I ve İ ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.228 başlık/FaRk ile birlikte,
16.228 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(53/66)
- SEDEF ile İNCİ
( MOTHER OF PEARL vs. PEARL )
- SEDİMENTASYON | SEDİMENTOLOJİ[Fr./İng./Alm.] ile TORTULAŞMA | TORTUBİLİM
( Tortu oluşması, çökelme. | Pıhtılaşması önlenmiş kanda, alyuvarların dibe çökme hızının ölçülmesiyle yapılan, bir tür kan gözlemi. | Tortulaşma. )
- SEDİR ile KATRANAĞACI
( Kozalaklılardan, boyu kırk metre kadar olabilen ve kerestesi yapı işlerinde kullanılan bir orman ağacı. İLE Lübnan ve Toroslar'da yetişen bir sedir türü. )
( CEDRUS cum CEDRUS LIBANI )
- SEDİR ile SEKİ
- SEFALJİ ile/||/<> MİGREN
( Baş ağrısı. İLE/||/<> Şiddetli baş ağrıları ve öteki belirtilerle ilişkili bir nörolojik sayrılık. )
- SEFÎH[Ar.] değil/yerine/= UÇARI
( Zevk ve eğlenceye düşkün, parasını israf eden. | Ele, avuca sığmaz. | İrâdesine hâkim olamayan, ihtiyârını devrede tutamayan. )
- ŞEFKÂT ve NEZÂKET :
SAĞIRIN DA DUYABİLDİĞİ ve/||/<> KÖRÜN DE GÖREBİLDİĞİ
- ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ
( Verili. İLE/VE/<> Kendi oluşturacağımız. )
( Birinci/l Sevgi. İLE/VE/<> İkinci/l Sevgi. )
( Anne sevgisi. İLE/VE/<> Senin/sizin sevgin/iz [çevrendekilerle]. )
( FEYZ-İ AKDES ile/ve/<> FEYZ-İ MUKADDES )
- ŞEFTALİ ile DENİZ ŞEFTALİSİ
- ŞEFTALİ ile/ve DURAKLI
- ŞEFTALİ ile ETŞEFTALİSİ
( ... İLE Eti, çekirdeğinden ayrılmayan bir şeftali türü. )
( ... cum P.p. DURACINA )
- ŞEFTALİ ile KAYISI ile NEKTAR
( BERKUK: Şeftali, kayısı, zerdâli. )
( Gülgillerden, ılıman bölgelerde yetişen, çiçekleri pembe renkli bir ağaç. | Bu ağacın tatlı ve sulu meyvesi. İLE ... İLE ... )
( HAVH ile MIŞMIŞ ile ... )
( PEACH and APRICOT vs. NECTAR )
( PRUNUS PERSICA et PRUNUS ARMENIACA cum ... )
- ŞEFTALİ ile KIZMEMESİ
( ... İLE Bir tür şeftali. )
- SEGRÎ[Fars.] ile ...
( Sağrı, hayvanın beli ile kuyruğu arasındaki dolgunca yer. )
- ŞEHÂBEDDİN SÜHREVERDÎ ile/ve ÖMER SÜHREVERDÎ ["SÜHERVERDİ" değil!]
- ŞEHÂDET ÂLEMİ ile/ve GAYB ÂLEMİ
- SEHER ve/||/<> BAHAR
( Gecenin sonu/sonrası. VE/||/<> Kışın sonu/sonrası. )
- SEHER[Ar.] değil/yerine/= TAN AĞARTISI
( TAN YERİ AĞARMADAN BİRAZ ÖNCEKİ ZAMAN )
- ŞEHİR/YOL BİSİKLETİ ile/ve DAĞ BİSİKLETİ ile/ve YOKUŞ AŞAĞI(DOWNHILL) BİSİKLETİ ile/ve SABİT(FIX) BİSİKLET ile/ve YARIŞ(SPOR) BİSİKLETİ
- ŞEHİR ile/ve/<>/< TANRI
- ŞEHİT KOM. ER. TANER YILDIZ DENİZER VE GÜRCAN DEMİRTAŞ ARKADAYLIK PARKI :
( Kısırkaya Mahallesindedir. 385,39 m²'lik bir alanı kapsamakta olup, 70,00 m²'lik yeşil alanı, 90,76 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- ŞEHİT MİTHAT CADDESİ :
( Sarıyer Merkez Mahallesinin en önemli ve geniş caddesi olup 1950'li yıllarda cadde yapıldı. İsmi Yeni Sular Caddesiydi. Güneydoğuda görev yapan Asteğmen Mithat yılmaz, PKK tarafından şehit edilince, caddenin ismi "Şehit Mithat Yılmaz Caddesi" olarak değiştirildi. )
- ŞEHİT ÖĞRETMENLER PARKI :
( Ferahevler Mahallesinde Kaymakamlık Bahçesi'ndedir. 423,00 m²'lik bir alanı kapsar, 300,00 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- ŞEHİT P. UZM. ÇVŞ. TUNAHAN KARTAL PARKI :
( Kocataş Mahallesindedir. 869,51 m²'lik bir alan üzerinde olup, 452,14 m²'lik bir yeşil alanı, 113,46 m² çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- ŞEHİT POLİS M. EMİN KEPÇE PARKI :
( Cumhuriyet Mahallesindedir. 549,97 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 127,90 m²'lik yeşil alanı, 61,29 m²'lik çocuk oyun alanı ve 16,92 m²lik bir tesisi vardır. )
- ŞEHİT POLİS ZEKERİYA YURDAKUL PARKI :
( Pınar Mahallesinde olup, 392,00 m²'lik bir alanı kapsar, 236,00 m²'lik yeşil alanı, 96,00 m²'lik çocuk oyun alanı ve 60,00 m²'lik de spor alanı bulunmaktadır. )
- ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ
( Nurlu. İLE/VE/||/<>/< Onurlu. )
( Toplum ve hizmet için canından vazgeçen. İLE/VE/||/<>/< Toplum ve hizmet için yola çıkan. )
- ŞEHİTLİK DERGÂHI :
( Rumelihisarında Şehitlik mevkiindedi. Son şeyhi Şeyh Mahmut Efendi olup Nakşibent tarikatı mensubudur. )
- ŞEHİTLİK MEZARLIĞI :
( Rumelihisarı'nın üst kısımlarında Boğaziçi Üniversitesine yakın bir yerdedir. Şehitlik mezarlığına Nafi Baba Mezarlığı'da denilmektedir. Bu mezarlık da ortadan kaldırıldı. )
- ŞEHİTLİK MEZARLIĞI :
( Uskumruköy Mezarlığının bir adı da "Şehitlik" tir. Halk arasında Şehitlik Mezarlığı denilmektedir. Kilyos yoluna girişte soldadır. Kırım Savaşı (1856) sırasında yaralanan askerlerin, Kilyos kalesine getirilerek tedavi edilmeleri sırasında şehit olanların bu mezarlıkta gömülmeleri nedeniyle bu mezarlık "Şehitlik" adını almıştır. )
- ŞEHİTLİK TEPESİ :
( Rumelihisarı'nda bulunan iki tepeden biridir. Şehit Tepesine bu adın verilmesine neden Rumelihisar kalesinin inşasına mani olmak isteyen bir Bizans müfrezesi ile çarpışan Osmanlı müfrezesinden şehit olan askerlerin burada gömülmesidir. Buraya Şehitlik de denilmektedir. )
- ŞEHREMİNİ ile ŞEHREMÂNETİ
( Belediye başkanı. İLE Belediye, yerel yönetim. | Belediyeciliğin, ilk biçimi. )
- ŞEHRÎ/ŞEHRİYYE[Ar.] ile ŞEHRÎ[Ar.]
