Bugün[20 Kasım 2025]
itibarı ile 11.178 başlık/FaRk ile birlikte,
11.178 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(27/46)


- LIFE vs. FORSIGHTABLE LIFE


- LIFE :/yerine HAYAT


- LIFESTYLE :/yerine YAŞAM TARZI


- LIFETIME :/yerine ÖMÜR


- LİG[Fr.,] değil/yerine/= KÜME


- LIGARE ile/> RELIGARE


- LİHÂ'[Ar.] ile LİHÂ[Ar. < LİHYE] ile LİHÂ[Ar. < LEHÂT]

( Ağaç kabuğu. İLE Sakallar. İLE Küçük diller. )


- LIKE vs. "IF LIKE"


- LIKE :/yerine SEVMEK, GİBİ


- LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( All-trans izomeri(all E-izomeri)[%90'a yakın oranda]. İLE/VE/||/<>/> Cis-izomeri(Z-izomeri). )

( Çiğ domateste bulunan likopen molekülü, "çizgi" biçimindedir. [Likopenin bağırsaklardan emilmesi ve kana geçmesi için uygun değildir.] İLE/VE/||/<>/> Kanda dolaşan likopen molekülü, "bükük" biçimdedir. )

( [Likopenin ...] Çizgisel biçimi, kümelenme ve kristalleşme eğilimi gösterir.[Emilmesini azaltır.] İLE/VE/||/<>/> Bükük biçimi, bağırsaklarda oluşan misellere kolayca geçer.[Emilimi daha fazla olur.] )

( [Miseller, yağların bağırsaklarda daha kolay emilmelerini sağlayan küçük damlacıklar biçimindeki oluşumlardır. Bağırsak gözeleri tarafından kolaylıkla alınır, şilomikron biçiminde paketlenir ve böylece kan dolaşımına geçerler.] )

( Domatesin pişirilmesi ve özellikle de bu işlem sırasında yağın da bulunması, çizgi biçimindeki moleküllerin bükük biçime dönüşmelerini kolaylaştırır.

Yapılan bir araştırmada, domatesin yağla beraber işlenmesiyle elde edilen domates sosu (cis-izomeri) yiyenlerin kanlarında, çiğ domates yiyenlere (all E-izomeri) göre daha fazla likopen bulunduğu tespit edilmiştir.

Z-izomerlerinin antioksidan etkileşimi de laboratuvar koşullarında all E-izomer biçimine göre çok daha yüksektir yani sağlığa daha yararlıdır. )

( Daha fazla likopen alabilmek için domatesin çiğ değil yağ ile birlikte pişirilmesi gerekiyor.
[Pişirme işlemi, başta C vitamini olmak üzere çoğu besin öğesinin de etkisinin azalmasına neden olur.]

Domatesin çiğ yenilmesi, hem de yemeklerle birlikte pişirilerek tüketilmesinde yarar vardır.
[Endüstri ürünü markalı sos, ketçap ya da salça kullanmamalıyız.] )


- LILIACEAE = ZANBAKÎYE


- LIMITED vs. ELECTIVE/MULTIPLE-CHOICE


- LIMITED EXISTENCE vs. EXCEPTION OF LIMITED EXISTENCE


- LIMITING vs./and TO TIE


- LIMOUSINE ile/değil HUMVEE

( Uzun, konforlu araç. İLE/DEĞİL Çok uzun, konforlu araç. )


- LINE :/yerine ÇİZGİ, HAT


- LİQUİD CRYSTAL İLE COLLOİD İLE FOAM İLE GRANULAR ile/||/<> YUMUŞAK MADDE

( Ara fazlı malzemeler. )

( Formül: kBT ~ interaction )


- LİR/LÂVUTA/LAVTA/BER-BATT[Ar., Fars.]/LYRE[Fr.] ile ...

( Eski Türk'lerin kopuzu ile aynıdır. Kiriş tellerinin iki yanında ikişer demir tel olduğu ve Muğla'da icat edildiği söylenilir. )


- LİSAN-I MÜNÂSİP (İLE)[Ar.] değil/yerine/= UYGUN BİR DİL (İLE)


- LİSANS[İng. < LICENCE] değil/yerine/= YETKİ BELGESİ / YETKİNLİK


- LİSE[Fr.] değil/yerine/= BİLGİTEY


- LIST :/yerine LİSTE


- LITERALLY :/yerine HARFİ HARFİNE


- LİTERATÜR[Fr./İng. < ] değil/yerine/= YAZINCA


- LITERATURE :/yerine EDEBİYAT


- LİTOSFER değil/yerine/= TAŞYUVARI/TAŞKÜRE


- LİTRE ile KİLO


- LİTRE ile RATL

( ... İLE Litreye yakın bir sıvı ölçeği. )


- LITTLE :/yerine KÜÇÜK, AZ


- LIVE ile LIVE

( Yaşam. İLE Canlı. )


- LIVE :/yerine YAŞAMAK, CANLI


- LOCATE :/yerine YERİNİ BULMAK


- LOGIC vs. INFERENCE


- LOĞ/YUVAK/YUVGU/YUVGUZ ile/değil/yerine/= SİLİNDİR[Fr. < Yun.]/ÜSTÜVANE[Ar.]

( Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine koşut iki yüzeyin sınırladığı cisim. | Metalleri inceltmek, kumaşları parçalatmak, kâğıt üzerine baskı yapmak gibi işler için sanayide kullanılan merdane. | Motorlu taşıtların motorunda, pistona güçlü bir itiş sağlamak ve gaz karışımının yandığı ya da patladığı yer. | Yollarda, toprak damlarda, yeri bastırmak ya da tarlalarda, toprakları ezmek için gezdirilen taş silindir. )


- LOHUSA HUMMASI ÖNLEME ile/||/<> MODERN ENFEKSİYON KONTROLÜ

( Semmelweis el yıkama ile lohusa hummasını önledi İLE modern enfeksiyon kontrolü çok boyutlu yaklaşım kullanır. Semmelweis 1847'de el yıkamanın önemini kanıtladı İLE ancak mikrop kuramı kabul edildikten sonra anlaşıldı. Semmelweis zamanında reddedildi İLE ölümünden sonra haklılığı anlaşıldı. )

( Ignaz Semmelweis tarafından 1847 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1818-1865) (Ülke: Macaristan) (Alan: Obstetrik, Hijyen) (Önemli katkıları: El yıkamanın önemini keşfetti, lohusa hummasını önleme, hijyen kavramını tıbba soktu) )


- LOJİSTİK = HESAP = LOGISTIC[İng.] = LOGISTIQUE[Fr.] = LOGISTIK[Alm.] = LOGISTIKE[Yun.]


- LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]

( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )


- LOKOMOTİF[Fr. < LOCOMOTIVE] değil/yerine/= ÖNYEDEN


- LÖKOSİT/LEUKOCYTE[İng.] değil/yerine/= AKYUVAR


- LONE vs. ALONE


- LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE


- LOOK vs./||/<> STARE vs./||/<> GLANCE vs./||/<> GLIMPSE vs./||/<> GAZE

( Bakma. İLE/||/<> Dik dik bakma. İLE/||/<> Göz atma. İLE/||/<> Gözüne çarpma. İLE/||/<> [Bir şeye] Dikkatle bakma, gözünü ayırmama. )


- LOOK/GLANCE vs./and ANGLE


- LOOSE :/yerine GEVŞEK


- LOSE vs. LOOSE


- LOSE :/yerine KAYBETMEK


- LOUIS COTURAT ve/||/<> HENRI POINCARÉ

( 17 Ocak 1868 - 03 Ağustos 1914 AND/||/<> 29 Nisan 1854 - 17 Temmuz 1912 )


- LOVE vs. UNCONDITIONAL LOVE


- LOVE :/yerine AŞK, SEVMEK


- LOVE vs./and COURAGE


- LOVE vs./and TO APPRECIATE


- LTP İLE LTD İLE PLASTİSİTE ile/||/<> SİNAPTİK DEĞİŞİM

( Öğrenmenin nöral temelleri. )

( Formül: NMDA → Ca²⁺ → LTP )


- LTP İLE LTD İLE STDP ile/||/<> SİNAPTİK PLASTİSİTE

( Sinaps gücü değişim mekanizmaları. )

( Formül: NMDA → Ca²⁺ → CaMKII )


- LÜBNAN[< LABNE] ile ...

( Beyaz. )


- LUKIANOS ile/ve/||/<> JULES VERNE

( )


- LUTE- ile/||/<> XANTH-/XANTHO- ile/||/<> CİRRH- ile/||/<> CHLOR- ile/||/<> ERYTHR-/ERYTH-/ERYTHRO- ile/||/<> RHOD-/RHODO- ile/||/<> CEPT- ile/||/<> CYAN-/CYANO- ile/||/<> AURİ-/AURO-

( Sarı. İLE/||/<> Sarı. İLE/||/<> Siroz, portakal sarısı. İLE/||/<> Açık yeşil, klorla ilgili. İLE/||/<> Kırmızı, erythro cyto-'nun kısaltılmış biçimi. İLE/||/<> Kırmızı. İLE/||/<> Al. İLE/||/<> Mavi, mavimsi. İLE/||/<> Altın. )


- LUTF[Ar.] ile MUDÂRE[Ar.]


- Lütfen! DİNLE!!!


- Lütûfen! DİNLE!!!


- LÜTÛFKÂR/ÂNE değil/yerine/= KAYRALI/CA


- LUZÛMİYYE ile İTTİFÂKIYYE

( Gereklilik bildiren.(Eğer Güneş doğarsa gündüz olur). İLE Rastlantı bildiren.(Eğer insan düşünense, eşek de anırandır). )


- m.[Lat. < MISCE] değil/yerine/= KARIŞTIR, BİRLEŞTİR


- MÂ HADDUHÛ[Ar.] ile MÂ HUVE[Ar.]

( Onun tanımı/haddi nedir? İLE O nedir? )


- MA'A[Ar.] ile 'INDE[Ar.]


- MAAŞ/MAHİYE[Fars., Ar.]["MAYIŞ" değil!] değil/yerine/= AYLIK


- MÂBED ile/ve BELDE


- MÂBEYN ile/||/<> MÂBEYN SENEDİ ile/||/<> BEYNİNDE

( Ara. İLE/||/<> Ara senedi. İLE/||/<> Arasında, aralarında. )


- MACERA[Ar.]/SERÜVEN[Fars. SERVAN]/SERGÜZEŞT[Fars.]/AVANTÜR[Fr. AVENTURE | İng. ADVENTURE] değil/yerine/= OLAYCA


- MACHINE :/yerine MAKİNE


- MADDE ile/||/<> ANTİMADDE

( Madde pozitif enerjili İLE antimadde negatif yüklü karşı parçacıklardır )

( Formül: e⁻ İLE e⁺ )

