Bugün[31 Aralık 2025]
itibarı ile 5.913 başlık/FaRk ile birlikte,
5.913 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(19/25)


- HÜBEL ile/ve/||/<> LÂT ile/ve/||/<> MENAT ile/ve/||/<> UZZA


- HUBER KÖŞKÜ ile/= CUHMURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜ

( 1985'ten sonra kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılmaktadır. )

( Tarabya'da, Mimar Raymondo D'Aranco inşa etmiştir. [XIX. yüzyıl] )


- HÜBER MALİKHANESİ :

( Tarabya Yeniköy Caddesi üzerinde bulunan Hüber Malikanesi çok önemli bir tarihi eser olup 34.046 m²'lik bir alanı kaplamaktadır. Büyük alan içinde çeşitli ağaç türleri vardır. Hüber köşkü 19. yy. sonlarında bu alanda inşâ edildi. Binayı Osmanlı Devletine silah satan Krupp firmasının İstanbul temsilcisi Hüber'di. Hüber'den sonra yalı birkaç kez el değiştirdi. Bir süre Fransız Notre Dame de Sion Okulu olarak kullanılan Malikâne 1973'te Boğaziçi İnşaat ve Turizm Şirketince satın alındı. 1985'da ise kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı Yazlık Köşkü olarak kullanılmaktadır. )


- HUBUB[Ar. < HUBÂB, HUBÂBE] ile HUBÛB[Ar. < HABB]

( Su üzerindeki kabarcıklar. İLE Taneler, tohumlar. )


- HUBÛR[Ar.] ile HUBÛR[Ar. < HABER]

( Sevinç, neşe/sürûr. | Bilginler, âlimler, fakihler, zekiler, anlayışlıklar.[< HİBR: Öğretmen. | Mürekkep. | Yahudi/İsrailoğulları bilgini.] İLE Haberler, havâdisler. )


- HUBÛR[Ar.] ile SÜRÛR[Ar.]


- HUBÛT[Ar.] ile NÜZÛL[Ar.]


- HÜCCET ile DELİL


- HÜCCET ile/||/<> HÜCCET-İ ŞERİYE/ŞERİYYE

( Delil. İLE/||/<> Şeriyye mahkemelerinden sırf mülk taşınmazlar için verilen belge. )


- HÜCCET ile HÜCCET-ÜL-İSLÂM

( SENET, VESİKA, DELİL | SEÇKİN ÂLİMLERE VERİLEN UNVAN ile İMÂM-I GAZÂLÎ )


- HÜCCETÜL İSLÂM / İMAM / EBÛ HAMİD:
GAZZÂLÎ ile/ve AHMET GAZZÂLÎ

( ... İLE/VE Kardeşi. )


- HÜCERÂT[Ar. < HÜCRE] ile HÜCEYRÂT[Ar. < HÜCEYRE]

( Gözler, odacıklar. Sürü konulan yerler. İLE Küçük delikler ve oyuklar. )


- HÜCRE[Ar.]/CELL[İng.] değil/yerine/= GÖZE


- HÜCRE DUVARI ile/||/<> HÜCRE ZARI

( Duvar rijit selüloz destek, zar esnek fosfolipid. )

( Formül: Bitki/bakteri İLE tüm hücreler )


- HÜCRE İÇİ ile İNATÇI

( INTRACELLULAR vs. INTRACTABLE )

( درون ياختهاي ile ستيزه جو )

( DRON YAKHTEHYAY ile SETYZAH JO )


- HÜCRE:
ÖRGÜTLÜ ile/ve/||/<>/> ÖZGÜR

( Örgen. İLE/VE/||/<>/> Sperm. )


- HÜCRE ile HÜCRELİ ile HÜCRE EVİ ile HÜCRE BİLİMİ ile HÜCRE DUVARI ile HÜCRE ÇEPERİ ile HÜCRE BİLİMSEL ile HÜCRELER ARASI ile HÜCRE YUTARLIĞI


- HÜCRE ile KİLER ile ÇELLİST

( CELL vs. CELLAR vs. CELLIST )

( ياخته ile سلول ile حجره ile سرداب ile گودال سرچاه ile زيرزمين ile سردابه ile ويولون نواز )

( YAKHTEH ile SELOL ile HAJREH ile SARDAB ile GODAL SARCHAH ile ZYRAZMYNE ile SARDABEH ile ويولون نواز )


- HÜCRE[Ar.] değil/yerine/= YUVAR, GÖZE


- HÜCRE/BEYİN/ZİHİN ile/ve/||/<>/> GÖVDE


- GÖZELERİ SIKICA BİTİŞİK BİR KÜTLE = HACM-I MÜTELÂSIKA = MASSE COHÉRENTE


- HÜCRESEL OTOMAT ile/||/<> PDE

( Hücresel otomat ayrık yerel kural İLE PDE sürekli diferansiyel. )

( Formül: Conway İLE ısı denklemi )


- HÜCRESEL ile HÜCRE ile SELÜLOZ

( CELLULAR vs. CELLULE vs. CELLULOSE )

( سلولي ile سلول دار ile حجره کوچک ile سلولز ile سلولوز )

( SELOLY ile SELOL DAR ile HAJREH KUCHAK ile SELOLZ ile سلولوز )


- HÜCRESEL ile/||/<> OTOMAT

( Hücresel otomatlar kuramı )

( John von Neumann tarafından 1948 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1903-1957) (Ülke: Macaristan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Oyun teorisi, bilgisayar mimarisi) )


- HÜCRE/VÎ değil/yerine/= GÖZE/CİL


- HÜCUM (ETMEK) değil/yerine/= SALDIRI (SALDIRMAK)


- HÜCUM ile HÜCUMCU ile HÜCUM OYUNCUSU


- HÜCUM değil/yerine/= İLERİ


- HUD'A[Ar.] ile HUDÂ/HÜDÂ[Fars.]

