
Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim
BİLİM/LER'de / KAVRAMLAR'da
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
EN SON YAPILMIŞ OLAN EKLEMELER
[ 06 Eylül - 02 Ekim 2023 arasında... ]
Bugün itibariyle yapılmış olan eklemeler aşağıdaki gibidir.
[ 06 Eylül - 02 Ekim 2023 arasında... ]
( 21 yeni ekleme, 11 katkı(bilgi/açıklama) )
- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 Eylül | 20:32 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66426(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- BAŞARI ve/=/||/<>/>/< MUTLULUK
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 Eylül | 13:37 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66424(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 Eylül | 09:45 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66423(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KIYAFET ile/değil KİFÂYET
[Eklenme Tarih ve Saati: 28 Eylül | 15:32 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66422(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Giysi/giyecek. İLE Yeterli oranda olma, yetme, kâfi gelme. | Yeterlilik. )
- GEÇMİŞİ:
AYDINLATMAK ile/ve/||/<>/> ANLAMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 14:22 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66419(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Tarih uzmanlarınca. İLE/VE/||/<>/> Her bir kişi, düşünür ve felsefe uzmanlarınca. )
- HATA ile/ve/değil/||/<>/> (YÜKSEK) BEDEL
[Eklenme Tarih ve Saati: 25 Eylül | 14:32 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66415(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- KAYNAK ile/ve/||/<>/> YÖNELİM
[Eklenme Tarih ve Saati: 25 Eylül | 14:30 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66414(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- TUZAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TUZAKLI
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Eylül | 00:07 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66409(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- GEÇERLİ DURUM/KONJONKTÜR ile BAĞLAM/KONTEKST
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Eylül | 00:05 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66408(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- ULU ORTA (KONUŞMAK)
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Eylül | 00:03 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66407(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- CHATGPT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TURGPT
[Eklenme Tarih ve Saati: 22 Eylül | 15:59 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66406(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( [Dil Desteği]
Çok sayıda dilde, metin anlama ve üretme yeteneğine sahip bir yapıdır. Ancak, özellikle İngilizce odaklıdır.[Öteki dillerdeki etkililiği, İngilizce kadar yüksek olmayabilir.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe dilinde üstün performans gösteren ve Türkçe içerik oluşturmak ve anlamak için odaklandırılmış bir yapıdır. )
( [Eğitim verileri ve kaynaklar]
Çok sayıda İngilizce metin kaynağından eğitilmiştir ve İngilizce'ye odaklanır.[Öteki dillerdeki veri kaynaklarına da erişimi vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriklerden eğitilmiş ve Türkçe'deki metinleri daha iyi anlayabilen ve yansıtabilen bir yapıdır. )
( [Türkçe kültür ve aktarım anlayışı]
Türk kültürü ve tanımları konusunda sınırlı bilgiye sahip olabilir ve bu nedenle Türkçe içerikleri daha az doğru biçimde işleyebilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Türk kültürünü ve tanımlarını daha iyi anlar ve bu nedenle Türkçe metinleri daha iyi işleyebilir. )
( [Uygulama Alanları]
Genel sohbet, metin oluşturma, soru-yanıt uygulamaları, metin tabanlı oyunlar ve daha fazlası gibi geniş bir uygulama yelpazesi için kullanılabilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriğe sahip web siteleri, müşteri hizmetleri botları, özel Türkçe metin oluşturma görevleri ve Türkçe'deki çeşitli uygulamalar için daha uygundur. )
- SAÇMALIK ile/ve/değil/||/<>/> KISIR DÖNGÜ
[Eklenme Tarih ve Saati: 21 Eylül | 18:03 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66405(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- İNCİTMEMEK ile/ve/||/<>/> İNCİNMEMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 21 Eylül | 01:17 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66404(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Dilin susturulmasıyla. İLE/VE/||/<>/> Zihin ve kalbin susmasıyla. )
- DOĞRUDUR ile DOĞRU DUR!
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 Eylül | 11:09 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66399(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- İBÂDET ile/ve/||/<>/< İŞTİYÂK
[Eklenme Tarih ve Saati: 15 Eylül | 14:12 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66395(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 22:04 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66389(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<> BAĞDAŞMA
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 21:35 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66387(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- DÜŞÜNME:
SİMGESEL ile/değil YAPISAL
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 21:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66384(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- ...:
OLARAK GÖRMEMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 20:57 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66382(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
- İSNÂD ile İSTİNÂD
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Eylül | 21:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66380(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( Bir şeyi, biri için "yaptı" demek. | İftira etmek. | Hadislerin sırasıyla kimler tarafından söylenilegeldiğini bildirme. | Yüklem[müsned] ile özne[müsnediileyh] arasındaki ilgi.[Türkçe'de; "-im, -şim, -dim, -dik" gibi] İLE İnat etme. | Direnme. |/| Dayanma. | Güvenme. | Senet, delil, hüccet sayma. | Avcı zinciri gerisinde arka olmak üzere toplu bir durumda bulundurulan asker. )
- ÂLİM/MÜTEBAHHİR ile ALLÂME
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 Eylül | 11:50 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/5912(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]
( OMNISCIENT: Çok geniş bilgi sahibi. | Allah. [rahman ve rahim olan] )
( DOCTOR cum DOCTORA UNIVERSALIS )
- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ
- ...'YI:
BAŞLATAN ile/ve/değil/||/<>/> BAŞLATICILARDAN BİRİ
- "... BİLMİNİ BİLMEK" ile/ve/değil/yerine (EN AZINDAN) ... BİLMİNİN SONUÇLARINI BİLMEK
- "AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA
- "EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR" ile/ve/<>/> "EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM"
- "ESKİ DÖNEM DÜŞÜNCEYE("AKADEMİSYENLERE") GÖRE":
ÖLÇÜLEBİLİRSE ile ÖLÇÜLEMEZSE
- "GENİŞ" ile/ve/||/<>/< KUŞATICI
- "HUME ÇATALI"NDA:
OLGULAR, OLGU DURUMLARI ile/ve/||/<> DÜŞÜNCELERİN BAĞINTILARI
( MATTERS OF FACT vs./and/||/<> RELATION OF IDEAS )
- "İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ" ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ
- "PARALEL EVREN" değil ÇOKLU EVREN
- "SIMPLICIO" ile/ve/||/<> "SALVIATI" ile/ve/||/<> "SAGREDO"
- "SÖZÜN ÖZÜ" PROGRAMINDA:
ÖNERİLEN KİTAPLAR ve/||/<> BÖLÜM ADLARI
- "X PARÇACIĞI" değil HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU
- "YAPAY ZEKÂ"DA:
1972 ile/ve/||/<>/> 1972 - 1980 ARASI ile/ve/||/<>/> 1980 - 2000 ARASI ile/ve/||/<>/> 2000 VE SONRASI
- (")MİKROSKOP(") ile/ve/||/<>/>< (")TELESKOP(")
- (B)İLİM ve/<> KÜLTÜR COŞKUSU
( WISSENSCHAFT und/<> BILDUNG )
- (KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ
- (TARİHSEL) SÜREÇ ile/ve (TARİHSEL) KOŞUL
( [HISTORICAL] PROCESS vs./and [HISTORICAL] CONDITION )
- [ E = mc² ]
"EM, CE(KARE)" değil ME, CE(KARE)
- [KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK
- [ne yazık ki]
NAGASAKİ ve/||/<> HİROŞİMA
- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER
- [not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY
- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ
- ΔE= ΔU + ΔKE + ΔPE
- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM
- 1 KİLO PAMUK = 1 KİLO/KIYYE DEMİR/KURŞUN
- 1/0:
SONSUZ ile/değil TANIMSIZ
- 11 BOYUT ile/ve/||/<> PARALEL EVRENLER
- 3/4 BOYUT ile/ve/değil/||/<>/< 11 BOYUT
- 40 MİLYAR IŞIK YILI ile/ve/<> 15 MİLYAR IŞIK YILI
- A = B ile/ve/||/<> A > B ile/ve/||/<> A < B
OLMAZSA, MATEMATİĞİN OLANAKSIZLIĞI
- a-1 = 137.035999084(21)
- ABECELERDE:
GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN
- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI
- AÇI ile/ve PARALAKS[Fr. < Yun.]
( ANGLE vs./and PARALLAX )
- AÇIK ile/ve SEÇİK
- AÇMAZ/ÇIKMAZ/...(PARADOKS) ile/ve/değil DÖNGÜ
- ACTION AT A DISTANCE ile/ve/||/<>/> BUTTERFLY EFFECT
- ADHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KOHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KAPİLER ETKİ
- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)
- AKLÎ BİLGİ ile NAKLÎ BİLGİ
devamı için burayı tıklayınız...
www.FaRkLaR.net/Felsefe
www.FaRkLaR.net/Mantik
www.FaRkLaR.net/matematik
www.FaRkLaR.net/Dil
www.FaRkLaR.net/fizik
www.FaRkLaR.net/kimya
www.FaRkLaR.net/dirimbilim
www.FaRkLaR.net/TIP
www.FaRkLaR.net/Tarih
www.FaRkLaR.net/OSMANLI
www.FaRkLaR.net/Yazmalar
www.FaRkLaR.net/Spor
www.FaRkLaR.net/esik
www.FaRkLaR.net/Oncesi-Sonrasi
www.FaRkLaR.net/ne
Sayın İhsan FAZLIOĞLU'na, Baha Zafer'e, Ahmet ÇORAK'a, Ayhan Çitil'e ve Teoman Duralı'ya...
Süheyl ÜNVER'e...
Ali KUŞÇU'ya, İbn-i SİNÂ'ya...
EINSTEIN'a, CARL POPPER'a, PASTEUR'e, LAVOSIER'e, BOYLE'a...
HYPATIA'ya
BSV'ye ve AAV'ye...
tarihteki, (adı/kendi bilinsin/bilinmesin, kaydı bulunsun/bulunmasın), doğrudan ya da dolaylı olarak
Felsefe, Bilim ve Sanata hizmeti/katkısı/çabası/desteği olmuş herkese...
paylaşımları/katkıları için çok teşekkür ederiz.
- ...DIR ile/ve/değil/yerine ...LIK
- ...dır ile ...dır
- "BENİM YEĞLEDİĞİM/TERCİHİM" ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİMİN YEĞLEDİĞİ/TERCİHİ
- "BİLİMADAMI" ile/ve/değil BİLEN KİŞİ
- "BİLİME İNANMAK" değil BİLİMİ/BİLİMSELLİĞİ ÖNCELİKLİ KILMAK/TUTMAK
- (B)İLİM:
KÜÇÜK ZİHİNLERİ ile ORTA ZİHİNLERİ ile İLERİ ZİHİNLERİ
- (B)İLİM'DE 3 KARIŞ:
1. KARIŞ ve/||/<>/>/< 2. KARIŞ ve/||/<>/>/< 3. KARIŞ
- [ne yazık ki]
| KİŞİSEL(KENDİNİ İSPAT) "...DIR!"I
ile
TAHMİN "...DIR!"I |
ile/değil/yerine/><
BİLİMSEL "...DIR!"
- [yargı/hüküm bulunsa da, bulunmasa da] İLİM:
TASAVVUR MERHU HÜKM (TASDİK) ile/ve TASAVVUR FEKAT/SÂZEC/LÂ HÜKME MA'HÛ
- A=A ile A, A'dır.
- AKLÎ BİLGİ ile NAKLÎ BİLGİ
- AKLÎ İLİM/LER ile/ve/<> MUHABBET İLİMLERİ
- AKLÎ İLİM ile/ve/<> KEŞFÎ İLİM
- AKLÎ İLİMLER ile/ve/<> NAKLÎ İLİMLER
- AKSİYOM'DA:
TAMLIK ve KAPALILIK ve BASİTLİK
- AKSİYOM ile ÇOK ANLAMLILIK
- AKSİYOM ile GENELLEME
- AKSİYOM ile/ve PARADİGMA
- AKSİYOM ile TEZ
( AXIOM vs. THESIS )
- AKSİYOM ile TOTOLOJİ
- AMAÇ ve/||/<>/> BİLİM
- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT
- APAÇIK/LIK = SELFEVIDENCE/SELFEVIDENT[İng.] = ÉVIDENCE/ÉVIDENT[Fr.] = OFFENKUNDIG/OFENKUNDIGKEIT[Alm.] = EVIDENZA[İt.] = EVIDENCIA[İsp.] = EVIDENTA, PERSPICUITAS[Lat.] = ANERGEIA[Yun.] = BEDEHA(T)/BEDİHÎ, BEYYİN[Ar.] = HODPEYDÂ[Fars.] = KLAARBLIJKELIJK/HEID[Felm.]
- ARAŞTIRMA ile/ve GÖZLEM
- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ
- ATEİZM/ATEİST:
TANRI TANIMAZ/LIK ile/ve/değil TANRIYI KARIŞTIRMADAN BİLİMSEL ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA YAPMAK
- ATOM NUMARASI ile/ve KÜTLE NUMARASI
- ATOM(BÖLÜNEMEZLİK) = ATOME[İng.] = ATOME[Fr.] = ATAMUS, INDIVIDIUM CORPUS[Lat.] = (HE) ATOMOS[Yun.] = CUZ'UN LA-YETECEZZA, ZERRE[Ar.] = ATOM, ZERRE[Fars.] = PARAMANU, TANMATRA, ANU[Sans.] = YUANZI[Çince] = GENŞİ[Jap.] = NGUYÊN TU'[Vietnamca] = PARÁNY[Macarca]
- AYRIŞIK/HETEROJEN[İng., Fr.] ile BAĞDAŞIK/MÜTECÂNİS[Ar.]/HOMOJEN[İng., Fr.]
- BAĞNAZLIĞIN KALKMASI:
BİLİMSEL TUTUM (İLE) değil FELSEFİ ANLAYIŞ (İLE)
- BELİT/AKSİYOM ile/ve KOYUT/ÖN DOĞRU/POSTULA(T)
( MÜTEARİFE/MÜSELLEMÂT/MÜSELLEMÛN ile/ve MEVZUA[ÖN KABUL]/MÜSÂDERÂT )
( AXIOME[Fr. < Yun.] ile/ve POSTULATUM[Lat.] )
- BİLGİ:
TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZSEL/LİK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> KESİN/LİK
- BİLGİ:
MEŞHÛD ile/ve/||/<> MERSÛD
- BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT
- BİLGİ ile/ve/||/<> BİLİMLER
( KNOWLEDGE vs./and/||/<> SCIENCES )
( İLM ile/ve/||/<> ULÛM )
- BİLGİ = KNOWLEDGE, COGNITION[İng.] = CONNAISSANCE[Fr.] = die ERKENNTNIS, die KENNTNIS[Alm.] = COGNITIO[Lat.] = HË GNÕSIS[Yun.] = CONOCIMIENTO[İsp.]
- BİLGİ =/||/<> NE YAPMAYABİLECEĞİNİN BİLGİSİ
- BİLGİSİZLİK/CEHALET >< BİLİMSEL TUTUM ve BAĞNAZLIK >< FELSEFİ ANLAYIŞ ve GÜÇ/ŞİDDET >< SANATSAL DUYARLILIK
- BİLGİTEY(LİSE) ile/ve/<>/> BİLİMTEY(ÜNİVERSİTE)
- BİLİM TARİHİ ile/ve DÜŞÜNCE TARİHİ
( HISTORY OF SCIENCE vs. HISTORY OF IDEA/THOUGHT )
- BİLİM ALANI ile/ve BİLİM DALI
- BİLİM'DE ...
- BİLİM'İN:
TANIMI ile/ve KONUSU ile/ve SORUN ALANI ile/ve AMACI
- BİLİM(LER)DE:
EVRİM ile/ve/değil/||/<>/< DEVRİM
- BİLİM/LER ve DİZGESELLİK
- BİLİM ile/ve KELÂM
- BİLİM ile/ve BİLİMSEL
( SCIENCE vs./and SCIENTIFIC
Science merely pushes back the frontiers of our ignorance. )
devamı için burayı tıklayınız...
www.FaRkLaR.net/Felsefe
www.FaRkLaR.net/Bilim
www.FaRkLaR.net/Sanat
www.FaRkLaR.net/Spor
www.FaRkLaR.net/Insan
www.FaRkLaR.net/Dil
www.FaRkLaR.net/BEN-ben
www.FaRkLaR.net/kisiler
www.FaRkLaR.net/AYDIN
www.FaRkLaR.net/Mantik
www.FaRkLaR.net/kisiselgelisim
www.FaRkLaR.net/Davranis-Tutum
www.FaRkLaR.net/Durum-Tutum
www.FaRkLaR.net/ilim-irfan
www.FaRkLaR.net/saygi-sevgi
www.FaRkLaR.net/hizmet
www.FaRkLaR.net/SABIR
www.FaRkLaR.net/Terk
www.FaRkLaR.net/OLMALI
www.FaRkLaR.net/Paylasim
www.FaRkLaR.net/YANLIS
www.FaRkLaR.net/toplum
www.FaRkLaR.net/bisiklet
www.FaRkLaR.net/tuze
www.FaRkLaR.net/Doga
www.FaRkLaR.net/TIP
www.FaRkLaR.net/Beslenme
www.FaRkLaR.net/vegan
www.FaRkLaR.net/Hayvanlar
www.FaRkLaR.net/Bitkiler
www.FaRkLaR.net/simge
www.FaRkLaR.net/Tarih
- "...'YA GEREK YOK" ile/değil/yerine "... YETERLİ"
- "AHLÂKSIZLIK" ile/değil AHLÂK ÖLÇÜTLERİNİN BULUNMAMASI
- "BİR ÖLÇÜYE BAĞLAMAK" ile/ve/değil "BİR ÖLÇÜYE DAYANDIRMAK"
- "DEĞERİ OLMAYAN" ile/ve/değil DEĞERİNİ ÖLÇME OLANAĞI BULUNMAYAN
- "ESKİ DÖNEM DÜŞÜNCEYE("AKADEMİSYENLERE") GÖRE":
ÖLÇÜLEBİLİRSE ile ÖLÇÜLEMEZSE
- "ÖDEŞMEK" ile/ve/<> "BOY ÖLÇÜŞMEK"
- "OLA DA BİLİR, OLMAYA DA BİLİR" değil OLABİLİR DE, OLMAYABİLİR DE
- "TÜMÜYLE/BÜTÜNÜYLE" ile/değil/yerine "BÜYÜK ÖLÇÜDE"
- "YARIMI KADAR" değil YARISI KADAR
- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER
- (BELİRLİ) BİR MİKDAR ile BİR ÖLÇEK
- [Ar.] KADEM ile KADEM
- [Ar.] SANDIK ile SANDUKA
- [Fr.] MİLİMETRE ile MİNİMETRE
- [Fr.] SANTİAR ile/ve/<> SANTİGRAM ile/ve/<> SANTİGRAT ile/ve/<> SANTİLİTRE ile/ve/<> SANTİM ile/ve/<> SANTİMETRE
- [ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK
- [ne yazık ki]
"DAHA FAZLASI" değil/yerine/>< GEREKLİ/YETERLİ OLAN
- [ne yazık ki]
SÖZDE, ÖLÇÜ BİLMEMEK/BİLMEYEN ve/||/<> EDEPSİZLİKTE SINIR TANIMAMAK/TANIMAYAN
- [Yun.] DEKAGRAM ile DEKALİTRE ile DEKAMETRE
- ÖLÇÜLER('İ)
( EVZÂN[< VEZN]: Tartılar, ağırlıklar, ölçüler.
MESÂHA/MİSÂHA/MİSÂHAT: Ölçme.[yer] )
- ABBE KIRILMA ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE KURAMI ve/||/<> ABBE ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE PRİZMASI ve/||/<> ABBE SAYISI ve/||/<> ABBE YOĞUNLAŞTIRICISI
- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI
- AÇILI IŞIKÖLÇER ile/ve/||/<> AÇILI IŞINIMÖLÇER
- ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]
( JUSTICE vs./and/||/=/<>/< BALANCE )
- ADÂLET ve/=/<> ÖLÇÜ/LÜLÜK
( JUSTICE and/=/<> MODERATION )
- ADIM ile ADIM
- ADIM ile/ve AYAK
- AĞIL ile KÜM
- AKIL:
ÖLÇÜLEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/< ÖLÇEN/R
- AKR
- AKR[Fr.] değil/yerine/= EKİLİ TOPRAK YÜZEY ÖLÇÜSÜ BİRİMİ
- AKSAK ile AKSAK
- AKSELEROMETRE[Fr.] değil/yerine/= İVMEÖLÇER
- ALTİMETRE[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEKLİKÖLÇER
- ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ
( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and/<> FIBONACCI NUMBERS/SERIAL )
- ALTIN ZEHİRLİ OK KURBAĞASI ile KARA AYAKLI OK KURBAĞASI
( PHYLLOBATES TERRIBILIS cum PHYLLOBATES BICOLOR )
- ALTIN ve GÜMÜŞ/FIDDA/SÎM/NUKRA
( L'OR et L'ARGENT )
( GOLD und SILBER )
( ZEHEB, NAZAR/NAZÂRET / NADAR/MADÂRET ve FIDDA
NESÎK[: Altın. | Gümüş.] )
( ZER ve SÎM )
( GOLD and SILVER )
- AMBAR ile YARIM AMBAR
- AMME ZİRAİ[Ar.] ile KERAH
- ANEMOMETRE değil/yerine/= YELÖLÇER
- ANLAMSAL ÖLÇÜT ile BİÇİMBİLİMSEL ÖLÇÜT ile SESBİLİMSEL ÖLÇÜT
( SEMANTIC CRITERIA vs. MORPHOLOGICAL CRITERIA vs. PHONOLOGICAL CRITERIA )
- AR[Fr. < Lat.] ile AR ile Ar
- AREOMETRE[Yun. ARAIOS: Sulu, az koyu. | METRON: Ölçü.] değil/yerine/= SIVIÖLÇER
- ARGÜMAN[İng. < ARGUMENT] değil/yerine/= (İKNA EDİCİ, YETERLİ/YETKİN) KANIT | SAV
- ARİTMETİK/ASTRONOMİ ile/ve GEOMETRİ ile/ve ŞİİR ile/ve MÜZİK
- ARŞIN ile ÇARŞI ARŞINI ile MİMAR/BİNA ARŞINI(ZİRA-I MİMARİ)/PARMAK ile YENİ ARŞIN
- ARŞIN ile URUP[Ar.]
- ARÛZ[Ar.] ile REMEL[Ar.]
- ARUZ ile/ve/||/<> TAKTÎ
- AŞAR/AŞARÎ[Ar.] değil/yerine/= ONDALIK
- AYAR ile AĞYAR
- AYAR ile KIRAT[Ar.]
- AZ İLE YETİNMEK ile/ve/||/<>/>/< ÖLÇÜLÜLÜK
( TO BE CONTENTED WITH FEW vs./and/||/<>/>/< MODERATION )
devamı için burayı tıklayınız...
www.FaRkLaR.net/matematik
www.FaRkLaR.net/fizik
www.FaRkLaR.net/kimya
www.FaRkLaR.net/Mantik
www.FaRkLaR.net/Nesneler
www.FaRkLaR.net/tuze
- "(ZIR)DELİ" ile/değil DÂHİ
- "DAHA ÇOK OLAN"I ARAMAK değil/yerine DAHA AZ OLANIN TADINI ÇIKARMAK
- "EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR" ile/ve/<>/> "EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM"
- "HUME ÇATALI"NDA:
OLGULAR, OLGU DURUMLARI ile/ve/||/<> DÜŞÜNCELERİN BAĞINTILARI
( MATTERS OF FACT vs./and/||/<> RELATION OF IDEAS )
- "OLASILIĞIN DOĞUŞU" ve/||/<> "ŞANSIN TERBİYE EDİLİŞİ"
- "PARALEL EVREN" değil ÇOKLU EVREN
- "SIMPLICIO" ile/ve/||/<> "SALVIATI" ile/ve/||/<> "SAGREDO"
- (!)ÖLDÜRME ile !KIYA/!CİNAYET[Ar.]
