H ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 5.913 başlık/FaRk ile birlikte,
5.913 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(11/25)
- HATA ve/||/<>/< DENEME
( Hata yapmış olman, denediğin anlamına gelir. Denemeden, vazgeçme! )
( MISTAKE and TRIAL )
- HATA ile/ve/||/<> DENEYİM
( Hatalarımız, deneyimimizi artırır; deneyimlerimiz de hatalarımızı azaltır. )
- HATA ile/değil FARK
( Kişiler arasında ve kişisel özelliklerde/"eksikliklerde", hata değil, ancak fark olabilir. )
- HATA ile/ve/||/<>/< GURUR
- HATA ile/ve/||/<>/> HASAR
- HATÂ'[Ar.] ile Hatâ[Ar.]
( Yanlış, yanlışlık, yanılma. | Günah. | Kusur, kabahat. İLE Kuzey Çin. )
- HATÂ[Ar.] ile HATA'[Ar.]
- HATA ile HATASIZ ile HATA ORANI ile HATALI ile HATASIZ ile HATASIZLIK
( ERROR vs. ERROR FREE vs. ERROR RATE vs. ERRORFUL vs. ERRORLESS vs. ERRORLESSNESS )
( سهو ile غلط ile اشتباه ile خطا ile بي اشتباه ile ميزان خطا ile پر غلط ile بي لغزش ile بي لغزشي ile بي غلطي )
( SATEOO ile GHALT ile ESHTABAH ile KHATA ile BEY ESHTABAH ile MYZAN KHATA ile پر غلط ile BEY LAGHZESH ile BEY LAGHZESHY ile BEY GHALTY )
- HATA ile HATAY ile HATALI/LIK ile HATASIZ/LIK ile HATAYLI/LIK ile HATASIZCA ile HATALI YÜRÜME
- HATA ile HATHA
- HATÂ[Ar.] ile/değil HATTÂ[Ar.]/DAHASI ile/değil HATTA
( Yanlış. İLE Dahası. İLE Sınırda[hat üzerinde]. )
- HATA ile HELÂK
( MISTAKE vs. DESTRUCTION )
- HATA ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İKRAR
- HATA ile/ve/değil İHMAL
( [not] MISTAKE vs./and/but NEGLIGENCE )
- HATA ile/ve/<>/değil/yerine İSABETSİZLİK
- HATA ile/ve KAZÂ
- HATA'[Ar.] ile LAHN[Ar.]
- HATA ile/ve/değil/< NİYET BOZUKLUĞU
- HATA ile/ve SONUÇ
( MISTAKE vs./and RESULT/CONSEQUENCE )
- HATA ile TUTUM
( Aynı hatayı, iki kez yapamayız. Birincisi hataydı belki fakat ikincisi, artık bir yeğlemedir, yanlış bir tutumdur. )
( MISTAKE vs. ATTITUDE )
- HATÂ değil/yerine/= YANLIŞ
- HATA ile/ve/değil/yerine/||/<> YETERSİZLİK
- HATA ile/ve/değil/||/<>/> (YÜKSEK) BEDEL
- HATADAN:
ÇEKİNMEK ile/değil KAÇINMAK
- HATAİ/HATAYİ ile/||/<> ALTILI ÇİÇEK
( Doğu Asya kökenli süsleme motifleri öbeği. Stilize edilmiş şakayık, nar, iri gonca ve sapları başlıca ögeleridir. İLE/||/<> Enine kesitli altı yapraklı hatayi. )
- HATALARI/NI ...:
KABUL ET! ve/||/<>/> DERS AL! ve/||/<>/> TEKRARLAMA!
- HATALARINLA:
[ya] YÜZSÜZLEŞMEK ya da/değil/yerine YÜZLEŞMEK
( Kişinin, kendiyle yüzleşmeye yüzü yoksa, başkalarının hatalarıyla oynar durur. )
- HATALI ile YANLIŞLIKLA
( ERRONEOUSLEY vs. ERRONEOUSLY )
( غلطي ile سهواً )
( غلطي ile SEVVAN )
- HATALU'L-LİSÂN[Ar.] ile ZELEKU'L-LİSÂN[Ar.]
- HATÂR[Ar.] ile HATAR[Ar. çoğ. HATARÂT]
( Çadır eteklerine bağlanan parça. | Bir şeyin etrafını çevreleyen pervaz, çember gibi şeyler. İLE Tehlike. )
- HATAR ile/ve/> HAVF
( Tehlike. İLE/VE/> Korku. )
- HATÂT[Ar.] ile HATÂT[Ar.] ile HATTÂT[Ar.]
( Cilt yangısından/iltihabından meydana gelen kabukların soyularak iyi olanları. İLE Bağırma, çığırma. İLE El yazısı çok güzel olan sanatkâr. Hatt[güzel yazı] sanatçısı. )
- HATAYA ŞANS VERMEK değil HATA(YA) (YAPMAYA DA) FIRSAT VERMEK
- HATAY/ANTAKYA ile HATAY
( İl. İLE İlçe[İzmir'de] )
- HATÂYÎ[Ar.] ile Hatâyî[Ar.]
( Hatay kumaşı. | Süslemede/tezhipte açılmış nilüferi andıran bir çiçek motifi. | Tezhipte, merkezini hatâyî denilen çiçek motifi işgal etmek üzere birbirine geçmiş spiral dallardaki çiçek motiflerinden oluşan süsleme tarzı. | Güzel sanatlarda kullanılan ve Çin'de pirinçten yapılan bir kâğıt cinsi. İLE Hatay'a ait, Hatay ile ilgili. )
- HATE :/yerine NEFRET ETMEK
- HATEM:
"SONLANMA" değil BÜTÜNLEŞME/OLGUNLAŞMA
- HÂTEM[Ar.] ile Hâtem[Ar.]
