... <> ...

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
( SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!! )


 



Doğrudan, bu bölüm/sayfa içeriğinde
arama yapmak için...

( Klavyenizde "Ctrl + F" tuşlarıyla[önce "Ctrl" tuşu ve basılı tutarken "F" tuşuna basarak] ve/veya(^/v) fareyle[mouse] sol üst köşedeki "Düzenle/Edit" kısmında "Bul/Find"'ı tıklayarak aradığınız sözcüğü yazarak aramanızı yapabilirsiniz. )* ( Windows için geçerlidir. )
* ( Linux ve Macintosh kullanıcıları nasıl arama yapacaklarını biliyorlardır. )



AÇIKLAMALAR/ÖNSÖZ
[Mutlaka okuyunuz!!!]

- Bazı sözcüklerin, hem sözlüklerdeki karşılığına yer verilmekte, bazılarına da özellikle yer vermeyip psikolojik, felsefi, bilimsel, sanatsal, göreceli, uygulayımsal, belirli bir sınırlılık ve yaklaşımlardan yararlanılarak parantezler açılmıştır.

- Bu çalışmada, başlıkların altlarındaki bilgilere/açıklamalara (parantezlere), kişilerin, kendilerinin düşünmelerine fırsat verebilme amacıyla ve özellikle pek fazla yer verilmemektedir. Zihinlerce/kişilerce uygun bulunmayabilecek bilgiler/parantezler, gözardı edilebilir.
[ Kavramların yanında bulunan ( ) parantezler, ek bilgi ya da açıklama olarak, [ ] köşeli parantezler ise ayrıntı/teknik bilgi vermek üzere kullanılmıştır. ]

- Çoğu sözcüğe, özellikle ve belirli bir yaklaşımla yer verilmemiştir. Hayır! / Evet!

- Bu çalışmada, çoğu sözcüğün/kavramın altında, bazılarında “açıklama/ları” bulunmakta, bazılarında da -özellikle ve çeşitli nedenlerden dolayı- bulunmamaktadır.

- Bazı başlıkların altına, veri/bilgi girmemizin çeşitli nedenlerinden biri ise ulaşım/erişim kolaylığı sağlamak üzere, hazır veri/bilgi karşılıklarını sunmak üzeredir! [Dolayısıyla sizin de FaRkLaR Kılavuzu'na destek olabilmek amacıyla üyeliğinizi şimdi başlatmanızı dileriz! Teşekkür ederiz!] )

- Bu çalışmanın, sadece sözlük olarak algılanmamasını ve kullanılmamasını da sağlamak amacıyla ve özellikle “:”[iki nokta üst üste] ya da “...dır!” şeklinde belirtilmemiştir!

- Bu çalışmada, başlıkların [kavram ya da olguların], ne olduklarından çok, ne olmadıklarına işaret etme çabası güdülmektedir. [ Bir DEĞİL’leme çalışması olarak değerlendirilmelidir! ]

- Bu çalışmada bulunan tüm karşılaştırmaların, tanımlan(a)mayan, sözcük olarak karşılığı/adı tam olarak oluşturul(a)mamış, fakat zihinlerimizde karşılığı bulunan/bulunabilen “3.” anlamları ve/veya ara anlamları düşünülebilir.

- Bu kılavuz/sözlük, dil(d)e/kavramlar(d)a/sözcükler(d)e ilginizin daha da artması ve sözlük/ahit kullanımını artırmayı amaçlamaktadır.

- İngilizce’ye ve öteki dillere yer verme nedenimiz, öteki dillerle karşılaştırmalı yaklaşımla belirli bir bilince sahip olmanıza, aracı olabilmektir.

- Çoğu sözcüğün, zaman içinde, kökenbilimsel(etimolojik) derinliklerine ve öteki dillerdeki karşılıklarına da yer verilecektir. (Bu konuda her türlü destek ^v(ve/veya) katkınızı görmekten mutluluk duyarız!)

- Bu kılavuzdaki bilgiler, SDP(Sinir Dili Programlası)(NLP) üzerine de kılavuzluk edebilir.

- Bu kılavuz, soru sorma/sorgulama, yoğun/derin düşünme aracı/vesilesi olarak kullanılabilir.

- Bu kılavuz/sözlük üzerine olan tüm katkı/destek/uyarı/yorum ve önerilerinizi görmek ve değerlendirmekten mutluluk duyarız! Ayrıca burayı tıklayarak, dille ve buradaki içerikle ilgilenebileceğini düşündüğünüz kişilere tavsiye edebilirsiniz.



"... ile/ve/değil/yerine ..."
[bağlaçların kullanımı/okunuşu...]

- Kavramların aralarında kullanılan/bulunan
"... ile/ve/değil/yerine ..."
bağlaçları, ilgili satırı 2/3/4 kez ve ayrı ayrı şekilde okumanız ve satırları tekrarlamamak içindir.
( - UCLAR ile FARKLAR [karıştırılmamalı!]
- UCLAR ve FARKLAR [ayrı olmalarının yanısıra birlikte de düşünülebilir/kullanılabilir!]
- UCLAR değil FARKLAR [dır!]
- UCLAR yerine FARKLAR [düşünülmeli/kullanılmalıdır!] )



... ile ...
[ÖNCESİ | SONRASI]

- Sözcükleri dizerken ya da "... ile" öncesiyle "ile ..." sonrası arasında bir öncelik/fark/özellik/tercih/vurgu yoktur. Her ikisini de kesinlikle birbirine karıştırmamak, her ikisinin de derinliğine/önemine ve ciddiyetine yer/destek verilmesi gerekmektedir.

- Belirlemelerin/karşılaştırmaların daha da oturması/derinleşmesi için, "ile"den sonraki sözcüğün yanına tekrar "ile"den önceki sözcüğü düşünerek/koyarak değerlendiriniz.
( "- BÜTÜN ile TÜM" ise "- BÜTÜN ile TÜM (ile BÜTÜN)" gibi. )



 


 

 

( Bugün [19 Nisan 2024] itibariyle
... <> ... bölümünde,
15015 başlık/FaRk yer almaktadır.
)





-"SİNİRLİ/LİK" ile/ve/değil/<> TEPKİSEL/LİK



-"SIRTTA TAŞINAN GİYSİ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÜZDE TAŞINAN İFADE



-"SOĞUK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MESAFELİ



-"SOĞUT(UL)MA" ile/ve/<> "SOYUTLANDIR(IL)MA"



-"SONRA" ile/ve/ne yazık ki/||/=/<>/> HİÇBİR ZAMAN



-"SONUÇTA ..." ile/ve/değil/yerine/<> GEREKSİNİM



-"SORMAK":
[ya] "MERAKTAN" ile/ve/||/<>/ya da "ÖYLESİNE"



-"SORUN/SIKINTI":
"FARKLI OLMAK/TA" ile/ve/||/<>/ne yazık ki FARKINDA OLMAMAK/TA

( )


-"SOY" ve/<> İLİM

( "Soy", ancak ilme tâbi olmakladır. )


-"ŞÖYLE DÜŞÜNMEK" ve/||/<>/>/< DENEY



-"SÖZ DİNLEMEK" ile/ve/<> DİKKATE ALMAK

( Söylenilen ya da yapılması istenilen/beklenilen şeyin size [o an için] uymaması, o sözü/düşünceyi ya da durumu dikkate almamanızı gerektirmez. Gençlik/cehâlet düşünce ve tavırları olarak tepki gösterme eğiliminde olabilirsiniz fakat durum, söylenilen söze uyum gösterip göstermemekten çok [kulakardı etmek yerine] yeterince dikkate alıyor olmayı gerektirir. "Sırtına bir şey al/giy!" sözüne, hiç düşünmeden/değerlendirmeden, hızlıca "bana bir şey olmaz!", "gerek yok!", "sen yaşlı olduğun için söylüyorsun/önemsiyorsun" şeklinde yanıt vermek yerine yeteri kadar dikkate almakta yarar vardır. )


-"SÖZLERİN ALTINDA KALMAK" ile/<> "TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAMAK ZORUNDA KALMAK"



-"SÖZÜN ÖZÜ" PROGRAMINDA:
ÖNERİLEN KİTAPLAR ve/||/<> BÖLÜM ADLARI

( sehirisifkulubu.com/2018/11/24/sozun-ozu-programinda-tavsiye-edilen-kitaplar-ve-bolum-adlari )


-"SÖZÜNDEN ÇIKIL(A)MAYANLAR":
SU ile/ve/<> "EKMEK" ile/ve/<> ÖLÜM

( Çocuklukta. İLE/VE/<> Yetişkinlikte. İLE/VE/<> Yaşlılıkta. )


-"SUÎ MİSÂL, MİSÂL DEĞİLDİR!" ile/ve/||/<> "KEM ÂLETLE, KEMÂLÂT OLMAZ!"

( Âlât ile hâsıl olur insâna kemâlât
Ermedi kemâlâta şu kim oldı kem-âlât )


-"SÜREÇ/YOL":
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE



-"SÜREKLİ KAZANMAK" ile/ve/||/<> "HİÇ KAYBETMEMEK"

( İkisi de olanaklı değildir! )


-"SÜREKLİ/DAİMA" ile/ve/||/<> AŞIRI/LIK



-"SUYUNA GİTMEK" ile/ve/<>/değil/yerine "AYAK UYDURMAK"



-"SUYUNA GİTMEK" ile/ve/<>/değil/yerine "KÖPRÜDEN GEÇENE KADAR, AYIYA, DAYI DEMEK"



-"TABİÎ Kİ ..." ile/ve/<> "(...) HALİYLE (...)"



-"TABİÎ Kİ" ile/ve/<> "KESİNLİKLE"



-"TABİÎ Kİ" ile/ve/<> "MUTLAKA"



-"TAKILMA" ile/ve/||/<> "BÜYÜTME"

( image )


-"TAKILMA" ile/ve/||/<> "KAFAYI BOZMA"



-"TANIDIK MASA" ile/ve/||/<> "BİLİMSEL MASA"

( Kalıcı, sürekli. İLE/VE/||/<> Boşluk. )


-"TANIDIK MASA" ile/ve/||/<> "BİLİMSEL MASA"

( bkz. EDDINGTON )


-"TANRILAR" ile/ve/||/<> "TANRIÇALAR"

( )


-"TARAFTAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TAVIR ALMAK



-"TARTMAK" ile/ve/<> DEĞERLENDİRMEK



-"TAŞ, YERİNDE AĞIRDIR" ile/ve/||/<> "HER 'HOROZ', KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTER"



-"TAT/LI/LIK" ve/<>/>< ZAHMET



-"TEDBİRLİ/LİK" ile/ve/değil/||/<>/< KARAMSAR/LIK



-"TEK BAŞINA ..." ile/ve/||/<> "TOPTAN ..."



-"TEK BAŞINA YÜRÜMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> "KARANLIKTA YÜRÜMEK"



-"TEKNİK OLARAK" ile/ve/<> "SONUÇTA"



-"TEMEL" ile/||/<> "KOŞUT(PARALEL)"



-"TEMELE ALMA" ve/<> AMAÇ



-"TENEZZÜL" ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> TEVECCÜH ETMEK



-"TEPEDEN İNME" ile/ve/||/<> "SONRADAN GÖRME"



-"TERCİHİM, BU/ŞU/O" ile/ve/<>/değil/yerine "TERCİHİM, BU/ŞU/O YÖNDE"



-"TİNDEN DOĞMA" ve/||/<> "YENİDEN DOĞMA"



-"TUHAF OLAN" ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜCÜ OLAN



-"TUTMAK" ile/ve/<> "ALIKOYMAK"



-"TUTTUĞUN, ALTIN OLSUN!" ile/ve/||/<>
"ALLAH, NE İSTEĞİN/MURADIN VARSA, VERSİN!"

( Gerçekleşse, ikisi de kötü dua/beddua olabilecek, bu kadar ileri/uc derecede ve olanaksız olan "düşünce", "dilek", "dua" ya da "sözlere", "dilde" ve yaşamımızda yer vermemek gerekmektedir. Niyeti ve sözü de abartmak yerine uygun/doğru davranış ve tutumlarımızla, hizmet ederek, eyleyerek, çalışarak ve daha çok vererek ya da paylaşarak yani "el duası olmadan, dil duasının olmayacağını" anlamak ve anımsamak durumundayızdır. Bilgisiz, akılsız, yetersiz yaklaşımlara ya da "üçkâğıtçılıkta", bunlar gibi abartılı sözlere de itibar etmemenin bilgisi ve bilinciyle sağlanabilmektedir. )


-"TUTTURMADA":
ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> ÖFKE



-"ÜÇKAĞITÇI" ile/ve/||/<>/> HAİN



-"UÇMAK" için/ve/||/<>/>/< AŞAĞI ÇEKENLERİ/SIRTINDAKİLERİ BIRAKMAK



-"UCU AÇIKLIK" ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜLEMEZLİK



-"UĞRAŞMAK":
AKLINDAKİLERLE ile/ve/||/<> GÖNLÜNDEKİLERLE

( Gündüzleri. İLE/VE/||/<> Geceleri. )


-"UNUTMADAN" ile/ve/<>/değil/yerine DAHA ÇOK ANIMSAMAYA ÇALIŞARAK



-"ÜSTÜNLÜK" ile/ve/<>/değil/yerine "FARK"



-"UZAK BİR YER" ile/ve/<> "UZAAAK BİR YER"

( Dilde. İLE/VE/<> Belâgatta. )


-"UZMANLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<> MESLEK



-"ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR" ile/ve/||/<> "KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR"



-"UZUN" YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine DERİN/DÜRÜST/DOĞRU YAŞAMAK



-"VİCDÂNÎ" DİN ve/+/||/<> AHLÂKSIZLIK



-"YA DOĞRUYSA" ile/ve/||/<> "YA ÖYLE DEĞİLSE"

( Tüzede(hukukta). İLE/VE/||/<> Bilimde. )


-"YAĞMUR ADAM" ve/||/<>/> TEMPLE GRANDIN

( ... VE/||/<>/> Otizmin, bireyler ve toplum tarafından algısı, yorumlanışı, gösterilen yanlış tepkiler yerine yapıcı yaklaşımların farkını harika bir süreç ve anlatımla sunuyor. )


-"YAĞMUR ADAM" ve/||/<>/> TEMPLE GRANDIN

( Otizmli Bireylerle İlgili Çekilmiş 17 Film...
- Temple Grandin
- Barfi
- Mary&Max
- Yağmur Adam /Rain Man
- My Name is Khan
- Benim Adın Sam /I am Sam
- Snow Cake
- Ocean Heaven /Hai Yang Tian Tang
- Ben X
- The Black Balloon
- Campeones
- Adam
- Mozart be Balina / Mozart and the Whale
- Çok Gürültü ve Çok Yakın
- Sevgili John
- Silent Fall
- Molly )


-"YAKIN İLİŞKİ" ile/ve/||/<> "YOĞUN İLİŞKİ"



-"YAKINLIK":
"SIKICI" ile/ve/değil/||/<>/< "BOĞUCU"

( Kavuşmada[vuslatta], bıkma/sıkılma[gına] vardır. )


-"YAKIŞAN/YAKIŞMAYAN" ile/ve/değil/||/<>/< UYGUN DÜŞEN/DÜŞMEYEN



-"YANLIŞ YAPMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> YALNIZ KALMAK



-"YANLIŞ" ile/değil/yerine/||/<>/< GEREKSİZ



-"YANMAK" ve/||/<>/> KURTULMAK



-"YAPAMAMA/GERÇEKLEŞTİREMEME":
"YOĞUNLUK"TAN DOLAYI ile/ve/değil/<> ÖNCELİKLER(İN)DEN DOLAYI



-"YAPAY ZEKÂ"DA:
1972 ile/ve/||/<>/> 1972 - 1980 ARASI ile/ve/||/<>/> 1980 - 2000 ARASI ile/ve/||/<>/> 2000 VE SONRASI

( "İnsan gibi düşünen makina yapabilir miyiz?" düşüncesi/sorusu dönemi. İLE/VE/||/<>/> Kış dönemi.[Margaret Boden] İLE/VE/||/<>/> "Gelişmiş Simge/Düzen[Expert System]" dönemi. İLE/VE/||/<>/> Ticarî dönem. )


-"YAPILAMAZLIK" ile/ve/değil/||/=/<>/< MANTIKDIŞILIK



-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Akl-ı temyizî. İLE/VE/<>/> Akl-ı amelî. İLE/VE/<>/> Akıl. Akl-ı Nazarî. İLE/VE/<>/> İç duyular. İLE/VE/<> Vicdan. )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( ... İLE/VE/<>/> Düşünce ve eylemin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Kavram ve nesnenin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Biçim ve içeriğin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<> ... )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Spor. İLE/VE/<>/> Felsefe/Ahlâk. İLE/VE/<>/> Bilim. İLE/VE/<>/> Sanat. İLE/VE/<> Din. )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( İyi, yarar ve hazın sürekliliği olarak yorumlanır. )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: Bunlar, kerîmdir;
2. Taklit yoluyla yapanlar: Bunlar, hakîmdir;
3. Engelleyenler: Bunlar, eşkiyâdır;
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: Bunlar, kötü niyetlilerdir. )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( When you do not know, what is good for yourself; how can you know, what is good for others? )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( ... VS./AND/<>/> Appropriateness/harmony of thought and action. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of concept and object. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of shape and content. WITH/AND/<> ... )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( ... VS./AND/<>/> Ethic. VS./AND/<>/> Rational. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religious. )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Sport. VS./AND/<>/> Philosophy. VS./AND/<>/> Science. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religion. )


-"YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( BEŞ AMAÇ/MAKÂSID-I HAMSE[Ar.]: (KORUNANLAR/SAĞLANANLAR)
CAN ile/ve/<>/> KUŞAK/NESİL ile/ve/<>/> AKIL ile/ve/<>/> MAL ile/ve/<>/> DİN )


-"YARATICILIK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKLILIK



-"YARAYI DEŞMEK" ile/ve/||/<> "SIKINTIYI PERÇİNLEMEK"



-"YARIM BAKMA" ile/ve/||/<> "BÖLME"



-"YAŞ GERİLETME" ile/ve/||/<> "ZAMAN İLERLETME"



-"YASALARA UYMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ADÂLET



-"YASAYA UYGUNLUK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EVRENSEL ADÂLET



-"YAVAN/LIK" ile/ve/||/<> "YÜZEYSEL/LİK"



-"YAVAŞLA(T)MA" ile/ve/değil/||/<>/>/< AZAL(T)MA



-"YERİNDEN ETME" ile/ve/<> "RAYINDAN ÇIKARMA"



-"YİNE DE" ile/ve/||/<> "İLLE DE"

( Sen! )


-"YOK ETMEK" ile/ve/<>/değil/yerine TIRNAK İÇİNE ALMAK "..."



-"YOL GÖSTERİRKEN", YOL KESMEK ile/ve/<> "YOL KESERKEN", YOL GÖSTERMEK



-"YUMUŞAK" OLMA(!) ile/ve/<>/>< "SERT" OLMA(!)

( Ezilirsin. İLE/VE/<>/>< Kırılırsın. )


-"YUMUŞATMA" ile/ve/<> DENGELEME



-"YUVALANMA" ile/ve/||/<> "YAPILANMA"



-"YUVARLAMA" ile/ve/||/<> "KESTİRME"



-"ZAHMET"/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Zahmet"i, zevk edinmek. )


-"ZAHMET"/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ

( Zahmet ile Rahmet arasında, sadece bir nokta fark vardır. )


-"ZÂT-EN" ile/ve/||/<> "HAKİKAT-EN"



-"ZAYIF" ile/ve/||/<>/< İLKEL



-"ZEHİR" ile/ve/||/<> ENGEL



-"ZEKÂ GÖSTERGESİ":
YANITLAR(IY)LA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SORULAR(IY)LA



-"ZEMİN" ile/ve/<> BAĞLAM



-"ZENGİNLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAŞARI



-"ZİYARETİN, KISASI MAKBULDÜR" ile/ve/değil/||/<>/< "ZİYARETİN, KISAS'I[KARŞILIKLI OLANI] MAKBULDÜR"



-"ZORLUK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZORLANMA

( Dışarıda/ki/ler/de. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçeride/ki/ler/de/n. )


-( RİTÜEL ve TÖRE[ÖRF] )
ile/ve/değil/yerine/<>/>
TÜZE(HUKUK)

( Köyde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Kentte. )


-( RİTÜEL ve TÖRE[ÖRF] )
ile/ve/değil/yerine/<>/>
TÜZE(HUKUK)

( [ Bilinçaltı. VE Bilinç dışı. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Bilinç. )


-( RİTÜEL ve TÖRE[ÖRF] )
ile/ve/değil/yerine/<>/>
TÜZE(HUKUK)

( Bir kültürün, ortalama kamusal bilgisinin belleği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> ... )


-(")AÇILMA(") ile/ve/<> (")ÇÖZÜLME(")



-(")AKLA BÜRÜME(") ile/ve/değil/||/<> SORUMLULUK ALMAYI REDDETME



-(")ANLAŞILMAK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAMAYA ÇABALAMAK

( Gereksinim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Gereken. )


-(")AT(") ve/||/<> (")KÖPEK(")

( Sezgi. VE/||/<> Sadakat. )


-(")AYAKTA DURACAK DURUMUNUN OLMAMASI(") ile/ve/||/<>/< YAŞAMDA DURACAK NEDENLERİNİN OLMASI



-(")BAŞ AĞRISI(") ile/ve/<> (")KARIN AĞRISI(")

( [durumlar/"sorunlar"] "Kaldırılamadığında". İLE/VE/<> "Sindirilemediğinde". )


-(")BAŞARI("):
KAZANILABİLEN ile/ve/||/<>/> KAYBEDİLEBİLEN



-(")BESLEMEK(") ve/||/<> (")DESTEKLEMEK(")



-(")BİLMEK(") ile/ve/değil/||/<>/>/< HÂL'DEN, HÂL'E GEÇEREK BİLMEK



-(")BODRUM KAT(") ile/ve/<> (")TAVAN ARASI(")

( "Travmalar". İLE/VE/<> "Hoş anılar". )


-(")BOŞLUK DOLDURMAK(") ile/ve/||/<> (")BOŞLUK TAMAMLAMAK(")



-(")BULAŞMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<> YANKILA(N)MA



-(")BÜYÜCÜLER(") ile/ve/<> (")ARA VAROLAN/LAR(")

( Evrenin, "büyücülerden" ve "ara varolanlardan" temizlenmesini, kelâm sağlamıştır. )


-(")BÜYÜMEK(") ile/ve/||/<>/>/< "ÇOCUKLAŞABİLMEK"

( Zamanın etkisi. İLE/VE/||/<>/>/< Kişinin becerisi. )


-(")BÜYÜMEK(") ile/ve/||/<>/>/< "ÇOCUKLAŞABİLMEK"

( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı anlatır... )


-(")BÜYÜMEK(") ile/ve/||/<>/>/< "ÇOCUKLAŞABİLMEK"

( )


-(")ÇALIŞMAK(") ile/ve/değil/||/<>/< AKILLICA ÇALIŞMAK

( )


-(")ÇERÇEVE(") ile/ve/||/<> (")ZARF(")



-(")ÇEŞME(") ile/<> YALAK

( ... İLE/<> Hayvanların su içtikleri, taş ya da ağaçtan oyma kap. | Çeşme, musluk vb.'nin altına akan suyun çevreye sıçramasını ya da akıp gitmesini önlemek için konulan delikli taş tekne. | [coğ.] Buzyalağı. | Boşboğaz, söz taşıyan. )


-(")ÇIKARLAR(").
GENEL ile/ve/||/<>/< ÖZEL



-(")DELİ(") ile/değil/yerine/<>/>< (")AKILLI(")

( Sadece, aklı başında olanlar, deli olduklarını kabul ederler. )


-(")DELİ(") ile/değil/yerine/<>/>< (")AKILLI(")

( Dışından, kendi kendine konuşunca. İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< İçinden, kendi kendine konuşunca. )


-(")DESTEK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAYANAKÇA



-(")DOLDURMAK(") ile/ve/<> (")ŞİŞİRMEK(")



-(")DÜNYA(") ile/ve/=/||/<>/> ÇEVRE



-(")DÜŞÜNEMEMEK(") ile/ve/değil/||/<>/>/< DÜŞÜNMEMEK



-(")DUVAR(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KAPI



-(")DÜZELTME(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CESÂRET VERME



-(")EĞLENME(")Yİ (")SEVMEK(")
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
ÖĞRENMEYİ SEVMEK

( Sıradan kişilerin peşinde koştuğu. İLE/DEĞİL/YERİNE Sıradışı kişilerin aradığı. )


-(")EĞRİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< (")DOĞRU(")

( Doğrulabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Eğrilebilir. )


-(")EĞRİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< (")DOĞRU(")

( Ne "eğriler", doğrula; ne "doğrular", eğrile. )


-(")EKSİ(") ile/ve/değil/<> ARTI

( Bazen, bazı (")eksikler/eksiklikler("), artı(ya) olabilir(/dönüşebilir.) )


-(")ELİNİ ÖP(TÜR)MEK(") ile/ve/değil/||/<>/< EĞİLMEYİ GÖ(STE)RMEK/DENEYİMLE(T)MEK



-(")ESAS(") ile/ve/||/<> (")İRÂDE(") ile/ve/||/<> (")SONUÇ"

( Usûl/yöntem, esastan önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> İhtiyâr[< Hayır!][yapmama bilgisi/isteği], irâdeden[yapma bilgisi/isteği] önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> Süreç, sonuçtan önce gelir/gelmelidir. )


-(")EŞİTLİK(") ile/ve/değil/||/<> FIRSAT/OLANAK/KOŞULLAR EŞİTLİĞİ



-(")ETKİLEMEK(") ile/ve/<> "TAMAMLAMAK(")



-(")GERÇEKLİK(") ile/ve/değil/||/<>/< GEREKSİNİM



-(")GÖNÜLLÜLÜK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SORUMLULUK ALMAK



-(")GÜZEL/LİK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜRÜST/LÜK



-(")HAKLILIK/HAKSIZLIK(") ile/ve/değil/||/<> İSABETLİLİK/İSABETSİZLİK



-(")HASTA(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIKINTILI



-(")HASTALIK("):
KİŞİLERDE ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİLERDE



-(")İÇ(") ve/=/<> ZİHİN/DÜŞÜNCE



-(")İLİŞKİYE GİRMEK(") ile/ve/||/<> (")İLİŞKİDE BULUNMAK(")



-(")İLKE(") ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN

( Bazen, bir ilke için herkesten, bazen bir kişi/insan için tüm ilkeler(imiz)den vazgeçebiliriz/vazgeçebilmeliyiz! )


-(")İNANMAK(") ile/ve/||/<> "YEMEK"/"YUTMAK"



-(")İSTEMEK/SORMAK(SUAL ETMEK)("):
KİŞİDEN ile/ve/değil/yerine/||/<> ALLAH'TAN

( Verirse, (")minnet("); vermezse, (")zillet("). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Verirse, nimet; vermezse, hikmet. )


-(")İYİ HİSSETMEK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİCE HİSSETMEK



-(")İYİLİK(") ile/ve/değil/yerine/||/<> HİZMET



-(")KABARMA(") ile/ve/<> (")KÖPÜRME(")



-(")KABUL EDİLEMEZLİK(") ile/ve/<>/değil/yerine SİNDİRİLEMEZLİK



-(")KADIN/LIK(") ile/ve/||/<>/> (")ANNE/LİK(")

( Bebek doğurabilme olanağı. | Kendini doğurabilme olanağı ve olasılığı. İLE/VE/||/<>/> Bebeği doğurup bakabilme, yetiştirebilme. | Bebeğinden ve kendinden doğabilme, kendini gerçekleştirme. )


-(")KANDIRMA("):
BAŞKALARINI ile/ve/değil/||/<>/< KENDİNİ



-(")KARANLIK(") ile/ve/||/<> (")BULANIK(")



-(")KAYIBIN("):
KAYBI ile/ve/||/<> KAYIP OLMAYANI



-(")KAYIP("):
GERİ GEL(E)MEYECEK OLAN ile/ve/||/<> YERİ DOLDURULAMAYACAK OLAN



-(")KENDİLİK("):
(")KAYITLARIMIZDA(") ile/ve/||/<>/< BELLEĞİMİZDE



-(")KIRILMA(") ile/<> (")ÇÖKME(")



-(")KÖTÜ (OLMAK)(") ile/ve/değil/||/<>/< YAŞAMDA KALACAK KADAR (")KÖTÜ OLABİLMEK(")



-(")KÜLTÜREL(") ile/ve/değil/yerine/||/<> DÖNEMSEL



-(")KURAL(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KURUL



-(")MAL(") ve/||/<> (")ARKADAŞLIK(") ve/||/<> (")AŞK(")

( [Değeri yoktur!] Cömertlik yoksa. VE/||/<> Vefâ yoksa. VE/||/<> Karşılık yoksa. )


-(")MALİYET(") ile/ve/<> SONUÇ



-(")MANTIK(") ile/ve/değil/||/<>/< MANTIKSAL ZORUNLULUK



-(")MERCİMEĞİ(") ... :
"FIRINA VERMENİN" HAZZI ve/||/<>
EVSİZ(LER)E VERMENİN HUZURU

( EVSİZLERİ (DE) DÜŞÜN(ELİM)!!! )


-(")MERCİMEĞİ(") ... :
"FIRINA VERMENİN" HAZZI ve/||/<>
EVSİZ(LER)E VERMENİN HUZURU

( Çorbada Tuzun Olsun!... )


-(")MERCİMEĞİ(") ... :
"FIRINA VERMENİN" HAZZI ve/||/<>
EVSİZ(LER)E VERMENİN HUZURU

( Aynada gördüğün, ben(evsiz) değil(im)!

Bu işte bir Evsizlik var!

Ne yersek paylaşıyoruz!...
Bu kurda-kuşa, bu bana, bu da bir evsize...

Evlenme teklifime yardım eder misin!?

Ben - Sen - O | Biz - Siz - Evsiz

3 taş oynamak için taşta oturmak/yatmak zorunda değilsin!

Yazın kaşın, kışın taşın! (İşimiz/yaşamımız bu/böyle!)

Düşün, taşın! Ya da kaşın!

"Evde yokuz!" / "Evdeyim!"
( Senin yalanın. / Benim yalanım. )

Benim görmem için pertavsız gerekebilir fakat senin görmen(düşünmen) için bir evsiz görmen gerekmiyor!

Yaşar, ne(rede) yaşar; ne(rede) yaşamaz(. / ?)

Ah bir Çelik kapım olsa...
Evsiz Hercai

Neden, huzurlu evinizde, evsizler için bir Hadise çıkmasın? )


-(")MİKROSKOP(") ile/ve/||/<>/>< (")TELESKOP(")

( [Kişinin] Önemini/"büyüklüğünü" gösterir. İLE/VE/||/<>/>< Önemsizliğini/küçüklüğünü gösterir. )


-(")MİKROSKOP(") ile/ve/||/<>/>< (")TELESKOP(")

( Kıskançlığın aracı. İLE/VE/||/<>/>< Sevginin aracı. )


-(")NE YAPACAĞINI BİLMEK(") ile/ve/değil/||/<>/> BİLDİĞİNİ, YAPMAK/UYGULAMAK



-(")NUTUK(") ile/ve/değil/yerine/<>/=/||/hem de (")ÖĞÜT(")



-(")OLAY(") ve/değil/||/=/<>/< BETİMLENEN



-(")ÖLMEK("):
GÖVDEDE ile/ve/değil/yerine/<>/< KENDİNDE



-(")OLSUN(") ile/ve/||/<> (")OLUR ÖYLE(")



-(")ORTA YOL(") ile/ve/değil/||/<> ARA ÇÖZÜM



-(")PİS OLMAK(") ile/ve/<>/değil/yerine (YETERİNCE) TEMİZ OLMAMAK



-(")PİYON(") ile/ve/değil/||/<>/> (")VEZİR(")

( )


-(")PUT/LARI/NI KIRMAMAK(") ve/||/<>/> KENDİNİ, PUT KILMAK



-(")REÇETE(") ile/ve/||/<> (")FORMÜL(")



-(")REDDETMEK(") ile/ve/değil/ne yazık ki/+/||/<>/> ÜZERİNDE/HAKKINDA DÜŞÜN(E)MEMEK



-(")SAHİP OLMAK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÂYIK OLMAK



-(")SAHİP OLMAK(") ile/ve/değil/yerine/ya da/||/<> OLMAK

( Erich Fromm'un, "Sahip Olmak ya da Olmak" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


-(")ŞAİR(") ile/ve/||/<> (")DELİ(") ile/ve/||/<> (")MECNÛN(")



-(")SEVGİ/İLGİDE("):
ABARTI ile/ve/||/<>/> BOĞMA



-(")SEVME/SEVGİ(") ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İŞİNE YARAMA

( Çoğunlukla, kişilerin ne kadar işine yarıyor/yaramıyorsak, bizi o kadar çok/az "severler". )


-(")SÜS(") ile/ve/||/<> (")SOS(")



-(")TANIMAK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIYANI(ZİHNİ) TANIMAK



-(")TARİH(") ile/ve/||/<> ELEŞTİREL TARİH



-(")TATMİN OL(MA)MA(") ile/ve/||/<>/< ANLA(MA)MA



-(")TELEVİZYON(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< (")KANAL(")

( Kişi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kavram. )


-(")TIRNAK İÇİNDE(") ile/ve/||/<> (")KENDİ İÇİNDE(")



-(")TIRNAK İÇİNE ALMAK(") ile/ve/||/<> (")PARANTEZ İÇİNE ALMAK(")



-(")TOHUM(") ve/||/<> (")MEYVE(") ve/||/<> (")ÇEKİRDEK(")/ÇİĞDEM[Ege'de]]



-(")TRAVMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİM

( [örüntüsü/bağlamı/öyküsü/anlamı] Yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Vardır. )


-(")UNUTMAK(") ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLAMAK



-(")ÜSTÜN(") ve/||/=/<> İNSANI/KİŞİLERİ SEVEN

( En "üstün" kişi/ler, kişileri/insanı seven(ler)dir. )


-(")ÜSTÜN/LÜK / ALÇAK/LIK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNCE/LİK / SONRA/LIK



-(")UYANMAK(") ile/ve/değil/<> (")GÖZÜN AÇILMASI(")



-(")VARSILLIK/ZENGİNLİK(") ile/ve/değil/||/<>/> SERVET

( Bağırır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Fısıldar. )


-(")YAKIN(") ile/ve/değil/<>/> UZAK DURULAN/TUTULAN "YAKIN"



-(")YASALLIK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HUKUKÎLİK



-(")YAŞAMAK(") ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK

( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )


-(")YIKMAK(") ile/ve/<> (")DEVİRMEK(")



-(")YÜK(") ile/ve/||/<> (")BASINÇ(")



-("BİR BEN VAR BENDE, BENDEN İÇERU" OLAN) "BEN" ile/ve/<> "ben"

( Bir gövdede odaklanmış, sonsuz olanız. )


-("BİR BEN VAR BENDE, BENDEN İÇERU" OLAN) "BEN" ile/ve/<> "ben"

( We are the infinite, focussed in a body. )


-("BİR BEN VAR BENDE, BENDEN İÇERU" OLAN) "BEN" ile/ve/<> "ben"

( - Seni gördüm, daha iyi oldum.
- Beni görürsen, bana da göster. )


-(B)İLİM İÇİN GEREKENLER:
GURBET ve/||/<> SABIR ve/||/<> KILAVUZ/ÜSTAD ve/||/<> FAKR-U ZARÛRET



-(B)İLİM'DE 3 KARIŞ:
1. KARIŞ ve/||/<>/>/< 2. KARIŞ ve/||/<>/>/< 3. KARIŞ

( Kibirlendirebilir. VE/||/<>/>/< Alçakgönüllü yapar. VE/||/<>/>/< Hiçbir şeyin bilinmediği bilinir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İçtekileri, dışa alma, dışta görme/gösterme bilgisi. İLE/VE/+/||/<>/> Dıştakileri, içe alma, içte yaşama bilgisi. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/||/<>/> Kendi.[hikmetin] | İlmi, yaşama geçirme bilgisi. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( [konunun] Öncesi[Evvel] | Sonrası[Âhir] | İçi[Bâtın] | Dışı [Zâhir] İLE/VE/+/||/<>/> Zamanı | Zemini )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( 4N İLE/VE/+/||/<>/> 2N )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/||/<>/> Nerede? | Ne zaman? )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Nasıl? İLE/VE/+/||/<>/> Niçin?[Ne için?] )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/||/<>/> Alt/ı ve üst/ü )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Dört yön İLE/VE/+/||/<>/> Taban ve tepe )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Yön İLE/VE/+/||/<>/> Konum )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Değişken/araz. İLE/VE/+/||/<>/> Sabit/mutlak. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Akıl ile. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl ve/+ gönül ile. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Görü. İLE/VE/+/||/<>/> Öngörü. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İz'an. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İlmi/ni idrak. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Rükû İLE/VE/+/||/<>/> Kıyam/Secde )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Çevre İLE/VE/+/||/<>/> Çekirdek )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/||/<>/> Merkez/Nokta )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Doğrusal. İLE/VE/+/||/<>/> Dairesel. Döngüsel. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( "Yatay". İLE/VE/+/||/<>/> "Dikey". )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( "Dikey". İLE/VE/+/||/<>/> "Yatay". )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/||/<>/> Tanıdık/yakın. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/||/<>/> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Önce İLE/VE/+/||/<>/> Sonra )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Âlim İLE/VE/+/||/<>/> Ârif )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( ben İLE/VE/+/||/<>/> BEN )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Sıfat İLE/VE/+/||/<>/> Zât )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Öz )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Göz )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Beden ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> Ledün ilmi. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İlmin marifeti. İLE/VE/+/||/<>/> Marifetin ilmi. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> İlmin marifeti. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Tekillerin idrâki. İLE/VE/+/||/<>/> Tümellerin idrâki. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Müşkil çözer. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl üretir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Nesneyi/maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/||/<>/> Nesneyi/maddeyi ve anlamı/mânâyı idrak becerisi yüksek kişiler. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/||/<>/> İlm-i Husulî. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/||/<>/> Tasavvur[Kavram] )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/||/<>/> İşiterek/dinleyerek. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/||/<>/> Katılım ve sezgi ile. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/||/<>/> Gelenek ile. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Veri/ler ile. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgi/bilgelik ile. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kendini bilmek. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/||/<>/> Sorular ile. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/||/<>/> Gafleti gideren. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Herkes/e. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları/na. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İsteyene. İLE/VE/+/||/<>/> Hak edene. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları bilir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/||/<>/> "40 yaş sonrası". )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmenin/bilginin kendi. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/||/<>/> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/||/<>/> Birlikte paylaşımlarımızla... )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/||/<>/> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/||/<>/> İrfanı hür. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/||/<>/> Bizde! [ Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! ] )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/||/<>/> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/||/<>/> Zamanla kazanılır. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/||/<>/> Belki! )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Kendini bilmek ve Dıştakini/Gayrıyı bilmek İLE/VE/+/<> İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/||/<>/> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Maluma bakar. İLE/VE/+/||/<>/> Mazerete bakar. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bilgi[episteme]. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgelik/irfan[gnosis]. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Genel rahmet. İLE/VE/+/||/<>/> Özel rahmet. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Geçmiş. İLE/VE/+/||/<>/> Gelecek. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Seni/onu, başkasına bildiren. İLE/VE/+/||/<>/> Seni, sana bildiren. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( FERZÂN[Fars.]: İlim ve hikmet/irfan. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İrfan öğretisi, insanlığı bir bütün olarak algılayıp insanlık değerlerine nerede olursa olsun, duyarlı olmayı öğretir. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Nesnesinde tutan. İLE/VE/+/||/<>/> Özneyi/kişiyi değiştiren. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bilgisizliğe karşıdır. İLE/VE/+/||/<>/> Bağnazlığa karşıdır. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bilge kişi, nutuk atan değil sabırlı olan, kin ve korkudan kurtulmuş olandır. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Kitaplarla. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanla[kişilerle]. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bildiğini, duyduğunu/gördüğünü, deneyini anlatır/aktarır. İLE/VE/+/||/<>/> Yaşadığını, deneyimlediğini paylaş(tır)ır. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Bilgisizlerin/cahillerin davet edildiği. İLE/VE/+/||/<>/> Bilenlerin davet edildiği. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Celâl'den. İLE/VE/+/||/<>/> Cemâl'den... )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Zorunluluk. İLE/VE/+/||/<>/> Anlayış. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( "Cehennem". İLE/VE/+/||/<>/> "Cennet". )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Dıştakileri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Var olarak [amaca ve olgunluğa] dönüşerek bilme. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Parçaları bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Bütünü/bütünlüğü bilme. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Nesneleri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Durumları bilme. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/||/<>/> Uygulayımsal/pratik. )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Göz ile, gözlemleyerek, araştırarak. İLE/VE/+/||/<>/> "Burun" ile, "koklayarak". )


-(B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Dıştakiler, koşullar, durumlar, ayrıntılar. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme, saygı, çaba ve özen. )


-(B)İLİM ve/||/<> ZİKİR ve/||/<> AŞK

( Aklın gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Sözün gereği/terbiyesi/zekâtı. VE/||/<> Gönlün gereği/terbiyesi/zekâtı. )


-(BAZI ŞEYLERİ:)
ÖĞRENDİKTEN SONRA YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine YAŞADIKTAN SONRA ÖĞRENMEK



-(BAZI) TROPİKAL MEYVELERİN[AVOKADO, MANGO, KİVİ VB.] YUMUŞATILMASINDA:
PİRİNCİN İÇİNE YATIRMAK ve/||/<> BUZDOLABININ ÜSTÜNE KOYMAK



-(BİR ŞEYDEN[ÜRÜN/HİZMET]) MEMNUN OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> (BİR ŞEYİN[ÜRÜN/HİZMET]) (SİZİN İÇİN) UYGUN OLMASI



-(DAHA) ("ÜST") GÜCE[OLANAKLARA/KİŞİLERE] TAPARLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖYKÜNME

( Düşük bilgi/bilinç seviyesindeki ya da çıkarcı kişilerin(zihinlerin), iyiliğ(in)e yönelimde, güdülenmesini ve kötülüğ(ün)e başvurmada da kendini tutmasını sağlatan en etkili/etkin iki durum/tutum. )


-(DİLİN) DİLBİLGİSİ ile/ve/<>/değil/yerine AKLIN DİLBİLGİSİ



-(FİZİKSEL) NEDENSELLİK ile/ve/değil/||/<>/>/< ZİHİNSEL NEDENSELLİK



-(GERÇEKTEN) İSTEMEK ve/+/||/<>/> EMEK ve/+/||/<>/> YEMEK



-(HER KOŞULDA) YAP!:
NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN



-(İÇ):
ÇOCUK ile/ve/||/<> YETİŞKİN ile/ve/||/<> EBEVEYN



-(İKİ) AYAK > (İKİ) EL ile/ve/||/<>/> İFFET[Ar. < ŞEHVET] ile/ve/||/<>/> ŞECAAT[Ar. < ÖFKE]

( ... İLE/VE/<>/> Kendini (")savunur/korur("). İLE/VE/<>/> Haksızlığa gösterilen öfke. [Hakk'ı savunur/korur.] )


-(İKİ) AYAK > (İKİ) EL ile/ve/||/<>/> İFFET[Ar. < ŞEHVET] ile/ve/||/<>/> ŞECAAT[Ar. < ÖFKE]

( ... İLE/VE/<>/> Temizlik. | Namus. İLE/VE/<>/> Yiğitlik, yüreklilik, koçaklık. )


-(KANT'IN):
GÖRÜŞLER/İ ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLER/İ

( 1. Canlı kuvvetlerin, doğru tahmini üzerine düşünceler[1746]
2. Metafiziksel bilişin ilk ilkeleri üzerine yeni bir açıklama[1755]
3. Evrensel doğa tarihi ve gökler kuramı[1755]
4. Fiziksel monodoloji[1756] )


-(KİŞİSEL) YORUM ile/ve/değil/yerine/<> NESNELLİK

( Yorum niteliğindeki hiçbir yaklaşım/açıklama, nesnellik iddiasında bulunamaz. )


-(KUSA'LI) NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<>/> GIORDANO BRUNO ile/ve/||/<>/> HENRY MORE

( 1401 - 11 Ağustos 1464 İLE/VE/||/<>/> Ocak 1548 - 17 Şubat 1600 İLE/VE/||/<>/> 12 Ekim 1614 - 01 Eylül 1687 )


-(NEHY-İ ANİ'L) MÜNKER[Ar.] ile/ve/||/<>/>/>< (EMR-İ) BİL MÂRUF[Ar.]

( Günah ve kötü şeyler[in yapılmaması]. İLE/VE/||/<>/>/>< Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu[nun yapılması]. )


-(ONUN İÇİN:)
[ne] ŞER ile/ve/değil/yerine/ne de/||/<>/< ŞEN



-(ŞER'Î) ADLÎ DELİL:
MADDENİN VUCUDA GETİRDİĞİ ile/ve/||/<> KANUN TESİS ETMİŞ BULUNAN ile/ve/||/<> ŞAHADET ile/ve/||/<> KARİNE ile/ve/||/<> YEMİN



-(UYKUDAN) UYANMAK ile/ve/<>/< BİLMEK

( Göz ile değil! İLE/VE/<> Söz ile değil! )


-(UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL



-(YETERİNCE) SU İÇMEYİ:
UNUTMAMAK ve/||/<> ATLAMAMAK ve/||/<> ERTELEMEMEK



-[... BİÇİMİNDE ...]
... DÜŞÜNMEK/DÜŞÜNÜYORUM" ile/ve/değil/||/<>/< ... VARSAYMAK/VARSAYIYORUM



-[...'NIN ...]
... DUYUMSANDIĞI/HİSSEDİLDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/< ... YANSIDIĞI



-[Alm.] ERINNERUNG ile/ve/+/||/<>/> ER-INNERUNG

( Anımsama. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme. )


-[ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
HAS ile/ve/||/<> ÂAM ile/ve/||/<> MÜŞTEREK ile/ve/||/<> MÜNKER



-[Ar.] ÂLÂ ile/ve/||/<> VASAT ile/ve/||/<> EDNÂ

( En yüksek. İLE/VE/||/<> Orta. İLE/VE/||/<> En düşük. )


-[Ar.] ANÎK, ATAL[çoğ. A'TÂL] ile/ve/<> NUKRE, NUKRE-İ KAFÂ

( Ense. İLE/VE/<> Ense çukuru. )


-[AŞKTA] SEVGİLİNİN:
"HERŞEYİ OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "HİÇBİR ŞEYİ OLMAK"



-[bazen] [ya/hem]
"KAZANÇ"/"KÂR"
ile/ve/değil/yerine/bazen/hem de/ya da/||/<>
DENEYİM/ÖĞRENME/YARAR

( "Hep mi ben kazanacağım/"kazanmalıyım"?",
Sadece benim mi yolum sürekli açık olacak/"olmalı"?
[eksik/fazla/özensiz] Yapmasam da olmaz mı?
[eksik/fazla/özensiz] Söylemesem/konuşmasam da olmaz mı? )


-[BAZI/ÇOĞU DURUM/SORUN/HATA/ZORLUKTA]
"(BEN) İNSANIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "İNSANIM" DÜŞÜNCESİNE/SÖZCÜĞÜNE SIĞINMIŞSIN/KAÇMIŞSIN/SAKLANMIŞSIN



-[BU/ŞU/O] ANLAMI:
"TAHSİL ETMEK" ile/ve/||/<>/>/< ZEVK ETMEK



-[eskiden] İSTANBUL ile/ve/<> ANADOLU

( Yangını. İLE/VE/<> Salgını. )


-[Fr. < Yun.] METRE ile/ve/<>/< MİKRON

( ... İLE/VE/<>/< Bir metrenin milyonda biri, milimetrenin binde biri. )


-[Fr.] SANTİAR ile/ve/<> SANTİGRAM ile/ve/<> SANTİGRAT ile/ve/<> SANTİLİTRE ile/ve/<> SANTİM ile/ve/<> SANTİMETRE

( Bir ar'ın, yüzde biri, bir metrekare. İLE/VE/<> Bir gramın, yüzde biri, bir desigramın onda biri. İLE/VE/<> Suyun, buz olma noktasını sıfır, buharlaşma noktasını 100 sayarak, arası, derece olarak adlandırılan yüz eşit kısma bölme yoluyla bulunan ısı ölçeği. İLE/VE/<> Bir litrenin, yüzde biri. İLE/VE/<> Herhangi bir birimin, yüzde biri. İLE/VE/<> Bir metrenin, yüzde biri. )


-[HANGİ]
(")HAKLA?(") (HİZMET)
ile/ve/değil/yerine/||/<>
AKLA? (HİZMET)



-[hem, ne] ENGEL ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de/||/<>/> KAYNAK

( [hem, ne] Kendimizden başka yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/NE DE/||/<>/> Kendimizden başka yoktur. )


-[hem] "ÖFKE" ile/ve/hem de/||/<>/>< "HAYRANLIK"



-[hem] ANLA(YA)MAMAK ile/ve/<>/değil/hem de KABUL ETMEMEK/EDEMEMEK



-[hem] BİLMEK ile/ve/||/<>/>/</=/hem de YAPABİLMEK

( Bilmek, yapabilmektir! )


-[hem] BİLMEK ile/ve/||/<>/>/</=/hem de YAPABİLMEK

( Bildiklerimiz, yapabildiklerimizdir. )


-[hem] BİLMEK ile/ve/hem de/||/<>/> YAPMAK

( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )


-[hem] BİLMEK ile/ve/hem de/||/<>/> YAPMAK

( Bilmek, yapabilmektir. )


-[hem] BİLMEK ile/ve/hem de/||/<>/> YAPMAK

( Kişi, bildiklerini, yönetir/yönetmelidir: bilmedikleri tarafından yönetilir. )


-[hem] BİLMEK ile/ve/hem de/||/<>/> YAPMAK

( [ne yazık ki]



- Yapabilen istemiyor,
- İsteyen yapamıyor,
- Bilen yapmıyor,
- Yapan bilmiyor ve
Dünya böyle kötüye gidiyor...

Ascoli Piceno, İtalya [1529] )


-[hem] ÇOK OKUYAN ile/ve/||/<>/hem de ÇOK GEZEN

( Hangisi daha çok bilir?" sorusuna, birinden yana, iki yaklaşımda bulunuluyor. Doğru yanıt diye bir şey yok! İkisi de doğru ya/ya da yanlış olabilir. Fakat bilinebilecek bir şey varsa, o da ikisini de yapanın hiçbir şey bilmediğidir. Yani ne kadar bilmediğini anlayarak ve ne kadar daha anlaması gerektiğini anlar. "ŞİO ME NİHİL ŞİRE"[En iyi bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğim!"] )


-[hem] İBÂDET ile/ve/hem de/ya da/||/<> NEDÂMET



-[hem] KİŞİNİN "HATIRI" ile/ve/değil/yerine/hem de/||/<>/< HAKKIN HATIRI



-[hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME



-[İNANÇ +]
KUŞKU ile/ve/||/<> CEHALET ile/ve/||/<> GAFLET ile/ve/||/<> HIRS ile/ve/||/<> KİBİR

( Nifak. İLE/VE/||/<> Taassub. İLE/VE/||/<> Gösteriş. İLE/VE/||/<> Fesad. İLE/VE/||/<> Zulüm. )


-[İNANÇ +] İLİM ile/ve/||/<> İRFAN ile/ve/||/<> HÜZÜN ile/ve/||/<> NEŞE ile/ve/||/<> [bunlar yoksa]

( Hikmet. İLE/VE/||/<> Rahmet. İLE/VE/||/<> Zarâfet. İLE/VE/||/<> Muhabbet. İLE/VE/||/<> Şiddet. )


-[İt.] BRAVO ile/ve/||/<> BRAVA

( [başarıda/beğenide/değerlendirmede] Erkeklere söylenilen. İLE/VE/||/<> Kadınlara söylenilen. )


-[KAMUSAL MAL'DA] KÖY ORTA MALLARI:
OTLAK ile/ve/||/<> YAYLAK ile/ve/||/<> KIŞLAK ile/ve/||/<> BALTALIK



-[KANT'TA] KRİTİK:
ELEŞTİRİ ile/ve/değil/||/<>/< SINIR ÇİZMEK



-[KISMÎ ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
DELÂLET ile/ve/||/<> İŞARETLE DELÂLET ile/ve/||/<> DELÂLETLE DELÂLET ile/ve/||/<> İKTİZÂ ÜZERİNE DELÂLET



-[Lat.] CARITAS ve/||/<>/>/< CUPIDITAS

( Tanrı[uhrevî] sevgisi. VE/||/<>/>/< Kişi/nesne/dünya sevgisi. )


-[MEDLÛLERİ BAKIMINDAN HAFÎ] SÖZ/LÂFIZ:
HAFÎ ile/ve/||/<> MÜŞKİL ile/ve/||/<> MÜCMEL ile/ve/||/<> MÜTEŞEBBİH



-[MEDLÛLERİ BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
NAS ile/ve/||/<> ZÂHİR ile/ve/||/<> MUHKEM ile/ve/||/<> MÜFESSER



-[METİN >]ŞERH:
HÂŞİYE ile/ve/||/<>/> TÂLİKÂT

( Büyük bölüm. İLE/VE/||/<>/> Küçük bölüm. )


-[ne yazık ki!]
ÖZÜR DİLEYEMEMEK/DİLEYEMEYEN ile/ve/<> TEŞEKKÜR EDEMEMEK/EDEMEYEN



-[ne yazık ki] :( ((((((
DENİZ GEZMİŞ ve/||/<> YUSUF ASLAN ve/||/<> HÜSEYİN İNAN

( image )


-[ne yazık ki]
!TAHRİF[< HARF] ile/ve/<>/> !TAHRİB[< HARÂB]

( [ne yazık ki] Harflerin yerini değiştirme, bozma, kalem oynatma, değiştirme. | Bir tanımın anlamını değiştirme. İLE/VE/<>/> Yıkıp bozma. )


-[ne yazık ki]
DESPOT[Fr. < DESPOTE] ile/ve/<> DESPOT[Rumca] ile/ve/<> DİKTATÖR ile/ve/<> FAŞİST ile/ve/<> TİRAN

( Bir ülkeyi, zora ve baskıya dayanarak "yöneten" kişi. İLE/VE/<> Ortadoks Rumlar'ın, din başklanlarına verilen ad. İLE/VE/<> Her dediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kişi. İLE/VE/<> Tüm siyasal yetkileri kendinde toplamış kişi. | Zorba. İLE/VE/<> Eski Yunan'da, siyasal erki, tek başına elinde tutan kişi. | Siyasal erki, zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kişi. | Acımasız, gaddar. )


-[ne yazık ki]
DESPOT[Fr. < DESPOTE] ile/ve/<> DESPOT[Rumca] ile/ve/<> DİKTATÖR ile/ve/<> FAŞİST ile/ve/<> TİRAN

( Hiçbir koşul ya da yasaya bağlı olmadığı/olamayacağı, sınırlandırılamayacağı zannı ve/ya da iddiasıyla davranır. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> "Yasaya" "bağlı" görünümünde, kişisel/keyfî davranır. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )


-[ne yazık ki]
DESPOT[Fr. < DESPOTE] ile/ve/<> DESPOT[Rumca] ile/ve/<> DİKTATÖR ile/ve/<> FAŞİST ile/ve/<> TİRAN

( İSTİBDAT: Uyruklarına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sınırsız monarşi, despotluk. )


-[ne yazık ki]
SEVGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLETİŞİMSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLGİSİZ/LİK

( [kişileri] Geçimsiz yapar. İLE/VE/||/<> Birbirine düşman eder. İLE/VE/||/<> Güzellikleri yok eder. )


-[ne yazık ki]
SEVGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLETİŞİMSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLGİSİZ/LİK

( [ne yazık ki] Bireyleri sevemeyenler, "insanlık" kavramına sığınır... )


-[ne yazık ki]
ŞİŞMAN/LIK ve/||/<>/> PİŞMAN/LIK

( Ağzımızı tutmazsak. VE/||/<>/> Dilimizi tutmazsak. )


-[ne yazık ki]:
"GENELLEME" ile/ve/||/<>/> "YARGILAMA"



-[ne yazık ki]:
[hem] SUÇLU ile/ve/hem de/||/<>/> "GÜÇLÜ"



-[ne yazık ki]
!"BENCİLLEŞME" ile/değil/yerine/||/<>/< BİREYLEŞME



-[ne yazık ki]
!"CAN/I ACITMAK" ile/ve/||/<> !"CAN YAKMAK" ile/ve/||/<> !"CANINA OKUMAK"



-[ne yazık ki]
!"KÜÇÜMSEMEK" ile/ve/||/<>/> KÜÇÜMSEDİĞİNE GEREKSİNİM DUYMAK/MUHTAÇ KALMAK

( Kapalı olan Antep fıstığını, bırakıp sonunda, o kapalı olanları açmaya çalışmak kadar komik, çaresiz ve vahim durumlara düşmemek için çoğu ufak/değersiz/yetersiz "görünen" şeyi ve kişiyi küçümsememek gerekir. )


-[ne yazık ki]
!"RAHAT"/LIK ve/||/<>/>/< !KAYITSIZ/LIK



-[ne yazık ki]
!ADAM KAYIRMACILIĞI ile/ve/||/<> !İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞI



-[ne yazık ki]
!AŞAĞILAMAK ile/ve/||/<>/> !ÖTEKİLEŞTİRMEK



-[ne yazık ki]
!BANKA SOYARKEN ile/ve/<> !ÜLKE SOYARKEN

( Kar maskesi takılır. İLE/VE/<> "Din maskesi" takılır. )


-[ne yazık ki]
!ÇÖP ATMAK =/||/<> !"ÇÖP BIRAKMAK"



-[ne yazık ki]
!EZİYET ile/<> !İŞKENCE[Fars. < ŞİKENCE]



-[ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK

( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. İLE/VE/||/<> Bir malı, çok fazla kârla satma. | Yasanın izin verdiği sınırdan aşkın faiz alma. )


-[ne yazık ki]
!GASP ile/ve/||/<>/> !KARMANYOLA[İt. < CARMAGNOLA]

( Bir nesneyi, sahibinin izni ve haberi olmadan zorla alma. İLE/VE/||/<>/> Kent içindeki ıssız yollarda ölümle korkutarak yapılan soygunculuk. )


-[ne yazık ki]
!HAKARET ETMEK ve/=/||/<>/> !YOK ETMEK



-[ne yazık ki]
!İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> !İNSAN TİCARETİ

( TCK79 ile/ve/||/<> TCK80 )


-[ne yazık ki]
!IRKÇILIK ile/ve/<> !EŞEYSELCİLİK



-[ne yazık ki]
!İŞKENCE ile/ve/<> !İNSANLIK DIŞI "UYGULAMA"



-[ne yazık ki]
!İTEN ile/||/<> !TUTMAYAN



-[ne yazık ki]
!KİN ile/<> !GILLÜGİŞ/GILLIGIŞ

( ... İLE/<> Gizli kin, gizli ve kötü erek/amaç. )


-[ne yazık ki]
!KIYIM ile/ve/||/<> !"YIKIM"



-[ne yazık ki]
!KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"



-[ne yazık ki]
!MÜNÂFIK[< NİFÂK] ile/ve/<> !MÜFSİD[< FESAD]

( Ara bozan, bölücü, karıştırıcı. İLE/VE/<> Ara bozan, karıştırıcı, fesatçı. )


-[ne yazık ki]
!ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> !DÜŞMANLAŞTIRMA



-[ne yazık ki]
!SALDIRI ile/ve/||/<>/>/< !ŞİDDET

( Şiddet, saldırganlığın da ötesinde onun, nefret, düşmanlık gibi duygu ve etkinlik kazandığı biçimi ya da çeşit ve derecesidir. )


-[ne yazık ki]
!SAVAŞ ile/ve/değil/||/<> !İÇ SAVAŞ/AYAKLANMA



-[ne yazık ki]
!SAVAŞ ve/||/<>/>/< !YILDIRMA/TERÖR[Fr.]



-[ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
ESKİ ile/ve/<>/> YENİ

( XVII. yy. İLE/VE/<>/> XX. yy. ve sonrası. )


-[ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
RASYONEL ile/ve/<> KİTLELERİN SEFERBER EDİLDİĞİ ile/ve/<> ASİMETRİK



-[ne yazık ki]
!SUÇ ve/||/<>/> CEZA



-[ne yazık ki]
!TEHDİT ile/ve/||/<> TEHLİKE



-[ne yazık ki]
!TERÖR ile/ve/=/||/<>/< FİNANS



-[ne yazık ki]
!TUZAK ile/ve/||/<> !KUNDAK



-[ne yazık ki]
!ZULM ile/ve/||/<> !DALKAVUKLUK

( [ne yazık ki] "Küçük gördüklerine." İLE/VE/||/<> "Büyük gördüklerine." )


-[ne yazık ki]
"ALIŞKANLIK":
ÖNCE HAFİF ve/||/<>/> SONRA GÜÇLÜ

( Duyumsanılamayacak kadar. VE/||/<>/> Kırılamayacak kadar. )


-[ne yazık ki]
"ANLAMAMAZLIKTAN GELMEK" ile/ve/||/<> "İŞİNE GELMEMESİ"



-[ne yazık ki]
"AŞIRI YORUM" ile/ve/||/<> "YAMUK DURUŞ"



-[ne yazık ki]
"AYNI KEFEYE KOYMAK" ve/||/<> "AYNI POTADA ERİTMEK"

( İkisi de bireyler ve toplumlar için çok yanlıştır ve yapılmamalıdır! )


-[ne yazık ki]
"AZ İLE YETİNME(ME)K" ve/||/<>/> ÇOK'U BUL(AMA)MAK



-[ne yazık ki]
"BİRİLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "HIRSIZA, YOL GÖSTERMEK" ile/ve/||/<> DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK



-[ne yazık ki]
"BU/BUNA" ile/ve/||/<> "BUNLAR/A"

( Kişilere/topluluklara, hiçbir zaman ve zeminde/koşulda, "bu, bunlar" diye seslenilmez, örnek verilmez! Büyük yanlıştır! Çok ayıptır! )


-[ne yazık ki]
"BULUP DA BULAMAK"["BUNAMAK" değil!] ile/ve/||/<> "AZIP DA AZIMSAMAK"



-[ne yazık ki]
"ÇOK BİLMEK" ile/ve/||/<>/> ÇOK YANILMAK



-[ne yazık ki]
"ÇOK BİLMİŞLİK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"

( [ne yazık ki] Bir kişi, ne kadar bilmiyorsa, o kadar "bilir". İLE/VE/||/<> Ne kadar "korkuyor" ve "öfkeliyse", o kadar "garanticidir". )


-[ne yazık ki]
"DÜNYANIN DAR GELMESİ" ile/ve/değil/<> "KÖŞELERİN KAPILMASI/TUTULMASI OYUNU/ÇABASI/YANILSAMASI"



-[ne yazık ki]
"FORMÜL" ile/ve/<> "SLOGAN"

( [ne yazık ki] İlkesizlerin aradıkları/başvurdukları. İLE/VE/<> Düşün(e)meyenlerin aradıkları/başvurdukları. )


-[ne yazık ki]
"GÖZ YUMMA" ile/ve/||/<> "GÖZETİP KOLLAMA"



-[ne yazık ki]
"GÖZÜNDE BÜYÜTMEK" ve/||/<>/> GERÇEKLEŞME OLASILIĞINI DÜŞÜRMEK



-[ne yazık ki]
"GÜÇ"/"İKTİDAR" "DÂVÂSI" ile/ve/||/<>/< MÜLKİYET KAVGASI



-[ne yazık ki]
"HAZCILIK" ile/ve/||/<> "BAŞINA BUYRUKLUK"

( "Hazcı'yım!(Hedonist'im!)" demek, kendini merkeze koyarak ve herkesten ve herşeyden, tüm sorumluluklarından soyutlandığını zannetmek, "Ateist'im!" demek kadar komik ve zavallıcadır. )


-[ne yazık ki]
"HIRSIZ/LIK" ile/ve/<> "YOLSUZ/LUK"

( [yapan] Fakir ise. İLE/VE/<> Zengin ise. )


-[ne yazık ki]
"İDDİAYA GİRMEK" ile/ve/||/<> "İDDİA ETMEK"



-[ne yazık ki]
"KABA" ile/ve/||/<> "ÇİĞ"



-[ne yazık ki]
"KAHRETMEK" ve/||/<>/> KAYBETMEK



-[ne yazık ki]
"KAYGILARIMIZA" BOYUN EĞMEK
ve/=/||/<>/>
ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE SIRT ÇEVİRMEK



-[ne yazık ki]
"KEYFİ/Nİ YAŞAMAK" ile/ve/değil/||/<>/>/< KEYFİ/Nİ (VE KENDİNİ) DAYATMAK



-[ne yazık ki]
"KEYFİNİ SÜRMEK" ile/ve/||/<>/> EZBERİNİ YAŞAMAK/DAYATMAK



-[ne yazık ki]
"KEYFİYET" ile/ve/değil/yerine/||/<> "SONUÇ ODAKLILIK"



-[ne yazık ki]
"KORKUYU, ÖFKE İLE YATIŞTIRMAK" ile/ve/||/<> "ÖFKEYİ, KORKU İLE YATIŞTIRMAK"



-[ne yazık ki]
"KORONA SALAK(KORONASALAK)/COVIDIOT" ile/ve/||/<> "KORONA NARSİST(KORONARSİST)"

( "Bana/bize bir şey olmaz" diyerek çoğu kişiye virüs bulaştıranlar. İLE/VE/||/<> "Kendileri dışında kimseye bulaşıp bulaşmadığını önemsemeyenler." )


-[ne yazık ki]
"KÜÇÜK ŞEYLERİ KONUŞMAMAK" ve/||/<>/>/ne yazık ki BÜYÜK ŞEYLERİ KONUŞAMAMAK



-[ne yazık ki]
"KULLUK" ile/ve/değil/<> GÖNÜLLÜ "KÖLELİK"

( Annelik. )


-[ne yazık ki]
"MUTSUZ/LUK" ile/ve/||/<>/>/< "UMUTSUZ/LUK"

( Ahlâksızlık. İLE/VE/||/<>/>/< Küfür. )


-[ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"

( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )


-[ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"



-[ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"

( Bilgisiz ve anlayışsızların, süreci düşünemeyen, düşünmek istemeyenlerin, rahatı/keyfi yerinde olanların "zihni/tutumu". İLE/VE/||/<> Herşeyin, en başta hazır ve en iyi olmasını bekleyenlerin, geleceğe don biçebileceğini zannedenlerin "zihni/tutumu". )


-[ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK" ve/||/<>/>/< HİLEKÂRLIK



-[ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK/MERKEZLİLİK" ile/ve/||/<>/>/< TERBİYESİZLİK



-[ne yazık ki]
"SÖZÜ/SORUYU, TARTMADAN SÖYLEMEK" ve/||/<>/> ALACAĞIN YANITTAN İNCİNMEMEK



-[ne yazık ki]
"SUÇLAMA" ile/ve/||/<> "KÖTÜLEME"



-[ne yazık ki]
"TARAFTAR"" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KARŞICIL/MUHÂLİF[Ar.]



-[ne yazık ki]
"TRENİ/OTOBÜSÜ KAÇIRMAK" ile/ve/değil/||/<>/< DOĞRU DURAKTA VE ZAMANINDA BULUNMAMAK



-[ne yazık ki]
"YARGILAYAN" SAVUNMA ve/||/<> SAVUNULAN "YARGILAMA"



-[ne yazık ki]
"YARIM AKILLI/LIK" ile/ve/değil/||/<>/>/< YARDIM "AKILLI/LIK"



-[ne yazık ki]
"YİYELİM-İÇELİM, KİMSEYE DOKUNMAYALIM" ve/||/<>/>/< "YİYEYİM-İÇEYİM, KESEME DOKUNMAYAYIM"



-[ne yazık ki]
"YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK



-[ne yazık ki]
"YÖNLENDİRME" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YORUM/LAMA



-[ne yazık ki]
"YÜZEYSEL/LİK" ile/ve/||/<> "SIĞ/LIK"



-[ne yazık ki]
(")UYARI("):
(")AŞIRI(") ile/ve/||/<> (")YETERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YERSİZ(") ile/ve/||/<> (")YANLIŞ(")



-[ne yazık ki]
(")VATAN("):
BARIŞTA ve/||/<> SAVAŞTA

( Varsılların. VE/||/<> Yoksulların. )


-[ne yazık ki]
(")YARIŞMA(") ile/ve/||/<>/> YOZLAŞMA



-[ne yazık ki]
(B)İLİMLE (B)İLGİLENENLERE:
"OKUMUYOR" ile/ve/||/<> "ÇALIŞMIYOR" ile/ve/||/<> "AÇGÖZLÜ" ile/ve/||/<> "İDEALSİZ"

( [ne yazık ki] Uğraşmayana "dedikleri". İLE/VE/||/<> Meşgul olana "dedikleri". İLE/VE/||/<> Hem (b)ilimle, hem ticaretle uğraşanlara "dedikleri". İLE/VE/||/<> Ne (b)ilimle, ne de ticaretle uğraşanlara "dedikleri".[Bu dedikodulara kulağımızı tıkamayı öğrendiğimiz oranda başarıyı elde ederiz.] )


-[ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL



-[ne yazık ki]
(FAZLA) ŞIMARTILAN ÇOCUK ve/||/<>/> KENDİNDEN NEFRET EDEN ÇOCUK



-[ne yazık ki]
[ne] "SÖZ DİNLEMEK" ile/ve/ne de/||/<>/< RİCÂ TANIMAK



-[ne yazık ki]
| NEPOTİZM[< NEPHEW] ile/ve/||/<> KRONİZM[< CRONY] |
ile/ve/||/<>
TRİBALİZM

( | Akraba/"yeğen" kayırmacılığı. İLE/VE/||/<> Uzun süren arkadaşlık, hemşehricilik kayırmacılığı. | İLE/VE/||/<> Aşiretçilik/kabilecilik. )


-[ne yazık ki]
ACELECİLİK ile/ve/||/<> DAYATMA



-[ne yazık ki]
AĞIZ, DOLUYKEN KONUŞMAK ile/ve/=/||/<> ZİHİN, BOŞKEN KONUŞMAK



-[ne yazık ki]
AKILLILARIN DURUMU ile/ve/||/<> APTALLARIN TUTUMU

( [ne yazık ki] Sürekli, kuşku içinde. İLE "Küstahça, kendinden emin." )


-[ne yazık ki]
ALAY ETMEK ile/ve/||/<> DALGA GEÇMEK



-[ne yazık ki]
ALÇAK/PESPAYE[Fars.] ile/ve/||/<> İLKESİZ

( Alçak, aşağılık. İLE/VE/||/<> Temel bilgisi ve düşüncesi olmayan. )


-[ne yazık ki]
AŞIRI DOYUM ve/||/<>/> KÜSTAHLIK



-[ne yazık ki]
AVCI ile/ve/=/||/<> AYI

( Hile bilir de. İLE/VE/=/||/<> Yol bilmez mi? )


-[ne yazık ki]
AYRIMCILIK ile/ve/||/<> NEFRET



-[ne yazık ki]
AYRIŞ(TIR)MA ile/ve/<> YABANCILAŞ(TIR)MA



-[ne yazık ki]
AZ BİLME ve/||/ne yazık ki/<>/> ÇOK SAVUNMA



-[ne yazık ki]
BAĞIMLI/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIRLI/LIK



-[ne yazık ki]
BAĞNAZ ile/ve/||/<> AHMAK ile/ve/||/<> KÖLE

( [Mantık ...] Yürütmeyen. İLE/VE/||/<> Yürütemeyen. İLE/VE/||/<> Yürütmekten korkan. )


-[ne yazık ki]
BANKA AÇMAK ile/ve/||/<> BANKA SOYMAK

( Bir banka soymak, bir banka açmaktan daha büyük bir suç değildir. )


-[ne yazık ki]
BASİRETSİZLİK ve/||/<>/> İHÂNET

( Sorumluları "yoksa". VE/||/<>/> Sorumluları bulunamaz. )


-[ne yazık ki]
BAZI KİŞİLERİN, HATALARI/SUÇLARI:
"ÇUVALA BASMASI" ile/ve/||/<> "DUVARA ASMASI"

( Kendilerininkileri. İLE/VE/||/<> Bizimkileri/seninkileri. )


-[ne yazık ki]
BAZI KİŞİLERİN, HATALARI/SUÇLARI:
"ÇUVALA BASMASI" ile/ve/||/<> "DUVARA ASMASI"

( Özellikle daha büyük olanlarını. İLE/VE/||/<> Özellikle daha küçük olanlarını. )


-[ne yazık ki]
BELLEK KAYBININ NEDENLERİ:
KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI ve/||/<> VİTAMİNLERİN EKSİLMESİ ve/||/<> MİNERAL YOKSUNLUĞU ve/||/<> YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ ve/||/<> HORMONLARIN AZLIĞI



-[ne yazık ki]
BENCİL/LİK ile/ve/<>/değil SORUMSUZ/LUK



-[ne yazık ki]
BENCİLLİK ile/ve/||/<>/> NEFRET VE DÜŞMANLIK



-[ne yazık ki]
BEZDİRİDE/YILDIRMADA/MOBBING'DE:
AMAÇLILILIK ile/ve/||/<> SÜREKLİLİK ile/ve/||/<> DÜZENLİLİK



-[ne yazık ki]
BİLGİ YETERSİZLİĞİ ve/||/<>/> ÖNYARGI



-[ne yazık ki]
BİLGİSİZ/LİK / CEHÂLET ve/||/<> ACIMASIZ/LIK



-[ne yazık ki]
BİLGİSİZLİĞİN/BİLGİSİZLERİN:
KABALIĞI ile/ve/||/<> KALABALIĞI



-[ne yazık ki]
BİLGİSİZLİK SÜRECİ VE SONUCU:
DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> TİRANLIK



-[ne yazık ki]
BOŞ SÖZ ile/ve/||/<>/> YANLIŞ DAVRANIŞ-TUTUM



-[ne yazık ki]
BÜYÜK SORUN/YANILSAMA:
"ACI ÇEKMEMEK" ve/||/<>/>/< "KENDİMİZİ KANDIRMAK" / KANDIRDIĞIMIZI/KANDIRABİLECEĞİMİZİ ZANNETMEK



-[ne yazık ki]
CEBR ve/||/<> HİLE



-[ne yazık ki]
ÇEKİŞME ile/ve/<>/< İNATLAŞMA



-[ne yazık ki]
ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ



-[ne yazık ki]
CENDEREYE ALMAK SOKMAK ile/ve/<> KISKACINA ALMAK



-[ne yazık ki]
DAYATMA ile/ve/||/<>/> İSYAN

( Etki. İLE/VE/||/<>/> Tepki. )


-[ne yazık ki]
DAYATMA ve/||/+/<>/> ZORBALIK



-[ne yazık ki]
DAYATMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANDIRMAK



-[ne yazık ki]
DEDİKODU ile/ve/değil/||/<>/>/< İFTİRA



-[ne yazık ki]
DEĞERSİZLEŞTİRME ile/ve/||/<> AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> SUÇLAMA



-[ne yazık ki]
DERDİ DÜNYA OLAN ve/||/<>/> DÜNYA KADAR DERDİ OLAN



-[ne yazık ki]
DERE/IRMAK SELLERİ ile/ve/||/<> DAĞLIK ALAN (KURU VADİ) SELLERİ ile/ve/||/<> KENT SELLERİ ile/ve/||/<> KIYI SELLERİ ile/ve/||/<> BARAJ SELLERİ



-[ne yazık ki]
DİLSİZ ve/||/<>/< SESSİZ ve/||/<>/< BİLGİSİZ

( Haksızlıklara karşı. VE/||/<>/< Hukuksuzluklara karşı. VE/||/<>/< Devletin hukuki denetiminde. )


-[ne yazık ki]
DİRENÇ ile/ve/değil/yerine/<>/> TEPKİ



-[ne yazık ki]
DIŞLAMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA



-[ne yazık ki]
DOĞRU OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE, YAPMAMAK ile/ve/<> YANLIŞ/HATALI/EKSİK OLANI, BİLMENE KARŞIN, YAPMAK



-[ne yazık ki]
DÜŞMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KARŞIT/LIK



-[ne yazık ki]
DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ADLANDIRAMAMAK/ANLAMLANDIRAMAMAK



-[ne yazık ki]
EN BÜYÜK BİLGİSİZLİK/CEHÂLET:
YAKINLARIMIZIN VE SEVDİKLERİMİZİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA" ile/ve/||/<>/> BİZİ SEVENLERİN DEĞERİNİ BİLMEME/ANIMSAMAMA/"AZIMSAMA"



-[ne yazık ki]
EN BÜYÜK YANILGILARDAN BİRİ(/İKİSİ):
DİZİLERİ, GERÇEK SANMAK ile/ve/||/<>/> GERÇEK YAŞAMI, DİZİ SANMAK

( 44 yaşında...

