Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

[... yerine ...] BAĞLAÇLI

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[ 29 Nisan 2024 ]
itibariyle 13558 başlık/FaRk yer almaktadır.

- ÂCİZ HALİ değil/yerine/= DÜŞKÜ DURUMU


- ÂCİZ VESİKASI değil/yerine/= DÜŞKÜ BELGESİ


- ÂCİZ değil/yerine/= DÜŞKÜ


- ÂCİZ değil/yerine/= DÜŞKÜN/GÜÇSÜZ


- ÂCİZ değil/yerine/= DÜŞKÜNCE/GÜÇSÜZCE


- AÇLIK ÇEK(TİR)EREK EĞİT(İL)MEK:
MİDENİZE değil/yerine "NEFRETİ(Nİ)ZE/KİNİN(İZ)E"


- AÇMAK yerine UYANDIRMAK


- AÇMAK yerine UYANDIRMAK


- ACUL/ACELECİ değil/yerine/= İVECEN/İVEĞEN/EVGİN


- ACÛZE ile/değil/yerine YAŞLI

( Huysuz, yaşlı kadın. İLE/DEĞİL/YERİNE ...[Yaşının/bıkkınlığının getirdiği olumsuzlukları görmemezlikten gelerek!] )


- ad lib.[Lat. < AD LIBITUM] değil/yerine/= İSTEĞİNİZE GÖRE, İSTEDİĞİNİZ KADAR


- AD/I ile/ve/değil/yerine TAD/I

( Sarışının adı var, esmerin tadı var. )

( NAME vs./and TASTE )


- AD/İSİM ile/ve/<>/||/değil/yerine EYLEM/İCRAAT


- ÂDÂB-I MUAŞERET değil/yerine/= GÖRGÜ KURALLARI


- ÂDÂBA MUGAYERET değil/yerine/= GÖRGÜYE AYKIRILIK


- ADAGIO[İt.] değil/yerine/= AĞIR AĞIR, YAVAŞ YAVAŞ


- ADALE[Ar.] değil/yerine/= KAS


- ADÂLET:
"EN YÜKSEK İYİ" ile/ve/değil/yerine/<> EN YÜKSEK KAMUSAL İYİ


- ADÂLET:
DIŞARIDA/UZAKTA ve/değil/yerine/||/<>/>/< KENDİNDE

( Adâleti, dışarıda/uzakta aramak. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kendinde başlatmak ve oluşturmaktır, asıl ve öncelikli olan. )


- ADÂLET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MERHAMET

( [not] JUSTICE vs./and/but/||/<>/>/< MERCY
MERCY instead of JUSTICE )


- ADALI EDERİ/FİYATI ile/ve/<>/değil/yerine ADADA EDERİ/FİYATI


- Adam yerine konulmak için SUS!!!


- Adam yerine konulmak için DİNLE!!!


- ADANMAK ile/yerine/değil (GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK

( Yanlışı. DEĞİL/>< Doğrusu. )

( [not] TO BE DEVOTED vs./but TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)
TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH) instead of TO BE DEVOTED )


- ADANMIŞLIK ile/değil/yerine ZEN


- ÂDAP ERKÂN değil/yerine/= YOL YORDAM


- ADAPTASYON/ADAPTATION[İng.] değil/yerine/= UYUM


- ADAPTASYON değil/yerine UYARLAMA/UYUM SAĞLAMA


- ADAPTE/ADAPTED[İng.] değil/yerine/= UYARLANMIŞ


- ADAPTÖR/ADAPTOR[İng.] değil/yerine/= UYARGAÇ


- ADAPTÖR değil/yerine UYARLAYICI/UYARLAÇ


- ADÂVET/LİYÂKAT değil/yerine/>< DEĞİM


- ADÂVET/MUGALAZA[Ar.] değil/yerine/= DÜŞMANLIK, YAĞILIK


- ADÂVET değil/yerine/>< ADÂLET


- ADD-ON/THERAPY[İng.] değil/yerine/= EKLEMELİ SAĞALTIM


- add.[Lat. < ADDE] değil/yerine/= EKLEYİNİZ


- ADDETMEK[Ar.] değil/yerine/= SAYMAK


- ADDISON[Fr.] değil/yerine/= BÖBREK ÜSTÜ BEZİ SALGI YETERSİZLİĞİ HASTALIĞI


- ADDOLUNMAK değil/yerine/= SAYILMAK


- ADELA[Yun.] değil/yerine/= PARLAK RENKLİ KÜÇÜK KELEBEK


- ADEM-İ İŞTİRAK değil/yerine/= KATILMAYIŞ


- ADEM-İ SALÂHİYET değil/yerine/= YETKİSİZLİK


- ADEM-İ TAKİP KARARI değil/yerine/= İZLEMSİZLİK VARGISI


- ADEM-İ TEDİYE değil/yerine/= ÖDEMEYİŞ


- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN

( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
%100 )

( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
KESİN(LİK) )

( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )

( image )

( image )

( )

( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )

( DEFINETLY NOT[%0]
ALMOST NEVER[%10]~DOUBTFULLY[%20]~IMPROBABLY[%30]~UNLIKELY[%40]~
MAYBE[%50]~
PERHAPS[%60]~PROBABLY[%70]~LIKELY[%80]~ALMOST CERTAINLY[%90]~
DEFINITELY[%100] )


- ADENEKTOMİ[Fr.] değil/yerine/= BİR/KAÇ LENF BEZİNİN AMELİYATLA ÇIKARILMASI


- ADESE/LENS değil/yerine/= MERCEK


- ADESE değil/yerine/= KOVUCUK


- ÂDET değil/yerine/= GÖRENEK


- ÂDETA[Ar.] değil/yerine/= NEREDEYSE/SANKİ


- ÂDİ İFLÂS değil/yerine/= DOĞAL BATKI


- ÂDİ KEFÂLET değil/yerine/= OLAĞAN YÜKÜMLÜK


- ADI OLAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİ OLAN

( Kendi ol(a)mayan. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Adı ol(a)mayan. )

( Adı var, kendi yok; kendi var, adı yok. )


- ÂDİ SENET değil/yerine/= ÖZEL BELGİT


- ADİ ŞİRKET değil/yerine/= SIRADAN ORTAKLIK


- ADI ile/ve/değil/yerine/< TADI


- ADİAFOREZ[Fr.] değil/yerine/= TERLEME YETERSİZLİĞİ/YOKLUĞU


- ADİNAMİ[Fr.]/ADYNAMIA[İng.] değil/yerine/= KAS ZAYIFLIĞI/GÜÇSÜZLÜK


- ADİNAMİ/ADYNAMIA[İng.] değil/yerine/= GÜÇSÜZLÜK


- ADİPSİ[Fr.] değil/yerine/= SUSAMA DUYUSUNUN AZALMASI/YOK OLMASI


- ADİSYON[Fr.] değil/yerine/= TOPLAMA | HESAP FİŞİ/PUSULASI


- ADİYABATİK[Fr.] değil/yerine/= ISI İLETMEYEN


- ADJEKTİF[Fr.] değil/yerine/= BİR KUMAŞA ANCAK BAŞKA NESNELERDEN YARARLANARAK VERİLEBİLEN RENKLER | ÖNAD/SIFAT


- ADJUVAN/ADJUVANT[İng.] değil/yerine/= ARTIRGAN


- ADMIN[İng.] değil/yerine/= YÖNETİCİ


- admov[Lat. < ADMOVE] değil/yerine/= EKLEYİNİZ, KATINIZ


- ADP/ADENOSINE DIPHOSPHATE[İng.] değil/yerine/= ADENOZİN DİFOSFAT


- ADRENALİN[İt.] ile/değil/yerine ENDORFİN

( Sınır denemeler ile. İLE/DEĞİL/YERİNE Dengeli ve sürekli uygulamalar ile. )

( Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı. İLE/DEĞİL/YERİNE Mutluluk salgısı/hormonu. )


- ADRES[İng. ADDRESS] değil/yerine/= BULUNAK


- ADSL/ASYMMETRIC DIGITAL SUBSCRIBER LINE[İng.] değil/yerine/= ASİMETRİK SAYISAL ABONE HATTI


- ADSORBSİYON[Lat.] değil/yerine/= MOLEKÜL/ATOM/İYON TAKILMASI

( Molekül, atom ya da iyonların, katı ya da sıvı yüzeylere takılması. )


- ADULER[Fr.] değil/yerine/= AYTAŞI


- ADVENTICE[Fr.] değil/yerine/= SONRADAN VE DIŞARININ ETKİSİYLE OLUŞAN


- ADVERS ETKİ/ADVERSE EFFECT[İng.] değil/yerine/= TERS ETKİ


- AEROAMBOLİZM[Fr.] değil/yerine/= DOKU VE DAMARLARDA BAĞIMSIZ GAZ KABARCIKLARININ BULUNMASI


- AERODROM[Fr.] değil/yerine/= UÇAKLARIN İNİP KALKTIĞI YER, HAVA ALANI


- AEROFAJİ[Fr.] değil/yerine/= HAVA YUTMA


- AEROFİT[Fr.] değil/yerine/= TÜMÜYLE HAVADA YAŞAYAN BİTKİLER


- AEROGASTRİ[Fr.] değil/yerine/= MİDEDE HAVA BULUNMASI VE GERİLİM YARATMASI


- AEROGLİSÖR[Fr.] değil/yerine/= HAVA YASTIKLI KARA YA DA DENİZ TAŞITI


- AEROGRAM[Fr.] değil/yerine/= HAVA MEKTUBU


- AEROKARTOGRAF[Yun.] değil/yerine/= ÖLÇÜM VE HARİTA ARACI

( Bir yerin havadan çekilen fotoğrafına dayanılarak ölçümünü ve haritasını yapmaya yarayan araç. )


- AEROKLASÖR[Fr.] değil/yerine/= TOZ AYIRICI


- AEROKOLİ[Fr.] değil/yerine/= GAZ BİRİKİMİ

( Gerginliğe yol açacak kadar aşırı gaz birikimi. )


- AEROP/AEROBE[İng.] değil/yerine/= OKSİJENSEVEN


- AEROPLAN[Fr.] değil/yerine/= UÇAK


- AEROSEL[Fr.] değil/yerine/= BOYUNDA GİZLİ UR


- AEROSKOP[Fr.] değil/yerine/= HAVADAKİ TOZUN ÖLÇÜSÜNÜ SAĞLAYAN ARAÇ


- AEROSOL[Fr.] değil/yerine/= HAVADAKİ TOZUN ÖLÇÜSÜNÜ SAĞLAYAN ARAÇ


- AEROSONDAJ[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEK ATMOSFER TABAKASININ BALONLARLA İNCELENMESİ


- AEROSTAT[Fr.] değil/yerine/= BALON


- AEROSTATİK[Fr.] değil/yerine/= DİNGİN DURUMDA BULUNAN HAVA VE GAZLARIN DENGELERİYLE İLGİLİ YASALARI İNCELEYEN FİZİK DALI


- AEROTEKNİK[Fr.] değil/yerine/= HAVADA YER DEĞİŞTİREN NESNELERİ İNCELEMEYİ KONU EDİNEN TEKNİK


- AFEKT[Fr.] değil/yerine/= İLK DUYUM SARSINTISI


- AFEKT/AFFECT[İng.] değil/yerine/= DUYGULANIM


- AFERENT/AFFERENT[İng.] değil/yerine/= GETİRGEN


- AFERİST[Fr.] değil/yerine/= VURGUNCU, ÇIKARCI, DALAVERECİ


- ÂFET değil/yerine/>< İFFET


- ÂFET değil/yerine/= KIRAN/ÖLEK


- AFFEDEBİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇEBİLMEK

( [not] FORGIVE vs./and/but/||/<> FORGET
FORGET instead of FORGIVE )


- AFFETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZARDI ETMEK

( [not] TO FORGIVE vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO FORGIVE )


- AFİLİYASYON/AFFILIATION[İng.] değil/yerine/= BAĞLAŞIM


- AFİLİYE/AFFILIATED[İng.] değil/yerine/= BAĞLAŞIMLI (KURUM)


- AFİNİTE[Fr.] değil/yerine/= İLGİ, BAĞ | DÜZLEMDE NOKTASAL DÖNÜŞÜM BİÇİMİ[MATEMATİK]


- AFİNİTE/AFFINITY[İng.] değil/yerine/= ÇEKİM GÜCÜ


- AFİRMASYON[Fr.] değil/yerine/= KESİNLEME


- AFİTAL[Fr.] değil/yerine/= BİTKİSİZ


- AFİYET OLSUN değil/yerine/= YARASIN


- ÂFİYET/SIHHAT değil/yerine/= SAĞLIK/ESENLİK


- AFOROZ[Yun.]["AFAROZ" değil!] değil/yerine/= DIŞLAMA | DARILMA, KONUŞMAMA

( Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası. | Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplum dışılama. )


- AFTERLOAD/AFTERLOAD[İng.] değil/yerine/= ART YÜK


- AĞAÇ yerine ŞECER


- AĞACI:
[ne yazık ki]
!KESERSENİZ ile/değil/yerine/>< KESMEZSENİZ

( Kazık kalır, üstüne oturursunuz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gölge olur, altına oturursunuz. )

( image )


- AGALAKSİ[Yun.] değil/yerine/= SÜT YOKLUĞU [MEMELİLERDE]


- AGALYA[Yun.] değil/yerine/= YAVAŞ, GÜRÜLTÜSÜZ, SESSİZ


- AGAMİ değil/yerine/= BORAZANKUŞU

( Güney Amerika'da yaşarlar. )


- AGANTA[İt.] değil/yerine/= İNDİRİLEN/ÇEKİLEN GEMİ HALATI YA DA ZİNCİRİN BİR SÜRE TUTULU KALMASI BUYRUĞU


- AGARAGAR[Yun.] değil/yerine/= YOSUNDAN ÇIKARILAN KOLLOİDAL NESNE, JELATİN.


- AGAT[Fr.] değil/yerine/= AKİK [DEĞERLİ TAŞ]


- AGENEZİ[Fr.] değil/yerine/= EMBRİYON GELİŞİMİ SIRASINDA BİR ÖRGENİN OLUŞMAMASI


- AGENEZİ/AGENESIS[İng.] değil/yerine/= DOĞUŞTAN YOKLUK


- AGEVSİ[Yun.] değil/yerine/= ALYUVARLARIN AZALMASI


- AGGLOMERATİF CLUSTERING/AGGLOMERATIVE CLUSTERING[İng.] değil/yerine/= YIĞINSAL KÜMELEME


- AGGLOMERATİF/AGGLOMERATIVE[İng.] değil/yerine/= YIĞINSAL


- AGI/ARTIFICIAL GENERAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY GENEL ZEKÂ


- AĞIRSIKLET değil/yerine/= BAŞAĞIRLIK


- agit.[Lat. < AGITA] değil/yerine/= SALLAYINIZ, ÇALKALAYINIZ


- AGİTATO[İt.] değil/yerine/= BİR MÜZİK PARÇASININ CANLI, COŞKULU ÇALINACAĞI BİLGİSİ/UYARISI


- AĞIZ AÇIKLIĞI ile/değil/yerine/>< ZİHİN AÇIKLIĞI

( Kişinin, zihni, ne kadar kapalıysa; ağzı, o kadar açık olur. )


- AĞIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAK

( Daha az konuşmak üzere/için. İLE/VE/||/<>/< Daha çok dinlemek üzere/için. )

( Bir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki. )


- AĞIZDAN SOLUK ALMAK ile/yerine BURUNDAN SOLUK ALMAK


- AĞLAMAK değil/yerine/>< ÇAĞLAMAK


- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)

( Yalnız. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herkesle birlikte. :) )

( Çocuklar, annesini/babasını yıkarken. İLE Anneler/babalar, çocuğunu yıkarken. )

(

ve/değil/yerine/<>/><

)

( Heraklitos. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Demokritos. )


- AGLÜTİNASYON[Fr. < AGGLUTINATION] değil/yerine/= KÜMELEŞİM

( Herhangi bir sıvı içindeki gözelerin, parçacıkların vb.nin biraraya gelmesi. )


- AGLÜTİNASYON/AGGLUTINATION[İng.] değil/yerine/= KÜMELEŞME


- AGLÜTİNASYON değil/yerine/= KÜMELEŞİM


- AĞNAM[Ar.] değil/yerine/= SAYIM VERGİSİ


- AGNOSİ[Fr. < AGNOSIE] değil/yerine/= TANISIZLIK


- AGNOSTİSİZM ile/ve/değil/yerine GNOSTİK AGNOSTİSİZM

( BİLİNEMEZCİLİK ile/ve/değil/yerine BİLGELİKLE BİLİNEMEZCİLİK )

( IGNORAMUS ET IGNORABIMUS: Bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz. )


- AGNOZİ/AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= TANIMAZLIK


- AGNOZİ değil/yerine/= TANISIZLIK, VAROLANLARI TANIYAMAMA, ALGI YİTİMİ


- AGONİ[Yun.]/AGONY[İng.] değil/yerine/= CAN ÇEKİŞME


- AGONİST/AGONIST[İng.] değil/yerine/= ETKİDEŞ


- AGÖZİ[Fr.] değil/yerine/= TATMA DUYUSUNUN BELİRGİN ÖLÇÜDE AZALMASI


- AGRAFAJ[Fr.] değil/yerine/= AGRAF YARDIMIYLA HIZLI DİKİŞ YÖNTEMİ[CERRAHİ]


- AGRAFİ[Yun.] değil/yerine/= AGRAMATİZM[Fr.]

