A ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 9.416 başlık/FaRk ile birlikte,
9.416 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(32/39)
- ŞİKÂYET ile GAMMAZLAMA
( TO COMPLAIN vs. TO SQUEAL/SNITCH )
- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine RİCÂ
( [not] COMPLAINT vs./and/but REQUEST
REQUEST instead of COMPLAINT )
- ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]
( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )
- ŞİKÂYET[Ar.] ile/değil YAKINMA
( Uyumsuzluk yaratıyor, sonra da yakınıyorsunuz. )
( You create disharmony and then complain! )
( [not] TO COMPLAIN vs./but COMPLAINING )
- SIKI/LAŞMA ile KATI/LAŞMA
( STRICT/NESS vs. STERN/NESS )
- SIKILMA ile "BOĞULMA"
- SIKILMA ile/değil KANIKSAMA
- SIKINTI ile/ve/değil/<> SAKINCA
- SIKINTI ile/ve/> SIRADANLAŞTIRMA
- SIKINTILI ile/değil SIKINTIDA
- SIKIŞMA ile/ve BÜZÜŞME
- SIKLAŞTIRMA ile SIKILAŞTIRMA
- SİKLİK VOLTAMETRİ ile/||/<> LİNEER TARAMA
( CV geri dönüşlü redoks, LSV tek yön tersinmez. )
( Formül: Üçgen İLE rampa )
- SİLA ile SILA[Ar. < VASL]
( Safiyet, ahlâklılık, erdem. Normlar. İLE Bir süre ayrı kaldığı bir yere ya da yakınlarına kavuşma. Memleketine gitme, yakınlarına ulaşma. | Gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer. | Bahşiş, hediye. | Rabıt sigâsı.[ulaç, bağ-fiil][Fr. GERONDIF] )
- SİLÂ'[Ar. çoğ. SELEÂT] ile SİL'A[Ar.]
( Hıyarcıklar, urlar. İLE Ticaret malı. | Gövdede olan ur. | Sülük. )
- SİLAHSIZLANMA ile/ve/||/<> YANITSIZ BIRAKMA
- SİLİKULA = SİMÂR-I HUREYBÎYE = SILICULE
- SİLİKVA = SİMÂR-I HARNÛBÎYE = SILIQUE
- SİLME ile KAZIMA
- SİMÂ'[Ar.] ile SİMÂ'[Ar.]
( Çalgı dinleme, çalgılı tören. İLE Yüz, çehre, beniz. | Kişi. )
- SİMA ile/değil SİNEMA
- ŞIMARMA/CİBİLME ile ŞIRNAMA
- ŞİMDİ = NOW[İng.] = MAINTENANT[Fr.] = JETZT[Alm.] = ORA[İt.] = AHORA[İsp.]
- SİMGE:
BULUŞMA ve/+/||/<> BİRLEŞME
- SİMGELEŞTİRME ile/ve/<> DIŞLAŞTIRMA
( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TO EXTERNALIZE )
- SİMÜLASYON/SİMÜLATÖR[Fr.] değil/yerine/= BENZETİM/BENZETİMLİK | SAYRIMSAMA
- SINAMA ile/ve/||/<>/> SAĞLAMA
- SINAMA ile SINAYIŞ
( Değerini anlama, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için birini, bir nesneyi ya da bir düşünceyi yoklamak, denemek. | Bilgisini, yeteneğini, yeterliliğini ya da niteliğini yoklamak. İLE Sınama eylemi ya da biçimi. )
- SİNEMA değil/yerine/= ÇELKİTEY
- SİNEMA ile/ve FİLM
( CINEMA vs./and FILM, MOVIE )
- SİNEMA ile/ve/||/<> SANAT
( )
( 1- Jean Jacques Annaud / Gülün Adı(The Name of the Rose [1986])
2- Kim Ki-Duck / İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar(Bom Yeoareum Gaeul Gyeoul Geurigo Bom)
3- Peter Weir / Ölü Ozanlar Derneği(Dead Poets Society)
4- Tony Kaye / Kopma(Detachment) [2011]
5- Andrzej Jakimowski / Hayallerin Ötesinde(Imagine) [2012]
6- Scott Hicks / Shine [1996]
7- Milos Forman / Guguk Kuşu(One Flew Over the Cuckoo's Nest)
8- Sidney Lamet / Equus
9- Michelangelo Antonioni / Cinayeti Gördüm(Blowup) [1966]
10- Alain Corneau / Dünyanın Tüm Sabahları(Tous les matins du monde) )
- SİNEMA ile/ve TİYATRO
( 2015 yılı Tiyatro ve Sinema İstatistikleri için burayı tıklayınız... )
( CINEMA vs./and THEATER )
- SINEŞİ/SYNECHIA[İng.] değil/yerine/= YAPIŞIKLIK
- SINESTEZİ/SYNESTHESIA[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞİK DUYU
- SİNGAPUR'DA RESMÎ DİL:
ÇİNCE ile/ve/<> MALAYCA ile/ve/<> TAMİLCE
