Bugün[09 Aralık 2025]
itibarı ile 8.953 başlık/FaRk ile birlikte,
8.953 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(27/37)


- EVAPORASYON/EVAPORATION[İng.] değil/yerine/= BUHARLAŞ(TIR)MA


- EVETLEME, OLUMLAMA = İCAP, TASDİK = AFFIRMATION[İng., Fr.] = BEJAHUNG[Alm.] = AFFIRMATIO[Lat.] = AFIRMACIÓN[İsp.]


- EVİNDE YEMEK ile BAŞKASINDA YEMEK

( ... İLE Nedense daha tatlı gelir. )

( Buyurun misafirler, davranın bizimkiler. )


- EVLİLİK:
AİLE KARARI(GÖRÜCÜ) ile/ve/<> BEŞİK KERTMESİ ile/ve/<> DEĞİŞ-TOKUŞ

( Sibirya'nın kuzeyinde uygulanan üç çeşit evlilik. Eskiden ve kısmen hâlâ, gençler, 12 - 16 yaş arasında evlendirilirlermiş. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Bir kızın, bir aileye gelin ve oğlunun da damat olarak gitmesi. )

(

Öteki Evlilik Türleri

Evlilik Türü Tanım Amacı Yaygın Olduğu Bölgeler
Levirat Evlilik Dul kalan kadının, ölen kocasının erkek kardeşiyle evlendirilmesi. Dul kadının korunması, çocukların aile içinde kalması, miras bütünlüğü. Türkler, Yahudiler, bazı Afrika kabileleri, Orta Asya, Güney Asya.
Sororat Evlilik Bir erkeğin, eşi öldüğünde ya da doğurgan olmadığında eşinin kız kardeşiyle evlenmesi. Aile bağlarını koruma, çocukların aynı aile içinde büyümesini sağlama. Kızılderili kabileleri, Afrika kabileleri, Tibet, Nepal.
Zorla Evlilik Bireyin isteği dışında, ailesi ya da toplumu tarafından evlendirilmesi. Aile çıkarlarını koruma, sosyal ya da ekonomik kazanç sağlama. Dünya genelinde bazı geleneksel topluluklar.
Görücü Usulü Evlilik Ailelerin uygun gördüğü kişilerin evlendirilmesi ancak tarafların onayı alınır. Ailelerin söz sahibi olması, uyumlu evliliklerin sağlanması. Türkiye, Hindistan, Orta Doğu, Asya.
Çok Eşli Evlilik (Poligami) Bir bireyin aynı anda birden fazla eşe sahip olması. Soyun devamlılığı, sosyal veya ekonomik avantajlar. Orta Doğu, Afrika, bazı Asya ülkeleri.
Tek Eşlilik (Monogami) Bir bireyin yaşamı boyunca ya da evlilik süresince tek bir eşe sahip olması. Aile yapısının istikrarlı olması, duygusal bağlılık. Batı dünyası, Türkiye, modern hukuk düzenine sahip ülkeler.
)


- EVLİLİK:
SONUÇ değil BAŞLANGIÇ VE SÜREÇ


- EVLİLİKTE/İLİŞKİDE:
(")KÜSME(") ve/<>/>/< (")BAĞIRMA(")


- EVLİYÂ ile/ve BEŞİK EVLİYÂSI


- EVREN/KAİNAT:
OLUŞ/KEVN ve/||/<> BOZULUŞ/FESAD


- EVREN:
YAYILIM ve/||/<>/> BÖLÜNEBİLİRLİK


- EVREN ile/ve BEN/KİŞİ

( UNIVERSE vs./and ME/PERSON )


- EVREN ile/ve BEN/KİŞİ

( UNIVERSE vs./and ME/PERSON )


- EVREN ve/<> BEYİN

( Makro beyin. VE/<> Mikro evren. )

( UNIVERSE and/<> BRAIN )


- EVRENDE:
İKİLEM değil/yerine BÜTÜNLÜK


- EVRENSEL AKIL ile/ve/<> BİREYSEL AKIL


- EVRİM ile BİYOÇEŞİTLİLİK

( Canlı türlerinin zamanla değişimi. İLE Dünyadaki tüm canlı türlerinin çeşitliliği. )


- EXPECT :/yerine BEKLEMEK


- EXPECTATION :/yerine BEKLENTİ


- EXTENT :/yerine BOYUT, KAPSAM


- EYLEM ve BİRLİK

( ACTION and UNITY )


- EYLEM ile/ve/değil/yerine BÜTÜNLÜK İÇİNDE EYLEM

( [not] ACTION vs./and/but ACTION IN THE INTEGRITY
ACTION IN THE INTEGRITY instead of ACTION )


- EYLEM ile/||/<> EK EYLEM/MECHÛL ile/||/<> EYLEMLİK ile/||/<> ETKEN/EDEN ile/||/<> EDİLGEN EYLEM ile/||/<> BUYRUM ile/||/<> ORTAÇ/FERÎ FİL ile/||/<> GEÇİŞLİ/MÜTEADDÎ ile/||/<> GEÇİŞSİZ/LÂZIM ile/||/<> KİŞİSİZ/MEÇHUL

( ... İLE/||/<> Ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem. İLE/||/<> Başlıca işlevi, eylemin belirttiği oluşu göstermek olan ad özellikli eylemsi. İLE/||/<> Etken biçimde oluşa katılan öğe. İLE/||/<> Öznenin, yapılan işin etkisi altında kaldığını belirten çatıyla kurulan eylem. İLE/||/<> Eylemin yapılması gerektiğini buyurarak anlatan isteme kipi. İLE/||/<> Eylemden türemiş, çoğunlukla ön ad/sıfat, bazen de ad olarak kullanılan eylemsi. İLE/||/<> Nesneyle kullanılan eylem. İLE/||/<> Nesnesiz kullanılan eylem. İLE/||/<> Kişi belirtisi olmayan eylem kipleri ile üçüncü tekil kişi çekimlerinde öznesi belirli olmayan eylem biçimleri için kullanılan bir tanım.+ Diller/Arapca )