( Yazma yitimi. İLE Sözcük ve tümcelerin, dilbilgisine uygun olarak kurulamaması. | Sözcüklerde bazı harflerin atlanması biçiminde beliren söyleyiş/telâffuz bozukluğu. )


- AGRAFİ/AGRAPHIA[İng.] değil/yerine/= YAZAMAMAZLIK


- AGRAJE[Fr.] değil/yerine/= ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE ATANMIŞ KİŞİ


- AGREGAN/AGGREGANT[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞTIRICI


- AGREGASYON/AGGREGATION[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞMA


- AGREMAN[Fr.] değil/yerine/= UYGUNLUK, ANTLAŞMA


- AGRESİF[İng. AGRESSIVE] değil/yerine/= SALDIRGAN


- AGRESYON/AGGRESSION[İng.] değil/yerine/= SALDIRI


- AGROMEGALİ/AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= GÖVDE ÖRGENLERİNİN DÜZENSİZ OLARAK BÜYÜMESİ/UZAMASI | ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME


- AGROMETRE/AGGREGOMETER[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞIMÖLÇER


- AGSM/ANTI-G STRAINING MANEUVER[İng.] değil/yerine/= YER ÇEKİMiNE KARŞI KOYMA MANEVRASI


- AGUZİ/AGUESIA[İng.] değil/yerine/= TAT ALMAMAZLIK


- AGYÂR[Ar. < GAYR] değil/yerine/= YABANCILAR, BAŞKALAR


- AĞYÂR ile/ve/değil/yerine/>< YÂR

( Ne bilir? İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilir. )


- AHBAP değil/yerine/= TANIDIK/TANIŞ


- AHBS/FAMILY PHYSICIAN INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= AİLE HEKİMLİĞİ BİLGİ SİSTEMİ


- AHDE VEFÂ değil/yerine/= SÖZEBAĞ


- AHDETMEK değil/yerine/= SÖZ VERMEK


- AHDÎ[Ar.] değil/yerine/= ANTLAŞMA/YA GÖRE/GEREĞİ OLAN


- AHENK(ARMONİ) değil/yerine/= UYUŞUM


- ÂHİRET ile/ve/değil/yerine ÂKIBET

( Az yaşa, çok yaşa,
Âkıbet gelecek başa! )


- ÂHİRET değil/yerine/= SONRALIK


- ÂHİYÂNE[Fars.] değil/yerine/= BOĞAZ


- AHKÂM (KESMEK) ile/değil/yerine ÖZGÜVEN

( [not] TO MAKE JUDGMENTS WITHOUT RESTRAINT vs./but SELF CONFIDENCE
SELF CONFIDENCE instead of TO MAKE JUDGMENTS WITHOUT RESTRAINT )


- AHKÂM-I HUZURİYE değil/yerine/= ORUNLUK YARGILARI


- AHKÂM-I UMUMÎYE değil/yerine/= GENEL YARGILAR


- AHKÂM-I/MEVDÂD-I MAHSUSA değil/yerine/= ÖZEL YARGILAR


- AHLÂK BİLİMİ değil/yerine/= TÖRE BİLİMİ


- AHLÂK/Î değil/yerine/= KILINÇ/KILINCIL


- AHLÂM[Ar. < HULM(< AKIL)] değil/yerine/= RÜYÂLAR, HULYÂLAR, UYKUDA GÖRÜLEN ŞEYLER | AÇIK SAÇIK RÜYÂLAR | DÜŞÜ AZMALAR


- AHMAK KİŞİNİN ARADIĞI değil/yerine/>< AKILLI KİŞİNİN ARADIĞI

( Başkalarında. DEĞİL/YERİNE/>< Kendinde. )


- AHMAK ile/değil/yerine/>< FİLOZOF

( Felsefeyi zorlaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Felsefeyi kolaylaştırır. )


- ÂHŞÜME[Fars.] değil/yerine/= BOZA


- AHVÂL-İ ŞAHSİYE değil/yerine/= KİŞİSEL DURUMLAR


- AHVÂL değil/yerine/= DURUMLAR


- AI/ARTIFICIAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY ZEKÂ/YZ


- AİDAT değil/yerine/= ÖDENTİ


- AİDAT değil/yerine/= ÖDENTİ


- AİDİYET değil/yerine/= DEĞİŞLİK


- AİDİYET değil/yerine EHLİYET


- AIDS/ACQUIRED IMMUNODEFICIENCY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= EDİNİLMİŞ BAĞIŞIKLIK YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ


- AİLE HUKUKU değil/yerine/= OĞUŞLUK TÜZESİ


- AİLE SAHİBİ OLMAK değil/yerine/= OĞUŞLANMAK


- AİLE ŞİRKETİ değil/yerine/= OĞUŞLUK ORTAKLIĞI


- AİLE değil/yerine/= OĞUŞLUK


- AİLEVİ değil/yerine/= OĞUŞSAL


- AIRWAY/AIRWAY[İng.] değil/yerine/= HAVAYOLU | SOLUK YOLU AÇARI


- AİT değil/yerine/= DEĞİŞLİ


- AİT ile/yerine İLGİLİ/İLİŞKİN

( Neye, nereye ait olduğumuz, kendi duygularımız ve kanı-mızla ilgilidir. )

( Akıllı kişi, hiçbir şeyi kendine ait saymaz. )

( Hiçkimseye ait olmadan, herkesindir! )

( Kim anlıyor ve/ya da zevk ediyorsa, onundur! )

( BELONG TO vs./and RELATING TO
RELATING TO instead of BELONG TO
Your belonging is a matter of your own feeling and conviction.
The wise man counts nothing as his own. )


- AJAN PROVOKATÖR değil/yerine/= KIŞKIRTICI ÇAŞIT


- AJAN/AGENT[İng.] değil/yerine/= ETKEN


- AJANDA[Fr. < AGENDA] değil/yerine/= ANDAÇ

( Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter. )


- AJİTASYON/AGITATION[İng.] değil/yerine/= ÇALKALAMA | KIŞKIRTI


- AJİTASYON değil/yerine/= KIŞKIRTMA/KÖRÜKLEME | ÇIRPINTI | DUYGU SÖMÜRÜSÜ


- AJİTATÖR/PROVOKATÖR/MUHARRİK değil/yerine/= KIŞKIRTICI


- AJUR[Fr.] değil/yerine/= GÖZENEKLİ MOTİF


- AKADEMİSYEN değil/yerine/= BİLİMCİ


- AKAJU[Por. < Fr. < ACAJOU] değil/yerine/= MAUN[Amerika yerlilerinin dilinden]

( Maun. | Maundan yapılmış. | Maun renginde olan. )


- AKALAZİ[Fr.] değil/yerine/= SİNDİRİM BORUSUNDAKİ BİR BÖLÜMÜN, ÖTEKİ BÖLÜMLERLE UYUŞAMAMASI


- AKÂMET[Ar.] değil/yerine/= BAŞARISIZLIK

( Kısırlık, verimsizlik. | Başarısızlık, sonuçsuzluk. )


- AKATAFAZİ[Fr.] değil/yerine/= SÖZSEL ANLATIM BOZUKLUĞU


- AKATİZİ[Yun.] değil/yerine/= OTURUR DURUMDA KALAMAMA


- AKCİĞER
SİGARA:
(")İÇİLEN(") ile/değil/yerine/&gt;&lt;/< İÇİLMEYEN

( )


- AKD-İ MEBHUSÜNANH/AKD-İ MEZBUR değil/yerine/= SÖZÜ EDİLEN ANTLAŞMA/SÖZÜ EDİLEN BAĞIT


- AKDİ MUVAZAA değil/yerine/= DANIŞIK BAĞIT


- AKDİ SAHİH değil/yerine/= DOĞRU BAĞIT


- AKELALİ[Fr.] değil/yerine/= BEBEĞİN BAŞSIZ DOĞMASI


- AKEN[Yun.] değil/yerine/= OLGUNLAŞINCA KENDİLİĞİNDEN ÇATLAYIP AÇILMAYAN TEK TOHUMLU KURU MEYVE


- AKİD YAPMA VAADİ değil/yerine/= ÖN SÖZLEŞME


- AKİFER[Fr.] değil/yerine/= POMPALI KUYULARI BESLEYECEK JEOLOJİK YAPI


- AKIL "ALMAYI İSTEMEMEK" değil/yerine/> "AKLINI BAŞINA TOPLAMAK"

( Kimseden "akıl almak" istemiyorsan, aklını başına topla! )


- AKİL BALİĞ/BALİĞ değil/yerine/= ERGEN/ERİN/YENİYETME


- AKIL TATMİNİ ile/ve/değil/yerine KALP TATMİNİ

( AKLIM BENİ YANILTMADI KALBİM DE AKLIMI TEKZİP ETMEDİ )


- AKILDA TUTMAK ile/ve/değil/yerine ANLAMAYA ÇALIŞMAK

( [not] TO KEEP IN MIND vs./and/but TO TRY TO LEARN
TO TRY TO LEARN instead of TO KEEP IN MIND )


- AKİLEN[Fr.] değil/yerine/= KARTAL BURUN


- AKILLA TARTMAK ile/değil/yerine KALPLE DİNLEMEK


- AKILLI (OLAN/OLMAK) ile/ve/değil/yerine "AKLI BAŞINDA" (OLAN/OLMAK)


- AKILTAPARLIK ile/yerine AYDINLANMA

( ADORING TO INTELLIGENCE vs. ENLIGHTENMENT
ENLIGHTENMENT instead of ADORING TO INTELLIGENCE )


- AKIM ile/ve/değil/yerine/||/<> UYANIŞ


- AKINEZİ/AKINESIA[İng.] değil/yerine/= DEVİNIMSİZLİK


- AKINTIYA KAPILMAK değil/yerine AKIŞA KATILMAK/BIRAKMAK


- AKİS değil/yerine/= EVİRTİM


- AKİS değil/yerine/= EVİRTİM/YANSIMA

( Çarpma, çarpıp geri dönme. | Yansıma. )


- AKİVADES[Yun.] değil/yerine/= MİDYE TÜRÜ

( Kumun 5-6 cm. altında yaşar.[İzmir/Ayvalık] )


- AKKUPPRESSÖR[Lat.] değil/yerine/= PARMAK MASAJI İLE SAĞALTIM


- AKL-I SELÎM değil/yerine/= SAĞDUYU


- AKL-I SELİM değil/yerine/= SAĞDUYU / SAĞDUYULU/SAĞLAM USLU


- AKL(IN)A" GÖRE "AKIL" ile/değil/yerine AKIL


- AKLI BOŞ ile/değil/yerine AKLI BAŞINDA

( [(")anllatıklarından(")] "öykü" dinleriz. İLE/DEĞİL/YERİNE Yaşam(ay)ı öğreniriz. )


- AKLIMA GELDİ yerine AKLIMA GETİRİLDİ


- AKLIN AŞINMASI ile/ve/değil/yerine AKLIN AŞILMASI

( Akıl, taş kadar maddî; taş da, akıl kadar manevîdir. )

( REF Ü REF )


- AKLİNİK[Yun.] değil/yerine/= YER MANYETİK ALANININ, EĞİM VE AÇISI SIFIR OLAN YERİ


- AKLININ BAŞINA GELMESİ ile/değil/yerine/>< AKLI BAŞINDA DAVRANMAK


- AKOMODASYON[Fr.] değil/yerine/= UYUM


- AKOMODASYON/ACCOMMODATION[İng.] değil/yerine/= UYUMSAMA


- AKONT[Fr. < ACOMPTE] değil/yerine/= KISMÎ ÖDEME

( Bir borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmî ödeme. )


- AKONT[Fr.] değil/yerine/= BİR BÖLÜM ÖDEME


- AKORDE[Fr.] değil/yerine/= ÖNERİLEN KREDİ

( Bir banka şubesinin, bir müşterisi için önerdiği, genel müdürlükçe de kabul edilen kredi. )


- AKORİ[Fr.] değil/yerine/= GÖZ BEBEĞİNİN DOĞUŞTAN BULUNMAMASI


- AKORT ÜCRET değil/yerine/= GÖRELİ ÖDENÇ


- AKOSMİZM[Fr.] değil/yerine/= DÜNYAYI REDDETME


- AKR[Fr.] değil/yerine/= EKİLİ TOPRAK YÜZEY ÖLÇÜSÜ BİRİMİ


- AKRABA değil/yerine/= OĞUŞGİL


- AKRAN[Ar.] değil/yerine/= YAŞIT/ÖĞÜR/BÖĞÜR/BOYDAŞ/TAYDAŞ[halkta]

( Yaşça yakın, yaşıt, boydaş, taydaş. | Öğrenmiş, alışmış. | Alışılmış, yadırganmaz olmuş, menus. | Takım, fırka, zümre. )


- AKREDITASYON/ACCREDITATION[İng.] değil/yerine/= DENKLİK


- AKRİNİ[Fr.] değil/yerine/= BEZ SALGISININ YOKLUĞU


- AKRODİNİ[Fr.] değil/yerine/= NEDENİ BELİRSİZ ÇOCUK SAYRILIĞI


- AKROFOBİ[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEKLİK KAYGISI


- AKROFONİ[Yun.] değil/yerine/= BİR SÖZCÜĞÜN İLK HECESİNİ VURGULU OLARAK SÖYLEMEK


- AKROLİT[Fr.] değil/yerine/= UCLARI TAŞ YA DA MERMER, TAHTA HEYKEL


- AKROMATİK[Fr.] değil/yerine/= EŞYANIN GÖRÜNTÜLERİNİ YANAR DÖNER PARÇALAR OLMADAN GÖSTEREN OPTİK DÜZEN/EK


- AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME


- AKROMİ[Fr.] değil/yerine/= DERİNİN RENKSİZLEŞMESİ SAYRILIĞI


- AKROPATİ[Fr.] değil/yerine/= EL VE AYAK UCLARINDAKİ SAYRILIKLAR


- AKROPOL[Yun.] değil/yerine/= ESKİ YUNAN KENTLERİNDE, SARAY VE TAPINAKLARIN YER ALDIĞI İÇ KALE


- AKROSEFALİ[Fr.] değil/yerine/= KAFATASI BİÇİM BOZUKLUĞU


- AKROSTİŞ/MUVAŞŞAH/TEŞVİH değil/yerine/= DİKDİZE/İLKLEME


- AKROTER[Fr.] değil/yerine/= TABAN | TRABZANDA AYAKLIK BİÇİMİNDE SAĞLAMLAŞTIRMA ÖĞESİ | TABANDAKİ ÇIKINTILI BEZEME [MİMARLIK]


- AKS-ÜL-AMEL/TEAMÜL[Ar.]/REAKSİYON[Fr./İng. < REACTION] değil/yerine/= TEPKİ/TEPKİME

( Birbirini etkileyen nesneler arasında ortaya çıkan durum. )


- AKS-ÜL-AMEL değil/yerine/= TEPKİ


- AKS[Fr. < AXE] değil/yerine/= DİNGİL


- AKS/ACUTE CORONARY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= AKUT KORONER SENDROM