- SİNGULUM/CINGULUM[İng.] değil/yerine/= KUŞAK, HALKA
- SINIF/LAMA ile/ve/||/=/<> SINIR/LAMA
( CLASSIFICATION vs./and/||/=/<> LIMITING )
- SINIFLAMA ile/yerine/değil SONSAL/BÜTÜNCÜL SINIFLAMA(KATEGORİ)
( [not] CLASSIFICATION vs./but CATEGORY
CATEGORY instead of CLASSIFICATION )
- SINIFLAMA ile/yerine/değil SONSAL/BÜTÜNCÜL SINIFLAMA(KATEGORİ)
( ... ile/yerine/değil DEME KALIPLARI )
( [not] CLASSIFICATION vs. CATEGORY
CATEGORY instead of CLASSIFICATION )
- SINIFLANDIRMA ile/ve/değil/< ADLANDIRMA/KODLAMA
- SINIFLANDIRMA ile MUTLAKLAŞTIRMA
- SINIFLANDIRMA ile/ve/> SIRALAMA
( vs./and/||/<> RANKING )
- SINIFLANDIRMA = TASNÎF = CLASSIFICATION
- SINIR ile/ve/||/<> ARA
- SİNİR ile/ve/||/<> GÜÇ ile/ve/||/<> VAJİNA/PENİS/PARA
( "Düşünüyorum, dinliyorum, okuyorum, anlıyorum ve gelişmek istiyorum" düşünce ve çabası içinde olan [dişil ya da eril] her bireyin, zorunlu olan paylaşım ve dayanışmayla bazı şeylerden yararlanmak[/istifade etmek] ve birbirine zarar vermemek üzere nitelikli bir yaşam sürmek için uzaklaşması, terk/istifâ etmesi gerekenlerdir. )
- SINIR ile/ve KUŞATMA
( LIMIT vs./and SURROUNDING )
- SINIR ile/ve/<> SINAMA
- SINIRLAMA/KISITLAMA ile/<> GİZLİLİK
- SINIRLAMA ile/ve/<> BÖLÜMLEME
- SINIRLAMA ile/ve/<> ÇERÇEVELEME
( LIMITING vs./and/<> TO FRAME )
- SINIRLAMA ile/ve/< İNDİRGEME
( INTERFERENCE vs./and/< REDUCTION )
- SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil KAPSAMA
- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine KONUMLANDIRMA
- SINIRLANDIRMA ile/ve (ÖZEL) YÖNLENDİRME
- SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME
- SINIRLAR:
GÖVDEDE ile/ve/||/<>/> DUYUDA ile/ve/||/<>/> BEYİNDE
( - İnsan gövdesinde 100 trilyon göze(hücre) vardır. [Bu gözelerden 50 milyonu her saniye yenilenir. Her gözede ise 15 milyar atom vardır.]
- Kalp, kanı 30 metre yüksekliğe fışkırtabilecek kadar güçlüdür.
- Kalp, bir dakikada gövdemizdeki kanın tamamını dolaştırır.
- Kan, bir günde gövdemizde tam 96 bin 540 km. yol alır.
- Kalp, yaşam boyunca iki buçuk milyar kereden daha fazla atar. 200 milyon litreye yakın kan pompalar.
- Toplam alyuvar sayısı [eritrosit] 25 trilyondur.
- Toplam akyuvar sayısı [lökosit] 25-100 milyar arasıdır.
- Çenemiz, bir şey çiğnerken 100 kiloya kadar basınç uygular.
- Gövdemizde 650 kas vardır, en güçlü kasımız da dilimizdir.
- Beynimizde 100 milyar sinir gözesi vardır ve bu gözelerin gönderdiği iletiler, saatte 274 km hızla yayılır.
- Bağırsaklarımızın toplam uzunluğu 200 metredir.
- Gövdemiz, Yaşam boyunca 20 kilo deri atar.
- Derideki sinirlerin uzunluğu 72 km.'yi bulur.
- Kişi, bir günde yirmidört bin kez soluk alıp verir.
- İnsan gövdesindeki damarlar, uc uca getirilse oluşan uzunluk, dünyayı iki kez dolaşır. [40.000 km. x 2 = 80.000 km.] )
- [ne yazık ki]
SINIRSIZ "KONUŞMA" ile/ve/||/<>/> "SINIRSIZ SAHİP OLMA"
- SİNOVİYA/SYNOVIA[İng.] değil/yerine/= EKLEM SIVISI
- SIP ile/||/<> SIPA
( Tay[iki yaşına girmiş]. İLE/||/<> Eşek yavrusu[bir yaşında]. )
- SİPARİŞ ile/ve ISMARLAMA
- SİPER ile DULDA
( Yağmur, güneş ve rüzgârın etkileyemediği, gizli, kuytu yer. | Esirgeme, koruma. )
- SIR ve/<> YANSITMA
( SIR: GÜMÜŞ NİTRAT )
- ŞIRA ile GÜNBALI
( ... İLE Güneş altında bırakılarak koyulaştırılmış üzüm şırası. )
- ŞIRA ile HARDALİYE[Ar.]
( ... İLE İçine hardal katılarak yapılan üzüm şırası. )
- ŞİRÂ'[Ar.] ile İSTİBDÂL[Ar.]
- ŞİRÂ'[Ar.] ile ŞİRÂ'/Şİ'RÂ'[Ar.] ile Şİ'RÂ'[Ar.]
