Bugün[25 Ekim 2025]
itibarı ile 21.699 başlık/FaRk ile birlikte,
21.699 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(58/88)


- MÜŞTEHİYÂT[< ŞEHVET] ile İŞTAHLILAR, İSTEKLİLER


- MÜSTEHLEK[Ar. < HELÂK] ile MÜSTEHLİK[Ar. < HELÂK]

( Yiyip içilerek tüketilmiş, bitirilen. İLE Yiyip içerek tüketen/bitiren. [Fr. CONSOMMATEUR] )


- MÜSTEHLİK[Ar. < HELÂK] değil/yerine/= TÜKETİCİ | YİYİP İÇEREK TÜKETEN, BİTİREN


- [ne yazık ki]
!MÜSTEHZÎ/SARKASTİK[İng. < SARCASTIC] değil/yerine/= ALAYCI/İĞNELEYİCİ


- MÜSTEKBİR ile/değil MÜTEKEBBİR


- MÜSTEKREH[Ar. < KERÂHET | çoğ. MÜSTEKREHÂT] ile MÜSTEKRİH[Ar. < KERÂHET]

( Tiksinilen, iğrenilen, iğrenç, istikrâh edilmiş. İLE Tiksinen, iğrenen, kerîh gören, istikrâh eden. | İştah kesen. )


- MÜSTELEZZ[Ar. < LEZZET | çoğ. MÜSTELEZZÂT] ile MÜSTELİZZ[Ar. < LEZZET]

( Lezzet alınmış, tadına varılmış. İLE Lezzet alan, tad alan, tadına varan. )


- MÜSTEMİ'[Ar. < SEM | çoğ. MÜSTEMLÎN] ile MÜSTEMİRR[Ar. < MÜRÛR]

( Dinleyen, dinleyici, işiten, istimâ eden. | Bir okula, sadece dinleyici olarak devam eden. İLE Uzayıp giden, istimrâr eden. | Sürekli, devamlı. )


- MÜŞTEMİL[Ar.] ile KAPSAYAN, İÇEREN, ŞÂMİL OLAN

( KAPSAYAN, İÇEREN, ŞÂMİL OLAN )


- [ne yazık ki]
!MÜSTEMLEKE[Ar.] değil/yerine/= SÖMÜRGE


- MÜSTENKİF[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİMSER


- MÜSTENKİH[Ar.] ile MÜSTENKİR[Ar.]

( Ağız koklayan. | İnceleyen, araştıran. İLE İnkâr eden. )


- MÜŞTEREK[Ar.] değil/yerine/= BİRLİKTE, ORTAK/LAŞA


- MÜSTEŞRİK[Ar.]/ŞARKİYATÇI/ORYANTALİST[Fr., İng.] değil/yerine/= DOĞUBİLİMCİ


- MÜSTEVÎ[Ar.] değil/yerine/= DÜZLEM


- MÜSTEZÂD[Ar. < ZİYÂDE] değil/yerine/= ARTMIŞ/ÇOĞALMIŞ

( Çoğalması istenilen, artmış. | Her dizesine bir küçük dize eklenmiş, Divan Edebiyatı şiir türü. [Bahr-i hecez vezinlerinden "mef'ûlü mefâîlü mefâîlü faûlün" vezninde söylenmiş dizelere "mef'ûlü faûlün" parçalarına denk birer parça katarak oluşturulan şiir.] )


- MUTÂ'/A[Ar. < TAV] ile MU'TÂ[Ar. < ATÂ]

( Boyun eğilen, itaat olunan, başkalarının kendine itaat ettikleri. İLE Verilmiş, îtâ olunmuş. | Veri. )


- MUTAASSIP(/B)[Ar.] değil/yerine/= BAĞNAZ/AŞIRI TUTUCU


- MUTÂBAKAT(Mantık) ile/ve TAZAMMUN ile/ve İLTİZAM

( Hakikat.(Dil) İLE Mecaz. İLE Kinâye. )

( Kuşatma. İLE/VE İçerme. )

( Kavramla nesnenin örtüşmesi. İLE/VE Bir kısmı dışarıda kalırsa. İLE/VE Bir anlamın bir kavrama bitiştirilmesi. )

( Mantık mutabakat üzerine yapılır. İLE/VE Tazammun ve iltizam ile edebiyat yapılır. )

( İnsan: Hayvan-ı Nâtık.(Kök) İLE İnsan: -Hayvan, -Nâtık.(Akıl) İLE Gerekli görme.(Çağrışım ile karıştırılmamalı) (İnsan: "İlim ve yazma kabiliyeti olandır.") )

( Vaz'i Lafzî Delâlet. )

( Vaz: Sesi anlama bitiştirme. )


- MÜTALAA ETMEK değil/yerine/= İRDELEMEK


- MUTÂLİ'[Ar. < TULÛ | çoğ. MUTÂLİÎN] ile MUTÂLİÎN[Ar. < MUTÂLİ]

( Kitap okuyan, mütâlâ eden. İLE Kitap okuyanlar, mütâlâa edenler. )


- MUTANT[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞMİŞ GEN


- MUTÂRAHA[Ar.] ile MUTARRÂ[Ar. < TARÂVET] ile MUTARRAH[Ar. < TARH]

( Birbirine söz söyleme. İLE Taze, tarâvetli. İLE Çıkarılmış, tarh edilmiş. )


- MUTASYON ile/||/<> KURAM

( Mutasyon kuramı ve sıçramalı evrim )

( Hugo de Vries tarafından 1901 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1848-1935) (Ülke: Hollanda) (Alan: Botanik, Genetik) (Önemli katkıları: Mutasyon teorisi) )


- MUTASYON ile/||/<> POLİMORFİZM

( Mutasyon nadir değişim İLE polimorfizm yaygın varyant. )

( Formül: 1 den az İLE 1 den fazla )


- MUTASYON ile/||/<> VARYASYON

( Mutasyon DNA değişimi İLE varyasyon çeşitliliktir )

( Formül: Nokta mutasyon İLE boy farkı )


- MÜTEBÂDİL[Ar. < BEDEL] ile MÜTEBÂDİR[Ar. < BÜDÛR]

( Birbirinin yerine geçen, tebâdül eden. | Sıra ile değişen. | [geometri] Karşılıklı. İLE Birdenbire akla gelen. | Üstün, birinci olmak için çırpınan. )


- MÜTEBAHHİR[Ar.] değil/yerine/= GENİŞ/DERİN BİLGİSİ OLAN


- [ne yazık ki]
!MÜTECÂVİZ[Ar.] değil/yerine/= SALDIRGAN/SALDIRICI/SATAŞKAN


- MÜTECERRİ'[< CÜR'A] değil/yerine/= YUDUMLAYARAK İÇEN

( Yudumlayarak içen, tecerrü eden. )


