(KOŞULSUZ)
SAYGI ve SEVGİ'DE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
( SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!! )


 



Doğrudan, bu bölüm/sayfa içeriğinde
arama yapmak için...

( Klavyenizde "Ctrl + F" tuşlarıyla[önce "Ctrl" tuşu ve basılı tutarken "F" tuşuna basarak] ve/veya(^/v) fareyle[mouse] sol üst köşedeki "Düzenle/Edit" kısmında "Bul/Find"'ı tıklayarak aradığınız sözcüğü yazarak aramanızı yapabilirsiniz. )* ( Windows için geçerlidir. )
* ( Linux ve Macintosh kullanıcıları nasıl arama yapacaklarını biliyorlardır. )





AÇIKLAMALAR/ÖNSÖZ
[Mutlaka okuyunuz!!!]

- Bazı sözcüklerin, hem sözlüklerdeki karşılığına yer verilmekte, bazılarına da özellikle yer vermeyip psikolojik, felsefi, bilimsel, sanatsal, göreceli, uygulayımsal, belirli bir sınırlılık ve yaklaşımlardan yararlanılarak parantezler açılmıştır.

- Bu çalışmada, başlıkların altlarındaki bilgilere/açıklamalara (parantezlere), kişilerin, kendilerinin düşünmelerine fırsat verebilme amacıyla ve özellikle pek fazla yer verilmemektedir. Zihinlerce/kişilerce uygun bulunmayabilecek bilgiler/parantezler, gözardı edilebilir.
[ Kavramların yanında bulunan ( ) parantezler, ek bilgi ya da açıklama olarak, [ ] köşeli parantezler ise ayrıntı/teknik bilgi vermek üzere kullanılmıştır. ]

- Çoğu sözcüğe, özellikle ve belirli bir yaklaşımla yer verilmemiştir. Hayır! / Evet!

- Bu çalışmada, çoğu sözcüğün/kavramın altında, bazılarında “açıklama/ları” bulunmakta, bazılarında da -özellikle ve çeşitli nedenlerden dolayı- bulunmamaktadır.

- Bazı başlıkların altına, veri/bilgi girmemizin çeşitli nedenlerinden biri ise ulaşım/erişim kolaylığı sağlamak üzere, hazır veri/bilgi karşılıklarını sunmak üzeredir! [Dolayısıyla sizin de FaRkLaR Kılavuzu'na destek olabilmek amacıyla üyeliğinizi şimdi başlatmanızı dileriz! Teşekkür ederiz!] )

- Bu çalışmanın, sadece sözlük olarak algılanmamasını ve kullanılmamasını da sağlamak amacıyla ve özellikle “:”[iki nokta üst üste] ya da “...dır!” şeklinde belirtilmemiştir!

- Bu çalışmada, başlıkların [kavram ya da olguların], ne olduklarından çok, ne olmadıklarına işaret etme çabası güdülmektedir. [ Bir DEĞİL’leme çalışması olarak değerlendirilmelidir! ]

- Bu çalışmada bulunan tüm karşılaştırmaların, tanımlan(a)mayan, sözcük olarak karşılığı/adı tam olarak oluşturul(a)mamış, fakat zihinlerimizde karşılığı bulunan/bulunabilen “3.” anlamları ve/veya ara anlamları düşünülebilir.

- Bu kılavuz/sözlük, dil(d)e/kavramlar(d)a/sözcükler(d)e ilginizin daha da artması ve sözlük/ahit kullanımını artırmayı amaçlamaktadır.

- İngilizce’ye ve öteki dillere yer verme nedenimiz, öteki dillerle karşılaştırmalı yaklaşımla belirli bir bilince sahip olmanıza, aracı olabilmektir.

- Çoğu sözcüğün, zaman içinde, kökenbilimsel(etimolojik) derinliklerine ve öteki dillerdeki karşılıklarına da yer verilecektir. (Bu konuda her türlü destek ^v(ve/veya) katkınızı görmekten mutluluk duyarız!)

- Bu kılavuzdaki bilgiler, SDP(Sinir Dili Programlası)(NLP) üzerine de kılavuzluk edebilir.

- Bu kılavuz, soru sorma/sorgulama, yoğun/derin düşünme aracı/vesilesi olarak kullanılabilir.

- Bu kılavuz/sözlük üzerine olan tüm katkı/destek/uyarı/yorum ve önerilerinizi görmek ve değerlendirmekten mutluluk duyarız! Ayrıca burayı tıklayarak, dille ve buradaki içerikle ilgilenebileceğini düşündüğünüz kişilere tavsiye edebilirsiniz.



"... ile/ve/değil/yerine ..."
[bağlaçların kullanımı/okunuşu...]

- Kavramların aralarında kullanılan/bulunan
"... ile/ve/değil/yerine ..."
bağlaçları, ilgili satırı 2/3/4 kez ve ayrı ayrı şekilde okumanız ve satırları tekrarlamamak içindir.
( - UCLAR ile FARKLAR [karıştırılmamalı!]
- UCLAR ve FARKLAR [ayrı olmalarının yanısıra birlikte de düşünülebilir/kullanılabilir!]
- UCLAR değil FARKLAR [dır!]
- UCLAR yerine FARKLAR [düşünülmeli/kullanılmalıdır!] )



... ile ...
[ÖNCESİ | SONRASI]

- Sözcükleri dizerken ya da "... ile" öncesiyle "ile ..." sonrası arasında bir öncelik/fark/özellik/tercih/vurgu yoktur. Her ikisini de kesinlikle birbirine karıştırmamak, her ikisinin de derinliğine/önemine ve ciddiyetine yer/destek verilmesi gerekmektedir.

- Belirlemelerin/karşılaştırmaların daha da oturması/derinleşmesi için, "ile"den sonraki sözcüğün yanına tekrar "ile"den önceki sözcüğü düşünerek/koyarak değerlendiriniz.
( "- BÜTÜN ile TÜM" ise "- BÜTÜN ile TÜM (ile BÜTÜN)" gibi. )



( "- SAYGI ile SEVGİ" ise "- SAYGI ile SEVGİ [ile SAYGI]" gibi. )

 


 

 

( Bugün [03 Mayıs 2024] itibariyle
(Koşulsuz) Saygı ve Sevgi bölümünde,
7362 başlık/FaRk yer almaktadır.
)



(KOŞULSUZ) SAYGI'da...


-MANTIK/SAL ile/ve/<> KAVRAM/SAL



-MANTIK ile/ve YÖNTEM

( ... İLE/VE Gelecekte olacak bir şeyi yakalamak. )


-MANTIK ile/ve YÖNTEM

( ... İLE/VE Modern bilimlerin mantığı. )


-MANTIK ile/ve YÖNTEM

( Yöntemi bilen bilgiyi elde eder. )


-MANTIK ile/ve/değil/yerine YÖNTEM



-MANTIKÇA DÜŞÜNMEK ile/ve/<> VARLIKÇA DÜŞÜNMEK



-MANTIKLI DÜŞÜNMEK ile/ve MANTIK BİLMEK



-MANTIKLI ile MANTIKSAL

( Mantığa uygun, usa/akla uygun. | Mantığa uygun davranan. İLE Mantıkla ilgili olan. )


-MARDİN ÇÖREĞİ ile/ve/<> PAYLAŞIM



-MÂRİFET:
İÇTENLİK ile/ve/||/<> NEZÂKET ile/ve/||/<> ZARÂFET



-MÂRİFET ile/ve/||/<>/>/< İLTİFAT

( Mârifet, iltifata tâbidir; müşterisiz meta, zâyidir. )


-MARTAVAL (OKUMAK) ile/ve/değil/yerine MASAL (ANLATMAK)



-MÂRUZ KALMAK ile/ve/<>/değil TÂBİ TUTULMAK



-MAŞERÎ[Ar.] değil/yerine/= ORTAK US/AKIL

( Topluluğun olan, ortaklaşa. )


-MAŞERÎ[Ar.] değil/yerine/= ORTAK US/AKIL

( Hiçkimse, birlikte olduğumuz kadar akıllı değildir/olamaz. )


-MASUMLAR APARTMANI ile/ve/değil/||/<>/< MADALYONUN İÇİ (KİTABI)



-MASÛNİYET-İ ŞAHSİYE ile MASÛNİYET-İ TEŞRÎİYE

( Kişi dokunulmazlığı. İLE Yasama dokunulmazlığı. [Milletvekili dokunulmazlığı değil!] [Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sadece meclisteki sözleri üzerine sınırlandırılmasını bekliyoruz en kısa sürede!] )


-MASÛNİYET-İ ŞAHSİYE ile MASÛNİYET-İ TEŞRÎİYE

( MASÛNİYET: Eminlik, sağlamlık, mahfuzluk. | Korunma. | Dokunulmazlık. )


-MECÂZÎ AŞK ile/ve/> HAKİKÎ AŞK



-MECBURİYET/LE ile/ve/değil/yerine/||/></< MUHABBET/LE



-MECBURİYET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MEMNUNİYET



-MECCÂNEN ile MECCÂNÎ

( Ücretsiz, parasız, bedava. İLE Parasız, bedava. | Bedavacı. )


-MECZUB OLMAK ile/ve/<>/değil/yerine CÂZİB OLMAK



-MECZÛB ve/||/<>/> DİLEKÇESİ...

( 1965 yılında vefât eden, Elazığ Tımarhanesi'ndeki bir meczubun (ortadaki) Allah'a yazdığı mektubu...

“Ben, dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyü'nden, (El-Aziz --Elazığ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; ismi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden, Hâkimler Hakimi'nin dergâh-ı Ulûhiyetine son arzuhâlimdir:

Ben, gam(dertlilik) deryasında, fakirlik vatanında, horluk ve rezillik kaftanında, PADİŞAH yapılmışım.

Meyvelerden, dağdağana; çalgılardan, ney-kemana kapılmışım… Benim yatağım, akasya dikeninden; yorganım, kirpi derisinden farksızdır. Kalbim, Ayizman’ın(Hitlerin işkenceci Nazi Komutanı) fırını ve Sahrâ'nın çöl fırtınasıdır.

Ruhum, âşık-ı Hüdâ Mahbûb peresttir, lâkin aklım, kaderin cilvesi ve talihin sillesiyle gûresttir(gel-gittir).

Bana gelen, derd ü gamın kilosu beleştir. Nerede bir güzel varsa, bana karşı keleştir(yüz vermez, cesâretlidir), tüm yiğitler de bana hep ters ve terestir.

Aylar geçti, tek temizliğim, gözyaşıyla ve kara toprakla aldığım teyemmüm abdesttir. Yani, içtiğimiz, kezzap suyu; mezemiz ise ateştir.

Ol Resûl-i zişân ve Sultân-ı dü-cihân: “Cenâb-ı Allah’ın, insanları, dünya; dünyayı ise insan için yarattığını; Ruhları, vucud için, vucudları ise ruhlar için yarattığını; erkekleri, kadınlar; kadınları, erkekler için yarattığını; Cennet'i, mü’min kullar, mü’min kulları da Cennet için yarattığını; cehennemi, inkârcılar ve münâfıklar, inkârcıları ve münâfıkları da cehennem için yarattığını” hadisleriyle haber vermiştir.

Peki, acaba, benim gibi meczub divâneleri ne maksatla halk etmiştir? Bilen babayiğit, meydana çıkıp söylesin...

Allah, sana iman verdi, sen, tuğyan edersin; O in’am etti, sen, küfran(nankörlük) edersin; O, ikram etti, sen, inkâr edersin; O, ihsân etti, sen, isyân edersin; bir de kalkıp bana deli divâne diye bühtân edersin!...

Bu söylediklerimin hepsi, ruhumun içinde cenk etmektedir. Eğer, dilekçemin yanıtı gelirse bu manevralar sona erecektir.

Şimdi, adresimi arz ediyorum: Kur’ân’ı geldiği yere, yine Kur’ân’ı getiren, geri taşısın. Madem ki, ahkâmı ve ahlâkı kalmadı, Kur’ân’ın kâğıdı ve yazısı neye yarasın?! Tâ ki, Hz. Muhammed Mehdi (A.S) gelince, yeniden okunup yaşansın!

Ey, zerrelerden kürrelere, yerlerden göklere, tüm âlemlerin Rabbi!...

Ey, cemâdî, nebâtî, hayvanî, insanî, ruhanî ve nuranî, her şeyin ve herkesin yegâne sahibi!...

Ey, iman ve şuur ehl-i kalplerin, en yüce habîbi!...

Ey, dertli bedenlerin, kederli gönüllerin ve yaralı yüreklerin tabîbi!...

Ben, bi-çâre kulun ki; garipler garîbi, hüzünlerin esîri, zulümlerin mustarîbi, öksüz, yetim ve sahipsiz bir tımarhane delisi...

Ama kutsî muhabbet ve hasretinin divânesi!...

Herkesi ve her şeyimi elimden aldın ama sana sığındım, aşkına sarıldım, yegâne Sen kaldın!... Yurdumdan, yuvamdan, evimden, barkımdan ayırdın, gurbete ve hasrete saldın. Ama onları ararken, Sana ulaştım, sevdâna daldım! Böylece, fânî ve hayalî görüntülerden kurtarıp hakîkî tecellîne mazhar kıldın.

Yüceler yücesi Rabbim, Efendim!

Hakk'tan saparak ve haddimi aşarak, hâşâ, Sen'den, Burak bineği, Cebrail seyisi, Sidret'ül Münteha menzili, cümle mahlûkâtın en şereflisi, Rahmân'ın en mükemmel tecelli ve temsilcisi… Kâinâtın fahrî ebedîsi, Âhir zaman Nebî'si ve Mehdî'si, Levh-i Mahfûz'un tercümanı ve tebliğcisi, Efendiler efendisi, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem’in) Mahbubiyeti'ni mi istedim?...

Hanif Din'in üstadı ve nice Nebîlerin atası, Hz. İbrahim’in, halîliyetini; Hz. Süleyman’ın, saltanat ve servetini; Hz. Musa’nın, Celâdet ve cesâretini; Hz. İsa’nın ruhanîyetini mi istedim?...

Hz. Ebû Bekir Sıddık’ın, yüksek fazîlet ve kurbiyyetini; Hz. Ömer'ül Faruk’un, dirâyet ve teslimiyetini; Hz. Osman-ı Zinnureyn'in, asâlet ve sehâvetini; Hz. Aliy'ül Murtaza’nın, ilim ve velâyetini mi istedim?...

Senden, mülk-ü-hâkimiyet, şan-ü-şöhret, mal-ü-servet mi talep ettim? Senden, vucuduma sıhhat ve âfiyet; aklıma ziyâ ve selâmet; hayatıma, huzur ve istikâmet dilendiysem, bunlar için de bin kere tevbe ettim!

Çünkü, Şeriât'ın iptal, Tarikât'ın ihmal, Hakîkât'ın ihlâl ve mü’minlerin iğfâl edildiği bir zillet ve rezâlet döneminde, bana, akıl ve mükellefiyet verseydin, bu, sadece benim mesûliyet ve mahzûniyetimi ziyâdeleştirecekti!

Sultan'ım Efendi'm!

Ben, Senden, sadece, seni istedim; pahası, elbet böyle yüksektir ve tüm sevdiklerimi ve sahiplendiklerimi uğruna fedâ etmektir.

Rabbim, elbet vardır hikmeti ki, bu kuluna, böyle zillet ve zahmet çektirirsin. Ben, hâşâ, itiraz değil naz ederim ama umarım, Sen, niyâz kabul edersin.

Aile efrâdımı, akl-ı izânımı alıp beni hicrâna saldın. Ama yine de şükür; ya akıllı kalıp ama hâin ve hilekâr olaydım...

Ya varlıklı kalıp ama zâlim ve sahtekâr olaydım...

Ya âlim ve saygın kalıp ama gâfil ve riyâkâr olaydım...

Ya arkalı etraflı kalıp ama azgın ve zulümkâr olaydım...

Ya sağlıklı sefâlı kalıp ama sapıtmış, ahlâksız ve vicdansız olaydım!...

Derd-ü-belâ ki, sabredenlerin vesile-i mirâcıdır. Mü'minler, kalbimin tâcı; mücrimler, rahmetin muhtâcı; münkirler, hikmetin icabı; Sâdık ve âşık, ehl-i cehd adâletin ilâcıdır. Velâkin, bu münâfık, hain ve zâlimler ise çıban başıdır, akrep gibi sancıdır; şerefli insana, helâli dışında tüm kadınlar, kızlar, ana-bacıdır.

Ey Rabbim, Efendi'm!

Malûm-u âlîniz ve yüce takdirinizdir ki; ne özenli-bezekli elbiselerle gezdiğim bayramlarım oldu… Ne onurlu ve huzurlu seyahatlerim ve seyranlarım oldu… Ne etrafımda hizmet ve rağbet gösteren dostlarım ve hayranlarım oldu!...

Lezzet ne imiş, izzet ne imiş ve fazilet ne imiş tatmadım; ama şikâyet şekâvettir; tüm bu fânî ve fenâ nimetlerin asıl sahibi olan Padişahlar Padişahı'nı buldum...

Beni, yoktan var ettin, iman ve hidâyet buyurup varlığından haberdar ettin, ama aklımı alıp kulunu, bi-karar ettin. Sana, sonsuz şükürler olsun!...

Şimdi, son dileğim, beni yanına al ve bir daha huzurundan ve sonsuz nûrundan ayırma, ne olursun!

Umarım, bu dilekçeyi yazdım diye bana darılmazsın; çünkü, Zâtından gayrıya yalvarıp yakarmanın, ŞİRK olduğunu buyurdun!

Selâm ve dua ile... )


-MECZUB ile MELENG[Fars.]

( ... İLE Yalınayak, başıkabak bir halde dünya ile ilişkisini kesmiş olan. | Hakikî aşk ile sarhoş olmuş kişi. )


-MEDÂR-I İFTİHÂR değil/yerine/= ÖVÜNME NEDENİ/ARACI, ÖVÜNÇLÜK, KIVANÇLIK



-MEDDAH ile/ve/< KISSAHAN



-MEDENİYET DİLİ ile/ve/değil KÜLTÜR DİLİ



-MEDENİYET ve FELSEFE-BİLİM



-MEDENİYET ve/<> TEMEDDÜN

( Düşünülen ve konuşulanı içerir. VE/<> Aynı zamanda, yaşanılan ve yapılan süreci, sürekliliği içerir. )


-MEDENİYET ve/<> TEMEDDÜN

( Olmuş, bitmiş örgü. VE/<> Sürekli örülmekte olan bir örüntü. )


-MEDET[Ar.] değil/yerine/= YARDIM



-MEDYATİK ZİHNİYET ile AKADEMİK ZİHNİYET ile SİSTEMİK ZİHNİYET ile BİLGE ZİHNİYET

( 50-100 günü öngermek. İLE 50-100 yılı öngermek. İLE 500-1000 yılı öngermek. İLE 5000 - ~ yılı öngörmek. )


-MEKÂN ANLAYIŞI ile/ve MUTLAK MEKÂN ANLAYIŞI

( Thomas Hobbes [1588-1679] ve/> Descartes[Kavramsallaştırılması/Kuramsallaştırılması] )


-MEKÂN SÜREKLİLİĞİ ve KÜLTÜREL BÜTÜNLÜK



-MEKÂN[Ar. < KEVN | çoğ. EMÂKİN, EMKİNE] ile/ve/< MESKEN[Ar. < SÜKÛN | çoğ. MESÂKİN]

( Yer, mahal. | Ev, oturulan yer. | Uzay. İLE/VE Sakin olunacak, oturulacak yer, oturulan ev. )


-MEKÂNİK DAYANIŞMA ile/ve DAYANIŞMA



-MEKRÜMETLÜ/MEKREMETLÜ ile FAZÎLETLÜ ile SEMÂHATLÜ ile FÜTÜVVETLÜ ile MEVEDDETLÜ ile ZEHÂDETLÜ

( İlmiyede sadreyn pâyesinin resmi unvanı. İLE İlmiye sınıfına ait olanlardan, İstanbul ve Harameyn unvanını alanlara hitapta kullanılan unvan. İLE Din âlimleri arasında kazaskerlik pâyesinde bulunanlara özel resmî takma ad. İLE Askerlikte mülâzım[teğmenler] ile kol ağası ve yüzbaşılara mülkiyede, rabia ve hâmise rütbeleri taşıyan kimselere verilen unvan. İLE Rütbesi olmayan kadılara verilen unvan. İLE Şeyhlere ve din adamlarına hitâben kullanılan unvan. )


-MELANKOLİ[Fr. < Yun. melan/kara + khole/safra] değil/yerine/= KARASEVDÂ/MALİHULYA[Ar. < Yun.]

( Kara Sevdâ/Safra. | Kuruntu. )


-MEMNUN (OLMAK) ile/ve/||/<> HOŞNUT (OLMAK) ile/ve/||/<> TATMİN (OLMAK)



-MEMNUN (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RÂZI (OLMAK)



-MEMNUN KALMAK ile MÜTEESSİR OLMAK



-MEMNUN OLMA ile/ve/değil UYGUN OLMASI



-MEMNUNİYET ile KABUL



-MEMNUNİYET ile MUTLULUK

( Tüm mutluluk, öz varlığınızı hoşnut etmekle gelir. )


-MEMNUNİYET ile MUTLULUK

( Mutluluğumuzun, nesnelere, olaylara ve kişilere bağlı olduğuna "inanmak", gerçek doğamızla ilgili bilgisizliğimizden kaynaklanır. )


-MEMNUNİYET ile MUTLULUK

( Mutluluğu, saldırıya ve değişikliğe uğratılamaz olan gerçek mutluluğu ararsanız, dünyayı, acıları ve hazları ile ardınızda bırakmalısınız. )


-MEMNUNİYET ile MUTLULUK

( Bağımsızlığınızı idrak edin ve mutlu kalın. )


-MEMNUNİYET ile MUTLULUK

( Kederin nedeni, cehalettir. Mutluluk, anlayışı izler. )


-MENSÛBİYET ve/||/<> MESÛLİYET

( Fikriyat, hissiayata dönüşmeden oluşmaz. VE/||/<> Hissiyat, hassasiyetlere dönüşmeden oluşmaz. )


-MERÂHİM[Ar. < MERHAMET] ile MERÂHİM[Ar. < MERHEM]

( Acımalar, merhametler. İLE Merhemler. )


-MERHABA ve NARHABA

( Bana güvenebilirsin! VE İşlerinizin bereketi [nar gibi] çok olsun! )


-MERHAMET[< RAHM] = CLEMENCY, MERCY[İng.] = CLÉMENCE[Fr.] = MILDE[Alm.] = CLEMENTIA[Lat.]

( Şefkat gösterme, acıma. | Birini esirgeme. )


-MERHAMET ile ACIMAK



-MERHAMET ile/ve AF

( Taş kalpleri, en iyi mezar taşları yumuşatır. )


-MERHAMET ile/ve/<> KALBİN MERHEMİ



-MERHAMET ile/ve SABIR



-MERYEM ile 12 MERYEM

( Bulunduğu yeri terk eden. | Uzaklaşmış (olan). İLE Hz. İsa'nın annesi Kutsal Bakire Meryem, Havari James'in annesi Meryem, Evangelist=İncil'in dördüncü kitabının yazarı Yuhanna'nın (John) annesi Meryem, kim olduğu bilinmeyen ve esrarengiz bir kadın olarak kalan ve sadece 'ÖTEKİ' [Other] diye tanıtılan Meryem, fahişe Meryem, Mary Jacoby diye adı ve soyağacıyla belirtilmiş olan Meryem, Maria Magdalena [Mecdel'li Meryem], Mark'ın yazdığı ikinci kitapta adı geçen Bethany'li Meryem ve son olarak da Mısır'lı Meryem. [16.yy'da, iki Meryem daha eklenmiştir.] )


-MESLEK ile/ve/||/<>/> SEVDÂ

( "Karşılık" alınıyorsa/bekleniyorsa. İLE/VE/||/<>/> "Karşılık" alınmıyorsa/beklenmiyorsa. )


-MESÛL ve/||/<>/> MESÛD



-MESUT/MESUD[Ar.] değil/yerine/= MUTLU



-METÂLİB ile/ve/+/||/<>/> MEZÂHİB

( İstenilen şeyler. İLE/VE/+/||/<>/> Tutulan yollar. )


-METEOROLOJİ[Fr. < Yun.] ile METROLOJİ

( Kalıkbilim, hava [durumu] bilgisi. İLE Ölçübilim. )


-METODİK/METOTLU değil/yerine/= YÖNTEMLİ



-METOT(/D) değil/yerine/= YÖNTEM



-MEVEDDET[Ar.] ile/ve/||/<> HUB[Ar.]

( Kişiye özgü sevgi. İLE/VE/||/<> Sevgi. )


-MEYDAN OKUNAMAZLAR:
YEL ve/||/<> SÖZLÜK ve/||/<> MASUM/SEVGİ



-MEYL ve/> MUHABBET ve/> AŞK ve/> BULMAK VE OLMAK

( MÜEBBED MUHABBET )


-MEYVENİN OLGUNLAŞMA DEVRESİ = MEVSİM-İ NAZC-İ SEMERE = PÉRIODE DE MATURATION



-MEZELLET[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, BAYAĞILAŞMA



-MEZUNİYET ile EMEKLİLİK



-MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK

( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )


-MİHNET(SIKINTI) ile/değil/yerine/<>/></< MİNNET



-MİHNET ile/ve/<> TÂKAT



-MİNARE ile "EĞİK MİNARE"

( )


-MİNNET DUYMAK ile SAYGI DUYMAK



-MİSAFİRPERVER değil/yerine/= KONUKSEVER



-MİSK KOKUSU ile/ve/değil/yerine DOST KOKUSU



-MİSTİK ile/ve AŞKIN



-MİT ve/||/<>/> ÜMİT



-MİZAN ile/ve USÛL/YÖNTEM



-MIZIKÇI/LIK değil/yerine/= OYUNBOZAN/LIK

( Çeşitli nedenlerle oyunu bozan, yenilgiyi kabul etmeyen, kolayca darılan kişi. )


-MOBBING[İng.] değil/yerine/= BEZDİRİ



-MODERN DÜŞÜNÜŞ/ANLAYIŞ/YAKLAŞIM ile/ve/değil/yerine/> POSTMODERN DÜŞÜNÜŞ/ANLAYIŞ/YAKLAŞIM

( Ya, ya da ilkesiyle/yaklaşımıyla. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Hem, hem de ve Ne, ne de ilkesiyle/yaklaşımıyla. )


-MORİTANYA'DA:
ÇAY ve 3 SUNUM/ANLAMI

( Moritanya'da, ufak bardakta üç kez çay ikram edilir.

1. Yaşamın kendi gibi acıdır.
2. Aşk kadar tatlıdır.
3. Ölüm kadar katıdır. )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Işık ya da seslerin kullanılarak bilgi aktarılmasını sağlayan yöntem/abece. İLE/VE/||/<> Görme engelliler abecesi. )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Hem görmeyen, hem de duymayan bir çocuğun, nasıl eğitilip yaşama katılabileceğini ve tek başına ayakta kalabileceğini, böyle bir durumun tüm zorlukları ve buna karşın olan çaba ve çözümlerini de ayrıntılarıyla gösteren, çok etkileyici ve çok başarılı bir film olan "Benim Dünyam" adlı filmi [Uğur Yücel - Beren Saat] izlemenizi salık veririz. )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Mors Abecesi ve Metin - Mors Çeviricisi için burayı tıklayınız... )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( Yıldızlararası(Interstellar) filmini de izlemenizi salık veririz... )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

(

"Braille Abecesi ve Louis Braille'nin Öyküsü" yazısı için burayı tıklayınız... )


-MORS ABECESİ ile/ve/||/<> BREYL(BRAILLE) ABECESİ

( DUMLUPINAR

"Delikanlı, Askeri Deniz Lisesi'ni kazanır ve Heybeliada'da okula başlar...

Bu arada, tanıştığı o Çanakkale'li kıza âşık olmuştur. Okulla beraber, aşkını büyüterek geliştirir. Arada mektuplaşmalar yazışmalar ve gün gelir, okul biter. Deniz Harp Okulu'nu da bitiren delikanlı, artık, Teğmen olmuştur.

Yine her zaman buluştukları kır kahvesinde buluşmak için randevulaşırlar. Önce delikanlı gelir, sonra da genç kız. Genç kız geldiğinde delikanlının yüzü düşmüş, yüzü asık onu beklemektedir. Genç kız, bu yüzü hiç beğenmemiştir. "Ayrılık zamanı geldi" diye düşünerek hazırlamıştır kendini. Önceki buluşmalardaki o heyecan, o sevinç, artık yoktur delikanlıda...

Usulca yanına yaklaşır ve "Hoş geldin" der. Kuru bir "sen de hoş geldin" diye aldığı yanıt, iyice hüzne boğmuştur genç kızı.

Artık bu aşkın sonuna geldiğini düşünerek sorar;

- "Senin bir sıkıntın mı var?"
- "Evet!"
- "Haydi söyle o zaman, her şeye hazırlıklıyım."v - "Yaa... Beni bir denizaltıya verdiler", der genç... Kızgınca...

Genç kız, artık rahatlamıştır. Sorunun kendi değil denizaltı olduğunu duyunca içinden bir ohh çeker.

- "Ne var bunda?" diye sorar genç kız.
- "Yaa öyle deme! Biz denizciler, gemideyken sevdiklerimizle haberleşemiyoruz. Denizaltıdan nasıl haberleşeceğiz?"

Ve delikanlı, üzgün bir sesle sorar genç kıza...

- "İstersen ayrılalım!"
- "Hayır! Asla! Ben, seni bırakmam!" diye yanıtlar genç kız.

Delikanlı, beklediği bu yanıtı alır almaz heyecanlanır ve elinde tuttuğu paketi kıza uzatır.

- "Sana armağan getirdim. Al!"
Kızın kalbi hızla atmaya başlar. Neredeyse duracak gibi olur ve içinde yüzük olduğunu tahmin ettiği paketi heyecanla açar ama şaşkınlıktan duraklar. Paketin içinde bir fener ve mors abecesini gösteren kitap bulunmaktadır. Kız, şaşkınlıkla yine sorar...

- "Bunlar da ne?"
- "Yaa biz Çanakkale boğazından denizaltı ile çok geçeceğiz ve geçişlerimiz hep yüzeyden olur. Sen de fenerle mors abecesini kullanarak sana haber verdiğim zamanlarda yazışırız. Olmaz mı?"
- "Bunlarla mı yazışacağız?" diye sorar genç kız, yeniden.
- "İstemiyorsan ayrılalım!" der delikanlı.
- "Yok! Hayır!" der genç kız... "Ayrılık yok! Yaşasın mors!" diye yineler delikanlıya.

Genç kız, mors abecesi üzerinde çalışmaya başlar. Tüm ayrıntılarıyla öğrenir ve kullanabilir seviyeye gelir artık. Birkaç gün sonra haber gelir delikanlıdan. Gelen iletiye göre beş gün sonra gece saat 01:00'de geçeceğini ve kendine ileti yazmasını, kendinin de ona ileti göndereceğini iletir. Genç kız, belirtilen zaman ve saatte pencerede hazır bekler. Gelibolu'da denizaltı denizden süzülerek geçerken, çevrenin zifiri karanlığında, uzaklardan bir yerden yanan ışık pırıltılarını fark eder güvertedeki komutan ve öteki subaylar... İçlerinden biri...

- "Bakın bakın! İleriden bir yerden ışık yanıp sönüyor" diye dikkat çeker.
- "Çabuk okuyun! Bakalım ne diyorlarmış?" diye emir verir komutan. Subaylardan biri heceleyerek okur...

- "S-e-n-i-s-e-v-i-y-o-r-u-m..."

- "Bu ne lan?"" diye sorar komutan.

Hemen yanında duran delikanlı Teğmen...

- "Komutanım. "O, benim sevgilim!" der en şirin haliyle...
- "Nedir oğlum bu?"
- "Komutanım. Mors abecesi kitabı armağan etmiştim ve ben geçince bana yazarsın demiştim. İşte o!" diye yanıtlar delikanlı Teğmen.
- "Vayy be aferin lan! Desene biz bunca zaman boğazları hep boş geçmişiz."
- "İzin verir misiniz komutanım. Ben de bir ileti göndereyim."
- "Neyle?"
- "Cep fenerim var komutanım." der delikanlı Teğmen.
- "Ne feneri? Aç yansıtıcıyı! Geç başına! Gönder iletini!" der komutanı Teğmen'e...

Yansıtıcıyı açan Teğmen, yanıp söndürürken, sanki Gelibolu'yu yakıp tutuşturuyordu aşkından... İlk kez böyle bir şeyle karşılaşan Gelibolu halkı ise sanki uzaylılar istila etmiş gibi heyecanlanmıştı Teğmen ile genç kızın aşkından.

Gelen iletileri heceleyerek kâğıda dökmeye çalışan genç kız, denizaltı geçtikten sonra elindeki kâğıdı okur.

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R!" yazılıydı delikanlıdan gelen iletide.

Bu olay, tüm denizaltıcılar arasında duyulmuştu. Artık herkes delikanlı Teğmen ile genç kızın aşkını anlatıyordu...
Birkaç gün sonra bir haber daha gelir. "Bir hafta sonra gece saat 02:45'te pencerede ol! Ben geçiyorum. Bana ileti gönder. Ama dikkat et! Konvoy durumunda geliyoruz ve ilk denizaltıda ben varım. Sakın sırayı şaşırma!"

Genç kız yine belirtilen saatte pencerede bekler...

Gecenin karanlığında Ege Denizi'nden, Çanakkale Boğazı'na giren denizaltılar süzülerek ilerliyordu. Genç kız, fenerini yakıp söndürerek iletisini göndermeye başladı. Işıkları gören denizaltındaki denizciler...

- "Bakın bakın! Işık, yanıp sönüyor okuyun!"

"S-e-n-i-s-e-v-i-y-o-r-u-m"

- "Vay be! Duyduğumuz doğruymuş. Gerçekten böyle bir aşk varmış!" der denizaltının kaptanı Bahri Kunt.
- "İyi de bu kızın sevgilisinin denizaltısı öndeydi. İlk denizaltıydı. Niye bize ileti gönderdi ki?" diye kendi kendine seslice sormadan edemez kaptan.
- "Komutanım. Herhalde uyuyakaldı ya da sırayı şaşırmıştır." diye yanıtlar subaylardan biri.
- "Yahu geçip gideceğiz. Şimdi kız haber almazsa yanlış anlayacak. Rahat uyuyamaz... Nasılsa gecenin karanlığı. Kimse anlamaz. Açın şu yansıtıcıyı!" emrini verir kaptan Bahri Kunt.

Ve iletiyi gönderir...

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R!"

Tarih, 04 Nisan 1953'tü...

O konvoyun 1. denizaltısının adı ise "Dumlupınar"dı...

Çanakkale'nin Nara burnu açıklarında, İsveç bandıralı ve buzkıran donanımlı Naboland gemisinin çarpması sonucu Çanakkale Boğazı'nın derin sularına az önce gömülmüştü...

Konvoydaki 2. denizaltı ise bunu hiç fark etmeden devam etmişti ve boğazdan ilk geçen denizaltı olmuştu... 81 denizcimiz ile beraber o genç delikanlı Teğmen...

"S-O-N-S-U-Z-A-K-A-D-A-R..." sürecek olan son uykularına dalıyordu...

Anılarına saygıyla... Mekânları cennet olsun... )


-MOZAİK ile/ve/değil/yerine/||/<> AŞURE



-MU'TAZIB[Ar.] ile BİRBİRİNE YARDIM EDEN

( BİRBİRİNE YARDIM EDEN )


-MUALLİM[Ar. < İLM] değil/yerine/= ÖĞRETMEN

( Tâlim eden, öğreten, öğretmen, hoca. )


-MUAMELE ve/<> MUHASEBE



-MUAVİN[Ar.] değil/yerine/= YARDIMCI



-MUAYEDE[Ar.] değil/yerine/= BAYRAMLAŞMA



-MUAZZEZ[Ar.] değil/yerine/= SAYILAN, SAYGI DUYULAN/GÖSTERİLEN



-MÜBÂGAME değil/yerine/= TATLI DİLLİLİK



-MÜBÂREK[< BEREKET] değil/yerine/= VERİMLİ/KUTLU

( BEREKETLİ, FEYİZLİ | UĞURLU, HAYIRLI, MUTLU, KUTLU )


-MÜBAŞERET[Ar.] değil/yerine/= GİRİŞİM

( Bir işe başlama. )


-MÜBTESİM[< TEBESSÜM] ile GÜLÜMSEYEN, TEBESSÜM EDEN



-MÜCADELE değil MÜCÂDELE



-MÜCADELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MÜZAKERE



-MÜCÂDELE değil/yerine/= SAVAŞIM/GÜREŞ



-MÜCBİR[< CEBR] değil/yerine/= ZORLAYICI/ZORLAYAN



-MÜCEDDİD[< CEDÎD] ile/ve/||/<> MUHYÎ[< HAYÂT]

( Yenileyen, yenileyici, yeni bir şekil ve sûret veren, tecdîd eden. | Dine yeni bir açı katan kişi. İLE/VE/||/<> İhyâ eden, dirilten, canlandıran, yaşam/hayat veren. )


-MUCİZE ile KERÂMET ile MAÛNET(Allah'ın yardımı/inâyeti.) ile İSTİDRÂC

( Peygamberlerde/n. İLE Velilerde/n. İLE Mü'minlerde/n. İLE Kâfirlerde/n. )


-MÜFLİS ile/değil/yerine/>< MÜFLİK

( İflâs eden. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birinci sınıf şiir yazan şair. )


-MUGALEBE[< GALEBE]/TEGALÜB ile ...

( GALEBE ÇALMAYA, ÜSTÜN GELMEYE UĞRAŞMA | GALİP, ÜSTÜN )


-MUHABBET VE SAYGILI OLMAMAK/HÜRMETSİZLİK ile/yerine MUHABBET VE SAYGI/HÜRMET

( Önceki halden daha kötü duruma getirir. İLE/YERİNE Muhabbetsiz saygı bir yere ulaştırmaz fakat kişiyi bozmaz. )


-MUHABBET ile/ve MERHAMET



-MUHABBET ile/ve/<> MERHAMET ile/ve/<> ADÂLET



-MUHABBETİN/AŞKIN DERECELERİ'NDE:
MEYL ile/||/<>/> ARZU ile/||/<>/> SAHÂBET ile/||/<>/> GARÂM ile/||/<>/> VEDÂD ile/||/<>/> ŞEGAF ile/||/<>/> TEFÎN ile/||/<>/> TEABBÜD ile/||/<>/> HULLET ile/||/<>/> IŞK

( Öteki dillerde bizim "muhabbet" gibi çok anlamlı bir sözcük var mıdır bilmem. Ama şu kadarını söyleyeyim... Bizi bilmek demek, biraz da bu sözcüğü tüm anlamlarıyla bilmek demek...

Muhabbeti; sevgi, aşk, sevdâ, dostluk, bağlılık, sohbet, yârenlik etmek anlamlarında kullanıyoruz. Birini sevdiğimizde ona muhabbet besleriz. Sevdiğimizle oturup konuştuğumuzda muhabbet etmiş oluruz. Bir erkek ile bir kadının birbirini tanımasına ve sevmesine vesile olanlara "muhabbet tellâlı" deriz. Ama konu tasavvuf olunca sözcük farklı anlamlar kazanmaya başlar.

Eskiler, muhabbeti, şiddetine göre on dereceye ayırmış. Öncesi ilgi duymak, sonrası muhabbetin şiddetiyle yok olmak olan muhabbet olmaz ise yolculuk da olmaz. Sırayla açıklayalım...

1. MEYL: Sözlükte bir yöne doğru yönelmek, eğilmek, eğik duruma gelmek anlamı verilmiş. Biz ise birine ya da bir şeye yönelmek, sevgi, ilgi göstermek, istek ve arzu duymak anlamlarında kullanıyoruz. Tasavvufta yolun en başındakilere muhib deriz. Muhib, ilgi duyan kişidir. Yolun başı ise ilgi duymaktır. O yüzden;

Âşık oldur kim kılar cânın fedâ cânânına
Meyl-i cânân itmesin her kim ki kıymaz cânına


(Fuzûlî)

İlgi duymaya başladığımız anda yolculuğumuz başlar. Çünkü meyl ile başlayan yolculuğun sonu bu uğurda canını vermektir.

2. ARZU: Meyl, irâdeye yükselirse arzu adını alır. İrâdeye yükselmesi ise yâri istemek ile olur. Ama bunun da bir bedeli vardır.

Cân la’lin eyler arzû yâr içmek ister kanımı
Yârâb ne vâdîdir bu kim cân teşne cânân teşnedir


(Bâkî)

3. SAHÂBET: Benimseyip koruma, kayırma suretiyle sâhiplenme, sâhip çıkma anlamlarında kullandığımız sözcük, Arapça olmasına karşın anlamını Türkçe'de kazanmış. Kişinin arzu ettiği kişiye karşı, gönlünden bir akış, bir eğilim peyda olması sonucunda da korumaya, sahiplenmeye başlar.

4. GARÂM: Olağanüstü sevgi, şiddetli arzu ve iştiyâk, büyük aşk anlamına gelen garâm, sevginin gönle âdeta yapışmasıdır.

Cenap Şehabeddin;

Uyan ey bister-i sînemde yatan tıfl-ı garâm

derken âşık olmaya başladığını ya da âşık olmak arzusunu dile getiriyordu.

5. VEDÂD: Sevgi, dostluk, muhabbet anlamlarına gelen vedâd, muhabbetin saf ve katıksız durumu. Gönülden öteki eşya ve kişilere olan ilginin atılması durumu. Aynı sözcükten türeyen vedûd ise “Kullarını çok seven, onları lûtfa, ihsâna gark eden; sevilmeye lâyık ve müstahak yalnız kendi olan” anlamında Allah’ın adlarındandır.

6. ŞEGAF: Sevginin kalbi istilâ etmesi, aşırı sevgi, mecnûnca, çılgınca sevme. Kalp, sevilen şey dışındakilerden temizlenince bu sefer sevgi coşmaya başlar, kalbin tamamını fetheder, istilâ eder.

7. TEFÎN: Örümcek ağı demek olan tefîn, aşkın bir üst derecesi. Kalbin her yanını istilâ eden sevgi, kalpten taşmaya başlar. Kalpten taşmaya başlaması ise kontrolün aşk sahibinin elinden çıkıp aşkın eline geçmeye başlamasıdır. Öyle ki aşk, örümceğin ördüğü ağ gibi kişinin her tarafını kapsar, örer, onu âdeta sıkı sıkı bağlar.

8. TEABBÜD: Kul köle olmak, tapınmak anlamındaki teabbüd, kişinin artık aşkın elinde oyuncak olduğu haldir. Bu durumdaki âşığı, Hayretî şöyle anlatır:

Gam yeriz kan yutarız kûşe-i mihnette müdâm
Sanma biz kevser-i cennât-ı naîmin kuluyuz


9. HULLET: Gerçek dostluk anlamındaki hullet, sevgiliden başka kimsenin kalmadığı durumu açıklamak için kullanılır. Hullette iki özellik bulunur. Biri sadâkât yani doğruluk, öteki de samimiyet. Aşkın sondan bir önceki durumudur. Artık aşkın gerçek olduğundan, heves ya da yanılsama olmadığından emin olunmuştur.

10. IŞK: Muhabbetin en son hali ve en aşırı derecesidir. Halkanın tamamlandığı son zincir. Zât, sıfata meylettiğinde, kalpte ortaya çıkarak tüm damarlarda akıp tüm organlara yayılan aşırı muhabbet. Hallâc’ın her tarafı kesildiğinde, kanının yerlere Allah Allah diyerek akmasının nedeni de Züleyha’nın kanının Yusuf diye diye akmasının nedeni de budur. Işk öyle bir durumdur ki kişinin nazarında, sevdiğinden başka bir şey olmaz ve tüm ilgisini sevdiğine gösterir. Sadece gözleriyle ve gönlüyle değil baştan ayağa tüm âzâsıyla sevdiğini müşâhede eyler.

Tasavvuf, meyl ile başlayıp ışk ile biten bir yolculuktur. O yüzden,

Muhabbet bir kef-i Dâvud’dur pûlâdı mûm eyler
(Suzî-i Prizrenî)

ve

Muhabbet öyle bir sırdır ki bin setr et nihân olmaz
(Îzzet Molla)

Işk sahipleri nerede olursa olsun hemen bilinir.

Son sözü de Fuzûlî söylesin:

Aşk imiş her ne vâr âlemde
Muhabbetiniz daim, aşkınız bâkî ve dâim olsun.



İsmail Güleç (Prof.Dr.) | www.ismailgulec.net )


-MUHABBETİN/AŞKIN DERECELERİ'NDE:
MEYL ile/||/<>/> ARZU ile/||/<>/> SAHÂBET ile/||/<>/> GARÂM ile/||/<>/> VEDÂD ile/||/<>/> ŞEGAF ile/||/<>/> TEFÎN ile/||/<>/> TEABBÜD ile/||/<>/> HULLET ile/||/<>/> IŞK

( Aşk Merdiveni [Diotima]





6. Basamak: Aşkın kendine duyulan aşktır. Kişi, güzelliği kendi biçiminde görür ve aşkın güzelliğini olduğu gibi sever. Her özel ve güzel olan, bu biçimle bağlantısı nedeniyle güzeldir.

5. Basamak: Genel olarak bilgiye duyulan aşktır.

4. Basamak: Yasalara ve kurumlara duyulan aşktır.

3. Basamak: Nefs sevgisidir. Bu, fiziksel özelliklerin bir kenara bırakıldığı, manevi ve ahlâkî güzelliğin sevgiyi tetiklediği aşamadır. Bu adımda, kişi, nitelikli zihinlere âşık olacaktır.

2. Basamak: Tüm güzel gövdelerin sevgisidir. Kişi, tüm gövdesindeki güzelliği görür ve farklılıkları sevmeyi öğrenir.

1. Basamak: Tek bir gövdenin sevgisidir. Bu aşk, belirli bir gövdeye duyulur. Fiziksel özelliklere duyulan bir istektir. )


-MUHÂCEZE[Ar.] ile MUACCİZE[Ar. < ACZ]

( Fısıldamak. İLE Sıkıntı verme, bıktırma, usandırma, tâciz etme. | Yapışkanlık, sırnaşıklık. )


-MUHÂFAZA ile/ve için MERHAMET



-MUHAFAZAKÂR[Ar., Fars.] değil/yerine/= TUTUCU



-MUHAFAZAKÂRLIK ile/ve/||/<> TEPKİSELLİK



-MÜHEYYİÇ[Ar.] değil/yerine/= COŞTURUCU



-MUHTAÇ OLMAK/İHTİYAÇ DUYMAK değil/yerine/= GEREKSİNMEK/GEREKSİNME DUYMAK



-MUHTEREM[Ar. < HÜRMET] ile SAYGIDEĞER/SAYIN

( Saygıdeğer, sayın, ihtirâm olunmuş. )


-MUİT[Ar.] değil/yerine/= YARDIMCI ÖĞRETMEN



-MUKADDES/KUTSAL ile/ve/değil MÜBÂREK/İDUK

( Kutsallık, herşeye verilmez. )


-MUKARRİN[< KARN]:
BİRLİKTE BULUNDURAN, TAKRÎN EDEN



-MUKÂVEMET[Ar.] değil/yerine/= DİRENME

( Dayanma, karşı durma, karşı koyma, direnme, direniş. | Direnç. )


-MUKÂVİM[Ar.] değil/yerine/= DİRENÇLİ

( Dayanıklı, güçlü, dirençli. | Karşı koyan, başkaldıran. )


-MÜKEMMEL[Ar. < KEMÂL] ile MÜKEMMİL[Ar. < KEMÂL]

( Tam, olgun, kusursuz, eksiksiz, kemâle erdirilmiş, kemâl bulmuş, tekmîl. | Güzel, âlâ. İLE Tamamlayan, tamamlayıcı, ikmâl eden. )


-MÜKEMMELLİK/KEMÂL ile/ve ÖLÜM

( Ölmeden önce ölün! - MÛTÛ KABLE EN TE-MÛT )


-MÜKEMMELLİK/KEMÂL ile/ve ÖLÜM

( Ölüm, ölüler için! Diriler için ölüm yok. )


-MÜKEMMELLİK/KEMÂL ile/ve ÖLÜM

( ÂŞIKLAR ÖLMEZ YERDE ÇÜRÜMEZ ÖLEN, HAYVAN İMİŞ )


-MÜKRİM[Ar.] değil/yerine/= KONUKSEVER



-MUKTESİT[Ar.] değil/yerine/= TUTUMLU



-MÜLÂHAZA[< LÂHZ] değil/yerine/= DİKKATLE BAKMA | İYİCE DÜŞÜNME | DÜŞÜNCE



-MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] ile/ve/değil/yerine/<>/< LİYÂKAT



-MÜLÂKÎ[< LİKA]:
BULUŞAN, KAVUŞAN | GÖRÜŞEN



-MÜLKİYET ile/değil/yerine/< AİDİYET

( Kendine. İLE Kendini. )


-MÜLTEFİT[Ar.] değil/yerine/= GÜLERYÜZLÜ



-MÜMKÜN MERTEBE değil/yerine/= OLABİLDİĞİNCE



-MÜNCÎ[Ar. < NECÂT] değil/yerine/= KURTARAN



-MÜNSİF ile ...

( İNSAFLI )


-MÜNTEVÎ[< NEV]:
BİR ŞEY YAPMAYA NİYETLENEN



-MÜRECCAH[< RÜCHÂN] ile YEĞLENEN, TERCİH EDİLEN, ÜSTÜN TUTULAN



-MÜRÜVVET[< MER] değil/yerine/= KUTSEVİNÇ İNSÂNİYET, MERTLİK, YİĞİTLİK | CÖMERTLİK, İYİLİKSEVERLİK



-MÜŞÂHEDE ve/<> MÜKÂŞEFE

( Görmek. VE/<> Perdeyi açmak. )


-MÜSÂVEME[< SEVM] ile ...

( Pazarlık etme. | Bir malın önceki değerini dikkate almadan herhangi bir değer ile satmak. )


-MÛSİKÎŞİNAS ile/ve MUTRİB

( Müzikle uğraşan. )


-MUSLUK (OLMAK) değil/yerine SU (OLMAK)



-MUSTAFA KEMAL/ATATÜRK ile/ve/||/<>//< KÂZIM KARABEKİR



-MÜSTAHDEM/HADEME[Ar.] değil/yerine/= HİZMETLİ



-MÜSTAHZAR[Ar. < HUZUR] ile/ve/||/<>/>/< MÜSTAHZIR[Ar.]

( Hazırlanmış, huzura getirilmiş, istihzar edilmiş. | Zihinde tutulmuş. İLE/VE/||/<>/>/< Hazırlayan, istihzar eden. )


-MÜSTASHAB[Ar. < SOHBET] ile MÜSTASHİB[Ar. < SOHBET]

( Yanında arkadaş olarak bulundurulan. İLE Yanına alan, beraber olunan, istishâb eden. )


-MÜSTEHLİK[Ar. < HELÂK] değil/yerine/= TÜKETİCİ | YİYİP İÇEREK TÜKETEN, BİTİREN



-MÜSTEKMİL[Ar. < KEMÂL] ile MÜSTEKMİN[Ar. < KEMN ve KÜMÛN]

( Tam, olgun bir duruma getiren, eksiksiz olarak bitiren, istikmâl eden. İLE Gizlenen, saklanan. )


-MÜŞTEREK[Ar.] değil/yerine/= BİRLİKTE, ORTAK/LAŞA



-MUTCULUK(MUTLULUKÇULUK) ile/ve YARARCILIK ile/ve HAZCILIK



-MÜTEBAHHİR[Ar.] değil/yerine/= GENİŞ/DERİN BİLGİSİ OLAN



-MÜTEBESSİM[< BESM] değil/yerine/= GÜLÜMSEYEN/GÜLEÇ :)



-MUTEDİL[Ar.] değil/yerine/= DENGELİ | ILIMAN



-MUTEDİL[Ar.] değil/yerine/= ILIMAN/ILIMLI



-MÜTEFEKKİRE ve/<> TERTİB



-MÜTEKÂMİL[Ar.] değil/yerine/= OLGUNLAŞMIŞ



-MÜTEMAHHIZ[< MÜTEMAHHIZÎN] ile İNANARAK, CAN VE GÖNÜLDEN ÇALIŞAN



-MUTENA[Ar.]/GÜZİDE[Fars.]/ELİT[Fr.] değil/yerine/= ÖZENİLMİŞ | SEÇİLMİŞ, SEÇKİN, BEĞENİLMİŞ, ÖNEMLİ



-MÜTENÂSIR[Ar. < NÂSIR] ile MÜTENASSIR[Ar. < NASR] ile MÜTENÂSİR[Ar. < NESR] ile MÜTENÂSİL[Ar. < NESL]

( Yardımlaşan, birbirine yardım eden. İLE Hristiyan olan, tenassur eden. İLE Saçılan, intisâr eden. İLE Doğup büyüyen, tenâsül eden. )


-MÜTEŞABİH ile/ve/değil/||/<> MESEL



-MÜTEVÂZI değil/yerine/= ALÇAKGÖNÜLLÜ/GÖNLÜ YERDE/KOTKU



-MUTLAK (KAVRAMLAR) ile/ve/değil EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK (KAVRAMLAR)

( Birbirinden ayrılamayan kavramların didişmesi. )


-MUTLAK (KAVRAMLAR) ile/ve/değil EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK (KAVRAMLAR)



-MUTLAK KABUL ETMEK ile/değil/yerine ÖNEMSEMEK



-MUTLAK ile/ve ADÂLET



-MUTLU İKEN ile ÜZÜNTÜLÜ İKEN ile ÖFKELİ İKEN

( Söz verme! İLE Yanıt verme! İLE Karar verme. )


-MUTLU OLABİLMEK ile/ve "TAM OLABİLMEK"



-MUTLU OLMAK İÇİN GEREKEN "BENCİLLİK":
"SADECE KENDİNİ DÜŞÜNMEK" değil/yerine ÖNCELİKLE KENDİNİ DÜŞÜNEBİLMEK



-MUTLU OLMAK:
"HERŞEYİN YOLUNDA OLMASIYLA" değil SORUNLARI, GÖRMEMEZLİKTEN GELEREK



-MUTLU-MESUT (YAŞAMAK)



-MUTLU/LUK ve/||/<>/>/< DİNGİN/LİK



-MUTLU ile/ve/<> MEMNUN

( Başarının sırrı nedir bilmiyorum fakat başarısızlığın sırrı herkesi memnun etmeye çalışmaktır. )


-MUTLULUK ARAYIŞI değil/yerine MUTLULUK

( Mutluluğa engel olan şey, mutluluk arayışıdır. )


-MUTLULUK ARAYIŞI değil/yerine MUTLULUK

( Mutluluk, kelebek gibidir. Biz yakalamaya çalıştıkça, o kaçar. Ne zaman ki, dikkatimizi başka şeylere veririz, ancak o zaman gelip omzumuza konar. )


-MUTLULUK İÇİN ...:
DAHA AZ ... ve/>< DAHA ÇOK ...

( ... nefret edelim. VE/>< ... sevelim.
... kaygılanalım. VE/>< ... dans edelim.
... alalım. VE/YERİNE/>< ... verelim.
... tüketelim. VE/YERİNE/>< ... üretelim/türetelim.
... somurtalım. VE/YERİNE/>< ... gülelim.
... konuşalım. VE/YERİNE/>< ... dinleyelim.
... korkalım. VE/YERİNE/>< ... deneyelim.
... yargılayalım. VE/YERİNE/>< ... kabul edelim.
... izleyelim. VE/YERİNE/>< ... yapalım.
... şikâyet edelim. VE/YERİNE/>< ... takdir/tebrik edelim. )


-MUTLULUK, ...:
"YAŞAM TARZIMIZDA" değil YAŞAMA BAKIŞ TARZIMIZDA



-MUTLULUK:
DAHA ÇOK OLANI ARAMAK değil/yerine/>< DAHA AZ OLANIN, TADINI ÇIKARMAK



-MUTLULUK:
"EN"/DAHA FAZLA ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< EN/DAHA AZDAN ZEVK ALMA/ALABİLME



-MUTLULUK:
FİYATI OLANLARLA değil/yerine DEĞERİ OLANLARLA



-MUTLULUK:
GERÇEK ile/ve/||/<> GÖRELİ



-MUTLULUK:
GERÇEKLİK ile/ve/değil/yerine/-/||/<> BEKLENTİSİZLİK



-MUTLULUK:
İSTASYON ile/değil/yerine/>< YOLCULUK



-MUTLULUK:
KİŞİDE/MALDA/MAKAMDA değil/yerine AMAÇTA



-MUTLULUK ile AŞK ile EFSANE

( İki kişi, birbirini sever ve birlikte olurlarsa MUTLULUK olur. İki kişiden, biri sever de öbürü kaçarsa AŞK olur. İki kişi, birbirini sever de kavuşamazlarsa EFSANE olur. )


-MUTLULUK ile/ve/değil AVUNMAK



-MUTLULUK ve/||/<> CİVANMUKTİ

( Bedenli olarak bu dünyada yaşarken özgürlüğe, kurtuluşa, mutluluğa erişenler. )


-MUTLULUK ile/ve/||/<> DOSTLUK ile/ve/||/<> AŞK

( Birlikte gülebiliyorsak. İLE/VE/||/<> Birlikte ağlayabiliyorsak. İLE/VE/||/<> Birlikte susabiliyorsak. )


-MUTLULUK ile/ve GÜÇ



-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Keyif (haz), şeylere bağımlıdır, mutluluk ise değil. )


-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Mutlu olmak için şeylere gereksinimimiz olduğuna inandığımız sürece, onların yokluğunun bizi perişan edeceğine de inanırız. )


-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Gövdenin ve zihnin doğru hali ve doğru kullanımı alabildiğine haz vericidir. Yanlış olan, haz arayışı içinde olmaktır. )


-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Mutlu olmadığınızdan, mutluluğu hazda ararsınız; haz acı getirir, bunun için de ona dünyevi dersiniz; o zaman başka türlü bir hazzı, acısız bir hazzı özlersiniz, ona da ilâhi/tanrısal dersiniz. )


-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Mutluluk, dünyasal ve dünyasal olmayan, içte ve dışta gerçekleşen her şeydir. )


-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Mutlu olmak için kendinizi (özünüzü) bilmek dışında hiçbir şeye gereksiniminiz olmadığını bilmek bilgeliktir. )


-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Haz, acının geçici olarak ertelenişidir. )


-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Pleasure depends on things, happiness does not. )


-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( As long as we believe that we need things to make us happy, we shall also believe that in their absence we must be miserable.
The right state and use of the body and the mind are intensely pleasant. It is the search for pleasure that is wrong.
Because you are not happy you seek happiness in pleasure; pleasure brings in pain and therefore you call it worldly; you then long for some other pleasure, without pain, which you call divine.
Happiness is both worldly and unworldly, within and beyond all that happens.
To know that you need nothing to be happy, except self-knowledge, is wisdom.
Pleasure is but a respite from pain. )


-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Hazların büyüsüne kapıldığımız oranda/sürece, mutluluktan da uzaklaşmış oluruz. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Kişi/insan her zaman için mutluluktur fakat asla mutluluk sahibi değildir. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Her şeyden çok iç huzuruna gereksiniminiz var -ki bu iç ve dış arasındaki uyumu gerektirir. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Huzurlu olmadıkça gerçeği göremezsiniz. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Eğer huzur istiyorsanız o yolda çaba göstermelisiniz. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( İçindeki huzur kişinin felâketlere daha çabuk karşı gelmesini sağlar. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Huzuru olan kişi özgür olur ve özgür olan kişi de başkalarını özgürlüğe ulaştırır. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Omurgayı hiçbir eylem rahatsız etmediğinde, huzursuz zihin yavaş yavaş rahatlar. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Sadece aslî olanda sükûn ve huzur vardır. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Ne tür bir huzur? İstediğinize sahip olmanın huzuru mu, yoksa sahip olmadığınızı istememenin huzuru mu? )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( EUDAIMONIA ile/ve/değil ... )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Takmadığın kadar. İLE/VE/DEĞİL Boşverdiğin kadar. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( One is always bliss, but never blissful.
You cannot see the true unless you are at peace.
If you want peace you must strive for it.
What kind of peace is it? The peace of having what you want, or not wanting what you do not have? )


-MUTLULUK ile ISTIRAP

( Herkesle paylaşılabilir. İLE Özel ve az kişiyle paylaşılabilir. )


-MUTLULUK >< KİBİR/BÖBÜRLENME



-MUTLULUK = SAADET = HAPPINESS[İng.] = BONHEUR, FELICITÉ[Fr.] = GLÜCK[Alm.] = FELICITAS[Lat.] = FELICIDAD[İsp.]



-MUTLULUK ile/ve/||/<>/>/< SÜKÛN



-MUTLULUK ile/ve/değil/||/<>/< TATMİN OLMA



-MUTLULUK ile/ve/> VERİMLİLİK



-MUTLULUK ve/||/<>/>/< YETİNMEK



-MUTSUZLUK MERKEZLERİ ile/ve/değil/yerine/>< MUTLULUK MERKEZLERİ

( 7. SAADET[SÜREKLİ MUTLULUK] MERKEZİ
------------------
6. YÜKSEK BİLİNÇ
5. KOŞULSUZ SEVGİ (BOLLUK)
4. SEVGİ
[mutluluk merkezleri]
ile/ve/değil/yerine/><
[mutsuzluk merkezleri]
3. GÜÇ
2. DUYGU
1. GÜVENLİK [en alt] )


-MUTSUZLUK MERKEZLERİ ile/ve/değil/yerine/>< MUTLULUK MERKEZLERİ

( YÜKSEK BİLİNÇ KILAVUZU )


-MUTSUZLUK NEDENLERİ'NDE:
CEHÂLET ve DALGI/GAFLET



-MUTSUZLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MUTLULUK

( Sahip olduklarımızı unuttuğumuzdan dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sahip ol(a)madıklarımıza ulaşmak için. )


-MUTSUZLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MUTLULUK

( En mutsuz kişi, geçmiş ve/ya da geleceğe (fazla) odaklı olandır. )


-MUVAZAA[Ar.] değil/yerine/= DANIŞIK/LIK



-MUZAHİR[Ar.] değil/yerine/= DESTEKLEYEN, YARDIM EDEN



-MÜZİK/ŞARKI ALBÜMLERİNDE:
10'DA BİRKAÇ ile 10'DA 10 ile 10'DA 100/1000

( Bir sanatçının, albümlerinde yaptığı müzik ve şarkıların ancak birkaçı, ötekilere göre çok daha fazla sevilir. İLE Bazı sanatçılarımızın, bazı albümlerinde bulunan parçaların, 10'unun da tutması, çok az sanatçının yakalayabildiği bir durum ve başarıdır. İLE Ancak birkaç sanatçımız da, 10 parçalık albümleriyle, bizde 100/1000 büyük şarkılık etki ve coşku uyandırıyor. Aşk şarkıları, bunların başında geliyor. Yazdığı sözleriyle, müziğiyle, buğulu hoş sadâsı, kişilere olan saygısı ve yakınlığıyla, sanat yaşamının başlangıcından beri aynı biçimde ve artarak devam eden tüm dinleyici/hayran kitlesine de baktığımızda, özellikle Yaşar'ım/ız, bu sanatçı ve şarkılara en iyi örneklerden biridir. Başarılarının artarak devamını dileyerek, saygı, sevgi ve teşekkürümüzü sunuyoruz... )


-MÜZİK ve/||/<> BEYİN

( )


-MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ



-NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile/ve/değil/||/<>/< ZARİF[Ar. < ZARÂFET]



-NÂİL OLMAK ile/ve/<> LÂYIK OLMAK/OLABİLMEK



-NAKİL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL (ETMEK)



-NÂLÂN[Fars.] değil/yerine/>< HANDÂN[Fars.]

( İnleyici, inleyen. DEĞİL/YERİNE/>< Gülen, gülücü, güler, sevinçli. )


-NÂLÂN[Fars.] değil/yerine/>< HANDÂN[Fars.]

( "Son Hıçkırık"[Hülya Koçyiğit - Kartal Tibet] filmini de izlemenizi salık veririz. )


-NAMAZ:
DÜŞÜNCE ve EYLEM BİRLİĞİ/BULUŞMASI



-NAMIK KEMAL ve/||/<>/< ABDÜLLÂTİF SUPHİ PAŞA



-NANKÖR[Fars.] ile/değil/yerine/>< VEFÂLI

( Tek bir yanlışınızı/eksiğinizi/zararınızı görse, tüm iyiliklerinizi/artılarınızı/yararlarınızı unutur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok fazla yanlışınızı/eksiğinizi/zararınızı görse bile iyiliklerinizi/artılarınızı/yararlarınızı unutmaz. )


-NARSİSİZM:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL



-NASFET/NISFET[Ar.] değil/yerine/= HAK VE ADÂLETE UYGUNLUK



-NÂSIH/NASÎH[< NUSH (çoğ. NASÂYİH)] ile ÖĞÜT VEREN, NASÎHAT EDEN | KUŞATMA



-NASIL BİLİRDİNİZ?:
ALLAH'A OLAN MUHABBETİYLE ve/<> İNSANA/KİŞİLERE OLAN HİZMETİYLE



-NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR



-NASIL? ile NE KADAR?



-NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )


-NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )


-NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Niçin'i olan, nasıl'a katlanır. )


-NASİP ile/ve/değil/yerine AZİM

( Nasip bilmeyip, azim biliriz. )


-NASİP ile/ve KISMET

( Bu kurda, bu kuşa, bu da nasip olursa bana. )


-NASİP ile/ve KISMET

( image

image )


-NAZ ile/ve/||/<> CAZ



-NAZ ile/ve NİYAZ (EHLİ OLMAK)

( ... İLE/VE Yalvarma, yakarma. | Dua. | Bazı tarikatlarda, küçüğün, büyüğe yönelik selâm, saygı ve duası. )


-NAZ ve/>< ŞEVK

( Süreksizlik. VE/>< Süreklilik. )


-NAZ ve/>< ŞEVK

( İSTİĞNA: Önerilen bir işe karşı nazlanma, nazlı davranma. | Doygunluk, gönül doygunluğu. )


-NAZAR ideğil/yerine/>< ÇALIŞMAK

( Nazar etme, ne olur; çalış, senin de olur! )


-NAZARÎ ERDEM ile/ve FİKRÎ ERDEM ile/ve HULKÎ ERDEM ile/ve AMELÎ ERDEM(SANATLAR)



-NE ARAYACAĞIMIZI BİLMEDEN ile/ve/||/<>/> NE BULACAĞIMIZI BİLMEMEK



-NE ATTIĞIMIZ ve/||/<> NE KATTIĞIMIZ



-NE KADAR SEVDİĞİNİZ ve/+/||/<> NE KADAR NAZİK YAŞADIĞINIZ ve/+/||/<> NASIL, ZARÂFETLE VAZGEÇEBİLDİĞİNİZ



-NE OLDU? ile/ve NASIL OLDU? ile/ve NEDEN OLDU?