( Satın alma/alınma. İLE Yelken, gemi yelkeni. İLE İki yıldızın adı. )
- SIRACA ile SIRACAOTU
( Deride ve daha çok, boyunda görülen değişiklik; lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü. İLE Sıracagillerden, birçok türünün kökleri tıpta kullanılmış olan bir bitki. )
( ... cum SCROPHULARIS )
- SIRADANLAŞMA ile/ve/||/<> NORMALLEŞME
- SIRADANLAŞTIRMA ile/ve/<> KANIKSAMA
- SIRADÜZENSİZLİK ile/ve/||/<> KARMAŞA
( ANARCHY vs. CHAOS )
- SİRÂYET[Ar.] değil/yerine/= GEÇME/BULAŞMA
- SIRÇA[Tr. < SIRIÇGA]/CAM[Fars. < KUPA] ile/ve/||/<>/> AYNA[Ar.]
( Cam, camdan yapılmış. İLE/VE/||/<>/> Camın sırlanmışı. )
- SIRIK DOMATES ile YER DOMATESİ ile YEŞİL DOMATES ile KAVATA ile OVAL ile ELİKA ile SALKİTO
( Salatalık. İLE Yemeklik. İLE Turşuluk. İLE Dolmalık. [Kızarmayan domates] )
( LYCOPERSICON ESCULENTUM )
- SIRIK ile HEREK/İSPALYA[Fr.]
( ... İLE Asma, fasulye gibi sarılgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık. )
- ŞIRINGA[İt. SIRINGA] ile ...
( SYRINGE )
- GÖKBÖRİ/KÖPEKYILDIZI/SİRİUS[Fr., Alm., Rusça]/SOTHIS[Mısır]/SEIRIOS[Yun.]/İŞVARA[Hintçe]/ŞİRA[Ar.]:
A ile/ve/||/<> B
- ŞİRKET ADI ile MARKA
- ŞİRKET SANI/UNVANI[Ar.] ile/ve/<> MARKA
- SİRKÜLASYON[İng. < CIRCULATION] değil/yerine/= DOLAŞIM/YAYILMA
- SİRKÜMSTANSİYALITE/CIRCUMSTANTIALITY[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL KONUŞMA
- ŞİRPENÇE[Fars.] değil/yerine/= ASLANÇIBANI/KIZILYARA
( Deri altı hücre dokusunun ve yağ bezlerinin yangılanmasından oluşan, genişlediğinde çok tehlikeli olabilen, stafilokokların neden olduğu bir kan çıbanı. )
- ŞİRRET[Ar.] = "ZİLLİMAŞA"
( Edepsiz, geçimsiz, yaygaracı. )
- SIRT SIRTA
- SIRTINDAN VURAN('A) ve/<> ARKANDAN KONUŞAN('A)
( Kızma! Ona güvenip arkanı dönen sensin! VE/<> Darılma! Adam yerine koyan sensin! )
- ŞİŞKİNLİK ile NOKRA
( ... İLE Büveleğin neden olduğu, başta sığır olmak üzere çeşitli memeli hayvanlarda, seyrek olarak insanda rastlanılan, ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık. )
- ŞİŞKO >< SISKA
- ŞİŞMAN/MÜLAHHAM[Ar.] ile/değil/yerine TOPLUCA
( Deri altında fazla yağ toplanması nedeniyle gövdenin her yanı şişkin görünen kişi. İLE/DEĞİL/YERİNE Gövdece biraz dolgun. | Toplu olarak, beraber. )
- [ne yazık ki]
ŞİŞMANLIK:
F ve/||/<> A ve/||/<> T
( Sıklık. VE/||/<> Oran. VE/||/<> Çeşit. )
( Frequency. AND/||/<> Amount. AND/||/<> Type. )
- SİSTEM = MANZÛME = SYSTEM[İng.] = GLIEDERUNG, LEHRBAU, SYSTEM[Alm.] = SYSTÈME[Fr.] = SÜSTEMA[Yun.] = SİSTEMA[İt.]
- SITMA ile AGZEL
( ... İLE En şiddetli sıtma. )
- SITMA ile/||/<> CUHARLANMAK
( ... İLE/||/<> Sıtmaya benzer ateşli bir hastalığa tutulmak. )
- SITMA/MALARYA[İt.] ile/ve DANG
( Sivrisineklerle bulaşan hastalıklar. )
( Anofel türü sivrisineğin kesmesiyle insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık. İLE ... )
( HUMMA, TEKATTU': Bir sıtma nöbetinin düzenli aralıklara ayrılması. İLE ... )
( TEB ile/ve ... )
- SITMA ile/ve/<> DENGİ
( ... İLE/VE/<> Önce, üç gün boyunca yüksek ateş olur. İlaçla ya da iğne ile ateş düşürülünce, ardından öldürücü olan ikinci aşaması geliyor.[İkisi de sivrisinekten geçer.] )
- SİTOPLAZMA ile/||/<> SİTOSOL
( Sitoplazma organeller dahil İLE sitosol sıvı kısımdır )
( Formül: Tümü İLE sıvı kısım )
- SİTOSOL ile/||/<> SİTOPLAZMA
( Sitosol su fazı İLE sitoplazma organelsiz tüm iç. )
( Formül: Sıvı İLE bütün )
- SIVIRYA[Yun.] değil/yerine/= ALABİLDİĞİNE
( [ticarette] Alabildiğine. | Sürekli olarak. | Birbiri ardı sıra. )
- SİVRİSİNEK ile DAVUL-ZURNA
( Farkı, anlayacak olanda, anlaması gereken kişide. )
- SİVRİSİNEK ile/değil TİPULA
- SİVRİSİNEK ile/ve/değil YAKARCA
- SİYA[İt.]