- MÜTECESSİS[Ar.] değil/yerine/= MERAKLI


- MUTEDİL[Ar.] değil/yerine/= ILIMAN/ILIMLI


- MÜTEFEKKİR[Ar.] değil/yerine/= DÜŞÜNÜR


- MÜTEFEKKİRE ve/<> TERTİB


- MÜTEFENNİN[Ar. < FENN] değil/yerine/= TEKNİK BİLGİ SAHİBİ, FEN BİLGİNİ


- MÜTEFER'İN[Ar.] ile MÜTEFERRİ'[Ar. < FER]

( Firavunlaşan, firavun tavrı takınan, firavun kesilen. | Kibirli. İLE Bir kökten ayrılan, dal budak salan, tefeccür eden. | Bir kökle ilgili olan. )


- MÜTEFERRİK[Ar.] değil/yerine/= AYRILMIŞ, DAĞINIK


- MÜTEFERRİKA ile İBRAHİM MÜTEFERRİKA


- MÜTEFESSİH[Ar. < TEFESSÜH] ile MÜTEFESSİH[Ar. < FÜSHAT]

( Çürümüş, bozulmuş, kokmuş, tefessüh etmiş. İLE Bollaşan, genişleyen. )


- MÜ'TEFİK[Ar.] ile MÜTTEFİK[Ar. < VEFK]

( Tersine dönen, dönmüş. İLE Bağlaşmış, birleşmiş, antlaşmış. | Düşüncede birlikte olan. )


- MÜTEHADDİ'[Ar. < HUD'A] ile MÜTEHADDÎ[Ar.]

( Bilerek aldanan, tahaddu' eden. İLE Çekişen, tahaddî eden. )


- MÜTEHADDİR[Ar. < HADER] ile MÜTEHADDİR[Ar.]

( Örtünen, bürünen, tahaddür eden. İLE Yokuş aşağı giden, hızla aşağı doğru inen, yuvarlanan. )


- MÜTEHADDIR[Ar.] ile MÜTEHÂDI'[Ar.]

( Yeşillenen, yeşil renk bağlayan, tahaddur eden. İLE Aldanmamış iken aldanmış gibi görünen. )


- MÜTEHÂLLİL[Ar.] ile MÜTEHÂLLÎ[Ar. < HALL]

( Bozulan, tahallül eden. | Araya giren, araya sokulan. İLE Hallolmuş, erimiş, çözülmüş, tahallül eden. )


- MÜTEHAMMİL[Ar. < HAML | çoğ. MÜTEHAMMİLÎN] ile MÜTEHAMMİR[Ar. < HAMR]

( Dayanan, tahammül eden, yük altında bulunup ses çıkarmayan, tahammül eden. İLE Mayalanan, ekşiyen, tahammür eden. )


- MÜTEHANNİ[Ar.] ile MÜTEHANNİN[Ar.]

( Eğrilen, münhanî olan. İLE Çok göreceği gelen, özleyen. )


- MÜTEHARRİK[Ar.] değil/yerine/= DEVİNGEN | İŞLEYEN/ÇALIŞAN


- MÜTEHARRIK[Ar. < HARK] ile MÜTEHARRİK[Ar. < HAREKET]

( Yırtılan, taharruk eden. İLE Hareket eden, kımıldayan, oynayan. | [felsefe, fizik] Hareketli, işler. )


- MÜTEHASSIS[Ar. < HUSÛS] ile MÜTEHASSİS[Ar. < HİSS]

( Bir işin bir alanını çok iyi bilen, uzman. | Sadece bir şeye ayrılmış, ayrı bir işte kullanılan. İLE Duygulanan, hislenen. )


- MÜTEHÂVİR[Ar.] ile MÜTEHÂVVİL[Ar. < HAVL]

( Birbiriyle konuşan, tehâvür eden. İLE Değişen, değişmiş, değişik, kararsız, tahavvül eden. | [matematik] Değişken. )


- MÜTEHAVVİL[Ar.]/PARAMETRE[Fr./İng. < PARAMETER] ile DEĞİŞKEN

( PARAMETER vs. VARIABLE )


- MÜTEHÂYYİL[Ar. < HAYÂL] ile MÜTEHAYYİR[Ar. < HAYRET | çoğ. MÜTEHAYYİRÎN]

( Hayâle dalan, hayal kuran, tahayyül eden. İLE Şaşmış, şaşırmış, hayrette kalan. )


- MÜTEHÂZZIR[Ar.] ile MÜTEHÂZZIR[Ar.]

( Yeşillenen, yeşil renk bağlayan, tahazzur eden. İLE Huzurda bulunan, hazır olan. )


- MÜTEKASSÎ[Ar.] ile MÜTEKAŞŞİ'[Ar. < KAŞ]

( Dikkatle araştıran, tekassî eden. İLE Balgam söktüren ilaç. | Balgam çıkaran hasta. )


- MÜTEKELLİM ile/ve MUHATAP ile/ve GAİP

( Ben. İLE/VE Sen. İLE/VE O. )


- MÜTELÂHHIZ[Ar.] ile MÜTELÂHIZ[Ar.]

( Ekşi bir şey yiyenin yanında ağzı sulanan, telâhhuz eden. İLE Gözucu ile birbirine bakan, telâhuz eden. )


- MÜTEMADİYEN ile BİTEVİYE ile NAMÜTENAHİ


- MÜTEMAHHIZ[< MÜTEMAHHIZÎN] ile İNANARAK, CAN VE GÖNÜLDEN ÇALIŞAN


- MÜTEMMİM CÜZ[Arç] değil/yerine/= TAMAMLAYICI PARÇA


- MÜTEMMİM[Ar.] değil/yerine/= TÜMLEÇ

( COMPLEMENT )

( Tamamlayan, bütünleyen, bitiren. | [mat.] Bütünler. | Tümleç. )


- MÜTENASİB ile MÜTENAFİR

( Çeken. İLE İten. )


- MÜTENÂSIR[Ar. < NÂSIR] ile MÜTENASSIR[Ar. < NASR] ile MÜTENÂSİR[Ar. < NESR] ile MÜTENÂSİL[Ar. < NESL]

( Yardımlaşan, birbirine yardım eden. İLE Hristiyan olan, tenassur eden. İLE Saçılan, intisâr eden. İLE Doğup büyüyen, tenâsül eden. )


- MÜTENÂZIR[Ar. < NAZAR] ile MÜTENAZZIR[Ar.]

( Birbirinin karşısında bulunan, birbirine bakan, tenâzur eden. | [mat.] Bakışık, simetrik. | [kimya] Bakışık. | [toplumb.] Karşılık. İLE Düşünerek dikkatle bakan, dikkatle bakarak düşünen. )


- MÜTENEBBÎ[Ar. < NEBE] ile MÜTENEBBİH[Ar. < NÜBH]

( Peygamberlik iddiasında bulunan, peygamberlik taslayan, yalancı peygamber. İLE Uyanan, uyanık, intibâh eden. | Uslanan, aklını başına toplayan. )


- MÜTENESSİR[Ar. < NESR] ile MÜTENEŞŞİR[Ar.]