- EZBER değil/yerine/= BELLEME


- EZBER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLGİ


- EZELİ değil/yerine/= BİTİMSİZ


- [ne yazık ki]
EZİLENLER ile/ve/||/<> BASKILANANLAR


- EZOTERİK ile/değil/yerine BÂTINÎ


- FACEBOOK ile X/TWITTER ile YOUTUBE ile LINKEDIN ile INSTAGRAM ile PINTEREST ile BLOG ile FOUR SQUARE

( Kurabiye yemeyi seviyorum. İLE Kurabiye yiyorum. İLE Bakın nasıl da yiyorum kurabiyeyi. İLE Nasıl kurabiye canavarı oldum? İLE Buyurun, kurabiye yerkenki fotoğrafım. İLE Kurabiye tarifimi de paylaşayım. İLE Kurabiye yapma/yeme anılarım. İLE Şurada, kurabiye yiyorum. )

( I like eating cookie. VS. I'm eating cookie. VS. This is how I eat my cookie. VS. My skills include eating cookie. VS. Here's a photo of the cookie I eat. VS. Here's my recipe for the cookie. WITH Here's my cookie eating experience. VS. This is where I am eating the cookie. )


- FÂİDE[Ar.] ile BEYÂN[Ar.]


- FAIL :/yerine BAŞARISIZ OLMAK


- FAILURE :/yerine BAŞARISIZLIK


- [ne yazık ki]:
FAİZ ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK


- FAKİR ile/ve/||/<> BÂKİR


- FAKS değil/yerine/= BELGEÇ, BELGEGEÇER


- [gökbilim] FAKÜL[Fr.] değil/yerine/= BENEK


- FANATİK değil/yerine/= BAĞNAZ/TUTKUN


- FANATİZM[İng. FANATICISM | Fr. < FANATISME] değil/yerine/= BAĞNAZLIK


- FÂNÎ ile/ve/<> BÂKÎ

( İlâhî değilse. İLE/VE/<> İlâhî ise. )

( [Esmâ'da] Yoksa. İLE/VE/<> Varsa. )


- FARE ile/ve BANDİKUT FARESİ


- FARE ile/ve BEYAZ ÇÖL FARESİ


- FARE ile/ve BİŞ-MÛŞ[Fars.]

( ... İLE/VE Bıldırcın otu ile beslenen bir fare. | Bıldırcın otu ile birlikte yetişen safran kökü.[bıldırcın otunun panzehiri] )


- FARE ile BÜYÜK KAFALI KÖSTEBEK FARESİ


- FARK YARATMA ÇABASI yerine BÜTÜNÜ GÖRMEYE ÇALIŞMAK

( TRYING TO SEE ENTIRE instead of TO STRIVE "TO CREATE DIFFERENCE" )


- FARK ile BAĞLANTI

( DIFFERENCE vs. CONNECTION )


- FARKINDALIK BİLİNÇ

( AWARENESS
CONSIOUSNESS )


- FARKINDALIK ile/ve/< BİLMEMEK

( Farkındalığın ilk koşulu, bilmemektir. )


- FARKLI AÇILARDAN ve/||/<> BÜTÜNCÜL BAKMAK


- FARKLI ile BAMBAŞKA


- FARKLILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİK

( Dilde, anlatımda/aktarımda, parçalarda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Gerçeklikte/hakikatte. )


- FARMASÖTİK KİMYA ile/||/<> BİYOFARMASÖTİK KİMYA

( İlaçların kimyasını ve etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Biyolojik ilaçların kimyasını inceleyen bilim dalı. )


- FASİD ile BÂTIL


- FASİKÜL/CÜZ ile BÖLÜM


- FATHER :/yerine BABA


- FATİH KARATAŞ ve/||/<> BAHATTİN HEKİMOĞLU

( )


- FEED :/yerine BESLEMEK


- FEELING LIKE vs. BEING THAT


- FELSEFE ile/ve/||/<> BİLİM ile/ve/||/<> İDEOLOJİ


- FELSEFE:
DÜŞÜNME BAĞLAMI ile/ve/<> BİLGİ TÜRÜ


- FELSEFE:
DÜŞÜNMEK ve/||/<>/> BİLMEK ve/||/<>/> YAŞAMAK


- FELSEFE ile/ve BELAĞAT


- FELSEFE ile BENGİ BİLGELİK

( ... İLE HİKMET-İ HÂLİDA, CÂVİDÂN-I HIRED, PHILOSOPHIA PERENNIS )


- FELSEFE ve BİLDİRİŞİM


- FELSEFE ve/||/<> BİLGE

( Gölgelerin, renkleri olduğunu öğretir. VE/||/<> Gölgelerin renklerini görebilir. )


- FELSEFE ile/ve BİLGELİK


- FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Tanımlama ve tanıtlaması kendi içinde olan. İLE/VE Tanımlama ve tanıtlaması kendi dışında olan. )

( Kendi üzerine düşünebilme. İLE/VE Nesnesi üzerine yöntem uygulamaları. )

( Bilmediklerimiz. İLE/VE Bildiklerimiz. )

( Nesnesi, içindedir. İLE/VE Nesnesi, dışarıdadır. )

( Bilinç-bilinç ilişkisi. İLE/VE Bilinç-nesne ilişkisi. )

( Bilim, felsefenin başarılarından, felsefe de bilimin başarısızlıklarından örülmüştür. )

( FELSEFE: VARLIK ile/ve METAFİZİK ile/ve AHLÂK )

( FELSEFE: Yasaların örgünlüğünün bütünlüğü. )

( FELSEFE: BİLGİ OLARAK ile/ve/yerine YAŞAM TARZI OLARAK )

( FELSEFE: Nesillerarası mektuplaşma. Hem öldüren, hem de dirimli tutan bir özellik ve/ya da durumdur. )

( Felsefe, İyonya'da doğmuştur. Felsefeye ilk biçimini kazandıran üç filozof Thales, Anaksimander ve Anaksimenes'tir. )

( Düşünmenin yetkin biçimleridir. )

