E ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 49.818 başlık/FaRk ile birlikte,
49.818 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(70/201)
- GİZLİ EVSİZLER ile GEÇİCİ EVSİZLER ile SÜREKLİ EVSİZLER
( Evsiz kalabilme olasılığı yüksek olan ve zaman zaman evsiz kalan kişiler.[Yoksulluk sınırının altında yaşarlar ve sürekli olarak evsiz kalma olasılığıyla karşı karşıyadır.] İLE Evsizlik süresi çok uzun olmayan evsiz kişiler. [Kendilerini, evsizlerden farklı olarak toplumun bir parçası olarak tanımlar. Kaygı, depresyon belirtileri, alkol ve madde kullanımı görülebilir. Evlerini, işlerini ve toplumsal konumlarını tekrar kazanmak için çaba gösterir.] İLE Uzun süre boyunca evsiz olan kişiler. [Sokak ve parklarda yaşamayı, olağan olarak görür ve açıkça evsiz olarak tanımlanır. Öteki kişilerle iletişimlerinde çok kuşkucudur.] )
- GİZLİ-KAPAKLI (İŞLER ÇEVİRMEK)
- GİZLİ-SAKLI (İŞLER ÇEVİRMEK)
- GİZLİ ile/ve/değil AÇIĞA ÇIKMAMIŞ
- GİZLİ ile/ve/değil AYRI
( [not] SECRET/HIDDEN vs./and/but SEPARATE )
- GİZLİ ile/ve/değil/yerine/||/<> BELİRSİZ
- GİZLİ ile/ve/değil GİZLİCE/UĞRUN
- GİZLİ ile/değil İÇTE
- GİZLİ ile/ve/değil/yerine KİŞİYE ÖZEL
- GİZLİ ile/ve/değil ÖRTÜK
( SIR: Kuşatmanın, betimlemenin dışında olan. )
( SIR: Çömleğin, dışına çekilen son kat toprakla tekrar fırına verilerek pişirilmesi. [İçindeki sıvıyı sızdırmamayı sağlar fakat albenisi/parlaklığı artar. Dolayısıyla "Bu sırdır! ona göre!" denilerek anlatılanlar, anlatılan kişi tarafından da başka bir kişiye aynı biçimde "sırdır!" diyerek anlatılır.] )
( İki kişinin bildiği, (artık) sır değildir. )
( [not] SECRET/HIDDEN vs./and/but COVERED )
- GİZLİ = SECRET[İng.] = SECRET[Fr.] = GEHEIM[Alm.] = SEGRETO[İt.] = SECRETO[İsp.]
- GİZLİ ile/ve/||/<>/> SİNSİ
- GİZLİLİK ve GEREKLİLİK
- GİZLİ/LİK ile/ve/değil/<> GÖRÜLMESİ/DUYULMASI/BİLİNMESİ İSTENİLMEYEN
- GİZLİLİK ile/ve PİŞMANLIK
- (not GLAD FROM/WITH) GLAD OF/ABOUT
- GLANCE vs. GLIMPSE
- GLİKOLİZ İLE GLUKONEOGENEZ İLE GLİKOJENEZ ile/||/<> KARBONHİDRAT METABOLİZMASI
( Şeker metabolizma yolakları. )
( Formül: C₆H₁₂O₆ → 2 C₃H₃O₃ )
- GLİKOLİZ İLE KREBS İLE ETC ile/||/<> ENERJİ METABOLİZMASI
( Gözesel solunum üç ana aşaması. )
( Formül: C₆H₁₂O₆ + 6O₂ → 6CO₂ + 6H₂O + ATP )
- GLİKOLİZ ile/||/<> GLUKONEOGENEZ
( Glikoliz glukoz yıkımı İLE glukoneogenez glukoz sentezi )
( Formül: C₆H₁₂O₆ → 2 Piruvat + 2 ATP )
- GLİKOZ ile FRUKTOZ
( Altı karbonlu aldoz şekeri. İLE Altı karbonlu ketoz şekeri. )
- GLİKOZ ile/ve/<> FRÜKTOZ/LEVÜLOZ[Fr.]
( ... İLE/VE/<> Meyve şekeri. )
- GLİKOZİT[Fr. < Yun.] ile/ve/<> GLİKOZÜRİ[Fr. < Yun.]
( Çoğu bitkide bulunan glikoz bileşiklerinin genel adı. İLE/VE/<> Sidikte, şekerli bir maddenin, özellikle glikozun bulunması durumu. )
- GLOBAL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GLOCAL
- GLOBAL/LEŞ(TİR)MEK değil/yerine/= KÜRESEL/LEŞ(TİR)MEK
- GLOMERÜLUS ile/||/<> TÜBÜL
( Glomerülus süzgeç İLE tübül geri emilim/salgı. )
( Formül: Filtration İLE reabsorption )
- GLOS(S)AL/GLOS(S)O- ile OTO- ile ELEKTRO-
( Dil [ile ilgili]. İLE Öz- | Kulak [ile ilgili]. İLE Elektrik/akım [ile ilgili]. )
- GLOT- ile/||/<> GLOSS-/GLOSSO-/-GLOSSİA ile/||/<> LİNGU-/LİNGUO-
( Dil. İLE/||/<> Dil, dille ilgili durum. İLE/||/<> Dil. )
- GLOTOGONİ ile/ve ETİMOLOJİ
( Dilin kökeni. İLE/VE Sözcüklerin/kavramların kökenini inceleyen bilim dalı. )
( NOMOTHETES: Dilin ilk yaratıcısı olarak kabul edilen. )
( Türk dilinin kökenbilim sözlüğünün eksiksiz olarak ortaya konulması, önceleyin Türk
düşüncesinin kaynağını, gelişim aşamalarını, içeriğini bilmeyi gerektirir. Türk insanı,
hangi koşullar altında doğaya yönelmiş, hangi ilkelere göre yaşamını biçimlendirmiş,
hangi kurallara dayanarak çevresini kuşatan nesnel var olanları adlandırmıştır? Bu soruların
yanıtını felsefe ışığından yararlanamayan bir bilginin, bir uzmanın bulması olanaksızdır.
Bir sözcüğün Türkçe olduğunu söyleyebilmek için önce o sözcüğün içeriğini bilmek,
o içerikle Türk kişininın düşünsel eğilimlerini açıklamak temel koşuldur.
Bir sözcüğün yapısına, ses düzenine bakarak Türkçe olup olmadığını söylemek kolaydır. Güç olan, sözcüğün kavrama dönüşürken oluşan içeriğini açıklamaktır.
Türkçe'nin Balkan dilleriyle ilişkisi vardır. Ancak, bu ilişki, çok dar bir alana değindir. Türk
dilinin kökeninin araştırırken, Balkanlar'a, çok sonralara giden kimi sözcükleri (Türkçe
sayılanları) örnek almak, onları kesin kanıt diye göstermek yanıltıcıdır.)
