Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(69/140)


- KANDIRMAK ile/değil/yerine/>< KABUL/RÂZI ETTİRMEK


- KANDIRMAK ile/değil OYALAMAK


- KANDIRMAK ile SANDIRMAK


- KANDIRMAK(YEMEK) ile/değil YANILTMAK


- KANGURU ile KISA KUYRUKLU KANGURU

( )


- KANGURU ile KIZIL KANGURU


- KÂNÎ[Ar.] ile Kânî[Ar.] ile KANİ'[Ar. < KANÂAT | çoğ. KANİÛN, KANİÎN]["ka" uzun okunur]

( Dokunaklı/iğneli söz söyleyen, kinâye eden/söyleyen. İLE XVIII. yy.da Osmanlı edebiyatının şiir/nazım ve düzyazı/nesir üstadlarındandır. Hezl ve mizah tarzında yazdığı hoş mektuplarla ün kazanmıştır. İLE Hırs. )


- KANIK = TOKGÖZLÜ/KANAATKÂR


- KANIKSAMA ile TAHAMMÜL

( TO BE INURED TO vs. ENDURANCE )


- KANIKSAMAK ile/ve/||/<>/> ÖZÜMSEMEK ile/ve/||/<>/> İÇSELLEŞTİRMEK


- KANIN AKMASI ile/değil/yerine/>< MÜREKKEBİN AKMASI


- KANIRMAK ile KANIRTMA ile KANIRTMAÇ

( Bir şeyi eğip zorlayarak yerinden çıkarmak ya da çıkarmaya çalışmak. İLE Kanırtma işi. İLE Bir şeyi kanırtmak için kullanılan değnek ya da araç, bir tür kaldıraç. )


- KANIT ARAMAK ile/değil/yerine KAVRAYIŞ


- KANIT/DELİL ile/ve İTİRAZ

( Hem filozofların, hem kelâmcıların birbirine yönelik yaptığı. )

( DELİL: Burhanın zihinde olması. (İNNE/İNNİ) )

( Kendiyle başka bir şeye işaret eden. İLE/>< ... )

( PROOF vs./and OBJECTION )


- KANIT[Ar.] ile KANIT[Ar. < KUNÛT]["ka" uzun okunur] ile KANİT[Ar. < KUNÛT]["ka" uzun okunur]

( Bir şeyin doğruluğu/gerçekliği konusunda kanı verici belge/öğe, delil. İLE Ümidi tamamen sönmüş, ümitsiz, kederli. İLE İtaatli, bağlı, dindar. )


- KANIT ve/||/<>/< KAVRAM

( EVIDENCE and/||/<>/< CONCEPT )


- KANIT ile/ve KAYNAK

( PROOF vs./and SOURCE )


- KANIT ile/ve/||/<> SAĞLAMA


- KANIT ve/<> SONSUZLUK


- KANIT ile/ve/değil/||/<> TANIK


- KANIT/BURHAN ile/ve/||/<> KESİNLİK/YAKÎN


- KANITIN YOKLUĞU ve YOKLUĞUN KANITI

( İkisi de olamaz! )

( "Kanıtın yokluğu, yokluğun kanıtı değildir." )


- KANITLAMAK ile/ve/||/<>/> İKNÂ ETMEK


- KANIT/LAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖSTERGE/LER


- KANITLARI:
SAKLAMAK ile/ve ÇARPITMAK ile/ve YOK ETMEK


- KANITLAYAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYEN


- KANKA ile/ve/değil/yerine "KAFA DENGİ"


- KANLI-CANLI


- KANLIKAVAK ÇEŞMESİ :

( Çeşme Emirgan'a doğru giden ana cadde üzerinde ve Boyacıköy içine girilirken sağ baştaki Emlakçı'nın denize bakan ön cephesindedir. Birkaç kez onarılan çeşme mermerdir. Son onarımı 1988 yılında yapılmıştır. Kanlıkavak memba suyu akışı vardır. Suyun sertlik derecesi 3.5 dir. )


- KANMAK/KANDIRMAK ile/ve/değil/yerine/<>/> İKNA (OLMAK/ETMEK)


- KANMAK/ALDANMAK ile/ve/değil KAPILMAK


- KANON = KANUN, KAİDE = CANON[İng., Fr., İsp.] = KANON[Alm., Yun.]

( Herhangi bir konuda yetkelerin belirlediği seçimler bütünü. | Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki ya da daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün. )


- KANPANYA değil KAMPANYA


- KANSA/KONSA = TAŞLIK


- KANSAROJEN değil KANSEROJEN


- KANSER değil/yerine KONSER (OLSUN) ile/değil/yerine/>< DERT değil/yerine MERT (OLMAK)

( GAZ/GÜLMEK: "İçinde kalıp kanser olacağına dışına çıkıp konser olsun." :) )


- KANSER ile GANSER (SENDROMU)


- KANSIZLIK/ANEMİ[Fr. < ANEMIE] ile AKDENİZ KANSIZLIĞI/ANEMİSİ(TALASEMİ[Fr.])

( [Ar., Fars.] FAKR-ÜD-DEM ile ... )

( Kansızlık hastalığı. İLE Akdeniz bölgesinde görülen ve genetik etmenlerle sonraki kuşaklara geçebilen bir tür kansızlık hastalığı. )

( ANAEMIA vs. THALASSEMIA[Lat.] )

( ANÉMIE avec ... )


- KANT\'ÇI ETİK ile ARİSTOTELES\'Çİ ETİK

( Eylemlerin evrensel ahlâki yasalar çerçevesinde değerlendirilmesini savunan etik düzen. İLE Erdem ve karakter üzerine odaklanan, insanın mutluluğa ulaşmasını amaçlayan etik düzen. )


- KANTAR[Ar. < KİNTÂR]/BASKÜL[Fr. < BASCULE] değil/yerine/= TARTI (ARACI)

( Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç. | Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aracı, el kantarı. | 56,452 kilogram ağırlığında ya da kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi. )


- KANTARIN TOPUZUNU KAÇIRMAK ile EŞEĞİN ..INA SU KAÇIRMAK


- KANTARON ile KANTARON ile KIZIL KANTARON

( Kızılkantarongillerden, hekimlikte kullanılan, sarı çiçekli, acı köklü, küçük bir bitki İLE Birleşikgillerden, sarı, mavi, kırmızı çiçekli türleri bulunan otsu bir bitki. İLE Kızılkantarongillerin örnek bitkisi olan, 10-50 santimetre yüksekliğinde, kırmızı çiçekli, karşılıklı yapraklı, sap ve yaprakları tıpta kullanılan, iki yıllık otsu bir bitki. )

( GENTIANA LUTEA cum CENTAUREA cum ERYHRAEA CENTAURIUM )

( ST. JOHN'S WORT vs. ... vs. ... )


- KANTAT[Fr. < CANTATE] ile/değil/yerine İLÂHÎ

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir ya da bu şiirin orkestra eşliğindeki tek ya da çok sesli bestesi. )


- KANTAY, PROF. DR. RAMAZAN (İSPARTA, 1943) :

( Üniversite Öğretim Üyesi:1943 yılında Isparta'da doğdu, 1963 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'nden 1967 yılında mezun oldu. 1968 yılında fakülteye asistan, 1976'de doktor, 1984'te doçent, 1988 yılında ise profesörlüğe yükseltildi. Bugüne kadar Orman Ürünlerinden Faydalanma Bilim Dalı'nda 4 araştırma kitabı, 1 yardımcı ders kitabı(Türkiye'nin Orman Ağaç Türleri Kerestelerinin Teknik Kurutma Özellikleri Üzerine Araştırmalar, Ceviz, Cdruh Meşesi ve Doğu Kayınında Elde Edilen Kaplama Levhalarının Kurutma Özellikleri Üzerine Araştırmalar, Üç Tabakalı ve Okal Tipi Yonga Levhalarının Teknolojik Özellikleri Üzerine Araştırmalar - Göker ve Kurtoğlu ile birlikte - , Türkiye'e Parke Endüstrisinin Bugünkü Yapısı veSorunları (Ekizoğlu ile birlikte), Kereste Kurutma ve Buharlama) kitapları yayınlandı ayrıca çeşitli dergi ve gazetelerde 80 bilimsel makalesi ve 26 bilimsel bildirisi yayınlandı. )


- KANT'I ETKİLEYENLER:
LİZBON DEPREMİ(1755)[9.0] ile/ve/||/<> HUME VE NEDENSELLİK SORUNU ile/ve/||/<> ROUSSEAU VE ÖZGÜRLÜK SORUNU