( Aylık, ayla ilgili. İLE Şehirli. | İstanbul'lu, İstanbul'da doğup büyüme. | İnce, kibar. )
- ŞEHZÂDEBAŞI CAMİİ değil ŞEHZÂDE CAMİİ
- SEI İLE CEI İLE DENDRİTE ile/||/<> BATARYA ARAYÜZ KİMYASI
( Elektrot-elektrolit arayüz olayları. )
( Formül: Li⁺ + e⁻ + C₆ → LiC₆ )
- SEKEL/SEQUELA[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK KALINTISI
- ŞEKER SAYRILIĞI ile GİZLİ ŞEKER SAYRILIĞI
( DIABETES INSPIDUS vs. DIABETES MELLITUS )
- ŞEKER ile/ve/<> İNSÜLİN DİRENCİ
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- ŞEKER ile KİŞNİŞ ŞEKERİ
( ... İLE İçinde bir kişniş tanesi bulunan ufak şeker. )
- ŞEKER ile PUDRA ŞEKERİ
( SÜKKER-İ MESHÛK: Toz şeker. )
( SUGAR vs. CASTOR SUGAR )
- ŞEKERİN DÜŞMESİ değil MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ
( ... değil
MAGNEZYUM KAYNAKLARI:
Kuruyemiş
Kuru sebze zarı
Tohumu alınmamış tahıl
Yeşil sebzeler
Magnezyum açısından zengin besinler:
Koyu yapraklı sebzeler: Pazı, marul, ıspanak
Meyve: Muz, kayısı, avokado, şeftali ve erik
Badem, kaju, ceviz
Baklagiller: Fasulye ve mercimek
Esmer pirinç, darı, yulaf
Patates
Kabak
MAGNEZYUM İÇERENLER:
ELMA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
KAYISI: POTASYUM, FOSFOR, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
KAVUN: KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
ANANAS: SODYUM, POTASYUM, MAGNEZYUM, KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
MISIRÜZÜMÜ: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
ARMUT: SODYUM, MAGNEZYUM, FOSFOR, KALSİYUM, DEMİR
İNCİR: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM
MANDALİNA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
LİMON: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
LAHANA: ÇİNKO, MAGNEZYUM, DEMİR, KALSİYUM, FOSFOR
KİRAZ: DEMİR, MAGNEZYUM, POTASYUM, SODYUM, FOSFOR
ÇİLEK: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
DOMATES: KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR, POTASYUM )
( Magnezyum eksikliği, aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü, gövdenin, kalsiyumu emmesi için magnezyuma gereksinimi vardır. )
- SEKİ ile SEKİ/L
( Evlerin önüne, oturmak için taş ve çamurdan yapılan yer. | Oturulacak sedir biçiminde taş ya da set. | Toprak üstündeki yükseklik, doğal set. | Akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda, bazı deniz ve göl kıyılarında görülen basamak biçiminde yeryüzü biçimi, set, taraça, teras. İLE Atın ayağında, genellikle bileğe ya da dize kadar çıkan beyazlık. )
- ŞEKİL-ŞEMÂİL/ŞEKLİ-ŞEMÂİLİ["ŞEKLİ ŞEMÂLİ" değil!] (ARAMAK/İSTEMEK | OLMAMASI)
- ŞEKİL ve/< SEVGİ
- SEKİZLİ ile/||/<> YOL
( Sekizli yol parçacık organizasyonu )
( Murray Gell-Mann tarafından 1961 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1929-2019) (Ülke: ABD) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Kuark teorisi) (Nobel: 1969) )
- ŞEKK ile/ve OLASILIKLI
- ŞEKLAND ile/yerine AYVACIK MİDİLLİSİ
- ŞEKLEN[Ar.] ile ŞEKLÎ[Ar.]
( Biçim bakımından, biçim yönünden. İLE Biçimle ilgili, biçimsel. )
- SEKME ile YANKI
- SEKONDER/SECONDARY[İng.] değil/yerine/= İKINCİL | İLİŞKİLİ
- SEKRESYON/SECRETION[İng.] değil/yerine/= SALGILAMA | SALGI
- SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI
- SELAHADDÎN CAMİLERİ değil SALÂTÎN (SULTAN) CAMİLERİ
- SELÂM ile/ve/<> SEVGİ
( SALUTATION/GREETING vs./and/<> LOVE )
- SELÂMLA(Ş)MALI!
- SELANİKLİ AYŞE HANIM PARKI :
( Bahçeköy'dedir. 984,00 m²'lik bir alanı kapsalaktadır. 492,00 m²'lik yeşil alanı, 75,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- YAPITLAR/KÜLLİYELER:
SELÂTİN[< SULTAN] ile/ve/||/<>/> SADRAZAM ile/ve/||/<>/> TEKKE
( Sultanların adına yaptırılan ve birden çok minaresi bulunan büyük camilere ve yapıtlara verilen ad. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )
- ŞELATÖR/CHELATOR[İng.] değil/yerine/= ŞELATLAYICI
- ŞELAZYON/CHELATION[İng.] değil/yerine/= ŞELATLAMA, KISKAÇLAMA, METAL İYON-ORGANİK MOLEKÜL BAĞLANMASI
- SELBEN[Ar.] ile SELBÎ[Ar.]