( Öngörme/öngörebilme gereksinimidir. )

( Nitelikli kavramlarını, daha nitelikli hale getirmektir. )

( Dili, daha nettir. )

( Betimlemeden kavrama, yasalılığa geçişin ilkeli olmasıdır. )

( BENZER YÖNLERİ:
İkisi de akla ve düşünme yasalarına dayanarak kendilerini haklı kılmaya çalışır.
İkisi de evreni, insanı ve yaşamı, bilinçli, yöntemli ve düzenlilik içinde araştırır.
İkisinde de eleştiri süzgecinden geçirilmeyen bilgi güvenli bulunmaz.
İkisi de eleştiri sonrası kavramlar ve soyutlamalarla bazı ilke ve yasalara ulaşarak genellemeler yapar.
FARKLI YÖNLERİ:
Felsefe; evreni, insanı ve yaşamı sorgularken; bilim, kendini olgular ile sınırlar. Evreni, kendi inceleme alanına göre parçalara ayırır.
Felsefe, olgu ve olayların ardındaki gerçekliği açıklamaya çalışır. Bilim, doğa olayları arasında nedensellik bağları kurarak doğa ile ilgili yasalara ulaşmayı hedefler.
Felsefe, kurgusal(spekülatif) ve rasyonel düşünüş gibi yöntemler kullanır. Bilimler ise tümevarım ve tümdengelim yöntemlerini kullanır. )

( Tümel. İLE/VE/||/<>/> Tikel. )


- FELSEFE ve/=/||/<>/>/< BÜTÜN/LÜK


- SÖZCÜK/LER:
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> YAZINDA/EDEBİYATTA

( Kavram. İLE/VE/||/<> Terim. İLE/VE/||/<> Deyim. )


- FELSEFÎ ANLAYIŞ VE BİLİMSEL TUTUM/DURUŞ VE SANATSAL DUYARLILIK ve/< BEREKET


- FELSEFİ KUŞKUCULUK ile BİLİMSEL KUŞKUCULUK

( Bilginin kesinliğine dair köklü kuşkuler içeren felsefi tutum. İLE Bilimsel iddiaların kanıt ve deneyle sorgulanmasını savunan tutum. )


- FELSEFİ REALİZM ile BİLİMSEL REALİZM

( Gerçekliğin zihinden bağımsız ve nesnel olduğunu savunan felsefi görüş. İLE Bilimsel kuramların gerçekliği doğru bir biçimde temsil ettiğini savunan görüş. )


- FELSEFÎ ile/ve BİLİMSEL

( An. Cairos. İLE/VE Zaman. Chronos. )


- FERDÎ HİKMET[Ar.] değil/yerine/= BİREYSEL BİLGELİK/AYDINLANMA/UYANIŞ/ARINMA


- FERDÎ değil/yerine/= BİREYSEL/KİŞİSEL


- FERMANTASYON (SÜT) ile/||/<> BOZULMA (SÜT)

( Fermantasyon yararlı bakterilerin kontrollü üremesi İLE bozulma istenmeyen mikroorganizmaların üremesidir. Fermantasyon yoğurt ve peynir üretir İLE bozulma gıdayı kullanılamaz hale getirir. Pasteur fermantasyonu kontrol etmeyi öğretti İLE gıda endüstrisini dönüştürdü. )

( Louis Pasteur tarafından 1857 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1895) (Ülke: Fransa) (Alan: Biyoloji, Kimya) (Önemli katkıları: Mikrop teorisi, pastörizasyon, aşı geliştirme (kuduz, şarbon), spontan üreme teorisini çürüttü, fermantasyon süreçlerini açıkladı, antisepsi kavramını tıbba kazandırdı) )


- FERMİYON ile/||/<> BOZON

( Fermiyonlar yarım spinli Pauli uyan İLE bozonlar tam spinli Bose-Einstein istatistiği. )

( Formül: s = n/2 İLE s = n )

( Albert Einstein tarafından 1905 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- FERRAKAHÛ[Ar.] ile BESSEHÛ[Ar.]


- FESAHAT(FASİH) ile BELAĞAT(BELİĞ)


- FEW :/yerine BİRKAÇ


- FEYZ ile BEREKET


- FİBER OPTİK ile/||/<> BAKIR KABLO

( Fiber optik ışıkla iletim İLE bakır kablo elektrikle )

( Formül: Tam iç yansıma İLE ohm yasası )

( İbn-i Heysem (Alhazen) tarafından 1015 yılında keşfedildi/formüle edildi. (965-1040) (Ülke: İslam Dünyası) (Alan: Fizik, Matematik, Optik) (Önemli katkıları: Optik, bilimsel yöntem) )


- FİDAN ile BETÎL[Ar.]

( ... İLE Ana ağaçtan ayrılıp başka kök salan fidan. )


- FİDAN ile BEYÂRE[Ar.]

( ... İLE Kısa, boysuz/bodur olarak yerde yetişen fidan, sebze, meyve. )


- FIFTH :/yerine BEŞİNCİ


- FİĞ ile BEZELYE

( Hayvanlara yedirilir. İLE Kişiler yer. )

( Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. İLE ... )

( VICIA SATIVA cum PISUM SATIVUM )


- FİGÜRATİF[Fr..] değil/yerine/= BETİLİ

( İçinde insan, hayvan ve doğa öğeleri bulunan resim ya da heykel. )


- FIKRA değil/yerine/= BÖLÜMCE


- FİLİKA[İt. < FELUCA] ile BÜYÜK FİLİKA

( Cankurtaran sandalı. İLE ... )

( ... vs. PINNACE )


- FİLOZOF ile BİLGE


- FIND :/yerine BULMAK


- FINDING :/yerine BULGU


- FİNİŞ[İng. < FINISH] değil/yerine/= BİTİŞ, VARIŞ


- FINISH :/yerine BİTİRMEK


- FİRÂK <>/> VİSÂL
ve/||/<>
BELÂ <>/> ÂHİR
ve/||/<>
CEFÂ <>/> VEFÂ
ve/||/<>
GAM <>/> PÂYÂN


- FİRMİCUTES ile/||/<> BACTEROİDETES

( Firmicutes gram pozitif bakteriler İLE Bacteroidetes gram negatif bakterilerdir. Firmicutes/Bacteroidetes oranı obezite ile ilişkili İLE bu oranın dengesizliği metabolik hastalıklara yol açar. )

