E ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 5.978 başlık/FaRk ile birlikte,
5.978 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(7/25)
- EKLEMEK ile EKLER ile APANDİSİT ile EK
( APPEND vs. APPENDAGES vs. APPENDICITIS vs. APPENDIX )
( پيوست کردن ile مضافات ile آپانديس ile ضميمه )
( PEYVAST KARDAN ile مضافات ile APANDYS ile ZAMYMAH )
- EKLEMEK ile EKLİ ile EKLEME ile EK ile EKLER
( ATTACH vs. ATTACHED vs. ATTACHING vs. ATTACHMENT vs. ATTACHMENTS )
( الصاق کردن ile ضميمه کردن ile علاقهمند ile چسباننده ile دلبسته ile علاقمند ile ملازم ile ملتصق ile چسبيده ile الصاق ile ضميمه ile عليقه ile چسبيدگي ile پيوست ile علاقه مندي ile دلبستگي ile لواحق ile ملحقات ile ضواهر ile علائق )
( ELSAGH KARDAN ile ZAMYMAH KARDAN ile ALAGHESMAND ile CHASBANANDEH ile DELBASTEH ile ALAGHAMAND ile ملازم ile ملتصق ile CHASBYDAH ile ELSAGH ile ZAMYMAH ile عليقه ile CHASBYDEGY ile PEYVAST ile ALAGHEH MANDY ile DELBASTGY ile لواحق ile MOLHAGHAT ile ضواهر ile ALAEGH )
- EKLEMEK ile/ve YÜKLEMEK
( TO ADD vs./and TO LOAD )
- EKLEMEK/ÇIKARMAK ile DEĞİŞTİRMEK
( TO ADD/EXTRACT vs. TO CHANGE )
- EKLEMLENME ile/değil/yerine/||/>< DİKİŞSİZLİK
- EKLEMLİ ile/ve/değil YANINDA
( [not] ARTICULATED vs./and/but BESIDE )
- EKLEMLİ/MAFSALLI GÖVDE = SÂK-I MAFSALÎ = TIGE ARTICULÉE
- EKLENEBİLİR/LİK ile/ve/değil/||/<> EKLEMLENEBİLİR/LİK
- EKLENTİ -ile
( ADJUNCT )
- EKLENTİ ile EKLENTİLER
- EKLER:
ADDAN AD YAPMA ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD YAPMA ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM YAPMA ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM YAPMA
( - Addan ad yapma ekleri
-aç / -eç
-ak / -ek
-al / -el
-an / -en
-ar / -er
-ay / -ey
-ca / -ce / -ça / -çe
-cağız / -ceğiz
-cak / -cek / -çak / -çek
-cı / -ci / -cu / -cü / -çı / -çi / -çu / -çü
-ciğaz / -ciğez / -cuğaz / -cüğez
-cık / -cik / -cuk / -cük / -çık / -çik / -çuk / -çük
-cı / -ci / -cu / -cü/ / -çı / -çi / -çu / -çü / -cılayın / -cileyin
-cm / -cin / -cun / -cün / -çın / -çin / -çun / -çün
-ç
-dam / -dem / -tam / -tem
-daş / -deş / -taş / -teş
-dmk / -dirik / -duruk / -dürük
-ga / -ge
-gan / -gen
-k
-l
-lak / -lek
-layın / -leyin
-lı / -li / -lu / -lü
-lık / -lik / -luk / -lük
-m
-man / -men
-msı / -msi / -msu / -msü
-mtırak
-ncı / -nci / -ncu / -ncü
-rak / -rek
-sal / -sel
-sı / -si / -su / -sü
-sıl / -sil / -sul / -sül
-sız / -siz / -suz / -süz
-şar / -şer
-şın / -şin
-t
-tı / -ti / -tu / -tü
-z
- Addan eylem yapma ekieri
-a- / -e-
-al- / -el-
-ar- / -er-
-da- / -de- / -ta- / -te-
-ı- / -i- / -u- / -ü-
-k-
-kır- / -kir- / -kur- / -kür-
-1-
-la- / -le-
-lan- / -len-
-laş- / -leş-
-msa- / -mse-
-r-
-rga-
-sa- / -se-
-sı- / -si- / -su- / -sü-
- Eylemden ad yapma ekleri
-a / -e
-acak / -ecek
-acan / -ecen
-aç / -eç
-ağan / -eğen
-ak / -ek
-al / -el
-alak / -e/ek
-alga / -elge
-am / -em
-amaç / -emeç
-amak / -emek
-an / -en
-anak / -enek
-ar / -er
-ası / -esi
-ay / -ey
-az / -ez
-ca / -ce
-cak / -cek
-ç
-dık / -dik / -duk / -dük / -tık / -tik / -tuk / -tük
-ga / -ge / -ka / -ke
-gıç / -giç / -guç / -güç
-gm / -gin / -gun / -gün / -km / -kin / -kun / -kün
-ı / -i / -u / -ü
-ıcı / -ici / -ucu / -ücü
-ış / -iş / -uş / -üş
-k
-1
-m
-ma / -me
-maca / -mece
-maç / -meç
-mak / -rnek
-man / -men
-maz / -mez
-mık / -mik / -muk / -mük
-mış / -miş / -muş / -müş
-n
-nç
-ntı / -nti / -ntu / -ntü
-r
-sal / -sel
-t
-tay
-tı / -ti / -tu / -tü
-v
-z
- Eylemden eylem yapma ekieri
-ala- / -ele-
-ar- / -er-
-dar- / -der-
-dır- / -dir- / -dur- / -dür-1 -tır- / -tir- / -tur- / -tür-
-ga / -ge
-ı- / -i- / -u- / -ü-
-k-
-l-
-ma- / -me-
-msa- / -mse-
-n-
-p-
-r-
-ş-
-t-
-z-
)
- EKLEŞTİRME -ile
( AFFIXATION )
- EKLETİZM" değil EKLEKTİZM
- EKLİ ile EKLİ PÜKLÜ
- EKLİPTİK ile EKLİPTİK DÜZLEM
- EKLİPTİK[Fr./İng.] değil/yerine/= TUTULUM
( Bir yıl boyunca, Güneş'in, gök küresi üzerinde çizdiği çemberin sınırladığı daire. )
- EKMEĞİN:
"KÖŞESİ" değil UCU
- EKMEĞİN SERTLEŞMESİ ile/ve/<> BİSKÜVİNİN YUMUŞAMASI
( ... İLE/VE/<> Ekmektekinden, 70 kat daha fazla şeker vardır ve bu şeker, pudra şekerdir. )
- EKMEĞİN, YEMEĞİN YANINDA KATIK OLMASI ile/ve/yerine YEMEĞİN, EKMEĞİN YANINDA KATIK OLMASI
( Para olmadığında. İLE/VE/YERİNE Para olduğunda. )
( İDÂM[Ar.]: Katık, ekmeğe katık edilen şey. )
- EKMEK BULAMAYANLAR PASTA YESİN:
PASTA değil ÇÖREK
( Sözde geçen, pasta değil "brioche" adı verilen ve ekmeğe çok benzeyen bir çörekti. Bu sözü söyleyen de Marie Antoinette değildi. Bu söz, 1760'tan beri "Aristokratik" çürümenin betimlemesi olarak yazılı bir biçimde kullanılıyordu. Jean-Jacques Rousseau, bu sözü 1740'ta duyduğunu ileri sürüyordu. )
- EKMEK:
İŞLENMİŞ ile/>< EKŞİ MAYALI
( İşlenmiş undan, kesinlikle uzak durmak gerekiyor. İLE Ekşi mayalı undan yapılan ürünlerde de dengeli olmak gerekiyor. )
- EKMEK PARASI ile ÇORBA PARASI
( Kim kazanmasın, bir ekmek parası
Dostunun yüzkarası, düşmanının maskarası...