( Kaldırarak, yok ederek, gidererek. | İnkâr yoluyla. İLE Olumsuzlukla ilgili. )
- SELBÎ ile SUBUTÎ
( Bir şeyin bir şeye subutu, kendine ispat edilenin önceden müsbet olmasını gerektirir. )
- SELÇUKLU TÜRKİYE'Sİ KENTLERİNİN SANLARI/UNVANLARI
( Ahlat: Kubbet ul-hlâm (İslâm'ın kubbesi)
Aksaray: Dâr uz-zafer, Dâr ül-Cihâd ve Dar ur-ribât (II. Kılıç Arslan'ın askerî üssü olduğu ve hayır müesseseleri kurduğu için)
Amasya: Dâr ul-'lzz (İzzet ve şeref şehri)
Ankara: Dâr ul-htsm (Müstahkem belde)
Antalya: Dâr us-sagr (Uc, hudûd şehri)
Bayburt: Dâr ul-celâl (Ululuk şehri)
Denizli(Sâdık): Dâr us-sagr (Uc, hudûd şehri)
Erzincan: Dâr un-nasr (Yardıma mazhar şehir)
Kayseri: Dâr iil-Feth ya da Dâr ül-mülk (birincisi Sultan Alâeddin'in fetihlere burada hazırlandığı, ikincisi Konya'dan sonra paytaht olduğu için bu unvanları almış)
Konya: Dâr ül-mülk (Paytaht)
Malatya: Dâr ur-rifa (Üstünlük ya da asâlet şehri)
Niğde: Dâr ul-pehlevâniyye (Pehlivanlar beldesi)
Samsun: Dâr us-sagr (Uc, hudûd şehri)
Sinop: Lezûet ul-'uşşak (Âşıklar adası)
Sivas: Dâr ul-'alâ (Yücelik beldesi)
Tokat: Dâr ün-rmsret (Yardım şehri) )
- SELEKTİF/SELECTIVE[İng.] değil/yerine/= SEÇİCİ
- SELEKTÖR/SELECTOR[İng.] değil/yerine/= SEÇİCİ
- SELEKTÖR[Fr., İng.] değil/yerine/= SEÇİCİ
( Tahılı, yabancı maddelerden ayırmak için kullanılan aygıt. | Araba farlarının, uzun ya da kısa uzaklıkta yanmasını sağlayan aygıt. )
- SELEN/SADÂ/ÇATI ve/<> ÖZ
( SADÂ: Kişinin özü. )
- SELENOLOJİ ile ...
( AY BİLGİSİ )
- SELEN/SES TELLERİ ile/ve/değil/||/<>/< SELEN/SES KIVRIMLARI
- SELF[İng.] değil/yerine/= ÖZ, KENDİ
- SELİM III ÇEŞMESİ ile SELİM III ÇEŞMESİ
( Yıldız Sarayı'nda, Yâveran Dairesi arkasındaki bahçededir. İLE Üsküdar'da, Selimiye semtinde, Karacaahmet Mezarlığı 8. adanın karşısında, Tıbbiye Caddesi'ndedir. )
( Sultan III. Selim tarafından. İLE 1802'de, Sultan III. Selim tarafından. )
- SELİM SABİT EFENDİ (VİZE, 1829 - 1910); İLK ÇAĞ EĞİTİM BİLİMİCİSİ, OSMANLI\'DA EĞİTİMİN MODERNLEŞMESİ İÇİN ÇOK BÜYÜK UĞRAŞLAR VEREN BİR BİLİM ADAMI, EĞİTİMCİ, ÖĞRETMEN. VİZE/EDİRNE\'DE DOĞDU. EĞİTİM İÇİN İSTANBUL\'A GÖNDERİLDİ. GAZANFER AĞA SONRA DA FATİH MEDRESESİNDE OKUDU. 1851\'DE DARÜLFUNUNA KAYDOLDU, 1854\'TE BURADAN MEZUN OLDU. PARİS\'TEKİ TÜRKLERİ EĞİTMEK ÜZERE FRANSA\'YA GÖNDERİLDİ :
( Paris'te kaldığı sürece Mekteb - i Osmani ve diğer okullarda Osmanlı Türkçesi dersi verdi. Ayrıca öğrenime devam etti ve Fransızca hesap, cebir, hendese, müsellasat cerr - i eshal, hey'et ve hikmet - i tabiye derslerinden sertifika aldı. 1861'de İstanbul'a döndü. İstanbul ve diğer Osmanlı şehirlerinde başlayan "Usul - i cedide" yani çağdaş pedagojinin öncüsü oldu. Süleymaniye de Numune Mektebini açtı. Bu okula getirdiği yenilikler yüzünden tepki gördü ve görevinden alınıp Galatasaray Mekteb - i Sultanisi İkinci Müdürlüğüne getirildi. Sultan Abdülaziz ölümü ile ilgili yazısı nedeni ile azledildi (1888). Sarıyer'de ikamet eden Selim Sabit Efendi'nin bazı eserleri: Miyarü'l - kelam, Tahvil - i Mikyas Levhaları, Muhtasar Hesap Risalesi, Muhtasar Tarih - i Osmanı, Elifbâ - yı Osmanî, Muhtasar Coğrafya Risaleleri, Nahv - ı Osmani ve Rehnüma - yı Muallim kitaplarıdır. )
- SELİMİYE CAMİSİ ile SELİMİYE CAMİSİ
( Edirne'de. İLE Üsküdar'da. )
( II. Selim zamanında. İLE III. Selim zamanında. )
- SELLA TURSİKA/SELLA TURCICA[İng.] değil/yerine/= TÜRK EYERİ
- SELLA/CELLA ile/||/<> APSİS ile/||/<> TRANSEPT ile/||/<> ÇAN KULESİ ile/||/<> PİETA
( Eski Yunan ve Roma'da içinde kült heykelinin korunduğu, tapınağın en kutsal bölümü. İLE/||/<> Kiliselerde korunun arkasında bulunan ve camilerdeki mihrap bölümünün karşılığı olan, tonoz ya da kubbe ile örtülü bölüm. İLE/||/<> Örtü sisteminde nefleri dik açı ile kesen ve altyapıya da yansıyan birim. Kiliselerde apsisin önünde nefleri dik olarak kesen uzun mekân. Kilisenin planını bir haç biçimine sokan bu mekânda kral galerisi ve kilise orgu da yer alır. Bazı kiliselerde haç biçimli planın doğusunda da ek bir transept bulunur. İLE/||/<> Kilise çanının bulunduğu yapı. Başlı başına bir mimari yapı sayılabilecek örneklerine de rastlanır. İLE/||/<> İsa'nın betimleniş türlerinden biri.[Ölü İsa'nın gövdesi annesinin kucağında ya da kolları arasındadır.][Kökeni XIV. yüzyıl Almanya'sına dayanır. Daha çok resim sanatında rastlanır. Heykel alanında da bilinen örnekleri vardır.] )
- SELLAR[İng.] değil/yerine/= EYERSİ
- SELMÂNÎ ile ...
( BAZI TURUK-U ALİYYE'DE DERVİŞE DİLENCİLİK ETTİRİLMESİ )
- SELÜLİSIDAL/CELLULICİDAL[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLDÜRÜCÜ ETKİ
- SELÜLİT ile/değil KARINÇATLAĞI
- SELVİ AĞACI değil SERVİ AĞACI
- ŞEMA:
KENDİ ile/ve/||/<>/> DIŞ DÜNYA ile/ve/||/<>/> GELECEK
- SEMÂ ile SEMİ
- SEMAİ ile SEMAİ
( Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen sözcük. | Türk müziğinde, iki basit usûlden biri. | Sekizer hece ölçüsüyle yazılmış olan halk koşuğu türü. İLE Semavi. )
- ŞEMA/LAR ile/ve/||/<> KATEGORİ/LER ile/ve/||/<> SAF AKIL AKIL KAVRAMLARI
- SEMANTIC DATABASE[İng.] değil/yerine/= ANLAMSAL VERITABANI
- ... ŞEMASI ile ... AĞACI
- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL
- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine/= GÖKSEL
- SEMENDER ile AKSOLOT SEMENDERİ
(
)
- SEMENDER ile DEV ÇİN SEMENDERİ
( ... ile Boyları, 1.80 cm.[6 ft.]'e kadar ulaşır. )
( ... ile Çin'in, kayalık dağlarındaki akarsularında yaşarlar. )
( ... ile
)
( SALAMANDER vs. GIANT CHINESE SALAMANDER )
( SALAMANDRA MACULOSA cum ANDRIAS DAVIDIANUS )
- SEMERE/Lİ[Ar.] değil/yerine/= MEYVE, ÜRÜN | VERİM
( YARAR(LI), VERİM(Lİ) | SONUÇ | BİR ŞEYDEN ELDE EDİLEN GELİR )
- SEMFONİ değil SENFONİ
- SEMÎ'[Ar.] ile SEM'Î[Ar. < SEM] ile SEMÎH[Ar.]
