I ve İ ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 16.228 başlık/FaRk ile birlikte,
16.228 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(30/66)
- İKLİM KRİZİ değil İKLİMİN NEDEN OLDUĞU KRİZ/LER
- İKNA EDİCİ değil/yerine/= İŞANDIRMACI
- İKNÂ ile/ve/||/<>/> KÂNİ
( Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma. İLE/VE/||/<>/> Kanmış, inanmış. )
- İKONALARDA:
HZ. MERYEM ve HZ. MERYEM'İN YANINDAKİ
( Kilisenin kime ithâf edildiğini gösterir. )
- İKTAM - İstanbul Şehri Kültür Tarihi Araştırmaları Merkezi
- İKTİDAR PARTİSİ değil/yerine/= ERK BİRELİ
- İKTİDAR ile/||/<> BİLGİ
( İktidar-bilgi ilişkisi )
( Michel Foucault tarafından 1975 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1926-1984) (Ülke: Fransa) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: İktidar-bilgi ilişkisi, diskur analizi) )
- İKTİFÂ' (ETMEK) ile/ve/<> KÂFÎ
( İkisi de, [< KİFÂYET] kökünden gelmektedir. )
- İKTİRÂNÎ[Ar. < KARN] ile İZÂFÎ
- İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ değil/yerine/= GEÇİMGE VE YÖNETİM BİLİMLERİ ALANDALI
- İKTİZÂ ile/ve/||/<> TAHYİR ile/ve/||/<> VAZI
- İL MUKAH:
AY TANRISI > ALLAH
- İLA/HUMAN LEUKOCYTE ANTIGEN[İng.] değil/yerine/= İNSAN AKYUVAR ANTİJENİ, İNSAN LÖKOSIT ANTİJENİ
- İLAÇ İLE ENZİM İLE SUBSTRAT İLE İNHİBİTÖR İLE AGONİST İLE ANTAGONİST ile/||/<> FARMAKOLOJİ TEMELERİ
( İlaç-reseptör etkileşimlerinin temel kavramları. )
( Formül: Km = [S] at Vmax/2 )
- İLAÇ TOLERANSI/DRUG TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= İLAÇ DOZ YETERSİZLİĞİ
- İLÂCIN ETKİSİ ile/ve/< HEKİMİN ETKİSİ
( Bazen [ya da çoğunlukla], ilâçtan çok hekimin iyileştirici etkisi/telkini daha fazladır. )
- İLÂHÎ MELANKOLİ ile AKLÎ MELANKOLİ ile HAYALÎ MELANKOLİ
( MELANCHOLIA MENTIS vs. MELANCHOLIA RATIONIS vs. MELANCHOLIA IMAGINATIONIS )
- İLÂHÎ[Ar.] ile İLÂHÎ[Ar.]
( Allah/tanrı ile ilgili. Tanrısal. | Münâcât. İLE "Allah'ım!", "Ey Allah!". "Bu ne hal", "ne tuhaf". )
- İLÂHÎ ile/ve METAFİZİK
( İlâh. İLE/VE Felek. )
( Sınırsız. İLE/VE Sınırsıza yakın fakat sınırlı. )
( KÜRSÎ: ATLAS FELEĞİ )
( SİPİHR, GERDÛN: FELEK )
- İLÂHÎ ile/ve MUTLAK
( Mutlak, deneyimlenemez, çünkü o, deneyim alanı ötesindedir. )
( Deneyimi olanaklı kılan Mutlak'tır. Onu gerçektleştiren ise Öz Varolan'dır [zâttır]. )
( Mutlak, deneyimlenebilir olan her şeyi içerir, fakat deneyimleyen olmazsa onlar hiçbir şey demektir. )
( Sizi sizin ötenizdeki mutlak'a götürecek olan yine kendi içinizdeki mutlak'tır. )
( DIVINE vs./and ABSOLUTE
There can be no experience of the Absolute as it is beyond all experience.
That which makes the experience possible is the Absolute. That which makes it actual is the Self.
The Absolute contains everything experienceable, but without the experience they are as nothing.
It is the absolute in you that takes you to the absolute beyond you. )
( SHEN ile/ve ... )
- İLÂHİ ile/ve NEFES
- İLÂHİ ile NEVBE
( ... İLE Bayramlarda ve kandillerde, dergâhlarda, halîle, kudüm, mazhar çalınarak ilâhî okuhması. )
- İLÂHİ ile/ve NUTUK
( ... İLE Konusu sınırlıdır. Bektâşilik'te görülür. )
( ... İLE Tarikata yeni giren dervişlere yol göstermek ve tarikat âdâbını öğretmek için tasavvuf ulularınca söylenen şiir. )
- İLÂHİ ile/ve OLMAZSA OLMAZ
( DIVINE vs./and IF NOT HAPPENS NOTHING HAPPENS )
- İLÂHİ ile/ve OLMAZSA OLMAZ
- İLÂHİ ile USUL-İ İLÂHİ
( ... İLE Devran öncesi okunan ilâhi. )
- İLÂHİYAT-I MAHZ ile/ve İLÂHİYAT-I AKLÎ
- İLÂM[Ar.] değil/yerine/= YARGI BELGESİ
- İLAVE ÜCRET ile/ve/<> FARK ÜCRETİ ile/ve/<> MUAYENE ÜCRETİ
( İlaç ve muayene üzerinden alınan ücret. İLE/VE/<> "Otelcilik hizmetleri." İLE/VE/<> ... )
- İLERİ ile GERİ
- İLERİ ile GERİ
- İLERİ ile/ve/değil KAPSAYICI
- İLERLEME:
HIZLI ile/ve/değil/yerine UZAK
( Yalnız. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Birlikte/beraber. )
( Hızlı ilerlemek/gitmek istiyorsan, yalnız git; uzağa gitmek istiyorsan, beraber! )
- İLERLEME = TERAKKİ = PROGRESS[İng.] = PROGRÈS[Fr.] = FORTSCHRITT[Alm.] = PROGRESSUS < GRESSUS:YÜRÜME, ADIM. PRO:ÖNDE, İLERİYE[Lat.] = PROGRESO[İsp.]