M. Âkif Ersoy )
- Ekmek parası için SUS!!!
- EKMEK:
TAM TAHILLI ile/ve/değil/<> EKŞİ MAYALI
- EKMEK UNU ile/<> KEK UNU ile/<> PASTA UNU ile/<> ÇOK AMAÇLI UN
- EKMEK/LİK ile EKMEKÇİ/LİK ile EKMEKSİZ/LİK ile EKMEK KÜFÜ ile EKMEK AĞACI ile EKMEK UFAĞI ile EKMEK AYVASI ile EKMEK KAPISI ile EKMEK MAYASI ile EKMEK PARASI ile EKMEK DOLMASI ile EKMEK DÜŞMANI ile EKMEK KAVGASI ile EKMEK KAYGISI ile EKMEK TAHTASI ile EKMEK TATLISI ile EKMEK KADAYIFI ile EKMEK KIRINTISI
- EKMEK ile EKMEK
( Undan yapılan yiyecek. İLE Bir tohumu/bitkiyi toprağa gömmek/dikmek. )
- EKMEK ile/ve/||/<> EKMEK MEYVESİ
( ... İLE/VE/||/<> Pasifik okyanusundaki yüzlerce adada temel besin kaynağı, bol nişastalı bu meyve, pişirildiğinde ekmek gibi besleyici bir gıdaya dönüşüyor.
Ayrıca, öğütülüp un haline getirilerek glütensiz ekmek yapımında da kullanılabiliyor.[Tek bir ekmek ağacı yıl boyunca bir aileyi rahatlıkla besleyebilecek özellik ve bollukta.]
Ekmek meyvesinin farklı çeşitlerinden kızartma ve tatlı, yapraklarından salata, gövdesinden kano ve ev yapılabiliyor. )
(
)
- EKMEK ile EKMEK VE TEREYAĞI
( BREAD vs. BREAD AND BUTTER )
( نان ile لوش ile نان وپنير )
( NAN ile LOOSH ile NAN VAPANYR )
- EKMEK ile GOLOT
( ... İLE Küçük, somun ekmek. )
( ... İLE Gümüşhane'de, verilen adı. )
- EKMEK ve/||/<> KÂĞIT
( Gövdenin beslenmesinde. VE/||/<> Zihnin/gönlün beslenmesinde. )
- EKMEK ile PAÇAMURA
( Suyla ezilmiş ekmek. )
- EKMEK ile PEKSİMET[Yun.]
( ... İLE Pişirildikten sonra dilimler halinde kesilerek, ısı ile kurutulmuş, uzun süre dayanabilen ekmek. )
- EKMEK ile SERPMEK
( TO SOW vs. TO SPRINKLE )
- EKMEK ile YEMEK
- EKMEKAĞACI -ile
( Dutgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, meyvesi beyaz etli ve biraz unlu, besleyici bir bitki. [Lat. ARTOCARPUS INCISA] )
- EKMEL[< KÂMİL] -ile
( DAHA (EN) KÂMİL, MÜKEMMEL VE KUSURSUZ, EKSİKSİZ OLAN )
- EKMEL ve EŞREF
- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME
- EKO/AKS/AKSİSEDÂ/İNİKÂS[Ar. < AKS (çoğ. İN'İKÂSÂT)] değil/yerine/= YANKI/YANSI
( Işığın, parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi. | Tepke. )
- EKO DÜZEN DENGESİ ile BOZULMA
( Bir eko düzendeki canlı ve cansız bileşenlerin birbiriyle uyumlu bir biçimde var olması durumu. İLE Bu dengenin bozulması ve ekodüzenin işlevlerini yerine getirememesi durumu. )
- EKO DÜZEN/EKO SİSTEM ile BİYOSFER
( Birbiriyle etkileşim durumunda olan canlı ve cansız bileşenlerin oluşturduğu bir düzen. İLE Dünyadaki tüm canlıların yaşadığı yer. )
- EKO DÜZEN HİZMETLERİ ile BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK
( İnsana yarar sağlayan ekodüzen işlevleri.[su temizleme, hava kirliliğini azaltma] İLE Dünyadaki tüm canlı türlerinin çeşitliliği. )
- EKO/ECHO ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= EKOKARDİYOGRAFİ
- EKO TON ile EKO DÜZEN ile EKO TOP
( İki farklı eko düzen arasında geçiş bölgesi. İLE Canlıların ve çevresel etmenlerin bir arada bulunduğu ve etkileşimde bulunduğu düzen. İLE Belirli bir alanın dirimbilimsel ve fiziksel özelliklerine sahip küçük eko düzen. )
- EKO ile EKOJEN ile EKOJENİTE
( Yankı. İLE Yankı veren. İLE Yankısallık. )
- EKO ile EKOL
- EKOJENİK/ECHOGENIC[İng.] değil/yerine/= YANKILAYAN
- EKOKARDİYOGRAFİ/ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ DALGALARLA YÜREK GÖRÜNTÜLENMESİ
- EKOKÖYLERDE...
