Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 41.842 başlık/FaRk ile birlikte,
41.842 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(38/169)


- DENK ÖBEKLER/SONSAL SINIFLAMALAR/KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/<>/> FARABÎ'DE ile/ve/<>/> KANT'TA

( * TÖZ/CEVHER
* NİCELİK/KEMMİYET
* NİTELİK/KEYFİYET
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* MEKÂN
* ZAMAN
* KONUM
* MÜLKİYET
* FİİL
* İNFİAL

ile/ve/<>/>

* TÖZ/CEVHER [ALİ]
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* NİCELİK/KEMMİYET [KISA]
* NİTELİK/KEYFİYET [SARIŞIN]
* ZAMAN/METÂ [BUGÜN]
* YER/EYN [ÇARŞIDA]
* DURUM/KONUM(VAZ'I) [AYAKTA DURUYOR]
* SAHİP/MÂLİK OLMA(LE) [AHMET'İN KALEMİ]
* ETKİNLİK(EN YEF'AL) [BÜKÜYOR]
* EDİLGİNLİK(EN YENFA'AL) [BÜKÜLÜYOR]

ile/ve/<>/>

* NİCELİK: BİRLİK | ÇOKLUK | TÜMEL
* NİTELİK: GERÇEKLİK | YOKSUNLUK | SINIRLILIK
* BAĞINTI: NESNE VE ÖZELLİĞİ | NEDEN VE ETKİ | TOPLULUK
* MODALİTE: OLASILIK | VARLIK | ZORUNLULUK )


- DENK ile KÜFÜV

( ... İLE Birbirine benzeyen ya da yakışan. )


- DENKLEM DERECELERİ/TİPLERİ


- DENKLEM ile/||/<> EŞİTSİZLİK

( Denklem eşitlik İLE eşitsizlik büyük/küçük ilişkisi )

( Formül: ax+b=0 İLE ax+b>0 )


- DENKLİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK


- DENK/LİK ile/ve ÖZDEŞ/LİK


- DENSE vs. "HEAVY"


- DENSİZ/LİK ile/ve/<> DALLAMA/LIK ile/ve/<> DANGALAK/LIK ile/ve/<> DALYARAK/LIK


- DENSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< HEVESLİ/LİK


- DENSİZ/LİK ile/ve/<> PATAVATSIZ/LIK


- DEPARTMAN değil/yerine/= BÖLÜM | ANA BİLİM DALI


- DEPENDENCE vs. ATTACHMENT


- DEPENDENT vs. DEPENDANT


- DEPİLASYON ile DEPİLATÖR

( Kılsızlaştırma. İLE Kıl dökücü/sökücü. )


- DEPO/KÖMÜRLÜK değil/yerine EV/OFİS/APARTMAN/PARK


- DEPO ile DEPOLAMA ile DEPOZİT

( Uzun salımlı [ilaç], ambar, yığım. İLE Yığma. İLE Birikinti, çökelti, kalıntı. )


- DEPOLARİZASYON ile/||/<> HİPERPOLARİZASYON

( Depolarizasyon pozitife İLE hiperpolarizasyon negatife kaymadır )

( Formül: Uyarılma İLE baskılanma )


- DEPREM, ÖLDÜRMEZ ve/||/<> KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR

( [ne yazık ki]/[fakat] Kötü yapı öldürür. VE/||/<> Kusurlu soruşturmalar vardır. )


- DEPREM ŞEHİDİ GAZETECİLER PARKI :

( Maden Mahallesinde olup 775,00 m²lik bir alan üzerinde kurulmuştur. 300,00 m²lik yeşil alanı, 120,00 m²lik çocuk oyun alanı ve 220,00 m²lik spor alanı bulunmaktadır. )


- DEPREM ve/||/<> YANGIN

( )


- DEPREMDE:
ÇÖKMEK ile/ve/||/<> KAPANMAK ile/ve/||/<> TUTUNMAK

(



)


- DEPREMDE:
P DALGASI ile/ve/> S DALGASI


- DEPREMDE:
RICHTER ÖLÇÜMÜ ile/ve/yerine MMS[Moment Magnitude Scale-Moment Büyüklüğü Ölçeği]

( 600 km.lik mesafede meydana gelen sismik dalgaları ya da titreşimi ölçer. İLE/VE/YERİNE Depremin açığa çıkardığı enerjinin ifade edilmesidir. Fayın iki parçası arasındaki kayma mesafesini etkilenen toplam alanla çarpar. )

( Depremde İlk 72 Saat )

( Deprem nedir?
Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına denir.

Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak biçimde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.

Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yer yuvarı içinde ne biçimde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili öteki konuları inceleyen bilim dalına "sismoloji" denir.

Magnitüd(büyüklük) ve şiddet arasındaki fark nedir?
Magnitüd(büyüklük), depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü; şiddet ise depremin yapılar ve insan üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Depremlerin ardından açıklanan 4.1, 5.6, 3.2 gibi sayılar, depremin büyüklüğüdür.

Depremin magnitüdü (büyüklüğü) nasıl ölçülür?
Depremin magnitüdü, belirli bir zaman diliminde kaydedilen sismogram üzerindeki deprem dalgalarının genliğinin logaritması olarak tanımlanır.

ML (Richter Ölçeği): 1930 yılında Charles Richter tarafından geliştirilmiştir ve dalga genliğinin logaritması olarak tanımlanır. Açıklanan ölçümlerde depremin farklı dalgalarına göre MB, MS, MW ve MD olarak verilen büyüklükler Richter ölçeğine göre hesaplanan diğer büyüklük birimleridir.

Depremin şiddeti nedir?
Depremin yer yüzeyindeki etkileri depremin şiddeti olarak tanımlanır. Şiddetin ölçüsü, kişilerin deprem sırasında uykudan uyanmaları, mobilyaların hareket etmesi, bacaların yıkılması ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüne alınarak yapılır. Şiddeti tanımlamak için birçok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeğidir (Modified Mercalli (MM) Intensity Scale). Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp tamamen gözlemsel bilgilere dayanır.

P ve S dalgası nedir?
P dalgası: Kayıtçılara ilk ulaşan deprem dalgasıdır. Hızı kabuğun yapısına göre 1.5 ile 8 km/sn arasında değişir. Tanecik hareketleri yayılma doğrultusundadır (boyuna dalga). Yıkım etkisi düşüktür.
S dalgası: Kayıtçılara ikincil olarak ulaşan deprem dalgasıdır. Hızı P dalgası hızının yüzde 60'ı ile yüzde 70'i arasında değişir. Tanecik hareketleri yayılma doğrultusuna dik ya da çaprazdır (enine dalga). Yıkım etkisi yüksektir.

Artçı Deprem(Aftershock) nedir?
Ana depremi izleyen daha küçük sarsıntılar dizisidir.

Artçı Depremler(Aftershocklar) ne kadar süre ile devam eder?
Belirli bir süresi yoktur, 1 ay da olabilir 2 yıl da...
Depremin süresi ne kadardır?
Bir ile doksan saniye arasında değişir.

Depremler önceden belirlenebilir mi?
Var olan koşullarda depremin önceden belirlenmesi olanaksızdır.

Fay nedir?
Yer kabuğunu oluşturan kayaçların bir yüzey boyunca kırılması ve oluşan iki parçanın birbirine göre göreceli olarak yer değiştirmesidir.

Kuzey Anadolu Fay Hattı nedir?
Doğu'da Karlıova ile Batı'da Mudurnu vadisi arasında Doğu-Batı doğrultusunda bir yay gibi uzanır. Dünyanın en etkin ve en önemli kırık hatları arasında yer alan Kuzey Anadolu fay hattının uzunluğu yaklaşık 1200 km.'dir; genişliği ise 100 m ile 10 km arasında değişir.

