G ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(61/140)
- İKTİRÂS[Ar.] ile İKTİRÂZ[Ar. < KARZ]
( Kederli olma. | Bir işe/şeye önem verme. İLE Borç alma. )
- İKTİSÂ[Ar.] ile İKTİSÂ'[Ar. < KİSVET]
( Biriktirme/biriktirilme. İLE Giyme/giyinme. )
- İKTİSÂB[< KESB] değil/yerine/= KAZANMA, EDİNME
- İKTİSÂD[< KASD] değil/yerine/= AŞIRI GİTMEME, DAVRANMAMA | TUTUM | BİRİKTİRME, ARTIRMA | EKONOMİ (AMELDE/EYLEMDE İTİDÂL/DENGE)
- İKTİSÂD[Ar. < KASD] ile İHTİSÂD[Ar.]
( Aşırı gitmeme/davranmama. | Tutum, tutma. | Biriktirme, artırma. | Ekonomi. İLE Biçme, biçilme. )
- İKTİSAR ile İKTİSAD ile İSTİKSA
( Başlangıç. İLE Orta. İLE İleri. )
- İKTİSÂR[< KASR] ile/ve/> İKTİSÂT[< KASD] ile/ve/> İSTİKRÂ
( Başlangıç. İLE/VE/> Orta. İLE/VE/> İleri. )
- İKTİSAT/İKTİSADİ[Ar.]/EKONOMİ/K[İng. < ECONOMY] değil/yerine/= GEÇİMGE/GEÇİMSEL
- İKTİSAT[AR.] ile/ve/değil/||/<>/< İHTİSAS[AR.]
- İKTİVÂ'[Ar.] ile İKTİVÂ'[Ar.]
( Dağlama/dağlanma, kızgın demirle, cehennem taşıyla gövdenin bir yerine dağ vurma. İLE Güçlenme. )
- İKTİZÂ[Ar. < KAZÂ] ile/ve/<> İKTİFÂ[Ar. < KİFÂYET]
( Gerekli olma, gerekme. İLE/VE/<> Yetinme. | Kanma. )
- İL[Azr.] = YIL[Tr.]
- İLÂ[Ar.] ile ÎLÂ'[Ar.] ile İ'LÂ[Ar. < ULÜVV] ile ÎLÂ'[Ar.]
( ...ye (kadar), ... dek. İLE Yemin etme. İLE Yükseltme, yükseltilme, yüceltilme; şöhretini artırma. İLE Çok istekli kılma. )
- İLÂ[Ar.] ile ÎLÂ'[Ar.] ile ÎLÂ'[Ar.] ile İ'LÂ[Ar. < ULÜVV]
( ...ye kadar, ...dek/değin. İLE Yemin etme. | Kocanın eşine yaklaşmaması için yemin etmesi. | Sıkıntı ve derde uğrama. İLE Çok istekli kılma, harîs etme. İLE Yükseltme/yükseltilme, yüceltme/yüceltilme. | Şan ve şöhretini artırma. )
- İLÂÇ[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/< BESİN
( Besininiz, ilâcınız; ilâcınız, besininiz olsun! )
- İLAÇ ile/ve/=/||/<> BETİK
( Adını bilmek, yetmez. )
- ÎLÂC[Ar.] ile İLÂC[Ar.]
( Girdirme, içeri sokma. İLE İlâç, derde devâ olan şey. | Çare, tedbir. )
- İLÂÇ[Ar.] ile/ve/<> İNANÇ
( Bir yere kadar. İLE/VE/<> Her yere kadar. )
- İLÂÇ/I YEMEK değil İLÂÇ/I YUTMAK
- İLÂCIN:
ETKİN DOZU ile/ve/<> DEVAM DOZU
- İLÂCIN ETKİSİ ile/ve/< HEKİMİN ETKİSİ
( Bazen [ya da çoğunlukla], ilâçtan çok hekimin iyileştirici etkisi/telkini daha fazladır. )
- İ'LÂF[Ar. < ALEF] ile ÎLÂF[Ar. < ÜLFET]
( Hayvana yem verme/yedirme. İLE Alıştırma/alıştırılma, ülfet etme/ettirilme. )
- İLÂH ve/ CİRİM ve/ CİSİM ve/ İNSAN
( TANRI ve TANRISAL ve DÖRT UNSUR ve İNSAN )
- İLÂH ile/ve/<> İLÂÇ
- İLÂH[Ar. çoğ. ÂLİHE] ile ÎLÂH[Ar.]
( Tanrı, mitolojide tanrı. İLE Ve başkaları/benzerleri. vb. | ilâ-âhirihi'nin kısaltması. )
- İLÂH ve/||/<>/= ZAN
- İLÂHÎ HİKMET ile/ve İLÂHÎ AŞK ile/ve İLÂHÎ KUDRET
( İrfanî. İLE/VE/||/<> Mistik. İLE/VE/||/<> Ezoterik. )
( Düzenli. İLE/VE/||/<> Düzensiz. İLE/VE/||/<> Düzenli. )
( Ne'liksiz, niteliksiz, muhattabsızdır ilâhî aşk. )
( ... İLE/VE/||/<> Cemâl ve celâl'i bir bilmek/görmek. İLE/VE/||/<> ... )
- İLÂHÎ MELANKOLİ ile AKLÎ MELANKOLİ ile HAYALÎ MELANKOLİ
( MELANCHOLIA MENTIS vs. MELANCHOLIA RATIONIS vs. MELANCHOLIA IMAGINATIONIS )
- YASALAR/KANUNLAR:
"İLÂHÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/⊇/< BEŞERÎ/İNSANİ
( (Olan ve olması gereken...
Belirli ve yaygın bir kesime. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/⊇/< [ne iyi ki] Herkese. )
(Çoğunluk/yaygın/baskın olmasına karşın olmaması gereken...