( Dünyanın En Güzel Ekoköyleri... )
- EKOLALİ:
ANINDA ile/ve/||/<>/> GECİKMELİ
- EKOLOJİ/ECOLOGY[İng.] değil/yerine/= ÇEVRE BİLİMİ
- EKOLOJİ/EKOLOG değil/yerine/= ÇEVREBİLİMCİ
- EKOLOJİ ile ÇEVRE
( Canlıların birbiriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Bir canlının yaşadığı ve gereksinim duyduğu tüm çevresel koşulların bütünüdür. )
( ECOLOGY vs. ENVIRONMENT )
- EKOLOJİ ile EKOLOJİST ile EKOLOJİZM ile EKOLOJİ UZMANI
- EKOLOJİ ile POPÜLASYON EKOLOJİSİ
( Canlıların birbiriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Belirli bir bölgedeki bir popülasyonun dinamiklerini inceleyen bir alt dal. )
- EKOLOJİ ile/||/<> TERİM
( Ekoloji terimini ilk kullanan )
( Ernst Haeckel tarafından 1866 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1834-1919) (Ülke: Almanya) (Alan: Zooloji) (Önemli katkıları: Ekoloji terimi, biyogenetik yasa) )
- EKOLOJİK FAKTÖR değil/yerine/= ÇEVRESEL ETMEN/ETKEN
- EKOLOJİK NİŞ değil/yerine/= ÇEVRESEL ORUN
- EKOLOJİK POTENZ/POTANSİYEL değil/yerine/= ÇEVRESEL KOŞULLUK
- EKOLOJİK SÜKSESYON ile/||/<> KLİMAKS TOPLUM
( Süksesyon zaman değişimi, klimaks son aşama. )
( Formül: Dinamik İLE stabil )
- EKOLOJİK TOLERANS değil/yerine/= ÇEVRESEL DAYANCA
- EKOLOJİK VALANS değil/yerine/= ÇEVRESEL DEĞERLİK
- EKOLOJİK değil/yerine/= ÇEVREBİLİMSEL/ÇEVRESEL
- EKOLOJİK ile EKOLOJİK ORTAM ile EKOLOJİK TARIM
- EKOLOJİST değil/yerine/= ÇEVREBİLİCİ
- EKOLOJİZM değil/yerine/= ÇEVREBİLİCİLİK
- EKONOMİ
( Toplumun, artı[k] değerinin organizasyonu. )
( TEDBİR-İ MENZİL )
- EKONOMİ ile/ve/||/<> ASKERİYE
- EKONOMİ ile EKONOMİST ile EKONOMİZM ile EKONOMİ POLİTİK ile EKONOMİ COĞRAFYASI
- EKONOMİ ile/||/<> TOPLUM
( İktisadi döngüler ve toplumsal değişim kuramı )
( İbn Haldun tarafından 1377 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1332-1406) (Ülke: Tunus) (Önemli katkıları: Mukaddime, tarih felsefesi, sosyoloji) )
- EKONOMİDE:
DOĞRUSAL ile/değil/yerine/> GERİDÖNÜŞÜMLÜ ile/değil/yerine/> DÖNGÜSEL
(
)
( Al > Yap > Kullan > Çöpe at
İLE/DEĞİL/YERİNE/>
Al > Yap > Kullan > Geri dönüştür > Çöpe at
İLE/DEĞİL/YERİNE/>
Al > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan > Geri dönüştür/döndür > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan )
( [not] LINEAR ECONOMY vs./but/> RECYCLING ECONOMY vs./but/> CIRCULAR ECONOMY )
- EKONOMİDE:
ÜRETMEDEN, BÜYÜME değil ŞİŞ(İR)ME
( Üretimin ve sürekliliğin olmadığı hiçbir ekonomide, büyümeden bahsedilemez. Olsa olsa, ancak bir iğne ucu kadarlık bir etki ile patlayacak, şişmiş bir balon söz konusudur. )
- EKONOMİK DEĞER ile/ve ESTETİK DEĞER
( ECONOMIC VALUE vs./and AESTHETIC VALUE )
- EKONOMİK/LİK ile EKONOMİK AMBARGO
- EKONOMİK ile EKONOMİK PATLAMA ile EKONOMİK BOYKOT ile EKONOMİK KRİZ ile EKONOMİK BÜYÜME ile EKONOMİK ile EKONOMİ ile İKTİSATÇI ile TASARRUF ETMEK ile EKONOMİ
( ECONOMIC vs. ECONOMIC BOOM vs. ECONOMIC BOYCOTT vs. ECONOMIC CRISIS vs. ECONOMIC GROWTH vs. ECONOMICAL vs. ECONOMICS vs. ECONOMIST vs. ECONOMIZE vs. ECONOMY )
( اقتصادي ile شکوفائي اقتصادي ile سرکوب اقتصادي ile بحران اقتصادي ile رشد اقتصادي ile مقتصد ile با صرفه ile اقتصاد ile علم اقتصاد ile اقتصاديات ile متخصص اقتصاد ile امساک کردن ile صرفه جويي کردن ile رعايت اقتصاد کردن ile صرفه جويي )
( EGTESADY ile SHKOFAYEY EGTESADY ile SARKUB EGTESADY ile BAHRAN EGTESADY ile RASHOD EGTESADY ile MOGHTASAD ile BA SARFEH ile EGTESAD ile ALAM EGTESAD ile اقتصاديات ile MOTEKHSOS EGTESAD ile EMSAK KARDAN ile SARFEH JOYY KARDAN ile ROAYT EGTESAD KARDAN ile SARFEH JOYY )
- EKOPRAKSİ/ECHOPRAXIA[İng.] değil/yerine/= YANSILAMA
- EKOSENTRİK değil/yerine/= ÇEVREÖZEKÇİ
- EKOSENTRİZM değil/yerine/= ÇEVREÖZEKÇİLİK
- EKOSİSTEM EKOLOJİSİ/KOMÜNİTE EKOLOJİSİ değil/yerine/= ÇEVREDİZGE ÇEVREBİLİMİ/TOPLULUK ÇEVREBİLİMİ
- EKOSİSTEM ile/||/<> BİYOM
( Ekosistem yerel canlı-çevre İLE biyom geniş iklim bölgesi. )
( Formül: Lokal İLE küresel )
- EKOSİSTEM değil/yerine/= ÇEVREDİZGE
- EKOSİSTEM ile/||/<> HABİTAT
( Ekosistem canlı-cansız bütünü İLE habitat yaşam alanıdır )
( Formül: Orman ekosistemi İLE ağaç kovuğu )
( Jacques Charles tarafından 1859 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1809-1882) (Ülke: İngiltere) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Evrim teorisi, doğal seçilim) )
- EKOTİP/EKOLOJİK IRK değil/yerine/= ÇEVRETÜR/ÇEVRESEL SOY
- EKOTON ile/||/<> EKOKLİM
( Ekoton geçiş bölgesi İLE ekoklim yerel iklimdir )
( Formül: Sınır İLE mikroiklim )
- EKRAN KARTLARINDA:
