Bugün[31 Aralık 2025]
itibarı ile 5.913 başlık/FaRk ile birlikte,
5.913 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(13/25)


- Hazır olmadan susamazsın, susmaya hazırlan ve SUS!!! -ve


- Hazır olmak için SUS!!!


- Hazırda SUS!!!


- HAZM ETMEK ile RÂZI OLMAK


- HAZM[Ar.] ile HAZM[Ar.]

( Kesin karar, sebat, direnme. | Doğru ve sağlam oy ve karar. İLE Midedeki yiyecekleri eritme, sindirme. )


- HAZMETMEK ile HAZMEDEBİLMEK


- HAZMETMEK değil/yerine/= SİNDİRMEK


- HAZMETMEK ile/ve SORGULAMAK/SORGULAYABİLMEK

( "TO DIGEST" vs./and (ABLE) TO INTERROGATE )


- HAZRET(HZ.)[< HUZÛR (çoğ. HAZERÂT)][KURB, PİŞ-GÂH] -ile

( Saygı ile büyüklere verilen/kullanılan unvan. | Kalenderce bir sesleniş. | Var oluş mertebelerinin her biri. )


- HAZÛL[Ar.] ile HAZÛR[Ar. < HAZER]

( Kimsesiz, yardımsız kalarak herşeyden mahrum sürünme. İLE Çok çekingen/dikkatli. )


- HAZZ[Ar.] ile HAZ/HAZZ[Ar. çoğ. HUZÛZ, HUZÛZÂT] ile HÂZ[Ar.]

( Kesme, kısaltma. | Kazıma, yırtma, silme. İLE Hoşlanma, zevklenme, sevinç, memnunluk. Hoşa giden duygulanım, hoşlanma. | Bir şeyden duyusal ya da tinsel sevinç duyma. | Sürdürülmesi istenilen ılımlı ve doygunluk veren coşku. | Baht, tâlih, nasip, saadet, kıymet. İLE Kir, pas. )


- HAZZ[Ar.] ile KISM[Ar.]


- HAZZ[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HBOT/HYPERBARIC OXYGEN THERAPY[İng.] değil/yerine/= YÜKSEK BASINÇ OKSİJEN SAĞALTIMI, HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİSİ


- HBS/HOSPITAL INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTANE BİLGİ DÜZENİ


- HBYS/HOSPITAL INFORMATION MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTANE BİLGİ YÖNETİM DÜZENİ


- HCI/HUMAN COMPUTER INTERACTION[İng.] değil/yerine/= INSAN BİLGİSAYAR ETKİLEŞİMİ


- HTK/HCT/HEMATOKRIT HEMATOCRIT[İng.] değil/yerine/= ALYUVAR YÜZDESİ


- HD 80606 B ile/ve/||/<>/< URSA MAJOR

( Bizden yaklaşık olarak 190 ışık yılı uzaklıkta bulunan "HD 80606 B" adlı gezegen, Ursa Major takımyıldızında bulunmaktadır. Jüpiter'den 4 kat daha büyük, gaz devi bir gezegendir. Bu ötegezegende rüzgârların hızı, saatte 17.380 km. hıza kadar ulaşabilmektedir. Dünyada kaydedilmiş en şiddetli rüzgârın hızı, saatte 408 km.'dir. Rüzgârların bu kadar şiddetli olma nedeni ise gezegenin yıldızı etrafındaki yumurta biçimindeki yörüngesidir. Bu yumurta biçimindeki yörüngede, yıldızına yaklaştığı noktalarda atmosfer hızla ısınıyor, bu ısı da atmosferde büyük bir kasırgaya yol açıyor. )


- EKRANDA/MONİTÖRDE:
HDMI ile/ve/||/<>/> DP


- HE :/yerine O (ERKEK)


- HEAD :/yerine BAŞ


- (not HEADACHE) A HEADACHE


- HEADLINE :/yerine MANŞET


- HEADQUARTERS :/yerine GENEL MERKEZ


- HEADSPACE ile/||/<> SPME

( Headspace buhar fazı İLE SPME katı faz mikroekstraksiyon. )

( Formül: Gaz İLE fiber )


- HEALTH :/yerine SAĞLIK


- HEALTHY vs. HEALTHFUL


- HEALTHY :/yerine SAĞLIKLI


- HEAR vs. LISTEN


- HEAR :/yerine DUYMAK


- HEARING :/yerine DURUŞMA, İŞİTME


- HEART ile/ve/||/<> EARTH


- HEART :/yerine KALP


- HEAT :/yerine ISI


- HEAVEN :/yerine CENNET


- HEAVILY :/yerine YOĞUN ŞEKİLDE


- HEAVINESS vs. PRIORITY


- HEAVINESS vs. PRIORITY


- HEAVY :/yerine AĞIR


- HEBÂ ile ÂMÂ


- HEBÂ değil/yerine/>< ÇABA


- HEBÂ ile/değil/yerine FEDÂ


- HECCAV[Ar.] değil/yerine YERGİCİ


- HECE:
KAPALI/UZUN ile/ve/<> AÇIK/KISA ile/ve/<> UZATILMIŞ

( 1 harekeli, 1 sakin harf. İLE/VE/<> Harekeli harf. + 1 harf. )