-NE VAROLANI ile/ve/<> KİM VAROLANI

( İnsan dışındaki herşey. İLE/VE/<> İnsan. )


-NE-LİK ile/ve NİTELİK ile/ve İLİŞKİLERİ



-NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Hangi şey? VE/||/<>/>/< Ne asıl? VE/||/<>/>/< Ne'den? VE/||/<>/>/< Ne için? )


-NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Evren/doğa/nesne/insan. VE/||/<>/>/< Bilim. VE/||/<>/>/< Sanat. VE/||/<>/>/< Felsefe. )


-NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )


-NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( "What is?" question is metaphysical question. )


-NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Cosmos/nature/matter/human. VS./AND/||/<>/>/< Science. VS./AND/||/<>/>/< Art. VS./AND/||/<>/>/< Philosophy. )


-NE'LİK(SİZ) ile/ve NİTELİK(SİZ)



-NECÂT değil/yerine/= KURTULMA, KURTULUŞ



-NEDEN OLMAK ile "YOL AÇMAK"



-NEDEN OLMAK ile SAĞLAMAK

( Olumsuz durumlarda kullanılır. İLE Olumlu durumlar için kullanılır. )


-NEDEN OLMAK ile SAĞLAMAK



-NEDEN-ETKİ ile/ve/değil EYLEM-AMAÇ



-NEDEN-SONUÇ ile İLLET-MÂLÛL



-NEDEN:
400 değil 4YÜZSÜZ(/LÜK)



-NEDEN?(NE'DEN?) ile NASIL?(NE ASIL?)

( Bilimin sorularıdır. )


-NEDEN?(NE'DEN?) ile NASIL?(NE ASIL?)

( Önemli[öncelikli] olan, neyi yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınızdır. )


-NEDEN? ile/ve/<> NASIL?

( Bilimin sorularıdır. )


-NEDEN? ile/ve/<> NASIL?

( Nedeni olan, nasıla katlanır. )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( Hangi şey? VE Ne asıl? VE Ne'den? VE Ne için? )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( Her biri bir ötekinin nedenidir. )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( ... İLE Neden, sebep, vesile. | Eksik, noksan, kusur, garaz. | Yalandan özür. )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( Çocuk sorusu. İLE/VE Yetişkin sorusu. )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( "Ne?", doğa yasalarıyla bilinebilir. Ya "Kim?" )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( Felsefe ve din alanının sorularıdır. )


-NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )


-NEDEN/AÇIKLAMA:
ŞU ile/ve/<> ŞÖYLE



-NEDEN/ETKEN - ETKİ ile NEDEN - TEPKİ

( Cansızlarda. İLE Canlılarda. )


-NEDEN/SEBEP/MÜSEBBİB ile VESİLE



-NEDEN/SEL/LİK ile/ve GEREKÇE/Lİ/LİK

( [durumdan/olaydan] Önce. İLE/VE Sonra. )


-NEDEN/SİZ ile/ve/||/<> KOŞUL/SUZ



-NEDEN ile/ve "MADEN"



-NEDEN ile/ve/||/<> AMAÇ



-NEDEN ile BAĞLANTI



-NEDEN ile BAHÂNE[Fars.]

( ... İLE Neden, sebep, vesile. | Eksik, noksan, kusur, garaz. | Yalandan özür. )


-NEDEN ile HİKMET



-NEDEN ile/değil İLLET

( ... İLE/DEĞİL Varoluş nedeni. )


-NEDEN = İLLET, SEBEP = CAUSE, REASON[İng.] = CAUSE, RAISON[Fr.] = URSACHE, GRUND[Alm.] = CAUSA, RATIO[Lat.] = CAUSA, RAZON[İsp.]



-NEDEN ile KANIT

( Tek kanıtınız kendinizsiniz. )


-NEDEN ile/ve KENDİNİN NEDENİ

( Hiçbir şey, kendinin nedeni olamaz. )


-NEDEN ile/ve KENDİNİN NEDENİ



-NEDEN ile/ve ÖZGÜR NEDEN



-NEDEN ile SAİK



-NEDEN ile TETİKLEYİCİ

( Her şey kendi kendinin nedenidir. )


-NEDENİ ile/yerine/değil NEDENLERİNDEN BİRİ

( Her biri bir ötekinin nedenidir. )


-NEDENİ ile/yerine/değil NEDENLERİNDEN BİRİ



-NEDENİN YOKLUĞU ve/||/<>/> YOKLUĞUN NEDENİ



-NEDENİNİ GÖRÜP:
GÖZARDI EDEN / KAYITSIZ KALAN(LARDAN OLMAK) ile/değil/yerine GÖRDÜKLERİNDEN HOŞLANMAYANLARDAN OLMAK



-NEDENLENMEMİŞ, ZORUNLU VAROLAN ile/ve/<> NEDENLENMİŞ, ZORUNLU VAROLAN



-NEDENLERDEN BİRİNCİSİ ile/ve/değil/yerine NEDENLERDEN BİRİ



-NEDENLERİN BİLİMİ ile/ve NEDENLERİN NEDENİNİN BİLİMİ

( Bilim. İLE/VE Metafizik. )


-NEDENLİ DÜŞÜNMEK ve/=/||/<>/> DERİN DÜŞÜNMEK



-NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> ORANSAL/LIK



-NEDENSELLİK (ANLAYIŞI) ile YASA (ANLAYIŞI)



-NEDENSELLİK ile/değil ARDIŞIKLIK



-NEDENSELLİK ile BİTİŞKENLİK



-NEDENSELLİK ile/ve/<>/değil/yerine BÜTÜNSELLİK



-NEDENSELLİK ile/ve/değil/yerine DÖNGÜSELLİK



-NEDENSELLİK ile/ve/değil EŞZAMANLILIK



-NEDENSELLİK = İLLİYET = CAUSALITY[İng.] = CAUSALITÉ[Fr.] = KAUSALITÄT[Alm.] = CAUSALITAS[Lat.]



-NEDENSELLİK ile/ve YETER NEDEN



-NEFS'İ TERK ve/||/<> SABIR ve/||/<>
ZİKİR ve/||/<> TEFEKKÜR



-NEFSANİYET ile ŞEYTANİYET

( [Kötülüğü] Kendine yapan. İLE Başkalarına yapan. )


-NERGİSZAMBAĞI = GÜZELHATUNÇİÇEĞİ

( Soğanla üretilen, iri ve güzel çiçekli bir süs bitkisi. )


-NEŞE ve/||/<> COŞKU



-NEŞE ve/<>/< GÜVEN



-NEŞE ile MUTLULUK

( İçten neşe, şans getirir. )


-NEŞE ile MUTLULUK

( Hesaplanmış neşe barış getirmez! )


-NESEB/SOY değil/yerine/>< NİSBET



-NESNE PUTU ile/ve/



-NESNE PUTU ile/ve/



-NESNE/KAVRAM ile/ve/> OLAY ile/ve/> OLGU

( Çıraklık. İLE/VE/> Kalfalık. İLE/VE/> Ustalık. )


-NESNE/KAVRAM ile/ve/> OLAY ile/ve/> OLGU

( Duyusal. İLE/VE/> Tasarımsal. İLE/VE/> Düşünsel. )


-NESNE/KAVRAM ile/ve/> OLAY ile/ve/> OLGU

( Kağıt, yazı değildir; fakat o, yazıyı taşır. )


-NESNE ile/ve/değil/yerine/<>/>< KAVRAM

( Yıkılabilen ve yıkanabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Yıkılamayan ve yıkanamayan. )


-NESNE ile/ve TANIM ile/ve KAVRAM



-NESNEL KAVRAM/LAR ile/ve/<> BİLGİ İÇEREN KAVRAM/LAR

( Açıklanırlar. İLE/VE/<> Anlamlandırılırlar. )


-NESNELER ile/ve/||/<>/> KİŞİLER

( Aldığın yere bırakılmalı. İLE/VE/||/<>/> Hak ettiği yerde bırakılmalı/tutulmalı. )


-NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Kendini oluşturan bölümlerle birlikte, göstermiş olduğu uyumdur. VE/||/<>/> Bir şeyin, kendi kavramıyla uygunluğu. )


-NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Doğa, en yüce uyum ve yetkinliktir. )


-NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( )


-NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( ABDÜRREZZAK NEVRES ile/ve/değil/||/<> OSMAN NEVRES )


-NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( XVIII. yüzyılda yaşamıştır. İLE/VE/DEĞİL/||/<> XIX. yüzyılda yaşamıştır. )


-NEZÂKET[Farsça NÂZİK'ten, Arapça kalıbına yakıştırılarak] ile/ve/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZU'/TADA'DU'[< Dİ'DA]

( Özüne varmanın ilk adımı, alçakgönüllülüktür. )


-NEZÂKET/EN değil/yerine/= İNCELİK/TEN



-NEZÂKET >< AZÂMET

( Nezâket, azâmetten korkar. )


-NEZÂKET ile CESÂRET



-NEZÂKET ile/ve/<> KÜLTÜR



-NEZÂKET ile REZÂLET



-NEZÂKET ile/ve/||/<> ZARÂFET ile/ve/||/<> MELÂHAT ile/ve/||/<> LETÂFET

( Nefsi, kötü ve yerilmiş huylardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Aklı, kötü düşüncelerden, kuruntu/vehm ve kuşku/şüphe/zanlardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Kalbe ait bâtınî arınma. İLE/VE/||/<> Hakk'tan başkasına bakmaktan arınmak. )


-NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )


-NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )


-NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )


-NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ



-NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞAHADET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK



-NİTELİK NİCELİK



-NİTELİK/LER ile/ve BOYUT



-NİTELİK ile/ve ANLAM



-NİTELİK ile AYIRT EDİCİ NİTELİK



-NİTELİK ile/ve DENGE



-NİTELİK ile/ve DERİNLİK



-NİTELİK ile/ve DOZ



-NİTELİK ve/<>/> FELSEFE



-NİTELİK ile/ve GEÇERLİLİK



-NİTELİK ile/ve İKİLİ NİTELİK



-NİTELİK ile KAPASİTE



-NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Sıfat. İLE/VE/DEĞİL Ad. )


-NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Siz, sadece kendinizsinizdir. )


-NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Adjective. VS./AND Name. )


-NİTELİK = KEYFİYET = QUALITY[İng.] = QUALITÉ[Fr.] = QUALITÄT, BESCHAFFENHEIT[Alm.] = QUALITAS[Lat.] = POIOTES[Yun.] = CALIDAD[İsp.]



-NİTELİK ile/ve KUDRET



-NİTELİK ile ÖZELLİK



-NİTELİK ile SINIR



-NİTELİK ile SIRADÜZEN



-NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ

( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Sevgi. )


-NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU



-NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL



-NİTELİKLİ ile/ve/<>/değil SEÇKİN



-NİYET YÖNELİM



-NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ



-NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER

( Amaca bağlandıkları zaman anlam oluşur. İLE/VE/<> Anlam, doğrudan üzerinde/içinde aranır/bulunur. )


-NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER

( Arâmî, Âsır, Keldânî, Süryânî, İbrânî ve giderek Arâbî dillerin yapısı "niyet dili"dir. Bu kavram "niyete bağlı", "anlam/mânâ dili" niteliğini taşımaktadır. Niyet dillerinde yazı dili yalnızca ünsüzlerle kurulur ve okunurken ünlendirilir. Yunanca Hermes olarak kodlandırılmış olan sözcük aslen "HRM" olarak kodlanmakta ve "Hiram" diye ünlendirildiğinde "Nurlanmış" anlamına gelmektedir. )


-NİYET OKUMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK/ÇALIŞMAK



-NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


-NİYET'TE:
SAMİMİYET, İÇTENLİK, YAKINLIK
ve
TUTUM'DA:
RESMİYET, MESAFE, CİDDİYET



-NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Akıllı kişi, amacı niyette görür. )


-NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Niyet, amacı gösterir. )


-NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Niyet hayır, âkıbet hayır. )


-NİYET ile ...

( NİYET, MERAM | FİİL VE HAREKET | DÜNYA LEZZETLERİNİ TERK EDEREK İBADETLE ALLAH'A YÖNELMEK )


-NİYET ve/<>/= ABDEST



-NİYET ve/> ÂKIBET



-NİYET ile/ve AKLINDA TUTMAK



-NİYET ile/ve AMEL

( Niyet, kalbin ubudiyeti. İLE Amel, azaların/uzuvların ubudiyeti. )


-NİYET ile/ve AMEL

( Önce Niyet, sonra Amel. )


-NİYET ile/ve AMEL

( Niyet hayır, akıbet hayır. )


-NİYET ile/ve AMEL

( Niyet bâtın, amel zâhirdir. )


-NİYET ile/ve AMEL

( Müminin niyeti amelinden üstündür. )


-NİYET ile/ve AMEL

( NİYET: Âdet ile ibâdeti ayıran şey. )


-NİYET ile/ve/<> BAŞARI/MUVAFFAKİYET

( Kendinden/senden. İLE/VE/<> Oradan. )


-NİYET ile/ve CİDDİYET



-NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET



-NİYET ile/ve EĞİLİM



-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Niyet, eylemden önceliklidir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Kalbi değiştiren eylemdir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Nobody can act for another. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )


-NİYET ile/ve EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )


-NİYET EYLEM



-NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]



-NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK



-NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM



-NİYET ve/> GİRİŞİM



-NİYET ile/ve/||/<> GİZEM



-NİYET +/=/> İDRAK +/=/> İLİM



-NİYET ve/>/< İDRAK ve/>/< İMAN



-NİYET ve/< İDRAK ve/< İMAN



-NİYET ile/ve İRÂDE



-NİYET ile/ve İRÂDE

( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )


-NİYET ve İSTEK/TALEP



-NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA



-NİYET ile KASIT/AMD



-NİYET ile KASTETMEK



-NİYET ile/ve KIBLE



-NİYET ile/ve KIBLE



-NİYET ve/||/<>/< MECÂL



-NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)



-NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM



-NİYET ve/<> TERCİH



-NİYET ile/ve ÜSLÛB



-NİYET ile/ve/değil YAKLAŞIM



-NİYET ile/ve YÖN



-NİYET ile/ve YÖNELİM



-NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM//MEYL



-NİYET ile/ve YÖNELİŞ



-NİYET ile/ve/<> YÖNTEM



-NİYETİN BEDELİ ile BİLGİSİZLİĞİN BEDELİ



-NİYETSİZ/LİK ile/ve TERBİYESİZ/LİK



-NİYETSİZLİK ile/değil/yerine AKSAKLIK



-NÖKER ile HİZMETÇİ, HİZMETKÂR



-NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )


-NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


-NOSYON[Fr./İng. < NOTION] değil/yerine/= KAVRAM

( Bir şey üzerindeki gerekli bilgi, kavram. )


-NUR ve/||/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( Tevrat'ta. / İncil'de. / Kur'ân-ı Kerîm'de. / Kişide. )


-NUR ve/||/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( PHILO ve/||/<> SOPHOS )


-NUR ile/ve/<> ŞEFKÂT

( İlâhî sevgi. İLE/VE/<> ... )


-O SEBEPTEN yerine O NEDENLE



-O'nunla birlikte KONUŞ!!!



-OBJEKTİF değil/yerine/= NESNEL



-OCAK ile/ve/||/<>/> SOFRA



-ODAKLANMA ile/ve ADANMA



-ÖDEV ile/değil/yerine ERDEM

( "Yükleme." İLE/DEĞİL/YERİNE "Yüklenme." )


-ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV



-ÖDÜN VERMEK ile/ve/||/<> AĞIR BEDELLER ÖDEMEK



-OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ

( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )


-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"



-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/>< ANLAMA

( Öfkenin olduğu yerde anlama, anlamanın olduğu yerde öfke barın(a)maz. )


-ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ENGELLENME



-ÖFKE ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEME :)

( Öfkenin uzaklaştırdığını, gülücükler geri getiremez. )


-ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS

( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )


-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE



-ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( Uzaklaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yakınlaştırır. )


-ÖFKE ile/ve/||/<>/> SUÇLULUK DÜŞÜNCESİ/DUYGUSU



-ÖFKE ile/<> SUSMA/SÜKÛT

( Kızmış olduğunun göstergesidir. İLE/<> Kırılmış olduğunun göstergesidir. )


-ÖFKE ile/ve/||/<>/>< ZARAR

( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )


-ÖĞRENME'DE:
KLASİK ile/ve EDİMSEL ile/ve PEKİŞTİRME ile/ve BİLİŞSEL ile/ve BİLGİSAYAR YARDIMIYLA



-ÖĞRENMEK ile/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMAK



-ÖĞRETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DAHA FAZLASI



-ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLAMAK



-ÖĞRETMEN ile/ve/||/<>/> ÖĞRETİM ÜYESİ

( İlk ve orta derecede. İLE/VE/||/<>/> Evrenkentte/üniversitede/akademide. )


-ÖĞRETMENİN/HOCANIN SAĞLAYABİLECEKLERİ:
EMNİYETİ SAĞLAMAK ile/ve BAŞLANGIÇTA UYGUN OLAN(LAR)I SUNMAK



-ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<> (İYİ/YETERLİ/NİTELİKLİ) ÖRNEK

( Yolu, uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Yolu, kısa ve etkilidir. )


-ÖĞÜT ile/ve/||/<>/> ESİNLENME



-ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRNEK

( Yolu/süreci uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu/süreci kısa ve etkilidir. )


-ÖKE/DEHÂ ve/||/+/<>/> GÜZELLİK



-OKSİJEN ile/ve/||/<>/ KOKU

( "Oksijeni bilmem ama kokun şart!" )


-OKUMAK:
YOKSULLUKTA ve/||/<>/> VARSILLIKTA

( Varlık/servet[Ar.]. VE/||/<>/> Süs, ziynet/zinet[Ar.]. )


-OKUMAK ve/||/<> KONUŞMAK ve/||/<> YAZMAK

( Tamamlar. VE/||/<> Hazırlar. VE/||/<> Olgunlaştırır. )


-OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( ... İLE/VE/<> Sayıları kavrayabilme ve kullanabilme yetisi.[düzeyler, basamaklar, zaman algısı] )


-OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( LITERACY vs./and/<> NUMERIC LITERACY )


-OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( WHIPPLES ve ABCC Endeksleri )


-OLAMAZ/OLMAMALI!:
ZEKÂSIZ VE AKILSIZ SEVGİ ile SEZGİSİZ ZEKÂ

( Köleliğe yol açar. İLE Diktatörlüğe yol açar. )


-OLAN/OLACAK OLAN ile "ŞU/ŞÖYLE OLURSA, ŞU/ŞÖYLE OLUR" DÜŞÜNCESİ



-OLAN ile/ve/<>/değil/yerine OLABİLEN

( Evren/dekiler. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE İnsan... )


-OLAN <>/>< OLMAYAN

( (olduğu) Kadar. <>/>< (olmadığı) Kader. )


-OLAN <>/>< OLMAYAN

( Yapar/yapıyor. <>/>< Bakar/bakıyor. )


-OLAN ile/ve VAROLAN



-OLAN ile VAROLAN



-OLAN ile/ve VAROLAN

( Kişinin içindeki varolanlar kimine kıyâmet, kimine alâmet olur. )


-OLANAK ve/<> VAROLAN(MEVCUT)



-OLANAKLAR ve/||/<>/>/< GELİŞME HAKKI



-OLANAKLILAŞTIRMA ile/ve/||/<>/> KOLAYLAŞTIRMA



-OLANAKSIZ/LIK ile/değil/yerine OLANAKLI/LIK

( Aralarındaki tek fark, kararlılık derecesindedir. )


-OLANI BİLİRİM/BİLEYİM ile/ve/||/<>/< OLMASI GEREKENİ (")BİLEBİLİRİM(")/BİLEYİM

( Aristoteles. İLE/VE/||/<>/< Platon. )


-OLANI BİLMEK ve/||/<>/>/< ORANI BİLMEK



-OLANI/ELDEKİNİ:
BEĞENMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine DAHA İYİSİNİ İSTEMEK



-OLASILIĞI DÜŞÜNMEYE BAŞLAMAK ile/ve OLASILIĞIN YÜKSEK OLMASI



-OLASILIKLARI DÜŞÜNMEK/HESAPLAMAK ile "ŞOM AĞIZLILIK"



-OLAY ve/<> GELİŞİGÜZEL/LİK



-ÖLÇEK ile/ve/<> NİTELİK



-ÖLÇÜ ile/ve/||/<> DERECE



-ÖLÇÜ ve/||/<>/> TEKRAR ÜRETİM



-OLGU ile OLGU HAKKINDAKİ DÜŞÜNCE



-OLGUN KİŞİ:
"GÜZEL SÖZ SÖYLEYEN" değil SÖYLEDİĞİNİ YAPAN VE YAPABİLECEĞİNİ SÖYLEYEN



-OLGUN/LUK:
BİLGİ İTİBARİYLE
ve/||/<>
BİLGELİK İTİBARİYLE
ve/||/<>
DURUM/KOŞULLAR İTİBARİYLE
ve/||/<>
AYDINLATMA İTİBARİYLE



-OLGUN/LUK ve/||/<> AKILLI/LIK ve/||/<> GÜÇLÜ/LÜK

( Hatalarımızı kabul edebilecek kadar. VE/||/<> Hatalarımızdan ders alabilecek kadar. VE/||/<> Hatalarımızı düzeltebilecek kadar. )


-OLGUN/LUK ile/değil ÇEKİNGEN/LİK



-OLGUN/LUK ile/ve SONSUZ/LUK



-OLGUN/LUK ve/||/<>/>/< SUSKUN/LUK



-OLGUN/LUK ile/ve YETKİN/LİK



-OLGUN ile/ve/değil/||/<> "DURGUN"



-OLGUN ve/||/=/<> ACIYA GÜLEBİLEN

( En olgun kişi/ler, acıya gülen(ler)dir. )


-OLGUN ile YETİK

( ... İLE Yetişmiş, erişmiş, büyümüş. | Bilgili, olgun. )


-OLGUN ile/ve/<>/+ YETKİN



-OLGUNLAŞMA(KEMÂLÂT) ve SABİTLİK ve TEKRAR



-OLGUNLAŞMA/KEMÂL:
"YAŞ ALARAK" ile/ve/değil/||/<>/< YAŞAYARAK



-OLGUNLAŞMA/TEKÂMÜL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇEKİRDEĞİNİ KÜÇÜLTMEK



-OLGUNLAŞMA ve/||/<> "YARA ALMAMA" ve/||/<> KAZANMA

( İlgiye gereksinim duymadıkça. VE/||/<> Beklentiye girilmedikçe. VE/||/<> Bağımlı kalınmadıkça. )


-OLGUNLAŞMA ve/||/<>/> ŞAŞIRMAMA



-OLGUNLUĞUN EN ÖNEMLİ GÖSTERGELERİ:
DEDİKODUYA DAYANMA/TAHAMMÜL ve/<>
İFTİRAYA DAYANMA/TAHAMMÜL

( Dedikodu ve iftiraya karşılığın da üç aşaması vardır.
1- Dedikodu ve iftiraya susarak[sükûnetle] karşılık vermek.
2- Dedikodu ve iftiradan "memnun olmak".
3- Dedikodu ve iftiradan "memnun olup", "dedikoducu/iftiracı" için üzülmek. )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( Kemâlâtın sonu, sükûttur. )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( KEMÂL: YEKSAN-REKSAN )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( KEM-ÂLÂTLA, KEMÂLÂT OLMAZ )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( Cemal görmek, kemal bulmak. )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( Belirli bir seviyeye (olgunluğa/kemale) ulaşmadan dönüşüm gerçekleşemez fakat dönüştürücü öğe/ler içeridedir. )


-OLGUNLUK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK



-OLGUNLUK ile YAŞLILIK

( Olgun kişi, herşeyin iyisi için çabalar. )


-OLMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> DÜŞÜNMEDİKLERİMİZ ve/||/<>/> KONUŞMADIKLARIMIZ

( Yeğlemedikleri... [B (bile değil)] )


-OLMASI GEREKEN ile/ve ÖZVERİ/TAVİZ[Ar.]



-OLMAYAN MEYVEYE EL UZANMAZ ve/<> AŞILANMAYAN MEYVE TATLANMAZ



-OLMAYANLARA ve/||/<> OLANLARA

( İnanmamalıyız. VE/||/<> Kanmamalıyız. )


-OLMAZ OLSUN ile/ve/||/<> JE VEUX

(

ile/ve/||/<>

)


-ÖLÜM ve/<> APTALLIK

( Öldüğünde, öldüğünü bilmezsin. Sadece, başkaları için zordur. VE/<> Aynı şey, aptallıkların için de geçerlidir. )


-ÖLÜM >< AŞK

( Ölümün karşısındaki tek güç ve olanak, ancak ve ancak aşktır! )


-ÖLÜMDE "ÖNCELİK":
[ya] SEN/O ile/ve/ya da/||/<> BEN ile/ve/ya da/||/<> AYNI ANDA, İKİMİZ BİRDEN

( [değil/yerine/ya da]
Bu üç olasılıktan biri gerçekleşmeden, ikimiz/hepimiz[düşünebilen ve seven/sevebilen herkes], ölümle yüzleşip ölmeden önce "ölerek" ve sevdiklerimizle ölüm/ümüz konusunu da konuşabilme olanağıyla, bu üçünün de dışına çıkabilmek. )


-OLUMLAMA ile/ve/<> ONAYLAMA



-OLUMLU ile "OLGUN"



-OLUMLU ile/ve/||/<>/> OYLUMLU/HACİMLİ



-ÖLÜMSÜZ YAPITLAR:
ÇOCUK ve KİTAP ve HAYRAT



-ÖLÜMSÜZ/LÜK ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK



-OLUMSUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KABA



-OLUMSUZLUK değil/yerine/>< "ÖLÜMSÜZLÜK"

( Olumsuzlukları yönetebildiğimiz ve/ya da zihnimizden uzak tutabildiğimiz oranda, farkındalıkla dolu bir "ölümsüzlük" alanına çıkılır. )


-OLUMSUZLUKTA/HASTALIKTA:
"İLERLEME" ile/değil/yerine İYİLEŞME



-OLUŞUM/TEŞEKKÜL[Ar.] ve/<> TEŞEKKÜR



-OMURGALI ile/ve BİR DURUŞU OLAN/OLABİLEN



-OMURGASIZ/LIK" ile/değil ÂŞIK/AŞK



-ONA BAKMAK ile/değil/yerine ONUNLA BAKMAK



-ONAYLAMA(MA) ile/ve/||/<>/> AYNALAMA(MA)



-ÖNCE CÂN, SONRA CÂNAN ile/ve/değil ÖNCE CÂNAN, SONRA CÂN

( "Canım var!" diyen ölüdür. )


-ÖNCE CÂN, SONRA CÂNAN ile/ve/değil ÖNCE CÂNAN, SONRA CÂN

( Canından vazgeçen ölüler için ölüm var mı? )


-ÖNCE CÂN, SONRA CÂNAN ile/ve/değil ÖNCE CÂNAN, SONRA CÂN

( ÂŞIK OLDUR KİM KILÂR CANIN FEDÂ CÂNÂNINA
MEYL-İ CÂNÂN ETMESİN HER KİM Kİ KIYMAZ CÂNINÂ

CÂNI KİM CÂNÂNI İÇİN SEVE CÂNÂNIN SEVER
CÂNI İÇİN KİM Kİ CÂNÂNIN SEVER CÂNIN SEVER )


-ÖNCE CÂN, SONRA CÂNAN ile/ve/değil ÖNCE CÂNAN, SONRA CÂN

( [Ancak] Verirsek canı, alırız cananı. )


-ÖNCELİK-SONRALIK ve/değil BİRLİKTELİK



-ÖNCELİK'İ:
TELEFONA/MESAJA VERMEK değil/yerine ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK



-ÖNCELİK'İ:
TELEFONA/MESAJA VERMEK değil/>< ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


-ÖNCELİK/Lİ (OLAN) ile/ve ÖNEM/Lİ (OLAN)

( Önde gelmesi gereken, öne alınmalıdır. )


-ÖNCELİK ve/||/<>/>/< İNCELİK



-ÖNCÜ ve/||/<> İNCİ



-ÖNCÜ ile/ve/||/<> ÖNCÜL



-ONDA "VAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ONUNLA "VAR OLMAK"



-ÖNDER:
ORTA ile/ve/||/<>/> İYİ ile/ve/||/<>/> DAHA İYİ ile/ve/||/<>/> EN İYİ

( Anlatır. İLE/VE/||/<>/> Açıklar. İLE/VE/||/<>/> Gösterir. İLE/VE/||/<>/> Esin/ilham verir. )


-ÖNEMLİ ile/ve İLGİNÇ



-ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM

( Burada/şurada/orada değil! Sende! )


-ÖNGÖRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK



-ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE

( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )


-ÖNLENEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖNGÖRÜLDÜĞÜNDE ÖNLENEBİLİR



-ONU DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK ile/ve ONUN GİBİ DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK

( Sevgi. İLE AŞK. )


-ONU DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK ile/ve ONUN GİBİ DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK

( Sevgi. İLE Koşulsuz Sevgi. )


-ONU SEVMEK ile/ve/<>/değil SENDEKİ "O"YU SEVMEK



-ONUR/ŞEREF ve CESÂRET



-ONUR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLGELİK



-ÖNYARGILARINI DÜZENLEMEK ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNMEK



-ÖPMEK ve/||/<>/< ÖNEMSEMEK



-ORGANİK DÜŞÜNCE ile KATEGORİK DÜŞÜNCE



-ORGANİK DÜŞÜNCE ile SINIFSAL DÜŞÜNCE



-ORGANİZMA ve KEMÂLÂT



-ÖRGÜ ve/||/<>/> GÖRGÜ



-ÖRGÜTLENME ve/||/<> YAPILANMA



-ORTAK AKLIN, ...:
SÖYLEME ÇIKIŞI ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞE ÇIKIŞI

( Tüze[hukuk]. VE/||/<>/> Tüzel kurumlar. )


-ORTAK KAVRAMLAR = COMMON NOTIONS[İng.] = NOTIONS COMMUNES[Fr.] = GEMEINBEGRIFFE[Alm.] = NOTIONES COMMUNES[Lat.]



-ORTAK/LIK ile/ve/||/<>/< AŞKIN/LIK



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine DAYANIŞMACI ORTAKLIK



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/<> GÜÇ BİRLİĞİ



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine TOPLUMSAL ADÂLET



-ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> TAMAMLAMA



-ORUÇLU yerine NİYETLİ



-ÖRÜT/METİN[Ar.]/TEXT[İng.] ile METÎN

( Bir yazıyı, biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan sözcüklerin tümü. | Basılı ya da el yazması parça. İLE Acılar karşısında, dayanma gücünü yitirmeyen, sağlam, dayanaklı, değerli, kavî. )


-ÖTEDUYUM/ÖTEGÖRÜ/UZADUYUM/RÂBITA/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK



-ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile DURUGÖRÜ



-ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile RÂBITA



-ÖTEKİLERE (")MUHTAÇ OLMA(") ile/ve/değil/||/<>/> ÖTEKİLER İÇİN SÜRDÜRME



-ÖTEKİLEŞMİŞ/LİK ile/değil ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ/LİK



-ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< HAK/LAR



-ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil TANIYAMAMA



-OTOBÜSLERDE:
SESSİZE ALMAK değil KAPATMAK/TAMAMEN KAPALI TUTMAK



-OTOKRİTİK[İng. < AUTOCRITIC] değil/yerine/= ÖZELEŞTİRİ



-OTORİTE SANSÜRÜ ile/değil/yerine/< OTO SANSÜR



-OTURANIN, AYAKTAKİNE SELÂM VERMESİ değil AYAKTAKİNİN, OTURANA SELÂM VERMESİ



-OTURMAK ile/ve SAYGI DUYARAK VE GÖSTEREREK [TAZÎM] İLE OTURMAK



-ÖVGÜ ve/||/<> İLGİ ve/||/<> SEVGİ

( Erilde/erkekte. VE/||/<> Dişilde/kadında. VE/||/<> Çocukta. )


-ÖVMEK ile/değil/yerine TAKDİR



-ÖVÜNME/"HAVA BASMAK" ile/değil MUTLULUĞUN DIŞAVURUMU



-ÖVÜNMEK İÇİN ile/değil/yerine (BİR) (DAMLA) (DAHA) İYİLİK/GÜZELLİK OLSUN DİYE

( İyiliğimizi yaptık, Good4Trust.org denizine attık...

Tüm ekibi, iyilikleri ve emekleri için tebrik ediyoruz...

Biz de böylesi hoş bir düşünce ve girişim için tüm ekibe teşekkürlerimizle sarılıyor ve yansımalı/dönüştürücü iyiliklerimizi paylaşmaya devam ediyoruz...

İyiliksever arkadaşlar! Siz de bu birlikteliğe katılabilirsiniz...
www.Good4Trust.org )


-OY ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine OY BİRLİĞİ

( Aptal, bir oylamanın, sonucunun, "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Abdal, "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )


-ÖYKÜ ile/ve/<> ÖVGÜ



-OYUN VE OYUNCAKTA:
TAKIL ve/||/<> KATIL ve/||/<> ATIL



-OYUN VE OYUNCAKTA:
TAŞ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> TUĞLA



-OYUN VE OYUNCAKTA:
TON[RENK] ile/ve/||/<> TINI ile/ve/||/<> TANIŞ



-OYUNUN KURALLARINI ÖĞRENMEK ve/||/<>/> OYNAMAK

( Önce. VE/||/<>/> Sonra. )


-ÖZ İKİCİLİĞİ ile/ve NİTELİK İKİCİLİĞİ



-ÖZ(Ü)R ile ...

( BİR KUSUR YA DA SUÇUN HOŞ GÖRÜLMESİNİ GEREKTİREN NEDEN | SUÇUN BAĞIŞLANMASI, MA'ZÛR KILMAK, KABAHATİ SİLMEK | ENGEL | KUSUR, EKSİKLİK )


-ÖZ ile AŞKIN



-ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Özü ağlamayanın, gözü ağlamaz. )


-ÖZ ve/=/||/<>/>/< GÖZ ve/=/||/<>/>/< SÖZ

( Benzi sarı, gözleri yaş; hali bilen, dertli kar(ın)daş/arkadaş. )


-ÖZ ile/ve/<> NİTELİK



-ÖZDEŞLEŞTİRME ile YÜCELTME



-ÖZDEŞLİK ile/ve BİRLİK



-ÖZDEŞLİK ile/ve BÜTÜNLÜK



-ÖZDEŞLİK ile/ve İÇ BÜTÜNLÜK



-ÖZEGEÇİŞLİ ile ...

( ERGATIVE )


-ÖZEL EĞİTİM ile/ve/+/||/<>/>/< KENDİNİ GELİŞTİRMEK



-ÖZEL YAŞAM ile/ve/değil GİZLİ YAŞAM



-ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ ve/||/<> MUTLULUĞU ARAMA HAKKI



-ÖZEL ile/ve/||/<> İSTİSNA



-ÖZELLİK ile/ve GÜZELLİK



-ÖZELLİK ile NİTELİK



-ÖZEN (GÖSTERMEK) ile/ve/<> ÖNEM (VERMEK)



-ÖZEN ve/||/<> ONAT

( ... VE/||/<> Özenli, düzgün. | Yararlı. | Dürüst, iyi ahlâklı. )


-ÖZEN ve/<> ÖZÜMSEME



-ÖZEN ile/ve/||/<> SAYGI



-ÖZEN ve/||/<>/>/< ŞİDDETSİZLİK



-ÖZENTİ ile/değil/yerine ÖZENLİ

( Olma! İLE/DEĞİL/YERİNE Ol! )


-ÖZERK/LİK ve/<> BİLİNÇLİ/LİK



-ÖZERKLİK:
BİREYSEL ve/||/<> BİLİSEL(ENFORMASYONEL)



-ÖZGÜR DÜŞÜNME'Yİ:
"ÖĞRETMEK" ile/değil/yerine OLANAKLARINI SAĞLAMAK/SUNMAK

( Özgür düşünmeyi ancak kişinin kendi gerçekleştirebileceğinden öğretilemez fakat olanaklarını sunmak/sağlamak gereklidir! )


-ÖZGÜR/LÜK ile/ve GÜZEL/LİK



-ÖZGÜR/LÜK ve/||/<>/< USTA/LIK



-ÖZGÜRLEŞMEK:
...DAN ile/ve/||/<>/> ... İÇİN ile/ve/||/<>/> KENDİNDEN



-ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( Özgürlük, hiçbir zaman canının istediği gibi davranmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )


-ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( İkinci görüşün olmadığı yerde özgürlük olmaz. )


-ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( ÖZGÜRLÜK: Belirlenimden, belirlenime geçmek. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Külün, bir daha ateşte yanmadığı gibi, kişi de aşkta yok(fânî) olmuşsa, ne kendi aklına, ne de başkasının aklına aldanır. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( HİLMİ ZİYA ÜLKEN'in, "AŞK AHLÂKI" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Üzerinde en çok (")düşündüğümüz, konuştuğumuz, beklediğimiz, aradığımız(") ve (")ağladıklarımız(")... )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< BİRİCİKLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve CESÂRET



-ÖZGÜRLÜK ve/||/<> EŞİTLİK ve/||/<> DAYANIŞMA/KARDEŞLİK

( Aydınlanmanın doğurduğu ilkelerdir. Bunların, topluma yansıması, toplumda karşılık bulması, bir devrim niteliğinde olmakla birlikte, tarihî bir birikimi de gösterir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve MUTLULUK

( Özgür ve mutlu yaşamak için can sıkıntısını feda etmelisindir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<>/= ZENGİNLİK



-ÖZGÜVEN:
"HERKESTEN DAHA İYİ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNMEK/SANMAK" değil KENDİMİZİ, BAŞKALARIYLA KIYASLAMANIN ANLAMSIZLIĞINI FARKETMEK



-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Turn within and you will come to trust yourself. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( İçinize dönün, böylece özgüveninizi bulacaksınız. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Kendinize güvenmediğiniz sürece, bir başkasına da güvenemezsiniz. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Kendinize inanmaya başlamadıkça, kendinize ait bir yaşamınız da ol(a)mayacaktır. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Kılıcın tahtadan ise bırak kınında kalsın! )


-ÖZGÜVEN ve İMAN



-ÖZGÜVEN ile/ve/<> ÖZSAYGI

( ... İLE Sadece kendi bildiğin sözü/düşünceyi, yerine getirmeye çalışmak. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN



-ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM



-ÖZLEMEK ile/ve/||/<>/> SEVMEK

( Rüyanda görmüşsen. İLE/VE/||/<>/> Rüyanda görmek ümidiyle yatıyorsan. )


-ÖZÜR "DİLERİM" ile "KUSURA BAKMA"



-ÖZÜR DİLEMEK ile AF

( Alt/küçük ya da akranlara. İLE Yukarıdakilerden. )


-PANİK ATAK ile/ve/değil/||/<>/< KAYGI



-PARA İLE:
MAL/HİZMET ELDE ETMEK ile/yerine/değil ZAMAN ELDE ETMEK



-PARA TUTKUSU/HAMAN ile/ve ORUN/MEVKİ TUTKUSU/BELÂM ile/ve RUHBANLIK/İLÂH OLMA TUTKUSU

( KÂRUN ile/ve FİRAVUN ile/ve BELÂM )


-PARA TUTKUSU/HAMAN ile/ve ORUN/MEVKİ TUTKUSU/BELÂM ile/ve RUHBANLIK/İLÂH OLMA TUTKUSU

( Emeğin sömürücüsü. İLE/VE Siyasetin zâlimi. İLE/VE Maneviyatın gaspçısı. )


-PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMAN

( Parayı, paranın satın alabileceği şeyler için tüketmek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Para ile satın alınamayacak şeyler için tüketmek. )


-PARALI ile ZENGİN



-PARANOYA:
ERDEM ve/||/<> AMAÇTAN UZAKLAŞMA/"SOYUTLANMA"



-PARÇALAMAK ile/değil/yerine YARGILAMAK



-PATRONAJ[Fr. < PATRONAGE] ile/ve/değil/yerine/<> YARDIM | YÖNETİM, GÖZETİM

( Cezaevinden serbest bırakılan suçlunun, toplum yaşantısına yeniden uyabilmesini sağlamak amacıyla yapılan yardım çalışması. )


-PAYE[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PAY/ÜLEŞ/HAK/HİSSE/SEHİM

( Aşama, rütbe. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm. | Eşit bölüm. | Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj. | Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. | Katkı. )


-PAYLAŞIM ile/ve DAĞITIM



-PAYLAŞIM ile/ve DAYANIŞMA



-PAYLAŞIM ve/> DÖNÜŞÜM



-PAYLAŞIM ile/ve/||/<> İŞLEM ile/ve/||/<> ARŞİV

( Verilerin ve özellikle de e-postaların düzenlenmesinde gerekli olan, öncelikli ve işlevsel en üst üç bölüm/leme. )


-PAYLAŞIM ile/ve/değil PAYLAŞIMI YAŞAMAK



-PAYLAŞIM ile/ve/<> SAYGINLIK



-PAYLAŞIM ile/ve YAKLAŞIM



-PAYLAŞMAK ile/ve "YÜKLENME(ME)K"



-PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR

( Ana rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara )


-PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR

( image )


-PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/></< GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ



-PEK KONUŞMAMAK ile/değil/yerine/>/< (DAHA) AZ KONUŞMAK



-PEKİŞ(TİR)ME ile/ve/<> OLGUNLAŞ(TIR)MA



-PENGUEN DAYANIŞMASI ile/ve/||/<> LEYLEK DAYANIŞMASI



-PES ETMEK ile/değil/yerine OLGUNLAŞMAK



-PEŞİN SATAN ile/ve/<> VERESİYE SATAN

( Şişman. İLE/VE/<> Pişman. )


-PİS PİS (GÜLMEK)



-PİŞMAN/LIK değil/yerine/>< DAYANÇ/LI / SABIR/LI

( Uzun süreli. DEĞİL/YERİNE/>< Kısa süreli.
[Kısa süreli dayanç, uzun süreli pişmanlıktan korur.] )


-PİŞMAN/LIK ile/ve/||/<>/> VİCDAN AZABI



-PİŞMAN ile/ve/||/<> PERİŞAN

( Alan. İLE/VE/||/<> Almayan. )


-PİŞMANLIK:
YAPTIKLARIMIZDAN ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZDAN

( Zamanla geçer. İLE Çözümü yoktur. )


-POLİGİNİ/POLİJİNİ ile/ve POLİANDRİ ile/ve POLİGAMİ

( Erilin çok eşliliği. İLE/VE Dişilin çok eşliliği. İLE/VE Çok eşlilik. )


-POLİTİK ERDEMLER ile/ve/||/<> BİLGELİK[DİANOETİK] ERDEMLERİ

( Tedbir, itidal ve cesâret. İLE/VE/||/<> Adâlet, bilim ve aşk. )


-PORTMANTO[Fr.] değil/yerine/= ASKILIK

( Palto, şapka gibi şeyleri asmak için yapılmış, raflı ve bazısı aynalı askı yeri. )


-POTANSİYEL ENERJİ ile/ve/||/<> KİNETİK ENERJİ



-PRENSİP ile YÖNTEM



-PRESTİJ ile PERESTİJ[Fars.]

( ... İLE/DEĞİL Tapınma, taparcasına sevme. )


-PROFESYONEL ile ÇOK ANLAYAN



-PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN



-PSİKOLOJİK VE TOPLUMSAL SORUNLARIN KÖKENİNDE:
[ya] COŞKUNUN ile/ve/ya da/||/<> ÖFKENİN ile/ve/ya da/||/<> KORKUNUN DÜZENLENEMEMESİ



-PSİŞİK "DERT" ile/ve FELSEFİ "DERT"

( Sorun. İLE/VE Sorunsal. )


-RAB ile/ve/||/<>/> MÜREBBİ ile/ve/||/<>/> ALLAH

( Bebek için. İLE/VE/||/<>/> Çocuk için. İLE/VE/||/<>/> Aşkta.[meveddet] )


-RÂBITA/TELEPATİ ile/ve AŞK



-RAĞBET değil/yerine/= İSTEK, ARZU, İYİ KABUL EDİLME | İSTEKLE KARŞILAMA



-RÂHAT ile ...

( LİSÂNI MUHAFAZA ETMEK | ÜZÜNTÜSÜZ, TASASIZ, KEDERSİZ BİR HALDE BULUNMA | GÖNLÜ RAHAT(MÜSTERÎH) )


-RAHMET:
ALLAH ve/<> BÜTÜNLÜK



-RAHMET ile MERHAMET

( Acıma, esirgeme, koruma, yargılama. | Zahmeti, zevk edinmek. )


-RAMAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEDD-İ RAMAK[Ar.]

( Yaşam kalıntısı. [Ancak, soluk alabilecek kadar gövdede kalan yaşam.] | Pek az şey. İLE/VE/||/<>/> Ölmeyecek kadar ile geçinme/yaşama. )


-RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN

( ... İLE/VE/||/<>/> 1812 ve 2020 yılındaki Ramazan ayı. )


-RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN

( )


-RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA



-RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL



-RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ



-REDDETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞARIDA BIRAKMAK



-REENKARNASYON:
ZENGİNLERİN ve FAKİRLERİN DİNİ



-REFERANS[[İng. < REFERENCE]] değil/yerine/= REVERANS[Fr.]

( Kaynak. | Öneri. | Öneri mektubu. İLE Selâm ya da teşekkür için eğilerek ya da dizleri kırarak yapılan hareket. )


-REFİK[< RIFK]/ZEVC[Ar.] ile/ve/||/<> REFİKA/ZEVCE[Ar.]

( Eril olan eş. Koca. İLE/VE/||/<> Dişil olan eş. Karı. )


-REHÂVET değil/yerine/>< CESÂRET



-REKÂBET EDERSEK değil/yerine/>< CESÂRET EDERSEK

( Aynılaş(tır)ırız. DEĞİL/YERİNE/>< Farklılaş(tır)ırız. )


-REKABET ile/ve/değil/yerine/||/>< DAYANIŞMA



-REKABET ile/ve/yerine İŞBİRLİĞİ



-RENKLİ GÖZ/LÜ ile GÜZELLİK



-RESİM ÖĞRETMENİ ile/ve RESSAM

( Ressamları konu alan bazı filmler...

- Artemisia (1997)
- Basquiat (1996)
- Big Eyes (2014)
- Camille Claudel, 1915 (2013)
- Caravaggio (2007)
- Carrington (1995)
- Frida (2002)
- Girl with a Pearl Earring (2003)
- Goya's Ghosts (2006)
- Klimt (2006)
- Love Is the Devil: Study for a Portrait of Francis Bacon (1998)
- Modigliani (2004)
- Nightwatching (2007)
- Pollock (2000)
- Séraphine (2008)
- Surviving Picasso (1996)
- Van Gogh (1991) )


-REVÂN[Fars.] değil/yerine/= AKICI SÖZ

( Yürüyen, giden, akan, su gibi akıp giden [söz]. | Can, nefs-i nâtıka. | Hemen, derhal. )


-REZÂ'/RIZÂ'[Ar.] ile RIZÂ'[Ar.]

( Süt emme. İLE Hoşnutluk, memnun olma. | "Peki" deme. | İstek, kişinin kendi isteği. )


-RİCÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİRHÂM[Ar. < RUHM]

( Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. İLE/VE/||/<> Merhamet dileme, yalvarma, yalvarış. )


-RİCA ile RİCA-EMİR



-RİSK ile/değil HEYECAN



-ROMANTİZM:
AKIM değil ÖNCÜL



-RUHANİYET ile ...

( Kendine ve başkalarına iyilik yapma. )


-RÜYÂ ile/<> RİYÂ

( Olmadığı gibi görmek. İLE/<> Olmadığı/n gibi görünmek. )


-SAÂDET[Ar.] ile SÜREKLİ MUTLULUK

( SÜREKLİ MUTLULUK )


-SAAT:
9 ve/||/<>/> 10

( Evde yokuz. VE/||/<>/> Yatağa kon! )


-SABAH(/KALKINCA) HAZIRLA(N)MAK ile/yerine AKŞAMDAN(/ÖNCEDEN) HAZIRLA(N)MAK

( Eğer hazırlanmakta başarısız olursanız, başarısız olmaya hazırsınız demektir. )


-SABIR DİLEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÂFİYET DİLEMEK



-SABIR:
"BEKLEME BECERİSİ" değil BEKLERKEN, DOĞRU DAVRANIŞ SERGİLEME



-SABIR ile ...'A KATLANMAK



-SABIR ile/ve ANLAYIŞ



-SABIR ile/ve/değil/<>/ne yazık ki ÇIKAR



-SABIR ve/<> HİZMET



-SABIR ile/ve SEBÂT

( Allah'ın adlarının sonuncusudur. )


-SABIR ve/<> TAVIR/TUTUM

( Hiçbir şeyin yokken gösterdiğin. VE/<> Her şeyin varken sergilediğin. )


-SABİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SADIK



-SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR:
BİÇİMSİZ ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK ile/ve/||/<> SALDIRI ile/ve/||/<> KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA ile/ve/||/<> TARTIŞMALI NEDEN ile/ve/||/<> İSTATİSTİKSEL HATA ile/ve/||/<> ŞAŞIRTMA ile/ve/||/<> YETKEYE BAŞVURMA ile/ve/||/<> DUYGULARA BAŞVURMA ile/ve/||/<> KIYASLAMA HATALARI ile/ve/||/<> SINIFLANDIRMA HATALARI

( BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )

BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )

SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME
( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )

KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA
( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )

TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER
( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )

İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ
( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )

ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )

YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> GENETİK
( ARGUMENT TO AUTHORITY vs./and/||/<> FALLACY OF UNQUALIFIED SOURCE vs./and/||/<> APPEAL TO BELIEF vs./and/||/<> APPEAL TO COMMON PRACTICE vs./and/||/<> BANDWAGON, PEER PRESSURE vs./and/||/<> PRAGMATIC FALLACY vs./and/||/<> APPEAL TO PERSONAL INTERESTS vs./and/||/<> FALLACY OF "IS" TO "OUGHT" vs./and/||/<> STYLE OVER SUBSTANCE vs./and/||/<> GENETIC FALLACY )

DUYGULARA BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: TEHDİT ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> ÖNYARGILI DİL ile/ve/||/<> MAZERET
( ARGUMENT FROM FORCE vs./and/||/<> ARGUMENT TO PITY vs./and/||/<> PREJUDICIAL LANGUAGE vs./and/||/<> FALLACY OF SPECIAL PLEADING )

SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR
( FALLACIES vs./and/||/<> MISTAKES/WRONGS )

KIYASLAMA HATALARI: GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME
( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )

SINIFLANDIRMA HATALARI: BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME
( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION ) )


-SADAKA ile ISKAT[Ar.]

( ... İLE Düşürme, aşağı atma. | Düşürülme. | Ölenlerin, kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka. )


-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( HZ. EBÛ-BEKİR SIDDÎK ve/||/<> HZ. ÖMER el-FÂRUK/HATTÂB ve/||/<> HZ. OSMAN ZİNNUREYN ve/||/<> HZ. İMÂM-I ALİ )


-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( Çocukluk. VE/||/<> Gençlik. VE/||/<> Yetişkinlik. VE/||/<> Olgunluk. )


-SADAKAT[Ar. < SADAKA]["ka" uzun okunur] ile SADÂKAT[Ar. < SIDK]

( Sadakalar. | Müslümanların ellerinde bulunan ve fakirlere/düşkünlere verilen üç maldan biri. İLE Dostluk, içten bağlılık, vefâlılık. Doğruluk, yürek doğruluğu. )


-SADÂKAT ile/ve/<> BAĞLILIK



-SADÂKAT ile/değil/yerine SAF BAKIŞ



-SADÂKAT ile/ve SÜREKLİLİK



-SADÂKAT ile/ve/<> VEFÂ

( ... İLE/VE/<> Sadakatin zirvesi. )


-ŞÂDÂN ile ...

( SEVİNÇLİ, NEŞELİ, KEYİFLİ | ŞAD KİMSELER )


-SADELİK ve/||/<> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<> ŞEFKÂT ve/||/<> MERHAMET



-SAF/LAŞTIRILMIŞ AKIL ile/ve/= NİYET ile/ve/= KALP



-SAF/LIK ile/ve/değil İYİ NİYETLİ/LİK



-SÂFİYET AHLÂKI ile/ve/> İRFAN AHLÂKI ile/ve/> AŞK AHLÂKI

( Saflaşmadıkça, kapı/lar açılmaz. )


-SAFİYET ve/||/<> SAMİMİYET



-SAFLAŞMA ile/ve/değil/yerine/<> YALINLAŞMA



-SAFLIK ile HOŞGÖRÜ



-SAĞALTIM ile/ve/değil/||/<>/< DAYANIŞMA



-SAĞDUYU ve/<> DENGE



-SAĞDUYU ile/ve/||/<> SAĞGÖRÜ

( Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği. | Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. İLE/VE/||/<> Gerçekleri, yanılmadan görebilme yeteneği. )


-SAĞLAM ZİHİN ve/||/<>/>/< SAĞLAM GÖVDE

( Sağlam anlık[zihin], sağlam gövdede bulunur. VE/||/<>/>/< Sağlam gövde, sağlam anlıkta[zihinde] bulunur. )


-SAĞLIK:
"HİZMET" ile/ve/değil/||/<>/< HAK



-ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ



-SAHİP OLMAK ve/||/<>/< AİT OLMAK



-SAHİP OLMAK ile/yerine KURUCU(SU) OLMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/fakat/||/<>/< SAHİP OLDUĞUMUZLA VE/YA DA SAHİP OLMAKLA PERDELENMEMEK



-SAHİPLENME ile/ve/||/<> SÜREKLİ KILMA ile/ve/||/<> BİRİKTİRME



-SAHİPLENMEK ile/değil/yerine SEVMEK/SEVGİ

( Sevgi özgür bırakıcıdır, olmalıdır! Sahiplenmeden! )


-SAHNE TOZU YUTMAK ile/ve/||/<> MÜREKKEP YALAMAK



-SAHNE ile/değil/yerine ESAS



-SAHTE/LİK ile/değil/yerine/>< İÇTEN/LİK



-SAİKA[Ar.] değil/yerine/= YILDIRIM | NEDEN



-ŞAKA YAPMAK ile LAUBALİLİK



-ŞAKAYA/OLAYA GÜLMEK ile/yerine ESPRİYE/FIKRAYA GÜLMEK



-SAKİL[Ar.] değil/yerine/= AĞIR | KABA

( Ağır. | Sıkıntı veren, sıkıntılı. | Çirkin, kaba. | Türk müziğinde bir usûl. )


-SAKİN OLMAK ile/ve/||/<> SESSİZ OLMAK ile/ve/||/<> KENDİN OLMAK

( Huzur arıyorsak. İLE/VE/||/<> Bilgelik arıyorsak. İLE/VE/||/<> Aşk arıyorsak. )


-SÂKİN[< SÜKÛN] / MUKÎM[< KIYAM] ile/ve ŞÂGİL[< ŞUGL]

( Konutta/meskende yaşayan/oturan, ikâmet eden. İLE/VE Meşgul eden, edici. | Meşgul olmayı gerektiren. | İşgâl eden, tutan. | Bir mülkte oturan. )


-SAKİN/LİK ile/ve/<> SESSİZ/LİK, SÜKÛNET



-SAKİN değil/yerine/= DİNGİN



-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Bilgi ile. VE/||/<> Sevgi ile. )


-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Elinde getiren, karnında götürür; aklında getiren, gönlünde götürür. )


-SAKSIYI SÜSLEMEK değil/yerine ÇİÇEĞİ SULAMAK



-SALÂH ile/ve/||/<>/> FELÂH



-SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME



-SALDIRMAK ile/değil/yerine/>< SARILMAK



-SÂLİK-İ MECZUB ile/||/<> MECZUB-U SÂLİK

( Allah'ın ahlâkıyla ahlâklanan kişi. İLE/||/<> Allah'ın, varoluşunu, aklını, "benliğini" hak makamına çektiği kişi. )


-ŞAMANLAR'IN SEVDİĞİ RENKLER:
AÇIK MAVİ ve SÜT MAVİSİ ve ALTIN SARISI ve FİLİZ YEŞİLİ ve LEYLAK



-ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]

( Topluma. İLE/VE/<> Kişiye/sana! )


-ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]

( Genele. İLE/VE/<> Özele. )


-ŞÂMİL[< ŞEML < ŞÜMÛL] ile/ve/<> KÂMİL[< KEMÂL]

( İçine alan, kaplayan, çevreleyen. İLE/VE/<> Tam, eksiksiz, bütün. | Olgun. | Bilgin, âlim. )


-SAMİMİYET ile AÇIKLIK ile SAYDAMLIK/ŞEFFAFLIK

( Açıklığı ve iyilikseverliği sayesinde hem çevresine, hem de sonuç olarak kendine yararlı olan biri simgelenir. )


-SAMİMİYET ve/||/<>/< ADANMIŞLIK



-SAMİMİYET >< ERKÂN

( Samimiyet oluşunca, erkân kalkar. )


-SAMİMİYET ve/||/<> SAMİMİ NİYET



-SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( Mimarlık sanatı. İLE/VE/<>/> Heykel sanatı. İLE/VE/<>/> Resim, müzik ve şiir sanatı. İLE/VE/<>/> Sürekli değişim/dönüşüm. )


-SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( ... =/> ETİK )


-SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( Sümer, Mısır, Çin, Hint. İLE/VE/<>/> Eski Yunan. İLE/VE/<>/> Avrupa.[XIX. yüzyıl] İLE/VE/<>/> Çağımız. )


-SANAT NESNESİ ile/ve/> SANAT YAPITI



-SANAT YAPITININ:
"KÖKLERİ" ve/<> "DALLARI" ve/<> "ÇİÇEKLERİ/MEYVELERİ"

( Kültürün özsuyuyla beslenir. VE/<> Öteki kültürlerin yağmurlarıyla ıslanır. VE/<> Evrensel uygarlık uzamına armağan olur. )


-SANAT YAPITININ:
İFŞÂ ETTİĞİ ile/ve/değil AFİŞE ETMEDİĞİ (ŞEY/LER)

( BAYKUŞ: Güzel sanatların simgesi. | Sanatın yaratıcısı. )


-SANAT:
GEÇMİŞİ GERİ ALMAK ile/ve/değil/||/<>/> GELECEĞİ ÖNGÖREBİLMEK



-SANAT ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT



-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Bir resimde, bir sanat yapıtında aradığım, sevdiğim şey, insandır. Sanatçının kendi! )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Dans le tableau [l'oeuvre d'art] je cherche, j'aime l'homme l'artiste. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Çalışkanlıkta, arı, sana ustalık eder
Beceride, bir böcek, seni okutur
Seçkinlerde de var sendeki bilgiler
Sanat ise ey insan! Yalnız sana özgüdür! )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Yaşam ciddidir, sanat ise neşeli.
Fakat ciddiyet içinde bile, neşe ya da sükûnet,
sanatın aslî ve özsel yapısı olarak kalır. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Schiller'in, "Sanatkârlar" adlı şiirini okumanızı salık veririz. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Durumun/sürecin/konunun/işin içine kişi/insan ve sanat girince/girmişse öteki herşey ikinci sıraya geçer/geçmeli/geçirilmelidir, indirilmelidir. )


-SANATÇI ile/ve/||/<> BİLGE/ÂRİF

( Dönüştürücü. İLE/VE/||/<> Geliştirici/ilerletici. )


-SANATÇININ:
BAKTIĞINA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖRDÜĞÜNÜ GÖRMEK



-SANATSAL ÜRÜN VERMEK ile/ve/değil/yerine/<> (KENDİNE VE TOPLUMA) SANATSAL DUYARLILIK KAZAN(DIR)MAK/KAZANDIRABİLMEK



-SANATSAL ile/ve/fakat/<>/> SANATI AŞAN



-SANAYİ ve DİL BİRLİĞİ



-SANEVBER ile ...

( SEVGİLİNİN BOYU, BOSU )


-ŞANS ile/değil/yerine/>< ÖZEN/BAKIM



-SAPLANTI ile/değil AŞK



-SAPTIRMA ile/değil/yerine SAPTAMA



-SARHOŞ ile DÎVÂNE



-SARIGÜZEL CADDESİ değil/< SARIGÖREZ CADDESİ



-SARILMAK:
MUTLULUĞU, İKİYE KATLAMAK ve/||/<> ACIYI, İKİYE BÖLMEK



-SARILMAK:
YAŞAMA ve/||/<> ÇALIŞMAYA

( Dört elle! VE/||/<> Bin elle! )


-ŞARKICI ile/ve/değil MÜZİSYEN



-SARMAŞIK ile BAĞBOĞAN/KÜSKÜT[< Fr. < Ar.]

( ... İLE Çitsarmaşığıgillerden, ince, uzun ipliksi saplarıyla, asma, baklagiller ve kimi meyve ağaçlarına sarılarak onları sömüren, klorofilsiz bir asalak bitki, şeytansaçı, cinsaçı. )


-SARMAŞIK ile ÇİTSARMAŞIĞI

( ... İLE Çitsarmaşığıgillerin örnek bitkisi olan, daha çok, tarla kenarlarında yetişen, beyaz çiçekli, sarılıcı, otsu bitki. )


-SARMAŞIK ile FRENKASMASI

( ... İLE Asmagillerden, sonbaharda, yaprakları güzel bir renk alan, süs sarmaşığı. )


-SARMAŞIK ile JAPONSARMAŞIĞI

( Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki. İLE Asmagillerden, ana vatanı Çin ve Japonya olan, sülüklerinin ucu duvarlara tutunmak için genellikle daire biçiminde genişlemiş olan, sarılcı süs bitkisi. )


-SARMAŞIK ile LOĞUSAOTU

( Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki. İLE İkiçeneklilerden, çiçekleri koyu kahverengi ve pis kokulu, tırmanıcı bir bitki. )


-SARMAŞIK ile MORSALKIM

( ... İLE Baklagillerden, salkım durumunda mavi, mor, beyaz, pembe renkli çiçekler açan bir sarmaşık. )


-SARMAŞIK ile ORMANSARMAŞIĞI/AKASMA



-SARMAŞIK ile SARILGAN

( ... İLE Sapı yakınındaki başka bitkilere ya da başka şeylere sarılıp yükselen, otsu ya da odunsu bitki. )


-SARMAŞIK ile YERSARMAŞIĞI

( ... İLE Gebreotugillerden, nemli yerlerde, duvar diplerinde yetişen bir bitki. )


-ŞART ile/ve/||/<>/> SIHHA ŞART



-ŞAŞKIN/LIK ile/değil/yerine AŞKIN/LIK



-ŞAŞMAZ/LIK ile/ve/||/<>/> SAPMAZ/LIK



-SATAŞMAK ile/ve/||/<> DALAŞMAK



-SATHÎ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEYSEL/GELİŞİGÜZEL/ÜSTÜNKÖRÜ



-SATİR[Fr.] değil/yerine/= YERGİ



-SAVAŞMA değil/yerine/<>/> TANIŞMA



-SAVAŞMAMA ile/ve/||/<> MESAFE ALMA



-SAVCININ/POLİSİN İŞİ(/GÖREVİ/SORUMLULUĞU):
"(HERHANGİ) (BİR) ZANLI YAKALAMAK" değil (İLGİLİ/KANITLI) ZANLIYI YAKALAMAK



-SAVSAKLAMA ile/ve/<> SALLAMA



-SAVUNMA HAKKI ile/ve/||/<> KENDİNİ İFADE ETME HAKKI



-SAVURGAN/LIK >< CİMRİ/LİK



-SAYGI "DUYMAMIZ" GEREK/LÂZIM değil "SAYGI GÖSTERMEMİZ GEREK/LÂZIM"



-SAYGI DUYMAK/GÖSTERMEK | DUYAN/GÖSTEREN:
ÖĞRENCİ(N)DEN değil ÖĞRENCİ(N/Y)E



-SAYGI DUYMAK ile/ve/değil/<> SAYGILI OLMAK, SAYGI GÖSTERMEK

( İçsel. İLE/VE/DEĞİL/<> Dışsal. )


-SAYGI DUYMAK ile/ve/değil/<> SAYGILI OLMAK, SAYGI GÖSTERMEK

( Saygı duymak zorunda değilsinizdir fakat saygılı olmak zorundasınızdır. )


-SAYGI GÖSTERMEK ve/<> SAYGI AŞILAMAK



-SAYGI/İHTİRAM[Ar.] ile OTORİTE

( Özsaygı ile. İLE Bilgi ile. )


-SAYGI/İLGİ/YAKINLIK:
BİRBİRİMİZE ile/ve/değil Bİ(RBİRİMİ)ZDEKİ HAKK'A



-SAYGI ile/ve/<>/< ASÂLET

( Saygı, asâletin, süreklilik kazanmış durumudur. )


-SAYGI ile/ve/<> BAĞ



-SAYGI ve/||/<>/> ÇALIŞMA

( Geçmiş için. VE/||/<> Gelecek için. )


-SAYGI ve/||/<>/< CİDDİYET



-SAYGI ile/ve/<> DAYANÇ/SABIR

( [çoğu kişiye] Sonsuz olmalı. İLE/VE/<> Sınırlı olmalı! )


-SAYGI ile/ve/<> DEĞER VERMEK



-SAYGI ile/ve/||/> DÜRÜSTLÜK ile/ve/||/> GÜVEN ile/ve/||/> BAĞLILIK/SADÂKAT

( Gösterilir(se). İLE/VE/||/> Değerlenir. İLE/VE/||/> Kazanılır. İLE/VE/||/> Sağlanır. )


-SAYGI ile/ve/||/> DÜRÜSTLÜK ile/ve/||/> GÜVEN ile/ve/||/> BAĞLILIK/SADÂKAT

( Earned. vs./AND/||/> Appreciated. vs./AND/||/> Gained. vs./AND/||/> Returned. )


-SAYGI ile/ve/||/> DÜRÜSTLÜK ile/ve/||/> GÜVEN ile/ve/||/> BAĞLILIK/SADÂKAT

( Yükün dürüstlükse, gücün düşer belki fakat "başın düşmez". )


-SAYGI ile/ve/<> EDEB

( ... ile/ve/<> HUMANITAS )


-SAYGI ile/ve/<> EMPATİ



-SAYGI ile/ve/değil HAYRANLIK



-SAYGI = HÜRMET = RESPECT[İng., Fr.] = ACHTUNG[Alm.] = RESPECTO[İsp.]



-SAYGI ile/ve/<> İMAN



-SAYGI ile/ve/<> KABUL



-SAYGI ile/ve/> KRİTER



-SAYGI ile/ve/<> MESAFE



-SAYGI ile/ve/<> MUHABBET



-SAYGI ile/ve/< ÖZSAYGI

( HÜRMET ile/ve/< EDEB )


-SAYGI ile/ve/> SELÂM



-SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ ve/||/<>/> SELÂM

( Üçü de koşulsuzdur, koşulsuz olmalıdır! )


-SAYGI ile/ve/||/<>/> YÜKSEK SAYGI/TAZİMAT[Ar.]