( Aldatma, oyun, hile, dalavere, düzen, dek. İLE Tanrı/Allah. | Doğru yol gösterme. | Kur'ân-ı Kerîm [bkz. HİDÂYET] )


- HÛDÂHUB ile/ve YEK BİR ALLAH YEK

( Kervanların nöbet/nevbet tutarken etrafa [dosta/düşmana] seslendirdikleri sözler. )


- HÜDAVENDİGÂR/İMPARATOR ile/||/<> İMPARATOR ile/||/<> HÜKÜMDAR ile/||/<> HAKAN/MELİK ile/||/<> HÜNKÂR/SULTAN ile/||/<> HULAGUHAN

( XIV. ve XV. yüzyılda Osmanlı sultanları tarafından imparator anlamında kullanılan san. İLE/||/<> Çok uluslu devleti yöneten hükümdar. İLE/||/<> En üst ve gücü elinde tutan yönetici. İLE/||/<> Hükümdarlar hükümdarı anlamında kullanılan san. İLE/||/<> Osmanlı'da devlet başkanına verilen san. İLE/||/<> İlhanlı Devleti'nin kurucusu olan ünlü Moğol hükümdarı. )


- HUDÂYÎ ile/ve/||/<> HUDÂYÎ-NÂBİT

( Ulûhiyet. | Allah'a mensup. İLE/VE/||/<> Allah'ın verdiği.[bkz. HÜKM-İ İLÂHİ] | Ekilmeksizin kendiliğinden biten/yeşeren/oluşan. )


- HUDDÂM[< HÂDEM] -ile

( HİZMET EDENLER, HİZMETÇİLER )


- HUDDÂM[Ar. < HÂDEM] ile HÜDÂM[Ar.]

( Hizmetçiler, hizmet edenler. İLE Deniz tutması. )


- HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHÎD/İBİBİK/MÜRG-İ SÜLEYMÂN[Fars.] değil/yerine/= ÇAVUŞKUŞU

( Çok renkli, çizgili ve kötü kokan bir kuş. )

( Mezbelede açtığı bir çukur içinde yumurtlar. Yer altında bulunan suları, sanki bir cam içindeymiş gibi gördüğü söylenir. | SÜLEYMAN PEYGAMBER İLE SEBÂ MELÎKESİ BELKİS ARASINDA HABER GETİRİP GÖTÜREN KUŞ | TASARRUF-I İLÂHÎ [bkz. EBÜRREBİ'] )


- HUDÛ'[Ar.] ile HUŞÛ'[Ar.]


- HUDÛ'[Ar.] ile İHBÂT[Ar.]


- HUDÛ'[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- HUDÛD[Ar. < HADD] ile HUDÛD[Ar. < HADD]

( Sınırlar, uclar, bucaklar. İLE Yanaklar. | Yer kazmalar, yeri yarmalar. )


- HUDUR -ile

( HAZIR [KEŞF GEREK!] )


- HUDURÎ BİLGİ ile/ve KESBÎ BİLGİ


- HUDÛRÎ ile HUSÛLÎ

( Sufi'nin bilgisi. İLE Âlim'in bilgisi. )

( Ancak gaflet vardır/olur. İLE/VE Cehâlet vardır/olabilir. )

( Hata yoktur/olmaz. İLE/VE Hata olabilir. )


- HUDÜS[Ar.] ile İHDÂS[Ar.]

( Sonradan oluşma. İLE Yeni bir şeyin oluşması. )


- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF


- HUDUT[Ar.] değil/yerine/= SINIR


- HUDUTLANDIRMAK ile HUDUT ile HUDUTLU ile HUDUTSUZ/LUK ile HUDUT BOYU ile HUDUT DIŞI


- HUFFMAN İLE ARİTHMETİC İLE LZ77 ile/||/<> SIKIŞTIRMA ALGORİTMALARI

( Veri sıkıştırma yöntemleri. )

( Formül: L̄ = Σpᵢlᵢ ≥ H(X) )


- HUGE :/yerine KOCAMAN


- HÜKM[Ar.] ile KADÂ[Ar.]


- HÜKMETMEK değil/yerine/= EGEMENLENMEK


- HÜKMETMEK ile HÜKMEDEBİLMEK


- HÜKM-İ İLÂHİ -ile

( İNSAN ELİYLE AŞILANAN | SUN-U İLÂHİ )


- HÜKMİ ile HÜKMİ ŞAHSİYET


- TÜZE/HUKUK:
BAŞLANGIÇTA ile/ve/değil/||/<>/> GÜNÜMÜZDE


- HUKUK DÜZENİ ile/ve/||/<>/< DÜNYA GÖRÜŞÜ


- HUKUK:
ZORUNLULUK ile/ve/değil/||/<>/< GEREKLİLİK


- HUKUK ile/ve/||/<>/>/< HUDÛD


- HUKUK ile HUKUKİ/LİK ile HUKUKÇU/LUK ile HUKUKSAL/LIK ile HUKUKSUZ/LUK ile HUKUKİ METROLOJİ


- [ne yazık ki]
HUKUKSUZ/LUK ve/> ACIMASIZ/LIK


- HUKUKSUZLUK ile/ve/||/<> AYIP


- HUKUKSUZ/LUK ve/> KAYITSIZ/LIK


- HUKUKTA, KARDEŞLİK değil KARDEŞLİK HUKUKU


- HUKUKU:
DELMEK ile/değil/yerine DEĞİŞTİRMEK


- HUKUK'UN:
KÖRELTİLMESİ değil/yerine/>< YAYGINLAŞTIRILMASI


- HUKUK'UN YAYGINLAŞTIRILMASI ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜĞÜN GÜVENCESİ


- HÜKÜM VERMEK ile HÜKÜM

( ADJUDICATE vs. ADJUDICATION )

( احقاق کردن ile احقاق ile احقاق حق )

( AHAQAQ KARDAN ile AHAQAQ ile AHAQAQ HAGH )


- HÜKÜM ile HÜKÜMLÜ/LÜK ile HÜKÜMSÜZ/LÜK


- HÜKÜM ile NİSPET ile HÜKÜMSEL NİSPET

( Hükme götürecek biçimde ilişki kurmak. )


- HÜKÜMDAR[Ar. + Fars.] ile HAKAN[< KAĞAN]

( Sultan, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı. İLE Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir san. | Osmanlı sultanlarına verilen san. )


- HÜKÜMDAR ile/değil/yerine/=/<> İLHAN

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/=/<> Bir ilhanlığın başında bulunan hükümdar/imparator. | İran Moğollarında hükümdarın sanı. )