- İLERLEMECİ ile AYDINLANMACI
- İLERLEMELİ!
- İLERLEME/TERAKKİ ve/||/<>/< TAKLİT
( Taklit, ilerlemenin/terakkinin motorudur. )
- İLETİM DOKUSU = NESC-İ Vİ'ÂÎ = TISSU CONDUCTEUR
- İLETİM İLE TAŞINIM İLE IŞIMA ile/||/<> ISI TRANSFER MEKANİZMALARI
( Isının üç temel aktarım yöntemi. )
( Formül: q = -k∇T + hΔT + εσT⁴ )
- İLETİŞİM İÇİNDE OLMALI!
- İLETİŞİM TÜRLERİ:
KİTLE İLETİŞİMİ ile/ve/değil/||/<>/< ÖRGÜTSEL DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< ÖBEKLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİSEL DÜZEY
- İLETİŞİM ile/ve PİKTOGRAFİ
( ... İLE/VE Resim ve çizim aracılığıyla iletişim. )
( COMMUNICATION vs./and PICTOGRAPHY )
- İLETİŞİM ile/ve/||/<>/>/< ULAŞIM ile/ve/||/<>/>/< ENERJİ
( İnsanlığın/bilginin/aklın gelişim, araç ve kaynak yönetimindeki önceliklerindeki/sıralamasındaki üç temel alan. )
- [ne yazık ki]
İLETİŞİMSİZLİK:
"ANLAMSIZ KIRGINLIKLAR" ve/||/<> "BEKLENTİ" ve/||/<> "ZAMAN KAYBI"
- İLGİ
( INTEREST )
- İLGİ ALANI ile/ve/<> ETKİ ALANI
( İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler. )
( Işığa, ışıkla etki edilmez. )
( İğne ucundan daha küçüksek, iğne, bizi delemez - biz iğneyi delebiliriz. )
( INTEREST FIELD vs./and/<> EFFECT FIELD
Once the interest is roused, orderly application will follow.
When you are smaller than the point of a needle, then the needle cannot pierce you - you pierce the needle! )
- İLGİ (ALANI) ile/ve/||/<>/> ETKİ (ALANI)
- İLGİ ÇEKİCİ ile/değil/yerine SIRADIŞI
- İLGİ ile/ve/<> BECERİ
( INTEREST vs./and/<> SKILL | ABILITY )
- İLGİ ile/ve/<> BELİRLENİM
( İlgilendiğimiz şeyle belirleniriz. )
- İLGİ ve/> BİLGİ ve/> ZEVK
( INTEREST and/> KNOWLEDGE and/> PLEASURE )
- İLGİ ve/> (DÜZGÜN) UYGULAMA
( İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler. )
- İLGİ ve/<> GEREKSİNİM
( Başlangıçta gerekli olan. VE/<> Tamamlamak ve başarmak için gerekli olan. )
- İLGİ ve/> İSTEK ve/> YÖNTEM ve/> EYLEM
( INTEREST and/> REQUEST and/> METHOD and/> ACTION )
- İLGİ ile/ve/<> SEMPATİ
( INTEREST vs./and/<> SYMPATHY )
- İLGİ ile/ve TEPKİ
( INTEREST vs./and REACTION )
- İLGİ ile/ve/<> TEVECCÜH
- İLGİ ile/ve/<> ZEKÂ
( Zekâ, özgürlüğe açılan kapıdır ve uyanık dikkat, zekânın anasıdır. )
( Intelligence is the door to freedom and alert attention is the mother of intelligence. )
( INTEREST vs./and/<> INTELLIGENCE )
- İLGİLENMELİ!