( Son sadâ/hece, kısa kalamaz. )

( Sakin bitmeyen hiçbir hece, uzun hece olamaz! )

( LATİN'DE (KAPALI)
[ İz. İLE Biz. İLE Bâ. ]
[ Sesli > sessiz. İLE Sessiz > sesli > sessiz. İLE Sessiz > uzun sesli. ]
[ 1 harekeli, 1 sakin ] )

( Bir kere bakıp gülse, ölürüm, konuşamam.
[ Hafif-sakîl-veted-i mecmû ] gülse, ölürüm, konuşamam. )

( DAİRE [1]
[ 1 açık/kısa, 3 uzun heceden oluşan. ]
[ Veted-i mecmû, 2 sebeb-i hafiften oluşan. ] )


- HECE:
VURGULU ile/ve/||/<> VURGUSUZ


- HECE ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OCAK


- HECE ve/||/=/<> SADÂ


- HECE[Ar.] yerine SESLEM


- HECELEME ile BÖLME


- HECELEME ile İMÂLE

( ... İLE Heceyi uzun okuma. | Meylettirme, bir tarafa doğru eğme. )


- HECELEMEK ile HECELETMEK ile HECE/LİK ile HECECİ/LİK ile HECELİ ile HECE TAŞI ile HECE VEZNİ ile HECE YUTUMU ile HECE ÖLÇÜSÜ


- HECİN ile YOZ

( Çift hörgüçlü ve çok hızlı koşan cins deve. | Tek hörgüçlü deve. İLE Tek hörgüçlü dişil deve. | Davar sürüsü. )


- HECTO- ile/||/<> CENTİ-

( Yüz, yüz kat. İLE/||/<> Yüzde bir, yüz. )


- HEDBE[Ar.] -ile

( Ufak tespih böceği. )


- HEDEF ile/ve/> BAŞARI

( Başarıncaya kadar denemeye devam edin! )

( TARGET vs./and/> SUCCESS
You just keep on trying until you succeed. )


- HEDEF ile/değil GÖZLEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Gözetleme yeri. | Dağların yüksek yerlerinde, nişan almak için ağaç ya da taştan yapılan belirli yer. )


- HEDEF ile/değil HİTAP

( "Ben" ve "Sen" sözcükleri ve kullanımı, bir hedef değil hitap aracıdır!
Yaşamımızdaki bazı/birçok şey (bu/şu/o),
"benim/senin/onun için böyle/şöyle/öyle!"
"bana/sana/ona göre böyle/şöyle/öyle!"
ya da
ben/sen/o,
"öyle istiyorsa öyledir"
"öyle düşünmüyorsa öyle değildir"
gibi ne yazık ki çokça kullanılan zırva ifadelerle hareket noktası oluşturulamaz! Yani kişi(kendi ya da başkaları), kendinden ve/ya da başkalarından hareket ederek bir sonuç alamaz, yargıda bulunamaz/bulunmamalıdır.

Bu tür, "ben/sen/o" ifadeleri, hitap için kullanılmak yerine bir hedef olarak hiçbir biçimde kullanılamaz. Bu "yaklaşım" ya da "ifade tarzı", öznellikle, demokratlıkla ya da "faşizmle" hiçbir biçim ve koşulda bağlantılandırılamaz/bağdaştırılamaz ya da indirgenemez de!

Son yıllarda, özellikle de sinema/dizi, kitap ve internetin, bilimsel ve/ya da kişisel araştırma ve yayınların, ülkemizde ve dünyada hızla yaygınlaşmasıyla, Amerika/Avrupa zihni ve diliyle yazılmış kitaplarda/filmlerde çokça kullanılan "Ben/Sen" sözcüklerinin etkisiyle de, ülkemizde, bazı/çoğu kişi tarafından yanlış/yamuk bir biçimde düşünsel çabası/becerisi yetersiz ya da benmerkezci kişilerin zihnine ve diline yerleşmiştir ne yazık ki. Toplum olarak bir anda düzeltilemeyecek olsa da, bireysel olarak yeterli bilgi ve bilinçle çok şey değişebilir/değiştirebiliriz. )

( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )

( [not] TARGET vs./but ADDRESSING )


- HEDEF ile/ve İDDİA

( TARGET vs./and ASSERTION )


- HEDEF ile UC


- HEDEFİ BELİRLEMEK ile/ve/||/<>/> ÇITAYI YÜKSELTMEK


- HEDEFLEMEK ile HEDEFLENMEK ile HEDEFLEYEBİLMEK ile HEDEF ile HEDEF KİTLE


- HEDER[Ar.] ile/değil HEBÂ[Ar.]

( Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma. İLE/DEĞİL Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme. )


- HEDÎR ile NEVH

( Güvercin ve benzeri kuşların ötmesi. İLE Güvercinin nağme ile ötmesi. )


- HEDİYE[Ar.]/PEŞKEŞ[Fars.] değil/yerine/= ARMAĞAN

( MUNUS[Lat.]: Armağanlaşmak. )


- HEDİYE/LİK ile HEDİYE ÇEKİ ile HEDİYE KUPONU


- HEDİYE ile RÜŞVET

( PRESENT vs. BRIBE )


- HEDİYE ile YETENEKLİ ile HEDİYELER

( GIFT vs. GIFTED vs. GIFTS )

( استعداد ile تقديمي ile بخشش ile شاباش ile پيشکش ile چشمروشني ile پيشکشي ile عطا ile هديه ile عطيه ile موهبت ile مرحمتي ile سوغات ile هبه ile خدا داده ile عطايا ile مواهب )

( ESTEDAD ile تقديمي ile BAKHSHESH ile SHABASH ile پيشکش ile CHESHOMROSHENY ile پيشکشي ile ATA ile NPANDYYEH ile ATYYEH ile MOUHOBT ile مرحمتي ile SOGHAT ile NPABEH ile KHODA DADEH ile عطايا ile MOVANPAB )


- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK


- HEDONİ/HEDONIA[İng.] değil/yerine/= HAZ


- HEDY[Ar.] ile BEDENE[Ar.]


- HEDY[Ar.] ile BEYÂN[Ar.]


- HEEL :/yerine TOPUK


- HEFT-HÂN[Fars.] ile HEFT-HÂN[Fars.]

( "Yedi konaklık yol": Rüstem ile İsfendiyar'ın geçtikleri yol. İLE "Yedi sofra": Nev'î Zâde Atâî'nin tasavvuf niteliğinde olan bir mesnevîsi.[1627] )


- HEGEL ile/ve/||/<> FEUERBACH ile/ve/||/<> MARX

( Kant'ın takipçisi ve geliştiricisi. İLE/VE/||/<>/> Hegel'in öğrencisi ve Marx'ın öncüsü/hocası. İLE/VE/||/<>/> Hegel'in takipçi ve geliştiricisi. Feuerbach'ın öğrencisi. )


- HEGEL ve HZ. MUHMAMMED

( Bireşimi(tevhidi), felsefede bulan, en yetkin filozof. VE Tevhidi bilen ve sunan peygamber. )


- HEGEL ile KEGEL


- HEGEL ile/ve/=/||/<>/< PLATON GİBİ DAVRANAN ARİSTOTELES


- HEGEL'DE:
MANTIK BİLİMİ = METAFİZİK


- HEGEL'İN:
"DİYALEKTİK FELSEFESİ" değil
KURGUL FELSEFESİ


- HEGEMON ile/değil/yerine/>< EGEMEN


- HEGEMONYA[Yun. < HEGEMONIA]["HEGAMONYA" değil!] ile BASKI

( ... İLE Bir devletin, başka bir devlet üzerindeki siyasi üstünlüğü ve baskısı. )


- HEIGHT :/yerine YÜKSEKLİK


- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> CHARLES STROZIER

( Strozier, Kohut'un yaşam öyküsünü yazmıştır. )


- HEINZ KOHUT ve/||/<> EMPATİ

( "Empati" makalesiyle çığır açmıştır.[1959] )


- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON


- HEİSENBERG BELİRSİZLİĞİ ile/||/<> PAULİ DIŞLAMA İLKESİ

( Heisenberg konum-momentum belirsizliği, Pauli aynı kuantum durumunda iki fermiyon olamaz. )

( Formül: ΔxΔp ≥ ħ/2 )

( Werner Heisenberg tarafından 1927 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1901-1976) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Belirsizlik ilkesi, kuantum mekaniği) (Nobel: 1932) )


- HEKİM/HEKİMLİK değil/yerine/= OTACI/OTACILIK

( OTACI: Saray hekimi. )


- HEKİM ile NİTÂSÎ[Ar.]

( ... İLE Anlayışlı hekim. )


- Hekim'e KONUŞ!!!


- HEKİMLER ile/ve/<> PİLOTLAR


- HEKİMYAN YALISI :

( Büyükdere, Çayırbaşı üzerinde olup aynı zamanda deniz cephelidir. Balkan şatosuna bitişiktir. 19. yy. başlarında inşâ edilen binanın sahibi Kirkor Hekimyan ile Josef Hekimyan olduğu için bu ailenin soyadı ile anılmaktadır. )


- HEKİMYAN\'IN BAĞI :

( Yenimahalle'de Pazarbaşı mevkiinin üst kısımlarında bulunan büyük bir bağdır. )


- HEKLEMEK"[İng. < HACKING] ile/değil/yerine/>< EKLEMEK


- HEKSİS ile/ve/||/<>/> FUSIS ile/ve/||/<>/> PSUKE ile/ve/||/<>/> HEGEMONİKON


- HEKSOZ ile PENTOZ

( Altı karbonlu monosakkaritler. İLE Beş karbonlu monosakkaritler. )


- HEKTAR ile DESYATİNA[Rusça]

( ... İLE Eski Rusya'da, 1,09 hektara eşit arazi ölçüsü. )


- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile MEMİŞHANE ile TUVALET

( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )


- HELÂHİL-NİSÂR[Ar.] ile HELÂHİL-RÎZ[Ar., Fars.]