( Duyan/işiten, duyma gücü olan | Allah'ın adlarından. İLE Duyma/işitme ile ilgili. İLE Eliaçık, cömert, semâhatli. )
- SEMİR ZEKİ
- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ
( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )
( )
- ŞEMMALARDA:
BEYAZ ile/ve/> (ORTASI) RENKLİ
( Etiyopya'lıların büründükleri kumaşlar. İLE/VE/> İleri gelenlerin şemması, iki tarafı beyaz, ortası kırmızı olan üç ekten oluşmaktadır. )
- SEMPATİ[İng.] ile EMPATİ ile APATİ ile ANTİPATİ ile TELEPATİ
( Duygudaşlık, yakınlık, sıcakkanlılık. İLE Duyumsama, kendini ötekinin yerine koyma çabası. İLE [hiçbir şey] Duyumsamama, duyumsuzluk, kayıtsızlık. | Sürekli cansızlık, gevşeklik. İLE Karşıduyum, soğukluk. İLE Uzaduyum. | Zihinsel, uzaktan [işaretsiz, yazısız, sözsüz] iletişim kurma (becerisi). )
( PATHOS[Yun.]: Duyum/samak, his/setmek. )
( SYMPATHY vs. EMPATHY vs. APATHY vs. ANTIPATHY vs. TELEPATHY )
- SEMPATİ/SYMPATHY[İng.] değil/yerine/= HOŞ DUYUM
- SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ
- SEMPTOMATİK/SYMPTOMATIC[İng.] değil/yerine/= BELİRTILİ
- SEMPTOMATİK TEDAVİ/SYMPTOMATIC TREATMENT[İng.] değil/yerine/= BELİRTİ SAĞALTIMI
- SEMPTOMATOLOJİ/SYMPTOMATOLOGY[İng.] değil/yerine/= BELİRTİ BİLİMİ
- SEMPTOMATOLOJİ ile/ve/||/<> ETİYOLOJİ ile/ve/||/<> TERAPÖTİK
( Göstergelerin incelenmesi, belirtibilim. İLE/VE/||/<> İLE/VE/||/<> Nedenlerin araştırılması. İLE/VE/||/<> Tedavi/sağaltım yollarının araştırılması ve uygulanması. )
- ŞEMS CAMİSİ ile ŞEMSİ PAŞA CAMİSİ
( İkisi de aynı camidir. )
( Kubbe alemindeki güneş(şems) biçiminden dolayı Şems Camisi olarak da bilinir. )
( Boğaziçi'nden esen rüzgâr nedeniyle kuşların bu camiye konamamalarından dolayı Kuşkonmaz Camisi olarak da bilinir. )
( Üsküdar vapur iskelesi yakınında Beylerbeyi Ahmed Şemsi Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. [1580] [Tek kubbeli ve kare plânlıdır.] )
- ŞEMSEDDİN SEMERKANDÎ
- SEN DİLİ KULLANMAMA GEREĞİ:
TANIMADIĞIN KİŞİ değil (YETERİNCE) SAMİMİ/YAKIN OLMADIĞIN(/DAN DOLAYI)
( Tanımadığınız ve/ya da yeterince samimi/yakın olmadığınız kişilere, "SİZ" diye hitap ediniz/edilir! )
- ŞEN-ŞAKRAK (BİRİ)
- SENED-İ HÂKANÎ ile ...
( Tapu senedi. )
- SENEVÎ[Ar.] ile SENEVÎ[Ar. < SÜNÂÎ]
( Bir yıllık, yıl ile ilgili. İLE Biri hayr, öteki şer için olan iki yaratıcının bulunduğuna inanan mecûsîlerden olan kişi. )
- SENEVÎ değil/yerine/= YILLIK
- ŞENEVLER CAMİİ :
( Tarabya'da Şenevler yerleşim bölgesinde bulunan bu camii bulunduğu semtin adını almış olup tarihi özelliği yoktur. )
- SENFONİ ORKESTRASI ile FİLARMONİ ORKESTRASI
( ... İLE Kurumsal. )
- SENFONİ ORKESTRASI ile ODA ORKESTRASI
( 50 - 120/130 kişilik. İLE 40/30/25 kişilik. )
- SENİ:
SEVMEYENİ ile/ve/değil/yerine/>< SEVENİ
( Tatlı olsa da unut. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Zehir olsa da yut. )
( Sevme! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sev... [Sevenin/sevginin ölçütü de tüm davranış, tutum ve sözlerinde ne kadar saygılı olduğu/davrandığıdır.] )
- ŞE'NÎ[Ar.] ile ŞENÎ'[Ar. < ŞENÂAT]
( Gerçek. İLE Kötü, fena, ayıp, utanılacak. )
- SENİL/SENILE[İng.] değil/yerine/= YAŞLI
- SENİN GİBİ ile/değil/yerine SENİNKİ GİBİ
- SENIOR :/yerine KIDEMLİ, YAŞLI
- SENKRON NÖRAL NETWORK/SYNCHRONOUS NEURAL NETWORK[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLI SİNİR AĞI
- SENKRON/SYNCHRONOUS[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLI
- SENKRONİK/SYNCHRONICAL[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLI
- SENKRONİZE/SYNCHRONIZED[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANLI
- SENOLYTİCS İLE REPROGRAMMİNG İLE PARABİOSİS ile/||/<> GENÇLEŞTİRME YAKLAŞIMLARI
( Yaşlanmayı tersine çevirme stratejileri. )
( Formül: OSKM faktörleri )
- SENSITİF/SENSITIVE[İng.] değil/yerine/= DUYARLI
- SENSİTİVİTY İLE SPECİFİCİTY İLE PPV İLE NPV ile/||/<> TANI TEST İSTATİSTİĞİ
( Tıbbi test performans ölçütleri. )
( Formül: Sens = TP/(TP+FN) )
- SENSÖR/SENSOR[İng.] değil/yerine/= DUYARGA, ALGILAYICI
- SENSÖR değil/yerine/= ALICI/ALGILAYICI