- HÜKÜMDAR ile/ve/<>/> VELİAHT

( ... İLE/VE/<>/> Bir hükümdarın ölümünden ya da tahttan çekilmesinden sonra tahta geçmeye aday olan kişi. )


- HÜKÜMDAR["KRAL/PAPA"]:
"YASALARLA BAĞLANMIŞ/SINIRLANDIRILMIŞ DEĞİLDİR" ve/||/<> AKILLA BAĞLANMIŞ/SINIRLANDIRILMIŞ DEĞİLDİR

( LEGIBUS SOLUTUS et/||/<> RATIONE ALLIGATUS )


- HÜKÜMDARLIK değil HÜKÜMRANLIK


- HÜKÜMET[Ar.]/KABİNE[Fr./İng.] değil/yerine/= YÖNETKE


- HÜKÜMET ile HANEDAN

( GOVERNMENT vs. DYNASTY )


- HÜKÜMET ile HÜKÜMET ERKANI ile HÜKÜMET KAPISI ile HÜKÜMET KONAĞI ile HÜKÜMET DARBESİ ile HÜKÜMET MERKEZİ ile HÜKÜMET KOMİSERİ


- HÜKÜMETİ/HÜKÜMETLERİ CİDDİYE ALMAK yerine DEVLETİN/VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ VE GELECEĞİ İÇİN ÇABA HARCAMAK/ÜRETİMDE BULUNMAYA DEVAM ETMEK


- HÜKÜMLÜ ile YÜKÜMLÜ


- HÜKÜMRAN[Fars.] değil/yerine/= EGEMEN


- HÜKÜMRANLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
DİSİPLİN ile/ve/> YÖNETİMSELLİK


- HÜKÜMSÜZ değil/yerine/= GEÇERSİZ


- HÜKÜMSÜZLÜK değil/yerine/= GEÇERSİZLİK


- HÜLAGÜ, ALİ TUNCER (SARIYER, 1952) :

( Sarıyerli, inşaat Mühendisi, dernekçi. Sarıyer Pertevniyal İlkokulu (1963), Sarıyer Ortaokulu (1966) ve Sarıyer Lisesini (1969) bitirdi. Yüksek Öğrenimini İDMMA Galatasaray Üniversitesinde tamamladı ve İnşaat Mühendisi olarak hayata atıldı. Demma Çelik Hasır Firması, Hava Kuvvetleri Lojman İnşaatlari (Askerlik dönemi) Kontrol Mühendisi, Emlak Kredi Bankası Ataköy 5. Mahalle İnşaatları Şantiye Şefi, Milli Savunma Bakanlığı 2020 Konut İnşaatları Şantiye Şefi, MO - YAP/Ekmekçioğlu Prefabrik Yapı Elemanları Fabrika Müdürü, Foy Yapı Denetim Statik Proje Denetçisi ve Kentsel Dönüşüm Proje Mühendisi, Ayrıca Alkan Teknik Yapı Denetim Ltd. Şti. Statik Proje Denetçisi ve Kentsel Proje Dönüşüm Mühendisi olarak görev yaptı ve çeşitli tarihi eser bina resterasyonu işlerini yürüttü. Ayapı Denetim Ltd. Şti. Şirket Ortağı, Yönetim Kurulu Başkanı ve Statik Proje Denetçisi (Sarıyer), Zenon Profabrik Yapı Elemanları Şirketi Genel Müdürü&Hissedarı (Kurtköy) ve Yıldız Perma Kültür A.Ş. Ortağı, Silivri - Ortaköy Belde Belediyesi, İmar ve Fen İşleri Müdürlüğü (2009) görevini yürüttü. SHP den sonra CHP de üyeliği var. İlçe Yönetim Kurulu üyeliği ve değişik yıllarda delege olarak görev yaptı. CHP, Sarıyer Lisesi Mezunları Derneği. Y.T.Ü. Mezunları Derneği Üyesidir. Sarıyer liseliler Derneğinde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı (2016 - 2018) ve Sarıyer Lisesi Mezunları Derneği Başkanlığını devam ettirmektedir (2019 itibariyle). )


- EZCÜMLE/HULÂSA[Ar.] değil/yerine/= ÖZET/LE [bkz. ZÜBDE] | KISACA )


- HÜLLE ile HÜLLECİ/LİK


- HULLE[Ar.] ile SADÂKAT[Ar.]


- HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE[Ar. < HOL] ile HÜLLE[Ar. < HULLE]

( Haller, durumlar. İLE Cennette giyilecek giysi. İLE Sazdan yapılan, kulübe. İLE Tandır bacası. İLE Kâğıt lira. İLE Abartmalı konuşma. İLE Hülleyi gerçekleştirmek. | Bir işte geçici çözüm için hileye başvurmak. İLE Gölgelik. İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )


- GEÇİŞME/GEÇİŞİM/ERİM/HULÛL[Ar.]/OZMOZ[< OSMOS]/OSMOSIS[İng.] ile GEÇİŞME/DİFÜZYON/DIFFUSION[İng.]

( Su moleküllerinin yarı geçirgen bir zardan geçişi. İLE Moleküllerin yüksek yoğunluktan düşük yoğunluğa geçişi. )


- HULÛL ile DUHÛL


- HULÛL[Ar.] ile HULÛL[Ar. < HALL]

( Gelip çatma. | Girme. | Yanaşma. | Geçme. İLE Sirkeler. | Sirkede bulunan kurtçuklar. )


- HULÛL ile/ve İTTİHÂD


- HULÛL ile/ve/||/<> SÜKÛN


- HULÛL ile/değil TAHALLÜL

( Haramdır. İLE/DEĞİL Helâldir. )

( Hz. İbrahim, tahallül ve halildir. )


- HULÛL-İ SERAYANÎ ile HULÛL-İ CİVARÎ


- HULUS[Ar.] ile HULUSKÂR[Ar., Fars.]