Komedyen...

Ülkenin en çok seyredilen dizisinin başrol karakteriydi.

Dizinin adı “Halkın Hizmetkarı”

Başkan rolünde o vardı.

Dizi ekrana geldiği gece tüm Ukrayna nefesini tutuyor televizyona yapışıyordu.

Ahali kahkahadan yerlere seriliyordu.

Genç komedyen çok sevildi.

Dizi çok tuttu.

Adı Volodomir Zelenski'ydi.

***

Dizi o kadar çok tuttu ki...

Sonra siyasi partiye dönüştü.

Evet... Gülmeyin... Vallahi öyle oldu.

“Halkın Hizmetkarı Partisi” kuruldu.

Komedyen abimiz Volodomir Zelenski partinin kurucusu oldu.

Her şey bir komedi dizisi tadında ilerliyordu.

Seçimler geldi çattı.

Komedyen Zelenski, girdiği ilk seçimde oyları silip süpürdü.

450 sandalyelik Ukrayna Parlamentosu'nun yarıdan fazlasını kazandı.

Başkanlık seçiminde ise 2. Turda oyların yüzde 73.22'sini aldı.

***

Ukrayna'nın artık genç bir komedyen başkanı vardı.

Geldik bugüne...

***

Bir komedyenle bir istihbaratçı karşı karşıya gelirse...

Sizce savaşı kim kazanır?

Gülümsediğinizi görüyorum... Cevaba gerek yok.

Ukrayna Rusya geriliminin giriş sahnesini hep beraber yaşadık.

Bir yanda bir dizinin pop rüzgarıyla kendini başkanlık koltuğunda bulmuş tecrübesiz bir genç adam...

Karşısında KGB disiplini ve kurmay zekasıyla yetişmiş duygusuz tavizsiz bir istihbaratçı kurt...

Çok fazla düşünmeye gerek yok sanırım.

***

Artık güvenlik ülkelerin vazgeçilmez şartıdır.

Dünya'da bu işe uyanan devletler işi şansa bırakmıyor.

İstihbarat kökenli liderlere yönetimi veriyorlar.

***

Putin'i anlatan 4 bölümlük belgesel var.

İzleyin derim...

Adı “Putin İnterviews”

O belgeselde yönetmen Oliver Stone, Putin'in korumalarını merak ediyor...

Diyor ki “Sizin kişisel güvenliğinizi kim sağlıyor?”

Putin “Castro'dan bana kalan nasihat şuydu. Sakın kendi güvenliğini başkasının kontrolüne bırakma. Ben de o yüzden tüm koruma ve güvenliğimle bizzat ilgilenirim. Bu sayede halen ayaktayım. Ne dersin?”

Putin bir devlet başkanı ama halen bir istihbaratçı gibi yaşıyor.

Tıpkı KGB yıllarındaki gibi az konuşan, duygusallığa asla prim vermeyen ve hedefine doğrudan odaklı.

Tabi biraz da acımasız.

Yeni kuramlar geliştiriyor... Artık adıyla anılan bir doktrin var.

Güvenlik ve savunma konusunda eşi benzeri görülmemiş bir konsept geliştirdi.

Kendinden kat be kat güçlü düşmanını onun gücünü kullanarak yenme...

Judodan esinlendim diyor.

Judoda karşındaki rakibin sıkletini avantaja çevirebilirsin...

Önce imkansız gibi gözüken bu doktrinin nasıl çalıştığını gördük.

Koca NATO çaresiz kaldı.

***

Şimdi... Almanya çılgın bir deneye hazırlanıyor.

Merkel sonrası kurulan yeni hükümette Dışişleri bakanlığı görevine Annalena Baerbock geldi.

Yeşiller partisinden... Aktivist...

Düşünün... Karşısında Lavrov... Arkasına almış Gerasimov'u, Şoyguyu... Bermuda şeytan üçgeni gibi bir üçlü...

Onlarla mücadele edecek, oyun kuracak kişi Baerbock...

İyidir... Hoştur... Nitelikli bir siyasetçi olabilir.

Kabul ederim.

Ama onun yeri burası değil. Yani Dışişleri Bakanlığı değil....

Kurtlar sofrası kurulmuş.

Ülke için ölüm kalım mücadelesi başlıyor.

Hümanist kimlikli bir siyasetçiden, şeytani bir kurmay akıl bekleyebilir miyiz?

Umarım ben yanılırım...

Ama hayat öncelikleri... Hayata bakış tarzı bambaşka olan Annalena Hanım Ukrayna benzeri bir tablo yaşatabilir Almanya'ya...

***

Uzun sözün kısası...

Günümüzde bir halkın düşeceği en büyük yanılgı... Tv dizilerini gerçek, gerçek hayatı ise dizi sanmasıdır.

“Halkın Hizmetkarı” komedisine yıllarca Ukrayna Halkı güldü.

Şimdi sıra Ruslarda... )


-[ne yazık ki]
EN KÖTÜ HUY ile/ve/||/<> EN BÜYÜK HATA ile/ve/||/<> EN BÜYÜK SAFLIK

( Bazılarının karşısında bile iyi olmaktan vazgeçememek. İLE/VE/||/<> Herkesi, kendimiz gibi zannetmek. İLE/VE/||/<> Her bir kişiye güvenmek. )


-[ne yazık ki]
ENAYİ[Ar.] ile/ve/||/<> SERSERİ[Fars.]

( Kendini düşünen. | Fazla bön, avanak, budala. İLE/VE/||/<> Başı, başında[ser: baş > ser-seri]. | Kendinden başkasını dikkate almayan, önemsemeyen, saygı göstermeyen. Kendince ve ölçüsüzce davranan ve/ya da konuşan. )


-[ne yazık ki]
ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR ve/||/<>/>/< BAŞARACAĞIMIZA EN ÇOK İNANANLAR



-[ne yazık ki]
EZÂ[Ar.] ve/||/<> CEFÂ (ÇEK(TİR)MEK)[Ar.]

( İncinme, incitme, can yakma. İLE/VE/||/<> Büyük sıkıntı, eziyet. )


-[ne yazık ki]
EZBERE YAŞAMAK ve/||/<>/> KÖTÜLÜK



-[ne yazık ki]
EZİLENLER ile/ve/||/<> BASKILANANLAR



-[ne yazık ki]
FARKINDA OLMAMA ile/ve/<> KABUL ETMEME



-[ne yazık ki]
GELİR ADÂLETSİZLİĞİ ile/ve/||/<>/> "SERVET" ADÂLETSİZLİĞİ



-[ne yazık ki]
GEMİNİN BATMASI ile/ve/değil/||/<>/> SULARIN ÇEKİLMESİ

( Her zaman gemiler batmaz. Bu kez sular çekildi. )


-[ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< "İDDİA"

( [ne yazık ki] Ne kadar çok "genelleme" yapı(lı)yorsa, o kadar çok iddia edilir/eder. )


-[ne yazık ki]
GENELLEME ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK



-[ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< GELİŞİGÜZEL



-[ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"

( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )


-[ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK



-[ne yazık ki]
GÖRÜNÜŞTE ile/ve/||/<> SÖZDE



-[ne yazık ki]
GÜÇLÜNÜN "SAZINI ÇALMAK" ve/||/=/<> NAMUSSUZLUK

( Gerekçesi ne olursa olsun, güçsüze karşı güçlünün sazını çalmak, namussuz sayılmak için yeterlidir. )


-[ne yazık ki]
GÜÇLÜNÜN "SAZINI ÇALMAK" ve/||/=/<> NAMUSSUZLUK

( Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalı! )


-[ne yazık ki]
GÜVENSİZLİK ile/ve/||/<> BENCİLLİK ile/ve/||/<> AHLÂK

( )


-[ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/></> ZULÜM/ZALİM

( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )


-[ne yazık ki]
HAKSIZLIK ve/||/<>/>/< ÖFKE

( Haksızlık etme. öfkenle hareket etme! )


-[ne yazık ki]
HAMAKÂT ile/<> İNAT

( Ahmaklık, "beyinsizlik", bönlük(HALÂFET, HUMK, HÜTR) İLE/<> Ne yapmayacağını bilmemek. )


-[ne yazık ki]
HASAN FEHMİ ile/ve/||/<> ABDİ İPEKÇİ ile/ve/||/<> ÇETİN EMEÇ ile/ve/||/<> UĞUR MUMCU ile/ve/||/<> ÖTEKİLER

( 06 Nisan 1909 tarihinde, Serbesti gazetesinin yazarı Hasan Fehmi, Galata Köprüsü'nde öldürülür... Hasan Fehmi, düşüncelerinden dolayı katledilen ilk gazetecidir. Bu nedenle, 06 Nisan, "Öldürülen Gazeteciler Günü" olarak anılır... )


-[ne yazık ki]
HASAN FEHMİ ile/ve/||/<> ABDİ İPEKÇİ ile/ve/||/<> ÇETİN EMEÇ ile/ve/||/<> UĞUR MUMCU ile/ve/||/<> ÖTEKİLER

( Öldürülen Gazeteciler... )


-[ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


-[ne yazık ki]
HIRÇIN/LIK ile/ve/||/<>/> ÇİRKEF/LİK



-[ne yazık ki]
HIRS ile/ve/||/<>/>/< TEERRÜB

( Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku. | Öfke, kızgınlık. İLE/VE/||/<>/>/< Kendini zeki göstermeye çalışma. )


-[ne yazık ki]
İDAM ile/ve/değil/<> İTHAM



-[ne yazık ki]
İDDİA ile/ve/||/<>/< ÖFKE



-[ne yazık ki]
İHLÂL ile/ve/||/<> JUS COGENS İHLÂLLERİ



-[ne yazık ki]
İHMAL ile/ve/<> İŞGÜZARLIK



-[ne yazık ki]
İKİ "ÇETE":
"HIRSLI" ile/ve/||/<> HIRSIZ



-[ne yazık ki]
İKİ BÜYÜK YANLIŞ(IMIZ):
DÜŞÜNMEDEN HAREKET ETMEK ve/||/<> HİÇ HAREKET ETMEDEN, SADECE/BOŞ BOŞ "DÜŞÜNMEK"



-[ne yazık ki]
İKİ YANLIŞ!:
SUSULACAK YERDE, KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞULACAK YERDE, SUSMAK



-[ne yazık ki]
İLETİŞİMSİZLİK:
"ANLAMSIZ KIRGINLIKLAR" ve/||/<> "BEKLENTİ" ve/||/<> "ZAMAN KAYBI"



-[ne yazık ki]
İLİMSİZ HAL ile/ve/||/<> HALSİZ İLİM

( Meczûbiyet. İLE Şeytaniyet. )


-[ne yazık ki]
İLİMSİZ HAL ile/ve/||/<> HALSİZ İLİM

( Evvela hal gerek, neylesin ilim. )


-[ne yazık ki]
İLİŞKİLERİN/EVLİLİKLERİN BİTİŞİ:
AŞKIN BİTMESİNDEN ile/ve/||/<>/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASINDAN



-[ne yazık ki]
İNAT ile/ve/||/<>/>< KAYITSIZLIK



-[ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA



-[ne yazık ki]
İNDİRGEMEK ile/ve/ya da/||/<>/>< REDDETMEK / YOK SAYMAK

( Üçünü de yapmadan düşünmek ve hareket etmek gerekmektedir. )


-[ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )


-[ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )


-[ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME



-[ne yazık ki]
İŞGÜZÂR/LIK ile/ve/<> BOŞBOĞAZ/LIK



-[ne yazık ki]
İSRAF ve/||/<>/> İFLÂS



-[ne yazık ki]
İSRAF ile/ve/||/<> ŞİDDET



-[ne yazık ki]
ISRARLI ile/ve/||/<> TAKINTILI



-[ne yazık ki]
İSTEDİĞİN SÖZÜ SÖYLEMEK ve/||/<>/> İSTEMEDİĞİNİ DUYMAK

( "İstediğimiz sözü" söylersek, istemediğimiz sözü de duyarız/duymak zorunda kalırız. )


-[ne yazık ki]
İSTÎLÂ ile/ve/||/<>/> SÖMÜRÜ



-[ne yazık ki]
İSTİSMÂR:
DUYGUSAL ile/ve/ya da/||/<> FİZİKSEL ile/ve/ya da/||/<> EŞEYSEL



-[ne yazık ki]
İSTİSMÂR ile/ve/||/<>/> TECÂVÜZ



-[ne yazık ki]
İTEN ile/ve/değil/||/<>/< TUTMAYAN



-[ne yazık ki]
KABA/LIK ile/ve/||/<>/> ACIMASIZ/LIK



-[ne yazık ki]
KALİFORNİYA SENDROMU:
HAZCILIK ile/ve/+/||/<>/> BEN MERKEZCİLİK ile/ve/+/||/<>/> YALNIZLIK ile/ve/+/||/<>/> MUTSUZLUK



-[ne yazık ki]
KANDIRMADA:
"APTAL/LIĞIMIZ" ile/ve/değil/||/<>/< "ONUN/ONLARIN" KARAKTERSİZ/LİĞİ

( Olmuyor. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Oluyor. )


-[ne yazık ki]
KARAMSAR/LIK ve/||/<> KARARSIZ/LIK



-[ne yazık ki]
KAYIRMA ile/ve/||/<> ŞIMARTMA



-[ne yazık ki]
KENDİNE KARŞI OLMA ile/ve/değil/||/<>/< ANLAMSIZLIK



-[ne yazık ki]
KENDİNİ/BİRİNİ:
"HAKLI GÖRMEK/BULMAK" ile/ve/||/<> "ÜSTÜN GÖRMEK/BULMAK"



-[ne yazık ki]
KİBİR ile/ve/<> GİZLİ KİBİR



-[ne yazık ki]
KİŞİDE:
RASTLANTISAL/LIK ile/ve/||/<> KEYFÎ/LİK



-[ne yazık ki]
KÖLELİK ile/ve/||/<>/> BORÇ KÖLELİĞİ



-[ne yazık ki]
KONU(ŞULAN)LARI:
"SULANDIRMA" ile/ve/||/<>/< "ÇOK BİLMİŞLİK"



-[ne yazık ki]
KORNA:
"SELÂMLAMA/VEDÂLAŞMA" ile/ve/||/<> "TEPKİ GÖSTERME" ile/ve/||/<> "ADÂLET ARAMA/SAĞLAMA"



-[ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )


-[ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( "Bir alışveriş, bir fiş." şeklinde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." şeklinde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )


-[ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )


-[ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )


-[ne yazık ki]
KÖTÜLERİN, "BASKISI" ile/değil/||/<> İYİLERİN, KAYITSIZLIĞI



-[ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK:
ÇÖZÜM ARAMAMAK ve/||/<>/< ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAMAK



-[ne yazık ki]
KÜÇÜK HESAP ile/ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK

( İkirciğe neden olur. İLE/VE/||/<>/>/< Hesapsızlığa ve fazla/yersiz "atılganlığa" neden olur. )


-[ne yazık ki]
KÜFÜR ile/ve/değil/||/<> İNKÂR



-[ne yazık ki]
KULLANILMAYAN METİN/KİTAP ||/<>/> MEZAR



-[ne yazık ki]
KURUCU ŞİDDET ile/ve/||/<>/> KORUYUCU ŞİDDET



-[ne yazık ki]
KÜSTAH/LIK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZENSİZ/LİK



-[ne yazık ki]
KÜSTAHLIK ile/ve/||/<>/< "ÖZGÜVEN"



-[ne yazık ki]
MAĞDUR ETMEK ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR GÖSTERMEK



-[ne yazık ki]
MAĞDUR ile/ve/||/<> MAZLUM



-[ne yazık ki]
MAZLUM ile/ve/||/<> HORLANANLAR



-[ne yazık ki]
MERKEZİYETÇİ/LİK ile/ve/<> KEYFİYETÇİ/LİK



-[ne yazık ki]
MÜNKER ile/ve/||/<> FAHŞA-YI MÜNKER



-[ne yazık ki]
NAGASAKİ ve/||/<> HİROŞİMA

( Atom bombası, İkinci Dünya Savaşı sırasında sırasıyla 06 ve 09 Ağustos 1945 tarihlerinde atıldı. )


-[ne yazık ki]
NE KADAR, KENDİMİZİ "DÜŞÜNÜYORSAK" ile/ve/||/<>/> O KADAR, İŞTEN/SORUMLULUKTAN KAÇMAK/ÇALMAK



-[ne yazık ki]
NEYİ
BÖLÜŞEMİYORUZ? ve/||/<> NİYE DÖVÜŞÜYORUZ?

( Hiçbir mal, bizim değil! VE/||/<> Hiçbir can, bizim değil! )


-[ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK



-[ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/<> İFRİT[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Doğu masal ve efsanelerinde kötü, korkunç yaratık. | Öfkeli, ortalığı birbirine katan kişi. | İçini kemiren, meşgul eden şey. )


-[ne yazık ki]
ÖĞRENMEME ve/||/<>/> ÖĞRENİLEN YANLIŞLARDAN VAZGEÇMEME ve/||/<>/> YENİDEN ÖĞRENMEME



-[ne yazık ki]
OKUYAN ile/ve/||/<> ANLAYAN

( Az. İLE/VE/||/<> Sınırlı/kıt. )


-[ne yazık ki]
ÖNYARGI ile/ve/||/<> KUŞKU



-[ne yazık ki]
ORANTISIZ GÜÇ ve/||/<>/< KÖR ŞİDDET



-[ne yazık ki]
ORTAK ALANDA:
"KİŞİSEL DAVRANIŞ" ve/||/<>/< "KEYFÎ TUTUM"

( İkisi de yapılmamalı! )


-[ne yazık ki]
ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/<> TEKTİPLEŞTİRME



-[ne yazık ki]
ÖTEKİLEŞTİRMEDE:
AYRIMCILIK ile/ve/<> NEFRET (SÖYLEMLERİ/TUTUMLARI)



-[ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME



-[ne yazık ki]
OYALAMAK ile/ve/||/<> "UYUTMAK"



-[ne yazık ki]
ÖZENSİZ ÜRETİM ve/||/<>/> SINIRSIZ TÜKETİM



-[ne yazık ki]
ÖZENSİZ/LİK ile/ve/||/<> SAYGISIZ/LIK



-[ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-[ne yazık ki]
PARA ile/ve/||/<> DİN

( [ne yazık ki]
Konu "para" olduğunda, herkesin dini aynıdır. )


-[ne yazık ki]
PARASIZLIK ile/ve/||/<> ALÇIDA OLMA/KALMA

( İkisi de zamanla çözülür. Zamanın değerini/önemini, en yakın/yoğun biçimde düşündürür/deneyimletir. )


-[ne yazık ki]
PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK

( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )


-[ne yazık ki]
POLİFALJİ ile/ve/||/<> OBURLUK



-[ne yazık ki]
PSİKOLOJİDE/PSİKİYATRİDE:
GERÇEK "HASTA/LAR" ile/ve/değil/<>/> GERÇEK HASTANIN, "HASTA ETTİKLERİ"



-[ne yazık ki]
PSİKOPAT/LIK ile/ve/||/<> İNSAFSIZ/LIK



-[ne yazık ki]
PUTUNU, KENDİ YAPAR, KENDİ TAPAR" ve/||/<> KÖLELEŞTİRİRSİN ALDIRMAZ; "KÖLE" DERSİN, KALDIRMAZ



-[ne yazık ki]
REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK



-[ne yazık ki]
SAÇMA ile/ve/değil/||/<> BAĞLANTISIZ



-[ne yazık ki]
SAVAŞLARDA:
PARTİZAN ile/<> GERİLLA ile/<> TERÖR



-[ne yazık ki]
SAVAŞTAN GERİYE KALANLAR:
ÖLÜLER "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> YAS TUTANLAR "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> HIRSIZLAR "ORDUSU"



-[ne yazık ki]
SAVSAKLAMA ile/ve/||/<> BOŞVERME



-[ne yazık ki]
SERA GAZI SALIMINDA:
1990 ile/ve/||/<>/> 2002 ile/ve/||/<>/> 2016

( )


-[ne yazık ki]
SEVGİSİZLİK ve/||/<>/> KAYITSIZLIK



-[ne yazık ki]
ŞİDDET ve/||/<> TERBİYESİZLİK



-[ne yazık ki]
ŞİDDETİN MEŞRÛLAŞTIRILMASI ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME



-[ne yazık ki]
ŞİDDETTEN DOLAYI ... ile/ve/değil/ne yazık ki/<> "BİZİM/SEN"İN "SESSİZLİĞİNDEN/TEPKİSİZLİĞİNDEN DOLAYI ..."



-[ne yazık ki]
SIKIYA ile/ve/||/<> SIKILMAYA GELEMEMEK



-[ne yazık ki]
ŞIMARIK ile/ve/<> KÜSTAH



-[ne yazık ki]
SINIRSIZ "KONUŞMA" ile/ve/||/<>/> "SINIRSIZ SAHİP OLMA"



-[ne yazık ki]
ŞİŞMANLIK:
F ve/||/<> A ve/||/<> T

( Sıklık. VE/||/<> Oran. VE/||/<> Çeşit. )


-[ne yazık ki]
ŞİŞMANLIK:
F ve/||/<> A ve/||/<> T

( Frequency. AND/||/<> Amount. AND/||/<> Type. )


-[ne yazık ki]
SİYASAL KAYIRMACILIKTA:
PATRONAJ(BOSISM) ile/ve/||/<> KLIENTALIZM ile/ve/||/<> HİZMET KAYIRMACILIĞI



-[ne yazık ki]
SİYASET İLE ve/||/<> DİN İLE ve/||/<> FUTBOL İLE ve/||/<> SAVAŞ İLE

( Yanıltılırız. VE/||/<> Avutuluruz. VE/||/<> Uyutuluruz. VE/||/<> Korkutuluruz. )


-[ne yazık ki]
SÖMÜRÜ ile/ve/||/<> ARTI DEĞER SÖMÜRÜSÜ



-[ne yazık ki]
SORUMLULUKTAN KAÇMAK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜĞÜ YADSIMAK



-[ne yazık ki]
SORUNU ÇÖZMEYE:
NİYETİNİN OLMAMASI ile/ve/değil/||/<> KARARLILIK GÖSTERMEMEK



-[ne yazık ki]
SÖVMEK ile/ve/||/<>/> DÖVMEK



-[ne yazık ki]
SÖZCÜĞÜ/TERİMİ: ANLAMAMAK ile/ve/değil/||/<>/> BAŞKA ANLAM/LAR "YÜKLEMEK"



-[ne yazık ki]
SÖZDE, ÖLÇÜ BİLMEMEK/BİLMEYEN ve/||/<> EDEPSİZLİKTE SINIR TANIMAMAK/TANIMAYAN



-[ne yazık ki]
SUÇLAMA ile/ve/<> DIŞLAMA



-[ne yazık ki]
SUİKAST ile/ve/||/<> GASP



-[ne yazık ki]
SÜRÜ ile/ve/değil/||/<>/> SÖMÜRÜ



-[ne yazık ki]
SUSKUNLUĞU/NU ANLAMAMAK ve/||/<>/> SÖZLERİ/Nİ DE ANLAMAMAK



-[ne yazık ki]
TARİHİ ...:
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPITMAK



-[ne yazık ki]
TAZIYA, "TUT!" ve/||/<> TAVŞANA, "KAÇ!"



-[ne yazık ki]
TEDBİRSİZ TEVEKKÜL ile/ve/||/<> İCRAATSIZ DUA ile/ve/||/<> SÜFLÎ İNZİVÂ



-[ne yazık ki]
TEHDİT ETMEK ile/ve/değil/||/<>/< "ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK"



-[ne yazık ki]
TEMBEL/LİK ile/ve/değil/||/<> ELİNDEKİNİN DEĞERİNİ BİLMEZ/LİK



-[ne yazık ki]
TEMBELLİK ile/ve/değil/||/<>/< "SONRA YAPARIM" (ÖLÇÜSÜZLÜĞÜ)



-[ne yazık ki]
TERBİYESİZLİK ile/ve/||/<>/< KEYFİYET



-[ne yazık ki]
TIKANIKLIK ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ



-[ne yazık ki]
TÖREYE DOĞAN ve/||/<> İSVİÇRE TÜZESİYLE EVLENEN ve/||/<> ALMAN YÖNETİM ZİHNİYETİYLE YÖNET(İL)EN ve/||/<> İTALYAN TÜZESİYLE CEZALANDIR(IL)AN ve/||/<> İSLÂMÎ KURALLARA GÖRE GÖMÜLEN



-[ne yazık ki]
YALAKA/LIK/DALKAVUK/LUK ile/ve/<> YARDAKÇI/LIK

( ... İLE/VE/<> Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )


-[ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<> GERÇEĞİ ÇARPITMAK



-[ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<>/> KENDİ YALANINA İNANMAK



-[ne yazık ki]
YALAN ile/ve/||/<> KAŞKARİKO[argo]

( ... İLE/VE/||/<> Oyun, dolap, düzen. | Yalan. )


-[ne yazık ki]
YANLIŞ OLANDAN, DOĞRUYU AYIRAMAMAK/AYIRAMAYAN ile/ve/<>
DOĞRU OLANDAN, YANLIŞI AYIRAMAMAK/AYIRAMAYAN



-[ne yazık ki]
YEMEĞİN "YANMASI":
ATEŞ İLE ile/ve/||/<> TUZ İLE ile/ve/||/<> ACI BİBER İLE

( Yemekler, sadece ve doğrudan ateş ile değil fazla kullanılan tuz ya da acı biber, baharat vb. ile de yenilmez duruma düştüğünde kullanılan deyim. )


-[ne yazık ki]
YIKIM:
TASA ve/+/||/<>/> ÇELİŞKİ



-[ne yazık ki]
YIRTICI ile/ve/<> YIKICI



-[ne yazık ki]
YOKSULLUK ve/değil/||/<> YOLSUZLUK



-[ne yazık ki]
YORAN:
KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ETRAFINI ANLAMAYAN KİŞİLERİN SAĞIRLIĞI



-[ne yazık ki]
YÜZSÜZ/LÜK ile/ve/||/<> SIRNAŞIK/LIK

( ... İLE/VE/||/<> Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan, birinden, sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen kişi. | Sıkıntı veren, rahatsız eden, musallat olan. )


-[ne yazık ki]
ZAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> İFTİRA



-[ne yazık ki]
ZAVALLILIK:
PARAYLA OLAN ile/ve/değil/<> PARAYLA OLMAYAN



-[ne yazık ki]
ZORA GELEMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< "KONFOR"



-[ne yazık ki]
ZORA KOŞMA ile/ve/||/<> "YOKUŞA SÜRME"



-[ne yazık ki]
ZORBALIK ile/ve/değil/<>/> AKRAN ZORBALIĞI



-[ne yazık ki]
"ONU KASTETMEDİM" ve/||/<> "NE İLGİSİ VAR?"

( Söz sahibinin, söyleyeceği sözün olası yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". İLE Dinleyenin, söylenilen sözün yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". )


-[ne yazık ki]
İRTİKÂB SUÇU:
ZORLAMAYLA(İCBAR) ile/ve/||/<> İKNÂYLA ile/ve/||/<> MUHATABININ HATASINDAN YARARLANARAK



-[ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )


-[ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


-[ne yazık ki]
KATLANMAK" ile/ve/||/<>/> "KANIKSAMAK" ile/ve/||/<>/> "KABULLENMEK" ile/ve/||/<>/> "ONAYLAMAK"

( Çoğu soruna "tanık olmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu soruna "katlanmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kanıksamaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kabullenmekten" dolayı. )


-[ne] ANLAŞILABİLİR ile/ve/||/<> [ne] KAVRANABİLİR ile/ve/||/<> [ne de] KABUL EDİLEBİLİR OLAN



-[ne] AYNI/LIK ile/ve/değil/yerine/<>/ne de AYRI/LIK



-[ne] EGEMEN/LER ile/ne de/||/<> EZİLEN/LER



-[ne] İNCİNME ile/ve/||/<>/ne de GÜCENME



-[ne] YAP! "EMRİ" ile/ve/||/<>/ne de YAPMA! "ENGELİ"



-[ne]
!TAHKİR ile/ya da/ne de/||/<>/>< TAKDİS



-[ne/hem] "HAKLI/LIK" ile/ve/ya da/ne de/hem de/<>/>< KIZGIN/LIK

( Ne kadar (")haklı(") olduğumuzu zannetsek de, ne kadar kızgın olsak da,
bazı/çoğu durumu, sakinlikle ve akılla[/tüzeyle] çözerek -ve de en azından çözümleyerek- ilerlemek gerekir. )


-[not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY

( Sınıflandırma. İLE Kladistik sınıflandırma. )


-[not] TAXONOMY ile/ve/değil/yerine/<>/> CLADISTIC TAXONOMY

( LINNAEUS/LINNE vs./and/<>/>/but HELLING[1966] )


-[ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )


-[önce] DÜŞMEYİ BİLMEK ve/<> [sonra] AYAKTA/BİSİKLET ÜSTÜNDE DURMAK/OLMAK



-[önce] ELİMİZDEN GELEN ile/ve/sonra/||/<>/> ELİMİZDEN GİDEN

( Yap(alım)! İLE/VE/SONRA/||/<>/> (Fazla) Düşünmeyelim hatta umursamayalım. )


-[önce] İÇ YÜZ(Ü) ve/<> [sonra] SON SÖZ(Ü)

( [önce] Öğren/bil. VE/<> [sonra] Söyle. )


-[önce] TAKDİR[Ar.] ve/sonra/||/<>/> TAKDİM[Ar.]



-[Ortalık yerde karıştırılmamalı!]
BURUN DELİKLERİ ve/||/<> KULAK DELİKLERİ



-[simge] DAĞ:
BİREYDE ile/ve/||/<> TOPLUMDA

( Nefs. İLE/VE/||/<> Devlet. )


-[SORUNSAL]
AKLIN:
NEYİ BİLİP ile/ve/||/<> NEYİ BİLEMEYECEĞİ

( IMMANUEL KANT )


-[ya] "BİR YOL BULMAK/AÇMAK" ve/ya da/||/<>/>/< [ya] YOL AÇMAK ve/ya da/||/<>/>/< YOLDAN ÇEKİLMEK



-[ya] (")TÂBİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/ya da ÂRİF



-[ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETME



-[ya/hem] KÜL ile/değil/yerine/hem de/ya da/||/<>/>< GÜL

( [ya/hem] Bir "bakış/algı/yorum". İLE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/YA DA/||/<>/>< Başka bir "bakış/algı/yorum". )


-[Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA

( DOKUZLUKLAR[Yun. ENNEADLAR]
[simgelerdi...]
Ruhların, metafizik ve kehanet bilimlerinin sanatını.
İLE/<>
Yüzünde taşıdığı trajik maske ile Yaşam ve Ölümü.
İLE/<>
Bilimin tekrar doğuş sürecini.
İLE/<>
Tıp bilimini.
İLE/<>
Maji bilimini.
İLE/<>
İnsan ve psikolojik yapısının bilimini.
İLE/<>
Taşlar bilimini.
İLE/<>
Bitkiler bilimini.
İLE/<>
Hayvanlar Bilimini. )


-[Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA

( )


-<20 ile/ve/<> >20 ile/ve/<> >40 ile/ve/<> >60 ile/ve/<> >80

( Tomurcuk. İLE/VE/<> Turşuluk. İLE/VE/<> Olgunluk[meyve]. İLE/VE/<> Durgunluk. İLE/VE/<> Yolculuk. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Tanımlama ve tanıtlaması kendi içinde olan. İLE/VE Tanımlama ve tanıtlaması kendi dışında olan. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Kendi üzerine düşünebilme. İLE/VE Nesnesi üzerine yöntem uygulamaları. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Bilmediklerimiz. İLE/VE Bildiklerimiz. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Nesnesi, içindedir. İLE/VE Nesnesi, dışarıdadır. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Bilinç-bilinç ilişkisi. İLE/VE Bilinç-nesne ilişkisi. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Bilim, felsefenin başarılarından, felsefe de bilimin başarısızlıklarından örülmüştür. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( FELSEFE: VARLIK ile/ve METAFİZİK ile/ve AHLÂK )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( FELSEFE: Yasaların örgünlüğünün bütünlüğü. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( FELSEFE: BİLGİ OLARAK ile/ve/yerine YAŞAM TARZI OLARAK )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( FELSEFE: Nesillerarası mektuplaşma. Hem öldüren, hem de dirimli tutan bir özellik ve/ya da durumdur. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Felsefe, İyonya'da doğmuştur. Felsefeye ilk biçimini kazandıran üç filozof Thales, Anaksimander ve Anaksimenes'tir. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Düşünmenin yetkin biçimleridir. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Öngörme/öngörebilme gereksinimidir. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Nitelikli kavramlarını, daha nitelikli hale getirmektir. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Dili, daha nettir. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Betimlemeden kavrama, yasalılığa geçişin ilkeli olmasıdır. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( BENZER YÖNLERİ:
İkisi de akla ve düşünme yasalarına dayanarak kendilerini haklı kılmaya çalışır.
İkisi de evreni, insanı ve yaşamı, bilinçli, yöntemli ve düzenlilik içinde araştırır.
İkisinde de eleştiri süzgecinden geçirilmeyen bilgi güvenli bulunmaz.
İkisi de eleştiri sonrası kavramlar ve soyutlamalarla bazı ilke ve yasalara ulaşarak genellemeler yapar.
FARKLI YÖNLERİ:
Felsefe; evreni, insanı ve yaşamı sorgularken; bilim, kendini olgular ile sınırlar. Evreni, kendi inceleme alanına göre parçalara ayırır.
Felsefe, olgu ve olayların ardındaki gerçekliği açıklamaya çalışır. Bilim, doğa olayları arasında nedensellik bağları kurarak doğa ile ilgili yasalara ulaşmayı hedefler.
Felsefe, kurgusal(spekülatif) ve rasyonel düşünüş gibi yöntemler kullanır. Bilimler ise tümevarım ve tümdengelim yöntemlerini kullanır. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/> BİLİM

( Tümel. İLE/VE/||/<>/> Tikel. )


-DİL ve/<>/= İNSAN



-| "DÜŞÜNMEK" ve "İNANMAK" ve "SEVMEK" |
ile/ve/ne yazık ki/||/<>/>
EYLEMEK

( Çok fazla. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Çok az. )


-| "HAZ YAŞAMI" ile/ve/||/<> "POLİTİK YAŞAM" |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
KURAMSAL YAŞAM



-| "HER NE MENEMSE" ile "HER NE ŞEYİMSE/S....SE" |
ile/değil/yerine/||/<>/<
"HER NEYSE"



-| (")KÜLTÜRLÜ(") ya da (")HOCA(") |
ile/değil/yerine/<>/>
BİLGE

( | Öğrenmeyi seven. YA DA Öğretmeyi seven. |
İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/>
Hem öğrenmeyi seven, hem de öğretmeyi seven. )


-| 1 KİLO PAMUK ile 1 KİLO DEMİR |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
1 KİTAP

( )


-| AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA

( | Yunan'ların (en) güzele verdiği ad. İLE/= Roma'lıların (en) güzele verdiği ad. | İLE/VE/||/<>/> ... )


-| AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA

( | [Aşkın simgesi.] Yunan'da. İLE/= Latin'de. | İLE/VE/||/<>/> ... )


-| AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA

( | Sevgi ve güzellik. | İLE/VE/||/<>/> Bilim ve gerçekliği simgelediğinde aldığı ad. )


-| BİRLİK ve/+ ÇOKLUK | ve/||/<>/> TÜMELLİK



-| ENERJİ || HELYUM[He] || NÖTRON |
ile/ve/<>/<
DÖTERYUM[D] || TRİTYUM[T]

( )


-| ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( www.FaRkLaR.net/YASAR | www.yasaronline.net )


-| ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( )


-| ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( )


-| ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( )


-| ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( )


-| KAÇMAK ile/ve/ya da/||/<>/> SAVAŞMAK |
ile/ve/ya da/||/<>/>
DONAKALMAK

( [Olanaklar(ımız)/koşullar(ımız)/araçlar(ımız)]
| Yetmiyorsa, uygun değilse. İLE/VE/YA DA/||/<>/> Yetiyorsa, uygunsa. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
İkisi arasında kalmış ya da hiçbir karar veremiyorsak. )


-| KAÇMAK ile/ve/ya da/||/<>/> SAVAŞMAK |
ile/ve/ya da/||/<>/>
DONAKALMAK

( | Sempatik. VE Sempatik. |
İLE/VE/YA DA/||/<>/>
Parasempatik. )


-| KAFTAN ve CÜBBE | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRKA

( | Sultan'da. VE Yargıç'ta. | İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Derviş'te. )


-| KARATE[Jp.] ile/ve/||/<> TEKVANDO[Korece] ile/ve/||/<> JUDO[Fr. < JIUJITSU(Jp.)] ile/ve/||/<> KUNGFU |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
AIKIDO

( Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi. İLE/VE/||/<> El ve kol vuruşlarından çok, ayak ve tekme tekniklerine önem veren, Uzak Doğu'ya özgü dövüş sanatı. İLE/VE/||/<> Jiujitsudan gelişmiş, tutmalara, fırlatmalara, hareketsiz bırakmalara dayanan, Japon kökenli silahsız yapılan dövüş sporu. İLE/VE/||/<> Kendini savunma temeline dayalı Çin kökenli spor.

İLE/VE/||/<>

Anatomi ve fizyoloji bilgisiyle saldırganın hareketini ve enerjisini kendine yansıtarak ve etkisiz duruma getirerek savunma bilgisi, felsefesi ve sporu.[AI-KI-DO: Evrensel enerjiyle uyumlanma yöntemi.] )


-| KARMAŞIKLIKTA ve/||/<> UYUŞMAZLIKTA ve/||/<> ZORLUKTA | ve/||/<>
SÜREKLİLİKTE

( Yalınlığı bulmak. VE/||/<> Uyumu bulmak. VE/||/<> Çözümü bulmak. VE/||/<> Kendini bulmak/tanımak! )


-| KENDİNDE ile/ve/+ KENDİ İÇİN | ile/ve/+/||/<>/> KENDİNDE VE KENDİ İÇİN



-| KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( Farklı coğrafyalarda yaşayıp farklı dilleri konuşsa da yeryüzünde yaşayan tüm bireyler, şu 6 ya da 7 duygu-durum için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor. )


-| KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( )


-| KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( )


-| PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK

( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )


-| SICAK >< SOĞUK | ile/ve/||/<>/> ILIK

( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Hem ortak, hem de sonuç. )


-| SODYUM ve/<> KLORÜR | ile/ve/||/<>/> TUZ



-| ÜN/ŞÖHRET ile/ve İTİBAR | ile/ve/<>/değil/yerine HAYSİYET

( | Toplumun, kişiye/tutuma/duruma verdiği değer/önem. İLE/VE Toplulukların/bilirkişilerin, kişiye/tutuma/duruma verdiği değer/önem. | İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Kişinin, kendine verdiği değer/önem. )


-| ÜN/ŞÖHRET ile/ve İTİBAR | ile/ve/<>/değil/yerine HAYSİYET

( | Halk tarafından verilen. İLE/VE Ehline verilen. | İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Kendi/nde/n. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( BİLGİ: İnsan aklı sınırıları içerisinde evreni ve doğayı anlama çabası. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( Bilgi, göklere uçabileceğimiz kanatlardır. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( Yapmanız gereken şey farkında olmanın farkında olmaktır. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( Tüm sonuçlarına katlanabilmektir. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( Hiçbir uygarlık, varolan bilgiyle çatışmadan, bilgi üretemez. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( KUTADGUBİLİG: Mutluluk/saadet veren bilgi, kutlu bilgi. Çinliler, ona Edebü'l-Mülûk der; Maçinliler, onu Enîsü'l-memâlik diye adlandırır. Bu meşrık ilinin büyükleri, buna doğruca Zînetü'l-ümerâ der.
İranlılar buna Şehnâme der, Turanlılar ise Kutadgu bilig diye anar. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | Yazaç/harf. VE/> Hece. VE/> Sözcük. |

İLE/VE/+/<>/>/<

Tümce. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | ... VE/> "Ne, ne zaman, nerede, kim?" soruları ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. VE/> "Nasıl?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. |

İLE/VE/+/<>/>/<

"Neden?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( [bilginin/kavramın/nesnenin/olgunun] | Öncesi VE/> Sonrası VE/> İçi ve dışı |

İLE/VE/+/<>/>/<

Zamanı ve Zemini )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | Letter, phoneme. AND/> Morpheme. AND/> Word. |

vs./AND/+/<>/>/<

Sentence. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | [by] ... AND/> "What, where, when, who?" questions and answers. AND/> "How?" question and answers. |

vs./AND/+/<>/>

"Why?" question and answers. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( | Before AND/> After. AND/> Inside AND/> Outside |

vs./AND/+/<>/>/<

Time and place. )


-| VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( )


-| YALIN VE DOLAYSIZ ve/||/<> AYRIM VE DOLAYLI BİRLİK |
ve/||/<>
BUNLARIN BİRLİKTELİĞİ



-| YAZIN(EDEBİYAT) ve POLİTİKA |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
FELSEFE ve SU

( İnandırma "gücü". VE Kandırma "gücü".
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<
Uyandırma gücü/olanağı. VE Kaldırma gücü/olanağı. )


-| YORULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR ve DURULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR |
ve/||/<>/>/<
KIRILDIĞIMIZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR

( Olduğumuz/oluştuğumuz. VE/||/<>/>/< Kırıldığımız. )


-| ZARF-I MÜSTEKÂR ve ZARF-I LAĞV | ile/ve/<> ZARF-I HÂS

( ... İLE/VE/<> Kur'ân-ı Kerîm, âyet ve hadislerdeki için, incelik sağlamak/sunmak üzere geçerlidir. )


-0 - 10 ile/ve/||/<>/> 10 - 20 ile/ve/||/<>/> 20 - 30 ile/ve/||/<>/> 30 - 40 ile/ve/||/<>/> 40 - 50 ile/ve/||/<>/> 50 - 60 ile/ve/||/<>/> 60 - 70 ile/ve/||/<>/> 70 - 80 ile/ve/||/<>/> 80 - 90 ile/ve/||/<>/> 90 - 100

( Büyüme/gelişme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Dinleme ya da dinlememe/direnme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Anlama/anlamama yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Deneyimleme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Değerlendirme(me) yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> "Demlenme" yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Verimlilik yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Destek olma yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> "Dertlenme" yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Destek alma yaşları/mız. )


-0-2 YAŞ ARASI/DÖNEMİ ve/||/<> 0-5 YAŞ ARASI/DÖNEMİ

( Kişinin, yaşamındaki en önemli[öncelikli] dönemleri... )


-0[SIFIR]:
"YUTAN" ile/ve/değil/||/<>/< DURAN/DURDURAN / ARA



-1 BEYGİRGÜCÜ[CV] ile/ve/<> 1 İNGİLİZ/AMERİKAN BEYGİRGÜCÜ[HP]

( 75 kgm/s. İLE/VE/<> 746 w.[: 1014 beygirgücü] )


-1 CİSİM <> 1001 İSİM/AD



-1 HAFTA:
7 GÜN ile/değil/<> 5 GÜN

( ... İLE/DEĞİL/<> Mali'nin, Dogon bölgesinin Tireli köyünde, 1 hafta, 5 gün olarak değerlendirilmektedir.[Pazarları da, beş günde bir kurulmaktadır.] )


-1 MİL ile/ve/<> GOMİNA

( 1852 m. İLE/VE/<> 1 deniz milinin, onda birine verilen ad. )


-1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE

( Havaya düşer. [20 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Suya düşer. [27 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Toprağa düşer. [06 Mart] )


-1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE

( CEMRE: Yanmış kömür parçası[kor], ateş/kor/köz. | Ufak çakıl taşı. | İltihaplı çıban, kara kabarcık. | Toprakta yedişer gün arayla meydana gelen sıcaklık yükselmesi. )


-1 ve/<> 150

( İnsan. VE/<> Ağaç. )


-1 ve/<> 150

( Bir ağaç, 150 kişinin neden olduğu hava kirliliğini önlemekte/temizlemektedir. )


-1 ve/||/<>/>/< 2 ve/||/<>/>/< 4 ve/||/<>/>/< 8

( Konuş. VE/||/<>/>/< Yaz! VE/||/<>/>/< Oku! VE/||/<>/>/< Dinle! )


-11 BOYUT ile/ve/||/<> PARALEL EVRENLER



-112'Yİ[1-1-2'yi] ARAMA:
YETİŞKİNDE ile/ve/||/<> ÇOCUKTA

( Kalp masajına başlamadan önce.[Solunum yolunu açtıktan sonra.] İLE/VE/||/<> Beş kere soluk verme ve kalp masajı yaptıktan sonra. )


-12 İMAM ve/<> 14 MÂSÛM-U PÂK ve/<> 17 KEMERBEST



-12 ile/ve/||/<>/> 17 ile/ve/||/<>/> 14

( İmam. İLE/VE/||/<>/> Kemerbest. İLE/VE/||/<>/> Masum-u pâk. )


-1670 km/s ve/||/<> 108.000 km/s ile/ve/||/<> (yaklaşık) 70.000 km.

( Dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı. VE/||/<> Dünyanın güneş çevresindeki dönüş hızı. VE/||/<> Güneş düzeni de hızla uzay boşluğunda yol almaktadır. )


-18 YAŞ:
ALTI ile/ve/||/<>/> ÜSTÜ

( İstenç[irâde] sahibi. İLE/VE/||/<>/> Direnç[ihtiyâr] sahibi. )


-18 YAŞ:
ALTI ile/ve/||/<>/> ÜSTÜ

( Ne "yapacağını/yapabileceğini" "bilen". İLE/VE/||/<>/> [öncelikle] Ne yapmayacağını/yapmayabileceğini ve ne "yapacağını/yapabileceğini" bilen. )


-180 DERECE:
ÜÇGENİN ile/ve/değil/||/<>/< YARIM DAİRENİN



-2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Dışa bakar. İLE/VE/||/<> İçe bakar. )


-2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Aklın gözüdür. İLE/VE/||/<> Anlayışın gözüdür. )


-2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Bilinenleri/bilinebilecekleri, anlaşılabilecekleri görür. İLE/VE/||/<> İki gözün anlayamadıklarını görür. )


-2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Gördüklerinden rahatsız olunabilir. İLE/VE/||/<> Şikâyet etmekten uzaklaştırır. )


-2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Lobsang Rampa'nın, "3. Göz" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )


-2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Kimileri, gözden içer şarabı. )


-3 ANA RENK ve/<> 3 ANA BİÇİM

( Sarı, Kırmızı, Mavi. VE/<> Daire, Kare, Üçgen. )


-3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( )


-3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )


-3/4 BOYUT ile/ve/değil/||/<>/< 11 BOYUT



-3B:
BARIŞ(TIR)MAK ve BÖLÜŞ(TÜR)MEK ve BÜYÜ(T)MEK
ve/||/<>/>/<
3Y:
YÖN ve YÖNTEM ve YÖNETİM



-4 PARMAK ve/<> BAŞPARMAK

( [elini, kalbinin üzerine getirdiğinde] Geleneği/e işaret eder. VE/<> Kişiyi/e[seni/sana] işaret eder. )


-4 YÖN ile/ve/<> KOZMİK YÖN/2 KONUM



-4 ile/ve/||/<> 9

( Köklü sayının ilki. İLE/VE/||/<> Köklü tek sayının ilki. )


-40 MİLYAR IŞIK YILI ile/ve/<> 15 MİLYAR IŞIK YILI

( Bilemediğimiz. İLE/VE/<> Bilebildiğimiz. )


-40 MİLYAR IŞIK YILI ile/ve/<> 15 MİLYAR IŞIK YILI

( Işığın bir yılda boşlukta aldığı mesafe. [Zaman birimi değildir!]
1 ışık yılı = 63.241 AU [ 1 AU = 149.597.870.691 ± 30 m. ] | [9.5 Trilyon km. / 9.460.718.940.369.531 m. ± 1.897.230 m.] )


-40'LI YAŞLAR ile/ve/||/<>/> 50'Lİ YAŞLAR

( Gençliğin yaşlılığı. İLE/VE/||/<>/> Yaşlılığın gençliği. )


-5G ile/ve/||/<> WI-FI 6



-7 KEZ ve/||/<>/> 8 KEZ

( Düşersen. VE/||/<>/> Ayağa kalk. )


-7 SAAT ile/ve/||/<>/>/< 17 SAAT

( Uyu. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ve yaşamda ol. )


-7 SAAT ile/ve/||/<>/>/< 17 SAAT

( Düş (gör). İLE/VE/||/<>/>/< Düşün. )


-7 SAAT ile/ve/||/<>/>/< 17 SAAT

( Yat. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ol. )


-7 SAAT ile/ve/||/<>/>/< 17 SAAT

( Arın. İLE/VE/||/<>/>/< Yalın. )


-A = B ile/ve/||/<> A > B ile/ve/||/<> A < B
OLMAZSA, MATEMATİĞİN OLANAKSIZLIĞI



-a/A ile/<> a ile/<> A ile/<> A

( Türkçe abecesinin ilk yazacı(harfi). [sesbilim] Kalın ünlülerin, düz ve geniş olanını gösterir. İLE/<> Şaşma, anımsama, sevinme, acıma, üzülme, kızma gibi duyguları güçlendirir. Tümcenin, başında ya da sonunda, çoğu kez yinelenmiş olarak kullanılır. [A ne güzel! A sen burada mıydın?] | İkinci kişi çekimli eylemlerin sonuna gelir. [Alsana. Baksana.] İLE/<> Sınıflama ve sıralamalarda, maddelerin sıralaması yazaç ile gösterildiğinde, ilk maddenin başına gelir. İLE/<> [müzik] Nota imlerini, yazaçla gösterme yönteminde, "la" sesini bildirir. )


-A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]

( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]

İLE/||/<>

Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]

İLE/||/<>

Çift, tekrar. [binok | bisiklet]

İLE/||/<>

Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]

İLE/||/<>

Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]

İLE/||/<>

Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]

İLE/||/<>

Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]

İLE/||/<>

Üzerinde. [epiderm | epigrafi]

İLE/||/<>

Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]

İLE/||/<>

Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]

İLE/||/<>

Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]

İLE/||/<>

Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]

İLE/||/<>

Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]

İLE/||/<>

Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]

İLE/||/<>

Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]

İLE/||/<>

-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]

İLE/||/<>

Ara, arası. [internasyonal | interpol]

İLE/||/<>

Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]

İLE/||/<>

Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]

İLE/||/<>

Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]

İLE/||/<>

Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans

İLE/||/<>

Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]

İLE/||/<>

Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]

İLE/||/<>

Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]

İLE/||/<>

Yeni. [neolitik]

İLE/||/<>

Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]

İLE/||/<>

Bütün, birlik. [panorama | pankreas]

İLE/||/<>

Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]

İLE/||/<>

Çok. [poliandri | poliklinik]

İLE/||/<>

İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]

İLE/||/<>

İleride, önde. [prolog | prova | prototip]

İLE/||/<>

Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]

İLE/||/<>

Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]

İLE/||/<>

Süper, üstünlük. [sürmenaj]

İLE/||/<>

Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )


-A ile/<> A ile/<> A ile/<> A ile/<> A/Å

( Amper. İLE/<> Anot. İLE/<> Argon. İLE/<> Angström.[10¯¹0][Santimetrenin yüz milyonda biridir. 0,1 nanometre ya da 100 pikometredir.][uzunluk birimi] )


-ABAD ile/ve/<> AİHM

( Avrupa Birliği Adâlet Divânı İLE/VE/<> Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi )


-ABAK ile/ve/<> ABAK MAHMUZU

( Sütun başlıklarının üstüne gelen, genişçe ve dışa taşkın tabla, başlık tablası, mahmel. Abakus, sütunla baştaban ya da kenar üzengisi arasında, yastık görevi yapar. İLE/VE/<> Bazı abakların köşelerinde yer alan kıvrımlara verilen ad. )


-ABANMAK ile/ve/||/<> BOCA ETMEK



-ABARTI ile/ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK



-ABARTMA/EKSAJERE ile/ve/||/<> KABALAŞTIRMA/VULGARİZE



-ABARTMA ile/ve/değil/||/<> FAZLA ÖNEMSEME



-ABARTMA ile/ve/||/<> GÜZELLEME



-ABARTMAK ile/ve/değil/<> DURMAYI BİL(E)MEMEK/BECEREMEMEK



-ABAŞO[Yun.] ile/ve/<> ALARGA[İt.]

( Gemiyi, baştan ya da kıçtan halatla karaya bağlama. | Altta, aşağıda bulunan, alttaki. İLE/||/<> Açık denizde demir atmak. | Açık deniz, engin. | Uzaktan, açıktan | "Açıktan geç, yaklaşma" anlamında kullanılan bir seslenme sözü. )


-ABBE KIRILMA ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE KURAMI ve/||/<> ABBE ÖLÇÜTÜ ve/||/<> ABBE PRİZMASI ve/||/<> ABBE SAYISI ve/||/<> ABBE YOĞUNLAŞTIRICISI

( Sıvıların kırılma indisini ölçmek için kullanılan kırılmaölçer. VE/||/<> Gerçek bir görüntü elde edilecek bir mercek, cismin tüm kırınım saçaklarını geçirecek kadar büyük olmalıdır. VE/||/<>Bir teleskobun çözme gücü için açısal ayrılma λ/d'den küçük olmamalıdır. Burada λ gelen ışığın dalga boyu, d; objektifin yarıçapıdır. VE/||/<> Dik görüntü elde etmek için kullanılan, iki çift dik açılı prizmadan oluşan ve dört yansıma yapan düzen. VE/||/<> Dağıtıcı gücün tersi. VE/||/<> İyi bir ışık toplama özelliğine sahip, sayısal açıklığı 1.25 olan ve mikroskopide yaygın olarak kullanılan, basit iki mercekten oluşan düzenek. )


-ABDULLAH ile/ve/<> ABDUL LÂTÎF/REZZÂK/ŞÂFÎ



-ABECELERDE:
GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN



-ABES ile/ve/<> AYIP



-ABNEY OLAYI ile/ve/||/<> ABNEY YASASI

( Işıklılığı ve baskın dalga boyu değişmez kılınmış bir renk uyartısının, arılığının değişmesi ile oluşan renk türü değişmesi. İLE/VE/||/<> A ve B gibi iki renk uyartısının, parıltıları birbirinin aynı olarak algılanıyorsa ve C ve D gibi iki renk uyartısının da parıltıları aynı algılanıyorsa, A ve C ile B ve D'nin toplamsal karışımlarının parıltıları da aynı olur.
[Abney yasasının geçerliliği, gözlem koşullarına büyük oranda bağlıdır.] )


-ABRAHAM ABULAFIA ve/<> İBN ARABİ



-ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI

( Belirli bir taze beton kütlesinin, kendi ağırlığı altında biçim değiştirmesini ölçerek dayanım derecesini gösteren deney. VE/<>/< Önce 1892'de, Fransa'da, Ferret'nin, sonra da ABD'de, Duff Abrams'ın tanıtladığı kural. Bu kurala göre, bir beton ya da harcın dayanımı, karışıma giren suyun ağırlığının, çimento ağırlığına oranı ile ters orantılıdır. )


-ABRAMS DENEYİ ve/<>/< ABRAMS KURALI

( SU/ÇİMENTO ORANI: Bir beton ya da harçla, su ağırlığının çimento ağırlığına oranı. Bir betonun ya da harcın dayanımı, karışımındaki su/çimento oranı ile ters orantılıdır. Çimentonun prizinin kimyasal etkileşimi için gerekli en az su/çimento oranı, yaklaşık olarak 0.25'tir. Ancak, kum ve çakılı ıslatmak için bundan biraz daha fazla su gereklidir. Su/çimento oranı, akışkanlaştırıcı bazı kimyasal katkılar sayesinde daha az su kullanılarak düşürülebileceği gibi, vakumlu betonda, dökümden sonra karışımdaki suyun emilmesi yoluyla da azaltılabilir. Böylece, beton, daha kolay işlenebilir ve sonuç itibariyle de daha iyi bir dayanım sağlanabilir. )


-ABU SIMBEL TAPINAĞI ile/ve/||/<> NEFERTARI TAPINAĞI

( II. Ramses'in mezarının bulunduğu mağara tapınak. İLE/VE/||/<> Eşi Nefertari'nin mezarının bulunduğu mağara tapınak. )


-AÇ ile/ve/||/<> MUHTAÇ



-ACAYİPLİK ile/ve/<> ACAYİPLİK KORUNUMU

( Hadronların taşıdığı yük sayısı. | Taneciklerin çok çabuk oluşumuyla [güçlü etkileşme] çok yavaş bozunması [zayıf etkileşme] arasında görülen dengesizlik. İLE/VE/<> Zayıf etkileşimlerle ihlâl edilen yalıtılmış bir düzendeki hadronların, acayiplik sayılarının toplamının sabit olması. )


-ACEM ile/ve/<>/= ARAP OLMAYAN



-ACI ÇEKTİĞİMİZDE ve/||/<> KORKTUĞUMUZDA ve/||/<> BAZI ŞEYLER, YOLUNDA GİTMEDİĞİNDE

( Kendimize kızmayalım. VE/||/<> Kendimizi aşağılamayalım. VE/||/<> Kendimizi suçlamayalım. )


-ACI DUYABİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< (KENDİ)/(ONUN/ÖTEKİNİN) ACISINI DUYABİLEN

( Canlı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< İnsan. )


-ACI DUYABİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< (KENDİ)/(ONUN/ÖTEKİNİN) ACISINI DUYABİLEN

( )


-ACI/ISTIRAP:
KÖTÜLERİN ŞİDDETİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< İYİLERİN SESSİZLİĞİNDEN



-ACI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAKIŞ AÇISI

( Kişi, bakış açısını değiştirmedikçe "ıstırabını/acısını" değiştiremez. )


-ACI ile/ve/||/<>/>< HAZ

( Hazzın bedeli. İLE/VE/||/<>/>< Acının ödülü. )


-ACI ile/ve/||/<>/>< HAZ

( Acı vererek haz alırsınız, haz alıyorum/veriyorum derken de acıtırsınız. [Haz ile acının bir olduğunu bilen kişi, huzur ve barıştadır.] )


-ACI ve/||/<> İYİ NİYET

( Kuma yazılmalı. VE/||/<> Taşa kazınmalı. )


-ACI ile/ve/<>/değil/yerine SUSKU/SÜKÛT



-AÇI ile/ve/<> YÖN

( Geometride. İLE/VE/<> Mekânda. )


-AÇI ile/ve/<> YÖN

( image

Yön Bulma:

Bir çubuk ve gölgesini kullanarak Kuzey'i bulabiliriz.

1- Bir çubuğu toprak zemine dik bir biçimde yerleştirip ve gölgesinin ucuna bir taş yerleştiriyoruz.

2- 20 dakika sonra gölgenin ucuna tekrar taş bırakıyoruz. [İlk bıraktığımız taş, W(Batı); son bıraktığımız taş, E(Doğu) yönündedir.]

3- Sol ayağımızı W(Batı), sağ ayağımızı E(Doğu) taşının yanına yerleştiriyoruz. Böylelikle Kuzey'e bakıyor olacağız.

[Bu yöntem, iki yarım kürede de kullanılabilir. Tek fark, Kuzey yarım küredeysek sırtımız, güney yarım küredeysek yüzümüz Güneşe dönüktür.] )


-AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA



-AÇIK ARTIRMA ile/ve/<> AÇIK EKSİLTME



-AÇIK HAVA ve/<> BİSİKLET



-AÇIK KAYNAK KOD KÜTÜPHANESİ ve/||/<> KODDEMY

( http://libraries.io VE/||/<> www.koddemy.com )


-AÇIK MAVİ ile/ve/||/<> KOYU MAVİ



-AÇIK SİCİM ile/ve/||/<> KAPALI SİCİM



-AÇIK SÖZLÜ/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEZÂKET



-AÇIK TUT! ve/||/<> BAĞLI TUT!

( Elini, sofranı ve kapını. VE/||/<> Gözünü, dilini ve belini. )


-AÇIK ile/ve/||/<> AYIK



-AÇIK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN



-AÇIKLAMA ile/ve/<>/değil/yerine ATIF



-AÇIKLANABİLİRLİK ile/ve/||/<> TÜRETİLEBİLİRLİK



-AÇIKLANMIŞ ile/ve/||/<> KABUL EDİLMİŞ(ZIMNÎ)



-AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK KILMAK



-AÇIKLIK ile/ve/<> GÖRÜNÜRLÜK



-ACIKMA/AÇLIK ve/<> SUSAMA/SUSUZLUK



-ACİL DURUM ile/ve/||/<>/> ACİL TEDAVİ HİZMETLERİ

( Ani gelişen hastalık kaza, yaralanma (her ne boyutta olursa olsun travma vakaları dahil) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen 32 parametre nedeniyle ortaya çıkan, hastanın her türlü komplikasyon, morbidite, sakatlık ya da ölümden korunması için müdahale edilmesi, ayrıca hastanın başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesini gerektiren tüm vakaları ifade eder. Acil durum, acil tedavi hizmetleri ve acil durum nedeniyle ortaya çıkan öteki sağlık sorunları için yapılacak tüm müdahale, tetkik ve tedaviler tamamlanıp hasta taburcu edilinceye kadar devam eder. İLE/VE/||/<>/> Acil durum nedeniyle herhangi bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi durumunda, hastanın müşahede altına alınması, yatışının yapılması ya da hastaya tıbbı müdahale (hastanın acil servise başvurmasını gidermeye yönelik soğuk uygulama, oksijen uygulama, dolaşım ve solunumu desteklemek için yapılan her türlü müdahale ve uygulamalar, her türlü medikal amaçlı suppozituvar uygulamaları ve acil servise başvuru ile ilgili şikâyetleri gidermeye yönelik her türlü enjeksiyon) yapılması; ayrıca hastanın başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesi ya da başka bir sağlık kuruluşundan sevkli gelmesi durumunu ifade eder. )


-ACİL YARDIM/TEDAVİ ile/ve/değil/||/<>/< İLK YARDIM

( İlâçlı. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İlâçsız. )


-ACİL YARDIM/TEDAVİ ile/ve/değil/||/<>/< İLK YARDIM

( Uzman. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Eğitimli/belgeli. )


-ACİL YARDIMDA:
BEBEK ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİN

( 0 - 1 yaş arası. İLE/VE/||/<> 1- 8 yaş arası. İLE/VE/||/<> 8 yaş üstü. )


-ACILAR YOLU ve/<> 14 İSTASYON

( [Hz. İsa'nın] Kudüs'te, St. Sepulchre[Kutsal Naaş] Kilisesi'ne kadar çarmıhı sırtlanıp ölüme yürüdüğü yol.[VIA DOLOROSA] VE/<> Yol boyunca, düşe kalka, acı içinde kendi sonuna doğru yürürken durakladığı, aralarında son kez ekmek yediği ve şarap içtiği yerlerde bulunan 14 nokta. )


-AÇILI IŞIKÖLÇER ile/ve/||/<> AÇILI IŞINIMÖLÇER

( Bir kaynağın, bir ışıklığın, bir ortamın ya da bir yüzeyin karakteristik ışıksal büyüklüğünün açısal dağılımını ölçmeye yarayan ışıkölçer. İLE/VE/||/<> Bir kaynağın, bir ışıklığın, bir ortamın ya da bir yüzeyin karakteristik ışınımsal büyüklüğünün açısal dağılımını ölçmeye yarayan ışınımölçer. )


-ACIMA(MA) ile/ve/||/<> AFFETME(ME)

( ... İLE/VE/||/<> Acıma(ma) düşüncesi/duygusu barındırabilir de, barındırmayabilir de. )


-ACIMA(MA) ile/ve/||/<> AFFETME(ME)

( Tüm varolanlar için geçerli olabilir. İLE/VE/||/<> Sadece insan için geçerlidir. )


-ACIMA(MA) ile/ve/||/<> AFFETME(ME)

( Nesnesine ve/ya da olgusuna, doğrudan ve/ya da dolaylı etkisi olmayabilir/olmaz. İLE/VE/||/<> Kişisine ve/ya da kendine, doğrudan ve/ya da dolaylı etkisi/katkısı/artısı olabilir/olur. )


-ACIMA ve/ne yazık ki/||/<>/> CİDDİYE ALMAMA



-ACIMA ile/ve/||/<>/> SEMPATİ ile/ve/||/<>/> EMPATİ ile/ve/||/<>/> ŞEFKÂT

( Sana acıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını anlıyorum. İLE/VE/||/<>/> Acını paylaşıyorum. İLE/VE/||/<>/> Yardım etmek için yanındayım. )


-ACIMA ile/ve/||/<>/> SEMPATİ ile/ve/||/<>/> EMPATİ ile/ve/||/<>/> ŞEFKÂT

( )


-ACIMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜLMEK



-ACIMASIZ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< KAYITSIZ/LIK



-AÇIMLAMA ile/ve/<> GÖSTERME



-AÇIT ile/<> AÇMA

( Pencere ya da kapı boşluğu. İLE/<> Girilecek ya da çıkılacak yer. )


-ACIYAN YER ile/ve/değil/||/<>/< ACIKAN YER



-ÂCİZ/LİK ile/ve/<> YOKSUN/LUK



-ÂCİZ ile/ve/<> ÂTIL



-ÂCİZ ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR



-AÇMAZ/PARADOKS:
["GÖRÜNÜŞTE"]
KABUL EDİLEBİLİR ÖNCÜL ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEBİLİR AKIL YÜRÜTME ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEMEZ SONUÇ



-AÇMAZ/PARADOKS ile/ve/<> ALAYSILAMA/KİNÂYE[Ar.]/İRONİ[İng.]