- (KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ
- [Fars.] KÂLÂ ile KÂLE ile KAL'A[Ar. çoğ. KILÂ']
- [KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK
- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER
- [not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY
- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ
- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM
- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM
- | AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA
- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI
- AÇIK ile/ve SEÇİK
- ADLER ile/ve/<> ADLER
- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)
- AHFEŞ:
ABDÜLHAMÎD ile/ve/||/<> SAİD BİN MES'ADE ile/ve/||/<> ALİ BİN SÜLEYMAN
- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN
- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> KARL SCHWARZSCHILD
- ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE
- ALGI YANILSAMALARI'NDA:
MÜLLER-LYLER ve POGGENDORFF ve WUNDT ve ZOLLNER ve BOURDON
- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL
- ALONZO CHURCH ve/||/<> ALLEN TURING
- AMU ile/ve/= DALTON
- ANAXIMANDER ile ANAXIMENES
- ANDREI KOLMOGOROV
- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL
( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )
( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )
- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ
- ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV
- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ
- ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE IMMANUEL KANT ile/ve ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE KUTBUTTİN RÂZÎ VE IMMANUEL KANT
- ARISTO ile/ve/||/<>/> EINSTEIN
- ARİSTOTELES ve/||/<> DEMOKRITOS
- ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]
- ARNO PENZIAS ve/||/<> ROBERT WILSON
- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI
- ATOMCU KELÂM ile/ve İBN-İ SÎNÂ'CI KELÂM
- AUGUST COMTE ve/||/<>/> GEORGE SARTON ve/||/<>/> AYDIN SAYILI
- AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ
- AYDAKİ 3 DORUK:
ULUĞ BEY ve/<> KOPERNIK ve/<> GALILEO
- AYIRDEDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK
- AYNŞTAYN ile AYNŞTAYNİYUM
( EINSTEIN vs. EINSTEINIUM )
( EINSTEIN avec EINSTEINIUM )
( EINSTEIN mit EINSTEINIUM )
- B KAT SAYISI[EINSTEIN KAT SAYILARI] ile B KAYNAĞI
( EINSTEIN COEFFICIENTS vs. B-POWER SUPPLY )
( LES COEFFICIENTS avec LA SOURCE DE LÉNERGIE DE B, LA SOURCE-B )
( EINSTEINKOEFFIZIENT mit B-STROMVERSORGUNG )
- BACON ile BACON
- BAKIŞIM/SİMETRİ ile AYAR/GAUGE SİMETRİLERİ
- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI
( VESICA PISCIS )
- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ ile BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ
- BENJAMIN ile BENJAMIN
- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN
- BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK
- BİLGİDE/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE,
DÜŞÜNCEDE/UYGULAMADA/YAŞAMDA:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/||/<>/< YANLIŞLANABİLİRLİK
- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER
- BİLİM TARİHİ'NDE:
J.J SÉDILLOT ve/||/<> L.A SÉDILLOT
- BİLİM TERİMİ/KAVRAMINDA:
1924 ve/<>/< 1837
- BİLİM ile/ve AHLÂK ile/ve DİN
- BİLİM ve/||/<>/> BİLİMİN BİLİMİ
- BİLİMSEL DEVRİM:
KOPERNİK ve/<> BRAHE ve/<> KEPLER ve/<> GALILEO ve/<> NEWTON
- BİLİMSEL/İLMÎ (ÇALIŞMA) ile AKADEMİK (ÇALIŞMA)
- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI
- BOHR YARIÇAPI ile BOHR YÖRÜNGESİ
- BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA
- BOZON/LAR ile/ve FERMİYON/LAR
- BRACHISTOCHRONE EĞRİSİNDE:
EN KISA YOL ile/ve/değil/||/<>/< EN KISA ZAMAN
- BRAGG (KLEEMAN):
KURALI ile/ve/||/<> YASASI/DENKLEMİ ile/ve/||/<> KIRINIMI/YANSIMASI
devamı için burayı tıklayınız...
- !İFTİRA ile/ve !KARALAMA/KARAMA/KARA ÇALMAK/KARA SÜRMEK
( !TAKVÎL[çoğ. TAKVÎLÂT], İSNÂD[çoğ. İSNÂDÂT] ile/ve ... )
- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI
- " "
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :
( İnsanlık, bir gün...
(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.
(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.
(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.
(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."
Alex Kanevsky )
- "AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA
- "ADAM SATMIŞLIĞI/MIZ"
değil/ne yazık ki/><
"ADAM SANMIŞLIĞI/MIZ"
( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )
- "ADAMDAN SAY(MA)MAK" ile/değil MUHATAB ALMA(MA)K
- "ADAMINA GÖRE" ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE
- "AKIL VERMEK" ile/ve/değil/yerine BİLDİKLERİNİ ANLATMAK
- "ALTINDA KALMAK" ile/değil/yerine/< "ALTINDAN KALKMAK"
- "AZITMAK" ile "DAĞITMAK" ile "TOZUTMAK"
- "BAYIR" "DERSEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "BAĞ" "DERSEK"
( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bağ olur. )
- "BAYIR" "DERSEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "HAYIR"("!") "DERSEK"
( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hayır olur. )
- "BUZDAĞININ":
GÖRÜNEN BÖLÜMÜ ile/ve GÖRÜNMEYEN BÖLÜMÜ
( Gördüğümüz, olan değildir. )
( Görünüşler, aldatıcıdır. )
( Adı değiştirebiliriz fakat gerçek yine kalır. )
( Appearances are deceptive. )
( What you see is not what is.
You may change the name, but the fact remains. )
( VISIBLE PART OF ICEBERG vs./and INVISIBLE PART OF ICEBERG )
- "CANIMIZI, TEN EYLEMEK/SANMAK/VARSAYMAK" ile/değil/yerine/>< TENİMİZİ, CAN EYLEMEK
- "ÇIKAR" ile/değil/yerine/>< HAK
( Bir şey, çıkar ise hak değildir.
Hak ise çıkar değildir.
Hukukun abecesi budur. )
- "ÇIPLAK/LIK" ile/ve/değil/||/<>/< "ŞEFFAF/LIK"
- "CÜRMÜN KADAR YER YAKARSIN" değil "CİRMİN KADAR YER YAKARSIN"
( CÜRM: Suç.
CİRM: Oylum/hacim, cisim. )
- "DAHA ÇOK OLAN"I ARAMAK değil/yerine DAHA AZ OLANIN TADINI ÇIKARMAK
- "DEVEKUŞUNA":
"UÇ!" DENİLİNCE ve/||/<> "KOŞ!" DENİLİNCE
( Ben, "deveyim" demiş. VE/||/<> Ben, "kuşum" demiş. )
( "İşimize geldiği gibi yaşama"nın, zavallılık seviyesindeki yansıması. )
- "DÜNYAYI YERİNDEN OYNATMAK" ile/ve/||/<>/< OTURDUĞUMUZ YERDEN KALKMAK
- "DÜŞÜNENDEN ÜSTÜN OLMAYA ÇALIŞMAK" değil DÜŞÜNCENİN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK
( [ne yazık ki] Düşüncenin üstesinden gelemeyen ya da söylenilen söze yanıt veremeyecek olan, düşünenin, söz söyleyenin "üstesinden gelmeye çalışır". )
- "EN KESTİRME YOL, BİLDİĞİN YOLDUR" ile/ve/||/<> BİLDİĞİN "CEHENNEM". BİLMEDİĞİN "CENNET"TEN İYİDİR
- "GEMİLERİ YAKMAK" ile/ve "KÖPRÜLERİ ATMAK"
- "GEREKSİNİMİMİZ OLMAYAN ŞEYLERİ ALMAK" ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> GEREKSİNİM DUYDUĞUMUZ ŞEYLERİ SATMAK
( Gereksinim duymadığımız şeyleri almak, gereksinim duyduğumuz şeyleri satmaya neden olur. )
- "GERİ KALMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> "UZAK KALMAK"
- "GÖMMEK" değil/yerine/>< GÖRMEK
- "GÖZDEN ÇIKARMAK" ile/değil/yerine "GÖZDEN KAÇIRMAK"
- "GÜZEL"/"ÇİRKİN" diye birşey yok!
( There is no "BEAUTIFUL"/"UGLY"! )
- "GÜZELE, GÜZEL DEMEM, GÜZEL, BENİM OLMADIKÇA" yerine/değil GÜZELE, GÜZEL DERİM, GÜZEL, BENİM OLSUN DİYE! / BENİM OLAN, GÜZEL OLSUN DİYE!
- "HAK YEME" ile/değil ÜZERİNE GİTME
- "HAKLILIK/HAKSIZLIK":
MECAZ değil HUKUK
- "HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR HAYIR VARDIR" ile/değil HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR OLABİLİR/ARAMAK GEREK
- "HER ŞERDE, BİR HAYIR VARDIR" değil HER ZAHMETTE, BİR RAHMET VARDIR
- "İPİN UCUNU KAÇIRMAK" ile "OKUN YAYDAN ÇIKMASI"
- "İŞİNE GELİRSE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "UYARSA/UYUYORSA"
- "İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT" ile "YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE"
- "İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT" ile "YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE"
- "KAŞIKLA VERİP, KEPÇEYLE ALMAK" değil/yerine KOŞULSUZ VE BEKLENTİSİZ VERMEK/HİZMET
- "KAYBETMEK":
(")YENİLİNCE(") değil VAZGEÇİNCE
- "KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR" ile/ve/||/<> "ÖFKEYLE KALKAN, ZARARLA OTURUR"
- "KEYFİNİ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "ZEVKİNİ ÇIKARMAK"
- "KİM OLDUĞUMUZ" ile/ve/değil/yerine/< ADAM OLUP OLMADIĞIMIZ
- "KÖTÜLÜK ETMEK" ile/ve/||/<>/< ZARAR VERMEK
( İnsanda. İLE/VE/||/<>/< Kişilerde ve hayvanlarda. )
( ÖNCE, ZARAR VERME!
DO NOT HARM!
PRIMUM NON NOCERE PRIMA NON NOCERE )
- "KUDUR(T)MAK" ile "ÇILDIR(T)MAK"
- "ÖYLE" "GÖRMEK" ile "ÖYLE" "GÖRMEMEK"
- "PARA" ile/değil/yerine İNSANLIK
( Ne önemi var? İLE/DEĞİL/YERİNE Önemli/mühim olan. )
- "PERŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN, BELİRLİ OLUR" ile/<> "ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR"
- "SAP, DÖNER; KESER, DÖNER ve/||/<>/> GÜN GELİR, HESAP DÖNER"
- "SÖZ DİNLEMEK" ile/ve/<> DİKKATE ALMAK
( Söylenilen ya da yapılması istenilen/beklenilen şeyin size [o an için] uymaması, o sözü/düşünceyi ya da durumu dikkate almamanızı gerektirmez. Gençlik/cehâlet düşünce ve tavırları olarak tepki gösterme eğiliminde olabilirsiniz fakat durum, söylenilen söze uyum gösterip göstermemekten çok [kulakardı etmek yerine] yeterince dikkate alıyor olmayı gerektirir. "Sırtına bir şey al/giy!" sözüne, hiç düşünmeden/değerlendirmeden, hızlıca "bana bir şey olmaz!", "gerek yok!", "sen yaşlı olduğun için söylüyorsun/önemsiyorsun" şeklinde yanıt vermek yerine yeteri kadar dikkate almakta yarar vardır. )
- "SÖZCÜKLER ÖNEMLİ DEĞİL" değil "SÖZCÜKLER, BURADA[BU KONUDA/ALANDA] ÖNEMLİ DEĞİL
- "SU KAÇIRMAK" ile "KANTARIN TOPUZUNUN KAÇMASI"
- "SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ" değil "SÜ(SUBAY/ASKER) UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ"
- "TAŞ, YERİNDE AĞIRDIR" ile/ve/||/<> "HER 'HOROZ', KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTER"
- "TEŞVİK ETMEK" ile/değil "ÇANAK TUTMAK"
- "ÜZERİNDE DURMAK" ile/ve/yerine "ALTINI ÇİZMEK"
- "YAKIŞAN/YAKIŞMAYAN" ile/ve/değil/||/<>/< UYGUN DÜŞEN/DÜŞMEYEN
- "YANLIŞ ANLAŞMA OLMUŞ/OLDU" değil YANLIŞ ANLAŞILMA OLMUŞ/OLDU
( İsteşlik oluşturacak kadar aynı anda yanlış anlama söz konusu olamayacağından ve düşünceyi/durumu karşılayan sözcük/ek/kavram var ise, onu kullanmakla yükümlü olduğumuzu anımsayarak... )
- "YERİNDEN ETME" ile/ve/<> "RAYINDAN ÇIKARMA"
- "YIKILIŞ" ile/değil/yerine KALKIŞ
( )
( Bazı "yıkılışlar", daha parlak kalkışların habercisi/teşvikçisi olabilir. )
( "Ümit Yitimi" değil/yerine Ümit... )
- "YOL GÖSTERİRKEN", YOL KESMEK ile/ve/<> "YOL KESERKEN", YOL GÖSTERMEK
- "YÜZÜNE-GÖZÜNE BULAŞTIRMAK" ile "BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETMEK"
- (")DÜZELTME(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CESÂRET VERME
- (")EĞRİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< (")DOĞRU(")
( Doğrulabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>>/< Eğrilebilir. )
( Ne "eğriler", doğrula; ne "doğrular", eğrile. )
- (")GÜZEL/LİK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜRÜST/LÜK
- (")İNANMAK(") ile/ve/||/<> "YEMEK"/"YUTMAK"
- (")İYİ/LİK(") ile/ve/>< (")KÖTÜ/LÜK(")
( Hesapsız/plansız. İLE/VE/>< Hesaplı/planlı. )
( İyi, yapmak ve yaratmakla; kötü, tembellik ve işsizlikle görülür. )
( Mükemmel olmayanı mükemmel olan uğruna seve seve feda edin, o zaman iyi ve kötü tartışmaları artık hiç olmayacak. )
( Ortak iyiliği (bütünün hayrını) arzu ettiğinizde, tüm dünya sizinle birlikte arzu eder. )
( Yapmış olduğu kötülüğü daha sonra yaptığı iyilikle yenen kişi, ayın, ışığını örten bulutlardan kurtulduğu zamanki gibi, dünyaya ışık yayar. )
( Olgun kişi, iyiyi gözlemleyerek onun peşinden gider, kötüyü gözlemleyerek düzeltmeye çalışır. )
( En yüksek katta şereflendirilmenin anlamı, kişinin iyiliğe olan içten aşkının doğurduğu başarıdır. )
( Olayları iyi ve kötü diye ayırdığınız sürece, haklı olabilirsiniz. Gerçekte ise, yerine getirildiklerinde, iyi kötüye, kötü de iyiye dönüşür. )
( Kötüyü kötü görebilmeliyiz ki, iyiyi arayabilelim. )
( Her şeyi iyi görürsek, tuzağa düşeriz. )
( ARETE[Hellence]: İyilik. | Erdem, yetenek, yetkinlik, yararlılık. )
( İyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği kadar, kötü; kötü şeylerin olduğu kadar da, iyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği ve bu bağlamda da, iyi/kötü tanımının olmadığı/olamayacağı, ancak ve sadece bizim alt seviye yükleme(leri)mizle ya da indirgeme(leri)mizle söz konusu olduğunu anımsamakta yarar vardır. )
( İyi birini gördüğünüzde, onu taklit etmeye çalışın. Kötü birini gördüğünüzde, onun kusurlarını, kendinizde de arayın. )
( İyinin karşıtı, "kötü" değil ne yazık ki "düşünce/düşünme yok(sun)luğu"dur. )
( GOOD/NESS vs./and/>< BAD/NESS )
( BON avec/et/>< MAUVAIS )
( GUT mit/und/>< SCHLECHT )
( BONUM cum/et/>< MALUM )
( BUENO con/y/>< MALO )
( BUONO con/e/>< CATTIVO )
( CEYYİD, HASEN ile/ve/>< SEYYİ', RADİ' )
- (")OLSUN(") ile/ve/||/<> (")OLUR ÖYLE(")
- (")SIVAMAK(") ile SIVAMAK
( Sıva ile kaplamak, sıva vurmak. | Harcı bir yere vurmak. | Sıvar gibi bulaştırmak. | Okşamak, sıvazlamak. İLE Kol ya da paçayı yukarı çekip toplamak ya da kıvırmak. )
- (")YÜKSELİP/İLERLEYİP BİRLEŞMEK(") ile/değil/yerine BİRLEŞİP YÜKSELMEK/İLERLEMEK
( 23 + 43 = 72 İLE/DEĞİL/YERİNE (2 + 4)3 = 216 )
( )
- (B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET
( İçtekileri, dışa alma, dışta görme/gösterme bilgisi. İLE/VE/+/<> Dıştakileri, içe alma, içte yaşama bilgisi. )
( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/<> Kendi.[hikmetin] | İlmi, yaşama geçirme bilgisi. )
( [konunun] Öncesi[Evvel] | Sonrası[Âhir] | İçi[Bâtın] | Dışı [Zâhir] İLE/VE/+/<> Zamanı | Zemini )
( 4N İLE/VE/+/<> 2N )
( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/<> Nerede? | Ne zaman? )
( Nasıl? İLE/VE/+/<> Niçin?[Ne için?] )
( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/<> Alt/ı ve üst/ü )
( Dört yön İLE/VE/+/<> Taban ve tepe )
( Yön İLE/VE/+/<> Konum )
( Değişken/araz. İLE/VE/+/<> Sabit/mutlak. )
( Akıl ile. İLE/VE/+/<> Akıl ve/+ gönül ile. )
( Görü. İLE/VE/+/<> Öngörü. )
( İdrak. İLE/VE/+/<> İz'an. )
( İdrak. İLE/VE/+/<> İlmi/ni idrak. )
( Rükû İLE/VE/+/<> Kıyam/Secde )
( Çevre İLE/VE/+/<> Çekirdek )
( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/<> Merkez/Nokta )
( Doğrusal. İLE/VE/+/<> Dairesel. Döngüsel. )
( Sözlük. İLE/VE/+/<> Kılavuz. )
( "Yatay". İLE/VE/+/<> "Dikey". )
( "Dikey". İLE/VE/+/<> "Yatay". )
( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/<> Tanıdık/yakın. )
( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/<> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )
( Önce İLE/VE/+/<> Sonra )
( Âlim İLE/VE/+/<> Ârif )
( ben İLE/VE/+/<> BEN )
( Sıfat İLE/VE/+/<> Zât )
( Gövde İLE/VE/+/<> Öz )
( Gövde İLE/VE/+/<> Göz )
( Beden ilmi. İLE/VE/+/<> Ledün ilmi. )
( İlmin marifeti. İLE/VE/+/<> Marifetin ilmi. )
( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/<> İlmin marifeti. )
( Tekillerin idrâki. İLE/VE/+/<> Tümellerin idrâki. )
( Müşkil çözer. İLE/VE/+/<> Akıl üretir. )
( Nesneyi/maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/<> Nesneyi/maddeyi ve anlamı/mânâyı idrak becerisi yüksek kişiler. )
( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/<> İlm-i Husulî. )
( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/<> Tasavvur[Kavram] )
( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/<> İşiterek/dinleyerek. )
( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/<> Katılım ve sezgi ile. )
( Sözlük. İLE/VE/+/<> Kılavuz. )
( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/<> Gelenek ile. )
( Veri/ler ile. İLE/VE/+/<> Bilgi/bilgelik ile. )
( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/<> Kendini bilmek. )
( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/<> Sorular ile. )
( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/<> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )
( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/<> Gafleti gideren. )
( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/<> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )
( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/<> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )
( Herkes/e. İLE/VE/+/<> Bazıları/na. )
( İsteyene. İLE/VE/+/<> Hak edene. )
( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/<> Bazıları bilir. )
( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/<> "40 yaş sonrası". )
( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/<> Bilmenin/bilginin kendi. )
( Bilmek. İLE/VE/+/<> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )
( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/<> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )
( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/<> Birlikte paylaşımlarımızla... )
( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/<> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )
( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/<> İrfanı hür. )
( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/<> Bizde! [ İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! ] )
( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/<> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )
( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/<> Zamanla kazanılır. )
( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/<> Belki! )
( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )
( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/<> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )
( Maluma bakar. İLE/VE/+/<> Mazerete bakar. )
( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )
( Bilgi[episteme]. İLE/VE/+/<> Bilgelik/irfan[gnosis]. )
( Genel rahmet. İLE/VE/+/<> Özel rahmet. )
( Geçmiş. İLE/VE/+/<> Gelecek. )
( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )
( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )
( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )
( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )
( Seni/onu, başkasına bildiren. İLE/VE/+/<> Seni, sana bildiren. )
( FERZÂN[Fars.]: İlim ve hikmet/irfan. )
( İrfan öğretisi, insanlığı bir bütün olarak algılayıp insanlık değerlerine nerede olursa olsun, duyarlı olmayı öğretir. )
( Nesnesinde tutan. İLE/VE/+/<> Özneyi/kişiyi değiştiren. )
( Bilgisizliğe karşıdır. İLE/VE/+/<> Bağnazlığa karşıdır. )
( Bilge kişi, nutuk atan değil sabırlı olan, kin ve korkudan kurtulmuş olandır. )
( Kitaplarla. İLE/VE/+/<> İnsanla[kişilerle]. )
( Bildiğini, duyduğunu/gördüğünü, deneyini anlatır/aktarır. İLE/VE/+/<> Yaşadığını, deneyimlediğini paylaş(tır)ır. )
( Bilgisizlerin/cahillerin davet edildiği. İLE/VE/+/<> Bilenlerin davet edildiği. )
( Celâl'den. İLE/VE/+/<> Cemâl'den... )
( Zorunluluk. İLE/VE/+/<> Anlayış. )
( "Cehennem". İLE/VE/+/<> "Cennet". )
( Dıştakileri bilme. İLE/VE/+/<> Var olarak [amaca ve olgunluğa] dönüşerek bilme. )
( Parçaları bilme. İLE/VE/+/<> Bütünü/bütünlüğü bilme. )
( Nesneleri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Durumları bilme. )
( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/<> Uygulayımsal/pratik. )
( Göz ile, gözlemleyerek, araştırarak. İLE/VE/+/<> "Burun" ile, "koklayarak". )
( EPISTEME ile GNOSIS )
- (B)İLİM ve/||/<> ZİKİR ve/||/<> AŞK
( Aklın gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Sözün gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Gönlün gereği/terbiyesi/zekâtı. )
- (DAHA/EN) KORKUNÇ/VAHİM OLAN:
SOKAKTAKİ KARGAŞA ile/değil DİLDEKİ KARMAŞA
( Yaşamdaki en korkunç "durum" ya da deneyim, birini çok sevmektir.
[Sevgi kadar değerli bir duygunun nesi, nasıl korkunç olabilir? O sevgimizin yoğunluğunun o kişiyi kendimizden kaçırma olasılığının artırması ve ölümünün duyulmasından dolayı her an için geçerli ve etkisi yüksek olan çok korkutucu bir durumdur.] )
- [Ar.] ESVÂB[< SEVB] ile/değil ESBÂB[< SEBEB]
( Giyimler, giyilecek şeyler. İLE/DEĞİL Nedenler/sebepler, aracılar/vâsıtalar, lâzımalar. )
( ESBÂB-I MÛCİBE: Gerek(tir)en/icâb eden nedenler/sebepler. )
- [ne yazık ki]
"ANLAMAMAZLIKTAN GELMEK" ile/ve/||/<> "İŞİNE GELMEMESİ"
- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK
( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )
- [ne yazık ki]
"BİRİLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "HIRSIZA, YOL GÖSTERMEK" ile/ve/||/<> DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK
- [ne yazık ki]
"BULUP DA BULAMAK"["BUNAMAK" değil!] ile/ve/||/<> "AZIP DA AZIMSAMAK"
- [ne yazık ki]
"YİYELİM-İÇELİM, KİMSEYE DOKUNMAYALIM" ve/||/<>/>/< "YİYEYİM-İÇEYİM, KESEME DOKUNMAYAYIM"
- [ne yazık ki]
BAZI KİŞİLERİN, HATALARI/SUÇLARI:
"ÇUVALA BASMASI" ile/ve/||/<> "DUVARA ASMASI"
( Kendilerininkileri. İLE/VE/||/<> Bizimkileri/seninkileri. )
( Özellikle daha büyük olanlarını. İLE/VE/||/<> Özellikle daha küçük olanlarını. )
- [ne yazık ki]
CENDEREYE ALMAK SOKMAK ile/ve/<> KISKACINA ALMAK
- [ne yazık ki]
DİKENLİ TELLER
( DİKENLİ TELLER
Madenlerden tel ekme tekniğini bulmakla yetinmeyen kişi, bu icadından çeşitli sanat ve sanayi
dalları yarattı. Kafes ve kümes telinden, gelin ve telgraf teline uzanan tel türlerinden biri de dikenli teldir. Kadayıf telinden çok devedikenine benzeyen dikenli tele "teldikeni" de
denebilirmiş ama, adı konmuş bir kere, değişmesi zor. Bozkırda sığır güden kovboylar için üretilen
dikenli tel, savaşlarda toplama kamplarında kullanılmış. Kimi ülkeler telin üretimini, kimi
ticaretini yasaklamış; ötekiler de tüketimi. Ülkemizde dikenli telle ilgili yasal kısıtlamalar
olup olmadığı kesin bilinmiyor. Ancak nerede "yasak" levhası varsa onun yakınında dikenli tel
örgü bulunması yabancı konuklarımızın hemen dikkatini çekiyor. Çünkü, yasak ya da tehlikeli
bölge simgesi olan dikenli telin tüketim düzeyi, ülkenin kültür düzeyi ile yapısal ve açısal
sorunlarını gösteriyor. Filtreli sigara ve Calcium(kuvvet) iğnesi türünden Frenk icatlarına
fazlaca düşkün olan milletlerin dikenli tel tüketme eğiliminin giderek yükseldiği saptanmış.
