Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

BİLİM/LER'de / KAVRAMLAR'da

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



EN SON YAPILMIŞ OLAN EKLEMELER
[ 06 Eylül - 02 Ekim 2023 arasında... ]

[02 Ekim 2023]
Bugün itibariyle yapılmış olan eklemeler aşağıdaki gibidir.
[ 06 Eylül - 02 Ekim 2023 arasında... ]
( 21 yeni ekleme, 11 katkı(bilgi/açıklama) )

- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER"
değil ÜRÜNLERİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 Eylül | 20:32 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66426(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- BAŞARI ve/=/||/<>/>/< MUTLULUK
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 Eylül | 13:37 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66424(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- VARSAYIM ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM
[Eklenme Tarih ve Saati: 30 Eylül | 09:45 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66423(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- KIYAFET ile/değil KİFÂYET
[Eklenme Tarih ve Saati: 28 Eylül | 15:32 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66422(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Giysi/giyecek. İLE Yeterli oranda olma, yetme, kâfi gelme. | Yeterlilik. )

- GEÇMİŞİ:
AYDINLATMAK
ile/ve/||/<>/> ANLAMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 27 Eylül | 14:22 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66419(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Tarih uzmanlarınca. İLE/VE/||/<>/> Her bir kişi, düşünür ve felsefe uzmanlarınca. )

- HATA ile/ve/değil/||/<>/> (YÜKSEK) BEDEL
[Eklenme Tarih ve Saati: 25 Eylül | 14:32 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66415(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- KAYNAK ile/ve/||/<>/> YÖNELİM
[Eklenme Tarih ve Saati: 25 Eylül | 14:30 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66414(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- TUZAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TUZAKLI
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Eylül | 00:07 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66409(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- GEÇERLİ DURUM/KONJONKTÜR ile BAĞLAM/KONTEKST
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Eylül | 00:05 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66408(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ULU ORTA (KONUŞMAK)
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Eylül | 00:03 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66407(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- CHATGPT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TURGPT
[Eklenme Tarih ve Saati: 22 Eylül | 15:59 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66406(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( [Dil Desteği]
Çok sayıda dilde, metin anlama ve üretme yeteneğine sahip bir yapıdır. Ancak, özellikle İngilizce odaklıdır.[Öteki dillerdeki etkililiği, İngilizce kadar yüksek olmayabilir.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe dilinde üstün performans gösteren ve Türkçe içerik oluşturmak ve anlamak için odaklandırılmış bir yapıdır. )

( [Eğitim verileri ve kaynaklar]
Çok sayıda İngilizce metin kaynağından eğitilmiştir ve İngilizce'ye odaklanır.[Öteki dillerdeki veri kaynaklarına da erişimi vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriklerden eğitilmiş ve Türkçe'deki metinleri daha iyi anlayabilen ve yansıtabilen bir yapıdır. )

( [Türkçe kültür ve aktarım anlayışı]
Türk kültürü ve tanımları konusunda sınırlı bilgiye sahip olabilir ve bu nedenle Türkçe içerikleri daha az doğru biçimde işleyebilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Türk kültürünü ve tanımlarını daha iyi anlar ve bu nedenle Türkçe metinleri daha iyi işleyebilir. )

( [Uygulama Alanları]
Genel sohbet, metin oluşturma, soru-yanıt uygulamaları, metin tabanlı oyunlar ve daha fazlası gibi geniş bir uygulama yelpazesi için kullanılabilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriğe sahip web siteleri, müşteri hizmetleri botları, özel Türkçe metin oluşturma görevleri ve Türkçe'deki çeşitli uygulamalar için daha uygundur. )

- SAÇMALIK ile/ve/değil/||/<>/> KISIR DÖNGÜ
[Eklenme Tarih ve Saati: 21 Eylül | 18:03 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66405(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- İNCİTMEMEK ile/ve/||/<>/> İNCİNMEMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 21 Eylül | 01:17 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66404(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Dilin susturulmasıyla. İLE/VE/||/<>/> Zihin ve kalbin susmasıyla. )

- DOĞRUDUR ile DOĞRU DUR!
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 Eylül | 11:09 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66399(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- İBÂDET ile/ve/||/<>/< İŞTİYÂK
[Eklenme Tarih ve Saati: 15 Eylül | 14:12 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66395(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- UZA(T)MAK ile/ve/değil/||/<>/< TEKRAR
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 22:04 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66389(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ÖRTÜŞME ile/ve/||/<> BAĞDAŞMA
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 21:35 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66387(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- DÜŞÜNME:
SİMGESEL
ile/değil YAPISAL
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 21:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66384(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ...:
OLARAK GÖRMEMEK
ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 08 Eylül | 20:57 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66382(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- İSNÂD ile İSTİNÂD
[Eklenme Tarih ve Saati: 06 Eylül | 21:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66380(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Bir şeyi, biri için "yaptı" demek. | İftira etmek. | Hadislerin sırasıyla kimler tarafından söylenilegeldiğini bildirme. | Yüklem[müsned] ile özne[müsnediileyh] arasındaki ilgi.[Türkçe'de; "-im, -şim, -dim, -dik" gibi] İLE İnat etme. | Direnme. |/| Dayanma. | Güvenme. | Senet, delil, hüccet sayma. | Avcı zinciri gerisinde arka olmak üzere toplu bir durumda bulundurulan asker. )

- ÂLİM/MÜTEBAHHİR ile ALLÂME
[Eklenme Tarih ve Saati: 13 Eylül | 11:50 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/5912(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( OMNISCIENT: Çok geniş bilgi sahibi. | Allah. [rahman ve rahim olan] )

( DOCTOR cum DOCTORA UNIVERSALIS )


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'YI:
BAŞLATAN ile/ve/değil/||/<>/> BAŞLATICILARDAN BİRİ


- "... BİLMİNİ BİLMEK" ile/ve/değil/yerine (EN AZINDAN) ... BİLMİNİN SONUÇLARINI BİLMEK


- "AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA


- "EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR" ile/ve/<>/> "EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM"


- "ESKİ DÖNEM DÜŞÜNCEYE("AKADEMİSYENLERE") GÖRE":
ÖLÇÜLEBİLİRSE ile ÖLÇÜLEMEZSE


- "GENİŞ" ile/ve/||/<>/< KUŞATICI


- "HUME ÇATALI"NDA:
OLGULAR, OLGU DURUMLARI ile/ve/||/<> DÜŞÜNCELERİN BAĞINTILARI

( MATTERS OF FACT vs./and/||/<> RELATION OF IDEAS )


- "İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ" ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ


- "PARALEL EVREN" değil ÇOKLU EVREN


- "SIMPLICIO" ile/ve/||/<> "SALVIATI" ile/ve/||/<> "SAGREDO"


- "SÖZÜN ÖZÜ" PROGRAMINDA:
ÖNERİLEN KİTAPLAR ve/||/<> BÖLÜM ADLARI


- "X PARÇACIĞI" değil HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU


- "YAPAY ZEKÂ"DA:
1972 ile/ve/||/<>/> 1972 - 1980 ARASI ile/ve/||/<>/> 1980 - 2000 ARASI ile/ve/||/<>/> 2000 VE SONRASI


- (")MİKROSKOP(") ile/ve/||/<>/>< (")TELESKOP(")


- (B)İLİM ve/<> KÜLTÜR COŞKUSU

( WISSENSCHAFT und/<> BILDUNG )


- (KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ


- (TARİHSEL) SÜREÇ ile/ve (TARİHSEL) KOŞUL

( [HISTORICAL] PROCESS vs./and [HISTORICAL] CONDITION )


- [ E = mc² ]
"EM, CE(KARE)" değil ME, CE(KARE)


- [KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK


- [ne yazık ki]
NAGASAKİ ve/||/<> HİROŞİMA


- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER


- [not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY


- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ


- ΔE= ΔU + ΔKE + ΔPE


- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM


- 1 KİLO PAMUK = 1 KİLO/KIYYE DEMİR/KURŞUN


- 1/0:
SONSUZ ile/değil TANIMSIZ


- 11 BOYUT ile/ve/||/<> PARALEL EVRENLER


- 3/4 BOYUT ile/ve/değil/||/<>/< 11 BOYUT


- 40 MİLYAR IŞIK YILI ile/ve/<> 15 MİLYAR IŞIK YILI


- A = B ile/ve/||/<> A > B ile/ve/||/<> A < B
OLMAZSA, MATEMATİĞİN OLANAKSIZLIĞI


- a-1 = 137.035999084(21)


- ABECELERDE:
GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN


- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI


- AÇI ile/ve PARALAKS[Fr. < Yun.]

( ANGLE vs./and PARALLAX )


- AÇIK ile/ve SEÇİK


- AÇMAZ/ÇIKMAZ/...(PARADOKS) ile/ve/değil DÖNGÜ


- ACTION AT A DISTANCE ile/ve/||/<>/> BUTTERFLY EFFECT


- ADHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KOHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KAPİLER ETKİ


- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)


- AKLÎ BİLGİ ile NAKLÎ BİLGİ



devamı için burayı tıklayınız...





www.FaRkLaR.net/Felsefe

www.FaRkLaR.net/Mantik

www.FaRkLaR.net/matematik

www.FaRkLaR.net/Dil

www.FaRkLaR.net/fizik

www.FaRkLaR.net/kimya

www.FaRkLaR.net/dirimbilim

www.FaRkLaR.net/TIP

www.FaRkLaR.net/Tarih

www.FaRkLaR.net/OSMANLI

www.FaRkLaR.net/Yazmalar

www.FaRkLaR.net/Spor

www.FaRkLaR.net/esik

www.FaRkLaR.net/Oncesi-Sonrasi

www.FaRkLaR.net/ne




Sayın İhsan FAZLIOĞLU'na, Baha Zafer'e, Ahmet ÇORAK'a, Ayhan Çitil'e ve Teoman Duralı'ya...
Süheyl ÜNVER'e...
Ali KUŞÇU'ya, İbn-i SİNÂ'ya...
EINSTEIN'a, CARL POPPER'a, PASTEUR'e, LAVOSIER'e, BOYLE'a...
HYPATIA'ya
BSV'ye ve AAV'ye...
tarihteki, (adı/kendi bilinsin/bilinmesin, kaydı bulunsun/bulunmasın), doğrudan ya da dolaylı olarak
Felsefe, Bilim ve Sanata hizmeti/katkısı/çabası/desteği olmuş herkese...
paylaşımları/katkıları için çok teşekkür ederiz.

- ...DIR ile/ve/değil/yerine ...LIK


- ...dır ile ...dır


- "BENİM YEĞLEDİĞİM/TERCİHİM" ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİMİN YEĞLEDİĞİ/TERCİHİ


- "BİLİMADAMI" ile/ve/değil BİLEN KİŞİ


- "BİLİME İNANMAK" değil BİLİMİ/BİLİMSELLİĞİ ÖNCELİKLİ KILMAK/TUTMAK


- (B)İLİM:
KÜÇÜK ZİHİNLERİ ile ORTA ZİHİNLERİ ile İLERİ ZİHİNLERİ


- (B)İLİM'DE 3 KARIŞ:
1. KARIŞ ve/||/<>/>/< 2. KARIŞ ve/||/<>/>/< 3. KARIŞ


- [ne yazık ki]
| KİŞİSEL(KENDİNİ İSPAT) "...DIR!"I
ile
TAHMİN "...DIR!"I |
ile/değil/yerine/><
BİLİMSEL "...DIR!"


- [yargı/hüküm bulunsa da, bulunmasa da] İLİM:
TASAVVUR MERHU HÜKM (TASDİK) ile/ve TASAVVUR FEKAT/SÂZEC/LÂ HÜKME MA'HÛ


- A=A ile A, A'dır.


- AKLÎ BİLGİ ile NAKLÎ BİLGİ


- AKLÎ İLİM/LER ile/ve/<> MUHABBET İLİMLERİ


- AKLÎ İLİM ile/ve/<> KEŞFÎ İLİM


- AKLÎ İLİMLER ile/ve/<> NAKLÎ İLİMLER


- AKSİYOM'DA:
TAMLIK ve KAPALILIK ve BASİTLİK


- AKSİYOM ile ÇOK ANLAMLILIK


- AKSİYOM ile GENELLEME


- AKSİYOM ile/ve PARADİGMA


- AKSİYOM ile TEZ

( AXIOM vs. THESIS )


- AKSİYOM ile TOTOLOJİ


- AMAÇ ve/||/<>/> BİLİM


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT


- APAÇIK/LIK = SELFEVIDENCE/SELFEVIDENT[İng.] = ÉVIDENCE/ÉVIDENT[Fr.] = OFFENKUNDIG/OFENKUNDIGKEIT[Alm.] = EVIDENZA[İt.] = EVIDENCIA[İsp.] = EVIDENTA, PERSPICUITAS[Lat.] = ANERGEIA[Yun.] = BEDEHA(T)/BEDİHÎ, BEYYİN[Ar.] = HODPEYDÂ[Fars.] = KLAARBLIJKELIJK/HEID[Felm.]


- ARAŞTIRMA ile/ve GÖZLEM


- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ


- ATEİZM/ATEİST:
TANRI TANIMAZ/LIK ile/ve/değil TANRIYI KARIŞTIRMADAN BİLİMSEL ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA YAPMAK


- ATOM NUMARASI ile/ve KÜTLE NUMARASI


- ATOM(BÖLÜNEMEZLİK) = ATOME[İng.] = ATOME[Fr.] = ATAMUS, INDIVIDIUM CORPUS[Lat.] = (HE) ATOMOS[Yun.] = CUZ'UN LA-YETECEZZA, ZERRE[Ar.] = ATOM, ZERRE[Fars.] = PARAMANU, TANMATRA, ANU[Sans.] = YUANZI[Çince] = GENŞİ[Jap.] = NGUYÊN TU'[Vietnamca] = PARÁNY[Macarca]


- AYRIŞIK/HETEROJEN[İng., Fr.] ile BAĞDAŞIK/MÜTECÂNİS[Ar.]/HOMOJEN[İng., Fr.]


- BAĞNAZLIĞIN KALKMASI:
BİLİMSEL TUTUM (İLE) değil FELSEFİ ANLAYIŞ (İLE)


- BELİT/AKSİYOM ile/ve KOYUT/ÖN DOĞRU/POSTULA(T)

( MÜTEARİFE/MÜSELLEMÂT/MÜSELLEMÛN ile/ve MEVZUA[ÖN KABUL]/MÜSÂDERÂT )

( AXIOME[Fr. < Yun.] ile/ve POSTULATUM[Lat.] )


- BİLGİ:
TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZSEL/LİK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> KESİN/LİK


- BİLGİ:
MEŞHÛD ile/ve/||/<> MERSÛD


- BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT


- BİLGİ ile/ve/||/<> BİLİMLER

( KNOWLEDGE vs./and/||/<> SCIENCES )

( İLM ile/ve/||/<> ULÛM )


- BİLGİ = KNOWLEDGE, COGNITION[İng.] = CONNAISSANCE[Fr.] = die ERKENNTNIS, die KENNTNIS[Alm.] = COGNITIO[Lat.] = HË GNÕSIS[Yun.] = CONOCIMIENTO[İsp.]


- BİLGİ =/||/<> NE YAPMAYABİLECEĞİNİN BİLGİSİ


- BİLGİSİZLİK/CEHALET >< BİLİMSEL TUTUM ve BAĞNAZLIK >< FELSEFİ ANLAYIŞ ve GÜÇ/ŞİDDET >< SANATSAL DUYARLILIK


- BİLGİTEY(LİSE) ile/ve/<>/> BİLİMTEY(ÜNİVERSİTE)


- BİLİM TARİHİ ile/ve DÜŞÜNCE TARİHİ

( HISTORY OF SCIENCE vs. HISTORY OF IDEA/THOUGHT )


- BİLİM ALANI ile/ve BİLİM DALI


- BİLİM'DE ...


- BİLİM'İN:
TANIMI ile/ve KONUSU ile/ve SORUN ALANI ile/ve AMACI


- BİLİM(LER)DE:
EVRİM ile/ve/değil/||/<>/< DEVRİM


- BİLİM/LER ve DİZGESELLİK


- BİLİM ile/ve KELÂM


- BİLİM ile/ve BİLİMSEL

( SCIENCE vs./and SCIENTIFIC
Science merely pushes back the frontiers of our ignorance. )



devamı için burayı tıklayınız...





www.FaRkLaR.net/Felsefe

www.FaRkLaR.net/Bilim

www.FaRkLaR.net/Sanat

www.FaRkLaR.net/Spor

www.FaRkLaR.net/Insan

www.FaRkLaR.net/Dil

www.FaRkLaR.net/BEN-ben

www.FaRkLaR.net/kisiler

www.FaRkLaR.net/AYDIN

www.FaRkLaR.net/Mantik

www.FaRkLaR.net/kisiselgelisim

www.FaRkLaR.net/Davranis-Tutum

www.FaRkLaR.net/Durum-Tutum

www.FaRkLaR.net/ilim-irfan

www.FaRkLaR.net/saygi-sevgi

www.FaRkLaR.net/hizmet

www.FaRkLaR.net/SABIR

www.FaRkLaR.net/Terk

www.FaRkLaR.net/OLMALI

www.FaRkLaR.net/Paylasim

www.FaRkLaR.net/YANLIS

www.FaRkLaR.net/toplum

www.FaRkLaR.net/bisiklet

www.FaRkLaR.net/tuze

www.FaRkLaR.net/Doga

www.FaRkLaR.net/TIP

www.FaRkLaR.net/Beslenme

www.FaRkLaR.net/vegan

www.FaRkLaR.net/Hayvanlar

www.FaRkLaR.net/Bitkiler

www.FaRkLaR.net/simge

www.FaRkLaR.net/Tarih


- "...'YA GEREK YOK" ile/değil/yerine "... YETERLİ"


- "AHLÂKSIZLIK" ile/değil AHLÂK ÖLÇÜTLERİNİN BULUNMAMASI


- "BİR ÖLÇÜYE BAĞLAMAK" ile/ve/değil "BİR ÖLÇÜYE DAYANDIRMAK"


- "DEĞERİ OLMAYAN" ile/ve/değil DEĞERİNİ ÖLÇME OLANAĞI BULUNMAYAN


- "ESKİ DÖNEM DÜŞÜNCEYE("AKADEMİSYENLERE") GÖRE":
ÖLÇÜLEBİLİRSE ile ÖLÇÜLEMEZSE


- "ÖDEŞMEK" ile/ve/<> "BOY ÖLÇÜŞMEK"


- "OLA DA BİLİR, OLMAYA DA BİLİR" değil OLABİLİR DE, OLMAYABİLİR DE


- "TÜMÜYLE/BÜTÜNÜYLE" ile/değil/yerine "BÜYÜK ÖLÇÜDE"


- "YARIMI KADAR" değil YARISI KADAR


- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER


- (BELİRLİ) BİR MİKDAR ile BİR ÖLÇEK


- [Ar.] KADEM ile KADEM


- [Ar.] SANDIK ile SANDUKA


- [Fr.] MİLİMETRE ile MİNİMETRE


- [Fr.] SANTİAR ile/ve/<> SANTİGRAM ile/ve/<> SANTİGRAT ile/ve/<> SANTİLİTRE ile/ve/<> SANTİM ile/ve/<> SANTİMETRE


- [ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK


- [ne yazık ki]
"DAHA FAZLASI" değil/yerine/>< GEREKLİ/YETERLİ OLAN


- [ne yazık ki]
SÖZDE, ÖLÇÜ BİLMEMEK/BİLMEYEN ve/||/<> EDEPSİZLİKTE SINIR TANIMAMAK/TANIMAYAN


- [Yun.] DEKAGRAM ile DEKALİTRE ile DEKAMETRE


- ÖLÇÜLER('İ)

( EVZÂN[< VEZN]: Tartılar, ağırlıklar, ölçüler.
MESÂHA/MİSÂHA/MİSÂHAT: Ölçme.[yer] )


- ABBE KIRILMA ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE KURAMI ve/||/<> ABBE ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE PRİZMASI ve/||/<> ABBE SAYISI ve/||/<> ABBE YOĞUNLAŞTIRICISI


- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI


- AÇILI IŞIKÖLÇER ile/ve/||/<> AÇILI IŞINIMÖLÇER


- ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( JUSTICE vs./and/||/=/<>/< BALANCE )


- ADÂLET ve/=/<> ÖLÇÜ/LÜLÜK

( JUSTICE and/=/<> MODERATION )


- ADIM ile ADIM


- ADIM ile/ve AYAK


- AĞIL ile KÜM


- AKIL:
ÖLÇÜLEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/< ÖLÇEN/R


- AKR


- AKR[Fr.] değil/yerine/= EKİLİ TOPRAK YÜZEY ÖLÇÜSÜ BİRİMİ


- AKSAK ile AKSAK


- AKSELEROMETRE[Fr.] değil/yerine/= İVMEÖLÇER


- ALTİMETRE[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEKLİKÖLÇER


- ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and/<> FIBONACCI NUMBERS/SERIAL )


- ALTIN ZEHİRLİ OK KURBAĞASI ile KARA AYAKLI OK KURBAĞASI

( PHYLLOBATES TERRIBILIS cum PHYLLOBATES BICOLOR )


- ALTIN ve GÜMÜŞ/FIDDA/SÎM/NUKRA

( L'OR et L'ARGENT )

( GOLD und SILBER )

( ZEHEB, NAZAR/NAZÂRET / NADAR/MADÂRET ve FIDDA
NESÎK[: Altın. | Gümüş.] )

( ZER ve SÎM )

( GOLD and SILVER )


- AMBAR ile YARIM AMBAR


- AMME ZİRAİ[Ar.] ile KERAH


- ANEMOMETRE değil/yerine/= YELÖLÇER


- ANLAMSAL ÖLÇÜT ile BİÇİMBİLİMSEL ÖLÇÜT ile SESBİLİMSEL ÖLÇÜT

( SEMANTIC CRITERIA vs. MORPHOLOGICAL CRITERIA vs. PHONOLOGICAL CRITERIA )


- AR[Fr. < Lat.] ile AR ile Ar


- AREOMETRE[Yun. ARAIOS: Sulu, az koyu. | METRON: Ölçü.] değil/yerine/= SIVIÖLÇER


- ARGÜMAN[İng. < ARGUMENT] değil/yerine/= (İKNA EDİCİ, YETERLİ/YETKİN) KANIT | SAV


- ARİTMETİK/ASTRONOMİ ile/ve GEOMETRİ ile/ve ŞİİR ile/ve MÜZİK


- ARŞIN ile ÇARŞI ARŞINI ile MİMAR/BİNA ARŞINI(ZİRA-I MİMARİ)/PARMAK ile YENİ ARŞIN


- ARŞIN ile URUP[Ar.]


- ARÛZ[Ar.] ile REMEL[Ar.]


- ARUZ ile/ve/||/<> TAKTÎ


- AŞAR/AŞARÎ[Ar.] değil/yerine/= ONDALIK


- AYAR ile AĞYAR


- AYAR ile KIRAT[Ar.]


- AZ İLE YETİNMEK ile/ve/||/<>/>/< ÖLÇÜLÜLÜK

( TO BE CONTENTED WITH FEW vs./and/||/<>/>/< MODERATION )



devamı için burayı tıklayınız...





www.FaRkLaR.net/matematik

www.FaRkLaR.net/fizik

www.FaRkLaR.net/kimya

www.FaRkLaR.net/Mantik

www.FaRkLaR.net/Nesneler

www.FaRkLaR.net/tuze


- "(ZIR)DELİ" ile/değil DÂHİ


- "DAHA ÇOK OLAN"I ARAMAK değil/yerine DAHA AZ OLANIN TADINI ÇIKARMAK


- "EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR" ile/ve/<>/> "EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM"


- "HUME ÇATALI"NDA:
OLGULAR, OLGU DURUMLARI ile/ve/||/<> DÜŞÜNCELERİN BAĞINTILARI

( MATTERS OF FACT vs./and/||/<> RELATION OF IDEAS )


- "OLASILIĞIN DOĞUŞU" ve/||/<> "ŞANSIN TERBİYE EDİLİŞİ"


- "PARALEL EVREN" değil ÇOKLU EVREN


- "SIMPLICIO" ile/ve/||/<> "SALVIATI" ile/ve/||/<> "SAGREDO"


- (!)ÖLDÜRME ile !KIYA/!CİNAYET[Ar.]


- (KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ


- [Fars.] KÂLÂ ile KÂLE ile KAL'A[Ar. çoğ. KILÂ']


- [KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK


- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER


- [not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY


- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ


- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM


- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM


- | AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA


- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI


- AÇIK ile/ve SEÇİK


- ADLER ile/ve/<> ADLER


- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)


- AHFEŞ:
ABDÜLHAMÎD ile/ve/||/<> SAİD BİN MES'ADE ile/ve/||/<> ALİ BİN SÜLEYMAN


- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN


- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> KARL SCHWARZSCHILD


- ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE


- ALGI YANILSAMALARI'NDA:
MÜLLER-LYLER ve POGGENDORFF ve WUNDT ve ZOLLNER ve BOURDON


- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL


- ALONZO CHURCH ve/||/<> ALLEN TURING


- AMU ile/ve/= DALTON


- ANAXIMANDER ile ANAXIMENES


- ANDREI KOLMOGOROV


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL

( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )

( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )


- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ


- ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV


- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ


- ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE IMMANUEL KANT ile/ve ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE KUTBUTTİN RÂZÎ VE IMMANUEL KANT


- ARISTO ile/ve/||/<>/> EINSTEIN


- ARİSTOTELES ve/||/<> DEMOKRITOS


- ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]


- ARNO PENZIAS ve/||/<> ROBERT WILSON


- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI


- ATOMCU KELÂM ile/ve İBN-İ SÎNÂ'CI KELÂM


- AUGUST COMTE ve/||/<>/> GEORGE SARTON ve/||/<>/> AYDIN SAYILI


- AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ


- AYDAKİ 3 DORUK:
ULUĞ BEY ve/<> KOPERNIK ve/<> GALILEO


- AYIRDEDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK


- AYNŞTAYN ile AYNŞTAYNİYUM

( EINSTEIN vs. EINSTEINIUM )

( EINSTEIN avec EINSTEINIUM )

( EINSTEIN mit EINSTEINIUM )


- B KAT SAYISI[EINSTEIN KAT SAYILARI] ile B KAYNAĞI

( EINSTEIN COEFFICIENTS vs. B-POWER SUPPLY )

( LES COEFFICIENTS avec LA SOURCE DE LÉNERGIE DE B, LA SOURCE-B )

( EINSTEINKOEFFIZIENT mit B-STROMVERSORGUNG )


- BACON ile BACON


- BAKIŞIM/SİMETRİ ile AYAR/GAUGE SİMETRİLERİ


- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI

( VESICA PISCIS )


- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ ile BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ


- BENJAMIN ile BENJAMIN


- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN


- BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK


- BİLGİDE/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE,
DÜŞÜNCEDE/UYGULAMADA/YAŞAMDA:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/||/<>/< YANLIŞLANABİLİRLİK


- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER


- BİLİM TARİHİ'NDE:
J.J SÉDILLOT ve/||/<> L.A SÉDILLOT


- BİLİM TERİMİ/KAVRAMINDA:
1924 ve/<>/< 1837


- BİLİM ile/ve AHLÂK ile/ve DİN


- BİLİM ve/||/<>/> BİLİMİN BİLİMİ


- BİLİMSEL DEVRİM:
KOPERNİK ve/<> BRAHE ve/<> KEPLER ve/<> GALILEO ve/<> NEWTON


- BİLİMSEL/İLMÎ (ÇALIŞMA) ile AKADEMİK (ÇALIŞMA)


- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI


- BOHR YARIÇAPI ile BOHR YÖRÜNGESİ


- BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA


- BOZON/LAR ile/ve FERMİYON/LAR


- BRACHISTOCHRONE EĞRİSİNDE:
EN KISA YOL ile/ve/değil/||/<>/< EN KISA ZAMAN


- BRAGG (KLEEMAN):
KURALI ile/ve/||/<> YASASI/DENKLEMİ ile/ve/||/<> KIRINIMI/YANSIMASI



devamı için burayı tıklayınız...


- !İFTİRA ile/ve !KARALAMA/KARAMA/KARA ÇALMAK/KARA SÜRMEK

( !TAKVÎL[çoğ. TAKVÎLÂT], İSNÂD[çoğ. İSNÂDÂT] ile/ve ... )


- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI


- " "
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


- "AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA


- "ADAM SATMIŞLIĞI/MIZ"
değil/ne yazık ki/><
"ADAM SANMIŞLIĞI/MIZ"

( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )


- "ADAMDAN SAY(MA)MAK" ile/değil MUHATAB ALMA(MA)K


- "ADAMINA GÖRE" ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE


- "AKIL VERMEK" ile/ve/değil/yerine BİLDİKLERİNİ ANLATMAK


- "ALTINDA KALMAK" ile/değil/yerine/< "ALTINDAN KALKMAK"


- "AZITMAK" ile "DAĞITMAK" ile "TOZUTMAK"


- "BAYIR" "DERSEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "BAĞ" "DERSEK"

( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bağ olur. )


- "BAYIR" "DERSEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "HAYIR"("!") "DERSEK"

( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hayır olur. )


- "BUZDAĞININ":
GÖRÜNEN BÖLÜMÜ ile/ve GÖRÜNMEYEN BÖLÜMÜ

( Gördüğümüz, olan değildir. )

( Görünüşler, aldatıcıdır. )

( Adı değiştirebiliriz fakat gerçek yine kalır. )

( Appearances are deceptive. )

( What you see is not what is.
You may change the name, but the fact remains. )

( VISIBLE PART OF ICEBERG vs./and INVISIBLE PART OF ICEBERG )


- "CANIMIZI, TEN EYLEMEK/SANMAK/VARSAYMAK" ile/değil/yerine/>< TENİMİZİ, CAN EYLEMEK


- "ÇIKAR" ile/değil/yerine/>< HAK

( Bir şey, çıkar ise hak değildir.
Hak ise çıkar değildir.

Hukukun abecesi budur. )


- "ÇIPLAK/LIK" ile/ve/değil/||/<>/< "ŞEFFAF/LIK"


- "CÜRMÜN KADAR YER YAKARSIN" değil "CİRMİN KADAR YER YAKARSIN"

( CÜRM: Suç.
CİRM: Oylum/hacim, cisim. )


- "DAHA ÇOK OLAN"I ARAMAK değil/yerine DAHA AZ OLANIN TADINI ÇIKARMAK


- "DEVEKUŞUNA":
"UÇ!" DENİLİNCE ve/||/<> "KOŞ!" DENİLİNCE

( Ben, "deveyim" demiş. VE/||/<> Ben, "kuşum" demiş. )

( "İşimize geldiği gibi yaşama"nın, zavallılık seviyesindeki yansıması. )


- "DÜNYAYI YERİNDEN OYNATMAK" ile/ve/||/<>/< OTURDUĞUMUZ YERDEN KALKMAK


- "DÜŞÜNENDEN ÜSTÜN OLMAYA ÇALIŞMAK" değil DÜŞÜNCENİN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK

( [ne yazık ki] Düşüncenin üstesinden gelemeyen ya da söylenilen söze yanıt veremeyecek olan, düşünenin, söz söyleyenin "üstesinden gelmeye çalışır". )


- "EN KESTİRME YOL, BİLDİĞİN YOLDUR" ile/ve/||/<> BİLDİĞİN "CEHENNEM". BİLMEDİĞİN "CENNET"TEN İYİDİR


- "GEMİLERİ YAKMAK" ile/ve "KÖPRÜLERİ ATMAK"


- "GEREKSİNİMİMİZ OLMAYAN ŞEYLERİ ALMAK" ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> GEREKSİNİM DUYDUĞUMUZ ŞEYLERİ SATMAK

( Gereksinim duymadığımız şeyleri almak, gereksinim duyduğumuz şeyleri satmaya neden olur. )


- "GERİ KALMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> "UZAK KALMAK"


- "GÖMMEK" değil/yerine/>< GÖRMEK


- "GÖZDEN ÇIKARMAK" ile/değil/yerine "GÖZDEN KAÇIRMAK"


- "GÜZEL"/"ÇİRKİN" diye birşey yok!

( There is no "BEAUTIFUL"/"UGLY"! )


- "GÜZELE, GÜZEL DEMEM, GÜZEL, BENİM OLMADIKÇA" yerine/değil GÜZELE, GÜZEL DERİM, GÜZEL, BENİM OLSUN DİYE! / BENİM OLAN, GÜZEL OLSUN DİYE!


- "HAK YEME" ile/değil ÜZERİNE GİTME


- "HAKLILIK/HAKSIZLIK":
MECAZ değil HUKUK


- "HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR HAYIR VARDIR" ile/değil HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR OLABİLİR/ARAMAK GEREK


- "HER ŞERDE, BİR HAYIR VARDIR" değil HER ZAHMETTE, BİR RAHMET VARDIR


- "İPİN UCUNU KAÇIRMAK" ile "OKUN YAYDAN ÇIKMASI"


- "İŞİNE GELİRSE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "UYARSA/UYUYORSA"


- "İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT" ile "YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE"


- "İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT" ile "YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE"


- "KAŞIKLA VERİP, KEPÇEYLE ALMAK" değil/yerine KOŞULSUZ VE BEKLENTİSİZ VERMEK/HİZMET


- "KAYBETMEK":
(")YENİLİNCE(") değil VAZGEÇİNCE


- "KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR" ile/ve/||/<> "ÖFKEYLE KALKAN, ZARARLA OTURUR"


- "KEYFİNİ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "ZEVKİNİ ÇIKARMAK"


- "KİM OLDUĞUMUZ" ile/ve/değil/yerine/< ADAM OLUP OLMADIĞIMIZ


- "KÖTÜLÜK ETMEK" ile/ve/||/<>/< ZARAR VERMEK

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/< Kişilerde ve hayvanlarda. )

( ÖNCE, ZARAR VERME!

DO NOT HARM!

PRIMUM NON NOCERE PRIMA NON NOCERE )


- "KUDUR(T)MAK" ile "ÇILDIR(T)MAK"


- "ÖYLE" "GÖRMEK" ile "ÖYLE" "GÖRMEMEK"


- "PARA" ile/değil/yerine İNSANLIK

( Ne önemi var? İLE/DEĞİL/YERİNE Önemli/mühim olan. )


- "PERŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN, BELİRLİ OLUR" ile/<> "ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR"


- "SAP, DÖNER; KESER, DÖNER ve/||/<>/> GÜN GELİR, HESAP DÖNER"


- "SÖZ DİNLEMEK" ile/ve/<> DİKKATE ALMAK

( Söylenilen ya da yapılması istenilen/beklenilen şeyin size [o an için] uymaması, o sözü/düşünceyi ya da durumu dikkate almamanızı gerektirmez. Gençlik/cehâlet düşünce ve tavırları olarak tepki gösterme eğiliminde olabilirsiniz fakat durum, söylenilen söze uyum gösterip göstermemekten çok [kulakardı etmek yerine] yeterince dikkate alıyor olmayı gerektirir. "Sırtına bir şey al/giy!" sözüne, hiç düşünmeden/değerlendirmeden, hızlıca "bana bir şey olmaz!", "gerek yok!", "sen yaşlı olduğun için söylüyorsun/önemsiyorsun" şeklinde yanıt vermek yerine yeteri kadar dikkate almakta yarar vardır. )


- "SÖZCÜKLER ÖNEMLİ DEĞİL" değil "SÖZCÜKLER, BURADA[BU KONUDA/ALANDA] ÖNEMLİ DEĞİL


- "SU KAÇIRMAK" ile "KANTARIN TOPUZUNUN KAÇMASI"


- "SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ" değil "SÜ(SUBAY/ASKER) UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ"


- "TAŞ, YERİNDE AĞIRDIR" ile/ve/||/<> "HER 'HOROZ', KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTER"


- "TEŞVİK ETMEK" ile/değil "ÇANAK TUTMAK"


- "ÜZERİNDE DURMAK" ile/ve/yerine "ALTINI ÇİZMEK"


- "YAKIŞAN/YAKIŞMAYAN" ile/ve/değil/||/<>/< UYGUN DÜŞEN/DÜŞMEYEN


- "YANLIŞ ANLAŞMA OLMUŞ/OLDU" değil YANLIŞ ANLAŞILMA OLMUŞ/OLDU

( İsteşlik oluşturacak kadar aynı anda yanlış anlama söz konusu olamayacağından ve düşünceyi/durumu karşılayan sözcük/ek/kavram var ise, onu kullanmakla yükümlü olduğumuzu anımsayarak... )


- "YERİNDEN ETME" ile/ve/<> "RAYINDAN ÇIKARMA"


- "YIKILIŞ" ile/değil/yerine KALKIŞ

( )

( Bazı "yıkılışlar", daha parlak kalkışların habercisi/teşvikçisi olabilir. )

( "Ümit Yitimi" değil/yerine Ümit... )


- "YOL GÖSTERİRKEN", YOL KESMEK ile/ve/<> "YOL KESERKEN", YOL GÖSTERMEK


- "YÜZÜNE-GÖZÜNE BULAŞTIRMAK" ile "BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETMEK"


- (")DÜZELTME(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CESÂRET VERME


- (")EĞRİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/>/< (")DOĞRU(")

( Doğrulabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Eğrilebilir. )

( Ne "eğriler", doğrula; ne "doğrular", eğrile. )


- (")GÜZEL/LİK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜRÜST/LÜK


- (")İNANMAK(") ile/ve/||/<> "YEMEK"/"YUTMAK"


- (")İYİ/LİK(") ile/ve/>< (")KÖTÜ/LÜK(")

( Hesapsız/plansız. İLE/VE/>< Hesaplı/planlı. )

( İyi, yapmak ve yaratmakla; kötü, tembellik ve işsizlikle görülür. )

( Mükemmel olmayanı mükemmel olan uğruna seve seve feda edin, o zaman iyi ve kötü tartışmaları artık hiç olmayacak. )

( Ortak iyiliği (bütünün hayrını) arzu ettiğinizde, tüm dünya sizinle birlikte arzu eder. )

( Yapmış olduğu kötülüğü daha sonra yaptığı iyilikle yenen kişi, ayın, ışığını örten bulutlardan kurtulduğu zamanki gibi, dünyaya ışık yayar. )

( Olgun kişi, iyiyi gözlemleyerek onun peşinden gider, kötüyü gözlemleyerek düzeltmeye çalışır. )

( En yüksek katta şereflendirilmenin anlamı, kişinin iyiliğe olan içten aşkının doğurduğu başarıdır. )

( Olayları iyi ve kötü diye ayırdığınız sürece, haklı olabilirsiniz. Gerçekte ise, yerine getirildiklerinde, iyi kötüye, kötü de iyiye dönüşür. )

( Kötüyü kötü görebilmeliyiz ki, iyiyi arayabilelim. )

( Her şeyi iyi görürsek, tuzağa düşeriz. )

( ARETE[Hellence]: İyilik. | Erdem, yetenek, yetkinlik, yararlılık. )

( İyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği kadar, kötü; kötü şeylerin olduğu kadar da, iyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği ve bu bağlamda da, iyi/kötü tanımının olmadığı/olamayacağı, ancak ve sadece bizim alt seviye yükleme(leri)mizle ya da indirgeme(leri)mizle söz konusu olduğunu anımsamakta yarar vardır. )

( İyi birini gördüğünüzde, onu taklit etmeye çalışın. Kötü birini gördüğünüzde, onun kusurlarını, kendinizde de arayın. )

( İyinin karşıtı, "kötü" değil ne yazık ki "düşünce/düşünme yok(sun)luğu"dur. )

( GOOD/NESS vs./and/>< BAD/NESS )

( BON avec/et/>< MAUVAIS )

( GUT mit/und/>< SCHLECHT )

( BONUM cum/et/>< MALUM )

( BUENO con/y/>< MALO )

( BUONO con/e/>< CATTIVO )

( CEYYİD, HASEN ile/ve/>< SEYYİ', RADİ' )


- (")OLSUN(") ile/ve/||/<> (")OLUR ÖYLE(")


- (")SIVAMAK(") ile SIVAMAK

( Sıva ile kaplamak, sıva vurmak. | Harcı bir yere vurmak. | Sıvar gibi bulaştırmak. | Okşamak, sıvazlamak. İLE Kol ya da paçayı yukarı çekip toplamak ya da kıvırmak. )


- (")YÜKSELİP/İLERLEYİP BİRLEŞMEK(") ile/değil/yerine BİRLEŞİP YÜKSELMEK/İLERLEMEK

( 23 + 43 = 72 İLE/DEĞİL/YERİNE (2 + 4)3 = 216 )

( image )


- (B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İçtekileri, dışa alma, dışta görme/gösterme bilgisi. İLE/VE/+/<> Dıştakileri, içe alma, içte yaşama bilgisi. )

( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/<> Kendi.[hikmetin] | İlmi, yaşama geçirme bilgisi. )

( [konunun] Öncesi[Evvel] | Sonrası[Âhir] | İçi[Bâtın] | Dışı [Zâhir] İLE/VE/+/<> Zamanı | Zemini )

( 4N İLE/VE/+/<> 2N )

( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/<> Nerede? | Ne zaman? )

( Nasıl? İLE/VE/+/<> Niçin?[Ne için?] )

( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/<> Alt/ı ve üst/ü )

( Dört yön İLE/VE/+/<> Taban ve tepe )

( Yön İLE/VE/+/<> Konum )

( Değişken/araz. İLE/VE/+/<> Sabit/mutlak. )

( Akıl ile. İLE/VE/+/<> Akıl ve/+ gönül ile. )

( Görü. İLE/VE/+/<> Öngörü. )

