H ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 5.913 başlık/FaRk ile birlikte,
5.913 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(14/25)
- HER GÜN ...:
BİR ile/ve/||/<>/> ÜÇ ile/ve/||/<>/> BEŞ
İŞ/GÖREV
( [Her gün ...]
Büyük bir işi/görevi yerine getirebilmek. İLE/VE/||/<>/> En az üç orta işi/görevi yerine getirebilmek. İLE/VE/||/<>/> En az beş küçük işi/görevi yerine getirebilmek. )
- (HER GÜN) GERİNMELİ ve ESNEMELİ!
- HER HAFTA ile AYDA DÖRT KERE
- HER HALÜKÂRDA değil/yerine/= HER DURUMDA
- HER İKİ KAPILARIMIZ değil İKİ KAPIMIZ
- HER İKİSİ değil İKİSİ ya da HER BİRİ
- HER İLE OER İLE ORR İLE CO2RR ile/||/<> ELEKTROKATALİTİK REAKSİYONLAR
( Önemli elektrokimyasal dönüşümler. )
( Formül: 2H₂O → 2H₂ + O₂ )
- HER İŞE KARIŞMAK =/<> HİÇBİR İŞ YAPMAMAK
- HER KAVRAM ve/<> HER KAHRAMAN(/KİŞİ)
- HER KOŞUL ALTINDA GEÇERLİLER ile/ve/||/<>/> MÜKEMMELLEŞME
- (HER KOŞULDA) YAP!:
NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN
( (IN ANY CONDITION) DO:
WHAT YOU CAN vs./and/||/<> WHAT YOU HAVE vs./and/||/<> WHERE YOU ARE )
- HER NE KADAR ŞÖYLE OLMASINA KARŞIN/RAĞMEN değil HER NE KADAR ŞÖYLE OLSA DA ya da ŞÖYLE OLMASINA KARŞIN
- HER NE MENEMSE" ile "HER NE ŞEYİMSE/SİKİMSE" |
ile/değil/yerine/||/<>/<
"HER NEYSE"
- HER NE OLURSA ve/||/<> DİLİM/İZ DURURSA
( Bana, benden olur. VE/||/<> Başım barış/selâmet bulur. )
- HER NEYSE değil/yerine NEYSE
- HER SEFERİNDE değil/yerine/= DEĞME KEZ
- HER ŞERDE, BİR HAYIR VARDIR" değil HER ZAHMETTE, BİR RAHMET VARDIR
- HER ŞEY, DEĞİŞİR değil HER ŞEY, (BELİRLİ/BELİRSİZ) BİR ŞEYE GÖRE DEĞİŞİR
- HER ŞEY ile/ve/||/<> GERİ KALAN NE VARSA
- HER ŞEY ile HER ŞEY
( EVERYTHING vs. EVERYTHING THAT )
( همه چيز ile هر چيزي ile هر چيز ile هرآنچه )
( CPEHMEH CHYZ ile NPAR CHYZY ile NPAR CHYZ ile NPARANCHEH )
- HER ŞEY ile/ve/değil/||/<>/>/< HER ŞEYDE
- HER ŞEY ile HER ŞEY('İ)
( EVERY THING vs. EVERY THING )
- HER ŞEY ile HERŞEY('İ)
( Her şey, her şeyle ilişkili olduğu için hiçbir şeyi, sadece ve tek başına "her şey" olarak düşünemez ve dillendiremezsin. )
( Her şey, biraraya getirilmiş parçalar anlamını taşır. )
( EVERY THING vs. EVERYTHING
Everything implies a collection of particulars. )
- HER ŞEY(DE)/YER(DE) ile/ve HİÇBİR ŞEY(DE)/YER(DE)
( When we realise that all is in our mind and that we are beyond the mind, that we are truly alone; then all is us.
Nothing is me, so I am nothing. )
( Hiçbir "şey", ben değildir; böylece, ben, hiçbir şeyim. )
( Herhangi bir şey, sadece o şey değildir. )
( Herhangi bir şey, bütünün bir yanını göstererek gizleyendir. )
( Herşey, kendi olmayanı da işaret etmektedir. )
( Can sıkmanın sırrı, herşeyi anlatmaktır. )
( Herşeyin, zihnimizde olduğunu, bizim, zihinden öte olduğumuzu ve gerçekten yalnız başımıza olduğumuzu, ne zaman anlarsak, işte o zaman, herşey biziz. )
( [ON] EVERYTHING/PLACE vs./and [ON] NOTHING/PLACE )
- HER ŞEYİ BİLİYOR OLMAK değil ÇOĞUNLUĞUN, PEK FAZLA ŞEY BİLMİYOR OLMASI
- HER ŞEYİN KONUŞULABİLİRLİĞİ ile/ve/||/<>/>/< SÖYLEDİKLERİNİ TAMAMLAMASINI BEKLEMEK
- HER "ŞEYSİ" değil HER ŞEYİ
- HER "SORUNLARINI" (ÇÖZMEK) değil HER SORUNUNU (ÇÖZMEK)
- HER YERDE ile/ve/<> DİLDE, GÖNÜLDE
- HER YERDE ve/<> HER KOŞULDA
- HER YER(İ)(NDE) ile/ve HİÇBİR YER(İ)(NDE)
( EVERYWHERE vs./and NOWHERE | NOT ANYWHERE )
- Her zaman DİNLE!!!