- AKS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN


- AKŞ/FASTING BLOOD GLUCOSE[İng.] değil/yerine/= AÇLIK KAN ŞEKERİ


- AKŞAM YEMEĞİ ile/değil/yerine SABAH YEMEĞİ

( Yoksul gibi ye. İLE/DEĞİL/YERİNE Zengin gibi yap. )

( )


- AKŞAMIN "HAYR"I ile/değil/yerine SABAHIN "ŞER'İ"


- AKSATA[Ar. < AHZ+İ'TÂ] değil/yerine/= ALIŞVERİŞ


- AKSE[Fr.] değil/yerine/= SAYRILIK NÖBETİ


- AKSELERASYON/ACCELERATION[İng.] değil/yerine/= İVMELENME


- AKSELERATÖR/ACCELERATOR[İng.] değil/yerine/= İVMELENDİRICİ


- AKSELERE/ACCELERATED[İng.] değil/yerine/= İVMELENMİŞ


- AKSELEROMETRE[Fr.] değil/yerine/= İVMEÖLÇER


- AKSEPTANS[Fr./İng. < ACCEPTANCE] değil/yerine/= ONAMA/KABUL (BELGESİ)

( Yabancı ülkelerde okuyacak öğrenciler için gönderilen kabul belgesi. | Poliçelerin üzerine "kabulümdür" biçiminde yazılarak altı imzalanan açıklama. )


- AKSEPTANS/ACCEPTANCE[İng.] değil/yerine/= KABUL YAZISI


- AKSEPTÖR/ACCEPTOR[İng.] değil/yerine/= ALICI


- AKSES KONTROL/ACCESS CONTROL[İng.] değil/yerine/= ERİŞİM KONTROLÜ


- AKSESUAR/ACCESSORY[İng.] değil/yerine/= EK


- AKSESUAR değil/yerine/= DONATIMLIK/TAMAMLAYICI ÖĞE


- AKSİLİK değil/yerine/= TERSLİK


- AKSİNE/BİL-AKİS[Ar.] değil/yerine/= TERSİNE


- AKSİS[Lat.] değil/yerine/= BİR CİNS GEYİK


- AKSİS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN | İKINCİ BOYUN OMURU


- AKSİYEL/AXIAL[İng.] değil/yerine/= EKSENSEL


- AKSİYEL/DÜZLEM AXIAL PLANE[İng.] değil/yerine/= YATAY DÜZLEM


- AKSİYON POTANSİYELİ/ACTION POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= EYLEM GİZİL GÜCÜ


- AKSİYON[Fr./İng. < ACTION] değil/yerine/= EYLEM | HİSSE SENEDİ

( Bir kuvvetin, nesnel bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. | İnsan etkinliğinin ya da iradesinin açığa çıkması. | Hareket, iş. | Sermayenin belirli bir bölümü. | Hisse senedi. [AKSİYONER: Hissedar.] | Bir oyuncunun, sahne üzerindeki hareketi. | Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, öykü, gelişim. )


- AKSONOMETRİ[Yun.] değil/yerine/= MİMARLIKTA BİR YAPIYI ÜÇ BOYUTUYLA GÖSTERMEYE YARAYAN GEOMETRİK ÇİZİM


- AKSUNA[Lat.] değil/yerine/= VURGUN YİYEN DALGICIN, TEKRAR İNDİRİLMESİ GEREKEN SU DERİNLİĞİ


- AKT[Fr.] değil/yerine/= PERDE [TİYATRO] | EDİM [FELSEFE]


- AKTAR[Ar. < ATTÂR] değil/yerine/= BAHARATÇI

( Baharat ya da güzel kokular satan kişi ya da dükkân. | İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt vb. satılan dükkân. )


- AKTIVASYON/ACTIVATION[İng.] değil/yerine/= ETKINLEŞME


- AKTIVATÖR/ACTIVATOR[İng.] değil/yerine/= ETKINLEŞTİRICİ


- AKTİVE ETMEK değil/yerine/= ETKİNLEŞTİRMEK


- AKTİVİST değil/yerine/= ETKİNCİ


- AKTİVİZM değil/yerine/= ETKİNCİLİK


- AKTOGRAF[Fr.] değil/yerine/= BİREYİN DAVRANIŞ ETKİNLİĞİNİN ZAMAN İÇİNDEKİ DAĞILIMINI ÖLÇMEYE YARAYAN DÜZENEK


- AKTÖR/LER ile/ve/değil/yerine/<>/>< FAKTÖR/LER

( [değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada] Kişi/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Konu/kavram/olay/olgular. )


- AKTÜALİST değil/yerine/= EDİMSELCİ


- AKTUALİZM[Fr.] değil/yerine/= GEÇMİŞ DEVİRLER JEOLOJİSİNİ, ZAMANIMIZDAKİ OLAYLARIN İNCELENMESİNE DAYANARAK AÇIKLAYAN JEOLOJİ KOLU


- AKTÜALİZM değil/yerine/= EDİMSELCİLİK


- AKTÜALİZM değil/yerine/= EYLEMLEŞME


- AKTÜER[Fr.] değil/yerine/= AKTÜARYA[Fr.]

( Olasılık ve istatistik hesapları toplumsal öngörülere, parasal konulara ve sigorta işlerine uygulayan sigorta uzmanı. İLE/VE/||/<>/> Aktüerin işlevi. )


- AKUALAND[İng. < AQUALAND] değil/yerine/= SU BAHÇESİ


- AKUAMANİL[Lat.] değil/yerine/= İBRİK

( Kilisede kutsanmış su ve şarap dökmeye yarayan kulplu ibrik. )

( İBRİK: Su ve sulu şeyler koymaya yarayan, kulplu, emzikli kap. )


- AKUATİNTA[İt.] değil/yerine/= BASKI RESİMLE GRAVÜR YAPMA YÖNTEMİ


- AKÜMÜLASYON[Fr.] değil/yerine/= AKÜMÜLASYON[Fr.]

( Birikim, yığılma. İLE Akım toplar. )


- AKUPLE[Fr.] değil/yerine/= İKİ MAKİNA YA DA BİRKAÇ ELEKTRİK ARACININ BİRBİRİNE BAĞLANMASI


- AKUPUNKTUR değil/yerine/= İĞNELİEM


- AKUSMİ[Fr.] değil/yerine/= AKUSMATİK[Yun.]

( Seslerin doğru olarak algılanmasını engelleyen işitme sanrısı. İLE Dinleyicinin ses kaynağını göremeyeceği biçimde düzenlenmiş olan. )


- AKUŞÖR[Fr.] değil/yerine/= DOĞUM UZMANI, ERKEK EBE


- AKUSTAT[Fr.] değil/yerine/= SU ISI DENETİRİ


- AKUSTİK[Fr./İng.] değil/yerine/= YANKILANIM | YANKIBİLİM

( Sesin üretimini, denetimini, aktarımını ve etkilerini konu alan fizik kolu. | Kapalı bir yerde seslerin dağılımı. )


- AKUSTİK/ACOUSTIC[İng.] değil/yerine/= SESSEL


- AKUSTİK/EMPEDANS ACOUSTIC IMPEDANCE[İng.] değil/yerine/= SES GEÇİRİMSİZLİĞİ


- AKUZATİ[Lat.] değil/yerine/= ADIN -İ DURUMU, BELİRTME/YÜKLEME DURUMU.


- AKVAREL[Fr.] değil/yerine/= SULUBOYA RESİM


- AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS

( )

( [gereksinimin] Varsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yoksa. )


- ALA-[İt.] değil/yerine/= "YÖNTEMİNCE, BİÇİMİNDE" ANLAMI KATAN ÖN EK


- ALABASTRİT[Fr.] değil/yerine/= ALÇITAŞLI KAYMAKTAŞI


- ALABASTRON[Yun.] değil/yerine/= KULPSUZ, DAR BOYUNLU PARFÜM VAZOSU


- ALABORA[İt.] (OLMAK) değil/yerine/= TEPETAKLAK (OLMAK)

( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. )


- ALABRİGAN[Yun.] değil/yerine/= HAYDUT YÖNTEMİNCE/TARZI


- ALACAKLININ, ALACAĞINI, ALMAYA GİTMESİ değil/yerine BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ


- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ


- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ, İLİŞKİ, İLİNTİ


- ALÂKA değil/yerine/= İLGİ


- ALÂKADAR OLMAK değil/yerine/= İLGİLENMEK/İLGİ GÖSTERMEK


- ALÂKADAR değil/yerine/= İLGİLİ/İLİŞKİN


- ALAKART[Fr.] değil/yerine/= SEÇİMLİ YEMEK

( Lokantada yemek dizininden seçilen yemek. )


- ALAKRİT[Fr.] değil/yerine/= İÇİNE TUNGSTEN VE KARBON DA KATILAN KOBALT VE KROM KARIŞIMI


- ALALEKSER değil/yerine/= ÇOĞUNLUKLA


- ALALİ[Yun.] değil/yerine/= SÖZ OLUŞTURMA YETİSİNİN YOK OLUŞU


- ALALİ/ALALIA[İng.] değil/yerine/= KONUŞMA YİTIMİ


- ALAMİNÜT[Fr. < A LA MINUTE] değil/yerine/= ÇARÇABUK, ANINDA


- ALAMİNÜT[Fr.] değil/yerine/= ÇABUK, ANINDA | KOLAY VE ÇABUK YAPILAN YEMEK


- ALAMOD[Fr.] değil/yerine/= MODAYA UYGUN


- ALARA/AS LOW AS REASONABLY ACHIEVED[İng.] değil/yerine/= MANTIKEN GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİR OLANIN EN AZI


- ALARM değil/yerine/= UYARI/AYTAR


- ALARP/AS LOW AS REASONABLY PRACTICABLE[İng.] değil/yerine/= MANTIKEN UYGULANABİLİR OLANIN EN AZI


- ALÂT-I CÜRMİYE değil/yerine/= SUÇ ELGESİ


- ALAVALTER[Fr.] değil/yerine/= BİR TÜR KRAVAT BAĞLAMA


- ALAVİREJ[Fr.] değil/yerine/= MERYEM TARZINDA


- ALAVOTR SANTE[Fr.] değil/yerine/= SAĞLIĞINIZA! / ŞEREFE!


- ALAWILHELM[Fr.] değil/yerine/= ALMAN İMPARATORU WILHELM BİÇİMİNDE BIYIK


- ALAY EDİLECEK TUTUM/DURUM ile/değil/yerine MUHABBET


- ALAYCI TUTUM/LAR yerine SAYGI GÖSTERMEK


- ÂLÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= DEPDEBE, TANTANA, GÖSTERİŞ[bu anlamı, uydurma olmakla birlikte yaygındır]


- ALAYSILAMA/İRONİ ile/değil/yerine/>< GÜLMECE/MİZAH

( Kişiye yönelik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Durumla ilgili. )


- ALBATR[Yun.] değil/yerine/= KAYMAK AŞI VE SU MERMERİ


- ALBEDO/METRE[Lat.] değil/yerine/= IŞIĞI YANSITAN BİR YÜZEYİN YANSITMA GÜCÜ / ARACI


- ALBİNO[Fr. < ALBINOS] değil/yerine AKŞIN/ÇAPAR

( ... DEĞİL/YERİNE Kıllarında ve gözlerinde, kimi zaman da derisinde, doğuştan renklenme oluşmadığından dolayı her yeri ak/beyaz olan. )


- ALBÜM ile/değil/yerine/||/<>/> UZATMALI ÇALMA(EP[EXTENDED PLAY])

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 4 - 6 arası şarkıdan oluşur. Farkı, albümden daha az şarkıdan oluşmasıdır. Süresi genel olarak 30 dakikayı geçmemektedir. )


- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK(TEVÂZÛ GÖSTERMEK) ile/ve/<>/değil/yerine/hem de SUSMAK


- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZÛ ile/ve/değil/yerine YOK(LUK) BİLİNCİ/MAHVİYET

( Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulunduğu, anımsandığı alçakgönüllülük. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulundurulmadığı, unutulduğu alçakgönüllülük. )

( Takvâ. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Verâ. )

( Ebru sanatı )


- ALÇALMAK değil/yerine AÇ KALMAK


- ALDANMA değil/yerine/>< AYDINLANMA

( Soytarılara kanarak. DEĞİL/YERİNE/>< Aydınları dinleyerek. )


- ALDANMAK ile/ve/değil/yerine ADANMAK


- ALDATANI:
ALDATMAK değil/yerine "ATLATMAK"


- ALDATMA ile/değil/yerine PAYLAŞIM


- ALEKSANDREN[Fr.] değil/yerine/= FRANSIZ ŞİİRİNDE BİR NAZIM BİÇİMİ


- ALEKSİ/ALEXIA[İng.] değil/yerine/= OKUYAMAMAZLIK


- ALEKSİTİMİ/ALEXITHYMIA[İng.] değil/yerine/= DUYGU KÖRLÜĞÜ


- ALEL HESAP değil/yerine/= SAYIŞ ÜZERE


- ALEL ITLAK[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK / HİÇBİR KAYITLA KAYITLANMAMAK


- ALEL UMUM[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK, GENELLİKLE


- ALEL USÛL[Ar.] değil/yerine/= YÖNTEMİNCE, YÖNTEMLİ

( Yol yordam gereğince, kurala uygun bir biçimde. | Âdet yerini bulsun diye. )


- ALEL/ALLEL[İng.] değil/yerine/= GEN ÇİFTİ


- ALELÂDE[Ar.] değil/yerine/= SIRADAN


- ALELUSUL değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL/BAŞTAN SAVMA


- ALELUSUL değil/yerine/= YORDAMLICA


- ALEMPROVİST[Fr.] değil/yerine/= BEKLENMEDİK, BİRDEN BİRE


- ÂLEMŞÜMÛL[Ar.] değil/yerine/= EVRENSEL


- ALENEN[Ar.] yerine AÇIKÇA


- ALENEN değil/yerine/= ULUORTA


- ALENGİRLİ değil/yerine/= GÖSTERİŞLİ, TUHAF | HOŞ | KARMAŞIK


- ALERJEN/ALLERGEN[İng.] değil/yerine/= DUYARLATAN


- ÂLET değil/yerine/= ELGE/ARAÇ/AYGIT


- ALEV/ŞÛLE[Ar.]/ZEBÂNE[Fars.] değil/yerine/= ALAZ/YALAZ(A)/YALIM


- ALEYH değil/yerine/= KARŞIL


- ALEYHTAR değil/yerine/= KARŞITÇI

( Bir işe, davranışa ya da düşünceye karşı çıkan, karşı olan. )


- ALFABE yerine ABECE


- ALFATERAPİ[Fr.] değil/yerine/= ALFA IŞINLARIYLA SAĞALTIM


- ALFENİT[Fr. < ALFENIDE] değil/yerine/= METAL ALAŞIM

( İçinde bakır, çinko, nikel bulunan ve çatal bıçak takımı yapımında kullanılan gümüşlü bir alaşım. )


- ALFENİT[Fr.] değil/yerine/= ÇATAL, BIÇAK YAPIMINDA KULLANILAN GÜMÜŞ ALAŞIMI


- ALGARİNA[İt. < ARGAGNO] değil/yerine/= VİNÇLİ TEKNE

( Ağır bir şeyi denizden çıkarma ya da denize indirme işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi. | Bazı gemilerin baş ya da kıç tarafından eğik olarak uzatılmış bulunan makaralı, kısa ve kalın dikme. )


- ALGESİ[Yun.] değil/yerine/= AĞRIYA DUYARLILIK

( ALGESİMETRE[Fr.]: Bir acı duyumunu oluşturmak için gerekli uyarımın etkisini ölçen araç. )


- ALGIDA/KABULDE:
TEK TANIM ile/yerine/değil PARANTEZ BİLGİ

( ON PERCEPTION/ACCEPTION: [not] UNIQUE DEFINITION vs./but INFORMATION IN PARENTHESIS
ON PERCEPTION/ACCEPTION: INFORMATION IN PARENTHESIS instead of UNIQUE DEFINITION )


- ALGOFOBİ[Fr.] değil/yerine/= ACI VERİCİ DUYUM OLUŞTURABİLECEK HER ŞEYE KARŞI DUYULAN KAYGI


- ALGOLOJİ/ALGOLOGY[İng.] değil/yerine/= AĞRI BİLİMİ


- ALGORİTMA/ALGORITHM[İng.] değil/yerine/= AKIŞ BASAMAKLARI


- ALİDAT[İt.] değil/yerine/= BİR UCU HAREKETLİ DÖNER CETVEL


- ALİGORNA[İt.] değil/yerine/= BİR TÜR PERDAHLI KÂĞIT


- ALIKLIK/BELÂHET değil/yerine/>< FARKINDALIK


- ALİL[Fr.] değil/yerine/= SARIMSAKTA SÜLFÜR BİÇİMİNDE BULUNAN TEK DEĞERLİ KÖK


- ÂLİM/ÂRİF ile/ve/değil/yerine/<> İMAN EDEN


- ALİMANTASYON[Fr.] değil/yerine/= BİR PLAN PROGRAM ÇERÇEVESİNDE SAYRIYI BESLEME


- ALİMENTASYON/ALIMENTATION[İng.] değil/yerine/= BESLEME


- ALİNEASYON/ALINEATION[İng.] değil/yerine/= YABANCILAŞMA


- ALIŞ-VERİŞ ile/ve/değil/yerine VERİŞ-ALIŞ

( Veren, her zaman vermeye hazırdır. )

( Kendilerinde olanlar, verebilir. )

( Verirsin ve alırsın! Verirsen alırsın! Verdikçe alırsın! Ver/verebil ki, alabil! )

( Biriktiren biriktirmeye memur, harcayan harcamaya. Veren ise, hazineyi kullanma yetkisine sahiptir. )

( Verdiğine engel olabilecek, vermediğini de verebilecek kimse yoktur. )

( The giver is always ready to give. )


- ALIŞ ile/ve/değil/yerine VERİŞ

( Aslolan, alış-veriş değil, VERİŞ-ALIŞ'tır. )

( Kendilerinde olanlar, verebilir. )

( Nasıl ilerlemeli? İki kâse pirinç fedâ edilerek. )

( AHZ Ü İ'TÂ, AKSATA )

( DÂD Ü SİTED )

( [not] TAKING vs./and/but GIVING
GIVING instead of TAKING
Those who have, can give. )


- ALIŞIK/ALIŞKIN ile/ve/<>/değil/yerine BİLİNDİK/TANIDIK/ÂŞİNÂ[Fars.]