-SAYGILI ile SAYGIN

( Kişinin, başkalarına gösterdiği tutum dolayısıyla. İLE Başkalarının, kişiye gösterdiği tutum dolayısıyla. )


-SAYGIN/LIK ile/ve TAKİP EDİLEBİLİR/LİK



-SAYGISIZLIK ile/ve/değil/<> DİKKATSİZLİK



-SAYGISIZLIK ile/ve/değil DÜŞÜNCESİZLİK



-SAYGISIZLIK ile/ve/değil EDEPSİZLİK



-SAYGISIZLIK ile/değil/yerine/>< ELEŞTİRİ



-SAYGISIZLIK ile/ve/değil/<> İLGİSİZLİK



-SAYISAL OLMAYAN ve/<> AŞKIN



-SAZ ŞAİRLERİ ile ORTAÇAĞ OZANLARI ile AŞKA DAİR KISA KOŞUKLAR SÖYLEYENLER



-SEBEP ile NEDEN



-SEBT GÜNÜ:
DİNLENME GÜNÜ değil/yerine DİNGİNLİK/DÖNÜŞÜM GÜNÜ

( YEVM-İ SEBT[Ar.]: Cumartesi günü. )


-ŞECÂAT[Ar.] değil/yerine/= YİĞİTLİK, YÜREKLİLİK, CESÂRET



-SEÇEMEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<>/> YEĞLEYEBİLECEKLERİMİZ

( Doğum yerimiz. | Ten rengimiz. | Anne ve babamız. | Cinsiyetimiz. | "Adımız." | "Kökenimiz."

İLE/VE/||/<>

Adâletli olmak. | Ahlâklı olmak. | İyi kalpli olmak. | Dürüst olmak. | Saygılı olmak. | Öğrenmeye açık olmak. | Kendini geliştiren olmak. | Önyargısız olmak. )


-SEÇENEK ile "ÖNCELİK"

( Onun yaşamında, onun için seçeneksek; onu, öncelik yapmayalım. )


-SEÇİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< STRATEJİ



-ŞEFKÂT ve NEZAKET :
SAĞIRIN DA DUYABİLDİĞİ ve/||/<> KÖRÜN DE GÖREBİLDİĞİ



-ŞEFKÂT ile/ve AŞK

( İnsan ne kadar şefkatli ise o kadar diridir. )


-ŞEFKÂT ile/ve AŞK

( Şefkat benliğin arkasındadır. Benlik gitmeyince şefkat meydana çıkmaz. )


-ŞEFKÂT ile/ve AŞK

( ŞEFKAT: İmbikten geçirilmiş aşk. )


-ŞEFKÂT ve/=/||/<> BAKIM/ÖZEN(İHTİMAM)



-ŞEFKÂT ve/||/<>/>< CELÂL

( Beslemek/bakmak fakat yaptıklarını anlamasını beklememek. VE/||/<>/>< (bazı şeyleri) Anlamasını sağlamak fakat beslenip beslenmemesine bakmayarak. )


-ŞEFKÂT ve DÜRÜSTLÜK ve İYİLİK

( Eskiden papağanlara ezberletilen üç söz!
* ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL!
* DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL!
* İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Verili. İLE/VE/<> Kendi oluşturacağımız. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Birinci/l Sevgi. İLE/VE/<> İkinci/l Sevgi. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Anne sevgisi. İLE/VE/<> Senin/sizin sevgin/iz [çevrendekilerle]. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( FEYZ-İ AKDES ile/ve/<> FEYZ-İ MUKADDES )


-ŞEFKÂT ve/> KEMÂL

( Şefkatimiz tüm âlemi kaplamadıkça olgunluğa/kemâle eremeyiz. )


-ŞEFKÂT ile MERHAMET



-ŞEFKÂT ile/ve YARDIMSEVERLİK

( Şefkat, kişinin eline verilmiş sevgidir. )


-ŞEFKÂT ile/ve YARDIMSEVERLİK

( Eskiden papağanlara ezberletilen üç söz!
* ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL!
* DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL!
* İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! )


-ŞEFKÂTLİ/MÜŞFİK[Ar.] değil/yerine/= SEVECEN



-SEHİM/SEHM[Ar.] değil/yerine/= PAY

( Pay/hisse karşılığı/bedeli. | Pay. | Yüksek çelik binaların tepesinin sürekli olarak sağa sola yaylanması. )


-ŞEHİR ve/<> MEDENİYET



-ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Nurlu. İLE/VE/||/<>/< Onurlu. )


-ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Toplum ve hizmet için canından vazgeçen. İLE/VE/||/<>/< Toplum ve hizmet için yola çıkan. )


-ŞEHVET ile ...

( AŞIRI İSTEK | MADDEYE OLAN BAĞIMLILIK | NEFİS )


-ŞEHVET ile/ve/değil/yerine AŞK

( Tüm canlılar arasında. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kişiden/insandan, herşeye yönelik. )


-ŞEHVET ile/ve/değil/yerine AŞK

( Herkes, dur der! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Herkes, kabul eder. )


-ŞEHVET ile/ve/<>/>/>< ŞEFKÂT

( [ile] Doğarız. İLE/VE/||/<>/>/>< Büyütülürüz. )


-ŞEHVET ve ŞİDDET



-ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN

( Beşer doğulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE İnsan olunur. )


-ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN

( Geçici. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kalıcı. )


-ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN

( Beşeri aşk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kendi. | Tüm yetkin olanlar. )


-ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN

( Mülkiyet. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Özgürlük. )


-ŞEKER ile/ve/||/<>/< ŞÜKÜR



-ŞEKİL ile/> KAVRAM/MEFHUM ile/> BURHAN

( Gözün ikna olmasını sağlar. İLE Zihnin ikna olmasını sağlar. > İkisinin birlikteliğiyle burhan oluşur. )


-ŞEKİLLENDİRMEK ile/ve/||/<>/> "YEŞİLLENDİRMEK"



-ŞEKLEN AĞLAMAK/GÜLMEK ile/değil/yerine MUHABBETEN AĞLAMAK/GÜLMEK



-SEKTER[Fr.] değil/yerine/= HOŞGÖRÜSÜZ



-SELÂM ve/> İKRAM ve/> KELÂM



-SELÂMI VERMEK ile/ve/> SELÂMI ÇOĞALTMAK



-SELEN/SADÂ/ÇATI ve/<> ÖZ

( SADÂ: Kişinin özü. )


-SEMPATİ[İng.] ile EMPATİ ile APATİ ile ANTİPATİ ile TELEPATİ

( Duygudaşlık, yakınlık, sıcakkanlılık. İLE Duyumsama, kendini ötekinin yerine koyma çabası. İLE [hiçbir şey] Duyumsamama, duyumsuzluk, kayıtsızlık. | Sürekli cansızlık, gevşeklik. İLE Karşıduyum, soğukluk. İLE Uzaduyum. | Zihinsel, uzaktan [işaretsiz, yazısız, sözsüz] iletişim kurma (becerisi). )


-SEMPATİ[İng.] ile EMPATİ ile APATİ ile ANTİPATİ ile TELEPATİ

( PATHOS[Yun.]: Duyum/samak, his/setmek. )


-SEMPATİ/SYMPATHY[İng.] değil/yerine/= HOŞ DUYUM



-SEMPATİK ile/değil/yerine/<> YAKIŞIKLI/GÜZEL



-SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ



-SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?



-SEN(İN)LE (DALGA GEÇİYORUM) ile/yerine/değil SEN(İN)LE BİRLİKTE (DALGA GEÇİYORUM)



-SEN ve/=/<> NEŞE



-SENDEN/BENDEN FARKLI DÜŞÜNEN(E TAHAMMÜL) ile SENDEN/BENDEN FARKLI İNANAN(A TAHAMMÜL)



-Seni sevdiğim için SUSuyorum!



-SENİ SEVMEYENE GÖSTERME!:
SABIR ve/||/<> FEDÂKÂRLIK ve/||/<> SEVGİ

( [gösterirsek, onun için ...] ... "Yüzsüzlük" "olur". VE/||/<> ... "Eziklik" "olur". VE/||/<> ... "Kişiliksizlik" "olur". )


-SENİ, SENDEN EDEN ile/değil/yerine SENİ, SEN EDEN



-SENİ:
SEVMEYENİ ile/değil/yerine SEVENİ

( Pekmez olsa da unut. İLE Zehir olsa da yut. )


-ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"

( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Mal/mülk. İLE/VE/<>/> Ben/Benim. İLE/VE/<>/> Ahlâk. İLE/VE/<>/> Gönüllülük. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Fedâ. İLE/VE/<>/> Ferâgat. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elinde değildir. Ancak kişiye iner/nüzûl eder. İLE/VE/<>/> Kişinin gönlünde ve gönüllülüktedir. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Hz. Mûsa. İLE/VE/<>/> Hz. Davud. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Varoluş/varolanlar. İLE/VE/<>/> Benlik. İLE/VE/<>/> Varlık. İLE/VE/<>/> Oluş. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Sabır. İLE/VE/<>/> Rızâ. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Şeriatı tut, hakikati yut! )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Korur. İLE/VE/<>/> Yürütür, ulaştırır. İLE/VE/<>/> Öldürür. İLE/VE/<>/> Diriltir. )


-ŞERİAT ve/değil/=/<> TÜZE(HUKUK)/HAK/ADÂLET



-SERTLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< REDDETMEK



-SES ile/ve/değil/||/<>/>/< "ES"[< S][ARA (VERMEK)]



-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik, baş etmendir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlikle Bilgelik, Davranışlarla Krallık. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik ve sükûn - öte yol budur. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlikten başka hiçbir belirli düşünce, zihnin doğal hali olamaz. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizliğe ulaştığınızda, herşey doğal biçimde, sizin tarafınızdan bir girişim olmaksızın kendiliğinden oluşacaktır. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Aklın, davranışlardaki en açık belirtisi sükûnet ile zarâfettir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik ve sükûnet içinde, gelişirsiniz. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sükûnet ve sessizlik içinde, büyürsünüz. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Size yardım edecek olan, sessizliktir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Umudunuz, zihninizde sessiz ve gönlünüzde sakin kalmakta yatar. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Öteye varabilmek için sessizliğe râzı olmalısınız. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Tüm gereksinimim(iz), SESSİZLİK. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Kendinize tam bir sessizlik içinde bakın, kendinizi tarif etmeyin. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessiz ve sakin kalın. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Gerçeğe varmış olan kişiler çok sessizlerdir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( İlim, hâle inkılâp edince ses çıkmaz. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sadece aslî olanda sükûn ve huzur vardır. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik bir kez idrak edildiğinde, o, değişebilir olanı derin biçimde etkiler, kendi etkilenmeden kalarak. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik hakkındaki tüm konuşmalar, gürültüden ibarettir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( YAZIT

Gürültü patırtının ortasında sükûnetle dolaş; sessizliğin içinde, huzur bulunduğunu unutma! Başka türlü davranmak, açıkça gerekmedikçe, herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık, unutmak olsun. Bağışla ve unut! Fakat kimseye teslim olma! İçten ol; telâşsız, kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada, herkesin bir öyküsü vardır.

Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış. İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; yaşamdaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öyle seveceksin ki, başarıların, gövdeni ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni yaşamlar başlatmış olacaksın.

Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Çevrene, önerilerde bulun fakat hükmetme. Kişileri yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki, insanlığın, yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.

Aşka burun kıvırma sakın; o, çöl ortasındaki yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye uygun bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma gereksinimi olduğunu unutma.

Kaybetmeyi, ahlâksız kazanca yeğle. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azâbı, yaşam boyu sürer. Bazı idealler, o kadar değerlidir ki, o yolda yenilmen bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras, dürüstlüktür.

Yılların geçmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme.

Rüzgârın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini, rüzgâra göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil gemiyi, limana getirip getiremediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana yönelecek olsan da anımsa ki, evreni yargılamak olanaksızdır. Ondan dolayı, kavgalarını sürdürürken bile kendinle barış içinde ol.

Anımsar mısın doğduğun zamanları: Sen ağlarken, herkes, sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir yaşam geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse. :) Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Önünde sonunda, tüm servetin, sensin. Görmeye çalış ki, tüm pisliğine ve kalleşliğine karşın, dünya, yine de kişinin biricik güzel mekânıdır.

Eski Bir Tapınak Yazıtı (Xsenius İ.Ö. IX. yy.) )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( HÂMÛŞÂN[Fars.]: Sessizler, susmuşlar. | Mevlevî mezarlıkları. )


-SESSİZ ADÂLET ile/ve SESLİ ADÂLET

( Para. İLE/VE Yöneticiler. )


-SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( (")Kırıldıysak.(") İLE/VE/||/<>/> Kırıldığımızı anlamıyorsa. )


-SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( Kırıldığımızı anlamıyorsa. İLE/VE/||/<>/> Sessizliğimizden de kırıldığımızı anlamıyorsa. )


-SESSİZLEŞME/SUSKUNLAŞMA:
DİNLEYENİMİZ OLMADIĞINDA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAYANIMIZ OLMADIĞINDA



-SESSİZLİK ile/ve DİNGİNLİK



-SESSİZLİK ile/ve/<> SİZSİZLİK



-SEV ile/ve SEVMİYORSA

( Zor ise. İLE/VE Zorlama!
[Zor ise sev, sevmiyorsa zorlama!] )


-SEVDÂ ile SEVGİ



-SEVDÂN ile ...

( İKİ SİYAH [SU VE HURMA] )


-SEVDİĞİMİZ İŞİ YAPANA KADAR ve/||/<> SEVDİĞİMİZ YERDE OLANA KADAR

( Yaptığımız işi sevelim! VE/||/<> Olduğumuz yeri sevelim. )


-SEVDİĞİN ile/değil/yerine GÜVENDİĞİN



-SEVDİĞİNE "İTAAT" ile/ve/||/<> "İTAAT ETTİĞİNİ" SEVMEK



-SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN



-SEVDİKÇE > GÜLER YÜZ/LER :)



-SEVDİKLERİMİZ VE VEFÂT EDENLER İÇİN:
AĞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAMAK



-SEVDİKLERİNİZE VERİN!:
KANAT/LAR ve/||/<> KÖK/LER ve/||/<> NEDEN/LER

( Uçmaları için. VE/||/<> Geri dönebilmeleri için. VE/||/<> Yanınızda kalmaları için. )


-SEVEBİLMEK ve/||/<>/< YALNIZ KALABİLMEK



-SEVEN/SÖVEN ||/>< ÖVEN

( (Fazla) Sövmek ile övmek arasında fark yoktur. )


-SEVGİ > İTİDAL ve/||/<>/< ADÂLET

( Kişide/Kişiye. VE/||/<>/< Toplumda. )


-SEVGİ GÜLÜCÜĞÜ ile GÜLÜMSEME



-SEVGİ VE SADELİK ve/||/<>/< GÜLÜMSEME :) VE SAMİMİYET



-SEVGİ-SAYGI ile/ve/<> TESLİMİYET



-SEVGİ:
YANLIŞLARI ÖRTMEK İÇİN değil ZORLUKLARI AŞMAK İÇİN



-SEVGİ:/=/<
"ANTLAŞMAK" değil/yerine NEDENSİZ DE

( Sevgi, antlaşmak değildir,
Nedensiz de sevilir.
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir. )


-SEVGİ:
"İNANMA" değil EDİM



-SEVGİ:
CAN ve/<> HEYECAN



-SEVGİ:
EDÂ ile/ve/||/<>/> SEDÂ



-SEVGİ:
İYİLİK ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> NEŞE ve/||/<> SAKİNLİK



-SEVGİ:
TESELLİ ile/ve/değil/||/<>/>/< TECELLİ

( Sevilince. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sevince. )


-SEVGİ/İRFAN:
[KUSURLARI/HATALARI ...]
YOK EDEN değil KABUL EDEN



-SEVGİ/MUHABBET VE SAYGILI OLMAMAK/SAYGISIZLIK/HÜRMETSİZLİK ile/yerine MUHABBET VE SAYGI/HÜRMET

( Önceki halden daha kötü duruma getirir. İLE/YERİNE Muhabbetsiz saygı, bir yere ulaştırmaz fakat kişiyi de bozmaz. )


-SEVGİ ile/ve/<>/değil ALIŞKANLIK



-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayış, zihnin çiçek açmasıdır. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayış, özgürlüğe götürür. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( "Anlayış yoluyla özgürleşme" kadim ve basit bir yoldur. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Hiçbir çaba ve uğraş sizi öz varlığınıza götüremez, sadece anlayış berraklığı götürebilir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Doğru anlayış tek çaredir, ona istediğiniz adı verin. O en ilk ve en son öğretidir, çünkü o zihnin gerçek doğasıyla meşguldür. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Değeri olan hiçbir şey size dıştan gelmez; konuyla ilgili olan ve belirgin olan ancak sizin kendi duygu ve anlayışınızdır. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayışta berraklık düzeyleri ve sevgide yoğunluk düzeyleri vardır, fakat onun nimetleri sonsuzdur. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Yanlış anlamalarınızı ortaya çıkarın ve onları terk edin, hepsi bu kadar. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Understanding leads to freedom. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Understanding is the flowering of the mind.
The ancient and simple way of liberation through understanding.
No effort can take you there, only the clarity of understanding.
Right understanding is the only remedy, whatever name you give it. It is the earliest and also the latest, for it deals vs. the mind as it is.
There are levels of clarity in understanding and intensity in love, but its gifts are infinite.
Trace your misunderstandings and abandon them, that is all. )


-SEVGİ ve/||/<>/> BİREŞİM(TEVHÎD)



-SEVGİ ile/ve/<> DAYANIŞMA



-SEVGİ ve/<> GÜLÜMSEME :) ve/<> ADAMLIK ve/<> MUTLULUK

( Gözde. VE/<> Yüzde. VE/<> Özde. VE/<> Azda. )


-SEVGİ ile/ve/<> GÜZELLİK

( Sevdiğinden dolayı güzel bulmak, güzel olduğundan dolayı sevmek. )


-SEVGİ ve/||/<>/> HAK

( Ailede. VE/||/<>/> Toplumda. )


-SEVGİ ve/||/<> İLETİŞİM

( Kişinin/kişinin, en temel, öncelikli/olmazsa olmaz iki gereksinimi. )


-SEVGİ ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ



-SEVGİ ile/>< KÂR

( [Pozitivizm ve kapitalizmin ...] Sevmediği. İLE/>< "Sevdiği". )


-SEVGİ ile/ve/||/<> KAYRA/LÜTÛF/İHSAN

( ... İLE/VE/||/<> Tanrısal. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, ayırmanın, ayrımların reddidir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Dünyanın eylem durumundaki sevgi olduğunu bir kez anlarsak, ona tamamen farklı bir gözle bakarız. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgide, belirli bir düşünce kaynaklı ve/ya da dayanaklı, beklentili bir duygulanım durumu var olabilir fakat koşulsuz sevgide hiçbir düşünce, beklenti olmaksızın, olumlu ya da olumsuz, her koşulda sevmek vardır. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( KOŞULSUZ SEVGİ, "EĞER"siz, "ÇÜNKÜ"süz, "AMA"sız; "KARŞIN'LI/RAĞMEN"li SEVGİ'dir! )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Ayırd etme, ayrılık "düşünce ve duygusu" olmadığında, buna SEVGİ diyebiliriz. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Eğer, ne bir gövde, ne bir zihin, hatta ne de tanık, fakat bunlardan tümüyle öte olduğumuz düşüncesini sürekli taşırsak, zihnimizin berraklığı artacak, isteklerimiz saflık kazanacak; eylemlerimiz, merhametli ve sevecen olacaktır. Bu iç arınması, bizi başka bir dünyaya, gerçek ve korkusuz sevgi dünyasına götürecektir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgide yabancılar yoktur. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgide "bir" bile yoktur, "iki" nasıl olabilsin? )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, yaradılışın önünde gelir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Gerçek ve sevgi, kişinin asıl doğasıdır. Akıl ve gönül, onun paylaşım araçlarıdır. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, mutluluktan çok, gelişmeyi; bilincin ve var oluşun genişleyip derinleşmesini ister. Bunu her ne engellerse acıya neden olur. Sevgi, acıdan çekinmez. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Anlayabiliriz ki bilmek, sevmektir. Sevmek de bilmektir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Kendini ifade etmek, teyit etmek, zorlukları yenmek, sevginin doğasıdır. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi ve sevginin ilham ettiği yapma gücü[irâde] olmadıkça, hiçbir şey yapılamaz. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevginin doğal sonucu, itaattir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sever de dinlersek, o da bizi kendine alır. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Kişi, sevdiğini omzuna alır da yine de yorulmaz. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, tutkunluk ve düşkünlük göstermez. Düşkünlük ise sevgi değildir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, tembel değildir ve berraklık da yönetir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Aşırı "sevgi", boşlama/ihmal doğurur. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sözleri ve davranışları doğru, erdem ve görüş sahibi kişiyi tüm dünya sever. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( In love there are no strangers. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Love is the refusal to separate, to make distinctions.
Once you have understood that the world is love in action, you will look at it quite differently.
Unconditional love is, unless "IF", "BECAUSE", "BUT". ( If you stay vs. the idea that you are not the body nor the mind, not even their witness, but altogether beyond, your mind will grow in clarity, your desires - in purity, your actions - in charity and that inner distillation will take you to another world, a world of truth and fearless love.
Truth and love are man's real nature and mind and heart are the means of its expression.
More than happiness, love wants growth, the widening and deepening of consciousness and being. Whatever prevents becomes a cause of pain, and love does not shirk from pain.
When the sense of distinction and separation is absent, you may call it love.
To know is to love and to love is to know.
Love does not cling; clinging is not love.
Without love, and will inspired by love, nothing can be done.
It is in the nature of love to express itself, to affirm itself, to overcome difficulties.
Love is not lazy and clarity directs. )


-SEVGİ ve/||/<>/< RIZÂ



-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Zaman. İLE/VE/<>/< Mekân. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Sevgi, saygıyla devam eder. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Mum. İLE/VE/<>/< Mumun etrafındaki cam/fanus. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Hz. Mûsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. >
[İkisini de birliğe getiren, Hz. Muhammed.] )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Koşullu[Hak edene, lâyık olan(lar)a]. İLE/VE/<>/< Koşulsuz[Herkese]. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Alev. İLE/VE/<>/< Fener. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Ferâgat ile. İLE/VE/<>/< Fedâkârlık ile. )


-SEVGİ ve/<> SAYGI GÖSTERMEK



-SEVGİ ile/ve/değil/yerine ŞEVK/İŞTİYAK



-SEVGİ ile/ve/||/<> SEZGİ ile/ve/||/<> COŞKU



-SEVGİ ve/||/<> SIĞINMA



-SEVGİ ile TUTKU



-SEVGİDE:
"İSPAT" değil İKNÂ



-SEVGİDE:
[Yun.] EROS ile/ve/||/<>/> PHILOS ile/ve/||/<>/> STORGE ile/ve/||/<>/> LUGUS ile/ve/||/<>/> MANIA ile/ve/||/<>/> PRAGMA ile/ve/||/<>/> PHILAUTIA ile/ve/||/<>/> AGAPE

( Eşeysellikteki sevgi. İLE/VE/||/<>/> Etkileyici sevgi, dostluk sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Aile/akraba sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Oyun sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Takıntılı sevgi. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı sevgi. İLE/VE/||/<>/> ["]Benlik["] sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Tanrısal/Aşkın sevgi. )


-SEVGİDE:
KOŞULSUZLUK ve/||/<> HESAPSIZLIK ve/||/<>
SÜREKLİLİK ve/||/<> VEREREK BAŞLAMAK(< ALMA DÜŞÜNCESİNİN/BEKLENTİSİNİN OLMAMASI)



-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( Sultan. İLE/VE Kul. )


-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( Âşıksan, o da sana âşık olur. [Âşık-mâşuk ayrımı/farkı da kalmaz.] )


-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( Sevgili ile başbaşa olana, ağyâr gerekmez. )


-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( Birbirinin güneşinde ısınırlar. İLE/VE Yanarlar. )


-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( DAVUD: Sevgili. )


-SEVGİLİ ile/ve SEVDİĞİM

( Kişi, sevdiğinden ne zaman ayrılır?

Onu sevme nedenini, ondan daha çok sevdiği zaman. )


-SEVGİLİNİN/BİRİNİN:
"HERŞEYİ OLMAK" ile/değil/yerine HİÇBİR ŞEYİ OLMAK



-SEVGİLİYİ GÖRMEK İÇİN:
SAATTE ile/ve/||/<> YOLDA

( Gidişine/geçişine bakılır. İLE/VE/||/<> Gelişine bakılır. )


-SEVGİNİN:
"AŞIRISI" değil/olmaz BİLİNÇSİZİ



-SEVİ = AŞK = LOVE[İng.] = AMOUR[Fr.] = LIEBE[Alm.] = AMOR, CARITAS[Lat.] = PHILIA, EROS, AGAPE[Yun.] = AMOR[İsp.]



-SEVİLEN ve SEVİLENİN ARKADAŞLARI/ÇEVRESİ ve SEVİLENİ SEVENLERİ SEVMEK



-SEVİLİYORSAK ile SEVİLMİYORSAK

( Gurur duyup sarılalım. İLE Saygı gösterip uzaklaşalım. )


-SEVİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ ile/ve/değil/yerine/||/<> SEVMEK

( Hiçbir zaman doymazsın. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Ancak, sevdikçe doyarsın. )


-Sevilmek için DİNLE!!!



-Sevilmek için SUS!!!



-SEVİLMEK ile/ve/değil/<> ANLAŞILMAK



-SEVİLMEYEN İŞ ile/yerine SEVİLEN İŞ

( Zor/çetin gelir. İLE/YERİNE Kolay gelir. )


-SEVİMLİ ile/ve GÖSTERİŞLİ

( Ördek. İLE/VE Kuğu. )


-SEVİNÇ:
İYİ ŞEYLER OLDUĞUNDA ve/||/<> KÖTÜ ŞEYLER OLMADIĞINDA

( Her zaman. VE/||/<> Çoğunlukla ve/ya da bazen. )


-SEVİNÇ ile/ve/değil/yerine NEDENSİZ SEVİNÇ



-SEVİNÇ ile/ve/değil/<> NEDENSİZ SEVİNÇ



-SEVİNCE ile/ve/||/<>/> SEVİNCE[< SEVİNÇ'E]

( Sevdiğimizde. İLE/VE/||/<>/> Sevinçli olmaya/olma durumuna. )


-SEVİNÇTEN/MUTLULUKTAN AĞLAMAK ile ÜZÜNTÜDEN AĞLAMAK

( Üzüntüsü sahte olanın, ağlaması gösterişli olur. )


-ŞEVK-I DİL[Ar.] ile/<> ŞEVK Ü TARAB[Ar.]

( Gönül şevki, neşesi, sevinci. | Türk müziğinde, bir bileşik makam olup en az, iki yüzyıllıktır. [Abdullah Ağa tarafından oluşturulmuş olabilir.][Rast ile suzinâk makamlarından oluşup iki dizinin de ortak seslerinden yararlanılmıştır.] İLE/<> Neşe, sevinç, coşkunluk. | Türk müziğinde, bir bileşik makamdır. [III. Selim tarafından oluşturulmuştur.][Sabâ ve acem aşîran ile hüseynî aşîranda (mi) kürdî dörtlüsünden oluşmaktadır.] )


-ŞEVK[Ar. çoğ. EŞVÂK] ile ŞEVK[Ar. çoğ. EŞVÂK]

( Diken. İLE Yoğun arzu, keyif, neşe, sevinç. Işık.[Türkçe'de] )


-ŞEVK ile/ve İŞTİYÂK

( Özlemek. İLE/VE Görürken bile özlemek. )


-ŞEVK ve/> ŞAVK ve/> ŞIK ve/> ŞAN



-ŞEVK ve/> SEVK



-ŞEVKÎ[Ar.] ile ŞEVKÎ[Ar.]

( Dikenle ilgili. İLE Şevkle, neşe ile ilgili. )


-Sevmek için DİNLE!!!



-Sevmek için SUS!!!



-SEVMEK-SEVİLMEK ile/ve/<> ANIMSAMAK-ANIMSANMAK ile/ve/<> BAĞIŞLAMAK-BAĞIŞLANMAK

( Üçü de güzeldir fakat ilkleriyle de yetin(ebil)mek gerekir. )


-SEVMEK:
"ÇİFTLEŞMEK" değil TEKLEŞMEK



-SEVMEK:
"İŞİNE GELDİĞİ GİBİ" ile/değil/>< İÇİNDEN GELDİĞİ GİBİ



-SEVMEK:
"SAHİP OLMAK" ile/değil/yerine/< DEĞER VERMEK



-SEVMEK:
ÖZLEMEK ve/||/<>/>/< GÖRÜNCE SEVİNMEK



-SEVMEK:
SIRADIŞI ŞEYLER YAPMAK değil SIRADAN ŞEYLERİ, ÖZENLE YAPMAK



-SEVMEK ile/ve "TUTMAK"



-SEVMEK ile/ve/+/||/<>/>/< (DAHA ÇOK) SEVMEYİ İSTEMEK/YEĞLEMEK



-SEVMEK ve/> BENZEMEK/BENZEŞMEK



-SEVMEK ile/ve/<> DEĞER VERMEK



-SEVMEK ile/ve/=/||/<>/>/< DEĞERLENDİRMEK



-SEVMEK ve/<> GÖZE ALMAK



-SEVMEK ve/=/||/<>/< GÜVENMEK

( Sevmek, güvenmektir. )


-SEVMEK ile/ve HUY



-SEVMEK ile/değil/yerine İSTEKLİ SEVMEK

( Sevmek, ihtiyârî değildir! )


-SEVMEK ile/ve KORUMAK



-SEVMEK ile/ve/<> OKŞAMAK



-SEVMEK ile/ve/değil ÖNEMSEMEK



-SEVMEK ile/ve/<> ONUNLA/ONUN İÇİN SEVİNMEK



-SEVMEK ve/> ÖZENMEK



-SEVMEK ve/<>/= ÖZLEMEK



-SEVMEK ile/ve/değil SAHİP OLMA İSTEĞİ



-SEVMEK ve/||/<>/> SEVDİRMEK ve/||/<>/> SEVİNDİRMEK



-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Bir şey. VE/||/<>/>/< Çok şey. )


-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Cesaret verir. VE/||/<>/>/< Güç verir. )


-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Kimseye, kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, kendinizi sevilmeye bırakmaktır. )


-SEVMEK ve/<>/|| TANIMAK



-SEVMEMEK ile/değil/yerine/>< SEVMEK

( Ölmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< ("Istırap") Yaşamak. )


-SEVMEMEK ve/<>/|| TANIMAMAK



-SEVMEZ ve GİTMEZ

( Her gelen. VE Hiçbir seven. )


-SEVMİYORUM ile/ve/değil/yerine "BANA HİTAP ETMİYOR"



-SEYYİE[Ar.] değil/yerine/= KÖTÜLÜK



-SEZGİ" ile/değil "NİYET OKUMASI"



-SEZGİ ile/ve/değil/yerine/||/<> SAĞDUYU



-SEZGİSEL/ÇAĞRIŞIMSAL değil/yerine/>< KAVRAMLARLA



-SEZGİSEL ile/değil/yerine/||/<>/< ÇAĞRIŞIMSAL



-SEZGİYİ HAREKETE GEÇİRMEK ile/ve SEZGİYİ OLGUNLAŞTIRMAK



-SICAK YİYECEĞİ/İÇECEĞİ:
ÜFLEMEK değil/yerine SOĞUMASINI BEKLEMEK



-ŞİDDET değil/yerine/>< ÖZEN



-ŞİDDET =/||/<>/>/< ÖZENSİZLİK



-ŞİDDETTE, KİŞİ:
[önce] MAĞDUR ile/ve/değil/sonra/||/<>/> MAZLUM ile/ve/değil/sonra/||/<>/> ZALİM



-SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL

( Bilgisizlik/cehalet. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Bilgililik/bilgelik. )


-SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL

( Cehl. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< İlim. )


-SIFAT ile NİTELİK



-SİGARAYLA MÜCADELEDE:
"ZORLAMA" değil/yerine MERAK ETMESİNİ SAĞLAMA

( Burayı tıklayarak izleyiniz... )


-SİGORTA ile/ve/<> TEDBİR



-ŞIK/LIK ile GÜZEL/LİK



-ŞİKÂYET ETMEK/SÖYLENMEK değil/yerine NE YAPABİLECEĞİNİ VE NASIL YAPABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEK VE EYLEME GEÇMEK



-ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]

( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )


-ŞİKÂYET ile/değil YAKINMA

( You create disharmony and then complain! )


-ŞİKÂYET ile/değil YAKINMA

( Uyumsuzluk yaratıyor, sonra da yakınıyorsunuz. )


-SIKÇA KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSATMAK



-SIKI-FIKI (ARKADAŞ/DOST, YAKIN OLMAK)



-SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER

( DERMAN ARAR İDİM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ

BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )


-SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER

( "Çare/ler" yazısı için burayı tıklayınız... )


-SIKINTI ile/ve/> ÇÖZÜMLER / ÇARE/LER

( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...

I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )


-ŞIMARMA ile ŞIRNAMA



-ŞIMARMAK ve/<> SÖMÜRMEK



-SİMGE:
İÇKİN ile/ve/||/<> AŞKIN



-SİMGE ile/ve/<> KAVRAM



-SİMGE ile KAVRAM



-SİMGESEL DÜŞÜNME ile/ve/> DÜŞÜNCENİN, KENDİNİ ÖRMESİ



-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )


-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )


-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )


-SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR



-SINIR ile/ve/<>/değil/yerine ÇERÇEVE



-SINIR ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İZ



-SİNİRCE ile/değil/yerine KORUYUCULUK



-SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME



-SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK



-SINIRLI ile/ve KISITLI



-SINIRLI ile/ve/||/<> SINIRLAYICI



-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Mekânda. İLE Zamanda. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Bir gövdede odaklanmış, sonsuz olanız. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Sonsuz, bölünemez. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Sonsuz, sonsuzdan büyük ya da küçük olamaz. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Sonsuzluk, nicelik değildir. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( In place. VS. On time. )


-SIRADANLAŞTIRMA ile/ve/<> KANIKSAMA



-ŞİRİN/LİK ile GÜZEL/LİK



-ŞİRİN değil/yerine/= SEVİMLİ



-SIRITMAK ile/değil/yerine GÜLMEK

( Aptallık, şaşkınlık, kurnazlık ya da alay belirtir biçimde gülmek. [Durumdaki hoşluğa ya da durumun algılanamamasında düşünsel/duygusal karşılığı olmadan yüz kaslarını düşünce komutlarıyla güler konuma getirmek.] İLE ... )


-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )


-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


-SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]

( Seyis. At bakıcılığı/bakıcısı. İLE/VE/||/<>/> Süvari. At biniciliği. )


-SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]

( Aracına[< atına] yeterince[en az seviyede ve gerektiği kadar/biçimde] bakabilmek. İLE/VE/||/<>/> Aracının[< atının] yol alabileceği kadar yol almak, ilerlemek. Uzağı, olanakları ve olasılıkları görebilmek/değerlendirebilmek. )


-SİYÂSET ve/< ADÂLET



-SİYASET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAYSİYET



-SİYASET ile İLM-İ SİYASE/T



-SİYÂSETNAME ile/ve/değil/||/<>/< NASİHATNAME



-SİYASETNAMELERDE:
NAS ile/ve/değil/||/<>/< MASLAHAT



-SİYASETNAMELERDE:
SULTAN OLMAK ile/ve/||/<>/< İYİ BİR KİŞİ OLMAK



-SİZ ile -SİZ

( Çoğul ve saygı sözcüğü. İLE Olmama/bulunmama eki. )


-SİZİ SEVEN BİRİNİN UYARISI/İKAZI ile/>< SİZİ SEVMEYEN BİRİNİN İLTİFATI



-SIZLANMA/YAKINMA değil/yerine/>< SORUMLULUK ALMAK



-SIZLANMAK ile/değil/yerine/>< HAKKINI ARAMAK



-SLOGAN[Fr./İng.]/KLİŞE[Fr. < CLICHÉ]/MOTTO[İt.] değil/yerine/>< DÜŞÜNME

( Kısa ve çarpıcı, propaganda sözü. DEĞİL/YERİNE/>< Düşünülmüş söz. )


-SNOP[İng.]/KÜSTAH[Fars. < GUSTÂH] değil/yerine/= ZÜPPE

( Seçkin görünmek için bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen kişi. )


-SOHBET ve/<> BAHANE(GÜZELLİK)



-SOHBET ve COŞKU



-SOHBET ve/<> HİZMET



-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Aklın dili/aracı sözcükler ve sohbet, gönlün dili muhabbettir. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Kişiyi, tümel/küllî akıla götürecek tek şey, muhabbettir. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( ... İLE/VE/<> İçinde sen/ben['den] olmayan. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Dil ile. İLE/VE/<> Göz ile. )


-SOKRATES'İN "YARGILANMASINDAKİ" 500 "YARGIÇ":
ÖLÜM KARARI VERENLER ile/değil/yerine/>< KARŞI OLANLAR

( [ne yazık ki]
[İlk "karar"da] "280" >< 220
[İkinci "karar"da] "360" >< 140 )


-SOKRATES'İN "YARGILANMASINDAKİ" 500 "YARGIÇ":
ÖLÜM KARARI VERENLER ile/değil/yerine/>< KARŞI OLANLAR

( Sokrates'in Savunması )


-SOLGUN değil/yerine/< OLGUN



-SOLİDARİST/SOLİDARİZM/SOLİDARİTE[Fr.] değil/yerine/= DAYANIŞMACI/LIK



-SOLUK "MEKİĞİ" ve/||/<>/> KAZA VE KADER "MAKASI"

( Yaşam kumaşını dokur. VE/||/<>/> O kumaşı biçer. )


-SOMUT ve/=/||/<> EYLEM



-SON BİRLİKTELİK



-SON GÜLÜŞ



-SONA ERDİRME ile KURTULMA/KURTARMA

( Ancak Yaşamımızın muazzam kederini tamamen idrak ederek ona karşı isyan ettiğimiz zaman, bir çıkış yolu bulunabilir. )


-SÖNDÜRMEK:
YAŞAMI değil/yerine/>< SİGARAYI/TÜTÜNÜ



-SONLANDIRMA ile/değil BÜTÜNE ERME



-SONLU SONSUZ ile/ve/||/<> SONSUZ SONLU

( İçerik, biçim/şekil/morf. İLE/VE/||/<> Yapı, sûret/form. )


-SONSAL NEDEN ile/ve ETKİLİ/ETKER NEDEN



-SONSUZLUK:
NİCELİKTE ile/değil NİTELİKTE

( Yoktur. İLE/DEĞİL Vardır. )


-SONSUZLUK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK



-SONUÇ ve/||/<>/< KISIR/LIK



-SONUÇ ile/ve/<> NEDEN/SEBEP



-SONUÇ ile/ve NEDEN/SEBEP OLAMAYAN SONUÇ



-SONUÇLARA DAYANÇ/SABIR ile/ve NEDENLERE DAYANÇ/SABIR

( Nedenlere sabretmek, çok daha zordur. )


-SORAN ile YANITLAYAN

( İstediği her şeyi sorabilen/sorabilecek olan. İLE Her şeyden yanıt veremeyecek olan. )


-SORGULAMA ile/ve/> ÇÖZÜMLEME



-SORGULAMA ile/ve/> DÜŞÜNCE/FİKİR AYRILIĞI



-SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK



-SORGULANABİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK



-SORMAK = ASK[İng.] = DEMANDER[Fr.] = FRAGEN[Alm.] = DOMANDARE[İt.] = PREGUNTAR[İsp.]



-SORMAK ile ÖNCE KENDİNE SORDUKTAN SONRA SORMAK

( Sadece sormuş olmak için soru sorulmaz! )


-SORMAK ile ÖNCE KENDİNE SORDUKTAN SONRA SORMAK

( Bir şey ki, yapmasan da olur. YAPMA! Bir şey ki, söylemesen/sormasan da olur. SÖYLEME/SORMA! )


-SORMAYAN ile/değil/yerine/>< SORAN

( Yaşam boyu ahmak ve aptal. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir dakikalığına, "birkaç kişi nezdinde" "aptal." )


-SORU (SORMAK):
ÖĞRENMEK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> ANLAMAK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> GERİBİLDİRİM/ONAY İÇİN



-SORU SORMAK ve/=/||/<>/< SORUMLULUĞU İSTEMEK



-SORU ile/ve/değil HAKARET



-SORU ile/ve/||/<>/> İLKE



-SORU = QUESTION[İng.] = QUESTION[Fr.] = FRAGE[Alm.] = QUESTIONE[İt.] = CUESTIÓN[İsp.]



-SORUMLULUK DUYMAK ile/ve/||/<>/> SORUMLU OLMAK



-SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)

( Sorumluluk verilmez, sorumluluk alınır. Sorumluluk alınması için koşullar, uygun yapıya büründürülür. )


-SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)

( It's not right to "giving responsibility". Better to arrange conditions "to taking responsibility". )


-SORUMLULUK ile/ve OLGUNLUK



-SORUMLULUK ve/||/<> ONUR



-SORUN:
(")SORUN(") değil SORUNA BAKIŞ AÇIMIZ



-SORUN ve/||/<>/> HEDEF ve/||/<>/> ENGEL ve/||/<>/> GÜÇ KAYNAĞI



-SORUNLAR SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK



-SORUNLARA ODAKLANMAK ile/değil/yerine/>< OLASILIKLARA VE (ARA) ÇÖZÜMLERE ODAKLANIRSAK

( Daha çok sorun/umuz olur/oluşturur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha çok seçeneğimiz ve çözümümüz olur/oluşur. )


-SORUNLARI (SADECE) KONUŞMAK ile/ve/yerine/değil SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK

( Hiçbir sorun, onu yaratan 'bilinç seviyesi'yle çözülemez. )


-SORUNLARI (SADECE) KONUŞMAK ile/ve/yerine/değil SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM ARAMAK/BULMAK

( Problems cannot be solved at the same level of awareness that created them. )


-SORUNLARI:
AŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ASKIYA ALMAK



-SORUNLARI:
SORUN OLARAK KONUŞMAK ile/yerine/değil İLERLEME/GELİŞİM ARACI OLARAK KONUŞMAK/DEĞERLENDİRMEK



-SORUNUN:
"ÜSTÜNÜ ÖRTMEK" değil/yerine/>< ÜSTESİNDEN GELMEK



-SOSYAL MEDYA (5C):
KONUŞMA/SÖYLEŞİ ve/+/||/<>/> ORTAKLIK ve/+/||/<>/> YORUM ve/+/||/<>/> İŞBİRLİĞİ ve/+/||/<>/> KATKI



-SOVYET:
SO ve/||/<> VYET

( Birlikte, birarada. VE/||/<> Düşünme, konuşma. )


-SÖYLEMEK ile/ve KAVRAMAK



-SÖYLEMLERİMİZİN/EYLEMLERİMİZİN:
SORUMLULUĞUNU ALMAK ve/||/<>/> (DOĞRUDAN/OLASI) SONUÇLARINA KATLANMAK



-SÖYLENİLECEK SÖZÜ OLMAYANIN:
[ne yazık ki]
[ya] YÜKSEK SESİ ve/ya da/||/<> "ÖFKESİ"



-SÖYLEYİŞ/BİÇEM/ÜSLÛP:
YALIN/SADE ile YÜKSEK ile KARIŞIK



-SOYUT ile/ve/değil/=/||/<> İLİŞKİSİZLİK (/"İLİŞKİ/LİLİK")



-SOYUTLAMA (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ) ile/ve/||/<> BENZETME/MECAZ (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ)



-SOYUTLAMA ile/ve BÜTÜNLÜKLÜ SOYUTLAMA



-SOYUTLANMA ve/<> GÜZELLİK



-SÖZ SÖYLEMEK ile/ve/||/<> ANLAMAK

( İrfan ister. İLE/VE/||/<> İnsan/kişi ister. )


-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( Önün ardın gözet fikr-i dakîk et onda bir söyle
Öğütme ağzına her ne gelirse âsiyâb-âsâ

Osman Nevres[ö. 1762] )


-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( )


-SÖZ VERMEK/VEREN ve/||/+/<>/> SÖZÜNDE DURMAK/DURAN



-SÖZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVEN VERMEK

( Güven veriyorsan, ayrıca söz vermen gerekmez. )


-SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


-SÖZ ile/ve/değil/||/<>/>/< BİLİNCİ KURAN SÖZ



-SÖZ ile/ve/<> ÇÖZÜM



-SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET



-SÖZ ile/ve/||/<>/> SUSABİLME/SÜKÛT

( "Gümüş." İLE/VE/||/<>/> "Altın." )


-SÖZ ile/ve/<> YEMİN

( Doğru söz yeminden ileri! )


-SÖZ ile/ve/<> YEMİN

( HULF[Ar.]: Verdiği sözü tutmama, üzerinde durmama. | [mantıkta/matematikte] Saçmaya indirgeme. )


-SÖZCÜK TÜRETMEK ile/ve/değil/yerine KAVRAM/SÖZCÜK OLUŞTURMAK



-SÖZCÜK/KAVRAM ile " " İÇİNDE SÖZCÜK/KAVRAM

( ... ile SÖZÜMONA/GÜYA/ONA GÖRE )


-SÖZLEŞMEDE:
İYİ NİYET ve/||/<>/> SADÂKAT ve/||/<>/> İÇERİK

( Adının geçmesiyle. VE/||/<> İmza atarak. VE/||/<> Uygulayarak. )


-SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)

( Göçerlerin. İLE/VE/<> Yerleşiklerin. )


-SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)

( [daha çok] Doğu'da. İLE/VE/<> Batı'da. )


-SÖZLÜK KULLANIMI ile/ve/||/<>/> SÖZLÜK YAZMAK



-SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN



-SÖZÜ/DÜŞÜNCEYİ:
"KALDIRMAK" ile/ve "TAŞIMAK"



-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( Hem işinde, hem de magazinde "iyi olan." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşinde iyi olan fakat magazinde "kötü olan." )


-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaşar... | Şair Sanatçımız, Yaşar... | Radyo Programı - Nisan 2016 )


-STRES ile/değil/yerine/>< TUTKU

( İstemediğin bir şey için çok çalışmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevdiğin bir şey için çok çalışmak. )


-SU KULLANIM/AYAK İZİNDE:
MAVİ ile/ve/||/<>/> YEŞİL ile/ve/||/<>/> GRİ

( Bir ürünü üretmek için gereksinim duyulan yüzey ve yeraltı tatlı su kaynakları ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Bir ürünü üretmek için kullanılan toplam yağmur suyu ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Kirlilik yükünün ortadan kaldırılması ya da azaltılması için kullanılan tatlı su oranı. )


-SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( Doğada. İLE/DEĞİL/||/<>/>/NE YAZIK Kİ İnsanlaşamamış olanda. )


-SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( İkisinin de önünde hiçbir şey duramaz! )


-SÜKSE[Fr.]/SUCCESS[İng.] değil/yerine/= BAŞARI | GÖSTERİŞ, İLGİ ÇEKECEK DURUM



-SÜKÛN SÜKÛT



-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Zihnin sessizliği, gürültüden/düşünceden arınmışlığı. İLE/VE/> Kalbin sessizliği. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Simge bulunmayan bilinç. İLE/VE/> İmge bile bulunmayan bilinç. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Sükûnet ve durağanlık, yarar sağlar. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Kişi, güvenle içinden gelen sese kulak vermelidir. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Dik arka, derin iç sükûnetin simgesidir. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Düşünmek için sükûnete gereksinim vardır. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Zevk, sükût etmeyi öğrendikten sonra başlar. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Sekine'nin yaşama geçirilmesi, zaman-mekân-imkân ile olanaklıdır. Bengidir(ebedi). Belirli zaman, belirli mekân ve belirli imkânların elverdiği ölçüde yaşama geçirilir. )


-SÜKÛN ve/<> UYUM, BÜTÜNLÜK

( UYUM: Hareketin dinginliği. )


-SÜKÛN ile/ve YOKLUK



-SÜKÛNET ile ...

( ZİHNİN HUZURU | DURGUNLUK, DİNGİNLİK | RAHAT )


-SÜKÛNET ile/ve/||/<> HAKİMİYET



-SÜKÛNET ve/<>/= MUTLULUK

( Evrensel bir nimet olan sessizlikten zevk alabilenler dünyanın en mutlu kişileridir. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Durum. İLE Tutum. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Öteye ulaşmak için uyanık bir sükûnete ve sessiz dikkate gereksiniminiz var. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Sakinlik, hareketsizlik. İLE Sessizlik. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Sükût, Allah'ın ihsanıdır. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Sükût, kazanç mahâlidir; konuşma ise sarf mahâli. )


-SÜKÛT:
ZORUNLU(ZARÛRÎ) ile/ve/<> DOĞAL(TABİÎ)



-SUKUT["ku" uzun okunur] ile SÜKÛT[Ar.]

( Düşme, aşağı inme. | Sarkma. | Büyük bir görevden ayrılma. | Çocuğun eksik ya da ölü olarak doğması. İLE Susma, söz söylememe. )


-SÜKÛT[Ar.] değil/yerine/= SUSKU



-SÜKÛT ile UZLET



-SULH[Ar.] değil/yerine/= BARIŞ

( Barış, barışma, barışıklık. | Rahatlık. | Uyuşma, uzlaşma. )


-SULH ve/||/<> SÜKÛN



-SULHPERVER/SULHÇU[Ar., Fars.] değil/yerine/= BARIŞSEVER/BARIŞÇIL



-SÜNEPE/LİK ile/değil/yerine ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK



-SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/||/<> YÜRÜTMEK



-SÜREÇ ile/ve/<> AŞAMALI BİRLİK



-SÜREÇ ile/ve/||/<>/< DAYANÇ/ÇIDAM/SABIR

( Ancak, anlayış, aydınlatır. )


-SÜREÇTE (OLMAK) ve/||/<> AKIŞTA (OLMAK)



-SÜREKLİ EMEK ve/||/<>/= İNSANLIK



-SÜREKLİ İLİŞKİ ile/ve/değil/en azından DÜZENLİ İLİŞKİ

( Kur(a)mayabilirsin. İLE Kurabilirsin. )


-SÜREKLİ İLİŞKİ ile/ve/değil/en azından DÜZENLİ İLİŞKİ

( Düzen/siz. İLE Düzen-siz. )


-SÜREKLİ:
"TOPLARSAK" ile/değil/yerine/>< PAYLAŞIRSAK

( Hiçkimseye yetmez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese yeter. )


-SÛRETLERİ KAVRAMADA:
ZİHİN/AKIL değil HAYAL



-SÜRPRİZ[Fr./İng.] değil/yerine/= ŞAŞIRTI



-SÜRTÜŞME ile/ve/değil ÇEKİŞME



-SÜRÜNÜN PARÇASI OLMAK ile/değil/yerine/>< BÜTÜNÜN PARÇASI OLMAK



-SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU



-SUSABİLMEK/SUSABİLEN:
İCÂBEN ile/ve/değil/||/<>/< EDEBEN



-SUSABİLMEK ve/||/<> GÜLÜMSEYEBİLMEK :)

( Tüm sorulara, en iyi yanıt. VE/||/<> Tüm durumlara, en iyi karşılık. )


-SUSKUN/LUK ile/fakat/ne yazık ki "GEVEZE/LİK"

( [Her zaman] Bilgeliğin belirtisi değildir. İLE/FAKAT/NE YAZIK Kİ Aptallığın belirtisidir. )


-SÜSLÜ/LÜK ile/değil/yerine/||/<>/< BAKIMLI/LIK

( SÜRRE DEVESİ GİBİ SÜSLENMEK )


-SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ



-SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> SAVUNMA HAKKI



-SUSMA HAKKININ TARİHÇESİNDE, DÖNÜM NOKTALARI:
JOHN LILBURNE'NİN TUTUMU ve/||/<>/>/< MIRANDA UYARILARI

( 1637 yılında, İngiliz tarihinin en renkli, en dramatik kişilerinden biri olan John Lilburne’un, halkı yönetime karşı kışkırtan bir kitap yayımladığından dolayı tutuklanıp bu mahkeme önüne çıkarılması, susma hakkı konusunda bir dönüm noktası olmuştur. Lilburne, mahkemede, açıkça neyle suçlandığı hakkında bilgilendirilene kadar, sorulan sorulara yanıt vermeyi reddetti. Bu durum, ceza yargılaması açısından, tarihin bize taşıdığı, susma hakkının kullanılması ile ilgili ilk durumdur.

VE/||/<>/>/<

1. Sessiz kalma hakkınız vardır.
2. Söyleyeceğiniz her şey, mahkemede, aleyhinize kullanılabilir.
3. Herhangi bir soruya yanıt vermeden önce, avukat ile konuşma hakkınız vardır ve soruları yanıtlarken, avukatınız, yanınızda bulunabilir.
4. Eğer bir avukat tutamıyorsanız ve dilerseniz, size bir avukat belirlenecektir.
5. İfade sırasında, herhangi bir anda, soruların öncesinde ya da sonrasında, susma hakkınızı ve avukattan yararlanma hakkını kullanabilirsiniz. [1966 Arizona - ABD] )


-SUSMA HAKKININ TARİHÇESİNDE, DÖNÜM NOKTALARI:
JOHN LILBURNE'NİN TUTUMU ve/||/<>/>/< MIRANDA UYARILARI

( 1- You have the right to remain silent.
2- Anything you say can and will be used against you in a court of law.
3- You have the right to an attorney.
4- If you cannot afford an attorney, one will be appointed for you. )


-SUSMAK ile/ve/<>/değil/yerine DÜŞÜNMEKTE OLDUĞUNU BELİRTMEK



-SUSMAK ile/ve/değil/yerine SUSABİLMEK

( Kişi, susuyorsa; ya çok az şey biliyordur ya da çok fazla. )


-SUSMAK ile TEFEKKÜR



-ŞUUR ve/||/<>/< ŞİİR ve/||/<>/< EŞAR

( Sızıntı. )


-TA'DÂD[Ar. < ADET] (ETMEK)[Ar.] ile/ve/||/<> İHYÂ'[Ar. < HAYÂT] (ETMEK)[Ar.]

( Sayma, sayı. | Birer birer söyleme, sayıp dökme, sayım. İLE/VE/||/<> Diriltme, diriltilme, canlandırma. | Can verircesine iyilik etme, lütfetme. | Yeniden güçlendirme. | Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. )


-TA'ZİYE[Ar. < AZV] değil/yerine/= YARA(BAŞ) SAĞILIĞI/İYİLEŞMESİ DİLEME

( Caferî mezhebinde olanların Muharrem ayında yaptığı matem töreni. )


-TAABBÜD ile/ve TEFEKKÜR ile/ve TEVEKKÜL



-TAAHHÜT ile/ve/||/<>/> TEMÎNÂT



-TAANNÜT[Ar.] değil/yerine/= DİRENME, DİRENİM



-TAASSUB ile AKIL TUTULMASI



-TAASSUB ile/ve/değil BİLGİ/DENEYİM EKSİKLİĞİ



-TAASSUB ile/değil/yerine ÖNCELİK



-TAB-I MÜSTAKÎM ve/||/<> AKL-I SELÎM



-TÂBİ ile SEVMEK

( İkisinin de, "Nasıl?"ı olmaz/sorulmaz. )


-TÂBİ ile SEVMEK

( Tâbi olan ve seven, herşeyini sunar, hiçbir şey beklemez/sakınmaz. )


-TAFZİH[Ar.] değil/yerine/= REZİL ETME

( Birinin kötü yanlarını ortaya çıkarma. )


-TAHÂDU'[Ar. < HUD'A] ile TAHADDU'/TAHAZZU'[Ar. < HUDÛ'/HUZÛ'] ile TAHADDUR[Ar. < HIDR/HIZR] ile TAHAZZUR[Ar. < HÂZIR] ile TAHADDÜR[Ar. < HADER] ile TAHADDÜR[Ar. < HADR] ile TAHAZZÜR[Ar. < HAZER] ile TAHATTUR[Ar. çoğ. TAHATTURÂT]

( Aldanmış gibi görünme. İLE Alçakgönüllülük gösterme. İLE Yeşilleşme, yeşil renk bağlama. İLE Hazır olma/bulunma. İLE Örtünmek, tesettür. | Uyuşma, uyuşturulma. İLE Yokuş aşağı inme. | Yukarıdan aşağı akıp gitme. İLE Sakınma, korunma, çekinme. İLE Anımsama, hatıra getirme/getirilme, unutulduktan sonra anımsanan şey. )


-TAHAMMÜL EDEMEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ALIŞAMAMAK



-TAHAMMÜL ETMEK ile/ve/değil MÜSAMAHA GÖSTERMEK



-TAHAMMÜL[Ar. < HAML | çoğ. TAHAMMÜLÂT] ile TAHAMMÜR[Ar. < HAMR | çoğ. TAHAMMÜRÂT]

( Yüklenme, bir yükü üstüne alma. | Dayanma, katlanma. | Kaldırma. İLE Mayalanma, ekşime. )


-TAHAMMÜL[Ar.] değil/yerine/= DAYANMA, KATLANMA

( Nesnenin, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilmesi, dayanması. | Kişinin kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma. )


-TAHAMMÜL/SÜZLÜK ile/değil/yerine/>< HOŞGÖRÜ



-TAHAMMÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> DİRENÇ/İHTİYÂR



-TAHAMMÜL ile TÂVİZ



-TAHAMMÜL ile/ve/<> TESLİMİYET



-TAHAMMÜLFERSA[Ar.+Fars.] değil/yerine/= DAYANILMAZ



-TAHAMMÜLÜN/ÜN:
"DÜŞÜKLÜĞÜ" ile/ve/<>/değil YETERSİZLİĞİ



-TAHASSUN[Ar.] değil/yerine/= SIĞINMA

( Korunmak için bir yere çekilme. )


-TAHFİF değil/yerine/>< TÂZİM



-TAHKİK ile/ve/||/<>/> TAHRİK



-TAHKİYE[Ar. < HİKÂYE] değil/yerine/= ÖYKÜLEME, ANLATI, HİKÂYE ETME, ANLATMA



-TAHMİN ile/ve/değil TEMENNİ/DİLEK



-TAKARRÜP[Ar.] değil/yerine/= YAKINLAŞMA/YAKLAŞMA/YANAŞMA



-TAKDİM[Ar.] değil/yerine/= TANITMA

( Bir şeyi, karşılıksız olarak birine verme, sunma. | Tanıtma, tanıştırma. | Öne alma, önceye alma. )


-TAKDİR ETMEK ile/ve/<> SEVME(ME)K

( Sevmeyebilirsiniz fakat takdir edebilirsiniz![/etmelisinizdir!] )


-TAKDİR ile/ve/<> TALTİF



-TAKDİR ile/ve TAYİN



-TAKDİR ile/ve/||/<> TEBRİK ile/ve/||/<> TALTİF



-TAKDİRE ŞÂYÂN değil/yerine/= ÖVGÜYE DEĞER



-TAKINTI ile/ve/<> BEKLENTİ



-TAKINTI ile TUTKU

( Geçmişin büyük kişileri, sadece yolu gösterir. Çaba göstermesi ve bu yolda yürümesi gereken kişi, kendimiziz. Derin derin düşünelim ve bu yolu izleyerek, tutkulardan ve yanılgılardan kurtulalım. )


-TAKINTILI TUTKU ile/değil/yerine UYUMLU TUTKU



-TAKİP değil/yerine/= İZLEM



-TAKLİT ETMEK ile/yerine DİKKATE ALMAK



-TAKLİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYNALAMA



-TAKSÎM ile/ve/||/<>/> TAKSİT



-TAKSİRAT[Ar.] değil/yerine/= HATALAR



-TAKT[Fr. < TACT] değil/yerine/= YERİNDE KONUŞMA/DAVRANMA



-TAKTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKLAŞIM



-TAKTİK ile YÖNTEM



-TÂLİB[< TULLÂB, TULLEB, TALEBE] ile ...

( İSTEYEN, İSTEKLİ | ÖĞRENCİ )


-TALİMAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TALEP



-TALİP[< TALEP] ile/ve/||/<>/> TALİM



-TÂLİP değil/yerine/= İSTEYEN



-TAM-LIK ile KEMÂL

( Ayrılmaz olanı, ayırmamalısınız. )


-TAM-LIK ile KEMÂL

( KEMÂL: Eril ve dişilliğin aşılmasındaki birlik. )


-TAM-LIK ile KEMÂL

( GÜZELLİK/KEMÂL:
* TENASÜB-Ü ÂZÂ(ÖRGENLERİN UYUMU)
* AKIL
* AHLÂK
* ÇÖZÜM ÜRETEBİLMEK )


-TAM-LIK ile KEMÂL

( You must not separate the inseparable. )


-TAMAM" değil/yerine/>< ÇABA/GAYRET



-TAMAMLA(N)MAK ile/ve/<> BÜTÜNLE(N)MEK



-TAMAMLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYİCİ



-TANI! ve/<> UYUMLU OL! ve/<> MUTLU YAŞA!



-TANIM ile/ve/<> NEDEN

( Tanım, nedene giden, en kısa yoldur. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Tanıma, size verilen bir uyarıcıyla daha önce karşılaşıp karşılaşmadığınıza karar vermenizi gerektirir. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Tanıma durumunda daha fazla sayıda ara-bul-geriye getir ipucu bulunduğundan, belleğiniz ipuclarının hepsini ya da birçoğunu kullanır ve sizi anımsama olayına götürür. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Ne kadar çok ara-bul-geriye getir ipucu varsa, anımsama da o derece iyi olur. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Anımsamayla ilgili araştırmalarda, ara-bul-geriye getir ipucları kaybolmasının, anımsayamama olayının en belirli başlı nedenlerinden biri olduğunu gösterir. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Kodlama sırasında kullanılan örgütleme düzeni, ara-bul-geriye getir anında ipucu olarak kullanılır. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Örgütleme düzenini, büyüdüğünüz ve iyi bildiğiniz bir mahalleye benzetebiliriz. Kodlama sırasında bu mahallenin belirli sokaklarını ve bu sokaklarda daha önceden bildiğiniz evleri ziyaret eder ve size verilen, yeni bilgileri bu evlere bırakırsınız. Sizden bilgiler yeniden geri istendiğinde, başka bir deyişle anımsama sırasında, yerlerini çok iyi bildiğiniz evleri yeniden sırayla ziyaret eder ve bırakmış olduğunuz bilgilere ulaşırsınız. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Her olay bir bağlam içinde oluşur. Öğrenme anındaki bağlam, anımsama anındaki bağlama ne kadar benzerse, anımsama o kadar kolay olur. -örnek ise- Sınav ortamına benzer bir ortamda bilgi öğrenilirse, sınavda anımsanması daha kolay olur. Neşeliyken öğrendiğiniz bir şiiri, üzüntülü bir hal içindeyken anımsamanız zorlaşır. Hüzünlü bir ortamda öğrenilen bilgiler hüzünlü bir ortamda; sevinçli ve mutlu bir haldeyken öğrenilen bilgiler ya da meydana gelen olaylar sevinçli ve mutlu durumlarda daha kolay anımsanır. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Anımsanması istenen şeyleri örgütleyerek ara-bul-geriye getir ipucunun verimliliği artırılabilir. )


-TANIMLAMA ile/ve/> TAMAMLAMA



-TANIMLAYICI ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI



-TANIŞIKLIK ve/<> GÜVEN



-TANRI:
NOUS ve/||/<>/> LOGOS'UN, AŞKINSAL BİRLİĞİ



-TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ



-TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ



-TANRI ile/ve/değil TANRI ANLAYIŞI



-TAPON[Fr.] değil/yerine/= NİTELİKSİZ, ESKİ, ELDE KALMIŞ



-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüstlük, bizi gerçeğe götürecektir. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Tek yükümlülüğümüz, kendimize karşı dürüst olmaktır. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüstlük ve arınmışlık, engelleri kaldırır. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Kişi, kendi tarihiyle uğraşırken, kendi mânevî dünyasıyla, anlam dünyasıyla uğraştığından dolayı tarafsız kalamaz; bu, kişinin doğasına aykırıdır fakat dürüst olabilir. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Integrity will take you to reality.
Integrity and purity remove the obstacles. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüst olup olmadığınızı, size, sizden başka kim söyleyebilir? )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Bazı konularda ve ayrıntılarında tarafsız olamayabiliriz fakat (daha) dürüst olabiliriz. )


-TARİH:
OLGUSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL



-TARİH ile/ve/||/<> DÜŞÜNCE TARİHİ

( [Kişilerin] Nasıl, düşünmeden hareket ettiklerinin öyküsü. İLE/VE/||/<> Nasıl, hareket etmeden düşündüklerinin öyküsü. )


-TARİH ile/ve/değil/||/<>/< TARİH YAZIMI



-TARİHİ DEĞER(İ OLAN) ile/ve/<> SANATSAL DEĞER(İ OLAN)



-TARİHİ PERSPEKTİF ile/ve MEDENİYET PERSPEKTİFİ ile/ve FELSEFE-BİLİM



-TARİHTE KALAN DÜŞÜNCE ile/ve/değil/yerine/<> DÜŞÜNCENİN TARİHİ



-TARİK:
ÖRGÜT değil YOL/YORDAM/YÖNTEM



-TARİKA(T) ve/<> AŞK

( Çeperden merkeze. VE/<> Merkezden çepere. )


-TARTIŞMAK GEREKİR ile/değil TARTIŞMA GEREKTİRİR



-TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER



-TAŞ ile/değil/yerine/||/<>/>< AŞ

( Sana taş atana, aş at! )


-TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK

( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...