- Her zaman DİNLE!!!
- Her zaman DİNLE!!!
- Her zaman SUS!!!
- HER ZAMAN ile HER ZAMAN
( ALWAY vs. ALWAYS )
( همه وقت ile مدام ile هميشه ile همواره ile عليالدوام ile دائما )
( CPEHMEH VAGHT ile MADAM ile NPAMYSHEH ile NPAMVAREH ile عليالدوام ile DAEMA )
- HER ZAMAN ile "HER ZAMAN"I
( Genelin içinde düşünülen zaman. İLE Özelliği/farkı olan üzerine düşünülen "ZAMAN"ı. )
( EACH TIME vs. EVERYTIME )
- HER ZAMAN ile SÜREKLİ/DAİMA[Ar.]
( Zaman-ötesi oluş, tümüyle Şimdi'dedir. )
( EVERY TIME vs. ALWAYS/FOREVER
Timeless being is entirely in the now. )
- HER ile/ve BASİT HER
- HER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BAZI
( [kitap] Okunmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazılarına başvurulur. )
( [eşya] Kullanılmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları saklanır. )
( [yazar] Sevilmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları (sadece) beğenilir. )
- HER ile HEP
( EACH/EVERY vs. ALWAYS )
- HER ile HER AN ile HER ZAMAN
( EVERY vs. EVERY MOMENT vs. EVERY TIME )
( همه ile هر ile هرکدام ile آن به آن ile هر وقت )
( CPEHMEH ile NPAR ile NPARKDAM ile AN BAH AN ile NPAR VAGHT )
- HER ile/ve HERHANGİ
- HER ile HERK ile HER BİR ile HER DEM ile HER GÜN ile HER BİRİ ile HER DAİM ile HER HALDE ile HER NEYSE ile HER ZAMAN ile HER NASILSA ile HER NEDENSE ile HER DEM TAZE ile HER NE KADAR ile HER YERDELİK ile HER HALÜKARDA ile HER NE HİKMETSE
- HER ... ile/değil HİÇBİR ...
- HER :/yerine ONUN (KADIN)
- HER ile TÜM
( EACH/EVERY vs. ALL )
- HERA ile/ve/||/<> ATHENA ile/ve/||/<> AFRODİT
- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI
- HERBAL[İng.] değil/yerine/= OTSU BİTKİ
- HERC Ü MERC değil/yerine/= ALTÜST, KARMAKARIŞIK, ALLAK BULLAK, DARMADAĞINIK
- HERCAİ MENEKŞE ile YABANİ HERCAİ MENEKŞE
( PANSY vs. WILD PANSY )
( VIOLA TRICOLOR HORTENSIS cum VIOLA TRICOLOR )
- HERCAİ/LİK ile HERCAİCE ile HERCAİ MENEKŞE
- HERCÂÎ[Fars.] değil/yerine/= YELTEK/GELGEÇ
( İsteğinde kararlı olmayan ya da konudan konuya geçiveren. | Aşkta, değişken, vefâsız. )
- HERDER ve/||/<>/> GOETHE ve/||/<>/> SCHILLER
( 25 Ağustos 1744 - 18 Aralık 1803 VE/||/<>/> 28 Ağustos 1749 - 22 Mart 1832 VE/||/<>/> 10 Kasım 1759 - 09 Mayıs 1805 )
- HERE :/yerine BURADA
- HEREDİTE/HEREDITY[İng.] değil/yerine/= KALITIM, SOYA ÇEKİM
- HEREDİTE ile HEREDİTER ile HERİTABİLİTE
( Kalıtım, soyaçekim. İLE Kalıtsal. İLE Kalıtılabilirlik. )
- HEREDİTER/HEREDITARY[İng.] değil/yerine/= KALITIMSAL
- HEREDOT ile/ve/değil TUKİDİDES
- HEREKE ile/ve KAYSERİ ile/ve BÜNYAN ile/ve YAHYALI ile/ve TAŞPINAR ile/ve SİVAS ile/ve KARS ile/ve BERGAMA ile/ve LADİK ile/ve MİLAS ile/ve ISPARTA
- HEREKE ile/ve SİVAS
- HEREKLEMEK ile HEREK
- HERETİK ile HERMETİK
- HERETİZM ile ATEİZM ile PANTEİZM
- HERGELE/LİK ile HERGELECİ/LİK
- HERGÜNSEL, CAFER (DÜZCE, 1956) :
( İlk, orta, lise öğrenimini Hendek'te tamamladı. Ortaköy Eğitim Enstitüsü ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdi. Yüksek Lisansını İ.Ü. Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalında yaptı. Öyküleri Yazko Edebiyat, Varlık, Gösteri Broy, Edebiyat - Kop. Dergileriyle Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde yayımlandı. Kalfa, Yaşam Sürgünleri, Verirken, Ara Beni Sesini Duyayım öykü kitapları ve Hamit Nasıl Okuma Yazma Öğrendi çocuk romanı yayınlandı. 2010 İstanbul Kültür Başkenti Programı çerçevesinde "Geçmişten Günümüze Esintilerle Emirgan" kitabıyla yer aldı. Sarıyer Edebiyat Günlerinde Sarıyer Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü (1916) alan yazarın son eseri "Sarı Zarf" isimli romanı (2018). )