( Öldürücü zehir saçan. İLE Öldürücü zehir saçan. )


- HELÂK ETMEK değil/yerine/= ÖLDÜRMEK/BİTİRMEK


- HELÂK OLMAK değil/yerine/= ÖLÜP BİTMEK


- HELÂK ve/<> ALLAH

( Helâk olmadan Allah'a kavuşulmaz. )


- HELÂL >< HARAM ile MÂRUF >< MÜNKER

( Pek kabul edilmemek ve onaylanmamakla birlikte, farzları yerine getirmemenin, eksikliklerin, yanlışların, en son noktada cezâsı yoktur/olmaz. İLE İnsanlığı ve geneli kapsayan yanlışların cezâsı da vardır. )

( MÂRUF: Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu. )


- HELÂL ile CAİZ


- HELÂL ile/ve HELÂL


- HELÂL ile/ve/||/<> HİLÂL ile/ve/||/<> LÂLEH


- HELÂL[Ar.] ile MÜBÂH[Ar.]


- HELÂL ve/= RIZÂ


- HELÂL ile TAYYİP


- HELALLEŞMEK ile HELALLEŞEBİLMEK ile HELA ile HELAK ile HELAL/LİK ile HELALİ ile HELALLİ


- Hele bir SUS!!!


- HELE ile HELEN ile HELENİST ile HELENİZM ile HELE HELE


- HELECANLANMAK ile HELECAN


- HELEN ile BARBAR

( BAR BAR (BAĞIRMAK), BARBAR: BIR BIR KONUŞAN )


- HELEN ile GREK


- HELEN ile HELENİZM

( HELLENE vs. HELLENISM )

( يونان باستان ile يوناني مابي ile آداب يوناني )

( YVENAN BASTAN ile يوناني مابي ile ADAB YVENANY )


- HELEZON değil/yerine/= SARMAYAY


- HELEZONLAŞMAK ile HELEZON ile HELEZONİ ile HELEZONLU ile HELEZONSUZ


- HELEZONLU ODUN BORULARI = EV'İYE-İ HELEZONÎYE = VAISSEAUX SPIRAUX, VAISSEAUX SPIRALÉES


- HELICOPTER :/yerine HELİKOPTER


- HELİK ile HELİS ile HELİSEL


- HELİKAZ ile/||/<> LİGAZ

( Helikaz açar İLE ligaz bağlar. )

( Formül: Unwind İLE join )


- HELİKON[Fr. < Yun.] -ile

( Çalgı ağızlığı ve pistonu olan, boyundan geçirilerek tutulan, çember biçimli, üflemeli bakır çalgı. )


- HELİKOPTER ile HELİKOPTER PİSTİ


- HELİKOPTER ile/ve ORNİTOPTER

( ... İLE/VE Kanat çırpacak biçimde düzenlenmiş hava taşıtı. )


- HELİKS/HELIX[İng.] değil/yerine/= SARMAL


- HELİKS ile BETAYAPRAK

( Proteinlerin ikincil yapısındaki spiral biçimi. İLE Proteinlerin ikincil yapısındaki yassı yapı. )


- HELKE ile/değil/yerine BAKRAÇ

( Bakraç, kova. İLE/DEĞİL/YERİNE Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova. | Bir bakracın alabildiği miktar. )


- HELL :/yerine CEHENNEM


- HELLİK ile HELLİK

( Duvar örerken büyük taşların arasına, boşluklara konulan ufak taş parçaları. İLE Yağmurdan sonra topraktaki yumuşaklık. )


- HELLO :/yerine MERHABA


- HELMELENMEK ile HELMELEŞMEK ile HELME ile HELMELİ


- HELOZON değil HELEZON


- HELP :/yerine YARDIM ETMEK


- [not] HELP vs./and BUSINESS


- HELPFUL :/yerine FAYDALI


- HELVA ile KOZ HELVA

( ... İLE Ceviz ve şekerle yapılan, ağdalı bir helva türü. )


- HELVA ile SABUNİYE

( ... İLE Bir tür nişasta helvası. )


- HELVA ile/ve TATLI

( Eskiden, tatlının genel adı, Helva idi. )


- HELVALAŞMAK ile HELVA/LIK ile HELVACI/LIK ile HELVACI KÖKÜ ile HELVACI KABAĞI


- HELYOGRAF[Fr.] ve RADAR YANSITICI BALON

( Güneşten yayılan ısı miktarını ölçmeye yarayan aygıt. | Güneşin ışıldadığı saatlerin süresini saptamaya yarayan aygıt. | Güneş ışınlarından gelen yararlanan optik telgraf aygıtı. | 30 km.ye kadar yansıtıcı. VE 38 km.ye kadar, özel folyo malzemeden, 5 güne kadar şişik kalan yer belirleyici. )


- HELYOTERAPİ/HELIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= GÜNEŞLE SAĞALTIM


- HELYUM[Fr. < Yun.] ve/> HİDROJEN[Fr. < Yun.: HYDOR: Su. | GENNAN: Doğurmak.]

