A ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 9.416 başlık/FaRk ile birlikte,
9.416 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(21/39)
- KAYIK ile/ve KUFA
( ... İLE/VE Dicle'ye özgü bir kayık. )
- KAYIK/KÜREK ve/||/<> HAMLA[Ar.]
( ... VE/||/<> Küreklerin bir kez suya daldırılıp çıkarılması. | Bu biçimde sandalın aldığı yol. | Kıçtan, birinci oturak. )
- KAYINBABA/ANA değil KAİMBABA/ANA
- KAYIP ile/değil KAYMA
- KAYIPTA:
KAÇAK ile KAÇIRILMA
- [ne yazık ki]
KAYIRMA ile/ve/||/<> ŞIMARTMA
( NEPOTISM vs. SPOIL )
- KAYIŞ ile PALASKA[Macarca]
( ... İLE Askerlerin beline bağladığı ya da göğsüne çaprazlama taktığı, üzerinde fişek, kasatura vb. koymak için yerleri bulunan kayış. )
- KAYITLILIK:
YAKINLIKTA ile/>< UZAKLIKTA
( Azalır. İLE/>< Çoğalır. )
( KAYDİYET: KURBİYET'te İLE/>< BUDİYET'te
( Taklîl eder. İLE/>< Teksîr eder. ) )
- KAYITSIZLIK ile/ve DIŞLAMA
- KAYMA ile/ve/||/<> YOZLAŞMA
- KAYNAK/KAYNARCA/GÖZ/PINAR/MEMBA[Ar. < MENBA] ile/ve/||/<> KAYNAÇ/GAYZER[Fr. < GEYSÉR]
( Bir suyun çıktığı yer. İLE Volkan bölgelerinde, belirli aralıklarla su ve buhar fışkırtan sıcak kaynak. )
- KAYNAK/REFERANS[İng. < REFERENCE] ile/ve/||/<>/> KAYNAKÇA
( Araştırma ve incelemede yararlanılan belge. | Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı ya da yapıtların tümü. İLE/VE/||/<>/> Belirli bir konu, yer ve dönemle ilgili yayınları kapsayan ya da en iyilerini seçen yapıt. )
- KAYNAK/MEMBA ile/ve/||/<> EŞİK
- KAYNAKLANMA ile/ve/değil/||/<>/< KAYNAK ALMA
- KAYNAMA ile/ve/||/<> BUHARLAŞMA
( * Sıvının her yerinde olur.
* Belirli bir sıcaklıkta gerçekleşir.
* Kaynama süresince, sıcaklık değişmez.
* Sıvının, hızla buharlaşmasıdır.
İLE/VE/||/<>
• Sıvının yüzeyinde olur.
• Her sıcaklıkta gerçekleşir.
• Buharlaşan maddelerin sıcaklığı değişebilir.
• Sıvının, ısı alarak, gaz durumuna geçmesidir. )
( )
- KAYNAMA ile/ve/||/<>/> PİŞME
- KAYNARCA ile Kaynarca
( Kaynak. | Sıcak su kaynağı. | Hastalara kaynatılarak içirilen pekmez, yağ ve baharat karışımı. İLE Sakarya iline bağlı ilçelerden biri. )
- KAYNAŞMA ile/ve BENZEŞME
- KAYNATMA ile/ve/değil HAŞLAMA
( Bazı bitkileri/çayları, kaynatarak değil haşlama yaparak içmek gerekir. )
( Kök sebzelerini[patates, yerelması vb.] soğuk su ile. İLE/VE/DEĞİL Yeşil yapraklı, çiçekli ve çeşitli narin sebzeleri[ıspanak, brokoli, kuşkonmaz vb.] kaynamış suyun içine, fazla kaynatmadan, diri tutmak üzere kısa süreli. )
- KAYRA = İNÂYET = GRACE[İng.] = GRÂCE[Fr.] = GNADE[Alm.] = GRATIA[Lat.] = KHARIS[Yun.] = GRACIA[İsp.]
- KAZÂ-NİZÂ
- KAZA ile FELÂKET
( ACCIDENT vs. DISASTER )
- KAZÂ ile GAZÂ
- KAZA ile HATA ile YEĞLEME/TERCİH
( 1 KEZ ile 2. KEZ ile 3. KEZ )
- KAZA değil/yerine/= İLÇE
- KAZÂ/KADÂ ile/ve/||/<>/> KADER/KADAR
( Gereksinim. İLE/VE/||/<>/> Ölçü. )
( Gerekeni/gereksinimi ölçülendirmek. )
( Tekil. İLE/VE/||/<>/> Çoğul. )
( Kaderin gerçekleşmesi/vukû bulması, bilinmesi, görülmesi. İLE/VE/||/<>/> Bilinmez. )
( Göz. İLE/VE/||/<>/> Bakış/bakma. )
( Zorunluluk/cebr. İLE/VE/||/<>/> Özgürlük[seçenek/yeğleme]. )
( Tümel. İLE/VE/||/<>/> Tikel. )
( Var oluş/olan. İLE/VE/||/<>/> Bilgi. )
- KAZA ile KASIT
( ACCIDENT vs. PURPOSE )
- KAZA ile KAZA ile KAZA
( İstem dışı ya da umulmayan bir olay dolayısıyla birinin, bir nesnenin ya da bir aracın zarara uğraması. | Zamanında kılınmayan namazı ya da tutulmayan orucu sonradan yerine getirme. İLE Yargı. | Kadılık görevi. İLE İlçe, kaymakamlık. )
- KAZÂ ile/ve/<>/> TESÂDÜF ile/ve/<>/> İSTİKRAR
( 1 kere olursa. İLE/VE/<>/> 2 kere olursa. İLE/VE/<>/> 3. kez olursa. )
- KAZANÇ ile/ve HARCAMA
( Maliyetinin 6 katı. İLE/VE Gelirin yarısı kadarı üzerinden hareket ederek. )
( Kaybetmeyi ahlâksız kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. )
- KAZANÇ ile/ve PARA
- KAZANMA ile "HAKLILIK"
( Kazanmak, haklılık gibi bir beklentili, yanlı sonuç çıkarmaz! )
- KAZARA değil/yerine/= KAZAYLA/İSTEMEDEN
- KÂZIM/KEZÎM[Ar. çoğ. KÂZIMÎN] ile KÂZIM/KAZIMA["ka" uzun okunur] ile KAZIM
( Kızgınlığını, öfkesini, hırsını yenen. İLE Kemirici.[hayvan] İLE Kazmak eylemi. )
- KAZINMA ile EZİLME
- KAZMA ile KİRİZMA[Yun.]