( Paul Dirac tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- MADDE ve/<> BİLİNÇ

( Yayılan/a. VE/<> Kavranılan/a. )

( EXTENTIO et/<> COGITO )


- MADDE ile/||/<> BİLİNÇ

( Tarihsel materyalizm )

( Karl Marx tarafından 1848 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1818-1883) (Ülke: Almanya) (Alan: Felsefe, Ekonomi) (Önemli katkıları: Diyalektik materyalizm, komünizm) )


- MADDE ile/ve/||/<>/> CİSİM ile/ve/||/<>/> SÛRET

( Yayılan. İLE/VE/||/<>/> Maddenin biçim almış durumu. İLE/VE/||/<>/> ... )


- MADDE ile EVRENSEL ZİHİN

( "İdrak edilenlerin bütünlüğü/toplamı" denilen. İLE "İdrak edenlerin bütünlüğü" denilen. )

( MADDE: KÜTLE ve HACİM ve EYLEMSİZLİK )

( Her düzeyde berrak bir zihne gereksinim vardır. )

( Zihin ve dünya ayrı değildir! )

( Dünyanın ne olduğunu düşünüyorsanız, o, sizin kendi zihninizdir. )

( Tüm uzay ve zaman, zihindedir. )

( Gerçeğin zihinde yansıması için zihnin berraklığı ve sessizliği gereklidir. )

( Ortak etmeni bulmak için tüm ayrımları terk etmek zorundasınız. Ancak evrensel olan ortaktır. )

( MATTER vs. UNIVERSAL MIND
Mind and the world are not separate.
What you think to be the world is your own mind. )


- MADDE değil/yerine/= EY/ÖZDEK/NESNE


- MADDE ve/> FİKİR ve/> DEĞER

( MATTER and/> IDEA and/> VALUE )


- MADDE ile/ve MADDETÜ'N-MUAYYENE MADDE


- MADDE ile/değil MADDÎ

( Görünmez. İLE/DEĞİL Görünür. )


- MADDE ile/ve MÂNÂ

( Mânânın kesifleşmiş hali. İLE/VE Seni senden soyan. )

( Verdikçe "azalan". İLE/VE Verdikçe artan/artar. )

( Mânânın hakimiyeti madde sayesinde olur. )


- MADDE > MEVCUD > VUCUD


- MADDE ile/ve SÛRET

( Cins. İLE/VE Fasıl. )

( MADDE: Olma ve olmama olanağı. )


- MADDE ile/ve/||/<>/> SÛRET ile/ve/||/<>/> CİSİM ile/ve/||/<>/> NEFS ile/ve/||/<>/> AKIL


- MADDE ile/ve/<> ZİHİN

( Madde, biçimdir; zihin, isimdir. )

( MATTER vs. MIND
Matter is the shape, mind is the name. )


- MADDEN değil MADDETEN[Ar.]/EYCE


- MADEM EĞER ÖYLEYSE" değil ÖYLEYSE (ya da MADEM ÖYLE)


- MADEN ile/ve/<> ERGENE

( ... İLE/VE/<> Maden yeri. )


- MAGAZINE :/yerine DERGİ


- MAGNETİC MONOPOLE ile/||/<> ELECTRİC CHARGE

( Magnetic monopole tek kutuplu manyetik yük olacakken İLE electric charge bilinen elektriksel temel yüktür )

( Formül: Dirac quantization )


- MAGNETOSPHERE değil/yerine/= KAPARYUVAR


- MAGNİFİKASYON/MAGNİFICATION[İng.] değil/yerine/= BÜYÜLTME


- MAGNİTÜT/MAGNİTUDE[İng.] değil/yerine/= BÜYÜKLÜK | ÖNEM


- MÂHÂBİS[Ar. < MAHBES] ile MAHÂBÎS[Ar. < MAHBÛS] ile MAHÂBİZ[Ar. < MAHBEZE]

( Hapishaneler. İLE Hapsedilmiş, bir yere kapatılmış olanlar. İLE Ekmek fırınları/dükkanları. )


- MAHÂFİL[Ar. < MAHFİL] ile MAHÂFİR[Ar. < MİHFER/E]

( Oturulacak, görüşülecek yerler, toplantı yerleri. | Büyük camilerde, sultanlara ya da müezzinlere ayrılmış etrafı parmaklıkla çevrilmiş olan yerler. İLE Hattatların, yanlışı kazımakta kullandıkları, bir çeşit kalemtraş. | Beller. Kazmalar. )


- MAHAL ile/||/<> MÂFEVK ile/||/<> EMÂKİN ile/||/<> HÂNE ile/||/<> MESKEN ile/||/<> MINTIKA ile/||/<> SÜKNÂ

( Yer. İLE/||/<> Üst mahal. İLE/||/<> Mahaller, mekanlar, mevkiler, yerler. İLE/||/<> Ev. İLE/||/<> Kişinin fiilen oturduğu yer, konut. İLE/||/<> Bölge, yer, mahal. İLE/||/<> Oturma [oturulacak yer]. )


- MAHALLE ile/değil/||/<> MAHAL'E


- MÂHÂZÂ/MAAHÂZÂ değil/yerine/= BUNUNLA BİRLİKTE, BÖYLEYKEN, BÖYLE İSE DE


- MAHDUM[Ar.] ile/ve/||/<> KERÎME[Ar.]

( Erkek çocuk. İLE/VE/||/<> Kız çocuk. )


- MAHKEME ile/||/<> AREOPAJ[Fr.]