- SENTETİK/SYNTHETIC[İng.] değil/yerine/= YAPAY | BİLEŞİMLİ
- SENTEZ/CENTESIS[İng.] değil/yerine/= SIVI ALIMI
- SENTEZ ile/ve/||/<>/> SİNERJİ
- SENTINEL[İng.] değil/yerine/= NÖBETÇİ
- SEPARATE :/yerine AYIRMAK, AYRI
- SEPARATÖR/SEPARATOR[İng.] değil/yerine/= AYIRICI
- SEPET ile BOTSWANA SEPETİ
( ... İLE Ünlü olan bu sepetlerin üzerindeki süslemeler, "zürafanın gözyaşları", "boğa sidiği izi", "zebra ahı" gibi ilginç adlar taşımaktadır. )
- SEPPUKU ile/ve/||/<>/> JIGAI
- SEPSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ZEHİRLENMESİ
- SEPTAL DEFEKT/SEPTAL DEFECT[İng.] değil/yerine/= ARA BÖLME AÇIKLIĞI
- SEPTISEMI/SEPTICEMIA[İng.] değil/yerine/= KAN ZEHİRLENMESİ
- SEPTİSEMİ[Fr. < Yun. SEPTİKOS: Çürümüş. | HAİMA: Kan.] ile TOKSEMİ
( "Kan zehirlenmesi", kan bozukluğu. İLE "Kan zehirlenmesi". [günlük dilde] )
( Bakterilerin kana geçerek yaygın enfeksiyona neden olmasıyla. İLE Herhangi bir zehirli maddenin ya da iltihabın kana geçmesiyle. )
( SEPTİSEMİ/SEPSIS/SIRS[: Systemic Inflammatory Response Syndrome] )
- SEQUENCE :/yerine SIRA, DİZİ
- ŞER:
METAFİZİK ile/ve/||/<> TABİÎ ile/ve/||/<> AHLÂKÎ
( Olgunluğun[kemâlin] bulunmaması. İLE/VE/||/<> Elem. İLE/VE/||/<> Günah. )
- SERA GAZI ile/||/<> OZON TABAKASI İNCELTİCİ
( Sera gazı ısı tutar, ODS UV korumasını azaltır )
( Formül: CO₂ İLE CH₄ (sera) İLE CFC İLE HCFC (ODS) )
- SERAMİK İLE KOMPOZİT İLE POLİMER ile/||/<> MALZEME SINIFLARI
( Mühendislik malzemelerinin ana grupları. )
( Formül: E_kompozit = V_fE_f + V_mE_m )
- SERAMİK ile/ve ÇİNİ
- SERAMİK ile/||/<> LAKABİ
( ... On ikinci yüzyılda Selçuklular döneminde İran'ın Kaşan kentinde üretilen bir tür seramik. )
- SERAMİKTE:
ONARIM ile/ve/||/<> KINTSUGI
( ... İLE/VE/||/<> Japon seramik sanatında, kırılan ya da çatlayan parçaları daha anlamlı ve değerli duruma getirmek için hasarlarını göstererek toz altın ile onarma sanatı. )
- SERAPİON TAPINAĞI :
( Rumelikavağı'nın Mavramolos (Karataş) mevkiinde putperestlik döneminde Serapion tapınağı ve cümle putların anası Rea'nın mabedi bulunuyordu. )
- ŞERAT[Ar. çoğ. EŞRÂT] ile ŞERÂİT[Ar. < ŞART/ŞARÎTA] ile ŞERÎAT[Ar. < ŞER | çoğ. ŞERÂİ]
( Nişan, iz, alâmet. | Bir şeyin bayağısı, en aşağısı. İLE Şartlar, koşullar. İLE Doğru yol. | Allah'ın emri. | Âyet, hadîs ve icmâ-i ümmet esaslarına dayanan din kaideleri. )
- SERBEST(İ) değil/yerine/= ÖZGÜR/LÜK
- SERÇE PARMAK ile/ve/||/<>/> BAŞ PARMAK ile/ve/||/<>/> ÜÇ PARMAK ile/ve/||/<>/> YUMRUK ile/ve/||/<>/> İŞARET-SERÇE PARMAK ARASI ile/ve/||/<>/> KARIŞ
( 1 cm. İLE/VE/||/<>/> 2 cm. İLE/VE/||/<>/> 5 cm. İLE/VE/||/<>/> 10 cm. İLE/VE/||/<>/> 15 cm. İLE/VE/||/<>/> 20 cm. )
(
)
- SERÇE ile KÜÇÜK SERÇE ile AĞAÇ SERÇESİ ile SÖĞÜT SERÇESİ ile KAYA SERÇESİ ile KAR SERÇESİ ile BOZ SERÇE ile SARIBOĞAZLI SERÇE
(
)
- SERÇE ile SÖĞÜT SERÇESİ
- SEREBRAL/CEREBRAL[İng.] değil/yerine/= BEYİNLE İLGILİ
- SEREBRAL PALSİ ile FRIEDREICH ATAKSİ
- SEREBRAL PALSİ ile/||/<> KAS DİSTROFİSİ
( Beyin hasarı nedeniyle kas denetimi ve koordinasyonunda bozukluk. İLE/||/<> Kasların zayıflaması ve kaybı ile ilişkili genetik bir durum. )
- SEREBROVASKÜLER/CEREBROVASCULAR[İng.] değil/yerine/= BEYİN-DAMARLA İLGILİ
- ŞEREFÂBÂD KASRI / BEYKOZ KASRI ile ŞEREFÂBÂD KASRI
( Beykoz'da, Stadyum yanındaki koruluktadır. İLE Üsküdar'da, Şemsipaşa semtindeydi. [Şu anda yerinde yoktur.] )
( Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve oğlu tarafından Sultan Abdülmecid'e armağan olarak yaptırılmıştır. İLE ... )
( Yetimler Yurdu(Dârüleytam)[I. Dünya Savaşı sonrasında] ve Gençlik Provantoryumu[Cumhuriyet döneminde] olarak kullanılmıştır. Mehmed Ali Paşa Kasrı ve Mecidiye Kasrı adlarıyla da bilinmektedir. İLE ... )
- SEREMONİ[Fr.] değil/yerine/= TÖREN
( Tören. | Genellikle, resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü. )
- SERENGETİ KEDİSİ ile SAVAN KEDİSİ
- SEREYANÎ ile CİVÂRÎ
- SEREZLİLER YALISI/TACİRLER YALISI :
( Yenimahalle'de Karakütük Caddesi üzerindedir. 1901'de yapılan yalı sahiplerinin adı ile anılıyor. Bu yalı da sahip değiştirdi. Tacirler ailesine geçen yalı 1994'te büyük onarım gördü. )