( Herhangi bir araçla toprağı açmak, oymak. | Bu yolla çukur, kuyu, yol vb. oluşturmak. İLE Toprağı derince kazarak altını üstüne getirme. )
- KAZMA ile KÜLÜNG
( TAŞÇI KAZMASI )
- KAZMA ile/ve TIRPIT
( ... İLE/VE Bir tür kazma. )
- KEÇECİ-ZÂDE İZZET MOLLA ve/||/<>/> KEÇECİ-ZÂDE FUAD PAŞA
( Babası. VE/||/<>/> Oğlu. )
( 1786 - Ağustos 1829 VE/||/<>/> 1814 - 12 Şubat 1869 )
- KEDİ ile ASHERA
- KEDİ ile KARA AYAKLI KEDİ(GYRA)
( ... İLE En ölümcül vahşi kedi.[%60 başarı oranıyla] )
- KEDİ ile PAMPA
( ... İLE Güney Amerika'da yaşarlar ve adını, yaşadığı yerden alan bu vahşi kedi türü hemen hemen ev kedisi ile aynı boyuttadır. Tüy renkleri ve görünümü, çeşitlilik göstermektedir. Ne yazık ki, soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan türlerden biridir. )
- KEDİLERDE:
CEZA ile/değil/yerine ÖDÜL
( Kediler, cezaları algılayamazlar. İLE/DEĞİL/YERİNE Ödüllere tepki verebilirler. )
- KEKA = KEKAH
( Zevkli bir durum anlatılırken, "ne güzel, ne iyi" anlamlarında söylenilen bir söz. )
- KEKE / KEKEME/LİK ile/ve/||/<> GEÇ KONUŞMA
- KELÂM ve MÂNÂ
- KELÂMCI(MÜTEKELLİM) ile FİLOZOF(HUKEMA)
( Onlar, "Ve nefahtü"den, yani kelâmdan gıda alırlar. )
- KELEBEK BİÇİMİNDE/KELEBEKSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ FERÂŞÎ = COROLLE PAPILIONACÉE
- KELEBEK OTU ile KELEBEK ÇİÇEĞİ
( Bir cins yaban yoncası. İLE İki çeneklilerden, aydınlık oda ve salonlarda zengin renkli ve çok dallı bir süs bitkisi. )
- KELEBEK ile KURUKAFA
( ... İLE Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek. )
( ... cum ACHERANTIA ADROPHOS )
- KELEM/DÜRME/KAPUSKA[Slav]/LAHANA[Yun.] ile BRÜKSEL LAHANASI
( Turpgillerden, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve çok çeşitli türü olan bitki. İLE Ceviz büyüklüğünde, bir lahana türü. )
( KOLZA: Lahana tohumu. )
( MELFUF ile ... )
( CABBAGE vs. BRUSSELS SPROUTS )
( BRASSICA OLERACEA cum BRASSICA OLERACEA GEMMIFERA )
- KELER ile VEZEGA[Ar.]
( ... İLE Bir çeşit büyük keler. )
- KEMÂL ile/ve BEKÂ
- KEMÂL ile BEKÂ
- KEMAN ile/ve SARİNDA
( ... İLE/VE Hint kemanı. )
- KEMAN/VARDI GELDİ ile/ve/<>/> VİYOLA ile/ve/<>/> ÇELLO/VİYOLONSEL[İt. < VIOLONCELLO] ile/ve/<>/> KONTRBAS[Fr.]
( Çenenin altına dayanarak çalınan telli çalgı. İLE/VE/<>/> Kemandan biraz büyükçe dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> Viyoladan büyük, kontrobastan küçük dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> En kalın sesli yaylı çalgı. )
( )
- KEMİK ile OMACA
( ... İLE Kesilen ağaç kökü, asma kütüğü. | İri kemik. )
- KEMİRİCİ ile ÇİNÇİLYA
( ... İLE Çinçilyagillerden, yumuşak ve gümüş rengi tüyleri olan, kemirici bir hayvan. )
( ... cum CHINCHILLA LANIGER )
- KEMOPROFİLAKSİ/CHEMOPROPHYLAXIS[İng.] değil/yerine/= İLAÇLA KORUMA
- KENARIYA değil KENARA
- KENÇ LİYÜ ile SOFRA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hakan'ların şölenleri ya da bayramlarda kurulan, herkesin gönlünce, yağmalarcasına yemek yediği bir sofra. İLE ... )
- KENDİ BAŞINA ile/ve/değil TEK BAŞINA
- KENDİ GİBİ OLMAYANDAN UZAKLAŞMA ile/ve KENDİ GİBİ OLMAYANI DIŞLAMA
- KENDİ İÇİN KILMA ile/değil/yerine BELİRLEME
- KENDİ ...:
ZAVİYEM(/DEN BAKINCA) değil/yerine/= AÇIM(/DAN BAKINCA)
- KENDİLİĞİNDENLİK ile DOĞAÇLAMA
- KENDİLİĞİNDENLİK ve ÖKE/DEHÂ
( SPONTANEOUSLINESS, SPONTANEITY and GENIUS )
( SPONTANÉ et ... )
( ZIFA ve TIANCAI )
- KENDİLİK EDİMLERİ ile/ve/||/<> BAŞKALARININ TEPKİLERİNE ÖZGÜ BEKLENTİLER ile/ve/||/<> BAŞKALARININ EDİMLERİ ile/ve/||/<> KENDİLİĞİN, KENDİLİĞE KARŞI EDİMLERİ(İÇE YANSITMA)
- KENDİLİK:
KAYITLARIMIZDA ile/ve/||/<>/< BELLEĞİMİZDE
- KENDİNDE/SENDE VARSA ile/ve KENDİNDE/SENDE YOKSA
( Herkeste (de) vardır. İLE/VE Hiçkimsede yoktur. )
- [ne yazık ki]
KENDİNE KARŞI OLMA ile/ve/değil/||/<>/< ANLAMSIZLIK
- KENDİNE YAPILMASINI İSTEMEDİĞİNİ BAŞKASINA YAPMA!
ve/||/<>/>
BAŞKASINA (DA) YAPILMASINI İSTEMEDİĞİNİ KENDİNE (DE) YAPMA!