( İdrak. İLE/VE/+/<> İz'an. )

( İdrak. İLE/VE/+/<> İlmi/ni idrak. )

( Rükû İLE/VE/+/<> Kıyam/Secde )

( Çevre İLE/VE/+/<> Çekirdek )

( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/<> Merkez/Nokta )

( Doğrusal. İLE/VE/+/<> Dairesel. Döngüsel. )

( Sözlük. İLE/VE/+/<> Kılavuz. )

( "Yatay". İLE/VE/+/<> "Dikey". )

( "Dikey". İLE/VE/+/<> "Yatay". )

( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/<> Tanıdık/yakın. )

( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/<> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )

( Önce İLE/VE/+/<> Sonra )

( Âlim İLE/VE/+/<> Ârif )

( ben İLE/VE/+/<> BEN )

( Sıfat İLE/VE/+/<> Zât )

( Gövde İLE/VE/+/<> Öz )

( Gövde İLE/VE/+/<> Göz )

( Beden ilmi. İLE/VE/+/<> Ledün ilmi. )

( İlmin marifeti. İLE/VE/+/<> Marifetin ilmi. )

( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/<> İlmin marifeti. )

( Tekillerin idrâki. İLE/VE/+/<> Tümellerin idrâki. )

( Müşkil çözer. İLE/VE/+/<> Akıl üretir. )

( Nesneyi/maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/<> Nesneyi/maddeyi ve anlamı/mânâyı idrak becerisi yüksek kişiler. )

( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/<> İlm-i Husulî. )

( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/<> Tasavvur[Kavram] )

( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/<> İşiterek/dinleyerek. )

( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/<> Katılım ve sezgi ile. )

( Sözlük. İLE/VE/+/<> Kılavuz. )

( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/<> Gelenek ile. )

( Veri/ler ile. İLE/VE/+/<> Bilgi/bilgelik ile. )

( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/<> Kendini bilmek. )

( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/<> Sorular ile. )

( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/<> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )

( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/<> Gafleti gideren. )

( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/<> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/<> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Herkes/e. İLE/VE/+/<> Bazıları/na. )

( İsteyene. İLE/VE/+/<> Hak edene. )

( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/<> Bazıları bilir. )

( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/<> "40 yaş sonrası". )

( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/<> Bilmenin/bilginin kendi. )

( Bilmek. İLE/VE/+/<> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )

( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/<> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )

( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/<> Birlikte paylaşımlarımızla... )

( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/<> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )

( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/<> İrfanı hür. )

( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/<> Bizde! [ İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! ] )

( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/<> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )

( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/<> Zamanla kazanılır. )

( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/<> Belki! )

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )

( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/<> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )

( Maluma bakar. İLE/VE/+/<> Mazerete bakar. )

( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )

( Bilgi[episteme]. İLE/VE/+/<> Bilgelik/irfan[gnosis]. )

( Genel rahmet. İLE/VE/+/<> Özel rahmet. )

( Geçmiş. İLE/VE/+/<> Gelecek. )

( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )

( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )

( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )

( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )

( Seni/onu, başkasına bildiren. İLE/VE/+/<> Seni, sana bildiren. )

( FERZÂN[Fars.]: İlim ve hikmet/irfan. )

( İrfan öğretisi, insanlığı bir bütün olarak algılayıp insanlık değerlerine nerede olursa olsun, duyarlı olmayı öğretir. )

( Nesnesinde tutan. İLE/VE/+/<> Özneyi/kişiyi değiştiren. )

( Bilgisizliğe karşıdır. İLE/VE/+/<> Bağnazlığa karşıdır. )

( Bilge kişi, nutuk atan değil sabırlı olan, kin ve korkudan kurtulmuş olandır. )

( Kitaplarla. İLE/VE/+/<> İnsanla[kişilerle]. )

( Bildiğini, duyduğunu/gördüğünü, deneyini anlatır/aktarır. İLE/VE/+/<> Yaşadığını, deneyimlediğini paylaş(tır)ır. )

( Bilgisizlerin/cahillerin davet edildiği. İLE/VE/+/<> Bilenlerin davet edildiği. )

( Celâl'den. İLE/VE/+/<> Cemâl'den... )

( Zorunluluk. İLE/VE/+/<> Anlayış. )

( "Cehennem". İLE/VE/+/<> "Cennet". )

( Dıştakileri bilme. İLE/VE/+/<> Var olarak [amaca ve olgunluğa] dönüşerek bilme. )

( Parçaları bilme. İLE/VE/+/<> Bütünü/bütünlüğü bilme. )

( Nesneleri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Durumları bilme. )

( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/<> Uygulayımsal/pratik. )

( Göz ile, gözlemleyerek, araştırarak. İLE/VE/+/<> "Burun" ile, "koklayarak". )

( EPISTEME ile GNOSIS )


- (B)İLİM ve/||/<> ZİKİR ve/||/<> AŞK

( Aklın gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Sözün gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Gönlün gereği/terbiyesi/zekâtı. )


- (DAHA/EN) KORKUNÇ/VAHİM OLAN:
SOKAKTAKİ KARGAŞA ile/değil DİLDEKİ KARMAŞA

( Yaşamdaki en korkunç "durum" ya da deneyim, birini çok sevmektir.
[Sevgi kadar değerli bir duygunun nesi, nasıl korkunç olabilir? O sevgimizin yoğunluğunun o kişiyi kendimizden kaçırma olasılığının artırması ve ölümünün duyulmasından dolayı her an için geçerli ve etkisi yüksek olan çok korkutucu bir durumdur.] )


- [Ar.] ESVÂB[< SEVB] ile/değil ESBÂB[< SEBEB]

( Giyimler, giyilecek şeyler. İLE/DEĞİL Nedenler/sebepler, aracılar/vâsıtalar, lâzımalar. )

( ESBÂB-I MÛCİBE: Gerek(tir)en/icâb eden nedenler/sebepler. )


- [ne yazık ki]
"ANLAMAMAZLIKTAN GELMEK" ile/ve/||/<> "İŞİNE GELMEMESİ"


- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK

( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )


- [ne yazık ki]
"BİRİLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "HIRSIZA, YOL GÖSTERMEK" ile/ve/||/<> DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK


- [ne yazık ki]
"BULUP DA BULAMAK"["BUNAMAK" değil!] ile/ve/||/<> "AZIP DA AZIMSAMAK"


- [ne yazık ki]
"YİYELİM-İÇELİM, KİMSEYE DOKUNMAYALIM" ve/||/<>/>/< "YİYEYİM-İÇEYİM, KESEME DOKUNMAYAYIM"


- [ne yazık ki]
BAZI KİŞİLERİN, HATALARI/SUÇLARI:
"ÇUVALA BASMASI" ile/ve/||/<> "DUVARA ASMASI"

( Kendilerininkileri. İLE/VE/||/<> Bizimkileri/seninkileri. )

( Özellikle daha büyük olanlarını. İLE/VE/||/<> Özellikle daha küçük olanlarını. )


- [ne yazık ki]
CENDEREYE ALMAK SOKMAK ile/ve/<> KISKACINA ALMAK


- [ne yazık ki]
DİKENLİ TELLER

( DİKENLİ TELLER

Madenlerden tel ekme tekniğini bulmakla yetinmeyen kişi, bu icadından çeşitli sanat ve sanayi dalları yarattı. Kafes ve kümes telinden, gelin ve telgraf teline uzanan tel türlerinden biri de dikenli teldir. Kadayıf telinden çok devedikenine benzeyen dikenli tele "teldikeni" de denebilirmiş ama, adı konmuş bir kere, değişmesi zor. Bozkırda sığır güden kovboylar için üretilen dikenli tel, savaşlarda toplama kamplarında kullanılmış. Kimi ülkeler telin üretimini, kimi ticaretini yasaklamış; ötekiler de tüketimi. Ülkemizde dikenli telle ilgili yasal kısıtlamalar olup olmadığı kesin bilinmiyor. Ancak nerede "yasak" levhası varsa onun yakınında dikenli tel örgü bulunması yabancı konuklarımızın hemen dikkatini çekiyor. Çünkü, yasak ya da tehlikeli bölge simgesi olan dikenli telin tüketim düzeyi, ülkenin kültür düzeyi ile yapısal ve açısal sorunlarını gösteriyor. Filtreli sigara ve Calcium(kuvvet) iğnesi türünden Frenk icatlarına fazlaca düşkün olan milletlerin dikenli tel tüketme eğiliminin giderek yükseldiği saptanmış. Yakın geleceğin üst düzey devlet yöneticiliğine aday olan sevgili evlatlarımıza karşı dikenli telin saldırganca kullanıldığı da anlaşılmış. Üstelik, eskiçağlarda "dikendutu" olarak bilinen böğürtlen çitleri yerine, günümüzde dikenli telörgüler kullanılması da çocuklarımızı hiç mutlu etmiyormuş. Nüfusunun yüzde elli oranında şehirli, yüzde yetmiş oranında okuryazar olmasıyla övünen Türkiye'deki dikenli tel tüketimi, plancılarla iktisatçıların tüylerini diken diken eden bir artış hızına ulaşmış. Kesin olmayan ilk hesaplamalara göre yıllık yüzde yüzyirmisekiz dolayındaki tüketim artışı, resmi enflasyon rakamlarını üçe katlayabilen tek tüketim kalemidir.

Bu denemede, dikenli telin şehir halkı ile topluma etkileri üzerinde durulmakta, güncelleşen milli soruna medeni bir çözüm yolu aranmaktadır.

Dikenli telin güvenilir tarihçesi ne yazık ki hâlâ yazılmamış. Tüm bildiklerimiz, yabancı dillerdeki ünlü ansiklopedilerden aktarılıyor. İlk üretim patenti 1874 yılında alınmış. Amerikalı mucit, madeni tele diken takmanın teknik kolayını (aletini) bulmuş. Erkeksi görüntüsünü vurgulamak için, bu yeni icada "sakallı tel" adı verilmiş. Çoğu sakallı olan yiğitlerimiz, Birinci Dünya Savaşı sırasında Mısır'da tanıştıkları yeni silaha "dikenli tel" adını koymuşlar. Sakalın traş çaresi var da dikeninki yok. Dikenli tel örgüler, o gün bugündür, düşmanlara, kaçakçılara, hırsızlara, savaş esirlerine tutuklulara, gözaltına alınanlara karşı bir güvenlik önlemi (aracı) olarak, inşaat şantiyelerinde, Hazine'den tahsisli resmi konutlarda, spor-eğitim ve turizm tesislerinde, yasak ve hassas bölgelerde, saray, köşk, müze ve çocuk bahçelerinde kullanılıyor. Kendi ülkelerinde dikenli teli belki hiç görmemiş olan kimi diplomatlar, bizdeki yaygın kullanıma özenerek, Kançılarya ve Rezidansların bahçe duvarlarını dikenli tellerle takviye etmeye başlamışlar. Bilinen çoğu örnek olaylar, dikenli tel çitlerin, aslında etkili olmadığını ve sadece "yasak" anlamında kullanıldığını ortaya koyuyormuş.

Genellikle güvenilir kaynaklardan alınan derlenen doğrulanmamış bilgilere göre, 1890'da 2000 ton olan dünya dikenli tel üretimi, 1930'da yaklaşık 200.000 tona, 1980'de 22.888.900 metrik tona ulaşmış. Avrupa, Akdeniz ve İslam ülkeleri arasındaki tüketim hızı artışında Türkiye yıllardır ilk sıraları koruyormuş. BM istatistikleri, sanayi ülkelerinde üretilen üstün nitelikli dikenli tellerin daha çok gelişmekte olan ülkelerde tüketildiğini gösteriyormuş. Sivil amaçlı projelerde, DT-7-ASA 9000 TSE standardına uygun (galvanizli çelikten yapılmış) piyasada "Kirpi" mal diye bilinen ithal mallar ihracatında adı geçen ülkeler, dikenli tel kullanılmasını tümden yasaklamışlar. Hatta, et ve süt paketleri üzerinde "Dikenli telsiz çiftliklerde üretilmiştir" damgası vuruluyormuş. Afrika İnsan Hakları Derneği'nin 1986 tarihli araştırması da, dikenli telin hayvanlardan çok yurttaşlara ve şehirlilere karşı kullanıldığı gerçeğini ortaya koymuş.

İlk "Dikenli Tel Yasası" 1894'te İngiltere'de yürürlüğe girmiş. Yasa, dikenli telin insana ve hayvanlara zarar verecek biçimde kullanılmasını yasaklamış. Meskûn yerlerde ve yol kenarında kurulu tel örgüler kaldırılmış, yasaya uymayan kişi ve kurumlara ağır cezalar kesilmiş. Yasa başarılı olmuş. Medeni ülkelere sokulmayan dikenli teller, günümüzde artık medeniyet merkezi sayılan şehirlerde görülüyor. "Gülü seven dikenine katlanır" sözü uyarınca, dikenl tel, en çok da, anıt ve sanat yapıları, okullar, luna-parklar ile çocuk bahçelerinde "yasak" (girilmez/geçilmez/dokunulmaz) anlamında kullanılıyor. Kime karşı, neden yasak? Malı mı koruduğu yoksa canı mı sakındığı? belirsiz olan yasağın kendi, tehlikesinden büyük bir simge! "Dikkat Köpek Var!" ihbarı gibi, "Dikkat Dikenli Tel" diye uyarmak gerekir hemşerileri.

Dikenli telden korunmak için neler yapılabilir? Telin dikenlerini traşlayan elektriklitraş makine patenti 1974'te alınmışsa da, yapılan pazar araştırmaları sonunda, talep azlığı nedeniyle üretime geçilememiş. Uluslararası Hayvanları Koruma Derneği'nin dergisine göre, en basit ve ucuzundan bir tel makası ve iki kalifiye işçi ile yaklaşık 200.000 metrelik tel örgünün üç günde kesilip kaldırılacağı; diken-traş makinelerine hiç ihtiyaç bulunmadığı anlaşılmış. Bu yüzden diken traşlama makinesi yerine, çim-biçme makineleri alınması tavsiye ediliyor.

En kolay ve etkili çözümü Türk çocukları bulmuş. Dikenli telleri, birer yay teli gibi gerip birbirine bağlayarak tel örgülerde 40-50 santimetrelik pencereler açmayı öğrenmişler. Çok büyük değil ama geçmeye yetiyor. Gönüller şen olsun! Büyüklerce tasarlanan tel engellerin çocuklara karşı etkili olmadığı görülüyor. Uzun sözün kısası, dikenli tel, öyle aşılmaz, geçilmez, sağlam ya da dayanıklı bir engel değildir. Tırmalar, yaralar, belki sakatlar ama kararlı kişileri durduramaz. Hele bizim mahalle çocuklarını asla!

Dikenli telle yıllardır içli-dışlı yaşamaya alışmış bir toplumdaki dikenli tel alışkanlığı nasıl giderilebilir? Günlük yaşamımızın parçası olan tellerden vazgeçilebilir mi? Şili, Peru ve Uruguay'daki ilk denemeler, yasağın karaborsaya yol açtığı ve milli standarda uymayan malların piyasaya sürüldüğünü göstermiş. Halkın taklitlerden sakınması güçleşmiş. Ayrca, "Dikenli tel kullanmak yasaktır" levhalarının dikenli telle çevrilmesi de -resmi tüketimin artmasına yol açarken- muhalefet basınında çıkan karikatürlere konu olmuş.

Dikenli telin sakıncası yalnızca ele-göze batmasından, gelip geçen vatandaşların elbise ve eteklerini yırtmasından, her ay yüzler ve binlerce çocuğa yok yere tetanoz serumu yapılmasından ibaret değildir. Asıl üzerinde durulması gereken sorun, dikenli telin gelişigüzel kullanımından doğan duygusal tepki ve manevi yıkıntılardır. AT ülkeleri, Belediyeler Biriği Genel Kurulu, dikenli telle korunmuş kent mekânlarının, hemşeriye hakaret, çocuklara saldırı, milli onura saygısızlık, kamu yararına "muzır" olduğuna karar vermiş.

Güney Amerika'da 1985'te yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, dikenli telli şehirlerde yetişen çocukların, küçüklerini sevmediği, büyüklerini saymadığı, vatandaşlık görevlerini yerine getirmediği görülmüş.* Yakın Doğu'nun Sincan özerk yöresinde at koşturan soydaşlarımızla geçen yaz yapılan bilimsel söyleşide, Uygurlar'ın dikenli tel örgüleri hiç bilmedikleri anlaşılmış. New York Belediyesi de, Batı Yakası'nın Öyküsü filminden sonra okul bahçeleri çevresindeki tel örgüleri tümden kaldırmaya karar vermiş. Çünkü bu okullarda yetişmiş çocukların 2-3 katlı binalara merdivensiz tırmandıkları görülmüş.

Dikenli telden yapılmış en ünlü engel, Birinci Savaş'ta Avusturya (Alp) Cephesi'nde savaşan ve zafer kazanan İtalyan piyadelerinin "Konçertino" (Küçük Konçerto) adını verdikleri istihkam (savaş) aracıdır. Akordiyon körüğü gibi açılıp kapanabilen, rüzgarlı kış gecelerinde, memleket ezgilerini anımsatan özlem dolu sesler çıkaran dikenli kangallar bir dönem Napoliten serenadlar kadar ün kazanmış. İtalyan savaşçılarn kara mizahı, medeniyet yolunda ilerleyen insanlık onuru için görkemli bir esin kaynağı olabilir mi? diye düşünüyorum.

Fantastik çözüm yolları geliyor insanın aklına. Önce, dikenli tel örgülerin önünde ya da arkasına yerleştirilecek sanayi tipi, kuvvetli hava üfüren vantilatörlerle, dikenli tellerin müzik yapma gücü kanıtlanabilir ve amatör müzikseverlerin bu telleri dev akordiyonlar gibi çalması sağlanabilir. İkinci ve daha etkili çözüm yolu olarak şehir merkezi (Centrum) çevresinden sökülecek dikenli tellerden yapılacak Santurlar, Belediye konservatuvar öğrencilerine parasız dağıtılabilir. Hele bir düşünün, değerli dostlarım: "Konser ya da Konçerto alanı: Giriş Serbesttir! Alışageldiğimiz, dikenli yasaklar yerine kulağa ne kadar hoş geliyor, değil mi?

Yasaklar konusunu işleyip de, dikenli tel örgülere yer vermeyen kimi usta sanatçılarımıza buradan kişisel bir çağrıda bulunmak istiyorum. Yaşar Kemal gibi yazarlar, dikenli tel yasaklarına karşı bir kampanya açabilir. Kampanyanın koordinatörlüğünü belirlemek üzere uluslararası yarışmalar da düzenlenebilir. Belediye Başkanlığı, İl Eğitim Müdürlüğü ile İlçe Zabıta Amirliği'nin açılacak yarışmaya danışman olarak katılması sağlanabilir. En çok (kilo ya da kilometre) dikenli teli en kısa zamanda söküp kaldıran yerel örgüte, çocuk ve yaşlı hemşerilerden kurulu yarışma jürisi tarafından Büyük Belde Belediyeler Birliği (BBBB)'nin Başarı Beratı (BB) verilebilir. Yarışmayı kazanan örgüt bandosu ile Konservatuvar Santur Heyeti'nin şehir merkezinde konserler vermesi de düşünülebilir. Tanıtma Vakıflarımız, yeni spor dalının, Akdeniz ve Balkan Oyunları ile Olimpiyat programına alınması için harekete geçirilebilir. Uluslararası yarışmalardaki ulusal başarılara yıllardır özlem duyan ülkemiz, bir yandan altın madalyaları toplarken, barışcı çabalarındaki başarısından dolayı Nobel'e aday da olabilir. Belki hayal denecek ama dikenli tel örgülerimizin kaldırılabileceğini ve şehir merkezlerinin dikensiz, toplu-taşıma raylar ile örülebileceğini sanıyorum. Dikensiz şehir merkezlerinde yetişen kuşakların güllere karşı daha duyarlı ve saygılı olacaklarını da hayal ediyorum.

Dikenli tel, ekili tarlaları, başıboş sürülere karşı başarıyla korumuştur. Endüstrileşen ülkelerde bostana giren danalar tasarım önlemleriyle durduruldu. Zamana ayak uyduramayan ve geri kalmış ülkelerde, şehirlerin konut, eğitim, sağlık, üretim, ulaşım, dinlenme ve savunma bölgeleri birbirine karışınca, tel örgülü yasaklar kaçınılmaz olmuş. Çağdaş Belediyeler, savaşı anımsatan yasakları yaşatmak yerine dikensiz mekanlar yaratmak yolunu seçti. Kent bölgeleri yasalarla belirlenince dikenli tel yasaklara gerek kalmamış. Parklarda, hipodromda, Hisarda, stadyumda, okulda ve otoyoldaki dikenli "yasak"ların yerini biz de deneyebiliriz. Halk dilinde "köşeyi dönmek" başarmak anlamına gelir. Oysa Hemşeri, köşeleri değil, kestirmelerin dikkenarlardan yaklaşık, üçte-bir oranında daha kısa ve kârlı olduğunu keşfetmiştir. Dikdörtgen prizmanın köşegenleri yaya trafiğe açılınca, köşeleri bekleyen dikenler işlevsiz kalır. Böylece, uygar davranışa duyarlı şehir tasarımı, dikenli telin kullanma gerekçesini ortadan kaldırır. Dikenli tele çözüm bulan Belediye (Başkanı), "Gidemediğin yer senin değildir." sözüyle ünlü Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa gibi, tarihe geçebilir. Gidilen her yer belediyenin, vatandaşın malı olur, vatan olur. Bu öneri de, kuşkusuz, biraz hayal-kurgudur ama gerçek-üstü kuruntu değildir.

Vatandaşımıza, "Girebildiğin her yer senindir. Bu vatan senindir" diyebilmeliyiz.

* Manuel Scorza, Dikenli Tel adlı belgesel romanında (Türkçesi 1975), dikenli teli bir silah gibi kullanan sömürgecilere yenik düşen ve tüm otlaklarını yitiren Peru'lu köylülerin öyküsünü anlatır. Köyün rahibi, dikenli tel örgüyü "Şeytanla top oynayan kişinin işine", Yerli-köylülerse, "Tanrı'nın Gazabına" benzetmişler, Tanrı'ya yalvarmışlarsa da sonuç hiç değişmemiş!

Sayın Bozkurt Güvenç'in, İnsan ve Kültür adlı kitabından... )

( image )


- [ne yazık ki]
İHÂNET ile/ve/değil CEHÂLET

( Kimse, kimseye ihanet edemez. Ancak kendi, kendine eder. )


- [ne yazık ki]
TAZIYA, "TUT!" ve/||/<> TAVŞANA, "KAÇ!"


- [ne yazık ki]
TEHDİT ETMEK ile/ve/değil/||/<>/< "ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK"


- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEYEN ile/değil/yerine/>< DOĞRU SÖYLEYEN

( İkna etmeye çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sadece anlatır. )

( Yalan söyleyen/ler, doğru söyleyen(ler)e inanmaz. )


- [ne yazık ki]
ZORA KOŞMA ile/ve/||/<> "YOKUŞA SÜRME"


- [ne] KUSURSUZ KİŞİ ne de KİŞİDE/İNSANDA KUSUR

( Seveceksen, öylece sev! Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur. )

( Kusursuz olsaydık, başkalarının kusurlarını bulup çıkarmaya o kadar meraklı olmazdık. )


- | FAZLALIK ve GEREKSİZ | ile/değil/yerine CANIMIZ

( Kenara çekilen. VE Ardımızda olan/kalan. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanımızda olan, yanında olduğumuz. )


- 3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( )

( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )


- ABANMAK ile/ve/||/<> BOCA ETMEK


- ACI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAKIŞ AÇISI

( Kişi, bakış açısını değiştirmedikçe "ıstırabını/acısını" değiştiremez. )


- AÇIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN ile ÇIKARIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN

( Vajina. İLE Penis. )


- ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( [Çözüm olarak ...] Tüzeyi[hukuku] bulduk fakat tüzeye ulaşamadık. VE/||/<> Sanatı bulduk fakat sanat bize ulaşamadı. )

( Adâletsizliklerin en büyüğü, âdil olmayıp âdil gibi görünmektir. )


- ADAM OLUP OLMADIĞIN ile/ve/>/değil NE KADAR ADAM OLDUĞUN


- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN

( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
%100 )

( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
KESİN(LİK) )

( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )

( image )

( image )

( )

( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )


- ÂDET ile İBÂDET

( Fark, Niyet ve İdrak'te. Âdet ile ibâdeti ayıran, niyettir. )

( İhanetle ibâdet birarada olmaz. )


- ÂDİL ile/ve/<> ÂCİL

( Ancak, korkusuzluğa gelenler âdil olur. )


- AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER


- AHLÂK ile/ve/||/<>/< MERHAMET

( Merhamet, ahlâkın temelidir. )


- AKILSIZ BAŞ ve/||/<>/> AYAK

( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )


- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>

( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )


- ALDATMAK ile "NUMARA ÇEKMEK"


- ÂMÂ ile KÖR

( Köre renk, sağıra ahenk olmaz! )

( DARÎR[çoğ. ADIRRÂ]: Doğuştan kör. )


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL

( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )

( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )

( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )

( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )

( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )

( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )

( )

( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )

( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )

( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )

( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )

( )

( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )

( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )

( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )

( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )


- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN

( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )


- ANLAYABİLMEK ve/||/<>/</> ANLATABİLMEK

( Bir şeyi anlayabilmenin en iyi yolu, onu, en iyi biçimde anlatabilmeye çalışmaktır. )


- ANYA değil HANYA

( Girit adasında bir kent. )


- ANYAYI KONYAYI ('YI GÖRMEK/GÖRÜRSÜN!) değil HANYA-KONYA ('YI GÖRMEK/GÖRÜRSÜN!)

( Neyin ne olduğunu ve nasıl olduğunu/olmadığını görmek/anlamak. )

( Hanya: Girit adasında bir kent. [ANYA değil HANYA!] )


- ARAYAN, BULUR!:
[ya] BELÂ ya da MEVLÂ


- ARKADAŞ/LIK ile DOST/LUK ile KARDEŞ/LİK

( Belirli seviyede tutulan iletişim ve paylaşımın, dolayısıyla ilişkinin durumu. İLE Dostlukta son derece derin ve yoğun yakınlık, iletişim ve paylaşım vardır. Bir kişinin birini "Samimi arkadaşım/kankam(kan kardeşim)" olarak tanıtması için en temelde, o iki kişinin sırlarını paylaşabilmesi ve Para ve Seks durumu hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olma durumu vardır. )

( Dostluk, duygulu, erdemli iki kişi arasında, kendiliğinden oluşuveren bir anlaşmadır. Duygulu diyorum, çünkü bir keşiş, dünyadan el etek çekmiş biri, hiç kötü olmaz da dostluk nedir bilmeden yaşayabilir. Erdemli diyorum, çünkü kötülerin, olsa olsa suç ortakları olur, haz düşkünlerinin zevk ve eğlence arkadaşları, çıkarlarını arayanların ortakları vardır, siyaset kişileri, çevrelerine fitne fücurlar toplar, çoğu avarenin bağlılıkları, prenslerin dalkavukları olur; erdemli kişilerin, yalnız onların dostları vardır. )

( Eğlenebildiklerimizle. İLE/VE/<> Anlatabildiklerimizle. İLE/VE/<> Ağlayabildiklerimizle. )

( "Geçerken uğra" der. İLE "Geç, erken uğra!" der. )

( ... İLE Kişiyi, hiçbir zaman/koşulda, terk etmeyen. )

( Herkes dost olamaz! Dost olmayana, arkadaş demenin farkını görmek ve buna göre kullanmak gerekir. )

( Eğer hiç dostun yoksa sen bir dost ol! )

( Derviş, dostum demez! Dost, hiçbir zaman, yanından ayrılmayacak kişidir. Ancak, gerçekten dost olunacak kişi için kullanılabilir. )

( Tek dostumdur... Gökteki yıldızlar! )

( SEN, SANA DOSTSUN!
[HABERİN YOK] )

( Kişilerin en âcizi, dost edinmeyendir! Bundan da âcizi ise dostunu yitirendir. )

( İyi arkadaş, yanında, yüksek sesle konuşup düşünebileceğin kişidir. )

( "Dostlarım! Dünyada dost yoktur!" )


- ARPAYI BOL BULMAK ile/ve/||/<> BOSTANI BOŞ BULMAK


- ATÂLET ile/değil/yerine/>< ADÂLET

( Eylemsizliğin(atâletin) olduğu yerde, adâlet olmaz. )


- ATEŞE:
BENZİN değil/yerine/>< SU


- AUTOCRITAS" ile "POTESTAS"

( "Tanrıya ait". İLE "İnsana ait". )

( Evrende. İLE Dünyada. )

( Tüm güç, Tanrı'dan gelir.[Omnis potestas a deo.] )


- AYNA:
CAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< CAN

( Kendi yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Özünü görmek isteyenin baktığı. )


- AYNILIKLAR ile/ve/||/<> FARKLILIKLAR

( Yakınlaştırır. İLE/VE/||/<> Geliştirir. )


- BAĞIŞLANMAK ve/||/<>/< BAĞIŞLAMA

( Pişmanlık duymayanı bağışlamak, "suya, resim yapmak" gibidir. )


- BAKIŞ/HİZMET:
"A'dan Z'ye" ile/ve/||/<> "360 DERECE"


- BÂRİKA-İ HAKİKAT ve/||/<>/< MÜSÂDEME-İ EFKÂR

( Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar.
Gerçeğin kıvılcımı, düşüncelerin çatışmasından çıkar. )

( Gerçeğin kıvılcımı. VE/||/<>/< Düşüncelerin çatışması. )


- BAŞARILARDA ve/||/<> FELÂKETLERDE

( Gururu yenmek. VE/||/<> Ümitsizliğe direnmek. )


- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK


- BAŞTACI değil BAŞ TÂCI


- BAZI BİLGİLERİN SUNUMUNDA:
TAÇLANMAK ile/ve/değil/<>/&gt;&lt;/< TAŞLANMAK

( Taşlanılmadan, taçlanılmaz! )


- BAZI DURUMLARIN/ENGELLERİN/SIKINTILARIN:
"SEL GİBİ GEÇMESİ" ve/||/<> "YEL GİBİ ESMESİ"

( "Derelerde/n". VE/||/<> "Tepelerde/n". )


- BER-HURDÂR[Fars. < BERHÛR] ile MUTLU

( Hisse, nasip, pay.)] )


- BİLGELİK/HİKMET TAŞIMAYAN SÖZ ile/ve/||/<> DÜŞÜNME BARINDIRMAYAN SESSİZLİK/SÜKÛT

( Gevezeliktir. VE/||/<> Dalgıdır/gaflettir. )


- BİLGİ/VERİ/HABER:
[ne yazık ki]
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< VARSA

( "Asıp kesme." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Saygı, sevgi, şefkat, merhamet, anlayış. )


- BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT

( )


- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER

( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )


- BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( İnsan olmayan herşeyden bahseder. İLE/VE/||/<> İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Kişinin varoluşunu anlatır. )

( Varolan. İLE/VE/||/<> Var olması gereken. İLE/VE/||/<> Hayal ettiğini/n gerçekleştir(il)me(si). )

( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! )

( Sanatın özü, içsel bir deneyimi iletebilmek için dış formları kullanmaktır. )

( Sanatı olmayan millet, her zaman dilencidir. )

( Sanat: Mekânı/zamanı iyi kullanmak. | Görüp göstermek. )

( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )

( MİFTÂHÜ'S-SAÂDE ve MİSBÂHÜ'S-SİYÂDE )

( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )

( The essence of art is to use the outer form to convey an inner experience. )

( Sanat, dekoltedir. )

( Sanatın yolu, sanattır. )

( SANAT: Ben'in, yaratıcı gücünü keşfetmek. )

( Sanat, bir şeyi, başka bir şey olarak görme çabasıdır. | Başka bir şey olma olanağı tanımaktır. )

( Felsefe, kimsenin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir. )

( Felsefe, olan ile olması gereken arasındaki kavramsal düzendir. )

( Felsefe, düşüncenin merdiveni ve mirâcıdır. )

( Felsefe, ekinin/kültürün bilincine varmaktır. )

( ya, ya da[0 / I] İLE/VE/||/<> hem, hem de İLE/VE/||/<> hem, hem de | ne, ne de )

( "Öğrenilmiş sanat" olmaz! )

( Felsefenin en büyük özelliği, hakikat dışındaki herşeyden uzak tutabilmesidir. )

( Felsefe, üçlülük üzerinedir/üzerindendir. )

( Felsefe, mantık bilimidir. )

( FELSEFE = MUHABBET'ÜL/İSÂR'ÜL HİKMET )

( BİLİM~FELSEFE~SANAT )

( PHILO SOPHOS:
BİLGELİĞİ SEVMEK değil TANRI'YI SEVMEK )

( Her şeyi kaybetmiş sayılmayız. Her şeyi gösteren müziğimizi/sanatımızı kaybetmediğimiz sürece... )

( SCIENCE vs./and/||/<> PHILOSOPHY vs./and/||/<> ART )


- BİLMEK ve/> SEVMEK ve/> VERMEK ve/> BULMAK

( İlmimizce bilinir, ikramımızca ihsan görür, sevdiğimizce seviliriz. )


- BİLMEYEN ile/değil/yerine BİLEN

( Direnir, isyan eder.[hemen hemen herşeye] İLE/DEĞİL/YERİNE Tâbi olur/olabilir.[doğaya, evrene, düzene, bilgiye, insana ...] )


- BİLMEZİN ATTIĞI TAŞ ile/ve/değil DOSTUN ATTIĞI GÜL YAPRAĞI

( [belki/bazen] Canımızı [fazla] acıtmaz. İLE/VE/DEĞİL Can dayanmaz. )


- BİN ZAHMET ile/değil/yerine/></< BİR HOŞ SÖZ


- BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARMAK ile/ve/||/<> ORTALIĞI VELVELEYE VERMEK


- BİR ŞEYİN:
İLGİ ÇEKMESİ ile/||/<> DİKKAT ÇEKMESİ


- BİRİNE ÇARPMAK ile/ne yazık ki BİRİNİ "ÇARPMAK"

( ... İLE/NE YAZIK Kİ Yankesicilik, üçkâğıtçılık, hırsızlık. )

( İstemeden, kazayla. İLE/NE YAZIK Kİ Amaçlı, planlı. )


- BİZİM OLAN:
"BİRİKTİRDİĞİMİZ" değil PAYLAŞTIĞIMIZ


- BUNDA, ANLAŞIL(A)MAYACAK ...:
"... BİR ŞEY Mİ VAR?" / ... NE VAR?" ile/değil/yerine/>< ANLAŞIL(A)MAYAN BİR ŞEY VAR MI?

( İkisi de soru değil "soru" "kipinde"/"biçiminde", yukarıdan/dikey bir dille, yargı/yükleme sözleridir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlamaya çalışmak üzere ve anlayışla, yatay bir dille âdil/tarafsız/yüksüz/yargısız/nötr yaklaşım sözü/sorusu. )


- CAN'IN:
"AZI" ile/ve/||/<> "ÇOĞU"

( Can'ın, "azı", "çoğu" olmaz! )


- ÇEKİP ÇEVİRMEK


- ÇEKİŞMEK" ile "SİDİK YARIŞTIRMAK"

( Akıllı kişi, kimseyle yarışmaz. Böylece, kimse, onunla yarışamaz. )


- CELB-İ MENÂFİ değil/yerine/>< DEF-İ MEFÂSID

( Yanlışları önlemek ve işlememek; çıkarları, iyilikleri getirmek ve işlemekten öncelik kazanır. )

( Def-i mefâsıd, celb-i menâfiden evlâdır. )


- CESÂRET ile/ve/||/<>/> OLASILIK/RİSK/MUHÂTARA[Ar. < HATAR]

( Almaya cesâret edemediğimiz riskleri alanlar, yaşamak istediğimiz yaşamı yaşar. )

( COURAGE vs./and/||/<>/> RISK )


- CEZÂ ile/değil KARŞILIK

( Kötülüğü cezalandırmayan, yapılmasını emreden gibidir. )


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ADÂLET

( Düşüncesiz ya da alçak düşünceleri olanlar için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüksek düşünceleri olanlar için. )


- ÇİZMEK:
ÜSTÜNÜ ile/ve/||/<> ALTINI


- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ

( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )

( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )


- DÂVÂ "GÜTMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "DÂVÂ GÖRMEK"


- DAVUL ve/||/<> TOKMAK

( Davul, ayrı kişide; tokmak, ayrı kişide olmaz! )


- DEME!
"TARLADA HASADIM VAR" ve/||/<> "EVLÂDIM VAR"

( Eline geçmedikçe. VE/||/<> El koynuna girmedikçe. )


- DEMİR ile/ve/değil/||/<>/< EMİR

( "Emir, demiri keser." )


- DEPREM, ÖLDÜRMEZ ve/||/<> KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR

( [ne yazık ki]/[fakat] Kötü yapı öldürür. VE/||/<> Kusurlu soruşturmalar vardır. )


- DERT ve/<> DERMAN

( DERMAN ARARDIM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ

BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )

( SÖYLEMEM KİMSEYE DERDİMİ,
DERMANIM OLMASIN DİYE! )

( Derdini bilen, dermanını bulmuş demektir. )

( Derdine derman olmayacak ortamda derdini konuşmak edepsizliktir! )

( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...

I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )


- DİZE GELMEK" ile/ve/||/<> DİZ ÇÖKMEK

( Bilgi ve zekâ karşısında. İLE Sevgide. )


- DOST ve/>< DERT

( Dostu olanın, derdi olmaz. )


- DURUŞ ile/ve TUTUM

( Sen doğru dur, kötüler ecelini bulur! )

( POSTURE/POSITION vs./and ATTITUDE )


- DÜŞMAN/LIK ile/değil/yerine/>< DOST/LUK

( Düşmanın en büyük hilesi, "dostluğudur". )

( Dostluğunun bedelini ödemekten kaçınanın, "düşmanlığı"nı önemsemeyebilirsin. Fakat düşmanlığının bedelini ödemeye hazır olanın, "dostluğu"nu ciddiye al! )

( Dedikodu/nu eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uyarır/ikaz eder. )

( )

( [ölümü] Unutturan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anımsatan. )

( "Ne yapmamız gerektiğini" gösterir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ne yapabileceğimizi gösterir. )

( Her canımızı sıkanla. VE Her elimizi sıkanla. [Olmayalım!] )

( Her başımızı ağrıtanı düşman bilmeyelim/saymayalım. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her başımızı okşayanı dost bilmeyelim/saymayalım. )

( ADÂVET ile/değil/yerine/>< SÂDIK[< SIDK] )


- DÜŞMANDAN KORUNMAK ile/ve/değil/||/<> "DOST"TAN KORUNMAK

( Kendin korunabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Bir şeylerin ve/ya da birilerinin de koruması gerekir. )

( Dostlarım! Dünyada, dost yoktur! )

( Kusursuz dost isteyen, dostsuz kalır. )

( Ayıpsız yâr isteyen, yârsız kalır. )


- DÜŞÜNCE ve/||/<>/< MANTIK
ve/||/<>
EYLEM ve/||/<>/< EDEB

( Düşüncenin edebi, mantıktır. VE/||/<> Eylemin mantığı, edebdir. )


- DÜŞÜNME ile/ve/değil İÇGÜDÜ

( Dolayımlı. İLE/VE/DEĞİL Dolayımsız, doğrudan. )

( Düşünmekten daha fazla olan neye sahibiz/sahip olabiliriz? )


- DÜŞÜNMEK => VAR OLMAK
ve/||/<>/>
VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK

( René Descartes VE/||/<>/> George Berkeley )

( COGITO ERGO SUM and/||/<>/> ESSE EST PERCIPI )


- EDEBÎ (OLAN) ile/ve/||/<>/>/< EBEDÎ (OLAN)


- EDEN BULUR (KADER[Ar. < KADAR]/KARMA[Hintçe]) ile/ve/||/<>/> NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN


- EDEP ve/||/<>/< AKIL

( Kişinin, aklı kadar edebi; edebi kadar da ederi vardır. )


- EFRÂDINI CÂMÎ ve/<> ÂĞYÂRINI MÂNÎ

( Bir kavramın tüm bireylerini kuşatıp ötekileri dışarıda bıraktığında kullanılan bir deyim. )

( "İnsan düşünen bir canlıdır" tanımı verildiğinde bu tanımın içine tüm insan bireylerini içerir. Girmeyen hayvan(behaim) vs. dışarıda bırakır. )


- EĞİLMEDE:
"ÇIKAR" / "ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine SAYGI

( Nokta kadar "çıkar/ın" için, virgül kadar eğilme! / Kimse, kimseden "üstün" ya da yukarıda değildir/olamaz. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir kişinin, hizmetine, emeğine, çabasına saygı duyuyorsak... )


- EĞİLMEK ve/||/<> BAŞAK

( Kişiler, başaklara benzer. Ne kadar bilgisizse içleri boştur ve dik durur. Ne kadar bilgiliyse o kadar eğilirler. )


- EĞİTİM:
GERÇEKLERİN ÖĞRETİLMESİ ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNMEK İÇİN AKLIN EĞİTİLMESİ


- EĞİTİMİN:
KÖKLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MEYVESİ

( Acı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Tatlı. )


- EKİP ve/||/<>/> BİÇMEK


- EN BÜYÜK DÜŞMAN

( ARZU VE İHTİRASLAR )

( En büyük düşman, bakacağın son yerde saklanır. )


- ESAS ile/ve/< USÛL/YÖNTEM

( Temel, öz. İLE/VE/||/< Yöntem, yol, uygulayım, metot. )

( Usûl olmadan vusûl olmaz.[Yöntem olmazsa kavuşulmaz/ulaşılmaz.] )

( Anayasa ve bazı/çoğu önemli davalar, önce usûlden sonra esastan ele alınır. )

( Kızgın tencere, bir kulpundan tutulmaz. )

( [öncelik ve simge/benzetme olarak]
Dere. İLE/VE/||/< Okyanus.
"Okyanus". İLE/VE/||/< "Dere".