- İLGİLİ ile/ve BAĞLANTILI
( RELEVANT vs./and RELATED )
- İLGİLİ ile/ve İLİŞKİLİ
( INTERESTED vs./and CONNECTED/RELATED )
- İLGİLİ ile/ve/<> İSTEKLİ
- ILGIN ile ILGINCAR/KUŞKİRAZI/GELİNFENERİ
( Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç ya da ağaççık cinsi. İLE Gülgillerden, yaprak açmadan önce beyaz çiçek veren, kaplamacılıkta kullanılan yabanıl ağaç. | Bu ağacın, reçeli yapılan meyvesi. )
( TAMARIX cum PADUS AVIUM )
- İLGİNÇ ile/ve/değil FARKLI
( [not] INTERESTING vs./and/but DIFFERENT )
- İLGİNÇ ile İLGİ ÇEKİCİ
( Öznede. İLE Nesnede ve öznede. )
- İLHAM ile SEZGİ
( Kaynağının nerede olduğu/nereden geldiği gibi soruların sorulmadan kullanıldığı veri İLE Kaynağının tanımlanamaz/belirsiz fakat kendinde bir yerlerde (düşünce-duygu-tecrübelerin birleştiği alan/varsayılan alan olabilir) olduğu düşüncesinden hareketle kullanılan/pratiğe yönelik işlenme potansiyelli/pratik bilgi. )
( INSPIRATION vs. INTUITION )
- İLHAM ile SEZGİ
( Kaynağının nerede olduğu/nereden geldiği gibi soruların sorulmadan kullanıldığı veri. İLE Kaynağının tanımlanamaz/belirsiz fakat kendinde bir yerlerde (düşünce-duygu-tecrübelerin birleştiği alan/varsayılan alan olabilir) olduğu düşüncesinden hareketle kullanılan/pratiğe yönelik işlenme potansiyelli/pratik bilgi. )
( Sezgi, organik düzeyden başlayarak, içgüdü ve duygu alanlarının içinden yükselerek ve ansal süreçlere bağlanıp onları besleyen ve bunu sibernetik deyimiyle "feed-back/geri besleme/bildirim" yaparak sürdüren bir "İç-Kaynak". )
( Açık zihinle, işleri derin ve kapsamlı bir önseziyle organize etmelidir. )
( INSPIRATION vs. INTUITION )
- İLHAMÎ değil/yerine/= ESİNSEL/BERGÜSEL
- İLİM ile/ve/değil FEN/TEKNOLOJİ
- İLİM('İ) ile/ve MAL('I)
( İsteyene verir Allah. İLE/VE İstediğine verir Allah. )
- İLİMLERİN AMACI ile/ve AMELLERİN AMACI
( Tevhid. İLE/VE İstikâmet. )
- ILIMLI ile/ve DENGELİ
- İLİŞKİ
( RELATIONSHIP )
- İLİŞKİ:
KATEGORİK ve/||/<> HİPOTETİK ve/||/<> AYIRICI
- İLİŞKİ:
MESAFELİ ile/ya da/||/<> YÜZEYSEL
- İLİŞKİ ile/ve AYIRIM(-/)BİRLEŞİM
( Fark gözetmeyin ve ayrılmaz olanı ayırmayın. )
( Ortak etmeni bulmak için tüm ayrımları terk etmek zorundasınız. Ancak evrensel olan ortaktır. )
( To find the common factor you must abandon all distinctions. Only the universal is in common. )
( RELATION vs./and DISCRIMINATION(-/)UNION )
- İLİŞKİ ile/ve BAĞ
( RELATION vs./and LINK )
- İLİŞKİ ile/değil/yerine BAĞINTI
- İLİŞKİ ile/ve BAĞLANTI
( RELATION vs./and CONNECTION )
- İLİŞKİ ile/ve BİLGİ
( Bilgi, kendini isteyen/talep edene, kendini açar. )
( RELATION vs./and INFORMATION )
- İLİŞKİ ile/ve/değil BİRLİKTELİK
( [not] RELATION vs./and/but TO BE IN COMPANY )
- İLİŞKİ ile ÇIKARSAMA
- İLİŞKİ ile/ve EĞİLİM
( RELATION vs./and TENDENCY )
- İLİŞKİ ile/ve EŞİTLİK
( RELATION vs./and EQUALITY )
- İLİŞKİ ile/ve GEÇİŞ
( Geride kalanı unutmadan ilerlemek olanaklı değildir. )
( RELATION vs./and TRANSITION )
- İLİŞKİ ile/ve/<> "GEÇİŞ"
- İLİŞKİ ile/ve GÖRELİLİK/İZÂFET
( RELATION vs./and RELATIVITY )
- İLİŞKİ ile/ve/<> HİZMET/EYLEM
- İLİŞKİ ile/ve/<> İLGİ
( RELATION vs./and/<> INTEREST )
- İLİŞKİ ile/değil İLİŞKİ DIŞI İLİŞKİ
- İLİŞKİ ile/ve İŞLEV
( RELATION vs./and FUNCTION )
- İLİŞKİ ile/ve POTANSİYEL
( RELATION vs./and POTENTIAL )
- İLİŞKİ ile/ve SÜREÇ
( İlişki, kavramın özünü, süreç de onun içeriğini oluşturur. )
( İlişki(relatio), doğasal, toplumsal ve bilinçsel tüm olgular arasındaki karşılıklı bağlılıktır. )
( Bir şey "ne" ise, ancak başka bir şeyle ilişkisinde "o"dur. )
( Bir şeyi tanımak, o şeyin ilişkilerini tanımaktır. )
( Evrende herhangi bir şey ancak ilişkileriyle varlaşır. )
( Uslamlamanın ya da akıl yürütmenin temeli ilişki kurmaktır. )
( Tüm varoluşlar "İlişki'nin zorunlu sonucu olduğu gibi, varoluşların zorunlu koşulu da "İlişki"dir. )
( Bir şeyin kendi iç çelişkisi ve o çeşitli yanları arasındaki ilişkiler "İç İlişkiler"; o şeyle başka şeyler arasındaki ilişkiler ise "Dış İlişkiler"dir. )
( İç ve Dış İlişkiler birbiriyle bağımlıdır. )
( RELATION vs./and PROCESS )
- İLİŞKİ ile/ve/> SÜREKLİ İLİŞKİ
- İLİŞKİ ile/ve VE
( RELATION vs./and AND )
- İLİŞKİ ile/ve YAKINLIK
( RELATION vs./and CLOSENESS/SYMPATHY )
- İLİŞKİDE/EVLİLİKTE:
İKİ KİŞİNİN "BİR KİŞİ OLMASI" (VE BEKLENTİSİ) ile/değil/yerine/>< BİR KİŞİNİN İKİ KİŞİ OLABİLMESİ
- İLİŞKİLERİ ÖNEMSEMELİ!