- KENDİNİ EŞELE! ve KENDİNE SAKLA!
- KENDİNİ:
GERÇEKLEŞTİRME ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLAMAMA/AZIMSAMAMA
- KENDİNİ KAÇINMA değil KAÇINMA
- KENDİNİ KORUMA ile/ve/<>/değil VAROLUŞUNU SÜRDÜRME
- KENDİNİ ... OLARAK:
TANIŞTIRMIŞ değil TANITMIŞ
- KENDİNİ TANIMA ile/ve/<> KENDİNİ TAMAMLAMA
( Kişiyi/insanı tanımıyorsak/bilmiyorsak, hiçbir şey(i) bilmiyoruz/tanımıyoruz demektir. )
( RECOGNIZE THE SELF vs./and/<> SELF REALIZATION )
( GNOTHI SEAUTONU [Türkçe seslendirilişi: GNOTHI S' AFTON] )
- KENDİNİ TANIMA ile/ve/<> KENDİNİ TANIMLAMA
( Kendini tanımlamak üzere ve gereğiyle kendinden bahsediş, kibir değildir. )
( RECOGNIZE THE SELF vs./and/<> SELF DEFINITION )
- KENDİYLE:
BAĞDAŞMA ile/ve/||/<>/> BARIŞMA
- KENDİYLE DALGA GEÇEBİLME KENDİYLE (FAZLA/GEREKSİZ) UĞRAŞMA
- KENZ[< KÜNÛZ] ile HAZÎNE, DEFÎNE, YERALTINDA BULUNAN DEĞERLİ EŞYÂ
- KEPÇIR[İng. < CAPTURE] değil/yerine/= YAKALAMA
- KEPEK/DONRA ile KEPEK
( Saçlı derideki pulcuklar. İLE Elenen undan sonra kalan kabuk kırıntıları. )
( DANDRUFF/FURFUR vs. BRAN )
- KEPEK/KİR ile DONRA
( ... İLE Saç kepeği, baş konağı. | Kalınlaşmış, tabaka durumuna gelmiş kir. )
- KERÂMET ile/ve/değil KESKİN ZEKÂ
( Keskin zekâ, kerâmete kıç attırır. )
- KERÂMET değil/yerine RIZÂ
- KERATA[Yun.] yerine ÇEKECEK
( Karısı tarafından aldatılan erkek. | Sevgi ile söylenilen sitem sözü. | Ayakkabı çekeceği. )
- KERBELÂ ile KURB-U ÂLÂ
- DEFA/KERE[Ar.] değil/yerine/= KEZ
- KERE ile "POSTA"
- KERESTE[Fars. < KERASTE] ile/= KALAS[< Romanya'da Galati kenti]
( Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç. | Ayakkabı yapımında kullanılan gereç. | Kaba saba kişi, "kalas". İLE/= Kalın biçilmiş uzun tahta. | Ahşap yapılarda kiriş olarak kullanılan kalın biçilmiş uzun tahta. | Kaba, anlayışsız kişi, "kereste". )
- KERPETEN ile DAVYA
( ... İLE Diş çekme kerpeteni. )
- KERTERİZ[Yun.] (ALMA) değil/yerine/= ÖLÇME, ÖLÇÜ ALMA
( Bir yerin nerede bulunduğunu pusula ile ölçme. Denizcilerin, denizde sığlıkları belirlemek için kullandıkları imlerin tümü. )
- KESELİ SIÇANLARDA:
KESELİ ile BASİT KESELİ ile BEYAZ KULAKLI ile BÜYÜK KULAKLI ile ANDEAN BEYAZ KULAKLI ile GUIAN BEYAZ KULAKLI ile KUZEY AMERİKA
( 
KESELİ SIÇAN
ile

BASİT KESELİ SIÇAN
ile
BEYAZ KULAKLIKESELİ SIÇAN
ile
BÜYÜK KULAKLI KESELİ SIÇAN
ile
ANDEAN BEYAZ KULAKLI KESELİ SIÇAN
ile
...
