Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(41/140)


- ELMA'/ELMAÎ[Ar.] ile ELMAH/ELMAHÎ[Ar.]

( Pek zeki, çok anlayışlı. İLE Her gördüğü şeyi, incelemeye/tetkike, araştırmaya meraklı. )


- ELMA ile İSVİÇRE ELMASI


- ELMA/ALMA[Oğuz] ile/= ALMILA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- ELMACIK KEMİĞİ ile/ve YANAK

( Yanak, gül ile betimlenir. )

( Yanak, vahdeti simgeler. )

( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazmaktadır. )

( YÂSEMEN: Divân şiirinde daha çok rengi, kokusu ve yaprağı dolayısıyla anılır. Sevgilinin yanağıyla ilgili olarak gösterilir. )

( ... ile/ve DULUK )

( ... ile/ve İZÂR, ÂRIZ )

( ... ile/ve RUH/RUHSAR, NİGÂRİSTAN )

( MALAR, ZYGOMA/TA vs./and CHEEK )


- ELMAS, UĞURCAN (SARIYER, 1937 - 2005) :

( İş hayatına çocuk yaşta başladı. Sarıyer'deki Uğurcan Balık Restaurant ve Canlı Balık Gazinosunun İşletmeciliğini yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 3 dönem başkan olarak görev yaptı, Kulübün divan kurulu üyesiydi. )


- ELMAS, YAŞAR (RUMELİFENERİ, 1957) :

( Sarıyer altyapısından yetişti ve profesyonel kadroya alındı (1974). Üç sezon (1974 - 1977) tescilli kaldığı Sarıyer'den Beşiktaş'a transfer ederek ayrıldı. Bilahare tekrar Sarıyer'e döndü ve bir sezon (1984/85) daha oynadı. Sarıyer forması altında 42 lig, 7 kupa, 5 turnuva ve 43 amatör lig olmak üzere 97 resmi ve 27 özel maçla birlikte toplam olarak 124 müsabaka oynadı. Kupa maçlarında 1, amatör lig maçlarında 6 ve özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 9 gol kazandırdı. 3 kez Ümit Milli takım formasını giydi. Antrenör ve teknik direktör olarak Sarıyer ve başka kulüplerde görev yaptı. )


- ELMAS ile KARAELMAS

( ... İLE Kayaları delmekte kullanılan siyah elmas, karbonado. | Maden kömürü. )


- ELMAS ve/||/<>/>/< KÖMÜR ve/||/<>/>/< "ŞEKER"

( Karbon atomlarının ilişkilerinin, dik açılı olması. VE/||/<>/>/< Farklı açılarda olması. VE/||/<>/>/< Farklı açılarda olması. )


- ELMAS[Ar., Fars. < Yun.] ve PLATİN[İsp.]

( Billurlaşmış arı karbon. | Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş. İLE Atom numarası 78, atom ağırlığı 195.23 olan, 21,4 yoğunluğunda, 1755 °C'de ergiyen, kolay işlenen, çok dayanıklı, değerli bir öğe. [Simgesi: Pt] )

( ÂB-GÎNE ve ... )


- ELMASKUM PLAJI :

( Rumelikavağı sınırları içindedir. Altınkum'a bitişik ve batı tarafındadır. Her yıl binlerce insan bu plaj ve tesislerden yararlanmaktadır. Giriş ücretlidir. )


- ELO:
Bir değerlendirme ve sınıflandırma sistemi. -ve


- ELTAF[Ar. < LATÎF] ile ELTÂF[Ar. < LÛTF]

( Daha/pek lâtif, güzel, hoş. İLE İyilikler, iyilikseverlikler, nezâketler. )


- ELÜAŞVİLİ, ALBERT (İST. 1949) :

( Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra kendi şirketleri olan Hasköy Yün İplik Fabrikasında iş hayatına atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 3 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- ELÜSYON ile/||/<> ELÜZYON

( Yıkayarak ayırma. İLE/||/<> Sıvı birikimi. )


- EM- ile/||/<> -EMİA/-AEMİA ile/||/<> AP-/APO-/APH- ile/||/<> HEM-/HEMA-/HEMAT-/HEMATA-/HEMATO-/HEMO- ile/||/<> SANGUİ-/SANGUİN- ile/||/<> -PLASMİA ile/||/<> THROMB-/THROMBO-

( Kan. İLE/||/<> Kan, kanla ilgili durum. İLE/||/<> Kan. İLE/||/<> Kan, kanla ilgili. İLE/||/<> Kan. İLE/||/<> Kan plazmasının özel bir durumu ile ilgili. İLE/||/<> Pıhtı ya da trombusla ilgili. )


- EM[Ar.] ile EV[Ar.]


- EMÂLÎC[Ar. < ÜMLÛC] ile EMÂLÎS[Ar. < İMLÎS/E]

( Uzun yapraklı otlar/fidanlar. İLE Otsuz ve susuz çöller. )


- EMÂNET ETMEK değil/yerine TEŞEKKÜR ETMEK


- EMANET, A. MEHMET (SARIYER, 1964): :

( Sarıyerlidir. Sarıyer İlkokulu, Sarıyer Ortaokulu ve Sarıyer Lisesinden mezun oldu. İş hayatına aile ortaklığı olan Karadeniz A. Ş. Firmasında Balık kabzımalı olarak başladı. Bilahare bu işinden ayrıldı. Sarıyer Spor Kulübü, Sarıyerliler Derneği (SA - DER), 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği, Yenimahalle Spor Kulübü'nde üye olup, bir dönem (2007/2008)yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü, 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği ve Yenimahalle Spor Kulübünde Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. )


- EMANET, SAİM (İST, 1928) :

( Haydarpaşa Lisesinden mezun oldu. Askerlikten sonra ticari hayata Kabzımallık Şirketinde başladı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 7 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu üyesidir. )


- EMANET, SALİM (KASIMPAŞA, 1929) :

( Bankacı olarak iş hayatına atıldı ve özel teşebbüste çalıştıktan sonra emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- EMANETİ, EHLİNE VERMEK ile/ve/||/<>/> İŞİ, O İŞE UYGUN/YETKİN KİŞİYE VERMEK


- EMÂNETİ:
TESLİM ETMEK ile/ve/değil/<> TEVDÎ ETMEK


- EMÂRÂT[Ar. < EMÂRE] ile EMÂRET[Ar. < EMR] ile EMÂRİD[Ar. < EMRED]

( Nişanlar, eserler, deliller, alâmetler. İLE Emirlik, beylik, prenslik. | Emir'in hali ve sıfatı. İLE Bıyıkları terlememiş gençler. )


- EMÂRE[Ar.] ile ALÂMET[Ar.]

( Belirti, iz, ipucu. İLE Belirti, işaret, iz, nişan. | Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne. )


- EMÂRE ile EMMÂRE


- EMÂRE[Ar.] ile/ve/||/<> ESAM/E[< ESÂM/İ / İSİMLER][Ar.]

( Belirti. İLE/VE/||/<> Adlar/isimler. )


- EMÂRE ile REMZ


- EMBEDDING PRINCIPLE değil/yerine/= İÇEYERLEŞTİRME İLKESİ


- EMBOLİZASYON/EMBOLIZATION[İng.] değil/yerine/= TIKAÇLA(N)MA


- EMBRİYO = RÜŞEYM = EMBRYON


- [ E = mc² ]
"EM, CE(KARE)" değil ME, CE(KARE)


- EMCÂD[Ar. < MECÎD] ile EMCED[Ar. < MECÎD]

( Onur, şeref, haysiyet sahibi olanlar. İLE Daha/pek çok onur, şeref, haysiyet sahibi olan. )


- EMDİRMEK ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK


- EMED[Ar.] ile EMEDD[Ar. < MEDD]

( Son, nihâyet. İLE Daha/pek uzun, sürekli. )


- EMEK SOKAK PARKI :

( Kazım Karabekir Mahallesindedir. 777,18 m²lik bir alanı kapsamakta olup, 516,26 m²lik yeşil alanı, 44,62 m²lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )


- EMEK ile/ve/<> AHLÂK


- EMEK ile/ve ÇABA

( Büyük çabalar harcamadıkça, çaba harcamanın bizi hiçbir yere götürmeyeceğini anlayamayız. )

( LABOUR vs./and EFFORT
Unless you make tremendous efforts, you will not be convinced that effort will take you nowhere. )

( ... ile/ve PRAYATNA )


- EMEK ile/ve/||/<> EDEP ile/ve/||/<> SABIR


- EMEK ile/ve/<> EKMEK


- EMEK ile/ve/<> GEÇİM/MAİŞET[Ar.]