- İLİŞKİLERİN:
AÇIK ANLAMLARI ile/ve/||/<> ÖRTÜK ANLAMLARI
- İLİŞKİLİ ile/ve/<> BÜTÜNLÜKTE
- İLİŞKİ/Lİ ile İLİNTİ/Lİ
( RELATION vs./and CONNECTION )
- İLİŞKİLİ ile ÖZDEŞ
( RELATED vs. IDENTICAL )
- İLİŞKİ/Lİ ile/ve/değil/||/<>/< SIRA/LI
- İLİŞKİNİN/TOPLUMUN:
KAYNAŞMASI ile/ve/||/<>/> YAŞAMASI ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRÜLMESİ
( Sevgiyle. İLE/VE/||/<>/> Adâletle. İLE/VE/||/<>/> Dürüst çalışmayla. )
- İLK ARACIN GELİŞTİRİLMESİ ile/ve/<>/> İLK ARAÇ > YAZI ile/ve/<>/> YAZI > MATBAA ile/ve/<>/> MATBAA > BİLGİSAYAR ile/ve/<>/> BİLGİSAYAR > İNTERNET ile/ve/<>/> İNTERNET > BLOK ZİNCİR
( 300.000 yıl öncesi. İLE/VE/<>/> 294.000 yıl. İLE/VE/<>/> 5430 yıl. İLE/VE/<>/> 450 yıl. İLE/VE/<>/> 40 yıl. İLE/VE/<>/> 30 yıl. )
- İLK BAHÇEKÖY CAMİİ :
( Bahçeköy Lozan müdillerinin bulunduğu bir semt. Yunanistan'an göç edenlerden bir grup Bahçeköy'de isk3an edildiler. İbadetlerini de terk edilmiş olan Kilisede yaptılar. 1944/1945'li yıllarda ise köy içinde yeni yapılan cami kullanılmaya başlandı. Bu cami bilahare terk edildi. )
- İLK "BASAMAĞINI" ATTI değil İLK ADIMINI ATTI
- İLK BATIK (TİCARİ) GEMİ : ULUBURUN
( M.Ö. XIV. yy.'da - Uluburun - Kaş )
- İLK BEŞİĞİ YAPAN KİŞİ -ile
( ASSISI'Lİ AZİZ FRANCIS )
- İLK CADDESİ
- İLK DENİZ FENERİ
- İLK DENİZALTI (MODELİ) ile/ve/||/<>/> OSMANLI'DA DENİZALTI
( )
- İLK ELEKTRİK FABRİKASI
- İLK GÜNEŞ SAATİ -ile
( DİKİLİTAŞ )
- İLK HAYVAN HASTAHANESİ
( Dünyanın ilk Hayvan Hastahanesi olan Gurabahane-i Laklakan(Düşkün Leylekler Evi), XIX. yy'da, Osmanlı tarafından Bursa'da kurulmuştur. Sonbaharda geri dönemeyecek leyleklere yardım amaçlı kurulan bu hastahane, ayrıca sokak hayvanlarına ve çeşitli hayvanlara da yardım amaçlı kurulmuştur. )
- İLK
I ve/<> B
( İçeriden çıkmaya başlayan ilk harf. VE/<> İçeriden en son çıkan/çıkacak harf. )
- İLK İÇKİ
- İLK İLİŞKİ
- İLK KOL ve RAHİM NAKLİ
( Akdeniz Üniversitesi'nde. )
- İLK KORKU (ANI)
- İLK MODERN ÇOCUK HASTAHANESİ
- İLK MÜŞTERİ
- İLK MUTASAVVIFLAR (KİTABI)
- İLK OSMANLI MEZARLIĞI -ile
( ANADOLU HİSARI'nda )
- İLK OSMANLI SARAYI -ile
( BEY SARAYI )
- İLK SEMTİ
- İLK SIRA ARKADAŞI
- İLK SU SAATİ -ile
( M.Ö. 1397 )
- İLK YANGIN KULELERİ -ile
- İLK YAPI -ile
( FATİH CAMİİ )
- İLK YARDIMDA "ABC":
HAVA YOLUNUN AÇIK TUTULMASI ve/||/<>/> SOLUNUMUN SAĞLANMASI ve/||/<>/> KAN DOLAŞIMININ DÜZENİ
( ABC
AIRWAY and/||/<>/> BREATHING and/||/<>/> CIRCULATION )
- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLER:
HASTANIN DURUMU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLAY YERİ GÜVENLİĞİ
( Önce kendi güvenliğimiz, sonra çevrenin/trafiğin vs. güvenliği ve daha sonra hastanın güvenliği. )
- İLK YARDIMDA:
SOLUK VERME ve/||/<>/> KALP MASAJI
( İki kere. VE/||/<>/> Otuz kere.[Kalp çalışıncaya kadar, tıbbî yardım gelene kadar ve yalnızsak, yoruluncaya kadar] )
- İLK YAZI