GUIANAN BEYAZ KULAKLI KESELİ SIÇAN )
( OPPOSSUMS: OPPOSSUM vs. COMMON OPPOSSUM vs. WHITE-EARED OPPOSSUM vs. BIG-EARED OPPOSSUM vs. ANDEAN WHITE-EARED OPPOSSUM vs. GUIANAN WHITE-EARED OPPOSSUM )
( DIDELPHIS: DIDELPHIS VIRGINIANA cum DIDELPHIS MARSUPIALIS cum DIDELPHIS ALBIVENTRIS cum DIDELPHIS AURITA cum DIDELPHIS PERNIGRA cum DIDELPHIS IMPERFECTA )
- KEŞİF ile/ve/||/<>/> ORTAYA ÇIKARMA
- KEŞİF ile/ve RİYÂZÂT(UYGULAMA)
( Mistisizm (İşrâkîlik). İLE/VE Tasavvuf. )
- KESİNLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< BULANIKLAŞTIRMA
( TO BECOME DEFINITE vs./and TO BECOME TURBIDITY )
- KESİNLİK ile/ve/||/<> ELE AVUCA SIĞMAMA
- KESİŞME ile/ve/değil ÇAKIŞMA
- KEŞKÜL ile/ve CİLBENT ile/ve SOFRA
( Gezgin dervişlerin âletleridir. )
( Bknz. Tarikat Kıyafetlerinde Sembolizm - Ocak Yay. )
- KEŞMEKEŞ ile CURCUNA
- KESTANE ile/ve/||/<> BARBUNYA
( İkisinin de tadı ve nişastası apayrı birer lezzet durağı ve haz kaynağı. )
- KESTANE ile CASSAVA
( ... İLE Kestaneye benzeyen, büyükçe bir kök.[Uganda] )
- KESTEM ile SOFRA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Önceden sözleşmeden, aniden konuk olarak gelenler için verilen ziyafet. İLE ... )
- KETEBE ile/ve SEVVEDE ile/ve NESEHA ile/ve HARRERE ile/ve NEMEKA ile/ve RAKAME ile/ve NAKALE ile/ve ZEBERE ile/ve SATARE ile/ve İSTİRAHE
- KETENPERE[Yun. < KATO PERA] değil/yerine/= ÖTEKİ TARAFIN AŞAĞISI | KASIMPAŞA[AŞAĞI BEYOĞLU]
- KETMEN = ÇAPA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Toprağı parça parça yapmakta kullanılan araç. İLE ... )
- KEVŞENG/KEWŞENG ile/ve/||/<> SOFRA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Harman temizlendikten sonra tahılın yığılmasına yardım eden kişiye verilen yemek/armağan. )
- KEYFÎ DAYATMA ile ZORUNLU "DAYATMA"
- KEYİF ile/değil RIZÂ
- KHAOS ve GAIA ve EROS
- KİBİR ile/değil/yerine MESAFE KOYMA
- KİBİR = PRIDE[İng.] = ORGUEIL[Fr.] = HOCHMUT[Alm.] = SUPERBIA[Lat.]
- KİBİRLİ EDÂ ile KÜFÜR
- KİBR[Ar.] ile KİBRİYÂ'[Ar.]
- KİFÂYETSİZ MUHTERİS ile/ve/<> HEBENNEKA[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Zeki ve becerikli olmadığı halde, kendini öyle sanan. )
- KILÂ'[Ar. < KAL'A] ile KILÂA[Ar.]
( Kaleler, surlar. İLE Yelken. )
- KILAVUZ RNA ile/||/<> DONOR ŞABLON
( Kılavuz RNA kılavuz kesim, donor şablon onarım. )
( Formül: Cutting guide İLE repair template )
- KILAVUZ = REHBER = GUIDE[İng., Fr.] = FÜHRER[Alm.] = GUIDA[İt.] = GUÍA[İsp.]
- KILBARAK/MİDİLLİ[Yun.] ve KATANA/KADANA[Mac.]
( Küçük at. VE İri yapılı at. )
- KILÇIK ile GELMİÇ[Fars.]
( Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik. | Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif. | Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve birdenbire havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup onu ön ya da yan tarafına aşırıp atması. İLE İri balıklarda, kılçık durumunda olan kemik. )
- KILIÇ ile PALA
( ... İLE Kavisli, kısa, uc bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç. | Kürek gibi bazı araçların, enli ve yassı bölümü. | Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş ya da kereste. )
- KILICINA = KILIÇLAMA
( Kalas, cetvel tahtası gibi kalınlığı eninden az olan nesnelerin, keskin ve dar tarafının yukarı gelmesi üzerine. )
- KİLİM ile/değil/||/<> CACALA
( ... İLE Eski parça[/partal] kumaşlardan yapılan kilim. )
- KİLİM ile/ve PALA
( ... İLE/VE Adi kilim, yaygı. )
- KILKAPAN/SAMANKAPAN/KEHRİBAR[Fars. < KEHRUBÂ ] ile KARAKEHRİBAR/OLTU TAŞI
( Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılan ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif nesneleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine. İLE Bu reçineden yapılmış: )
- KİM KİME, TIM TIMA/DUM DUMA
- KİMİ:
GİTTİKÇE ile KALDIKÇA
( Kalır. İLE Gider. )
- KİMSEYE GÜVENME! değil KİMSEYE (TAMAMEN) BIRAKMA!
- KİMYÂ' ile ...
( ARZUYU TERK, MEVCÛDA KANÂAT )
- KİMYA ile/ve/<> ÇEKİRDEK KİMYASI
( ... İLE/VE/<> Atom çekirdeğindeki değişimlerle ilgilenen kimya dalı. )
- KİMYA ile/||/<> ÇEKİRDEK KİMYASİ
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- KİMYA/GER ile SİMYA/GER ile el-KİMYA
( Nesneleri yapılandırma/dönüştürme. İLE Bilinci/kendini yapılandırma/dönüştürme. İLE ... )
( Söylediklerine göre, Avusturya'da bir altın simyacısına türbe yapmışlar. Türbenin yanında da bir kütüphane varmış. Altın yapmak için uğraşıp da başarılı olamayan simyacılar, yarım kalan eserlerini o kütüphaneye bırakırmış. )
- KİNA ile ...