- EMEK ile/ve HAREKET

( LABOUR vs./and MOVEMENT )


- EMEK ve/||/<> SEVİNÇ


- EMEK ve SÖZ(/LEŞMEK) (VERMEK)


- EMEK ve/<> YAŞATMAK


- EMEK ile/ve/||/<>/> YEMEK( ile/ve/||/<>/> EMEK)

( Emek olmadan, hiçbir şey olmaz.
[Lat.] Nil sine labore. )


- EMEKÇİ ile/ve/||/<>/> EMEKLİ


- EMEKLEME ve/||/<>/>/< MEMEYE EMEKLEME

( İlgili yazı için burayı tıklayınız... )

( )


- EMEL ile/ve/||/<>/< TEMEL


- EMEL ile TÛLE EMEL


- EMERGE SUBMERGE


- EMERGENCE İLE SELF-ORGANİZATİON İLE CRİTİCALİTY ile/||/<> KARMAŞIK SİSTEMLER

( Basit kurallardan karmaşık davranış. )

( Formül: Power law: P(x) ∼ x^(-α) )


- EMERJENSİ/EMERCENSİ[İng. < EMERGENCY] değil/yerine/= ACİL


- EMETULLAH HATUN ÇEŞMESİ :

( Zekeriyaköy muhtarlığı karşısında bulunan bu çeşmenin eski çeşme ile hiçbir benzerliği yok (H. 1158, M. 1745). "İstanbul Çeşmeleri" kitabında cami karşısında olduğu belirtilen bu çeşme, muhtarlık binası karşısında ve ulu çınarın dibindedir. "İstanbul Çeşme ve Sebilleri" kitabında çeşmenin yerinde bulunmadığı belirtilmiş olmasına karşın çeşmenin mevcudiyeti tespit edilmiştir. Çeşme iki üç kez onarım görünce eski hüviyetini kaybetti. Son onarım 1994 yılında Göçmen ailesi tarafından mermerden yapıldı ve çeşme bütünüyle değişti. Kitabede"Hayrat 1994" yazısı yer almaktadır. Çeşme Soğuksu memba suyundan akış almaktadır. Çeşmenin ilk kitabesi, muhtarlık binasında sergilenmekte olup kitabede şöyle yazmaktadır: Sahib - ül hayrat vel - hasenat el muhtaç ilâ/ Rahmet - i Rabbih - il gafur merhume ve mağfure/ Emetullah Hatun ruhuna el fâtiha" (115). )


- EMEZİS/EMESIS, VOMITING[İng.] değil/yerine/= KUSMA


- EMGEK ile/ve/||/<> EMEK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Zorluk. İLE/VE/||/<> Zorlukları aşmak için harcanan çaba anlamında emek. )


- EMHÂR[Ar. < MEHR] ile EMHÂR[Ar. < MÜHR] ile EMHÂL[Ar. < MEHL]

( Nikâh bedelleri, ayrılma durumunda, hanım eşe verilecek, nikâhta kararlaştırılan para vs. İLE Taylar, at yavruları. İLE Bir şeyin yapılması için verilen fazla zamanlar, mühletler, vâdeler. )


- EMİG ile EMİK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Meme. İLE Ilık. )


- EMİN OLMAK ile/ve İNANMAK

( TO BE SURE vs./and TO BELIEVE )


- EMİN OLMAK ve/<> ÖZGÜR OLMAK

( TO BE SURE and/<> TO BE FREE )


- EMİN OLMAK ve/<> TESLİMİYET


- EMİN ve/||/<>/> YEMİN

( Eminsek, yemine gerek kalmaz fakat yine de bazen ve bazı koşullarda yemin edilebilir/beklenebilir. [Doğru söz, yeminden ileridir.] )


- BENLİK:
EMİR ALTINDA ile/ve/> SORGULAYAN ile/ve/> SEZGİSEL ile/ve/> BEKLENTİSİZ ile/ve/>
RIZÂ SAHİBİ ile/ve/> RÂZI OLUNAN ile/ve/> SAFLAŞMIŞ


- EMİR EDEN ile/ve/yerine HİZMET EDEN


- EMİR[Ar.] değil/yerine/= BUYRUK/BUYURU


- EMİR ile/ve/||/<>/< CEBİR


- EMİR ile/ve/değil/<> DEVİR


- EMİR ile/ve/değil/yerine DİLEK


- EMİR ile/ve EDEB

( Emir, edebten üstündür. )


- EMİR ile/ve EDEP/EDEB

( Emir edebten üstündür. )


- EMİR ile/ve/değil GİZİL EMİR


- EMİR ile/değil/yerine/||/></< TAKDİR


- EMİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TEKLİF


- EMİRGAN ERMENİ MEZARLIĞI :

( Reşitpaşa mahallesinin çarşı içinde olup Rum ve Müslüman mezarlıkları ile yan yanadır. Tarihi mezarlıklardan biridir. )


- EMİRGAN İLKÖĞRETİM OKULU :

( Sarıyer'in en eski okullarından biri olup 1870'de Hidiv İsmail Paşa tarafından yaptırıldı. Önceleri dini eğitim verilen bir okuldu. 1881'de modern eğitime başladı. Bu okulda Mirgün - i Mektebi Rüştiye - i Zekkürin adı ile erkek ortaokulu olarak da eğitim verildi. 1934'te karma eğitime geçildi. 1960'da meydana gelen bir çökme nedeni ile okul kapatılmış 1970'de tekrar ilkokul olarak eğitim ve öğretime başlamış, 1986'da büyük onarım gören okul modern hale getirilmiş, bilahare ilköğretim okuluna dönüştürüldü. Üç katlı okul binası Emirgan'daki önemli tarihi eserlerdendir. )


- EMİRGAN KORUSU :

( Emirgan Korusu İstanbul'un önemli mesirelerinden biridir. Koru, Emirgan'ın kuzey batısındaki yamaç ve tepe üzerinde yer alır. Bu alan Bizans ve Osmanlılar dönemin servi ormanı ile kaplı idi. Bu alan 16. yy. da Nişancı Feridun Bey'e verilmiş ve "Feridun Paşa Bahçesi" olarak isimlendirilmişti. Sultan IV. Murat bahçeyi Emirgünoğlu Yusuf Paşa'ya vermiş ve burası "Emirgüne bahçesi", "Mirgün bahçesi", ve "Mirgün" olarak değişik isimle anılmıştır. Bu isimler zamanla Emirgan'a dönüşerek semtin ismi olarak kaldı. 19. yy.ın ikinci yarısında Sultan Abdülaziz (1861 - 1871) bu büyük araziye Mısır Hidivi İsmail Paşa'ya vermiş, Paşa da bu büyük alana 1871 - 1878 yılları arasında Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk'ü yaptırdı. 472.000 m²'lik koruluk, İsmail Paşa'nın varislerinden Satvet Lütfi Tozan'dan, İstanbul Belediyesince 1943'te satın alınarak halka açıldı. İstanbul ve Sarıyer'in en gözde dinlence yeri olarak ihtiyaca cevap verecek biçimde tanzim edildi. Koruluk içindeki köşklerden Sarı Köşk 1979, Pembe Köşk 1982 ve Beyaz Köşk 1983'te restore edildiler. İçinde iki de gölet bulunan korulukta her yıl "Lale Bayramı" şenlikleri yapılmaktadır. Koruluk içinde 120 den fazla ağaç türü bulunmaktadır. )


- EMİRGAN MAHALLESİ :