( ... İLE/||/<> Eski Atina'da mahkeme. )


- MAHKEME ile/ve/<> İSTİNAF (MAHKEMESİ)

( ... İLE/VE/<> Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek, bir kararı, istinaf mahkemesine götürme. | [eskiden] [MAHKEMESİ]: İlk derecedeki mahkemelerle Yargıtay arasında yer alan mahkeme. )


- MAHKEME ile/ve/||/<>/> UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ


- MAHKÛMİYET ile/ve/> MAHRÛMİYET

( İki ucta da olmayacak/kalmayacak biçimde hareket etmek gerek. )


- MAHMUDE[Ar.]

( Çitsarmaşığıgillerden, yaprakları ok ucu biçiminde, çiçekleri soluk sarı renkte, küçük, otsu bir bitki. | Bu bitkinin köklerinden çıkarılan, tıpta kullanılan, reçineye benzer bir madde. )

( CONVULVULUS SCAMMONIA )


- MAHMUZ BİÇİMİNDE PETAL = MİHMÂZ = PÉTALE CALCARIFORME


- MAHMUZ BİÇİMİNDE PETAL = VARAK-İ TÜVEYC-Î MİHMÂZÎ = PÉTALE CALCARIFORME


- MAHREK[Ar.] değil/yerine/= YÖRÜNGE

( Yürüyen bir noktanın izlediği ya da çizdiği yol. | Bir gökcisminin, devinme süresince aldığı yol. )


- MAHSUN[Ar. < HISN] ile MAHZÛN[Ar. < HAZÎNE] ile MAHZÛN[Ar. < HÜZN]

( Güçlendirilmiş, istihkâmlı. İLE Hazinede saklanılan şey. İLE Hüzünlü, tasalı, kaygılı. )


- MAHSÛSA ile KÜLLİYYE MÜSEVVERE ile CÜZ'İYYE MÜSEVVERE ile MÜHMELE


- MAHÛLE[Ar.] değil/yerine/= DUL

( Kocası ölmüş kadın. İLE Eşi ölmüş ya da eşinden boşanmış kadın ya da erkek. )


- MAİ[Ar. < MA: Su.] değil/yerine/= MAVİ/GÖKÇE


- MAINTENANCE :/yerine BAKIM


- MAKADÎR-İ MÜŞTEREKE[Ar.] ile MAKADÎR-İ MÜTENÂSİBE[Ar.]

( Aynı ölçü ile ölçülebilen miktarlar. İLE Orantılı çokluklar. )


- MAKALE ile DENEME


- MAKALE değil/yerine/= YAZI


- MAKAM ile/ve MERTEBE


- MAKARNA ile ERİŞTE


- (not MAKE NOISE) MAKE A NOISE


- MAKE :/yerine YAPMAK


- MAKİNE ÖĞRENMESİ ile/||/<> DERİN ÖĞRENME

( Makine öğrenmesi genel, derin öğrenme çok katmanlı sinir ağları )

( Formül: y = f(Wx + b) İLE çok katmanlı f₁(f₂(...f_n(x))) )


- MAKİNE değil/yerine/= İŞLERGE


- MAKSÛRE ile MAHFİL

( Camilerde etrafı parmaklıklı yüksek yer. İLE Biraz daha yüksek ise mahfil denilir. )


- MAKSÛRE ile/ve ZÜ'VÂR(ZİYARETÇİ) MAKSÛRESİ


- MALAKİT[Fr. MALACIHTE < Yun.] değil/yerine/= BAKIRTAŞI

( Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat. )


- MALE :/yerine ERKEK


- MALI SEVMEK ile/değil/yerine KENDİNİ SEVMEK

( Kendini sevemeyenin sevdiği. İLE ... )


- MALICE ile/ve/||/<> SIDE EFFECTS

( Alec Baldwin, Nicole Kidman, Bill Pullman İLE/VE/||/<> Jude Law, Rooney Mara, Catherine Zeta-Jones )

( ile/ve/||/<> )


- MALİ'DE:
CENNE ile/ve/<> TİMBUKTU ile/ve/<> BANDIAGARA FALEZİ ile/ve/<> ASKİA MEZARI

( Mali'nin, UNESCO Dünya Mirası dizininde bulunan, görülmeye değer dört önemli mekânı. )


- MALİGNİTE/MALIGNITY[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜLLÜK


- MALNÜTRİSYON/MALNUTRITION[İng.] değil/yerine/= KÖTÜ BESLENME


- MALPRAKTİS/MALPRACTICE[İng.] değil/yerine/= HATALI TIBBİ UYGULAMA


- MALTEPE ile MALTEPE

( Küçükyalı - Kartal arasında bulunan bir ilçe. İLE Zeytinburnu'nda, Merkez Efendi mezarlığının kuzeyinde bir semt. )


- MALTIZDERE :

( Büyükdere'de Sarıyer İtfaiyesi ile Sarıyer Belediyesi Hesap İşleri binasının bulunduğu Maltız Deresi sokak, bu sokaktan geçen Maltız Dere'nin ismini almıştır. Dere çok eskiden hayli akış alıyordu ama zamanla yapılaşma nedeni ile su akışı kayboldu, dere kapatılarak sokak yapıldı. )


- MALVACEAE = HUBBÂZÎYE


- MALZEME ile/ve/değil/||/<> BAHARAT


- MALZEME[Ar.] değil/yerine/= GEREÇ


- MALZEME ile/ve/||/<> MAL

( Ara ürün ve kullanım. İLE/VE/||/<> Sonsal ürün ve kullanım. )


- MALZEME ile/ve POTANSİYEL

( MATERIAL/SUPPLIES vs./and POTENTIAL )


- MALZEME ile SONUÇ


- MALZEME ile/ve VERİ


- MÂNÂ ile/ve MADDE

( Seni senden soyan. İLE/VE ... )


- MANAGE :/yerine YÖNETMEK


- MANAGE(MENT) vs. MÉNAGE


- MANASTIR[Yun.] ile/ve/değil/>< KİLİSE

( Bazı kesin kurallara bağlı rahip ya da rahibelerin, dünya ile ilgilerini keserek yaşadıkları yapı. İLE ... )


- MANCA/RE[İt.] ile MANGIA/RE[İt.]