- KANTİN[Fr. < CANTINE] -/

( Kışla, fabrika, okul vb. yerlerde yiyecek ve içecek maddelerinin satıldığı yer. | Bu gibi kurumlarda işletilen ve yalnız o kuruma bağlı kimselerin yemek yediği lokanta. )


- KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ

( 1. Canlı kuvvetlerin, doğru tahmini üzerine düşünceler[1746]
2. Metafiziksel bilişin ilk ilkeleri üzerine yeni bir açıklama[1755]
3. Evrensel doğa tarihi ve gökler kuramı[1755]
4. Fiziksel monodoloji[1756] )


- KANT'IN, KRİTİK YAZIMI DÖNEMLERİNDE:
YAZIM ÖNCESİ ile/ve/||/<> YAZIMI ile/ve/||/<> YAZIM SONRASI

( 1746 - 1770 ile/ve/||/<> 1781 - 1790 ile/ve/||/<> 1790 - 1804 )


- KANT'IN, ÖNE SÜRDÜĞÜ TEMEL VARSAYIM:
AKLÎ GÖRÜNÜN İPTALİ ile/ve/||/<>/> MATEMATİK ZEMİNİN ORTAYA KONULMASI


- KANT'IN, YÜRÜYÜŞLERİNİN DAKİKLİĞİ ile/ve/||/<>/> BOZULMASI

( ... İLE/VE/||/<>/> 1789 Aydınlanma Devrimi'nin haberi ve coşkusundan dolayı. VE Rousseau'nun, eğitim felsefesi ile ilgili adlı "Emile" adlı kitabını okurken çok etkilenmiş olmasından dolayı. )


- KANTON[Fr. < CANTON] değil/yerine/= BÖLGE

( İsviçre Konfederasyonu'nu oluşturan devletlerden her biri. )


- [KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK


- KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME(KHK) ile/ve/değil/yerine/||/<> YASA


- VARSIL/ZENGİN OLMAK:
KANUN KADAR değil KARUN KADAR


- KANUN[Ar.] ile KANUN[Ar.] ile KÂNUN[Ar.]

( Devletin yasama kuvveti tarafından herkesçe uyulmak üzere konulan her tür düzen, kural, kaide, yasa. | Herhangi bir konu üzerindeki yasayı/kanunu taşıyan kitap. | Geçerli olan kural. | Doğa olaylarının bağlı göründükleri ve dışına çıkamadığı düzen. | Yol, yordam, âdet. İLE Dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik, yassı bir sandık üzerine gerilmiş tellerden oluşan, tırnak adı verilen çalgıçlarla çalınan ince saz çalgısı. İLE Soba. | Mangal. | Bir şeyin tutuşup yandığı yer. | Kış mevsiminin ilk ayı.[Aralık] Eski takvimde yer alan kânun-u sâni, kânun-u evvel ay adlarında geçen "ateş ocağı" anlamındaki söz. )


- KÂNUN ile KURAL


- KANUN[Ar.] ile/ve/< SANTUR[Fars. < SENTÛR < Yun.]

( Parmaklarla. İLE/VE Kanun biçiminde fakat tokmaklarla çalınan bir çalgı. )

( YATUK: Kanun, santur gibi sazların ortak adı. )


- KÂNUN-I EVVEL ile/ve KÂNUN-I SÂNÎ


- KANUNÎ SULTAN SÜLEYMAN ile SULTAN SÜLEYMAN


- KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN'IN CENAZE NAMAZI:
BELGRAD ve İSTANBUL


- KANUNÎ ile KANUNÎ ile KANUNÎ

( Yasal. İLE Kanun çalan. İLE Kanuni Sultan Süleyman. )


- KANUN-U EVVEL[Ar.] ile KANUN-U SANî[Ar.]

( Aralık ayı. İLE Ocak ayı. )


- KAODAİZM -ile

( Vietnam'ın, Tay Ninh kentinde, Budizm, Taoizm, Katolik Hristiyanlık ve Konfüçyüs'ten etkilenerek 1928 yılında, Cao Dai tarafından oluşturulmuş bir din. Victor Hugo'nun eserleri de bu dinin ilkelerinin belirleyicilerinden biri olmuştur.[Tay Ninh'deki mabedleri, 1932 yılında tamamlanmıştır.]

"Tek göz", bir simge olarak kullanılmaktadır.[Yaşamın ve ibadetin yolu olan ve kalbe yakın olduğundan dolayı olarak değerlendirilen sol göz.]

06:00, 12:00, 18:00 ve 00:00'te olmak üzere, günde dört kez ibadet etmektelerdir. Törenlerde, kadın-erkek ayrımı olmaksızın yanyana yer alır.

5 ana ilkeleri vardır:
1. Kimseyi öldürme!
2. Yalan söyleme!
3. Hırsızlık yapma!
4. Tek eşli ol!
5. Alkollü içki içme! )


- KAOLİN ile/ve/||/<>/< KAOLİNİT

( Porselen yapmakta kullanılan bir tür ak ve gevrek kil. İLE/VE/||/<>/< Arı kilin temel maddesini oluşturan hidratlı alüminyum silikat. )


- KAOS = CHAOS[İng., Fr., Alm.] = KHAOS:UÇURUM[Yun.] = CAOS[İsp.]


- KAOTİK değil/yerine/= KARMAŞIK


- KAP KALAYLAMAK ile/ve/<>/değil/yerine KALP KALAYLAMAK


- KÂP PAYI:
AYARLAMAK değil AYIRMAK


- KAP ile BADYA

( ... İLE Ağzı geniş, yayvan, büyükçe su kabı. )


- KAP ile (")ÇAP(")


- KAP ile/değil DAĞAR

( ... İLE/DEĞİL Ağzı yayvan, toprak kap. | Dağarcık. )


- KAP ile GÜLABDAN[Fars.]

( ... İLE Gülsuyu serpmek/dökmek için kullanılan, ağzı emzikli, armut biçiminde küçük kap. )


- KAP ile GÜVEÇ

( ... İLE İçinde yemek pişirilen toprak kap. | Bu kapta pişirilen yemek. )


- KAP[Fr. < CAPE] ile KAP ile KÂP/KÂB[Ar.]

( Giysi. İLE Mahfaza. İLE Aşık kemiği. )

( Gövdeyi omuzların üstünden çepeçevre saracak biçimde yapılan bir tür üst giysisi. | Kadınların giydiği kolsuz üstlük. İLE İçi gaz, sıvı ya da katı herhangi bir nesneyi alabilen oyuk nesne. | Kap kacak. | Türlü şeylerin taşınması ya da saklanması için kullanılan torba, kılıf, çanta, sepet, sandık vb. | Kapak, cilt. İLE Aşık kemiği. )


- KAP ile KAPÇIK

( ... İLE Küçük kap. | Boş mermi kovanı. | Tahıl tanelerinde kabuk. )


- KAP ile KIRBA[Ar. < KİRBA]/KIRPA

( ... İLE İçinde su taşınılan, ağzı dar, altı geniş su kabı. | Çok su içen kişi. | Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık. )


- KAP ile MATARA[Ar.]

( ... İLE Yolculukta kullanılan, boyna ya da bele asılı olarak taşınan su taşıma kabı. )


- KAP ile YAĞDANLIK

( ... İLE Makine parçalarına yağ akıtmak için kullanılan, ince uzun bir borusu olan kap. )


- KAPAA değil KAPAĞI


- KAPACIK / KAPAKÇIK

( Küçük kapak. | Yürekte ve damarlarda kanın ya da başka sıvıların geri dönmesini önleyen supap durumunda küçük kapak. )


- KAPALI KAPI ile/değil YANLIŞ ANAHTAR


- KAPALI SORU SORMA ile/ve AÇIK SORU SORMA

( )


- KAPALI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BELİRSİZ

( CLOSE vs./and/||/<>/and/but/< UNCERTAIN
UNCERTAIN instead of CLOSED )


- KAPAMAK ile KAPATMAK

( Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek. | Hava bulutlarla kaplanmak, sıkıntılı bir hâl almak. | Bir şeyin görünmesine engel olmak. | Geçişi engellemek. | Tıkamak, içini doldurmak. | Su, elektrik gelişini kesmek. | Çalışamaz, görev ve iş yapamaz duruma getirmek. | Üzerinde durmamak, bir şey üzerinde konuşmayı bırakmak. | Bir yere sokup dışarı çıkmasına engel olmak, hapsetmek. | Ortalıktan alıp saklamak. | Karşılamak, denk gelmek. İLE Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek. | Kapamak. | Bir kadınla nikâhsız yaşamak. | Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek. | Herhangi bir yerin tüM tüketimlerini üstlenip başkalarını içeri almadan isteği doğrultusunda eğlenmek. | Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek. )


- KAPAMAK ile/ve/değil KAPLANMAK


- KAPAN ile/değil/yerine TUZAK

( Nesne. İLE Kavram. )


- KAPAR ile KAPAR

( Kapatmanın geniş zamanlı tanımı/kullanımı. İLE Kapmanın geniş zamanlı tanımı/kullanımı. )


- KAPARO[İt. < CAPARRA]/BESMÂN[Fars.] ile/ve PEY/PEH[Fars.]


