Bugün[20 Kasım 2025]
itibarı ile 11.178 başlık/FaRk ile birlikte,
11.178 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(46/46)


- YÖRÜNGE:
DAİRESEL ile/ve/değil/||/<> ELİPTİK


- YÖRÜNGE ile/ve/değil EŞİK


- YÖRÜNGE/MAHREK[< HAREKET] ile MENZİL-İ KÜLLÎ[Ar.]

( Hareketli bir noktanın güttüğü yol. | Bir gök nesnesinin hareketinde, ağırlık merkezinin geometri bakımından yeri. İLE Mahrekin en son noktasına kadar olan mesafe. )


- YOSUN ile TEMRİYE

( ... İLE Kara yosunu. | Deride yer yer küme durumundaki birtakım kabartılarla kendini gösteren hastalık. )


- YÜCE = ULVİ = SUBLIME[İng., Fr., İsp.] = ERHABEN[Alm.] = SUBLIMIS[Lat.]


- YÜCE ile YÛCE[Fars.]

( Yüksek, büyük, ulu, ulvî. İLE Damla. )


- YÜCEGÖNÜLLÜLÜK = GENEROSITY[İng.] = GÉNÉROSITÉ[Fr.] = EDELMUT[Alm.] = GENEROSITAS[Lat.]


- YÜCELTME ile KUTSAMA


- YÜCELTME ile/ve/değil/yerine SAYGI DUYMA

( [not] TO EXALT vs./and/but TO RESPECT
TO RESPECT instead of TO EXALT )


- YUFKA ile/ve/||/<>/> KURU YUFKA(İŞKEFE/ŞİKEFE)


- Yük almadan DİNLE!!!


- YÜKLEM = ATTRIBUTE[İng.] = ATTRIBUT[Fr., Alm.] = ATTRIBUTUM[Lat.]


- YÜKLEM = MAHMUL = PREDICATE[İng.] = PRÉDICAT[Fr.] = PRÄDIKAT[Alm.] = PRAEDICATUM[Lat.] = KATEGOREMA[Yun.]


- YÜKLEME ile/ve/değil/yerine "AKTARMA"


- YÜKLEME ile YÜKLENME


- YÜKLEMLEME ile/ve/||/<> ÇELİŞMEZLİK


- YÜKLEMLEME ile/ve/||/<> TERİMLERİN SINIFLANDIRILMASI


- YÜKLENME ile/değil/yerine DÜŞÜNME


- YÜKLENME ile/değil/yerine ÜSTLENME


- YÜKSELEN GÖVDE = SÂK-I SÂ'İD = TIGE MONTANTE, TIGE ASCENDANTE


- YUMURTALIK = MEBÎZ = OVAIRE


- YUMUŞAK/NERM[Fars.] ile İNCE


- YUMUŞATMA ile/ve/<> DENGELEME


- YUNANCA ile/ve LATİNCE

( ile/ve ... )


- YUNUS EMRE ile/ve İSMAİL EMRE


- Yunusları DİNLE!!!


- YÜRÜME/"YOL ALMA"[GELİŞİM, DEĞİŞİM]:
AYAKKABI İLE değil AKIL İLE!


- YÜRÜTME ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRME


- YÜRÜTME ile TUTTURMA

( EXECUTION vs. TO FASTEN )


- YÜRÜTME ile/ne yazık ki "YÜRÜTME"

( Sürdürme. İLE/NE YAZIK Kİ Çalma. )


- YUVARLAK ile MÜHRE[Fars.]

( ... İLE Her tür yuvarlak şey, küçük top. | Cam boncuk. | Kâğıda yumuşaklık, parlaklık ve düzlük vermek için kullanılan camdan araç. | Bir yıl saklama. | Deniz böceği kabuğu. | Demirci çekici. | Yılanın başında bulunan, taca benzer çıkıntı. )


- YUVARLAMA ile/ve/||/<> KESTİRME


- YÜZ ile/ve/||/<> ÇEHRE[Fars.]