( Saçılan, tenessür eden. İLE Dağılan, yayılan, intişar eden. )


- MÜTERÂDİF[< RİDF]/SİNONİM[İng.] değil/yerine/= EŞANLAMLI

( TERÂDÜF EDEN, BİRBİRİNİN ARDI SIRA GİDEN | YAZILIŞI AYRI, ANLAMI BİR OLAN, ANLAMDAŞ [İng., Fr. SYNONYME] )


- MÜTEREDDİT[Ar.] değil/yerine/= İKİRCİKLİ


- MÜTESÂİB[Ar.] ile MÜTESA'İB[Ar.]

( Esneyen, tesâüb eden. İLE Güç olan, güçleşen. )


- MÜTESÂLİK[Ar. < SULH] ile MÜTESALLİK[Ar.]

( Tırmanıcı, tırmanan. | Uçucu, uçan. İLE [bitkibilim] Etrafındaki şeylere dolanarak yukarı doğru çıkan, tırmanan. )


- MÜTEŞEBBİH:
"BENZER" ile/ve/değil/||/<>/< ŞÜPHE


- MÜTEŞEKKÎ[Ar. < ŞEKVÂ] ile MÜTEŞEKKİK[Ar.]

( Şikâyette bulunan, şikâyetçi, sızlanan. İLE Şekk[%50-50] ve şüphede kalan, şüpheden kurtulamayan. )


- MÜTESEMMÎ[Ar.] ile MÜTESEMMİM[Ar. < SEMM] ile MÜTESEMMİN[Ar.]

( Bir ad ile adlanan, müsemmâ olan. İLE Zehirlenen, tesemmüm eden. İLE Semiren, semen kazanan, tesemmün eden. )


- MÜTESEYYİB[Ar.] ile MÜTESEYYİB[Ar. < TESEYYÜB | çoğ. MÜTESEYYİBÎN]

( Dul kalan kadın, teseyyüb eden. İLE Kayıtsız davranan, aldırış etmeyen, teseyyüb eden. )


- MÜTETEVVEC[Ar. < TÂC] ile MÜTETEVVİC[Ar. < TÂC]

( Taç giydirilmiş. İLE Taç giymiş, taçlı. | [bitkibilim] Taçyapraklı. )


- MÜTEVÂZI değil/yerine/= ALÇAKGÖNÜLLÜ/GÖNLÜ YERDE/KOTKU


- MÜTEZAHHİR[Ar. < ZAHR] ile MÜTEZÂHİR[Ar. < ZUHÛR]

( Karısına, nikâhı bozacak bir söz söyleyen. | Biri tarafından yardım edilen, taraflısı olan. İLE Görünen, çıkan, tezâhür eden. )


- MÜTEZAYİT[Ar.] değil/yerine/= ARTAN/ÇOĞALAN


- MUTFAK ile GALİ[Fr. < Ar.]

( ... İLE Alçak ve altı düz gemi. | Gemilerin üst güvertelerinde ve palavralarında bulunan mutfak. )


- MUTLAK DEĞER ile/||/<> SAYI DEĞERİ

( Mutlak uzaklık, sayı değeri kendisidir )

( Formül: |-5|=5 İLE -5 )


- MUTLAK DEĞERLİ ile/değil/yerine DEĞERLİ


- MUTLAK KABUL ETMEK ile/değil/yerine ÖNEMSEMEK


- MUTLAK (KAVRAMLAR) ile/ve/değil EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK (KAVRAMLAR)


- MUTLAK (KAVRAMLAR) ile/ve/değil EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK (KAVRAMLAR)

( Birbirinden ayrılamayan kavramların didişmesi. )

( [not] ABSOLUTE (CONCEPTS) vs./and/but DIALECTIC (CONCEPTS) )


- MUTLAK REFRAKTER ile/||/<> GÖRECELİ REFRAKTER

( Mutlak hiç uyarılamaz, göreceli güçlü uyarı. )

( Formül: Impossible İLE difficult )


- MUTLAK SICAKLIK ile/||/<> BAĞIL SICAKLIK (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Mutlak Kelvin ölçeği, bağıl Celsius/Fahrenheit ölçeğidir )

( Formül: K İLE °C )

( William Thomson (Lord Kelvin) tarafından 1848 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- MUTLAK UZAY ile/||/<> MUTLAK MEKÂN

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- MUTLAK ve/=/||/<> ADEM


- MUTLAK ile/ve/değil ALIŞKANLIK


- MUTLAK ile/değil/yerine MUTFAK

( İdeoloji. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefe. )


- MUTLAK[Ar.] değil/yerine/= SALT/SALTIK


- MUTLAK ile/değil/yerine UZLAŞILMIŞ


- MUTLAKA ile/değil ELBETTE


- MUTLAKA ile/ve/değil/yerine/||/<> KUŞKUSUZ


- MUTLAK/LIK ile/ve/||/<> BAĞLAYICI/LIK


- SALTIK/LIK / MUTLAK/LIK ile/ve/||/=/<> KOŞULSUZ/LUK


- MUTLU İKEN ile ÜZÜNTÜLÜ İKEN ile ÖFKELİ İKEN

( Söz verme! İLE Yanıt verme! İLE Karar verme. )


- MUTLU OLABİLMEK ile/ve "TAM OLABİLMEK"


- MUTLU OLMAK:
"HERŞEYİN YOLUNDA OLMASIYLA" değil SORUNLARI, GÖRMEMEZLİKTEN GELEREK


- MUTLU OLMAK İÇİN GEREKEN "BENCİLLİK":
"SADECE KENDİNİ DÜŞÜNMEK" değil/yerine ÖNCELİKLE KENDİNİ DÜŞÜNEBİLMEK


- MUTLULUK ADASI ve/||/<>/< SIRADANLIK DENİZİ

( Mutluluk adasına, sıradanlık denizinden ulaşılır. )


- MUTLULUK "DUYGUSU" değil MUTLULUK


- MUTLULUK:
FİYATI OLANLARLA değil/yerine DEĞERİ OLANLARLA


- MUTLULUK İÇİN ...:
DAHA AZ ... ve/>< DAHA ÇOK ...

( ... nefret edelim. VE/>< ... sevelim.
... kaygılanalım. VE/>< ... dans edelim.
... alalım. VE/YERİNE/>< ... verelim.
... tüketelim. VE/YERİNE/>< ... üretelim/türetelim.
... somurtalım. VE/YERİNE/>< ... gülelim.
... konuşalım. VE/YERİNE/>< ... dinleyelim.
... korkalım. VE/YERİNE/>< ... deneyelim.
... yargılayalım. VE/YERİNE/>< ... kabul edelim.
... izleyelim. VE/YERİNE/>< ... yapalım.
... şikâyet edelim. VE/YERİNE/>< ... takdir/tebrik edelim. )


- MUTLULUK:
SEROTONİN ve/||/<> OKSİTOSİN ve/||/<> MELATONİN ve/||/<>
NORADRENALİN ve/||/<> FENİLETİLAMİN ve/||/<>
DOPAMİN ve/||/<> ENDORFİN ve/||/<> ASETİLKOLİN

( Özsaygı ve uyku hormonu. VE/||/<> Güven hormonu. VE/||/<> Coşku hormonu. VE/||/<> Heyecan hormonu. VE/||/<> Mutluluk hormonu. VE/||/<> Ödül hormonu. VE/||/<> Ağrı kesici hormon. VE/||/<> Uyanıklık hormonu. )