[örnek ve deyim olarak]
Okyanus[u geçmek]. İLE/VE/||/FAKAT/NE YAZIK Kİ Dere[de boğulmak][usûlün öncelikli tutulması ve/ya da bulunmaması durumunda]. )

( BASE vs./and/||/< METHOD )


- EŞİT (DEVLET), EŞİTİ YARGILAYAMAZ

( [Lat.] PAR IN PAREM NON HABET IMPERIUM )


- EV ile/ve/değil/||/<>/< KOMŞU

( Alma. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Al. )


- FAKİRİN CANI değil/yerine "ZENGİNİN" MALI


- FELSEFE DAĞI ile/ve/||/<> MATEMATİK ÇANTASI


- GELİŞİM VE DEĞİŞİM İÇİN:
ZORUNLULUK ile/ve/||/<> YOKLUK


- GELİŞİM/DEĞİŞİM:
YUKARIDAN, AŞAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<> İÇTEN, DIŞA

( image

image )


- GELİŞMİŞ/LİK ve/||/<>/> YALINLAŞ(TIRIL)MIŞ/LIK

( Yalınlaşmak/yalınlaştırabilmek, gelişmişliğin, en son durumudur. )


- GELİŞMİŞLİĞİN, OLGUNLUĞUN/KEMÂLÂTIN SONU:
YALINLIK ve/||/<> SÜKÛT


- GENİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAPSAMLI


- GEVEZELİK ve/||/<> GAFLET

( Bilgelik/hikmet/irfan bulunmayan söz. VE/||/<> Düşünce ve bilgi bulunmayan susma/sükût. )


- GÖNÜL KOYMAK ile/değil/yerine/||/<>/< MESAFE KOYMAK


- GUSÛL ile/ve/||/<>/< USÛL

( Usûlsüz, gusûl olmaz. )


- GÜVENLİK/EMNİYET KEMERİ ve/||/<>/> YAŞAM

( Güvenlik kemeri, bizi, yaşama bağlar. )

( Trafik kazalarında yaşamını yitiren sürücülerin %80'inin, kemer takmadığı tespit edilmiştir ne yazık ki. )


- GÜZELLİK ile/ve/<> EDEB

( Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir. )


- HAK ve/||/<> TAŞ

( Yerini bulur. VE/||/<> Gediğini bulur. )


- HAZ ile/değil/yerine OLGUNLUK

( Olgunluk, hazzı erteleyebilme becerisidir. )


- HER NE OLURSA ve/||/<> DİLİM/İZ DURURSA

( Bana, benden olur. VE/||/<> Başım barış/selâmet bulur. )


- HEYBE/ÇANTA ile/ve/||/<> CEP

( Bilgiyi, heybene/çantana at / cebinde bulunsun! [Ne zaman, nerede, nasıl işe yarayabileceği bilinmez!] )


- HİMMET ile/ve/<>/< HİKMET ile/ve/<>/< HİZMET

( Yardım. İLE/VE/<> Bereket. İLE/VE/<> İç yardım. )

( İSLÂM: Allah'ın emirlerine tâzim, kullarına hizmet. )

( BABA, HİMMET! OĞLUM, HİZMET! )

( BİN'E HİZMET, BİR'DEN HİMMET )

( GÖRÜNMEYENE HİZMET
GÖRÜNENDEN HİZMET
[GÖRÜNENE HİZMET, GÖRÜNMEYENDEN HİMMET] )

( Onu bile, kurtuluşa erdirmek üzere hizmet et! )

( Hizmet edersen, himmet edilirsin! )


- HIRSIZIN:
AFFI değil "AMAN"I OLMAZ!


- HIZLI GİTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZAĞA GİDEBİLMEK

( [... için/istiyorsak ...]
Yalnız gidilmeli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birlikte gidilmeli. )


- İÇİNİ DOLDURMAK ve/||/<>/> ARDINI GETİRMEK


- İFTİRA ile/ve/||/<> ÇAMUR ATMAK


- İLERİ GİTME! ve/||/<> GERİDE KALMA!

( [vururlar] Başına. VE/||/<> Kıçına. )


- İLK DÜĞME ile/ve/||/<>/> SONRAKİ DÜĞMELER

( İlk ilikleme yanlışsa gerisi de yanlış olacaktır. )


- İNCE "ELEYİP" SIK DOKUMAK değil İNCE EĞİRİP SIK DOKUMAK


- İNSAN/KİŞİ:
[ya] KULAKTAN İHYÂ OLUR/YAŞAM BULUR ya da KULAKTAN İFNÂ/İMHÂ/YOK OLUR


- İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN ve/||/<> NE VERİRSEN ELİNLE, O DA GELİR SENİNLE ve/||/<> SADECE İŞİNİ YAP, BIRAK ULUSUNLAR


- İYİ ANLAMAK ile/ve/||/<>/< YALIN ANLATABİLMEK

( Yalın anlatamıyorsak, yeterince / iyi anlamamışız demektir. )

( If we cannot explain simply, we don't understand it enough well. )


- İZAHI yoksa/> MİZAHI

( Açıklması/izahı olmayanın, mizahı/gülmecesi olur. )


- KAFAMIZIN KARIŞMASI ile/ve/değil/||/<>/< EZBERİMİZİN BOZULMASI


- KAFANIN KARIŞMASI değil ZİHNİN BULANIKLAŞMASI


- KALBURA ile/ve/||/<> KEVGİRE DÖNMEK/ÇEVİRMEK


- KANALİZASYON ve/||/<> HAMAM ve/||/<> KÜTÜPHANE

( Kentin kirini alır götürür. VE/||/<> Gövdenin kiri temizlenir. VE/||/<> Aklın boşlukları/"tozları" alınır. )

( Pis ve atık suların özel kanallar aracılığıyla belirli merkezlerde toplanıp atılmasını sağlayan düzen, lağım döşemi. VE/||/<> Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam. | Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer. VE/||/<> Betiklik/kitaplık. | Betik satılan dükkân, betikevi. )


- KARALAMAK ile/ve/||/<> ÇAMUR ATMAK


- KAYGI ile/ve/||/<>/< GERÇEK YÜZ

( Kişilerin gerçek yüzü, kaygıların/ın arttığı yerde açığa çıkar. )


- KAYITSIZ/LIK/TAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAYIŞ/TAN

( Bazen, bazıları için, bazı/çoğu durum, olay, tutum ve davranışlar, kayıtsızlıktan dolayı değil ("fazla") anlayıştan/irfandan ileri gelebilir. [Göründüğü gibi yorumlayabilmenin yanı sıra ve karşısında, aykırı/aşırı görmeyebiliriz de.] )


- KAZANMAK" ile/değil/yerine/>< TARTIŞMAK

( "Kazanmak için başlanılmış" tartışma, kaybetmenin ilk adımıdır. )


- KENDİNİ TANIMAK ile/ve/<> KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK

( Kendiyi, kişi kuş kurar. )

(

GEREKSİNİMLER SIRADÜZENİ

Maslow'un Piramidi'nde en üst noktada (5. basamak) "Kendini Gerçekleştirme" vardır.

Dördüncü basamak, "Değer, başarı, kendine saygı"dır.

Üçüncü basamak, "Ait olma ve sevgi"dir.

İkinci basamak, "Emniyet, güven, düzen ve değişmezlik"tir.

Birinci (en alt) basamak, "Açlık, susuzluk ve eşeyselliğin fizyolojik doyumu"dur.

Bir alt basamaktaki gereksinim karşılanmadan, kişinin bir üstteki değere gereksinim duyması ve gerçekleştirmesi olanaklı değildir. Bazıları varmış gibi görünse de gerektiği şekilde ve tam değildir.

Maslow, kendini gerçekleştirmiş ve kendini tanıyan kişilerde 16 ortak özellik gözlemlemiştir. Bunlar:

1- Gerçeğin bilinebilecek yönlerini, doğru olarak algılar.

2- Bilenemeyecek olanların bilinemeyeceğini, doğru olarak algılar.

3- Gerçeği olduğu gibi kabul eder.

4- Kendisini olduğu gibi kabul eder.

5- Başkalarını olduğu gibi kabul eder.

6- Yaşamın getirdiği olayları tam anlamıyla yaşayarak tadını çıkarma eğilimindedir.

7- Kendiliğinden hareket eder.

8- Yaratıcı bir biçimde davranabilir.

9- Kendine ve yaşama gülebilir.

10- İnsanlığa değer verir ve onun sorunlarını ciddiye alır.

11- Son derece yakın ve derin birkaç dostu vardır.

12- Yaşamı bir çocuğun gözü ve kalbiyle görüp yaşayabilir.

13- Gerektiğinde çok çalışır ve sorumluluğunun farkındadır.

14- Dürüsttür.

15- Çevresinin farkındadır, sürekli çevresini araştırır ve yeni şeyler dener.

16- Savunucu değildir!

)

( TO RECOGNIZE THE SELF vs./and/<> TO REALIZE THE SELF )


- KENDİNİ GELİŞTİRMEK ile/ve/<>/> KENDİNİ YETKİNLEŞTİRMEK

( En güçlü zincirin gücü bile, zincirin en zayıf halkası kadardır. )

( MÜTEEHHİB: Kendi kendini yetiştirmiş kişi. Otodidakt. )

( TO DEVELOPE THE SELF vs./and TO PERFECT THE SELF )


- KENDİNİ TANI/BİL!:
HÜRMET ve/<> MUHABBET ve/<> MERHAMET

( Kendini bilen, bilmeyenin kusuruna bakmaz. )

( Küçüğün, büyüğe gösterdiği/göstermesi gereken. VE/||/<> Herkese ve herşeye gösterebildiğimiz kadar gösterebileceğimiz/göstermemiz gereken.[Koşulsuz!] VE/||/<> Büyüğün, küçüğe gösterdiği/göstermesi gereken. )


- KESER" ya da "RENDE" GİBİ OLMAK değil/yerine "TESTERE" GİBİ OLMAK

( "Hep bana, hep bana." YA DA "Hep sana, hep sana." DEĞİL/YERİNE Hem sana, hem bana. )


- KESİNLİK ile/ve/||/<> ELE AVUCA SIĞMAMA


- KIÇINDAN ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN değil/< KIŞRINDAN(KABUĞUNDAN) "ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN"


- KİMSE, KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR ve/||/<>/> HERKES, HERKESE MUHTAÇ OLABİLİR


- KİŞİ İÇİN:
"ÇİZİLEN RESİM" ile "BİÇİLEN KAFTAN"


- KİŞİ, NE YAPARSA:
KENDİ YAPAR ve/+/<> KENDİNE YAPAR


- KİŞİ:
İYİLİK ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> KİŞİLİK

( [kadar ...] "Taşlanır." İLE/VE/||/<> "Dışlanır." İLE/VE/||/<> Sınanır. )


- KİŞİ/İNSAN ve/||/<>/< ZAAF

( Kişi, "zaafları"nın toplamı kadardır. )


- KİŞİLER ARASINDA:
"DUVAR ÖRMEK" değil/yerine/>< "KÖPRÜ KURMAK"


- KİŞİLERİ:
"DENEMEK" değil/yerine "TARTMAK"


- KİŞİLERİ:
"EZMEK" ile/değil/yerine "YÜKLENMEK"


- KİŞİNİN:
"AĞZIYLA KUŞ TUTMASI" değil "AĞZINI (KAPALI) TUTMASI"


- KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK

( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )


- KIZMAK ile/ve/<> "TAPASI ATMAK"


- KOPMA:
(")İNCELDİĞİ(") YERDEN ile/değil/ne yazık ki "İNCİNDİĞİ/MİZ / İNCİTTİĞİ/MİZ" YERDEN


- KÜL OLMAK" ile/ve/||/<> "GÜL OLMAK"

( Nefsini yakarak. İLE/VE/||/<> İyilik yaparak. )


- KUYU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İP

( Derin olan, kuyu değil kısa olan, iptir. )


- LOKMANIN TADI ile/ve/||/<>/> YEMEĞİN TADI

( Ne kadar çok çiğnersek. İLE/VE/||/<>/> Ne kadar az yersek. )

( Yediğini, iç; içtiğini, ye! İLE/VE/||/<>/> Çok yiyen, az tad alır; az yiyen, çok tad alır. )


- MEHDÎ ile/ve/<> MESİH

( [Toplumu] Adâletle düzene/barışa getiren. İLE/VE/<> Erdemle düzene/barışa getiren. )

( [beklenti] Adâlet üzerineyse. İLE/VE/<> Ahlâk ve erdem üzerineyse. )

( Dışarıdan ve kılıçla. İLE/VE/<> İçeriden ve düşünceyle. )

( Adl'im durur. İLE/VE/<> Fazl'ım durur. )


- MESKENET ile MÂZERET

( "Meskenet, mâzeret teşkil eder mi?" )


- MÜNÂKAŞA[< NAKŞ] ile/değil/yerine İSTİŞÂRE[< ŞÛRÂ]

( Atışma, çekişme. | Tartışma. | İrdeleme. İLE/DEĞİL/YERİNE Yazılı olarak bildirilmesini isteme. )

( Polemik, tartışma, "söz dalaşı" ya da atışma değil "yazılı olarak tartışma, değerlendirme" anlamına gelmektedir.

Eski deyimiyle de, "Yazı ile bildirilmesini isteme" anlamına gelen, İSTİŞ'ÂR[çoğ. İSTİŞ'ÂRÂT] kullanılmaktaydı.

Sözlü iletişimde, zihni ve düşünceyi, kavramı ya da olguyu aktarma ve paylaşmada ve özellikle de düşünce ayrılıklarındaki savların konuşulması ve tartışılmasında, yetersizlik ve (kolay/tam) takip edilemezlik durumu oluşur/oluşabilir.

Buna engel olmak için, düşünülen, savunulan şey üzerindeki savların ve ayrıntıların, yazılı olarak sunulması, olası savrulmaları da engelleyebileceği yöntem(ler)le yani yazıyla çözülebilir.

Ayrışma/tartışma konusu, yazılı olarak sunulduğunda ya da alındığında, hem kişinin kendi düşüncelerini ve ayrıntılarını, yazı aynasında tekrar (tekrar) değerlendirilebilmesi, hem de ötekinin sözünü/savını doğru/yetkin/kapsamlı takip edebilme ve anlayabilme olanağı sağlanmış olur.

Dolayısıyla, "polemiğe girmeyelim" deyimi, tam aksine, ""bu konuda, polemik yapmalıyız" şeklinde ve daha doğrusu da "bunu, karşılıklı olarak yazılı biçimde sunmalı ve tartışmalıyız" biçiminde olmalıdır. )

( CRITIQUE avec POLEMIC )


- MÜREKKEP "YALAMAK" ile "OKUMAK"

( Âharlanmış kağıt bezir işi mürekkebi emmediği için yanlış yazıldığında ıslatarak silmek mümkündür. Hattatlar ellerini tükürükleyerek ya da yalayarak yanlışlarını düzelttiklerinden "mürekkeb yalamak" deyimi ortaya çıkmıştır. )


- NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


- ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> AKIL GÜCÜ

( Öfkeni, akılla yenemiyorsan, kendini, insandan sayma! )

( Öfkenin her zaman bir nedeni vardır fakat iyi bir nedeni yoktur. )


- ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS

( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )


- ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞECÂAT

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Haksızlığa karşı olan öfke. | Yiğitlik, yüreklilik. )

( Öfkeyi, şecaate çeviren, merhamettir. )

( Merd-i kıptî, şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. )


- ÖFKE ile/ve/||/<>/>< ZARAR

( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )


- OK ve YAY

( İlk Selçuklu sultanı, Tuğrul Bey, tüm resmî vesikalarında olduğu gibi gönderdiği mektupların başında yay ve ok işaretlerini koyar ve içine de kendi unvanlarını yazardı. Buna Tuğra deniliyordu. Sonraları bu ok ve yay işaretleri kaldırılmış ise de sultanların ad ve unvanlarını ok ve yay biçiminde gösteren tuğra yöntemi Osmanlı İmparatorluğu'nun sonuna kadar devam etmiştir. )

( Oku ileri atmanın yolu, yayı geri çekmektir... )


- OLAN <>/>< OLMAYAN

( (olduğu) Kadar. <>/>< (olmadığı) Kader. )

( Yapar/yapıyor. <>/>< Bakar/bakıyor. )


- OLGUN KİŞİ:
"KIZMAYAN" değil ÖFKESİNİ YÖNETEBİLEN/YUTABİLEN


- OLMAYAN MEYVEYE EL UZANMAZ ve/<> AŞILANMAYAN MEYVE TATLANMAZ


- ÖRTBAS ETMEK ile KORUMAK ile BASTIRMAK ile GÖZARDI ETMEK

( ... vs. TO IGNORE )


- PARANLA "VEZİR", AKLINLA REZİL OLMAK
ile/değil/yerine/><
PARANLA "REZİL", AKLINLA "VEZİR" OLMAK


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PİŞMANLIK ile/ve/> ÜZÜLMEK

( Son pişmanlık işe yaramaz. )

( Yaptığımız şeyler için.["Keşke yapmasaydım."] İLE/VE/> Yapmayı isteyip henüz yapamadıklarımızdan dolayı.["Keşke yapabilsem."] )

( KOUKAI ile/ve/> KUYASHI )


- POLYBIUS ve/||/<> MONTESQUIEU

( Hiçbir şey insan kalbindeki vicdandan daha korkunç bir tanık ya da daha dehşet verici bir suçlayıcı olamaz. İLE " 'Önyargı' dediğimiz, bazı şeylerin bilinmemesi değil kişinin, kendini tanımamasıdır." )


- SAKIN!:
ADAMIN, YERE BAKANINDAN
ve/||/<>
SUYUN, YAVAŞ AKANINDAN


- SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?


- SONA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YOLA BAKMAK


- SORGUSUZ ile/ve/||/<>/> SORUSUZ/SUALSİZ[Ar.]


- SORU ile/ve/> SORUN ile/ve/> SORUNSAL

( Sorun olmadan/yoksa soru da olmaz/oluşmaz. )

( QUESTION and/> PROBLEM and/> PROBLEMATICAL )


- SORUN(LAR)LA:
"BAŞ BAŞA OLMAK" değil YÜZ YÜZE OLMAK


- SÖZ VERME! ve/||/<> SÖZÜNDEN DÖNME!

( Ölsen de! VE/||/<> Ölsen de! )


- SÖZ ile/ve/||/<>/> SUSABİLME/SÜKÛT

( "Gümüş." İLE/VE/||/<>/> "Altın." )


- SÖZÜNÜ BİLMEYEN ÇAVUŞLAR ile/ve/||/<>/> BOKU/NU AVUÇLAR


- SU ÜZERİNE ile/ve/<> BUZ ÜZERİNE

( Yazı yazılmaz! İLE/VE/<> Mühür kazınmaz! )


- SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( Doğada. İLE/DEĞİL/||/<>/>/NE YAZIK Kİ İnsanlaşamamış olanda. )

( İkisinin de önünde hiçbir şey duramaz! )


- SUSKUN/LUK ile/fakat/ne yazık ki "GEVEZE/LİK"

( [Her zaman] Bilgeliğin belirtisi değildir. İLE/FAKAT/NE YAZIK Kİ Aptallığın belirtisidir. )


- TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüstlük, bizi gerçeğe götürecektir. )

( Tek yükümlülüğümüz, kendimize karşı dürüst olmaktır. )

( Dürüstlük ve arınmışlık, engelleri kaldırır. )

( Kişi, kendi tarihiyle uğraşırken, kendi mânevî dünyasıyla, anlam dünyasıyla uğraştığından dolayı tarafsız kalamaz; bu, kişinin doğasına aykırıdır fakat dürüst olabilir. )

( Integrity will take you to reality.
Integrity and purity remove the obstacles. )

( Dürüst olup olmadığınızı, size, sizden başka kim söyleyebilir? )

( Bazı konularda ve ayrıntılarında tarafsız olamayabiliriz fakat (daha) dürüst olabiliriz. )

( TO BE HONEST vs./and/||/<>/>/< TO BE NEUTRAL )


- TAŞ ile/değil/yerine/||/<>/>< AŞ

( Sana taş atana, aş at! )


- TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK

( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...

Mevlânâ )

( )


- TEDBİR[< DÜBÛR] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAKDİR

( Bir şeyi temin edecek ya da önleyecek yol, çare. | Kişinin ihtiyâr ve istenci/irâdesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< ... )

( Tedbir, takdirin parçasıdır. )

( Yaptığın şeyin tedbirini, takdir-i Hüdâ'dan bekle. )

( Takdirden gelene, tedbir kılınmaz
Ne kılayım çare, ben, şimdiden geri
Yaram türlü türlü, merhem bulunmaz
İstersen merhemi, çal, şimdiden geri
( Tecellim böyleymiş, kime, ne diyeyim )

Geçti elden, gitti muhabbet çağı
Rakip, bahçeye kurmuş otağı
Yıkılsın çevresi, bostanı bağı
El girsin bağına, var, şimdiden geri
( Seher yeli, sevdiğimden bir haber )

Sen bir gonca gülsün, istife karış
İstersen gül oyna, dilersen sarış
Gönlün kimi isterse, ülfet et konuş
Yârim, sana destur var, şimdiden geri
( Tecellim böyleymiş, kime, ne diyeyim )

Kul Abdal'ım, bir sultanam ayılım
Yüz sür beni, eşiğinde sayılım
Hakk'tan gelen tecellime, kayılım

Kul Abdal'ım, yalan dünya, vefâsız
Âlemde bir yâre düştüm, devâsız
Sen bana yâr olmazsın, be hey vefâsız
Var kime olursan ol, şimdiden geri
( Seher yeli, sevdiğimden bir haber )

[ Veysel (Âşık) 'tan
dinlemek üzere burayı tıklayınız... ]

[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/19854 ]

2023
VEYSEL (ÂŞIK) yılıdır.
Madem görüyorsunuz... O zaman, hoş görün! - Veysel (Âşık)
)


- TEPELEMEK ile TEPELEME

( Ayakları altında ezmek. | Bozguna uğratmak, hırpalamak, yakalamak, basmak, enselemek. | Kıyasıya dövmek. | Öldürmek. İLE Tepe biçimi verecek ya da kenarlarından taşacak kadar olan, taşacak kadar yığmak/dizmek. )


- TERS ile/değil/yerine/>< DERS

( [Almaya/anlamaya ...] Kapalıysa/k "gelir", ters. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Açıksa/k alır/ız her bir durumdan ders. )


- TEVBÎH ile TEKDÎR ile MUÂHEZE[< AHZ | çoğ. MUÂHEZÂT]

( Azarlama, paylama. | Memurlara uygulanan bir disiplin cezası. İLE Bulandırma. | Kederlendirme. | Azarlama. | Öğrenciye verilen ve siciline işlenen bir cezâ. İLE Azarlama, paylama, çıkışma, darılma. | Tenkîd. )

( ... İLE Tevbîhten daha ağırdır. )

( Nush ile uslanmayanı, etmeli tekdîr
Tekdîr ile uslanmayanın hakkı kötektir! )


- TEVFİK FİKRET ile/ve/||/<>/> ATATÜRK

( Kimseden ümmîd-i feyz etmem, dilenmem perr-ü-bâl
Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâirim,
İnhinâ tavk-ı esâretten girandır boynuma;
Fikri hür, irfanı hür, vicdânı hür bir şâirim.

(Kimseden bir yarar ummam ben, dilenmem kol kanat.
Kendi boşluk, kendi gökkubbemde kendim gezginim.
Bir eğik baş, bir boyunduruktan ağırdır boynuma;
Fikri hür, irfânı hür, vicdanı hür bir şairim.)

Tevfik Fikret )

( )


- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİTMESİ/YEŞERMESİ


- TOPLUMLARI:
BİLGİNLER/AYDINLAR AYDINLAT("A")MAZSA ne yazık ki/> ŞARLATANLAR ALDATIR


- TUZAĞA DÜŞ(ÜR)MEK ile/ve/değil/||/<>/< GAFİL AVLA(N)MAK


- TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )

( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )

( Attika mahkemelerinde, suçlu, suçu tespit edildikten sonra, bazı hallerde, kendine uygun gördüğü cezayı kendi isteyebilirdi. )

( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )

( "BURNU SÜRTMEK": Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığında, hırsızlık yapanları bir direğe bağlar, tanınması için günlerce çarşının içinde dolaştırtırmış. Bugünkü deyimle yüz kızartıcı suçlar dediğimiz çeşitli ahlâki suçlarda ise suçluyu burnu yere sürtecek biçimde bir arabaya yatırtır, burnunu yere sürttürürmüş. "Bırak, burnu sürtsün biraz!" gibi deyimler buradan gelmektedir. Yavuz Sultan Selim'in ilk sekiz yılında yaptığı bu uygulamalarla toplum büyük bir huzura ulaşmış ve hem devletin gücünü, hem de bütçesini üç kat büyütmüştür. )

( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )

( |

ADÂLET DAİRESİ

Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.

Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )

( Sayın Muharrem Balcı'nın yayınlarını paylaştığı adresi... www.MuharremBALCI.com )

( Türk Hukuk Lügâtı'na, burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz... )

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )

( "Kurallara uymak", adâlet değildir. )

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )

( |
  | )

( LAW vs./and JUSTICE )

( JURISTISCHE/RECHTSWISSENSCHAFTLICHE mit/und GERECHTIGKEIT )

( DROIT avec/et JUSTICE )

( ... cum/et JUSTITIA )

( ... ile DÍKÊ )


- UYARICI ile/ve/||/<> "AYAR VERME"


- UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )

( )


- VUSÛL ve/||/<>/< USÛL

( Yöntem olmadan, kavuşma olmaz. / Usûlsüz, vusûl olmaz. )


- YANLIŞ ZAMAN VE YER ile/ve/||/<> "KÖRÜN TAŞI, KELİN KAFASINA DENK GELİRMİŞ"


- YAPTIKLARIMIZ/I ve/||/<> SÖYLEDİKLERİMİZ/İ

( Söylememek. VE/||/<> Yapmak. )


- YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE

( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )


- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK


- YEĞLEME ile/ve/||/<> KİMLİK

( Ergenin, kimliği mi var ki, yeğlediği olsun. )


- YER VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİT VERMEK


- YERLERDE SÜRÜNME ile/ve/||/<> AYAKLAR ALTINA AL(IN)MA


- YOK YA:
ŞAŞIRMA ile/ve/||/<> DEĞİL'


- YOKLUĞU PAYLAŞMAK değil VARLIĞI PAYLAŞMAK ve/||/<> İYİ GÜN DOSTU OLMAK değil KÖTÜ GÜN DOSTU OLMAK


- YOKTUR:
YOLA ÇIKIP VARMAYAN ve/||/<> YOLDAN ÇIKIP VARAN


- YOL ÜSTÜNDE TAŞ GÖRSEK, ...:
"YOLDAN VAZGEÇMEK" ile/değil/yerine/>< ÜSTÜNDEN GEÇMEK


- YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE

( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )


- YÜZSÜZLEŞMEK değil/yerine/>< YÜZLEŞMEK

( Ya hatalarımızla yüzleşiriz ya da hatalarımızla yüzsüzleşiriz. )


- ZÂLİM <>/>< ÂLİM

( Zâlim olan, âlim olabilir fakat zâlim olan, ârif ol(a)maz. )

( Yol sırasında, süreçte, kimin zâlim, kimin âlim olduğu/olacağı bilinmez. )


- ZİHİN ile/ve/||/<> PARAŞÜT

( Zihin, paraşüt gibidir. Açık değilse işe yaramaz. )


- ZORLA GÜZELLİK OLMAZ değil ZORLAMAYLA/ZORLAYARAK, GÜZELLİK OLMAZ


- ZORLUKLARI:
"ÜSTLENMEK" ile/ve/değil "GÖĞÜSLEMEK"



devamı için burayı tıklayınız...


- (!)ÖLDÜRME ile !KIYA/!CİNAYET[Ar.]


- [not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY


- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM


- ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]


- AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ


- BOZON/LAR ile/ve FERMİYON/LAR


- CANLILARI İNCELEME (B)İLİMİ ile/ve İNSANIN OTOPSİSİNİN (B)İLİMİ


- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER


- CHARLES DARWIN


- CHARLES DARWIN ve/<>/> ALFRED RUSSELL WALLACE


- DARWIN/İZM ile/değil SPENCER/İZM


- DARWIN ile/ve/||/<>/> MİTHAT EFENDİ


- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ


- EN UZUN BOYLU KİŞİ/LER


- EROS ve/||/<> LİBİDO
ile/ve/||/<>/<
TANATOS ve/||/<> DESTRUDO


- EVRİM:
DOĞAL SEÇİLİM KURAMI/ÖRNEĞİ ile/ve/değil/yerin/<>/>< DAYANIŞMA(SYMBIOSIS) KURAMI/ÖRNEĞİ


- GÜLÜMSEME :) ve/||/<> DUCHENNE GÜLÜMSEMESİ :)


- HAREKET HALİNDEKİ TEK BUZUL:
PERITO MORENO


- HAREKET ve/> YÖN

( MOVEMENT and/> DIRECTION )


- HERMANN von MEYER ve/<>/> GERHARD HEILMANN


- IGNAZ SEMMELWEIS ile/ve/||/<> LOUIS PASTEUR


- II. MAHMUT ve/||/<>/> ABDÜLAZİZ ve/||/<>/> FEYZİ PAŞA/FEYZULLAH İZMİDÎ


- İKİÇENEKLİ/LER ile İKİÇENETLİ


- JAMES COOK'UN:
I. YOLCULUĞU ile/ve/||/<>/> II. YOLCULUĞU ile/ve/||/<>/> III. YOLCULUĞU)


- JEAN-BAPTISTE LAMARCK ve/||/<>/> CHARLES DARWIN


- JOHANN GOTTLIEB FICHTE ve/||/<> WILHELM von HUMBOLDT


- KANT ile/ve/||/<>/> SCHILLER ile/ve/||/<>/> FICHTE ile/ve/||/<>/> SCHLEIERMACHER ile/ve/||/<>/> SCHLEGEL ile/ve/||/<>/> HEGEL ile/ve/||/<>/> SCHELLING ile/ve/||/<>/> SCHOPENHAUER ile/ve/||/<>/> FUERBACH ile/ve/||/<>/> DARWIN ile/ve/||/<>/> SPENCER


- KELEBEK ile KRAL KELEBEĞİ

( BUTTERFLY vs. ... )

( EL MARIPOSA con ... )


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK


- KEREN ile/değil KARAN


- KETOZİS ile KETOJENİK BESLENME


- KÜÇÜK KAN DOLAŞIMI ile/ve/<> BÜYÜK KAN DOLAŞIMI


- MİKROBUN TANIMLANIŞI:
1876 ve/||/<> PASTEUR


- MODERN PERİYODLAR TABLOSU


- ORGANİZMA[Fr.] ile/ve/değil/+/||/<>/> ALGORİTMA[Yun.]


- SOLUCAN ile CHIKILIDAE


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO


- SOY ile "SOYLU"

( ANCESTRY vs. "NOBLE" )


- SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN


- TAPINCA/PUT[Fars. < BUT]/İDOLE[Fr.]:
SOY ile/ve/||/<> MAĞARA ile/ve/||/<> ÇARŞI ile/ve/||/<> TİYATRO

( IDOLA TRIBUS avec IDOLA SPECUS avec IDOLA FORI avec IDOLA THEATRI )


- TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE


- ÜÇ NESİL ile/ve/||/<> ÜÇ HAYAT


- VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK


- VEREM ve/||/<> VEREM/KOH BASİLİ(MİKROBU)[< R. Koh adından]


- WILHELM VON HUMBOLDT ve/||/<> ALEXANDER VON HUMBOLDT


- YAŞAM AĞACI ile/ve/||/<> DARWIN


- ZORUNLULUK ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> ÜMİT



devamı için burayı tıklayınız...


- "PARALEL EVREN" değil ÇOKLU EVREN


- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI


- ADLER ile/ve/<> ADLER


- AMU ile/ve/= DALTON


- ANDREI KOLMOGOROV


- ARISTO ile/ve/||/<>/> EINSTEIN


- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI


- ATOM MODELLERİNDE:
DEMOCRITOS ile/ve/||/<>/> DALTON ile/ve/||/<>/> THOMSON ile/ve/||/<>/> RUTHERFORD ile/ve/||/<>/> BOHR ile/ve/||/<>/> MODERN ATOM KURAMI


- AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ


- AYIRDEDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK


- B KAT SAYISI[EINSTEIN KAT SAYILARI] ile B KAYNAĞI

( EINSTEIN COEFFICIENTS vs. B-POWER SUPPLY )

( LES COEFFICIENTS avec LA SOURCE DE LÉNERGIE DE B, LA SOURCE-B )

( EINSTEINKOEFFIZIENT mit B-STROMVERSORGUNG )


- BAKIŞIM/SİMETRİ ile AYAR/GAUGE SİMETRİLERİ


- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI

( VESICA PISCIS )


- BASINÇ ve/||/<> HIZ


- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN


- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER

( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )


- BİLİM TERİMİ/KAVRAMINDA:
1924 ve/<>/< 1837


- BİR ile/ve/||/<> VAR


- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI


- BOHR YARIÇAPI ile BOHR YÖRÜNGESİ


- BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA


- BOZON/LAR ile/ve FERMİYON/LAR


- BRACHISTOCHRONE EĞRİSİNDE:
EN KISA YOL ile/ve/değil/||/<>/< EN KISA ZAMAN


- BRAGG KLEEMAN KURALI/YASASI ile BRAGG PIERCE YASASI


- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER


- CARNOT ÇEVRİMİ ve/||/<> İDEAL ÇEVRİM


- CAUCHY SAYISI = HOOKE SAYISI


- CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN


- CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ


- CHARLES YASASI


- COLOMB ile COULOMB


- d'ALEMBERT İLKESİ ile/ve/<> d'ALEMBERT AÇMAZI/PARADOKSU


- DEPREMDE:
RICHTER ÖLÇÜMÜ ile/ve/yerine MMS[Moment Magnitude Scale-Moment Büyüklüğü Ölçeği]


- DÖNGÜSEL(CYCLOID) GEOMETRİ - 1599


- DOPPLER ETKİSİ/OLAYI ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLİĞİ ile/ve/<> DOPPLER KAYMASI/FREKANSI ile/ve/<> DOPPLER ORTALAMA ETKİ KESİTİ

( DOPPLEREFFEKT mit DOPPLER-VERBREITERUNG mit DOPPLERBREITE mit DOPPLER-VERSCHIEBUNG mit DOPPLERMITTELQUERSCHNIT )

( L'EFFECT DE DOPPLER avec LA DILATATION DE DOPPLER avec LA LARGEUR DE DOPPLER avec LE DÉPLACEMENT DE DOPPLER avec LA SECTION TRANSVERSALE )

( DOPPLER EFECT vs. DOPPLER BROADENING vs. DOPPLER WIDTH vs. DOPPLER SHIFT vs. DOPPLER MEAN CROSS-SECTION )


- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ


- EARNSHAW KURAMI


- EDMUND HALLEY ile/ve/||/<> ROBERT HOOKE ile/ve/||/<> CRISTOPHER WREN


- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ


- ELEKTRON ile İZOTOP


- EPR(DOLANIKLIK) AÇMAZI(PARADOKSU):
EINSTEIN ve/+/||/<> POTENSKI ve/+/||/<> ROSEN


- EULER ve LAGRANGE ve KANT


- EVRENSEL DİL ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> YETER NEDEN İLKESİ


- EWALD von KLEIST ve/||/<> PIETER VAN


- FAHRENHEIT ile/ve/<> CELSIUS


- FÂNİ[Ar.] ile FANİ[Yun.]


- FOUCAULT SARKACI ile HUYGENS DÖNGÜSEL(CYCLOID) SARKACI


- FOURIER ile/ve/||/<>/> CAUCHY ile/ve/||/<>/> DIRICHLET


- FRAKTALLERDE:
KOCH ile/ve LORENZ ile/ve MANDELBROT


- GALİLEO DÖNÜŞÜMLERİ ile/ve/||/<>/> LORENTZ DÖNÜŞÜMLERİ


- GALVANİ ve/||/<> VOLTA


- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ile/ve/=/||/<> RASTGELELİK


- GAZ[Fr. < Lat. CHAOS[Van Helmont] | "ga" uzun okunur] ile GAZ[Fr. < GAZE] ile GÂZ[Fars.]


- GRW KURAMI:
GHIRARDI ile/ve/||/<> RIMINI ile/ve/||/<> WEBER


- GÜNEŞ TUTULMASI ile/ve AY TUTULMASI

( KÜSÛF ile/ve HUSÛF )

( SOLAR ECLIPSE vs./and LUNAR ECLIPSE )


- HAMILTON ve/||/<>/> MAXWELL


- HAREKET HALİNDEKİ TEK BUZUL:
PERITO MORENO


- HAREKET ve/> YÖN

( MOVEMENT and/> DIRECTION )


- HEGEL'DE:
MANTIK BİLİMİ = METAFİZİK


- HIGGS BOZONU ile/ve/||/<> GRAVITON


- HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU ile/ve/||/<>/> PENTAKUARK


- HOOKE YASASI ve/||/<>/> "NE KADAR KUVVET, O KADAR UZAMA"

( ... et/||/<> "UT TENSIO SIC VIS" )


- İBN-İ HEYSEM ile İBN-İ HEYSEM


- İLİŞKİLİ/LİK:
UZAYSAL/LIK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK


- ISAAC NEWTON ve/||/<>/> IMMANUEL KANT


- IŞIK HIZI ile/ve/||/<>/< ELEKTRON DENEYİ


- JOHN BELL ile/ve/||/<>/< DAVID BOHM ile/ve/||/<>/< EPR


- JOSEPH JOHN THOMSON ile/ve/||/<>/> GEORGE PAGET THOMSON


- JOSEPH-LOUIS LAGRANGE ve/||/<> PIERRE SIMON LAPLACE



devamı için burayı tıklayınız...


- [Fars.] ZER-İ DEH-PENCÎ ile ZER-İ KAMER-TÂB ile ZER-İ KÂMİL ile ZER-İ MAHBÛB ile ZER-İ MAKLÛB ile ZER-İ SÂV/SÂVE ile ZER-İ ŞEŞ-SERÎ/VÎJE


- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM


- ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI


- AHMET NÂŞİT:
SELİM NÂŞİT ile/ve/||/<>/> ÂDİLE NÂŞİT


- ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV


- ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]


- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI


- AYNŞTAYN ile AYNŞTAYNİYUM

( EINSTEIN vs. EINSTEINIUM )

( EINSTEIN avec EINSTEINIUM )

( EINSTEIN mit EINSTEINIUM )


- B KAT SAYISI[EINSTEIN KAT SAYILARI] ile B KAYNAĞI

( EINSTEIN COEFFICIENTS vs. B-POWER SUPPLY )

( LES COEFFICIENTS avec LA SOURCE DE LÉNERGIE DE B, LA SOURCE-B )

( EINSTEINKOEFFIZIENT mit B-STROMVERSORGUNG )


- BİLİM TERİMİ/KAVRAMINDA:
1924 ve/<>/< 1837


- BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA


- BOZON/LAR ile/ve FERMİYON/LAR


- BRAGG (KLEEMAN):
KURALI ile/ve/||/<> YASASI/DENKLEMİ ile/ve/||/<> KIRINIMI/YANSIMASI


- BRAGG KLEEMAN KURALI/YASASI ile BRAGG PIERCE YASASI


- CAUCHY SAYISI = HOOKE SAYISI


- CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN


- CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ


- CHARLES YASASI


- CLAISEN BALONU ile CLAISEN TEPKİMESİ

( CLAISEN FLASK vs. CLAISEN REACTION )

( CLAISEN KOLBEN mit CLAISEN REAKTION )


- CLASIUS-CLAPEYRON EŞİTLİĞİ


- DOPPLER ETKİSİ/OLAYI ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLİĞİ ile/ve/<> DOPPLER KAYMASI/FREKANSI ile/ve/<> DOPPLER ORTALAMA ETKİ KESİTİ

( DOPPLEREFFEKT mit DOPPLER-VERBREITERUNG mit DOPPLERBREITE mit DOPPLER-VERSCHIEBUNG mit DOPPLERMITTELQUERSCHNIT )

( L'EFFECT DE DOPPLER avec LA DILATATION DE DOPPLER avec LA LARGEUR DE DOPPLER avec LE DÉPLACEMENT DE DOPPLER avec LA SECTION TRANSVERSALE )

( DOPPLER EFECT vs. DOPPLER BROADENING vs. DOPPLER WIDTH vs. DOPPLER SHIFT vs. DOPPLER MEAN CROSS-SECTION )


- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ


- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ


- EVRENSEL DİL ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> YETER NEDEN İLKESİ


- FAHRENHEIT ile/ve/<> CELSIUS


- GAZ[Fr. < Lat. CHAOS[Van Helmont] | "ga" uzun okunur] ile GAZ[Fr. < GAZE] ile GÂZ[Fars.]


