Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(113/140)


- SFERİK/SPHERICAL[İng.] değil/yerine/= KÜREMSİ


- SGK'DA:
4A ile 4B ile 4C


- SHANNON İLE KOLMOGOROV İLE ALGORİTMİC ile/||/<> ENTROPİ TÜRLERİ

( Bilgi miktarının farklı ölçüleri. )

( Formül: H(X) ≤ log n )


- SHANNON İLE KOLMOGOROV İLE QUANTUM ile/||/<> BİLGİ KURAMLERİ

( Farklı bilgi ölçüm yaklaşımları. )

( Formül: H = -Σp log p )


- SHAPE MEMORY İLE SELF-HEALİNG İLE STİMULİ-RESPONSİVE ile/||/<> AKILLI MALZEMELER

( Uyaranlara tepki veren malzemeler. )

( Formül: Af ⇌ Ms (NiTi) )


- SHG İLE THG İLE SPDC İLE FWM ile/||/<> NONLİNEER OPTİK

( Yüksek yoğunlukta ışık-madde etkileşimi. )

( Formül: P = ε₀(χ⁽¹⁾E + χ⁽²⁾E² + ...) )


- SHOR İLE GROVER İLE DEUTSCH ile/||/<> KUANTUM ALGORİTMALARI

( Kuantum bilgisayar algoritmaları. )

( Formül: O(√N) Grover )


- SI İLE CGS İLE IMPERİAL ile/||/<> BİRİM SİSTEMLERİ

( Farklı ölçüm sistemleri. )

( Formül: m İLE kg İLE s İLE A İLE K İLE mol İLE cd )


- si ile Si

( Gam dizisinde, la ile do arasındaki ses. | Bu sesi gösteren nota imi. İLE Silisyum'un simgesi. )


- ŞİÂ'[Ar. < ŞUÂ] ile ŞÎA/ŞİYA/EŞYÂ[Ar.]

( Işın, güneşten ya da başka bir ışık kaynağından uzanan tel ışıklar. | Vektör. İLE Taraflılar, yardımcılar (topluluğu). | Hz. Ali taraflısı. | Şiîlik. )


- ŞİÂB[Ar. < Şİ'B] ile ŞİÂB/ŞUÂB/ŞUÂBÂT[Ar. < ŞUBE]

( Dar yollar, dağ yolları, patikalar, keçiyolları. İLE Şubeler, bölükler, kısımlar, takımlar. | Dallar, budaklar. )


- ŞİÂR[Ar. < ŞA'R] ile ŞİÂR[Ar. çoğ. ŞAÂYİR] ile -ŞİÂR[Ar.]

( Kıllar. İLE İşaret, iz, alâmet. | Ayırıcı işâret, ayırdedici âdet. | Hacı olmak için Mekke'de yapılann tören/ler. İLE "İyi, üstünlük veren işâret, âdet" anlamlarında gelerek birleşik sözcükler meydana getirir.[MERHAMET-ŞİÂR: Merhametli. | ŞÖHRET-ŞİÂR: Ünlü.] )


- ŞİAR ile ŞİYAR


- ŞİB[Ar.] ile ŞİB'/ŞİBA'[Ar.] ile Şİ'B[Ar. çoğ. ŞİÂB]

( İniş, aşağı doğru eğiklik. İLE Doyma, tokluk. İLE Dar yol, keçiyolu, dağ yolu. | Oymak, kabile. | Küçük akarsu yatağı. )


- SİBER SAMİMİYET ile/ve/||/<> STERİL TEMAS


- ŞİBH[Ar.] ile ŞEBÎH[Ar.]


- SİBİRYA'DAKİ TÜRK BOYLARI ile/ve SİBİRYA DIŞINDAKİ TÜRK HALKLARI

( Çok uzakta kalmalarından dolayı, atalarının dini olan Şamanlığı devam ettirmişler. İLE/VE İslâm'ı kabul ederek, eski Şaman din anlayış ve uygulamalarından uzaklaşmışlardır. )


- SICAK GÖZYAŞI ile SOĞUK GÖZYAŞI

( Acı gözyaşı. İLE Sevinç gözyaşı. )

( Niyete göre de değişir. )

( Gözyaşı, göze kaçan birçok maddeyi eritebilecek keskinliktedir. Geceleri tırnak kesilmemesinin nedeni ise gözyaşının tırnağı eritememesinden dolayı sıçrayıp da göze kaçmaması/batmaması içindir. [Yani, hurafe/bâtıl inanç değildir, dikkat etmek gerekir.] )

( Elmas doğadaki en sert maddedir. Elması eritebilen tek şey, gözyaşıdır. Gözyaşının eritemediği tek şey ise tırnaktır. )

( EŞK-BÂR/EŞK-RÎZ[Fars.]: Çok ağlayan, gözyaşı döken. )


- SICAK HAVA ve SOĞUK HAVA

( Gevşeklik yapar ve yayılma gösterir. Bu nedenle sıcaklık, yüzeye doğru havanın çekilmesiyle kırmızı bir yüz meydana getirir. Eğer hava, çok sıcaksa, yüz rengi sarıya döner ve kan tüm yüzeye dağılır. Bu hava çok terleme meydana getirir, sidik miktarını azaltır ve sindirimi zayıflatır ve de çok fazla susuzluğa neden olur. VE Gövdeyi sertleştirir, sindirimi güçlendirir, gövde içine hapsolmuş hıltlar ve terlemeyi azaltarak, sidiği artırır. Soğuk, rektumda, anal sfinkterde, spazm meydana getirir ve böylece dışarı atılmayı engeller ve ataleti artırır. Suyu ayırır ve böbreklere doğru sevkeder. )


- SICAK YEREL YELLERDE:
FÖHN ile SİROKKO

( Bitkilere kurutucu etki yapan rüzgârlar. [Bir dağ yamacını aşarak başka bir yamaçtan aşağı doğru esen rüzgârın sıcaklığı artar, çevrede nem açığı oluşur.] [Türkiye'de Kuzey Anadolu dağları ile Toroslar'da etkilidir.] İLE Büyük Sahra'dan, İtalya'nın güneyine doğru esen sıcak ve kuru rüzgâr. [Akdeniz'den geçerken nem aldığından İtalya'nın güney kıyılarına yağış bırakır.] )


- SICAK YİYECEĞİ/İÇECEĞİ:
ÜFLEMEK değil/yerine SOĞUMASINI BEKLEMEK


- SICAK ve/||/<>/< KARBONDİOKSİT


- SICAK >< SOĞUK["SOUK" değil!] | ile/ve/||/<>/> ILIK

( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Hem ortak, hem de sonuç. )

( | HOT >< COLD | vs./and/||/<>/> WARM )