( Atom numarası 2, kaynama noktası 270 °C, ergime noktası -272 °C olan kimyasal olarak inert olan, atmosferde, radyoaktif minerallerde ve doğal gazlarda bulunan, renksiz bir gaz ve element. 2,2 K'de çok düşük viskoziteli bir süper iletken sıvıya dönüşür. Oksitlenmeyi önleyici olarak kullanılır. Orto helyum iki elektronunun spinleri paralel, parahelyumun terstir. [simgesi: He] VE/> Oksijenle birleşerek suyu oluşturan, atom numarası 1, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir gaz. | XVI. yy.'da Paracellus tarafından keşfedilmiş, ilk kez 1766'da Cavandish tarafından çalışılmış ve daha sonra yakıldığında su elde edildiğini bulmuştur. 1898'de, Dewar, sıvı ve katı hidrojen elde etmiştir. Amonyak ve metanol sentezinde, metal oksit minerallerinin indirgenmesinde kullanılır. [simgesi: H] )

( ... VE/> MÜVELLİD-ÜL-MÂ )


- HEM -ile

( BİR, AYNI )


- [hem] ÇOK OKUYAN ile/ve/||/<>/hem de ÇOK GEZEN

( Hangisi daha çok bilir?" sorusuna, birinden yana, iki yaklaşımda bulunuluyor. Doğru yanıt diye bir şey yok! İkisi de doğru ya/ya da yanlış olabilir. Fakat bilinebilecek bir şey varsa, o da ikisini de yapanın hiçbir şey bilmediğidir. Yani ne kadar bilmediğini anlayarak ve ne kadar daha anlaması gerektiğini anlar. "ŞİO ME NİHİL ŞİRE"[En iyi bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğim!"] )


- HEM ..., HEM DE ... ile DURUMA GÖRE ...


- HEM, HEM DE ve NE, NE DE:
[İkisi birlikte kullanılır!/kullanılmalıdır!]


- HEM KARADA, HEM SUDA YAŞAYABİLEN CANLILAR ile/ve SÜRÜNGENLER ile/ve BALIKLAR

( Türkiye Kurbağa ve Sürüngenleri )

( ZÂT-ÜT-TENEFFÜS-İL-MÜZDEVİC, ZU-L-MAÂŞEYN/MÂÎŞEYN ile ... )

( FERZEND-İ ÂB: Suda yaşayan hayvanlar. )

( AMPHIBIANS vs. REPTILES and FISHES )

( AMPHIBIE avec ... et ... )


- [ne yazık ki]:
[hem] SUÇLU ile/ve/hem de/||/<>/> "GÜÇLÜ"


- HEMAFEREZ/HEMAPHERESIS[İng.] değil/yerine/= KAN AYIR-SEÇ (İŞLEMI)


- HEMAGLÜTİNASYON/HEMAGGLUTINATION[İng.] değil/yerine/= KAN KÜMELEŞMESİ


- HEMATEMEZ ile/||/<> MELENA

( Mide ya da yemek borusundan kan kusma. İLE/||/<> Sindirim düzeninden kanamalı dışkı. )


- HEMATİ[Fr. < Yun.] ile HEMATİT[Fr. < Yun.]

( Kanın, hemoglobinle renklenmiş kırmızı yuvarı. [Bir milimetreküp insan kanında, 5 milyon hemati vardır.] İLE Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan bir mineral [Fe2O3], kantaşı. )


- HEMATİ ile HEMATİT


- HEMATİT[Fr. < HÉMATITE] değil/yerine/= KAN TAŞI

( Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan, yaralardan akan kanı durdurmak için kullanılan bir mineral, hematit. )


- HEMATİT ile MANYATİT


- HEMATİT ile/||/<> MANYETİT/MAGNETİT

( Metalik gri ya da siyah renkte olan bir taş. İLE/||/<> Siyah manyetik bir mineral. )


- HEMATOLOG ile HEMATOLOJİ ile HEMATOMETRE

( HEMATOLOGIST vs. HEMATOLOGY vs. HEMATOMETER )

( خون شناس ile خون شناسي ile خون سنج )

( KHON SHENAS ile KHON SHENASY ile KHON SANJ )


- HEMATOLOJİ değil/yerine/= KAN BİLİMİ

( Kan üzerinde incelemeler yapan bilim. )


- HEM(AT)OPO(İ)ETİK ile HEM(AT)OPO(İ)EZ ile HEMAGLÜTİNASYON ile HEMATEMEZ ile HEMATOJEN ile HEMATOLOG ile HEMATOLOJİ ile HEMATOM ile HEMATÜRİ

( Kan yapıcı, kan oluşumu [ile ilgili]. İLE Kan yapımı, kan oluşumu. İLE Kan kümeleşimi. İLE Kan kusma. İLE Kan yapıcı, kan yoluyla. İLE Kanbilim uzmanı. İLE Kanbilim. İLE Kan toplağı. İLE Kan işeme. )


- HEMATÜRİ ile/||/<> PROTEİNÜRİ

( Sidikte kan bulunması. İLE/||/<> Sidikte protein bulunması. )


- HEMATÜRİ ile/||/<> PROTEİNÜRİ

( Sidikte kan bulunması. İLE/||/<> Sidikte protein bulunması. )


- HEMCİNS değil/yerine/= EŞEYDEŞ


- HEMCİNS ile/ve/değil/||/<> HEMDERT

( Varolanların tümü. | Cinsleri bir olan, aynı soydan. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Dertleri ortak/yakın olan kişiler. )


- HEM-DEM[Fars.] ile HEM-DEST[Fars.]