- KAPARO[İt. < CAPARRA] değil/yerine/= ÖNDELİK


- KAPASİTE ARTTIRIMI değil KAPASİTE ARTIRIMI


- KAPASİTE[Fr./İng. CAPACITY] değil/yerine/= SIĞA/YETENEK/YETİ

( Bir kondansatörün, elektrik yığma sınırı. )

( Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü, sığa. | Belirli bir alana sığabilecek kişi ya da nesne sayısı. | Bir işletmenin üretim miktarı. | Bir kondansatörün elektrik yığma sınırı, sığa. | Anlama, kavrama yeteneği. )


- KAPI ÇALINIYOR değil KAPI ÇALIYOR


- KAPI KOLU ile/değil KAPI TUTAMAĞI


- KAPI TOKMAKLARINDA:
BÜYÜK HALKA ile/ve KÜÇÜK HALKA

( Baylar için. Çalanın/misafirin bay olduğunu anlamak için. İLE/VE Bayanlar için. Çalanın/misafirin bayan olduğunu anlamak için. )


- KAPI ile/ve ENGİN KAPI


- KAPI ile/ve/||/<> GEÇİT


- KAPI ile/değil KAPAK


- KAPI ile KAPICIK

( ... İLE Yumurtacığın tepesinde bulunan çiçek tozu borusunun geçtiği delik. )


- KAPI ve/<> KIPI

( Zemin. VE/<> An.[Zaman] )


- KAPI ile/ve/||/<>/> SAPI


- KAPI ile/ve/gibi/||/<>/> TAPU


- KAPI ve/||/<>/> YAPI


- KAPIL[İng. < COUPLE] ile KAPIL

( Çift. İLE Kapma işine konu olmak. | Sürüklenmek. | Birine güvenip boş bulunarak aldanmak. | Birine tutulmak, bağlanmak, yoğun sevgi duymak. | Bir şeyin ya da birinin güçlü etkisinde kalmak. )


- KAPILANMAK ve/<> KAPLANMAK


- KAPILAR:
İKİ MENTEŞELİ değil/yerine (EN AZ) ÜÇ MENTEŞELİ


- KAPILARI:
AÇIK BIRAKMAK değil/yerine KAPALI TUTMAK

( Tuvalet kapısı gibi kapıların, içeridekiler tarafından kapatılması isteği, kendilerini saklamak üzere değil kapının önünden geçecek kişileri(/bayanları) içeriyi görmek zorunda bırakmamak içindir! [Lütfen özellikle bayanların rahatsızlığını dikkate alarak ve saygı göstererek tuvalet giriş kapılarını kapalı tutmaya özen gösterelim!...] )


- KAPILMA ile DUYGULANIM

( TO BE CARRIED AWAY vs. SENSATION )


- KAPISINDA BEKLEMEK ile/ve/<> OYALANDIRILMAK


- KAPISKA değil KAPUSKA[Slav]

( Lahana yemeği. )


- KAPİTALİSTLEŞME ile/ve/||/<> ULUSLAŞMA ile/ve/||/<> BİREYLEŞME

( Kâğıt para. İLE/VE/||/<> Gazete. İLE/VE/||/<> Roman. )


- KAPİTALİZM:
MAL ÜRETİMİ ile/ve/değil/||/<>/< MÜŞTERİ ÜRETİMİ


- KAPİTALİZM:
ÜRÜN ÜRETME değil/ne yazık ki/>< MÜŞTERİ ÜRETME


- [ne yazık ki]
KAPİTALİZM ve/> BİLGİSİZLEŞMEK ve/> YOKSULLAŞMAK

( Kapitalizm, okudukça cahil bırakır; çalıştıkça fakirleştirir. )

( CAPITALISM and/> IGNORANCE and/> TO GET POOR )


- KAPIYI:
VURMADAN/ÇALMADAN AÇMAK/GİRMEK ile/değil/yerine VURARAK/ÇALARAK AÇMAK/GİRMEK


- KAPIYI VURMADAN/ÇALMADAN AÇMAK/GİRMEK değil/>< KAPIYI VURARAK/ÇALARAK AÇMAK/GİRMEK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- KAPLAN, MEHMET (MALATYA, 1964) :

( Zeytinburnuspor Kulübünden transfer edildi (1987) ve 9 sezon Sarıyer'de tescilli kaldı (1987 - 1996).Bu süre içinde 244 lig, 32 kupa maçı olmak üzere 276 resmi ve ayrıca 111 özel maçla birlikte toplam olarak 387 Maçta lacivert - beyazlı formayı giydi. Lig maçlarında 4, kupa maçlarında 3 ve özel maçlarda 3 gol kaydetti. Sarıyer'de en çok oynayan futbolcular sıralamasında ilk on futbolcunun içinde yer almaktadır. Antrenör lisansına sahip olun, Sarıyer dahil pek çok kulüpte teknik eleman olarak görev yaptı. )


- KAPLAN ile BEBR/BEBİR[Fars.]

( ... İLE Hindistan'da kaplana benzeyen, kedi yapılı, gayet büyük, üstü yol yok tüylü bir hayvanmış. Saldırdığı zaman tüyleri öyle bir kabarırmış ki gören ürkermiş. Böbürlenmek sözcüğünün bebr'den geldiği sanılmaktadır. Efsaneye göre bu hayvanın derisine ok, kılıç, mızrak gibi savaş aletleri işlemezmiş. )


- KAPLAN ile/ve BENGAL KAPLANI


- KAPLAN ile/ve BEYAZ KAPLAN


- KAPLAN ile/ne yazık ki GÜNEY ÇİN KAPLANI

( ... İLE/NE YAZIK Kİ Soyu tükenmiştir. :( (((((( )


- KAPLAN ile HAZAR KAPLANI

( )

( ... İLE Hazar Denizi etrafında yaşamışlardır. En son, 1970 yılında türünün son örneğinin ölümüyle soyları tükenmiştir. )


- KAPLAN ile KILIÇ DİŞLİ KAPLAN(SMILODON)

( ... İLE Ne yazık ki, soyu tükenmiştir. :( )

( )


- KAPLAN ile MALEZYA KAPLANI


- KAPLAN ile SİBİRYA KAPLANI

( )


- KAPLAN ile/ve SUMATRA KAPLANI


- KAPLAN ile TAZMANYA KAPLANI/KURDU

( ... İLE Yeni Gine ve Avustralya anakarasına özgüdür.[Yaklaşık 4 milyon yıl önce evrilen, bilinen en büyük etçil keseli hayvanlardan biridir.][Avustralya'nın keşfinden sonra bilinen son Tazmanya kaplanı, 1936 yılında öldürülerek ne yazık ki soyu tüketilmiştir. :(] )

( ... cum THYLACINUS CYNOCEPHALUS )

( TIGER vs. THYLACINE )


- KAPLANBÖCEK ile/ve/||/<>/< KAPLANBÖCEKLER

( Başka böceklerle beslenen, tarım için çok yararlı olan kaplan böcekler ailesinin örnek türü. İLE/VE/||/<>/< Zararlı böcekleri avlayarak bitki, hayvan ve insan sağlığına yardımcı olan, güzel renkli, kın kanatlı böcekler ailesi. )

( CICINDELA CAMPESTRIS cum ... )


- KAPLARDA:
POLİKARBON yerine TİRİTAN KO-POLYESTER

( ... YERİNE BPA içermezler. )


- KAPLAYAN ile/ve/<> KAPSAYAN


- KAPLICALAR MEVKİİ CAMİİ :

( İstinye'nin yeni yerleşim bölgelerinden Kaplıcalar mevkiinde aynı ismi taşıyan cami yeni bir cami olup tarihi özelliği yoktur. )


- KAPLUMBAĞA ve/||/<> GORİL ve/||/<> FİL

( [karadaki] En yaşlı. VE/||/<> En güçlü. VE/||/<> En büyük. )


- KAPLUMBAĞA ile KIRMIZI KULAKLI SU KAPLUMBAĞASI

( MISSISSIPPI )

( TESTUDO GRAECA cum TRACHEMYS SCRIPTA ELEGANS )


- KAPLUMBAĞA ile KUZEY YILAN BOYUNLU KAPLUMBAĞASI

( ... İLE Avustralya ve Endonezya'da yaşarlar. )