ONBOARD ile PAYLAŞIMSIZ
- EKRAN ile EKRAN KORUYUCU
- EKRAN ile/değil ERKÂN
- EKRAN ve/<> LİTYUM
( ... VE/<> Bilgisayar ekranlarının yapımında kullanılan "lityum"u üreten tek ülke, Şili'dir. )
- EKRANDA:
LED ile PLAZMA ile LCD
( LED'ler ile aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. İLE İki cam arasında düzgün dağılmış ve içinde xenon ve neon gazlarının bulunduğu fosfor kaplı gözeler sayesinde görüntü elde edilir. İLE Floresan lambalarla aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. [Yapısal olarak plastik bir tabaka içindeki sıvı kristalin üretilen ışığı yansıtması mantığına dayanır.][Ekran tepki süresi düşük olan ekranlarda görüntü bulanıktır.] )
(
)
( LIGHT EMITTING DIODE vs. PLASMA vs. LIQUID CRYSTAL DISPLAY )
- EKREM REŞİT REY ve/||/<> CEMAL REŞİT REY
( ["Lüküs Hayat" oyununun]
Yazarı. VE/||/<> Müzik yapımcısı. )
- EKREM[Ar.]/CÖMERT[Fars. CEVÂN+MERD] ile (EN) ELİAÇIK
( EN KERÎM, EN CÖMERT )
- EKSANTEM ile EKSANTEMATÖZ
( Deri döküntüsü. İLE Döküntülü [deri]. )
- EKSANTRİK/ECCENTRIC[İng.] değil/yerine/= AYRIKSI | MERKEZ DIŞI
- EKSANTRİK/LİK ile EKSANTRİK MİLİ ile EKSANTRİK KAYIŞI
- EKSANTRİK değil/yerine/= DIŞÖZEKLİ
- EKSELANS ile HARİKA
( EXCELLENCY vs. EXCELLENT )
( جناب ile جناب آقاي ile بسيار خوب ile ممتاز ile نغز ile عالي ile نکو ile غرا ile فايق )
( JENAB ile JENAB AGAY ile BESYAR KHOB ile MOMTAZ ile NAGHZ ile ALY ile NEKO ile غرا ile فايق )
- EKSEN ile EKSEN GÜÇLERİ
( AXIS vs. AXIS POWERS )
( آسه ile محور چرخ ile نيروهي محور )
( ASEH ile MAHVAR CHARKH ile NEYROOHY MAHVAR )
- EKSEN ile EKSENLİ ile EKSEN ÜLKE ile EKSEN OYUNCU
- EKSEN ile GÖKEKSENİ
( ... İLE İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. )
- EKSEN/MİHVER[Ar. çoğ. MAHÂVİR] ile/<> ORTAY
( Bir cismi, iki eşit parçaya bölen, gerçek ya da sanal çizgi. | Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru. | Dingil. İLE/<> [mat.] Bir düzlem biçimin aynı yöndeki koşut tüm kirişlerini eşit parçalara bölen çizgi. | Bir uzayı, bir yüzeyi, iki eşit parçaya bölen çizgi/düzlem. )
( MİHVER ile/<> ... )
- EKSER ile EKSERİ
- EKSERCİ SOKAK :
( Büyükdere Mahallesi sokaklarından biridir. Bu sokakta çivi yapan dükkân ve ustalar bulunuyordu. Bu nedenle sokağa "Çivi Sokak" ismi verilmişse de bilahare sokağın ismi "Ekserci Sokak" olarak değiştirildi. Ekser'in karşılığı da "Büyük Çivi" olduğu için her iki isim birbirine uyum gösterir. )
- EKSERİYET değil/yerine/= ÇOĞUNLUK
- EKSES, EXCESS ile EKSESİF
( Çokluk, fazlalık. İLE Aşırı. )
- EKSFOL(İ)(Y)ATİF ile EKSFOLİ(Y)ASYON
( Pullanımlı, dökülen, soyulgan. İLE Pullanma, dökülme, soyulma. )
- EKSİ (2500)" değil M.Ö. 2500
- EKŞİ MAYA(BUĞDAYÇAVDAR/YULAF/...) ile/<> YAŞ MAYA ile/<> ETKİN KURU MAYA ile/<> HAZIR/ÇABUK(INSTANT) KURU MAYA
- EKSİ SAYI ve EKSİ ENERJİ
( http://www.HalukBerkmen.net/pdf/200.pdf )
- EKSİ SONSUZ ile/ve/>< ARTI SONSUZ
- EKŞİ, OKTAY (MESUDİYE, 1932) :
( Yeniköylüdür. Çok genç yaşta bir özel ajansta gazeteciliğe başladı (1952). Bir süre sonra Dünya Gazetesine geçerek muhabirliğe başladı. 22 yaşında Dünya Gazetesinin Ankara temsilcisi oldu ve bu görevini 1960 yılına kadar sürdürdü. 27.05.1960 ihtilalini takiben Dünya Gazetesinden ayrılarak Öncü Gazetesinde istihbarat şefi olarak göreve başladı. 1961 Anayasasını hazırlamak için kurulmuş olan Kurucu Meclis'e Basın Temsilcisi olarak görev aldı. Kurucu Meclis üyeliğinden sonra Ulus Gazetesinde bir yıl süre ile istihbarat şefi olarak çalıştı. İngiltere'ye lisan öğrenmek için gitti ve üç yıl süre ile Londra'daki Türkiye Başkonsolosluğunda yerel kâtiplik yaptı. 1966'da yurda döndü ve Yeni Gazete'nin Ankara temsilcisi oldu. Bu görevini sürdürürken, yoğun işleri nedeniyle yarım kalan üniversite öğrenimini tamamlamaya çalıştı ve 1967'de A.Ü. Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Çok uzun bir dönemden beri Hürriyet Gazetesi Başyazarı olarak çalışmaktadır. )
- EKSİ ile/ve/değil/<> ARTI
( Bazen, bazı (")eksikler/eksiklikler("), artı(ya) olabilir(/dönüşebilir.) )
- EKŞİ ile/ve/değil/yerine NAKŞÎ
- EKSİBE[Ar.] değil/yerine/= KUMUL
- EKŞİG = EKŞİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ekşi olan herhangi bir şey. İLE ... )
- EKSİK ÇİÇEK = ZEHRE-İ NÂKISA = FLEUR INCOMPLÈTE
- EKSİK-GEDİK (GİDERMEK)
- EKSİK NEDEN ile/ve HAZIRLAYICI NEDEN
- EKSİK NEDEN ile/ve HAZIRLAYICI NEDEN
- EKSİK OLABİLİR ile/ve/||/<>/< ATLANABİLİR
- EKSİK ile/değil/yerine EKSİKLİ
( [not] DEFICIENCY vs./but DEFECT WITH ...