( Gönül temizliği. İLE Temiz duygulu, içten. | Dalkavuk, şakşakçı. )


- HULÛS değil/yerine/= SAFLIK, GÖNÜL TEMİZLİĞİ, SAMİMİYET


- HULUSİ BEHÇET ÖNCESİ TANIMLAMALAR ile/||/<> BEHÇET HASTALIĞI MODERN TANI

( Behçet öncesi semptomlar ayrı hastalıklar sayılırdı İLE 1937 sonrası bir sendrom olarak tanındı. Hipokrat oral ülserler tanımladı İLE Behçet üçlü semptom kompleksini birleştirdi. Eski tanımlar eksik İLE modern tanı bütüncül yaklaşım sağlar. )

( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )


- HULUSİ KENTMEN PARKI :

( Poligon Mahallesindedir. 164 m² yeşil, 75 m² oyun, 32 m² fitness ve dinlenme alanlarıyla birlikte toplam 400 m²'lik bir alan üzerinde kuruldu. )


- HÜLYALAŞMAK ile HÜLYALAŞTIRMAK ile HÜLYA ile HÜLYALI


- HUM değil/yerine/= UĞULTU


- HÜMÂ -ile

( Kutluluk simgesi kuş. )


- HÜMA ile HÜMANİST ile HÜMANİZM


- -HÜMÂ[Ar.] ile HÜMA/Y[Ar.]

( Arapça dilbilgisinde iki kişiyi gösterir. Sürü konulan yerler. İLE Devlet kuşu. | Saâdet, kutluluk. )


- HUMÂM[Ar.] ile KAMKÂM[Ar.]


- HUMAN vs. ANYTHING


- HUMAN vs. HUMAN IN HUMANITY


- HUMAN vs. MIRROR


- HUMAN :/yerine İNSAN


- HUMAN vs./and ADAM


- HÜMANİSTLEŞMEK ile HÜMANİSTLİK


- HÜMANİZM/HÜMANİST değil/yerine/= İNSANCIL

( Bilgelik/hikmet/irfan ile hak arayışı. )


- HUMAR[Ar.] ile/değil/yerine SERSEMLİK

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE İçki ya da uyku sersemliği. )


- HUMBARA ile HUMBARACI/LIK ile HUMBARA OCAĞI


- HUMBARA/HUMBERE[Fars.] ile HUMBARA/KUMBARA[Fars. < HUMBERE]

( Havan topu. İLE Para biriktirmek için kullanılan, bozuk ya da kâğıt para atılan deliği olan, metal, toprak ya da plastikten yapılmış küçük kap. | Humbara. )


- HUMBOLDT ile/ve/||/<>/> HUMBOLDT

( Wilhelm von İLE/VE/||/<>/> Alexander von )

( Ağabey. İLE/VE/||/<>/> Kardeş. )

( 22 Haziran 1767 - 08 Nisan 1835 ile/ve/||/<>/> 14 Eylül 1769 - 06 Mayıs 1859 )


- HUME ÇATALINDA:
OLGULAR, OLGU DURUMLARI ile/ve/||/<> DÜŞÜNCELERİN BAĞINTILARI

( MATTERS OF FACT vs./and/||/<> RELATION OF IDEAS )


- HUMHÂNE -ile

( Meyhane. | Şarap fıçısı. )


- HUMMA ile HUMMALI


- HUMMA ile MALTAHUMMASI/KALAAZAR

( ... İLE Akdeniz ülkelerinde görülen, en çok keçi sütü ile bulaşan, ateşli bir hastalık. )


- HUMMA ile SARIHUMMA

( ... İLE Çoğunlukla sıcak ülkelerde görülen, bir cins sivrisinek aracılığı ile bulaşan, tene, sarı bir renk veren, ateşli bir sayrılık. )


- HUMOR/HÜMOR ile HUMORAL İMMÜNİTE

( Sıvı. İLE Sıvısal bağışıklık. )


- HUMOR :/yerine MİZAH


- HÜMORAL ile/||/<> HÜCRESEL

( Hümoral antikor B hücre İLE hücresel T hücre sitotoksik. )

( Formül: Antibody İLE cell-mediated )


- HÜMORAL/HUMORAL[İng.] değil/yerine/= SALGISAL


- HUMÛD[Ar.] ile HÜMÛD[Ar.]


- HUMUS ile/ve FAVA

( Nohuttan yapılan. İLE/VE Bakladan yapılan. )


- HUMUS[Lat.] ile HUMUS[Ar.]

( Organik toprak. İLE Bir tür yemek. İyice ezilmiş nohut, tahin ve baharatla hazırlanan bir yemek. )


- HUMUS ile HUMUSLU ile HUMUSSUZ


- HUMUS ile/ve/||/<> KOMPOST

( Latince, "toprak" ya da "alt, sığ" kökünden türemiştir. Kullanımı konusunda bazı yanlış anlamalar söz konusudur. Humus, kompostun alabileceği son durumdur, yani içinde çürüme sürecini devam ettirecek azot, fosfor bileşikleri kalmamıştır. Kompost ise, etrafındaki bitkilere çeşitli vadelerde farklı besin maddeleri sunan, bu nedenle bol miktarda canlıya ev sahipliği yapan, dolayısıyla çürüme işlemi az da olsa hâlâ devam eden ”canlı” bir oluşumdur. Toprağa serdikten sonra toprak ekosistemine karışır, topraktaki biyolojik süreçleri destekleyerek çeşitliliği arttırır ve zamanla humusa dönüşür. Bildiğimiz tüm yaşam türleri karbon temellidir, yani canlı ya da ölü, her şey organik maddedir. Kuru yapraklar, mantarlar, ağaçlar, canlı bir kedi, ölü bir kunduz; aklınıza yaşayan ya da yaşamış olan ne gelirse, organik madde olarak anılır. Bilimsel olarak, içinde karbon bulunan herhangi bir molekül, organik bir moleküldür.

Humusun içinde parçalanması zor olan karbon molekülleri elektrik yüklenerek mineral parçacıkların kendine yapışmasını sağlar. Dahası, bu moleküller sünger işlevi görerek topraktaki mikro yaşam için barınak oluşturur. Yukarıda sözünü ettiğimiz aşınmış minerallere organik madde eklediğinizde birçok bitkinin yaşamasına olanak tanıyan ortam neredeyse oluşmuştur.