Yakın geleceğin üst düzey devlet yöneticiliğine aday olan sevgili evlatlarımıza karşı dikenli
telin saldırganca kullanıldığı da anlaşılmış. Üstelik, eskiçağlarda "dikendutu" olarak bilinen
böğürtlen çitleri yerine, günümüzde dikenli telörgüler kullanılması da çocuklarımızı hiç mutlu
etmiyormuş. Nüfusunun yüzde elli oranında şehirli, yüzde yetmiş oranında okuryazar olmasıyla
övünen Türkiye'deki dikenli tel tüketimi, plancılarla iktisatçıların tüylerini diken diken eden
bir artış hızına ulaşmış. Kesin olmayan ilk hesaplamalara göre yıllık yüzde yüzyirmisekiz
dolayındaki tüketim artışı, resmi enflasyon rakamlarını üçe katlayabilen tek tüketim kalemidir.
Bu denemede, dikenli telin şehir halkı ile topluma etkileri üzerinde durulmakta, güncelleşen
milli soruna medeni bir çözüm yolu aranmaktadır.
Dikenli telin güvenilir tarihçesi ne yazık ki hâlâ yazılmamış. Tüm bildiklerimiz, yabancı dillerdeki
ünlü ansiklopedilerden aktarılıyor. İlk üretim patenti 1874 yılında alınmış. Amerikalı mucit,
madeni tele diken takmanın teknik kolayını (aletini) bulmuş. Erkeksi görüntüsünü vurgulamak
için, bu yeni icada "sakallı tel" adı verilmiş. Çoğu sakallı olan yiğitlerimiz, Birinci Dünya
Savaşı sırasında Mısır'da tanıştıkları yeni silaha "dikenli tel" adını koymuşlar. Sakalın traş
çaresi var da dikeninki yok. Dikenli tel örgüler, o gün bugündür, düşmanlara, kaçakçılara,
hırsızlara, savaş esirlerine tutuklulara, gözaltına alınanlara karşı bir güvenlik önlemi (aracı)
olarak, inşaat şantiyelerinde, Hazine'den tahsisli resmi konutlarda, spor-eğitim ve turizm
tesislerinde, yasak ve hassas bölgelerde, saray, köşk, müze ve çocuk bahçelerinde kullanılıyor.
Kendi ülkelerinde dikenli teli belki hiç görmemiş olan kimi diplomatlar, bizdeki yaygın
kullanıma özenerek, Kançılarya ve Rezidansların bahçe duvarlarını dikenli tellerle takviye
etmeye başlamışlar. Bilinen çoğu örnek olaylar, dikenli tel çitlerin, aslında etkili olmadığını
ve sadece "yasak" anlamında kullanıldığını ortaya koyuyormuş.
Genellikle güvenilir kaynaklardan alınan derlenen doğrulanmamış bilgilere göre, 1890'da 2000 ton
olan dünya dikenli tel üretimi, 1930'da yaklaşık 200.000 tona, 1980'de 22.888.900 metrik tona
ulaşmış. Avrupa, Akdeniz ve İslam ülkeleri arasındaki tüketim hızı artışında Türkiye yıllardır
ilk sıraları koruyormuş. BM istatistikleri, sanayi ülkelerinde üretilen üstün nitelikli dikenli
tellerin daha çok gelişmekte olan ülkelerde tüketildiğini gösteriyormuş. Sivil amaçlı projelerde,
DT-7-ASA 9000 TSE standardına uygun (galvanizli çelikten yapılmış) piyasada "Kirpi" mal diye
bilinen ithal mallar ihracatında adı geçen ülkeler, dikenli tel kullanılmasını tümden yasaklamışlar.
Hatta, et ve süt paketleri üzerinde "Dikenli telsiz çiftliklerde üretilmiştir" damgası vuruluyormuş.
Afrika İnsan Hakları Derneği'nin 1986 tarihli araştırması da, dikenli telin hayvanlardan çok
yurttaşlara ve şehirlilere karşı kullanıldığı gerçeğini ortaya koymuş.
İlk "Dikenli Tel Yasası" 1894'te İngiltere'de yürürlüğe girmiş. Yasa, dikenli telin insana ve
hayvanlara zarar verecek biçimde kullanılmasını yasaklamış. Meskûn yerlerde ve yol kenarında kurulu
tel örgüler kaldırılmış, yasaya uymayan kişi ve kurumlara ağır cezalar kesilmiş. Yasa başarılı olmuş.
Medeni ülkelere sokulmayan dikenli teller, günümüzde artık medeniyet merkezi sayılan şehirlerde
görülüyor. "Gülü seven dikenine katlanır" sözü uyarınca, dikenl tel, en çok da, anıt ve sanat
yapıları, okullar, luna-parklar ile çocuk bahçelerinde "yasak" (girilmez/geçilmez/dokunulmaz)
anlamında kullanılıyor. Kime karşı, neden yasak? Malı mı koruduğu yoksa canı mı sakındığı?
belirsiz olan yasağın kendi, tehlikesinden büyük bir simge! "Dikkat Köpek Var!" ihbarı gibi,
"Dikkat Dikenli Tel" diye uyarmak gerekir hemşerileri.
Dikenli telden korunmak için neler yapılabilir? Telin dikenlerini traşlayan elektriklitraş makine
patenti 1974'te alınmışsa da, yapılan pazar araştırmaları sonunda, talep azlığı nedeniyle
üretime geçilememiş. Uluslararası Hayvanları Koruma Derneği'nin dergisine göre, en basit ve
ucuzundan bir tel makası ve iki kalifiye işçi ile yaklaşık 200.000 metrelik tel örgünün üç günde
kesilip kaldırılacağı; diken-traş makinelerine hiç ihtiyaç bulunmadığı anlaşılmış. Bu yüzden
diken traşlama makinesi yerine, çim-biçme makineleri alınması tavsiye ediliyor.
En kolay ve etkili çözümü Türk çocukları bulmuş. Dikenli telleri, birer yay teli gibi gerip
birbirine bağlayarak tel örgülerde 40-50 santimetrelik pencereler açmayı öğrenmişler. Çok büyük
değil ama geçmeye yetiyor. Gönüller şen olsun! Büyüklerce tasarlanan tel engellerin çocuklara
karşı etkili olmadığı görülüyor. Uzun sözün kısası, dikenli tel, öyle aşılmaz, geçilmez, sağlam
ya da dayanıklı bir engel değildir. Tırmalar, yaralar, belki sakatlar ama kararlı kişileri
durduramaz. Hele bizim mahalle çocuklarını asla!
Dikenli telle yıllardır içli-dışlı yaşamaya alışmış bir toplumdaki dikenli tel alışkanlığı nasıl
giderilebilir? Günlük yaşamımızın parçası olan tellerden vazgeçilebilir mi? Şili, Peru ve
Uruguay'daki ilk denemeler, yasağın karaborsaya yol açtığı ve milli standarda uymayan malların
piyasaya sürüldüğünü göstermiş. Halkın taklitlerden sakınması güçleşmiş. Ayrca, "Dikenli tel
kullanmak yasaktır" levhalarının dikenli telle çevrilmesi de -resmi tüketimin artmasına yol
açarken- muhalefet basınında çıkan karikatürlere konu olmuş.
Dikenli telin sakıncası yalnızca ele-göze batmasından, gelip geçen vatandaşların elbise ve eteklerini
yırtmasından, her ay yüzler ve binlerce çocuğa yok yere tetanoz serumu yapılmasından ibaret
değildir. Asıl üzerinde durulması gereken sorun, dikenli telin gelişigüzel kullanımından doğan duygusal
tepki ve manevi yıkıntılardır. AT ülkeleri, Belediyeler Biriği Genel Kurulu, dikenli telle korunmuş
kent mekânlarının, hemşeriye hakaret, çocuklara saldırı, milli onura saygısızlık, kamu yararına
"muzır" olduğuna karar vermiş.
Güney Amerika'da 1985'te yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, dikenli telli şehirlerde yetişen
çocukların, küçüklerini sevmediği, büyüklerini saymadığı, vatandaşlık görevlerini yerine getirmediği
görülmüş.* Yakın Doğu'nun Sincan özerk yöresinde at koşturan soydaşlarımızla geçen yaz yapılan
bilimsel söyleşide, Uygurlar'ın dikenli tel örgüleri hiç bilmedikleri anlaşılmış. New York
Belediyesi de, Batı Yakası'nın Öyküsü filminden sonra okul bahçeleri çevresindeki tel
örgüleri tümden kaldırmaya karar vermiş. Çünkü bu okullarda yetişmiş çocukların 2-3 katlı
binalara merdivensiz tırmandıkları görülmüş.
Dikenli telden yapılmış en ünlü engel, Birinci Savaş'ta Avusturya (Alp) Cephesi'nde savaşan ve
zafer kazanan İtalyan piyadelerinin "Konçertino" (Küçük Konçerto) adını verdikleri
istihkam (savaş) aracıdır. Akordiyon körüğü gibi açılıp kapanabilen, rüzgarlı kış gecelerinde,
memleket ezgilerini anımsatan özlem dolu sesler çıkaran dikenli kangallar bir dönem Napoliten
serenadlar kadar ün kazanmış. İtalyan savaşçılarn kara mizahı, medeniyet yolunda ilerleyen
insanlık onuru için görkemli bir esin kaynağı olabilir mi? diye düşünüyorum.
Fantastik çözüm yolları geliyor insanın aklına. Önce, dikenli tel örgülerin önünde ya da
arkasına yerleştirilecek sanayi tipi, kuvvetli hava üfüren vantilatörlerle, dikenli tellerin
müzik yapma gücü kanıtlanabilir ve amatör müzikseverlerin bu telleri dev akordiyonlar gibi
çalması sağlanabilir. İkinci ve daha etkili çözüm yolu olarak şehir merkezi (Centrum) çevresinden
sökülecek dikenli tellerden yapılacak Santurlar, Belediye konservatuvar öğrencilerine parasız
dağıtılabilir. Hele bir düşünün, değerli dostlarım: "Konser ya da Konçerto alanı: Giriş Serbesttir!
Alışageldiğimiz, dikenli yasaklar yerine kulağa ne kadar hoş geliyor, değil mi?
Yasaklar konusunu işleyip de, dikenli tel örgülere yer vermeyen kimi usta sanatçılarımıza buradan
kişisel bir çağrıda bulunmak istiyorum. Yaşar Kemal gibi yazarlar, dikenli tel yasaklarına karşı
bir kampanya açabilir. Kampanyanın koordinatörlüğünü belirlemek üzere uluslararası yarışmalar
da düzenlenebilir. Belediye Başkanlığı, İl Eğitim Müdürlüğü ile İlçe Zabıta Amirliği'nin açılacak
yarışmaya danışman olarak katılması sağlanabilir. En çok (kilo ya da kilometre) dikenli teli en
kısa zamanda söküp kaldıran yerel örgüte, çocuk ve yaşlı hemşerilerden kurulu yarışma jürisi
tarafından Büyük Belde Belediyeler Birliği (BBBB)'nin Başarı Beratı (BB) verilebilir. Yarışmayı
kazanan örgüt bandosu ile Konservatuvar Santur Heyeti'nin şehir merkezinde konserler vermesi de
düşünülebilir. Tanıtma Vakıflarımız, yeni spor dalının, Akdeniz ve Balkan Oyunları ile Olimpiyat
programına alınması için harekete geçirilebilir. Uluslararası yarışmalardaki ulusal başarılara
yıllardır özlem duyan ülkemiz, bir yandan altın madalyaları toplarken, barışcı çabalarındaki
başarısından dolayı Nobel'e aday da olabilir. Belki hayal denecek ama dikenli tel örgülerimizin
kaldırılabileceğini ve şehir merkezlerinin dikensiz, toplu-taşıma raylar ile örülebileceğini
sanıyorum. Dikensiz şehir merkezlerinde yetişen kuşakların güllere karşı daha duyarlı ve saygılı
olacaklarını da hayal ediyorum.
Dikenli tel, ekili tarlaları, başıboş sürülere karşı başarıyla korumuştur. Endüstrileşen ülkelerde
bostana giren danalar tasarım önlemleriyle durduruldu. Zamana ayak uyduramayan ve geri kalmış
ülkelerde, şehirlerin konut, eğitim, sağlık, üretim, ulaşım, dinlenme ve savunma bölgeleri
birbirine karışınca, tel örgülü yasaklar kaçınılmaz olmuş. Çağdaş Belediyeler, savaşı anımsatan
yasakları yaşatmak yerine dikensiz mekanlar yaratmak yolunu seçti. Kent bölgeleri yasalarla
belirlenince dikenli tel yasaklara gerek kalmamış. Parklarda, hipodromda, Hisarda, stadyumda,
okulda ve otoyoldaki dikenli "yasak"ların yerini biz de deneyebiliriz. Halk dilinde "köşeyi
dönmek" başarmak anlamına gelir. Oysa Hemşeri, köşeleri değil, kestirmelerin dikkenarlardan
yaklaşık, üçte-bir oranında daha kısa ve kârlı olduğunu keşfetmiştir. Dikdörtgen prizmanın
köşegenleri yaya trafiğe açılınca, köşeleri bekleyen dikenler işlevsiz kalır. Böylece, uygar
davranışa duyarlı şehir tasarımı, dikenli telin kullanma gerekçesini ortadan kaldırır. Dikenli
tele çözüm bulan Belediye (Başkanı), "Gidemediğin yer senin değildir." sözüyle ünlü Sivas Valisi
Halil Rıfat Paşa gibi, tarihe geçebilir. Gidilen her yer belediyenin, vatandaşın malı olur,
vatan olur. Bu öneri de, kuşkusuz, biraz hayal-kurgudur ama gerçek-üstü kuruntu değildir.
Vatandaşımıza, "Girebildiğin her yer senindir. Bu vatan senindir" diyebilmeliyiz.
* Manuel Scorza, Dikenli Tel adlı belgesel romanında (Türkçesi 1975), dikenli teli bir
silah gibi kullanan sömürgecilere yenik düşen ve tüm otlaklarını yitiren Peru'lu köylülerin
öyküsünü anlatır. Köyün rahibi, dikenli tel örgüyü "Şeytanla top oynayan kişinin işine",
Yerli-köylülerse, "Tanrı'nın Gazabına" benzetmişler, Tanrı'ya yalvarmışlarsa da sonuç hiç
değişmemiş!
Sayın Bozkurt Güvenç'in, İnsan ve Kültür adlı kitabından... )
( )
- [ne yazık ki]
İHÂNET ile/ve/değil CEHÂLET
( Kimse, kimseye ihanet edemez. Ancak kendi, kendine eder. )
- [ne yazık ki]
TAZIYA, "TUT!" ve/||/<> TAVŞANA, "KAÇ!"
- [ne yazık ki]
TEHDİT ETMEK ile/ve/değil/||/<>/< "ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK"
- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEYEN ile/değil/yerine/>< DOĞRU SÖYLEYEN
( İkna etmeye çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sadece anlatır. )
( Yalan söyleyen/ler, doğru söyleyen(ler)e inanmaz. )
- [ne yazık ki]
ZORA KOŞMA ile/ve/||/<> "YOKUŞA SÜRME"
- [ne] KUSURSUZ KİŞİ ne de KİŞİDE/İNSANDA KUSUR
( Seveceksen, öylece sev! Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur. )
( Kusursuz olsaydık, başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaya o kadar meraklı olmazdık. )
- | FAZLALIK ve GEREKSİZ | ile/değil/yerine CANIMIZ
( Kenara çekilen. VE Ardımızda olan/kalan. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanımızda olan, yanında olduğumuz. )
- 3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU
( )
( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )
- ABANMAK ile/ve/||/<> BOCA ETMEK
- ACI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAKIŞ AÇISI
( Kişi, bakış açısını değiştirmedikçe "ıstırabını/acısını" değiştiremez. )
- AÇIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN ile ÇIKARIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN
( Vajina. İLE Penis. )
- ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK
( [Çözüm olarak ...] Tüzeyi[hukuku] bulduk fakat tüzeye ulaşamadık. VE/||/<> Sanatı bulduk fakat sanat bize ulaşamadı. )
( Adâletsizliklerin en büyüğü, âdil olmayıp âdil gibi görünmektir. )
- ADAM OLUP OLMADIĞIN ile/ve/>/değil NE KADAR ADAM OLDUĞUN
- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN
( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>>/<
%100 )
( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>>/<
KESİN(LİK) )
( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )
( )
( )
( )
( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )
- ÂDET ile İBÂDET
( Fark, Niyet ve İdrak'te. Âdet ile ibâdeti ayıran, niyettir. )
( İhanetle ibâdet birarada olmaz. )
- ÂDİL ile/ve/<> ÂCİL
( Ancak, korkusuzluğa gelenler âdil olur. )
- AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER
- AHLÂK ile/ve/||/<>/< MERHAMET
( Merhamet, ahlâkın temelidir. )
- AKILSIZ BAŞ ve/||/<>/> AYAK
( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- ALDATMAK ile "NUMARA ÇEKMEK"
- ÂMÂ ile KÖR
( Köre renk, sağıra ahenk olmaz! )
( DARÎR[çoğ. ADIRRÂ]: Doğuştan kör. )
- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL
( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )
( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )
( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )
( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )
( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )
( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )
( )
( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )
( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )
( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )
( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )
( )
( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )
( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )
( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )
( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )
( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )
- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN
( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )
- ANLAYABİLMEK ve/||/<>/</> ANLATABİLMEK
( Bir şeyi anlayabilmenin en iyi yolu, onu, en iyi biçimde anlatabilmeye çalışmaktır. )
- ANYA değil HANYA
( Girit adasında bir kent. )
- ANYAYI KONYAYI ('YI GÖRMEK/GÖRÜRSÜN!) değil HANYA-KONYA ('YI GÖRMEK/GÖRÜRSÜN!)
( Neyin ne olduğunu ve nasıl olduğunu/olmadığını görmek/anlamak. )
( Hanya: Girit adasında bir kent. [ANYA değil HANYA!] )
- ARAYAN, BULUR!:
[ya] BELÂ ya da MEVLÂ
- ARKADAŞ/LIK ile DOST/LUK ile KARDEŞ/LİK
( Belirli seviyede tutulan iletişim ve paylaşımın, dolayısıyla ilişkinin durumu. İLE Dostlukta son derece derin ve yoğun yakınlık, iletişim ve paylaşım vardır. Bir kişinin birini "Samimi arkadaşım/kankam(kan kardeşim)" olarak tanıtması için en temelde, o iki kişinin sırlarını paylaşabilmesi ve Para ve Seks durumu hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olma durumu vardır. )
( Dostluk, duygulu, erdemli iki kişi arasında, kendiliğinden oluşuveren bir anlaşmadır. Duygulu diyorum, çünkü bir keşiş, dünyadan el etek çekmiş biri, hiç kötü olmaz da dostluk nedir bilmeden yaşayabilir. Erdemli diyorum, çünkü kötülerin, olsa olsa suç ortakları olur, haz düşkünlerinin zevk ve eğlence arkadaşları, çıkarlarını arayanların ortakları vardır, siyaset kişileri, çevrelerine fitne fücurlar toplar, çoğu avarenin bağlılıkları, prenslerin dalkavukları olur; erdemli kişilerin, yalnız onların dostları vardır. )
( Eğlenebildiklerimizle. İLE/VE/<> Anlatabildiklerimizle. İLE/VE/<> Ağlayabildiklerimizle. )
( "Geçerken uğra" der. İLE "Geç, erken uğra!" der. )
( ... İLE Kişiyi, hiçbir zaman/koşulda, terk etmeyen. )
( Herkes dost olamaz! Dost olmayana, arkadaş demenin farkını görmek ve buna göre kullanmak gerekir. )
( Eğer hiç dostun yoksa sen bir dost ol! )
( Derviş, dostum demez! Dost, hiçbir zaman, yanından ayrılmayacak kişidir. Ancak, gerçekten dost olunacak kişi için kullanılabilir. )
( Tek dostumdur... Gökteki yıldızlar! )
( SEN, SANA DOSTSUN!
[HABERİN YOK] )
( Kişilerin en âcizi, dost edinmeyendir! Bundan da âcizi ise dostunu yitirendir. )
( İyi arkadaş, yanında, yüksek sesle konuşup düşünebileceğin kişidir. )
( "Dostlarım! Dünyada dost yoktur!" )
- ARPAYI BOL BULMAK ile/ve/||/<> BOSTANI BOŞ BULMAK
- ATÂLET ile/değil/yerine/>< ADÂLET
( Eylemsizliğin(atâletin) olduğu yerde, adâlet olmaz. )
- ATEŞE:
BENZİN değil/yerine/>< SU
- AUTOCRITAS" ile "POTESTAS"
( "Tanrıya ait". İLE "İnsana ait". )
( Evrende. İLE Dünyada. )
( Tüm güç, Tanrı'dan gelir.[Omnis potestas a deo.] )
- AYNA:
CAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< CAN
( Kendi yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Özünü görmek isteyenin baktığı. )
- AYNILIKLAR ile/ve/||/<> FARKLILIKLAR
( Yakınlaştırır. İLE/VE/||/<> Geliştirir. )
- BAĞIŞLANMAK ve/||/<>/< BAĞIŞLAMA
( Pişmanlık duymayanı bağışlamak, "suya, resim yapmak" gibidir. )
- BAKIŞ/HİZMET:
"A'dan Z'ye" ile/ve/||/<> "360 DERECE"
- BÂRİKA-İ HAKİKAT ve/||/<>/< MÜSÂDEME-İ EFKÂR
( Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar.