Deprem olan her yerde fay var mıdır?
Eğer yoksa bile yeni bir tane oluşmuştur.

Deprem nerelerde oluşur?
Deprem herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda oluşabilir. Genel olarak depremlerin kabuğu oluşturan levhaların sınırlarında oluştuğu söylenilebilir. Dünyanın çeşitli yerlerinde benzer nitelikte depremlerin tekrarlandığı gözlemlenmiştir ve bu kesiler hep levha sınırlarıdır. Depremlerin yoğun olarak gözlendiği bölgeler yeryüzünde üç ana kuşak oluşturur.

Kuşak (Pasifik Deprem Kuşağı): Şili’den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD’nin batı kıyıları ve Alaska’nın güneyinden Aleutian Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelanda’yı içine alan en büyük deprem kuşağıdır. Yeryüzündeki büyük depremleri %81'i bu kuşak üzerinde gerçekleşir.

Kuşak (Alpine): Endonezya'dan (Java-Sumatra) başlayıp Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlantik Okyanusu’na ulaşan kuşaktır. Yeryüzündeki büyük depremlerin %17'si bu kuşakta oluşur.

Kuşak (Atlantik): Bu kuşak, Atlantik Okyanusu ortasında yer alan levha sınırı (Atlantik Okyanus Sırtı) boyunca uzanır.

Türkiye’de kaydedilen en büyük deprem hangisidir?
Aletsel dönemde ülkemizde kaydedilen en büyük deprem 26 Aralık 1939 Erzincan'da olmuştur. Gece yarısı olan depremde yaklaşık 33 bin kişi yaşamını kaybetmiştir.

Dünyada kaydedilen en büyük deprem hangisidir?
1900'den bu yana kaydedilen en büyük deprem, 22 Mayıs 1960'ta, Şili'de olmuştur (Magnitud= 9.5 Mw).

Yeryüzünde en az sallanan kıta hangisidir?
Depremi en az olan kıta, Antarktika'dır. )

( image

image

image )


- DEPREMİN:
BÜYÜKLÜĞÜ ile/ve/||/<> ŞİDDETİ

( Depremin büyüklüğü:

Kırılan yerkabuğu yüzeyinin büyüklüğünü ve dolayısıyla ortaya çıkan enerjinin düzeyini belirten bir ölçüdür. Batı dillerinden aktarımla "magnitüd" olarak da adlandırılır ve bu nedenle M harfiyle gösterilir.

Büyüklük; aritmetik değil logaritmik olarak artar. Yani her bir tam sayı arasında 10 kat fark vardır. Örneğin M = 2,0 büyüklüğünde bir deprem, yeryüzünün derinliklerinde yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğünde bir kırığın meydana geldiğini gösterir. Büyüklük bir birim artarsa, yani 3,0 büyüklüğünde bir deprem oluşmuş ise yaklaşık 10 futbol sahasına eşit bir alanın kırılmış olduğu anlaşılır. Aynı biçimde 4,0 büyüklüğü 100 futbol sahasına, 5,0 büyüklüğü 1.000 futbol sahasına denk düşer.

Deprem büyüklüğü, sismometre ile ölçülür. Birçok farklı ölçüm yöntemi vardır. ABD'li mucidi Charles Francis Richter’in soyadıyla anılan Yerel (Lokal) Büyüklük (Ml) bunlardan biridir.

Richter gibi görece eski yöntemlerde kullanılan ölçekler, sismografın merkez üssüne uzaklığı ve depremin büyüklüğü gibi değişkenlerden etkilenir. Bu değişkenlere göre hata payları artıp azalabilir.

İLE/VE/||/<>

Depremin şiddeti:

Büyüklük(magnitüd) depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü iken; şiddet ise depremin yapılar ve bireyler üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.

Bu nedenle büyüklük, her yerde geçerli, nesnel, tekil bir göstergedir. Depremin şiddeti ise konuma göre değişir ve ölçüm özneldir.

Bir bölge, merkez üssünden daha uzak olduğu hâlde, örneğin zemin yapısı nedeniyle depremi daha şiddetli deneyimleyebilir. Son İzmir depreminde dereler arasındaki alüvyonlu bölgede birçok binanın yıkıldığı Bayraklı buna bir örnektir.

Deprem şiddetinin ölçüsü, bireylerin sarsıntı sırasında uykudan uyanması, mobilyaların hareket etmesi, bacaların yıkılması ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüne alınarak belirlenir.

Şiddeti tanımlamak için de birçok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı, Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeği diye adlandırılmıştır. Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp bütünü ile gözlemsel bilgilere dayanır.



)


- DEPREM/ZELZELE ile/||/<> ÜGRÜMEK

( Alttan, yukarı doğru vuran. İLE/||/<> Yerin ileri geri gitmesi ya da geminin sağa sola sallanması/sendelemesi. )


- DEPRESYON ile MELANKOLİ ile HİSTERİ/K["İSTERİK" değil!]

( Modern çağda. İLE Ortaçağda. İLE Antik çağda. )

( Daha çok kadınlarda görülen ortak hastalıklardan. )

( Dünyada her yıl, kadınların %10'u, beylerin %3-4'ü ciddi boyutta depresyona girmektedir. )


- DEPRESYON ile MUTSUZ OLMA

( )


- DER[Fars.] ile -DER[Fars.] ile DERR[Ar.]

( -de, içinde.[DER-ANBAR: Anbarda. | DER-HÂTIR: Hatırda.] | Kapı.[DER-SAADET: İstanbul.] | Mağara. | Kere, defâ. | Cins, çeşit, kısım, nevi. İLE "Yırtan, yırtıcı, yaran, delen" anlamlarına sözcükleri sıfatlaştırır.[PERDE-DER: Perde yırtıcı, edepsiz.] İLE Kimse, kişi. | Güzel iş/eser. )


- DERÂ[Fars.] ile -DERÂ/DERÂY[Fars.]

( Çan, çıngırak. İLE "Durmadan söylenen" anlamına sıfat yapar.[HERZE-DERÂY/YÂVE-DERÂY: Saçma sapan şeyler söyleyen.] )


- DERBENT[Fars. < DERBEND] ile DERBENT

( Geçit. | Dağ üzerindeki geçit boğazda bulunan karakol ve sınır üzerinde bulunan küçük kale. İLE Konya iline bağlı ilçelerden biri. )


- DERBENT AŞAĞI CAMİİ :

( Çamlıtepe (Derbent) mahallesinde ve mahallenin alt kısmında bulunan Derbent Aşağı isimli bu camiinde tarihi bir özelliği yoktur. )


- DERBENT MEMBA SUYU :

( Çamlıtepe (Derbent) mahallesi sınırları içinde Derbent suyu adı ile kullanılan bir memba suyudur. )


- DERC[Ar.] (ETMEK) ile/ve/||/<> CEM[Ar.] ETMEK

( Hattatların yazdığı meşk tomarı. )

( Nakışlı kâğıda yazılmış yazı. )

( Sokma, arasına sıkıştırma. | Gazeteye yazma. | Toplama, biriktirme. İLE/VE/||/<> Toplamak. | Bir araya getirmek. )


- DERDE:
DERMAN ile/ve/değil/yerine/||/<> TESELLİ


- DERDE DEVÂ ile/ve/değil DERDE TESELLİ


- DERDE:
DEVÂ ile/ve/değil/yerine/<> TESELLİ

( Gövdede. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zihinde. )