- SERGERDE[Fars.] değil/yerine/= ELEBAŞI
- ŞERGİL değil/yerine/= ASKINTI, BAŞ BELÂSI
- SERHAZİN SÜLEYMAN AĞA CAMİİ :
( Bu cami Baltalimanı deresinin doğu tarafında olup Emirgan sınırları içinde kalır. Baltalimanı'na adını veren Baltaoğlu Süleyman Bey adına yaptırıldığı için bu adı almıştır. Cami 15. yy. da inşâ edildi. Onarım sırasında (1826/1827) eski hüviyetinden uzaklaştı. 1960'daki onarım sırasında ise bütünü ile tarihi özelliğini kaybetti. )
- ŞERH'LERDE:
KÂLE-EKÛLU ile/ve Bİ-KAVLİHÎ ile/ve MEMZUC
- (ŞER'Î) ADLÎ DELİL:
MADDENİN VUCUDA GETİRDİĞİ ile/ve/||/<> KANUN TESİS ETMİŞ BULUNAN ile/ve/||/<> ŞEHADET ile/ve/||/<> KARİNE ile/ve/||/<> YEMİN
( PREUVES JUDICIAIRES )
- SERİ BAĞLANTI ile/ve/||/<> PARALEL BAĞLANTI
( Devre ögelerinin ardışık olarak bağlanması. İLE/VE/||/<> Devre ögelerinin yan yana bağlanması. )
- SERİ BAĞLANTI ile/||/<> PARALEL BAĞLANTI
( Seri aynı akım, paralel aynı gerilim )
( Formül: R_toplam = R₁+R₂ (seri) İLE 1/R = 1/R₁ + 1/R₂ (paralel) )
- SERİ İLE PARALEL İLE KARIŞIK ile/||/<> DEVRE BAĞLANTI TÜRLERİ
( Elektrik elemanlarının bağlanma şekilleri. )
( Formül: R_seri = ΣR İLE 1/R_par = Σ1/R )
- SERİ ZAMAN ALGILAMASI ile SÜREKLİ ZAMAN ALGILAMASI
( PERCEPTION OF SERIAL TIME vs. PERCEPTION OF CONTINUAL TIME )
- SERİ[Fr.]/SERIAL[Ing.] değil/yerine/= DİZİ
( SERIAL vs. STRING )
- SERİ[Ar.] değil/yerine/= HIZLI
- ŞERÎ ile ŞER'AN
( İslâm hukukuyla ilgili. İLE İslâm hukuku açısından. )
- ŞER'Î ile/değil ŞERHÎ
- ŞERİAT EHLİ ile/ve TARİKAT EHLİ ile/ve/değil/yerine HAKİKAT EHLİ
( Sürekli, varlıktan bahseder. İLE/VE Sürekli, benlikten bahseder. İLE/DEĞİL/YERİNE Hiçliktedir. )
- ŞERİAT ile/ve HİKMET-İ TEŞRÎ
( Şeriat şeraite[koşullara] göredir. )
- SERIES :/yerine DİZİ, SERİ
- ŞERİFE BACI PARKI :
( Ayazağa mahallesindedir. 335,00 m² alanı kapsamakta olup, 150 m²'lik yeşil alanı var. )
- ŞERİFLER YALISI :
( Boğaziçi'nin eski yalılarından biri olup 17. yy. ın ilk yarısı içinde yapılan Emirgüneoğlu Yusuf Paşa Yalısı idi. Paşanın Divanhanesi olan yalı 18. yy. da Hazine - i Hümayun Başyazıcısı Feyzizade Mehmet Bey tarafından müstakil yalıya dönüştürüldü. Yalı 19. yy. da el değiştirerek Mekke Şerifi Abdülillah (Abdullah) Paşa'nın malı oldu. Bu nedenle "Şerifler Yalısı" adı ile anılır oldu. Şerifler yalısı 1971'de Sait Çiftçi varislerinden satın alınarak Türk İslam Eserleri müzesine tahsis edildi. )
- SERIOUS :/yerine CİDDİ
- ŞERİT ile ÇİZGİ
- SERMEDÎ ile ...
( SÜREKLİ, DÂİMÎ )
- SER-NÂYÎ ile ...
( NEYZEN BAŞI )
- SEROLOJİ/SEROLOGY[İng.] değil/yerine/= SERUM BİLİMİ | KAN SERUM TAHLİLİ
- SERPANTİN[Fr.] değil/yerine/= ŞERİT | ISITICI | YILANTAŞI
( Eğlencelerde kullanmak için kendi üzerine sarılarak hazırlanan, savrulduğunda çözülen, renkli kâğıttan yapılmış, ince ve uzun şerit. | Kalorifer döşemesinde, bükülmüş borularla yapılmış ısıtıcı. | Yılantaşı. )
- SERPANTİN/PARPI değil/yerine/= YILANTAŞI
( Rengi ve billur yapısı farklı birçok türü olan, perido ve öteki minerallerin başkalaşmasıyla oluşan kütle. )
- SERPUŞ MÜZESİ :
( Rumelihisarı'nın üst kısmında ve Duatepe Parkı içindedir. 12.07.1989'da açıldı. Türk Kültürüne Hizmet Vakfı'nın girişimi ile açılan bu müze Türkiye'deki ilk serpuş (başlık, şapka gibi) müzesidir. Müzede Türkiye'de kullanılan serpuşlar (başlık tipleri) mezar taşları üzerinde yapılan araştırmalar sonucu hazırlandı. Bu müze bilahare kaldırıldı. )
- SERSERİ ile BER-DÛŞ[Fars.]
( ... İLE Omuz üzerinde, omuzda. [HÂNE BER-DÛŞ: Evi omuzunda] )
- SERSERİ[Fars.] ile/ve/||/<> HERCÂÎ[Fars.]
( Başı boş.[baş başa][kendi kendine] İLE/VE/||/<> İsteğinde kararlı olmayan ya da konudan konuya geçiveren. | Aşkta, değişken, vefâsız. )
- SERSERİ ile HIRSIZ/UĞRU
- SER-SER-Î ile/>/değil/yerine SER-BEST
( Başıboş. Kendi kendine/kendiyle. İLE/>/DEĞİL/YERİNE Başıboş, kayıtsız. | İstediği gibi hareket eden. | Sıkılmayan. | Engelsiz. )
- SERSERİ[Fars.]
ile/değil/yerine/><
SERBEST[Fars.] ile/ve/||/<>/> SERMEST[Fars.]