( )


- MUTLULUK, ...:
"YAŞAM TARZIMIZDA" değil YAŞAMA BAKIŞ TARZIMIZDA


- MUTLU/LUK ve/||/<>/>/< DİNGİN/LİK


- MUTSUZLUK MERKEZLERİ ile/ve/değil/yerine/>< MUTLULUK MERKEZLERİ

( 7. SAADET[SÜREKLİ MUTLULUK] MERKEZİ
------------------
6. YÜKSEK BİLİNÇ
5. KOŞULSUZ SEVGİ (BOLLUK)
4. SEVGİ
[mutluluk merkezleri]
ile/ve/değil/yerine/><
[mutsuzluk merkezleri]
3. GÜÇ
2. DUYGU
1. GÜVENLİK [en alt] )

( YÜKSEK BİLİNÇ KILAVUZU )


- MUTSUZLUK NEDENLERİ'NDE:
CEHÂLET ve DALGI/GAFLET


- MUTSUZLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MUTLULUK

( Sahip olduklarımızı unuttuğumuzdan dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sahip ol(a)madıklarımıza ulaşmak için. )

( En mutsuz kişi, geçmiş ve/ya da geleceğe (fazla) odaklı olandır. )


- [ne yazık ki]
"MUTSUZ/LUK" ile/ve/||/<>/>/< "UMUTSUZ/LUK"

( Ahlâksızlık. İLE/VE/||/<>/>/< Küfür. )


- [ne yazık ki]
MUTSUZLUK:
"SAHİP OLAMADIKLARIMIZA ULAŞAMADIĞIMIZDAN DOLAYI" değil SAHİP OLDUKLARIMIZI UNUTMAKTAN DOLAYI


- MUTTASIF[< VASF] ile ...

( VASIFLANAN, KENDİNDE BİR HAL, BİR SIFAT, BİR VASIF BULUNAN, İTTİSÂF EDEN )


- MUTUAL İLE CONDİTİONAL İLE RELATİVE ile/||/<> BİLGİ ÖLÇÜLERİ

( Farklı bilgi ilişki metrikleri. )

( Formül: I(X;Y) = I(Y;X) ≥ 0 )


- MUTUALİZM İLE KOMMENSALİZM İLE PARAZİTİZM ile/||/<> SİMBİOZ TÜRLERİ

( Türler arası ilişkiler. )

( Formül: Mantar + Alg = Liken )


- MUTUALİZM İLE KOMMENSALİZM İLE PARAZİTİZM ile/||/<> SİMBİYOZ TÜRLERİ

( Türler arası etkileşim tipleri. )

( Formül: +/+ İLE +/0 İLE +/- )


- MUTUALİZM ile/||/<> PARASİTİZM

( Mutualizm +/+ iki fayda İLE parasitizm +/- tek fayda. )

( Formül: Win-win İLE exploitasyon )


- MUTUALİZM ile/||/<> PARAZİTİZM

( Mutualizm karşılıklı yarar İLE parazitizm tek taraflı yarar )

( Formül: +/+ (mutualizm) İLE +/- (parazitizm) )


- MUVAFFIK[Ar. < VEFK] ile MUVÂFIK[Ar. < VEFK]

( Başarı kazandıran, muvaffak eden. İLE Uygun, yerinde. | [müzik] Bir makam. )


- MUVAHHİT, BEDİA (İST. 1897 - 1994) :

( Emirganlıdır. Kadıköy Terakki Mektebi ve Notre Dame de Sion Lisesinde okudu ve çocuk yaşta Fransızca ve Rusça öğrendi. Öğrenimini sürdürürken o yıllarda kurulan telefon şirketinde çalışan ilk kadınlardan biri oldu. 1921'de Erenköy Kız Lisesinde Frasızca öğretmenliğine başladı. Tiyatro ve sinema sanatçısıdır. Türkiye'nin ilk kadın oyuncusudur. Tiyatro ile 1908'de tanıştı. 1914'te kurulan Darülbedayi'ye girdi. İlk sinema filmini 1923'te Muhsin Ertuğrul'un önerisi üzerine çekti ve Halide Edip Adıvar'ın "Ateşten Gömlek" filminde Ayşe rolü ile dikkatleri üzerinde topladı. 1923'te "Ceza Kanunu" adlı oyunla sahneye çıktı ve tiyatro hayatı başladı. Sanat hayatı boyunca 200 den fazla oyunda ve pek çok sinema filminde rol aldı. Sarıyer halkevindeki tiyatro çalışmalarına öğretici ve oyuncu olarak katıldı ve temsillerde rol aldı. 1975 yılında Şehir Tiyatrosundan emekli oldu. 1987'de ise Devlet Sanatçısı unvanını aldı. Hisse - i Şayia, Taş Parçası, Aktör Kin, Yorgaki Dandini, Hamlet, Devlet Kuşu, On İkinci Gece, Matmazel Julie, Aynaroz Kadısı, Hortlaklar, Mürai, Tersine Akan Nehir, Bir Kavuk Devrildi, Venedik Taciri, Fermanlı Deli Hazretleri, Mum Söndü, Bir Ölü Evi, Otelle, Kafes Arkasında, Kafatası, Lüküs Hayat, Yarasa, Müfettiş, Saz - Caz, Mırnav, Ayak Takımı Arasında, Tebeşir Dairesi, Ahududu, Küçük Şehir, Oyun İçinde Oyun, Deli Saraylı, Kibarlık Budalası, Sana Rey Veriyorum, Deli Dolu, Suç ve Ceza, Çifte Keramet, Dama Çıkmış Bir Güzel, Gecikenler isimli filmler rol aldığı bazı oyunlardır. Rol aldığı filmler ise: Pençe, Casus, Ateşten Gömlek, İstanbul Sokaklarında, Karım Beni Aldatırsa, Beklenen Şarkı, Paydos, Yaşlı Gözler, Son Beste, Gülmeyen yüzler, Çapkınlar, Gönül Ferman Dinlemez, Bir Gecelik Gelin, Belalı Torun, Barut Fıçısı, Genç Kızlar, İstanbul Kaldırımları, Kaynana Zırıltısı, Manyaklar Köşkü, Gençlik rüzgârı, Halk Çocuğu, Anasının Kuzusu, Gel Barışalım, Sarı Kızla Kopuk Ahmet, Hizmetçi Dediğin Böyle Olur, Hep O şarkı, Sevinç Gözyaşları, Bozuk Düzen, Aşkın Gözyaşları, Çalıkuşu, Sokak Kızı, O Kadın, Sevgilim Artist Olunca, Şoförün Kızı, Evlat Uğruna, Sen Benimsin, Zehirli Hayat, Dünyanın En Güzel Kadını, Katip Ateşli Çingene, Esmerin Tadı Sarışının Adı, Lekeli Melek, Son Mektup, Tatlı Sevgilim ve Yumurcak'tır. )


- MUVAKKİTHANE :