Mevlânâ )


-TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK

( )


-TASALLÜB[Ar.] değil/yerine/= KATILAŞMA



-TASANNU değil/yerine/= ABARTI, YAPMACIK

( Bir şeyi olduğundan daha değerli gösterme. )


-TASARRUF[< SARF] değil/yerine/= ARTIRIM | KULLANIM

( SAHİP OLMA | İDÂRE İLE KULLANMA, TUTUM, EKONOMİ | ARTIRMA, ARTIRILMA )


-TASARRUF ile/ve İHTİYÂR



-TASAVVUF ve/<> SAYGI/HÜRMET

( TASAVVUF: Aşk ve muhabbetle çerçevesi çizilen, kişiyi, saygıya yönlendiren ilim. )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( Yargısız kavram. İLE Yargı ile birlikte bulunan kavram. Yargı/hüküm içermesi gereken kavram/tasavvur. )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( Kavram. İLE/VE Önerme + Çıkarım. )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( NEDİR? - HANGİ? ile/ve HEL - LİME )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( MA - EYYU ile/ve -MIDIR? - NİÇİN? )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( Felsefecilere(hukemaya) göre Tasavvur:
* Tasavvur-ı sazic[çıplak/salt/yargısız tasavvur]
* Tasavvur mea hükm(in)[Yargıyla birlikte bulunan tasavvur]
Kelâmcılara(mütekellime) göre Tasavvur:
Tasavvurat-ı Selâse + Hüküm = Kaziye = Tasdik )


-TASAVVURLU DÜŞÜNME ile TASAVVURSUZ DÜŞÜNME



-TASDİKNÂME ile/>< TAKDİRNÂME

( Verilen onayı gösteren belge. | Okulunu bitirmeden ayrılan öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. | Başka bir öğrenim kurumuna geçen öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. İLE/>< Yapılan bir işin beğenildiğini belirtmek amacıyla verilen yazılı belge, takdir. | Okullarda belirli bir başarı düzeyinin üzerine çıkan öğrenciye karnesiyle birlikte verilen belge, takdir. )


-TAŞKIN ile/ve/değil/yerine AŞKIN



-TASNİF ile/ve TAKSİM

( Tüm tasnifler, aklîdir. Çünkü, doğada, tasnif(sınıflandırma) diye bir şey yoktur/olmaz. )


-TASNİF ile/ve/||/<>/> TASHİH



-TAŞRADA ve/||/<> EVDE

( Adâlet. VE/||/<> Muhabbet. )


-TATMİN ile/ve MEMNUNİYET



-TAVASSUT[Ar.] değil/yerine/= ARACILIK, ARA BULMA, ARACILIK ETME



-TAVIR ile YAKLAŞIM



-TAVSİYE ve/> İSTİŞÂRE



-TAVSİYE değil/yerine/= SALIK VERME



-TAYİN ile TAKDİR



-TEAMÜL ÇARKI ile/ve TEKÂMÜL ÇARKI

( [İnsandaki] Uzun Devran. İLE Kısa Devran. )


-TEAMÜL ÇARKI ile/ve TEKÂMÜL ÇARKI

( Kişinin zuhur âlemine gelişine kadarki süre[ç]. İLE Kişinin mânâya dönüşüne kadarki süre[ç]. )


-TEÂSÜR[Ar.] değil/yerine/= GÜZEL GEÇİNME, DİRLİK ETME



-TEÂVÜN[Ar. < AVN çoğ. TEÂVÜNÂT] değil/yerine/= YARDIMLAŞMA



-TEBESSÜM :) ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TEŞEKKÜR ve/<> TEZEKKÜR

( GÜLÜMSEME ve/<> DÜŞÜNME ve/<> KIVANÇ ve/<> ANMA/ANIMSAMA/TEKRAR )


-TECÂVÜZ[Ar.] değil/yerine/= SALDIRI

( Saldırı. | Namusuna saldırma, sarkıntılık. | Başkasının hakkına el uzatma. | Aşma, ötesine geçme. )


-TECAVÜZ değil/yerine/>< ANLAMA (ÇABASI)

( Tecavüz eden, anlayamaz ve anla(/ya)mamıştır. )


-TECELLİ ile/ve GÜZELLİK

( AHLÂK: Vahiy yoluyla gelen tecellî. )


-TECVİZ[Ar.] değil/yerine/= İZİN VERME

( Yapılmasını uygun bulma. )


-TEDÂVİ ile/ve/||/<>/> TELÂFİ



-TEDBİR ve/||/<> İTİDAL ve/||/<> CESÂRET



-TEDBİR ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME



-TEELLÜH ve KEMÂL



-Tefekkür için DİNLE!!!



-TEFEKKÜR[Ar.] ile TEFAKKUR[Ar. < FAKR]

( Düşünme. İLE Fukaralaşma. )


-TEFEKKÜR ile ASLINA DÖNDÜREN TEFEKKÜR



-TEFEKKÜR ile/ve ASLINA DÖNDÜREN TEFEKKÜR



-TEFEKKÜR ve/> İSTİ'DÂD



-TEFEKKÜR ile/ve/> TAAKKUL

( Her kişinin becerisidir. [kendince ve kabı kadar] İLE/VE/> Er kişinin becerisidir. )


-TEFEKKÜR ve TEAMÜL

( Nazarî hikmet. VE Amelî hikmet. )


-TEFEKKÜR ile/ve/<>/> TEMÂŞÂ[Fars.]

( MEDİTASYON ile/ve/<>/> KONTEMPLASYON )


-TEFEKKÜR ile/ve/<>/> TEMÂŞÂ[Fars.]

( Düşünme. İLE/VE/<>/> Bakıp izleme, hoşlanarak bakma. | Bakan ve bakılanın, eş zamanlı hareketi. | Gezme. | İzlenilecek görüntü, görülmeye değer şey. | Oyun, temsil, piyes, tiyatro. )


-TEFEKKÜR ile/ve/<> TEŞEKKÜR



-TEFEKKÜR ile/ve TEZEKKÜR

( FRONESİS ile/ve NOESİS )


-TEFEKKÜR ile TEZEKKÜR ile TEFAKKUH ile İTTİKA ile İSTİMA' ile YAKÎN



-TEFVÎZ[Ar.]/İHÂLE değil/yerine/= UYGUN KOŞULLARLA VERME

( Sipariş etme. | Allah'tan bekleme. | Dağıtım. | Bir Taşınmaz malı, bilinen değeri karşılığı birine verme. )


-TEHDİT değil/yerine/>< İKNA



-TEHDİT değil/yerine TEKLİF



-TEHLİKE ve/|| ÇÖZÜM



-TEK BİR KİŞİNİN:
ÜZÜNTÜSÜ ve/||/<> MUTLULUĞU

( Tüm bireyleri mutsuz edebilir. VE/||/<> Herkesin yüzünü güldürebilir. :) )


-TEK EL ve/değil/yerine/||/<>/> İKİ EL

( 'in, nesi var? VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 'in sesi var! )


-TEK ELİNİ KALDIRMAK ile İKİ ELİNİ BİRDEN KALDIRMAK

( "Durumu" kabul etmek. İLE "Durumu" kabul etmemek. )


-TEK NEDEN ile/ve/değil ÖNEMLİ NEDEN



-TEK YÖNLÜ SEVGİ ile/ve KOŞULSUZ SEVGİ



-TEK ile/ve/değil/||/<>/< TEPEDE



-TEKÂMÜL[Ar. < KEMÂL] değil/yerine/= OLGUNLAŞMA



-TEKÂMÜL[Ar. < KEMÂL] ile/ve/değil/||/<>/< TEKÂBÜL[Ar. < KABL]



-TEKEMMÜL[Ar. < KEMÂL] değil/yerine/= YETKİNLEŞME

( KEMÂLE GELME, KEMÂL BULMA, OLGUNLAŞMA )


-TEKLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< BİREŞTİRME/TEVHİD



-TEKLİFSİZ BİRLİKTELİK ile/ve NEDENSİZ BİRLİKTELİK



-TEKLİK ile/ve/değil/yerine ÇOKLUKTAKİ BİRLİK



-TEKMÎL[< KEMÂL] değil/yerine/= KEMÂLE ERDİRME | TAMAMLAMA, TAMAMLANMA, BİTİRME | TAM, EKSİKSİZ, BÜTÜN, HEP



-TEKNİK (/KONU) ile DERİN (/KONU)



-TEKNİK ile YÖNTEM



-TEKRAR ile/ve PEKİŞTİRME



-TEL'ÎN[Ar.] değil/yerine ANLAYIŞ/HOŞGÖRÜ



-TELÂŞ ile/yerine HEYECAN



-TELEFONUN KAYBI ile CÜZDANIN KAYBI ile KENDİNİ KAYBETME

( 15 dakikada fark ediliyor. İLE 4 saatte fark ediliyor. İLE Farkında bile olunmuyor. )


-TELEFONUN SESİ yerine TİTREŞİMİ



-TELEVİZYON (İZLEMEK)
ile/ve/değil/yerine/><
KİTAP (OKUMAK)

( )


-TELKİN ile/ve/<> TEMKİN



-TELKİN ile/ve/değil/||/<>/> TERCİH



-TEMBEL/LİK ve/<>/|| SEVGİSİZ/LİK



-TEMBELLİK ile/ve/değil/<> "KENDİNE"(KEYFİNE/RAHATINA) GÖRE DÜŞÜNME



-TEMBELLİK ile/ve/<> ART NİYET



-TEMEL ve ÇÖZÜM/LEME



-TEMEL ile NİYET



-TEMEL ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI



-TEMELLENDİRMEK ile NEDENSELLEŞTİRMEK



-TEMİZ NİYET ve TEVEKKÜL



-TEMİZ/LİK ve/<> GÜZEL/LİK



-TEMREN/PEYKÂN[Fars.] değil/yerine/= CİRİT UCU

( Okun ucundaki sivri demir. Başak. | [Divan şiirinde] Sevgili'nin kirpiği. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Ten, tinin zemini olamaz. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Giysi tenden, ten de candan habersiz! )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Nedeni dışarıda olan. İLE Nedeni ve ereği/amacı kendinde olan. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Gövdenin dış yüzü, deri, cilt. | Gövde, vucut, beden. İLE/VE/<> İnsanın ve insanlığın toplam değeri, birikimi. )


-TENEZZÜL ETME(ME)K ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBAR ETME(ME)K



-TENEZZÜL ile/ve/değil/<> TEŞEBBÜS



-TEPELEMEK yerine ANLAŞMAK VE/> ANTLAŞMAK



-TEPKİ (OLARAK) ile/değil/yerine KATKI (OLARAK)



-TEPKİ (VERMEK) ile/ve/değil/yerine GERİBİLDİRİM



-TEPKİ ile/ve/değil TEDİRGİNLİK



-TEPKİSELLİK ile/değil/yerine İKNÂ



-TEPKİSİZLİK ile/ve/<> HAZIR-YANITLI OLAMAMA KAYGISI



-TERBİYE ETMEK:
ÇOCUKLARIMIZI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİMİZİ



-TERBİYE ile TERBİYE

( Besleyip büyütme. | Beslenip büyütülme. | Eğitim. | Görgü. | Alıştırma. | Hafif cezalandırma. | Tavsiye. | Kayırma, koruma. İLE Bazı yiyecekleri pişirmeden önce limon, salça gibi soslarda bekletme. )


-TEREDDİ[Ar. < REDY] değil/yerine/= SOYSUZLAŞMA, YOZLAŞMA



-TERHÎM[Ar. < RAHM, RAHUM, RAHÂMET] ile TERHÎM[Ar. < RAHMET, MERHAMET, RUHM/RUHUM | çoğ. TERHÎMÂT] ile TERHÎN[Ar. < REHN]

( Bir adı kısaltma. İLE "Allah, rahmet eylesin." sözünü söylemek. İLE Rehin olarak verme, emânet bırakma. )


-TERK-İ DÜNYA ve/<>/> TERK-İ UKBÂ ve/<>/> TERK-İ HESTÎ/TERK

( * TERK-İ DÜNYA (Budizm'deki Yansıması: NİRMANAKAYA)
* TERK-İ UKBÂ(Dünyayı terk etmenin vereceği mutluluğu terk)(Cenneti ve nimetlerini terk) "(B.Y.: DHARMAKAYA)"
* TERK-İ TERK(/HESTÎ)(Kendi varlığını terk edip Hakk'ta fâni olmak) "(B.Y: SAMBOGAKAYA)" )


-TERS ile/değil/yerine/>< DERS

( [Almaya/anlamaya ...] Kapalıysa/k "gelir", ters. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Açıksa/k alır/ız her bir durumdan ders. )


-TESAHUP[Ar.] değil/yerine/= BENİMSEME, SAHİP ÇIKMA | ARKADAŞLIK ETME



-TESÂNÜT/TESÂNÜD[Ar. < SENED] değil/yerine/= DAYANIŞMA | OMUZDAŞLIK



-TEŞEKKÜL[Ar. < ŞEKL | çoğ. TEŞEKKÜLÂT] ile TEŞEKKÜR[Ar. < ŞÜKR | çoğ. TEŞEKKÜRÂT]

( Şekillenme. | Kurulma, kuruluş, meydana geliş. | Oluşum. | Yoğrum. | Oluş. | Örgüt, topluluk. İLE Şükr etme, yapılan bir iyilikten memnun kalma ve memnun kaldığını ifade etme sözleri. )


-TEŞEKKÜR ETMEK ve/||/<> ÖZÜR DİLEMEK

( Bunları bilmeyenlere, kapıları/nı kapatmak gerekir. )


-TEŞEKKÜR ETMEK ile/ve TAKDİR ETMEK



-TEŞEKKÜR[Ar.]/MERSİ[Fr.] değil/yerine/= SAĞ OL! / ALKIŞ



-TEŞEKKÜR ile/ve ALLAH'A ŞÜKÜR



-TEŞEKKÜR ile/ve ŞÜKÜR

( Kişilere ve topluma teşekkür etmeyi bilmeyen, şükür etmeyi bilemez. )


-TEŞEKKÜRDE:
ESTAĞFİRULLÂH ile/ve/değil/||/<> RİCA EDERİM



-TEŞHİR/EKSİBİSYON[< EXHIBITION]/UTAÇICILIK değil/yerine/= GÖSTERMECİLİK



-TESLİMİYET:
"KİŞİ"YE ile/ve/değil/||/<>/< YOL'A



-TESLİMİYET:
BOYUN EĞMEK değil ANLAMAK



-TESLİMİYET/KABUL EDİLME/AFFEDİLME:
TÖVBE ve/||/<> DOĞRU/DÜZGÜN İŞ YAPMAK / SÂLİH AMEL



-TESLİMİYET ile/ve/> AŞK



-TEVÂZÛ ("ETME[ME]K") ile/değil TENEZZÜL (ETME[ME]K)

( Küçük gibi görülen tenezzül makamı, saltanat makamından daha yüksektir. )


-TEVÂZÛ GÖSTERMEK ile TEVÂZU GÖSTERİSİNDE BULUNMAK



-TEVÂZU'[< VAZ (çoğ. TEVÂZUÂT)] değil/yerine/= ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (GÖSTERME)

( ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (GÖSTERME) )


-TEVÂZU'[Ar. < VAZ | çoğ. TEVÂZUÂT] ile TEVAZZU'[Ar.] ile TEVAZZUH/TAVAZZUH[Ar. < VUZÛH | çoğ. TETEBBUÂT]

( Alçakgönüllülük (gösterme). İLE Konulma, konuluş. İLE Açıklanma, açıklığa kavuşma, aydınlanma. )


-TEVÂZÛ ile DAAT



-TEVÂZÛ ile/ve HİKMET



-TEVÂZÛ ile SAFÂ'[Ar.]

( ... İLE Saflık, berraklık. | Kişinin kendine ve başkasına iltifat etmediği hali. )


-TEVÂZÛ ile SAFÂ'[Ar.]

( ... İLE Bazı kabullerde, ilim ve iltifat tecellinin tertemiz olmasına engeldir. Telvin[< LEVN Ar.(: renk verme, boyama)] bu ilim ve iltifattır. )


-TEVÂZÛ ile/değil/< TEFÂHÜR[< FAHR)



-TEVBE ile İ'TİZÂR

( Tövbe, işlenmiş bir günah ya da suçun bir daha işlenmeyeceğine dair verilen söz. | Kulun, sahf bir kalple Hakk'a yönelmesi, tekrar günah işlememeye ahd etmesi. İLE Özür dileme, bir şeyin, kendinden uzaklaştırılması. )


-TEVEKKELÎ[Ar.] değil/yerine/= NEDENSİZ, BOŞ YERE/BOŞUNA



-TEVEKKÜL ve/||/<> AŞK



-TEVELLU'[Ar.] ile TEVELLÜH[Ar. < VELEH | çoğ. TEVELLÜHÂT]

( Sevme, aşk ve ilginin oluşması. İLE Şaşakalma. )


-TEVHİD:
FARK ve/<> HİZMET



-TEVHÎD ve/< ADÂLET ve/< MUHABBET



-TEVHİD ve SÜKÛNET

( Tevhîd, sükûnettir. )


-TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR

( Geçmişe yönelik. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe yönelik. )


-TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TEZELLÜL ile/değil/yerine/< TEVÂZÛ

( Aşağılanma. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Alçakgönüllülük. )


-TEZELLÜL ile/değil/yerine/< TEVÂZÛ

( "Alçakgönüllüğün" aşırısı ve sonu. İLE/DEĞİL/YERİNE/< ... )


-TİN:
DUYARLILIK ile/ve/||/<> HAYAL GÜCÜ ile/ve/||/<> İRÂDE



-TİN'İN DOYUMU:
SEVİLEREK değil SEVEREK



-TİNSEL BENLİK ile/ve/<> AŞKIN BENLİK



-TİTİZLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÖZEN



-TOPARLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELENMEK



-TOPLAM ile/ve/değil AŞILMIŞ BİRLİK



-TOPLULUK ile/ve BİRLİK



-TOPLUM(SALLIK) ve/||/<>/< ÖRGÜTLÜLÜK

( Örgütsüz toplum, toplum değildir. )


-TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK



-TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM



-TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET



-TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


-TOPLUMSAL DIŞLA(N)MA ile/ve/||/<> KÜLTÜREL DIŞLA(N)MA



-TOPLUMSAL HİZMET ve/||/<>/= AKIL



-TOPLUMSAL KALKINMA ile/ve/<> BİREYSEL DONANIM



-TOPLUMSAL/LAŞMA ile KAMUSAL/LAŞMA



-TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Kumaş. İLE/VE/||/<>/>/< Giysi. )


-TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Saygı. İLE/VE/||/<>/>/< Sevgi. )


-TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI



-TOPLUMUN:
"ANLAMAMASI" değil İTİBAR ETMEMESİ



-TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM



-TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]



-TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK



-TÖVBE ET/MEK ve/||/<>/> YAKLAŞ/MAK



-TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


-TRAFİK IŞIĞI ile SEMAFOR[Fr. < Yun.]

( ... İLE Demiryollarında, gündüz mekanik olarak kırmızı bir kolla, gece kırmızı ışıkla işaret veren aygıt. | İki gemi ya da gemi ile kıyı istasyonu arasında haberleşmede kullanılan, üç kollu, işaret sütunu. )


-TRAFİK KURALLARI ve/<> PSİKİYATRİ



-TRAFİK'TE:
SİLECEKLERLE SÜRÜCÜ EMNİYETİ ve LASTİK PATLARSA ve TAŞITI EKONOMİK KULLANMAK



-TRAFİK ile/ve/<> SIKIŞAN TRAFİK

( ... İLE/VE/<> TAPONES: Porto Riko'daki adı. )


-TRAFİK = TRAFFIC[İng.] = CIRCULATION[Fr.] = VERKEHR[Alm.] = TRAFFICO[İt.] = TRÁFICO[İsp.]



-TRAFİKTE:
HIZ DÜŞÜRMEK ve/||/<>/< SEVDİKLERİMİZİ DÜŞÜNMEK



-TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( www.plakanialdim.com )


-TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( Facebook, KENDİNE GEL!!! sayfasına katılın, uyarın!

Kişi, kurum ve kuruluşların, "yaptıkları" fakat yapmayabilecekleri yanlış(lık)ları göstererek anlatmak üzere kurulmuş bir uyarı sayfasıdır!

Sen de uyar! )


-TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( Sivil Yaya Girişimi )


-TRAFİKTE:
"SİNİRLİ OLMAK" değil/yerine SORUMLU OLMAK

( Emniyet Şeridi İhlâli, Makas Atanlar, Yaya Geçidine park edenlere sinirlenip söyleneceğinize, fotoğraflayıp internetten İHBAR edin! Cezası, ilgiliye gitsin... )


-TÜKETİCİ ile/ve/değil/yerine/<> TÜRETİCİ



-TÜKETİM ile/ve/değil/yerine/||/<> PAYLAŞIM



-TÜM DÜŞÜNCELERİN, ...:
BAŞLADIĞI/KAYNAĞI ve/||/<> DURDUĞU/SONLANDIĞI

( Akıl. VE/||/<> Akıl. )


-TÜM NESNE/ŞEY VE/YA DA KAVRAMLARIN/DEĞERLERİN ADI ile/ve/> İNSAN/KİŞİ ADI/ADLARI



-TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK



-TÜMEL ile/ve/<> KAVRAM



-TÜMELLER ile/ve/değil ARI KAVRAMLAR



-TUPAMAROS ve/<> SOL DÜŞÜNCE

( 60'lı yıllarda, güç koşullarda yaşayan Uruguay'lı köylülerin, sendikalaşma hareketi olarak başlayıp, kentlerdeki sol düşünce ile birleşen örgüt. VE/<> ... )


-TÜR ile NİTELİK



-TÜRK DÜŞÜNCESİ ve DİVÂN EDEBİYATI



-TÜRKİYE'NİN EN TEHLİKELİ YOLLARI ile/değil/yerine/>< DÜNYANIN EN GÜZEL YOLLARI

( Görmek için burayı tıklayınız... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Görmek için burayı tıklayınız... )


-TURNUSOL[Fr.] (KÂĞIDI) ile MİHENK (TAŞI) ile KİLİT (TAŞI)

( Birtakım bitkilerden elde edilen mavi boya maddesi. İLE Altının gerçeğini sahtesinden ayırmak ve ayarını belirlemek üzere kullanılan sert ve siyah taş. )


-TUTARLI/LIK ile DOĞRU/LUK



-TUTARLI/LIK ile/ve/||/<>/> YETERLİ/LİK



-TUTARLILIK ile/ve/||/<>/> İTİBAR

( Kendimizde gö(ste)rebileceğimiz. İLE/VE/||/<>/> Ötekilerde [ve kendimizde] gö(ste)rebileceğimiz. )


-TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<> KENDİNE YAKIŞTIRAMAMAK



-TUTARLILIK ile/ve/||/<>/< SAMİMİYET, İÇTENLİK, AÇIKLIK, ŞEFFAFLIK, SÜREKLİLİK, BÜTÜNLÜK



-TUTARSIZLIĞINDAN UTANMAMAK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜYÜ SEVMEMEK



-TUTKU (ŞEREH)



-TUTKU ile/ve/<> AŞK

( Zamanın unutturduğu. İLE/VE/<> Zamanın unutturmadığı. )


-TUTKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞK



-TUTKU ile/ve ÇİLE



-TUTKU ile/ve/değil/yerine/>< FERÂGAT



-TUTKU ile FETİŞ



-TUTKU = İHTİRAS = PASSION[İng., Fr.] = LEIDENSCHAFT[Alm.] = PASSIO[Lat.] = PATHOS[Yun.] = PASION[İsp.]



-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( ŞEHVET: Maddeye olan bağımlılık. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( ŞEHVET: Anımsamak - imgelemek - ummak/beklentide olmak. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( Kişiyi yenik düşüren her istek, kösnüdür/şehvettir. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( LUST: Bondage to matter. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( LUST: Remembering - imagining - anticipating. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( GULMET: Şehvet fazlalığı. )


-TUTKU ile/ve/değil/yerine TUTUM



-TUTKU ile/ve ZAAF



-TUTKUN/LUK ile/değil DÜŞKÜN/LÜK



-TUTUM NİYET



-TUTUM:
ORTADAN KALDIRICI değil/yerine DÖNÜŞTÜRÜCÜ



-TUTUM ile/ve/< NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin[Ne İçin]. )


-TUTUM ile/ve/< NİYET

( İlke'li düşünmek, niyettir. )


-TUTUM ile/ve/< NİYET

( Niyet, davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )


-TUTUM ile/ve/< NİYET

( Onun, bizim için ne olduğunu, zihinsel tutumumuz belirler. )


-TUTUM ile/ve/< NİYET

( Özbilincim'in, "vicdânım" doğrultusunda eylemek isteğini beslemesi de, 'niyet'tir. )


-TUTUM ile/ve NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin(Ne İçin). )


-TUTUM ile/ve NİYET

( Niyet davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )


-TUTUM ile/ve NİYET

( Onun sizin için ne olduğunu zihinsel tutumunuz belirler. )


-TUTUM ile/ve/||/<>/> SİYASET

( İnsanda. İLE/VE/||/<>/> Toplumda. )


-TUTUMLARI BELİRLEMEK ile/ve TUTUMLARDA TUTARLI OLMAK



-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Attika mahkemelerinde, suçlu, suçu tespit edildikten sonra, bazı hallerde, kendine uygun gördüğü cezayı kendi isteyebilirdi. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "BURNU SÜRTMEK": Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığında, hırsızlık yapanları bir direğe bağlar, tanınması için günlerce çarşının içinde dolaştırtırmış. Bugünkü deyimle yüz kızartıcı suçlar dediğimiz çeşitli ahlâki suçlarda ise suçluyu burnu yere sürtecek biçimde bir arabaya yatırtır, burnunu yere sürttürürmüş. "Bırak, burnu sürtsün biraz!" gibi deyimler buradan gelmektedir. Yavuz Sultan Selim'in ilk sekiz yılında yaptığı bu uygulamalarla toplum büyük bir huzura ulaşmış ve hem devletin gücünü, hem de bütçesini üç kat büyütmüştür. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |

ADÂLET DAİRESİ

Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.

Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Sayın Muharrem Balcı'nın yayınlarını paylaştığı adresi... www.MuharremBALCI.com )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Türk Hukuk Lügâtı'na, burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "Kurallara uymak", adâlet değildir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |
  | )


-TÜZEL/HUKUKÎ SORUMLULUK ile/ve/değil/=/||/<>/>/< İNSANÎ/BİREYSEL SORUMLULUK



-ÜÇ AĞLAMA BİÇİMİ/NEDENİ

( * KORKU -
* MUHABBET - BÜKÂ'ALİLLLAH
* HAYRET VE AŞK - BÜKÂ'ALLAH )


-ÜÇ AKIL:
MUTLU ve/||/<> YARDIMSEVER ve/||/<> EVRENSEL



-ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE:
DUYGUSUZLUK ile/ve/<> ETKİSİZLİK ile/ve/<> AKILSIZLIK

( "Akıllı" kişilerde. İLE/VE/<> "Duygulu" kişilerde. İLE/VE/<> Etkili kişilerde. )


-ÜÇGENİN İÇ AÇILARI ile/ve/değil/||/<>/< İNSANIN İÇ ACILARI

( Bilinir/bilinebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< [çoğunlukla/pek/yeterince] Bilinmez/bilinemez. )


-UCLARDA OLMAK(DURMAK/BULUNMAK)
ile/değil/yerine
ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUN(/Ş)MAK



-UCLARDA OLMAK ile/ve/değil BİR UCDAN, ÖTEKİ UCA GEÇMEK

( Süreç/te. İLE/VE/DEĞİL Sonuç/ta (kalmak). )


-ÜCRETLİ İZİNDE:
1-5 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 5 - 15 YIL ARASI ile/ve/||/<>/> 15 YIL ÜSTÜ

( [en az] 14 gün. İLE/VE/||/<>/> 20 gün. İLE/VE/||/<>/> 26 gün. )


-UÇURTMALARIN UÇMASI:
YEL GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/>/< YELE KARŞI KOYARAK



-UCUZ "MUTLULUK" değil/yerine YÜCELTEN "ISTIRAP"



-UCUZ İŞ ile/değil/yerine/>< İYİ İŞ

( İyi değildir. İLE/>< Ucuz değildir. )


-UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE

( Boş kişinin uğraşı. İLE/DEĞİL/YERİNE Hoş (nitelikli) kişinin uğraşı.
[ Hoş (nitelikli) kişi, işiyle uğraşır; boş kişi, kişiyle uğraşır. ] )


-UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE

( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )


-UHDE[< AHD] ile/değil UKDE

( Söz verme, bir işi üzerine alma. | Görev, birinin üzerinde bulunan iş. | Yapma, becerme. | Sorumluluk. İLE/DEĞİL Düğüm. | Zor, karışık iş. | İstenip de ulaşılamadığından dolayı içe dert olan şey. )


-UHUVVET ile ADÂLET

( KARDEŞLİK | DOSTLUK, BAĞLILIK )


-UKALÂ/LIK ile/ve SAYGISIZ/LIK



-ULAŞ/IM ile/ve/değil/<>/ne yazık ki BULAŞ/IM



-ÜLFET[Ar.] ile/ve/||/<> MUKARENET[Ar. < KARN]

( Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. İLE/VE/||/<> Bitişiklik, yaklaşma, kavuşma, bitişme. | Uygunluk. )


-ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ

( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirlerini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )


-ULUSÇULUK ile/değil/yerine/>/< VATANSEVERLİK



-ÜMİT/UMUT BURNU ile/ve/değil ANGULUS

( Afrika'nın en uc noktası, Ümit Burnu değil Angulus'tur. Angulus'a ulaşım kolay olmadığından Ümit Burnu ün kazanmıştır. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümitsizliğe kapılmadan gerçeklerle yüzleşmek ve sahip olduklarımızda mutlu olmak gereklidir. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekânın kullanılmasıdır. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Doğru olanı gördüğü halde yapmamak, cesâretsizliktir. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümidimizi kesmeyiz, kesemeyiz! )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Kişinin ümitsizlik hakkı yoktur. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümitsizlik, bir üçgende, dördüncü köşeden bahsetmek gibidir. )


-ÜMİT ile/ve/<>/|| MUTLULUK



-ÜMİTLİ/UMUTLU OLMAK ile/ve/<> MUTLU OLMAK

( UMUTLU/LUK ile/ve/<> MUTLU/LUK )


-ÜMİTSİZLİK =/ve/||/<>/> | YENİLGİ ve ÖLÜM |



-UMUT ile/ve/=/||/<> YAŞAMI UMURSAMAK



-UN TANESİ/PARÇASI ile/ve/||/<>/> PİRİNÇ TANESİ/PARÇASI

( Düşünce. İLE/VE/||/<>/> Sözcük/terim. )


-ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE

( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )


-UNUTAMAMAK ile "UMURSAMAMAK"

( Akıl sayrılığında. İLE "Akıllı/bilgili/donanımlı" olanlarda. )


-UNUTMA(K) değil UNUTABİLME(K)

( Kavram. DEĞİL Kişinin/kişinin olanağı, becerisi, bilgisi, bilgeliği(irfanı), istenci(irâdesi) ve direnci(ihtiyârı). )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Unutmamak, bir anlamda putperestliktir. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( LETE: Unutma yudumu. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Ledün ilmi, bilineni unutma ilmidir. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Olursak olacağız. Evvelinin evveli, ahirinin ahiri yok. Bu kadar yaş yaşadık, ne anladık? İstikbal dersen, bir saniye ilerisinden haberimiz yok, hepsi rüya. İyisi mi, hepsini unut! )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Huzur, rahatlıktadır. Rahatlık ise unutmakla olur. )


-UNUTMAK ile/değil/yerine ASKIYA ALMAK



-ÜREME ve/||/<>/> KORUMA



-ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI

( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )


-ÜRPERTİ ile/ve/> TUTKU



-ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK



-ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK

( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )


-ÜŞENMEK ile YÜKSÜNMEK

( ... İLE Bir şeyi, kendine yük saymak, bir şeyi kendine yük olarak kabul etmek. | Üşenmek, tembellik etmek. )


-ÜSLÛP'TA:
BİREYSELLİĞİN YÜCELİĞİ ve GÜZELLİK SEVGİSİ



-USSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL



-ÜST ile/ve NİTELİKLİ



-ÜSTÂD ile USTA ile KALFA ile ÇIRAK ile YAMAK/ELULAĞI

( ... İLE Yaşadıklarımızın. İLE Yaşamakta olduklarımızın. İLE Yaşayacaklarımızın. İLE ... )


-USTALIK:
USTANI GEÇMEK ve/||/<> SENİ GEÇECEK USTA YETİŞTİRMEK



-USTALIK ile/ve ANLAYIŞ



-USTALIKLA ile/ve/<> USÛLÜNCE



-ÜSTÜN KAVRAMLAŞMIŞ DİL(LER) ile YETERİNCE KAVRAMLAŞAMAMIŞ DİL(LER)



-USÛL:
İLKE ve/||/<> YÖNTEM



-USÛL/METOD/OLOJİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= YÖNTEMBİLİM



-USÛL ile/ve ERKÂN

( Yöntemler. İLE/VE Esaslar, destekler. | Reisler. )


-UT ile UD[Ar.]

( Utanma. İLE Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, çalgıçla çalınan bir çalgı. )


-UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ



-UTANMA:
BAŞKALARINDAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİNDEN



-UTANMA ve/||/<>/> DOĞRULUK



-UTANMAK ve/> UYANMAK



-UYAK(KAFİYE) ÇEŞİTLERİNDE:
YARIM ile/ve/<> TAM ile/ve/<> ZENGİN ile/ve/<> TUNÇ ile/ve/<> CİNASLI

( )


-UYANIKLIK:
"ÖTEKİNİN AÇIĞINI GÖRMEK/ARAMAK" değil/yerine/>< KENDİNİ DENETİMDE TUTMAK



-UYANIKLIK ile "UYANIKLIK"



-UYARAN ile UYARILAN



-UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI



-UYARIM ile UYARIM ile UYARIM

( Uyarma, uyarılma. İLE Uyum göstere(bile)ceğini geniş zamanlı olarak belirtmek/bildirmek. İLE Bir durum ya da ayrıntı üzerine ya da biri(leri)ne, başkasının değil benim yaptığım bildiri/anımsatma. )


-UYGAR/MEDENÎ ile MODERN



-UYGARLIK(MEDENİYET)'TA:
SU ve YOL



-UYGARLIK/MEDENİYET:
TOPRAK ve/+/||/<> DİL ve/+/||/<> DİN



-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )


-UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET

( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )


-UYGARLIK ve/<> KAVRAMSALLIK



-UYGARLIK = MEDENİYET = CIVILIZATION[İng.] = CIVILISATION[Fr.] = ZIVILISATION[Alm.] = CIVIS[Lat.] = CIVILIZACIÓN[İsp.]



-UYGARLIK ve/<> SAYGI



-UYGARLIK ve/||/<> ZEKÂ



-UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE



-UYGUN/LUK ile/ve TUTARLI/LIK



-UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK



-UYUM = AHENK = HARMONY[İng.] = HARMANIE[Fr.] = HARMONIE[Alm.] = HARMONIA[Yun. Zarafet ve uyum tanrıçası.] = ARMONÍA[İsp.]



-UYUM ve/<> BOŞLUK/ARA



-UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM

( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )


-UYUM >< UYUMSUZLUK

( Küçük şeyleri büyütür. >< Büyük şeylerin çürümesine neden olur. )


-UYUMLU/LUK ile/ve GÜZEL/LİK



-UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK



-UZADUYUM GÖSTERGE



-UZAGÖRÜ/ÖTEGÖRÜ/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK



-UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK



-UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER



-UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK



-ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK



-UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA



-UZLAŞIM ile/ve/değil/yerine UYUMLU BİRLİK



-UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA



-UZLAŞMA ile/değil ERDEM



-UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"



-ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK



-UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK

( Pek kolay olmasa da... )


-UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK

( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )


-ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI

( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )


-VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL



-VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK



-VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA



-VAR OLAN ve/<> GÖLGE



-VAR OLAN ve/<> GÖRÜNMEYEN VAR OLAN

( Evrendeki her şey. VE/<> İnsan. )


-VAR OLAN ile/ve KAVRAM



-VAR OLUŞUMUZ:
"DÂVÂ" İÇİN ile/değil/yerine/>< SEVGİ/SEVİ İÇİN



-VAR'DAN VAROLAN ile/ve/değil/||/<>/> YOK'TAN VAROLAN

( Doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan. )


-VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK



-VARLIK BİRLİĞİ ile/ve ÖZDEŞLİK



-VARLIK İLKELERİ ile/ve/> VAROLUŞ NİTELİKLERİ



-VARLIK-VAROLAN-ANLAM/BİLGİ



-VARLIK-VAROLAN-ANLAM/BİLGİ



-VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEME



-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Anlamın olduğu yerdir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Anlam aranmaz/bulunmaz. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Nedeni, kendinde olan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Nedeni, dışarıda olan. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Aklın alanında/sınırlarında. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zihnin alanında/sınırlarında. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK [< BARLIK] [Türkçe'de V ile başlayan sözcük yoktur.] )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Tektir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çoktur. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlık, ölçülebilir ile ölçülemezin; sınırlı ile sınırsızın; oranlanabilir ile oranlanamazın harmanıdır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Kendi özüne bağlı olarak varoluş! )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın, görünüşte ne başlangıcı ne de sonu vardır, çünkü o her an yeniden başlar. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Evrende, herhangi bir şey, ancak, ilişkileriyle varlaşır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Birlik, barış ve varlık üretir. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Kendiyle çelişkide olanın, varlığı yoktur. Ya da anlık bir varlığı vardır ki, bu da aynı anlama gelir. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlaşma, ilişkilerin belirmesi; değişme, ilişkilerin değişmesi; gelişme, ilişkilerin çözülerek, ilgili nesne, olay, olgu için daha üst bir konumda, yeniden kurulmasıdır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın ve yokluğun ötesinde, hakiki olanın sonsuzluğu yatar. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın, kendi hakkında bilinçli olması gerekmez. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Her ne görürseniz, o gördüğünüz, sürekli olarak sizin kendi varoluşunuzdur. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bilincinde olmadığım bir şeyin, "var olmadığı"nı söylemek, tümüyle yanlıştır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bilinçli deneyiminiz dışında, var olduğunu iddia ettikleriniz, eldeki bilgilerden çıkarılmış sonuçlardır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bildiğinizi, sonuna kadar araştırın, inceleyin! Varoluşunuzun, bilinmeyen katmanlarına ulaşacaksınız. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK: İçerik(mahiyet) olarak harf, dışlaşmış(tezahür etmiş) olarak rakam. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Dış dünyada bulunan varolanların biçimleri, zihinde, kavramlar olarak bulunur. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Gerçek varoluşunuzun derin katmanlarına ulaştıkça, zihninizin, yüzeydeki oyunlarının sizi pek az etkilediğini göreceksiniz. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varoluşta, süreklilik olamaz. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Kişi, kendi emeğinin varolanıdır. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Varlığın dört biçimi/yansıması:
* VUCUD-İ AYNÎ
* VUCUD-İ ZİHNÎ
* VUCUD-İ HATTÎ/KİTABÎ
* VUCUD-İ LİSANÎ/İBARÎ )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK:
* Özne-nesne ilişkisinde somut(vucûd fi'l-a'yân [Ar.])
* Zihnî (vucûd fi'l-ezhân [Ar.])
* Sözlü (vucûd fi'l-ibâre [Ar.])
* Yazılı (vucûd fi'l-kitâbe [Ar.]) )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VUCÛD-U HARİCÎ: Varoluşunu, benim istencime/irâdeme borçlu olmayan. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( VARLIK: Ne yapacağının araçlarını bilmek açısından bilmek. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bütünlük. İLE/VE/DEĞİL/<> Parça. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( İlkeseldir. İLE/VE/DEĞİL/<> Olmayabilir. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Becoming has, apparently, no beginning and no end, for it restarts every moment.
What contradicts itself, has no being. Or it has only momentary being, which comes to the same.
Beyond being and not-being lies the immensity of the real.
Being need not be self-conscious.
To say that what I am not conscious of does not exist, is altogether wrong.
What you claim exists outside conscious experience is inferred.
Whatever you see it is always your own being that you see.
Investigate what you know to its very end and you will reach the unknown layers of your being.
When you reach the deep layers of your true being, you will find that the mind's surface-play affects you very little.
There can be no continuity in existence. )


-VARLIK/VUCUD ile/ve/değil/||/<>/> VAROLAN/VAROLUŞ/MEVCUDİYET

( Bâtın. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Zâhir. )


-VARLIK ile/ve BİR/LİK

( Çeşitlilik içinde birlik, doğaldır ve iyidir. )


-VARLIK ile/ve BİR/LİK

( Herkes diye bir şey yok. Varlık birdir fakat biz kendimizi yok edersek görürüz. )


-VARLIK ile/ve BİR/LİK

( )


-VARLIK ve/=/<> BÜTÜNLÜK



-VARLIK ile/ve/<> VAROLAN ile/ve/<> TİN

( Hakk. İLE/VE/<> Halk. İLE/VE/<> Hüve. )


-VARLIK ile/ve YÖNTEM



-VAROLAN



-VAROLAN [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]



-VAROLAN [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]



-VAROLAN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]



-VAROLAN'DA:
DOĞRULUK ile/ve GEÇİCİLİK



-VAROLAN'IN(MEVCUDUN) DÖRT NEDENİ:
MADDÎ ile SURÎ/BİÇİMSEL(FORMEL) ile FAİL/ETKER ile GÂÎ/SONSAL



-VAROLAN/LAR'DA:
BİRLİK ve ÖZDEŞLİK ve SÜREKLİLİK ve TÜRDEŞLİK



-VAROLAN/LAR ile/ve KULLANIMI

( Kullanın, fakat kötü(ye) kullanmayın! )


-VAROLAN/MEVCÛD ile/ve/=/||/<>/> BİLİNEN/MALUM



-VAROLAN/VAROLUŞ GÜDÜSÜ:
AZ ENERJİ HARCAMA ile/ve ÇOK ENERJİ DEPOLAMA

( Kişi, ikisinin de dengesini kuran/sağlayandır. )


-VAROLAN/VAROLUŞ ile/ve GEÇİCİ VAROLAN/VAROLUŞ



-VAROLAN ile BELİRLENİM



-VAROLAN ile BELİRLENİM



-VAROLAN ile/ve/değil DUYU



-VAROLAN ile/ve/değil DUYUMLANAN



-VAROLAN ile/ve/değil GÖRÜNÜŞ



-VAROLAN ile/ve HAREKET



-VAROLAN ve KARŞILAŞTIRMA



-VAROLAN ile/ve/<> OLANAKLI ile/ve/<> OLASILIKLI



-VAROLAN ile/ve OLMAZSA OLMAZ



-VAROLAN ile/ve OLMAZSA OLMAZ



-VAROLAN ile/değil OLUMSUZLANMIŞ VAROLAN



-VAROLAN ile/ve/değil ŞEKİLLENDİRİLMİŞ



-VAROLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


-VAROLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( ... İLE Fiziğin konusu olanları/olabilecekleri konu kılmaz. )


-VAROLAN ile/ve/değil/<> SÖZ KONUSU OLAN

( Varlık, metafiziğin söz konusudur. )


-VAROLAN ile/ve/||/<> TÜRÜM

( ... İLE/VE/||/<> Varolanların oluşumu. )


-VAROLAN ile/ve/<> VAR OLMASI GEREKEN ile/ve/<> HAYAL ETTİĞİNİ/N GERÇEKLEŞTİR(İL)ME(Sİ)

( Bilim. İLE/VE/<> Felsefe. İLE/VE/<> Sanat. )


-VAROLAN ile VAROLUŞ



-VAROLAN ile/ve VAROLUŞ



-VAROLANLAR ile/ve ARA-VAROLAN/LAR(NOUS)

( Önce gerçek varlığınıza dönün ve sevginin yüreğinden harekete geçin. )


-VAROLANLARDA:
YANSIMA ile/ve İKİNCİLLİK



-VAROLANLARIN, VAROLMASI...:
GÖZLEMLEYEBİLSEK DE ve/||/<> GÖZLEMLEYEMESEK DE



-VAROLUŞ:
TÖZ ile/ve/> ERK ile/ve/> ETKİ ile/ve/> EDİM ile/ve/> NEDENSELLİK



-VAROLUŞ ve/||/<> KARAR ALABİLME



-VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN

( Varolan, olasıların en iyisidir. )


-VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN

( Saf varoluşta, parça fikri yoktur. )


-VAROLUŞ ile/ve/değil/<> VAROLAN

( Varoluş başlangıçsızdır ve sonsuzdur. )


-VAROLUŞUNDAN RÂZI OLUNMUŞLUK ile/ve/<>/>/< AHLÂKINDAN RÂZI OLUNMUŞLUK

( RÂZİYE ile/ve/<>/>/< MARZİYE )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Malı. İLE/VE/<>/=/>< Çenesine vurur. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Rezilliğin yardımcısı. İLE/VE/<>/=/>< Erdemin düşmanı. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( ... İLE/VE/<>/=/>< Suçsuz olmasına karşın, "düzenden"/"erkten" korkan. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip olana kadar zengin değilsinizdir. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Yoksulluğu över. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/<>/=/>< "Varsılları" savunur. )


-VARSIL/ZENGİN[Fars. SENGİN] ile/>< YOKSUL/FAKİR

( )


-VARSIL/ZENGİN
ile/ve/değil/yerine/=/||/</<>/><
YOKSUL/FAKİR

( )


-VARSIL/ZENGİN
ile/ve/değil/yerine/=/||/</<>/><
YOKSUL/FAKİR

( "Beş parasızmış" gibi yaşadıklarından dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||//>< "Zenginmiş" gibi yaşadıklarından dolayı. )


-VARSIL/ZENGİN ile/ve/<> GÖNÇ

( ... İLE Varlıklı. )


-VARSIL/ZENGİN ile REFHÂN

( ... İLE Varlık içinde yaşayan. )


-VARSIL/ZENGİN ile REFHÂN

( MELİ: Zengin, malı çok olan. )


-VARSIL/ZENGİN ile REFHÂN

( BÂNEVÂ/BÂNÜVÂ[Fars.]: Mal, mülk sahibi, zengin. | Ünlü/meşhur. )


-VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK



-VASIFLANDIRMA/TAVSÎF[Ar. < VASF] değil/yerine/= NİTELENDİRME, NİTELİKLERİNİ SÖYLEME | İLİM, BİLGİ



-VASİYET ile/ve/<> NASİHAT



-VATANDAŞ ile/ve/<> BİREY



-VATANINI SEVMEK ve/||/<> ALLAH'I SEVMEK



-VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Temiz ve özverili bir hayat yaşayın, bu yeter. )


-VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Live a clean, selfless life, that is all. )


-VAZGEÇMEK:
"ZAYIFLIK" değil/yerine/>< BIRAKABİLECEK KADAR GÜÇLÜ OLMAK



-VAZGEÇMEK ile/ve ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK



-VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> DEĞİŞMEK



-VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PEŞİNDE KOŞMAMAK



-VAZGEÇMEK ile YERİNE KOYMAK



-VE ile/ve/||/<> İLE

( )


-VEDALAŞMAK ile/ve HELÂLLEŞMEK



-VEDUD ile ...

( Çok şefkatli, kendine çok sevgi beslenilen. | Tanrı'nın bir isim-sıfatı; seven, sevginin kaynağı. )


-VEFÂ ile ...

( SÖZÜNDE DURMA, SÖZÜNÜ YERİNE GETİRME )


-VEFÂ ile ...

( DOSTLUĞU DEVAM ETTİRME )


-VEFÂ ile ...

( ONUN YANINDAYKEN NASILSAN, UZAKTAYKEN DE AYNI OLMAK )


-VEFÂ ile/ve/değil/<> SAYGI GÖSTERMEK



-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )


-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )


-VEGAN YAŞAMDA/BİLİNÇTE:
| "AZALTMACILIK" ya da "AŞAMACILIK" | değil/yerine/>< 6 İLKE

( )


-VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)

( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )


-VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN



-VELÎ[Ar.] ile/ve/= DOST[Fars. < DÜST]

( KIYIM-KIYIM, KIYIL Kİ, DOST ÖNÜNE ÇIK(ABİL) )


-VENA:
AŞK ve/<> ŞARAP



-VENUS URANIA ile/ve/||/<> VENUS PANDEMUS

( Saf Aşk. İLE/VE/||/<> Duygularla olan. )


-VENUS URANIA ile/ve/||/<> VENUS PANDEMUS

( Gökte. İLE/VE/||/<> Yerde. )


-VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA



-VERDİĞİN ŞEYLERİ "GÖRMEMEK" ve/||/<>/>/< VEREBİLECEĞİN ŞEYLERİ ARTIRMAK



-VERİ/BİLGİ/HABER:
"HEVESİMİZİ KAÇIRMAK İÇİN" değil SÜRECİMİZİ KOLAYLAŞTIRSIN VE YOĞUNLAŞALIM DİYE



-VERİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANILMIŞ



-VERİLİ ile/ve/||/<>/> VAROLAN

( Doğa. İLE/VE/||/<>/> Kültür. )


-VERİMLİLİK ve/||/<> BEREKET ve/||/<> ÜRETKENLİK



-VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞI BAKAR ŞEKİLDE UZATMAK yerine AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR ŞEKİLDE) UZATMAK



-VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞIYA BAKAR BİÇİMDE UZATMAK yerine/değil AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR BİÇİMDE) UZATMAK



-VERMEK ile/ve/<>/< NASIL VERECEĞİNİ BİLMEK

( Aslolan/esas. İLE/VE/<>/< Yöntem/usûl. )


-VESİLE[Ar.] değil/yerine/= NEDENCE



-VİCDAN[Ar. < VCD] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ



-VİCDAN ile AKIL

( Değerlere dayanır. İLE Kurallara dayanır. )


-VİCDAN ile/ve NAZAR

( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )


-VOYVO[İsp.] değil/yerine/= SATAŞMA

( Alay ederek sataşmak için söylenir. )


-VUSÛL ve/||/<>/< USÛL

( Yöntem olmadan, kavuşma olmaz. / Usûlsüz, vusûl olmaz. )


-WAI:
TEŞEKKÜR EDİYORUM ile/ve/||/<> MERHABA ile/ve/||/<> HOŞÇAKAL



-YABANCI ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİNMEYEN/TANINMAYAN



-YABANCILAŞ(TIR)MA ile/ve/<> ÖTEKİLEŞ(TİR)ME



-YAD ile YÂD[Fars.]

( Yabancı. İLE Anma. | Hatır, gönül. )


-YADIRGAMA ile/değil/yerine/<> BENİMSE(YE)MEME



-YAHUDİLİK'TE:
SEFERADLAR ile/ve AŞKENAZLAR ile/ve KARAİLER



-YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE



-YAKARMAK ile YAKINMAK

( Israrla istemek, yalvarmak. İLE Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek. )


-YAKAZA[Ar.] değil/yerine/= UYANIKLIK



-YAKICI ile YIKICI



-YAKIN KAYBI ve/||/<>/> KAYIP KAYGISI



-YAKIN NEDEN ile UZAK NEDEN

( Kuyudaki bir kurbağa, gökteki kuşlar hakkında hiçbir şey bilmez. )


-YAKIN NEDEN ile UZAK NEDEN



-YAKIN/LIK ile SICAK/LIK



-YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")



-YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> UZAKLAŞMA GEREKSİNİMİ



-YAKINLIK[< KURBİYET / KURBAN] BAYRAMIMIZ:
HAYVAN KESEREK / CAN ALARAK değil/yerine
SEVDİKLERİMİZİ, BİRBİRİMİZİ ANLAMAK VE
YAKINLAŞMAK[< KURBİYET / KURBAN] İÇİN BİR ŞEYLER(İN)DEN VAZGEÇEREK/VEREREK...



-YAKINSAMA ile/ve/||/<> YAKLAŞMA



-YAKIŞIKLI ile GÜZEL

( Baylar için kullanılır. İLE Bayanlar için kullanılır. Yüz güzelliği için özel bir sözcük vardır["Sabâhat"]. [Nadiren erkekler için de kullanılıyor.] ( Öz Türkçe'de "Göz-el"dir. Göze hitap eden. Zamanla "Güzel"e dönüşmüştür. )


-YAKLAŞIM ile TEPKİ

( Sonsuz oluştaki su, meziyete karşı olgun yaklaşımı simgeler. )


-YAKLAŞIM ile TEPKİ

( Kişi, olaylara, iç gerçeğinin ve mantığının belirlediği biçimde tepki vermelidir. )


-YAKLAŞMAK ile/ve/değil/<>/> YAKINLAŞMAK



-YALAN SÖYLEYİP UTANMAK değil/yerine/>< DOĞRUYU SÖYLEYİP/DÜRÜST OLUP "KAYBETMEK"(/KAZANMAK)



-YALAN SÖYLEYİP UTANMAK değil/yerine DÜRÜST OLUP KAYBETMEK



-YALAN ile/değil (BAŞKASINI İLGİLENDİRMEYEN) AYRINTI/"BİLGİ"



-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( [ne yazık ki] Yalan, öyle işlemiş ki bireylerin diline, "doğruyu söylemek gerekirse" diye bir kalıp "var". )


-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( Ocağını batırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Onurunu artırır. )


-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( Doğruları biliyorsak, yalanları dinlemek, eğlencelidir. )


-YALAN ile/değil/yerine/>< GERÇEK

( Yüksek sesle çıkar, gürültülüdür ve çok söz söyletir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sessizdir ve az söz söyletir. )


-YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖZVERİ

( )


-YALIN/LIK ve/<> GÜZEL/LİK



-YALINLIK ile/ve/||/<> BİREYLİK



-YALINLIK ile/ve BİRLİK



-YALNIZ OLMAK/KALMAK/BIRAKILMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SENİ, YALNIZ HİSSETTİREN KİŞİLERLE BİRLİKTE OLMAK

( Daha kötü. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> En kötüsü. )


-YALNIZ OLMAK ile/değil YALNIZ KALMAK



-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Bireysellik, yalnızlığı (da) yönetebilmektir. İLE/VE/<> Aşk, birlikte ve/ya da ayrı ayrı olmak üzere yalnızlığı (da) kabul edebilmektir. )


-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Tek kişilik yalnızlık. İLE/VE/<> İki kişilik yalnızlık. )


-YALNIZLIK ile/ve/||/<> "DEĞERSİZLİK" ile/ve/||/<> "BOŞLUKTALIK"



-YALNIZLIK ve/< KUŞKU



-YALNIZLIK ile/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN YALNIZLIK



-YAN YANA YÜRÜYEMİYORSAK ile/||/<>/> ÜSTÜNE ÜSTÜNE YÜRÜMEK



-YAN YANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CAN CANA



-YANAK ile/ve/||/<> ENEK

( ... İLE/VE/||/<> Yanağın alt yanı. )


-YANAK ile/ve/||/<> ENEK

( SÎB: ELMA [Sevgilinin çenesi ve gabgabı sürekli olarak elmaya benzetilir.] )


-YANITI OLAN ile/ve/değil/yerine SORUSU OLAN

( Yetişkin/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Çocuk ve çocuksu yanını/zihnini sürdürebilen/ler. )


-YANLIŞ ANLA(ŞIL)MAK ile/ve/<>/değil BEKLENTİ



-YANLIŞ ANLAMAK ile/ve/<> ÇARPITMAK



-YANLIŞ BULMAK/ARAMAK ile "YANLIŞ BULMAK"



-YANLIŞ ile/ve/<>/< YANLI İŞ



-YANLIŞTA:
[ne yazık ki]
TEKRAR ile/değil/> "KARAR"



-YANSIMA ile/ve/||/<>/> YANILSAMA



-YANYANA KOYMAK ile BİRARAYA GETİRMEK



-YAPAMAYACAĞINI ZANNEDEN değil/yerine/>< YAPABİLECEĞİNE İNANAN



-YAPICI YAKLAŞIM ile/ve/<> İNCELTİCİ YAKLAŞIM



-YAPICI/LIK ve/||/<>/>/< YAPILANDIRICI/LIK



-YAPICI ile/ve OLGUNLAŞTIRICI



-YAPILABİLECEKLERİ:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine/>< İTELEMEK



-YAPILACAK İŞ ile/ve/||/<>/> YAPILABİLECEK İŞ

( Yeterince çoktur. İLE/VE/||/<>/> Daha da çoktur. )


-YAPILACAK ile/ve YAPILABİLECEK

( Yapılan her şey sizin tarafınızdan, yani evrensel ve tükenmez enerji tarafından yapılır. )


-YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN



-YAPILMAYACAKLAR ve/|| DİLLENDİRİLEMEYECEKLER

( [ne yazık ki] Dillendiriyorsun. VE/|| Yapıyorsun. )


-YAPILMAYACAKLAR ve/|| DİLLENDİRİLEMEYECEKLER

( İNTAK: Konuşturma, söyletme. | Dillendirme. )


-YAPMACIK OLUP "SEVİLMEK" ile/değil/yerine/>< KENDİN OLUP BEĞENİLMEMEK



-YAPMAK İSTENİLEN ile/ve YAPILMASINA İZİN VERİLENLER ile/ve YAPILABİLENLER

( Güdülenme. İLE/VE Görev tanımı. İLE/VE Yetkinlikler. )


-YAPMAK ile/ve/||/<>/< YAPILANDIRMAK



-YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )


-YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )


-YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK



-YAPTIĞINI "ÖVMEK" değil/ne yazık ki/> YAPTIĞINI YIKMAK



-YAPTIKLARIMIZ/I ve/||/<> SÖYLEDİKLERİMİZ/İ

( Söylememek. VE/||/<> Yapmak. )


-YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK



-YAR'LA BİR OL(A)MAMAK ||/=/<> YERLE BİR OLMAK



-YÂR ile/ve/< YARDIMCI/MUÎN[Ar. < AVN: İâne eden.]



-YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK



-YÂRÂN[Fars. < YÂR]/YÂREN ile YARAN

( Dostlar. | Bir erek çevresinde toplanmış ya da aynı ereği güttükleri için biraraya gelmiş olanların tümü. İLE Yarma işlemini/eylemini gerçekleştiren kişi. )


-YARAR/"MANTIK" EVLİLİĞİ ile AŞK EVLİLİĞİ



-YARAR ve/||/<>/> SAYGI



-YARARLI/LIK ile/ve/<> ANLAMLI/LIK



-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Akıl. İLE Ahlâk. İLE Estetik. İLE Din. )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Kavram ve nesnenin uygunluğu. İLE Düşünce ve eylemin uygunluğu. İLE Biçim ve içeriğin uygunluğu. İLE ... )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: bunlar kerimdir.
2. Taklid yoluyla yapanlar: bunlar hakîmdir.
3. Engelleyenler: bunlar eşkiyadır.
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: bunlar kötü niyetlilerdir. )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Rational. WITH Ethic. WITH Aesthetics. WITH Religious.
Appropriateness of concept and object. WITH Appropriateness of thought and action. WITH Appropriateness of shape and content. WITH ... )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( DEMIURGE: İYİ İDEASI (TANRI VE DÜNYANIN MİMARI) )


-YARATICI İMGELEM ile/ve/<> KAVRAMSALLIK/GÖRÜNÜRLÜK



-YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK



-YARATILAN değil/yerine VAROLAN



-YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ



-YARDIM DİLENMEK ile/değil KONUŞMAK

( İSTİANE: Yardım isteme. )


-YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR ile/değil/yerine ORTADAN KALDIRILMIŞ YOKSULLUK

( Kabul edilemeyecek olmasına karşın ne yazık ki, "istenilen", desteklenen, beklenilen, göz yumulan, gözardı edilen. İLE/DEĞİL/YERİNE İstediğimiz, her birimizin ayrı ayrı ve/ya da hep birlikte taşın altına elini koyarak gerçekleştirmesi gereken. )


-YARDIM... YÜKÜN, ...:
"YERE BIRAKILMASINDA"
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
"KALDIRILMASINDA"

( Kendi sorumluluğundan kaçmaya çalışanlara yardım edilmemesi gerektiği ve tembelliği/hazcılığı teşvik etmenin, büyük yanlış olduğu anımsatılmaktadır. )


-YARDIM ile/ve/||/<> DESTEK



-YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM

( Hizmet. İLE/VE/<> Himmet. )


-YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM

( Başkasından/dışarıdan. İLE/VE/<> Kendinden. )


-YARDIM ile/ve/değil/yerine İŞ



-YARDIM ile/ve/<> YATAKLIK



-YARDIMCI DOÇENT değil/yerine/= BİLGER



-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( Tekrarlanması gereken yardım, yardım değildir. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( Yapılmaya değer tek yardım, yardıma gereksinim duymaktan kurtuluşu sağlamaktır. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( Bizi, insan yapacak olan, berraklık ve yardımseverliktir. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( En önemli yardımcı, gerçeğin, içimizde bulunuşudur. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( The main thing that helps is to have reality within. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( image

Bunu mu istiyorsunuz?

• Çocuğunuz...

– Varsın, bir çivi bile çakamasın... Ama dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın... Ama matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin... Ama notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın... Ama fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün... Ama sınıfın birincisi olsun.
– Varsın, kendinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin... Ama öğretmenlerinin gözdesi olsun.
– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “Ya siz nasılsınız?” diyemesin... Ama yabancı dili mükemmel olsun.
– Varsın, oyun arkadaşları olmasın... Ama sınavlarda “on” çeksin.

– Varsın;
– Taziye nedir, bilmesin,
– "Başın sağ olsun" ne demek, anlamasın,
– "Geçmiş olsun" kime denir, niçin denir, haberi olmasın,
– "Uğurlar olsun", ne anlama gelir farkında olmasın,
– Ama... Karneleri süper olsun.
– Evet… Varsın, tek dostu olmasın... Ama iyi gelir getiren bir mesleği olsun...

Üstün Dökmen )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve/<> KOLAYLIK SAĞLAMAK/SUNMAK



-YARDIMCI OLMAK ile VESİLE OLMAK



-YARDIMCI ÖNERME = LEMMA[İng., Lat.] = LEMME[Fr.] = HILFSATZ[Alm.]



-YARDIMCI ile/ne yazık ki !YARDAK/ÇI

( ... İLE Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )


-YARDIMCILARIN:
ÇOKLUĞU ile/yerine/değil YARARLILIĞI

( Bazı koşullarda, kimse, bize yardımcı olamaz. )


-Yardım edebilmek için DİNLE!!!



-Yardımlı KONUŞ!!!



-Yardımsız KONUŞ!!!



-YARGI ile/ve/<> ÇÖZÜM



-YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ



-YARGILAMA ile/değil/yerine/>< GERİBİLDİRİM



-YARIM/AZ/EKSİK "ANLAŞILAN" ve/||/<> YARIM/AZ/EKSİK YAŞANILAN

( Ekinin düşmanıdır. VE/||/<> Yaşamın düşmanıdır. )


-YARININI İYİLEŞTİRMENİN YOLU/YÖNTEMİ ve/||/<>/</: BUGÜN, NEYİ YANLIŞ YAPTIĞINI BİLMEK



-YARISINI ve/||/<> İKİ KATI ve/||/<> ÜÇ KATI ve/||/<> SINIRSIZ

( Ye! VE/||/<> Yürü! VE/||/<> Gül! VE/||/<> Sev! )


-YAS ile/ve/||/<>/> YAŞ



-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( Mış gibi yapmadan. VE/||/<> Dayanmadan. VE/||/<> Savunmadan. VE/||/<> İncitmeden. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( [Without] Pretending. AND/||/<> Depending. AND/||/<> Defending. AND/||/<> Offending. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( DİNLE ve/||/<> KONUŞ )


-YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK

( )


-YAŞADIKLARIMIZI:
CİDDİYE ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> Tİ'YE ALMAK



-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN



-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPTIRIMA TÂBİ



-YAŞAM BİÇİMİ ile/ve/<> PAYLAŞIM BİÇİMİ



-YAŞAM DERSİ ALMA:
AÇ BİR MİDEDE ile/ve/||/<> BOŞ BİR CEPTE ile/ve/||/<> KIRIK BİR KALPTE



-YAŞAM VE ÇOĞU ŞEY:
DOYUMLUK ile/ve/değil/yerine TADIMLIK



-YAŞAM:
"YANLIŞ(LAR)A KATLANMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YANLIŞ(LAR)I DÜZELTMEK ÜZERE



-YAŞAM:
"YAŞIN İÇİNDE" değil YAŞANILANLARIN İÇİNDE



-YAŞAM:
(NE) "AŞK", (NE DE) "EKMEK" ile/ve/değil/||/< İNSAN OLABİLMEK/KALABİLMEK



-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( |
  | )


-YAŞAM:
ANLAM değil TUTKU



-YAŞAM:
BİR NEFES ile KAFES ile HEVES

( Aldığımız kadar. İLE Kaldığımız kadar. İLE Daldığımız kadar. )


-YAŞAM:
SINANDIĞIMIZ YERDE ve/||/<> HESAP VERECEĞİMİZ YERDE

( Başlar. VE/||/<> Biter. )


-YAŞAM:
YÖNETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARŞILAŞILAN



-YAŞAM(AY)I ÖĞRENMEK ile/ve/değil/=/||/<>/< SAÇMALAMAMAYI ÖĞRENMEK



-YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK



-YAŞAM/İLİŞKİ:
"NE KADAR UZUN SÜRDÜĞÜ" ile/değil/yerine/||/<> NE KADAR NİTELİKLİ/DOLU OLDUĞU



-YAŞAM/TASAVVUF:
ARINMA/SÂFİYET ve/||/<> ANLAMA/İRFÂNİYET ve/||/<> AŞK



-YAŞAM/YAZIN/ŞİİR/MÜZİK/DANS:
KURT, ... ve/||/<> KUŞ, ... ve/||/<> AT, ...