Gerçeğin kıvılcımı, düşüncelerin çatışmasından çıkar. )
( Gerçeğin kıvılcımı. VE/||/<>/< Düşüncelerin çatışması. )
- BAŞARILARDA ve/||/<> FELÂKETLERDE
( Gururu yenmek. VE/||/<> Ümitsizliğe direnmek. )
- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK
- BAŞTACI değil BAŞ TÂCI
- BAZI BİLGİLERİN SUNUMUNDA:
TAÇLANMAK ile/ve/değil/<>/></< TAŞLANMAK
( Taşlanılmadan, taçlanılmaz! )
- BAZI DURUMLARIN/ENGELLERİN/SIKINTILARIN:
"SEL GİBİ GEÇMESİ" ve/||/<> "YEL GİBİ ESMESİ"
( "Derelerde/n". VE/||/<> "Tepelerde/n". )
- BER-HURDÂR[Fars. < BERHÛR] ile MUTLU
( Hisse, nasip, pay.)] )
- BİLGELİK/HİKMET TAŞIMAYAN SÖZ ile/ve/||/<> DÜŞÜNME BARINDIRMAYAN SESSİZLİK/SÜKÛT
( Gevezeliktir. VE/||/<> Dalgıdır/gaflettir. )
- BİLGİ/VERİ/HABER:
[ne yazık ki]
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< VARSA
( "Asıp kesme." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Saygı, sevgi, şefkat, merhamet, anlayış. )
- BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT
( )
- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER
( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )
- BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE
( İnsan olmayan herşeyden bahseder. İLE/VE/||/<> İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Kişinin varoluşunu anlatır. )
( Varolan. İLE/VE/||/<> Var olması gereken. İLE/VE/||/<> Hayal ettiğini/n gerçekleştir(il)me(si). )
( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! )
( Sanatın özü, içsel bir deneyimi iletebilmek için dış formları kullanmaktır. )
( Sanatı olmayan millet, her zaman dilencidir. )
( Sanat: Mekânı/zamanı iyi kullanmak. | Görüp göstermek. )
( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )
( MİFTÂHÜ'S-SAÂDE ve MİSBÂHÜ'S-SİYÂDE )
( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )
( The essence of art is to use the outer form to convey an inner experience. )
( Sanat, dekoltedir. )
( Sanatın yolu, sanattır. )
( SANAT: Ben'in, yaratıcı gücünü keşfetmek. )
( Sanat, bir şeyi, başka bir şey olarak görme çabasıdır. | Başka bir şey olma olanağı tanımaktır. )
( Felsefe, kimsenin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir. )
( Felsefe, olan ile olması gereken arasındaki kavramsal düzendir. )
( Felsefe, düşüncenin merdiveni ve mirâcıdır. )
( Felsefe, ekinin/kültürün bilincine varmaktır. )
( ya, ya da[0 / I] İLE/VE/||/<> hem, hem de İLE/VE/||/<> hem, hem de | ne, ne de )
( "Öğrenilmiş sanat" olmaz! )
( Felsefenin en büyük özelliği, hakikat dışındaki herşeyden uzak tutabilmesidir. )
( Felsefe, üçlülük üzerinedir/üzerindendir. )
( Felsefe, mantık bilimidir. )
( FELSEFE = MUHABBET'ÜL/İSÂR'ÜL HİKMET )
( PHILO SOPHOS:
BİLGELİĞİ SEVMEK değil TANRI'YI SEVMEK )
( Her şeyi kaybetmiş sayılmayız. Her şeyi gösteren müziğimizi/sanatımızı kaybetmediğimiz sürece... )
( SCIENCE vs./and/||/<> PHILOSOPHY vs./and/||/<> ART )
- BİLMEK ve/> SEVMEK ve/> VERMEK ve/> BULMAK
( İlmimizce bilinir, ikramımızca ihsan görür, sevdiğimizce seviliriz. )
- BİLMEYEN ile/değil/yerine BİLEN
( Direnir, isyan eder.[hemen hemen herşeye] İLE/DEĞİL/YERİNE Tâbi olur/olabilir.[doğaya, evrene, düzene, bilgiye, insana ...] )
- BİLMEZİN ATTIĞI TAŞ ile/ve/değil DOSTUN ATTIĞI GÜL YAPRAĞI
( [belki/bazen] Canımızı [fazla] acıtmaz. İLE/VE/DEĞİL Can dayanmaz. )
- BİN ZAHMET ile/değil/yerine/></< BİR HOŞ SÖZ
- BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARMAK ile/ve/||/<> ORTALIĞI VELVELEYE VERMEK
- BİR ŞEYİN:
İLGİ ÇEKMESİ ile/||/<> DİKKAT ÇEKMESİ
- BİRİNE ÇARPMAK ile/ne yazık ki BİRİNİ "ÇARPMAK"
( ... İLE/NE YAZIK Kİ Yankesicilik, üçkâğıtçılık, hırsızlık. )
( İstemeden, kazayla. İLE/NE YAZIK Kİ Amaçlı, planlı. )
- BİZİM OLAN:
"BİRİKTİRDİĞİMİZ" değil PAYLAŞTIĞIMIZ
- BUNDA, ANLAŞIL(A)MAYACAK ...:
"... BİR ŞEY Mİ VAR?" / ... NE VAR?" ile/değil/yerine/>< ANLAŞIL(A)MAYAN BİR ŞEY VAR MI?
( İkisi de soru değil "soru" "kipinde"/"biçiminde", yukarıdan/dikey bir dille, yargı/yükleme sözleridir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlamaya çalışmak üzere ve anlayışla, yatay bir dille âdil/tarafsız/yüksüz/yargısız/nötr yaklaşım sözü/sorusu. )
- CAN'IN:
"AZI" ile/ve/||/<> "ÇOĞU"
( Can'ın, "azı", "çoğu" olmaz! )
- ÇEKİP ÇEVİRMEK
- ÇEKİŞMEK" ile "SİDİK YARIŞTIRMAK"
( Akıllı kişi, kimseyle yarışmaz. Böylece, kimse, onunla yarışamaz. )
- CELB-İ MENÂFİ değil/yerine/>< DEF-İ MEFÂSID
( Yanlışları önlemek ve işlememek; çıkarları, iyilikleri getirmek ve işlemekten öncelik kazanır. )
( Def-i mefâsıd, celb-i menâfiden evlâdır. )
- CESÂRET ile/ve/||/<>/> OLASILIK/RİSK/MUHÂTARA[Ar. < HATAR]
( Almaya cesâret edemediğimiz riskleri alanlar, yaşamak istediğimiz yaşamı yaşar. )
( COURAGE vs./and/||/<>/> RISK )
- CEZÂ ile/değil KARŞILIK
( Kötülüğü cezalandırmayan, yapılmasını emreden gibidir. )
- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ADÂLET
( Düşüncesiz ya da alçak düşünceleri olanlar için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüksek düşünceleri olanlar için. )
- ÇİZMEK:
ÜSTÜNÜ ile/ve/||/<> ALTINI
- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ
( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )
( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )
- DÂVÂ "GÜTMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "DÂVÂ GÖRMEK"
- DAVUL ve/||/<> TOKMAK
( Davul, ayrı kişide; tokmak, ayrı kişide olmaz! )
- DEME!
"TARLADA HASADIM VAR" ve/||/<> "EVLÂDIM VAR"
( Eline geçmedikçe. VE/||/<> El koynuna girmedikçe. )
- DEMİR ile/ve/değil/||/<>/< EMİR
( "Emir, demiri keser." )
- DEPREM, ÖLDÜRMEZ ve/||/<> KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR
( [ne yazık ki]/[fakat] Kötü yapı öldürür. VE/||/<> Kusurlu soruşturmalar vardır. )
- DERT ve/<> DERMAN
( DERMAN ARARDIM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ
BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )
( SÖYLEMEM KİMSEYE DERDİMİ,
DERMANIM OLMASIN DİYE! )
( Derdini bilen, dermanını bulmuş demektir. )
( Derdine derman olmayacak ortamda derdini konuşmak edepsizliktir! )
( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...
I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )
- DİZE GELMEK" ile/ve/||/<> DİZ ÇÖKMEK
( Bilgi ve zekâ karşısında. İLE Sevgide. )
- DOST ve/>< DERT
( Dostu olanın, derdi olmaz. )
- DURUŞ ile/ve TUTUM
( Sen doğru dur, kötüler ecelini bulur! )
( POSTURE/POSITION vs./and ATTITUDE )
- DÜŞMAN/LIK ile/değil/yerine/>< DOST/LUK
( Düşmanın en büyük hilesi, "dostluğudur". )
( Dostluğunun bedelini ödemekten kaçınanın, "düşmanlığı"nı önemsemeyebilirsin. Fakat düşmanlığının bedelini ödemeye hazır olanın, "dostluğu"nu ciddiye al! )
( Dedikodu/nu eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uyarır/ikaz eder. )
( )
( [ölümü] Unutturan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anımsatan. )
( "Ne yapmamız gerektiğini" gösterir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ne yapabileceğimizi gösterir. )
( Her canımızı sıkanla. VE Her elimizi sıkanla. [Olmayalım!] )
( Her başımızı ağrıtanı düşman bilmeyelim/saymayalım. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her başımızı okşayanı dost bilmeyelim/saymayalım. )
( ADÂVET ile/değil/yerine/>< SÂDIK[< SIDK] )
- DÜŞMANDAN KORUNMAK ile/ve/değil/||/<> "DOST"TAN KORUNMAK
( Kendin korunabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Bir şeylerin ve/ya da birilerinin de koruması gerekir. )
( Dostlarım! Dünyada, dost yoktur! )
( Kusursuz dost isteyen, dostsuz kalır. )
( Ayıpsız yâr isteyen, yârsız kalır. )
- DÜŞÜNCE ve/||/<>/< MANTIK
ve/||/<>
EYLEM ve/||/<>/< EDEB
( Düşüncenin edebi, mantıktır. VE/||/<> Eylemin mantığı, edebdir. )
- DÜŞÜNME ile/ve/değil İÇGÜDÜ
( Dolayımlı. İLE/VE/DEĞİL Dolayımsız, doğrudan. )
( Düşünmekten daha fazla olan neye sahibiz/sahip olabiliriz? )
- DÜŞÜNMEK => VAR OLMAK
ve/||/<>/>
VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK
( René Descartes VE/||/<>/> George Berkeley )
( COGITO ERGO SUM and/||/<>/> ESSE EST PERCIPI )
- EDEBÎ (OLAN) ile/ve/||/<>/>/< EBEDÎ (OLAN)
- EDEN BULUR (KADER[Ar. < KADAR]/KARMA[Hintçe]) ile/ve/||/<>/> NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN
- EDEP ve/||/<>/< AKIL
( Kişinin, aklı kadar edebi; edebi kadar da ederi vardır. )
- EFRÂDINI CÂMÎ ve/<> ÂĞYÂRINI MÂNÎ
( Bir kavramın tüm bireylerini kuşatıp ötekileri dışarıda bıraktığında kullanılan bir deyim. )
( "İnsan düşünen bir canlıdır" tanımı verildiğinde bu tanımın içine tüm insan bireylerini içerir. Girmeyen hayvan(behaim) vs. dışarıda bırakır. )
- EĞİLMEDE:
"ÇIKAR" / "ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine SAYGI
( Nokta kadar "çıkar/ın" için, virgül kadar eğilme! / Kimse, kimseden "üstün" ya da yukarıda değildir/olamaz. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir kişinin, hizmetine, emeğine, çabasına saygı duyuyorsak... )
- EĞİLMEK ve/||/<> BAŞAK
( Kişiler, başaklara benzer. Ne kadar bilgisizse içleri boştur ve dik durur. Ne kadar bilgiliyse o kadar eğilirler. )
- EĞİTİM:
GERÇEKLERİN ÖĞRETİLMESİ ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNMEK İÇİN AKLIN EĞİTİLMESİ
- EĞİTİMİN:
KÖKLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MEYVESİ
( Acı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Tatlı. )
- EKİP ve/||/<>/> BİÇMEK
- EN BÜYÜK DÜŞMAN
( ARZU VE İHTİRASLAR )
( En büyük düşman, bakacağın son yerde saklanır. )
- ESAS ile/ve/< USÛL/YÖNTEM
( Temel, öz. İLE/VE/||/< Yöntem, yol, uygulayım, metot. )
( Usûl olmadan vusûl olmaz.[Yöntem olmazsa kavuşulmaz/ulaşılmaz.] )
( Anayasa ve bazı/çoğu önemli davalar, önce usûlden sonra esastan ele alınır. )
( Kızgın tencere, bir kulpundan tutulmaz. )
( [öncelik ve simge/benzetme olarak]
Dere. İLE/VE/||/< Okyanus.
"Okyanus". İLE/VE/||/< "Dere".
[örnek ve deyim olarak]
Okyanus[u geçmek]. İLE/VE/||/FAKAT/NE YAZIK Kİ Dere[de boğulmak][usûlün öncelikli tutulması ve/ya da bulunmaması durumunda]. )
( BASE vs./and/||/< METHOD )
- EŞİT (DEVLET), EŞİTİ YARGILAYAMAZ
( [Lat.] PAR IN PAREM NON HABET IMPERIUM )
- EV ile/ve/değil/||/<>/< KOMŞU
( Alma. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Al. )
- FAKİRİN CANI değil/yerine "ZENGİNİN" MALI
- FELSEFE DAĞI ile/ve/||/<> MATEMATİK ÇANTASI
- GELİŞİM VE DEĞİŞİM İÇİN:
ZORUNLULUK ile/ve/||/<> YOKLUK
- GELİŞİM/DEĞİŞİM:
YUKARIDAN, AŞAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<> İÇTEN, DIŞA
(
)
- GELİŞMİŞ/LİK ve/||/<>/> YALINLAŞ(TIRIL)MIŞ/LIK
( Yalınlaşmak/yalınlaştırabilmek, gelişmişliğin, en son durumudur. )
- GELİŞMİŞLİĞİN, OLGUNLUĞUN/KEMÂLÂTIN SONU:
YALINLIK ve/||/<> SÜKÛT
- GENİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAPSAMLI
- GEVEZELİK ve/||/<> GAFLET
( Bilgelik/hikmet/irfan bulunmayan söz. VE/||/<> Düşünce ve bilgi bulunmayan susma/sükût. )
- GÖNÜL KOYMAK ile/değil/yerine/||/<>/< MESAFE KOYMAK
- GUSÛL ile/ve/||/<>/< USÛL
( Usûlsüz, gusûl olmaz. )
- GÜVENLİK/EMNİYET KEMERİ ve/||/<>/> YAŞAM
( Güvenlik kemeri, bizi, yaşama bağlar. )
( Trafik kazalarında yaşamını yitiren sürücülerin %80'inin, kemer takmadığı tespit edilmiştir ne yazık ki. )
- GÜZELLİK ile/ve/<> EDEB
( Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir. )
- HAK ve/||/<> TAŞ
( Yerini bulur. VE/||/<> Gediğini bulur. )
- HAZ ile/değil/yerine OLGUNLUK
( Olgunluk, hazzı erteleyebilme becerisidir. )
- HER NE OLURSA ve/||/<> DİLİM/İZ DURURSA
( Bana, benden olur. VE/||/<> Başım barış/selâmet bulur. )
- HEYBE/ÇANTA ile/ve/||/<> CEP
( Bilgiyi, heybene/çantana at / cebinde bulunsun! [Ne zaman, nerede, nasıl işe yarayabileceği bilinmez!] )
- HİMMET ile/ve/<>/< HİKMET ile/ve/<>/< HİZMET
( Yardım. İLE/VE/<> Bereket. İLE/VE/<> İç yardım. )
( İSLÂM: Allah'ın emirlerine tâzim, kullarına hizmet. )
( BABA, HİMMET! OĞLUM, HİZMET! )
( BİN'E HİZMET, BİR'DEN HİMMET )
( GÖRÜNMEYENE HİZMET
GÖRÜNENDEN HİZMET
[GÖRÜNENE HİZMET, GÖRÜNMEYENDEN HİMMET] )
( Onu bile, kurtuluşa erdirmek üzere hizmet et! )
( Hizmet edersen, himmet edilirsin! )
- HIRSIZIN:
AFFI değil "AMAN"I OLMAZ!
- HIZLI GİTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZAĞA GİDEBİLMEK
( [... için/istiyorsak ...]
Yalnız gidilmeli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birlikte gidilmeli. )
- İÇİNİ DOLDURMAK ve/||/<>/> ARDINI GETİRMEK
- İFTİRA ile/ve/||/<> ÇAMUR ATMAK
- İLERİ GİTME! ve/||/<> GERİDE KALMA!
( [vururlar] Başına. VE/||/<> Kıçına. )
- İLK DÜĞME ile/ve/||/<>/> SONRAKİ DÜĞMELER
( İlk ilikleme yanlışsa gerisi de yanlış olacaktır. )
- İNCE "ELEYİP" SIK DOKUMAK değil İNCE EĞİRİP SIK DOKUMAK
- İNSAN/KİŞİ:
[ya] KULAKTAN İHYÂ OLUR/YAŞAM BULUR ya da KULAKTAN İFNÂ/İMHÂ/YOK OLUR
- İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN ve/||/<> NE VERİRSEN ELİNLE, O DA GELİR SENİNLE ve/||/<> SADECE İŞİNİ YAP, BIRAK ULUSUNLAR
- İYİ ANLAMAK ile/ve/||/<>/< YALIN ANLATABİLMEK
( Yalın anlatamıyorsak, yeterince / iyi anlamamışız demektir. )
( If we cannot explain simply, we don't understand it enough well. )
- İZAHI yoksa/> MİZAHI
( Açıklması/izahı olmayanın, mizahı/gülmecesi olur. )
- KAFAMIZIN KARIŞMASI ile/ve/değil/||/<>/< EZBERİMİZİN BOZULMASI
- KAFANIN KARIŞMASI değil ZİHNİN BULANIKLAŞMASI
- KALBURA ile/ve/||/<> KEVGİRE DÖNMEK/ÇEVİRMEK
- KANALİZASYON ve/||/<> HAMAM ve/||/<> KÜTÜPHANE
( Kentin kirini alır götürür. VE/||/<> Gövdenin kiri temizlenir. VE/||/<> Aklın boşlukları/"tozları" alınır. )
( Pis ve atık suların özel kanallar aracılığıyla belirli merkezlerde toplanıp atılmasını sağlayan düzen, lağım döşemi. VE/||/<> Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam. | Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer. VE/||/<> Betiklik/kitaplık. | Betik satılan dükkân, betikevi. )
- KARALAMAK ile/ve/||/<> ÇAMUR ATMAK
- KAYGI ile/ve/||/<>/< GERÇEK YÜZ
( Kişilerin gerçek yüzü, kaygıların/ın arttığı yerde açığa çıkar. )
- KAYITSIZ/LIK/TAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAYIŞ/TAN
( Bazen, bazıları için, bazı/çoğu durum, olay, tutum ve davranışlar, kayıtsızlıktan dolayı değil ("fazla") anlayıştan/irfandan ileri gelebilir. [Göründüğü gibi yorumlayabilmenin yanı sıra ve karşısında, aykırı/aşırı görmeyebiliriz de.] )
- KAZANMAK" ile/değil/yerine/>< TARTIŞMAK
( "Kazanmak için başlanılmış" tartışma, kaybetmenin ilk adımıdır. )
- KENDİNİ TANIMAK ile/ve/<> KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK
( Kendiyi, kişi kuş kurar. )
(
GEREKSİNİMLER SIRADÜZENİ
Maslow'un Piramidi'nde en üst noktada (5. basamak) "Kendini Gerçekleştirme" vardır.Dördüncü basamak, "Değer, başarı, kendine saygı"dır.
Üçüncü basamak, "Ait olma ve sevgi"dir.
İkinci basamak, "Emniyet, güven, düzen ve değişmezlik"tir.
Birinci (en alt) basamak, "Açlık, susuzluk ve eşeyselliğin fizyolojik doyumu"dur.
Bir alt basamaktaki gereksinim karşılanmadan, kişinin bir üstteki değere gereksinim duyması ve gerçekleştirmesi olanaklı değildir. Bazıları varmış gibi görünse de gerektiği şekilde ve tam değildir.
Maslow, kendini gerçekleştirmiş ve kendini tanıyan kişilerde 16 ortak özellik gözlemlemiştir. Bunlar:
1- Gerçeğin bilinebilecek yönlerini, doğru olarak algılar.
2- Bilenemeyecek olanların bilinemeyeceğini, doğru olarak algılar.
3- Gerçeği olduğu gibi kabul eder.
4- Kendisini olduğu gibi kabul eder.
5- Başkalarını olduğu gibi kabul eder.
6- Yaşamın getirdiği olayları tam anlamıyla yaşayarak tadını çıkarma eğilimindedir.
7- Kendiliğinden hareket eder.
8- Yaratıcı bir biçimde davranabilir.
9- Kendine ve yaşama gülebilir.
10- İnsanlığa değer verir ve onun sorunlarını ciddiye alır.
11- Son derece yakın ve derin birkaç dostu vardır.
12- Yaşamı bir çocuğun gözü ve kalbiyle görüp yaşayabilir.
13- Gerektiğinde çok çalışır ve sorumluluğunun farkındadır.
14- Dürüsttür.
15- Çevresinin farkındadır, sürekli çevresini araştırır ve yeni şeyler dener.
16- Savunucu değildir!
)
( TO RECOGNIZE THE SELF vs./and/<> TO REALIZE THE SELF )
- KENDİNİ GELİŞTİRMEK ile/ve/<>/> KENDİNİ YETKİNLEŞTİRMEK
( En güçlü zincirin gücü bile, zincirin en zayıf halkası kadardır. )
( MÜTEEHHİB: Kendi kendini yetiştirmiş kişi. Otodidakt. )
( TO DEVELOPE THE SELF vs./and TO PERFECT THE SELF )
- KENDİNİ TANI/BİL!:
HÜRMET ve/<> MUHABBET ve/<> MERHAMET
( Kendini bilen, bilmeyenin kusuruna bakmaz. )
( Küçüğün, büyüğe gösterdiği/göstermesi gereken. VE/||/<> Herkese ve herşeye gösterebildiğimiz kadar gösterebileceğimiz/göstermemiz gereken.[Koşulsuz!] VE/||/<> Büyüğün, küçüğe gösterdiği/göstermesi gereken. )
- KESER" ya da "RENDE" GİBİ OLMAK değil/yerine "TESTERE" GİBİ OLMAK
( "Hep bana, hep bana." YA DA "Hep sana, hep sana." DEĞİL/YERİNE Hem sana, hem bana. )
- KESİNLİK ile/ve/||/<> ELE AVUCA SIĞMAMA
- KIÇINDAN ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN değil/< KIŞRINDAN(KABUĞUNDAN) "ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN"
- KİMSE, KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR ve/||/<>/> HERKES, HERKESE MUHTAÇ OLABİLİR
- KİŞİ İÇİN:
"ÇİZİLEN RESİM" ile "BİÇİLEN KAFTAN"
- KİŞİ, NE YAPARSA:
KENDİ YAPAR ve/+/<> KENDİNE YAPAR
- KİŞİ:
İYİLİK ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> KİŞİLİK
( [kadar ...] "Taşlanır." İLE/VE/||/<> "Dışlanır." İLE/VE/||/<> Sınanır. )
- KİŞİ/İNSAN ve/||/<>/< ZAAF
( Kişi, "zaafları"nın toplamı kadardır. )
- KİŞİLER ARASINDA:
"DUVAR ÖRMEK" değil/yerine/>< "KÖPRÜ KURMAK"
- KİŞİLERİ:
"DENEMEK" değil/yerine "TARTMAK"
- KİŞİLERİ:
"EZMEK" ile/değil/yerine "YÜKLENMEK"
- KİŞİNİN:
"AĞZIYLA KUŞ TUTMASI" değil "AĞZINI (KAPALI) TUTMASI"
- KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK
( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )
- KIZMAK ile/ve/<> "TAPASI ATMAK"
- KOPMA:
(")İNCELDİĞİ(") YERDEN ile/değil/ne yazık ki "İNCİNDİĞİ/MİZ / İNCİTTİĞİ/MİZ" YERDEN
- KÜL OLMAK" ile/ve/||/<> "GÜL OLMAK"
( Nefsini yakarak. İLE/VE/||/<> İyilik yaparak. )
- KUYU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İP
( Derin olan, kuyu değil kısa olan, iptir. )
- LOKMANIN TADI ile/ve/||/<>/> YEMEĞİN TADI
( Ne kadar çok çiğnersek. İLE/VE/||/<>/> Ne kadar az yersek. )
( Yediğini, iç; içtiğini, ye! İLE/VE/||/<>/> Çok yiyen, az tad alır; az yiyen, çok tad alır. )
- MEHDÎ ile/ve/<> MESİH
( [Toplumu] Adâletle düzene/barışa getiren. İLE/VE/<> Erdemle düzene/barışa getiren. )
( [beklenti] Adâlet üzerineyse. İLE/VE/<> Ahlâk ve erdem üzerineyse. )
( Dışarıdan ve kılıçla. İLE/VE/<> İçeriden ve düşünceyle. )
( Adl'im durur. İLE/VE/<> Fazl'ım durur. )
- MESKENET ile MÂZERET
( "Meskenet, mâzeret teşkil eder mi?" )
- MÜNÂKAŞA[< NAKŞ] ile/değil/yerine İSTİŞÂRE[< ŞÛRÂ]
( Atışma, çekişme. | Tartışma. | İrdeleme. İLE/DEĞİL/YERİNE Yazılı olarak bildirilmesini isteme. )
( Polemik, tartışma, "söz dalaşı" ya da atışma değil "yazılı olarak tartışma, değerlendirme" anlamına gelmektedir.
Eski deyimiyle de, "Yazı ile bildirilmesini isteme" anlamına gelen, İSTİŞ'ÂR[çoğ. İSTİŞ'ÂRÂT] kullanılmaktaydı.
