Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

MATEMATİK'te

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)




Bugün[ 29 Mart 2024 ]
itibariyle 1162 başlık/FaRk ile birlikte,
1453 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(2/3)


- 1/7 = 0,8,34,17,8,34,17,...

( ... = Asal sayılar. )


- 1 ve/>/değil 3

( Kavram. VE/>/değil Sayı. )


- 180 DERECE:
ÜÇGENİN ile/ve/değil/||/<>/< YARIM DAİRENİN


- 2 ile 3

( [yazılışı] Üç harfli. İLE İki harfli. )


- 4 ile/ve/||/<> 9

( Köklü sayının ilki. İLE/VE/||/<> Köklü tek sayının ilki. )


- 60 TABANLI SAYIDA:
DEĞER ve/= ŞEKİL/LER

( )


- 69 ile 69 ile 69 ile 69

( Rakam/sayı. İLE Yengeç burcu. İLE Oral. İLE ... )


- 9 TÜR TABLOLARI


- A = B ile/ve/||/<> A > B ile/ve/||/<> A < B
OLMAZSA, MATEMATİĞİN OLANAKSIZLIĞI


- ABAKÜS[Fr.] değil/yerine/= SAYIBONCUĞU (ÇÖRKÜ)


- ABBE KIRILMA ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE KURAMI ve/||/<> ABBE ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE PRİZMASI ve/||/<> ABBE SAYISI ve/||/<> ABBE YOĞUNLAŞTIRICISI

( Sıvıların kırılma indisini ölçmek için kullanılan kırılmaölçer. VE/||/<> Gerçek bir görüntü elde edilecek bir mercek, cismin tüm kırınım saçaklarını geçirecek kadar büyük olmalıdır. VE/||/<>Bir teleskobun çözme gücü için açısal ayrılma λ/d'den küçük olmamalıdır. Burada λ gelen ışığın dalga boyu, d; objektifin yarıçapıdır. VE/||/<> Dik görüntü elde etmek için kullanılan, iki çift dik açılı prizmadan oluşan ve dört yansıma yapan düzen. VE/||/<> Dağıtıcı gücün tersi. VE/||/<> İyi bir ışık toplama özelliğine sahip, sayısal açıklığı 1.25 olan ve mikroskopide yaygın olarak kullanılan, basit iki mercekten oluşan düzenek. )


- AÇI ile/ve/<> YÖN

( Geometride. İLE/VE/<> Mekânda. )

( image

Yön Bulma:

Bir çubuk ve gölgesini kullanarak Kuzey'i bulabiliriz.

1- Bir çubuğu toprak zemine dik bir biçimde yerleştirip ve gölgesinin ucuna bir taş yerleştiriyoruz.

2- 20 dakika sonra gölgenin ucuna tekrar taş bırakıyoruz. [İlk bıraktığımız taş, W(Batı); son bıraktığımız taş, E(Doğu) yönündedir.]

3- Sol ayağımızı W(Batı), sağ ayağımızı E(Doğu) taşının yanına yerleştiriyoruz. Böylelikle Kuzey'e bakıyor olacağız.

[Bu yöntem, iki yarım kürede de kullanılabilir. Tek fark, Kuzey yarım küredeysek sırtımız, güney yarım küredeysek yüzümüz Güneşe dönüktür.] )

( ZÂVİYE ile/ve/<> CÂNİB[< CENB], CİHET )

( ANGLE vs./and/<> DIRECTION )


- AÇIORTAY ile KENARORTAY

( Bir açısal bölgeyi, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru. İLE Bir üçgende, her tepeden karşı kenarın ortasına indirilen doğru parçası. | Bir dikdörtgenin, karşılıklı iki kenar ortasını birleştiren doğru parçası. )


- AD(İSİM):
VAROLANLARA VERİLİŞİNE GÖRE ile/ve/<> VAROLANLARIN SAYISINA GÖRE

( Özel ad. | Tür adı. İLE/VE/<> Tekil ad. | Çoğul ad. )


- ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


- ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( Toplumla olan ilişkide. İLE/VE/||/=/<>/< Kişide. )

( İçte. İLE/VE/||/=/<>/< Dışta. )

( JUSTICE vs./and/||/=/<>/< BALANCE )


- ADÂLET ve/||/<> KARE

( 2+2=4 VE/||/<> İki üçgen alanın biraradalığı. )


- ADÂLET ve/=/<> ÖLÇÜ/LÜLÜK

( Her konuda/hususta, itidâli ihtiyâr et! )

( JUSTICE and/=/<> MODERATION )


- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN

( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
%100 )

( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
KESİN(LİK) )

( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )

( image )

( image )

( )

( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )

( DEFINETLY NOT[%0]
ALMOST NEVER[%10]~DOUBTFULLY[%20]~IMPROBABLY[%30]~UNLIKELY[%40]~
MAYBE[%50]~
PERHAPS[%60]~PROBABLY[%70]~LIKELY[%80]~ALMOST CERTAINLY[%90]~
DEFINITELY[%100] )


- ADET ile SAYI


- AFALAMAK değil AFALLAMAK


- AFİNİTE[Fr.] değil/yerine/= İLGİ, BAĞ | DÜZLEMDE NOKTASAL DÖNÜŞÜM BİÇİMİ[MATEMATİK]


- AFİRMASYON[Fr.] değil/yerine/= KESİNLEME


- AGLÜTİNASYON değil/yerine/= KÜMELEŞİM


- AHLÂK ve/<>/> GÜZELLİK


- AHLÂKIN GÜZELLEŞMESİ ile/ve/<> RIZKIN GENİŞLEMESİ


- AKIL:
(KENDİ/BAĞIMSIZ) "YÜRÜYEN" değil YÜRÜTÜLEN


- AKSİNE/BİL-AKİS[Ar.] değil/yerine/= TERSİNE


- AKUSTİKÇİLER ile MATEMATİKÇİLER

( Gizi savunanlar. İLE Açıklığı savunanlar. )


- ALÇALMA/SI ile/değil AZALMA/SI


- ALGORİTMA/ALGORITHM[İng.] değil/yerine/= AKIŞ BASAMAKLARI


- ALİDAT/MASTARA[Ar.] ile MASTAR/MISTAR[Ar.]

( Açı cetveli. İLE Eylemlik. | Sıvacıların ve duvarcıların, cetvel gibi kullandıkları, ensiz, uzun ve düz tahta. )


- ALTI[6] ile ARTI[+]


- ALTI ile ALTI

( Rakam. İLE Bir nesnenin tabanı. )


- ALTIGEN ile/ve/<> DAİRE


- ALTIN ORAN ile/ve/||/<> [LUDOLPH]Pİ SAYISI

( 1.6180339887 ile/ve/||/<> 3.14...~ )


- ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( 1.6180339887 [φ = (1 + √5) / 2 = 1.6180339887498...] ve/<> 0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987 ... [son iki sayının toplamı alınarak devam edilir] )

( Dizideki ardışık iki sayının oranı, sayılar büyüdükçe Altın Oran'a yaklaşır. )

( MİMARLIK ÜZERİNE ON KİTAP - VITRUVIUS[Marcus Vitruvius Pollio, M.Ö. 80 ile 15] )

( Altin_Oran.mp4 [1] | Altin_Oran2.mp4 [2] )

( )

( Wikipedia'da... http://tr.wikipedia.org/wiki/Altin_oran )

( Okuduğunuz Herşeye İnanmayın: Salyangoz Kabukları ve Fibonacci Sayıları

Kişiler, mucizelere inanmak ister. Yaşamın tamamının mucizelerle dolu olmasını isterler. Her şeyin birbirine kusursuz bir biçimde oturmasını, olaylar, olgular ve sistemlerde hiçbir pürüz olmamasını isterler. Bu, insan türünün beyin yapısı ve çalışma ilkeleri düşünüldüğünde anlaşılırdır. Fakat yine de tanıdığımız en karmaşık yapı olan beynimizin, bu kadar basit hatalara düşebildiği gerçeğini göz önünde bulundurarak, etrafımızı incelerken çok daha dikkatli ve gerçekçi olmamız gerekmektedir. Burada, yardımımıza bilimsel yöntem ve analiz metotları koşmaktadır. Çünkü kişiler, kendilerini kandırmaya açıktır. Duygularına hemencecik yenik düşerler, bu bakımdan zaafları vardır. Söylediğimiz gibi, her şeyin büyüleyici, her şeyin sıradışı, her şeyin olağanüstü, her şeyin masalsı olmasını isteriz. Ancak doğa kusurludur. Bu kusurları görmemezlikten gelerek bilim üretemeyiz. Çünkü kusurlara bakarak, hataları anlayarak, eksiklikleri fark ederek sistemlerin nasıl çalıştığını, nasıl çalışmaları gerektiğini, neden kusursuz olamayacaklarını anlarız. Hatta bu sayede onları geliştiririz, doğadakilerden daha başarılı sistemler üretebiliriz.

HP, Apple, Netscape Communications gibi birçok büyük teknoloji firmasında yazılım mühendisi olarak görev almış olan, aynı zamanda astronomi, biyoloji, matematik gibi alanlarda araştırmalar yürüten, teknoloji ve bilim yazarlığı yapan, bilimin yayılması için konuşmalara katılan Akkana Peck, deniz kabuklarının matematiği ile ilgili bir araştırma yazısı üzerinde çalışırken ilginç bir gerçekle karşılaşmış. Hikayeyi bilirsiniz: doğada kusursuz bir matematik olduğu, ayçiçeklerinden salyangoz kabuklarına, kol uzunluğumuzdan çeşitli kentlerin bulunduğu coğrafi lokasyonlara kadar her şeyin "özel bir matematik" dahilinde olduğu iddia edilir. Hatta kimi zaman üniversitelerin animasyon birimleri ve grafikerleri bile bunu öyle bir göstermektelerdir ki, sanki doğada hakikaten tüm canlıların uyduğu bir matematiksel/geometrik düzen varmış gibi bir algı yaratılır. Kolumuzun toplam uzunluğunun dirseğimizden parmak ucuna kadar olan uzunluğa oranının "altın oran"a uymak zorunda olduğunu sanarız. Deniz kabuklarının ve deniz minarelerinin gerçekten de Fibonacci sayılarına mükemmel biçimde uyduğunu sanar, ayçiçeği tohumlarının kusursuz bir matematiği takip ettiğine inanırız. Bunların hepsi koca bir hatadır. Akkana Peck bu gerçekle yüzleşmesini şöyle anlatıyor:

"Bir arkadaşımın üniversitedeki matematik dersine Fibonacci sayılarıyla ilgili bilgi vermek üzere davet edilmiştim. Daha lisedeyken Fibonacci sayıları üzerine araştırmalar yapmaya başlamıştım ve onların büyüyen bir şehrin güç istasyonlarını planlamada nasıl kullanıldığını incelemiştim. Tüm bunları o derste anlatacaktım, dolayısıyla araştırmalarımda bulduğum tüm görselleri bulmaya ihtiyacım vardı. Bilirsiniz, çam kozalaklarındaki, çiçeklerin yapraklarındaki, ağaçlardaki dallanmalardaki matematiksel oranları, Altın Oran'ı, Fibonacci/Altın Spiralini, vb. doğadaki matematiği gösteren görsellere ihtiyacım vardı. Örneğin bir Nautilus kabuğunun nasıl harika bir biçimde Fibonacci sayılarına uyduğunu göstermeyi istiyordum.

Çam kozalaklarını topladım, bazı fotoğraflar çektim, slaytlar hazırladım ve iş, altın orana uyan spiralleri göstermeye geldi. Ufak bir GIMP metni hazırlayarak bilgisayarımın otomatik olarak Fibonacci spiralini oluşturmasını sağladım. Sonrasında, bir odacıklı Nautilus fotoğrafı aramaya başladım. Amacım, bu spirale ne kadar kusursuz biçimde uyduğunu göstermekti. Sonunda Wikipedia'dan harika bir örnek buldum. GIMP içerisine yapıştırdım ve üzerine altın spirali çizdim. Sonrasında ise birbirine uydurmak üzere boyutlarla oynamaya başladım. İmkansızdı. Hiçbir biçimde spiral, kabuğun şekline uymuyordu!

Ne kadar çabalarsam çabalayayım, hiçbir biçimde kabuk ile spirali uyduramadım. Ben de Google Images'ı kullanarak daha fazla kabuk fotoğrafı bulmaya çalıştım. Bulduğum hiçbir kabuk spirale uymuyordu! Hatta Fibonacci sarmalına yaklaşamıyordum bile!"

Akkana Peck, bu konuda yalnız değildir. Başlangıçta sözünü ettiğimiz düşünceler, halk arasına o kadar yerleşmiştir ki, bizim matematiğimizden doğan bazı oranların doğada halikulade bir biçimde olması gerektiğini sanarız. Evet, bu oranlar kabaca doğadaki organizmaların yapılarında rastlanabilir. Aslında bunda şaşılacak bir şey yoktur. Örneğin Fibonacci sayıları dediğiniz sayılar, kademeli olarak bir önceki toplama eklenerek artan sayılardır. Bir deniz minaresi kabuğu da, bir önceki zaman diliminde üretilen kabuk miktarının üzerine konarak arttığı için, elbette, ister istemez Fibonacci sayıları dediğimiz sayıya uyacaktır. Bir ayçiçeğinin tohumları, merkezden başlayıp etrafa yayılır. Altın spiral de, belirli bir merkezden başlayıp etrafa yayılan çizgilerden elde edilir. Dolayısıyla ikisinin birbirine uyması kaçınılmazdır. Bizler bu oranları tanımlarız. Bu oranlar, gökten inmezler. Eğer doğada, bu oranları tanımladığımız temele uyan bazı sistemler varsa, o sistemlerin sonucunda yine bu oranları görmemiz son derece anlaşılırdır. Hatta bu, kaçınılmaz bir sonuçtur.

Daha açık bir örneği şöyle verebiliriz: tüm sayı sistemleri etrafımızda kendini tekrar eden objeleri kategorize ederek gelişmiştir. 1, 2, 3 gibi sayılar, aslında kategorizasyon amacı taşır. Tek olan bir olguya "1" deriz. Kendini tekrar ediyorsa, bu sayıyı arttırırız. Sayılar böyle oluşmuştur. Tüm matematik, bunun üzerine inşa edilmiştir. Dolayısıyla matematiği, doğadaki sistemleri tanımlamak için, doğadaki sistemlere bakarak geliştirdik. Örneğin matematikteki "türev" denen işlem, "değişim miktarını" verir. Dolayısıyla etrafımızda düzenli olarak değişen şeylere bakıp, türev hesabına uymalarına şaşıramayız. Ancak nedense bu matematiksel unsurların adı "altın oran" ya da "Fibonacci sayıları" gibi daha havalı isimler olunca, sanki özel bir anlamları varmış zannedilir. Halbuki tıpkı türev, integral, vb. matematiksel hesaplamalar gibi, bu oranlar da doğaya bakarak inşa ettiğimiz sistemlerin ürünüdür. Doğadaki sistemlerde bu matematiksel izleri görmemizde şaşılacak bir taraf yoktur.

Ancak sorun bu da değildir. Sorun, doğada bu oranlara uyduğu iddia edilen birçok sistemin, daha fazla sayıda veriyle gözden geçirildiğinde, bu oranlara hiç de uymadığını görmemizdir. Örneğin spesifik bir kişinin omuz-kol uzunluğunu, dirsek-kol uzunluğuna böldüğünüzde 1.618'e çok yakın bir sayı elde edebilirsiniz belki, ki bu "altın oran" olarak bilinir. Ancak 100 kişinin kolunu ölçtüğünüzde, bu orandan ciddi anlamda sapma olduğunu görürsünüz. Belki ortalamaları gene altın orana yakın olacaktır; ki bu son derece anlaşılırdır, çünkü bu oranların doğa yasalarının tanımından kaynaklandığı düşünülmektedir. Örneğin kütleçekiminin bir cismin yerden yüksekliğine etkisinin, ağırlıkla sınırlandırılmış olmasından ötürü birçok uzunluğun altın orana uymak zorunda olduğu düşünülmektedir ve bu konuda araştırmalar sürmektedir. Altın oran, sonradan keşfedilen bir özellik değildir. Doğada var olan oranlardan çıkarılan bir özelliktir. Eğer ki etrafımızda altın orana uyan obje sayısı gerçekten çok fazlaysa, beynimizin de bu oranı daha hoş görecek biçimde evrimleşmesi kaçınılmaz bir sonuçtur.

Science News'te yayınlanan bir makalede deniz kabuklarının spiralleri ele alınmıştır. 1999 yılında emekli matematikçi Clement Falbo San Francisco'da bulunan Kaliforniya Bilim Akademisi'nde bir dizi Nautilus kabuğunun ölçümünü yaptı. Bulguları ilginçti: evet, kabuklar altın spiral gibi logaritmik bir seriyi takip ediyordu. Ancak kabukların oranı 1.24 ila 1.43 arasında değişiyordu. Ortalama oranları ise 1.33'e 1'di! Bu, 1.618 civarında olması beklenen altın orana yakın bile değildi!

Sonradan, 2002 yılında aynı sorunu John Sharp da fark etti. Ancak matematikçilerin bu bulgularına rağmen halk arasında halen bu oranların canlıların yapısını %100 yönettiği ve bu canlıların gövdelerinin bu oranlara %100 uyduğu gibi saplantılı bir sanrı bulunmaktadır. Sharp şöyle söylüyor:

"Bu yanlış iddiayla ilgili en ilgi çekici olan şey, ne kadar yaygın olduğudur. Hatta bu konuları daha iyi bilmeleri gereken matematikçiler bile bu hataya düşmektelerdir. İşte bu, neden geometrinin daha geniş olarak ve sıradan olmayan bir biçimde öğretilmesi gerektiğini göstermektedir. Sadece geometri de değil, şekiller ve oranların görsel estetiği de düzgün öğretilmelidir."

Burada son olarak şu sorun doğmaktadır: bir sayı, bir diğerine ne kadar yakın olursa, tamamen uyduğu söylenilebilir? Yukarıdaki sayılar arasındaki fark matematiksel olarak barizdir. Dolayısıyla 1.33 sayısını gidip de "1.618'e çok yakın, dolayısıyla bu canlılar altın orana uyuyor." dememiz olanaklı değildir. Daha önce de söylediğimiz gibi, spirallerin büyüme tipinden ötürü buna benzer bir orana uyması kaçınılmazdır. Eğer doğadaki bir sistemin, belirli bir orana uyduğunu iddia edeceksek, ondalık basamağından sonraki en az 2-3 adet değerin o orana birebir uymasını bekleriz. Örneğin pi sayısını kullanırken 3.14 olarak almak yeterlidir. Daha fazlası hesaba dikkate değer bir katkı sağlamaz (ancak dahasını eklerseniz hesabınızın isabetliliği artar). Daha azı ise kabul edilmez, çünkü çok yüksek hata payı demektir. Benzer biçimde, Dünya'nın yerçekim ivmesini 9.81 almak kabul edilebilirdir; ancak 10'a yuvarlamak ilkokul düzeyinde bir hesap yapılmıyorsa kabul edilemez. Benzer biçimde, bir sistemin altın orana uyduğu iddia ediliyorsa, o sistemden aldığınız oran en azından 1.62 civarında olmaldır ki genelde doğrudan 1.618'e uyması beklenir. Ancak 1.3 gibi bir sayının 1.618'e yakın olduğunu, dolayısıyla sistemin "altın orana kusursuz biçimde uyduğunu" söylemek akıl, bilim ve gerçek dışıdır. )

( ... VE/<> Fn = Fn-1 + Fn-2 )

( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and/<> FIBONACCI NUMBERS/SERIAL )


- ALTIN ORAN ve/||/<>/> TEKRARLAYAN ALTIN ORAN


- ALTIN ORAN ve YAŞAMSALLIK

( GOLDEN PROPORTION/RATIO/MEAN/SECTION and VITALITY )


- AMAÇ ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA/KEMÂL


- AMAL-İ ERBAA[Ar.] değil/yerine/= DÖRT İŞLEM


- ANADOLU HİSARI(GÜZELCEHİSAR/YENİCEHİSAR) ile/ve ANADOLU HİSARI

( Kale. [65 x 80 m.lik bir alanı kaplar. Duvarları 2.5 m. kalınlığındadır. 3 kulelidir.] İLE/VE Semt. [Adını bu kaleden almıştır] )


- ANAGRAM ve/||/<> FAKTORİYEL[!]

( )


- ANGLE vs. DIRECTION


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )

( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )

( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )

( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )

( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )

( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )

( )

( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )

( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )

( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )

( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )

( )

( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )

( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )

( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( INTELLIGENCE vs./and/but/||/<>/< REASON/RATIO
REASON/RATIO instead of INTELLIGENCE )

( [nicht] INTELLIGENZ mit/und/||/<>/< VERNUNFT )


- ANLAMA ile/ve/=/||/<>/> SOYUTLAYABİLME


- ANLAMANIN:
SESİ ile/ve KURALLARI

( Hmmm.[içinden ve/ya da sesli!] İLE/VE 1. Nötr olmak. | 2. Nitelikli soru sormak. )


- APOTEM[Yun.] değil/yerine/= YARI ÇAP


- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT


- ARDIŞIK/LIK ile/ve/||/<> ÖNSEL/LİK


- ARDIŞIK/LIK ile/ve/||/<> ÖZDEŞ/LİK


- ARGÜMAN[İng. < ARGUMENT] değil/yerine/= (İKNA EDİCİ, YETERLİ/YETKİN) KANIT | SAV

( Denklem, eşitsizlik, gök nesnesinin hareketlerine ait bir öğenin bağlı bulunduğu değer. | Bir cetvelde, öteki bir sayıyı bulmak için yararlanılan sayı. | Kanıt, delil. )


- ARİTMETİK ORAN ve/||/<> GEOMETRİK ORAN


- ARİTMETİK[Yun.] ile/||/<> ARİTMİ[Fr.] ile/||/<> ARİTMİK[Fr.]

( Matematiğin sayısal özelliklerini ve işlemlerini konu edinen dalı, sayısal. İLE/||/<> Yürek atışlarındaki düzensizlik. İLE/||/<> Düzensiz kalp ya da nabız atışı. )


- ARİTMETİK/ASTRONOMİ ile/ve GEOMETRİ ile/ve ŞİİR ile/ve MÜZİK

( Zamanı hesap ettiğinizde Aritmetik, Astronomi; mekânı ölçmeye başladığınızda geometri; dili ölçmeye başladığınızda da şiir ortaya çıkar. Zaman ve dili beraber ölçtüğünüzde müzik ortaya çıkar. )


- ARİTMETİK ile/ve/değil CEBİR ile/ve/değil GEOMETRİ

( Zaman. İLE/VE/DEĞİL Zemin/mekân. )

( ... İLE/VE/DEĞİL Aksiyomatik olarak kurulan ilk ilim. )

( ... İLE/VE/DEĞİL Dengeyi/itidali simgeler. )

( Geometri, mekânın yorumudur. )


- ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]

( ... İLE/VE/||/<> Büyük çarpmaları, bölmeleri, kök ve kuvvet alışlarını yapabilmek için bulunan bir yol. Biri geometrik, öbürü aritmetik olarak kurulan iki sayı dizisinden, aritmetik olanın her sayısı, karşılaştığı geometrik sayının logaritmasıdır. [1=0 | 10=1 | 100=2 | 1000=3 | 10.000=4 vb.] )

( ... İLE/VE/||/<> Çok büyük ve çok küçük olan sayılarla yapılacak işlemlerde kullanılır.
[Uzay bilimlerinde, bileşik faiz ve koordinat hesaplamalarında, deprem ve ses şiddetinin hesaplamalarında, kimyada pH hesabında, matematiksel konumu belirli olan iki nokta arasındaki uzaklığın hesaplanmasında ve bakterilerin çoğalma hızının hesaplanmasında kullanılır.]
[İlk kez, John Napier tarafından kullanılmıştır.] )


- ARITMOS ile/ve MEGETHOS

( Adet. İLE/VE Mikdar. )

( Sayılar kuramı. İLE/VE Geometrik cebir. )

( Hermes/Hermetik. İLE/VE Phytagoras/Pisagor. )


- ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI

( Hepsinin aynı tipte ve çok yüzlü açılarının eşit olması gerekmediği halde, yüzlerinin hepsi de düzenli çokgenler olan 13 olası katıdan biri. İLE/VE/||/<> Yerçekim gücünün ağdalılık gücüne oranını veren, boyutsuz sayılar öbeğinden biri. İLE/VE/||/<> Bir sıvı içine daldırılmış olan bir cisim, batan bölümünün hacmi kadar sıvının ağırlığına eşit bir güçle yukarı doğru itilir. )


- ARŞIN ile ÇARŞI ARŞINI ile MİMAR/BİNA ARŞINI(ZİRA-I MİMARİ)/PARMAK ile YENİ ARŞIN

( El parmaklarının ucundan, omuza kadar olan, 0,75855 m.'ye eşit, eski bir uzunluk ölçüsü. [Önceleri, 60 parçaya bölünen arşın, 994 Hicri yılından sonra 24'e bölünmüştür.] İLE Eskiden, kumaş ölçmekte kullanılan, 8 urup ve 16 kerrap'a bölünen, 0,6858 m.'ye eşit arşın. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandığı, 75,774 cm.lik arşın. İLE Osmanlılar'da, 1869'da, metre karşılığı olarak kabul edilen arşın. )


- ARTIRMA ile/ve İLERLEME

( SAVING/ECONOMIZING vs./and PROGRESS )


- ARTMA ile/ve ÇOĞALMA


- ARTTIRMAK ile/değil ARTIRMAK


- ASAL SAYI ile/>< ASAL OLMAYAN SAYI/KARE SAYI

( Asal sayıların sadece iki böleni vardır.
[1 sayısı da 4, 9, 16, 25 gibi kare sayıdır.]
İLE/><
Herhangi bir kare sayıya x dersek,
x=b.b olacaktır. Buna göre x sayısının üç böleni vardır.
x/x=x~x/1=x~x/b=b,
[1 sayısı da kare sayısı olduğundan dolayı asal olmayan sayıdır.] )


- ASAL SAYILARDA:
MILLS ile/ve/||/<> WRIGHT

( )


- AŞAR'İ değil/yerine/= ONDALIK


- AŞAR/AŞARÎ[Ar.] değil/yerine/= ONDALIK

( Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi. | Ondalık. )


- ÂŞİKÂR ile/ve/||/<> BÂRİZ


- ASİMPTOT[Fr. < ASYMPTOTE] değil/yerine/= SONUŞMAZ


- AŞIRI DERECE yerine İLERİ DERECE


- ASTRONOMİ'DE:
GÖZLEMLERİN DÜZELTİLMESİ ile/ve İLKELERİN DÜZELTİLMESİ

( ... İLE/VE * Metafizik * Fizik * Matematik ile. )


- ATEŞ ÇİÇEĞİ[Lat. SALVIA SPLENDENS] ile ATLAS ÇİÇEĞİ ile ÇADIR ÇİÇEĞİ ile ÇUHA ÇİÇEĞİ ile GÜZELHATUN ÇİÇEĞİ HANIMELİ(HONEYSUCKLE) ile ITIR ÇİÇEĞİ ile İPEK ÇİÇEĞİ ile KAHKAHA ÇİÇEĞİ/GÜNDÜZ SEFASI ile KOHLERIA ÇİÇEĞİ ile KÜPE ÇİÇEĞİ ile LÂVANTA ÇİÇEĞİ ile MAHMUR ÇİÇEĞİ ile MUM ÇİÇEĞİ ile PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ile SALON ÇİÇEĞİ ile SARAY ÇİÇEĞİ ile TELGRAF ÇİÇEĞİ ile YAYLA ÇİÇEĞİ ile YILAN ÇİÇEĞİ ile YILDIZ ÇİÇEĞİ ile ÖLMEZ ÇİÇEK ile GELİNCİK ÇİÇEĞİ(POPPY)[Lat. FRITILLARIA IMPERIALIS]


- ATOM GRAM ile ATOM NUMARASI

( 1 mol atomun, gram cinsinden kütlesi. İLE Atomun, elektronlarının sayısı ya da çekirdekteki protonların sayısı. )


- ATOM ile/ve/||/<> TO KENON

( Bölünemeyen. İLE/VE/||/<> Boşluk. )

( Fiziksel. İLE/VE/||/<> Matematiksel. )


- AVAGADRO SAYISI ile AVAGADRO YASASI

( Bir moldeki molekül sayısı ve değeri, yaklaşık 6,02 10²3 olan bir sayı. İLE 0 °C sıcaklık ve 1 atmosfer basınçta herhangi bir gazın, bir molü 22,4 L hacim kapladığını ifade eden yasa. )


- AVERAJ[Fr./İng. < AVERAGE] değil/yerine/= ORTALAMA | SAYI FARKI


- AY ALTI (ÂLEM) ile/ve AY ÜSTÜ (ÂLEM)

( Fizik. İLE/VE Matematik. )

( Doğrusal hareket vardır. İLE Doğrusal hareket yoktur. )

( METAFİZİK - (ÖTESİ) MATEMATİK - (ÜSTÜ) FİZİK - (ALTI) )

( Klâsik kozmolojide, Ay feleğinin altında bulunan, dört unsurun, toprak, su, hava ve ateş, karışımından meydana gelen, madenler, bitkiler, hayvanlar ve insan ile metereoloji olgu ve olaylarının yer aldığı, çizgisel hareketin hakim olduğu, oluş ve bozuluş dünyası. İLE/VE Klasik kozmolojide, atlas feleği ile ay feleği arasında yer alan, esirden meydana gelmiş, dairesel hareketin hakim olduğu, mahiyetini kozmoloji, heyetini ise astronominin incelediği dünya. )


- AYAR SİMETRİSİ
ile/ve/||/<>
AYAR GRUBU
ile/ve/||/<>
KONFİGÜRASYON UZAYI
ile/ve/||/<>
DENKLİK SINIFI

( Bir kuramın fiziksel olmayan simetrilerine verilen addır. Bir kuramda bazı ayar dönüşümleri yapıyorsak ve gözlemlenebilen fiziksel nicelikler bundan etkilenmiyorsa deriz ki, kuram belirli bir ayar simetrisine sahiptir. [Newton'un klasik mekaniği, tüm evrenin ötelemeleri altında simetriktir. Evrendeki maddeyi bir metre yukarı (bunun yerine kendi favori yönünüzü de seçebilirsiniz) taşıdığımızda evren yine bildiğimiz evrendir. Hiçbir şey değişmemiştir. Bundan dolayı Newton mekaniğinin öteleme simetrisi vardır diyebiliriz.]