( ... İLE/VE/||/<> Yüze bakıldığında göze çarpan tüm örgenler. )


- YÜZ GÖVDE


- YÜZERGEZER/SUCULKARACIL/AMFİBİ[Fr. < AMPHIBIE] ile/ve/||/<> AMFİBYUMLAR

( İki yaşamlılar. | Yüzergezer. İLE/VE/|/<> Kurbağa ve semenderleri içine alan iki yaşamlı omurgalılar sınıfı. )


- YÜZEYSEL ile/değil/yerine/>< YETERİNCE


- YÜZLEŞME ile KARŞILAŞMA


- YÜZLEŞME ile ÖZELEŞTİRİ


- YÜZLEŞME ile/ve/değil/yerine TANIŞMA


- YÜZME ile KRAVL[İng. < CRAWL]

( ... İLE Dizleri bükmeksizin bacakları hızla hareket ettirerek kulaçla yüzme. )


- YÜZSÜZLÜK = IMPUDENCE[İng., Fr.] = UNVERSCHÄMTHEIT[Alm.] = IMPUDENTIA[Lat.]


- ... YÜZÜNDEN ile/ve/değil/yerine ... NEDENİYLE


- YÜZYIL GEÇİŞİNDE ile/ve/||/<>/> BİNYIL GEÇİŞİNDE


- YÜZYILLARA GÖRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÖNEMLERE GÖRE


- ZÂDE[Ar.] ile ZÂDE[Fars. | çoğ. ZÂDEGÂN] ile -ZEDE[Ar.] ile ZEDE[Ar.]

( "Çok olsun!", "Artsın!" anlamlarında iyi bir dilek sözü. İLE Evlât, oğul. | Doğru, insaniyetli kişi. | "Doğmuş, meydana gelmiş" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[MERDÜM-ZÂDE: İnsan.] İLE ... kişi. İLE Vurma, çarpma, düşme sonunda oluşan yara ya da ezilme. )


- ZÂHİRE[Ar.] ile ZÂHİRE[Ar. < ZEVÂHİR] ile ZAHÎRE[Ar. < ZAHÂİR]

( Dışarı fırlamış göz, lokma göz. İLE Parlak. İLE Gerektiği zaman harcanmak üzere ambarda saklanan hubûbat, yiyecek. )


- ZÂHİREN[Ar. + Fars.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTE


- ZAHRİYE ile ...

( Fatih devrinde çift sahifedir. İlk sahifede Fatih'in mütalaası için kaydı. İkincisi normal... Bazıları madalyon biçimindedir. )


- ZÂLİMCE değil/yerine/= KIYINÇLA


- ZAMAN:
BEKLEYİNCE ile/ve/||/<> GECİKİNCE ile/ve/||/<> ÜZÜLÜNCE ile/ve/||/<> MUTLU OLUNCA ile/ve/||/<> ACI ÇEKİNCE ile/ve/||/<> SIKILINCA

( "Yavaşlar". İLE/VE/||/<> "Hızlanır". İLE/VE/||/<> "Can yakar". İLE/VE/||/<> "Kısallır". İLE/VE/||/<> "Bitmek bilmez". İLE/VE/||/<> "Uzar". )


- ZAMAN ...:
" 'GEÇSE/GEÇSİN' DİYE BEKLEDİĞİNDE" ile/ve/||/<> " 'DURSA/DURSUN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"

( Durur [gibi algılanır]. İLE/VE/||/<> Geçer [gibi algılanır]. )


- ZAMAN VE ZEMİNDE NESNE değil BİRLİKTE OLUŞMAYLA

( Özdek/nesne, zamanı gerçekleştiren devinimdir. )


- Zaman zaman DİNLE!!!


- ZAMAN[Ar.] ile HIKBE[Ar.] ile BURHE[Ar.]


- ZAMANI GELDİĞİ ZAMAN ... değil ZAMANI GELDİĞİNDE ...