Sözlü iletişimde, zihni ve düşünceyi, kavramı ya da olguyu aktarma ve paylaşmada ve özellikle de düşünce ayrılıklarındaki savların konuşulması ve tartışılmasında, yetersizlik ve (kolay/tam) takip edilemezlik durumu oluşur/oluşabilir.
Buna engel olmak için, düşünülen, savunulan şey üzerindeki savların ve ayrıntıların, yazılı olarak sunulması, olası savrulmaları da engelleyebileceği yöntem(ler)le yani yazıyla çözülebilir.
Ayrışma/tartışma konusu, yazılı olarak sunulduğunda ya da alındığında, hem kişinin kendi düşüncelerini ve ayrıntılarını, yazı aynasında tekrar (tekrar) değerlendirilebilmesi, hem de ötekinin sözünü/savını doğru/yetkin/kapsamlı takip edebilme ve anlayabilme olanağı sağlanmış olur.
Dolayısıyla, "polemiğe girmeyelim" deyimi, tam aksine,
""bu konuda, polemik yapmalıyız" şeklinde ve daha doğrusu da "bunu, karşılıklı olarak yazılı biçimde sunmalı ve tartışmalıyız" biçiminde olmalıdır. )
( CRITIQUE avec POLEMIC )
- MÜREKKEP "YALAMAK" ile "OKUMAK"
( Âharlanmış kağıt bezir işi mürekkebi emmediği için yanlış yazıldığında ıslatarak silmek mümkündür. Hattatlar ellerini tükürükleyerek ya da yalayarak yanlışlarını düzelttiklerinden "mürekkeb yalamak" deyimi ortaya çıkmıştır. )
- NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR
- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ
( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )
( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )
( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )
( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )
( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )
( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )
( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )
- NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE
( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )
( İnsanlık, bir gün...
(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.
(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.
(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.
(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."
Alex Kanevsky )
- ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> AKIL GÜCÜ
( Öfkeni, akılla yenemiyorsan, kendini, insandan sayma! )
( Öfkenin her zaman bir nedeni vardır fakat iyi bir nedeni yoktur. )
- ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS
( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )
- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞECÂAT
( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Haksızlığa karşı olan öfke. | Yiğitlik, yüreklilik. )
( Öfkeyi, şecaate çeviren, merhamettir. )
( Merd-i kıptî, şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. )
- ÖFKE ile/ve/||/<>/>< ZARAR
( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )
- OK ve YAY
( İlk Selçuklu sultanı, Tuğrul Bey, tüm resmî vesikalarında olduğu gibi gönderdiği mektupların başında yay ve ok işaretlerini koyar ve içine de kendi unvanlarını yazardı. Buna Tuğra deniliyordu. Sonraları bu ok ve yay işaretleri kaldırılmış ise de sultanların ad ve unvanlarını ok ve yay biçiminde gösteren tuğra yöntemi Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuna kadar devam etmiştir. )
( Oku ileri atmanın yolu, yayı geri çekmektir... )
- OLAN <>/>< OLMAYAN
( (olduğu) Kadar. <>/>< (olmadığı) Kader. )
( Yapar/yapıyor. <>/>< Bakar/bakıyor. )
- OLGUN KİŞİ:
"KIZMAYAN" değil ÖFKESİNİ YÖNETEBİLEN/YUTABİLEN
- OLMAYAN MEYVEYE EL UZANMAZ ve/<> AŞILANMAYAN MEYVE TATLANMAZ
- ÖRTBAS ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK
( ... vs. TO IGNORE )
- PARANLA "VEZİR", AKLINLA REZİL OLMAK
ile/değil/yerine/><
PARANLA "REZİL", AKLINLA "VEZİR" OLMAK
- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/></< GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ
- PİŞMANLIK ile/ve/> ÜZÜLMEK
( Son pişmanlık işe yaramaz. )
( Yaptığımız şeyler için.["Keşke yapmasaydım."] İLE/VE/> Yapmayı isteyip henüz yapamadıklarımızdan dolayı.["Keşke yapabilsem."] )
( KOUKAI ile/ve/> KUYASHI )
- POLYBIUS ve/||/<> MONTESQUIEU
( Hiçbir şey insan kalbindeki vicdandan daha korkunç bir tanık ya da daha dehşet verici bir suçlayıcı olamaz. İLE " 'Önyargı' dediğimiz, bazı şeylerin bilinmemesi değil kişinin, kendini tanımamasıdır." )
- SAKIN!:
ADAMIN, YERE BAKANINDAN
ve/||/<>
SUYUN, YAVAŞ AKANINDAN
- SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?
- SONA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YOLA BAKMAK
- SORGUSUZ ile/ve/||/<>/> SORUSUZ/SUALSİZ[Ar.]
- SORU ile/ve/> SORUN ile/ve/> SORUNSAL
( Sorun olmadan/yoksa soru da olmaz/oluşmaz. )
( QUESTION and/> PROBLEM and/> PROBLEMATICAL )
- SORUN(LAR)LA:
"BAŞ BAŞA OLMAK" değil YÜZ YÜZE OLMAK
- SÖZ VERME! ve/||/<> SÖZÜNDEN DÖNME!
( Ölsen de! VE/||/<> Ölsen de! )
- SÖZ ile/ve/||/<>/> SUSABİLME/SÜKÛT
( "Gümüş." İLE/VE/||/<>/> "Altın." )
- SÖZÜNÜ BİLMEYEN ÇAVUŞLAR ile/ve/||/<>/> BOKU/NU AVUÇLAR
- SU ÜZERİNE ile/ve/<> BUZ ÜZERİNE
( Yazı yazılmaz! İLE/VE/<> Mühür kazınmaz! )
- SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"
( Doğada. İLE/DEĞİL/||/<>/>/NE YAZIK Kİ İnsanlaşamamış olanda. )
( İkisinin de önünde hiçbir şey duramaz! )
- SUSKUN/LUK ile/fakat/ne yazık ki "GEVEZE/LİK"
( [Her zaman] Bilgeliğin belirtisi değildir. İLE/FAKAT/NE YAZIK Kİ Aptallığın belirtisidir. )
- TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK
( Dürüstlük, bizi gerçeğe götürecektir. )
( Tek yükümlülüğümüz, kendimize karşı dürüst olmaktır. )
( Dürüstlük ve arınmışlık, engelleri kaldırır. )
( Kişi, kendi tarihiyle uğraşırken, kendi mânevî dünyasıyla, anlam dünyasıyla uğraştığından dolayı tarafsız kalamaz; bu, kişinin doğasına aykırıdır fakat dürüst olabilir. )
( Integrity will take you to reality.
Integrity and purity remove the obstacles. )
( Dürüst olup olmadığınızı, size, sizden başka kim söyleyebilir? )
( Bazı konularda ve ayrıntılarında tarafsız olamayabiliriz fakat (daha) dürüst olabiliriz. )
( TO BE HONEST vs./and/||/<>/>/< TO BE NEUTRAL )
- TAŞ ile/değil/yerine/||/<>/>< AŞ
( Sana taş atana, aş at! )
- TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK
( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...
Mevlânâ )
( )
- TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR
( Bir şeyi temin edecek ya da önleyecek yol, çare. | Kişinin ihtiyâr ve istenci/irâdesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< ... )
( Tedbir, takdirin parçasıdır. )
( Yaptığın şeyin tedbirini, takdir-i Hüdâ'dan bekle. )
( Takdirden gelene, tedbir kılınmaz
Ne kılayım çare, ben, şimdiden geri
Yaram türlü türlü, merhem bulunmaz
İstersen merhemi, çal, şimdiden geri
( Tecellim böyleymiş, kime, ne diyeyim )
Geçti elden, gitti muhabbet çağı
Rakip, bahçeye kurmuş otağı
Yıkılsın çevresi, bostanı bağı
El girsin bağına, var, şimdiden geri
( Seher yeli, sevdiğimden bir haber )
Sen bir gonca gülsün, istife karış
İstersen gül oyna, dilersen sarış
Gönlün kimi isterse, ülfet et konuş
Yârim, sana destur var, şimdiden geri
( Tecellim böyleymiş, kime, ne diyeyim )
Kul Abdal'ım, bir sultanam ayılım
Yüz sür beni, eşiğinde sayılım
Hakk'tan gelen tecellime, kayılım
Kul Abdal'ım, yalan dünya, vefâsız
Âlemde bir yâre düştüm, devâsız
Sen bana yâr olmazsın, be hey vefâsız
Var kime olursan ol, şimdiden geri
( Seher yeli, sevdiğimden bir haber )
[ Veysel (Âşık) 'tan
dinlemek üzere burayı tıklayınız... ]
[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/19854 ]
2023
VEYSEL (ÂŞIK) yılıdır.
Madem görüyorsunuz... O zaman, hoş görün! - Veysel (Âşık)
)
- TEPELEMEK ile TEPELEME
( Ayakları altında ezmek. | Bozguna uğratmak, hırpalamak, yakalamak, basmak, enselemek. | Kıyasıya dövmek. | Öldürmek. İLE Tepe biçimi verecek ya da kenarlarından taşacak kadar olan, taşacak kadar yığmak/dizmek. )
- TERS ile/değil/yerine/>< DERS
( [Almaya/anlamaya ...] Kapalıysa/k "gelir", ters. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Açıksa/k alır/ız her bir durumdan ders. )
- TEVBÎH ile TEKDÎR ile MUÂHEZE[< AHZ | çoğ. MUÂHEZÂT]
( Azarlama, paylama. | Memurlara uygulanan bir disiplin cezası. İLE Bulandırma. | Kederlendirme. | Azarlama. | Öğrenciye verilen ve siciline işlenen bir cezâ. İLE Azarlama, paylama, çıkışma, darılma. | Tenkîd. )
( ... İLE Tevbîhten daha ağırdır. )
( Nush ile uslanmayanı, etmeli tekdîr
Tekdîr ile uslanmayanın hakkı kötektir! )
- TEVFİK FİKRET ile/ve/||/<>/> ATATÜRK
( Kimseden ümmîd-i feyz etmem, dilenmem perr-ü-bâl
Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâirim,
İnhinâ tavk-ı esâretten girandır boynuma;
Fikri hür, irfanı hür, vicdânı hür bir şâirim.
(Kimseden bir yarar ummam ben, dilenmem kol kanat.
Kendi boşluk, kendi gökkubbemde kendim gezginim.
Bir eğik baş, bir boyunduruktan ağırdır boynuma;
Fikri hür, irfânı hür, vicdanı hür bir şairim.)
Tevfik Fikret )
( )
- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİTMESİ/YEŞERMESİ
- TOPLUMLARI:
BİLGİNLER/AYDINLAR AYDINLAT("A")MAZSA ne yazık ki/> ŞARLATANLAR ALDATIR
- TUZAĞA DÜŞ(ÜR)MEK ile/ve/değil/||/<>/< GAFİL AVLA(N)MAK
- TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)
( ... İLE/VE Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )
( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )
( Attika mahkemelerinde, suçlu, suçu tespit edildikten sonra, bazı hallerde, kendine uygun gördüğü cezayı kendi isteyebilirdi. )
( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )
( "BURNU SÜRTMEK": Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığında, hırsızlık yapanları bir direğe bağlar, tanınması için günlerce çarşının içinde dolaştırtırmış. Bugünkü deyimle yüz kızartıcı suçlar dediğimiz çeşitli ahlâki suçlarda ise suçluyu burnu yere sürtecek biçimde bir arabaya yatırtır, burnunu yere sürttürürmüş. "Bırak, burnu sürtsün biraz!" gibi deyimler buradan gelmektedir. Yavuz Sultan Selim'in ilk sekiz yılında yaptığı bu uygulamalarla toplum büyük bir huzura ulaşmış ve hem devletin gücünü, hem de bütçesini üç kat büyütmüştür. )
( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )
( |
ADÂLET DAİRESİ
Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.
Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )
( Sayın Muharrem Balcı'nın yayınlarını paylaştığı adresi... www.MuharremBALCI.com )
( Türk Hukuk Lügâtı'na, burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz... )
( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )
( "Kurallara uymak", adâlet değildir. )
( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )
( |
|
)
( LAW vs./and JUSTICE )
( JURISTISCHE/RECHTSWISSENSCHAFTLICHE mit/und GERECHTIGKEIT )
( DROIT avec/et JUSTICE )
( ... cum/et JUSTITIA )
( ... ile DÍKÊ )
- UYARICI ile/ve/||/<> "AYAR VERME"
- UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK
( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )
( )
- VUSÛL ve/||/<>/< USÛL
( Yöntem olmadan, kavuşma olmaz. / Usûlsüz, vusûl olmaz. )
- YANLIŞ ZAMAN VE YER ile/ve/||/<> "KÖRÜN TAŞI, KELİN KAFASINA DENK GELİRMİŞ"
- YAPTIKLARIMIZ/I ve/||/<> SÖYLEDİKLERİMİZ/İ
( Söylememek. VE/||/<> Yapmak. )
- YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE
( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )
- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK
- YEĞLEME ile/ve/||/<> KİMLİK
( Ergenin, kimliği mi var ki, yeğlediği olsun. )
- YER VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİT VERMEK
- YERLERDE SÜRÜNME ile/ve/||/<> AYAKLAR ALTINA AL(IN)MA
- YOK YA:
ŞAŞIRMA ile/ve/||/<> DEĞİL'
- YOKLUĞU PAYLAŞMAK değil VARLIĞI PAYLAŞMAK ve/||/<> İYİ GÜN DOSTU OLMAK değil KÖTÜ GÜN DOSTU OLMAK
- YOKTUR:
YOLA ÇIKIP VARMAYAN ve/||/<> YOLDAN ÇIKIP VARAN
- YOL ÜSTÜNDE TAŞ GÖRSEK, ...:
"YOLDAN VAZGEÇMEK" ile/değil/yerine/>< ÜSTÜNDEN GEÇMEK
- YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE
( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )
- YÜZSÜZLEŞMEK değil/yerine/>< YÜZLEŞMEK
( Ya hatalarımızla yüzleşiriz ya da hatalarımızla yüzsüzleşiriz. )
- ZÂLİM <>/>< ÂLİM
( Zâlim olan, âlim olabilir fakat zâlim olan, ârif ol(a)maz. )
( Yol sırasında, süreçte, kimin zâlim, kimin âlim olduğu/olacağı bilinmez. )
- ZİHİN ile/ve/||/<> PARAŞÜT
( Zihin, paraşüt gibidir. Açık değilse işe yaramaz. )
- ZORLA GÜZELLİK OLMAZ değil ZORLAMAYLA/ZORLAYARAK, GÜZELLİK OLMAZ
- ZORLUKLARI:
"ÜSTLENMEK" ile/ve/değil "GÖĞÜSLEMEK"
devamı için burayı tıklayınız...
- (!)ÖLDÜRME ile !KIYA/!CİNAYET[Ar.]
- [not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY
- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM
- ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]
- AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ
- BOZON/LAR ile/ve FERMİYON/LAR
- CANLILARI İNCELEME (B)İLİMİ ile/ve İNSANIN OTOPSİSİNİN (B)İLİMİ
- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER
- CHARLES DARWIN
- CHARLES DARWIN ve/<>/> ALFRED RUSSELL WALLACE
- DARWIN/İZM ile/değil SPENCER/İZM
- DARWIN ile/ve/||/<>/> MİTHAT EFENDİ
- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ
- EN UZUN BOYLU KİŞİ/LER
- EROS ve/||/<> LİBİDO
ile/ve/||/<>/<
TANATOS ve/||/<> DESTRUDO
- EVRİM:
DOĞAL SEÇİLİM KURAMI/ÖRNEĞİ ile/ve/değil/yerin/<>/>< DAYANIŞMA(SYMBIOSIS) KURAMI/ÖRNEĞİ
- GÜLÜMSEME :) ve/||/<> DUCHENNE GÜLÜMSEMESİ :)
- HAREKET HALİNDEKİ TEK BUZUL:
PERITO MORENO
- HAREKET ve/> YÖN
( MOVEMENT and/> DIRECTION )
- HERMANN von MEYER ve/<>/> GERHARD HEILMANN
- IGNAZ SEMMELWEIS ile/ve/||/<> LOUIS PASTEUR
- II. MAHMUT ve/||/<>/> ABDÜLAZİZ ve/||/<>/> FEYZİ PAŞA/FEYZULLAH İZMİDÎ
- İKİÇENEKLİ/LER ile İKİÇENETLİ
- JAMES COOK'UN:
I. YOLCULUĞU ile/ve/||/<>/> II. YOLCULUĞU ile/ve/||/<>/> III. YOLCULUĞU)
- JEAN-BAPTISTE LAMARCK ve/||/<>/> CHARLES DARWIN
- JOHANN GOTTLIEB FICHTE ve/||/<> WILHELM von HUMBOLDT
- KANT ile/ve/||/<>/> SCHILLER ile/ve/||/<>/> FICHTE ile/ve/||/<>/> SCHLEIERMACHER ile/ve/||/<>/> SCHLEGEL ile/ve/||/<>/> HEGEL ile/ve/||/<>/> SCHELLING ile/ve/||/<>/> SCHOPENHAUER ile/ve/||/<>/> FUERBACH ile/ve/||/<>/> DARWIN ile/ve/||/<>/> SPENCER
- KELEBEK ile KRAL KELEBEĞİ
( BUTTERFLY vs. ... )
( EL MARIPOSA con ... )
- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK
- KEREN ile/değil KARAN
- KETOZİS ile KETOJENİK BESLENME
- KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI ile/ve/<> BÜYÜK KAN DOLAŞIMI
- MİKROBUN TANIMLANIŞI:
1876 ve/||/<> PASTEUR
- MODERN PERİYODLAR TABLOSU
- ORGANİZMA[Fr.] ile/ve/değil/+/||/<>/> ALGORİTMA[Yun.]
- SOLUCAN ile CHIKILIDAE
- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO
- SOY ile "SOYLU"
( ANCESTRY vs. "NOBLE" )
- SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN
- TAPINCA/PUT[Fars. < BUT]/İDOLE[Fr.]:
SOY ile/ve/||/<> MAĞARA ile/ve/||/<> ÇARŞI ile/ve/||/<> TİYATRO
( IDOLA TRIBUS avec IDOLA SPECUS avec IDOLA FORI avec IDOLA THEATRI )
- TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE
- ÜÇ NESİL ile/ve/||/<> ÜÇ HAYAT
- VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK
- VEREM ve/||/<> VEREM/KOH BASİLİ(MİKROBU)[< R. Koh adından]
- WILHELM VON HUMBOLDT ve/||/<> ALEXANDER VON HUMBOLDT
- YAŞAM AĞACI ile/ve/||/<> DARWIN
- ZORUNLULUK ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> ÜMİT
devamı için burayı tıklayınız...
- "PARALEL EVREN" değil ÇOKLU EVREN
- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI
- ADLER ile/ve/<> ADLER
- AMU ile/ve/= DALTON
- ANDREI KOLMOGOROV
- ARISTO ile/ve/||/<>/> EINSTEIN
- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI
- ATOM MODELLERİNDE:
DEMOCRITOS ile/ve/||/<>/> DALTON ile/ve/||/<>/> THOMSON ile/ve/||/<>/> RUTHERFORD ile/ve/||/<>/> BOHR ile/ve/||/<>/> MODERN ATOM KURAMI
- AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ
- AYIRDEDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK
- B KAT SAYISI[EINSTEIN KAT SAYILARI] ile B KAYNAĞI
( EINSTEIN COEFFICIENTS vs. B-POWER SUPPLY )
( LES COEFFICIENTS avec LA SOURCE DE LÉNERGIE DE B, LA SOURCE-B )
( EINSTEINKOEFFIZIENT mit B-STROMVERSORGUNG )
- BAKIŞIM/SİMETRİ ile AYAR/GAUGE SİMETRİLERİ
- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI
( VESICA PISCIS )
- BASINÇ ve/||/<> HIZ
- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN
- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER
( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )
- BİLİM TERİMİ/KAVRAMINDA:
1924 ve/<>/< 1837
- BİR ile/ve/||/<> VAR
- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI
- BOHR YARIÇAPI ile BOHR YÖRÜNGESİ
- BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA
- BOZON/LAR ile/ve FERMİYON/LAR
- BRACHISTOCHRONE EĞRİSİNDE:
EN KISA YOL ile/ve/değil/||/<>/< EN KISA ZAMAN
- BRAGG KLEEMAN KURALI/YASASI ile BRAGG PIERCE YASASI
- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER
- CARNOT ÇEVRİMİ ve/||/<> İDEAL ÇEVRİM
- CAUCHY SAYISI = HOOKE SAYISI
- CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN
- CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ
- CHARLES YASASI
- COLOMB ile COULOMB
- d'ALEMBERT İLKESİ ile/ve/<> d'ALEMBERT AÇMAZI/PARADOKSU
- DEPREMDE:
RICHTER ÖLÇÜMÜ ile/ve/yerine MMS[Moment Magnitude Scale-Moment Büyüklüğü Ölçeği]
- DÖNGÜSEL(CYCLOID) GEOMETRİ - 1599
- DOPPLER ETKİSİ/OLAYI ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLİĞİ ile/ve/<> DOPPLER KAYMASI/FREKANSI ile/ve/<> DOPPLER ORTALAMA ETKİ KESİTİ
( DOPPLEREFFEKT mit DOPPLER-VERBREITERUNG mit DOPPLERBREITE mit DOPPLER-VERSCHIEBUNG mit DOPPLERMITTELQUERSCHNIT )
( L'EFFECT DE DOPPLER avec LA DILATATION DE DOPPLER avec LA LARGEUR DE DOPPLER avec LE DÉPLACEMENT DE DOPPLER avec LA SECTION TRANSVERSALE )
( DOPPLER EFECT vs. DOPPLER BROADENING vs. DOPPLER WIDTH vs. DOPPLER SHIFT vs. DOPPLER MEAN CROSS-SECTION )
- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ
- EARNSHAW KURAMI
- EDMUND HALLEY ile/ve/||/<> ROBERT HOOKE ile/ve/||/<> CRISTOPHER WREN
- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ
- ELEKTRON ile İZOTOP
- EPR(DOLANIKLIK) AÇMAZI(PARADOKSU):
EINSTEIN ve/+/||/<> POTENSKI ve/+/||/<> ROSEN
- EULER ve LAGRANGE ve KANT
- EVRENSEL DİL ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> YETER NEDEN İLKESİ
- EWALD von KLEIST ve/||/<> PIETER VAN
- FAHRENHEIT ile/ve/<> CELSIUS
- FÂNİ[Ar.] ile FANİ[Yun.]
- FOUCAULT SARKACI ile HUYGENS DÖNGÜSEL(CYCLOID) SARKACI
- FOURIER ile/ve/||/<>/> CAUCHY ile/ve/||/<>/> DIRICHLET
- FRAKTALLERDE:
KOCH ile/ve LORENZ ile/ve MANDELBROT
- GALİLEO DÖNÜŞÜMLERİ ile/ve/||/<>/> LORENTZ DÖNÜŞÜMLERİ
- GALVANİ ve/||/<> VOLTA
- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ile/ve/=/||/<> RASTGELELİK
- GAZ[Fr. < Lat. CHAOS[Van Helmont] | "ga" uzun okunur] ile GAZ[Fr. < GAZE] ile GÂZ[Fars.]
- GRW KURAMI:
GHIRARDI ile/ve/||/<> RIMINI ile/ve/||/<> WEBER
- GÜNEŞ TUTULMASI ile/ve AY TUTULMASI
( KÜSÛF ile/ve HUSÛF )
( SOLAR ECLIPSE vs./and LUNAR ECLIPSE )
- HAMILTON ve/||/<>/> MAXWELL
- HAREKET HALİNDEKİ TEK BUZUL:
PERITO MORENO
- HAREKET ve/> YÖN
( MOVEMENT and/> DIRECTION )
- HEGEL'DE:
MANTIK BİLİMİ = METAFİZİK
- HIGGS BOZONU ile/ve/||/<> GRAVITON
- HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU ile/ve/||/<>/> PENTAKUARK
- HOOKE YASASI ve/||/<>/> "NE KADAR KUVVET, O KADAR UZAMA"
( ... et/||/<> "UT TENSIO SIC VIS" )
- İBN-İ HEYSEM ile İBN-İ HEYSEM
- İLİŞKİLİ/LİK:
UZAYSAL/LIK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK
- ISAAC NEWTON ve/||/<>/> IMMANUEL KANT
- IŞIK HIZI ile/ve/||/<>/< ELEKTRON DENEYİ
- JOHN BELL ile/ve/||/<>/< DAVID BOHM ile/ve/||/<>/< EPR
- JOSEPH JOHN THOMSON ile/ve/||/<>/> GEORGE PAGET THOMSON
- JOSEPH-LOUIS LAGRANGE ve/||/<> PIERRE SIMON LAPLACE
devamı için burayı tıklayınız...