( Çırak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< | Kalfa. İLE/VE/||/<>/> Usta. )
( Başı boş.[baş başa/başı başında/başına buyruk][kendi kendine] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< | Başı bağlı/düğümlü, sorumluluk almış olan.[boş değil!] İLE/VE/||/<>/> Başı hoş, yetkin, deneyimli. | )
- SERT ile/ve/değil PÜRÜZLÜ/TIRTIKLI
- SERT ile SIKI
( HARD vs. TIGHT )
- SERUM[İng.] değil/yerine/= KAN SIVISI
- SERVER BEDİ =/||/<>/< PEYAMİ SAFA
( Takma adı/mahlası. İLE )
- SERVİ AĞACI ile/ve SEDİR AĞACI/DAĞ SERVİSİ/ARAR[Ar.] (ELMALI-ANTALYA)
( ... İLE/VE Dağ servisi, yabani servi. )
( Hava soğuduğunda yapraklarını en son dökenlerin çam ve servi ağaçları olduğunu anlarız. )
( ... İLE/VE
)
( MEDITERRANEAN/ITALIAN CYPRESS vs./and CEDAR )
( CUPRESSUS SEMPERVIRENS cum/et CEDRUS )
- SERVİ ÇİMENZARİ KASRI :
( Sultan II. Selim'in (1566 - 1574) Tarabya'ya gelişinde Sadrazam Sokulu Mehmet Paşa'ya çok beğendiği Tarabya'da bir kasır yaptırmasını emretmiş ve ismini de "Servi Çimenzari" koymuştur. Sultan II. Mahmut (1808 - 1839) 1829 yaz mevsimini Tarabya çayırında ordugâh kurarak geçirmiş, bu kasırlarda kalmıştır. Sonraları Sultan Abdülmecid (1839 - 1861) bu kasırda kalmış olmasına rağmen yıktırılmıştır. Sultan II. Abdülhamid' de (1876 - 1909) kasrın bulunduğu araziyi Almanlara vermiş, kasrın yerine Alman Büyükelçiliği yazlık binaları yapılmıştır. Kırım Savaşı sırasında "Servi Çimenzari Kasrı" hastane olarak kullanılmıştır (Bkz. Almanya Büyükelçiliği yazlığı; Tarabya). )
- SERVİ[Fars.] ile/ve ARDIÇ
( Yapraklarını dökmeyen ince uzun bir ağaç. Daha çok Akdeniz'de bölgesinde yetişir. İLE/VE Servigillerden, güzel kokulu, yapraklarını kışın da dökmeyen, yuvarlak kara yemişleri ilâç olarak kullanılan bir ağaçcık. )
( CUPRESSUS SEMPERVIRENS cum/et JUNIPERUS )
- SERVİ[SELVİ değil!] ve/||/<> SEVGİ
(
www.youtube.com/channel/UCThxxDloTei6eA77VrEnc_g | www.yasaronline.net )
- SES/SELEN ile/ve SAZ(TÜM MÜZİK ALETLERİ)
( VOICE vs./and INSTRUMENT )
- SES ile MELODİ
( SOUND vs. MELODY )
- SES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SELEN / ÇATI
( BÂKÎ KALAN BU GÖK KUBBEDE
HOŞ BİR SADÂ İMİŞ )
( SADÂ: Kişinin özü. )
( Evrendeki herhangi bir ses. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İnsan sesi. )
( sesOL.org )
( SES[Fars.] ile TÂLÂC[Fars.] / SEDÂ/SADÂ[Ar.] )
( SOUND vs. VOICE )
- SES ile/ve/<>/değil SES DALGALARI
( İnsanda[zihinde]. İLE/VE/<>/DEĞİL Doğada. )
- SESBİRİM/FONEM ile SESBİLİM/FONOLOJİ ile FONETİK
( Selen düzeni/birimi. İLE Konuşma. )
- SESİN:
YERİ ile/ve/<> UZAKLIĞI
( Kişiler, 0.00003 saniye gibi çok kısa bir zaman farkını algılayabilir. Ses dalgası, önce sesin kaynağı yönünde olan kulağa ve kısa bir zaman sonra da öbür kulağa ulaşır. Aradaki zaman farkı, sesin kaynağının hangi yönde algılanacağını belirler. )
( SOUND'S: PLACE vs./and/<> DISTANCE )
- SESLİ ile TEK SESLİ
( ... İLE Benzer seslerin kullanılmasıyla yapılan (müzik vb.). | Değişik düşünceler dile getirilemeyen (ortam, toplum). )
- SESSİZLİK ile FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİĞİ
- SEV!:
AŞINI ve İŞİNİ ve EŞİNİ
- SEVDÂ ile SEVGİ
( PASSION vs. LOVE )
- SEVDALI ile/ve MERAKLI
- SEVDİM değil SEVDİRİLDİ
- SEVEN :/yerine YEDİ
- SEVGİ BAĞLARININ:
BOZULMASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KURULMASI
( bkz. John Bowlby )
- [SEVGİ] DAHA ÇOK ile/değil AYRI (AYRI)
- SEVGİ PARKI :
( Tarabya Mahallesindedir. 408,24 m²'lik bir alanı kapsar, 186,27 m²'lik yeşil alanı ve 60,91 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- SEVGİ-SAYGI ile/ve/değil/||/<>/< SAYGI-SEVGİ
( LOVE-RESPECT vs./and RESPECT-LOVE )
- SEVGİ-SAYGI ile/ve/<> TESLİMİYET
( LOVE-RESPECT vs./and/<> SUBMISSION )
- SEVGİ:
TESELLİ ile/ve/değil/||/<>/>/< TECELLİ
( Sevilince. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sevince. )
- SEVGİ ve/<> AHLÂK
( Sevgini ahlâka bağla, sevgi seni bulsun! )
- SEVGİ ile/ve/<>/değil ALIŞKANLIK
( LOVE vs./and/<>/değil ADDICTION )
- SEVGİ ve/<> ANLAM
( LOVE and/<> MEANING/SENSE )
- SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ
( Anlayış, zihnin çiçek açmasıdır. )
( Anlayış, özgürlüğe götürür. )
( "Anlayış yoluyla özgürleşme" kadim ve basit bir yoldur. )
( Hiçbir çaba ve uğraş, bizi öz var oluşumuza götüremez. Sadece anlayış berraklığı götürebilir. )
( Doğru anlayış tek çaredir, ona istediğiniz adı verin. O en ilk ve en son öğretidir, çünkü o zihnin gerçek doğasıyla meşguldür. )
( Değeri olan hiçbir şey size dıştan gelmez; konuyla ilgili olan ve belirgin olan ancak sizin kendi duygu ve anlayışınızdır. )
( Anlayışta berraklık düzeyleri ve sevgide yoğunluk düzeyleri vardır, fakat onun nimetleri sonsuzdur. )
( Yanlış anlamalarınızı ortaya çıkarın ve onları terk edin, hepsi bu kadar. )
( Understanding leads to freedom. )
( Understanding is the flowering of the mind.
The ancient and simple way of liberation through understanding.
No effort can take you there, only the clarity of understanding.
Right understanding is the only remedy, whatever name you give it. It is the earliest and also the latest, for it deals vs. the mind as it is.
There are levels of clarity in understanding and intensity in love, but its gifts are infinite.