"Türk" sözcüğünün yeni olmasından, ilk kez VIII. yüzyılda Orkun Yazıtları'nda görülmesinden,
sonra bu adı alana ulusun tarihi boyunca belirli bir yerde değil de çok dağınık ülkelerde,
birbirinden uzak bölgelerde yaşamasından kaynaklanır. Kimi tarihçilere göre Türk
topluluğu, Orta Asya'da M.Ö. 3000 dolaylarında vardı, düzenli bir yaşama biçimi,
uyumlu bir topluluk içinde var oluşunu sürdüyordu. Ancak, böylesine eskilere giden görüşlere
karşın, elimizde bulunan yazılı kaynaklar, yazıyla saptanan belgeler "Türk" sözcüğünü
VIII. yüzyıldan öteye götüremiyor pek.
Türk dili üzerinde çalışan bilginlerin ortaya attığı değişik görüşlere göre, Türk dilinin
kaynağı Orta Asya'dır.
Günümüzde Asya Türkçesi, Anadolu Türkçesi (tüm komşu ağızlarla bütünlük içinde)
diyebileceğimiz iki büyük öbek vardır.
Türkçe'nin kökenbilimi üzerinde çalışırken, iki ilke benimsiyoruz.
1- Doğal var olanların çıkardığı seslerden kurulu sözcükler (Türkçe sözcükler)
2- Başka dillerden Türkçe'ye geçerek değişen ya da olduğu gibi kalan sözcükler
(yabancı kaynaklı sözcükler)
Üzerinde durulması gereken konu Türk dilinin yapısıdır. Araştırıcılar, Türk dilinin Ural-Altay
dilleri öbeğinden olduğunu öne sürerler. Bu dil öbeğinin başlıca özelliği, sözcük köklerinin
çekimle değişmemesi, tüm çekimlerin köke getirilen eklerle sürdürülmesidir. Oysa
Hind-Avrupa dillerinde, sözcük kökleri çekimle değişir, başka bir biçime girer. Durum
Arapça'nın içinde bulunduğu dillerde de öyledir.
TÜRK DİLİNİN ETİMOLOJİ SÖZLÜĞÜ
İSMET ZEKİ EYÜBOĞLU - SOSYAL YAYINLARI )
( "Kökenin Kökeni" başlıklı yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- GLUC-/GLUCO-/GLYCO- ile/||/<> SACCHAR-/SACCHARO-
( Tatlı, glukozla ilgili şekerli. İLE/||/<> Şekerle ilgili, şeker. )
- GLUON ile/||/<> FOTON
( Gluon güçlü kuvvet renk yükü İLE foton EM yüksüz. )
( Formül: 8 tür İLE 1 tür )
- GLUTAMAT İLE GABA İLE GLİSİN ile/||/<> TEMEL NÖROTRANSMİTERLER
( Beyindeki ana uyarıcı ve baskılayıcı ileticiler. )
( Formül: E/I dengesi )
- GLYCOLYSİS İLE KREBS İLE ETC ile/||/<> METABOLİK YOLAKLAR
( Enerji üretim sistemleri. )
( Formül: C₆H₁₂O₆ + 6O₂ → 6CO₂ + 6H₂O )
- GMO ile/||/<> GDO
( GMO İngilizce İLE GDO Türkçe aynı anlam )
( Formül: Transgen ekleme )
- GMS LİSANSI(MADA) ile/ve/||/<> GMS SERTİFİKASI
( Markalara verilen, Google uygulamalarını kullanma iznidir. [Markalar içindir.] İLE/VE/||/<> Belirli bir cihazın, Google'ın performans gereksinimlerini karşıladığını ve Google Apps'i düzgün bir biçimde çalıştırdığını doğrular. [Telefonlar içindir.] )
- GNO-/-GNOSİA/-GNOSİS/-GNOSY ile/||/<> -GRAM ile/||/<> -GRAPH/GRAPHO-/-GRAPHY
( Bilmek, biliş, anlayış, anlamak, tanıma, bilgi dalı, özelleşmiş dal. İLE/||/<> Belirgin, yazılan, beliren, ortaya çıkan, çizme, işaretleme, iz bırakma, yazdırma. İLE/||/<> Yazdırma, film ya da makale halinde ortaya koyma, yazıcı araç. )
- GÖBEK DELİĞİNİN:
ALTI ile/ve/değil/<> ÜSTÜ
( Ya eril, ya da dişil. İLE/VE/<>/DEĞİL Hem eril, hem de dişil. )
( ARZ ile/ve/<>/değil KÜRSÎ [ve ARŞ] )
- GÖBEK:
TANE ile KAFES ile RULMAN
- GÖBEK ile GEBELİK/BEBEK
( İRTİKÂZ[Ar.]: Gebelikte çocuğun karında hareket etmesi. )
( HABL-İ SÜRREVÎ: Ana rahmindeki bebeği meşîme denilen sona bağlayan ip, göbek bağı. )
( ... ile ÂBİSTENÎ )
( NAVEL vs. PREGNANCY/GESTATION/BABY )
- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- GÖBEK ile MERKEZ
( Ulvî ve süflî (aydınlık ve karanlık) bölgelerin birleştiği nokta. İLE ... )
- GÖBEKLİTEPE T ŞEKİLLİ DİKİLİTAŞLAR ile/||/<> STONEHENGE MEGALİTLER
( Göbeklitepe T dikilitaşları MÖ 9600 İLE Stonehenge MÖ 3000 yapıldı. Göbeklitepe 6000 yıl daha eski İLE iki yapı arasında 6 bin yıllık fark var. Göbeklitepe avcı-toplayıcılar İLE Stonehenge tarımcılar inşa etti. İki yapı da astronomik gözlem içerir. )
( Klaus Schmidt tarafından 1995 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1953-2014) (Ülke: Almanya) (Alan: Arkeoloji) (Önemli katkıları: Göbeklitepe'yi keşfetti ve kazılarını yönetti (1995-2014), Neolitik Devrim teorilerini değiştirdi, tapınak-yerleşim önceliği hipotezi) )
- GÖBEKLİTEPE ve/||/<> ANU ve/||/<> MARDUK
- GÖBEKLİTEPE ile/||/<> ÇATALHÖYÜK
( Göbeklitepe MÖ 9600 tapınak yapısı İLE Çatalhöyük MÖ 7500 yerleşim merkezidir. Göbeklitepe avcı-toplayıcı toplum İLE Çatalhöyük tarımsal toplum ürünüdür. Göbeklitepe din-tapınak önce İLE Çatalhöyük yerleşim sonra geldi hipotezini destekler. Klaus Schmidt Göbeklitepe'de 20 yıl kazı yaptı. )
( Klaus Schmidt tarafından 1995 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1953-2014) (Ülke: Almanya) (Alan: Arkeoloji) (Önemli katkıları: Göbeklitepe'yi keşfetti ve kazılarını yönetti (1995-2014), Neolitik Devrim teorilerini değiştirdi, tapınak-yerleşim önceliği hipotezi) )
- GÖBEKLİTEPE ile/ve EŞİK
- GÖBEKLİTEPE ve/||/<>/>/< JERF AL AHMAR
( Tapınak. VE/||/<>/>/< Yerleşim alanı/merkezi. )
- GÖBELEZ ile/ve/<> GÖCEN/GÖÇKEN
( Köpek yavrusu. İLE Tavşan yavrusu. | Kedi, domuz, köpek yavrusu. )
- GOBELYAN, YERVANT (R. HİSARİ, 1923) :