- HERHALDE ile/ve/||/<> BELKİ (DE)
- HERHALDE değil/yerine YÜKSEK/BÜYÜK OLASILIKLA
- HERHALDE ile HER HALDE
( Tahmin, belki. İLE Mutlaka, kesinlikle. )
- HERHALDE["HERALDE" değil!] ile/değil/yerine SANIRIM
- HERHANGİ BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI ile TANIDIĞIN VE SEVDİĞİN BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI
- HERHANGİ BİR) DÜŞÜNCEYE:
MAHKÛM/İYET ile/ve/değil/yerine HÂKİM/İYET
- HERHANGİ BİR KİŞİ (OLAN/OLMAK) ile/ve/değil/yerine BELİRLİ BİR KİŞİ (OLAN/OLMAK)
- HERHANGİ BİR ŞEY ile HERHANGİ BİR ŞEY('İ)
( ANYTHING vs. ANYTHING )
- HERHANGİ BİRİ OLMAK ile/değil/yerine BELİRLİ BİR KİŞİ OLMAK
- HERHANGİ BİRİ ile ÖYLE BİRİ ile HERHANGİ BİRİ
( ANYONE vs. ANYONE THAT vs. ANYONE WHICH )
( هر کس ile هرشخص معين ile هر شخص )
( NPAR KES ile NPARSHKHS MAYNE ile NPAR SHKHS )
- HERHANGİ BİRİ ile YA-VEYA
( EITHER vs. EITHER-OR )
( چه چه ile يايا ile خواه خواه )
( CHEH CHEH ile يايا ile KHAH KHAH )
- HERHANGİ ile ARTIK DEĞİL
( ANY vs. ANY MORE )
( هر ile هريک ile هرگونه ile هيچ نوع ile هيچ ile ديگر )
( NPAR ile NPARYK ile NPARGONEH ile YEHYCH NO ile YEHYCH ile DYGAR )
- HERHANGİ ile HERHANGİ BİR ile HERHANGİ BİRİ
- [ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/></> HER YERDEKİ ADÂLET
( Tehdit. İLE/DEĞİL/YERİNE/>> Düzen. )
( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik, adâleti tehdit eder her yerde. )
( Injustice anywhere is a threat to justice everywhere. )
- HERITAGE and LEGACY
- HERITAGE :/yerine MİRAS
- HERKELE[Ar.] ile HERGELE[Ar.]
( İnce, zarif, hoş. | Hoşluk, incelik. İLE Eşek sürüsü. | Binek ve taşıta alışmamış [akıllı] hayvan. | Terbiye ve görgüden uzak, bayağı, aşağılık kişi. )
- HERKES BİLİRLERDİ değil HERKES BİLİRDİ
- HERKES, "HER ŞEYİN FARKINDA"
ile/değil/||/<>/<
"HİÇKİMSE, HİÇBİR ŞEYİN FARKINDA DEĞİL" DEĞİL
- HERKES, KENDİ İŞİNE BAKSIN! değil HERKES, KENDİ İÇİNE BAKSIN!
- HERKES YAPAMAZ ile/ve/değil HERKES, HER ZAMAN (KOLAY KOLAY) YAPAMAZ
- HERKES YAPIYORSA BIRAK YAPSINLAR | KİMSE YAPAMIYORSA BEN NASIL YAPAYIM ile/değil/yerine/>< HERKES YAPIYORSA BEN DE YAPABİLMELİYİM | KİMSE YAPAMIYORSA BEN YAPAYIM
- HERKES/LİK ile HERKESÇE
- HERKES ile BİRÇOK
( EVERYBODY vs. MANY )
- HERKES ile/değil/yerine ÇOĞUNLUK
- HERKES ile/ve/değil/yerine HAZIR OLAN HERKES
( [not] EVERYBODY vs./and/but EVERYBODY WHO ARE READY
EVERYBODY WHO ARE READY instead of EVERYBODY )
- HERKES ile HEPİMİZ
( EVERYBODY vs. ALL OF US )
- HERKES ile/ve/değil/||/<>/< HER BİREY
- HERKES ile/ve/değil/||/<> HERHANGİ BİRİ
- HERKES ile HERKES ÖYLE ile HERKES HANGİ
( EVERYONE vs. EVERYONE THAT vs. EVERYONE WHICH )
( هرکه ile هر کس ile همگان ile هر شخص ile هرآنکه )
( NPARKEH ile NPAR KES ile CPEHMGAN ile NPAR SHKHS ile NPARANKEH )
- HERKES ile "HERKES"İ
( Genelin içinde düşünülen kişiler. İLE Özelliği/farkı olan üzerine düşünülen "KİŞİ"yi. )
( EVERYBODY vs. "EVERYBODY" )
- HERKES ile MİLLET
( EVERYBODY vs. PEOPLE )
- HERKES ile ORTAK DİLDE HERKES ile AYRIMSIZ HERKES
- HERKESE YETİŞMEYE ÇALIŞMAK ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> KENDİNE GEÇ KALMAK
- HERKESE ...'YA DİKKAT ETMESİNİ TAVSİYE EDİYORUM değil HERKESİ ...'YA DİKKAT ETMESİ İÇİN UYARIYORUM
- HERKESİN:
"BEYNİ" değil ZİHNİ
:FARKLI ÇALIŞIR
- HERKESİN:
YANLAŞTIĞI KİŞİ/LER ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ANLAŞTIĞI KİŞİ/LER
- Herkesle herşeyi konuşma fakat her ayrıntıyı KONUŞ(ABİL)!!!