- İLK ile EN ESKİ/YAŞLI
( THE FIRST vs. THE OLDEST )
- İLK ile ÖNCELİKLİ
( FIRST vs. PRIMARY )
- İLKBAHAR NOKTASI ile/ve ORTALAMA İLKBAHAR NOKTASI
( SPRING(VERNAL) EQUINOX vs. MEAN EQUINOX )
- İLKBAHAR NOKTASI ile SONBAHAR NOKTASI ile GÜN-TÜN EŞİTLİĞİ(EKİNOKS)
( 21 Mart. İLE 21/23 Eylül. İLE ... )
( ARISTARKOS: İlk büyük keşif olarak ekinoks noktalarını keşfetmiştir. )
( March 21. İLE September 21/23. )
( SPRING(VERNAL) EQUINOX vs. AUTUMNAL(FALL) EQUINOX vs. EQUINOX )
( ... avec ... avec ÉQUINOXE )
( ... ile ... ile TESÂVÎ-İ LEYL Ü NEHÂR )
- İLKECE BİLİNÇLİ:
GERÇEK ile/ve/||/<> OLANAKLI
( )
- İLKECE BİLİNÇLİ ile/ve/||/<> İLKECE BİLİNÇSİZ
( )
- İLKEL DİNLER ile/ve AHLÂK DİNLERİ ile/ve KOZMİK DİNLER
( PRIMITIVE RELIGIONS vs./and MORAL RELIGIONS vs./and COSMIC RELIGIONS )
- İLKEL = İPTİDAİ = PRIMITIVE[İng.] = PRIMITIF[Fr.] = PRIMITIV[Alm.] = PRIMITIVUS < PRIMUS[Lat.] = PRIMITIVO[İsp.]
- İLKELERİN:
VAROLMA SORUNSALI ile/ve İŞLEVSELLİĞİ ile/ve DEĞİŞİMİ ile/ve OLMAMASI ile/ve BİRLİĞİ ile/ve İNKÂRI
- İLKENİN:
GERÇEKLEŞTİRİLMESİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜZENLEYİCİLİĞİ
- İLKİNDİ değil İKİNDİ
- ILLEGAL :/yerine YASA DIŞI
- İLLEGAL değil/yerine/= YASADIŞI
- İLLET-İ CELÎ ile/ve/||/<> İLLET-İ HAFÎ ile/ve/||/<> MÜNÂSEBET ile/ve/||/<> REY-İ HÜZZAK
( Zahir ve açık bir nedene dayanan yol. İLE/VE/||/<> Gizli bir nedene dayanan yol. İLE/VE/||/<> Mantıkî bir ilişkiye dayanan yol. İLE/VE/||/<> Bu alanda uğraşan âlimlerin oylarına dayanan yol. )
- ILLIMANI ve/<> CORDILLERA REAL
( Bolivya'nın başkenti La Paz'ın 6462 m. yüksekliğinde bulunan bu iki karlı tepe, kentin en görülmeye değer yerlerindendir. )
- İLLİYET BAĞI değil/yerine/= NEDENSELLİK BAĞI
- İLM-İ HUDÛRÎ ile/ve/<> İLM-İ HUSÛLÎ
( Bilen ile bilinenin aynı olduğu ilim. İLE/VE/<> Bilen ile bilinenin ayrı olduğu ilim. )
( Hazır/huzur olan. İLE/VE/<> Edinilen. Hasıl olan. )
( Sûfi'nin bilgisi. İLE/VE/<> Âlim'in bilgisi. )
( Ancak husûlî ilim ikiye ayrılır. )
- İLM-İ İLÂHÎ ile/ve İLM-İ A'LÂ
( Hem hariçte, hem zihinde, maddeden ârî olan ilimler. )
- İLM-İ VÜCÛD ile/ve İLM-İ MEVCÛD ile/ve İLM-İ MADDÎ
( Varlık bilimi. İLE/VE Varolan bilimi. İLE/VE Maddelerin/şeylerin bilimi. )
- İLMÎ ve AMELÎ
- İLMÎ ile/ve/değil ZEVKÎ
- ILR/İMPLANTABLE LOOP RECORDER[İng.] değil/yerine/= YÜREK İÇİ DÖNGÜ KAYDEDICİ
- İLTİHAP[Ar. değil/yerine/= YANGI
- İLTİSAKLI[Ar.] değil/yerine/= İLİŞKİLİ
- İM/İNTRAMÜSKÜLER İNTRAMUSCULAR[İng.] değil/yerine/= KAS İÇİ
- IMAGO DEI ile/ve/||/<>/> IMAGO HUMANI
- IMAGO[İng.] değil/yerine/= BÜYÜKLER İMGESİ
- İMÂL(ÂT) değil/yerine/= YAPIM (İŞLERİ)
- İMÂLATHANE değil/yerine/= İŞLEYİMEVİ
- İMAM HASAN EFENDİ ÇEŞMESİ :