( İlçenin deniz sahili mahallelerinden biri olup Baltalimanı, Fatih Sultan Mehmet, Reşitpaşa ve İstinye'den sınır alır. Bizans döneminde ismi Kiparodis olan (Kyparodes) idi. İsmin karşılığı ise "Servi" idi. Bu ismin verilmesinin nedeni yörenin servi ormanı ile çevrilmiş olmasıydı. Sultan IV. Murat (1623 - 1640) Revan seferine gittiğinde (1635), Revan Kumandanı Emirgüneoğlu Tahmasp Kulu Han hiç savaşmadan Osmanlılar safına geçti ve kaleyi teslim etti. Bu olaydan sonra IV. Murat Emirgüneoğlu'na vezirlik rütbesi vermiş, ismini de Yusuf Paşa olarak değiştirdi. Emirgan'daki büyük Nişancı Feridun Bey'in bahçesini ona bağışladı. Bahçeye'de Emirgüne Bahçesi" denildi. Semtin adı da Emirgan oldu. 1933 - 1934 yılları arasında Emirgan'a "Uluköy"adı verilmişse de bu isim tutmamış ve "Mirgün" olarak değiştirildi. Bilahare Emirgan'a dönüştü. 1992 nüfus sayımına göne mahallenin nüfusu 8.204'tür. )


- EMİRGAN MÜSLÜMAN MEZARLIĞI :

( Emirgan mezarlığı olarak bilinen Müslüman mezarlığı, Reşitpaşa mahallesi çarşı içindedir. Türk, Rum ve Ermeni mezarlıklarının üçü bir arada olup, tarihi mezarlardır. )


- EMİRGAN RUM MEZARLIĞI :

( Reşitpaşa mahallesinin çarşı içinde olup Müslüman ve Ermeni mezarlıkları ile yan yana olup, tarihi bir mezarlıktır. )


- EMİRGAN SPOR KULÜBÜ :

( 1949'da Hüseyin Sakaoğlu, Kemal Dalgıç, İsmail Ergün, Ahmet Sakaoğlu ve Todori Hocis tarafından kuruldu. Futbol ve voleybol dalında faaliyet gösteren kulüp, halen sadece futbol dalında yarışmalara katılmaktadır. Bu kulüpten; İsmail Alemdaroğlu, Mehmet Orman, Cevat Cantez, Şeref Köklü, Erdoğan Cantez, Adnan Kıstas, Ayhan Örslü gibi sporcular yetişti. )


- EMİRGAN VAPUR İSKELESİ :

( Emirgan vapur iskelesi semtin tarihi eserlerinden biriydi. Emirgan'da ilk vapur iskelesi 1851'de Şirket - i Hayriye vapurlarının Boğaziçi'ne yolcu taşımaları için ahşap olarak Emirgan Hamid - i Evvel Camii önündeki arsada yapılmış, 1900'da bugünkü yerine yenisi yapılmıştır. 1989'a kadar kullanılan iskele, sahil yolu düzenlemesi sırasında yıkıldı ise de 2001'de yeni vapur iskelesi yapılarak hizmete girdi. )


- EMİRGANI SEVENLER DERNEĞİ :

( Emirgan'da kurulan bir dernek olup, uzun zamandan beri her hangi bir çalışma yapmamakta olup gayri faaldir. )


- EMİRGANLILAR DERNEĞİ :

( 2008 yılında Kaya Soysal ile bir grup arkadaşı tarafından kurulan ve sosyal çalışmalar yapan bir dernektir. İlk Başkanı Kaya Soysal (2008 - 2010), sonraki altı dönem (2010 - 2016) Başkanlık yapan Hasan Saim Öztürk, halen başkanlık görevini ise Cafer Hergünsel 2016‘dan beri yürütmektedir. )


- EMİROĞLU, NEDİM (SARIYER, 1931) :

( Minibüs işletmeciliği yaptı. Uzun süre futbol oynadığı Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu Üyesidir. )


- EMİR-RİCA ile EMİR


- EMLÂ'[Ar. < MELÂ] ile EMLAH[Ar. < MELÎH] ile EMLÂH[Ar. < MİLH]

( Bölükler, kalabalıklar, cemaatler. İLE Son derece güzel, en melâhatli, pek melîh. İLE Tuzlar. )


- EMNİYET ÂMİRİ değil/yerine/= GÜVENLİK BUYRANI


- EMNİYET[Ar.] STOKU[İng./Fr. STOCK] değil/yerine/= GÜVENLİK YIĞIMI


- EMNİYET ile/ve EMÂNET

( SECURITY vs./and DEPOSIT/ENTRUST )


- EMPATİ KURMAK ile/ve/değil/=/||/<>/< ÂDİL OLMAK


- EMPATİ:
"ONUN YERİNE DÜŞÜNMEK"
değil
ONUN/ONLAR GİBİ DÜŞÜNMEK/ONUN DÜŞÜNCESİNİ/DUYGUSUNU ANLAMAYA ÇABALAMAK


- EMPATİ:
SANA ve/<> ONA

( Yapılmasını istemediğin şeyi, başkasına yapmamak. VE/<> Sana davranılmasını/yapılmasını istediğin şeyi/biçimde, ona yapmak. )


- EMPATİ[İng. < Yun. EM-PATHY] yerine EŞDUYUM/DUYGUDAŞLIK


- EMPATİ ile/ve HOŞGÖRÜ

( Hoş gördün mü, yorgunluk kalmaz. )

( EMPATHY vs./and TOLERANCE )


- EMPATİK:
ANLAYIŞ ile/ve/||/<> DOĞRULAMA ile/ve/||/<> İRDELEME ile/ve/||/<> KATILIM ile/ve/||/<> YORUMLAMA


- EMPATİ(K) ile AZ EMPATİ(K)-ÇOK EMPATİ(K)/ÇOK EMPATİ(K)-AZ EMPATİK


- EMPOZE (ETMEK) değil/yerine/= DAYATMAK


- EMPRİZM ile EKSPERİMENTALİZM

( JOHN LOCKE ile ROBERT BOYLE )


- EMR/ELECTRONIC MEDICAL RECORDING[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT


- EMR/EMİR[Ar.] ile HABER[Ar.]


- EMRAM/ELECTRONIC MEDICAL RECORD ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT BENIMSEME MODELİ


- [önce] (NEHY-İ ANİ'L) MÜNKER[Ar.] ile/ve/sonra/||/<>/>/>< (EMR-İ) BİL MÂRUF[Ar.]

( Günah ve kötü şeyler[in yapılmaması]. İLE/VE/||/<>/>/>< Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu[nun yapılması]. )


- EMR-İ ZÂTÎ ile/ve EMR-İ SIFÂTÎ


- EMS/ELECTRONIC MEDICAL SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ DÜZEN(EK)LER


- EMSAL[Ar.]/COEFFICIENT[İng.] değil/yerine/= KATSAYI


- EMSÂL ile NUMUNE

( BENZER ile ÖRNEK )


- EMÜLSİYON/EMULSION[İng.] değil/yerine/= SIVI ASILTI


- EMYÂH[Ar. < MÂ] ile EMYÂ/EMYÂN[Fars.]

( Sular. İLE Para kesesi/çantası. )


- EMZİRME:
ERİLDE ile/ve DİŞİLDE

( 24 aydır. İLE/VE 18 aydır. )

( NİFÂS[Ar.]: Lohusalık. )

( MURÂZAA[< RIZÂ/RIDA'], IRDÂ' )


- EN ACINILACAK "KİŞİ/LER":

( Başkalarının acılarına kayıtsız kalanlar. )


- EN ANLAMLI YEMİN ile EN BÜYÜK İNTİKAM ile EN ADİ SÖZ ile EN İYİ YANIT

( Söz vermek. İLE Affetmek. İLE "Seni hiç sevmemiştim." İLE Gülüp geçmek. )


- EN AZ ENERJİ ile/ve/||/<> EN YÜKSEK DÜZENSİZLİK


- EN AZ ENERJİ değil EN YÜKSEK DÜZENSİZLİK


- EN AZ ile EN FAZLA

( MINIMUM vs. MAXIMUM )


- EN AZA İNDİRGEMEK değil EN AZA İNDİRMEK


- EN AZINDAN ... değil EN AZ ...


- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK BİLGİSİZLİK/CEHÂLET:
YAKINLARIMIZIN VE SEVDİKLERİMİZİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA" ile/ve/||/<>/> BİZİ SEVENLERİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA"


- EN BÜYÜK DÜŞMAN -ile

( ARZU VE İHTİRASLAR )

( En büyük düşman, bakacağın son yerde saklanır. )


- EN BÜYÜK GAFLET/MUSİBET -ile

( NEREDEN/NEDEN GELDİĞİNİ BİLMEDİKLERİN )


- EN BÜYÜK "GÖSTERİŞ": DOĞALLIK


- EN BÜYÜK HAYAL değil/yerine EN BÜYÜK ZENGİNLİK

( "Zenginlik". DEĞİL/YERİNE Hayal. )


- EN BÜYÜK İN/MAĞARA -ile

( DEER CAVE ( Mulu - Borneo'da )


- EN BÜYÜK KÖTÜLÜK...