- SICAKLIK:
"20 - 24 DERECE ARASINDA OLACAK" değil 20 -[ilâ] 24 DERECE OLACAK

( "ilâ" edatı kullanıldıktan sonra, "arasında" sözcüğü kullanılmaz. "ilâ", "arasında" anlamındadır. )


- SICAKLIK ile ISI

( Bir nesnenin, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji. İLE Sıcak olan şeyin etkisi ya da niteliği. )

( Bir nesnenin moleküllerinin deviminin ve ortalama kinetik enerjisinin bir ölçüsüdür. İLE Enerjinin bir biçimidir ve sıcaklık farkı nedeniyle bir nesneden ötekine aktarılması. )

( Termometre ile ölçülür. İLE Kalorimetre ile ölçülür. )

( TEMPERATURE vs. HEAT )


- SIÇAN ile CIRBAĞA/ÇÖLSIÇANI


- SIÇAN ile CÜCE FİRAVUN SIÇANI


- SIÇAN ile FUNDASIÇANI

( ... İLE Şili ve Peru'da yaşayan, kemiriciler takımından bir memeli türü. )

( ... cum ECTADON DEGUS )


- SIÇAN ile KESELİ SIÇAN

( ... İLE Doğu ABD'de, Kuzey Amerika'da Rio Grande Nehri'nin kuzeyinde bulunur. Yavrusunu, karnındaki kesesinde taşır. Tek başına yaşayan ve bir kedi büyüklüğünde olan bir hayvandır; fırsatçılığıyla ünlüdür. Tehlike karşısında, ölü taklidi yaparlar.

Cinsindeki en büyük tür ve diğer keseli sıçanların en büyüğüdür. Genellikle, 38–51 cm. uzunluğunda, kuyruğu 33 cm.'dir. 4–6 kg. ağırlığındadır. Tüyleri, grimsi kahverengi; yüzleri, beyazdır. Uzun tüyleri ve sarılıcı kuyrukları vardır. Kuyruklarıyla küçük nesneleri taşıyabilirler. Kulakları tüysüzdür, uzun ve sivri bir burunları vardır. 50 tane dişleri bulunur. )

( ... ile | )

( RAT vs. OPPOSSUM )

( RATTUS NORVEGICUS cum DIDELPHIS VIRGINIANA )


- SIÇAN ile KÖSÜRGE


- SİCİL ile SİLSİLE


- SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> ZAR KURAMI

(





)

( STRING THEORY and/||/<> MEMBRANE THEORY )


- SİDAR ÇÖRTEN, MUTLU (...) :

( Sporcu, beden eğitimi öğretmeni. Spor Akademisini bitirdi ve öğretmen olarak göreve başladı. Öğrenciliği sırasında Sarıyer'de Atletizm takımında yıllarca spor yaptı. Pek çok birincilikler kazandı. Sarıyer'den ENKA Spor Kulübüne geçti ve atletizm hayatına devam etti. 100 ve 4x100 de yarıştı ve defalarca Türk Milli takım formasını giydi. Öğretmenlik yaşamına devam etmektedir. )


- ŞİDDET" &gt;&lt;/< "İKTİDAR"

( "iktidarın bitmeye başladığı yerde, şiddet başlar." )


- ŞİDDET değil/yerine/>< ÖZEN


- ŞİDDET =/||/<>/>/< ÖZENSİZLİK


- ŞİDDET[Ar. < ŞEDD] değil/yerine/= YEĞİNLİK

( Yeğin olma durumu. | Bir etkinliğin ya da bir gücün derecesi. | Bir ses çıkarılırken algılanan ve titreşimlerin genliğinden kaynaklanan özellik. )


- [ne yazık ki]
ŞİDDETİN MEŞRÛLAŞTIRILMASI ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME


- ŞİDDETLİ UYARI ile/ve GERÇEK/LİK

( "STRONG" WARNING vs./and REAL/ITY )


- ŞİDDETTE, KİŞİ:
[önce] MAĞDUR ile/ve/değil/sonra/||/<>/> MAZLUM ile/ve/değil/sonra/||/<>/> ZALİM


- [ne yazık ki]
ŞİDDETTE:
"YASA" ile "SUÇ"

( "Devlet uygularsa". İLE Kişi işlerse. )


- [ne yazık ki]
ŞİDDETTEN DOLAYI ... ile/ve/değil/ne yazık ki/<> "BİZİM/SEN"İN "SESSİZLİĞİNDEN/TEPKİSİZLİĞİNDEN DOLAYI ..."


- SİDERİT[Fr. < Lat. < Yun.] ile SİDEROZ[Fr.]

( İçinde, sadece demir ve nikel bulunan göktaşı. İLE Çoğunlukla kahverengi demir karbonat bileşimli, demir cevheri. )


- SIDK[Ar.] ile İÇTEN BAĞLILIK

( Doğruluk, gerçeklik. | İçten bağlılık. )


- SIDNEY HUNİAĞI ÖRÜMCEĞİ ile/ve/||/<> KIZILSIRTLI ÖRÜMCEK

( Avustralya'nın en zehirli örümcekleridir. )


- SİESTA ile/ve/||/<> FİESTA

( Öğle arası. İLE/VE/||/<> Şenlik. )


- ŞİFA CAMİİ :

( Nalbant Çeşme Caddesi üzerinde ve Şifa suyu mesiresine yakın yerdedir. Osmanlı mimarı tarzında yapılmış olup, tarihi bir özelliği yoktur. )


- ŞİFA SUYU BAĞLAR CAMİİ :

( Şifa Suyu mesiresinin üst kısmında ve Bağlar Sokakta olduğu için bu ismi almıştır. Tarihi bir özelliği yoktur. )


- ŞİFA SUYU ÇEŞMESİ :

( Sarıyer'in ünlü Şifa Suyu mesiresinin içinde sağ ve solda olmak üzere iki ayrı çeşmeden Şifa suyu akmaktadır. )


- ŞİFA SUYU KONAKLARI :

( Sarıyer'in önemli ve en eski mesirelerinden biri olan Şifa Suyu mesiresi 1980 yılından sonra eski özelliğini kaybetti. 2000 yılına gelindiğinde ise mesire kapatıldı. Zamanla bu geniş, asırlık ağaçların bulunduğu alan imara açıldı. Büyük bölümü yeşil alan olarak ayrıldı, kalan bölüme de Şifa Suyu mesiresinin sahibi olan SALMAN Ailesi tarafından birkaç villa yapıldı. Alana da Sarıyer Şifa Suyu Konakları ismi verildi. )


- ŞİFA SUYU MESİRESİ :

( Çok eski bir mesire yeridir. Dört asırdan beri mesire yeri olarak kullanılmaktadır. İçinde iki su bulunmaktadır. Kışlık kapalı yeri de vardır. Ne var ki 2008'de mesire kapatılmış ve imara açılarak yeni bir yerleşim bölgesi meydana getirilmiştir. Sarıyer'in bu en eski bu mesiresi olan Şifa Suyu mesire olmaktan çıkarıldı ve siteye dönüştürüldü. )


- ŞİFÂ ile/ve/||/<>/> SADRA ŞİFÂ


- ŞİFÂ[çoğ. EŞFİYET] ile ŞİFÂH[< ŞEFE]

( İyileşme, iyi olma, hastalıktan kurtulma, sağalma. İLE Dudaklar. )


- ŞİFÂHEN ile/ve/||/<> ŞİFÂHÎ[>< TAHRİRÎ]

( Ağızdan, sözle söyleyerek. İLE Sözlü. )


- ŞİFAİ ile/ve/||/<> PRAKRİT

( [Aktarım biçimi] Ağızdan ağıza, sözlü gelenek. İLE/VE/||/<> Halk arasında, konuşmada.