- ZAMANI GELİRSE" ile/ve "ZAMANI GELDİĞİNDE"


- ZAMANIN EL VERDİĞİNCE değil ZAMAN EL VERDİĞİNCE

( "ZAMANIN EL VERDİĞİ KADAR" demek üzereyken "ZAMANIN" diye başlayıp bu sözü kullandıktan sonra bir anda zihne başka bir sözün gelmesiyle hızla yön değiştirerek ifadenin bozulmasıyla oluşur. [Dli yanlış kullanmaktan değil bazen konuşma koşullarının çoklu etkileri altında sözcükler arasında karmaşalar yaşanabilir.] )


- ÖĞRENME/ÖĞRENENLER:
ZAMANINDA ile/ve/||/<> OTORİTEDEN ile/ve/||/<> DENEYEREK ile/ve/||/<> YAŞAMDAN ile/ve/||/<> YAŞAMDAN BİLE (ÖĞRENEMEME/ÖĞRENEMEYENLER)

( İndirimli fiyattan. İLE/VE/||/<> Özgürlük bedeliyle. İLE/VE/||/<> Etiket fiyatından. İLE/VE/||/<> Gecikme zammıyla. İLE/VE/||/<> Boşa geçmiş, koskoca bir yaşamla. )


- ZAMÂN/ZEMÂN[Ar. çoğ. EZMİNE] ile ZAMÂN[Ar.]

( Zaman, vakti, çağ, devir. | Süre, mehil. | Mevsim. | Fiillerde, geçmiş, şimdiki, gelecek ve geniş zamanlardan her biri. İLE Kefil olma, kefillik. | Bir şeyin mislini ya da değerini vermek üzere zarara karşı kefil olma, garanti. )


- ZAMBAK ile AKÇÖPLEME

( ... İLE Zambakgillerden, yapraklarının uzun, geniş olması, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla bahçe çiçekleri arasına giren zehirli bir bitki cinsi. )

( ... cum VERATRUM ALBUM )


- ZAMLI SÛRE değil ZAMM-I SÛRE

( "Zamm-ı Sûre okunur." DEĞİL Zamm-ı Sûre yapılır. )


- ZANBI ile ÇEKİRGE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir çekirge türü. İLE ... )


- ZANNETME! ile/ve/||/<> FARZ ETME! ile/ve/||/<> SOR! ile/ve/||/<> SÖYLE!


- ZANNETMEDEN ÖNCE ve/<> YARGILAMADAN ÖNCE ve/<> YARALAMADAN ÖNCE ve/<> KONUŞMADAN ÖNCE

( Öğren! VE/<> Anla! VE/<> Hisset! VE/<> Düşün! )


- ZAR ile PERDE


- ZARÎFE[Ar.] ile ZÂRİFE[Ar.]

( Zarif şey. İLE Fazla, gereksiz söz. )


- ZÂT[Ar.]-EN[Fars.][<>/||/>< SIFAT-EN] değil/yerine/=/: ÖZCE, ÖZ OLARAK, ÖZÜ İTİBARİYLE["doğrusu" değil!]
[<>/||/>< SIFATEN: görünüşçe, görünüş olarak, görünüşü itibariyle]

( NOUMENON vs./||/<>/>< PHENOMENON )

( I vs./||/<>/>< ME )


- ZÂTEN ile/ve/değil/yerine YİNE DE


- ZÂT-ÜL-BATNEYN[Ar.] ile BIVENTRE[Fr.] ile ...

( İkikarınlı. )


- ZÂT-ÜL-ERCÜL-İL-BATNİYYE[Ar.] ile GASTÉROPODES[Fr.] ile ...

( Karındanbacaklılar. )


- ZÂT-ÜL-ERCÜL-İL-CEZRİYYE[Ar.] ile ...

( Köktenbacaklılar. )


- ZÂT-ÜL-ERCÜL-İL-KEFFİYYE[Ar.] ile PALMIPÈDES[Fr.] ile ...

( Perdeayaklılar. )


- ZÂT-ÜL-ERCÜL-İL-KESÎRE[Ar.] ile MYRIAPODES[Fr.] ile ...

( Çokayaklılar. )


- ZÂT-ÜL-ERCÜL-İL-MAFSALİYYE[Ar.] ile ARTHROPODES[Fr.] ile ...

( Eklembacaklılar. )


- ZÂT-ÜL-ERCÜL-İR-RE'SİYYE[Ar.] ile CÉPHALOPODES[Fr.] ile ...

( Baştanayaklılar. )


- ZÂT-ÜL-ESÂBİ'-İL-MÜFREDE[Ar.] ile ONGULÉS[Fr.] ile ...