İLE/VE/||/<>

Ayar dönüşümlerinin oluşturduğu gruptur. Bunun için ayar dönüşümlerinin bazı özellikleri sağlaması gerekir (bunlara grup belitleri/aksiyomları denir):
– Birim öğe. [Sisteme hiçbir işlem yapmayan bir simetri vardır.]
– Ters öğe. Bir simetri dönüşümünün etkilerini geri alabilecek bir simetri dönüşümü vardır. [Newton mekaniğinde tüm evreni bir metre yukarı kaydırdık. Sonra da bir metre aşağı kaydırdık. Aşağı kaydırma işlemi, yukarı kaydırma işleminin tersidir. Ve birbirine ters olan dönüşümlerin art arda uygulanması birim elemanı verir.]
– Kapalılık. [Art arda uygulanan ayar dönüşümlerinin de bir ayar dönüşümü olması gerekir.]
– Birleşme özelliği. [Birer ayar dönüşümü olsun ve art arda uygulansın. 'dan önce ikilisini uygulamakla 'dan sonra ikilisini uygulamak arasında fark yoktur.]

İLE/VE/||/<>

Bir kuramın izin verdiği tüm hallerin bir kümesidir, uzayıdır.

İLE/VE/||/<>

Bir kümenin birbirine denk [birbirine denk demek bir denklik bağıntısıyla birbirine bağlı olmak demektir] olan öğelerinin oluşturduğu kümedir. )


- AYDINLATMA ile/ve/değil AYDINLANMA

( [not] ILLIMUNATION vs./and/but ENLIGHTENMENT )


- AYIKLAMA ile/ve/||/<> ÇIKARMA


- AYNI YÖNDE ile/ve/||/<> PARALEL


- AYNI/LIK ile PARALEL/LİK


- AYRINTILAMA

( ELABORATION )


- AYRIŞMA ile/ve/değil/||/<>/> ÇOĞALMA


- AZİMUT ile/ve/<> MANYETİK AZİMUT ile/ve/<> AZİMUT AÇISI ile/ve/<> AZİMUT PUSULASI

( Sabit bir nokta ya da kutup etrafında bir açıyla ölçülen konum, tepe noktası. İLE/VE/<> Manyetik kuzeye bağlı azimut. İLE/VE/<> Gök küresinin herhangi bir noktasıyla güney yönü arasındaki açı. İLE/VE/<> Herhangi bir gökcisminden kerteriz alarak, onun manyetik güney açısını belirlemek için kullanılan pusula. )

( AZIMUTH vs. MAGNETIC AZIMUTH vs. AZIMUTH ANGLE vs. AZIMUTH COMPASS )


- B KAT SAYISI[EINSTEIN KAT SAYILARI] ile B KAYNAĞI

( Atom ya da moleküllerin elektronik seviyeleri arasındaki geçiş olasılığını ve soğurma kat sayısı bulunduğu takdirde, ışıma kat sayısının da kendiliğinden bulunabileceğini gösteren Anm, Bmn, ve Bnm kat sayıları. Bir n durumundaki atomlar v frekanslı bir elektromanyetik ışınıma maruz kaldıklarında, hv enerjili bir foton soğurarak daha yüksek bir m enerji seviyesine geçiş yapabilirler. Bu geçişi yapan atomların sayısı; Bnm Nn.u(v) ile verilir. Burada, u(v), v frekanslı ışının enerji yoğunluğu, Nn; n durumundaki atomların sayısı, Bnm; soğurma için Einstein kat sayısıdır. Benzer biçimde, m durumundaki atomlar da ışınla etkileşebilir ve foton yayarak n durumuna geçiş yapabilirler. Bu değişimi yapan atomların sayısı, BnmNmu(v) ile verilir. m durumundaki atomlar da kendiliğinden, bir foton yayınıyla n durumuna geçiş yapabilir. Bu geçişi yapan atomların sayısı da AnmNmu(v) ile verilir. Bu kat sayılar arasında Bnm/Bmn = gm/gn bağıntısı vardır. Burada, gm ve gn; m ve n durumlarının istatistik ağırlıklarıdır. Isıl denge durumunda Bmn = Bnm ve Anm = 8 πv³/c³ Bnm = 8 πv³/c³Bnm dir.
İLE
Elektron tüplerinde anot için yüksek gerilim, ekran ızgara için de güç kaynağı. )

( EINSTEIN COEFFICIENTS vs. B-POWER SUPPLY )

( LES COEFFICIENTS avec LA SOURCE DE LÉNERGIE DE B, LA SOURCE-B )

( EINSTEINKOEFFIZIENT mit B-STROMVERSORGUNG )


- BAĞ ile BAĞ[Fars.]

( Bir şeyi başka bir şeye ya da çok sayıda olanı topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne. | Sargı. | Bağlam, deste, demet. | İlgi, ilişki, rabıta. | Kemikleri birbirine bağlamaya, iç organları yerinde tutmaya yarayan lif demeti. | Bir halat üzerine atılan sağlam, düzgün ve istendiğinde kolayca çözülebilen her türlü düğüm. | Nota yazarken yan yana gelen aynı ya da farklı değerdeki notaların birbirine bağlanarak çalınacağını belirtmek için yapılan yay biçimindeki işaret. İLE Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası. | Meyve bahçesi. )


- BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN ile/ve BAĞIMLI DEĞİŞKEN

( Tanım aralığı. İLE/VE Değer aralığı. )


- BAĞINTILARDA:
YANSIMA ile BAKIŞIM(SİMETRİ) ile TERS BAKIŞIM ile GEÇİŞME

( xRx İLE xRy ise yRx İLE ... İLE xRy ^[ve] yRz ise xRz )


- BAĞLAÇ ile BAĞLAM ile BAĞLANTI/BAĞLANAK ile BAĞLAŞIK ile BAĞLAYICI ile BAĞLI

( Eş görevli sözcükleri ya da önermeleri birbirine bağlayan sözcük türü. İLE Deste. | Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı. | Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce ya da sonra gelen, çok sayıdaki durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim ya da birimler bütünü. | Bent. İLE İki ya da daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki. | İki şey arasında ilişki sağlayan bağ. | Yapılacak işle ilgili sözlü ya da yazılı antlaşma. İLE Aralarında antlaşma ya da sözleşme sağlanmış olan kişi ya da topluluk, müttefik. | Sonuç, neden gibi birbiriyle sıkı sıkıya bağlı ve karşılıklı bağımlı olan nesne, terim. İLE Bağlama niteliği olan. | Bağlamaya ve birleştirmeye yarayan. | Uyulması zorunlu. | Kuruduğu zaman yüzeyde film oluşturan, pigment ve dolgu nesnelerini bir arada tutan, boyanın uçucu olmayan bölümü. İLE Bir bağ ile tutturulmuş olan. | Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. | Sınırlanmış, sınırlı. | Kapatılmış olan, kapalı. | Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. | Birine, bir düşünceye, bir anıya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sâdık, tutkun. | Halk inanışına göre, büyü etkisiyle eşeysel güçten yoksun edilmiş eril. )


- BAĞLANTI ile ORANTI

( CONNECTION vs. PROPORTION )

( SAMYOGA ile ... )


- BAĞLILAŞIK ile BAĞLILAŞMA ile BAĞLILIK/BAĞLILAŞIM

( Biri ötekine bağlı olarak var olan, biri olmadan öteki düşünülemeyen iki şeyin bu ilişki yönünden durumu. İLE İki şey arasında karşılıklı bağıntı olmak ya da bağlılık kurmak. İLE Bağlı olma durumu, merbutiyet. | Birine karşı, sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat. | Bağlılaşım. )


- BAHANE <> GÜZELLİK


- BAKIŞIMSIZLIK/ASİMETRİ ile TERS ORANTI


- BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI

( Bir çemberin merkezinin, ötekinin çevresine değmesiyle oluşan balık biçimi. )

( 153.265: 3'ün kareköküne ve eşkenar üçgenin orantısına yakın tam sayı. )

( VESICA PISCIS )


- BAREM[Fr. < BARÈME] değil/yerine/= DERECE ÇİZELGESİ

( Hazır cetvellerin sonucuna dayanılarak yapılan hesaplar için kullanılan terim. | Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen çizelge. )


- BAŞAK ile SAKSIGÜZELİ

( ... İLE Damkoruğugillerden, yaprakları etli, çiçekleri başak biçiminde bir süs bitkisi. )

( ... cum COTYLEDON UMBILICUS )


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<>/> ORTA ile/ve/||/<>/> SON


- BÂZ[Ar.] ile BÂZ[Ar.] ile BA'Z[Ar.]

( Geri, gerisin geriye. | Tekrar, yeniden. İLE Doğan, şahin, şeh-bâz. | Açık. | Oynatıcı, oynayan. | Tekrar, geri, yine. | Bir kulaç boyu. | İniş. | Fark etme, ayırma. | Sel uğrağı. | Yan taraf. | Karış. | Dönük. | Şarap. | Haraç. İLE Bir şeyin küçük parçası. | Birkaç, bir miktar, bir kısım, bir takım. )


- BEDİÎ değil/yerine/= GÜZEL, GÜZELLİK


- BEHİYE[< BEHÂ]:
GÜZEL


- BELGİ ile/ve/<> BELGİN

( Bir şeyi, benzerlerinden ayıran özellik. | Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik. İLE Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan. )

( ŞİAR/ALÂMET/NİŞAN ile/ve/<> SARİH )


- BELİRLE(N)ME ile/ve/||/<> ETKİLE(N)ME


- BELİRLENİM ile/ve/||/<> İLİŞKİSELLİK


- BELİRLENİM ile/ve/||/<> ZORUNLULUK


- BELİRSİZ/LİK ile MUTLAK

( INDEFINITENESS vs. ABSOLUTE )


- BELİT/AKSİYOM ile/ve KOYUT/ÖN DOĞRU/POSTULA(T)

( İnsan zihninin, tümel kuralları. İLE/VE Herhangi bir bilimin, tümel kuralları. )

( Kendiliğinden apaçık olan ve böyle olduğu için öteki önermelerin ön dayanağı olan temel önerme. İLE/VE Ön doğru. )

( Belitler/aksiyomlar, temellendirilmez. )

( Kendileri kanıtlanmayan, kanıtları kanıtlanmaya gereksinim duyulmayacak ilk ilkelere verilen ad. | Tüm bilimler için uyulması gereken temel kurallar. İLE/VE Bir bilim dalının [üyesinin] kabul ettiği temel kurallar. )

( ÖZDEŞLİK İLKESİ | ÇELİŞMEZLİK İLKESİ | ÜÇÜNCÜ OLASININ/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI [ARISTOTELES] )

( KOINAI ENNOIAI ile/ve AITEMATA )

( MÜTEARİFE/MÜSELLEMÂT/MÜSELLEMÛN ile/ve MEVZUA[ÖN KABUL]/MÜSÂDERÂT )

( AXIOME[Fr. < Yun.] ile/ve POSTULATUM[Lat.] )


- BELKİ ile/değil BİR/DÜŞÜK/YÜKSEK OLASILIKLA/OLASILIKLI


- BENZER/LİK ile/ve YAKLAŞIK/LIK

( SIMILAR/NESS vs./and APPROXIMATE/NESS )


- BENZETME:
AYRINTILI ile KISALTILMIŞ ile PEKİŞTİRİLMİŞ ile GÜZEL(BELİĞ)

( )


- BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN

( Einstein'in, Amerika'ya giderken yanında olmasını istediği iki matematikçi. )


- BEŞER ile BEŞER

( İnsan olma yolunda yürüyen. İLE Sayıları, beşer beşer saymak. )


- BESLENME VE ÇİĞNEME SÜRESİ/SAYISI:
YANLIŞSA/EKSİKSE değil/yerine/>< DOĞRUYSA/YERİNDEYSE/YETERİNCEYSE

( [İlâcın] Yararı yok. DEĞİL/YERİNE/>< Gerek yok. )


- BEYİN ile/ve/||/<> AKIL

( Donanım/ekran. İLE/VE/||/<> Yazılım[işletim sistemi, program]. )


- BİÇİMDE/YAMUKTA:
ALT ALAN ile/ve/<> ÜST ALAN


- BİLARDO MASASININ:
BOYU ile/ve/<> ENİ

( 284 cm. İLE/VE/<> 142 cm. )


- BİLEŞİM ile BİRLEŞİM

( Bileşme durumu. | İki ya da daha çok ögenin bir araya gelerek yeni bir öge oluşturması, terkip. | Bir nesnenin hangi kimyasal türlerden oluştuğunu belirleyen verilerin tamamı. | Bileşme sonucu oluşan nesne. İLE Birleşme durumu. | Bir topluluğun, bir gün içindeki toplanmaları, inikat. | Döllenmek için erille dişil hayvanın bir araya gelmesi. )


- BİLGİ TAŞIYICISI OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/>/< ÖĞRENMEYİ ÖĞRENMEK


- BİLGİLENMEK ile/ve/değil/yerine BİLGİ İŞLEMEK


- BİLGİNİN DOĞRULUĞU ile/ve BİLGİNİN GÜZELLİĞİ

( İdrakte. İLE/VE Estetikte. )

( RIGHTNESS OF THE KNOWLEDGE vs./and BEAUTY OF THE KNOWLEDGE )


- BİLGİNİN/VERİNİN:
ÖZDEŞLİĞİ ile/ve/||/<> TEMSİLİ ile/ve/||/<> TASVİRİ ile/ve/||/<> İNŞÂSI


- BİLGİYE GİDİŞ ve/||/<> KAYNAĞA DÖNÜŞ


- BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER

( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )


- BİLİM'DE ...

( * OLGU VE OLAYLARDA TUTARLILIK ORANININ FAZLALIĞI
* DAHA FAZLA OLAYI AÇIKLAYAN/KUŞATAN KURAMLAR
* DOĞAL SÜREÇLERDEKİ ÖNGÖRÜSÜ YÜKSEK OLAN KURAMLAR
* BİR BİLİMSEL KURAM İNŞA EDİLDİĞİNDE, VAROLAN KURAMLARIN AÇIKLAYAMADIĞI OLGULARI AÇIKLAMA GÜCÜ GÖSTERİYORSA VAROLAN KURAMLARIN YERİNE YEĞLENİR
* İSTİSNALARI AZ OLAN KURAMLAR ÖTEKİLERE YEĞLENİR
* DAHA AZ KARMAŞIK VE BASİT OLAN KURAMLAR YEĞLENİR
* ÖNGÖRÜSÜ YÜKSEK KURAMLAR YEĞLENİR
* KURAMIN YENİ ARAŞTIRMALARA OLANAK SUNMASI ARANIR )


- BİLİM ile/ve İLİM

( + DÜZEN(KOZMOS) + NEDENSELLİK + ÖLÇME * MATEMATİK * DİLSEL + HESAP ETMEK * GEOMETRİ * ARİTMETİK * ŞİİR * MÜZİK + KEŞİF * GÖZLEM * KAYIT (İLK KAYIT: MISIR RASATHANELERİ M.Ö. 2500) + TAKLİT )

( İLİM: Yaşamın ahireti. )


- BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( İnsan olmayan herşeyden bahseder. İLE/VE/||/<> İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Kişinin varoluşunu anlatır. )

( Varolan. İLE/VE/||/<> Var olması gereken. İLE/VE/||/<> Hayal ettiğini/n gerçekleştir(il)me(si). )

( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! )

( Sanatın özü, içsel bir deneyimi iletebilmek için dış formları kullanmaktır. )

( Sanatı olmayan millet, her zaman dilencidir. )

( Sanat: Mekânı/zamanı iyi kullanmak. | Görüp göstermek. )

( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )

( MİFTÂHÜ'S-SAÂDE ve MİSBÂHÜ'S-SİYÂDE )

( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )

( The essence of art is to use the outer form to convey an inner experience. )

( Sanat, dekoltedir. )

( Sanatın yolu, sanattır. )

( SANAT: Ben'in, yaratıcı gücünü keşfetmek. )

( Sanat, bir şeyi, başka bir şey olarak görme çabasıdır. | Başka bir şey olma olanağı tanımaktır. )

( Felsefe, kimsenin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir. )

( Felsefe, olan ile olması gereken arasındaki kavramsal düzendir. )

( Felsefe, düşüncenin merdiveni ve mirâcıdır. )

( Felsefe, ekinin/kültürün bilincine varmaktır. )

( ya, ya da[0 / I] İLE/VE/||/<> hem, hem de İLE/VE/||/<> hem, hem de | ne, ne de )

( "Öğrenilmiş sanat" olmaz! )

( Felsefenin en büyük özelliği, hakikat dışındaki herşeyden uzak tutabilmesidir. )

( Felsefe, üçlülük üzerinedir/üzerindendir. )

( Felsefe, mantık bilimidir. )

( FELSEFE = MUHABBET'ÜL/İSÂR'ÜL HİKMET )

( BİLİM~FELSEFE~SANAT )

( PHILO SOPHOS:
BİLGELİĞİ SEVMEK değil TANRI'YI SEVMEK )

( Her şeyi kaybetmiş sayılmayız. Her şeyi gösteren müziğimizi/sanatımızı kaybetmediğimiz sürece... )

( SCIENCE vs./and/||/<> PHILOSOPHY vs./and/||/<> ART )


- BİLİMSEL GERÇEKLİK ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNSEL GERÇEKLİK

( Dışta. İLE/VE/||/<>/< İçte. )


- BİLİNÇ ile/ve/<> BİLİNCİN BİLİNCİ

( Konuşmak. İLE/VE/<> Yazmak. )


- BİLME:
"YETİSİ" ile/ve/||/<>/> YÖNTEMİ


- BİLMEK ile/ve/||/<> KANITLAMAK


- BİNOM AÇILIMI ( - NEWTON):
1665/1666 ile/ve/||/<>/> 1669 ile/ve/||/<>/> 1711

( Keşif. İLE/VE/||/<>/> Kaleme alış. İLE/VE/||/<>/> Yayımlama. )

( Klasik matematiğin, "sonsuz" ile ilgilenmeme "alışkanlığı"nın terk edilmesi. )


- BİR-LİK ile BİRLİK

( ONENESS vs. UNITY )


- BİR ile/ve/||/<>/>/< BİN


- BİREBİR ile BİRE BİR

( Etkili. İLE Ölçü. )

( EFFECTIVE vs. MEASUREMENT )


- BİRİCİK/LİK ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK


- BİRİM ile/ve/||/<>/> BİLİM


- BİRİM ile/ve/||/<> PARÇA


- BİRLİK ile/ve KAVRAMSALLIK


- BİSİKLET ve/<> MATEMATİK


- BİTİŞİK/LİK ile/ve/||/<> ÖNSEL/LİK


- BİYOLOJİ ile/ve FİZİK

( Canlı bilimi. İLE/VE Matematik diliyle yapılan iletişim. )

( ... İLE/VE Temek/taşıyıcı bilim. )

( Modern Fizik ve Felsefe )

( BIOLOGY vs. PHYSICS )


- BOĞUM ile ENDAZE[Fars.] ile İPLİK ile ÖRÜMCEKTELİ ile PARMAK

( Çubuk şeklinde bir şeyin üzerinde, çepeçevre sıkılmış ya da şişmiş gibi bir durumda bulunan yer. | İki boğum arasındaki bölüm. | Arşının 1/60'ı olan eski parmağın 2.5 katına eşit uzunluk ölçüsü. | Yağmur borusunun, bileziğe oturduğu noktadaki şişkin bölümü. İLE Ölçü. | Eskiden, değerli kumaşları ölçmekte yararlanılan, 0,6575 m. uzunluğunda bir Türk uzunluk ölçü birimi. İLE Arşının 1/60'ı olan parmağın, 1/10'una eşit bir uzunluk ölçüsü. İLE İpliğin, 1/100'ü eşit bir uzunluk ölçüsü. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandıkları, 75,774 cm.lik arşın. )


- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI

( Bir atomda, elektronların, çekirdek etrafında, belirli ve kesikli dairesel yörüngelerde hareket ettiğini ve elektromanyetik ışın soğurulması ve yayınlanmasının, ancak, elektronun izinli enerji düzeyleri arasındaki geçişe karşılık geldiğini ileri süren atom modeli kuramı.
İLE
Breit Wigner formülünden üretilen, çekirdek tepkimeleriyle ilgili kuram.
İLE
Elektronların, Rutherford ve Bohr atom modellerinde ileri sürdüğü gibi, dairesel yörüngelerde değil, eliptik yörüngelerde hareket ettiği varsayımına göre yer vektörü ¯r ve 0 açısına bağlı olarak, nr ve nθ radyal ve azimütal kuvantum sayıları olmak üzere [ƒpθ dθ = nθh → pθ = nθh ve ƒpr dr = nrh → pr = nrh] iki yeni kuvantlaştırma koşulu ileri süren model. [Burada, p: momentum; h: Dirac sabitidir.]
İLE
Manyetizmanın, bir kuvantum olayı olduğu ve klasik fizik sınırları içinde kalınarak anlaşılamayacağını ileri süren kuram.
İLE
Sıvı damlası modeline göre, yüzey geriliminden dolayı sıkıştırılamaz ve düzgün yüklü olduğunu varsayarak, çekirdeğin bölünmeye karşı kararlılığını hesaba katan kuram.
İLE
Elektronun manyetik momentinin, yörüngesel açısal momentumunun en yüksek değeri L = l.h ve l = 1 için μβ = e . h / 4Πm = 9.274 x 10¯24 A . m² ile verilen değeri. [Burada, h: Planck sabiti; e: elektron yükü ve m: kütlesidir.]
İLE
Mikroskobik sistemleri açıklayan kuvantum mekaniği ilkeleri, makroskobik sistemlere uygulandığında da zorunlu olarak aynı sonuçları verir. | Toplam değerleri Q1 ve Q2 olan yük dağılımlarının, uzayın herhangi bir noktasında oluşturdukları potansiyeller, sırasıyla, U1 ve U2 ise Q1 x U2 = Q2xU1 'dir. | Sınır yüzeyleriyle çevrili bir akışkan sisteminde, yüzeylere dik v1 ve v2 hız bileşenlerinden kaynaklanan basınçlar, sırasıyla P1, P2 ise tüm yüzeyler üzerinden Σv1x P2 - v2 x P1 = 0 'dır. )


- BÖLME ile/ve/||/<> PAYLAŞTIRMA


- BÖLMEK ile AYIRMAK

( TO DIVIDE vs. TO SEPARATE )


- BÖLMEK ile TOPLAMAK

( İkili. İLE Üçlü. )


- BÖLÜNEBİLME ile/ve BAŞKALIK

( DIVISIBILITY vs./and DIFFERENCE/ALTERATION )


- BOME DERECESİ

( Derişimi ifade etmek için kullanılan kuramsal bir terim. Teknikte derişimi ölçme özel bomemetrelerle yapılır. Bome derecesiyle verilen çözeltilerin yüzdelerine geçmek için matematiksel bir bağıntı yoktur.
[ DERİŞİM: Bir karışımdaki bileşenlerin bağıl miktarlarını gösteren büyüklük. | Bir karışımın, çözeltinin ya da bir maddenin belirli bir kütle ya da hacminde bulunan herhangi bir bileşenin miktarı. ] )


- BOY ile BOY

( Bir şeyin tabanı ile en yüksek noktası arasındaki uzaklık. | Bir yüzeyde, en sayılan iki kenar arasındaki uzaklık. | Uzunluk. | Yol, ırmak, deniz kıyısı. | Kumaş için ölçü. İLE Ortak bir atadan türediklerine inanan, birbirleriyle kan yakınlığı bulunduğuna inanarak evlenmeyen, toplumsal ve ekonomik ilişkilerini anaerkil ve/ya da ataerkil anlayışa uygulayan, geleneksel topluluk. Kabile, klan. )


- BOYUT" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM


- BRACHISTOCHRONE EĞRİSİNDE:
EN KISA YOL ile/ve/değil/||/<>/< EN KISA ZAMAN


- BU'UD değil/yerine/= BOYUT


- BURHAN-I LİMMÎ ile/ve BURHAN-I İNNÎ

( Fizik. İLE/VE Matematik. )

( Niçin? İLE/VE Nasıl? )

( Tabii. İLE/VE Tâlimî. )

( Zihinde. İLE/VE Hem zihinde, hem dışarıda. )

( Aposteriori. İLE/VE Apriori. )


- BÜTÜN/LÜK ile/ve/||/<> DİZGESEL/LİK


- BÜTÜN ile/ve BAĞLANTILI

( COMPLETE vs./and CONNECTED/RELATED )


- BÜYÜKLER FİZİĞİ ile/ve/||/<> KÜÇÜKLER FİZİĞİ

( [BOZULMA(DISTURBANCE)] İhmal edilebiliyorsa. İLE/VE/||/<> İhmal edilemiyorsa. )


- BÜYÜTMEK ile/ve/değil/||/<>/< YETİŞTİRMEK

( Gövdeyi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Zihni. )

( Bitkiyi/hayvanı/beşeri(kişiyi). İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İnsanı/kişiliği. )


- CAMGÜZELİ

( Evlerde süs olarak yetiştirilen, kırmızı çiçekler açan, bir tür kınaçiçeği. [Lat. IMPATIENS SULTANİ] )


- ÇAP ile ÇAP ile ÇAP[Fars.]

( Nesnelerin genişliği, kutur. | Büyüklük. | Ölçü, ölçek. | Yapının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita. | Bilgi, deneyim ve yeteneklerin tümü, kalibre. | Uc noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası. İLE Bozuk, eğri, dolaşık, aykırı [/bir biçimde]. İLE Sol. [RAST: Sağ. > ÇAP-RAZ: Sol-sağ. Zıt yönlerde gidip gelen, karşılıklı.] )


- ÇAP = DIAMETER[İng.] = DIAMÈTRE[Fr.] = DURCHMESSER[Alm.] = CALIBRO[İt.] = DIÁMETRO[İsp.]


- ÇAP ile/ve HAD


- ÇAP ile/ve/<> YARIÇAP

( Genellikle cisimlerin genişliği. | Büyüklük, ölçü. | Değer. | Yapının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita. | Uc noktaları, dairenin çevresi üzerinde bulunan çemberin merkezinden geçen doğru parçası. İLE/VE/<> Çemberin/kürenin herhangi bir noktasıyla merkezini birleştiren doğru parçası, çapın yarısı. )


- CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER

( 23 Mayıs 1707 - 10 Ocak 1778 VE/<>/> 23 Ağustos 1769 - 13 Mayıs 1832 )


- ÇARPILAN ile/ve/<> ÇARPAN ile/ve/<> ÇARPIM

( 12 ile/ve/<>/x 8 ile/ve/<>/= 96 )


- ÇARPIM CETVELİ yerine ÇARPIM TABLOSU


- ÇARPIM ile/ve/||/<> KARTEZYEN ÇARPIM


- ÇARPMA[x] ve BÖLMEDE[:]:
+.+ ve -.- ile/ve/<> +.- ve -.+

( [sonuç] Her zaman, + 'dır. İLE/VE/<> Her zaman, - 'dir. )


- ÇARPMADA:
1. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 2. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 3. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> ...