( TURTLE vs. NORTHERN SNAKE-NECKED TURTLE )


- KAPLUMBAĞA ile TİMSAH KAPAN KAPLUMBAĞASI

( ... ile )


- KAPLUMBAĞA ile TİMSAH TÜRÜ KAPLUMBAĞA


- KAPLUMBAĞA ile YASSI BAŞLI VE YUMUŞAK KABUKLU KAPLUMBAĞA

( )

( ... cum CHITRA CHITRA )


- KAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALMAK


- KAPORA[İt. < CAPARRA] değil/yerine/= GÜVENMELİK


- KAPORTA[İt. < BOCCAPORTA] ile/ve/||/<> KAROSER[Fr. < CARROSSERIE] ile/ve/||/<> TAMPON[Fr. < TAMPON]

( Otomobilde, kaput ya da ön kapak. | Motorlu taşıtları örten, genellikle sacdan yapılmış dış bölüm. | Gemi içinin aydınlanması ve hava alması amacıyla güvertede açılmış bulunan camekânlı yer. | Kişinin yüz, giysi, ayakkabı vb.nden oluşan dış görünümü. İLE/VE/||/<> Otomobilde, mekanizmayı oluşturan motor, makine, tekerlek, şasi vb. bölümlerin dışında kalan, görünen dış bölüm. İLE/VE/||/<> Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir nesneden yapılmış büyük tıkaç. | Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak nesneyle dolu şey. | Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arkalarında bulunan donanım. | Kanı silmek, durdurmak için kullanılan gazlı bez yumağı ya da sterilize edilmiş pamuklu özel parça. | Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken. )


- KAPSAM ile/ve/= BÜTÜNLÜK

( ŞÜMÛL ile/ve/= ... )


- KAPSAM ile İSTİAP

( ... İLE İçine alma, içine sığdırma. )


- KAPSAM/AK ile/ve/değil/||/<>/< KAPLAM/AK

( Sınırları içine başka konuları ya da anlamları alma durumu. İLE Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiği var olanların ve bireysel olayların bütünü. )

( Felsefede. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Mantıkta. )


- KAPSAMI AŞAN ile/ve/||/<> KAPSAM DIŞINDA KALAN


- KAPSAM/LI ile/ve/||/<> KAPASİTE/Lİ


- KAPSAM/LI ile/ve/||/<> NİTELİK/Lİ


- KAPSAYICI/LIK ile/ve/değil AŞKIN/LIK


- KAPSAYICI/LIK ile/ve/||/<> KUCAKLAYICI/LIK


- KAPSAYICI/LIK ile/ve/||/<> OKŞAYICI/LIK


- KAPTAN - I DERYEA CEZAYİRLİ GAZİ HASAN PAŞA GÖZETLEME KULESİ :

( Garipçe kalesinin batı tarafında ve köyün en yüksek tepesinde bulunmaktadır. Gözetleme kulesinin 1778'de Kaptan - ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın emri ile yapıldığı kayıtlarda bulunmaktadır. Kulenin yapılmasındaki amaç boğazdan girecek olan düşman gemilerinin gelişini gözlemekti. Kule tahrip olmuş, harap haldedir. Uzun yıllar köylü tarafından harman yeri olarak kullanıldı. )


- KAPTAN BAYRAM DENİZ ÇEŞMESİ :

( Rumelifeneri'nde tahlisiye binasının bulunduğu Atlamataşı mevkiinde bulunan çeşmeye "Atlama Çeşmesi" de denilmektedir. Çeşme onarım sırasında Dere mahallesinin üst kısmına vagonluk mevkiine taşınmıştır. Çeşme, yaptıran ailenin ismi ile anılmaktadır (1936). Kitabesindeki yazı şöyledir: Kaptan Bayram Deniz ve oğulları kıldılar ihya bu harabe mevkii sarf idüp nakti helalin şevk ile yaptılar bu çeşmeyi ve büyük hayrı nuş idenler sahib - ül hayratına kılsın dua. Her içen kimse şifa bulsun bu âbı" (1936). )


- KAPTAN BEY YALISI/SÜTUNLU YALI :

( Sarıyer'de Mesarburnu Caddesi üzerindedir. Kaptan Bey isimli bir Ermeni tarafından 1866 yılında yaptırıldı. Ön cephede ve ana giriş kapısı önünde dört sütun olduğu için sütunlu yalı olarak da anılmaktadır. Yalı Cumhuriyetin ilk yıllarında Nemlizadeler tarafından satın alınıyor. Daha sonra da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 25 bin liraya satın alınan yalı Sarıyer Ortaokulu olarak hizmet veriyor. Sonraları Sarıyer Lisesi, daha sonra da isim değiştirerek Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Lisesi oldu. Son dönemde Sarıyer Akşam Meslek Lisesi ve Öğretmen evi olarak kullanılmaktadır. Başbakan A. Fethi Okyar (1880 - 1043) birkaç yıl, yaz mevsimini bu binada ikamet ederek geçirdi. Atatürk İstanbul'a geldiğinde, Sarıyer'i gelerek Ali Fethi Bey ile bu evde bir araya geldiler. )


- KAPTAN, YAKUP (SARIYER, 1948 - 2017) :

( Büyükdere'den transfer edildi ve üç sezon (1967 - 1968; 1972 - 1973; 1975 - 1976) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 42 lig, 2 kupa olmak üzere 44 resmi ve 16 özel maçla birlikte toplam olarak 60 maçta Sarıyer formasını giydi. Lig maçlarında 2 ve özel maçlarda 3 gol kaydetti. Aralıklarla Vefa ve Karabükspor'da da futbol oynadı. Futbol yaşamını noktaladıktan sonra kurslara katılarak antrenör lisansı aldı. Sarıyer dahil pek çok takımda antrenör ve teknik direktör ve zaman zaman da spor yazarı olarak görev yaptı. CHP Sarıyer İlçe Teşkilatında çeşitli görevler üstlendi ve bir dönem İl Genel Meclisi Üyesi olarak görev yaptı. )


- KAPTANOĞLU, HAYATİ (GÖRELE, 1952) :

( İlk, orta ve öğrenimini Sarıyer'de gördü ve İ.Ü. Kimya Mühendisliği Fakültesinden Kimya Mühendisi olarak mezun oldu. N bir yıl Tekel Bira Fabrikasında mühendislik (İşletme Şefi) yaptı ve 4 yıl Tekel İçki Fabrikasını yönetti. Futbol Antrenör kurslarını tamamlayarak antrenörlük diploması aldı ve Sarıyer Spor Kulübü altyapısında antrenörlük yaptı. Siyasete Demokratik Sol Parti (DSP), 1988 - 1999 yıllarında DSP İlçe Başkanlığı görevinde bulundu. 1994 yerel seçimlerinde DSP den Sarıyer Belediye Başkanlığı için aday oldu ama kazanamadı. 1996 - 1997 yıllarında DSP İstanbul İl Örgütünde İl Sekreterliği görevini yürüttü. 1997'de Sarıyerliler Derneği (SA - DER) Başkanlığına seçildi ve halen bu görevini devam ettirmektedir. Sarıyer Spor Kulübünde Divan ve Disiplin Kurulu üyesi olan iki dönemde (2007/2008 ve 2008/2009) kulüp yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı.2011/2012 döneminde de Kulüp Başkanlığı yaptı. Başta Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) olmak üzere sosyal, kültürel ve sportif amaçlı pek çok derneğin üyesidir. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde CHP den Sarıyer Belediye Meclis üyesi seçildi. Gerektiğinde Belediye Başkanına vekâlet etmektedir. )


- KAPTIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< KAPILMAK


- KAPÜŞONLU["KAPŞON" değil!] ile/değil TOGA["TOKA" değil!]


- KÂR ETMEYE ÇALIŞMAK ile/değil/yerine/< ZARAR ETMEMEYE ÇALIŞMAK


- KİŞİ/İNSAN:
KÂR VAROLANI ile/değil/yerine DEĞERLER VAROLANI


- KAR YAĞIŞI ile KAR FIRTINASI/TİPİ

( ... İLE Görüş mesafesini yağan kar ile 400 metrenin altına düşüren, en az 3 saat süren ve 56 km/saat hızında ya da daha şiddetli rüzgârlar ile görülen kar fırtınası. )


- KÂR değil/yerine AR


- KAR[< Ar. Soğuk.] ile/ve/değil DOLU/GIRCI/KIRCI

( SELC[çoğ. SÜLÛC] ile/ve/değil ... )

( BERF ile/ve/değil BEŞG, TEGERG[yağan dolu]
BÂRÂN Ü TEGERG: Yağmur ve dolu.
BERF-ÂB: Karsuyu, karlı soğuk su. | BERFÎN: Kardan, karla ilgili. | BERF-NÂK: Kış-yaz karlı olan, karı eksik olmayan. | BERF-PÂRE: Kar parçası. )


- KAR ile EBEBULGURU

( ... İLE Bulgur iriliğinde yağan kar. )


- [ne]
([ne yazık ki] [ya]) "KÂR" ne de/ya da İNKÂR


- KÂR[Fars.] ile/ve/||/<> KÂM[Fars.]

( Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı. | İş. | Yarar, fayda. | Üretim etmenlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay. | Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark. İLE/VE/||/<> Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. )


- KAR ile KÂR

( Kış mevsiminde yağan. İLE Kazanç. )

( Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı. İLE Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı. | İş. | Yarar, fayda. | Üretim etmenlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay. | Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki fark. )


- KAR' ile KAR' ile KA'R[çoğ. KUÛR] ile KÂR[Fars.] ile -KÂR[Fars.]

( Kapıyı çalma. İLE Hekimin, hastayı muayene ederken, ses almak üzere, bir örgene/uzva parmakla vurması. | Kapı çalma. | Su kabağı. İLE Çukur şeyin dibi, dip, son/nihayet. | Derinlik. İLE İş güç, iş. | Kazanç, temettü. | Meşguliyet; sanat. | İşleme, etki/te'sir. | Savaş. İLE "-li, -ci, eden, -edici" eklerinin karşılığıdır. Adları sıfat yapar.[HİLE-KÂR, İSYAN-KÂR, KANAAT-KÂR vb.] )


- KAR ile/ve/||/<>/> KARLIK

( Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı. İLE/VE/||/<>/> Kar kuyusu. | Dışı hasır örgüsüyle kaplı, içinde kar ya da buz koymak için bölmesi bulunan, soğutucu olarak kullanılan büyük şişe. )


- KÂR ile KAZANÇ

( PROFIT vs. BENEFIT/ADVANTAGE )


- KÂR değil/yerine/= KAZANÇ/YARAR


- KAR ile/değil SULUSEPKEN/SEPKEN

( ... İLE/DEĞİL Yağmurla karışık yağan kar. )


- KÂR ile VOLİ[Yun.]

( ... İLE Vurgun, kazanç, kâr. )


- KÂR["KAR" degil!] ile/ve ZARAR

( Fahiş olmamak kaydıyla çeşitli koşullara göre değişebilir. İLE/VE Neresinden dönülürse kârdır. )


- KARA ASTRONOMİSİ ile/ve DENİZ ASTRONOMİSİ


- KARA BABA :

( Hakkında fazla bir bilgi yok. Sarıyer'de mezarı bulunan bir yatır olduğu söylenir. Sarıyer'deki Nakşi Dergâhı'nın (Sarıbaba Tekkesinin) aslında Kara Baba Dergâhı olduğu iddiası da yaygındır. Sarıyer Hamamında bulunan iki halvet odasından birinin ismi Kara Baba diğerinin ismi Sarı Baba olduğuna göre her ikisi de Sarıyer'de ve belki de dergâhın bahçesinde gömülüdür. )


- KARA ÇAM ile KIZIL ÇAM ile YEŞİL ÇAM

( image )


- KARA ÇÖL ile/ve/<> KIZIL ÇÖL


- KARA DELİK ile/ve/değil EŞİK


- KARA ENERJİ ile/ve KARA MADDE


- KARA KAPLUMBAĞASI ile BATAKLIK KAPLUMBAĞASI ile TATLISU KAPLUMBAĞASI ile DENİZ KAPLUMBAĞASI

( Bilinen, 200'den fazla çeşidi bulunmaktadır. Türkiye'de, 10 kaplumbağa türü bulunmaktadır. )

( ... İLE ... İLE ... İLE Türkiye'deki yuvalama kumsalları: Türkiye'nin Akdeniz kıyılarında belirlenmiş ve resmî olarak kabul edilmiş 21 yuvalama kumsalı bulunuyor. Bu kumsallar, Batı'dan Doğu'ya şöyle sıralanmaktadır: Ekincik, Dalyan, Dalaman, Fethiye (Muğla), Patara, Kale, Kumluca, Çıralı, Tekirova, Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa (Antalya), Anamur, Göksu Deltası, Alata, Kazanlı, Davultepe (Mersin), Akyatan, Yumurtalık (Adana) ve Samandağ (Hatay). )

( [yaşam alanları] Dağlık, ormanlık hatta çöl ortamlarında bile rastlanmaktadır. İLE ... İLE Karadan, su yaşamına geçen hayvanlardandır. Tropikal ve alt tropikal iklim bölgelerinde yaşarlar. İLE Hem karada, hem de suda yaşarlar. Dünyanın orta bölgelerinde, tropikal bölgelerine yakın denizlerinde, açık okyanuslarda, kıyı habitatları özellikle tropikal ve ılıman bölgelerde, Hint Okyanusu, Atlantik Okyanusu, Pasifik Okyanusu, Karayipler ve Akdeniz'de yaşarlar. )

( [yaşam süreleri] ... İLE ... İLE ... İLE 25-50 yıldır. )

( ... İLE ... İLE ... İLE Dünya denizlerinde yaşayan yedi deniz kaplumbağası türü:[Dermochelys coriacea, Eretmochelys imbricata, Lepidochelys kempii, Lepidochelys olivacea, Chelonia mydas, Caretta caretta, Natator depressus] )

( Ayaklarında, beş parmak bulunmaktadır. Çiftleşmeyi kolaylaştırabilmek için karın alt kabuğu, erillerde daha güçlü ve içe doğru çöküktür. Erillerin, ön bacak tırnaklarından biri, dişiyi çiftleşme sırasında kavrayabilmek üzere daha uzundur. İLE ... İLE Parmakları arasında yarım perde biçimlenmiştir. Ayakları ve sırt kabukları biraz daha küçülmüş, uzamış ve yüzmeye uygun bir duruma gelmiştir.[Fırat kaplumbağasında, kabuk, tam sertleşmemiş bir yapı gösterir.] İLE Ayakları, yüzmeye uygun palet benzeri biçim almıştır. Tırnaklardan bir ya da ikisi kalmıştır. Kabukları, kayık benzeri, uzun bir biçim almış, baş ve ön ayakların bulunduğu yerden, kabuk, daha geri çekilmiştir. )

( Kaplumbağalar, kıçlarından da soluk alabilirler. )

( SELÂHİF[< SULHAFÂT, SULAHFÂT ]: Kaplumbağalar. )

( TURTLE vs. TORTOISE vs. ... )

( SULHAFÂH | TURÂBİYYE ile ... ile ... )

( TESTUDO avec ... avec ... )


- KARA KARA (DÜŞÜNMEK)

( ALE-L-İNFİRÂD )

( AVAZ AVAZ )


- KARA KURBAĞASI ile DEV KARA KURBAĞASI

( ... İLE Çok zehirlilerdir. [Büyük timsahları bile zehirleyebilecek güçtedir.] )

( ... İLE Anavatanları, Orta ve Güney Amerika'dır. )

( ... İLE Avustralya'da 100 milyon dev karakurbağası yaşamaktadır. [Dev karakurbağası dışında karakurbağası türü yaşamaz.][Avustralya'ya özgü kurbağa türlerinden dört kat daha fazla yumurtlarlar.] )

( ... ile Dev Kara Kurbağası )

( ... cum BUFO MARINUS )


- KARA KURBAĞASI ile FOWLER KARA KURBAĞASI

( Karalarda yaşayan, yumurtalarını suya bırakan bir tür kurbağa. İLE Soğuk algınlığına yakalanmış bir koyunun melemesine benzer bir ses çıkarır. )

( ... cum BUFO FOWLER )

( LA RANA con ... )


- KARA MEHMET KETHÜDA CAMİİ :

( Büyükdere, Çayırbaşı Caddesi üzerindedir. Sultan III. Mustafa döneminde (1757 - 1774) sadaret kethüdası Kara Mehmet Ağa tarafından yaptırıldı. Onarımları sırasında iç kısmı çok değişikliğe uğradı. Cami haziresinde birkaç mezar bulunmaktadır. Cami Cumhuriyet döneminde Latin harfleri kabul edildiği zaman bir süre, ibadet olmadığı zamanlarda, Millet Mektebi olarak kullanıldı (bkz. Büyükdere Mehmet İpgin İlkokulu). )


- KARA MEMELİLERİ ile/ve DENİZ MEMELİLERİ

( Doğumda, önce başları çıkar. İLE/VE Doğumda, önce kuyrukları çıkar. )