( Jeffrey Gordon tarafından 2006 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1947-) (Ülke: ABD) (Alan: Gastroenteroloji, Mikrobiyoloji) (Önemli katkıları: Bağırsak mikrobiyotasının obezite ve metabolizmadaki rolü) )


- FIRSAT ile/ve/||/<> BAHANE


- FISH :/yerine BALIK


- FİSHER ile/||/<> BİLGİSİ

( Fisher bilgi matrisi )

( Ronald Fisher tarafından 1922 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1890-1962) (Ülke: İngiltere) (Alan: İstatistik, Genetik) (Önemli katkıları: Wright-Fisher modeli, istatistiksel genetik) )


- FISHING :/yerine BALIK TUTMA


- FİTOTERAPİ/PHYTOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= BİTKİSEL SAĞALTIM


- FIVE :/yerine BEŞ


- FİZİKSEL KİMYA ile/||/<> BİYOKİMYA

( Kimyasal süreçlerin fiziksel özelliklerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Biyolojik süreçlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )

(

Kimya ile Biyokimya Arasındaki İlişki, Tanım ve FaRkLaR

Kimya Nedir?

Kimya, nesnelerin yapısını, bileşimini, özelliklerini ve bu nesneler arasındaki etkileşimleri inceleyen bilim dalıdır. Atomlar, moleküller, ögeler ve bileşikler gibi temel kimyasal bileşenleri araştırır.

Biyokimya Nedir?

Biyokimya, kimyanın canlı organizmalardaki kimyasal süreçlere uygulanmasıdır. Canlı sistemlerdeki proteinler, enzimler, karbonhidratlar, lipitler ve nükleik asitler gibi biyomoleküllerin yapısını ve işlevlerini inceler.

Kimya ile Biyokimya Arasındaki İlişki

Biyokimya, kimyanın bir alt dalıdır ve temel kimya ilkelerini kullanarak biyolojik düzeni açıklar. Örneğin, kimyada etkileşim kinetiği incelenirken biyokimyada enzim kinetiği ele alınır. Kimyada organik bileşiklerin yapıları araştırılırken, biyokimyada bu bileşiklerin canlı organizmalardaki işlevleri incelenir.

Kimya ile Biyokimya Arasındaki FaRkLaR

Özellik Kimya Biyokimya
İnceleme Alanı Tüm nesneler (organik ve inorganik) Canlı organizmalardaki kimyasal süreçler
Ana Konular Atomlar, moleküller, tepkimeler, termodinamik Enzimler, metabolizma, gözesel tepkimeler
Uygulama Alanı Malzeme bilimi, ilaç, enerji, mühendislik Tıp, genetik, biyoteknoloji, beslenme
Temel Sorular Nesneler nasıl tepkimeye girer? Canlı organizmalarda kimyasal süreçler nasıl işler?
)


- FİZYON/FÜZYON/FISSION[İng.] değil/yerine/= BÖLÜNME | ÇOĞALMA


- FLAG :/yerine BAYRAK


- FLAMA[İt.] değil/yerine/= BAYRAK


- FLAMİNGO ile BATI HİNT FLAMİNGOLARI

( ... İLE Kuluçkalarını Karayipler'de kurarlar. )

( ... İLE Yavrularını, önceden sindirdikleri karides suyuyla 1 ay boyunca beslerler. [Daha sonra Güney Amerika'ya birlikte göçerler.] )

( Flamingoların, özellikle sudayken, tek ayakları üzerinde durmalarının nedeni, ayaklarını dinlendirme değil gövdelerini sıcak tutma çabasıdır. Bu biçimde, daha az ısı kaybederler. )

( PHOENICOPTERUS RUBER )


- FLANK[İng.] değil/yerine/= BÖĞÜR


- fldxt.[Lat. < FLUIDEXTRACTUM] değil/yerine/= BİTKİSEL İLÂCIN SIVI DURUMDAKİ ÖZÜ


- FLEKSÖR/FLEXOR[İng.] değil/yerine/= BÜKÜCÜ, EĞİCİ


- FLEKSURA/FLEXURA[İng.] değil/yerine/= BÜKÜNTÜ


- FLOKÜLASYON/FLOCCULATION[İng.] değil/yerine/= BULUTSU ÇÖKÜŞÜM


- FLOQUET KURAMSİ ile/||/<> BLOCH TEOREMİ

( Floquet kuramı zaman-periyodik sistemleri tanımlarken İLE Bloch teoremi uzay-periyodik sistemleri tanımlar )

( Formül: ψ(t+T) = e^{iμT}ψ(t) )


- FLOW CHEMİSTRY ile/||/<> BATCH CHEMİSTRY

( Flow chemistry sürekli akış reaktöründe reaksiyon yaparken İLE batch chemistry kapalı sistem reaksiyonu yapar )

( Formül: Continuous flow )


- FLU[Fr. < FLOU]/BLURRED[İng.] değil/yerine/= BULANIK


- FLUOROPHORE İLE FRET İLE BRET ile/||/<> BİYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME

( Hücre içi olayları izleme. )

( Formül: E = 1/(1+(r/R₀)⁶) )


- FMRI İLE EEG İLE MEG İLE PET ile/||/<> BEYİN GÖRÜNTÜLEME

( Beyin aktivitesi ölçüm teknikleri. )

( Formül: BOLD ∝ ΔHb/Hb )


- FOK ile BAYKAL FOKU


- FONTANEL/FONTİKÜL/FONTANELLE/FONTICULUS[İng.] değil/yerine/= BINGILDAK


- FORM değil/yerine/= BİÇİM


- FORMAL/FORMEL[İng./Fr.] >< (INFORMAL/INFORMEL) değil/yerine/= BİÇİMSEL (OLAN) (>< OLMAYAN)