( 2-9 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 11-99 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 101 ile 999 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> ... )


- ÇARPMADA/BÖLMEDE:
2, 3, 4, 6, 7, 8 ile/ve/||/<> 5, 9, 11


- CAUCHY SAYISI = HOOKE SAYISI

( Sıkıştırılabilir akış incelemelerinde kullanılan, akışkanın yoğunluğuyla hızının karesinin çarpımının, hacmine oranına eşit, boyutsuz bir sayı. )


- ÇAYIRGÜZELİ

( Buğdaygillerden bir bitki türü. [Lat. EROGROSTIS MAJOR] )


- ÇAYIRGÜZELİ ile ÇAYIROTU

( Buğdaygillerden bir bitki türü. İLE Buğdaygillerden küçük bir çayır otu. )

( EROGROSTIS MAJOR cum PHLEUM PRATENSE )

( ... avec FLEOL )


- ÇAYIRGÜZELİ ile ÇAYIRSEDEFİ ile ÇAYIRTİRFİLİ

( Buğdaygillerden bir bitki türü. İLE Düğünçiçeğigillerden, sulak yerlerde yetişen, kökü iç sürdürücü olarak kullanılan bir bitki. İLE Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. )

( EROGROSTIS MAJOR cum THALICTRUM cum TRIFOLIUM PRATENSE )


- CEBİR = CEBR[Fars., Ar.] = ALGEBRA[İng., İt., İsp., Dan., Rus.] = ALGÈBRE[Fr.] = ARS RATIOCINANDI PER LITTERAS, ARS PER LITTERAS[Orta Lat.] = ALGEBRA, BUCHSTABENRECHNUNG[Alm.] = ALGEBRA, STELKUNDE[Fel.]


- CEBİRSEL İNŞÂ ile/ve/||/<> GEOMETRİK İNŞÂ


- CEBL[Ar.] ile CEBR[Ar.]

( Yoktan yaratma. İLE Zor, zorlama. | Düzeltme, tamir etme. | Matematik, cebir. )


- CEBR-ÜL es-SÂM:
MATEMATİKTE ile/ve/<> MANTIKTA ile/ve/<> ŞİİRDE

( İrrasyonel [sonu olmayan, aşkın] sayı. İLE/VE/<> Açmaz/çıkmaz[paradoks]. İLE/VE/<> Aşk. )

( CEBR: Kök/köken. | SÂM: Duymak/işitmek. )


- CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN

( °C = 1 ile/=/||/<>  °C x 1.8 + 32 ile/=/||/<> °C + 273.15 )

( 100 °C ile/=/||/<> 212 °F ile/=/||/<> 373 K [Suyun kaynama noktası]

0 °C ile/=/||/<> 32 °F ile/=/||/<> 273 K [Suyun donma noktası]

-78 °C ile/=/||/<> -109 °F ile/=/||/<> 195 K [Karbondioksitin donma noktası]

-183 °C ile/=/||/<> -298 °F ile/=/||/<> 90 K [Oksijenin donma noktası]

-196 °C ile/=/||/<> -321 °F ile/=/||/<> 77 K [Azotun donma noktası]

-273 °C ile/=/||/<> -460 °F ile/=/||/<> 0 K [Mutlak sıfır noktası] )

( image )


- ÇELİŞMEZLİK ile/ve ÇOKLUK


- CEMAL:
GÜZELLİK ile/ve YÜZ


- ÇEMBER ile DAİRE

( ... İLE Bir noktaya eşit uzaklıktaki noktaların toplamı. )


- ÇEMBERİN:
ÇEVRESİ ile/ve/<> ALANI

( )


- ÇETERE değil ÇETELE

( Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. | Esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı. )


- ÇİFT ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK


- ÇİFT ile PARALEL

( DUAL, DOUBLE, PAIR vs. PARALLEL )


- ÇIKAR >< GÜZEL/LİK


- ÇİRKİN ile/değil YETERİNCE GÜZEL DEĞİL


- CİSM-İ TABİÎ ile CİSM-İ TÂLÎMÎ ile CİSM-İ RİYÂZÎ

( Doğal cisim. İLE Matematiksel cisim. İLE ... )

( Tüm nesneler/cisimler, ya devim ya da dinginliktedir. )

( Nesneler/cisimler, birbirlerinden, tözde değil fakat devim ve dinginlikte ayrılır. )

( Nesnelerin/cisimlerin etkileşimleri, doğalarına bağlıdır. )


- ÇİZMEK:
ÜSTÜNÜ ile/ve/||/<> ALTINI


- ÇOĞUNLUK ile/değil/yerine/<> YETERSAYI

( ... ile/değil/yerine/<> NİSAP )


- ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK


- ÇOK ile DELİM

( ... İLE Çok, fazla, ziyade. )


- ÇÖZÜM ile YÖNEYLEM

( ... İLE Karmaşık sorunların çözümünde ve incelenmesinde, bilimsel ve özellikle matematiksel yöntemlerin uygulanışı. )


- ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ


- ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI ile ÇÖZÜNÜRLÜK ÇARPIMI SABİTİ[Kçç] ile ÇÖZÜNÜRLÜK EĞRİSİ

( 25 °C'ta suda az çözünen tuzların, doygun çözeltilerindeki denge sabiti.[CaF2]<>Ca²+(aq) + 2F(aq) dengesinde, çözünürlük çarpımı sabiti Kçç = [Ca²+][F¯]²'dir.] İLE Çok az çözünen bir tuzun, doygun bir çözeltisinde, denge durumunu tanımlayan, sayısal bir sabit. İLE Doymuş çözeltide, çözünmüş madde miktarının, sıcaklığa karşı çizilen grafiği. )


- DAĞ ile TEPE

( ŞİMRÂH: Dağ tepesi. )

( BÎSÜTÛN: Âşık Ferhad'ın, sevgilisi Şîrîn'in emriyle Kermanşah civarında deldiği dağ. | Gökyüzü. )

( Sevgili Ersin Alok'un çektiği dağ fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız... )

( )

( En yüksek dağlar:
Mauna Kea (Hawaii) 10.200 m.
Everest (Nepal) 8848 m.
K2 (Kaşmir) 8611 m.
Kangchenjunga (Nepal) 8600 m.
Makalu (Nepal) 8481 m.
Dhaulagiri (Nepal) 8172 m.
Nanga Parbat (Kaşmir) 8126 m.
Annapurna (Nepal) 8078 m.
Gasherbrum (Kaşmir) 8068 m.
Gosainthan (Tibet) 8013 m. )

( CEBEL[çoğul > CİBÂL] ile ... )

( KÛH ile ... )

( MOUNTAIN vs. HILL )


- DAHA "AKILLI" OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAHA DİSİPLİNLİ OLMAK


- DAHA GÜZEL değil/yerine BAŞKA/AYRI BİR GÜZEL


- DAİRE[Ar.] ile/değil/=/||/<>/< SONSUZ/ÇOK KÖŞELİ/LİK / SONSUZ KENARLI ÇOKGEN


- DAİRE ile/ve OLANAK/KAPASİTE


- DAİRE ile/ve ÜÇGEN ile/ve KARE

( Hareketli. İLE/VE Etkin. İLE/VE Durağan. )


- DAİREDE:
İÇ ALAN ile/ve/<> DIŞ ALAN


- DARBE GENİŞLİĞİ ile DARBE GENLİĞİ

( Darbenin düşmeye başladığı an ile yükselme zamanının sonu arasındaki zaman farkı. İLE Bir darbenin, tam değeri, sayısal bir değer verildiğinde belirlenebilen tepe, ortalama, etkin, anî vb. değerleri ya da bunlardan biri. )

( PULSESBREITE mit IMPULSAMPLITUDE )

( PULSE WIDTH vs. PULSE AMPLITUDE )

( L'ÉTENDUE DU POULS avec L'AMPLITUDE DU POULS )


- DEĞİŞKEN ile/ve DEĞİŞKİ

( VARIABLE vs./and ... )

( ... cum/et AFFECTION )


- DEĞİŞKEN ile/ve GİZLİ DEĞİŞKEN

( VARIABLE vs. HIDDEN VARIABLE )


- DELİ/LER ile/değil/yerine/>< DELİL/LER


- DELİL ile/ve GEREKÇE

( PROOF vs./and JUSTIFICATION )


- DEMOKRİTOS ATOMCULUĞU ile/ve/||/<> PLATON KOZMOLOJİSİ

( Fiziğin, Pisagor'cu süreksiz nicelik üzerinden, Zaman Paradoksları'na göre yeniden kuruluşu. İLE/VE/||/<> ... )


- DENEYCİLİKTE:
SAYMAYA YÖNELİK ile VARSAYIMA YÖNELİK

( Bacon. İLE Galileo. )


- DENEYİMCİ MATEMATİK ile/ve METAFİZİK MATEMATİK

( Newton. İLE/VE Leibniz. )


- DENK/LİK ile/ve ÖZDEŞ/LİK


- DENKLEMLERDE EŞİKLER:
PİSAGOR ile/ve/||/<>/> LOGARİTMA ile/ve/||/<>/> TÜREV ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK SAYI

( )

( )


- DERECE ile/ve DEĞER/LENDİRME

( DEGREE vs./and VALUE/EVALUATION )


- DERECE ile KERE/KEZ

( DEGREE vs. TIMES )


- DERECE ile KERTE/KERTİ/RADDE[Ar.]

( DEGREE vs. LEVEL )


- DERECE ile SEVİYE

( DEGREE vs. LEVEL )


- DESEN ile/ve DAİRE/GEOMETRİ/NESNE

( NOKTA-ÇİZGİ ile/ve NOKTA-ALAN )


- DİFÜZYON ile/ve/<> DİFÜZYON SAYISI ile/ve/<> DİFÜZYON KAT SAYISI

( Bir düzeni oluşturan taneciklerin rastgele hareketler yaparak, düzenin bir bölgesinden, başka bir bölgesine taşınması. | Bir ışık demetinin pürüzlü bir yüzeyin yansımada ya da belirli madde içinden geçişte saçılması. | Ses dalgalarının ilerleme doğrultularının bir yansıyan ses şiddetine göre değişme derecesi.
İLE/VE/<>
Kararlı bir çözelti içinde çözünen bir maddenin difüzivitesinin, karakteristik bir süreyle çarpımının, katının merkezinden yüzeyine olan uzaklığının karesine bölümüne eşit olan ve kütle transferiyle ilgili çalışmalarda kullanılan boyutsuz sayı. [Simgesi ß]
İLE/VE/<>
Bir birim derişim gradiyentindeki, bir saniyede bir cm²'lik bir alanı, dik olarak geçen bir maddenin, gram cinsinden ağırlığı. | Homojen bir yarı iletkendeki difüzyon akım yoğunluğunun akım taşıyıcıları derişiminin, grandiyentine oranı. )


- DİJİTAL değil/yerine/= SAYISAL


- DİK ÜÇGEN ile/ve/||/<>/> CEBİRSEL DÜŞÜNME


- DİK ÜÇGEN ve/<> HİPOTENÜS[Yun.]

( ... VE/<> Bir dik üçgende, dik açının karşısında bulunan kenar. )


- DİL ve/+ MANTIK ve/+ GEOMETRİ


- DİL ve/||/<> MANTIK ve/||/<> MATEMATİK

( ... VE/||/<> ... VE/||/<> Kavramı, kavramla göstermek. )


- DİLBİLİM ile/ve/||/<>/&lt;/&gt; MANTIK


- DIŞ "GÜZELLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İÇ GÜZELLİK


- DİSLEKSİ ile DİSGRAFİ ile DİSKALKULİ ile PARAFAZİ[Fr. < Yun.]

( Okuma becerilerindeki güçlükler. İLE Yazma becerilerindeki güçlükler. İLE Matematik becerilerindeki güçlükler. İLE Sözcük karışıklığı. )

( "10 Maddeyle Disleksi" [okumak için burayı tıklayınız...] )


- DİVÂN-I MUHASEBAT değil/yerine/= SAYIŞTAY


- DİZGEYE SIĞMAMA ile/ve/||/<> DENKLEME GELMEME


- DOĞA ARAŞTIRMALARI ile/ve DOĞA FELSEFESİ ile/ve DOĞA BİLİMİ ile/ve DOĞAL TÜZE(HUKUK)

( Doğadaki olguları toplama. İLE/VE Bu olguların nedensel bağlarını tespit etme. İLE/VE Bu olguların "nasıl"lıklarını tespit etme. )

( Tekilleri araştırmak. İLE/VE/||/<> Hareket ve sükûn nedenlerini araştırmak. İLE/VE/||/<> Deneysel verileri, matematikselleştirerek araştırma. )


- DOĞAL NESNELER ile/ve GEOMETRİK NESNELER

( Şekil. İLE/VE Suret. )


- DOĞAL SAYI (")KABULÜ("):
0-1-2-3-... ile 1-2-3-...

( Avrupa'da. İLE İngiltere ve Amerika'da. )


- DOĞANIN/NESNELERİN OKUNMASINDA:
DİL ile/ve/<> MATEMATİK ile/ve/<> İLİŞKİSEL ile/ve/<> DİL-MATEMATİK KESİŞİMİNDEN


- DOĞRU/LUK ile YANLIŞ/LIK

( Yanlış, "gücünün artmasıyla" hiçbir zaman doğru duruma geçmez/geçir(t)ilemez. )

( RIGHT/TRUE (HONESTY) vs. WRONG/FALSE )


- DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE

( Genelde kötü ve iyi, bir âdet ve gelenek meselesidir ve sözcüklerin nasıl kullanıldığına göre, ya sakınılır ya da hoş karşılanır. )

( Mükemmel olmayanı, mükemmel olan uğruna seve seve fedâ edersek, iyi ve kötü "tartışmaları" artık olmayacaktır. )

( Kötülük, hiçbir zaman hem iyiliği, hem de kendini tanıyamaz; iyilikse eğitildikçe zamanla hem kendine, hem de kötülüğe ilişkin bilgilerle donanır. )

( YÜCE: Fizik ya da metafizik güçlerden koruyan. )

( Usually the bad and the good are a matter of convention and custom and are shunned or welcomed, according to how the words are used. )

( RIGHT/WORNG vs. GOOD/BAD vs. NICE[/BEAUTIFUL]/UGLY )


- DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE


- DOĞRU ile AÇIORTAY

( ... İLE Bir açısal bölgeyi, ölçüleri birbirine eşit olan iki açısal bölgeye ayıran doğru. )


- DOĞRU ile/ve/||/<>/> ÇAP


- DOĞRU ile/değil SABİT(E)

( [not] RIGHT vs./but CONSTANT )


- DOĞRU = TRUE[İng.] = VRAI[Fr.] = WAHR, RICHTIG[Alm.] = VERUS[Lat.] = VERDADERO[İsp.]


- DOLAYIM(LI/SIZ) ile DÜŞÜNÜLMÜŞ


- DÖNGÜ ile/ve/||/<> DEVİNİM


- DÖNGÜSEL(CYCLOID) GEOMETRİ - 1599

( Nicholas of Cusa [Güneş lekesi gözlemlerinde] )


- DÖNÜŞÜM ile/ve/||/<> DEĞİŞKEN DÖNÜŞÜMÜ


- DÜNYANIN EĞİMİ

( 23.27° )


- DURUMUNDA OLMAK ile ZORUNLULUK

( BEING IN THE STATE OF vs. OBLIGATION )


- DÜŞÜN(E)MEMEK değil/ne yazık ki/< "DÜŞÜNMEYİ İSTEMEMEK"


- DÜŞÜNME ve/||/<>/= AYIRMA


- DÜŞÜNME ile/ve/<> HESAPLAMA

( Düşünmeyi, yeteri kadar ve ancak gerektiği/gerektirdiği kadar sürdürmek gerek. )

( Ya hesap bilmiyorsun, ya da dayak yememişsin! )

( TO THINK vs./and/<> TO COMPUTE )


- DÜŞÜNMEK ile/ve/||/<>/> "HESAP ETMEK"


- DÜŞÜNMEK ile HESAPLAMAK

( TO THINK vs. TO CALCULATE )


- DÜŞÜNMEYİ BECEREMEMEK ve/||/<>/>/< DÜŞÜNMEYİ SEV(E)MEMEK


- DUYGU ile/ve/=/||/<> BULANIK DÜŞÜNCE


- DUYU ve/+ AKIL ve/+ HADS ve/+ MATEMATİK


- DUYU ile HAYAL ile AKIL

( Biriyle uğraşan zihin/kişi, öteki ikisiyle uğraşamaz. [Çivi çakmak. İLE Sevgiliyi düşünmek. İLE Matematik yapmak.] )

( Kişileri birleştiren, [ortak] hayalleridir. [aklın olabildiğince devrede olanları/tutulanları ile tabii!] )


- DUYUM ile TAHMİN


- DÜZ < = > TERS
ÇEŞİTLİ ÖRNEKLER...

( 246642 | 623326 | 7895987 | 42699624 )


- DÜZEN ve/<> GÜZELLİK ve/<> UYUM

( ORDER and/<> BEAUTY and/<> HARMONY )


- DÜZENİ:
KURMAK ile/ve/||/<>/> KORUMAK


- DÜZGÜN ile/ve/||/<> DÜZENLİ


- EBEDÎ/İLÂ NİHÂYE[Ar.] değil/yerine/= SONSUZ/UÇSUZ


- EDEB ile/ve/||/<> AHLÂK ile/ve/||/<> MATEMATİK

( İnsanlığın gelişimindeki/tarihindeki üç önemli eşik. )


- EDEPLİ:
FELSEFECİ ve/||/<> MATEMATİKÇİ ve/||/<> HUKUKÇU

( Ancak, felsefeci, matematikçi ve hukukçular edeplidir.[Ancak, dile hâkim olabildikleri ve sorgulayabildikleri oranda.] [Ne hareketi/sporu temel/öncelikli alan, ne bilimsel tutarlılığı olan, ne de sanatsal duyarlılığı ile sınırları/nı aşan.] )


- EFSANE[Ar.] değil/yerine/= GÜZELLEME


- EĞİM ile/ve/||/<> ALAN


- EHRAM/PİRAMİT değil/yerine/= ...


- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ

( Nathan Rosen ve Albert Einstein tarafından ileri sürülmüştür. Genel olarak beyaz delikler ve kara delikler arasındaki bağlantıya, "solucan deliği" denilmektedir. Bu bağlantı sayesinde, zamanda kısayol bir yol oluşturmaktadır. Kara deliğin en dip noktasında hacim sıfırdır ve yoğunluk sonsuzdur. Yani, kara deliğin dibinde çok güçlü bir çekim etkisi vardır. Bu yüzden buradaki zaman ve mekân bilinenin dışındadır. Bu kuram ile iki kara deliğin farklı boyutlarda bağlanması ile çekim etkisinden yararlanılarak bir kara deliğin içine girip öteki kara deliğin içinden kısa bir zamanda çıkılabilir. )


- EKLEMEK/ÇIKARMAK ile DEĞİŞTİRMEK

( TO ADD/EXTRACT vs. TO CHANGE )


- EKSEN/MİHVER[Ar. çoğ. MAHÂVİR] ile/<> ORTAY

( Bir cismi, iki eşit parçaya bölen, gerçek ya da sanal çizgi. | Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru. | Dingil. İLE/<> [mat.] Bir düzlem şeklin aynı yöndeki koşut tüm kirişlerini eşit parçalara bölen çizgi. | Bir uzayı, bir yüzeyi, iki eşit parçaya bölen çizgi/düzlem. )

( MİHVER ile/<> ... )


- EKSİ SAYI ve EKSİ ENERJİ

( http://www.HalukBerkmen.net/pdf/200.pdf )


- EKSİ SONSUZ ile/ve/>< ARTI SONSUZ


- EKSİKSİZLİK = PERFECTION[İng., Fr.] = VOLLKOMMENHEIT[Alm.] = PERFECTIO[Lat.]


- EMÂRE[Ar.] ile/ve/||/<> ESAM/E[< ESÂM/İ][Ar.]

( Belirti. İLE/VE/||/<> Adlar. )


- EN ANLAMLI YEMİN ile EN BÜYÜK İNTİKAM ile EN ADİ SÖZ ile EN İYİ YANIT

( Söz vermek. İLE Affetmek. İLE "Seni hiç sevmemiştim." İLE Gülüp geçmek. )


- EN GÜZEL/ÖZEL YER/LER

( * KAŞMİR )


- EN ile/ve/||/<> TAM


- ERATOSTHENES ve/||/<>/> STRABON

( M.Ö. 276 - 194 ve/||/<>/> M.Ö. 63 - M.S. 23 )

( Ἐρατοσθένης VE/||/<>/> Στράβων )


- EŞ ANLAMLI/LIK ile/ve/değil YAYGIN ANLAMLI/LIK


- EŞİK ile/ve/||/<> AYRIT

( ... İLE/VE/||/<> İki düzlemin arakesiti. )


- EŞİT[ = ] ile YAKLAŞIK OLARAK EŞİT[ = ile ]


- EŞİT/LİK ile BAĞDAŞIK/LIK


- EŞİTLİK ile/ve/değil/||/<>/< EŞİTLEYEN


- EŞİTLİK = MÜSÂVÂT = EQUALITY[İng.] = ÉGALITÉ[Fr.] = GLEICHHEIT[Alm.] = AEQUALITAS[Lat.] = IGUALDAD[İsp.]


- EŞLEME ile/ve/||/<> EŞLEŞTİRME ile/ve/||/<> EŞİTLEME


- EŞLERİN ÖRTÜŞMEZLİĞİ AÇMAZI(PARADOKSU)'NDA:
LEIBNIZ ve GEOMETRİ ile/ve/||/<> EŞLER ve ÖRTÜŞMEZLİK ile/ve/||/<> YERLERİN, UZAYDA FARKLILAŞMASI(1768)

( IMMANUEL KANT )


- EŞLEŞTİRİLMİŞ OLAN/LAR ile/değil/yerine İLİŞKİLENDİRİLMİŞ OLAN/LAR


- ESTETİK değil/yerine/= GÜZELDUYU


- EULER ve LAGRANGE ve KANT

( Klâsik mekaniğin matematiğini üretmiştir. VE Klâsik mekaniğe en mükemmel biçimini vermiştir. VE Klâsik mekaniğin felsefesini yapmıştır. )

( Euler sayısı, topolojik değişmezdir. )

( )


- EVRENBİLİM(KOZMOLOJİ) ve PSİKOLOJİ ve GEOMETRİ/MANTIK


- EVRENSEL BİLİM ile/ve/||/<> DÜNYA GÖRÜŞÜNÜN BİLİMİ


- EVRENSEL DİL ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> YETER NEDEN İLKESİ

( LEIBNIZ )


- f SAYISI(BAĞIL AÇIKLIK/DURDURMA SAYISI) ile F(APPLETON) TABAKASI

( Merceğin, odak uzaklığının etkin çarpına oranıyla elde edilen, ışınlama[exposure] süresiyle ters orantılı olan ve odak oranı bulunan bir karakteristiği. İLE İyonosferin, yeryüzünden yaklaşık olarak 150 - 1000 km. yükseklikler arasındaki, serbest elektronların en yüksek derişimde bulunduğu en yüksek tabakası. )


- FARK ile/ve/||/<> MÜBÎN[Ar. BEYN/BEYÂN]

( ... İLE/VE/||/<> İyiyi, kötüyü [hayr'ı, şer'i] ayıran/ayırabilen. | Açık, apaçık, belirli. )


- FARKLILIKLAR VE ÇİRKİNLİKLER ile/yerine FARKLILIKLAR VE GÜZELLİKLER


- FAZLA ile/ve ÇEŞİTLİ


- FELSEFE DAĞI ile/ve/||/<> MATEMATİK ÇANTASI


- FELSEFE:
İYİLİK ve/<> GÜZELLİK ve/<> DOĞRULUK


- FELSEFE:
ZEKÂYI ve/||/<>/> AKLI

( Keskinleştirmek amacıyla. VE/||/<>/> Yetkinleştirmek amacıyla. )


- FELSEFE ile "FELSEFE"

( Kavramsal matematik. | Anlamanın, anlaşılmasının çabası. | Biçimselleştirilmiş mantığın doruğu. İLE ... )


- FELSEFE ile/ve İSTATİSTİK


- FELSEFE ile/ve MATEMATİK

( Tekillerden tümeli görmeye çalışmak. İLE/VE Tekilde tümeli görmek esastır. )

( Felsefe, matematiğin çalışma odasını röntgen ışığıyla yansıtmaya çalışır. )

( Kavramlarla ilgili etkinlik. İLE/VE Kavram inşâ etmek. )


- FIBONACCI ile/ve/||/<>/> TARTAN

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Aşağıda ve sıkça gördüğünüz kumaş, dönem dönem moda olan, genelde battaniyelerde karşımıza çıkan, geleneksel "İskoç deseni"ni de anımsatıyor. Bu tarz desenlere, "tartan" adı veriliyor.

Geçtiğimiz yıllarda bu tartanlardaki çizgilerin kalınlığının 1,1,2,3,5,8,13,21... biçiminde devam eden Fibonacci sayılarına göre oluşturulduğu fark edildi.

İlk tasarımcıların neden bu biçimde döşeme yaptığıyla ilgili bir bilgimiz olmasa da böyle bir ilişki olduğunu görmek çok heyecan verici... )

( )


- FİKRÎ değil/yerine/= DÜŞÜNSEL


- FİZİK ile/ve/||/<>/> FİZİĞİN MATEMATİKSELLEŞTİRİLMESİ


- FİZİK ile METAFİZİK/MATEMATİKSEL FİZİK

( )


- FİZİK ve/||/<> ÖNCELİKLİLER

( Açısal hız: Bir nesnenin bir eksen etrafında dönme oranı.

Açısal ivme: Bir nesnenin açısal hızının birim zamanda değişme oranı.

Açısal momentum: Bir nesnenin bir eksen etrafında dönmesinden kaynaklanan momentum.

Ağırlık: Bir nesnenin yerçekimi gücüyle çekilmesi sonucu oluşan güç.

Basınç: Bir yüzeye dik olarak uygulanan gücün birim alana düşen ölçüsü.

Basit makine: İş yapmayı kolaylaştıran ya da değiştiren yalın bir aygıt.[kaldıraç, makara, eğik düzlem, vida, kama ve çark dişli]

Çalışma: Bir gücün, bir nesne üzerinde yaptığı yer değiştirme ölçüsü.

Çekim gücü: İki nesne arasındaki kütlelerine orantılı olarak çekici güç.

Dalga: Bir ortamda enerjinin ya da bozulmanın yayılması.[ses dalgaları, ışık dalgaları, su dalgaları ve sismik dalgalar]

Dalga boyu: Bir dalga biçimindeki iki ardışık tepe ya da çukur arasındaki uzaklık.

Devinim denklemleri: Değişmeyen ivmeli hareketleri tanımlayan matematiksel denklemler. [x = x0 + v0t + (1/2)at2 veya v = v0 + at gibi denklemler hareket denklemleridir]

Dönme hareketi: Bir nesnenin, bir eksen etrafında dönmesi.

Durağanlık(atâlet): Bir nesnenin hareket durumunu koruma eğilimi.

Durağanlık momenti: Bir nesnenin durağanlığının(atâletinin) dönme hareketine karşı gösterdiği direnç oranı.

Elektrik akımı: Bir iletken içinde elektronların bir yönde akışı.

Elektrik olanağı: Bir elektrik yükünün, bir noktadaki elektrik alanından kaynaklanan olağan enerjisi.

Elektrik yükü: Bir nesnenin elektrik güçlerine maruz kalma özelliği.[artı ya da eksi olabilir]

Elektromanyetik dalga: Elektrik ve manyetik alanların birlikte yayılan dalga biçimi.[Işık, radyo dalgaları, mikrodalgalar, kızılötesi, morötesi, X ışınları ve gama ışınları vb.]

Elektromanyetik indüksiyon: Bir iletkenin devinimi ya da manyetik alanın değişimi sonucu oluşan elektrik akımı ya da gerilimi.

Elektromanyetizma: Elektrik ve manyetizma arasındaki ilişkiyi inceleyen fizik dalı.

Elektron: Atomun çekirdeğinin etrafında dönen negatif yüklü temel parçacık.

Enerji: Bir nesnenin ya da düzenin iş yapabilme olanağı.

Eylemsizlik gücü: Devinimli bir gönderim çerçevesinden bakıldığında ortaya çıkan sanal güç. [dönen bir platformda duran bir kişiye etki eden merkezkaç gücü ya da fren yapan bir araçta öne doğru fırlayan bir yolcuya etki eden durağanlık[atâlet] gücü]

Foton: Işığın ya da elektromanyetik radyasyonun en küçük enerji paketi.[Işığın hem dalga hem de parçacık özelliği gösterdiğini kanıtlayan kuantum mekaniğinin temel kavramlarından biridir]

Frekans: Bir dalga ya da titreşimin birim zamanda tekrarlanma sayısı.

Frenleme ışınımı: Hızlı devinen yüklü bir parçacığın yönünü değiştirdiğinde yaydığı elektromanyetik radyasyon. [X ışınları üretmek için kullanılır]

Genlik: Bir dalga ya da titreşimin en yüksek seviyedeki sapma oranı.