( ...'un, sürüsüyle gittiği gibi. VE/||/<> ...'un, havada uçtuğu gibi. VE/||/<> ..'ın, ovada koştuğu gibi. )


-YAŞAM ile/ve PAYLAŞIM



-YAŞAM ve/=/||/<>/>/< PAYLAŞIM



-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2'liler]
[∩: Kesişim]
[1: SEVDİĞİN | 2: GEREKSİNİM | 3: KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI ÖDENEN | 4: İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN]
1 ve/∩/+/||/<> 2 = GÖREV/HEDEF(MISSION)
2 ve/∩/+/||/<> 3 = MESLEK(VOCATION)
3 ve/∩/+/||/<> 4 = UZMANLIK(PROFESSION)
4 ve/∩/+/||/<> 1 = COŞKU/TUTKU(PASSION)

ve/+/||/∩/<>/>

[3'lüler]
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 = Coşku/heyecan ve gönül rahatlığı fakat "kesinliğin" bulunmaması
2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = Rahatlık fakat boşluk duyumu
3 ve/∩/+/||/<> 4 ve/∩/+/||/<> 1 = Tatmin fakat işe yaramazlık "düşüncesi/zannı"
4 ve/∩/+/||/<> 1 ve/∩/+/||/<> 2 = Neşe, dolgunluk/doluluk fakat "servetleştirilemeyen"

ve/+/||/∩/<>/>

1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI] )


-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2's]
[∩: Intersection]
[1: WHAT YOU LOVE | 2: WHAT THE WORLD NEEDS | 3: WHAT YOU CAN BE PAID FOR | 4: WHAT YOU ARE GOOD AT]
1 &/∩/+/||/<> 2 = MISSION
2 &/∩/+/||/<> 3 = VOCATION
3 &/∩/+/||/<> 4 = PROFESSION)
4 &/∩/+/||/<> 1 = PASSION

&/+/||/∩/<>/>

[3's]
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 = Excitement and complacency, but sense of uncertainty
2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = Comfortable but thought/"feeling" of emptiness
3 &/∩/+/||/<> 4 &/∩/+/||/<> 1 = Satisfaction but thought/"feeling" of uselesness
4 &/∩/+/||/<> 1 &/∩/+/||/<> 2 = Delight and fullness but no "wealth"

&/+/||/∩/<>/>

1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI] )


-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( )


-YAŞAMAK:
BİRBİRİMİZİ İDARE EDEREK ile/ve/değil/yerine/<> UZLAŞARAK (ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUŞARAK)



-YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE

( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )


-YAŞAMAK ve/||/<>/>/< ÇÖZÜM ÜRETMEK

( Yaşamakla meşgul olmazsan, ölmekle meşgul olursun. VE/||/<>/>/< Çözümün bir parçası değilsen, sorunun bir parçasısındır. )


-YAŞAMAK ve/||/<> SEVMEK

( Direnmektir. VE/||/<> Güvenmektir. )


-YAŞAMAK ve/||/<>/>/< YAŞARKEN YAŞATMAK

( )


-YAŞAMAYIP YAŞLANMAK ile/değil/yerine/>< YAŞAYIP YAŞLANMAK



-YAŞAMIMIZA GİRENLERİ BELİRLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAMIMIZDAN ÇIKARILACAKLARI BELİRLEMEK



-YAŞAMIN "ZORLUKLARINI" KOLAYLAŞTIRMADA:
AŞK ve/||/<> (KOŞULSUZ) SAYGI VE SEVGİ ve/||/<> SANAT



-YAŞAMIN DEĞİŞTİRDİĞİ ile/ve/<>/değil/yerine YAŞAM(LAR)I/NI DEĞİŞTİREN



-YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


-YAŞAMIN:
"UZUNLUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GENİŞLİĞİ



-YAŞAMIN:
"ZORLUĞU" ile/değil/yerine/||/<>/< SIRADANLIĞI



-YAŞAMIN(IN):
İZLEYİCİSİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OYUNCUSU OLMAK



-YAŞARKEN ve/||/<> ÖLÜRKEN

( Yaşamdan/yaşamaktan başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. VE/||/<> Ölmekten başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. )


-YAŞAYAN/YAŞAMAK/"YAŞAMASI" ile/ve/<>/değil VAROLAN/LAR

( İnsan için geçerlidir. İLE/VE/<>/DEĞİL İnsan ve insan/lar dışındaki herşey için geçerlidir. )


-YAŞAYAN/YAŞAMAK/"YAŞAMASI" ile/ve/<>/değil VAROLAN/LAR

( Herkes. İLE/VE/<>/DEĞİL Herşey. )


-YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLGUNLAŞMAK



-YAŞLI/LIK ile/ve/||/<>/> AĞIR BAŞLI/LIK



-YAŞLI/LIK ile/yerine OLGUN/LUK

( Yaşlıları ziyaret etmek, yararlıdır! )


-YAVER[Fars.] değil/yerine/= YARDIMCI

( Yardımcı. | Devlet ve hükümet başkanlarıyla komutanların yanında bulunan ve onların komutlarını yazmakla, gereğinde yerine ulaştırmakla görevli subay, emir subayı. )


-YAYGIN/LIK ile/ve ZENGİN/LİK



-YAYGIN ile/değil/yerine SAYGIN



-YAYGINLAŞMA ile/ve/değil/||/<>/< İTİBAR GÖRME



-YAYILMAK ile "KURULMAK"



-YAZI VE NOKTALAMA ÖZELLİKLERİ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜK VE BAĞLAM ÖZELLİKLERİ

( Yazanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. İLE/VE/||/<>/< Söyleyenin/konuşanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. )


-YAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI) ile/ve/||/<> KAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI)

( Us'a/akıl'a. İLE/VE/||/<> Bulunç'a/vicdan'a. )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( Çoğu yazılım uzmanı ve geliştiriciler bile yazılım korsanlarının göz önünde bulundurdukları kadar yaratıcı değildir. İLE/VE/<> Çoğu yazılım uzmanı ve yazılım korsanı, geliştiricilerin eğitim ve deneyimlerine sahip değildir. İLE/VE/<> Tüm yazılım korsanları, aynı zamanda yazılım "uzmanı ve geliştiricisidir". )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( Many programmers, and even developers, are not creative enough to be considered hackers. VS./AND/<> Many programmers, and even hackers, are not educated or experienced enough to be considered developers. VS./AND/<> All hackers and developers are programmers. )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( The Difference Between a Programmer, a Hacker, and a Developer )


-YAZIN/EDEBİYAT (TARİHİ) ve/<>/|| MANEVİYAT (TARİHİ)



-YAZMAK ile/ve/||/<>/>< YAŞAMAK



-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/ve/||/<> ÖNE ÇIKARMAK



-YEME-İÇME ve/||/<> SOLUK ve/||/<> YÜRÜME ve/||/<> HAREKET ve/||/<> UYKU ve/||/<> DÜŞÜNCE ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> GÜNEŞLENME

( Hayvanlar gibi olsun... VE/||/<> Kaplumbağalar gibi olsun... VE/||/<> Güvercinler gibi olsun... VE/||/<> Maymunlar gibi olsun... VE/||/<> Köpekler gibi olsun... VE/||/<> Fil gibi olsun... VE/||/<> Dişi Aslan gibi olsun... VE/||/<> Ayı gibi olsun... )


-YENİ BASKIDA:
GELİŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> GENİŞLETİLMİŞ ile/ve/||/<> ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ



-YENİLGİ/HEZÎMET[Ar.] ile/değil/yerine/>< HİZMET

( Hezîmete uğramamak için sürekli ve her türlü hizmet etmek gerekir. )


-YENİLİK ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> ZARARDAN KAÇINMA ile/ve/||/<>/> SEBAT



-YENMEK ile/ve/||/<> ALT ETMEK



-YER VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİT VERMEK



-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( Doğa'da. İLE/VE/<> İnsan'da. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( Yerçekiminin tutumu, en yüksek bağlantıda olmaktır. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( The attitude of the gratitude is the highest yoga. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( In nature. VS./AND On Human. )


-YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ

( Ayrıysak/ayrıyken. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birlikteysek/birlikteyken. )


-YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ

( )


-YERLEŞMEK ile "KURULMAK"



-YERYÜZÜ ile/ve/||/<>/> (")DÜNYA(")

( Doğa. İLE/VE/||/<>/> İnsan ve anlam ile. )


-YEŞİL ALAN ile/ve/||/<>/> BAHÇE



-YEŞİL YOL(THE GREEN MILE) ile/ve/||/<> HÜCRE NO: 7 MUCİZESİ(MIRACLE IN CELL NO: 7)

( Filmlerini izlemenizi salık veririz... )


-YETENEK(YETEN EK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK



-YETENEK ve/||/<>/> ÇALIŞMA

( Ortalamanın üzerine çıkarır. VE/||/<>/> Yeteneklilerin üzerine çıkarır. )


-YETERİNCE/LİK ve/||/<>/> DOĞRU/LUK



-YETERLİ NEDEN ile/ve YETERSİZ/BÖLÜMSEL NEDEN

( Etkin/lik doğar. İLE/VE Edilgin/lik doğar. )


-YETERLİ NEDEN ile/ve YETERSİZ/BÖLÜMSEL NEDEN

( Etkisi, kendi yoluyla açık ve seçik olarak anlaşılabilen. İLE/VE Etkisi, kendi yoluyla/aracılığıyla, dışarıdan ve net olarak anlaşılamayan. )


-YETERLİ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KABUL EDİLEBİLİR/LİK



-YETERLİ = ADEQUATE[İng.] = ADÉQUATE[Fr.] = ADEQUATUS[Lat.]



-YETERSİZ ÇÖMEZ ile/ve ORTA NİTELİKLİ ÇÖMEZ ile/ve İYİ ÇÖMEZ

( Yetersiz bir çömez, öğretmenin ününden yararlanır. İLE/VE Orta nitelikli bir çömez, öğretmenin sevecenliğine hayrandır. İLE/VE İyi bir çömez ise öğretmenin düzencesiyle(disipliniyle) güçlenir, gelişir. )


-YETERSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine YETENEKSİZ/LİK



-YETERSİZLİKLERİ/Nİ İNKÂR ETMEK ile/ve/||/<> KUSURLARI/NI İHMAL ETMEK



-YETİ ile/ve/<> NİTELİK



-YETİ ve/||/<>/> YETENEK

( Melek. VE/||/<>/> Meleke. )


-YETİŞKİN ile/ve OLGUN

( Yaşlı olanlara rahatlık sağlamak, arkadaşlara içtenlikle, gençlere de incelikle davranmak isterim. )


-YETİŞKİN ile/ve OLGUN

( ADULTHOOD ile MATURE )


-YETİŞKİN ile/ve/<>/değil YENİYETME



-YETKİLİ OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< ETKİLİ OLMAK/OLABİLMEK



-YETKİNLİK ile/ve ERDEM

( ARETA )


-YIKICI YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> KATILAŞTIRICI YAKLAŞIM



-YIKILAN/YIKILACAK "KÖPRÜ" ile/değil/yerine/>< SAĞLAM KÖPRÜ

( 2 yıllık. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< 90 yıllık. )


-YIKILAN/YIKILACAK "KÖPRÜ" ile/değil/yerine/>< SAĞLAM KÖPRÜ

( [güya] Sağlam/yeni. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Eski. )


-YIKILAN/YIKILACAK "KÖPRÜ" ile/değil/yerine/>< SAĞLAM KÖPRÜ

( image )


-YIKILAN/YIKILACAK "KÖPRÜ" ile/değil/yerine/>< SAĞLAM KÖPRÜ

( Yer: Ordu )


-YILDIRMA ile/ve/<> BEZDİRME



-YILDIRMA ile/ve/<> SİNDİRME



-YILGAR/SATKIN/HAİN/LİK ile/ve/<> NANKÖR/LÜK

( Nankör kişi, herşeyin "fiyatını" "bilen"/koyan, fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kişidir. )


-YILMAZ ile/ve/<> YORULMAZ ile/ve/<> YENİLMEZ



-YİN ile/ve/<> YANG

( İnsanlığın ilk simgelerindendir. ( İlki EL [çizen araç] olarak kabul edilir! [Eller beynin uzantısıdır!] )
Tüm insanlığa aittir!
Herhangi bir disiplinin ya da kültürün [özellikle Uzakdoğu'nun], tekeli altında kalamayacak kadar ortaktır.
Uyum, bütünlük ve dengeyi simgeler. (Zıtlıkla ya da "Her iyiliğin içinde kötülük, her kötülüğün içinde iyilik vardır" gibi basit tanımlarla tanımlanamayacak kadar derinliği olan bir simgedir!)
Aynı zamanda insanı, duruşunu, omurgayı simgeler!
Varolanları, yaşamı, olan biten herşeyi simgeleyebilecek kadar yalın ve sadedir. )


-YİN ile/ve/<> YANG

( Yaşam, [özellikle insan için] SABIR <> GÜDÜLENME> üzerinedir! [Yin-Yang'ın da iki ayrı ve içiçeliğini yansıtan en verimli yaklaşımlardandır] )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİRMİ YIL ÇALIŞAN ÖĞRETMEN:
[ya] BİR YILLIK "DENEYİMİNİ", YİRMİ YIL BOYUNCA TEKRAR EDEN
ile/değil/yerine/ne yazık ki/ya da/><
YİRMİ YILLIK DENEYİMİ OLAN



-YİYECEK/İÇECEKLERİN, KİŞİYİ YAŞLANDIRMASI/ESKİTMESİ/BOZMASI
ile/değil/yerine/></<
KİŞİNİN, YİYECEK/İÇECEK/GİYSİLERİ ESKİTMESİ/TÜKETMESİ



-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( Olgunluk nasıl meydana gelir?
Zihnimizi berrak ve temiz tutarak, yaşamımızın her anını tam bir farkındalık hali içinde yaşayarak, korkularımızı ve arzularımızı belirdikleri anda hemen inceleyerek ve gidererek. )


-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( Meyve bir anda düşer ama olgunlaşması zaman alır. )


-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( Hazır olmak, olgun olmaktır. )


-YOĞUNLUK ile/ve/<> OLGUNLUK

( How does maturity come about?
By keeping our mind clear and clean, by living our life in full awareness of every moment as it happens, by examining and dissolving our desires and fears as soon as they arise.
The fruit falls suddenly but the ripening takes time.
Readiness is ripeness. )


-YOĞUNLUK ile/ve PAYLAŞIM



-YÖK HOCASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YOK HOCASI



-YOK/LUK ile/değil/yerine YETERSİZ/LİK



-YOKLUK:
TERBİYE EDER ve/+/||/<>/> ADAM EDER



-YOKSULLUĞU SONLANDIRMAK:
HAYIR İŞİ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET



-YOKTUR:
YOLA ÇIKIP VARMAYAN ve/||/<> YOLDAN ÇIKIP VARAN



-YOL ÜSTÜNDE TAŞ GÖRSEK, ...:
"YOLDAN VAZGEÇMEK" ile/değil/yerine/>< ÜSTÜNDEN GEÇMEK



-YOL/CULUK:
DIŞARI DOĞRU değil İÇERİ DOĞRU



-YOL/YÖNTEM ile/ve İŞ ile/ve BİLGELİK



-YOL ve/<> YORDAM ve/<> YÖNTEM



-YOLA ÇIKAMAYAN ile/ve/<> YOL ALAMAYAN

( Niyetinden kuşku duyan. İLE/VE/<> Amacından kuşku duyan. )


-YOLA ÇIKMAK:
"YAŞAMDAN KAÇMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YAŞAMI KAÇIRMAMAK ÜZERE



-YOLA:
AKILLA ÇIKMAK ile/ve/||/<>/> AKILDAN ÇIKMAK



-YOLDAŞ (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALDAŞ (OLMAK)

( Gövdeye. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Gönüle. )


-YOLDAŞLIK (RIFK)



-YOLUN BAŞI ile/ve/||/=/<> YOLUN SONU



-YÖNELİM/KIBLE:
NAMAZ ile DUA ile ÂŞIK ile İŞ

( Kâbeye. İLE Her yöne. İLE Kişiye(mâşuğa)/kavrama. İLE Uğraşa. )


-YÖNETİM ile/ve/<> ADÂLET



-YÖNETİM ve/||/<> TAKIM

( )


-YÖNETİMDE:
YETKİ ve/||/<> BİÇİM/ŞEKİL ve/||/<> NEDEN ve/||/<> KONU ve/||/<> AMAÇ



-YÖNETME ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNLENDİRME



-YÖNTEM (ÂDAB)



-YÖNTEM, METOD, SİSTEM = TARÎK = MÉTHODE, SYSTÈME



-YÖNTEM:
FELSEFÎ(EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK) ile/ve/||/<> KURGUL ile/ve/||/<> SALTIK



-YÖNTEM/METOD ile YOL



-YÖNTEM/TARZ/YAKLAŞIM SORUNU ile/ve/değil/daha çok SONUÇ ÇIKARMA SORUNU



-YÖNTEM/USÛL ile/ve ÜSLÛB



-YÖNTEM ve/<> (BELİRLİ/BAZI) YÖNTEME, YÖNTEMLE(RLE)/BİLİNÇLE BAKMAK



-YÖNTEM ile/ve/değil/yerine AHLÂK



-YÖNTEM ile/ve/<> BİLİNÇ



-YÖNTEM ile FORMÜL



-YÖNTEM ile/ve/||/<> KAVRAM

( YÖNTEM: Kavramın bilinci. )


-YÖNTEM ile/ve/||/<> KAVRAM

( Yöntem, mantığın içeriğinin, içsel özdeviniminin biçimi üzerindeki bilinçtir. )


-YÖNTEM ve/<> KOŞULLAR



-YÖNTEM ile/ve LOJİ[Yun. < LOGOS]



-YÖNTEM ile/ve SORU

( Doğru bir yanıtı nasıl alabilirim? Doğru bir soru sorarak! )


-YÖNTEM ile/ve SORU

( Soru sorma, soru konusu yapılan alana ilişkin sorunların çözümü üzerine düşünüldüğünü gösterir. )


-YÖNTEM ile/ve SORU

( Bellekte toplanan unsurları kullanma süreci soru ya da sorunla başlar. )


-YÖNTEM ile SÜREÇ



-YÖNTEM ile/ve TARZ



-YÖNTEM ile/ve/<> TUTUM



-YÖNTEM ile/ve ÜSLÛB



-YÖNTEM ile/ve USÛL



-YÖNTEM = USUL = METHOD[İng.] = MÉTHODE[Fr.] = METHODE[Alm.] = METHODUS[Lat.] = METHODOS[Yun.] = METODO[İsp.]



-YÖNTEM ile/ve/<>/değil/yerine YAKLAŞIM



-YÖNTEM ile/ve/<>/değil/yerine YÖNTEMSELLİK

( Bir şeyler için önceden belirli bir yöntem yoktur(aranamayabilir/bulunamayabilir). İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Herşeye uygun bir yöntemsellik vardır(aranabilir/bulunabilir). )


-YÖNTEM ile YÖNTEMSİZ YÖNTEM



-YÖNTEM ile/ve YORDAM



-YÖNTEM ile YORDAM(MELEKE)



-YÖNTEMBİLİM = USULİYAT = METHODOLOGY[İng.] = MÉTHODOLOGIE[Fr.] = METHODOLOGIE, METHODENLEHRE[Alm.]



-YÖNTEMLER:
AŞKINSAL ile/ve/||/<>/> KURGUL ile/ve/||/<>/> EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> OLGUSAL/FENOMENOLOJİK

( Kant'ta. İLE/VE/||/<>/> Hegel'de. İLE/VE/||/<>/> Marx'ta. İLE/VE/||/<>/> XX. yüzyılda. )


-YORULDUĞUMUZDA:
"BIRAKMAK/VAZGEÇMEK" ile/ve/değil/yerine/||/></< DİNLENMEK



-YORULMAK ile/ve/<> YOĞRULMAK



-YORUM ile/ve DÖNÜŞTÜRÜCÜ NİTELİKTE YORUM



-YORUM ve ERDEM



-YORUM ve/||/<>/> KILAVUZLUK



-YORUM ile/ve YÖNTEM



-YORUMLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> YÖNETİLEBİLİR/LİK



-YÜCEL(T)MEK ile YÜKSEL(T)MEK

( İTİLA[Ar.]: Yükselme, yücelme. )


-YÜCELTME ile/ve/değil/yerine SAYGI DUYMA



-YUFKAYÜREKLİ/LİK ile/ve/değil MERHAMET/Lİ



-YÜKLEME ile YÜKLENME



-YÜKLENME ile/değil/yerine DÜŞÜNME



-YÜKLENME ile/değil/yerine ÜSTLENME



-YÜREKTEN ile/ve/||/<> YALIN



-YURTTAŞLIK ile/ve/||/<>/>/< ÖZYÖNETİM



-YURTTAŞLIKTA:
EŞİTLİK ile/ve/||/<> ETKİNLİK



-YÜRÜMEK:
HIZLI OLSUN İSTERSEK ile/ve/değil/||/<> UZAĞA GİTMEK İSTERSEK

( Yalnız. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birlikte. )


-YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE

( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )


-YÜRÜTMEK ile/ve/||/<> TAKİP ETMEK



-YÜRÜYÜŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞLEYİŞ



-YUTTURMA ile/değil/yerine/>< TUTTURMA



-YÜZ ile/ve/||/<>/> GÖZ ile/ve/||/<>/> DİL ile/ve/||/<>/> SÖZ

( İnsanın süsü. İLE/VE/||/<>/> Yüzün süsü. İLE/VE/||/<>/> Aklın süsü. İLE/VE/||/<>/> Dilin süsü. )


-YÜZ ile/ve/||/<> YÜREK

( Yüzümüz kime ve kiminle gülüyorsa yüreğimiz de onunladır. )


-YÜZEYSEL ile/değil/yerine/>< YETERİNCE



-YÜZLEŞMEK ile/ve/||/<>/> GERİDE BIRAKMAK



-YÜZSÜZLEŞMEK değil/yerine/>< YÜZLEŞMEK

( Ya hatalarımızla yüzleşiriz ya da hatalarımızla yüzsüzleşiriz. )


-YÜZÜSTÜ ile YÜZÜSTÜ

( Yüzü yere gelecek biçimde. İLE Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda. )


-ZAFER ile/ve/değil/<>/< ÇABA

( Süreçsiz, sonuç olmaz! )


-ZAFER ile/ve/değil/<>/< ÇABA

( Tatmin, elde edilende değil çabada yatar. Zafer de, tüm çabayı ortaya koymaktır. )


-ZAMAN VE ZEMİNDE NESNE değil BİRLİKTE OLUŞMAYLA

( Özdek/nesne, zamanı gerçekleştiren devinimdir. )


-ZAMANA YAYMAK ile/ve/<> SONRAYA BIRAKMAK



-ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Gövdemizle ilişkilidir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Anlığımızla(zihnimizle) ilişkilidir. )


-ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Nicelikseldir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nitelikseldir. )


-ZAMANIN:
"GEÇMEMESİ" ile "YETMEMESİ"

( Sevdiğin, yanında değilse. İLE Sevdiğinin yanında. )


-ZARÂFET ve IŞILTI ve GÜZELLİK

( Zarâfet, devingen bir güzelliktir. )


-ZARÂFET ve IŞILTI ve GÜZELLİK

( Zarâfet, doğa tarafından verilmeyen, ancak özne tarafından yaratılan güzelliktir. )


-ZARÂFET ve IŞILTI ve GÜZELLİK

( Zarâfet, her zaman, yalnızca özgürlüğün devindirdiği biçimin güzelliğidir. )


-ZARÂFET ve IŞILTI ve GÜZELLİK

( Her türlü güzellik, gerçek ve görünen devinimin yalnızca bir özelliğidir. )


-ZARÂFET ile/ve/<> LETÂFET



-ZARÂFET ve/||/<> SÜKÛNET



-ZARAR/HASAR:
CANA ile/değil/yerine MALA



-ZARAR ile ZIRAR

( ... İLE Zarara zararla karşılık verme. )


-ZARARSIZ OLMAK ile/ve/değil/yerine/<> HİZMET ETMEK



-ZARÎF değil/yerine/= GÜZEL, ŞIK, ZARÂFETLİ | NÂZİK, İNCE, YAKIŞIKLI | İNCE NÜKTELİ, İNCE NÜKTELERLE KONUŞAN



-ZÂT ile/ve/||/<>/> SIFAT ile/ve/||/<>/> EFAL ile/ve/||/<>/> ESÂR[< ESER]

( Öz/İnsan. VE/||/<>/> Bilgi. VE/||/<>/> Eylem. VE/||/<>/> Yapıt/eser. )


-ZAVALLILAR ile/değil/yerine/>< KİŞİLER

( Sadece, güc(ün)e/olanaklar(ın)a "saygı gösterir". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese saygı gösterir.
Çoğunlukla dedikodu yapar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşüncelerini açıkça paylaşır.
Sadece, çıkarları olduğunda yardımseverdir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kibar ve her zaman yardımseverdir.
Gösterişin hastasıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gösterişi sevmez.
Kolay söz verir, nadiren tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Verdikleri sözü tutmak için çabalar.
İlgi manyağıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alçakgönüllüdür. )


-ZAYIF ile/değil DUYARLI/LIK



-ZECREN[Ar.] ile ZECRİ[Ar.]

( Yasaklayarak. | Zorlayarak. | Eziyet ederek. İLE Zorlayıcı, zorlayan, yasaklayan. )


-ZEDELEME ile/ve/<> SARSMA



-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İLÂÇ

( Kullanım/uygulama/katkı oranındadır. )


-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İLÂÇ

( Zehiri [ya da ilâcı], zehir/ilâç yapan, dozudur.
DOSIS FACIT VENOMIUM[Lat.] )


-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞİFÂ



-ZEKÂ ve/||/<> DUYARLILIK



-ZEKÂ ile GÖRÜNTÜ

( Zekâsını beğendiğin kişinin, görüntüsünü merak etme!
Zekâsını kullanmayan birininse, görüntüsünden etkilenme! )


-ZEKÂ ile/ve/<> KUVVET ile/ve/<> MADDE



-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ŞEFKÂT

( [karşısında] Eğiliriz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Diz çökeriz. )


-ZEKÂ ve/||/<>/< SOYUTLAMA GÜCÜ / STİL



-ZEKÂT ile/ve/||/<> SADAKA ile/ve/||/<> İNFÂK

( Maddî olarak vermek. İLE/VE/||/<> Manevi olarak vermek. İLE/VE/||/<> Geciktirmeden vermek. )


-ZEKÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂ



-ZEKÎ[< ZEKÂ), ZEKİYYE değil/yerine/= TEMİZ, HÂLİS, HÂLİ TEMİZ OLAN KİMSE | AKLINI SAFLAŞTIRMIŞ, ARI, DURU HALE GETİRMİŞ KİŞİ



-ZEKİ ile/ve/değil/||/<> PİSLİK



-ZENGİN/LİK ile/ve/değil/yerine/||/< ENGİN/LİK



-ZENGİN/LİK ile GÜÇLÜ/LÜK



-ZENGİN/LİK ile KALKINMIŞ/LIK



-ZENGİN ve/||/=/<> GÖNÜL AÇAN(FETHEDEN)

( En zengin kişi/ler, gönül fetheden(ler)dir. )


-ZENGİN ile KALANTOR[İt.]

( ... İLE Gösterişi seven varlıklı kişi. )


-ZENGİN ile/değil/yerine VARLIKLI

( Yılmaz Özdil'in, Mustafa Koç yazısı için burayı tıklayınız... )


-ZENGİN değil/yerine/= VARSIL



-ZENGİNİN YÜRÜDÜĞÜ ile/ne yazık ki FAKİRİN YÜRÜDÜĞÜ

( Sindirebilmek için. İLE/NE YAZIK Kİ Bulmak için. )


-ZENGİNKEN, FAKİR DÜŞMEK ile/ve/||/<> ZÂLİMLER ARASINDA, ÂLİM OLMAK ile/ve/||/<> HATIRLIYKEN, İTİBARSIZLAŞMAK



-ZENGİNLİK ile BAŞARI



-ZENGİNLİK ile/ve/<> BEREKET



-ZENGİNLİK ile/ve/<>/değil/yerine BOLLUK



-ZERÎ' ile ZER'Î ile ZERİ'

( Araya giren, şefaat edici. İLE Arşınla ölçülen şey. İLE Çabuk, kolay olan. )


-ZERREDEKİ OKYANUS ile/ve/||/<> NOKTANIN SONSUZLUĞU



-ZEVK ile/>< ACI

( İkisi de inletir. )


-ZEVK ile/ve BİRLİK/TEVHİD



-ZEVK ile/ve HEYECAN



-ZEVK ile/ve/||/<>/>/< ŞEVK



-ZEVKİNDE/LİK ile/ve/değil/yerine/<> KENDİNDE/LİK



-ZEVKİNE ERMEK ile/ve/||/<>/< ZEVK VERMEK



-ZEYTİN-EKMEĞİ BİRLİKTE YEMEK ile ZEYTİN, ÜSTTE VE KÜRDAN SAPLI YEMEK

( "Gariban olursun." İLE "Havalı/üst sınıf vs. olursun." )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Eril. VE/||/<> Dişil. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Dışa açıktır. VE/||/<> Herkese ve her zaman açılmaz/açılmamalıdır. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Karanlık, dipsiz uçurumu yaratır. VE/||/<> Tüm sınırları aşıp geçer. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( "Olmaz"ından öte olmaz, zihninden öte konmazın yok! )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Kendimizi yönetmek üzere... VE/||/<> Başkalarını yönetmek üzere... )


-ZİHİN ile/ve/||/<> PARAŞÜT

( Zihin, paraşüt gibidir. Açık değilse işe yaramaz. )


-ZİHİNSEL ENGELLİ/LİK ile/ve DÜŞÜNME ENGELLİ/LİK

( Hastalık/ta. İLE/VE Olumsuz alışkanlık/ta. )


-ZİHİNSEL ENGELLİ/LİK ile/ve DÜŞÜNME ENGELLİ/LİK

( Bazı bireylerde. İLE/VE Toplum(lar)da. )


-ZİHNİ ve GÖNLÜ:
DAR OLAN ile/değil/yerine/>< ZENGİN OLAN

( Dünyayı da sunsan, "Daha yok mu?" der. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kuru ekmek de versen, şükreder. :) )


-ZİHNİ ve GÖNLÜ:
DAR OLAN ile/değil/yerine/>< ZENGİN OLAN

( Yüzünü asar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüzü güler. :) )


-ZİHNİN VE YAŞAMIN:
ARINARAK DÖNÜŞMESİ ile/ve/||/<> DÖNÜŞEREK ARINMASI



-ZİHNİN: "KÖLESİ OLMAK" değil/yerine/>< USTASI OLMAK



-ZİHNİN/AKLIN, ONA ...:
KAYMASI/KAYAR ile/ve/||/<>/> KAÇMASI/KAÇAR



-ZİHNİYET ile/ve/<> NİYET



-ZİHNİYET ile YAKLAŞIM



-ZİNDE/LİK[Fars.] değil/yerine/= DİNGİN/LİK, DİNÇ/LİK



-ZIRVA ile ZIRVA[Fars. < ZİRE-BÂ] ile/değil/yerine/>< ZİRVE/DORUK

( Zirvelerin, zırvalar ile işi olmaz. )


-ZIRVA ile ZIRVA[Fars. < ZİRE-BÂ] ile/değil/yerine/>< ZİRVE/DORUK

( Saçma, saçma sapan, boş, anlamsız söz. İLE Nohut ve çeşitli meyveler yapılan bir tür yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dağın/tepenin en üst noktası. | Bir işte ulaşılan en üst aşama. )


-ZIRVALAMAK ile SAÇMALAMAK



-ZITLARIN BİRLİĞİ ile PARADOKSLARIN BİRLİĞİ



-ZİYÂRET[Ar.] ile/ve/||/<>/> ZİYÂFET[Ar.]



-ZORLA GÜZELLİK OLMAZ değil ZORLAMAYLA/ZORLAYARAK, GÜZELLİK OLMAZ



-ZORLUKLAR KARŞISINDA:
"PES ETMEK" ile/değil/yerine/>< OLGUNLAŞMAK



-ZORLUKLARA/SIKINTILARA:
KATLANMAK ile/ve/||/<> AYAK UYDURMAK



-ZORLUKLARI:
"ÜSTLENMEK" ile/ve/değil "GÖĞÜSLEMEK"



-ZORUNLU/LUK / ZARÛRÎ ile/değil/yerine/=/< KAÇINILMAZ/LIK



-ZORUNLU ile/değil/yerine/>< GÖNÜLLÜ



-ZORUNLULUK ve/||/<>/> GÜZELLİK

( Bazı/çoğu zorluk ve/ya da zorunluluklar, bazı/bazen güzelliklere yönelebilir ve/ya da dönüşebilirler. )


-ZORUNLULUK ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> ÜMİT

( En güçlü. [Çünkü, her şeye boyun eğdirir.] İLE/VE/||/<> En bilge. [Çünkü, her şeyi öğretir.] İLE/VE/||/<> En yaygın. [Çünkü, hiçbir şeyi olmayan bir kişide bile vardır.] )


-ZÜBÜK ve/||/<> PIRT

( )


-ZÜLCENAHEYN:
İLİM ve/ HİKMET ve/ AŞK ve/ MUHABBET



-ZÜLL[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, HORLUK, HAKİRLİK, ZİLLET



-ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


-ZULÜM[Ar.] ile SİTEM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Zulüm, haksızlık. | Eziyet. | Çıkışma. )


-ZULÜM ile KAHR

( Dışarıdan. İLE İçeriden. )


-ZUNÛN ile/ve/||/<> ŞUKÛK ile/ve/||/<> SÜKÛN ile/ve/||/<> SÜKÛT

( Bilgide[malûmâtta]. İLE/VE/||/<> Uygulanan bilgide[marifette]. İLE/VE/||/<> (B)ilimde. İLE/VE/||/<> Bilgelikte[irfânda]. )

 

 

 

 



 

(KOŞULSUZ) SEVGİ'de...



-MUTLULUK ile/değil/yerine/>< HAZ

( Hazların büyüsüne kapıldığımız oranda/sürece, mutluluktan da uzaklaşmış oluruz. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Kişi/insan her zaman için mutluluktur fakat asla mutluluk sahibi değildir. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Her şeyden çok iç huzuruna gereksiniminiz var -ki bu iç ve dış arasındaki uyumu gerektirir. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Huzurlu olmadıkça gerçeği göremezsiniz. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Eğer huzur istiyorsanız o yolda çaba göstermelisiniz. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( İçindeki huzur kişinin felâketlere daha çabuk karşı gelmesini sağlar. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Huzuru olan kişi özgür olur ve özgür olan kişi de başkalarını özgürlüğe ulaştırır. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Omurgayı hiçbir eylem rahatsız etmediğinde, huzursuz zihin yavaş yavaş rahatlar. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Sadece aslî olanda sükûn ve huzur vardır. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Ne tür bir huzur? İstediğinize sahip olmanın huzuru mu, yoksa sahip olmadığınızı istememenin huzuru mu? )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( EUDAIMONIA ile/ve/değil ... )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( Takmadığın kadar. İLE/VE/DEĞİL Boşverdiğin kadar. )


-MUTLULUK ile/ve/değil HUZUR

( One is always bliss, but never blissful.
You cannot see the true unless you are at peace.
If you want peace you must strive for it.
What kind of peace is it? The peace of having what you want, or not wanting what you do not have? )


-MUTLULUK ile ISTIRAP

( Herkesle paylaşılabilir. İLE Özel ve az kişiyle paylaşılabilir. )


-MUTLULUK >< KİBİR/BÖBÜRLENME



-MUTLULUK = SAADET = HAPPINESS[İng.] = BONHEUR, FELICITÉ[Fr.] = GLÜCK[Alm.] = FELICITAS[Lat.] = FELICIDAD[İsp.]



-MUTLULUK ile/ve/||/<>/>/< SÜKÛN



-MUTLULUK ile/ve/değil/||/<>/< TATMİN OLMA



-MUTLULUK ile/ve/> VERİMLİLİK



-MUTLULUK ve/||/<>/>/< YETİNMEK



-MUTSUZLUK MERKEZLERİ ile/ve/değil/yerine/>< MUTLULUK MERKEZLERİ

( 7. SAADET[SÜREKLİ MUTLULUK] MERKEZİ
------------------
6. YÜKSEK BİLİNÇ
5. KOŞULSUZ SEVGİ (BOLLUK)
4. SEVGİ
[mutluluk merkezleri]
ile/ve/değil/yerine/><
[mutsuzluk merkezleri]
3. GÜÇ
2. DUYGU
1. GÜVENLİK [en alt] )


-MUTSUZLUK MERKEZLERİ ile/ve/değil/yerine/>< MUTLULUK MERKEZLERİ

( YÜKSEK BİLİNÇ KILAVUZU )


-MUTSUZLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MUTLULUK

( Sahip olduklarımızı unuttuğumuzdan dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sahip ol(a)madıklarımıza ulaşmak için. )


-MUTSUZLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MUTLULUK

( En mutsuz kişi, geçmiş ve/ya da geleceğe (fazla) odaklı olandır. )


-MUVAZAA[Ar.] değil/yerine/= DANIŞIK/LIK



-MUZAHİR[Ar.] değil/yerine/= DESTEKLEYEN, YARDIM EDEN



-MÜZİK/ŞARKI ALBÜMLERİNDE:
10'DA BİRKAÇ ile 10'DA 10 ile 10'DA 100/1000

( Bir sanatçının, albümlerinde yaptığı müzik ve şarkıların ancak birkaçı, ötekilere göre çok daha fazla sevilir. İLE Bazı sanatçılarımızın, bazı albümlerinde bulunan parçaların, 10'unun da tutması, çok az sanatçının yakalayabildiği bir durum ve başarıdır. İLE Ancak birkaç sanatçımız da, 10 parçalık albümleriyle, bizde 100/1000 büyük şarkılık etki ve coşku uyandırıyor. Aşk şarkıları, bunların başında geliyor. Yazdığı sözleriyle, müziğiyle, buğulu hoş sadâsı, kişilere olan saygısı ve yakınlığıyla, sanat yaşamının başlangıcından beri aynı biçimde ve artarak devam eden tüm dinleyici/hayran kitlesine de baktığımızda, özellikle Yaşar'ım/ız, bu sanatçı ve şarkılara en iyi örneklerden biridir. Başarılarının artarak devamını dileyerek, saygı, sevgi ve teşekkürümüzü sunuyoruz... )


-MÜZİK ile/ve/<> AHLÂK



-MÜZİK ve/||/<> BEYİN

( )


-MÜZİKÇİ/MÜZİSYEN[Fr.] ile MÜZİKSEVER

( Müzik yapan. İLE Müzik tutkusu olan, müziği seven kişi. )


-NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile/ve/değil/||/<>/< ZARİF[Ar. < ZARÂFET]



-NÂİL OLMAK ile/ve/<> LÂYIK OLMAK/OLABİLMEK



-NAKİL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL (ETMEK)



-NÂLÂN[Fars.] değil/yerine/>< HANDÂN[Fars.]

( İnleyici, inleyen. DEĞİL/YERİNE/>< Gülen, gülücü, güler, sevinçli. )


-NÂLÂN[Fars.] değil/yerine/>< HANDÂN[Fars.]

( "Son Hıçkırık"[Hülya Koçyiğit - Kartal Tibet] filmini de izlemenizi salık veririz. )


-NAMAZ:
DÜŞÜNCE ve EYLEM BİRLİĞİ/BULUŞMASI



-NAMAZ ile/ve/||/<>/< AHLÂK

( [Zorunlu/Farz!] 5 vakit. İLE/VE/||/<>/< 24 saat boyunca, her an. )


-NAMIK KEMAL ve/||/<>/< ABDÜLLÂTİF SUPHİ PAŞA



-NANKÖR[Fars.] ile/değil/yerine/>< VEFÂLI

( Tek bir yanlışınızı/eksiğinizi/zararınızı görse, tüm iyiliklerinizi/artılarınızı/yararlarınızı unutur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok fazla yanlışınızı/eksiğinizi/zararınızı görse bile iyiliklerinizi/artılarınızı/yararlarınızı unutmaz. )


-NARSİSİZM:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL



-NARSİSİZM değil/yerine/= ÖZSEVERLİK



-NASFET/NISFET[Ar.] değil/yerine/= HAK VE ADÂLETE UYGUNLUK



-NÂSIH/NASÎH[< NUSH (çoğ. NASÂYİH)] ile ÖĞÜT VEREN, NASÎHAT EDEN | KUŞATMA



-NASIL BİLİRDİNİZ?:
ALLAH'A OLAN MUHABBETİYLE ve/<> İNSANA/KİŞİLERE OLAN HİZMETİYLE



-NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR



-NASİP ile/ve/değil/yerine AZİM

( Nasip bilmeyip, azim biliriz. )


-NASİP ile/ve KISMET

( Bu kurda, bu kuşa, bu da nasip olursa bana. )


-NASİP ile/ve KISMET

( image

image )


-NAZ ile/ve/||/<> CAZ



-NAZ ile/ve NİYAZ (EHLİ OLMAK)

( ... İLE/VE Yalvarma, yakarma. | Dua. | Bazı tarikatlarda, küçüğün, büyüğe yönelik selâm, saygı ve duası. )


-NAZ ve/>< ŞEVK

( Süreksizlik. VE/>< Süreklilik. )


-NAZ ve/>< ŞEVK

( İSTİĞNA: Önerilen bir işe karşı nazlanma, nazlı davranma. | Doygunluk, gönül doygunluğu. )


-NAZAR ideğil/yerine/>< ÇALIŞMAK

( Nazar etme, ne olur; çalış, senin de olur! )


-NAZARÎ ERDEM ile/ve FİKRÎ ERDEM ile/ve HULKÎ ERDEM ile/ve AMELÎ ERDEM(SANATLAR)



-NE ARAYACAĞIMIZI BİLMEDEN ile/ve/||/<>/> NE BULACAĞIMIZI BİLMEMEK



-NE ATTIĞIMIZ ve/||/<> NE KATTIĞIMIZ



-NE KADAR SEVDİĞİNİZ ve/+/||/<> NE KADAR NAZİK YAŞADIĞINIZ ve/+/||/<> NASIL, ZARÂFETLE VAZGEÇEBİLDİĞİNİZ



-NE-LİK ile/ve NİTELİK ile/ve İLİŞKİLERİ



-NE'LİK(SİZ) ile/ve NİTELİK(SİZ)



-NECÂT değil/yerine/= KURTULMA, KURTULUŞ



-NEDEN/SİZ ile/ve/||/<> KOŞUL/SUZ



-NEDENLİ DÜŞÜNMEK ve/=/||/<>/> DERİN DÜŞÜNMEK



-NEDENSELLİK (ANLAYIŞI) ile YASA (ANLAYIŞI)



-NEFRET ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( 3 DEREKE[Cehâletle orantılı olarak] ile/değil/yerine/>< 3 DERECE )


-NEFRET ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( Kendinden. Yanındakilerden. Onu sevenlerden. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kendini. Yanındakileri de. Onu sevenleri de. )


-NEFRET ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( Eden uzaklaşır. >< Yakınlaştırır. )


-NEFRET ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( Düşmanlarımızdan nefret etmemek gerek. Bu, algılama ve yargılama yetimizi sınırlar. )


-NEFRET ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir. )


-NEFRET ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( Ürküp kaçma. | Tiksinme, iğrenme. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< ... )


-NEFRET ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( NEFRET-İ TECEDDÜD: Yenilik kaygısı. )


-NEFS'İ TERK ve/||/<> SABIR ve/||/<>
ZİKİR ve/||/<> TEFEKKÜR



-NERGİSZAMBAĞI = GÜZELHATUNÇİÇEĞİ

( Soğanla üretilen, iri ve güzel çiçekli bir süs bitkisi. )


-NEŞE ve/||/<> COŞKU



-NEŞE ve/<>/< GÜVEN



-NEŞE ile MUTLULUK

( İçten neşe, şans getirir. )


-NEŞE ile MUTLULUK

( Hesaplanmış neşe barış getirmez! )


-NESEB/SOY değil/yerine/>< NİSBET



-NESNE/KAVRAM ile/ve/> OLAY ile/ve/> OLGU

( Çıraklık. İLE/VE/> Kalfalık. İLE/VE/> Ustalık. )


-NESNE/KAVRAM ile/ve/> OLAY ile/ve/> OLGU

( Duyusal. İLE/VE/> Tasarımsal. İLE/VE/> Düşünsel. )


-NESNE/KAVRAM ile/ve/> OLAY ile/ve/> OLGU

( Kağıt, yazı değildir; fakat o, yazıyı taşır. )


-NESNE ile/ve/değil/yerine/<>/>< KAVRAM

( Yıkılabilen ve yıkanabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Yıkılamayan ve yıkanamayan. )


-NESNE ile/ve TANIM ile/ve KAVRAM



-NESNEL KAVRAM/LAR ile/ve/<> BİLGİ İÇEREN KAVRAM/LAR

( Açıklanırlar. İLE/VE/<> Anlamlandırılırlar. )


-NESNELER ile/ve/||/<>/> KİŞİLER

( Aldığın yere bırakılmalı. İLE/VE/||/<>/> Hak ettiği yerde bırakılmalı/tutulmalı. )


-NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Kendini oluşturan bölümlerle birlikte, göstermiş olduğu uyumdur. VE/||/<>/> Bir şeyin, kendi kavramıyla uygunluğu. )


-NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Doğa, en yüce uyum ve yetkinliktir. )


-NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( )


-NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( ABDÜRREZZAK NEVRES ile/ve/değil/||/<> OSMAN NEVRES )


-NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD

( XVIII. yüzyılda yaşamıştır. İLE/VE/DEĞİL/||/<> XIX. yüzyılda yaşamıştır. )


-NEZÂKET[Farsça NÂZİK'ten, Arapça kalıbına yakıştırılarak] ile/ve/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZU'/TADA'DU'[< Dİ'DA]

( Özüne varmanın ilk adımı, alçakgönüllülüktür. )


-NEZÂKET/EN değil/yerine/= İNCELİK/TEN



-NEZÂKET >< AZÂMET

( Nezâket, azâmetten korkar. )


-NEZÂKET ile CESÂRET



-NEZÂKET ile/ve/<> KÜLTÜR



-NEZÂKET ile REZÂLET



-NEZÂKET ile/ve/||/<> ZARÂFET ile/ve/||/<> MELÂHAT ile/ve/||/<> LETÂFET

( Nefsi, kötü ve yerilmiş huylardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Aklı, kötü düşüncelerden, kuruntu/vehm ve kuşku/şüphe/zanlardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Kalbe ait bâtınî arınma. İLE/VE/||/<> Hakk'tan başkasına bakmaktan arınmak. )


-NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )


-NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )


-NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )


-NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )


-NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ



-NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞAHADET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK



-NİMET ve MUHABBET

( Kalıba. VE Ruha. )


-NİTELİK NİCELİK



-NİTELİK/LER ile/ve BOYUT



-NİTELİK ile/ve ANLAM



-NİTELİK ile AYIRT EDİCİ NİTELİK



-NİTELİK ile/ve DENGE



-NİTELİK ile/ve DERİNLİK



-NİTELİK ile/ve DOZ



-NİTELİK ve/<>/> FELSEFE



-NİTELİK ile/ve GEÇERLİLİK



-NİTELİK ile/ve İKİLİ NİTELİK



-NİTELİK ile KAPASİTE



-NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Sıfat. İLE/VE/DEĞİL Ad. )


-NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Siz, sadece kendinizsinizdir. )


-NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Adjective. VS./AND Name. )


-NİTELİK = KEYFİYET = QUALITY[İng.] = QUALITÉ[Fr.] = QUALITÄT, BESCHAFFENHEIT[Alm.] = QUALITAS[Lat.] = POIOTES[Yun.] = CALIDAD[İsp.]



-NİTELİK ile/ve KUDRET



-NİTELİK ile ÖZELLİK



-NİTELİK ile SINIR



-NİTELİK ile SIRADÜZEN



-NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ

( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Sevgi. )


-NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU



-NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL



-NİTELİKLİ ile/ve/<>/değil SEÇKİN



-NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ



-NİYET OKUMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK/ÇALIŞMAK



-NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


-NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Akıllı kişi, amacı niyette görür. )


-NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Niyet, amacı gösterir. )


-NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Niyet hayır, âkıbet hayır. )


-NİYET ile ...

( NİYET, MERAM | FİİL VE HAREKET | DÜNYA LEZZETLERİNİ TERK EDEREK İBADETLE ALLAH'A YÖNELMEK )


-NİYET ve/<>/= ABDEST



-NİYET ve/> ÂKIBET



-NİYET ile/ve AKLINDA TUTMAK



-NİYET ile/ve AMEL

( Niyet, kalbin ubudiyeti. İLE Amel, azaların/uzuvların ubudiyeti. )


-NİYET ile/ve AMEL

( Önce Niyet, sonra Amel. )


-NİYET ile/ve AMEL

( Niyet hayır, akıbet hayır. )


-NİYET ile/ve AMEL

( Niyet bâtın, amel zâhirdir. )


-NİYET ile/ve AMEL

( Müminin niyeti amelinden üstündür. )


-NİYET ile/ve AMEL

( NİYET: Âdet ile ibâdeti ayıran şey. )


-NİYET ile/ve/<> BAŞARI/MUVAFFAKİYET

( Kendinden/senden. İLE/VE/<> Oradan. )


-NİYET ile/ve CİDDİYET



-NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET



-NİYET ile/ve EĞİLİM



-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Niyet, eylemden önceliklidir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Kalbi değiştiren eylemdir. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Nobody can act for another. )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )


-NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )


-NİYET ile/ve EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )


-NİYET EYLEM



-NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]



-NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK



-NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM



-NİYET ve/> GİRİŞİM



-NİYET ile/ve/||/<> GİZEM



-NİYET +/=/> İDRAK +/=/> İLİM



-NİYET ve/>/< İDRAK ve/>/< İMAN



-NİYET ve/< İDRAK ve/< İMAN



-NİYET ile/ve İRÂDE



-NİYET ile/ve İRÂDE

( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )


-NİYET ve İSTEK/TALEP



-NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA



-NİYET ile KASIT/AMD



-NİYET ile KASTETMEK



-NİYET ile/ve KIBLE



-NİYET ile/ve KIBLE



-NİYET ve/||/<>/< MECÂL



-NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)



-NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM



-NİYET ve/<> TERCİH



-NİYET ile/ve ÜSLÛB



-NİYET ile/ve/değil YAKLAŞIM



-NİYET ile/ve YÖN



-NİYET ile/ve YÖNELİM



-NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM//MEYL



-NİYET ile/ve YÖNELİŞ



-NİYET ile/ve/<> YÖNTEM



-NÖKER ile HİZMETÇİ, HİZMETKÂR



-NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )


-NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


-NOSYON[Fr./İng. < NOTION] değil/yerine/= KAVRAM

( Bir şey üzerindeki gerekli bilgi, kavram. )


-NUR ve/||/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( Tevrat'ta. / İncil'de. / Kur'ân-ı Kerîm'de. / Kişide. )


-NUR ve/||/<> HİDÂYET(KILAVUZLAMA)

( PHILO ve/||/<> SOPHOS )


-NUR ile/ve/<> ŞEFKÂT

( İlâhî sevgi. İLE/VE/<> ... )


-O'nunla birlikte KONUŞ!!!



-OBJEKTİF değil/yerine/= NESNEL



-OCAK ile/ve/||/<>/> SOFRA



-ODAKLANMA ile/ve ADANMA



-ÖDEV AHLÂKI ile/ve FERÂGAT AHLÂKI ile/ve USTA AHLÂKI



-ÖDEV ile/değil/yerine ERDEM

( "Yükleme." İLE/DEĞİL/YERİNE "Yüklenme." )


-ÖDEV ile/ve/||/<> GÖREV



-ÖDÜN VERMEK ile/ve/||/<> AĞIR BEDELLER ÖDEMEK



-OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ

( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )


-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"



-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/>< ANLAMA

( Öfkenin olduğu yerde anlama, anlamanın olduğu yerde öfke barın(a)maz. )


-ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ENGELLENME



-ÖFKE ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEME :)

( Öfkenin uzaklaştırdığını, gülücükler geri getiremez. )


-ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS

( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )


-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE



-ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( Uzaklaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yakınlaştırır. )


-ÖFKE ile/<> SUSMA/SÜKÛT

( Kızmış olduğunun göstergesidir. İLE/<> Kırılmış olduğunun göstergesidir. )


-ÖFKE ile/ve/||/<>/>< ZARAR

( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )


-ÖĞRENME'DE:
KLASİK ile/ve EDİMSEL ile/ve PEKİŞTİRME ile/ve BİLİŞSEL ile/ve BİLGİSAYAR YARDIMIYLA



-ÖĞRENMEK ile/ve/<>/> "KALPTE BULMAK"



-ÖĞRENMEK ile/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMAK



-ÖĞRETİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DAHA FAZLASI



-ÖĞRETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜŞÜNMELERİNİ SAĞLAMAK



-ÖĞRETMEN ile/ve/||/<>/> ÖĞRETİM ÜYESİ

( İlk ve orta derecede. İLE/VE/||/<>/> Evrenkentte/üniversitede/akademide. )


-ÖĞRETMENİN/HOCANIN SAĞLAYABİLECEKLERİ:
EMNİYETİ SAĞLAMAK ile/ve BAŞLANGIÇTA UYGUN OLAN(LAR)I SUNMAK



-ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<> (İYİ/YETERLİ/NİTELİKLİ) ÖRNEK

( Yolu, uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Yolu, kısa ve etkilidir. )


-ÖĞÜT ile/ve/||/<>/> ESİNLENME



-ÖĞÜT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRNEK

( Yolu/süreci uzundur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu/süreci kısa ve etkilidir. )


-ÖKE/DEHÂ ve/||/+/<>/> GÜZELLİK



-OKSİJEN ile/ve/||/<>/ KOKU

( "Oksijeni bilmem ama kokun şart!" )


-OKUMAK:
YOKSULLUKTA ve/||/<>/> VARSILLIKTA

( Varlık/servet[Ar.]. VE/||/<>/> Süs, ziynet/zinet[Ar.]. )


-OKUMAK ve/||/<> KONUŞMAK ve/||/<> YAZMAK

( Tamamlar. VE/||/<> Hazırlar. VE/||/<> Olgunlaştırır. )


-OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( ... İLE/VE/<> Sayıları kavrayabilme ve kullanabilme yetisi.[düzeyler, basamaklar, zaman algısı] )


-OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( LITERACY vs./and/<> NUMERIC LITERACY )


-OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( WHIPPLES ve ABCC Endeksleri )


-OLAMAZ/OLMAMALI!:
ZEKÂSIZ VE AKILSIZ SEVGİ ile SEZGİSİZ ZEKÂ

( Köleliğe yol açar. İLE Diktatörlüğe yol açar. )


-OLAN ile/ve/<>/değil/yerine OLABİLEN

( Evren/dekiler. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE İnsan... )


-OLAN <>/>< OLMAYAN

( (olduğu) Kadar. <>/>< (olmadığı) Kader. )


-OLAN <>/>< OLMAYAN

( Yapar/yapıyor. <>/>< Bakar/bakıyor. )


-OLANAKLAR ve/||/<>/>/< GELİŞME HAKKI



-OLANAKLILAŞTIRMA ile/ve/||/<>/> KOLAYLAŞTIRMA



-OLANAKSIZ/LIK ile/değil/yerine OLANAKLI/LIK

( Aralarındaki tek fark, kararlılık derecesindedir. )


-OLANI BİLMEK ve/||/<>/>/< ORANI BİLMEK



-OLANI/ELDEKİNİ:
BEĞENMEMEK ile/ve/<>/değil/yerine DAHA İYİSİNİ İSTEMEK



-OLASILIĞI DÜŞÜNMEYE BAŞLAMAK ile/ve OLASILIĞIN YÜKSEK OLMASI



-OLASILIKLARI DÜŞÜNMEK/HESAPLAMAK ile "ŞOM AĞIZLILIK"



-OLAY ve/<> GELİŞİGÜZEL/LİK



-ÖLÇEK ile/ve/<> NİTELİK



-ÖLÇÜ ile/ve/||/<> DERECE



-ÖLÇÜ ve/||/<>/> TEKRAR ÜRETİM



-OLGUN KİŞİ:
"GÜZEL SÖZ SÖYLEYEN" değil SÖYLEDİĞİNİ YAPAN VE YAPABİLECEĞİNİ SÖYLEYEN



-OLGUN/LUK:
BİLGİ İTİBARİYLE
ve/||/<>
BİLGELİK İTİBARİYLE
ve/||/<>
DURUM/KOŞULLAR İTİBARİYLE
ve/||/<>
AYDINLATMA İTİBARİYLE



-OLGUN/LUK ve/||/<> AKILLI/LIK ve/||/<> GÜÇLÜ/LÜK

( Hatalarımızı kabul edebilecek kadar. VE/||/<> Hatalarımızdan ders alabilecek kadar. VE/||/<> Hatalarımızı düzeltebilecek kadar. )


-OLGUNLAŞMA/KEMÂL:
"YAŞ ALARAK" ile/ve/değil/||/<>/< YAŞAYARAK



-OLGUNLAŞMA/TEKÂMÜL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇEKİRDEĞİNİ KÜÇÜLTMEK



-OLGUNLAŞMA ve/||/<> "YARA ALMAMA" ve/||/<> KAZANMA

( İlgiye gereksinim duymadıkça. VE/||/<> Beklentiye girilmedikçe. VE/||/<> Bağımlı kalınmadıkça. )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( Kemâlâtın sonu, sükûttur. )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( KEMÂL: YEKSAN-REKSAN )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( KEM-ÂLÂTLA, KEMÂLÂT OLMAZ )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( Cemal görmek, kemal bulmak. )


-OLGUNLUK/KEMÂLÂT ve SÜKÛT

( Belirli bir seviyeye (olgunluğa/kemale) ulaşmadan dönüşüm gerçekleşemez fakat dönüştürücü öğe/ler içeridedir. )


-OLGUNLUK ile YAŞLILIK

( Olgun kişi, herşeyin iyisi için çabalar. )


-OLMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZ ve/||/<>/> DÜŞÜNMEDİKLERİMİZ ve/||/<>/> KONUŞMADIKLARIMIZ

( Yeğlemedikleri... [B (bile değil)] )


-OLMASI GEREKEN ile/ve ÖZVERİ/TAVİZ[Ar.]



-OLMAYAN MEYVEYE EL UZANMAZ ve/<> AŞILANMAYAN MEYVE TATLANMAZ



-OLMAYANLARA ve/||/<> OLANLARA

( İnanmamalıyız. VE/||/<> Kanmamalıyız. )


-OLMAZ OLSUN ile/ve/||/<> JE VEUX

(

ile/ve/||/<>

)


-ÖLÜM ve/<> APTALLIK

( Öldüğünde, öldüğünü bilmezsin. Sadece, başkaları için zordur. VE/<> Aynı şey, aptallıkların için de geçerlidir. )


-ÖLÜM >< AŞK

( Ölümün karşısındaki tek güç ve olanak, ancak ve ancak aşktır! )


-ÖLÜMDE "ÖNCELİK":
[ya] SEN/O ile/ve/ya da/||/<> BEN ile/ve/ya da/||/<> AYNI ANDA, İKİMİZ BİRDEN

( [değil/yerine/ya da]
Bu üç olasılıktan biri gerçekleşmeden, ikimiz/hepimiz[düşünebilen ve seven/sevebilen herkes], ölümle yüzleşip ölmeden önce "ölerek" ve sevdiklerimizle ölüm/ümüz konusunu da konuşabilme olanağıyla, bu üçünün de dışına çıkabilmek. )


-OLUMLAMA ile/ve/<> ONAYLAMA



-OLUMLU ile/ve/||/<>/> OYLUMLU/HACİMLİ



-ÖLÜMSÜZ YAPITLAR:
ÇOCUK ve KİTAP ve HAYRAT



-ÖLÜMSÜZ/LÜK ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK



-OLUMSUZ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KABA



-OLUMSUZLUK değil/yerine/>< "ÖLÜMSÜZLÜK"

( Olumsuzlukları yönetebildiğimiz ve/ya da zihnimizden uzak tutabildiğimiz oranda, farkındalıkla dolu bir "ölümsüzlük" alanına çıkılır. )


-OLUMSUZLUKTA/HASTALIKTA:
"İLERLEME" ile/değil/yerine İYİLEŞME



-OLUŞUM/TEŞEKKÜL[Ar.] ve/<> TEŞEKKÜR



-OLUYORMUŞ GİBİ OLMASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLMAMASI



-OMURGALI ile/ve BİR DURUŞU OLAN/OLABİLEN



-OMURGASIZ/LIK" ile/değil ÂŞIK/AŞK



-ONA BAKMAK ile/değil/yerine ONUNLA BAKMAK



-ONAYLAMA(MA) ile/ve/||/<>/> AYNALAMA(MA)



-ÖNCE CÂN, SONRA CÂNAN ile/ve/değil ÖNCE CÂNAN, SONRA CÂN

( "Canım var!" diyen ölüdür. )


-ÖNCE CÂN, SONRA CÂNAN ile/ve/değil ÖNCE CÂNAN, SONRA CÂN

( Canından vazgeçen ölüler için ölüm var mı? )


-ÖNCE CÂN, SONRA CÂNAN ile/ve/değil ÖNCE CÂNAN, SONRA CÂN

( ÂŞIK OLDUR KİM KILÂR CANIN FEDÂ CÂNÂNINA
MEYL-İ CÂNÂN ETMESİN HER KİM Kİ KIYMAZ CÂNINÂ

CÂNI KİM CÂNÂNI İÇİN SEVE CÂNÂNIN SEVER
CÂNI İÇİN KİM Kİ CÂNÂNIN SEVER CÂNIN SEVER )


-ÖNCE CÂN, SONRA CÂNAN ile/ve/değil ÖNCE CÂNAN, SONRA CÂN

( [Ancak] Verirsek canı, alırız cananı. )


-ÖNCELİK-SONRALIK ve/değil BİRLİKTELİK



-ÖNCELİK'İ:
TELEFONA/MESAJA VERMEK değil/>< ORTAMA/ÇEVREYE/TOPLANTIYA/KİŞİLERE VERMEK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


-ÖNCELİK/Lİ (OLAN) ile/ve ÖNEM/Lİ (OLAN)

( Önde gelmesi gereken, öne alınmalıdır. )


-ÖNCELİK ve/||/<>/>/< İNCELİK



-ÖNCÜ ve/||/<> İNCİ



-ONDA "VAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ONUNLA "VAR OLMAK"



-ÖNDER:
ORTA ile/ve/||/<>/> İYİ ile/ve/||/<>/> DAHA İYİ ile/ve/||/<>/> EN İYİ

( Anlatır. İLE/VE/||/<>/> Açıklar. İLE/VE/||/<>/> Gösterir. İLE/VE/||/<>/> Esin/ilham verir. )


-ÖNEMLİ ile/ve İLGİNÇ



-ÖNGÖRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK



-ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE

( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )


-ÖNLENEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖNGÖRÜLDÜĞÜNDE ÖNLENEBİLİR



-ONU DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK ile/ve ONUN GİBİ DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK

( Sevgi. İLE AŞK. )


-ONU DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK ile/ve ONUN GİBİ DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK

( Sevgi. İLE Koşulsuz Sevgi. )


-ONU SEVMEK ile/ve/<>/değil SENDEKİ "O"YU SEVMEK



-ONUR/ŞEREF ve CESÂRET



-ONUR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLGELİK



-ONUR ve/||/<>/>/< FARKINDALIK



-ÖNYARGILARINI DÜZENLEMEK ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNMEK



-ÖPMEK ve/||/<>/< ÖNEMSEMEK



-ÖRGÜ ve/||/<>/> GÖRGÜ



-ÖRGÜTLENME ile/değil/yerine SOHBET/MUHABBET



-ÖRGÜTLENME ve/||/<> YAPILANMA



-ORTAK AKLIN, ...:
SÖYLEME ÇIKIŞI ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞE ÇIKIŞI

( Tüze[hukuk]. VE/||/<>/> Tüzel kurumlar. )


-ORTAK KAVRAMLAR = COMMON NOTIONS[İng.] = NOTIONS COMMUNES[Fr.] = GEMEINBEGRIFFE[Alm.] = NOTIONES COMMUNES[Lat.]



-ORTAK/LIK ile/ve/||/<>/< AŞKIN/LIK



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine DAYANIŞMACI ORTAKLIK



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/<> GÜÇ BİRLİĞİ



-ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine TOPLUMSAL ADÂLET



-ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> TAMAMLAMA



-ÖRÜT/METİN[Ar.]/TEXT[İng.] ile METÎN

( Bir yazıyı, biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan sözcüklerin tümü. | Basılı ya da el yazması parça. İLE Acılar karşısında, dayanma gücünü yitirmeyen, sağlam, dayanaklı, değerli, kavî. )


-ÖTEDUYUM/ÖTEGÖRÜ/UZADUYUM/RÂBITA/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK



-ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile DURUGÖRÜ



-ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile RÂBITA



-ÖTEKİLERE (")MUHTAÇ OLMA(") ile/ve/değil/||/<>/> ÖTEKİLER İÇİN SÜRDÜRME



-ÖTEKİLEŞMİŞ/LİK ile/değil ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ/LİK



-ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< HAK/LAR



-ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil TANIYAMAMA



-OTOKRİTİK[İng. < AUTOCRITIC] değil/yerine/= ÖZELEŞTİRİ



-OTORİTE SANSÜRÜ ile/değil/yerine/< OTO SANSÜR



-ÖVGÜ ve/||/<> İLGİ ve/||/<> SEVGİ

( Erilde/erkekte. VE/||/<> Dişilde/kadında. VE/||/<> Çocukta. )


-ÖVMEK ile/değil/yerine TAKDİR



-ÖVÜNME/"HAVA BASMAK" ile/değil MUTLULUĞUN DIŞAVURUMU



-ÖVÜNMEK İÇİN ile/değil/yerine (BİR) (DAMLA) (DAHA) İYİLİK/GÜZELLİK OLSUN DİYE

( İyiliğimizi yaptık, Good4Trust.org denizine attık...

Tüm ekibi, iyilikleri ve emekleri için tebrik ediyoruz...

Biz de böylesi hoş bir düşünce ve girişim için tüm ekibe teşekkürlerimizle sarılıyor ve yansımalı/dönüştürücü iyiliklerimizi paylaşmaya devam ediyoruz...

İyiliksever arkadaşlar! Siz de bu birlikteliğe katılabilirsiniz...
www.Good4Trust.org )


-OY ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine OY BİRLİĞİ

( Aptal, bir oylamanın, sonucunun, "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Abdal, "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )


-ÖYKÜ ile/ve/<> ÖVGÜ



-OYUN VE OYUNCAKTA:
TAKIL ve/||/<> KATIL ve/||/<> ATIL



-OYUN VE OYUNCAKTA:
TAŞ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> TUĞLA



-OYUN VE OYUNCAKTA:
TON[RENK] ile/ve/||/<> TINI ile/ve/||/<> TANIŞ



-OYUNUN KURALLARINI ÖĞRENMEK ve/||/<>/> OYNAMAK

( Önce. VE/||/<>/> Sonra. )


-ÖZ İKİCİLİĞİ ile/ve NİTELİK İKİCİLİĞİ



-ÖZ(Ü)R ile ...

( BİR KUSUR YA DA SUÇUN HOŞ GÖRÜLMESİNİ GEREKTİREN NEDEN | SUÇUN BAĞIŞLANMASI, MA'ZÛR KILMAK, KABAHATİ SİLMEK | ENGEL | KUSUR, EKSİKLİK )


-ÖZ ile AŞKIN



-ÖZ ile/ve/<> NİTELİK



-ÖZDEŞLEŞTİRME ile YÜCELTME



-ÖZDEŞLİK ile/ve BİRLİK



-ÖZDEŞLİK ile/ve BÜTÜNLÜK



-ÖZDEŞLİK ile/ve İÇ BÜTÜNLÜK



-ÖZEGEÇİŞLİ ile ...