- HERKESTE VAR değil HER YERİ/ŞEYİ KAPLAYAN
- HERKEZ değil HERKES
- HERMAFRODİT ile HERMAPRODİT
( HERMAPHRODITE vs. HERMAPRODITE )
( مخنث ile نر وماده ile نرموک )
( مخنث ile NAR VOMADEH ile NARMOK )
- HERMANN von MEYER ve/<>/> GERHARD HEILMANN
( 03 Eylül 1801 - 02 Nisan 1869 ve/||/<> 25 Haziran 1859 - 26 Mart 1946 )
- HERMENEUTİK
( HERMENEUTICS )
- HERMENEUTİK ve FELSEFÎ ANTROPOLOJİ
- HERMENEUTİK ile/ve FELSEFÎ HERMENEUTİK
- HERMENEUTİK ve SANAT
- HERMES ADAK YERİ :
( Hermaion (Rumelihisarı) antik çağda kutsal sayılan yerlerden biriydi. Nedeni ise burada Hermes adak yerinin bulunmasıydı. )
- HERMES ile HERMES
( MISIR - BÂBİL - İRAN / İSLÂM'DA[İDRİS] ile YUNAN )
( TOTH ile HERMES TRIMEGISTES )
- HERMES = İDRİS(Terzi) = ERMİŞ(Anadolu Türkçe'si) = HİRAMUS = HERMESE = HERMESÜ'L-HİRAMİSE(Araplarca) = THOT(Mısır'da) = HERMİS
( )
- HERMETİK EĞİTİM -ile
( 1. Gövde Eğitimi.
2. Hayvansal Ruh Eğitimi.
3. İnsani Ruh Eğitimi. )
- HERMETİK ÖĞRETİ ile HERMES
- HERMETİK ile/ve HERMENEUTİK
( ... İLE/VE Farklı bakışlarla aynı olguya bakma olanağını sunmak/kazandırmak. Çok anlamlılığa izin vermektir. )
( Hermes. İLE/VE Dilthey. )
( Hermeneutik'in amacı: Tekil tarihsel varoluşun anlaşılması. )
( ... İLE/VE Aslına uygun okuyabilme. )
- HERMETİK ile/ve/> HERMENION ile/ve/> HERMENEUTİK
( Kilitli, örtük, mühürlü. İLE/VE/> Anlamlandırma. İLE/VE/> Şifrelerin çözümlenip yorumlanması. )
- HERMİTİAN İLE UNİTER İLE NORMAL ile/||/<> ÖZEL MATRİSLER
( Karmaşık matrislerin özel sınıfları. )
( Formül: A† = (A*)^T )
- HERMİTİAN ile/||/<> SKEW-HERMİTİAN
( Hermitian A=A* İLE skew-Hermitian A=-A*. )
( Formül: Self-adjoint İLE anti-self-adjoint )
- HERNİ/HERNIA[İng.] değil/yerine/= FITIK
- HERNİASYON/HERNIATION[İng.] değil/yerine/= FITIKLAŞMA
- HERO ve/||/<> İLKBAHAR, YAZ, SONBAHAR, KIŞ... VE İLKBAHAR
(
ve/||/<>
)
(
)
- HERO :/yerine KAHRAMAN
- HERSELF :/yerine KENDİ (KADIN)
- HER ŞEY İLE HER ŞEY ile/ve HER ŞEY İLE BİR ŞEY
( EVERYTHING WITH EVERYTHING vs./and EVERYTHING WITH A THING )
- HERŞEY ve CESÂRET
- HERŞEY ile/ve/değil/yerine ÇOK ŞEY
- HERŞEY ile/ve GÜVENİLİRLİK
( Masum ve basit olana güvenme cesâretine pek az kişi sahiptir. )
( EVERYTHING vs./and RELIABILITY
Very few are those who have the courage to trust the innocent and the simple. )
- HER ŞEY ilefakat HERKES/TE
( Olabilir. İLE/FAKAT Olamaz. )
- HER ŞEY ile/ve HER ŞEYE HER ŞEYİ SÖYLEYEBİLMEK
( HER SÖYLEDİĞİN DOĞRU OLMALI HER DOĞRUYU SÖYLEMEK DOĞRU DEĞİLDİR HER SÖYLEDİĞİN HAKK OLMALI HER HAKK'I SÖYLEMEK HAKKIN DEĞİLDİR )
- HER ŞEY ile HER ŞEY('İ)
( EVERYTHING vs. EVERYTHING )
- HER ŞEY ile HİÇBİR ŞEY
( Zamanla telâfi edilebilir. İLE Geçip giden zaman, hiçbir şeyle telâfi edilemez. )
- HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR HAYIR VARDIR ile/değil HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR OLABİLİR/ARAMAK GEREK
- HERŞEYDEN ÖNCE ... ile/değil/yerine TÜM BUNLARIN YANISIRA ...