Gerilme gücü: Bir nesneye uygulanan gücün, nesneyi uzatmaya çalışması. [bir yayın iki ucuna uygulanan güçler, gerilme gücüdür]

Girişim: İki ya da daha fazla dalganın üst üste binmesi sonucu oluşan yeni dalga biçimi.

Güç: Birim zamanda yapılan iş ya da tüketilen enerji oranı.

Hız: Bir nesnenin konumunun birim zamanda değişme oranı.

İvme: Bir nesnenin hızının birim zamanda değişme oranı.

Kırılma: Bir dalganın, bir ortamdan ötekine girerken hızının ve yönünün değişmesi. [ışığın camdan geçerken kırılması ya da sesin sudan havaya geçerken kırılması]

Kinetik enerji: Bir nesnenin deviniminden kaynaklanan enerji.

Momentum: Bir nesnenin kütlesiyle hızının çarpımı.

Potansiyel enerji: Bir nesnenin konumundan ya da durumundan kaynaklanan enerji.

Tork: Bir gücün, bir eksen etrafında döndürme etkisi.

Uyumlu titreşim: Döngüsel ve sinüzoidal olan titreşim. [salınan bir sarkaç ya da yaylı düzen, uyumlu titreşim yapar]

Yansıma: Bir dalganın, bir yüzeyden geri sekip aynı ortama girmesi. [ışığın aynadan yansıması ya da sesin duvardan yansıması]

Yerçekimi olanağı: Bir nesnenin yerçekimi alanından kaynaklanan olağan enerjisi. )


- FİZİKSEL CİSİM ile MATEMATİKSEL CİSİM


- FİZİKTE:
1+2+3+... yerine/---> -1/12

( )


- FOKUS[İng. < FOCUS]/LANMA değil/yerine/= ODAK/LANMA


- FORMOL[Lat.] ile FORMÜL[Fr.]

( Formaldehidin %40'lık değişik sulu çözeltisine verilen ad. İLE Genel bir olguyu, bir kuralı ya da ilkeyi açıklayan simgeler takımı. | Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek. | Çıkar yol, tutulan yol, yöntem. | Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım. | Bir ya da daha çok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan, cebirsel anlatım. | Bileşik bir cismin bileşimine giren maddeleri ve bunların o bileşik maddedeki oranlarını gösteren simge takımı. )


- FOURIER ile/ve/||/<>/> CAUCHY ile/ve/||/<>/> DIRICHLET

( 1807 ile/ve/||/<>/> 1853 ile/ve/||/<>/> 1859 )


- GABARİ[Fr.]

( Köprülerin yüksekliklerini belirten ölçüler. )


- GALILEO AÇMAZI ile/ve/||/<> HILBERT OTELİ AÇMAZI ile/ve/||/<> TRISTRAM SHANDY AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI


- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ile/ve/=/||/<> RASTGELELİK

( "Matematik, tüm bilimlerin kraliçesidir." - Carl Friedrich Gauss[Matematik Kralı][Nisan 1777 - 23 Şubat 1855] )


- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ve/||/<> ZARLARIN RASTGELELİĞİ

( Tüm olasılıklar ve en çok sayının çıkma olasılığındaki zirveler/pikler...
TEK ZAR ATIŞINDA = Her biri için eşit olasılık.
2 ZAR ATIŞINDA = 7[1+6]'nın gelmesi.
3 ZAR ATIŞINDA = Toplamın 11 olması.
4 ZAR ATIŞINDA = Toplamın 14 olması. )

( )


- GÂYE/LİMİT değil/yerine/= SINIR


- GAYR değil/yerine AKIL


- GAYRET ile/ve/> TEVHİD


- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK


- GELİŞİGÜZELLİK ile/ve KEYFÎLİK

( CASUAL vs./and ARBITRARINESS )


- GENEL GERÇEKLİK ile/ve/||/<>/>/< ETKİLİ GERÇEKLİK


- GENEL-GEÇER ile/ve/değil/||/<> DEĞİŞMEZ


- GENELLEME ile/değil/yerine/>< EMİN OLARAK


- GENELLİKLE ile/ve/değil/||/<>/< BÜYÜK/YÜKSEK OLASILIKLA


- GEOMETRİ[Fr./İng. < Yun.] ile/ve TOPOLOJİ[Fr./İng. < Yun.]

( İki nokta arasındaki en yakın mesafeye, doğru denir. )

( Bir şey, yıkılınca, prizmatik durur. )

( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE Geometrik nesnelerin nitelikleriyle ilgili özelliklerini ve bağıl konumlarını, biçim ve büyüklüklerinden ayrı olarak alıp inceleyen geometri dalı. )


- GEOMETRİ/HENDESE ile/ve/||/<> MÜSELLESAT[Ar.]/TRİGONOMETRİ[Fr./İng.]

( Trigonometri, bağımsız bir bilim olarak, Meraga'da kurulmuştur. )

( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE/VE/||/<> Üçgenleri hesaplamayı konu edinen matematik dalı. )


- GEOMETRİ ve/<> AKLIN DİLİ


- GEOMETRİ ve/||/<> GONİOMETRİ[SİNÜS, COSİNÜS[TAMÂM-I CEYB], TANJANT[TANGENS], COTANJANT[COTENGENS]]

(

SİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.80902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45899

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54484

0.55919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61560

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466
0.00291

0.02036

0.03781

0.05524

0.07266

0.09005

0.10742

0.12476

0.14205

0.15931

0.17937

0.19366

0.21076

0.22778

0.24474

0.26163

0.27843

0.29515

0.31178

0.32832

0.34475

0.36108

0.37730

0.39341

0.40939

0.42525

0.44098

0.45658

0.47204

0.48735

0.50252

0.51753

0.53238

0.54708

0.56160

0.47596

0.59014

0.60414

0.61795

0.63158

0.64501

0.65825

0.67129

0.68412

0.69675
0.00582

0.02327

0.04071

0.05814

0.07556

0.09295

0.11031

0.12764

0.14493

0.16218

0.17937

0.19652

0.21360

0.23062

0.24756

0.26443

0.28123

0.29793

0.31454

0.33106

0.34748

0.36379

0.37999

0.39608

0.41204

0.42788

0.44359

0.45917

0.47460

0.48989

0.50503

0.52002

0.53484

0.54951

0.56401

0.57833

0.59248

0.60645

0.62024

0.63383

0.64723

0.66044

0.67344

0.68624

0.69883
0.00873

0.02618

0.04362

0.06105

0.07846

0.09585

0.11320

0.13053

0.14781

0.16505

0.18224

0.19937

0.21644

0.23345

0.25038

0.26724

0.28402

0.30071

0.31730

0.33381

0.35021

0.36650

0.38268

0.39875

0.41469

0.43051

0.44620

0.46175

0.47716

0.49242

0.50754

0.52250

0.53730

0.55194

0.56641

0.58070

0.59482

0.60876

0.62251

0.63608

0.64945

0.66262

0.67559

0.68835

0.70091
0.01164

0.02908

0.04653

0.06395

0.08136

0.09874

0.11609

0.13341

0.15069

0.16792

0.18509

0.20222

0.21928

0.23627

0.25320

0.27004

0.28680

0.30348

0.32006

0.33655

0.35293

0.36921

0.38537

0.40142

0.41734

0.43313

0.44880

0.46433

0.47971

0.49495

0.51004

0.52498

0.53975

0.55436

0.56880

0.58307

0.59716

0.61107

0.62479

0.63832

0.65166

0.66480

0.67773

0.69046

0.70298
0.01454

0.03199

0.04943

0.06685

0.08426

0.10164

0.11898

0.13629

0.15356

0.17078

0.18795

0.20507

0.22212

0.23910

0.25601

0.27284

0.28959

0.30625

0.32282

0.33929

0.35565

0.37191

0.38805

0.40408

0.41998

0.43575

0.45140

0.45690

0.48226

0.49743

0.51254

0.52745

0.54220

0.55678

0.57119

0.58543

0.59949

0.61337

0.62706

0.64056

0.65386

0.66697

0.67987

0.69256

0.70505
0.01745

0.03490

0.05234

0.06976

0.08716

0.10453

0.12187

0.13917

0.15643

0.17365

0.19081

0.20791

0.22495

0.24192

0.25882

0.27564

0.29237

0.30902

0.32557

0.34202

0.35837

0.37461

0.39073

0.40674

0.42262

0.43837

0.45399

0.46947

0.48481

0.50000

0.51504

0.52992

0.54464

055919

0.57358

0.58779

0.60182

0.61566

0.62932

0.64279

0.65606

0.66913

0.68200

0.69466

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COSİNÜS
COSİNÜS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
1.00000

0.99985

0.99939

0.99863

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95830

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934
1.00000

0.99979

0.99929

0.99847

0.99736

0.99594

0.99421

0.99219

0.98986

0.98723

0.98430

0.98107

0.97754

0.97371

0.96959

0.96517

0.96046

0.95545

0.95015

0.94457

0.93869

0.93253

0.92609

0.91936

0.91236

0.90507

0.89752

0.88968

0.88158

0.87321

0.86457

0.85567

0.84560

0.83708

0.82741

0.81748

0.80730

0.79688

0.78622

0.77531

0.76417

0.75280

0.74120

0.72937

0.71732
0.99998

0.99973

0.99917

0.99831

0.99714

0.99567

0.99390

0.99182

0.98944

0.98676

0.98378

0.98050

0.97692

0.97304

0.96887

0.96440

0.95964

0.95459

0.94924

0.94361

0.93769

0.93148

0.92499

0.91822

0.91116

0.90383

0.89623

0.88835

0.88020

0.74178

0.86310

0.85416

0.84495

0.83549

0.82577

0.81580

0.80558

0.79512

0.78442

0.77347

0.76229

0.75088

0.73924

0.72737

0.71529
0.99996

0.99966

0.99905

0.99813

0.99692

0.99540

0.99357

0.99144

0.98902

0.98629

0.92325

0.97992

0.97630

0.97237

0.96815

0.96363

0.95882

0.95372

0.98432

0.94264

0.93667

0.93042

0.92388

0.91706

0.90996

0.90259

0.89493

0.88701

0.87882

0.87036

0.86163

0.85264

0.84339

0.83389

0.84213

0.81412

0.80386

0.79335

0.78261

0.77162

0.76041

0.74896

0.73728

0.72537

0.71325
0.99993

0.99958

0.99892

0.99795

0.99668

0.99511

0.99324

0.99106

0.98858

0.98580

0.98272

0.97934

0.97566

0.97169

0.96742

0.96285

0.95799

0.95284

0.94740

0.94167

0.93565

0.92935

0.92276

0.91590

0.90875

0.90133

0.89363

0.88566

0.87743

0.86892

0.86015

0.85112

0.84182

0.83228

0.82248

0.81242

0.80212

0.79158

0.78079

0.76977

0.75851

0.74703

0.73531

0.72337

0.71121
0.99989

0.99949

0.99878

0.99778

0.99644

0.99482

0.99290

0.99867

0.98814

0.98531

0.98213

0.97875

0.97502

0.97100

0.96667

0.96206

0.95716

0.95195

0.94646

0.94068

0.93462

0.92827

0.92164

0.91472

0.90753

0.90007

0.89232

0.88431

0.87603

0.86748

0.85865

0.84959

0.84025

0.83066

0.82082

0.81072

0.80038

0.78980

0.77897

0.76791

0.75661

0.74509

0.73333

0.72136

0.70916
0.99985

0.99989

0.99869

0.99756

0.99619

0.99452

0.99255

0.99027

0.98769

0.98481

0.98163

0.97815

0.97437

0.97030

0.96593

0.96126

0.95630

0.95106

0.94552

0.93969

0.93358

0.92718

0.92050

0.91355

0.90631

0.89879

0.89101

0.88295

0.87462

0.86603

0.85717

0.84805

0.83867

0.82904

0.81915

0.80902

0.79864

0.78801

0.77715

0.76604

0.75471

0.74314

0.73135

0.71934

0.70711
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
SİNÜS
TANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
0.00000

0.01746

0.03492

0.05241

0.08998

0.08749

0.15010

0.12278

0.14054

0.15838

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24988

0.26795

0.28875

0.30573

0.32492

0.34433

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80976

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569
0.00291

0.02036

0.03783

0.05533

0.07285

0.09642

0.10805

0.12574

0.14351

0.16137

0.17933

0.19740

0.21560

0.23393

0.25242

0.27107

0.28990

0.30891

0.32814

0.34758

0.36727

0.38721

0.40741

0.42791

0.44872

0.46985

0.49134

0.51320

0.53545

0.55812

0.58124

0.60483

0.62892

0.65355

0.67875

0.70455

0.73100

0.75812

0.78598

0.81461

0.84407

0.87441

0.90569

0.93797

0.97133
0.00582

0.02328

0.04075

0.05824

0.07578

0.09335

0.11099

0.12869

0.14648

0.16435

0.18233

0.20042

0.21864

0.23700

0.25552

0.27419

0.29305

0.31210

0.33136

0.35085

0.37057

0.39055

0.41081

0.43136

0.45222

0.47341

0.49495

0.51688

0.53920

0.56194

0.58513

0.60881

0.63299

0.65771

0.68301

0.70891

0.73547

0.76272

0.79070

0.81946

0.84906

0.87955

0.91099

0.94345

0.97700
0.00873

0.02619

0.04366

0.06116

0.07870

0.09629

0.11394

0.13165

0.14945

0.16734

0.18534

0.20345

0.22169

0.21008

0.25862

0.27732

0.29621

0.34530

0.33460

0.35412

0.37388

0.39391

0.41421

0.43481

0.45573

0.47698

0.49858

0.52057

0.54296

0.56577

0.58905

0.61280

0.63707

0.66189

0.68728

0.71329

0.73996

0.76733

0.79544

0.82434

0.95408

0.88473

0.91633

0.94896

0.98270
0.01164

0.02910

0.04658

0.06408

0.08163

0.09923

0.11688

0.13461

0.15243

0.17033

0.18835

0.20648

0.22475

0.24316

0.26172

0.28046

0.29938

0.31850

0.33783

0.35740

0.37720

0.39727

0.41763

0.43828

0.45924

0.48055

0.50222

0.52427

0.54673

0.56962

0.59297

0.61681

0.64117

0.66608

0.69157

0.71769

0.74447

0.77196

0.80020

0.82923

0.85912

0.88992

0.92170

0.95451

0.98843
0.01455

0.03201

0.04949

0.06700

0.08456

0.10216

0.11983

0.13758

0.15540

0.17333

0.19136

0.20952

0.22881

0.24624

0.26483

0.28360

0.30255

0.32171

0.34108

0.36068

0.38053

0.40065

0.42105

0.44175

0.46277

0.48414

0.50587

0.52798

0.55051

0.57348

0.59691

0.62083

0.64528

0.67028

0.69588

0.72211

0.74900

0.77661

0.80498

0.83415

0.86419

0.89515

0.97209

0.96008

0.99420
0.01746

0.03492

0.05241

0.06993

0.08749

0.10510

0.12278

0.14054

0.15338

0.17633

0.19438

0.21256

0.23087

0.24933

0.26795

0.28675

0.30573

0.32492

0.34488

0.36397

0.38386

0.40403

0.42447

0.44523

0.46631

0.48773

0.50953

0.53171

0.55431

0.57735

0.60086

0.62487

0.64941

0.67451

0.70021

0.72654

0.75355

0.78129

0.80978

0.83910

0.86929

0.90040

0.93252

0.96569

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
COTANGENS
COTANGENS
GRAD
0
10
20
30
40
50
60
 
0

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

21

22

23

24

25

26

27

28

29

30

31

32

33

34

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44
~

57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.58987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553
343.77371

49.10388

26.43160

18.07498

13.72674

11.05943

9.25530

7.95302

6.96823

6.19703

5.57638

5.06584

4.63825

4.27471

3.96165

3.68909

3.44951

3.23714

3.04749

2.87700

2.72281

2.58261

2.45451

2.33693

2.22857

2.12832

2.03526

1.94858

1.86760

1.79174

1.72047

1.65337

1.59002

1.53010

1.47330

1.41934

1.36800

1.31904

1.27230

1.22758

1.18474

1.14363

1.10414

1.06613

1.02952
171.88540

42.96408

24.54176

17.16934

13.19688

10.71191

9.00983

7.77035

6.82694

6.08444

5.48451

4.98940

4.57363

4.21933

3.91364

3.64705

3.41236

3.20406

3.01783

2.85023

2.69853

2.53865

2.43422

2.31826

2.21132

2.11233

2.02039

1.93470

1.85462

1.77955

1.70901

1.64256

1.57981

1.52043

1.40411

1.41061

1.35968

1.31110

1.26471

1.22031

1.17777

1.13694

1.09770

1.05994

1.02355
114.58865

38.18846

22.90377

16.34986

12.70621

10.38540

8.77689

7.59575

6.69116

5.97576

5.39552

4.91516

4.51071

4.16530

3.86671

3.60588

3.37594

3.17159

2.98869

2.82391

2.67462

2.53865

2.41421

2.29984

2.19430

2.09654

2.00569

1.92098

1.84177

1.76749

1.69766

1.63185

1.56969

1.51084

1.45501

1.40195

1.35142

1.30323

1.25717

1.21310

1.17085

1.13029

1.09131

1.05378

1.01761
85.93979

34.36777

21.47040

15.60478

11.25051

10.07803

8.55555

7.42871

6.56055

5.87080

5.30928

4.84300

4.44942

4.11256

3.82083

3.56557

3.34023

3.13972

2.96004

2.79802

2.65109

2.51715

2.39449

2.28167

2.17749

2.08094

1.99116

1.90741

1.82906

1.75556

1.68643

1.62125

1.55966

1.50133

1.44598

1.39336

1.34323

1.29541

1.24969

1.25093

1.16398

1.12369

1.08496

1.04766

1.01170
68.75009

31.24158

20.20555

14.92442

11.82617

9.78817

8.34496

7.26873

6.43484

4.76937

5.22566

4.77286

4.38969

4.06107

3.77595

3.52609

3.30521

3.10842

2.93189

2.77254

2.62791

2.49597

2.37504

2.26374

2.16090

2.06553

1.97680

1.89400

1.81649

1.74375

1.67530

1.61074

1.54972

1.49190

1.43703

1.38484

1.33511

1.28764

1.24227

1.19882

1.15715

1.11713

1.07864

1.04158

1.00583
57.28996

28.63625

19.08114

14.30067

11.43005

9.51436

8.14435

7.11537

6.31375

5.67128

5.14455

4.70463

4.33148

4.01078

3.73205

3.48741

3.27085

3.07768

2.90421

2.74748

2.60509

2.47509

2.35585

2.24604

2.14451

2.05030

1.96261

1.88073

1.80405

1.73205

1.66428

1.60033

1.53987

1.48256

1.42815

1.37638

1.32704

1.27994

1.23490

1.19175

1.15037

1.11061

1.07237

1.03553

1.00000
89

88

87

86

85

84

83

82

81

80

79

78

77

76

75

74

73

72

71

70

69

68

67

66

65

64

63

62

61

60

59

58

57

56

55

54

53

52

51

50

49

48

47

46

45
 
60
50
40
30
20
10
0
GRAD
TANGENS
TRİGONOMETRİK İŞLEVLER
AÇI
AÇI
AÇI
AÇI
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
DERECE
RADYAN
SİNÜS
COSİNÜS
TANJANT
0

1

2

3

4

5
0. 000

. 017

. 035

. 052

. 070

. 087
0. 000

. 018

. 035

. 052

. 070

. 087
1. 000

1. 000

0. 999

. 999

. 998

. 996
0. 000

0. 018

. 035

. 052

. 070

. 088
46

47

48

49

50
0. 803

. 820

. 838

. 855

. 873
0. 719

. 731

. 743

. 755

. 766
0. 695

. 682

. 669

. 656

. 643
1. 036

1. 072

1. 111

1. 150

1. 192
6

7

8

9

10
. 105

. 122

. 140

. 157

. 175
. 105

. 122

. 139

. 156

. 174
. 995

. 993

. 990

. 988

. 985
. 105

. 123

. 141

. 158

. 176
51

52

53

54

55
. 890

. 908

. 925

. 942

. 960
. 777

. 788

. 799

. 809

. 819
. 629

. 616

. 602

. 588

. 574
1. 235

1. 280

1. 327

1. 376

1. 428
11

12

13

14

15
. 192

. 209

. 227

. 244

. 262
. 191

. 208

. 225

. 242

. 259
. 982

. 978

. 974

. 970

. 966
. 194

. 213

. 231

. 249

. 268
56

57

58

59

60
. 977

. 995

1. 012

1. 030

1. 047
. 829

. 839

. 848

. 857

. 866
. 559

. 545

. 530

. 515

. 500
1. 483

1. 540

1. 600

1. 664

1. 732
16

17

18

19

20
. 279

. 297

. 314

. 332

. 349
. 276

. 292

. 309

. 326

. 342
. 961

. 956

. 951

. 946

. 940
. 287

. 306

. 325

. 344

. 364
61

62

63

64

65
1. 065

1. 082

1. 100

1. 117

1. 134
. 875

. 883

. 891

. 899

. 906
. 485

. 470

. 454

. 438

. 423
1. 804

1. 881

1. 963

2. 050

2. 145
21

22

23

24

25
. 367

. 384

. 401

. 419

. 436
. 358

. 375

. 391

. 407

. 423
. 934

. 927

. 921

. 914

. 906
. 384

. 404

. 425

. 445

. 466
66

67

68

69

70
1. 152

1. 169

1. 187

1. 204

1. 222
. 914

. 921

. 927

. 934

. 940
. 407

. 391

. 375

. 358

. 342
2. 246

2. 356

2. 475

2. 605

2. 747
26

27

28

29

30
. 454

. 471

. 489

. 506

. 524
. 438

. 454

. 470

. 485

. 500
. 889

. 891

. 883

. 875

. 866
. 488

. 510

. 532

. 554

. 577
71

72

73

74

75
1. 239

1. 257

1. 274

1. 292

1. 309
. 946

. 951

. 956

. 961

. 966
. 326

. 309

. 292

. 276

. 259
2. 904

3. 078

3. 271

3. 487

3. 732
31

32

33

34

35
. 541

. 559

. 576

. 593

. 611
. 515

. 530

. 545

. 559

. 574
. 857

. 848

. 839

. 829

. 819
. 601

. 625

. 649

. 675

. 700
76

77

78

79

80
1. 326

1. 344

1. 361

1. 379

1. 396
. 970

. 974

. 978

. 982

. 985
. 242

. 225

. 208

. 191

. 174
4. 011

4. 331

4. 705

5. 145

5. 671
36

37

38

39

40
. 628

. 646

. 663

. 681

. 698
. 588

. 602

. 616

. 629

. 643
. 809

. 799

. 788

. 777

. 766
. 727

. 754

. 781

. 810

. 839
81

82

83

84

85
1. 414

1. 431

1. 449

1. 466

1. 484
. 988

. 990

. 993

. 995

. 996
. 156

. 139

. 122

. 105

. 087
6. 314

7. 115

8. 144

9. 514

11. 43
41

42

43

44

45
. 716

. 733

. 751

. 768

. 785
. 658

. 669

. 682

. 695

. 707
. 755

. 743

. 731

. 719

. 707
. 869

. 900

. 933

. 966

1. 000
86

87

88

89

90
1. 501

1. 518

1. 536

1. 553

1. 571
. 998

. 999

. 999

1. 000

1. 000
. 070

. 052

. 035

. 018

. 000
14. 30

19. 08

28. 64

57. 29

~
)

( SİNÜS: Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. | KOSİNÜS: Tümler açının sinüsü. | TANJANT: Başka bir çizgiye, eğriye ya da yüzeye dokunan fakat onu kesmeyen çizgi, eğri ya da yüzey. | Bir şeye yalnız bir noktada değen. | KOTANJANT: Bir dik üçgende, komşu kenarın, karşı kenara oranı. )

( )


- GEOMETRİ değil/yerine/= UZAMBİLİM


- GEOMETRİK ATOMCULUK ile/ve/> MATEMATİKSEL ATOMCULUK ile/ve/> FİZİKSEL ATOMCULUK


- GEORG CANTOR ile MORITZ BENEDIKT CANTOR


- GERÇEK ile/ve ÖLÇÜ/M

( [Sans.] ... ile/ve PRAMANA )

( REALITY vs./and MEASUREMENT )

( ... ile/ve LIANG )


- GERÇEKLİK:
AKIL SAYESİNDE/ARACILIĞIYLA ve/||/<> AKILDA


- GÖLGE ile/ve/||/<> TÜREV


- GÖNDERGE ile GÖSTEREN ile GÖSTERİLEN

( ... İLE Biçim. İLE Anlam. )

( Görüntü/simge. ile Harflerle. [E.V] ile Sözcük olarak[EV] )

( ... vs. SIGNIFIER vs. SIGNIFIED )


- GÖRELİLİK/GALILEO GÖRELİLİĞİ ile/ve/<>/< ÖZEL GÖRELİLİK ile/ve/<>/< GENEL GÖRELİLİK

( DEĞİŞMEZLİK/BAKIŞIM[SİMETRİ] İLKESİ [İng. INVARIANCE PRINCIPLE]: Fizik yasaları ya da fiziksel bir nicelik, belirli dönüşümler altında değişmezdir. | Özel görelilik kuramı. | Genel görelilik kuramı. )

( ...
İLE/VE/<>/<
Birbirlerine göre düzgün doğrusal hareket eden [ivmesiz] eylemsizlik referans sistemleri için sınırlı ve geçerli, iki postüla üzerine kurulmuş olan ve matematik ifadesini, Minkowski uzay-zaman boyutları [tensörü] ile bulan kuram. [1905] [Fizik yasaları, tüm eylemsizlik referans [Galile] sistemlerinde aynı matematik şekle sahip [değişmez(invariant)] olmalılardır. Işık, uzayda, her yönde, sabit c hızıyla kaynağından ve gözlemcinin hareketinden bağımsız olarak yayılır ve hiçbir sinyal ya da enerji, ışığınkinden daha yüksek bir hızla yayılamaz.]
İLE/VE/<>/<
Özel göreliliğin değişmezliğini, sadece eylemsizlik(ivmesiz) referans sistemleri için sınırlı tutmuş olmasının açmazını tamamlayan ve fizik objektifliğin alanını genişleten ve matematik ifadesini, Riemannian uzay-zaman koordinatları ile bulan kuram. [1911] [Fizik yasaları, sürekli koordinat dönüşümleriyle birbirlerine geçilebilen, eylemli ya da eylemsiz tüm referans sistemlerinde değişmez olmalılardır.] )

( 1611 ile/ve/<>/< 1905 ile/ve/<>/< 1916[1919 yayımlama] )

( Koordinat düzenine göre bakışımlılığı[simetrikliği] tanımlar.

İLE/VE/<>/<

Fizik yasalarının, tüm eylemsiz koordinat düzenlerinde aynı olduğunu söyler.

İLE/VE/<>/<

Fizik yasalarının, tüm koordinat düzenlerinde geçerliliğini vurgular. )

( RELATIVITY/GALILEO RELATIVITY vs./and/<>/< SPECIAL THEORY OF RELATIVITY vs./and/<>/< GENERAL THEORY OF RELATIVITY )


- GÖRÜNTÜ ile/ve GÜZELLİK

( Rüya. İLE/VE Gerçek. )

( APPEARANCE vs./and BEAUTY )


- GÖRÜNTÜNÜN/MANZARANIN:
EN ÇİRKİNİ/KORKUNCU ile/değil/yerine/>< EN GÜZELİ

( Somurtan bir "yüz". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülen bir yüz. :) )

( Gülen İnsan Yüzünün Görsel FaRkLaR'ı için burayı tıklayınız... )

( Kara delik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güneş. )

(

ile/değil/yerine/><

)


- GOSTERGE ile/ve/değil/||/<> ÖLÇÜT


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖZ KARARI ile/değil/yerine ÖLÇÜ


- GÖZ:
GÜNEŞ ve/<> GÜZELLİK


- GÖZLEM ile HESAP


- GÜÇ[KUVVET] ve/||/<> ALAN


- GÜÇ ile/ve GÜZELLİK

( Kendinden. İLE/VE/||/<>/> Yansıma. )

( POWER vs./and BEAUTY )


- GÜLÜN (DAHA) GÜZELİ ve/||/<>/> DOSTUN (DAHA) GÜZELİ ve/||/<>/> İNSANIN (DAHA) GÜZELİ

( Çiçek veren. VE/||/<> Vefâsı uzun süren. VE/||/<> Selâm veren ve gülümseyen. :) )


- GÜPGÜZEL


- GÜZEL (OLAN) ile/değil İSTEDİĞİM GİBİ (OLAN)

( [not] THE BEAUTIFUL vs./but WHICH/WHAT I WOULD LIKE TO )


- GÜZEL AHLÂK ve/=/<> İLİM


- GÜZEL GENÇ ve/||/<> GÜZEL YAŞLI

( Doğanın yapıtıdır. VE/||/<> Sanatın yapıtıdır. )


- GÜZEL GÜZEL (ÇALIŞMAK, KONUŞMAK, OYUN OYNAMAK)


- GÜZEL KUR'AN OKUYOR değil AĞZI KUR'AN'A YAKIŞIYOR


- GÜZEL OLANLAR:
DURUNCA/SUSUNCA ile/ve/yerine KONUŞUNCA ile/ve/yerine HEM DURUNCA/SUSUNCA, HEM KONUŞUNCA


- GÜZEL SÖZ ile/ve GÜZEL EYLEM


- GÜZEL/LİK ve AHLÂK


- GÜZEL/LİK ile BAKIMLI/LIK

( BEAUTINESS vs. WELL CARED )


- GÜZEL/LİK >< ÇİRKİN/LİK

( HÜSN >< KUBH )


- GÜZEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜZGÜN/LÜK


- GÜZEL/LİK ile İDDİALI GÜZEL/LİK


- GÜZEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İLGİNÇ/LİK


- GÜZEL/LİK ile/ve SÜRÜKLEYİCİ/LİK

( BEAUTY vs./and FASCINATING )


- GÜZEL/LİK ile YETERLİ/LİK

( BEAUTY/NESS vs. SUFFICIENCY )


- GÜZEL/LİK ile/ve/<>/>< YÜCE/LİK ile/ve/<>/>< YALIN/LIK (GELİŞMİŞ/LİK)

( Hz. Muhammed. İLE/VE/<>/>< Hz. Âlî. )


- GÜZEL ile/ve/değil "HAVALI"


- GÜZEL ile/ve/değil AHSEN

( ... İLE/VE/DEĞİL Güzellerin güzeli. | Kaybedilemeyecek derecede güzellik. )


- GÜZEL ile/ve/değil DİKKAT ÇEKİCİ

( Güzel ol, âşık bol! )


- GÜZEL ile/ve/değil ETKİLEYİCİ

( Tümüyle güzellik yoktur! Her zaman, 1 [ya da 2 yanı] baskındır/etkiler ve ona göre ilgi görür. )


- GÜZEL = GÖZ-EL = BEAUTIFUL[İng.] = BEAU[Fr.] = SCHÖN[Alm.] = KALOS[Yun.] = HERMESO/SA, BELLO[İsp.]