( İlk ve orta öğretimini Tatesyan ve Taksim'deki Eseyan okulunda yaptı. İş hayatına atıldı. Bakkal çıraklığı, oto tamirciliği, marangozluk, nikelajcılık gibi işlerde çalıştı. Edebiyatla ilgilendi ve kendini bu işe verdi. Carakayt Gazetesinde çalıştı Luys (Işık) adıyla haftalık gazete yayınladı ama devam ettiremedi. Tebi Luys (Işığa Doğru) haftalık gazetesini çıkardı bunu da mali imkânsızlık nedeni ile devam ettiremedi. Yurtdışına giderek gazeteciliğini devam ettirdi. 1957'de tekrar İstanbul'a geldi ve gazeteciliğe başladı, başyazar olarak yazılar yazdı. Portsank (Bela) isimli haftalık mizah dergisi yayımladı. Bilahare Zaman ve Marmara gazetelerinde görev yaptı. Keşke isimli bir şiir kitabı ile Yengeç isimli ayrı bir kitabı vardır. )
- GÖÇ TERİMLERİ ile/ve/||/<> İLTİCA TERİMLERİ
- GÖÇ ile GÖÇÜM
( ... İLE Bazı kimyasal maddelerin ya da ışık, ısı, elektrik gibi güçlerin etkisiyle protoplazmanın, yanaşma ya da uzaklaşma biçiminde olan yer değiştirmesi. )
( ... avec TAKSİ )
- GÖÇ ve/<>/< GÜÇ
( Göç, "gücünü", elde edebileceği "güçten" alır. )
- GÖÇEBE ile GÖÇMEN
- GÖÇEBE ile HORDA
( ... İLE Göçebe ve ilkel olarak yaşayan, yağmacı ve sataşkan topluluk. )
- GÖÇME ile (")GÖÇME(")
( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )
- GÖÇMEN ÇİFTLİĞİ :
( Zekeriyaköy ile Koza Evleri arasında ve Flora Evlerinin alt kısmındadır. İsminde hara olduğu gibi, çeşitli etkinlikler yapılan tesisler de bulunmaktadır. )
- GÖÇ(M)EN KUŞLAR ile YERLEŞİK/GÖÇMEYEN KUŞLAR
- GÖÇMEN RANÇ (BİNİCİLİK) TESİSLERİ :
( Zekeriyaköy'de Göçmen çiftliği içinde olup ilgililere binicilik eğitimli verilmekte, harasında at yarışları için tay yetiştirilmektedir. )
- GÖÇMEN, RESAİ (SARIYER, 1937 - 2010) :
( Sarıyerli işadamı. Sarıyer Pertevniyal ilkokulunu bitirdi. Ailesine ait işyerinde iş hayatına atıldı. 1928'den beri "Meşhur Sarıyer muhallebicisi" olarak işlerini yürütmektedir. Babası Şakir Efendi ve kardeşi Kemal ile birlikte müsseselerini geliştirdiler ve dalında bir numara haline getirdiler. Zamanla süt ürünlerini un ürünlerini de ilave ettiler ve börekçi olarak da hizmet vermeye başladılar. Zekeriköy'deki turistik tesisleri de örnek tesislerdir. )
- GÖÇMEN, ŞAKİR (1896 - 1988) :
( Arnavutluk'tan göçen bir ailedir. Sarıyer'e gelip yerleşmişler ve 1928'de merkez Sarıyer'de açtıkları "Sarıyer Muhallebicisi dükkânı ile iş hayatına atıldılar ve "Meşhur Sarıyer Muhallebicisi" müessesini meydana getirdiler. )
- GÖÇMEN ile SIĞINMACI
- GÖÇÜ/KAYŞA/HEYELAN[Ar.] ile AŞINMA/AŞINIM/İTİKÂL[Ar.]/EROZYON[Fr. < ÉROSION]
( Toprak kayması. İLE Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri ya da bir yerden başka bir yere taşınması olayı/durumu. | Değer ya da saygınlık kaybetme. )
- GÖÇÜ ile GÖÇÜK
( Toprak kayması, kayşa. İLE Çökmüş, göçmüş yer, çöküntü. )
- GÖDEL ile/ve/||/<> MAXWELL
- GOETHE["GÖTE" değil!] ve/||/<> HERDER
- GOETHE ve/||/<> SCHILLER
- GÖĞÜS KABURGALARI ile/ve YÜZEN/YALANCI KABURGALAR
( İlk 7 kaburga. İLE/VE Son 5 kaburga. )
( Kaburgalar, solunum örgenlerini, midenin ve bağırsakların üst kısımlarını âdeta bir kafes içine alır ve onları korur. Aynı zamanda, göğsün tüm incinmelerden etkilenmesinden kaçınmasında yardımcı olur. Kaburgalar, ek genişlik kazanma gereksinimini karşılamak, besin ve gazlarla dolu olan mideye yer sağlamak için göğsü genişletir. Göğüs ve solunum kaslarına gerekli yeri sağlar. Yaşamsal örgenlerin kolayca baskı altında kalmaması ve harap olmaması gerektiği için üstten yedi kaburga, ek bir örtü ve koruma sağlamak üzere, sternumla birleşmiştir. Sindirim örgenlerini örten kaburgalar, omurgadan çıkar fakat sternumla birleşmez, bundan dolayı ön tarafta görülmez. Kaburgalar yukarıdan aşağı doğru aşamalı olarak küçülür. Üst taraftaki kaburgaların ucları birbirine yakın ama aşağı taraftaki kaburgalarınki birbirinden biraz uzaklaşır. Kaburgalar, karaciğer ve dalağı da korur ve midenin tamamına geniş bir yer bırakır. Göğsü çepeçevre sarmış olan ilk yedi kaburga, göğüs kaburgaları olarak bilinir. Bu öbeğin ortasındaki kaburgalar, en geniş ve en uzun kaburgalardır. Uctaki kaburgalar, en ufak olanlardır. Kemikten kaburgaların ince karın zarını harap etmesine engel olmak ve onu korumak için bu kaburgaların ucu kıkırdaktandır. )
- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK
- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME
( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )
( SADR değil SEDY/SEDYÜN )
( [not] CHEST but BREAST )
- GOING TO DO vs. SHOULD DO
- [not] GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD vs. GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING
( GOING TO WORD (BASED) FROM MEANING instead of GOING TO MEANING (BASED) FROM WORD )
- GÖK GÜRÜLTÜSÜ ile/değil HAVAİ FİŞEK
( Yağmurun izlediği gök gürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )
- GÖK TERİKE -ile
( Henüz biçilmemiş ekin. )
- GÖK/UZAY ile/ve/<> AYYUK[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Göğün en yüksek yeri. | Göğün kuzey yarımküresinde bulunan bir takımyıldızın en parlak yıldızı. )
( AYYUKA ÇIKMAK/ÇIKMASI: Sesin yükselmesi. | Bir "sözün"/dedikodunun çoğunluk tarafından duyulması/bilinmesi. )
- GÖK ile GÖK
( İlâhi. İLE Atmosfer. )
( ARUBA: Göğün yedinci katı. )
( ... ile ÂSÜMÂN/ÂSMÂN )
- GÖK ve/<> YER ve/<> YERALTI
( [Ar..] SEMÂ ve/<> .... ve/<> ... )
( ÂSMÂN ve/<> .... ve/<> ... )
- GÖKALP, ÖZDEN () :
( Sarıyer Belediyesi Karate Takımı sporcusu olup; 2004'te Türkiye Kulüplerarası Karate Şampiyonasında birinci ve Uluslararası Karate Şampiyonasında üçüncü oldu. Takım birincilikleri kazanan takım kadrosunda yer aldı. )
- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ
( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )
( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )
- GÖKÇAY, CEMAL (EDİRNE, 1915) :
( Tıp Fakültesini bitirdi ve çeşitli yerlerde doktor olarak görev yaptı. Gençliğinde İstanbulspor'da futbol oynadı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde uzun yıllar kulüp doktorluğu yaptığı gibi üç dönem (1955/56, 1956/57 ve 1957/58) yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- GÖKÇEK, HAMZA ( SİVAS, 1950 - 2011) :
( Büyükdereli'dir. Sarıyer Belediye Meclisi üyesi (CHP) ve (ANAP) olarak görev yaptı. Anavatan Partisi Sarıyer İlçesi Başkanı ve Sivaslılar Derneği Sarıyer Şubesi Başkanı olarak görev yaptı. )
- GÖKÇEK, İSMAİL (SİVAS, 1963) :
( İstanbulspor'dan transfer edildi ve üç sezon (1995 - 1998) Sarıyer kulübünde tescilli kaldı. Bu süre içinde 56 lig ve 2 kupa olmak üzere 58 resmi ve ayrıca 27 özel maçla birlikte toplam olarak 85 maçta Sarıyer formasını giydi. Lig maçlarında 7 ve özel maçlarda 1 olmak üzere takımına 8 gol kazandırdı. Güngören Belediyespor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- GÖKÇÜL ile GÖKÇÜL/GÖKSEL
( Maviye çalan renk, mavimsi. İLE Gökle ilgili. )
( ... ile SEMÂVÎ )
- GÖKDEL, YILMAZ (İST. 1940) :
( Süleymaniye S. K. den transfer edildi ve iki sezon (1958 - 1959 Sarıyer'de tescilli kaldı. 27 lig ve 2 kupa maçı olmak üzere 29 resmi ve ayrıca 5 özel maçla birlikte toplam olarak 34 maçta Sarıyer formasını giydi. Lig maçlarında 11 ve özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 13 gol kazandırdı. 5 kez A Milli ve 4 kez Ümit Milli olmak üzere 9 kez Türk Milli takım formasını giydi. Teknik direktör lisansına sahip olup pek çok kulüpte antrenör ve teknik direktör olarak görev yaptı. )
- GÖKDELEN:
BÜYÜKLÜK değil KÜÇÜKLÜK
- GÖKE(BARÇA[İt. < BARZA]) ile/ve KUKA[Yun.]
- GÖKEKSENİ ile GÖKEŞLEĞİ
( İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. İLE Gökeksenine, yer merkezinde dik olan düzlemin, gökküresiyle arakesiti. )
- GÖKKUZGUNLAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNUMSULAR ile/ve/<> GÖKKUZGUNGİLLER
( Kuşlar sınıfının, gökkuzgunumsular takımına giren bir alttakım. İLE Gökkuzgunları, ağaçkakanları, çobanaldatanları, sağanları içine alan, kuşlar sınıfından bir takım. İLE En iyi bilinen türü, gökkuzgun olan gökkuzugunumsular takımının, gökkuzgunlar alttakımına giren bir aile. )
- GÖKNAR ile KAZDAĞI GÖKNARI
- GÖKSEL, PROF. DR. EROL (MUDANYA, 1943) :
( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk, orta ve Lise'yi Bursa'da okudu. 1962 - 64 yılları arasında askerlik görevini yaptı. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1970'de Yüksek Orman Mühendisi olarak mezun oldu. Yapılan asistanlık sınavını kazanarak İ.Ü. Orman Fakültesi Orman ürünleri Kimyası ve Teknolojisi Kürsüsüne asistan olarak atandı. Hazırladığı "Kızılcahamam Lig Morfolojisi ve Odununda Sülfat Selülozu Elde Etme Olanakları" adlı tezi ile 1979'da "Doktor" unvanını aldı. Bir süre yurtdışında araştırmalarda bulundu, 1982'de Yrd. Doçent ve 1987 yılında "Doçent" unvan ve yetkisini aldı. 1994 yılında Profesörlüğe yükseltildi. Orman Fakültesi Ürünleri Kimyası ve Teknolojisi Anabilim Dalında Öğretim üyesi olarak görev yaptı. )
- GÖKSEL ile/ve/||/<> UZAYSAL
( SEMÂVÎ ile/ve/||/<> FEZÂÎ )
- GÖKSOY, TİMUR (İST. 1979) :
( Reklamcı ve siyasetçi. Lise öğrenimini FMV Özel Işık Lisesinde tamamladı. Marmara Üniversitesi Turizm Otelcilik Bölümünü bitirdi. Ticaretle uğraşmaktadır. CHP den Sarıyer belediye Meclisine üye seçildi (2009). Aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesidir. )
- GÖKTEN DÜŞEN ile GÖNÜLDEN DÜŞEN
( Parçası bulunur. İLE Parçası bulunmaz. )
- ABECELERDE:
GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN
- GÖKTÜRK TÜRKÇESİ ile/ve/<> OĞUZ TÜRKÇESİ ile/ve/<> ANADOLU TÜRKÇESİ
- GÖKYÜZÜ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- GÖKYÜZÜ ile GÖKYÜZÜ İLE İLGİLİ
( SEMÂ'[< SÜMÜVV(: Yükseklik, yücelik.)], TÂC-I FÎRÛZE, TÂK-I MUKARNES[Gökyüzü. | Süleyman'ın tahtı.] ile ... )
( ÂSMÂN/ÂSÜMÂN, TAHT-I FÎRÛZE ile ... )
( SKY vs. CELESTIAL )
- GOL[İng. < GOAL] =
( İngilizce "GOAL"[: Amaç, hedef] sözcüğünden Türkçe olarak yazılması ve seslendirilmesiyle dönüşmüştür. )
- GÖL OLMAYA ÇALIŞALIM!
( Yaşlı bir usta, çırağının sürekli herşeyden şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderir.
Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler.
Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başlar.
"Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye yanıt verdi.
Usta, kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce, az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
- "Tadı nasıl?"
- "Ferahlatıcı" diye yanıt verir genç çırak.
- "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam.
- "Hayır" diye yanıtlar çırağı.
Bunun üzerine, yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturur ve şöyle der:
- "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.
Onun için sen de artık bardak olmayı bırak,
Göl olmaya çalış!" )
- GÖL VE IRMAK BALIKLARI:
SOMON(SALMON) ile ALABALIK(TROUT)
- GÖL ile ARJANTİN GÖLÜ
( 1560 km² alanı ve 27 km. uzunluğu ile Güney Amerika'nın en büyük 3. gölü. )
- GÖL ile BATAKLIK/ÇÖKEK
( LAKE vs. BOG/MARSH/SWAMP/FEN )
- GÖL ile BÜĞET/BÜRKE/BİRKE[Ar.]