[Yazılılık durumu] Yazıya sonradan geçirilir. İLE/VE/||/<> Yazılı Hintçe’nin karşısında sözlü kökenlidir.

[Toplumsal düzey] Halk, ozan, meddah, halk bilgesi. İLE/VE/||/<> Halk, köylü, sıradan konuşur.

[Üst düzey dil karşılığı] Yazılı - edebî - medrese dili [Arapça/Osmanlıca]. İLE/VE/||/<> Hintçe [kutsal ve yazılı dil].

[İşlevi] Halk kültürünü, duyguyu, doğrudan anlatımı taşır. İLE/VE/||/<> Doğal konuşma, halk edebiyatı, sade tanım. )


- SİFAKA ile TAÇLI SİFAKA


- SIFAT ile NİTELİK

( CAPACITY vs. QUALITY )


- SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL

( Bilgisizlik/cehalet. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Bilgililik/bilgelik. )

( Cehl. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< İlim. )


- SIFATIN, ...:
SÖZCÜKTEN ÖNCE KULLANILMASI ile SÖZCÜKTEN SONRA KULLANILMASI


- SIFFEYN/SIFFİN SAVAŞI:
KARDEŞ KAVGASI ile/ve/değil/||/<>/>/< DEVRİM KARŞITLARIYLA DEVRİM ÇATIŞMASI ve/sonra tekrar/||/<>/> KARŞI DEVRİM


- SIFIR BİÇİM ile SIFIR TÜRETİM

( ZERO MORPH vs. ZERO DERIVATION )


- 0[SIFIR]:
"YUTAN" ile/ve/değil/||/<>/< DURAN/DURDURAN / ARA


- SIFIR ile/ve/değil SALT BOŞÇA/MUTLAK SIFIR

( ... İLE/VE/DEĞİL -273 Kelvin )

( Mutlak Sıfır yazısı için burayı tıklayınız... )


- SIFIR ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIR


- SIFIR[0] ile/ve SONSUZ

( Yutan sayılar. )


- SIFIRI TÜKETMEK değil ZAFİRİ TÜKETMEK

( ZAFİR: Soluk/nefes. )


- ŞİFRE[Fr. CHIFFRE] = KOD[Fr., İng. CODE]

( Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü, kod. | Gizliliği olan kasa, kapı, çanta vb. şeylerin açılması için gereken rakam/harf. )


- ŞİFRE ÇÖZÜCÜ / DECODER ile/ve/||/<> FİZİKSEL ÇÖZÜCÜ / ENCODER


- ŞİFRE OLARAK KALMASI GEREKEN ile/ve DEŞİFRE EDİLMESİ GEREKEN

( HAS TO BE CIPHER/CODE vs./and HAS TO BE DECIPHERED )


- [hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME

( [not] CODING vs./and/but/also/<>/>/< STEGANOGRAPHY
STEGANOGRAPHY instead of CODING )


- SİFTAH[Ar. < İSTİFTAH] değil/yerine/= İLK ALIŞVERİŞ/İLK KEZ

( Siftah etme. | Başlama, başlanılma. | Açma, açılma. )


- SİFTİNMEK/ZİFTİNMEK = OYALANMAK

( Oyalanmak, vakit geçirmek. | Bir yere sürtünerek kaşınmak. )


- SIĞ ile/ve/||/<> KOF ile/ve/||/<> GÜDÜK


- SİGA/SAGA/SIYGA[Ar.] değil/yerine/= KİP

( Fiilin çekiminden oluşan türlü biçimlerden her biri. | Kalıba dökmek. )


- SİGAR[Ar. < SAGÎR]["ga" uzun okunur] ile SİGAR ile SİGÂL[Fars.]

( Küçükler. İLE Küçüklük, ufaklık. İLE Düşünce/fikir. | Kuruntu. )


- SİGARA İÇEN ile/ve/değil/<> İÇİREN/İÇTİREN/İÇTİRTEN

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Etkin/Edilgin/Ettirgen. )

( [ne yazık ki] İçmeyenler. İLE/VE/DEĞİL/<> İçenler ve içmeyenler. )


- SİGARA İÇİLMEYEN BÖLÜM yerine SİGARA İÇİLEN BÖLÜM

( NONSMOKING AREA instead of SMOKING AREA )


- (SİGARA) "YASAĞI" değil SINIRLAMASI/KISITLAMA/SI

( Yürürlüğe giren yasa, bir "YASAK" koyma değildir! Toplum yaşamında ve kişiler arasında düzenin sağlanması, hakların korunması için ortak kullanım alanı kuralları uygulanmak zorundadır. Sigarayla ilgili düzenleme, kişilerin bulunmak zorunda/durumunda olduğu -kapalı ya da açık- ortamlarda sigara kullanıcılarının keyfî uygulamalarına izin vermemek üzerinedir. Bu durumdan rahatsız olan/olabilecek kişilerin haklarının korunması üzerine de bu tür kısıtlamalar getirilmesi gerekmiştir. "YASAK" olarak ifade edilen durum, "sigara içme yasağı" değil belirli ortak kullanım alanlarında keyfî tutumda bulunulmasına engel olabilmek üzere ve çevrenin rahatsız edilmemesine yöneliktir. Doğrudan, genel bir "içmeme yasağı" getirilmemiştir. "YASAK"[< YASA][yasaya/kanuna bağlı olan] sözcüğü ve kullanımının da, kişiler [içen-içmeyen, rahatsız olan/lar] arasında anlaşamamazlık/ihtilâf [ya da olası çatışma durumunda] toplum ve devlet tarafından kabul ve onay görmüş, uyumlu bir düzen sağlanabilmesi üzerine, gereken koşulların, yazılı ve tüzel(hukukî) bir karşılığının bulunması üzerinedir. Birlik ve bütünlüğü, sürdürülebilirliği sağlayabilmenin göstergesi ve dayanakçası olarak, "YASA" ve yasal gereklilik, işlevini yerine getirmek üzere uygulanmaktadır. Kişi, kendi evinde istediği gibi [çırılçıplak] dolaşabileceği halde dışarıda/sokakta, ortak alanlarda dolaşamayacağı gibi. Bu durumu anlayan ve kabul edebilen tütün kullanıcıları, tütün ürünleri kısıtlamasının da bir uzlaşım ve çözüm gerektirdiğini rahatlıkla anlayacak ve kabul ediyor olacaklardır. )