- HAFNİYUM ile HAHNYUM/NİLSBOHRYUM


- HAREKET HALİNDEKİ TEK BUZUL:
PERITO MORENO


- HAREKET ve/> YÖN

( MOVEMENT and/> DIRECTION )


- HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU ile/ve/||/<>/> PENTAKUARK


- IGNAZ SEMMELWEIS ile/ve/||/<> LOUIS PASTEUR


- II. MAHMUT ve/||/<>/> ABDÜLAZİZ ve/||/<>/> FEYZİ PAŞA/FEYZULLAH İZMİDÎ


- KANALİZASYON ve/||/<> HAMAM ve/||/<> KÜTÜPHANE

( Kentin kirini alır götürür. VE/||/<> Gövdenin kiri temizlenir. VE/||/<> Aklın boşlukları/"tozları" alınır. )

( Pis ve atık suların özel kanallar aracılığıyla belirli merkezlerde toplanıp atılmasını sağlayan düzen, lağım döşemi. VE/||/<> Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam. | Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer. VE/||/<> Betiklik/kitaplık. | Betik satılan dükkân, betikevi. )


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK


- KETOZİS ile KETOJENİK BESLENME


- KİMYA/GER ile SİMYA/GER ile el-KİMYA


- KUMAŞ ile MERSERİZE[Fr.][John Mercer'in adından]


- KURÇATOVYUM = RUTHERFORDYUM


- KÜRESEL ISINMA ile/ve/değil KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ


- LAVROVİT[Fr.] ile LAVSONİT[A. Camper Lawson'un adından]


- LEONHARD EULER ile ULF VON EULER


- LORENTZ ve/||/<> FITZGERALD


- MARIE CURIE ile/ve/||/<> PIERRE CURIE


- MATEMATİK/BİLİM EŞİKLERİ


- MENDELEVYUM[Fr. < Mendeleyev'in adından]


- MICHELSON ve/||/<> MORLEY


- MİKROBUN TANIMLANIŞI:
1876 ve/||/<> PASTEUR


- MODERN PERİYODLAR TABLOSU


- RÂZÎ ile FAHREDDİN RÂZÎ


- SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN


- WEBER KATSAYILARI'NDA:
GÖRME/PARLAKLIK ile/ve KİNESTEZİ ile/ve ACI [ısıyla ortaya çıkan] ile/ve İŞİTME [orta frekanslar] ile/ve BASINÇ [deri] ile/ve KOKU ile/ve TAD [tuz]


- YAĞ DAMLASI DENEYİ ve/||/<> ELEKTRONUN YÜKÜNÜN ÖLÇÜLMESİ



devamı için burayı tıklayınız...


- "(ZIR)DELİ" ile/değil DÂHİ


- "DAHA ÇOK OLAN"I ARAMAK değil/yerine DAHA AZ OLANIN TADINI ÇIKARMAK


- "EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR" ile/ve/<>/> "EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM"


- "GEÇMİŞE DÖNME İSTEĞİ" ile/değil/yerine GEÇMİŞLE İLİŞKİ KURMAK


- "HUME ÇATALI"NDA:
OLGULAR, OLGU DURUMLARI ile/ve/||/<> DÜŞÜNCELERİN BAĞINTILARI

( MATTERS OF FACT vs./and/||/<> RELATION OF IDEAS )


- "KİŞİLERİ KONUŞMAK" ile/değil/yerine KİŞİLERLE KONUŞMAK


- "OLASILIĞIN DOĞUŞU" ve/||/<> "ŞANSIN TERBİYE EDİLİŞİ"


- "PARALEL EVREN" değil ÇOKLU EVREN


- "SIMPLICIO" ile/ve/||/<> "SALVIATI" ile/ve/||/<> "SAGREDO"


- "TANIDIK MASA" ile/ve/||/<> "BİLİMSEL MASA"


- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER


- (HÜCCETÜL İSLÂM / İMAM / EBÛ HAMİD) GAZZÂLÎ ile/ve AHMET GAZZÂLÎ


- (KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ


- (KUSA'LI) NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<>/> GIORDANO BRUNO ile/ve/||/<>/> HENRY MORE


- (TEK/BAZI) FİLOZOFLAR/DÜŞÜNÜRLER


- [KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK


- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER


- [ne yazık ki]
KATLANMAK" ile/ve/||/<>/> "KANIKSAMAK" ile/ve/||/<>/> "KABULLENMEK" ile/ve/||/<>/> "ONAYLAMAK"


- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ


- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM


- | AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA


- 2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ


- AŞK


- ABRAHAM ABULAFIA ve/<> İBN ARABİ


- AÇIK ile/ve SEÇİK


- ADLER ile/ve/<> ADLER


- AFRODİT/VENÜS ile NİNİ ile LILLITH


- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)


- AHFEŞ:
ABDÜLHAMÎD ile/ve/||/<> SAİD BİN MES'ADE ile/ve/||/<> ALİ BİN SÜLEYMAN


- AHLÂK ile/ve/||/<>/< MERHAMET

( Merhamet, ahlâkın temelidir. )


- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN


- ALGI YANILSAMALARI'NDA:
MÜLLER-LYLER ve POGGENDORFF ve WUNDT ve ZOLLNER ve BOURDON


- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL


- ALONZO CHURCH ve/||/<> ALLEN TURING


- ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and/<> FIBONACCI NUMBERS/SERIAL )


- ANAXIMANDER ile ANAXIMENES


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL

( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )

( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )

( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )

( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )

( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )

( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )

( )

( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )

( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )

( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )

( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )

( )

( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )

( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )

( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )

( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )


- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ


- ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV


- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ


- ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE IMMANUEL KANT ile/ve ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE KUTBUTTİN RÂZÎ VE IMMANUEL KANT


- ARISTO ile/ve/||/<>/> EINSTEIN


- ARISTON ile ARISTO(TELES)


- ARISTOTALES" değil ARISTOTELES


- ARİSTOTELES ve/||/<> DEMOKRITOS


- ARISTOTELES ile/ve/<> IMMANUEL KANT


- AŞKA DÜŞMEK:
GÖNÜL İLE ile ZEKÂ İLE ile AKIL İLE ile DUYGU İLE ile DÜŞMEZSEK


- AŞKINSAL İDEALİZM ile/ve/||/<> ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> AŞKINSAL VE ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> ESTETİK İDEALİZM ile/ve/||/<> SALTIK İDEALİZM


- AŞKINSAL ile AŞKIN

( TRANSCENDENTAL vs. TRANSCENDENT )


- ATOM MODELLERİNDE:
DEMOCRITOS ile/ve/||/<>/> DALTON ile/ve/||/<>/> THOMSON ile/ve/||/<>/> RUTHERFORD ile/ve/||/<>/> BOHR ile/ve/||/<>/> MODERN ATOM KURAMI


- ATOMCU KELÂM ile/ve İBN-İ SÎNÂ'CI KELÂM


- AUGUST COMTE ve ST. SIMON


- AUGUSTINUS ile/ve/<> ABELARDUS


- AVUKAT/EUATHLOS AÇMAZI ile/ve/||/<> KÖPRÜ AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> UYUYAN GÜZEL AÇMAZI


- AYDAKİ 3 DORUK:
ULUĞ BEY ve/<> KOPERNIK ve/<> GALILEO


- AYDINLANMADA:
ATİNA ile/ve/||/<>/> BAĞDAT ile/ve/||/<>/> AMSTERDAM


- AYIRDEDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK


- BACON ile BACON


- BAĞIMSIZLAŞMA ile/ve/||/<> WILLIAM/WILHELM TELL


- BAKIŞIM/SİMETRİ ile AYAR/GAUGE SİMETRİLERİ


- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI

( VESICA PISCIS )


- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ ile BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ


- BELİRLEME, OLUMSUZLAMADIR ile/değil/yerine OLUMSUZLAYARAK BELİRLEME


- BENJAMIN ile BENJAMIN


- BİÇİM ESTETİĞİ ile/ve/||/<> İÇERİK ESTETİĞİ


- BİLDİĞİMİZİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLMEDİĞİMİZİ


- BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK


- BİLGİDE/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE,
DÜŞÜNCEDE/UYGULAMADA/YAŞAMDA:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/||/<>/< YANLIŞLANABİLİRLİK


- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER

( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )



devamı için burayı tıklayınız...


- [SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ


- ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE IMMANUEL KANT ile/ve ARISTO VE İBNİ SİNÂ VE KUTBUTTİN RÂZÎ VE IMMANUEL KANT


- ARİSTO ve HAREZMİ


- ARİSTOTELES MANTIĞI/SERT CİSİMLER MANTIĞI ile/ve BULANIK MANTIK


- ATOMCU KELÂM ile/ve İBN-İ SÎNÂ'CI KELÂM


- AVUKAT/EUATHLOS AÇMAZI ile/ve/||/<> KÖPRÜ AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> UYUYAN GÜZEL AÇMAZI


- CÂMİ ve/||/<> MÂNİ


- GAZÂLÎ ve FAHREDDİN RÂZİ


- GEORG CANTOR ile MORITZ BENEDIKT CANTOR


- HEGEL'DE:
MANTIK BİLİMİ = METAFİZİK


- KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> KANT'TA ile/ve/||/<>/> HEGEL'DE


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK


- KONUT/MESKEN[Ar.] ile KONUT


- LEOPOLD LÖWENHEIM ve/||/<> THORALF SKOLEM (KURAMI)


- RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ


- SATRANÇ ile/ve/||/<> KÖRLERİN SATRANCI ile/ve/||/<> KÖRLEME SATRANÇ


- ŞEMSEDDİN SEMERKANDÎ


- SONSAL SINIFLAMALAR/KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/<>/> FARABÎ'DE ile/ve/<>/> KANT'TA


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO


- ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ



devamı için burayı tıklayınız...


- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER


- 1 RAKAMI ile TEK SAYILAR ile ASAL SAYILAR


- ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and/<> FIBONACCI NUMBERS/SERIAL )


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL

( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )

( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )

( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )

( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )

( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )

( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )

( )

( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )

( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )

( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )

( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )

( )

( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )

( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )

( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )

( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )


- ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]


- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI


- ASAL SAYILARDA:
MILLS ile/ve/||/<> WRIGHT


- B KAT SAYISI[EINSTEIN KAT SAYILARI] ile B KAYNAĞI

( EINSTEIN COEFFICIENTS vs. B-POWER SUPPLY )

( LES COEFFICIENTS avec LA SOURCE DE LÉNERGIE DE B, LA SOURCE-B )

( EINSTEINKOEFFIZIENT mit B-STROMVERSORGUNG )


- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI

( VESICA PISCIS )


- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN


- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER

( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )


- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI


- BRACHISTOCHRONE EĞRİSİNDE:
EN KISA YOL ile/ve/değil/||/<>/< EN KISA ZAMAN


- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER


- CAUCHY SAYISI = HOOKE SAYISI


- CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN


- DAĞ ile TEPE

( CEBEL[çoğul > CİBÂL] ile ... )

( KÛH ile ... )

( MOUNTAIN vs. HILL )


- DEMOKRİTOS ATOMCULUĞU ile/ve/||/<> PLATON KOZMOLOJİSİ


- DÖNGÜSEL(CYCLOID) GEOMETRİ - 1599


- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ


- ERATOSTHENES ve/||/<>/> STRABON

( Ἐρατοσθένης VE/||/<>/> Στράβων )


- EŞLERİN ÖRTÜŞMEZLİĞİ AÇMAZI(PARADOKSU)'NDA:
LEIBNIZ ve GEOMETRİ ile/ve/||/<> EŞLER ve ÖRTÜŞMEZLİK ile/ve/||/<> YERLERİN, UZAYDA FARKLILAŞMASI(1768)


- EULER ve LAGRANGE ve KANT


- EVRENSEL DİL ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> YETER NEDEN İLKESİ


- FOURIER ile/ve/||/<>/> CAUCHY ile/ve/||/<>/> DIRICHLET


- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ile/ve/=/||/<> RASTGELELİK


- GEORG CANTOR ile MORITZ BENEDIKT CANTOR


- HAMILTON ve/||/<> LAGRANGE ÇÖZÜMLEMELERİ


- HÂZİN ile ABDURRAHMAN el-HÂZİNÎ


- HILBERT ve/||/<> MİLENYUM SORUNLARI MİLENYUM PROBLEMLERİ


- İBN YUNUS ile KEMALEDDIN İBN YUNUS


- İBN-İ HEYSEM ile/ve/||/<>/>< GALILEO


- İBN-İ HEYSEM ile İBN-İ HEYSEM


- İHSAN FAZLIOĞLU BETİKLERİNDE:
KENDİLİK ile/ve/||/<> KİMLİK


- İSTATİSTİK ve/||/<> BOLTZMANN İSTATİSTİK YASASI


- JOHN VON NEUMANN /


- JOSEPH-LOUIS LAGRANGE ve/||/<> PIERRE SIMON LAPLACE


- KANT'IN, ÖNE SÜRDÜĞÜ TEMEL VARSAYIM:
AKLÎ GÖRÜNÜN İPTALİ ile/ve/||/<>/> MATEMATİK ZEMİNİN ORTAYA KONULMASI


- KARMAŞIK SAYILARIN GÖSTERİMİ


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK


- KLAVYE KULLANIMI(/CISI) ile FARE KULLANIMI(/CISI)

( Büyük Harf[Caps Lock] tuşu aktifken [AltGr + Q] işaretini çıkartamazsınız. )


- KONİKLER:
ELİPS[Fr. < Yun.]/İHLÎCÎ[Ar.] ile PARABOL[Fr. < Yun.] ile HİPERBOL[Yun.]


- KONUT/MESKEN[Ar.] ile KONUT


- LEONHARD EULER ile ULF VON EULER


- LEOPOLD LÖWENHEIM ve/||/<> THORALF SKOLEM (KURAMI)


- LORENTZ ve/||/<> FITZGERALD


- MACH SAYISI:
SERBEST AKIM HIZI ve/<> SES HIZI


- MATEMATİK/BİLİM EŞİKLERİ


- MATEMATİK ve/||/<> MARX


- MAXWELL EŞİTLİKLERİNDE:
GAUSS YASASI ile/ve/||/<> GAUSS'UN MANYETİK YASASI ile/ve/||/<> FARADAY'IN TÜMEVARIM YASASI ile/ve/||/<> AMPER'İN DEVRE YASASININ DOĞRULAMASI


- MEKANİKTE:
NEWTON ile/ve/||/<>/> LAGRANGE


- MICHELSON ve/||/<> MORLEY


- MINKOWSKI DENKLEMİ: 1908


- NAVIER ve/||/<> STOKES (DENKLEMLERİ)


- NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ


- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN


- ÖKLİD ile LOBACHEVSKI ile RHEIMANN GEOMETRİLERİ


- ÖKLİD ve/||/<>/> POSTULATLARI


- ÖLÇEK ile VERNİYE[< VERNIER adından]


- PASCAL ÜÇGENİ ve/||/<> BİNOM DAĞILIMI


- PASKAL[Fr.] ile (BLAISE) PASCAL


- PİRAMİT ile/<> KONİ


- RESİM ve/||/<>/< BİLİM


- RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO


- SPİRAL ve/||/<> HELİS ve/||/<> ELİPS


- SULTANLARIN BİLDİĞİ DİL SAYISI:
8 || 7 || 6 || 5


- THALES KURAMI ve/||/<> ÜÇGENLER KURAMI


- THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER



devamı için burayı tıklayınız...


- !CEHÂLET ve/<> !BAĞNAZLIK ve/<> !ÖFKE ve/<> !YEGİNLİK/ŞİDDET


- !DEDİKODU/GIYBET ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD

( )


- !DÜŞMAN/LIK ve !KİN


- !HINÇ/GAYZ ile !İNTİKAM

( Zayıf olan, nefret etme ve intikam alma eğilimindedir. Tembel olduğundan da, yatışır ve bu düşüncelerden vazgeçer. )

( GAYZ ile ZAHL[çoğ. ZÜHÛL] )


- !HINÇ ile/ve/||/<> !ÖÇ

( Zayıf olan, "alınır". "Alınan", kızar. Kızan, öfkelenir. İLE/VE/||/<> Daha zayıf olan, incinir. İncinen, gücenir. Gücenen, kinlenir. )


- !İŞKENCE ile/değil/yerine CEZA


- !KATLİAM[Ar. KATL+ÂMM] değil/yerine/= !KIRIM


- !KİN:
"TUTMAK" ile/değil/yerine/>< TUTMAMAK

( Güçsüz olanlar, kin tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü olanlar, kin tutmaz. )


- !KİN ile/ve/||/<> !İNTİKAM


- !KISKANÇLIK ile/ve/<> !KİN


- !MENFÛR[Ar. < NEFRET] değil/yerine/= İĞRENÇ


- !ÖFKE ile/ve/ne yazık ki/> !SALDIRI


- !ŞAKA ile/ve/||/<>/> !İNTİKAM


- !SAVAŞ değil/yerine/>< SANAT


- !SAVAŞ ile/ve/değil/yerine SAVAŞIM


- !ŞİRK ile/ve/||/<> !KİBİR

( Tanrı'ya, başka bir şeyi/birini ortak koşmak. İLE/VE/||/<> Tanrı'ya, kendini ortak koşmak. )


- !TOKAT = !ŞAMAR

( Açık elle yüze vurulan tokat. )


- !ZULÜM ile/ve/değil/||/<> İHMALKÂRLIK


- ... "HİSSETMEK" ile/değil/ne yazık ki ZANNETMEK


- ... GERÇEKLİK:
EVRENSEL/BÜTÜNCÜL ... ile/ve/||/<> FİZİKSEL ... ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ... ile/ve/||/<> ÖZNEL ... ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL ...


- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK


- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU


- ...'NIN(BEKLEMENİN/DÜŞÜNMENİN VB.):
"ÂLEMİ" YOK! değil GEREĞİ YOK!


- ...'YA (ÇOK) DÜŞKÜN" ile/ve/değil/yerine "...'YI (ÇOK) SEVEN"


- ...YA "DEĞER"/"DEĞMEZ" ile/değil/yerine GEREKİR/GEREKMEZ


- "... BİÇİMİNDE DÜŞÜNMEK" ile "... BİÇİMİNDE BAKMAK"


- "... DÜŞÜNCELİ DÜŞÜNÜRLER" değil ... "KABULLÜ" DÜŞÜNÜRLER


- "... İSTENCİ/İRÂDESİ" ile/değil ... İSTEĞİ

( ... irâdesi[yapma/yapabilme gücü]. İLE/DEĞİL ... yönelimi. )


- "... MANTIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< KABULÜ


- "...'DAN HOŞLAŞMAM" değil ...'DAN (PEK/HİÇ) HOŞLANMAM/HOŞLANMIYORUM


- "...'YA GEREK YOK" ile/değil/yerine "... YETERLİ"


- "(ZIR)DELİ" ile/değil DÂHİ

( Kişilerin/toplumun anlayamadıkları ve/ya da kabul edemedikleri. İLE/DEĞİL Deliliğini, topluma kabul ettire(bile)n. )

(
Özellikle sözlük çalışması, dilin önemi, bireyin farkı ve değeri, yaşam hakkı, aşk, dostluk, psikoloji, ümit, hizmet, hukuksal süreç bağlamında ve daha çoğu bireysel (||/<>) toplumsal düşünce, duygu ve değerler açısından izlenilmesi gerekli olan, gerçek bir yaşam öyküsünün işlenilmiş olduğu etkileyici, ilginç ve harika bir film. )

( "Oxford İngilizce Sözlüğü'nü Olanaklı Kılan Şizofren Cerrah: William Chester Minor" ve James Augustus Henry Murray hakkındaki ve sözlük yazma sürecindeki ilişkiyi okumak için burayı tıklayınız... )


- "Allah'tan" ise senin yetersiz diline/sözüne/onayına kalmayacağını anımsa da ona göre KONUŞ!!!


- "Aslında" "öyle/şöyle" (oldu/olacak) ise zamanında düşün de ona göre KONUŞ!!!


- "Belki de" olasılıklarını düşünebiliyorsan birine ayrıcalık yapmadan KONUŞ!!!


- "Bilip-bilmeden" konuşma! Doğrusunu öğren de KONUŞ!!!


- "Ne bileyim" diyorsan düşünüp, öğrenip, bilebileceğini anımsa ve ona göre KONUŞ!!!


- "Niye ki?" diyerek, hazırcı değil önce kendin düşün de ona göre KONUŞ!!!


- "AÇIK" ile/ve/değil/<> ZAAF


- "ACIKLI" ile/ve/değil/yerine DUYGUSAL


- "ACIMA!" ile/değil "FAZLA ACIMA!"


- "ADAM SATMIŞLIĞI/MIZ"
değil/ne yazık ki/><
"ADAM SANMIŞLIĞI/MIZ"

( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )


- "ADAMINA GÖRE" ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE


- "ADSIZ NARKOTİKLER" değil ADSIZ NARKOTİK (ARKADAŞ BİRLİĞİ)

( Adsız Narkotik Arkadaşlık Birliği Tel.: 536. 341 01 89 )


- "AĞLAMA DUVARI" ile/değil/yerine BATI DUVARI


- "AĞLAMAMAK" değil/yerine AĞLATMAMAK


- "AHESTE AHESTE" ile "AVAL AVAL"


- "AHLÂKSIZLIK" ile/değil AHLÂK ÖLÇÜTLERİNİN BULUNMAMASI


- "AKIL ALMAYI" İSTEMEMEK değil/yerine/> "AKLINI BAŞINA TOPLAMAK"

( Kimseden "akıl almak" istemiyorsan, aklını başına topla! )


- "AKIL-BALİĞ" değil ÂKİL-BALİĞ


- "AKILLI OLMAK" ile/ve/değil/yerine YETERİNCE AKILLI OLMAK/DAVRANMAK


- "AKILSIZ"/"KAFASIZ" ile YETERSİZ(/DÜŞÜNCESİZ)


- "AKL(IN)A" GÖRE "AKIL" ile/değil/yerine AKIL


- "AKLIMA GELMİYOR" ile/ve/değil "AKLIMA GETİREMİYORUM"


- "AKLIN" KULLANDIĞI KAVRAMLAR/DİL ve/||/<> KAVRAMLARIN/DİLİN KULLANDIĞI "AKIL"/ZİHİN/KİŞİ


- "ALIŞKANLIK" (İLE) ile/değil KENDİLİĞİNDENLİK (İLE)


- "ALIŞKIN" ile/değil/yerine ALIŞKANLIĞI OLAN


- "ALTINDA KALMAK" ile/değil/yerine/< "ALTINDAN KALKMAK"


- "ALTTAN ALMAK" ile/ve "İDARE ETMEK"


- "ARMUT, DİBİNE DÜŞER" ile/ve/||/<> "DEDESİ KORUK YEMİŞ, TORUNUN DİŞİ KAMAŞMIŞ"


- "AŞIRI ..." değil/yerine DAHA YOĞUN ...


- "AŞIRI/LIK" ile/ve/değil SIRADIŞI/LIK

( [not] "EXCESSIVE/NESS" vs./and/but EXTRAORDINARY/INESS )


- "AŞMA" ile "ESNETME"


- "ATIYORUM" değil/yerine "SESLİ DÜŞÜNÜYORUM!"

( Örnek vermeden önce ya da bir bağlantı kurmadan önce iyi düşünmek ve bunu doğru/iyi belirtmek gerek! )

( Benzetmede/teşbihte, hata olmaz/olmamalı! [Yanlış/yetersiz örnekle istenilen aktarılamaz, amaca ulaşılamaz(maksat hâsıl olmaz)!] )


- "AYNI PARALELDE" değil AYNI YÖNDE ya da PARALELDE



devamı için burayı tıklayınız...


- "NEYİ KAYBETTİK?" değil/yerine BAŞKALARI, BİR ŞEYLERİ İNŞÂ ETTİ, ETMEYE DEVAM EDİYOR


- "SÖZÜN ÖZÜ" PROGRAMINDA:
ÖNERİLEN KİTAPLAR ve/||/<> BÖLÜM ADLARI


- (!)ÖLDÜRME ile !KIYA/!CİNAYET[Ar.]


- (BAZI) VAHŞİ(ETÇİL/HEPÇİL) HAYVANLAR ile/ve/yerine (BAZI) UYSAL(OTÇUL) HAYVANLAR


- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM


- [Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA


- ACI DUYABİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;/&lt; (KENDİ)/(ONUN/ÖTEKİNİN) ACISINI DUYABİLEN


- ADHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KOHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KAPİLER ETKİ


- AKLÎ İLİMLER ile/ve/<> NAKLÎ İLİMLER


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL

( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )

( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )

( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )

( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )

( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )

( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )

( )

( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )

( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )

( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )

( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )

( )

( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )

( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )

( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )

( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )


- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ


- AY ve/<> 2016 HO3

( MOON and/<> CONSTANT COMPANION )


- BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT

( )


- BİLGİTEY(LİSE) ile/ve/<>/> BİLİMTEY(ÜNİVERSİTE)


- BİLİM ve/||/<>/> BİLİMİN BİLİMİ


- BÜYÜK GÖZELER/HÜCRELER ile/ve/<> KÜÇÜK GÖZELER/HÜCRELER


- CAMİ ile DEFTERDAR CAMİİ[1541]
(NAZLI MAHMUT EFENDİ)


- DAĞ FARESİ ile ÇAYIR FARESİ


- DAHİ ile DÂHİ


- DENKLEMLERDE EŞİKLER:
PİSAGOR ile/ve/||/<>/> LOGARİTMA ile/ve/||/<>/> TÜREV ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK SAYI


- DEPREMDE:
ÇÖKMEK ile/ve/||/<> KAPANMAK ile/ve/||/<> TUTUNMAK


- DİL ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> YABANCI DİL KONUŞMA


- DIŞKI(FEÇEZ/GAİTA/KAZÛRÂT/ÇÖMÜK/BOK) ile GÜBRE[Yun.]/KEMRE

( AHBESEYN: En yaramaz(murdar) şeylerden ikisi. [dışkı ve sidik] )

( FAECES/FECES/EXCREMENT vs. DUNG/MANURE )


- DÖNGÜ ile/ve BOKBÖCEĞİ/KHEBER[Mısır'da]

( CYCLE/CYCLONE vs./and SCARAB )

( ... cum GEOTRUPES STERCORARIUS )


- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ


- DÜNYA ile/ve/||/<> NESNELERİN ÖYKÜSÜ


- EPR(DOLANIKLIK) AÇMAZI(PARADOKSU):
EINSTEIN ve/+/||/<> POTENSKI ve/+/||/<> ROSEN


- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/< RASHOMON


- EULER ve LAGRANGE ve KANT


- EVRİM/EVOLASYON[İng. < EVOLUTION] ile DEĞİŞİNİM/MUTASYON

( EVOLUTION vs. MUTATION )


- FELSEFE(PHILO-SOPHIA):
BİLGELİK SEVGİSİ ile/ve/||/<> SEVGİNİN BİLGELİĞİ


- FELSEFE ile/ve/||/<>/< ŞAŞMA/HAYRET


- FİZİK ile/ve/||/<>/> METAFİZİK


- FİZİK ile METAFİZİK/MATEMATİKSEL FİZİK


- GEEK ile/ve/||/<>/> NERD


- GERÇEKLİK ile/ve/<>/değil/yerine GÖRÜNÜŞ

( ŞE'NİYYET[< ŞE'NÎ: Gerçek] ile/ve/<>/değil/yerine KİSVET[çoğ. KÜSÂ][KİSVE değil!]: Elbise. | Özel kıyafet. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydikleri paçalı meşin pantolon. | Bir kimsenin/şeyin dış görünüşü. )

( [not] REALITY vs./and/<>/but PHENOMENON )

( RÉALITÉ avec/et/<> ASPECT )


- GHRELİN ve/||/<>/> İNSÜLİN ve/||/<>/> LEPTİN


- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ

( ASTRONOMY vs. URANOGRAPHY )


- GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ


- İBN-İ HEYSEM ile İBN-İ HEYSEM


- IGNAZ SEMMELWEIS ile/ve/||/<> LOUIS PASTEUR


- II. MAHMUT ve/||/<>/> ABDÜLAZİZ ve/||/<>/> FEYZİ PAŞA/FEYZULLAH İZMİDÎ


- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK


- İNSAN ile/ve/||/<>/< MAYMUN/SÜRÜNGEN/BALIK


- KARL POPPER


- KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> KANT'TA ile/ve/||/<>/> HEGEL'DE


- KAVRAM ile/ve/<> İMGE

( CONCEPT vs./and/<> IMAGE )


- KAVRAMI/MEFHUMU GÖRMEK ile/ve/değil/||/<>/< KAVRAM/MEFHUM İLE GÖRMEK


- KAYNAMA ile/ve/||/<> BUHARLAŞMA


- KENTSEL "ÖTELEME" ile/değil/yerine/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM


- KEREN ile/değil KARAN


- KİŞİLER ile/ve/||/<>/> MEZAR TAŞLARI


- KORKU ile/ve/değil/||/<>/> KAYGI

( REV', REV'A, HAVF ile/ve/değil/||/<>/> GAMM )

( BÂK, PERVÂ ile/ve/değil/||/<>/> ENDİŞE[< Pehlevice/Farsça]: Düşünüyorum] )

( [not] FEAR vs./and/||/<>/>/but ANXIETY/CONCERN )

( METUS cum//et/./||/<>/> ... )


- KÜRESELLEŞ(TİR)ME ile/ve/değil/yerine EVRENSELLEŞ(TİR)ME


- KÜTLE ÇEKİMİ
ile/ve/+/||/<>
ELEKROMANYETİK ETKİLEŞİM
ile/ve/+/||/<>
GÜÇLÜ ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ
ile/ve/+/||/<>
ZAYIF ÇEKİRDEK ETKİLEŞİMİ


- KUVANTUM KURAMI değil/yerine KUVANTUM MEKANİĞİ


- MAKİNE'DE:
DÖRT AŞAMA ve/||/<>/> DÖRT KİŞİ


- MANTIK ile/ve/||/<>/> FELSEFE


- MANTIK ve/||/<>/> FİZİK ve/||/<>/> ETİK


- MARX ve FREUD


- MATEMATİK[Fr.]/RİYAZİYE[Ar.] ile/ve/< GEOMETRİ[Fr. < Yun. GEO: Yer. | METRON: Ölçü.]


- MATEMATİK ile BAYEZYEN MATEMATİK


- MATEMATİK ve VARLIKBİLİM

( MATHEMATICS and ONTOLOGY )


- MEKANİKTE:
NEWTON ile/ve/||/<>/> LAGRANGE


- MİKROBİYOTA ile/ve/||/<> MİKROBİYOM ile/ve/||/<> METAGENOM


- NE YAPARSAK/YAZARSAK YAPALIM/YAZALIM,
HİÇBİR KONUDA:
ACELE ETME(YELİM)! ve/||/<>/> ÖZEN GÖSTER(ELİM)!


- NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ


- NESNENİN DURUMLARINDA:
KATI ile/ve AMORF KATI ile/ve SIVI ile/ve GAZ ile/ve PLAZMA ile/ve SÜPER AKIŞKAN ile/ve SÜPER KATI ile/ve DEJENERE KATI ile/ve NÖTRONYUM ile/ve GÜÇLÜ SİMETRİK NESNE ile/ve ZAYIF SİMETRİK NESNE ile/ve KUARK-GLUON PLAZMA ile/ve FERMİYONİK YOĞUNLAŞTIRMA ile/ve BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞTIRMASI ile/ve ACAYİP MADDE


- NÜMİSMATİKTE[Fr. NUMISMATIQUE < Lat. < NUMISMA / Yun. < NOMISMA]:
KAVRAMLAR ile TERİMLER ile TARİHÇE


- OEDIPUS:
ŞİŞ AYAK ile/ve/||/<> BİLEN AYAK(KİŞİ)


- OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( READING! and READING! and READING! )


- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)

( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )


- OT YİYENLER/OTOBURLAR ile/ve ET YİYENLER/ETOBURLAR ile/ve HEPÇİLLER[hem OT, hem ET YİYENLER] ile/ve LEŞ YİYENLER/LEŞOBURLAR ile/ve AYRIŞTIRICILAR

( DÂD ile/ve DED ile/ve DÂD Ü DED ile/ve ... ile/ve ... )

( HERBIVOROUS vs./and CARNIVOROUS vs./and OMNIVOROUS vs./and ... vs./and ... )


- PLASTİKLER'DE:
PETE[1] ile HDPE[2] ile V[3] ile LDPE[4] ile PP[5] ile PS[6] ile ÖTEKİLER[7]


- PTEROZOR ile/ve/||/<> ARCHAEOPTERYX ile/ve/||/<> COMPSOGNATHUS


- RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI


- SATRANÇ ile/ve/||/<> KÖRLERİN SATRANCI ile/ve/||/<> KÖRLEME SATRANÇ


- ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE


- SİRKADİYEN ile SİRKALUNAR ile SİRKASEPTAN ile SİRKANUAL


- SMA1 ile SMA2 ile SMA3 ile SMA4


- SOKAK/HABER FOTOĞRAFI ile/ve/değil/||/<>/< BELGESEL FOTOĞRAF


- SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK


- SQL'DE:
DML ile/ve/||/<>/> DDL ile/ve/||/<>/> DCL ile/ve/||/<>/> TCL


- STANDART MODEL ile/ve/||/<>/> HERŞEYİN KURAMI


- SU:
HİDROJEN ile/ve/||/<> OKSİJEN


- THALES ve/||/<>/> ANAKSİMANDROS/ANAKSİMENDER


- THEIA ile/ve/||/<> DÜNYA


- TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE


- TÜMDENGELİM ile/ve/||/<> TÜMEVARIM[< TEMSİL]

( DEDUCTION vs./and/||/<> INDUCTION )


- U KUARK ile/ve/||/<> D KUARK ile/ve/||/<> ELEKTRON


- ÜÇGENLER ile/ve/<> ÖZEL ÜÇGENLER


- VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( EXISTENCE-KNOWLEDGE IMAGINATION vs./and MORALS IMAGINATION )


- VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK


- YANGININ/İLTİHABIN:
ÇOĞU ile/ve/||/<> AZI


- YANLIŞ/KÖTÜ/AŞIRI/ABARTILI KULLANILANLAR:
"SIKINTI YOK!" ve/<> "AYNEN" ve/<> "KESİNLİKLE" ve/<>
"HAYIRLISI" ve/<> "KISMET" ve/<> "TABİİ Kİ DE" ve/<>
"YAPILACAK BİR ŞEY YOK" ve/<> "BENCE DE"


- YAPISAL DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM


- YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK


- YAŞAM AĞACI ile/ve/||/<> DARWIN


- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< YAŞARKEN YAŞATMAK


- ZEKÂ:
SOYUT ile/ve/||/<> MEKANİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL


- ZEYTİNYAĞINDA:
ACILIK ile/ve/||/<> YAKICILIK


- ZÜBÜK ve/||/<> PIRT


- -2 ve 2

( İkisinin de karesi 4'tür. )


- -MEK ile/ve/||/<> -LİK


- -NIN EKİ ve -DIR EKİ

( 'S to IS )


- !"IRKÇI/LIK" ile/ve/değil/<> OYMAKÇI/LIK / KABİLECİ/LİK


- !DEDİKODU/GIYBET ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD

( )


- !KAPİTALİZM ile/ve !SAVAŞ


- !KİN:
"TUTMAK" ile/değil/yerine/>< TUTMAMAK

( Güçsüz olanlar, kin tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü olanlar, kin tutmaz. )


- !TAHKİR ile/değil/yerine TENKİT/TENKİD

( Bir kaçıştır.[kendinden, utancından, küçüklüğünden] İLE/DEĞİL/YERİNE Bilmeyi zorunlu kılar. )


- ... "BÂKÎ KALIR" değil ... BÂKÎ ya da ... KALICI


- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR


- ... "EVRENİ" ile/ve/<> ... EVRİMİ


- ... "ŞANSI" YOK değil ... OLASILIĞI/OLANAĞI YOK


- ... AÇISIYLA ile/ve/değil/||/<> ... KADARIYLA


- ... ADINA ile ... İÇİN/AÇISINDAN

( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )


- ... ANLAMDA ile/ve/değil/||/<>/< ... ALANDA


- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI


- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR


- ... DIŞI ile ...YI AŞAN

( OUT OF ... vs. PASS OVER OF ... )


- ... DİYE BİLDİĞİ/M/İZ ile ... DİYEBİLDİĞİ/M/İZ


- ... GERÇEKLİK:
EVRENSEL/BÜTÜNCÜL ... ile/ve/||/<> FİZİKSEL ... ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ... ile/ve/||/<> ÖZNEL ... ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL ...


- ... GİBİ ile ...'YA GÖRE


- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK


- ... KERE ile/ve/||/<>/> "AŞK KERE"


- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU


- ... KURMAK ile/ve/||/<>/> ... OLUŞTURMAK


- ... OLANAĞI ..:
SUNMAK ile/ve/||/<> TANIMAK


- ... OLASILIĞI:
YÜKSEKTİR ile/ve/||/<>/> YÜKSELİR


- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNEMEYİZ" değil SÖYLEYEMEYİZ/İDDİA EDEMEYİZ


- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNÜYORUM" ile/değil TAHMİN EDİYORUM


- ... OLMASINDAN/DURUMUNDAN (DA):
ANLAŞILACAĞI GİBİ ..." ile/ve/değil "HAREKET EDİLEBİLECEĞİ GİBİ ..."


- ... PEŞİNDE ile/ve/değil/<> ... DERDİNDE


- ... SİSTEMİ ile ... MAKİNASI


- ... TARTIŞMASI" ile/değil ... AYRIMI


- ... TEMEL/Lİ ile ... DAYANAK/LI


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- ..., BİZİ ŞURAYA "İLETEBİLİR" değil ..., BİZİ ŞURAYA "YÖNLENDİREBİLİR"


- ...:
"BÖLÜMÜ" ile/ve/||/<> ... "YANI"


- ...:
"OLMALI!" ile/değil OLABİLDİĞİ KADAR(IYLA) OLMALI(/OLABİLİR ANCAK)


- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK


- ...:
OLARAK GÖRMEMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEMEK


- ...'LARI:
SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRALAMAK


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU


- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
TANIMI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLI OLDUĞU/OLABİLECEĞİ YER


- ...'NIN(BEKLEMENİN/DÜŞÜNMENİN VB.):
"ÂLEMİ" YOK! değil GEREĞİ YOK!


- ...'YA BAŞVURMAK ile/ve/||/<> ...'DAN YOLA ÇIKMAK/HAREKET ETMEK


- ...'YA:
"İNDİRMEK" ile "GÖTÜRMEK"


- ...'YI DUYMUŞ OLMAK ile ...'YI DUYMAMIŞ OLMAK


- ...'YI GEREKTİRİR ile/ve/değil/||/<> GETİRİR


- ...'YI GÖRMÜŞ OLMAK ile ...'YI GÖRMEMİŞ OLMAK


- ...'YI OKUMUŞ OLMAK ile ...'YI OKUMAMIŞ OLMAK


- ...'YI SORMAMAK ile/ve/||/<>/> ...'YA BAKMAMAK


- ...'YI:
"UZATMAK" ile/değil/yerine SÜRDÜRMEK


- ...'YI:
BAŞLATAN ile/ve/değil/||/<>/> BAŞLATICILARDAN BİRİ


- ...
SALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SAÇMAK


- ...DIR'IN İŞLEVİ:
NE OLDUĞUNU TANIMLAMADA ile/değil NE OLMADIĞINI TANIMLAMADA

( Bigi yoksa kişisel bir iddia olarak kalır. İLE Ancak, veriye/bilgiye dayanarak kullanılabilir. )

( Bir konunun/durumun/ayrıntının, ne olduğunu "tanımladığımızdaki" ["...dır"] karşılığı ile ne olmadığı ya da ne olmayabileceğini belirttiğimizdeki anlamı, etkisi bir/aynı değildir. Ne olmadığını/olmayabileceğini ["... değildir"] belirttiğimizde [fazla] tartışma konusu bulunmayabilir fakat ne olduğu "iddia edilirse" çok fazla tartışma ve ayrışma konusu doğabilir/olabilir. )


- ...İZM ile İNDİRGEMECİLİK


- ...MIŞ GİBİ ile/ve/değil BİLE DEĞİL


- ...MIŞ GİBİ ile/ve GİZLİ


- ...MIŞ GİBİ ile/değil VARSAYMAK


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- ...SIZ ile YOK

( ...LESS vs. THERE IS/ARE NOT )


- ...YA DAİR ile/ve/||/<> ...YA DAHİL


- ..'YA:
BİNÂEN ile İSTİNÂDEN


- 'ILM/İLM ile/>< ZANN

Felsefe sayfasının devamı için burayı tıklayınız...


- !DEDİKODU/GIYBET ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD

( )


- !SAVAŞ değil/yerine/>< SANAT


- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR


- ... ADINA ile ... İÇİN/AÇISINDAN

( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )


- ... ANLAMDA ile/ve/değil/||/<>/< ... ALANDA


- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI


- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR


- ... DIŞI ile ...YI AŞAN

( OUT OF ... vs. PASS OVER OF ... )


- ... GİBİ ile ...'YA GÖRE


- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK


- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU


- ... OLASILIĞI:
YÜKSEKTİR ile/ve/||/<>/> YÜKSELİR


- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNEMEYİZ" değil SÖYLEYEMEYİZ/İDDİA EDEMEYİZ


- ... OLMASINDAN/DURUMUNDAN (DA):
ANLAŞILACAĞI GİBİ ..." ile/ve/değil "HAREKET EDİLEBİLECEĞİ GİBİ ..."