( Mühür, üstü mühürlü yüzük. İLE Arap kabîleleri arasında tanınmış "Tayyi" kabîlesine mensup ve cömertliğiyle ünlü olan "İbnü Abd-illâh Bin Sa'd"ın takma adı. | Çok cömert. )
- HÂTEM ile HÂTEM
( MÜHÜR, ÜSTÜ MÜHÜRLÜ YÜZÜK | EN SON, NİHAYETE ERDİREN ile HITAM )
- HÂTEMÎ[Ar.] ile HÂTEMÎ[Ar.]
( Hâtem'e mensup. İLE Mühürle ilgili. | Mühür yapan. )
- HATEMOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU :
( Çamlıktepe (Derbent) mahallesinde 1974'te Çamlıtepe İlkokulu adıyla eğitim ve öğretime başladı. 1984'te yeni derslikler ilavesi ile büyütüldü ve ismi de Hatemoğlu İlköğretim Okulu olarak değiştirildi. )
- HÂTEM'ÜL ENBİYÂ ile HÂTEM'ÜL EVLİYÂ
- HATF[Ar.] ile HATF[Ar.]
( Ölüm, ölme. İLE Kapma, aşırma, çalma. | Şimşeğin göz kamaştırması, gözü alması. )
- HÂTİB[Ar.] ile HATÎB[Ar. çoğ. HUTEBÂ]
( Hitâbeden, söz söyleyen. İLE Camide hutbe okuyan. | Düzgün konuşan. )
- HATİCE HATUN ÇEŞMESİ (NALBANT ÇEŞME) :
( Maden mahallesinin üst kısmında, Nalbant Çeşme mevkiinde Zekeriyaköy yolu üzerinde basit bir köşe başı çeşmesidir (H.1212, M.1797). İzzet Baba Restaurantın bahçe duvarı yapılırken, çeşmenin bahçe duvarının içine alınması sonucunda sadece ayna taşı ile kitabe meydanda bırakılmıştır. Kitabesi okunacak gibi değil. Çeşmeyi Hadice oğlu Nalbant Mehmet Ağa yaptırdığı için, çeşmenin bir diğer ismi de Nalbant Çeşmedir. Kitabesinde şöyle yazıyordu: Sahib - ül hayret vel - hasenat/ Hadice Hatun binti/ Nalbant Mehmet Ağa" Sene 1212. )
- HATİCE SULTAN ve/<> MERLING (ve YAZIŞMALARI)
- HATÎ'E[Ar.] ile İSM[Ar.]
- HATILLAMAK ile HATIL
- HATİM ile HATİME ile HATİM DUASI
- HATİP değil/yerine/= SÖZEN
- HATIR HATIR (KAŞINMAK)
- HÂTIR[< HUTÛR] ile HAVÂTIR[< HÂTIRA]
( Zihin, fikir. | Keyif, hâl. | Gönül. (FÜTÛHÂT[< FETH]-SÜNÛHÂT[< SÜNÛH]-ZUHÛRÂT[< ZUHÛR]-İLHÂMÂT[< İLHAM])(HÂTIR~İLM-İ LEDÜN) İLE Hâtıralar, düşünceler/fikirler. )
- HATIR SORMALI!
- HATIR ile DEĞER
( INFLUENCE/CONSIDERATION vs./and WORTH )
- HATÎR/HATTÂR/HATÛR[Ar.] ile HATÎR[Ar.]
( Hilekâr. İLE Şan ve şeref sahibi. | Yüce, ulu. | Tehlikeli, muhataralı. )
- HÂTIR > İLM-İ LEDÜN
( Fütûhât, Sünûhât, Zuhûrât, İlhâmât İLE ... )
- HÂTIR[Ar.] ile NAZAR[Ar.]
- HATIRA[Ar.]/BERGÜZAR[Fars.]/YÂDİGÂR[Fars.] değil/yerine/= ANMALIK, ARMAĞAN
- HATIRA[Ar.] ile ANI
- HÂTIRÂ değil HÂTIRA
- HATIRLADIM/ANIMSADIM yerine HATIRLATILDI/ANIMSATILDI
- HATIRLAMAK[Ar.] ile/değil/yerine/= ANIMSAMAK
- HATIRLAMAK ile HATIRLANMAK ile HATIRLATMAK ile HATIRLANABİLMEK ile HATIRLATABİLMEK ile HATIRLAYABİLMEK ile HATIR ile HATIRA ile HATIRLI/LIK ile HATIRSIZ/LIK ile HATIRSIZCA ile HATIR HATIR ile HATIR HUTUR ile HATIR SENEDİ ile HATIR BELASINA ile HATIRA DEFTERİ
- HATIRLATILMAK ile HATIRLATIVERMEK
- HATM ETMEK ile/ve/<> HAZM ETMEK
- HATM[Ar.] ile HATM[Ar.]
( Hâlis. | Hüküm ve kaza gerektirme, icab ettirme. | Sağlamlaştırma. İLE Kuş gagası. | Burun.[insanda ve hayvanda] )
- HATM[Ar.] ile RESM[Ar.]
- HATM[Ar.] ile TAB'[Ar.]
- HATM-İ HÂCEGÂN -ile
( NAKŞÎ TARİKATİ MÜRİTLERİNİN, ŞEYH HUZURUNDA DİZ ÇÖKÜP, FİKRÎ VE NAZARÎ MÂSİVÂDAN TECERRÜD EDEREK ŞEYHE VE DOLAYISIYLA HAKK'A VASL İLE YÖNELİP, ŞEYHİN İŞARETLERİYLE "FÂTİHA, İHLÂS, İNŞİRAH" SÛRELERİNİ BELİRLİ SAYIDA OKUMASI )
- HATRINA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAYRINA
- HATT:
CUMARTESİ GÜNÜ YAZILANLAR ile/değil/yerine ÖTEKİ GÜNLERDE YAZILANLAR
( Satılmazdı ve alınmazdı. İLE/DEĞİL/YERİNE Satılırdı ve alınırdı. )
( Hattatlar, her gün yazdıkları fakat Cuma günleri izin yaptığından, Cumartesi günleri yazdıkları hatlar, bir günlük aranın girerek ellerinin "soğuması"/uzaklaşmış olması nedeniyle Cumartesi günkü yazdıkları, alıştırma yazısı/günü olarak kabul edilir ve değer görülmezdi. )
- HATT:
TERKİB ve/||/<> SEYYALLİK ve/||/<> İBDÂ ve/||/<> MEVZUN(ÖLÇÜLÜLÜK)
- HATT ile HATT
( Çizgi. | Satır. | Yol. | Yazı. | Parmağın onikide biri olan bir ölçü. İLE Sevgilinin yüzündeki ayva tüyleri. | Gençlerin yüzünde yeni çıkan sakal ve bıyık, sarı tüyler. )
( Yazı/hatt, üstâdın öğretisinde gizlidir. Kıvamı, çok yazmaktadır; devamı, İslâm dini üzere olmaktır. )
- HATT[Ar. çoğ. HUTÛT] ile HATT[Ar.]