DEFECT WITH ... instead of DEFICIENCY )
- EKSİK ile HATA ile KASIT
( LACKING/DEFICIENCY vs. MISTAKE vs. INTENTION )
- EKSİK ile YARI/M
- EKSİK ile ZAYIF
( LACKING/DEFICIENCY vs. WEAK )
- EKSİKLERİMİZLE/HATALARIMIZLA:
"SAKLAMBAÇ OYNAMAK" ile/değil/yerine/>< YAKALAMACA OYNAMAK
- EKSİKLERİ/Nİ TAMAMLAMAK ile/ve/değil/||/<> FAZLALIKLARI/NI ATMAK
- EKSİK/LİK ile/ve/||/<>/>/< EZİK/LİK
- EKSİK/LİK ile/değil/yerine FARKLI/LIK
- EKSİKLİK ile/ve GEREKSİNİM
( DEFICIENCY vs./and NEED )
- EKSİKLİK ile İŞTAHSIZLIK ile DİSİPLİN EKSİKLİĞİ ile EĞİTİM EKSİKLİĞİ ile BİLGİ EKSİKLİĞİ ile YETENEK EKSİKLİĞİ
( LACK vs. LACK OF APPETITE vs. LACK OF DISCIPLINE vs. LACK OF EDUCATION vs. LACK OF INFORMATION vs. LACK OF TALENT )
( فاقد بودن ile نبود ile عدم ile نداشتن ile عاري ile فقدان ile کم داشتن ile ناقص بودن ile بي اشتهايي ile بي انضباتي ile بي کمالي ile بي اطلاعي ile بي استعدادي )
( FAGHAD BODAN ile NABUD ile ADAM ile NADASHTAN ile ARY ile FAGHDAN ile KAM DASHTAN ile NAGHS BODAN ile BEY ESHTEHYAYY ile BEY ENZBATY ile بي کمالي ile BEY ETLAY ile BEY ESTEDADY )
- EKSİK/LİK ile/ve KÖTÜ/LÜK
( DEFICIENCY vs./and BAD/NESS )
- EKSİK/LİK ile/ve/değil/yerine ÖRTÜK/LÜK
- EKSİKLİK ile/ve/||/<> TAMAMLANAMAZLIK
- EKSİK/LİK ile/ve/||/<>/> YAKINMA/ŞİKÂYET
- EKSİK/LİK ile YETERSİZ/LİK
( "İstediğimiz bir şeyin", "olup" "olmaması", bizim için eşit değilse, hâlâ eksiğiz.
[Matlûbumuzun husûlü veya adem-i husûlü, nezdimizde, müsavî değilse, nâkısız!] )
( İstediğimiz oluyorsa "bir", olmuyorsa "bin" hayır aramak gerek. )
( DEFICIENCY vs. INSUFFICIENCY )
- EKSİKLİK ile/ve YOKSUNLUK
( DEFICIENCY vs./and DEPRIVATION )
- EKSİKLİKLER ile EKSİKLİK ile EKSİK ile AÇIK
( DEFICIENCIES vs. DEFICIENCY vs. DEFICIENT vs. DEFICIT )
( نواقص ile منقصت ile نقيصه ile ناقص ile ناکارآ ile کسر درآمد )
( NAVAGHS ile MONAQSAT ile NAGHYSEH ile NAGHS ile NAKARA ile KASAR DARAMAD )
- EKSİKLİKLER('İ) ile/ve AKSAKLIKLAR('I)
( DEFICIENCY/IES vs./and DEFECT/S )
- EKSİKLİKLERİN:
KABULÜ değil/yerine/>< GİDERİLMESİ
- EKSİKLİ/LİK ile/ve TUTARSIZ/LIK
( DEFECTIVE/NES vs./and INCONSISTENCY )
- EKSİKSİZLİK = PERFECTION[İng., Fr.] = VOLLKOMMENHEIT[Alm.] = PERFECTIO[Lat.]