Herkese. İLE/VE/||/<> [ne yazık ki] Belirli bir kesime. )
- İLÂHİ ile USUL-İ İLÂHİ
( ... İLE Devran öncesi okunan ilâhi. )
- İLÂHİYAT-I MAHZ ile/ve İLÂHİYAT-I AKLÎ
- ILA/İLİ/CEYHUN/AMUDERYA ile ILAL[HAKANİ/HAQANİ]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- İ'LÂM[Ar. < ELEM] ile İ'LÂM[Ar. < İLM] ile ÎLÂM[Ar.]
( Elem/keder verme. İLE Bildirme/bildirilme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir yargı ve karara bağlandığını gösteren resmi belge. İLE Düğün yemeği. )
- İLÂM[Ar.] değil/yerine/= YARGI BELGESİ
- İLÂN[Ar.]/ANONS[Fr. < ANNONCE] değil/yerine/= DUYURU/DUYURMAK/DUYUT
( Söz ve yazı yoluyla verilen kısa haber. )
( ANONSE[Fr.]: Bildirilmiş, ilân edilmiş. )
- İLÂN[AR.] ile/ve/||/<>/> İCAP/İCAB[AR.]
- İLÂN ile İLÂM
( Duyuru. | Açıkça bildirme/duyurma. İLE Bildirme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi belge. )
- İLÂN[Ar.] ile İ'LÂN[Ar. < ALEN | çoğ. İ'LÂNÂT]
( Meydana çıkarma, açığa vurma, yayma. İLE Açığa vurma, meydana çıkarma, belirli etme. | Yayma, yaymak için gazeteye verme. | Gazetelerde bu yolda ya da reklâm için yazılmış yazı. )
- İLÂN[AR.] ile/ve/||/<>/> KABUL[AR.]
- İLAN[Azr.] = YILAN[Tr.]
- İLÂN-I AŞK ile YOLUNDA YÜRÜMEK
- İLBAY/VALİ[Ar.]/SATRAP[Fars.] ile/ve İLÇEBAY/İLÇEBAŞ/KAYMAKAM[Ar.]
( VALİ[< VELİ: Koruyup kollayan.] ile/ve ... )
( TEKFUR[Bizans döneminde] ile/ve ... )
( [Slav] VOYVODA ile/ve ... )
( EMİR ile/ve ... )
( ÂRENG ile/ve ... )
- İLCAM[Ar.] değil/yerine/= GEMLEMEK, DİZGİNLEMEK
- İLÇE TARIM MÜDÜRLÜĞÜ :
( Büyükdere'de Çayırbaşı Caddesi üzerinde bulunmaktadır. )
- İLE BİRLİKTE ile/ve/değil/||/<>/< İLE BİR
- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK
- ... İLE BAŞ ETMEK ile MÜCADELE ETMEK
- İL/EL:
ORDA + KUN + BUDUN
- İLELEBET[Ar.] değil/yerine/= SÜRGİT
- İLENÇ/BEDDUA ile/ve/değil/||/<> İĞRENÇ
- ILENÇ/İLENÇ ile YAKINMA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Belirli bir konuya özgü görüşünün hatalı olduğu anlaşıldığında, salık veren kişiye yöneltilen yakınma. İLE ... )
- İLERİ "DÖNELİK" değil İLERİ DÖNÜK/YÖNELİK
- İLERİ GİDEBİLMEK ve/||/<>/< GERİ GİDEBİLMEK
- İLERİ GİTME! ve/||/<> GERİDE KALMA!
( [vururlar] Başına. VE/||/<> Kıçına. )
- İLERİ ile GERİ
- İLERİCİ/LİK ile/ve/<> GENİŞ BAKIŞLI/LIK
- İLERİDE OLUR" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞİMDİ YAPARSA/M OLUR
- İLERİYE SÜRMEK değil İLERİ SÜRMEK
- İLERİYE SÜRÜLEN ... değil İLERİ SÜRÜLEN ...
- İLERLEME ile ÇOĞALMA
- İLERLEME ile/ve/<> DEVAMLILIK
( Devam etmek, fırsatlar doğurur. )
( Gökgürültüsü ve rüzgâr, devamlılığı simgeler. )
( Genellikle, gerçek devamlılık, görünüşten anlaşılır. )
( Yalnızca dikkatli, hassas ve becerikli çabalar, devamlılık gösterecek sonuçlara ulaşır. )
( Kişi, yolunda devam ederse iyiye doğru belirtiler oluşur. )
( IMPROVEMENT vs./and/<> CONTINUITY )
- İLERLEME ile GELİŞME ile DEĞİŞME
( İlerlemenin yolu sakin bir ısrarlılıkta yatar. )
( ADVANCE vs. PROGRESS/DEVELOPMENT/IMPROVEMENT vs. CHANGE )
- İLERLE(T)ME ile/ve/||/<> GENİŞLE(T)ME
- İLERLEME = TERAKKİ = PROGRESS[İng.] = PROGRÈS[Fr.] = FORTSCHRITT[Alm.] = PROGRESSUS < GRESSUS:YÜRÜME, ADIM. PRO:ÖNDE, İLERİYE[Lat.] = PROGRESO[İsp.]