- FORMASYON/FORMATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMLENME | OLUŞUM


- FORMEL değil/yerine/= BİÇİMSEL


- FORMÜLASYON/FORMULATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMLENDİRME | BİLEŞİMLEME


- FÖRST KLAS/FIRST CLASS değil/yerine/= BİRİNCİ SINIF, SEÇKİN YER, BAŞTAPKI


- FÖRST LEYDİ/FIRST LADY değil/yerine/= BAŞBAYAN


- FOTOĞRAF ile BÜYÜK FOTOĞRAF


- FOTOKİMYA ile/||/<> BİYOKİMYA

( Işık ve kimyasal tepkimeler arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Dirimsel organizmaların kimyasal süreçlerini inceleyen bilim dalı. )


- FOTON ile/<> BALYON[10-90]


- FOTON ile/ve/||/<> BOZON


- FOTOTROPİZM İLE GRAVİTROPİZM İLE TİGMOTROPİZM ile/||/<> BİTKİ HAREKETLERİ

( Uyaranlara yönelim hareketleri. )

( Formül: Auxin → H⁺ pompa → göze uzaması )


- FOUND :/yerine BULMAK, KURMAK


- FREEDOM OF CONTRACT vs. BREACH OF CONTRACT vs. UNJUST ENRICHMENT

( Sözleşme serbestisi. İLE Sözleşmeye aykırılık. İLE Nedensiz zenginleşme. )


- FREN ile/ve/||/<> BALATA[Alm.]

( ... İLE/VE/||/<> Soğuk ve sıcakta büyük bir sürtünme katsayısına sahip olan, suya ve yağa dayanıklı, yavaş aşınan nesne. | Motorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan, tekerlek mili üzerine yerleştirilmiş yarım ay biçimindeki araç. )


- FREQUENTİST ile/||/<> BAYESİAN

( Frequentist uzun dönem frekans İLE Bayesian subjektif inanç. )

( Formül: Long-run frequency İLE subjective belief )


- FUGASİTE ile/||/<> BASINÇ

( Fugasite etkin basınç gerçek gaz İLE basınç ideal. )

( Formül: f = φP )


- FUZZY LOGIC[İng.] değil/yerine/= BULANIK MANTIK


- FUZZY[İng.] değil/yerine/= BULANIK


- GALİBİYET ve/> BOZGUN

( Yenilen kişi mutsuz olduğundan, galibiyet nefreti doğurur. Bu nedenle, galibiyeti ve bozgunu terkeden kişi, sevinci bulur. )

( VICTORY/TRIUMPH vs./> ROUT/DEFEAT )


- GALİP[Ar.] değil/yerine/= BASKIN/YENEN/KAZANAN/UTKAN


- GAMMA FUNCTİON ile/||/<> BETA FUNCTİON

( Gamma Γ(z) faktöriyel genelleme, beta B(a,b) integral. )

( Formül: Factorial extension İLE integral function )


- GAMMA ile/ve BOZON


- GAP :/yerine BOŞLUK, ARA


- GARDEN :/yerine BAHÇE


- GAVAJ/GAVAGE[İng.] değil/yerine/= BORUCUKLA BESLEME


- GAZ BALON


- GAZE :/yerine BAKMAK (DİKKATLİ)


- GECELERİ BİSİKLETTE:
SİYAH ile MAVİ ile KIRMIZI ile SARI ile BEYAZ ile YEŞİL

( Görünmez. İLE 17 m.'ye kadar. İLE 24 m.'ye kadar. İLE 37 m.'ye kadar. İLE 55 m.'ye kadar. İLE 130 m.'ye kadar. )


- GEÇERLİ DURUM/KONJONKTÜR ile BAĞLAM/KONTEKST


- GEÇERLİLİK ile/ve/<> BAĞLAYICILIK


- GEÇİŞTİRMEK ile/ve "BASTIRMAK"


- GEÇMİŞ:
"AİT OLDUĞUMUZ" değil BANA/BİZE AİT OLAN


- GEÇMİŞ ANLATIMINDA:
DÜN değil BİR ÖNCEKİ GÜN


- GEÇMİŞ, "BUGÜNÜN UZANTISI" değil BUGÜN, GEÇMİŞİN UZANTISI


- GEÇMİŞİN, BİZİ BIRAKMAMASI değil/yerine/></> BİZİM, GEÇMİŞİ BIRAKMAMIZ


- GEL-GİT/MED-CEZİR ile BEŞ GÜNDE BİR OLAN GEL-GİT

( TIDE vs. NEAP TIDE )


- GELECEK/TE:
BELİRSİZ/LİK ile/ve/||/<> BİLİNMEZ/LİK


- GELENEK ile/ve/değil/<> BELLEK

( Sürüyorsa/yaşanıyorsa. İLE/VE/DEĞİL/<> "Yaşatılmaya" çalışılıyorsa. )


- TARİH YAZIMI:
GELENEKSEL ile/ve/||/<>/> BÜTÜNSEL ile/ve/||/<>/> YENİ SİNEMA ile/ve/||/<>/> MİKRO


- GEMİ ile BALTABAŞ

( ... İLE Baş bodoslaması omurga hattına dikey olarak çelik lamadan yapılmış gemi. )


- GEMİ ile/değil BARÇA[İt. < BARZA]

( ... İLE/DEĞİL Ortaçağda kullanılan, kürekli ve yelkenli, taşıma gemisi. | Kalyon türünden, küçük savaş gemisi. )


- GENÇ ve/<> BİSİKLET


- GENEL <> ÖZEL ile/ve/değil/yerine BİÇİM <> ÖZ


- GENEL ile BASMAKALIP


- GENELLEME ile/değil BENZETME/TEŞBİH

( [not] GENERALIZATION vs./but SIMILE )


- [ne yazık ki]
GENELLEME ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK


- GENELLEME ile/ve "BÜYÜLTMEK"

( GENERALIZATION vs./and TO EXAGGERATE )