Yaşayıp da ölmüş olan her canlı, organik madde olarak toprağa geri döner ve döngüyü tamamlar. Toprakta yetişen her türlü bitkinin yaprak, sap ve kökleriyle birlikte toprakta yaşayan mikro ve makro hayvan varlığının bu biçimde toprak organik maddesine dönüşmesi humus oluşumunun kaynağıdır. Sentetik kimyasalların etkisiyle yararlı canlıların da zarar gördüğü modern tarım yöntemleri nedeniyle bu döngünün kırılmış olması, günümüz yaygın ziraat anlayışının yol açtığı sorunların başında gelir. )


- HUMUS ile/<> TOPİK

( ... İLE/<> Nohut püresi. )


- HÛN[Fars.] -ile

( Kan. | Kan ağlamak. | Öldürme, öc. )


- HUN ile HUN ile HUN ile HUN[Fars.]

( Küçük parça, bölüm. İLE Hazine. İLE Ottan, çalı-çırpıdan yapılan kulübe. İLE Kan. )


- HUN ile HUNİ


- HUNDRED :/yerine YÜZ


- HÜNER:
BİLMEK ile/ve/değil/<> İÇİNDE YAŞAMAK


- HÜNER[Fars.] değil/yerine/= BECERİ


- HÜNER ile HÜNERLİ/LİK ile HÜNERSİZ/LİK


- HÜNER ile/ve/< MAHÂRET


- HUNGRY :/yerine AÇ


- HÜNGÜR HÜNGÜR (AĞLAMAK)


- HUNHAR/LIK ile HUNHARCA


- HUNHAR(/CA)[Fars. < HUNHVÂR] değil/yerine/= KAN DÖKÜCÜ, KANA SUSAMIŞ(/ÇA/SINA)


- HUNİ -ile

( FUNNEL[İng.] )


- HUNİ BİÇİMİNDE/HUNİMSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ KAM'Î = COROLLE INFUNDIBULÉE, COROLLE INFUNDIBULIFORME


- HUNİ ile AYIRMA HUNİSİ

( ... İLE Birbiri ile karışmayan iki sıvıyı ayırmaya yarayan, alt tarafı musluklu, özel bir huni türü. )


- HUNİ ile BÜHNER HUNİSİ

( ... İLE Üzerine süzgeç kâğıdının olduğu gibi yerleştirileceği tabanı bulunan, porselenden yapılmış huni. )

( FUNNEL vs. BUCHNER FUNNEL )


- HUNİ ile HUNİ BİÇİMİ

( FUNNEL vs. FUNNELFORM )

( قيفي شکل ile شکل قيفي داشتن ile قيف ile قيف مانند )

( GHYFEY SHEKL ile SHEKL GHYFEY DASHTAN ile GHYFE ile GHYFE MANAND )


- HUNİ ile/||/<> KLOZET/LAVABO


- HÜNKÂR[Fars.] -ile

( Gönüller sultanı. )


- HÜNKÂR AV KÖŞKÜ :

( Hünkar Köşkü Sarıyer'in önemli mesirelerinden olan Hünkar Suyu mesiresi içindedir. Padişahların Sarıyer'e ilgi göstermesi 17. yy. başlarında başlamış ve devam etmiştir Sarıyer'e en çok gelen Padişahlar IV. Murat (1623 - 1640), IV. Mehmet (Avcı Mehmet) (1648 - 1687) ve III. Selim'dir (1789 - 1807). Bilhassa Sultan IV. Mehmet çok sık gelir ve bu av köşkündü kalırdı. Saltanat kayığı Sarıyer deresinden iç kısımlara kadar gider ve Sultan'ı Hünkar Suyu mesiresi yanına kadar götürürdü. Hünkâr Suyu mesiresindeki Av Köşkü ağaçlıklar arasındadır. Uzun yıllardan beri onarılmadığından harap olmak üzeredir. Köşk ve çevresi Hamamcıoğlu ailesinin mülkiyetindedir. )


- HÜNKÂR BAYIRI :

( Eski Sular Caddesinin son kısmında sol tarafta olup, bu bayırdan Kestane Suyu mesire yeri ile Hünkar Suyu mesire yerine çıkılır. )


- HÜNKÂR ÇEŞMESİ :

( Sarıyer'deki Hünkâr Suyu mesiresi içinde bulunmaktadır. Üç Hünkâr Suyu bulunuyor. İkisi mesire içinde, diğeri ise mesirenin alt kısmında ve dereye yakın yerdedir. Hünkâr Suyu mesiresi uzun yıllardan beri çalıştırılmadığından mesire içindeki iki çeşmenin su akışı durdurulmuştur. Çeşmeleri de iptal edilmiştir. Mesire ve Çeşme Hamamcıoğlu ailesine aittir. Suyun sertlik derecesi 3.5 tir. )


- HÜNKÂR KASRI ile/ve HÜNKÂR KASRI ile/ve HÜNKÂR KASRI

( Sultanahmed Camii'nin bitişiğinde bulunan, Sultan'ın namaz kılma yerine ait bir kasır. [1617] İLE/VE Üsküdar'da, Selimiye Camii'nin bitişinde bulunan kasır. [1979 yılından beri Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı kütüphanesi olarak kullanılmaktadır] İLE/VE Eminönü, Yeni Cami'nin yanında bulunan kasır. )


- HÜNKÂR SUYU FABRİKASI :

( Sarıyer, Hünkâr Suyu Mesiresinin alt yamacında dereye yakın yerde bulunan Hünkar Suyu'nun bulunduğu yerde yapılan Hünkâr Suyu Dolum Fabrikası 1940'lı yıllardan 1970'li yıllara kadar faaliyetini devam ettirdi. Su fabrikalarının artması üzerine fabrika kapatıldı. )


- HÜNKÂR SUYU MESİRESİ :

( Eski Sular Caddesinin Şifa Suyu tarafına dönen viraja varmadan görülen bayırın üst, Kocataş tepesinin alt kısmındadır. Küçük ve büyük ağaçlarla kaplı mükemmel bir mesiredir. İçinde üç yüz dört yüz yıllık tarihi çınar ve ıhlamur ağaçları bulunmaktadır. Mesire içindeki muhteşem Av Köşkü asırlarca önce yapılmış bir köşk olup Sultanların gelip avlandıktan sonra istirahat ettikleri köşktür. Köşk onarıma muhtaç durumdadır. Hünkâr Suyu mesiresi içinde iki çeşme vardır. Hamamcıoğlu ailesine ait oylan mesire 1980'den sonra kapatılmıştır. )