- EKSİLEREK BULAMAMAK/ULAŞAMAMAK ile/ve/değil/yerine ARTARAK BULAMAMAK/ULAŞAMAMAK
- EKSİLMEK ile EKSİKLENMEK ile EKSİ ile EKSİK/LİK ile EKSİN ile EKSİZ ile EKSİ UÇ ile EKSİKLİ ile EKSİKSİZ/LİK ile EKSİ SAYI ile EKSİK ETEK ile EKSİKSİZCE ile EKSİK ARTIK ile EKSİK GEDİK
- EKSİLTMEK ile EKSİLTİLMEK ile EKSİLTEBİLMEK ile EKSİLTİ ile EKSİLTİLİ
- EKŞİMEK ile EKŞİTMEK ile EKŞİTİLMEK ile EKŞİ/LİK ile EKŞİLİ ile EKŞİ YÜZ ile EKŞİ ELMA ile EKŞİ MAYA ile EKŞİ KİRAZ ile EKŞİ SURAT ile EKŞİ YONCA ile EKŞİLİ ÇORBA ile EKŞİ YONCAGİLLER
- EKŞİMİK ile EKŞİMİKLİ ile EKŞİMİKSİZ
- EKSİN/ANYON ile/ve/||/<>/>< ARTIN/KATYON
( Negatif yüklü iyon. İLE/VE/||/>< Pozitif yüklü iyon. )
- EKSİNTİ/FİRE[Yun.] ile/ve/<> PAÇAVRA
- EKSİTABİLİTE ile EKSİTABL/E ile EKSİTASYON ile EKSİTATÖR
( Uyarılganlık, uyarılabilirlik. İLE Uyarılgan, uyarılabilir. İLE Uyarma, uyarılma. İLE Uyarıcı. )
- EKSİTASYON/EXCITATION[İng.] değil/yerine/= UYARMA | TAŞKINLIK
- EKSITUS/EXITUS[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM | ÇIKIŞ
- EKSİZE ETMEK ile EKSTİRPASYON ile EKSTRAKSİYON ile EKSTRİPİYE ETMEK ile ELÜSYON ile ENÜKLEASYON
( Kesip çıkarmak. İLE Tümüyle çıkarma. İLE Çekip çıkarma, öz eldeleme. İLE Tümüyle çıkarmak. İLE Yıkayarak ayırma. İLE [çevre dokudan soyularak] tümüyle çıkarma, çekirdeksizleştirme. )
- EKSİZYON/EXCISION[İng.] değil/yerine/= KESİP ÇIKARMA
- EKSİZYON ile/||/<> EKSTRÜZYON
( Kesip çıkarma. İLE/||/<> Dışarı atma. )
- EKSKAVATÖR[Fr.] değil/yerine KAZARATAR/KAZMAÇ
- EKSKRESYON/EXCRETION[İng.] değil/yerine/= DIŞ ATIM
- EKSOJEN/EXOGENOUS[İng.] değil/yerine/= DIŞ KAYNAKLI
- EKSOTERİK değil/yerine/= DIŞRAK
- EKSPANSE OLMAK ile EKSPANSİYON
( Genişlemek, genleşmek. İLE Genişleme, genleşme. )
- EKSPANSİYON/EXPANSION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME
- EKSPEKTORAN ile EKSPEKTORASYON
( Balgam söktürücü. İLE Balgam çıkarma. )
- EKSPER ile EKSPERİMENT ile EKSPERİMENTAL ile EKSPERİMENTASYON
( Uzman. İLE Deney. İLE Denel, deneysel. İLE Deney yapma, deneyim. )
- EKSPERİMENT/EXPERIMENT[İng.] değil/yerine/= DENEY
- EKSPERİMENTAL/EXPERIMENTAL[İng.] değil/yerine/= DENEYSEL
- EKSPERİMENTALİZM/EXPERIMENTALISM[İng.] değil/yerine/= DENEYİMCİLİK
- EKSPERTİZ değil/yerine/= UZMAN İNCELEMESİ
- EKSPİRASYON[İng. < EXPIRATION] ile/||/<> EKSPİRİYUM[İng. < EXPIRIUM]
( Soluk vermek. İLE/||/<> Soluk verim. )
- EKSPİRATUVAR/EXPIRATORY[İng.] değil/yerine/= SOLUKVERİM (İLİŞKİLİ)
- EKSPİRİYUM/EXPIRIUM[İng.] değil/yerine/= SOLUK VERİM
- EKSPİR(İ)YUM ile EKSPİRASYON
( Solukverim. İLE Solukverim, soluk verme, sonlanma. )
- EKSPLANTASYON/EXPLANTATION[İng.] değil/yerine/= DIŞ EKİM, GÖVDE DIŞI EKİM
- EKSPLİSİT BİLGİ/EXPLICIT KNOWLEDGE[İng.] değil/yerine/= AÇIK BİLGİ
- EKSPLİSİT/EXPLICIT[İng.] değil/yerine/= AÇIK
- EKSPLORASYON/EKSPLORE ETMEK ile. AÇIP İNCELEME
- EKSPLORATUVAR/EXPLORATORY[İng.] değil/yerine/= INCELEYİCİ | GÖZDEN GEÇİRICİ
- EKSPOJUR/EXPOSURE[İng.] değil/yerine/= AÇIĞA ÇIKARMA (CERRAHİ) | MARUZ BIRAKMA
- EKSPOZİSYON/EXPOSITION[İng.] değil/yerine/= SERGILEME
- EKSPRES ile EKSPRES YOL
- EKSPÜLSİYON/EXPULSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA ATIM
- EKSTAKORPORAL SİRKÜLASYON/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM
- EKSTANSİYON/EXTENSION[İng.] değil/yerine/= GERİLME | UZAMA | DOĞRULMA | GENİŞLEME
- EKSTANSİYON ile EKSTANSÖR
( Genişleme, açılma. İLE Açan, geren. )
- EKSTANSÖR/EXTENSOR[İng.] değil/yerine/= GEREN | UZATAN | DOĞRULTAN
- EKSTAZİ/ECSTASY[İng.] değil/yerine/= ESRİME
- EKSTERİYOR/EXTERIOR[İng.] değil/yerine/= DIŞ BÖLÜM
- EKSTERNAL/EXTERNAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ | DIŞARLI
- EKSTERNAL ile EKSTERNE ETMEK