- DERDEME = YEDİ GEZEGEN


- DER-/DERO- ile/||/<> CERVİC-/CERVİCO- ile/||/<> TRACHEL-/TRACHELO- ile/||/<> OM-/OMO- ile/||/<> PHARYNG- ile/||/<> CLEİD-/CLEİDO-

( Boyun. İLE/||/<> Boyun, boyunla ilgili, bir organın serviksi ile ilgili. İLE/||/<> Boyun ya da boyuna benzer yapı ile ilgili. İLE/||/<> Omuz. İLE/||/<> Boğaz. İLE/||/<> Köprücük kemiği, Klaviküla ile ilgili. )


- DERDİ ... ile ... DERDİ


- [ne yazık ki]
DERDİ DÜNYA OLAN ve/||/<>/> DÜNYA KADAR DERDİ OLAN


- DERDİN DERMANI(NA) ile KALBİN FERMANI(NIN YETME[ME]Sİ)


- DERDİNE:
TÂLİP ile/ve/||/<>/> TÂLİM


- DERE MAHALLESİ ÇEŞMESİ :

( Uskumruköy camiinin yanındadır. Kim tarafından ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. )


- DERE ile/ve/<> ÇATAK

( Genellikle, yazın kuruyan küçük akarsu ve bunların yatağı. | İki dağ arasındaki uzun çukur. | Damlarda, yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko ya da kiremit yol. İLE/VE/<> İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı. | Yapışık, ikiz meyve. | Kavgacı. )


- DEREBEYCİLİK/FEODALİZM ile/ve/||/<>/< YAŞLILARIN YÖNETİMİ/GERONTOKRASİ


- DEREBEYLİK ile/değil/yerine/<>/> DEVLET


- DEREBOYU CADDESİ :

( Sarıyer deresinin denize döküldüğü yerden başlayarak mezarlıklara giden bir cadde idi. Sarıyer deresinin üzeri kapandıktan sonra caddenin uzunluğu Aralık Suyu karşısındaki ışıklarda sona erdi. )


- DEREBOYU SOKAK PARKI (KADEMELİ PARK) :

( Ayazağa mahallesindedir. 1.160, 63 m²lik bir alanı kapsamakta, 466,43 m² yeşil alanı ve 317,15 m² oyun alanı bulunmaktadır. )


- DERECE[Ar.]/DEGREE[İng.] değil/yerine/= DİZİL


- DERECE İLE RADYAN İLE GRADYAN ile/||/<> AÇI ÖLÇÜ BİRİMLERİ

( Açı ölçüm sistemleri. )

( Formül: 1 rad = 180°/π )


- DERECE/RADDE[Ar.] / KERTE/KERTİ[İt.] ile/ve/||/<> KERT ile/ve/||/<> İŞARET

( Gemi pusulasında kadranın ayrılmış olduğu on bir derece ve on beş dakika ölçüsünde bir açıya eşit olan otuz iki bölümden her biri. | Derece, radde[Ar.]. | İşaret için yapılmış çentik ya da iz, kerti. İLE Bir uçurumun ya da bir derinliğin keskin kenarı. İLE ... )

( DEGREE vs. ... vs. LEVEL )


- DERECE ile/ve DEĞER/LENDİRME

( DEGREE vs./and VALUE/EVALUATION )


- DERECE ile GRADO[İt.]

( ... İLE Bir sıvının içindeki alkol derecesi. )


- DERECE ile KERE/KEZ

( DEGREE vs. TIMES )


- DERECE ile SEVİYE

( DEGREE vs. LEVEL )


- DERECELENDİRİLEBİLİR ile DERECELENDİRİLEBİLİRLİK

( GRADABLE )


- DEREİÇİ PARKI (İLHAN SELÇUK PARKI) :

( Baltalimanı Mahallesindedir. 812,47 m²lik bir alanı kapsamaktadır. 149.59 m²lik yeşil alanı,125,50 m²lik çocuk oyun alanı, 257, 85 m²lik spor alanı bulunmaktadır. )


- DEREİÇİ :

( İstinye vadisinin iç kısımlarına Dereiçi denir. İstinye deresinin her iki yanı verimli toprakları nedeniyle uzun yıllar tarım alanı olarak kullanıldı. 1950'den sonra Dereiçi bölgesi sanayiye açıldı. Pek çok fabrika yapıldı. Ne var ki günün koşulları gereği fabrikalar birer birer şehir dışına taşındı. Boş kalan alanın çok büyük kısmı imara açıldı. Dereiçi'nde Borusan Oto, Otokoç, Maxi Center, Champiosa gibi büyük işyerleri açıldı. Dereiçi İstinye ve İlçenin önemli ve canlı iş bölgesidir. )


- DERELİ, HAYRETTİN (İST. 1967) :

( Büyükdereli, mali müşavir ve siyasetçidir. Özel Yıldız koleji ve aynı kolejin Lisesinden mezun oldu. İ.Ü. İşletme Fakültesinde eğitimini tamamladı ve iş hayatına Mali Müşavir olarak atıldı. CHP saflarında siyasete atıldı. İki dönem Sarıyer Belediyesi Meclis Üyesi (2014 - 2019 ve 2019 - 2024) görev yaptı. Engelliler Derneği Başkanlığı görevlerinde de bulundu. Sarıyer Belediyesi Spor Kulübü Başkanlığı Yönetim Kurulu üyesi olarak görevler aldı. )


- DERELİ, KENAN (SÜRMENE, 1933 - 1999) :

( Sarıyer altyapısından Büyükdere'ye gittik ve bu takımdan tekrar Sarıyer'e alındı (1950). İlk kulübü Büyükdere'dir. Sarıyer'de üç sezon (1950 - 1953) oynadıktan sonra I. Lig takımlarından Vefa'ya transfer etti. Vefa'da oynarken sakatlandı ve yurtdışına (İtalya'ya) giderek ameliyat olan ilk futbolculardan biri oldu. Sarıyer S.K. Profesyonelliği kabul edince tekrar kulübüne kaptan olarak geldi. Futbolu bırakana kadar (1963) Sarıyer'de oynadı. Takım kaptanı olarak büyük isim yaptı ve "Baba Kenan" lakabı ile tanındı. Sarıyer forması altında 116 lig ve 17 özel olmak üzere 133 müsabaka oynadı. Lig maçlarında 17, özel maçlarda 1 olmak üzere 18 gole imza etti. Türkiye'de ilk futbol okulunu kuran teknik adamdı (1957). Bu okuldan sayısız futbolcu yetiştirdi. Futbol oynarken de Sarıyer S.K. de yönetici ve genel kaptan olarak hizmet yapan Kenan Dereli, antrenör ve teknik direktör olarak da ölene kadar Türk futboluna hizmet etti. Sarıyer takımına malzemeci, masör, antrenör ve teknik direktör olarak yıllarını verdi. 19 yıl yönetim kurulu üyeliği yaparak, en çok yöneticilik yapanlar arasında üçüncü sırayı aldı. Türkiye'de "Baba Kenan" olarak çok mümtaz bir yere sahip olmayı bildi ve vefâtından sonra Türkiye Futbol Federasyonu tarafından düzenlenen kurs ve seminerlere adı verildi. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesi, Türkiye Antrenörler Derneği, Türkiye Futbol Adamları Derneği üyesidir. Ayrıca 1940 Sarıyerli Futbolcular Derneği ve Sarıyerliler Derneği (SA - DER) kurucu üyesidir. İASKF'dan "Türk Futboluna Hizmet", Sarıyer Spor Kulübünden "Hizmet Armağanı" ve "Onur" plaketi aldı. )


- DEREPRES(S)E ile DEREPRESYON

( Baskıdan kurtulmuş. İLE Baskının kalkması. )


- DERGİ/GAZETE OKUMAK ZAMANINI VE YERİNİ BİLMEK[ARKADAŞ VE YAKINLARIN YANINDA değil!]