( Çizgi. | Satır. | Yol. | Yazı. | Buyruk/ferman, sultan yazısı. | Sıra, saf. | Gemiler için hareket istikameti olarak belirtilen taraf. | Yalnız uzunluğu olan boyut/buut. | Gençlerde terleyen bıyık/sakal. | Parmağın onikide biri olan bir ölçü. İLE Aşağı inme/indirme. | Oyunda taş çıkarma. )
- HATT ile/ve/||/<> ÖTEKİ SANATLAR
- HATT ile ŞEYH HAMDULLAH KARAHİSAR HATTI
- HATT ile/||/<> TAHCÎR
( Çizgi, sınır çizgisi. İLE/||/<> Arazinin çevresinde başkaları tarafından el konulmaması için taş ve benzeri şeyler koymak. )
- HATTA[Ar.]["HATA" değil!] değil/yerine/= DAHASI
- HATTA ile HATTAT/LIK
- HATTÂT -ile
( EL YAZISI ÇOK GÜZEL OLAN | SANATKÂR )
- HATTAT HÂMİD
- HATTAT HÜSEYİN EFENDİ TEKKESİ :
( Emirgan'da bulunan bir Kadiri tekkesi idi. )
- HATTAT ile KALİGRAFİ
( CALLIGRAPHER vs. CALLIGRAPHY )
( خطاط ile رسم الخت ile مشق خط ile رسم الخط ile خطاطي ile مشق )
( KHATAT ile RASM OLKHT ile MOSHGH KHAT ile رسم الخط ile KHATATY ile MOSHGH )
- HATTAT["HATAT" değil!] ile KÂTİP
( ... ile TUSSİ-TUSSİ: Mektup yazıcısı. [TUSSİ: Mektup] )
- HATTAT'IN/"USTA"NIN YAZDIKLARININ, ...:
HEM KENDİNİN, HEM DE HERKES TARAFINDAN OKUNABİLENLERİ ile/ve/||/<> SADECE KENDİNİN OKUYABİLDİKLERİ ile/ve/||/<> NE KENDİNİN, NE DE BAŞKASININ OKUYABİLDİKLERİ
- HATT-I MÜBAS değil/yerine/= TEĞET
- MÜDAFAA:
HATTI ile/ve/değil/||/<>/< SATHI
- HATUN ile HATUN KİŞİ
- HAT/YÜZ ile/ve/||/<>/> SÜSLEME/BEZEME/TEZYÎN
( LINEAMENT vs./and/||/<>/> ORNAMENT )
- HAUSDORFF İLE BOX İLE CORRELATION ile/||/<> FRAKTAL BOYUT
( Kesirli boyut ölçüm yöntemleri. )
( Formül: D = lim log(N)/log(1/r) )
- HAUSDORFF İLE COMPACT İLE CONNECTED ile/||/<> TOPOLOJİK ÖZELLİKLER
( Temel topolojik uzay özellikleri. )
( Formül: X = U ∪ V İLE U ∩ V = ∅ )
- HAUSDORFF İLE KOMPAKT İLE METRİK ile/||/<> TOPOLOJİK UZAY TÜRLERİ
( Farklı aksiyomları sağlayan uzaylar. )
( Formül: d(x iley) ≥ 0 )
- HAUSDORFF ile/||/<> REGULAR
( Hausdorff farklı nokta ayrık açık İLE regular nokta-kapalı ayrık. )
( Formül: Point separation İLE point-closed separation )
- HÂV[Ar.] ile PÜRZ[Ar.]