( Deniz kabuğu. | Papua Yeni Gine'nin para birimi.[1$ = 2 Kina | 1 Kina = 10 Tona][2011] )
- KINAKINA[isp. < QUINAQUINA] ile/ve/||/<>/> KİNİN[Fr. < QUININE]
( Kök boyasıgillerden, asıl yurdu Güney Amerika olan, Hindistan ve Endonezya'da da yetiştirilen, kabuğundan kinin çıkarılan bir ağaç. [Lat. CINCHONA] | Bu bitkiden yapılan içecek. İLE/VE/||/<>/> Kınakınadan elde edilen ve sıtmanın sağaltımında kullanılan beyaz alkaloit. )
- KINAMA ile TENKİD
- KİNÂYE ile/yerine "DOKUNDURMA"
- KİNÂYE-İ BAÎDE ile KİNÂYE-İ HAFÎFE ile KİNÂYE-İ KARÎBE ile KİNÂYE-İ VÂZIHA
( Uzak bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Dokundurmalı söz, şiir. İLE Yakın bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Başka bir anlama gelme olasılığı bulunmayan apaçık dokundurma/kinâye. )
- KİNOA ile AMARANT
( İkisi de glutensiz tahıldır. )
- KİPPA ve/<> TALLETH
( Dua takkesi. VE/<> Kutsal şal. )
- KİR ile/değil BOYA
- KIRANTA[İt. < QUARANTA] değil/yerine/= KIRÇIL
( Saçları ağarmaya başlamış eril kişi. | İlerlemiş yaşına karşın bakımlı, özenli eril kişi. | Kırlaşmış saç, sakal. )
- KIRBA[Ar. < KİRBA]/MATARA[Ar. < MİTHARE] ile KIRBA
( Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı. İLE Çok su içen. | Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık. )
- KİREÇLEŞME ile/ve/||/<> ÇÖZÜNME ile/ve/||/<> AYRIŞMA ile/ve/||/<> BAĞLAŞIM ile/ve/||/<> MAYALANMA(FERMENTASYON) ile/ve/||/<> DAMITMA(DİSTİLASYON) ile/ve/||/<> ÇÖKELME
- KİRGİN ile KIZIŞMA
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Aygırın kızışma zamanı. İLE ... )
- KIRI ile/> SIPA
- KIRILMA ile BOZULMA
- KIRILMA ile/ve/değil BÜKÜLME
- KIRILMA/KIRIK ile/ve/||/<>/< ÇIKMA/ÇIKIK ile/ve/||/<>/< BURKULMA
( Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar, darbe sonucu ya da kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar. İLE/VE/||/<>/< Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.[Yoğun ağrı, şişlik ve kızarıklık, işlev kaybı ve eklem bozukluğu gibi belirtileri vardır.] İLE/VE/||/<>/< Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.[Burkulan bölgede ağrı, kızarma, şişlik, işlev kaybı gibi belirtileri vardır.] )
( [Kırıklarda İlk Yardım]
- Yaşamı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir.
- Hasta/yaralı, hareket ettirilmez, sıcak tutulur.
- Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi nesneler çıkarılır.
- Sabitleme ve sargı yapılırken, parmaklar görünecek biçimde açıkta bırakılır.
- Kırık kuşkusu bulunan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak biçimde sabitlenir.
- Açık kırıklarda, sabitlemeden önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır.
- Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı gözlenir.
- Kol ve bacaklar yukarıda tutulur.
- Tıbbî yardım istenir[112].
İLE/VE/||/<>/<
[Çıkıkta İlk Yardım]
- Eklem aynen bulunduğu biçimde sabitlenir.
- Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz.
- Hastaya/yaralıya, ağızdan hiçbir şey verilmez.
- Bölgede nabız, deri rengi ve ısısı kontrol edilir.
- Tıbbi yardım alınır.
İLE/VE/||/<>/<
[Burkulmada İlk Yardım]
- Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem sabitlenir.
- Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır.
- Hareket ettirilmez.
- Tıbbî yardım alınır. )
- KIRILMA(") ile/<> (")ÇÖKME(")
- KIRILMA ile DAĞILMA
- KIRILMA ve/> DEĞİŞİM ve/> GÜÇLENME ve/> UMURSAMAMA
- KIRILMA ile/ve/değil EŞİK
- KIRILMA ile/ve/||/<> EVRİLME
- KIRILMA ile/ve SIÇRAMA
- KIRILMA" ile/></> UMURSAMAZLIK
( Kırıldıkça değişir, değiştikçe güçlenir, güçlendikçe de umursamazsın. )
- KIRILMA ile/||/<> YANSIMA
( Kırılma ışığın ortam değiştirirken yön değiştirmesi İLE yansıma geri dönmesidir )
( Formül: n₁sinθ₁ = n₂sinθ₂ (Snell yasası)\nθ_i = θ_r (Yansıma yasası)\nsinθ_c = n₂/n₁ (Kritik açı) )
- KIRILMA ile/ve/||/<>/> YIKILMA
- KIRILMADA:
BURKULMA ile BASINÇ ile KESME
(
)
- KIR(IL)MAK ile/değil/yerine/>< EĞ(İL)MEK
( Komik değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Komiktir. )
- KIRIM ile/= TAURIS ile/= TAVRIA/TAVRIDA
( ... İLE/= Kırım'dan, ilk kez Antik Çağ'da, Heredotos söz etmiş ve bu adı vermiştir. İLE/= Roma'lılar da, bu adlarla anmıştır. )
- KIRK (LOKMA/TABAK) ile/ve/<>/ya da KIRIK (LOKMA/TABAK)
( FORTY (BITE/PLATE) vs./and/<>/or BROKEN (BITE/PLATE) )
- YAŞ:
40 ile/ve/> 50
( Gençliğin, yaşlılığı. İLE/VE/> Yaşlılığın, gençliği. )
- KİRLENME ile KARARMA
- KİRLENMEKTEN KORUNMA ve/<> ERDEM
- KİRLİ PARA ile/||/<> KARA PARA
( Yasa dışı yollardan ya da insanlık suçlarıyla elde edilen. İLE/DEĞİL/||/<> Vergi kaçırarak elde edilen. )
- KİRLİLİK ile SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
( Çevrenin zararlı nesnelerle kirletilmesi. İLE Bugünkü gereksinimleri karşılamak için doğal kaynakları gelecek kuşaklar için de koruyarak kalkınmaktır. )
- KIRMIZIYA KAYMA ile/||/<> MAVİYE KAYMA
( Kırmızıya uzaklaşma z>0, maviye yaklaşma z<0. )
( Formül: λ_obs > λ_emit İLE λ_obs < λ_emit )
- KIRPMA ile KIRKMA
( Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak. | Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak. | Kesinti yapmak, tutumlu davranmak. İLE Bir şeyi uçlarından kesmek. | Saç, sakal ya da tüyü kesmek. )
( CLIPPING vs. TRIM/CLIP/CROP/FLEECE/SHEAR )
- KIRPMA ile/değil/yerine KOLAYLAŞTIRMA
- KISA ZAMANDA ile TEZ ZAMANDA
- KISACA ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< KABACA
- KISACA ile ÖZETLE
- KISALTMA ve/ya da HIZLANDIRMA ile/> GENELLEME ve İNDİRGEME
- KISALTMA ile HIZLANDIRMA
- KISAS[Ar. < KISSA] ile KISÂS[Ar.]