( Toynaklılar, tektırnaklılar. )


- ZÂT-ÜL-ESÂBİ-İL-MÜZDEVİCE[Ar.] ile ...

( Suaygırı gibi ayakları eşit parmaklarla biten iri hayvanlar. )


- ZÂT-ÜL-IZÂM-İT-TÂMME[Ar.] ile ...

( Tamamen kemikleşmiş fıkraları birer kıhıftan ibaret olan balıklar sınıfı. )


- ZÂT-ÜL-KURÛN-İL-MUSAMME/MÜCEVVEFE[Ar.] ile ...

( Boynuzlarının içi boş olan hayvanlar, boş boynuzlular. )


- ZÂT-ÜS-SEDÂYÂ-Yİ BAHRİYYE[Ar.] = SIRÉNIENS[Fr.] = ...

( Denizyılanı gibi memeliler sınıfı. )


- ZÂVİYE değil/yerine/= AÇI


- ZÂVİYE ile KÖŞE | AÇI | KÜÇÜK TEKKE

( KÖŞE | AÇI | KÜÇÜK TEKKE )


- ZÂVİYE ile/||/<> ZÂVİYE MUSATTAHA

( Açı. İLE/||/<> Düzlemsel açı. )


- ZAYİÇE ile ...

( Yıldızların belirli zamanlardaki yerlerini gösteren cetvel. )


- ZAYIFLAMA ile/ve/<> "ÇÖKME"


- ZEBSE değil SEBZE


- ZEDELEME ile/ve/||/<> RENCİDE[Fars.] (ETMEK)

( Vurma, çarpma sonucunda hafifçe yaralamak. | Zarar vermek, zarara uğratmak. İLE/VE/||/<> İncitmek, kalbini kırmak. )


- ZEDELEME ile/ve/<> SARSMA


- ZEDELE(N)ME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇEŞİTLE(N)ME


- ZEHİRLİ BİTKİLER = NEBÂTÂT-I SEMMÎYE = PLANTES VÉNIMEUSES, PLANTES VÉNÉNEUSES


- ZEHV[Ar.] ile NAHVE[Ar.]


- ZEKÂ ile/ve/<> KUVVET ile/ve/<> MADDE


- ZEKÎ[< ZEKÂ), ZEKİYYE değil/yerine/= TEMİZ, HÂLİS, HÂLİ TEMİZ OLAN KİMSE | AKLINI SAFLAŞTIRMIŞ, ARI, DURU HALE GETİRMİŞ KİŞİ


- ZEKİ ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLGE

( [Sorunu] Çözümleyen/çözen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/< Önleyen. )

( Nerede aptal olacağını biliyorsan, yeterince zekisin demektir. )


- ZELLE(T) ile ZULÜM

( Sürçüp kayma. İLE Güçlü birinin yasaya ya da vicdana aykırı olarak başkalarına yaptığı her türlü kötülük, haksızlık. )


- DEPREM / ZELZELE/ZİLZÂL/ZELZAL/ZÜLZAL[Ar.] değil/yerine/= YER SARSINTISI/YER SARSAN


- ZELZELE[Ar.] ile RECFE[Ar.]

( Sarsıntı. İLE Çok güçlü sarsıntı. )


- ZEN:
ANLAŞILABİLMESİ ANLAŞILAMAMASINDA ile/ve/||/<> ANLAŞILMAMASI DA ANLAŞILABİLMESİNDE


- ZEN ile/ve/||/<>/< BUDİZM/FELSEFE

( ZEN vs./and/||/<>/< BUDHISM/PHILOSOPHY )


- ZENB - SEİYYE


- ZENCEFİL ve/||/<> KAKULE

( ... VE/||/<> Zencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen güzel kokulu bir bitki. | Bu bitkinin bahar olarak kullanılan tohumu. )

( ... et/||/<> ELETTARIA CARDAMOMUM )


- ZERDÜŞTLÜK'TE ile ...

( İYİ DÜŞÜN - İYİ KONUŞ - İYİ YAP )


- ZER-İ DEH-PENCÎ[Fars.] ile ZER-İ KAMER-TÂB[Fars.] ile ZER-İ KÂMİL[Fars.] ile ZER-İ MAHBÛB[Fars.] ile ZER-İ MAKLÛB[Fars.] ile ZER-İ SÂV/SÂVE[Fars.] ile ZER-İ ŞEŞ-SERÎ/VÎJE[Fars.]