- (HERŞEYE) BURNUNU SOKMAK/SOKUYOR OLMAK ile/ve (HERŞEYE) MAYDANOZ OLMAK
- HERŞEYİ BİLEN ile/değil KENDİNİ BİLEN
- (HERŞEYİ) ELLEMEMELİ/DOKUNMAMALI!
- HERŞEYİ İÇİNE ALAN ile/ve HERŞEYİN İÇİNDE OLAN
( INCLUDES EVERYTHING vs./and IN EVERYTHING )
- HER ŞEYİ İÇİNE ALAN HER ŞEYİN İÇİNDE OLAN
- HERŞEYİ KAPSAYICI/LIK ile/ve/değil/<> HİÇBİR ŞEYE İNDİRGENEMEZ/LİK
- HER ŞEYİ) KOKLAMAMALI!
- HERŞEYİ YAZMAK ile/ve/değil/yerine YAZILABİLDİĞİ KADAR/INI YAZMAK
- HERŞEYİN ANLAMINI ÇÖZMEK ve/=/||/<>/> HİÇBİR ŞEYİN ANLAMININ, (PEK DE FAZLA) OLMADIĞINI ANLAMAK
- HERŞEYİN DÜZELECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİ DÜZELTEBİLECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİN BİTECEĞİNE
( İnanarak dileyelim! VE/||/<> İnanarak çabalayalım! VE/||/<> İnanarak sabredelim! )
- Herşeyin (düzgün/yolunda) yürümesini istiyorsan SUS!!!
- HERŞEYİN KURAMI[THE THEORY OF EVERYTHING] ve/<> I ORIGINS
( Stephen Hawking'in yaşam öyküsü ve "Zamanın Kısa Tarihi" kitabı üzerine... VE/<> Gözün ve doğanın sınırsızlıkları, bilim ve bilin(e)meyen alanların/durumların ilişkisi ve/ya da birlikteliği üzerine önemli iki film. )
- ... HERŞEYİN EN İYİSİNE LÂYIKTIR ile/değil ... HERŞEYİN EN İYİSİNİ YAPAR/DI
- HERTZ:
60 ile/<>/> 90 ile/<>/> 120 ile/<>/> 144
- HERTZ ile KİLOHERTZ
( Saniyede bir titreşim yapan devirli bir olayın frekansına eşit frekans birimi. İLE Bir saniyede bin titreşimi olan elektromanyetik dalga boyu ölçüsü birimi. )
- ... HESABI (İLE) ile/değil ... HASEBİ (İLE)
- HESABI:
"YIKMAK" ile/ve/değil/yerine "YÜKLEMEK"
- HESABINI GÜDMEK/YAPMAK ile/<> DAVASINI GÜDMEK/YAPMAK
- HESABINI SORMAK ile HESABI TAKİP ETMEK
- HESABINI TUTMAK ile HESABINI YAPMAK
- HESABINI YAPMAK ile/ve HESABINI TUTMAK
- HESAP BAKİYESİ değil/yerine/= SAYANAK KALANCASI
- HESAP CETVELİ değil/yerine/= SAYIŞ ÇİZELGESİ
- HESAP CÜZDANI değil/yerine/= SAYANAK BETLEĞİ
- HESAP EDİLME/HESAPLANMA değil/yerine/= SAYIŞILMA
- HESAP ETMEK/HESAPLAMAK değil/yerine/= SAYIŞLAMAK
- HESAP[Ar. < HİSBE]/CALCULUS = ÇAKILTAŞI
( Çakıltaşlarını saymaktan gelir. )
- HESAP-KİTAP (YAPMAK, ORTADA)
- HESAP MAKİNESİ değil/yerine/= SAYIŞ YAPAR
- HESAP MAKİNESİ ile/ve/||/<>/></> TELEFON
(
)
- HESAP SAHİBİ değil/yerine/= SAYANAK İYESİ
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ANLAMAK ÜZERE SORU SORMAK
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜM/KATKI SUNMAK
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÖRNEK OLMAK
- HESAP SORMAK ile/değil/yerine UYARMAK
- HESAP VERİLEBİLİRLİKTE:
DİKEY ile/ve/||/<> YATAY
( Oy/seçim. İLE/VE/||/<> ... )
- HESAP ile/ve/değil/||/<>/< AKD
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Parmak hesabı. )
- HESAP ile/ve GEREKÇE
- HESAP ile/ve GÖZLEM
( TO THINK vs./and OBSERVATION )
- HESAP ile HESAP KARTI ile HESAP NUMARASI ile HESAP EKSTRESİ ile SORUMLU ile MUHASEBE ile MUHASEBECİ ile MUHASEBE ile MUHASEBE MAKİNESİ ile MUHASEBE OFİSİ ile MUHASEBE SİSTEMİ ile HESAPLAR
( ACCOUNT vs. ACCOUNT CARD vs. ACCOUNT NUMBER vs. ACCOUNT STATEMENT vs. ACCOUNTABLE vs. ACCOUNTANCY vs. ACCOUNTANT vs. ACCOUNTING vs. ACCOUNTING MACHINE vs. ACCOUNTING OFFICE vs. ACCOUNTING SYSTEM vs. ACCOUNTS )
( حساب ile تاريخچه ile کارت حساب ile شماره حساب ile صورت حساب بانکي ile قابل توضيح ile حسابداري ile حسابدار ile محاسبه ile محاسباتي ile ماشين حسابداري ile اداره حسابداري ile سيستم حسابداري ile محاسبات )
( HASAB ile TARYKHCHEH ile KART HASAB ile SHMAREH HASAB ile SORT HASAB BANKY ile GHABEL TOZYHE ile HASABDARY ile HASABDAR ile MOHASBEH ile MOHASBATY ile MASHYNE HASABDARY ile EDAREH HASABDARY ile SYSETAM HASABDARY ile MOHASBAT )
- HESAP değil/yerine/= SAYIŞ
- HESAP/ACCOUNT değil/yerine/= SAYANAK
- HESAPLAMA/COMPUTATION değil/yerine/= SAYIŞIM
- HESAPLAMA:
MÜHENDİSLİK ve/||/<> LOJİSTİK
- HESAPLAMA ile/ve/<> AÇIKLAMA
( vs./and/||/<> EXPLANATION )
- HESAPLAMA ile PARAKETE HESABI
( Gemilerin gittiği yön ve yaptığı hıza göre, bulunduğu yerin tahmini olarak hesaplanması. )
- HESAPLAMALI!