- İLERLEMECİ ile AYDINLANMACI
- İLERLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÜRDÜRMEK
- İLERLEMEK ile/ve YÜRÜMEK
- İLERLEME/TERAKKİ ve/||/<>/< TAKLİT
( Taklit, ilerlemenin/terakkinin motorudur. )
- İLERLEYİCİ/LİK ile/ve/||/<> YENİLİKÇİ/LİK
- İLETEÇ/KABLO[Fr. CABLEAU] ile TEL
( Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir nesne ile sarılı bulunan metal tel. İLE Türlü metallerden yapılmış, kopmaya karşı bir direnç gösteren ince uzun nesne. | Bu nesneden yapılmış ya da bu nesne biçiminde olan. | Tencere, çaydanlık vb.ni ovarak temizlemek için kullanılan nesne. | İnsan saçını oluşturan ipçik. | Bazı organizmaların demet durumundaki oluşumunu meydana getiren ipçiklerin her biri, lif. )
(
)
- İLETİŞİM (SORUNU) ile/ve/değil/||/<>/>/< BAĞ/BAĞLANTI (SORUNU)
( [not] COMMUNICATION (PROBLEM) vs./and/but/||/<>/>/< RELATION/LINK | COMMUNICATION (PROBLEM) )
- İLETİŞİM TÜRLERİ:
KİTLE İLETİŞİMİ ile/ve/değil/||/<>/< ÖRGÜTSEL DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< ÖBEKLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİSEL DÜZEY
- İLETİŞİM = COMMUNICATION[İng., Fr.] = KOMMUNIKATION[Alm.] = COMUNICAZIONE[İt.] = COMUNICACIÓN[İsp.]
- [ne yazık ki]
İLETİŞİMSİZLİK:
"ANLAMSIZ KIRGINLIKLAR" ve/||/<> "BEKLENTİ" ve/||/<> "ZAMAN KAYBI"
- İLETKEN ile/değil/yerine/||/></< YALITKAN
( Elektrik akımını kolayca geçiren nesne. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Elektrik akımını geçirmeyen nesne. )
( vs./and/||/<>/but/< INSULATOR
INSULATOR instead of CONDUCTOR )
- İLGA ile LAĞV
- İLGEÇ/EDÂT ile/||/<> BELİRTEÇ ile/||/<> ADIL/ZAMİR ile/||/<> KOŞAÇ/SILA
( Ününde yer aldığı ya da ardından geldiği birimle başka bir birim ya da tümcenin geri kalan bölümü arasında ilgi kurmaya yarayan birim. İLE/||/<> Bir eylemin, bir ön adın/sıfatın, bir ilgecin, bir bağlacın ya da kendi türünden bir başka birimin anlamım etkileyen, onu kesinleştirerek ya da kısıtlayarak belirleyen birim. İLE/||/<> Dilsel bağlamda daha önce anılan bir öğeyi, bildirişime katılan birini, sözcenin oluşturulduğu sırada gözlem alanına giren bir varlık ya da nesneyi gösteren biçimbirim ve bu niteliği taşıyan biçimbirimlerin oluşturduğu dilbilgisi ulamı. Adıllar, ad soylu biçimbirimlerin önemli bir bölümünü oluşturur, genellikle adların yerini tutar, kişi, soru, iyelik ilgi, gösterme ya da belgisizlik kavramını içerir. İLE/||/<> Yüklemi özneye bağlayan öğe.[Türkçe'de ek eylemin üçüncü kişi eki, -dir, bildirme koşacı olarak kullanılır.] )
- İLGİ
( INTEREST )
- İLGİ ALANI ile/ve/<> ETKİ ALANI
( İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler. )
( Işığa, ışıkla etki edilmez. )
( İğne ucundan daha küçüksek, iğne, bizi delemez - biz iğneyi delebiliriz. )
( INTEREST FIELD vs./and/<> EFFECT FIELD
Once the interest is roused, orderly application will follow.
When you are smaller than the point of a needle, then the needle cannot pierce you - you pierce the needle! )
- İLGİ (ALANI) ile/ve/||/<>/> ETKİ (ALANI)
- İLGİ UYANDIRMAK ile/ve CAZİBE YARATMAK/OLUŞTURMAK
- İLGİ UYANDIRMAK ile/ve DİKKATLERİ TOPLAMAK
- İLGİ ile/ve/<> BECERİ
( INTEREST vs./and/<> SKILL | ABILITY )
- İLGİ ile/ve/<> BELİRLENİM
( İlgilendiğimiz şeyle belirleniriz. )
- İLGİ ve/> BİLGİ ve/> ZEVK
( INTEREST and/> KNOWLEDGE and/> PLEASURE )
- İLGİ ve/> (DÜZGÜN) UYGULAMA
( İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler. )
- İLGİ ve/<> GEREKSİNİM
( Başlangıçta gerekli olan. VE/<> Tamamlamak ve başarmak için gerekli olan. )
- İLGİ ve/> İSTEK ve/> YÖNTEM ve/> EYLEM
( INTEREST and/> REQUEST and/> METHOD and/> ACTION )
- İLGİ ile/ve/<> SEMPATİ
( INTEREST vs./and/<> SYMPATHY )
- İLGİ ile/ve TEPKİ
( INTEREST vs./and REACTION )
- İLGİ ile/ve/<> TEVECCÜH
- İLGİ ile/ve/<> ZEKÂ
( Zekâ, özgürlüğe açılan kapıdır ve uyanık dikkat, zekânın anasıdır. )
( Intelligence is the door to freedom and alert attention is the mother of intelligence. )
( INTEREST vs./and/<> INTELLIGENCE )
- İLGİLENDİRMEK ile/ve/||/<> IRGALAMAK
- İLGİLENME ile/ve/||/<> İLİŞKİLENME
- İLGİLİ ile/ve İLİŞKİLİ
( INTERESTED vs./and CONNECTED/RELATED )
- ILGIM/SERAP[Fars. < SERÂB] ile YANILSAMA
( Yanılsamalar dünyasında yaşadığımızı anlamaya çalışalım, onları inceleyelim ve köklerini açığa çıkaralım. )
( Burnumuza sarımsak tıkamışız, gül kokusu arıyoruz. )
( Hiçbir şey, apaçık ortada olan kadar aldatıcı değildir. )
( Bir şeyi saklamak istiyorsan, ortalıkta bırak. )
( YANILSAMA NEDENLERİ:
* ARAÇLAR
* İLİŞKİLENDİRME
* "AKIL YÜRÜTME" )
( Try to understand that we live in a world of illusions, examine them and uncover their roots.