( Dışsal, dış [ile ilgili]. İLE Taburcu etmek, hastaneden çıkarmak. )
- EKSTERNALİZASYON/EXTERNALİZING[İng.] değil/yerine/= DIŞSALLAŞTIRMA
- EKSTİRPASYON/EXTİRPATION[İng.] değil/yerine/= TÜMÜYLE ÇIKARIM
- EKSTRA ile EKSTRA-
( Artık, ek, fazladan. İLE -dışı. )
- EKSTRA ile EKSTRA ÖDEME ile OLAĞANÜSTÜ
( EXTRA vs. EXTRA PAY vs. EXTRAORDINARY )
( اضافي ile زيادي ile فوقالعاده ile اضافه ile مدد معاش ile فوق العاده ile شگفت آور ile غيرعادي ile خارق العاده )
( اضافي ile ZYADY ile FOGHALEADEH ile EZAFEH ile مدد معاش ile FOGH OLOADEH ile SHGOFT AVAR ile GHYRAADY ile KHARAGH OLOADEH )
- EKSTRA/DAN ile FAZLA/DAN
- EKSTRAHEPATİK/EXTRAHEPATIC[İng.] değil/yerine/= KARACİĞER DIŞI
- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI
- EKSTRAKRANİYAL/EXTRACRANIAL[İng.] değil/yerine/= KAFATASI DIŞI
- EKSTRAKSİYON/EXTRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKAR | ÖZÜTLEME
- EKSTRAKSYON ile/||/<> EKSTRAKSYON
( Çekip çıkarma. İLE/||/<> Öz eldeleme. )
- EKSTRAKTÖR/EXTRACTOR[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKARIR
- EKSTRAMEDÜLER/EXTRAMEDULLARY[İng.] değil/yerine/= KEMİK İLİĞİ DIŞI
- EKSTRAMÜRAL/EXTRAMURAL[İng.] değil/yerine/= DUVAR DIŞI
- EKSTRANODAL/EXTRANODAL[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜM DIŞI
- EKSTRANSPLANTASYON/EXPLANTATION[İng.] değil/yerine/= DIŞ ORTAMDAN AKTARIM
- EKSTRASELÜLER/EXTRACELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZE DIŞI
- EKSTRASİSTOL/EXTRASYSTOLE[İng.] değil/yerine/= ERKEN VURU
- EKSTRAVASKÜLER/EXTRAVASCULAR[İng.] değil/yerine/= DAMAR DIŞI
- EKSTRAVAZASYON/EXTRAVASATION[İng.] değil/yerine/= DIŞA SIZIM (DAMAR, SİDİK/İDRAR YOLU)
- EKSTRAVERSİYON/EXTRAVERSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNÜKLÜK
- EKSTRAVERT/EXTRAVERT[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNÜK | DIŞA AÇIK (KİŞİLİK)
- EKSTRE ile EKSTREM/LİK
- EKSTRE ile EKSTREM ile EKSTREMİTE
( Öz, özüt. İLE Aşırı, uc, en ucta, en kenarda. İLE Kol ya da bacak. )
- EKSTRE değil/yerine/= HESAP ÖZETİ
- EKSTRE/EXTRACT[İng.] değil/yerine/= ÖZÜT
- EKSTREM[İng., Fr. < EXTREME] değil/yerine/= UC/AŞIRI/SIRADIŞI
- EKSTRENSEK/EXTRINSIC[İng.] değil/yerine/= DIŞSAL
- EKSTÜBASYON/EXTUBATION[İng.] değil/yerine/= BORU ÇIKARTIMI
- EKSÜDA/EXUDATE[İng.] değil/yerine/= YANGI SIVISI
- EKSÜDASYON/EXUDATION[İng.] değil/yerine/= YANGISAL SIZINTI
- EKT/ELECTROCONVULSIVE THERAPY[İng.] değil/yerine/= ELEKTROKONVÜLZİF TEDAVİ, ELEKTROŞOK TEDAVİSİ
- EKTÂR[Ar. < KETER] ile EKTÂR/AKTÂR[Ar. < KUTR]
( Şerefler, haysiyetler. Hasepler, nesepler. Mertebeler, dereceler. İLE Taraflar, yanlar. )
- EKTAZİ/ECTASIA[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME
- EKTİRMEK ile EKTİ/LİK ile EKTİ PÜKTÜ
- EKTO-/EKZO- ile ENDO- ile EKSTRA-
( Dış-, dış [ile ilgili]. İLE İç-, iç [ile ilgili]. İLE -dışı. )
- EKTODERM İLE MEZODERM İLE ENDODERM ile/||/<> GERM TABAKALARI
( Üç temel embriyonik tabaka. )
( Formül: Triploblastik = 3 tabaka )
- EKTODERM ile/||/<> ENDODERM
( Ektoderm dış tabaka-sinir/deri İLE endoderm iç tabaka-sindirim/solunum )
( Formül: Epidermis İLE sinir (ekto) İLE Karaciğer İLE akciğer (endo) )
- EKTODERMA ile/||/<> ENTODERMA
( Ektoderma dış yaprak sinir İLE entoderma iç yaprak sindirim. )
( Formül: Gastrula katmanları )
- EKTOPİ/ECTOPY[İng.] değil/yerine/= KONUM DIŞI
- EKTOPİ ile EKTOPİK
( Yer dışılık [örgen]. İLE Yer dışı [örgen]. )
- EKTOPİK VURU/EXTRASYSTOLE, ECTOPIC BEAT, PREMATURE BEAT[İng.] değil/yerine/= ERKEN VURU
- EKTROPİON ile/||/<> ENTROPİON
( Göz kapağının dışa dönmesi. İLE/||/<> Göz kapağının içe dönmesi. )
- EKÜMENİK[Fr. OECUMÉNIQUE < Lat. OECUMENICUS < EYun. OIKOUMENIKOS] ile DİASPORA[Fr.]