( ERGATIVE )


-ÖZEL EĞİTİM ile/ve/+/||/<>/>/< KENDİNİ GELİŞTİRMEK



-ÖZEL YAŞAM ile/ve/değil GİZLİ YAŞAM



-ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ ve/||/<> MUTLULUĞU ARAMA HAKKI



-ÖZEL ile/ve/||/<> İSTİSNA



-ÖZELLİK ile/ve GÜZELLİK



-ÖZELLİK ile NİTELİK



-ÖZEN (GÖSTERMEK) ile/ve/<> ÖNEM (VERMEK)



-ÖZEN ve/||/<> ONAT

( ... VE/||/<> Özenli, düzgün. | Yararlı. | Dürüst, iyi ahlâklı. )


-ÖZEN ve/<> ÖZÜMSEME



-ÖZEN ile/ve/||/<> SAYGI



-ÖZEN ve/||/<>/>/< ŞİDDETSİZLİK



-ÖZENTİ ile/değil/yerine ÖZENLİ

( Olma! İLE/DEĞİL/YERİNE Ol! )


-ÖZERK/LİK ve/<> BİLİNÇLİ/LİK



-ÖZGÜR DÜŞÜNME'Yİ:
"ÖĞRETMEK" ile/değil/yerine OLANAKLARINI SAĞLAMAK/SUNMAK

( Özgür düşünmeyi ancak kişinin kendi gerçekleştirebileceğinden öğretilemez fakat olanaklarını sunmak/sağlamak gereklidir! )


-ÖZGÜR/LÜK ile/ve GÜZEL/LİK



-ÖZGÜR/LÜK ve/||/<>/< USTA/LIK



-ÖZGÜRLEŞMEK:
...DAN ile/ve/||/<>/> ... İÇİN ile/ve/||/<>/> KENDİNDEN



-ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( Özgürlük, hiçbir zaman canının istediği gibi davranmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )


-ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( İkinci görüşün olmadığı yerde özgürlük olmaz. )


-ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( ÖZGÜRLÜK: Belirlenimden, belirlenime geçmek. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Külün, bir daha ateşte yanmadığı gibi, kişi de aşkta yok(fânî) olmuşsa, ne kendi aklına, ne de başkasının aklına aldanır. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( HİLMİ ZİYA ÜLKEN'in, "AŞK AHLÂKI" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Üzerinde en çok (")düşündüğümüz, konuştuğumuz, beklediğimiz, aradığımız(") ve (")ağladıklarımız(")... )


-ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< BİRİCİKLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve CESÂRET



-ÖZGÜRLÜK ve/||/<> EŞİTLİK ve/||/<> DAYANIŞMA/KARDEŞLİK

( Aydınlanmanın doğurduğu ilkelerdir. Bunların, topluma yansıması, toplumda karşılık bulması, bir devrim niteliğinde olmakla birlikte, tarihî bir birikimi de gösterir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK



-ÖZGÜRLÜK ile/ve MUTLULUK

( Özgür ve mutlu yaşamak için can sıkıntısını feda etmelisindir. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<>/= ZENGİNLİK



-ÖZGÜVEN:
"HERKESTEN DAHA İYİ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNMEK/SANMAK" değil KENDİMİZİ, BAŞKALARIYLA KIYASLAMANIN ANLAMSIZLIĞINI FARKETMEK



-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Turn within and you will come to trust yourself. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( İçinize dönün, böylece özgüveninizi bulacaksınız. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Kendinize güvenmediğiniz sürece, bir başkasına da güvenemezsiniz. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Kendinize inanmaya başlamadıkça, kendinize ait bir yaşamınız da ol(a)mayacaktır. )


-ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Kılıcın tahtadan ise bırak kınında kalsın! )


-ÖZGÜVEN ve İMAN



-ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN



-ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM



-ÖZLEMEK ile/ve/||/<>/> SEVMEK

( Rüyanda görmüşsen. İLE/VE/||/<>/> Rüyanda görmek ümidiyle yatıyorsan. )


-ÖZÜR "DİLERİM" ile "KUSURA BAKMA"



-ÖZÜR DİLEMEK ile AF

( Alt/küçük ya da akranlara. İLE Yukarıdakilerden. )


-ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

( Sizi, bilinenin dar çerçevesi içinde tutanın ne olduğunu bilmek yararlıdır. )


-ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

( Sevgi ve iradenin de sırası gelecektir, fakat önce zemin hazırlanmış olmalıdır. )


-ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

( Her zaman, öz varlığımızın eşliğindeyiz. )


-ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

( Herşeyden önce, öz varlığınızla devamlı bir temas kurun, her an kendinizle olun. )


-ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

( Bir gözlem merkezi olarak bilme ve tanıma niyetiyle işe başlayın ve eylem halindeki bir sevgi merkezine dönüşün. )


-ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

( Eylem halindeki sevgi. )


-ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

( Love in action. )


-PARA İLE:
MAL/HİZMET ELDE ETMEK ile/yerine/değil ZAMAN ELDE ETMEK



-PARA TUTKUSU/HAMAN ile/ve ORUN/MEVKİ TUTKUSU/BELÂM ile/ve RUHBANLIK/İLÂH OLMA TUTKUSU

( KÂRUN ile/ve FİRAVUN ile/ve BELÂM )


-PARA TUTKUSU/HAMAN ile/ve ORUN/MEVKİ TUTKUSU/BELÂM ile/ve RUHBANLIK/İLÂH OLMA TUTKUSU

( Emeğin sömürücüsü. İLE/VE Siyasetin zâlimi. İLE/VE Maneviyatın gaspçısı. )


-PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMAN

( Parayı, paranın satın alabileceği şeyler için tüketmek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Para ile satın alınamayacak şeyler için tüketmek. )


-PARALI ile ZENGİN



-PARANOYA:
ERDEM ve/||/<> AMAÇTAN UZAKLAŞMA/"SOYUTLANMA"



-PARÇALAMAK ile/değil/yerine YARGILAMAK



-PATRONAJ[Fr. < PATRONAGE] ile/ve/değil/yerine/<> YARDIM | YÖNETİM, GÖZETİM

( Cezaevinden serbest bırakılan suçlunun, toplum yaşantısına yeniden uyabilmesini sağlamak amacıyla yapılan yardım çalışması. )


-PAYE[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PAY/ÜLEŞ/HAK/HİSSE/SEHİM

( Aşama, rütbe. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm. | Eşit bölüm. | Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj. | Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. | Katkı. )


-PAYLAŞIM ile/ve DAĞITIM



-PAYLAŞIM ile/ve DAYANIŞMA



-PAYLAŞIM ve/> DÖNÜŞÜM



-PAYLAŞIM ile/ve/||/<> İŞLEM ile/ve/||/<> ARŞİV

( Verilerin ve özellikle de e-postaların düzenlenmesinde gerekli olan, öncelikli ve işlevsel en üst üç bölüm/leme. )


-PAYLAŞIM ile/ve/değil PAYLAŞIMI YAŞAMAK



-PAYLAŞIM ile/ve/<> SAYGINLIK



-PAYLAŞIM ile/ve YAKLAŞIM



-PAYLAŞMAK ile/ve "YÜKLENME(ME)K"



-PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR

( Ana rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara )


-PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR

( image )


-PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/></< GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ



-PEK KONUŞMAMAK ile/değil/yerine/>/< (DAHA) AZ KONUŞMAK



-PENGUEN DAYANIŞMASI ile/ve/||/<> LEYLEK DAYANIŞMASI



-PES ETMEK ile/değil/yerine OLGUNLAŞMAK



-PEŞİN SATAN ile/ve/<> VERESİYE SATAN

( Şişman. İLE/VE/<> Pişman. )


-PHILLIP[PHILIA: Sevgi/si. | HIP: At.]:

( At sevgisi/sever. )


-PİS PİS (GÜLMEK)



-PİŞMAN/LIK değil/yerine/>< DAYANÇ/LI / SABIR/LI

( Uzun süreli. DEĞİL/YERİNE/>< Kısa süreli.
[Kısa süreli dayanç, uzun süreli pişmanlıktan korur.] )


-PİŞMAN/LIK ile/ve/||/<>/> VİCDAN AZABI



-PİŞMANLIK:
YAPTIKLARIMIZDAN ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZDAN

( Zamanla geçer. İLE Çözümü yoktur. )


-POLİGİNİ/POLİJİNİ ile/ve POLİANDRİ ile/ve POLİGAMİ

( Erilin çok eşliliği. İLE/VE Dişilin çok eşliliği. İLE/VE Çok eşlilik. )


-POLİTİK ERDEMLER ile/ve/||/<> BİLGELİK[DİANOETİK] ERDEMLERİ

( Tedbir, itidal ve cesâret. İLE/VE/||/<> Adâlet, bilim ve aşk. )


-PORTMANTO[Fr.] değil/yerine/= ASKILIK

( Palto, şapka gibi şeyleri asmak için yapılmış, raflı ve bazısı aynalı askı yeri. )


-POTANSİYEL ENERJİ ile/ve/||/<> KİNETİK ENERJİ



-PRESTİJ ile PERESTİJ[Fars.]

( ... İLE/DEĞİL Tapınma, taparcasına sevme. )


-PROFESYONEL ile ÇOK ANLAYAN



-PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN



-PSİKOLOJİK VE TOPLUMSAL SORUNLARIN KÖKENİNDE:
[ya] COŞKUNUN ile/ve/ya da/||/<> ÖFKENİN ile/ve/ya da/||/<> KORKUNUN DÜZENLENEMEMESİ



-PSİŞİK "DERT" ile/ve FELSEFİ "DERT"

( Sorun. İLE/VE Sorunsal. )


-RAB ile/ve/||/<>/> MÜREBBİ ile/ve/||/<>/> ALLAH

( Bebek için. İLE/VE/||/<>/> Çocuk için. İLE/VE/||/<>/> Aşkta.[meveddet] )


-RÂBITA/TELEPATİ ile/ve AŞK



-RAĞBET değil/yerine/= İSTEK, ARZU, İYİ KABUL EDİLME | İSTEKLE KARŞILAMA



-RÂHAT ile ...

( LİSÂNI MUHAFAZA ETMEK | ÜZÜNTÜSÜZ, TASASIZ, KEDERSİZ BİR HALDE BULUNMA | GÖNLÜ RAHAT(MÜSTERÎH) )


-RAHMET:
ALLAH ve/<> BÜTÜNLÜK



-RAHMET ile MERHAMET

( Acıma, esirgeme, koruma, yargılama. | Zahmeti, zevk edinmek. )


-RAMAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEDD-İ RAMAK[Ar.]

( Yaşam kalıntısı. [Ancak, soluk alabilecek kadar gövdede kalan yaşam.] | Pek az şey. İLE/VE/||/<>/> Ölmeyecek kadar ile geçinme/yaşama. )


-RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN

( ... İLE/VE/||/<>/> 1812 ve 2020 yılındaki Ramazan ayı. )


-RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN

( )


-RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA



-RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL



-RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ



-REDDEDİLME ile/ve/||/<> ISTIRAB/ACI

( Reddedilmek, beyin tarafından, fiziksel bir acı olarak algılanıyor. )


-REENKARNASYON:
ZENGİNLERİN ve FAKİRLERİN DİNİ



-REFERANS[[İng. < REFERENCE]] değil/yerine/= REVERANS[Fr.]

( Kaynak. | Öneri. | Öneri mektubu. İLE Selâm ya da teşekkür için eğilerek ya da dizleri kırarak yapılan hareket. )


-REFİK[< RIFK]/ZEVC[Ar.] ile/ve/||/<> REFİKA/ZEVCE[Ar.]

( Eril olan eş. Koca. İLE/VE/||/<> Dişil olan eş. Karı. )


-REHÂVET değil/yerine/>< CESÂRET



-REKÂBET EDERSEK değil/yerine/>< CESÂRET EDERSEK

( Aynılaş(tır)ırız. DEĞİL/YERİNE/>< Farklılaş(tır)ırız. )


-REKABET ile/ve/değil/yerine/||/>< DAYANIŞMA



-REKABET ile/ve/yerine İŞBİRLİĞİ



-RENKLİ GÖZ/LÜ ile GÜZELLİK



-REVÂN[Fars.] değil/yerine/= AKICI SÖZ

( Yürüyen, giden, akan, su gibi akıp giden [söz]. | Can, nefs-i nâtıka. | Hemen, derhal. )


-REZÂ'/RIZÂ'[Ar.] ile RIZÂ'[Ar.]

( Süt emme. İLE Hoşnutluk, memnun olma. | "Peki" deme. | İstek, kişinin kendi isteği. )


-RİCA-MİNNET (İSTEMEK, ALMAK)



-RİCÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİRHÂM[Ar. < RUHM]

( Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. İLE/VE/||/<> Merhamet dileme, yalvarma, yalvarış. )


-RİCA ile RİCA-EMİR



-RİSK ile/değil HEYECAN



-ROMANTİK ile/değil DUYGUSAL/LIK



-ROMANTİZM:
AKIM değil ÖNCÜL



-RUH ve/=/|| SEVGİ

( Sevdiğimiz, Azrail'imizdir. )


-RUHANİYET ile ...

( Kendine ve başkalarına iyilik yapma. )


-RÜYÂ ile/<> RİYÂ

( Olmadığı gibi görmek. İLE/<> Olmadığı/n gibi görünmek. )


-S ile/ve/||/<>/>< SS

( Seve seve. İLE/VE/||/<>/>< "S.ke s.ke."/"S.kile s.kile." )


-SAÂDET[Ar.] ile SÜREKLİ MUTLULUK

( SÜREKLİ MUTLULUK )


-SAAT:
9 ve/||/<>/> 10

( Evde yokuz. VE/||/<>/> Yatağa kon! )


-SABAH(/KALKINCA) HAZIRLA(N)MAK ile/yerine AKŞAMDAN(/ÖNCEDEN) HAZIRLA(N)MAK

( Eğer hazırlanmakta başarısız olursanız, başarısız olmaya hazırsınız demektir. )


-SABIR DİLEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÂFİYET DİLEMEK



-SABIR:
"BEKLEME BECERİSİ" değil BEKLERKEN, DOĞRU DAVRANIŞ SERGİLEME



-SABIR ile ...'A KATLANMAK



-SABIR ile/ve ANLAYIŞ



-SABIR ile/ve/değil/<>/ne yazık ki ÇIKAR



-SABIR ve/<> HİZMET



-SABIR ile/ve SEBÂT

( Allah'ın adlarının sonuncusudur. )


-SABIR ve/<> TAVIR/TUTUM

( Hiçbir şeyin yokken gösterdiğin. VE/<> Her şeyin varken sergilediğin. )


-SABİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SADIK



-SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR:
BİÇİMSİZ ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK ile/ve/||/<> SALDIRI ile/ve/||/<> KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA ile/ve/||/<> TARTIŞMALI NEDEN ile/ve/||/<> İSTATİSTİKSEL HATA ile/ve/||/<> ŞAŞIRTMA ile/ve/||/<> YETKEYE BAŞVURMA ile/ve/||/<> DUYGULARA BAŞVURMA ile/ve/||/<> KIYASLAMA HATALARI ile/ve/||/<> SINIFLANDIRMA HATALARI

( BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )

BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )

SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME
( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )

KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA
( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )

TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER
( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )

İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ
( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )

ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )

YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> GENETİK
( ARGUMENT TO AUTHORITY vs./and/||/<> FALLACY OF UNQUALIFIED SOURCE vs./and/||/<> APPEAL TO BELIEF vs./and/||/<> APPEAL TO COMMON PRACTICE vs./and/||/<> BANDWAGON, PEER PRESSURE vs./and/||/<> PRAGMATIC FALLACY vs./and/||/<> APPEAL TO PERSONAL INTERESTS vs./and/||/<> FALLACY OF "IS" TO "OUGHT" vs./and/||/<> STYLE OVER SUBSTANCE vs./and/||/<> GENETIC FALLACY )

DUYGULARA BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: TEHDİT ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> ÖNYARGILI DİL ile/ve/||/<> MAZERET
( ARGUMENT FROM FORCE vs./and/||/<> ARGUMENT TO PITY vs./and/||/<> PREJUDICIAL LANGUAGE vs./and/||/<> FALLACY OF SPECIAL PLEADING )

SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR
( FALLACIES vs./and/||/<> MISTAKES/WRONGS )

KIYASLAMA HATALARI: GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME
( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )

SINIFLANDIRMA HATALARI: BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME
( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION ) )


-SADAKA ile ISKAT[Ar.]

( ... İLE Düşürme, aşağı atma. | Düşürülme. | Ölenlerin, kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka. )


-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( HZ. EBÛ-BEKİR SIDDÎK ve/||/<> HZ. ÖMER el-FÂRUK/HATTÂB ve/||/<> HZ. OSMAN ZİNNUREYN ve/||/<> HZ. İMÂM-I ALİ )


-SADÂKAT VE BAĞLILIK ve/||/<> FARKINDALIK VE ADÂLET ve/||/<> EDEB VE HAYÂ ve/||/<> FETA VE GÖNÜL

( Çocukluk. VE/||/<> Gençlik. VE/||/<> Yetişkinlik. VE/||/<> Olgunluk. )


-SADAKAT[Ar. < SADAKA]["ka" uzun okunur] ile SADÂKAT[Ar. < SIDK]

( Sadakalar. | Müslümanların ellerinde bulunan ve fakirlere/düşkünlere verilen üç maldan biri. İLE Dostluk, içten bağlılık, vefâlılık. Doğruluk, yürek doğruluğu. )


-SADÂKAT ile/ve/<> BAĞLILIK



-SADÂKAT ile/değil/yerine SAF BAKIŞ



-SADÂKAT ile/ve SÜREKLİLİK



-SADÂKAT ile/ve/<> VEFÂ

( ... İLE/VE/<> Sadakatin zirvesi. )


-ŞÂDÂN ile ...

( SEVİNÇLİ, NEŞELİ, KEYİFLİ | ŞAD KİMSELER )


-SADELİK ve/||/<> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<> ŞEFKÂT ve/||/<> MERHAMET



-SÂFİYET AHLÂKI ile/ve/> İRFAN AHLÂKI ile/ve/> AŞK AHLÂKI

( Saflaşmadıkça, kapı/lar açılmaz. )


-SAFİYET ve/||/<> SAMİMİYET



-SAFLAŞMA ile/ve/değil/yerine/<> YALINLAŞMA



-SAFLIK ile HOŞGÖRÜ



-SAĞALTIM ile/ve/değil/||/<>/< DAYANIŞMA



-SAĞDUYU ve/<> DENGE



-SAĞDUYU ile/ve/||/<> SAĞGÖRÜ

( Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği. | Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. İLE/VE/||/<> Gerçekleri, yanılmadan görebilme yeteneği. )


-SAĞLAM ZİHİN ve/||/<>/>/< SAĞLAM GÖVDE

( Sağlam anlık[zihin], sağlam gövdede bulunur. VE/||/<>/>/< Sağlam gövde, sağlam anlıkta[zihinde] bulunur. )


-SAĞLIK:
"HİZMET" ile/ve/değil/||/<>/< HAK



-ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ



-SAHİP OLMAK ve/||/<>/< AİT OLMAK



-SAHİP OLMAK ile/ve/fakat/||/<>/< SAHİP OLDUĞUMUZLA VE/YA DA SAHİP OLMAKLA PERDELENMEMEK



-SAHİPLENME ile/ve/||/<> SÜREKLİ KILMA ile/ve/||/<> BİRİKTİRME



-SAHİPLENMEK ile/değil/yerine SEVMEK/SEVGİ

( Sevgi özgür bırakıcıdır, olmalıdır! Sahiplenmeden! )


-SAHNE TOZU YUTMAK ile/ve/||/<> MÜREKKEP YALAMAK



-SAHNE ile/değil/yerine ESAS



-SAHTE/LİK ile/değil/yerine/>< İÇTEN/LİK



-ŞAKA YAPMAK ile LAUBALİLİK



-ŞAKAYA/OLAYA GÜLMEK ile/yerine ESPRİYE/FIKRAYA GÜLMEK



-SAKİL[Ar.] değil/yerine/= AĞIR | KABA

( Ağır. | Sıkıntı veren, sıkıntılı. | Çirkin, kaba. | Türk müziğinde bir usûl. )


-SAKİN OLMAK ile/ve/||/<> SESSİZ OLMAK ile/ve/||/<> KENDİN OLMAK

( Huzur arıyorsak. İLE/VE/||/<> Bilgelik arıyorsak. İLE/VE/||/<> Aşk arıyorsak. )


-SÂKİN[< SÜKÛN] / MUKÎM[< KIYAM] ile/ve ŞÂGİL[< ŞUGL]

( Konutta/meskende yaşayan/oturan, ikâmet eden. İLE/VE Meşgul eden, edici. | Meşgul olmayı gerektiren. | İşgâl eden, tutan. | Bir mülkte oturan. )


-SAKİN/LİK ile/ve/<> SESSİZ/LİK, SÜKÛNET



-SAKİN değil/yerine/= DİNGİN



-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Bilgi ile. VE/||/<> Sevgi ile. )


-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Elinde getiren, karnında götürür; aklında getiren, gönlünde götürür. )


-ŞÂKİR[< ŞÜKÜR] ile MİNNETTÂR

( Şükreden, gördüğü iyilik için dua eden. İLE Birinden gördüğü iyiliğe karşı kendini borçlu sayan, gönül borcu olan kişi, gönül borçlusu. )


-SAKSIYI SÜSLEMEK değil/yerine ÇİÇEĞİ SULAMAK



-SALÂH ile/ve/||/<>/> FELÂH



-SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME



-SALDIRMAK ile/değil/yerine/>< SARILMAK



-SÂLİK-İ MECZUB ile/||/<> MECZUB-U SÂLİK

( Allah'ın ahlâkıyla ahlâklanan kişi. İLE/||/<> Allah'ın, varoluşunu, aklını, "benliğini" hak makamına çektiği kişi. )


-ŞAMANLAR'IN SEVDİĞİ RENKLER:
AÇIK MAVİ ve SÜT MAVİSİ ve ALTIN SARISI ve FİLİZ YEŞİLİ ve LEYLAK



-SAMİMİYET ile AÇIKLIK ile SAYDAMLIK/ŞEFFAFLIK

( Açıklığı ve iyilikseverliği sayesinde hem çevresine, hem de sonuç olarak kendine yararlı olan biri simgelenir. )


-SAMİMİYET ve/||/<>/< ADANMIŞLIK



-SAMİMİYET >< ERKÂN

( Samimiyet oluşunca, erkân kalkar. )


-SAMİMİYET ve/||/<> SAMİMİ NİYET



-SANAT NESNESİ ile/ve/> SANAT YAPITI



-SANAT YAPITININ:
"KÖKLERİ" ve/<> "DALLARI" ve/<> "ÇİÇEKLERİ/MEYVELERİ"

( Kültürün özsuyuyla beslenir. VE/<> Öteki kültürlerin yağmurlarıyla ıslanır. VE/<> Evrensel uygarlık uzamına armağan olur. )


-SANAT:
GEÇMİŞİ GERİ ALMAK ile/ve/değil/||/<>/> GELECEĞİ ÖNGÖREBİLMEK



-SANAT ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT



-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Bir resimde, bir sanat yapıtında aradığım, sevdiğim şey, insandır. Sanatçının kendi! )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Dans le tableau [l'oeuvre d'art] je cherche, j'aime l'homme l'artiste. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Çalışkanlıkta, arı, sana ustalık eder
Beceride, bir böcek, seni okutur
Seçkinlerde de var sendeki bilgiler
Sanat ise ey insan! Yalnız sana özgüdür! )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Yaşam ciddidir, sanat ise neşeli.
Fakat ciddiyet içinde bile, neşe ya da sükûnet,
sanatın aslî ve özsel yapısı olarak kalır. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Schiller'in, "Sanatkârlar" adlı şiirini okumanızı salık veririz. )


-SANAT ve/<> SANATÇI/KİŞİ/İNSAN

( Durumun/sürecin/konunun/işin içine kişi/insan ve sanat girince/girmişse öteki herşey ikinci sıraya geçer/geçmeli/geçirilmelidir, indirilmelidir. )


-SANAT ve/||/<> SEVGİ ve/||/<> FELSEFE

( Kişileri sevmekten daha sanatsal ve bilgece bir şey yoktur. )


-SANATSAL ÜRÜN VERMEK ile/ve/değil/yerine/<> (KENDİNE VE TOPLUMA) SANATSAL DUYARLILIK KAZAN(DIR)MAK/KAZANDIRABİLMEK



-SANATSAL ile/ve/fakat/<>/> SANATI AŞAN



-SANAYİ ve DİL BİRLİĞİ



-SANEVBER ile ...

( SEVGİLİNİN BOYU, BOSU )


-ŞANS ile/değil/yerine/>< ÖZEN/BAKIM



-SAPLANTI ile/değil AŞK



-SAPTIRMA ile/değil/yerine SAPTAMA



-SARHOŞ ile DÎVÂNE



-SARIGÜZEL CADDESİ değil/< SARIGÖREZ CADDESİ



-SARILMAK:
MUTLULUĞU, İKİYE KATLAMAK ve/||/<> ACIYI, İKİYE BÖLMEK



-SARILMAK:
YAŞAMA ve/||/<> ÇALIŞMAYA

( Dört elle! VE/||/<> Bin elle! )


-SARMAŞIK ile BAĞBOĞAN/KÜSKÜT[< Fr. < Ar.]

( ... İLE Çitsarmaşığıgillerden, ince, uzun ipliksi saplarıyla, asma, baklagiller ve kimi meyve ağaçlarına sarılarak onları sömüren, klorofilsiz bir asalak bitki, şeytansaçı, cinsaçı. )


-SARMAŞIK ile ÇİTSARMAŞIĞI

( ... İLE Çitsarmaşığıgillerin örnek bitkisi olan, daha çok, tarla kenarlarında yetişen, beyaz çiçekli, sarılıcı, otsu bitki. )


-SARMAŞIK ile FRENKASMASI

( ... İLE Asmagillerden, sonbaharda, yaprakları güzel bir renk alan, süs sarmaşığı. )


-SARMAŞIK ile JAPONSARMAŞIĞI

( Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki. İLE Asmagillerden, ana vatanı Çin ve Japonya olan, sülüklerinin ucu duvarlara tutunmak için genellikle daire biçiminde genişlemiş olan, sarılcı süs bitkisi. )


-SARMAŞIK ile LOĞUSAOTU

( Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki. İLE İkiçeneklilerden, çiçekleri koyu kahverengi ve pis kokulu, tırmanıcı bir bitki. )


-SARMAŞIK ile MORSALKIM

( ... İLE Baklagillerden, salkım durumunda mavi, mor, beyaz, pembe renkli çiçekler açan bir sarmaşık. )


-SARMAŞIK ile ORMANSARMAŞIĞI/AKASMA



-SARMAŞIK ile SARILGAN

( ... İLE Sapı yakınındaki başka bitkilere ya da başka şeylere sarılıp yükselen, otsu ya da odunsu bitki. )


-SARMAŞIK ile YERSARMAŞIĞI

( ... İLE Gebreotugillerden, nemli yerlerde, duvar diplerinde yetişen bir bitki. )


-ŞART ile/ve/||/<>/> SIHHA ŞART



-ŞAŞKIN/LIK ile/değil/yerine AŞKIN/LIK



-ŞAŞMAZ/LIK ile/ve/||/<>/> SAPMAZ/LIK



-SATAŞMAK ile/ve/||/<> DALAŞMAK



-SATHÎ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEYSEL/GELİŞİGÜZEL/ÜSTÜNKÖRÜ



-SATİR[Fr.] değil/yerine/= YERGİ



-SAVAŞMA değil/yerine/<>/> TANIŞMA



-SAVAŞMAMA ile/ve/||/<> MESAFE ALMA



-SAVCININ/POLİSİN İŞİ(/GÖREVİ/SORUMLULUĞU):
"(HERHANGİ) (BİR) ZANLI YAKALAMAK" değil (İLGİLİ/KANITLI) ZANLIYI YAKALAMAK



-SAVSAKLAMA ile/ve/<> SALLAMA



-SAVURGAN/LIK >< CİMRİ/LİK



-SAYGI DUYMAK/GÖSTERMEK | DUYAN/GÖSTEREN:
ÖĞRENCİ(N)DEN değil ÖĞRENCİ(N/Y)E



-SAYGI GÖSTERMEK ve/<> SAYGI AŞILAMAK



-SAYGI/İHTİRAM[Ar.] ile OTORİTE

( Özsaygı ile. İLE Bilgi ile. )


-SAYGI/SEVGİ ve/> VEFÂ

( ... VE/> Arkanda bıraktığını, giderken yaktığını, yabana atmamak. )


-SAYGI ile/ve/<> BAĞ



-SAYGI ve/||/<>/> ÇALIŞMA

( Geçmiş için. VE/||/<> Gelecek için. )


-SAYGI ile/ve/||/> DÜRÜSTLÜK ile/ve/||/> GÜVEN ile/ve/||/> BAĞLILIK/SADÂKAT

( Gösterilir(se). İLE/VE/||/> Değerlenir. İLE/VE/||/> Kazanılır. İLE/VE/||/> Sağlanır. )


-SAYGI ile/ve/||/> DÜRÜSTLÜK ile/ve/||/> GÜVEN ile/ve/||/> BAĞLILIK/SADÂKAT

( Earned. vs./AND/||/> Appreciated. vs./AND/||/> Gained. vs./AND/||/> Returned. )


-SAYGI ile/ve/||/> DÜRÜSTLÜK ile/ve/||/> GÜVEN ile/ve/||/> BAĞLILIK/SADÂKAT

( Yükün dürüstlükse, gücün düşer belki fakat "başın düşmez". )


-SAYGI ile/ve/<> MUHABBET



-SAYGI ile/ve/< ÖZSAYGI

( HÜRMET ile/ve/< EDEB )


-SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ ve/||/<>/> SELÂM

( Üçü de koşulsuzdur, koşulsuz olmalıdır! )


-SAYGISIZLIK ile/değil/yerine/>< ELEŞTİRİ



-SAYGISIZLIK ile/ve/<> SEVGİSİZLİK



-SAYISAL OLMAYAN ve/<> AŞKIN



-SAZ ŞAİRLERİ ile ORTAÇAĞ OZANLARI ile AŞKA DAİR KISA KOŞUKLAR SÖYLEYENLER



-SEBT GÜNÜ:
DİNLENME GÜNÜ değil/yerine DİNGİNLİK/DÖNÜŞÜM GÜNÜ

( YEVM-İ SEBT[Ar.]: Cumartesi günü. )


-ŞECÂAT[Ar.] değil/yerine/= YİĞİTLİK, YÜREKLİLİK, CESÂRET



-SEÇEMEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<>/> YEĞLEYEBİLECEKLERİMİZ

( Doğum yerimiz. | Ten rengimiz. | Anne ve babamız. | Cinsiyetimiz. | "Adımız." | "Kökenimiz."

İLE/VE/||/<>

Adâletli olmak. | Ahlâklı olmak. | İyi kalpli olmak. | Dürüst olmak. | Saygılı olmak. | Öğrenmeye açık olmak. | Kendini geliştiren olmak. | Önyargısız olmak. )


-SEÇENEK ile "ÖNCELİK"

( Onun yaşamında, onun için seçeneksek; onu, öncelik yapmayalım. )


-SEÇİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< STRATEJİ



-ŞEF(A)KAT ile ...

( ESİRGEYEREK SEVME )


-ŞEFKÂT ve NEZAKET :
SAĞIRIN DA DUYABİLDİĞİ ve/||/<> KÖRÜN DE GÖREBİLDİĞİ



-ŞEFKÂT ile/ve AŞK

( İnsan ne kadar şefkatli ise o kadar diridir. )


-ŞEFKÂT ile/ve AŞK

( Şefkat benliğin arkasındadır. Benlik gitmeyince şefkat meydana çıkmaz. )


-ŞEFKÂT ile/ve AŞK

( ŞEFKAT: İmbikten geçirilmiş aşk. )


-ŞEFKÂT ve/=/||/<> BAKIM/ÖZEN(İHTİMAM)



-ŞEFKÂT ve/||/<>/>< CELÂL

( Beslemek/bakmak fakat yaptıklarını anlamasını beklememek. VE/||/<>/>< (bazı şeyleri) Anlamasını sağlamak fakat beslenip beslenmemesine bakmayarak. )


-ŞEFKÂT ve DÜRÜSTLÜK ve İYİLİK

( Eskiden papağanlara ezberletilen üç söz!
* ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL!
* DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL!
* İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Verili. İLE/VE/<> Kendi oluşturacağımız. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Birinci/l Sevgi. İLE/VE/<> İkinci/l Sevgi. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Anne sevgisi. İLE/VE/<> Senin/sizin sevgin/iz [çevrendekilerle]. )


-ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( FEYZ-İ AKDES ile/ve/<> FEYZ-İ MUKADDES )


-ŞEFKÂT ile MERHAMET



-ŞEFKÂT ile/ve YARDIMSEVERLİK

( Şefkat, kişinin eline verilmiş sevgidir. )


-ŞEFKÂT ile/ve YARDIMSEVERLİK

( Eskiden papağanlara ezberletilen üç söz!
* ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL!
* DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL!
* İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! )


-ŞEFKÂTLİ/MÜŞFİK[Ar.] değil/yerine/= SEVECEN



-SEHİM/SEHM[Ar.] değil/yerine/= PAY

( Pay/hisse karşılığı/bedeli. | Pay. | Yüksek çelik binaların tepesinin sürekli olarak sağa sola yaylanması. )


-ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Nurlu. İLE/VE/||/<>/< Onurlu. )


-ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Toplum ve hizmet için canından vazgeçen. İLE/VE/||/<>/< Toplum ve hizmet için yola çıkan. )


-ŞEHVET ile ...

( AŞIRI İSTEK | MADDEYE OLAN BAĞIMLILIK | NEFİS )


-ŞEHVET ile/ve/değil/yerine AŞK

( Tüm canlılar arasında. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kişiden/insandan, herşeye yönelik. )


-ŞEHVET ile/ve/değil/yerine AŞK

( Herkes, dur der! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Herkes, kabul eder. )


-ŞEHVET ile/ve/<>/>/>< ŞEFKÂT

( [ile] Doğarız. İLE/VE/||/<>/>/>< Büyütülürüz. )


-ŞEHVET ve ŞİDDET



-ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN

( Beşer doğulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE İnsan olunur. )


-ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN

( Geçici. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kalıcı. )


-ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN

( Beşeri aşk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kendi. | Tüm yetkin olanlar. )


-ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN

( Mülkiyet. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Özgürlük. )


-ŞEKER ile/ve/||/<>/< ŞÜKÜR



-ŞEKİL ile/> KAVRAM/MEFHUM ile/> BURHAN

( Gözün ikna olmasını sağlar. İLE Zihnin ikna olmasını sağlar. > İkisinin birlikteliğiyle burhan oluşur. )


-ŞEKİL ve/< SEVGİ



-ŞEKİLLENDİRMEK ile/ve/||/<>/> "YEŞİLLENDİRMEK"



-ŞEKLEN AĞLAMAK/GÜLMEK ile/değil/yerine MUHABBETEN AĞLAMAK/GÜLMEK



-SEKTER[Fr.] değil/yerine/= HOŞGÖRÜSÜZ



-SELÂM ve/> İKRAM ve/> KELÂM



-SELÂM ile/ve/<> SEVGİ



-SELEN/SADÂ/ÇATI ve/<> ÖZ

( SADÂ: Kişinin özü. )


-SEMPATİ[İng.] ile EMPATİ ile APATİ ile ANTİPATİ ile TELEPATİ

( Duygudaşlık, yakınlık, sıcakkanlılık. İLE Duyumsama, kendini ötekinin yerine koyma çabası. İLE [hiçbir şey] Duyumsamama, duyumsuzluk, kayıtsızlık. | Sürekli cansızlık, gevşeklik. İLE Karşıduyum, soğukluk. İLE Uzaduyum. | Zihinsel, uzaktan [işaretsiz, yazısız, sözsüz] iletişim kurma (becerisi). )


-SEMPATİ[İng.] ile EMPATİ ile APATİ ile ANTİPATİ ile TELEPATİ

( PATHOS[Yun.]: Duyum/samak, his/setmek. )


-SEMPATİ/SYMPATHY[İng.] değil/yerine/= HOŞ DUYUM



-SEMPATİK ile/değil/yerine/<> YAKIŞIKLI/GÜZEL



-SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ



-SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?



-SEN(İN)LE (DALGA GEÇİYORUM) ile/yerine/değil SEN(İN)LE BİRLİKTE (DALGA GEÇİYORUM)



-SEN ve/=/<> NEŞE



-Seni sevdiğim için SUSuyorum!



-SENİ SEVMEYENE GÖSTERME!:
SABIR ve/||/<> FEDÂKÂRLIK ve/||/<> SEVGİ

( [gösterirsek, onun için ...] ... "Yüzsüzlük" "olur". VE/||/<> ... "Eziklik" "olur". VE/||/<> ... "Kişiliksizlik" "olur". )


-SENİ, SENDEN EDEN ile/değil/yerine SENİ, SEN EDEN



-SENİ:
SEVMEYENİ ile/değil/yerine SEVENİ

( Pekmez olsa da unut. İLE Zehir olsa da yut. )


-ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"

( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Mal/mülk. İLE/VE/<>/> Ben/Benim. İLE/VE/<>/> Ahlâk. İLE/VE/<>/> Gönüllülük. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Fedâ. İLE/VE/<>/> Ferâgat. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elindedir. İLE/VE/<>/> Kişinin elinde değildir. Ancak kişiye iner/nüzûl eder. İLE/VE/<>/> Kişinin gönlünde ve gönüllülüktedir. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Hz. Mûsa. İLE/VE/<>/> Hz. Davud. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Varoluş/varolanlar. İLE/VE/<>/> Benlik. İLE/VE/<>/> Varlık. İLE/VE/<>/> Oluş. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Sabır. İLE/VE/<>/> Rızâ. İLE/VE/<>/> Aşk. İLE/VE/<>/> Hizmet. )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Şeriatı tut, hakikati yut! )


-ŞERİAT ile/ve/<>/> TARİKAT ile/ve/<>/> HAKİKAT ile/ve/<>/> MÂRİFET

( Korur. İLE/VE/<>/> Yürütür, ulaştırır. İLE/VE/<>/> Öldürür. İLE/VE/<>/> Diriltir. )


-ŞERİAT ve/değil/=/<> TÜZE(HUKUK)/HAK/ADÂLET



-ŞERİATI TAMAMLAMAK/TAMAMLAYAN ile/ve AHLÂKI TAMAMLAMAK/TAMAMLAYAN



-SERTLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< REDDETMEK



-SES ile/ve/değil/||/<>/>/< "ES"[< S][ARA (VERMEK)]



-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik, baş etmendir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlikle Bilgelik, Davranışlarla Krallık. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik ve sükûn - öte yol budur. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlikten başka hiçbir belirli düşünce, zihnin doğal hali olamaz. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizliğe ulaştığınızda, herşey doğal biçimde, sizin tarafınızdan bir girişim olmaksızın kendiliğinden oluşacaktır. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Aklın, davranışlardaki en açık belirtisi sükûnet ile zarâfettir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik ve sükûnet içinde, gelişirsiniz. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sükûnet ve sessizlik içinde, büyürsünüz. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Size yardım edecek olan, sessizliktir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Umudunuz, zihninizde sessiz ve gönlünüzde sakin kalmakta yatar. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Öteye varabilmek için sessizliğe râzı olmalısınız. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Tüm gereksinimim(iz), SESSİZLİK. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Kendinize tam bir sessizlik içinde bakın, kendinizi tarif etmeyin. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessiz ve sakin kalın. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Gerçeğe varmış olan kişiler çok sessizlerdir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( İlim, hâle inkılâp edince ses çıkmaz. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sadece aslî olanda sükûn ve huzur vardır. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik bir kez idrak edildiğinde, o, değişebilir olanı derin biçimde etkiler, kendi etkilenmeden kalarak. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( Sessizlik hakkındaki tüm konuşmalar, gürültüden ibarettir. )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( YAZIT

Gürültü patırtının ortasında sükûnetle dolaş; sessizliğin içinde, huzur bulunduğunu unutma! Başka türlü davranmak, açıkça gerekmedikçe, herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık, unutmak olsun. Bağışla ve unut! Fakat kimseye teslim olma! İçten ol; telâşsız, kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada, herkesin bir öyküsü vardır.

Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış. İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; yaşamdaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öyle seveceksin ki, başarıların, gövdeni ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni yaşamlar başlatmış olacaksın.

Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Çevrene, önerilerde bulun fakat hükmetme. Kişileri yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki, insanlığın, yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir.

Aşka burun kıvırma sakın; o, çöl ortasındaki yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye uygun bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma gereksinimi olduğunu unutma.

Kaybetmeyi, ahlâksız kazanca yeğle. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azâbı, yaşam boyu sürer. Bazı idealler, o kadar değerlidir ki, o yolda yenilmen bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras, dürüstlüktür.

Yılların geçmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme.

Rüzgârın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini, rüzgâra göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil gemiyi, limana getirip getiremediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana yönelecek olsan da anımsa ki, evreni yargılamak olanaksızdır. Ondan dolayı, kavgalarını sürdürürken bile kendinle barış içinde ol.

Anımsar mısın doğduğun zamanları: Sen ağlarken, herkes, sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir yaşam geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse. :) Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Önünde sonunda, tüm servetin, sensin. Görmeye çalış ki, tüm pisliğine ve kalleşliğine karşın, dünya, yine de kişinin biricik güzel mekânıdır.

Eski Bir Tapınak Yazıtı (Xsenius İ.Ö. IX. yy.) )


-SES ile/ve/değil/yerine SESSİZLİK(SÜKÛNET)

( HÂMÛŞÂN[Fars.]: Sessizler, susmuşlar. | Mevlevî mezarlıkları. )


-SESSİZ ADÂLET ile/ve SESLİ ADÂLET

( Para. İLE/VE Yöneticiler. )


-SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( (")Kırıldıysak.(") İLE/VE/||/<>/> Kırıldığımızı anlamıyorsa. )


-SESSİZ KALMAK ile/ve/||/<>/> ONSUZ KALMAK

( Kırıldığımızı anlamıyorsa. İLE/VE/||/<>/> Sessizliğimizden de kırıldığımızı anlamıyorsa. )


-SESSİZLEŞME/SUSKUNLAŞMA:
DİNLEYENİMİZ OLMADIĞINDA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAYANIMIZ OLMADIĞINDA



-SESSİZLİK ile/ve DİNGİNLİK



-SESSİZLİK ile/ve/<> SİZSİZLİK



-SEV(İL)MEK ile ŞIMART(IL)MAK



-SEV ile/ve SEVMİYORSA

( Zor ise. İLE/VE Zorlama!
[Zor ise sev, sevmiyorsa zorlama!] )


-SEVDÂ ile SEVGİ



-SEVDÂN ile ...

( İKİ SİYAH [SU VE HURMA] )


-SEVDİĞİMİZ İŞİ YAPANA KADAR ve/||/<> SEVDİĞİMİZ YERDE OLANA KADAR

( Yaptığımız işi sevelim! VE/||/<> Olduğumuz yeri sevelim. )


-SEVDİĞİN ile/değil/yerine GÜVENDİĞİN



-SEVDİĞİNE "İTAAT" ile/ve/||/<> "İTAAT ETTİĞİNİ" SEVMEK



-SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN



-SEVDİKÇE > GÜLER YÜZ/LER :)



-SEVDİKLERİMİZ VE VEFÂT EDENLER İÇİN:
AĞLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAMAK



-SEVDİKLERİNİZE VERİN!:
KANAT/LAR ve/||/<> KÖK/LER ve/||/<> NEDEN/LER

( Uçmaları için. VE/||/<> Geri dönebilmeleri için. VE/||/<> Yanınızda kalmaları için. )


-SEVEBİLMEK ve/||/<>/< YALNIZ KALABİLMEK



-SEVEN/SÖVEN ||/>< ÖVEN

( (Fazla) Sövmek ile övmek arasında fark yoktur. )


-SEVGİ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]



-SEVGİ > İTİDAL ve/||/<>/< ADÂLET

( Kişide/Kişiye. VE/||/<>/< Toplumda. )


-SEVGİ KOŞULSUZ SEVGİ



-SEVGİ GÜLÜCÜĞÜ ile GÜLÜMSEME



-SEVGİ VE SADELİK ve/||/<>/< GÜLÜMSEME :) VE SAMİMİYET



-SEVGİ-SAYGI ile/ve/değil/||/<>/< SAYGI-SEVGİ



-SEVGİ-SAYGI ile/ve/<> TESLİMİYET



-SEVGİ:
YANLIŞLARI ÖRTMEK İÇİN değil ZORLUKLARI AŞMAK İÇİN



-SEVGİ:/=/<
"ANTLAŞMAK" değil/yerine NEDENSİZ DE

( Sevgi, antlaşmak değildir,
Nedensiz de sevilir.
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir. )


-SEVGİ:
"İNANMA" değil EDİM



-SEVGİ:
"YEĞLEME ya da SEÇİM ya da BAĞIMLILIK" ile/değil/yerine/!=/>< KOŞULSUZLUK

( Sevgi, ne yeğleme, ne seçim, ne de bağımlılık konusu değildir. Herşeyi sevilmeye değer ve sevilebilir kılan bir olanak ve güçtür. )


-SEVGİ:
"YEĞLEME ya da SEÇİM ya da BAĞIMLILIK" ile/değil/yerine/!=/>< KOŞULSUZLUK

( The love is which is neither prefer or choice, nor attachment. But a power and possibility which makes all things love-worthy and lovable. )


-SEVGİ:
CAN ve/<> HEYECAN



-SEVGİ:
EDÂ ile/ve/||/<>/> SEDÂ



-SEVGİ:
İNSAN İÇİN ile/ve ALLAH İÇİN

( Gereksinimdir. İLE/VE Hak(k)'tır. )


-SEVGİ:
İNSAN İÇİN ile/ve ALLAH İÇİN

( Hakk İnsan"da, İnsan Hakk'ta. )


-SEVGİ:
İYİLİK ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> NEŞE ve/||/<> SAKİNLİK



-SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Sevgi, gözden alınır, gözden verilir.
Sonra da, özden ve özden yaşanır. )


-SEVGİ:
SÖZ/SES ve/||/<> GÖZ ve/||/<> ÖZ

( Kaynağı sende olanı, başkasından bekleme! )


-SEVGİ:
TESELLİ ile/ve/değil/||/<>/>/< TECELLİ

( Sevilince. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Sevince. )


-SEVGİ/İRFAN:
[KUSURLARI/HATALARI ...]
YOK EDEN değil KABUL EDEN



-SEVGİ/MUHABBET VE SAYGILI OLMAMAK/SAYGISIZLIK/HÜRMETSİZLİK ile/yerine MUHABBET VE SAYGI/HÜRMET

( Önceki halden daha kötü duruma getirir. İLE/YERİNE Muhabbetsiz saygı, bir yere ulaştırmaz fakat kişiyi de bozmaz. )


-SEVGİ ve/<> AHLÂK

( Sevgini ahlâka bağla, sevgi seni bulsun! )


-SEVGİ ile/ve/<>/değil ALIŞKANLIK



-SEVGİ ve/<> ANLAM



-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayış, zihnin çiçek açmasıdır. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayış, özgürlüğe götürür. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( "Anlayış yoluyla özgürleşme" kadim ve basit bir yoldur. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Hiçbir çaba ve uğraş sizi öz varlığınıza götüremez, sadece anlayış berraklığı götürebilir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Doğru anlayış tek çaredir, ona istediğiniz adı verin. O en ilk ve en son öğretidir, çünkü o zihnin gerçek doğasıyla meşguldür. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Değeri olan hiçbir şey size dıştan gelmez; konuyla ilgili olan ve belirgin olan ancak sizin kendi duygu ve anlayışınızdır. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Anlayışta berraklık düzeyleri ve sevgide yoğunluk düzeyleri vardır, fakat onun nimetleri sonsuzdur. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Yanlış anlamalarınızı ortaya çıkarın ve onları terk edin, hepsi bu kadar. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Understanding leads to freedom. )


-SEVGİ ile/ve/<> ANLAYIŞ

( Understanding is the flowering of the mind.
The ancient and simple way of liberation through understanding.
No effort can take you there, only the clarity of understanding.
Right understanding is the only remedy, whatever name you give it. It is the earliest and also the latest, for it deals vs. the mind as it is.
There are levels of clarity in understanding and intensity in love, but its gifts are infinite.
Trace your misunderstandings and abandon them, that is all. )


-SEVGİ ile ARAYIŞ



-SEVGİ ile/ve BAĞIMLILIK

( Neyi çok[gereğinden fazla] seversek, canımızdan olduran odur. )


-SEVGİ ve/<> BENZETME

( Kişi, sevdiğine benzer (ve/ya da benzetir). )


-SEVGİ ve/<> BİLGİ



-SEVGİ ile/ve/değil/||/<> BİR BAŞKASINDA, KENDİ



-SEVGİ ve/||/<>/> BİREŞİM(TEVHÎD)



-SEVGİ ile/ve/değil/< ÇEKİM

( İnsanda. İLE/VE/DEĞİL/< Doğada. )


-SEVGİ ile/ve/değil/< ÇEKİM

( Önce akım, sonrası bakım. )


-SEVGİ ile/ve/değil/< ÇEKİM

( [not] For human. vs./AND/BUT/< In nature. )


-SEVGİ ile/ve/<> DAYANIŞMA



-SEVGİ ile/ve DİKKAT



-SEVGİ ve/<> DİL

( Kişi, ancak bu iki kanatla uçar. )


-SEVGİ ve/<> DÜZEN ve/<> İLERLEME

( İlkemiz. VE/<> Temelimiz. VE/<> Amacımız. )


-SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ

( Enerji, içtenlik ve ciddiyetten kaynaklanarak akıp gelir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ

( Enerji, tıpkı ateş gibi yıkıcı değil yapıcı olması amacıyla kontrol edilmelidir. )


-SEVGİ ile/ve/<> ENERJİ

( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )


-SEVGİ ile/ve/||/=/<>/>/< FEDÂKÂRLIK

( Hoş gör sen, boş ver sen! Sevgin kazanır! )


-SEVGİ ve/<> GÜLÜMSEME :) ve/<> ADAMLIK ve/<> MUTLULUK

( Gözde. VE/<> Yüzde. VE/<> Özde. VE/<> Azda. )


-SEVGİ ile/ve/<> GÜZELLİK

( Sevdiğinden dolayı güzel bulmak, güzel olduğundan dolayı sevmek. )


-SEVGİ ve/||/<>/> HAK

( Ailede. VE/||/<>/> Toplumda. )


-SEVGİ ile/ve HAL



-SEVGİ ile/ve HAL

( Sevgi, kesretin, ikiliğin bittiği yerdir. )


-SEVGİ ile/ve HAL

( Sevgi zuhur ettikten sonra, ne sen var, ne ben! )


-SEVGİ ile/ve HAL

( Sevmek, ihtiyarî değildir! )


-SEVGİ ile/ve HAL

( Mal, hal ehlinin, bilenin, sevenin, yararlananındır. )


-SEVGİ ve/||/<> İLETİŞİM

( Kişinin/kişinin, en temel, öncelikli/olmazsa olmaz iki gereksinimi. )


-SEVGİ ile/ve/<> İLİŞKİ



-SEVGİ ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ



-SEVGİ ile/>< KÂR

( [Pozitivizm ve kapitalizmin ...] Sevmediği. İLE/>< "Sevdiği". )


-SEVGİ ile/ve/||/<> KAYRA/LÜTÛF/İHSAN

( ... İLE/VE/||/<> Tanrısal. )


-SEVGİ ve KEŞF ve SEZGİ



-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, ayırmanın, ayrımların reddidir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Dünyanın eylem durumundaki sevgi olduğunu bir kez anlarsak, ona tamamen farklı bir gözle bakarız. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgide, belirli bir düşünce kaynaklı ve/ya da dayanaklı, beklentili bir duygulanım durumu var olabilir fakat koşulsuz sevgide hiçbir düşünce, beklenti olmaksızın, olumlu ya da olumsuz, her koşulda sevmek vardır. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( KOŞULSUZ SEVGİ, "EĞER"siz, "ÇÜNKÜ"süz, "AMA"sız; "KARŞIN'LI/RAĞMEN"li SEVGİ'dir! )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Ayırd etme, ayrılık "düşünce ve duygusu" olmadığında, buna SEVGİ diyebiliriz. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Eğer, ne bir gövde, ne bir zihin, hatta ne de tanık, fakat bunlardan tümüyle öte olduğumuz düşüncesini sürekli taşırsak, zihnimizin berraklığı artacak, isteklerimiz saflık kazanacak; eylemlerimiz, merhametli ve sevecen olacaktır. Bu iç arınması, bizi başka bir dünyaya, gerçek ve korkusuz sevgi dünyasına götürecektir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgide yabancılar yoktur. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgide "bir" bile yoktur, "iki" nasıl olabilsin? )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, yaradılışın önünde gelir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Gerçek ve sevgi, kişinin asıl doğasıdır. Akıl ve gönül, onun paylaşım araçlarıdır. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, mutluluktan çok, gelişmeyi; bilincin ve var oluşun genişleyip derinleşmesini ister. Bunu her ne engellerse acıya neden olur. Sevgi, acıdan çekinmez. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Anlayabiliriz ki bilmek, sevmektir. Sevmek de bilmektir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Kendini ifade etmek, teyit etmek, zorlukları yenmek, sevginin doğasıdır. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi ve sevginin ilham ettiği yapma gücü[irâde] olmadıkça, hiçbir şey yapılamaz. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevginin doğal sonucu, itaattir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sever de dinlersek, o da bizi kendine alır. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Kişi, sevdiğini omzuna alır da yine de yorulmaz. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, tutkunluk ve düşkünlük göstermez. Düşkünlük ise sevgi değildir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sevgi, tembel değildir ve berraklık da yönetir. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Aşırı "sevgi", boşlama/ihmal doğurur. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Sözleri ve davranışları doğru, erdem ve görüş sahibi kişiyi tüm dünya sever. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( In love there are no strangers. )


-SEVGİ ile/ve/değil/yerine KOŞULSUZ SEVGİ

( Love is the refusal to separate, to make distinctions.
Once you have understood that the world is love in action, you will look at it quite differently.
Unconditional love is, unless "IF", "BECAUSE", "BUT". ( If you stay vs. the idea that you are not the body nor the mind, not even their witness, but altogether beyond, your mind will grow in clarity, your desires - in purity, your actions - in charity and that inner distillation will take you to another world, a world of truth and fearless love.
Truth and love are man's real nature and mind and heart are the means of its expression.
More than happiness, love wants growth, the widening and deepening of consciousness and being. Whatever prevents becomes a cause of pain, and love does not shirk from pain.
When the sense of distinction and separation is absent, you may call it love.
To know is to love and to love is to know.
Love does not cling; clinging is not love.
Without love, and will inspired by love, nothing can be done.
It is in the nature of love to express itself, to affirm itself, to overcome difficulties.
Love is not lazy and clarity directs. )


-SEVGİ ile/ve/<> KUT/SAL



-SEVGİ ile/ve/değil MİNNET



-SEVGİ ve/> NEŞE



-SEVGİ ile/ve/<> ÖZDEYİŞ

( Özün özü. İLE/VE/<> Özün sözü. )


-SEVGİ ve/||/<>/>/< ÖZÜNE YOLCULUK



-SEVGİ ve/||/<>/< RIZÂ



-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Zaman. İLE/VE/<>/< Mekân. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Sevgi, saygıyla devam eder. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Mum. İLE/VE/<>/< Mumun etrafındaki cam/fanus. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Hz. Mûsâ. İLE/VE/<>/> Hz. Îsâ. >
[İkisini de birliğe getiren, Hz. Muhammed.] )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Koşullu[Hak edene, lâyık olan(lar)a]. İLE/VE/<>/< Koşulsuz[Herkese]. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Alev. İLE/VE/<>/< Fener. )


-SEVGİ ile/ve/<>/< SAYGI

( Ferâgat ile. İLE/VE/<>/< Fedâkârlık ile. )


-SEVGİ ve/<> SAYGI GÖSTERMEK



-SEVGİ ile/ve/<> SEÇİM/SEÇİCİLİK



-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( İstenç/irâde dışı. İLE/VE/<> İstençli/irâdeli. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( ŞEFKAT: İmbikten geçirilmiş aşk. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( ... İLE/VE/<> Kişiyi, içeriden, kurtuluşa erdiren. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( Şefkatli ol! Bil ki, karşılaştığın herkes, kolay olmayan bir yaşam mücadelesi veriyor. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( Sadece şefkat, iyileştiricidir. Çünkü, kişinin içindeki tüm hastalıklar, sevginin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. )


-SEVGİ ile/ve/<> SEVİ/ŞEFKÂT

( Without will. VS./AND/<> Strong-willed. )


-SEVGİ ve/<> SEVİNÇ



-SEVGİ ile/ve/değil/yerine ŞEVK/İŞTİYAK



-SEVGİ ile/ve/||/<> SEZGİ ile/ve/||/<> COŞKU



-SEVGİ ve/||/<> SIĞINMA



-SEVGİ ile/ve/<> SÖZ

( Sizi sevmesem, size söz söyler miyim? )


-SEVGİ ile/ve/<> SÖZ

( Siz beni sevmeseniz, beni dinler misiniz? )


-SEVGİ ve/||/<> SÜCÛD



-SEVGİ ile/ve/<> TAKDİR



-SEVGİ >< TAKLİT

( Taklitte, sevgi ahlâkı tecellî etmez. )


-SEVGİ ile TUTKU



-SEVGİ ile/ve/<> YAKINLIK



-SEVGİ ve/||/=/<> YARAR/LILIK

( Sevmek, "bir işe yarar mı"?
Tek iş, odur! )


-SEVGİ ile/ve ZORUNLULUK



-SEVGİDE:
"İSPAT" değil İKNÂ



-SEVGİDE:
[Yun.] EROS ile/ve/||/<>/> PHILOS ile/ve/||/<>/> STORGE ile/ve/||/<>/> LUGUS ile/ve/||/<>/> MANIA ile/ve/||/<>/> PRAGMA ile/ve/||/<>/> PHILAUTIA ile/ve/||/<>/> AGAPE

( Eşeysellikteki sevgi. İLE/VE/||/<>/> Etkileyici sevgi, dostluk sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Aile/akraba sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Oyun sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Takıntılı sevgi. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı sevgi. İLE/VE/||/<>/> ["]Benlik["] sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Tanrısal/Aşkın sevgi. )


-SEVGİDE:
GECE ile/ve/<>/> SABAH

( Senin olsun. İLE/VE/<>/> Benim olsun. )


-SEVGİDE:
KOŞULSUZLUK ve/||/<> HESAPSIZLIK ve/||/<>
SÜREKLİLİK ve/||/<> VEREREK BAŞLAMAK(< ALMA DÜŞÜNCESİNİN/BEKLENTİSİNİN OLMAMASI)



-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( Sultan. İLE/VE Kul. )


-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( Âşıksan, o da sana âşık olur. [Âşık-mâşuk ayrımı/farkı da kalmaz.] )


-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( Sevgili ile başbaşa olana, ağyâr gerekmez. )


-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( Birbirinin güneşinde ısınırlar. İLE/VE Yanarlar. )


-SEVGİLİ ile/ve ÂŞIK

( DAVUD: Sevgili. )


-SEVGİLİ ve/değil GÖLGE



-SEVGİLİ ile METRES



-SEVGİLİ ile/ve SEVDİĞİM

( Kişi, sevdiğinden ne zaman ayrılır?

Onu sevme nedenini, ondan daha çok sevdiği zaman. )


-SEVGİLİNİN:
SÖZLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLERİ

( Dürüstlüğün göstergesi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Samimiyetin belirtisi. )


-SEVGİLİNİN/BİRİNİN:
"HERŞEYİ OLMAK" ile/değil/yerine HİÇBİR ŞEYİ OLMAK



-SEVGİLİNİN/MÂŞUK'UN YANAĞI ile/ve ÂŞIĞIN YANAĞI

( Pembe ve/ya da kırmızıya yakındır. İLE/VE Sarıdır. )


-SEVGİLİYİ GÖRMEK İÇİN:
SAATTE ile/ve/||/<> YOLDA

( Gidişine/geçişine bakılır. İLE/VE/||/<> Gelişine bakılır. )


-SEVGİNİ PAYLAŞMAK değil SEVGİNİ DIŞLAŞTIRMAK/YANSITMAK

( İçindeki sevgiyi paylaşamazsın fakat karşılığını/yansımasını çeşitli (doğru/uygun) araçlarla/yöntemlerle gösterebilirsin. )


-SEVGİNİN NESNELEŞTİRİLMESİ ve ÖLÜMÜN, YAŞAMDAN ÇIKARILMASI



-SEVGİNİN:
"AŞIRISI" değil/olmaz BİLİNÇSİZİ



-SEVİ = AŞK = LOVE[İng.] = AMOUR[Fr.] = LIEBE[Alm.] = AMOR, CARITAS[Lat.] = PHILIA, EROS, AGAPE[Yun.] = AMOR[İsp.]



-SEVİLEN ve SEVİLENİN ARKADAŞLARI/ÇEVRESİ ve SEVİLENİ SEVENLERİ SEVMEK



-SEVİLİYORSAK ile SEVİLMİYORSAK

( Gurur duyup sarılalım. İLE Saygı gösterip uzaklaşalım. )


-SEVİLME İSTEĞİ/BEKLENTİSİ ile/ve/değil/yerine/||/<> SEVMEK

( Hiçbir zaman doymazsın. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Ancak, sevdikçe doyarsın. )


-Sevilmek için DİNLE!!!



-Sevilmek için SUS!!!



-SEVİLMEK ile/ve/değil/<> ANLAŞILMAK



-SEVİLMEYEN İŞ ile/yerine SEVİLEN İŞ

( Zor/çetin gelir. İLE/YERİNE Kolay gelir. )


-SEVİMLİ ile/ve GÖSTERİŞLİ

( Ördek. İLE/VE Kuğu. )


-SEVİNÇ:
İYİ ŞEYLER OLDUĞUNDA ve/||/<> KÖTÜ ŞEYLER OLMADIĞINDA

( Her zaman. VE/||/<> Çoğunlukla ve/ya da bazen. )


-SEVİNÇ ile/ve/değil/yerine NEDENSİZ SEVİNÇ



-SEVİNÇ ile/ve/değil/<> NEDENSİZ SEVİNÇ



-SEVİNCE ile/ve/||/<>/> SEVİNCE[< SEVİNÇ'E]

( Sevdiğimizde. İLE/VE/||/<>/> Sevinçli olmaya/olma durumuna. )


-SEVİNÇTEN/MUTLULUKTAN AĞLAMAK ile ÜZÜNTÜDEN AĞLAMAK

( Üzüntüsü sahte olanın, ağlaması gösterişli olur. )


-SEVİP-İSTEMEK



-ŞEVK-I DİL[Ar.] ile/<> ŞEVK Ü TARAB[Ar.]

( Gönül şevki, neşesi, sevinci. | Türk müziğinde, bir bileşik makam olup en az, iki yüzyıllıktır. [Abdullah Ağa tarafından oluşturulmuş olabilir.][Rast ile suzinâk makamlarından oluşup iki dizinin de ortak seslerinden yararlanılmıştır.] İLE/<> Neşe, sevinç, coşkunluk. | Türk müziğinde, bir bileşik makamdır. [III. Selim tarafından oluşturulmuştur.][Sabâ ve acem aşîran ile hüseynî aşîranda (mi) kürdî dörtlüsünden oluşmaktadır.] )


-ŞEVK[Ar. çoğ. EŞVÂK] ile ŞEVK[Ar. çoğ. EŞVÂK]

( Diken. İLE Yoğun arzu, keyif, neşe, sevinç. Işık.[Türkçe'de] )


-ŞEVK ile/ve İŞTİYÂK

( Özlemek. İLE/VE Görürken bile özlemek. )


-ŞEVK ve/> ŞAVK ve/> ŞIK ve/> ŞAN



-ŞEVK ve/> SEVK



-ŞEVKÎ[Ar.] ile ŞEVKÎ[Ar.]

( Dikenle ilgili. İLE Şevkle, neşe ile ilgili. )


-Sevmek için DİNLE!!!



-Sevmek için SUS!!!