( Şeftalide olduğu gibi bazı meyvelerin üstündeki ince tüy. | Çuha ve benzeri kumaşların ters yüzünde bulunan tüy. İLE Kumaş tüyü/hâvı. )
- HAVA ATMAK ile/ve/değil/yerine/||/</>< HAVA KATMAK
- HAVA "ATMAK" ile/değil/yerine PAYLAŞMAK
- HAVA ATMAK" ile "SİDİK YARIŞTIRMAK" ile "KÖR DÖVÜŞÜ"
- HAVA CIVA" ile HAVACIVA
( Değer ve önemi olmayan, boş, etkisiz. İLE Sığırdiligillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen ve köklerinden kırmızı boya elde edilen bir bitki. )
( ... cum ALKANNA TINCTORIA )
- HAVA (DURUMU) ile/ve/<>/değil İKLİM
( 21 - 22 derecenin altında ve üstünde olan ortamlarda, kişilerin, konu ne kadar önemli olursa olsun toplantılarda konuşmacıya beş dakikadan fazla odaklanamadıkları araştırmalar sonucu tespit edilmiştir. )
( Günümüz belediye yönetmeliklerinde, apartmanlardaki kalorifer kazanları ve ısılar için şu yönerge vardır: "Dışarıda havanın ısısı 17 derecenin altına düştüğünde kalorifer yakılmak zorundadır. Oda sıcaklıkları ortalama 21 - 22 derece dolayında olmalıdır." )
( Hayvanların iklimin genel gidişine göre doğurdukları ve doğacak yavru sayısını ayarladıkları tespit edilmiştir. )
( Bitki tohumlarının belirli bir ısı ve nem olmadıkça filizlenmediği bilinmektedir. )
( Ağustos böcekleri, 17 yıl toprak altında yetişir. Havanın 17 C olduğu günün gecesi dışarı/yüzeye çıkar. İki günde ağaçların tepesine ulaşmaya çalışırlar. )
( ERZE[Fars.]: Eski yönteme göre yeryüzünün bölündüğü yedi iklim.[yedi parçadan birinci iklim, ekvatora yakın olan bölge. )
( ... ile/ve/<>/değil MERZÜBÛM )
( [not] WEATHER vs./and/<>/but CLIMATE )
( VAYU ile/ve/<>/değil ... )
- HAVA KESESİ ile AKCİĞERDEKİ HAVA KESECİĞİ
( AIR BLADDER vs. ALVEOLUS )
- HAVA KİRLİLİĞİ ile/ve/değil/||/<> İÇ ORTAM/MEKÂN HAVA KİRLİLİĞİ
- HAVA MUHALEFETİ değil/yerine/= KALIK ELVERİŞSİZLİĞİ
- HAVA [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- HAVA PERU ile HAVA ile HAVA ÜSSÜ ile HAVA KESESİ ile KLİMA ile KLİMA ile HAVA AMBARGOSU ile HAVA KUVVETLERİ ile HAVA AĞIRLIĞI ile HAVA POSTASI ile HAVA CEBİ ile HAVA KİRLİLİĞİ ile HAVA POMPASI ile HAVA GEÇİRMEZ
( AIR PERU vs. AIR vs. AIR BASE vs. AIR BLADDER vs. AIR CONDITIONER vs. AIR CONDITIONING vs. AIR EMBARGO vs. AIR FORCE vs. AIR HEAVINESS vs. AIR MAIL vs. AIR POCKET vs. AIR POLLUTION vs. AIR PUMP vs. AIR TIGHT )
( هوا ile باد دادن ile هوا خوردن ile هويي ile هوا دادن ile پيگاه هوائي ile مثانه هوا ile کولر ile تهويه مطبوع ile تحريم هويي ile نيروي هويي ile خفگي هوا ile پست هويي ile آئرو پرو ile هفره هوائي ile آلودگي وها ile تلمبه ile هوابندي شده )
( NPAVA ile BAD DADAN ile NPAVA KHORDAN ile هويي ile NPAVA DADAN ile پيگاه هوائي ile MASANEH NPAVA ile KOLER ile TEHOYYEH MOTBOO ile TAHARYM TEOOYY ile NEYROY TEOOYY ile KHAFGY NPAVA ile PAST TEOOYY ile AERO PRO ile هفره هوائي ile ALODEGY VEYA ile TALAMBEH ile NPAVABANDY SHODEH )
- HAVA TAHMİNİ ile/ve/||/<>/> SEL UYARISI
( Bölgesel. İLE/VE/||/<>/> Noktasal. )
( )
- HAVA[Ar.] değil/yerine/= GÜNZEL | EZGİ | KALIK
- HAVA ile HAVVA
- HAVA ile KUŞ YUVASI
( AERIAL vs. AERIE )
( هويي ile آشيانه مرتفع )
( هويي ile ASHYANEH MORTAF )
- HAVA/AMBİYENS[Fr.]["AMBİYANS" değil!] değil/yerine/= ORTAM
- HAVA ile/ve SOLUK/NEFES
- HAVA ile/ve/||/<>/> YEL/RÜZGÂR
- HAVA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHNİN
( Hava, nasıl olursa olsun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Düşünce/zihin/hâl havan iyi olsun. )
- HAVA/CI/LIK değil/yerine/= GÖĞEY/Cİ/LİK
- HAVACILIK ile HAVA KÜRESİ
( AEROSPACE vs. AEROSPHERE )
( آرواسپيس ile اتمسفر ile کره هوا )
( ARVASPYS ile ETMOSFAR ile KAREH NPAVA )
- HAVADAN-CIVADAN (KONUŞMAK)
- HAVADAN EN İYİ FARK EDİLEN RENK -ile
( FOSFOR )
- HAVADAN ile HAVADAN SUDAN
- HAVADAR[Ar., Fars.] değil/yerine/= YELEÇ/YELEKEN
( Yüksek ve çevresi açık yer. )
- HAVAİ/LİK ile HAVAİ HAT ile HAVAİ MAVİ ile HAVAİ FİŞEK
- HAVAÎ değil/yerine/= GÖĞELİ
- HAVAİ değil/yerine/= YELEME
( Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, ciddi işler yapmayan. )
- HAVALANDIRABİLMEK ile HAVALANDIRICI
- HAVALANDIRMA ile ISITMA
- HAVALANDIRMAK değil/yerine/= GÖĞELTMEK
- HAVALANMAK değil/yerine/= GÖĞELMEK
- HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST
( Hesaplararası para/fon aktarımı. İLE/<> Bankalararası, elektronik para/fon aktarımı[Electronic Funds Transfer]. İLE/<> Uluslararası Bankaların Finansal Haberleşme Kurumu[İng. Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication] )
( Banka içinde. İLE/<> Bankalar arasında. İLE/<> Uluslararası bankalar arasında. )
( [ne yazık ki] Pahalı. İLE/<> Daha pahalı. İLE/<> Çok (daha) pahalı. )
( Hiçbirindeki ücretlendirme, uygun oranda ve âdil değil! Devletler, vatandaşlarının hakkına sahip çıkmadığı ve bireyler, sustuğu, bilinçlenip ortak tepki göstermediği sürece de bu fırsatçılar, sömürülerine ve gasplarına devam edeceklerdir ne yazık ki. Bu konuda, en sesi çıkmayıp rahatı, kârı/primleri ve çıkarları yerinde olanlar ise bilinçli ya da bilinçsiz, bankaların yönetici ve çalışanlarıdır. Bu tıkanık ve yanlış düzenin, elbet ve umarız yakın bir gelecekte düzeleceğini ümit ediyoruz ve ilgilileri, "yetkilileri" uyarıyoruz. Her birimizin tepkisiyle, katılımı ve desteğiyle tabii! )
( [onaylanma süresi] Çok kısa sürededir. İLE/<> Daha uzun sürer. İLE/<> Daha uzun sürer. )
( [kişisel bilgi] Daha çok. İLE/<> Daha az. İLE/<> ... )
( 7/24 gerçekleştirilebilir. İLE/<> Sadece hata içi ve mesai saatleri içinde yapılabilir. İLE/<> ... )
- HAVALE ile HAVALELİ
- HAVALE ile İHÂLE
- HAVALE ile SARA
( Gövdenin kas yapısında kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki bir tahriş yüzünden beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. İLE Herhangi bir hastalık sonucu gövde sıcaklığının 38 °C'nin üzerine çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır. )
( Beyinde yaralanma/enfeksiyon, yüksek ateş nedeniyle oluşan ve sara[epilepsi] olmak üzere ikiye ayrılır. )
( [Ateş nedeniyle oluşan havalelerde İlk Yardım]
- Öncelikle hasta ıslak havlu yada çarşafa sarılır.