( Emirgan Muvakkithanesi Çınaraltı'nda Hamid - i Evvel Camiinin karşısındadır. Camiden 6 yıl sonra yani 1844'te Sultan I.Abdülmecid (1839 - 1861) tarafından yaptırıldı. Muvakkithane Cumhuriyet döneminde değişik amaçlar için kullanıldı. Uzun süre Emirgan Spor Kulübü olarak kullanılan bina halen büfedir. )


- MUVÂZAA[Ar. < VAZ] ile MUVAZZA'[Ar.] ile MUVAZZAH[Ar. < VUZÛH]

( Bir konuda bahse girişme. | Danışıklı dövüş. İLE Saygı gösterilmeyen kişi. İLE Açıklanmış, etraflıca anlatılmış, îzâh edilmiş, tavzîh edilmiş. )


- MUVÂZÎ[Ar. < VEZY] ile MUVAZZİH[Ar. < VUZÛH]

( Paralel. İLE Açıklayan, ayrıntılı olarak anlatan, îzâh eden. )


- MÜVECCEH[Ar. < VECH] ile MÜVECCİH[Ar.]

( Yüzü bir tarafa döndürülmüş, tevcîh edilmiş. | Herkesin teveccüh ettiği, makbul, uygun/münâsip. İLE [mat.] Doğrultman. )


- MÜVECCİBE[Ar.] değil/yerine/= TALKIM

( Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi. )


- MÜVELLED[Ar. < VİLÂDET] ile MÜVELLİD[Ar. < VİLÂDET]

( Doğmuş, doğurulmuş, doğma. | Melez, kanı karışık. | Yok iken, sonradan ortaya çıkmış. İLE Doğuran, tevlîd eden. | Doğurtan, doğurtucu, ebe. | [kimya] Ortaya çıkan/çıkaran. )


- MUZ ile EBEKE

( ... İLE Filipinler'de yetişen bir muz. )

( Muz bitkisinin yaşamı 5 yıldır. )

( Muzgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, birçenekli, çok yıllık bir bitki.[ağaç değildir!] | Bu bitkinin, kendine özgü, hoş kokulu, tatlı, besleyici, kalın kabuklu, uzun meyvesi. İLE ... )

( MEVZ ile/ve ... )

( BANANA vs./and ... )

( MUSA SAPIENTUM cum ... )


- MUZ ile KANDOM

( ... İLE Tatsız, şişman bir muz. [Papua Yeni Gine'de] )


- MUZ ile MATOKE

( ... İLE Uganda'da, sadece pişirilerek yenilebilen yeşil bir muz. )


- MUZ ile/değil PLANTANO/PLAINTAIN

( ... İLE/DEĞİL Ekvador'da, Kolombiya'da ve bazı Güney Amerika ülkesinde, acı olmasından dolayı ancak kızartılarak yenilebilen, kırmızı renkli muz. )


- MUZ ile YAYLA/DAĞ MUZU (IŞGIN)

( Kanserden korunma haberi için burayı tıklayınız... )

( ... ile )

( ... ile IŞKIN/AŞGIN/AŞKIN/EŞKİN/EŞGİN/IÇGIN/IÇKIN/UÇGUN/UÇKUN/UŞGUN/UŞKUN )

( ... cum RHEUM RIBES )


- MUZA'AF[Ar.] ile MUZÂAF[Ar. < ZIF] ile MUZÂF[Ar. < ZAYF | çoğ. MUZÂFÂT]

( Bir o kadar daha çoğaltılmış, bir kat daha artmış, taz'îf edilmiş. İLE İki kat, kat kat, katmerli. | Aynı "orta harfi" ile "son harfi", aynı harfin tekrarından oluşan sözcük.[musrir:musirr / müdrir:müdirr | hâdid:hadd] İLE Katılmış, bağlanmış, bağlı, izâfe edilmiş. | [ad takılarında] Belirtilen, başka bir ada katılmış ve onu tamamlamış olan. )


- MUZA'FER[Ar.] ile MUZAFFER[Ar. < ZAFER]

( Safran renginde, sarı renkte. | Safranlı. [pilav vb.] İLE Üstün, üstünlük, zafer kazanmış. )


- MUZÂHÎ[Ar. < ZAHY] ile MUZÂHİR/MÜZÂHİR[Ar. < ZAHR]

( Benzeyen, benzeyici. İLE Arka, taraflı çıkan, yardım eden, koruyan, zahîr olan. )


- MÜZÂKERE[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞME/K


- MUZDARİP/MUZTARİB[Ar. < DARB] ile MÜSTARİB[Ar. < ARAB] ile MÜSTAHLİB[Ar. < HALBB]

( Istırap çeken. İLE Araplaşmış olan, aslen Arap olmadığı halde sonradan Araplaşmış olan. İLE Tırmalayan, istihlâb eden. )


- MUZDARİP değil/yerine/= İÇVURUK/ÇEKENLİ


- MÜZE:
"KORUMA/SERGİLEME YERİ" ile/değil/||/<>/< ESİNLENDİRME YERİ/ARACI


- MÜZEHHEB[Ar. < ZEHEB] ile MÜZEHHİB[Ar. < ZEHEB]

( Altın suyuna batırılmış. | Yaldızlanmış. İLE Altın suyuna batıran, tezhipçi, tezhip eden. | Yaldıza batıran, yaldızcı. )


- MÜZEVİR/MUZEVVİR[Ar.] değil/yerine/= ARABOZAN

( İki kişinin arasındaki dostluğu ya da geçimi bozan "kişi". )


- MÜZEVVER[Ar. < ZEVER] ile MÜZEVVİR[Ar. < ZEVER]

( Uydurulmuş, düzme söz, haber, tezvîr olunmuş. İLE Yalanı, telleyip pullayan, arabozucu, tezvîr eden. )


- MÜZEYYEN SOKAK :

( Bu sokağın adı eskiden Torik Sokak'tı. Yenimahalle - Sarıyer arasında eskiden pek çok sayıda balık tuzlayıcısı vardı. Bu nedenle sokağa Torik Sokak denilmişti ama zamanda tuzlayıcılar ortadan kalkınca sokağın ismi de "Müzeyyen Sokak" olarak değiştirildi. )


- MÜZİK/ŞARKI ALBÜMLERİNDE:
10'DA BİRKAÇ ile 10'DA 10 ile 10'DA 100/1000

( Bir sanatçının, albümlerinde yaptığı müzik ve şarkıların ancak birkaçı, ötekilere göre çok daha fazla sevilir. İLE Bazı sanatçılarımızın, bazı albümlerinde bulunan parçaların, 10'unun da tutması, çok az sanatçının yakalayabildiği bir durum ve başarıdır. İLE Ancak birkaç sanatçımız da, 10 parçalık albümleriyle, bizde 100/1000 büyük şarkılık etki ve coşku uyandırıyor. Aşk şarkıları, bunların başında geliyor. Yazdığı sözleriyle, müziğiyle, buğulu hoş sadâsı, kişilere olan saygısı ve yakınlığıyla, sanat yaşamının başlangıcından beri aynı biçimde ve artarak devam eden tüm dinleyici/hayran kitlesine de baktığımızda, özellikle Yaşar'ım/ız, bu sanatçı ve şarkılara en iyi örneklerden biridir. Başarılarının artarak devamını dileyerek, saygı, sevgi ve teşekkürümüzü sunuyoruz... )