- DERGİ ile/ve DERGİ-KİTAP

( ... İLE/VE "COGITO", "US DÜŞÜN VE ÖTESİ" dergileri gibi. )


- DERGİ ile/ve/||/<>/> DÜŞÜNCE


- DERGİ ile/ve KİTAP


- DERGİ ile/ve KİTAP DERGİ

( MEVKUTE: Süreli yayın. )


- DERİ[Yun.]/CİLT/CİLD[Ar.] ile CİLT

( Ten, deri. İLE Kitap kaplaması. )


- DERİ[Yun.] ile DERÎ[Ar.]

( İnsan ve hayvan gövdesini kaplayan, tüy/kıl ya da pulla kaplı örtü. İLE Farsça'nın düzgünü/fasîhi/sahîhi. | Havası iyi, yeşilliği bol olan dağ eteği. )


- DERİ ile/değil !KÖSELE[Fars. < GOSÂLE]


- DERİMİZİN "RENGİ" değil/yerine DEĞERLERİMİZİN RENGİ


- DERİN BİR SOLUK ve/||/<> DERİN BİR ŞÜKÜR


- DERİN DÜŞÜNMEK(TEFEKKÜR) ile/ve UYUMAK

( Uykunun karanlığı bile tazeleyici ve gençleştiricidir. )

( Uyanıkken bilinçlisiniz; uyurken sadece canlısınız. )

( FİKR-İ AMÎK[Ar. < UMK]: DERİN DÜŞÜNCE )

( CONTEMPLATION vs./and TO SLEEP
Even the darkness of sleep is refreshing and rejuvenating. )


- DERİN KONU ile CİDDİ KONU

( DEEP SUBJECT vs. SERIOUS SUBJECT )


- DERİN OLAN değil KISA OLAN

( Kuyu. DEĞİL İp. )


- DERİN UYKU ile/||/<>/< ANILARIN YOKLUĞU

( Derin uykunun boşluğu tümüyle özel, belirli anıların yokluğundan dolayıdır. )


- DERİN/YOĞUN/GENİŞ DÜŞÜN(E)MEMEK ile/değil/<> BİLGİSİZLİK/DÜŞÜNCESİZLİK

( Bilgisizlik de, bilgi de zihindedir, gerçekte değil. )

( Bilgisiz olup, doğruyu savunacağına; bilgili olup, yanlışı savun! )

( [not] TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs./but/<> IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS
Ignorance and knowledge are in the mind, not in the real. )


- DERİNLEŞME ile/ve/||/<> KALICILAŞMA


- DERİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> DUYARLILAŞTIRMA


- DERİNLİK ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK


- DERİNLİK ile/ve/değil EVRE


- DERİNLİK ile/ve/<> İÇ İÇELİK


- DERİNLİK ve/||/<>/> İSKANDİL[İt.]

( ... VE/||/<>/> Denizin derinliğini ölçme. | Bu iş için kullanılan araç. )


- DERİNLİK ile/ve SERİNLİK

( DEEPNESS vs./and COOLNESS )


- DERİNLİK ile/ve/<> YAYILIM


- DERİŞİK >< SEYRELTİK

( MÜTEMERKİZ / MÜTEKÂSİF ile ... )

( KONSANTRE avec ... )


- DERİVASYON ile DERİVATİF/DERİVE

( Türev, türeme, türetme, köken. İLE Türev, türemiş. )


- DERİVE/DERIVED[İng.] değil/yerine/= TÜREMİŞ


- DERİVED ALGEBRAİC GEOMETRY ile/||/<> CLASSİCAL ALGEBRAİC GEOMETRY

( Derived algebraic geometry homotopical bilgi içeren şemalarken İLE classical algebraic geometry standart komütatif cebirsel geometridir )

( Formül: Simplicial commutative rings )


- DERİVED CATEGORY ile/||/<> TRİANGULATED CATEGORY

( Derived category kompleks kohomoloji kategorisiyken İLE triangulated category axiomatik üçgen yapı taşır )

( Formül: Exact triangle )


- DERKENAR -ile

( Bir metnin hâmişlerine(kenarlarına) konuyla ilgili düşülen notlar. )


- DERLEME ile KOLAJ


- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR


- DERLEYİP TOPARLAMA ile/ve/<> ANIMSATMA


- DERMA-/DERMATO/DERMO- değil/yerine/= DERİ [İLE İLGİLİ]


- DERMA/DERMATO/DERMO- ile DERMAL/DERMATİK ile DERMABRAZYON ile DERMATOGLİFİKS ile DERMATOLOG ile DERMATOLOJİ ile DERMATOLOJİK ile DERMATOM ile DERMATOZ ile DERMİS ile DERMOAKTİF ile DERMOİD

( Deri [ile ilgili]. İLE Deri [ile ilgili]. İLE Deri kazıma. İLE Deri çizgileri, deri çizgibilim. İLE Deri sayrılıkları uzmanı. İLE Deri sayrılıkları bilimi. İLE Deri sayrılıkları [ile ilgili]. İLE Duyu alanı. İLE Deri sayrılığı. İLE Alt deri. İLE Deriyi etkileyen. İLE Derimsi. )


- DERMAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEVRÂN


- DERMAN ile ŞİFÂ


- DERMATOZ ile/||/<> DERMATOLOJİ

( Deri hastalığı. İLE/||/<> Deri sayrılıkları bilimi. )


- DERM-/DERMA-/DERMAT-/DERMATO-/-DERM/-DERMA/-DERMATOUS/-DERMİA/-DERMİS/DERMO- ile/||/<> CUTİ- ile/||/<> -PHYMA

( Deri, deri ile ilgili, deriye uygulanan, derinin durumu ve tipi, deri tabakası, doku tabakası. İLE/||/<> Deri. İLE/||/<> Derinin bir bölümünün şişmesi, tümör. )


- DERME-ÇATMA (BİR YERDE YAŞAMAK)


- DER-MİYÂN[Fars.] ile DER-NİYÂM[Fars.]

( Ortada, arada. İLE Kında, kılıfta, kına sokulmuş. )


- DERNEK, EROL (İST. 1937 - 1987) :

( Büyükderelidir. Sarıyer Ortaokulunu bitirdikten sonra gazeteciliğe başladı. Pek çok gazetede çalıştı. Magazin gazetecisi olarak büyük başarılar kazandı. )


- DERPİŞ ETMEK değil/yerine/= ÖNGÖRMEK/GÖZ ÖNÜNDE TUTMAK/USUNDAN GEÇİRMEK


- DERS ÇALIŞMAK ile/ve/> (NİTELİKLİ/AYRICALIKLI) ÇALIŞMAK

( STUDY vs./and/> WORKING )


- DERS OLSUN ile/ve/||/<>/> (KULAĞ[IM][IZ]A) KÜPE OLSUN


- DERS ile/ve/<> ÖDEV

( İşlenen/alınan dersleri üşünmeden, ertelemeden, gereksiz görmeden sıcağı sıcağına ödevlerle tekrarlamak gerekir! )


- DERS[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRENCE/ÖĞREŞ


- DERS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OTURUM


- DERSİM ile Dersim

( Yapmam gereken ders. İLE Tunceli'nin önceki ya da eş adı. )


- DERT ETMEK ile DERT EDİNMEK

( Kendinize zulmetmek için yollar icat etmeyin! )

( Don't invent self-inflicted cruelties. )


- DERT SAHİPLİĞİ ile/ve/değil ADANMIŞLIK


- DERT ile/ve ADANMA


- DERT ve/<> DERMAN

( DERMAN ARARDIM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ

BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )

( SÖYLEMEM KİMSEYE DERDİMİ,
DERMANIM OLMASIN DİYE! )

( Derdini bilen, dermanını bulmuş demektir. )

( Derdine derman olmayacak ortamda derdini konuşmak edepsizliktir! )

( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...