- ... PEŞİNDE ile/ve/değil/<> ... DERDİNDE


- ... TARTIŞMASI" ile/değil ... AYRIMI


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- ..., BİZİ ŞURAYA "İLETEBİLİR" değil ..., BİZİ ŞURAYA "YÖNLENDİREBİLİR"


- ...:
"BÖLÜMÜ" ile/ve/||/<> ... "YANI"


- ...:
"OLMALI!" ile/değil OLABİLDİĞİ KADAR(IYLA) OLMALI(/OLABİLİR ANCAK)


- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK


- ...'LARI:
SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRALAMAK


- ...'NIN SANATI ile ... SANATI

( "ART OF ..." vs. "... ART" )


- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU


- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU


- ...'NIN:
TANIMI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLI OLDUĞU/OLABİLECEĞİ YER


- ...'YI:
"UZATMAK" ile/değil/yerine SÜRDÜRMEK


- ...'YI:
BAŞLATAN ile/ve/değil/||/<>/> BAŞLATICILARDAN BİRİ


- ...
SALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SAÇMAK


- ...MIŞ GİBİ ile/ve/değil BİLE DEĞİL


- ...MIŞ GİBİ ile/değil VARSAYMAK


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- ...YA DAİR ile/ve/||/<> ...YA DAHİL


- ..'YA:
BİNÂEN ile İSTİNÂDEN


- .jpg ile/ve/||/<>/> .png

( Web ortamında daha fazla performans gösterir ve daha çok kullanılan biçimdir.[Transparan özelliği yoktur.][1986] İLE/VE/||/<>/> Arkaplan görselleri ve desenlerinde PNG biçimli görseller yeğlenilir.[Transparan özelliği vardır.][Logo ve ikon yapımında yeğlenilir.][Genellikle daha nitelikli olduğundan, JPG'den boyut olarak daha büyüktür.][1990] )


- " "
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


- "... AMA ..." ile/değil/yerine "... DOLAYISIYLA ..."


- "... ANLAMINDA" ile/ve/<> "... ORANINDA"


- "... ANLAŞILMAZ!" ile/değil/yerine HERKES, KABI KADARINI ALIR


- "... BİÇİMİNDE DÜŞÜNMEK" ile "... BİÇİMİNDE BAKMAK"


- "... İSTENCİ/İRÂDESİ" ile/değil ... İSTEĞİ

( ... irâdesi[yapma/yapabilme gücü]. İLE/DEĞİL ... yönelimi. )


- "... MANTIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< KABULÜ


- "... NEDENİYLE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "... GEREĞİNCE"


- "... TANIMLANDI" ile/değil ... TANINDI


- "... YAPMAYA ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine ÇABA


- "...'YA DİKKAT ÇEKMEK" ile/ve/<> "...'YA ATIFTA BULUNMAK"


- "...'YA GEREK YOK" ile/değil/yerine "... YETERLİ"


- "...'YA NİSPETEN" ile/ve/||/<> "...'YA SAYGIDAN/HÜRMETEN"


- "...'YA SIĞMAYACAK" ile/değil ... İLE SINIRLANDIRIL(A)MAYACAK


- "...'YI ANIMSAYACAKSINIZ ..." ile/değil "...'YI ANIMSAYACAKSANIZ ..."


- "...DAN KALKARAK" ile "...DAN HAREKET EDEREK"


- "AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA


- "ADL ETMEK" değil ADDETMEK[Ar.]

( ... DEĞİL Saymak. | Îtibâr etmek. )

( ADD: Sayma, sayılma. | Îtibâr etme, edilme. )


- "AHLÂK/AHLÂKSIZLIK" ile/değil/< ANATOMİ

( Eşeysel örgenlerin adlarında, "ahlâk" ya da "ahlâksızlık" aranamaz! Küfür olarak geçen sözcüklerin ve küfür edenlerin yersiz/kötü "kullanımındaki" yanlışlık, dilin ya da sözcüklerin hatası, yükü değildir! Kişilerin yanlışları da sadece o kişilerin, o ve ilgili yersiz/bağlamsız, yanlış/kötü davranış ve tutumlarıyla sınırlı tutulmak zorundadır.

Üç yaşından itibaren öğrenilmiş, fark bile olmayan "farkların", gerçekte, doğada ve bütünlükte hiçbir biçimde herhangi ciddi bir fark oluşturmadığı, herkesin her "şey"i tam olarak bildiği, gördüğü ve yaşadığı bir durumun, deneyimin de doğal ve sınırlandırılmış, kapalı koşullarda, herhangi bir ayıbı yoktur[bulunamaz ve aranamaz]! Eşeysel örgen adlarının, tıpta, anatomi ya da fizyoloji bilgisi olarak, Latince ya da başka bir dilde kullanılması da bir şeyleri "çözmekte/aşmakta" yeterli değildir.

Doğru/uygun zaman, zemin ve koşulların, duyacaklarına râzı olan/olacak kişinin, muhabbetin ve hukukun bulunmadığı ilişki ve ortamlarda, dikkatsiz, özensiz bir biçimde tüketiliyor olmasıdır tüm sorun. Söylenilen sözcüklerin değil beklenilmeyen ve istenilmeyen koşullarda, bir dayatma olmasından dolayıdır kişilerin tüm haklı tepkisi. Kişilerin, hangi konu/alan olursa olsun, seslerini yükseltmelerindeki yanlış ya da sorun kadar, kullandıkları ve seçemedikleri sözcüklerin yanlışlığındandır rahatsız olunan. Sorun, esas ya da içerik sorunu değil, yöntem(usûl) sorunudur. Kalabalığın içinde, zaman, zemin ve koşulları, kişileri dikkate almama kabalığıdır.

"Cinsiyetçi küfür" diye bir "tanım/sözcük" de olmaz! Sorun, örgen adlarında ya da "kadın"lara saygısızlık olmasında değil cahil/yetersiz/özensiz/kaba kişilerin, sonuç odaklı ve düşünmeden, özenmeden, çevresine kayıtsız ve saygısızca davranmasından dolayıdır. Eğer eşeysellikteki son aşama, "kulağa üflemek" olsaydı, her ("olumlu/olumsuz") zaman ve zeminde, her durumda, ağzından düşürmediği "söz" ve kısaltma, "AMK" değil "Hay kulağına üfleyeyim!"[KULK] olurdu. Bu durumda, bu sorun, ne kulak kepçesinin ve/ya da deliğinin, ne de bu sözcüğün, "ayıbı", "ahlâklılığı ya da ahlâksızlığı" olurdu.

Buradaki "sorun" ya da yanılsama, kapalı, sınırlı ya da bazı/çoğu ayrıntının iki kişi arasında ya da sır olarak tutulması istenilen özelin, dışarıda ve genelleştiriliyor olmasından dolayıdır.

Tıpta ve tüzede[hukukta], "ayıp", "çirkinlik" vs. ol(a)madığı gibi, zihinde ve zihin dilinde de "ayıp", "pis", "kötü" diye bir sınır(landırma) ya da sonuç(landırma) yoktur. Zihinden, "olumlu/olumsuz", "iyi/kötü" her düşünce ve ayrıntı geçebilir fakat sorumlu olunan/olunması gereken, ağızdan çıkmayabilecek olan söz(cük)ler(imiz)dir. )

( image )


- "AHLÂKSIZLIK" ile/değil AHLÂK ÖLÇÜTLERİNİN BULUNMAMASI


- "AKILLANMAK" ve/||/<>/< "AKIL ALMAK"


- "AKILSIZ" İLERLEMEK değil AKLI AŞARAK İLERLEMEK


- "AKL(IN)A" GÖRE "AKIL" ile/değil/yerine AKIL


- "AKLIMA GELMİYOR" ile/ve/değil "AKLIMA GETİREMİYORUM"


- "AKSİNE" yerine FARKLI OLARAK

( Aksine kelimesindeki gibi karşı düşünceyi reddetmek yerine karşı düşüncenin varlığını kabul ederek onun farklılığını belirtmek. )


- "ALKIŞLAMAK" ile/değil/yerine KABUL ETMEK


- "ANLAMIYORUM" ile/ve/değil/||/<>/>/< "AKLIMDA(/ZİHNİMDE) TUTAMIYORUM"


- "ANLAŞIL(A)MAZLIK" ile/değil BİLMEMEK, BİLMEK İSTEMEMEK


- "ANLAŞILMASI AMACIYLA" ile/ve/değil "PEKİŞTİRMEK ÜZERE"


- "ANLAYACAĞINIZ BİÇİMDE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLATABİLECEĞİM BİÇİMDE


- "ARANMAK" ile/ve/değil ARINMAK

Sanat sayfasının devamı için burayı tıklayınız...


 


 



Türkçe Bilim Terimleri Sözlükleri

- BİLİM ile/ve BİLİMSEL
!( Bilimsel çalışma, sözlüksüz, haritasız ve tarihsiz yapılmaz! )
!( Bilim/ilim, hayretle başlar. )
!( Bilim, bilgisizliğimizin sınırlarını geriye iter. )
!( Bilim/ilim, olasılıklara dayanmaz. )
!( Bilim, hakikatlerle uğraşmaz, tümel ilişkilerle uğraşır. )
( Bilimi destekleyen de, engelleyen de bilim olabilir/olur. )
( Amelsiz ilim, kitap yüklü eşeğe benzer. )
( Edep olmadan, ilim olmaz. )
( İlim, bir ağacın meyvesini yetiştirmek gibidir. O meyveyi yemedikten sonra, ha yetiştirmişsin, ha yetiştirmemişsin. )
( İlmî birikimde katkısı olanlar, sevinmek ve övünmek hakkına sahiptirler. )
( İlmin en yükseği, aczini ve özrünü bilmektir. )
!( İlmin, kral yolu yoktur. )
!( İlim, hâle inkılâp edince ses çıkmaz. )
( İlimler, konularının birbirinden ayrılmasıyla sağlanır. )
( Takdir edilmeyen ilim, göç eder. )
( Dış[zahir] ve iç[bâtın] tüm ilimler, ahlâkın arkasındadır. )
( SCIENCE with/and SCIENTIFIC )
( Science merely pushes back the frontiers of our ignorance. )

- BİLİMSEL TUTUM/DURUŞ ve/<> FELSEFÎ ANLAYIŞ ve/<> SANATSAL/ESTETİK DUYARLILIK

- BİLİMSEL/LİK ile/ve/değil BİLİMLER

- BİLİMSELLİKTE: DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil YANLIŞLANABİLİRLİK

- BİLİMSELLİKTE: "YANLIŞLANAMAZLIK" ile/değil YANLIŞLANABİLİRLİK

- YANLIŞLANABİLİRLİK ile/ve/>/değil/yerine DAHA DA İYİ BİR ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA

- BİLİMSEL ile/ve/<> GELENEKSEL

- BİLİM/LER ve DİZGESELLİK

- BİLİM'İN: TANIMI ile/ve KONUSU ile/ve SORUN ALANI ile/ve AMACI

- BİLİME BAŞLANGIÇTA: KONU ve YARAR

- KONU ve/> İDRAK ve/> MELEKE

- KONU ile/ve YÜKLEM ile/ve KESİNLİK/BURHAN

- HAYAL ve/> AKIL

( Hayal ile yapılır. VE/> Akıl ile düzenlenir. )

- BİLİMİN GELİŞİMİNDE: AKADEMİLER ve ARAŞTIRMA MERKEZLERİ ve MÜZELER(KÜLLİYE)

- BİLİM ve YAŞAM

( Cinslerle. VE Bireylerle. )

- BİLİM ile/ve SU
( Bilim, Su ile simgelendirilmiştir. )

- BİLİM ile/ve/<> DOĞA
( SCIENCE with/and/<> NATURE )

- BİLGİ ile/ve/<> BİLİM
( İşlenen/kullanılan/uygulanan veri/deneyim. İLE/VE/<> Yöntemli bilgi. )

- BİLİM ile/ve AHLÂK ile/ve DİN
( KANT'IN ÜÇ SORUSUNDA:
NE BİLEBİLİRİM? ile/ve
NE YAPMALIYIM? ile/ve
NEYİ ÜMİT EDEBİLİRİM? )

- BİLİM ile/ve/<> FELSEFE
( Şey üzerine düşünme. İLE/VE/<> Düşünme üzerine düşünme. )
( Şeylerin/eşyanın zihinde/akılda oluşan sûreti/bilinci. İLE/VE/<> Bilincin bilinci. )
( Dış/zahir. İLE/VE/<> İç/bâtın. )

- BİLİM ile/ve BİLİM FELSEFESİ

- BİLİM ile/ve KELÂM

( Kelâm ilmi, öteki ilimlerin şemsiyesidir. )

- BİLİM ile/ve/değil KABUL GÖRMÜŞ BİLİM

- BİLİM ile/ve GEÇERLİLİK

- BİLİM ile/ve TEKNİK

- BİLİM ile/ve AÇIKLAMA

- BİLİM ve TÜMEVARIM

- BİLİM ile/ve TEEMMÜL

- BİLİM ve/=/> ÖNGÖRÜ

- BİLİM ve/< KORKU

- BİLİM ile/ve GELENEK

- İNANILACAK BİLİM değil/yerine GÜVENİLİR BİLİM

- BİLİM ve TARİH

( BİLİM TARİHİ KILAVUZU - NOBEL YAY. )
( https://www.bilimtarihi.org )

- BİLİM ile/ve HERMENEUTİK

- BİLİMİNSANI ile/ve/değil/yerine DOĞA FİLOZOFU

( Bugünkü anlamda "Bilim" sözcüğünün kullanımı ilk kez ancak 1837 civarında kullanılmaya başlanmıştır. Dolayısıyla 1837 öncesi uğraşlara "doğa felsefesi" ve bu alanda çalışma yapanlara biliminsanı değil "doğa filozofu" tanımı kullanılmaktadır. )
( Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir. )
( ... ile/ve/değil PERİPATETİK | MEŞŞAİ )


- "AYIP" OLMAZ/ARANILMAZ!:
TIPTA ile/ve/||/<> HUKUKTA ile/ve/||/<> SÖZLÜKTE ile/ve/||/<>
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> SANATTA ile/ve/||/<> SPORDA ile/ve/||/<>
DOĞADA ile/ve/||/<> HAYVANLARDA ile/ve/||/<> BİTKİLERDE ile/ve/||/<>
NESNELERDE ile/ve/||/<> DİRİMBİLİMDE ile/ve/||/<>
ANLIKTA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<> USTA(AKILDA) ile/ve/||/<> TARİHTE ile/ve/||/<>
RIZÂDA ile/ve/||/<> GÜVENLİKTE ile/ve/||/<> İKİ KİŞİ ARASINDA ile/ve/||/<>
EŞEYSELLİKTE ile/ve/||/<> DÖRT DUVAR ARASINDA ile/ve/||/<> BATTANİYENİN ALTINDA


- "BENİM YEĞLEDİĞİM/TERCİHİM" ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİMİN YEĞLEDİĞİ/TERCİHİ


- "BİLİME İNANMAK" değil BİLİMİ/BİLİMSELLİĞİ ÖNCELİKLİ KILMAK/TUTMAK

( Bilim/bilimsellik, olay, olgu ve kavramları değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada, olmazsa olmaz, aslolan ve öncelikli olanın, yanlı ya da keyfî davranmayarak, kendini/birini/kişiyi merkeze almadan (bu tavır ve tutumu anımsayarak/anımsatarak, göstererek), dayanakçalı düşünerek, konuşarak ve davranarak sağlanabilir/gösterilebilir. )

( Bilim/bilimsellik, doğrulanabilirlik ya da kanıt üzerinden değil yanlışlanana kadar doğru kabul etme gerekliliği ilkesiyle işleyen ve sürdürülebilen bir araç, yaklaşım ve tutumdur. )


- "KURGU-BİLİM" değil BİLİM-KURGU


- ADÂLET ile/ve/<> BİLİM ile/ve/<> AŞK


- AKADEMİSYEN değil/yerine/= BİLİMCİ


- AKIL ve İLİM/BİLİM ve İBÂDET

( Bu 3 alanda tatil[< ÂTIL] olmaz. )


- AMAÇ ve/||/<>/> BİLİM

( Anlam doğar. VE/||/<>~> Açıklama sunar. )


- ANLAMBİLİM = SEMANTICS[İng.] = SÉMANTIQUE[Fr.] = WORTBEDEUTUNGSLEHRE, SEMANTIK[Alm.] = SEMANTICO[İt., İsp.] = İLM el-DELÂLET[Ar.] = NAMÛGÂRŞİNASÎ[Fars.] = SEMANTIEK[Felm.]


- ASALAKBİLİM ile PARAZİTOLOJİ[İng. PARASITOLOGY | Fr. PARASITOLOGIE][Osm. Ar. TUFEYLİYYÂT]

( Asalakları inceleyen bilim dalı. )


- ATEŞ ile/ve/||/<> YAZI ile/ve/||/<> FELSEFE-BİLİM ile/ve/||/<> SANAYİ

( İnsanlığın gelişimindeki/tarihindeki dört önemli eşik. )

( 70.000'lerde. İLE/VE/||/<> 3500'lerde. İLE/VE/||/<> [M.Ö. ve M.S.] 1000'lerde. İLE/VE/||/<> 1800'lerde. )


- AYDIN = MÜNEVVER = INTELLECTUAL[İng.] = INTELLECTUEL[Fr.] = INTELLEKTUELL[Alm.] = INTELLETTUALE[İt.] = INTELECTUAL[İsp.] = PAIDEUMENOS[Yun.] = MUFEKKİR[Ar.] = RÛŞENFİKR[Fars.] = INTELLEKTUEEL[Felm.] = ZİYÂLİ[Azarbaycan = Özbek Tr.] = BİLİKTİ[Kazak Tr.] = BİLİMDÜ[Kırgız Tr.] = DIANOOUMENOS[Yun.] = PROSVEŞÇONNIY[Rusça]


- BİÇİMSEL SESBİLİM ile BİÇİMSEL SESBİRİM

( MORPHOPHONOLOGY, MORPHOPHONEMICS vs. MORPHOPHONEME )


- BİLGE/ÂRİF ile BİLİM İNSANI/ÂLİM ile AYDINLANMIŞ ile CAHİL ile AHMAK

( İzler/seyreder. İLE Söz söyler, konuşur. İLE Susar. İLE İnat eder. İLE Laklak eder. )

( Âlimler, mesafe/menzil alır; cahiller, yolun başında birinin gelip kendini götürmesini bekler. )

( Cahilin kalbi, dudağında; âlimin/ârifin ağzı/dili, kalbindedir. )

( Âlimin sözü incidir; cahilin sözü, günde, bin can incitir. )

( Asıl güneş, âşıkların, âriflerin kalplerinden, gözlerinden doğan güneştir. )

( Bilen/bilge kişi konuşur, çünkü söyleyebileceği bir şeyleri vardır. Cahil kişi konuşur, çünkü "bir şeyler söylemek zorundadır". )

( Wise people talk, because they have something to say; fools talks, because they "have to say something". )

( [hatasını gösterdiğimizde] Teşekkür eder. İLE Anlayışla kabul eder ve gülümser. İLE Yararlanır. İLE Küfür/hakaret eder. İLE ... bile görmez. )

( Akıllı, şakadan bile öğüt alır; ahmak, her öğüdü, şaka sanar. )

( Ancak yaşadıklarına/deneyimleyebildiklerine hükm eder. İLE Yaşamadıklarına da hükm eder ya da etmeye çabalar. İLE ... İLE ... İLE ... )

( Bilenle ya da bilmeyenle tartışılabilir. Fakat bildiğini sananla tartışmak, ahmaklıktır. )


- BİLGİ KURAMI(TEORİSİ) ile BİLİM FELSEFESİ


- BİLGİ ile/ve/<> BİLİM

( İşlenen/kullanılan/uygulanan veri/deneyim. İLE/VE/<> Yöntemli bilgi. )

( BÜCDET )


- BİLGİ ve/||/<>/> BİLİM ve/||/<>/> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<>/> YETİNME

( Anamal/sermaye. VE/||/<>/> Silah. VE/||/<>/> Giysi. VE/||/<>/> Kazanç. )


- BİLGİ ile/ve/||/<> BİLİMLER

( KNOWLEDGE vs./and/||/<> SCIENCES )

( İLM ile/ve/||/<> ULÛM )


- BİLGİTEY(LİSE) ile/ve/<>/> BİLİMTEY(ÜNİVERSİTE)


- BİLİM ADAMI yerine BİLİM İNSANI


- BİLİM ALANI ile/ve BİLİM DALI


- BİLİM İNSANI değil/yerine/= BİLİMCİ


- BİLİM ile/ve SU

( Bilim, Su ile simgelendirilmiştir. )


- BİLİM ile/ve/<> DOĞA

( SCIENCE vs./and/<> NATURE )


- BİLİM ile/ve KELÂM

( Kelâm ilmi, öteki ilimlerin şemsiyesidir. )


- BİLİM ile/ve BİLİM FELSEFESİ


- BİLİM ile/ve BİLİMSEL

( Bilimsel çalışma sözlüksüz, haritasız ve tarihsiz yapılmaz! )

( Bilim/ilim hayretle başlar. )

( Bilim, yalnızca cehaletimizin sınırlarını geriye iter. )

( Bilim/ilim olasılıklara dayanmaz. )

( Bilim hakikatlerle uğraşmaz, tümel ilişkilerle uğraşır. )

( Bilimi destekleyen de, engelleyen de bilim olabilir/olur. )

( Amelsiz ilim, kitap yüklü eşeğe benzer. )

( Edep olmadan ilim olmaz. )

( İlim, bir ağacın meyvesini yetiştirmek gibidir. O meyveyi yemedikten sonra, ha yetiştirmişsin, ha yetiştirmemişsin. )

( İlmî birikimde katkısı olanlar, sevinmek ve övünmek hakkına sahiptir. )

( İlmin en yükseği, aczini ve özrünü bilmektir. )

( İlmin kral yolu yoktur. )

( İlim hâle inkılâp edince ses çıkmaz. )

( İlimler, konularının birbirinden ayrılmasıyla sağlanır. )

( Takdir edilmeyen ilim, göç eder. )

( Dış[zahir] ve iç[bâtın] tüm ilimler, ahlâkın arkasındadır. )

( SCIENCE vs./and SCIENTIFIC
Science merely pushes back the frontiers of our ignorance. )


- BİLİM ile/ve/||/<> TARİH

( BİLİM TARİHİ KILAVUZU - NOBEL YAY. )

( http://bilimtarihi.org )

( Tanrının yapıp etmelerini inceler. İLE/VE/||/<> Kişinin yapıp etmelerini inceler. )

( Türleri inceler. İLE/VE/||/<> Kişileri konuş(tur)ur. )


- BİLİM ile/ve AÇIKLAMA


- BİLİM ile/ve AHLÂK ile/ve DİN

( KANT'IN ÜÇ SORUSUNDA: NE BİLEBİLİRİM? ile/ve NE YAPMALIYIM? ile/ve NEYİ ÜMİT EDEBİLİRİM? )


- BİLİM ile AKSİYOMATİK ZEMİN


- BİLİM ve/||/<>/> BİLİMİN BİLİMİ

( )


- BİLİM ile/değil/yerine BİLİMSEL BİLGİ


- BİLİM ile BİRİKİM


- BİLİM ile/ve/değil DİSİPLİN


- BİLİM ile/değil DOĞA FELSEFESİ


- BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Şey üzerine düşünme. İLE/VE/<> Düşünme üzerine düşünme. )

( Şeylerin/eşyanın zihinde/akılda oluşan sûreti/bilinci. İLE/VE/<> Bilincin bilinci. )

( Dış/zahir. İLE/VE/<> İç/bâtın. )

( Açık-seçik kavramların bilinci[< bilgisi]. )

( Nesne, olay/olgu ya da durumlara, nesnelerle bakar. İLE/VE/<> Kavramlara, kavramlarla bakar. )

( FELSEFE: Varolanı açıklama bilimi. )

( Uygulayıcı. İLE/VE/<> Sorgulayıcı. )

( Süreci araştırmak. İLE/VE/<> Başı, süreci ve sonu araştırmak. )

( [başlangıç] Vardır. İLE/VE/||/<>/>< Yoktur. )


- BİLİM ile/ve/değil FELSEFE-BİLİM


- BİLİM ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> DİN

( Zihnin yürüyüşü. VE/||/<> Aklın yürüyüşü. VE/||/<> Özün/ruhun yürüyüşü. )


- BİLİM ile FEN


- BİLİM ile/ve GEÇERLİLİK


- BİLİM ile/ve GELENEK


- BİLİM ile/ve İLİM

( + DÜZEN(KOZMOS) + NEDENSELLİK + ÖLÇME * MATEMATİK * DİLSEL + HESAP ETMEK * GEOMETRİ * ARİTMETİK * ŞİİR * MÜZİK + KEŞİF * GÖZLEM * KAYIT (İLK KAYIT: MISIR RASATHANELERİ M.Ö. 2500) + TAKLİT )

( İLİM: Yaşamın ahireti. )


- BİLİM = İLİM = SCIENCE[İng., Fr.] = WISSENSCHAFT[Alm.] = SCIENZA[İt.] = CIENCIA[İsp.]


- BİLİM ile/ve/değil KABUL GÖRMÜŞ BİLİM


- BİLİM ve/< KORKU


- BİLİM ile/ve KÜLTÜR


- BİLİM ve/=/> ÖNGÖRÜ


- BİLİM ve/<> SANAT

( Nesneler için. VE/<> İnsan için. )

( Bir kuşun, iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar, uçar ve özgür olur. Uçamayanlar ise "tavuk" olur... "Tavuk toplum", önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz. )

( Bilim/ilim olmaksızın, sanat, bir hiçtir!
[Lat.][Ars sine scienta nihil est!] )


- BİLİM ile/ve/<> SANAT (VE HAYAL ETME (YETİSİ)[MUHAYYİLE])

( Olanı kavramak. İLE/VE/<> "Olmayanı" getirmek. )


- BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( İnsan olmayan herşeyden bahseder. İLE/VE/||/<> İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Kişinin varoluşunu anlatır. )

( Varolan. İLE/VE/||/<> Var olması gereken. İLE/VE/||/<> Hayal ettiğini/n gerçekleştir(il)me(si). )

( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! )

( Sanatın özü, içsel bir deneyimi iletebilmek için dış formları kullanmaktır. )

( Sanatı olmayan millet, her zaman dilencidir. )

( Sanat: Mekânı/zamanı iyi kullanmak. | Görüp göstermek. )

( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )

( MİFTÂHÜ'S-SAÂDE ve MİSBÂHÜ'S-SİYÂDE )

( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )

( The essence of art is to use the outer form to convey an inner experience. )

( Sanat, dekoltedir. )

( Sanatın yolu, sanattır. )

( SANAT: Ben'in, yaratıcı gücünü keşfetmek. )

( Sanat, bir şeyi, başka bir şey olarak görme çabasıdır. | Başka bir şey olma olanağı tanımaktır. )

( Felsefe, kimsenin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir. )

( Felsefe, olan ile olması gereken arasındaki kavramsal düzendir. )

( Felsefe, düşüncenin merdiveni ve mirâcıdır. )

( Felsefe, ekinin/kültürün bilincine varmaktır. )

( ya, ya da[0 / I] İLE/VE/||/<> hem, hem de İLE/VE/||/<> hem, hem de | ne, ne de )

( "Öğrenilmiş sanat" olmaz! )

( Felsefenin en büyük özelliği, hakikat dışındaki herşeyden uzak tutabilmesidir. )

( Felsefe, üçlülük üzerinedir/üzerindendir. )

( Felsefe, mantık bilimidir. )

( FELSEFE = MUHABBET'ÜL/İSÂR'ÜL HİKMET )

( BİLİM~FELSEFE~SANAT )

( PHILO SOPHOS:
BİLGELİĞİ SEVMEK değil TANRI'YI SEVMEK )

( Her şeyi kaybetmiş sayılmayız. Her şeyi gösteren müziğimizi/sanatımızı kaybetmediğimiz sürece... )

( SCIENCE vs./and/||/<> PHILOSOPHY vs./and/||/<> ART )


- BİLİM ile/ve SEVGİ


- BİLİM ve/||/<> ŞİİR

( Aklın şiiri. VE/||/<> Kalbin bilimi. )


- BİLİM ile/ve/||/<> SÖZDE BİLİM ile/ve/||/<> BİLİM OLMAYAN


- BİLİM ile/ve TEEMMÜL


- BİLİM ile/ve/||/<> TEKNİK

( ... İLE/VE/||/<> Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi. | Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama. | Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin. | Yol, beceri, yöntem. )

( SCIENCE vs./and/||/<> TECHNICS )


- BİLİM ile TEKNOLOJİ

( SCIENCE vs. TECHNOLOGY )


- BİLİM > TEKNOLOJİ > KONFOR(MİZM)


- BİLİM ve/||/<>/< TÜMEVARIM


- BİLİM ve YAŞAM

( Cinslerle. VE Bireylerle. )


- BİLİM ile/ve/değil/< YÖNELİM


- BİLİM ile/ve YORUMBİLİM/HERMENEUTİK


- BİLİMCİ ile/ve/<>/> ÖKE ile/ve/<>/> BİLGER ile/ve/<>/> BİLGEN ile/ve/<>/> BİLMEN ile/ve/<>/> YETİLBEY ile/ve/<>/> BİLİMBEY

( Biliminsanı, akademisyen. İLE/VE/<>/> Doktor. İLE/VE/<>/> Yardımcı doçent. İLE/VE/<>/> Doçent. İLE/VE/<>/> Profesör. İLE/VE/<>/> Dekan. İLE/VE/<>/> Rektör. )


- BİLİMDE YERALAN ile/ve/değil BİLİMDE DE YERALAN


- BİLİMSEL BİLGİ ile/ve BİLİMSEL TUTUM


- BİLİMSEL KURAM ile/ve/||/<>/> BİLİMSEL YÖNTEM


- BİLİMSEL TUTUM ve/<> BİLİMSEL TARTIŞMA


- BİLİMSEL YÖNTEM ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLİMSEL TUTUM


- BİLİMSEL/LİK ile/ve/değil BİLİMLER


- BİLMİYORUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİMYORUM


- BİRİM ile/ve/||/<>/> BİLİM


- BİTKİBİLİM = BOTANİK = BOTANIQUE


- BİTKİBİLİM = BOTANY[İng.] = BOTANIQUE[Fr.] = BOTANIK[Alm.] = BOTANICA[İt.] = BOTÁNICA[İsp.]


- ÇEKİMSEL BİÇİMBİLİM ile ÇEKİMSEL BİÇİMBİRİM

( INFLECTIONAL MORPHOLOGY vs. INFLECTIONAL MORPHEME )


- DENEY BİLİMLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİM


- DİLBİLİM ile/ve/||/<>/&lt;/&gt; MANTIK


- DİLBİLİM ve/>/ve/> DİL ve/>/ve/> TÜMELLER ve/>/ve/> TANIM ve/>/ve/>
ÖNERME ve/>/ve/> YARGI ve/>/ve/> ÇIKARIM ve/>/ve/> TASIM/KIYAS


- DİRİMBİLİM = BIOLOGY[İng.] = BIOLOGIE[Fr.] = BIOLOGIE[Alm.] = BIOLOGIA[İt.] = BIOLOGÍA[İsp.]


- DÜŞÜNCE DÖNEMLERİNDE:
"BÜYÜSEL" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> (")DİNSEL(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLİMSEL

( Onbinlerce yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sekizbin yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Birkaç yüzyıldır. )


- DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<>/>/< EĞİTİMDE ile/ve/||/<>/>/< BİLİMDE

( Özgürlüğü. İLE/VE||/<>/>/< Çağdaşlığı. İLE/VE||/<>/>/< Evrenselliği. [yeğleyelim!] )


- EKİN/KÜLTÜR ile/ve BİLİM

( Kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsen! Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsen! )


- EREKBİLİM = MEBHAS-I GAYAT = TELEOLOGY[İng.] = TÉLÉOLOGIE[Fr.] = TELEOLOGIE[Alm.]


- EVRENBİLİM = KEVNİYAT = COSMOLOGY[İng.] = COSMOLOGIE[Fr.] = KOSMOLOGIE[Alm.] = COSMOLOGIA[Lat.] = KOSMOLOGIA[Yun.]


- EVRENSEL BİLİM ile/ve/||/<> DÜNYA GÖRÜŞÜNÜN BİLİMİ


- EVRENSEL BİLİM ile/değil EGEMEN BİLİM

( Bilim, evrensel olmaz; bilim, egemen olur. Evrensel bilim yoktur, egemen bilim vardır. )


- FELSEFE ile/ve/||/<> BİLİM ile/ve/||/<> İDEOLOJİ


- FELSEFESİZ ...:
BİLİM ile SANAT ile HUKUK/DİN ile YAŞAM

( Kör. İLE "Süsleme". İLE "Kural". İLE Yaşanmamış. )


- FELSEFESİZ SANAT ve FELSEFESİZ BİLİM ve FELSEFESİZ FELSEFE

( Zanaat. VE Teknokrasi, işçilik. VE İdeoloji. )


- FELSEFÎ ile/ve BİLİMSEL

( An. Cairos. İLE/VE Zaman. Chronos. )


- FİZİKÖTESİ ile/ve/||/<> VAROLUŞBİLİMLER ile/ve/||/<> VAROLUŞBİLİM ile/ve/||/<> VAROLUŞBİLİM

( Felsefede. İLE/VE/||/<> Felsefede. İLE/VE/||/<> Teknolojide. İLE/VE/||/<> Bilimde. )

( METAPHYSICS vs./and/||/<> ONTOLOGIES vs./and/||/<> ONTOLOGY vs./and/||/<> ONTOLOGY )


- FOSİLBİLİM değil/yerine/= TAŞILBİLİM


- GÖKBİLİM = ASTRONOMY[İng.] = ASTRONOMIE[Fr., Alm.] = ASTRONOMIA[İt.] = ASTRONOMÍA[İsp.]


- GÖRÜNGÜBİLİM = PHENOMENOLOGY[İng.] = PHENOMÉNOLOGIE[Fr.] = PHÄNOMENOLOGIE[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.]


- GÖSTERGEBİLİM = SEMIOTIC[İng.] = SÉMIOTIQUE, SÉMIOLOGIE[Fr.] = SEMIOTIK[Alm.] = SEMA, SEMEION[Yun.]


- İNANILACAK BİLİM değil/yerine GÜVENİLİR BİLİM


- İNSANBİLİM = BEŞERİYAT = ANTHROPOLOGY[İng.] = ANTHROPOLOGIE[Fr., Alm.] = ANTHROPOS:İNSAN. LOGOS:BİLİM[Yun.] = ANTROPOLOGÍA[İsp.]


- İNSANBİLİM ile/ve/=/> EVRENBİLİM

( ANTROPOLOJİ ile/ve/<> KOZMOLOJİ ile/ve/<> TEOLOJİ )


- İŞÇİ ile BİLİMBİREYİ

( Emeğinin karşılığını almazsa çalışmaz, çalışmaya devam etmez.[Haklı olarak!] İLE Hiçbir karşılık almasa da sonuna kadar çalışır. )


- KANIT ile/ve/||/<> BİLİMSEL BİLGİNİN OLANAĞI


- KUR'ÂN-I KERÎM:
FELSEFE değil BİLİM


- MATEMATİK ile/ve BİLİM

( Mutlakı dikkate alarak kurguda bulunur. İLE/VE Tekil ve tikel olanı dikkate alır. )

( Olanaklı zorunlu bağlantılar. İLE/VE ... )

( Matematik, modern bilimin metafiziğidir. )

( EL-ULUM'UN İNTİZAİYYE ile/ve ... )

( A'MÂL-İ ERBAA[Ar.]: Dört işlem. [Toplama, çıkarma, çarpma, bölme] )

( EIDOKSOS )

( MATHEMATICS vs./and SCIENCE )


- METAFİZİK/DİN ile/ve/||/<> BİLİM

( Saltık. İLE/VE/||/<> Aşkınlık. )

( İçeriği baştan belirli olan tek alan. İLE/VE/||/<> ... )


- METİN:
YAZINSAL/EDEBÎ ile/ve/||/<> BİLİMSEL


- MODERN BİLİM ile/ve/değil/yerine ÇAĞDAŞ BİLİM


- MODERN BİLİM ile/ve/değil YENİ DOĞA FELSEFESİ

( COLINGWOOD'un DOĞA TASARIMI adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


- POZİTİF BİLİM yerine DENEY BİLİMİ

( POSITIVE SCIENCE instead EXPERIMENTAL SCIENCE )


- POZİTİF BİLİM ile/ve MANEVÎ BİLİM

( Açıklayıcı. İLE/VE Anlamaya yönelik. )


- PSİKOLOJİ ile/ve BİLİM ile/ve FELSEFE

( Bilinçle. İLE/VE Nesnelerle. İLE/VE Bilincin bilinci. )


- REKTÖR değil/yerine/= BİLİMBEY

( Baş papaz. DEĞİL/YERİNE ... )


- RESİM ve/||/<>/< BİLİM

( "Resim bir bilimdir ve tüm bilimler, matematiğe dayanır. İnsanın ortaya koyduğu hiçbir şey, matema­tikte yerini bulmaksızın bilim olamaz." )


- SAHTE BİLİM ile/değil/yerine/>< BİLİM


- SESBİLİM ile ...

( PHONOLOGY )


- SİMGEBİLİM = SYMBOLICS[İng.] = SYMBOLIQUE[Fr.] = SYMBOLIK[Alm.]


- SIR ve/=/||/<>/< BİLİM


- SORULAR:
BİLİMİN TEMELLERİNİ İLGİLENDİRENLER ile/ve/||/<> BİLİMİN YÖNTEMİNİ İLGİLENDİRENLER


- SÖYLENCEBİLİM = İLM-İ ESATİR = MYTHOLOGY[İng.] = MYTHOLOGIE[Fr., Alm.] = MYTHOLOGIA[Yun.] = MITOLOGIA[İsp.]


- SÖZCÜK/LER:
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> YAZINDA/EDEBİYATTA

( Kavram. İLE/VE/||/<> Terim. İLE/VE/||/<> Deyim. )


- SÖZLÜK ile SÖZLÜK KÜTÜĞÜ ile SÖZLÜKBİRİM ile SÖZLÜKÇE ile SÖZLÜKSEL ile SÖZLÜKSEL BİÇİMBİLİM ile SÖZLÜKSEL KÜTÜK ile SÖZLÜKSEL BİÇİMBİRİM

( LEXICON vs. LEXICAL ENTRY vs. LEXEME vs. LEXICON vs. LEXICAL vs. LEXICAL MORPHOLOGY vs. LEXICAL ENTRY vs. LEXICAL MORPHEME )


- TANRIBİLİM = İLÂHİYAT = THEOLOGY[İng.] = THÉOLOGIE[Fr.] = THEOLOGIE[Alm.] = TEOLOGIA[İsp.]


- TARİHSEL/LİK ile/ve/<> BİLİMSEL/LİK


- TEMEL BİLİM = ESAS İLİM = SCIENCE FONDAMENTALE[Fr.] = GRUNDWISSENSCHAFT[Alm.]


- TEOLOJİ:
TANRIBİLİM değil DİN BİLİMİ


- TOPLUMBİLİM = İÇTİMAİYAT = SOCIOLOGY[İng.] = SOCIOLOGIE[Fr.] = SOZIOLOGIE[Alm.] = SOCIOLOGIA[İsp.]


- TOPLUMBİLİM ve KİMYA

( Durkheim, Lavosier kimyasını dikkate alarak sosyoloji bilimini kurmuştur. )

( DURKHEIM ve LAVOSIER )


- ÜNİVERSİTE değil/yerine/= BİLİMTEY


- US/AKIL ile/ve/||/<>/> BİLİM/İLİM


- VARLIKBİLİM ile/ve ARKETİPLER


- VARLIKBİLİM ile/ve FİZİK

( ONTOLOGY vs./and PHYSICS )


- VARLIKBİLİM ve HAKİKAT

( ONTOLOGY and TRUTH )


- VARLIKBİLİM = MEHBAS-İ VÜCUT = ONTOLOGY[İng.] = ONTOLOGIE[Fr., Alm.] = ONTOLOGIA[Lat.] = ON, ONTOS[Yun.]


- VARLIKBİLİM ile VARLIKDENEYİM

( ONTOLOGY vs. ONTOEXPERIMENT )


- YAŞAMIN YALINLIĞINDA:
BİLİM ile/ve/||/<> FELSEFE ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> DİN

( Sınırlar. İLE/VE/||/<> Yorumlar. İLE/VE/||/<> Betimler. İLE/VE/||/<> Kutsar. )


- YÖNETİCİLER ile/ve/<> BİLİMBİREYLERİ

( Toplumun ilerlemesi için bu iki sınıfın doğru ve gerektiği gibi çalışması/davranması gerekmektedir. )

( UMERÂ ile/ve/<> ULEMÂ )


- YÖNTEMBİLİM = USULİYAT = METHODOLOGY[İng.] = MÉTHODOLOGIE[Fr.] = METHODOLOGIE, METHODENLEHRE[Alm.]