- HESAPLAMALI ile BELİMSEL
- HESAPLANABİLİR ile HESAPLAMA ile HESAPLAMA ile BİLGİSAYAR ile BİLGİSAYAR MUHASEBECİSİ ile BİLGİSAYAR DESTEKLİ ile BİLGİSAYAR MİMARI ile BİLGİSAYAR MİMARİSİ ile BİLGİSAYAR DESTEKLİ ile BİLGİSAYAR MERKEZİ ile BİLGİSAYAR MERKEZİ MÜDÜRÜ ile BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ ile BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ ile BİLGİSAYAR ENDÜSTRİSİ ile BİLGİSAYAR DİLİ ile BİLGİSAYAR ÜRETİCİSİ ile BİLGİSAYAR AĞI ile BİLGİSAYAR ODAKLI ile BİLGİSAYAR PROGRAMI ile BİLGİSAYAR SATICISI ile BİLGİSAYAR BİLİMİ ile BİLGİSAYAR SİMÜLASYONU ile BİLGİSAYAR SİSTEMİ ile BİLGİSAYAR ZAMANI ile BİLGİSAYAR SÖZCÜĞÜ ile BİLGİSAYARLAŞMA ile BİLGİSAYARLAŞTIRMAK ile BİLGİSAYARLI
( COMPUTABLE vs. COMPUTATION vs. COMPUTE vs. COMPUTER vs. COMPUTER ACCOUNTANT vs. COMPUTER AIDED vs. COMPUTER ARCHITECT vs. COMPUTER ARCHITECTURE vs. COMPUTER ASSISTED vs. COMPUTER CENTER vs. COMPUTER CENTER MANAGER vs. COMPUTER ENGINEER vs. COMPUTER ENGINEERING vs. COMPUTER INDUSTRY vs. COMPUTER LANGUAGE vs. COMPUTER MANUFACTURER vs. COMPUTER NETWORK vs. COMPUTER ORIENTED vs. COMPUTER PROGRAM vs. COMPUTER SALESMAN vs. COMPUTER SCIENCE vs. COMPUTER SIMULATION vs. COMPUTER SYSTEM vs. COMPUTER TIME vs. COMPUTER WORD vs. COMPUTERIZATION vs. COMPUTERIZE vs. COMPUTERIZED )
( محاسبه پذير ile شمارش ile محاسبه کردن ile رايانه ile کامپيوتر ile حسابگر ile بکمک کامپيوتر ile معمار کامپيوتر ile معماري کامپيوتر ile مرکز کامپيوتر ile مدير مرکز کامپيوتر ile مهندس کامپيوتر ile مهندسي کامپيوتر ile صنعت کامپيوتر ile زبان کامپيوتري ile سازنده کامپيوتر ile شبکه کامپيوتري ile کامپيوتر گرا ile برنامه کامپيوتري ile فروشنده کامپيوتر ile علوم کامپيوتر ile علم کامپيوتر ile شبيه سازي ile سيستم کامپيوتري ile وقت کامپيوتر ile کلمه کامپيوتري ile کامپيوتري شدن ile کامپيوتري کردن ile کامپيوتري ile کامپيوتري شده )
( MOHASBEH PAZYR ile SHMARSH ile MOHASBEH KARDAN ile RAYANEH ile KAMPYVOTER ile HASABGAR ile BOKMAK KAMPYVOTER ile MEMAR KAMPYVOTER ile MEMARY KAMPYVOTER ile MARKZ KAMPYVOTER ile MADYR MARKZ KAMPYVOTER ile MANPANDES KAMPYVOTER ile MANPANDESY KAMPYVOTER ile SANAT KAMPYVOTER ile ZABAN KAMPYVOTERY ile SAZANDEH KAMPYVOTER ile SHABKEH KAMPYVOTERY ile KAMPYVOTER GERA ile BARNAMEH KAMPYVOTERY ile FOROSHANDEH KAMPYVOTER ile ALUM KAMPYVOTER ile ALAM KAMPYVOTER ile SHABYYEH SAZY ile SYSETAM KAMPYVOTERY ile VAGHT KAMPYVOTER ile KOLMEH KAMPYVOTERY ile KAMPYVOTERY SHODAN ile KAMPYVOTERY KARDAN ile KAMPYVOTERY ile KAMPYVOTERY SHODEH )
- HESAPLANABİLİR ile HESAPLAMAK ile HESAPLAMA ile HESAPLAMALAR ile HESAP MAKİNESİ
( CALCULABLE vs. CALCULATE vs. CALCULATION vs. CALCULATIONS vs. CALCULATOR )
( قابل اعتماد ile احتساب کردن ile حساب کردن ile احتساب ile محاسبه ile محاسبات ile شمارش ile محاسب ile حسابگر ile ماشين حساب )