-ACTA JURE IMPERII ile/ve/||/<> ACTUA JURE GESTIONIS ile/ve/||/<> LEX FORI

( Devletin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yönetimin, "egemenliğine dayanarak", yapmış olduğu eylemlerden doğan sorumluluğu. İLE/VE/||/<> Yargıcın, hukuktaki, doğrudan uygulama kuralları. )


-ACTION AT A DISTANCE ile/ve/||/<>/> BUTTERFLY EFFECT



-ACZİNİ BİLMEK ile/ve/<> HADDİNİ BİLMEK

( Âlim bildiğini bilir, Ârif Kendini/Bileni Bilir, Kâmil Aczini/Haddini Bilir! )


-ACZİYET ile/ve/<>/değil AŞK



-ACZİYET ile/ve/<> ATÂLET



-AD KOYMADA, DOĞUMUN:
ZAMAN/I ile/ve/<> YER/İ

( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, çocukların adları, doğdukları yer ve zamana göre konuluyor. [Mbonsol: Ağacın altı. | Maseke: Dere kıyısı.] )


-AD KOYMADA, DOĞUMUN:
ZAMAN/I ile/ve/<> YER/İ

( Kişi, ahırda doğdu diye at olmadığı gibi, "nereli" olduğunun ve/ya da adının ne konulduğunun da belirleyiciliği yoktur/olmaz! )


-AD(İSİM):
VAROLANLARA VERİLİŞİNE GÖRE ile/ve/<> VAROLANLARIN SAYISINA GÖRE

( Özel ad. | Tür adı. İLE/VE/<> Tekil ad. | Çoğul ad. )


-AD/İSİM ile/ve/<>/||/değil/yerine EYLEM/İCRAAT



-AD/İSİM ve/<> İMGE

( Dışarıdan. VE/<> İçeride/zih(n)inde. )


-AD ile/ve/değil/||/<>/< ÖRÜNTÜ



-AD ile/ve/<>/< ÖZ



-AD ile/ve/||/<> TÖZ(CEVHER)

( ... ile/ve/||/<> TÖZ: Çadırın direği. | Adın, adlandırdığı. )


-ADAK ile/ve/||/<>/> SUNAK



-ADALAR ve/<> BİSİKLET



-ADÂLET VE EŞİTLİK ve/||/<>/> UYUM VE DOSTLUK



-ADÂLET-İ MAHZA ile/ve/||/<> ADÂLET-İ İZÂFİYE



-ADÂLET:
"EN YÜKSEK İYİ" ile/ve/değil/yerine/<> EN YÜKSEK KAMUSAL İYİ



-ADÂLET:
"EŞİTLİK" ile/ve/değil/||/<> RIZÂ



-ADÂLET:
BİLGİNİN KONUSU ile/ve/değil/||/<> DÜŞÜNCENİN KONUSU



-ADÂLET:
BİRLİK ile/ve/<> DİRLİK



-ADÂLET:
DAĞITICI ile/ve/||/<> DÜZELTİCİ/DÜZENLEYİCİ



-ADÂLET:
DENKLEŞTİRİCİ ile/ve/||/<> DAĞITICI



-ADÂLET:
DIŞARIDA/UZAKTA ve/değil/yerine/||/<>/>/< KENDİNDE

( Adâleti, dışarıda/uzakta aramak. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kendinde başlatmak ve oluşturmaktır, asıl ve öncelikli olan. )


-ADÂLET:
KİŞİ/KUL ve/||/<> İLÂH'IN BİRLİĞİ



-ADÂLET:
SEVGİ ve/||/<> DÜŞÜNCE



-ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK



-ADÂLET:
VARLIĞI VE VAROLANI BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> HAK'I BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK/TANIMAK



-ADÂLET'İN KURALI ile/ve/||/<> AKIL'IN KURALI



-ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


-ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH

( Eğer dünyada barış ve uyum istiyorsanız, aklınızda ve gönlünüzde barış ve uyum olmalıdır. )


-ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH

( Kendinizde düzen olmadıkça, dünyada düzen olmayacaktır. )


-ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH

( AN SÜKÛT'İN SULH: Davalının susması üzerine gerçekleşen barış. )


-ADÂLET ile/ve/<>/< BARIŞ[< VARIŞ]/SULH

( YURTTA SULH, CİHANDA SULH! PAZ EN EL PAIS, PAZ EN EL MUNDO! )


-ADÂLET ile/ve/<> BİLİM ile/ve/<> AŞK



-ADÂLET ve/||/<>/>/< DAYANIŞMA



-ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( Toplumla olan ilişkide. İLE/VE/||/=/<>/< Kişide. )


-ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( İçte. İLE/VE/||/=/<>/< Dışta. )


-ADÂLET ile/ve/<> DÜŞMANIN "ADÂLETİ"

( Adâletin gerekliliği ve önceliği, düşmanının "adâletine" maruz kalmamak ve mağdur olmamak içindir. )


-ADÂLET ve/<> EHLİYET



-ADÂLET ve/||/<>/> EMÂNET ve/||/<>/> EHLİYET/LİYÂKAT ve/||/<>/> MEŞVERET ve/||/<>/> MASLAHAT



-ADÂLET ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( Sevginin ürünleri. İLE/VE/<> Aklın ürünleri. )


-ADÂLET ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( "Adâlet, erdemin bir parçası değil bütünüyle erdemdir. Adâletin tersi olan haksızlık da, kötülüğün bir parçası değil bütünüyle kötülüktür." )


-ADÂLET ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( Products of love. VS./AND/<> Products of intelligence. )


-ADÂLET ve/<> GÜÇ

( Güce dayanmayan adâlet âciz, adâlete dayanmayan güç zâlimdir. )


-ADÂLET ve/||/<>/< HAKİKAT

( Toplumsal kurumların birincil erdemi. VE/||/<>/< Düşünce düzenlerinin birincil erdemi. )


-ADÂLET ile/ve/<> HAKKANİYET



-ADÂLET ve/<>/>/< HİDÂYET



-ADÂLET ve/<> HİKMET ve/<> DİN

( Üçü de, mülkün[egemenlik, yönetim ve siyaset] temelidir. )


-ADÂLET ve/||/<>/> HUZUR

( Gücün, "haklı olduğu" yerde bekleme! VE/||/<>/> Güce tapan bireylerin olduğu yerde bekleme! )


-ADÂLET ve/||/<> İHSAN



-ADÂLET ve/||/<> KARE

( 2+2=4 VE/||/<> İki üçgen alanın biraradalığı. )


-ADÂLET ile/ve/<> KARMA

( Karma ve Kader kavramlarını, kapsamlı bir biçimde anlamak ve görmek üzere "My name is Earl" dizisini baştan sona izlemenizi öneririz... )


-ADÂLET ve/<>/< KAYGISIZLIK



-ADÂLET ve/<> KEMÂLÂT



-ADÂLET ile/ve/+/<> KUDRET ile/ve/+/<> HİKMET ile/ve/+/<> SEVGİ

( [Simgeleri/Sûretleri] Aslan. İLE/VE/+/<> Boğa. İLE/VE/+/<> Kartal. İLE/VE/+/<> İnsan. )


-ADÂLET ile/ve/<> MANTIK



-ADÂLET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MERHAMET



-ADÂLET ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> TİCARET



-ADÂLET ile/ve/<> MEŞRÛ EŞİTSİZLİKLER



-ADÂLET ile/ve/||/<> MÜRÜVVET



-ADÂLET ve/<> NİYET ve/<> SÜREKLİLİK



-ADÂLET ve/=/<> ÖLÇÜ/LÜLÜK

( Her konuda/hususta, itidâli ihtiyâr et! )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Adâletin kaynağı da, hedefi de, durumdaki/olaydaki ilgili kişilerden birinin rızâsıdır. Adâlet, insanı ve rızâsını esas almaktır! [Tabii, rızâ da, en başta, (durumdan/olaydan/tespitten/(ön) "hüküm"den) haberdar olmakla/etmekle başlar.] )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )


-ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER

( |
  | )


-ADÂLET ile/ve/<> SAADET



-ADÂLET ve/<> SEVGİ

( Toplumda. VE/<> Bireyde. )


-ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< SINIRLAR



-ADÂLET ve/||/<>/>/< SÜKÛN/SÜKÛT



-ADÂLET ile/ve/<>/ TÜZENİN SAĞLADIĞI GÜVEN(İLİR)LİK



-ADÂLET ve/||/<> VİCDAN

( ... VE/||/<> Adâlet evi. )


-ADÂLET ve/||/<> VİCDAN

( Her yerde, zamanda ve koşulda. VE/||/<> Zirvesinde.[İnsanda!] )


-ADÂLET ve/||/<> YAŞAM



-ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR



-ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( [Çözüm olarak ...] Tüzeyi[hukuku] bulduk fakat tüzeye ulaşamadık. VE/||/<> Sanatı bulduk fakat sanat bize ulaşamadı. )


-ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( Adâletsizliklerin en büyüğü, âdil olmayıp âdil gibi görünmektir. )


-ADALI EDERİ/FİYATI ile/ve/<>/değil/yerine ADADA EDERİ/FİYATI



-ADAM ile/ve/||/<> EFENDİ

( Bir şey/ler biliyorsan, susma! İbret alsınlar. İLE/VE/||/<> Bir şey bilmiyorsan, sus ki, en azından, efendi sansınlar. )


-ADANMA ve/<>/> DERİNLEŞME



-ADAY ile/ve/||/<>/< ADAY ADAYI



-ADCILIK/NOMİNALİZM:
KAVRAMSAL/LIK ve/||/<> TERİMSEL/LİK



-ÂDEM[ADM]:
ELİF-DAL-MİM [yazılışı] | ALLAH <> DÜNYA <> MUHAMMED | KIYAM <> RÜKÛ <> SECDE [Remz'i/Simgesi/Anlamı]



-ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/>/<
YAKÎN

( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
%100 )


-ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/>/<
YAKÎN

( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
KESİN(LİK) )


-ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/>/<
YAKÎN

( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )


-ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/>/<
YAKÎN

( image )


-ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/>/<
YAKÎN

( image )


-ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/>/<
YAKÎN

( )


-ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/>/<
YAKÎN

( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )


-ADEN KÖRFEZİ ve/<> KIZILDENİZ

( İkisini birbirine bağlayan, Bâbu'l-Merdep Boğazı'dır. )


-ADENOM ile/ve/||/<>/> ADENOM KARSİNOM SEKANSI



-ÂDET ile/ve/<> ÖRF

( Davranışlarla ilgilidir. İLE/VE/<> Bilgiyle ilgilidir. )


-ADHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KOHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KAPİLER ETKİ

( )


-ADHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KOHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KAPİLER ETKİ

( Sayın Haluk Berkmen'in yazısı için burayı tıklayınız... )


-ADI ANILMAYAN ile/ve/<> ADI ANILAMAYAN



-ADI OLAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİ OLAN

( Kendi ol(a)mayan. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Adı ol(a)mayan. )


-ADI OLAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİ OLAN

( Adı var, kendi yok; kendi var, adı yok. )


-ÂDİL[Ar.] ile/ve/||/<> ÂDİLÂNE[Ar. ÂDİL + Fars. < ÂNE]

( Adâletle iş gören, adâletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adâletli. İLE/VE/||/<> Hakça. )


-ÂDİL ile/ve/<> ÂCİL

( Ancak, korkusuzluğa gelenler âdil olur. )


-ÂDİL ile/ve/||/<>/> AYDIN

( Dışımız. İLE/VE/||/<>/> İçimiz. )


-ADIM/SOLUK/LOKMA/YUDUM ile/ve/||/<> EDİNİM



-ADIN(İSMİN) DURUMLARI(HALLERİ):
YALIN ile/ve/<> -İ HALLERİ ile/ve/<> -E HALİ ile/ve/<> -DE HALİ ile/ve/<> -DEN HALİ

( Yalın. İLE/VE/<> Belirtme. İLE/VE/<> Yönelme. İLE/VE/<> Bulunma. İLE/VE/<> Ayrılma. )


-ADINI:
"BAHŞ ETMEK" ile/ve/||/<> "BAĞIŞLAMAK"



-ADLANDIRMA ile/ve/<> KAVRAMLAŞTIRMA



-ADLANDIRMA ile/ve/<> NİTELENDİRME



-ADLER ile/ve/<> ADLER

( Friedrich İLE/VE/<> Alfred )


-ADLER ile/ve/<> ADLER

( Fizik'te. İLE/VE/<> Psikoloji'de. )


-ADNAN SAYGUN ve/<> HALİT REFİĞ



-ADOBE PHOTOSHOP ile/ve/<> ADOBE ILLUSTRATOR

( )


-AF ve/||/<>/>/< MAĞFİRET[< GUFRÂN]



-AFAK[Fr.] ile/ve/||/<>/> AFAKİ[Fr.]

( Göz merceği olmayan göz. İLE/VE/||/<>/> Göz merceği yokluğu. )


-ÂFÂKÎ ile/ve/<> İZÂFÎ ile/ve/<> KEYFÎ



-AFAZİ ile/ve/||/<> PERSEVERASYON

( Söz yitimi. İLE/VE/||/<> Bir sözcük ya da sözcük dizisinin, hastanın direnci[ihtiyârı] dışında sürekli olarak kullanılması.[Afazik bir bozukluk çeşididir.][Organik serebral reaksiyonlarda ve demanslarda görülür.] )


-AFEREZ:
UYGULANAN KİŞİYE GÖRE
ile/||/<>
AYRIŞTIRILAN KAN BİLEŞENİNE GÖRE

( Uygulanan kişiye göre...
Tedavi edici. VE Bağışçı aferezi.
[Eğer bir hastalığı düzeltmek için yapılıyorsa "tedavi edici aferez" denilir. Örneğin, bir kas hastalığı olan Myastania Gravis gibi hastalıklarda uygulanan yöntem bu bölüme girer.
VE
Bağışçı aferezi, genelde kan bankacılığı ve kök hücre uygulamalarında kullanılır. Örneğin, kan bankasında, bağışçılardan, isteğe göre kan pulcukları (trombosit-platelet), plazma, kırmızı küre(eritrosit) ve kemik iliği aktarımı bağışçısından, kök hücre toplanması, bu bölüme girer.]

İLE/||/<>

Ayrıştırılan kan bileşenine göre...
A. Sitaferez[herhangi bir bileşenin uzaklaştırılması]
1) Lökaferez[Beyaz kürelerin uzaklaştırılması]
Granülosit Aferezi
Lenfosit Aferezi
Kök Hücre Aferezi

2) Tromboferez[kan pulcuklarının uzaklaştırılması]

B.Komponent Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Plazma Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Eritrosit Değişimi

C. Seçici Aferez
Cascade Filtrasyonu (Çift Filtrasyon)
LDL Aferezi (Lipid Aferezi)
Fotoferez
Yapay Karaciğer Desteği (KC Diyalizi)
Sepsis Uygulamaları )


-AFERİN ile/ve/||/<> DUA



-ÂFET ve/<> BİSİKLET

( Âfetlerde, -bireysel- tek çözüm ve ulaşım aracı, bisiklettir. )


-ÂFETLER:
SEMÂVÎ ile/ve/||/<> MÜKTESEP



-ÂFETLERDE ENGELİN/SORUNUN/ÖLÜMÜN:
"AZALTILMASI" ile/ve/değil/||/<>/< ARTMASINI ENGELLEME

( )


-AFFEDEBİLMEK ile/ve/||/<> SABREDEBİLMEK ile/ve/||/<> VAZGEÇEBİLMEK

( [Kişiyi] Farklı kılar. İLE/VE/||/<> Güçlü kılar. İLE/VE/||/<> Kendi kılar. )


-AFFEDEBİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇEBİLMEK



-AFFEDEBİLMEK ve/||/<> VEFÂ



-AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEK



-AFGANİSTAN ve/=/||/<> PEŞTUCA

( ... VE/=/||/<> Afganistan'da konuşulan, resmî dil. )


-AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER



-AFRİKA:
SAHRA ÜSTÜ ile/ve/||/<> SAHRA ALTI



-AFRODİZYAKTA[Yun.]:
EŞEYSEL İSTEĞİ ARTIRAN ile/ve/||/<> EŞEYSEL GÜCÜ ARTIRAN ile/ve/||/<> EŞEYSEL HAZZI ARTIRAN



-AFYON ile/||/<>/> KODEİN[Fr. < CODEINE]

( ... İLE/||/<>/> Afyondan elde edilen, öksürük ve ağrı kesmeye yarayan bir alkaloit. )


-AĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< BAĞ



-AĞAÇ KESİTİ ile/ve/||/<> İNSAN PARMAK İZİ

( image )


-AĞAÇ ve/||/<>/> 9 DAL



-AĞAÇ ve/<> YILHALKASI

( ... VE/<> Ağaçta, bir büyüme döneminde oluşan çembersel bölüm. )


-AGAVE KAKTÜSÜ ile/ve/<> BENZERİ

( Meksika'da. İLE/VE/<> El Salvador'da.[Bu kaktüsten, doğal iplik elde ediliyor.] )


-AĞIL/ARKAÇ ile/ve/<> AHIR

( Üstü açık. İLE/VE/<> Üstü kapalı. )


-AĞIR İŞ YAPMAK ile/ve/değil/<>/> AĞIR KALDIRMAK



-AĞIR ile/ve/||/<> SAĞIR

( Baş. İLE/VE/||/<> Kulak. )


-AĞIRLIK ile/değil/||/<> AĞIRŞAK

( ... İLE/DEĞİL/||/<> İplik eğrilen iği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarım küre biçiminde, ortası delik parça. | Teker biçiminde yassı nesne, kurs. )


-AĞIZ ile/ve/<> DUDAK/LAR

( [Divan şiirinde] YÂKUT, FİKR-İ DEHÂN ile/ve ... )


-AĞIZ ile/ve/<> DUDAK/LAR

( NUN harfi ve NOKTA ile simgelenir. İLE/VE ... )


-AĞIZ ile/ve/<> DUDAK/LAR

( Ağızda, 6 - 10 milyon bakteri bulunmaktadır. )


-AĞIZ ile/ve/<> DUDAK/LAR

( HASREME: Üst dudağın, alt dudak üzerine taşması.
BUZRA: Üst dudağın ortasından dışarı doğru taşan et parçası. )


-AĞIZ ile/ve/<> DUDAK/LAR

( BERFÛZ/BERFÛS: Ağzın dış kenarı, dudakların çevresi.
DEHÂN-I TENG: Küçük ağız.
NEMEK-DÂN[Fars.]: Sevgilinin dudağı. )


-AĞIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAK

( Daha az konuşmak üzere/için. İLE/VE/||/<>/< Daha çok dinlemek üzere/için. )


-AĞIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAK

( Bir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki. )


-AĞIZDAN ÇIKACAK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK ile/ve/||/<>/< AĞIZDAN ÇIK(A)MAYABİLECEK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK

( Bir şey ki, yapmasan da olur, YAPMA! Bir şey ki, söylemesen de olur, SÖYLEME! )


-AĞLAMA ile/ve/||/<>/> TENEVVUH[Ar. < NEVHA]

( ... İLE/VE/||/<> [Ölünün arkasından] Bağırarak, feryâdederek ağlama. )


-AĞLAMAK:
"GÜÇSÜZLÜK"TEN ile/değil/||/<>/< "GÜÇLÜLÜK"TEN



-AĞLAMAK ile/ve/||/<>/> BAĞLAMAK



-AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)

( Yalnız. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herkesle birlikte. :) )


-AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)

( Çocuklar, annesini/babasını yıkarken. İLE Anneler/babalar, çocuğunu yıkarken. )


-AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)

(

ve/değil/yerine/<>/><

)


-AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)

( Heraklitos. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Demokritos. )


-AĞNİYÂN-İ ŞÂKİRÎN ile/ve/<> FUKARÂ-İ SÂBİRÎN



-AGREGAT ile/ve/||/<> ANAGRAM[Fr.]

( Psişik içerik. İLE/VE/||/<> ... | Bir sözcükteki harflerin yerleri değiştirilerek elde edilen sözcük. )


-AĞRI DAĞI ve/<> İSHAK PAŞA SARAYI



-AGROFOS NOMOS ile/ve/||/<> NOMOS FIZIOS ile/ve/||/<> NOMOS EMSIOS



-AH ve/<> ALLAH



-AHÂDİYET ile/ve/<> UHÛDİYET

( Karanlık. İLE/VE/<> Aydınlık. )


-AHÂDİYET ile/ve/||/<> ULÛHİYET



-AHD-İ ATİK ile/ve/||/<>/> AHD-İ CEDÎD

( Tevrat. İLE/VE/||/<>/> İncil. )


-AHED ve/<> AHMED

( Mim, eti/gövdeyi simgeler. )


-AHER:
NİŞASTA ile/ve/||/<> PİRİNÇ



-AHFÂ[Ar. < HAFÎ] ile/ve/||/<> AHFİYE[Ar. < HIFÂ]

( [daha/pek/çok] Gizli, en gizli. İLE/VE/||/<> Gizli olanlar. | Ağaç çiçeğinin tomurcuğunu örten dış kabuklar. )


-AHFEŞ:
ABDÜLHAMÎD ile/ve/||/<> SAİD BİN MES'ADE ile/ve/||/<> ALİ BİN SÜLEYMAN

( AHFEŞ[Ar.]: Küçük gözlü. | Zayıf bakışlı. | Yalnız gece gören kişi. | Bu üç büyük Arap âliminin takma adı. )


-AHİRET ile/ve/<> İLKE/LİLİK



-AHLÂK:
KORKU ile/ve/<> HAK ile/ve/<> FERÂGAT ile/ve/<> AŞK



-AHLÂK/ERDEM ve/||/<> EYLEM/SELLİK



-AHLÂK ile/ve/değil/<> ÂDÂB

( Değişmez. İLE/VE/<>/DEĞİL Değişir. )


-AHLÂK ile/ve/değil/<> ÂDÂB

( Bireysel. İLE/VE/<>/DEĞİL Kurumsal. )


-AHLÂK ile/ve/değil/<> ÂDÂB

( !Ahbaplık arttıkça, âdâb kalkar. [fazla yüz-göz olmamaya dikkat etmek gerek!] )


-AHLÂK ile/ve/değil/<> ÂDÂB

( Yükselmiş davranış ve tutumlar. İLE/VE/<>/DEĞİL Olağan davranış ve tutumlar. )


-AHLÂK ile/ve/<> ADÂLET



-AHLÂK ve/||/<>/>/< AHLÂK-I İLÂHÎ



-AHLÂK ile/ve/<> DİN

( Karanlıkla savaşmaya çalışır. İLE/VE/<> İçerideki saklı ışığı uyandırmaya çalışır. )


-AHLÂK ile/ve/<> DİN

( Ailede. İLE/VE/<> Toplumda. )


-AHLÂK ile/ve/<> DİN

( Ahlâklı davranmak için din, zorunlu değildir. )


-AHLÂK ile/ve/<> DÜŞÜNÜŞ



-AHLÂK ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( Toplumsal. İLE/VE/<> Kişisel. )


-AHLÂK ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( Hiçbir çiçeğin kokusu rüzgâra karşı gidemez fakat erdemlerin kokusu rüzgâra karşı gider en uca bile ulaşabilir. )


-AHLÂK ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( Erdemler ve güçler kendini-idrakle birlikte gelir, daha önce değil. )


-AHLÂK ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( Erdemleri korumanın en iyi yolu erdemlilerle birlikte olmaktır. )


-AHLÂK ile/ve/<> ERDEM/FAZİLET

( EUBULIA: Siyasal bir erdem. )


-AHLÂK ve/<> EYLEM



-AHLÂK ve/<>/> GÜZELLİK



-AHLÂK ile/ve/<> HADD

( Ahlâk, haddini bilmektir. )


-AHLÂK ile/ve/<> HADD

( Başkasından nefret edeceğimize, kendi ahlâkımızdan nefret edelim. )


-AHLÂK ile/ve/<> HUY



-AHLÂK ile/ve/<> İLİM

( Dünya. İLE/VE/<> Âhiret. )


-AHLÂK ve/<> İLİM ve/<> İŞ



-AHLÂK ile/ve/<> KAVRAYIŞ



-AHLÂK ile/ve/<> KURAL



-AHLÂK ile/ve/||/<>/< MERHAMET

( Merhamet, ahlâkın temelidir. )


-AHLÂK ve/<> ÖTEKİ/LER



-AHLÂK ile/ve/<> ÖZ



-AHLÂK ile/ve/<> SİYASET

( Kuramsal tüze(hukuk). İLE/VE/<> Uygulamalı tüze. )


-AHLÂK ile/ve/<> SİYASET

( Olması gereken(ler)e dayanır. İLE/VE/<> Olan(lar)a dayanır. )


-AHLÂK ile/ve/<> SÖZ



-AHLÂK ile/ve/<> TUTUM



-AHLÂK ve/<> YAŞATMAK



-AHLÂKÇILIK ile/ve/<> VAROLUŞÇULUK



-AHLÂKÎ OLAN ile/ve/<> TÜZEL OLAN ile/ve/<> POLİTİK OLAN



-AHLÂKIN GÜZELLEŞMESİ ile/ve/<> RIZKIN GENİŞLEMESİ



-AHMED ve/||/+/<>/> MUHAMMED ve/||/+/<>/> MAHMUD ve/||/+/<>/> MUSTAFA

( Düşünce/de. VE/||/+/<>/> Gerçekleştiğinde. VE/||/+/<>/> Sonucunda[olumlu/olumsuz] VE/||/+/<>/> Vazgeçilebildiğinde. )


-AHMET NÂŞİT:
SELİM NÂŞİT ile/ve/||/<>/> ÂDİLE NÂŞİT

( )


-AHMET RASİM ile/ve/||/<>/< AHMET MİTHAT EFENDİ



-AHŞAP ile/ve/||/<> KÖRAĞAÇ

( ... İLE/VE/||/<> Kontratablada orta katı oluşturan ve genellikle yumuşak ağaçlardan hazırlanan bölüm. | Kontratablanın orta kısmında tabla kalınlığının en az yarısını oluşturan, yumuşak ağaçlardan değişik yöntemlerle elde edilen masif ağaç tabakası. )


-AİDİYET ile/ve/<> AYNİYET



-AIDS ile/ve/değil/||/<>/< HIV

( )


-AIDS ile/ve/değil/||/<>/< HIV

( HIV ve AIDS Hakkında Bilinmesi Gerekenler... )


-AİLE BASKISI ile/ve/||/<>/> MAHALLE BASKISI



-AİLE ile/ve/||/<>/> OKUL

( Sayın Şerif Mardin'in çalışmalarını, çeşitli yerli ve yabancı kaynakları (da) okumanızı salık veririz... )


-AİT OLMA ile/ve/||/<>/> BİREY OLMA ile/ve/||/<>/> BİRLİKTE OLMA



-AİT OLMA ve/||/<>/>/< SORUMLULUK



-AİT OLMAK ile/ve/||/<>/> CİDDİYE ALINMAK



-AJAN[AGENT] ile/ve/||/<> MEDYA[MEDIA]



-AKAİD USÛLÜ ile/ve/||/<>/> HADİS USÛLÜ ile/ve/||/<>/> TEFSİR USÛLÜ ile/ve/||/<>/> FIKIH USÛLÜ



-AKARSU ile/ve/||/<> KOYAR

( ... İLE/VE/||/<> İki akarsuyun birleştiği yer. )


-AKARSU ile/ve/<> MENDERES[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Bir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği "s" harfine benzeyen kıvrım. )


-AKARSU ve/<> TALVEG[Alm.]

( ... VE/<> Bir akarsu yatağının en derin yerlerini birleştiren çizgiye verilen ad. )


-AKD/AKİD[Ar.] ile/ve/||/<> ÂKİD[Ar. çoğ. AKADE]

( Bağ, bağlama, düğümle(n)me, bağlanma. | Sözleşme, kararlaştırma. | Kurma, düzme. | Nikâh. | Düzyazıyı, koşuğa çevirme. İLE/VE/||/<> Sözleşmenin/nikâhın tarafları, sözleşen kişi/ler. | Çeviriyi yapan. )


-AKDENİZ ile/ve/||/<> KARADENİZ



-AKHILLEUS İLE KAPLUMBAĞA AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TRUVA SİNEĞİ AÇMAZI ile/ve/||/<>/> KOŞU YOLU AÇMAZI ile/ve/||/<>/> NUMARALI TOPLAR AÇMAZI ile/ve/||/<>/> OK AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TANRILAR AÇMAZI ile/ve/||/<>/> TRISTRAM SHANGDY AÇMAZI ile/ve/||/<>/> UZAY GEMİSİ AÇMAZI



-ÂKİF[Ar. çoğ. ÂKİFÂN, AKÛF] ile/ve/||/<> ÂRİF[Ar. < İRFAN | çoğ. UREFÂ]

( Sebât eden. | İbâdet eden. İLE/VE/||/<> Bilen, bilgili, irfan sahibi.[(Bildiğinin, yapacağının ve söyleyeceğinin) Zamanını ve zeminini] )


-AKIL HOCASI ile/ve/değil/<> ESİN KAYNAĞI



-AKIL ve EL ve/||/<>/> DÜŞÜNCE ve EYLEM



-AKIL YÜRÜTME ile/ve/||/<> NEDENDEN, NEDENE GEÇİŞ



-AKIL:
TAMAMLAYICI ve/||/<>/> BÜTÜNLEYİCİ



-AKIL:
BÜTÜNSEL ile/ve/değil/||/<>/< BÜTÜNLEYİCİ



-AKIL:
ÖLÇÜLEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/< ÖLÇEN/R



-AKIL:
TÜMEL(/LER) ve/<> TİKELLER ARASILIK



-AKIL:
USTA ve/<> MÜRŞİD

( Öncelikle, kendi [donanımlı/yetkin] aklın ve kendine! )


-AKIL:
YAŞTA ile/ve/değil/||/<>/< BAŞTA



-AKIL ve/||/<> AHLÂK ve/||/<> ADÂLET ve/||/<> ÂDÂB ve/||/<> AŞK



-ÂKIL <> AK(I)L <> MAKÛL



-AKIL ve/için/||/<>/< AKLIN SERÜVENİNİN İZLENMESİ



-AKIL ve/||/<>/< AMAÇ



-AKIL ile/ve/değil/||/<>/>/< BİLGİ

( "Monolog". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Diyalog. )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Akıl kavramsal olup akla; Bilgi simgesel olup sezgiye; Hikmet mistik olup iç görüye ve iç deneyime hitap eder. )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Aklın bilgiye ve hikmete kavuşması, neredeyse tüm uygarlıklarda ortak olarak Güneş, Işık, Nur simgeleri ile belirtilmektedir. )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Genç ve kuvvetli iken uyanmayan ve uyandığı zaman çaba göstermeyen, böylelikle tembelliğe ve karar yoksunluğuna düşen kişi, hiçbir zaman hikmet yolunu bulamaz. )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Gölgesinin, bir kişiyi izlemesi gibi, saf olan akılla konuşan ve davranan kişiyi de sevinç izler. )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Uyanmak için bir şoku beklemeyen, akıllıdır. [ki bu çok sert olabilir] )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Herşeyin akılla kavranamayacağını akıl edemeyen, akılsızdır. )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Hikmetin dili, simge ve sükûttur. )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( HİKMET: Cehaleti kaldıran herşey! )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( HİKMET: Kuramsal aklın erdemi. )


-AKIL ile/ve/||/<> BİLGİ ile/ve/||/<> HİKMET

( Wise is he who does not wait for a shock, which can be quite rude. )


-AKIL ile/ve/<> BİLİNÇ(ŞUUR)

( Akıl, bilincin, birincil aracıdır. )


-AKIL ile/ve/<> BİLİNÇ(ŞUUR)

( Yıkılmaya uygun/lâyık bir "akla" sahip ol! )


-AKIL ve/<> DİL ve/<> BEN

( Aklın dili sözcükler, gönlün dili muhabbettir. )


-AKIL ve/<> DİL ve/<> BEN

( Akıl, hiçbir zaman gövdede durmaz. Neyi, nereyi seviyorsa orada gezer durur. )


-AKIL ile/ve/<> DOĞA

( Doğa, kolayı değil en kolayı tercih eder. )


-AKIL ile/ve/<> DÜZEN/TERTİP

( AKIL: Bağ, Bağlamak. Uygun olanı, uygun olana bağlamak. )


-AKIL ile/ve/<> DÜZEN/TERTİP

( AKIL: Bilinen(ler)den hareket edip bilinmeyen(ler)i tespit etmek. )


-AKIL ile/ve/<> DÜZEN/TERTİP

( Akıl, eşik(te)dir/berzah(ta)dır. )


-AKIL ile/ve/<> DÜZEN/TERTİP

( Akıl yorulmazsa gövde zor yorulur. )


-AKIL ile/ve/<>/= EYLEM

( Kişi, eylem varolanıdır. )


-AKIL ile/ve/<>/= EYLEM

( AKIL: Eylemler(imiz)e düzen verme/katma. )


-AKIL ile/ve/||/<> FİKİR

( Varolanları[mevcudu] bilmek. İLE/VE/||/<> Varlığı[vucudu] bilmek. )


-AKIL ve/<> GAYRET



-AKIL ve/||/<> GÖRME ve/||/<> DUYMA ve/||/<> KONUŞMA

( CAMİ: CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL )


-AKIL ve/<> GÜVEN



-AKIL ile/ve/<> HAKİKAT

( Akıl çırpınıp âciz kalacak ki, hakikat, bu aczin sonunda meydana çıksın. )


-AKIL ve/<>/>/< HAYAL

( Akıl ile düzenlenir. VE/<>/>/< Hayal ile yapılır. )


-AKIL ve/<>/>/< HAYAL

( Olanlar. VE/<>/>/< [sen / kendi/n] Yarat!(tıkların). )


-AKIL ve/<>/>/< HAYAL

( Düzenler. VE/<>/>/< Yaratır. )


-AKIL ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR



-AKIL ile/ve/değil/<> İMAN SAHİBİ

( Tartışır. İLE/VE/DEĞİL/<> Tartışmaz. )


-AKIL ile/ve/<> KALP

( Su. İLE/VE/<> Toprak. )


-AKIL ile/ve/<> KALP

( Kalbi ayrı olanların, aklı bir olmaz. )


-AKIL ile/ve/<> KALP

( Water. VS./AND/<> Land/Soil. )


-AKIL ile/ve/<> KALP



-AKIL ile/ve/||/<> KANIT



-AKIL ve/değil/<> MERHAMET

( Tüm dünya, sana hizmet etse doymazsın. VE/DEĞİL/<> Kişi[sen], dünyaya rahmet ederse(n), tüm dünya doyar. )


-AKIL ve/<> MUHAYYİLE ve/<> İMAN

( Zihnin yetilerine doymadıkça, muhayyile alanına (pek) geçilemez. )


-AKIL ve/||/<>/>/< OLANAK

( Yaşam, akıl ettiğin ve olanakların kadardır. [geliştirip değiştirebilme gücü/olanakları sende olmak üzere] )


-AKIL ile/ve/<> ORTAK AKIL

( Aklınızı kullanma cesâretini gösteriniz! )


-AKIL ile/ve/<> SEZGİ

( Dışı kavrar. İLE/VE/<> İçi kavrar. )


-AKIL ile/ve/<> SEZGİ

( Varolana düzen verir. İLE/VE/<> ... )


-AKIL ile/ve/<> SEZGİ

( Açıklayıcı, düzenleyici. İLE/VE/<> Yaratıcı. )


-AKIL ve/<> TARİHSEL/LİK



-AKIL ile/ve/<> ZİHİN

( Bireşimsel/tevhîdî olan. İLE/VE/<> Ayrımsal olan. )


-AKIL ile/ve/<> ZİHİN

( Bütünleştirir. İLE/VE/<> Parçalar. )


-AKIL ile/ve/<> ZİHİN

( Tümel/rahman. İLE/VE/<> Tikel/rahim. )


-AKIL ve/||/<> ZORUNLULUĞUN GETİRDİĞİ



-AKILLA DÜŞÜNÜLENLER:
DUYULUR OLANLAR ve/<> DUYULUR OLMAYANLAR



-AKILSIZ "KİMLİK" ve/||/<> KEYFİYET



-AKILSIZ BAŞ ve/||/<>/> AYAK

( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )


-AKIM ile/ve/||/<> EKOL



-AKIM ile/ve/<> REOSTA[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Elektrik akımının yeğinliğini azaltıp çoğaltmaya yarayan aygıt. )


-AKIM ile/ve/değil/yerine/||/<> UYANIŞ



-AKINTI ile/ve/<>/değil DALGA/RÜZGÂR

( Suyun/denizin içinde. İLE/VE/<>/DEĞİL Suyun/denizin üstünde. )


-AKINTI ile/ve/değil/<> KANAMA



-AKIŞ ile/ve/değil/||/<> DÖNGÜ



-AKIŞ ile/ve/<> KENDİLİĞİNDENLİK



-AKIŞ ile/ve/değil/||/<>/> LAMİNER AKIŞ



-AKIŞIYLA YAŞAMAK ile/ve/||/<> AŞKIYLA YAŞAMAK



-AKIŞKANLAR DİNAMİĞİ ile/ve/<> AKIŞKANLAR MEKANİĞİ

( Mekâniğin, akışkanların ve gazların hareketleriyle ilgili dalı. İLE/VE/<> Akışkanların, durgun ya da hareket halindeki denge, basınç, hız, ivme, sıkışma ve genleşmelerini inceleyen bilim dalı. )


-AKIŞLI/LIK ile/ve/||/<> GEÇİCİ/LİK



-AKIŞTA (OLMAK) ile/ve/||/<> SÜREÇTE (OLMAK)



-AKİT'TE, DEĞİŞMEZLİK(İSTİMRAR):
SÜREKLİ ile/<> GEÇİCİ ile/<> GÖRÜNMEZ BİR BOZULMA NEDENİ İÇEREN



-AKİTLERDE:
SAHİH >< FASİT ile/ve/||/<> MÜNÂKİT >< GAYR-I MÜN'AKİT ile/ve/||/<> NAFİZ >< GAYR-I NAFİZ ile/ve/||/<> LÂZIM >< GAYR-I LÂZIM



-AKİTTE:
TASAVVUN SURETİYLE BEYİ ile/ve/||/<> TEVLİYET ile/ve/||/<> TERÂBUH ile/ve/||/<> TEHASSÜR ile/ve/||/<> ŞİRKET ile/ve/||/<> İKÂLE ile/ve/||/<> MÜBÂDELE ile/ve/||/<> SARF ile/ve/||/<> TEVEHHÜP ile/ve/||/<> SULH ile/ve/||/<> BORÇ ile/ve/||/<> TEATİ ile/ve/||/<> HIYAR ile/ve/||/<> SELEM ile/ve/||/<> MEŞRÛİYET KEYFİYETİ ile/ve/||/<> RIZÂ VE MUVAFAKAT >< FUZÛLÎ



-AKL-I KÜLL ile/ve/<> NEFS-İ KÜLL



-AKL-I SELÎM ile/ve/<> KALB-İ SELÎM ile/ve/<> ZEVK-İ SELÎM ile/ve/<> ZEVK-İ SELÎM



-AKLA YALIN ile/ve/||/<> AKLA YATKIN



-AKLEDİLEBİLİRLİK ile/ve/<> EBEDİLİK



-AKLI GELİŞTİRME ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE



-AKLÎ İLİM/LER ile/ve/<> MUHABBET İLİMLERİ

( Dönüştürmez. İLE/VE/<> Dönüştürür. )


-AKLÎ İLİM ile/ve/<> KEŞFÎ İLİM



-AKLÎ İLİMLER ile/ve/<> NAKLÎ İLİMLER

( )


-AKLÎ ZORUNLULUK ile/ve/<> OLGUSAL ZORUNLULUK



-AKLIN AHLÂKI ve/||/<> KALBİN AHLÂKI

( Mantık. VE/||/<> Edep. )


-AKLIN DİLİ ile/ve/<> GÖNLÜN DİLİ

( Düzyazı. İLE/VE/<> Şiir. )


-AKLIN İLKELERİ ve/+/<> 4.[DÖRDÜNCÜ] DURUM[: KESİNLİKLE (HİÇBİR BİÇİMDE/ZAMAN) BİLİNEMEZ/LİK/LER]



-AKLIN İLKELERİ ile/ve/||/<> TERSİNEMEZLİK(TERMODİNAMİK YASALARI)



-AKLIN SESİ ve/||/<> KALBİN SESİ ve/||/<> MİDENİN SESİ

( Herhangi bir işi yapmadan önce ve yaparken, üçünün sesi de olmalı ve olabildiğince orantılı, dengeli ve uyumlu olmalıdır. )


-AKLIN:
DÜZEN VERİCİLİĞİ ile/ve/||/<> İŞLEM GÖRÜCÜLÜĞÜ



-AKLIN ile/ve/||/<>/> AKIL VE AHLÂKIN ile/ve/||/<>/> YARGICIN ile/ve/||/<>/> ADÂLETİN ...:
BULUNMAMASI

( Ahlâkı ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Toplum bölünür. İLE/VE/||/<>/> Adâleti ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Devleti ortadan kaldırır. )


-AKLINI BEĞENDİĞİMİZ BİRİNİN ...
ve/||/<>
AKLINI KULLANMAYAN BİRİNİN ...

( Görüntüsünü nerak etmeyelim. VE/||/<> "Görüntüsünden" etkilenmeyelim. )


-AKLİYE ile/ve/||/<> ASABİYE



-AKMA/AKAN ile/<> DÖKÜLME/DÖKÜLEN ile/<> DÜŞME/DÜŞEN

( Sıvılar için kullanılır. İLE/<> Parçalar için kullanılır. İLE/<> Bütünler için kullanılır. )


-AKORDEON[Fr. < ACCORDEON] ile/ve/||/<> BANDENEON

( Dikey. İLE/VE Kare/küp şeklinde. )


-AKORDEON[Fr. < ACCORDEON] ile/ve/||/<> BANDENEON

( Omuza asılır. İLE/VE Elde tutulur. )


-AKORDEON[Fr. < ACCORDEON] ile/ve/||/<> BANDENEON

( Üstündeki düğmelere ya da tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı. | Kumaşlarda makine ile yapılmış kırma. İLE/VE/||/<> ... )


-AKREBİN:
KISKACI ve/||/<> KUYRUĞU

( [Zehirsiz] Kalın ise. VE/||/<> İnce ise.
[Zehirli] İnce ise. VE/||/<> Kalın ise. )


-AKŞAM ESİNTİSİ/YELİ ile/ve/||/<> AKŞAM SERİNLİĞİ



-AKSATMAK ile/ve/||/<> İHMAL ETMEK



-AKSON[Yun.] ile/ve/<> DENDRİT[Yun. < DENDRON: Ağaç] ile/ve/<> SİNAPS

( Her bir nöronda 10.000'e kadar dendrit olabilir fakat sadece bir akson vardır. VE/<> Akson ve dendritler arasındaki sinirsel iletilerin gerçekleştiği yerlerdir. )


-AKSON[Yun.] ile/ve/<> DENDRİT[Yun. < DENDRON: Ağaç] ile/ve/<> SİNAPS

( İnsan beyninde yaklaşık 5.000.000 km. akson, 1 katrilyon sinaps vardır. )


-AKSON[Yun.] ile/ve/<> DENDRİT[Yun. < DENDRON: Ağaç] ile/ve/<> SİNAPS

( Akson, küçük bir nöron hücresinden binlerce kat daha uzun olabilir. [Bazı kişilerde aksonların uzunluğu 1.5 metreyi bulabilmektedir.] [Zürafalarda bulunan en uzun akson 4.5 metre uzunluğundadır.] )


-AKSON[Yun.] ile/ve/<> DENDRİT[Yun. < DENDRON: Ağaç] ile/ve/<> SİNAPS

( Sinir gözelerinin uyarımını ileten plazma uzantısı. İLE/VE/<> Sinir gözesinin öteki sinir gözesinden alınan elektrokimyasal uyartının gövdeyeiletilmesini sağlayan, dal benzeri yapılar. İLE/VE/<> Sinir gözelerinin öteki sinir gözelerine, kas ya da salgı bezleri gibi sinir gözesi olmayan gözelere iletim olanağı tanıyan özelleşmiş bağlantı noktaları. )


-AKTARMA ile/ve/değil/<> YANSITMA



-AKTARMAK ile/ve/<>/değil PAYLAŞMAK



-AKTÖR/LER ile/ve/değil/yerine/<>/>< FAKTÖR/LER

( [değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada] Kişi/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Konu/kavram/olay/olgular. )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( [Eylemin/davranışın/alışkanlığın ...] Eylemselliği. İLE/VE/=/||/<> Kuramsallığı. )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( Toplumda, ateş, ahlâkî ve kültürel yapılanmayı, kişilerdeyse, bütüncül bilinci simgeler. )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( Ahlâk, ayırıcı aklın üzerindedir. )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( Ahlâk alanı, yeğleme alanıdır. )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( Ahlâk, düşünmeden ve kolaylıkla yapılandır/yaptıklarımızdır. [olumlu/olumsuz] )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( Kendi doğası ve evrensel ilkelerle uyum içinde olmak. )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( Dış[zahir] ve iç[bâtın] tüm ilimler, ahlâkın arkasındadır. )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( Ahlâk tamam olmayınca, ne ilmin değeri olur, ne de servetin. )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( Etik, ahlâkın metafiziği; ahlâk, etiğin fiziğidir. )


-AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( Yaşamsal. İLE/VE/=/||/<> Felsefesi. )


-AKÜ:
JEL ile/ve/||/<> KURU



-AKYUVAR/LÖKOSİT ile/ve/||/<> ALYUVAR/ERİTROSİT

( Kan, lenf vb. gövde sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak göze. İLE/VE/||/<> Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük göze. )


-AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS

( )


-AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS

( [gereksinimin] Varsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yoksa. )


-ALÂ[Ar.] ile/ve/=/||/<> BÂLÂ[Ar.]

( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. | Üst, üzere. İLE/VE/=/||/<> Yüksek, yukarı, üst, yüce. | Boy, uzunluk. )


-ALÂMETTE:
MAHZ ile/ve/||/<> İLLET ANLAMINDA ile/ve/||/<> ŞART MAKAMINDA ile/ve/||/<> MECÂZEN



-ALAN ile/ve/||/<>/> MEKÂN



-ALAN ve/<> YÖNTEM



-ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN

( Sanatınızda en çok takdir ettiğim şey, evrensellik. Tek bir söz bile kullanmıyorsunuz fakat tüm dünya sizi anlıyor. VE/||/<> Doğru. Sizin ününüz daha da yüce! Tüm dünya size hayranlık duyuyor fakat kimse, dediğiniz hiçbir şeyi anlamıyor. )


-ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN

( What I admire most about your art is that it is universal. You don't say any word and the whole world understands you. AND/||/<> But your glory is greater. The world admires you while no one understands you. )


-ALBERT EINSTEIN ve/||/<> KARL SCHWARZSCHILD



-ALBERT MICHELSON ile/ve/||/<> EDWARD MORLEY

( Michelson–Morley deneyi, fizik tarihinin en önemli ve ünlü deneylerinden biridir. 1887'de, Case Western Reserve Universitesi'nde yapılan deney, genel olarak eter kuramına karşı en büyük kanıt olarak düşünülür. )


-ALBÜM ile/değil/yerine/||/<>/> UZATMALI ÇALMA(EP[EXTENDED PLAY])

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> 4 - 6 arası şarkıdan oluşur. Farkı, albümden daha az şarkıdan oluşmasıdır. Süresi genel olarak 30 dakikayı geçmemektedir. )


-ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>

( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )


-ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ve/||/<> BİLGE/LİK

( Kimseden daha iyi olmadığımızı anlayacak kadar. VE/||/<> Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. )


-ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK(TEVÂZÛ GÖSTERMEK) ile/ve/<>/değil/yerine/hem de SUSMAK



-ALÇI ile/ve/||/<> KARTONPİYER[Fr. < CARTON-PIERRE]

( ... İLE/VE/||/<> Çoğunlukla duvar ve tavan ara kesitleriyle tavan göbeklerinde süsleme amacıyla kullanılan sertleştirilmiş alçı. )


-ALDANAN ya da ALDATAN ile/ve/||/<> HEM ALDANAN, HEM ALDATAN

( Hayvan. İLE/VE/||/<> İnsan. )


-ALDANMA ve/<> KAYIP



-ALDAT(IL)MAK ile/ve/değil/||/<>/< YANIL(T/IL)MAK



-ALDATMA:
BİR KERE ve/||/<> İKİ KERE

( Aydınların aydınlat("a")madığı bir toplumu, şarlatanlar aldatır. )


-ALDATMA:
BİR KERE ve/||/<> İKİ KERE

( Yazıklar olsun ona. VE/||/<> Yazıklar olsun bana. )


-ALDI BENİ ile/ve/||/<>/> YAKTI BENİ

( İki kaşın arası. İLE/VE/||/<>/> Gözlerinin karası. )


-ALDIRMAMAK ile/ve/<> AFFETMEK



-ALDIRMAZ ile/ve/<> KALDIRMAZ

( Köleleştirince. İLE/VE/<> "Köle!" deyince. )


-ÂLEM'İN:
ÖZET/İ ile/ve/<> NUR/U

( [kişinin] Gövdesiyle. İLE/VE/<> Ruhuyla. )


-ÂLEM ile/ve/<> ÂDEM

( Her ne ki var âlemde, Örneği var Âdem'de! Her ne ki var Âdem'de, Örneği var âlem'de! )


-ÂLEM ile/ve/<> ÂDEM

( Bir ağaçtır, bu âlem
Meyvesi olmuş, âdem
Maksûd olan, meyvedir
Sanma ki ağaç ola. )


-ÂLEM ile/ve/<> ÂDEM

( Mâdem ki ademliktir âhiri bu âlemin
Âlemde her kelâmın işitme sen âdemin
[Madem ki evrenin sonu yokluktur
Kişilerin sözlerini çok fazla duyma!] )


-ÂLEM ile/ve/<> BİLİNEN

( ÂLEM: Kendiyle başkasının bilindiği şey. )


-ÂLEM ile/ve/<> DİSİPLİN ile/ve/<> İLKE



-ALENÎ[Ar.] ile/ve/||/<> ÂŞİKÂR[Ar.]

( Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. İLE/VE/||/<> Açık, apaçık, belirli, ortada, meydanda. )


-ALENÎ ile/||/<> ÂŞİKÂR ile/||/<> ÂYÂN ile/||/<> BÂRİZ ile/||/<> BEDÎHÎ ile/||/<> DEFİSİTER ile/||/<> MÜSTEHCEN ile/||/<> MUBÎN ile/||/<> MÜNHAL ile/||/<> SARÎH ile/||/<> VÂZIH

( Açık. )


-ALESTA[İt. < ALLESTA]:
HAZIR OL! ve/||/<> HAZIRIM!



-ALEV ALEV ile/ve/||/<> CAYIR CAYIR



-ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE

( Einstein'in denklemlerini, kozmolojik sabit olmadan çizen ve evrenin genişlediğini, kuramsal olarak kanıtlayan ilk kişidir. VE/||/<> Einstein'ın genel görelilik kuramından yararlanarak evrenin genişlediğini söyledi. )


-ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE

( 16 Haziran 1888 - 16 Eylül 1925 VE/||/<> 17 Temmuz 1894 - 20 Haziran 1966 )


-ALGI:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ



-ALGI ile/ve/<> ANLAYIŞ



-ALGI ile/ve/||/<>/> KAVRAM

( Duyusal. İLE/VE/||/<>/> Düşünsel. )


-ALGI ile/ve/<> KAVRAYIŞ

( Sizin olan, algılama gücünüzdür, algıladığınız değil. )


-ALGI ile/ve/<> KAVRAYIŞ

( İçinize sabır ve dikkatle bakın, algılananın algılayan olamayacağını anımsayın. )


-ALGI ile/ve/<> KAVRAYIŞ

( Algılayan bulunmadan algılama, bilen olmadan biliş, seven olmadan sevgi, eylem olmadan eylem ile ilgilenme. )


-ALGI ile/ve/<> KAVRAYIŞ

( Yours is the power of perception, not what you perceive.
Look within diligently, remember to remember that the perceived cannot be the perceiver. )


-ALGI ile/ve/||/<>/> OLAY ile/ve/||/<>/> OLGU

( Duyum. İLE/VE/||/<>/> Olumsal/keyfî. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. Kavram. )


-ALGI ile/ve/||/<>/> OLAY ile/ve/||/<>/> OLGU

( Gövdenin işlevleri. İLE/VE/||/<>/> Zihnin işleri. İLE/VE/||/<>/> Aklın edimleri. )


-ALGI ile/ve/||/<>/> OLAY ile/ve/||/<>/> OLGU

( Olaylar değil olayları algılayış biçimimiz önemlidir[önceliklidir]. )


-ALGI ile/ve/değil/<> OLGU

( İlkeli/yasalı değildir. Keyfîdir. İLE/VE/DEĞİL/<> İlkelidir/yasalıdır. )


-ALGI ile/ve/değil/<> OLGU

( Betimleme'den Kavram'a geçiş gibi, Algı ile Olgu arasındaki fark da ilkeli/yasalı olup olmamasıdır. )


-ALGIDA ...:
SEÇİCİLİK ile/ve/değil/||/<>/< SÜZÜCÜLÜK



-ALGILANAN ile/ve/||/<> ALGILAYAN

( Edilgin. İLE/VE/||/<> Etkin. )


-ALGILAYIŞ ile/ve/<> DENEYİM



-ALGISIZ KAVRAMLAR ile/ve/<> KAVRAMSIZ ALGILAR

( Boş. İLE/VE/<> Kör. )


-ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL

( Ertuğrul Fırkateyni'nin kaptanı. VE/||/<>/> Torunu.[Milli Eğitim Bakanı, Köy Enstitüleri'ni kuran, çok sayıda önemli kitabın çevirisini yaptıran ve Türk ansiklopedisini oluşturtan kişi] )


-ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL

( )


-ALIK ile/||/<> BALIK



-ÂLİM/ÂRİF ile/ve/değil/yerine/<> İMAN EDEN



-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Bilgi(sonuç). İLE/VE/||/<>/> Bilme(süreç). )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Cins. İLE/VE/||/<>/> Fasıl. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Sindiren. İLE/VE/||/<>/> Geviş getiren. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Koşul. | Durum, hal, vaziyet. | Yemin. İLE/VE/||/<>/> Yarı, yarım. | Bölüm, kısım, parça. | Mısra. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Tekil.(Taksim edilir.) İLE/VE/||/<>/> Çoğul.(Tasnif edilir.) )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilip, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme uğraşıdır. İLE/VE/||/<>/> İrfan; ilmin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilme durumudur. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlim: - Kendini bilmek ve - Gayrıyı bilmek İrfan: - İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlim: - İlm-i Hudurî ve - İlm-i Husulî )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlim: - Tasavvur(Kavram) ve - Tasdik(Yargı) İlim: - Bilmek ve - Bilgi )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Âlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilen, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme seviyesine ulaşmış kişi. İLE Ârif; aliminin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilen kişidir. )


-ÂLİM ile/ve/||/<>/> ÂRİF

( Birikime hizmet eden. İLE/VE/||/<>/> Yaşayışa hizmet eden. )


-ÂLİM <> İL(İ)M <> MALÛM



-ALIŞIK/ALIŞKIN ile/ve/<>/değil/yerine BİLİNDİK/TANIDIK/ÂŞİNÂ[Fars.]



-ALIŞILABİLİRLİK ile/ve/||/<> KALDIRILABİLİRLİK



-ALIŞKANLIK ile/ve/<> ŞAŞKINLIK



-ALIŞMA ile/ve/||/<> KAPILMA



-ALIŞMA ile/değil/yerine/||/<>/ne yazık ki KATLANMA



-ALIŞMA ile/ve/değil/||/<>/< UYUMLANMA



-ALIŞMIŞ, KUDURMUŞTAN BETERDİR ile/ve/||/<> ALIŞMAMIŞ GÖTTE DON DURMAZ



-ALKIŞ ile/ve/||/<> TEZAHÜRAT

( ... İLE/VE/||/<> Bağırıp çığırarak, alkışlayıp tempo tutarak yapılan gösteri. | Hastalıklarda belirtiler. )


-ALLAAAH! ile/ve/<> EYVAAAH! ile/ve/<> AAAH!

( Avamın zikri. İLE/VE/<> Salihlerin zikri. İLE/VE/<> Hakk âşıklarının zikri. )


-ALLAH, DERDİMİZİ ARTIRSIN ile/ve/<> ..., ALLAH DERDİMİZİ ARTIRSIN



-ALLAH'A SECDE (ETMEK) ile/ve/<> ÂDEM'E SECDE (ETMEK)

( Namazı/nı edâ etmek. İLE/VE/<> İnsanla buluşmak/birleşmek/anlaşmak. )


-ALLAH'A:
TÂLİB (OLMAK / OLAN/LAR) ile/ve/<> TÂLİBLERE TÂLİB (OLMAK / OLAN/LAR)



-ALLAH'I BİLMEK ve/<> HADDİNİ BİLMEK



-ALLAH'IN SIFATLARI:
SELBÎ/TENZİHÎ ile/ve/||/<>/> SUBÛTÎ

( - Vucud
- Kıdem
- Bekâ
- Vahdâniyet
- Muhâlefetün lil-Havadis
- Kıyam bi-nefsihî

İLE/VE/||/<>/>

- Hayat
- İlim
- Semi
- Basar
- İrâde
- Kudret
- Kelâm
- Tekvin )


-ALLAH'IN:
EMRİ ile/ve/||/<> MURADI



-ALLAH'TAN FÂNÎ OLMAK ile/ve/||/<>/> ALLAH İLE BÂKÎ OLMAK



-ALLAH ile/ve/<> AŞK

( "Açıkladıkça" gizlenen. İLE/VE/<> Gizledikçe açığa çıkan. )


-ALLAH ile/ve/<> DİN

( [Aklın] Sınırı. İLE/VE/<> Terbiyesi. )


-ALLAH ile/ve/||/<>/>/< HAKİKAT ile/ve/||/<>/>/< MÂRİFET

( Perde, örtük. İLE/VE/||/<>/>/< Perde, örtük. İLE/VE/||/<>/>/< Açık, görülür, paylaşılır ve öncelikli. )


-ALLAH ile/ve/<> RAHMAN ile/ve/<> RAHİM

( Kimlik adı. İLE/VE/<> Varlık adı. İLE/VE/<> Eylem adı. )


-ALLAIS AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> ST. PETERSBURG AÇMAZI



-ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AŞMAK



-ALMAK ile/ve/<> ÖĞRENMEK



-ALMANYA, ... ve/||/<> İSPANYA, ...

( ... Hollanda'lıları denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. VE/||/<> ... Portekiz'lileri denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. )


-ALO ile/ve/||/<> HELLO[İng.] ile/ve/||/<> MOSHI MOSHI[Jap.]



-ALONZO CHURCH ve/||/<> ALLEN TURING



-ALT GEZEGENLER ile/ve/||/<> ÜST GEZEGENLER

( Merkür ve Venüs. İLE/VE/||/<> Mars, Jüpiter, Satürn. )


-ALTERNATİF ile/ve/||/<> TEKABÜLİYET



-ALTIGEN ile/ve/<> DAİRE



-ALTIN ORAN ile/ve/||/<> [LUDOLPH]Pİ SAYISI

( 1.6180339887 ile/ve/||/<> 3.14...~ )


-ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( 1.6180339887 [φ = (1 + √5) / 2 = 1.6180339887498...] ve/<> 0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987 ... [son iki sayının toplamı alınarak devam edilir] )


-ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( Dizideki ardışık iki sayının oranı, sayılar büyüdükçe Altın Oran'a yaklaşır. )


-ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( MİMARLIK ÜZERİNE ON KİTAP - VITRUVIUS[Marcus Vitruvius Pollio, M.Ö. 80 ile 15] )


-ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( Altin_Oran.mp4 [1] | Altin_Oran2.mp4 [2] )


-ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( )


-ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( Wikipedia'da... http://tr.wikipedia.org/wiki/Altin_oran )


-ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( Okuduğunuz Herşeye İnanmayın: Salyangoz Kabukları ve Fibonacci Sayıları

Kişiler, mucizelere inanmak ister. Yaşamın tamamının mucizelerle dolu olmasını isterler. Her şeyin birbirine kusursuz bir biçimde oturmasını, olaylar, olgular ve sistemlerde hiçbir pürüz olmamasını isterler. Bu, insan türünün beyin yapısı ve çalışma ilkeleri düşünüldüğünde anlaşılırdır. Fakat yine de tanıdığımız en karmaşık yapı olan beynimizin, bu kadar basit hatalara düşebildiği gerçeğini göz önünde bulundurarak, etrafımızı incelerken çok daha dikkatli ve gerçekçi olmamız gerekmektedir. Burada, yardımımıza bilimsel yöntem ve analiz metotları koşmaktadır. Çünkü kişiler, kendilerini kandırmaya açıktır. Duygularına hemencecik yenik düşerler, bu bakımdan zaafları vardır. Söylediğimiz gibi, her şeyin büyüleyici, her şeyin sıradışı, her şeyin olağanüstü, her şeyin masalsı olmasını isteriz. Ancak doğa kusurludur. Bu kusurları görmemezlikten gelerek bilim üretemeyiz. Çünkü kusurlara bakarak, hataları anlayarak, eksiklikleri fark ederek sistemlerin nasıl çalıştığını, nasıl çalışmaları gerektiğini, neden kusursuz olamayacaklarını anlarız. Hatta bu sayede onları geliştiririz, doğadakilerden daha başarılı sistemler üretebiliriz.

HP, Apple, Netscape Communications gibi birçok büyük teknoloji firmasında yazılım mühendisi olarak görev almış olan, aynı zamanda astronomi, biyoloji, matematik gibi alanlarda araştırmalar yürüten, teknoloji ve bilim yazarlığı yapan, bilimin yayılması için konuşmalara katılan Akkana Peck, deniz kabuklarının matematiği ile ilgili bir araştırma yazısı üzerinde çalışırken ilginç bir gerçekle karşılaşmış. Hikayeyi bilirsiniz: doğada kusursuz bir matematik olduğu, ayçiçeklerinden salyangoz kabuklarına, kol uzunluğumuzdan çeşitli kentlerin bulunduğu coğrafi lokasyonlara kadar her şeyin "özel bir matematik" dahilinde olduğu iddia edilir. Hatta kimi zaman üniversitelerin animasyon birimleri ve grafikerleri bile bunu öyle bir göstermektelerdir ki, sanki doğada hakikaten tüm canlıların uyduğu bir matematiksel/geometrik düzen varmış gibi bir algı yaratılır. Kolumuzun toplam uzunluğunun dirseğimizden parmak ucuna kadar olan uzunluğa oranının "altın oran"a uymak zorunda olduğunu sanarız. Deniz kabuklarının ve deniz minarelerinin gerçekten de Fibonacci sayılarına mükemmel biçimde uyduğunu sanar, ayçiçeği tohumlarının kusursuz bir matematiği takip ettiğine inanırız. Bunların hepsi koca bir hatadır. Akkana Peck bu gerçekle yüzleşmesini şöyle anlatıyor:

"Bir arkadaşımın üniversitedeki matematik dersine Fibonacci sayılarıyla ilgili bilgi vermek üzere davet edilmiştim. Daha lisedeyken Fibonacci sayıları üzerine araştırmalar yapmaya başlamıştım ve onların büyüyen bir şehrin güç istasyonlarını planlamada nasıl kullanıldığını incelemiştim. Tüm bunları o derste anlatacaktım, dolayısıyla araştırmalarımda bulduğum tüm görselleri bulmaya ihtiyacım vardı. Bilirsiniz, çam kozalaklarındaki, çiçeklerin yapraklarındaki, ağaçlardaki dallanmalardaki matematiksel oranları, Altın Oran'ı, Fibonacci/Altın Spiralini, vb. doğadaki matematiği gösteren görsellere ihtiyacım vardı. Örneğin bir Nautilus kabuğunun nasıl harika bir biçimde Fibonacci sayılarına uyduğunu göstermeyi istiyordum.

Çam kozalaklarını topladım, bazı fotoğraflar çektim, slaytlar hazırladım ve iş, altın orana uyan spiralleri göstermeye geldi. Ufak bir GIMP metni hazırlayarak bilgisayarımın otomatik olarak Fibonacci spiralini oluşturmasını sağladım. Sonrasında, bir odacıklı Nautilus fotoğrafı aramaya başladım. Amacım, bu spirale ne kadar kusursuz biçimde uyduğunu göstermekti. Sonunda Wikipedia'dan harika bir örnek buldum. GIMP içerisine yapıştırdım ve üzerine altın spirali çizdim. Sonrasında ise birbirine uydurmak üzere boyutlarla oynamaya başladım. İmkansızdı. Hiçbir biçimde spiral, kabuğun şekline uymuyordu!

Ne kadar çabalarsam çabalayayım, hiçbir biçimde kabuk ile spirali uyduramadım. Ben de Google Images'ı kullanarak daha fazla kabuk fotoğrafı bulmaya çalıştım. Bulduğum hiçbir kabuk spirale uymuyordu! Hatta Fibonacci sarmalına yaklaşamıyordum bile!"

Akkana Peck, bu konuda yalnız değildir. Başlangıçta sözünü ettiğimiz düşünceler, halk arasına o kadar yerleşmiştir ki, bizim matematiğimizden doğan bazı oranların doğada halikulade bir biçimde olması gerektiğini sanarız. Evet, bu oranlar kabaca doğadaki organizmaların yapılarında rastlanabilir. Aslında bunda şaşılacak bir şey yoktur. Örneğin Fibonacci sayıları dediğiniz sayılar, kademeli olarak bir önceki toplama eklenerek artan sayılardır. Bir deniz minaresi kabuğu da, bir önceki zaman diliminde üretilen kabuk miktarının üzerine konarak arttığı için, elbette, ister istemez Fibonacci sayıları dediğimiz sayıya uyacaktır. Bir ayçiçeğinin tohumları, merkezden başlayıp etrafa yayılır. Altın spiral de, belirli bir merkezden başlayıp etrafa yayılan çizgilerden elde edilir. Dolayısıyla ikisinin birbirine uyması kaçınılmazdır. Bizler bu oranları tanımlarız. Bu oranlar, gökten inmezler. Eğer doğada, bu oranları tanımladığımız temele uyan bazı sistemler varsa, o sistemlerin sonucunda yine bu oranları görmemiz son derece anlaşılırdır. Hatta bu, kaçınılmaz bir sonuçtur.

Daha açık bir örneği şöyle verebiliriz: tüm sayı sistemleri etrafımızda kendini tekrar eden objeleri kategorize ederek gelişmiştir. 1, 2, 3 gibi sayılar, aslında kategorizasyon amacı taşır. Tek olan bir olguya "1" deriz. Kendini tekrar ediyorsa, bu sayıyı arttırırız. Sayılar böyle oluşmuştur. Tüm matematik, bunun üzerine inşa edilmiştir. Dolayısıyla matematiği, doğadaki sistemleri tanımlamak için, doğadaki sistemlere bakarak geliştirdik. Örneğin matematikteki "türev" denen işlem, "değişim miktarını" verir. Dolayısıyla etrafımızda düzenli olarak değişen şeylere bakıp, türev hesabına uymalarına şaşıramayız. Ancak nedense bu matematiksel unsurların adı "altın oran" ya da "Fibonacci sayıları" gibi daha havalı isimler olunca, sanki özel bir anlamları varmış zannedilir. Halbuki tıpkı türev, integral, vb. matematiksel hesaplamalar gibi, bu oranlar da doğaya bakarak inşa ettiğimiz sistemlerin ürünüdür. Doğadaki sistemlerde bu matematiksel izleri görmemizde şaşılacak bir taraf yoktur.

Ancak sorun bu da değildir. Sorun, doğada bu oranlara uyduğu iddia edilen birçok sistemin, daha fazla sayıda veriyle gözden geçirildiğinde, bu oranlara hiç de uymadığını görmemizdir. Örneğin spesifik bir kişinin omuz-kol uzunluğunu, dirsek-kol uzunluğuna böldüğünüzde 1.618'e çok yakın bir sayı elde edebilirsiniz belki, ki bu "altın oran" olarak bilinir. Ancak 100 kişinin kolunu ölçtüğünüzde, bu orandan ciddi anlamda sapma olduğunu görürsünüz. Belki ortalamaları gene altın orana yakın olacaktır; ki bu son derece anlaşılırdır, çünkü bu oranların doğa yasalarının tanımından kaynaklandığı düşünülmektedir. Örneğin kütleçekiminin bir cismin yerden yüksekliğine etkisinin, ağırlıkla sınırlandırılmış olmasından ötürü birçok uzunluğun altın orana uymak zorunda olduğu düşünülmektedir ve bu konuda araştırmalar sürmektedir. Altın oran, sonradan keşfedilen bir özellik değildir. Doğada var olan oranlardan çıkarılan bir özelliktir. Eğer ki etrafımızda altın orana uyan obje sayısı gerçekten çok fazlaysa, beynimizin de bu oranı daha hoş görecek biçimde evrimleşmesi kaçınılmaz bir sonuçtur.

Science News'te yayınlanan bir makalede deniz kabuklarının spiralleri ele alınmıştır. 1999 yılında emekli matematikçi Clement Falbo San Francisco'da bulunan Kaliforniya Bilim Akademisi'nde bir dizi Nautilus kabuğunun ölçümünü yaptı. Bulguları ilginçti: evet, kabuklar altın spiral gibi logaritmik bir seriyi takip ediyordu. Ancak kabukların oranı 1.24 ila 1.43 arasında değişiyordu. Ortalama oranları ise 1.33'e 1'di! Bu, 1.618 civarında olması beklenen altın orana yakın bile değildi!

Sonradan, 2002 yılında aynı sorunu John Sharp da fark etti. Ancak matematikçilerin bu bulgularına rağmen halk arasında halen bu oranların canlıların yapısını %100 yönettiği ve bu canlıların gövdelerinin bu oranlara %100 uyduğu gibi saplantılı bir sanrı bulunmaktadır. Sharp şöyle söylüyor:

"Bu yanlış iddiayla ilgili en ilgi çekici olan şey, ne kadar yaygın olduğudur. Hatta bu konuları daha iyi bilmeleri gereken matematikçiler bile bu hataya düşmektelerdir. İşte bu, neden geometrinin daha geniş olarak ve sıradan olmayan bir biçimde öğretilmesi gerektiğini göstermektedir. Sadece geometri de değil, şekiller ve oranların görsel estetiği de düzgün öğretilmelidir."

Burada son olarak şu sorun doğmaktadır: bir sayı, bir diğerine ne kadar yakın olursa, tamamen uyduğu söylenilebilir? Yukarıdaki sayılar arasındaki fark matematiksel olarak barizdir. Dolayısıyla 1.33 sayısını gidip de "1.618'e çok yakın, dolayısıyla bu canlılar altın orana uyuyor." dememiz olanaklı değildir. Daha önce de söylediğimiz gibi, spirallerin büyüme tipinden ötürü buna benzer bir orana uyması kaçınılmazdır. Eğer doğadaki bir sistemin, belirli bir orana uyduğunu iddia edeceksek, ondalık basamağından sonraki en az 2-3 adet değerin o orana birebir uymasını bekleriz. Örneğin pi sayısını kullanırken 3.14 olarak almak yeterlidir. Daha fazlası hesaba dikkate değer bir katkı sağlamaz (ancak dahasını eklerseniz hesabınızın isabetliliği artar). Daha azı ise kabul edilmez, çünkü çok yüksek hata payı demektir. Benzer biçimde, Dünya'nın yerçekim ivmesini 9.81 almak kabul edilebilirdir; ancak 10'a yuvarlamak ilkokul düzeyinde bir hesap yapılmıyorsa kabul edilemez. Benzer biçimde, bir sistemin altın orana uyduğu iddia ediliyorsa, o sistemden aldığınız oran en azından 1.62 civarında olmaldır ki genelde doğrudan 1.618'e uyması beklenir. Ancak 1.3 gibi bir sayının 1.618'e yakın olduğunu, dolayısıyla sistemin "altın orana kusursuz biçimde uyduğunu" söylemek akıl, bilim ve gerçek dışıdır. )


-ALTIN ORAN ve/<> FIBONACCI SAYILARI/DİZİSİ

( ... VE/<> Fn = Fn-1 + Fn-2 )


-ALTIN ORAN ve/||/<>/> TEKRARLAYAN ALTIN ORAN



-ALTIN:
SAF ile/ve/değil/<> SOM

( Sade(ce) altın. İLE/VE/DEĞİL/<> Altınla dolu. )


-ALTIN(PARA) ile/ve/değil/yerine/||/<> SÖZ/KELÂM

( Doğada. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Kişide. )


-ALTIN ile/ve/||/<> SEZYUM



-ALTIN ile/ve/||/<>/> ZERRİN[Fars.]

( ... İLE/VE/||/<>/> Altından yapılmış olan. | Altın gibi sarı olan. | Parlak. | Fulya. )


-ALTIPLANO:
BATI CORDILLERA ile/ve/<> DOĞU CORDILLERA

( Bolivya'nın Güneybatı'sındaki dağlık bölgede yer alan Altiplano, ülkenin Güneybatı'sı boyunca uzanarak, And Dağları'nı iki kola ayırmaktadır.[Rüzgâra açık, soğuk ve yüksek bir bölge olmasına karşın, ülke nüfusunun 3/4'ü bu bölgede yaşamaktadır.][Başkenti La Paz ve Oruro gibi ülkenin tüm büyük kentleri, bu bölgede kurulmuş.][Bolivya'ya, "Republica del Altiplano(Yüksek Plato Cumhuriyeti)" da denilmektedir.] )


-ALTIPLANO ve/<> VALLES ve/<> ORIENTE

( Bolivya'nın, üç yerleşim bölgesi.[Dünyanın en yüksek yerleşim alanı.][3600 - 3800 m.] )


-ALTYAPI ile/ve/||/<> SÜREÇ



-ALZHEIMER ile/ve/||/<> BINSWANGER BELİRGESİ/SENDROMU



-ALZHEIMER ile/ve/||/<> PARKINSON

( 4 gen[1, 1, 14, 19, 21] + 7 gen. )


-ALZHEIMER ile/ve/||/<> PARKINSON

( ... İLE/VE/||/<> Beyinde dopamin üreten bölgedeki göze kaybı nedeniyle bu nesnenin az salınımı sonucu oluşur. )


-ÂMÂ-İ MUTLAK ile/<> ÂMÂ-İ İZÂFÎ

( HİCÂB-I CELÂL: Mutlak körlük. )


-AMAÇ:
BİRLİK ve/<> BÜTÜNLÜK



-AMAÇ ile/ve/||/<> AMAÇLILIK



-AMAÇ ve/||/<>/> BİLİM

( Anlam doğar. VE/||/<>~> Açıklama sunar. )


-AMAÇ ve/||/<>/> DEĞER



-AMAÇ ile/ve/değil/<> GEREKSİNİM



-AMAÇ ile/ve/||/<> İŞLEV



-AMAÇ ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA/KEMÂL



-AMAÇ ile/ve/değil/||/<>/< YEĞLENİLİRLİK/TERCİH EDİLİRLİK



-AMAÇ ile/ve/değil/||/<>/> YÖNELİM



-AMAÇLAMAK ile/ve/değil/||/<>/< YELTENMEK



-AMAZON IRMAĞI ve/||/<> ORNACO IRMAĞI



-AMAZON ile/ve/<> GOOGLE ile/ve/<> FACEBOOK ile/ve/<> MICROSOFT ile/ve/<> APPLE ile/ve/<> ORACLE

( )


-AMBER AĞACI ile/ve/||/<>/> AMBER ÇİÇEĞİ

( Baklagillerden, akasya cinsi, kışın yaprağını döken boylu bir çalı ya da birkaç metre boylanabilen dikenli küçük bir ağaç. İLE/VE/||/<>/> Amber ağacının toparlak, fındık büyüklüğünde, altın sarısı renginde güzel kokulu çiçeği. )


-AMBOLİ[Fr.] ile/ve/||/<> EMBOLİZM[Fr.]