- MÜZİK ve/||/<> BEYİN

( )


- MÜZİK ile/ve/<>/= MATEMATİK

( )


- MÜZİK ile/||/<> MATEMATİK

( Müzik kuramınin matematiksel temelleri )

( Farabi tarafından 935 yılında keşfedildi/formüle edildi. (870-950) (Ülke: Türkistan) (Önemli katkıları: İkinci öğretmen, mantık, müzik teorisi, siyaset felsefesi) )


- MUZİP değil/yerine/= TAKILGAN


- MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ

( MUSICIAN vs. VIRTUOSO )


- MÜZMİN[Ar.]/CHRONIC[İng.]/KRONİK[Fr.] değil/yerine/= SÜREĞEN/SÜREGEN

( Ne kadar süreceği belirli olmaksızın sürüp giden. | Uzun zamandan beri süren. | Uzun zamandan beri süren, uzun süreli olan (hastalık). )


- MW/MICROWAVE[İng.] değil/yerine/= MİKRODALGA


- MYS/MODEL MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= MODEL YÖNETİM DÜZENİ


- N-GLYCAN İLE O-GLYCAN İLE GPI ile/||/<> GLİKOZİLASYON

( Protein şeker modifikasyonu. )

( Formül: Asn-X-Ser/Thr motifi )


- N-TİPİ İLE P-TİPİ İLE İNTRİNSİK ile/||/<> YARI İLETKEN TÜRLERİ

( Silikon ve germanyumun katkılanma türleri. )

( Formül: E_g(Si) = 1.1 eV )


- N-TİPİ YARIİLETKEN ile/||/<> P-TİPİ YARIİLETKEN

( N-tipi fazla elektron, P-tipi fazla delik )

( Formül: Donor (N) İLE Akseptör (P) )


- N-TİPİ ile/||/<> P-TİPİ

( n-tipi elektron verici katkı İLE p-tipi elektron alıcı katkı. )

( Formül: Donor (P ileAs) İLE Akseptör (B ileGa) )


- NABIZ ile/||/<> TANSİYON

( Nabız kalp atım sayısı İLE tansiyon basınç )

( Formül: Atım/dakika İLE mmHg )


- NABZI/M/N ve/||/<>/> KALBİ/M/N

( [atsın, ...] Seksen. VE/||/<>/> Tek sen. )


- NÂCÎ[Ar.] ile NÂCİ'[Ar.] ile Nâcî[Ar.]

( Kurtulan, selâmete kavuşan, necat bulan. | Cehennemden kurtulmuş, cennetlik. İLE Sindirimi kolay yiyecek. İLE Birçok eseri bulunan, Tercemân-ı Hakîkat gazetesi yazarı.[öl. 1893] )


- NÂCİ ile/ve NECÎB


- NADAS ile/ve/değil/yerine/||/<> NEKÂHET

( Toprakta/bitkilerde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sayrıda/kişide. )


- NADH ile/||/<> FADH₂

( NADH 2.5 ATP ETC İLE FADH₂ 1.5 ATP kompleks II giriş. )

( Formül: Kompleks I İLE II )


- NAFİ BABA CAMİİ :

( Rumelihisar'ın üst kısmında ve Nafi Baba mevkiinde bulunan camiidir. Tarihi özelliği yoktur. )


- NAFİ BABA SOKAK :

( Rumelihisarı sokaklarından biridir. İsmini Nafi Baba Tekkesi şeyhi Nabi Baba'dan almıştır. Nafi Baba tekkede 53 yıl şeyhlik yapmış ve şöhreti yakalamıştır. Yeniçeri ocaklarının kaldırılması üzerine Tekke binası 1926'da yıktırılmış 1839 yılında tekrar inşâ edilmiştir. Sokaklara isim verilirken şeyh unutulmamış ve bir sokağa "Nafi Baba Sokak" ismi verildi. )


- NAFİ BABA TEKKESİ/DERGÂHI :

( Boğaziçi Üniversitesi kampüsü içinde bulunan bu tekkeye şehitlik tekkesi de denilmektedir. Tekkenin adının duyulması Nafi Baba'nın postnişinliği döneminde oldu. Bu tekke de (Dergâhta) postnişinlik babadan oğula geçiyordu. )


- NAFİ BABA :

( Nafi Baba Dergâhı posnişiydi. Dergâh Rumelihisarı'nın üst kısımlarında bulunuyordu. Nafi Baba 1835'te İstanbul'da doğmuş ve 1908'de İstanbul'da ölmüştür. Dini bilimleri Silivri Müftüsü Sadık Efendi ile Adanalı İsmail Efendi'den tahsil etmiş, Fatih Camii dersi İmamlarından Musa Kazım Efendi'den de ders alarak bilgisini genişletmiştir. 1846'da kendisine İptidai Hariç İstanbul Müderrisliği unvanı verilmiştir. 1872'de Musıla - i Süleymaniye'ye müderrisliği, 1907'de Bilad - ı Mahreçten Halep Mevleviyeti'ne terfi ettikten sonra 1908'de vefât etmiştir. )


- [ne yazık ki]
NAGASAKİ ve/||/<> HİROŞİMA

( Atom bombası, İkinci Dünya Savaşı sırasında sırasıyla 06 ve 09 Ağustos 1945 tarihlerinde atıldı. )


- NAĞRA değil NARA[Ar. < NARE]

( Haykırma, bağırma. | "Sarhoş ya da külhanbeyi" bağırması. )


- NÂHİB[Ar. < NEHB] ile NAHÎB[Ar. çoğ. NAHB] ile NAHÎB[Ar.]

( Yağmalayıcı/yağma eden, talanlayan/talanlayıcı, çapulcu. İLE Korkak. İLE Avaz avaz ağlama. )


- NAHÎF[Ar.] ile NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile NAHİF/NAİF[Fr.]

( Genizden gelen ses. İLE Zayıf, arık. İLE Kendini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı. | Güzel sanatların, özellikle resim alanında kendini yetiştirmiş sanatçısı ya da onun yapıtı. | Saf, deneyimsiz. | Acemice yapılan. )


- NAHIL[Ar. < NAHL] ile ...

( Anıtsal süs. Gümüş ya da mumdan yapılarak gelinlerin önünde götürülmesi ya da sonra gelin odasına konulması zamanında âdet olan süs ağacı. | Hurma ağacı. )


- NAHÎL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL/E[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar.]

( Hurma ağacı. İLE İnce, zayıf, arık. İLE Kalburcu. İLE Susuz, suyu olmayan. )


- NÂHL[Ar. çoğ. NÜHÛL] ile NAHL[Ar.]