-SEVMEK-SEVİLMEK ile/ve/<> ANIMSAMAK-ANIMSANMAK ile/ve/<> BAĞIŞLAMAK-BAĞIŞLANMAK

( Üçü de güzeldir fakat ilkleriyle de yetin(ebil)mek gerekir. )


-SEVMEK:
"ÇİFTLEŞMEK" değil TEKLEŞMEK



-SEVMEK:
"İŞİNE GELDİĞİ GİBİ" ile/değil/>< İÇİNDEN GELDİĞİ GİBİ



-SEVMEK:
"SAHİP OLMAK" ile/değil/yerine/< DEĞER VERMEK



-SEVMEK:
ÖZLEMEK ve/||/<>/>/< GÖRÜNCE SEVİNMEK



-SEVMEK:
SIRADIŞI ŞEYLER YAPMAK değil SIRADAN ŞEYLERİ, ÖZENLE YAPMAK



-SEVMEK ile/ve "TUTMAK"



-SEVMEK ile/ve/+/||/<>/>/< (DAHA ÇOK) SEVMEYİ İSTEMEK/YEĞLEMEK



-SEVMEK ve/> BENZEMEK/BENZEŞMEK



-SEVMEK ile/ve/<> DEĞER VERMEK



-SEVMEK ile/ve/=/||/<>/>/< DEĞERLENDİRMEK



-SEVMEK ve/<> GÖZE ALMAK



-SEVMEK ve/=/||/<>/< GÜVENMEK

( Sevmek, güvenmektir. )


-SEVMEK ile/ve HUY



-SEVMEK ile/değil/yerine İSTEKLİ SEVMEK

( Sevmek, ihtiyârî değildir! )


-SEVMEK ile/ve KORUMAK



-SEVMEK ile/ve/<> OKŞAMAK



-SEVMEK ile/ve/değil ÖNEMSEMEK



-SEVMEK ile/ve/<> ONUNLA/ONUN İÇİN SEVİNMEK



-SEVMEK ve/> ÖZENMEK



-SEVMEK ve/<>/= ÖZLEMEK



-SEVMEK ile/ve/değil SAHİP OLMA İSTEĞİ



-SEVMEK ve/||/<>/> SEVDİRMEK ve/||/<>/> SEVİNDİRMEK



-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Bir şey. VE/||/<>/>/< Çok şey. )


-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Cesaret verir. VE/||/<>/>/< Güç verir. )


-SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Kimseye, kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, kendinizi sevilmeye bırakmaktır. )


-SEVMEK ve/<>/|| TANIMAK



-SEVMEMEK ile/değil/yerine/>< SEVMEK

( Ölmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< ("Istırap") Yaşamak. )


-SEVMEMEK ve/<>/|| TANIMAMAK



-SEVMEYİ BIRAKMAK ile/değil/yerine SEVGİMİZİ GÖSTERMEYİ BIRAKMAK



-SEVMEZ ve GİTMEZ

( Her gelen. VE Hiçbir seven. )


-SEVMİYORUM ile/ve/değil/yerine "BANA HİTAP ETMİYOR"



-SEYYİE[Ar.] değil/yerine/= KÖTÜLÜK



-SEZGİ ile/ve/değil/yerine/||/<> SAĞDUYU



-SEZGİSEL/ÇAĞRIŞIMSAL değil/yerine/>< KAVRAMLARLA



-SEZGİSEL ile/değil/yerine/||/<>/< ÇAĞRIŞIMSAL



-SICAK YİYECEĞİ/İÇECEĞİ:
ÜFLEMEK değil/yerine SOĞUMASINI BEKLEMEK



-ŞİDDET değil/yerine/>< ÖZEN



-ŞİDDET =/||/<>/>/< ÖZENSİZLİK



-ŞİDDETTE, KİŞİ:
[önce] MAĞDUR ile/ve/değil/sonra/||/<>/> MAZLUM ile/ve/değil/sonra/||/<>/> ZALİM



-SIFAT ile NİTELİK



-SİGARAYLA MÜCADELEDE:
"ZORLAMA" değil/yerine MERAK ETMESİNİ SAĞLAMA

( Burayı tıklayarak izleyiniz... )


-SIĞINMA ya da BUNALIM



-ŞIK/LIK ile GÜZEL/LİK



-ŞİKÂYET ETMEK/SÖYLENMEK değil/yerine NE YAPABİLECEĞİNİ VE NASIL YAPABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEK VE EYLEME GEÇMEK



-ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]

( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )


-ŞİKÂYET ile/değil YAKINMA

( You create disharmony and then complain! )


-ŞİKÂYET ile/değil YAKINMA

( Uyumsuzluk yaratıyor, sonra da yakınıyorsunuz. )


-SIKÇA KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine ANIMSATMAK



-SIKI-FIKI (ARKADAŞ/DOST, YAKIN OLMAK)



-ŞIMARMA ile ŞIRNAMA



-ŞIMARMAK ve/<> SÖMÜRMEK



-SİMGE:
İÇKİN ile/ve/||/<> AŞKIN



-SİMGE ile/ve/<> KAVRAM



-SİMGE ile KAVRAM



-SİMGESEL DÜŞÜNME ile/ve/> DÜŞÜNCENİN, KENDİNİ ÖRMESİ



-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )


-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )


-SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )


-SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )


-SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR



-SINIR ile/ve/<>/değil/yerine ÇERÇEVE



-SINIR ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İZ



-SİNİRCE ile/değil/yerine KORUYUCULUK



-SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME



-SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK



-SINIRLI ile/ve KISITLI



-SINIRLI ile/ve/||/<> SINIRLAYICI



-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Mekânda. İLE Zamanda. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Bir gövdede odaklanmış, sonsuz olanız. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Sonsuz, bölünemez. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Sonsuz, sonsuzdan büyük ya da küçük olamaz. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( Sonsuzluk, nicelik değildir. )


-SINIRSIZ ile SONSUZ

( In place. VS. On time. )


-SIRADANLAŞTIRMA ile/ve/<> KANIKSAMA



-ŞİRİN/LİK ile GÜZEL/LİK



-ŞİRİN değil/yerine/= SEVİMLİ



-SIRITMAK ile/değil/yerine GÜLMEK

( Aptallık, şaşkınlık, kurnazlık ya da alay belirtir biçimde gülmek. [Durumdaki hoşluğa ya da durumun algılanamamasında düşünsel/duygusal karşılığı olmadan yüz kaslarını düşünce komutlarıyla güler konuma getirmek.] İLE ... )


-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )


-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


-SİTEM ile/ve/< SEVGİ



-SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]

( Seyis. At bakıcılığı/bakıcısı. İLE/VE/||/<>/> Süvari. At biniciliği. )


-SİYÂSET[Ar. < SEYİS] ile/ve/||/<>/> FERÂSET[Ar. < FERES]

( Aracına[< atına] yeterince[en az seviyede ve gerektiği kadar/biçimde] bakabilmek. İLE/VE/||/<>/> Aracının[< atının] yol alabileceği kadar yol almak, ilerlemek. Uzağı, olanakları ve olasılıkları görebilmek/değerlendirebilmek. )


-SİYÂSET ve/< ADÂLET



-SİYASET ile İLM-İ SİYASE/T



-SİZİ SEVEN BİRİNİN UYARISI/İKAZI ile/>< SİZİ SEVMEYEN BİRİNİN İLTİFATI



-SIZLANMA/YAKINMA değil/yerine/>< SORUMLULUK ALMAK



-SIZLANMAK ile/değil/yerine/>< HAKKINI ARAMAK



-SLOGAN[Fr./İng.]/KLİŞE[Fr. < CLICHÉ]/MOTTO[İt.] değil/yerine/>< DÜŞÜNME

( Kısa ve çarpıcı, propaganda sözü. DEĞİL/YERİNE/>< Düşünülmüş söz. )


-SNOP[İng.]/KÜSTAH[Fars. < GUSTÂH] değil/yerine/= ZÜPPE

( Seçkin görünmek için bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen kişi. )


-SOHBET ve/<> BAHANE(GÜZELLİK)



-SOHBET ve COŞKU



-SOHBET ve/<> HİZMET



-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Aklın dili/aracı sözcükler ve sohbet, gönlün dili muhabbettir. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Kişiyi, tümel/küllî akıla götürecek tek şey, muhabbettir. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( ... İLE/VE/<> İçinde sen/ben['den] olmayan. )


-SOHBET ile/ve/<> MUHABBET

( Dil ile. İLE/VE/<> Göz ile. )


-SOKRATES'İN "YARGILANMASINDAKİ" 500 "YARGIÇ":
ÖLÜM KARARI VERENLER ile/değil/yerine/>< KARŞI OLANLAR

( [ne yazık ki]
[İlk "karar"da] "280" >< 220
[İkinci "karar"da] "360" >< 140 )


-SOKRATES'İN "YARGILANMASINDAKİ" 500 "YARGIÇ":
ÖLÜM KARARI VERENLER ile/değil/yerine/>< KARŞI OLANLAR

( Sokrates'in Savunması )


-SOLİDARİST/SOLİDARİZM/SOLİDARİTE[Fr.] değil/yerine/= DAYANIŞMACI/LIK



-SOLUK "MEKİĞİ" ve/||/<>/> KAZA VE KADER "MAKASI"

( Yaşam kumaşını dokur. VE/||/<>/> O kumaşı biçer. )


-SOMUT ve/=/||/<> EYLEM



-SON BİRLİKTELİK



-SON GÜLÜŞ



-SONA ERDİRME ile KURTULMA/KURTARMA

( Ancak Yaşamımızın muazzam kederini tamamen idrak ederek ona karşı isyan ettiğimiz zaman, bir çıkış yolu bulunabilir. )


-SÖNDÜRMEK:
YAŞAMI değil/yerine/>< SİGARAYI/TÜTÜNÜ



-SONLANDIRMA ile/değil BÜTÜNE ERME



-SONLU SONSUZ ile/ve/||/<> SONSUZ SONLU

( İçerik, biçim/şekil/morf. İLE/VE/||/<> Yapı, sûret/form. )


-SONSUZLUK:
NİCELİKTE ile/değil NİTELİKTE

( Yoktur. İLE/DEĞİL Vardır. )


-SONSUZLUK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK



-SONUÇ ve/||/<>/< KISIR/LIK



-SORAN ile YANITLAYAN

( İstediği her şeyi sorabilen/sorabilecek olan. İLE Her şeyden yanıt veremeyecek olan. )


-SORGULAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEMEK



-SORGULANABİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİRLİK



-SORMAK = ASK[İng.] = DEMANDER[Fr.] = FRAGEN[Alm.] = DOMANDARE[İt.] = PREGUNTAR[İsp.]



-SORMAK ile ÖNCE KENDİNE SORDUKTAN SONRA SORMAK

( Sadece sormuş olmak için soru sorulmaz! )


-SORMAK ile ÖNCE KENDİNE SORDUKTAN SONRA SORMAK

( Bir şey ki, yapmasan da olur. YAPMA! Bir şey ki, söylemesen/sormasan da olur. SÖYLEME/SORMA! )


-SORMAYAN ile/değil/yerine/>< SORAN

( Yaşam boyu ahmak ve aptal. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir dakikalığına, "birkaç kişi nezdinde" "aptal." )


-SORU (SORMAK):
ÖĞRENMEK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> ANLAMAK İÇİN ile/ve/değil/bazen/||/<> GERİBİLDİRİM/ONAY İÇİN



-SORU SORMAK ve/=/||/<>/< SORUMLULUĞU İSTEMEK



-SORUMLULUK DUYMAK ile/ve/||/<>/> SORUMLU OLMAK



-SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)

( Sorumluluk verilmez, sorumluluk alınır. Sorumluluk alınması için koşullar, uygun yapıya büründürülür. )


-SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)

( It's not right to "giving responsibility". Better to arrange conditions "to taking responsibility". )


-SORUMLULUK ve/||/<> ONUR



-SORUN:
(")SORUN(") değil SORUNA BAKIŞ AÇIMIZ



-SORUN ve/||/<>/> HEDEF ve/||/<>/> ENGEL ve/||/<>/> GÜÇ KAYNAĞI



-SORUNLARA ODAKLANMAK ile/değil/yerine/>< OLASILIKLARA VE (ARA) ÇÖZÜMLERE ODAKLANIRSAK

( Daha çok sorun/umuz olur/oluşturur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha çok seçeneğimiz ve çözümümüz olur/oluşur. )


-SORUNLARI:
AŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ASKIYA ALMAK



-SORUNLARI:
SORUN OLARAK KONUŞMAK ile/yerine/değil İLERLEME/GELİŞİM ARACI OLARAK KONUŞMAK/DEĞERLENDİRMEK



-SORUNUN:
"ÜSTÜNÜ ÖRTMEK" değil/yerine/>< ÜSTESİNDEN GELMEK



-SOSYAL MEDYA (5C):
KONUŞMA/SÖYLEŞİ ve/+/||/<>/> ORTAKLIK ve/+/||/<>/> YORUM ve/+/||/<>/> İŞBİRLİĞİ ve/+/||/<>/> KATKI



-SOVYET:
SO ve/||/<> VYET

( Birlikte, birarada. VE/||/<> Düşünme, konuşma. )


-SÖYLEMEK ile/ve KAVRAMAK



-SÖYLEMLERİMİZİN/EYLEMLERİMİZİN:
SORUMLULUĞUNU ALMAK ve/||/<>/> (DOĞRUDAN/OLASI) SONUÇLARINA KATLANMAK



-SÖYLENİLECEK SÖZÜ OLMAYANIN:
[ne yazık ki]
[ya] YÜKSEK SESİ ve/ya da/||/<> "ÖFKESİ"



-SÖYLEYİŞ/BİÇEM/ÜSLÛP:
YALIN/SADE ile YÜKSEK ile KARIŞIK



-SOYUT ile/ve/değil/=/||/<> İLİŞKİSİZLİK (/"İLİŞKİ/LİLİK")



-SOYUTLAMA (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ) ile/ve/||/<> BENZETME/MECAZ (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ)



-SOYUTLAMA ile/ve BÜTÜNLÜKLÜ SOYUTLAMA



-SOYUTLANMA ve/<> GÜZELLİK



-SÖZ SÖYLEMEK ile/ve/||/<> ANLAMAK

( İrfan ister. İLE/VE/||/<> İnsan/kişi ister. )


-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( Önün ardın gözet fikr-i dakîk et onda bir söyle
Öğütme ağzına her ne gelirse âsiyâb-âsâ

Osman Nevres[ö. 1762] )


-SÖZ SÖYLEMENİN KURALLARINDA:
ÖNÜNÜ ARDINI GÖZETMEK[Ar.] ve/||/<> SÖYLEMEDEN ÖNCE TEKRAR TEKRAR DÜŞÜNMEK[Ar.] ve/||/<> ON KERE DÜŞÜNÜP BİRİNİ SÖYLEMEK[Ar.] ve/||/<> "HER AĞZIMIZA GELENİ" SÖYLEMEMEK[Ar.]

( )


-SÖZ VERMEK/VEREN ve/||/+/<>/> SÖZÜNDE DURMAK/DURAN



-SÖZ VERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÜVEN VERMEK

( Güven veriyorsan, ayrıca söz vermen gerekmez. )


-SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


-SÖZ ile/ve/değil/||/<>/>/< BİLİNCİ KURAN SÖZ



-SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET



-SÖZ ile/ve/||/<>/> SUSABİLME/SÜKÛT

( "Gümüş." İLE/VE/||/<>/> "Altın." )


-SÖZCÜK TÜRETMEK ile/ve/değil/yerine KAVRAM/SÖZCÜK OLUŞTURMAK



-SÖZCÜK/KAVRAM ile " " İÇİNDE SÖZCÜK/KAVRAM

( ... ile SÖZÜMONA/GÜYA/ONA GÖRE )


-SÖZLEŞMEDE:
İYİ NİYET ve/||/<>/> SADÂKAT ve/||/<>/> İÇERİK

( Adının geçmesiyle. VE/||/<> İmza atarak. VE/||/<> Uygulayarak. )


-SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)

( Göçerlerin. İLE/VE/<> Yerleşiklerin. )


-SÖZLÜ KÜLTÜR(/GELENEK) ile/ve/<> YAZILI KÜLTÜR(/GELENEK)

( [daha çok] Doğu'da. İLE/VE/<> Batı'da. )


-SÖZLÜK KULLANIMI ile/ve/||/<>/> SÖZLÜK YAZMAK



-SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN



-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( Hem işinde, hem de magazinde "iyi olan." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşinde iyi olan fakat magazinde "kötü olan." )


-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaşar... | Şair Sanatçımız, Yaşar... | Radyo Programı - Nisan 2016 )


-STRES ile/değil/yerine/>< TUTKU

( İstemediğin bir şey için çok çalışmak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sevdiğin bir şey için çok çalışmak. )


-SU KULLANIM/AYAK İZİNDE:
MAVİ ile/ve/||/<>/> YEŞİL ile/ve/||/<>/> GRİ

( Bir ürünü üretmek için gereksinim duyulan yüzey ve yeraltı tatlı su kaynakları ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Bir ürünü üretmek için kullanılan toplam yağmur suyu ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Kirlilik yükünün ortadan kaldırılması ya da azaltılması için kullanılan tatlı su oranı. )


-SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( Doğada. İLE/DEĞİL/||/<>/>/NE YAZIK Kİ İnsanlaşamamış olanda. )


-SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( İkisinin de önünde hiçbir şey duramaz! )


-SÜKSE[Fr.]/SUCCESS[İng.] değil/yerine/= BAŞARI | GÖSTERİŞ, İLGİ ÇEKECEK DURUM



-SÜKÛN SÜKÛT



-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Zihnin sessizliği, gürültüden/düşünceden arınmışlığı. İLE/VE/> Kalbin sessizliği. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Simge bulunmayan bilinç. İLE/VE/> İmge bile bulunmayan bilinç. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Sükûnet ve durağanlık, yarar sağlar. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Kişi, güvenle içinden gelen sese kulak vermelidir. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Dik arka, derin iç sükûnetin simgesidir. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Düşünmek için sükûnete gereksinim vardır. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Zevk, sükût etmeyi öğrendikten sonra başlar. )


-SÜKÛN/ET[Ar.] / SAMA[Sansk.] ile/ve/> SEKÎN/E(T)

( Sekine'nin yaşama geçirilmesi, zaman-mekân-imkân ile olanaklıdır. Bengidir(ebedi). Belirli zaman, belirli mekân ve belirli imkânların elverdiği ölçüde yaşama geçirilir. )


-SÜKÛN ve/<> UYUM, BÜTÜNLÜK

( UYUM: Hareketin dinginliği. )


-SÜKÛN ile/ve YOKLUK



-SÜKÛNET ile ...

( ZİHNİN HUZURU | DURGUNLUK, DİNGİNLİK | RAHAT )


-SÜKÛNET ile/ve/||/<> HAKİMİYET



-SÜKÛNET ve/<>/= MUTLULUK

( Evrensel bir nimet olan sessizlikten zevk alabilenler dünyanın en mutlu kişileridir. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Durum. İLE Tutum. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Öteye ulaşmak için uyanık bir sükûnete ve sessiz dikkate gereksiniminiz var. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Sakinlik, hareketsizlik. İLE Sessizlik. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Sükût, Allah'ın ihsanıdır. )


-SÜKÛNET ile SÜKÛT

( Sükût, kazanç mahâlidir; konuşma ise sarf mahâli. )


-SÜKÛT:
ZORUNLU(ZARÛRÎ) ile/ve/<> DOĞAL(TABİÎ)



-SUKUT["ku" uzun okunur] ile SÜKÛT[Ar.]

( Düşme, aşağı inme. | Sarkma. | Büyük bir görevden ayrılma. | Çocuğun eksik ya da ölü olarak doğması. İLE Susma, söz söylememe. )


-SÜKÛT[Ar.] değil/yerine/= SUSKU



-SÜKÛT ile UZLET



-SULH[Ar.] değil/yerine/= BARIŞ

( Barış, barışma, barışıklık. | Rahatlık. | Uyuşma, uzlaşma. )


-SULH ve/||/<> SÜKÛN



-SULHPERVER/SULHÇU[Ar., Fars.] değil/yerine/= BARIŞSEVER/BARIŞÇIL



-SÜNEPE/LİK ile/değil/yerine ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK



-SÜNNET ile/ve MUHABBETE BİNAEN YAPILAN SÜNNET



-SÜRDÜRMEK ile/ve/değil/||/<> YÜRÜTMEK



-SÜREÇ ile/ve/<> AŞAMALI BİRLİK



-SÜREÇ ile/ve/||/<>/< DAYANÇ/ÇIDAM/SABIR

( Ancak, anlayış, aydınlatır. )


-SÜREÇTE (OLMAK) ve/||/<> AKIŞTA (OLMAK)



-SÜREKLİ EMEK ve/||/<>/= İNSANLIK



-SÜREKLİ İLİŞKİ ile/ve/değil/en azından DÜZENLİ İLİŞKİ

( Kur(a)mayabilirsin. İLE Kurabilirsin. )


-SÜREKLİ İLİŞKİ ile/ve/değil/en azından DÜZENLİ İLİŞKİ

( Düzen/siz. İLE Düzen-siz. )


-SÜREKLİ:
"TOPLARSAK" ile/değil/yerine/>< PAYLAŞIRSAK

( Hiçkimseye yetmez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese yeter. )


-SÛRETLERİ KAVRAMADA:
ZİHİN/AKIL değil HAYAL



-SÜRPRİZ[Fr./İng.] değil/yerine/= ŞAŞIRTI



-SÜRTÜŞME ile/ve/değil ÇEKİŞME



-SÜRÜNÜN PARÇASI OLMAK ile/değil/yerine/>< BÜTÜNÜN PARÇASI OLMAK



-SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU



-SUSABİLMEK/SUSABİLEN:
İCÂBEN ile/ve/değil/||/<>/< EDEBEN



-SUSABİLMEK ve/||/<> GÜLÜMSEYEBİLMEK :)

( Tüm sorulara, en iyi yanıt. VE/||/<> Tüm durumlara, en iyi karşılık. )


-SÜSLÜ/LÜK ile/değil/yerine/||/<>/< BAKIMLI/LIK

( SÜRRE DEVESİ GİBİ SÜSLENMEK )


-SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ



-SUSMA HAKKI ile/ve/||/<> SAVUNMA HAKKI



-SUSMAK ile/ve/<>/değil/yerine DÜŞÜNMEKTE OLDUĞUNU BELİRTMEK



-SUSMAK ile TEFEKKÜR



-SÜT VERMEDE, BEBEK VE ANNE İÇİN:
EMME ile/ve/||/<>/> DUYGU İLİŞKİSİ/AKTARIMI/PAYLAŞIMI

( İlk 3 dakika. İLE/VE/||/<>/> 3 dakikadan sonrası. )


-ŞUUR ve/||/<>/< ŞİİR ve/||/<>/< EŞAR

( Sızıntı. )


-TA'DÂD[Ar. < ADET] (ETMEK)[Ar.] ile/ve/||/<> İHYÂ'[Ar. < HAYÂT] (ETMEK)[Ar.]

( Sayma, sayı. | Birer birer söyleme, sayıp dökme, sayım. İLE/VE/||/<> Diriltme, diriltilme, canlandırma. | Can verircesine iyilik etme, lütfetme. | Yeniden güçlendirme. | Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. )


-TA'ZİYE[Ar. < AZV] değil/yerine/= YARA(BAŞ) SAĞILIĞI/İYİLEŞMESİ DİLEME

( Caferî mezhebinde olanların Muharrem ayında yaptığı matem töreni. )


-TAABBÜD ile/ve TEFEKKÜR ile/ve TEVEKKÜL



-TAAHHÜT ile/ve/||/<>/> TEMÎNÂT



-TAANNÜT[Ar.] değil/yerine/= DİRENME, DİRENİM



-TAASSUB ile AKIL TUTULMASI



-TAASSUB ile/ve/değil BİLGİ/DENEYİM EKSİKLİĞİ



-TAASSUB ile/değil/yerine ÖNCELİK



-TAB-I MÜSTAKÎM ve/||/<> AKL-I SELÎM



-TÂBİ ile SEVMEK

( İkisinin de, "Nasıl?"ı olmaz/sorulmaz. )


-TÂBİ ile SEVMEK

( Tâbi olan ve seven, herşeyini sunar, hiçbir şey beklemez/sakınmaz. )


-TAFZİH[Ar.] değil/yerine/= REZİL ETME

( Birinin kötü yanlarını ortaya çıkarma. )


-TAHÂDU'[Ar. < HUD'A] ile TAHADDU'/TAHAZZU'[Ar. < HUDÛ'/HUZÛ'] ile TAHADDUR[Ar. < HIDR/HIZR] ile TAHAZZUR[Ar. < HÂZIR] ile TAHADDÜR[Ar. < HADER] ile TAHADDÜR[Ar. < HADR] ile TAHAZZÜR[Ar. < HAZER] ile TAHATTUR[Ar. çoğ. TAHATTURÂT]

( Aldanmış gibi görünme. İLE Alçakgönüllülük gösterme. İLE Yeşilleşme, yeşil renk bağlama. İLE Hazır olma/bulunma. İLE Örtünmek, tesettür. | Uyuşma, uyuşturulma. İLE Yokuş aşağı inme. | Yukarıdan aşağı akıp gitme. İLE Sakınma, korunma, çekinme. İLE Anımsama, hatıra getirme/getirilme, unutulduktan sonra anımsanan şey. )


-TAHAMMÜL ETMEK ile/ve/değil MÜSAMAHA GÖSTERMEK



-TAHAMMÜL/SÜZLÜK ile/değil/yerine/>< HOŞGÖRÜ



-TAHASSUN[Ar.] değil/yerine/= SIĞINMA

( Korunmak için bir yere çekilme. )


-TAHFİF değil/yerine/>< TÂZİM



-TAHKİK ile/ve/||/<>/> TAHRİK



-TAHKİYE[Ar. < HİKÂYE] değil/yerine/= ÖYKÜLEME, ANLATI, HİKÂYE ETME, ANLATMA



-TAHMİN ile/ve/değil TEMENNİ/DİLEK



-TAKARRÜP[Ar.] değil/yerine/= YAKINLAŞMA/YAKLAŞMA/YANAŞMA



-TAKDİM[Ar.] değil/yerine/= TANITMA

( Bir şeyi, karşılıksız olarak birine verme, sunma. | Tanıtma, tanıştırma. | Öne alma, önceye alma. )


-TAKDİR ETMEK ile/ve/<> SEVME(ME)K

( Sevmeyebilirsiniz fakat takdir edebilirsiniz![/etmelisinizdir!] )


-TAKDİR ile/ve/<> TALTİF



-TAKDİR ile/ve TAYİN



-TAKDİR ile/ve/||/<> TEBRİK ile/ve/||/<> TALTİF



-TAKDİRE ŞÂYÂN değil/yerine/= ÖVGÜYE DEĞER



-TAKINTI ile/ve/<> BEKLENTİ



-TAKINTI ile TUTKU

( Geçmişin büyük kişileri, sadece yolu gösterir. Çaba göstermesi ve bu yolda yürümesi gereken kişi, kendimiziz. Derin derin düşünelim ve bu yolu izleyerek, tutkulardan ve yanılgılardan kurtulalım. )


-TAKINTILI TUTKU ile/değil/yerine UYUMLU TUTKU



-TAKİP değil/yerine/= İZLEM



-TAKLİT ETMEK ile/yerine DİKKATE ALMAK



-TAKLİT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYNALAMA



-TAKSÎM ile/ve/||/<>/> TAKSİT



-TAKSİRAT[Ar.] değil/yerine/= HATALAR



-TAKT[Fr. < TACT] değil/yerine/= YERİNDE KONUŞMA/DAVRANMA



-TAKTİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAKLAŞIM



-TÂLİB[< TULLÂB, TULLEB, TALEBE] ile ...

( İSTEYEN, İSTEKLİ | ÖĞRENCİ )


-TALİMAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TALEP



-TALİP[< TALEP] ile/ve/||/<>/> TALİM



-TÂLİP değil/yerine/= İSTEYEN



-TAMAM" değil/yerine/>< ÇABA/GAYRET



-TAMAMLA(N)MAK ile/ve/<> BÜTÜNLE(N)MEK



-TAMAMLAYICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DESTEKLEYİCİ



-TANI! ve/<> UYUMLU OL! ve/<> MUTLU YAŞA!



-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Tanıma, size verilen bir uyarıcıyla daha önce karşılaşıp karşılaşmadığınıza karar vermenizi gerektirir. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Tanıma durumunda daha fazla sayıda ara-bul-geriye getir ipucu bulunduğundan, belleğiniz ipuclarının hepsini ya da birçoğunu kullanır ve sizi anımsama olayına götürür. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Ne kadar çok ara-bul-geriye getir ipucu varsa, anımsama da o derece iyi olur. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Anımsamayla ilgili araştırmalarda, ara-bul-geriye getir ipucları kaybolmasının, anımsayamama olayının en belirli başlı nedenlerinden biri olduğunu gösterir. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Kodlama sırasında kullanılan örgütleme düzeni, ara-bul-geriye getir anında ipucu olarak kullanılır. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Örgütleme düzenini, büyüdüğünüz ve iyi bildiğiniz bir mahalleye benzetebiliriz. Kodlama sırasında bu mahallenin belirli sokaklarını ve bu sokaklarda daha önceden bildiğiniz evleri ziyaret eder ve size verilen, yeni bilgileri bu evlere bırakırsınız. Sizden bilgiler yeniden geri istendiğinde, başka bir deyişle anımsama sırasında, yerlerini çok iyi bildiğiniz evleri yeniden sırayla ziyaret eder ve bırakmış olduğunuz bilgilere ulaşırsınız. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Her olay bir bağlam içinde oluşur. Öğrenme anındaki bağlam, anımsama anındaki bağlama ne kadar benzerse, anımsama o kadar kolay olur. -örnek ise- Sınav ortamına benzer bir ortamda bilgi öğrenilirse, sınavda anımsanması daha kolay olur. Neşeliyken öğrendiğiniz bir şiiri, üzüntülü bir hal içindeyken anımsamanız zorlaşır. Hüzünlü bir ortamda öğrenilen bilgiler hüzünlü bir ortamda; sevinçli ve mutlu bir haldeyken öğrenilen bilgiler ya da meydana gelen olaylar sevinçli ve mutlu durumlarda daha kolay anımsanır. )


-TANIMA ile/ve/<> ANIMSAMA

( Anımsanması istenen şeyleri örgütleyerek ara-bul-geriye getir ipucunun verimliliği artırılabilir. )


-TANIMLAMA ile/ve/> TAMAMLAMA



-TANIMLAYICI ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI



-TANINMIŞ/LIK ile/ve/<>/değil VAZGEÇİLEMEZ/LİK



-TANIŞIKLIK ve/<> GÜVEN



-TANRI:
NOUS ve/||/<>/> LOGOS'UN, AŞKINSAL BİRLİĞİ



-TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ



-TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ



-TANRI ile/ve/değil TANRI ANLAYIŞI



-TAPON[Fr.] değil/yerine/= NİTELİKSİZ, ESKİ, ELDE KALMIŞ



-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüstlük, bizi gerçeğe götürecektir. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Tek yükümlülüğümüz, kendimize karşı dürüst olmaktır. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüstlük ve arınmışlık, engelleri kaldırır. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Kişi, kendi tarihiyle uğraşırken, kendi mânevî dünyasıyla, anlam dünyasıyla uğraştığından dolayı tarafsız kalamaz; bu, kişinin doğasına aykırıdır fakat dürüst olabilir. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Integrity will take you to reality.
Integrity and purity remove the obstacles. )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Dürüst olup olmadığınızı, size, sizden başka kim söyleyebilir? )


-TARAFSIZ OLMAK ile/ve/||/<>/>/< DÜRÜST OLMAK

( Bazı konularda ve ayrıntılarında tarafsız olamayabiliriz fakat (daha) dürüst olabiliriz. )


-TARİH:
OLGUSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL



-TARİKA(T) ve/<> AŞK

( Çeperden merkeze. VE/<> Merkezden çepere. )


-TARTIŞMAK GEREKİR ile/değil TARTIŞMA GEREKTİRİR



-TAŞ ile/değil/yerine/||/<>/>< AŞ

( Sana taş atana, aş at! )


-TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK

( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...

Mevlânâ )


-TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK

( )


-TASALLÜB[Ar.] değil/yerine/= KATILAŞMA



-TASANNU değil/yerine/= ABARTI, YAPMACIK

( Bir şeyi olduğundan daha değerli gösterme. )


-TASARRUF[< SARF] değil/yerine/= ARTIRIM | KULLANIM

( SAHİP OLMA | İDÂRE İLE KULLANMA, TUTUM, EKONOMİ | ARTIRMA, ARTIRILMA )


-TASARRUF ile/ve İHTİYÂR



-TASAVVUF AHLÂKI ve/<> DÖNÜŞME AHLÂKI



-TASAVVUF:
SOHBET ve/<> MUHABBET



-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Tasavvufun ilk basamağı ahlâktır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Tasavvuf, korku halini aşk ahlâkına dönüştürme uğraşıdır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Kim ahlâkını temizlerse, o insandır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( İnsan varlığının tüm değeri ahlâkındadır. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( Allah'a ait olanların toplamı. )


-TASAVVUF ve/<> AHLÂK

( TASAVVUF: Ahlâk mâbedinin bireysel inşâsı. )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( Yargısız kavram. İLE Yargı ile birlikte bulunan kavram. Yargı/hüküm içermesi gereken kavram/tasavvur. )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( Kavram. İLE/VE Önerme + Çıkarım. )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( NEDİR? - HANGİ? ile/ve HEL - LİME )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( MA - EYYU ile/ve -MIDIR? - NİÇİN? )


-TASAVVUR(KAVRAM) ile TASDİK(YARGI)

( Felsefecilere(hukemaya) göre Tasavvur:
* Tasavvur-ı sazic[çıplak/salt/yargısız tasavvur]
* Tasavvur mea hükm(in)[Yargıyla birlikte bulunan tasavvur]
Kelâmcılara(mütekellime) göre Tasavvur:
Tasavvurat-ı Selâse + Hüküm = Kaziye = Tasdik )


-TASAVVURLU DÜŞÜNME ile TASAVVURSUZ DÜŞÜNME



-TASDİKNÂME ile/>< TAKDİRNÂME

( Verilen onayı gösteren belge. | Okulunu bitirmeden ayrılan öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. | Başka bir öğrenim kurumuna geçen öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. İLE/>< Yapılan bir işin beğenildiğini belirtmek amacıyla verilen yazılı belge, takdir. | Okullarda belirli bir başarı düzeyinin üzerine çıkan öğrenciye karnesiyle birlikte verilen belge, takdir. )


-TAŞKIN ile/ve/değil/yerine AŞKIN



-TASNİF ile/ve TAKSİM

( Tüm tasnifler, aklîdir. Çünkü, doğada, tasnif(sınıflandırma) diye bir şey yoktur/olmaz. )


-TASNİF ile/ve/||/<>/> TASHİH



-TAŞRADA ve/||/<> EVDE

( Adâlet. VE/||/<> Muhabbet. )


-TAT ile LEZZET



-TATMİN ile/ve MEMNUNİYET



-TAVASSUT[Ar.] değil/yerine/= ARACILIK, ARA BULMA, ARACILIK ETME



-TAVIR ile YAKLAŞIM



-TAVSİYE ve/> İSTİŞÂRE



-TAVSİYE değil/yerine/= SALIK VERME



-TAYİN ile TAKDİR



-TEAMÜL ÇARKI ile/ve TEKÂMÜL ÇARKI

( [İnsandaki] Uzun Devran. İLE Kısa Devran. )


-TEAMÜL ÇARKI ile/ve TEKÂMÜL ÇARKI

( Kişinin zuhur âlemine gelişine kadarki süre[ç]. İLE Kişinin mânâya dönüşüne kadarki süre[ç]. )


-TEÂSÜR[Ar.] değil/yerine/= GÜZEL GEÇİNME, DİRLİK ETME



-TEÂVÜN[Ar. < AVN çoğ. TEÂVÜNÂT] değil/yerine/= YARDIMLAŞMA



-TEBESSÜM :) ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TEŞEKKÜR ve/<> TEZEKKÜR

( GÜLÜMSEME ve/<> DÜŞÜNME ve/<> KIVANÇ ve/<> ANMA/ANIMSAMA/TEKRAR )


-TECÂVÜZ[Ar.] değil/yerine/= SALDIRI

( Saldırı. | Namusuna saldırma, sarkıntılık. | Başkasının hakkına el uzatma. | Aşma, ötesine geçme. )


-TECAVÜZ değil/yerine/>< ANLAMA (ÇABASI)

( Tecavüz eden, anlayamaz ve anla(/ya)mamıştır. )


-TECELLİ ile/ve GÜZELLİK

( AHLÂK: Vahiy yoluyla gelen tecellî. )


-TECVİZ[Ar.] değil/yerine/= İZİN VERME

( Yapılmasını uygun bulma. )


-TEDÂVİ ile/ve/||/<>/> TELÂFİ



-TEDBİR ve/||/<> İTİDAL ve/||/<> CESÂRET



-TEDBİR ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME



-Tefekkür için DİNLE!!!



-TEFEKKÜR[Ar.] ile TEFAKKUR[Ar. < FAKR]

( Düşünme. İLE Fukaralaşma. )


-TEFEKKÜR ile ASLINA DÖNDÜREN TEFEKKÜR



-TEFEKKÜR ile/ve ASLINA DÖNDÜREN TEFEKKÜR



-TEFEKKÜR ve/> İSTİ'DÂD



-TEFEKKÜR ile/ve/> TAAKKUL

( Her kişinin becerisidir. [kendince ve kabı kadar] İLE/VE/> Er kişinin becerisidir. )


-TEFEKKÜR ve TEAMÜL

( Nazarî hikmet. VE Amelî hikmet. )


-TEFEKKÜR ile/ve/<>/> TEMÂŞÂ[Fars.]

( MEDİTASYON ile/ve/<>/> KONTEMPLASYON )


-TEFEKKÜR ile/ve/<>/> TEMÂŞÂ[Fars.]

( Düşünme. İLE/VE/<>/> Bakıp izleme, hoşlanarak bakma. | Bakan ve bakılanın, eş zamanlı hareketi. | Gezme. | İzlenilecek görüntü, görülmeye değer şey. | Oyun, temsil, piyes, tiyatro. )


-TEFEKKÜR ile/ve/<> TEŞEKKÜR



-TEFEKKÜR ile/ve TEZEKKÜR

( FRONESİS ile/ve NOESİS )


-TEFEKKÜR ile TEZEKKÜR ile TEFAKKUH ile İTTİKA ile İSTİMA' ile YAKÎN



-TEFVÎZ[Ar.]/İHÂLE değil/yerine/= UYGUN KOŞULLARLA VERME

( Sipariş etme. | Allah'tan bekleme. | Dağıtım. | Bir Taşınmaz malı, bilinen değeri karşılığı birine verme. )


-TEHDİT değil/yerine/>< İKNA



-TEHDİT değil/yerine TEKLİF



-TEK BİR KİŞİNİN:
ÜZÜNTÜSÜ ve/||/<> MUTLULUĞU

( Tüm bireyleri mutsuz edebilir. VE/||/<> Herkesin yüzünü güldürebilir. :) )


-TEK EL ve/değil/yerine/||/<>/> İKİ EL

( 'in, nesi var? VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 'in sesi var! )


-TEK YÖNLÜ SEVGİ ile/ve KOŞULSUZ SEVGİ



-TEK ile/ve/değil/||/<>/< TEPEDE



-TEKÂMÜL[Ar. < KEMÂL] değil/yerine/= OLGUNLAŞMA



-TEKÂMÜL[Ar. < KEMÂL] ile/ve/değil/||/<>/< TEKÂBÜL[Ar. < KABL]



-TEKLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< BİREŞTİRME/TEVHİD



-TEKLİFSİZ BİRLİKTELİK ile/ve NEDENSİZ BİRLİKTELİK



-TEKLİK ile/ve/değil/yerine ÇOKLUKTAKİ BİRLİK



-TEKNİK (/KONU) ile DERİN (/KONU)



-TEKRAR ile/ve PEKİŞTİRME



-TEL'ÎN[Ar.] değil/yerine ANLAYIŞ/HOŞGÖRÜ



-TELÂKİ[Ar. < LİKA] değil/yerine/= KAVUŞMA



-TELÂŞ ile/yerine HEYECAN



-TELEFONUN KAYBI ile CÜZDANIN KAYBI ile KENDİNİ KAYBETME

( 15 dakikada fark ediliyor. İLE 4 saatte fark ediliyor. İLE Farkında bile olunmuyor. )


-TELEVİZYON (İZLEMEK)
ile/ve/değil/yerine/><
KİTAP (OKUMAK)

( )


-TELKİN ile/ve/<> TEMKİN



-TELKİN ile/ve/değil/||/<>/> TERCİH



-TEMBEL/LİK ve/<>/|| SEVGİSİZ/LİK



-TEMBELLİK ile/ve/değil/<> "KENDİNE"(KEYFİNE/RAHATINA) GÖRE DÜŞÜNME



-TEMEL ile NİYET



-TEMEL ile/ve/||/<>/> TAMAMLAYICI



-TEMİZ/LİK ve/<> GÜZEL/LİK



-TEMREN/PEYKÂN[Fars.] değil/yerine/= CİRİT UCU

( Okun ucundaki sivri demir. Başak. | [Divan şiirinde] Sevgili'nin kirpiği. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Ten, tinin zemini olamaz. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Giysi tenden, ten de candan habersiz! )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Nedeni dışarıda olan. İLE Nedeni ve ereği/amacı kendinde olan. )


-TEN[Fars.]/SEL ile/ve/<> TİN/SEL ile/ve/<> TİN

( Gövdenin dış yüzü, deri, cilt. | Gövde, vucut, beden. İLE/VE/<> İnsanın ve insanlığın toplam değeri, birikimi. )


-TENEZZÜL ETME(ME)K ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBAR ETME(ME)K



-TENEZZÜL ile/ve/değil/<> TEŞEBBÜS



-TEPELEMEK yerine ANLAŞMAK VE/> ANTLAŞMAK



-TEPKİ (OLARAK) ile/değil/yerine KATKI (OLARAK)



-TEPKİ (VERMEK) ile/ve/değil/yerine GERİBİLDİRİM



-TEPKİ ile/ve/değil TEDİRGİNLİK



-TEPKİSELLİK ile/değil/yerine İKNÂ



-TEPKİSİZLİK ile/ve/<> HAZIR-YANITLI OLAMAMA KAYGISI



-TERBİYE ETMEK:
ÇOCUKLARIMIZI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİMİZİ



-TERBİYE ile TERBİYE

( Besleyip büyütme. | Beslenip büyütülme. | Eğitim. | Görgü. | Alıştırma. | Hafif cezalandırma. | Tavsiye. | Kayırma, koruma. İLE Bazı yiyecekleri pişirmeden önce limon, salça gibi soslarda bekletme. )


-TERHÎM[Ar. < RAHM, RAHUM, RAHÂMET] ile TERHÎM[Ar. < RAHMET, MERHAMET, RUHM/RUHUM | çoğ. TERHÎMÂT] ile TERHÎN[Ar. < REHN]

( Bir adı kısaltma. İLE "Allah, rahmet eylesin." sözünü söylemek. İLE Rehin olarak verme, emânet bırakma. )


-TERK-İ DÜNYA ve/<>/> TERK-İ UKBÂ ve/<>/> TERK-İ HESTÎ/TERK

( * TERK-İ DÜNYA (Budizm'deki Yansıması: NİRMANAKAYA)
* TERK-İ UKBÂ(Dünyayı terk etmenin vereceği mutluluğu terk)(Cenneti ve nimetlerini terk) "(B.Y.: DHARMAKAYA)"
* TERK-İ TERK(/HESTÎ)(Kendi varlığını terk edip Hakk'ta fâni olmak) "(B.Y: SAMBOGAKAYA)" )


-TERS ile/değil/yerine/>< DERS

( [Almaya/anlamaya ...] Kapalıysa/k "gelir", ters. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Açıksa/k alır/ız her bir durumdan ders. )


-TESAHUP[Ar.] değil/yerine/= BENİMSEME, SAHİP ÇIKMA | ARKADAŞLIK ETME



-TESÂNÜT/TESÂNÜD[Ar. < SENED] değil/yerine/= DAYANIŞMA | OMUZDAŞLIK



-TEŞEKKÜL[Ar. < ŞEKL | çoğ. TEŞEKKÜLÂT] ile TEŞEKKÜR[Ar. < ŞÜKR | çoğ. TEŞEKKÜRÂT]

( Şekillenme. | Kurulma, kuruluş, meydana geliş. | Oluşum. | Yoğrum. | Oluş. | Örgüt, topluluk. İLE Şükr etme, yapılan bir iyilikten memnun kalma ve memnun kaldığını ifade etme sözleri. )


-TEŞEKKÜR ETMEK ve/||/<> ÖZÜR DİLEMEK

( Bunları bilmeyenlere, kapıları/nı kapatmak gerekir. )


-TEŞEKKÜR ETMEK ile/ve TAKDİR ETMEK



-TEŞEKKÜR[Ar.]/MERSİ[Fr.] değil/yerine/= SAĞ OL! / ALKIŞ



-TEŞEKKÜR ile/ve ALLAH'A ŞÜKÜR



-TEŞEKKÜR ile/ve ŞÜKÜR

( Kişilere ve topluma teşekkür etmeyi bilmeyen, şükür etmeyi bilemez. )


-TEŞEKKÜRDE:
ESTAĞFİRULLÂH ile/ve/değil/||/<> RİCA EDERİM



-TESLİMİYET:
"KİŞİ"YE ile/ve/değil/||/<>/< YOL'A



-TESLİMİYET:
BOYUN EĞMEK değil ANLAMAK



-TESLİMİYET/KABUL EDİLME/AFFEDİLME:
TÖVBE ve/||/<> DOĞRU/DÜZGÜN İŞ YAPMAK / SÂLİH AMEL



-TESLİMİYET ile/ve/> AŞK



-TESVÎK[Ar. < SEVK] ile TESVÎK[Ar. < MİSVÂK]

( Sürme, ileri gitme. İLE Dişleri, misvâk ile temizleme. )


-TESVÎK[Ar. < SEVK] ile TESVÎK[Ar. < MİSVÂK]

( İSTİNÂN: Dişleri, macunla ya da tozla temizleme. )


-TEVÂZÛ ("ETME[ME]K") ile/değil TENEZZÜL (ETME[ME]K)

( Küçük gibi görülen tenezzül makamı, saltanat makamından daha yüksektir. )


-TEVÂZÛ GÖSTERMEK ile TEVÂZU GÖSTERİSİNDE BULUNMAK



-TEVÂZU'[< VAZ (çoğ. TEVÂZUÂT)] değil/yerine/= ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (GÖSTERME)

( ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (GÖSTERME) )


-TEVÂZU'[Ar. < VAZ | çoğ. TEVÂZUÂT] ile TEVAZZU'[Ar.] ile TEVAZZUH/TAVAZZUH[Ar. < VUZÛH | çoğ. TETEBBUÂT]

( Alçakgönüllülük (gösterme). İLE Konulma, konuluş. İLE Açıklanma, açıklığa kavuşma, aydınlanma. )


-TEVÂZÛ ile DAAT



-TEVÂZÛ ile/ve HİKMET



-TEVÂZÛ ile SAFÂ'[Ar.]

( ... İLE Saflık, berraklık. | Kişinin kendine ve başkasına iltifat etmediği hali. )


-TEVÂZÛ ile SAFÂ'[Ar.]

( ... İLE Bazı kabullerde, ilim ve iltifat tecellinin tertemiz olmasına engeldir. Telvin[< LEVN Ar.(: renk verme, boyama)] bu ilim ve iltifattır. )


-TEVÂZÛ ile/değil/< TEFÂHÜR[< FAHR)



-TEVBE ile İ'TİZÂR

( Tövbe, işlenmiş bir günah ya da suçun bir daha işlenmeyeceğine dair verilen söz. | Kulun, sahf bir kalple Hakk'a yönelmesi, tekrar günah işlememeye ahd etmesi. İLE Özür dileme, bir şeyin, kendinden uzaklaştırılması. )


-TEVECCÜH[< VECH] değil/yerine/= ÇEVRİLME, YÖNELME, DOĞRULMA | BİR YERE DOĞRU HAREKET ETME | GÜLERYÜZ GÖSTERME, YAKINLIK DUYMA | HOŞLANMA, SEVGİ | NASİP VE MÜYESSER OLMA



-TEVEKKÜL ve/||/<> AŞK



-TEVELLU'[Ar.] ile TEVELLÜH[Ar. < VELEH | çoğ. TEVELLÜHÂT]

( Sevme, aşk ve ilginin oluşması. İLE Şaşakalma. )


-TEVHİD:
FARK ve/<> HİZMET



-TEVHÎD ve/< ADÂLET ve/< MUHABBET



-TEVHİD ve SEVGİ

( AKLIM BENİ YANILTMADI KALBİM DE AKLIMI TEKZİP ETMEDİ )


-TEVHİD ve SÜKÛNET

( Tevhîd, sükûnettir. )


-TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR

( Geçmişe yönelik. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe yönelik. )


-TEZEKKÜR ile/ve/||/<>/> TEDEBBÜR

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TEZELLÜL ile/değil/yerine/< TEVÂZÛ

( Aşağılanma. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Alçakgönüllülük. )


-TEZELLÜL ile/değil/yerine/< TEVÂZÛ

( "Alçakgönüllüğün" aşırısı ve sonu. İLE/DEĞİL/YERİNE/< ... )


-TİN:
DUYARLILIK ile/ve/||/<> HAYAL GÜCÜ ile/ve/||/<> İRÂDE



-TİN'İN DOYUMU:
SEVİLEREK değil SEVEREK



-TİNSEL BENLİK ile/ve/<> AŞKIN BENLİK



-TİTİZLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÖZEN



-TOPARLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELENMEK



-TOPLAM ile/ve/değil AŞILMIŞ BİRLİK



-TOPLULUK ile/ve BİRLİK



-TOPLUM(SALLIK) ve/||/<>/< ÖRGÜTLÜLÜK

( Örgütsüz toplum, toplum değildir. )


-TOPLUM ile/ve/||/<>/> SİYASET ile/ve/||/<>/> AHLÂK

( [kişinin] Başkası ile ilişkisi. İLE/VE/||/<>/> Kamusal alandaki yetki. İLE/VE/||/<>/> Kendi ile ilişkisi. )


-TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK



-TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM



-TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET



-TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


-TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve İDEOLOJİK AHLÂK ile/ve DİNİ AHLÂK



-TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve ÖDEV AHLÂKI



-TOPLUMSAL DIŞLA(N)MA ile/ve/||/<> KÜLTÜREL DIŞLA(N)MA



-TOPLUMSAL HİZMET ve/||/<>/= AKIL



-TOPLUMSAL KALKINMA ile/ve/<> BİREYSEL DONANIM



-TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Kumaş. İLE/VE/||/<>/>/< Giysi. )


-TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Saygı. İLE/VE/||/<>/>/< Sevgi. )


-TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI



-TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM



-TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]



-TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK



-TÖVBE ET/MEK ve/||/<>/> YAKLAŞ/MAK



-TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


-TRAFİKTE:
HIZ DÜŞÜRMEK ve/||/<>/< SEVDİKLERİMİZİ DÜŞÜNMEK



-TÜKETİCİ ile/ve/değil/yerine/<> TÜRETİCİ



-TÜKETİM ile/ve/değil/yerine/||/<> PAYLAŞIM



-TÜM DÜŞÜNCELERİN, ...:
BAŞLADIĞI/KAYNAĞI ve/||/<> DURDUĞU/SONLANDIĞI

( Akıl. VE/||/<> Akıl. )


-TÜM NESNE/ŞEY VE/YA DA KAVRAMLARIN/DEĞERLERİN ADI ile/ve/> İNSAN/KİŞİ ADI/ADLARI



-TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK



-TÜMEL ile/ve/<> KAVRAM



-TÜMELLER ile/ve/değil ARI KAVRAMLAR



-TÜR ile NİTELİK



-TÜRKİYE'NİN EN TEHLİKELİ YOLLARI ile/değil/yerine/>< DÜNYANIN EN GÜZEL YOLLARI

( Görmek için burayı tıklayınız... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Görmek için burayı tıklayınız... )


-TURNUSOL[Fr.] (KÂĞIDI) ile MİHENK (TAŞI) ile KİLİT (TAŞI)

( Birtakım bitkilerden elde edilen mavi boya maddesi. İLE Altının gerçeğini sahtesinden ayırmak ve ayarını belirlemek üzere kullanılan sert ve siyah taş. )


-TUTARLI/LIK ile DOĞRU/LUK



-TUTARLI/LIK ile/ve/||/<>/> YETERLİ/LİK



-TUTARLILIK ile/ve/||/<>/> İTİBAR

( Kendimizde gö(ste)rebileceğimiz. İLE/VE/||/<>/> Ötekilerde [ve kendimizde] gö(ste)rebileceğimiz. )


-TUTARLILIK ile/ve/değil/||/<> KENDİNE YAKIŞTIRAMAMAK



-TUTARLILIK ile/ve/||/<>/< SAMİMİYET, İÇTENLİK, AÇIKLIK, ŞEFFAFLIK, SÜREKLİLİK, BÜTÜNLÜK



-TUTARSIZLIĞINDAN UTANMAMAK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜYÜ SEVMEMEK



-TUTKU (ŞEREH)



-TUTKU ile/ve/<> AŞK

( Zamanın unutturduğu. İLE/VE/<> Zamanın unutturmadığı. )


-TUTKU ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< AŞK



-TUTKU ile/ve ÇİLE



-TUTKU ile/ve/değil/yerine/>< FERÂGAT



-TUTKU ile FETİŞ



-TUTKU = İHTİRAS = PASSION[İng., Fr.] = LEIDENSCHAFT[Alm.] = PASSIO[Lat.] = PATHOS[Yun.] = PASION[İsp.]



-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( ŞEHVET: Maddeye olan bağımlılık. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( ŞEHVET: Anımsamak - imgelemek - ummak/beklentide olmak. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( Kişiyi yenik düşüren her istek, kösnüdür/şehvettir. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( LUST: Bondage to matter. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( LUST: Remembering - imagining - anticipating. )


-TUTKU ile KÖSNÜ/ŞEHVET

( GULMET: Şehvet fazlalığı. )


-TUTKU ile/ve/değil/yerine TUTUM



-TUTKU ile/ve ZAAF



-TUTKUN/LUK ile/değil DÜŞKÜN/LÜK



-TUTUM:
ORTADAN KALDIRICI değil/yerine DÖNÜŞTÜRÜCÜ



-TUTUM ile/ve/< NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin[Ne İçin]. )


-TUTUM ile/ve/< NİYET

( İlke'li düşünmek, niyettir. )


-TUTUM ile/ve/< NİYET

( Niyet, davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )


-TUTUM ile/ve/< NİYET

( Onun, bizim için ne olduğunu, zihinsel tutumumuz belirler. )


-TUTUM ile/ve/< NİYET

( Özbilincim'in, "vicdânım" doğrultusunda eylemek isteğini beslemesi de, 'niyet'tir. )


-TUTUM ile/ve NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin(Ne İçin). )


-TUTUM ile/ve NİYET

( Niyet davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )


-TUTUM ile/ve NİYET

( Onun sizin için ne olduğunu zihinsel tutumunuz belirler. )


-TUTUMLARI BELİRLEMEK ile/ve TUTUMLARDA TUTARLI OLMAK



-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ... İLE/VE Lâyık olana, lâyık olunanı vermek/verebilmektir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlet ancak hakikatten, saadet ancak adâletten doğabilir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Attika mahkemelerinde, suçlu, suçu tespit edildikten sonra, bazı hallerde, kendine uygun gördüğü cezayı kendi isteyebilirdi. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Adâlette gecikme olmaz! | Adâletin gecikmesi olmaz/olmamalı! | Adâletin gecikmişi olmaz! )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "BURNU SÜRTMEK": Yavuz Sultan Selim, hükümdarlığında, hırsızlık yapanları bir direğe bağlar, tanınması için günlerce çarşının içinde dolaştırtırmış. Bugünkü deyimle yüz kızartıcı suçlar dediğimiz çeşitli ahlâki suçlarda ise suçluyu burnu yere sürtecek biçimde bir arabaya yatırtır, burnunu yere sürttürürmüş. "Bırak, burnu sürtsün biraz!" gibi deyimler buradan gelmektedir. Yavuz Sultan Selim'in ilk sekiz yılında yaptığı bu uygulamalarla toplum büyük bir huzura ulaşmış ve hem devletin gücünü, hem de bütçesini üç kat büyütmüştür. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( ZEMBİLLİ ALİ EFENDİ(CEMÂLÎ)'nin adâlet anlayışını ve uygulamalarını yani kendine neden "Zembilli" denildiğini de araştırmanızı salık veririz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |

ADÂLET DAİRESİ

Adâlet, dünya barışının temelidir.
Dünya bağının sınırlarını devlet belirler.
İşte bu devlet duvarını inşâ edecek, devlete düzen sağlayacak olan hukuktur.
Siyasi güç olmaksızın hukuk, yaptırımlarını yerine getiremez.
Siyasi gücü, askeriye korur.
Askeri gücün yaşamasını ekonomi sağlar.
Ekonomik gücü halk sunar.
Halkın birliğini sağlayacak olan ise adâlettir.

Adl'dir mucib-i salâh-ı cihan
Cihan bir bağdır, divan devlet
Devletin nâzımı şeriattır
Şeriata olamaz hiç hâris illâ mülk
Mülk zabteylemez illâ leşker
Leşkeri cem edemez illâ mal
Malı cem eyleyen raiyettir
Raiyeti kul eder padişah-ı âleme adl. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Sayın Muharrem Balcı'nın yayınlarını paylaştığı adresi... www.MuharremBALCI.com )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Türk Hukuk Lügâtı'na, burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Elimizde kudret olmadığı sürece, özgürlük isteriz.
Kudreti ele geçirince üstün olmak isteriz.
Ama başaramazsak, adâlet isteriz. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( "Kurallara uymak", adâlet değildir. )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-TÜZE(HUKUK) (DAİRESİ) ile/ve TÜRE(ADÂLET) (DAİRESİ)
HUKUK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ve/||/<> MEŞRÛİYET(GEÇERLİLİK)

( |
  | )


-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( [Hesap] Eylemden sonra. İLE/VE/||/<> Eylemden önce. )


-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> AKTÖRE/AHLÂK

( Görünen ahlâk. İLE/VE/||/<> Görünmeyen hukuk.
Visible moral. VS./AND/||/<> Invisible law. )


-TÜZEL/HUKUKÎ SORUMLULUK ile/ve/değil/=/||/<>/>/< İNSANÎ/BİREYSEL SORUMLULUK



-ÜÇ AKIL:
MUTLU ve/||/<> YARDIMSEVER ve/||/<> EVRENSEL



-ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE:
DUYGUSUZLUK ile/ve/<> ETKİSİZLİK ile/ve/<> AKILSIZLIK

( "Akıllı" kişilerde. İLE/VE/<> "Duygulu" kişilerde. İLE/VE/<> Etkili kişilerde. )


-ÜÇGENİN İÇ AÇILARI ile/ve/değil/||/<>/< İNSANIN İÇ ACILARI

( Bilinir/bilinebilir. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< [çoğunlukla/pek/yeterince] Bilinmez/bilinemez. )


-UCLARDA OLMAK(DURMAK/BULUNMAK)
ile/değil/yerine
ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUN(/Ş)MAK



-UCLARDA OLMAK ile/ve/değil BİR UCDAN, ÖTEKİ UCA GEÇMEK

( Süreç/te. İLE/VE/DEĞİL Sonuç/ta (kalmak). )


-UÇURTMALARIN UÇMASI:
YEL GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/>/< YELE KARŞI KOYARAK



-UCUZ "MUTLULUK" değil/yerine YÜCELTEN "ISTIRAP"



-UCUZ İŞ ile/değil/yerine/>< İYİ İŞ

( İyi değildir. İLE/>< Ucuz değildir. )


-UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE

( Boş kişinin uğraşı. İLE/DEĞİL/YERİNE Hoş (nitelikli) kişinin uğraşı.
[ Hoş (nitelikli) kişi, işiyle uğraşır; boş kişi, kişiyle uğraşır. ] )


-UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE

( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )


-UHDE[< AHD] ile/değil UKDE

( Söz verme, bir işi üzerine alma. | Görev, birinin üzerinde bulunan iş. | Yapma, becerme. | Sorumluluk. İLE/DEĞİL Düğüm. | Zor, karışık iş. | İstenip de ulaşılamadığından dolayı içe dert olan şey. )


-UHUVVET ile ADÂLET

( KARDEŞLİK | DOSTLUK, BAĞLILIK )


-ULAŞ/IM ile/ve/değil/<>/ne yazık ki BULAŞ/IM



-ÜLFET[Ar.] ile/ve/||/<> MUKARENET[Ar. < KARN]

( Alışma, kaynaşma. | Görüşme, konuşma. | Dostluk, ahbaplık. | Huy etme. İLE/VE/||/<> Bitişiklik, yaklaşma, kavuşma, bitişme. | Uygunluk. )


-ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ

( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirlerini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )


-ULUSÇULUK ile/değil/yerine/>/< VATANSEVERLİK



-ÜMİT/UMUT BURNU ile/ve/değil ANGULUS

( Afrika'nın en uc noktası, Ümit Burnu değil Angulus'tur. Angulus'a ulaşım kolay olmadığından Ümit Burnu ün kazanmıştır. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümitsizliğe kapılmadan gerçeklerle yüzleşmek ve sahip olduklarımızda mutlu olmak gereklidir. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekânın kullanılmasıdır. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Doğru olanı gördüğü halde yapmamak, cesâretsizliktir. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümidimizi kesmeyiz, kesemeyiz! )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Kişinin ümitsizlik hakkı yoktur. )


-ÜMİT ile/ve/<> CESÂRET

( Ümitsizlik, bir üçgende, dördüncü köşeden bahsetmek gibidir. )


-ÜMİT ile/ve/<>/|| MUTLULUK



-ÜMİTLİ/UMUTLU OLMAK ile/ve/<> MUTLU OLMAK

( UMUTLU/LUK ile/ve/<> MUTLU/LUK )


-ÜMİTSİZLİK =/ve/||/<>/> | YENİLGİ ve ÖLÜM |



-UMUT ile/ve/<> İMAN ile/ve/<> SEVGİ



-UMUT ile/ve/=/||/<> YAŞAMI UMURSAMAK



-UN TANESİ/PARÇASI ile/ve/||/<>/> PİRİNÇ TANESİ/PARÇASI

( Düşünce. İLE/VE/||/<>/> Sözcük/terim. )


-ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE

( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )


-UNUTAMAMAK ile "UMURSAMAMAK"

( Akıl sayrılığında. İLE "Akıllı/bilgili/donanımlı" olanlarda. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Unutmamak, bir anlamda putperestliktir. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( LETE: Unutma yudumu. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Ledün ilmi, bilineni unutma ilmidir. )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Olursak olacağız. Evvelinin evveli, ahirinin ahiri yok. Bu kadar yaş yaşadık, ne anladık? İstikbal dersen, bir saniye ilerisinden haberimiz yok, hepsi rüya. İyisi mi, hepsini unut! )


-UNUTMAK/UNUTABİLMEK ile/ve/<> BIRAKMAK/BIRAKABİLMEK

( Huzur, rahatlıktadır. Rahatlık ise unutmakla olur. )


-UNUTMAK ile/değil/yerine ASKIYA ALMAK



-ÜREME ve/||/<>/> KORUMA



-ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI

( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )


-ÜRPERTİ ile/ve/> TUTKU



-ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK



-ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/||/<>/>/< MUTSUZ/LUK

( Mutsuz kişiler, yorgun olur ve hiçbir şey yapmak istemezler. )


-ÜŞENMEK ile YÜKSÜNMEK

( ... İLE Bir şeyi, kendine yük saymak, bir şeyi kendine yük olarak kabul etmek. | Üşenmek, tembellik etmek. )


-ÜSLÛP'TA:
BİREYSELLİĞİN YÜCELİĞİ ve GÜZELLİK SEVGİSİ



-USSAL ile/ve/||/<> KAVRAMSAL



-ÜST ile/ve NİTELİKLİ



-ÜSTÂD ile USTA ile KALFA ile ÇIRAK ile YAMAK/ELULAĞI

( ... İLE Yaşadıklarımızın. İLE Yaşamakta olduklarımızın. İLE Yaşayacaklarımızın. İLE ... )


-USTALIK:
USTANI GEÇMEK ve/||/<> SENİ GEÇECEK USTA YETİŞTİRMEK



-USTALIK ile/ve ANLAYIŞ



-USTALIKLA ile/ve/<> USÛLÜNCE



-ÜSTÜN KAVRAMLAŞMIŞ DİL(LER) ile YETERİNCE KAVRAMLAŞAMAMIŞ DİL(LER)



-USÛL ile/ve ERKÂN

( Yöntemler. İLE/VE Esaslar, destekler. | Reisler. )


-UT ile UD[Ar.]

( Utanma. İLE Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, çalgıçla çalınan bir çalgı. )


-UTANÇ VERİCİ ile/ve/||/<> KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ



-UTANMA:
BAŞKALARINDAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİNDEN



-UTANMA ve/||/<>/> DOĞRULUK



-UTANMAK ve/> UYANMAK



-UYAK(KAFİYE) ÇEŞİTLERİNDE:
YARIM ile/ve/<> TAM ile/ve/<> ZENGİN ile/ve/<> TUNÇ ile/ve/<> CİNASLI

( )


-UYANIKLIK:
"ÖTEKİNİN AÇIĞINI GÖRMEK/ARAMAK" değil/yerine/>< KENDİNİ DENETİMDE TUTMAK



-UYANIKLIK ile "UYANIKLIK"



-UYARAN ile UYARILAN



-UYARI ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRI



-UYARIM ile UYARIM ile UYARIM

( Uyarma, uyarılma. İLE Uyum göstere(bile)ceğini geniş zamanlı olarak belirtmek/bildirmek. İLE Bir durum ya da ayrıntı üzerine ya da biri(leri)ne, başkasının değil benim yaptığım bildiri/anımsatma. )


-UYGAR/MEDENÎ ile MODERN



-UYGARLIK/MEDENİYET:
TOPRAK ve/+/||/<> DİL ve/+/||/<> DİN



-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )


-UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )


-UYGARLIK ve/||/<>/< ADÂLET

( Ayakta durabilmek için. VE/||/<>/< Sürdürülebilirlik için. )


-UYGARLIK ve/<> KAVRAMSALLIK



-UYGARLIK ve/||/<> ZEKÂ



-UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE



-UYGULANMAYAN AHLÂK ile/değil/yerine/>< UYGULANAN AHLÂK

( Sözü edilir fakat kendi yoktur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözü edilmez fakat uygulanır. )


-UYGUN/LUK ile/ve TUTARLI/LIK



-UYUM/LU/LUK ile/ve/||/<> ESNEK/LİK



-UYUM = AHENK = HARMONY[İng.] = HARMANIE[Fr.] = HARMONIE[Alm.] = HARMONIA[Yun. Zarafet ve uyum tanrıçası.] = ARMONÍA[İsp.]



-UYUM ve/<> BOŞLUK/ARA



-UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM

( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )


-UYUM >< UYUMSUZLUK

( Küçük şeyleri büyütür. >< Büyük şeylerin çürümesine neden olur. )


-UYUMLU/LUK ile/ve GÜZEL/LİK



-UYUŞMAK ile/değil/yerine/>< YETİŞMEK



-UZADUYUM GÖSTERGE



-UZAGÖRÜ/ÖTEGÖRÜ/TELEPATİ ile/değil AYNI ŞEYİ DÜŞÜNMEK



-UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK



-UZAK İLİŞKİLER ile/ve/||/<> YAKIN İLİŞKİLER



-UZAKLAŞMAK ile/değil/yerine/>< UZLAŞMAK



-ÜZGÜN/LÜK ve/||/<>/> DÜZGÜN/LÜK



-UZLAŞ(TIR)MA ile/değil ANLAŞ(TIR)MA



-UZLAŞIM ile/ve/değil/yerine UYUMLU BİRLİK



-UZLAŞMA ile/ve/||/<> BARIŞMA



-UZLAŞMA ile/değil ERDEM



-UZMANLAŞMA ile "KÖK SALMA"



-ÜZÜLMEK ile DÜŞÜNMEK



-UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK

( Pek kolay olmasa da... )


-UZUN UZUN DÜŞÜNMEK/BOŞ BOŞ OTURMAK ile/ve/değil/yerine AZ AZ (DA OLSA) EYLEMEK/BİR ŞEYLER YAPMAK

( Kepçe tutan elim olsun, dış kapıda yerim olsun! )


-ÜZÜNTÜNÜN PAYLAŞIMI ve/||/<> SEVİNCİN PAYLAŞIMI

( Üzüntüyü azaltır. VE/||/<> Sevinci çoğaltır. )


-VAHŞİ ile/ve/değil/||/<> İLKEL



-VAR ETMEK ile/ve/<> SAHİP ÇIKMAK



-VAR KOŞULLARINDA
ile/ve/değil/||/<>/<
DAR KOŞULLARINDA



-VAR OLAN ile/ve KAVRAM



-VAR OLUŞUMUZ:
"DÂVÂ" İÇİN ile/değil/yerine/>< SEVGİ/SEVİ İÇİN



-VAR/OLANI:
TÜKETMEK ile/ve/değil/yerine/<>/< YÖNETMEK



-VARLIK BİRLİĞİ ile/ve ÖZDEŞLİK



-VARLIK İLKELERİ ile/ve/> VAROLUŞ NİTELİKLERİ



-VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın, Ahlâk Tasavvuru olmaz. )


-VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( Ahlâk, kendimiz ve başkalarıyla kurduğumuz ilişkiler bütünüdür. )


-VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( Ahlâk: İnsanla/kişilerle ilgili bilgileri birleştirmek. )


-VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( Ahlâk: Ödev sorumluluğu. )


-VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( )


-VARLIK-BİLGİ TASAVVURU ile/ve AHLÂK TASAVVURU

( Varlık ve Bilgi Tasavvuru olmayanın Ahlâk Tasavvuru olmaz. )


-VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEME



-VARLIK ile/ve BİR/LİK

( Çeşitlilik içinde birlik, doğaldır ve iyidir. )


-VARLIK ile/ve BİR/LİK

( Herkes diye bir şey yok. Varlık birdir fakat biz kendimizi yok edersek görürüz. )


-VARLIK ile/ve BİR/LİK

( )


-VARLIK ve/=/<> BÜTÜNLÜK



-VAROLAN/LAR'DA:
BİRLİK ve ÖZDEŞLİK ve SÜREKLİLİK ve TÜRDEŞLİK



-VAROLANLARIN, VAROLMASI...:
GÖZLEMLEYEBİLSEK DE ve/||/<> GÖZLEMLEYEMESEK DE



-VAROLUŞ ve/||/<> KARAR ALABİLME



-VAROLUŞUNDAN RÂZI OLUNMUŞ/LUK ile AHLÂKINDAN RÂZI OLUNMUŞ/LUK

( RÂZİYE ile/ve MARZİYE )


-VAROLUŞUNDAN RÂZI OLUNMUŞLUK ile/ve/<>/>/< AHLÂKINDAN RÂZI OLUNMUŞLUK

( RÂZİYE ile/ve/<>/>/< MARZİYE )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Malı. İLE/VE/<>/=/>< Çenesine vurur. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Rezilliğin yardımcısı. İLE/VE/<>/=/>< Erdemin düşmanı. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( ... İLE/VE/<>/=/>< Suçsuz olmasına karşın, "düzenden"/"erkten" korkan. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Paranın satın alamayacağı bir şeye sahip olana kadar zengin değilsinizdir. )


-VARSIL/LIK(ZENGİN/LİK) ile/ve/<>/=/>< YOKSUL/LUK(FAKİR/LİK)

( Yoksulluğu över. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/<>/=/>< "Varsılları" savunur. )


-VARSIL/ZENGİN[Fars. SENGİN] ile/>< YOKSUL/FAKİR

( )


-VARSIL/ZENGİN
ile/ve/değil/yerine/=/||/</<>/><
YOKSUL/FAKİR

( )


-VARSIL/ZENGİN
ile/ve/değil/yerine/=/||/</<>/><
YOKSUL/FAKİR

( "Beş parasızmış" gibi yaşadıklarından dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||//>< "Zenginmiş" gibi yaşadıklarından dolayı. )


-VARSIL/ZENGİN ile/ve/<> GÖNÇ

( ... İLE Varlıklı. )


-VARSIL/ZENGİN ile REFHÂN

( ... İLE Varlık içinde yaşayan. )


-VARSIL/ZENGİN ile REFHÂN

( MELİ: Zengin, malı çok olan. )


-VARSIL/ZENGİN ile REFHÂN

( BÂNEVÂ/BÂNÜVÂ[Fars.]: Mal, mülk sahibi, zengin. | Ünlü/meşhur. )


-VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK



-VASIFLANDIRMA/TAVSÎF[Ar. < VASF] değil/yerine/= NİTELENDİRME, NİTELİKLERİNİ SÖYLEME | İLİM, BİLGİ



-VASİYET ile/ve/<> NASİHAT



-VATANDAŞ ile/ve/<> BİREY



-VATANINI SEVMEK ve/||/<> ALLAH'I SEVMEK



-VATANSEVER(/PERVER) değil/yerine/= YURTSEVER



-VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Temiz ve özverili bir hayat yaşayın, bu yeter. )


-VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Live a clean, selfless life, that is all. )


-VAZGEÇMEK:
"ZAYIFLIK" değil/yerine/>< BIRAKABİLECEK KADAR GÜÇLÜ OLMAK



-VAZGEÇMEK ile/ve ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK



-VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> DEĞİŞMEK



-VAZGEÇMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PEŞİNDE KOŞMAMAK



-VAZGEÇMEK ile YERİNE KOYMAK



-VE ile/ve/||/<> İLE

( )


-VEDALAŞMAK ile/ve HELÂLLEŞMEK



-VEDUD ile ...