- GENELLİKLE ile/ve/değil/||/<>/< BÜYÜK/YÜKSEK OLASILIKLA


- GENETİK MÜHENDİSLİK ile BİYOTEKNOLOJİ

( Genlerin doğrudan manipülasyonu ile yeni özellikler kazandırma bilimi. İLE Dirimbilimsel düzenleri ve organizmaları kullanarak ürünler geliştirme bilimi. )


- GENETİK OTOSTOP ile/||/<> BAĞLANTI DENGESİZLİĞİ

( Otostop bağlı seçilim, LD allel birlikteliği. )

( Formül: Indirect selection İLE association )


- GERÇEĞİN, BİLİNEBİLECEK YÖNLERİNİ, DOĞRU OLARAK ALGILAMAK ve BİLİNEMEYECEK OLANLARIN, BİLİNEMEYECEĞİNİ DOĞRU OLARAK ALGILAMAK


- GERÇEK/LİK ile/ve/<> BAĞLAYICI/LIK


- GERÇEK/LİK ile/ve/=/||/<> BÜTÜN/LÜK


- GEREKEN ile BEDEL

( WORTH vs. WORTH )


- GEREKSİNİM ile/ve BEKLENTİ


- GEREKSİNİMLER ve İLİŞKİLER SIRADÜZENİ:
DİRİMSEL ve/||/<>/> BİLİŞSEL ve/||/<>/> DAVRANIŞSAL


- GESTALT[İng.] değil/yerine/= BİÇİM


- GEVŞEK ile BOL

( LOOSE vs. TOO LARGE )


- GƏBƏ[Azr.] = BÜYÜK HALI[Tr.]


- GH İLE IGF-1 İLE PROLAKTİN ile/||/<> BÜYÜME HORMONLARI

( Büyüme ve gelişim hormonları. )

( Formül: GH pulse (gece) )


- GIDA[Ar.] değil/yerine/= BESİN

( ZÂD[Ar.]: Erzak, azık, yiyinti. )

( )


- GİDERMEK değil BULMAK


- GİRİŞ ile/ve/||/<> BAĞLAM


- GİRİŞİM/KALKIŞMA ve/<>/> BOZGUN


- GİRUS/GYRUS[İng.] değil/yerine/= BEYİN KIVRIMI


- GİTAR/KİTARA[Fr. < İsp.] ile/değil BANÇO[< İng. < İsp.]

( ... İLE/DEĞİL Amerika siyahilerinin çaldığı, gitar biçiminde beş ya da daha çok telli bir müzik aygıtı. )


- GİZEM ile/değil BELİRSİZLİK


- GİZEMLİ ile/ve/değil/yerine BELİRSİZ

( [not] MYSTERIOUS vs./and/but UNKNOWN/INDEFINITE
UNKNOWN/INDEFINITE instead of MYSTERIOUS )


- GİZLİ ile/ve/değil/yerine/||/<> BELİRSİZ


- GLAND[İng.] değil/yerine/= BEZ


- GLANDULA[İng.] değil/yerine/= BEZCİK


- GLANS ile/ve/||/<> BALANİT

( ... İLE/VE/||/<> Glans(penis başı) yangısı. )


- GÖĞÜS ile/ve BAŞ


- GÖKADALAR/GALAKSİLER'DE:
SIRIUS ile/ve/< POLLUX ile/ve/< ARCTURUS ile/ve/< RIGEL ile/ve/< ALDEBARAN ile/ve/< BETELGEUSE ile/ve/< ANTARES

( GALAXIES: SIRIUS vs./and/< POLLUX vs./and/< ARCTURUS vs./and/< RIGEL vs./and/< ALDEBARAN vs./and/< BETELGEUSE vs./and/< ANTARES )


- GÖKYÜZÜ ile/ve/değil BULUT/LAR


- GÖL ile BATAKLIK/ÇÖKEK

( LAKE vs. BOG/MARSH/SWAMP/FEN )


- GÖL ile BÜĞET/BÜRKE/BİRKE[Ar.]

( ... İLE Ufak göl, gölcük, su birikintisi. )


- GÖLGE:
BENİMLE ile/değil BENSİZ


- GÖLGE/LİK ile/ve/değil/||/<>/< BİLGE/LİK


- GÖMLEK ile BLUZ

( CHEMISE[< KÂMİS(Ar.)] ile ... )

( [Divân şiirinde] Âşığın bağrındaki ve gövdesindeki yaralar ile kendi teni bir pîrâhen olarak düşünülür. Ayrıca sevgilinin pîrâheni aşık tarafından kıskanılır. Çünkü o, sevgiliyi sarıp kucaklamıştır. )

( PÎRÂHEN ile ... )


- GÖNDERME" ile/ve/değil/yerine BAŞVURU


- GÖNÜLLÜ ile/ve/||/<>/> BAĞIŞÇI


- GÖNÜLSÜZ YENEN AŞ, ...:
[ya] KARIN AĞRITIR ya da BAŞ

( Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya da baş. )


- GÖRDÜĞÜM KADARIYLA ile/ve/||/<> BÜYÜK/AZ OLASILIKLA


- GÖRGÜSÜZ/LÜK ile/değil/yerine BİLGİSİZ/LİK

( Bilgisizlik, görgüsüzlükten daha ağırdır ve görgüsüzlüğe yeğdir. )

( Görgü, sürekliliğin, kalıcılığa dönüşmesiyle gerçekleşir. )


- GÖRKEM:
BAKILANDA ile/ve/değil/||/<>/< BAKIŞTA


- GÖRMEDE:
HAREKET ve/||/<> BİÇİM ve/||/<> RENK


- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]


- GÖRMEK/DUYMAK ile/ve BAKMAK/DİNLEMEK

( İşlevsel. İLE/VE Niyetle. )


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK

( İşlevsel/lik. İLE/VE/||/<>/> Niyetli, bilinçli, amaçlı. )

( GÖRMEK: Can kulağıyla dinlemek. )

( Görmek, dinlemek ile başlar. )

( image )

( İnsanın her bir gözü, doğrudan doğruya karşıya baktığı zaman, burundan dışarı doğru 95 derecelik bir görüş alanına sahiptir.