( ... İLE/VE Dünyada 85 tür deniz memelisi bulunmaktadır. )

( ... İLE/VE Deniz memelilerinin 10 türü, toplu olarak intihar etmektedir. )


- KARA SIĞIRI yerine KARA HAYVANI


- KARA TODORİ YALISI :

( Yeniköy, Köybaşı caddesi üzerinde 125 kapı No. lu yalıdır. Yalı 18. yy ortalarında yapılmış olup Kara Todori Yalısı olarak bilinmektedir. Kara Todori'nin ismi Aleksandros Todori (1833 - 1906) olup paşadır. )


- KARA TOPRAK ile/=/||/<> BİLGE


- KARA YILANI ile/ve KARAYILAN

( ... İLE Boyu uzun, başı iri pullarla örtülü, zararlı hayvanları yediği için tarıma yararlı, tehlikesiz bir yılan. )

( RINGED/GRASS SNAKE vs./and WHIPSNAKE )

( TROPIDONOTUS NATRIX cum/et COLUBER JUGULARIS / DOLICHOPHIS JUGULARIS )


- KARA, HAYRİ (HAYRETTİN) (İST. 1944) :

( Hasköy Spor Kulübünden transfer edildi ve dört sezon (1967 - 1971) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 121 lig, 1 amatör lig, 4 kupa olmak üzere 126 resmi ve 14 özel maçla birlikte 140 maçta Sarıyer formasını giydi. Lig maçlarında 27. amatör lig maçında 1, turnuva maçlarında 1 olmak üzere resmi maçlarda 29 ve özel maçlarda attığı 8 golle birlikte toplam olarak takımına 37 gol kazandırdı. Kocaelispor'a transfer olarak Sarıyer'den ayrıldı. )


- KARABABA DERGÂHI/SARIBABA TEKKESİ (SARIYER) :

( Dergâh/tekke Sarıyer Merkez mahallesinde ve hamam arkası sokakta bulunuyordu. Bu dergâha Sarıbaba Tekkesi de denilmektedir. Dergâhın son şeyhi Nakşibent tarikatından Hüseyin Efendidir. Dergâh ve zaviyeler kapatıldıktan sonra dergâh binası değişik amaçlarla kullanıldı. Dergâh binasının bulunduğu alanda Sarıyer merkez Ali Kethüda Camiine lojman binası yapıldı. Bina yapılırken mevcut bulunan mezar Hamam Sokak tarafına taşındı ve mezar taşı Sarıyer 14. İlkokul bahçesinden getirildi. Mezar taşında Sarıer Baba yazılıdır. Mezar Kara Baba ya mı, Sarı Baba ya mı aittir kesinlik yoktur (Sarı Baba Tekkesine bak. Sarı Baba'ya bak). )


- KARABAŞ MARTI ile BÜYÜK KARABAŞ MARTI

( BLACK-HEADED GULL vs. GREAT BLACK-HEADED GULL )

( LARUS RIDIBUNDUS cum LARUS ICHTHYAETUS )


- KARABAŞ MARTI ile KÜÇÜK KARABAŞ MARTI

( BLACK-HEADED GULL vs. BONAPART'S GULL )

( LARUS RIDIBUNDUS cum LARUS PHILADELPHIA )


- KARABAŞ MARTI ile KÜÇÜK MARTI

( BLACK-HEADED GULL vs. GREAT BLACK-HEADED GULL )

( LARUS RIDIBUNDUS cum LARUS ICHTHYAETUS )


- KARABASAN ile/ve/değil/||/<>/< KAYGI


- KARABATAK ile TEPELİ KARABATAK ile KÜÇÜK KARABATAK

( image )


- KARABEL, MELİH (SARIYER, 1943 – 2014) :

( Sarıyer altyapısından yetişti, profesyonel kadroya alındı ve iki sezon (1961 - 1963) Sarıyer'de oynadıktan sonra askere gitti ve terhisini takiben futbol oynamadı. Hukuk Fakültesini bitirerek avukat oldu, İSKİ Genel Müdürlüğünde Müfettiş olarak görev yaptı. Sarıyer forması altında 18 lig ve 6 özel maçla birlikte 24 maçta forma giydi. )


- KARABERBEROĞLU, ESAT (ADAPAZARI, 1968 - 2013) :

( Düzce Doğsanspor'dan transfer edildi ve iki sezon (1990 - 1992) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 19 lig, 5 kupa maçı olmak üzere 24 resmi ve 20 özel maçla birlikte 44 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 3 özel maçlarda 10 olmak üzere toplam 13 gol kaydetti. Sakaryaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Değişik kulüplerde antrenör olarak görev yaptı. )


- KARABUĞDAY ile/||/<>/< KARABUĞDAYGİLLER

( ... İLE/||/<>/< Taçsız iki çeneklilerden, ravent, kuzukulağı, kurtpençesi, çobandeğneği ve karabuğday gibi sapları boğumlu, çiçekleri başak ya da salkım durumunda bazı türleri hekimlikte kullanılan bitkileri içinde toplayan bir aile. )


- KARACA KURUCA ve/fakat/||/<>/> GÖNLÜME GÖRECE


- KARACA, DURSUN (RİZE, 1946) :

( Udi, bestekâr. Maden/Sarıyerlidir. Okul, spor ve müzik hayatını birlikte yürütmeye çalıştı. Futbol oynadı, başarılıydı, Çayeli Spor'a transfer oldu. Ancak müzik hayatına kendini verince spordan erken koptu. Müzik eğitimine ağırlık verdi ve udi oldu. Udi olarak büyük aşama gösterdi, kendini kabul ettirdi. 1984 - 1989 yılları arasında Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev laptı. Bu görevi tamamladıktan sonra kendisini tamamen müziğe verdi. Beste yapmaya, sosyal çalışmalara katılmaya gayret etti. Bu arada 2000 - 2010 yılları arasında "MESAM" (Müzik Telif Hakları Kuruluşu) ‘ın kuruluşunda yer aldı ve bu kuruluşun on yıl süre ile genel sekreterliğini yaparak, telif hakları konusunda büyük mücadeleler verdi. Çeşitli makamlarda, caz müziği ve marş olarak besteler yaparak Türk müziğine katkıda bulundu. Marşları arasında Nişantaşı Anadolu Lisesi Marşı, İstanbul barosu Marşı ve Sarıyer spor kulübü marşı var. Önemli bestelerinden bazıları: Yüreğimde bir ateş düşlerimde nursun" (Hicaz), "Bir tutum hasret" (Kürdili Hicazkâr), "Adını anmaya varmıyor dilim" (Nihavent), Sen gittin gideli yüzüm gülmüyor" (Hicaz/Düyek), "Nasıl unutursun" (Hicaz), "Sabret Diyorsun bana" (Nihavent), Yanık bıraktın beni türbede bir mum gibi" (Caz şarkı), "Ölürüm biliyorsun" (Muhayyer Kürdi), "Beni kalbinde ara" (Hicaz), "Gittiğin o uzak yerden" (Nihavent), "Seninle bu aşkı kaldığı yerden" (Nihavent tango" gibi besteleri var. Beste yarışmalarında pek çok ödül kazandı ve besteleri TRT repertuarında yer aldı, okundu, okunmaya devam ediyor. Sarıyer'e Türk sanat müziğine sevdiren kişi olarak 1964'te Halk Eğitim merkezinde, isteklilere müzik eğitimi vermiştir. Değişik derneklerin kurdukları sanat müziği çalışmalarına katkı vermektedir. )


- KARAÇALI = ÇALIDİKENİ

( Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki. | İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kişi. )

( PALIURUS SPINOSA )


- KARACAOĞLU, TORON (MUDANYA; 1930 - 2018) :

( Sinema sanatçısı, yönetmen. İlk, orta ve lise öğrenimini Bursa'da tamamladı. Tiyatroya duyduğu ile nedeni ile İstanbul'a gitti, Büyükdere'de ikamet etti ve sanat hayatına İstanbul'da başladı. Beşiktaş ve Büyükdere Halkevi'nde çalışmalarını devam ettirdikten sonra Şehir Tiyatroları sınavını kazanarak kadrolu oyuncu oldu. 150'den fazla oyunda rol aldı. Dublaj sanatçısı olarak sinema hayatına başladı. Sinema ve dizi filmlerde oynadı. "Tiyatrokare" ve "Tiyatro Kedi" gibi özel kuruluşlarda yönetmenlik yaptı. Altın Portakal Sinema Emek Ödülü gibi pek çok ödülün sahibidir. )