( Kürekleri tersine kullanarak, sandalı, geriye yürütme. )
- SİYAH PUMA değil PANTER
( Panter deyince akla gelen "Siyah Puma"dır fakat böyle bir hayvan bulunmamıştır. )
- SİYÂH[Fars.] değil/yerine/= KARA
- SİYAH[Fars.] değil/yerine/= KARA
- SIYÂNET[Ar.] değil/yerine/= KORU(N)MA
- SİYANOZ/CYANOSIS[İng.] değil/yerine/= MORARMA
- SİYÂSET ile/ve/<> POLİTİKA
- SİYASET ile SİYASA
- ÇİZİNÇLERDE/HARİTALARDA:
SİYASİ ile/ve FİZİKİ
- SIYÂS/Î[Ar. < SIYSA] ile SİYÂSÎ[Ar.]
( Kaleler. | Köşkler. | Sığınılacak yerler. İLE Siyâset gereği olan. | Diplomatça olan, politik. | Siyâsetle uğraşan. )
- SIZINTI ile/değil SIZLAMA
- SIZLANMA ile/değil/yerine SORGULAMA
- SIZLANMA ile SÖYLENME/SOKRANMA
- SIZLANMA ile/ve/değil TESPİT
( [not] TO GROUCH vs./and/but TO DETERMINE )
- SIZLANMA/YAKINMA değil/yerine/>< SORUMLULUK ALMAK
- SKALER ÇARPMA ile/ve/||/<> SKALERLE ÇARPMA
- SKANDHA ile ...
( Kişiliğin bir kısmı. Şekil(rupam), his ya da duyusal algılama(vedana), düşünce(samjna), oluşma(samskara), bilinç(vijnana). )
- SKENES[Mısır ölçüsü][Yunan çağında, Anadolu'da] ile ...
( 60 stadion'a eşittir. [10 kilometre, 656 metre] )
- SKLERODERMA ile/||/<> LUPUS
( Deri, bağ dokularında ve iç örgenlerde sertleşme ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Deri, eklemler ve örgenlerde yangılanma ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )
- SKLERODERMA ile/||/<> LUPUS
( Derinin sertleşmesi ve kalınlaşması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Bağışıklık düzeninin gövdenin kendi dokularına saldırması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )
- SLOWLY :/yerine YAVAŞÇA
- SMARANA ile ...
( Anımsama, zihinsel ezber. )
- SMİR/SMEAR[İng.] değil/yerine/= YAYMA
- SNEHA ile ...
( Katılık. )
- SNN İLE MEMRİSTOR İLE NEUROMORPHİC ile/||/<> BEYİN-İLHAMLI HESAPLAMA
( Beyni taklit eden bilgisayar mimarileri. )
( Formül: Spike timing )
- SOBA[Macarca SZOBA] ile ŞÖMİNE[Fr. CHEMINEE]
( İçinde, kömür, odun ya da gaz yakılan, elektrikle de çalıştırılabilen ısınma aracı. İLE Odalarda, genellikle duvar kenarlarında tuğla ya da taştan yapılmış, bacası olan yer, ocak. )
- SOBA ile/değil KUZİNE[İt. < CUSINA]
( ... İLE/DEĞİL Hem ısıtmaya, hem de üzerinde ya da içinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası. | Gemilerde yemek pişirilen yer. )
- SOBA[Macarca < SZOBA] ile SOPA
( İçinde kömür, odun, gaz yakılan ya da elektrikle de çalıştırılabilen ısınma aracı. İLE Kalın değnek. | Dayak. )
- SODA[İt. < Ar.] ile/değil/yerine MADEN SUYU
( Ekşi Sözlük'teki açıklamaları için burayı tıklayınız... )
( [ruhsatını] Tarım Bakanlığı verir. İLE Sağlık Bakanlığı verir. )
- SOFRA ile/ve/<> İRFAN SOFRA/LARI
- SOFRA[Ar. < SUFRE] ile/ve MÂİDE[Ar.]
( ... İLE/VE Üzerinde yemek bulunan, kurulmuş sofra. | Yemek, ziyafet. )
- SOFRA ile ŞİLAN
( ... İLE Sultan sofrası. )
- SOFRA ile/ve SIMAT/SİMÂT/SOMAT
( ... İLE/VE Sofra, yemek masası. | Sofraya gelmiş yemekler. | Ziyafet. )
( ... İLE/VE Mevlevî sofrası. )
- SOFTA[Ar. < SÛHTE] ile MOLLA[Ar.]
( Medrese öğrencisi. | Yanmış, tutuşmuş, talebe, talep eden. | [mecaz] Bir görüşe/inanışa, körü körüne bağlanan kişi. | [mecaz] Yaşadığı çağın gerisinde kalmış geri kafalı kişi. İLE Büyük kadı. | Medrese öğrencisi. | Büyük bilgin. )
- SOFU[Ar. < Yun.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MOLLA[Ar.]