- [Fars.] ZER-İ DEH-PENCÎ ile ZER-İ KAMER-TÂB ile ZER-İ KÂMİL ile ZER-İ MAHBÛB ile ZER-İ MAKLÛB ile ZER-İ SÂV/SÂVE ile ZER-İ ŞEŞ-SERÎ/VÎJE
- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM
- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI
- AHMET NÂŞİT:
SELİM NÂŞİT ile/ve/||/<>/> ÂDİLE NÂŞİT
- ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV
- ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]
- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI
- AYNŞTAYN ile AYNŞTAYNİYUM
( EINSTEIN vs. EINSTEINIUM )
( EINSTEIN avec EINSTEINIUM )
( EINSTEIN mit EINSTEINIUM )
- B KAT SAYISI[EINSTEIN KAT SAYILARI] ile B KAYNAĞI
( EINSTEIN COEFFICIENTS vs. B-POWER SUPPLY )
( LES COEFFICIENTS avec LA SOURCE DE LÉNERGIE DE B, LA SOURCE-B )
( EINSTEINKOEFFIZIENT mit B-STROMVERSORGUNG )
- BİLİM TERİMİ/KAVRAMINDA:
1924 ve/<>/< 1837
- BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA
- BOZON/LAR ile/ve FERMİYON/LAR
- BRAGG (KLEEMAN):
KURALI ile/ve/||/<> YASASI/DENKLEMİ ile/ve/||/<> KIRINIMI/YANSIMASI
- BRAGG KLEEMAN KURALI/YASASI ile BRAGG PIERCE YASASI
- CAUCHY SAYISI = HOOKE SAYISI
- CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN
- CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ
- CHARLES YASASI
- CLAISEN BALONU ile CLAISEN TEPKİMESİ
( CLAISEN FLASK vs. CLAISEN REACTION )
( CLAISEN KOLBEN mit CLAISEN REAKTION )
- CLASIUS-CLAPEYRON EŞİTLİĞİ
- DOPPLER ETKİSİ/OLAYI ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLİĞİ ile/ve/<> DOPPLER KAYMASI/FREKANSI ile/ve/<> DOPPLER ORTALAMA ETKİ KESİTİ
( DOPPLEREFFEKT mit DOPPLER-VERBREITERUNG mit DOPPLERBREITE mit DOPPLER-VERSCHIEBUNG mit DOPPLERMITTELQUERSCHNIT )
( L'EFFECT DE DOPPLER avec LA DILATATION DE DOPPLER avec LA LARGEUR DE DOPPLER avec LE DÉPLACEMENT DE DOPPLER avec LA SECTION TRANSVERSALE )
( DOPPLER EFECT vs. DOPPLER BROADENING vs. DOPPLER WIDTH vs. DOPPLER SHIFT vs. DOPPLER MEAN CROSS-SECTION )
- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ
- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ
- EVRENSEL DİL ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> YETER NEDEN İLKESİ
- FAHRENHEIT ile/ve/<> CELSIUS
- GAZ[Fr. < Lat. CHAOS[Van Helmont] | "ga" uzun okunur] ile GAZ[Fr. < GAZE] ile GÂZ[Fars.]
- HAFNİYUM ile HAHNYUM/NİLSBOHRYUM
- HAREKET HALİNDEKİ TEK BUZUL:
PERITO MORENO
- HAREKET ve/> YÖN
( MOVEMENT and/> DIRECTION )
- HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU ile/ve/||/<>/> PENTAKUARK
- IGNAZ SEMMELWEIS ile/ve/||/<> LOUIS PASTEUR
- II. MAHMUT ve/||/<>/> ABDÜLAZİZ ve/||/<>/> FEYZİ PAŞA/FEYZULLAH İZMİDÎ
- KANALİZASYON ve/||/<> HAMAM ve/||/<> KÜTÜPHANE
( Kentin kirini alır götürür. VE/||/<> Gövdenin kiri temizlenir. VE/||/<> Aklın boşlukları/"tozları" alınır. )
( Pis ve atık suların özel kanallar aracılığıyla belirli merkezlerde toplanıp atılmasını sağlayan düzen, lağım döşemi. VE/||/<> Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam. | Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer. VE/||/<> Betiklik/kitaplık. | Betik satılan dükkân, betikevi. )
- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK
- KETOZİS ile KETOJENİK BESLENME
- KİMYA/GER ile SİMYA/GER ile el-KİMYA
- KUMAŞ ile MERSERİZE[Fr.][John Mercer'in adından]
- KURÇATOVYUM = RUTHERFORDYUM
- KÜRESEL ISINMA ile/ve/değil KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
- LAVROVİT[Fr.] ile LAVSONİT[A. Camper Lawson'un adından]
- LEONHARD EULER ile ULF VON EULER
- LORENTZ ve/||/<> FITZGERALD
- MARIE CURIE ile/ve/||/<> PIERRE CURIE
- MATEMATİK/BİLİM EŞİKLERİ
- MENDELEVYUM[Fr. < Mendeleyev'in adından]
- MICHELSON ve/||/<> MORLEY
- MİKROBUN TANIMLANIŞI:
1876 ve/||/<> PASTEUR
- MODERN PERİYODLAR TABLOSU
- RÂZÎ ile FAHREDDİN RÂZÎ
- SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN
- WEBER KATSAYILARI'NDA:
GÖRME/PARLAKLIK ile/ve KİNESTEZİ ile/ve ACI [ısıyla ortaya çıkan] ile/ve İŞİTME [orta frekanslar] ile/ve BASINÇ [deri] ile/ve KOKU ile/ve TAD [tuz]
- YAĞ DAMLASI DENEYİ ve/||/<> ELEKTRONUN YÜKÜNÜN ÖLÇÜLMESİ
devamı için burayı tıklayınız...
- "(ZIR)DELİ" ile/değil DÂHİ
- "DAHA ÇOK OLAN"I ARAMAK değil/yerine DAHA AZ OLANIN TADINI ÇIKARMAK
- "EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR" ile/ve/<>/> "EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM"
- "GEÇMİŞE DÖNME İSTEĞİ" ile/değil/yerine GEÇMİŞLE İLİŞKİ KURMAK
- "HUME ÇATALI"NDA:
OLGULAR, OLGU DURUMLARI ile/ve/||/<> DÜŞÜNCELERİN BAĞINTILARI
( MATTERS OF FACT vs./and/||/<> RELATION OF IDEAS )
- "KİŞİLERİ KONUŞMAK" ile/değil/yerine KİŞİLERLE KONUŞMAK
- "OLASILIĞIN DOĞUŞU" ve/||/<> "ŞANSIN TERBİYE EDİLİŞİ"
- "PARALEL EVREN" değil ÇOKLU EVREN
- "SIMPLICIO" ile/ve/||/<> "SALVIATI" ile/ve/||/<> "SAGREDO"
- "TANIDIK MASA" ile/ve/||/<> "BİLİMSEL MASA"
- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER
- (HÜCCETÜL İSLÂM / İMAM / EBÛ HAMİD) GAZZÂLÎ ile/ve AHMET GAZZÂLÎ
- (KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ
- (KUSA'LI) NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<>/> GIORDANO BRUNO ile/ve/||/<>/> HENRY MORE
- (TEK/BAZI) FİLOZOFLAR/DÜŞÜNÜRLER
- [KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK
- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER
- [ne yazık ki]
KATLANMAK" ile/ve/||/<>/> "KANIKSAMAK" ile/ve/||/<>/> "KABULLENMEK" ile/ve/||/<>/> "ONAYLAMAK"
- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ
- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM
- | AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA
- 2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ
- AŞK
- ABRAHAM ABULAFIA ve/<> İBN ARABİ
- AÇIK ile/ve SEÇİK
- ADLER ile/ve/<> ADLER
- AFRODİT/VENÜS ile NİNİ ile LILLITH
- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)
- AHFEŞ:
ABDÜLHAMÎD ile/ve/||/<> SAİD BİN MES'ADE ile/ve/||/<> ALİ BİN SÜLEYMAN
- AHLÂK ile/ve/||/<>/< MERHAMET
( Merhamet, ahlâkın temelidir. )
- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN
- ALGI YANILSAMALARI'NDA:
MÜLLER-LYLER ve POGGENDORFF ve WUNDT ve ZOLLNER ve BOURDON
- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL
- ALONZO CHURCH ve/||/<> ALLEN TURING
- ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ
( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and/<> FIBONACCI NUMBERS/SERIAL )
- ANAXIMANDER ile ANAXIMENES
- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL
( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )
( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )
( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )
( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )
( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )
( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )
( )
( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )
( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )
( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )
( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )
( )
( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )
( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )
( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )
( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )
( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )
- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ
- ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV
- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ
- ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE IMMANUEL KANT ile/ve ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE KUTBUTTİN RÂZÎ VE IMMANUEL KANT
- ARISTO ile/ve/||/<>/> EINSTEIN
- ARISTON ile ARISTO(TELES)
- ARISTOTALES" değil ARISTOTELES
- ARİSTOTELES ve/||/<> DEMOKRITOS
- ARISTOTELES ile/ve/<> IMMANUEL KANT
- AŞKA DÜŞMEK:
GÖNÜL İLE ile ZEKÂ İLE ile AKIL İLE ile DUYGU İLE ile DÜŞMEZSEK
- AŞKINSAL İDEALİZM ile/ve/||/<> ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> AŞKINSAL VE ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> ESTETİK İDEALİZM ile/ve/||/<> SALTIK İDEALİZM
- AŞKINSAL ile AŞKIN
( TRANSCENDENTAL vs. TRANSCENDENT )
- ATOM MODELLERİNDE:
DEMOCRITOS ile/ve/||/<>/> DALTON ile/ve/||/<>/> THOMSON ile/ve/||/<>/> RUTHERFORD ile/ve/||/<>/> BOHR ile/ve/||/<>/> MODERN ATOM KURAMI
- ATOMCU KELÂM ile/ve İBN-İ SÎNÂ'CI KELÂM
- AUGUST COMTE ve ST. SIMON
- AUGUSTINUS ile/ve/<> ABELARDUS
- AVUKAT/EUATHLOS AÇMAZI ile/ve/||/<> KÖPRÜ AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> UYUYAN GÜZEL AÇMAZI
- AYDAKİ 3 DORUK:
ULUĞ BEY ve/<> KOPERNIK ve/<> GALILEO
- AYDINLANMADA:
ATİNA ile/ve/||/<>/> BAĞDAT ile/ve/||/<>/> AMSTERDAM
- AYIRDEDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK
- BACON ile BACON
- BAĞIMSIZLAŞMA ile/ve/||/<> WILLIAM/WILHELM TELL
- BAKIŞIM/SİMETRİ ile AYAR/GAUGE SİMETRİLERİ
- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI
( VESICA PISCIS )
- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ ile BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ
- BELİRLEME, OLUMSUZLAMADIR ile/değil/yerine OLUMSUZLAYARAK BELİRLEME
- BENJAMIN ile BENJAMIN
- BİÇİM ESTETİĞİ ile/ve/||/<> İÇERİK ESTETİĞİ
- BİLDİĞİMİZİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLMEDİĞİMİZİ
- BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK
- BİLGİDE/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE,
DÜŞÜNCEDE/UYGULAMADA/YAŞAMDA:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/||/<>/< YANLIŞLANABİLİRLİK
- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER
( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )
devamı için burayı tıklayınız...
- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ
- ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE IMMANUEL KANT ile/ve ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE KUTBUTTİN RÂZÎ VE IMMANUEL KANT
- ARİSTO ve HAREZMİ
- ARİSTOTELES MANTIĞI/SERT CİSİMLER MANTIĞI ile/ve BULANIK MANTIK
- ATOMCU KELÂM ile/ve İBN-İ SÎNÂ'CI KELÂM
- AVUKAT/EUATHLOS AÇMAZI ile/ve/||/<> KÖPRÜ AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> UYUYAN GÜZEL AÇMAZI
- CÂMİ ve/||/<> MÂNİ
- GAZÂLÎ ve FAHREDDİN RÂZİ
- GEORG CANTOR ile MORITZ BENEDIKT CANTOR
- HEGEL'DE:
MANTIK BİLİMİ = METAFİZİK
- KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> KANT'TA ile/ve/||/<>/> HEGEL'DE
- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK
- KONUT/MESKEN[Ar.] ile KONUT
- LEOPOLD LÖWENHEIM ve/||/<> THORALF SKOLEM (KURAMI)
- RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ
- SATRANÇ ile/ve/||/<> KÖRLERİN SATRANCI ile/ve/||/<> KÖRLEME SATRANÇ
- ŞEMSEDDİN SEMERKANDÎ
- SONSAL SINIFLAMALAR/KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/<>/> FARABÎ'DE ile/ve/<>/> KANT'TA
- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO
- ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ
devamı için burayı tıklayınız...
- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER
- 1 RAKAMI ile TEK SAYILAR ile ASAL SAYILAR
- ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ
( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and/<> FIBONACCI NUMBERS/SERIAL )
- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL
( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )
( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )
( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )
( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )
( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )
( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )
( )
( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )
( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )
( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )
( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )
( )
( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )
( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )
( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )
( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )
( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )
- ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]
- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI
- ASAL SAYILARDA:
MILLS ile/ve/||/<> WRIGHT
- B KAT SAYISI[EINSTEIN KAT SAYILARI] ile B KAYNAĞI
( EINSTEIN COEFFICIENTS vs. B-POWER SUPPLY )
( LES COEFFICIENTS avec LA SOURCE DE LÉNERGIE DE B, LA SOURCE-B )
( EINSTEINKOEFFIZIENT mit B-STROMVERSORGUNG )
- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI
( VESICA PISCIS )
- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN
- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER
( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )
- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI
- BRACHISTOCHRONE EĞRİSİNDE:
EN KISA YOL ile/ve/değil/||/<>/< EN KISA ZAMAN
- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER
- CAUCHY SAYISI = HOOKE SAYISI
- CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN
- DAĞ ile TEPE
( CEBEL[çoğul > CİBÂL] ile ... )
( KÛH ile ... )
( MOUNTAIN vs. HILL )
- DEMOKRİTOS ATOMCULUĞU ile/ve/||/<> PLATON KOZMOLOJİSİ
- DÖNGÜSEL(CYCLOID) GEOMETRİ - 1599
- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ
- ERATOSTHENES ve/||/<>/> STRABON
( Ἐρατοσθένης VE/||/<>/> Στράβων )
- EŞLERİN ÖRTÜŞMEZLİĞİ AÇMAZI(PARADOKSU)'NDA:
LEIBNIZ ve GEOMETRİ ile/ve/||/<> EŞLER ve ÖRTÜŞMEZLİK ile/ve/||/<> YERLERİN, UZAYDA FARKLILAŞMASI(1768)
- EULER ve LAGRANGE ve KANT
- EVRENSEL DİL ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> YETER NEDEN İLKESİ
- FOURIER ile/ve/||/<>/> CAUCHY ile/ve/||/<>/> DIRICHLET
- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ile/ve/=/||/<> RASTGELELİK
- GEORG CANTOR ile MORITZ BENEDIKT CANTOR
- HAMILTON ve/||/<> LAGRANGE ÇÖZÜMLEMELERİ
- HÂZİN ile ABDURRAHMAN el-HÂZİNÎ
- HILBERT ve/||/<> MİLENYUM SORUNLARI MİLENYUM PROBLEMLERİ
- İBN YUNUS ile KEMALEDDIN İBN YUNUS
- İBN-İ HEYSEM ile/ve/||/<>/>< GALILEO
- İBN-İ HEYSEM ile İBN-İ HEYSEM
- İHSAN FAZLIOĞLU BETİKLERİNDE:
KENDİLİK ile/ve/||/<> KİMLİK
- İSTATİSTİK ve/||/<> BOLTZMANN İSTATİSTİK YASASI
- JOHN VON NEUMANN /
- JOSEPH-LOUIS LAGRANGE ve/||/<> PIERRE SIMON LAPLACE
- KANT'IN, ÖNE SÜRDÜĞÜ TEMEL VARSAYIM:
AKLÎ GÖRÜNÜN İPTALİ ile/ve/||/<>/> MATEMATİK ZEMİNİN ORTAYA KONULMASI
- KARMAŞIK SAYILARIN GÖSTERİMİ
- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK
- KLAVYE KULLANIMI(/CISI) ile FARE KULLANIMI(/CISI)
( Büyük Harf[Caps Lock] tuşu aktifken [AltGr + Q] işaretini çıkartamazsınız. )
- KONİKLER:
ELİPS[Fr. < Yun.]/İHLÎCÎ[Ar.] ile PARABOL[Fr. < Yun.] ile HİPERBOL[Yun.]
- KONUT/MESKEN[Ar.] ile KONUT
- LEONHARD EULER ile ULF VON EULER
- LEOPOLD LÖWENHEIM ve/||/<> THORALF SKOLEM (KURAMI)
- LORENTZ ve/||/<> FITZGERALD
- MACH SAYISI:
SERBEST AKIM HIZI ve/<> SES HIZI
- MATEMATİK/BİLİM EŞİKLERİ
- MATEMATİK ve/||/<> MARX
- MAXWELL EŞİTLİKLERİNDE:
GAUSS YASASI ile/ve/||/<> GAUSS'UN MANYETİK YASASI ile/ve/||/<> FARADAY'IN TÜMEVARIM YASASI ile/ve/||/<> AMPER'İN DEVRE YASASININ DOĞRULAMASI
- MEKANİKTE:
NEWTON ile/ve/||/<>/> LAGRANGE
- MICHELSON ve/||/<> MORLEY
- MINKOWSKI DENKLEMİ: 1908
- NAVIER ve/||/<> STOKES (DENKLEMLERİ)
- NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ
- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN
- ÖKLİD ile LOBACHEVSKI ile RHEIMANN GEOMETRİLERİ
- ÖKLİD ve/||/<>/> POSTULATLARI
- ÖLÇEK ile VERNİYE[< VERNIER adından]
- PASCAL ÜÇGENİ ve/||/<> BİNOM DAĞILIMI
- PASKAL[Fr.] ile (BLAISE) PASCAL
- PİRAMİT ile/<> KONİ
- RESİM ve/||/<>/< BİLİM
- RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ
- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO
- SPİRAL ve/||/<> HELİS ve/||/<> ELİPS
- SULTANLARIN BİLDİĞİ DİL SAYISI:
8 || 7 || 6 || 5
- THALES KURAMI ve/||/<> ÜÇGENLER KURAMI
- THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER
devamı için burayı tıklayınız...
- !CEHÂLET ve/<> !BAĞNAZLIK ve/<> !ÖFKE ve/<> !YEGİNLİK/ŞİDDET
- !DEDİKODU/GIYBET ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD
( )
- !DÜŞMAN/LIK ve !KİN
- !HINÇ/GAYZ ile !İNTİKAM
( Zayıf olan, nefret etme ve intikam alma eğilimindedir. Tembel olduğundan da, yatışır ve bu düşüncelerden vazgeçer. )
( GAYZ ile ZAHL[çoğ. ZÜHÛL] )
- !HINÇ ile/ve/||/<> !ÖÇ
( Zayıf olan, "alınır". "Alınan", kızar. Kızan, öfkelenir. İLE/VE/||/<> Daha zayıf olan, incinir. İncinen, gücenir. Gücenen, kinlenir. )
- !İŞKENCE ile/değil/yerine CEZA
- !KATLİAM[Ar. KATL+ÂMM] değil/yerine/= !KIRIM
- !KİN:
"TUTMAK" ile/değil/yerine/>< TUTMAMAK
( Güçsüz olanlar, kin tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü olanlar, kin tutmaz. )
- !KİN ile/ve/||/<> !İNTİKAM
- !KISKANÇLIK ile/ve/<> !KİN
- !MENFÛR[Ar. < NEFRET] değil/yerine/= İĞRENÇ
- !ÖFKE ile/ve/ne yazık ki/> !SALDIRI
- !ŞAKA ile/ve/||/<>/> !İNTİKAM
- !SAVAŞ değil/yerine/>< SANAT
- !SAVAŞ ile/ve/değil/yerine SAVAŞIM
- !ŞİRK ile/ve/||/<> !KİBİR
( Tanrı'ya, başka bir şeyi/birini ortak koşmak. İLE/VE/||/<> Tanrı'ya, kendini ortak koşmak. )
- !TOKAT = !ŞAMAR
( Açık elle yüze vurulan tokat. )
- !ZULÜM ile/ve/değil/||/<> İHMALKÂRLIK
- ... "HİSSETMEK" ile/değil/ne yazık ki ZANNETMEK
- ... GERÇEKLİK:
EVRENSEL/BÜTÜNCÜL ... ile/ve/||/<> FİZİKSEL ... ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ... ile/ve/||/<> ÖZNEL ... ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL ...
- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK
- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU
- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE
- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK
- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN
- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU
- ...'NIN(BEKLEMENİN/DÜŞÜNMENİN VB.):
"ÂLEMİ" YOK! değil GEREĞİ YOK!
- ...'YA (ÇOK) DÜŞKÜN" ile/ve/değil/yerine "...'YI (ÇOK) SEVEN"
- ...YA "DEĞER"/"DEĞMEZ" ile/değil/yerine GEREKİR/GEREKMEZ
- "... BİÇİMİNDE DÜŞÜNMEK" ile "... BİÇİMİNDE BAKMAK"
- "... DÜŞÜNCELİ DÜŞÜNÜRLER" değil ... "KABULLÜ" DÜŞÜNÜRLER
- "... İSTENCİ/İRÂDESİ" ile/değil ... İSTEĞİ
( ... irâdesi[yapma/yapabilme gücü]. İLE/DEĞİL ... yönelimi. )
- "... MANTIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< KABULÜ
- "...'DAN HOŞLAŞMAM" değil ...'DAN (PEK/HİÇ) HOŞLANMAM/HOŞLANMIYORUM
- "...'YA GEREK YOK" ile/değil/yerine "... YETERLİ"
- "(ZIR)DELİ" ile/değil DÂHİ
( Kişilerin/toplumun anlayamadıkları ve/ya da kabul edemedikleri. İLE/DEĞİL Deliliğini, topluma kabul ettire(bile)n. )
(
Özellikle sözlük çalışması, dilin önemi, bireyin farkı ve değeri, yaşam hakkı, aşk, dostluk, psikoloji, ümit, hizmet, hukuksal süreç bağlamında ve daha çoğu bireysel (||/<>) toplumsal düşünce, duygu ve değerler açısından izlenilmesi gerekli olan, gerçek bir yaşam öyküsünün işlenilmiş olduğu
etkileyici, ilginç ve harika bir film. )
- "Allah'tan" ise senin yetersiz diline/sözüne/onayına kalmayacağını anımsa da ona göre KONUŞ!!!
- "Aslında" "öyle/şöyle" (oldu/olacak) ise zamanında düşün de ona göre KONUŞ!!!
- "Belki de" olasılıklarını düşünebiliyorsan birine ayrıcalık yapmadan KONUŞ!!!
- "Bilip-bilmeden" konuşma! Doğrusunu öğren de KONUŞ!!!
- "Ne bileyim" diyorsan düşünüp, öğrenip, bilebileceğini anımsa ve ona göre KONUŞ!!!
- "Niye ki?" diyerek, hazırcı değil önce kendin düşün de ona göre KONUŞ!!!
- "AÇIK" ile/ve/değil/<> ZAAF
- "ACIKLI" ile/ve/değil/yerine DUYGUSAL
- "ACIMA!" ile/değil "FAZLA ACIMA!"