We plugged the garlic to our nose but we are seeking the smell of the rose. )
( MIRAGE vs. ILLUSION )
- ILGIM/YALGIN ile/ve/değil/<> DALGIR
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir yüzeyde, renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık. )
( SERAP ile/ve/değil/<> MENEVİŞ/HARE )
- ILGIN ile ILGINCAR/KUŞKİRAZI/GELİNFENERİ
( Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç ya da ağaççık cinsi. İLE Gülgillerden, yaprak açmadan önce beyaz çiçek veren, kaplamacılıkta kullanılan yabanıl ağaç. | Bu ağacın, reçeli yapılan meyvesi. )
( TAMARIX cum PADUS AVIUM )
- İLGİNÇ ile ÖZEL
( INTERESTING vs. SPECIAL )
- İLGİNÇ ile TEZAD
( INTERESTING vs. OPPOSITION )
- İLGİSİZLİK ile/ve/değil KAYITSIZLIK
- ILGIT ILGIT
( Yavaş yavaş. [Esinti ve akış için] )
( ILGIT: Yavaş. | Belirli belirsiz. | Suyun aklığı belirli olmayan. | Yavaş ve hafif esen yel. | Kişiye üzüntü veren, dokunaklı türkü söylemek. )
- İLHÂD değil/yerine/= GERÇEK İNANÇTAN DÖNME | ALLAH'IN VARLIĞINA BİRLİĞİNE İNANMAMA | TANRI TANIMAZLIK, ATEİZM [bkz. ŞİRK, İŞRÂK]
- İLHÂD[Ar.] ile KÜFR[Ar.]
- İLHAM ile İGVA/İĞVÂ'[< GAVÂYE]
( ... İLE Azdırma, azdırılma, baştan çıkarma, baştan çıkarılma, yolunu şaşırtma, ayartmak. )
- İLHAM ile İLHAN
( Esin. | Allah tarafından peygamberlerin ve seçkin kulların gönlüne verilen ilahi düşünce. İLE imparator. | İran Moğollarında hükümdarın unvanı. )
- İLHAM ile SEZGİ
( Kaynağının nerede olduğu/nereden geldiği gibi soruların sorulmadan kullanıldığı veri İLE Kaynağının tanımlanamaz/belirsiz fakat kendinde bir yerlerde (düşünce-duygu-tecrübelerin birleştiği alan/varsayılan alan olabilir) olduğu düşüncesinden hareketle kullanılan/pratiğe yönelik işlenme potansiyelli/pratik bilgi. )
( INSPIRATION vs. INTUITION )
- İLHAM ile SEZGİ
( Kaynağının nerede olduğu/nereden geldiği gibi soruların sorulmadan kullanıldığı veri. İLE Kaynağının tanımlanamaz/belirsiz fakat kendinde bir yerlerde (düşünce-duygu-tecrübelerin birleştiği alan/varsayılan alan olabilir) olduğu düşüncesinden hareketle kullanılan/pratiğe yönelik işlenme potansiyelli/pratik bilgi. )
( Sezgi, organik düzeyden başlayarak, içgüdü ve duygu alanlarının içinden yükselerek ve ansal süreçlere bağlanıp onları besleyen ve bunu sibernetik deyimiyle "feed-back/geri besleme/bildirim" yaparak sürdüren bir "İç-Kaynak". )
( Açık zihinle, işleri derin ve kapsamlı bir önseziyle organize etmelidir. )
( INSPIRATION vs. INTUITION )
- İLHÂM/AT ile VESVESE
- İLHAN, EMİN (İST.1 1951) :
( Hasköy Spor Kulübünden transfer edildi ve üç sezon (1971 - 1974) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 87 lig, 4 kupa maçı olmak üzere 91 resmi ve ayrıca 32 özel maçla birlikte toplam olarak 123 maçta oynadı. 1974'te Fenerbahçe'ye transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. 6 kez ümit takım formasını giydi. Antrenör lisansına sahip olup; Fenerbahçe ve Sarıyer dâhil çeşitli kulüplerde teknik eleman olarak görev yaptı. )
- ILICA > KAPLICA
( ... > Kapalı ılıca. )
- ILIG/YILIG = ILIK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- İLİK/YİLİK[dvnlgttrk] ile/ve/<> KEMİKTE BULUNAN BOŞLUK
( BONE MARROW vs./and/<> LACUNA )
- İLİKSİZ, YAŞAR (SİVAS, 1966) :
( Sarıyer/Maden'de ikamet etmektedir. Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunudur. Gazeteciliğe Hürbakış gazetesinde başladı. Günlük Fotospor, Günaydın, Zaman ve aylık Yörünge Dergisinde muhabir olarak çalıştı. İzlenim Dergisinde görsel editörlük yaptıktan sonra İhlâs Haber Ajansında redaktörlük, Yurt Haber ajansında editörlük yaptı. Marmara Sentez (Yerel) Gazetesini çıkardı. Önemli Haber sitelerinden Haber 7.com da Genel yayın Koordinatörü olarak çalışmaktadır. Yayınlanmış; Barbar, Şarap Kıvılcımları ve Azobra adlı şiir kitapları ile Kostantin'in sırrı isimli bir de Romanı yayınlanmıştır. Uzun yıllardan beri gazetecilik yapmakta olup sarı basın kartı sahibidir. )
- İLİKSİZ, YAŞAR (SİVAS, 1966) :
( Gazeteci - yazar. İlk ve orta öğretimini İstanbul'da tamamladıktan sonra Gökçeada Atatürk Öğretmen Lisesini bitirdi. Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde okurken gazeteciliğe başladı. Mezuniyetinden sonra yerel ve ulusal gazetelerde muhabirlik, haber dergilerinde istihbarat şefliği ve yazı işleri müdürlüğü, İhlas Haber Ajansında editörlük yaptıktan sonra haber7.com Genel yayın Yönetmenliğini yürütürken emekli oldu. Sarıyer Sentez ve Marmara Sentez (yerel) gazetelerini çıkardı. Konstantin'in Sırrı, kurtarıcı ve Akdeniz Korsanları isimli üç romanı ve üç şiir kitabı var. Ayrıca T.C. Kültür Bakanlığından destekli "Siyahkalem" ve Tedirgin "Güvercinler" adlı senaryolara imza attı. )
- İLİM:
HAKİKAT ve/+/||/<> İTİBAR
- İLİM-İRFAN (SAHİBİ OLMAK)
- İLİM-İRFAN ve/||/<>/>/< NOKTA
( İlim-irfan, noktayı düşünmek ve anlamaktır.