- Ateş, bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur.
- Tıbbî yardım istenir[112].
[Sara krizinde İlk Yardım]
- Öncelikle, olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır.
[Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir].
- Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır.
- Hasta bağlanmaz, kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz.
- Yabancı madde koklatılmaz, ağızdan yiyecek içecek verilmez.
- Başın altına, yumuşak bir malzeme konulur.
- Etrafın güvenliği sağlanır.
- Sıkan giysiler gevşetilir, kusmaya karşı tedbirli olunur.
- Yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )
- HAVALI ile ALIMLI
- HAVALI ile/ve/<>/değil/yerine GÖSTERİŞLİ
- HAVALİMANI değil HAVAALANI
( ... değil PERVÂZ-GÂH )
- HAVAN ile DÖVEÇ
( ... İLE Ağaçtan yapılmış havan. )
( PILON )
- HAVAN ile HAVANELİ ile HAVAN TOPU
- HAVANDA SU DÖVMEK ve/||/<> PATİNAJ ile/ve/değil/||/<> TOP ÇEVİRMEK
- HAVANTEPE CAMİİ :
( Yenimahalle'nin Havantepe yerleşik bölgesindedir. Osmanlı mimarı tarzında yapılmış olmasına karşın tarihi bir özelliği yoktur. Cami 1990'da ibadete açıldı. )
- HAVANTEPE KÜÇÜK PARK :
( Yenimahalle'nin Havantepe yerleşim bölgesinde ve Havantepe Camiini, geçtikten sonra sağ tarafta yer alan küçük parktır. )
- HAVANTEPE :
( Yenimahalle, Rumelikavak, Maden ve Sarıyer'in üst kısmında yer alır. Yüksek gerilim hattı buradan geçer. Denizden yüksekliği 175 metre civarındadır. Denize bakan cephesinde korunma amacı ile yapılan büyük bir korgan ve askeri birlik bulunuyordu. Havantepe'nin en tepesi büyük bir düzlük alandı. Burada Yenimahalle ve Rumelikavaklı gençlerin oynadığı bir futbol alanı bulunuyordu. Gecekondulaşmanın yoğunlaştığı bir dönemde Havantepe aynı ismi taşıyan bir yerleşim bölgesi meydana geldi. )
- HAVARİ ile HAVARİLER
( APOSTLE vs. APOSTLES )
( حواري ile فرستاده ile مرسل ile اصحاب پيغمبر )
( حواري ile FARESTADEH ile MORSEL ile ASHAB PEYGHAMBAR )
- HAVARİ ile/||/<> PATRİK ile/||/<> PİSKOPOS ile/||/<> VOYVODA ile/||/<> MİSYONER
( Bir öndere bağlı, onun düşünce ya da inançlarını yayan kişi. İLE/||/<> Ortodoks ve Doğu kiliselerinin başkanlarına verilen ad. İLE/||/<> Katoliklerde bir bölgenin din işlerine başkanlık eden, papalığın en yüksek aşamasında olan din görevlisi. İLE/||/<> Anadolu ve Rumeli'deki resmî Hıristiyan yöneticiler. [Slav dillerinde kumandan ya da prens anlamına gelir. Osmanlı'da, Eflak ve Boğdan'ı topraklarına katmadan önce bu ülkelerin kralları voyvoda adıyla anılmaktaydı. Osmanlı zamanında aynı terim, Eflak ve Boğdan vilayetlerine Sultan tarafından tayin edilen valiler için kullanılmaya devam etti. Voyvodalar Osmanlı'nın kadrolarında sancak beylerine eşit konumdaydı.] İLE/||/<> Bir dini, özellik Hıristiyanlığı yaymakla görevli kişi. )
- HAVAS ile HAVÂS
( Nitelikler. İLE Duygular. )
- HAVAS ile/ve/||/<> LEVÂZIM
- HAVÂSS[Ar. < HÂSSE] ile HAVÂSS[Ar. < HASS/HASSA]
( Duygular, hasseler. İLE Hassalar, keyfiyetler. | Saygın/muhterem olanlar. | Bazı manevi etkiler için okunan dualar. )
- HAVAYA GİRMEK ve BUNALIMA GİRMEK
- HAVAYI[Azr.] = BEDAVA[Tr.]
- HAVAYOLU ile HAVAYOLLARI
( AIRLINE vs. AIRLINES )
( ارلين ile شرکت هويي ile هواپيميي ile هواپيميي کشوري ile خطوط هويي )
( ارلين ile SHARKAT TEOOYY ile NPAVAPYMYY ile NPAVAPYMYY KESHORY ile KHOTUT TEOOYY )
- [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs. LACK OF INTENTION
- HAVE :/yerine SAHİP OLMAK
- HAVEN'T THOUGHT ABOUT vs./not INSUFFICIENCY/WEAKNESS/BACKWARD
- HAVF[Ar.]/FOBİ[İng.] değil/yerine/= YILGI, KORKU, KORKMA
( Belirli nesneler ya da durumlar karşısında duyulan, olağandışı güçlü korku, dehşet. )
- HAVF[Ar.] ile/ve/||/<> HAŞYET[Ar.]