( Yarısı bakır olan altın.[onda beşi] İLE Üzerinde ay simgesi bulunan bir altın para. İLE Tam, hâlis, ayarı tamam altın. İLE Yirmibeş kuruş değerinde bir altın para.[1787'de 3,5 kuruş değer konulmuş ve II. Mustafa devrinde çıkarılmıştı.] İLE Kalıp altın. İLE Ayarı tam altın ya da kırıntısı. İLE Hâlis altın. )


- ZERO-KNOWLEDGE İLE MPC İLE FHE ile/||/<> GİZLİLİK KORUMALI HESAPLAMA

( Veri ifşa etmeden hesaplama. )

( Formül: Prover→Verifier )


- ZERO-KNOWLEDGE İLE MPC İLE FHE ile/||/<> İLERİ KRİPTOGRAFİ

( Modern kriptografik protokoller. )

( Formül: ZKP: P kanıtlar İLE V doğrular )


- ZERRE ile/ve/||/<> KÜRRE[Ar. < KURE]

( Çok küçük parçacık. | 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi. İLE/VE/||/<> Tüm noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı nesne. | Yeryüzü, acun/dünya. )


- ZERRE ile MONAD


- ZERRE[Ar.]/MOLEKÜL[Fr.] değil/yerine/= PARÇACIK/TOZAN

( Çok küçük parçacık. | Öğe ya da bileşikleri oluşturan ve onların özgül niteliklerini gösteren en küçük birim. | [fiziksel kimya] Bir ya da birkaç çekirdek ya da elektronlu yapı. | Bir bütünün, en küçük parçası. )


- ZERRE değil/yerine/= TOZAN


- ZEVCE[Ar.] değil/yerine/= EŞ/KARI


- ZEVEBAN[Ar.] değil/yerine/= ERGİME


- ZEVK ALMAK İÇİN/ÜZERE ile ZEVK VERMEK İÇİN/ÜZERE


- Zevk için DİNLE!!!


- Zevk için DİNLE!!!


- ZEYTİNLER'DE:
ÇOLUR ile/ve HAL ile/ve KALİ ile/ve KALAMATA ile/ve KALEMBEZİ ile/ve MEMECİK ile/ve MEMİLİK ile/ve SARIULAK ile/ve SELE ile/ve USLU ile/ve YOĞULIĞ


- ZEYTİNYAĞLI ile/ve/||/<> MEZE


- ZIBÂBİYE[Ar.] ile ...

( Kertenkele, timsah, bukalemun, kör yılan gibi hayvanları içine alan bir sınıf. )


- ZIBÂBİYE-İ BERRİYYE[Ar.] ile ZIBÂBİYE-İ MÂİYYE[Ar.]

( Kertenkele ve benzeri hayvanlar. İLE Bu sınıfın suda yaşayan bölümü. )


- DÖL GÖZE/ZİGOT[Fr. < Yun. ZYGOTE] ile/ve/> ÖNDÖLÜT/EMBRİYON[İng. < EMBRYO] ile/ve/> DÖLÜT/CENİN/FETÜS

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( ZYGOTE vs./and/> EMBRYO vs./and/> FETUS/FOETUS )


- ZİHİN(/DÜŞÜNCE) ve/||/<> DİL ve/||/<> YAŞAM(/UZAY)

( Ne ki, dilinde, aynı zihninde; ne ki, zihninde, aynı dilinde! )

( Dil, ne kadar zengin; zihin, o kadar engin. )

( "Dilin, Zihin Yapısı ve Kültür Üzerindeki Etkileri" başlıklı yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- ZİHİNSEL FELSEFE ile/ve SAPTAMAK


- Zihnin için DİNLE!!!


- ZİHNİNDE ve/=/||/<>/>/< DİLİNDE

( Ne ki, var zihninde; aynı var dilinde!
Ne ki, var dilinde; aynı var zihninde! )


- Zihnini DİNLE!!!


- Zihnini dizginlemek için DİNLE!!!