( MANCA: Fiiil çekimi. ([o] eksik/yok.) [Zaman eksik.(Manca il tempo.)]
MANCARE: Mastar fiil. eksik olmak / özlemek vb. [Voglio mancare di nulla["Hiçbir şeyden yoksun kalmak istemiyorum." ("Her şeyim olsun istiyorum." / "Hiçbir eksik istemiyorum.")]

İLE

MANGIARE: "Yemek yemek" fiili.
MANGIA: [o] yer/yiyor [anlamında çekimi] )


- MANCINIK[Ar. < MANCANIK] ile SCORPIONE

( Top yapımının bilinmediği çağlarda, kale kuşatmalarında, ağır taş gülle fırlatmakta kullanılan basit bir savaş aracı. | Çıkrık. İLE ... )


- MANDA ile MANDA[Fr. < MANDATAIRE | İng. MANDATE/R]

( Susığırı. İLE Birinci Dünya SAvaşı'ndan sonra, bazı azgelişmiş ülkeleri, kendilerini yönetebilecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Uluslar Birliği adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik. )


- MANDU ile SİRKE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir tür Türk sirkesi. İLE ... )


- MANEN değil/yerine/= ÖZCE


- MANEVİ TAZMİNAT değil/yerine/= ÖZCÜL ÖDENCE


- MANEVİYÂT:
KABALIKTAN > ZARÂFET'E


- MANİK ATAK/MANIC EPISODE[İng.] değil/yerine/= TAŞKINLIK DÖNEMİ


- MANİKA[İt. < MANICA] değil/yerine/= BACA[Fars. < BÂCE]

( Gemilerde, ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca. )


- MANİPLE[Fr.] ile/ve/=/<> MANİPÜLATÖR[Fr.]

( Telgraf imlerini göndermek için bir devredeki akımı kesmekte ya da yeniden vermekte kullanılan aygıt. | Roma ordusunda, 60 ya da 120 erden ibaret bölük. | Bazı papazların ayinlerde sol kolun bileğine yakın taktığı süslü şerit. İLE/VE/=/<> Manipleyi kullanan kişi/görevli. | Maniple. )


- MANİPÜLATÖR/MANİPLE değil/yerine/= YÖNLENDİREÇ/YÖNLENDİRİMCİ/YÖNLENDİREÇÇİ


- MANTIK SİLSİLESİ ile/ve/<> DİZGE


- MANTIK ile/ve/||/<>/> FELSEFE

( )

( LOGIC vs./and/||/<>/> PHILOSOPHY )


- MANTIK ile/||/<> FELSEFE


- MANTIK ile/||/<> FELSEFE


- MANTIK ile/||/<> FELSEFE

( İkinci öğretmen, Aristoteles mantığının geliştirilmesi )

( Farabi tarafından 940 yılında keşfedildi/formüle edildi. (870-950) (Ülke: Türkistan) (Önemli katkıları: İkinci öğretmen, mantık, müzik teorisi, siyaset felsefesi) )


- MANTIK ve/<> GEOMETRİ(HENDESE)

( ... VE Aksiyomatik olarak kurulan ilk ilim. )

( Mantık bilmeyenin ilmine itibar edilmez; geometri/matematik bilmeyen fetvâ veremez. )

( Kavramlarla uğraşır. VE/<> Niceliklerle uğraşır. )


- MANTIK ile/ve/||/<> İNDİRGEME


- MANTIKEN değil/yerine/= ESTEMCE


- MANYETİK HAPSETME ile/||/<> İNERTİAL HAPSETME

( Manyetik B alanıyla tokamak, inertial lazerle sıkıştırma. )

( Formül: Tokamak İLE ICF )


- MANY/MUCH vs. VERY/QUITE


- MARCUS KURAMSİ ile/||/<> TRANSİTİON STATE

( Marcus elektron transfer, TS genel kimyasal reaksiyon. )

( Formül: λ reorganizasyon )


- MARIE CURIE ile/ve/||/<> PIERRE CURIE


- MÂRİFE(T) >< NEKRE


- MARİFETİYLE değil/yerine/= ELİYLE/ARACILIĞIYLA


- MÂR-İ HAM-BE-HAM[Fars.] ile MÂR-İ SERMÂDÎDE[Fars.]

( Kıvrım kıvrım, çöreklenmiş yılan. İLE Kışın soğuğundan uyumuş ve uyuşmuş yılan. )


- MARIN MERSENNE ve/||/<> THOMAS HOBBES ve/||/<> PIERRE GASSENDI

( 1588 - 1648 ile 1588 - 1679 ile 1592 - 1655 )


- MARK-HOUWİNK ile/||/<> EİNSTEİN VİSKOZİTE

( M-H [η] = KM^a, Einstein küre η/η₀ = 1 + 2.5φ. )

( Formül: Polimer İLE parçacık )

( Albert Einstein tarafından 1905 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- MARMALAD[Azr.] = ŞEKERLEME[Tr.]