( Dinin buyruk ve yasaklarına tümüyle uyan kişi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Büyük kadı. | Medrese öğrencisi. | Büyük bilgin. )
- SOĞAN ile ARPACIK SOĞANI/KISKA
( ... İLE Tohumdan yetiştirilen ve tohumluk olarak kullanılan küçük soğan. )
- SOĞAN ile/ve/||/<> PIRASA[Yun.]
( Zambakgillerden, yemeklere tat vermek için yumrusu ve yeşil yaprakları kullanılan güzel kokulu bitki. | Çiğdem, lale, zambak, sarımsak vb. bitkilerin toprak altındaki yumru kökü. İLE/VE/||/<> Zambakgillerden, sapından ve yapraklarından yararlanılan, çok yıllık bir kış sebzesi. )
( ONION vs.{and/||/<> LEEK )
( ALLIU(/A)M CEPA cum/et/||/<> ALLIUM PORRUM )
- SOĞUK PLAZMA ile/||/<> SICAK PLAZMA
( Soğuk T_e << eV düşük iyonizasyon, sıcak T_e >> keV füzyon. )
( Formül: Endüstriyel İLE füzyon )
- SOĞUK YEREL RÜZGÂRLAR:
BORA ile İMBAT ile MİSTRAL ile POYRAZ ile ETEZYEN ile KRİVETZ
- SOĞULMA ile/<> SOĞURMA
( Suyu ya da sütü çekilerek pörsüme. | Irmak, kuyu, pınar gibi yerlerde, suyun çekilip yok olması. İLE Bir madde, bir sıvıyı içine çekmek. | Katı ya da sıvı bir maddeyi, soğurma yoluyla bir gazı içine almak, emmek, massetmek, absorbe etmek. | Bir ortamın, ışık enerjisini belirli nicelikte emmesi. )
- SOĞURMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SÖMÜRME
- SÖĞÜT ile/değil TAVULGA
( ... İLE/DEĞİL Kabuğu kırmızı ya da erguvan renginde olan bir tür söğüt. )
- SOĞUTMA İLE ISI POMPASI İLE KLİMA ile/||/<> TERS ÇEVRİMLER
( Isı transferi uygulamaları. )
( Formül: COP = Q_h/W > 1 )
- SOĞUTUCU/KLİMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEL/RÜZGÂR YAKALAYICISI
- SOĞUT(UL)MA ile/ve/<> SOYUTLANDIR(IL)MA
- SOHBET = CONVERSATIN/CHAT[İng.] = CAUSETTE[Fr.] = GESCHWÄTZ[Alm.] = CONVERSAZIONE[İt.] = CHARLA[İsp.]
- SOHBET ile MÜTÂLAA
- SOHBET ve/<> ŞİFÂ
- SÖKÜP-KURMA ile YIKIP-YAPMA
- SOLA DALLANMA ile ...
( LEFT BRANCHING )
- SOLA SCRIPTURA ile/ve/||/<> SOLO SCRIPTURA
- SOLUK ALMA/İNHALASYON[İng. < INHALATION] ile/ve/değil/< SOLUK VERME/EKSHALASYON[İng. < EXHALATION]
( TEBEHHÜR: Kısa ve sık soluk alma. )
( ŞEHÎK[< ŞEHKA] ile/ve/değil/< ZEFÎR )
- SOLUK DARLIĞI/SOLUNUM GÜÇLÜĞÜ/YELPİK/DİSPNE[Fr.]//DYSPNEA[İng.]/ANJİN DÖ PUVATRİN[Fr.]
( Balgamlı öksürükle ortaya çıkan, süreğen göğüs sayrılığı. )
( ZÎK-I NEFES ile/ve ZÎK-İ SADR[: Göğüs darlığı.] )
- SOLUNUM ve/||/<>/> DOĞRU SOLUNUM ve/||/<>/> DİYAFRAMA ALMA
( Türkçe, soluk verirken konuşulan bir dildir. Konuşmanın etkili olabilmesi ve söyleyişin düzgün olabilmesi için, konuşan kişilerin, doğru solunum uygulamalarını biliyor ve kullanıyor olmaları gerekir. VE/||/<>/> İyi bir solunum, soluk alırken, akciğerlere yeterli ölçüde havayı alıp yorgunluk duymadan geri vermektir. [İyi bir solunum elde edebilmek için diyaframı kullanarak soluk almamız gerekmektedir.] VE/||/<>/> Akciğerleri çevreleyen kaburga kafesinin altında bulunan boşluğu kullanarak soluk almaktır. [Bebeklerin soluk alış-verişi, diyafram soluğuna, en iyi örnektir.] )
- SOLUNUMDA:
TAM TIKANMA ile/ve/||/<> KISMÎ TIKANMA
( [Hasta]br> Öksürür, soluk alabilir, konuşabilir.[Bu durumda, hastaya dokunulmaz, öksürmeye teşvik edilir.] İLE/VE/||/<> Soluk alamaz. Acı çeker, ellerini boynuna götürür. Konuşamaz. Rengi morarır.[Bu durumda karına bası[Heimlich Manevrası] uygulanır. )
( Heimlich Manevrası:
[Yetişkinlerde]
- Hasta, ayakta ya da oturur pozisyonda olabilir.
- Hastanın yanında ya da arkasında durulur.