( Sıkı fıkı, canciğer arkadaş. İLE Kuvvet kudrette beraber olan, el ele veren. | Ortak. | Kumaş dokuyuculukta bir çırağa, artık tek başına çalışabilecek seviyeye geldiğini bildiren beratı veren kişi. )


- HEM-DEST -ile


- HEM-DİL -ile

( DÜŞÜNCELERİ, YÜREKLERİ BİR OLAN, GÖNÜLDEŞ )


- HEME İLE CHLOROPHYLL İLE COBALAMİN İLE IRON-SULFUR ile/||/<> METALLOPROTEİNLER

( Metal içeren biyomoleküller. )

( Formül: Fe²⁺ ⇌ Fe³⁺ )


- HEME OST ile HEME EZ OST


- HEMEN DEĞİŞİM ile/ve ÂNÎ DEĞİŞİM

( IMMEDIATELY ALTERATION vs./and SUDDEN ALTERATION )


- HEMEN ile DOĞRUDAN

( IMMEDIATELY vs. INDIRECT )


- HEMEN ile HEMEN HEMEN


- HEMEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SICAĞI SICAĞINA


- HEMEN/HIZLICA UNUT!:
YAPTIĞIN İYİLİĞİ ve/||/<>/< SANA YAPILAN KÖTÜLÜĞÜ


- HEMERALOFİK ile HEMERALOPİ ile HEMERALOPİK

( HEMERALOPHIC vs. HEMERALOPIA vs. HEMERALOPIC )

( روز کور ile روزکوري ile روزکور )

( RUZ KOR ile روزکوري ile RUZKOOR )


- HEMFİKİR değil/yerine/= DÜŞÜNDEŞ/OYDAŞ


- HEMFİKİR değil/yerine/= OYDAŞ


- HEMİANOPSİ ile HEMİPLEJİ ile HEMİSFER

( Yarım görmezlik. İLE Yarı inme. İLE Yarı küre. )


- HEMİNTH-/HEMİNTHO- ile/||/<> VERMİ-

( Kurt, solucan. İLE/||/<> Solucan. )


- HEMİŞ, FAHRİ :

( Yenimahalle muhtarı olarak görev yaptı. Sarıyer Yoksulları Koruma Derneğinin kurucularından biri ve yönetiminde bulundu. )


- HEMISFER/HEMISPHERE[İng.] değil/yerine/= YARI KÜRE


- HEMM[Ar.] ile GAMM[Ar.]


- HEMM[Ar.] ile HİMMET[Ar.]


- HEMM[Ar.] ile İRÂDE[Ar.]


- HEMM[Ar.] ile KASD[Ar.]


- HEM/NE PAYLAŞILANLAR/PAYLAŞILABİLENLER, HEM/NE PAYLAŞIL(A)MAYANLAR


- HEMODİLÜSYON/HEMODILUTION[İng.] değil/yerine/= KAN SEYRELIM


- HEMODİNAMİ/HEMODYNAMICS[İng.] değil/yerine/= KAN DOLAŞIM DEVİNIMLİĞİ


- HEMODİYALİZ/HEMODIALYSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ARITIM/SÜZDÜRÜM


- HEMODİYALİZ ile HEMOGRAM ile HEMOLİTİK ile HEMOLİTİK ANEMİ ile HEMOLİZ ile HEMOPTİZİ ile HEMORAJİ ile HEMORAJİK ile HEMOSİTOMETRE ile HEMOSTATİK ile HEMOSTAZ

( Kan süzüm. İLE Tam kan sayımı. İLE Kan yıkımlı, kan yıkıcı. İLE Yıkımlı kansızlık. İLE Kan yıkımı. İLE Kan tükürme. İLE Kanama. İLE Kanamalı, kanama[yla ilgili]. İLE Kan sayar. İLE Kanama durdurucu. İLE Kanama durması, kanın durması. )


- HEMOFİL ile HEMOFİLİ


- HEMOFİLTRASYON/HEMOFILTRATION[İng.] değil/yerine/= KAN SÜZDÜRÜM


- HEMOGLOBİN ile/||/<> MİYOGLOBİN

( Hemoglobin kanda O₂ taşır İLE miyoglobin kasta O₂ depolar )

( Formül: Hb 4 hem grubu İLE Mb 1 hem grubu )


- HEMOGRAM/HEMOGRAM[İng.] değil/yerine/= KAN GÖZE ÇİZGESİ


- HEMOLİZ/HEMOLYSIS[İng.] değil/yerine/= ALYUVAR YIKIMI


- HEMOLİZ ile HEMOLİZ

( HEMOLYSIS vs. HEMOLYZE )

( خونکافت ile هموليزه کردن )

( KHONKAFT ile CPEHMOLYZAH KARDAN )


- HEMORAJİ/HEMORRHAGE, BLEEDING[İng.] değil/yerine/= KANAMA


- HEMORAJİK DİYATEZ/HEMORRHAGIC DIATHESIS[İng.] değil/yerine/= KANAMA EĞİLIMİ


- HEMOSTAZ/HEMOSTASIS[İng.] değil/yerine/= KANAMA DURDURMA


- HEMOVİJİLANS/HEMOVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= KAN TAKİP DÜZENİ


- HEMPA ile/||/<> HEMTA

( Ayaktaş, arkadaş[kötü işlerde]. İLE/||/<>/||/<> Yandaş, denktaş, arkadaş. )


- HEMPA[Fars.] ile/değil/yerine/>< KANKA/ARKADAŞ

( Kötü işlerde aynı amaçla ve birlikte hareket eden kişi, ayaktaş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kan kardeşliği kadar yakınlıkla birlikte hareket eden/ler. )


- HEMŞİRE/ŞVESTER değil/yerine/= SAYRICI < KARDEŞ[KADIN]


- HEMZ[Ar.] ile LEMZ[Ar.]