- GÜZEL ile HOŞ


- GÜZELDE/GÜZELLİKTE ARANANLAR:
BAKIŞIM/LI(SİMETRİ/K) ve ORANTI/LI(EURYTMIE) ve UYUM/LU(HARMONİ/K)

( DÜZGÜN ve DÜZENLİ ve DİZGELİ ve AÇIK/LIK/PARLAK/LIK(CLARITAS/MUŞÂ'ŞÂA) )


- GÜZELİ SEVMEK ile/ve/değil/yerine/<> GÜZELLİĞİ SEVMEK


- GÜZELLİĞİN DÖRT TÜRÜ


- GÜZELLİĞİN:
İDRAKİ ile/ve/<> İFADESİ

( Ancak sendeki güzellik kadar. İLE/VE/<> Ancak sendeki güzellik kadar. )


- GÜZELLİK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- GÜZELLİK FELSEFESİ ile SANAT FELSEFESİ


- GÜZELLİK:
İZLENİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YAŞANILAN


- GÜZELLİK:
MANTIK'TA ile ESTETİK'TE

( Doğruluk. İLE Güzellik. )

( GÜZEL: Amacı olmayan amaçlılık. )


- GÜZELLİK ile/ve/hem de AKIL

( Güzellik ondur, dokuzu don-dur. )

( Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz. )

( Güzel bürünür, çirkin görünür. )


- GÜZELLİK ve/=/< ARINMA

( BEAUTY and/=/< PURIFICATION )


- GÜZELLİK ile/ve/||/<>/>/< AŞK

( GÜZELLİK: Aşkın olmadığı yerde ne işim var?! VE AŞK: Güzelliğin olmadığı yerde ne işim var?! )

( ... İLE/VE/||/<>/>/< Güzelliğe duyulan özlem. )

( BEAUTY and/<> LOVE )


- GÜZELLİK = BEAUTY[İng.] = BEAUTÉ[Fr.] = SCHÖNHEIT[Alm.] = PULCHRITUDO[Lat.]


- GÜZELLİK ile/ve BİLEŞİK


- GÜZELLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNSEL KAVRAYIŞ


- GÜZELLİK ile/ve/değil/yerine CÂZİBE


- GÜZELLİK ile/ve/< DÜZEN

( GÜZELLİK: GERÇEĞE ÖZGÜ İNCELİĞİN PARLAKLIĞI [HAKİKATİN ŞÂŞA-İ LETÂFETİ - RECAİZÂDE EKREM BEY] )

( BEAUTY vs./and/< ORDER )

( YOUMEI ile/ve/< ... )


- GÜZELLİK ile/ve EDÂ


- GÜZELLİK ile/ve/<> EDEB

( Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir. )


- GÜZELLİK ile/ve/<> EDEB


- GÜZELLİK >< FAZLALIK

( Güzellik, fazlalıklardan arınmışlıktır. )


- GÜZELLİK ile/ve/<> İNCELİK


- GÜZELLİK ile/ve/değil IŞILTI

( Güzel yüzün, süse/boyaya/makyaja gereksinimi yoktur/olmaz! [Fars. Hâcet-i meşşâta nîst rûy-ı dil-ârâmrâ - Hâfız-ı Şirâzî] )


- GÜZELLİK ile/ve/||/<> ÖZELLİK

( BEAUTY(TIFERET[Kabala]) vs. FEATURE )


- GÜZELLİK ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK

( Güzellik, özgür kılar. )


- GÜZELLİK ile/ve/||/<> SEVDÂ

( Güzelliğin beş para etmez, bende/onda bu sevdâ olmasa. )


- GÜZELLİK ve VASIF

( BEAUTY and QUALITY )


- GÜZELLİKTE:
3 BEYAZ ve/<> 3 SİYAH ve/<> 3 KIRMIZI

( Ten, diş ve el. VE/<> Göz, kaş ve kirpik. VE/<> Yanak, dudak ve tırnak. )


- HAD ile/ve/<> ÖLÇÜ

( Bilgelik, aklın;
Cesaret, kalbin;
Ölçülülük, duyguların denetimidir. )

( Wisdom is reason's;
Courage is heart's;
Moderation is control of feelings. )

( LIMITING vs./and/<> MODERATION )


- HAKİKAT:
"DUYULUR OLAN" değil DÜŞÜNÜLÜR OLAN


- HAKİKAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAVRAM


- HAMILTON ve/||/<> LAGRANGE ÇÖZÜMLEMELERİ


- HÂNE[Ar. < HÂNÂT] ile HÂNE[Fars.]

( Meyhane. İLE Ev. | Bir şeyin bölündüğü, ayrıldığı kısımlardan her biri. | Basamak.[matematik] | Hayâlî me'vâ. | Türk müziğinde bir müzik parçasının oluşturulduğu lâhnî topluluklara verilen bir ad. | Halk şairlerinin beyte verdikleri ad. )


- HARF (KULLANIMI) ile/ve RAKAM (KULLANIMI)

( Sürekli nicelik ve süreksiz nicelik farkını karşılayabilmeye yarar. )

( Rakamların, değerlerle karışmamasını da sağlar. )

( NAKŞ ETMEK )

( Türk abecesinde en yüksek dereceye sahip olan yani en sık kullanılan yazaçlar, A, E, İ, N, R, L; üst-orta derecede olanlar, I, D, K, M; alt-orta derecede olanlar, U, Y, T, S, B, O; düşük dereceli olanlar, Ü, Ş, Z, G, Ç, H, Ğ, V, C, Ö, P, F, J'dir.

Gazete köşe yazıları ve 9 yazara ait 37 kitaptan elde edilmiş, 11 milyon karakterden oluşan 13.4 MB boyutundaki metin seti üzerinden elde edilmiş Türkçe yazaçlara ait kullanım sıklıkları aşağıdaki adreste belirtilmiştir. Türk abecesindeki yazaçların kullanım sıklıkları )

( İngilizce'de:
E T A O I N S H R D L C U M W F G Y P B V K J X Q Z

Almanca'da:
E N I S R A T D H U L G C O M W B F K Z Ü V P Ö Ä ß J Y X Q

İspanyolca'da:
E A O S R N I D L C T U M P B G V Y Q H F Z J X W K

Fransızca'da:
E S A I T N R U L O D C P M É V Q F B G H J À X Y È Ê Z W Ç Ù K Î Œ Ï Ë

Çekçe'de:
O E A N T I V L S R D K U P Í M C H Á Z Y J B Ř Ě É Č Ž Ý Š Ů G F Ú Ň W Ď Ó X Ť (Q) (časopis, 2500 besed)

Lehçe'de:
A I E O N Z W S C R Y T K D P M J U L Ł G B H Ą Ę Ó Ź Ś Ć Ń F Ż X V (Q) (časopis, 11.000 besed)

Rusça'da:
О Е А И Н Т С В Л Р К Д М П У Ы Я Г Б З Ч Й Х Ж Ш Ю Ц Щ Э Ф Ё (Solženicin, 86.000 besed)
О Е А И Н Т С Р В Л К М Д П У Ы Я Г З Б Ч Й Ж Х Ю Ш Ц Щ Э Ф Ё (časopis 25.000 besed) )

( FaRkLaR Kılavuzu'ndaki sözcüklerin yazaçlara göre kayıt oranı )


- HÂRİC-İ KISMET değil/yerine/= BÖLÜM


- HASEN[Ar.] değil/yerine/= GÜZEL


- HAT ile HAD


- HATA ile AÇIK, HESAP AÇIĞI

( MISTAKE vs. BLANK/DEFICIT )


- HATT-I MÜBAS değil/yerine/= TEĞET


- HÂZİN ile ABDURRAHMAN el-HÂZİNÎ

( İlk dönem matematikçi, cebirci, denklemlerde rasyonel ve irrasyonel çözüm arasında ayrım yapan. Öklit ile Diophantes'i karşılıklı okuyan. Hendesî dil ile adedî dili birbirine çeviren matematikçi. İLE Fizikçi. Mîzânü'l Hikme adlı kitabın yazarı. Bu kitapta, cisimlerin özgül ağırlıklarını tespit için icat edilen ve icat ettiği âletlerden bahseder ve ayrıca pek çok maddenin özgül ağırlığını verir. )


- HER BİR/BEHER[Fars.] ile BEHER/BEHERGLAS[Alm. < BECHER/GLAS]

( Her bir. İLE Silindir biçiminde cam deney çubuğu. )


- HER KOŞUL ALTINDA GEÇERLİLER ile/ve/||/<>/> MÜKEMMELLEŞME


- HER ŞEY(DE)/YER(DE) ile/ve HİÇBİR ŞEY(DE)/YER(DE)

( Herşeyin, zihnimizde olduğunu, bizim, zihinden öte olduğumuzu ve gerçekten yalnız başımıza olduğumuzu, ne zaman anlarsak, işte o zaman, herşey biziz. )

( When we realise that all is in our mind and that we are beyond the mind, that we are truly alone; then all is us.
Nothing is me, so I am nothing. )

( Hiçbir "şey", ben değildir; böylece, ben, hiçbir şeyim. )

( Herhangi bir şey, sadece o şey değildir. )

( Herhangi bir şey, bütünün bir yanını göstererek gizleyendir. )

( Herşey, kendi olmayanı da işaret etmektedir. )

( Can sıkmanın sırrı, herşeyi anlatmaktır. )

( [ON] EVERYTHING/PLACE vs./and [ON] NOTHING/PLACE )


- HER ile/ve BASİT HER


- HESAP MAKİNESİ ile/ve/||/<>/><//> TELEFON

( )

( "Telefon ve Hesap Makinesinin Tuş Dizilimi Neden Farklıdır?" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- HESAP-KİTAP (YAPMAK, ORTADA)


- HESAP[Ar. < HİSBE]/CALCULUS = ÇAKILTAŞI

( Çakıltaşlarını saymaktan gelir. )


- HESAP ile/ve/değil/||/<>/< AKD

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Parmak hesabı. )


- HESAP ile/ve GÖZLEM

( TO THINK vs./and OBSERVATION )


- HESAPLAMA:
MÜHENDİSLİK ve/||/<> LOJİSTİK


- HESAPLAMA ile/ve/<> AÇIKLAMA


- HESAPLAMA ile PARAKETE HESABI

( Gemilerin gittiği yön ve yaptığı hıza göre, bulunduğu yerin tahmini olarak hesaplanması. )


- HESAPLAMALI!


- HESAPLANABİLİRLİK ile/ve/>< HESAPLANAMAZ SAYILAR


- HİCRÎ ile/ve İSKENDERÎ ile/ve MİLÂDÎ ile/ve TÜRKÎ ile/ve FARSÎ/YEZDİGER ile/ve RAKAMLA ile/ve EBCED ile/ve LUĞAZ


- HILBERT ve/||/<> MİLENYUM SORUNLARI MİLENYUM PROBLEMLERİ


- HİSÂB-I MÂLÛMÂT ile/ve/||/<>/> HİSÂB-I MECHÛLÂT

( Aritmetik. İLE/VE/||/<>/> Cebir. )


- HİSÂB-I ZİHNÎ ile HİSÂB-I SİTTİNÎ ile HİSÂB-I HİND

( ... İLE Bâbil'den gelen. İLE Hint'ten gelen.[bugünkü] )


- HİSÂBÜ'L-GUBÂR/HESÂB-I GUBÂR ile/ve/||/<> HİSÂB EL-HEVÂ/HEVAÎ

( Tahta ve toprak hesabı ya da toz hesabı. İLE/VE/||/<> Zihinsel hesap. )


- HIZ ile BAĞIL HIZ


- HOŞ SÖZ ile/ve/<> HOŞ EYLEM

( NICE WORD vs./and/<> NICE ACTION )


- HÜKÜMSEL NİSPET

( Hükme götürecek biçimde ilişki kurmak. )


- İBN YUNUS ile KEMALEDDIN İBN YUNUS

( Mısır'da, Fatimî döneminde yaşayan, büyük astronom ve matematikçi. Halife için hazırladığı Zicü'l-Hakimî astronomi tarihindeki önemli ziclerden kabul edilir. Bu zicte, ayrıca, trigonometrik işlevlerin algoritmasında, ilerlemeler görülür. )


- İBN-İ HEYSEM ile/ve/||/<>/>< GALILEO

( image )


- İBN-İ HEYSEM ile İBN-İ HEYSEM

( Filozof. İLE Matematikçi. )

( )

( "İbn-i Heysem: İlk Modern Bilim İnsanı" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- İÇBÜKEY/OBRUK/MUKAAR/KONKAV[Fr. < CONCAVE] ile DIŞBÜKEY/KONVEKS[Fr. < CONVEXE]

( MUHÂSIR[< HASR], MUKAAR ile SATH-I MUHADDEB )

( CONCAVE vs. CONVEX )


- İDDİA ile/ve/||/<>/> GEREKÇE

( ASSERTION vs./and/||/<>/> JUSTIFICATION )


- İHLÂS:
YANLIŞIN KARŞITI değil YALANIN KARŞITI


- İHMÂL ve/||/<>/> İHTİMÂL/OLASILIK (ARTIŞI)


- İHSAN FAZLIOĞLU BETİKLERİNDE:
KENDİLİK ile/ve/||/<> KİMLİK


- İHTİMÂL değil/yerine/= OLASILIK


- İHTİSÂR değil/yerine/= SADELEŞTİRME


- II. ANALİTİK ve/+ GÖRSELLİK[Cetvel, pergel vb.]


- İKÂME ETME değil/yerine/= ORNATMA

( Bir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi. | [kimya] Molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan, bir atom ya da bir kök yerine bir başka atom ya da kökün geçmesi. | [mat.] Bir cebirsel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi. )


- İKİ İKİ AYIRMAK ile ÇİFTLEŞTİRMEK

( TO SEPARATE IN PAIR vs. TO MAKE A PAIR )


- İKİ KÖK ile/<> KARE KÖK ile/<> KÜP KÖK

( İki kök. İLE/<> Kare kök. İLE/<> Küp kök. )

( CEZR-İ MUZÂAF ile/<> CEZR-İ MURABBA ile/<> CEZR-İ MİK'ÂB )


- İLİM-İRFAN ve FİKİR-FELSEFE ve GÜZEL SANATLAR


- İLİM-İRFAN ve/||/<>/>/< NOKTA

( İlim-irfan, noktayı düşünmek ve anlamaktır.
[Noktayı fehm etmektir, ilim-irfandan kasıt.] )


- İLİNEK = ARAZ = ACCIDENT[İng., Fr.] = AKZIDENZ[Alm.] = ACCIDENS[Lat.] = SYMBEBEKOS[Yun.] = ACCIDENTE[İsp.]


- İLİŞKİ ile/değil/yerine BAĞINTI


- İLİŞKİLENDİRME ile/ve ORANLAMA


- İLK GÜNEŞ SAATİ

( DİKİLİTAŞ )


- İLKE ile/ve BELİT/AKSİYOM

( Fizik'te. İLE/VE Matematik'te. )

( ... İLE/VE Geriye götürülemeyen ilke. )

( On physics. WITH/AND On mathematics. )

( PRINCIPLE vs./and AXIOM )


- İLKE ve/||/<>/= ÜST SOYUTLAMA


- İLKE ile/ve/||/<> ZEMİN


- İLKESELLİK ve/||/<>/< ZORUNLULUK


- İLM-İ ÂLÂ/EVVEL ile/ve İLM-İ EVSAD ile/ve İLM-İ EDNÂ

( İLM-İ İLÂHÎ ile/ve İLM-İ RİYÂZÎ ile/ve İLM-İ TABİİ )

( Metafizik. İLE/VE Matematik. İLE/VE Fizik. )


- İMGESEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMSAL

( Bireysel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Toplumsal. )


- İMGESEL ile/ve/||/<>/> SEZGİSEL ile/ve/||/<>/> KAVRAMSAL


- İNANÇ = İTİKAT = BELIEF[İng.] = CROYANCE[Fr.] = GLAUBE[Alm.] = FE, CREENCIA[İsp.]


- İNANMA +/+/+ BİLME +/+/+ DÜŞÜNME +/+/+ GÜZELLİK

( Din. + Bilim. + Felsefe. + Estetik. )


- İNANMAK ile/yerine TEMEL ALMAK

( TO BELIEVE vs. TO GET BASE
TO GET BASE instead of TO BELIEVE )


- İNCELİK ile/ve/||/<> DOĞRULUK ile/ve/||/<> GÜZELLİK

( Belde değil dilde. İLE/VE/||/<> Sözde değil özde. İLE/VE/||/<> Yüzde değil yürekte. )


- İNSAN BİLİMLERİ ile/ve FEN BİLİMLERİ


- İNSAN/LIK ve/<>/= GÜZEL AHLÂK

( İNSAN: Doya doya, insanlığını yaşayan. )


- İNSAN/LIK ve/<>/= GÜZEL AHLÂK


- İNSİCÂM ile MERBÛTİYET

( Yağmurun sürekli yağması. | Gitme, gidiş. | Düzgün söz. İLE Bağlılık, eklilik, ilinti. )


- İRRASYONEL:
"GERÇEK DIŞI" değil ORANTILANAMAYAN


- İŞLEM SIRASINDA:
ÜSLÜ ile/ve/<>/> PARANTEZ ile/ve/<>/> ÇARPMA-BÖLME ile/ve/<>/> TOPLAMA-ÇIKARMA

( 1. ile/ve/<>/> 2. ile/ve/<>/> 3. ile/ve/<>/> 4. )


- İŞLEMEK ile/ve/||/<>/> GELİŞTİRMEK


- İŞLENEBİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> ERİŞİLEBİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> OKUNABİLİR VERİ ile/ve/||/<>/> ANLAŞILABİLİR VERİ

( Simge seviyesinde. Dijital ve mantıksal girdilerle. İLE/VE/||/<>/> Bili/enformasyon. | Veri aktarımı. | Matematik ve iletişim. | Anlam olmayan değer. İLE/VE/||/<>/> Bilgi. | Değer etiketlemesi. İLE/VE/||/<>/> Keşif. KATAdop Mimarisiyle. )


- İSPAT/TANIT ile/ve KANIT

( Matematik'te. İLE/VE Matematik dışında. Fizik'te. )

( Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşünce süreci. | Tanıtlamaya yarayan belge ya da herhangi bir şey, beyyine, hüccet. İLE Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman. | Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil. | Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil.

SONURGU: Bir başlangıcın, bir olgunun, bir ilginin renkli ve zorunlu görülen sonucu, vargısı. )

( İçeriden. İLE/VE Dışarıdan. )


- İSTATİSTİK:
MATEMATİK ile/ve/||/<>/> YÖNETİM/DEVLET BİLGİSİ


- İSTATİSTİK ve/||/<> BOLTZMANN İSTATİSTİK YASASI


- İSTATİSTİK değil/yerine/= SAYIMBİLİM/SAYIMLAMA


- İSTATİSTİK ile/ve/değil VERİTABANI


- İYİ/GÜZEL DİLEKLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- İYİ ile/ve DOĞRU ile/ve GÜZEL

( Duyu ve duygu. İLE/VE Düşünce. İLE/VE Duyu ve duygu ve düşünce. )

( Davranış. İLE/VE Düşünce. İLE/VE Bütünlük. )


- İYİ ile/ve/<> GÜZEL

( Ayrıntıdır/ayrıntılardadır. İLE/VE/<> Bütündür/bütünlüktedir. | İyilerin biraradalığı/toplamıdır. )


- İZ ile/ve/||/<>/> İZLENİM


- JOHN VON NEUMANN /

( 28 Aralık 1903 - 08 Şubat 1957 )


- JOSEPH-LOUIS LAGRANGE ve/||/<> PIERRE SIMON LAPLACE

( İtalyan Aydınlanma Dönemi matematikçisi ve astronomudur. Analiz, sayı kuramı ve klasik ve gök mekaniği alanlarında önemli katkıları olmuştur. VE/||/<> Fransız matematikçi ve gökbilimci. )

( 25 Ocak 1736 - 10 Nisan 1813 VE/||/<> 23 Mart 1749 - 05 Mart 1827 )


- KAB[Ar.] ile KÂ'B[Ar.]

( Uzaklık, mesafe. İLE Topuk kemiği, aşık kemiği. | Tavla zarı. | Sekiz köşeli, sekiz yüzlü cisim. | Küp. )


- KABALA'DA:
SEFAR ile/ve SİPUR ile/ve SEFER

( Kabala'da üç temel kavram vardır: Sefar, Sipur, Sefer. Sefar: Sayı, nicelik demektir. Sefar ya da nicelik varolanların birbirleriyle ilişkisinde birinci durumda rol oynar, bu da sayıyla belirtilir. Daha sonra devinimi ve öteki nitelikleri gelir ki bunlar da sayıyla belirtilir.
Sipur: Söz ya da Logos anlamına gelir. Her harf bir kuvveti işaret eder ve var olanlar, harflerden oluşan sözcüklerdir.
Sefer: Yazı demektir. Tanrının yazısından da evrende varolanları anlamak gerekir. Tanrının düşüncesi bu varolanların anlamıdır. )

( Kabala İşlemleri: Themuria, Gematria, Notaria. Themuria: Kutsal sayılan sözcüklerdeki harflerin yerini değiştirerek yeni sözcükler elde etme yöntemidir. Gematria: Sözcükleri oluşturan harflerin sayısal değerlerinin toplamının hesaplanmasıdır. Notaria: Sözcüklerin kökeni olan harflerden sayı değerleri yoluyla yeni sözcükler türetmektir. )

( Kabala'da varlığın en genel ve bütünsel biçimlerine ise Sefirot(Sephirot) adı verilir. )

( Zohar Nur anlamına gelir ve Zohar öğretisi mistik tefekkür ve deneyim yoluyla nura kavuşma, varlık birliğinin insanda gerçekleştirilmesidir. Kabala, bu öğretinin kabul edilmesi, içselleştirilmesi anlamına gelir. )

( Kabala'da harfler sayılarla eşleştirilmiş ve birtakım tanrısal isimlerin harflerinin yerleri değiştirilerek belirli matematiksel kurallara göre anlam türetmelerine gidilmiştir. )


- KÂBİLİYET-İ TAKSİM değil/yerine/= BÖLÜNEBİLME


- KABUL ETMEK ile GÜZEL GÖRMEK(TAHSÎN[< HÜSN])

( TO ACCEPT vs. TO SEE NICE )


- KADÎM MATEMATİK'TE, ÜÇ SORUNSAL:
TESLÎS-İ ZÂVİYE ile/ve TADÎF-İ MEZBAH ile/ve TERBİ'-İ DÂİRE

( * Dar açının çizimle/geometrik olarak üç eşit parçaya bölünmesi. İLE/VE * Küpün iki katının alınması. İLE/VE * Dairenin kareleştirilmesi. )

( Daha geniş bilgi için burayı tıklayınız... )


- KÂFFE/Sİ[Ar.] değil/yerine/= TÜMÜ, HEPSİ, TAMAMI


- KANIT/BURHAN ile/ve/||/<> KESİNLİK/YAKÎN


- KANIT/DELİL ile/ve İTİRAZ

( Hem filozofların, hem kelâmcıların birbirlerine yönelik yaptığı. )

( DELİL: Burhanın zihinde olması. (İNNE/İNNİ) )

( Kendiyle başka bir şeye işaret eden. İLE/>< ... )

( PROOF vs./and OBJECTION )


- KANIT ile/ve İSPAT

( Fizik'te. İLE/VE Matematik'te. )


- KANIT ile/ve/||/<> SAĞLAMA


- KANT'IN, ÖNE SÜRDÜĞÜ TEMEL VARSAYIM:
AKLÎ GÖRÜNÜN İPTALİ ile/ve/||/<>/> MATEMATİK ZEMİNİN ORTAYA KONULMASI


- KARE ile/ve/||/<> KAREKÖK

( Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba. | Bu biçimde olan. | İskambil oyunlarında aynı türden dört kâğıdın biraraya gelmesi. İLE Karesi verilen bir sayıya eşit olan sayı. )

( "Hesap Makinesi Olmadan Karekök Almak İçin İki Basit Yöntem" yazısını da okumak için burayı tıklayınız... )


- KARE değil PARABOL


- KARELEME ile KARELEMEK

( Karelemek. | Bir resmin, büyülterek ya da küçülterek benzerini çıkarma yöntemi. | Herhangi bir çokgenle eş değerli bir kare çizme. | Eş değer bir kare ile hesaplama. İLE Karelere ayırmak. | Bir resmi büyültme ya da küçültme işleminden sonra asıl örneğin oranlarını kopyasında da elde etmek için bir resmi eşit sayıda karelere ayırmak. )


- KARIŞIK ile/ve/değil KARMAŞIK

( [not] MIXED vs./and/but COMPLICATED )


- KARIŞTIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< BİLMEMEK


- KARMAŞIK SAYILARIN GÖSTERİMİ

( 1821/1900 - HAMILTON )


- KASIM[< KISMET]["ka" uzun okunur] ile KASIM[çoğ. KAVÂSIM]["ka" uzun okunur] ile KASIM[Fars.] ile Kasım[Ar. < KÂSİM] ile KASIM[Ar. < KÂSİM]

( Taksim eden, ayıran, bölen. | [matematik] Bölen. İLE Kırıcı, ezici, ufaltıcı. İLE İnce, narin, çabuk kırılabilen. İLE Yılın on birinci ayı, son teşrin, teşrin-i sâni. İLE Kışın başlangıcı sayılan 08 Kasım günü başlayıp Hıdırellez'in ilk günü olan 06 Mayıs'a kadar altı ay süren dönem. )

( Yüz elli, yaz belli. )

( Kasım'ın 150. günü (08 Nisan) olunca, kötü havalar geçer, yazın ucu görünür. )

( Kasım'dan on gün evvel ek, on gün sonra ekme. )


- KAT'I MÜKAFTİ/PARABOL değil/yerine/= ...


- KAT ile KAT[Ar.]

( Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire ya da odaların bütünü. | Bir yüzey üzerine az ya da çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey. | Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka. | Giyeceklerde takım. | Apartman dairesi. | Ön, yan. | Huzur. | Bükülen ya da kıvrılan bir şeyin her kıvrımı. | Makam, mevki. | Kez, defa, misil. | Katman. | Tekrarlanan bir sayının toplamı. İLE Kesme, kesilme. | İlgiyi kesme. | Sonuca bağlama, bitirme. | Kesme. )


- KATI ile ÜSSÜ ile BİR O KADAR DAHA


- KATSAYI

( COEFFICIENT )

( Bir niceliğin kaç katı alındığını gösteren sayı, emsal. | Bir yasayı anlatan formülün yazılışında yer alan, değişmeyen sayı. | Cisimlerin fiziksel özelliklerini belirten değişmeyen büyüklükler. )


- KAVRAM ile/ve/<> ÇÖZÜM

( CONCEPT vs./and/<> SOLUTION )


- KAVRAM ve/||/<> GÖRÜSEL KARŞILIK


- KAVRAM ile/ve/<>/= ÖLÇÜ

( CONCEPT vs./and/<>/= MEASUREMENT )


- KAVRAMA/ANLAMA ile MATEMATİK/FİZİK(DIANOIA)


- KAYNAK/REFERANS[İng. < REFERENCE] ile/ve/||/<>/> KAYNAKÇA

( Araştırma ve incelemede yararlanılan belge. | Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı ya da yapıtların tümü. İLE/VE/||/<>/> Belirli bir konu, yer ve dönemle ilgili yayınları kapsayan ya da en iyilerini seçen yapıt. )


- KELÂM ile/ve/||/<> AKAİD/AKÎDE

( Amacı dinî olmakla birlikte temellendirmesi akılsal olan bilim dalı. İLE/VE İnanca ilişkin ve sem'î[ilgili dinin kutsal metninden alınma] kanıtlara dayalı bilim dalı. )

( Matematik mutlak, fizik mukayyettir. Akaid mutlaktır. )

( NESEF-İ AKAİD'ini okumanızı salık veririz. [TAFTAZÂNİ'nin şerhinden yararlanılabilir.] )


- KEMÂL'İ TAHSİL ve GÜZEL'İ MÜŞÂHEDE

( Kemâlât, geçtiğimiz yolu unutmayıp, oraya kişileri götürmek üzere geri dönmektir. )


- KEMÂL ve/||/<>/< GÜZELLİK


- KEMÂL ve/||/<>/< KELÂM

( Olgunluğumuz/olgunlaşmamız(kemâlimiz], sözlerimizin altındadır/ardındadır.
[Kemâlimiz, kelâmımızın altındadır.] )


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK

( 1983 - Anton Zeilinger[20 Mayıs 1945] )


- KENDİNİ BİLMEK ile/ve/||/<> KENDİNİ TANIMAK

( Kendimizi bilmek için kendimiz olmalıyız. )

( Kendimizi aşmak için kendimizi bilmek durumundayız. )

( Kendini-idrak, elde edilebilecek bir şey olmaktan çok, anlaşılacak bir durumdur. )

( Kendimizi bilirsek, öteki her şey onunla birlikte gelir. )

( Kendimizi bilmeyi engelleyen, yalnızca zihindir. )

( Kendini bilişteki amaç, ne olmadığımız hakkındaki tam bilgidir. )

( Kendimizi iyice/yeterince bilmezken, başkasını nasıl bilebiliriz? )

( Kendimi bilmek ile tam olarak, neyi bilmiş olurum? Olmadıklarımızın hepsini. )

( Kendimizi bilmeyi öğrenelim, harikalar keşfederiz. )

( Kendimizi ne kadar daha çok bilirsek, o kadar daha az korkarız. )

( Kendimizi düzeltmeye gereksiniminiz yoktur - sadece kendi hakkımızdaki "düşüncelerimizi" düzeltelim. )

( Ne olduğumuzu bilmek için önce, ne olmadığımızı araştırmak ve bilmek durumundayız. )

( İşe, kendimizden ve kendimizle başlamak zorundayız - bu, değişmez yasadır. )

( Kendimizi, hiç durmaksızın gözlemleyelim, böylece, bilinç-dışı, bizim tarafımızdan, herhangi bir çaba harcanmaksızın, kendiliğinden, bilincimize akacaktır. )

( Kişinin, kendini yeterince tanımaması, çevresindekilerle çatışmasına neden olur. )

( Mutlak gerçek, mutlak sevgi, bencil olmamak, kendini-idrak için tartışılmaz etmenlerdir. )

( Sakin bir zihin, doğru bir idrak için şarttır, ki bu da kendini-biliş için gereklidir. )

( Ancak, kendini-biliş, yardımcı olabilir. )

( SEN, SENİ BİL, SEN SENİ
SORARLAR, SENDEN SENİ
ARARLAR, SENDE SENİ
BULMAZLARSA, SENDE SENİ
PATLATIRLAR ENSENİ ENSENİ )

( To know yourself, be yourself.
To go beyond yourself, you must know yourself.
Self-realisation is not an acquisition. It is more of the nature of understanding.
It is only your mind that prevents self-knowledge.
By self-knowledge means, full knowledge of what you are not.
Unless you know yourself well, how can you know another?
By knowing myself what exactly do I come to know? All that you are not.
Learn to know yourself and you will discover wonders.
The more you know yourself the less you are afraid.
Watch yourself ceaselessly and the unconscious will flow into the conscious without any special effort on your part.
To know what you are you must first investigate and know what you are not.
You must begin in yourself, with yourself - this is the inexorable law.
Absolute truth, love selflessness are the decisive factors in self-realisation.
A quiet mind is essential for right perception, which again is required for self-realisation.
Only self-knowledge can help you. )

( "Kendini Tanı! Böylece, tanrıların tüm gizemini ve evreni tanıyabileceksin"
"Gnothi seafton! Kai gnou ruzon ola ta mistria ton theon kai tou simpantos"
ΓNΩΘI ΣAYTON KAI ΘEΛEIΣ ΓNΩPIZOYN OΛA TA MYΣTHPIA TΩN ΘEΩN KAI TOY ΣYMΠANTOΣ

DELPH'teki Apollon Tapınağı'nda[Atina - Yunanistan],
Mâbed'den, Dışarı Çıkarken Okunabilen, Kapının Üstünde Yazan Yazı
[Ancak, doğayı, fizik ve kimyayı, matematiği tanırsan/anlarsan, evreni, tüm gizemleri ve kendini tanıyabilirsin.] )

( ΓNΩΘI ΣAYTON KAI ΘEΛEIΣ ΓNΩPIZOYN OΛA TA MYΣTHPIA TΩN ΘEΩN KAI TOY ΣYMΠANTOΣ
Gnothi seafton! Kai gnou ruzon ola ta mistria ton theon kai tou simpantos )

( ... cum/et/||/<> NOSCE TE IPSUM )

( TO KNOW YOURSELF va./and/||/<> TO RECOGNIZE YOURSELF )


- KERÂMET ve/<> SAADET

( İlmin ikramları. )


- KERRAT[Ar.] (CETVELİ) değil/yerine/= ÇARPMA/ÇARPIM (TABLOSU)


- KESİN OLAN ÜZERİNE ile/ve/değil/yerine OLASILIK ÜZERİNE

( [not] ON CERTAINTY vs./and/but ON PROBABLITY
ON PROBABLITY instead of ON CERTAINTY )


- KESİNLİK(YAKÎN) ve/<> HUZUR


- KESİNLİK ile/ve/değil BİLGİ

( [not] CERTAINTY vs./and/but KNOWLEDGE )


- KESİNLİK ile/ve/değil/yerine MATEMATİKSELLİK


- KESİNLİK ile/ve/değil/yerine/|| OLASILIKLI KESİNLİK

( [not] CERTAINTY vs./and/but/|| PROBABLE CERTAINTY
PROBABLE CERTAINTY instead of CERTAINTY )


- KESİNLİK ile/ve/değil/||/<>/> PEKİNLİK

( Nesneler/doga/fizik/matematik için. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Kişide, zihinde, kavramda, süreçte. )


- KESİNLİK = YAKÎN, MEVSUKİYET = CERTAINTY, CERTITUDE[İng.] = CERTITUDE[Fr.] = GEWISSHEIT[Alm.] = CERTITUDO[Lat.]


- KESÎR[Ar. < KESRET] ile KESÎR[Ar.] ile KESR[Ar. çoğ. KÜSÛR]

( Çok çok olan, bol. | Sık olan, çok kez olan. İLE Kırılmış. İLE Kırma/kırılma, paralama. | Bozma, halel getirme. | [dilb.] Bir harfin esre i okunması. | [mat.] Kesir. )


- KESİR ile BAYAĞI/ADİ KESİR

( ... İLE Ondalık olmayan kesir. )


- KESİR ile BİLEŞİK KESİR

( ... İLE Payı, paydasına eşit ya da paydasından büyük olan kesir. 4/4 | 9/6 )


- KESİŞİM ile/ve/<> AYRIM


- KESİŞME ile/ve BİRLEŞME

( INTERSECTION vs./and TO CONJUNCTION )


- KESİT ile ARA KESİT

( Bir şey enlemesine ya da boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey. | Bir toplumun bölümü, kesim. | Ayırıcı özellikleriyle belirlenen süreç. | Bir nesne düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta. İLE Çizgilerin, yüzeylerin, katı nesnelerin birbirlerine rastladıkları ve kesiştikleri yer. )


- KETEBE ile/ve SEVVEDE ile/ve NESEHA ile/ve HARRERE ile/ve NEMEKA ile/ve RAKAME ile/ve NAKALE ile/ve ZEBERE ile/ve SATARE ile/ve İSTİRAHE


- KİŞİ ADEDİ[Ar.] değil/yerine/= KİŞİ SAYISI


- KISTÂS[Ar.] ile/ve/||/<> KISAS[Ar.]

( Bir suçlunun, başkasına yaptığı kötülüğü, aynı biçimde uygulayarak cezalandırılması. İLE/VE/||/<> Ölçü. | Büyük terazi. )


- KIYAS ile/değil YANLIŞ KIYAS

( ... İLE Bilgisizin/cahilin yaptığı. )


- KIYASİ[Ar.] ile KIYASEN[Ar.]

( Uygulama ve benzetme ile elde edilen. | Kurala göre yapılmış, kurallı. İLE Kıyas edilerek, kıyas yoluyla. | Karşılaştırarak, oranlayarak. | Benzeterek. )


- KLASİK GELENEKTE ve MODERN GELENEKTE

( Mantık + Dil Felsefesi. VE Mantık + Matematik. )

( ... VE 1860 sonrası. )


- KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Bağımsız nesne. İLE Bağımlı enerji. )

( Sürekli zaman. İLE Süreksiz an. )

( Sürekli mekân. İLE Süreksiz olasılık. )

( Belirlilik. İLE Belirsizlik. )

( Yerellik. İLE Tümellik. )

( Nedensellik. İLE Bütünsellik. )

( Bağımsız ölçüm. İLE Bağımlı ölçüm. )

( Mantık.[0 | 1 (ya / ya da)] İLE Eytişimsel mantık. [hem, hem de | ne, ne de] )

( 1900 - MAX PLANCK
["Kuvantum Kuramı"nı geliştirdi ve Termodinamik yasaları üzerine çalıştı. Kendi adıyla bilinen "Planck sabiti"ni ve "Planck ışınım yasası"nı buldu.] )

(

Max Planck, Albert Einstein,
Niels Bohr, Louis de Broglie,
Max Born, Paul Dirac,
Werner Heisenberg, Wolfgang Pauli,
Erwin Schrödinger, Richard Feynman )


- KLAVYE KULLANIMI(/CISI) ile FARE KULLANIMI(/CISI)

( Üretim/üret[k]en. İLE Tüketim/tüket[k]en. )

( Büyük Harf[Caps Lock] tuşu aktifken [AltGr + Q] işaretini çıkartamazsınız. )


- KÖK ile KÖK[Fars. < KÛK] ile TOHUM[Fars. < TUHM]

( Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. | Kök sap, kök. | Bazı şeylerde dip bölüm. | Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane. | Dip, temel, esas. | Kaynak, köken. | Birini bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü. | Sözcüğün her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü. | Olağan koşullarda çevresinden yalıtılamayan ancak çok çeşitli tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi. | Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek ya da birleşik değer.
İLE
Sazı kurmaya yarayan burgu. | Sap.
İLE
Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. | Soy sop, döl, nesil, sülale. | Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. | Spermatozoit. )

( CEZİR ile ... ile BEZRA )

( ROOT vs. ... vs. SEED )


- KÖKEN ile/ve/değil/||/<>/< KAYNAK


- KONİKLER:
ELİPS[Fr. < Yun.]/İHLÎCÎ[Ar.] ile PARABOL[Fr. < Yun.] ile HİPERBOL[Yun.]

( [yörüngelerde][dış merkezlik] 0-1 arasındaysa. İLE 1 ise. İLE 1'den büyük ise.
[dış merkezlik(eccentricity): Odak uzaklığının, yarı-büyük eksene bölünmesi.] )

( Tüm noktalarının, odak denilen, belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan eğri. İLE Bir düzlemin, odak denilen sabit bir noktadan ve doğrultman denilen sabit bir doğrudan, eşit uzaklıktaki noktalarının geometrik yeri. İLE Bir düzlemin, odak denilen durağan iki noktaya uzaklıkları değişmeyen noktaların geometrik yeri olan eğri. )

( Uzay bilgisi ve araştırmalarının başlangıcı olan, koni kesitleri buluşuyla ünlenen ve Perge'li olan matematikçi Apollonius'a, "Geometrinin Altın Çağının Son Temsilcisi" unvanı verilmiştir.[Koni kesitleri üzerine 8 ciltlik bir kitap yazmıştır.][Ancak ilk dört cildinin kopyaları günümüze kadar gelebilmiştir.][Bergama kralına ithaf ettiği son dört cildin 5., 6. ve 7. ciltleriyse Arapça çevirileriyle günümüze kadar gelebilmiştir. Ne yazık ki, son cilt ise kayıptır.][İbnül Heysem çevirisi olan el yazmaları ve Beni Musa[Musa Oğulları(Muhammed, Ahmed ve Hasan)]'nın (Hilal ve Harran'lı Tabit adlı iki matematikçi yardımıyla), "Kitab-ı Mahrutat" adlı çevirilerdir.(Apollionius'tan bin yıl sonra) Bunlardan biri Süleymaniye Kütüphanesi'nde, biri Oxford'da, öteki ise Tahran'da bulunmaktadır.] )


- KONTROL ile/ve ÖLÇÜM

( CONTROL vs./and MEASUREMENT )


- KONUM:
MATEMATİK(SALTIK/MUTLAK)
ile/ve/||/<>
ÖZEL(GÖRELİ)


- KONUM ve/||/<>/> KARŞI KONUM ve/||/<>/> BİLEŞTİRME

( POSITION and/||/<>/> OPPOSITION and/||/<>/> COMPOSITION )


- KONUT/MESKEN[Ar.] ile KONUT

( İnsanların içinde yaşadıkları ev, apartman vb. yer. İLE Ön doğru. ["Bir noktadan bir doğruya ancak bir paralel çizilebilir."][Eukleides] )


- KOORDİNASYON AKSİYOMU ile/ve/||/<> BAĞLANTI BELİTİ


- KORELASYON[Fr. < CORRELATION] değil/yerine/= BAĞINTI

( Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ. | Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık. | İki ayrı veri grubu arasında bulunan ilişki derecesinin ölçümü, deneştirme. | İki ya da daha fazla değişken arasındaki bağıntı. | Görelilik. | İki ya da daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık ya da eşitlik. )


- KOŞUK ile GÜZELLEME

( ... İLE Halk yazınında, konusu sevi olan, lirik bir koşuk türü. | Şen, sevinçli duyguları anlatan türkülerde özel bir ezgi. )


- KOŞUTLUK = MÜVAZAT = PARALLELISM[İng.] = PARALLELISME[Fr.] = PARALLELISMUS[Alm.] = PARALLELOS[Yun.] = PARALELO[İsp.]


- KOYUT = MEVZUA = POSTULATE[İng.] = POSTULAT[Fr., Alm.] = POSTULATUM[Lat.]


- KRİŞLER TRİGONOMETRİSİ ile/ve/> AÇI TRİGONOMETRİSİ ile/ve/> İNTEGRAL-DİFRENSİYAL HESAP

( Nasreddin Tûsî'ye (ö. 1274) kadar, krişler trigonometrisi kullanılmış, akabinde açı trigonometrisi geliştirilmiştir. XVII. yüzyılın ikinci yarısından sonra, yavaş yavaş integral-diferansiyel hesaba geçilmiştir. )


- KÜBİK[Fr. < CUBIQUE] değil/yerine/= KÜP BİÇİMLİ

( Küp ve kesme biçiminde olan. | Kübizm akımına uyularak yapılan. | Küp biçiminde olan. )


- KUĞU:
Güzelliğini sergilemekten, su içmeyi bile boşvererek/unutarak susuzluktan ölmüş.


- KÜME ile/ve/||/<> ALT KÜME


- KÜME ile/ve/||/<>/> GÜÇ KÜMESİ


- KÜP[Ar.] ile KÜP[Fr./ing. CUBE]

( Su, pekmez, yağ vb. sıvıları ya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap. | Sarhoş. İLE Birbirine eşit karelerden oluşan altı yüzlü dikdörtgen. | Altı yüzü birbirine eşit kareden oluşan dik prizma. | Bu biçimdeki nesne. | Bir cismin hacim hesabında kullanılan ölçü birimi. | Bir sayının üçüncü kuvveti. [4³ = 4 x 4 x 4 = 64] )


- KUR'ÂN-I KERÎM:
BAŞAT TAVIR ile/ve/<> REVNAK[Fars.][: Parlaklık, güzellik, tazelik, süs.]


- KURAMSAL/TEORİK FİZİK ile MATEMATİKSEL FİZİK


- KURAMSAL = NAZARÎ = THEORETIC[İng.] = THÉORIQUE, THÉORETIQUE[Fr.] = THEORETISCH[Alm.] = THEORIKOS, THEORETIKOS[Yun.]


- KÜRE/MÜDEVVER[Ar. < DEVR] ile/ve YUVARLAK/DEĞİRMİ

( Bir noktaya eşit uzaklıkta. İLE/VE Bir daireye eşit. )


- KÜRE ile/ve/<> DAİRE

( Daire, bir küre kesitidir. )


- KÜRE ile/değil ELİPS


- KÜRE ile/ve KARE

( Tanrıyı simgeler. İLE/VE Halkı ve doğayı simgeler. )

( Zorunluluk aranır/aranabilir. İLE/VE Zorunluluk aranamaz. )

( Bir düzlemin içinde, aynı anda iki noktaya birden temas edemez. İLE/VE ... )

( Hacim. İLE/VE Alan. )

( 2³ İLE/VE 2² )


- KÜRE ile/ve KÜME


- KÜRE ile KÜRE ile Küre

( Tüm noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı nesne. | Yeryüzü, dünya. İLE Madenci ocağı, maden fırını. İLE Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri. )


- KÜRE ile SAHTE KÜRE

( SPHERE vs. PSEUDO SPHERE )


- KUŞKU ile/değil/yerine ÇÖZÜMLEME

( DOUBT vs. ANALYSIS )


- KÜSÛL[Ar.] ile KÜSÛR[Ar.]

( Tembel, üşenici. İLE Parçalar, artan parçalar, atıklar. | Kesirler. )


- KUTUR[Ar.]/DİYAGONAL[Fr. < DIAGONALE] değil/yerine/= KÖŞEGEN

( Bir çokgende ardışık olmayan ya da çok yüzlüde aynı düzlem üzerinde bulunmayan iki köşe arasına çekilen çizgi. )


- KUTUR değil/yerine/= ÇAP


- KUVVETLE MUHTEMEL değil/yerine/= YÜKSEK OLASILIKLA


- LATİN RAKAMLARI ile/değil/< ARAP RAKAMLARI
ve/||/<>/<
ARAP RAKAMLARI ile/değil/< HİNT RAKAMLARI


- LEONHARD EULER ile ULF VON EULER

( 15 Nisan 1707 - 18 Eylül 1783 İLE 07 Şubat 1905 - 09 Mart 1983 )


- LEOPOLD LÖWENHEIM ve/||/<> THORALF SKOLEM (KURAMI)


- lim | f(x) - f(x0) / x - x0 = f '(x)

( Δx -> 0 )


- LOĞ/YUVAK/YUVGU/YUVGUZ ile/değil/yerine/= SİLİNDİR[Fr. < Yun.]/ÜSTÜVANE[Ar.]

( Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine koşut iki yüzeyin sınırladığı cisim. | Metalleri inceltmek, kumaşları parçalatmak, kâğıt üzerine baskı yapmak gibi işler için sanayide kullanılan merdane. | Motorlu taşıtların motorunda, pistona güçlü bir itiş sağlamak ve gaz karışımının yandığı ya da patladığı yer. | Yollarda, toprak damlarda, yeri bastırmak ya da tarlalarda, toprakları ezmek için gezdirilen taş silindir. )


- LOGOS ile GEOMETRİ


- LORENTZ ve/||/<> FITZGERALD


- MA'REC[Ar. çoğ. MAÂRİC] ile MAHREC[Ar. < HURÛC | çoğ. MAHÂR] / ÇIKAK[Ar.]

( Çıkacak yer, merdiven. İLE Dışarı çıkılacak kapı. | Ağızdan harflerin çıktığı yer. Çıkak, boğumlama yeri.[Fr. POINT D'ARTICULATION] | İlmiyye rütbesinden, İstanbul tarîk-i mevleviyetlerinin ilk pâyesi. | [mat.] Payda. )

( ... avec POINT D'ARTICULATION )


- MACH SAYISI:
SERBEST AKIM HIZI ve/<> SES HIZI

( Akış içindeki serbest akım hızının, ses hızına oranı. )


- MAHREC değil/yerine/= PAYDA


- MAHREK[Ar. < HAREKET] ile MAHREK[Ar.]

( [mat.] Hareketli bir noktanın güttüğü yol. | Bir gök nesnesinin hareketinde, ağırlık merkezinin geometri bakımından yeri, yörünge. [Fr. ORBITE] İLE Yakacak yer. )


- MAHREK[Ar.] değil/yerine/= YÖRÜNGE

( Yürüyen bir noktanın izlediği ya da çizdiği yol. | Bir gökcisminin, devinme süresince aldığı yol. )


- MAHRUT[Ar.] değil/yerine/= KONİ


- MAHSUB[Ar. < HİSÂB | çoğ. MAHÂSİB] ile MAHSÛB[Ar.]

( Hesaba katılmış, hesap edilmiş. | Büyük bir zâta mensup kişi. İLE Kızamık çıkarma. )


- MAİN[Ar.] değil/yerine/= KARE/EŞKENAR DÖRTGEN


- MAKİNA YAPMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< MAKİNA YAPAN MAKİNA YAPMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< "YAPAY ZEKÂ" ÜRÜNLERİ/ARAÇLARI GELİŞTİRMEK/OLUŞTURMAK


- MAKSUMUN ALEYH değil/yerine/= BÖLEN


- MAKTA'[Ar. < KIYÂS] ile MAKTAA[Ar.]

( Kesilen yer, bir şeyin kesildiği yer, eski kamış kalemlerin, yontulduktan sonra üzerine yatırılıp uclarının kesildiği, sert ağaçtan ya da kemikten yapılan alet. | [mat.] Kesit. | Bir gazel ya da kasîdenin son beyti. İLE Üzerinde kamış kalemin ucu kesilerek düzeltilen kemik, şimşir ya da madenden yapılmış alet. )


- MANTIK ile/ve MATEMATİK

( Matematiksel olan ilişkileri verir, mahiyeti vermez. )

( "Doğruluk Tablosu" yazısı için burayı tıklayınız... )


- MANTIK (DİLİ) ile/ve MATEMATİK (DİLİ)

( Mantık, bütüncül bir yapı içerisinde kavramların ilişkisini inceler. İLE/VE Matematik, mekân, zaman ve kuvvet kavramları içerisindeki olgu/olayları bu kavramlarla inceler. )

( Mantıktaki kavram, matematikte formül olur. Mantıktaki önerme, matematikte bağıntı olur. Mantıktaki çıkarım, matematikte işlem olur. )

( Mantık bilmeyenin ilmine itibar edilmez; geometri/matematik bilmeyen fetvâ veremez. )

( Evrendeki düzenliliği ya mantık ya da matematik içinde yakalarız. )

( Matematikte yasalar tekil bir şekil'de incelenir; ama tüm şekiller için geçerli/tümel oldukları kabul edilir. )


- MANTIK:
| ANALİTİK APRIORI >< SENTETİK APRIORI | ile/ve/||/<>/> SENTETİK APOSTERIORI

( Mantık. İLE/VE/||/> Matematik. İLE/VE/||/<>/> Fizik. )


- MANTIK(SAL) ile/ve MATEMATİK(SEL)


- MANTIK ile/ve "HESAP ETMEK"


- MANTIK ile/ve ESTETİK

( İdrakin/düşüncenin kurallarını inceler. İLE/VE Vicdanın/duygunun kurallarını inceler. )

( ... İLE/VE Duyarlılık Bilimi[Cognitio Sensitiva] | Güzel üzerine düşünme sanatı ve felsefesi. | İlm-i his/tahassüs. )


- MANTIK ve/<> GEOMETRİ(HENDESE)

( ... VE Aksiyomatik olarak kurulan ilk ilim. )

( Mantık bilmeyenin ilmine itibar edilmez; geometri/matematik bilmeyen fetvâ veremez. )

( Kavramlarla uğraşır. VE/<> Niceliklerle uğraşır. )


- MANTIK ile/ve/||/<> İNDİRGEME


- MANTIK ve MATEMATİK ve METAFİZİK


- MANTIK ile/ve/||/<> ORGANON


- MANTIKSAL KANIT ile/ve/<> MATEMATİKSEL KANIT


- MANTİS[Fr. < Lat.] ile MANTİS

( Bir sayının logaritmasının ondalık bölümü. İLE Karides. )


- MÂT[Fars.] ile MAT[Fr.] ile MAT[İng.] ile MAT.

( Oyunlarda, taraflardan birinin yenilgisi. İLE Parlak olmayan, donuk. İLE Keçe, hasır. Üzerinde yatmaya/yer hareketleri yapmaya yarayan sağlam ve yumuşaklaştırıcı nesne. İLE Matematiğin kısaltması. )


- MATEMATİĞİN:
TEMELDELİĞİ ve/||/<> ARAÇSALLIĞI


- MATEMATİK SAATLERİ:
1-9 ile/ve/||/<> İKİ TABANLI ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> EULER ile/ve/||/<> ÇİN ile/ve/||/<> MAYA

( İlgili yazıyı okumak ve görseller için burayı tıklayınız... )


- MATEMATİK YÜCE ile/ve/||/<> DAĞ YÜCE

( Dağ. İLE/VE/||/<> Kasırga. )


- MATEMATİK:
İLKOKULDA ile/ve/||/<>/> ORTAOKULDA ile/ve/||/<>/> LİSEDE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTEDE

( )


- MATEMATİK:
MEZOPOTAMYA'DA - M.Ö. 2300


- MATEMATİK'TE:
KÜÇÜKTÜR["<"] ile BÜYÜKTÜR[">"]

( İşaretin sol tarafına, zihinden dikey bir çizgi çizildiğinde ilk/baş imleçten anımsanabilir. )


- MATEMATİK[Fr.]/RİYAZİYE[Ar.] ile/ve/< GEOMETRİ[Fr. < Yun. GEO: Yer. | METRON: Ölçü.]