- KARACİĞER(BAĞIR/KIZILCİĞER/CİĞER) ve KALP ve DİMAĞ

( NEFS-İ NEBATİ ve NEFS-İ HAYVÂNİ ve NEFS-İ İNSÂNÎ )


- KARACIL OMURGALILAR:
SÜRÜNGENLER ile/ve/<> KUŞLAR ile/ve/<> MEMELİLER


- KARADENİZ MAHALLESİ PARKI :

( Bahçeköy'dedir. 245,00 m²'lik bir alanı kapsar, 70.00 m²'lik yeşil alanı, 75,00 m²'lik çocuk olun alanı vardır. )


- KARADENİZ MEDRESELERİ ile/ve AKDENİZ MEDRESELERİ


- KARADENİZLİLER VAKFI :

( Poligon'daki mükemmel tesisleri ile üyelerine her türlü sosyal hizmeti vermektedir. )


- KARADUMAN, BİLGE (BANDIRMA,) :

( Eğitimci - Yazar. İlköğretimini takiben Şehit Mehmet Gören Lisesinde okudu. İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsünde Türkçe okudu. Anadolu Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü Lisans tamamlama eğitimi gördü. Gültepe Teknik ve Endüstri Lisesinde görev yaptı. "Aşktan da Üstün" (2016) ismini taşıyan bir romanı var. )


- KÂR-ÂGÂH[Ar.] ile KARÂR-GÂH[Ar., Fars.]

( İş bilir, uyanık. İLE Bir yerde oturup karar kılınacak, dinlenilecek yer. | Bir ordu kurmay kurulunun bulunduğu yer/merkez. )


- KARAGÖZ OYUNUNDA:
MUHÂVERE ile/ve/<> FASIL


- KARAGÖZ, BURHAN (İST. 1929) :

( İlk ve orta öğretimini Sarıyer'de tamamladı. 1951'de İstanbul Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulundan mezun oldu. Türkiye İş Bankasındaki memuriyetine 1953'te müfettiş yardımcısı olarak başladı. Müfettiş olduktan sonra Mevduat Müdürlüğünde Müdür, Teftiş Kurulu Başkanlığında Başkan ve Krediler Müdürlüğünde Müdür olarak görev yaptı. 1972'de Genel Müdür Yardımcılığına, 1982'de Genel Müdürlüğe atandı ve 1988'de emekli oldu ve Türkiye İş Bankası Yönetim Kuruluna seçildi. 1996 - 2002 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. Pek çok kuruluşta Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundu. )


- KARAHAN, VURAL (SARIYER, 1952) :

( Sarıyer Pertevniyal İlkokulu, Sarıyer Ortaokulu ve Sarıyer Lisesini bitirdi, Ankara Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Fakültesinden 1981'de mimar olarak mezun oldu. Çeşitli devlet kurum ve kuruluşlarında mimar, şef, genel koordinatör olarak görev yaptı. Hacettepe Üniversitesinde uzman mimarlık, Sarıyer Belediyesinde Teknik Başkan Yardımcılığı, Sarıyer Belediyesi Alt Yapı Planlama ve Koardinasyon Müdürlüğü yaptı. A1 Yapı Denetim Limited Şirketinin Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. TMMOB Mimarlar Odası, Sarıyerli Sporcular Derneği, Sarıyer Spor Kulübü, Çocuk Böbrek Vakfı, Kalecikliler Derneği, Sarıyer lisesi Mezunları Derneği üyesi olup, Liseliler derneğinde bir dönem başkan olarak görev yaptı. Sarıyer voleybol takımında iki sezon oynadı. Ayrıca ADDMA takımında voleybol ve futbol oynadı. Siyasete AKP saflarında başladı 2004'te AK Parti Ankara İl Yönetim kuruluna seçildi. 6. Dönem Siyaset Akademisi ve I. Dönem Yerel Yönetimler Akademisini bitirdi. Bala, Kalecik, Elmadağ ilçelerinde İl Koordinatörü olarak görev yaptı. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde Kalecik Belediye Başkanlığı seçimlerinde aday oldu. Kalecik'te 1920 yılında inşâ edilen tarihi konağı satın aldı ve müze haline getirdi. Karahan Müzesi adı ile halkın görüşüne sunuldu. Müzede, Kalecik tarihini yansıtan pek çok alet edevat, fotoğraf, giysi, Kalecik karası omcalarından meydana getirilen hayvan figürleri, beşik, enstrüman, kilimler, eski dönemlere ait cam eşya, panjur, antik eşyalar ve bizzat kendisinin yaptığı resimler sergilenmektedir. )


- KARAKAŞ MESCİDİ :

( Rumelikavak meydanındaki Kavak Hisarı içindeki bu mescit IV. Murat döneminde (1623 - 1640) Karakaş Mustafa Çelebi tarafından yaptırıldı. Mescit büyük Sarıyer selinde yıkıldı ve yerine yenisi yapılmadı. )


- KARAKAŞ, AYGÜN (ÇAYKARA, 1960) :

( Boğaziçi Üniversitesi Elektronik Bölümünden mezun oldu. ABD Sistem Mühendisliği öğrenimi gördü. Uluslar arası İşletmecilik ve Ekonomi dalında iki mastır yaptı. Fatih İmar ve Çevre Vakfı kurucu üyesidir. Sarıyer Spor Kulübü'nde bir dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- KARAKAŞ, ERCAN (ÇANAKKALE, 1945) :

( Almanya'da Fachhocshule des Lcandres Rheinland Pfalz okulunu bitirdi. ATUR Yönetim Kurulu Başkanlığı, gazetecilik, yazarlık, CHP den 19 ve 23. Dönem İstanbul Milletvekili ve Kültür Bakanı olarak görev yaptı. Sarıyer/Zekeriyaköy'da ikamet etmektedir. )


- KARAKAŞ, YÜCEL (ZONGULDAK, 1945) :

( Kütahya Şekerspor'dan transfer edildi ve beş sezon (1964 - 1969) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 54 lig, 14 kupa ve 1 turnuva maçı olmak üzere 69 resmi ve 4 özel maçla birlikte toplam olarak 73 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 4, kupa maçlarında 2 ve özel maçlarda da 2 gol kaydetti. Karabükspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- KARAKAYA, ÖZGÜR (SAMSUN, 1978) :

( Sarıyer altyapısından yetişti. Yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel takım kadrosuna alındı. Dört sezon (1996 - 2000) tescilli kaldı. Bu süre içinde 23 lig, 3 kupa, 2 turnuva, 14 amatör lig ve 16 PAF - Ümit takım lig maçı olmak üzere 58 resmi ve 39 özel maçla birlikte toplam olarak 97 maçta Sarıyer forması giydi. PAF - Ümit maçlarında 6 ve özel maçlarda 2 gol kaydetti. Batman Petrolspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- KARAKOL BİNASI :

( Büyükdere caddesi üzerindeki ağaçlıklar arasındadır. Uzun bir süre Jandarma Karakol binası olarak terk edildi. Halen harabe halindedir. )


- KARAKOL SOKAK :

( Merkez Sarıyer'de değişik sokaklarda karakol binası oldu. Ancak Karakol Sokak ismi bir sokağa verildi. Sarıdağ'a girişte soldaki ilk binada eski yıllarda karakol binası bulunduğundan sokağa bu isim verildi. )


- KARAKOL ile/ve/||/<>/> İLERİ KARAKOL


- KARAKOL yerine POLİS MERKEZİ


- KARAKOLÜSTÜ SOKAK PARKI :

( Fatih Sultan Mehmet (Armutlu) Mahallesindedir. 229,34 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 89,38 m²'lik lik yeşil alana sahiptir, 51.35 m²'lik çocuk oyun alanı vardır. )


- KARAKTER[Fr., İng. < CHARACTER < Yun.]/SECİYE[Ar.] değil/yerine/= ÖZYAPI/IRA/İMCETÜR


- KARAKTERİSTİK/CHARACTERISTIC[İng.] değil/yerine/= AYIRT EDİCİ


- KARAKULAK ile KARAKULAK/MİNEKOP ile KARAKULAK

( Kedigillerden, çakala benzer vahşi bir hayvan. İLE Balık. İLE Osmanlı Devleti'nde emir çavuşu, haberci. )

( CARACAL MELANOTIS cum UMBRINA CIRROSA cum ... )


- KARAKUŞ, TAHSİN (BURSA, 1892 - 1959) :