( Örtülü ayıplama. İLE İthâm ederek ayıplama. )


- [ ’ ](Hemze) ile [ ‘ ](Ayn)


- HEMZEMİN ve/<> HEMDEM


- HEMZEMİN ile HEMZEMİN GEÇİT


- HENDEK ile/ve AZMAK ile/ve UR

( ... İLE/VE Su birikmiş hendek. İLE/VE Bir tür hendek. )


- HENDEK değil/yerine/= ÇUKUR


- HENDEK ile KUYU/TUYNUK

( Kuyu görüntüsü, bir kaynağı ya da bir kazanç kapısını simgeleyebilir. )

( ... ile Bİ'R[çoğ. ÂBÂR], BEVD
... ile BÂSİKA: Ağzına kadar su dolu olan kuyu. )

( ... ile ÇÂH, ÇEH )

( DITCH/TRENCH vs. WELL )


- HENGAM ile HENGAME


- HENGÂME[Fars.][HANGAME/ENDAME değil!] ile İZDİHÂM[Ar. < ZAHAM] ile CURCUNA

( Kavga, patırtı, gürültü. İLE Kalabalık, yığılma, kalabalıktan sıkışma. İLE Gürültülü, karışık durum. | Türk müziğinde, on zamanlı, altı vuruşlu küçük bir usûl. | Bu usûlle bestelenmiş yapıt. )


- HENÎ'[Ar.] ile MERÎ'[Ar.]


- HENRY CAVENDISH ile/ve/<> ANTOINE LAVOISIER

( [Hidrojen] Kâşifi. [1766] İLE/VE/<> Adlandıran. [1783] )

( Hidrojen )


- HENRY ile/||/<> YASASI

( Gazların çözünürlüğü yasası )

( William Henry tarafından 1803 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1774-1836) (Ülke: İngiltere) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Henry yasası) )


- HENTBOL ile HENTBOLCU/LUK


- HEP ile/yerine/değil DAHA ÇOK


- HEP ile HEP BİRDEN ile HEP BERABER ile HEP BİR AĞIZDAN


- HEP[Fars. < HEB] ile/değil İKİ (KEZ)

( [not] ALLWAYS vs./but TWO (TIMES)/TWICE )


- HEP ile İKİDE BİR


- HEP ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR


- HEP ile/ve/<> SADECE


- HEPA/FİLTRE HİGH-EFFICIENCY PARTICULATE AIR FILTER[İng.] değil/yerine/= YÜKSEK VERİMLİ PARÇACIKLI HAVA SÜZGECİ


- HEPANIL, MUSTAFA (SARIYER, İSTİNYE 1960) :

( Sarıyerli işadamı. Büyükdere Mehmet İpgin İlkokulunu ve Levent Lisesini bitirdi. Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümünden mezun oldu. Bir yıl süre ile Londra'da dil eğitimi aldıktan sora iş hayatına atıldı. Bir süre Türkiye'nin ilk denizcilik gemi yakıtları ticareti şirketinde (Tekfen & Sodescan) çalıştı. Askerliğini takiben Gemi yakıtları sektöründe üç şirkette müdür ve yöneticilik yaptığı ve kar ortaklığı pozisyonlarında bulundu. Lukoil Şirketinde Satış & Pazarlama Koordinatörü olarak görev yaptı. Bazı ticari şirketler ortaklıkları devam ediyor. Beyaz Martı Şirketi'nin sahibidir. Sarıyer Spor Kulübü üyesi olup, üyesi olduğu kulüpte önce yönetim kurulunda görev aldı, olağanüstü genel kurulda da kulüp başkanlığına seçildi (2008/2009). Bilahare 2011/12 sezonun da bir kez daha yönetim kurulunda İkinci Başkan olarak görev yaptı. )


- HEPATİK ile HEPATOLOJİ ile HEPATOMEGALİ ile HEPATOSİT ile HEPATOSPLENOMEGALİ ile HEPATOTOKSİK

( Karaciğer [ile ilgili]. İLE Karaciğerbilim. İLE Karaciğer büyümesi. İLE Karaciğer gözesi. İLE Karaciğer/dalak büyümesi. İLE Karaciğere zararlı. )


- HEPATİT A ile/||/<> HEPATİT B ile/||/<> HEPATİT C ile/||/<> HEPATİT D ile/||/<> HEPATİT E