- ZİMBABWE < ZİMBA ZE MAHWE ya da ZİMBA WAYE

( [Şuna kabilesi dilinde/n] "Ulu Taş Evler" YA DA "Değerli Taş Evler" )


- ZİNCİR ile BOSA, MANTİLYE

( ... İLE Gemide kullanılan bir zincir. )


- ZİNCİR ile KORZA[İt. < CROSE]

( ... İLE Denizin içinde iki zincirin birbirine dolaşması. )


- ZİNCİRLEME TASIM = KIYAS-I MÜSELSEL = SORITES[İng., Yun.] = SORITE[Fr.] = KETTENSCHLUSS[Alm.]


- ZİNDE[Fars.] değil/yerine/= DİNÇ/DİRİMLİ/DİRİ/SAĞLAM


- ZİNDE[Fars.] ile/ve/||/<>/> İZİNDE


- [Ar.] ZİRÂ ile ZİRÂ-İ A'ŞÂRÎ ile ZİRÂ-İ AMME ile ZİRÂ-İ KİRBÂSÎ ile ZİRÂ-İ KİSRÂ/MELİK ile ZİRÂ-İ MESAHA ile ZİRÂ-I Mİ'MÂRÎ ile ...


- ZİRVE[Ar.]/ŞÂHİKA değil/yerine/= DORUK


- ZİRVE ile SON SINIR


- ZİRVE-İ HÎÇ ile ZİRVE-İ ASLÎYE


- ZİYÂDE[Ar.] değil/yerine/= ÇOK, DAHA ÇOK | ARTMA, ÇOĞALMA | ARTAN, FAZLA KALAN | ÇOK BOL | AŞIRI, FAZLA


- ZİYÂDE[Ar.] değil/yerine/= ÇOK/DAHA ÇOK


- ZİYÂDE[Ar.] ile NEMÂ[Ar.]


- ZİYÂDESİYLE değil/yerine/= OLAĞANDAN/GEREKENDEN ÇOK/AŞIRICA


- ZİYÂRET değil/yerine/= GÖRMEYE/GÖRÜŞMEYE GİTME


- ZİYÂRETGÂH = TÜRBE


- ZON/ZONE[İng.] değil/yerine/= KUŞAK


- ZONE :/yerine BÖLGE, ALAN


- ZOR GELME değil/yerine/= GÜÇSÜNME


- ZORAKİ[Ar.] değil/yerine/= GÜCEMEYLE


- [ne yazık ki]
ZORA KOŞMA ile/ve/||/<> "YOKUŞA SÜRME"


- ZORLAMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNERİDE/TEKLİFTE CİDDİYETİ VURGULAMA/PEKİŞTİRME


- ZORLAMA/ZECİR değil/yerine/= GÜCEME


- Zorlanarak DİNLE!!!


- ZORLUK" ile/değil GELİŞİM/GELİŞME


- ZORUNLU (ÖNERME) = ZARURİYE-İ MUTLAKA = APODICTIC[İng.] = APODICTIQUE[Fr.] = APODIKTISCH[Alm.] = APODEIKTIKOS[Yun.]


- ZORUNLU = NECESSARY[İng.] = NÉCESSAIRE[Fr.] = NOTWENDIG[Alm.] = NECESSARIA[Lat.]


- ZORUNLULUK = ZARURET = NECESSITY[İng.] = NÉCESSITÉ[Fr.] = NOTWENDIGKEIT[Alm.] = NECESSITAS[Lat.] = NECESIDAD[İsp.]


- ZÜBDE ile ...

( BİR ŞEYİN EN SEÇKİN PARÇASI | ÖZ )


- ZÜ-L-CİNSEYN[Ar.] = BISEXUELLE[Fr.] = ...

( İkieşeyli, hünsa. )


- ZÜ-L-EFVÂH-I CENBİYYE[Ar.] ile ...

( Köpekbalıkları. )


- ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


- ZÜ-L-HASALE[Ar.] ile ...

( Kavuzlular. | GLUMIFLORES[Fr.] )


- ZÜ-L-TARAFEYN-İ MÜFEVVEHE[Ar.] ile ...

( Bir çeşit şerit solucanı. )

Bugün[20 Kasım 2025]
itibarı ile 11.178 başlık/FaRk ile birlikte,
11.178 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(46/46)