( Bestekârdır ve uzun yıllar Rumelihisarı'nda ikamet etti. İlk ve ortaöğrenimini Mustafa Kemal Paşa'da bitirdi. İstanbul'da medrese eğitimi gördü. Askerlikten sonra ses sanatçısı olarak çalıştı. Büyük gazinolarda sahne aldı. Pek çok beste yaptı. Derdimi anlatırdım ıssız geceler aya, O yardan haber yok unuttu bizi, Şu İzmir'in dağlarında bülbüller öter bağlarında, Bir gizli nigahımla senin gölgeni sarsam, Ey nuri başar vuslatı düşlerde bestelerinden bir kısmıdır. )


- KARAKÜTÜK CADDESİ :

( Yenimahalle Caddesinin bittiği yerden başlar, meydanı da geçerek Telli Baba'ya kadar uzanır. İsmini Pazarbaşı Dalyanına getirilen kütüklerden aldığı söylenir. Kalın, uzun ağaç direkler her yıl getirilir ve bu direkler üzerinde dalyan kurulurdu. Bir diğer söylem de İğneadalı Haydar Doğ'un Pazarbaşı'ndaki köşkünü yaptırırken İğneada'dan getirilen kütükler nedeni ile caddeye "Karakütük Caddesi" isminin verildiğidir. )


- KARALAMA ile/ve/||/<>/>/< DIŞLAMA


- KARAMAN, AHMET (SARIYER,1954 - 2020) :

( Ayazağa'dan ikamet etmektedir. Ticaretle ilgilenmiş, spor kulüpler inde yönetici olarak gör ev almıştır. Ayazağa Spor Kulübüne başkan ve yönetim kurulu üyesi olarak yıllarca görev yaptı. Bir süre Sarıyer spor Kulübünde yönetim Kurulunda bulundu. İASKF (İstanbul Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu) değişik tarihlerde muhtelif görevler yaptı. )


- KARAMAN, ÖMER (İSPİR, 1959) :

( Sarıyer kaymakamı. Erzurum'un İspir ilçesinde doğdu. İlköğrenimini Halitpaşa İlkokulu, ortaöğrenimini Gazi Ahmet Muhtar Paşa Ortaokulunda tamamladı. Erzurum Lisesini bitirdi. Erzurum Eğitim Fakültesinden sonra, 1984 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldu. 1985'te Mülki İdareler Amirliği mesleğine intisap etti. İki yıl Trabzon İli Akçaabat İlçesi vekil kaymakamlık görevinde bulundu. 73. Dönem Kaymakamlık Kursu'nu başarıyla bitirip, 1989 yılında Babadağ (Denizli) ilçesinde kaymakamlık görevine başladı. Daha sonra Yazıhan (Malatya) ilçesinde kurucu Kaymakamlık yaptı. Bu görev sırasında bir yıllığına A.B.D.'ye dil eğitimi için gitti. 1993 - 1995 yılları arasında Eskipazar (Çankırı) Kaymakamlığı, 1995 - 1998 yılları arasında Sarıkamış (Kars) kaymakamlığı görevlerinde bulundu. 1998'de Şahinbey (Gaziantep) ilçesi kaymakamlığına atandı. 2004'te 8 ay süre ile Giresun Vali vekili olarak görev yaptıktan sonra, 16.4.2004'te İzmir Vali Yardımcılığına atandı. 17.9.2009 tarihinde de Sarıyer Kaymakamlığına atandı. )


- KARAMAN ile KAHRAMAN


- KARAMBOL[Fr. < CARAMBOLE < İsp. CARAMBOLA] ile KARGAŞA

( Bilardo oyununda isteka ile vurulan bilyenin öbürlerine dokunması. | Çarpışma, birbirine çarpma. | Karışıklık, karmaşa. İLE Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu. | Kalabalık, düzensizlik vb.nin yol açtığı karışıklık. )


- KARAMSAR/LIK >< İYİMSER/LİK ile/değil/yerine/>< GERÇEKÇİ/LİK

( Yelden yakınır. >< Yelin değişmesini bekler. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yelkenleri/ni ayarlar. )


- [ne yazık ki]
KARAMSAR/LIK ve/||/<> KARARSIZ/LIK


- KARAMSARLIK değil/yerine/>< KAVRAMSALLIK


- KARAMSAR/LIK ve/||/<>/>/< KORKAK/LIK


- KARAN YALISI/KULOĞLU YALISI :

( Sarıyer Yenimahalle Caddesi üzerindedir. Bu ahşap tarihi yalının sahibi Karan ailesiydi. Yalı Kuloğlu ailesine geçince 2004'te eski durumuna sadık kalınarak bütünü ile yenilendi. )


- KARAN, TAHSİN (SAPANCA, 1941) :

( Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu'ndan mezun oldu. Daha sonra A.B.D. de Elektronik Yüksek Mühendisliği öğrenimini tamamladı. Deniz Kuvvetlerinde Plan ve Proje Şube Müdürlüğü, Taşkızak Tersanesi Başmühendisliği, Fabrika Müdürlüklerinde bulundu. Askerlik mesleğinden ayrıldıktan sonra pek çok şirkette üst düzeyde yöneticilik yaptı. Vestel A.Ş. Genel Müdürlüğü görevini devam ettirirken Sarıyer Spor Kulübü'nde 3 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- KARANFİL[Ar. < KARANFUL] ile KARAMUK

( Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi. | Mersingillerden, Molük Adaları'nda, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç.[Caryophyllus aromaticus] | Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu. İLE Karanfilgillerden, ekin tarlalarında biten, yaprakları karşılıklı, çiçeği pembe mor renkte, zararlı bir bitki. | Gövdede, kara renkli kabarcıklara neden olan bir hastalık. | Koyunlarda görülen bir hastalık türü. )

( DIANTHUS CARYOPHYLLUS cum AGROSTEMMAGITHAGO )


- KARANFİL ile KASTAMONU KARANFİLİ


- KAPILMAYALIM!:
KARANLIĞA ve/||/<> KARAMSARLIĞA


- KARANLIĞIN:
OLUMSUZLUĞU ile/ve/||/<> DOĞURTUCULUĞU


- KARANLIK ile ALACAKARANLIK

( TÂRÂN, TÂRÎK ile ... )

( DARKNESS vs. TWILIGHT )


- KARANLIK ile/değil GÖLGE

( ... İLE/DEĞİL Göreli karanlık. )


- KARANLIK ile/ve/yerine KANDİL (-İN UYANDIRILMASI)


- KARANLIK ve SÖZ

( İçinde, ışık vardır. [görebilen için] VE İçinde, ümit vardır. [duyabilen/dinleyen için] )

( DARKNESS and WORD/PROMISE )


- KARANTİNA[İt. < QUARANTINA] ile/ve/=/||/<> YALITIM/AYIRMA/YALNIZLAŞTIRMA/TECRİT[Ar. < TECRÎD]

( Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belirli bir bölgenin ya da yerin denetim altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi. | Hastahanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer. İLE/VE/=/||/<> Ayırma, ayrı bir tarafta tutma. | Soyutlama. | Yalıtım. | Mahkûmu, cezasını tek başına çekmesi için öteki hükümlülerden ayırma. )


- KARAÖZ, MUSTAFA ÖMER PROF. DR.(BOYABAT, 1960) :

( Üniversite öğretim üyesi, eğitimci. Bahçeköy'de ikamet etmektedir. İlk (1970), orta (1973) ve liseyi (1976) birincilikle bitirdi. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1980 yılında dönem birincisi olarak mezun oldu. Master tezini 1981'de verdi. İ.Ü. Orman Fakültesinde Araştırma Görevlisi oldu (1982), Doktora tezini 1988'de vererek "Doktor" unvanını aldı ve Uzman doktor olarak aynı fakültede görev aldı. Yardımcı Doçent olarak görev yaptı (1988 - 1992). 1993 de "Doçent", 1999'da "Profesör" oldu. Halen görevde olup İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır. Pek çok bilimsel yayını bulunmaktadır. )


- KARAR VERELİM! ve/||/<> HAZIRLANALIM! ve/||/<> BAŞLAYALIM! ve/||/<> ÖĞRENELİM! ve/||/<>
ÇALIŞALIM! ve/||/<> DİNLEYELİM! ve/||/<> ÇABALAYALIM! ve/||/<> GÜLÜMSEYELİM! :)

( [başkaları] Ertelese de. VE/||/<> Düşlere dalsa da. VE/||/<> Sonraya bıraksa da. VE/||/<> Uyusa da. VE/||/<> Dilese de. VE/||/<> Konuşsa da. VE/||/<> Vazgeçse de. VE/||/<> Kaşlarını çatsa da. )


- KARAR VERMEK ile/ve İZİN VERMEK

( TO DECIDE vs./and TO GIVE PERMISSION )


- KARAR VERMEK ile/ve KARAR ALMAK

( Karar vermek, acıyı yok eder. | Karar verebilen, acıyı yener. )

Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(69/140)