( ... İLE Ufak göl, gölcük, su birikintisi. )
- GÖL ile/ve DENİZKULAĞI/LAGÜN[Fr. < LAGUNE < İt. < Lat.]
( ... İLE/VE Denizden bir resifle ayrılmış göl. )
- GÖL ile GÖLET
- GÖL ile/ve/değil/<> İRKİNTİ
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Su birikintisi. )
- GÖL ile KOROLEV GÖLÜ
( Dünyada. İLE Mars'ta. )
( ... İLE 82 km. genişliğindeki dev kraterin, 4 milyar yıl önce, suyun bol olduğu zamanlarda oluştuğu öngörülüyor. )
- GÖL ile MOREN SET GÖLÜ
- GÖL ile ZİFT GÖLÜ
( ... İLE Trinidad Tobago'da bulunan bu gölden, ham petrol ve bitum fay hattından sızarak neredeyse sonsuz bir asfalt havuzu ve kendine özgü bir ekosistem oluşmuştur. )
( LAKE vs. PITCH LAKE )
- GÖLCÜK ile/= GÖLEK ile/= GÖLET
( Küçük göl. İLE Küçük, su birikintisi. İLE Gölek. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set. )
- GOLDBACH İLE TWİN PRİME İLE COLLATZ ile/||/<> ÜNLÜ KONJEKTÜRLER
( Çözülmemiş sayı kuramı problemleri. )
( Formül: 6 = 3+3 İLE 8 = 3+5 )
- GÖLET ile FİLET
( ... İLE Sığ su. )
- GOLF TOPU:
PÜRÜZSÜZ değil GİRİNTİLİ
( )
- GÖLGE:
BENİMLE ile/değil BENSİZ
- GÖLGE ile EĞLEK
( ... İLE Öğle sıcağında, sürünün dinlendiği gölgelik. | Yolcuların, geceyi geçirdiği yer, han, konak. )
- GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE
( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )
( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )
( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )
( [not] SHADOW vs./and/=/||/<>/ BODY instead of SHADOW )
- GÖLGE ile/ve/||/<> İKİNCİL/LİK
- GÖLGE ile/ve/||/<> İZ
- GÖLGE ile İZDÜŞÜM
- GÖLGE ile KÖŞİGE
( ... İLE Zayıf gölge. )
- GÖLGE ile/ve KUZ
( ... İLE/VE Gölgede kalan yan. )
- GÖLGE ile TAM GÖLGE
( Gölge, varolanı gösterir. )
( SHADOW vs. UMBRA )
- GÖLGE ile/ve/||/<> TÜREV
- GÖLGE ile/değil YANSIMA
- GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE
( ... İLE Bir ışık kaynağı önüne konulan, saydam olmayan bir cismin gerisindeki ekran üzerine vuran gölgesinin çevresinde görülen, çok koyu karanlık olmayan bölümü. )
( Güneş tutulması, ancak Ay'ın yeni ay evresinde gerçekleşir. Ay, Dünya ile Güneş arasından geçerken ve üçü düz bir çizgide olduklarında, Ay, Dünya'ya iki tür gölge düşürür. Daha küçük, daha koyu gölgeye Umbra; daha açık, daha büyük gölgeye ise Penumbra denilir. )
(
)
( "Güneş Tutulmaları" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
(
)
( UMBRA vs./and/||/<> PENUMBRA )
- GÖLGEBALIĞI ile TAŞLEVREĞİ/MİNAKOP
( Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 cm., sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı. İLE Gölgebalığıgillerden, büyük, Atlantik, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık. )
( THYMALLUS THYMALLUS cum UMBRINA CIRHOSA )
- GÖLGELEMEK ile/ve/||/<> KAPATMAK
- GÖLGE/LİK ile/ve/değil/||/<>/< BİLGE/LİK
- GÖLGENDE DİNLENEN değil/yerine GÖNLÜNDE DİNLENEN
- GÖLGESİ YOKTU:
SAF NURDU ile/ve/değil GÖVDESİNE TAPMAZDI
- GOLGİ AYGITI ile/||/<> ENDOPLAZMİK RETİKULUM
( Golgi paketleme-salgı, ER sentez-taşıma )
( Formül: Cis-trans yüzler (Golgi) İLE RER ve SER tipleri )
- GOLGİ ile/||/<> ER
( Golgi paketleme İLE ER sentez yapar )
( Formül: Modifikasyon İLE üretim )
- GOLGOTA = KUTSAL KÂSE (KAFATASI)
- GÖLLER MAHALLESİ :
( Kilyos'ta Çukurdeniz'in üst kısmı ile Kilyos kalesinin kuzey tarafındaki yerleşim bölgesi. )
- GOLYAT BÖCEĞİ -ile
( Dünyanın en ağır böceği. )
- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK
- GÖMÜLÜ ile/ve/||/<> ÖRTÜK
- GÖMÜT[Alm.] = GÖNÜL
- GÖMÜT/MEZAR ile/ve/değil/||/<> MORG
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Adliyece kovuşturmayı gerektiren olaylar sonucu ya da birdenbire ve kuşkulu ölümlerde, ölüm nedeninin ve ölünün kim olduğunun saptanması için ölülerin konulduğu ve inceleme yapılan yer ya da yapı. )
- GONCA[Fars. < GONÇE] ile YONCA/TRIFOLIUM[Lat.]
( Açılmamış çiçek. İLE Baklagillerden, başak durumundaki çiçekleri kırmızı ya da mor renkli, hayvanlara yem olarak yetiştirilen çayır bitkilerinin genel adı. )
- GÖNDER ile/||/<> GÖNDERE
( Bayrak direği. İLE/||/<> Küçük mızrak. )
- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN
( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )
( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )
( REFERENCE vs./and/||/<> SIGNIFIER vs.and/||/<> SIGNIFIED )
- GÖNDERME" ile/ve/<> ANIMSATMA
- GÖNDERME" ile/ve/değil/yerine BAŞVURU
- GÖNDERME ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞIM
- GÖNDERME ile/ve/değil/yerine/<> KATKI
- GONDOL ile/değil PEREME[Yun.]