- HÜNKÂR SUYU :

( Sarıyer'de Hünkâr mevkiindeki bu çeşme mesirenin alt kısmında dereye yakın yerdedir. Kapatılmış olan Hünkâr Suyu Fabrikasının yanındadır. Su akışı vardır. Sertlik derecesi 3.5 dır. )


- HÜNNAP ile HÜNNAP KIRMIZISI

( JUJUBE vs. JUJUBE RED )

( عناب ile تبر خون ile شيدانه ile شيلانه ile عنابي )

( ANAB ile TABAR KHON ile شيدانه ile شيلانه ile عنابي )


- HÜNNAP ile TOPALAK

( ... İLE Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki. )


- HÜNSÂ/AMPHOTERIC/HERMAPHRODITE[İng.]/MİZVÂCE -ile

( HEM DİŞİLİK, HEM ERİLLİK ALÂMETİ BULUNAN (HÜNSÂ-Yİ RECÛLÎ/HÜNSÂ-Yİ NİSÂÎ) )


- HUNTER :/yerine AVCI


- HUNTING :/yerine AVLANMA


- HÛR -ile

( TELEZZÜZÜ OLAN HERŞEY. LEZZET ALINAN HERŞEY )


- HÜR ile HÜR TEŞEBBÜS


- HÜR ile HÛR/HURR[Ar./Fars.] ile HÛR[Fars.] ile HÛR[Ar. < AHVER, HAVRA][Fars.]

( Özgür. İLE Güneş. İLE Güneş. | Yiyecek. İLE Âhû gözlüler, gözlerinin akı karasından çok olanlar. | Cennetteki hûriler. )


- HURÇ ile HURUÇ[Ar.]

( Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. İLE Çıkma, çıkış. | Göç. )


- HURDA/LIK ile HURDACI/LIK


- HURDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİNCİ EL


- HURDA/CI ile/ve/değil/yerine/<>/>< ANTİKA/CI

( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Bağırmaz. )


- HURDA/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AVADANLIK


- HÛRDE[Fars.] ile HÛRDE[Fars.]

( Yemiş, yenilmiş. İLE Ufak, değersiz şey, kırıntı. | Nükte, dakika. | Yazıya ayrıntı/nüans veren bir tarz. )


- HURİ ile GILMAN

( İkisi de, kendini bil(e)meyen ruhlardır. )


- HÛRÎ ile RÛHÎ


- HURKAT[Ar.] ile HURKAT[Ar.]

( Yanma, yanıklık, çıban. İLE Akılsızlık, bilmezlik. )


- HURMA AĞACI ile/= MAYAAĞACI

( ... İLE/= Meyvelerinden yemek yağı çıkarılan bir tür hurma ağacı. )

( ELAELS )


- HURMA/LIK ile HURMA AĞACI ile HURMA TATLISI


- HURMA ile HİNTHURMASI

( ... İLE Palmiyegillerden, taze filizleri Hindistan'da sebze gibi yenilen, meyvesinden reçel yapılan çok sert bir ağaç. )

( ... cum BORRASSUS )


- HURMA ile TEMR-İ HİNDÎ

( ... İLE Hind hurması, demirhindi. )


- HURMA'LARDA:
MEBRUM ile SAFAVİ ile SUFRİ ile SUGAYİ


- HÜRMAN, ERKUT (İST. 1964) :

( Sarıyer altyapısından yetişti ve yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel takım kadrosuna alındı (1971). Beş sezon (1971 - 1974 ve 1977 - 1978) profesyonel kadroda kaldı. Bu süre içinde 87 lig, 3 B takımlar ligi, 5 kupa ve 3 turnuva maçı olmak üzere 98 resmi ve ayrıca 29 özel maçla birlikte toplam olarak 127 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 9, özel maçlarda 7 olmak üzere takımına 16 gol kazandırdı. )


- HÜRMAN, HAMDİ (İST. 1924 - ) :

( Askeri okulu bitirdi. Astsubay olarak askeri güçlerde futbol oynadı. Sarıyer alt yapısında antrenör olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde bir dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- HURMA[Fars.]/TEMR/NAHL[Ar.] ile ÖTEKİ MEYVELER

( Birlik'in/Tevhid'in meyvesi. [Bulunmadığında erik!] İLE ... )

( Dünyada 600 çeşit hurma vardır. 150 çeşidi Medine'de bulunmaktadır. )

( Bitki ile hayvan arasındaki eşik.[Çekirdeği, hem dişil, hem eril, ne dişil, ne erildir.] )

( PHOENIX DACTYLIFERA cum ... )


- HÜRMET ETMEK ile/ve/||/<>/>/< HİZMET ETMEK

( Bir'e hizmet, bin'e hizmet; bin'e hizmet, bir'e hizmet. )


- HÜRMET ve HADD


- HÜRMET ile HÜRMETLİ ile HÜRMETSİZ/LİK ile HÜRMETLİCE ile HÜRMETSİZCE


- HÜRMET ile/ve/||/<> İTİBAR


- HÜRMETKÂR[Ar.] değil/yerine/= SAYGILI


- HÜRMETTE KUSUR ETMEMEK[Ar.] değil/yerine/= SAYGIYI EKSİK ETMEMEK


- HURRA[İng.] değil/yerine/= YAŞA!