I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )


- DERT ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DERS


- DERT ile/ve/= NİTELİK

( Baki olan bir dert edin! Bu fâni dünyada. )

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )

( Söylemem derdimi hemderde bile! )

( Allah derdinizi artırsın! )


- DERT[Fars. < DERD] ile TASA

( Dert icat etmek zorunda değiliz! )

( Üzüntü. | Hastalık. | Ağrı. | Sorun, kaygı. | Ur. İLE Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam. | Tatmin edici olmayan ya da tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici düşünce ve duygu. )

( ... ile TÂSE )

( We need not invent trouble. )


- DERTLERİ "ÇOK/BÜYÜK" OLAN ve/||/<>/> GÜLÜŞÜ SICAK OLAN :)


- DERTLERİN ARTMASI ile/değil GERÇEKLERİN ANLAŞILMASI


- DERT/LERİNİ ANLATMAK ile/değil/yerine (NİTELİKLİ VE YÜKSÜZ) İLİŞKİ (KURMAK)


- DERTLEŞME ile/ve "DERS" (ÇIKARMAK)


- DERTLİ AĞIZ ile/ve/||/<> EHLİYETLİ KİŞİ


- DERTLİ ile/ve/<> EDİP ile/ve/<> ÂŞIK ile/ve/<> ÂRİF

( [Derdini] Yalın anlatan. İLE/VE/<> Hoş anlatan. İLE/VE/<> Haliyle anlatan. İLE/VE/<> Gülümseyişiyle örterek anlatan. )


- DERTSİZ KİŞİ ile/ve/<> AŞSIZ KİŞİ

( İnsan değil. [Bunu anlayın!] İLE/VE/<> Hayvan cinsi. [Bunu dinleyin!] )


- DER-UHDE[Fars.] değil/yerine/= ÜSTÜNE ALMA, YÜKLENME


- DERÛN ile/||/<> HÂVÎ ile/||/<> MUHTEVİ ile/||/<> MENÂFİ

( İçinde. İLE/||/<> İçine alan, içeren, ihtiva eden. İLE/||/<> İçinde bulunan, ihtiva eden. İLE/||/<> Menfaatler. )


- DERVÂ/DERVÂH[Fars.] ile DERVÂ[Fars.]

( Şaşkın, hayran. | Başaşağı asılmış, ters. | Gerekli/lâzım, zorunlu/zarûrî. İLE Hastalıktan yeni kurtulup yeterince kendine gelemeyen. | Sağlam, muhkem. | Doğru, gerçek. | Ayıp, utanma. | Cesâret, şecâat. | Sertlik, kabalık. )


- DERVİŞ:
DÜNYA ve/||/<> İKİYÜZLÜLÜK ve/||/<> VARLIK ve/||/<> YALAN ve/||/<> KÖSNÜ/ŞEHVET

( DERVİŞ: DAL ve/||/<> RA ve/||/<> VAV ve/||/<> YE ve/||/<> ŞIN )


- DERVİŞ ile/ve ABDAL/TORLAK

( ... İLE/VE Gezgin derviş. )


- DERVİŞ ve/||/<>/< İŞ


- DERVİŞ ile UPASAKA[Hint]

( Sûfî, mutasavvıf, mürid. | Aranıldığı yerde, aranıldığında bulunan. İLE Bazı belirli kurallara göre yaşayan, sıradan bir insan. [Bir tür Derviş, Fakir] )


- DERVİŞ'İN:
DIŞI ile/ve/||/<>/< İÇİ

( Şeriat. İLE/VE/||/<>/< Hakikat. )


- DESCRİPTİVE SET THEORY ile/||/<> CLASSİCAL SET THEORY

( Descriptive set theory Borel ve analytic kümeleri incelerken İLE classical set theory genel küme aksiyomlarını inceler )

( Formül: Projective hierarchy )


- DEŞELEMEK değil EŞELEMEK ya da DEŞMEK


- DESELERASYON/DECELERATION[İng.] değil/yerine/= YAVAŞLAMA


- DESEN ile/ve DAİRE/GEOMETRİ/NESNE

( NOKTA-ÇİZGİ ile/ve NOKTA-ALAN )


- DESEN ile/ve/değil/<> RENK


- DESERT vs. DESSERT


- DESİBEL İLE FON İLE SON ile/||/<> SES ŞİDDETİ BİRİMLERİ

( Ses şiddeti ölçüm birimleri. )

( Formül: dB = 10 log(I/I₀) )


- DESİNLER DİYE YAPMAK değil/yerine İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN


- -DESİS ile/||/<> DESM-/DESMO-

( Bağlanma. İLE/||/<> Bağlı, bağlantı, ligament. )


- DEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/> DELMEK

( Daha hafif. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Daha etkili. )


- DEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/> KAZMAK


- DESMOSOM ile/||/<> SIKI BAĞLANTI

( Desmosom mekanik bağ İLE sıkı bağlantı sızdırmazlık. )

( Formül: Adezyon İLE bariyer )


- DESPOT[Fr.] değil/yerine/= BUYURGAN


- [ne yazık ki]
DESPOT[Fr. < DESPOTE | Yun. < DESPOTES(: Efendi.)] ile/ve/<> DESPOT[Yun.] ile/ve/<> DİKTATÖR[Lat. < DICTATOR] ile/ve/<> FAŞİST[İt. < FASCIO(: Demet, birlik.)] ile/ve/<> TİRAN[Yun. < TYRANNOS]

( Hiçbir koşul ya da yasaya bağlı olmadığı/olamayacağı, sınırlandırılamayacağı zannı ve/ya da iddiasıyla davranır.[Güçlerini keyfi kullanır, yasalara uymaz, topluma karşı acımasızdır.] İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> "Yasaya" "bağlı" görünümünde, ölçüsüz, kişisel ve keyfî davranır. | Dizgeli/sistematik bir baskıcı "yönetim biçimi" uygular.[Genellikle acil durum ya da kriz dönemlerinde ortaya çıkar, siyasi muhalefeti bastırır, kişisel çıkarları için gücü kullanır.] İLE/VE/<> Faşizme bağlı olarak yönetir. Güçlü bir merkezi hükümete, şiddete ve milliyetçiliğe inanır, genellikle sivil özgürlükleri sınırlar. İLE/VE/<> Daha zalim ve baskıcı bir yöneticidir. Mutlak güce ve sınırsız yetkiye sahip olduğunu varsayar, topluma kıygı/zulüm uygular. )

( Bir ülkeyi, zora ve baskıya dayanarak "mutlakiyetçilikle" "yöneten" kişi. İLE/VE/<> Ortadoks Rumlar'ın, din başkanlarına verilen ad. İLE/VE/<> Her dediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kişi. İLE/VE/<> Tüm siyasal yetkileri kendinde toplamış kişi. | Zorba. İLE/VE/<> Eski Yunan'da, siyasal erki, tek başına elinde tutan kişi. | Siyasal erki, zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kişi. | Acımasız, gaddar. )