- ALIŞILMIŞ OLAN ile/ve/değil/yerine/>< ANLAŞILABİLECEK OLAN/ANLAŞILMASI GEREKEN


- ALIŞILMIŞ/LIK ile/değil/yerine/>< AŞILMIŞ/LIK


- ALIŞKANLIK AHLÂKI ile/ve/değil/yerine YEĞLEME/TERCİH AHLÂKI

( [not] MORALS OF HABIT vs./and/but MORALS OF PREFERENCE
MORALS OF PREFERENCE instead of MORALS OF HABIT )


- ALIŞMA ile/değil/yerine/||/<>/ne yazık ki KATLANMA


- ALİT[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEK DEĞERDE ALÜMİNYUM İÇEREN BİR TOPRAK TÜRÜ


- ALİVRE MUAMELE değil/yerine/= ÖNCEDEN İŞLEMLİ SATIŞ


- ALİVRE[Fr.] değil/yerine/= ÖN/PEŞİN SATIŞ

( Ürün henüz tarladayken ve yetiştiği zaman teslim edilmek üzere önceden yapılan peşin satış. )


- ALİZE[Fr.] değil/yerine/= TROPİKAL BÖLGELERDE DENİZLERDEN ESEN BAZI YELLER


- ALJERYEN[Fr.] değil/yerine/= ÇOK RENKLİ, ÇİZGİLİ BİR TÜR KUMAŞ | BU KUMAŞTAN YAPILAN EŞARP


- ALJİ[Fr.] değil/yerine/= NEDENİ NE OLURSA OLSUN BİR BÖLGEDE TOPLANAN AĞRI


- ALJİN[Yun.] değil/yerine/= SU YOSUNLARINDAN ELDE EDİLEN NESNE


- ALKALOZ/ALKALOSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ASiTSİZLİĞİ


- ALKIŞ ile/ve/yerine BİLARDO ALKIŞI

( Elleri, avuç içlerini çarptırarak. İLE/VE/YERİNE Orta parmak ya da yüzük parmağını, baş parmakla birleştirip ve kaydırıp avuç içine çarptırarak. )

( Daha çok/güçlü ses çıkararak. İLE/VE/YERİNE Daha az/güçsüz ses çıkararak. )

( Daha kaba. İLE/VE/YERİNE Daha nazik. )

( Beğeni ve coşkunu daha çok ve doğrudan duyurmak/yansıtmak üzere. İLE/VE/YERİNE Sporcunun odaklanmasına ve derinleşmesine engel olmamak üzere. )


- ALKOV[Fr.] değil/yerine/= BİR ODANIN İÇİNDE YATAK İÇİN YAPILMIŞ YER


- ALLAH'IN ZÂTINI DÜŞÜNMEK ile/ve/yerine ALLAH'IN ÂSÂR'INI DÜŞÜNMEK


- ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AŞMAK


- ALMAK ile/yerine EDİNMEK


- ALMAK ile/yerine EDİNMEK


- ALMANAK değil/yerine/= YILLIK


- ALMANDİN[Lat.] değil/yerine/= SEYLAN TAŞI


- ALOESTEZİ[Fr.] değil/yerine/= DUYARLILIK BOZUKLUĞU


- ALOGAMİ[Fr.] değil/yerine/= TOZLAŞMA/TOZLANMA

( Eril örgenlerdeki çiçek tozunun, rüzgâr ya da böceklerin aracılığıyla çiçeklerin tepeciğine konması, döllenme. | Polen tanelerinin rüzgâr, böcek, su gibi etkenlerle dişi üreme gözelerine ulaşması. | Sporlaşma. )


- ALOGREFT/ALLOGRAFT[İng.] değil/yerine/= TÜRDEŞ YAMA


- ALOJİ/ALOGIA[İng.] değil/yerine/= SÖZ YOKSULLUĞU


- ALONJ[Fr.] değil/yerine/= KAMBİYO SENETLERİNİN ARKA YÜZÜNDE YER KALMAMASI DURUMUNDA EKLENEN KÂĞIT


- ALONJ değil/yerine/= EKÇE


- ALOPESİ/ALOPECIA[İng.] değil/yerine/= KELLİK


- ALOSENSİTİZASYON/ALLOSENSITIZATION[İng.] değil/yerine/= TÜRDEŞ DUYARLILAŞMA


- ALOTRANSPLANTASYON/ALLOTRANSPLANTATION[İng.] değil/yerine/= TÜRDEŞ NAKİL


- ALT EKSTREMiTE/LOWER EXTREMITY[İng.] değil/yerine/= BACAK


- alt. hor.[Lat. < ALTERNIS HORIS] değil/yerine/= İKİ SAATTE BİR


- ALTAMİRA[İsp.] değil/yerine/= KUZEY İSPANYA'DA BULUNAN RESİMLİ MAĞARALAR VE BÖLGESİ | MAĞARA RESMİ


- ALTERNANS/ALTERNANS[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞİMLİ


- ALTERNATİF TIP yerine TAMAMLAYICI TIP


- ALTERNATİF[İng. < ALTERNATIVE] değil/yerine/= DALGALI


- ALTES[İt.] değil/yerine/= PRENS VE PRENSESLERE VERİLEN ONURLAMA SANI


- ALTİMETRE[Fr.] değil/yerine/= YÜKSEKLİKÖLÇER


- ALTIN(PARA) ile/ve/değil/yerine/||/<> SÖZ/KELÂM

( Doğada. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Kişide. )


- ALTIN yerine PUL(HİMÂRÎ MANIR)


- ALTOBASO[İt.] değil/yerine/= YELKENİN ALT KENARI


- ALUMEL[Fr.] değil/yerine/= ALÜMİNYUM, MANGANEZ VE SİLİSYUM İÇEREN NİKEL ALAŞIMI


- ALÜMİNYUM ile/değil/yerine KARBON


- ALÜN[Fr.] değil/yerine/= ŞAP[AR. < ŞABB]


- ALVEOL/ALVEOLUS[İng.] değil/yerine/= HAVA KESECİĞİ | DİŞ YUVASI


- ALYANS[Fr. < ALLIANCE] değil/yerine/= NİŞAN YÜZÜĞÜ


- AMAÇ:
AYRICALIK değil/yerine HİZMET


- AMAÇ ile/ve/değil/yerine ARAÇ

( Amaç, aracın/araçların devrede oluş süreçlerinin tamamlanmış olduğu sonuç. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Araç, amaca/sonuca yönelik çabanın içinde kullanılanların/ uygulananların her bir ayrı işlev parçası ve/ya da bütünü. )


- AMAL-İ ERBAA[Ar.] değil/yerine/= DÖRT İŞLEM


- AMAM/ADOPTION MODEL FOR ANALYTICS MATURITY[İng.] değil/yerine/= ANALITİK OLGUNLUK BENIMSEME MODELİ


- AMANT[Fr.] değil/yerine/= ÂŞIK


- AMARİLİS[Fr.] değil/yerine/= GÜZEL HANIM ÇİÇEĞİ


- AMAROKS FUGAKS/AMAUROSIS FUGAX[İng.] değil/yerine/= GEÇİCİ KÖRLÜK


- AMAROZ[Fr.] değil/yerine/= BAKAR KÖRLÜK


- AMATÖR değil/yerine/= ÖZENGEN/İSTEGEN


- AMBALE[Fr.] değil/yerine/= AŞIRI YÜKLEME SONUCU ULAŞAN DÜŞÜNEMEME, BUNALIM


- AMBİSYON[Fr.] değil/yerine/= ŞAN, ÜN, VARSILLIK DÜŞKÜNLÜĞÜ


- AMBİVALAN BAĞLANMA/AMBIVALENT ATTACHMENT[İng.] değil/yerine/= İKİRCİKLİ BAĞLANMA


- AMBİVALANS/AMBIVALENCE[İng.] değil/yerine/= İKİRCİKLİLİK


- AMBLEM[Fr. < EMBLEME] değil/yerine/= SİMGE, BELİRTGE/BELİRTKE


- AMBOLALİ[Fr.] değil/yerine/= BİR KONUŞMA SIRASINDA SÖYLENİLENLERLE HİÇBİR BAĞLANTISI OLMAYAN SÖZCÜKLERİN SIK SIK ORTAYA ATILMASI SAYRILIĞI


- AMBU/ARTIFICIAL MANUAL BREATHING UNIT[İng.] değil/yerine/= KESE-MASKE SOLUTMA BİRİMİ


- AMBULATUVAR/AMBULATORY[İng.] değil/yerine/= AYAKTA


- AMELİNE GÜVENMEK ile/ve/değil/yerine ALLAH'A GÜVENMEK


- AMELİYAT:
DA VINCI İLE ile/değil/yerine OLAĞAN

( "Robotik Cerrahi Gerçekten Üstün mü? - Ahmet Rasim Küçükusta" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- AMELİYAT[Ar.]/OPERASYON[İng. < OPERATION] değil/yerine/= İŞLEMCE/ONUMİŞLEM | İŞLEM


- AMENAJMAN[Fr.] değil/yerine/= KESİLECEK AĞAÇLARIN BELİRLENMESİ


- AMENORE[Fr.] değil/yerine/= ÂDET GÖREMEME


- AMENSALİZM[Fr.] değil/yerine/= BİR BİTKİ TÜRÜNÜN, AYNI ORTAMDAKİ BAŞKA BİR BİTKİ TÜRÜNDEN ÖTÜRÜ GELİŞEMEMESİ


- AMER[Fr.] değil/yerine/= ÇEŞİTLİ YAPRAK VE KABUKLARIYLA KOKULANDIRILMIŞ ACIMTIRAK BİR İÇECEK/İÇKİ


- AMEZİT[Yun.] değil/yerine/= YAPRAKLI BİR MİNERAL


- AMFETAMİN[Fr.] değil/yerine/= UYANMA AMİNLERİ

( Efedrine yakın ilaçlar sınıfı. )


- AMFİARTROZ[Fr.] değil/yerine/= YARI OYNAR EKLEM


- AMFİTEATR[Yun.] değil/yerine/= ORTASI MEYDANLIK, ETRAFI GİDEREK YÜKSELEN SIRALARLA ÇEVRİLİ GÖSTERİ YERİ, TİYATRO


- AMFİZEM[FR. < EMPHYSÈME] değil/yerine/= HAVA YA DA GAZ GİRMESİ SONUCUNDA, BİR GÖZENİN/DOKUNUN ŞİŞMESİ


- AMFOTER[Fr.] değil/yerine/= GEREK ASİTLERLE, GEREK BAZLARLA BİRLEŞEBİLEN NESNELER


- AMIA/AMERICAN MEDICAL INFORMATICS ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= AMERİKAN TIP BİLİŞİMİ DERNEĞİ


- AMİDON[Fr.] değil/yerine/= NİŞASTA


- AMİDÜR[Fr.] değil/yerine/= BİR METALİN BİR HİDROJEN ATOMUNUN YERİNE GEÇMESİYLE AMONYAKTAN TÜREYEN NESNE


- AMİGDALEKTOMİ[Fr.] değil/yerine/= BADEMCİK AMELİYATI


- AMİKSİ[Fr.] değil/yerine/= NORMAL MUKOZA SALGISININ YOKLUĞU


- ÂMİL/FAKTÖR değil/yerine/= ETMEN/ETKEN/NEDEN


- AMİRAL[Fr.] değil/yerine/= DENİZHAN


- AMME DAVASI değil/yerine/= KAMU ARANCI


- AMME EFKÂRI değil/yerine/= KAMUOYU


- AMME HÜKMİ ŞAHSİYETİ değil/yerine/= KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ


- AMME HUKUKU değil/yerine/= KAMU TÜZESİ


- AMME NİZAMI değil/yerine/= KAMU DÜZENİ


- AMME[Ar.] değil/yerine/= KAMU


- AMME değil/yerine/= KAMU


- AMNEZİ/AMNESIA[İng.] değil/yerine/= BELLEK YİTIMİ


- AMNİYON/AMNİYOS[Alm. < Yun. < AMNION/AMNIOS] değil/yerine/= DÖL KESESİ

( AMNİYOSKOPİ[Fr.]: Amniyos sıvısının incelenmesi. )


- AMNOFİL[Fr.] değil/yerine/= KUMDA YETİŞEN, KUMU SEVEN BİTKİ


- AMORA[İt.] değil/yerine/= "YELKEN AÇ!" UYARISI/BUYRUĞU


- AMORAL[Fr.] değil/yerine/= TÖRE/AHLÂK DIŞI


- AMORF/AMORPHOUS[İng.] değil/yerine/= BİÇİMSİZ


- AMORFİZM/AMORPHISM[İng.] değil/yerine/= BİÇİMSİZLİK


- AMOROFOBİ[Fr.] değil/yerine/= ÂŞIK OLMA KAYGISI


- AMOROSO[İt.] değil/yerine/= SEVECENLİKLE, SEVGİYLE [MÜZİK]


- AMORTİ ETMEK değil/yerine/= GERİ KAZANÇLAMAK


- AMORTİSMAN[Fr. < AMMORTISSEMENT] değil/yerine/= YIPRANMA/AŞINMA PAYI

( Belirli bir borcun azar azar ödenmesi. | Bir kuruluşa yatırılan paranın, belirli bir süre içinde kazançtan ayrılan parayla geri alınması. )


- AMORTİSÖR[Fr. < AMORTISSEUR] değil/yerine/= YUMUŞATMALIK

( Motorlu araçlarda sarsıntı, sallantı vb. hareketlerin etkisini daha aza indiren, yayların gereksiz hareketlerini gidermeye yarayan düzenek. | Bu düzeni kuran öğe. )


- AMOTİVASYON/AMOTIVATION[İng.] değil/yerine/= GÜDÜSÜZLÜK


- AMP/ADENOSINE MONOPHOSPHATE[İng.] değil/yerine/= ADENOZİN MONOFOSFAT


- AMPATMAN[Fr.] değil/yerine/= İNŞAATTA KULLANILAN AYAKKABI


- AMPELOGRAFİ[Fr.] değil/yerine/= ASMA BİLİM


- AMPİLASYON[Fr.] değil/yerine/= SOLUK ALIP VERİRKEN, GÖGÜS ÇEVRESİNİN ÇAPINDA OLUŞAN DEĞİŞİKLİK

( AMPLİYOMETRE[Fr.]: Göğüs çevresini ölçerek, solunum hareketlerinin genliğini belirtmeye yarayan araç. )


- AMPIRİK VALİDİTE/EMPIRICAL VALIDITY[İng.] değil/yerine/= GÖRGÜL GEÇERLİLİK


- AMPİRİK/EMPIRICAL[İng.] değil/yerine/= GÖRGÜL, DENEYSEL


- AMPİRİK/EMPİRİK değil/yerine/= DENEYSEL/DENEYİMSEL / DOLAYSIZCA


- AMPİRİST değil/yerine/= DENEYİMCİ/DENEYCİ


- AMPİRİZM değil/yerine/= DENEYİMCİLİK/DENEYCİLİK


- AMPİYESMAN[Fr.] değil/yerine/= GÖMLEK VE BENZERİ GİYSİLERİN ÜST TARAFINI ÇEVİREN PARÇA.