( Yabancı bir nesne kütlesinin damarları tıkayarak kan akımını engellemesi. İLE/VE/||/<> Bir damarın kan pıhtısıyla tıkanması. )


-AMEL-İ SÂLİH ile/ve/||/<> TAKVÂ



-AMEL:
ADÂLET ve/değil/||/<>/> İSTİKÂMET



-AMEL ve/<> İMAN



-AMELİYAT:
GÖVDEDE ile/ve/<> ZİHİNDE

( Uyutmak gerek. İLE/VE/<> Uyandırmak gerek. )


-AMFİ:
YUNAN ile/ve/||/<>/> ROMA



-AMİGDALA ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> PREFRONTAL KORTEKS



-AMİGDALA YOLU ile/ve/||/<> NEOKORTEKS YOLU

( Kısa ve hızlı. İLE/VE/||/<> Uzun ve yavaş. )


-AMİLAZ[Fr. < AMYLASE] ile/||/<> AMİLOZ[Fr.] ile/||/<> ENZİM[Fr. < ENZYME]

( Bir kimyasal tepkimeyi gerçekleştiren ve onu hızlandıran, çoğunlukla protein yapısında olan organik nesne. İLE/||/<> Nişastasının %20'sini oluşturan, boyanabilir nesne. | Dokuların özel bir nesneyle dolmasından ileri gelen sayrılık. İLE/||/<> Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim. )


-AMİN ile/||/<> ARİLAMİN[Fr.]

( ... İLE/||/<> Anilin tipinde nükleer aromatik amin. )


-AMONYAK[Fr. < AMMONIAQUE]/NİŞADIR RUHU ile/||/<> AMİT[Fr. < AMIDE]

( Azot ve hidrojen birleşimi olan, keskin kokulu bir gaz. [NH3] | İçinde bu gazın eritilmiş bulunduğu su. İLE/||/<> Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı. )


-AMONYAK/NIŞADIRRUHU ile/ve/<> NIŞADIR[Fars.] ile/ve/<> NIŞADIRKAYMAĞI

( ... İLE/VE/<> Amonyak tuzu. İLE/VE/<> Amonyum karbonat. )


-AMORE ve/||/<>/< MORE ve/||/<>/< ORE ve/||/<>/< RE

( Sevgi/Aşk. VE/||/<>/< Ahlâk. VE/||/<>/< Söz. VE/||/<>/< Eylem. )


-AMPİRİK ve/=/||/<>/< DOLAYSIZCA



-ÂN ve MEKÂN ile/ve/||/<> ZAMAN ve ZEMİN



-ÂN-I DAİM ile/ve/değil/<>/< ÂN-I MUHAYYEL



-ÂN'!:
"KAYDETMEK" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KAYBETMEK



-ÂN ve/||/<>/> CÂN ve/||/<>/> CANÂN ve/||/<>/> CİHÂN



-ÂN ile/<> ESNÂ

( En kısa zaman birimi. İLE/<> Ara, aralı, vakit, sıra. )


-AN ve/<> VAKİT ve/<> ZAMAN



-ANA ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANA UC



-ANA KUCAĞI ve/<> BABA OCAĞI



-ANABOLİZMA[Fr.] ve/||/<> ANABOLİZAN[Fr.]

( Özümleme işlemlerinin tümü. VE/||/<> Proteinlerin kolay sentezlenmesini sağlayıp aşırı parçalanmasını azaltarak özümlemeyi artıran nesne. )


-ANADOLU KÜLTÜRÜ ile/ve/<> ANADOLU KÜLTÜRLERİ

( )


-ANADOLU'DA:
HELVA "KARMAK/KARIŞTIRMAK" ile/ve/değil/||/<> HELVA BASMAK



-ANADOLU ile/ve/<> RUMELİ

( Celâl. İLE/VE/<> Cemâl. )


-ANAGLİF[Fr.] ile/ve/||/<> ANAGLİPTİK[Fr.]

( Oymalı bir yapıt ya da kabartma heykel. İLE/VE/||/<> Körler için hazırlanan kabartmalı baskı biçimi. )


-ANAGRAM ve/||/<> FAKTORİYEL[!]

( )


-ANAHTARLAR:
SOL ile/ve/<> DO ile/ve/<> FA

( )


-ANAHTARLAR:
SOL ile/ve/<> DO ile/ve/<> FA

( Dizenin ikinci çizgisi üzerine konulan ve çizgiye adını veren ve ince sesleri göstermeye yarayan bir anahtardır. İLE/VE/<> Portenin üzerine çizilen ve o çizgideki notaya adını veren anahtar. İLE/VE/<> Portedeki notaların, "Fa" yüksekliğinde olacağını gösteren im. )


-ANALİTİK ile/ve/||/<>/> SENTETİK

( İkili. İLE/VE/||/<>/> Üçlü. )


-ANALİTİK ile/ve/||/<>/> SENTETİK

( [bilgiyi] Genişletmiyorsa. İLE/VE/||/<>/> Genişletiyorsa. )


-ANALİTİK ile/ve/||/<>/> SENTETİK

( Apriori. İLE/VE/||/<>/> Aposteriori. )


-ANALOJİ[Yun.] ile/ve/||/<>/> ANALOJİK[Fr.] ile/ve/||/<>/> ANALOG[Fr.]

( Bazı ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme, örnekleme. İLE Örneksemeli, andırmalı. İLE Benzeşimli. )


-ANAYASA:
KATI ile/ve/değil/yerine/<> ESNEK



-ANAYASA:
DEVLETİN SINIRLANDIRILMASI ve/||/<> TEMEL HAKLAR VE BİREY HAKLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ



-ANDIRIM ile/ve/||/<>/< ANDIRIŞLAR KURAMI



-ANDIRIM ile/ve/||/<> BENZEŞİM



-ANDIRIM ile/ve/||/<> İMGELEM



-ANESTEZİ ile/değil/||/<> SEDASYON



-ANGLEZ[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLİKAN[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLİKANİZM[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLİSİZM[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLO ARAP[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLO AMERİKAN[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLOFİL[Fr.] ile/ve/||/<> ANGLOSAKSON[Fr.]

( İngiliz biçimi. | Çizgileri sağdan sola yatık eğik yazı. | Tek bir erkek tarafından yapılan çok canlı bir dans. İLE/VE/||/<> İngiliz kilisesine bağlı kişi. İLE/VE/||/<> İngiliz Hıristiyan topluluğunun mezhebi. İLE/VE/||/<> Başka dillere geçmiş İngilizce sözcük ve deyimler. İLE/VE/||/<> İngiliz ve Arap atlarının soylarından yetişmiş at. İLE/VE/||/<> Ataları İngiliz, kendi Amerika'lı olan. İLE/VE/||/<> İngiliz dostu. İLE/VE/||/<> Anadili İngilizce olan. )


-ANI ile/ve/||/<> DÜŞ/HAYAL

( Geçmişe taşıyan. İLE/VE/||/<> Geleceğe taşıyan. )


-ANI ve/<> TANI



-ANIMA MOTRIX ile/ve/||/<>/> VIS MOTRIX



-ANİMASYON[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMATÖR[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMİST[Fr.] ile/ve/||/<> ANİMİZM[Fr.]

( Canlandırma. | Çizgi film. İLE/VE/||/<> Canlandırıcı, harekete geçirici, sunucu. İLE/VE/||/<> Animizm yanlısı, animizm ile ilgili. İLE/VE/||/<> Her nesnenin üst bir imge tarafından yönetildiğini kabul eden düzen ve inanç, canlıcılık. )


-ANIMSA(T)MA ile/ve/||/<> ANIŞTIRMA



-ANIMSA(YA)BİLMEDE:
ÖNCELİK ve/||/<> YOĞUNLUK ve/||/<> PEKİŞTİRME



-ANIMSADIKLARIMIZ:
KOLAYLIKLA ile/ve/||/<>/> KOLAY OLMAYAN



-ANIMSAMA ile/ve/||/<>/> ANIMSAMA TEPESİ

( ... İLE/VE/||/<>/> 17-25 yaş arası. )


-ANIMSAMA ile/ve/||/<>/> ANMA



-ANIMSAMA ile/ve/||/<> HESABA KATMA



-ANIMSAMA ile/ve/||/<> ÖĞRENME

( Günlük dilde kullandığımız ve düşüncemizdeki gibi gerçekleşmeyen öğrenme işlevi ve sürecinin, öğrenme çeşitlerini bilmenin de kaygının nedeni/kaynağı ve sürecinde, kaygı duygu-durum bozukluklarında, hem doğru tanımlamak, hem de tersine çevirmek üzere ne kadar işe yarayacağını anımsamak durumundayız.

Bilindiği üzere, psikoloji araştırma ve deneylerinde, hayvanlardan ve özellikle de çeşitli nedenlerden dolayı sıçanlardan da yararlanılır. Kişinin, zihinsel ve bu doğrultuda, davranışsal ve tutumsal çözümlemelerinde, anımsamanın ve öğrenmenin sürecini de sıçanlar üzerinden şöyle ilginç bir deneyle anla(t)ma olanağımız bulunuyor.

Anımsama ile Öğrenme arasındaki farkları değerlendirebileceğimiz en verimli örnek ve deney ise Su Labirenti[Water Mase]'dir.

Sıçanın, sıçrayarak dışarı çıkamayacağı, ancak yüzerek bir çıkışa ulaşabileceğini düşündüren, 50 - 60 cm. derinliğindeki ve birkaç metre çaptaki, görüş mesafesi sıfır olan, boyalı bir suyla dolu havuzu, yüzeyinde, dörde böldüğümüzü varsayalım.

Havuzun bir çeyreğinde bulunan ve su üzerinde, sıçanı, batmadan taşıyabilecek bir mantarın çaprazındaki bir noktadan da sıçanı havuza bıraktığımızda, havuzun tamamında, suyun içinde ve herhangi bir yerinde yüzerken mantarı keşfetmesi ve üzerine çıkması, sıçan için bir çıkış kapısı ve bir kayıt olarak yerini almıştır.

Sıçan, yine aynı havuzun bambaşka bir noktasından tekrar havuza bırakıldığında, aynı çeyrekte bulunan mantarın, birkaç saniye daha hızlı keşfedilmeye başlandığı gözlemlenmektedir. Bu süreç ve tekrar sayısı arttıkça, sıçan, havuzun neresinden suya bırakılırsa bırakılsın, sürenin kısalmasıyla ve doğrudan bulunduğu çeyreğe ve noktaya yüzme şeklinde bir sonuca ulaşmaktadır. Bu durum, sıçanın, mantarın bulunduğu çeyreği ve yeri, öğrenmiş olması değil anımsaması ile ifade edilmektedir.

İkinci aşamada, mantar, havuzun içinden alınır ve sıçan, tekrar farklı çeyreklerden havuza bırakılır. Hangi çeyrekten ve kaç kere suya bırakılırsa bırakılsın, doğrudan, mantarın bulunduğu aynı çeyreğe yüzmekte ve mantarın bulunduğu noktanın etrafında yüzmektedir. Bu daha kapsamlı durum, süreç ve sonuç ise öğrenme ile ifade edilmektedir.

Kaygının ortadan kaldırılması için bilginin yanı sıra, zihnin işleyişinin de bilinmesi, çok belirleyici ve kolaylaştırıcı bir katkı sağlamaktadır. )


-ANIMSAMA ile/ve/||/<> ZEIGARNIK ETKİSİ

( ... İLE/VE/||/<> Yarım kalmış, tamamlanmamış şeylerin aniden ve daha kolay bir biçimde anımsanabildiği savunulan etki.[< Bluma Zeigarnik - 1920] )


-ANIMSAMAK ve/<> İÇSELLEŞ(TİR)MEK



-ANIMSAMAMAK / ANIMSANMAMASI GEREKENLER
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ANIMSAMAK / ANIMSAMAMIZ GEREKENLER

( Yaşadığımız, "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" herşeyi, sürekli anımsasaydık, delirirdik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazen/çoğunlukla, bazı "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" bilgi ve deneyimleri, delirmemek, kendimizi kaybetmemek/korumak, korkmak/korkabilmek ve varoluşumuzun sürekliliği için anımsamamız/anımsayabilmemiz gerekir. )


-ANIRMA ile/<> KİŞNEME

( Eşeğin çıkardığı yüksek ses. İLE/<> Atın çıkardığı yüksek ses. )


-ANIT ve/<> KANIT



-ANJİYOGRAFİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANJİYOKARDİOGRAFİ[Fr.]

( Damarlara opak nesne verildikten sonra elde edilen radyografi. İLE/VE/||/<> Kalp boşlukları ve kalp tabanındaki büyük damarlar radyografisi. )


-ANKA KUŞU :/<> TURNA KUŞU



-ANLA! ve/||/<>/> TAMAMLA!



-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/||/<> BELLEK/HÂFIZA



-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/||/<>/< BİLİNÇ



-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Birleştirme/bağlantılandırma üzerine ve becerisi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ayırabilme, dışarıda bırakabilme üzerine ve becerisi. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Kendini düşünür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< [Önce kendiyle birlikte] Başkalarını da düşünür. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( "Savaşta". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Barış için! )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Sunulmuş/bahşedilmiş olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Kişinin kuracağı. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Dün zekiydim, dünyayı değiştirmek isterdim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bugün akıllıyım, kendimi değiştiriyorum. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bağ. | Eskiden, develerin ayağına bağladıkları bağ. | Kendini, gereksinimi duyulan şeyi, kendi aracılığıyla elde edilen özel bir sıfatla kayıtlandırmış zât. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Sözel/yazınsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Matematik. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Dilin becerisi/hüneri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Dilin freni. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Yakını gösteren ışık/huzme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uzağı gösteren ışık/huzme. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Ne yapacağını "bilmek", istenç/irâde[yapma bilgisi/gücü/isteği]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ne yapmayabileceğini bilme[bilgisi/gücü/isteği], direnç/ihtiyâr. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Kısa sürede [kazanırsa/belki/kısmen] "kazan[dır]ır". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Orta ve uzun sürede kazan[dır]ır. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( [Kişileri ...] Ayrıştırır, uzaklaştırır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birleştirir, buluşturur. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( [öteki ucu] Asalaklık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Aptallık. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( Keskinleştirmek üzere. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yetkinleştirmek üzere. )


-ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< US/AKIL/TAPINDIRAK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )


-ANLAM (BULMAK/ARAMAK) ve/<> HUZUR



-ANLAM ARAYIŞI ile/ve/<> ANLAM ÇOKLUĞUNA YÖNELME



-ANLAM ARAYIŞI ile/ve/||/<> ANLAM VERME



-ANLAM ÇOKLUĞU ile/ve/||/<> ÇAĞRIŞIMSALLIK



-ANLAM GENİŞLEMESİ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAM "ŞİŞ(İRİL)MESİ"



-ANLAM KAYBI ile/ve/<> ANLAM KAYMASI



-ANLAM SANATLARI'NDA:
İLHAM ile/ve/<> TEVRİYE[< VERÂ] ile/ve/<> İSTİHDAM ile/ve/<> MUGALATA-İ MANEVİYE ile/ve/<> TENÂSÜB[< NİSBET] ile/ve/<> LEFF Ü NEŞR ile/ve/<> TECÂHÜL-İ ÂRİF[/ÂNE/ÎN] ile/ve/<> HÜSN-İ TA'LÎL[< İLLET] ile/ve/<> SİHR-İ HELÂL ile/ve/<> İRSÂD ile/ve/<> MÜBALAĞA ile/ve/<> TEZAD ile/ve/<> İSTİĞRÂK[< GARK][GULÜVV] ile/ve/<> TEKRÎR[< KERR] ile/ve/<> RÜCÛ ile/ve/<> TEFRÎK[< FARK] ile/ve/<> KAT' ile/ve/<> TERDÎD[< REDD] ile/ve/<> İLTİFÂT ile/ve/<> TELMİH ile/ve/<> İRSÂL-İ MESEL

( İki ya da ikiden fazla anlamı olan bir sözcüğü, bir mısra ya da beyitte tüm anlamlarıyla kullanma sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, birden fazla anlamı olan bir sözcüğü, anlamlarından sadece yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetme sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, bir sözcüğü hem gerçek, hem mecaz anlamlarını kastederek kullanma sanatı. İLE/VE
Anlamı birden fazla olan sözcük ve deyimleri beyitin anlamını değişik biçimlerde açıklanabilecek biçimde kullanma sanatı. İLE/VE
Bir konuyla ilgili birden fazla sözcüğü bir mısra ya da beyitte sıralama amacı gütmeden kullanmak. İLE/VE
Bir beyitte yer alan, birbirleriyle ilgili sözcüklerin sıralanmasıyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir anlam inceliği yaratmak ya da bir lâtife yapmak amacıyla, bilinmiyormuş ya da başka türlü biliniyormuş gibi gösterme sanatı. İLE/VE
Nedeni bilinen bir olayı, düşsel ya da gerçekdışı ve güzel bir olaya bağlama yoluyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir sözcüğü ya da söz öbeğini hem kendinden önceki sözcüklerin sonunda, hem sözcüklerin başında anlamlı olacak biçimde kullanma. İLE/VE
Bir mısranın secî ya da uyağını bir iki sözcükle ima etme sanatı. İLE/VE
Bir sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi abartılı biçimde az ya da çok göstererek ve lâtifeli bir biçimde anlatma. İLE/VE
İki duygu/düşünce/hayal arasındaki birbirlerine karşıt özellikleri birarada söyleme. İLE/VE
Över gibi görünerek yermek, yerer gibi görünerek övme sanatı. İLE/VE
Söyleyişi güçlendirmek için belirli bir anlamdaki sözcüğü ya da söz öbeğini yineleme sanatı. İLE/VE
Bir sözün anlamını, bir kavramın gücünü pekiştirmek için, o sözden/kavramdan cayar gibi görünüp cayılmış görünen sözü/kavramı daha güçlü biçimde belirtmek. İLE/VE
İki şey arasındaki farkı belirtmek. İLE/VE
Söyleyişin gücünü artırmak için, sözü [mısrayı, satırı] yarıda kesmek. İLE/VE
Sözü, beklenmedik, çarpıcı bir sonuca bağlama sanatı. İLE/VE
Şiirde bir duygulanma ya da duygu değişikliğiyle şiirdeki konuyu değiştirmeden seslenilen kişiyi ya da varolanı değiştirmek. İLE/VE
Bilinen bir olay, kişi ya da nükte, fıkra, atasözünü dolaylı biçimde anlatma, ima etme sanatı. İLE/VE
Bir düşünceyi pekiştirmek amacıyla bir atasözü ya da o değerde bir söz öbeğini alıntılamak/kullanmak. )


-ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU



-ANLAM-ANLAYIŞ ile/ve/<> KAVRAM-KAVRAYIŞ



-ANLAM:
ALGI/DÜZEN ve/||/<> İMGE



-ANLAM:
PARÇADA ile/ve/değil/||/<>/> BÜTÜNDE



-ANLAM/A ile/ve/<> ANLAMLANDIRMA



-ANLAM/KAVRAM:
NİCELİK EVRENSEL ve/||/<> TİKEL ve/||/<> TEKİL



-ANLAM/KAVRAM ve/||/<> NİTELİK ve/||/<> İLİŞKİ ve/||/<> KİPLİK



-ANLAM ile/ve/<> AMAÇ



-ANLAM ile/ve/<> ANLAM VERME



-ANLAM ile/ve/<> ANLAMI ANLAMAK



-ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Anlam, bütünlük gerektirir. )


-ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Meaning needs integrity. )


-ANLAM ile/ve/<>/>/< BÜTÜNLÜK

( Anlamak, beğenmenin başlangıcıdır. )


-ANLAM ile/ve/||/<>/< DEĞER ile/ve/||/<>/< AMAÇ

( "Herkeste, [zannı] var." İLE/VE/||/<>/< "Herkeste var." İLE/VE/||/<>/< Herkeste yok. )


-ANLAM ile/ve/<> DERİNLİK

( Anlam, amaca yönelik olandır/olmalıdır. )


-ANLAM ve/=/||/<> FARK



-ANLAM ile/ve/<> İMLEM



-ANLAM ile/ve/<> İŞLEV



-ANLAM ile/ve/<> MUTLULUK



-ANLAM ile/ve/<> SORUMLULUK



-ANLAM ile/ve/<> TAD

( Bir şeyin anlamı olmazsa, tadı/lezzeti de olmaz. )


-ANLAM ve/<> TARİH ve/<> DİL



-ANLAM ile/ve/<> USTALIK



-ANLAMA ile/ve/=/||/<>/> SOYUTLAYABİLME



-ANLAMA ile/ve/<> TANIMA



-ANLAMADIĞI YA DA "BEĞENMEDİĞİ" KARŞISINDA:
(NE DEMEKSE?)
"BEYNİN YANMASI" ile/ve/||/<> "KULAĞIN TIRMALANMASI" ile/ve/||/<> "GÖZÜN KANAMASI"



-ANLAMAK/ANLA(YA)MAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< VERMEK/VER(E)MEMEK



-ANLAMAK ve/<> "ÖLMEK"

( Anlamak, "ölmeye" başlamak demektir. )


-ANLAMAK ile/ve/||/<> "YAKALAMAK"



-ANLAMAK ve/||/<> ANILARI OLMAK

( Ancak, anıları olanlar anlar. )


-ANLAMAK ve/||/=/<> DOĞMAK



-ANLAMAK ve/<> HALE BÜRÜNMEK



-ANLAMAK ve/||/<> UYGULAMAK



-ANLAMAK ile/ve/<> YAVAŞLAMAK/DURULMAK

( Hareketimizin hızı arttıkça, kavram hızımız da azalıyor. Anlamak/kavramak için hızımızı biraz azaltıp yavaşlamadıkça, durmadıkça ve durulmadıkça anlayamayacağımızı zihnimizden çıkarmayalım! )


-ANLAMAK ile/ve/||/<>/>/< YORUMLAYARAK ANLAMAK



-ANLAMAMAK ile/ve/<>/değil TEMBELLİK



-ANLAMAYA/ÖĞRENMEYE:
AÇIK ile/ve/||/<>/> ÂŞIK



-ANLAMLANDIRAMAMAK ile/ve/||/<>/> TAKILI KALMAK



-ANLAMLANDIRMA ile/ve/<> DİRİMLİLİK



-ANLAMLANDIRMAK ile/ve/<>/> KAVRAMAK



-ANLAMSIZ ile/ve/||/<> GEREKSİZ ile/ve/||/<> OLANAKSIZ



-ANLAR ile/ve/değil/<> AN'IN SÜREKLİLİĞİ



-ANLAŞARAK, ANTLAŞMAK ile/ve/||/<> ANTLAŞARAK, ANLAŞMAK



-ANLAŞILABİLİR/LİK ile/ve/||/<>/< YALIN/LIK



-ANLAŞILAN/ANLAŞILIR/DOBRA[Bulg.] ile/ve/||/<>/> AŞILAN/AŞILIR



-ANLAŞILMAMAK ile/ve/<>/değil/yerine/en azından YANLIŞ ANLAŞILMAMAK



-ANLAŞMA ile/ve/değil/<> ANTLAŞMA

( Anlama durumunun, kişilerin birbirlerinin dediklerini, konusu geçen noktayı ve içeriğini/kapsamını/ayrıntılarını duymuş, bilmiş, anlamış ve belirli bir yönde düşünce, duygu ve amaç bakımından birleşmiş olmayı belirtmektedir. İLE/VE/DEĞİL/<> Ahidleşme[toplulukta/toplumda] ve/ya da muahede[iki kişinin], karşılıklı olarak bağlayıcılık özelliğiyle/koşullarıyla sözleşmesi, yeminleşmesi. )


-ANLAŞMA ile/ve/||/<> UZLAŞMA ile/ve/||/<> ALTINI ÇİZME



-ANLAT(A)MAZSAK:
ÖĞRENEMEYİZ ile/ve/||/<>/> ÖĞRETEMEYİZ



-ANLATABİLMEK ile/ve/değil/||/<>/< YALIN ANLATABİLMEK



-ANLATIM/AKTARIM:
YASALARLA ile/ve/<>/> MESELLERLE ile/ve/<>/> MİSALLERLE ile/ve/<>/> MASALLARLA ile/ve/<>/> KAVRAMLARLA

( Hz. Musa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. İsa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Âriflerin dilinde. İLE/VE/<>/> Filozofların dilinde. )


-ANLATIM/AKTARIM:
YASALARLA ile/ve/<>/> MESELLERLE ile/ve/<>/> MİSALLERLE ile/ve/<>/> MASALLARLA ile/ve/<>/> KAVRAMLARLA

( Tevrat'ın dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> İncil'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Kur'ân-ı Kerîm'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Âriflerin dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Filozofların dili/usûlü/üslûbu. )


-ANLATIM/AKTARIM:
YASALARLA ile/ve/<>/> MESELLERLE ile/ve/<>/> MİSALLERLE ile/ve/<>/> MASALLARLA ile/ve/<>/> KAVRAMLARLA

( Herkese, herkes için. İLE/VE/<>/> Yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Gençlere, yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Çocuklara, gençlere, yetişkinlere, sanatçılara. / Yetişkinler ve sanatçılarla. İLE/VE/<>/> Bilgelik aşkı olan herkese, bilgelerle, filozoflarla. )


-ANLATIM ile/ve/<> AKTARIM



-ANLATMAK ile/ve/<> ANLAMAK



-ANLATMAK ile/ve/<> ÖĞRENMEK ÜZERE/İÇİN ANLATMAK



-ANLAYABİLMEK ve/||/<>/ ANLATABİLMEK

( Bir şeyi anlayabilmenin en iyi yolu, onu, en iyi biçimde anlatabilmeye çalışmaktır. )


-ANLAYAMAMA ile/ve/||/<> YORUMLAYAMAMA



-ANLAYAMAMAK ile/ve/<> AÇIKLAYAMAMAK



-ANLAYAMAMAK ile/ve/<> ANLAM VEREMEMEK



-ANLAYIŞ ile/ve/<> TANIM



-ANLAYIŞ ile/ve/||/<> YAKLAŞIM



-ANLAYIŞ ile/ve/değil/yerine/<> YOL GÖSTERMEK



-ANLIK/ZİHİN > US/AKIL ve/||/<>/> BETİMLEME > KAVRAM ve/||/<>/> OLASILIK > ZORUNLULUK (BİLİNCİ)



-ANLIK ile/ve/<> TAMLIK



-ANNE SÜTÜ:
ERİL BEBEK İÇİN ile/ve/||/<> DİŞİL BEBEK İÇİN

( Daha zengin ve enerji yoğun. İLE/VE/||/<> Potasyum ve kalsiyumca daha zengin. )


-ANNE SÜTÜ ve/=/<> ŞEFKÂT



-ANNE SÜTÜ ile/ve/||/<>/> TİRLE[Fr. < TIRE-LAIT]

( ... İLE/VE/||/<>/> Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç. )


-ANNE ve/||/<> KIZ ile/ve/||/<> ABLA ve/||/<> KARDEŞ



-ANNE ve/||/<>/+ BABA ve/||/<>/> ÇOCUK

( ... ve/||/<>/+ ... ve/||/<>/> Sonuç. )


-ANNE-ÇOCUK İLİŞKİSİNDE:
[ne yazık ki]
İHMÂL (EDEN) ile/ve/ya da/||/<> İŞGÂL (EDEN) ile/ve/ya da/||/<> İSTİSMÂR (EDEN)

( [Sağaltıcıya/terapiste ve sürece] Uyum gösterir. İLE/VE/YA DA/||/<> Uyum göstermez. İLE/VE/YA DA/||/<> Uyum göstermez. )


-ANNE/BABA-ÇOCUK ve/<> İMAM-CEMAAT

( Ebeveynlerle çocukların bazı durum ve ilişkilerinde, ebeveynlerin bazı yanlışları/hataları, "imam-cemaat" ilişkisindeki gibi dengesiz, abartılı ve uclarda olabilir. )


-ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK

( )


-ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )


-ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK

( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )


-ANNE ile/ve/<>/< ANNEANNE



-ANNE ile/ve/ya da/||/<> BAKICI



-ANNE ile/<> SÜTANNE/SÜTNİNE



-ANNE ve/||/<> YAVRUSU

( Ayrı kaldıkları takdirde, hangisi tamdır? Yan yana geldiklerinde hangisi fazladır? )


-ANNEDEN ...:
AYRILIRKEN ile/ve/||/<>/> GERİ DÖNÜNCE

( Kaybolma kaygısı. İLE/VE/||/<>/> Yutulma kaygısı. )


-ANNELERİN/BABALARIN EN BÜYÜK KORKUSU ile/ve/<> ENGELLİ ANNELERİNİN/BABALARININ EN BÜYÜK KORKUSU

( Çocuklarının ölmesi. İLE/VE/<> Çocuklarından önce ölmek. )


-ANNELİK:
"DOĞURMAK" (İLE) ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK/HİZMET (İLE)



-ANNELİK ile/ve/||/<> BİRİCİKLİK GEREKSİNİMİ



-ANNENİ:
İNCİTME! ve/||/<> AZARLAMA!



-ANOREKSİYA ile/ve/||/<>/> KAŞEKSİA[Fr. < CACHEXIE]

( İştahsızlık. İLE/VE/||/<>/> Kötü beslenme, süreğen ya da kötücül bir hastalığın seyri sırasında oluşan ileri derecede zayıflık, bitkinlik ve çöküntü durumu. )


-ANOSMİ[Yun.] ile/ve/||/<> ANOSMATİK[Fr.]

( Koku yitimi. İLE/VE/||/<> Beynin koku alma bölümü az gelişmiş olan. )


-ANOSOGNOZİ ile/ve/<> YARISAL BOŞLAMA(İHMAL)

( Anosognozi, daha çok felçli bireylerde görülen, gövdesinin kötürüm bölümünün, kötürüm olduğunun farkında olmamaya ya da buna inanmamaya neden olan bir sinir sayrılığıdır(hastalığıdır). [Anosognozik bir kötürüm sayrının(hastanın), elinin önüne bir kalem koyup bunu kaldırmasını isterseniz, "yorgunum" ya da "kalem gereksinimim yok" gibi yanıtlar alırsınız. Eli felçli olduğundan dolayı, alamayacağının farkında bile değildir. Bazı ileri örnekler de, körken, hâlâ görebildiğini sanabilir. Beynin sağ tarafındaki bir bozulma, bu sayrılığa yol açıyor.] İLE/VE/<> Bu beyin bozulumu sayrılığını yaşayanlar, kendilerinin ve çevrelerinin sadece yarısını algılayabiliyor. [ Sayrı, erkekse, yüzünün sadece bir yarısını traş eder. Öteki yarısının farkında bile değildir. Bir tabak yemek verseniz, sadece yarısını yiyip, yemeğin çok az olduğundan yakınırlar. Çevrelerinin ve gövdelerinin sadece yüzde ellisini algılarlar. ] )


-ANSEFALİT[Fr.] ile/ve/||/<> ANSEFALOZ[Fr.] ile/ve/||/<> ANSEFALİPATİ[Fr.]

( Beyin yangısı. İLE/VE/||/<> Bir yangı olmaksızın kafanın şişmesi. İLE/VE/||/<> Beyinle ilgili her türlü sayrılık. )


-ANSİKLOPEDİ ile/ve/<>/yerine INTERNET



-ANTİASTMATİK[Fr.] ile/||/<> ANTİGRİPAL[Fr.] ile/||/<> ANTİKANSERÖZ[Fr.] ile/||/<> ANTİDİFTERİK[Fr.] ile/||/<> ANTİDİYABETİK[Fr.] ile/||/<> ANTİSPAZMOTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİRAŞİTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİROMATİZMAL[Fr.] ile/||/<> ANTİTİROİT[Fr.]

( Astım tedavisinde kullanılan ilaç, yöntem. İLE/||/<> Gribi önleyici ilaç, nesne vb. İLE/||/<> Kansere karşı olan. İLE/||/<> Kuş palazı hastalığına karşıt olan ilaç. İLE/||/<> Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar. İLE/||/<> Spazm giderici ilaçlar. İLE/||/<> Raşitizmi önleyen ya da iyileştiren. İLE/||/<> Romatizmal ağrıları giderici ilaçlar. İLE/||/<> Tiroit hormonlarının çevresel organlar üzerindeki etkisini azaltan nesne. )


-ANTİBİYOGRAM[Fr.] ile/||/<> ANTİBİYOTİK[Yun.]

( Antibiyotiklerden hangisinin etkili olacağını belirleyen dirimsel yöntem. İLE/||/<> Özellikle küf mantarlarından ve bitkilerden elde edilen, çoğu mikroba karşı gelen nesnelerin adı. )


-ANTİDEPRESAN[Fr.] ile/||/<> ANTİDEPRESİF[Fr.] ile/||/<> ANTİNEVRALJİK[Fr.]

( Depresyon çözücü ilaçlar. İLE/||/<> Çöküntülere karşı etkili olan nesneler. İLE/||/<> Nevraljiye karşıt olan, eden. )


-ANTİDOT[Fr.] ile/||/<> ANTİENFEKSİYÖ[Fr.] ile/||/<> ANTİENFLAMATUVAR[Fr.] ile/||/<> ANTİPARAZİT[Fr.]

( Panzehir. İLE/||/<> Mikroptan kaynaklanan hastalıklara karşı ilaç. İLE/||/<> Yangıyı yok eden ilaçlar. İLE/||/<> Parazit giderici. )


-ANTİHİJYENİK[Fr.] ile/||/<> ANTİJEN[Fr.] ile/||/<> ANTİKOR[Yun.] ile/||/<> ANTİTOKSİN[Fr.] ile/||/<> ANTİVİTAMİN[Fr.]

( Sağlık koşullarına aykırı nesneler. İLE/||/<> Bir organizmaya girdiği zaman, antikor üretiminden sorumlu gözeleri uyarabilen nesne. İLE/||/<> Sayrılık etkenlerini zararsız kılmak için gövdenin çıkardığı nesne. İLE/||/<> Toksinleri yok etmek için vücudun çıkardığı nesne. İLE/||/<> Vitaminin etkilerine karşı koyan nesne. )


-ANTİHİSTAMİNİK[Fr.] ile/||/<> ANTİPİRETİK[Fr.] ile/||/<> ANTİPİRİN[Fr.] ile/||/<> ANTİTERMİK[Fr.]

( Organizmada histaminin toksik etkilerini önleyen ilaçlar. İLE/||/<> Ateşli durumlarda, vücut sıcaklığını düşüren ilaç. İLE/||/<> Tıpta, ateş düşürücü ve yatıştırıcı olarak kullanılan renksiz kristallerden biri. İLE/||/<> Ateş düşürücü ilaçlar. )


-ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ

( M.Ö. VI. - IV. yy. İLE/VE/<> M.Ö. IV. - I. yy. İLE/VE/<> M.S. I. - V. yy. )


-ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ

( )


-ANTİPATİ[Yun.] ile/ve/||/<>/< ANTİPATİK[Yun.]

( Sevememezlik, soğukluk. İLE Sevimsiz, soğuk kişi. )


-ANTİSEPSİ[Fr. < ANTISEPSIE] ile/ve/||/<>/> ANTİSEPTİK

( El, yüz ya da gövdedeki hastalık yapan mikroorganizmaları kimyasal nesnelerle etkisiz duruma getirme ya da yok etme işlemi. İLE/VE/||/<>/> Antisepsi yapmak için kullanılan nesne. | Antisepsi özelliği olan nesne. )


-ANTİSEPSİ[Yun.] ile/||/<> ANTİSEPTİK[Yun.]

( Mikropları ilaçla temizleme yolu. İLE/||/<> Mikroplardan arınmış. )


-ANTLAŞAMAMAK ile/ve/en azından/||/<>/< ANTLAŞAMADIĞIMIZDA ANTLAŞMAK



-ANTLAŞMA ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ

( Kişinin çok fazla işbirliği içinde olabildiği çeşitli düzeyler vardır. )


-ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV

( 26 Ağustos 1743 - 08 Mayıs 1794 ve/||/<>/> 08 Şubat 1834 - 02 Şubat 1907 )


-ANTROPO-[Yun.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOJİ[Yun.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOJİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOG[Yun.]

( "İnsan" anlamı katan ön ek. İLE/VE/||/<> İnsanın kaynağını, geleneklerini ve ırkları inceleyen bilim insanbilim. İLE/VE/||/<> İnsanbilim ile ilgili. İLE/VE/||/<> İnsanbilim uzmanı. )


-ANTROPO(-)[Yun.] ile[ve/||/<> ANTROPOBİYOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOCOĞRAFYA[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOFAJ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOFİL[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOGRAFİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOİT[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKİMYA[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKLIMATOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKRASİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOLOG[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOLOJİ/K[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMETRİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMORFİZM[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMORFOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPONOZ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOPLASTİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOSANTRİK[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOSANTRİZM[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOTEKNİK[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOZOİK[Fr.]

( İnsan. | İnsan anlamı katan ön ek. İLE/VE/||/<> Zaman içinde kişilerde görülen dirimbilimsel farklılığın ve çeşitliliğin incelenmesi. İLE/VE/||/<> İnsan topluluklarının yeryüzündeki dağılımını inceleyen coğrafya dalı. İLE/VE/||/<> Yamyam. İLE/VE/||/<> İnsanların yaşadığı yerde yaşayan hayvan ve bitkiler. İLE/VE/||/<> İnsan ırklarının özelliklerini ve yeryüzündeki dağılımlarını inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> İnsana çok benzeyen/benzetilen maymun türü. İLE/VE/||/<> İklimin, insan üzerindeki etkilerini inceleyen bilim. İLE/VE/||/<> Sayrılıkların sürecine şiddetle etkide bulunma gereğine inanan sağaltım öğretisi. İLE/VE/||/<> İnsanbilim uzmanı. İLE/VE/||/<> İnsanın kaynağını, geleneklerini ve ırkları inceleyen bilim, insanbilim. | İnsanbilimle ilgili. İLE/VE/||/<> İnsan organizmasının ölçülmesi için kullanılan ölçüm tekniklerinin tümü. İLE/VE/||/<> İnsan biçimcilik. İLE/VE/||/<> İnsan gövdesinin biçimini inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> İnsana özgü bulaşıcı sayrılık. İLE/VE/||/<> Fosil insan iskeletinden yola çıkarak anatomik yapılarını yeniden kurma yöntemi. İLE/VE/||/<> Felsefede, insanı, evrenin (")yaratılma nedeni(") sayan. İLE/VE/||/<> İnsanı, evrenin merkezi kabul eden öğreti. İLE/VE/||/<> Bir ya da daha çok işlemcinin çalıştığı kumanda ve yönlendirme düzenlerinde insanla makine arasında kurulabilecek en iyi dengeyi sağlamayı amaçlayan bilim. İLE/VE/||/<> İnsanın belirmesi ve yayılmasını niteleyen dönem. )


-ANTROPOCOĞRAFYA[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOGRAFİ[Fr.]

( İnsan topuluklarının yeryüzündeki dağılımını inceleyen coğrafya dalı. İLE/VE/||/<> İnsan ırklarının özelliklerini ve yeryüzündeki dağılımlarını inceleyen insanbilim kolu. )


-ANTROPOFİL[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOİT[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOFAJ[Fr.]

( İnsanların yaşadığı yerde yaşayan hayvanlar ve bitkiler. İLE/VE/||/<> İnsana çok benzeyen maymun türü. İLE/VE/||/<> Yamyam. )


-ANTROPOKİMYA[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOLİMATOLOJİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOMETRİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOPLASTİ[Fr.]

( İnsan gövdesindeki dokuları ve sıvıları inceleyen kimya kolu. İLE/VE/||/<> İklimin insan üzerindeki etkilerini inceleyen bilim. İLE/VE/||/<> İnsan organizmasının ölçülmesi için kullanılan ölçüm tekniklerinin tümü. İLE/VE/||/<> Fosil insanların iskeletinden yola çıkarak anatomik yapılarını yeniden kurma yöntemi. )


-ANTROPOKRASİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPONOZ[Fr.]

( Sayrılıkların sürecine şiddetle müdahale etme gereğine inanan tedavi öğretisi. İLE/VE/||/<> İnsana özgü bulaşıcı hastalık. )


-ANTROPOMORFİZM[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOMORFOLOJİ/ANTROMORFOLOJİ[Fr.]

( İnsan biçimcilik. İLE/VE/||/<> İnsan gövdesinin biçimini inceleyen bilim dalı. )


-ANTROPOSANTRİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOSANTRİZM[Fr.]

( Felsefede insanı, evrenin yaratılma nedeni sayan. İLE/VE/||/<> İnsanı evrenin merkezi kabul eden öğreti. )


-ANTROPOZOİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOTEKNİK[Fr.]

( İnsanın belirmesi ve yaygınlaşmasını niteleyen dönem. İLE/VE/||/<> Bir ya da daha çok işlemcinin çalıştığı kumanda ve yönlendirme düzenlerinde insanla makine arasında kurulabilecek en iyi dengeyi sağlamayı amaçlayan bilim. )


-APARAT[Fr.] ile/||/<> APAREY[Fr.]

( Birbirine bağlı ya da ekli olarak işleyen araçların oluşturduğu bütün. Araçlar takımı. İLE/||/<> Aparatı oluşturan araçların her biri. )


-APART[Fr.] ile/||/<> APARTMAN[Fr.]

( Ayrı ayrı. İLE/||/<> Her katında bir ya da birkaç daire bulunan çok katlı bina. )


-APARTE[Fr.] ile/||/<> APAR[Fr.]

( Sahnedeki oyuncunun kendi kendine konuşması. İLE/||/<> Bir tiyatro oyuncusunun, izleyicilerin duyacağı biçimde sanki öteki oyuncular duymuyormuş gibi konuşması ya da düşüncesini/davranışını izleyiciye açıklaması. )


-APERTOMETRE[Fr.] ile/||/<> APERTURA[İt.]

( Açıklık ölçer. İLE/||/<> Yırtmaç. )


-APOKALİPTİK[Fr.] ile/||/<> APOKRİF[Fr.]

( Anlaşılmaz, karışık. İLE/||/<> Doğruluğuna güvenilmez söz, yazı. )


-APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ



-APOLOJİ ile/ve/||/<> GASLIGHTING

( "Kendini haklı çıkararak savunma". İLE Psikolojik yönlendirme. İstismar ve tâciz "yöntemi". )


-APOPLEKSİ[Fr.] ile/||/<> APOPLEKTİK[Fr.]

( Aniden gelen şiddetli koma durumu, beyin felci. İLE/||/<> Beyin felcine uğramış kişi. )


-APOTR[Fr.] ile/||/<>/> APOSTOLİK[Fr.]

( Havari. İLE/||/<> Papalıktan yayılma. | Havariler ile ilgili. )


-APRİORİ[LAT./İNG.] ile/ve/||/<>/> APOSTREORİ[LAT./İNG.]

( Deney yapmadan, gelen verilere dayanılarak kabul edilen, önsel. İLE/VE/||/<>/> Yapılan denemelerden sonra benimsenen sonsal soncul. )


-APTAL OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< İYİ OLMAK

( Birinin hatasını, hiç olmamış gibi saymak. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Affedebilecek kadar. )


-APTAL ile/değil/||/<> ARİYERE[Fr.]

( ... İLE/DEĞİL/||/<> Zekâ nedeniyle eğitim ve öğretim bakımından gelişmemiş kişi. )


-APTALLIK ve/<> İNTİHAR



-AR ile/ve/||/<>/> VR ile/ve/||/<>/> MR

( Açıklamalarını burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... )


-ARA İNANÇLAR ile/ve/||/<> OTONOM DÜŞÜNCELER



-ARA İNANIŞLARDA:
TUTUM ile/ve/||/<> KURAL ile/ve/||/<> SAYILTI



-ARA TÜR ile/ve/||/<> GEÇİŞ TÜRÜ



-ARA/MAKAV/MACAW:
MAVİ SARI ile/ve/||/<> SARI KIRMIZI ile/ve/||/<> MAVİ GÖĞÜSLÜ ile/ve/||/<> MAVİ BAŞLI ile/ve/||/<> YEŞİL KANATLI ile/ve/||/<> ASKER ile/ve/||/<> HAHN ile/ve/||/<> HYACINTH ile/ve/||/<> SPIX



-ARAÇ AKILSALLIĞI ile/ve/<> DEĞER AKILSALLIĞI



-ARAÇLAR/BİLGİLER/TUTUMLAR:
KURUCU ile/ve/||/<> TAŞIYICI ile/ve/||/<> ÖĞRETİCİ



-ARAMA EMRİ ile/ve/değil/<> YAKALAMA EMRİ



-ARAMA ile/ve/<> BULMA

( Aramakla bulunmaz fakat bulanlar aramış olanlardır. )


-ARAMA ile/ve/<> BULMA

( Arayan aradığı sürece ayrı kalır. )


-ARAMA ile/ve/||/<> TARAMA



-ARAMADIĞIMIZI BULAMAMAK ile/ve/||/<> DOLDURMADIĞIMIZI BOŞALTAMAMAK ile/ve/||/<> SAHİP OLMADIĞIMIZDAN VAZGEÇEMEMEK ile/ve/||/<> BULUNMADIĞIMIZ YERİ TERK EDEMEMEK



-ARAMAK ile/ve/değil/yerine/<> BULMAK İÇİN/ÜZERE ARAMAK



-ARAMAK ile/ve/<> PAYLAŞMAK

( Bir şeylerin paylaşıldığı kişi aranır. Birinin sizi uzun süre sonra ya da -maddi, manevi- bir gereksinimi doğrultusunda araması çıkar değil/olmayabilir, sizin zihninde ve gönlünde bir yeriniz olduğundandır. )


-ARAMAK ile/ve/<> PAYLAŞMAK

( Sahip olduğunuz her şeyi, her kimin gereksinimi varsa, onunla severek paylaşın. )


-ARANAN ile/ve/<>/> ARINAN



-ARANJE[Fr.] ile/ve/||/<>/> ARANJMAN[Fr.] ile/ve/||/<>/> ARANJÖR[Fr.]

( Derlenmiş, düzenlenmiş. İLE/VE/||/<> Belirli bir yönteme göre yerleştirme, düzenleme. İLE/VE/||/<> Düzenlemeci. )


-ARAPÇA'DA:
GÖZ ile/ve/||/<> KÖR

( )


-ARAPÇA'DA:
GÖZ ile/ve/||/<> KÖR

( Bir noktanın eksikliği, gözü kör eder. )


-ARAPÇA ile/ve/||/<> FARSÇA ile/ve/||/<> TÜRKÇE

( Felsefe/bilim dili. İLE/VE/||/<> Sanat dili. İLE/VE/||/<> Eylem dili. )


-ARAPÇA ile/ve/||/<> FARSÇA ile/ve/||/<> TÜRKÇE

( Fasîh. İLE/VE/||/<> Lâtif. İLE/VE/||/<> Zarif. )


-ARAS[yerel < Isparta bölgesi] ile/ve/<> ARASTA[Fars. ARASTE: Süslenmiş.] ile/ve/<> ARASTAK[Fars.]

( Çarşı. İLE/VE/<> Eskiden, çarşılarda aynı çeşit mal satan esnafın bulunduğu bölüm. | Üstü örtülü ya da dükkânlarının önü saçaklı çarşı. [Eskiden, arasta, külliyelerin bir bölümünü meydana getirirdi.] | Ordu çarşısı. [Eskiden, ordugâhta kurulan seyyar çarşı.] İLE/VE/<> Yapıların üzerine gelen süslü saçak. | Tavan. | Yatak sayvanı. )


-ARAŞTIRICI ile/değil/||/<> ARACI/UZMAN/HAFİYE[Ar.] ile/değil/||/<> CASUS



-ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ ile/ve/||/<> ÖĞRETİM GÖREVLİSİ

( 2547 sayılı yasanın 50/d durumuna göre sözleşmeli olarak atanabilir.[Araştırma görevlisinin ders verme yükümlülüğü yoktur. Ancak doktorasını bitiren araştırma görevlisi, kendi isteği doğrultusunda ders verebilmektedir. Ders vermediklerinden, ek dersten yararlanamaz.] İLE/VE/||/<> 2547 sayılı yasanın 31. bölümüne göre tek durumda atanır. [Haftalık asgari 12 saat ders verme zorunluluğu vardır. 12 saatten fazla verilen dersler için ek ders ücreti alır.] )


-ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ ile/ve/||/<> ÖĞRETİM GÖREVLİSİ

( 35 yaş sınırı vardır. İLE/VE/||/<> Yaş sınırı yoktur. [En çok iki yıl süreyle atanır.] )


-ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ ile/ve/||/<> ÖĞRETİM GÖREVLİSİ

( Tüm araştırma görevlisi kadrolarına başvurabilmek için ALES'ten en az 70 ve yabancı dilden en az 50 puan olması gerekmektedir. İLE/VE/||/<> Fakülte ve dört yıllık eğitim veren yüksekokullarına atanabilmek için ALES'ten en az 70 ve yabancı dilden 50 puan olması gerekir.[MYO öğretim görevlisi kadrolarında "Yabancı Dil" zorunluluğu yoktur.] )


-ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ ile/ve/||/<> ÖĞRETİM GÖREVLİSİ

( Yönetim görevi alamaz. İLE/VE/||/<> Yönetim görevi alabilir.[Yönetim görevi aldığında haftalık en az vermesi gereken ders saati yükü düşer.] )


-ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ ile/ve/||/<> ÖĞRETİM GÖREVLİSİ

( İkisi de ÖSYM ve Açıköğretim sınavlarında görev alabilir. )


-ARAŞTIRMA YÖNTEMİ ile/ve/||/<>/> SUNUM YÖNTEMİ

( Tarihsel. İLE/VE/||/<>/> Kavramsal. )


-ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME[AR-GE] ile/ve/||/<>/> ÜRÜN GELİŞTİRME



-ARAŞTIRMA/ÇALIŞMA DÖNEMLERİNDE:
KULUÇKA ile/ve/||/<>/> BELGE TOPLAMA ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞTIRMA(OKUMA) ile/ve/||/<>/> YAZMA



-ARAŞTIRMACI ile/ve/||/<>/> UYGULAYICI



-ARAYIŞ ile/ve/||/<> "ANLAYIŞ"



-ARAZİ[Ar. < ARZ] ile/ve/<> ARSA[Ar.]

( Yeryüzü parçası, yerey, yer, toprak. İLE Üzerinde yapı kurulmak üzere ayrılmış yer. Yasanın tanımlamasına göre, belediye sınırları içinde bulunup belediyece parsellenmiş arazi. )


-ARDINA KADAR AÇMA! ve/||/<> TAMAMEN KAPATMA!

( Kapatmaya gücünün yetmeyeceği kapıyı. VE/||/<> Açmaya yüzünün tutmayacağı kapıyı. )


-ARDIŞIK/LIK ile/ve/||/<> ÖNSEL/LİK



-ARDIŞIK/LIK ile/ve/||/<> ÖZDEŞ/LİK



-ARHAT ile/ve/||/=/<> TATHAGATHA ile/ve/||/=/<> SIDDHA ile/ve/||/=/<> MUKTA

( Caynacılık'ta/Jainizm'de, sonsal aydınlanmaya ulaşan kişilere verilen adlar. )


-ARI KAVRAM ve/<> AKIL



-ARI SIRRI ve/=/<> ALİ SIRRI

( ... VE/=/<> Beyin. )


-ARI ile/ve/||/<> APİDOLOJİ[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Arı bilim. )


-ARI ile/ve/<> DURU



-ARIN(DIR)MA'DA:
| SU İLE / ATEŞ İLE / SIYIRARAK |
ile/değil/yerine/<>/>/<
DÜŞÜNCE/ZİHİN İLE



-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Arınma, duyguların eğitilmesi ve duyarlılık-yetisinin geliştirilmesi için yöntem olarak kullanılmaktaydı. Sanat bu arınmanın yöntemi olarak benimsenmişti. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Büyüklüğü tanıyabilmek için olgunlaşmanız, kutsallık için gönlünüzü arındırmanız gerekir. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Zaferin sırrı, Arınma ve Bilgi'ye ulaştıktan sonra çalışmaktır. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Aydınlanma, kültürden uygarlığa geçiştir. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( "Bir"deki "Birlik"i ya da "Birlik"in "Bir", "Tek" ve "Bütünsel" oluşunun farkındalığına ulaşmak "Aydınlanma"dır. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Aydınlanma, insan aklına güvenmek; onu tanımak ve akla dayalı bir yaşamı gerçekleştirmeyi amaçlar. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Aydınlanma, Varlığın Armonik Birliği'nin kavranmasını temel almış; buna bağlı olarak Toplum'un armonik birliğe ulaştırılması ve toplum içndeki kişilerin 'Tekil-Bütünlük'e gelerek 'Bireyleşmesi'ni amaç edinmiştir. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( İngilizce'de "Enlightenment", Fransızca'da "Enlaitement", Almanca'da "Aufklærung", İtalyanca'da "Essere Illuminato", Osmanlıca'da "Tenevvür", Tasavvuf'ta "İşrak". )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Tüm ezoterik okullarda Arınma, Aydınlanma ve Sevgi, Bilgeliğin Yöntemi, ortak bir tutum olarak benimsenmiştir. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Kavramlar dünyasına giren her insan evrensellikle bağ kurmuştur. Bunun ayırdında olmak, aydınlanmaya başlamak demektir. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Ancak anlayış aydınlatır. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Aydınlanmış kişi erdemli olmalıdır. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Ermişliğin özü, içinde bulunulan AN'ı(şimdiyi) tümüyle kabul etmek ve olmakta olanlarla uyumlanmaktır. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Only understanding enlighten. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( Aydınlanma, felsefi bir kavram olarak XVIII. yy. Avrupa'sında "Akla dönüş akımı" olarak kullanılmaya başlanmış ve döneme adını vermiştir. )


-ARINMA/ARINDIRMA ile/ve/=/<> AYDINLANMA ile/ve/=/<> YAPILANDIRMA

( You must mature to recognise greatness and purify your heart for holiness.
The essence of saintliness is total acceptance of the present moment, harmony vs. things as they happen. )


-ARINMA/TEMİZLENME(TAHÂRET[Ar.]):
PİSLİKTEN/NECASETTEN ve/||/<> OLAYLARDAN/HADESTEN



-ARINMA ve/||/<>/> AYDINLANMA ve/||/<>/> AŞK



-ARINMA ile/ve/değil/<> DUYARLILAŞ(TIR)MA



-ARINMA ve/<> GÜVEN

( Ancak, arınmış zihinlere güvenebilirsin. )


-ARINMA ve/<> YAPILAN(DIR)MA



-ARİOSO[İt.] ile/||/<>

( ... İLE/||/<> Dramatik ve lirik bakımdan yüksek bir anlatım gücü olan ağır başlı hava. )


-ARISTO ile/ve/||/<>/> EINSTEIN



-ARİSTOKRASİ[Fr.] ile/||/<> ARİSTOKRAT[Yun.] ile/||/<> ARİSTOKRATİK[Fr.]

( Aristokrat olma durumu. İLE Sınıf farkı güden ülkelerde soylu sınıftan olan. İLE/||/<> Aristokrasiye ilişkin. | Seçkin, ince, yüksek tabakaya özgü. )


-ARİSTOTELES ve/||/<> DEMOKRITOS



-ARISTOTELES ile/ve/<> IMMANUEL KANT



-ARİTMETİK ORAN ve/||/<> GEOMETRİK ORAN



-ARİTMETİK[Yun.] ile/||/<> ARİTMİ[Fr.] ile/||/<> ARİTMİK[Fr.]

( Matematiğin sayısal özelliklerini ve işlemlerini konu edinen dalı, sayısal. İLE/||/<> Yürek atışlarındaki düzensizlik. İLE/||/<> Düzensiz kalp ya da nabız atışı. )


-ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]

( ... İLE/VE/||/<> Büyük çarpmaları, bölmeleri, kök ve kuvvet alışlarını yapabilmek için bulunan bir yol. Biri geometrik, öbürü aritmetik olarak kurulan iki sayı dizisinden, aritmetik olanın her sayısı, karşılaştığı geometrik sayının logaritmasıdır. [1=0 | 10=1 | 100=2 | 1000=3 | 10.000=4 vb.] )


-ARİTMETİK ile/ve/||/<> LOGARİTMA[Yun.]

( ... İLE/VE/||/<> Çok büyük ve çok küçük olan sayılarla yapılacak işlemlerde kullanılır.
[Uzay bilimlerinde, bileşik faiz ve koordinat hesaplamalarında, deprem ve ses şiddetinin hesaplamalarında, kimyada pH hesabında, matematiksel konumu belirli olan iki nokta arasındaki uzaklığın hesaplanmasında ve bakterilerin çoğalma hızının hesaplanmasında kullanılır.]
[İlk kez, John Napier tarafından kullanılmıştır.] )


-ÂRIZ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÂRİF OLMAK



-ARKA TEKER ile/ve/değil/||/<>/> ÖN TEKER

( Ön teker nereye giderse, arka teker de oraya gider. )


-ARKADAN İTİŞLİ ile/ve/değil/||/<>/> ÖNDEN ÇEKİŞLİ ile/ve/değil/||/<>/> DÖRT ÇEKER



-ARKADAŞ:
BAŞARIDA ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜDE

( Sayısını öğreniriz. İLE/VE/||/<> Niteliğini öğreniriz. )


-ARKADAŞ/LIK ile/ve/değil/||/<>/< YOLDAŞ/LIK

( Bir yere kadar. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yolun sonuna kadar. )


-ARKADAŞ ile/ve/<> DOST ile/ve/<> KARDEŞ



-ARKADAŞ ve/||/<> SAĞLIK

( İkisinin değeri ve önemi de kaybedilince anlaşılıyor ne yazık ki. )


-ARKADAŞLARI ile/ve/<> DÜŞMANLARI

( Yakın tutmalı! İLE/VE/<> Daha da yakın tutmalı! )


-ARKAİK[Fr.] ile/||/<> ARKAİZM[Yun.]

( Klasik çağ öncesinden kalma. | Modası geçmiş, eskimiş. İLE/||/<> Konuşulan ve yazılan dilde kullanımdan düşmüş eski sözcük ve deyimleri kullanma. | Geçerliliğini yitirmiş, bir başka çağa özgü şeylerin niteliği. )


-ARKAİK ile/ve/<> GELENEKSEL



-ARKEOLOG[Yun.] ile/||/<> ARKEOLOJİ[Yun.] ile/||/<> ARKEOLOJİK[Fr.] ile/||/<> ARKEOZOİK[Fr.] ile/||/<> ARKETİP[Fr.]

( Arkeoloji uzmanı. İLE/||/<> Eski çağlardan kalan eserleri, tarih ve sanat yönünden inceleyen bilim. İLE/||/<> Arkeoloji ile ilgili. İLE/||/<> Tüm taşlarda şiddetli başkalaşımların olduğu zaman. İLE/||/<> Sanatın çeşitli kollarında olabilecek özellik taşıyan, ilk örnek. )


-ARKEOLOJİ ileve/||/<> BİYOLOJİ



-ARMA:
DİREK ve/||/<> SEREN ve/||/<> HALAT ve/||/<> TEL MAKARA ve/||/<> YELKEN

( ARMA: Teknede, güverteden yukarı bölümde bulunan donanımların genel adı. )


-ARMAĞAN ile/ve/<> GÖRÜMLÜK

( ... İLE/VE/<> Yalnız görülmek için konulan nesne. | Nişanlanılacak kıza ilk kez görmeye gidildiğinde, erkek tarafından takılan ya da verilen armağan. )


-ARMUT (ÇEKİRDEĞİ) ve/||/<> HIRSIZ

( Bir zamanlar, Çin'de yoksul biri, o denli aç ve bitkin düşmüştür ki kendini tutamayıp bir armut çalar. Çalanı yakalarlar ve İmparator'un karşısına cezalandırılmak üzere çıkarırlar.

Hırsız, İmparator'a şöyle der:
"Değerli efendim. Çok açtım, dayanamadım, çaldım. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer beni af ederseniz, size paha biçilmez bir armağanım olacak."

İmparator, dudak büker...
"Senin gibi birinde paha biçilmez ne olabilir ki?"

Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır.
"Bu çekirdeği ekerseniz, bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşereceğini göreceksiniz."

İmparator, bir kahkaha atarak...
"Ek o zaman, altın meyveleri görünce affederim seni."

Yoksul:
"Haşmetlim. Bu tohumu ben ekemem. Çünkü ben bir hırsızım. Bu sihirli tohumu ancak yaşamında hiç çalmamış, başkalarına haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum, o zaman gücünü gösterir. Aksi takdirde, onu ekeni zehirler. Tarif edilmez acılarla öldürür."
"Sultan'ım! Bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz."

İmparator, irkilir, yüzünü asar. Bir süre düşünür ve sonra da hırçın bir sesle:
"Ben imparatorum, bahçıvan değil! O tohumu Başbakan'a ver, eksin de altın meyveleri görelim." der. Yoksul, tohumu Başbakan'a uzatınca, Başbakan, telâş içinde İmparator'a dönüp itiraz eder:

"Ben ekim biçim işlerinde çok beceriksizim efendim. Sihirli tohumu yanlış eker, ziyan ederim. Bence bu tohumu Hazinedar başı eksin."

Hazinedar başı, hemen bahane bulur ve bu görevi bir başkasına devreder.

Orada bulunan her bir kişi, sudan nedenlerle tohumu ekme görevinden kaçınır.

Sonra İmparator, doğan sessizliğin içinde bir süre düşünür. Başı önünde duran Başbakan'a, Hazinedar'a ve tüm görevlilere dik dik bakar ve...

"Haydi bakalım! Bu hırsız bahçıvana tohumunun nasıl altın meyve verdiğini hep birlikte gösterip sevindirelim" der, cebinden bir altın çıkarır ve yoksula tutması için atar.

Oradakilerin tümü ceplerinden sessiz sedâsız birer altın çıkarıp yoksula verdikten sonra, İmparator, gülerek adama seslenir:

"Bas git buradan! Bu verdiğin ders hepimize yeter!" )


-ARNO PENZIAS ve/||/<> ROBERT WILSON



-ARPANET ile/ve/||/<>/> MILNET ile/ve/||/<>/> NSFNET ile/ve/||/<>/> INTERNET



-ARPAYI BOL BULMAK ile/ve/||/<> BOSTANI BOŞ BULMAK



-ARŞ ve/<> BEYN | BEYYİNE

( Beyin. VE/<> İki yan/ı. )


-ARŞİMET(ARCHIMEDES):
KATISI ile/ve/||/<> SAYISI ile/ve/||/<> YASASI

( Hepsinin aynı tipte ve çok yüzlü açılarının eşit olması gerekmediği halde, yüzlerinin hepsi de düzenli çokgenler olan 13 olası katıdan biri. İLE/VE/||/<> Yerçekim gücünün ağdalılık gücüne oranını veren, boyutsuz sayılar öbeğinden biri. İLE/VE/||/<> Bir sıvı içine daldırılmış olan bir cisim, batan bölümünün hacmi kadar sıvının ağırlığına eşit bir güçle yukarı doğru itilir. )


-ARSIZ ile/ve/<> UMARSIZ



-ARTER[Fr. < ARTÈRE] ile/ve/||/<>/> ARTERİT[Fr. < ARTÉRITE] ile/ve/||/<>/> ARTRİT

( Atardamar. | Trafiği yoğun olan ana yol. İLE/VE/||/<>/> Atardamar bozukluğu/yangısı. İLE Eklem yangısı. )


-ARTER/LER ile/ve/<> VEN/LER

( Kalpten çıkar. İLE/VE/<> Karaciğerden çıkar. )


-ARTER/LER ile/ve/<> VEN/LER

( Kalp için kanı havalandırıp metabolizmanın neden olduğu işlerden dolayı kanı temizlemekte görevlilerdir. Yaşamsal güçleri tüm gövdeye taşır. İLE/VE/<> Gövdenin birçok yanına kanı dağıtır. )


-ARTI DEĞER ile/ve/||/<> YAN ÜRÜN



-ARTI UC/ANOT[Fr. < ANODE] ile/ve/||/<>/>< EKSİ UC/KATOT[Fr. < CATHODE] ile/ve/||/<>/>< ANTİKATOT[Fr. < ANTICATHODE]

( Redoks tepkimelerinde, yükseltgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Katot'un tersi olarak tanımlanabilecek, artılığı ve eksiliği duruma göre değişen iletken uc. Elektroliz tepkimesinde, anot artı ucta olur. İLE/VE/||/<>/>< İndirgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Anot'un antisi olarak tanımlanabilecek, pozitifliği ve negatifliği duruma göre değişen iletken uctur. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot, eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot, artı yüklü olur. Katot, bir elektrokimyasal hücrede, indirgenmenin meydana geldiği elektrottur. Bir elektrolizde, Hidrojen'in de açığa çıkmasını önlemek için kullanılır. Eksi uc ya da Negatif yüklü elektrot anlamını taşır. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot artı yüklü olur. Katot, daha çok, sıvı ve gazlar üzerinden akım iletilen düzenlerde negatif elektrottur. Elektron tüplerinde ya da lambalarda, ısıtılarak elektron yayan eleman ve elektroliz düzenlerinde bataryanın negatif kutbunun bağlandığı elektrot, katot adını alır. Elektronlar bu elektrot sayesinde sisteme girer. Elektron tüplerinde ve gazlı deşarj lambalarında kullanılan katotlar, soğuk ve sıcak (termoiyonik) olmak üzere iki bölümde incelenebilir. İLE/VE/||/<>/>< Basıncı azaltılmış bir elektrik boşalma tüpünde, katot ışınlarını durdurmak için tüp içerisinde katot karşısına yerleştirilen genellikle metal yaprak. )


-ARTIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ARTI



-ARTIRMAK ile/ve/<> YAYGINLAŞTIRMAK



-ARTIŞ/ARTIM:
İŞTEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİŞTEN



-ARUZ[Ar.] ile/ve/||/<> TAKTÎ[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Kesme, parçalama. | Aruz ölçüsünde, bir dizeyi, ölçünün parçalarına göre ayırma. )


-ARÛZ ve/<> BELÂGAT



-ARYA ve/||/<> MAYNA ve/||/<> FORA

( Bir nesneyi, aşağı indirmek. VE/||/<> Yukarıdaki bir nesnenin, ağırca, aşağı indirilmesi. VE/||/<> Bağlı düzeneği ya da halatı çözme/açma. )


-ARZ ile/ve/<> ARŞ



-AŞ ve EŞ ve/||/<>/>/< İŞ

( Gövdesinde erişkinliğine ulaşanlar[bülûğa erenler], eşini;
akılda erişkinliğe ulaşanlar, aslını aramaya başlar. )


-K ile/ve/||/<>/> EŞEYSELLİK/SEKS

( BÂH-NÂME[Ar., Fars.]: Eşeyselliği konu alan kitap. )


-K ile/ve/||/<>/> EŞEYSELLİK/SEKS

( 16 Reasons To Have Daily Sex[Günlük seksin önemi ve FaRkLaR'ı] )


-K ile/ve/||/<>/> EŞEYSELLİK/SEKS

( EŞEYSELLİK (SEKS) :
- Eşey Bilim: Seksoloji.

- Latince "sexus".

- Eşeysel çekim(cazibe): seksapel (ingilizce "sexappeal").

- Orpheus("Nur ile şifa veren"). (Fenike dilinde Nur anlamına gelen Aur, Yunanca'da Arpha ile şifa anlamına gelen Rafae sözcüklerinden oluşmuştur ve "Nur ile şifa veren" anlamına gelmektedir.)

- Üçlemeler(Triad'lar)... (Sevgi-Sezgi-Bilgi), (Güzellik-Bilgi-Güç), (Sevgi-Arınma-Aydınlanma), (Güzel-İyi-Doğru).

 

American Heritage Sözlüğü'nde

- Sex: 1. a. The property or quality by which organisms are classified according to their reproductive functions. b. Either of two divisions, designated male and female, of this classification.
2. Males or females collectively.
3. The condition or character of being male or female; the physiological, functional, and psychological differences that distinguish the male and the female.
4. The sexual urge or instinct as it manifests itself in behavior.
5. Sexual intercourse.
6. The genitalia.
sexed, sexing, sex.es: To determine the sex of (young chickens).

- sex appeal: n. Physical attractiveness or personal qualities that arouse sexual interest in another person.

- sex cell: n. A gamete.

- sex chromosome: n. Either of a pair of chromosomes, usually, designated X or Y, in the germ cells of human, most animals, and some plants, that combine to determine the sex of an individual, XX resulting in a female and XY in a male.

- sex gland: n. A testis or ovary; gonad.

- sex hormone: n. Any of various animal hormones, such as estrogen and androgen, affecting the growth of function of the reproductive organs and the development of secondary sex characteristics.

- sex.ism: n. Discrimination based on sex, esp. discrimination against women. 2. Attitudes or conditions that promote stereotyping of social roles based on gender. -sex'ist adj. & n.

- sex.less: adj. 1. Lacking sexual characteristics; neuter. 2. Arousing or exhibiting no sexual interest or desire; asexual. -sex'less.ly adv. -sex'less.ness n.

- sex linkage: n. The condition in which a gene responsible for a specific phenotypic trait is located on the X choromoseome, resulting in sexually dependent inheritance of the trait.

- sex-linked: adj. 1. Carried by a sex chromosome, esp. an X chromosome. Used of genes. 2. Sexually determined. Used esp. of inherited traits.

- sex.ol.o.gy: n. The study of human sexual behavior. -sex'o.log'ic, sex'o.log'i.cal adj. -sex.ol'o.gist n.

- sex.pot: n. Informal. A strikingly sexy person.

- sex.tant: n. 1. A navigational instrument used for measuring the altitudes of celestial bodies. 2. Sextant. Sextans. [NLat. sextans, sextant- < Lat., sixth part(from its being graduated in sixths of a circle) < sextus, sixth.]

- sex.tile: adj. Designating the position of two celestial bodies when they are 60 degrees apart. [Lat. sextilis, one sixth < sextus, sixth.]

- sex.u.al: adj. 1. Of, pertaining to, affecting, or characteristic of sex, the sexes, or the sex organs and their functions. 2. Implying or symbolizing erotic desires or activity. 3. Of, pertaining to, or designating reproduction involving the union of male and female gametes. [LLat. sexualis < Lat. sexus, sex.] -sex'u.al.ly adv.

- sexual intercourse: n. Coitus, esp. between humans.

- sex.u.al.i.ty: n. 1. The conditionof being characterized and distinguished by sex. 2. Concern with or interest in sexual activity. 3. The quality of possessing a sexual character or potency.

- sex.u.al.ize: tr.v. -ized, -iz.ing, -iz.es. To make sexual in character or quality.

- sex.y: adj. -i.er, -iest. Arousing or tending to arouse. sexual desire or interest. -sex'i.ly adv. -sex'i.ness n.

- sexual selection: n. Darwinian adjunct of natural selection hypothesizing the preffered hereditary selection of characteristics involved in male courtship displays and combat.

 

- sex: pref. Six; sexpartite. [Lat. sex, six.]

- sex.a.ge.nar.i.an: n. A person who is sixty years old or between the ages of sixty and seventy.
adj. 1. Being sixty years old or between the ages of sixty and seventy. 2. Of or pertaining to a sexagenarian. [Lat. sexagenarius, sexagenary]

- sex.ag.e.nar.y: adj. 1. Pertaining to or proceeding by sixties. 2. Sexagenarian. -n., pl. -ies. A sexagenarian. [Lat. sexagenarius < sexageni, sixty each < sexaginta, sixty < sex, six.]

- Sex.a.ges.i.ma: n. The Second Sunday before Lent. [LLat. sexagesima < Lat. sexagesimus, sextieth < sexaginta, sixty < sex, six.]

- sex.a.ges.i.mal: adj. Of, relating to, or based on the number 60. [< Lat. sexagesimus sixty.]

- sex.cen.te.nar.y: adj. Pertaining to 600 or to a 600-year period. -n., pl. -ies. A 600th anniversary or its commemoration. [< Lat. sexcenteni, six hundred each : sex, six + centeni, a hundred each < centum, hundred.]