( Küçük bir kötülüğe uğramaktan korkarak, büyük bir iyiliği terk etmek. )


- EN BÜYÜK PİŞMANLIK...

( "Pişman olurum" diye yapmadıklarımız. )


- EN BÜYÜK RESİF:
CAIRNS

( Avustralya'dadır.
[İkincisi ise Yeni Kaledonya'nın en büyük adası olan Grande Terre'dedir.][65 milyon yıl önce Avustralya Gondwana Karası'ndan kopmuştur.] )


- EN BÜYÜK SARAY:
ISTANA SARAYI (BRUNEİ)

( 1980 - 1983 yılları arasında, Sultan Hassanal Bolkiah tarafından, 400 milyon dolar harcanarak yapılan saray, 16 hektarlık bir alan üzerinde inşâ edilmiş. )

( Sarayın 1788 odası ve 1500 araçlık park yeri bulunmaktadır. )

( Yemek salonunda aynı anda 500 kişi yemek yiyebilmektedir. )

( Korunması için kara ya da su yoluyla yaklaşılması bile olanaksız saray, sadece Ramazan ayı sonrasında ve sultanın "İyi ki varsın!" günü olan 15 Temmuz'da halka açılmaktadır. )

( Sarayın önünde, 1 km. uzunluğundaki Asean Parkı'nda, 5 Asya ülkesinin heykeltraşının birer yapıtı bulunmaktadır. )


- EN BÜYÜK SEVİNÇ -ile

( AYDINLANMA )


- EN BÜYÜK SORUNLAR:
KENDİNDEN MEMNUN OL(A)MAMA ile/ve/||/<> TATMİN OL(A)MAMA


- [ne yazık ki]
EN BÜYÜK YANILGILARDAN BİRİ(/İKİSİ):
DİZİLERİ, GERÇEK SANMAK ile/ve/||/<>/> GERÇEK YAŞAMI, DİZİ SANMAK

( 44 yaşında...

Komedyen...

Ülkenin en çok seyredilen dizisinin başrol karakteriydi.

Dizinin adı “Halkın Hizmetkarı”

Başkan rolünde o vardı.

Dizi ekrana geldiği gece tüm Ukrayna nefesini tutuyor televizyona yapışıyordu.

Ahali kahkahadan yerlere seriliyordu.

Genç komedyen çok sevildi.

Dizi çok tuttu.

Adı Volodomir Zelenski'ydi.

***

Dizi o kadar çok tuttu ki...

Sonra siyasi partiye dönüştü.

Evet... Gülmeyin... Vallahi öyle oldu.

“Halkın Hizmetkarı Partisi” kuruldu.

Komedyen abimiz Volodomir Zelenski partinin kurucusu oldu.

Her şey bir komedi dizisi tadında ilerliyordu.

Seçimler geldi çattı.

Komedyen Zelenski, girdiği ilk seçimde oyları silip süpürdü.

450 sandalyelik Ukrayna Parlamentosu'nun yarıdan fazlasını kazandı.

Başkanlık seçiminde ise 2. Turda oyların yüzde 73.22'sini aldı.

***

Ukrayna'nın artık genç bir komedyen başkanı vardı.

Geldik bugüne...

***

Bir komedyenle bir istihbaratçı karşı karşıya gelirse...

Sizce savaşı kim kazanır?

Gülümsediğinizi görüyorum... Cevaba gerek yok.

Ukrayna Rusya geriliminin giriş sahnesini hep beraber yaşadık.

Bir yanda bir dizinin pop rüzgarıyla kendini başkanlık koltuğunda bulmuş tecrübesiz bir genç adam...

Karşısında KGB disiplini ve kurmay zekasıyla yetişmiş duygusuz tavizsiz bir istihbaratçı kurt...

Çok fazla düşünmeye gerek yok sanırım.

***

Artık güvenlik ülkelerin vazgeçilmez şartıdır.

Dünya'da bu işe uyanan devletler işi şansa bırakmıyor.

İstihbarat kökenli liderlere yönetimi veriyorlar.

***

Putin'i anlatan 4 bölümlük belgesel var.

İzleyin derim...

Adı “Putin İnterviews”

O belgeselde yönetmen Oliver Stone, Putin'in korumalarını merak ediyor...

Diyor ki “Sizin kişisel güvenliğinizi kim sağlıyor?”

Putin “Castro'dan bana kalan nasihat şuydu. Sakın kendi güvenliğini başkasının kontrolüne bırakma. Ben de o yüzden tüm koruma ve güvenliğimle bizzat ilgilenirim. Bu sayede halen ayaktayım. Ne dersin?”

Putin bir devlet başkanı ama halen bir istihbaratçı gibi yaşıyor.

Tıpkı KGB yıllarındaki gibi az konuşan, duygusallığa asla prim vermeyen ve hedefine doğrudan odaklı.

Tabi biraz da acımasız.

Yeni kuramlar geliştiriyor... Artık adıyla anılan bir doktrin var.

Güvenlik ve savunma konusunda eşi benzeri görülmemiş bir konsept geliştirdi.

Kendinden kat be kat güçlü düşmanını onun gücünü kullanarak yenme...

Judodan esinlendim diyor.

Judoda karşındaki rakibin sıkletini avantaja çevirebilirsin...

Önce imkansız gibi gözüken bu doktrinin nasıl çalıştığını gördük.

Koca NATO çaresiz kaldı.

***

Şimdi... Almanya çılgın bir deneye hazırlanıyor.

Merkel sonrası kurulan yeni hükümette Dışişleri bakanlığı görevine Annalena Baerbock geldi.

Yeşiller partisinden... Aktivist...

Düşünün... Karşısında Lavrov... Arkasına almış Gerasimov'u, Şoyguyu... Bermuda şeytan üçgeni gibi bir üçlü...

Onlarla mücadele edecek, oyun kuracak kişi Baerbock...

İyidir... Hoştur... Nitelikli bir siyasetçi olabilir.

Kabul ederim.

Ama onun yeri burası değil. Yani Dışişleri Bakanlığı değil....

Kurtlar sofrası kurulmuş.

Ülke için ölüm kalım mücadelesi başlıyor.

Hümanist kimlikli bir siyasetçiden, şeytani bir kurmay akıl bekleyebilir miyiz?

Umarım ben yanılırım...

Ama hayat öncelikleri... Hayata bakış tarzı bambaşka olan Annalena Hanım Ukrayna benzeri bir tablo yaşatabilir Almanya'ya...

***

Uzun sözün kısası...

Günümüzde bir halkın düşeceği en büyük yanılgı... Tv dizilerini gerçek, gerçek hayatı ise dizi sanmasıdır.

“Halkın Hizmetkarı” komedisine yıllarca Ukrayna Halkı güldü.

Şimdi sıra Ruslarda... )


- EN BÜYÜK:
YOKSUN/LUK ile/ve/<> FAKİR/LİK

( Akılsızlık. İLE/VE/<> Bilgisizlik. )


- EN BÜYÜK ZAMAN HIRSIZI:
KARARSIZLIK


- EN CESUR ve/||/<> EN GÜÇLÜ ve/||/<> EN MUTLU

( İlk özür dileyen. VE/||/<> İlk affeden. VE/||/<> İlk unutan. )


- EN ÇEVRECİ OTEL:
KANDALAMA HOTEL

( Sri Lanka'nın Dambulla kasabasında bulunan otel, Sri Lanka'lı mimar Jeffrey Baova'nın, doğayı bozmamak üzere büyük özen göster(il)mesiyle, otelin yapımı sırasında, inşaata dozer sokulmadan ve hiç ağaç kesilmeden tamamlanmıştır. İnşaat, doğanın izin verdiği ölçüde ve yönde ilerlemiş. Bu yüzden, otelin görünümü, düzgün bir geometriye sahip değildir. Koridorlar, doğanın çizgisinde, zikzaklı bir biçimde sürmektedir.