( Uskumruköy köy içinde ve Gümüşdere'ye giden cadde üzerinde bulunan bu çeşme (H.1286, M.1870), 1999 yılında S. Akdemir ailesi tarafından onarılmış ve onarım sonucu eski hüviyetini tamamıyla kaybetmiştir. Kitabesi şöyledir: Eğer mümin ise bu âbı/ Nasib olsun ana kevser şerabi/ Sahib - ül hayrat Cami - i Şerif imamı / Kastamonulu Hasan Efendi İbn - i Mustafa (1286)". )
- İMAM SUYU ÇEŞMESİ :
( Emirgan Camii bahçesindeki bu çeşme onarımlardan sonra eski hüviyetini tamamen kaybetmiştir (M. 1957). )
- İMAM SUYU ÇEŞMESİ :
( Emirgan'da Emirgan Mektebi Sokaktadır (M. 1958). Bu çeşmenin ilk yapılış tarihi belli değildir. Çeşme birkaç kez onarıldı ve her seferinde bir başka yere taşındı. Bu çeşmede İmam memba suyu kullanıldığı için "İmam Suyu Çeşmesi" adını almıştır. Kitabesinde şöyle yazmaktadır: A. Özaltın Gel iç, 1958". Çeşme 1958 yılında A. Özaltın tarafından onarılmıştır. )
- İMÂME[Ar.] ile İMÂMET[Ar.]
( Sarık. | Tespih, çubuk gibi şeylerin baş tarafına geçirilen, çoğu kehribardan yapılmış olan uzunca bölüm, başlık. | Fildişi oyma ve kakmalarda görünüşü tâcı ve imâmeyi andıran motif. İLE İmamlık. )
- İMAMI AZAM CAMİİ :
( Fatih Sultan Mahmut mahallesinde bulunan bu camii de her hangi bir tarihi özelliği yoktur. )
- İMAMI AZAM CAMİİ :
( Fatih Sultan Mahmut mahallesinde bulunan bu camii de her hangi bir tarihi özelliği yoktur. )
- İMAM('ın yap(ma)tığı) ile CEMAAT('in yapma(ma)sı gerekenler)
( * İmam kunut okumazsa cemaat de okumaz. * İmam bayram namazlarındaki tekbirleri yapmazsa, cemaat de yapmaz. * İmam dört rekatlı namazın ikinci rekatinde oturmazsa cemaat de oturmaz. * İmam secde ayeti okuyup secde etmezse cemaat de etmez. * İmam secde-i sehiv etmezse cemaat de etmez. )
- İMAMOĞLU YALISI :
( Sarıyer, Yenimahalle üzerindedir. İmamoğlu Yalısı olarak bilinmektedir. 19. yy son çeyreğinde inşâ edilmiş olan yalı zamanla el değiştirdi ve tamamen yıkılarak eskisine uygun biçimde yenilendi. )
- İMAN:
BİLGİ ve/+ SEVGİ
( Birbirimizi sevmedikçe eminlik/imân sağlanamaz! Emin olmadıkça da hiçbir adım atamayız! )
- İMAN ve/> GÜVENLİ/RAHAT HAREKET ALANI
- İMAN ile/ve/değil İZLEM/STRATEJİ
( [not] FAITH vs./and/but STRATEGY )
- YAPI/İMAR:
"BARIŞI" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> "AFFI"
- İMBİK değil/yerine/= DAMITICI
- İMECE ile FASON(/FERLAKS SİSTEMİ-FRANSIZ/PUTTING-OUT SİSTEMİ)
- İMEYL/E-MAIL NUMARASI değil/yerine/= E-POSTA BULUNAĞI
- İMGE:
CANLANDIRAN ile/ve/||/<>/< "CANLI"
- İMGE/LEME ile/ve/||/<> NESNE TAKLİDİ
- İMLÂ ile/ve/||/<>/> MÜMLÎ
- İMLEÇLERİN ÖZELLİKLERİ -ile
- IMMANUEL KANT'IN, ÜÇ KİTABI:
SAF AKLIN ELEŞTİRİSİ ile PRATİK AKLIN KRİTİĞİ ile YARGI GÜCÜNÜN ELEŞTİRİSİ
( Doğru ile yanlışı inceler. İLE İyi ile kötüyü inceler. İLE [Bir bölümünde] Güzel, çirkin ve yüceyi inceler. )
- IMMANUEL KANT'TA, İNSANIN DÖRT YETENEĞİ
( * DUYARLILIK(İHSAS)
* HAYAL GÜCÜ(MUHAYYİLE)
* İDRAK(MÜDRİKE)
* US(AKIL) )
- IMMANUEL KANT'TA:
"ARI USUN ELEŞTİRİSİ" ÖNCESİ ile "ARI USUN ELEŞTİRİSİ" SONRASI