( Tüm piskoposlukların rûhânî meclislerini ya da tüm kiliseleri içeren, dünya genelinde Hıristiyan birliğine yönelik olan. İLE Herhangi bir ulusun ya da inanç mensuplarının ana yurdu dışında azınlık olarak yaşadığıı yer. | Herhangi bir ulusun yurdundan ayrılmış kolu. | Yahudilerin ana yurtlarından ayrılarak yabancı ülkelerde yerleşen kolları. )
- EKVADOR:
KIYI ve/<> ANDLAR ve/<> AMAZONLAR
( Ekvador, Sahil bölümü, And Platosu ve Amazonlar olmak üzere üç doğal coğrafi bölgede oluşmuş bir ülkedir. )
- EKVADOR ile/ve/<> GALAPAGOS ADALARI
( ... İLE/VE/<> Ekvador'un yaklaşık 1000 km. açığında, Büyük Okyanus'tadır. )
( ... İLE/VE/<> Rastgele serpiştirilmiş gibi duran ve irili ufaklı, 42 adadan oluşmaktadır. En büyük adası Isabela, en küçük adası ise Plazasur'dur.[13 km²] )
( ... İLE/VE/<> Ekvador Cumhuriyeti'nin bir ilini oluşturmaktadır.[Yönetim merkezi, San Cristobal adasında yer alan Puerto Baquerizo'dur.] )
( ... İLE/VE/<> İspanyolca'da, Kaplumbağa anlamına gelmektedir. )
( ... İLE/VE/<> Adaların tamamı volkaniktir. En büyüğü olan Isabella üzerinde, 2000'den fazla sönmüş yanardağ bulunmaktadır. Ferdinanda adasında, 1977'den beri 53 adet volkanik patlama tespit edilmiştir. )
( ... İLE/VE/<> Jeolojik yaşları, 70.000 - 3 milyon yıl arasında değişmektedir.[Daha genç olanlarda, toprak rengi daha koyudur.] )
( ... İLE/VE/<> 1535 yılında, Panama Psikoposu Thomas de Berlanga tarafından, yollarını kaybederek tesadüfen keşfedilmiştir. Daha sonra unutularak korsanların ve ne yazık ki, balina avcılarının barınağı olmuş. 1932 yılında ise Albay Hernandez komutasındaki bir Ekvador Birliği, adaları, Ekvador topraklarına katmıştır. 1959 yılında ise, ulusal parka dönüştürülmüştür. )
( ... İLE/VE/<> Kuzey ve Güney'inde farklı iklimler sürmektedir. )
( ... İLE/VE/<> Etobur yırtıcı hayvan bulunmadığında, dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan türler, bugüne kadar bu coğrafyada yaşamını sürdürmüştür. Hiçbiri, insanı düşman olarak algılamamakta ve insandan korkmamaktadır. )
( ... İLE/VE/<> İnsan yerleşimi, tüm adaların yüzölçümünün sadece %4'ü ile sınırlıdır.[Adaya giden turistler, ya 8 - 100 yolcu alabilen 80 gemiden birine binip 5 - 7 günlük adalar turuna çıkmaktadır ya da Santa Cruz adasındaki turistik merkez Puerto Ayora liman kentinde kalıp günlük turlara katılabilmektedir.] )
( ... İLE/VE/<> Charles Darwin, bilimsel araştırma ve gözlemlerini bu adalardan bazılarında yapmıştır. )
( ... İLE/VE/<> Soğuk suları, mercan oluşumuna izin vermemektedir ve çok zengin bir dirimsel[biyolojik] çeşitlilik bulunmamaktadır. )
( ECUADOR cont/et/<> GALAPAGOS[Tr. Kaplumbağa] )
- EKVADOR ve/<> QUITO
( Güney Amerika ülkesi. VE/<> Ekvador'un başkenti. )
( Yanardağlar Ülkesi. VE/<> Sönmüş bir yanardağın eteklerinde, deniz seviyesinden 2800 m. yükseklikte kurulmuş bir başkent. )
( ... VE/<> Ekvator çizgisine 22 km. mesafede bulunan başkentte, gece ve gündüzlerin uzunlukları yıl boyunca aynıdır. )
( ... VE/<> Dört mevsim değil iki mevsim yaşanmaktadır.[Kış aylarında, 10 °C'nin altına inmemektedir.][Yaz aylarında, gündüz sıcaktan pişerken, gece soğuktan donabiliyorsunuz.] )
( ... VE/<> Yüksekliğinden dolayı, birkaç gün, halsizlik, isteksizlik ve baş ağrısı çekilebilmektedir. )
- EKVÂS[Ar. < KEVS] ile EKVÂZ[Ar. < KÛZ]
( Yaşmaklar. İLE Kadehler, kâseler, bardaklar. )
- EKVATOR değil/yerine/= EŞLEK
- EKVATORAL ile EKVATORAL İKLİM
- EKZEMA ile/||/<> PSORİASİS
( deride kızarıklık, kaşıntı ve kabuklanma. İLE/||/<> Deride kalın, pullu plaklar ile ilişkili süreğen bir durum. )
- EKZİSTANSİYALİZM değil/yerine/= VAROLUŞÇULUK
- EKZOFİTİK ile EKZOJEN ile EKZOKRİN ile EKZOTERİK ile EKZOTOKSİN
( Dışa büyüyen. İLE Dışsal, dış kaynaklı. İLE Dış salgı. İLE Dışsal, dış kaynaklı. İLE Dış ağı/zehir. )
- EKZOKRİN (BEZ) ile/ve/||/<> ENDOKRİN (BEZ)
( Salgılarını kanallarla gövde dışına/yüzeyine ya da boşluklarına ileten bezler. İLE/VE/||/<> Salgılarını doğrudan kana veren bezler. )
- EKZOKRİN ile/||/<> ENDOKRİN
( Ekzokrin bezler kanallarla İLE endokrin bezler doğrudan kana salgı yapar )
( Bernard tarafından 1855 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: biyoloji) )
- EKZON İLE İNTRON İLE UTR ile/||/<> GEN YAPI ELEMANLARI
( Ökaryotik genlerin yapısal bölümleri. )
( Formül: Pre-mRNA → mRNA )
- EKZON ile/||/<> İNTRON
( Kodlayan. İLE/||/<> Kodlamayan. [DNA parçası, splicing] )
( Formül: Expressed İLE intervening
mRNA kalır. İLE Çıkarılır. )
- EKZOTERMİK KİMYASAL SÜREÇ ile ENDOTERMİK KİMYASAL SÜREÇ
( Enerji açığa çıkaran kimyasal tepkimeler. İLE Enerji gerektiren kimyasal tepkimeler. )
- EKZOTERMİK ile/||/<> ENDOTERMİK
( Ekzotermik ısı verir İLE endotermik ısı alır )
( Formül: ΔH < 0 → Ekzotermik\nΔH > 0 → Endotermik\nΔG < 0 → Kendiliğinden )
- EKZOZ değil EGZOZ
- EL- -ile
( DEĞİŞİMDE DEĞİŞMEDEN KALAN | EN YÜKSEK VE TANIMLANAMAZ GERÇEKLİK | TEO, TAO, TE, T, THE )
(1996'dan beri)