- sex.en.ni.al: adj. 1. Occurring every six years. 2. Relating to or lasting six years. -n. An event that occurs ever six years. [Lat. sexennium, of six years : sex, six + annus, year.] -sex.en'ni.al.ly adv.

- sex.par.tite: adj. Composed of or divided into six parts, as a groined vault.

- sext(also Sext): n. Eccles. 1. The fourth of the seven canonical hours. 2. The time of day set aside for sext, usually the sixth hour, or noon. [ME sexte < Lat. sexta(hora), sixth(hour) < sextus, sixth.]

- sex.tan: n. A malarial fever with paroxysms recurring every six days. -adj. Occurring or recurring every six days. [NLat. sextana(febris), sextan(fever) < Lat. sextus, sixth.]

- Sex.tans: n. A constellation in the equatorial region of the sky near Leo and Hydra. [NLat., sextant.]

- sex.tet: n. 1. Mus. a. A group composed of six vocalists or musicians. b. A musical composition written for six performers. 2. A group of six persons or things. [Alteration of SESTET.]

- sex.til.lion: n. 1. The cardinal number written 10*21. 2. Chiefly Brit. The cardinal number written 10*36. [Fr. sex-, six (Lat. sex) + million, million.] -sex.til'lion adj. & pron.

- sex.til.lionth: n. The ordinal number that matches the number sextillion in a series. 2. One of sextillion equal parts. -sex.til'lionth adj. & adv.

- sex.to.dec.i.mo: n. pl. -mos. 1. The page size of a book composed of printer's sheets folded into 16 leaves or 32 pages. 2. A book composed of sextodecimo pages. [Lat. sextodecimo, ablative of sextusdecimus, one sixteenth : sextus, sixth + decimus, tenth < decem, ten.]

- sex.ton: n. An employee or officer of a church who is responsible for the care and upkeep of church property and sometimes for ringing bells and digging graves. [ME segerstone < AN segerstaine < Med. Lat. sacristanus, sacristan.]

- sexton beetle: n. The burying beetle.

- sex.tu.ple: tr. & intr.v. -pled, -pling, -ples. To multiply or be multiplied by six. adj. 1. Containing or consisting of six parts; sixfold. 2. Larger or greater by sixfold; multiplied by six. 3. Mus. Having six beats to the measure. -n. A number six times larger than another. [Prob. SEX- + (QUIN)TUPLE] - sex.tu'ply adv.

- sex.tu.plet: n. 1. One of six delivered at one birth. 2. sextuplets. The six offspring of one birth. 3. A group of six similar persons or things; sextet. [SEXTU(PLE) + (TRI)PLET.]

- sex.tu.pli.cate: adj. 1. Six times as many or as much; sixfold. 2. Raised to the sixth power. -tr.v. -cat.ed, -cat.ing, -cates. To sextuple. -n. One of six similar things. [SEXTU(PLE) + (DU)PLICATE.] - sex.tu'pli.cate.ly adv. -sex.tu'pli.ca'tion n. )


-K ile/ve/değil/||/<> TUTKU

( Bilincin kayması. | Zihnin by-pass'ı. İLE/VE/DEĞİL ... )


-K ile/ve/değil/||/<> TUTKU

( AŞK: Kendi kendini deneyimleme. )


-K ile/ve/değil/||/<> TUTKU

( AŞK: Kara baht. )


-K ile/ve/değil/||/<> TUTKU

( AŞK: Uykuya dalmadan önceki son düşündüğün ve uyandığındaki ilk düşündüğün. [tabii uyuyabiliyorsan] )


-K ile/ve/değil/||/<> TUTKU

( AŞK: Kendi bilgisinin bittiği yerde, aczin başladığı zaman bilinebilir. )


-AŞ ve/<>/|| AŞK



-AŞ ile/ve/||/<>/< BAŞ

( Azıcık. İLE/VE/||/<>/> Ağrısız. )


-AŞ ile/ve/||/<>/< BAŞ

( Yazın, başı pişmeyenin; kışın, aşı pişmez. )


-ASÂ ile/ve/<>/değil MÜTTEKÂ[< VEKÂ]

( ... İLE/VE/<>/DEĞİL İttikâ olunacak, dayanılacak âlet. | Koltuk değneği. | Asâ. | Uzanmadan, otururken ve çeneyi dayayarak dinlenmek/uyumak üzere kullanılan asâ. )


-AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> KÜÇÜMSEME



-AŞAĞILAMA ile/ve/<> UZAKLAŞMA



-AŞAĞILAYICI/LIK / DIŞLAYICI/LIK ile/ve/<> "HERETİK" DEMEK



-ASAL SAYILARDA:
MILLS ile/ve/||/<> WRIGHT

( )


-ASÂLET" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ADÂLET



-ASÂLET ve/=/||/<>/>/< HAKKÂNİYET



-AŞAMALI ile/ve/||/<> DALGA DALGA



-ASELBENT[Ar. ASEL + Fars. BEND] ile/ve/||/<>

( Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir reçine türü. )


-ASGARİ ile/ve/<> BAŞLANGIÇ



-ASİ ile/ve/||/<>/> AKSİ



-AŞIBOYASI ile/ve/<>/< AŞITAŞI

( İçindeki demir hidroksit miktarına bağlı olarak rengi pas sarısından çok koyu, kırmızıya kadar değişen toz boya. [Eskiden, binaların dış ahşap kaplamalarında yaygın olarak kullanılırdı.] | Koyuca kırmızı, kiremit rengi. İLE/VE/<>/< Aşıboyası yapmakta kullanılan taş. )


-ÂŞIK ÖĞRENCİ ile/ve/||/<> MELAHAT PARS

( ÖĞRENCİSİNİN AŞKINA YANIT...

Melahat Pars (1918-2005)

Konservatuvarda öğretim görevlisidir. Son derecede güzel, alımlı, zarif, ince, nazik, olgun yaşlarda bir güfte ve beste sanatçısıdır.

Bir öğrencisi, duygularına yenik düşerek, hocası Melahat Pars'a âşık olur. Sanki rastlantıymış gibi her fırsatta karşısına çıkmayı huy edinir. Hoca merdivenlerden inerken, o merdivenlerden çıkarken hocasını süzer. Hocası bir yöne doğru yürürken, o karşı yönden hocasına doğru yürür. Bu tür rastlantılar o kadar sık tekrar etmeye başlayınca, Melahat Pars da durumu anlar, ancak görmemezlikten gelir.

Bir gün merdivenlerden inerken, yukarıya çıkmakta olan öğrencisi, hocası Melahat Pars’ın önünde durur, boynunu büker, yüzüne derinden bakar ve sevecen bir selenle;
- "Hocam, ben size âşık oldum. Ne yapsam olmuyor. Sizi görmeden duramıyorum. Gece gündüz hayalimdesiniz. Duygularımı kontrol edemiyorum, perişanım, beni anlayınız lütfen." der.

Melahat Pars'ın yüzü kızarır. Hafifçe gülümser, yana çekilir ve yoluna devam eder. Evine vardığında ilham gelir, sabaha kadar çalışır ve bir beste yapar. Ertesi gün sabah, duygularını söyleyen öğrencisinin de olduğu sınıfta öğrencilerine;

- "Arkadaşlar, gece bir beste yaptım bakalım beğenecek misiniz?" diyerek udunu eline alır ve şu besteyi, hoş seleniyle söylemeye başlar:

Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk bende vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç

Bestekâr hanımefendi, çaktırmadan âşık öğrencisine bir göz attığında, öğrencinin hüngür hüngür ağladığını görür...

)


-ÂŞIK ÖĞRENCİ ile/ve/||/<> MELAHAT PARS

( )


-ÂŞIK OLMAK ile/ve/değil/||/<> "ÇARPILMAK"



-ÂŞIK OLMAK ile/ve/||/<> TAKINTILI-ZORLAYICI(OBSESİF-KOMPULSİF) KİŞİLİK BOZUKLUĞU

( Gövdede, aynı biyokimyasal etkileri "yaratıyor"/yaratabiliyor. )


-ÂŞIK VEYSEL ve/<> SELMAN EFENDİ



-ÂŞIK <> AŞK <> MAŞÛK(A)

( Rüyasını görür. <> ... <> Uyur. )


-ÂŞIK ile/ve/değil/yerine/<> HAYRAN



-ÂŞIK ile/ve/||/<> MECNÛN

( Kardeşlerdir. )


-ÂŞIK ile/ve/||/<> SÂDIK ile/ve/||/<> LÂYIK



-ÂŞİKÂR ile/ve/||/<> BÂRİZ



-ASIL/ESAS ile/ve/<>/|| ÖNCELİK/Lİ

( Yokluk, esas ve önceliklidir. )


-ASIL ile/ve/<> FASIL



-AŞILAMA ile/ve/<> ÇELİKLEME



-AŞILAMAK ile/ve/||/<> KÖKLENDİRMEK

( ... İLE/VE/||/<> Bir ağacın aşı yerini, aşı filizinin kök salması için toprağa gömmek. | Kök vermesini sağlamak. )


-AŞIRI HIZ ve/||/<>/> GERÇEKLER

( Aşırı hız yapılan düşünceler, gerçeklere çarparak durur. )


-AŞIRI(") ile/değil/yerine/<> ÖTE



-AŞIRI/ABARTILI KEYFİYET ve/||/<>/> GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET



-AŞIRI/LIK ve/<> EKSİK/LİK

( YARASA: "Güzelliğim" "fazla görülmesin" diye gece uçarmış. KUĞU: Güzelliğini sergilemekten, su içmeyi bile boşvererek/unutarak susuzluktan ölmüş. )


-AŞIRI/LIK ve/<> EKSİK/LİK

( Aşırı gidersen tersi olur. )


-AŞK (İLE) ve/||/<>/> (B)İLİM (İLE)

( Bulunur, bulmak gerekir. VE/||/<>/> Bilinir, bilmek gerekir. )


-AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN

( Beğenilmeyecek bir davranış/tutum karşısında kınama, sitem bildiren söz. | "Aferin" anlamında bir davranışın, bir tutumun çok beğenildiğini bildiren söz. | Dervişler arasında kullanılan merhabalaşma. )


-AŞK:
[bazen]
CAN ile/<> GAM ile/<> HİÇ



-AŞK:
ÇOK UZAK ile/ve/<>/< FAZLA YAKIN



-AŞK:
KAVUŞMADAN(VUSLATTAN) ÖNCE değil/yerine/<> KAVUŞMADAN(VUSLATTAN) SONRA



-AŞK:
SİN ile/ve/||/<>/> ŞIN

( | HİPOTALAMUS ve/||/+ HİPOFİZ ve/||/+ EPİFİZ | ile/ve/||/<>/>
| İYİ/LİK ve/||/+ DOĞRU/LUK ve/||/+ GÜZEL/LİK | )


-AŞK:
VARKEN ile/ve/||/<> YOKKEN ile/ve/||/<> BİTİNCE

( (")Bıkılan("). İLE/VE/||/<> (")Aranılan("). İLE/VE/||/<> (")Özlenilen("). )


-AŞK:
ZÂHİRÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BÂTINÎ



-AŞK'IN "AZALMASI/DÜŞMESİ" ile/ve/değil/<> KANIKSAMA



-AŞK'IN:
BEDELİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KUDRETİ



-ÂŞK/ÂŞIK ile/ve/<> YANAK

( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazmaktadır. )


-AŞK/ÇOĞU DURUM:
[önce] AKIM ve/sonra/||/<>/> BAKIM



-AŞK/MÂŞUK ve/<> MASUMİYET/MASUM



-AŞK ile/ve/değil/||/<>/< (")MİNNETTARLIK(")



-AŞK ile/ve/<> (")TİTİZLİK(")



-AŞK ve/<> AF



-AŞK ile/ve/değil/<> AHİD'E VEFÂ



-AŞK ve/||/<>/>< AKIL

( Aklınızı kullandığınız kadar aşkınızı kullanmazsanız, denge/yi tutturamazsınız. )


-AŞK ve/||/<>/>< AKIL

( Sen, sen olduğun sürece o değilsin; o geldiğinde de sen olmazsın. )


-AŞK ve/<> AŞKINLIK



-AŞK ile/ve/<>/> CESÂRET



-AŞK ile/ve/değil/yerine/<> COŞKU



-AŞK ve/||/<> DAYANÇ/SABIR



-AŞK ile/ve/<>/> GÜLMEK :)

( Sen gülersen, hayat güler. :) :) :) )


-AŞK ile/ve/<> HELÂK OLMAK

( Aşk/âşık olmadan helâk olunmaz. )


-AŞK ile/ve/değil/||/<>/< İLK GÖRÜŞTE AŞK



-AŞK ve/<> KAVUŞMA(VUSLAT)

( İkisi de AN'dadır. )


-AŞK ve/<> KEMÂL

( AŞK: Kendi olgunluğuna/kemâline olan/yönelik tutku/şevk. )


-AŞK ve/||/<>/>/< MAHVİYET



-AŞK ve/<> MEŞK



-AŞK ile/ve/||/<> ONUR



-AŞK ve/||/<>/> ŞAİR/ŞİİR

( Aşkın dokunuşlarıyla herkes şair olur. )


-AŞK ve/<> SAVUNMASIZLIK



-AŞK ile/ve/||/<> SEVDÂ

( Hevesin geçene kadar. İLE/VE/||/<> Soluğun yetene kadar. )


-AŞK ile/ve/||/<> SEVDÂ

( ... İLE/VE/||/<> Kalbin ortasındaki kararmaya yüz tutmuş kan. | Aşk, sevgi. | Aşırı sevgiden doğan bir çeşit hastalık. | İstek, heves, arzu. | Çok kara/siyah. | Eskilerin, insan mizâcında kabul ettikleri dört hılttan biri. )


-AŞK ile/ve/||/<>/> ŞİİR

( ... İLE/VE/||/<>/> Birinin unuttuğunu, öbürüne unutturmayan söz. )


-AŞK ile/ve/||/<>/> ŞİİR

( Aşk (bile), şiirin bahanesidir. )


-AŞK ve/<> ZÂT

( Zât(ın)'a yol, sadece/ancak AŞK'tır. )


-AŞK ile/ve/||/<> ZEN



-ASKER ile/ve/||/<> KARACI

( Kara kuvvetlerine bağlı subay, astsubay ya da er. )


-ASKER ile/ve/||/<>/>< SİVİL

( Kep ile postal arasında sıkışıp kalma(!) İLE/VE/||/<>/>< Cüzdan ile vicdan arasında sıkışıp kalma(!) )


-AŞKIN KİŞİ ile/ve/<> AŞK('IN) KİŞİSİ



-AŞKIN/LIK ile/ve/||/<>/> BİR/LİK



-AŞKIN/LIK ile/ve/<>/> İÇKİN/LİK



-AŞKINLIK:
DİKEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YATAY



-AŞKINLIK:
ZİHİNDEN "KURTULMA" ve/||/<> AKILDAN "KURTULMA"



-AŞKINLIK ve/||/<>/< İLKELERİN OYNANAMAZLIĞI



-AŞKINLIK ve/||/<> KUŞATICILIK



-AŞKINLIK ve/||/<>/< ZAMANSIZLIK



-AŞKINLIKTAKİ İÇKİNLİK ile/ve/||/<> İÇKİNLİKTEKİ AŞKINLIK



-AŞKINSAL İDEALİZM ile/ve/||/<> ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> AŞKINSAL VE ÖZNEL İDEALİZM ile/ve/||/<> ESTETİK İDEALİZM ile/ve/||/<> SALTIK İDEALİZM

( Kant ve Schelling. İLE/VE/||/<> Fichte. İLE/VE/||/<> Schleiermacher. İLE/VE/||/<> Schiller. İLE/VE/||/<> Hegel. )


-AŞKINSAL İDEALİZM ile/ve/||/<>/> SANAT



-ASKIYA ALINAMAZLIK ile/ve/||/<> GÖZARDI EDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> İNDİRGENEMEZLİK



-AŞKLA ve/||/<> SEVGİYLE ve/||/<> MUHABBETLE

( Doğ(ur)mak. VE/||/<> Büyü(t)mek. VE/||/<> Geliş(tir)mek. )


-ASKLI ile/ve/||/<> ASKOSPOR[Fr. < ASCOSPORE]

( Sporları ask denilen torbalar içinde oluşan mantar. İLE/VE/||/<> Asklı mantarların sporu. )


-AŞKTA:
[ne] GÖZE ALABİLMEK ile/ve/ne de/||/<>/> GÖZÜNÜ ALABİLMEK



-ASLAN ile/||/<> ASYA ASLANI ile/||/<> KONGO ASLANI ile/||/<> GÜNEY AFRİKA ASLANI ile/||/<> BARBARY ASLANI

( Afrika ve Hindistan'a özgü olan büyük bir kedi türüdür. [Genellikle Afrika savanalarında ve Hindistan'ın bazı bölgelerinde yaşarlar.] [Erkek aslanlar, dişilere göre daha büyük ve güçlüdür.] İLE/||/<> Asya'nın bazı bölgelerinde bulunan bir aslan alt türüdür.[Öteki aslan türlerine göre daha küçük bir yapısı vardır.[ İLE/||/<> Kongo Irmağı bölgesinde bulunan bir aslan alt türüdür. [Öteki aslan türlerine göre daha koyu renklidir.] İLE/||/<> Güney Afrika'nın bazı bölgelerinde yaşayan bir aslan alt türüdür. [Öteki aslan türlerine göre daha büyük bir yapısı vardır.] İLE/||/<> Kuzey Afrika'da bulunan bir aslan alt türüdür. [Ne yazık ki, bu alt tür, soyu tükenmiş durumdadır ve doğada yaşamamaktadır.] )


-ASLAN ve/<> LUMPASA

( ... VE/<> Aslan ini. [Zambiya dilinde] )


-ASLÎ UNSURLAR ile/ve/||/<> KÜLLÎ KAİDELER



-ASLINDA ile/ve/değil/||/<>/< ÖZÜNDE



-AŞMA ile/ve/||/<> DÖNÜŞTÜRME



-ASPERGER ile/<> OTİZM

( )


-ASTIM ile/ve/||/<> KOAH



-ASTRONOMİ ile/ve/||/<> KOZMOLOJİ

( Nicelik. İLE/VE/||/<> Nitelik. )


-AŞÛRE ile/ve/<> ANAŞABUR/ANUŞABUR

( ... İLE/VE/<> Bakliyat kullanılmaz. Tatlı değildir. )


-AŞÛRE ile/ve/||/<> ÇORBA



-AŞÛRE ile/ve/<>/|| EBRÛ



-ASURLULAR ile/ve/<> PERSLER



-AT, O "ADAMI"! ve/||/<>/> AT, O ADIMI!



-AT:
HİÇKİMSENİN ve/<> HERKESİN(BİNENİN)



-AT:
SEÇEN ve/<> SEÇİLEN

( O, sizi seçer. VE/<> Siz, onu seçersiniz. )


-AT ile/ve/<> AD



-AT ile/ve/değil/yerine/||/<> BİSİKLET



-AT ve/<> İNSAN



-ATA EFENDİ ve/||/<> NAZİF EFENDİ



-ATAK/LIK ile/ve/||/<> GÖZÜKARA/LIK



-ATAKÖY ile/ve/<> ŞİRİNEVLER



-ATÂLET ile/ve/||/<> DİRENÇ



-ATÂLET ile/ve/değil/<>/< OLANAKSIZLIK



-ATATÜRK ve/||/<> ANITKABİR

( )


-ATATÜRK ve/||/<>/< BEHİÇ ERKİN

( )


-ATEŞ İSTİDASI ile/ve/=/||/<> BAŞA HASIR YAKMA



-ATEŞ ve/<> KORUK



-ATEŞ ile/ve/||/<> YAZI ile/ve/||/<> FELSEFE-BİLİM ile/ve/||/<> SANAYİ

( İnsanlığın gelişimindeki/tarihindeki dört önemli eşik. )


-ATEŞ ile/ve/||/<> YAZI ile/ve/||/<> FELSEFE-BİLİM ile/ve/||/<> SANAYİ

( 70.000'lerde. İLE/VE/||/<> 3500'lerde. İLE/VE/||/<> [M.Ö. ve M.S.] 1000'lerde. İLE/VE/||/<> 1800'lerde. )


-ATILAN TOKADIN:
"SAHİBİ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/>/< NEDENİ



-ATILIM ile/ve/<>/< KATILIM



-ATILMAK ile/ve/değil/||/<>/< İSTENİLMEMEK



-ATILMAZ/LAR ile/ve/<> SATILMAZ/LAR



-ATİNA ve/<>/>< SELANİK

( ... VE/<>/>< Ege'nin en güzel yarımadalarından biri olan Halkidıkide'de bulunmaktadır. [Adını, Büyük İskender'in üvey kızkardeşi olan Thessalonica'dan almıştır.] )


-ATİNA ve/<>/>< SELANİK

( ... VE/<>/>< "Thermaikos körfezinin gelini" olarak da bilinen Vardar[Aksios] ırmağının ağzında, Yunan tanrılarının dağı Olympos'un karşısında kurulan Selanik, Bizans döneminde, İstanbul'dan sonra, bölgenin en önemli kentiydi. Bugün de, Yunanistan'ın ikinci büyük kenti olan Selanik'in tek rakibi, adını, tanrıça Athena'dan alan başkent Atina'dır. )


-ATİNA ve/<>/>< SELANİK

( ... VE/<>/>< Selanik, Kordon sefalarının benzerliği ile İzmir'in küçük kardeşi olarak da tanınır. )


-ATİNA ve/<> SYNTAGMA MEYDANI

( Syntagma[Anayasa] Meydanı, Atina'nın merkezi kabul edilmektedir. )


-ATKI AÇIKLIĞI ile/<> ETKEN/EFEKTİF/HESAP AÇIKLIK ile/<> SERBEST AÇIKLIK

( İki anakiriş arasındaki kirişleme açıklığı. | Atkı[lenot] boyu. İLE/<> Bir strüktür öğesinin dayanaklarının, eksenden eksene uzaklığı. İLE/<> Bir kirişin iki dayanağı arasındaki kesintisi açıklık ya da yatay uzaklık. )


-ATLAMAK ile/ve/||/<>/> PATLAMAK



-ATLANTİK/ATLAS OKYANUSU ve/<> PLATA IRMAĞI

( Uruguay'ın dünyaca ünlü kumsalı/plajı olan Punta del Este'deki ucun, bir tarafında Atlantik Okyanusu, öteki tarafında ise Plata Irmağı'nın ağzı görülmektedir. )


-ATLAS OKYANUSU ile/ve/||/<> BÜYÜK OKYANUS ile/ve/||/<> HİNT OKYANUSU ile/ve/||/<> GÜNEY OKYANUSU ile/ve/||/<> KUZEY BUZ DENİZİ



-ATLAS OKYANUSUNDA:
[KUZEY AMERİKA] LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BELLE ADASI BOĞAZI ile/ve/||/<> FUNDY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CHESAPEAKE KOYU ile/ve/||/<> SARGASSO DENİZİ ile/ve/||/<> FLORİDA BOĞAZI ile/ve/||/<> APALACHEE KOYU ile/ve/||/<> CAMPECHE KOYU ile/ve/||/<> YUCATAN KANALI ile/ve/||/<> HONDURAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> COLON KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VENEZUELA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MONA BOĞAZI ile/ve/||/<> ANEGADA BOĞAZI ile/ve/||/<> AMAZON AĞZI ile/ve/||/<> MARAJO KOYU ile/ve/||/<> MARCOS KOYU ile/ve/||/<> BLANCA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. MATIAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> S. JORGE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GRANDE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MACELLAN BOĞAZI



-ATLET ile/ve/||/<>/> TAVŞANLIK

( ... İLE/VE/||/<>/> Değerli ağaçlarla ince işler yapma sanatı. | Atletizm yarışlarında rekor kırması beklenen atletin önünde koşup tempoyu yüksek tutan atletin yaptığı iş. )


-ATLI KİŞİLERİN HEYKELLERİNDEKİ ATIN AYAKLARININ:
İKİSİ DE HAVADA ile/||/<> BİRİ HAVADA ile/||/<> İKİSİ DE YERDE

( Savaşta ölmüştür. İLE/||/<> Savaşta aldığı yaralar nedeniyle ölmüştür. İLE/||/<> Doğal nedenlerle ölmüştür. )


-ATLI KİŞİLERİN HEYKELLERİNDEKİ ATIN AYAKLARININ:
İKİSİ DE HAVADA ile/||/<> BİRİ HAVADA ile/||/<> İKİSİ DE YERDE

( )


-ATMAN ile/ve/||/<> BRAHMAN

( İÇKİN ile AŞKIN )


-ATOM ALTI/NDA ve/<> BÜTÜNLÜK/TE

( Belirsizliğin yaşandığı alanlar. )


-ATOM MODELLERİNDE:
DEMOCRITOS ile/ve/||/<>/> DALTON ile/ve/||/<>/> THOMSON ile/ve/||/<>/> RUTHERFORD ile/ve/||/<>/> BOHR ile/ve/||/<>/> MODERN ATOM KURAMI

( image )


-ATOM ile/ve/||/<> TO KENON

( Bölünemeyen. İLE/VE/||/<> Boşluk. )


-ATOM ile/ve/||/<> TO KENON

( Fiziksel. İLE/VE/||/<> Matematiksel. )


-ATOM ve/||/<>/< TORYUM[Th]

( Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacık. VE/||/<>/< Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 olan, yoğunluğu 112,6 olan, 1700 °C'de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyoaktif bir öğe. )


-ATON[< ADONAI] ve/<>/< ATUM/ATOM ve/<>/< AMON

( Gökteki nur. VE/<>/< Yerdeki nur. VE/<>/< Gönüldeki nur. )


-ATON[< ADONAI] ve/<>/< ATUM/ATOM ve/<>/< AMON

( Evrende/ilâhta. VE/<>/< Dünyada/evrende. VE/<>/< İnsanda/kalbinde. )


-ATON[< ADONAI] ve/<>/< ATUM/ATOM ve/<>/< AMON

(
)


-ATON[< ADONAI] ve/<>/< ATUM/ATOM ve/<>/< AMON

( Güneş. VE/<>/< Zerre. VE/<>/< İnsan. )


-ATTAPULGIT ile/ve/<> KAOLIN(IT)

( İspanya toprağı. İLE/VE/<> ... )


-AUGUST COMTE ve/||/<>/> GEORGE SARTON ve/||/<>/> AYDIN SAYILI



-AUGUSTE RODIN ile/ve/||/<>/> KEMAL KÜNMAT

( "Düşünen Adam" heykelini yapan. İLE/VE/||/<>/> Bakırköy Akıl Hastahanesi'ndeki "Düşünen Adam" heykelini yapan. )


-AUGUSTINUS ile/ve/<> ABELARDUS

( Anlamak için iman ediyorum. İLE/VE/<> İman etmek için anlamaya çalışıyorum. )


-AUM:
SOLUK ve/||/<> SESSİZLİK



-AVANTA ile/ve/||/<> HANUT

( Emek vermeden sağlanılan "kazanç". İLE Özellikle turistleri alışveriş etmeleri için belirli dükkânlara götürme işinden alınan yüzde. )


-AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )


-AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )


-AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( )


-AVRUPA BİRLİĞİ ZİRVESİ ile/ve/||/<> AVRUPA BİRLİĞİ KURULU/KONSEYİ



-AVUKAT/EUATHLOS AÇMAZI ile/ve/||/<> KÖPRÜ AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> UYUYAN GÜZEL AÇMAZI

( Hukuk fakültesini bitiren genç, ülkenin en ünlü avukatının yanında staj yapmak için başvuruda bulunur.

Avukat, gence, tek koşul ileri sürer:

"İlk davandan elde ettiğin tüm parayı bana vereceksin".

Antlaşma imzalanır ve iki yıl beraber çalışırlar. Tam staj bittiğinde, genç, antlaşmayı haksız bulduğunu, ilk davadan kazandığı parayı ona vermeyeceğini açıklar. Avukat, tazminat talebi ile mahkemeye başvurur.

Hakimin kararı ne olmalıdır?

İki davalı, duruşmada, hakimin karşısına geçtiğinde, avukat, şunu söyler:

"Sayın Yargıç. Bu davayı uzatmaya gerek yok. Çünkü, eğer ben kazanırsam, parayı alacağım; eğer kaybedersem yine alacağım. Çünkü, antlaşmamıza göre, o, ilk davasından kazandığı parayı bana verecek."

Hakim, tam avukatı haklı bulacakken, bu kez, genç avukat söz alır ve şöyle der:

"Sayın Yargıç. Evet. Avukat haklı. Bu duruşma, gerçekten gereksiz ama benim lehime. Eğer, ben bu davayı kazanırsam, ona bir şey ödemeyeceğim. Eğer, kaybedersem, antlaşmamıza göre, ilk davayı kaybettiğimden dolayı ona yine bir şey ödemeyeceğim.”

İLE/VE/||/<>

Sokrates, güçlü bir efendinin, -Platon'un- bekçiliğini yaptığı bir köprüye gelir ve geçmesine izin vermesini rica eder. Platon, şu yanıtı verir...

"Yemin ederim, ağzından çıkacak bir sonraki söz doğru olursa geçmene izin veririm, yanlış olursa seni suya atarım.

Sokrates'in yanıtı:

"Sen, beni, suya atacaksın." olur.

[Platon, Sokrates'i suya atmasa, Sokrates, yalan söylemiş olacak ve suya atılması gerekecek; suya atsa, Sokrates doğru söylemiş olacak ve suya atılmaması gerekecektir.]

İLE/VE/||/<>

...

İLE/VE/||/<>

... )


-AVUKAT ile/değil/<> MÜDÂFÎ



-AVUNÇ ile/ve/||/<> AVUNTU

( Acının hafiflemesi ya da unutulması. Teselli. İLE İnsanı avutan şey. )


-AVUNTU ile/ve/değil/yerine/<> GERÇEK/LİK



-AVURT ile/ve/||/<> ART AVURT

( Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü. İLE/VE/||/<> Avurdun arka bölümü. )


-AWARD and/||/<> AWARD OF AN ARBITRATION BOARD

( Karar, tahkim kararı, hakem. VE/||/<> Tahkim kurulu kararı. )


-AY ve/<> 2016 HO3

( [Dünyanın] Uydusu. VE/<> Yarı uydusu. )


-AY ve/<> 2016 HO3

( ... VE/<> NASA, 2016 HO3 adlı bir asteroid keşfettiğini ve bunun dünyanın yarı uydusu olduğunu açıkladı. 2016 HO3 adlı asteroidin, 10 yıl önce görüntüden kaybolan 2003 YN107'nin bir benzeri olduğu belirtildi. İlk keşfin, 27 Nisan'da Hawaii'deki Pan-STARRS 1 araştırma teleskopunu kullanan bilimkişileri tarafından yapıldığını açıklayan NASA, o günden bu yana incelenip gökbilimciler tarafından kayıt altına alınan asteroidin, "2016 HO3" adıyla etiketlendiğini açıkladı. İncelemeler sonucunda, bir yarı uydu olduğu sonucuna varılan asteroidin, 38 - 120 metre çapında olduğu tahmin ediliyor. )


-AY ve/<> 2016 HO3

( )


-AY ile/ve/||/<> KAMO OALEWA

( Dünyanın iki uydusu. )


-AY ile/||/<> MİRANDA ile/||/<> PHOBOS

( [... uydusu] Dünya'nın. İLE/||/<> Uranüs'ün. İLE/||/<> Mars'ın. )


-AYAĞA KALKMAK/KIYAM ve/||/<>/> UYANMAK/UYANIKLIK/YAKAZA ve/||/<>/> YÜRÜYÜŞ/SEYR



-AYAK BASMAK" ile/ve/<>/> "ADIM ATMAK"



-AYAK/PA[Fars.]:
PATİ ile/||/<> PATİK ile/||/<> PATİKA ile/||/<> PABUÇ ile/||/<> PAYTAK ile/||/<> PAYİDAR ile/||/<> PİYADE[< PAYADAK] ile/||/<> PİYON[< PEDON]

( Kedi, köpek için ön ayak. İLE/||/<> Küçük çocuk ayakkabısı. İLE/||/<> Keçi yolu. İLE/||/<> Ayakkabı. İLE/||/<> Eğri bacak. İLE/||/<> Ayakta durmak. İLE/||/<> Yaya. İLE/||/<> Yaya. )


-AYAK ve/<> TÜM ÖRGENLER



-AYAKKABI ile/ve/<> LORTA[İt.]

( ... İLE/VE/<> Ayakkabı kalıbının çapı. )


-AYAKLARINIZI:
ÜŞÜTMEYİN! ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SICAK TUTUN!



-AYAKTA DURMAK ve/fakat/||/<>/>/< HAYATTA KALMAK

( Yeterince gücün olmayabilir/kalmayabilir. VE/FAKAT/||/<>/>/< Nedenlerin vardır ve yeterince çoktur. )


-AYAKTA TUTMAK ile/ve/||/<> HAVADA TUTMAK



-AYAKTAKİ KEMİKLER:
BAŞPARMAKTA ile/ve/||/<> ÖTEKİ PARMAKLARDA

( 2'şer kemik bulunur. İLE/VE/||/<> 3'er kemik bulunur. )


-AYAR BABA ile/ve/||/<> LEYLÂ ANNE



-AYAR SİMETRİSİ
ile/ve/||/<>
AYAR GRUBU
ile/ve/||/<>
KONFİGÜRASYON UZAYI
ile/ve/||/<>
DENKLİK SINIFI

( Bir kuramın fiziksel olmayan simetrilerine verilen addır. Bir kuramda bazı ayar dönüşümleri yapıyorsak ve gözlemlenebilen fiziksel nicelikler bundan etkilenmiyorsa deriz ki, kuram belirli bir ayar simetrisine sahiptir. [Newton'un klasik mekaniği, tüm evrenin ötelemeleri altında simetriktir. Evrendeki maddeyi bir metre yukarı (bunun yerine kendi favori yönünüzü de seçebilirsiniz) taşıdığımızda evren yine bildiğimiz evrendir. Hiçbir şey değişmemiştir. Bundan dolayı Newton mekaniğinin öteleme simetrisi vardır diyebiliriz.]

İLE/VE/||/<>

Ayar dönüşümlerinin oluşturduğu gruptur. Bunun için ayar dönüşümlerinin bazı özellikleri sağlaması gerekir (bunlara grup belitleri/aksiyomları denir):
– Birim öğe. [Sisteme hiçbir işlem yapmayan bir simetri vardır.]
– Ters öğe. Bir simetri dönüşümünün etkilerini geri alabilecek bir simetri dönüşümü vardır. [Newton mekaniğinde tüm evreni bir metre yukarı kaydırdık. Sonra da bir metre aşağı kaydırdık. Aşağı kaydırma işlemi, yukarı kaydırma işleminin tersidir. Ve birbirine ters olan dönüşümlerin art arda uygulanması birim elemanı verir.]
– Kapalılık. [Art arda uygulanan ayar dönüşümlerinin de bir ayar dönüşümü olması gerekir.]
– Birleşme özelliği. [Birer ayar dönüşümü olsun ve art arda uygulansın. 'dan önce ikilisini uygulamakla 'dan sonra ikilisini uygulamak arasında fark yoktur.]

İLE/VE/||/<>

Bir kuramın izin verdiği tüm hallerin bir kümesidir, uzayıdır.

İLE/VE/||/<>

Bir kümenin birbirine denk [birbirine denk demek bir denklik bağıntısıyla birbirine bağlı olmak demektir] olan öğelerinin oluşturduğu kümedir. )


-AYARLAYAN ile/ve/değil/||/<> AYARTAN



-AYASOFYA MÜZESİ ve TOPKAPI SARAYI ve/||/<> HALUK DURSUN ve/||/<> KUMRULAR

( Makam odasını kumrulara terk eden bürokrat: Haluk Dursun

"Topkapı Sarayı'nda müdürlük yaptığım dönemde, makam odamda otururken bir kumrunun açık pencereden girerek avizenin etrafında uçtuğunu gördüm. Hiç kımıldamadan seyretmeye başladım.

Kumru, sanki tavaf eder gibi odanın her tarafında dolaştı, avizenin üzerine kondu, bir süre oturdu. Sonra geldiği gibi uçup gitti. Biraz sonra yanında başka bir kumru ile tekrar geldi. Bu sefer sanki bir ev (saray) sahibi edasıyla onu gezdirdi. Yeni geleni elinden, (kanadından) tutar gibi aldı ve avizenin içine oturttu. Bir süre koklaştılar. Sonra uçup gittiler.

Ertesi gün ikisi birlikte ağızlarında dal parçacıkları ile geri geldi ve avizenin içine bir yuva kurmaya başladılar. Yuva birkaç gün içinde kuruldu.

Olup biteni hiç ses çıkarmadan izliyordum. Dişi kuş, yumurtlama hazırlığı yapıyordu.

Galiba onlar da beni izliyordu ki, hiç tedirgin olmuş gibi görünmüyorlardı. Buna karşılık dışarıdan odaya başka biri girince, hemen ürküp pencereden kaçıyorlardı. Baktım olmayacak, makam odamı onlara bırakıp hemen karşıda bulunan küçük bir odaya geçtim.

Bir gün, televizyon çekimi için Topkapı Sarayı'na gelen gazeteci dostum rahmetli Savaş Ay, "Hocam, niye bu küçücük odada oturuyorsun?" diye sordu.

"Ben hâlden anlarım, bir kumru arkadaşım, sevgilisine, “ben seni saraylarda yaşatacağım" diye söz vermiş, insan yuva kurana yardımcı olmaz mı?" dedim.

"Hocam, ne olur göster şu yuvayı bana” dedi ve kapıdan odadaki yuvanın fotoğrafını çekti.

Ertesi gün beni Ankara'dan arayan arayana...

"Derhal makam odası açılsın, kumruların yuvası dağıtılsın, saray bakımsızlıktan perişan olmuş görüntüsü verilmesin" dediler.

Meğer Savaş Ay haber yapmış bizim kumrunun öyküsünü...

Hemen aradım, “üstad sen ne yaptın?” diye sordum.

"Hocam bu kadar güzel malzeme (haber) buldum, yazılmaz mı Allah aşkına" dedi.

"Gazetede sabah toplantısında anlattım, herkes ayağa kalktı ve seni alkışladı" diye ekledi.

Sadece gazetedekiler değil Ankara da ayağa kalktı sayende" diye yanıt verdim.

Şimdi ne yapacaktım? Çifte kumrulara kol kanat gerip onların saadetlerini korumaya mı çalışacaktım, yoksa odayı kullanıma açarak bir yuvanın dağıtılmasına mı neden olacaktım?

Bir biçimde, ya ben makamı, ya da o kumrular makam odamdaki yuvalarını kaybedeceklerdi.

Akşama kadar bakanlıktan beni aramayan kalmadı...

“En azından yumurtadan yavru kuşlar çıksın, uçup gidene kadar bekleyelim” diye düşündüm. “Ben yuvayı almam, siz beni görevden alın isterseniz” dedim.

Ertesi gün, yuvaya bakmaya gittim ki, ne göreyim, yuva yerinde duruyordu ama kumrular yoktu.

Yuva yerinde durmasa, "Biri kuşları ürküttü, kovaladı" diyecektim. Hâlbuki yuva yerli yerinde duruyordu. Kumrular, sanki durumu hissetmiş ve sessizce çekip gitmişlerdi. Bir daha da hiç gelmediler.

Daha sonra Topkapı Sarayı'ndan, Müsteşar ve Bakan Yardımcısı olarak Ankara'ya gittim.

"Kuşların yuvası dağıtılsın, makama sahip çıkılsın" diyenlerin ise hiçbiri Bakanlık'ta makamlarında kalamamıştı.

Muhakkak ki, biz de bir gün bu makamlardan uçup gideceğiz. Kuşlar ise hep sevmeye, uçmaya ve yuva kurmaya devam edecek.

Haluk DURSUN )


-AYASOFYA MÜZESİ ve TOPKAPI SARAYI ve/||/<> HALUK DURSUN ve/||/<> KUMRULAR

( )


-AYAZ ile/ve/||/<> BOĞAZ

( Lokman Hekim, 32 temel hastalık belirlemiş. 16'sının, soğuktan; 16'sının da "yeme-içme"den kaynaklandığını görmüş. Üşütmemeyi ve çok yememeyi yeğlemeliyiz. )


-AYDAKİ 3 DORUK:
ULUĞ BEY ve/<> KOPERNIK ve/<> GALILEO

( Uluğ Bey, kurduğu sektans sistemi ile 1180 yıldızın konumunu ve bir yılın 365 gün olduğunu, Kopernik'ten 60, Galileo'dan 200 yıl önce, hemen hemen doğru olarak hesaplamıştır. )


-AYDIN ile/ve/||/<> ÖNDER



-AYDINLANMA/HAK(K)'I BULMAK:
DERVİŞ OLMAKLA ile/ve/||/<> ÂŞIK OLMAKLA ile/ve/||/<> İNSAN OLMAKLA



-AYDINLANMA ile/ve/<>/> DEVRİM



-AYDINLANMA ve/=/<> SEVİNÇ



-AYDINLANMA ile/ve/||/<>/> SÜKÛNET



-AYDINLANMADA:
ATİNA ile/ve/||/<>/> BAĞDAT ile/ve/||/<>/> AMSTERDAM

( )


-AYDINLANMAK ile/ve/||/<>/> ERMEK



-AYDINLANMIŞ/LIK ve/<> UYANDIRILMIŞ/LIK



-AYDINLARIN BİLGİSİZLİĞİ ile/ve/||/<> SANATÇILARIN SATKINLIĞI



-ÂYET ile/ve/<>/II HADİS-İ KUTSÎ



-AYET ile/ve/<> HİKMET

( İddia edersen, böyle/şöyle olursun. )


-ÂYET ve/=/||/<> İŞÂRET



-ÂYET ve/||/<>/< SİMGE



-AYIKLAMA ile/ve/||/<> ÇIKARMA



-AYIKLAMA ile/ve/<>/> İŞLEME



-AYIP (OLAN):
(")BİLMEMEK(") ile/ve/değil/||/<>/< ÖĞRENMEMEK



-AYIP[Ar. < AYB] ile/ve/<>/> KAYIP[Ar. < GAYB]



-AYIRDEDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK

( Gottfried Leibniz İLE/VE/||/<> Werner Heisenberg )


-AYIRDEDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> ÖZDEŞLİK



-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Ayırt edebilme bağımlılıklardan kurtuluşa götürür. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Ayırt edebilme yeteneği sizi bağımlılıklardan kurtuluşa, tutkusuzluğa götürecektir; bu hal ise doğru davranışı, eylemi sağlayacaktır; doğru davranış ise sizi gerçek varlığınıza ulaştıran içsel köprüyü kuracaktır. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Ayırt etme ve ayrılık duygusu olmadığında, buna sevgi diyebilirsiniz. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Olgun kişi toplulukları düzenleyerek neyi birbirinden ayırması gerektiğini bilir. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Kişinin kendi için doğru olanı ayırd etmesi ve sıkı çalışması er ya da geç ödüllendirilecektir. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Kişi durumunun mükemmel olduğunun ve hatta daha da ilerleyeceğinin ayrımına varmalıdır. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Farkındalık her şeyin ötesidir - hem varlığın, hem yokluğun. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Farkına varın ki, her ne olursa, size, sizin tarafınızdan, sizin aracılığınızla olur ve siz, her ne algılarsanız, onun yaratanı, tadına varanı ve yok edenisiniz. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Önemli[öncelikli] olan, yalnızca farkındalıktır, onun içerdikleri değil. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Tam farkındalık halinde temas kurulmuştur. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Bir ilişki kurmak ve sürdürmek için, doğrudan eylemle ifade edilen sevecen bir farkındalık hali gereklidir. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Yeni ve özel bir farkındalık biçimi gerekmez. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Kişinin gönlünü görebilecek berrak içgörüye sahip olmadıkça ayırt edemezsiniz. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Kendi hakkınızdaki farkındalığınızı derinleştirin ve genişletin, o zaman tüm hayırlar ve lütûflar akacaktır. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Şimdi yapılmakta olan ayırt edebilme ve ihtirassız olma uygulaması, zamanı geldiğinde meyvesini verecektir. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Tüm gereksiniminiz, varoluşunuzun, bir sözlü beyan şeklinde değil, fakat her an mevcut bir gerçek olarak farkında olmaktır. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Varoluşunuzun farkındalığı, gerçek varlığınızı görmenizi sağlayacaktır. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Sadece var olduğunuzun farkında olun ve farkında kalın. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Discrimination leads to detachment. )


-AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( In full awareness the contact is established.
Discrimination will lead to detachment; detachment will ensure right action; right action will build the inner bridge to your real being.
Awareness is beyond all - being as well as not-being.
Awareness itself is all important, not the content of it.
Deepen and broaden your awareness of yourself and all the blessings will flow.
You cannot, unless you have a clear insight into the heart of person.
Be aware that whatever happens, happens to you, by you, through you, that you are the creator, enjoyer and destroyer of all you perceive.
For establishing and maintaining relationship affectionate awareness expressed in direct action is required.
No new, or special kind of awareness is needed.
Discrimination and dispassion practised now will yield their fruits at the proper time.
All you need is to be aware of being, not as a verbal statement, but as an ever-present fact.
The awareness that you are, will open your eyes to what you are.
Just be aware that you are and remain aware. )


-AYIRDINDALIK ile/ve/<> İÇSELLEŞTİRME



-AYIRICI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< BİRLEŞTİRİCİ



-AYIRMA ile/ve/||/<>/> SINIFLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SONSAL SINIFLAMA



-AYIRMA ile/ve/||/<> YALINLAŞTIRMA ile/ve/||/<> ARA ÇÖZÜM/LER ARAMA/BULMA

( Düşüncenin, bilgilerin, nesnelerin, kavram, olay ve olgular üzerinde en temel uygulanması gerekenlerin başında, onları bütün olarak görebilmenin yanı sıra ve ötesinde, ayırma bilgisi, becerisi ve oranı bulunmaktadır.

Bilmek ya da bilinebilenler, ancak küçültme ya da ayırma bilgi ve becerisiyle elde edilebilirler. Bu işin ustalığı da, her ustalığın temelinde bulunan çıraklık sürecinde gerçekleşir ve kaynağını, gücünü çıraklık döneminden alır. Bu bilgi, deneyim ve dönem, kalfalıkta ve ustalıkta bile olunsa, tüm sürecin neredeyse tamamıdır.

Birleştirme bilgi ve becerisi olarak tanımlanan ustalık, yetkin çıraklıktır. Hatta ustalık diye bir şeyden bile söz edilemeyecek kadar tek bir bilinç ve beceridir. Kişinin, bisiklet kullanmayı bir kere öğrenmesinden sonra, yaşam boyunca bir daha bisiklet kullanmayı öğrenmeye gerek kalmaması, kendinin değil, suyun kaldırma gücündeki gibi, kendiliğindenliğiyle, doğasıyla sağlanır. Zihnin ya da bilincin devrede olması ile değil, beynin ya da öte bir bilincin devrede olmasıyla, bilinç merdiveninde görülen, bilinçsiz bilinçlilik ya da yeterlilik ile sağlanır.

Karmaşık olan ya da öyle "algılanan" süreçlerin çözümü de, onları, oldukları yapıda değil, küçülterek ya da çok haneli sayıdan oluşan bir bölmenin, tek haneli bir sayıya doğru yalınlaştırılması ile gerçekleşir.

Çözümsüz "görünen" durumların da çözümü, köklü/kökten çözüm arayışı değil ara çözüm üretebilmektir. Yaşamımızda, karşılaşılabilecek sonsuz olumlu ya da olumsuz olasılıktaki durum ve süreçler için bazen ya da çoğunlukla, bir düşünce ya da nesneden, ödün vermeden ya da bir parçasından vazgeçmeden, bir şey elde etmek ya da yetersiz/olumsuz sürecin devam etmesine göz yumarak, bir sonuç ya da çözüm oluşturmak olanaklı değildir.

Ne herhangi bir düşünce ya da bir durum için, ne de kaygının sona erdirilmesi, olumsuz ya da yetersiz koşulların tamamen ortadan kalkma "beklentisi" ya da "dileği" ile sağlanamayacağından dolayı, ayırmayı, yalınlaştırmayı ve ara çözümler üretmeyi bilmek, becermek gerekmektedir.


"Hiçbir sorun, onu yaratan 'bilinç seviyesi'yle çözülemez." )


-AYIRT EDİLEMEZLİK:
DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<> DÜŞÜNMEDE



-AYKIRI ile/ve/değil/yerine/<>/< AYRI



-AYN/ILIK ile/ve/||/<>/>< FARK/LILIK

( Yakınlaştırır. İLE/VE/||/<>/>< Geliştirir. )


-AYNA:
| DOĞA NESNELERİ ve/||/<> NESNELER | ve/||/<> KİŞİ/İNSAN ve/||/<> YAZI



-AYNA:
CAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< CAN

( Kendi yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Özünü görmek isteyenin baktığı. )


-AYNA ve/||/<>/> AYNI



-AYNA ile/ve/||/<> DİKİZ AYNASI

( )


-AYNALA(N)MA ve/||/<> ONAYLA(N)MA



-AYNALAMA:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL

( Bakım veren[anne vb.]. İLE Baba. )


-AYNALANMA:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL ile/ve/||/<>/> ÜÇÜNCÜL

( Annenin, çocuğuna, biricikliğini duyumsatmasıyla. İLE/VE/||/<>/> Baba ile olan. İLE/VE/||/<>/> Yaştaş/akran ile. )


-AYNEN ile/ve/||/<> HOMOJEN



-AYNEN ile/ve/||/=/<> KESİNLİKLE



-AYNI AÇIDAN BAKMAK ile/ve/||/<>/>/< AYNI ACIDAN BAKMAK



-AYNI ANDA ile/ve/değil/||/<> MİLİSANİYELER İÇİNDE



-AYNI DİLİ KONUŞMAK ve/||/<> AYNI DURUMU/HÂLİ PAYLAŞMAK



-AYNI DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİKTE DÜŞÜNMEK



-AYNI YÖNDE ile/ve/||/<> PARALEL



-AYNI ZAMANDA ve/||/<> ÇOK



-AYNI/LIK ile/ve/||/<> KALICI/LIK



-AYNI ile/ve/değil/<> İÇ İÇE



-AYNI ile/ve/||/<> TIRHALLI

( ... İLE Aynı koşullar altında bulunanların, aynı durumda olduklarını anlatmak için kullanılan bir söz. )


-AYRICA ile/ve/||/<> EK OLARAK



-AYRICALIK ile/ve/||/<>/< AŞK



-AYRIK DÜZENLER/SİSTEMLER ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ DÜZENLER/SİSTEMLER



-AYRILABİLECEK OLAN ile/ve/||/<> AYRI OLABİLECEK OLAN



-AYRILACAK ZAMAN ve/||/<> VERİLECEK SELÂM

( Vefâ bilmeyene zaman ayrılmaz/ayrılmamalı. VE/||/<> Değer bilmeyene selâm verilmez. )


-AYRILIK:
YAKAR ve/||/<>/> YIKAR



-AYRILIK ile/ve/<> SAYRILIK/HASTALIK ile/ve/<> ÖLÜM



-AYRILIKTA:
[SEVGİLİNİN, ...]
HÜZNÜNÜN YARALAMASINA ve/||/<> KARANLIĞININ ÜŞÜTMESİNE

( Dayanılmaz. VE/||/<> Alışılmaz. )


-AYRILMA-BİREYLEŞME EVRELERİNDE:
3-8 ve/||/<>/> 10-15 ve/||/<>/> 15-22 ve/||/<>/> 22-30 AY

( Farklılaşma ve gövde imgesinin gelişimi. VE/||/<>/> Uygulama. VE/||/<>/> Yeniden yakınlaşma. VE/||/<>/> Bireyleşmenin sağlamlaştırılması ve nesne sürekliliğinin başlangıcı. )


-AYRILMA ile/ve/||/<>/> BİREYLEŞME ile/ve/||/<>/> GERÇEK(LİK)LE İLİŞKİ

( WINNICOTT > STERN > MAHLER )


-AYRILMA ile/ve/||/<>/> BOŞANMA



-AYRIM (NOKTASI):
KAVŞAK ile/ya da/||/<> MAKAS ile/ya da/||/<> ÇATAL



-AYRIM ile/ve/<> BİRLİK



-AYRIM <>/> ÇATIŞKI <>/> BİREŞİM



-AYRIM ile/ve/<>/||/değil ÖTEKİLEŞTİRME



-AYRIM ile/ve/||/<>/< TANIM



-AYRIMLI ÖZDEŞLİK ile/ve/<> BİREŞİM(TEVHİD)



-AYRIMSAMA ile/ve/||/<> YENİDEN ÜRETME ile/ve/||/<> TANIMA



-AYRINCA(Ar. İSTİSNÂ) ile/ve/||/<> ÖZEL



-AYRINCA/İSTİSNA ile/ve/||/<> ÖZGÜN/LÜK



-AYRINTI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< (BİR/ALT) BAŞLIK



-AYRINTI ile/ve/||/<> GELECEK



-AYRINTICILIK ile/ve/||/<> TİTİZLİK



-AYRINTILARIN "ZENGİNLİĞİ" ile/ve/||/<>/< YORUM GÜCÜ "ZAYIFLIĞI"



-AYRINTILI ile/ve/<> KAPSAMLI



-AYRIŞMA ile/ve/değil/||/<>/> ÇOĞALMA



-AYRIŞMA ile/ve/değil/yerine/<>/>< KATILMA



-AYTIŞMAK[> EYTİŞİM] ile/ve/=/||/<>/< ATIŞMAK

( Atışmak. | Münazara. | Saz şairleri belirli bir ayak üzerine karşılıklı deyiş söylemek. İLE/VE/||/<>/< Birbirine karşılıklı söz söyleyerek tartışmak. | Saz şairleri belirli bir ayak üzerine karşılıklı deyiş söylemek. | Çocuk oyunlarında ebeyi ya da takımda olanları belirlemek için karşılıklı olarak adım atmak. | Ok vb. atarak yarışmak. )


-AZ ENERJİ ve/<> DÜZEN



-AZ İLE YETİNMEK ile/ve/||/<>/>/< ÖLÇÜLÜLÜK



-AZ YEMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÇOK YEMEMEK



-AZ ile/ve/<>/değil GİZLİ



-AZAB ile/ve/<> HAZ



-AZALT ve/değil/yerine/||/<>/>/< BIRAK ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOĞALT

( Yediğin yemeği...
Yemeğin tuzunu...
Yediğinin/içtiğinin şekerini...
Satın alacağın eşyaları...
Harcadığın parayı...
Boşa geçen zamanı...
Gözyaşlarını...
Kafaya taktıklarını...
Televizyon ve bilgisayar/internet başında harcadığın zamanı.
Telefonla uğraştığın süreyi...
Kişlerden beklentini...

VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<

Hız yapmayı...
Şikâyet etmeyi...
Ertelemeyi, üşenmeyi ve "vazgeçmeyi"...
Çekingenliği...
Rezil olma "kaygısını"...
Alaycılığı...
Sabırsızlığı...
Çocuğuna taparlığı...
Mazeret üretmeyi...
Başkaları için yaşamayı...
"Yapamam" "düşüncesini"...
Bahaneleri...
Olumsuz düşünmeyi...
Olumsuz söz(cük)leri...
Surat asmayı...
Önyargıyı...
Kişileri ve kişiler üzerinden düşünmeyi/konuşmayı...
"Sen-ben" tartışmasını/davasını...
Herkesi eleştirmeyi...
Herkesi düzeltmeye çalışmayı...

VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/<

Özen göstermeyi...
Saygı göstermeyi...
Sevmeyi...
Selâm vermeyi...
Gülümsemeyi... :)
Olumlu düşünmeyi...
Vermeyi...
Sabrını...
Şükretmeyi...
Teşekkür etmeyi...
Su içme oranını/sıklığını...
Çocuklarla zaman geçirmeyi, oynamayı...
Özür dilemeyi...
Mazur görmeyi...
Alttan almayı...
İstikrarını...
Düş kurmayı...
Ayırmayı...
Yalınlaştırmayı...
Ara çözümleri...
Güzel söz söylemeyi...
Kitap ve sözlük okumayı... )


-AZALT ve/değil/yerine/||/<>/>/< BIRAK ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOĞALT

( )


-AZALT ve/değil/yerine/||/<>/>/< BIRAK ve/değil/yerine/||/<>/>/< ÇOĞALT

( )


-AZAP ile/ve/<> ASLINDAN AYRI DÜŞMEK



-AZAR ile/ve/değil/||/<>/< NAZAR

( Kime. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ona. )


-AZARLAMA ile/ve/değil/<> SORGULAMA



-AZDIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< "BAŞTAN ÇIKARMAK"



-AZGIN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAŞKIN/LIK



-AZIK ile/||/<> KUMANYA[İt. < COMPAGNA]

( ... İLE/||/<> Yolculuk için hazırlanan yiyecek. | Sefer durumundaki askerler için hazırlanan yiyecek. )


-AZİM ve/||/<>/> SEBAT ve/||/<>/> SABIR

( Başlarken. VE/||/<>/> Sürdürürken. VE/||/<>/> Bitirirken. )


-AZİMUT ile/ve/<> MANYETİK AZİMUT ile/ve/<> AZİMUT AÇISI ile/ve/<> AZİMUT PUSULASI

( Sabit bir nokta ya da kutup etrafında bir açıyla ölçülen konum, tepe noktası. İLE/VE/<> Manyetik kuzeye bağlı azimut. İLE/VE/<> Gök küresinin herhangi bir noktasıyla güney yönü arasındaki açı. İLE/VE/<> Herhangi bir gökcisminden kerteriz alarak, onun manyetik güney açısını belirlemek için kullanılan pusula. )


-AZINI AZIMSAMA!:
ATEŞ ve/||/<> DÜŞMAN ve/||/<> SAYRILIK ve/||/<> BİLGİ



-AZINLIK ile/ve/||/<> GÖÇMEN



-AZZE ve/||/<> CELLE

( Duyan/işiten. VE/||/<> Bilen. )


-B)İLİM ve/<> KÜLTÜR COŞKUSU



-B ve/||/<>/> İSİM ve/||/<>/> ALLAH ve/||/<>/> RAHMAN ve/||/<>/> RAHİM

( İle VE/||/<>/> Adı VE/||/<>/> Allah'ın VE/||/<>/> Doğa VE/||/<>/> Tasavvur
[Allah'ın, doğa ve tasavvur adı ile...] )


-B12'DE:
SİYANA KOBALAMİN ile/<> METİL KOBALAMİN



-B12 ve/||/<>/< HOLOTRANSKOBALAMİN



-B2B ile/ve/||/<>/> B2C

( Toptan/cılık İLE/VE/||/<>/> Perakende/cilik. )


-B2B ile/ve/||/<>/> B2C

( Business To Business. VS./AND/||/<>/> Business To Customer/Consumer. )


-BA'L[Ar.] ile/ve/||/<> ZEVC[Ar.]

( Koca. İLE/VE/||/<> Karı/kadın/eş. )


-BÂB-I ÂLİ/HÜMÂYUN ile/ve/||/<> BÂB-I ÂSÂFÎ ile/ve/||/<> BÂB-I MEŞÎHAT ile/ve/||/<> BÂB-I SERASKERÎ ile/ve/||/<> BÂB-I DEFTERÎ

( Sultan kapısı/makamı. İLE/VE/||/<> Sadrazam kapısı/makamı. İLE/VE/||/<> Seyhülislâm kapısı/makamı. İLE/VE/||/<> Genelkurmay başkanlığı kapısı/makamı. İLE/VE/||/<> Maliye kapısı/makamı. )


-BABA:
EVE, "EKMEK" GETİREN ile/ve/değil/||/<> SEVGİSİNE, EMEK VEREN



-BABA ve/||/<> OĞUL ve/||/<> KUTSAL RUH

( Yasama. VE/||/<> Yürütme. VE/||/<> Yargı. )


-BABADALYA ile/ve/||/<> BABAFİNGO[İt. < PAPAFICO]

( Güverteye alınan yüklerin denize gitmemesi için iki küpeşte boyunca belirli aralıklarla güverteye dikey olarak tespit edilmiş direkler. İLE/VE/||/<> Yelkenli gemilerde üç bölümden oluşan direklerin ve gabyanın üstünde bulunan en yüksek bölüm, en üstteki parçası. )


-BABALAR:
KAHRAMAN ve/||/<> İLK ÂŞIK OLUNAN



-BÂC-I AĞNAM ile/ve/<> BÂC-I TAMGA ile/ve/<> BÂC-I BÜZÜRK ile/ve/<> BÂC-I KIRTIL ile/ve/<> BÂC-I NİYÂBET

( BÂC[Fars.]: Vergi/harç. | Gümrük vergisi. )


-BADEM:
AK ile/||/<> KAYA ile/||/<> RÜŞTÜ ile/||/<> NURLU ile/||/<> DİŞ ile/||/<> KARABAĞ ile/||/<> SIRA



-BADEM ile/ve/||/<>/< ÇAĞLA



-BADİ ile/ve/||/<>/> BADİK

( Ördek. İLE/VE/||/<>/< Ördek. | Palaz. | Kısa boylu. )


-BAĞ:
ÖZERKLİK ve/<> HAZIR OLMA ve/<> GÖNÜLLÜLÜK/RIZÂ ve/<> HAREKETE GEÇME/GEÇEBİLME ve/<> KURABİLME(SÜRDÜREBİLME/SÜREKLİLİK) ve/<> PAYLAŞIM ve/<> GÜÇ



-BAĞ ile/ve/<> BAĞINTI



-BAĞ ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLÜK



-BAĞ ile/ve/||/<> HEVENK[Fars.]

( ... İLE/VE/||/<> Bir ipe geçirilmiş ya da birbirine bağlanmış yaş yemiş ya da sebze bağı. )


-BAĞ ile/ve/<> İLİŞKİ



-BAĞIL HIZ ile/ve/||/<> BAKIŞIM/SİMETRİ



-BAĞIL ile/ve/||/<> BAĞILLIK/İZÂFİYET/RÖLATİVİTE

( Görece. | Kendine özgü bir kımıldanışı olduğu hâlde başka bir nesneye uyarak sürüklenen nesnenin görünürdeki kımıldanışının niteliği. İLE/VE/||/<> Görece olma durumu. )


-BAĞIMLILIK SAĞALTIMINDA:
ÜMİT ve/||/<>/> GÜVEN

( )


-BAĞIMLILIK SÜRECİ VE SONUCU:
HASTAHANE ve/||/<>/> CEZAEVİ/KODES[Yun.] ve/||/<>/> MEZAR



-BAĞIMSIZ/LIK ile/ve/||/<> ÖZERK/LİK



-BAĞIMSIZ/LIK ile/ve/||/<> TAM/LIK ile/ve/||/<> TUTARLI/LIK



-BAĞIMSIZLAŞMA ile/ve/||/<> WILLIAM/WILHELM TELL



-BAĞIMSIZLIK ile/ve/||/<> RADİKAL BAĞIMSIZLIK



-BAĞIMSIZLIK ile/ve/||/<> TARAFSIZLIK



-BAĞINTI ve/||/<> ÖLÇÜT



-BAĞINTILI/LIK ile/ve/||/<>/> ZORUNLU/LUK



-BAĞIRMAYA ZORLAYAN ACI/ISTIRAP ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SESSİZ KALMAYA ZORLAYAN ACI/ISTIRAP

( Ağırdır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çok daha ağırdır. )


-BAĞIRSAK ile/ve/||/<> APANDİS[Fr. < APPENDICE]

( )


-BAĞIRSAK ile/ve/||/<> APANDİS[Fr. < APPENDICE]

( ... İLE/VE/||/<> Kör bağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümü. )


-BAĞIRSAK ile/ve/||/<> TÜMÜR

( ... İLE/VE/||/<> Bağırsakların iç yüzeylerinde bulunan pürtüklerin adı. )


-BAĞIŞ ile/<> İHSÂN ile/<> LÜTÛF ile/<> HİMMET ile/<> KEREM ile/<>
İNÂYET ile/<> İLTİFAT ile/<> ATÂ ile/<> ATIFET ile/<> HÎBE



-BAĞIŞIKLIK:
MUTLAK ile/değil/yerine/<>/>< SINIRLI



-BAĞIŞLANMAK ve/||/<>/< BAĞIŞLAMA

( Pişmanlık duymayanı bağışlamak, "suya, resim yapmak" gibidir. )


-BAĞLAM(INDA) ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK(ĞÜNDE)



-BAĞLAM ile/ve/||/<>/< ANLAM ile/ve/||/<>/< KAVRAM



-BAĞLAM ile/ve/||/<> İTİBAR



-BAĞLAM ile/ve/||/<> KOŞULLAR



-BAĞLAM ve/||/<> YAŞAMSAL KOŞULLAR



-BAĞLAMA ile/ve/||/<> ÖZNEYE DUYARLILIK



-BAĞLAMLARDA DÜŞÜNCE ve/||/<>/> BİLME-İNANMA ve/||/<>/> EYLEME-YAŞAMA



-BAĞLANMA:
SAKİNLİK ve/||/<>/>< KAYGI



-BAĞLANTI ile/ve/değil/||/<> YANKI



-BAĞLANTILANMA ile/ve/||/<> LEHİMLENME



-BAĞLAYICILIK ile/ve/||/<> KANIT NİTELİĞİ



-BAĞLAYICILIK ile/ve/<> ÖTEYE GEÇİLEMEZLİK



-BAĞLI/LIK ile/ve/<> SAYGILI/LIK



-BAĞNAZ/LIK ile/ve/<> YOBAZ/LIK

( Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen/etmeme. İLE/VE/<> Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen/yönelme. | Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan/olma. | Kaba saba, incelikten anlamayan/anlamama. )


-BAĞSIZ/LIK ile/ve/<> BAHTSIZ/LIK



-BAHANE <> GÜZELLİK



-BAHARAT ile/||/<> EFHÂ'[Ar. < FEHÂ]

( ... İLE/||/<> Soğan ya da yemeklere konulan nane, kekik gibi kuru otlar. )


-BAHARİYE ile/ve/||/<> ŞITAİYE

( Baharı anlatan şiirler. İLE/VE/||/<> Kışı anlatan şiirler. )


-BAHREYN:
2 ADA ile/ve/+/<> 31 ADA

( Bahreyn'in başkenti, Mename'nin yer aldığı Bahreyn Adası ve 8ona bir dalgakıranla bağlı olan küçük] Maharrak Adası. İLE/VE/+/<> Öteki 31 ada. )


-BAHREYN:
2 ADA ile/ve/+/<> 31 ADA

( Bahreyn, 33 adadan oluşan bir aral(takımada) ülkesidir. )


-BAHREYN:
2 ADA ile/ve/+/<> 31 ADA

( Bahreyn'in sözcük anlamı, "iki deniz ülkesi"dir. [Denizin içinde, tatlı su kaynakları olduğundan dolayı bu ad verilmiş.] )


-BAHREYN ve/<> KUR'ÂN-I KERÎM MÜZESİ

( Bahreyn'in başkenti Mename'de bulunan İslâm Merkezi'nde, Bait Al Quran[Kur'ân-ı Kerîm Müzesi] bulunmaktadır. [Başta Türkiye olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinden getirilen ve çoğu el yazması olan Kur'ân'lar sergilenmektedir.][Gutenberg'in, matbaayı bulmasından sonra basılan ilk Kur'ân-ı Kerîm de bu müzede bulunmaktadır.] )


-BAHS[Ar.] ile/ve/||/<>/> HAFRİYAT[Ar.]

( Söz. | Üzerinde konuşulan şey, konu. | Görüşünde ya da iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü antlaşma. | Bir kitabın bölümlerinden her biri. | Araştırma. İLE/VE/||/<>/> Yeryüzünü kazmak, yarmak ve açığa çıkan fazlalıkları da atmak. )


-BAHŞİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<> KATKI PAYI



-BÂKÎ ile/ve/||/<> ASLÎ



-BAKICI ile/ve/||/<> BAKAN



-BAKICI ile/ve/değil/<> BAKIM VEREN



-BAKIM ve/<> BÜTÜNLÜK



-BAKIM ile/ve/<> ÖZEN



-BAKIM ile/ve/<> TEMİZLİK



-BAKIR ile/ve/<> FÜLÜS[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Bakır para. )


-BAKIŞ AÇISI ile/ve/||/<>/>/< TUTUM



-BAKIŞ:
DIŞARIDAN ile/ve/değil/||/<>/< İÇERİDEN



-BAKIŞ:
TAMAMLAYICI ile/ve/||/<> UYUMLANICI



-BAKIŞ/HİZMET:
"A'dan Z'ye" ile/ve/||/<> "360 DERECE"



-BAKIŞIM/SİMETRİ ile/ve/<> AYAR(GAUGE) SİMETRİLERİ



-BAKIŞIM/SİMETRİ ile/ve/||/<> EŞDEĞİŞKEN



-BAKIŞIM/SİMETRİ ile/ve/<>/|| KIRIK BAKIŞIM/SİMETRİ



-BAKIŞIM/SİMETRİ ile/ve/||/<> KÜTLE



-BAKIŞIM/SİMETRİ ile/ve/||/<> SÜPER BAKIŞIM/SİMETRİ



-BAKLİYAT ve/||/<>/< BAKLAGİLLER

( Baklagillerden elde edilen ürün. VE/||/<>/< Bakla, fasulye, akasya, keçiboynuzu vb. badıçlı pek çok sebze ve ağacı içine alan, iki çenekli ayrı taç yapraklılardan büyük bir bitki ailesi. )


-BAKTERİ ile/ve/||/<>/> BAKTERİYOLOJİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Bakterilerin ve genellikle mikropların biçimlerini, niteliklerini inceleyen bilim. )


-BAKTERİ ile/ve/||/<>/< SİYANOBAKTERİ

( )


-BAKTIĞIN ve/<> AKTIĞIN



-BAL ÖZÜ/NEKTAR[Fr. < NECTAR] ile/ve/||/<> BAL ÖZÜLÜK

( Bazı çiçeklerin içinde bulunan, arıların bal yapmak için emdikleri tatlı sıvı. İLE/VE/||/<> Çiçeklerde bal özünü çıkaran bezlerin bulunduğu örgen. )


-BALAKLAVA ile/ve/||/<> BAF

( ile/ve/||/<> )


-BALE'DE:
5 AYAK DURUŞU ile/ve/||/<> PLIE ile/ve/||/<> ÇARPMA ADIMI(BEATEN STEP) ile/ve/||/<> KEÇİ SIÇRAYIŞI(CAPRIOLLES/CAPRIOLA[İt.])

( AYAK DURUŞU:
1. Ayaklar yanlara doğru düz bir çizgidedir. ve topuklar birbirine değer.
2. Birinci duruşun bir adım boyu kadar yanlara açılmış durumudur ve ayaklar yine yanlara doğru düz bir çizgidedir.
3. Bir ayak ötekinin önündedir ve öndeki ayağın topuğu arkadaki ayağın orta çukuruna değmektedir.
4. Bir ayak, bir adım boyu ötekinin önündedir ve ayaklar dışa dönüktür.
5. Bir ayak, hemen ötekinin önünde ve ona tümüyle dokunacak biçimde ve dışa dönük olarak yerleşir. [Bu duruşta ön ayağın arkasından sadece arka ayağın başparmağı görülür.]

İLE/VE/||/<>

PLIE:
Dizlerin kırılması hareketidir. [Bir zıplama hareketine başlamadan önce ya da bitirdikten sonra dizler mutlaka plie ile yanlara eğilir.] | Günlük bale derslerinde dansçının kaslarının ve tendonlarının yumuşaması ve dengeyi güçlendirmesi için ayaklar dışa dönük biçimde dizleri yavaşça kırarak balenin 5 duruşunda yapılan dersin açılış hareketidir.

İLE/VE/||/<>

ÇARPMA ADIMI(BEATEN STEP):
Bir bacağın ötekine çarpması ya da havada iken iki bacağın karşılıklı çarparak geçişmesi hareketine verilen ad.

İLE/VE/||/<>

KEÇİ SIÇRAYIŞI(CAPRIOLLES/CAPRIOLA[İt.]):
Her yöne yapılabilen bu harekette, sıçradıktan sonra iki bacak yere paralel olacak kadar yükselir ve birbirine çarpar. )


-BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI

( Bir çemberin merkezinin, ötekinin çevresine değmesiyle oluşan balık biçimi. )


-BALIK ÖLÇÜSÜ[ARCHIMEDES]:
YÜKSEKLİK ve/||/<> UZUNLUK ORANI

( 153.265: 3'ün kareköküne ve eşkenar üçgenin orantısına yakın tam sayı. )


-BALIK PULU ile/ve/||/<> MEMELİ KILI

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-BALIK PULU ile/ve/||/<> MEMELİ KILI

( image )


-BALİNANIN SIRTINDA ve/||/<> RÜZGÂRI Dİ(ZGİ)NLEYEN ÇOCUK

( ve/||/<> )


-BAMBU AĞACININ YETİŞTİRİLMESİNDE:
ALTI HAFTA ile/ve/değil/||/<>/< BEŞ YIL

( )


-BANA NE? ile/ve/||/<>/> SANA NE?