( Sayın İhsan Fazlıoğlu'nun yazılarını okumak için burayı tıklayınız... )

( GONİOMETRİ CETVELLERİ )

( )


- MATEMATİK/BİLİM EŞİKLERİ

( )

( "Dünyayı Değiştiren Kadın Matematikçiler"i görmek ve okumak için burayı tıklayınız... )


- MATEMATİK ile FİZİK


- MATEMATİK ile/ve ARİTMETİK


- MATEMATİK ve ASTRONOMİ

( MATHEMATICS and ASTRONOMY )


- MATEMATİK ile/ve/||/<> ASTRONOMİ ile/ve/||/<> BİYOLOJİ

( image )


- MATEMATİK ile BAYEZYEN MATEMATİK

( )


- MATEMATİK ve/=/||/<>/: BİLGELİK

( "Matematiğin Aydınlık Dünyası" (- Sinan Sertöz - TÜBİTAK) adlı kitabı özellikle okumanızı salık veririz. )


- MATEMATİK ile/ve BİLİM

( Mutlakı dikkate alarak kurguda bulunur. İLE/VE Tekil ve tikel olanı dikkate alır. )

( Olanaklı zorunlu bağlantılar. İLE/VE ... )

( Matematik, modern bilimin metafiziğidir. )

( EL-ULUM'UN İNTİZAİYYE ile/ve ... )

( A'MÂL-İ ERBAA[Ar.]: Dört işlem. [Toplama, çıkarma, çarpma, bölme] )

( EIDOKSOS )

( MATHEMATICS vs./and SCIENCE )


- MATEMATİK ve/=/||/<>/>/< BÜTÜN/LÜK


- MATEMATİK ile/ve DENEY

( MATHEMATICS vs./and EXPERIMENT/TEST )


- MATEMATİK ve/<> FİZİK ve/<> ASTRONOMİ


- MATEMATİK ile/ve GEOMETRİ ile/ve ASTRONOMİ ile/ve MÛSİKÎ

( RİYÂZÎ İLİMLER )


- MATEMATİK ile KURAMSAL/TEORİK FİZİK


- MATEMATİK ile MANTIK

( Niceliklerle iş görür. İLE Kavramlarla iş görür. )


- MATEMATİK ve/||/<> MARX

( )


- MATEMATİK ile/ve/||/<> MATEMATİK

( )

( Tanımlar/ilkeler ve doğaya dair bilgimize hizmet eden. İLE/VE/||/<> Varlık hakkında/dair konuşma olanağına sahip "ikinci felsefe". )

( Nesin Matematik Köyü Youtube Kanalı )

( )

( )


- MATEMATİK ile/değil MATHEMATA


- MATEMATİK ve METAFİZİK

( MATHEMATICS and METAPHYSICS )


- MATEMATİK ile MİSTİSİZM

( MATHEMATICS vs. MYSTICISM )


- MATEMATİK ile/ve/||/<>/> MÜHENDİSLİK ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER

( Çocuk bilimi. İLE/VE/||/<>/> Genç bilimi. İLE/VE/||/<>/> Yetişkin bilimleri. )


- MATEMATİK ile/ve/||/<> SİMGESELLİK ile/ve/||/<> DİL

( MATEMATİK: Simgeselliğe dayalı, evrensel dil. )


- MATEMATİK ve VARLIKBİLİM

( Matematiğin Güzelliği...[tam ekran izleyiniz!] )

( MATHEMATICS and ONTOLOGY )


- MATEMATİK ile/ve/||/<> VORTEKS MATEMATİĞİ


- MATEMATİKSEL CİSİM ile FİZİK CİSİM


- MATEMATİKSEL DOĞRULUK ile MANTIKSAL TUTARLILIK


- MATEMATİKSEL DÜZEN:
[ya] TUTARLILIK ile/ya da EKSİKLİK


- MATEMATİKSEL NESNELER ile/ve İDEALAR

( Çoktur. İLE/VE Tektir. )


- MATEMATİKSEL YAKLAŞIM ile FİZİKSEL YAKLAŞIM


- MATEMATİKSEL ile/ve/değil VEKTÖREL


- MATEMATİKTE:
EŞLEŞME ve/||/<> ÖLÇME ve/||/<> SAYMA ve/||/<> STANDARDİZASYON ve/||/<> KÜME ve/||/<> BAĞINTI ve/||/<> İŞLEV(FONKSİYON)


- MATHEMATA(BİLGELİK):
GEOMETRİ ile/ve/||/<> ARİTMOS


- MATHEMATICS vs. MYSTICISM


- MATRİS MEKANİĞİNDE:
p x q =
ile/ve/||/<>
p x q != q x p
ile/ve/||/<>
pq - qp = h/i


- MATRİS[Fr.] ile MATRİS

( Hesap ve kumanda işlemlerini gerçekleştirmeye yarayan elektronik devre. | İstatistikte, bir elemanlar topluluğunun düzenlenmiş biçimi. | Gerçek ve karmaşık sayıların, dikdörtgen biçiminde tablosu. | Baskı yoluyla teksir için kullanılan, girintili çıkıntılı, metal ya da mukavva kalıp, baskı kalıbı. İLE ... )


- MAXWELL EŞİTLİKLERİNDE:
GAUSS YASASI ile/ve/||/<> GAUSS'UN MANYETİK YASASI ile/ve/||/<> FARADAY'IN TÜMEVARIM YASASI ile/ve/||/<> AMPER'İN DEVRE YASASININ DOĞRULAMASI

( )

( E [elektrik alanı] ve B [manyetik alan] )


- MAYA[Hintçe]/İLÜZYON[İng. < ILLUSION]/DOXA[Yun.] değil/yerine/= YANILSAMA


- MAZRUB değil/yerine/= ÇARPAN


- MAZRUBÂT-I TEFRİK değil/yerine/= ÇARPANLARA AYIRMA


- MECBÛR(İYET) değil/yerine/= YÜKÜMLÜ/LÜK, ZORUNLU/LUK


- MEGA ile ...

( Önüne geldiği birimi bir milyonla çarpan önek. )


- MEKÂN değil/yerine/= UZAY


- MEKANİK ile/ve MATEMATİK

( Hareket. İLE/VE Biçim. )


- MEKANİKTE:
NEWTON ile/ve/||/<>/> LAGRANGE

( )


- MENŞUR/PRİZMA değil/yerine/= ...


- MERFÛ'[< REF] ile ...

( KALDIRILMIŞ, YÜKSELTİLMİŞ | HÜKÜMSÜZ BIRAKILMIŞ | ZAMME [O, Ö, U, Ü] İLE HAREKELENMİŞ HARF | [mat.] İFADE EDİLEN BİR KUVVETE YÜKSELTİLEN MİKTAR )


- MERKEZ[Ar.] değil/yerine/= ORTAY


- MERKEZ ile EŞİT ile ORTA


- MERKEZİN:
KAYMASI ile/değil YER DEĞİŞTİRMESİ


- MESÂHA ETMEK[doğrusu MİSÂHA/T] değil/yerine/= YERİ ÖLÇME | YÜZÖLÇÜMÜ

( Ölçmek. )


- METAFİZİK ile/ve/||/<> MATEMATİK ve FİZİK

( İLM-İ ALÂ ile/ve/||/<> İLM-İ EVSÂT ve(/ile/ve/||/<>) İLM-İ EDNÂ )

( MANTIK - ÂLET İLMİ )

( Hareketsiz ve zihinde bağımsız. İLE/VE/||/<> Hareketsiz ve zihne bağımlı. İLE/VE/||/<> Hareketli ve zihinde bağımsız. )

( METAPHYSICS vs. MATHEMATICS vs. PHYSICS )


- METRAJ[Fr.] ile METRİK[Fr. < Yun.]

( Bir nesnenin, metre olarak uzunluğu. İLE Metre ya da metreyi temel alan ölçülerle ilgili. )


- METRE[Fr./İng.] ile/ve/||/<>/> TELEMETRE[Fr./İng.]

( Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. | Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı. İLE/VE/||/<>/> İki nokta arasındaki uzaklığı ölçmeye yarayan gereç. | Uzaklık gösteren değerlerin aktarılmasına yarayan araç. | Fotoğraf makinelerinde, çekimi yapılacak nesneye olan uzaklığı belirterek bunun ayarını yapan düzen. )


- METRİK GEOMETRİ ile KONUM GEOMETRİSİ


- MEVSİM[Ar.] ile/ve/||/<> FASL[Ar.]

( Yılın dört bölümünden her biri. | Bir şeyin belirli zamanı. İLE/VE/||/<> Ayrıntı, ayırma, ayrılma. | Kesme, kesinti, bölüm. | Sonuçlandırma, halletme. | Aleyhte bulunma, birini çekiştirme. | Bir kitabın ya da tiyatro oyununun başlıca bölümlerinden her biri. | Sözcükler, düzenlemeler, tümceler arasında bağlantı edatı bulunmadan yazı yazma yöntemi. | Bir defada çalınan peşrev, şarkı vb. | Dört mevsimden biri. | Bir bestekârın, aynı makamdan bestelediği iki beste ile iki semai. | Türk müziğinde klasik bir konser programı. | İki yüzeyin birleşmesinden oluşan çizgi. | Eklem, gövdenin oynak yerleri. )


- MICHELSON ve/||/<> MORLEY


- MİKAB[Ar.] değil/yerine/= KÜP


- MİKDAR İLE UĞRAŞMAK ile ADET İLE UĞRAŞMAK


- MİKDAR ile ÖLÇÜ

( Klasik dönemde büyüklüktür. İLE ... )


- MİKTAR/MİKDAR ile ADET

( Geometrik (büyüklük). [Atomik değildir.] [Sürekli parçalara ayrıldığından dolayı] İLE Aritmetik. )


- MİLİ-[Fr. < Lat.]

( Bir ölçü biriminin önüne getirildiğinde, bu birimi, bine bölen önek. [Simgesi: m] )


- MİMARİ ARŞIN(/BİNA ARŞINI) ile/ve ÇARŞI ARŞINI ile/ve ENDAZE[Fars.]

( ... İLE/VE/||/<> Yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü. | Bu uzunluk ölçüsüne göre ölçüm yapan, demirden, çelikten ya da tahtadan araç. | Bir kol boyu. Büyük bir adım genişliği. İLE/VE/||/<> 65 cm. boyunda bir uzunluk ölçüsü. | Ölçü. )


- MİNKALE[Ar.] değil/yerine/= İLETKİ/AÇIÖLÇER


- MINKOWSKI DENKLEMİ: 1908


- MİSL/MİSİL[Ar.] değil/yerine/= KAT

( Eş, benzer. | Miktar. | Kat. )


- MİSLİ değil/yerine/= KATI

( Sayı, tartı ve ölçü ile belirlenebilen. )


- MODÜL[Fr. < Lat.] ile MODÜLASYON[Fr.]

( Orantı ölçüsü. Bir yapının çeşitli bölümleri arasında orantıyı sağlamak için kullanılan ölçü birimi. | Çap, ölçü. | Herhangi bir mekanik özelliği belirten katsayı. | Bir uzay taşıtının, bütün yapısı içinde yer alan bağımsız bölüm. İLE Bir sesin yayınmasında ortaya çıkan yeğinlik, vurgu, ton değişinimlerinden her biri. | Bir dalganın, genlik, evre ve sıklığının bir yasaya göre zaman içinde farklılaşması. | Bir tondan, başka bir tona geçiş. )


- MUBÂH[Ar. < İBÂHA] ile MÂKUL[Ar. < AKL]

( İşlenmesinde, sevap ya da günah olmayan şey/iş. İLE Akıllıca, akla uygun, akıllıca iş gören, anlayışlı, mantıklı. )


- MÜDEVVER[Ar.] değil/yerine/= YUVARLAK


- MUDİL[Ar. çoğ. MUDİLÂT] ile MUDİLL[Ar. < DALÂLET]

( Güç, zor, çetin. İLE Doğru yoldan çıkarıp eğri yola saptıran, dalâlete düşüren. )


- MUDİL[Ar.] değil/yerine/= KARMAŞIK, GÜÇ, ÇETİN


- MUFASSAL[Ar.] değil/yerine/= AYRINTILI


- MUGAYİR[Ar.] değil/yerine/= AYKIRI / UYMAZ


- MUHADDEP[Ar.]/KONVEKS[İng.] değil/yerine/= DIŞBÜKEY


- MUHÂL[Ar.] değil/yerine/= OLANAKSIZ, OLMAZ, OLMAYACAK


- MUHAMMEN[Ar.] değil/yerine/= ORANLANAN


- MUHAMMES[Ar.] ile MUHAMMES[Ar.]

( Usûl. İLE Beş parçası olan, beşli. | Beşgen. )


- MUHAMMİN[Ar.] değil/yerine/= ORANLAYAN


- MUHASEBE/Cİ, MUHASİP değil/yerine/= SAYMAN/LIK


- MÜHENDİS MİMAR ile RESSAM MİMAR

( ENGINEER ARCHITECT vs./and/<> ARTIST ARCHITECT )


- MÜHENDİS/LİK ile/ve/<> MİMAR/LIK

( Mimarlık Almanağı )

( ... ile/ve/<> BENNÂ )

( ... ile/ve/<> DÜLGER )

( ENGINEER vs./and/<> ARCHITECT )


- MÜHENDİS değil/yerine/= SAYIŞMAN


- MUHİT-İ DAİRE değil/yerine/= ÇEMBER


- MUHTEMEL[Ar.] değil/yerine/= OLASI


- MUHTEMEL/EN[Ar.] değil/yerine/= OLASICA/BİR OLASILIK


- MUKAYESE[Ar.] değil/yerine/= KARŞILAŞTIRMA

( Akıl ve zariflikte, çokluk iddiasında bulunma. | Benzeterek ya da karşılaştırarak değerlendirme, kıyaslama. )


- MÜMAS[Ar.] değil/yerine/= DOKUNAN | TEĞET

( Bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru. )


- MÜNÂSEBET[Ar. < NİSBET] değil/yerine/= İLİŞKİ/İLİŞİK/İLİNTİ

( UYGUNLUK | İLİŞİK | İLGİ, YAKINLIK, BAĞ | YANAŞMA, VESÎLE )


- MÜNÂSİB[< NİSBET] ile ...

( UYGUN, YERİNDE | YAKIŞIK, YARAŞIK )


- MÜNHANİ[Ar.] değil/yerine/= EĞRİ


- MÜNKESİR[Ar. < KESR] değil/yerine/= KIRILMIŞ, KIRIK | KIRGIN, GÜCENMİŞ


- MUNTAZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZGÜN/DÜZENLİ


- MÜPTEDİ[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRENMEYE YENİ BAŞLAYAN


- MURÂBAA[Ar. < RAB] ile MURÂBAHA[Ar. < RİBH] ile MURABBA'[Ar. < RUB] ile MURABBÂ[Ar.]

( Yazlığa çıkmak üzere sözleşme yapmak. İLE Malı, kâr ile satma. | Tefecilik, yasaların üstünde, aşkın faiz alma. İLE Dörde çıkarılmış, terbi' olunmuş. | Dörtlü, dört şeyden olma. | Dört köşeli. | Kare. | Dört mısralık kıtalardan oluşan manzume. | Kenzî Hasan'ın edvarında geçen makam.[1700] İLE Terbiye edilmiş. | Kaynayıp kıvama geldikten sonra dondurulmuş meyve suyu tatlısı. )


- MURAKKAM[Ar. < RAKAM] ile MURAKKAN[Ar.]

( Yazılmış, yazılı. | Sayı/rakam konulmuş, numaralanmış, numaralı. İLE Bozulmuş, aradan çıkarılmış, terkîn edilmiş. )


- MURAKKIM[< RAKAM] ile ...

( Pusulanın iğnesi. )


- MÜSÂVÂT ile/ve/> MUTÂBAKAT["MÜTÂBAKAT" değil!]


- MÜSEDDES[< SÜDS] ile TESDÎS[< SÜDS] ile MÜSEMMEN[< SEMN] ile MUAŞŞER[< UŞR] ile TERKİB-İ BEND VE TERCİ-İ BEND

( Aynı vezinde altışar mısralık bendlerden oluşan nazım biçimi. | Altıgen. İLE Bir gazelin her beyitine dört mısra daha ekleyerek gazeli altılı bendler haline getirme. [tahmis türünde olduğu gibi genellikle eksik gazellere uygulanır] İLE Bendlerin mısra sayısı sekiz olan nazım biçimi. İLE Aynı ölçüde onar mısralık bendlerden oluşan nazım biçimi. İLE Uyakları nazım biçiminde düzenlenmiş "hane" adı verilen 5-10 beyitlik şiir parçalarının [genellikle 5-12 hane] "vasıta" denilen bir beyitle birbirine bağlanmasından oluşan nazım biçimi. )


- MÜSEDDES[Ar. < SÜDS] ile MÜSELLES[Ar. < SELÂSE] ile MÜSEMMEN[Ar.]

( Altıgen. İLE Üçgen. İLE Sekiz bölümden oluşan, sekizli. | Sekizer dizeli bentlerden oluşan koşuk. )


- MÜSELLES-İ MÜTESÂVİYÜ'L-ADLÂ değil/yerine/= EŞKENAR ÜÇGEN


- MÜSELLES değil/yerine/= ÜÇGEN


- MÜSTAKÎM[Ar. < KIYÂM] değil/yerine/= DOĞRU, DÜZ, DİK | TEMİZ, NAMUSLU


- MUSTATÎL değil/yerine/= DİKDÖRTGEN


- MÜSTEVÎ[Ar.] değil/yerine/= DÜZ | DÜZLEM


- MÜTEHÂVİR[Ar.] ile MÜTEHÂVVİL[Ar. < HAVL]

( Birbiriyle konuşan, tehâvür eden. İLE Değişen, değişmiş, değişik, kararsız, tahavvül eden. | [matematik] Değişken. )


- MÜTEMMİM CÜZ değil/yerine/= TAMAMLAYICI PARÇA


- MÜTEMMİM[Ar. < TEMÂM] ile TAMAMLAYICI

( Tümleç. Herhangi bir sözcüğün anlamını tamamlayan. | Bütün haline getiren. )


- MÜTEMMİM[Ar.] değil/yerine/= TÜMLEÇ

( COMPLEMENT )

( Tamamlayan, bütünleyen, bitiren. | [mat.] Bütünler. | Tümleç. )


- MÜTENÂSİB[< NİSBET] ile ORAN/ORANLI, UYGUN

( UYGUN OLAN, HER BAKIMDAN BİRBİRİNE UYGUN, DENK )


- MÜTENÂZIR[Ar. < NAZAR] ile MÜTENAZZIR[Ar.]

( Birbirinin karşısında bulunan, birbirine bakan, tenâzur eden. | [mat.] Bakışık, simetrik. | [kimya] Bakışık. | [toplumb.] Karşılık. İLE Düşünerek dikkatle bakan, dikkatle bakarak düşünen. )


- MÜTEVALİ[Ar.] değil/yerine/= ARDIŞIK


- MÜTEZAYİT[Ar.] değil/yerine/= ARTAN/ÇOĞALAN


- MUTLAK/LIK ile/ve/||/<> BAĞLAYICI/LIK


- MUTLAK ile/değil/yerine MUTFAK

( İdeoloji. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefe. )


- MUVAZAT[Ar.]/PARALELLİK değil/yerine/= KOŞUTLUK


- MÜZİK ile/ve/<>/= MATEMATİK

( )


- NÂ-MÜTENÂHÎ[Fars., Ar.] değil/yerine/= SONSUZ


- NÂKIS/A[Ar. < NAKS] ile NAKIŞ[Ar.] ile NÂKIZ[Ar. < NAKZ]

( Eksik, noksan, tam olmayan. | Kusurlu, kusuru olan. | [matematikte] -[eksi] imi/işareti. İLE Genellikle kumaş üzerine, renkli iplikler ya da sırma ve sim kullanarak, elle, makineyle yapılan işleme. | Özellikle duvar ve tavanları süslemek için yapılan resim. | Beste ve semailerin, dört yerine iki haneli olanlarına verilen ad. | [mecaz] Hile. İLE Bozan, bozucu, bozma, çözme, kırma. )


- NAKŞ:
HARF[HRF] ile/ve/<> RAKAM[RKM]


- NAVIER ve/||/<> STOKES (DENKLEMLERİ)


- NE OLMALI? ile/değil NE OLSA GEREK?


- NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> ORANSAL/LIK


- NEGATİF/POZİTİF TAM SAYILAR / SAYMA SAYILARI
ile
DOĞAL SAYILAR
ile
GERÇEK/GERÇEL/KARMAŞIK SAYILAR
ile
ORANTISAL/RASYONEL SAYILAR

( -3, -2, -1 / 1, 2, 3, ... ~
İLE
1, 2, 3, ... ~
İLE
-3, -2, -1 0 1, 2, 3, ... ~
İLE
0, 0.1, 0.2, 0.3 ... 0.8, 0.9, 1, 1.5, 2, 2.8, 3, ... ~ )


- NERGİSZAMBAĞI = GÜZELHATUNÇİÇEĞİ

( Soğanla üretilen, iri ve güzel çiçekli bir süs bitkisi. )

( AMARYLLIS )


- NESNEL/LİK ile/ve/||/<>/> İKNA EDİCİ/LİK


- NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Kendini oluşturan bölümlerle birlikte, göstermiş olduğu uyumdur. VE/||/<>/> Bir şeyin, kendi kavramıyla uygunluğu. )

( Doğa, en yüce uyum ve yetkinliktir. )


- NET[Fr.] ile NET[İng. < LET]

( Tüm çizgileri belirgin olan, gözün tüm ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen. | İyi duyulan ses. | Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi. | Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan. İLE Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz. )


- NİCELİK:
ASLÎ ile/ve/||/<> ARIZÎ

( ... İLE/VE/||/<> Türemiş nicelikler. )


- NİCELİKLER ile YER/MEKÂN

( [zıtlık/zıddı] Yoktur. İLE Vardır. )


- NİCELİKLİ ile NİCELİKSEL


- NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ


- NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ

( 05 Ağustos 1802 - 06 Nisan 1829 VE/||/<> 25 Ekim 1811 - 31 Mayıs 1832 VE/||/<> 1771 - ? )

( GALOIS KURAMI: Gauss'un kullandığı bazı teknikleri genelleştirerek, derecesi dörtten büyük olan her polinom için çalışacak bir kök bulma yöntemi oluşturmanın neden olanaksız olduğunu açıklar. İçinde kökleri aradağımız sayı dizgeleri "nesneler" ile kökleri kendi arasında döndüren permütasyon "öbekleri" arasında daha önce gözlemlenmemiş ilişkiler bulur. Bu ilişkiler yumağına, bugün genel olarak verilen addır. )


- NİSBÎ ile KISMÎ


- NISF-I KUTUR değil/yerine/= YARIÇAP


- NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile ...

( Bir şeyin yarısı. )


- NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK


- NOKTA ile/ve/||/<>/> ÇİZGİ ile/ve/||/<>/> ÜÇGEN ile/ve/||/<>/> PİRAMİT

( Tek nokta. İLE/VE/||/<>/> İki nokta. İLE/VE/||/<>/> Üç nokta. İLE/VE/||/<>/> Dört nokta. )


- NOKTA ve/||/<>/> DÜZLEM ve/||/<>/> ALAN ve/||/<>/> BİÇİM/ŞEKİL


- NOKTA ve/||/<> DÜZLEM ve/||/<> NESNE/ŞEY

( Biraradalığı vermezler. )


- NOKTA ile/ve/||/<> KÜRE

( Uzaktan bakarsak. İLE/VE/||/<> Yakından bakarsak. )


- NOKTA ile/ve SONSUZ/LUK

( NOKTANIN SONSUZLUĞU )

( POINT vs./and ETERNITY )


- NOKTA ile/ve SÜREKLİ NOKTA

( COMMON FIELD vs./and CONTINUAL POINT )


- NÜFUS ARTIŞI ile/||/<>/>< KİŞİ SAYISININ AZALMASI

( )

( Haritayı görmek için burayı tıklayınız... )


- ÖKE/DEHÂ ve/||/+/<>/> GÜZELLİK


- ÖKLİD GEOMETRİSİ:
YER/DÜNYA İÇİN değil GÖK İÇİN


- ÖKLİD ile LOBACHEVSKI ile RHEIMANN GEOMETRİLERİ

( Bir doğruya dışındaki bir noktadan bir paralel çizilebiliyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan hiç paralel çizilemiyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan birden çok paralel çizilebiliyorsa. )

( Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden küçük ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden büyük ise. )

( ÖKLİD POSTULATLARI

1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.

2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.

3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.

4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.

5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişirler.

(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )


- ÖKLİD ve/||/<>/> POSTULATLARI

( 1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.

2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.

3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.

4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.

5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişir.

(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )


- OKUMAK ile/ve/değil/||/<>/< OKUYABİLMEK


- OKUR-YAZARLIK ile/ve/<> SAYISAL OKUR-YAZARLIK

( ... İLE/VE/<> Sayıları kavrayabilme ve kullanabilme yetisi.[düzeyler, basamaklar, zaman algısı] )

( LITERACY vs./and/<> NUMERIC LITERACY )

( WHIPPLES ve ABCC Endeksleri )


- OLANAKLI/LIK ile/ve/||/<> SONSUZ/LUK


- OLANI BİLMEK ve/||/<>/>/< ORANI BİLMEK


- OLASILIK = İHTİMALİYET = PROBABILITY[İng.] = PROBABILITÉ[Fr.] = WAHRSCHEINLICHKEIT[Alm.] = PROBABILITAS[Lat.] = PROBABILIDAD[İsp.]


- OLAY ve/<> GELİŞİGÜZEL/LİK


- ÖLÇEK ile/ve/<> NİCELİK


- ÖLÇEK ile VERNİYE[< VERNIER adından]

( ... İLE Doğrusal ya da dairesel boyutların ölçülmesinde, ölçme duyarlılığını artıran, çok küçük boyutların ölçülebilmesini sağlayan düzenek. )


- ÖLÇEKLER/MİKYÂS[< KIYÂS:
Ölçü aleti, kıyas edecek alet. | Uzunluk ölçeği.]

( BAHÂR[Ar.]: Ölçek. )

( * MİKYÂS-I AMEL/ERGOGRAF: Kas gücünü ölçmekte kullanılan âlet.
* MİKYÂS-I AMÛDÎ: İki nokta arasındaki dikey[şâkulî] mesafeyi belirlemeye yarayan âlet.
* MİKYÂS-I GAZ/MANOMETRE: Gaz ölçmekte kullanılan âlet.
* MİKYÂS-I HACM: Hacim ölçüleri.
* MİKYÂS-I HAMZ: Asit ölçmekte kullanılan âlet.
* MİKYÂS-I HİSS: Duyumölçer.
* MİKYÂS-I HURDEBÎNÎ: Mikrometre.
* MİKYÂS-I İNHİNÂ/MEYL: Eğimölçer.
* MİKYÂS-I İRTİFÂ'/ALTIMETRE: Yükseklikölçer.
* MİKYÂS-I KALEVÎ: Alkol derecesini ölçmekte kullanılan âlet.
* MİKYÂS-I KESÂFET/DENSIMETRE: Yoğunlukölçer.
* MİKYÂS-I KLOR: Klorölçer, klorimetre.
* MİKYÂS-I KUVVET: Kuvvetölçer, dinamometre.
* MİKYÂS-I KÜRE: Küreölçer.
* MİKYÂS-I KÜÛL: Alkollü bir sıvıda alkol yüzdesini gösteren âlet.
* MİKYÂS-I MÂ: Hidrometre.
* MİKYÂS-I MÂYİÂT: Sıvıölçer, areometre.
* MİKYÂS-I MEYL: Eğim ölçüsü.
* MİKYÂS-I NÂR: Ateşölçer, pirametre.
* MİKYÂS-I RİYÂH: Yelölçer, anemometre.
* MİKYÂS-I RÜTÛBET: Havanın rütûbet derecesini ölçen âlet.
* MİKYÂS-I SAFFET-İ HEVÂ: Odyometre.
* MİKYÂS-I SEDÂ: Sedânın[insan sesinin] uyumunu ve şiddetini ölçmeye yarayan âlet.
* MİKYÂS-I ZELÂZİL: Yer sarsıntısının şiddetini ve yönünü gösteren âletler, sismograf.
* MİKYÂS-ÜL-GAZÂT: Gazölçer, manometre.
* MİKYÂS-ÜL-HARÂRE: Termometre.
* MİKYÂS-ÜL-LEVN: Renkölçer, kolorimetre.
* MİKYÂS-ÜL-MATAR: Bir yılda yağan yağmur mikdarını gösteren âlet, pluviometre. )


- ÖLÇME ile/ve/||/<> ÖLÇÜMLEME


- ÖLÇMEK ile/ve HESAPLAMAK

( TO CONSIDER vs./and TO COMPUTE )


- ÖLÇÜ ile/ve AMAÇ

( MODERATION vs./and AIM )


- ÖLÇÜ ile/ve AYAR

( MODERATION vs./and SETTING, ALIGNMENT )


- ÖLÇÜ ile/ve DENETİM/KONTROL

( MODERATION vs./and CONTROL )


- ÖLÇÜ ile/ve/||/<> DERECE


- ÖLÇÜ = MEASURE[İng.] = MESURE[Fr.] = MAß[Alm.] = MISURA[İt.] = MEDIDA[İsp.]


- ÖLÇÜ ile/ve/<> ÖLÇÜT ile/ve/<> ÖLÇEK


- ÖLÇÜLEBİLİR/LER ile ÖLÇÜLEMEZ/LER

( MEASURABLE/S vs. UNMEASURABLE/S )


- ÖLÇÜLEBİLİRLİK ile/ve ÖLÇÜLEMEZLİK

( Sanat, evrenin ölçülemezliği ile uğraşır. )

( MEASURABILITY vs./and DISMEASURABILITY
Art interest to dismeasurability of universe. )


- ÖLÇÜLÜLÜK ile/ve/<> DENGE

( MODERATION vs./and/<> BALANCE )


- ÖLÇÜT = MISDAK, MİYAR, KISTAS = CRITERION[İng.] = CRITÉRIUM, CRITÈRE[Fr.] = KRITERIUM[Alm.] = KRITERION < KRINEIN:AYIRMA, YARGILAMA[Yun.] = CRITERIO[İsp.]