[Noktayı fehm etmektir, ilim-irfandan kasıt.] )
- İLİM:
YARGI/HÜKÜM ile/ve/değil/ya da YARGI/HÜKÜM OLMASA DA
- İLİM ile/ve/=/||/<>/> AMEL
( Kim ilmiyle amel ederse, Allah da onu bilmediği ilimlere varis kılar. )
( [Nedenini] Temellendirerek ve gerekçelendirerek ortaya koyuş. İLE/VE/=/||/<>/> [Nedenlerini] Göstermeden anlatmak. )
( Hakikati verir. İLE/VE/=/||/<>/> Hayrı verir. )
- İLİM ile/ve/değil/yerine ANLAYIŞ
( [not] SCIENCE vs./and/but PARADIGM
PARADIGM instead of SCIENCE )
- İLİM ile/ve/<>/değil AŞK
( Âşk imiş her ne var âlemde
İlim bir kıyl ü kâl imiş ancak )
- İLİM ile/ve/||/<>/< DURUM/HÂL
( Önce durum/hâl gerek... Neylesin, ilim. )
- İLİM ve/<> HAKİKAT
( "Cahil" dediğimizde, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.
Yoksa, okumuş olanlardan, en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören, gerçek âlimler çıkabilir. )
- İLİM ile HİLİM
- İLİM ile/ve/<> HİZMET
( Kibirlendir(ebil)ir. İLE/VE/<> Erdir(ebil)ir. )
( Bilen, bilmeyenin hizmetçisi değilse hainliktir. )
- İLİM ve/> İMAN ve/> ÎKAN ve/> İHSAN ve/> İSLÂM
( ... ve/> ... ve/> Sağlam biliş. Kuşkudan uzak olma. ve/> ... ve/> ... )
- İLİM ve İRÂDE ve KUDRET
- İLİM ile/ve İRFAN
( Sahip olmak. İLE/VE Olmak. )
( Soyutlama. İLE/VE Soyutlanma. )
( İlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilip, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme uğraşıdır. İLE İrfan; ilmin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilme durumudur. )
( İlim: - Kendini bilmek ve - Gayrıyı bilmek İrfan: - İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )
( İlim: - İlm-i Hudurî ve - İlm-i Husulî )
( İlim: - Tasavvur(Kavram) ve - Tasdik(Yargı) İlim: - Bilmek ve - Bilgi )
( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )
( İlmi, asıl sahibine götürüp teslim eden kurtulur. )
( İlim, ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır? )
( İlim, ilim ilmektir. İlim ilim ilmektir. )
( "İlmi öğreniniz. İlim için de dinginliği(sekîne) ve hilmi öğreniniz". )
( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )
- İLİM ile/ve İRFAN ile/ve AŞK ile/ve MUHABBET
( Gurur verir. İLE/VE Anlayış verir. İLE/VE Yok/ifnâ eder. İLE/VE Yaşam verir. )
- İLİM ve/<>/>/< İRFAN ve/<>/>/< BURHAN ve/<>/>/< BEYAN
( Başkası. VE/<>/>/< Kendi. VE/<>/>/< Özü. VE/<>/>/< Bunların da merkezi/kaynağı. )
- İLİM ile/ve/<> KEMÂL
- İLİM ile TEFEKKÜR
( İlâhî sıfat. İLE Tabiî sıfat. )
- ILIMAN İKLİM ile/ve/> BOREAL ile/ve/> TUNDRA ile/ve/> KUTUP
- İLİM-İRFAN ve ÂRİF-ZARİF
- İLİM-İRFAN ve FİKİR-FELSEFE ve GÜZEL SANATLAR
- İLİMLERİN AMACI ile/ve AMELLERİN AMACI
( Tevhid. İLE/VE İstikâmet. )
- ILIMLI ile/ve DENGELİ
- ILIMLILIK = TEMPERANCE[İng.] = TEMPÉRANCE[Fr.] = MÄßIGHEIT[Alm.] = TEMPERANTIA[Lat.]