( Dişil bal arısı. İLE Hurma ağacı. | Zamanında, âdet olan süs ağacı. | Gümüş ya da mumdan yapılarak gelinlerin önünde götürülmesi ve sonra gelin odasına konulması. | [yazında/edebiyatta] İnce, uzun, nârin gövdeli dilber. )


- NAHL[Ar.] ile ŞİMRAH[Ar.]

( Hurma ağacı. İLE Hurma budağı, salkımı. )

( Ekildikten ancak 40 - 50 yıl sonra meyve verir. )


- NAHZ[Ar.] ile NAHZ[Ar.]

( Bir şeyle dürtme. | Biber gibi şeyleri havanda dövme. İLE [cerrahlıkta] Ameliyatta kesilecek kemiği açma. )


- NAÎB[Ar.] ile NAÎK[Ar.]

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. İLE Karga ötüşü. | Horoz sesi. )


- NÂİL OLMAK ile/ve/<> LÂYIK OLMAK/OLABİLMEK


- NÂİL[< NEYL] ile ...

( MURADINA EREN, ERMİŞ, ELE GEÇİREN | (OLMAK) ile ABCDEF ( ERİŞMEK )


- NAİLE SAĞLAM VEREM SAVAŞ DİSPANSERİ :

( Sarıyer Merkez Mahallesinde Orta Çeşme Caddesi üzerindedir. 1955'ten beri aynı binada hizmet vermektedir. Bu dispanserin dernek başkanlığını 1997 yılına kadar 42 yıl süre ile Yaşar Hanım (Ağatan) yaptı. Dernek binasının yanındaki Çobanoğlu Köşkü dispanserin lojmanı olarak kullanılmaktadır. )


- NÂİM[Ar. < NEVM | çoğ. NÂİMÎN, NİYÂM, NÜVVÂM, NÜVVEM, NÜYYEM] ile NÂİM[Ar. < Nİ'M] ile NAÎM[Ar.]

( Lezzeti alınan her türlü yiyecek, bollukta yaşayış. | Cennetin bir bölümü. | Uyuyan, uykuda bulunan. İLE Taze, körpe. | Yumuşak, kemiksiz şey. İLE Bollukta yaşayış. | Cennetin bir bölümü. )


- NAK'[Ar.] ile -NÂK[Ar.]

( Suda ıslanma. | Sıcak suda haşlama. | İlâç olarak çıkarılan su. | Hayvanın yiyeceğini soğuk su ile ıslatma. | Toz. İLE Adlara takılarak sıfat oluşturan bir edat.[-li,-lü anlamını verir][DERD-NÂK: Dertli. | ELEM-NÂK: Elemli.] )


- NAKED SİNGULARİTY İLE FİREWALL İLE FUZZBALL ile/||/<> KARADELİK PARADOKSLARI

( Karadelik fiziği problemleri. )

( Formül: S = A/4 (Bekenstein-Hawking) )


- NAKİL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL (ETMEK)


- NAKŞ (ETMEK):
HARF[HRF] ile/ve/<> RAKAM[RKM] ile/ve/<> KİTAP/KETEBE[KTB]

( Üçünün de anlamı, "Kazıyarak nakşetmek"tir. )


- NALBANT ÇEŞME SOKAK :

( İsmini bu sokak üzerinde bulunan Nalbant Mehmet Ağa'nın 1797 yılında yaptırdığı çeşmeden almıştır. Ayrıca Nalbant Çeşme ismini taşıyan altı geçici sokak daha var. )


- NALBANT MEHMET EFENDİ TEKKESİ :

( Rumelihisarı kalesi içinde bulunan bir tekkedir. Tekkeyi kuran Nalbant Mehmet Efendi olduğu için bu isimle anılmaktadır. Kalenin onarılması ve içindeki mahallenin kaldırılması sırasında tekke de kaldırıldı. )


- NALBUR MEHMET EFENDİ HAMAMI :

( Rumelihisarı kalesi içinde Nalbur Mahmut Efendi tarafından yaptırılan ve yaptırılanın adını taşıyan hamam da zamanla yıkılıp yok oldu. )


- NALBURİ MEHMET EFENDİ DERGÂHI :

( Rumelihisarında bulunuyordu, son şeyhi Şeyh Kamil Efendi olup Nakşibent tarikatı mensubuydu. )


- NALLI MESCİD ile ...

( Bâbıâli'dedir. [XV. yy.] )


- NAMAZ:
DÜŞÜNCE ve EYLEM BİRLİĞİ/BULUŞMASI


- NAMAZ ile/ve/||/<>/< AHLÂK

( [Zorunlu/Farz!] 5 vakit. İLE/VE/||/<>/< 24 saat boyunca, her an. )


- NAMAZGAH ÇEŞMESİ :

( Bahçeköy'de Belgrad Ormanı içindeki Sultan Mahmut II. Bendinin sağ yanındaki yamaçtadır. Duvar çeşmesi hüviyetindedir. Kim tarafından ne zaman yapıldığı bilinmiyor. )


- NAMAZGÂH SOKAK :

( Rumelikavak mezarlığının ilerisinde bulunan bir sokaktır. Eski dönemlerde burada açık hava mescidi vardı. Yani alanda bir kıble taşı bulunuyor ve namaz vaktinde bu alan namaz kılma yeri olarak kullanılıyordu. Sırf bu nedenle bu sokağa Namazgâh Sokak adı verilmiştir. )


- NAMAZGÂH :

( Rumelikavağı'ndaki namazgâh eski mezarlığın kuzey tarafında idi. Namazgâhın tarihi Kavak Hisarları'nın yapıldığı yıllara kadar iner (IV. Murat dönemi: 1623 - 1640). Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana sadece ismi kaldı. Namazgâh taşı ve namaz kılınan yeri yıkılıp gitmiş. Aynı yerde suyu akmayan bir çeşme ve namazgâh ismini taşıyan İETT otobüsleri durağı var. )


- NÂMİYE ile HASSÂSE ile MÜDRİKE

( Gövdesel yaşamsallığın, bitkilerdeki görünüşü. İLE Gövdesel yaşamsallığın, hayvanlardaki biçimi. İLE Gövdesel yaşamsallığın, insandaki dışlaşması. [akıl] )


- NÂMÛS[Ar.] ile/değil/<> NOMOS[Yun.]