( GHABEL ETEMAD ile EHTESAB KARDAN ile HASAB KARDAN ile EHTESAB ile MOHASBEH ile MOHASBAT ile SHMARSH ile MOHASB ile HASABGAR ile MASHYNE HASAB )
- HESAPLANABİLİRLİK ile/ve/>< HESAPLANAMAZ SAYILAR
- HESAPLANAMAZLIK ile HESAPLANAMAZ
( INCALCULABILITY vs. INCALCULABLE )
( نا معلومي ile نا شمردني )
( نا معلومي ile NA SHMARDANY )
- HESAPLAŞMA ile/ve/değil/yerine YÜZLEŞME
- HESAPLAŞMAK ile/ve/değil/||/<> HELÂLLEŞMEK
- HESAPLAŞMAK değil/yerine/= SAYIŞMAK
- HESAPLAŞMAYI:
KENDİNLE YAPMAK ile/ve KENDİNE YAPMAK
( TO GET EVEN WITH: YOUR SELF vs./and TO YOUR SELF )
- HETEROATOM ile KARBON İSKELE
( Karbon dışındaki atomları içeren bileşik. İLE Sadece karbon ve hidrojen atomlarından oluşan iskelet. )
- HETEROCHRONY İLE HETEROTOPY İLE HETEROMETRY ile/||/<> EVRİMSEL GELİŞİM
( Gelişim değişiklikleri ve evrim. )
( Formül: Paedomorphosis )
- HETEROGREFT/HETEROGRAFT[İng.] değil/yerine/= AYRI TÜR YAMASI
- HETEROJEN FENTON ile/||/<> HOMOJEN FENTON
( Heterojen Fenton demir katalizi katı fazda olurken İLE homojen Fenton çözelti fazında demir iyonu kullanır )
( Formül: Fe³⁺/Fe²⁺ + H₂O₂ )
- HETEROJEN/HETEROGENOUS[İng.] değil/yerine/= AYRIŞIK
- HETEROJEN (KARIŞIMLAR) ile HOMOJEN (KARIŞIMLAR)
( Gözle ayırt edilebilen farklı fazlardan oluşur. İLE Tek bir fazda homojen bir biçimde dağılmış nesnelerden oluşur. )
- HETEROJEN KATALİZ ile/||/<> HOMOJEN KATALİZ
( Heterojen katı yüzey, homojen çözelti tek faz. )
( Formül: Yüzey İLE bulk )
- HETEROJEN ile/||/<> HOMOJEN
( Heterojen düzensiz dağılım İLE homojen düzenli dağılımdır )
( Formül: Süspansiyon İLE çözelti )
- HETEROJENİSITE/HETEROGENICITY[İng.] değil/yerine/= AYRI TÜRELLİLİK
- HETEROJENLİK ile HETEROLOJİ
( HETEROGENY vs. HETEROLOGY )
( عدم تجانس ile زيست شناسي )
( عدم تجانس ile ZYSET SHENASY )
- HETEROKROMATİZM ile HETEROJENLİK ile HETEROJEN ile HETEROJENLİK ile HETEROLOG ile HETEROMORFİK ile HETEROTROFİK ile HETEROKSENÖZ
( HETEROCHROMATISM vs. HETEROGENEITY vs. HETEROGENEOUS vs. HETEROGENETTY vs. HETEROLOGOUS vs. HETEROMORPHIC vs. HETEROTROPHIC vs. HETEROXENOUS )
( ناهمرنگي ile ناهمگني ile ناهمگن ile نامتجانس ile تناسل ناهمجنس ile عدم تجانس ile غير مشابه ile دگرسان ile مختلف الشکل ile دگرخوار ile چندميزبانه )
( NANPAMRANGY ile NANPAMGANY ile NANPAMGAN ile NAMOTEJANS ile TANASEL NANPAMJENS ile عدم تجانس ile غير مشابه ile DEGARSAN ile MOKHTELF ELESHEKL ile DEGARKHAR ile CHANDAMYZABANEH )
- HETEROSİKLİK KİMYA ile/||/<> AROMATİK KİMYA / KARBOHİDRAT KİMYASI
( Heterosiklik bileşiklerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Aromatik bileşiklerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- HETEROTOPİ/HETEROTOPY[İng.] değil/yerine/= KONUM DIŞILIK
- HETEROTROF ile HETEROTROFİ
- HEVÂ -ile
( HEVES, İSTEK, ARZU | KEYİF )
- HEVÂ-HEVES
- HEVÂ[Ar.] ile ŞEHVET[Ar.]