Otelin atık suları, arıtıldıktan sonra, kapalı devre kullanılmaktadır. Yemek artıkları ise her gün civardaki çiftliklere gönderilmektedir.[Otel, bu uygulamayla, iki yıl üst üste çevre ödülü de almıştır.][Tebrikler ve teşekkürler!!!] )


- EN ÇİRKİN değil EN CESUR

( Lizzie Velasquez )


- [ne yazık ki]
EN ÇOK KONUŞULANLAR:
MAAŞ ve/||/<> MAÇ ve/||/<> MAGAZİN


- EN ÇOK ÖLÜM NEDENİ -ile

( * KANSER )

( * SİGARA(TÜTÜN) )


- EN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAK ile/değil/yerine/>< EN AZ ŞEYE GEREKSİNİM DUYMAK

( Ne kadar az şeye sahip olursak, o kadar az şey, bize "sahip olur". )

( Sahip olmadığı şeylere üzülmeyen ve sahip olduklarına sevinen kişi, akıllı biridir. )


- EN ÇOK YAĞMUR YAĞAN YER -ile

( ÇERAPUNÇİ [Yıllık ortalama 12.000 mm. yağış alır.] )

( Hindistan'ın Kuzeydoğu'sundadır. )


- EN DAYANILMAZ/LAR -ile

( * EDEPSİZLİK )

( * DENSİZLİK )

( * PATAVATSIZLIK )

( * İŞGÜZARLIK )


- EN DEĞERLİ KUMAŞ RENGİ -ile

( KIRMIZI )


- EN DENGELİ ÖRGEN -ile

( EL ile ABCDEF ( Gövdenin tüm kısımlarınınkine nispetle el derisi en dengeli olanıdır. El derisinde, en dengeli olan avuçiçi derisidir. Sonra, sırasıyla parmakların derisi ve onlardan da işaret parmağının derisi ve son olarak en dengeli olan işaret parmağının uc kemiğinin derisidir. Bundan dolayıdır ki, işaret parmağının ve öteki parmakların ucları duyu idraki için en iyi örgenlerdir. )


- EN ...:
DERİN GÖL ile BÜYÜK GÖL/DENİZ

( BAYKAL GÖLÜ [1645 m.] [400 metrede oksijen bulunmaktadır.] ile HAZAR GÖLÜ/DENİZİ[Alan: 371.000 km² | Ortalama derinlik: 187 m. / En derin noktası: 1025 m | Oylum: 78.200 km³] )


- EN DORUK/ZİRVE değil DORUK/ZİRVE


- EN EŞİT PAYLAŞILAN -ile

( AKIL )


- EN ESKİ TEKKE:
EBÜ'L-FETH GÂZİ TEKKESİ/SİRKECİ TEKKESİ

( Ayasofya kapısının iç tarafındaydı. )

( Daha önce "Eski Kızlar Manastırı"ydı. )

( İlk şeyhi, Hz. Şeyh Üveys'tir.[Mezarı, Şam'da, Bilâli Habeş yakınında] )


- EN FAZLA:
KISKANÇLIK YAPMAK ile/yerine KISKANÇLIK DUYMAK


- EN GÜZEL/ÖZEL YER/LER -ile

( * KAŞMİR )


- EN HIZLI OLAN:
| SES HIZI ve IŞIK HIZI | ile/ve/değil/||/<>/>/< DÜŞÜNCE HIZI

( | [ a0 = 340 m/s ] VE [ c0 = 300.000 km/s ] | İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sınırsız ve en hızlı. )

( | [ a0 = 1/√K0 g0 ] [ a0 = √ m . Y ] VE [ c = 1/√e0 μ0 ] | İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< ... )


- EN HOŞ DUYGU:
BİRİNİN, YÜZÜNDEKİ GÜLÜMSEMENİN NEDENİ OLDUĞUNU BİLMEK :)


- EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR ile/ve/<>/> EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM


- EN İYİ DAVRANIŞ -ile

( İYİ NİYETTEN OLUŞAN ( Davranışların en iyisi iyi niyetten, niyetin en iyisi ise bilimden ortaya çıkandır. )


- EN İYİ NİYET -ile

( BİLİMDEN ORTAYA ÇIKAN ( Davranışların en iyisi iyi niyetten, niyetin en iyisi ise bilimden ortaya çıkandır. )


- EN İYİ ile/ve/<>/>< EN KÖTÜ

( Çalışmaz. İLE/VE/<>/>< İşlemez. )

( Ümit et! İLE/VE/<>/>< Hazırlıklı ol! )

( Not works. VS./AND/<>/>< Not runs. )

( THE BEST vs./and/<>/>< THE WORST )


- EN KISA GECE ile EN UZUN GECE

( 21 - 22 Haziran İLE 21 - 22 Aralık )

( Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilür
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat

Sâbit

En uzun geceyi, gökyüzüyle, yıldızlarla uğraşan, ne bilsin
Sen aşk derdine bağımlı olmuş kavuşamayan âşığa sor ki geceler, kim bilir kaç saat


)

( Şeb-i yeldâda uzar fecre kadar kıssa-i aşk
Ta ki Mecnûn bitirir nutkunu Leylâ söyler

Yahya Kemal Beyatlı )

( ... ile ŞEB-İ YELDÂ )


- EN KISA SÜRE YAŞAYAN BÖCEK ile EN UZUN SÜRE YAŞAYAN BÖCEK

( Balarısı. İLE Tahtakurusu. )


- EN KİTAP DÜŞKÜNÜ SULTANLAR -ile

( * FATİH SULTAN MEHMET )

( * I. MAHMUD
* III. MURAT )


- EN KOMİK'LER -ile

( * ŞENER ŞEN )


- [ne yazık ki]
EN KÖTÜ HUY ile/ve/||/<> EN BÜYÜK HATA ile/ve/||/<> EN BÜYÜK SAFLIK

( Bazılarının karşısında bile iyi olmaktan vazgeçememek. İLE/VE/||/<> Herkesi, kendimiz gibi zannetmek. İLE/VE/||/<> Her bir kişiye güvenmek. )


- EN KÖTÜ KARAR ... -ile

( KARARSIZLIKTAN DAHA İYİDİR )


- EN KÖTÜ/LER -ile

( Kişinin başına gelebilecek en kötü şey,
başına gelenin en kötü şey olduğunu anlayamamasıdır. )


- EN KUTSAL DAĞ:
KAILASH DAĞI -hem de

( Hem Budizm'de, hem Hinduizm'de, hem de Jainizm'de... )


- EN NİTELİKLİ (PANAMA) ŞAPKA -ile

( SUPERFINO [ Panama'ya özgü bir palmiye ağacının lifinden yapılır. Yapımı 5 ay sürebilir. ] )


- EN NİTELİKLİ TÜYLÜ -ile

( MERİNOS KOYUNU )


- EN ÖLÜMCÜL HASTALIK TAŞIYICILARI -ile/ve/||/<>

( image )

( Soldan sağa ve yukarıdan aşağı sırasıyla...

1. Sarı Humma Sivrisineği[Lat. Aedes aegypti]

Hastalıklar: Sarı Humma ve Deng Ateşi
Etkilediği Kişi Sayısı: Yılda 50 - 528 milyon
Ölüm: Yılda 100.000 kişi

2. Güney Ev Sivrisineği[Lat. Culex quinquefasciatus]

Hastalıklar: Batı Nil Virüsü, filariyaz

3. Sıtma Sivrisineği[Lat. Anopheles gambiae]

Hastalıklar: Sıtma
Etkilediği Kişi Sayısı: Yılda 220 milyon kişi
Ölüm: Yılda 1 Milyon insan

4. Oryantal Sıçan Biti[Lat. Xenopsylla cheopis]

Hastalıklar: Veba, Sıçan Humması
Etkilediği Kişi Sayısı: Günümüze kadar milyarlarca
Ölüm: Günümüze kadar yüz milyonlarca kişi

5. Kara Sinek[Lat. Simulium erythrocephalum]

Hastalıklar: Onkosersiyazis (River-körlüğü)
Etkilediği Kişi Sayısı: Günümüze kadar 37 milyon kişi
Sonuç: Günümüze kadar 300.000 kalıcı körlük

6. Kum Sineği[Lat. Lutzomyia longipalpis]

Hastalıklar: Layşmanya
Etkilediği Kişi Sayısı: Toplamda 22 milyon, her yıl 2 milyon kişi