( ... İLE/DEĞİL Gondola benzeyen bir kayık. )
- GONDOLUN:
SANCAĞI ile/ve/||/<> İSKELESİ
( Gondolların sağ tarafı olan sancakları ile sol tarafı olan iskeleleri arasındaki fark 24 cm.'dir. )
( 20 farklı ağaç kullanılarak yapılırlar. )
( Gondolların önünde altı dişli, bir tarağı andıran gümüş simge, Venedik'teki altı büyük mahalleyi simgeler. Tarak benzeri bu biçimin en altındaki ters çıkıntı, San Marco Adası'ndan (Venedik), tarihte ilk gondolu yapan Cüdeka Ada'sındakilere bir gönderme olarak konulmuştur: "En iyi gondolu, San Marco'lular yapar". İlk )
- GÖNENÇ, EROL (A. KAVAK, 1937) :
( Sarıyerli gazeteci. Sarıyer Pertevniyal İlkokulu ve Sarıyer Ortaokulundan mezun olduktan sonra Fındıkzade'deki Gazetecilik Ticaret Okuluna devam etti ve buradan mezun olarak gazetecilik mesleğine başlamış oldu. Sarıyer Ortaokulunda ileride gazeteci olan arkadaşları Abidin Behpur Tapaner ve Necdet İşler ile birlikte "Boğaziçi" adı ile duvar gazetesi çıkardılar. Akşam, Ulus, Hürriyet, Dünya gibi gazetelerinde ve ayrıca Devir Dergisinde (İzmir'de) meslek hayatını devam ettirdi. Çalıştığı gazetelerde değişik görevler üstlendiği gibi Gazeteciler Sendikasında ve Gazeteciler Cemiyeti üyesi olup bu cemiyette de çeşitli görevler aldı. )
- GÖNENÇ, NEJAT (SARIYER, 1927 - 1986) :
( Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünden mezun oldu. Faal Ajansta Müdür olarak çalıştı. Fay kutusu için hazırladığı "Fayla temizlenir" resim ve logo ile tanındı. )
- GÖNENCE/KONFOR ALANI ile/ve/||/<>/< GÜVEN ALANI
- GÖNENCE/KONFOR değil/yerine/>< EYTİŞİM/DİYALEKTİK
- GON-/GONO- ile/||/<> GONY-/GONYO-/GONO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> GONİO- ile/||/<> CHORO-/CHORİ- ile/||/<> GENO- ile/||/<> ANDRO-
( Tohum, döl, doğurucu, semenle ilgili. | Diz. İLE/||/<> Diz. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Açı, köşe. İLE/||/<> Koryon ya da koryoidle ilgili. İLE/||/<> Irk, cins, eşeysel üreme, yaşlı. İLE/||/<> Erkek ile ilgili [androjen: Erkeklik hormonu]. )
- GÖNLÜMÜZÜN, ... ve/||/<>/< GÖNLÜMÜZDEN ...
( Perişan olmasını istemiyorsak. VE/||/<>/< Perişan olanları çıkarmamak. )
- Gönlünle/dilinle KONUŞ!!!
- GONOZOM/SEX CHROMOSOMES[İng.] değil/yerine/= EŞEYSELLİK KROMOZOMLARI
- Gönül gözünle KONUŞ!!!
- GÖNÜL HIRSIZ(LIĞ)I ile/ve/||/<> AÇIK KAPI ARSIZ(LIĞ)I
- Gönül koymadan KONUŞ!!!
- GÖNÜL KOYMAK ile/değil/yerine/||/<>/< MESAFE KOYMAK
- GÖNÜL:
ONA...
KAYAR ve/||/<>/> KAÇAR
- GÖNÜL YAPMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK
- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL
( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )
- GÖNÜL ve/=/<> HAKİKAT
- Gönüle KONUŞ!!!
- [ne yazık ki]
"GÖNÜL KIRMAK/GÖNÜLDEN ÇIKMAK"
değil/yerine/><
"GÖNÜLE GİRMEK/GÖNÜL ALMAK"
( [ne yazık ki] Zihindeki (tek ya da çoğul) olumsuz ve ölümlü kayıtlarla. DEĞİL/YERİNE/>< Zihindeki (tek) olumlu ve ölümsüz kayıtla. )
( Kişi, "nasıl" ise gireceği/çıkacağı gönül de öyledir. )
- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<>/> BAĞIŞÇI
- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<> GÖNÜLVEREN
- GÖNÜLLÜ ile/ve/değil/<> KATILIMCI
- GÖNÜLLÜLÜK:
ÜCRETSİZ YAPILAN İŞ/LER değil KARŞILIKSIZ GELİŞİM
- GÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/||/<> ADANMIŞ/LIK
- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/||/<> NEŞE
- GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SORUMLULUK ALMAK
- GÖNÜLSÜZ YENEN AŞ, ...:
[ya] KARIN AĞRITIR ya da BAŞ
( Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya da baş. )
- GÖNÜL'ÜN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU
( Gözyaşı ile. İLE/VE Zikir ile. )
- GOOD vs. EFFECTIVE
- GOOD FAITH PURCHASER and IN PLEDGE OF GOOD FAITH and IN GOOD FAITH
( İyi niyetli alıcı. VE İyi niyet sözüyle. VE İyi niyetle. )
- GOOGLE ile/ve/<>/yerine 6D
- GÖRAÇ, EMİN (?) :
( İşadamı. Koç Grubunun ortaklarından biriydi. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde bir dönem (1949 - l950) Başkan olarak görev yaptı. )
- GÖRCELİOĞLU, PROF. DR. ERTUĞRUL (DENİZLİ, 1939) :
( İ.Ü. Orman Fakültesi öğretim üyesidir. İlk ve ortaokulu Denizli'de tamamladı. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1965 yılında mezun oldu. Öğrencilik yıllarında Türkiye Milli Talebe Federasyonu ve Türk Folklar Kurumunun üyesi olarak çeşitli vesililerle İtalya, İsviçre, Avusturya, Almanya, Fransa ve Hollanda da bulundu. Ayrıca IAESTE kanalıyla İsveç'te ormancılık stajı yaptı. İki yıllık yedek subaylık (1966 - 1968) görevinden önce ve sonra Or. Gen. Müd. Hizmetinde Or. Yük. Mühendisi olarak Ankara ve İstanbul'da görev yaptı. Bu görevi sırasında Orman Genel Müdürlüğü adına Or. Fakültesi Orman İşletme İnşaatı Kürsüsünde (Orman İnşaatı ve Transportu Anabilim Dalı) Teknik Asistan olarak görevlendirildi. Bilahare Orman Fakültesi Orman İşletme İnşaatı Kürsüsüne asistan oldu. 1975'te "Batı Toros Göller Bölgesinde Özellikle Burdur Gölü Çevresindeki Sedimentasyon Yaygınlığı, Önemi ve Alınması Gereken Havzı Islahı Önlemleri" isimli araştırması ile "Ormancılık Bilimleri Doktoru" oldu. 1981 yılında "Türkiye'de Akarsu Havzalarının Sediment Verimlerini Etkileyen Başlıca İklim, Havza ve Akım Özellikleri Üzerine Araştırmalar" adlı tezi ile "Üniversite Doçenti" ünvanını aldı. 1988 yılında Profesörlüğe yükseltildi. 1988 - 1998 yılları arasında İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanlığı ve İ.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. 