( İdi Amin[Uganda], Caligula[Roma İmparatorluğu] İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Adolf Hitler[Nazi Almanyası], Joseph Stalin[Sovyetler Birliği] İLE/VE/<> Benito Mussolini[İtalya] ve Francisco Franco[İspanya] İLE/VE/<> Antik Yunan'daki bazı "önderler" ve modern çağda Saddam Hüseyin[Irak], Pol Pot [Kamboçya], Robert Mugabe[Zimbabwe] tiran olarak tanımlanabilir. )

( İSTİBDAT: Uyruklarına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sınırsız tek erklik/monarşi, despotluk. )

( MÜSTEBİT ile/ve/<> ... )


- | DESPOT ile/<>/> SÜRÜ |
değil/yerine
YURTTAŞ

( | Yönetmeyi bilen, yönetilmeyi bilmeyen. İLE Yönetilmeyi bilen, yönetmeyi bilmeyen. | DEĞİL/YERİNE Yönetmeyi ve yönetilmeyi bilen. )


- DESTÂN[Fars.]/EPOPE[Fr. < Yun.] değil/yerine/= OZYIR


- DESTAN:
YAPAY ile DOĞAL


- DESTAN > HALK ÖYKÜSÜ > MESNEVÎ > ROMAN


- DESTAN[Fars.] ile KISSA[Ar.]


- DESTEK VERMEK ile REKLÂMINI YAPMAK

( Yap fakat tapma! )

( TO SUPPORT vs. TO ADVERTISE )


- DESTEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAYANAKÇA


- DESTEK ile/ve/<> DAYANIŞMA

( SUPPORT vs./and/<> SOLIDARITY )


- DESTEK ile/ve/<> TEŞVİK

( SUPPORT vs./and/<> ENCOURAGEMENT )


- DESTEKLEME ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLEŞTİRME


- DESTEKLEME ile/ve/||/<> DENGELEME


- DESTEKLEME ile/ve/||/<> KOLLAMA


- DESTEKLEMEK ile/ve/||/<> PEKİŞTİRMEK


- det.[Lat. < DETUR] değil/yerine/= VERİLSİN


- DETERMİNAN/T ile DETERMİNASYON ile DETERMİNE ile DETERMİNE ETMEK

( Belirleyen, belirleyici. İLE Belirlenim, belirleme, belirleyicilik. İLE Belirlenmiş, belirli. İLE Belirlemek. )


- DETERMİNANT ile/||/<> İZ (TRACE)

( Determinant matrisin tersinirliğini, iz ise köşegen elemanları toplamını verir )

( Formül: det(A) ≠ 0 ⟺ A tersinir\ntr(A) = Σaᵢᵢ = Σλᵢ (özdeğerler) )


- DETERMİNANT ile/||/<> TRACE

( Determinant hacim çarpan İLE trace köşegen toplamı. )

( Formül: det(A) İLE tr(A) )


- DETERMİNİSTİK KAOS ile/||/<> RASTGELE SÜREÇ

( Kaos belirli kurallı öngörülemez, rastgele gerçek stokastik. )

( Formül: Lorenz İLE Brown )


- DETERMİNİSTİK ile/||/<> STOKASTİK

( Deterministik sistemler öngörülebilir İLE stokastik sistemler rastgelelik içerir )

( Kolmogorov tarafından 1933 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1903-1987) (Ülke: Rusya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Olasılık teorisi aksiyomları) )


- DETERMİNİZM İLE İNDETERMİNİZM İLE OLASILIK ile/||/<> FİZİK FELSEFİ SORUNLARI

( Fiziğin temel felsefi soruları. )

( Formül: Hidden variables? )


- DETERMINUS ile/ve/değil/||/<>/< PERIAKTEON

( Karadakileri[sabitleri] ayırmada. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Kara[sabit] ile denizi[değişkeni] ayırmada. [sahne değiştirme] )


- DETOKSİFİKASYON/DETOXIFICATION[İng.] değil/yerine/= ARINDIRMA


- DEVÂ ile DERMAN


- DEVAM EDEN değil/yerine/= SÜREGELEN


- DEVAM ETMEK değil/yerine/= SÜRDÜRMEK / SÜRMEK/SÜRÜP GİTMEK


- DEVAM ETMELİ!
YAŞAMAYA ve/||/<>/> SEVMEYE ve/||/<>/> GÜLMEYE :)


- DEVAM ETTİRMEK/İDAME("İTAM/İTAME" değil!) ETTİRMEK değil/yerine/= SÜRDÜRMEK/SÜRMESİNİ SAĞLAMAK


- DEVÂM[Ar.] ile DEVÂN[Ar.]

( Sürekli/daim olma, bir halde bulunma, sürme. | Sebat. | Bir işe, bir me'muriyete gidip gelme. İLE Koşan, seğirten, hızlı yürüyen. | Koşarak, hızla/sür'atle. )


- DEVÂM[Ar.] ile HULÛD[Ar.]


- DEVAM ile/ve TAKİP


- DEVÂT[Ar.] ile/ve/=/||/<> DEVÎT[Ar.]

( Divit. Hokkadaki mürekkebe batırılarak yazı yazmaya yarayan ve değişik ucları olan bir kalem türü. )


- DEVE ile/ve/||/<> "ASLAN" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BEBEK


- DEVE/TEVE[dvnlgttrk] ile BERCÎS[Ar./Fars.]/BİRCÎS[Ar.]

( ... İLE Sütü çok olan deve. | Müşterî[Sakıt, Erendiz, Jüpiter, Mars] denilen yıldız. )


- DEVEKUŞU ile EMU

( Dünyadaki en büyük kuştur. Erilleri, 2,7 metreye kadar ulaşabilir. İLE ... )

( Ceviz büyüklüğünde olan beyinleri, göz yuvalarından küçüktür. İLE ... )

( Saatte, 65 km.'ye kadar, 30 dakika boyunca koşabilirler. İLE ... )

( Devekuşları, kafalarını kuma gömmezler! [Yuvaları, genelde yere kazılmış sığ bir delik biçimindedir.] ["Kafalarını kuma gömmeleri" yanlış/kötü örneği, boyunlarını, yere dümdüz uzatıp görüş alanında bir tehlike olup olmadığını yokladıkları için ortaya çıkmış olabilir.] )

( Sindirime yardımcı olması için yuttukları taşın yanısıra demir, bakır, tuğla ve cam da yiyebilirler. )

( Namibya'daki devekuşları, elmas yemeleriyle ünlüdür. )

( Devekuşu, en küçük yumurtayı yumurtlar. )

( ... İLE Günde 6 lt. su içmeleri gerekmektedir. )

( NEÂME[çoğ. NEÂİM, NEÂMÂT] ile ... )

( ŞÜTÜR-MÜRG/ÜŞTÜR-MÜRG ile ... )

( OSTRICH vs. EMU )

( STRUTHIO CAMELUS[: Serçe deve.] cum ... )

( HO MEGAS STROUTHOS(: Büyük serçe) ile ... )


- DEVEKUŞU ile FİL KUŞU

( ... İLE XIII. ve XVII. yy. arasında yaşamış, XIX. yy.'da fosilleşmiş olarak bulunmuştur. Şimdiye kadar yaşamış en büyük kuş türüdür. Keşfedilmiş kuşların arasında en büyük yumurtaya sahip olan kuştur.[Tavuk yumurtasının 120 katı büyüklüğündedir.] [Fosilleri ve yumurtaları, Madagaskar'da bulunmuştur.] )

( ... İLE )