- AMPLİFİKASYON/AMPLİFİKATÖR[Fr. < AMPLIFICATEUR] değil/yerine/= YÜKSELTME/YÜKSELTEÇ

( Alçak ya da yüksek frekanslı akımların, yararlı etkilerini artırmaya yarayan araç. )


- AMPLİFİKATÖR/AMPLIFIER[İng.] değil/yerine/= YÜKSELTEÇ


- AMPLITÜT/AMPLITUDE[İng.] değil/yerine/= GENLİK


- AMPUL[Lat.]/LAMBA değil/yerine/= IŞIR

( Elektrik enerjisini ışığa çeviren araç. | İçinde sıvı durumda ilaç bulunan cam tüp. )


- AMPÜTASYON[Fr.] değil/yerine/= ÇIKINTI BİÇİMİNDEKİ BİR ÖRGENİN TAMAMINI YA DA BİR BÖLÜMÜNÜ KESİP ALMA


- AMQP/ADVANCED MESSAGE QUEUING PROTOCOL[İng.] değil/yerine/= İLERİ MESAJ DİZİSİ PROTOKOLÜ


- AMUR[Fr.] değil/yerine/= SEVGİ, AŞK


- ÂMÛT[Fars.] değil/yerine/= KUŞ YUVASI

( Yalçın kayalarda ve yüksek yerlerde bulunan kuş yuvası. )


- AMUZİ[Fr.] değil/yerine/= MÜZİK YETENEKLERİNDE BOZUKLUK


- AMYOSTENİ[Fr.] değil/yerine/= ENERJİ YOKLUĞU[İSTENÇLİ/İRÂDÎ HAREKETLERDE]


- AN/LAHZA değil/yerine/= KIPI/KIRPIM


- ANA ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANA UC


- ANABOLİK/ANABOLIC[İng.] değil/yerine/= ÖZÜMLEYEN


- ANABOLİZAN/ANABOLISING[İng.] değil/yerine/= ÖZÜMLEYİCİ


- ANABOLİZMA/ANABOLISM[İng.] değil/yerine/= ÖZÜMLEME


- ANADROM[Yun.] değil/yerine/= YUMURTLAMAK İÇİN DENİZDEN IRMAKLARA GEÇİP YUKARI ÇIKAN BALIKLAR


- ANADUT[Yun.] değil/yerine/= DİREN/DİRGEN

( Ekin ve ot demetlerini arabaya yüklemeye ya da harmanı aktarmaya yarayan uzun saplı, üç dişli, ahşap araç. )


- ANAEROBİK[Fr.] değil/yerine/= OKSİJENSİZ ORTAMDA/KOŞULLARDA YAŞAYABİLEN


- ANAEROBİK/ANAEROBIC[İng.] değil/yerine/= OKSİJENSİZ | SERBEST OKSİJEN GEREKSİNIMSİZ


- ANAHTAR[Yun.]["ANAKTAR" değil!]/MİFTÂH[Ar.] değil/yerine/= AÇKI/AÇAR


- ANAKLITİK/ANACLITIC[İng.] değil/yerine/= DUYGUSAL BAĞIMLILIK


- ANAKRONİK değil/yerine/= ÇAĞAŞIMSAL, ÇAĞI GEÇMİŞ/ÇAĞA UYMAZ/ESKİMİŞ


- ANAKRONİZM değil/yerine/= ÇAĞAŞIM/TARİH YANILGISI/YANILTISI


- ANAKROTİK/ANACROTIC[İng.] değil/yerine/= ÇENTİKLİ


- ANAKROTİZM[Fr.] değil/yerine/= AORT YETMEZLİĞİ DURUMUNDA NABIZ KAYIT EĞRİSİNDE GÖRÜLEN AŞIRI GENLİK


- ANALEKTA[Fr.] değil/yerine/= ÇEŞİTLİ YAZARLARDAN SEÇİLMİŞ ŞİİR YA DA DÜZ YAZI DERLEMESİ


- ANALEMMA[Yun.] değil/yerine/= GÜN İZİ

( Güneş saatinin üstüne oturduğu ortam ya da temel anlamına gelir. Daha sonra Güneş konumunun bir yıl boyunca her gün aynı zamanda ölçümü sonucu ortaya çıkan eğriyi nitelemek için de kullanılmaya başlanmıştır. )

( )

( "Gökyüzünde Zarif Bir Sekiz" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- ANALEPSİ[Fr.]/NEKAHAT/NEKAHET[AR.] değil/yerine/= SAYRILIKTAN YENİ ÇIKMA


- ANALFABETİZM[Fr.] değil/yerine/= OKUR YAZARLIK


- ANALİST[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEYİCİ


- ANALIT/ANALYTE[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEME ÖRNEĞİ


- ANALİTİK/TAHLİLİ değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMELİ/ÇÖZÜMSEL/ÇÖZGÜLÜ/ÇÖZGÜSEL


- ANALİZ ETMEK/TAHLİL ETMEK değil/yerine/= ÇÖZÜMLEMEK/ÇÖZGÜLEMEK


- ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ


- ANALİZÖR[Fr.] değil/yerine/= ANALİZ YAPAN ARAÇ YA DA ÖRGEN


- ANALJEZİ/ANALGESIA[İng.] değil/yerine/= AĞRI YİTIMİ


- ANALJEZİK/ANALGESIC[İng.] değil/yerine/= AĞRI KESİCİ


- ANALOJİ[Yun.]/KIYAS[Ar.] değil/yerine/= ÖRNEKSEME


- ANAMNEZ[İng. < ANAMNESIS] değil/yerine/= ÖYKÜ ALMA / SAYRILIK ÖYKÜSÜ/GEÇMİŞİ


- ANAMORFOZ[Fr.] değil/yerine/= GÖRSEL SANATLARDA FİGÜRLERİN ÇARPITILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ PERSPEKTİF TEKNİĞİ


- ANANABAZİ[Fr.] değil/yerine/= ZAMAN ZAMAN BELİREN YÜRÜME YİTİMİ


- ANANE/TRADİSYON değil/yerine/= GELENEK


- ANANE/Vİ[Ar.] değil/yerine/= GELENEK/SEL


- ANAPLASTİ[Fr.] değil/yerine/= SAKATLANMIŞ BİR ÖRGENİN, GÖVDENİN BAŞKA BİR YERİNDEN ALINMIŞ PARÇAYLA ONARILMASI


- ANÂSIR-I CÜRMİYE değil/yerine/= SUÇ ÖĞELERİ


- ANASTİGMAT[Fr.] değil/yerine/= ASTİGMATI OLMAYAN


- ANASTOMOZ/ANASTOMOSIS[İng.] değil/yerine/= AĞIZLAŞTIRMA


- ANATAZ[Fr.] değil/yerine/= DOĞAL TİTAN OKSİT


- ANATOMİ/ST / TEŞRİH/Çİ değil/yerine/= YİNBİLİM/Cİ


- ANATOMİ değil/yerine/= YİNYAPI


- ANATOMİK/BEDENSEL değil/yerine/= YİNSEL/YİNBİLİMSEL/ETYİNSEL


- ANATOPİZM[Fr.] değil/yerine/= GÖÇMENLERDE YER DEĞİŞTİRMEKTEN KAYNAKLANAN ZİHİNSEL BOZUKLUK


- ANATOSİZM[Fr.] değil/yerine/= ÖDÜNÇ VERİLMİŞ BİR PARANIN, DÖNEM FAİZLERİNİN ANA PARAYA EKLENMESİ


- ANAVASYA[Yun.] değil/yerine/= GÖÇMEN BALIKLARIN AKDENİZ'DEN KARADENİZ'E ÇIKMASI


- ANAVATA[Yun.] değil/yerine/= KABA İPLİK ÜZERİNDE İBRİŞİM SARARAK YAPILAN NAKIŞ


- ANAYASA "DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ" değil/yerine ANAYASA

( Burayı tıklayarak okuyabilirsiniz... )


- ANAYASA:
KATI ile/ve/değil/yerine/<> ESNEK


- ANBAR[Fars.] değil/yerine/= AMBAR


- ANCHORMAN[İng.] değil/yerine/= ANA HABER SUNUCUSU | BAŞKAN


- ANDA değil/yerine/= ORADA

( Orada. )


- ANDEZİT[Fr.][< Andes Sıradağları] değil/yerine/= ANKARA TAŞI

( Plajiyoklazlı bir yanardağ kültesi. | Volkanik bir kaya çeşidi.
PLAJİYOKLAZ[Fr.]: Kalsiyum ve sodyum içeren feldispat. )


- ANDOKARDİT[Fr.] değil/yerine/= İÇ YÜREK ZARI YANGISI


- ANDROJEN[Fr.] değil/yerine/= BÖBREK ÜSTÜ BEZİ TARAFINDAN SALGILANAN ERİLLİK HORMONU


- ANEKDOT[Fr. < ANECDOTE] değil/yerine/= ÖYKÜCÜK

( Bir söz ya da geniş bir olay içine yerleştirilmiş öykü. )


- ANELE[İt. < ANELLO] değil/yerine/= HALKA

( Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka. )


- ANEMOFİLİ[Fr.] değil/yerine/= ANEMOGRAF[Yun.] değil/yerine/= ANEMOKOR[Fr.] değil/yerine/= ANEMOMETRE[Fr.] değil/yerine/= ANEMOSKOP[Fr.]

( Yel ile tozlaşan bitkilerin tozlaşma biçimi. İLE Yelin yönünü ve hızını kaydeden araç. İLE Yel ile dağılan tohumlar ve tohumlardan üreyen bitki. İLE Yel ölçer. İLE Yelin yönünü belirten araç. )


- ANEMOMETRE değil/yerine/= YELÖLÇER

( Yelölçer. )


- ANERJİ/ANERGY[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK YANITSIZLIĞI | ENERJİSİZLİK


- ANEROTİZM[Yun.] değil/yerine/= ERKEK VE KADINDA EŞEYSEL TUTUKLUK, ZEVK AL(A)MAMA


- ANESTEZİ[Yun.] değil/yerine/= ANESTEZİYOLOJİ[Fr.] değil/yerine/= ANESTEZİK[Fr.] değil/yerine/= ANESTEZİST[Fr.] değil/yerine/= ANESTEZİYAN[Fr.]

( Duyu/m yitimi. İLE/VE/||/<> Anestezi bilimi ve onu tamamlayan tıbbî işlemlerin tümü. İLE/VE/||/<> Duyu yitimi sağlayan nesne. İLE/VE/||/<> Duyu yitimine yol açan nesne ya da sayrılıklar. )


- ANESTEZİ/ANESTHESIA[İng.] değil/yerine/= DUYUSUZLAŞ(TIR)MA


- ANESTEZİ/ST[Yun.] değil/yerine/= DUYUM YİTİM/Cİ / UYUŞTURMA


- ANETODERMİ[Fr.] değil/yerine/= LEKELERLE KAPLI DERİ BOZUKLUĞU


- ANEVRİZMA/ANEURYSM[İng.] değil/yerine/= BALONLAŞMA


- ANGAJE[Fr./İng < ENGAGE] değil/yerine/= BAĞLAMAK/BAĞLANMAK


- ANGAJMAN[Fr./İng. < ENGAGEMENT] değil/yerine/= BAĞLANTI/ÜSTLENME


- ANGARYA[Yun.] değil/yerine/= YÜKLENTİ

( Bir kimseye ya da bir topluluğa zorla ve ücretsiz yaptırılan iş. (Yasaktır! [Anayasa md. 17]) | Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılan iş. | Maldan ya da hizmetten ücretsiz yararlanma. Kölelik düzeninde köylünün derebeyine zorunlu ücretsiz hizmeti. | Savaş durumundaki bir devletin, kendi karasularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması. | Olağanüstü durumlarda, devletin vatandaşlara ait taşıtlarına el koyması. )


- ANHİDROZ[Fr.] değil/yerine/= TER SALGISININ YOK OLMASI YA DA AZALMASI


- ANİLİN[Fr.] değil/yerine/= YAPAY BOYA YAPIMINDA KULLANILAN ÇİVİT BİTKİSİNDEN YA DA TAŞKÖMÜRÜNDEN ELDE EDİLEN SIVI


- ANİM[Fr.] değil/yerine/= ISTAKOZ KUYRUĞU BİÇİMİNDE BİRBİRİNE GEÇME ÇELİK DİLİMLERDEN OLUŞAN ZIRH


- ANİMALİZM[Fr.] değil/yerine/= HAYVANLARIN TANRILIĞI VE KUTSALLIĞI İNANCI


- ANİMATO[Fr.] değil/yerine/= BİR MÜZİK PARÇASININ CANLI ÇALINACAĞI BİLGİSİ/UYARISI


- ANIMSAMAMAK / ANIMSANMAMASI GEREKENLER
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ANIMSAMAK / ANIMSAMAMIZ GEREKENLER

( Yaşadığımız, "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" herşeyi, sürekli anımsasaydık, delirirdik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazen/çoğunlukla, bazı "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" bilgi ve deneyimleri, delirmemek, kendimizi kaybetmemek/korumak, korkmak/korkabilmek ve varoluşumuzun sürekliliği için anımsamamız/anımsayabilmemiz gerekir. )


- ANİT[Fr.] değil/yerine/= ANÜS YANGISI


- ANİZOKORİ/ANISOCORIA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ EŞİTSİZLİĞİ


- ANİZOTROPİ[Fr.] değil/yerine/= BİR BİTKİNİN PARÇALARININ AYNI KOŞULLAR ALTINDA DEĞİŞİK YÖNLERDE BÜYÜME ÖZELLİĞİ GÖSTERMESİ, YÖNSEME


- ANJANBUMAN/ANJAMBMAN[Fr.] değil/yerine/= ARTLAMA

( Dizenin son sözcüğüyle sonraki dizeyi başlatma sanatı. )


- ANJİN DÖ PUVATRİN[Fr.] değil/yerine/= SOLUK DARLIĞI


- ANJİNA PEKTORİS/ANGINA PECTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- ANJİYOGRAFİ/ANGIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= DAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ


- ANKADRMAN[Fr.] değil/yerine/= ÇERÇEVELEME


- ANKASTRE[Fr.] değil/yerine/= BİR OYUĞA, YUVAYA YERLEŞTİRİLMİŞ TESİSAT


- ANKET[Fr. < Lat. INQUIRERE] değil/yerine/= SORMACA/SORUŞTURMA


- ANKET değil/yerine/= SORMACA


- ANKETÖR değil/yerine/= SORMACI


- ANKİLOZ/ANKYLOSIS[İng.] değil/yerine/= DONUK EKLEM


- ANKLAV[Fr.] değil/yerine/= BİR DEVLETİN TOPRAKLARINDA, BAŞKA BİR DEVLETE AİT ARSA


- ANLADIĞIMIZI SANMAK ile/değil/yerine SANDIĞIMIZI ANLAMAK


- ANLADIN MI? ile/değil/yerine ANLATABİLDİM Mİ?