- [ne yazık ki]
İLİMSİZ HAL ile/ve/||/<> HALSİZ İLİM
( Meczûbiyet. İLE Şeytaniyet. )
( Evvela hal gerek, neylesin ilim. )
- İLİO- ile/||/<> İSCHİ-/İSCHİO-
( Böğür, yan tarafla ilgili. | Kalça kemiğinin üstteki geniş bölümü ile ilgili. İLE/||/<> Kalça. )
- İLİŞKİ:
"BAŞLAMIŞ OLAN" değilse/olmadıkça "BİTMİŞ/BİTECEK OLAN" (DA OL(A)MAZ)
- İLİŞKİ:
EMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZEN
- İLİŞKİ:
HAFTADA 3/4 GÜN ve/||/<> 3'ER SAAT
- İLİŞKİ:
KATEGORİK ve/||/<> HİPOTETİK ve/||/<> AYIRICI
- İLİŞKİ:
MESAFELİ ile/ya da/||/<> YÜZEYSEL
- İLİŞKİ ile/ve AYIRIM(-/)BİRLEŞİM
( Fark gözetmeyin ve ayrılmaz olanı ayırmayın. )
( Ortak etmeni bulmak için tüm ayrımları terk etmek zorundasınız. Ancak evrensel olan ortaktır. )
( To find the common factor you must abandon all distinctions. Only the universal is in common. )
( RELATION vs./and DISCRIMINATION(-/)UNION )
- İLİŞKİ ile/ve BAĞLANTI
( RELATION vs./and CONNECTION )
- İLİŞKİ ile/ve BİLGİ
( Bilgi, kendini isteyen/talep edene, kendini açar. )
( RELATION vs./and INFORMATION )
- İLİŞKİ ile/ve/değil BİRLİKTELİK
( [not] RELATION vs./and/but TO BE IN COMPANY )
- İLİŞKİ ile/ve EŞİTLİK
( RELATION vs./and EQUALITY )
- İLİŞKİ ile/ve/<> HİZMET/EYLEM
- İLİŞKİ ile/ve/<> İLGİ
( RELATION vs./and/<> INTEREST )
- İLİŞKİ ile/değil İLİŞKİ DIŞI İLİŞKİ
- İLİŞKİ ile/ve/> SÜREKLİ İLİŞKİ
- İLİŞKİDE/EVLİLİKTE:
İKİ KİŞİNİN "BİR KİŞİ OLMASI" (VE BEKLENTİSİ) ile/değil/yerine/>< BİR KİŞİNİN İKİ KİŞİ OLABİLMESİ
- İLİŞKİLENDİRME ile/ve ORANLAMA
- İLİŞKİLENDİRMEK ile/ve/değil/yerine/<>/> AN'A GETİRMEK
- İLİŞKİLENDİRMEK ile/ve/<> DERİNLEŞTİRMEK
( TO GET RELATION vs./and/<> TO DEEPEN )
- İLİŞKİLEN(DİR)MEK ile/ve/||/<>/> DOKUMAK
- İLİŞKİLERDE:
DEVRİLMEK değil/yerine EVRİLMEK
- İLİŞKİLERDE:
"GÜVENİLİRLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "ELDE TUTULABİLİRLİK/TUTULAMAZLIK"
- İLİŞKİLERDE:
"KAÇMAK/KOVALAMAK" ile/yerine ADAM/KENDİN OLMAK
- İLİŞKİLERİN:
AÇIK ANLAMLARI ile/ve/||/<> ÖRTÜK ANLAMLARI
- [ne yazık ki]
İLİŞKİLERİN/EVLİLİKLERİN BİTİŞİ:
AŞKIN BİTMESİNDEN ile/ve/||/<>/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASINDAN
- İLİŞKİLİ NEDEN ile DIŞTAKİ NEDEN
- İLİŞKİLİ NEDEN ile DIŞTAKİ NEDEN
( RELATED REASON vs. EXTERIOR REASON )
- İLİŞKİLİ ile/ve/<> BÜTÜNLÜKTE
- İLİŞKİ/Lİ ile İLİNTİ/Lİ
( RELATION vs./and CONNECTION )
- İLİŞKİ/Lİ ile/ve/değil/||/<>/< SIRA/LI
- İLİŞKİLİ/LİK:
UZAYSAL/LIK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK
( David Hume )
- İLİŞKİLİLİK ile/ve/<>/değil GEÇİŞLİLİK
- İLİŞKİNİN/TOPLUMUN:
KAYNAŞMASI ile/ve/||/<>/> YAŞAMASI ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRÜLMESİ
( Sevgiyle. İLE/VE/||/<>/> Adâletle. İLE/VE/||/<>/> Dürüst çalışmayla. )
- İLİŞKİYE GİRMEK ile/ve/||/<> İLİŞKİDE BULUNMAK
- İLİŞKİYİ:
YÜRÜYÜŞ GİBİ SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DANS GİBİ SÜRDÜRMEK
- İLK ANTLAŞMA
- İLK ARACIN GELİŞTİRİLMESİ ile/ve/<>/> İLK ARAÇ > YAZI ile/ve/<>/> YAZI > MATBAA ile/ve/<>/> MATBAA > BİLGİSAYAR ile/ve/<>/> BİLGİSAYAR > İNTERNET ile/ve/<>/> İNTERNET > BLOK ZİNCİR
( 300.000 yıl öncesi. İLE/VE/<>/> 294.000 yıl. İLE/VE/<>/> 5430 yıl. İLE/VE/<>/> 450 yıl. İLE/VE/<>/> 40 yıl. İLE/VE/<>/> 30 yıl. )
- İLK ARMAĞAN
- İLK AŞK/SEVDA
- İLK AYDINLANMA
- İLK BAHÇEKÖY CAMİİ :
( Bahçeköy Lozan müdillerinin bulunduğu bir semt. Yunanistan'an göç edenlerden bir grup Bahçeköy'de isk3an edildiler. İbadetlerini de terk edilmiş olan Kilisede yaptılar. 1944/1945'li yıllarda ise köy içinde yeni yapılan cami kullanılmaya başlandı. Bu cami bilahare terk edildi. )
- İLK BARAJ:
DÜNYADA ile/ve/||/<>/> ANADOLU'DA
( 6000 yıl önce.[Jawa bölgesinde] İLE/VE/||/<>/> 3250 yıl önce.[Hitit'ler tarafından] )