- DEVEKUŞU ile MOA

( )


- DEVEKUŞU ile REA/DARWIN NANDUSU

( STRUTHIO CAMELUS cum RHEA DARWINII )


- DEVEKUŞU ile TEPELİ DEVEKUŞU / (AVUSTRALYA) CASSOWARY KUŞU

( )

( ... İLE Yeni Gine'de, çevresindeki bazı adalarda ve Avustralya'nın kuzey ucunda yaşarlar. )

( ... cum CASUARIUS CASUARIUS )


- DEVEKUŞUNA:
UÇ! DENİLİNCE ve/||/<> KOŞ! DENİLİNCE

( Ben, "deveyim" demiş. VE/||/<> Ben, "kuşum" demiş. )

( "İşimize geldiği gibi yaşama"nın, zavallılık seviyesindeki yansıması. )


- DEVELİLİOĞLU, TANER E. (İST. 1940) :

( İzmit'ten kaleci olarak transfer edildi ve iki sezon (1961 - 62) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 38 lig, 2 kupa olmak üzere 40 resmi ve 8 özel maçla birlikte 48 maçta yer aldı ve lig maçlarında 31, kupa maçlarında 6 ve özel maçlarda 8 olmak üzere 45 gol yedi. Teknik eleman olarak görev yapmaktadır. )


- DEVİM/DİNAMİK ile/ve KİNETİK

( DYNAMIC vs./and KINETICS )


- DEVİM ile/ve/<> DEVİNİM

( Hareket. İLE/VE/<> Çeşitleri. )


- NESNE/İLKE:
DEVİNEN ile/ve/||/<> DEVİNDİREN


- DEVİNİM/DİNAMİK ile/ve ÇELİŞKİ

( DYNAMIC vs./and CONTRADICTION )


- DEVİNİM ile DEVİR

( Organik. İLE Mekanik. )


- DEVİNİM ile DEVİR

( Organik. İLE Mekanik. )

( MOTION/MOVEMENT vs. CYCLE/PERIOD )


- DEVİNİM ile/ve/||/<>/> DEVİR

( MOTION/MOVEMENT vs./and/||/<>/> CYCLE/PERIOD )


- DEVİNİM = HAREKET = MOVE, MOTION, MOVEMENT[İng.] = MOUVEMENT[Fr.] = BEWEGUNG[Alm.] = MOTUS[Lat.] = KINESIS[Yun.] = MOVIMIENTO[İsp.]


- DEVİNİM/DİNAMİK ile/ve İLİŞKİ

( DYNAMIC vs./and RELATION )


- DEVİNİM/DİNAMİK ile/ve SINIR

( DYNAMIC vs./and LIMIT )


- [ne yazık ki]
DEVİNİMSİZLİK ile/ve/değil DEĞİŞMEZLİK

( [not] LACK OF MOTION vs./and/but CONSTANTNESS )


- DEVİR/ASIR değil/yerine/= ÇAĞ/DÖNEM


- DEVİR/DEVRE[Ar.]/PERİYOT[İng. < PERIOD] değil/yerine/= DÖNEM/ÇEVRİM

( ... DEĞİL/YERİNE/= Sürekli ve düzenli değişme, devir. | Bir elektrik akımının, iletken üzerinde aldığı yol, devre. )


- DEVİR[Ar.] değil/yerine/= ÇAĞ/DÖNEM


- DEVİR ile DEVİR

( Çağ. İLE Dönme, dönüş. | Dolaşma. | Aktarılma. | Bir malın iyeliğini ya da bir mal üzerindeki hakkı, bir başkasına geçirme. | Bir görevin, bir kişiden, bir başkasına geçmesi. | Sürekli ve düzenli değişme, çevrim. | Bir devinim, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka devinimlerden oluştuğunda, devinimlerin her biri ya da bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot. )

( CYCLE/PERIOD vs. CYCLE/PERIOD )


- DEVİR ile DÖNEM

( CYCLE/ERA vs. PERIOD )


- DEVİR ile NÖBET

( ... vs. SHIFT )

( ... con VARDİYA: Gemilerde beklenen nöbet. | Gemide nöbet yeri. | Nöbetleşe çalışma. [VARDA: Dikkat et!(Denizcilik terimidir)] )

( DEVR ile MÜNÂVEBE )


- DEVİR ile SİLSİLE


- DEVİR ile/||/<> TEMLÎK

( Bir hakkın, birinden başka birine geçmesi. )


- DEVİR[Ar.] ile TESELSÜL[Ar.]

( Dönme, dönüş. | Aktarılma. | Bir malın mülkiyetini ya da bir mal üzerindeki hakkı bir başkasına geçirme. | Bir görevin birinden bir başkasına geçmesi. | Sürekli ve düzenli değişme, çevrim. | Bir hareket, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka hareketlerden oluştuğunda hareketlerin her biri ya da bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot. | Dolaşma. İLE Zincirleme. | Birbirine bağlı, birbiri ile ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra, silsile. | Birden fazla kimsenin bir borçtan dolayı sorumlu olması. )


- DEVİRLER:
GELİŞME ve OLGUNLUK ve ORTA YAŞLILIK ve YAŞLILIK

( Yaklaşık 30 yaşa kadar olan devir. VE Yaklaşık 35'lerden 40'a kadar olan devir. VE Yaklaşık 60 yaşlarına kadar uzanan devir. VE Hayat merkezlerinin tedricen zayıflamaya başladığı ölüme kadarki devir. )


- DEVİRLİ ONDALIK ile/||/<> DEVİRSİZ ONDALIK

( Devirli tekrar eder, devirsiz sonlanır )

( Formül: 0.333... İLE 0.25 )


- DEVİ(Y)ASYON ile DEVİTALİZASYON

( Sapma, eğrilme. İLE Öldürme, cansızlaştırma, duyarsızlaştırma. )


- DEVLET (ANLAYIŞI) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞER (ANLAYIŞI)


- DEVLET DÜZENİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> HÜKÜMET DÜZENİ


- DEVLET ESKİ BAKANI değil ESKİ DEVLET BAKANI

(

)


- DEVLET:
ÖZGÜRLÜK ve/||/<> TUTKU ve/||/<> GENEL ve/||/<> ÖZEL ve/||/<> NESNEL ve/||/<> ÖZNEL

( Devlet, özgürlükle tutkunun, genelle özelin, nesnelle öznelin bireşimini[/tevhîdini] sağlar. [Devlet, sadece, bürokratik ve politik bir örgüt değildir!] )


- DEVLET ile/ve/<> BAHÇE


- DEVLET[Ar.] ile MÜLK[Ar.]