Trace your misunderstandings and abandon them, that is all. )
( LOVE vs./and/<> PARADIGM )
- SEVGİ ile ARAYIŞ
( LOVE vs. SEARCHING/SEEKING )
- SEVGİ ile/ve BAĞIMLILIK
( Neyi çok[gereğinden fazla] seversek, canımızdan olduran odur. )
( LOVE vs./and DEPENDENCE )
- SEVGİ ve/<> BENZETME
( Kişi, sevdiğine benzer (ve/ya da benzetir). )
- SEVGİ ve/<> BİLGİ
( LOVE and/<> KNOWLEDGE )
- SEVGİ ile/ve/değil/||/<> BİR BAŞKASINDA, KENDİ
- SEVGİ ve/||/<>/> BİREŞİM(TEVHÎD)
- SEVGİ ile/ve/değil/< ÇEKİM
( İnsanda. İLE/VE/DEĞİL/< Doğada. )
( Önce akım, sonrası bakım. )
( [not] For human. vs./AND/BUT/< In nature. )
( [not] LOVE vs./and/but/< CONJUGATION )
- SEVGİ ile/ve/<> DAYANIŞMA
( LOVE vs./and/<> SOLIDARITY )
- SEVGİ ile/ve DİKKAT
( LOVE vs./and ATTENTION )
- SEVGİ ve/<> DİL
( Kişi, ancak bu iki kanatla uçar. )
- SEVGİ ve/<> DÜZEN ve/<> İLERLEME
( İlkemiz. VE/<> Temelimiz. VE/<> Amacımız. )
- SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ
( Enerji, içtenlik ve ciddiyetten kaynaklanarak akıp gelir. )
( Enerji, tıpkı ateş gibi yıkıcı değil yapıcı olması amacıyla kontrol edilmelidir. )
( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )
( LOVE vs./and/<> ENERGY
Energy flows from earnestness. )
- SEVGİ ile/ve/||/=/<>/>/< FEDÂKÂRLIK
( Hoş gör sen, boş ver sen! Sevgin kazanır! )
- SEVGİ ve/<> GÜLÜMSEME :) ve/<> ADAMLIK ve/<> MUTLULUK
( Gözde. VE/<> Yüzde. VE/<> Özde. VE/<> Azda. )
- SEVGİ ile/ve/<> GÜZELLİK
( Sevdiğinden dolayı güzel bulmak, güzel olduğundan dolayı sevmek. )
- SEVGİ ve/||/<>/> HAK
( Ailede. VE/||/<>/> Toplumda. )
- SEVGİ ile/ve HAL
- SEVGİ ile/ve HAL
( Sevgi, kesretin, ikiliğin bittiği yerdir. )
( Sevgi zuhur ettikten sonra, ne sen var, ne ben! )
( Sevmek, ihtiyarî değildir! )
( Mal, hal ehlinin, bilenin, sevenin, yararlananındır. )
- SEVGİ ve/||/<> İLETİŞİM
( Kişinin/kişinin, en temel, öncelikli/olmazsa olmaz iki gereksinimi. )
- SEVGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLGİ
- SEVGİ ile/ve/<> İLİŞKİ
( LOVE vs./and/<> RELATIONSHIP )
- SEVGİ ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ
( LOVE vs./and/<> COOPERATION )
- SEVGİ ile/>< KÂR
( [Pozitivizm ve kapitalizmin ...] Sevmediği. İLE/>< "Sevdiği". )
- SEVGİ ile/ve/||/<> KAYRA/LÜTÛF/İHSAN
( ... İLE/VE/||/<> Tanrısal. )
- SEVGİ ve KEŞF ve SEZGİ
( LOVE and CONSCIENCE/CONSCIOUS and INTIUTION )
- SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ
( Sevgi, ayırmanın, ayrımların reddidir. )
( Dünyanın eylem durumundaki sevgi olduğunu bir kez anlarsak, ona tamamen farklı bir gözle bakarız. )
( Sevgide, belirli bir düşünce kaynaklı ve/ya da dayanaklı, beklentili bir duygulanım durumu var olabilir fakat koşulsuz sevgide hiçbir düşünce, beklenti olmaksızın, olumlu ya da olumsuz, her koşulda sevmek vardır. )
( KOŞULSUZ SEVGİ, "EĞER"siz, "ÇÜNKÜ"süz, "AMA"sız; "KARŞIN'LI/RAĞMEN"li SEVGİ'dir! )
( Ayırd etme, ayrılık "düşünce ve duygusu" olmadığında, buna SEVGİ diyebiliriz. )
( Eğer, ne bir gövde, ne bir zihin, hatta ne de tanık, fakat bunlardan tümüyle öte olduğumuz düşüncesini sürekli taşırsak, zihnimizin berraklığı artacak, isteklerimiz saflık kazanacak; eylemlerimiz, merhametli ve sevecen olacaktır. Bu iç arınması, bizi başka bir dünyaya, gerçek ve korkusuz sevgi dünyasına götürecektir. )
( Sevgide yabancılar yoktur. )
( Sevgide "bir" bile yoktur, "iki" nasıl olabilsin? )
( Sevgi, yaradılışın önünde gelir. )
( Gerçek ve sevgi, kişinin asıl doğasıdır. Akıl ve gönül, onun paylaşım araçlarıdır. )
( Sevgi, mutluluktan çok, gelişmeyi; bilincin ve var oluşun genişleyip derinleşmesini ister. Bunu her ne engellerse acıya neden olur. Sevgi, acıdan çekinmez. )
( Anlayabiliriz ki bilmek, sevmektir. Sevmek de bilmektir. )
( Kendini ifade etmek, teyit etmek, zorlukları yenmek, sevginin doğasıdır. )
( Sevgi ve sevginin ilham ettiği yapma gücü[irâde] olmadıkça, hiçbir şey yapılamaz. )
( Sevginin doğal sonucu, itaattir. )
( Sever de dinlersek, o da bizi kendine alır. )
( Kişi, sevdiğini omzuna alır da yine de yorulmaz. )
( Sevgi, tutkunluk ve düşkünlük göstermez. Düşkünlük ise sevgi değildir. )
( Sevgi, tembel değildir ve berraklık da yönetir. )
( Aşırı "sevgi", boşlama/ihmal doğurur. )
( Sözleri ve davranışları doğru, erdem ve görüş sahibi kişiyi tüm dünya sever. )
( In love there are no strangers. )
( Love is the refusal to separate, to make distinctions.
Once you have understood that the world is love in action, you will look at it quite differently.
Unconditional love is, unless "IF", "BECAUSE", "BUT".
( If you stay vs. the idea that you are not the body nor the mind, not even their witness, but altogether beyond, your mind will grow in clarity, your desires - in purity, your actions - in charity and that inner distillation will take you to another world, a world of truth and fearless love.
Truth and love are man's real nature and mind and heart are the means of its expression.
More than happiness, love wants growth, the widening and deepening of consciousness and being. Whatever prevents becomes a cause of pain, and love does not shirk from pain.
When the sense of distinction and separation is absent, you may call it love.
To know is to love and to love is to know.
Love does not cling; clinging is not love.
Without love, and will inspired by love, nothing can be done.
It is in the nature of love to express itself, to affirm itself, to overcome difficulties.
Love is not lazy and clarity directs. )
( [not] LOVE vs./and/but UNCONDITIONAL LOVE
UNCONDITIONAL LOVE instead of UNCONDITIONAL LOVE )
- SEVGİ KOŞULSUZ SEVGİ
- SEVGİ ile/ve/<> KUT/SAL
( LOVE vs./and/<> HOLY )
itibarı ile 16.228 başlık/FaRk ile birlikte,
16.228 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(53/66)
(1996'dan beri)