- SİGARADA:
YANGI ile/ve/||/<> DAMAR DARLIĞI ile/ve/||/<> KANSER


- SİGARAYLA MÜCADELEDE:
"ZORLAMA" değil/yerine MERAK ETMESİNİ SAĞLAMA

( Burayı tıklayarak izleyiniz... )


- SIĞINIK ile SIĞINTI

( Başka bir ülkeye ya da yere sığınmış olan kişi. İLE Bulunduğu yerde kalması istenmeyen, varoluşu gereksiz görülen kişi. )


- SIĞINMA ya da BUNALIM


- SIĞIN/MUS:
AVRUPA ile DOĞU ile BATI ile ALASKA ile SHIRAS ile SİBİRYA

( Finlandiya, İsveç ve Norveç'te. İLE Kanada'nın doğusunda ve ABD'nin kuzeydoğusunda. İLE Kanada'nın Batı'sında. İLE Alaska ve Yukon'da. İLE Wyoming ve Utah'ta[ABD]. İLE Sibirya ve Moğolistan'ın Doğu'sunda. )


- SIĞINTI ve/||/<>/> SIKINTI


- SIĞIR ile HONA

( ... İLE Eril sığır. )

( Sığır, çok yemeyi simgeler. )

( BUZAĞI/İCL[Ar.]: Sütten kesilmemiş eril sığır, dana. )

( TEBÎ[Ar.]: Sığır yavrusu, mal. )

( SİGOR[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile ... )

( [Altay Türkçesi] BOOS ile ... )

( BAKARÎ: Sığır cinsinden olan hayvanlarla ilgili. | BAKARİYYE: Hayvanbilimdeki genel adı, sığırlar.
BAKAR, BAKARA [çoğ. BUKUR, BUKAR, BUKARÂT] ile ... )

( BOSKAP ile ... )


- SIĞIR ile KARASIĞIR

( ... İLE Orta Anadolu'da yetişen, sert ve kurak iklime dayanıklı, küçük yapılı bir tür sığır. )


- SIGMUND FREUD (1895 ve 1896 ve 1897)


- SİGORTA[İt.]/ASFALYA[Yun.] değil/yerine/= KORUNÇ


- SİGORTA ile/ve/<> TEDBİR


- SİGORTALAYAN SİGORTALANAN


- SİHÂ'[çoğ. ESHİYE] ile ...

( İnce deri. | Beyin zarı. )


- SİHÂ'[Ar. çoğ. ESHİYE] ile SİHÂH/SIHÂH[Ar. < SAHÎH]

( İnce deri. | Beyin zarı. İLE Doğrular, gerçekler. )


- SİHİR" ile/ve/değil/=/||/<> YETERİNCE GELİŞMİŞ TEKNOLOJİ


- ŞİİR:
"BELA" ile/ve/değil/<> "DEVA"

( Başa. İLE/VE/DEĞİL/<> Kalbe. )


- ŞİİR "DİLİ" değil ŞİİR BİÇİMİNDE


- ŞİİR:
"DUYGULANMAK" İÇİN değil DUYUMSAMAK İÇİN


- ŞİİR OKUMAK ile/ve/değil/yerine ŞİİR YAZMAK


- ŞİİR ile AKROSTİŞ/İSTİHRÂC[< HURÛC]/MUVAŞŞAH[< VİŞÂH]

( ... İLE Mısra başlarındaki harflerden, şiirin ithaf edildiği kişinin adı okunan şiir biçimi. )

( YAŞAR akrostişlerini okumak için burayı tıklayınız... )


- ŞİİR ile/ve/||/<> BALAD[Fr. < BALLADE]/BALAT

( ... İLE/VE/||/<> Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü. | Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü. | Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan ya da şarkı olarak okunan yapıt. )


- ŞİİR ile/ve/değil/<> NEŞÎD/E

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. )


- ŞİİR = POEM[İng.] = POÈME[Fr.] = GEDICHT[Alm.] = POEMA[İt., İsp.]


- ŞİİR ve/<> SES


- ŞİİR ve/<> ŞUUR


- ŞİİRDE, (")MANTIK("):
"YOK" değil ARANMAZ!


- ŞİİR/LER ve/||/<>/>/< ŞAİR/LER

( Az bilinen ["]çoklar["]. )


- ŞİİRSEL/LİK ile/ve/değil/yerine SİMGESEL/LİK


- ŞİİR/YAZI ile/ve/||/<>/> MÜKÂLEMELİ/KONUŞTURMALI ŞİİR/YAZI


- ŞIK[Ar. < ŞIKK] ile ŞIK[Fr. < CHIC]

( İkiye bölünmüş şeyin bir parçası. | Bir işin, iki yönünden her biri. | Seçenek. İLE Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. )


- ŞIK[Ar. < ŞİKK] ile ŞIK[Fr. < CHIC]

( Seçenek. İLE Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. )


- SİKA'["ka" uzun okunur] ile SİKA[Ar. < VÜSÛK | çoğ. SİKAT]

( Kırba, sakaların içine su koydukları köseleden yapılmış kab. İLE Güven, emniyet. | İnanılır, güvenilir kişi. )


- ŞİKÂL[Ar.] ile ŞİKÂR[Ar.]

( Üç ayağı beyaz[sekili] olan at. İLE Avlanan hayvan. | Ganimet, düşmandan ele geçirilen mal. | Ender bulunan şey. )


- ŞİKÂYÂT ile/değil HİKÂYÂT

( Bizimki şikâyât değil, hikâyât. )


- ŞİKÂYET ETMEK/SÖYLENMEK değil/yerine NE YAPABİLECEĞİNİ VE NASIL YAPABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEK VE EYLEME GEÇMEK


- ŞİKÂYET ETMEK ile/değil/yerine/>< DURUMU(NU)/ZİHNİ(Nİ) DEĞİŞTİRMEK


- [ne yazık ki]
ŞİKÂYET ile İSRAF ile SIRADÜZENSİZLİK[ANARŞİ] ile BASKI/İSTİBDÂD ile İFRÂD-TEFRÎT
değil/yerine/><
KANAAT ile İNFAK ile HUZUR/SELÂMET ile ADÂLET ile İSTİKÂMET