( Bilmediğinden korkmak. İLE/VE/||/<> Bildiğinden korkmak. )
( Gayb olan Allah'tan "korkmak". İLE/VE/||/<> Hâzır olan Allah'tan "korkmak". )
- HAVF ile HAVF Ü RECÂ
( Sevgdiğini gücendirme korkusu. İLE [örnek] İki aslan'ın görüş mesafesinin arasında olmak. )
- HAVF[Ar.] ile HEL'A'[Ar.] ile FEZ'A[Ar.]
- HAVF[Ar.] ile HEVL[Ar.]
- HAVF >< RECÂ
- HAVF[Ar.] ile REHBE[Ar.]
- HAVF ile/ve/|| ÜMİT
( BÎM Ü ÜMÎD )
- HAVF[Ar.] ile VECEL[Ar.]
- HÂVÎ[Ar.] değil/yerine/= İÇİNE ALAN, İÇERME, KAPSAYAN
- HAVL = TÂKAT
- HAVLAMAK ile HAVLANMAK ile HAVLATMAK ile HAVLAYABİLMEK
- HAVLAMAK ile HAVLIYOR
( BARK vs. BARKING )
( عوعو ile پارس کردن ile وغ وغ کردن ile عوعو کردن ile عو )
( عوعو ile PARS KARDAN ile VAGH VAGH KARDAN ile OUOU KARDAN ile OU )
- HAVLU [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- HAVLU KULLANIMINDA ...
( "Sudan(banyodan/duştan/denizden vs.) çıktıktan sonra, doğrudan havluyla kurulanmak." İLE/YERİNE Elimizle gövdedeki ve saçlardaki suyu sıyırdıktan sonra havluyla kurulanmak. )
- HAVLU [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- HAVLU/LUK ile HAVLUCU/LUK
- HAVLU ile/değil AVLU[Yun.]/HANAY/SAHN[Ar.]/HAYAT[Ar. < HIYÂT]
( Gövdenin çeşitli yerlerinin kurulanmasına yarayan dokuma bez. İLE Bir yapının ya da yapı öbeğinin ortasında kalan, üstü açık, duvarla çevrili alan. )
- HAVLU ile/ve/<> DİVİTİN
( ... İLE/VE/<> Bir yüzü havlı, pamuklu kumaş. )
- HAVLU ile/ve/değil PEŞKİR[Fars. PÎŞ-GÎR]
( ... İLE/VE/DEĞİL Havlu olarak kullanılmasının yanısıra, elbezi ya da peçete olarak da kullanılabilmektedir. | İnce havlu. )
- HAVLU ile/değil PEŞTAMÂL[< Fars. PÜŞT-MÂL), MİZER/NİTÂK[Ar.]
( ... İLE/DEĞİL Hamamda, örtünmek ve kurulanmak için kullanılan ince dokuma. | İş yaparken, bele bağlanan, uzun, geniş dokuma. | Başa örtülen dokuma. )
( PÎŞ-GÎR[PEŞKİR şeklinde galat olarak kullanılmıştır.] ile PÜŞT-MÂL[: Arka örten/silen şey.] )
- HAVRÂ[Ar. çoğ. HÛR] ile HAVRA[İbr.]
( Âhû gözlü. İLE Yahudilik tapınağı, sinagog. | Çok gürültülü yer. )
- HAVRA ile HAVRAN
- HAVSALASI DAR ile HAVSALASI GENİŞ
- HAVUÇ/PÜRÇÜKLÜ ile YABANHAVUCU/KARAKAVZA
( Maydanozgillerden, koni biçimindeki etli kökü için sebze olarak yetiştirilen bitki. İLE Maydanozgillerden, kökleri yenilebilen, yıllık ya da çok yıllık otsu bitki. )
( CEZER ile CEZER-üt-TÜRÂB )
( SARI OT ile ... )
( DAUCUS CAROTA cum PASTINACA SATIVA )
- HAVUÇ ile HAVUÇ SUYU
- HAVUÇ ile KUM HAVUCU
- HAVUÇ/PÜRÇÜKLÜ ve/<>/|| ŞALGAM
( ... VE/<>/|| Kırmızı havuç. )
- HAVUZ KÖŞKÜ ile/ve HAVUZ KÖŞKÜ
( Topkapı Sarayı, 3. bahçesinde, Arz Odası yanındadır. [Sultan II. Selim, Mimar Sinan'a yaptırtmıştır.] [Şu anda yerinde III. Ahmed Kütüphanesi bulunmaktadır.] İLE/VE Ayazağa Kasrı, Çinili Av Köşkü adları ile de tanınır. [Sultan Abdülaziz, Mimar Sergis Balyan Efendi'ye yaptırtmıştır] )
- HAVUZ ile BİRKE[Ar.]
( ... İLE Büyük havuz, küçük göl, gölcük. | Göğüs. )
- HAVUZ değil/yerine/= DOLGAN
- HAVUZ ile LOK[İng.]
( ... İLE Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz. )
- HAVUZ[Ar.] ile/ve/değil PİSİN
( Etrafı çitle çevrili yer. | Suya girme. | Sakınılacak işe girişme. İLE/VE/DEĞİL Yüzme havuzu. )
- HAVUZ ile/ve SERSEBİL
- HAVUZLAMAK ile HAVUZLANMAK ile HAVUZ ile HAVUZCU/LUK ile HAVUZLU ile HAVUZSUZ
- HAVVA ile HAVVA ANA
- HAVYA ile HAVYAR
- HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar.] ile HAVZ[Ar. çoğ. HİYÂZ]
( Etrafı çitle çevrili yer. İLE Suya girme. | Sakınılacak işe girişme. İLE Havuz. )
- HAVZ ile ZÂT DERYASI
( ZÂT DERYASI )
- HAVZA[Ar.] ile HAVZA[Ar.]