- DEVLET ve ÖMÜR


- DEVLET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÜZE/HUKUK

( "Yüce". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< En yüce. )


- DEVLET ile/ve/||/<> VATANDAŞ

( Sadece yükümlülükleri vardır. [Hak sahipliği söz konusu değildir.] İLE/VE/||/<> Hakları ve yükümlülükleri vardır. )


- Devlet-i Aliyye - Halil İnalcık


- DEVLETİN MİLLETİ değil MİLLETİN DEVLETİ


- DEVLETİN (ÖNCELİKLİ/ZORUNLU) SORUMLULUKLARI:
EĞİTİM ve/||/<> SAĞLIK ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> YARGI GÜVENCESİ


- DEVLETİN/DİN'İN:
SAĞLADIKLARI VE KORUDUKLARI
ve/+/||/<>/>/<
TEMEL GÜVENCELERİ

( * CAN GÜVENLİĞİ
* AKIL SAĞLIĞI
* NESİL SÜREKLİLİĞİ
* MAL GÜVENLİĞİ
* DİN GÜVENCESİ

ve/+/||/<>/>

* SAĞLIK GÜVENCESİ
* EĞİTİM GÜVENCESİ
* GÜVENLİK GÜVENCESİ
* YARGI GÜVENCESİ )

( Giderdim, gönülden kini,
Kini olanın, olmaz dini! )

( ZARÛRİYÂT-I DİNİYYE / MAKÂSID-I HAMSE )


- DEVLETLÜ RE'FETLÜ ile RİF'ATLÜ ile SAÂDETLÜ

( Seraskerelere verilen unvan. İLE Askerlikte binbaşılarla, mülkiyede üçüncü rütbe sahiplerinin unvanı.[SÂLİSE] İLE Askerlikte albay/miralay ile korgeneral[birinci ferik], sivilde vezir ile mîrülümerâlık rütbeleri arasındaki kişilerin resmî unvanı. )


- DEVLETLÜ ile DEVLETLÜ İNÂYETLÜ ile DEVLETLÜ NECÂBETLÜ ile DEVLETLÜ RE'FETLÜ ile DEVLETLÜ SEMÂHATLİ ile DEVLETLÜ SİYÂDETLÜ ile DEVLETLÜ UTÛFETLÜ[< UTÛF: Şefkât göstermek.]

( Sultanlara hitapta kullanılan unvan. | Refâh, saâdet ve nîmet sahibi, vezir ve müşir gibi büyük rütbe sahiplerine verilen unvan. İLE Sarayın kızlarağasına verilen unvan. İLE Şehzâdeler hakkında kullanılan unvan. İLE Seraskerelere verilen unvan. İLE Şeyhülislâmlar hakkında kullanılan unvan. İLE Mekke şerîfine, Hz. Muhammed'e intisâb şerefinde bulunan kişilere hitapta kullanılan unvan. İLE Vezirlere, müşirlere, sultan damatlarına verilen unvan. )


- DEVLETLÜ ile/ve ŞEVKETLÜ ile/ve ASÂLETLÜ ile/ve İSMETLÜ

( Sultanlara hitapta kullanılan unvan. | Refâh, saâdet ve nîmet sahibi, vezir ve müşir gibi büyük rütbe sahiplerine verilen unvan. İLE/VE Azamet ve heybet sahibi sultanlar için kullanılırdı. İLE/VE Yabancı elçilere verilen unvan. İLE/VE Derece bakımından yüksek kimselere, sultan ve şehzâdelerin hanımlarıyla kızlarına verilen bir unvan. )


- DEVR[Ar.] ve/||/<> DAİM[Ar.]


- DEVRALMAK[Ar.] değil/yerine/= GEÇİRALMAK


- DEVREMÜLK HAKKI değil/yerine/= DÖNEMEV ÜLEVİ


- DEVRETME ile/ve/||/<> EL DEĞİŞTİRME


- DEVRİ DAİM ile/ve/değil/||/<>/< DEVR-İ DAİM


- DEVR-İ TEFRÎH -ile

( Kuluçka devri. )


- DEVRİK TÜMCE/CÜMLE ile/ve/yerine (DÜZGÜN/DOĞRU) TÜMCE/CÜMLE


- DEVRİK TÜMCE(/CÜMLE) ile/değil PARANTEZ BİLGİ


- DEVRİLE DEVRİLE ile/değil/yerine/||/<>/></> EVRİLE EVRİLE


- DEVRİM "YAPMAK" ile/ve/<>/değil/yerine DEVRİM "YARATMAK"


- DEVRİM ile BAŞKALDIRI

( Sürekli devrim, sürekliliği ortadan kaldırır. )

( Baskıya/dayatmalara başkaldırmayan kişi, en başta, kendine karşı adâletsizdir. )

( REVOLUTION vs. REBELLION )


- DEVRİM ile/ve/değil DARBE


- DEVRİM ile/ve/değil/yerine/<> DEĞİŞİKLİK


- DEVRİM ile/ve/değil/||/<>/< DÖNÜŞÜM


- DEVRİM ile/ve/>/değil/yerine EVRİM

( Nedenlerini bilmediğimiz olaylara verdiğimiz ad. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE Nedenlerini/nasıllarını, süreçlerini ve sonuçlarını bildiklerimiz. )


- DEVRİM = İNKILÂP = REVOLUTION[İng.] = RÉVOLUTION[Fr.] = REVOLUTION UMWÄLZUNG[Alm.] = REVOLUCION[İsp.]


- DEVRİM ve/ne yazık ki/||/<>/> !KIYIM


- DEVRİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SİVİL İTAATSİZLİK


- DEVRİMCİ/LİK ile/ve/<>/></> KORUMACI/LIK

( En radikal devrimciler bile devrimin ertesi günü, korumacı[muhafazakâr] olur. )


- DEVRİMLER/DE:
FRANSIZ ile/ve/||/<> ALMAN ile/ve/||/<> İTALYAN ile/ve/||/<> BOLŞEVİK ile/ve/||/<> ANADOLU/TÜRK

( [ağırlıklı/yoğunluklu olarak]
Siyaset/te. İLE/VE/||/<> Eğitim/de. İLE/VE/||/<> Sanat/ta. İLE/VE/||/<> Ekonomi/de. İLE/VE/||/<> Kültür/de. )


- DEVŞİRME ile/değil/yerine ÖZÜMSEME


- DEVŞİRMEK ile/ve DENŞİRMEK

( Biraraya getirmek, derlemek, toparlamak. | Katlamak, düzgün duruma getirmek. | Asker olarak yetiştirilmek üzere Yeniçeri Ocağı'na alınacak çocukları seçip, toplama. İLE/VE Bir şeyin doğasını ya da niteliğini bozmak. )


- DEYİ ile DEYİM ile DEYİŞ

( Dil, söz, im, mimik gibi anlatım araçlarının tümü. | Hristiyan felsefesinde, Tanrı kelâmını, kişilere ulaştıran oğul [Hz. İsa], logos. İLE Genellikle, gerçek anlamından az çok ayrı bir anlam taşıyan, kalıplaşmış anlatım. İLE Söyleme/anlatım biçimi. | Halk koşuğu/türküsü. | Bir kişinin, bir konuyla ilgili anlattıkları. )

( KELÂM ile TÂBİR ile ÜSLÛP | İFÂDE )


- DEYİL" değil DEĞİL


- DEYİM ile ATASÖZÜ

( * Kavram ve durum bildirirler. İLE Bir yargı ifade ederler.
* Mecazlı anlamı vardır. İLE Bu, koşul değildir.
* Deyimlerde kesin hüküm, öğüt, yol göstericilik yoktur.[Bu yüzden genel kural oluşturmazlar.] İLE Kesin bir yargı bildirirler.
* Genellikle, öyküsü, efsanesi ve kaynağı vardır. İLE Anonimdir, söyleyenleri belirli değildir.
* Anlatım kalıbı olarak görebiliriz. İLE Tek başlarına bir tümcedir. )

( * İkisinde de sözcüklerde, mecaz, istiare ve kinâye vardır.
* Sözcük dizilişleri değiştirilemez.
* Sözcüklerin eş anlamlısını, sözcüğün yerine getirmek, olumlu bir sonuç vermez, sözü bozar.
* Biçim yönünden, birbirine benzerler. )

( TÂBİR/VECÎZE ile DARB-I MESEL )


- DEYİM ile DEĞİM

( Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği, tabir. İLE Liyâkat. )

Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 41.842 başlık/FaRk ile birlikte,
41.842 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(38/169)