- YORUMBİLİM ve SANAT

( HERMENEUTIC and ART )



- BİLİMİNSANI BENZETMELERİNDE: KARINCA ile/ve ÖRÜMCEK ile/ve ARI
( Toplar ve istif eder. / Bazı biliminsanları için geçerlidir. İLE/VE
Örer ve bekler. / Bazı biliminsanları kurgular ve bekler. İLE/VE
!Toplar, özümser ve sunar. / Bazı biliminsanları olguları toplar, kuram içinde üretir ve sunar. )
( FRANCIS BACON - NOVUM ORGANON )

- BİLİMSEL ile/ve FELSEFÎ
( Chronos. İLE/VE Cairos. )

- BİLİMSEL ile/ve/değil ÇIKARIMSAL

- BİLİM/SEL ile/ve KAVRAM/SAL

- MEFHUM: TASAVVUR ve/< MİSDAK

- BİLİMSEL/İLMÎ ÇALIŞMA ile AKADEMİK ÇALIŞMA

( AKADEMİK: Bir akademide söylenebilecek kadar çok sanatlı ve bilgince olan. )

- BİLİMSEL ile/ve/<>/değil/yerine OLANAKLI

- BİLİM ALANI ile/ve BİLİM DALI

- BİLİMSEL BİLGİ ile/ve BİLİMSEL TUTUM

- BİLİMSEL YÖNTEM ile/ve/değil/yerine BİLİMSEL TUTUM

- BİLİMSEL TUTUM ve/<> BİLİMSEL TARTIŞMA

- EDEBİYAT ile/ve TARİH

( Bilim olarak görülmese de her âlimin bilmesi gerekir. )

- BİLİM TARİHİ ile/ve DÜŞÜNCE TARİHİ
( HISTORY OF SCIENCE with HISTORY OF IDEA/THOUGHT )

- BİLİMSEL TERİM ile BİR BİLİM DALINA AİT TERİMLER
( SCIENTIFIC TERM with NOMENCLATURE )

- MODERN BİLİM ile/ve/değil/yerine ÇAĞDAŞ BİLİM

- MODERN BİLİMİN ORTAYA ÇIKMASINDA
:
( * BİRİNCİ VE İKİNCİ NİTELİKLER AYRIMI
* EVRENİN VARLIKBİLİMİ/ONTOLOJİSİ
* İKİNCİ NİTELİKLERDEN ARINDIRILANLARA HAREKET VERMEK/KATMAK )

- BİLİM ile/ve İLİM
( + DÜZEN(KOZMOS)
+ NEDENSELLİK
+ ÖLÇME
* MATEMATİK
* DİLSEL
+ HESAP ETMEK
* GEOMETRİ
* ARİTMETİK
* ŞİİR
* MÜZİK
+ KEŞİF
* GÖZLEM
* KAYIT (İLK KAYIT: MISIR RASATHANELERİ M.Ö. 2500)
+ TAKLİT )

- İLİM ve İRADE ve KUDRET

- İLİM ile/ve/<>/değil AŞK

( Âşk imiş her ne var âlemde
İlim bir kıyl ü kâl imiş ancak )

- İLMÎ ile/ve/değil ZEVKÎ

- NEDENSELLİK ile/ve YETER NEDEN

- NEDENSELLİK ile/ve/değil EŞZAMANLILIK

( [not] SCIENTIFIC TERM with/and SYNCHRONOUSNESS )

- NEDENLERİN BİLİMİ ile/ve NEDENLERİN NEDENİNİN BİLİMİ
( Bilim. İLE/VE Metafizik. )

- HESAP/CALCULUS: ÇAKILTAŞI [Çakıltaşlarını saymaktan gelir.]

- BİLİM'DE BUGÜN:
( * GENEL-GEÇER BİLGİ ARAMAK
* GENEL-GEÇER BİLGİYE GÖRE MODEL VE KURAMI/TEORİYİ KURMAK
* GENEL-GEÇER BİLGİ DENEY VE GÖZLEM YOLUYLA SÜREKLİ VE SİSTEMLİ BİLGİ )
( ULUM-U HÂZIRA: Bugünkü ilimler. )

- DOKUNULABİLİR/LER ile/ve GÖZLE(MLE)NEBİLİR/LER
( [Ar.] MELMÛS[< LEMS | çoğ. MELÂMÎS] ile/ve MERSÛD[< RASAD] )

- BİLİM'DE:
( * OLGU VE OLAYLARDA TUTARLILIK ORANININ FAZLALIĞI
* DAHA FAZLA OLAYI AÇIKLAYAN/KUŞATAN KURAMLAR
* DOĞAL SÜREÇLERDEKİ ÖNGÖRÜSÜ YÜKSEK OLAN KURAMLAR
* BİR BİLİMSEL KURAM İNŞA EDİLDİĞİNDE, VAROLAN KURAMLARIN AÇIKLAYAMADIĞI OLGULARI AÇIKLAMA GÜCÜ GÖSTERİYORSA VAROLAN KURAMLARIN YERİNE TERCİH EDİLİR
* İSTİSNALARI AZ OLAN KURAMLAR ÖTEKİLERE TERCİH EDİLİR
* DAHA AZ KARMAŞIK VE BASİT OLAN KURAMLAR TERCİH EDİLİR
* ÖNGÖRÜSÜ YÜKSEK KURAMLAR TERCİH EDİLİR
* KURAMIN YENİ ARAŞTIRMALARA OLANAK SUNMASI ARANIR )

- BİLİM ile/ve SEVGİ

- BİLİM ile BİRİKİM

- İLİM: SIFÂT-I KEMÂLİYE

- İLİM ile/ve/<> KEMÂL

- İLİM ve/> HAL

( İlim, hale inkılâp etmezse, hiçbir değer ifade etmez. )

- İLİM ve/<> ÂLİM
( İLİM: Âlemin bilendeki sûreti. )

- BİLİM ile/ve/değil DİSİPLİN

- BİLİM ile FEN

- BİLİM ile/ve TEKNİK

- BİLİM ile/ve KÜLTÜR

- BİLİM ile AKSİYOMATİK ZEMİN

- BİLİM ile TEKNOLOJİ

( SCIENCE with TECHNOLOGY )

- BİLİM ile/değil DOĞA FELSEFESİ

- BİLİM ile/ve/değil FELSEFE-BİLİM

- BİLİM/İLİM ile SİYASET

( İlim artıran, dert artırır. )
( İlmin en yükseği, aczini ve özrünü bilmektir. )

- BİLİM/İLİM ile İKTİSAT

- BİLİM ile/değil/yerine BİLİMSEL BİLGİ

- BİLİM ile/ve TARİH

( Tanrının yapıp etmelerini inceler. İLE/VE İnsanın yapıp etmelerini inceler. )

- TASNİF'UL ULUM: KELÂM ve FIKIH ve TASAVVUF

- BİLİM MERKEZLİ TASNİF ile HİKMET MERKEZLİ TASNİF

- BİLİMDE YERALAN ile/ve/değil BİLİMDE DE YERALAN

- BİLİMDE
:
* KONU
* TEMEL KAVRAMLAR
* TEMEL İLKELER

- İLİM ile/ve/değil TEDRİS

- İLİM ve/+/<> TASAVVUR

( ... VE/+/<> Bir şeyin sûretinin zihinde bulunması/oluşması. )
( Bir ilme başlamak, o ilmi tasavvur etmeye/etmeyi bağlıdır/gerektirir. )
( Bir şeyi, hiçbir yönünden bilmemek olanaksızdır. )
( Bir ilmi bilmek bile ucundan tutmaktır. )

- AKLÎ İLİMLER ile/ve NAKLÎ İLİMLER
( RATIONAL SCIENCES with/and TRADITIONAL SCIENCES )

- HABERÎ ile/ve/değil/yerine NAKLÎ

- FARZ-I AYN ile/ve/<> FARZ-I KİFÂYE

( Herkes için geçerli olan durumların/konuların bilinmesi gerekli/zorunlu bilgiler/ilimler. İLE/VE Bazı kişilerin bilmesi yeterli olan bilgiler/ilimler. )

- MUAMELE ile/ve/<> MÜKÂŞEFE
( Günlük yaşamın gerekleri/davranışları hakkındaki bilgilerin bilinmesi. İLE/VE/<> Manevi bilgilerin derinliğine ulaşma bilgisi. )

- ZORUNLU/ŞER'Î İLİMLER ile/ve/<> ZORUNLU/ŞER'Î OLMAYAN İLİMLER
( USÛL | FÜRÛ | MUKADDİMÂT | MÜTEMMİMÂT ile/ve MAHMUD | MEZMÛM | MÜBAH )

- İLİM: YARGI/HÜKÜM ile/ve/değil/ya da YARGI/HÜKÜM OLMASA DA

-
[yargı/hüküm bulunsa da, bulunmasa da] İLİM: TASAVVUR MERHU HÜKM (TASDİK) ile/ve TASAVVUR FEKAT/SÂZEC/LÂ HÜKME MA'HÛ
( Yargı içermesi gereken. İLE/VE Yargı içermemesi gereken. )
( Bi şart. İLE/VE Bilâ şart. )

- İLİM ile/ve FEHM

-@@ İLİM/LER ile/ve/+/<> İRFAN/HİKMET

( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/<> Kendi.[hikmetin] | İlmi, hayata geçirme bilgisi. )
( [konunun] Öncesi | Sonrası | İçi | Dışı İLE/VE/+/<> Zamanı | Zemini )
( 4N İLE/VE/+/<> 2N )
( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/<> Nerede? | Ne zaman? )
( Nasıl? İLE/VE/+/<> Niçin?[Ne için?] )
( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/<> Alt/ı ve üst/ü )
( Dört yön. İLE/VE/+/<> Taban ve tepe. )
( Yön. İLE/VE/+/<> Konum. )
( Geçmiş. İLE/VE/+/<> Gelecek. )
( Değişken/araz. İLE/VE/+/<> Sabit/mutlak. )
( Akıl ile. İLE/VE/+/<> Akıl ve/+ gönül ile. )
( Görü. İLE/VE/+/<> Öngörü. )
( İdrak. İLE/VE/+/<> İz'an. )
( İdrak. İLE/VE/+/<> İlmi/ni idrak. )
( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )
( Rükû. İLE/VE/+/<> Kıyam/Secde. )
( Çevre. İLE/VE/+/<> Çekirdek. )
( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/<> Merkez/Nokta )
( Doğrusal. İLE/VE/+/<> Dairesel. Döngüsel. )
( Sözlük. İLE/VE/+/<> Kılavuz. )
( "Yatay". İLE/VE/+/<> "Dikey". )
( "Dikey". İLE/VE/+/<> "Yatay". )
( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/<> Tanıdık/yakın. )
( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/<> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )
( Önce İLE/VE/+/<> Sonra )
( Âlim İLE/VE/+/<> Ârif )
( ben İLE/VE/+/<> BEN )
( Sıfat İLE/VE/+/<> Zât )
( Gövde İLE/VE/+/<> Öz )
( Gövde İLE/VE/+/<> Göz )
( Beden ilmi. İLE/VE/+/<> Ledün ilmi. )
( Genel rahmet. İLE Özel rahmet. )
@( Adâlet. İLE/VE/+/<> Merhamet/şefkat. )
( İlmin marifeti. İLE/VE/+/<> Marifetin ilmi. )
( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/<> İlmin marifeti. )
( Maluma bakar. İLE/VE/+/<> Mazerete bakar. )
( Tümellerin idrâki. İLE/VE/+/<> Tekillerin idrâki. )
( Müşkil çözer. İLE/VE/+/<> Akıl üretir. )
( Maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/<> Maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. )
( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/<> İlm-i Husulî. )
( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )
( Tümelleri(külliyât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Tikelleri(cüziyât) idrâktir. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )
( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )
( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )
( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )
( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/<> Tasavvur[Kavram] )
( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/<> İşiterek/dinleyerek. )
( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/<> Katılım ve sezgi ile. )
( Sözlük. İLE/VE/+/<> Kılavuz. )
( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/<> Gelenek ile. )
( Veri/ler ile. İLE/VE/+/<> Bilgi/bilgelik ile. )
( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/<> Kendini bilmek. )
( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/<> Sorular ile. )
( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/<> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )
( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/<> Gafleti gideren. )
( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/<> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )
( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/<> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )
( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/<> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )
( Herkes/e. İLE/VE/+/<> Bazıları/na. )
( İsteyene. İLE/VE/+/<> Hak edene. )
( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/<> Bazıları bilir. )
( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/<> "40 yaş sonrası". )
( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/<> Bilmenin/bilginin kendi. )
( Bilmek. İLE/VE/+/<> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )
( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/<> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )
( Yatay. İLE/VE/+/<> Dikey. )
( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/<> Birlikte paylaşımlarımızla... )
( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/<> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )
( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/<> İrfanı hür. )
( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/<> Sende!
[ İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsen!
Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsen! ] )
( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/<> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )
( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/<> Zamanla kazanılır. )
( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/<> Belki! )
( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )

- İLİM ile/ve İRFAN ile/ve AŞK ile/ve MUHABBET
( Gurur verir. İLE/VE Anlayış verir. İLE/VE Yok[ifnâ] eder. İLE/VE Yaşam verir. )

- İLİM ve/<> İLİM
( İDRAK + MELEKE + MESAİ ve/<> İDRAK + İLLET + SÛRET )
( İLİM: Nesnesine/maluma ve yöntemin[nesneyle/nesnesiyle olan ilişikisine] tâbidir. )

- NİYET + İDRAK =/> İLİM

- İLM-İ İLÂHÎ ile/ve İLM-İ A'LÂ

( Hem hariçte, hem de zihinde, maddeden ârî olan ilimler. )

- İLM-İ ÂLÂ/EVVEL ile/ve İLM-İ EVSAD ile/ve İLM-İ EDNÂ
( İLM-İ İLÂHÎ ile/ve İLM-İ RİYÂZÎ ile/ve İLM-İ TABİİ )
( Metafizik. İLE/VE Matematik. İLE/VE Fizik. )

- İLM-İ MUTLAK ve/= TASAVVUR-U MUTLAK

- İLİM ile/ve/değil FEN/TEKNOLOJİ

- İLMÎ ve AMELÎ

- İLİM-İRFAN ve FİKİR-FELSEFE ve GÜZEL SANATLAR

- SCIENCE ile PSEUDO SCIENCE

- POZİTİF BİLİM ile/ve MANEVÎ BİLİM

( Açıklayıcı. İLE/VE Anlamaya yönelik. )

- ...DIR ile/ve/değil/yerine ...LIK

- BİLİM ve/<> SANAT ve/<> FELSEFE

( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! )
( Birleştirmek, birlikte tutmak gerekiyor. )

- BİLİM ve/<> SANAT
( Nesneler için. VE/<> İnsan için. )

- EVRENSEL BİLİM ile/değil EGEMEN BİLİM
( Bilim evrensel olmaz, bilim egemen olur. Evrensel bilim yoktur, egemen bilim vardır. )

- TEMEL BİLİMLER ile KLİNİK BİLİMLER

- SOSYAL BİLİMLER ile FEN BİLİMLERİ

- SOSYAL BİLİMLER yerine TARİH/TİN/KÜLTÜR BİLİMLERİ

- NOMOTETİK BİLİMLER ile/ve İDEOGRAFİK BİLİMLER

( Doğa bilimleri. İLE/VE Tin bilimleri. )

- İNSAN BİLİMLERİ ile/ve FEN BİLİMLERİ

- İNSAN BİLİMİ/ANTROPOLOJİ ile İNSANIN GELİŞMESİ BİLİMİ

( [Ar.] BEŞERİYYÂT ile ... )
( ANTHROPOLOGY with EUGENICS )

- EVREN'İN İÇ YAPISI ve/<> EVREN'DE İNSAN'IN YERİ

- EVRENİN OLUŞUMUNDA/GELİŞİMİNDE: İLK PARÇACIKLAR ile/ve/> İLK YILDIZLAR [> BUGÜN]

( 400.000'nci yılında. İLE/VE/> 400 milyon yıl sonra. [> 14.7 milyar yıl.] )

- BİLİMDEN/İLİMDEN YARARLANANLAR: SORAN ile YANITLAYAN ile DİNLEYEN ile SEVGİSİ/İLGİSİ OLAN

- BİYOLOJİ ile/ve FİZİK

( Canlı bilimi. İLE/VE Matematik diliyle yapılan iletişim. )
( ... İLE/VE Temek/taşıyıcı bilim. )
( Modern Fizik ve Felsefe )
( BIOLOGY with PHYSICS )

- BİYOLOJİ ile/ve KİMYA
( BIOLOGY with/and CHEMISTRY )

- FİZİK ile/ve MEKANİK
( PHYSICS with/and MECHANICS )

- MEKANİK ile/ve İKİLİK

- MEKANİK ile DENEYSEL

- MAKİNA ile/ve/değil MEKANİZMA

- FİZİK ile METAFİZİK/MATEMATİKSEL FİZİK

- METAFİZİK <> OLUMSALLIK/RASTLANTI <> FİZİK

( Olanaklı kılan. < OLUMSALLIK/RASTLANTI > Olanaklı kılınan. )

- FİZİK ile/ve MÜZİK
( PHYSICS with/and MUSIC )

- FİZYOLOJİ ile/ve/değil ANATOMİ
( [not] PHYSIOLOGY with/and ANATOMY )

- GÖKBİLİM/ASTRONOMİ ile/ve GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ
( SEYDİ ALİ REİS: İlk, Türkçe nazarî astronomi kitabının yazarı. [HÜLÂSAT-I HEY'E] )
( ASTRONOMY with URANOGRAPHY )

- KARA ASTRONOMİSİ ile/ve DENİZ ASTRONOMİSİ

- BÂBİL ASTRONOMİSİ ile/ve YUNAN ASTRONOMİSİ

( Belirli bir olgunun zamanını belirlemek. İLE/VE Belirli bir zamanda olgunun kendini belirleme. )
( Aritmetik. İLE/VE Geometrik. )

- ASTRONOMİ MODELLERİ

- ARİSTOTELES ASTRONOMİSİ ile/ve BATLAMYUS KOZMOLOJİSİ[astronomisi değildir!]

- ESKİ ASTRONOMİ ile YENİ ASTRONOMİ

( Hey'et-i Kadîme. İLE Hey'et-i Cedîde. )
( OLD ASTRONOMY with NEW ASTRONOMY )

- ASTRONOMİ ile/ve ASTROLOJİ
( Gökyüzü cisimlerinin aritmetik hesaplamaları. İLE/VE Gökyüzü cisimlerinin yeryüzüne etkileri. )
( Bâtın. İLE/VE Zâhir. )
( İLM-İ HEY'ET/FELEK ile İLM-İ AHKÂM-I NÜCÛM )

- BABİL EKOLÜ ile YUNAN EKOLÜ

- ASTRONOMİ ile/ve İLÂHİYAT

( ASTRONOMY with/and TEOLOGY )

- GEZEGEN ile/ve FELEK

- GEZEGEN ADLARI ve/> TANRI ADLARI

- ASTRONOMİ'DE: GÖZLEMLERİN TASHİHİ ile/ve İLKELERİN TASHİHİ

( ... İLE/VE
* Metafizik
* Fizik
* Matematik ile. )

- İÇ GEZEGENLER ile/ve DIŞ GEZEGENLER
( Mars, Venüs. İLE/VE Mars, Satürn, Jüpiter. )
( Güneşaltı. İLE/VE Güneşüstü. )
( INFERIOR PLANETS with/and SUPERIOR PLANETS )

- GÜNEŞ TUTULMASI ile/ve AY TUTULMASI
( Güneş'in tutulmasını haber vermek doğal olgu ve olayları öngörmek konusunda filozoflar ile şairler arasındaki çatışmaya örnek olarak gösterilebilir. Çünkü felsefe/bilim ile şiir arasında, antik dönemde, doğadaki olgu ve olayları öngörme konusunda bir çekişme/çatışma vardı. )

- ZAYİÇE: Yıldızların belli zamanlardaki yerlerini gösteren cetvel.

- ALİDAT/MASTARA: Açı cetveli.

- KADİR: Bir yıldızın parlaklık bakımından bulunduğu basamak.
( Birinci kadirde 19, ikinci kadirde 57, üçüncü kadirde 174 yıldız bulunur. )
( Göz, ancak ilk altı kadirde bulunan toplam 8450 yıldızı seçebilir. [Bu kadarı bile olağanüstü!] )

- NAZAR ile/ve RASAT

- NAZAR ile/ve İSTİDLÂL

- BAHS ve NAZAR

( Araştırma. VE Kuramsal bakış. )

- IŞIK HIZI ve KİLOPARSEK(KPC)
( Saniyede 300.000 km. VE Uzaklık birimi. | 3260 Işık yılı. )

- TARDION ile/ve TACHION
( Işık hızı altı. İLE/VE Işık hızı üstü/ötesi. )

- SIFIR ile/ve/değil MUTLAK SIFIR
( ... ile/ve/değil -273 °C )

- ARİTMETİK/ASTRONOMİ ile/ve GEOMETRİ ile/ve ŞİİR ile/ve MÜZİK
( Zamanı hesap ettiğinizde Aritmetik, Astronomi; mekânı ölçmeye başladığınızda geometri; dili ölçmeye başladığınızda da şiir ortaya çıkar. Zaman ve dili beraber ölçtüğünüzde müzik ortaya çıkar. )

- DENİZCİLİK ile/ve ASTRONOMİ

- DENİZCİLİK ile GEMİCİLİK

- ANÂSIR-I ERBA'ANIN YEDİ TABAKASI

( * ATEŞ TABAKASI(TABAKA-İ NÂRİYYE)
* DUHANİYE TABAKASI(TABAKA-İ DUHÂNİYYE)
* ZEMHERİYYE TABAKASI(TABAKA-İ ZEMHERİYYE)
* BUHARİYYE TABAKASI(TABAKA-İ BUHÂRİYYE)
* SU TABAKASI(TABAKA-İ MÂİYYE)
* TİNİYYE TABAKASI(TABAKA-İ TİNİYYE)
* HÂLİS TOPRAK TABAKASI(TABAKA-İ HÂLİSE) )

- GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME
( URANOGRAPHY with URANOMETRY )

- RUB-UL MÜCEYYEB ile RUB-UL MUKANTAR ile USTURLAB
( Sinüs'ün dörtte biri. İLE ... İLE ... )
( ... İLE ... İLE İlk kez M.Ö. II. yy.'da Hipark tarafından bulunumuş ve Batlamyus tarafından kullanılmıştır. Bu alet ile yıldızların Arz'dan uzaklıkları ölçülürdü. Üstüne gökyüzü haritası çizilmiş hilâlî daire şeklinde bir tahtadan ibarettir. Akrep ya da ankebût denilen bir ibresi vardır. Bu ibre, ucuna fındık büyüklüğünde taş bağlanmış bir ipten ibarettir. Yıldızların seyri bu ip ile gösterilir, ölçümler bunun üzerinden ortaya çıkar. Kenarlarda da açılar, milyem ve grat hesapları yazılıdır. Halen astronomlar ve denizciler geliştirilmiş usturlap kullanırlar. ) ( ... with ... with ASTROLABE )

- ZİLC[Pehlevice]: Gökyüzü haritası.

- İHLÎCÎ: ELİPS

- ASTRONOMİ ile/ve OPTİK

- ASTRONOMİ ve TIP

( ASTRONOMY and MEDICINE )

- ASTRONOMİ ile/ve KOZMOLOJİ
( ASTRONOMY with COSMOLOGY )

- KOZMOLOJİK DELİLLER
( MEHMET EMİN ÜSKÜDARÂVÎ'nin kitabını okumanızı salık veririz. )

- SELENOLOGY: AY BİLGİSİ

- COPERNIC ile/ve/değil İBN ŞÂTIR

- ÜNİVERSİTE ile AKADEMİ

- AKLÎ İLİMLER ile NAKLÎ İLİMLER

- NESNESİNE/KONUSUNA GÖRE İLİM ile/ve AMACINA GÖRE İLİM

 

- İLİMLER(ULÛM)
* İLM-EL-YAKÎN
: KESİN BİLGİ
* İLM-İ AHCÂR: TAŞBİLİMİ, JEOLOJİ
* İLM-İ AHLÂK: AHLÂK BİLGİSİ
* İLM-İ AHVÂL-İ CEVV: METEOROLOJİ
* İLM-İ AKVÂM: MİLLETLERİN, KAVİMLERİN, KÜLTÜR, GÖRENEK GİBİ HALLERİNİ ARAŞTIRAN, İNCELEYEN İLİM, ETNOLOJİ, IRKIYYÂT
* İLM-İ ARÛZ: [ed.] VEZİN, NAZIM ÖLÇÜLERİYLE İLGİLİ BULUNAN BİLİM
* İLM-İ ARZ, İLM-ÜL-ARZ: JEOLOJİ
* İLM-İ ÂSÂR-I ATÎKA: ARKEOLOJİ
* İLM-İ BEDÂYİ': ESTETİK
* İLM-İ BEDEN, İLM-ÜL-EBDÂN: HEKİMLİK BİLGİSİ
* İLM-İ BEDÎ': [ed.] GÜZEL SÖZ SÖYLEME VE YAZMA BİLİMİ, ESTETİK
* İLM-İ BEDÎHÎ: GERÇEĞİ SEZEREK ANLAMA BİLİMİ
* İLM-İ BELÂGAT: İYİ, GÜZEL, PÜRÜZSÜZ SÖZ SÖYLEME, UZDİLLİLİK; SÖZÜN DÜZGÜN, KUSURSUZ, YERİNDE VE ADAMINA GÖRE SÖYLENMESİNİ ÖĞRETEN BİLİM
* İLM-İ BEYÂN: İFADE BİLİMİ
* İLM-İ CEBR: CEBİR BİLGİSİ (CEBİR(GABER) [SÜMERCE'DEN](HAREZMİ)): Kırılan kemiği yerine koymak.

* İLM-İ CEDEL: BİLİMSEL TARTIŞMA
* İLM-İ CERR-İ ESKAL: MAKİNE VE KUVVETLER İLE BU KUVVETLERDEN DOĞAN HAREKETLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ ARAŞTIRAN BİLİM
* İLM-İ EDEB: ARAP DİLBİLGİSİ
* İLM-İ EDVÂR: MÜZİK BİLGİSİ
* İLM-İ EHÂDİS, İLM-İ AHBÂR, İLM-İ ÂSÂR: HZ. MUHAMMED VE YAKINLARININ SÖZLERİYLE, HAREKETLERİYLE İLGİLİ BULUNAN GELENEKLERİ KONU EDİNEN BİLİM
* İLM-İ EKTÂF: KÜREKKEMİĞİNE YA DA BU KEMİĞİN PARÇALARINA GEÇMİŞİ BİLME VE GELECEKTEN HABER VERME BİLİMİ
* İLM-İ ELSİNE: DİLBİLİM, LİNGUİSTİK
* İLM-İ EMRÂZ, İLM-ÜL EMRÂZ: PATOLOJİ
* İLM-İ ENSÂB, İLM-ÜL ENSÂB: JENEOLOJİ
* İLM-İ ENSÂC, İLM-ÜL ENSÂC: DOKUBİLİM, HİSTOLOJİ
* İLM-İ ENVÂ: AY'IN ZAMANLARINI ARAŞTIRAN BİLİM
* İLM-İ ESMÂ': ALLAH ADLARININ VE NİTELİKLERİNİN ANLAM VE AÇIKLAMALARIYLA İLGİLİ OLAN BİLİM
* İLM-İ EZELÎ: ALLAH'IN EZELÎ BİLGİSİ, ÖNCEBİLİM
* İLM-İ FERÂİZ: (huk.) ŞER'İ MİRAS İLMİ
* İLM-İ FETVÂ: (huk.) İSLÂM DİNİ YASALARINI İNCELEYEREK BAZI İDARÎ VE ADLÎ KONULARDA BİR KARARA VARMA BİLGİSİ
* İLM-İ FIKH: (huk.) ŞERÎAT İLMİ, ŞERÎATIN USUL VE HÜKÜMLERİ, AMELÎ VE ŞER'Î MESELELER BİLGİSİ, BİR ŞEYİ GEREĞİ GİBİ ANLAYIP BİLME
* İLM-İ HABER, İLM-İ HADÎS: HZ. MUHAMMED'İN SÖZLERİNİ İNCELEYEREK BUNLARDAN ÇIKAN ANLAMLARI AÇIKLAYAN BİLİM
* İLM-İ HÂL: DİN KAİDELERİNİ ÖĞRETMEK ÜZERE YAZILMIŞ KİTAP; TEKKEDE ÖĞRENİLEN BİLGİLER
* İLM-İ HAYVÂNÂT: ZOOLOJİ
* İLM-İ HENDESE/MESÂHA/MİSÂHA: GEOMETRİ BİLİMİ
* İLM-İ HESÂB: ARİTMETİK
* İLM-İ HEY'ET: ASTRONOMİ
* İLM-İ HİKMET: FELSEFE İLE İLGİLİ KONULARI İNCELEYEN BİLİM
* İLM-İ HİLÂF Ü CEDEL: TARTIŞMA/MÜNÂKAŞA YOLLARINI ÖĞRETEN BİLİM
* İLM-İ HİSÂB: ARİTMETİK
* İLM-İ HİYEL, İLM-ÜL HİYEL: MEKANİK BİLGİSİ
* İLM-İ HUKUK: HUKUK BİLGİSİ
* İLM-İ İCTİMÂ': TOPLUMBİLİM, SOSYOLOJİ
* İLM-İ İDÂRE: İDARE BİLGİSİ
* İLM-İ İKTİSÂD: EKONOMİ POLİTİK
* İLM-İ İLÂHÎ: TEODİSE
* İLM-İ İMLÂ: DİLBİLGİSİ KURALLARINA UYGUN YAZI BİLGİSİ; PERSPEKTİF RESİMDE KURALA UYGUN RESİM ÇİZME İLMİ
* İLM-İ İSNÂD: İLK NAZARİYE SAHİBİNİ İNCELEYEN VE BU NAZARİYENİN ONA BAĞLANMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNAN İLİM
* İLM-İ İŞTİKAK: SÖZCÜK TÜRETME YOLLARINI ARAŞTIRAN İLİM, ETİMOLOJİ
* İLM-İ KABL-ET-TÂRİH: TARİHÖNCESİ DEVİRLERE AİT VARLIKLARI VE OLAYLARI KONU EDİNEN İLİM, PREHİSTORYA
* İLM-İ KAFİYE: ŞİİRDE RİTİM SAĞLAMA İLMİ
* İLM-İ KAL: MEDRESEDE ÖĞRENİLEN İLİM
* İLM-İ KEFF: AVUÇ ÇİZGİLERİNE BAKARAK GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ BİLME İLMİ
* İLM-İ KELÂM: KUR'AN'IN HÜKÜMLERİNİ AÇIKLAYAN VE YORUMLAYAN İLİM
* İLM-İ KELÂM VE AKAİD: METAFİZİK
* İLM-İ KIHIF: KAFATASI KEMİĞİNİN ŞEKİL BAKIMINDAN AKLÎ MELEKE/YETİLERİN BELİRTİSİ OLDUĞUNU İLERİ SÜREN GÖRÜŞ, FRENOLOJİ
* İLM-İ KIRÂAT: KUR'AN'IN İLK YEDİ KİŞİ TARAFINDAN YEDİ TÜRLÜ OKUNUŞ TARZINI SAVUNAN VE BU YOLDAKİ ÇALIŞMALARI KAPSAYAN İLİM
* İLM-İ KIYÂFET: İNSANIN YÜZÜNDEN VE DIŞ GÖRÜNÜŞÜNDEN, İÇ VASIFLARINA, İÇ HAYATINA DAİR AHKAM ÇIKARMA BİLGİSİ
* İLM-İ KİMYÂ: KİMYA BİLGİSİ; SUN'Î OLARAK ALTIN VE GÜMÜŞ YAPMA İLMİ
* İLM-İ KİTÂB: KUR'AN'IN AÇIKLANMA VE YORUMUNA ÖZGÜ İLİM
* İLM-İ KİTÂBET: YAZI YAZMA, BİR MADDEYİ KURALLARINA UYGUN OLARAK EN GÜZEL BİR ŞEKİLDE KALEME ALMA İLMİ
* İLM-İ LEDÜN: ALLAH'IN SIRLARINA AİT MANEVİ BİLGİ
* İLM-İ LÛGAT: SÖZLÜKBİLİM, LEKSİKOLOJİ
* İLM-İ MAÂD: HAYAT SONU BİLGİSİ, ESKATOLOJİ
* İLM-İ MAÂNÎ: SÖZCÜĞÜN GEREKEN DURUMA, YANİ AÇIKLAMANIN ÖZÜNE YAKIŞMASI YOLLARINI GÖSTEREN İLİM, ANLAMBİLİM, SEMANTİK
* İLM-İ MAÂŞ: MAİŞET, GEÇİM, HAYAT BİLGİSİ
* İLM-İ MÂ-BA'D-ÜD-TABÎA: METAFİZİK
* İLM-İ MA'DENİYYÂT: MADEN ARAŞTIRMA VE İNCELEME İLMİ
* İLM-İ MAHÂSİN: ESTETİK
* İLM-İ MA'NÂ: GÜZEL SÖZ SÖYLEME İLMİ
* İLM-İ MA'NEVÎ: RÛHÎ VE ZİHNÎ OLGULARI VE OLAYLARI KONU EDİNEN İLİM
* İLM-İ MENÂHİC: YÖNETME İŞLERİ İÇİN GEREKLİ BİLGİYİ VEREN İLİM, METODOLOJİ
* İLM-İ MENAKİT: KRONOLOJİK VE ASTRONOMİK ZAMANLARI İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ MENŞE'-İ AKVÂM: KAVİMLERİN, MİLLETLERİN MENŞEİ İLE, DOĞUŞU İLE İLGİLİ OLAN İNCELEME VE ARAŞTIRMALAR YAPAN İLİM
* İLM-İ MERÂYÂ: BİR İŞİN EN İNCE AYRINTILARINA KADAR İNMEYİ ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ MERÂYÂ-Yİ MUHRİKA: MERCEKLERİN, YAPIM, KULLANILMA VE YAKICI OLAN TÜRLERİNİ ARAŞTIRARAK KURALLARA BAĞLAYAN İLİM
* İLM-İ MESÂHA: YÜZÖLÇÜMÜ BİLGİSİ
* İLM-İ MEVCÛDÂT: DOĞANIN TÜM VARLIKLARINI İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ MUÂMELE: MÜMİNLERİN, ALLAH VE KULLARINA KARŞI OLAN VAZİFE İLE İLGİLİ BİLGİLERDEN BAHSEDEN İLİM
* İLM-İ MÛSIKÎ: MÜZİĞİN TÜM KONULARINI İÇİNE ALNA İLİM, MÜZİK BİLGİSİ, MÜZİKOLOJİ
* İLM-İ MÜSTEHÂSÂT: ESKİ VARLIK-BİLİM, PALEONTOLOJİ
* İLM-İ NEBÂTÂT: BOTANİK
* İLM-İ NEFS, İLM-ÜN-NEFS: PSİKOLOJİ
* İLM-İ NÜCÛM: ASTROLOJİ
* İLM-İ PÎŞÂNÎ: ALINA BAKARAK, KARAKTERİ, ALINYAZISINI OKUMA İLE İLGİLİ İLİM
* İLM-İ REML: GEREKLİ OLAN ARAÇLAR KULLANILARAK FALA BAKMA
* İLM-İ RİVÂYET: GELENEKLERİN DOĞRULUK DERECESİNİ ARAŞTIRAN İLİM
* İLM-İ RİYÂZET: TASAVVUFU KONU EDİNEN İLİM
* İLM-İ RÛH, İLM-ÜR-RÛH: PSİKOLOJİ
* İLM-İ RÜSÛM: VERGİ MEVZUATI VE GÜMRÜĞE AİT KONULARLA İLGİLİ OLAN İLİM
* İLM-İ RÜŞEYN: DÖLLENMİŞ YUMURTACIĞIN CENİN DURUMUNA KADAR GEÇİRDİĞİ SAFHALARI İNCELEYEN İLİM, EMBRİYOLOJİ
* İLM-İ SAÂDET: MUTLULUĞU EN BÜYÜK GAYE EDİNEN BU GÖRÜŞLE İLE İLGİLİ BULUNAN BİLGİLERİ ELE ALAN İLİM
* İLM-İ SARF: SÖZCÜKLERİ, ONLARIN KONULUŞLARINI, TÜREYİŞ VE ÇEKİMLERİNİ KONU EDİNEN DİL VE EDEBİYAT BÖLÜMÜ
* İLM-İ SARF VE NAHV: GRAMER-SENTAKS İLMİ
* İLM-İ SAVT: AKUSTİK
* İLM-İ SECÂYÂ: IRABİLİM, ETOLOJİ
* İLM-İ SERVET: SİYASÎ İKTİSAT İLMİ
* İLM-İ SİHR: İNSAN RUHUNU ETKİLEYEN VE BAZI OLAYLARIN SEYRİNİ DURDURACAĞINA İNANILAN BÜYÜ İLE İLGİLİ OLAN İLİM
* İLM-İ SİMYÂ: HARFLERLE, SAYILARLA, İLÂHÎ SÖZLER VE ALLAH'IN ADLARINI KULLANMAKLA KÂİNATIN SIRLARINI ÇÖZME İLMİ
* İLM-İ SÛRÎ: ÜRETİM BİLGİSİ, ÜRETİMİ GELİŞTİRME BİLGİSİ
* İLM-İ SÜLÛK: ALLAH VE DİN UĞRUNA ÇİLE DOLDURMA YOLUNU ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ ŞERÎF: MÛSIKÎ
* İLM-İ ŞUHÛD: GÖZLEME, DENEYE DAYANAN BİLİM
* İLM-İ TABAKAT-ÜL-ARZ: YERBİLİMİ, JEOLOJİ
* İLM-İ TABÎÎ: DOĞABİLİM
* İLM-İ TASAVVUF: TASAVVUF İLMİ, TASAVVUFÎ DÜŞÜNCE VE MEVZU TARZINI YORUMLAYIP İNCELEYEN BİLİM
* İLM-İ TASVÎR-İ MİYÂH: [coğr.] SU BİLGİSİ, HİDROGRAFİ
* İLM-İ TAVSÎF-İT-TABÎA: FİZYOGRAFYA
* İLM-İ TEDBÎR-İ MENZİL: EV EKONOMİSİ İLMİ
* İLM-İ TEDKÎK-İ HUTÛT: ESKİ YAZILARI OKUYUP, ÇÖZME İLMİ
* İLM-İ TEFSÎR: KUR'AN'I İZAH ETMENİN YOLLARINI, USULLERİNİ BİLDİREN İLİM
* İLM-İ TEKVÎN: KÂİNATIN YARATILIŞINI İNCELEYEN BİLİM, KOZMOGONİ
* İLM-İ TE'LİF: MÜZİK KOMPOZİSYONU İLMİ
* İLM-İ TENCÎM: YILDIZLARA BAKARAK GEÇMİŞTEN VE GELECEKTEN HÜKÜM ÇIKARMA İLMİ
* İLM-İ TERBİYE-İ ETFÂL: EĞİTBİLİM, PEDAGOJİ
* İLM-İ TEŞRİH: KUTSAL KİTAPLARIN AÇIKLANMA VE YORUMLANMASIYLA İLGİLİ BULUNAN İLİM
* İLM-İ TEVHÎD: ALLAH'IN BİRLİĞİNE AİT BİLGİ, YORUM GİBİ ŞEYLERİ TOPLAYIP İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ TE'VÎL: KUR'AN İLE İLGİLİ OLAN BİLGİLERLE UĞRAŞAN İLİM
* İLM-İ TEVLÎD: BAHÇIVANLIK İLMİ
* İLM-İ TIBB: TIP İLMİ, HEKİMLİK BİLİMİ
* İLM-İ TILSIMÂT: TILSIM, BÜYÜ İLMİ
* İLM-İ VEZÂİF: ÖDEV BİLGİSİ, DEONTOLOJİ
* İLM-İ VÜCÛH: KUR'AN'IN TÜRLÜ TÜRLÜ OKUNUŞLARINI ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ YAKÎN: İLÂHÎ ÂLEMLERE İLİŞİK BİLGİLERİ TOPLAYAN VE DOĞRULUĞUNDAN ŞÜPHE EDİLMEYEN İLİM

- FENN(FÜNÛN)
* FENN-İ
:
* FENN-İ DERYÂ: DENİZCİLİK
* FENN-İ İNŞÂ: YAZI YAZMA SANATI
* FENN-İ KİMYÂ: KİMYÂ İLMİ
* FENN-İ MA'DENİYYÂT: MİNERALOJİ
* FENN-İ MENÂFİ'-ÜL-A'ZÂ: FİZYOLOJİ
* FENN-İ MESÂHA-İ ARÂZÎ: YER ÖLÇME BİLGİSİ[fr. GÉODÉSIE]
* FENN-İ SAYDELÂNÎ: ECZACILIK
* FENN-İ TABAKAT-ÜL-ARZ: JEOLOJİ
* FENN-İ TERBİYE-İ ETFÂL: PEDAGOJİ
* FENN-İ TEŞRÎH: ANATOMİ BİLGİSİ
* FENN-İ ZİRÂAT: ZİRÂAT, EKİNCİLİK BİLGİSİ

- MEBHAS[Ar. çoğ. MEBÂHİS]: Bir şeyin arandığı yer. | Arama, araştırma yeri. | Bâb, fasıl. | Logic[İng.]/Logie[Fr.] sözünün karşılığı.
* MEBHAS-I ADALÂT: KAS BİLİMİ
* MEBHAS-İ AHCÂR: TAŞBİLİM, LİTOLOJİ
* MEBHAS-İ A'SÂB: SİNİRBİLİM, NEVROLOJİ
* MEBHAS-İ CÜMÛDİYYE: BUZUL BİLİMİ, GLASİYOLOJİ
* MEBHAS-İ ENHÂR: AKARSU BİLİMİ, POTAMOLOJİ
* MEBHAS-İ ESBÂB: NEDENBİLİM, ETYOLOJİ
* MEBHAS-İ ESVÂT: SES BİLGİSİ, FONETİK
* MEBHAS-İ GAYÂT: EREKBİLİM, TELEOLOJİ
* MEBHAS-İ HAYVÂNÂT-I NÂİME: YUMUŞAKÇALAR BİLİMİ
* MEBHAS-İ KUVVET-İ HAVÂ: HAVA DEVİNİMİ BİLGİSİ, AERODİNAMİK
* MEBHAS-İ MA'RİFET: BİLGİ KURAMI, EPİSTEMOLOJİ
* MEBHAS-İ MÜSTEHÂSÂT: ESKİVAROLAN BİLİMİ, PALEONTOLOJİ
* MEBHAS-İ RÜŞEYM: EMBRİYOLOJİ
* MEBHAS-İ TASVÎR-İ CİBÂL: DAĞ BİLGİSİ
* MEBHAS-İ TAVSÎF-İ MAÂDİN: METALOGRAFİ[kimya]
* MEBHAS-İ TUFEYLÂT: ASALAKBİLİMİ
* MEBHAS-İ ZIYÂ: IŞIK BİLGİSİ
* MEBHAS-İ VUCUD: VAROLAN BİLİMİ, ONTOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-BEŞER: İNSANBİLİM, ANTROPOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-EŞKÂL: BİÇİMBİLİM, MORFOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-EV'İYE: DAMARBİLİMİ
* MEBHAS-ÜL-EZHÂR: ÇİÇEKLER BİLİMİ/BİLGİSİ
* MEBHAS-ÜL-HAREKÂT: DEVİNBİLİMİ, DİNAMİK
* MEBHAS-ÜL-İZÂM: KEMİK BİLİMİ
* MEBHAS-ÜL-MİYÂH: SU BİLİMİ, HİDROLOJİ )

- HOCALAR İÇİN YAZILAN METİN(KİTAP) ile TALEBELER/TEK BAŞINA OLANLAR İÇİN YAZILAN KİTAP

- DERGİ ile/ve KİTAP

- DERGİ ile/ve DERGİ-KİTAP

( ... İLE/VE "COGITO", "US DÜŞÜN VE ÖTESİ" dergileri gibi. )

- METİN/TEXT[İng.]: Sağlam, kıymetli, kavî. (TEXT: Sıkı örülmüş olan.)