- Bir elle göğsü desteklenerek öne eğilmesi sağlanır.
- Öteki elin topuğu ile hızla 5 kez sırtına süpürür tarzda vurmak.
- Tıkanıklık açılmadıysa.
- Arkadan sarılarak gövdesi kavranır.
- Bir elin baş parmağı midenin üst bölümüne, göğüs kemiği altına gelecek biçimde yumruk yaparak konur.
- Öteki el ile yumruk yapılan el kavranır.
- Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru bastırılır.
- Bu hareket, 5-7 kez yabancı nesne çıkıncaya kadar tekrarlanır.
- Şah damarından nabız ve solunum değerlendirilir.
- Tıbbî yardım istenir[112].
VE
[Bebeklerde]
- Bebek, ilk yardımcının bir kolu üzerine ters olarak yatırılır.
- Başparmak ve öteki parmakların yardımıyla bebeğin çenesi kavranarak boynundan tutulur ve yüzüstü durumda öne doğru eğilir.
- Baş gergin ve gövdesinden aşağıda bir durumda tutulur.
- 5 kez el bileğinin içiyle bebeğin sırtına kürek kemiklerinin arasına hafifçe vurulur.
- Öteki kolun üzerine başı, elle kavranarak sırtüstü çevrilir.
- Yabancı nesnenin çıkıp çıkmadığına bakılır.
- Çıkmadıysa başı gövdesinden aşağıda olacak sırtüstü biçimde tutulur.
- 5 kez iki parmakla göğüs kemiğinin alt bölümünden, karnın üs bölümüne baskı uygulanır.
- Yabancı nesne çıkana kadar devam edilir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )
- SOMA ile SOMA[Yun.]
( ... İLE Eşeysellik gözeleri dışında, gövde gözelerinin tümü. )
- SÖMÜRÜ ile/ve/<> DAYATMA
- SON ARAMA
- SON AŞAMA
- SON ÇABA
- SON LOKMA
- SON NİHAİ NOKTADA ... değil EN SON NOKTADA ...
- SON NOKTA
- SON NOKTA ile/ve DOYUM
- SON NOKTA ile DOYUM
- SON PARÇA
- SON SIRA
- SON ile ARKA
( THE LAST vs. THE BACK )
- SONA ERDİRME ile KURTULMA/KURTARMA
( Ancak Yaşamımızın muazzam kederini tamamen idrak ederek ona karşı isyan ettiğimiz zaman, bir çıkış yolu bulunabilir. )
( TO GET FINISH vs. TO RELEASE
It is only when you realise fully the immense sorrow of your life and revolt against it, that a way out can be found. )
- SONA değil SONRA
- SONDA[Fr.] ile SONDA[Fr.]
( Suyun, herhangi bir noktadaki derinliğini ölçmek, dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç. | Bir boşluğun içini yoklamaya yarayan, uzunca ve ucu küt demir araç. İLE Gövde içinde, herhangi bir boşluk ya da mesaneye sokulan, tanı, inceleme, sağaltım ve dışarı sıvı atmada kullanılan araç. )
- SONDAN BAŞA ile TÜMDEN GELiM
- SONLANDIRMA ile/değil BÜTÜNE ERME
- SONLU KÜMELERİN BİRARADALIĞINDA ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI
- SONLU = FINITE[İng.] = FINI[Fr.] = ENDLICH[Alm.] = FINITA[Lat.]
- SONOKİMYA ile/||/<> RADYOLİSİS
( Sonokimya ultrasonik dalgalarla kavitasyon oluştururken İLE radyolisis radyasyonla molekülleri parçalar )
( Formül: Kavitasyon baloncuğu )
- SONRA(?) ile/ve/||/<> DOLAYISIYLA(?)
- SONRA ile/ve/ne yazık ki/||/=/<>/> HİÇBİR ZAMAN
- SONRADAN ile/ve/değil/||/<> AYRICA
- SONSAL) SINIFLAMA/KATEGORİZASYON ile/ve DIŞSALLIK, DIŞLAŞTIRMA
( CLASSIFICATION/CATEGORIZE vs./and TO EXCLUDE )
- SONSAL SINIFLAMA ile/ve/değil/yerine BİRBİRİNE DÖNÜŞTÜRÜLEMEYEN SONSAL SINIFLAMA
- DENKÖBEK/SONSAL SINIFLAMA = CATEGORY[İng.] = CATEGORIE[Fr.] = KATEGORIE[Alm.] = PRAEDICAMENTUM[Lat.] = KATEGORIA[Yun.] = CATEGORÍA[İsp.]
- SONSAL SINIFLAMA(KATEGORİ) ile/ve/||/<>/> KAVRAM
- SONSUZ = NAMÜTENAHİ = INFINITE[İng.] = INFINI[Fr.] = UNENDLICH[Alm.] = INFINITUS, INFINITA[Lat.] = INFINITO/TA[İsp.]
- SONSUZA YÖNELİK OLMA ile/ve/<>/değil SÜREKLİLİK
- SONUÇ, SONUÇTA ile/ve/değil/yerine ŞU AN
( İkisinin kullanımında da, "Önemli[öncelikli] olan, şu andır/sonuçtur" indirgemeci/lik yanlışlığı yapılmamalıdır! )
( [not] "FINALLY" vs./and/but "RIGHT NOW"
"RIGHT NOW" instead of "FINALLY" )
- SONUÇLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/> SONLANDIRMA
- SONUÇTA"[değil SONUÇ İTİBARI İLE ...] yerine ÇÜNKÜ ...