- MARRIAGE :/yerine EVLİLİK


- MARTİNGALE ile/||/<> MARKOV PROCESS

( Martingale E[X_n+1|F_n]=X_n, Markov gelecek şimdiye bağlı. )

( Formül: Fair game İLE memoryless )


- MAS[Ar.] değil/yerine/= SOĞURMA/EMME


- MASADA ile/ve/değil/yerine YERDE

( Daha çok yenilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yeterince, gerektiği kadarı yenilir. )


- MASAL ile TANDIRNÂME

( ... İLE Tandır başında oturulurken söylenen ya da okunan masal. | Bilgisiz kişilerin inandığı saçma düşünceler ve bu düşüncelerin yazıldığı sanılan kitap. )


- MASALLAR:
ÇOCUKKEN ile/değil/yerine BÜYÜYÜNCE

( Uyuyana kadar. İLE/DEĞİL/YERİNE Uyanana kadar. )


- MASALLAR:
ÇOCUKLARA ile/ve/||/<> YETİŞKİNLERE

( Uyutmak için. İLE/VE/||/<> Uyandırmak için. )


- MÂŞİYE[Ar. | çoğ. MEVÂŞÎ] ile ...

( Deve, koyun, keçi gibi hayvan. )


- MASK :/yerine MASKE


- MASKE ile/ve/||/<> SAHTE KİŞİLİK


- MASKE değil/yerine/= YAPAY YÜZ

( Boyalı karton, kumaş, plastikten yapılmış olan, tanınmamak için kullanılan yapma yüz. | Korunmak için özel olarak yapılmış, yüze geçirilen şey. | Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb. | Gerçek duyguları ya da bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen, aldatıcı görünüş, davranış. | Kişinin oynadığı rol ya da hem kendine, hem de çevresine yönelik takındığı davranış. )


- MAŞRAPA/MAŞRABA[< MEŞÂRİB)(aslı MİŞREBE] ile KAP

( Metal, toprak vb.'den yapılmış, ağzı açık, kulplu, küçük kap. [bkz. MEŞREB, MEŞREBE] )


- MASS :/yerine KİTLE, KÜTLE


- MASSIVE :/yerine ÇOK BÜYÜK


- MASTAR BİNAYI MERRE(KERE) ile/ve NEVÎ

( SAĞDAN SOLA! )

( NASARÂTÜN | NASRETÂNİ | NASRETEN ile/ve NİSRÂTÜN | NİSRATÂNÎ | NİSRATEN )


- MASTÜRBASYON:
EL/PARMAK İLE ile ARAÇ İLE ile [tazyikli] SU İLE


- MASTÜRBASYON ile DÜZÜŞME

( ["argo/kaba"] 31 ÇEKMEK[Ar. İSTİMNÂ Bİ-L-YED] ile SİKİŞME )

( İSTİ'MÂL[< AMEL], İSTİMNÂ'[< MENÎ'] ile CİMÂ' )

( MASTURBATION vs. SCREW )

( 31 ÇEKMEK[Ar. İSTİMNÂ Bİ-L-YED] ile SİKİŞME )


- MASUMİYET KARİNESİ/PRESUMPTION OF İNNOCENCE değil/yerine/= SUÇSUZLUK İLKESİ


- MASÛNİYET-İ ŞAHSİYE ile MASÛNİYET-İ TEŞRÎİYE

( Kişi dokunulmazlığı. İLE Yasama dokunulmazlığı. [Milletvekili dokunulmazlığı değil!] [Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sadece meclisteki sözleri üzerine sınırlandırılmasını bekliyoruz en kısa sürede!] )

( MASÛNİYET: Eminlik, sağlamlık, mahfuzluk. | Korunma. | Dokunulmazlık. )


- MATARA[Ar. < MİTHARE] ile MADARA[Fars.]

( Yolculukta kullanılan, boyna ya da bele asılı olarak taşınan, genellikle metalden yapılmış su kabı. İLE Kötü, sevimsiz. )


- MEÇLEŞME/MATCHLEŞME değil/yerine/= EŞLEŞME/"ÖRTÜŞME"


- MATEMATİK:
İLKOKULDA ile/ve/||/<>/> ORTAOKULDA ile/ve/||/<>/> LİSEDE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTEDE

( )


- MATEMATİK[Fr.]/RİYAZİYE[Ar.] ile/ve/< GEOMETRİ[Fr. < Yun. GEO: Yer. | METRON: Ölçü.]

( GONİOMETRİ CETVELLERİ )

( Sayın İhsan Fazlıoğlu'nun yazılarını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( )


- MATEMATİK YÜCE ile/ve/||/<> DAĞ YÜCE

( Dağ. İLE/VE/||/<> Kasırga. )


- MATEMATİKTE:
EŞLEŞME ve/||/<> ÖLÇME ve/||/<> SAYMA ve/||/<> STANDARDİZASYON ve/||/<> KÜME ve/||/<> BAĞINTI ve/||/<> İŞLEV(FONKSİYON)


- MATERIAL :/yerine MALZEME


- MATERYAL/MATERIAL[İng.] değil/yerine/= GEREÇ | MADDE


- MATHARE ile MATARA

( GUSÜLHÂNE, İÇİNDE YIKANILIP TEMİZLENİLECEK YER | SU KABI, MATARA )