- MEDRESELERDE: 27 İLİM DALI ve (OKUTULAN KİTAPLAR)
( * 'İLM-İ 'AKÂ'İD
('TAHKÎK-İ 'ÎMÂN' ile 'TA'LÎM-İ KUR'AN)
* 'İLM-İ TECVÎD ( 1. DÜRR-İ YETÎM, 2. CİZRELİ )
* 'İLM-İ KIRA'AT ( 1. ŞÂTIBÎ, 2. İBN KÂSİH )
* 'İLM-İ ŞARF ( 1. MAKSÛD, 2. 'İZZÎ, 3. MERÂH, 4. ŞÂFİYE, 5. SEYYİD, 6. ABDULLAH-I ÇÂRPERD, 7. ŞÂFİYE )
* 'İLM-İ NAHV ( 1. KÂFİYE, 2. MOLLA CÂMÎ, 3. 'İŞÂM, 4. İMTİHÂN [İMTİHÂN el-EZKİYÂ] )
* 'İLM-İ ME'ÂNÎ ( 1. HEVÂDÎ, 2. el-MUHTASAR ve el-MUTAVVEL )
* 'İLM-İ MANTIK ( 1. ÎSÂGÛCÎ, 2. FENÂRÎ, 3. KUL AHMED, 4. TEHLÎB-İ MÎR, 5. SEYYİD, 6. KARA DÂVUD, 7. 'İMÂD, 8. MÎRZA-CÂN, 9. MÎR )
* 'İLM-İ 'ÂDÂB ( 1. HUSEYNİYE, 2. MES'ÛD, 3. KARA HÂŞİYE, 4. 'ÂDÂB-I MÎR, ŞÂH HUSEYN )
* 'İLM-İ HİKMET ( 1. KÂZÎ-MÎR [ŞERH HİDÂYET el-HİKME], 2. LÂRÎ, 3. HİKMET el-'AYN, 4. KUTB, 5. SEYYİD, 6. MÎRZA-CÂN )
* 'İLM-İ HEY'ET ( 1. ŞERH-İ ÇAGMÛNÎ, 2. BİRCENDÎ [HÂŞİYE 'ALÂ ŞERH el-MULAHHAS fî el-HYE'E el-BASÎTE] )
* 'İLM-İ HENDESE ( 1. EŞKÂL-İ TE'SÎS, 2. KÂZÎ-ZÂDE ŞERHİ )
* 'İLM-İ ZÎC ( 1. ULUĞ BEY, 2. MÎRİM ÇELEBÎ )
* 'İLM-İ MÎKÂT
* 'İLM-İ HİSÂB ( 1. LUM'A, 2. BAHÂUDDÎN [RİSÂLE-İ BAHÂİYYE], 3. RAMAZÂN, 4. İBNÜ'L-ÇULLÎ, 5. 'ABDURRAHÎM, 6. METÂLİB )
* 'İLM-İ FERÂ'İZ ( 1. SECÂVENDÎ, 2. SEYYİD, 3. 'ACEMUDDÎN )
* 'İLM-İ VEFK ( 1. MAVSİLÎ )
* 'İLM-İ MU'AMMÂ ( 1. MÎR HUSEYN )
* 'İLM-İ 'ARÛZ ( 1. KÂFÎ, 2. HAZRECÎ, 3. ENDELUSÎ )
* 'İLM-İ 'USÛL-İ FIKH ( 1. MENÂR, 2. İBN MELEK, 3. RUHÂVÎ, 4. TAVZÎH, 5. TELVÎH, 6. HASAN ÇELEBÎ, 7. İBN KEMÂL, 8. ŞERH-İ MUHTASAR, 9. SEYYİD )
* 'İLM-İ 'USÛL-İ HADÎS ( 1. NUHBE ŞERHİ, 2. ELFİYYE-İ İBNÜ'S-SALÂH )
* 'İLM-İ 'USÛL-İ TEFSÎR ( 1. BURHÂN, 2. İTKÂN )
* 'İLM-İ FIKH ( 1. MÜLTEKÂ, 2. DÜRER )
* 'İLM-İ HADÎS ( 1. BUHÂRÎ, 2. İBN MELEK, 3. MESÂBİH )
* 'İLM-İ TEFSÎR ( 1. KÂZÎ, 2. KEŞŞÂF )
* 'İLM-İ KELÂM ( 1. MONLÂ CELÂL, 2. HALHÂLÎ, 3. HAYÂLÎ, 4. BAHR-I EFKÂR, 5. SELKÛTÎ [SİYÂLKÛTÎ], 6. İSBÂT-I VÂCİB ŞERHİ )
* 'İLM-İ FURS ( 1. ŞÂHİDÎ, 2. HÂFIZ, 3. PEND, 4. MANTIK el-TAYR )
* 'İLM-İ TASAVVUF, 'İLM-İ KEŞF, 'İLM-İ LEDÜN )

- ULUM'ÜL DEHAİL ile ULUM'ÜL EVAİL

- MEDRESE TALEBELERİ: DAHİL ve/> ÂLİM ve/> FAZIL ve/> KÂMİL

- TÂLİB ile/ve ŞÂRİ

( ... İLE/VE Bir ilme başlayan. )
( Mantık ilmini tasavvur etmezsen mutlak belirsizin(mechulün) tâlibi olursun! )

- ÂMİL KUVVET ile/ve FAİL KUVVET
( Etken. İLE/VE Etkin. )

- A'MÂL-ÜL-MA'DEN: Metalurji.

- LATA[İt.]: Osmanlılar'da ilmiyenin giydiği bir tür üstlük.

- EPİGRAFİ: Yazıtbilim.

- JEODEZİ: Yerölçüm bilimi.

- JEODİNAMİK: Yer kabuğundaki değişimleri inceleyen bilim.

- JEOBİYOLOJİ: Canlı maddenin evrimini inceleyen bilim dalı.

- JEOMORFOLOJİ: Yerbiçim bilimi.

- İKNOLOJİ: Fosil izlerini inceleyen bilim dalı.

- LİMNOLOJİ: Tatlı suların fiziksel ve biyolojik durumlarını inceleyen bilim dalı, gölbilim.

- MİKOLOJİ: Mantarbilimi.

- MİNERALOJİ: Maden bilimi.

- OVOLOJİ: Yumurtaların oluşumlarını inceleyen bilim dalı.

- PETROLOJİ: Kayaç bilimi.

- SEDİMENTOLOJİ: Tortulbilim.

- SİTOLOJİ: Hücre bilimi.

- SPELEOLOGY: Mağaraları inceleyen bilim dalı.

- STRATİGRAFİ: Katmanbilim.

- TRİBOLOJİ: Sürtünmebilim.

- KRİMİNOLOJİ ile/ve KRALANTİLOJİ
( Suç işle(t)me nedenlerini araştıran bilim dalı. İLE/VE Suçu ve suçluluğu inceleyen bilim. )

- ÇİN TIBBI ile YUNAN TIBBI
( LLOYD )

- FİDANLIK ile ARBORETUM
( Ağaç yetiştirilen alan. İLE Bilimsel amaçlarla ağaç yetiştirilen alan.)
( NURSERY with ARBORETUM )

- GERMİYAN OĞULLARI ve AYDIN OĞULLARI ve CANDAR OĞULLARI
( Anadolu'da Türk bilim hayatının oluşumuna büyük katkıda bulunmuşlardır. )

- İDRAK ile/ve İLİM

- "VAR ETMEK" ile/değil İDRAK ETMEK

- İLM-İ VÜCÛD ile/ve İLM-İ MEVCÛD ile/ve İLM-İ MADDÎ

( Varlık bilimi. İLE/VE Varolan bilimi. İLE/VE Maddelerin/şeylerin bilimi. )

- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ
( İlim kuvvetin, iman kılıcın, sükût da delinmez zırhın olsun! )

- KOZMOLOJİ ile DOĞA

- DENEY ile TEST

- DENEY ile GÖZLEM

- DENEY ile/ve DÜZENEK

- DENEY ile/ve/değil DENEME

- DENEY ve YASA

- DENEYCİLİK ile HİSÇİLİK

( AMPRISM with SENSUALISM )

- DENEYCİLİKTE: SAYMAYA YÖNELİK ile VARSAYIMA YÖNELİK
( Bacon. İLE Galileo. )

- IŞIK MİKROSKOBU ile/ve ELEKTRON MİKROSKOBU
( Işık, cam merceklerden oluşan kondansör tarafından örnek üzerine odaklanır, daha sonra görüntü objektif ve okulerdeki mercekler tarafından büyütülerek gözle ya da fotoğraf filmi üzerinde izlenir. İLE/VE
Işık yerine elektron yayıcı kaynak [mikroskobun üst kısmında] kullanılır ve cam mercekler yerine elektromıknatıslar kullanılır. Yayılan elektronlar, kondansör mercekler tarafından örnek üzerine odaklanır. Objektif ve projektör mercekleri tarafından büyütülen görüntü, izlenmek üzere bir ekrana ya da fotoğraf filmi üzerine düşürülür. )

- LAM ile/ve LAMEL

- ARAŞTIRMA ile/ve GÖZLEM

- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ

( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak şekilde araştırma, inceleme. )

- BİLİMSEL ARAŞTIRMA ile/ve/<> FELSEFİ SORGULAMA

- BİLEŞİK ile KARIŞIM

( Aynı cins moleküllerden meydana gelir. İLE Farklı cins atom ya da moleküllerden meydana gelir. )
( Kimyasal yollarla ayrıştırılırlar. İLE Fiziksel yollarla ayrıştırılırlar. )
( Saftır. İLE Saf değildir. )
( Yapısındaki elementler belirli kütle oranlarında birleşirler. İLE Belirli bir oran yoktur. )
( Yoğunlukları karakteristiktir. İLE Yoğunlukları karışımdaki maddelerin karışma miktarına bağlı olarak değişir. )

- MASERASYON: Katı cismi su içinde bırakarak, eriyecek maddelerini ayırma. | Su içinde kalma sonucu, suda kalan uzvun aldığı durum.

- DOĞA ARAŞTIRMALARINA YÖNELİK FARMAKOLOJİ ile
KİMYACILARIN FARMAKOLOJİSİ

- EMPRİZM ile EXPERIMENTALİZM

( JOHN LOCKE ile ROBERT BOYLE )

- TABLO ile ŞEMA
( CHART with SCHEME/SCHEMA[phil.] )

- DEVRAN - SEYRAN - HAYRET - MERAK - İLİM

- APAÇIK ile NET/LİK, KESİN/LİK

( Bilim, bilimde kesinliğin olmamasıdır. )

- NET/LİK ile KESİN/LİK

- KESİN/LİK ile KATI/LIK

- NEDEN? ile NASIL?

( Bilimin sorularıdır. )

- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?
( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )

- VARGI ile YARGI
( RESULT with JUDGE )

- BELİT/AKSİYOM ile/ve KOYUT/POSTULA(T)
( İnsan zihninin tümel kuralları. İLE/VE Herhangi bir bilimin tümel kuralları. )
( Kendiliğinden apaçık olan ve böyle olduğu için öteki önermelerin ön dayanağı olan temel önerme. İLE/VE ... )
( Aksiyomlar temellendirilmez. )
( Kendileri kanıtlanmayan, kanıtları kanıtlanmaya gereksinim duyulmayacak ilk ilkelere verilen ad.) (Tüm bilimler için uyulması gereken temel kurallar.) İLE/VE
Bir bilim dalının [üyesinin] kabul ettiği temel kurallar. )
( [ARISTOTELES] ÖZDEŞLİK İLKESİ | ÇELİŞMEZLİK İLKESİ | ÜÇÜNCÜ OLASININ/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI )
( [Ar.] MÜTEARİFE/MÜSELLEMÂT/MÜSELLEMÛN ile/ve MEVZUA[ÖN KABUL]/MÜSÂDERÂT )
( AXIOME[Fr. < Yun.] ile/ve POSTULATUM[Lat.] )
( KOINAI ENNOIAI ile/ve AITEMATA )

- AKSİYOM'DA: TAMLIK ve KAPALILIK ve BASİTLİK

- AKSİYOM ile ÇOK ANLAMLILIK

- AKSİYOM ile TOTOLOJİ

- AKSİYOM ile GENELLEME

- AKSİYOM ile/ve PARADİGMA

- AKSİYOM ile TEZ

( AXIOM with THESIS )

- AKSİYOM ile AKSİYON

- TEZ ile SAV

( THESIS "AS HOMEWORK" with THESIS )

- TEZ ile ANTİTEZ ile HİPOTEZ ile SENTEZ
( Sav. İLE Karşı Sav. İLE Varsayım[ispatta geçici olarak kabul edilen doğrular][faraziye]. İLE Bireşim. )

- HİPOTEZ ile/değil SENARYO

- HİPOTEZ ile/değil/yerine ÖRNEK

- TELEOLOJİ ile/ve TEOLOJİ

- İCAT ETMEK ile DÖNÜŞTÜRMEK

- İCAT ile/değil KEŞF

- KEŞF ile İCÂD ile İNŞÂ

- MÛCİB
: İcâdı, icâb üzere olan.

- GEN ile KROMOZOM

- GEN ve/<> HOLOGRAM

- SARMAŞIK ile/değil SARMAL

- MATEMATİKLER'İ

- MATEMATİKSEL NESNELER ile/ve İDEALAR

( Çoktur. İLE/VE Tektir. )

- MATEMATİK ile/ve BİLİM
( Mutlakı dikkate alarak kurguda bulunur. İLE/VE Tekil ve tikel olanı dikkate alır. )
( Olanaklı zorunlu bağlantılar. İLE/VE ... )
( Matematik, modern bilimin metafiziğidir. )
( EL-ULUM'UN İNTİZAİYYE ile/ve ... )
( A'MÂL-İ ERBAA[Ar.]: Dört işlem. [Toplama, çıkarma, çarpma, bölme] )
( EIDOKSOS )
( MATHEMATICS with/and SCIENCE )

- SINIR ve/> SÜREKLİLİK ve/> TÜREV ve/> İNTEGRAL

- MATEMATİK ve/<> FİZİK ve/<> ASTRONOMİ

- MATEMATİK ile/ve GEOMETRİ ile/ve ASTRONOMİ ile/ve MÛSİKÎ

( RİYÂZÎ İLİMLER )

- YEDİ BİLİM: ÜÇ İLİM ile/ve/<>/sonra DÖRT BİLİM DALI
( DİLBİLGİSİ(GRAMER) VE MANTIK(LOGIC) VE HİTÂBET(RETORİK) ile/ve/<>/sonra MATEMATİK VE GEOMETRİ VE ASTRONOMİ VE MÛSİKÎ )
( SEPTUM ARTES LIBERALES: YEDİ ÖZGÜR(SERBEST) BİLİM ["Art" sözcüğü sanat değil bilim anlamına kullanılırdı.] )

- MATEMATİK ile/ve/< GEOMETRİ

- ARİTMETİK ile/ve/değil GEOMETRİ

( Zaman. İLE/VE/DEĞİL Zemin/mekân. )
( ... İLE/VE/DEĞİL Aksiyomatik olarak kurulan ilk ilim. )
( ... İLE/VE/DEĞİL Dengeyi/itidali simgeler. )
( Geometri, mekânın yorumudur. )

- GEOMETRİ ve/<> AKLIN DİLİ

- MATEMATİK ile/ve ARİTMETİK

- MATEMATİK ve METAFİZİK

( MATHEMATICS and METAPHYSICS )

- MATEMATİK ile/ve DENEY
( MATHEMATICS with/and EXPERIMENT/TEST )

- MATEMATİK ve ASTRONOMİ
( MATHEMATICS and ASTRONOMY )

- MATEMATİK ve VARLIKBİLİM
( MATHEMATICS and ONTOLOGY )

- MATEMATİKSEL ile/ve/değil VEKTÖREL

- KADÎM MATEMATİK'TE 3 SORUNSAL: TESLÎS-İ ZÂVİYE ile/ve TADÎF-İ MEZBAH ile/ve TERBİ'-İ DÂİRE

( * Dar açının çizimle/geometrik olarak üç eşit parçaya bölünmesi. İLE/VE
* Küpün iki katının alınması. İLE/VE
* Dairenin kareleştirilmesi. )
( Daha geniş bilgi için burayı tıklayınız... )

- ARİTMOS ile/ve MEGATHOS
( Adet. İLE/VE Mikdar. )
( Sayılar kuramı. İLE/VE Geometrik cebir. )

- KERE ile/ve KARE

- ÜSSÜ: KARE/Sİ(2) ile/ve KÜP/Ü(3)

( ... İLE/VE Çoğaltmak kopyalamak. KÖP ETMEK[Eski Türkçe] )
( Ayrıca "Copy"[İng.] sözcüğünün de köp ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. )

- BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN ile/ve BAĞIMLI DEĞİŞKEN
( Tanım aralığı. İLE/VE Değer aralığı. )

- DAĞILMA ÖZELLİĞİ ile/ve BİRLEŞME ÖZELLİĞİ

- DENKLEM DERECELERİ/TİPLERİ

- DIRAC AÇISI ile/ve DRAKE DENKLEMİ

- MANTIK ile/ve MATEMATİK

( Matematiksel olan ilişkileri verir, mahiyeti vermez. )

- MANTIK (DİLİ) ile/ve MATEMATİK (DİLİ)
( Mantık, bütüncül bir yapı içerisinde kavramların ilişkisini inceler. İLE/VE
Matematik, mekân, zaman ve kuvvet kavramları içerisindeki olgu/olayları bu kavramlarla inceler. )
( Mantıktaki kavram, matematikte formül olur.
Mantıktaki önerme, matematikte bağıntı olur.
Mantıktaki çıkarım, matematikte işlem olur. )
( Mantık bilmeyenin ilmine itibar edilmez; geometri/matematik bilmeyen fetvâ veremez. )
( Evrendeki düzenliliği ya mantık ya da matematik içinde yakalarız. )
( Matematikte yasalar tekil bir şekil'de incelenir; ama tüm şekiller için geçerli/tümel oldukları kabul edilir. )

- RİYÂZİYÂT: Oluş ve bozuluşlara konu olmayanların incelenmesi. (Matematik Bilimler)
( Riyaziyyât denen "İlm" gurubunu, Fârâbî, İhsâ'sında şöyle saymıştır: "İlm-i Adad(Arithmetique)", "İlm-i Hendese(Géometrie)", "İlm-i Menâzır(Optique)", "İlm-i Nücûm-i Ta'lîmî (Astronomie)", "İlm-i Musikar", "İlm-i Eskâl", "İlm-i Hiyel". )

- NAZARÎ İLİMLER YA DA FELSEFELER:
1. Matematik("Ta'âlîm", "Riyaziyyât"),
2. Tabiat İlimleri("Tabiîyyât"),
3. Metafizik("İlâhiyyât").

- DİYALEKTİK MANTIK ile KURGUL MANTIK

- MATEMATİKSEL DOĞRULUK ile MANTIKSAL TUTARLILIK

- MATEMATİKSEL YAKLAŞIM ile FİZİKSEL YAKLAŞIM

- MEKANİK ile/ve MATEMATİK

( Hareket. İLE/VE Biçim. )

- MATEMATİK ile TEORİK FİZİK

- MATEMATİK ve METAFİZİK

( Matematik, modern bilim insanının metafiziğidir. )

- DENEYİMCİ MATEMATİK ile/ve METAFİZİK MATEMATİK
( Newton. İLE/VE Leibniz. )

- GEÇERLİ ile MANTIKLI

- SUBSCRIPT: SİMGELERİN SAĞINA YA DA ALTINA YAZILAN İŞARET

- SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) OKUMAK değil SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) ÇÖZMEK

- ÇEVİRİDEN OKUMAK ile/ve/değil/yerine İLK KAYNAKTAN OKUMAK

- METİN ile/ve METNİN KUTSALLAŞ(TIRIL)MASI

- BOŞ YER BIRAKMAK ile İŞARET/SİMGE KULLANMAK

- MATEMATİK ile GEOMETRİ

- ORGANİK GEOMETRİ ile/ve ANALİTİK GEOMETRİ

- ÖKLİD ile LOBACHEVSKI ile RHEIMANN GEOMETRİLERİ

( Bir doğruya dışındaki bir noktadan bir paralel çizilebiliyorsa. İLE/VE
Bir doğruya dışındaki bir noktadan hiç paralel çizilemiyorsa. İLE/VE
Bir doğruya dışındaki bir noktadan birden çok paralel çizilebiliyorsa. )
( Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece ise. İLE/VE
Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden küçük ise. İLE/VE
Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden büyük ise. )

- MATEMATİK ile/değil MATHEMATA

- MATEMATİK ile MİSTİSİZM

( MATHEMATICS with MYSTICISM )

- HİSAB-I SİTTİNİ ile HİSAB-I ZİHNİ ile HİSAB-I HİND

- GEOMETRİ ile/ve TOPOLOJİ

( İki nokta arasındaki en yakın mesafeye doğru denir. )
( Bir şey yıkılınca prizmatik durur. )

- METRİK GEOMETRİ ile KONUM GEOMETRİSİ

- LOGOS ile GEOMETRİ

- SURET ile GEOMETRİK BİÇİM

- YUVARLAK/DEĞİRMİ/MÜDEVVER[Ar. < DEVR] ile/ve KÜRE

( Bir noktaya eşit uzaklıkta. İLE/VE Bir daireye eşit. )

- YUVARLAK ile/ve ALTIGEN
( En uygun/ideal şekil. İLE/VE Küreye en yakın şekil. | Belirli/sınırlı bir alanı en iyi ve en az boşluk kalacak şekilde değerlendirmeyi sağlayan şekil. | Arı peteğinin her bir kovuğu. )

- POLİGON: Çokgen.

- RADYAN[Fr.]: Bir dairedeki yarıçap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi.

- KONİKLER: ELİPS ile PARABOL ile HİPERBOL

- PARABOL ile/ve HİPERBOL

( İki bilinmeyenli denklemlerle ölçülür. İLE/VE Üç ve üzeri bilinmeyenli denklemlerle ölçülür. )

- MAHRUT: KONİ

- COSMOS ile/ve TOPOS

( Küreyi/küreleri kapsayan. İLE/VE Kürenin içindekileri kapsayan. )

- MATEMATİK ile FİZİK

- MANTIK ve MATEMATİK ve METAFİZİK

- NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ

- DÜZİNE ve GROSA

( Oniki. İLE Oniki düzine. )

- FİZİK ile/ve METAFİZİK
( Cisim. İLE Cisimsellik. )
( Madde İLE/VE Varlık. )
( Madde ve Varlık arasındaki durum/ilişki Mevcud. )
( Sadece "ilk neden" alanının incelenmesi, ilâhiyat/teoloji. )
( [ilk neden] | < 0 ile/ve 0 > | [ilk neden] )

- VARLIKBİLİM ile/ve FİZİK
( ONTOLOGY with/and PHYSICS )

- METAFİZİK ile VARLIKBİLİM
( METAPHYSICS with ONTOLOGY )

- METAFİZİK ile/ve MATEMATİK ve(/ile/ve) FİZİK
( İLM-İ ALÂ ile/ve İLM-İ EVSÂT ve(/ile/ve) İLM-İ EDNÂ )
( MANTIK - ÂLET İLMİ )
( METAPHYSICS with MATHEMATICS with PHYSICS )

- HİKMET ile İLLET ile SEBEP
( Teoloji. İLE Ontolojik metafizik. | Numenal. İLE Fizik. Fenomenal. )
( WISDOM with CAUSE with REASON )
( Theology. WITH Ontological metaphysics. | Numenal. WITH Physics. Phenomenal. )

- TEORİK FİZİK ile MATEMATİKSEL FİZİK

- TERMODİNAMİK'TE: GERİDÖNÜŞÜMSÜZLÜK ile/değil TERSİNMEZLİK

( [not] ... with IRREVERSIBILITY )

- FİZİK ile KUVANTUM FİZİĞİ

- DALGA ile PARÇA(CIK)

- DALGA BOYLARI ile/ve DALGA GENLİĞİ

( Işığın rengini oluşturur. İLE/VE Işığın şiddetini[intensity] ya da parlaklığını[brightness] oluşturur. )

- HACİM DEĞİŞTİRME ile/ve YER DEĞİŞTİRME

- BOZON/LAR ile/ve FERMİNON/LAR

( Tam spinli. İLE/VE Yarım spinli. )

- MAYOZ BÖLÜNME ile/ve MİTOZ BÖLÜNME

 

- TİTREME ile TİTREŞİM

( İHTİZÂZ ile ... )
( VIBRATION with/and FLUCTUATION )

- NOKTA ile/ve/değil YOĞUN TİTREŞİM

- FREKANS ile DERECE

- FREKANS ile/ve DALGA BOYU

- DALGALARDA: ALFA ile BETA ile GAMMA ile TETA

( [Saniyede] 8-12 titreşim. İLE 25-100 titreşim. İLE 1 sn. İLE ... )

- RADYODA: TAŞIYICI DALGA ile/ve MODÜLER DALGA

- ALT HAVA YUVARI ile GÖZ YUVARI ile HAVA YUVARI ile ISI YUVARI ile IŞIK YUVARI ile İYON YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YER YUVARI

- AĞIR KÜRE ile DÜZLEM KÜRE ile HAVA KÜRE ile IŞIK KÜRE ile RENK KÜRE ile SU KÜRE ile TAŞ KÜRE ile YARI KÜRE ile YARIM KÜRE

- CİSM-İ TABİİ ile/ve CİSM-İ TALİMÎ ile/ve CİSM-İ RİYÂZÎ

- IŞIK ile IŞIN

( [Ar.] ... ile HUZME[Demet. | Işın demeti.(HUZME-İ ZİYÂİYYE)] )

- TAYF/SPEKTRUM: Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı renkler görüntüsü.

- SAYI ile/ve/değil/yerine RAKAM
( Bir üsttekiyle bir alttakinin toplamının yarısı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Simge. )
( Mâfevkiyle mâdununun mecmûnun nısfı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE ... )
( Bir(1), altı olmadığından sayı değildir. Dolayısıyla sayı, iki(2)'den başlar. )
( [not] NUMBER with/and NUMERAL )
( NUMERAL instead of NUMBER )
( [Sansk.] SAMKHYA ile/ve ... )

- SAYI DÜZENLERİNDE: 10 TABANLI ile/ve 12 TABANLI ile/ve 60 TABANLI ile/ve 150 TABANLI

- HARF (KULLANIMI) ile/ve RAKAM (KULLANIMI)

( Sürekli nicelik ve süreksiz nicelik farkını karşılayabilmeye yarar. )
( Rakamların değerlerle karışmamasını da sağlar. )

- RASYONEL ile İRRASYONEL

- PROJE ile iDEA

- PROJE ile FORMÜL

( VADE-MECUM: Cepte taşınabilecek boyda formül kitabı. )

- PROJE ile MODEL

- A=A ile A A'dır.

- ÇEMBER ile DAİRE

( ... İLE Bir noktaya eşit uzaklıktaki noktaların toplamı. )

- ALTIGEN ile/ve/<> DAİRE

- DAİRE ile/ve OLANAK/KAPASİTE

- İÇBÜKEY ile DIŞBÜKEY

( [Ar.] MUHÂSIR[< HASR] ile SATH-I MUHADDEB )
( CONCAVE with CONVEX )

- ÇİFT TARAFLI İÇBÜKEY ile BİR TARAFI İÇBÜKEY, ÖBÜR TARAFI DIŞBÜKEY
( CONCAVO with CONCAVO CONVEX )

- DOĞRU ile/ve ÇİZGİ

- DOĞRUSAL ile DAİRESEL

- DOĞRUSAL ile ÇEVRİMSEL

- DOĞRU ile/ve AYKIRI DOĞRU

- ÜÇGENLER('İ)

- AÇI ile KENAR

- AÇI ile/ve/değil EĞİM

- AÇI ile/ve PARALAKS

( ANGLE with PARALLAX )

- YATAY(ARZÎ)/DİKEY(TÛLÎ) ile PARALEL

- TRİGONOMETRİ

- EŞİT ile DENK

- EŞİT( = ) ile YAKLAŞIK OLARAK EŞİT( =~ )

- KANIT ile/ve İSPAT

( Fizik'te. İLE/VE Matematik'te. )

- ŞEKİL ve/<> KANIT

- ŞEKİL ve SÛRET-İ NEVİYYE ile SÛRET-İ CİSMİYYE ile HEYÛLÂ

- YAKÎN ile/ve BURHAN

- ...dır ile ...dır

( Tahmin "dır"ı. İLE Bilimsel "dır". )

- YAKÎN: KESİN/LİK ile/ve/değil YAKLAŞIK/LIK

- ...dır ile ...dır

( Bilimsel "dır". İLE Kendini ispat "dır"ı. )

- BİLİMSEL "...DIR!" ile KENDİNİ İSPAT "...DIR!"I

- BİLİMKURGU ile ÖNGÖRÜ

- VERITAS ile ALETHIA

( Latince. İLE Yunanca. )
( Hakikat ve doğruluk. )

- ELEMENTLER('İ)

- ALTIN(Au) ile BAKIR(Cu)

( [Lat.] AURUM cum CUPRUM )

- CIVA(Hg)
( ZEYBAK ) ( [Lat.] HYDRARGYRUM )

- DEMİR(Fe)
( [Lat.] Ferrum )

- GÜMÜŞ(Ag)
( [Lat.] Argentum )

- ASİT/ASİDİTE ile NÖTRAL ile ALKALİ/BAZİKLİK
( 1-2-3-4-5-6 ile 7 ile 8-9-10-11-12-13-14 )
( 2[Mide sıvısı, limon suyu], 3[Sirke, bira, şarap, kola], 4[Domates suyu], 5[Sade kahve, yağmur suyu], 6[Sidik] İLE
7[Saf su, insan kanı] İLE
8-9[Deniz suyu], 10-11[Magnezyum hidroksit sıvısı], 11-12[Amonyaklı temizlik sıvısı], 12-13[Çamaşır suyu], 13-14[Yağ çözücü temizlik maddesi] )
( [H+] > [OH-] ile [H+] = [OH-] ile [H+] < [OH-] )

- KEZZAP: NİTRİKASİT

- TNT: TRINITROTOLUENE

- KOBALT ile/> NİKEL ile/> KADMİYUM ile/> KURŞUN

- KİMYA/GER ile SİMYA/GER

( Nesneleri yapılandırma/dönüştürme. İLE Bilinci/kendini yapılandırma/dönüştürme. )
( Söylediklerine göre, Avusturya'da bir altın simyacısına bir türbe yapmışlar. Türbenin yanında da bir kütüphane varmış. Altın yapmak için uğraşıp da başarılı olamayan simyacılar, yarım kalan eserlerini o kütüphaneye bırakırlarmış. )

- SOSYOLOJİ ve KİMYA
( Durkheim, Lavosier kimyasını dikkate alarak sosyoloji bilimini kurmuştur. )
( DURKHEIM ve LAVOSIER )

- EULER ve LAGRANGE ve KANT
( Klâsik mekaniğin matematiğini üretmiştir. VE
Klâsik mekaniğe en mükemmel biçimini vermiştir. VE
Klâsik mekaniğin felsefesini yapmıştır. )

- NEWTON ve VOLTAIRE

- ZANAAT OLARAK SİMYA ile FELSEFÎ SİMYA ile DİNÎ SİMYA

( Uygulamalar arasında nedensel ilişki kurmadan, herhangi bir teoriye dayanmadan nesneler üzerinde simyevi işlemler yapmak. Burada esas olan nesneleri kullanmaktır. İLE
Belirli bir teoriye dayalı olarak ve nedensel ilişkiler kurarak nesneleri tespit ve tasvir etmek. Burada esas olan nesneler içinde kalmaktır. İLE
Doğaüstü, mistik ve spritüel güçleri de dikkate alarak belirli ritüeller içinde nesneleri anlamaya çalışmak. Burada esas olan nesnelerin doğaüstü güçlerin işaretleri olduğunu anlamaktır. )
( Bolos (M.Ö. II. yy.) simyayı felsefi bir yöntem haline getiren. )
( Zosimus (M.S. III. sonu, IV yy. başı) simyayı bir din haline getiren. )
( İslâm dünyasında ise simya ilk önce felsefî açıdan dikkate alınmıştır. Cabir b. Hayyân sadece madenleri değil, bitkileri ve hayvanları da simyanın konusu kılmıştır. Civa ve kükürt teorisini geliştirerek tüm varolanları yekpare bir sistem içerisinde açıklamaya çalıştı. Bunun için bazı sayısal simgeleri kullandı. Aynı zamanda kurduğu laboratuvarlarla felsefi simyadan 'bilimsel simya'ya(kimya'ya) geçiş yaptı. )

- ÇÖZELTİ ile ERİYİK

- AYRIŞMA ile/ve İNCELME

- İNCELME ile/ve SEYRELME

- İZABE
: Eritme.

- ELEMENTLER ile LANTAN DİZİSİ
( Kimyasal yollarla daha yalın maddelere ayrıştırılamayan maddeler. İLE
Atom numarası 57 ile 71 arasındaki, seyrek bulunan elementlerin oluşturduğu grup. )
( ELEMENTS with LANTHANIDE SERIES )

- GENİŞLEME ile/değil GENLEŞME

- KURULUŞ ile/ve YIKILIŞ

- TABLO ile ŞEMA

- METAL ile AMETAL

- PSİKOLOJİ ile PSİKİYATRİ

( PSYCHOLOGY with PSYCHIATRY )

- PSİKOLOJİ'DE:
* YAKLAŞIM TÜRLERİ'NDE:
NÖROBİYOLOJİK ile/ve DAVRANIŞSAL ile/ve BİLİŞSEL ile/ve PSİKOANALİTİK ile/ve FENOMENOLOJİK
* PSİKOLOJİ ALANLARI'NDA:
DENEYSEL ile/ve FİZYOLOJİK ile/ve GELİŞİMSEL ile/ve KİŞİLİK ile/ve SOSYAL ile/ve BİLİŞSEL ile/ve KLİNİK VE DANIŞMANLIK ile/ve OKUL VE EĞİTİM ile/ve ENDÜSTRİ
* ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ'NDE:
DENEYSEL ile/ve GÖZLEM ile/ve TARAMA ile/ve TEST ile/ve VAK'A TARİHÇESİ

- PSİKOLOJİ ve ELEKTROMANYETİK

( Freud, Maxwell'in elektromanyetik teorisindeki kavramları nefs kuramına uygulamıştır. )

- ALGI YANILSAMALARI'NDA: MÜLLER-LYLER ve POGGENDORFF ve WUNDT ve ZOLLNER ve BOURDON

- PSİKOLOJİ ile/ve BİLİM ile/ve FELSEFE

( Bilinçle. İLE/VE Nesnelerle. İLE/VE Bilincin bilinci. )

- PSİKİYATRİ'DE PARADİGMALAR
( * BİYOLOJİK
* PSİKOLOJİ KURAMLARI
* SOSYAL
* TRAVMA
* KÜLTÜREL )

- EGO ile SUPEREGO

- HİPOKONDRİASİS ile HİPERKONDRİASİS

( Hastalık hastalığı/saplantısı. İLE Tıbbî yardım almama/istememe saplantısı. )

- CANLI/LIK ile/ve CANSIZ-LIK
( MOLEKÜL/LER > DNA > HÜCRE > ORGANİZMA/İNSAN ile/ve
KRİSTAL/LER > GÜNEŞ DÜZENİ > EVREN )

- CANLI ile ORGANİZMA

- BİYO ORGANİZMA ile/ve/değil KOZMİK ORGANİZMA

- ORGANİZMA ile/ve İLİŞKİLER BÜTÜNÜ/BÜTÜNLÜĞÜ

- ORGANİZMA ile/ve EYTİŞİM

- ORGANİZMA ve KEMÂLÂT

- DEVRİM ile/değil KEŞİF

- EVRİM ile MUTASYON

( Canlının tür olarak gelişmesi, bir canlıyı ötekilerden ayırt eden morfolojik ve fizyolojik karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir seri değişim. İLE
Genetik yapıda, kendiliğinden ya da bir dış etken aracılığı ile ortaya çıkan değişiklik. ) ( 1500 milyon yıl ilâ 2 milyar yıl gerekir. )
( EVOLUTION with MUTATION )

- MUTASYON ile PERMUTASYON
( MUTATION with PERMUTATION )

- EVRİM ile GELİŞİM
( EVOLUTION with PROGRESS/DEVELOPMENT )

- BAŞKALAŞIM ile GELİŞİM
( METAMORPHISM with PROGRESS/DEVELOPMENT )

- BASINÇÖLÇER ile BASIÖLÇER
( BAROMETER with MANOMETER )

- ÂLET ile/ve İLİM
( Mantık. İLE/VE ... )
( Âlet işler, el/kişi övünür. )
( TOOL/DEVICE/INSTRUMENT with/and SCIENCE )

 

- IŞIK ile/ve/<> PARÇACIK

- X PARÇACIĞI değil HIGGS PARÇACIĞI

- IŞIK ile/ve AYDINLIK

( [Lat.] LUX cum/et LUMEN )

- IŞIK ile/ve LAZER
( ... İLE/VE Tek dalga boyu yansıtan ışık. )
( LIGHT with/and LASER[Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation] )

- DIN: Işık kuvvet birimi.

- LÜMEN[Lat.]: Işık yeğinliği, 1 mum olan, eşit dağıtımlı bir nokta kaynağının 1 steradyan içine yayımladığı ışık akışı.

- LÜMİNESANS: Işıldama.

- RAD: Işınım dozu birimi.

- REP: Işınım miktarı birimi.