( Çok şefkatli, kendine çok sevgi beslenilen. | Tanrı'nın bir isim-sıfatı; seven, sevginin kaynağı. )


-VEFÂ ile ...

( SÖZÜNDE DURMA, SÖZÜNÜ YERİNE GETİRME )


-VEFÂ ile ...

( DOSTLUĞU DEVAM ETTİRME )


-VEFÂ ile ...

( ONUN YANINDAYKEN NASILSAN, UZAKTAYKEN DE AYNI OLMAK )


-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )


-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )


-VEGAN YAŞAMDA/BİLİNÇTE:
| "AZALTMACILIK" ya da "AŞAMACILIK" | değil/yerine/>< 6 İLKE

( )


-VEGAN/LIK ve/||/<> CAYNACI/LIK(JAİNİZM)

( Hiçbir hayvanın etini ve/ya da ürünlerini yememenin yanısıra, hayvanları, mal/kaynak ya da köle olarak kullanmamayı esas alarak yaşam sürdürme tutumu. VE/||/<> Doğaya, düzene(sisteme) yük ya da olumsuz etki yaratmayacak biçimde, temel gereksinim/zorunlulukların ötesine geçmeyecek biçimde, doğayla uyumlu ve bütünlüklü bir yaşam sürdürme tutumu. )


-VEHHÂB[< VEHB] değil/yerine/= ÇOK HÎBE EDEN, FAZLA BAĞIŞLAYAN, KARŞILIKSIZ VEREN



-VELÎ[Ar.] ile/ve/= DOST[Fars. < DÜST]

( KIYIM-KIYIM, KIYIL Kİ, DOST ÖNÜNE ÇIK(ABİL) )


-VENA:
AŞK ve/<> ŞARAP



-VENUS URANIA ile/ve/||/<> VENUS PANDEMUS

( Saf Aşk. İLE/VE/||/<> Duygularla olan. )


-VENUS URANIA ile/ve/||/<> VENUS PANDEMUS

( Gökte. İLE/VE/||/<> Yerde. )


-VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA



-VERDİĞİN ŞEYLERİ "GÖRMEMEK" ve/||/<>/>/< VEREBİLECEĞİN ŞEYLERİ ARTIRMAK



-VERİ/BİLGİ/HABER:
"HEVESİMİZİ KAÇIRMAK İÇİN" değil SÜRECİMİZİ KOLAYLAŞTIRSIN VE YOĞUNLAŞALIM DİYE



-VERİ ile/ve/> BİLİ ile/ve/> BİLGİ ile/ve/> FARKINDALIK



-VERİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANILMIŞ



-VERİLİ ile/ve/||/<>/> VAROLAN

( Doğa. İLE/VE/||/<>/> Kültür. )


-VERİMLİLİK ve/||/<> BEREKET ve/||/<> ÜRETKENLİK



-VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞI BAKAR ŞEKİLDE UZATMAK yerine AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR ŞEKİLDE) UZATMAK



-VERİRKEN:
AVUÇ AŞAĞIYA BAKAR BİÇİMDE UZATMAK yerine/değil AÇIK AVUÇLA (YUKARI BAKAR BİÇİMDE) UZATMAK



-VİCDAN[Ar. < VCD] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ



-VİCDAN ile AKIL

( Değerlere dayanır. İLE Kurallara dayanır. )


-VİCDAN ile/ve NAZAR

( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )


-VİCDÂNÎ AHLÂK ile/ve/<> İDRÂKÎ AHLÂK ile/ve/<> İRFÂNÎ AHLÂK



-VOYVO[İsp.] değil/yerine/= SATAŞMA

( Alay ederek sataşmak için söylenir. )


-VUSÛL ve/||/<>/< USÛL

( Yöntem olmadan, kavuşma olmaz. / Usûlsüz, vusûl olmaz. )


-WAI:
TEŞEKKÜR EDİYORUM ile/ve/||/<> MERHABA ile/ve/||/<> HOŞÇAKAL



-YABANCI ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİNMEYEN/TANINMAYAN



-YABANCILAŞ(TIR)MA ile/ve/<> ÖTEKİLEŞ(TİR)ME



-YAD ile YÂD[Fars.]

( Yabancı. İLE Anma. | Hatır, gönül. )


-YADIRGAMA ile/değil/yerine/<> BENİMSE(YE)MEME



-YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE



-YAKARMAK ile YAKINMAK

( Israrla istemek, yalvarmak. İLE Sızlanmak, sızlanarak anlatmak, şikâyet etmek. )


-YAKAZA[Ar.] değil/yerine/= UYANIKLIK



-YAKICI ile YIKICI



-YAKIN KAYBI ve/||/<>/> KAYIP KAYGISI



-YAKIN/LIK ile SICAK/LIK



-YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")



-YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> UZAKLAŞMA GEREKSİNİMİ



-YAKINLIK[< KURBİYET / KURBAN] BAYRAMIMIZ:
HAYVAN KESEREK / CAN ALARAK değil/yerine
SEVDİKLERİMİZİ, BİRBİRİMİZİ ANLAMAK VE
YAKINLAŞMAK[< KURBİYET / KURBAN] İÇİN BİR ŞEYLER(İN)DEN VAZGEÇEREK/VEREREK...



-YAKINSAMA ile/ve/||/<> YAKLAŞMA



-YAKIŞIKLI ile GÜZEL

( Baylar için kullanılır. İLE Bayanlar için kullanılır. Yüz güzelliği için özel bir sözcük vardır["Sabâhat"]. [Nadiren erkekler için de kullanılıyor.] ( Öz Türkçe'de "Göz-el"dir. Göze hitap eden. Zamanla "Güzel"e dönüşmüştür. )


-YAKLAŞIM ile TEPKİ

( Sonsuz oluştaki su, meziyete karşı olgun yaklaşımı simgeler. )


-YAKLAŞIM ile TEPKİ

( Kişi, olaylara, iç gerçeğinin ve mantığının belirlediği biçimde tepki vermelidir. )


-YAKLAŞMAK ile/ve/değil/<>/> YAKINLAŞMAK



-YALAN SÖYLEYİP UTANMAK değil/yerine/>< DOĞRUYU SÖYLEYİP/DÜRÜST OLUP "KAYBETMEK"(/KAZANMAK)



-YALAN SÖYLEYİP UTANMAK değil/yerine DÜRÜST OLUP KAYBETMEK



-YALAN ile/değil (BAŞKASINI İLGİLENDİRMEYEN) AYRINTI/"BİLGİ"



-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( [ne yazık ki] Yalan, öyle işlemiş ki bireylerin diline, "doğruyu söylemek gerekirse" diye bir kalıp "var". )


-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( Ocağını batırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Onurunu artırır. )


-YALAN ile/değil/yerine/>< DOĞRU

( Doğruları biliyorsak, yalanları dinlemek, eğlencelidir. )


-YALAN ile/değil/yerine/>< GERÇEK

( Yüksek sesle çıkar, gürültülüdür ve çok söz söyletir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sessizdir ve az söz söyletir. )


-YALAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖZVERİ

( )


-YALIN/LIK ve/<> GÜZEL/LİK



-YALINLIK ile/ve/||/<> BİREYLİK



-YALINLIK ile/ve BİRLİK



-YALNIZ OLMAK/KALMAK/BIRAKILMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SENİ, YALNIZ HİSSETTİREN KİŞİLERLE BİRLİKTE OLMAK

( Daha kötü. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> En kötüsü. )


-YALNIZ OLMAK ile/değil YALNIZ KALMAK



-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Bireysellik, yalnızlığı (da) yönetebilmektir. İLE/VE/<> Aşk, birlikte ve/ya da ayrı ayrı olmak üzere yalnızlığı (da) kabul edebilmektir. )


-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Tek kişilik yalnızlık. İLE/VE/<> İki kişilik yalnızlık. )


-YALNIZLIK:
FARKINDA OLUNMAYAN ile/değil/yerine FARKINDA OLUNAN

( Hakkında, "konuşabildiğin". İLE/DEĞİL/YERİNE Susmaktan başka çarenin olmadığı. )


-YALNIZLIK ile/ve/||/<> "DEĞERSİZLİK" ile/ve/||/<> "BOŞLUKTALIK"



-YALNIZLIK ve/< KUŞKU



-YALNIZLIK ile/değil/yerine/||/<>/> ÜRETKEN YALNIZLIK



-YAN YANA YÜRÜYEMİYORSAK ile/||/<>/> ÜSTÜNE ÜSTÜNE YÜRÜMEK



-YAN YANA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CAN CANA



-YANAK ile/ve/||/<> ENEK

( ... İLE/VE/||/<> Yanağın alt yanı. )


-YANAK ile/ve/||/<> ENEK

( SÎB: ELMA [Sevgilinin çenesi ve gabgabı sürekli olarak elmaya benzetilir.] )


-YANIT:
AHLÂKSIZA ve/||/<> BİLGİSİZE

( [ya(kı)nından] Uzaklaşmak. VE/||/<> [imâsızca] Susmak. )


-YANITI OLAN ile/ve/değil/yerine SORUSU OLAN

( Yetişkin/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Çocuk ve çocuksu yanını/zihnini sürdürebilen/ler. )


-YANLIŞ ANLA(ŞIL)MAK ile/ve/<>/değil BEKLENTİ



-YANLIŞ ANLAMAK ile/ve/<> ÇARPITMAK



-YANLIŞ BULMAK/ARAMAK ile "YANLIŞ BULMAK"



-YANLIŞ ile/ve/<>/< YANLI İŞ



-YANLIŞTA:
[ne yazık ki]
TEKRAR ile/değil/> "KARAR"



-YANSIMA ile/ve/||/<>/> YANILSAMA



-YANYANA KOYMAK ile BİRARAYA GETİRMEK



-YAPICI YAKLAŞIM ile/ve/<> İNCELTİCİ YAKLAŞIM



-YAPICI/LIK ve/||/<>/>/< YAPILANDIRICI/LIK



-YAPILABİLECEKLERİ:
ÖTELEMEK ile/değil/yerine/>< İTELEMEK



-YAPILACAK İŞ ile/ve/||/<>/> YAPILABİLECEK İŞ

( Yeterince çoktur. İLE/VE/||/<>/> Daha da çoktur. )


-YAPILACAK ile/ve YAPILABİLECEK

( Yapılan her şey sizin tarafınızdan, yani evrensel ve tükenmez enerji tarafından yapılır. )


-YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN



-YAPILMAYACAKLAR ve/|| DİLLENDİRİLEMEYECEKLER

( [ne yazık ki] Dillendiriyorsun. VE/|| Yapıyorsun. )


-YAPILMAYACAKLAR ve/|| DİLLENDİRİLEMEYECEKLER

( İNTAK: Konuşturma, söyletme. | Dillendirme. )


-YAPMACIK OLUP "SEVİLMEK" ile/değil/yerine/>< KENDİN OLUP BEĞENİLMEMEK



-YAPMAK İSTENİLEN ile/ve YAPILMASINA İZİN VERİLENLER ile/ve YAPILABİLENLER

( Güdülenme. İLE/VE Görev tanımı. İLE/VE Yetkinlikler. )


-YAPMAK ile/ve/||/<>/< YAPILANDIRMAK



-YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )


-YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )


-YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK



-YAPTIĞINI "ÖVMEK" değil/ne yazık ki/> YAPTIĞINI YIKMAK



-YAPTIKLARIMIZ/I ve/||/<> SÖYLEDİKLERİMİZ/İ

( Söylememek. VE/||/<> Yapmak. )


-YAPTIKLARINI, "SEVMEYE ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVDİKLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAK



-YAR'LA BİR OL(A)MAMAK ||/=/<> YERLE BİR OLMAK



-YÂR ile/ve/< YARDIMCI/MUÎN[Ar. < AVN: İâne eden.]



-YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


-YARALANMAK / YARALANABİLİR/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YARARLANMAK / YARARLANILABİLİR/LİK



-YÂRÂN[Fars. < YÂR]/YÂREN ile YARAN

( Dostlar. | Bir erek çevresinde toplanmış ya da aynı ereği güttükleri için biraraya gelmiş olanların tümü. İLE Yarma işlemini/eylemini gerçekleştiren kişi. )


-YARAR/"MANTIK" EVLİLİĞİ ile AŞK EVLİLİĞİ



-YARARLI/LIK ile/ve/<> ANLAMLI/LIK



-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Akıl. İLE Ahlâk. İLE Estetik. İLE Din. )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Kavram ve nesnenin uygunluğu. İLE Düşünce ve eylemin uygunluğu. İLE Biçim ve içeriğin uygunluğu. İLE ... )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: bunlar kerimdir.
2. Taklid yoluyla yapanlar: bunlar hakîmdir.
3. Engelleyenler: bunlar eşkiyadır.
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: bunlar kötü niyetlilerdir. )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( Rational. WITH Ethic. WITH Aesthetics. WITH Religious.
Appropriateness of concept and object. WITH Appropriateness of thought and action. WITH Appropriateness of shape and content. WITH ... )


-YARARLI ile DOĞRU ile İYİ ile GÜZEL ile SEVAP

( DEMIURGE: İYİ İDEASI (TANRI VE DÜNYANIN MİMARI) )


-YARATICI İMGELEM ile/ve/<> KAVRAMSALLIK/GÖRÜNÜRLÜK



-YARATICI/LIK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMCÜ/LÜK



-YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ



-YARDIM DİLENMEK ile/değil KONUŞMAK

( İSTİANE: Yardım isteme. )


-YARDIM EDİLMİŞ YOKSULLAR ile/değil/yerine ORTADAN KALDIRILMIŞ YOKSULLUK

( Kabul edilemeyecek olmasına karşın ne yazık ki, "istenilen", desteklenen, beklenilen, göz yumulan, gözardı edilen. İLE/DEĞİL/YERİNE İstediğimiz, her birimizin ayrı ayrı ve/ya da hep birlikte taşın altına elini koyarak gerçekleştirmesi gereken. )


-YARDIM... YÜKÜN, ...:
"YERE BIRAKILMASINDA"
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
"KALDIRILMASINDA"

( Kendi sorumluluğundan kaçmaya çalışanlara yardım edilmemesi gerektiği ve tembelliği/hazcılığı teşvik etmenin, büyük yanlış olduğu anımsatılmaktadır. )


-YARDIM ile/ve/||/<> DESTEK



-YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM

( Hizmet. İLE/VE/<> Himmet. )


-YARDIM ile/ve/<> İÇ YARDIM

( Başkasından/dışarıdan. İLE/VE/<> Kendinden. )


-YARDIM ile/ve/değil/yerine İŞ



-YARDIM ile/ve/<> YATAKLIK



-YARDIMCI DOÇENT değil/yerine/= BİLGER



-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( Tekrarlanması gereken yardım, yardım değildir. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( Yapılmaya değer tek yardım, yardıma gereksinim duymaktan kurtuluşu sağlamaktır. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( Bizi, insan yapacak olan, berraklık ve yardımseverliktir. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( En önemli yardımcı, gerçeğin, içimizde bulunuşudur. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( The main thing that helps is to have reality within. )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve FIRSAT VERMEK

( image

Bunu mu istiyorsunuz?

• Çocuğunuz...

– Varsın, bir çivi bile çakamasın... Ama dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın... Ama matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin... Ama notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın... Ama fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir çocuk görünce ona gülsün... Ama sınıfın birincisi olsun.
– Varsın, kendinin fazladan harçlığı olduğu halde; kantinden simit alamayan çocuklarla alay etsin... Ama öğretmenlerinin gözdesi olsun.
– Varsın, başını okşayıp hatırını soran bir yetişkine dönüp; “Ya siz nasılsınız?” diyemesin... Ama yabancı dili mükemmel olsun.
– Varsın, oyun arkadaşları olmasın... Ama sınavlarda “on” çeksin.

– Varsın;
– Taziye nedir, bilmesin,
– "Başın sağ olsun" ne demek, anlamasın,
– "Geçmiş olsun" kime denir, niçin denir, haberi olmasın,
– "Uğurlar olsun", ne anlama gelir farkında olmasın,
– Ama... Karneleri süper olsun.
– Evet… Varsın, tek dostu olmasın... Ama iyi gelir getiren bir mesleği olsun...

Üstün Dökmen )


-YARDIMCI OLMAK ile/ve/<> KOLAYLIK SAĞLAMAK/SUNMAK



-YARDIMCI OLMAK ile VESİLE OLMAK



-YARDIMCI ÖNERME = LEMMA[İng., Lat.] = LEMME[Fr.] = HILFSATZ[Alm.]



-YARDIMCI ile/ne yazık ki !YARDAK/ÇI

( ... İLE Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )


-YARDIMCILARIN:
ÇOKLUĞU ile/yerine/değil YARARLILIĞI

( Bazı koşullarda, kimse, bize yardımcı olamaz. )


-Yardım edebilmek için DİNLE!!!



-Yardımlı KONUŞ!!!



-Yardımsız KONUŞ!!!



-YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ



-YARGILAMA ile/değil/yerine/>< GERİBİLDİRİM



-YARIM/AZ/EKSİK "ANLAŞILAN" ve/||/<> YARIM/AZ/EKSİK YAŞANILAN

( Ekinin düşmanıdır. VE/||/<> Yaşamın düşmanıdır. )


-YARININI İYİLEŞTİRMENİN YOLU/YÖNTEMİ ve/||/<>/</: BUGÜN, NEYİ YANLIŞ YAPTIĞINI BİLMEK



-YARISINI ve/||/<> İKİ KATI ve/||/<> ÜÇ KATI ve/||/<> SINIRSIZ

( Ye! VE/||/<> Yürü! VE/||/<> Gül! VE/||/<> Sev! )


-YAS ile/ve/||/<>/> YAŞ



-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( Mış gibi yapmadan. VE/||/<> Dayanmadan. VE/||/<> Savunmadan. VE/||/<> İncitmeden. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( [Without] Pretending. AND/||/<> Depending. AND/||/<> Defending. AND/||/<> Offending. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( DİNLE ve/||/<> KONUŞ )


-YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK

( )


-YAŞADIKLARIMIZI:
CİDDİYE ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> Tİ'YE ALMAK



-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN



-YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAPTIRIMA TÂBİ



-YAŞAM = FARKINDALIK || İNSAN = FARKINDALIK



-YAŞAM BİÇİMİ ile/ve/<> PAYLAŞIM BİÇİMİ



-YAŞAM DERSİ ALMA:
AÇ BİR MİDEDE ile/ve/||/<> BOŞ BİR CEPTE ile/ve/||/<> KIRIK BİR KALPTE



-YAŞAM VE ÇOĞU ŞEY:
DOYUMLUK ile/ve/değil/yerine TADIMLIK



-YAŞAM:
"YANLIŞ(LAR)A KATLANMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YANLIŞ(LAR)I DÜZELTMEK ÜZERE



-YAŞAM:
"YAŞIN İÇİNDE" değil YAŞANILANLARIN İÇİNDE



-YAŞAM:
(NE) "AŞK", (NE DE) "EKMEK" ile/ve/değil/||/< İNSAN OLABİLMEK/KALABİLMEK



-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( |
  | )


-YAŞAM:
ANLAM değil TUTKU



-YAŞAM:
BİR NEFES ile KAFES ile HEVES

( Aldığımız kadar. İLE Kaldığımız kadar. İLE Daldığımız kadar. )


-YAŞAM:
SINANDIĞIMIZ YERDE ve/||/<> HESAP VERECEĞİMİZ YERDE

( Başlar. VE/||/<> Biter. )


-YAŞAM(DA):
"ÇOK (ŞEY/İ) BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOK (DURUMU) ANLAMAK



-YAŞAM/İLİŞKİ:
"NE KADAR UZUN SÜRDÜĞÜ" ile/değil/yerine/||/<> NE KADAR NİTELİKLİ/DOLU OLDUĞU



-YAŞAM/TASAVVUF:
ARINMA/SÂFİYET ve/||/<> ANLAMA/İRFÂNİYET ve/||/<> AŞK



-YAŞAM/YAZIN/ŞİİR/MÜZİK/DANS:
KURT, ... ve/||/<> KUŞ, ... ve/||/<> AT, ...

( ...'un, sürüsüyle gittiği gibi. VE/||/<> ...'un, havada uçtuğu gibi. VE/||/<> ..'ın, ovada koştuğu gibi. )


-YAŞAM ve/||/=/<> BİLİNÇ/FARKINDALIK/ŞUUR

( KENDİNİN SORUMLULUĞU )


-YAŞAM ile/ve PAYLAŞIM



-YAŞAM ve/=/||/<>/>/< PAYLAŞIM



-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2'liler]
[∩: Kesişim]
[1: SEVDİĞİN | 2: GEREKSİNİM | 3: KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI ÖDENEN | 4: İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN]
1 ve/∩/+/||/<> 2 = GÖREV/HEDEF(MISSION)
2 ve/∩/+/||/<> 3 = MESLEK(VOCATION)
3 ve/∩/+/||/<> 4 = UZMANLIK(PROFESSION)
4 ve/∩/+/||/<> 1 = COŞKU/TUTKU(PASSION)

ve/+/||/∩/<>/>

[3'lüler]
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 = Coşku/heyecan ve gönül rahatlığı fakat "kesinliğin" bulunmaması
2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = Rahatlık fakat boşluk duyumu
3 ve/∩/+/||/<> 4 ve/∩/+/||/<> 1 = Tatmin fakat işe yaramazlık "düşüncesi/zannı"
4 ve/∩/+/||/<> 1 ve/∩/+/||/<> 2 = Neşe, dolgunluk/doluluk fakat "servetleştirilemeyen"

ve/+/||/∩/<>/>

1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI] )


-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2's]
[∩: Intersection]
[1: WHAT YOU LOVE | 2: WHAT THE WORLD NEEDS | 3: WHAT YOU CAN BE PAID FOR | 4: WHAT YOU ARE GOOD AT]
1 &/∩/+/||/<> 2 = MISSION
2 &/∩/+/||/<> 3 = VOCATION
3 &/∩/+/||/<> 4 = PROFESSION)
4 &/∩/+/||/<> 1 = PASSION

&/+/||/∩/<>/>

[3's]
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 = Excitement and complacency, but sense of uncertainty
2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = Comfortable but thought/"feeling" of emptiness
3 &/∩/+/||/<> 4 &/∩/+/||/<> 1 = Satisfaction but thought/"feeling" of uselesness
4 &/∩/+/||/<> 1 &/∩/+/||/<> 2 = Delight and fullness but no "wealth"

&/+/||/∩/<>/>

1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI] )


-YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/∩/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/∩/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/∩/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( )


-YAŞAMAK:
BİRBİRİMİZİ İDARE EDEREK ile/ve/değil/yerine/<> UZLAŞARAK (ORTAK NOKTALARDA/ALANLARDA BULUŞARAK)



-YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE

( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )


-YAŞAMAK ve/||/<> SEVMEK

( Direnmektir. VE/||/<> Güvenmektir. )


-YAŞAMAK ve/||/<>/>/< YAŞARKEN YAŞATMAK

( )


-YAŞAMAYIP YAŞLANMAK ile/değil/yerine/>< YAŞAYIP YAŞLANMAK



-YAŞAMIMIZA GİRENLERİ BELİRLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞAMIMIZDAN ÇIKARILACAKLARI BELİRLEMEK



-YAŞAMIN "ZORLUKLARINI" KOLAYLAŞTIRMADA:
AŞK ve/||/<> (KOŞULSUZ) SAYGI VE SEVGİ ve/||/<> SANAT



-YAŞAMIN DEĞİŞTİRDİĞİ ile/ve/<>/değil/yerine YAŞAM(LAR)I/NI DEĞİŞTİREN



-YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


-YAŞAMIN:
"UZUNLUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GENİŞLİĞİ



-YAŞAMIN:
"ZORLUĞU" ile/değil/yerine/||/<>/< SIRADANLIĞI



-YAŞAMIN(IN):
İZLEYİCİSİ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OYUNCUSU OLMAK



-YAŞARKEN ve/||/<> ÖLÜRKEN

( Yaşamdan/yaşamaktan başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. VE/||/<> Ölmekten başka hiçbir şey yoktur/olmamalıdır. )


-YAŞLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLGUNLAŞMAK



-YAŞLI/LIK ile/ve/||/<>/> AĞIR BAŞLI/LIK



-YAVER[Fars.] değil/yerine/= YARDIMCI

( Yardımcı. | Devlet ve hükümet başkanlarıyla komutanların yanında bulunan ve onların komutlarını yazmakla, gereğinde yerine ulaştırmakla görevli subay, emir subayı. )


-YAYGIN/LIK ile/ve ZENGİN/LİK



-YAYGINLAŞMA ile/ve/değil/||/<>/< İTİBAR GÖRME



-YAYILMAK ile "KURULMAK"



-YAZI VE NOKTALAMA ÖZELLİKLERİ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜK VE BAĞLAM ÖZELLİKLERİ

( Yazanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. İLE/VE/||/<>/< Söyleyenin/konuşanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. )


-YAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI) ile/ve/||/<> KAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI)

( Us'a/akıl'a. İLE/VE/||/<> Bulunç'a/vicdan'a. )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( Çoğu yazılım uzmanı ve geliştiriciler bile yazılım korsanlarının göz önünde bulundurdukları kadar yaratıcı değildir. İLE/VE/<> Çoğu yazılım uzmanı ve yazılım korsanı, geliştiricilerin eğitim ve deneyimlerine sahip değildir. İLE/VE/<> Tüm yazılım korsanları, aynı zamanda yazılım "uzmanı ve geliştiricisidir". )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( Many programmers, and even developers, are not creative enough to be considered hackers. VS./AND/<> Many programmers, and even hackers, are not educated or experienced enough to be considered developers. VS./AND/<> All hackers and developers are programmers. )


-YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( The Difference Between a Programmer, a Hacker, and a Developer )


-YAZIN/EDEBİYAT (TARİHİ) ve/<>/|| MANEVİYAT (TARİHİ)



-YAZMAK ile/ve/||/<>/>< YAŞAMAK



-YEĞLEME/TERCİH ve/> MUHABBET



-YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/ve/||/<> ÖNE ÇIKARMAK



-YEME-İÇME ve/||/<> SOLUK ve/||/<> YÜRÜME ve/||/<> HAREKET ve/||/<> UYKU ve/||/<> DÜŞÜNCE ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> GÜNEŞLENME

( Hayvanlar gibi olsun... VE/||/<> Kaplumbağalar gibi olsun... VE/||/<> Güvercinler gibi olsun... VE/||/<> Maymunlar gibi olsun... VE/||/<> Köpekler gibi olsun... VE/||/<> Fil gibi olsun... VE/||/<> Dişi Aslan gibi olsun... VE/||/<> Ayı gibi olsun... )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( TABH: Pişirme, pişirilme. | İlâç kaynatma. )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( TABHİYYE: Pişirmek/pişirilmek üzere birine verilen ücret, pişirmelik. )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( TANZÎH: Gereği gibi pişirme/pişirilme. )


-YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ

( Gönülsüz yapılan aş, ya karın ağrıtır, ya da baş. )


-YENİ BASKIDA:
GELİŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> GENİŞLETİLMİŞ ile/ve/||/<> ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ



-YENİLGİ/HEZÎMET[Ar.] ile/değil/yerine/>< HİZMET

( Hezîmete uğramamak için sürekli ve her türlü hizmet etmek gerekir. )


-YENİLİK ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> ZARARDAN KAÇINMA ile/ve/||/<>/> SEBAT



-YENMEK ile/ve/||/<> ALT ETMEK



-YER VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİT VERMEK



-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( Doğa'da. İLE/VE/<> İnsan'da. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( Yerçekiminin tutumu, en yüksek bağlantıda olmaktır. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( The attitude of the gratitude is the highest yoga. )


-YERÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK

( In nature. VS./AND On Human. )


-YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ

( Ayrıysak/ayrıyken. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birlikteysek/birlikteyken. )


-YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ

( )


-YERLEŞMEK ile "KURULMAK"



-YERYÜZÜ ile/ve/||/<>/> (")DÜNYA(")

( Doğa. İLE/VE/||/<>/> İnsan ve anlam ile. )


-YEŞİL ALAN ile/ve/||/<>/> BAHÇE



-YEŞİL YOL(THE GREEN MILE) ile/ve/||/<> HÜCRE NO: 7 MUCİZESİ(MIRACLE IN CELL NO: 7)

( Filmlerini izlemenizi salık veririz... )


-YETENEK(YETEN EK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK



-YETENEK ve/||/<>/> ÇALIŞMA

( Ortalamanın üzerine çıkarır. VE/||/<>/> Yeteneklilerin üzerine çıkarır. )


-YETERİNCE/LİK ve/||/<>/> DOĞRU/LUK



-YETERLİ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KABUL EDİLEBİLİR/LİK



-YETERLİ = ADEQUATE[İng.] = ADÉQUATE[Fr.] = ADEQUATUS[Lat.]



-YETERSİZ ÇÖMEZ ile/ve ORTA NİTELİKLİ ÇÖMEZ ile/ve İYİ ÇÖMEZ

( Yetersiz bir çömez, öğretmenin ününden yararlanır. İLE/VE Orta nitelikli bir çömez, öğretmenin sevecenliğine hayrandır. İLE/VE İyi bir çömez ise öğretmenin düzencesiyle(disipliniyle) güçlenir, gelişir. )


-YETERSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine YETENEKSİZ/LİK



-YETERSİZLİKLERİ/Nİ İNKÂR ETMEK ile/ve/||/<> KUSURLARI/NI İHMAL ETMEK



-YETİ ile/ve/<> NİTELİK



-YETİ ve/||/<>/> YETENEK

( Melek. VE/||/<>/> Meleke. )


-YETKİLİ OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< ETKİLİ OLMAK/OLABİLMEK



-YETKİNLİK ile/ve ERDEM

( ARETA )


-YIKICI YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> KATILAŞTIRICI YAKLAŞIM



-YIKILAN/YIKILACAK "KÖPRÜ" ile/değil/yerine/>< SAĞLAM KÖPRÜ

( 2 yıllık. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< 90 yıllık. )


-YIKILAN/YIKILACAK "KÖPRÜ" ile/değil/yerine/>< SAĞLAM KÖPRÜ

( [güya] Sağlam/yeni. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Eski. )


-YIKILAN/YIKILACAK "KÖPRÜ" ile/değil/yerine/>< SAĞLAM KÖPRÜ

( image )


-YIKILAN/YIKILACAK "KÖPRÜ" ile/değil/yerine/>< SAĞLAM KÖPRÜ

( Yer: Ordu )


-YILDIRMA ile/ve/<> BEZDİRME



-YILDIRMA ile/ve/<> SİNDİRME



-YILGAR/SATKIN/HAİN/LİK ile/ve/<> NANKÖR/LÜK

( Nankör kişi, herşeyin "fiyatını" "bilen"/koyan, fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kişidir. )


-YILMAZ ile/ve/<> YORULMAZ ile/ve/<> YENİLMEZ



-YİN ile/ve/<> YANG

( İnsanlığın ilk simgelerindendir. ( İlki EL [çizen araç] olarak kabul edilir! [Eller beynin uzantısıdır!] )
Tüm insanlığa aittir!
Herhangi bir disiplinin ya da kültürün [özellikle Uzakdoğu'nun], tekeli altında kalamayacak kadar ortaktır.
Uyum, bütünlük ve dengeyi simgeler. (Zıtlıkla ya da "Her iyiliğin içinde kötülük, her kötülüğün içinde iyilik vardır" gibi basit tanımlarla tanımlanamayacak kadar derinliği olan bir simgedir!)
Aynı zamanda insanı, duruşunu, omurgayı simgeler!
Varolanları, yaşamı, olan biten herşeyi simgeleyebilecek kadar yalın ve sadedir. )


-YİN ile/ve/<> YANG

( Yaşam, [özellikle insan için] SABIR <> GÜDÜLENME> üzerinedir! [Yin-Yang'ın da iki ayrı ve içiçeliğini yansıtan en verimli yaklaşımlardandır] )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİN ile/ve/<> YANG

( )


-YİRMİ YIL ÇALIŞAN ÖĞRETMEN:
[ya] BİR YILLIK "DENEYİMİNİ", YİRMİ YIL BOYUNCA TEKRAR EDEN
ile/değil/yerine/ne yazık ki/ya da/><
YİRMİ YILLIK DENEYİMİ OLAN



-YİYECEK/İÇECEKLERİN, KİŞİYİ YAŞLANDIRMASI/ESKİTMESİ/BOZMASI
ile/değil/yerine/></<
KİŞİNİN, YİYECEK/İÇECEK/GİYSİLERİ ESKİTMESİ/TÜKETMESİ



-YOĞUNLUK ile/ve PAYLAŞIM



-YÖK HOCASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YOK HOCASI



-YOK/LUK ile/değil/yerine YETERSİZ/LİK



-YOKLUK:
TERBİYE EDER ve/+/||/<>/> ADAM EDER



-YOKSULLUĞU SONLANDIRMAK:
HAYIR İŞİ ile/ve/değil/||/<> ADÂLET



-YOKTUR:
YOLA ÇIKIP VARMAYAN ve/||/<> YOLDAN ÇIKIP VARAN



-YOL ÜSTÜNDE TAŞ GÖRSEK, ...:
"YOLDAN VAZGEÇMEK" ile/değil/yerine/>< ÜSTÜNDEN GEÇMEK



-YOL/CULUK:
DIŞARI DOĞRU değil İÇERİ DOĞRU



-YOLA ÇIKAMAYAN ile/ve/<> YOL ALAMAYAN

( Niyetinden kuşku duyan. İLE/VE/<> Amacından kuşku duyan. )


-YOLA ÇIKMAK:
"YAŞAMDAN KAÇMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YAŞAMI KAÇIRMAMAK ÜZERE



-YOLA:
AKILLA ÇIKMAK ile/ve/||/<>/> AKILDAN ÇIKMAK



-YOLDAŞ (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALDAŞ (OLMAK)

( Gövdeye. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Gönüle. )


-YOLDAŞLIK (RIFK)



-YOLUN BAŞI ile/ve/||/=/<> YOLUN SONU



-YÖNELİM/KIBLE:
NAMAZ ile DUA ile ÂŞIK ile İŞ

( Kâbeye. İLE Her yöne. İLE Kişiye(mâşuğa)/kavrama. İLE Uğraşa. )


-YÖNETİM ile/ve/<> ADÂLET



-YÖNETİM ve/||/<> TAKIM

( )


-YÖNETME ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNLENDİRME



-YÖNTEM:
FELSEFÎ(EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK) ile/ve/||/<> KURGUL ile/ve/||/<> SALTIK



-YÖNTEM ile/ve/değil/yerine AHLÂK



-YÖNTEM ile/ve/||/<> KAVRAM

( YÖNTEM: Kavramın bilinci. )


-YÖNTEM ile/ve/||/<> KAVRAM

( Yöntem, mantığın içeriğinin, içsel özdeviniminin biçimi üzerindeki bilinçtir. )


-YÖNTEMLER:
AŞKINSAL ile/ve/||/<>/> KURGUL ile/ve/||/<>/> EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> OLGUSAL/FENOMENOLOJİK

( Kant'ta. İLE/VE/||/<>/> Hegel'de. İLE/VE/||/<>/> Marx'ta. İLE/VE/||/<>/> XX. yüzyılda. )


-YORULDUĞUMUZDA:
"BIRAKMAK/VAZGEÇMEK" ile/ve/değil/yerine/||/></< DİNLENMEK



-YORULMAK ile/ve/<> YOĞRULMAK



-YORUM ile/ve DÖNÜŞTÜRÜCÜ NİTELİKTE YORUM



-YORUM ve ERDEM



-YORUM ve/||/<>/> KILAVUZLUK



-YORUMLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> YÖNETİLEBİLİR/LİK



-YÜCEL(T)MEK ile YÜKSEL(T)MEK

( İTİLA[Ar.]: Yükselme, yücelme. )


-YUFKAYÜREKLİ/LİK ile/ve/değil MERHAMET/Lİ



-YÜKLEME ile YÜKLENME



-YÜKLENME ile/değil/yerine DÜŞÜNME



-YÜKLENME ile/değil/yerine ÜSTLENME



-YÜREKTEN ile/ve/||/<> YALIN



-YURTTAŞLIK ile/ve/||/<>/>/< ÖZYÖNETİM



-YURTTAŞLIKTA:
EŞİTLİK ile/ve/||/<> ETKİNLİK



-YÜRÜMEK:
HIZLI OLSUN İSTERSEK ile/ve/değil/||/<> UZAĞA GİTMEK İSTERSEK

( Yalnız. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Birlikte. )


-YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE

( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )


-YÜRÜYÜŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞLEYİŞ



-YUTTURMA ile/değil/yerine/>< TUTTURMA



-YÜZ ile/ve/||/<>/> GÖZ ile/ve/||/<>/> DİL ile/ve/||/<>/> SÖZ

( İnsanın süsü. İLE/VE/||/<>/> Yüzün süsü. İLE/VE/||/<>/> Aklın süsü. İLE/VE/||/<>/> Dilin süsü. )


-YÜZ ile/ve/||/<> YÜREK

( Yüzümüz kime ve kiminle gülüyorsa yüreğimiz de onunladır. )


-YÜZEYSEL ile/değil/yerine/>< YETERİNCE



-YÜZLEŞMEK ile/ve/||/<>/> GERİDE BIRAKMAK



-YÜZSÜZLEŞMEK değil/yerine/>< YÜZLEŞMEK

( Ya hatalarımızla yüzleşiriz ya da hatalarımızla yüzsüzleşiriz. )


-YÜZÜSTÜ ile YÜZÜSTÜ

( Yüzü yere gelecek biçimde. İLE Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda. )


-ZAFER ile/ve/değil/<>/< ÇABA

( Süreçsiz, sonuç olmaz! )


-ZAFER ile/ve/değil/<>/< ÇABA

( Tatmin, elde edilende değil çabada yatar. Zafer de, tüm çabayı ortaya koymaktır. )


-ZAMAN VE ZEMİNDE NESNE değil BİRLİKTE OLUŞMAYLA

( Özdek/nesne, zamanı gerçekleştiren devinimdir. )


-ZAMAN ile/ve/<> SEVGİ

( Sevdiklerinize zaman ayırın! Yoksa, zaman, sizi sevdiklerinizden ayırır. )


-ZAMANA YAYMAK ile/ve/<> SONRAYA BIRAKMAK



-ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Gövdemizle ilişkilidir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Anlığımızla(zihnimizle) ilişkilidir. )


-ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Nicelikseldir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nitelikseldir. )


-ZAMANIN:
"GEÇMEMESİ" ile "YETMEMESİ"

( Sevdiğin, yanında değilse. İLE Sevdiğinin yanında. )


-ZARÂFET ve IŞILTI ve GÜZELLİK

( Zarâfet, devingen bir güzelliktir. )


-ZARÂFET ve IŞILTI ve GÜZELLİK

( Zarâfet, doğa tarafından verilmeyen, ancak özne tarafından yaratılan güzelliktir. )


-ZARÂFET ve IŞILTI ve GÜZELLİK

( Zarâfet, her zaman, yalnızca özgürlüğün devindirdiği biçimin güzelliğidir. )


-ZARÂFET ve IŞILTI ve GÜZELLİK

( Her türlü güzellik, gerçek ve görünen devinimin yalnızca bir özelliğidir. )


-ZARÂFET ile/ve/<> LETÂFET



-ZARÂFET ve/||/<> SÜKÛNET



-ZARAR/HASAR:
CANA ile/değil/yerine MALA



-ZARAR ile ZIRAR

( ... İLE Zarara zararla karşılık verme. )


-ZARARSIZ OLMAK ile/ve/değil/yerine/<> HİZMET ETMEK



-ZARÎF değil/yerine/= GÜZEL, ŞIK, ZARÂFETLİ | NÂZİK, İNCE, YAKIŞIKLI | İNCE NÜKTELİ, İNCE NÜKTELERLE KONUŞAN



-ZÂT ile/ve/||/<>/> SIFAT ile/ve/||/<>/> EFAL ile/ve/||/<>/> ESÂR[< ESER]

( Öz/İnsan. VE/||/<>/> Bilgi. VE/||/<>/> Eylem. VE/||/<>/> Yapıt/eser. )


-ZAVALLILAR ile/değil/yerine/>< KİŞİLER

( Sadece, güc(ün)e/olanaklar(ın)a "saygı gösterir". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese saygı gösterir.
Çoğunlukla dedikodu yapar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşüncelerini açıkça paylaşır.
Sadece, çıkarları olduğunda yardımseverdir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kibar ve her zaman yardımseverdir.
Gösterişin hastasıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gösterişi sevmez.
Kolay söz verir, nadiren tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Verdikleri sözü tutmak için çabalar.
İlgi manyağıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alçakgönüllüdür. )


-ZAYIF ile/değil DUYARLI/LIK



-ZECREN[Ar.] ile ZECRİ[Ar.]

( Yasaklayarak. | Zorlayarak. | Eziyet ederek. İLE Zorlayıcı, zorlayan, yasaklayan. )


-ZEDELEME ile/ve/<> SARSMA



-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İLÂÇ

( Kullanım/uygulama/katkı oranındadır. )


-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İLÂÇ

( Zehiri [ya da ilâcı], zehir/ilâç yapan, dozudur.
DOSIS FACIT VENOMIUM[Lat.] )


-ZEHİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞİFÂ



-ZEKÂ ve/||/<> DUYARLILIK



-ZEKÂ ile/ve/<> KUVVET ile/ve/<> MADDE



-ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ŞEFKÂT

( [karşısında] Eğiliriz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Diz çökeriz. )


-ZEKÂ ve/||/<> SEVGİ

( [İnsan] Zekâ karşısında dize gelir. VE/||/<> Sevgi karşısında diz çöker. )


-ZEKÂ ve/||/<>/< SOYUTLAMA GÜCÜ / STİL



-ZEKÂT ile/ve/||/<> SADAKA ile/ve/||/<> İNFÂK

( Maddî olarak vermek. İLE/VE/||/<> Manevi olarak vermek. İLE/VE/||/<> Geciktirmeden vermek. )


-ZEKÂT ve/||/<>/>/< ZEKÂ



-ZEKÎ[< ZEKÂ), ZEKİYYE değil/yerine/= TEMİZ, HÂLİS, HÂLİ TEMİZ OLAN KİMSE | AKLINI SAFLAŞTIRMIŞ, ARI, DURU HALE GETİRMİŞ KİŞİ



-ZENGİN/LİK ile/ve/değil/yerine/||/< ENGİN/LİK



-ZENGİN/LİK ile GÜÇLÜ/LÜK



-ZENGİN/LİK ile KALKINMIŞ/LIK



-ZENGİN ve/||/=/<> GÖNÜL AÇAN(FETHEDEN)

( En zengin kişi/ler, gönül fetheden(ler)dir. )


-ZENGİN ile KALANTOR[İt.]

( ... İLE Gösterişi seven varlıklı kişi. )


-ZENGİN ile/değil/yerine VARLIKLI

( Yılmaz Özdil'in, Mustafa Koç yazısı için burayı tıklayınız... )


-ZENGİN değil/yerine/= VARSIL



-ZENGİNİN YÜRÜDÜĞÜ ile/ne yazık ki FAKİRİN YÜRÜDÜĞÜ

( Sindirebilmek için. İLE/NE YAZIK Kİ Bulmak için. )


-ZENGİNKEN, FAKİR DÜŞMEK ile/ve/||/<> ZÂLİMLER ARASINDA, ÂLİM OLMAK ile/ve/||/<> HATIRLIYKEN, İTİBARSIZLAŞMAK



-ZENGİNLİK ile BAŞARI



-ZENGİNLİK ile/ve/<> BEREKET



-ZENGİNLİK ile/ve/<>/değil/yerine BOLLUK



-ZERÎ' ile ZER'Î ile ZERİ'

( Araya giren, şefaat edici. İLE Arşınla ölçülen şey. İLE Çabuk, kolay olan. )


-ZERREDEKİ OKYANUS ile/ve/||/<> NOKTANIN SONSUZLUĞU



-ZEVK ile/>< ACI

( İkisi de inletir. )


-ZEVK ile/ve BİRLİK/TEVHİD



-ZEVK ile/ve HEYECAN



-ZEVK ile/ve/||/<>/>/< ŞEVK



-ZEVKİNDE/LİK ile/ve/değil/yerine/<> KENDİNDE/LİK



-ZEVKİNE ERMEK ile/ve/||/<>/< ZEVK VERMEK



-ZEYTİN-EKMEĞİ BİRLİKTE YEMEK ile ZEYTİN, ÜSTTE VE KÜRDAN SAPLI YEMEK

( "Gariban olursun." İLE "Havalı/üst sınıf vs. olursun." )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, olaylarla ilgilenir, farkındalık ise zihnin kendiyle ilgilenir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, her durumu ile kendini bilmelidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi içiyle dışıyla bilmedikçe, bağımlılıklar sizi terk etmeyeceklerdir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, iki halde bulunur; su gibi ve bal gibi. Su en ufak bir sallanışta titreşir, halbuki bal ne kadar karıştırılırsa karıştırılsın, hemen hareketsizliğe döner. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Yanılsamayı yaratan zihindir ve ondan kurtulan da zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin size yardım edeceğinden değil, fakat zihni iyi bilirseniz, onun sizi kısıtlamasından sakınabilirsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Başlangıçta önde gelenin zihin olması gerekir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin dili şekillendirir ve dil de zihne şekil verir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin bilgisi gerçek bilgi değildir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihne ait olan göreli olandır, onu bir "mutlak" haline getirmek hatadır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, arzudan azade ve rahat olmalıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Anlayan bir zihin, arzulardan ve korkulardan azâdedir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin yanlış anlar, yanlış anlama onun doğası gereğidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin anlayamaz, çünkü zihin kavramak, tutmak ve devam ettirmek üzere eğitilmiştir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Şimdiye kadar zihni bilen olarak kabul ettiniz, fakat öyle değildir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, sizi imgelerle ve düşüncelerle tıkamakta ve onlar bellekte yara izleri bırakmaktalar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin diye bir şey yoktur. Düşünceler vardır ve bunlardan bazıları yanlıştır. Yanlış olan düşünceleri terk edin, çünkü onlar sahtelerdir ve kendi hakkınızdaki görüşünüzü bulandırırlar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin kurduğunu, zihin yıkmalıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sakin bir zihin, doğru bir idrak için şarttır, ki bu da kendini-biliş için gereklidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, karanlık ya da çalkantılıyken, kaynak fark edilmez. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, sakin olduğu zaman gerçeği yansıtır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, telaş halinde olmadığı ve endişelerden uzak olduğu zaman sessizleşir ve sessizlik içinde, genelde kolay idrak edilemeyecek kadar süptil olan bazı şeylerin işitilebilmesi olanaklaşır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, görebilmek için açık ve sessiz olmalıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin yatıştırıldığında ve artık iç âlemi rahatsız etmediğinde, gövde yeni bir anlam kazanır ve onun değişimi hem gerekli hem olanaklı hale gelir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin tamamen hareketsiz olduğu zaman, erir, yalnızca gerçek kalır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi ya da gövdenizi değiştirebilirsiniz fakat değişmiş olan sürekli sizin dışınızda olan bir şeydir, kendiniz değil. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin ve gönül olgunluğu vazgeçilmez gerekliliktir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Durgun ya da huzursuz olan zihindir, siz değilsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Cildinizin dış tarafındaki dünya ile iç tarafındaki dünyayı birbirinden ayıran ve onları karşıt konumlara getiren sizin zihninizdir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Dünyayı projekte eden zihin onu kendi tarzında renklendirir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihni huzursuz eden arzular ve korkulardır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sürekli düşünmek, zihninizi yıpratır ve bozar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi durmadan çalıştırmayın. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, büyük bir işçidir ve dinlenmeye gereksinimi vardır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi toparlayıp güçlendirin, göreceksiniz ki düşünceleriniz ve duygularınız, sözleriniz ve eylemleriniz sizin iradeniz yönünde hizaya gireceklerdir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Onun istekleri sayısız ve sınırsızdır. Zihninizi büyük dikkatle, sebatla gözlemleyin, çünkü tutsaklığınız da özgürlüğünüzün anahtarı da onda yatar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Elbet ki gövdenizi ve zihninizi işletin, fakat onların sizi sınırlamalarına izin vermeyin. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Tüm gereksiniminiz sakin bir uyanıklığı koruyarak kendi gerçek doğanızı araştırmaktır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Tüm yapılması gereken, Öz ile özdeşliğinin farkına varılabilmesi için zihni arındırmaktır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Tüm gereksiniminiz sadece sakin bir zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninize, tarafsızlıkla bakın, bu onu sakinleştirmeye yeter. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, aşırı meşguliyetlerden uzak tutulduğu zaman sakinleşir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sessizlikten başka hiçbir belirli düşünce zihnin doğal hali olamaz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin ötesinde tüm farklılıklar biter. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin ötesindesiniz fakat zihninizle bilirsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihin, hazır olur olmaz güneş onun içinde parlar. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi yatıştırın ve arındırın, berraklaştırın, o zaman kendinizi gerçekte olduğunuz gibi göreceksiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihniniz sakinleştiğinde öteki herşey gereğince ve doğru biçimde gerçekleşecektir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kişinin kendi gerçek doğasına nüfuz etmesini engelleyen şey, zihnin zayıflığı, duygusuzluğu ve süptil olanı atlayıp sadece kaba olan üzerinde odaklanmasıdır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi durdurun ve sadece OLun! )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendinizi her şey ve her şeyden öte olarak bilmenize engel olan, belleğe dayanan zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendiniz olarak imgelediğiniz kişiyi, zihninizde algıladığınız dünyanın bir parçası olarak görün ve zihninize dışarıdan bakın, çünkü siz zihin değilsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendi zihninizi anlayın, böylece onun sizin üzerinizdeki bağlayıcılığı son bulacaktır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Öz varlığınız olmanız için zihnin ötesine geçmeniz, kendinizi bulmanız gerekir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihnin ötesine geçmek için sessiz ve sakin olmak zorundasınız. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizin aynasında imgeler görünür ve kaybolurlar. Ayna kalır. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihni, olması gereken yerde ve kendi işiyle meşgul tutarsanız, bu zihnin kurtuluşudur. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Yapmaya çalışacağımız şey, gerçek olanı anlamak için zihni uygun duruma getirmektir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Dünya, zihnin sadece yüzeyidir ve zihin sonsuzdur. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Düşünceler dediklerimiz, zihnin yüzeyindeki dalgacıklardır ancak. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Her şeyin sizin zihninizde olduğunu, sizin zihinden öte olduğunuzu ve gerçekten yalnız başınıza olduğunuzu ne zaman idrak ederseniz, işte o zaman her şey sizsiniz. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bağımsız, yaratılmamış, ebedi ve değişmez ama yeni ve taze olan, zihnin ötesidir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Resim, ressamın zihninde ve resmin içinde; resim, ressamın zihnindeki resmin içindeki ressamın zihninde! )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Zihninizi düzene koyun, doğrultun, herşey düzelecektir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kendinizi bilmeyi engelleyen yalnızca zihindir. )


-ZİHİN ile/ve/<> FARKINDALIK

( Mind is interested in what happens, while awareness is interested in the mind itself.
The mind must know itself in every mood.
What is of the mind is relative, it is a mistake to make it into an absolute.
The mind exists in two states: as water and as honey. The water vibrates at the least disturbance, while the honey, however disturbed, returns quickly to immobility.
It is the mind that creates illusion and it is the mind that gets free of it.
Not that the mind will help you, but by knowing your mind you may avoid your mind disabling you.
The mind cannot understand, for the mind is trained for grasping and holding.
For it is the mind that is primary in the beginning.
The mind shapes the language and the language shapes the mind.
To keep the mind in its own place and on its own work is the liberation of the mind.
There is no such thing as mind. There are ideas and some of them are wrong. Abandon the wrong ideas, for they are false and obstruct your vision of yourself.
When the mind is dark or turbulent, the source is not perceived.
What the mind has done the mind must undo.
The mind misunderstands, misunderstanding is its very nature.
All else will happen rightly, once your mind is quiet.
Ripeness of heart and mind is indispensable.
You took the mind for the knower, but it is just not so.
The mind clogs you up with images and ideas, which leave scars in memory.
It is the mind that is dull or restless, not you.
It is your mind that has separated the world outside your skin from the world inside and put them in opposition.
The mind that projects the world, colours it its own way.
It is desires and fears that make the mind restless.
Constant thinking makes the mind decay.
Do not keep your mind busy all the time.
Mind is the great worker and it needs rest.
Collect and strengthen your mind and you will find that your thoughts and feelings, words and actions will align themselves in the direction of your will.
You may change your mind or your body, but it is always something external to you that has changed, not yourself.
It's appetites are numberless and limitless. Watch your mind with great diligence, for there lies your bondage and also the key to freedom.
When you are not in a hurry and the mind is free from anxieties, it becomes quiet and in the silence something may be heard which is ordinarily too fine and subtle for perception.
The mind must be open and quiet to see.
When the mind has been put to rest and disturbs no longer the inner space (chidakash), the body acquires a new meaning and its transformation becomes both necessary and possible.
All you need is to keep quietly alert, enquiring into the real nature of yourself.
When it is motionless through and through, it dissolves and only reality remains.
A quiet mind is all you need.
Look at your mind dispassionately; this is enough to calm it.
When the mind is kept away from its preoccupations, it becomes quiet.
You are beyond the mind, but you know with your mind.
As soon as the mind is ready, the sun shines in it.
Calm and clarify your mind and you will know yourself as you are.
Understand your own mind and its hold on you will snap.
To go beyond the mind, you must be silent and quiet.
What prevents the insight into one's true nature is the weakness and obtuseness of the mind and its tendency to skip the subtle and focus on the gross only.
Stop your mind - and just be.
What prevents you from knowing yourself as all and beyond all, is the mind based on memory.
Just see the person you imagine yourself to be as a part of the world you perceive within your mind and look at the mind from the outside, for you are not the mind.
To be what you are, you must go beyond the mind, into your own being.
What we are trying to do here is to bring our minds into the right state for understanding what is real.
The world is but the surface of the mind and the mind is infinite.
What we call thoughts are just ripples in the mind.
What is independent, uncreated, timeless and changeless, and yet ever new and fresh, is beyond the mind.
The picture is in the mind of the painter and the painter is in the picture, which is in the mind of the painter who is in the picture!
It is your mind's attitude that determines what he is to you. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Eril. VE/||/<> Dişil. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Dışa açıktır. VE/||/<> Herkese ve her zaman açılmaz/açılmamalıdır. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Karanlık, dipsiz uçurumu yaratır. VE/||/<> Tüm sınırları aşıp geçer. )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( "Olmaz"ından öte olmaz, zihninden öte konmazın yok! )


-ZİHİN ve/||/<> KALP/GÖNÜL

( Kendimizi yönetmek üzere... VE/||/<> Başkalarını yönetmek üzere... )


-ZİHİN ile/ve/||/<> PARAŞÜT

( Zihin, paraşüt gibidir. Açık değilse işe yaramaz. )


-ZİHİNSEL ENGELLİ/LİK ile/ve DÜŞÜNME ENGELLİ/LİK

( Hastalık/ta. İLE/VE Olumsuz alışkanlık/ta. )


-ZİHİNSEL ENGELLİ/LİK ile/ve DÜŞÜNME ENGELLİ/LİK

( Bazı bireylerde. İLE/VE Toplum(lar)da. )


-ZİHNİ ve GÖNLÜ:
DAR OLAN ile/değil/yerine/>< ZENGİN OLAN

( Dünyayı da sunsan, "Daha yok mu?" der. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kuru ekmek de versen, şükreder. :) )


-ZİHNİ ve GÖNLÜ:
DAR OLAN ile/değil/yerine/>< ZENGİN OLAN

( Yüzünü asar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüzü güler. :) )


-ZİHNİN VE YAŞAMIN:
ARINARAK DÖNÜŞMESİ ile/ve/||/<> DÖNÜŞEREK ARINMASI



-ZİHNİN: "KÖLESİ OLMAK" değil/yerine/>< USTASI OLMAK



-ZİHNİN/AKLIN, ONA ...:
KAYMASI/KAYAR ile/ve/||/<>/> KAÇMASI/KAÇAR



-ZİHNİYET ile/ve/<> NİYET



-ZİNDE/LİK[Fars.] değil/yerine/= DİNGİN/LİK, DİNÇ/LİK



-ZIRVA ile ZIRVA[Fars. < ZİRE-BÂ] ile/değil/yerine/>< ZİRVE/DORUK

( Zirvelerin, zırvalar ile işi olmaz. )


-ZIRVA ile ZIRVA[Fars. < ZİRE-BÂ] ile/değil/yerine/>< ZİRVE/DORUK

( Saçma, saçma sapan, boş, anlamsız söz. İLE Nohut ve çeşitli meyveler yapılan bir tür yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dağın/tepenin en üst noktası. | Bir işte ulaşılan en üst aşama. )


-ZIRVALAMAK ile SAÇMALAMAK



-ZITLARIN BİRLİĞİ ile PARADOKSLARIN BİRLİĞİ



-ZİYÂRET[Ar.] ile/ve/||/<>/> ZİYÂFET[Ar.]



-ZORLA GÜZELLİK OLMAZ değil ZORLAMAYLA/ZORLAYARAK, GÜZELLİK OLMAZ



-ZORLUKLAR KARŞISINDA:
"PES ETMEK" ile/değil/yerine/>< OLGUNLAŞMAK



-ZORLUKLARA/SIKINTILARA:
KATLANMAK ile/ve/||/<> AYAK UYDURMAK



-ZORLUKLARI:
"ÜSTLENMEK" ile/ve/değil "GÖĞÜSLEMEK"



-ZORUNLU/LUK / ZARÛRÎ ile/değil/yerine/=/< KAÇINILMAZ/LIK



-ZORUNLU ile/değil/yerine/>< GÖNÜLLÜ



-ZORUNLULUK AHLÂKI ile/ve VAROLMA AHLÂKI



-ZORUNLULUK ve/||/<>/> GÜZELLİK

( Bazı/çoğu zorluk ve/ya da zorunluluklar, bazı/bazen güzelliklere yönelebilir ve/ya da dönüşebilirler. )


-ZORUNLULUK ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> ÜMİT

( En güçlü. [Çünkü, her şeye boyun eğdirir.] İLE/VE/||/<> En bilge. [Çünkü, her şeyi öğretir.] İLE/VE/||/<> En yaygın. [Çünkü, hiçbir şeyi olmayan bir kişide bile vardır.] )


-ZÜBÜK ve/||/<> PIRT

( )


-ZÜLCENAHEYN:
İLİM ve/ HİKMET ve/ AŞK ve/ MUHABBET



-ZÜLL[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, HORLUK, HAKİRLİK, ZİLLET



-ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


-ZULÜM[Ar.] ile SİTEM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Zulüm, haksızlık. | Eziyet. | Çıkışma. )


-ZULÜM/ZÂLİM ile ADÂLETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI

( ADALETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI )


-ZULÜM ile KAHR

( Dışarıdan. İLE İçeriden. )


-ZUNÛN ile/ve/||/<> ŞUKÛK ile/ve/||/<> SÜKÛN ile/ve/||/<> SÜKÛT

( Bilgide[malûmâtta]. İLE/VE/||/<> Uygulanan bilgide[marifette]. İLE/VE/||/<> (B)ilimde. İLE/VE/||/<> Bilgelikte[irfânda]. )

 

 

 

 



 




SÖZLER

 

 

 

 

 



 

 

YAZILAR



 

GÖZLER, YALAN SÖYLEMEZ!

Arabası uçuruma yuvarlanmış ve sürücünün cesedi ancak birkaç hafta sonra Ağustos ayında tesadüfen bir köylü tarafından çürümüş halde bulunabilmiş.

Ölüm nedeninin trafik kazası olduğu biliniyor fakat kazanın alkolün ya da başka bir maddenin etkisi altında meydana gelip gelmediğini saptayabilmek için otopside alınan kanda 0.80 promil gram alkol bulunmuş.
Göziçi sıvısında ise alkol bulunmadığı ayrıca uyutucu ve uyuşturucu bir madde bulunmadığı rapor edilmiş.

Cesedin çürümeye başlaması ile ortamda bulunan bakteri ve mayaların etkisi ile kan şekeri tüketilirken alkol üretilir. Ağustos sıcağında çürümenin daha hızlı olması nedeniyle kanda 1.50 promil grama kadar alkol oluşabilir.

Göziçi sıvısı anatomik özelliği nedeniyle yalıtılmış bir yapıya sahiptir ve alkol yapan bakterilerin içeriye girmesine izin vermez.

Göziçi sıvısında alkol ölçümünün önemini bilen bir uzman, gözünde alkol saptanmayan sürücünün, kanında bulunan alkolün cesedin çürümesine bağlı olarak meydana geldiğini dolayısıyla kazayı alkolün etkisi altında yapmadığını rapor eder.

Ölümden sonra bile,
Gözler, yalan söylemez!

 

 

 







 



 

BENİM!

Uzun boylu, ay yüzlü bir kız vardı kasabanın birinde. Onun sevgisiyle herkes yolunu yitirmişti. İşi gücü dilberlikti, bez yıkarken saçlarını çözer, eteğini beline toplar, âşıklarının gönüllerine ateş çalardı.

Kemâle ermiş, yaşını başını almış bir adam da âşık oldu ona ve tez vakitte kemâlini yitirdi, tecrübeli aklı deliliğe yaklaştı, yüzünün aşkıyla beli iki kat olup gönlü belâ zinciriyle bir girdapta kaldı. Sonunda dayanamadı, kendini ona vakfetti, her işi onun için, herşeyi onun adına yapmaya başladı. Ücretle iş yapsa kazancını ona sunar, eline altın geçse gider o gümüş gövdeliye verirdi. Bir gün genç kız kendisine dedi ki:

- Yanışın her an biraz daha artmada ama aşkta masraf ziyâde gerek, sendeki sermaye yalnızca âşk olursa mutfak boş kalır, daha fazlaya gücün yetmezse geç bu sevdadan, davul dengi dengine demişler...

- Sevgili, dedi âşık, gövdemde bir avuç ilikten, bir parça deriden başka bir şey kalmadı yolunda harcayacak. Bari beni sat da elde ettiğinle bir müddet daha hoş ol.

- Genç kız âşığını derhal Mısır'a götürdü, orada bir kürsü kurmuşlar, âdet etmişler, satıcı kürsüye oturur, kölesi ayakta durup müşteri beklerdi. Bir müddet beklediler. Adam hiç üzüntü göstermiyor, hiç boynunu bükmüyor, hatta müşteri çıktığı vakit baş gösterecek ayrılığı da aklına getirmiyordu. Bir adam gelip genç kıza sordu:

- Şu ayakta bekleyen ihtiyar senin kulun mu?
- Evet, benim kulumdur!...

O sırada ihtiyar bayılıp düştü. Adam pazarlık ile onu satın aldı ve kendine geldiğinde şehrin dışında bir mezarlığa götürdü. Meğer o adamın babası ölmüş, o da babasının ruhu için bir köle azâd etmeyi ahdetmiş, ihtiyarı satın alması bundanmış. Mezarın başında zavallı ihtiyarı azâd edip cebini de altınla doldurduktan sonra gönlünü şâd etmek için dedi ki:

- Diliyorsan ey ihtiyar, Mısır'da kal, malın eksilmez, seni gözetirim. Dilersen de var git, çünkü artık hürsün, kendi kendinin sultanısın.

İhtiyar teşekkür ederek genç kızın ardınca koşup yetişti ve altınları avucuna sayıp gönlünü alana yine gönlünü teslim etti. Dünyayı onun yüzünde apaydın görüyordu ve dedi ki:

- A sevgili! Şu gönül, senin için satılmaktan aldığı lezzeti bugüne dek hiçbir şeyden almadı. Hele "benim kulumdur" dediğin andaki saadetim, sanmam ki başka bir kimsede olsun!

Haydi yine beni pazara götürüp sat ki,
tekrar "Benim!" dediğini duyayım!

 

 


 

   

 

Bu sayfa 01 Ocak 2020 itibariyle 66 kez incelenmiş/okunmuştur.  

 

 

FaRkLaR Kılavuzu Facebook Grubu             FaRkLaR Kılavuzu Twitter Sayfası
grubumuza da katılabilirsiniz...             'dan da takip edebilirsiniz...
 

6D Bilgi Hizmetleri vs. | www.6Dtr.com       FaRkLaR Kılavuzu       GösterGe Bilişim ve İnternet Hizmetleri

Yenilikler ve Duyurular | Desteğiniz Lüt(û)fen!!!