- SONUÇTA ... ile/ve/değil/yerine/<> GEREKSİNİM
- SONUÇTA değil ...'NIN SONUCUNDA / SONUÇ İTİBARİYLE
- SOON :/yerine YAKINDA
- SOPA ile ASA
( SOPA: ÂLET-İ TEDİB[: Edeplendirme aleti.] )
- SOPA ile/||/<> BASU
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE/||/<> Demir sopa. )
- SOPA ile/değil ÇİĞİNDİRİK
( ... İLE/DEĞİL İki ucuna su kabı gibi taşınacak şeyler asılarak omuza alınan ağaç, omuzluk. )
- SOPA ile MAŞA
( STICK/CUDGEL vs. TONGS )
- SOPA ile MATRAK[Ar.]
( ... İLE Kalın sopa, değnek. | Eğlenceli, gülünç, hoş. )
- SOPA ile SÖVEN
( ... İLE Büyük sopa. )
- SORGU SUAL değil/yerine/= SORGULAMA
- SORGU/İFADE TUTANAĞI:
ŞÜPHELİDE ile/ve/değil/||/<>/> OLAYDA TARAF VARSA
( [Kayıt/evrak/zabıt] Şüpheli sıfatıyla düzenlenir.[Suç isnâd edilen kişinin verdiği açıklamadır/ifadedir.] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Bilgi alma" sıfatıyla düzenlenir. )
( Kolluk kuvvetleri tarafından. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Soruşturma savcısı tarafından alınır. )
- SORGULAMA ile/ve/> ÇÖZÜMLEME
- SORGULAMA ile/ve/> DÜŞÜNCE/FİKİR AYRILIĞI
- SORGULAMA ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME
- SORGULAMA ile/ve SINAMA
( TO INTERROGATE vs./and TO TEST )
- SORGULAMA ile/ve/||/<>/> SINANMA
- SORGULAMA ile/ve YORUM ÇOKLUĞU(NA ULAŞMAK)
- SORGULAMA ile/ve/+/<> YORUMLAMA
- SORULMAMIŞ/İSTENİLMEMİŞ ÖNERİ/TAVSİYE ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< MASKELİ AŞAĞILAMA
- SORULURSA ile/ve/değil/||/<>/>/< SORULSA
- SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)
( Sorumluluk verilmez, sorumluluk alınır. Sorumluluk alınması için koşullar, uygun yapıya büründürülür. )
( It's not right to "giving responsibility". Better to arrange conditions "to taking responsibility". )
( GIVING RESPONSIBILITY vs. TAKING RESPONSIBILITY
TAKING RESPONSIBILITY instead of GIVING RESPONSIBILITY )
- SORUMLULUK ile/ve MEKANİZMA
( Sorumluluklardan kaçmanın yolu, "Benim sorumluluklarım var" demektir. )
( RESPONSIBILITY vs./and MECHANISM )
- SORUMLULUK ile/ve SORGULAMA
( RESPONSIBILITY vs./and TO INTERROGATE )
- SORUMLULUKLARIN AZALDIĞI DURUMLAR:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK YA DA ÖTEKİ DUYU YİTİMLERİ ile/ve/||/<> BELLEK ZAYIFLIĞI ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK ile/ve/||/<> HATA
- SORUN/SIKINTI:
FARKLI OLMAK/TA ile/ve/||/<>/ne yazık ki FARKINDA OLMAMAK/TA
(
)
- SORUN:
(")TEMİZLEMEKTE(") ile/ve/değil/||/<> TEMİZLEMEZSEN/K BULAŞMASINDA/YAYILMASINDA
- SORUN:
"YAP(A)MAMA" ile/ve/değil/||/<>/< BAŞLAYAMAMA
- SORUN ile/ve/değil/<> KAÇMA
- SORUN = MESELE = PROBLEM[İng., Alm.] = PROBLEME[Fr.] = PROBLEMA < PRO:ÖNE. BALLEIN:ATMAK[Yun.] = PROBLEMA[İsp.]
- SORU/NLAR:
ÇIKINCA ile/ve/değil/||/<>/> ÇIKTIKÇA
- SORUŞTURMA ile/ve/||/<>/> KOVUŞTURMA/KOĞUŞTURMA/TA'KÎBÂT
( Gizli. İLE/VE/||/<>/> Açık. )
- SOSYALİZASYON/SOCIALIZATION[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSALLAŞMA
- SOUP :/yerine ÇORBA
- SOYGA ile SOYKA
( Tüyleri alacalı, küçük bir karga türü. İLE Ölünün üzerinden çıkan giysi. | Yaramaz, huysuz. )
- SOYLA ile/||/<> SÖYLE
( Manzum söz söylemek, hitap/hitabet etmek. İLE/||/<> Belirsiz söylemek. )
- SÖYLEDİĞİNE GÖRE ... ile/ve SÖYLEDİĞİ KADARIYLA ...