( Fıkralar, öyküler, söylenceler. İLE Suçun birebir aynısının işleyene uygulanması. )
- KİŞİ:
AYNI ACIYA ile AYNI GÜLÜNÇ OLANA
( [nedense ...] Defalarca ağlar. İLE Defalarca gülmez. )
- KİŞİ/İNSAN:
ANLAMAYANA ile/ve/||/<> "ANLAYANA"
( "Eksik" geliriz. İLE/VE/||/<> "Çok" geliriz. )
( Davul-zurna, az. İLE/VE/||/<> Sivrisinek, saz. )
- KİŞİ, KİŞİNİN KURDUDUR[HOMO HOMINUS LUPUS]:
"THOMAS HOBBES'UN SÖZÜ" değil PLAUTUS'UN SÖZÜ[ASINARIA'da]
- KİŞİ ve/||/<>/> GÖZGÜ/AYNA ve/||/<>/> YAZI
( Üçü de herşeyi yansıtır. )
( Ancak, üçüne baktığında, kendini görebilirsin. )
( Kişi, kendini, en iyi, yazı aynasında tanır ve gerçekleştirir. [ Öncelikli olarak, iki ayrı sayfada, şu iki dizini oluşturmakla başlamak gerek. 1- HAYIR! | 2- YAPMAYABİLECEKLERİM(İZ) ] )
( Kişi, kendini, üç ayna karşısında tanıyabilir ve gerçekleştirebilir.
İlk aynamız, öteki aynasında yani anne ve başka kişilerle olan ilişkilerinde, paylaşım ve iletişimlerimizdedir.
İkincisi, doğada ya da cam/ayna, metal, kamera gibi nesnelerdeki yansımalarındadır.
Üçüncüsü ise yazı aynasındadır, yazdıklarımızın ve yazabileceklerimizin yansımasındadır.
Yazma eylemi, ilk ikisi gibi dolaylı olmayıp doğrudan, kişinin kendini, zihnini ve yaşamını karşısına koyup gözlemlemesini ve düzenlemesini sağlayan, yaşamın gelişine ya da kendi "haz ve keyfî kararlarına" düş(ür)meyebileceği eylem ve tutumdur.
Yaparak, eyleyerek ve "Yaptığını yaz, yazdığını yap!" ilkesiyle ancak yazarak, kendine hizmet etmekle herkese, insanlığa hizmet etmiş ve yaşama katılmış olur.
Bir'e hizmet, bin'e hizmet;
bin'e hizmet, bir'e hizmettir.
-------------------------------------------
Kişi, ne yaparsa
kendi yapar, kendine yapar. )
- KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)
( Akıl. VE/||/<>/>/< Üniversite. )
( Direnç[ihtiyâr] ve istenç[irâde]. VE/||/<>/>/< Siyâset. )
( Bulunç/vicdan. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )
( Değişen. VE/||/<>/>/< Dönüşen. )
( Direnç[ihtiyâr: yapmama bilgisi/isteği] ve istenç[irâde: yapma "gücü/bilgisi/isteği"]. VE/||/<>/>/< Direnç[İhtiyâr]. )
( (Koşulsuz) Saygı ve sevgi. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )
- KİŞİ/İNSAN, GÖVDENİN İÇİNDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE, KİŞİNİN DIŞINDA
- KİŞİ/İNSAN ve DOĞA/TOPRAK ve PARA
( Meta olarak görülmemesi gerekenler. )
( ... VE/||/<> BER[Arapça ve Türkçe]: Yer, toprak. VE/||/<> ... )
( Yedi çeşit iklim bulunan kuzey yarım kürede 0-90 derecenin tam ortası yani 45 derece enlemin altı ve üstü ot çeşitliliği olan bölgeleri oluşturmaktadır. )
( HUMAN and NATURE/LAND and MONEY )
- KİŞİLERİ KULLANARAK/SÖMÜREREK ile/değil/yerine/>< KİŞİLER ARACILIĞIYLA
- KİŞİLERİ TANIMA:
YOLCULUKTA ve/||/<> ZORLUKTA ve/||/<>
YOKLUKTA ve/||/<> (AYNI) MASADA
- KİŞİLERİ, ZİHNİMİZDEN/YAŞAMIMIZDAN ÇIKARMA:
HATA YAPTIKLARINDAN DOLAYI değil ÜMİDİMİZ KESİLİRSE
- KİŞİLEŞME ile/ve/> TOPLUMSALLAŞMA
- KISIM, PARÇA, BÖLÜM = KIT'A = PARTIE
- KİŞİNİN:
ANLAYACAĞI DİL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "KENDİ DİLİ"
( Aklına ulaşı(lı)r. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> "Kalbine" ulaşı(lı)r. )
- KISINTI ile KISITLAMA
( Her türlü gereksinimi karşılamada tutumlu davranma, kısma, azaltma. İLE Önceden verilmiş olan hak ve özgürlüklerin sınırlarını daraltmak, tahdit etmek. | Sınırlamak, daraltmak. | Birini, yasal yoldan mallarını kullanmaktan yoksun bırakmak, kısıt altına almak, hacir altına almak. )
- KISIR DÖNGÜ ile/değil YAYILMA
- KİŞİYE/KİŞİNİN:
SIĞINMA ile/ve/değil/||/<>/>/< GÜCÜNDEN YARARLANMA
- KISKANÇLIK:
HALK ARASINDA ile SINIRLI/BELİRLİ BİR ÇEVREDE (/[eskiden] SARAYDA)
( İğne ucu gibidir. İLE Hançer ucu gibidir. )
- KISKANÇLIK ile/değil/yerine GIPTA
( İlgili olanağın o kişinin elinden çıkmasını istemek. [ve gerçekleşmesi için anlamsız sorunlar çıkarmaya çabalamak.] İLE/DEĞİL/YERİNE Kendi elinde de bulunmasını istemek [ve gereklerini yerine getirmeye çabalamak.] )
( Kişi, başkalarını kıskanarak, pek çok şanssızlığı üzerine çeker. )
( HASED, GAYRA ile/değil/yerine GIBTA )
( REŞK ile/değil/yerine BÜJHÂN )
( [not] JEALOUSY vs./but ADMIRE
ADMIRE instead of JEALOUSY )
( ZELOTYPIA cum/et ... )
- KISKANÇLIK = JEALOUSY[İng.] = JALOUSIE[Fr.] = EIFERSUCHT[Alm.] = ZELOTYPIA[Lat.]