( [ne yazık ki]
Bilgisizlik + Yoksulluk >= Şikâyet İLE
Bilgisizlik + Varsıllık >= İsraf İLE
Bilgisizlik + Özgürlük >= Anarşi İLE
Bilgisizlik + Güç >= Baskı/İstibdâd İLE
Bilgisizlik + Din >= İfrâd - Tefrit İLE

DEĞİL/YERİNE/><

Bilgi/(b)ilim + Yoksulluk >= Kanaat İLE
Bilgi/(b)ilim + Varsıllık >= İnfâk İLE
Bilgi/(b)ilim + Özgürlük >= Huzur, Barış/Selâmet İLE
Bilgi/(b)ilim + Güç >= Adâlet İLE
Bilgi/(b)ilim + Din >= Yön/İstikâmet )


- ŞİKÂYET ve/||/<>/> EŞKIYÂ

( Şikâyet eden, eşkıyâdır. )


- ŞİKÂYET ile GAMMAZLAMA

( TO COMPLAIN vs. TO SQUEAL/SNITCH )


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine HAYRET

( COMPLAINT vs./and ASTONISHMENT/AMAZEMENT
ASTONISHMENT/AMAZEMENT instead of COMPLAINT )


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/&gt;&lt;/>/< HİKÂYET

( Yaşanılmış bir sorun üzerine konuşulduğunda, o konuya değinmenin gereği, sorunun kendini değil daha sonraki durum ve/ya da süreçlerde, kişinin, davranış-tutumlarını ve dilini düzeltmesine, gelişerek değişmesine katkıda bulunulacak biçimde düşünülmeye/konuşulmaya çalışılmasıdır. Biri, bir sorundan konu açıyorsa, bunu, o sorundan "şikâyet ediyor" olarak değil daha sonrası için bir çözüm arıyor ve/ya da sunuyor olarak düşünmek/konuşmak ve algılamaya çabalamak gerekir. Bir serzeniş ya da isyan olarak algılanmamalıdır.

Bu tür durumlarda, ötekine bilgi vererek, değinilecek konu/sorun için, "Benimki/bizimki*, bir şikâyât değil hikâyât![olan-bitenin öyküsü/hikâyesi]" biçiminde, öncelikle, kişinin kendinde ve daha sonra çevresinde, adâleti ve dengeyi sağlamasına destek vermek üzere, çevresiyle olan iletişimini ve ilişkisini sürekli kılmak üzere, bir bilgi verilir ve/ya da açıklama/anımsatma/uyarı yapılır.

[ * "Bizimki" sözü/sözcüğü, "bu konuda/alanda, bu ayrıntılarda, ben ve benim gibi düşünenler" olarak/anlamında ve bencilliğe/tekbenciliğe düşülmemesi için kullanılır. ] )


- ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]

( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )


- ŞİKÂYET ile/değil/yerine ŞÜKÜR

( Derdi artırır. İLE/DEĞİL/YERİNE Nimeti artırır. )


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/<> TESPİT


- ŞİKÂYET[Ar.] ile/değil YAKINMA

( Uyumsuzluk yaratıyor, sonra da yakınıyorsunuz. )

( You create disharmony and then complain! )

( [not] TO COMPLAIN vs./but COMPLAINING )


- SIKÇA KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSATMAK


- SİKE SİKE ile/ve/değil/||/<> SİKKE SİKKE (ÖDEMEK)


- ŞİKESTE[Fars.] değil/yerine/= DARGIN, KIRILMIŞ/KIRGIN

( Kırılmış, kırık. | Yenilmiş, yenik düşmüş. | Gücenmiş, kırgın, kederli. )


- ŞIK[Fr. CHIC] ile ŞIK[Ar. ŞİKK]

( Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. İLE Seçenek. )


- SIKI-FIKI (ARKADAŞ/DOST, YAKIN OLMAK)


- SIKICI ile/ve/değil ZORLAYICI


- SIKI-FIKI (OLMAK) ile/ve İÇLİ-DIŞLI (OLMAK) ile/ve YÜZ-GÖZ (OLMAK)


- SIKI/LAŞMA ile KATI/LAŞMA

( STRICT/NESS vs. STERN/NESS )


- SIKILMA ile/değil KANIKSAMA


- SIKILMAK ile/ve SALLANMAK

( Sallanmak, o ortamdan/mekândan sıkıldığınız anlamına gelir. )

( Ne kadar sıkılsanız da, bir toplantı ya da derste, dinleme/bekleme gibi durumunda sallanmamak/bacakları sallamamak gerekir. )


- SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER

( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ

BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )

( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )

( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...

I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )

( DISTRESS/BOREDOM vs./and/> REMEDY )


- SIKINTI ile/ve/değil/yerine/<> KARANLIK

( Duygu durumu. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Algı durumu. )

( Zorlamalı, değişken, keyfî. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zorunlu, doğal. )


- SIKINTI/KAHIR[Ar.] ile SIKINÇ/KASVET[Ar.]

( ... İLE İç sıkıntısı, gönül darlığı. | Katılık, sertlik. | Merhametsizlik, acımasızlık. )

( BANYO YAP, SPOR YAP, GIDANA DİKKAT ET, [zayıfsan] KİLO AL / [şişmansan] KİLO VER )


- SIKINTI ile/ve/> SIRADANLAŞTIRMA


- SIKINTILI ile ÜZGÜN


- SIKIŞ-TIKIŞ (OTURMAK)


- SIKIŞIKLIK ile KISIR DÖNGÜ


- SIKIŞMIŞLIK ile/ve/||/<>/> SIKILMIŞLIK


- SIKIŞTIRMAK ile KISTIRMAK


- ŞIKK-I:
EVVEL ile/ve/||/<>/> SÂNÎ ile/ve/||/<>/> SÂLİS

( [Mâliye teşkilâtının ayrıldığı, ...] birinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> İkinci mâlî bölge. İLE/VE/||/<> Üçüncü mâlî bölge. )


- SIKLAŞTIRMA ile SIKILAŞTIRMA


- SİKLET değil SIKLET[Ar.]

( Ağırlık, yük. | Sıkıntı. )


- ŞIK/LIK ile GÜZEL/LİK

( SMARTNESS vs. BEAUTINESS )


- SIK/LIK ile/ve/||/<> SIKI/LIK ile/ve/||/<> YOĞUN/LUK


- SİKLON/KİKLON[Fr.] ile KİLOSİKL[Fr. < KILOCYCLE]

( Atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgârların oluşturduğu şiddetli fırtına. İLE Saniyede bin devir olan elektrik akımının frekansını ölçmek için kullanılan birim. )


- SİKMEK ile/değil SİLKMEK


- SİKMEK ile/ve/||/<> SİLMEK


- SİKTİRİ BOKTAN-->


- SİLÂ'[Ar. çoğ. SELEÂT] ile SİL'A[Ar.]