7. Öpücük Böceği[Lat. Rhodnius prolixus]

Hastalıklar: Chagas hastalığı
Etkilediği Kişi Sayısı: Toplamda 10 milyon, her yıl 400.000 kişi

8. İnsan Gövde Biti[Lat. Pediculus humanus]

Hastalıklar: Epidemik tifus ve Siper humması
Ölüm: Her yıl 200.000 kişi

9. Dermacentor variabilis

Hastalıklar: Rocky Dağları Benekli Ateşi, Tularemi

10. Siyah Bacaklı Kene[Lat. Ixodes scapularis]

Hastalıklar: Laym hastalığı, babesiyoz, anaplazmozis Etkilediği Kişi Sayısı: Her yıl on binlerce kişi

11. Çeçe Sineği[Lat. Glossina morsitans]

Hastalıklar: İnsan Uyku Hastalığı
Ölüm: Her yıl 9000 kişi [bugüne kadar 2 milyon]

12. Asya Kaplan Sivrisineği[Lat. Aedes albopictus]

Hastalıklar: Batı Nil Virüsü, Sarı Humma, St. Louis Ensefaliti, Dang Humması, Chikungunya humması
Ölüm: Bugüne kadar on milyonlarca kişi. )


- EN ÖLÜMCÜLLER:
KÖPEKBALIKLARI değil KURT | ASLAN | FİL | SUAYGIRI | TİMSAH | TENYA(SOLİTER SOLUCAN) | ÇEÇE SİNEĞİ | KATİL BÖCEK | KÖPEKLER[KUDUZLA] | YILAN[ZEHİRİYLE] | BAĞIRSAK SOLUCANI | TATLISU SALYANGOZU[KAN KURTLANMASIYLA] | İNSAN[CİNAYETLE] | SİVRİSİNEK[SITMAYLA]

( )

( [yılda][insan] 10 değil 10 | 100 | 100 | 500 | 1000 | 2000 | 9000 | 12.000 | 40.000 | 50.000 | 60.000 | 110.000 | 475.000 | 725.000 )

( )

( Tatlısu yumuşakçaları ve karındanbacaklılar, her yıl yaklaşık 10.000 kişinin ölümüne neden olan bir hastalık(şistosomiasisin) taşıyıcılarıdır. )

( Çeçe sineğinin sokması, her yıl, özellikle de Afrika'da, yaklaşık 10.000 ölüme neden olmaktadır. Bu böcek, "uyku hastalığı" olarak bilinen tripanosomiasis'ı Afrika'lılara bulaştırmaktadır. )

( Sivrisinekler, sıtma, sarı humma, dang ya da ensefalit gibi bulaşıcı olabilen hastalıklar nedeniyle her yıl 725.000 kişinin ölümüne neden olmaktadır. )


- EN ÖNEMLİ/LER (OLMAZSA OLMAZLAR)


- EN ÖNEMLİ/LER ve/ya da OLMAZSA OLMAZ/LAR

( KULLANILAGELENLER [DRIVEN/USEFUL]

( 1.) SAĞLIKÖZGÜRLÜK [HEALTHFREEDOM] )

( 2.) ZAMAN ve ENERJİ [TIME & ENERGY]

( 3.) BİLGİ ve FARKINDALIK [INFORMATION & AWARENESS] )

( UYGULANAGELENLER [APPLIED/PRACTICAL]

( 1.) DOĞA ve DOĞALLIK [NATURE & NATURALNESS] )

( 2.) UYUM ve BÜTÜNLÜK [HARMONY & INTEGRITY] )

( 3.) GELİŞİM ve DEĞİŞİM [PROGRESS/DEVELOPMENT & ALTERATION/CHANGING] )

( "EĞER"SİZ, "ÇÜNKÜ"SÜZ, "AMA"SIZ; "KARŞIN/RAĞMEN"Lİ SAYGI VE SEVGİ! )

( Sevgi, hiçbir zaman durmaz ve dinlenmez. )

( Sevgide, "bir" bile yoktur, "iki" nasıl olabilsin? )

( SEVGİ: BÜTÜNÜN DUYUMU )

( İVAZSIZ, GARAZSIZ, ÇIKARSIZ, AİDİYETSİZ, SAHİPSİZ SEVGİ )

( Gelişim ve Değişim, ani ve süreksiz adımlarla gerçekleşir. )

( UNCONDITIONAL RESPECT & UNCONDITIONAL LOVE [WITHOUT "IF", "BECAUSE", "BUT"] )

( While love will never stops or rest.
In love there is not the one even, how can there be two? )

( THE MOST IMPORTANT/S
CONDITIO SINE QUA NON
DRIVEN/USEFUL vs./or APLLIED/PRACTICAL
INFORMATION & AWARENESS )


- EN OPTİMAL değil OPTİMAL ya da/daha iyisi/Türkçe'si EN ÇOK/YÜKSEK (SEVİYEDE)


- EN SAĞLAM/LAR:
ELMAS ve
KENDİNİ TANIMAK/BİLMEK!


- EN SEVİMLİ/LER -ile

( * YUNUS
* PAPAĞAN
* KAPLUMBAĞA )


- EN SEVİMSİZ/LER, ÇİRKİN/LER -ile

( * SIRTLAN
* YABAN KÖPEĞİ
* AKBABA
* FARE
* YILAN
* ASIKYÜZLÜLER )


- EN SEVMEDİĞİM (ŞEY) ile/değil/yerine PEK/HİÇ SEVMEDİĞİM (BİR ŞEY)


- EN UC NOKTADA ile/ve EN SON NOKTADA

( IN EXTREMIS cum/et IN ULTIMUS )


- EN ÜST DEĞERDE TUTULAN BESİNLER:
ÜZÜM ve SUSAM/SİMSİM/KÜNCÜ

( İNEB ve SİMSİM )

( VITIS LABRUSCA et SESAMUM INDICUM )


- EN (")ÜSTÜNLER/BÜYÜKLER("):
AHMAKLIK/HAMÂKAT ve KENDİNİ BEĞENMEK değil/yerine AKIL ve İYİ HUY

( Yoksulluğun. VE Korkulacakların. DEĞİL/YERİNE Zenginliğin. VE Beğenileceklerin. )


- EN UZUN BOYLU KİŞİ/LER

( Robert Wadlow, dünyanın en uzun kişisi kaydını elinde tutuyor. İlk yaş gününde boyu 1.07 m, 13 yaşında 2.24 metre idi. 1937 yılında boyu 2.59 m.'ye ulaştı. 1940'ta, 22 yaşında öldüğünde boyu 2.72 m. idi. )

( )

( )

( "İnsanın Boyu Neden Hızla Uzuyor? Daha Ne Kadar Uzayabiliriz?" yazısı için de burayı tıklayınız... )

(

Sultan Kösen )


- EN UZUN GÜN:
21 ve 22 HAZİRAN


- EN YAVAŞ HAREKET EDEN HAYVAN:
BRADIPUS değil SLOTH

( ... DEĞİL 3 parmaklı, üç tırnaklıdır. Saatte en çok 0.0048 km. hıza ulaşabiliyor. Amerika'da yaşar. )


- EN YAVAŞ HAREKET EDEN KUŞ -ile

( HOATZİN )


- EN YÜCE:
GÜLÜMSE(MEK)! -ve


- EN YÜKSEK İBÂDET:
İNSAN(A)/KİŞİYE ve/=/<> HİZMET

( Bir çiçeği bile yetiştirsen, İNSAN'a hizmet etmiş olursun. )


- EN YÜKSEK MAKAM ve/||/<> EN YÜKSEK HÂL/DURUM

( Bilgi. VE/||/<> Sevgi. )


- EN ZARARLI/LAR -ile


- EN ... değil/yerine DAHA ...