( Bir hükümetin idaresi altında bulunan ülkelerin tümü. İLE Açık ve düz olan deniz kıyısı. | Dağ ya da tepelerle sınırlanmış, aynı denize, göle ya da ırmağa akan bölge. | Kenar, yan, taraf. | Memleket. | Maden bölgesi. | [yerbilim] Tekne. )
- HAVZA ile TEMELLİ
( BASIN vs. BASINED )
( تشتک ile طشت ile لگن دار )
( TASHTAK ile TASHT ile LEGAN DAR )
- HAVZA-İ FAHMİYE değil/yerine/= KÖMÜR BÖLGESİ
- HAWAII ADALARI'NIN OLUŞUMU:
5 MİLYON YIL ÖNCE ile/ve/<>/> 60.000 YIL ÖNCE
( İlk oluşan ada. İLE/VE/||/<>/> Son oluşan ada. )
- HAWAII ile/değil HONOLULU
( ... İLE/DEĞİL 5509 km2.dir. Şehrin %72'si deniz suyuyla kaplıdır. )
( ... İLE/DEĞİL Hawaii'nin başkentidir. [Hawaii adasında değil Oahu adasında yer alır!]
Captan Cook, Hawaii adalarını 1778'te keşfetti.[Cook, 1779'da Hawaii'de öldürüldü.] Kont Sandwich'in[sponsoru] anısına Sandwich adaları olarak değiştirdi. Amerika'nın eyaleti olmadan önce XIX. yüzyıl başında Hawaii Krallığı olarak biliniyordu.
Dünyada yetişen ananasların üçte birinden fazlası Hawaii'dedir. )
- HAWKİNG IŞIMASI ile/||/<> KLASİK KARA DELİK
( Hawking ışıması kuantum etki ile buharlaşma İLE klasik kara delik hiçbir şey yaymaz.
Hawking ışıması kara delik kütlesini azaltır İLE klasik kara delik ebedidir. Hawking kuantum mekaniği ve genel görelilik birleştirdi. )
( Stephen Hawking tarafından 1974 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1942-2018) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kozmoloji) (Önemli katkıları: Hawking ışıması, kara delik termodinamiği, tekillik teoremleri, kuantum kozmoloji) )
- HAWKİNG RADYASYONU ile/||/<> STEFAN-BOLTZMANN KANUNU
( Hawking radyasyonu kara deliklerin kuantum etkilerle enerji yaymasıyken, Stefan-Boltzmann klasik cadlerden termal radyasyondur )
( Formül: T_H = ħc³/8πGMk_B )
( Stephen Hawking tarafından 1974 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- HAY TEK[İng. < HIGH TECH] değil/yerine/= YÜKSEK TEKNOLOJİ
- HAY ile/ve HAY
( Nefes alan ve veren hep HAY. )
- HAYA/HUSYE/BEYZE/BİLLUR/MEBİZ[Ar.]/TESTİS[Lat.] değil/yerine/= ERBEZİ/TAŞAK
( TESTICLE vs. SCROTUM )
- HAYA[Fars.] ile HAYÂ'[Ar.] ile AYA
( Erbezi, husye/husâ, testis. İLE Utanma, utanç. | Namus, edep. | Günahtan kaçınma. İLE Avuç içi. )
- HAYÂ' ile/ve VERA'
( ... İLE/VE Haramdan kaçınma. )
- HAYAL EDİLEBİLİR ile HAYALİ ile HAYALİ ile HAYAL GÜCÜ ile YARATICI ile HAYAL GÜCÜ FAKÜLTESİ ile HAYAL ETMEK ile HAYAL EDİLDİ
( IMAGINABLE vs. IMAGINAL vs. IMAGINARY vs. IMAGINATION vs. IMAGINATIVE vs. IMAGINATIVE FACULTY vs. IMAGINE vs. IMAGINED )
( متصور ile قابل درک ile قابل تصور ile انگاشتني ile تجسمي ile انگاشتي ile تصوري ile انگاري ile پنداري ile موهوم ile خيالي ile تخيلي ile تصور ile تخيل ile انگاشت ile خيال ile مخيله ile پندار ile پرپندار ile متخيله ile متخيل ile پر انگاشت ile قوه متخيل ile قوه متخيله ile تصور کردن ile خيال کردن ile انگاشتن ile مجسمساختن ile درذهن مجسم کردن ile توهم داشتن ile توهم کردن ile فرضکردن ile تخيل کردن ile مجسم )
( MOTESOR ile GHABEL DARK ile GHABEL TASOR ile ENGASHTANY ile TAJASMY ile ENGASHTY ile TASORY ile ENGARY ile PANDARY ile MOUHOOM ile KHYALY ile TAKHYLEY ile TASOR ile TAKHYLE ile ENGASHT ile خيال ile مخيله ile PANDAR ile پرپندار ile متخيله ile متخيل ile PAR ENGASHT ile قوه متخيل ile GHOOH MOTEKHYLAH ile TASOR KARDAN ile KHYAL KARDAN ile ENGASHTAN ile MOJASAMSAKHTAN ile DAREZEAN MOJASM KARDAN ile TOUHOM DASHTAN ile TOUHOM KARDAN ile FARZEKARDAN ile TAKHYLE KARDAN ile MOJASM )
- HAYAL ETMEK değil/yerine/= DÜŞLEMLEMEK/DÜŞLEMEK
- HAYAL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine HEDEF/LEMEK
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Eylem. )
- HAYAL GÜCÜ:
TEKRARLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YARATICI
( IMAGINATION: PRODUCTIVE instead of/vs./||/<>/> REPRODUCTIVE )
- HAYAL GÜCÜ ile ARAÇ-GEREÇ
( IMAGINATION vs. TOOL )
- HAYAL GÜCÜ ile ÖNGÖRÜ
( IMAGINATION vs. FORESIGHT )