( Hıyarcıklar, urlar. İLE Ticaret malı. | Gövdede olan ur. | Sülük. )


- SİLAHSIZLANMA ile/ve/||/<> YANITSIZ BIRAKMA


- SİLECEK ile SİLGİ

( Taşıtlarda, ön cama düşen yağmur damlalarını silmeye, gidermeye yarayan aygıt. İLE Kalem ya da daktiloyla yazılmış ya da çizilmiş şeyleri sürterek yok etmeye yarayan, bileşiminde kauçuk olan madde. | Hamam takımı, havlu. )


- ŞİLİ = DANİMARKA - ORTA AFRİKA ARASI

( Şili'nin üst ucunu Danimarka'ya yerleştirseniz, alt ucu, Orta Afrika'yla denk gelir. )


- SİLİ ile SİLİ

( Arı, temiz. İLE İffetli. )


- SİLİCON LİFE İLE AMMONİA SOLVENT İLE EXOTİC BİOCHEMİSTRY ile/||/<> ALTERNATİF YAŞAM

( Karbon/su dışı yaşam formları. )

( Formül: Si-O İLE C-C bonds )


- SİLİKAT ile BRANİT ile OMFAZİT ile SİLİKON

( Bir anyonda, temel atomun/atomların silisyum olduğunu belirten terim. | Yapı malzemesi olarak kullanılan cam, çimento, tuğla vb. maddelerin birleşiminde bulunan, silisik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuz. İLE Formülü, MnSiO3,.3Mn2O3 olan, doğal mangan silikat. İLE Piroksen grubundan, yeşil renkli, doğal silikat. İLE Karbon yerine silisyumun geçtiği, organik cisimlere benzer maddelerin genel adı.[Isı ve suya karşı dayanıklı olduğundan dolayı, yağ, plastik, merhem gibi maddelerin yapımında kullanılır.] )


- SİLİKAT[Fr./İng. < SILLICATE] ile KANBİYİT[Fr. < CANBYTE]

( Yapı malzemesi olarak kullanılan cam, çimento, tuğla vb. nesnelerin bileşiminde bulunan, silisik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuz. İLE Hidratlı doğal demir silikat. )


- ŞİLİN[İng. SHILLING] ile PENİ[İng. PENNY]

( Avusturya para birimi. | Birleşik Tanzanya Cumhuriyeti, Kenya, Somali ve Uganda para birimi. | İngiliz lirasının yirmide biri olan para. İLE Sterlin'in yüzde biri değerindeki para birimi. )


- SİLİP ATMAK ile SİKİP ATMAK


- SİLİS[Fr. < Yun.] ile SİLİSYUM[Fr.]

( Kum, çakmaktaşı, kuvars gibi, silisyumun oksijenli bileşimlerine verilen ad. İLE Atom sayısı 14, atom ağırlığı 28.06, yoğunluğu 2.34 olan, endüstride geniş ölçüde kullanılan ve doğada, oksijenden sonra en bol bulunan öğe. Simgesi: Si )


- SİLİSYUM KARBÜR[Fr. < CARBURE] = KARBORUNDUM[Fr. < CARBORUNDUM]

( Karbonun başka bir öğeyle birleşmesinden oluşan nesne. = Aşındırıcı nesne olarak kullanılan silisyum karbürün ticaretteki adı. )


- SİLK[Ar. çoğ. SELEÂT] ile SİLK[Ar.]

( Pancar. İLE İplik. | Sıra, dizi. | Yol; meslek, tutulan yol. )


- SİLKİ ile SİLKİNTİ

( Uykuda sıçrama. İLE Ürkerek sıçrama. | Bitkilerde, çiçek düşürme durumu. )


- SİLMEK ile/değil/yerine/>< SEVMEK


- SİLSİLE[Ar.] ile ZİNCİR, ZİNCİRLEME OLAN ŞEY

( ART ARDA GELEN ŞEYLERİN MEYDANA GETİRDİĞİ SIRA )

( SOYSOP )

( ZİNCİR, ZİNCİRLEME OLAN ŞEY )


- SİLÜET[Fr. < SILHOUETTE] değil/yerine/= GÖLGE/KARALTI/KARARTI


- SİLVA, WALLACE MACHADO DA (RİO DE JANERİO, BREZİLYA, 1968) :

( Americo F. C. Kulübünden (Brezilya) transfer edildi ve üç sezon (1988 - 1991) Sarıyer tescilli kaldı. Bu süre içinde 51 lig, 7 kupa ve 2 turnuva maçı olmak üzere 60 resmi ve ayrıca 43 özel maçla birlikte toplam olarak 103 maçta oynadı. Lig maçlarında 19, kupa maçlarında 3 ve turnuva maçlarında 2 olmak üzere resmi maçlarda 24, özel maçlarda attığı 5 golle birlikte toplam olarak takımı adına 69 gol kaydetti. 1991'de ülkesine döndü. )


- SİMA ile/değil SİNEMA


- ŞIMARMA/CİBİLME ile ŞIRNAMA


- ŞIMARMAK ve/<> SÖMÜRMEK


- SİMBİYOZ/SYMBIOSIS[İng.] değil/yerine/= ORTAK YAŞAM


- ŞİMDİ ŞİMDİ değil ŞU SIRALAR


- ŞİMDİ (YAPACAĞIM/GİDECEĞİM vs.)" değil BİRAZDAN YAPACAĞIM/GİDECEĞİM vs.


- ŞİMDİ YAPACAĞIMIZ GİBİ değil BİRAZDAN YAPACAĞIMIZ GİBİ


- ŞİMDİ ile/ve "ŞİMDİLİK"


- SİMETRİ ile ASİMETRİ


- SİMETRİK İLE ASİMETRİK İLE HİBRİT ile/||/<> ŞİFRELEME TÜRLERİ

( Temel kriptografi yaklaşımları. )

( Formül: RSA: n = p × q )


- SİMETRİK MEDRESE/LER ile ASİMETRİK MEDRESE/LER


- SİMETRİ/K[İng.]/MÜTENAZIR[Ar.] değil/yerine/= BAKIŞIM/LI

( İki ya da daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğu. | [mat.] Eksen olarak alınan bir doğrudan, benzer noktaları karşılıklı olarak aynı uzaklıkta bulunan iki benzer parçanın birbirine göre olan durumu, tenazur. )


- SİMGE:
BULUŞMA ve/+/||/<> BİRLEŞME


- SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI


- SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN


- SİMGE ile/ve DUYU

( Tini gösterir. İLE/VE Nesnenin görünüşünü gösterir. )

( SYMBOL vs./and SENSE )


- SİMGE ile/ve/değil EŞİK


- SİMGE ile/ve/<> İŞARET

( SYMBOL vs./and/<> SIGN )


- SİMGE ile/ve/<> KAVRAM

( SYMBOL vs./and/<> CONCEPT )


- SİMGE ile KAVRAM

( SYMBOL vs. CONCEPT )


- SİMGE ile/ve/||/<>/> MAZMUN


- SİMGE = REMZ[çoğ. RÜMÛZ(ÂT)] = SYMBOL[İng., Alm.] = SYMBOLE[Fr.] = SYMBOLON[Yun.] = SIMBOLO[İsp.]