( Hepatit A virüsünün neden olduğu, genellikle kirli su ya da yiyeceklerle bulaşan bir karaciğer bulaşı. İLE/||/<> Hepatit B virüsünün neden olduğu, kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaşan bir karaciğer bulaşı. İLE/||/<> Hepatit C virüsünün neden olduğu, kan yoluyla bulaşan bir karaciğer bulaşı. İLE/||/<> Hepatit B virüsü ile birlikte bulaş oluşturan bir karaciğer bulaşı. İLE/||/<> Hepatit E virüsünün neden olduğu, genellikle kirli su ile bulaşan bir karaciğer bulaşı. )


- HEPAT/O- ile KRAN(İ)YO- ile M(İ)YEL(O)- ile FLEBO- ile PNEUM-/PNEUMO-/PNEUMATO- ile PİYO- ile NEKRO-

( Karaciğer [ön ek]. İLE Kafa-, kafatası. İLE Omurilik [ile ilgili]. İLE Toplardamar [ile ilgili]. İLE Hava-, gaz-, akciğer. İLE İrinli, irin .... İLE Ölü/nekro-. )


- HEPATOMEGALİ ile/||/<> SPLENOMEGALİ

( Karaciğerin olağandışı büyümesi. İLE/||/<> Dalağın olağandışı büyümesi. )


- HEPİMİZ:
AYNIYIZ değil AYNI DEĞERDEYİZ


- HEPİMİZİ BİR YAPAN ile/ve/<> BAZILARIMIZI "AYRI" YAPAN


- HEPİMİZİN "HAYATLARI" değil HAYATI


- HEPİMİZ(İN), ... ile/değil HER BİRİMİZ(İN), ...


- HEPİMİZ(İN) ile HERKES(İN)


- HEPTANRICILIK/TÜMTANRICILIK/PANTEİZM ile KÖKEN TANRI ile MİMAR TANRI ile YARATICI TANRI ile KİŞİ TANRI ile KAVRAM TANRI


- HEPTANRICILIK/TÜMTANRICILIK(PANTEİZM) ile HEPTANRIDACILIK(PANENTEİZM)

( Tanrı ile evrenin aynı şey olduğunu savunan görüş. | Tanrı'yı, etkin yaratıcı güç olarak belirlemekle birlikte Tanrı'yla dünyayı özdeşleştiren öğreti. ["Tek gerçek varlık, Tanrı'dır, dünya onun yansısıdır ya da türevidir. Buna göre, dünya, Tanrı'dan ayrı bir töz değildir".]
İLE
Tanrı'nın evreni kapsadığını ancak ondan daha büyük olduğunu savunan görüş. | Her şeyin, Tanrı'da olduğunu öne süren öğreti. ["Gerçeklik, üç öğeden; ruhtan, doğadan, insandan oluşur. Ancak, bu üç öğenin temelinde, yüce varlık olan Tanrı vardır. Dünya, Tanrı'yla ve Tanrı'dadır, Tanrı'nın yanında değil ondadır, onun bağımlılığı altındadır, insanlık bu dünya ve yeryüzüyle sınırlı değildir, insanlık Tanrı'dadır, dolayısıyla ölümsüzdür ve tüm evrene yayılmıştır."] )

( PANTEISM vs. PANENTEISM )


- Her AN SUS!!!


- HER AN ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ


- HER ANLAM/DA ile/ve/değil/||/<>/< HER ALAN/DA


- HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL ile HER BABAYİĞİDİN KÂRI DEĞİL


- HER BİÇİMDEN/GÖRÜNÜŞTEN ÇÖZÜLME/UZAKLAŞMA ve/||/<>/> YENİ VE YENİDEN BİÇİMLENME


- HER BİLDİĞİMİZİ ... ile/ve/||/<> HER SÖYLEDİĞİMİZİ ...

( Söylemiyoruz! İLE/VE/||/<> Biliyoruz! )


- HER BİR/BEHER[Fars.] ile BEHER/BEHERGLAS[Alm. < BECHER/GLAS]

( Her bir. İLE Silindir biçiminde cam deney çubuğu. )


- HER BİR KİŞİ, DÜŞÜNCENİN, DİLİN, SÖZCÜĞÜN VE HER ÖNEMLİ DEĞERİN:
TEMSİLCİSİ ve/||/<>/> BEKÇİSİ


- HER BİRİ ile HER BİRİ ile BİRBİRİNE GÖRE ile HER SEFERİNDE

( EACH vs. EACH ONE vs. EACH OTHER vs. EACH TIME )

( هريک از ile هريک ile هر کدام ile هرکدام ile هر ile هرکدم ile همديگر ile با هم ile يکديگر ile هم ile دفعه به دفعه )

( NPARYK AZ ile NPARYK ile NPAR KODAM ile NPARKDAM ile NPAR ile NPARKADAM ile CPEHMADYGAR ile BA NPAM ile YKADYGAR ile NPAM ile DAFE BAH DAFE )


- HER BİRİSİNE değil HER BİRİNE


- HER DERDE DEVÂ OLAN:
(")SARIMSAK(") ile/ve/değil/||/<>/< SARILMAK


- Her düşündüğünde SUS!!!


- HER ELİNİ SIKAN İLE ... ile/ve/<> HER CANINI SIKAN İLE ...

( Dost olma! İLE/VE/<> Düşman olma! )


- Her fırsatta DİNLE!!!


- Her fırsatta SUS!!!