- IMMUNE-MEDIATED/IMMUNE-MEDIATED[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK ARACILI
- IMMÜNOJENİTE/IMMUNOGENICITY[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLILIK YETISİ
- IMMÜNOLOJİ/IMMUNOLOGY[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK BİLİMİ
- İMMÜNOLOJİ ile/||/<> MİKROBİYOLOJİ
( Bağışıklık düzenini ve işlevlerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Mikroorganizmaları inceleyen bilim dalı. )
( vs./and/||/<> MICROBIOLOGY )
- IMMÜNOMEDİYATÖR/IMMUNE-MEDIATED[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK ARACILI
- IMMÜNOMODÜLASYON/IMMUNOMODULATION[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK UYUMLAMASI
- IMMÜNOMODÜLATÖR/IMMUNOMODULATORY[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK UYUMLAŞTIRICI
- IMMÜNOSÜPRESİF/IMMUNOSUPPRESSIVE[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK BASKILAYICI
- IMMÜNOTERAPİ/IMMUNOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= AŞI TEDAVİSİ, BAĞIŞIKLIK SAĞALTIMI
- İMMUNOTERAPİE ile/||/<> KEMOTERAPİ
( İmmunoterapie bağışıklık sistemini kullanırken İLE kemoterapi doğrudan hücre toksisitesi sağlar )
( Formül: Checkpoint inhibitor )
- IMPACT :/yerine ETKİ
- İMPAKT/IMPACT[İng.] değil/yerine/= ETKİ
- İMPARATOR PENGUENİ ile/değil ADELİE PENGUENİ
( Güney Kutbu'nda yaşarlar. )
- İMPEDANS SPEKTROSKOPİ ile/||/<> DC TEKNİKLER
( EIS AC frekans bağımlı, DC sabit potansiyel/akım. )
( Formül: Nyquist İLE i-V )
- IMPLANT[İng.] değil/yerine/= EKİT, DOKU EKİMİ
- İMPLİSİT BİLGİ/IMPLICIT KNOWLEDGE[İng.] değil/yerine/= ÖRTÜK BİLGİ
- IMPORTANT :/yerine ÖNEMLİ
- IMPRESSIVE :/yerine ETKİLEYİCİ
- İMPRESYON/IMPRESSION[İng.] değil/yerine/= İZLENİM | ÇÖKÜNTÜ, | BASI İZİ
- İMPULS İLE MOMENTUM İLE AÇISAL MOMENTUM İLE TORK ile/||/<> HAREKET BÜYÜKLÜKLERİ
( Doğrusal ve dönel hareketin temel nicelikleri. )
( Formül: J = Δp İLE τ = dL/dt )
- İMPULS İLE MOMENTUM İLE AÇISAL MOMENTUM ile/||/<> HAREKET BÜYÜKLÜKLERİ
( Korunum yasalarıyla ilişkili nicelikler. )
( Formül: J = ∫F dt = Δp )
- İMTİNÂ-İ ÂDÎ ile/ve/<> İMTİNÂ-İ HAKİKÎ
( Bir şeyin, varoluşunun olanaksızlığı. İLE/VE/<> Bir şeyin, yokluğunun, akılsal olarak olanaksızlığı. )
( Birinin, başka birinin çocuğu olduğu bilinen biri için, "benim çocuğumdur" demesi gibi. İLE/VE/<> Birinin, kendinden yaşça büyük biri için, "benim çocuğumdur" demesi gibi. [davası edil(e)mez/dinlenmez] )
- İMZA BEYANNÂMESİ ile/ve/||/<>/> İMZA SİRKÜLERİ/SİRKÜSÜ
( Gerçek kişi için, bireysel. İLE/VE/||/<>/> Tüzel kişi/kuruluş için. )
- İMZA ile CEMAL SÜREYYA'NIN İMZASI
- İN ile/ve/değil/||/<> AY İNİ
(
)
- İNÂ'[Ar. < EVÂNÎ] ile İ'NÂ[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.]
( Kap kacak. İLE Zahmete uğratma. İLE Yemiş toplama zamanının gelmesi. İLE Geciktirme, alıkoyma. )
- İNAN = İMAN = FAITH[İng.] = FOI[Fr.] = GLAUBE[Alm.] = FIDES[Lat.] = FE[İsp.]