- SİMGE ile/ve/||/<> SEZGİ


- SİMGE ile/ve SİMGE

( SYMBOL vs./and SYMBOL )


- SİMGE ile/ve/||/<>/> SİMGENİN SİMGESİ (ARACI VE KAYNAĞI)

( ... İLE/VE/||/<>/> Ayna ve birey[insan]. )


- SİMGE YAZI


- SİMGEBİLİM = SYMBOLICS[İng.] = SYMBOLIQUE[Fr.] = SYMBOLIK[Alm.]


- SİMGECİLİK ile İŞLEVSELCİLİK ile YAPISALCILIK


- SİMGELEMEK ile/ve TEMSİL ETMEK

( TO SYMBOLIZE vs./and TO REPRESENT )


- SİMGE/LER:
KENDİLERİ değil KENDİNİ AŞAN ANLAMI/ANLAMA İŞARET EDEN

( SİMGE: Kendinden başka bir şeyi gösteren. )


- SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) OKUMAK değil SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) ÇÖZMEK

( HİYEROGLİF: Kutsal örtüsü. )


- SİMGELEŞTİRME ile/ve BENZETME

( TO SYMBOLIZE vs./and TO LIKEN )


- SİMGELEŞTİRME ile/ve/<> DIŞLAŞTIRMA

( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TO EXTERNALIZE )


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)

( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )

( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)


- SİMGESEL DİL ile/ve/<> BİÇİMSEL DİL


- SİMGESEL DÜŞÜNME ile/ve/> DÜŞÜNCENİN, KENDİNİ ÖRMESİ


- DÜŞÜNME:
SİMGESEL ile/değil YAPISAL


- SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )

( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )

( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )


- SİMGESEL ile/ve/<> BİÇİMSEL


- SİMGESEL ile/ve/<> SOYUT


- SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )

( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )

( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TRANSCENDENTAL/NESS )


- SİMPLY CONNECTED İLE MULTİPLY CONNECTED ile/||/<> BAĞLANTILILIK

( Topolojik uzayların delik sayısı. )

( Formül: π₁(S¹) = ℤ )


- SIMPSON AÇMAZI ile/ve/||/<> YABANCI DÜŞMANLIĞI AÇMAZI


- ŞİMŞEK, HAKKI İSMET (ZARA, 1989) :

( Kırklarelispor'dan orta saha elemanı olarak transfer edildi ve bir sezon (2018/2019 ara transfer) tescilli kaldı, takımının 15 lig maçında oynadı. Sezon sonunda serbest kaldı. Dikilitaş, Hadımköy, Avcılar Belediyespor, Beylerbeyi, Bandırmaspor Baltok, Ümraniye, İnegölspor, Kırklarelispor ve Sarıyer'de oynadı. )


- ŞİMŞEK ile/= YALABIK

( ... İLE/= Parlak, parıltılı, ışıltılı. | Alevin, oynayarak parıldaması, parlama, parıltı. | Şimşek. | Güzel, yakışıklı, sevimli. | İkiyüzlü, kaypak. )


- TAHTA KAŞIK'TA:
ŞİMŞİR ile/ve/değil/yerine SANDAL AĞACINDAN


- SİMÜLASYON/SİMÜLATÖR[Fr.] değil/yerine/= BENZETİM/BENZETİMLİK | SAYRIMSAMA


- SIN ile/||/<> SİN

( Korkmak, sinmek. | Beğenmek, imrenmek. | Kırılmak. İLE/||/<> Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak. | Korku, yılgınlık vb. nedenlerle konuşmamak, hareket etmemek ya da tepki göstermemek. | Hiç çıkmayacak ya da güç çıkacak biçimde işlemek, nüfûz etmek. | Huy, alışkanlık vb. iyice yerleşmek. )


- SÎN[Ar.] ile Sîn[Ar.] ile SİN[Ar.] ile SİN/SİNN[Ar. çoğ. ESİNNE, ESNÂN, ESÜNN] ile Sinn[Alm.]

( Osmanlı abecesinin onbeşinci harfi. Ebced hesabında, 60 sayısının karşılığıdır. | Sual sözcüğünün kısaltılmış biçimi. İLE Çin. İLE Mezar. İLE Diş. | Yaş, ömrün derecesi. İLE Algı. )


- SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT

( Tasarım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaratıcı imgelem. )

( İşlevi/nde olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşlevinden/görünüşünden arındırılmış olan. )

( Aktarılabilir, tekrarlanabilir, devredilebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Aktarılamaz, tekrarlanamaz, devredilemez. )

( [not] CRAFT vs./and/||/<>/>/but ART
ART instead of CRAFT )


- SINAÎ EMEK ile/ve/||/<> TİCARÎ EMEK


- SINAMA ile/ve/||/<>/> SAĞLAMA


- SINAMA ile SINAYIŞ

( Değerini anlama, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için birini, bir nesneyi ya da bir düşünceyi yoklamak, denemek. | Bilgisini, yeteneğini, yeterliliğini ya da niteliğini yoklamak. İLE Sınama eylemi ya da biçimi. )


- SİNAN PAŞA CAMİSİ ile SİNAN PAŞA MESCİDİ

( Beşiktaş'ta, Barbaros Anıtı karşısındadır. İLE Haliç'te, Aya Kapı (Sur kapısı)'dadır. )

( 1555'te, Kaptan-ı Derya Yusuf Sinan Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. İLE ... )


- SİNCAP[< Fars. SİNCÂB] ile KANGURU

( ... İLE Gebelik süreleri 22 - 24 gündür. [Yavruları 1 aylıkken annesinin kesesine geçer.] )

( ... İLE Doğumun kuraklık zamanına gelmesini engelleyebilirler. [Embriyolarını yumurtalıklarından birinde aylarca saklayabilirler.] )

( ... İLE Dişillerin 3 vajinası vardır. [Biri doğurmak, ikisi çiftleşmek üzere] )

( ... İLE Meme bezleri, tam yağlı ve yağsız sütü aynı anda üretebilir. )

( ... İLE Saatte 32 km. hıza ulaşabilirler. [Hızlandıkça daha az enerji harcarlar.][Kullandıkları enerjinin %70'ini geri dönüştürebilirler. (İnsanda ise ancak %20)] )

( ÇEKELEZ/ÇÖKELEZ, DEĞİN, GALLİ, TEYİN ile ... )

( SİNCÂBİYYE[Ar.]: Sincapgiller. )