- KIŞKIRTMA ile/ve/> FIŞKIRTMA
- KIŞKIRTMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "GIDIKLAMA"
- KIŞKIRTMA ile/ve/</değil/yerine TETİKLEME
- KIŞLA ile KIŞLA ile KIŞLA ile KIŞLAK
( Askerlerin toplu olarak barındıkları yapıların tümü. İLE Koyun ve keçi sürülerinin gecelediği ya da kışın barındığı kapalı ağıl. İLE Kış ile [soğuk/kar ile] (baş etmek/edememek). İLE Kışın barınılan yer. | Kışın orduların, göçebe oymakların hayvanlarıyla birlikte yayladan inip konakladıkları yer. )
- KIŞLA ile/||/<> KIŞLAK ile/||/<> ODA
( Askerlerin toplu olarak barındığı büyük yapı. Çevresine göre daha yüksek yerlerde kış aylarının aşırı soğuklarından etkilenen göçebe yaşam tarzını benimseyenlerin gittiği, daha sıcak olan görece alçak bölgelerdir. Kışlaklar, genelde deniz, göl ve akarsu kıyılarıdır. Deniz ve göl kıyıları çevresine göre genelde düşük yükseklikteki bölgeler olduğundan iklimi, yaylaklara göre daha ılıman olan yerlerdir. İLE/||/<> Yeniçeri kışlası. )
- KISMEN "DOĞRU" ile/ve/||/<> ÇARPITMA
- KISSA ile/ve/||/<>/> HİSSE
( Fıkra, öykü/hikâye, rivâyet. | Vak'a. İLE/VE/||/<>/> ... )
- KISSA[Ar. < KISAS] ile KISSA'[Ar.] ile KISA[>< UZUN]
( Fıkra, öykü, söylence. | Vak'a, macera. İLE Salatalık/hıyar.[KISSÂ ÜL-HİMÂR: Eşek hıyarı.(Fr. ÉLATER)] İLE Boyu, uzunluğu az olan, kesik. )
- KISSA[Ar.] ile MENKIBE/MENKABE[Ar. çoğ. MENÂKIB]
( Fıkra, öykü, rivâyet. | Olay, macera. İLE Din büyüklerinin ya da tarihe geçmiş ünlü kişilerin, yaşamları ve olağanüstü davranışlarıyla ilgili öykü. )
- KISSA[Ar.] değil/yerine/= OLAY/DURUM ANLATI
- KISTAS[Ar.]/CRITERION, CRITERIA[İng.]/KRİTER[Fr. < CRITERE] değil/yerine/= ÖLÇÜT/ÖLÇEK
- KITA ile/ve/değil ADA
- KITÂ[Ar.] değil/yerine/= ANAKARA | BİRLİK | DÖRTLÜK
- KITA[Ar.] değil/yerine/= KESİT
- KITÂ'[Ar.] ile KIT'A[Ar.]
( Kat etme, kesme. | Daireden bir parça/kesme/kıt'a. [İng., Fr. SEGMENT] İLE Parça, bölük, cüz. | Arazi, memleket, ülke. | Askeri birlik. | En az iki beyitten oluşan, gazel tarzında kafiyelenen, ancak ilk beytinin mısraları birbiriyle kafiyeli olmayan nazım biçimi. )
- KITA ile KITA ile KITA ile KITA
( Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara. İLE Askerlerin bir komutanın emrinde biraraya gelmesinden oluşan birlik. İLE Dörtlük. İLE Parça, tane. )
- KITA ile/ve ÜLKE
( CONTINENT vs./and COUNTRY )
- KİTAP:
ÂFAK'TA ile/ve/<> ENFÜS'TE
( İspat, ayet, delil. İLE/VE/<> Nefs. )
- KİTAP:
BELLEK ve/||/<> İDDİA
( Korutur. VE/||/<> Sağlatır. )
- KİTAP/YAZMA ile/ve/değil RİSÂLE
( ... İLE/VE/DEĞİL Kısa yazılmış küçük kitap. )
- KİTAP ile SUBARA
( ... İLE Osmanlılar'da okul kitaplarına verilen genel ad. )
- KITASAL ADA ile/||/<> OKYANUS ADASI
( Kıtasal kıta bağlı ada, okyanus adası izole. )
( Formül: Continental İLE oceanic )
- KİTLELEŞME ile "KURUMSALLAŞMA"
- KIVRAK ZEKÂ" ile "HAZIR YANIT"
- KIYAM:
FARZ NAMAZDA ve NÂFİLE NAMAZDA
( Farzdır. VE Sünnettir. )
( [çok zorunlu olmadıkça] Farz namazlar, oturarak kılınmaz! )
- KIYAS değil/yerine/= DENK SAYMA/BİR TUTMA
- KIYAS ile/yerine KARŞILAŞTIRMA
( Tanım/Örnek: Bir sayfanın ikiye bölünerek, iki ayrı olgunun/kavramın kendi özlerinin iki ayrı sütunda sadece veri olarak dizilişi ve öylece yorum eklemeden bırakılması. İLE Yapılan tablonun/karşılaştırmanın altına ekleme/yorum biçiminde göreceliliği, sınırlılığı ve kısıtlılığı potansiyelinin gözardı edilerek bir değerlendirme yapılması.(sınırı aşmak/bilmemek). Sonuç: Kıyasın değil, karşılaştırmanın daha yerinde, arı, saf, doğru olacağı ve kıyas yapmama gerekliliği. )