( "Ya, ya da" düşüncesi/zannı/yüklemesi. DEĞİL/YERİNE "Hem, hem de | Ne, ne de" düşüncesiyle/mantığıyla. )

( Durağan. DEĞİL/YERİNE Hareketli. )

( Yapay. DEĞİL/YERİNE Doğal. )

( Sahte. DEĞİL/YERİNE Gerçek. )

( Konfor temelli/odaklı. DEĞİL/YERİNE Yaşam temelli/odaklı. )

( İnorganik. DEĞİL/YERİNE Organik. )


- EN ile EN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Aşağıya doğru eğimli yer. İLE Herhangi bir şeyin genişliği. )


- EN ile/ve/||/<> TAM

( WIDTH vs./and/||/<> COMPLETE/FULL )


- ENÂNİYET/EGO ile BENLİK

( BENLİK, EGO )


- ENÂNİYET ile/yerine HALVET


- ENANTİYOMER ile/||/<> DİASTEREOMER

( Enantiyomer ayna görüntüsü İLE diastereomer değildir )

( Formül: R/S İLE farklı stereo )


- [ne yazık ki]
ENAYİ[Ar.] ile/ve/||/<> SERSERİ[Fars.]

( Kendini düşünen. | Fazla bön, avanak, budala. İLE/VE/||/<> Başı, başında[ser: baş > ser-seri]. | Kendinden başkasını dikkate almayan, önemsemeyen, saygı göstermeyen. Kendince ve ölçüsüzce davranan ve/ya da konuşan. )


- ENAYİLİK ile/değil/yerine DAYANÇ/SABIR

( [not] DUPERY vs./but PATIENCE
PATIENCE instead of DUPERY )


- ENCÂM[Ar.] ile/ve/<>/> SERENCÂM[Fars.]

( Son, nihayet. İLE/VE/<>/> Bir işin sonu. | Başına gelen. | Olay/vak'a. )


- HEYET[Ar.]/ENCÜMEN/KOMİTE[Fr. < COMITE]/KOMİSYON değil/yerine/= YARKURUL/ALT KURUL

( Meclis ya da herhangi bir kurultayda, bazı konuları inceleyerek, varılan sonuçları tartışılmak için genel kurula getirmekle görevli, üyeler arasından oluşturulan altkurul. )


- ENDÂD[Ar. < NİDD] ile ENDÂD/ENZÂD[Ar. < NADAD/NAZAD] ile ENDÂHT[Fars.]

( Benzeyenler, eşler, misiller, nazîrler. İLE Onurlu ve düzenli kişiler. | Toprak tabakaları. İLE Atma, atış, atılma. | Silah atma, boşaltma. )


- ENDEMİ ile ENDEMİK

( Yerel ve her zaman görülen [sayrılık]. İLE Yerel, yerleşik. )


- ENDEMİK TÜRLER ile BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

( Belirli bir coğrafi bölgede sadece bulunan türler. İLE Dünyadaki tüm canlı türlerinin çeşitliliği. )


- ENDEMİK/ENDEMIC[İng.] değil/yerine/= YÖRESEL

( Belirli bir bölgeye özgü, belirli bir bölgede yetişen. )


- ENDER VİLLA OTELİ :

( Çayırbaşı'nda küçük parkın karşısında ve eski Çayırbaşı caddesi üzerinde Evrenos yalısı karşısında bulunan üç katlı taş bina uzun zaman Ender Villa adı ile otel olarak kullanıldı. Daha sonraları gazino ve daha değişik amaçlarla kullanılan bina mahallenin en bakımlı ve görkemli binalarından biri olup halen işyeri olarak kullanılmaktadır. )


- ENDERÛN ile/ve/||/<> DEHTERÛN


- ENDİKATÖR/İNDİKATÖR/INDICATOR[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGE, BELİRTEÇ,


- KAYGI/ENDİŞE ile SIKINTI

( ANXIETY vs. BOREDOM/DISTRESS/DEPRESSION )


- ENDO- ile ENDODERM ile ENDOJEN ile ENDOKRİN ile ENDOKRİNOLOJİ ile ENDOKRİNOLOJİK ile ENDOTERMİK ile ENDOTOKSİN

( İç-, iç [ile ilgili]. İLE İç deri, iç tabaka, iç yaprak. İLE İçsel, iç kaynaklı. İLE İç salgı. İLE İç salgıbilim. İLE İç salgıbilim [ile ilgili]. İLE Isı alan. İLE İç ağı/zehir/toksin. )


- ENDOKRİN değil/yerine/= İÇSALGI

( Gövdedeki salgıbezlerinin, doğrudan doğruya kana karışacak yolda çıkardıkları salgı. )


- ENDÜRASYON ile EREKSİYON ile ENHANCEMENT/ENHANSMENT ile EKSAZERBASYON

( Sertleşme, sertleşim, sertlik. İLE Dikleşme, sertleşme. İLE Güçlenme. İLE Azma, alevlenme. )


- ENDÜSTRİ 1 - 4:
BUHAR ve/||/<>/> ELEKTRİK ve/||/<>/> OTOMASYON ve/||/<>/> NESNELERİN İNTERNETİ


- ÜRETİM:
ENDÜSTRİYEL ile/ve/<> ÖZEL

( Özel üretim yapan işletmelerde, ürünler sıfırdan tasarlanarak ya da siparişe özel olarak mühendislik çalışmaları sonucunda ortaya çıkar. Sipariş için gerçekleştirilen tasarım, ürünün sonucuna aktarılacağından dolayı ve hazırda bulunan pek çok tahmin nedeniyle, tüm üretim sürecinde esnek bir yapı olmasını gerektirmektedir. Varolan süreçlerin esnekliği dolayısıyla da, özel üretim yapan işletmeler, ERP sistemlerinden temel olarak esneklik ve çeviklik beklemektelerdir. Endüstriyel üretim yapan işletmeler tarafında ise ürünler, sipariş bazlı olarak ayarlanır. Müşteriler, stokta bulunan bir ürünü sipariş edebilecekleri gibi, önceden tasarlanmış ve katalogda yer alan bazı özellikler ve seçenekleri de satın alınacak ürüne katarak sipariş verebilirler ancak değişiklik istekleri, kataloglar ile sınırlıdır.

Özel üretim yapan firmalar, esneklik ve çevikliğe önem verirken, endüstriyel üretim yapan firmalar daha çok operasyonel verimliliğe odaklanmaktadır. Aynı zamanda, endüstriyel üretim yapan firmalar, üretim süreçlerinde, özel üretim sürecindeki her bir projenin değiştiği durumun aksine, tahmin edilebilirlik ve süreklilikten gelen avantajlara da sahip olurlar. Tahminler ve yansıtmalar sayesinde de, yöneticiler, sonuçları ölçebilirler ve gerektiğinde yönlerini değiştirebilirler. Bu değerler de bulunulan süreçlerin gelişmesini ve tüm zincirin bütünleşmesinin güçlenmesini sağlar. )


- ENE, ORHUN (ERZURUM, 1967) :

( Milli basketbolcu ve basketbol antrenörü. Büyükderelidir. Galatasaray Lisesinden mezun oldu. Basketbol kariyeri nedeni ile ekonomi tahsilini yarıda bıraktı. Çocuk yaşta basketbola başladı ve kısa zamanda milli takım formasını giydi. Basketbol yaşamı boyunca Ortaköy, Eczacıbaşı, Paşabahçe, Fenerbahçe, Ülkerspor, Galatasaray ve İTÜ takımlarında oynadı. 1988 ve 1989'da Eczacıbaşı ve 1995'te Ülkerspor'da oynarken üç kez şampiyonluk yaşadı. 1990 ve 1992'de Paşabahçe'de, 1993'te Fenerbahçe, 1994 ve 1996'da ise Ülkerspor'da oynarken play - off finali oynadı. 2003'te oyuncu olarak basketbol yaşamını noktaladı ve antrenörlük hayatına atıldı. Basketbol oynadığı süre içinde 202 kez milli takım formasını giyme başarısını gösterdi. 1987 yılında Lazkiye (Suriye) şehrinde düzenlenen Akdeniz Oyunlarında şampiyon olan takımda yer aldı ve altın madalya kazandı. 2001'de Avrupa Şampiyonasında ikinci olan takımda yer aldı ve gümüş madalya aldı. Ümit Milli Takım Baş Antrenörlüğü görevini uzun süre devam ettirdi. Ayrıca A. Milli takım antrenörlüğü daha sonrada A Milli Takım Baş antrenörü ve Banvit takımı Baş Antrenörü olarak görev yaptı. )


- ENERGIA ile/ve/||/<> KINESIS

( Bilfiil. İLE/VE/||/<> Hareket. )


- ENERJİ HARCAMAK/BOŞALTMAK ile ENERJİ DENGELEMEK

( SPENDING/RELEASING THE ENERGY vs. BALANCING THE ENERGY )


- ENERJİ VE TABİÎ KAYNAKLAR değil/yerine/= GÜRE VE DOĞAL KAYNAKLAR


- ENERJİ ile DEVİNGENLİK/CANLILIK/HAREKETLİLİK

( ENERGY vs. DYNAMISM )


- ENERJİ(") ile/ve/değil/||/<>/>/< (")ELEKTRİK(")


- ENERJİ" ile/değil EMEK


- ENERJİ = ENERGY[İng.] = ÉNERGIE[Fr.] = ENERGIE[Alm.] = ENERGIA[İt.] = ENERGÍA[İsp.]