( Yasa. | Ar, edep, hayâ, ırz. | Temizlik, doğruluk. | Allah'a yakın olan büyük melek. | Esrâr sahibi. | Sinek. | Derinden gelen ses. İLE/DEĞİL/<> Yasa. )


- NANE ile/değil BUHRİYE


- NANE ile/ve/<> KEKİK

( PEPPERMINT vs. THYME )

( MENTHA PIPERITA cum THYMUS VULGARIS )

( ... İLE/VE ÂVŞİN, ÂVİŞE/ÂVİŞEN )


- NANE ile NARPIZ

( ... İLE Yaban nanesi. )


- NANE ile SU/YABAN NANESİ/YARPUZ

( .. İLE Ballıbaklagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, güzel kokulu bir bitki. )

( MENTHA SATIVA cum MENTHA PULEGIUM )

( ... ile YARPUZ/YAPRUZ/YALPUZ/NARPUZ )


- NANKÖR[Fars.]["NAMKÖR" değil!] değil/yerine/= İYİLİKBİLMEZ


- NANO TEKNOLOJİ ve/<>/|| NENE(NİNE) BİLGELİĞİ


- NANO TEKNOLOJİ ile/ve/<> SÜPER İLETKEN/LER

( )


- NANO-CATALYSİS ile/||/<> BULK CATALYSİS

( Nano-catalysis nanoparçacık katalizör kullanırken İLE bulk catalysis makroskopik katalizör kullanır )

( Formül: High surface area )


- NANO-EMÜLSİYON ile/||/<> MİKRO-EMÜLSİYON

( Nano kinetik kararlı 20-200nm, mikro termodinamik <100nm. )

( Formül: Metastabil İLE kararlı )


- NANO-KAPSÜL ile/||/<> NANO-KÜRE

( Kapsül içi boş ilaç taşıma, küre dolu katı. )

( Formül: Hollow İLE solid )


- NANOKOMPOSİTE HİBRİD ile/||/<> NANOKOMPOSİTE AŞILAMASI

( Nanokomposite hibrid farklı materyallerin kimyasal birleşimiken İLE nanokomposite aşılaması fiziksel karışımdır )

( Formül: İnorganik-organik )


- NANOTEKNOLOJİ ile BİYOTEKNOLOJİ

( Atomik ve moleküler seviyede nesnelerin manipülasyonu ile ilgilenen bir bilim dalı. İLE Canlıları ve biyolojik süreçleri kullanarak ürünler ve hizmetler üreten bir bilim dalı. Bu iki dalın kesiştiği noktada, nano ölçekte biyolojik düzenler ve cihazlar tasarlanmakta. )


- NAR ile NÂR

( Meyve. İLE Ateş. )


- NARASYON/U değil/yerine/= ÖYKÜ/SÜ


- NARENCİYE[Ar.] değil/yerine/= TURUNÇGİLLER


- NARSİSİZM/NARSİSİST ile SOLİPSİZM/SOLİPSİST


- NARSİSİZM ile/ve/||/<> KÖTÜCÜL(MALIGNANT) NARSİSİZM


- NASFET/NISFET[Ar.] değil/yerine/= HAK VE ADÂLETE UYGUNLUK


- NASH İLE PARETO İLE CORRELATED ile/||/<> DENGE KAVRAMLARI

( Oyun kuramınde denge türleri. )

( Formül: BR(σ₋ᵢ) = σᵢ )


- NASH İLE PARETO İLE STACKELBERG ile/||/<> DENGE KAVRAMLARI

( Oyun kuramınde farklı denge türleri. )

( Formül: BR₁(s₂) ∩ BR₂(s₁) = Nash )


- NASÎB ile NASB

( Pay, kısmet. | Birinin elde edebildiği şey. İLE Bir memurluğa tâyin. | Dikmek, saplamak. )


- NASİHAT ile/ve/değil/||/<>/< NASIL


- NASİHAT ile/ve/||/<> NASİP[Ar. NASİB]


- NASİHAT ile TEMBİH[Ar. < TENBİH]

( Öğüt. İLE Uyarı, uyarma, uyarım. )


- NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR


- NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ ile NE BİLDİĞİMİZ

( Ne bildiğimizi değiştirir. İLE Nasıl göründüğümüzü değiştirir. )


- NASIL KULLANIŞI değil NASIL KULLANILDIĞI


- NASIL YARARLANIRIM? değil/yerine/>< NASIL YARARLI OLABİLİRİM?


- NASIL? ile NE KADAR?

( HOW? vs. HOW MUCH? )


- NASIP[Ar.] değil/yerine/= ATAMA


- NASİP ile/ve/değil/yerine AZİM

( Nasip bilmeyip, azim biliriz. )


- NASİP ile/ve İHSAN


- NASİP ile KISMET

( Kısmetse gelir Yemen'den, değilse gelir çenenden. )


- NASİP ile/ve KISMET

( Bu kurda, bu kuşa, bu da nasip olursa bana. )

( image

image )


- NASİP ve MÜESSER


- NASIP ile NASİP

( Atama. İLE Birinin payına düşen şey. | Birinin elde edebildiği, sahip olabildiği şey. | Kısmet, talih, baht. | Günlük kazanç. )


- NASRETTİN HOCA PARKI :

( Tarabya Mahallesindedir. 1.950,00 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 1.230,00 m²'lik yeşil alanı, 150,00 m²'lik çocuk oyun parkı ve 220,00 m²'lik spor alanı bulunmaktadır. )


- NASTİ ile/ve/||/<> TROPİZMA


- NATURAL İLE YONEDA İLE KAN ile/||/<> KATEGORİ TEOREMLERİ

( Temel kategori kuramı sonuçları. )

( Formül: Nat(Hom(A ile-) İLE F) ≅ F(A) )


- NATURAL ORBİTAL ile/||/<> CANONİCAL ORBİTAL

( NO yoğunluk matrisi özvektör, canonical Fock özvektör. )

( Formül: Doluluk İLE enerji )


- NATURE vs. NORTURE


- NAVIER ve/||/<> STOKES (DENKLEMLERİ)


- NAZ ile/ve/||/<> CAZ


- NAZAR[Ar.] değil/yerine/= BAKMA, GÖZ ATMA | DÜŞÜNME | GÖZ DEĞME


- NAZAR ideğil/yerine/>< ÇALIŞMAK

( Nazar etme, ne olur; çalış, senin de olur! )


- NAZAR ile/ve İSTİDLÂL


- NAZAR ile/ve RASAT/RASAD


- NAZARDA, DAKİK ve/||/<> HALDE, RAKİK

( DAKİK-ÜL NAZAR, RİKKAT-ÜL HAL )


- NAZARÎ değil/yerine/= KURAMSAL

( TEORİK )


- NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( 7-10 beyit. İLE 7-10 beyit. İLE Gazel + 2 beyit. | Dördün. | Dörtleme. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 4 beyit. İLE 5 dizelik. İLE 5 dizelik.[Muhammes'in, özel bir biçimi.] İLE 6 dizelik.İLE Beğendiğine benzer. İLE Alay etmek üzere yazılan nazire. )

( )


- NE ALÂKA/KEL ALÂKA değil/yerine/= NE İLGİSİ VAR/İLGİSİ YOK


- [ne] ANLAŞILABİLİR ile/ve/||/<> [ne] KAVRANABİLİR ile/ve/||/<> [ne de] KABUL EDİLEBİLİR OLAN


- NE ARAYACAĞIMIZI BİLMEDEN ile/ve/||/<>/> NE BULACAĞIMIZI BİLMEMEK


- NE ATTIĞIMIZ ve/||/<> NE KATTIĞIMIZ


- [ne] AYNI/LIK ile/ve/değil/yerine/<>/ne de AYRI/LIK


- NE DEMEYE ...? ile/değil/yerine/||/<>/< NEDEN ...?

Bugün[25 Ekim 2025]
itibarı ile 21.699 başlık/FaRk ile birlikte,
21.699 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(58/88)