- HEVENK[< Fars.] -ile
( Bir ipe geçirilmiş ya da birbirine bağlanmış, yaş yemiş ya da sebze bağı. )
- HEVES KIRILMASI ve/<>/> YALNIZLIĞA YÖNELİM/DÜŞKÜNLÜK
- HEVES/ŞEVK değil/yerine/= İSTEYİŞ/İSTEK
- HEVES ile GIPTA
- HEVES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> HEDEF
( [kişiyi ...] Oyalar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yola çıkarır. )
- HEVES ile/ve HEYECAN
- HEVES ile/değil/yerine İDEAL
( Yetersiz zihinlerde. İLE/DEĞİL/YERİNE Yetkin zihinlerde. )
- HEVES değil/yerine/= KÖSEME
- HEVES ile/ve/değil/yerine/<>/> TUTKU
- HEVESKÂR/HEVESLİ değil/yerine/= KÖSEMELİ
- HEVESKÂR ile/ve/değil/yerine GAYRETKÂR
( Olgun kişi, kişileri topluma yararlılık konusunda heveslendirerek, iyi çalışmalarını sağlar. )
- HEVESKÂR ile TALEBE
( İsteme[/eğilimli]. İLE Gayret eden, İsteyen[talep eden]. )
- HEVESKÂR ile/değil/yerine TALEPKÂR
( Tembel olur. İLE/DEĞİL/YERİNE Gereğini yerine getirebilecek kadar çalışkan olur. )
- HEVESLENMEK ile HEVESLENDİRMEK ile HEVES ile HEVESLİ/LİK ile HEVESSİZ/LİK
- HEVESLİ ile/ve HAZIR
- HEVESLİ ile KESKİN GÖRÜŞLÜ ile KESKİNLİK
( KEEN vs. KEEN SIGHTED vs. KEENNESS )
( تيز ile ژرف بين ile تيزي )
( تيز ile ZHERF BEYNE ile تيزي )
- HEY ... ile EY ...
- HEY :/yerine HEY
- HEYA ile/ve/||/<> İMA
(
Heya [ 部屋 ]
Anlamı: Oda. Her tür odayı tanımlamak için kullanılır.
Kapsamı:
- Evdeki tüm odaları kapsar: Yatak odası, çalışma odası, banyo vb.
- Mekânsal ve yapısal anlamda tarafsız bir terimdir.
Örnek kullanımlar:
- Neru heya [ 寝る部屋 ] – Uyuma odası
- Kono heya wa hiroi desu [ この部屋は広いです ] – Bu oda, geniştir.
İma [ 居間 / いま]
Anlamı: Yaşam alanı/oturma odası"
Özellikleri:
- Ailenin birlikte zaman geçirdiği ana yaşam alanıdır.
- Modern evlerde, "yaşam odası/living room//salon" karşılığıdır.
- Geleneksel Japon evlerinde genellikle merkezî konumda yer alır.
Örnek:
- Kazoku wa ima ni imasu [ 家族は居間にいます ] – Aile, oturma odasında.
Heya ve İma arasındaki FaRkLaR...
| Özellik | Heya (部屋) | İma (居間) |
|---|---|---|
| Anlam | Genel olarak "oda" | Oturma odası / yaşam alanı |
| Kapsam | Tüm oda türlerini kapsar | Sadece ortak kullanım alanını belirtir |
| Kullanım tipi | Nötr, yapısal terim | İşlevsel ve toplumsal anlamda kullanılır |
İma, bir Heya türüdür. Her İma, bir heyadır ancak her Heya, bir İma değildir.
Heya, üst kavramdır; ima ise onun içinde özel bir alt sınıfı karşılar.
)- HEYACAN değil HEYECAN
- HEYBE/ÇANTA ile/ve/||/<> CEP
( Bilgiyi, heybene/çantana at / cebinde bulunsun! [Ne zaman, nerede, nasıl işe yarayabileceği bilinmez!] )
- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]
( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )
- HEYBE ile HEYBET ile HEYBECİ/LİK ile HEYBETLİ/LİK ile HEYBETLİCE
- HEYBE ile HURÇ
( ... İLE Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. )
- HEYBE[Ar. < AYBE] değil/yerine/= MANÇUK/ÇUG[dvnlgttrk]
- HEYBE[Ar. < AYBE] ile/||/<>/> ARTMAK
( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuzda/sırtta taşınabilen tek gözlü bir çanta türü. İLE/||/<>/> Büyük heybe. )
- HEYBET[Ar.] ile CELÂLET[Ar.]
- HEYBET >< ÜNS
- HEYECAN:
"HATA YAPTIRABİLİR" ve/fakat/||/<>/> HAK'I YAPTIRIR
- HEYECAN:
TÜMELİN > TEKİLLEŞMESİ
- HEYECAN ile/ve ACELE
( EXCITEMENT vs./and HASTE )
- HEYECAN ile/ve/||/<>/< BELİRSİZLİK
- HEYECAN[Ar.] değil/yerine/= COŞUNTU
- HEYECAN ile/ve DAVET
- HEYECAN ile/ve ENERJİ
( EXCITEMENT vs./and ENERGY )
- HEYECAN ile/ve/> ETKİ
- HEYECAN ile GERGİNLİK
- HEYECAN ile HELECAN
( ... İLE Yürek çarpıntısı, çarpıntı. )
(1996'dan beri)