- "ADAM SATMIŞLIĞI/MIZ"
değil/ne yazık ki/><
"ADAM SANMIŞLIĞI/MIZ"
( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )
- "ADAMINA GÖRE" ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE
- "ADSIZ NARKOTİKLER" değil ADSIZ NARKOTİK (ARKADAŞ BİRLİĞİ)
( Adsız Narkotik Arkadaşlık Birliği Tel.: 536. 341 01 89 )
- "AĞLAMA DUVARI" ile/değil/yerine BATI DUVARI
- "AĞLAMAMAK" değil/yerine AĞLATMAMAK
- "AHESTE AHESTE" ile "AVAL AVAL"
- "AHLÂKSIZLIK" ile/değil AHLÂK ÖLÇÜTLERİNİN BULUNMAMASI
- "AKIL ALMAYI" İSTEMEMEK değil/yerine/> "AKLINI BAŞINA TOPLAMAK"
( Kimseden "akıl almak" istemiyorsan, aklını başına topla! )
- "AKIL-BALİĞ" değil ÂKİL-BALİĞ
- "AKILLI OLMAK" ile/ve/değil/yerine YETERİNCE AKILLI OLMAK/DAVRANMAK
- "AKILSIZ"/"KAFASIZ" ile YETERSİZ(/DÜŞÜNCESİZ)
- "AKL(IN)A" GÖRE "AKIL" ile/değil/yerine AKIL
- "AKLIMA GELMİYOR" ile/ve/değil "AKLIMA GETİREMİYORUM"
- "AKLIN" KULLANDIĞI KAVRAMLAR/DİL ve/||/<> KAVRAMLARIN/DİLİN KULLANDIĞI "AKIL"/ZİHİN/KİŞİ
- "ALIŞKANLIK" (İLE) ile/değil KENDİLİĞİNDENLİK (İLE)
- "ALIŞKIN" ile/değil/yerine ALIŞKANLIĞI OLAN
- "ALTINDA KALMAK" ile/değil/yerine/< "ALTINDAN KALKMAK"
- "ALTTAN ALMAK" ile/ve "İDARE ETMEK"
- "ARMUT, DİBİNE DÜŞER" ile/ve/||/<> "DEDESİ KORUK YEMİŞ, TORUNUN DİŞİ KAMAŞMIŞ"
- "AŞIRI ..." değil/yerine DAHA YOĞUN ...
- "AŞIRI/LIK" ile/ve/değil SIRADIŞI/LIK
( [not] "EXCESSIVE/NESS" vs./and/but EXTRAORDINARY/INESS )
- "AŞMA" ile "ESNETME"
- "ATIYORUM" değil/yerine "SESLİ DÜŞÜNÜYORUM!"
( Örnek vermeden önce ya da bir bağlantı kurmadan önce iyi düşünmek ve bunu doğru/iyi belirtmek gerek! )
( Benzetmede/teşbihte, hata olmaz/olmamalı! [Yanlış/yetersiz örnekle istenilen aktarılamaz, amaca ulaşılamaz(maksat hâsıl olmaz)!] )
- "AYNI PARALELDE" değil AYNI YÖNDE ya da PARALELDE
devamı için burayı tıklayınız...
- "NEYİ KAYBETTİK?" değil/yerine BAŞKALARI, BİR ŞEYLERİ İNŞÂ ETTİ, ETMEYE DEVAM EDİYOR
- "SÖZÜN ÖZÜ" PROGRAMINDA:
ÖNERİLEN KİTAPLAR ve/||/<> BÖLÜM ADLARI
- (!)ÖLDÜRME ile !KIYA/!CİNAYET[Ar.]
- (BAZI) VAHŞİ(ETÇİL/HEPÇİL) HAYVANLAR ile/ve/yerine (BAZI) UYSAL(OTÇUL) HAYVANLAR
- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM
- [Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA
- ACI DUYABİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< (KENDİ)/(ONUN/ÖTEKİNİN) ACISINI DUYABİLEN
- ADHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KOHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KAPİLER ETKİ
- AKLÎ İLİMLER ile/ve/<> NAKLÎ İLİMLER
- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL
( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )
( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )
( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )
( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )
( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )
( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )
( )
( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )
( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )
( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )
( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )
( )
( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )
( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )
( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )
( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )
( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )
- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ
- AY ve/<> 2016 HO3
( MOON and/<> CONSTANT COMPANION )
- BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT
( )
- BİLGİTEY(LİSE) ile/ve/<>/> BİLİMTEY(ÜNİVERSİTE)
- BİLİM ve/||/<>/> BİLİMİN BİLİMİ
- BÜYÜK GÖZELER/HÜCRELER ile/ve/<> KÜÇÜK GÖZELER/HÜCRELER
- CAMİ ile DEFTERDAR CAMİİ[1541]
(NAZLI MAHMUT EFENDİ)
- DAĞ FARESİ ile ÇAYIR FARESİ
- DAHİ ile DÂHİ
- DENKLEMLERDE EŞİKLER:
PİSAGOR ile/ve/||/<>/> LOGARİTMA ile/ve/||/<>/> TÜREV ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK SAYI
- DEPREMDE:
ÇÖKMEK ile/ve/||/<> KAPANMAK ile/ve/||/<> TUTUNMAK
- DİL ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> YABANCI DİL KONUŞMA
- DIŞKI(FEÇEZ/GAİTA/KAZÛRÂT/ÇÖMÜK/BOK) ile GÜBRE[Yun.]/KEMRE
( AHBESEYN: En yaramaz(murdar) şeylerden ikisi. [dışkı ve sidik] )
( FAECES/FECES/EXCREMENT vs. DUNG/MANURE )
- DÖNGÜ ile/ve BOKBÖCEĞİ/KHEBER[Mısır'da]
( CYCLE/CYCLONE vs./and SCARAB )
( ... cum GEOTRUPES STERCORARIUS )
- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ
- DÜNYA ile/ve/||/<> NESNELERİN ÖYKÜSÜ
- EPR(DOLANIKLIK) AÇMAZI(PARADOKSU):
EINSTEIN ve/+/||/<> POTENSKI ve/+/||/<> ROSEN
- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/< RASHOMON
- EULER ve LAGRANGE ve KANT
- EVRİM/EVOLASYON[İng. < EVOLUTION] ile DEĞİŞİNİM/MUTASYON
( EVOLUTION vs. MUTATION )
- FELSEFE(PHILO-SOPHIA):
BİLGELİK SEVGİSİ ile/ve/||/<> SEVGİNİN BİLGELİĞİ
- FELSEFE ile/ve/||/<>/< ŞAŞMA/HAYRET
- FİZİK ile/ve/||/<>/> METAFİZİK
- FİZİK ile METAFİZİK/MATEMATİKSEL FİZİK
- GEEK ile/ve/||/<>/> NERD
- GERÇEKLİK ile/ve/<>/değil/yerine GÖRÜNÜŞ
( ŞE'NİYYET[< ŞE'NÎ: Gerçek] ile/ve/<>/değil/yerine KİSVET[çoğ. KÜSÂ][KİSVE değil!]: Elbise. | Özel kıyafet. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydikleri paçalı meşin pantolon. | Bir kimsenin/şeyin dış görünüşü. )
( [not] REALITY vs./and/<>/but PHENOMENON )
( RÉALITÉ avec/et/<> ASPECT )
- GHRELİN ve/||/<>/> İNSÜLİN ve/||/<>/> LEPTİN
- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ
( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )
- GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ
- İBN-İ HEYSEM ile İBN-İ HEYSEM
- IGNAZ SEMMELWEIS ile/ve/||/<> LOUIS PASTEUR
- II. MAHMUT ve/||/<>/> ABDÜLAZİZ ve/||/<>/> FEYZİ PAŞA/FEYZULLAH İZMİDÎ
- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK
- İNSAN ile/ve/||/<>/< MAYMUN/SÜRÜNGEN/BALIK
- KARL POPPER
- KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> KANT'TA ile/ve/||/<>/> HEGEL'DE
- KAVRAM ile/ve/<> İMGE
( CONCEPT vs./and/<> IMAGE )
- KAVRAMI/MEFHUMU GÖRMEK ile/ve/değil/||/<>/< KAVRAM/MEFHUM İLE GÖRMEK
- KAYNAMA ile/ve/||/<> BUHARLAŞMA
- KENTSEL "ÖTELEME" ile/değil/yerine/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM
- KEREN ile/değil KARAN
- KİŞİLER ile/ve/||/<>/> MEZAR TAŞLARI
- KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI
( REV', REV'A, HAVF ile/ve/değil/||/<>/> GAMM )
( BÂK, PERVÂ ile/ve/değil/||/<>/> ENDİŞE[< Pehlevice/Farsça]: Düşünüyorum] )
( [not] FEAR vs./and/||/<>/>/but ANXIETY/CONCERN )
( METUS cum//et/./||/<>/> ... )
- KÜRESELLEŞ(TİR)ME ile/ve/değil/yerine EVRENSELLEŞ(TİR)ME
- KÜTLE ÇEKİMİ
ile/ve/+/||/<>
ELEKROMANYETİK ETKİLEŞİM
ile/ve/+/||/<>
GÜÇLÜ ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ
ile/ve/+/||/<>
ZAYIF ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ
- KUVANTUM KURAMI değil/yerine KUVANTUM MEKANİĞİ
- MAKİNE'DE:
DÖRT AŞAMA ve/||/<>/> DÖRT KİŞİ
- MANTIK ile/ve/||/<>/> FELSEFE
- MANTIK ve/||/<>/> FİZİK ve/||/<>/> ETİK
- MARX ve FREUD
- MATEMATİK[Fr.]/RİYAZİYE[Ar.] ile/ve/< GEOMETRİ[Fr. < Yun. GEO: Yer. | METRON: Ölçü.]
- MATEMATİK ile BAYEZYEN MATEMATİK
- MATEMATİK ve VARLIKBİLİM
( MATHEMATICS and ONTOLOGY )
- MEKANİKTE:
NEWTON ile/ve/||/<>/> LAGRANGE
- MİKROBİYOTA ile/ve/||/<> MİKROBİYOM ile/ve/||/<> METAGENOM
- NE YAPARSAK/YAZARSAK YAPALIM/YAZALIM,
HİÇBİR KONUDA:
ACELE ETME(YELİM)! ve/||/<>/> ÖZEN GÖSTER(ELİM)!
- NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ
- NESNENİN DURUMLARINDA:
KATI ile/ve AMORF KATI ile/ve SIVI ile/ve GAZ ile/ve PLAZMA ile/ve SÜPER AKIŞKAN ile/ve SÜPER KATI ile/ve DEJENERE KATI ile/ve NÖTRONYUM ile/ve GÜÇLÜ SİMETRİK NESNE ile/ve ZAYIF SİMETRİK NESNE ile/ve KUARK-GLUON PLAZMA ile/ve FERMİYONİK YOĞUNLAŞTIRMA ile/ve BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞTIRMASI ile/ve ACAYİP MADDE
- NÜMİSMATİKTE[Fr. NUMISMATIQUE < Lat. < NUMISMA / Yun. < NOMISMA]:
KAVRAMLAR ile TERİMLER ile TARİHÇE
- OEDIPUS:
ŞİŞ AYAK ile/ve/||/<> BİLEN AYAK(KİŞİ)
- OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!
( READING! and READING! and READING! )
- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)
( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )
- OT YİYENLER/OTOBURLAR ile/ve ET YİYENLER/ETOBURLAR ile/ve HEPÇİLLER[hem OT, hem ET YİYENLER] ile/ve LEŞ YİYENLER/LEŞOBURLAR ile/ve AYRIŞTIRICILAR
( DÂD ile/ve DED ile/ve DÂD Ü DED ile/ve ... ile/ve ... )
( HERBIVOROUS vs./and CARNIVOROUS vs./and OMNIVOROUS vs./and ... vs./and ... )
- PLASTİKLER'DE:
PETE[1] ile HDPE[2] ile V[3] ile LDPE[4] ile PP[5] ile PS[6] ile ÖTEKİLER[7]
- PTEROZOR ile/ve/||/<> ARCHAEOPTERYX ile/ve/||/<> COMPSOGNATHUS
- RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI
- SATRANÇ ile/ve/||/<> KÖRLERİN SATRANCI ile/ve/||/<> KÖRLEME SATRANÇ
- ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE
- SİRKADİYEN ile SİRKALUNAR ile SİRKASEPTAN ile SİRKANUAL
- SMA1 ile SMA2 ile SMA3 ile SMA4
- SOKAK/HABER FOTOĞRAFI ile/ve/değil/||/<>/< BELGESEL FOTOĞRAF
- SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK
- SQL'DE:
DML ile/ve/||/<>/> DDL ile/ve/||/<>/> DCL ile/ve/||/<>/> TCL
- STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> HERŞEYİN KURAMI
- SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN
- THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER
- THEIA ile/ve/||/<> DÜNYA
- TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE
- TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]
( DEDUCTION vs./and/||/<> INDUCTION )
- U KUARK ile/ve/||/<> D KUARK ile/ve/||/<> ELEKTRON
- ÜÇGENLER ile/ve/<> ÖZEL ÜÇGENLER
- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU
( EXISTENCE-KNOWLEDGE IMAGINATION vs./and MORALS IMAGINATION )
- VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK
- YANGININ/İLTİHABIN:
ÇOĞU ile/ve/||/<> AZI
- YANLIŞ/KÖTÜ/AŞIRI/ABARTILI KULLANILANLAR:
"SIKINTI YOK!" ve/<> "AYNEN" ve/<> "KESİNLİKLE" ve/<>
"HAYIRLISI" ve/<> "KISMET" ve/<> "TABİİ Kİ DE" ve/<>
"YAPILACAK BİR ŞEY YOK" ve/<> "BENCE DE"
- YAPISAL DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM
- YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK
- YAŞAM AĞACI ile/ve/||/<> DARWIN
- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< YAŞARKEN YAŞATMAK
- ZEKÂ:
SOYUT ile/ve/||/<> MEKANİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL
- ZEYTİNYAĞINDA:
ACILIK ile/ve/||/<> YAKICILIK
- ZÜBÜK ve/||/<> PIRT
- -2 ve 2
( İkisinin de karesi 4'tür. )
- -MEK ile/ve/||/<> -LİK
- -NIN EKİ ve -DIR EKİ
( 'S to IS )
- !"IRKÇI/LIK" ile/ve/değil/<> OYMAKÇI/LIK / KABİLECİ/LİK
- !DEDİKODU/GIYBET ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD
( )
- !KAPİTALİZM ile/ve !SAVAŞ
- !KİN:
"TUTMAK" ile/değil/yerine/>< TUTMAMAK
( Güçsüz olanlar, kin tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü olanlar, kin tutmaz. )
- !TAHKİR ile/değil/yerine TENKİT/TENKİD
( Bir kaçıştır.[kendinden, utancından, küçüklüğünden] İLE/DEĞİL/YERİNE Bilmeyi zorunlu kılar. )
- ... "BÂKÎ KALIR" değil ... BÂKÎ ya da ... KALICI
- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR
- ... "EVRENİ" ile/ve/<> ... EVRİMİ
- ... "ŞANSI" YOK değil ... OLASILIĞI/OLANAĞI YOK
- ... AÇISIYLA ile/ve/değil/||/<> ... KADARIYLA
- ... ADINA ile ... İÇİN/AÇISINDAN
( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )
- ... ANLAMDA ile/ve/değil/||/<>/< ... ALANDA
- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI
- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR
- ... DIŞI ile ...YI AŞAN
( OUT OF ... vs. PASS OVER OF ... )
- ... DİYE BİLDİĞİ/M/İZ ile ... DİYEBİLDİĞİ/M/İZ
- ... GERÇEKLİK:
EVRENSEL/BÜTÜNCÜL ... ile/ve/||/<> FİZİKSEL ... ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ... ile/ve/||/<> ÖZNEL ... ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL ...
- ... GİBİ ile ...'YA GÖRE
- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK
- ... KERE ile/ve/||/<>/> "AŞK KERE"
- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU
- ... KURMAK ile/ve/||/<>/> ... OLUŞTURMAK
- ... OLANAĞI ..:
SUNMAK ile/ve/||/<> TANIMAK
- ... OLASILIĞI:
YÜKSEKTİR ile/ve/||/<>/> YÜKSELİR
- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNEMEYİZ" değil SÖYLEYEMEYİZ/İDDİA EDEMEYİZ
- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNÜYORUM" ile/değil TAHMİN EDİYORUM
- ... OLMASINDAN/DURUMUNDAN (DA):
ANLAŞILACAĞI GİBİ ..." ile/ve/değil "HAREKET EDİLEBİLECEĞİ GİBİ ..."
- ... PEŞİNDE ile/ve/değil/<> ... DERDİNDE
- ... SİSTEMİ ile ... MAKİNASI
- ... TARTIŞMASI" ile/değil ... AYRIMI
- ... TEMEL/Lİ ile ... DAYANAK/LI
- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE
- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ
- ..., BİZİ ŞURAYA "İLETEBİLİR" değil ..., BİZİ ŞURAYA "YÖNLENDİREBİLİR"
- ...:
"BÖLÜMÜ" ile/ve/||/<> ... "YANI"
- ...:
"OLMALI!" ile/değil OLABİLDİĞİ KADAR(IYLA) OLMALI(/OLABİLİR ANCAK)
- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK
- ...:
OLARAK GÖRMEMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEMEK
- ...'LARI:
SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRALAMAK
- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN
- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU
- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU
- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ
- ...'NIN:
TANIMI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLI OLDUĞU/OLABİLECEĞİ YER
- ...'NIN(BEKLEMENİN/DÜŞÜNMENİN VB.):
"ÂLEMİ" YOK! değil GEREĞİ YOK!
- ...'YA BAŞVURMAK ile/ve/||/<> ...'DAN YOLA ÇIKMAK/HAREKET ETMEK
- ...'YA:
"İNDİRMEK" ile "GÖTÜRMEK"
- ...'YI DUYMUŞ OLMAK ile ...'YI DUYMAMIŞ OLMAK
- ...'YI GEREKTİRİR ile/ve/değil/||/<> GETİRİR
- ...'YI GÖRMÜŞ OLMAK ile ...'YI GÖRMEMİŞ OLMAK
- ...'YI OKUMUŞ OLMAK ile ...'YI OKUMAMIŞ OLMAK
- ...'YI SORMAMAK ile/ve/||/<>/> ...'YA BAKMAMAK
- ...'YI:
"UZATMAK" ile/değil/yerine SÜRDÜRMEK
- ...'YI:
BAŞLATAN ile/ve/değil/||/<>/> BAŞLATICILARDAN BİRİ
- ...
SALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SAÇMAK
- ...DIR'IN İŞLEVİ:
NE OLDUĞUNU TANIMLAMADA ile/değil NE OLMADIĞINI TANIMLAMADA
( Bigi yoksa kişisel bir iddia olarak kalır. İLE Ancak, veriye/bilgiye dayanarak kullanılabilir. )
( Bir konunun/durumun/ayrıntının, ne olduğunu "tanımladığımızdaki" ["...dır"] karşılığı ile ne olmadığı ya da ne olmayabileceğini belirttiğimizdeki anlamı, etkisi bir/aynı değildir. Ne olmadığını/olmayabileceğini ["... değildir"] belirttiğimizde [fazla] tartışma konusu bulunmayabilir fakat ne olduğu "iddia edilirse" çok fazla tartışma ve ayrışma konusu doğabilir/olabilir. )
- ...İZM ile İNDİRGEMECİLİK
- ...MIŞ GİBİ ile/ve/değil BİLE DEĞİL
- ...MIŞ GİBİ ile/ve GİZLİ
- ...MIŞ GİBİ ile/değil VARSAYMAK
- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ
- ...SIZ ile YOK
( ...LESS vs. THERE IS/ARE NOT )
- ...YA DAİR ile/ve/||/<> ...YA DAHİL
- ..'YA:
BİNÂEN ile İSTİNÂDEN
- 'ILM/İLM ile/>< ZANN
Felsefe sayfasının devamı için burayı tıklayınız...- !DEDİKODU/GIYBET ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD
( )
- !SAVAŞ değil/yerine/>< SANAT
- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR
- ... ADINA ile ... İÇİN/AÇISINDAN
( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )
- ... ANLAMDA ile/ve/değil/||/<>/< ... ALANDA
- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI
- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR
- ... DIŞI ile ...YI AŞAN
( OUT OF ... vs. PASS OVER OF ... )
- ... GİBİ ile ...'YA GÖRE
- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK
- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU
- ... OLASILIĞI:
YÜKSEKTİR ile/ve/||/<>/> YÜKSELİR
- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNEMEYİZ" değil SÖYLEYEMEYİZ/İDDİA EDEMEYİZ
- ... OLMASINDAN/DURUMUNDAN (DA):
ANLAŞILACAĞI GİBİ ..." ile/ve/değil "HAREKET EDİLEBİLECEĞİ GİBİ ..."
- ... PEŞİNDE ile/ve/değil/<> ... DERDİNDE
- ... TARTIŞMASI" ile/değil ... AYRIMI
- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE
- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ
- ..., BİZİ ŞURAYA "İLETEBİLİR" değil ..., BİZİ ŞURAYA "YÖNLENDİREBİLİR"
- ...:
"BÖLÜMÜ" ile/ve/||/<> ... "YANI"
- ...:
"OLMALI!" ile/değil OLABİLDİĞİ KADAR(IYLA) OLMALI(/OLABİLİR ANCAK)
- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK
- ...'LARI:
SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRALAMAK
- ...'NIN SANATI ile ... SANATI
( "ART OF ..." vs. "... ART" )
- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU
- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU
- ...'NIN:
TANIMI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLI OLDUĞU/OLABİLECEĞİ YER
- ...'YI:
"UZATMAK" ile/değil/yerine SÜRDÜRMEK
- ...'YI:
BAŞLATAN ile/ve/değil/||/<>/> BAŞLATICILARDAN BİRİ
- ...
SALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SAÇMAK
- ...MIŞ GİBİ ile/ve/değil BİLE DEĞİL
- ...MIŞ GİBİ ile/değil VARSAYMAK
- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ
- ...YA DAİR ile/ve/||/<> ...YA DAHİL
- ..'YA:
BİNÂEN ile İSTİNÂDEN
- .jpg ile/ve/||/<>/> .png
( Web ortamında daha fazla performans gösterir ve daha çok kullanılan biçimdir.[Transparan özelliği yoktur.][1986] İLE/VE/||/<>/> Arkaplan görselleri ve desenlerinde PNG biçimli görseller yeğlenilir.[Transparan özelliği vardır.][Logo ve ikon yapımında yeğlenilir.][Genellikle daha nitelikli olduğundan, JPG'den boyut olarak daha büyüktür.][1990] )
- " "
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :
( İnsanlık, bir gün...
(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.
(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.
(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.
(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."
Alex Kanevsky )
- "... AMA ..." ile/değil/yerine "... DOLAYISIYLA ..."
- "... ANLAMINDA" ile/ve/<> "... ORANINDA"
- "... ANLAŞILMAZ!" ile/değil/yerine HERKES, KABI KADARINI ALIR
- "... BİÇİMİNDE DÜŞÜNMEK" ile "... BİÇİMİNDE BAKMAK"
- "... İSTENCİ/İRÂDESİ" ile/değil ... İSTEĞİ
( ... irâdesi[yapma/yapabilme gücü]. İLE/DEĞİL ... yönelimi. )
- "... MANTIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< KABULÜ
- "... NEDENİYLE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "... GEREĞİNCE"
- "... TANIMLANDI" ile/değil ... TANINDI
- "... YAPMAYA ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine ÇABA
- "...'YA DİKKAT ÇEKMEK" ile/ve/<> "...'YA ATIFTA BULUNMAK"
- "...'YA GEREK YOK" ile/değil/yerine "... YETERLİ"
- "...'YA NİSPETEN" ile/ve/||/<> "...'YA SAYGIDAN/HÜRMETEN"
- "...'YA SIĞMAYACAK" ile/değil ... İLE SINIRLANDIRIL(A)MAYACAK
- "...'YI ANIMSAYACAKSINIZ ..." ile/değil "...'YI ANIMSAYACAKSANIZ ..."
- "...DAN KALKARAK" ile "...DAN HAREKET EDEREK"
- "AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA
- "ADL ETMEK" değil ADDETMEK[Ar.]
( ... DEĞİL Saymak. | Îtibâr etmek. )
( ADD: Sayma, sayılma. | Îtibâr etme, edilme. )
- "AHLÂK/AHLÂKSIZLIK" ile/değil/< ANATOMİ
( Eşeysel örgenlerin adlarında, "ahlâk" ya da "ahlâksızlık" aranamaz! Küfür olarak geçen sözcüklerin ve küfür edenlerin yersiz/kötü "kullanımındaki" yanlışlık, dilin ya da sözcüklerin hatası, yükü değildir! Kişilerin yanlışları da sadece o kişilerin, o ve ilgili yersiz/bağlamsız, yanlış/kötü davranış ve tutumlarıyla sınırlı tutulmak zorundadır.