- HÜRRİYET İLKÖĞRETİM OKULU :

( Yavuz Sultan Selim Mahallesindedir. 1972'de Ferahevler İlk Okulu adını taşıyan üç derslikli okul olarak açıldı. 1977'de okula yeni derslikler ilave edildi ismi de Hürriyet İlköğretim Okulu oldu. )


- HÜRRİYET ile HÜRRİYETÇİ/LİK ile HÜRRİYETSİZ/LİK


- HURT :/yerine İNCİTMEK


- HURÛF-İ MUKATAA -ile

( MÜSTAKİL HARFLER | KUR'ÂN'IN 29. SÛRESİNDEKİ ELİF, LÂM, MÎM, ELİF LÂM ELİF RÂ, KAF, SÂD, NÛN... GİBİ HARFLER) )


- HURÛFÎLİK ile/değil/yerine İLM-İ HURÛF


- HURÛFÎ(LÎK) ile/ve/yerine SÜRÛRÎ(LİK)


- HURÛŞ[Ar.] değil/yerine/= COŞMA, TAŞMA, ŞAMATA, TELÂŞ, GÜRÜLTÜ


- KONTRPLAKTA:
HUŞ ile KAVAK


- HUŞ, PROF. DR. SAVNİ (KASTAMONU, 1911 - 1996) :

( Üniversite öğretim üyesi. İlk ve orta eğitimini Kastamonu'da gördü. 1930'da Yüksek Orman Mektebini girdi ve 1933 yılında Orman mühendisi olarak mezun oldu. Bir süre Orman Teşkilatında ve Zonguldak'ta çalıştı. Sonra 1935'te Tarım Bakanlığı tarafından Odun Kimyası öğrenimi görmek ve doktora çalışması yapmak üzere Almanya'ya gönderildi. Burada "Dresten Tehnische Hochschule" de kimya öğrenimi gördü. II. Dünya Savaşı çıkması üzerine 1939'da yurda döndü ve Yüksek Ziraat Enstitüsü Orman Fakültesine asistan olarak atandı. 1940'da tekrar Almanya'ya gönderildi ve devam ettiği Kimya Mühendisliği Bölümünü bitirdi. Aynı zamanda Tharandt Orman Yüksek Okulunda "Sığla Ağacının Ormancılık Bakımından Önemi ve türk Sığla Yağının Kimyasal Araştırılması" konulu doktora tezi ile doktor unvanını aldı. Yurda döndü ve 1941 - 1943 yılları arasında askerlik görevini yapan Huş, tekrar Orman Fakültesi Orman Mahsullerinden Faydalanma kürsüsünde çalışmaya başladı ve 1946'da şef asistanlığa atandı. 1950'de "Fıstık Çamından Terebantin Elde Etme Metotları ve Fıstık Çamı Terebantininin Bazı Kimyasal Özellikleri" konulu tezi ile "Üniversite Doçenti" oldu. Bilahare 26.01.1957'de Profesörlüğe.1961 yılına kadar Orman Mahsuleri Kimyasi Kürsüsünde başkan olarak görev yaptı. Akademik çalışmaları yanında üç dönem Orman Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği, iki dönem İ.Ü. Senatosunda Or. Fakültesi Temsilciliği yaptı ve ayrıca Orman Fakültesinde üç Dekana al ay kadar vekalet etti. )


- HUŞ ile HUŞ

( Gürgengillerden, kerestelik bir ağaç cinsi. İLE Yemen'in bir kenti. )

( BETULA cum ... )


- HUŞ ile HUŞU


- HUSBAND :/yerine KOCA


- HÛŞENK[Fars.] ile Hûşenk[Fars.]

( Akıl, idrak, iz'an. İLE Siyam bin Kiyumerz'in oğlu ve Câvidân Hurd'un yazarı/müellifi. )


- HÜSEYİN BEY ile/ve/||/<> HÜSEYİN EFENDİ

( ... İLE/VE/||/<> İlk Şehr emini. )

( Hüseyin Efendi'nin oğlu. İLE Hüseyin Bey'in babası. )


- HÜSEYİN EFENDİ :

( Sarıyer muhtarı olarak görev yaptı, 1913 sonbaharında olan Büyük Sarıyer Selini ilgili makamlara bildiren heyette var. )


- HÜSEYİN EFENDİ :

( Rumelikavağında bakkaldı, muhtar olarak görev yaptı. )


- HÜSEYİN PAŞA (AĞA) ÇEŞMESİ :

( Yeniköy - Tarabya sahil yolunda ve Kalender mevkiinde bulunan bu çeşmenin (H.1241, M.1825) sahil yolunun genişletilmesi sırasında yıkıldığı "İstanbul Çeşmeleri" kitabında bildirilmektedir. )


- HÜSEYİN SIRRI PAŞA ÇEŞMESİ :

( Bu çeşme Rumelikavak mezarlığı içindedir. (H.1312, M.1894. Çeşmenin ayna taşının üst kısmındaki levhada Süleyman Sırrı Paşa hakkında bilgi yer almaktadır. Çeşmenin su kaynağı vardır fakat suyu yoktur. Çeşmenin kitabesinde şöyle yazmaktadır: ... Ve min - el kulle şeyhin hayy" Dördüncü Ordu - yu Hümayun Topçu Livası iken Doksan üç senesinde Henkam - ı Muharebede vefât eden Hüseyin Sırrı Paşa'nın namına olarak işbu çeşmesar tecdid olundu. Mevla'yı mutel ummet - i Muhammediye'nin cümle geçmişleriyle beraber merhum mumaileyhin ve refika - ı merhumesiyle hanedanından bu alem - i faniye gelip geçenleri mağfireti ilahiyesine mazhar buyursun. Muharrem - ül Haram, 1312 sene (1894, Celaleddin)". )


- HÜSEYİN ile HÜSEYİN AĞA ile HÜSEYİN ALİ ile HÜSEYİN GHOLİ

( HOSSEIN vs. HOSSEIN AGHA vs. HOSSEIN ALI vs. HOSSEIN GHOLI )

( حسين ile حسينآقا ile حسينعلي ile حسينقلي )

( HESYNE ile حسينآقا ile HESYNALY ile حسينقلي )


- HÜSEYNÎ -ile

( Türk müziğinde, dügâh perdesinde karar kılan bir makam. | Türk müziğinde "mi" notası. )


- HAYDÂRÎ/YE'DE:
HÜSEYNÎ ile/<> HASANÎ

( Uzun olanı. İLE/<> Kollu, cübbe gibi olanı. )

( HAYDÂRİYE: Haydar-ı Kerrâr'ın giydiği giysi/elbise. )


- HÜSÜN[Ar. < HÜSN] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CEMÂL[Ar.]

( Görünüşün/sıfatın güzelliği. | Bezenerek, bir etkiyle oluşturulan güzellik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Var olanın/oluşun, özün[zât] "güzelliği". )


- HÜSN ile/ve/> IŞK ile/ve/> HÜZN

( Güzellik. İLE/VE/> Aşk. İLE/VE/> Tasa. )


- HÜSN[Ar.] ile KASÂMET[Ar.]