Ayrıca, gözlerimiz sayesinde burundan aşağıya doğru 75 derece, burna doğruysa 60 derecelik bir açıyı görebiliriz.

İki gözün görüş açısının, yani sol gözümüzün burna ve sağa doğru 60 derecelik görüş alanıyla, sağ gözümüzün burna ve sola doğru 60 derecelik görüş alanının çakıştığı bölge, kabaca 3 boyutlu görüş alanımızdır.

Bu 3 boyutlu görüş alanı, sadece 114 derecelik bir alanı kapsar. Bu iki alanın çakışması sayesinde derinlik algılanabilir. 114 derecenin geri kalan alanında teknik olarak 2 boyutlu görebiliriz ve derinlik algısı yok denecek kadar azdır.

İki göz hesaba katıldığında, insanın yatayda (göz ekseninde) 180 dereceden birazcık büyük bir görüş alanı vardır. Bunun üzerine göz hareketleri de görüş alanını değiştirir. Her bir gözümüz, yuvası içinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola ya da sağa dönebilir. Bu sayede, kafamızı hareket ettirmeksizin, görüş alanımız göz ekseninde 270 dereceye kadar ulaşabilir. Kafamız da 100-130 dereceye kadar sağa ya da sola dönebilir. Bu sayede görüş alanımızı toplamda 340-350 dereceye kadar çıkarmamız mümkündür. Kafa ve boyun hareketine, göğüs ve bel dönüşü (rotasyonu) da eklenirse, bacakları hareket ettirmeksizin 360 dereceyi görmemiz olanaklıdır.

Her bir gözümüzde, dimdik ileri baktığımızda 12-15 derece dışa, 1.5 derece aşağıya denk gelecek biçimde optik sinirin retinayı yararak girdiği kör nokta bulunur. Bu kör nokta, görüş alanını gövde eksenimizde 7.5 derece, göz eksenimizde 5.5 derece kısıtlayan bir evrimsel kusurdur. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR )

( DÎDÂR: Görme, görüş gücü. İLE/VE/||/<>/> ... )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK )


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK ile/ve/||/<>/> İZLEMEK

( Denk gelerek, istemeden de görülmüş olabilir. İLE/VE/||/<>/> Dikkati yönelterek. İLE/VE/||/<>/> Bakışı kararlı bir biçimde sürdürerek. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR ile/ve/||/<>/> SEYİR/SEYR )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK vs./and/||/<>/> TO WATCH )


- GÖRMEK ile/ve/<> BİLMEK

( Görüyorum demek göz ile değil, Biliyorum demek dil ile değil! )

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( TO SEE vs./and/<> TO KNOW )


- GÖRÜMCE ile BALDIZ


- GÖRÜNEN/DEN BLİNEN/E ile/ve/||/<>/> BİLİNEN/DEN GÖRÜNEN/E


- GÖRÜNTÜNÜN:
BULANIK (OLMASI) ile/ve/değil/||/<>/< BUZLU (OLMASI)


- GÖSTERGE ile/ve BELİRTİ

( INDICATOR vs./and SIGN )


- GÖVDE ve/||/<>/> ANLIK ve/||/<>/> BİR/LİK


- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]


- GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve gövdeyle özdeşlik duygusu var oldukça, düş kırıklıkları kaçınılmazdır. )

( Gövde olmadığında siz gövdeden ayrılmış değilsiniz - sadece Siz'siniz. )

( Gövde, üzerinde aşırı konsantrasyon kendi amacına ters düşer ve aksi sonuç verir. )

( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz. Çünkü, bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )

( Benlik, öylesine kendinden emindir ki, cesâreti tümüyle kırılmadıkça vazgeçmez. )

( Bir gövdede odaklanmış sonsuz olansınız. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesini yok edin, o zaman iç ve dış bir olacak. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçin. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde ve zihin içinde olmadığınızı, fakat her birinin de farkında olduğunuzu bilmek, kendini-biliştir. )

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )

( Her kim, varoluşu hakkında bir yanıt arayarak düşünürse ve kendi kaynağını bulmayı içtenlikle isterse, her zaman mevcut olan "Ben-im" duygusunu kavrayabilir ve zihni karartan bulutlar dağılıp, varlığın özü tüm ihtişamıyla görününceye dek onun üzerinde büyük dikkatle ve sabırla durabilir. )

( As long as there is the body and the sense of identity vs. the body, frustration is inevitable.
Without the body you are not disembodied - you Just are.
The self is so self confident, that unless it is totally discouraged, it will not give up.
Go beyond the I-am-the-body idea.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Whoever is puzzled by his very existence as a conscious being and earnestly wants to find his own source, can grasp the ever-present sense of I am and dwell on it assiduously and patiently, till the clouds obscuring the mind dissolve and the heart of being is seen in all its glory. )

( [not] BODY vs./and/<>/but I
I instead of BODY )

( ZÂT ile/ve/<>/değil VÜCÛD/SIFAT )


- GÖVDE ile/ve ben


- GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( Zuhur/tezahür. İLE/VE/||/<> Tecelli. )

( Kişi, önce gövdesine bakmalıdır. )

( İnsan gövdesi, doktoru, eczanesi kendinde olan bir yapıya sahiptir. )

( MENZİL-İ CÂN: İnsan gövdesi. | Ulvî âlem. )

( TENÂVÜR[Ar.]: İri gövdeli kişi. )


- GÖVDE ile/ve/<> BÜNYE[Ar.]