- İLK "BASAMAĞINI" ATTI değil İLK ADIMINI ATTI
- İLK BAŞLANGIÇTA değil İLK BAŞTA ya da [sadece] BAŞLANGIÇTA
- İLK BİLİNMESİ GEREKEN -ile
( KENDİN! )
- İLK BİRLİKTELİK
- İLK BÜYÜK KAYIP
- İLK DİL ile/ve EVRENSEL DİL
( Tüm dillerde ortak dilbilgisel ilkeler arayabiliriz ancak bu, zorunlu olarak bir ilk dile dönmemizi gerektirmez. )
- İLK DİL ile/ve İKİNCİ DİL ile/ve ÜÇÜNCÜ DİL
( Hiyeroglif dili. İLE/VE Simge dili. İLE/VE Mektup dili. )
( Kutsal ya da tanrısal dil. İLE/VE İşaretler ya da kahramanlık armaları. İLE/VE Biririnden uzak kimselerin yaşamlarının halihazırdaki gereksinimlerini birbirine iletmeleri için. )
( GIAMBATTISTA VICO )
- İLK DÜĞME ile/ve/||/<>/> SONRAKİ DÜĞMELER
( İlk ilikleme yanlışsa gerisi de yanlış olacaktır. )
- İLK ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> İKİNCİ ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> ERGENLİK ile/ve/||/<>/> ERİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> OLGUNLUK
( 4 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 9 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 13-15 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 18-21 arasında. İLE/VE/||/<>/> 21-24 sonrasında. İLE/VE/||/<>/> 40 yaşından sonra. )
- İLK FARKINDALIK
- İLK FELSEFE ile/ve İKİNCİ FELSEFE
( Metafizik. İLE Fizik. )
- İLK) FIRSAT/TA ile/ve/||/<> (İLK) BOŞLUK/TA
- İLK GÖRÜŞTE AŞK ile/ve/||/<> HER GÖRÜŞTE AŞK
- İLK GÜLÜCÜK
- İLK GÜNEŞ SAATİ -ile
( DİKİLİTAŞ )
- İLK HAREKET
- İLK HAYVAN HASTAHANESİ
( Dünyanın ilk Hayvan Hastahanesi olan Gurabahane-i Laklakan(Düşkün Leylekler Evi), XIX. yy'da, Osmanlı tarafından Bursa'da kurulmuştur. Sonbaharda geri dönemeyecek leyleklere yardım amaçlı kurulan bu hastahane, ayrıca sokak hayvanlarına ve çeşitli hayvanlara da yardım amaçlı kurulmuştur. )
- İLK İCAT/MUCİT değil İCAT/MUCİT
- İLK İLKE ile/ve/||/<>/< EVREN ile/ve/||/<>/< İNSAN
( Kişi, evrenin kilit taşıdır. )
( ... İLE/VE/||/<>/< Büyük insan. İLE/VE/||/<>/< Küçük evren. )
- İLK KAR, YENMEZ!
( DO NOT EAT THE FIRST SNOW! )
- İLK KAZA
- İLK KEMÂL ile/ve İKİNCİ KEMÂL
( [Kişi ...] Ancak, insan olma olanaklarıyla doğar. İLE/VE Ancak, kendine emek verdikçe, özendikçe insanlaşır. )
( Hiçbir bitki, bitkileşmez; hiçbir hayvan, hayvanlaşmaz fakat kişi, insanlaşır. Ancak kişi, kendi seviyesine ait yeti ve yetenekleri gerçekleştirdikçe, geliştirdikçe insan olur. )
( KEMÂL-İ EVVEL ile/ve KEMÂL-İ SÂNÎ )
- İLK KONULU TÜRK FİLMİ:
PENÇE ve/||/<>/> CASUS
( Sedat Simavi[1917] )
- İLK KORKU (ANI)
- İLK KORKU[PRIMAL FEAR] ile/ve/||/<>/> UNBREAKABLE ile/ve/||/<>/> SPLIT ile/ve/||/<>/> GLASS
( Dört filmi de sırasıyla izlemenizi salık veririz... )
(
|
)
- İLK KÜSKÜNLÜK
- İLK NEDEN ile/ve/<> İLKELER
- İLK NEDEN ile/ve NEDENSELLİK
- İLK NEDEN ile/ve/||/<>/> YÖNELİM
- İLK NEDENLER ile/ve/||/<> SON NEDENLER
- İLK "ORKESTRA"YI KURAN:
HZ. DAVUD
( Neyzen. [Davudî ney]
Teşbih geleneğindendir. )
- İLK:
ÖZÜR DİLEYEN ve/<>/|| AFFEDEN ve/<>/|| UNUTAN
( En cesurdur. VE/<>/|| En güçlüdür. VE/<>/|| En mutludur. )
- GALVANİ ve/||/<> VOLTA
( Kurbağalardaki elektriği keşfetti. VE/||/<> Pili, ilk kez oluşturan. )
( 1780 ve/||/<> 1799 )
- İLK SİNEMA GÖSTERİMİ:
1895 ile/ve/||/<>/> 1896
( Dünyada. İLE/VE/||/<>/> Osmanlı'da/Türkiye'de. )
( Lumiere Kardeşler. İLE/VE/||/<>/> Manaki Kardeşler. )
( Paris'te. İLE/VE/||/<>/> Beyoğlu - İstanbul'da.[Avrupa Pasajı'nda.] )
- İLK SÖZLER ile SONRAKİ SÖZLER
- İLK SU SAATİ -ile
( M.Ö. 1397 )
- İLK TANIŞTIĞIMIZ GÜN değil TANIŞTIĞIMIZ GÜN
- İLK VAROLAN ile/ve/<> İLK NEDEN
- İLK YARDIMDA "ABC":
HAVA YOLUNUN AÇIK TUTULMASI ve/||/<>/> SOLUNUMUN SAĞLANMASI ve/||/<>/> KAN DOLAŞIMININ DÜZENİ