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )

( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )

( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )

( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )

( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )

( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )

( )

( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )

( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )

( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )

( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )

( )

( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )

( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )

( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )

( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )


- ANLAMA ile/ve/değil/yerine ZEVK ETME


- ANLAMAK/ANLAMAMAK ile/ve/değil/yerine (EN AZINDAN) BİRAZ BİLGİ SAHİBİ OLMAK


- ANLAMAK ile/ve/değil/yerine/> İÇSELLEŞTİRMEK


- ANLAMINA GELİYOR ile/yerine ANLAMINA DA GELİYOR


- ANLAMINDADIR/MANÂSINDADIR değil/yerine ANLAMINADIR/MANÂSINADIR


- ANLAŞILMA "BEKLENTİSİ" ile/değil/yerine/>< ANLAMAK


- ANLAŞILMAMAK ile/ve/<>/değil/yerine/en azından YANLIŞ ANLAŞILMAMAK


- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN

( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )


- ANLATIMDA:
...'YI "BİLİYORSUNUZ" değil/yerine ...'YI BİLDİĞİNİZİ VARSAYIYORUM


- ANLATIMDA:
ÜLKE ADI ile/yerine/değil KENT/ŞEHİR ADI


- ANLATMAK ile/ve/değil/yerine DEĞİLLE(TTİR)ME

( Anlamasını sağla(t)mak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kavramasını sağla(t)mak. )

( Yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Var değil. )

( [not] TO EXPLAIN vs./and/but NEGATION
NEGATION instead of TO EXPLAIN )


- ANLATMAK ile/yerine NAKLETMEK


- ANLAYIŞ ile/ve/değil/yerine YAKINLIK

( Herkese ve herşeye gösterme! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Her zaman, herkese ve herşeye göster! )


- ANLAYIŞ ile/ve/değil/yerine/<> YOL GÖSTERMEK


- ANLIK/ZİHİN:
SABİT ile/değil/yerine/>< GELİŞİME AÇIK/YAKIN

( "Zeki görünme isteğinde olur." İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Öğrenme isteğine sahip olur. )

( Zorluklardan kaçınır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Zorluklara kucak açar.
Engellerde, kolaylıkla vazgeçer. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Terslikler karşısında sağlam durur.
Çabayı, yararsız görür. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çabayı, ustalığa giden yol olarak görür.
Yararlı olumsuz geribildirimleri "gereksiz görür." İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Eleştirilerden öğrenir. )


- ANMA GÜNÜ ile/yerine/değil ANLAMA GÜNÜ

( [not] ANNIVERSARY vs./but MEANING DAY
MEANING DAY instead of ANNIVERSARY )


- ANN/ARTIFICIAL NEURAL NETWORK[İng.] değil/yerine/= YAPAY SİNİR AĞI


- ANNE(/ANA) OLMAK ile/yerine ANNE(/ANA) KALMAK


- ANNUİTE[Fr.] değil/yerine/= SÜREKLİ GELİR | BİR BORCUN DÖRT YIL İÇİNDE FAİZİYLE BİRLİKTE ÖDENMESİ GEREKEN TUTARI


- ANNÜLE[Fr.] değil/yerine/= VAZGEÇMEK


- ANOFTALMİ[Fr.] değil/yerine/= DOĞUŞTAN GÖZ YOKSUNLUĞU


- ANOMALİ[Fr. < ANOMALIE] değil/yerine/= AYKIRILIK/BOZUKLUK/SAPAKLIK

( Belirli bir ölçüye, belirli kurala uymama durumu. | Sayrılık niteliğinde olmamakla birlikte, normalden belirgin durumda sapma gösterme durumu. )


- ANOMALİ/ANOMALY[İng.] değil/yerine/= SAPAKLIK


- ANOMİ/ANOMIA[İng.] değil/yerine/= SÖZCÜK BULAMAMA | DEĞER YOKSULLUĞU


- ANONA[İsp.] değil/yerine/= EKVATORDA YETİŞEN BİR MEYVE AĞACI


- ANOPSİ[Fr.] değil/yerine/= YUKARI ŞAŞILIK

( Göz küresinin yukarı kayması biçiminde beliren şaşılık. )


- ANOPSİ/ANOPSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRMEZLİK


- ANORAK[Fr.] değil/yerine/= BAŞLIKLI KISA CEKET


- ANORKİDİ[Fr.] değil/yerine/= BİR CANLIDA ERBEZLERİNİN BULUNMAMASI


- ANORMAL değil/yerine/= DÜZGÜSÜZ


- ANOZMİ/ANOSMIA[İng.] değil/yerine/= KOKU ALAMAMA


- ANOZOGNOZİ/ANOSOGNOSIA[İng.] değil/yerine/= HASTALIĞINI BILMEZLİK


- ANRAJE[Fr.] değil/yerine/= KUDURMUŞ


- ANSAMBL[Fr.] değil/yerine/= ESKİ SOVYETLER'DE VE TÜRK CUMHURİYETLERİNDE, MÜZİK VE OYUN TOPLULUKLARI | TOPLULUK, BÜTÜNLÜK

( Dizenin son sözcüğüyle sonraki dizeyi başlatma sanatı. )


- ANŞANTE/ANJANTE[Fr.] değil/yerine/= BÜYÜLENMİŞ, HAYRAN


- ANŞEF[Fr.] değil/yerine/= BAŞ, BİRİNCİ


- ANSİKLOPEDİ ile/ve/<>/yerine INTERNET

( ENCYCLOPEDIA vs./and/<> INTERNET
INTERNET instead of ENCYCLOPEDIA )


- ANŞÖVİYMAN[Fr.] değil/yerine/= KEMİK İLİĞİNE BİR BAŞKA KEMİK SOKULARAK YAPILAN BİR TÜR KIRIK KEMİK AMELİYATI


- ANSTABİL ANJİNA PEKTORİS/UNSTABLE ANGINA PECTORİS[İng.] değil/yerine/= KARARSIZ GÖĞÜS AĞRISI


- ANSTABİL/UNSTABLE, LABILE[İng.] değil/yerine/= KARARSIZ


- ANTA[Yun.] değil/yerine/= BİR DUVARIN BAŞINI YA DA İKİ DUVARIN KÖŞESİNİ OLUŞTURAN GÖMME AYAK


- ANTANT[Fr.]["ANTAT" değil!] (KALMAK) değil/yerine/= ANTLAŞMAK


- ANTEDİLÜVIEN[Fr.] değil/yerine/= TUFAN ÖNCESİ


- ANTEGRAT/ANTEGRADE[İng.] değil/yerine/= İLERİYE DOĞRU


- ANTEMERİDIEN/A.M.[Fr.] değil/yerine/= ÖĞLE ÖNCESİ


- ANTERIOR/ANTERIORIİng.] değil/yerine/= ÖN | ÖNDE


- ANTESEDAN/ANTECEDENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK/HASTALIK GEÇMİŞİ


- ANTET/Lİ[Fr.] değil/yerine/= BAŞLIK/LI

( Ticari şirketlerde, resmi dairelerde kullanılan başlıklı kağıt ya da zarf. )


- ANTIALERJİK[Fr.] değil/yerine/= ALERJİ SAĞALTIMINDA KULLANILAN İLAÇLAR


- ANTİBİYOTİK değil/yerine SAĞLIK

( Bitkilerde, özellikle küf mantarlarında bulunan ya da sentezle elde edilen, birçok mikroba karşı kullanılan, penisilin, streptomisin vb. nesnelerin ortak adı. DEĞİL/YERİNE Uyku, oksijen, hareket/spor, doğru beslenme. )


- ANTİFRİZ[İng. < ANTIFREEZE] değil/yerine/= DONDURMAZ


- ANTİKOAGÜLAN/ANTICOAGULANT[İng.] değil/yerine/= PIHTIÖNLER


- ANTİKOAGÜLASYON/ANTICOAGULATION[İng.] değil/yerine/= PIHTI ÖNLEME


- ANTİKOR[Yun.] değil/yerine/= KARŞIKOR


- ANTİNOMİ değil/yerine/= ÇATIŞKI


- ANTİPATİ değil/yerine/= ANTİPATİK

( Sevimsiz, sevilmeyen, itici, soğuk. )


- ANTİPATİ değil/yerine/= İTİCİLİK/SEVİMSİZLİK


- ANTİPATİ değil/yerine/= KARŞI/T DUYGU


- ANTİŞAMBR[Fr.] değil/yerine/= BEKLEME ODASI


- ANTİŞAMBR[Fr.] değil/yerine/= BEKLEME SALONU


- ANTİSELEKSİYON[Fr.] değil/yerine/= TERS SEÇİM

( ... İLE Sigortalının karşılaşabileceği olasılıklardan, yalnızca gerçekleşme olasılığı yüksek olanı seçme. )


- antisep.[Lat. < ANTISEPTICUS] değil/yerine/= ANTİSEPTİK


- ANTİSİKLON/ANTİKİKLON[Fr. < ANTICYCLONE] değil/yerine/= YÜKSEK BASINÇLI ATMOSFER KÜTLESİ


- ANTİSOLER[Fr.] değil/yerine/= TOPLUM DIŞI KALAN


- ANTISPAZMOTİK[Fr.] değil/yerine/= KASILMA GİDERICİ (İLAÇ)


- ANTİTE[Fr.] değil/yerine/= BİR VAR OLANIN TİNİ


- ANTOFİL[Fr.] değil/yerine/= ÇİÇEKSEVER


- ANTOFİL[Fr.] değil/yerine/= ÇİÇEKSEVER


- ANTONİM[Fr.] değil/yerine/= KARŞIT ANLAMLI


- ANTRAKOZ[Fr.] değil/yerine/= AKCİĞERLERİN VE BRONŞLARIN KÖMÜR TANECİKLERİYLE DOLMASI


- ANTRASİT değil/yerine/= ENKÖMÜR


- ANTRE[Fr. < ENTREE] değil/yerine/= GİRİŞ, HOL | BAŞLANGIÇ YEMEĞİ | GİRİN, BUYRUN


- ANTRENÖR[Fr. < ENTRAÎNEUR] değil/yerine/= ÇALIŞTIRICI


- ANTRIT[Fr.] değil/yerine/= MİDE YANGISI


- ANTROPOİT/ANTHROPOID[İng.] değil/yerine/= INSANSI


- ANTUSİYAZM[FR./İNG. < ENTHUSIASM] değil/yerine/= COŞKU, COŞKUNLUK, AŞIRI HAYRANLIK


- ANÜLER/ANNULAR[İng.] değil/yerine/= HALKA BİÇİMLİ


- ANURİ[Fr.] değil/yerine/= İŞEYEMEME


- ANYON[Fr. < ANION] değil/yerine/= EKSİN

( Negatif elektrikle yüklü iyon. )


- AOI/AREA OF INTEREST[İng.] değil/yerine/= İLGİ ALANI


- AP/ANGINA/ANJINA PEKTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)


- APARAT/APPARATUS[İng.] değil/yerine/= AYGIT


- APEKS/APEX[İng.] değil/yerine/= TEPE


- APEPSİ[Fr.] değil/yerine/= KÖTÜ MİDE SİNDİRİMİ


- APERİTİF[Fr.]["APERATİF/APERETİF" değil!] değil/yerine/= ÖN İÇECEK/YİYECEK


- APERSEPSİYON/APPERCEPTION[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇLİ ALGI


- APERTURA/APERTURE[İng.] değil/yerine/= GİRİŞ AĞZI


- APHA/AMERICAN PUBLIC HEALTH ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= AMERİKAN HALK SAĞLIĞI BİRLİĞİ


- APHELION değil/yerine/= GÜNÖTE


- APHL/ASSOCIATION OF PUBLIC HEALTH LABORATORIES[İng.] değil/yerine/= TOPLUM SAĞLIĞI LABORATUVARLARI DERNEĞİ


- API/APPLICATION PROGRAMMING INTERFACE[İng.] değil/yerine/= ARAYÜZ UYGULAMA PROGRAMI


- APİKAL/APICAL[İng.] değil/yerine/= TEPE, UC (İLİŞKİLİ)


- APLASTİK/APLASTIC[İng.] değil/yerine/= GELİŞMEMIŞ


- APLAZİ[Yun.]/APLASIA[İng.] değil/yerine/= GELİŞMEZLİK

( Bir doku ya da örgenin bulunmayışı ya da gelişmenin durması. )


- APLİKASYON değil/yerine/= UYGULAMA

( Aplike etme işlemi. | Bir parselin yerini kazıklarla belirtme işi. | Uygulama. )


- APLİKATÖR/APPLICATOR[İng.] değil/yerine/= UYGULAYICI AYGIT


- APOGEE değil/yerine/= YERÖTE


- APOLAR/APOLAR[İng.] değil/yerine/= KUTUPSUZ


- APOLET[Fr. < ÉPAULETTE] değil/yerine/= OMUZLUK

( Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça. | Giysilerin omuzlarına süs olarak takılan parça. )


- APOPİTOZ/APOPTOSIS[İng.] değil/yerine/= PROGRAMLANMIŞ GÖZE ÖLÜMÜ


- APOPLEKSİ/APOPLEXIA[İng.] değil/yerine/= KANAGAN


- APOR[Fr.] değil/yerine/= ANAMAL/SERMAYE

( Kaynakları itibariyle bir şirkete konulan her türlü sermaye. )


- APOSTERİORİ değil/yerine/= SONSAL


- APOSTROF[Yun.] değil/yerine/= KESME (İMİ)


- APOTEM[Yun.] değil/yerine/= YARI ÇAP


- APOTEOS[Fr.] değil/yerine/= ULULAMA

( Birine karşı gösterilen aşırı ululama, tanrısama. )


- APP/EPLİKEYŞIN/APPLICATION[İng.] değil/yerine/= UYGULAMA


- applicand.[Lat. < APPLICANDUS] değil/yerine/= UYGULAYINIZ


- APREMİDİ[Fr.] değil/yerine/= ÖĞLE SONRASI GİYSİSİ


- APRİL[İng.] değil/yerine/= NİSAN


- APRİORİ değil/yerine/= İLKSEL


- APRİORİ değil/yerine/= ÖNSEL


- APROSEKSİ/APROSEXIA[İng.] değil/yerine/= DİKKATİ SÜRDÜREMEMEZLİK


- APROZODİ/APROSODY[İng.] değil/yerine/= TONLAMA BOZUKLUĞU


- APTAL "DOST" ile/değil/yerine AKILLI "DÜŞMAN"


- APTAL OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< İYİ OLMAK

( Birinin hatasını, hiç olmamış gibi saymak. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Affedebilecek kadar. )


- APTAL/LIKTA ile/ve/<> SAF/LIKTA |
ile/değil/yerine/><
AKILLI/LIKTA

( Ne affeder/affedilir, ne de unutur/unutulur. İLE/VE/||/<> Affeder/affedilir ve unutur/unutulur.
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Affeder/affedilir ama unutmaz/unutulmaz. )

( Öğretmeyi sever.
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Öğrenmeyi sever. )


- APTAL ile/değil/yerine/>< ABDAL

( Hakikat, Ben'im! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ben, hakikatim. )

( "Kafası çalışmama", "gaflette/acziyette bulunma" ve birçok ayrıntılı anlamları taşıyan aşağılayıcı/küçük düşürücü durum/hitap. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kul. Kulluk. Abdiyet (makamı). )

( Değişmeyen. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Değişen. )

( Devrilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Evrilir. )

( Abdal olan, aptal olanı affedebilir. )

( Yanıtları, anlamsız bulur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Soruyu, anlamsız bulur. )

( Hep, haklı olmayı, beceri zanneder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hep ya da hiç, haklı olmayacağını/olmayabileceğini bilir. )

( [bir oylamanın, sonucunun] "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )

( Abdal'a, aptal gibi davranır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Aptal'a, abdal gibi davranır. )

( Uyur, düşünemez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşünür, uyuyamaz. )

( "De ki, ..." derler. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "... Peki!" derler. )

( [bir düşüncenin] Taraftarı olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tarafı olur. )

( Savrulur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Savunur. )

( Lâf eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Söz eder.
[ bkz. www.FaRkLaR.net/Dil ] )

( Dolu taneleri gibidir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kar taneleri gibidir. )

( Öfkeyle konuşur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sükûnetle konuşur. )

( [için öncelikli olan] "Başarmak"tır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Denemektir. )

( Hiçbir esinti bile duymaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mâlûm olur. )

( [ "Batı"ya / "Doğu"ya ] Hayranlık duyar ya da nefret eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ne hayranlık duyar, ne de nefret eder. [Sadece, anlamaya çalışır.] )

( [Söz'ün] Kandırıcılığına kapılır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakikatini arar. )

( Yakını görür, uzağı söyler. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uzağı görür, yakını söyler. )

( Zikrine kanma! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Bikr"ine["ilk olması"na] kapılma[zannetme]! )

( [zihnine/"aklına"] "Güzel" deyince, kadın gelir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Kadın" deyince, güzel/lik gelir. )