- ENERJİ ile/ve/||/<> GÜÇ

( İş yapabilme kapasitesi. İLE/VE/||/<> Birim zamanda yapılan iş. )

( ENERGY vs./and/||/<> POWER )


- ENERJİ ile/ve/ya da/<> KAPASİTE

( Çabalamanın yararı olmadığında, enerjinizi harcamamaya bakın. )

( ENERGY vs./and/or/<> CAPACITY )


- ENERJİ ile/ve/değil/yerine KENDİNİ DENETLEYEBİLEN(KONTROL EDEBİLEN) ENERJİ


- ENERJİ = TERSİNEMEZLİK(ENTROPİ[İng. ENTROPY])


- ENERJİ/K değil/yerine/= ERKE/ERKİN, GÜRE/CİL / GÜREL/İ


- ENERJİNİN/BESİNİN:
KAYNAĞI ve/||/<>/> ARACI ve/||/<>/> TAŞIYICISI ve/||/<>/> TÜKETİCİSİ

( Güneş. VE/||/<>/> Toprak. VE/||/<>/> Bitkiler. VE/||/<>/> Hayvan/İnsan. )


- ENFÂL[Ar. < NEFEL] ile ENFÂR[Ar. < NEFÎR]

( Ganimetler, düşmandan alınan mallar, emeksiz kazançlar. İLE Kalabalıklar, halk, cemâatler. )


- ENFARKTÜS[Fr. < INFARCTUS] değil/yerine/= TIKANCA


- ENFEKSİYON[İng. < INFECTION] değil/yerine/= BULAŞ/İÇBULAŞIM


- ENFLASYON ile/ve STAGFLASYON

( ... İLE/VE Ekonominin, durgunluk zamanındaki enflasyon. )


- ENFRARUJ[Fr. < INFRAROUGE] değil/yerine/= KIZILÖTESİ

( Işık tayfında kırmızı alanın ötesindeki alanda yayılmış ısı ışınlarından oluşan, gözle görülmeyen ışınım. )


- ENGEL/EMİR değil (KAVRAMSAL) OLUMSUZLUK BELİRTİMİ


- ENGEL OLMAK değil/yerine TEŞVİK ETMEK


- ENGEL/SORUN ile/değil/yerine ARA/DİNLENME NOKTASI/VESİLESİ


- ENGEL ile/ve ÇENGEL


- ENGEL değil/yerine/>< DEVRİM

( Boş konuşan kişiler arasında, dilsizlik(susmak), engel değil devrimdir. )


- ENGEL(") ile/ve/değil/yerine/||/<> ENGEBE

( Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen neden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Deprem, yel, sel vb. iç ve dış etmenlerin etkisiyle oluşan yayla, ova, koyak, çukur, dağ vb. biçimlerin bütünü, yüzey biçimleri. )


- [hem, ne] ENGEL ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de/||/<>/> KAYNAK

( [hem, ne] Kendimizden başka yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/NE DE/||/<>/> Kendimizden başka yoktur. )


- ENGEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLANAK


- ENGELLEME/ENGELLENME ile/ve/||/<> DAĞITMA/DAĞILMA


- ENGELLEME ile/değil ÖTELEME


- ENGELLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ENGELLEMEYİ ENGELLEMEK


- ENGELLEMEK ile/değil/yerine SINIRINI/HADDİNİ BİLDİRMEK


- ENGELLERDE/MÂNİ:
ŞER'Î MÂNİ ile/ve/||/<> TABİÎ'Î MÂNİ ile/ve/||/<> ÖRFE DAYANAN MANİÎ ŞER'Î


- ENGELLEYİCİ ile/değil/yerine DENGELEYİCİ


- ENGELLEYİCİ ile/ve/değil/yerine/<> ÖNLEYİCİ


- ENGELLİLERE:
"ACIMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEK/YARDIM


- ENGELLİYE:
ACIMAK ile/değil/yerine SAYGI GÖSTERMEK


- [ne yazık ki]
ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR ve/||/<>/>/< BAŞARACAĞIMIZA EN ÇOK İNANANLAR


- ENGEREK ile KATIRYILANI

( Başı üç köşeli, rengi siyah ya da siyaha yakın, taşlık ve güneşli yerlerde yaşayan zehirli bir yılan. İLE Zehirli bir engerek. )


- ENGEREK ile MOĞOL ENGEREĞİ


- ENGİN, MEHMET FAHRİ EM. TUĞAMİRAL (SARIYER 1888 - 1970) :

( Sarıyer'de doğdu (1888). İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra 1902'de Bahriye Mektebi İdadisine girdi. 1906'da Bahriye Sınıfına geçti 1908'de Sınıf birincisi teğmen olarak mezun oldu. Mesudiye ve Asarı Tevfik zırhlıları ve Sultaniye vapuru ile Necmi Şevket Zırhlısında görev yaptı. 1910'de öğrenim için İngiltere'ye gitti. Rauf Orbay'ın komuta ettiği gemi ile Kızıldeniz, Akdeniz ve Adriyatik hareketlerine katıldı. Başarıları nedeni ile "Hamidiye Krovazörü Madalyası" ile ödüllendirildiler. İngiltere'ye ısmarlanan savaş gemilerine almak için giden ekipte yer aldı. İngiltere gemilere el koyunca yurda dönenler arasında oldu. Çanakkale Savaşları sırasında Barbaros Zırhlısında görev yaptı. 1917'de Alman Bahriyesinde incelemelerde bulunmak üzere Almanya'ya gönderildi. Hamidiye Gemisi Komutanlığı yaptı. Bir süre Padişah Vahdettin'in yaverliğini yaptı. Bu göreve Padişah'ın İstanbul'dan kaçışına kadar devam etti. Milli mücadeleye katılmadığı iddiası ile 1923'te açığa alındı. İtirazı üzerine tekrarlanan inceleme zorunda tekrar kendisine görev verildi ve çeşitli görevler üstlendi. Yavuz Zırhlısı Komutanı oldu. Deniz Harp Akademileri Komutanlığına getirildi.1936'da başlayan Montreux çalışmalarında Türk Delegasyonunun Danışmanlığını yaptı. Marmara Üssübahri ve Kocaeli Mevki Komutanı olarak görevlendirildi 1938'de ise emekli oldu. VI ve VII. Dönem de Samsun Milletvekili olarak görev yaptı. Refik Saydam Hükümetinde Ulaştırma Bakanlığı yaptı. Yazın hayatı da olan Fahri Engin'in yazıları Yakın Tarihimizin 3 ve 4. Ciltlerinde yayınlandı. 1970'de vefât etti. Rumelihisar'daki aile kabristanında gömülüdür. )


- ENGİN, MEHMET FAHRİ TÜMAMİRAL (1888 - 1970) :

( Bahriye mektebinden sonra İngiltere'de Portsmouth Mektebi'ni bitirdi. Donanma Deniz Harp Akademisi Komutanlığı (1928 - 1930), Denizbank Müşavirliği, V., VI. Ve VII. Dönem Samsun Milletvekilliği (1935 - 1946) ve Ulaştırma Bakanlığı (1941 - 1943) yaptı. )


- ENGİN ile ENGİN

( Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş. | Denizin kıyıdan çok uzaklarda bulunan geniş bölümü, açık deniz. İLE Değer ve fiyatı düşük olan. | Yüksekte olmayan, alçak yer. )


- ENGİNAR ile SAKIZ ENGİNAR


- ENGRAFTMAN/ENGRAFTMENT[İng.] değil/yerine/= YAMA TUTMA | YAMALA(N)MA

Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(41/140)