( Başkasınaysa. İLE/VE/||/<>/> Banaysa. )


-BANDIRMA VAPURU ile/ve/||/<>/> KARADENİZ VAPURU

( )


-BANDIRMA VAPURU ile/ve/||/<>/> KARADENİZ VAPURU

( )


-BANKA SOYMAK ve/=/||/<> BANKA AÇMAK

( Banka soymak, banka açmaktan daha büyük bir suç değildir. )


-BANKADAKİ PARA ve/||/=/<> BAYAT PARA



-BANU ÇİÇEK ve/<> BAMSI BEYREK

( Dede Korkut Öyküleri'nde geçen bir aşk öyküsü. )


-BAOBAB AĞAÇLARI:
AFRİKA ile/ve/<> BÜYÜK ile/ve/<> AVUSTRALYA ile/ve/<> MADAGASKAR ile/ve/<> PERRIER ile/ve/<> FONY ile/ve/<> SUAREZ ile/ve/<> ZA

( )


-BARBAR[Fr. < BARBARE] ile/ve/||/<>/< BAR BAR

( Uygarlaşmamış kişi7topluluk. | Kaba saba, ilkel. | Kaba ve kırıcı. İLE/VE/||/<>/< Bağırma eylemiyle kullanılarak bağırışın öfkeli ve yüksek sesle olduğunu anlatan bir söz. | Bağırma eylemiyle "apaçık görünmek, ortada olmak" anlamında kullanılan bir söz. )


-BÂRİKA-İ HAKİKAT[Ar.] ve/||/<>/< MÜSÂDEME-İ EFKÂR[Ar.]

( Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar.
Gerçeğin kıvılcımı, düşüncelerin çatışmasından çıkar. )


-BÂRİKA-İ HAKİKAT[Ar.] ve/||/<>/< MÜSÂDEME-İ EFKÂR[Ar.]

( Gerçeğin kıvılcımı. VE/||/<>/< Düşüncelerin çatışması. )


-BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN



-BARIŞ ve TUTKU =/||/<>/> SAADET



-BARIŞ:
KENDİNLE ve/||/<> DÜNYAYLA

( Kendiyle barışmayan, dünyayla barışamaz.
Kendinde, dünyayla barışmayan, kendiyle barışamaz. )


-BARIŞ(TIR)MAK:
BAŞKALARINI ile/ve/değil/<> KENDİNİ (KENDİNLE)

( Zaman zaman. İLE/VE/<>/DEĞİL Her zaman. )


-BARIŞ ve/<> KURTULUŞ



-BARIŞI:
KURMAK ile/ve/||/<>/> KORUMAK



-BARIŞMAK ile/ve/||/<>/> YAKINLAŞMAK



-BARIŞTA ile/ve/ne yazık ki/<>/>< "SAVAŞTA"

( Çocuklar, anne-babalarını toprağa verir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/<>/>< Anne-babalar, çocuklarını toprağa verir. )


-BARIŞTIRICI ile/ve/||/<> KURTARICI



-BARİZ ile/ve/||/<>/> İBRAZ

( Açık, göze çarpan, belirgin. İLE/VE/||/<>/> Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma. )


-BAŞ BAŞA ile/değil/<> BİRE BİR



-BAŞA GELEN:
YOLDAŞTAN ile/ve/değil/||/<>/< YOLDAN



-BASAMAK ile/ve/değil/<> TARAÇA[İt. < TERRAZZA]



-BASAR ile/ve/<> BASÎRET

( Dış/organik gözler. İLE/VE/<> İç göz, "kalp" gözü. | Hakk'tan görüş, seziş. )


-BAŞARI (ÖYKÜSÜ) ile/ve/||/<> BAŞARISIZLIK (ÖYKÜSÜ)

( )


-BAŞARI:
ZEKÂ ve/değil/||/<>/< SORUNLARLA UĞRAŞMAKTAN VAZGEÇMEYEREK



-BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN



-BAŞARI ve/<>/< ÇABA



-BAŞARI ile/ve/||/<>/< İÇSELLEŞTİRME



-BAŞARI ve/=/||/<>/>/< MUTLULUK



-BAŞARI ile/ve/||/<>/< ÖTEKİLERİN BAŞARISI

( Başarıya ulaşmanın en hızlı yolu, ötekilerin başarısına (da) yardımcı olmaktır. )


-BAŞARI ile/ve/||/<>/< ÖTEKİLERİN BAŞARISI

( The fastest way to succeed is to help others succeed. )


-BAŞARI ve/||/<>/>/< ÖZGÜVEN



-BAŞARILARDA ve/||/<> FELÂKETLERDE

( Gururu yenmek. VE/||/<> Ümitsizliğe direnmek. )


-BAŞARILI OLMAK İÇİN...:
YUMUŞAK ile/ve/||/<>/> MÂKUL ile/ve/||/<>/> DERİN ile/ve/||/<>/> ile/ve/||/<>/> YETERİNCE ile/ve/||/<>/> ŞIK ile/ve/||/<>/> KORKUSUZ ile/ve/||/<>/> SABIRLA ile/ve/||/<>/> FARKLI ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜLÜ ile/ve/||/<>/> DÜRÜST ile/ve/||/<>/> DÜZENLİ ile/ve/||/<>/> AKILLI

( Konuş. İLE/VE/||/<>/> Ye. İLE/VE/||/<>/> Soluk al. İLE/VE/||/<>/> Uyu. İLE/VE/||/<>/> Giyin. İLE/VE/||/<>/> Hareket et. İLE/VE/||/<>/> Çalış. İLE/VE/||/<>/> Düşün. İLE/VE/||/<>/> Davran. İLE/VE/||/<>/> Kazan. İLE/VE/||/<>/> Biriktir. İLE/VE/||/<>/> Tüket. )


-BAŞARISIZLIK ile/değil/yerine/<>/></> BAŞARI

( Açıklama gerektirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Sessizdir. )


-BAŞARISIZLIK ile/değil/yerine/<>/></> BAŞARI

( Başarı, "başarısızlık kaygısı"ndan uzak durabilmeyi bilmektir/yeğlemektir. )


-BAŞARISIZLIK ile/ve/değil/||/<>/< YETERSİZLİK



-BAŞIBOŞ:
İŞSİZLER ile/ve/değil/<> DAHA İYİSİNİ YAPABİLECEK OLANLAR



-BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK



-BAŞINA GELEN ile/ve/||/<>/< OLMAMASI GEREKEN



-BASINÇ ile/ve/||/<> DERİNLİK

( Basıncın daha çok olması için derinliğin de daha çok olması gerekir. İLE/VE/||/<> Derinlik azsa, basınç da az olur. )


-BASINÇ ile/ve/||/<> DERİNLİK

( 1- Sıvının derinliğine bağlıdır. Sıvının derinliği arttıkça yaptığı basınç da artar.
2- Sıvının yoğunluğuna bağlıdır. Sıvının yoğunluğu arttıkça basıncı da artar.
[Sıvı basıncı, sıvının miktarına göredir, kabın biçimine bağlı değildir.] ) )


-BASINÇ ve/||/<> HIZ

( P1 + 1/2 + pv²1 + pgh1 = P2 + 1/2 + pv²2 + pgh2 )


-BASINÇ ve/||/<> HIZ

( BERNOULILER )


-BASINÇ ile/ve/<> OTOKLAV[Fr. < Lat., Yun.]

( ... İLE/VE/<> Vida ve civatalarla tutturulmuş, basit bir kapağı olan, iç basınca dayanıklı kap. | Laboratuvar işlerinde ve ameliyatlarda yararlanılan, her türlü araç ve gereçleri mikropsuzlaştırmak için kullanılan, basınçlı buhar kazanı. )


-BASİRET ile/<> BASİRETSİZLİK ile/<> AYMAZLIK

( Yanlış yapmadan önce düşünmek. İLE/<> Yaparken, düşünmemek. İLE/<> Yanlış yapabileceğini düşünmemek. )


-BASİT ÖRGENLER/DOKULAR ile/ve/<> BİLEŞİK ÖRGENLER

( Bütün organ olarak aynı adı taşıyan ve aynı tanımla belirlenen, görülen ve idrak edilen kısımlardır, et ve sinir gibi. İLE/VE/<> Bütün olarak farklı ölçüdeki kısımlardan meydana gelmiş olup, onların bu kısımları gerek doğa olarak, gerekse ad olarak, birbirinden farklıdır; el, ayak ve yüz gibi. )


-BASİT ÖRGENLER/DOKULAR ile/ve/<> BİLEŞİK ÖRGENLER

( Basit örgenler: Kemikler, Kıkırdak, Sinirler, Tendonlar, Bağ Dokusu, Arterler, Venler/Damarlar, Membranlar, Et. İLE/VE ... )


-BASİT ÖRGENLER/DOKULAR ile/ve/<> BİLEŞİK ÖRGENLER

( el-KÂNÛN fi't-TIBB )


-BASİT ÖRGENLER/DOKULAR ile/ve/<> BİLEŞİK ÖRGENLER

( AHŞÂ'[Ar. < HAŞÂ]: İç örgenler. | Gövdede bulunan bağırsaklar, ciğer gibi şeyler, içirik. | Cihetler, mahaller, bölgeler. )


-BASİT ÖRGENLER/DOKULAR ile/ve/<> BİLEŞİK ÖRGENLER

( MAÂRÎ[Ar.]: Kişinin sürekli açıkta olan/kalan örgenleri. )


-BASİT ÖRGENLER/DOKULAR ile/ve/<> BİLEŞİK ÖRGENLER

( TELÂSUK[Ar.]: Bitişme, bitişiklik. | Bir örgenin bir başkasına bitişip yapışması. )


-BASİT ile/ve/<> SABİT



-BAŞKA (OLABİLİR/OLMAMALI):
"İÇİMİZDEKİ SAZLAR" ile/ve/||/<>/>< AĞZIMIZDAN ÇIKAN SÖZLER

( Duygular. İLE/VE/||/<>/>< Düşünceler. )


-BAŞKA ile/ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME



-BAŞKALARINI AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KENDİNİ AFFETMEK

( Affetmek, bir mahkûmu serbest bırakmaktır ve o mahkûmun kendin olduğunu keşfetmektir. )


-BAŞKALARINI AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KENDİNİ AFFETMEK

( AFFEDELİM!!!

Lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur:

"Bir yaşam deneyimine katılmak ister misiniz?"

Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. "O zaman" der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin"

Öğrenciler bunu da yapar. "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!"

Öğrenciler, bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarını üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:

"Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın,o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun."

Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendine "Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:

"Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? Hep yanınızda olacaklar."

Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikâyete başlar:
"Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."
"Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, kişiler, tuhaf bakıyor bana artık. Hem sıkıldık, Hem yorulduk!"

Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:

"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz,

halbuki affetmek, en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir. )


-BAŞKALARINI AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KENDİNİ AFFETMEK

( Kendini affetmeyen kişinin, tüm kusurları affedilebilir. )


-BAŞKALAŞIM ile/ve/||/<> (")CANLANMA(")



-BAŞKAN ile/ve/||/<> DANIŞMAN ile/ve/||/<> MUHTAR

( Dernek, vakıf, parti, enstitü, belediye, spor kulübü vb. gibi, "başkanlık" konumu ile sürdürülen kurum ve kuruluşlarda, "Başkan" olarak görev yapan kişinin, öteki yönetim kurulu üyelerinden hiçbir farkı, önceliği ya da üstünlüğü yoktur ve de ol(a)maz! Sadece, üstlenmiş olduğu geçici görevinde, biraz daha sorumluluk ve çok büyük bir fark ya da ayrıcalık oluşturmayacak bazı küçük ama önemli yetkileri bulunmaktadır. Bu, sınırsız ve sonsuz olmayan "yetkilerini" de, öncelikle ve tamamen, kurumun/kuruluşun ve yönetim kurulunun ne yapacakları değil ne gibi yanlışlıkların, eksikliklerin kalmaması, sorunların daha az çıkması yönünde, bilgi ve deneyim artılarını, kurum/kuruluş ve topluma sunacağı hizmeti amacıyla kullanmak durumundadır. Söz ya da karar verme makamı diye bir üstünlüğü de söz konusu değildir. Ortak alınmış/alınacak olan uygulama, yürütme kararlarında, oy fazlalığının bulunması, kişisel isteği ya da çıkarları yönünde değil sadece toplumun ortak çıkarları yönünde kullanılmak üzere, biraz daha fazla olan bilgi ve deneyimiyle, olası yanlış karar ve uygulamalara engel olabilmesi içindir. Dolayısıyla, bir şeyleri kendilerine sormak ya da izin istemek gibi bir üstünlükleri de söz konusu değildir. Fakat ne yazık ki, "Aman, işimiz ve aramız bozulmasın" kaygısıyla, kişiler, olması ve yapılması gereken süreçlerde sessiz kalır ve bu da başkanlık görevinde bulunan kişinin yetkilerini aşmasına, kötüye kullanmasına ve bu yanlışlara göz yumulmasına kadar gitmektedir. Bu tıkanıklığın giderilmesi için de başta, yönetim ve yürütme kurulu olmak üzere, tüm üyelerin ve vatandaşların, kişi değil kavram, kurum ve hizmet esaslı bir çalışma sürecinde olunduğunu anımsaması gerekmektedir.

İLE/VE/||/<>

Kişi, kurum ve kuruluşlara hizmet etmekte olan danışmanlar, kendilerine danışılan konuların uygulayıcısı durumunda değildir ve bu durumda bırakılamaz. Olası uygulamalardaki, girilmeyecek, sapılmayacak yönleri ve yolları işaret etmekle görevlilerdir. Ne yapılması hakkında, bilgi ve deneyim aktarımında bulunurlar fakat önerdikleri alanda daha fazla bilgili diye, işi ya da süreci, danışmana bırakmak gibi bir tutum ya da beklenti sergilenemez.

İLE/VE/||/<>

Halk tarafından seçilerek ve belirli bir dönem, koşul, sorumluluk, yetki ve görevlerle sınırlı kalmak üzere, yaşanılan bölgenin ilk yönetimsel yetkilisi olarak, bölgedeki ne yapılacaklarla değil ne yapılmayacaklarla, neyin, ne kadar süre ve koşulda, eksik ya da sorunlu kalmamasını sağlamak üzere, ihtiyâr heyeti desteği ile işbirliğinde bulunan kişidir. "Muhtar" sözcüğü, "Hayır!" kökünden gelerek, kendi ya da yakın çevresinin irâdesiyle değil ne yapılmayacağının ya da engel olunacağının bilgisine sahip olan kişi, ihtiyârını devrede tutan kişi anlamına gelmektedir. Fiziksel olarak yapılması gereken işlerde de belediye başkanını, güvenlik amacıyla da vali, kaymakam, polis, jandarma gibi ilgili kurum ve yetkililerle daha yakın ve doğrudan ilişki içinde olma görevindelerdir. Kaymakam ve valilerden daha alt bir yetki ve konumda olsalar da, belediye başkanından sonra değil önce gelirler. )


-BAŞKASINA:
BIRAKMA ile/ve/<> "YIKMA"



-BAŞKENT ile/ve/<> ÖTEKİ ŞEHİRLER



-BASKETBOL ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SİLEMBOL



-BASKI ile/ve/<> DAYATMA



-BASKI ile/ve/değil/yerine/<> HAKİMİYET



-BASKI ile/ve/değil/||/<>/< REKABET



-BASKIN GEN ile/ve/||/<> ALTGIN GEN



-BASKIN/HAKİM GEN ile/ve/<> SAKLI GEN

( Kişinin geni olduğu gibi, dünyanın da geni, insandır. )


-BASKIN ile/ve/||/<> EGEMEN



-BASKIN ile/ve/değil/||/<> ÖNE ÇIKAN



-BAŞLAMAK İÇİN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> BAŞLAMAMAK/YAPMAMAK İÇİN

( "En" doğru zamanı beklemek. İLE/VE/||/<>/> [bazen/çoğunlukla] Olumsal/keyfî "bahane" (olabilir). )


-BAŞLAMAK ve/<> BAŞARMAK

( Başlamak, başarmanın yarısıdır. )


-BAŞLAMAK ve/<> BAŞARMAK

( Her iş, başlayana kadardır. )


-BAŞLANGIÇ:
EYLEM ile/ve/değil/||/<>/< ÖRTÜK EYLEM



-BAŞLANGIÇ ve/||/<> EMEK



-BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<> KÖKEN ile/ve/||/<> DOĞUM



-BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<>/> ORTA ile/ve/||/<>/> SON



-BAŞLANGIÇ ve/=/||/<>/> VARSAYIM



-BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<> ZEMİN



-BAŞMAK ile/ve/||/<> BAŞMAKLIK

( ... İLE Camide ayakkabı konulan yer. | Sultanın anne, kız kardeş, kız ve hasekilerine bağlanan ödenek, has. )


-BASRA OKULU ile/ve/<> KÛFE OKULU



-BASTIRILMA ile/ve/<> DIŞLANMA



-BASTIRMAK ile/ve/<> GÖZARDI ETMEK



-BATAKLIK ve/||/<> BATAKÇIL

( ... VE/||/<> Bataklıkları seven, bataklıklarda yaşayan bitki ya da hayvan. )


-BATI AVRUPA'DA AYDINLAR:
KİLİSE ile/ve/<> RAHİPLER

( Aydınlar, Batı Avrupa'da, dinî–ilmî-felsefî-siyasî bir dizge olarak Kilise'nin yerini alan kapitalist-emperyalist–pozitivist yaşam görüşünün rahipleri olarak yükselmişlerdir. )


-BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( Sağır. İLE/VE/<> Kör. )


-BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( Sağır olduklarından dolayı birbiriyle [göstererek/işaret ederek] görsel dille iletişim ve paylaşımda bulunurlar. [Doğu'nun söylediklerini, anlattıklarını bilgeliklerini duyamazlar.] İLE/VE/<> Kör olduklarından dolayı birbiriyle [ses ile] sözel/şifai dille iletişim ve paylaşımda bulunurlar. [Batı'nın gösterdiklerini, tekniğini, bilimini göremezler.] )


-BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( Anadolu Kültürü, hem Batı'nın, hem de Doğu'nun değerlerini/olanaklarını, körlük ya da sağırlık yaşamadan biraraya getirebilmiş ve getirebilecek nadir kültürlerdendir. )


-BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( Sol beyin/yarımküre ağırlıklı. İLE/VE/<> Sağ beyin/yarımküre ağırlıklı. )


-BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( Hermetik.[Mısır] İLE/VE/<> Sanskrit.[Hindistan] )


-BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( KÜLTÜR: Üretim-Tüketim-Paylaşım )


-BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( KÜLTÜR[< CULTURA < COLERE/CULTIVARE]: Toprağa işlemek, toprağın işlenmesi/sürülmesi. | Bakmak, yetiştirmek. )


-BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( Karıştırmamak ve/fakat birleştirmek gerekir. )


-BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( Not to confuse but also to merge.
Deaf. VS./AND/<> Blind. )


-BÂTIN ve/<> EDEB



-BAYILMAK ile/ve/değil/yerine/<>/> AYILMAK



-BAYKAL GÖLÜ ve/<> LENA IRMAĞI

( ... VE/<> Baykal Gölü'nden doğup 4400 km. sonra kuzey buz denizine dökülen ve dünyanın en uzun 11. ırmağıdır.[Yılda 540 km³ suyu denize akıtır. İrili ufaklı, 240.000 su kütlesiyle buluşur.][Lena ve kolları, tam 50.000 km² alanı kaplar.][Genişliği bazen 40 km.'ye ulaşır.] )


-BAYKAL GÖLÜ ve/<> LENA IRMAĞI

( ... VE/<> 1000 yıldır aynı yolu çizmektedir. Üzerinde herhangi bir baraj ya da bir elektrik santrali yapılmamıştır. Böylece, ekoloji, dünyanın bu bölgesinde korunmaktadır. 67 milyon yaşında olan Lena'nın suyu hâlâ içilebilir ve dünyanın en temiz ırmağıdır. )


-BAYKAL GÖLÜ ve/<> LENA IRMAĞI

( ... VE/<> Kışın, 210 gün boyunca donar. Üzerinde açılan yoldan trafik işler. Bu caddeye, "Yakut Asfaltı" derler. )


-BAYKUŞLARIN GÖZLERİNDE: GECE ile/ve/||/<> GÜNDÜZ ile/ve/||/<> GÜNDOĞUMU/GÜNBATIMI

( Koyu. İLE/VE/||/<> Sarı. İLE/VE/||/<> Turuncu. )


-BAYKUŞLARIN GÖZLERİNDE: GECE ile/ve/||/<> GÜNDÜZ ile/ve/||/<> GÜNDOĞUMU/GÜNBATIMI

( )


-BAYRAK ile/ve/||/<>/< SANCAK/LİVA[Ar. çoğ. ELVİYE]

( Bir ulusun, belirli bir topluluğun ya da bir örgütün simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş. | Öncü. | Simge. İLE/VE/||/<>/< Bayrak. | Çoğunlukla askeri birliklere verilen, yazı işlemeli, kenarları saçaklı ve gönderli bayrak. | Osmanlı yönetim örgütünde, illerle ilçeler arasında yer alan yönetim bölümü, mutasarrıflık. | Gemilerin sağ yanı. )


-BAYRAK ile/ve/||/<>/< SANCAK/LİVA[Ar. çoğ. ELVİYE]

( Vatanı simgeler. İLE/VE/||/<>/< Dili(mizi) simgeler. )


-BAYRAK ile/ve/||/<>/< SANCAK/LİVA[Ar. çoğ. ELVİYE]

( Simgelerin işlevi, anlamı ve değeri çok büyüktür. Bayrak ve Sancak gibi.

Bayrağımız, toprağımızı, vatanımızı ve özgürlüğü simgeler! Sancağımız ise o topraklardaki varlığımızın/birliğimizin göstergesi olan dilimizi!

Bayrak düşerse vatan kaybedilmiş sayılmaz ama Sancak düşmüşse herşey kaybedilmiş demektir! )


-BAYRAK ile/ve/||/<>/< SANCAK/LİVA[Ar. çoğ. ELVİYE]

( )


-BAYRAKTA:
UÇKURLUK ile/ve/||/<>/> UÇUM

( Direğe yakın olan ve ipe bağlı olan eni. İLE/VE/||/<>/> Öteki taraftaki eni. )


-BAYRAM:
ÂRİF OLMAYANLARA ile/ve/değil/||/<>/< ÂRİFLERE

( Seyran. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Bayram. )


-BAYRAM:
ARİFE GÜNÜ ile/ve/||/<>/< BUĞDAY GÜNÜ

( [Bayramın ...] Bir gün öncesi. İLE/VE/||/<>/< İki gün öncesi. )


-BAYRAM:
SEVİNDİĞİN KADAR ile/ve/değil/||/<>/< SEVİNDİRDİĞİN KADAR



-BAYRAM ile/ve/değil/||/<>/< BAYRAM ÖZLEMİ



-BAZEN ve BAZI "DURUMLARI/KABULLERİ":
"KURMAK/SÜRDÜRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YIKMAK/BOZMAK



-BAZEN ile/ve/||/<> YER YER



-BAZI "KÖPRÜLERİ" ile/ve/||/<> BAZI "KÖPRÜLERİ"

( Geçmek gerek. VE/||/<> Yıkmak gerek. )


-BAZI "YEL"LERİN, ...:
KAVURMADIĞI GÜL ile/ve/||/<> SAVURMADIĞI KÜL
BIRAKMAMASI



-BAZI AYRINTILARA DEĞİNME:
YANLIŞ ANLAŞILMAMASI İÇİN ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLUK KALMAMASI/BIRAKMAMAK İÇİN



-BAZI BEYİN/PSİKOJENİK HASTALIKLAR ile/ve/||/<>/> YARATICILIK



-BAZI BİLGİLER YA DA KENDİMİZLE İLGİLİ (BAZI) BİLGİLER:
(")ÖVÜNMEK İÇİN(") ile/ve/değil/||/<>/< BİLİNMESİ VE FARKINDA OLUNMASI İÇİN



-BAZI BİLGİLERİN SUNUMUNDA:
TAÇLANMAK ile/ve/değil/<>/></< TAŞLANMAK

( Taşlanılmadan, taçlanılmaz! )


-BAZI DAVRANIŞLAR/DURUMLAR/NESNELER:
"HAVA ATMAK İÇİN" ile/ve/değil/||/<>/< HOŞLANDIĞINDAN DOLAYI



-BAZI DEĞERLERİ/İLKELERİ:
"ALMIŞ/ALMAMIŞ" OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ANLAMIŞ OLMAK



-BAZI DURUMLARDAKİ YENİLGİNİN KESİNLİĞİNDE:
ÖYLE "YENİL(MEK)" Kİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞMANIN KAZAN(A)MAMASI



-BAZI DURUMLARIN/ENGELLERİN/SIKINTILARIN:
"SEL GİBİ GEÇMESİ" ve/||/<> "YEL GİBİ ESMESİ"

( "Derelerde/n". VE/||/<> "Tepelerde/n". )


-BAZI DUYGULAR/DURUMLAR:
DİLLENDİR(E)MESEK DE ... ile/ve/değil/||/<>/>/< DİLLENDİRİRSEK

( ... de (")olur("). İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Bambaşka[tatlı/değerli/etkil(eşiml)i/karşılıklı/coşkulu/sevimli/sevecen] olur. )


-BAZI KİŞİLER(E/DEN):
UZAK DUR(!)MAK ile/ve/değil/yerine/||/<> (FAZLA) YAKIN OLMAMAK



-BAZI SEBZELER:
TARLADA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SAKSIDA

( saksıda yetiştirebileceğiniz bazı sebzeler )


-BAZI ŞEYLERİ:
ANLADIKTAN SONRA YAŞAMAK ile/ve/<>/değil/yerine YAŞADIKTAN SONRA ANLAMAK



-BAZI YİYECEKLERİN:
DOKUNMASI ile/ve/değil/||/<>/< FAZLA GELMESİ



-BEYİN ile/ve/<> EVREN



-BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK

( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )


-BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK

( ÇAĞA: Çocuk, bebek. )


-BEBEK ile/ve/<> ÇOCUK/İN[Türkçe]

( Coşturur. İLE/VE/<> Eğlendirir. )


-BEBEK ile/ve/<> ÇOCUK/İN[Türkçe]

( Ortalama 1 yaşına ulaşana kadar "Bebek", daha sonra "Çocuk" tanımına geçer. )


-BEBEK ile/ve/<> ÇOCUK/İN[Türkçe]

( ... ile EN: Büyük çocuk, yetişkin kişi. )


-BEBEK ile/ve/<> ÇOCUK/İN[Türkçe]

( Çocuktan al haberi! )


-BEBEĞİN, ANNE SÜTÜNÜ ...:
NASIL ALDIĞI ile/ve/||/<>/> NASIL SONLANDIRILDIĞI



-BEBEK/ÇOCUK GELİŞİMİNDE İLİŞKİLER:
İKİLİ ile/ve/||/<>/> ÜÇLÜ ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL



-BEBEK/ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
BAĞLANMA ile/ve/||/<>/> AYRIŞMA ile/ve/||/<>/> KİMLİK KAZANIMI

( 0 - 18 ay. İLE/VE/||/<>/> 18 - 36 ay. İLE/VE/||/<>/> 36 - 72 ay. )


-BEBEK ile/ve/<>/> ÇOCUK ile/ve/<>/> ERGEN ile/ve/<>/> GENÇ ile/ve/<>/> ORTA YAŞ ile/ve/<>/> YAŞLI

( [yaş arası] 0-1 İLE/VE/<>/> 1-12. İLE/VE/<>/> 12-18. İLE/VE/<>/> 18-65. İLE/VE/<>/> 66-79. İLE/VE/<>/> 79-99.[Dünya Sağlık Örgütü'nün kabulü olarak] )


-BEBEKTE:
BOŞLUK DUYUSU ile/ve/||/<> YÜKSEKLİK



-BECERİ ile/ve/||/<> TÂLİ(H)

( Kişide, ikisinin de bulunması gerek. )


-BEDEL (ÖDEMEK) ile/ve/<>/değil/yerine KEFÂLET (ÖDEMEK)



-BEDELİ/HARCAMAYI:
KABUL ETMEK ile/ve/<> GÖZDEN ÇIKARMAK



-BEDÎİYYÂT/ESTETİK ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< SANAT FELSEFESİ



-BEĞEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SARIL

( Facebook'ta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< www.Good4Trust.org 'da. )


-BEĞENİ ile/ve/<> İÇERİK



-BEĞENİ ile/ve/<> TERBİYE



-BEĞENİLMEK ve/||/<>/>/< KABUL EDİLMEK



-BEĞENMEK ile/ve/<> BENİMSEMEK



-BEĞENMEK ile/ve/<> SEVMEK



-BEKÂR ile/ve/||/<>/> BAKAR



-BEKÇİ ile/ve/||/<>/< GÖZETİCİ ile/ve/||/<>/< KURTARICI (OLMAK/OLMAMAK)



-BEKÇİ ile/ve/<> POLİS

( ... İLE/VE/<> Şehir. [Şehirleşmiş yaşamı, şehirde yaşama kurallarını takip eden.] )


-BEKÇİ ile/ve/<> POLİS

( image )


-BEKÇİ ile/ve/<> POLİS

( Silah kullanabilir, kimlik sorabilir, parmak izi ve fotoğraf alabilir. İLE/VE/||/<> Polisin yetkisinin olup da bekçilerin olmadığı durumlar...

* Önleme arama
* Denetim yapma
* İstihbarat toplama, iletişimin tespiti, teknik araçla izleme
* Suça el koyma
* İfade alma
* Olay yeri inceleme
* Adlî arama ve el koyma
* Gözaltına alma
* Kişilerin ikametgah ve ev adreslerinden ayrılmamalarını isteme
* Teşhis yaptırma
* Yer gösterme yaptırma )


-BEKÇİ ile/ve/değil/||/<> TÜRBEDAR



-BEKLEME:
GEVŞEK ile/ve/||/<> SIKI ile/ve/||/<> SAF



-BEKLENMEDİK ile/ve/<> SIRADIŞI



-BEKLENTİ ile/ve/<> BASKI



-BEKLENTİ ile/ve/=/||/<>/>/< BATKI/HÜSRAN



-BEKLENTİ ile/ve/||/<>/> DAYATMA

( Aralarında çok ince bir çizgi ya da geçiş vardır. )


-BEKLENTİ ile/ve/=/||/<>/>/< DERT



-BEKLENTİ ile/ve/<>/< EZBER / KALIP / KABUL



-BEKLENTİ ile/ve/<>/değil YÜKSEK EŞİK



-BEKLENTİDE/İSTEKTE:
YENİ/Sİ ile/ve/<> DAHA FAZLASI/ÇOK



-BEKLENTİYİ YÖNETMEYE ODAKLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇABALAMAK



-BEKTÂŞÎ SOFRASI =/<> GAZİ(ATATÜRK) SOFRASI



-BEL EVLÂDI ile/ve/<> YOL EVLÂDI ile/ve/<> NEFES EVLÂDI



-BEL ile/ve/<> BASEN ile/ve/<> KALÇA

( Göğüs ile karın arasında daralmış bölüm. İLE/VE/<> Omurganın, bel ile kalça arasındaki bölümü. İLE/VE/<> Bacakla böğür arasındaki, iki yana doğru çıkıntılı bölümü. )


-BELÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AŞK

( Bin. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bir. )


-BELÂGAT'TA:
BEYÂN[Ar.] ve/||/<> BEDÎ ve/||/<> MAÂNİ

( Birbirinden açık, değişik ifâde yollarını öğreten bölümü. VE/||/<> Sözü sanatlarla güzelleştirmeyi öğreten bölümü. VE/||/<> Dilin tümce yapısındaki incelikleri ve tümcenin konuya uygun kullanım yollarını öğreten bölümü. )


-BELÂGAT ile/ve/||/<> BEDÂHET

( İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği. | Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı. Retorik. | Konuya tüm yönleriyle kavrayarak, hiçbir yanlış ve eksik anlamaya yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıklıktan uzak, düzgün anlatma sanatı. | Bir şeyde, gizli olan derin anlam. İLE/VE/||/<> Apaçık olma durumu. | Bir konuda, hazırlıksız konuşabilme yeteneği. )


-BELEŞ/Çİ/LİK ile/ve/<> OTLAKÇI/LIK



-BELGE ile/ve/||/<> BİLGİ



-BELGİ ile/ve/<> BELGİN

( Bir şeyi, benzerlerinden ayıran özellik. | Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik. İLE Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan. )


-BELİRGİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> AÇIĞA ÇIKARMA



-BELİRLE(N)ME ile/ve/||/<> ETKİLE(N)ME



-BELİRLEME ile/ve/>/<> DEĞİLLEME



-BELİRLEME ile/ve/>/<> SONSUZ DEĞİLLEME



-BELİRLENİM ile/ve/||/<> İLİŞKİSELLİK



-BELİRLENİM ile/ve/||/<> ZORUNLULUK



-BELİRLENMİŞLİK ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI



-BELİRLEYİCİ/LİK ile/ve/<> OYALAYICI/LIK



-BELİRLEYİCİ ile/ve/<> BELİRGİNLEŞTİRİCİ



-BELİRLEYİCİ ile/ve/değil/<> ÖLÇÜT



-BELİRLEYİCİ ile/ve/||/<> ÖNCELİKLİ



-BELİRLİ BİR ALANDA/KONUDA:
BİN KİTAP OKUMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< (YETKİN) BİR KİTABI, BİN KEZ OKUMAK



-BELİRLİ BİR YERDELİK ile/ve/||/<>/> SIRALILIK



-BELİRLİ BİR:
SÜREYLE ile/ve/||/<>/>/< SIRAYLA



-BELİRLİ GEÇMİŞ ile/ve/<> BELİRSİZ GEÇMİŞ

( -di'li geçmiş. İLE/VE/<> -miş'li geçmiş. )


-BELİRLİ GEÇMİŞ ile/ve/<> BELİRSİZ GEÇMİŞ

( [Eylemin belirttiği kavramın, içinde bulunulan zamandan önce olup bittiğini]
Belirli ve kesinlikli bildiren kip. İLE/VE/<> Başkasından duyarak ya da belirsiz olarak bildiren kip. )


-BELİRLİ NEDENLER ile/ve/||/<>/> BELİRLİ KOŞULLAR ile/ve/||/<>/> BELİRLİ SONUÇLAR

( Geçmiş. İLE/VE/||/<>/> Şimdi. İLE/VE/||/<>/> Gelecek. )


-BELİRLİ OLMA ile/ve/||/<> FİLİZ VERME



-BELİRME ile/ve/<> TAŞMA



-BELİRSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BELİRGİN/LİK

( Zihnin baş edemediği ve neredeyse her an tükenebileceği tek durum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Zihnin ve sürecin rahatlayabildiği ve yaşayabildiği tek durum. )


-BELİRSİZ/LİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BÖLÜNMÜŞ/LÜK



-BELİRSİZ/LİK ile/ve/=/||/<> DEĞERSİZ/LİK



-BELİRSİZ/LİK ile/ve/||/<> OLUMSUZ/LUK

( Zihnin, işleyebildiği tek durum/koşul belirginlik; rahat edemediği tek durum ise belirsizliktir. )


-BELİRSİZ ile/ve/||/<> ÇEKİNGEN



-BELİRSİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRTÜK



-BELİRSİZ ile/ve/||/<>/> SONSUZ ile/ve/||/<>/> TEK

( Tek aynada. İLE/VE/||/<>/> Karşılıklı aynanın arasında. İLE/VE/||/<>/> Birbirine bakan üç aynanın[üçgen içinde] ortasında. )


-BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK



-BELİRSİZLİK ile/ve/<> (")BAŞEDİLEMEZLİK(")

( Zihnin(/kişinin) başedemeyeceği tek olgu/durum. )


-BELİRSİZLİK <>/>< BÜTÜNLÜK

( INDEFINITENESS <>/>< INTEGRITY )


-BELİRSİZLİK ile/ve/<> GİZEM



-BELİRSİZLİK ile/ve/||/<>/> KARARSIZLIK



-BELİRSİZLİK ile/ve/<> KARMAŞIKLIK

( Nesnesizlikten/kavramsızlıktan. İLE/VE/<> Yöntemsizlikten. )


-BELİRSİZLİK ile/ve/<> KUŞKU



-BELİRSİZLİK ile/ve/||/<>/>/< OLANAKSIZLIK



-BELİRSİZLİK ile/ve/değil/yerine/<> ÜMİT



-BELİRSİZLİK ile/ve/||/<> ÜMİTSİZLİK

( Dışarıda, bazı/çoğu şeyde olabilir. İLE/VE (FAKAT)/||/<> İçeride ve hiçbir "şey/durum" için olmamalıdır! )


-BELİRTİ ile/ve/||/<>/> İZ ile/ve/||/<>/> İZİN İZİ ile/ve/||/<>/> GÖSTEREN



-BELİRTİ ile/ve/<> YANSIMA



-BELLEK:
GEÇMİŞ ve/||/<>/> ŞU AN ve/||/<>/> GELECEĞİ (BELİRLER)



-BELLEK:
İLETİŞİMSEL ile/ve/||/<> KÜLTÜREL



-BELLEK:
SEMANTİK ile/ve/||/<> EPİZODİK

( Olgusal. İLE/VE/||/<> Özgeçmişe dayalı. )


-BELLEK:
TOPLUMSAL ve/||/<> TOPLANMIŞ

( Ortak. VE/||/<> Bireysel. )


-BELLEK(TEKİ KAYITLAR):
ZAMANDAN ve/||/<> DEĞİŞİMDEN
SAKLAMAK/SAKLANILAN



-BELLEK ile/ve/<> ALGI

( KUVVE-İ ZÂKİRE ile/ve/<> İDRAK )


-BELLEK ile/ve/<> ALGI

( Algı bir örgütlemedir. )


-BELLEK ile/ve/<> ALGI

( Bellek Haritası )


-BELLEK ve/||/<> DİL



-BELLEK ile/<> MNEMOTEKNİ[Fr. < Yun. MNEME: Bellek. | TEKHNE: Sanat.]

( ... İLE/<> Bazı alıştırma ve çağrışımlardan yararlanarak, belleği geliştirme yöntemi. )


-BELLEK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK



-BELLEK ile/ve/yerine/||/<> US/AKIL

( Katıksız aklın, belleğe gereksinimi yoktur. )


-BELLEK ile/ve/yerine/||/<> US/AKIL

( Sahip olunan etkin/aktif ya da pasif bilgilerin, şimdiki zamanda, uygulanabilir/pratik bilgi olarak, hızla ortaya çıkartılabilmesi Us'a[akla/akıllı olmaya] işaret etmez. Beynin çalışma yapıları özerklik gösterdiğinden, içinde bulunulan topludurum[konjonktür] gereği beynin nasıl çalışabileceği önceden bilinebilir/tespit edilebilir değildir. )


-BELLEK ile/ve/yerine/||/<> US/AKIL

( Bellek, süreklilik, yanılsama verir, tekrarlanış ise nedensellik düşüncesini oluşturur. )


-BELLEK ile/ve/yerine/||/<> US/AKIL

( Bellek ve beklenti olmadıkça zaman da yoktur. )


-BELLEK ile/ve/yerine/||/<> US/AKIL

( Bellek, iyi bir hizmetkârdır fakat kötü bir efendidir. )


-BELLEK ile/ve/yerine/||/<> US/AKIL

( Memory gives the illusion of continuity and repetitiveness creates the idea of causality.
Memory is a good servant, but a bad master. )


-BELLEKTE:
AŞAĞIDAN YUKARI ile/ve/||/<> YUKARIDAN AŞAĞI



-BELSUYU/ERSUYU ile/ve/<> COWPER BEZİ SIVISI

( SEMİNAL VEZİKÜL: Spermleri besleyen ve üreme kanallarını kayganlaştıran, meni içindeki sıvıyı salgılayan bez. )


-BELSUYU/ERSUYU ile/ve/<> COWPER BEZİ SIVISI

( MENÎ, SÂİL-İ MENEVÎ, HUVEYNÂT-I/HÜCEYRÂT-I MENEVİYYE ile/ve MEZİ/MEZİYY )


-BELSUYU/ERSUYU ile/ve/<> COWPER BEZİ SIVISI

( Belsuyu/ersuyu, erilin/penisin boşaldığı(ejakülasyon) anda fışkırarak çıkan, koyu, süt rengine yakın, içinde sperm/ata bulunan sıvı/sekresyondur[gövde sıvılarının genel adı]. İLE/VE/<> Sevişme/düzüşme esnasında, boşalma öncesi penisten akan/akmaya devam eden şeffaf sıvı, Cowper Bezi ve birçok bileşimden gelen kaydırıcılığa/ıslaklığa yarayan/sağlayan sıvıdır. )


-BEN OLMAYAN ile/ve/<> ÖTEKİ(LEŞTİRME)



-BEN-SEN-O ile/ve/||/<>/> BİZ-SİZ-ONLAR

( Tekil. İLE/VE/||/<>/> Çoğul. )


-BEN:
"ŞUYUM/BUYUM, BU/ŞU KADARIM!" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< BEN'İM



-BEN/LİK ile/ve/<>/> KENDİ/LİK



-BEN/SEN BİLİNCİ ile/ve/<>/yerine BİZ BİLİNCİ

( Ben Var'ım!, Ben Tek'im!, Ben Anlamlı'yım! / Sen Var'sın!, Sen Tek'sin!, Sen Anlamlı'sın! İLE/YERİNE Biz Var'ız!, Biz Tek'iz!, Biz Anlamlı'yız! ( Hiçbir şey benim ya da sizin değildir - her şey bizimdir. )


-BEN/SEN BİLİNCİ ile/ve/<>/yerine BİZ BİLİNCİ

( Nothing is mine or yours - everything is ours. )


-BEN/SEN ile/ve/<>/değil/yerine O/BİZ

( Kıyameti koparttıracak olan. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Birliğe getirecek/götürecek olan. )


-BEN ile/ve/değil/||/<>/< ben

( Başkalarının yanındaki. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Mutlak. )


-BEN ile/ve/<> BEN OLMAYAN

( Birlik. İLE/VE/<> Çokluk. )


-BEN ve/||/<>/> BEN'İ (NASIL KURTARABİLİRİM?)



-BEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİZ

( Biz, ancak birlikte (olarak) bir adam ediyoruz/ederiz. )


-BEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİZ

( Sorun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>

-BEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİZ

( Ben'in yaratıcı gücü, başlangıçtır. )


-BEN ile/ve/<>/değil/yerine BİZ



-BEN ile/ve/<>/> BİZ ile/ve/<>/> KENDİ/LİK



-BEN ve/<> OLAN ve/<> BEN

( Halvetteki BEN. İLE/VE Celvetteki BEN. İLE/VE Celvetteki halvette olan BEN. )


-BEN ile/ve/<> SEN

( Varlığım sensin, bilincin ben-im. )


-BENİMSEME ile/ve/değil/yerine/<> İÇSELLEŞTİRME



-BENİMSEMEK ve/||/<> ANIMSAMAK



-BENİMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KABUL ETMEK



-BENİMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KARŞI ÇIKABİLMEK



-BENİMSEMEK ile/ve/değil/yerine/<> ÖZÜMSEMEK



-BENİMSEMEK ile/ve/<> SAVUNMAK



-BENLİĞİN, TASARIMSAL KOLU ile/ve/||/<> KENDİLİĞİN, UYGULAYICI KOLU



-BENLİK:
GERÇEK ile/ve/||/<>/> İMGESEL ile/ve/||/<>/> SİMGESEL



-BENLİK/EGO ile/ve/||/<> KENDİLİK(BENLİK KİMLİĞİ)



-BENLİK ile/ve/||/<>/> ÖYKÜSEL BENLİK



-BENLİKTE ÖLMEK ve/||/<>/> HAKİKATTE DİRİLMEK



-BENMERKEZCİ/LİK ile/ve/değil/||/<> BENMERKEZLİ/LİK



-BENZEN ile/ve/||/<>/> ANİLİN[Fr. < ANILINE]

( ... İLE/VE/||/<>/> Benzenden türeyen bir amin. )


-BENZER NESNELER ve/||/<> BENZER NESNELER



-BENZER/LİK ile/ve/değil/||/<> PARALEL/LİK



-BENZERLİKLERİN BİRARAYA GETİRİLMESİ ile/ve/<> FARKLILIKLARIN/AYRIMLARIN ÖNE ÇIKARILMASI



-BENZERLİKTE:
AYNILIK ile/ve/||/<> FARKLILIK



-BERÂET ile/ve/<> BERÂET-İ ZİMMET

( Bir dâvâ sonucunda, temiz ve ilişkisiz çıkma, aklık, arılık, aklanma. İLE/VE/<> Zimmetinde bir şey olmayış, aklık. )


-BEREKET ve/<>/< PAYLAŞIM



-BERGMAN ile/ve/||/<> BORGMAN

( Einstein'in, Amerika'ya giderken yanında olmasını istediği iki matematikçi. )


-BERHANE[Ar.] ile/ve/||/<> METRUK[Ar.]



-BERKİMEK ile/ve/||/<> SAĞLAMLAŞMAK, PEKİŞMEK, GÜÇ KAZANMAK



-BEŞ İNCELİK/LETÂİF-İ HAMSE[Ar.]:
KALB ile/ve/||/<>/> RUH ile/ve/||/<>/> SIR ile/ve/||/<>/> HAFÎ ile/ve/||/<>/> AHFÂ



-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Kendini tanımayan, görünüş bazında, "insan" etiketine sahip olan, sınırlı ve âtıl durumda yaşayan.
İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Kendini gerçekleştirmiş, Bilim, Sanat, Felsefe, Zam/an, Doğa, Ayırdındalık/Farkındalık, Yeğleme/Tercih kavramlarının bağlantılarını oluşturabilmiş, oturtabilmiş ve uygulama durumunda olan bir var olan. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Hayvanlıktan ayağa kalkmış olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bilinçte ayağa kalkmış olan. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Dayanmayan/dayanamayan, sabretmeyen/sabredemeyen. Sabra dayanamayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Dayana(bile)n, sabrede(bile)n. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Konuşabilen. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Konuşmayabilen, konuşabildiği gibi konuşmamayı ve/ya da [gereğince] susabilmeyi de becerebilen. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Kişi, kişinin kurdu ise. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kişi, kişinin dostu ise. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( [birbirimize] Yaklaşmak/yaklaşan. İLE/ÖNCELİKLE/||/<>/>< Yaklaşmamak/yaklaşmayan. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Görünür. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görünmez. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Görünürlük. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görebilirlik. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Herhangi/belirli biri. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sanatsal biri. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Doya doya, insanlığını yaşayan. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Gaflet uykusundan uyanan kişi, beşerdir. Beşer, nefsine mahkûm olan kişidir. Beşer, Allah'ı anlamadan, insan olamaz. İnsan/kişi de bu konuyu hallederse Âdem olur. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Dostu bul, ona kavuş. Fakat bunu sindiremeyecek olanlara gösterme! )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Yapmamız gereken, farkında olmanın farkında olmaktır. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Anadan doğma insan yoktur. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Beşer iken bî-şer olmaktır, insan olmak. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Melekler, insan olamadığından dolayı üzgün; şeytan ise insan olmadığından dolayı memnunmuş. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( What we need is to be aware of being aware. )


-BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Kendini kabul etmeyen, itirazı çok ve çeşitli olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendini kabul eden, kendiyle barışan, itirazları olmayan ya da azalmış olan. )


-BESİNLER:
KIRMIZI ve/||/<> SARI ve/||/<> YEŞİL ve/||/<> MOR

( Sağlıklı bir kalp için. VE/||/<> Eklemler için. VE/||/<> Saflaşmak ve arınmak için. VE/||/<> Daha uzun yaşam için. )


-BESİNLER:
KIRMIZI ve/||/<> SARI ve/||/<> YEŞİL ve/||/<> MOR

( For healthy heart. AND/||/<> For joints. AND/||/<> To purify and detox. AND/||/<> For a longer life. )


-BESLE(N)ME ile/ve/||/<>/> SESLE(N)ME



-BESLEMEK ile/ve/<> BESLENMEK



-BESLEMEK ile/ve/<> BESTELEMEK



-BESLEMEK ile/ve/<> DESTEKLEMEK



-BESLENME:
BÜTÜNSEL ve/||/<> BİTKİSEL



-BESLENME ile/ve/||/<> DEMLENME



-BESLENME ve/||/<> TRİGLİSERİT



-BESLENMEDE, ...:
YEŞİL ve/||/<> SARI ve/||/<> TURUNCU ve/||/<> KIRMIZI ve/||/<> MOR

( Zehir atıcı. VE/||/<> Güzellik. VE/||/<> Kanserden koruyucu. VE/||/<> Kemik sağlığı. VE/||/<> Uzun yaşam. )


-BESLENMEDE, ...:
YEŞİL ve/||/<> SARI ve/||/<> TURUNCU ve/||/<> KIRMIZI ve/||/<> MOR

( )


-BESMELE:
113 SUREDE ile/ve/<> 1 SUREDE



-BESMELE ile/ve/<> HAMDELE ile/ve/<> SALVELE



-BESTE ve/<>/> OPUS[Lat.]

( ... VE/<>/> Besteleniş sırasına göre numaralanmış müzik yapıtı. )


-BESTE ile/ve/değil/||/<>/< SÖZ



-BESTELEYEN ile/ve/<>/değil/yerine DÜZENLEYEN/TERTİPLEYEN



-BETİK/KİTAP:
SIRTI ile/ve/||/<> ARKASI



-BETİK ve/||/<>/< TAMAMLANDIĞI YERDE BAŞLAYAN



-BETİMLEME ile/ve/||/<> DEĞER VERME/YÜKLEME



-BETİMLEME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIMLAMA



-BETİMLEYİCİ ETİK ile/ve/||/<> NORMATİF ETİK ile/ve/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ ETİK



-BEYÂN:
TAKRİR ve/||/<> TEFSİR ve/||/<> TAĞYİR ve/||/<> ZARURET ve/||/<> TEBDİL

( Doğrudan doğruya beyân. VE/||/<> Tefsir yoluyla beyân. VE/||/<> Tağyir yoluyla beyân. VE/||/<> Mantık sonucu beyân. VE/||/<> Başka bir sözü yerine koyarak beyân. )


-BEYÂN(/Î) ile/ve/değil/||/<> Â'YÂN/İYÂN/IYÂN(/Î)



-BEYAN ile/ve/<> İYAN



-BEYÂN ile/ve/<> ŞEHÂDET



-BEYAZ BASTON/LU ile/ve/||/<> KIRMIZI - BEYAZ BASTON/LU

( ... İLE Görme engelli bir kişi, kırmızı - beyaz renkli baston kullanıyorsa bu, aynı zamanda kişinin işitme sorunu olduğu anlamına gelmektedir. )


-BEYAZ BASTON/LU ile/ve/||/<> KIRMIZI - BEYAZ BASTON/LU

( )


-BEYAZ NİL ile/ve/<> MAVİ NİL

( Uganda'da bulunan, bölgesindeki ırmaklar, yeraltı suları, kaynaklar ve yağmurlarından beslenen Victoria Gölü, Beyaz Nil adını alan bölümün başlangıcıdır. İLE/VE/<> Etiyopya'nın Tana Gölü'nden doğan Mavi Nil[Abey], Sudan'ın başkenti Hartum'da Beyaz Nil ile buluşup, Mısır'a hayat verdikten sonra Akdeniz'e dökülmektedir.[Dünyada, güneyden, kuzeye doğru akan tek ırmaktır.] )


-BEYAZ NİL ile/ve/<> MAVİ NİL



-BEYAZ ORDU:
ÇEK LEJYONU ve/<> KOLÇAK KUVVETLERİ

( LEJYON[Fr. < Lat.]: Eski Romalılar'da, piyade ve süvarinin oluşturduğu askeri birlik. | Birkaç takımdan oluşan asker birliği. )


-BEYHUDE ile/ve/||/<> NÂFİLE ile/ve/||/<> FUZÛLÎ

( Yararsız. | Boşuna. İLE/VE/||/<> Gerekli değilken yapılan iş. | Farzların dışında kılınan namaz. | Boşuna, gereksiz. İLE/VE/||/<> Erdemli/faziletli. | Gerekli, yersiz, boşuna. )


-BEYİN ATLASI[İng.] ile/ve/||/<> BEYİN HARİTASI [İng.] ile/ve/||/<> BEYİN MÜZESİ[İng.]

( )


-BEYİN ATLASI[İng.] ile/ve/||/<> BEYİN HARİTASI [İng.] ile/ve/||/<> BEYİN MÜZESİ[İng.]

( )


-BEYİN ATLASI[İng.] ile/ve/||/<> BEYİN HARİTASI [İng.] ile/ve/||/<> BEYİN MÜZESİ[İng.]

( )


-BEYİN ATLASI[İng.] ile/ve/||/<> BEYİN HARİTASI [İng.] ile/ve/||/<> BEYİN MÜZESİ[İng.]

( )


-BEYİN ATLASI[İng.] ile/ve/||/<> BEYİN HARİTASI [İng.] ile/ve/||/<> BEYİN MÜZESİ[İng.]

( )


-BEYİN GİRİNTİLERİ ve/<> BAĞIRSAK GİRİNTİLERİ



-BEYİN ZARLARINDA(MENİNSKLERDE):
SERT/DURA[Yun.] ile/ve/||/<> ÖRÜMCEKSİ/ARAKNOID[Yun.] ile/ve/||/<> İNCE/ANNE/PIA[Yun.]

( En üstte bulunan, kafatası ve omurgaya en yakın tabakadır. İLE/VE/||/<> İnce ve saydam bir tabakadır.[Merkezi sinir sistemi için hava yastığı görevi görür.] İLE/VE/||/<> Merkezi sinir sistemine en yakın tabakadır. [Oldukça duyarlı ve damarlı yapısıyla beynin tüm kıvrımlarını sarmakla görevlidir.] )


-BEYİN ZARLARINDA(MENİNSKLERDE):
SERT/DURA[Yun.] ile/ve/||/<> ÖRÜMCEKSİ/ARAKNOID[Yun.] ile/ve/||/<> İNCE/ANNE/PIA[Yun.]

( Beyin omurilik sıvısı, araknoid mater ile pia mater arasındaki subaraknoid boşlukta bulunur. )


-BEYİN ZARLARINDA(MENİNSKLERDE):
SERT/DURA[Yun.] ile/ve/||/<> ÖRÜMCEKSİ/ARAKNOID[Yun.] ile/ve/||/<> İNCE/ANNE/PIA[Yun.]

( Bu zarların temel işlevi, merkezi sinir sistemini korumaktır. )


-BEYİN:
AUSTRALOPİTEK ile/ve/||/<>/> HOMO ERGASTER ile/ve/||/<>/> HOMO SAPİENS SAPİENS

( 400 cm³ İLE/VE/||/<>/> 800 cm³ İLE/VE/||/<>/> 1200 cm³ )


-BEYİN/ZİHİN:
ÜRETİCİ/ÜRETEÇ ile/ve/||/<> YANSITICI



-BEYİN ile/ve/||/<> AKIL

( Donanım/ekran. İLE/VE/||/<> Yazılım[işletim sistemi, program]. )


-BEYİN ile/ve/<> BEYİNCİK



-BEYİN ile/ve/<> BOZMADDE

( ... İLE/VE/<> Sinir gözelerinden oluşan, beyinde dış, omurilikte iç tabaka. )


-BEYİN ile/ve/<> GÖZ ile/ve/<> GÖĞÜS ile/ve/<> KALP

( En iyi/güzel kıvam. [AHSEN-İ TAKVİM] )


-BEYİN ve/<> KARACİĞER

( Duyu ve hareket merkezi. VE/<> Fiziksel işlev ve beslenme merkezi. )


-BEYİN ve/<> KARACİĞER

( Yaşam süresince, oksijenli taze kan ile pembe renktedir. [Öldükten sonra ya da çıkarıldığında, griye döner.] VE/<> ... )


-BEYİN ve/<> KARACİĞER

( 1 litre su, 150 gram yağ, 15 gram şeker, 110 gram protein ve 10 gram tuzdan oluşur. VE/<> ... )


-BEYİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MİDE

( [boş olunca sahibini ...]
Uyarmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uyarır. )


-BEYİNDE/ZİHİNDE:
BİLİŞSEL ve/||/<>/< DUYGUSAL ve/||/<>/< DUYUSAL ve/||/<>/< MOTOR



-BEYLİK SÖZLER ve/||/<>/< EZBER SÖZLER



-BEYNİN RENGİNDE:
PEMBE ile/ve/||/<> GRİ

( Yaşam süresince, oksijenli taze kan ile pembe renktedir. İLE/VE/||/<> Öldükten sonra ya da çıkarıldığında, griye döner. )


-BEYNİN/ZİHNİN GELİŞİMİNDE:
SAĞ YARIMKÜRE ve/||/<>/> SOL YARIMKÜRE (ÖZELLİKLERİ)

( İlk iki yılda. VE/||/<>/> İkinci iki yılda. )


-BEYNİN/ZİHNİN İŞLEYİŞİNDE:
TEKRAR ile/ve/||/<> PARALELLİK ile/ve/||/<> MOZAİK



-BEZDİRİ/YILDIRMA ile/ve/değil/||/<> GAZA GETİRME/TAHRİK ETME

( Yönelimli, stratejik ve kasıtlı davranış/lar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Kandırıcı ve sömürücü tutum. )


-BEZEME ile/||/<> ARABESK[Fr.]

( ... İLE/||/<> Plastik sanatlarda geometrik görünüşte biçimlerden oluşan bezeme çizgileri, girişik bezeme. | Bir müzik türü. )


-BEZGİN/LİK ile/ve/||/<>/>/< ÜMİTSİZ/LİK



-BEZLERDE:
EKRİN ile/ve/||/<> HOLOKRİN ile/ve/||/<> APOKRİN ile/ve/||/<> SERÖMÜKÖZ ile/ve/||/<> MÜKÖZ ile/ve/||/<> SERÖZ



-BÎ-ZÂD[Ar.] ile/ve/<> BİZÂZ[Ar.]

( Azıksız, zahiresiz. İLE/VE/<> Yetersizlik/kifâyetsizlik, perişanlık, pejmürdelik.[BEZÂZET, BÜZÛZET] )


-BIÇAK ile/ve/||/<> BİTKİ ile/ve/||/<> SÖZ

( Hem olumlu, hem de olumsuz yönde kullanılabilir. )


-BIÇAK ile/ve/||/<> MASAT[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Bıçak bilemeye yarayan, çelikten, çubuk biçiminde araç. )


-BIÇAK ile/ve/<> PIRAZVANA[Fars.]

( ... İLE/VE/<> Kılıç, bıçak gibi saplı şeylerin, sap içinde kalan bölümü. )


-BİÇİM ESTETİĞİ ile/ve/||/<> İÇERİK ESTETİĞİ

( Kant'ta. İLE/VE/||/<> Hegel'de. )


-BİÇİM ile/ve/<> İÇERİK

( Bir şey bir şeyin içeriğiyse, içeriği olduğu şey onun biçimidir. )


-BİÇİM ile/ve/||/<> İDOLA/PUT/SANEM



-BİÇİMDE/YAMUKTA:
ALT ALAN ile/ve/<> ÜST ALAN



-BİÇİMLENDİRME (GİRİŞİMİ/ÇABASI) ile/ve/<>/değil/yerine YÖNLENDİRME (GİRİŞİMİ/ÇABASI)



-BİÇİMLENDİRME ile/ve/<> İLİŞKİLENDİRME



-BİÇİMLENME ile/ve/<> BELİRLENME



-BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR



-BİDAYUH ile/ve/<> İBAN ile/ve/<> ORANG-ULU ile/ve/<> RUMAH TİNGGİ ile/ve/<> MALAY

( Kara Dayak uzun evi. İLE/VE/<> Irmak Dayak uzun evi. İLE/VE/<> Melanav evi. İLE/VE/<> Malay evi. )


-BİDAYUH ile/ve/<> İBAN ile/ve/<> ORANG-ULU ile/ve/<> RUMAH TİNGGİ ile/ve/<> MALAY

( Malezya'nın Borneo Adası'nda bulunan Sarawak eyaletindeki, Sarawak Kültür Köyü'nde hepsi birarada görülebilmektedir. )


-BIKMAK ile/ve/değil/||/<>/< BEZMEK



-BİL BAKALIM ...:
BEN KİMİM? ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEN KİMSİN?



-BİL ile/ve/değil/||/<>/> BEN/O OL DA BİL



-BİLARDO MASASININ:
BOYU ile/ve/<> ENİ

( 284 cm. İLE/VE/<> 142 cm. )


-BİLDİĞİMİZİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLMEDİĞİMİZİ

( Bilmeyelim! İLE/VE/||/<>/< Bilelim! )


-BİLDİĞİN GİBİ ve/||/<> SEVDİĞİN GİBİ ve/||/<>
DİLEDİĞİN GİBİ
... OLSUN!:



-BİLDİĞİNE GİDEN ile/ve/değil/yerine/<> BİLMEDİĞİNE GİDEN



-BİLDİKLERİMİZ ve/||/<>/> BİLMEDİKLERİMİZ

( Bildiğinizle amel/hizmet edin; bilmedikleriniz, size sunulacaktır. )


-BİLDİKLERİMİZ ve/||/<>/> BİLMEDİKLERİMİZ

( Damla. VE/||/<>/> Okyanus. )


-BİLDİKLERİNİ YAPMAK ve/<> BİLMEDİKLERİNİ ÖĞRENMEK

( Bildiğinizle amel/hizmet edin; bilmedikleriniz, size sunulacaktır. )


-BİLDİRİLENİ BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/< BİLMEK



-BİLDİRME ile/ve/değil/yerine/<> ÖNERME



-BİLDİRMEK ile/ve/değil/yerine/<> UYANDIRMAK



-BİLE BİLİRİZ ile/ve/değil/||/<> BİLEBİLİRİZ



-BİLEN AÇMAZI ile/ve/||/<> HERŞEYİ BİLME AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> ÖNCEDEN BİLME AÇMAZI



-BİLEN ile/ve/||/<> NÂKİL



-BİLEN ile/ve/||/<> ÖĞRENEN ile/ve/||/<> DİNLEYEN



-BİLENİN/BİLGENİN/USTANIN/HOCANIN, HER:
[hem] YAPTIĞI/NI ile/ve/<>/||/değil/yerine/hem de DEDİĞİ/Nİ

( Yapma. İLE/VE/<>/||/DEĞİL/YERİNE Yap. )


-BİLEREK / BİLMEYEREK ile/ve/||/<> İSTEYEREK / İSTEMEYEREK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN / DOLAYLI



-BİLEREK DENEYİMLEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEREK BİLDİKLERİNMİZ



-BİLEŞEN ile/ve/değil/<> BİLEŞİK



-BİLET[FR. < BILLET] ile/||/<> APEKS[LAT. < APEX]

( Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme ya da bir şans oyununa katılma olanağını veren belge. İLE/||/<> Tarihi değiştirilemez özel bir gidiş-geliş bilet türü. )


-BİLGE KRAL ile/ve/||/<>/> TİMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> TİRAN



-BİLGE/LER ile/ve/<> PEYGAMBER/LER ile/ve/<> FİLOZOF/LAR

( Uzakdoğu(da). İLE/VE/<> Doğu(da). İLE/VE/<> Batı(da). )


-BİLGE/LER ile/ve/<> PEYGAMBER/LER ile/ve/<> FİLOZOF/LAR

( MAGİ: Bilge/bilgin.[Peri] )


-BİLGE/LİK ve/||/<> GÖNÜLLÜ/LÜK



-BİLGE/LİK ile/ve/<> ÖZGÜR/LÜK

( Bilge, köle de olsa özgürdür. )


-BİLGE/LİK ile/ve/||/<>/>/< YALIN/LIK



-BİLGE ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜ

( Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. VE/||/<> Kimseden daha iyi olmadığımızı sürekli anımsayabilecek kadar. )


-BİLGELİK:
(DERİNLİKLİ/KAPSAMLI) KONUŞMAK ile/ve/<>/değil YAPMAK

( (Derinlikli/kapsamlı) Konuşmak, bilgelik değildir. Bilgelik, yapmaktır! )


-BİLGELİK/HİKMET TAŞIMAYAN SÖZ ile/ve/||/<> DÜŞÜNME BARINDIRMAYAN SESSİZLİK/SÜKÛT

( Gevezeliktir. VE/||/<> Dalgıdır/gaflettir. )


-BİLGELİK ile/ve/||/<> AYDINLANMA

( Başkalarının bilgisi. İLE/VE/||/<> Kendini tanıma. )


-BİLGELİK ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> ÖLÇÜLÜLÜK

( Bilgelik, aklın; Cesaret, kalbin; Ölçülülük, duyguların kontrolüdür. )


-BİLGELİK ile/ve/||/<>/>/< KALITIMSAL BİLGELİK



-BİLGELİK ve/=/||/<> KARŞILIKSIZ HİZMET



-BİLGELİK ve/<> SANAT

( Sıradan insanı, "etik insan"a dönüştürür. VE/<> Sıradan insanı, "estetik insan"a dönüştürür. )


-BİLGELİK ve/||/<> SEVGİ

( Hiçbir şey(liğ)i gördüğümüzde deneyimlenilen. VE/||/<> Herşey olduğumuzu gördüğümüzde deneyimlenilen. )


-BİLGELİK ve/||/<> SEVGİ

( Yaşam(ımımız), bu ikisi arasında akar/akmalı! )


-BİLGELİK ve/||/<>/< UTANABILMEK



-BİLGİ = (")DÜŞÜNCEDİR(") ile/ve/||/<> (")ERDEMDİR(") ile/ve/||/<> (")DÜZENDİR(") ile/ve/||/<> (")BAĞLAMDIR(")

( [ise | durumu/düşüncesi] Felsefeyi verir. İLE/VE/||/<> Ahlâk'ı verir. İLE/VE/||/<> Toplumu verir. İLE/VE/||/<> Bilgeliği verir. )


-BİLGİ AHLÂKI ile/ve/<> TEFEKKÜR AHLÂKI



-BİLGİ DÜZENEĞİ ile/ve/||/<> DUYGU DÜZENEĞİ



-BİLGİ EDİNME HAKKI ile/ve/||/<> DİLEKÇE HAKKI



-BİLGİ SAHİBİ OLMA ile/ve/||/<>/> GEÇERLİ YARGILAMA/YORUMLAMA(MEŞRÛ MUHAKEME)



-BİLGİ SORUNU ile/ve/<>/değil/yerine AYDINLANMA SORUNU



-BİLGİ TAŞIYICISI OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/>/< ÖĞRENMEYİ ÖĞRENMEK



-BİLGİ TEKNOLOJİLERİ ile/ve/+/||/<> BİYO TEKNOLOJİ



-BİLGİ:
TÜMEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZSEL/LİK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> KESİN/LİK



-BİLGİ:
BETİMLEYEREK ile/ve/||/<>/< AŞİNALIKLA



-BİLGİ:
MEŞHÛD ile/ve/||/<> MERSÛD

( Görünebilir. İLE/VE/||/<> Gözlemlenebilir. )


-BİLGİ:
TAALLÜMÎ ile/ve/<> NAZARÎ ile/ve/<> HADSÎ

( Dinleyerek, öğrenilerek. İLE/VE/<> Öğrendiğini, zihninde, öğrenilmiş bir dil içinde, yeniden üreterek, inşâ ederek. İLE/VE/<> Öğrenilmiş bir dil olmaksızın, soyut akılla kavranarak. )


-BİLGİ/(B)İLİM/GÖRGÜ:
NAKLETMEK İÇİN ile/ve/değil/||/<>/< NAKŞETMEK İÇİN



-BİLGİ/İLİM SAHİBİ OLMAK ile/ve/<> KENDİNİ BİLMEK(TANIMAK)

( Bilgi, kendine kayıtsız kalana acımaz. )


-BİLGİ/VERİ/HABER:
[ne yazık ki]
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< VARSA

( "Asıp kesme." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Saygı, sevgi, şefkat, merhamet, anlayış. )


-BİLGİ/VERİ ile/ve/<> DÜŞÜNCE/FİKİR

( Bilgi/veri sahibi olmadan, düşünce/fikir sahibi olunmaz/olunmamalı! )


-BİLGİ ile/ve/<> ANIMSAMA

( Anımsamayı bilgi sanıyorsunuz. Gerçek bilgi her zaman taze, yeni ve beklenmediktir. )


-BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT

( )


-BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET

( Geçmiş/mazi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Gelecek/istikbal. )


-BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET

( [not] Past. VS./AND/but/||/<>/> Future.
Future. INSTEAD OF Past. )


-BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET

( Ekleyerek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Uzaklaşarak. )


-BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET

( [not] By adding. VS./AND/but/||/<>/> By retreating.
By retreating. INSTEAD OF By adding. )


-BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET

( )


-BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET

( "Bürünerek/giyinerek". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Soyunarak. )


-BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET

( Knowledge is knowing what to say. AND/||/<>/> Wisdom is knowing whether or not to say it. )


-BİLGİ ile/ve/<> BİLGİ



-BİLGİ ile/ve/<> BİLİM

( İşlenen/kullanılan/uygulanan veri/deneyim. İLE/VE/<> Yöntemli bilgi. )


-BİLGİ ve/||/<>/> BİLİM ve/||/<>/> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<>/> YETİNME

( Anamal/sermaye. VE/||/<>/> Silah. VE/||/<>/> Giysi. VE/||/<>/> Kazanç. )


-BİLGİ ile/ve/||/<> BİLİMLER



-BİLGİ ile/ve/<> BİLME

( Dışarıdan. İLE/VE/<> İçeriden. )


-BİLGİ ile/ve/<> BİLME

( Hem desteklenebilen hem çürütülebilen iki yaklaşım vardır. [İkisinden birini tercih etmek değil ikisinin de aynı anda ve ayrı ayrı etkin olabileceği ve değerlendirilmesi gerektiği üzerinden yaklaşılmalıdır.] 1. Bilginin dışarıdan alınarak edinildiği. [TABULARASA] 2. Dışarıdan almaya gerek olmadan tüm bilgilerin kişide/özde [çekirdek/tohum gibi] bulunduğu. )


-BİLGİ ile/ve/||/<>/>/< BİRGİ/BİREŞİM



-BİLGİ ve/<> BİTGİ/BİTKİ

( Organiklerdir. )


-BİLGİ ile/ve/<> DAVET



-BİLGİ ve/<>/= DENEYİM

( Birine, gökyüzünde 300 trilyon yıldız olduğunu söylerseniz inanır/kabul eder ama "Şu masa, boyalı!" derseniz gidip önce bir eller. )


-BİLGİ ve/<>/= DENEYİM

( ... VE/<>/= Farklı durumları görmek. )


-BİLGİ ile/ve/||/<>/> DENEYİM ile/ve/||/<>/> YARATICILIK

( )


-BİLGİ ile/ve/=/||/<>/< DÖNÜŞ(TÜR)EBİLMEK



-BİLGİ ile/ve/<> DUYURU



-BİLGİ ve/<> EMEK/EYLEM

( İşe taşınmayan bir bilgi, kişinin sahip olduğu bir bilgi değildir. )


-BİLGİ ile/ve/<> GEREKÇELENDİRİLMİŞ BİLGİ(EPİSTEMOLOJİ)

( Bilgi, erdem; erdem de mutluluk üretir. )


-BİLGİ ile/ve/<> GEREKÇELENDİRİLMİŞ BİLGİ(EPİSTEMOLOJİ)

( Türkçe Çağdaş Epistemoloji Sözlüğü yazısı için burayı tıklayınız... )


-BİLGİ ile/ve/||/<> GÜÇ/İKTİDAR ile/ve/||/<> ÖZNE



-BİLGİ ile/ve/<>/= İLİŞKİ



-BİLGİ ve/||/<>/> İYİLİK ve/||/<>/> KARARLILIK

( Kuşkudan kurtarır. VE/||/<>/> Acı çekmekten kurtarır. VE/||/<>/> Kaygıdan kurtarır. )


-BİLGİ ve/||/<> KİŞİ

( Bilgi, kendine kayıtsız kalana acımaz. )