( Nispet. İLE/YERİNE Oran. )
( TO COMPARE vs. COMPARISON
COMPARISON instead of TO COMPARE )
- KIYASIN ENGELLERİNDE(DEF-İ KIYAS):
MEN ile/ve/||/<> MUARAZA ile/ve/||/<> NAKZ-I İCMÂLÎ ile/ve/||/<> NAKZ-I TAFSİLÎ/ŞEBİHÎ
( EMPECHEMENT PROPREMENT DIT avec/et/||/<> CONTESTATION avec/et/||/<> REFUTATION COLLECTIVE avec/et/||/<> REFUTATION PARTIELLE OU RESSEMBLANTE )
- KIYASIYA = ŞİDDETLİ/YOĞUN BİR BİÇİMDE
( Çok şiddetli, korkunç, müthiş. | Şiddetli bir biçimde. )
- KIYASLAMA ile "TOKUŞTURMA"
( TO COMPARE vs. "TO KNOCK" )
- KIYASLAMA ile/ve/||/<>/> YARGILAMA ile/ve/||/<>/> SUÇLAMA ile/ve/||/<>/> AŞAĞILAMA
- KIYAS(LAMA)/TASMİM[Ar.] değil/yerine/= TASIM(LAMA)
- KIYAS/MUKAYESE değil/yerine/= KARŞILAŞTIRI/KARŞILAŞTIRMA
- KIYI ile/ve RİA
( ... İLE/VE Denizin örttüğü vadi, bir kıyı türü. )
- KIZ ve SÂNİYE ve SÂLİSE ve RABİA
- KIZGINLIK ile/değil AŞAĞILAMA
- KIZILABA ile/||/<> PIRPIRI/PİRPİRİ ile/||/<> LATA
( Yeniçeri oçağına küçük yaşta giren oğlanların giydiği kırmızı abadan yapılmış giysi. İLE/||/<> Yeniçeri salma erlerinin giydiği kırmızı çuhadan yapılmış cüppe. İLE/||/<> İlmiyenin giydiği bir üstlük. )
- KIZSA ile KIZSA ile KISSA[Ar.]
( O, kızar/öfkelenir ise. İLE Erkek değil ise. İLE Ders çıkarılması gereken anlatı, olay. )
- KLARNET ile/ve/değil OBUA
- KLASIFIKASYON/CLASSIFICATION[İng.] değil/yerine/= SINIFLAMA
- KLASİK KİMYA ile/||/<> KUVANTUM KİMYASI
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- KLASİK KOŞULLANMA ile/ve BİLİŞSEL KOŞULLANMA
- KLASİK ile/değil ANTİK/A
( [not] CLASSIC vs. ANTIQUE )
- KLESHA(/KİLESA) ile ...
( Zincirler, kirlilikler, tutkular, duygusal psişik bulaşıklıklar. )
- KLİNİK BİYOKİMYA ile MOLEKÜLER TIP
( Hastalıkları teşhis ve tedavisinde kullanılan biyokimyasal yöntemleri inceleyen bir bilim dalı. İLE Moleküler düzeyde hastalıkların teşhisi ve tedavisi ile ilgilenen bir tıp dalı. Bu iki dalın kesiştiği noktada, genetik testler ve moleküler ilaçlar geliştirilmektedir. )
- KLON ile/||/<> KİMERA
( Klon identik kopya İLE kimera farklı DNA karışım. )
( Formül: Identical İLE mixed DNA )
- KLONLAMA ile HİBRİTİZASYON
( Genetik olarak aynı bireylerin laboratuvar ortamında üretilmesi. İLE Farklı türlerin ya da genetik çeşitlenmelerin melezlenmesi. )
- KNEZLİK ile/||/<> VOYVODA
( Prensliğin genellikle Slav devletlerine verilen adı. İLE/VE/||/<>/> Slav dillerinde kumandan ya da prens. )
- KNİDARİA ile/||/<> KTENOFORA
( Knidaria knidosit iğne İLE ktenofora taraklı. )
( Formül: Stinging İLE comb plates )
- KOAGÜLASYON/COAGULATION[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞMA
- KOBRA ile/ve AKBABA
( Aşağı Mısır'ı simgeler. [Kuzey] İLE/VE Yukarı Mısır'ı simgeler. [Güney] )
- KOBRA ile TÜKÜREN KOBRA
( ... İLE Mpzambik ve Botswana'nın Chobe Ulusal Parkı'nda görülebilmektedir. )
( ... İLE Saniyeler içinde, dişlerini geçirmelerine gerek kalmadan, kırk kezden fazla zehir fışkırtabilirler. )
- KOÇ ile/ve/<> KOYUN/MARYA[Yun.]
( Eril. İLE/VE/<> Dişil. )
( ... İLE/VE/<> Dişil koyun. | Dişil hayvan. | Bir tür küçük balık. )
( KUÇİ[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile/ve/<> ... )
( ... İLE/VE/<> Gebelik süreleri 147-154 gündür. )
( KEBŞ[çoğ. KİBÂŞ] ile/ve/<> GANEM, NA'CE[çoğ. NİÂC], ŞÂT )
( HÛC ile/ve/<> ... )
- KOCA ile KOCA
( Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç. İLE Büyük, geniş. | Kocaman, iri. | Yaşlı, ihtiyar, pir. | Yüksek. | Büyük, ulu. )
itibarı ile 9.416 başlık/FaRk ile birlikte,
9.416 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(21/39)
(1996'dan beri)