- HAYAL KIRIKLIĞI ile ENGELLENME
( DISAPPOINTED vs. FRUSTRATION )
- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/||/<> MUTSUZLUK
- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/değil/<> YAŞANABİLECEK MUTLULUK
( İnsanı en çok üzen, hayal kırıklığı değil yaşanabilecekken yaşanamayan mutluluklardır. )
- HAYAL KIRIKLIĞI(NA UĞRAMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜZÜLMEK
- HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMAK ile HÜSRANA UĞRAMIŞ ile HAYAL KIRIKLIĞI
( FRUSTRATE vs. FRUSTRATED vs. FRUSTRATION )
( نااميد کردن ile هيچ کردن ile بيچاره کردن ile عقدهاي ile محروم سازي ile نا اميدي )
( NAOMYD KARDAN ile YEHYCH KARDAN ile BEYCHAREH KARDAN ile AGHODEHYAY ile MAHROM SAZY ile NA AMYDY )
- HAYAL KURMAK ile DEDİKODU
( CONFABULATE vs. CONFABULATION )
( درد دل کردن ile درد دل )
( DARD DEL KARDAN ile DARD DEL )
- HAYAL KURMAK ile HAYAL KURMAK
( DAYDREAM vs. DAYDREAMING )
( خيالبافي کردن ile افکار پوچ ile خيال باطل کردن ile خيال بافي ile خيالبافي )
( KHYALBAFY KARDAN ile AFKAR POOCH ile KHYAL BATEL KARDAN ile KHYAL BAFY ile خيالبافي )
- HAYAL-MEYAL/MAYAL (ANIMSAMAK)
- HAYAL OLAN ile/ve/||/<>/> "YALAN OLAN"
- HAYAL [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- HAYAL ile/ve/değil/||/<>/< ARAYIŞ
- HAYAL ile/ve/||/<> BERZAH
- HAYÂL değil/yerine/= DÜŞ(LEM)/SAYIK
- HAYAL ile GERÇEKLİK
( Kusursuzdur. İLE "Kusurludur." )
( "Paris". İLE Bitlis. )
- HAYAL ve "HESAP"
- HAYAL ve HEYECAN
( TO IMAGINE and EXCITEMENT )
- HAYAL değil/yerine/= İMGE
- HAYAL ile/ve/değil/yerine/<> MÂNÂ
- HAYAL ile/ve/||/<>/> OLANAKLI ile/ve/||/<>/> GERÇEK
( Konuşuyorsak. İLE/VE/||/<>/> Öngörüyorsak. İLE/VE/||/<>/> Planlıyorsak. )
- HAYAL ile/ve/değil TAHMİN
( [not] TO IMAGINE vs./and/but ESTIMATE/CONJECTURE )
- HAYAL ile/ve/||/<> DÜŞÜLKÜ/ÜTOPYA
- HAYAL ile VEHİM
- HAYAL ile VEHİM/FACULTE ESTIMATIVE[Fr.]
- HAYALET[Ar.] ile/ve/||/<> HAYAL[Ar.] ET
- HAYALET ile HAYALET GİBİ ile HAYALETLER
( GHOST vs. GHOSTLIKE vs. GHOSTS )
( شبح ile روح ile شبحمانند ile شبحوار ile ارواح )
( SHOBH ile RUH ile SHBAHMANAND ile شبحوار ile ARVAH )
- HAYAL/FANTEZİ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- HAYALHÂNE ile/ve/||/<> HÂFIZA/BELLEK
( Tekil biçim deposu. İLE/VE/||/<> Tekil anlam deposu. )
- HAYALÎ İHRACAT değil/yerine/= DÜZMECE DIŞSATIM
- HAYALÎ[Ar.]/FANTASTİK[Fr. FANTASTIQUE/İng. FANTASTIC] değil/yerine/= DÜŞLEMSEL
- HAYALÎ ile/değil/yerine/>< HAKİKÎ
- HAYALÎ ile/ve HİSSÎ
- HAYALÎ yerine İMGESEL
- HAYALÎ ile/ve KALBÎ
- HAYALİLEŞMEK ile HAY ile HAYA ile HAYALİ/LİK ile HAYALI ile HAYASIZ/LIK ile HAYASIZCA ile HAYALİ FENER ile HAYALİ İHRACAT
- HAYAL(İN)DEN "YOLA ÇIKMAK" ile/değil/yerine HAYALLER(İN)DEN YARARLANMAK
- HAYALÎYÛN ile/ve/||/<>/>< HAKİKİYÛN
- HAYALLEMEK ile HAYAL ile HAYALCİ/LİK ile HAYALLİ ile HAYALSİZ ile HAYAL GÜCÜ ile HAYAL MEYAL ile HAYAL OYUNU ile HAYAL KIRIKLIĞI
- HAYALLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAM/HAYAT
- HAYALPEREST değil/yerine/= DÜŞLEMCİ
- HAYALPERESTLİK ile ABARTMA
( FANCIFULNESS vs. TO EXAGGERATE )
- HAYAT AĞACI ile BİLGELİK AĞACI
( ... İLE Meyvesi yenilmemesi gereken. )
- HAYAT AĞACI ile/ve/değil/yerine/<> BİLGELİK AĞACI
( Sempatik sinir düzeni/sistemi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Parasempatik sinir düzeni/sistemi. )
( Gövde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Sinir düzeni/sistemi. )
- HAYAT GÜZEL YAŞAMAYA DEĞER"
değil
HAYAT, GÜZEL! YAŞAMAYA DEĞER!
ile/ve/ya da/||/<>
HAYAT, GÜZEL YAŞAMAYA DEĞER
( Yazıda noktalamanın/virgülün ve konuşmada vurgunun/duraklamanın/yuvarlamamanın önemi. )
- HAYAT SOKAK :
( Merkez Sarıyer'de Kocataş dağ silsilesinin eteğinde ve eski Sarıyer Kaymakamlık binasının arkasında (Şimdi Sarıyer Müftülüğü) bulunmaktadır. Sokağın üst kısmı ağaçlıktır. Buradan "Kumsal suyu" çıkar. Suyun kum dökme özelliği olması nedeni ile sokağa Hayat Sokak denilmiştir. )
(1996'dan beri)