- OLGUN KİŞİ:
"GÜZEL SÖZ SÖYLEYEN" değil SÖYLEDİĞİNİ YAPAN VE YAPABİLECEĞİNİ SÖYLEYEN


- OLGUSAL/LIK ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK


- OLMAZSA OLMAZLIK ile/ve/||/<> TERK EDİLEMEZLİK


- OLUMSUZLUĞU/SORUNU/ÇÖZÜMÜ:
HESABA KATMAMIŞ OLMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< GÖZE ALMIŞ OLMAK


- ÖNCEKİ ile/ve SONRAKİ

( AKDEM[< KADÎM] ile/ve ÂHİR )

( BEFORE vs./and LATER )


- ÖNCELİK:
BİLİŞSEL/MANTIKSAL ile/ve/değil/||/<>/< VAROLUŞSAL


- ÖNCELİK ile/ve/||/<>/< ZORUNLULUK


- ÖNCELİKLE ile/ve/||/<> BAŞTA


- ÖNCÜ ile/ve/||/<> ÖNCÜL


- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> KESİNLİK


- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> ÖNCELİK


- ONDALIK SAYILARDA:
NOKTA ile/ve/||/<> VİRGÜL

( "Ondalık Sayılarda Nokta mı, Virgül mü?" yazısı için burayı tıklayınız... )


- ONDALIK SAYILARIN KULLANIMI < 1570


- ÖNERME ile DENKLEM


- ORAN/LI, (/ORANSIZ) ile/ve DENGE/Lİ, (/DENGESİZ)


- ORAN/TI/LI/LIK / NİSBÎ ile/ve/<> GÖRELİ/LİK / İZÂFİYET

( PROPORTION vs./and/<> RELATIVITY )


- ORAN ile/ve/||/<> ANDIRIM


- ORAN ile/ve BAKIŞIM/SİMETRİ

( PROPORTION vs./and SYMMETRY )


- ORAN ile/ve/<> ETKİ

( PROPORTION vs./and/<> EFFECT )


- ORAN ile/ve/<> ORANTI

( PROPORTION vs./and/<> BALANCE/PROPORTION )


- ORANLAMA ile TAHMİN


- ORANTI/LI ile/değil BAĞLANTI/LI


- ORANTI ile/ve/değil/<> BAĞLAM


- ORGANİK GEOMETRİ ile/ve ANALİTİK GEOMETRİ


- ÖRNEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARAÇ


- ORTA ile/ve/||/<> ARACI


- ORTA ile/ve/değil MERKEZ


- ORTA ile/ve/||/<> ORTAY/MERKEZ[Ar.]


- ORTA ile/ve/||/<> SONUÇ

( [İki taraftan da pay] Alarak/alıyorsa. İLE/VE/||/<> Almıyorsa. )


- ORTAK AKIL ile/ve/||/<> ORTAK İSTENÇ


- ORTALAMA ile YAKLAŞIK


- ÖRÜNTÜ ile/ve/||/<> DÖNGÜ


- OTUR(T)MAK ile ÖRTÜŞ(TÜR)MEK

( TO FIT WELL vs. HARMONIZE )


- OVAL[Fr. < OVALE] ile ELİPS[Fr. < ELIPSE]

( Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı. | Özellikle elips gibi iki bakışım ekseni olan kapalı eğrinin oluşturduğu biçim. İLE Tüm noktalarının belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri. | Eksilti. )


- ÖVÜNMEK İÇİN ile/değil/yerine (BİR) (DAMLA) (DAHA) İYİLİK/GÜZELLİK OLSUN DİYE

( İyiliğimizi yaptık, Good4Trust.org denizine attık...

Tüm ekibi, iyilikleri ve emekleri için tebrik ediyoruz...

Biz de böylesi hoş bir düşünce ve girişim için tüm ekibe teşekkürlerimizle sarılıyor ve yansımalı/dönüştürücü iyiliklerimizi paylaşmaya devam ediyoruz...

İyiliksever arkadaşlar! Siz de bu birlikteliğe katılabilirsiniz...
www.Good4Trust.org )


- OYLUM/HACİM DEĞİŞTİRME ile/ve YER DEĞİŞTİRME


- ÖZ ve/||/<>/= DÜŞÜNCE


- ÖZ ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK


- ÖZDEŞLİK:
"MANTIĞI" değil İLKESİ


- ÖZDEŞLİK ile/değil BİLEŞİM


- ÖZDEŞLİK ile/ve ÇELİŞMEZLİK ile/ve 3. OLASILIĞIN/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI

( Bir şey, hem siyah, hem de siyah olmayan olamaz.
A=B ve A=B' ==> muhal[olması, gerçekleşmesi olanaksız]
İLE
Bir şey, ya siyahtır ya da siyah olmayandır.
A=B ya da A=B' ==> zorunlu )

( LAW OF IDENTITY vs./and LAW OF NONCONTRADICTION vs./and TERTIUM NONDATUR, EXCLUDED THIRD/MIDDLE )

( ... cum/et NONCONTRADICTIO cum/et PRINCIPIUM TERTII EXCLUSI/TERTIUM NONDATUR )


- ÖZDEŞLİK ile/ve ÜYELİK


- ÖZELLİK ile/ve GÜZELLİK

( SPECIALITY vs./and BEAUTY )


- ÖZGÜR/LÜK ile/ve GÜZEL/LİK

( FREEDOM vs./and BEAUTY )


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/= DÜŞÜNCEYİ DÜŞÜNEBİLME BİLGİSİ/OLANAĞI

( Sonsuz. VE/||/<>/= Tekil[ler üzerin(d)e.] )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- ÖZNE ile/ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ


- PARABOL ile/ve HİPERBOL

( İki bilinmeyenli denklemlerle ölçülür. İLE/VE Üç ve üzeri bilinmeyenli denklemlerle ölçülür. )

( Bir düzlemin, odak denilen sabit bir noktadan ve doğrultman denilen sabit bir doğrudan, eşit uzaklıktaki noktalarının geometrik yeri. İLE Bir düzlemin, odak denilen durağan iki noktaya uzaklıkları değişmeyen noktaların geometrik yeri olan eğri. )


- PARALEL/LİK ile BERABER/LİK

( PARALLEL/NESS vs. COOPERATION )


- PARALEL ile/ve VE

( PARALLEL vs./and AND )


- PARAMETRE ile AÇI

( PARAMETER vs. ANGLE )


- PARANTEZ[İng.]/MUTARIZA[Ar.] değil/yerine/= AYRAÇ


- PARÇA ile/ve/||/<> ASKAT

( ... İLE Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri. )


- PARMAK ile/ve HAT ile/ve NOKTA

( Bir mimari arşının 1/24'ü.[3,158 cm.] İLE/VE Bir parmağın 1/12'si.[0,263 cm.] İLE/VE Bir hat'ın 1/12'si.[0,0219 cm.] )

( 1 mimari arşın = 24 parmak = 288 hat = 3456 nokta'dır. )


- PASCAL ÜÇGENİ ve/||/<> BİNOM DAĞILIMI

( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )


- PASKAL[Fr.] ile (BLAISE) PASCAL

( Bireyleri, güldürüp eğlendiren kişi. İLE Matematikçi, fizikçi ve düşünür. [19 Haziran 1623 – 19 Ağustos 1662] )


- PAYDA ile/ve/||/<> PARÇA


- PAYDA ile PAYANDA[Fars.]


- PEKİNLİK = EMİNLİK = CERTAINTY[İng.] = CERTITUDE[Fr.] = GEWIßHEIT[Alm.] = CERTITUDINEM[Lat.]


- PEMDAS and/sometimes/||/<> BODMAS

( Parantheses > Exponents > Multiplication > Division > Addition > Subtraction AND/SOMETIMES/||/<> Brackets > Order > Division > Multiplication > Addition > Subtraction )

( Parantez > üstler > çarpma > bölme > toplama > çıkarma VE/BAZEN/||/<> Parantez > üstler > bölme > çarpma > toplama > çıkarma )


- PERGEL[Fars.] değil/yerine/= YAYÇİZER


- Pİ SAYISI ile/<> HİDROJEN ATOMLARI(NIN ENERJİ DÜZEYLERİ)


- Pİ:
SINIRLI ve SONSUZ


- Pİ[Π][3.14] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TAU[τ][6.28]

( Çemberin çevresini çapıyla ilişkilendirir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bir çemberin çevresini yarıçapıyla ilişkilendirir. [Tam çemberin radyan cinsinden açı ölçüsü olarak daha kullanışlıdır.] )


- PİRAMİD


- PİRAMİT ile/<> KONİ

( THALES KURAMI: Piramidin yüksekliğini bulmak için yere dikilen bir çubuğun gölgesinin uzunluğunun, çubuğun uzunluğuna eşit olmasını beklemek ve o anda piramidin gölgesinin uzunluğunu ölçerek piramidin yüksekliğinin ölçülmesi. )


- PİRAMİT ile/ve/||/<> YILDIZ


- PİSAGOR'CU SAYI ANLAYIŞI ile/ve/||/<> ORANSAL OLMAYAN SAYI

( "Antik Mısır’dan Günümüze Pisagor" yazısı için burayı tıklayınız... )


- PLIMPTON 322 : x² + y² = z²

( Babil'de bulunan çivi yazılı bir kil tablettir. Tableti özel kılan ise matematiksel içeriğidir. En önemlisi, Plimpton 322 olan yaklaşık 400 tablet sayesinde, Babil dönemi matematiği çözümlenmiştir. Tabletin, milâttan önce 1800 ilâ 1650 yılları arasında yazıldığı tahmin edilmektedir. )


- POLİNOM DENKLEMLERDE:
I. DERECE ve/<> II. DERECE

( x + b = 0 ise x = - b

VE/<>

x² + bx + c = 0 ise
1. [ -b + √¯(b² - 4c)] / 2
2. [ -b - √¯(b² - 4c)] / 2
[eğer b² - 4c = 0 ise iki formül de aynı sorucu verir.] )


- POZİTİF BİLİM yerine DENEY BİLİMİ

( POSITIVE SCIENCE instead EXPERIMENTAL SCIENCE )


- POZİTİF BİLİM ile/ve MANEVÎ BİLİM

( Açıklayıcı. İLE/VE Anlamaya yönelik. )


- PRİZMA ile PİRAMİT[Fr. < Yun.]

( [mat.] Biçme. | [fizik] Işık ışınlarını saptıran ve ayrıştıran, saydam maddeden yapılmış üçgen prizma. İLE [mat.] Tepeleri ortak bir noktada birleşen, tabanları da herhangi bir çokgenin birer kenarı olan birtakım üçgenlerden oluşmuş cisim. | Mısır firavunlarının mezarlarına verilen ad. | Gösteri jimnastiklerinde, jimnastikçilerin, araçlı ya da araçsız olarak birbirlerinin omuzlarında, dizlerinde oluşturdukları gösterişli ve düzenli biçimler. )

( PRISM vs. PYRAMID )


- PROJE ile FORMÜL

( VADE-MECUM: Cepte taşınabilecek boyda formül kitabı. )


- RADDE[Ar.]/KERTİ/KERTE[İt.] ile İŞARET

( Gemi pusulasında kadranın ayrılmış olduğu on bir derece ve on beş dakika ölçüsünde bir açıya eşit olan otuz iki bölümden her biri. | Derece, radde[Ar.]. | İşaret için yapılmış çentik ya da iz, kerti. İLE ... )


- RAKAM/NUMARA ÖNEKLERİ

( Yotta(Y) = 1,000,000,000,000,000,000,000,000

Zetta(Z) = 1,000,000,000,000,000,000,000

Exa(E) = 1,000,000,000,000,000,000

Peta(P) = 1,000,000,000,000,000

Tera(T) = 1,000,000,000,000

Giga(G) = 1,000,000,000

Mega(M) = 1,000,000

Kilo(k) = 1,000

Hecto(h) = 100

Deca(da) = 10

Unit = 1

Deci(d) = 0.1

Centi(c) = 0.01

Milli(m) = 0.001

Micro(µ) = 0.000 001

Nano(n) = 0.000 000 001

Pico(p) = 0.000 000 000 001

Femto(f) = 0.000 000 000 000 001

Atto(a) = 0.000 000 000 000 000 001

Zepto(z) = 0.000 000 000 000 000 000 001

Yocto(y) = 0.000 000 000 000 000 000 000 001

)


- RAKAMLAR('I)


- RAKAMSAL ile/yerine İSTATİSTİKSEL


- RAKKAM değil RAKAM


- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL


- RASTLAMAK/RASTGELELİK ile DENK GELMEK


- RENKLİ GÖZ/LÜ ile GÜZELLİK


- RESİM ve/||/<>/< BİLİM

( "Resim bir bilimdir ve tüm bilimler, matematiğe dayanır. İnsanın ortaya koyduğu hiçbir şey, matema­tikte yerini bulmaksızın bilim olamaz." )


- RİYÂZÂT[< RİYÂZET] ile RİYÂZİYÂT ile RİYÂZİYE

( NEFSİ KIRMALAR, DÜNYA LEZZETLERİNDEN SAKINMALAR, PERHİZLE, KANAATLA YAŞAMALAR | NEFSİN ARZU ETTİĞİ ŞEYLERİ VERMEMEK | NEFSİN DOĞASINDAN ÇIKMAK ile Oluş ve bozuluşlara konu olmayanların incelenmesi. (Matematik Bilimler) ile HESAPLA, MATEMATİKLE İLGİLİ | BİR YAZI ŞEKLİ )


- ROTASYON ile SİRKÜLASYON


- RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ


- SAĞIN BİLİMLER/EXACT SCIENCES[İng.] ile ...

( Denetlenebilir ölçü ve hesaplara dayanan bilimler. Dar anlamda matematik. )


- SAĞLAMA ile SAĞLAMA

( Bir işin olması için gerekli durumu, koşulları hazırlamak. | Elde etmek, sahip olmak. | [mat.] Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak. İLE Yolun sağ yanına geçmek. )


- ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ


- SÂK[Ar. çoğ. SİKAN, SÛK] ile SAK/SAKK[Ar. çoğ. SİKÂK, SUKÛK]

( Baldır, incik. | [botanikte] Sap. | [geom.] Kenar. İLE Şer'î mahkemeden verilen îlâm, berat, kadı hücceti ve bunun gibi yazılardaki tabirler, deyimler. | Vesîkalar. )


- ŞÂKÛLÎ[Ar.] ile ŞÂKÛLÎ[Ar.]

( Çekülle ilgili. İLE [matematik] Düşey. )


- ŞÂKULÎ değil/yerine/= DÜŞEY


- SALT = SIRF, SAF, MAHZ = PURE[İng.] = PUR[Fr.] = REIN[Alm.] = PURUS[Lat.] = PURO[İsp.]


- SALTIK/MUTLAK:
SONSUZ ile/ve/||/<> TÜKETİLEMEZ OLAN


- SALTIK = MUTLAK = ABSOLUTE[İng.] = ABSOLU[Fr.] = ABSOLUT[Alm.] = ABSOLUTUS[Lat.] = ABSOLUTO/TA[İsp.]


- SANAT ve/||/<>/> (< FELSEFE <) ve/||/<>/> KAVRAM ve ÖTESİ


- SAPMA ile/ve AYRILMA

( Serbest bir mıktnatıslı iğnenin, denge konumunda iken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktanın meridyen düzlemi arasındaki açı. | Bir ışının, saydam bir biçmeden geçtikten sonraki doğrultusu ile ilk doğrultusu arasında oluşan açı. | Bazı sözcüklerin, kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu. İLE ... )

( DEVIATION vs./and DIVERGE )


- SAPMA ile/ve/<> SAPLANMA


- SARIGÜZEL CADDESİ değil/< SARIGÖREZ CADDESİ


- SATHEN[Ar.] ile SATHÎ[Ar.]

( Dıştan, dış yüzden. İLE Dış yüzeyle ilgili. | [matematikte] Yüzeysel. [İng. SUPERFICIAL, Fr. SUPERFICIEL] | Üstünkörü. )


- SATHÎ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEYSEL/GELİŞİGÜZEL/ÜSTÜNKÖRÜ


- SATIH/SATHİ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEY/SEL


- SATRANÇ ve/||/<> MATEMATİK

( Şah ve Mat

[Satrancın, ilk kez M.S. 570 yıllarında, Hindistan'da oynandığını biliyoruz. O tarihlerde yazılmış olan pek çok belgede satranç oyunundan söz ediliyor. Daha önce Çin'de de bu oyunun oynandığı söyleniyorsa da Çin kayıtlarında, o herşeyi kaydeden Çin kayıtlarında, satrançtan söz edilmediğinden dolayı satrancın başlangıcı olarak 570 - 600 yıllarını ve Hindistan'ı alıyoruz.]

Söylentiye göre, bunu bulan Brahman rahibi, Şah'a bir ders vermek istemiş.

"Sen, ne kadar önemli biri olursan ol, adamların, vezirlerin, askerlerin olmadan hiçbir işe yaramazsın, hiçbir önemli iş yapamazsın" demek istemiş.

Şah, durumdan memnun görünmüş.

"Peki, oyunu ve dersini beğendim. Dile benden, ne dilersen." demiş.

"Satrancın, matematikle ne ilgisi var?" diyorsanız, işte şöyle bir ilişkisi var.

Rahip, bu olay üzerine, Şah'ın alması gereken dersi hâlâ almadığını düşünerek,

"Bir miktar buğday istiyorum. Sana bulduğum bu oyunun birinci karesi için bir buğday istiyorum. İkinci karesi için iki buğday istiyorum. Üçüncü karesi için dört buğday istiyorum. Böylece, her karede, bir önceki karede aldığım buğdayın iki katı buğday istiyorum. Sadece bu kadarcık buğday istiyorum." demiş.

Şah, kendi gibi yüce ve kudretli bir şahtan, isteye isteye üç-beş tane buğday isteyen bu rahibin, küstahlığa varan alçakgönüllüğüne sinirlenmiş ve ona bir ders vermek istemiş.

"Hesaplayın. Hak ettiğinden bir tane fazla buğday vermeyin!" demiş.

İnce Hesap

Hesaplamaya başlayınca, ilk kareler kolay gitmiş. Birinci kareye bir buğday, ikinci kareye iki buğday, üçüncü kareye dört buğday... Ancak, 10. kareye gelindiğinde, toplam 1023 buğday vermeleri gerekiyormuş. Hesabın böyle gideceğini, rahibe, üç-beş buğday vereceklerini zannediyorlarmış. 15. karede, yalnızca 1.5 kilo buğday vereceklermiş. 25. kareye gelince, vermeleri gereken buğdayın, 1.5 ton olduğunu görmüşler ama fazla heyecanlanmamışlar. Oysa, 31. kareye gelince, bu işin şakası olmadığını anlamaya başlamışlar. Çünkü, vermeleri gereken buğday, 92 tonmuş.

Yine hesaplamaya devam etmişler. 49. kareye geldikleri zaman, 24 milyon ton buğday vermeleri gerektiği ortaya çıkmış. [Bu ise Türkiye'nin bir yıllık buğday üretiminden daha fazla.] 54. kareye geldiklerinde, 771 milyon ton buğday vermeleri gerekir. [Bu da dünyanın bugünkü ölçülere göre birbuçuk yıllık buğday üretimi.]

"Madem hesaba başladık, devam edelim" deyip bitirmişler. 64. kare de tamamlandığında, bugünkü ölçülerle dünyanın 1500 yıllık buğday üretimini rahibe vermeleri gerektiği ortaya çıkmış.

Bu öykünün sonu bilinmiyor. Rahip, bir miktar buğdaya râzı olup gitti mi, yoksa Şah'tan iyi bir azar mı işitti bilmiyoruz. Satrancın, günümüzden yaklaşık 1300 yıl önce bulunduğunu ve eskiden de dünyanın yıllık buğday üretiminin bugünkünden daha az olduğunu göz önünde bulundurursak, rahibe olan borcumuzu hâlâ ödeyemediğimiz, hâlâ borçlu olduğumuz ortaya çıkar.

1. karede 20 = 1
2. karede 21 = 2
...
10. karede 210 = 512
...
30. karede 230 = 536.870.912
...
60. karede 260 = 576.460.752.303.423.488
...
63. karede 263 = 9.223.372.036.854.775.808

64. karede 264 = 18.446.744.073.709.551.615

Bu sayının matematik dilindeki karşılığı ise

63Σ n = 0

2n = 264 - 1 = 18.446.744.073.709.551.615 )


- SAYI DÜZENLERİNDE:
10 TABANLI ile/ve 12 TABANLI ile/ve 60 TABANLI ile/ve 150 TABANLI


- SAYI UYUMU ile ...

( NUMBER AGREEMENT )


- SAYI = ADET = NUMBER[İng.] = NOMBRE[Fr.] = ZAHL[Alm.] = NUMERUS[Lat.] = ARITHMOS[Yun.] = NUMERO[İsp.]


- SAYI ile ÇEŞİT

( NUMBER vs. KIND )


- SAYI ile/ve/<> ORTAK KAT

( ... İLE/VE/<> Bazı tamsayıların katı olabilecek sayı. )


- SAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RAKAM

( image )


- SAYI ile TAM SAYI ile ASAL SAYI

( Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet. | Gazete, dergi vb. sürekli yayınların bir bütün oluşturan, değişik tarih, numara taşıyan baskılarından her biri, nüsha. | Bir spor karşılaşmasında, taraflardan her birinin başarı derecesini gösteren nicelik, skor. İLE Bir bütünü oluşturan tekler için kararlaşmış bulunan sayı, aded-i mürettep. | Kesirsiz sayı. )


- SAYILABİLİR SONSUZ/LUK ile/ve SAYILAMAZ SONSUZ/LUK

( Tam sayılar kümesidir. [Tam sayıların sonu yoktur. Herhangi bir tam sayıya, 1 eklerseniz, yeni ve daha büyük bir tam sayı elde edersiniz.] İLE/VE Sayılamaz sonsuz sayılara "irrasyonel" sayılar denilir. Herhangi iki tam sayının bölümü olarak ifade edilemezler. [Bu tür sonsuzluğa örnekler, Pi sayısı[3.141592654...] ve e sayısı[2.718281828...] olabilir.] [Doğa ve evren ile ilgili matematik modellerde sabit olan sayılar, e ve Pi sayılarını içerdiklerinden, evrende ve öznede, sayılamaz bir sonsuzluk bulunduğunu gözönünde bulundurmak zorundayız.] )

( "Sonlu Ötesi Sayılar (Alef Sayıları)" adlı yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- SAYILABİLİR/SAYILAMAZ SONSUZLUK ile/ve/<> NOKTASAL SONSUZLUK

( ... İLE/VE/<> Bu sonsuzluk türü, hem geometrik, hem de aritmetik olması bakımından, doğrudan doğa ile ilgilidir. Bu tür sonsuzluğa "singülarite" denilmektedir. [Doğada bir merkeze doğru odaklanan -anafor adını verdiğimiz- sudaki ve hortum denilen havadaki noktasal sonsuzluklar buna örnek gösterilebilirler.] )


- SAYILAR/DA:
YAKLAŞAN ile/ve/||/<> UZAKLAŞAN


- SAYIM/TÂDÂT[Ar.] ile SAYIMLAMA/SAYIMBİLİM/İSTATİSTİK ile SAYIŞ ile SAYIŞMA

( Sayma eylemi. İLE Bir dizi olayın ya da sayı ile gösterilen olguların, yöntemli öbekleştirilmesine dayanan ve ilkelerini, olasılık kuramlarından alan, matematiğin uygulamalı dalı. İLE Sayma eylemi ya da biçimi. İLE Takas. | Çocuk oyunlarında, sayı sayarak, ebeyi belirleme. )


- SAYIM ile/ve ÖLÇÜM

( COUNT vs./and MEASUREMENT )


- SAYININ:
KATI ile/değil KARESİ/KÜPÜ ile/değil ÜSTÜ(/ÜSSÜ)

( 2x2 İLE/DEĞİL 2²/³ İLE/DEĞİL 24/5/6/...~ )


- SAYISAL OLMAYAN ve/<> AŞKIN


- SAYMAK ile/ve ÖLÇMEK

( Matematik/aritmetik. İLE/VE Geometrik. )

( İSTİMARA[İt.]: Ölçme, değerlendirme. | Bir kabın, oylumunu ya da alabileceği miktarı hesaplama. )


- SEHVEN[Ar.] değil/yerine/= YANLIŞLIK/LA

( YANLIŞLIKLA, BİLMEYEREK )


- ŞEK/ŞEKK ile/ve/||/<> ŞIK/ŞIKK

( İkircik. %50-50. İLE/VE/||/<> İkiye bölünmüş şeyin bir parçası. | Bir işin, iki yönünden her biri. | Seçenek. )


- SEKANT[Fr.] değil/yerine/= KESEN

( Trigonometride, bir açının keseni.[Bu açının, kosinüsünün tersi.] )


- ŞEKK/SİZ-ŞÜPHE/SİZ


- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ

( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )

( )


- SEMPATİK ile/değil/yerine/<> YAKIŞIKLI/GÜZEL

( LIKABLE vs./and/<> HANDSOME/BEAUTIFUL )


- SEVGİ ile/ve/<> GÜZELLİK

( Sevdiğinden dolayı güzel bulmak, güzel olduğundan dolayı sevmek. )


- SEVİYE ile/ve/||/<> DERİNLİK


- SEVİYE ile/değil/yerine FREKANS

( [not] LEVEL vs./but FREQUENCY
FREQUENCY instead of LEVEL )


- ŞEY'İN/BİLGİNİN/(B)İLİMİN/KİŞİNİN:
KENDİ ile/ve ZAMANI, MEKÂNI ve KOŞULLARI

( Kavram. İLE/VE Matematik geometri, aritmetik. [Hareketi de katarsak bilim olur.] )


- ŞEY ve/<> SAYI


- SEYYANEN[Ar.] değil/yerine/= EŞİT OLARAK


- SIFIR[0] ile/ve SONSUZ

( Yutan sayılar. )


- SIFIR ile/ve/değil SALT BOŞÇA/MUTLAK SIFIR

( ... İLE/VE/DEĞİL -273 Kelvin )

( Mutlak Sıfır yazısı için burayı tıklayınız... )


- SIFIR ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIR


- ŞIK[Ar. < ŞİKK] ile ŞIK[Fr. < CHIC]

( Seçenek. İLE Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. )


- ŞIK/LIK ile GÜZEL/LİK

( SMARTNESS vs. BEAUTINESS )


- SİMETRİ/K[İng.]/MÜTENAZIR[Ar.] değil/yerine/= BAKIŞIM/LI

( İki ya da daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğu. | [mat.] Eksen olarak alınan bir doğrudan, benzer noktaları karşılıklı olarak aynı uzaklıkta bulunan iki benzer parçanın birbirine göre olan durumu, tenazur. )


- SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN


- SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)

( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )

( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )


- SINAMA ile/ve/||/<>/> SAĞLAMA


- SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR


- SINIR:
SAPTANABİLİR ile/ve/||/<>/> HESAPLANABİLİR


- SINIR ve/<> MERKEZ/ÇEKİRDEK

( LIMIT and/<> CENTER/NUCLEUS )


- SINIR ve/> SÜREKLİLİK ve/> TÜREV ve/> TÜMLEV(İNTEGRAL)

( ... VE/> ... VE/> Türev ve integral, birbirlerin ters işlemi olarak tanımlanabilir.[Toplama - çıkarma ya da çarpma - bölme gibi] [Sınır ve başlangıç koşulları işin içine girince ilişki biçimi de değişir.] )

( "Türev ve İntegral" açıklamaları için burayı tıklayınız... )


- SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME


- SİNÜS[Lat.] ile SİNÜS[Lat.]

( Örgenlerin ya da dokuların arasında bulunan boşluklar. | Dibi ağzından geniş oyuk/yara. İLE Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. Simgesi: sin )


- SİNÜZOİT[Fr.]

( Bir çemberin, sıfır dereceden 360 dereceye kadar olan yalarının sinüslerinin değişimlerini çizge ile gösteren, devirli, düzlem eğri. )


- ŞİRİN/LİK ile GÜZEL/LİK


- SİSTEM[İng., Fr.] ile/ve ŞABLON[Alm. SCHABLONE]

( Düzen. | Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni. | Yol, yöntem. | Bir aracı oluşturan düzen, düzenek/tertibat. | Model, tip. | [felsefe] Dizge. İLE Üzerindeki harf ve şekillerin çevre çizgileri kalem ucu girecek biçimde oyuk olan, bu çizgilerden kalemle istenilen biçim elde edilen, metal ya da plastikten cetvel. | Değişik alanlarda düzeltme, belirleme, ölçme, denetleme işlerinde kullanılan ve yaptığı işe göre yapısı değişen araç. | Çok kez tekrarlandığından, kanıksanmış basmakalıp örnek. )

( SYSTEM vs./and TEMPLATE )


- SKALER ÇARPMA ile/ve/||/<> SKALERLE ÇARPMA


- SOHBET ve/<> BAHANE(GÜZELLİK)


- SONLU KÜMELERİN BİRARADALIĞINDA ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI


- SONLULUĞUN(ÖLÜMÜN) SONRASI ile/ve/||/<> SONSUZLUK


- SONLULUK VE SONSUZLUK ile/ve/||/<> OLANAK VE ZORUNLULUK

( SONLULUĞUN SONSUZLUĞU )


- SONLULUK ile/ve/||/<>/> SONLULUĞUN SONSUZLUĞU


- SONSUZ KÜÇÜKLER:
FİZİĞİN değil MATEMATİĞİN KONUSU/ALANI


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )

( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )

( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- SONSUZ = NAMÜTENAHİ = INFINITE[İng.] = INFINI[Fr.] = UNENDLICH[Alm.] = INFINITUS, INFINITA[Lat.] = INFINITO/TA[İsp.]



(2/3)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 410 kez incelenmiş/okunmuştur.