Üç yaşından itibaren öğrenilmiş, fark bile olmayan "farkların", gerçekte, doğada ve bütünlükte hiçbir biçimde herhangi ciddi bir fark oluşturmadığı, herkesin her "şey"i tam olarak bildiği, gördüğü ve yaşadığı bir durumun, deneyimin de doğal ve sınırlandırılmış, kapalı koşullarda, herhangi bir ayıbı yoktur[bulunamaz ve aranamaz]! Eşeysel örgen adlarının, tıpta, anatomi ya da fizyoloji bilgisi olarak, Latince ya da başka bir dilde kullanılması da bir şeyleri "çözmekte/aşmakta" yeterli değildir.
Doğru/uygun zaman, zemin ve koşulların, duyacaklarına râzı olan/olacak kişinin, muhabbetin ve hukukun bulunmadığı ilişki ve ortamlarda, dikkatsiz, özensiz bir biçimde tüketiliyor olmasıdır tüm sorun. Söylenilen sözcüklerin değil beklenilmeyen ve istenilmeyen koşullarda, bir dayatma olmasından dolayıdır kişilerin tüm haklı tepkisi. Kişilerin, hangi konu/alan olursa olsun, seslerini yükseltmelerindeki yanlış ya da sorun kadar, kullandıkları ve seçemedikleri sözcüklerin yanlışlığındandır rahatsız olunan. Sorun, esas ya da içerik sorunu değil, yöntem(usûl) sorunudur. Kalabalığın içinde, zaman, zemin ve koşulları, kişileri dikkate almama kabalığıdır.
"Cinsiyetçi küfür" diye bir "tanım/sözcük" de olmaz! Sorun, örgen adlarında ya da "kadın"lara saygısızlık olmasında değil cahil/yetersiz/özensiz/kaba kişilerin, sonuç odaklı ve düşünmeden, özenmeden, çevresine kayıtsız ve saygısızca davranmasından dolayıdır. Eğer eşeysellikteki son aşama, "kulağa üflemek" olsaydı, her ("olumlu/olumsuz") zaman ve zeminde, her durumda, ağzından düşürmediği "söz" ve kısaltma, "AMK" değil "Hay kulağına üfleyeyim!"[KULK] olurdu. Bu durumda, bu sorun, ne kulak kepçesinin ve/ya da deliğinin, ne de bu sözcüğün, "ayıbı", "ahlâklılığı ya da ahlâksızlığı" olurdu.
Buradaki "sorun" ya da yanılsama, kapalı, sınırlı ya da bazı/çoğu ayrıntının iki kişi arasında ya da sır olarak tutulması istenilen özelin, dışarıda ve genelleştiriliyor olmasından dolayıdır.
Tıpta ve tüzede[hukukta], "ayıp", "çirkinlik" vs. ol(a)madığı gibi, zihinde ve zihin dilinde de "ayıp", "pis", "kötü" diye bir sınır(landırma) ya da sonuç(landırma) yoktur. Zihinden, "olumlu/olumsuz", "iyi/kötü" her düşünce ve ayrıntı geçebilir fakat sorumlu olunan/olunması gereken, ağızdan çıkmayabilecek olan söz(cük)ler(imiz)dir. )
( )
- "AHLÂKSIZLIK" ile/değil AHLÂK ÖLÇÜTLERİNİN BULUNMAMASI
- "AKILLANMAK" ve/||/<>/< "AKIL ALMAK"
- "AKILSIZ" İLERLEMEK değil AKLI AŞARAK İLERLEMEK
- "AKL(IN)A" GÖRE "AKIL" ile/değil/yerine AKIL
- "AKLIMA GELMİYOR" ile/ve/değil "AKLIMA GETİREMİYORUM"
- "AKSİNE" yerine FARKLI OLARAK
( Aksine kelimesindeki gibi karşı düşünceyi reddetmek yerine karşı düşüncenin varlığını kabul ederek onun farklılığını belirtmek. )
- "ALKIŞLAMAK" ile/değil/yerine KABUL ETMEK
- "ANLAMIYORUM" ile/ve/değil/||/<>/>/< "AKLIMDA(/ZİHNİMDE) TUTAMIYORUM"
- "ANLAŞIL(A)MAZLIK" ile/değil BİLMEMEK, BİLMEK İSTEMEMEK
- "ANLAŞILMASI AMACIYLA" ile/ve/değil "PEKİŞTİRMEK ÜZERE"
- "ANLAYACAĞINIZ BİÇİMDE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLATABİLECEĞİM BİÇİMDE
- "ARANMAK" ile/ve/değil ARINMAK
Sanat sayfasının devamı için burayı tıklayınız...
|
|||||||
Türkçe Bilim Terimleri Sözlükleri ( Bilim/bilimsellik, olay, olgu ve kavramları değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada, olmazsa olmaz, aslolan ve öncelikli olanın, yanlı ya da keyfî davranmayarak, kendini/birini/kişiyi merkeze almadan (bu tavır ve tutumu anımsayarak/anımsatarak, göstererek), dayanakçalı düşünerek, konuşarak ve davranarak sağlanabilir/gösterilebilir. ) ( Bilim/bilimsellik, doğrulanabilirlik ya da kanıt üzerinden değil yanlışlanana kadar doğru kabul etme gerekliliği ilkesiyle işleyen ve sürdürülebilen bir araç, yaklaşım ve tutumdur. ) ( Bu 3 alanda tatil[< ÂTIL] olmaz. ) ( Anlam doğar. VE/||/<>~> Açıklama sunar. ) ( Asalakları inceleyen bilim dalı. ) ( İnsanlığın gelişimindeki/tarihindeki dört önemli eşik. ) ( 70.000'lerde. İLE/VE/||/<> 3500'lerde. İLE/VE/||/<> [M.Ö. ve M.S.] 1000'lerde. İLE/VE/||/<> 1800'lerde. ) ( MORPHOPHONOLOGY, MORPHOPHONEMICS vs. MORPHOPHONEME ) ( İzler/seyreder. İLE Söz söyler, konuşur. İLE Susar. İLE İnat eder. İLE Laklak eder. ) ( Âlimler, mesafe/menzil alır; cahiller, yolun başında birinin gelip kendini götürmesini bekler. ) ( Cahilin kalbi, dudağında; âlimin/ârifin ağzı/dili, kalbindedir. ) ( Âlimin sözü incidir; cahilin sözü, günde, bin can incitir. ) ( Asıl güneş, âşıkların, âriflerin kalplerinden, gözlerinden doğan güneştir. ) ( Bilen/bilge kişi konuşur, çünkü söyleyebileceği bir şeyleri vardır. Cahil kişi konuşur, çünkü "bir şeyler söylemek zorundadır". ) ( Wise people talk, because they have something to say; fools talks, because they "have to say something". ) ( [hatasını gösterdiğimizde] Teşekkür eder. İLE Anlayışla kabul eder ve gülümser. İLE Yararlanır. İLE Küfür/hakaret eder. İLE ... bile görmez. ) ( Akıllı, şakadan bile öğüt alır; ahmak, her öğüdü, şaka sanar. ) ( Ancak yaşadıklarına/deneyimleyebildiklerine hükm eder. İLE Yaşamadıklarına da hükm eder ya da etmeye çabalar. İLE ... İLE ... İLE ... ) ( Bilenle ya da bilmeyenle tartışılabilir. Fakat bildiğini sananla tartışmak, ahmaklıktır. ) ( İşlenen/kullanılan/uygulanan veri/deneyim. İLE/VE/<> Yöntemli bilgi. ) ( BÜCDET ) ( Anamal/sermaye. VE/||/<>/> Silah. VE/||/<>/> Giysi. VE/||/<>/> Kazanç. ) ( KNOWLEDGE vs./and/||/<> SCIENCES ) ( İLM ile/ve/||/<> ULÛM ) ( Bilim, Su ile simgelendirilmiştir. ) ( SCIENCE vs./and/<> NATURE ) ( Kelâm ilmi, öteki ilimlerin şemsiyesidir. ) ( Bilimsel çalışma sözlüksüz, haritasız ve tarihsiz yapılmaz! ) ( Bilim/ilim hayretle başlar. ) ( Bilim, yalnızca cehaletimizin sınırlarını geriye iter. ) ( Bilim/ilim olasılıklara dayanmaz. ) ( Bilim hakikatlerle uğraşmaz, tümel ilişkilerle uğraşır. ) ( Bilimi destekleyen de, engelleyen de bilim olabilir/olur. ) ( Amelsiz ilim, kitap yüklü eşeğe benzer. ) ( Edep olmadan ilim olmaz. ) ( İlim, bir ağacın meyvesini yetiştirmek gibidir. O meyveyi yemedikten sonra, ha yetiştirmişsin, ha yetiştirmemişsin. ) ( İlmî birikimde katkısı olanlar, sevinmek ve övünmek hakkına sahiptir. ) ( İlmin en yükseği, aczini ve özrünü bilmektir. ) ( İlmin kral yolu yoktur. ) ( İlim hâle inkılâp edince ses çıkmaz. ) ( İlimler, konularının birbirinden ayrılmasıyla sağlanır. ) ( Takdir edilmeyen ilim, göç eder. ) ( Dış[zahir] ve iç[bâtın] tüm ilimler, ahlâkın arkasındadır. ) ( SCIENCE vs./and SCIENTIFIC ( BİLİM TARİHİ KILAVUZU - NOBEL YAY. ) ( Tanrının yapıp etmelerini inceler. İLE/VE/||/<> Kişinin yapıp etmelerini inceler. ) ( Türleri inceler. İLE/VE/||/<> Kişileri konuş(tur)ur. ) ( KANT'IN ÜÇ SORUSUNDA:
NE BİLEBİLİRİM? ile/ve
NE YAPMALIYIM? ile/ve
NEYİ ÜMİT EDEBİLİRİM? ) ( ) ( Şey üzerine düşünme. İLE/VE/<> Düşünme üzerine düşünme. ) ( Şeylerin/eşyanın zihinde/akılda oluşan sûreti/bilinci. İLE/VE/<> Bilincin bilinci. ) ( Dış/zahir. İLE/VE/<> İç/bâtın. ) ( Açık-seçik kavramların bilinci[< bilgisi]. ) ( Nesne, olay/olgu ya da durumlara, nesnelerle bakar. İLE/VE/<> Kavramlara, kavramlarla bakar. ) ( FELSEFE: Varolanı açıklama bilimi. ) ( Uygulayıcı. İLE/VE/<> Sorgulayıcı. ) ( Süreci araştırmak. İLE/VE/<> Başı, süreci ve sonu araştırmak. ) ( [başlangıç] Vardır. İLE/VE/||/<>/>< Yoktur. ) ( Zihnin yürüyüşü. VE/||/<> Aklın yürüyüşü. VE/||/<> Özün/ruhun yürüyüşü. ) ( + DÜZEN(KOZMOS)
+ NEDENSELLİK
+ ÖLÇME
* MATEMATİK
* DİLSEL
+ HESAP ETMEK
* GEOMETRİ
* ARİTMETİK
* ŞİİR
* MÜZİK
+ KEŞİF
* GÖZLEM
* KAYIT (İLK KAYIT: MISIR RASATHANELERİ M.Ö. 2500)
+ TAKLİT ) ( İLİM: Yaşamın ahireti. ) ( Nesneler için. VE/<> İnsan için. ) ( Bir kuşun, iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar, uçar ve özgür olur. Uçamayanlar ise "tavuk" olur... "Tavuk toplum", önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz. ) ( Bilim/ilim olmaksızın, sanat, bir hiçtir! ( Olanı kavramak. İLE/VE/<> "Olmayanı" getirmek. ) ( İnsan olmayan herşeyden bahseder. İLE/VE/||/<> İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Kişinin varoluşunu anlatır. ) ( Varolan. İLE/VE/||/<> Var olması gereken. İLE/VE/||/<> Hayal ettiğini/n gerçekleştir(il)me(si). ) ( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! ) ( Sanatın özü, içsel bir deneyimi iletebilmek için dış formları kullanmaktır. ) ( Sanatı olmayan millet, her zaman dilencidir. ) ( Sanat: Mekânı/zamanı iyi kullanmak. | Görüp göstermek. ) ( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. ) ( MİFTÂHÜ'S-SAÂDE ve MİSBÂHÜ'S-SİYÂDE ) ( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. ) ( The essence of art is to use the outer form to convey an inner experience. ) ( Sanat, dekoltedir. ) ( Sanatın yolu, sanattır. ) ( SANAT: Ben'in, yaratıcı gücünü keşfetmek. ) ( Sanat, bir şeyi, başka bir şey olarak görme çabasıdır. | Başka bir şey olma olanağı tanımaktır. ) ( Felsefe, kimsenin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir. ) ( Felsefe, olan ile olması gereken arasındaki kavramsal düzendir. ) ( Felsefe, düşüncenin merdiveni ve mirâcıdır. ) ( Felsefe, ekinin/kültürün bilincine varmaktır. ) ( ya, ya da[0 / I] İLE/VE/||/<> hem, hem de İLE/VE/||/<> hem, hem de | ne, ne de ) ( "Öğrenilmiş sanat" olmaz! ) ( Felsefenin en büyük özelliği, hakikat dışındaki herşeyden uzak tutabilmesidir. ) ( Felsefe, üçlülük üzerinedir/üzerindendir. ) ( Felsefe, mantık bilimidir. ) ( FELSEFE = MUHABBET'ÜL/İSÂR'ÜL HİKMET ) ( PHILO SOPHOS: ( Her şeyi kaybetmiş sayılmayız. Her şeyi gösteren müziğimizi/sanatımızı kaybetmediğimiz sürece... ) ( SCIENCE vs./and/||/<> PHILOSOPHY vs./and/||/<> ART ) ( Aklın şiiri. VE/||/<> Kalbin bilimi. ) ( ... İLE/VE/||/<> Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi. | Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama. | Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin. | Yol, beceri, yöntem. ) ( SCIENCE vs./and/||/<> TECHNICS ) ( SCIENCE vs. TECHNOLOGY ) ( Cinslerle. VE Bireylerle. ) ( Biliminsanı, akademisyen. İLE/VE/<>/> Doktor. İLE/VE/<>/> Yardımcı doçent. İLE/VE/<>/> Doçent. İLE/VE/<>/> Profesör. İLE/VE/<>/> Dekan. İLE/VE/<>/> Rektör. ) ( INFLECTIONAL MORPHOLOGY vs. INFLECTIONAL MORPHEME ) ( Onbinlerce yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sekizbin yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Birkaç yüzyıldır. ) ( Özgürlüğü. İLE/VE||/<>/>/< Çağdaşlığı. İLE/VE||/<>/>/< Evrenselliği. [yeğleyelim!] ) ( Kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsen! Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsen! ) ( Bilim, evrensel olmaz; bilim, egemen olur. Evrensel bilim yoktur, egemen bilim vardır. ) ( Kör. İLE "Süsleme". İLE "Kural". İLE Yaşanmamış. ) ( Zanaat. VE Teknokrasi, işçilik. VE İdeoloji. ) ( An. Cairos. İLE/VE Zaman. Chronos. ) ( Felsefede. İLE/VE/||/<> Felsefede. İLE/VE/||/<> Teknolojide. İLE/VE/||/<> Bilimde. ) ( METAPHYSICS vs./and/||/<> ONTOLOGIES vs./and/||/<> ONTOLOGY vs./and/||/<> ONTOLOGY ) ( ANTROPOLOJİ ile/ve/<> KOZMOLOJİ ile/ve/<> TEOLOJİ ) ( Emeğinin karşılığını almazsa çalışmaz, çalışmaya devam etmez.[Haklı olarak!] İLE Hiçbir karşılık almasa da sonuna kadar çalışır. ) ( Mutlakı dikkate alarak kurguda bulunur. İLE/VE Tekil ve tikel olanı dikkate alır. ) ( Olanaklı zorunlu bağlantılar. İLE/VE ... ) ( Matematik, modern bilimin metafiziğidir. ) ( EL-ULUM'UN İNTİZAİYYE ile/ve ... ) ( A'MÂL-İ ERBAA[Ar.]: Dört işlem. [Toplama, çıkarma, çarpma, bölme] ) ( EIDOKSOS ) ( MATHEMATICS vs./and SCIENCE ) ( Saltık. İLE/VE/||/<> Aşkınlık. ) ( İçeriği baştan belirli olan tek alan. İLE/VE/||/<> ... ) ( COLINGWOOD'un DOĞA TASARIMI adlı kitabını da okumanızı salık veririz. ) ( POSITIVE SCIENCE instead EXPERIMENTAL SCIENCE ) ( Açıklayıcı. İLE/VE Anlamaya yönelik. ) ( Bilinçle. İLE/VE Nesnelerle. İLE/VE Bilincin bilinci. ) ( Baş papaz. DEĞİL/YERİNE ... ) ( "Resim bir bilimdir ve tüm bilimler, matematiğe dayanır. İnsanın ortaya koyduğu hiçbir şey, matematikte yerini bulmaksızın bilim olamaz." ) ( PHONOLOGY ) ( Kavram. İLE/VE/||/<> Terim. İLE/VE/||/<> Deyim. ) ( LEXICON vs. LEXICAL ENTRY vs. LEXEME vs. LEXICON vs. LEXICAL vs. LEXICAL MORPHOLOGY vs. LEXICAL ENTRY vs. LEXICAL MORPHEME ) ( Durkheim, Lavosier kimyasını dikkate alarak sosyoloji bilimini kurmuştur. ) ( DURKHEIM ve LAVOSIER ) ( ONTOLOGY vs./and PHYSICS ) ( ONTOLOGY and TRUTH ) ( ONTOLOGY vs. ONTOEXPERIMENT ) ( Sınırlar. İLE/VE/||/<> Yorumlar. İLE/VE/||/<> Betimler. İLE/VE/||/<> Kutsar. ) ( Toplumun ilerlemesi için bu iki sınıfın doğru ve gerektiği gibi çalışması/davranması gerekmektedir. ) ( UMERÂ ile/ve/<> ULEMÂ ) ( HERMENEUTIC and ART ) |
|
||||||
itibariyle 6935 başlık/FaRk ile birlikte,
8637 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(1/9)
- !DEDİKODU/GIYBET ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD
( )
- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR
- ... "EVRENİ" ile/ve/<> ... EVRİMİ
- ... "ŞANSI" YOK değil ... OLASILIĞI/OLANAĞI YOK
- ... AÇISIYLA ile/ve/değil/||/<> ... KADARIYLA
- ... ADINA ile ... İÇİN/AÇISINDAN
( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )
- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI
- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR
- ... GERÇEKLİK:
EVRENSEL/BÜTÜNCÜL ... ile/ve/||/<> FİZİKSEL ... ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ... ile/ve/||/<> ÖZNEL ... ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL ...
- ... GİBİ ile ...'YA GÖRE
- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK
- ... KERE ile/ve/||/<>/> "AŞK KERE"
- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU
- ... OLASILIĞI:
YÜKSEKTİR ile/ve/||/<>/> YÜKSELİR
- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNEMEYİZ" değil SÖYLEYEMEYİZ/İDDİA EDEMEYİZ
- ... OLMASINDAN/DURUMUNDAN (DA):
ANLAŞILACAĞI GİBİ ..." ile/ve/değil "HAREKET EDİLEBİLECEĞİ GİBİ ..."
- ... PEŞİNDE ile/ve/değil/<> ... DERDİNDE
- ... TARTIŞMASI" ile/değil ... AYRIMI
- ... TEMEL/Lİ ile ... DAYANAK/LI
- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE
- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ
- ..., BİZİ ŞURAYA "İLETEBİLİR" değil ..., BİZİ ŞURAYA "YÖNLENDİREBİLİR"
- ...:
"BÖLÜMÜ" ile/ve/||/<> ... "YANI"
- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK
- ...:
OLARAK GÖRMEMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEMEK
- ...'LARI:
SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRALAMAK
- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN
- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU
- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU
- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ
- ...'NIN:
TANIMI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLI OLDUĞU/OLABİLECEĞİ YER
- ...'YA BAŞVURMAK ile/ve/||/<> ...'DAN YOLA ÇIKMAK/HAREKET ETMEK
- ...'YI DUYMUŞ OLMAK ile ...'YI DUYMAMIŞ OLMAK
- ...'YI GEREKTİRİR ile/ve/değil/||/<> GETİRİR
- ...'YI GÖRMÜŞ OLMAK ile ...'YI GÖRMEMİŞ OLMAK
- ...'YI OKUMUŞ OLMAK ile ...'YI OKUMAMIŞ OLMAK
- ...'YI:
"UZATMAK" ile/değil/yerine SÜRDÜRMEK
- ...'YI:
BAŞLATAN ile/ve/değil/||/<>/> BAŞLATICILARDAN BİRİ
- ...DIR'IN İŞLEVİ:
NE OLDUĞUNU TANIMLAMADA ile/değil NE OLMADIĞINI TANIMLAMADA
( Bigi yoksa kişisel bir iddia olarak kalır. İLE Ancak, veriye/bilgiye dayanarak kullanılabilir. )
( Bir konunun/durumun/ayrıntının, ne olduğunu "tanımladığımızdaki" ["...dır"] karşılığı ile ne olmadığı ya da ne olmayabileceğini belirttiğimizdeki anlamı, etkisi bir/aynı değildir. Ne olmadığını/olmayabileceğini ["... değildir"] belirttiğimizde [fazla] tartışma konusu bulunmayabilir fakat ne olduğu "iddia edilirse" çok fazla tartışma ve ayrışma konusu doğabilir/olabilir. )
- ...DIR ile/ve/değil/yerine ...LIK
- ...dır ile ...dır
- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ
- ...SIZ ile YOK
( ...LESS vs. THERE IS/ARE NOT )
- ...YA DAİR ile/ve/||/<> ...YA DAHİL
- ..'YA:
BİNÂEN ile İSTİNÂDEN
- 'ILM/İLM ile/>< ZANN
- " "
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :
( İnsanlık, bir gün...
(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.
(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.
(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.
(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."
Alex Kanevsky )
- "... AMA ..." ile/değil/yerine "... DOLAYISIYLA ..."
- "... ANLAMINDA" ile/ve/<> "... ORANINDA"
- "... ANLAŞILMAZ!" ile/değil/yerine HERKES, KABI KADARINI ALIR
- "... BAZLI"[< İng. BASE] değil/yerine/= TEMELLİ
- "... BİÇİMİNDE DÜŞÜNMEK" ile "... BİÇİMİNDE BAKMAK"
- "... BİLMİNİ BİLMEK" ile/ve/değil/yerine (EN AZINDAN) ... BİLMİNİN SONUÇLARINI BİLMEK
- "... DÜŞÜNCELİ DÜŞÜNÜRLER" değil ... "KABULLÜ" DÜŞÜNÜRLER
- "... IŞIĞINDA" ile/<> "... ÇERÇEVESİNDE"
- "... İSTENCİ/İRÂDESİ" ile/değil ... İSTEĞİ
( ... irâdesi[yapma/yapabilme gücü]. İLE/DEĞİL ... yönelimi. )
- "... KAYDIYLA" ile/değil "... KOŞULUYLA"
- "... MANTIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< KABULÜ
- "... NEDENİYLE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "... GEREĞİNCE"
- "... NEDENİYLE" ile "... SONUCUNDA"
- "... OLDUĞU SEBEBİYLE" değil "... OLMASI NEDENİYLE"
- "... TANIMLANDI" ile/değil ... TANINDI
- "... YAPMAYA ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine ÇABA
- "... YÜZÜNDEN" ile/ve/değil/yerine "... NEDENİYLE"
- "...'NIN KENDİ" ile "...'NIN NEDENİ"
( Nedenler sayısızdır, tek neden fikri bir yanılsamadır. )
( Her bir şeyin sayısız nedeni vardır. )
( Sizi güldüren ya da ağlatan bir mektup alırsınız, bunun nedeni olan postacı değildir. )
( For everything there are innumerable causes. )
( Causes are numberless; the idea of a sole cause is an illusion.
You get a letter that makes you laugh or cry. It is not the postman who does it. )
( THE SELF OF ... vs. THE REASON OF ... )