- SÖYLEME ile ANLATMA
( ... İLE Düşüncenin/konunun/olgunun/durumun aktarımı/paylaşımı. )
( SAYING vs. EXPLAINING )
- SÖYLENCEBİLİM = İLM-İ ESATİR = MYTHOLOGY[İng.] = MYTHOLOGIE[Fr., Alm.] = MYTHOLOGIA[Yun.] = MITOLOGIA[İsp.]
- SÖYLEYİŞ ile/||/<> YANSIMA ile/||/<> ULAM ile/||/<> KAPLAM ile/||/<> GÖÇÜŞME ile/||/<> YALINLAŞTIRMA/SADELEŞTİRME/HAFİFLETME/TAHFİF ile/||/<> KATMERLENME/MUZÂAF ile/||/<> AKIŞMA ile/||/<> BENZEŞİM ile/||/<> ÖTÜMLÜ/TİTREŞİMLİ/SEDÂLI ile/||/<> ÖTÜMSÜZ/TİTREŞİMSİZ/SEDÂSIZ
( Sesleme edimi sırasında seslerle bürünsel öğeleri söyleme, gerçekleştirme biçimi. İLE/||/<> Dış gerçeklik düzleminde var olan ses ya da gürültüleri, işitimsel izlenimi yansıtacak biçimde aktaran, adlandırılan gerçeği ses öykünmesi yoluyla belirten dilsel öğe. İLE/||/<> Dilbilgisel ya da anlamsal sınıflandırma birimi. Çeşitli ortak dilbilgisel ve anlamsal ölçütlere göre dil öğelerinin yerleştirildiği ya da oluşturduğu sınıf. İLE/||/<> Bir kavramın kapsamına giren, o kavramın tanımladığı öğelerin tümü. İLE/||/<> Bir sözcük içinde birbirini izleyen iki ses biriminin yer değiştirmesi. İLE/||/<> Kolaylık sağlama amacıyla sözcükten bazı yazaçların düşürülmesi. İLE/||/<> Bir sözcükte ortadaki yazaç ile son yazacın aynı yazaçla tekrarlanması. İLE/||/<> Kulağa hoş gelen seslerin birbirini izlemesi. İLE/||/<> Bir sesin söz zincirinde kendisinden önce ya da sonra gelen bir başka sesle birlikte bulunmasından doğan ve birinden öbürüne özellik aktanmı yoluyla gerçekleşen değişim. İLE/||/<> Ses tellerinin titreşimiyle nitelenen sesler için kullanılır. İLE/||/<> Ses telleri titreşmeden oluşan sesler için kullanılır (p, ç, q, k). )
- SOYU TÜKENME TEHLİKESİ ALTINDA OLAN TÜRLER ile/ve/||/<>/> KORUMA
( Soyu tükenme tehlikesi altında olan türler, yok olma tehlikesi altında olan türler. İLE/VE/||/<>/> Bu türlerin yok olmasını önlemek için yapılan çalışmalar. )
- SOYUTLAMA ile AYIKLAMA
( ABSTRACTION vs. TO SORT/PICK )
- SOYUTLAMA ile/ve BÜTÜNLÜKLÜ SOYUTLAMA
( ABSTRACTION vs./and ABSTRACTION IN INTEGRITY )
- SOYUTLAMA ile DEĞİLLEME
( ABSTRACTION vs. NEGATION )
- SOYUTLAMA ile DEĞİLLEME
- SOYUTLAMA ile/ve EVRENSELLEŞTİRME
( ABSTRACTION vs./and UNIVERSALISATION )
- SOYUTLAMA ile/ve EVRENSELLEŞTİRME
- SOYUTLAMA ile GENELLEME
- SOYUTLAMA ve KENDİNİ GÖZLEMLEYEBİLMEK
( ABSTRACTION and ABLE TO OBSERVE THE SELF )
- SOYUTLAMA ile/ve/||/<> KÖPRÜ
- SOYUTLAMA ile OLASI SONSAL SOYUTLAMA
( ABSTRACTION vs. PROBABLE APOSTERIORI UNIVERSALISATION )
- SOYUTLAMA ile OLASI SONSAL SOYUTLAMA
- SOYUTLAMA ile ÖTELEME
- SOYUTLAMA ile/ve/değil/||/<>/< SIYIRMA/AYIRMA/DIŞA ÇIKARMA
- SOYUTLAMA ile/ve SOMUTLAŞTIRMA
( Bilim. İLE/VE Denetleme. )
( ABSTRACTION vs./and CONCRETIZE
Science. WITH/AND Inspection. )
- SOYUTLAMA ile SOYUTLAMA
- SOYUTLAMA ile/ve/||/<> SOYUTLANMA
( ABSTRACTION vs./and/<> TO GET IN ABSTRACTION )
- SOYUTLAMA ile YOK SAYMAK
- SOYUTLANMA ve/<> GÜZELLİK
- SOYUTLANMA ile/değil/yerine SOYUTLAMA
( Dışarıdakilerde/n. İLE/DEĞİL/YERİNE Zihinde/n. )
( Yalnızlığa götürür. İLE/DEĞİL/YERİNE Kendine dönmeyi ve derin dalışı sağlar. )
- SOYUTLAŞTIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YAŞAMA GEÇİRME
itibarı ile 9.416 başlık/FaRk ile birlikte,
9.416 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(32/39)
(1996'dan beri)