( ... ile Kanguru )

( ... İLE Büyümeleri, hiç durmaz. )

( ... İLE Yavruları, 6.5 aylık olduklarında annelerinin keselerinden çıkarlar. )

( ... İLE Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, arka ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan. )

( SİNCÂB ile KENGAR )

( SQUIRREL vs. KANGAROO )

( SCIURUS VULGARIS/ANOMALIS cum MACROPUS GIGANTEUS [FAMILY OF MACROPODIDAE] )

( ... con EL CANGURO )


- SİNCAP ile ANADOLU YER SİNCABI


- SİNCAP ile İSOTRİKS SİNCABI


- SİNCAP ile KIRMIZI SİNCAP


- SİNCAP ile ŞEKER PLANÖRÜ


- SİNCAP ile UÇAN SİNCAP


- SİNCAP ile YER SİNCABI


- ŞİNDİ" değil ŞİMDİ


- SİNDİREMEMEK/HAZMEDEMEMEK ile/ve/<> TESLİM OLAMAMAK


- SİNDİRİM ile EMİLİM

( )

( DIGESTION vs. ABSORPTION )


- SİNDİRİM'DE:
TÜKÜRÜK BEZİ ile/ve/<> İNCEBAĞIRSAK BEZİ ile/ve/<> PANKREAS ile/ve/<> KARACİĞER


- SİNE[Fars.] = SADIR/SADR[Ar.]


- SİNE[Ar.] ile SÎNE[Ar.]

( Uyuklama, uyku bastırma, ımızganma. İLE Göğüs, yürek/kalp. )


- SİNEK ile BÜĞE(LEK)/BÜVE(LEK)

( ... İLE Daha çok, sığırlara saldıran, onların kanını emen, vızıltılarıyla tedirginlik yaratan, sokucu sinek. )

( ... cum HYPODERMA BOVIS )


- SİNEK ile/ve İVEZ/ÜVEZ


- SİNEK ile/ve SAPSİNEĞİ/EKİNSİNEĞİ


- SİNEK/CİBİN ile/ve SİVRİSİNEK

( ... İLE/VE Bilinen 2500 sivrisinek türü vardır. [400'ü Anopheles ailesin aittir ve bunlardan 40'ı sıtma bulaştırabilir.] )

( İspanyolca ve Portekizce'de "küçük sinek" anlamına gelir. )

( Divân şiirinde sevgilinin beni, bir kara sinek olarak ele alınır. )

(

Sivrisineğin elektronik mikroskop ve öteki modern araçlar altında incelenmesi sonucu keşfedilenler...

O ufacık kafasında tam 100 adet göz var. Mikroskopla bile zor görülebilen ağzında 48 adet diş bulunuyor. Göğsünde biri merkezî, ikisi de kanatlar için olmak üzere 3 adet kâlp bulunmakta ve her bir kalpte 2 adet kulakçık, 2 adet de karıncık yer alıyor. Bu ufacık sivrisinek, son teknoloji uçaklar olmak üzere en gelişmiş cihazlarda bile bulunmayan bir termâl alıcıya sahip. Ve canlıları ısı ile buluyor. Bu aracın ısı duyarlılığı, santigrat derecenin binde biri.

Son derece gelişmiş bir kan tahlil aracı, bir anestezi aracı ve kanı kolayca emebilmek için bir kan sulandırıcı araca sahip. Hortumunda altı adet bıçak bulunuyor. Bunlardan dördü ile kare biçimli bir kesi oluşturuyor, öteki ikisiyle de kanı emmek için bir tüp biçimini oluşturuyor. Ayaklarında da pençeler ve kancalar bulunmakta. )

( İlgili başka bir yazıyı daha okumak için burayı tıklayınız... )

( ZEBÂB/ZÜBÂB[çoğ. ZİBBÂN] ile/ve BAÛZA/BAUZ, BİÛZA, BAKKA )

( MEGES/MEKES ile/ve PEŞŞE/PEŞE )

( FLY/HOUSEFLY vs./and MOSQUITO )

( MUSCA DOMESTICA cum CULEX OR ANOPHELES )


- SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( Serçegillerden, sinekle beslenen, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan bir kuş. İLE Droseragillerden, Kuzey Karolina bataklıklarında yetişen, yapraklarına konan sinekleri, böcekleri sıkıp emen bir bitki. | Böcekleri, özellikle sinekleri yakalayarak beslenen, küçük, ötücü kuşlara verilen ad. İLE Serçegillerden, küçük, güzel bir kuş türü. )

( ... İLE/<> ... İLE/<> 50 türü bulunmaktadır. )

( ... İLE/<> ... İLE/<> Kalpleri, dakikada 1000 kez atar. | Dakikada, 70 kez kanat çırparlar. )

( ... İLE/<> ... İLE/<> Dünyada geri geri uçabilen tek kuş türüdür. )

( MUSCICAPA cum DIONAEA MUSCICAPA cum TROCHILUS )


- ... değil SİNEKKAYDI (TRAŞ)


- SİNEKLİ MESCİD -ile

( Vefa'dadır. )


- SİNEMA:
SANAT ile/ve/değil/||/<>/> SANAYİ/ENDÜSTRİ


- SİNEMA TARİHÇİSİ ile/ve/değil/||/<> SİNEMA ELEŞTİRMENİ


- SİNEMA TARİHİ ile/ve/||/<> FİLM TARİHİ

( Bağlam içinde kalarak. İLE/VE/||/<> Tekil ve/ya da birbiriyle ilişkilendirilerek. )


- SİNEMA ile/ve FİLM

( CINEMA vs./and FILM, MOVIE )


- SİNEMA ile/ve/||/<> SANAT

( )

( 1- Jean Jacques Annaud / Gülün Adı(The Name of the Rose [1986])

2- Kim Ki-Duck / İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar(Bom Yeoareum Gaeul Gyeoul Geurigo Bom)

3- Peter Weir / Ölü Ozanlar Derneği(Dead Poets Society)

4- Tony Kaye / Kopma(Detachment) [2011]

5- Andrzej Jakimowski / Hayallerin Ötesinde(Imagine) [2012]

6- Scott Hicks / Shine [1996]

7- Milos Forman / Guguk Kuşu(One Flew Over the Cuckoo's Nest)

8- Sidney Lamet / Equus

9- Michelangelo Antonioni / Cinayeti Gördüm(Blowup) [1966]

10- Alain Corneau / Dünyanın Tüm Sabahları(Tous les matins du monde) )


- SİNEMA ile/ve TİYATRO

( 2015 yılı Tiyatro ve Sinema İstatistikleri için burayı tıklayınız... )

( CINEMA vs./and THEATER )

Bugün[09 Kasım 2025]
itibarı ile 34.754 başlık/FaRk ile birlikte,
34.754 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(113/140)