- VOLT ile/ve AMPER

- VOLT ile/ve WATT

( Elektromotor gücün ya da gerilimin birimi. Simgesi V. İLE/VE
Saniyede bir julluk iş yapan bir motorun güç birimi. )

- AMPER ile/ve OHM/OM
( Elektrikte şiddet birimi. İLE/VE Elektrik direnci. )

- GILBERT ve EDISON

- KÜTLE ile/ve AĞIRLIK

( Kavramdır. İLE/VE Yerçekimi vardır. )

- KÜTLE ile KİTLE

- ATOM/ATOMOS
[Yun.] ile/ve MOLEKÜL[Fr.]
( Bölünemeyen. İLE/VE Pek ufak parça. )
( Bir elementin özelliklerini taşıyan, maddenin en küçük birimi. İLE/VE İki ya da daha fazla sayıda atomun kovalent bağlarla birbirine bağlanmasıyla oluşan madde. )
( CEVHER-İ FERDÎ )
( [kökeni/etimolojisi] TOMOS[Yun.]: Bölmek. İLE/VE ZERRE[Ar.] )
( [Lat.] ATAMUS cum/et ... )

- ATOM: FİZİKTE ile/ve/değil FELSEFE'DE
( Bölünmüş olduğu kabul edilir. İLE/VE/DEĞİL Felsefede bölünemeyen anlamını karşılamaya devam eder. )
( Fizikte bölündüğü düşünülen şey bölünmüştür fakat o atom değildir. En son bölünemeyendir atom. )

- ATOM AĞIRLIĞI ile/ve ATOM ÇEKİRDEĞİ
( Atomun bir molünün gram olarak kütlesi. Toplam atomik kütle. İLE/VE
Bir atomun proton ve nötronlarını taşıyan merkezi bölümü. )

- ATOM NUMARASI ile/ve KÜTLE NUMARASI
( Bir atomun çekirdeğindeki protonların sayısı. [Her bir öğe/element için kendine özgü atom numarası vardır.] İLE/VE
Bir atomun çekirdeğindeki protonların ve nötronlarının sayısının toplamı. [Kütle numarası, atom çekirdeğindeki proton ve nötronların toplamına eşittir.] )

- NÖTRON ile/ve PROTON
( Kütleleri hemen hemen aynı olup, her biri yaklaşık 1.7 x 10¯²4 gramdır. )

- PROTON/LAR ile/ve ELEKTRON/LAR
( + yüklü. İLE/VE - yüklü. )

- ATOM ile/ve/< ÇEKİRDEK ile/ve/< PROTON/NÖTRON ile/ve/< ELEKTRON ile/ve/< KUARK
( 10¯8 cm. İLE/VE/< 10¯¹² cm. İLE/VE/< 10¯¹³ cm. İLE/VE/< 10¯¹6 cm. İLE/VE/< 10¯¹6 cm. )
( ATOM with/and/< NUCLEUS with/and/< PROTON/NEUTRON with/and/< ELECTRON with/and/< QUARK )

- AMU ile/ve/= DALTON
( AMU ve DALTON aynı birimdir. )
( Nötron ve protonun kütleleri yaklaşık bir dalton'dur. [Bir elektronun kütlesi nötron ya da protonun kütlesinin 1/2.000'i kadar olduğu için, atomun toplam kütlesi hesaplanırken, bu miktar ihmal edilir.] )

- ATOM MODELLERİNDE: BOHR MODELİ ile/ve DALTON MODELİ ile/ve RUTHERFORD MODELİ ile/ve THOMSON MODELİ

- ATOM ÜSTÜ ile/ve ATOM ALTI

- GEOMETRİK ATOMCULUK ile/ve MATEMATİKSEL ATOMCULUK ile/ve/> FİZİKSEL ATOMCULUK

- SONSUZCA BÖLÜNEBİLİRLİK ile/ve BELLİ BİR NOKTAYA KADAR BÖLÜNEBİLİRLİK

- BÖLÜNEMEZ/LİK ile/ve/değil TAHLİL EDİLEMEZ/LİK

- E = mc²

( Enerji = Kütle - Işık hızı'nın karesi )

- DÜŞÜK ENERJİLİ FOTONLAR ile/ve YÜKSEK ENERJİLİ FOTONLAR
( X-Ray ışınları gibi. İLE/VE Gama ışınları gibi. )

- FRAKTAL/LER ve KUVANTUM
( KUVANTUM:
* Gözlenen ile gözleyeni ayrı saymaz. Birbirlerini etkilerler.
* Süreksiz ve kesiktir.
* Olasılıklar üzerinedir. )

- BOYUT ile/ve KESİRLİ BOYUT
(DIMENSION with/and FRACTAL[: Kesirli boyut.] )

- BULUT ve/<> FRAKTAL

- KOCH FRAKTALİ ile/ve MANDELBROT FRAKTALİ

- MANDELBROT FRAKTALİ ve DENİZ KIYISI

- KLÂSİK FİZİK ile KUVANTUM FİZİĞİ

( Bağımsız nesne. İLE Bağımlı enerji. )
( Sürekli zaman. İLE Süreksiz an. )
( Sürekli mekân. İLE Süreksiz olasılık. )
( Belirlilik. İLE Belirsizlik. )
( Yerellik. İLE Tümellik. )
( Nedensellik. İLE Bütünsellik. )
( Bağımsız ölçüm. İLE Bağımlı ölçüm. )
( Aristo mantığı. İLE Eytişimsel mantık. )

- KUVANTUM KURAMI değil/yerine KUVANTUM MEKANİĞİ

- KUVANTUM ile KELEBEK ETKİSİ

- GÖRECELİ/LİK ile/ve/değil GÖRELİ/LİK

- GÖRELİLİK(İZÂFİYET) ile KUANTUM

- GENEL GÖRELİLİK ile ÖZEL GÖRELİLİK

- GÖRELİLİK ile/ve YASALI GÖRELİLİK

- NANO TEKNOLOJİ ile/ve SÜPER İLETKEN/LER

- CİSİM ile MADDE

( Maddenin biçim almış durumu. İLE Yayılan. )

- DOĞAL CİSİMLER ile/ve GEOMETRİK CİSİMLER
( Şekil. İLE/VE Suret. )

- CİSİM ile/ve/değil SERT CİSİM

- CİSİM ile/ve/değil DÜZGÜN KESİTLİ KATI CİSİMLER

- KATILAR'DA: KRİSTAL ile/ve AMORF/BÎ-ŞEKL
[Fars.]/AMORPHE[Fr.]
( Cam, amorf bir katıdır. )

- MADDE > SURET > CİSİM > NEFS > AKIL

- CİSİM ile/ve MEVCUD

- MADDE > MEVCUD > VUCUD

- MADDE VE HAREKET ile/ve MADDE YA DA HAREKET ile/ve MADDE İLE HAREKET

- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET

- MADDENİN 3 HALİ ile/ve/değil 15 HALİ

- MADDENİN HALLERİ'NDE: KATI ile/ve AMORF KATI ile/ve SIVI ile/ve GAZ ile/ve PLAZMA ile/ve SÜPER AKIŞKAN ile/ve SÜPER KATI ile/ve DEJENERE KATI ile/ve NÖTRONYUM ile/ve GÜÇLÜ SİMETRİK MADDE ile/ve ZAYIF SİMETRİK MADDE ile/ve KUARK-GLUON PLAZMA ile/ve FERMİYONİK YOĞUNLAŞTIRMA ile/ve BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞTIRMASI ile/ve ACAYİP MADDE

- MADDE ile/ve KARANLIK MADDE

- MADDE ile/ve MADDETÜ'N-MUAYYENE MADDE

- NAZZAM: ÇEKİRDEK MADDE

- IŞIK HIZININ: ALTI ile/ve/<> ÜSTÜ

( Madde. İLE/VE/<> Anti madde. )
( Fizik. İLE/VE/<> Metafizik. )
( V < C ile/ve/<> V > C )

- IŞIK ile/ve/<> ANTİ MADDE
( ... İLE/VE/<> Işık hızından daha hızlıdır. )

- TAKYON ile/ve/<> FOTON
( TAKYOFOTON )

- MADDE ve IŞIĞIN BÜKÜLMESİ/IŞIĞI BÜKTÜRMESİ

- KIRILMA ile/ve/değil BÜKÜLME

- FİZİKSEL CİSİM ile MATEMATİKSEL CİSİM

- FİZİKSEL NİCELİK İKİLİĞİ ile KİMYASAL NİCELİK İKİLİĞİ

- MADDE İKİLİĞİ ile HAREKET İKİLİĞİ

- MADDE İKİLİĞİ ile UZAY İKİLİĞİ

- ÇARPMA İKİLİĞİ ile ÇEKİM İKİLİĞİ

- ÇEKİM ile/ve YANILSAMA

- CEVHER'DE HAREKET ile NİCELİK'TE HAREKET ile NİTELİK'TE HAREKET ile MEKÂN'DA HAREKET

- HAREKET'İN: NEDEN'İ ile/ve NASIL'I

- BİRİNCİL NİTELİKLER ile/ve İKİNCİL NİTELİKLER

- HETEROJEN ile HOMOJEN(MÜTECÂNİS)

- VERİ ile ENFORMASYON ile BİLGİ ile FARKINDALIK

( DATA with INFORMATION with KNOWLEDGE with AWARENESS )

- TANIM ile/ve BELİT/AKSİYOM
( DEFINITION with/and AXIOM )

- BİLGİ'NİN: KAYNAĞI ve YÖNTEMİ ve ÖLÇÜTÜ ve DEĞERİ
( INFORMATION OF: SOURCE and METHOD and CRITERION and VALUE/WORTH )

- BİLGİNİN ELDE EDİLİŞİ ile/ve BİLGİNİN PAYLAŞIMI/AKTARIMI

- AKLÎ BİLGİ ile NAKLÎ BİLGİ

- İLM-İ HUDÛRÎ ile/ve/<> İLM-İ HUSÛLÎ

( Bilen ile bilinenin aynı olduğu ilim. İLE/VE/<> Bilen ile bilinenin ayrı olduğu ilim. )
( Hazır/huzur olan. İLE/VE/<> Edinilen. Hasıl olan. )
( Sûfi'nin bilgisi. İLE/VE/<> Âlim'in bilgisi. )
( Ancak husûlî ilim ikiye ayrılır. )

- SÛFİ'NİN BİLGİSİ ile ÂLİM'İN BİLGİSİ
( Hudûrî. İLE Husûlî. )

- AYIRDINDALIK ile FARKINDALIK
( DISTINGUISHNESS with AWARENESS )

- BİLMEK ile FARKINDALIK
( TO KNOW with AWARENESS )

- BİLMEK ile TANIMAK

- TANI ve UYUMLU OL ve MUTLU YAŞA

- NE YAPACAĞINI BİLMEK ile NE YAPMAYACAĞINI! BİLMEK !!!

( Ne yapman gerektiğinden çok, önce ne yapmaman gerekiğini bil, yeter. Çoğu zaman ne yapman gerektiğini bilemeyebilirsin, fakat ne yapmaman gerektiğini her zaman çok iyi bilebilirsin. )
( Kendini gerçekleştirmiş, saygın ve önemli birine sormuşlar:
Nasıl bu noktaya geldiniz?
Yakınlarında bulunan bir kişiyi göstererek, herşeyi ondan öğrendiğini söylemiş.
Çevresindekiler hayret içinde ve inanamayarak demişler ki:
- Nasıl olur? O işaret ettiğiniz kişi, her türlü, düzenbazlığı, yalanı, rezilliği yapan biridir.
Yanıt: Heh işte! O ne yaptıysa ben yapmadım! )
( TO KNOW, WHAT TO DO with TO KNOW, WHAT NOT TO DO )

- "... BİLMİNİ BİLMEK" ile/ve/değil/yerine (EN AZINDAN) ... BİLMİNİN SONUÇLARINI BİLMEK

- YAYGIN BİLGİ ile ÖZEL BİLGİ ile BİLGİ

( 1- Ammeden ammeye aktarılan yaygın bilgi.
!2- Âlimlerden âlimlere aktarılan özel bilgi.
!3- Tek bir kişiden tek bir kişiye aktarılan bilgi. )

- !TRETE: Bir bilim ya da sanatın, ana kurallarının yazılı olduğu kitap.

 

- AMPLITUDE: Genlik, dalganın en yüksek noktası ile sıfır noktası arasındaki nicelik.

- AMPLITUDE MODULATION (AM): Genlik modülasyonu, taşıyıcı dalganın genliğini, ses gibi iletilecek sinyallerin genliğine ve sıklığına uygun olarak değiştirme.

- ANGSTRON: Santimin yüz milyonda biri.

- CANDELA: Kandelas, ışık şiddeti birimi.

- CAROTENE: Karotin, A vitaminin ana maddesi.

- COEFFICIENT: Katsayı.

 

 

- YASALAR ile İLKELER ile KURALLAR
( LAWS with PRINCIPLES with RULES )

-- BOYLE-MARIOTTE YASASI(LAW OF BOYLE-MARIOTTE):
( Kütlesi değişmeyen bir gazın, sabit sıcaklık derecesinde hacmi, basıncı ile ters orantılıdır. )

-- CHARLES YASASI(LAW OF CHARLES):
( Sabit bir basınç altında bulunan ideal bir gazın hacmi, o gazın mutlak sıcaklığı ile doğru orantılıdır. )

-- COULOMB YASASI(LAW OF COULOMB):
( Elektrik yükleri birbirini, yük miktarlarının çarpımıyla doğru, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak çeker ya da iterler. )

-- DALTON YASASI(LAW OF DALTON):
( Kapalı bir kapta bulunan bir gaz karışımının yaptığı basınç, kapta bulunan gazların ayrı ayrı yaptıkları basınçların toplamına eşittir. )

-- ENERJİNİN KORUNUMU YASASI(LAW OF CONSERVATION OF ENERGY):
( Evrende herşey, enerjinin birbirine dönüşümü olduğuna göre toplam enerji sabittir. )
( Önceki enerjiler toplamı, sonraki enerjiler toplamına eşittir. )

-- ERİME YASALARI(LAWS OF MELTING):
( 1) Kimyasal bakımdan saf olan her katı cisim, belli bir basınç altında belirli bir sıcaklıkta erimeye başlar.
2) Katının erime süresinde sıcaklık sabit kalır.
3) Erime sıcaklığı/noktası denen bu sıcaklıkta, katı cismin 1 gramının sıvı hale geçmesi için belirli bir ısı miktarı olması gerekir ki, bu ısıya o cismin erime ısısı denir. )

-- EYLEMSİZLİK YASASI/NEWTON HAREKET YASALARI(LAW OF INERTIA/NEWTON'S LAWS OF MOTION):
( Her cisim dıştan bir kuvvetle zorlanmadıkça, durgun durumda ya da düzgün doğru hareket durumunda kalır. )
( Newton, yerçekimi yasasını bulan, keşfeden değil, doğa bilimindeki işlevini formüle eden kişidir. )

-- FARADAY ELEKTROLİZ YASALARI(FARADAY'S LAWS OF ELECTROLYSIS):
( 1) Toplama kabında açığa çıkan madde miktarı, kaptan geçen elektrik yükü miktarı ile doğru orantılıdır.
2) Seri bağlı toplama kaplarından 96.500 coulomb'luk elektrik yükü geçirilirse, her birinde bir eşdeğer gram madde açığa çıkar. )

-- FOTOELEKTRİK YASASI(LAW OF PHOTOELECTRIC):
( Gelen fotonun (enerji parçacığının) taşıdığı enerji, belli bir "eşik enerjisinin" üstüne çıkmaz ise, elektron yayılması olanaklı değildir. (Eşik enerjisi: Elektronu yüzeyden ayırmak için verilmesi gereken minimum enerji) )

-- GAUSS YASASI(LAW OF GAUSS):
( Kapalı bir yüzey içindeki toplam elektrik yükü miktarları sıfırsa, kapalı yüzey içindeki elektrik alanının büyüklüğü de sıfırdır. )

-- GAY-LUSSAC YASASI(LAW OF GAY-LUSSAC):
( Sabit sıcaklık ve basınç altında ölçüm yapıldığında, bir kimyasal tepkimede kullanılan ya da oluşturulan gazların hacimleri arasında basit oranlar bulunduğunu belirten yasa. | Gazlar, birleşerek yeni bir gaz bileşik oluşturduğu zaman, reaksiyona giren gaz hacimleri ile oluşan gazın hacmi arasındaki oran, küçük tam sayıların oranı gibidir. )

-- HOOK YASASI(LAW OF HOOK):
( Esnek bir cismin zorlayıcı bir kuvvet karşısında gösterdiği şekil değişikliği, uygulanan kuvvetle doğru orantılıdır. )

-- İVME YASASI/NEWTON HAREKET YASALARI(LAW OF ACCELERATION/NEWTON'S LAWS OF MOTION):
( Bir cismin hareketliliğinin değişim hızı, bu değişimi sağlayan kuvvetle doğru orantılıdır ve kuvvetin doğrultusuna yönelmiştir. )

-- JOULE YASASI(LAW OF JOULE):
( Bir iletkenden bir saniyelik sürede geçen elektrikğin verdiği ısı, iletkenin direnci ile elektrik akım şiddetinin karesinin çarpımına eşittir. )

-- KAYNAMA YASALARI(LAW OF BOILING):
( 1) Saf bir sıvı, belli bir basınç altında belli bir sıcaklıkta kaynar.
2) Sıvının kaynaması süresince sıcaklık sabit kalır.
3) Kaynama sıcaklığındaki sıvının buhar basıncı, sıvı üzerine etkileyen dış basıncı eşittir. )
( Ender Gazlarda:
Helyum[Atom No: 2]: -269°C
Neon[10]: -246°C
Argon[18]: -186°C
Krypton[36]: -152°C
Xenon[54]: -108°C
Radon[86]: -62°C )

 

-- KEPLER YASALARI(LAWS OF KEPLER):
( 1) Her gezegen güneşin çevresinde elips şeklinde bir yörünge izler. Güneş bu elipsin odaklarından birinde bulunur.
2) Bir gezegenle güneş arasında çekilen doğru çizgi, eş zamanlarda eş alanları tarar. Bu nedenle gezegenler güneşe yakın oldukları zaman, uzak olduklarına oranla daha hızlı hareket ederler.
3) Bir gezegenin güneş çevresinde bir kez dönmesi için geçen zamanın karesi, güneşe olan ortalama uzaklığının küpü ile doğru orantılıdır. )

-- KIRILMA YASALARI(LAWS OF REFRACTION):
( 1) Gelen ışık, yüzeyin normali ve kırılan ışık aynı düzlemdedir.
2) Gelen ışığın yüzey normali ile yaptığı açının sinüsünün, kırılan ışığın yüzey normali ile yaptığı açının sinüsüne oranı sabittir. Bu sabit orana, ikinci saydam ortamın birinci saydam ortama göre kırılma indisi denir. )

-- KÜTLENİN KORUNUMU YASASI(LAW OF CONSERVATION OF MATTER):
( Madde yoktan yaratılamaz ve yok edilemez, ancak bir dizi etkileşimler sonunda toplam kütle değişmeden kalır. )

-- LAVOISIER YASASI(LAVOISIER LAW):
( Kimyasal reaksiyonlara giren ve oluşan maddelerin kütleleri eşittir. Buna kütlenin korunumu yasası denir. )

-- LENZ YASASI(LAW OF LENZ'S):
( İndüksiyon akımının yönü, her zaman, kendilerini doğuran etkilerin yönü ile zıt yöndedir. )

-- MENDEL YASALARI(MENDEL'S LAWS):
( 1) Eştiplik (İzotopi) Yasası: Birbirinden birer karakterle ayrılan iki saf ırk birleştiği zaman meydan gelen melezlerin hepsi de aynı tipde olur.
2) Başatlık (Dominant) Yasası: Melezlerde ana-babadan sadece birinin karakterinin görünmesi, ötekinin bu karakter tarafından maskelenmesi (çekinik) kalması hali.
3) Karakterlerin ayrılışı (Segregation) Yasası: Melezlerin kendi aralarında çaprazlanması halinde ana ve babaya ait karakterlerin 1/4 ana, 1/4 baba, 2/4 melez şeklinde ayrılmasıdır. )

-- MENDEL ORANI(MENDEL'S RATIO):
( Melez iki döl arasında çaprazlanırsa [F1xF2] oluşan F2 dölünde 1/4 arı döl, 2/4 melez döl, 1/4 ikinci arı döl oluşur. )

-- MIKNATISLIK YASASI(LAW OF MAGNETS):
( Aynı cins manyetik kutuplar birbirini iter, ayrı cins manyetik kutuplar birbirini çekerler. )

-- NEWTON GENEL ÇEKİM KUVVETİ YASASI(NEWTON'S LAW OF ATTRACTION):
( Evrendeki tüm cisimler, birbirlerini, kütleleri çarpımıyla doğru, aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılı olarak çeker. )

-- NEWTON HAREKET YASALARI(NEWTON'S LAW OF MOTION):
( 1) Her cisim dıştan bir kuvvetle zorlanmadıkça, durgun durumda ya da düzgün doğru hareket durumunda kalır.
2) Bir cismin hareketliliğinin değişim hızı, bu değişimi sağlayan kuvvetle doğru orantılıdır ve kuvvetin doğrultusuna yönelmiştir.
3) Her etkiye eşit ve karşıt yönlü bir tepki oluşur. )

-- OHM YASASI(LAW OF OHM):
( Bir iletkenin iki ucu arasındaki potansiyel farkının bu iletkenden geçme akım şiddetine oranı sabittir. Bu da o iletkenin direncidir. [R = V / I] )

-- SABİT ORANLAR YASASI(LAW OF DEFINITE PROPORTIONS):
( İki madde bir bileşik oluşturmak üzere sabit bir oranda birleşilrer. Bunlar hangi ortamda karıştırılırsa karıştırılsınlar tepkimeye giren kütlenin oranı sabit kalır. Karışımda maddelerin birinden çok fazla bulunuyorsa, bunun bir kısmı tepkimeye girmeyecek ve değişmemiş olarak kalacaktır. )

-- SNELL YASASI(LAW OF SNELL):
( 1) Gelen ışık, yüzeyin normali ve kırılan ışık yanı düzlem içindedir.
2) Gelme açısından sinüsünün kırılma açısının sinüsüne oranı sabittir. [sin i / sin r = n])

-- TERMODİNAMİK YASALARI(LAWS OF THERMODYNAMICS):
( 1) Enerji yaratılıp yok edilemez; yalnızca biçim değiştirir.
2) Isı her zaman, sıcak olan cisimden soğuk olana doğru akar ve soğuk cismin ısısının bir bölümünü daha sıcak bir başka cisme vererek onu ısıtması olanaksızdır.
3) Bir maddenin çeşitli halleri arasındaki entropi (termodinamik bir sistemde elde edilemez enerji miktarı) farkı, mutlak sıfır sıcaklığına yaklaştıkça sıfıra yaklaşır. )

-- YANSIMA YASALARI(LAWS OF REFLECTION):
( 1) Gelen ışık, yüzey normali ve yansıyan ışık aynı düzlemdedir.
2) Gelen ışığın yüzey normali ile yaptığı açı yansıyan ışığın yüzey normali ile yaptığı açıya eşittir. )

-- YÜZME YASASI(LAW OF FLOATING):
( Bir sıvı yüzeyinde yüzen bir cismin, suyun itme kuvveti ile, o cismin ağırlığı birbirine eşittir. )

 

 

-- ARŞİMET İLKESİ(ARCHIMEDES'S PRINCIPLE):
( Bir suya kısmen ya da tamamen batmış durumdaki bir cisim, su içinde kapladığı hacim kadar suyun ağırlığına eşit bir kuvvet yukarıya kaldırır. ) -- AYRILMA İLKESİ(PRINCIPLE OF SEGREGATION):
( Belli bir karakteri berlileyen bir gen çiftinin üyleri farklı gametlere ayrılır. )

-- BAĞIMSIZ DAĞILIM İLKESİ(PRINCIPLE OF INDEPENDENT ASOORTMENT):
( Çeşitli karakterleri kontrol eden gametlere geçerken birbirlerinden bağımsız olarak dağılır. )

-- BASKINLIK İLKESİ(PRINCIPLE OF DOMINANCE):
( Melez bir organizmada belli bir karakteri öbür genlerin etkisini yok eden bir gen belirler. )

-- PASCAL İLKESİ(PASCAL'S PRINCIPLE):
( Kapalı bir kapta bulunan bir sıvının yüzeyinin herhangi bir parçasına yapılan basıncı, bu sıvı her yöne aynı şiddetle iletir. )

-- ÜSTÜSTE GELME İLKESİ(PRINCIPLE OF SUPERPOSITION):
( Bir ortamdaki iki ya da daha çok dalganın birlikte oluşturdukları etki, bu dalgaların tek tek etkilerinin toplamına eşittir. )

 

-- SAĞ EL KURALI(RIGHT HAND RULE):
( 1) Sağ elin başparmağı akım yönünü gösterecek şekilde tel avuç içine alındığında, tel çevresinde bükülen parmaklar manyetik alanın yönünü gösterir.
2) Sağ elin avuç içi halka merkezine bakacak ve dört parmak akım yönünü gösterecek şekilde el halka üzerinde hareket ettirilirse, açılan başparmak halka merkezinde oluşan manyetik alanın yönünü gösterir.(Halka merkezindeki manyetik alanı bulma)
3) Sağ elin dört parmağı akım yönünü gösterecek şekilde makara avuç içine alınırsa, açılan başparmak manyetik alanın yönünü gösterir. (Selenoid içindeki düzgün manyetik alan şiddetini bulma). )

 

 

- KURAMLAR/TEORİLER ile VARSAYIMLAR/HİPOTEZLER

-- BATLAMYUS KURAMI(PTOLEMIAN THEORY)
:
( Yerküre, evrenin merkezidir ve güneş ile ay, yer çevresinde döner. )

-- BÜYÜK PATLAMA KURAMI(BIG BANG THEORY):
( Evren başlangıçta tıkız bir madde kitlesi (kozmik yumurta) halindeydi. Daha sonra bu patladı ve gaz kırıntılarından oluşan bir kitle haline dönüştü. Bu kırıntılar da yoğunlaşarak yıldızları meydana getirdi. )

-- DALTON'UN ATOM KURAMI(ATOMIC THEORY OF DALTON):
( 1) Tüm maddeler yok edilemez, küçücük, bölünmez taneciklerden oluşmuştur.
2) Fiziksel ve kimyasal değişimlerde atomlar varlıklarını korurlar. Parçalanamaz ya da yeniden oluşturulamazlar.
3) Aynı elemetin atomları büyüklük, biçim, kütle ve daha başka özellikleri bakımından birbirinden ayırt edilemez. Ancak bir element atomları başka elementlerin atomlarından farklıdır.
4) Kimyasal olaylar atomların birleşmesi ya da ayrılması sonucudur. Atomlar birleşerek molekülleri oluşturur. Bu bileşik moleküller tamamen birbirinin aynıdır. )

-- DARWIN KURAMI(DARWIN'S THEORY):
( Organizmalar tümünün yaşaması olanaksız sayıda yavru ürettiklerinden, yavrular sağ kalabilme savaşına girerler ve içlerinden ancak yeterince gelişmiş olanlar yaşamlarını sürdürebilirler. Sağ kalmalarını sağlayan özellikler kalıtım yoluyla bir sonraki kuşağa geçtiğinden, bu kuşağın canlıları da bir önceki kuşağın başarılı yönlerini edinirler. )

-- FLOJİSTON KURAMI(THEORY OF PHLOGISTON):
( Yanıcı maddelerde bir akışkan madde vardır ve bunun içinde bulunduğu maddeden ayrılması yanma olayına rol açar. )

-- GEZEGENLERİN OLUŞUMU KURAMI(PLANETESTIMAL THEORY):
( Bir yıldız güneşe yaklaşarak gaz kütlelerini çeker ve soğuyarak ufak gezegenleri oluşturur. )

-- GÖRELİLİK/İZAFİYET KURAMI(THEORY OF RELATIVITY):
( Einstein'ın açıkladığı, enerji ile kütle arasında bir eşdeğerliğin bulunduğu, herhangi bir enerji kaybının bir kütle kazancına kütle kaybının da enerji kazancına yol açacağı ilkesi. )

-- HÜCRE KURAMI(CELL THEORY):
( 1) Tüm organizmalar hücrelerden oluşur.
2) Yaşamsal etkinliklerin tümü hücrelerde gerçekleşir.
3) Tüm canlı hücreler öteki hücreler tarafından bölünme ya da üreme yolu ile oluşturulur. )

-- IŞIĞIN DALGA KURAMI(WAVE THEORY OF LIGHT):
( Işık dalgalar halinde yayılır. )

-- IŞIĞIN PARÇACIK KURAMI(PARTICLE THEORY OF LIGHT):
( Işık çok küçük hızlı taneciklerden oluşur. )

-- KENDİLİĞİNDEN OLUŞ KURAMI(THEORY OF SPONTANEUS GENERATION):
( Abiyogenez; cansız maddelerin birden ve kendiliğinden bir canlı oluşturması kuramı. )

-- KOPERNİK KURAMI(COPERNICUS THEORY):
( Yerküre de dahil olmak üzere gezegenler eksenleri etrafında döner ve güneş etrafında bir yörünge üzerinde hareket ederler. )

-- KUVANTUM KURAMI(QUANTUM THEORY):
( Işın-enerji, "kuanta" denen belirli, küçük birimler verir ve emer; bir cisim enerji verirken de alırken de içindeki atomların durumu bozulur, titreşmeye başlar; atomların bu titreşimi ışık şeklinde ortaya çıkar, bu ışık da bize renk şeklinde görünür. )

-- LAMARK'IN EVRİM KURAMI(LAMARC'S THEORY OF EVOLUTION):
( 1) Kullanılan her organ büyür ve ve kuvvetlenir. Kullanılmayanlar da zayıflar, küçülür ve sonuçta körelir.
2) Gereksinim, yeni organların oluşmasına neden olur. Ve böylece canlının ortama uyması olanaklı olur.
3) Sonradan kazanılan bu karakterler, dölden döle geçerek canlının ortama daha iyi uymasını sağlar ve yeni türler meydana gelir. )

 

-- AVOGADRO VARSAYIMI(AVOGADRO'S HYPOTHESIS):
( Aynı basınç ve sıcaklık koşulları altında bulunan tüm gazların eşit hacimleri, aynı sayıda molekül içerir. [6.02 x 10 üssü 23] )

-- NEBULA VARSAYIMI(NEBULA HYPOTHESIS):
( Güneş sistemi dönen bir Nebula(bulutsu), gazdan iç içe halkalar oluşturmuş daha sonra bu gaz halkalar soğuma sonucu yoğunlaşarak gezegenleri ve bunların uydularını; nebulanın çekirdek bölümü ise güneşi meydana getirmiştir. )

 







SÖZLER

 

Bilgilerin örgün birliği.

Bilim, nesneler karşısında yöntemli bilgidir.

Bilim, gerçeğin edebiyatıdır.

Bilim, bize geleceği vaad eder.

Bilim, yalnızca doğanın matematiksel davranışını ortaya koyan yasalardan oluşur.

Bilim bir hayal değildir, fakat onun bize vermediği şeyleri başka bir yerde bulacağımızı sanmak hayaldir.

Bilimin en önemli özelliği doğanın içinde kalmaktır.

Dış etkiler üstüne giriştiği mantık-deney işlemler bütünü.

"Ne tür bir bilgi gereklidir?" sorusunun yanıtı ancak "Bilimsel bilgi"de çözülecektir.

İnsan ancak bilimsel bilgi yoluyla nesne, olay ve olgulara egemen olmayı başarmaktadır.

Bilimsel ol ve bekle!

Gerçek bilim, her şeyin üstünde şüphe etmeyi ve cahil olmayı öğretir.

Evren matematiksel yapıdadır. Bilimin konusu olan doğa, matematiksel niteliklere sahip, bölünmez küçük parçacıklar olan atomlardan yapılmıştır. Doğada meydana gelen tüm değişiklikler, bu atomların birleşmesi, ayrılması ve hareketlerinden oluşur.

Hiçbir bilim, o bilimi yaparkenki araçları sorgulamaz.

Her bilim cevherin bir sunumunu inceler.

İlmin başı soğandan acı, sonu baldan tatlıdır.

İlmin yarısı aşk, yarısı okumaktır.

İlim sohbetle olur, kitaptan bilgi devşirilir.

Dili bilimden ayrı düşünmek veya bilimi dilden ayrı düşünebilmek olanaksızdır.

Sosyoloji en fazla metodu içeren, fakat en az çözümü olan bilimdir.

Matematik, doğanın sırlarını açacak tek anahtar olacaktır.

Terimlerle yapılmaya çalışılan bilim, ancak o terimi bilenler arasında yapılabilir.

 

 

 

İlim kesb ile rütbe-i rif'at arzu-yı muhal imiş ancak
Aşk imiş ne var âlemde ilim bir kıyl u kal imiş ancak

 

 

YANILGI

 

Greater Idaho Falls Bilim Fuarı'nda, bir lise öğrencisi, yöre insanlarını hazırladığı Projeyi imzalamaya davet etti. Delikanlı, "dihydrogen monokside" adlı maddenin kullanımının tümüyle yasaklanmasını, mümkün olmadığı takdirde çok sıkı kontrolünü istiyordu. Maddenin zararlarını, duvarlara astığı afişle açıklıyordu:

1- Yoğun terlemelere ve kusmalara sebep olabilir.
2- Doğaya büyük zararlar veren asit yağmurlarının ana unsurudur.
3- Gaz haline geçmiş hali, çok ciddi yanıklara sebep olabilir.
4- Kazara solunması, ciğerlere dolması ölüme yol açar.
5- Erozyona yol açar.
6- Otomobil frenlerinin etkinliğini azaltır.
7- Ölümcül kanser tümörlerinin hepsinin içinde bulunmuştur.

Bir saat içinde tam 50 bilim fuarı meraklısı insan delikanlının kampanya açtığı standı ziyaret etti. 43 kişi, yasaklama isteğini şiddetle desteklediler. 6 kişi kararsız kaldı. Sadece bir kişi yasaklanması istenen "dihydrogenmonokside" in H2O, yani hayatın can damarı "Su" olduğunu söyledi. Delikanlının bu projesi "Ne kadar kolay aldatılabiliyoruz" yarışmasının birincisi ilân edildi!...
Delikanlı, "Amacım, kolayca saptırılmış, saçma bilimsel cümleciklerle insanların nasıl yanlış koşullandırılabildiklerini göstermek istedim" dedi.

 

 

 

KAÇ SAAT ÇALIŞIYORSUN?

Seksen yaşını aşmış bir akademisyenin, odasındaki duvarda fotoğrafı asılı duran hocası ile arasında geçen bir konuşma, belki de başarısının sırrını, başka bir deyişle ilmin görkeminin sırrını veriyordu:

"Günde kaç saat çalışıyorsun?"

Vereceği rakamın etkisinden emin olan akademisyen, ikirciksiz şöyle der:
"Onyedi saat Hocam!"

Yüzünü ekşiten hocası,
"Günde onyedi saat çalışarak âlim olamazsın!"
diye karşılık verince şaşıran akademisyen:

"Peki Hocam! Âlim olmam için günde kaç saat çalışmam gerekiyor?" diye sorar.

Hocası'nın yanıtı ilginç, bir o kadar da çarpıcıdır:

"Benim hocam günde 26 saat çalışırdı;
ben ancak 25 saat çalışabiliyorum;

senin de âlim olmak için günde en az 24 saat çalışman gerek!"

 



 

 

 

   

Bugün[ 02 Ekim 2023 ]
itibariyle 6935 başlık/FaRk ile birlikte,
8637 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(1/9)


- !DEDİKODU/GIYBET ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD

( )


- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR


- ... "EVRENİ" ile/ve/<> ... EVRİMİ


- ... "ŞANSI" YOK değil ... OLASILIĞI/OLANAĞI YOK


- ... AÇISIYLA ile/ve/değil/||/<> ... KADARIYLA


- ... ADINA ile ... İÇİN/AÇISINDAN

( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )


- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI


- ... ÇOK GELİŞİYOR ile ... HIZLI GELİŞİYOR


- ... GERÇEKLİK:
EVRENSEL/BÜTÜNCÜL ... ile/ve/||/<> FİZİKSEL ... ile/ve/||/<> ZİHİNSEL ... ile/ve/||/<> ÖZNEL ... ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL ...


- ... GİBİ ile ...'YA GÖRE


- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK


- ... KERE ile/ve/||/<>/> "AŞK KERE"


- ... KORKUSU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... COŞKUSU


- ... OLASILIĞI:
YÜKSEKTİR ile/ve/||/<>/> YÜKSELİR


- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNEMEYİZ" değil SÖYLEYEMEYİZ/İDDİA EDEMEYİZ


- ... OLMASINDAN/DURUMUNDAN (DA):
ANLAŞILACAĞI GİBİ ..." ile/ve/değil "HAREKET EDİLEBİLECEĞİ GİBİ ..."


- ... PEŞİNDE ile/ve/değil/<> ... DERDİNDE


- ... TARTIŞMASI" ile/değil ... AYRIMI


- ... TEMEL/Lİ ile ... DAYANAK/LI


- ... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- ..., BİZİ ŞURAYA "İLETEBİLİR" değil ..., BİZİ ŞURAYA "YÖNLENDİREBİLİR"


- ...:
"BÖLÜMÜ" ile/ve/||/<> ... "YANI"


- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK


- ...:
OLARAK GÖRMEMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEMEK


- ...'LARI:
SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRALAMAK


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU


- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
TANIMI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLI OLDUĞU/OLABİLECEĞİ YER


- ...'YA BAŞVURMAK ile/ve/||/<> ...'DAN YOLA ÇIKMAK/HAREKET ETMEK


- ...'YI DUYMUŞ OLMAK ile ...'YI DUYMAMIŞ OLMAK


- ...'YI GEREKTİRİR ile/ve/değil/||/<> GETİRİR


- ...'YI GÖRMÜŞ OLMAK ile ...'YI GÖRMEMİŞ OLMAK


- ...'YI OKUMUŞ OLMAK ile ...'YI OKUMAMIŞ OLMAK


- ...'YI:
"UZATMAK" ile/değil/yerine SÜRDÜRMEK


- ...'YI:
BAŞLATAN ile/ve/değil/||/<>/> BAŞLATICILARDAN BİRİ


- ...DIR'IN İŞLEVİ:
NE OLDUĞUNU TANIMLAMADA ile/değil NE OLMADIĞINI TANIMLAMADA

( Bigi yoksa kişisel bir iddia olarak kalır. İLE Ancak, veriye/bilgiye dayanarak kullanılabilir. )

( Bir konunun/durumun/ayrıntının, ne olduğunu "tanımladığımızdaki" ["...dır"] karşılığı ile ne olmadığı ya da ne olmayabileceğini belirttiğimizdeki anlamı, etkisi bir/aynı değildir. Ne olmadığını/olmayabileceğini ["... değildir"] belirttiğimizde [fazla] tartışma konusu bulunmayabilir fakat ne olduğu "iddia edilirse" çok fazla tartışma ve ayrışma konusu doğabilir/olabilir. )


- ...DIR ile/ve/değil/yerine ...LIK


- ...dır ile ...dır


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- ...SIZ ile YOK

( ...LESS vs. THERE IS/ARE NOT )


- ...YA DAİR ile/ve/||/<> ...YA DAHİL


- ..'YA:
BİNÂEN ile İSTİNÂDEN


- 'ILM/İLM ile/>< ZANN


- " "
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


- "... AMA ..." ile/değil/yerine "... DOLAYISIYLA ..."


- "... ANLAMINDA" ile/ve/<> "... ORANINDA"


- "... ANLAŞILMAZ!" ile/değil/yerine HERKES, KABI KADARINI ALIR


- "... BAZLI"[< İng. BASE] değil/yerine/= TEMELLİ


- "... BİÇİMİNDE DÜŞÜNMEK" ile "... BİÇİMİNDE BAKMAK"


- "... BİLMİNİ BİLMEK" ile/ve/değil/yerine (EN AZINDAN) ... BİLMİNİN SONUÇLARINI BİLMEK


- "... DÜŞÜNCELİ DÜŞÜNÜRLER" değil ... "KABULLÜ" DÜŞÜNÜRLER


- "... IŞIĞINDA" ile/<> "... ÇERÇEVESİNDE"


- "... İSTENCİ/İRÂDESİ" ile/değil ... İSTEĞİ

( ... irâdesi[yapma/yapabilme gücü]. İLE/DEĞİL ... yönelimi. )


- "... KAYDIYLA" ile/değil "... KOŞULUYLA"


- "... MANTIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< KABULÜ


- "... NEDENİYLE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "... GEREĞİNCE"


- "... NEDENİYLE" ile "... SONUCUNDA"


- "... OLDUĞU SEBEBİYLE" değil "... OLMASI NEDENİYLE"


- "... TANIMLANDI" ile/değil ... TANINDI


- "... YAPMAYA ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine ÇABA


- "... YÜZÜNDEN" ile/ve/değil/yerine "... NEDENİYLE"


- "...'NIN KENDİ" ile "...'NIN NEDENİ"

( Nedenler sayısızdır, tek neden fikri bir yanılsamadır. )

( Her bir şeyin sayısız nedeni vardır. )

( Sizi güldüren ya da ağlatan bir mektup alırsınız, bunun nedeni olan postacı değildir. )

( For everything there are innumerable causes. )

( Causes are numberless; the idea of a sole cause is an illusion.
You get a letter that makes you laugh or cry. It is not the postman who does it. )

( THE SELF OF ... vs. THE REASON OF ... )


- "...'YA DİKKAT ÇEKMEK" ile/ve/<> "...'YA ATIFTA BULUNMAK"


- "...'YA GEREK YOK" ile/değil/yerine "... YETERLİ"


- "...'YA NEDEN OLACAK ..." değil "...'YI SAĞLAYACAK ..."


- "...'YA NİSPETEN" ile/ve/||/<> "...'YA SAYGIDAN/HÜRMETEN"



(1/9)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )



Sayın İhsan FAZLIOĞLU'na, Ahmet ÇORAK'a, Baha Zafer'e, Ayhan Çitil'e, Tahir ÖZAKKAŞ'a, Doğan CÜCELOĞLU'na, Metin BOBAROĞLU'na, Kayıhan ŞAHİNOĞLU'na, Haluk BERKMEN'e, Mehmet Aşık'a, Mustafa ÖZEL'e, Ahmet DAVUTOĞLU'na, Kâzım MERTEK'e, İlber ORTAYLI'ya, Şinasi ve Gönül TEKİN'e...
Burhan OĞUZ'a, Ali DEMİRSOY'a, Lütfi YALÇINKAYA'ya, Galip ERDEM'e, Cevdet KUDRET'e, Ahmet ARVASÎ'ye, Osman TURAN'a, İsmail SAİB SENCER'e, İbn'ül Emin Mahmut KEMAL'e, Süheyl ÜNVER'e...
Ali KUŞÇU'ya, İbn-i SİNÂ'ya...
EINSTEIN'a, POPPER'a, PASTEUR'e, LAVOSIER'e, BOYLE'a...
HYPATIA'ya
PORTRELER GALERİSİ programına...
BSV'ye ve AAV'ye...
tarihteki, (adı/kendi bilinsin/bilinmesin, kaydı bulunsun/bulunmasın), doğrudan ya da dolaylı olarak
Felsefe, Bilim ve Sanata hizmeti/katkısı/çabası/desteği olmuş herkese...
paylaşımları/katkıları için çok teşekkür ederiz.



Bu sayfa 01 Ocak 2023 itibariyle 2536 kez incelenmiş/okunmuştur.