- MATTER :/yerine KONU, MESELE


- MATÜR/MATURE[İng.] değil/yerine/= OLGUN


- MÂVERÂ[Ar.] değil/yerine/= ÖTE

( Ard, geri, bir şeyin ötesinde, arkasında bulunan. | Türk müziğinin eski bir mürekkep makamı.[Biri, devr-i kebir, öteki, fahte usûlünde, iki tane müellifi belirli olmayan peşrev ile bir tane, yine müellifi bilinmeyen saz semaisi, bu makama örnektir.] )


- MAVİ[Ar.] değil/yerine/= GÖK, GÖKÇE


- MAYALAMA ile/<> ESKİ HAMUR(PATE FERMANTE) ile/<> BİGA ile/<> SPONÇ ile/<> POOLISH


- MAYALANMA:
KELÂM (İLE) ile/ve/değil HÂL (İLE)


- MAYBE :/yerine BELKİ


- MÂYE ile ...

( MAYA, ASIL VE GEREKLİ MADDE | ASIL, ESAS | PARA, MAL | İKTİDAR, GÜÇ | BİLGİ | DİŞİ DEVE )


- MAYMUN ile ŞEMPANZE

( ... İLE Kuyruksuz maymun. | Primatlardan, ayakları beş parmaklı, tek yavru doğuran, iyi tırmanıcı olan, ormanlarda yaşayan bir tür maymun. İnsan becerilerine en yakın olan. )

( ... İLE 8 yaşına kadar çok önemli/öncelikli bazı yeteneklerini/donanımlarını kazanamazlarsa daha sonra hiçbir zaman kazanamıyorlar. )

( MONKEY/APE vs. CHIMPANZEE )

( ... cum PAN TROGLODYTES )


- [Fr. < Yun.] MAYOZ (BÖLÜNME) ile MİTOZ/KARYOKİNEZ (BÖLÜNME)

( ... İLE Çokgözeli canlılarda, gözenin, belirli evrelerden geçerek çoğalması. )

(
ile
)

( image )

( image )


- MCSD/MECHANICAL CIRCULATION SUPPORT DEVICE[İng.] değil/yerine/= MEKANİK DOLAŞIM DESTEĞİ AYGITI


- MD/DOCTOR OF MEDICINE[İng.] değil/yerine/= TIP DOKTORU


- MDC/MECHANICAL ASSIST DEVICE[İng.] değil/yerine/= MEKANİK (KALP) DESTEK AYGITI


- MDDC/MECHANICAL CIRCULATION SUPPORT DEVICE[İng.] değil/yerine/= MEKANİK DOLAŞIM DESTEĞİ AYGITI


- ME :/yerine BEN, BENİ


- MEAN INTEGRITY vs. HANDLE IN PIECE BY PIECE


- MEAN VALUE THEOREM ile/||/<> INTERMEDİATE VALUE

( MVT ortalama eğim, IVT ara değer varlığı. )

( Formül: Average slope İLE intermediate existence )


- MEANS & ENDS/PURPOSE


- MEANWHILE :/yerine BU ARADA


- MEÂSİR[Ar. < ME'SERE] ile MEÂZİR[Ar. < Mİ'ZER]

( Güzel yapıtlar, izler/nişanlar. İLE Peştemallar. )


- MEASURE :/yerine ÖLÇMEK


- MEBDE[Ar.] ile MEAD[Ar.]

( Başlangıç, ilke, ilk unsur, ilmin bir bölümü. | Bir sâlik'in, Allah'ın gerçeğine erişmek için hareket ettiği başlangıç noktası. İLE Dönüp gidilecek yer, âhiret, amaç, ulaşılacak yer. )


- MECÂRÎ-İ HEVÂİYYE[Ar.] ile ...

( Balina, gergedan, yunus gibi bazı hayvanların başlarının üst tarafında bulunan bir ya da iki delik. )


- MECAZ değil/yerine/= DEĞİŞMECE


- MECÂZ-I MÜREKKEB / İSTİÂRE-İ MÜREKKEBE[Ar.] ile MECÂZ-I MÜRSEL[Ar.]

( Benzetmenin temel öğelerinden olup yalnız biriyle arka arkaya birkaç benzerlik sıralayarak yapılan kullanım. İLE Bir sözcüğü, gerçek anlamından, mecâzî anlama geçirirken, aradaki ilgi ve ilişkinin benzeyişinden başka bir duruma dayandırılması. )


- MECBUREN değil/yerine/= GÜCÜNLÜCE


- MECBURİYET/LE ile/ve/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< MUHABBET/LE


- MECELLE ile ...

( Osmanlılar'da, medenî yasa. )


- MECELLE ile/||/<> KANUN-U ESÂSÎ ile/||/<> ANAYASA VE HAKİMİYET-İ MİLLİYE/CUMHURİYET

( Osmanlı'da, Tanzimat Dönemi'nde, bir kurul tarafından [Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında] İslâm hukukuna göre hazırlanmış medenî kanun. İLE/||/<>/> 1876'da ilân edilen ilk Osmanlı anayasası. İLE/||/<>/> Toplumun egemenliği ve anayasa. )


- MECELLE[Ar.] ile MECENNE[Ar.] ile MECERRE[Ar.]

( Kitap, dergi. | Tanzîmat'tan sonra, 1869-1876 yılları arasında, fıkıh ilminin, uygulamaya özgü olan bölümüyle ilgili olarak yayımlanmış ünlü eser. İLE Delilik, divânelik. | Kalkan, siper. İLE Samanyolu. )


- MECÎDİYE ile MECÎDİYE ALTINI ile MECÎDİYE ÇEYREĞİ ile ...