( Yaptığından pişmanlık duyar ve yere çöker. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tövbe eder ve ayağa kalkar. )

( "Gözü açık"lardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Kör"lerdir. [gözleri, geçici/"değerli" olanlara kapalıdır] )

( Mey ile hoş olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Aşk ile mest olur. )

( Düşünür ve durur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Durur ve düşünür.
[Duran, susmak bilmez; düşünen, hemen susar.] )

( Alacaklı gibi sevdiğinden dolayı, en küçük antlaşmazlıkta, hacze gelir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Borçlu gibi sever, bedel ödemekten çekinmez. )

( Ortadır[vasat] ama ortada[vasatta] durmayı bilmez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Orta değildir ve ortada[vasatta] (dengede/itidalde) durmayı bilir. )

( [sevindiğinde] Sırıtır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülümser. )

( Zırlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ağlar. )

( [ "düş"te iken, uya(ndı)rılınca ] Ne uyanır, ne de utanır.[ve sayıklar] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uyanır ve utanır. )

( Dünyayı kurtarmaya çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dünyadan kurtulmaya çalışır.
[En sonunda da, abdal, kendine kavuşur; aptal, dünyaya.] )

( Yararının/çıkarının peşinden koşar. [ve de zarar eder] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yararı ve güzel(lik)i arar. [ıstırap duyar] )

( Anlaşılmak ister. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlamak ister.
[Oysa ki, [hakikatte] Anlaması gerekir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlaşılması gerekir.] )

( Aptalı bulunca, aptal aptal konuşur.[abdalın yanına düşse de, yine aptal aptal konuşmaya devam eder] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Abdalı bulunca, susar.[aptalın yanına düşse de susar] )

( Tüm bunları ve ayrıntıları, aptalca/saçma(lık) olarak "görür"/"düşünür". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ayrımları/ayrıntıları görür ve susar.
www.FaRkLaR.net/SUS )

( Herkesin beğendiğini beğenir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Beğendiğinin, başkalarınca da beğenilmesini ister. )

( Rakamlara itibar eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözcüklere itibar eder. )

( Küfreder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Şükreder. )

( [kendini] Alacaklı zanneder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Borçlu kabul eder. )

( [Kendine gelmek için] Yerin sarsılmasına gereksinim duyar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüreğin sarsılmasına gereksinim duyar. )

( Anlamaz ve sürekli konuşur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlar ve susar. )

( Aptala, değerli bir şeyini yitirdiğinden dolayı değil yitirdiği şeylerin değerini anlayamadığından dolayı aptal denilir. )

( "Aptallık Kuramı"(Dietrich Bonhoeffer) [okumak için burayı tıklayınız...] )

( Yapabileceğini yapmayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yapmayabileceğini yapan.[dallama/dalyarak] )

( VALEA ile/değil/yerine/>< ... )


- APTALLIK" değil/yerine/>< "DAHİLİK/DEHÂ"

( [sınırları] Yoktur. DEĞİL/YERİNE/>< Vardır. )

( Kişinin, "dahi" olanı da olmaz, "aptal" olanı da!
Çünkü bazen/hem (bazı/ender) kişi(ler)de, dehâ açığa çıkabildiği gibi, bazen/hem de "aptallık"lar görülebilir. İkisi de aykırı ve aşırı değil sadece sıradışı durum ve koşullarda gerçekleşebilir. )


- APU/AUXILIARY POWER UNIT[İng.] değil/yerine/= YARDIMCI GÜÇ ÜNİTESİ


- APUKURYA[Yun.] değil/yerine/= ET PERHİZİ

( Et yenilmeyen dönem. )


- aq bull.[Lat. < AQUA BULLİENS] değil/yerine/= KAYNAR SU


- aq. dest.[Lat. < AQUA DESTILLATA] değil/yerine/= ARI SU


- aq. ferv.[Lat. < AQUA FERVENS] değil/yerine/= SICAK SU


- AR-GE/R&D RESEARCH AND DEVELOPMENT[İng.] değil/yerine/= ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME


- AR/AUGMENTED REALITY[İng.] değil/yerine/= ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK


- ARABA değil/yerine BİSİKLET

( Arabadan İn, Bisiklete Bin!...

)


- ARAÇLARDAN İNERKEN VE KAPILARINI AÇARKEN:
SOLDAN ile/ve/değil/yerine SAĞDAN

( Araç yolcularının, inecekleri zaman, sol kapıyı değil sağ kapıyı kullanmalarına özen gösterelim. Sürücülerin de özellikle bisikletliler, motorsikletliler ve hatta yayaları düşünerek, aniden çıkış yapmamaları gerektiğini her zaman için anımsatalım ve birbirimizi uyaralım. Aniden açılan kapılar yüzünden yaşanılan gereksiz ve büyük kazaları, bilinçli ve dikkatli davranarak önlemek olanaklıdır. Lütfen araçtan ani çıkışlar yapmadan ayna kullanarak kapıları açalım! )


- ARAÇLARDAN(OTOBÜS, TREN, VAPUR VS.) ÇÖP ATMAK yerine CEPTE/ÇANTADA TUTMAK


- ARADA (OLMAK) ile/ve/değil/yerine AKIŞTA (OLMAK)


- ARAMAK ile/ve/değil/yerine/<> BULMAK İÇİN/ÜZERE ARAMAK


- ARANJMAN[Fr./İng. < ARRANGEMENT] değil/yerine/= DÜZENLEME


- ARAP SABUNU değil/yerine/>< RAB SABUNU


- ARAZ[Ar.]/SEMPTOM[Fr. < Yun.]/SYMPTOM[İng.] değil/yerine/= BELİRTİ


- ARAZİ-İ MEKTUME değil/yerine/= ELE GEÇİRİLMİŞ YEREY


- ARAZİ-İ MEMLUKE değil/yerine/= İYELİ YEREY


- ARAZİ-İ MEZRUA değil/yerine/= EKİLEN YEREY


- ARAZİ-İ MİRİYE değil/yerine/= GENERK YEREYİ


- ARAZİ[Ar.] değil/yerine/= YEREY

( Yeryüzünden bir parça. | Yerkabuğunun oluşumu bakımından ele alınan herhangi bir parçası. )


- ARAZİİ MEVAT değil/yerine/= İYESİZ YEREY


- ARAZÖZ değil/yerine/= YOLSULAR


- ARBEDE/ÇINGAR/HENGAME değil/yerine/= ÇATIŞMA/HIRGÜR/KAVGA/GÜRÜLTÜ PATIRTI


- ARBİTRAJ[Fr. < ARBITRAGE] değil/yerine/= ARA KAZANÇ


- ARBORİZASYON/ARBORIZATION[İng.] değil/yerine/= KARMAŞIK DALLANMA


- ARCTIC değil/yerine/= KUZEY YERUCU


- ARDRAMATİK[Fr.] değil/yerine/= TİYATRO SANATI


- ARDS/ACUTE RESPIRATORY DISTRESS SYNDROME AKUT RESPIRATUVAR[İng.] değil/yerine/= DISTRES SENDROMU, İVEGEN SOLUNUM SIKINTISI BELİRGESİ


- ARDUVAZ[Fr. < ARDOISE] değil/yerine/= KAYAĞAN TAŞ, kayrak


- AREFLEKSİ/AREFLEXIA[İng.] değil/yerine/= TEPKESİZLİK


- AREOMETRE[Yun. ARAIOS: Sulu, az koyu. | METRON: Ölçü.] değil/yerine/= SIVIÖLÇER

( Bir sıvının, özgül ağırlığını ölçmeye yarayan aygıt. )


- AREST/ARREST[İng.] değil/yerine/= DURMA


- ARGÜMAN[İng. < ARGUMENT] değil/yerine/= (İKNA EDİCİ, YETERLİ/YETKİN) KANIT | SAV

( Denklem, eşitsizlik, gök nesnesinin hareketlerine ait bir öğenin bağlı bulunduğu değer. | Bir cetvelde, öteki bir sayıyı bulmak için yararlanılan sayı. | Kanıt, delil. )


- ARİFE değil/yerine/= ÖNGÜN


- ARİFE değil/yerine/= ÖNGÜN


- ARIN(DIR)MA'DA:
| SU İLE / ATEŞ İLE / SIYIRARAK |
ile/değil/yerine/<>/>/<
DÜŞÜNCE/ZİHİN İLE


- ARİTMETİK/İLM-İ HİSAB değil/yerine/= SAYIŞBİLİM


- ARİTMİ/ARRHYTHMIA[İng.] değil/yerine/= DİZEM BOZUKLUĞU


- ARİVİST[Fr.] değil/yerine/= HIRSLI, HARİS

( Ne pahasına olursa olsun hedefine, başarıya ulaşmak isteyen kimse, haris. )


- ÂRİYET değil/yerine/= ÖDÜNÇ, EĞRETİ


- ÂRIZ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÂRİF OLMAK


- ARK[İng. < ARCH]/ARKUS[< ARCUS] değil/yerine/= YAY


- ARK/KANAL değil/yerine/= SU YOLU


- ARK değil/yerine/= SU YOLU


- ARKADAŞ:
SAYISI ile/ve/değil/yerine NİTELİĞİ

( Başarıda belirli olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sıkıntıda belirli olur. )


- ARKAİK değil/yerine/= ESKİCİL


- ARKAİZM değil/yerine/= ESKİCİLLİK


- ARKE ile/ve/değil/yerine İLKE

( Doğada. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Zihinde. )


- ARKEOLOG değil/yerine/= ESKİLBİLİMCİ


- ARKEOLOJİ/K değil/yerine/= ESKİLBİLİM/SEL


- ARKEOLOJİ değil/yerine/= KAZI BİLİMİ

( Tarih öncesi ve eski çağlardan kalma yapıtları, tarih ve sanat açısından inceleyen bilim. )


- ARKETİP değil/yerine/= İLK ÖRNEK


- ARKİTEKT[Yun.] değil/yerine/= MİMAR


- ARMADA[İt. < ARMATA] değil/yerine/= DONANMA


- AROMA[İt.] değil/yerine/= HOŞ KOKU


- AROMATERAPİ değil/yerine/= KOKU SAĞALTIMI/TEDAVİSİ


- ARSA değil/yerine/= DÜZLEK


- ARŞE[Fr. < ARCHET] değil/yerine/= YAY

( Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay. | Keman yayı. )


- ARSENİK[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SIÇANOTU

( Atom numarası 33 ve atom ağırlığı 74.91, yoğunluğu 5.7 olan, atmosfer basıncı altında, 450 °C'de süblimleşen, maden filizlerinde çok yaygın bulunan, metal görünümünde, basit öğe. Simgesi: As )


- ARŞİMET BURGUSU/VİDASI değil/yerine/= SU BURGUSU/VİDASI

( Eskiden kullanılan, su yükseltme düzeni. [Bir ucu suya daldırılan eğik bir borunun, içindeki burgu döndükçe, suyu yükseltir.] )


- ARŞİV[Fr./İng. < ARCHIVE/S] değil/yerine/= BELGELİK


- ARŞİV ile/ve/değil/yerine BELLEK/HAFIZA/GÖNÜL

( Batı geleneğinde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Doğu geleneğinde. )


- ARSIZ ile/değil/yerine/>< ÂDİL

( Bilgisizler güçlendiğinde. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilgeler güçlendiğinde. )


- ARSIZ ile/değil/yerine/>< HAKLI ...

( Olan yerde/için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Suçlu" "olur"/"görülür". )


- ART ZAMANLI/DİYAKRONİK değil/yerine/= ART ZAMANLILIK/DİYAKRONİ

( Evrim açısından ele alınan süre içinde birbirini izleyen. İLE Değişik zaman ve evrim açısından incelenen dil olaylarının özelliği. )


- ARTEFAKT/ARTIFACT[İng.] değil/yerine/= KARIŞINTI | PARAZİT


- ARTERİYOGRAFİ/ARTERIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= ATARDAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ


- ARTERİYOSKLEROZ/ARTERIOSCLEROSIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ


- ARTİFİŞIL[İng. < ARTIFICIAL] değil/yerine/= KURGUSAL


- ARTİFİSİYEL/ARTIFICIAL[İng.] değil/yerine/= YAPAY


- ARTIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ARTI


- ARTİKÜLASYON[Fr., İng. ARTICULATION] değil/yerine/= BOĞUMLANMA


- ARTİKÜLASYON/ARTICULATION[İng.] değil/yerine/= EKLEMLEME, EKLEM | BOĞUMLANMA, KONUŞMA SESİ OLUŞTURMA | DİŞLERİN KAPANIŞ İLİŞKİSİ


- ARTIŞ/ARTIM:
İŞTEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİŞTEN


- ARTİSTİK değil/yerine/= ESİNÇLİ


- ARZ-TALEP değil/yerine/= SUNUM İSTEM


- ARZU[Ar.] ile/değil/yerine İSTEK

( Tüketme nesnesiyle. İLE Ulaşma/sahip olma durumuyla/"nesnesiyle". )

( Psikolojinin alanı/konusu. İLE/DEĞİL/YERİNE Hukukun alanı/konusu. )


- ARZUHAL[Ar.] değil/yerine/= DİLEKÇE

( Bir dileği/isteği bildirmek için resmî makamlara sunulan, imzalı ve adresli, pullu ya da pulsuz yazı. )


- ÂŞ[Fars.] değil/yerine/= YEMEK

( Muharrem ayında pişirilen aşure. )

( Yemek, öyle yenilmeli ki, biz onu yemeliyiz. O, bizi yememeli. | Lokma. )


- AŞ yerine TAAM


- ASA/ACETYLSALICYLIC ACID[İng.] değil/yerine/= ASETİLSALİSİLİK ASİT (ASPİRİN)


- ÂSÂB değil/yerine/= SİNİRLER


- ASABİ[Ar.] değil/yerine/= SİNİRLİ

( Sinirli. | Sinirsel. | Sinirli bir biçimde. )


- ASABÎ değil/yerine/= SİNİRLİ


- ASABİYE/NÖROLOJİ değil/yerine/= SİNİRBİLİM


- ASABİYET ile/değil/yerine/>< ADÂLET


- ASABİYET değil/yerine/= SİNİRLİLİK


- AŞAĞILIK KOMPLEKSİ değil/yerine/= ALTSANMA


- ASÂLET" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ADÂLET


- ASÂLET[Ar.]/EN[Fars.] değil/yerine/= ÖZYETKİLİK / ÖZYETKİLİCE/ÖZYETKİLİ OLARAK


- ASALI MUKABELEİHİLMİSİL değil/yerine/= KARŞILIKLILIK


- ÂSÂN[Ar.] değil/yerine/= KOLAY


- ASANSÖRDE:
DOĞRUCA ADIM ATMAK değil/yerine ADIM ATMADAN ÖNCE AYNAYI (KENDİNİ AYNADA) GÖRMEK


- ÂSÂR-I ATÎKA değil/yerine/= ESKİ YAPITLAR


- AŞAR'İ değil/yerine/= ONDALIK


- AŞAR/AŞARÎ[Ar.] değil/yerine/= ONDALIK

( Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi. | Ondalık. )


- ASAYİŞ BERKEMAL değil/yerine/= GÜVENDÜZEN YERİNDE


- ÂSÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= DÜZENLİLİK | GÜVENLİK

( Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu. )


- ASAYİŞ değil/yerine/= GÜVENDÜZEN


- ASCII ile/değil/yerine/> ANSI ile/değil/yerine/> ISO-8859-1 ile/değil/yerine/> Unicode UTF-8

( Başlangıçta. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Windows'ta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> HTML4'te. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> HTML5'te. )


- ASELÜLER değil/yerine/= GÖZESİZ


- ASEMPTOMATİK/ASYMPTOMATIC[İng.] değil/yerine/= BELİRTISİZ


- ASENDAN/ASCENDING[İng.] değil/yerine/= ÇIKAN | YÜKSELEN


- ASENKRON/ASYNCHRONY[İng.] değil/yerine/= EŞ ZAMANSIZ


- ASENKRON değil/yerine/= EŞOĞURSUZ/UYUMSUZ/YADINKURUN


- ASEPSİ/ASEPSIS[İng.] değil/yerine/= BULAŞSIZLIK (CANLI DOKUDA MUKOZA, DERİ VB.)