- İNANÇ ile/ve/<> SEVGİ ile/ve/<> BİLGİ
( Toplumsal yönetimde, kişiler üzerinde oynanan alanlar. )
( BELIEF vs./and/<> LOVE vs./and/<> KNOWLEDGE )
- İNANMAK ile/ve BEKLEYİŞ/BEKLENTİ
( TO BELIEVE vs./and EXPECTATION )
- İNANMIŞ ile DELİ
- İNAT değil/yerine/= DİRETİ
- İNATÇI/ANUT değil/yerine/= DİRETEK/DİRETKEN
- İNATÇI ile HARIN
( ... İLE Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden hayvan. | [mecaz] Hain, huysuz. | [mecaz] Obur. )
- İNAT/ÇI ile/ve/||/<> İNAK/ÇI
- İNCE BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI ile/||/<> KALIN BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI
( İnce bağırsak daha az bakteri yoğunluğu İLE kalın bağırsak çok yüksek bakteri yoğunluğu içerir. İnce bağırsakta 10^3-10^7 bakteri/ml İLE kalın bağırsakta 10^11-10^12 bakteri/ml bulunur. )
- İNCE BAĞIRSAK ile/ve 12 PARMAK BAĞIRSAĞI
( SMALL INTESTINE vs./and DUODENUM )
- İNCE BAĞIRSAK ve/||/<> ZONULİN BAĞLARI
- İNCE ve/||/<> İNCİ
- İNCEAĞRI ile İNCESAYRILIK
( Verem. İLE Akciğer veremi. )
- ^ İNCELTME İMİ(olarak kullanım) ile/ve UZATMA İMİ(olarak kullanım)
değil
DÜZELTME İMİ(olarak kullanım)
- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK
( İzlemek için burayı tıklayınız... )
- İNCİ: Cansız ve bitki eşiği. -ile
- İNCİ ile/ve AZRA
( ... İLE/VE Delinmemiş inci. )
- İNCİ ile İNCİ ÇİÇEĞİ(MÜGE[Fr. < MUGUET])
- İNCİ ile/ve/||/<> MERCAN
( [Divân Edebiyatında] Gözyaşını simgeler. İLE/VE/||/<> Kanlı gözyaşını simgeler. )
( Barış. İLE/VE/||/<> Feragat. )
( Hz. Hasan ve soyu. İLE/VE/||/<> Hz. Hüseyin ve soyu. )
( Kavuşmayı/vuslatı simgeler/nişânesidir. İLE/VE/||/<> ... )
- İNSAN/KİŞİ:
İNCİL'DE ve/||/<> KUR'ÂN'DA
( İmanı, ümidi ve şefkati olandır. VE/||/<> İman, ihlâs ve doğru/düzgün eylem/etkinlik peşinde koşandır. )
- İNCİR AĞACI ile/değil KOKAR AĞACI
- İNCİR ÇEKİRDEĞİ ile/||/<> HİNDİSTAN CEVİZİ
- İNCİR/YEMİŞ/BALLIDARI ile BURUK İNCİR/YEMİŞ
( ... İLE Dalında kuruyan, kimyasal kullanılmış incir. )
- İNCİR/YEMİŞ/BALLIDARI ile ÖTEKİ MEYVELER
( Bilgeliği simgeler. İLE ... )
( TİN ile ... )
( FIG vs. OTHER FRUITS
Signs the wisdom. WITH ... )
( FICUS CARICA cum ... )
- İNCİR ile KAYA İNCİRİ
( ... İLE Susuz ve ilaçsız, kendi kendine yetişen siyah kaya incirleri, olgunlaşıp yere düşünce toplanıp önce güneşte kurutulur. Sonrasında, çuvallara sıkıştırılarak bastırılıp saklanıyor. Yeneceği zamandan 4-5 gün önce çıkarılıp mersin, kekik ve defne yaprağı ile kaynatılan suya bandırılır ve tekrar kurutulur. Sonra da unlanıp yenir. Hava alan kâğıt ya da bez kesede saklanıp birkaç hafta içinde yumuşacık halde tüketilir. )
( ...ile
)
- İNCİR ile PATLICAN İNCİRİ
( ... İLE İncirin, iri ve mor bir türü. )
- İNCİR ile YABANİNCİRİ
( ... İLE Dutgillerden, Mısır'da yetişen ve kerestesi, eski Mısırlılar'ca mumyalara sanduka yapmakta kullanılmış olan bir ağaç. | Bu ağacın meyvesi. )
- İNCİTMEMELİ!
- INCLUSIVE[İng.] değil/yerine/= İÇLEYİCİ
- 'INDÎ[Ar.] ile LEDÜNNÎ[Ar.]
- INDIAN :/yerine KIZILDERİLİ, HİNTLİ
- INDICATION :/yerine BELİRTİ
- İNDİRGEMEMELİ!
- İNDÜKSİYON İLE DETERMİNASYON İLE DİFERANSİYASYON ile/||/<> GÖZE KADERİ
( Göze tipinin belirlenmesi aşamaları. )
( Formül: Pluripotent → Unipotent )
- INDUSTRY :/yerine ENDÜSTRİ
- İNEK ile AFRİKA İNEĞİ
- INERVASYON/INNERVATION[İng.] değil/yerine/= SİNİR DONATISI
- İNFAK değil/yerine/= GEÇİNDİRİ
- İNFÂK ile/ve/||/<> KİŞİ
itibarı ile 16.228 başlık/FaRk ile birlikte,
16.228 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(30/66)
(1996'dan beri)