( Sultan Abdülmecit'in tahta çıkışının altıncı yılında [1844] onun adına kesilmiş olan altın ve gümüş sikkeler.[daha çok 20 kuruşluk gümüş sikkelere verilen bir addır] İLE Sultan Abdülmecit zamanında çıkarılmış altın Lira. İLE Beş kuruşluk gümüş para. )


- MED HARFLERİ:
ELİF ile/ve/||/<> VAV ile/ve/||/<> YE


- MEDÂİN/MEDÂYİN[Ar. < MEDÎNE] ile MEDÂYÎN[Ar. < MİDYÂN] ile Medâin[Ar.]

( İller/kentler. [BÜLDÂN < BELD/BELDE] İLE Borca saplanmış, sürekli borç alan kişiler. İLE Eski İran'da, Dicle etrafında, yedi kentin adı olup, İslâm fetihleri sırasında, başkent konumundaydı. )


- GEL-GİT/MED-CEZİR:
DÜNYADA ile/ve/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ'NDE

( ... İLE/VE/<> Her 6 saatte bir gerçekleşmektedir. Borneo Adası'ndaki, Malezya'nın Sarawak eyaletindeki Sarawak Irmağı'nın akış yönünün bile değişmesine neden olmaktadır. )


- MEDICINE :/yerine TIP, İLAÇ


- MEDİNE ile/ve/<> MEDİNTA

( Mahkemenin olduğu yer. İLE/VE/<> Kaleyle korunmuş yer. )


- MEDİNE ve TİLLO

( Aydınlar Şehri. VE Siirt'te bulunan bu ilçe için de "Aydınlar Şehri" tnaımı geçmektedir. )


- MEDİNE ile/ve/< YESRİB

( TAYBE ile/ve/< ... )


- Meditasyon için DİNLE!!!


- MEDİYAN DÜZLEM/MEDIAN PLANE[İng.] değil/yerine/= ORTA HAT DÜZLEMİ


- MEDRESE ile/||/<> AÇIK MEDRESE ile/||/<> KUBBELİ MEDRESE ile/||/<> RASATHANE

( Yüksek düzeyde öğretim kurumu. Bu amaçla yaptırılmış mimarlık eserleri Anadolu önünde genellikle açık avlulu, Anadolu'da ise avlusunun üstü açık ve kapalı olmak üzere iki tipte gelişmiştir. Kaynağında IX - XI. yüzyıl Horasan bölgesi mimarisinin bulunması olasıdır. İLE/||/<> İç avlusunun üstü açık olan medreseler için kullanılan bir tanımlama biçimi. İLE/||/<> İç avlusunun üstü örtülü olan medreseler. İLE/||/<> Gözlemevi. Gökbilimi için kullanılan medrese türü. )


- MEDRESE ile/ve/değil/||/<>/> KÜLLİYE

( İlk medrese: NİZÂMİYE MEDRESESİ [1066] )

( OSMANLI MEDRESELERİ - CAHİT BALTACI kitabını okumanızı salık veririz. )

( Genellikle İslâm dini kurallarına uygun bilimlerin okutulduğu, müslüman ülkelerde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı. Medrese sözcüğü, "ders" kökünden gelir. [Ders verenlere müderris, yardımcılarına muid, okuyanlara danışmend, sohta ya da talebe adı verilir] | Kendine özgü bir mimarisi olan, üstü açık ya da kapalı geniş bir avlu çevresinde talebelerin yatıp kalkması, ders çalışması için inşâ edilmiş odalardan oluşan yapı. | Fakülte. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bir caminin çevresinde, cami ile birlikte kurulmuş medrese, imâret, sebil, kütüphane, hastane gibi yapıların tümü. )


- MEDRESE ile/ve/<> MAHDARA

( ... İLE/VE/<> Moritanya'da, medreselere verilen ad.[Ülkenin milli kültür ve dilinin korunmasında önemli bir rol oynamaktadır.] )


- MEDRESE ile/ve MİDRAŞ ile/ve VİHARA

( İslâm'da. İLE/VE Yahudilik'te. İLE/VE Budizm'de. )

( Medreselerin kurulmasında ve Selçuklular zamanında Vihara'ların etkisi olmuştur. )

( ANADOLU MEDRESELERİ (2 CİLT) - METİN SÖZEN'in kitabından yararlanabilirsiniz. )


- MEDRESE ile MÜLÂZIMİYE MEDRESELERİ


- MEDRESE ile/ve SAHN-I SEMAN MEDRESELERİ


- MEDRESE ile/ve/<> TEKKE

( Senin dışındakiler. İLE/VE/<> Sendekiler. )


- MEDRESE ve/ TEKKE(/TEKYE/TAKİYE) ve/ ZÂVİYE ve/ DERGÂH

( İlim. VE Simgesel anlatım. VE Açı. VE Sohbet, insan sevgisi. )


- MEDRESE ile/ve TETİMME(TAMAMLAMA/HAZIRLIK) MEDRESELERİ


- MEFKÛR ile MEFKÛRE

( Vakfedilen mal. İLE Ülkü, düşünce. )


- MEFRUŞAT[Ar.] değil/yerine/= DÖŞEME

( Ev döşemek için gerekli eşya. )

Bugün[20 Kasım 2025]
itibarı ile 11.178 başlık/FaRk ile birlikte,
11.178 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(27/46)