- ASEPTİK/ASEPTIC[İng.] değil/yerine/= BULAŞSIZ


- ASFİKSİ/ASPHYXIA[İng.] değil/yerine/= HAVASIZ KALMA


- ASGARÎ MÜŞTEREK ile/ve/yerine AZAMÎ MÜŞTEREK


- ASGARİ MÜŞTEREK değil/yerine/= ORTAK PAYDA


- ASGARİ ÜCRET değil/yerine/= EN DÜŞÜK ÖDENÇ


- ASGARİ/MİNİMAL/MİNİMUM değil/yerine/= EN ALT


- ASHÂB-I İNTİKAL değil/yerine/= GEÇİNÇ İYELERİ


- ASİDİMETRE[Fr.] değil/yerine/= ASİTÖLÇER


- ÂŞIK/ÂNE değil/yerine/= SEVGEN/CE / SEVGENCİL


- ÂŞIK ile/ve/değil/yerine/<> HAYRAN


- ÂŞIKKEN "EVLENMEK" ile/değil/yerine/>< ÂŞIK OLDUĞUMUZ KİŞİYLE EVLENMEK


- ÂŞIKLAR ARASINDA:
VE ile/değil/yerine İLE

( Bireysellik. İLE/DEĞİL/YERİNE Birliktelik. )

( Batı'da. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğu'da. )

( Romeo ve Juliet. İLE/DEĞİL/YERİNE Leylâ ile Mecnun. )


- ASİKLİK/ACYCLIC[İng.] değil/yerine/= DÖNGÜSÜZ | DÖNGÜSÜ DÜZENSİZ


- ASIKYÜZLÜLÜK değil/yerine/>< GÜLÜMSEMEK

( 43 kas ile. DEĞİL/YERİNE/>< 17 kas. )


- ASIL değil/yerine/= ÖZDE/GERÇEKTE


- AŞILAMAZ/LIK ile/değil/yerine TÜKETİLEMEZ/LİK


- AŞILANMA/MAYALANMA:
KUŞKUYU SÖYLEMEK ile/değil/yerine İMANI SÖYLEMEK


- ASILSIZ HABER değil/yerine/= GERÇEK DIŞI ÇAV


- ASILSIZ İDDİA değil/yerine/= GERÇEK DIŞI SAV


- ASILSIZ İHBAR değil/yerine/= YALAN BİLDİRİM


- ASILSIZ değil/yerine/= GERÇEK DIŞI


- ASİMİLASYON[Fr. < ASSIMILATION] değil/yerine/= ÖZÜMLEME

( Özümleme. | Benzeşme. | Farklı kökenden gelen azınlıkları ya da etnik öbekleri, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme. )


- ASİMİLASYON/ASSIMILATION[İng.] değil/yerine/= BENZEŞTİRME


- ASİMPTOT[Fr. < ASYMPTOTE] değil/yerine/= SONUŞMAZ


- ÂŞİNA değil/yerine/= TANIDIK/BİLDİK/TANIŞIK


- AŞINDIRMAK değil/yerine AŞMAK


- ASİNERJİ/ASYNERGY[İng.] değil/yerine/= EŞ ETKİMESİZLİK


- ASIR[Ar.] değil/yerine/= YÜZYIL


- ASIR[Ar.] değil/yerine/= YÜZYIL


- AŞİRET ile/değil/yerine HUKUK


- AŞİRET değil/yerine/= OYMAK


- AŞIRI DERECE yerine İLERİ DERECE


- AŞIRI KULLANIM ile/değil/yerine YERİNDE KULLANIM


- AŞIRI SEVGİ ile/yerine SEVGİ

( GARÂM ile/yerine MUHABBET )


- AŞIRI(") ile/değil/yerine/<> ÖTE


- AŞIRI değil/yerine/>< BAŞARI


- AŞIRI değil/yerine/= ÇOK FAZLA


- ASIRLARCA değil/yerine/= YÜZYILLARCA/YÜZLERCE YIL


- ASIRLIK değil/yerine/= YÜZYILLIK


- ASİSTAN değil/yerine/= YARDIMCI


- ASİSTOLİ/ASYSTOLE[İng.] değil/yerine/= KALP DURMASI


- ASİT değil/yerine/= EKŞİT


- AŞK YAŞAMI ile/ve/=/değil/yerine EŞEYSELLİK/SEKS YAŞAMI


- AŞK:
ARAYIŞ ile/değil/yerine/>/< ADAYIŞ/ADANIŞ


- AŞK:
ANLAMAYAN İÇİN ile/değil/yerine ANLAYAN İÇİN

( Bir günlük. İLE/DEĞİL/YERİNE Ömürlük. )


- AŞK:
KAVUŞMADAN(VUSLATTAN) ÖNCE değil/yerine/<> KAVUŞMADAN(VUSLATTAN) SONRA


- AŞK:
ZÂHİRÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BÂTINÎ


- AŞK'IN:
BEDELİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KUDRETİ


- AŞK[Ar.] değil/yerine/= SEVİ


- AŞK ile/ve/değil/yerine/<> COŞKU

( FALL IN LOVE vs./and/<> EXUBERANCE )


- ASKER değil/yerine/= SÜER/SÜ


- ASKERÎ ATAŞE değil/yerine/= SÜEL ELÇİGE


- ASKERÎ CEZA KANUNU değil/yerine/= SÜEL KIZIT YASASI


- ASKERÎ HAREKAT/OPERASYON değil/yerine/= SÜEL EYLEMGE


- ASKERÎ ŞAHISLAR değil/yerine/= SÜEL KİŞİLER


- ASKERÎ/SİLAHLI KUVVETLER/ASKERİYE değil/yerine/= SÜEL GÜÇLER/ORDU


- ASKERÎ değil/yerine/= SÜEL


- ASKERİYE/ASKERLİK (ŞUBESİ) değil/yerine/= SÜERLİK (BİRİMİ)


- ASKETİZM değil/yerine/= ADANMIŞLIK, ÇİLECİLİK


- AŞKINLIĞA ULAŞMAK ile/ve/değil/yerine AŞKINLIĞIN, KİŞİDE AÇIĞA ÇIKMASI


- AŞKINLIK:
DİKEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YATAY


- AŞKTA:
"SÖNMEK" ile/değil/yerine/>< "YANMAK"

( Yok. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Var. )


- ASLA/ZİNHAR değil/yerine/= SAKIN/SAKIN OLA/KESİNKES


- ASLA ile/yerine HAYIR!

( Asla, asla deme! )

( Never say never again! )

( NEVER vs. NO
NO instead of NEVER )


- ASLEN değil/yerine/= KÖKÇE/SOYCA


- ASLÎ FAİL değil/yerine/= İLKİL EDİMCİ


- ASLÎ İŞTİRAK değil/yerine/= İLKİL KATILIM


- ASLÎ NÜSHA değil/yerine/= ÖZGÜN BELGE


- ASLÎ ZİLYETLİK değil/yerine/= İYE ELDECİLİK


- ASLÎ değil/yerine/= İLKİL/BİRİNCİL


- ASLÎ değil/yerine/= ÖZYETKİLİ


- ASLINDA ile/değil/yerine AÇIKÇASI


- AŞMAK ile/ve/değil/yerine DEĞİŞTİRMEK/DÖNÜŞTÜRMEK


- ASO/ANTISTREPTOLYSIN O[İng.] değil/yerine/= ANTISTREPTOLİZİN O


- ASOSİYASYON/ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= ÇAĞRIŞIM | İLİŞKİLENDİRME


- AŞOZ[Yun.] değil/yerine/= YUVA

( Ahşap gemilerin omurgalarının uzunluğunca ve iki yanında borda kaplamalarının en dar yüzünü yerleştirmek için açılan keskin, sivri köşeli yuva. )


- ASPARAGAS[İng. < ASPARAGUS] değil/yerine/= ŞİŞİRME HABER


- ASPEKT/ASPECT[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ


- ASPH/ASSOCIATION OF SCHOOLS OF PUBLIC[İng.] değil/yerine/= HEALTH KAMU SAĞLIĞI OKULLARI DERNEĞİ


- ASPİRATÖR[Fr. < ASPIRATEUR] değil/yerine/= EMMEÇ

( Havadaki duman, is, koku vb. yabancı nesneleri emerek dışarı atan aygıt. | Kendine bağlanan bir kabın içindeki gazı seyreltmeye ya da sıkıştırmaya yarayan, içinden bir sıvı geçirilerek çalıştırılan araç. )


- ASRÎ[Ar.]/MODERN[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇAĞDAŞ

( Zamana uygun. )


- ASRÎ/MODERN/MUASIR değil/yerine/= ÇAĞDAŞ


- ASSI değil/yerine/= YARARLI


- ASSIT/ASCITES[İng.] değil/yerine/= KARINDA SIVI TOPLANMASI


- ASTENİ/ASTHENIA[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DÜŞKÜNLÜĞÜ


- ASTENİK/ASTHENIC[İng.] değil/yerine/= DÜŞKÜN


- ASTHO/ASSOCIATION OF STATE AND TERRITORIAL HEALTH OFFICIALS[İng.] değil/yerine/= ULUSAL VE BÖLGESEL SAĞLIK GÖREVLİLERİ DERNEĞİ


- ASTROFİZİK değil/yerine/= GÖKFİZİĞİ


- ASTRONOM değil/yerine/= GÖKBİLİMCİ


- ASTRONOMİ/FELEKİYAT değil/yerine/= GÖKBİLİM


- ASTRONOMİ değil/yerine/= UZAYBİLİM


- ASTRONOMİK değil/yerine/= ABARTILI


- ASTRONOMİK değil/yerine/= GÖKBİLİMSEL


- ÂSÛDE[Fars.] değil/yerine/= RAHAT, DİNÇ OLAN | SUSKUN


- ÂSUMAN[Fars. < ÂSMÂN] değil/yerine/= GÖKYÜZÜ


- AŞÛRE PİŞİRMEK yerine AŞÛRE KAYNATMAK

( Muharrem'in 9'unda pişirilir, 10. gün dağıtımı yapılır. )


- AT:
KENTTE değil/yerine TAŞRADA


- AT ile/ve/değil/yerine/||/<> BİSİKLET


- AT ile/ve/değil/yerine KATIR

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Atın yapamadıklarını sağlama olanağı sunar. )


- ATAERKİLLİK ile/ve/değil/yerine/< ANAERKİLLİK

( PATRİARKAL avec ... )


- ATAK/ATTACK[İng.] değil/yerine/= ANİ GELİŞEN | NÖBET


- ATÂLET[Ar.] değil/yerine/= EYLEMSİZLİK/SÜREDURUM


- ATÂLET ile/değil/yerine/>< ADÂLET

( Eylemsizliğin(atâletin) olduğu yerde, adâlet olmaz. )


- ATARAK ile/değil/yerine SOYUTLAYARAK


- ATAŞE[Fr. < ATTACHÉ]["ATEŞE" değil! ] değil/yerine/= UZMAN

( Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı. )


- ATAŞE değil/yerine/= ELÇİGE


- ATAŞMAN/ATUŞMAN/ATTACHMENT[İng.] değil/yerine/= İLAÇ DOKUNDURMA | ISLAK UYGULAMA


- ATEL/SPLINT[İng.] değil/yerine/= DIŞTAN KEMIK/EKLEM SABİTLEYİCİ


- ATELYE/ATÖLYE değil/yerine İŞLİK

( Zanaatçıların ya da resim, yontu gibi sanatlarla uğraşanların çalıştıkları yer. | Gömlek. )


- ATENÜASYON/ATTENUATION[İng.] değil/yerine/= ETKİ ZAYIFLAMASI


- ATEROJENEZ/ATHEROGENESIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ GELİŞİMİ


- ATEROJENİK/ATHEROGENIC[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLEŞTİREN


- ATEROSKLEROZ/ATHEROSCLEROSIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ


- ATEŞ/NÂR değil/yerine/= OD


- ATEŞ değil/yerine/= ISINÇ


- ATEŞE:
BENZİN değil/yerine/>< SU


- ATEŞLE PİŞMEK ile/ve/yerine GÜNEŞLE TATLANMAK


- ATEŞTE(ALEVDE) ile/değil/yerine ISIDA/ISIYLA

( Yemeği/besini, dolaylı [tencerede/tavada vb.] ya da doğrudan [mangalda], ateşin/alevin üzerinde pişirmek/ısıtmak yerine kumun bulunduğu bir tepsinin/havuzun içinde pişirmek/ısıtmanın farkı, yemeklerdeki lezzet farkı kadardır. )


- ATIF değil/yerine/= GÖNDERME


- ÂTIFET[Ar. çoğ. AVÂTIF] değil/yerine/= KARŞILIK BEKLEMEDEN GÖSTERİLEN SEVGİ, İYİLİKSEVERLİK


- ÂTIFET değil/yerine/= KUTSEVGİ


- ÂTIL (KALMAK) değil/yerine/>< ÂDİL (OLMAK)


- ÂTIL değil/yerine/= SÜREDURAN


- ATILAN TOKADIN:
"SAHİBİ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/>/< NEDENİ


- ATIM/PULSE, PULSUS[İng.] değil/yerine/= VURU


- ATIMİ/ATHYMIA[İng.] değil/yerine/= DUYGU YİTIMİ


- ATİPİK/ATYPICAL[İng.] değil/yerine/= SIRA DIŞI


- ATIŞMA ile/değil/yerine ÇAKIŞMA

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak. | Söz yarışı etmek. | Doğru, açı, yüzey gibi geometrik biçimler, üst üste konulduklarında, birbirini bütünüyle örterek eşit olmak. )


- ATIŞTIRMAK değil/yerine NİTELİKLİ BESİNLERİ, YAVAŞ YEMEK


- ATLAS ile/ve/yerine LACİVERT ATLAS

( Kırmızıdır. İLE/VE/YERİNE Nadirdir. )


- ATÖLYE değil/yerine/= İŞLİKEV


- ATOM ile/ve/değil/yerine BÖLÜNEMEYEN EN KÜÇÜK


- ATOM değil/yerine/= EYCİK


- ATOMAL/ATOMİK değil/yerine/= ATOMSAL


- ATONİ/ATONY[İng.] değil/yerine/= GERİM YİTIMİ


- ATOPİ/ATOPY[İng.] değil/yerine/= ALERJİ YATKINLIĞI


- ATP/ADENOSINE TRIPHOSPHATE[İng.] değil/yerine/= ADENOZİN TRİFOSFAT


- ATRAVMATİK/ATRAUMATIC[İng.] değil/yerine/= ÖRSELEMEYEN


- ATREZİ/ATRESIA[İng.] değil/yerine/= KÖRLENİM


- ATRİYUM/ATRIUM[İng.] değil/yerine/= KULAKÇIK


- ATROFİ/ATROPHY[İng.] değil/yerine/= KÖRELIM


- ÂTÛN, BEÇEDÂN, ZÂK, ZÂK-DÂN[Fars.], MEŞÎME[Ar.], RAHİM[Ar.] değil/yerine/= DÖLYATAĞI


- AUGMENTED REALITY[İng.] değil/yerine/= ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK


- AVANE/AVENE[Ar.] değil/yerine/= YARDAKÇI/LAR

( Kötü işlerde birine yardım eden "kişi/ler". )


- AVANS[Fr. < AVANCE] değil/yerine/= ÖNDELİK

( Öndelik. | Oyunda zayıf tarafa önceden verilen geçici üstünlük. )


- AVÂRIZ değil/yerine/= YER BİÇİMLERİ


- AVASKÜLER/AVASCULAR[İng.] değil/yerine/= DAMARSIZ


- AVDET (ETMEK)[Ar.] değil/yerine/= GERİ GELME, DÖNME, DÖNÜŞ


- AVERAJ[Fr./İng. < AVERAGE] değil/yerine/= ORTALAMA | SAYI FARKI


- AVERSİYON/AVERSION[İng.] değil/yerine/= KAÇINMA


- AVİTAMİNOZ/AVITAMINOSIS[İng.] değil/yerine/= VITAMINSİZLİK


- AVİZE değil/yerine/= IŞILDIZ


- AVLU değil/yerine/= IŞIKALAN


- AVOLİSYON/AVOLITION[İng.] değil/yerine/= GÜDÜ YİTIMİ


- AVRAT değil/yerine/= KADIN


- AVT/AUT[İng. < OUT] değil/yerine/= DIŞARIDA



(3/9)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 256 kez incelenmiş/okunmuştur.