-BİLGİ =/||/<> NE YAPMAYABİLECEĞİNİN BİLGİSİ



-BİLGİ ve/||/<>/>/< NEDEN



-BİLGİ ile/ve/<> OLGU



-BİLGİ ve/<> SEVGİ



-BİLGİ ve/||/<> SEVGİ ve/||/<> ŞEFKÂT ve/||/<> MERHAMET



-BİLGİ ve/<> TAMLIK



-BİLGİ ile/ve/||/<>/> TAVTİA

( ... İLE/VE/||/<>/> Anlatılacak amacı destekleyecek biçimde, önceden bazı sözler söylemek. )


-BİLGİ ile/ve/||/<> ZORUNLULUK BİLİNCİ



-BİLGİDE:
TÜMELLİK ile/ve/||/<> KESİNLİK ile/ve/||/<> ZORUNLULUK



-BİLGİDE/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE,
DÜŞÜNCEDE/UYGULAMADA/YAŞAMDA:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/||/<>/< YANLIŞLANABİLİRLİK

( Karl Popper )


-BİLGİLEN(DİR)ME ile/ve/<> EĞİTİM

( Kanuni Sultan Süleyman döneminde eğitim bütçesi toplam bütçenin dörtte biri kadardı. )


-BİLGİLEN(DİR)ME ile/ve/<> ÖĞREN(/T)İM

( Düşünmeden öğrenmek, yitirilmiş bir emektir. )


-BİLGİLEN(DİR)ME ile/ve/<> ÖĞREN(/T)İM

( Öğrenensiniz, yapansınız, öğretensiniz. )


-BİLGİLİ/LİK ile/ve/||/<>/> SOĞUKKANLI/LIK



-BİLGİLİ ile/ve/<>/değil EDİB



-BİLGİLİ ile/ve/<>/>/< İLGİLİ



-BİLGİN (OLMAK) ile/ve/değil/||/<>/> AKILLI (OLMAK)

( Başkalarının bilgisiyle (de) olabiliriz. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Ancak, kendi aklımızla olabiliriz. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Âlim. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Ârif. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Bilge, kendi bilincinde, insan doğasının sezgisel bilgi ve uygulayımsal bilgisini birleştirmiş kişidir. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Bilge kişi yaşamını, bir çiçeğin özünü alıp onun kokusuna ve güzelliğine zarar vermeksizin uçup giden bir arı gibi sürdürür. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Bilge kişi tedbirli, içine kapanık ve ölçülüdür. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Su yolları yapan kişiler, o suları kontrolleri altına alır; marangozlar, ağaçlardan nasıl yararlanacaklarını bilir; bilge kişiler de aynı biçimde kendi zihnini kontrol eder. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Karşılaştığı konuları bir acelecilik içinde değerlendirmeye ve çözümlemeye çalışan kişi, doğruluk yolunda değildir. Bilge kişi, herşeyi acele etmeden huzur içinde düşünür ve değerlendirir. Bu kişi, Gerçek'i korur, Gerçek de onu. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Çok konuşan kişiye değil, huzur içinde korkusuzca konuşan kişiye "Bilge" adı verilir. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( BİLGE: Seni, sana bildiren. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Bilgin ol ki, kişileri, "büyük" görme. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Bilge ol ki, kişileri, "küçük" görme. )


-BİLGİNİN DOĞRULUĞU ile/ve/<> DOĞRULUĞUN BİLGİSİ



-BİLGİNİN EFENDİSİ ile/ve/||/<>/< ÇALIŞMANIN KÖLESİ



-BİLGİNİN ELDE EDİLİŞİ ile/ve/<> BİLGİNİN PAYLAŞIMI/AKTARIMI

( Sahip olduğunuz herşeyi, her kimin gereksinimi varsa, onunla severek paylaşın. )


-BİLGİNİN ELDE EDİLİŞİ ile/ve/<> BİLGİNİN PAYLAŞIMI/AKTARIMI

( Share willingly and gladly all you have with whoever needs. )


-BİLGİNİN VE ÜNİVERSİTENİN ÖNCELİKLİ İŞLEVLERİNDE:
ARAŞTIRMA ve/||/<>/> AKTARIM



-BİLGİNİN:
DAĞITIMI ile/ve/<> DENETİMİ



-BİLGİNİN:
ELDE EDİLİŞİ ile/ve/||/<> İFADE EDİLİŞİ



-BİLGİNİN:
NESNESİ/MADDESİ ile/ve/||/<> BİÇİMİ/SÛRETİ



-BİLGİNİN:
GÜVENİLİRLİĞİ ile/ve/<> ZORUNLULUĞU



-BİLGİNİN/VERİNİN:
ÖZDEŞLİĞİ ile/ve/||/<> TEMSİLİ ile/ve/||/<> TASVİRİ ile/ve/||/<> İNŞÂSI



-BİLGİSAYAR:
VERİ ve/+ PROGRAM > ÇIKTI
ile/ve/değil/||/<>/>
VERİ ve/+ ÇIKTI > PROGRAM

( "Yapay zekâ"ya kadarki bilinç/yaklaşım/teknoloji. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Yapay zekâ" bilinci/yaklaşımı/teknolojisi. )


-BİLGİSEVER/LİK(/AKILSEVERLİK/DİLSEVERLİK/ÖLÇÜSEVERLİK) ile/ve/||/<>/> BİLGELİKSEVER/LİK



-BİLGİSİZ/CÂHİL ile/ve/değil/||/<>/< KAYITSIZ



-BİLGİSİZ/LİK / CAHİL/LİK ile/ve/||/<>/>/< "DUYGUSAL/LIK"



-BİLGİSİZ ile/<>/>< ZEKİ

( Kendini, "mükemmel görme"ye eğilimli. İLE/<>/>< Yeteneklerini, "hafife alma"ya eğilimli. )


-BİLGİSİZLİĞİN "ESÂRETİ" ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGELİĞİN BEREKETİ



-BİLGİSİZLİK:
BİLMEMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/+/||/<>/< ANLAMAYA DİRENMEK



-BİLGİSİZLİK/CEHÂLET ile/ve/<>/> DALGI/GAFLET

( Kişinin, eşyanın hakikatine ilişkin bilgisizliği. İLE/VE/<>/> Kişinin, kendi hakikatine ilişkin bilgisizliği. )


-BİLGİSİZLİK/CEHÂLET ile/ve/<>/> DALGI/GAFLET

( Eden kendine eder; yapan bulur ve çeker. Sürekli anımsa! Kazanmak, koca bir yaşam ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter. )


-BİLGİSİZLİK/CEHÂLET ile/ve/<>/> DALGI/GAFLET

( [giderilebilir!] Tâlimle. İLE/VE/<>/> Tenbihle. )


-BİLGİSİZLİK/CEHÂLET ile/ve/<> TAKINTI



-BİLGİSİZLİK ile/ve/||/<>/> BELİRSİZLİK



-BİLGİTEY(LİSE) ile/ve/<>/> BİLİMTEY(ÜNİVERSİTE)



-BİLGİYE ERİŞİM:
GÖZLEM ve/+/||/<>/>/< SEZGİ ve/+/||/<>/>/< FARKINDALIK



-BİLGİYE GİDİŞ ve/||/<> KAYNAĞA DÖNÜŞ



-BİLGİYİ:
KULLANMAK ile/ve/<> DÜZENLEMEK



-BİLİM DEĞERLERİNDE:
GÖZLEM/VERİ/OLGU ÖBEĞİNDE DESTEKLENME ve/||/<>/> DENEYE DUYARLILIK ve/||/<>/> KURAMA DUYARLILIK ve/||/<>/> MATEMATİKSELLİK ve/||/<>/> YARARLILIK-İŞLEVSELLİK ve/||/<>/> GERÇEKLİĞİ BETİMLEYEBİLME



-BİLİM KİŞİSİ:
BİLİR ve/||/<>/> KANITLAR ve/||/<>/> DİKKAT EDİLMESİNİ İSTER

( Sanmaz. VE/||/<>/> İnandırmaya çalışmaz. VE/||/<>/> Güvenilmeyi beklemez. )


-BİLİM TARİHİ'NDE:
J.J SÉDILLOT ve/||/<> L.A SÉDILLOT

( Baba. VE/||/<> Oğul. )


-BİLİM TARİHİ'NDE:
J.J SÉDILLOT ve/||/<> L.A SÉDILLOT

( "Fuat Sezgin ile Bilim Tarihi Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-BİLİM TERİMİ/KAVRAMINDA:
1924 ve/<>/< 1837

( Kuvantum kuramının ortaya çıkmasıyla, artık, bilim, önü açık, önceden kestirilemeyen bir düşünme tarzı olarak görülmeye başlamıştır. [Burada, büyük oranda, kast edilen, doğa bilimleri, özellikle de fiziktir.] VE/<>/< "Deneysel Bilimlerin Tarihi"(Bilimsel History of Experimental Science) [William Whewels] kitabının yayımlanmasıyla, science[bugünkü anlamdaki bilim] terimi, tarihsel gelişimi de dikkate alınarak artık ayrı bir bilme yöntemi, tarzı olarak tanımlanmış ve kullanılmaya başlanmıştır. )


-BİLİM VE SANAT'TA ÜÇ DÖNEM:
KLASİK ile/ve/||/<>/> MODERN ile/ve/||/<>/> MODERN SONRASI(POSTMODERN)

( 600 - 1600 arası. İLE/VE/||/<>/> 1600 - 1950 arası. İLE/VE/||/<>/> 1950 ve sonrası. )


-BİLİM:
(1543) ve/||/<>/> 1834/1870 ve/||/<>/> 1924 - 1930 arasında



-BİLİM:
EKLEMLİ ile/ve/değil/<> SIÇRAMALI



-BİLİM(LER)DE:
EVRİM ile/ve/değil/||/<>/< DEVRİM



-BİLİM/KİŞİ/İNSAN:
EŞİKLER ve/||/<> ARALIK



-BİLİM ile/ve/<> DOĞA



-BİLİM ile/ve/||/<> TARİH

( BİLİM TARİHİ KILAVUZU - NOBEL YAY. )


-BİLİM ile/ve/||/<> TARİH

( http://bilimtarihi.org )


-BİLİM ile/ve/||/<> TARİH

( Tanrının yapıp etmelerini inceler. İLE/VE/||/<> Kişinin yapıp etmelerini inceler. )


-BİLİM ile/ve/||/<> TARİH

( Türleri inceler. İLE/VE/||/<> Kişileri konuş(tur)ur. )


-BİLİM ve/||/<>/> BİLİMİN BİLİMİ

( )


-BİLİM ile/ve/||/<> BİRİKİM



-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Şey üzerine düşünme. İLE/VE/<> Düşünme üzerine düşünme. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Şeylerin/eşyanın zihinde/akılda oluşan sûreti/bilinci. İLE/VE/<> Bilincin bilinci. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Dış/zahir. İLE/VE/<> İç/bâtın. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Açık-seçik kavramların bilinci[< bilgisi]. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Nesne, olay/olgu ya da durumlara, nesnelerle bakar. İLE/VE/<> Kavramlara, kavramlarla bakar. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( FELSEFE: Varolanı açıklama bilimi. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Uygulayıcı. İLE/VE/<> Sorgulayıcı. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Süreci araştırmak. İLE/VE/<> Başı, süreci ve sonu araştırmak. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( [başlangıç] Vardır. İLE/VE/||/<>/>< Yoktur. )


-BİLİM ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> DİN

( Zihnin yürüyüşü. VE/||/<> Aklın yürüyüşü. VE/||/<> Özün/ruhun yürüyüşü. )


-BİLİM ve/<> SANAT

( Nesneler için. VE/<> İnsan için. )


-BİLİM ve/<> SANAT

( Bir kuşun, iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar, uçar ve özgür olur. Uçamayanlar ise "tavuk" olur... "Tavuk toplum", önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz. )


-BİLİM ve/<> SANAT

( Bilim/ilim olmaksızın, sanat, bir hiçtir!
[Lat.][Ars sine scienta nihil est!] )


-BİLİM ile/ve/<> SANAT (VE HAYAL ETME (YETİSİ)[MUHAYYİLE])

( Olanı kavramak. İLE/VE/<> "Olmayanı" getirmek. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( İnsan olmayan herşeyden bahseder. İLE/VE/||/<> İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Kişinin varoluşunu anlatır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Varolan. İLE/VE/||/<> Var olması gereken. İLE/VE/||/<> Hayal ettiğini/n gerçekleştir(il)me(si). )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanatın özü, içsel bir deneyimi iletebilmek için dış formları kullanmaktır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanatı olmayan millet, her zaman dilencidir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanat: Mekânı/zamanı iyi kullanmak. | Görüp göstermek. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( MİFTÂHÜ'S-SAÂDE ve MİSBÂHÜ'S-SİYÂDE )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( The essence of art is to use the outer form to convey an inner experience. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanat, dekoltedir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanatın yolu, sanattır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( SANAT: Ben'in, yaratıcı gücünü keşfetmek. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanat, bir şeyi, başka bir şey olarak görme çabasıdır. | Başka bir şey olma olanağı tanımaktır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, kimsenin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, olan ile olması gereken arasındaki kavramsal düzendir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, düşüncenin merdiveni ve mirâcıdır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, ekinin/kültürün bilincine varmaktır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( ya, ya da[0 / I] İLE/VE/||/<> hem, hem de İLE/VE/||/<> hem, hem de | ne, ne de )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( "Öğrenilmiş sanat" olmaz! )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefenin en büyük özelliği, hakikat dışındaki herşeyden uzak tutabilmesidir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, üçlülük üzerinedir/üzerindendir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, mantık bilimidir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( FELSEFE = MUHABBET'ÜL/İSÂR'ÜL HİKMET )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( BİLİM~FELSEFE~SANAT )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( PHILO SOPHOS:
BİLGELİĞİ SEVMEK değil TANRI'YI SEVMEK )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Her şeyi kaybetmiş sayılmayız. Her şeyi gösteren müziğimizi/sanatımızı kaybetmediğimiz sürece... )


-BİLİM ve/||/<> ŞİİR

( Aklın şiiri. VE/||/<> Kalbin bilimi. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SÖZDE BİLİM ile/ve/||/<> BİLİM OLMAYAN



-BİLİM ile/ve/||/<> TEKNİK

( ... İLE/VE/||/<> Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi. | Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama. | Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin. | Yol, beceri, yöntem. )


-BİLİM ve/||/<>/< TÜMEVARIM



-BİLİMCİ ile/ve/<>/> ÖKE ile/ve/<>/> BİLGER ile/ve/<>/> BİLGEN ile/ve/<>/> BİLMEN ile/ve/<>/> YETİLBEY ile/ve/<>/> BİLİMBEY

( Biliminsanı, akademisyen. İLE/VE/<>/> Doktor. İLE/VE/<>/> Yardımcı doçent. İLE/VE/<>/> Doçent. İLE/VE/<>/> Profesör. İLE/VE/<>/> Dekan. İLE/VE/<>/> Rektör. )


-BİLİMDE:
KLASİK ile/ve/<> MODERN ile/ve/<> POSTMODERN

( Belirlilik. İLE/VE/<> Belirsizlik. İLE/VE/<> Karmaşa. )


-BİLİMDE:
KLASİK ile/ve/<> MODERN ile/ve/<> POSTMODERN

( Newton Fiziği. İLE/VE/<> Kuantum Fiziği. İLE/VE/<> Kaos kuramı. )


-BİLİMDE:
KLASİK ile/ve/<> MODERN ile/ve/<> POSTMODERN

( Başlangıç koşulları sonucu belirler. İLE/VE/<> Olasılıkların toplamı %100 belirlidir. İLE/VE/<> Başlangıç koşullarındaki küçük farklar, sona doğru çok büyük farklar oluşturabilir. )


-BİLİMDEN/İLİMDEN YARARLANANLAR:
SORAN ile/ve/||/<> YANITLAYAN ile/ve/||/<> DİNLEYEN ile/ve/||/<> SEVGİSİ/İLGİSİ OLAN



-BİLİMİN UCUNDA ve/||/<>/> DİLİMİN UCUNDA



-BİLİMİNSANI:
UYGULAYICI ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNÜR



-BİLİMSEL "AKIL" ile/ve/<> FELSEFÎ "AKIL"

( Doğa ve nesneler ile/üzerinden. İLE/VE/<> Akıl ile/üzerinden. )


-BİLİMSEL ARAŞTIRMA ile/ve/<> FELSEFİ SORGULAMA



-BİLİMSEL DEVRİM:
KOPERNİK ve/<> BRAHE ve/<> KEPLER ve/<> GALILEO ve/<> NEWTON

( KOPERNİK: "Modern astronominin ilk temsilcisi" DEĞİL Antik evren anlayışının son temsilcisi. )


-BİLİMSEL DEVRİM:
KOPERNİK ve/<> BRAHE ve/<> KEPLER ve/<> GALILEO ve/<> NEWTON

( KEPLER YASALARI (EPITOME | 1618 - 1621) )


-BİLİMSEL GERÇEKLİK ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNSEL GERÇEKLİK

( Dışta. İLE/VE/||/<>/< İçte. )


-BİLİMSEL KURAM ile/ve/||/<>/> BİLİMSEL YÖNTEM



-BİLİMSEL TUTUM/DURUŞ ve/||/<> FELSEFÎ ANLAYIŞ ve/||/<> SANATSAL/ESTETİK DUYARLILIK ve/||/<> HAREKETLİ(SPORCUL) YAŞAM

( Hayret. VE/||/<> Hayranlık. VE/||/<> Aşk. VE/||/<> Coşku. )


-BİLİMSEL TUTUM ve/<> BİLİMSEL TARTIŞMA



-BİLİMSEL YÖNTEM ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLİMSEL TUTUM



-BİLİMSEL ile/ve/||/<> EVRENİN BİLİMSELLİĞİ



-BİLİMSEL ile/ve/<> GELENEKSEL



-BİLİMSEL ile/ve/<>/değil/yerine OLANAKLI



-BİLİMSELLİKTE:
DOĞRULANABİLİRLİK ile/ve/değil/<> YANLIŞLANABİLİRLİK



-BİLİMTEY'DE:
SANATÇI YETİŞTİRMEK ve/||/<>/< SANATÇININ DEĞERİNİ BİLMEK



-BİLİNÇ:
TÜMEL ile/ve/<> TİKEL



-BİLİNÇ'TE:
SÖZCÜK ve/<> İMGE

( Bilinç, sözcüklerle imgenin buluşmasıdır. )


-BİLİNÇ/Lİ ile/ve/değil/<>/|| ÖLÇÜ/LÜ



-BİLİNÇ ve/<> ADÂLET

( Kişide. VE/<> Toplumda. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> AMAÇ/LILIK

( Kişi, amacı kadardır. )


-BİLİNÇ ve/<> AMAÇ ve/<> EYLEM/ETKİNLİK



-BİLİNÇ ile/ve/<> BİLİNCİN BİLİNCİ

( Konuşmak. İLE/VE/<> Yazmak. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> DENEYİM/TECRÜBE



-BİLİNÇ ile/ve/değil/||/<>/< DOLANIKLIK



-BİLİNÇ ve/=/||/<> EDİM/EYLEM ve/=/||/<> OLANAK/LI/LIK



-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilincin düzeyleri vardır fakat farkındalığın yoktur. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilinç, ikilik hakkındadır. Farkındalık halinde ise ikilik yoktur. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilinç, gelir ve gider, farkındalık ise değişmeksizin parlar. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilinçten farkındalığa bir geçiş olamaz, çünkü farkındalık bir bilinç şekli değildir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Devinim durumundaki bilinç, mutluluktur. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilinç, tümüyle değişimin bilincidir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilinç, hareketsiz iken varlıktır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilinç, varlığın tümü değildir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilinç görelidir, içeriğine göredir; bilinç her zaman bir şeyle ilgili, bir şeye aittir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Yaşayan her şey bilinci korumak, sürdürmek ve genişletmek için çalışır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilinci, bilinç parlatır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilincinde olduğunuz şey siz değildir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilincinde olduklarınızın hiçbiri değilsiniz. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilincin ötesinde tezahür etmemiş olan yatar. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilincin ötesinde zaman ve uzay yoktur. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilincim var fakat bilincimin bilincine gereksinimim var. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilincin, bencilliğinin dürüstlüğünün ölçüsüdür. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilince ve onun içeriğine tutunmayın. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilincinizin içeriği ile büyülenmeyi bırakın. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilinçli bir varolan olarak, doğanın bir parçasısınız. Farkındalık olarak ise onun ötesindesiniz. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bir kâğıttaki bir deliğin hem kâğıtta oluşu hem de kâğıttan olmayışı gibi, en yüce hal de bilincin tam merkezinde ama yine de bilinçten ötedir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Gerçekten sahip olduğunuz şeyin bilincinde olmazsınız. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Sahip olduğunuzda artık onun bilincinde olmazsınız. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık, bir nesnesi ve hedefi olduğunda bilinç olur. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık, kendi başına, devinimsiz ve zamansız, burada ve şimdidir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık, zihnin kendi ötesinde gerçeğe uzandığı noktadır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık hali içindeyken aradığınız, sizi hoşnut eden değil, doğru olandır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık halinde olgularla yüzleşirsiniz, gerçek olguları sever. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık, zamana ilişkin değildir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık, her zaman sizinledir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık, bütün, değişmez, sakin ve sessizdir. Ve o tüm deneyimlerin ortak matrisi(ana kalıbı)dir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık, tüm zamanı ve uzayı içerir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Şefkatli farkındalık iyileştirir ve yanlıştan kurtarır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Doğayı sadece bilinç olarak görmek, farkındalıktır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Önce farkındalığın güneşi doğmalı - ardından hepsi gelecektir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bir kalemin minicik ucu nasıl sayısız resim çizebilirse, öylece, farkındalığın boyutsuz noktası da koskoca evrenin içeriğini çizer. Siz işte o noktayı bulun ve özgür olun. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Olay hoş ya da nahoş olabilir, küçük ya da önemli olabilir, farkındalık hep aynıdır, değişmez. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kökenlere inin, çok geçmeden, farkındalığın sizin gerçek doğanız olduğunu ve farkında olduğunuz hiçbir şeyin kendinize ait olduğunu söyleyemeyeceğinizi fark edeceksiniz. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Öz-Farkındalık içinde kendinizi öğrenirsiniz. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Öz-Farkındalık, size her adımda ne yapılması gerektiğini bildirir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Öz-farkındalık, tüm hayırların size akmasını sağlar. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Yolculuğun başlangıcında arınmaya ve yıkanmaya, berraklaşmaya gereksinim vardır, bunu da farkındalık hali sağlayabilir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilincin ötesindeki Saf Farkındalık en yüce Mürşit'tir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kişi tanığa katılır, tanık farkındalığa, farkındalık ise saf varoluş katılır; bununla birlikte, kimlik kaybolmaz, yalnızca onun sınırlılığı kaybolur. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Gövdeyi beyin gözetir, beyni bilinç aydınlatır; bilinç farkındalığın gözetimindedir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Gövdemiz ve zihnimiz, ikisi de zamana tabilerdir; sadece farkındalık, zaman-ötesidir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalığın ötesine geçtiğinizde birlik hali vardır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalığınızla işe koyulun, zihninizle değil. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındayım, çünkü hiçbir şey imgelemiyorum. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( Ehl-i butlânın sözün tercih eden, âdem midir?
Âdem ol! İsterse hasm olsun bütün âlem sana
[ Bâtıl ehlinin sözünü yeğleyen, insan mıdır?
İnsan ol da isterse bütün dünya düşman olsun sana ] )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( There are levels in consciousness, but not in awareness.
Consciousness is of duality. There is no duality in awareness.
Consciousness comes and goes, awareness shines immutably.
There can be no transition from consciousness to awareness, for awareness is not a form of consciousness.
Consciousness is relative to it's content; consciousness is always of something.
Awareness is total, changeless, calm and silent. And it is the common matrix of every experience.
Awareness is not of time.
Consciousness is not the whole of being.
Awareness is always with you.
All that lives, works for protecting, perpetuating and expanding consciousness.
Beyond consciousness altogether lies the unmanifested.
Beyond consciousness where are time and space?
Like a hole in the paper is both in the paper and yet not of paper, so is the supreme state in the very centre of consciousness, and yet beyond consciousness.
Consciousness in movement is happiness.
Consciousness motionless is being.
You are nothing that you are conscious of.
The body is looked after by the brain, the brain is illumined by consciousness; awareness watches over consciousness.
Cease being fascinated by the content of your consciousness.
As a conscious self you are a part of nature. As awareness, you are beyond.
Do not hold on to consciousness and its contents.
What is really your own, you are not conscious of.
When you have it, you are no longer conscious of it.
What you are conscious of is not you.
Awareness is the point at which the mind reaches out beyond itself into reality.
In awareness you seek not what pleases, but what is true.
Awareness becomes consciousness when it has an object.
Awareness by itself is motionless and timeless, here and now.
In awareness you are facing facts and reality is fond of facts.
Awareness contains all space and time.
Compassionate awareness heals and redeems.
The sun of awareness must rise first - all else will follow.
Self-awareness tells you at every step what needs be done.
The event may be pleasant or unpleasant, minor or important, awareness is the same.
Go to the root of pure awareness and you will soon realise that awareness is your true nature and nothing you may be aware of, you can call your own.
Into self-awareness all blessings flow.
The clarification and purification needed at the very start of the journey, only awareness can give.
Pure awareness beyond consciousness is the supreme Guru.
The person merges into the witness, the witness into awareness, awareness into pure being, yet identity is not lost, only its limitations are lost.
Your body and your mind are both subject to time; only awareness is timeless.
When you go beyond awareness, there is a state of non-duality.
Put your awareness to work, not your mind.
I am aware, for I imagine nothing. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> FARKINDALIK

( İçerikle ilgilidir. İLE/VE/<> Bütünlükle ilgilidir. )


-BİLİNÇ ile/<> HUKUKUN YAYGINLAŞTIRILMASI



-BİLİNÇ ve/||/<> KİŞİ ve/||/<> YAŞAM

( Gövde. VE/||/<> Kişi. VE/||/<> Yaşam. )


-BİLİNÇ ve/||/<> KİŞİ ve/||/<> YAŞAM

( Tohum. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )


-BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< ÖZ BİLİNÇ

( Dışa dönük. İLE/VE/||/<>/< Kişinin benliğiyle ilgili. )


-BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< ÖZ BİLİNÇ

( "Ondan ne anladın?" sorusunun yanıtını verir. İLE/VE/||/<>/< "Onu anladığını anladın mı?" sorusunun yanıtını verir. )


-BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< ÖZ BİLİNÇ

( Soru sormak, kitap okumak, bir konu hakkında tartışmak. İLE/VE/||/<>/< Öz eleştiri, geçmişi ile şimdiki zaman arasındaki değişimleri gözden geçirmek, benliğini değerlendirmek. )


-BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< ÖZ BİLİNÇ

( Bazı durumlarda/koşullarda sorgulamadan "sonuca ve yargıya" varır/varabilir. İLE/VE/||/<>/< Sürekli olarak bir sorgulama sürecinin içindedir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> ÖZBİLİNÇ

( Sen/o. VE/<>/< Ben. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> SEZGİ

( Bilinç-ötesi bir hal vardır fakat bu bilinçsizlik hali değildir. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> SEZGİ

( Bilinç ötesinde deneyim olamaz. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> SEZGİ

( Kendinizi içinde her şeyin olduğu ve oluştuğu bilinç okyanusu olarak idrak edin. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> SEZGİ

( Kişi durumun doğasını sezmeli ve kendini ona göre ayarlamalıdır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> SEZGİ

( SEZGİ: Aklın çalışma hızının artması. )


-BİLİNÇ ve/=/:/||/<>/>/< ŞU ANDA VE BURADA



-BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< TOPLUMSAL KOŞULLAR



-BİLİNÇ ve/=/||/<>/< UYARAN[/AĞRI/ACI]



-BİLİNÇALTI ile/ve/<> BİLİNÇDIŞI

( Biraz dikkatli olmakla ve kendinizi yakından gözlemlemekle göreceksiniz ki hiçbir olay sizin bilinciniz dışında değildir. )


-BİLİNÇDIŞI:
ANLAMAZ ve/||/<>/> UYGULAR



-BİLİNÇDIŞI:
BİLİNÇ ÖNCESİ ile/ve/||/<> DİNAMİK BİLİNÇDIŞI ile/ve/||/<> DERİN BİLİNÇDIŞI

( )


-BİLİNCE AÇIK ve/||/<> ANLAŞILIR



-BİLİNCİN YADSINMASI ile/ve/değil/<> BİLİNCİN, İÇERİĞİNİN YADSINMASI



-BİLİNCİN:
DOĞASI ile/ve/<> NİTELİKLERİ ile/ve/<> KÖKENLERİ ile/ve/<> İŞLEVLERİ



-BİLİNÇSİZ YETERSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ YETERSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ YETERLİLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇSİZ YETERLİLİK

( [ BİLİNÇSİZ YETERLİLİK

              ^

BİLİNÇLİ YETERLİLİK

              ^

BİLİNÇLİ YETERSİZLİK

              ^

BİLİNÇSİZ YETERSİZLİK ] )


-BİLİNÇSİZ YETERSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ YETERSİZLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇLİ YETERLİLİK ile/ve/||/<>/> BİLİNÇSİZ YETERLİLİK

( Conscious incapacity. WITH/AND/||/<>/> Conscious sufficiency. WITH/AND/||/<>/> Unconscious sufficiency.

[ UNCONSCIOUS SUFFICIENCY

              ^

CONSCIOUS SUFFICIENCY

              ^

CONSCIOUS INCAPACITY

              ^

UNCONSCIOUS INCAPACITY ] )


-BİLİNEMEZ ile/ve/=/||/<> BÖLÜNEMEZ



-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Sonsuzdur. İLE/VE/||/<>/> Sonsuzlukların sonsuzluğudur. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Bilinenlerin hepsi, bilinmeyenleri işaret eder. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Bilinen üzerine bir kez daha bilgi aramak anlamsızdır. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Bilinmeyen, tüm "olmuştu ya da olmuş olabilirdi" ve "olacak ya da olacaktı"ları içerir. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Bilinenin tam ve doğru bilgisidir sizi bilinmeyene götürecek olan. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Bilinenin içinde yaşamak bağımlılıktır, bilinmeyenin içinde yaşamak özgürleşmedir. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Bilinmez olan hakkında ancak sessizlik konuşur. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Zihin ancak bildiği hakkında konuşabilir. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( Eğer bilinebilir olanı gayretle incelerseniz, o eriyip gider, geriye bilinmez olan kalır. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( "Bilinmeyeni" bilmek için önce, bilineni bilmek gerek. )


-BİLİNEN ile/ve/||/<>/> BİLİNMEYEN

( It is the full and correct knowledge of the known that takes you to the unknown.
To live in the known is bondage, to live in the unknown is liberation.
Of the unknowable only silence talks.
The mind can talk only of what it knows.
If you diligently investigate the knowable, it dissolves and only the unknowable remains. )


-BİLİNEN ile/ve/<> ZAMAN



-BİLİNENİN BİLGİSİ ile/ve/<> BİLENİN BİLGİSİ



-BİLİNİR/LİK ile/ve/||/<>/>/< BELİRGİN/LİK



-BİLİNMEYENLE İLGİLENMEK ile/ve/<>/değil/yerine BİLİNENLE İLGİLENMEK



-BİLİNMEZ:
NEYİN, NEYE DENK GELECEĞİ ve/||/<> KİMİN, KİME YÂR/DÜŞMAN OLACAĞI



-BİLİNMEZ/LİK ile/ve/<>/>/< BELİRSİZ/LİK



-BİLİRKEN SUSMAK ve/=/||/<> BİLMEZKEN KONUŞMAK/SÖYLEMEK

( [Bazen ...] İkisi de kötü ve yanlıştır. )


-BİLİŞ ile/ve/||/<>/>/< ÜST BİLİŞ



-BİLİŞİM SUÇLARI ile/ve/||/<> ELEKTRONİK SUÇLAR ile/ve/||/<> DİJİTAL SUÇLAR ile/ve/||/<> BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SUÇLARI



-BİLİŞME ve/=/<> BULUŞMA



-BİLİYOR OLMAK ile/ve/<>/değil BELLEĞİN GÜÇLÜ OLMASI



-BİLME GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU ile/ve/<> GEREKÇELENDİRME GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU



-BİLME YÖNTEMİ ile/ve/||/<> ANLATIM YÖNTEMİ



-BİLME ZEVKİ ile/ve/<> ÖĞRENME ZEVKİ/SEVGİSİ

( Eğer uyanık ve zeki isek, her şeyden öğreniriz. )


-BİLME ZEVKİ ile/ve/<> ÖĞRENME ZEVKİ/SEVGİSİ

( ZAİKA/ZEVK: Dil. )


-BİLME ZEVKİ ile/ve/<> ÖĞRENME ZEVKİ/SEVGİSİ

( Öğrenmeye yönelik bir sevgi beslemeden, iyilik yapmaktan hoşlanmak, kişiyi, basitliğe götürür.
Öğrenme sevgisi olmadan, bir şeyi anlamaya çalışmak, kişiyi, karışıklığa götürür.
Öğrenme sevgisi olmadan, içtenliği istemek, kişiyi, zararlı sonuca götürür.
Öğrenme sevgisi olmadan, doğruluğu istemek, kişiyi, başkaldırıya götürür.
Öğrenme sevgisi olmadan, dayanıklı olmayı istemek, kişiyi, gereksiz davranışlarda bulunmaya götürür. )


-BİLME ZEVKİ ile/ve/<> ÖĞRENME ZEVKİ/SEVGİSİ

( We learn from everything, if we are alert and intelligent. )


-BİLME:
"YETİSİ" ile/ve/||/<>/> YÖNTEMİ



-BİLME/"BİLEBİLME":
(")UYKUDA(") DA ile/ve/||/<> "HAYVANSAL DÜRTÜLERDE(") DE



-BİLME/İLİM YÖNTEMİNDE:
TARÎK-UL-HAVAS ile/ve/||/<>/> TARÎK-UN-NAZAR

( Doğrudan/zorunlu/doğal ve duyu/lar(ımız) ile. İLE Bilimsel yolla/araçlarla. )


-BİLME/K ile/ve/değil/<>/>< TANIMA/K

( Bazı olay/olgu/bilgi/durum/tutumları sadece biliyor olmak, tanımanın öteki ucudur/olabilir. )


-BİLME ile/ve/||/<>/> ÖRTÜK BİLME/SEZGİ



-BİLMECE ile/ve/değil/yerine/<> BULMACA



-BİLMEDİĞİMİZ SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK ile/ve/<>/yerine [ÖZELLİKLE] BİLDİĞİMİZ SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK



-BİLMEDİĞİNDEN KORKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLDİĞİNDEN KORKMAK



-BİLMEK:
GÖRÜ ile/ve/||/<> KAVRAM



-BİLMEK(İLİM):
DİL ile/ve/||/<> KALP ile/ve/||/<> GÖVDE

( Zikreden. İLE/VE/||/<> Şükreden. İLE/VE/||/<> Sabreden. )


-BİLMEK/ANLAMAK ile/ve/||/<>/> İBÂDET



-BİLMEK/BİLGİ ile/ve/+/||/<> GÖRGÜ

( Görgü, aşka göredir. )


-BİLMEK/BİLGİ ile/ve/+/||/<> GÖRGÜ

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


-BİLMEK/BİLİNEN ile/ve/<> VAR ETMEK/VAROLAN



-BİLMEK/TANIMAK ve/<> SEVMEK



-BİLMEK ile/ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK ile/ve/||/<> BAŞKASINI BİLMEK

( Başkalarının hatalarını, yaptıklarını ya da yapmadıklarını değil kendi hatalarımızı, kendi yaptıklarımızı ve yapmadıklarımızı düşünelim. )


-BİLMEK ile/ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK ile/ve/||/<> BAŞKASINI BİLMEK

( Bir süre için başkalarını kendi hallerine bırakalım ve kendimizi inceleyelim. )


-BİLMEK ile/ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK ile/ve/||/<> BAŞKASINI BİLMEK

( Leave others alone for some time and examine ourselves. )


-BİLMEK ile/ve/<> KENDİNİ TANIMAK ile/ve/<> BAŞKASINI TANIMAK



-BİLMEK ve/<>/> AKIBET/SON

( Yeterli ve yetkin bilgiyle. VE/<>/> Değiştirilebilir. )


-BİLMEK ile/ve/<> ANIMSAMAK

( Bilmek, anımsamaktır. )


-BİLMEK ile/ve/<> ANLAM

( Gözyaşı kaynağının ne olduğu sorusu ve yanıtı. İLE/VE/<> Gözyaşının düşünce ve duygulalarla bağlantılarının ne olduğu sorusu ve yanıtı. )


-BİLMEK ile/ve/||/<>/> ANLAYABİLMEK ile/ve/||/<>/> (BİRİNE) ANLATABİLMEK ile/ve/||/<>/> (ÇOCUĞA) YALIN ANLATABİLMEK



-BİLMEK ile/ve/<>/= AYIRMAK/AYIRABİLMEK



-BİLMEK ile/ve/<> BEĞENMEK



-BİLMEK ile/ve/değil/||/<> BİLDİRİL(ME)MİŞ OLMA(MA)SI



-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( "Bilmediğimizi bilmek", gerçek bilgidir. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( "Daha iyisini bilemiyorum." [Hiç olmazsa bu kadarını biliyorsunuz.] )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Bilmiyoruz, bunu bilmediğinizi de bilmiyoruz. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Bilmediğimizi ve anlamadığımızı bilmek gerçek bilgidir, alçakgönüllü birinin bilgisidir. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Bilmediğini bilen, bellekten ve beklentiden kurtulmuş olan, ebedidir. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Yaşamımızın her bir anında bilmeye gereksinimimiz olanı biliriz. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Ancak bilmediğimiz zaman, araştırmak için rahat oluruz. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Biliyorum diyene hiçbir şey koklatılmaz. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Ne kadar bilirsek, yanılmamız da o kadar. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Bildiğimiz, yanıldığımıza yetmez. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini;
çocuktur, onu eğitin/yetiştirin.

O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini;
cahildir, ondan uzakça durun.

O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini;
(belki) uykudadır, onu uyandırın.

O ki, biliyor ama biliyor bildiğini;
bilge kişidir, onu izleyin. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( ŞİO ME NİHİL ŞİRE: EN İYİ BİLDİĞİM, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİM )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( To know that you do not know, is true knowledge.
"I don't know any better." [At least that much you know.]
You do not know, nor do you know that you do not know.
To know that you do not know and do not understand is true knowledge, the knowledge of an humble heart.
Which knows that it does not know, which is free of memory and anticipation, is timeless.
At every moment of your life you know what you need to know.
It is when you do not know, that you are free to investigate. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( Hiçbir şey bilmediğini bilen, hiçbir şey bilmediğini bilmeyenden daha çok şey bilir...
Wer weiβ, dass er nichts weiβ, weiβ mehr als der, der nicht weiβ, dass er nichts weiβ... )


-BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> BİLMENİN SÜREKLİLİĞİ/BİLMEKTE OLMAK



-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEYİ BİLMEK

( Sormaz ki bilsin, sorsa bilir; bilmez ki sorsun, bilse sorar. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEYİ BİLMEK

( Bilmekten korkanlar, belirsizliğe sığınır; tarihten korkanlar da mite. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEYİ BİLMEK

( Var olduğumuzu biliyoruz. Ne olduğumuzu ise bilmiyoruz. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEYİ BİLMEK

( Bir şeyi bilmek için onu tamamen kabul etmek gerekir. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİLMEYİ BİLMEK

( SÂİL: Soran, sual eden. )


-BİLMEK ile/ve/<> BİR ŞEYİ BİLMEK



-BİLMEK ve/<>/= DEĞİŞTİREBİLMEK



-BİLMEK ile/ve/||/<>/>/< DENEYİMLEMEK



-BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Bilmek, olmak demektir. )


-BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Bilmek, dış dünyayı, insancaya çevirmektir. )


-BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Doğaya tam itaatte, çaba(zorlanma) yoktur. )


-BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Bilinçli deneyimlerin bütünlüğü doğadır. )


-BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Doğayı sadece bilinç olarak görmek, farkındalıktır. )


-BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Gerçek doğamızı aramak için kendi içimize, derinlere daldığımızda, fark edeceğiz ki, sadece gövdemiz ufaktır ve sadece belleğimiz sınırlıdır; ama yaşamın ucsuz bucaksız okyanusu bizimdir. )


-BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Kişi, bildiği şeyi bildiğini bilmeli. Bilmediği şeyi bilmediğini bilmelidir. Gerçek bilgi işte budur. )


-BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Konuşanlar bilmiyor, bilenler konuşmuyor. )


-BİLMEK ile/ve/<> DOĞAYI BİLMEK

( Bilin, ki güçlü olun, güçlü kalın! )


-BİLMEK ile/ve/<> DÖNÜŞTÜRMEK



-BİLMEK ile/ve/||/<> DÜŞÜNMEK

( BİLMEK:
GÖRÜ ile/ve/||/<> KAVRAM )


-BİLMEK ile/ve/<> FARKINDALIK

( Su. İLE/VE/<> Elektrik. [Herhangi birini tercih edemezsiniz. İkisi de aynı anda olmak durumundadır.] )


-BİLMEK ile/ve/<> FARKINDALIK

( Her gün, bir şey öğrenmek. İLE/VE/<> Her gün, "zihnimizdeki" bir bilginin/kaydın (daha) gitmesine, unutulmasına fırsat vermek. )


-BİLMEK ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilme; olma ve sevme'nin de yanısıra gerçek doğamızın bir yansımasıdır. )


-BİLMEK ile/ve/<> FARKINDALIK

( Yalnızca, eyleyenler bilir, bilenler de eyler. )


-BİLMEK ile/ve/<> FARKINDALIK

( İdrak edeceğiz ki, bilmek, sevmektir; sevmek de bilmektir. )


-BİLMEK ile/ve/<> FARKINDALIK

( Farkındalık, tüm zamanı ve uzayı içerir. )


-BİLMEK ile/ve/<> FARKINDALIK

( Kişi, bilmediğini ayağının altına alsa, başı, göğe erer. )


-BİLMEK ile/ve/<> FARKINDALIK

( Bilmek, belirlemektir. )


-BİLMEK ile/ve/<> FARKINDALIK

( Knowing is a reflection of your true nature along vs. being and loving.
Awareness contains all space and time. )


-BİLMEK ile/ve/||/<> KANITLAMAK



-BİLMEK ile/ve/<> KENDİNİ BİLMEK



-BİLMEK ile/ve/<> KUDRET SAHİBİ OLMAK



-BİLMEK ile/ve/<> KULLANMAYI/UYGULAMAYI BİLMEK

( Bildiklerinizi yaşa(r)sanız, bilmedikleriniz de öğretilir. )


-BİLMEK ve/||/<>/>< MESAFE



-BİLMEK ile/ve/||/<>/< NEDENLERİ BİLMEK



-BİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine NEREDE BULACAĞINI/BULABİLECEĞİNİ BİLMEK

( Bulunduğumuz bu dönemin/çağın olanakları içinde bilgileri bellemek değil nerede ve nasıl [kısa sürede ve kolay] doğrudan bulabileceğini bilmektir. )


-BİLMEK ile/ve/<> OLAYLARI/ZORLUKLARI "ALTTAN ALABİLMEK"



-BİLMEK ve/<> OLMAK



-BİLMEK ile/ve/<> OLMAK

( Ne olduğunuzu bilmenize gerek olmayabilir. Ne olmadığınızı bilmek yeterlidir. )


-BİLMEK ile/ve/||/<>/> ÖNGÖRMEK



-BİLMEK ile/ve/<> ÖZÜ BİLMEK

( Bilmek, özü bilmektir. )


-BİLMEK ile/ve/<> ÖZÜ BİLMEK

( Lezzet meyvenin suyunda yani anlamındadır, tortusunda yani şeklinde değildir. )


-BİLMEK ile/ve/<> SEVGİ

( Hakkında ne kadar çok bilirsen o kadar çok seversin. )


-BİLMEK ile/ve/<> SEZMEK



-BİLMEK ile/ve/<> TANIMAK



-BİLMEK ve/<> TANIMLAMAK ve/<> ANLAMAK



-BİLMEK ile/ve/<> YOLDA GİTMEK



-BİLMEMEK ile/ve/ne yazık ki/<>/> BİLMEYE/DÜŞÜNMEYE YANAŞMAMAK



-BİLMEMEK ile/ve/değil/<> KABUL ETMEMEK/"EDEMEMEK"



-BİLMEMEK ile/ve/||/<>/> UZAK DÜŞMEK



-BİLMEYİ BİLMEK ve/||/<> BİLGİ ÜRETİMİ ve/||/<> GÜVENİLİR BİLGİ ve/||/<> BİLGİNİN UYGULANMASI/KULLANIMI



-BİLMEYİ BİLMEK ile/ve/||/<> FELSEFE/SOYUTLAMA



-BİLMEYİŞ:
HÜRMET ve/<> RAHMET



-BİLMİYOR OLMAK ile/ve/=/<> İLGİLENMEMİŞ/İLGİLENMİYOR OLMAK



-BİLMİYORUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİMYORUM



-BİLMİYORUM ile/ve/||/<>/> NEREDEN BİLİYORUM?



-BİNDİĞİM/İZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLDİĞİM/İZ

( Gövdemiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Zihnimiz. )


-BİNOM AÇILIMI ( - NEWTON):
1665/1666 ile/ve/||/<>/> 1669 ile/ve/||/<>/> 1711

( Keşif. İLE/VE/||/<>/> Kaleme alış. İLE/VE/||/<>/> Yayımlama. )


-BİNOM AÇILIMI ( - NEWTON):
1665/1666 ile/ve/||/<>/> 1669 ile/ve/||/<>/> 1711

( Klasik matematiğin, "sonsuz" ile ilgilenmeme "alışkanlığı"nın terk edilmesi. )


-BİR ...:
SÖZCÜK ve/||/<> DUYGU ve/||/<> KİŞİ

( Kararı/nı değiştirebilir. VE/||/<> Yaşamı/nı değiştirebilir. VE/||/<> Seni/kişiyi değiştirebilir. )


-BİR ADIM (İLE) ile/ve/<> BİR "SÖZ"(ÜN) (İLE)

( Karşına geçer/geçebilir. İLE/VE/<> Düşmanın olabilir. )


-BİR ALAN/KONU HAKKINDA ve/+/||/<>/> ÇOĞU ŞEY HAKKINDA

( Çoğu şeyi bilmeye çalışmak. VE/+/||/<>/> Bir şey bilmeye çalışmak. )


-BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARMAK ile/ve/||/<> ORTALIĞI VELVELEYE VERMEK



-BİR DURUMA ya da SÖYLENİLEN SÖZE, GERİBİLDİRİMDE:
(BEN) "ANLAMADIM" ile/değil/yerine/||/<>/> "ANLAM VEREMEDİM"



-BİR DURUMU:
KONU ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİLE GETİRMEK



-BİR KAP YEMEK ve/||/<> BİR KALP SEVGİ



-BİR KİTAP OKUYAN ile/ve/<> İKİ KİTAP OKUYAN ile/ve/<> ÜÇ KİTAP OKUYAN

( Herşeyi bildiğini sanar. İLE/VE/<> Kuşkuya düşer. İLE/VE/<> Hiçbir şey bilmediğini anlar. )


-BİR KOLTUĞA, İKİ KARPUZ SIĞMAZ ve/||/<> BİR İPTE, İKİ CANBAZ YÜRÜMEZ



-BİR KONUNUN/DURUMUN/AYRINTININ:
İŞLEYİŞİ ile/ve/değil/||/<> İŞLENİŞİ



-BİR KONUYU/DURUMU GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN:
[ya] OLANAK/LAR SAHİBİ OLMAK ile/ve/<>/ya da "DAMARINA" SAHİP OLMAK



-BİR LOKMA ve/<> BİR BİSİKLET



-BİR NEBZE ile/ve/<> NİSPETEN



-BİR NESNE/OLAY/OLGU/DURUM/KOŞUL İÇİN:
BİR "AD VEREBİLMEK", BİR ŞEY "DEMEK/DİYEBİLMEK"
ve/||/<>/<
O ...'YI DENEMEK



-BİR ÖĞÜT/NASİHAT ile/ve/||/<> BİR KÖTÜ DURUM/MUSİBET



-BİR SEVMEK ve/||/=/<>/> BİN KEZ ÖLMEK



-BİR ŞEY Kİ...
YAPMASAK DA OLUR ve/||/<> SÖYLEMESEK DE OLUR

( Yapmayalım! VE/||/<> Söylemeyelim! )


-BİR ŞEY OLUŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLUŞ



-BİR ŞEY(LER)İN:
OLURU ile/ve/<> KENDİLİĞİNDENLİĞİ



-BİR ŞEYİ ANLAMAK ile/ve/<>/değil/yerine ANLAMAYI ANLAMAK



-BİR ŞEYİ ELDE ETMEK İÇİN:
ÇABALAMAK ile/ve/sonra/ne yazık ki/||/<>/> KENARA ATMAK ile/ve/sonra/ne yazık ki/||/<>/> ANLAMAK



-BİR ŞEYİN, "YAPILAMAZ" OLDUĞUNU SANMAK ve/||/<>/> O ŞEYİN, YAPILIRKENKİ GÜRÜLTÜSÜYLE UYANMAK



-BİR ŞEYİN:
İLGİ ÇEKMESİ ile/||/<> DİKKAT ÇEKMESİ



-BİR ŞEYİN:
İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI İSTENMESİ ile/ve/değil/<> İSTENİYOR OLMASINDAN DOLAYI İYİ OLDUĞU



-BİR ŞEYİN(DÜŞÜNCENİN/EYLEMİN):
EGEMEN OLMA(MA)SI ile/ve/değil/<> ÖNÜMÜZE GEÇME(ME)Sİ



-BİR ŞEYİN/BİRİNİN, DEĞERİNİ BİLMEK ile/ve/||/<>/< KENDİ DEĞERİNİ BİLMEK

( Kendi değerimizi bilmezsek, başkası hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilmez. )


-BİR ŞEYİN/DURUMUN:
(")OLMASI(") ile/ve/değil/||/<>/< OLMA/GERÇEKLEŞME OLASILIĞI



-BİR ŞEYİN/YERİN, ...:
YÖNETİMİ/YÖNETİLMESİ ile/ve/||/<> "MUTFAĞI"



-BİR ULUSUN:
DÜŞMANLARI ile/ve/<> "AYDINLARI"

( Askerî-siyasî örgütünü yener. İLE/VE/<> Tarihini yener/değersizleştirir. )


-BİR YANLIŞIN YAPILMASINDA VE YORUMLANMASINDA:
KAZÂ ile/ve/ne yazık ki/<>/> HATA ile/ve/ne yazık ki/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( İlk kez olmuşsa. İLE/VE/<>/> İkincei kez olmuşsa. İLE/VE/<>/> Üçüncü kez oluyorsa. )


-Bir yerde ya da birinde "hata" "görürsen", 70 neden ara! Bulamazsan, "Bilemediğim, 71. neden var olabilir." de!



-BİR'DEN BAŞLAMAK ve/||/<>/> BİRDEN BİRE BULMAK



-BİR/BAZI ŞEY/LER YAPMAK:
BİRİLERİYLE/BAŞKALARIYLA ve/||/<>/> BİRİLERİ/BAŞKALARI İÇİN



-BİR/KAÇ KONUYU/SORUNU:
AÇMAK/AÇMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/||/<>/> AŞMAK/AŞMAYA ÇALIŞMAK



-BİR
ve/||/<>/>
US
ve/||/<>/>
TİN
[Duyusal ve akılsal]
ve/||/<>/>
(DOĞA)



-BİR ile/ve/||/<>/>/< BİN



-BİR ile/ve/değil/<> BİRİCİK

( Vahid. İLE/VE/DEĞİL/<> Ahad. )


-BİR ile/ve/||/<> BİRLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK

( Allah. İLE/VE/||/<> Evren. İLE/VE/||/<> İnsan. )


-BİR ile/ve/||/<> BİRLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK

( The god. VS./AND/||/<> The universe. VS./AND/||/<> The human. )


-BİR ile/ve/<> UYUM



-BİR ile/ve/||/<> VAR

( Sonsal sınıflama[kategori] değillerdir. Herşeyde varlardır. )


-BİR ile/ve/||/<> VAR

( Dili olanaklı kılanlar. )


-BİR ile/ve/||/<> VAR

( Transandant terimlerdir. [bkz. KANT] )


-BİRARADALIK ile/ve/<> BÜTÜNSELLİK



-BİRAZ ile/ve/||/<> HATIRI SAYILIR



-BİRBİRİMİZİ:
[ya] TAMAMLAYAMAMAK ile/ve/ya da/<>/< TAM ANLAYAMAMAK



-BİRBİRİNDEN:
"KOPUK" ŞEYLER ile/ve/<>/değil/yerine AYRI ŞEYLER



-BİRBİRİNİ:
BİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine ANLAMAK

( Dinlemeyi/görmeyi/okumayı gerektirir. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Tanışmayı gerektirir. )


-BİRDENBİRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMANLA

( Çok az şey. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çoğu şey. )


-BİREŞİM(TEVHİD) ve/||/<>/>/< KUŞKUDAN KURTULMAK



-BİREŞİM/TEVHÎD İLKESİ:
TOPLUM İÇİN ve/||/<> BİREY İÇİN

( Adâlet. VE/||/<> İtidal. )


-BİREŞİM/TEVHİD:
AKIL ve/||/<> BEN ve/||/<> GÖNÜL



-BİREŞİM/TEVHİD:
AMAÇTA ile/ve/||/<> KİMLİKTE ile/ve/||/<> EYLEMDE

( Sıfat. İLE/VE/||/<> Zât. İLE/VE/||/<> Ef'al. )


-BİREŞİM/TEVHİD:
KAİNATTA ile/ve/<> HAKK'TA

( Ruhun vahdetine, HAKK denilir. )


-BİREŞİM/TEVHİD ile/ve/||/<> CÖMERTLİK/SELEK



-BİREŞİM/TEVHÎD ve/<> HİZMET

( Hüvviyete/Allah'a bağlamak. VE Herkese ve her şeye. )


-BİREŞİM/TEVHİD ve/||/<>/>/< KENDİNDEN RÂZI OLMAK



-BİREŞİM/TEVHİD ve/||/<>/> NEŞE-İ ÛLÂ



-BİREŞİM/TEVHİD ve/||/<>/> SEVDİĞİNİ ÖZLEMEK



-BİREŞİM ile/ve/||/<> DENGE



-BİREY ile/ve/<> BİREYSELLİK

( Topluma ve tanrıya atıfta bulunmadan yaşayabilen. İLE/VE/<> ... )


-BİREYİN, TOPLUMDAKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMUN, BİREYDEKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ



-BİREYSEL BAŞVURUDA:
İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ(AİHM)
ile/ve/değil/önce/||/<>/<
ANAYASA MAHKEMESİ(AYM)

( )


-BİREYSEL/LİK ile/ve/<>/> YALNIZ/LIK



-BİREYSELLEŞME ile/ve/değil/<> BİREYLEŞME

( Toplumda. İLE/VE/DEĞİL/<> Psikolojide. )


-BİREYSELLEŞME ile/ve/değil/<> BİREYLEŞME

( Bütünden/toplumdan/idealden pay alarak. İLE/VE/DEĞİL/<> Kişide[parçada]. )


-BİREYSELLİK ve/<>/>/< EDEB

( Yalnız kalmayı da göze alabilmek. VE/<>/>/< Yapmamayı öncelleyebilmek ve tercih edebilmek. )


-BİREYSELLİK ve/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( Bireyselliğin olgunluğu/kemâli, yüklenilmiş ya da beklentili gerekçesi olmayan yeğlemedir/tercihtir. )


-BİRİ, BİR YERE:
BAKIYORSA ile/ve/ya da/<> HİÇ BAKMIYORSA

( İlgilendiği bir şey vardır. İLE/VE/ya da/<> İlgilendiği bir şey, kesinlikle vardır. )


-BİRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİRİ



-BİRİCİK/LİK ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK



-BİRİCİK/LİK ile/ve/<> FARKLI/LIK



-BİRİCİK/LİK ile/ve/<> PAYLAŞILAMAZ/LIK



-BİRİKTİRMEK ile/ve/||/<>/> DAĞITMAK/ATMAK/VAZGEÇMEK



-BİRİKTİRMEK ile/ve/||/<> DOLDURMAK

( Nesnelerde. İLE/VE/||/<> Nesne ve sıvılarda. )


-BİRİM ile/ve/||/<>/> ARD ARDALIK



-BİRİM ile/ve/||/<>/> BİLİM



-BİRİM ile/ve/||/<> PARÇA



-BİRİNCİ DERECE SIVI/LAR ile/ve/<> İKİNCİ DERECE SIVI/LAR

( Dört hılt. İLE/VE/<> Temel sıvılar ya da fazlalıklar. )


-BİRİNCİL DUYGULAR:
İŞLEVSEL(ADAPTİF) ile/ve/||/<>/>< İŞLEVSEL OLMAYAN(MALADAPTİF)



-BİRİNCİL NARSİSİZM ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NARSİSİZM

( Doğuştandır.[Kohut][Bireydeki birincil narsisistik yapı, zaman içinde, kendilik nesnesi işlevleri yerinde/yeterince aynalama ve yüksek kırılma yaşatırsa ikincil narsisizme dönüşür.] İLE/VE/||/<>/> Kişinin yaratıcılığının ve etkinliğinin ortaya çıkması; yaşamı, yaşanabilecek kadar zevkli algılaması; acı ve çilelere dayanabilmesi; yaşamının, kendi yaşamı olduğunu derinden duyumsaması; yaşamını gerçekleştirmek üzere yönelmesi ve sonuçlarını da içtenlikle kabul edebilme becerisidir.[Kohut] )


-BİRİNCİL NARSİSİZM ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NARSİSİZM

( )


-BİRİNCİL NARSİSİZM ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NARSİSİZM

( )


-BİRİNCİL NİTELİKLER ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NİTELİKLER

( Ölçülebilir özellikler.[Devinim/hareket, kütle, büyüklük, biçim, konum vb.] İLE/VE/||/<>/> Algılanabilir özellikler.[Ses, tat, koku, renk vb.] )


-BİRİNCİL OLAN ile/ve/<> İKİNCİL OLAN

( Hayatımızda, zihnimizde, dilimizde ve pratikte yerini almış kullanımların, uygulamaların ve bilgilerin uygun zamanda, yerinde kullanımı, iletişim ve paylaşımlarımızın en temel gerekenlerindendir. Seçtiğimiz konu/kavram ve soruların, önemi ve uygunluğu üzerinde sorumluluk sahibiyiz ya da olmamız gerekmektedir. Dolayısıyla, bir konunun ve/ya da soru-nun önceliğini de göz önünde bulundurmak gerekir. Kavramların nitelikleri ve duruma uygunluğunu gözlemleyip, ona göre yerinde ve sırasında kullanmamız gereken sorular/konular olabilir. Bu noktada, neyin, hangi konuda/ortamda uygun olup-olmadığı üzerine, öncelikli olup-olmadığı üzerine önceden bir düşünüş ve çalışma yapma/yapmış olma gerekliliği vardır. )


-BİRİNCİL/ASLÎ İBÂDETLER ile/ve/<> İKİNCİL/TALÎ İBÂDETLER

( Kurallara/İslâm'a uygun yaşanılan/yapılan herşey ibadettir. )


-BİRİNİN ...:
NE DEMEK İSTEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
NE DEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)



-BİRİNİN, SANA/ONA/BİZE ...:
NE/LER VERE(BİLE)CEĞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NELERDEN VAZGEÇEBİLECEĞİ



-BİRİNİN:
"EŞİ/SEVGİLİSİ/DOSTU/ARKADAŞI/KARDEŞİ VS." OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< (SADECE VE YETERİNCE) SEVİYOR(/SEVGİNİ GÖSTERİYOR/YAŞIYOR/YAŞATIYOR) OLMAK

( [ne yazık ki] "Yetersiz" gelebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Herşey için yeterlidir. )


-BİRLEŞ(TİR)ME ile/ve/değil/||/<> KAVUŞ(TUR)MA



-BİRLEŞİK ARAP EMİRLİĞİ'NDE:
SHARJAH ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖTEKİ ALTI EMİRLİK

( En sert İslâmî/şerî kuralların uygulandığı emirlik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> ... )


-BİRLEŞME ve/||/<> ORTAKLAŞMA



-BİRLEŞTİRME ve/||/<>/> AYDINLATMA



-BİRLEŞTİRME ile/ve/<> OLUŞTURMA



-BİRLİK:
DİLDE ve/||/<> DÜŞÜNCEDE ve/||/<> İŞTE



-BİRLİK:
KADÎM ile/ve/||/<>/> HÂDİS

( Zamanda, başlangıcı ve sonu olmayan. İLE/VE/||/<>/> Başlangıcı ve sonu olan. )


-BİRLİK/ÇABA/ÖNCELİK:
ANDA ve/||/<> CANDA ve/||/<> KANDA ve/||/<> DONDA



-BİRLİK ile/ve/<> BÜTÜNSELLİK



-BİRLİK ve/||/<> NOKTA ve/||/<> AN ve/||/<> AŞK

( Varlığın ilkesi/zirvesi. VE/||/<> Mekânın ilkesi/zirvesi. VE/||/<> Zamanın ilkesi/zirvesi. VE/||/<> Göreliliğin ilkesi/zirvesi. )


-BİRLİK ile/ve/<> ÖZGÜRLÜK

( Birlik özgürleştirir, özgürlük birleştirir. )


-BİRLİK ile/ve/<> ÖZGÜRLÜK

( Unity liberates. Freedom unites. )


-BİRLİK ile/ve/<> SINIR/HADD/DEN



-BİRLİKTE OLMA GEREKSİNİMİ ile/ve/||/<>/< BİREY OLMA GEREKSİNİMİ



-BİRLİKTE OLMAYALIM!:
SEVMEDİKLERİMİZLE ve/||/<> "UNUTAMADIKLARIMIZLA"



-BİRLİKTE:
GÜLMEK ile/ve/<> AĞLAMAK ile/ve/<> SUSMAK

( Mutluluktur. İLE/VE/<> Dostluktur. İLE/VE/<> Aşktır. )


-BİRLİKTE:
YAŞAMAK ve/||/<>/> YAŞLANMAK



-BİRLİKTELİK ile/ve/||/<> KARŞILIKLILIK



-BİSİKLET KULLANIM KILAVUZU ile/ve/||/<> BİSİKLET BETİĞİ



-BİSİKLET:
KİTAPLARI ve/||/<> FİLMLERİ ve/||/<> ŞARKILARI

( Bisiklet Kitapları

Bisikletli Öyküler - Aydın İleri
Fransa Turu Tarihi - Jean François Mignot
Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun 50 Yıllık Tarihi - Feyzi Açıkalın
Bir Tur Versene - Aydan Çelik
Bisiklet-Zen: Kent Ulaşımında Bisiklet - Juan Carlos Kremer

VE/||/<>

Bisiklet Filmleri

Bisiklet Hırsızları - Vittorio de Sica
Acil Teslimat - David Koepp
Cehennemde Bir Pazar - Jorgen Leth
2 Saniye - Marion Briand
Bisikletli Çocuk - Dardenne Biraderler
Bisikletli Adam - Mohsen Makhmalbaf
Yolculuk - Fernando Solanas
Mavi Bisiklet - Ümit Köreken
Vecide - Haifaa Al Mansour
Belville Tripletleri - Sylvain Chomet
Pekin Bisikleti - Xiaoshoui Wang
Bisikletler Anlatıyor - Milan Lisica

VE/||/<>

Bisiklet Şarkıları

La Bicyclette - Yves Montand
Bicycle Race - Queen
Les Bicyclettes de Belsize - Mireille Mathieu ya da Engelbert Humperdinck
Bike - Pink Floyd
Nine Million Bicycles - Kate Melua
La Bicicleta - Shakira
Velo - Benabar
Le Velo - Bourvil
Tour de France - Kraftwerk
Louison Bobet Forever - Ludwig von 88
Velodrome - The Chemical Brothers
Bisiklet Türküsü - Fuat Saka
Bisiklet - Mor ve Ötesi
Son Feci Bisiklet’in bisikletsiz şarkıları!

B Bisiklet Sayfası )


-BİSİKLET:
UZAK YERLER İÇİN ile/ve/değil/yerine/||/<> YAKIN YERLER İÇİN

( 5-6 km. çapındaki tüm çevrenize, hiçbir zorlanma ve sıkıntı çekmeden, çevreyi de gereksiz yere kirletmeden bisikletle ulaşmak olanaklıdır. )


-BİSİKLET ve/<> "ROMANTİZM"



-BİSİKLET ve/<> (DAHA) AZ GERGİNLİK/STRES



-BİSİKLET ve/<> (DAHA) AZ KARBON SALINIMI



-BİSİKLET ve/<> (DAHA) AZ TRAFİK SORUNU

( TRAFİĞİ TIKAMIYORUZ! TRAFİK, BİZİZ! )


-BİSİKLET ve/<> (DAHA) UZUN YAŞAM



-BİSİKLET ve/<> ACİL YARDIM



-BİSİKLET ve/<> AİLE



-BİSİKLET ve/<> AKIL/ZEKÂ



-BİSİKLET ve/<> AKSESUAR



-BİSİKLET ve/<> ARKADAŞLIK



-BİSİKLET ve/<> AŞK



-BİSİKLET ve/<> BAŞARI



-BİSİKLET ve/<> BİLGELİK



-BİSİKLET ve/<> BİLGİ

( 5-6 km. çapındaki tüm çevrenize, hiçbir zorlanma ve sıkıntı çekmeden, çevreyi de gereksiz yere kirletmeden bisikletle ulaşmak olanaklıdır. )


-BİSİKLET ve/<> BİLGİ/BİLİNÇ/BİLGELİK...



-BİSİKLET ve/<> BİLİNÇ



-BİSİKLET ve/<> BİRLİK



-BİSİKLET ve/<> BÜTÜNLÜK



-BİSİKLET ve/<> CAMBAZLIK/AKROBASİ[Fr. < ACROBATIE]



-BİSİKLET ve/<> ÇEVRE BİLİNCİ



-BİSİKLET ve/<> ÇOCUK ARABASI



-BİSİKLET ve/<> COĞRAFYA



-BİSİKLET ve/<> COŞKU



-BİSİKLET ve/<> ÇÖZÜM



-BİSİKLET ve/<> DANS



-BİSİKLET ve/<> DAYANIŞMA



-BİSİKLET ve/<> DEĞİŞİM



-BİSİKLET ve/<> DENGE



-BİSİKLET ve/<> DESTEK



-BİSİKLET ve/<> DİKKAT



-BİSİKLET ve/<> DİL/ABECE



-BİSİKLET ve/<> DOĞA



-BİSİKLET ve/<> DOĞALLIK



-BİSİKLET ve/<> DÖNÜŞÜM



-BİSİKLET ve/<> DOSTLUK



-BİSİKLET ve/<> DÜNYA GEZİSİ



-BİSİKLET ve/<> DÜZEN



-BİSİKLET ve/<> EĞLENCE



-BİSİKLET ve/<>/= EGZERSİZ



-BİSİKLET ve/<> ENERJİ



-BİSİKLET ve/<> ENGELSİZLİK



-BİSİKLET ve/<> EŞYA



-BİSİKLET ve/<> FARKINDALIK



-BİSİKLET ve/<> GELECEK



-BİSİKLET ve/<> GELİŞİM



-BİSİKLET ve/<> GEZMEK/GEZİ

( En iyi geziler, bisikletle yapılan gezilerdir. )


-BİSİKLET ve/<> GÖRME ENGELLİLER



-BİSİKLET ve/<> GÖSTERİ



-BİSİKLET ve/<> GÜÇ

( Her büyük gücün arkasında, büyük bir güç daha vardır!... )


-BİSİKLET ve/<> GÜLÜMSEME



-BİSİKLET ve/<> HABERLEŞME



-BİSİKLET ve/<> HAFİFLİK



-BİSİKLET ve/<> HAYAL



-BİSİKLET ve/<> HEYECAN



-BİSİKLET ve/<> HUZUR



-BİSİKLET ve/<> ISINMA



-BİSİKLET ve/<> İŞLEV/SELLİK



-BİSİKLET ve/<>/= KÂR



-BİSİKLET ve/<> KARAVAN/KAMP



-BİSİKLET ve/<> KAYAK/KAR



-BİSİKLET ve/<> KAZANÇ



-BİSİKLET ve/<> KİLİT



-BİSİKLET ve/<> KİTAP/LAR



-BİSİKLET ve/<> KORUMA



-BİSİKLET ve/<> KOŞULSUZ SEVGİ



-BİSİKLET ve/<> MACERA



-BİSİKLET ve/<> MANZARA



-BİSİKLET ve/<> MATEMATİK



-BİSİKLET ve/<> MEKÂNLAR...



-BİSİKLET ve/<> METROBÜS

( En kısa sürede, metrobüsün de öteki ulaşım araçları gibi bisikletleri almasını bekliyoruz!!! Sayın yetkililere duyurulur!!! Tüm vatandaşları da, bu isteklerini ve çabalarını yansıtmaya davet ediyoruz!... )


-BİSİKLET ve/||/<> MUSTAFA KEMAL

( )


-BİSİKLET ve/<> MUTLULUK



-BİSİKLET ve/<> MÜZİK



-BİSİKLET ve/<> ÖNCELİK



-BİSİKLET ve/<> OYUN(CAK)/LAR



-BİSİKLET ve/<> ÖZGÜRLÜK



-BİSİKLET ve/<> PATEN/KAYKAY



-BİSİKLET ve/<> PAYLAŞIM



-BİSİKLET ve/<> POLİS/ZABITA/ASKER ARACI



-BİSİKLET ve/<> RAHATLIK



-BİSİKLET ve/<> SAĞLIK



-BİSİKLET ve/<> SANAT



-BİSİKLET ve/<> SAYGI



-BİSİKLET ve/<> SEVGİ



-BİSİKLET ile/ve/değil/<> SİKLO

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Vietnam'da, bisikletten yapılma çek-çekler. )


-BİSİKLET ve/<> SÖRF



-BİSİKLET ve/<>/= SPOR



-BİSİKLET ve/<> SÜREKLİLİK



-BİSİKLET ve/<> SÜS



-BİSİKLET ve/<> TAKI



-BİSİKLET ve/||/<>/< TARİHİ

( "The History Of The Bicycle" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-BİSİKLET ve/<> TASARIM



-BİSİKLET ve/<> TAŞIMACILIK



-BİSİKLET ve/<> TEDBİR



-BİSİKLET ve/<> TEKNOLOJİ



-BİSİKLET ve/<> TRAFİK EĞİTİMİ/BİLİNCİ



-BİSİKLET ve/<> UÇMA DUYGUSU/DÜŞÜNCESİ



-BİSİKLET ve/<> ÜNLÜLER



-BİSİKLET ve/<> UYARI



-BİSİKLET ve/<> UYGARLIK(MEDENİYET)



-BİSİKLET ve/<> UYUM



-BİSİKLET ve/<> VERİŞ-ALIŞ



-BİSİKLET ve/<> YARARLARI...



-BİSİKLET ve/<> YAŞAM...