2000 - 2005 tarihleri arasında İ.Ü. Basın ve Yayınevi Müdürlüğü görevini yürüttü. 2002 - 2005 yılları arasında İ.Ü. Orman Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevini yürüttü, TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Türkiye Ormancılar Derneği, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği ve Uluslararası Ormancılık Araştırma Kurumları Birliği (IUPRO) nin üyesidir. İki dönem Uluslararası Konsey Üyesi olarak görev yaptı. 42 yıl süre ile Türk folklarına amatörce hizmet vermiş ve Folklar Kurumunun kurucularındandır. Görcelioğlu'nun doktora ve doçentlik tezi dışındaki kitapları: Türkiye'de Ormancılık Öğretiminin Gelişimi ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Birimlerinin Kuruluş ve Çalışmaları (Prof. Dr. N. Çepel ve Doç. Dr.S. Özhan ile birlikte) 1984", "Havza Islahında Temel İlke ve Uygulamalar (Prof. Dr. O. Uzunsoy ile birlikte) 1985", "Çevre ve İnsan A.Ü. Açıköğretim Fakültesi İlköğretim Öğretmenliği Lisans Tamamlama Programı. Ünite 7, 1998", "Batı Karadeniz Seli: Nedenleri, Alınması Gereken Önlemler ve Öneriler (Bilim Kurulu Raporu) 1999", "Teknik Resim (Doç. Dr, Hüseyin E. Çelik ile birlikte) 2000", "Peyzaj Onarım Tekniği, 2002", "Finlandiya Ormancılığı İçin Yeni Çevre Programı (Çeviri), 2003", "Sel ve Çığ Kontrolü, 2003", "Orman Yolları - Erozyon İlişkileri, 2004", Ormancılığın Güncel Sorunları - I, (Editör Prof. Dr. E. Görcelioğlu) 2004", "Ormancılığın Güncel Sorunları - II (Editör Prof. Dr. E. Görcelioğlu) 2004", "Biyoteknik Yapılar. 2004", Sel ve Çığ Kontrolü Yapıları, 2005". Ayrıca pek çok bilimsel makale ve tebliği var. )
- GÖRDÜĞÜM KADARIYLA ile/ve/||/<> BÜYÜK/AZ OLASILIKLA
- KİŞİ:
"GÖRDÜĞÜMÜZ" ile/ve/değil/yerine TANIDIĞIMIZ
- GÖRDÜĞÜNÜ "SEVMEK" ile/değil/yerine/>< SEVDİĞİNİ GÖRMEK
- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ
( Ört! VE/||/<> Söyleme! )
- ... GÖRDÜKSE/GÖRDÜMSE/GÖRDÜNSE değil ... GÖRDÜYSEK/GÖRDÜYSEM/GÖRDÜYSEN
- GÖREBİLDİĞİMİZ IŞIK:
KIRMIZI ile/ve/<> MOR ARASI
( 400 nanometre. İLE/VE/<> 700 nanometre arası. )
( [Güneşten gelen beyaz ışığın, yansıma ve kırılmasıyla birlikte]
Az saçılmayla. İLE/VE/<> Çok saçılmayla. )
- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK
- ADÂLET:
"GÖRELİ" değil DAYANIŞMALI
- GÖRELİ/İZÂFÎ[Ar.] ile ÎTİBÂRÎ
- [ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK
- GÖRELİ ile/ve/||/<> DURUMA GÖRE
- GÖRELİ ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL
- GÖRELİ = İZAFÎ = RELATIVE[İng.] = RELATIF[Fr.] = RELATIV[Alm.] = RELATIVUS[Lat.] = RELATIVO[İsp.]
- GÖRELİ/LİK ile/>< AHLÂK
- GÖRELİLİK ile ÇOĞULCULUK
- GÖRELİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< GÖREVLİLİK
- GÖRELİLİK = İZAFİYET = RELATIVITY[İng.] = RELATIVITÉ[Fr.] = RELATIVITÄT[Alm.]
- GÖRELİLİK ile/ve YASALI GÖRELİLİK
- GÖRELİLİK(İZÂFİYET) ile KUVANTUM
- GÖR(E)MEMEK ile DİKKAT ETMEMEK/EDEMEMEK
( TO (CAN) NOT SEE vs. TO (CAN) NOT ATTEND )
- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ
- GÖRENEDİR GÖRENE, KÖRE NEDİR KÖRE NE? ile/ve ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ
- GÖRENEK ile GÖRGÜ
( Bir şeyi, eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı. İLE Bit toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik kuralları, terbiye. | Bir kimsenin, karşılaştığı ve kişiliği üzerinde olumlu etki yapan deneysel bilgi, deneyim. | Görmüş olma durumu. )
- GÖRERSİN" değil GÖRÜRSÜN
- GÖREV ile/ve/||/<>/> HAK
( Modern öncesindeki öncelikler. İLE/VE/||/<>/> Modern dönemdeki öncelikler. )
( DUTY vs./and/||/<>/> RIGHT )
- GÖREV ile/ve İŞ
( Kişinin görev üstlenmesinde kazanç vardır. )
( TASK vs./and WORK )
- GÖREV ve/değil/||/<> İŞLEV
- GÖREV ile/ve/<>/değil SORUMLULUK
( [not] TASK vs./and/<>/but RESPONSIBILITY )
- GÖREV = VAZİFE, ÜFULE = FUNCTION[İng.] = FONCTION[Fr.] = FUNKTION[Alm.] = FUNCTIO[Lat.] = FUNCIÓN[İsp.]
- GÖREV ile/ve/<> YETENEK
( TASK vs./and/<> TALENT )
- GÖREV/İMİZ:
"SİYASET" değil TESİS-İ ADÂLET
- GÖREVİNİ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK
- GÖREVLİ ile MANDARİN[Portekizce < Sans.]
( ... İLE Avrupa'lıların, Çin devlet görevlilerine verdikleri ad. | İmparatorun emrinde çalışan en yüksek dereceli Çin devlet memurlarına verilen unvan. )
- GÖRGÜ ile/ve/> UFUK
( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )
- GÖRGÜLÜ, SERCAN (HIZIRŞAH/DATÇA, 1960) :
( Zonguldakspor'dan transfer edildi. On sezon (1985 - 1995) Sarıyer Spor Kulübünde tescilli kaldı, uzun yıllar kaptan olarak görev yaptı. 1990/91 sezonu ortasında Fenerbahçe'ye transfer oldu, sezon sonu tekrar Sarıyer'e geri döndü. Bu süre içinde Sarıyer forması altında 251 lig, 19 kupa, 4 turnuva maçı olmak üzere 274 resmi ve 86 özel maçla birlikte toplam olarak 360 maçta Sarıyer formasını giydi. Sarıyer S.K. de en çok maç oynayan futbolcular arasında ilk on sırada bulunmaktadır. Lig maçlarında 69, kupa maçlarında 8. turnuva maçlarında 1 olmak üzere resmi maçlarda 78 ve özel maçlarda 42 gol olmak üzere toplam olarak takımına 120 gol kazandırdı. Teknik eleman olarak Sarıyer ve değişik kulüplerde görev yapmaktadır. 2 A Milli, 2 Ümit Milli ve 1 kez de Olimpik milli takım formasını giydi. )
- GÖRGÜSÜZ/LÜK ile/değil/yerine BİLGİSİZ/LİK
( Bilgisizlik, görgüsüzlükten daha ağırdır ve görgüsüzlüğe yeğdir. )
( Görgü, sürekliliğin, kalıcılığa dönüşmesiyle gerçekleşir. )
- GORİL[Fr. GORILLE] ile ORANGUTAN[< (Malayca), ORANG: İnsan. UTAN: Orman.]
( Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşar. Maymunların en iri ve en güçlü olanıdır. İLE Sumatra ve Borneo'da yaşar. İnsana benzer. )
( Dişilleri ve genç olanları ağaçlarda, eriller ve gümüşsırt(silverback) denilenleri yerde uyumayı tercih eder. )
( Goriller, yüzemez. )
( ... İLE Yavrularının annesini/bölgesini terk etmesi belirli donanımları edinmesiyle ya da edinmeleri için en az 9 yıl gerektirir. [200 çeşit meyveyi/otu ayırd edebilmelilerdir] )
( ... İLE 50 yıl kadar yaşayabilirler. )
( 48 kromozomları vardır. [İnsandan 2 fazla] )
(
ile
)
( ... İLE Erilleri, dişillerine oranla, 2 kat daha iridir. )
( GURİLLÂ ile ... )
( GORILLA vs. ORANGUTAN, ORANG-OUTANG
)
( TROGLODYTES/GORILLA GORILLA cum PONGO PYGMAEUS, SIMIA SATYRUS )
- GORİLLER ile İNSAN
( [Grip olunca] Ölüyorlar. İLE Ölmüyoruz. )
( [Ebola olunca] Ölmüyorlar. İLE Ölüyoruz. )
( Yüzemez.[Bellerini geçen yere/suya de gitmezler.] İLE Yüzebilir. )
- GÖRKEM:
BAKILANDA ile/ve/değil/||/<>/< BAKIŞTA
- GÖRKEM ile GÖRK
( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )
- GÖRKEME BAŞVURMAK değil/yerine/>< YALINLAŞMAK
( Zayıf "kişilikler"de. DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü kişiliklerde. )
- GÖRME ile/ve/<> NÜFÛZ ETME
- GÖRME >< ŞİZOFRENİ
( Doğuştan görme engelli olan kişiler, şizofreni hastalığına yakalanmıyor. )
- GÖRMEDE:
HAREKET ve/||/<> BİÇİM ve/||/<> RENK
- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]
- GÖRMEK/DUYMAK ile/ve BAKMAK/DİNLEMEK
( İşlevsel. İLE/VE Niyetle. )
- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK
( İşlevsel/lik. İLE/VE/||/<>/> Niyetli, bilinçli, amaçlı. )
( GÖRMEK: Can kulağıyla dinlemek. )
( Görmek, dinlemek ile başlar. )
(
)
( İnsanın her bir gözü, doğrudan doğruya karşıya baktığı zaman, burundan dışarı doğru 95 derecelik bir görüş alanına sahiptir.
Ayrıca, gözlerimiz sayesinde burundan aşağıya doğru 75 derece,
burna doğruysa 60 derecelik bir açıyı görebiliriz.
İki gözün görüş açısının, yani sol gözümüzün burna ve sağa doğru 60 derecelik görüş alanıyla,
sağ gözümüzün burna ve sola doğru 60 derecelik görüş alanının çakıştığı bölge, kabaca 3 boyutlu görüş alanımızdır.
Bu 3 boyutlu görüş alanı, sadece 114 derecelik bir alanı kapsar.
Bu iki alanın çakışması sayesinde derinlik algılanabilir.
114 derecenin geri kalan alanında teknik olarak 2 boyutlu görebiliriz ve
derinlik algısı yok denecek kadar azdır.
İki göz hesaba katıldığında, insanın yatayda (göz ekseninde)
180 dereceden birazcık büyük bir görüş alanı vardır.
Bunun üzerine göz hareketleri de görüş alanını değiştirir.
Her bir gözümüz, yuvası içinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola ya da sağa dönebilir.
Bu sayede, kafamızı hareket ettirmeksizin,
görüş alanımız göz ekseninde 270 dereceye kadar ulaşabilir.
Kafamız da 100-130 dereceye kadar sağa ya da sola dönebilir.
Bu sayede görüş alanımızı toplamda 340-350 dereceye kadar çıkarmamız mümkündür.
Kafa ve boyun hareketine, göğüs ve bel dönüşü (rotasyonu) da eklenirse,
bacakları hareket ettirmeksizin 360 dereceyi görmemiz olanaklıdır.
Her bir gözümüzde, dimdik ileri baktığımızda 12-15 derece dışa,
1.5 derece aşağıya denk gelecek biçimde optik sinirin retinayı yararak girdiği kör nokta bulunur.
Bu kör nokta, görüş alanını gövde eksenimizde 7.5 derece,
göz eksenimizde 5.5 derece kısıtlayan bir evrimsel kusurdur. )
( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR )
( DÎDÂR: Görme, görüş gücü. İLE/VE/||/<>/> ... )
( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK )
- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK ile/ve/||/<>/> İZLEMEK
( Denk gelerek, istemeden de görülmüş olabilir. İLE/VE/||/<>/> Dikkati yönelterek. İLE/VE/||/<>/> Bakışı kararlı bir biçimde sürdürerek. )
( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR ile/ve/||/<>/> SEYİR/SEYR )
( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK vs./and/||/<>/> TO WATCH )
- GÖRMEK ile/ve/<> BİLMEK
( Görüyorum demek göz ile değil, Biliyorum demek dil ile değil! )
( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )
( TO SEE vs./and/<> TO KNOW )
- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK
( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )
( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )
- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK
- GÖRMEK ile/ve/<> İLGİ
( Göz görmeyince, gönül katlanır. )
( Gözden ırak/uzak, gönülden ırak/uzak olur/kalır. )
( TO SEE vs./and/<> INTEREST )
- GÖRMEK ve/||/<>/> ÖRMEK
( Kazâ. VE/||/<>/> Kader. )
- GÖRMELİ!
- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK
( Nakışa bak, nakkaşı anla! )
- GÖRMEMEK ile/ve/değil "KATLANMAK"
- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve/<> KAÇMAK
- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve/||/<> YOK SAYMAK
- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve YUTTURMAK
- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!
- GÖRME/TATMA/KOKLAMA/DOKUNMA ile/ve/değil/||/<>/< DUYMA
( Uyur. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Uyumaz. )
( Dirençli/ihtiyârî. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dirençsiz/gayr-ı ihtiyârî. )
- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER
- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN
- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK
- GÖRMÜŞ, NUMAN N. :
( Sarıyer altyapısından yetişti profesyonel takım kadrosuna alındı. Dört sezon (1974 - 1978) kadroda kaldı. Bu süre içinde 24 lig, 3 kupa, 3 turnuva ve 57 amatör lig maçı olmak üzere 87 resmi ve 27 özel maçla birlikte toplam olarak 114 maçta Sarıyer formasını giydi. Takıma 5 gol kazandırdı. Anadoluhisarı İdman Yurdu kulübüne transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- GÖRMÜŞ-GEÇİRMİŞ (OLMAK)
( BÂRÂN-DÎDE )
- GÖRSEL/LİK ile DIŞSAL/LIK
( DIŞSALLIĞI İLE ALGINDA, İÇSELLİĞİ İLE AKLINDA )
( VISUAL/NESS vs. EXTERIOR/NESS )
- GÖRÜ AKSİYONLARI ile/ve/||/<> ALGI ÖNGÖRÜLERİ ile/ve/||/<> DENEYİM ANALOJİLERİ ile/ve/||/<> AMPİRİK DENEYİMİN POSTULATLARI[genel]
- GÖRÜ:
BÜTÜNSEL ile/ve/=/||/<> TANRISAL
- GÖRÜ = HADS, TEHADDÜS = INTUITION[İng., Fr.] = ANSCHAUUNG[Alm.] = INTUITIO, INTUITUS < INTUERI[Lat.] = INTUICIÓN[İsp.]
- GÖRÜ ile/ve TANIKLIK
- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN
( VISIBLE vs./and INVISIBLE )
itibarı ile 49.818 başlık/FaRk ile birlikte,
49.818 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(70/201)
(1996'dan beri)