- HÜSN[Ar.] ile SABÂHAT[Ar.]


- HÜSN[Ar.] ile VEDÂET[Ar.]


- HÜSN[Ar.] ile VESÂMET[Ar.]


- HÜSNÜ ERTUĞRUL ve/||/<>/> MUHSİN ERTUĞRUL

( )


- HÜSN-Ü HATT:
FAKİR İÇİN ile/ve/||/<> ZENGİN İÇİN ile/ve/||/<> HİKMET SAHİPLERİ İÇİN

( Mal. İLE/VE/||/<> Güzellik. İLE/VE/||/<> Olgunluk. )


- HÜSN-Ü KURUNTU ile/değil HÜSN-Ü ZANN

( HÜSN-Ü ZANN İLE BAK
GÖRDÜĞÜN RAHMAN OLUR )


- HÜSN-Ü KURUNTU ile/değil SÛ-İ ZANN


- HÜSN-Ü MUTLAK/HAYR-I MAHZ/BAHR-I AMÂ


- HÜSN-Ü NİYET değil/yerine/= SAĞİSTEM

( İyi niyet. )


- HÜSNÜHAL KAĞIDI değil/yerine/= İYİ DURUM BELGESİ


- HÜSNÜHAL ile HÜSNÜHAL KAĞIDI


- HÜSNÜNİYET değil/yerine/= İYİCİLLİK


- HÜSNÜYUSUF değil/yerine/= GUGUÇİÇEĞİ

( Karanfilgillerden, bazı türleri bahçelere süs olarak dikilen bir bitki. )

( DIANTHUS BARBATUS )


- HÜSRAN[Ar.] değil/yerine/= BATKI, DÜŞ KIRIKLIĞI


- HÜSRAN ve HASRET


- HÜSRAN ile HÜSRANLI ile HÜSRANSIZ


- HÜSRANINI BELİRTMEK/BİLDİRMEK:
"TEPKİ" ile/değil PAYLAŞIM


- HÜSREV PAŞA TÜRBESİ ile/ve HÜSREV PAŞA TÜRBESİ

( Eyüp, Bostan İskelesi Sokak'tadır. İLE/VE Fatih, Sarıgüzel semtinde, Balipaşa Camii yakınındadır. )

( Osmanlı Sadrazamı Koca Hüsrev Paşa [1756-1855]'nın türbesidir. İLE/VE Osmanlı Veziri Hüsrev Paşa'nın türbesidir.[öl. 1545] [Mimar Sinan yapıtıdır] )


- Hüsrev[Fars.] ile HÜSREV[Fars.]

( Yapıtlarını Farsça yazmış bir Türk şairi ve edîbi.[1253-1325, Hindistan] | Hüsrev ü Şîrîn masalının eril kahramanı. İLE Sultan, padişah, hükümdar. )


- HUŞÛ'[Ar.] ile HUŞÛNET[Ar.]

( Alçakgönüllülük/tevâzu. | Tanrı huzurunda boyun eğme, nefsini hor ve hakir görme. İLE Akılsızlık, bilmezlik. )


- HUSÛF (NAMAZI) ile/ve/||/<> KUSÛF (NAMAZI)

( Ay tutulması [sırasında kılınan özel bir namaz]. İLE/VE/||/<> Güneş tutulması [sırasında kılınan özel bir namaz]. )

( Kadın ve erkek herkes için sünnettir. İLE/VE/||/<> Sünnet-i müekkededir ve cemaatle kılınması daha faziletlidir. )

( Sessiz[sırrî] olarak kılınır. İLE/VE/||/<> Açıktan[cehri] okunur. )

( Bireysel olarak da cemaatle de kılınabilir. İLE/VE/||/<> Hutbe ile birlikte kılınabilir. )


- HUSÛF ile HUSÛF/HUŞÛF[ÇOĞ. HUŞEF]

( Ay tutulması. İLE Eli çabuk, hızlı. | Geceleyin yola giden deve. )


- HUŞÛ'(-HUZÛ) -ile


- HÜSUL ile/ve KUBUH


- HUSÛL[Ar.] değil/yerine/= ÜREME, TÜREME, ORTAYA/MEYDANA ÇIKIŞ


- HUSÛM[Ar.] ile HUSÛM[Ar. < HASM]

( Uğursuzluk. | Birbiri ardınca devam etmek üzere olma. | Sürekli esen rüzgâr, fırtına. İLE Düşmanlar. )


- HUSUS ile HUSUSİ/LİK


- HUSÛSEN değil/yerine/= ÖZELLİKLE


- HUSÛSÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE:
ÖLÜYE AİT ile/ve/||/<> DİRİYE AİT

( Miras. İLE/VE/||/<> Ceza hukuku. || Muamelât[Medenî, Borç ve Ticaret Hukuku] || Evlilik/İzdivaç )


- HUSUSİ/MAHSUS/MÜNHASIR değil/yerine/= ÖZEL


- HUSUSİYET değil/yerine/= ÖZELLİK


- HUSUS/U ile/ve/||/<>/> HUKUK/U


- HUŞUYLA ile/ve/||/<> AŞKININ SARHOŞUYLA

( )


- HUT, TAYFUN ( SARIYER, 1967) :

( Sarıyer altyapısından yetişti, yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel takım kadrosuna alındı (1986). 17 lig, 1 amatör lig, 39 Ümit - PAF ligi ve 4 kupa maçı olmak üzere 61 resmi ve ayrıca 12 özel maçla birlikte toplam olarak 73 maçta lacivert - beyazlı formayı giydi. Ümit takım maçlarında 3 gol attı, 1 kez A milli takımda yer aldı. Muğlaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- HUTBE ile HUTBE İRÂD ETME


- HÜTÛL[Ar.] ve HÜTÛN[Ar.]

( Sürekli yağmur yağma. İLE Sürekli yağmur yağma. )


- HÜVE -ile

( ALLAH | ÜÇÜNCÜ TEKİL(MÜFRET) ŞAHIS ZAMÎRİ [bkz. HÛ] )


- HUVE KAMÎNUN BİHİ[Ar.] ile HUVE HARİYYUN BİHİ[Ar.] ile HALÎKUN BİHİ[Ar.] ile CEDÎRUN BİHİ[Ar.]