- DİNLENME:
GÖVDEDE ile/ve/||/<> BEYİNDE ile/ve/||/<> GÖNÜLDE

( Uzanarak. İLE/VE/||/<> Uyuyarak. İLE/VE/||/<> Paylaşarak![Aynı zaman ve mekânda, aynı durumları paylaşarak!] [Söyleşerek DEĞİL susuşabilerek!] )


- GÖZ ve/<> BİLİNÇ

( Göz ve bilinç, tüm dünyayı gördüğü halde, kendini [pek] [kolay kolay] göremez. )

( EYE and/<> CONSCIOUSNESS )


- GÖZE/HÜCRE ile/||/<> BÖLÜNME

( Bitki hücresi bölünmesinin ayrıntılı incelenmesi )

( Eduard Strasburger tarafından 1882 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1844-1912) (Ülke: Almanya) (Alan: Botanik) (Önemli katkıları: Mitoz, hücre bölünmesi) )


- GÖZLEM İLE HİPOTEZ İLE DENEY İLE KURAM İLE YASA İLE PARADİGMA ile/||/<> BİLİMSEL YÖNTEM

( Bilimsel bilgi üretiminin altı temel aşaması. )

( Formül: Gözlem → Hipotez → Test → Sonuç )


- GÖZLEM İLE HİPOTEZ İLE DENEY İLE KURAM ile/||/<> BİLİMSEL YÖNTEM

( Bilimsel araştırma süreci. )

( Formül: Falsifiability )


- GÖZLEM = MÜŞAHEDE = OBSERVATION[İng., Fr.] = BEOBACHTUNG[Alm.] = OBSERVAR, MIRAR[İsp.]


- GÖZLEME ile BAZLAMA/Ç

( ... İLE Sacda pişirilmiş, yuvarlak pide. | Tatlısı bol, kalın gözleme. )


- GÖZLERİN DOLMASI ve/||/<> BOĞAZIN DÜĞÜMLENMESİ


- GÖZYAŞI:
KEDERDE ile BOZULMADA ile SOĞANDA ile GÜLÜŞTE

( )

( TEARS OF: GRIEF vs. CHANGE vs. ONION vs. LAUGHING )


- GPS ile GLONASS ile GALILEO ile BEIDOU

( Amerika'nın. İLE Rusya'nın. İLE Avrupa'nın. İLE Çin'in. )


- GRAM POZİTİF İLE GRAM NEGATİF ile/||/<> BAKTERİ DUVARI

( Bakteri göze duvarı yapısı. )

( Formül: NAG-NAM peptidoglikan )


- GRAM POZİTİF İLE GRAM NEGATİF ile/||/<> BAKTERİ SINIFLANDIRMASI

( Gram boyama ile ayrım. )

( Formül: Mor İLE pembe )


- GRAND KANYON'DA:
KUZEY YAKASI ile/ve/||/<> GÜNEY YAKASI ile/ve/||/<> BATI YAKASI

( NORTH RIM vs./and/||/<> SOUTH RIM vs./and/||/<> WEST RIM )


- GRAND :/yerine BÜYÜK, GÖRKEMLİ


- GRANDFATHER :/yerine BÜYÜKBABA


- GRANDİYÖZİTE/GRANDIOSITY[İng.] değil/yerine/= BÜYÜKLENMECİLİK


- GRANDMOTHER :/yerine BÜYÜKANNE


- GRANİT ile/değil/yerine/||/<>/> BİYO GRANİT

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Destekli ve çok daha dayanaklıdır.[Isıya ve darbeye yedi kat daha fazla] Yanmaz, yapışmaz ve daha kolay temizlenir özelliği vardır. )


- GRANT :/yerine BURS, BAĞIŞ, VERMEK


- GREV ile/ve/<>/< BOYKOT[< İng. < Charles Boycott]

( ... İLE/VE/<>/< Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma. | Bir kişi, bir topluluk ya da bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme. )


- GRİ MADDE ile/ve/<> BEYAZ MADDE

( Nöronun göze gövdesi. İLE/VE/<> Akson. )

( Yaşayan bir beynin yaklaşık %40'ı gri madde, %60'ı beyaz maddeden oluşur. )

( Gerçek bilgi işlemesinin yapıldığı gözeleri içerir. Beyinde kullanılan oksijenin yaklaşık %94'ünü kullanır. İLE/VE Akson ve aksonu saran yağlı bir protein olan myelin'dir.Hücrelerin dışına doğru uzayan dendrit ve aksonları sararak birbirinden ayırmaya yarar. Farklı gri maddeleri birbirine ve gri maddeyi gövdenin öteki taraflarına da bağlayarak beynin iletişim ağını oluşturur. )

( [Bilgisayar benzetmesiyle] İşlemci (CPU). İLE/VE Kablo bağlantısı.[Zekâ, hem birlikte, hem de hızlı çalışmayı gerektirir.] )


- GRİ[Fr.] değil/yerine/= BOZ, ÇALAYGAN, KIR


- GROCERY :/yerine BAKKAL, MARKET


- GROW :/yerine BÜYÜMEK, YETİŞMEK


- GROWING :/yerine BÜYÜYEN


- GROWTH :/yerine BÜYÜME


- GÜÇ/KUDRET:
BEL ÜSTÜ ile/ve/<> BEL ALTI

( Erilde. İLE/VE/<> Dişilde. )

( [daha çok] Erillerin, govdesi ve kolları güçlüdür/dayanıklıdır. İLE/VE/<> Dişillerin, bacakları güçlüdür/dayanıklıdır. )


- GÜÇ/KUVET:
| YAVAŞLATIR ile/ve/ya da/||/<> DURDURUR ile/ve/ya da/||/<> DÖNDÜRÜR ile/ve/ya da/||/<> YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRİR ile/ve/ya da/||/<> BİÇİMİNİ DEĞİŞTİRİR ile/ve/ya da/||/<> HIZLANDIRIR |
ile/ve/ya da/||/<> />
| GERER ile/ve/ya da/||/<> BÜKER ile/ve/ya da/||/<> VURUR ile/ve/ya da/||/<> SIKAR |


- GÜÇ ile/ve/||/<> BASINÇ

( Bir cisme etki eden itme ya da çekme. İLE/VE/||/<> Birim yüzeye düşen Güç. )


- GÜCÜN:
KENDİ ELİNDE TUTULMASI ile BAŞKASINA UYGULANMASI

( Elinde biriktirdiğin/tuttuğun oranda sana zarar verir. İLE Başkasına zarar verir. )

( Haset vb. )


- GUDDE/GLAND[İng.] değil/yerine/= BEZ