( ABC
AIRWAY and/||/<>/> BREATHING and/||/<>/> CIRCULATION )
- İLK ile/ve/değil BİLİNEN/BİLİNEBİLEN İLK
- İLKA'["ka" uzun okunur] ile İLKAH["ka" uzun okunur]
( Bırakma/bırakılma, terk, atma. | Telkin etme, ilhâm etme. | Bir hatayı/kusuru başkasına yükleme. İLE Aşı vurma, dölleme/döllenme. )
- İLKAN, RUHİ (SARIYER, 1948 - 2021) :
( İ.Ü. İktisat Fakültesinden mezun oldu. Yapı Kredi Bankasında Müfettiş olarak görev yaptı. Sendikacılık ve özel sektörde uzun yıllar Mali İşler Müdürlüğü yaptı. Halen Uluslararası Bağımsız Denetim firmasında baş denetçi olarak görev yapıyor. Sarıyer Spor Kulübü'nde futbol ve voleybol oynadı. Voleybol antrenörlüğü yaptı. 2 dönem yönetim kurulu üyeliği görevinde bulundu. )
- İLKBAHAR NOKTASI ile/ve ORTALAMA İLKBAHAR NOKTASI
( SPRING(VERNAL) EQUINOX vs. MEAN EQUINOX )
- İLKBAHAR NOKTASI ile SONBAHAR NOKTASI ile GÜN-TÜN EŞİTLİĞİ(EKİNOKS)
( 21 Mart. İLE 21/23 Eylül. İLE ... )
( ARISTARKOS: İlk büyük keşif olarak ekinoks noktalarını keşfetmiştir. )
( March 21. İLE September 21/23. )
( SPRING(VERNAL) EQUINOX vs. AUTUMNAL(FALL) EQUINOX vs. EQUINOX )
( ... avec ... avec ÉQUINOXE )
( ... ile ... ile TESÂVÎ-İ LEYL Ü NEHÂR )
- İLKBAHAR ile/ve YAZ ile/ve SONBAHAR/GÜZ/KÜZ[dvnlgttrk] ile/ve KIŞ
- İLKE ile/ve/||/<>/>/< ARKE ile/ve/||/<>/>/< ERKE
( PRINCIPLE vs./and ARCHE vs./and AIM )
- İLKE ile/ve/<> BÜTÜNSELLİK/BÜTÜNLÜK
( PRINCIPLE vs./and/<> INTEGRITY )
- İLKE ile/ve/||/<> DAYANAK
- İLKE ile/ve/||/<> DÜZEN
( İlkelerimizin ışığında dünyaya katılamazsak, ilkelerimize karşın dünyaya katılmak zorunda kalırız. )
( Olgun kişiler, ilkesiz davranmaktan vazgeçerek kendilerine olan güveni ve meziyetlerini sağlamlaştırır. )
( PRINCIPLE vs./and/||/<> SETTING/ORDER/REGULARITY )
- İLKE ile/ve/||/<> ERDEM
( PRINCIPLE vs./and/||/<> VIRTUE )
- İLKE ve/=/<>/> HAKİKAT
( PRINCIPLE and/=/<>/> TRUTH )
- İLKE ile/ve KIBLE
- İLKE ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN
( Bazen, bir ilke için herkesten, bazen bir kişi/insan için tüm ilkeler(imiz)den vazgeçebiliriz/vazgeçebilmeliyiz! )
- İLKE ile/ve/||/<> KURUM
- İLKE = MEBDE, UMDE = PRINCIPLE[İng.] = PRINCIPE[Fr.] = PRINZIP, GRUNDSATZ[Alm.] = PRINCIPIUM[Lat.] = ARKHE[Yun.] = PRINCIPIO[İsp.]
- İLKE ve/<> SİMGE
( İp. VE/<> Uçurtma.
İlke[ip] yoksa simge[uçurtma] da olmaz. )
( PRINCIPLE and/<> SYMBOL )
- İLKE ve/||/<>/= ÜST SOYUTLAMA
- İLKECE BİLİNÇLİ ile/ve/||/<> İLKECE BİLİNÇSİZ
( )
- İLKEL DİNLER ile/ve AHLÂK DİNLERİ ile/ve KOZMİK DİNLER
( PRIMITIVE RELIGIONS vs./and MORAL RELIGIONS vs./and COSMIC RELIGIONS )
- İLKEL ile/değil İLKSEL
- İLKEL = İPTİDAİ = PRIMITIVE[İng.] = PRIMITIF[Fr.] = PRIMITIV[Alm.] = PRIMITIVUS < PRIMUS[Lat.] = PRIMITIVO[İsp.]
- İLKELER:
BİLGİDE ile/ve/=/||/<> OLGUSALLIKTA
- İLKE/LER ile/ve EVRENSEL/LER
- İLKELER ile/ve/değil/||/<> İLKESELLİK
( Değişebilir/değiştirilebilir, geliştirilebilir, yok edilebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Aşılamaz, geçilemez, ertelenemez, göz ardı edilemez, askıya alınamaz, kenara konulamaz. )
- İLKE/LER ile/ve/<> KAVRAM/LAR
( Olmayanı oldurmak üzere/için. İLE/VE/<> ... )
( İlkelerle düşünürüz. İlkeler bizi birliğe getirir. )
( İlke'li düşünmek, niyettir. )
( Niyet, davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )
( PRINCIPLE/S vs./and/<> CONCEPT/S )
( LI ile/ve/<> ... )
- İLKE/LER ile/ve/||/<>/>< KOŞUL/LAR
( İlkeler, koşullara göre oluşmazlar ve belirlenemezler! )
- İLKELERİM ile/değil/yerine İLKELER (VE İLKESELLİK)
- İLKELERİN:
VAROLMA SORUNSALI ile/ve İŞLEVSELLİĞİ ile/ve DEĞİŞİMİ ile/ve OLMAMASI ile/ve BİRLİĞİ ile/ve İNKÂRI
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(61/140)
(1996'dan beri)