-BİSİKLET ve/<> YÜRÜME



-BİSİKLET ve/<> ZAMAN



-BİSİKLETİ, METROBÜSTE KİLİTLEMEK:
ÇALINMAMASI İÇİN ile/ve/değil/||/<> DÜŞMEMESİ İÇİN



-BİSİKLETTE:
(DAHA FAZLA) GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/||/<>/> (DAHA YÜKSEK) GÜVENLİK



-BİSİKLETTE:
EVRİM ile/ve/değil/<> SÜREÇ

( Bisikletin sürecini izlemek için burayı tıklayınız... )


-BİSİKLETTE:
HAFİFLİK ve/<> AERODİNAMİZM

( İlgili yazı için burayı tıklayınız... )


-BIT[b] ile/ve/||/<>/> BYTE[B]

( 0 ve 1'i simgeleyen her bir veri. İLE/VE/||/<>/> 8 bitlik veri. [8 bit = 1 byte] [1 GB = 1024 MB(Byte) = 8192 Mb(bit)] )


-BIT ile/ve/||/<>/> QUBIT

( )


-BIT ile/ve/||/<>/> QUBIT

( Kutritler ile Üç Boyutlu Kuvantum Işınlama - Kozan Demircan )


-BİT ile/ve/<>/< YAVŞAK

( ... İLE/VE/<>/< Bit yavrusu. )


-BITCOIN ile/ve/||/<> ALTCOIN



-BITCOIN ve/||/<> BLOCKCHAIN



-BİTEY ve/<> DİREY

( Bir bölgede yetişen bitkilerin tümü. VE/<> Belirli bir bölgede/ülkede yaşayan hayvanların tümü. )


-BİTİMLİ/LİK ile/ve/<> BİTİMLİLİĞİNDE(Kİ) BİTİMSİZ/LİK

( İnsan dışındaki her şey/kavram/olgu/durum. İLE/VE/<> İnsan. )


-BİTİŞİK/LİK ile/ve/||/<> ÖNSEL/LİK



-BİTİŞİKLİK:
ZAMANDA ile/ve/||/<> MEKÂNDA ile/ve/||/<> KOŞULLARDA



-BİTKİ ile/ve/||/<>/> MALÇ

( ... İLE/VE/||/<>/> Toprak ve nem koruma amacı ile çayır ve mera üzerine bırakılan ya da başka yerlerden getirilip serpilen her türlü bitki artığı. )


-BİTKİLER:
AVRUPA'NIN TAMAMINDA ile/ve/||/<> TÜRKİYE'DE

( 12.000 tür. ile/ve/||/<> 9.000 tür. )


-BİTKİLER ile/ve/||/<>/> GELİŞİM

( image )


-BİTMEK ile/ve/||/<> BATMAK



-BİYO-NESNE ile/ve/<> NANO-NESNE



-BİYOTOP ile/ve/||/<>/> HABİTAT

( Tek tip dirimsel ortama ve bunun belirli bir hayvan ve bitki türleri topluluğu ile etkileşime sahip olan bölge. İLE/VE/||/<>/> Belirli bir bitki ya da hayvan türünün bulunduğu doğal ortam. )


-BİYOTOP ile/ve/||/<>/> HABİTAT

( Mikro ölçekli doğal ortamdır.[Bir saksı kadar küçük bölgeyi kapsayabilir.] İLE/VE/||/<>/> Belirli bir bölgeyle/alanla sınırlı değildir. )


-BİZE KATILAN ile/ve/||/<> BİZİM KATILDIĞIMIZ



-BİZİ SEVENİN:
NE/LER VERECEĞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NE(LER)DEN VAZGEÇEBİLECEĞİ



-BİZİ/SENİ İSTEMEYENE:
SABIR GÖSTERME! ile/ve/||/<> FEDÂKÂRLIK GÖSTERME! ile/ve/||/<> SEVGİ/ANLAYIŞ GÖSTERME!

( Adı, "yüzsüzlük" olur. İLE/VE/||/<> Adı, "eziklik" olur. İLE/VE/||/<> Adı, "kişiliksizlik" olur. )


-BİZİM:
GOETHE ve/||/<> YUNUS



-BLASTULA[< Lat. < Yun.] ile/ve/||/<> MORULA[< Lat.]

( Yumurta gözesi, embriyon olurken, morulanın, gelişerek, içi boş ve yuvarlak biçime girmesi durumu. İLE/VE/||/<> Yumurta gözesinin, embriyon oluşurken, gelişerek aldığı ilk biçim. )


-BLUETOOTH'TA:
GFSK ile/ve/||/<> FHSS ile/ve/||/<> ISM

( Gauss Tipi Frekans Kayma Modeli. İLE/VE/||/<> Frekans Atlamalı Yayılmış Spektrum. İLE/VE/||/<> Endüstriyel Bilimsel Medikal Radyo Bandı. )


-BLUETOOTH'TA:
GFSK ile/ve/||/<> FHSS ile/ve/||/<> ISM

( Taşıma modülasyonu. İLE/VE/||/<> Radyo frekansı iletişim modülasyonu. İLE/VE/||/<> Veri alışverişi.[2.4 GHz frekanks bandında][lisans gerektirmez] )


-BM'NİN KURALLARI:
KÜRESEL DÜZENİ SAĞLAMAK İÇİN ile/ve/||/<> KENDİ İÇ DÜZENİNİ SAĞLAMAK İÇİN

( JUS COGENS: Uluslararası hukukta, emredici kurallar. )


-BÖBREK ve/<> HAVUZCUK

( ... VE/<> Sidikborularının böbrekle birleştikleri yerde, huni biçimindeki genişlik. )


-BÖBÜRLENMEK ve/||/<> HORULDAMAK

( Gündüz. VE/||/<> Gece. )


-BÖBÜRLENMEK ve/||/<> HORULDAMAK

( "Uyanıkken". VE/||/<> Uyurken. )


-BÖCEKLER ile/ve/||/<> KUŞLAR ile/ve/||/<> MEMELİLER

( 3 milyon tür[1 milyonu kayıtlı]. İLE/VE/||/<> 8.000 tür. İLE/VE/||/<> 5.000 tür. )


-BODOSLAMA:
BAŞ ile/<> KIÇ

( Teknenin başını oluşturmak üzere uzanan, omurganın devamı olan dikey ya da eğik uzantı. İLE/<> Teknenin kıçını oluşturmak üzere uzanan, omurganın devamı olan dikey ya da eğik uzantı. )


-BODRUM ile/ve/<> ÇEŞME



-BOĞA ile/ve/||/<> EŞEK ile/ve/||/<> YILAN ile/ve/||/<> BİLGİSİZ/CAHİL

( [...'ya yaklaşma!]
Ön tarafından. İLE/VE/||/<> Arka tarafından. İLE/VE/||/<> Yanından. İLE/VE/||/<> Hiçbir tarafından. )


-BOĞA ve/||/<> KURT ve/||/<> TURNA

( Güç simgesi. VE/||/<> Birliktelik simgesi. VE/||/<> Sanat, zarâfet ve ekin/kültür simgesi. )


-BOĞAN OTU/AKONİT[Yun. < AKONİT] ile/ve/||/<>/> AKONİTİN[Fr. < ACONITINE]

( ... İLE/VE/||/<>/> Boğan otundan çıkarılan ve tıpta kullanılan zehirli bir nesne. )


-BOĞANOTU ile/ve/||/<> İTBOĞAN/KAPLANBOĞAN

( ... İLE/VE/||/<> Boğanotunun bir türü. )


-BOĞAZ ÜNSÜZLERİ'NDE:
H ile/ve/||/<> K ile/ve/||/<> G



-BOĞUK ile/ve/||/<> BOZUK



-BOĞULMA:
YAKIN ile/ve/||/<> YAŞ/KURU ile/ve/||/<> ETKİN/EDİLGEN

( )


-BOĞULMA ile/ve/değil/||/<> "BUNALMA"



-BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA

( Gövdedeki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma oluşmasıdır.
[Belirtileri]
- Soluk almada güçlük.
- Gürültülü, hızlı ve derin solunum.
- Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme.
- Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma.
- Genel sıkıntı hali, yanıtlarda isabetsizlik ve kararsızlık.
- Bayılma. )


-BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA

( [İlk yardım.]
- Boğulma nedeni ortadan kaldırılır.
- Bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir.
- Temel yaşam desteği sağlanır.
- Derhal tıbbî yardım istenir[112]
- Yaşam bulguları izlenir. )


-BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA

( [Suda Boğulmalar]
- Suda boğulmalarda, soluk borusu girişi kasıldığından dolayı, çok az miktarda su, akciğerlere girer.
- Özellikle soğuk havalarda, 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp masajına başlanmalıdır.
- Suya atlama sırasında, genel gövde yaralanması/omurga kırıkları olabileceği öngörülerek, başın, çok fazla geriye itilmemesi gerekmektedir.
- İlk yardımcı yalnız ise 112 aranırken temel yaşam desteğindeki sıralamaya uygun olarak aramalıdır. )


-BÖĞÜRTLEN LEKESİ ve/||/<>/< BÖĞÜRTLEN YAPRAĞI

( Böğürtlen lekesini, böğürtlen yaprağı çıkarır. )


-BOHEM/LİK ile/||/<> AYLAK/LIK

( Batı'da. İLE/||/<> Doğu'da. )


-BÖLGE ile/ve/<> İÇBÖLGE

( ... İLE/VE/<> Bir limanı, dışalım ve dışsatım etkinlikleri bakımından besleyen, ona çeşitli ulaşım yollarıyla bağlı, dar ya da geniş bölge. )


-BOLİVYA <> VELLAGRANDE

( Adını, İspanyollar'a karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin önderi olan Simon Bolivar'dan almıştır. <> Bu kasaba, adını, 1967'de, Bolivya dağlarında öldürülen Che Guevara için, yaklaşık 8.000 kişinin yaşadığı Vellagrande'de, ölümünün 30. yılında düzenlediği törenlerle, tüm dünyaya duyurmuş oldu.[Vellagrande sakinleri, evlerinin duvarlarını Che'nin portresi ve "Che yaşıyor!" sözüyle kaplamışlar.] )


-BÖLME ile/ve/||/<> PAYLAŞTIRMA



-BÖLÜM ile/ve/||/<> DÖNEM



-BÖLÜMLEME ile/ve/<> KÜMELEME



-BÖLÜMSELLİK ile/ve/<> GEÇİCİLİK



-BÖLÜNME ile/ve/<>/değil/yerine AYRIŞMA

( Belirleyici olan, bölünme ya da birleşme değil ayrışmadır. )


-BÖLÜNME ile/ve/<>/değil/yerine AYRIŞMA

( Hücreler, bölündükleri gibi, ayrılarak ve ayrışarak çoğalmaktadır. Daha sonra biraraya gelen bütünlük görüntüsü ise ayrışmışların biraradalığıdır.[Sperm de yumurtaya ulaşarak önce birleşir ve daha sonra ikiye bölünerek ayrılan ve ayrılan her bir hücrenin de ikiye bölünerek ayrışmasıyla ve daha sonra yanyanalığıyla/biraradalığıyla "organ/hayvan/insan" dediğimiz bir bütün oluştururlar. Parmakların arasında da deri/et vardır fakat zamanı gelince hücreler bütünden ayrılarak, parmaklara parmak olma özelliklerini kazandırmış olur.] )


-BÖLÜNMEZLİK ve/<> NOKTA



-BONCUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNCİ

( İnciyi kuyumcuya götürmek gerek, semerciye götürürsen takar bir yere, boncuk diye. )


-BOR ile/ve/<> BORİK

( ... İLE/VE/<> Bordan türeyen bir asit ve anhidrite verilen ad. )


-BORÇ ALMAK/ALAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> EMİR ALMAK/ALAN



-BORDERLINE KİŞİLİK ÖRGÜTLENMESİ ile/ve/||/<>/>/< YÜKSEK/DÜŞÜK BORDERLINE KİŞİLİK ÖRGÜTLENMESİ



-BORNEO ve/<> KİNABALU TEPESİ

( Borneo Adası'nın en yüksek tepesi, 4101 m. yüksekliğiyle, Sabah eyalatinin başkenti olan Kota Kinabalu kentindedir. )


-BORNEO ile/ve/<> SABAH (EYALETİ)

( ... İLE/VE/<> Yerel dildeki "Sabah"ın sözcük anlamı, "rüzgârın altındaki kara" olarak çevrilmektedir. )


-BORNEO ile/ve/<> SABAH (EYALETİ)

( ... İLE/VE/<> Arazinin dağlık ve ormanla kaplı olmasından dolayı, nüfusun %75'i [1.5 milyon], sahillerdeki ovalarda yaşamaktadır. )


-BORNEO ile/ve/<> SABAH (EYALETİ)

( ... İLE/VE/<> Çin ile Sabah arasındaki ticaret ilişkileri, Song Hanedanı döneminde başlamış. XVII. yüzyılda, Sabah, Brunei Sultanlığı'nın bir parçasıymış ve günümüzde Filipinler'e ait olan doğu bölgesi, çıkan kargaşa sonunda, Sulu Sultanı'na verilmiş. 1877'de, İngiliz donanmasının, bölgedeki korsanlığa son vermesinden sonra, Borneo'nun kuzeyi, Brunei ve Sulu tarafından Avusturya'lı baron Johann Overbeck'e bırakılmış, o da burayı, [İngiliz] Dent kardeşlere satmış.
II. Dünya Savaşı sırasında, Japonlar tarafından işgal edilen Sabah [ya da o dönemdeki adıyla Kuzey Borneo], 16 Eylül 1963'te, [Londra'nın da etkisiyle] Malezya'ya katılmıştır. )


-BORU ile/ve/değil/yerine/||/<> HORTUM



-BORU ile/ve/||/<> RAKOR[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası. )


-BOŞ DÜŞÜNCE ile/ve/<> KÖR TUTUM/DAVRANIŞ



-BOŞ SANDALYE ile/ve/||/<> ÇİFT SANDALYE



-BOŞ SÖZ ve/||/<>/>/< VAKİT HIRSIZLIĞI



-BOŞ ile/ve/||/<> YANLIŞ



-BOŞA GİDEN ile/ve/||/<> BOŞA GÖTÜREN



-BOŞA ile/ve/değil/||/<>/< BOŞUNA



-BOŞANMA İSTEĞİ ile/ve/<> KARŞILIKLI BOŞANMA İSTEĞİ



-BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA

( SU: Parçacıklardan daha da yüksek miktarda enerji çıkardığımızda, olanaklı minimum enerji seviyesi.[Tüm parçacıkların hepsi bir bütün gibi, tamamen aynı yöne doğru "büyük bir dalga" halinde hareket eder.][Mutlak sıfır derecesine çok çok yakın derecelerde soğutulan atom topluluğudur.[mutlak sıfır = 0 Kelvin ya da −273,15°C'dir]. Mutlak sıfır civarında, parçacıklar, aynı enerji seviyesine düşerek kümeleşmeye başlarlar. Kafasına buyruk ve bireysel hareket eden parçacıklar yoktur; hepsi "aynı" kimliğe bürünmüşlerdir ve bir küme durumunda "tek bir atommuşçasına" hareket etmeye başlar.] İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> 0 derecede.[Buz] İLE/VE/||/<>/> 100 derecede.[Buhar] İLE/VE/||/<>/> Nesnenin aşırı ısınması sonucu, iyonların ve elektronların serbestçe dolaşabildiği durum. )


-BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA

( )


-BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA

( )


-BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA

( )


-BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA

( )


-BOŞLUK ile/ve/<> ABARA

( ... İLE/VE/<> Köy evlerinin tavanlarında, iki direk arasında kalan boşluk. )


-BOŞLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KALAN



-BOŞLUK ile/ve/<> KÜTLE



-BOŞLUK ile/ve/değil/||/<> MESAFE



-BOŞLUK ile/ve/||/<> SU



-BOŞLUK ile/ve/<> VAROLAN/VARLIK



-BOSNA PİRAMİTLERİ'NDE:
GÜNEŞ ile/ve/||/<> AY

( Düz. İLE/VE/||/<> Basamaklı. )


-BOSNA PİRAMİTLERİ'NDE:
GÜNEŞ ile/ve/||/<> AY

( 8 piramit bulunmaktadır. En yükseği, 220 m.'dir.[12.000 yıl önceye tarihlendirilmektedir.] )


-BOY/BACAK BOYU ile/ve/||/<>/> BİSİKLET KADRO SEÇİMİ

( image )


-BOYA/SI ile/ve/<> RENK/RENGİ



-BOYA ile/ve/||/<>/> APRE[Fr. < APPRÊT]

( ... İLE/VE/||/<>/> Kumaşın cilâlanması, perdahlanması. | Dokumacılıkta, boyacılıkta cilâ olarak kullanılan nesne. )


-BOYKOT ile/ve/<> ZARAR ETTİREREK KARŞILIK VERME



-BOYLAM DEĞERLENDİRMEDE:
HADLEY SEKSTANTI ve/||/<> H-4 KRONOMETRESİ ve/||/<> TELESKOP



-BÖYLE ve/||/<>/> BU DA VAR
ve/||/<>/>
GİBİ ve/||/<>/> OLABİLİR ve/||/<>/> DEĞİL ve/||/<>/> BİLE DEĞİL

( VARLIK - YOKLUK
[ l - O ]


Herhangi bir şeyden bahsedebilmemizin olanaklılığı ve/ya da tüm koşulları, ancak, varoluşla ve varolanların bilgisi ile başlar/başlatılabilir. Herhangi bir verinin de bir değer ya da nitelikli bilgi olabilmesi için varoluş kaynağına ve ilkesine yönelmiş olma zorunluluğu söz konusudur. Varoluştan bağımsız bir bilgi de söz konusu değildir.

Varolan/bilimi[ontoloji] olmadan, bilgi/bilim[epistemoloji] olmaz!

Varolanların değerinin bilinmesi ve anımsanması ise ancak o durumun, olanağın, nesnenin ya da kişinin kaybında ve/ya da yokluğunda söz konusudur. Fakat yaşamımızdaki, gövdemizdeki ve zihnimizdeki varolanların değerini bilmek içinse sahip olduklarımızın ya da ötelediğimiz ilişkilerin kaybını beklememiz gerekmemektedir.
"El duası olmadan, dil duası olmayacağını" anlayarak ve anımsayarak, bir şeylerin yaşanmasında ya da sahip olunmasında, kaygı duymanın anlamsızlığını da fark etmemizi, zamanında, araç ve olanaklarımız yerindeyken harekete geçmemiz sağlar.
İnsanın, kendini tanıma, gelişme ve gerçekleştirme sürecinde, aile, çevre, okul aracılığıyla edindiği eğitim ve öğrenim aşamaları bulunmaktadır. Bu süreçteki tüm bilgi, kayıt ve deneyimlerimizi, ekmek/sandöviç arası malzemesine benzetip, tüm bu süreç boyunca, bu malzemenin, yani bilgi ve deneyimlerimizin etrafında olmazsa olmazlarımız bulunmaktadır.
Bu olmazsa olmazlarımızın, kullanılagelenleri olarak en değerli ve öncelikli olanı, Sağlık ve Özgürlük'tür. İkinci sırada, Zaman ve Enerji'mizdir. Üçüncü sırada da, Bilgi ve Farkındalık'tır.
Uygulanagelenleri olarak, en değerli ve öncelikli olanı, Doğa ve Doğallık, ikinci sırada, Uyum ve Bütünlük'tür. Üçüncü sırada da, Gelişim ve Değişim'dir.

Bunların hepsinin temelinde, kaynağında, kökeninde ise
KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ
bulunmaktadır.

Büyük çoğunluk için yaşamın tamamı, bu dönemle sınırlı kalmış, bilgi ve (b)ilim süreci olarak, az ya da çok bilgi, kayıt, yorum ve deneyimle tamamlanmış ya da tamamlanacak olmasının yanı sıra, bu süreci aşmak isteyenler için bir sonraki ve üst aşaması/dönemi olan, (d)olgun insan olma ve kendini gerçekleştirmek üzere, bilgelik(irfan/hikmet) ile sürdürme bilincine ve dönemine girilir.

Bilgi ve bilim bilinci ve dönemi, dört şeyi bilme süreci içinde devam eder. Bir şeyin, içini ve dışını, öncesini ve sonrasını [zâhir, bâtın, evvel, âhir] bilmekle tanımlanır. Bilgelik dönemi ise bu dörde ek olarak, iki şeyi daha bilmekle, bilinen her bir şeyin, zaman ve zeminini bilmekle ve İlm-i Siyâset ile gerçekleşir.
[ İlim ile İrfan arasındaki FaRkLaR için...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/7688 ]


Bu, dönemsel deneyimlerin ve donanımların temelinde, içinde ve/ya da dışında, paralelinde, ötesinde düşünülmeye ve yaşanmaya çalışıldığında ise ortada, ancak tek bir bilgi ve bilinç söz konusudur. VAR(OLAN) Bilinci ve Deneyimi.

Varolan[mevcud] bilinci, iki ve dört kavramdan oluşan düşünce, bakış, algılama, yorumlama, değerlendirme sürecinde bulunarak, bilinç ve yoğunlaşma isteğine göre değişmek üzere belirlenen ilk iki [Böyle ve Bu da var] ve sonraki dört sözcük/kavram [... gibi. | ... olabilir. | ... değil. | ... bile değil.] aracılığıyla, yaklaşık 3 ilâ 6'şar aylık sürede ve süreçte gerçekleşebileşecek işler kadar, ayrı ayrı çalışılarak gerçekleşebilir.

Zihnin, bu bilince alışması ve yeniden yapılandırılması için 3 ilâ 6 boyunca, gördüğümüz tüm nesnelere ve kişilere, tüm olaylara; duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz tüm olgu ve kavramlara, sadece, "Böyle" gözlüğü takılarak, Böyle'nin yanına, önüne, ardına, başka hiçbir düşünce, bilgi, sözcük yanaştırılmadan düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir. Çalışılan "Böyle" sözcüğü ve döneminden sonra, yine herşeye, sadece, "Bu da var" gözlüğü takılarak bakılması, düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir.

Bu çalışmalar sonrasında ise dört kavrama daha geçilebilecektir. Öncelikle, gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz her bir şey, kişi, durum, süreç, imge, simge, kavram ya da ad/etiketin yanına, sadece, "... gibi." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Sonrasında ise yine aynı koşullar ve süreyle, "... olabilir." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Bu iki sözcükten sonra yine aynı koşullar ve süreyle fakat daha farklı bir zihin oluşturabilecek olan değilleme sürecinde, herşeyin yanına/sonuna "... değil." gözlüğü takılarak bakılacaktır. Bu sürecin dengelenmesi içinse dördüncü kavram olan "... bile değil." gözlüğü takılarak çalışılacaktır.

Varoluş bilincinin kapsayıcılığının yanı sıra, yetersizliği ya da sınırlılığı da söz konusudur. İşleyişi, "ya, ya da" "0 l" "mantığı/algısı" ya da "Newton Fiziği" ile düşünülebilen varoluş bilinci, doğa, fizik, matematik ve laboratuvarda geçerlidir.

OLuş bilincinde ise bir şeyin, ne ve ne kadar olduğundan çok ve ötesinde, şu/bu/o koşulda/biçimde olabilmesinin yanı sıra, hem belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmakla birlikte, hem de belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmayarak, ne belirli, ne de belirsiz bir koşul, zaman ve zeminde de bulunmadığı bilgisi ile "hem, hem de | ne, ne de" "mantığı/algısı" ya da "Kuvantum Mekaniği" ile tanımlanmaktadır. Bu bilinçte, sadece, "OLmak, OLan ya da OLuş" söz konusudur.

Tüm varoluşun, insanın, bilincin, süreçlerin ve sonuçların, herşeyin karşısında, Yokluk [O] alanı ve durumu söz konusudur. Dolayısıyla, herşeyin başında ve sonunda, yokluğu düşünmek, yok olmayı, bulun(a)mamayı, göz önünde tutmak durumundayızdır. Fakat bu bilgi ve bilinçle de bunu bilmenin ötesine geçmek zorunda olduğumuzdan dolayı, yokluğu da hem bilip, hem gözardı edebilecek kadarıyla "yok etmek", ne tek bilgi, ne de tüm bilgi ya da gerçeklik olarak kabul etmek isabetli olmayacağından dolayı, yok'un, yokluk ile ilişkisini, kendiyle sağlayamayacağımızdan dolayı da burada, elimizde kalan ve kullanılabilecek tek bilgi, "bile değil" kavramı ve sözcüğüdür. "Bile değil" bile olsa, onu kullanıyor olmak da bir varoluş alanı ve durumu oluşturacağından dolayı, "bile değil"i de "bile değil" ile devam ettirmek, bunları da yine ancak tekrar "bile değil" ile devam ettirmek ve sonsuza kadar, azalarak ve küçülerek, yok olarak gidebilecek tek kavram olan "bile değil", devam ettirilerek ve doğada, durabilerek; insanda ise susabilerek, tüm "süreç ve sonuç", "algı", "yorum", "kavramsallık", "ilkesellik", "evrensellik", "birlik" ve "bütünlük" deneyimlenir.
[Durmayabilmek ve susmayabilmek ise hâlâ insana özgülüğüyle ve ayrıcalığıyla, düşündüğünü düşünebilen, kuvantumsal ve sabit olmayan bir bilinç olmasından dolayı, insanın, zihninde, dilinde ve elinde olmaya, kısır döngü ya da nereye doğru ilerlediği bilinemeyecek eliptik bir döngü şeklinde devam eder durur.]


YOK(LUK)
[ xOx ] [ bile değil ]>[ bile değil ]>[ bile değil ] >[ bile değil ] >[ bile değil ]>[ bile değil ] ~ ]
^
|
|
OL(UŞ)[ hem O[yok] l[var] , hem de l[var] O[yok] ve ne O[yok] , ne de l[var] "mantığı/algısı" ]
( Şu/bu/o, şöyle/böyle/öyle, şu/bu/o kadar, şu/bu/o zamanda, zeminde, koşulda/biçimde, sınırlan(dır)madan ve çerçevelen(dir)meden,
herhangi bir şey(le) olmadan ve olmayan!
Sadece OLMAK, OLAN ya da OLUŞ! )
^
|
|
VAR(OLAN)
[ ya O ya da l "mantığı/algısı"]
[- BÖYLE | BU DA VAR ]
||/>
[ ... GİBİ >
... OLABİLİR >
... DEĞİL >
... BİLE DEĞİL ]

------------------------------------------------
(D)OLGUN/KÂMİL İNSAN
S~ KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ~S
[OLGUNLUK/KEMÂL]

--------------------------------------
^
|
|

İNSAN
| KENDİNİ TANIMA SÜRECİ |
(GELİŞİM)


-------------------------------------
[OLMAZSA OLMAZLAR]

[Kullanılagelenler]

1.) SAĞLIKÖZGÜRLÜK

2.) ZAMAN ve ENERJİ

3.) BİLGİ ve FARKINDALIK

----------------------------------
| TÜM BİLGİ ve DENEYİMLER |
----------------------------------
[Uygulanagelenler]

1.) DOĞA ve DOĞALLIK

2.) UYUM ve BÜTÜNLÜK

3.) GELİŞİM ve DEĞİŞİM
-------------------------------------------------
|KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ|
-------------------------------------------------
)


-BÖYLE ve/||/<>/> BU DA VAR
ve/||/<>/>
GİBİ ve/||/<>/> OLABİLİR ve/||/<>/> DEĞİL ve/||/<>/> BİLE DEĞİL

( Sigorta Sözcükler/Kavramlar İLE/VE/||/<>/> Varoluşsal Sözcükler/Kavramlar )


-BOYUN OMURLARI ile/ve/<> SIRT OMURLARI ile/ve/<> BEL OMURLARI

( TORTİKOLİS: Eğri boyunlu olma durumu. )


-BOYUN OMURLARI ile/ve/<> SIRT OMURLARI ile/ve/<> BEL OMURLARI

( TAHADDÜB[Ar. < HADEB]: Kamburlaşma, dışarı doğru çıkıntı oluşması. )


-BOYUN ile/ve/<> OYUN

( Boyun kırılırsa, "Bu OYUN" biter. )


-BOYUNDURUK ile/ve/||/<> CENDERE



-BOYUT" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM



-BOYUT ile/ve/<> DERİNLİK



-BOZMA ile/ve/<>/değil ÇARPITMA



-BOZMADAN ile/ve/değil/yerine/<> KORUYARAK



-BOZUK PLAK (GİBİ) ile/ve/||/<> TEMCİT PİLAVI (GİBİ)



-BOZUKLUK ile/ve/ya da/||/<> İŞLEVSİZLİK



-BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA



-BRACHISTOCHRONE EĞRİSİNDE:
EN KISA YOL ile/ve/değil/||/<>/< EN KISA ZAMAN



-BRAGG (KLEEMAN):
KURALI ile/ve/||/<> YASASI/DENKLEMİ ile/ve/||/<> KIRINIMI/YANSIMASI

( Bir öğenin alfa tanecikleri için durdurma gücünün atom ağırlığının kareköküyle ters orantılı olduğunu ifade eden deneysel kural. İLE/VE/||/<> Bir kristal düzlemine çarptığında, farklı düzlemlerden yansıyan, yüksek şiddetli paralel X ışınları demetleri arasındaki yapısal girişim, yol uzunluğundaki fark dalga boyunun tam katlarına eşit olduğu zaman 2d.sin0 = n.λ [Bragg denklemi] ile oluşur. Burada, d; kristal düzlemleri arasındaki mesafe, 0, ışın demetinin gelme ve yansıma açısı [Bragg açısı], λ, X ışınlarının dalga boyu ve n; bir tam sayıdır. Bu, Bravais Yasası olarak da bilir.
[Ek: Bragg, ilk çalışmayı X ışınlarıyla yaptığından dolayı, tanımda sadece X ışınlarından bahsedilmesine karşın, tüm elektromanyetik ışın, yüklü tanecikler ve nötronlarla da aynı desenler oluşmaktadır.] İLE/VE/||/<> Bir kristal atomlarından tüm elektromanyetik ışınlar, yüklü tanecikler ve nötronların sadece Bragg açısında yapısal girişim oluşturduğu saçılma ya da kırınım. )


-BRAHMAN:
SAT ve/||/<> TİYA

( Belirginlik. VE/||/<> Belirsizlik. )


-BRUNEI ve/<> BANDAR SERI BEGAWAN

( ... VE/<> Brunei'nin başkenti. )


-BRUNEİ ve/<> BANDAR SERİ BEGAWAN

( ... VE/<> Brunei'nin başkenti. )


-BRUNEİ ile/ve/<> BORNEO (ADASI/ÜLKESİ)

( Borneo Adası'nın kuzeybatısında, 5.8 km²'lik bir bölümü olan, dünyanın en zengin ülkesi. İLE/VE/<> 730.000 km² yüzey alanıyla, Grönland ve Yeni Gine'den sonra, dünyanın 3. en büyük adası. [Dünyanın en tenha bölgesi unvanına da sahiptir.] )


-BRUNEİ ile/ve/<> BORNEO (ADASI/ÜLKESİ)

( ... İLE/VE/<> Önceleri, Macapahit İmparatorluğu'na ait olan Borneo'ya ulaşan ilk Avrupa'lı, [Portekiz'li] Abreu oldu.[1511]
1526'da Portekiz'liler, 1604'te Hollanda'lılar yerleşmeye başladı.
XIX. yüzyıla kadar, adanın sadece kıyı kesimleri biliniyordu.
1826'da Bancermasin Sultanlığı, Hollanda egemenliğini tanıdı.
Müller ve Schwaner gibi ilk gezginler, adanın iç kesimlerine yöneldiler.
1841'de [İngiliz] James Brook, "Sarawak Racası" olarak Kuching'e yerleşti.
1846'da Labuan Adası, Büyük Britanya'ya bırakıldı. 1888'de, adanın kuzeyi, tümüyle İngiliz denetimine girdi.
Sarawak ve Sabah eyaletleri, 1963 yılında, Malezya'ya bağlandı. )


-BU DA VAR ile/ve/||/<>/> YOK ARTIK



-BU/ŞU/O SÖZ/DÜŞÜNCE/DAVRANIŞ:
DOĞRU MU? ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLANAKLI MI?



-BUĞDAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "NEFES"

( "Adam olmayı" simgeler. VE/||/<> Nefsi simgeler. )


-BUĞDAY ve/<> BİSİKLET

( Uygarlığın en temel iki göstergesi. )


-BUĞDAY ve/<> BİSİKLET

( Beyaz )


-BUĞDAY ve/<> BİSİKLET

( ODYSSEUS )


-BUĞDAY ve/<> BİSİKLET

( İlk buğday ya da buğdayın atası olarak kabul edilen buğday, Karacadağ (Urfa)'dandır. )


-BUĞDAY ile/değil/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA

( Karabuğday (Greçka), adından dolayı, tahıllarla birlikte ele alınıp sınıflandırılmasına karşın, Gramineae[Buğdaygiller] ailesinin içinde değildir. Üçgen şeklindeki tohumları tüketilen, Rusya, Ukrayna, Kuzey ve Doğu Avrupa, Kuzey Amerika, Japonya ve Çin gibi ülke ve bölgelerde üretilen bir bitkidir. Polygonaceae[Kuzukulağıgiller] ailesinin içindedir. )


-BUGÜNKÜ AKLIM ile/ve/değil/yerine/<>/< DÜNKÜ YAPTIKLARIM

( Bugünkü aklım olsaydı, dünkü yaptıklarımı yapmazdım.
Ama dünkü yaptıklarımı yapmayabilseydim, bugünkü aklım da olmayabilirdi. )


-BUHARA HALISI ve/<> SÜZANE KİLİMİ

( ... VE/<> Genç kızlar, çeyizleri için üç parça olarak kendileri hazırlamaktadır. )


-BUHARA ve/<> POLYİ KALON



-BUHARLAŞMA ile/<>/>< SIVINMA

( Sıvı durumdan, buhar ya da gaz durumuna geçmek. İLE/<>/>< Gaz ya da buhar durumundan, sıvı durumuna geçmek. )


-BUKALEMUN ve/||/<> ÇOBANALDATAN KUŞU

( )


-BÜKMEK ile/ve/<> DÜRMEK



-BULANIKLIK ile/||/<>/> APROSEKSİ[Fr.]

( ... İLE/||/<>/> Dikkati yoğunlaştıramama zihin bulanıklığı gibi sayrılık belirtilerinin tümü. )


-BULANTI ile/ve/||/<> BUNALTI



-BULAŞICI HASTALIKLAR ve/||/<> CELALETTİN ALGAN

( )


-BULAŞICI ile/ve/değil/||/<>/< KALITSAL



-BULAŞIK YIKAMADA:
AZ DETERJAN/SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ DURULAMA



-BÜLBÜL'ÜN:
"SESİ" ile/ve/değil/||/<>/< DERDİ



-BULGU ile/ve/<> KANIT



-BULMAK ile/ve/<> UYANMAK



-BULUCU/KEŞFEDİCİ DENEY ile/ve/||/<>/> DOĞRULAYICI DENEY



-BULUNÇ/VİCDAN[Ar.] ile/ve/<> BİLİNÇ



-BULUNÇ/VİCDAN ve/=/||/<> ÖLÇÜ/MİZAN



-BULUNÇ/VİCDAN ve/||/=/<> TARİH

( Kişide. VE/||/=/<> Toplumda. )


-BULUNCU(VİCDANI), TATMİN ETMEK ile/ve/||/<> AKLI, İKNÂ ETMEK



-BULUŞARAK, ANLAŞMAK ile/ve/||/<> ANLAŞARAK, BULUŞMAK



-BULUT BİLİŞİM'DE(CLOUD COMPUTING):
IAAS ile/ve/+/<>/> PAAS ile/ve/+/<>/> SAAS

( Infrastructure as a service. İLE/VE/+/<>/> Platform as a service. İLE/VE/+/<>/> Software as a service. )


-BULUT ve/||/<> BOYUT



-BULUT ve/<> FRAKTAL



-BULUTSULAR ile/ve/||/<> GALAKSİLER ile/ve/||/<> KARA DELİKLER



-BUNALIM/KRİZ ile/ve/||/<> YARALANMA/VURUK/TRAVMA



-BUNAMADA:
VASKÜLER ile/ve/||/<> LEWY CİSİMCİKLİ ile/ve/||/<> FRONTOTEMPORAL ile/ve/||/<> PARKINSON ile/ve/||/<> HUNTINGTON



-BUNUN/ŞUNUN/ONUN GİBİ ile/ve/||/<> BUNA/ŞUNA/ONA BENZER



-BURHANEDDİN-İ MUHAKİK TIRMÎZÎ ve/<> HZ. MEVLÂNÂ



-BURKİNA FASO'DA:
YOL SORMA ve/<> HAL-HATIR SORMA

( Herhangi birine yol soracak olursanız, önce tokalaşırlar. Hal-hatır sorarak, size gideceğiniz yeri tarif eder ve sonra tekrar tokalaşarak ayrılırlar. )


-BÜROKRASİ ile/ve/ne yazık ki/<>/>< YOLSUZLUK



-BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME



-BÜRÜNME ile/ve/||/<> SARINMA



-BÜST ve/<> ANIT-KİTÂBE

( Şili'nin başkenti Santiago'da da,
bir ATATÜRK anıt-kitabesi vardır.

ATA'mızın anıtı, Las Condes Belediyesi tarafından dikilmiş ve
Apaquindo Caddesi'nde yer alıyor.
Anıt, 3 - 3.5 m. yüksekliğindeki bir duvar üzerinde bulunan
ATATÜRK büstü ve yanındaki ay-yıldızdan oluşuyor.

Anıt üzerindeki kitabenin çevirisi...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu,
Vatanının fedâkâr ve sadık hizmetkârı,
Benzeri olmayan kahraman,
İnsanlık idealinin canlı timsali.

Tüm hayatını, Türk milletine vakfetmiş,
Milletine, kendi ruhunun ateşini vermiştir.

Anısı, milletinin ruhunu ateşli tutan,
Sönmez bir meşale olarak yaşamaktadır. )


-BÜTÇE YÖNETİMİNDE:
NAKİT ile/ve/<> TAHAKKUK



-BÜTÜN CANLI ORGANİZMALAR ile/ve/değil/||/<>/> TÜM VAR OLANLAR



-BÜTÜN:
PARÇALARIN BİRARADALIĞI ile/ve/||/<> BAŞLANGICI, ORTASI VE SONU OLAN



-BÜTÜN/LÜK ile/ve/||/<> DİZGESEL/LİK



-BÜTÜN/LÜK ve/||/<> GÜVENİLİR/LİK



-BÜTÜN ile/ve/<> BÜTÜNSEL



-BÜTÜN ile/ve/||/<> GÖRÜNMEYEN



-BÜTÜN ile/ve/değil/<> PARÇA

( Bir kavramın, bireylerinin toplamı, bütünü vermez. )


-BÜTÜN ile/ve/değil/<> PARÇA

( Bütün, parçaların toplamından daha fazla birşeydir. )


-BÜTÜN ile/ve/değil/<> PARÇA

( ZIRNIK[Fars. < ZIRNÎH]: Sıçanotu, arsenik madeni ile kükürt karışığı bir madde. | Herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası. )


-BÜTÜNCÜL ile/ve/||/<> ORGANİK



-BÜTÜNLENME ile/ve/||/<> TAMAMLANMA



-BÜTÜNLENME ile/ve/||/<> TAMLANMA



-BÜTÜNLÜK ile/ve/||/<> BİREŞİM/TEVHİD



-BÜTÜNLÜK ile/ve/<> BÜTÜNCÜLLÜK



-BÜTÜNLÜK ile/ve/değil/||/<>/< GÜZELLİK



-BÜTÜNLÜK ile/ve/||/<> HAKİKAT



-BÜTÜNLÜK ile/ve/<> İÇİÇELİK



-BÜTÜNLÜK ve/<> IŞILTI



-BÜTÜNLÜK ve/<> IŞIMA



-BÜTÜNLÜK ile/ve/<> SÜREKLİLİK



-BÜTÜNSELLİK ile/ve/<> SEVGİ



-BÜYÜK >< KÜÇÜK ile/ve/<> UZAK >< YAKIN



-BÜYÜK AYI ile/ve/<> KÜÇÜK AYI



-BÜYÜK ÇÖKÜŞ/LER ile/ve/<> !SAVAŞ



-BÜYÜK DEVLET BAŞKANLARI ile/<> BÜYÜK BİLGİNLER

( Bilginlerle düşüp kalkanlar. İLE/<> Devlet başkanlarıyla düşüp kalkmayanlar. )


-BÜYÜK DÖNGÜLER ile/ve/+/||/<> KÜÇÜK/İÇ/ALT DÖNGÜLER



-BÜYÜK DUDAKLAR ile/ve/<> KÜÇÜK DUDAKLAR

( VESTİBÜL: Küçük dudaklar tarafından sarılan boşluk. )


-BÜYÜK DUDAKLAR ile/ve/<> KÜÇÜK DUDAKLAR

( LABIA MAJOR ile/ve LABIA MINOR )


-BÜYÜK EL ÖRTÜLERİ ile/ve/<> ORTA EL ÖRTÜLERİ



-BÜYÜK GÖZELER/HÜCRELER ile/ve/<> KÜÇÜK GÖZELER/HÜCRELER

( MAGNO ile/ve/<> PARVOSEÜLER )


-BÜYÜK GÖZELER/HÜCRELER ile/ve/<> KÜÇÜK GÖZELER/HÜCRELER

( )


-BÜYÜK HATA:
BİR ŞEYE/KİŞİYE, GEREĞİNDEN FAZLA DEĞER VERMEK ile/ve/değil/<> KENDİNE, HAK ETTİĞİNDEN DAHA AZ DEĞER VERMEK



-BÜYÜK KONUŞMA ile/ve/değil/||/<> İDDİA



-BÜYÜK OKYANUS [KUZEY]:
DOĞU ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> KORE BOĞAZI ile/ve/||/<> SARI DENİZ ile/ve/||/<> KORE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JAPON DENİZİ ile/ve/||/<> LA PEROUSE BOĞAZI ile/ve/||/<> TERPENİYA BOĞAZI ile/ve/||/<> OHOTSK DENİZİ ile/ve/||/<> TTATAR BOĞAZI ile/ve/||/<> UDSKAYA KOYU ile/ve/||/<> ŞELİHOV KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PENJUNA KOYU ile/ve/||/<> KURİLSKİYE BOĞAZI ile/ve/||/<> BERING DENİZİ ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI ile/ve/||/<> ANADIR KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU



-BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI



-BÜYÜK PATLAMA ve/||/<>/> SİMETRİ KIRILMASI ve/||/<>/> KÜTLE



-BÜYÜK YANLIŞLARIN/HATALARIN/SUÇLARIN:
"NEDENİ" ile/ve/<>/> BEDELİ



-BÜYÜK/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÜCE/LİK



-BÜYÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> OYLUMLU/HACİMLİ



-BÜYÜKAYI ile/ve/<> ALTIKARDEŞ

( ... İLE/VE/<> Kuzey kutup yönünde, Büyükayı'nın karşısında bulunan takımyıldız. )


-BÜYÜKAYI ile/ve/<> YEDİGİR

( ... İLE/VE/<> Büyükayı'yı oluşturan yedi yıldız. )


-BÜYÜKELÇİ(SEFİR[Ar.]/SEFÂRET)/LİK ile/ve/||/<> KONSOLOS[Yun.]/LUK / ŞEHBENDER[Fars.]

( VİSKONSÜL: Konsolos yardımcısı. )


-BÜYÜKELÇİ(SEFİR[Ar.]/SEFÂRET)/LİK ile/ve/||/<> KONSOLOS[Yun.]/LUK / ŞEHBENDER[Fars.]

( Ülkesinin, öteki ülkelerin başkentinde sadece bir tane olan, temsil etmekte olduğu ülkenin en büyük yetkisine sahip diplomatik kurumudur.[Çoğunlukla ve olağan koşullarda vize ve pasaport işlemleri yapılmaz.] İLE/VE/||/<> Ülkesinin, öteki ülkelerdeki ticari çıkarlarını korumakla sorumlu, diplomatik olmayan resmi kurumlardır.[Diplomatik özelliği bulunmayan resmi görevlerin yapıldığı, resmi kurumdur. Genellikle, pasaport, evlilik, doğum ve ölüm gibi işlemler yapılmaktadır.][Konsolosluk arşivleri ile binalarının dokunulmaz hakları vardır.] )


-BÜYÜKELÇİ(SEFİR[Ar.]/SEFÂRET)/LİK ile/ve/||/<> KONSOLOS[Yun.]/LUK / ŞEHBENDER[Fars.]

( Kendi ülkesini başka ülkede temsil eden en üst düzeydeki devlet görevlisidir, diplomattır.[Görevli oldukları ülkelerde, vatandaşı oldukları ülkenin devlet başkanının temsilcisidir. Ülkesiyle görevli oldukları ülkeler arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel ve askeri ilişkileri geliştirmeyi hedefler.] İLE/VE/||/<> Konsolosluk yöneticisinin unvanı, ülkelere göre farklılık gösterir.[Bulundukları kentin yetkili yöneticisiyle ilişki durumundadır. Konsolosluktaki görevlilerin diplomatik temsil hakkı yoktur.] )


-BÜYÜKLER FİZİĞİ ile/ve/||/<> KÜÇÜKLER FİZİĞİ

( [BOZULMA(DISTURBANCE)] İhmal edilebiliyorsa. İLE/VE/||/<> İhmal edilemiyorsa. )


-BÜYÜKŞEHİR ile/ve/<> ÖTEKİ ŞEHİRLER



-BÜYÜME ile/ve/<> GELİŞME



-BÜYÜME ile/ve/değil/||/<> GENLEŞME



-BÜYÜTMEK ile/ve/değil/||/<>/< YETİŞTİRMEK

( Gövdeyi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Zihni. )


-BÜYÜTMEK ile/ve/değil/||/<>/< YETİŞTİRMEK

( Bitkiyi/hayvanı/beşeri(kişiyi). İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İnsanı/kişiliği. )


-BÜZ(ÜL)ME ile/ve/||/<> BURK(UL)MA



-BUZ ile/<> "SİYAH BUZ"

( Genellikle, kara fırtınası biter bitmez, yollar, asfaltın çıplak yüzüne kadar temizlenir. Bu temizlikten sonra, yollar, ıslakmış gibi görünür ama gerçekte, yol, "siyah buz" olarak adlandırılan ince bir buz tabakası ile kaplanmıştır. Siyah buz, her zaman görülemeyen, şeffaf ama çok kaygan bir buz tabakasıdır. )


-BUZ ile/ve/||/<> KÖREŞE

( ... İLE/VE/||/<> Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka. )


-BUZ ile/ve/<> SU ile/ve/<> BUHAR

( Sıfırın altında. İLE/VE/<> Sıfırın üstünde. İLE/VE/<> 100 °C'nin üstünde. )


-BUZAĞI ile/<>/> DANA ile/<>/> TOSUN ile/<>/> BOĞA/KELE

( Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu. İLE/<>/> İneğin, sütten kesildikten sonra 15 aylığa kadar olan yavrusu. İLE/<>/> Danalıktan yeni çıkmış 15 - 24 ay arasındaki genç boğa. | [mecaz] Sağlıklı, tıknaz delikanlı. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri erkek boğa/sığır. )


-BUZDAĞI ile/ve/||/<>/> EKİNSEL/KÜLTÜREL BUZDAĞI

( Easy to see: Gör(ül)mesi kolay ve olanaklılar...
Dil, Giysi, Yiyecek-İçecek, Yazın(Edebiyat), Güzel Sanatlar, Toplumsal davranışlar, tatiller ve şölenler...

Not easy to see: Gör(ül)mesi kolay olmayanlar...
İnanç ve zanlar, Aile rolleri, Otorite ilişkisi, Öz kavramı, Çekirdek değerler, Tavırlar, Yanlılıklar/taraflılıklar, Gövde dili, Güzellik düşünceleri, Yorumlar, Açık /Temiz olma/kalma, Okula yönelik tutum, Aile değerleri, Eşeysel roller, Yönetme/yürütme kuralları, Sağlık ve Tıbba yaklaşım, Mizah, Gurur, Adâlet düşüncesi ve duygusu, alçakgönüllülük, Çevre bilinci, Yarışabilme, İş ahlâkı, Çocuklaşabilme çabaları, Kabuller, Düşünce örüntüleri, Jestler, Kişisel alan, Estetik... )


-BUZDAĞI ile/ve/||/<>/> EKİNSEL/KÜLTÜREL BUZDAĞI

( ... ile/ve/||/<>/> )


-BÜZGEN ile/ve/<> BÜZÜK

( Kasılarak, gövdedeki herhangi bir deliği açan ya da kapayan, çember biçimindeki kasların genel adı. İLE/VE/<> Toplanarak büzülmüş. | Kalınbağırsağın sona erdiği yer, anüs. | [argo] Yüreklilik, cesâret. )


-ÇABA/GAYRET[Ar.] ile/ve/||/<> ÖZEN



-ÇABA/GAYRET[Ar.] ile/ve/||/<>/< REKABET



-ÇABA ile/ve/değil/<>/< GİRİŞİM



-ÇABA ile/ve/||/<>/> GİRİŞİM



-ÇABALAMAK ile/ve/<> DEBELENMEK



-ÇAD'DA:
ARAPÇA ve/<> FRANSIZCA

( İkisi de, Çad'ın resmi dilidir. )


-ÇAĞATAY TÜRKÇESİ ile/ve/||/<> OSMANLI TÜRKÇESİ

( )


-ÇAĞDAŞ ve/||/<>/< AĞDAŞ



-ÇAĞIN:
KUŞATMASI ile/ve/||/<> KUCAKLAMASI



-ÇAĞIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞTIRMAK



-ÇAĞIRMAK ile/ve/<>/değil/yerine DAVET ETMEK



-ÇAĞIRMAK ile/ve/değil/||/<>/< GELEBİLECEĞİ BİLGİSİNİ/HABERİNİ VERMEK



-ÇAĞLAR:
İLK ile/ve/<>/> ESKİ ile/ve/<>/> ORTA ile/ve/<>/> YENİ ile/ve/<>/> ÇAĞDAŞ

( M.Ö. 3400 ile/ve/<>/> M.Ö. VII. yy. - M.S. IV. yy. ile/ve/<>/> 1453 - 1600 ile/ve/<>/> 1600 - 1800 ile/ve/<>/> 1800 - 2000'ler )


-ÇAĞRIŞIM ile/ve/<> BAĞLAM



-ÇAĞRIŞIM ile/ve/değil/||/<>/< KOŞULLANMA



-ÇAĞRIŞTIRMA ile/ve/<> DÜŞÜNDÜRME



-CAHİL/LİK ile/ve/<> APTAL/LIK

( Elif'i, mertek zannetmek. [Bir şey bilmediği halde konuşanlar için kullanılan deyim. (Elif harfini ve bu kadar basit bir şeyi bile bilmeyecek kadar bilgisiz olma durumu.)][MERTEK: Eskiden evleri yaparken kullanılan dört köşe ya da yuvarlak kalınca ağaç gövdesi.] )


-CAHİL/LİK ile/ve/<> APTAL/LIK

( CAHİLLER...
* Her şeyde, hemen öfkelenir.
* Yararı olmayan şeylerden konuşur.
* Yersiz [yanlış yerlere] sadaka verir.
* Sırrı korumayıp açık ederler ve yayar.
* Dostunu ve düşmanını birbirinden ayıramazlar.
* Merhametsiz ve vicdansızlardır. Hoşgörü, onları bırakmıştır.
* Kindar olup, fitne ve fücûr çıkarmayı sever.
* İftira atmaktan, başkasının âhını almaktan kaçınmaz.
* Dedikodu ve yalanları çoktur.
* Güvenilmezdir, emanete ihanet eder.
* Dünya nimetleri için el-etek öpmeyi çok sever, utanmaz.
* Yoldaşını yarı yolda bırakır, yedikleri kaba etmekten çekinmez.
* Kalplerinde vefâ, diğergamlık, kadirşinaslık olmaz.
* Nezâket ve letâfet onlara hiç değmemiş, olmamış meyve misali hamdır!
* Edep, onları terk etmiştir! )


-CAHİL ile/ve/||/<> "PİSLİK"



-CÂHİL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< GÂFİL

( Sen'i bilmeyen. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Ben'i bilmeyen. )


-CÂHİL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< GÂFİL

( Bilmediğini bilir. Bilmediğini kabul eder. Bu kabul, öğrenmeye yatkın kılabilir, en azından bilene saygı göstermeyi sağlayabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Bilmediğini asla kabul etmez. Asla öğrenmeye yatkın değildir ve bilene saygı göstermez. )


-CÂHİL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< GÂFİL

( Şaşırabilme becerisini henüz yitirmeyen. Merak edebilir, soru sorabilir, eğitilebilme olanağı taşıyabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Şaşırmaz, düşüncelerini sorgulamaz, hatalı olabileceğini kabul etmez, eğitime gereksinim duymaz. )


-CÂHİL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< GÂFİL

( Bilenlerin yanında eziktir, bilenin konumunu/yetkisini kabul eder ve genellikle bu konuma/yetkiliye pek de sorgulamadan bakar. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Kendi, tek başına yetkidir. Başkalarının yetkisinden, özellikle de bilenlerin yetki ve konumundan nefret eder. )


-CÂHİL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< GÂFİL

( Henüz gerçeklikten kopuk değildir. Gerçeği bilmese de sezgisel olarak gerçeğe yakındır. Gerçekle arasında köprü kurabilme becerisini yitirmemiştir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Gerçeklikten tamamen kopmuştur. Kendi hayal dünyasında, safsata ile örülmüş yüksek duvarların ardında yaşar. Gerçeğe ulaşmak için gerekli tüm bağları reddeder. )


-CÂHİL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< GÂFİL

( Uyanabilir, uyandırılabilir. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/< Uyandırılamaz. )


-CÂHİL ile/ve/değil/||/<> GENÇ

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> Cahil, [daha çok] bilmeyen değil, davranış ve tutumuna sahip olamayan demektir. Gençlerin/gençliğin de sorunu, bilgili ya da bilgisizlikleri değil davranışlarında aşırıya kaçabilmeleridir. )


-CÂHİL ile/ve/<> ZÂLİM

( Sorgulamayan. İLE/VE/<> Sorgulatmayan. )


-CÂHİL ile/ve/<> ZÂLİM

( Hiçbir şey, eyleme geçen cahillik kadar korkunç olamaz. )


-ÇAKIŞ(TIR)MA ile/ve/değil/||/<>/< ÖRTÜŞ(TÜR)ME



-ÇAKMAK TAŞI ile/ve/||/<> DÜVEN

( Demir ya da çeliğe sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir kuvars türü. | Düvenlerin altına çakılan küçük ve kesici taş. İLE/VE/||/<> Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan, kızak biçiminde araç: )


-ÇALIŞMA SÜRESİ/SAATİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK YOĞUNLUĞU/NİTELİĞİ



-ÇALIŞMA:
TOPLUM İÇİN ile/ve/||/<> İNSAN/LIK İÇİN



-ÇALIŞMA/MESAİ SAATLERİ:
20 ile 30 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 30 ile 40 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 40 ile 50 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 50 ile 60 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 60 ile 70 YAŞ ARASI

( 8 saat. İLE/VE
7 saat. + 1 saat. İLE/VE
6 saat. + 2 saat. İLE/VE
5 saat. + 3 saat. İLE/VE
4 saat. + 4 saat. İLE/VE
2 saat. + 4 saat. )


-ÇALIŞMA/MESAİ SAATLERİ:
20 ile 30 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 30 ile 40 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 40 ile 50 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 50 ile 60 YAŞ ARASI ile/ve/||/<>/> 60 ile 70 YAŞ ARASI

( Zorunlu ve fiziksel. İLE/VE
Zorunlu ve fiziksel. + Gönüllü ve zihinsel/toplumsal.
İLE/VE
Zorunlu ve yönetimsel. + Gönüllü ve toplumsal/eğitsel.
İLE/VE
Zorunlu ve yönetimsel. + Gönüllü ve toplumsal/eğitsel.
İLE/VE
Zorunlu ve yönetimsel. + Gönüllü ve eğitsel. )


-ÇALIŞMA ile/ve/<> VERİMLİLİK

( ONGUN: Çok verimli olan. | Yarar duruma gelmiş. | Mutlu. | Kutlu. | Totem. | Arma. )


-ÇALIŞMADA (KENDİNDEN/İŞLERİNDEN) ÖDÜN VERMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÖZVERİLİ ÇALIŞMAK



-ÇALIŞMAK İÇİN DİNLENMEK ile/ve/<>/değil/yerine ÇALIŞTIKTAN SONRA DİNLENMEK



-ÇALIŞMAK:
HİÇ ERİŞEMEYECEKMİŞİZ GİBİ ile/ve/ya da/||/<> HERŞEYİ YİTİRECEKMİŞİZ GİBİ



-ÇALIŞMAK/ÇALIŞAN ve/||/<>/> SESSİZ/LİK

( Çalışanın sesi çıkmaz. )


-ÇALIŞMAK ve/=/||/<> DUA/İBÂDET

( LABORARE EST ORARE: Çalışmak, duadır/ibâdettir. )


-ÇALIŞMAK ile/ve/||/<>/< KAPILANMAK

( ... İLE/VE/||/<>/< Bir işe girmek ve o işte devam etmek. | Bir işe girmek. )


-ÇALIŞMAK ve/<> KAZANMAK

( KÂSİB[< KESB]: Çalışıp kazanan. )


-ÇALIŞMANIN SAĞLADIKLARI/KORUDUKLARI:
CAN SIKINTISINDAN ve/||/<> KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN ve/||/<> YOKSULLUKTAN



-ÇALIŞMAYA ALIŞMAK ile/ve/||/<>/> ALIŞMAYA ÇALIŞMAK

( Okulda. İLE/VE/||/<> Yaşamda. )


-ÇALIŞTIĞIN YERİ/İŞİ SEVMEK ile/ve/ya da/||/<> SEVDİĞİN YERDE/İŞTE ÇALIŞMAK

( Sevdiğin işi yaparsan, çalışmış sayılmazsın. )


-ÇALKALA(N)MAK ile/ve/<>/değil SALLA(N)MAK



-ÇAM "DEVİRMEK" ile/ve/<> "CEVİZ KIRMAK"



-CAM DİRENÇ ile/||/<> CAM FİBER

( Üzeri helezonî bir karbon direnç elemanıyla kaplanmış bir cam tüp. İLE Ses, ısı ve elektrik yalıtımında kullanılan 25nm'den daha ince seyrek yapıdaki bir cam lif. )


-CAM ile/ve/<>/> AYNA

( Sileriz, "ayna gibi" oldu "denilir". İLE/VE/<> Sileriz, "cam gibi" oldu "denilir". )


-CAM ile/ve/<>/> AYNA

( ... İLE/VE/<>/> Camın sırlanmışı. )


-CAM ile/ve/||/<> KELEBEK CAMI

( ... İLE/VE/||/<> Otomobilde ön kapı penceresinde ekseni çevresinde dönerek açılabilen ya da sabit bulunan küçük cam. )


-CAMİ:
CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL

( Akıl. VE/||/<> Görme. VE/||/<> Duyma. VE/||/<> Konuşma. )


-CAMİ ile/ve/değil/||/<>/= KÜLLİYE



-CAMİ ile/ve/<> MÂBED

( Müminleri toplar, biraraya getirir. İLE/VE/<> Şehri toplar, biraraya getirir. )


-CÂMİ ve/||/<> MÂNİ

( [SÖZÜN] Her bir sözcüğünü/parçası(nı)/ferdi(ni)[efrâdı/nı]. VE/||/<> Yabancı/dışta olanları/nı.[ağyârı/nı] )


-CÂMİ ve/||/<> MÂNİ

( Tanımdaki/ifadedeki gereklilik kuralı: Parçalarını bulunduran, dışındakilere engel olan. [Efrâdını câmi, ağyarını mâni.] )


-CAMPBELL FORMÜLÜ ile/||/<> CAMPBELL KÖPRÜSÜ

( Yüklenmiş bir iletim hattının iletme sabitini, yüklenmemiş bir hattın iletme sabiti ve karakteristik empedansıyla her bir yükleyici bobinin empe-dansına bağlayan formül. İLE Karşılıklı indüktansı mukayese ve onun ayarlanmasıyla frekansların ölçülmesi için tasarımlanmış, L; bobinin iki nokta arasındaki öz indüktansı, M; bobin çiftinin karşılıklı (ortak) indüktansı, C; seri bağlı bir sığanın değeri ve R, Rı, R2 de seri bağlı dirençlerin değerleri olmak üzere, denge durumuna gelinceye kadar dirençlerin değiştiği ve denge durumunda L/M = 1 + R1/R ve M/C = R.R2 olduğu bir köprü devresi. )


-ÇAMUR ile/ve/||/<> HAMUR



-CAN'IN:
"AZI" ile/ve/||/<> "ÇOĞU"

( Can'ın, "azı", "çoğu" olmaz! )


-CAN ve/||/<>/>/< KAN



-CAN ile/ve/<> CANLI

( Görünmez. İLE/VE/<> Görünür. )


-CAN ile/ve/<> CANLI

( CAN: Yaşam kudreti. )


-CAN ve/<> COŞKU



-CAN ve/<> HAKK

( CANDIR, HAKK'IN BEDELİ )


-CAN ve/||/<> KAŞINMA

( Örgenlerimizin adı yoktur! Kendimiz için yoktur!

Başkaları için vardır. Başkalarının örgenleri ve adları olarak vardır.

Her yerimiz, canımızdır.
Can(ım) +
kulağım/sırtım/ayağım/parmağım/yanağım/kafam/kıçım, "oram/şuram/buram"...

Neremizden söz edecek olursak olalım, başkasının anlaması açısından bir addan ibarettir. Bizim içinse bir bütün olarak sadece canımızın acıdığı ya da kaşınan, dışarıdan ya da içeriden, sinir, kas ya da ten/doku olarak uyarılan noktamızdır. Neremize dokunursak dokunalım, neremizi düşünürsek düşünelim, her birimiz, canımızı düşünürüz ya da duyumsar ve algılarız. Başkası ise kaşınan ya da acıyan noktanın bölgesine verdiği adı düşünür ya da söyler, konuşur. Örgenlerimiz, tıbbın ve hukukun konusu olabilir fakat zihnin konusu değildir. Ötekinin, başkasının "konusu ya da düşüncesi" olabilir fakat bizim konumuz değildir. Her yerimiz, sadece ve tamamen tek bir parça olarak canımızdır.

Dolayısıyla bazı özel, duyarlı ve kapalı bölgemizin kendi ya da adı, ayrıcalıklı, iyi ya da kötü, çirkin, pis, iğrenç vb. de değildir ve olamaz! Gövdemizin her parçası kadar sinir taşıyor ve değerliyse kendimiz için "ayıp, kötü ya da günah" diyebileceğimiz yerimiz de yoktur. Ancak, üçüncü kişinin bulunduğu ya da bulunabileceği yerden itibaren bazı sınırlamalara gitmek durumundayızdır. Her zihnimizden geçen düşünceyi nasıl dillendir(e)miyorsak, bazı noktalarımızın adını ya da ayrıntılarını da dile getireceksek bazı koşullar aramak durumundayızdır. Bu özen ve duyarlılığımız, kendimiz için değil söz(cük)lerimizin başkalarına yük ya da dayatma olmaması amaçlı ve temellidir.

Ağzımızı silmek ile kıçımızı silmek arasında da kendimiz için ve tensel olarak hiçbir fark yoktur ve olmamalıdır. Her bir noktamızı ayrı ayrı düşünür ve duyumsarız fakat bütünlüğünü unutur ya da göz ardı edersek, olmadık "düşünce ve duygulara" da boş yere kapılırız. Bebeğimiz ve çocuğumuz için de aynı/özdeş görerek zihnimizin konusu görmeyiz. Sadece gereksinimimiz doğrultusunda gereken eylemi, temizliği/mizi yaparız.

Bağırsaklarımız da kötü ya da pis değildir. Suyla dışımızı yıkadığımız gibi yiyecekler de bizi beslediği gibi içimizi yıkar. İçerideki karmaşık yapıyı tarayarak fazlalıkları siler, süpürür. Son noktası, dışkının çıkış noktası da "pis" değildir! Yani dışarı atılması gerekenler vardır fakat "pis" olarak adlandırmamak, olumsuz "söz(cük), düşünce ve duygularla" körüklememeyi anımsamalı, kendimizi bu düşünce biçimine alıştırmak durumundayız. Bağırsağın son bölümü ve noktası, "göden" olarak tanımlanmıştır. Daha sonra da kısalarak ve "göt" olarak kullanılmaya devam edilmiştir. Kaba etimiz olarak üzerine oturduğumuz yerin adı da her ne kadar "arka" anlamında "kıç" sözcüğü olarak kullanılsa da "göt/kıç" değil bacaklarımızın sonu ya da başlangıcıdır. Birleşme, yan yana olma konumunu, bir bölge adı olarak adlandırmış durumdayız. Kadın ya da erkek farkı olmaksızın anatomik tanımları, belleğimizdeki olumsuz kayıtlarla, anlamsız, karşılıksız "düşünce ve duygularla" özdeşleştirmek ve olumsuzluğa indirgemek de ne yazık ki çok fazla karşılaşılan bir bilgisizlik ve bilinçsizlik durumudur.

Aynı biçimde, özel bölge olarak tanımladığımız örgenlerin Latince adları olan "penis" ve "vajina" için de geçerli olan deneyimlediğimiz ve duyumsadığımız ayrıntılar vardır. Bu bölgelerin de adı, başkası için bir anlam ifade eder. Bizim içinse hiçbir ayrımı ve utanç konusu olmaksızın, yoğun sinirlerle kaplı ve öteki bölgelerimize göre daha duyarlı olan, belirli bir noktamız ya da bölgemizdir. Aralarında, ne Latince, Türkçe ya da argo, küfür, benzetme adıyla, ne düşüncesiyle, ne gözümüzle görerek, ne de elimizle dokunarak herhangi bir fark duyumsamayız. Canımızın yandığı/yanabileceği, incinebileceğimiz, yüksek duyarlılıkta ya da her yerimizde olduğu gibi sadece kaşınan/kaşınabilen herhangi bir noktamızdır. Bir bütün olarak görüp hiçbir noktamızın herhangi bir ayrımı, düşünce konusu olmasa da dilimizin konusu olabilir fakat böyle olmamalıdır.

Kendimizi, dikey ya da yatay, üçgen, dörtgen, çokgen ya da kare gibi değil küre olarak, aynı anne karnında bulunduğumuz biçimde, sırtındaki yuvarlak kabuğunun/kalkanının içinde bulunan bir armadillonun açılıp kapanması gibi hiçbir yeri tamamen açık ya da kapalı olmaksızın, spor hareketlerimizdeki gibi gerektiğinde açılabilen, gerektiğinde kapanarak tek bir yuvarlak parça/gövde olarak yaşayan bir canlı olarak düşünmek ve görmek durumundayız.

Bildiğimiz her ayrıntı veri, gördüğümüz her bir noktamız/parçamız, bütünlüğümüzü bozmaya yetebilecek bir bilgi ve bakış olmamalıdır. Gereksiz ve bilinçsiz bir biçimde parçalar ve küçük hesaplarla uğraşırken, gördüğümüz, zihnimize, dilimize doladığımız her parça ayağımıza dolanır ve yürüyüşümüzü yani yaşamamızı, yakınlarımızı ve çevremizi bozar. Ya da bunu şu andan itibaren tam tersine çevirebiliriz.

Nesneleri ve olguları birbirinden ayırabilme, yalınlaştırabilme, ara çözümler üretebilme bilgi ve becerisiyle parçalar ve "küçük hesaplar" yerine daha bütünlüklü ve derinlikli algı, düşünce ve duygularla yaşamımızı sürdürmemiz dileğiyle... )


-CAN ile/ve/<> TEN

( Ben/beden(gövde). İLE/VE/<> Hizmet. )


-CAN ve/=/||/<>/>/< VAR OLUŞUN SÜREKLİLİĞİ



-CANİ/LİK ile/değil/||/<> VAHŞİ/LİK



-CANINI YAKMA! ve/||/<>/>/< 'AH'INI ALMA!

( Zayıf olanın! VE/||/<>/>/< Hiçkimsenin! )


-CANLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLİNÇLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLİNCİNİN BİLİNCİNDE OLAN/OLABİLEN

( Uyurken. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< "Uyurgezer". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Uyanıkken. )


-CANLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLİNÇLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BİLİNCİNİN BİLİNCİNDE OLAN/OLABİLEN

( Bitki. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Hayvan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< İnsan. )


-CANLI ile/ve/<> CAN

( Görünür. İLE/VE/<> Görünmez. )


-CANLI ile/ve/<> GERÇEK



-CANLILIK:
DNA'NIN TANIMLANIŞIYLA ve/||/<> 1953



-CANSIZ ile/ve/<> CANLI

( Sadece kendi. İLE/VE/<> [Üreyerek] Kendini taklit ve tekrar eden/edebilen. )


-ÇAP ile/ve/<> YARIÇAP

( Genellikle cisimlerin genişliği. | Büyüklük, ölçü. | Değer. | Yapının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita. | Uc noktaları, dairenin çevresi üzerinde bulunan çemberin merkezinden geçen doğru parçası. İLE/VE/<> Çemberin/kürenin herhangi bir noktasıyla merkezini birleştiren doğru parçası, çapın yarısı. )


-ÇAPSIZ/LIK ile/ve/||/<> (")KİFÂYETSİZ MUHTERİS(") (OLMA)



-ÇAPUT BAĞLAMA ile/ve/<> SALAMA

( ... İLE/VE/<> Sahalar'ın, çaput bağlamaya verdikleri ad. )


-ÇARESİZ KALMAK ile/ve/değil/yerine/<> ÜMİTLİ OLMAK



-ÇARESİZ/LİK ile/ve/||/<> ÂCİZ/LİK



-ÇARESİZLİK ile/ve/değil/yerine/<> SABIR



-ÇARIK ile/ve/||/<>/> CIZLAVAT



-CARL LINNAEUS ve/<>/> GEORGES CUVIER

( 23 Mayıs 1707 - 10 Ocak 1778 VE/<>/> 23 Ağustos 1769 - 13 Mayıs 1832 )


-CARNOT ÇEVRİMİ ve/||/<> İDEAL ÇEVRİM



-CARNOT CLAUSIUS DENKLEMİ ile/||/<> CARNOT ÇEVRİMİ ile/||/<> CARNOT DEVRESİ ile/||/<> CARNOT KURAMI ile/||/<> CARNOT İLKESİ ile/||/<> CARNOT MAKİNESİ ile/||/<> CARNOT SAYISI ile/||/<> CARNOT VERİMİ



-ÇARPICI ile/ve/değil/yerine/<> ŞAŞIRTICI



-ÇARPILAN ile/ve/<> ÇARPAN ile/ve/<> ÇARPIM

( 12 ile/ve/<>/x 8 ile/ve/<>/= 96 )


-ÇARPIM ile/ve/||/<> KARTEZYEN ÇARPIM



-ÇARPIŞMA ile/||/<> ÇARPIŞMA FREKANSI ile/||/<> ÇARPIŞMA KURAMI ile/||/<> ÇARPIŞMA MATRİSİ / SAÇILMA MATRİSİ ile/||/<> ÇARPIŞMASIZ BOLTZMANN DENKLEMİ / VLASOV DENKLEMİ ile/||/<> ÇARPIŞMA ETKİ KESİTİ / ÇARPIŞMA TESİR KESİTİ / ETKİ KESİTİ / TESİR KESİTİ ile/||/<> ÇARPIŞMAYLA İYONLAŞMA ile/||/<> ÇARPIŞMAYLA UYARMA ile/||/<> ÇARPIŞMA YOĞUNLUĞU



-ÇARPIŞMA ile/ve/||/<>/> ŞINGIRDAMA

( ... İLE/VE/||/<>/> Küçük şeylerin, bir yere çarpıp düşerken ya da birbirine değerken çınlama sesi çıkarması. )


-ÇARPMA[x] ve BÖLMEDE[:]:
+.+ ve -.- ile/ve/<> +.- ve -.+

( [sonuç] Her zaman, + 'dır. İLE/VE/<> Her zaman, - 'dir. )


-ÇARPMADA:
1. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 2. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> 3. ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<>/> ...

( 2-9 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 11-99 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> 101 ile 999 arasındakiler. İLE/VE/||/<>/> ... )


-ÇARPMADA/BÖLMEDE:
2, 3, 4, 6, 7, 8 ile/ve/||/<> 5, 9, 11



-ÇARŞAF[Fars.] ile/ve/değil/||/<> NEVRESİM[Fars., Ar.]

( Yatağın üzerine serilen ya da yorgana kaplanan bez örtü. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Torba biçiminde, yorgan çarşafı. )


-ÇARŞILAR:
ÜSTÜ AÇIK ile/ve/||/<> KAPALI ile/ve/||/<> BEDESTEN



-CART-CURT ile/<> ZART-ZURT

( Göz korkutmak ya da övünmek amacıyla abartılı konuşma. İLE/<> Kendini önemli kişi olarak göstermek için yüksekten atıp tutarak çıkışma, kaba kuvvet gösterisi. )


-CASSEGRAIN ANTENİ ile/||/<> CASSEGRAIN TELESKOBU ile/||/<> CASSEGRAIN NEWTON TELESKOBU ile/||/<> NEWTON CASSEGRAIN TELESKOBU ile/||/<> CASSEGRAIN ODAK NOKTASI



-CAT5 ile/||/<> CAT6

( ... İLE/||/<> Kablo içinde ayırıcı[seperatör] bulunmaktadır. )


-CAT5 ile/||/<> CAT6

( ... İLE/||/<> Daha yüksek veri geçiş olanağı sağlar/sunar. )


-CAT5 ile/||/<> CAT6

( ... İLE/||/<> Uzun mesafe kablo çekimlerinde[10 m. üzerinde] kullanılması özellikle önerilir. )


-CAT5 ile/||/<> CAT6

( [Yabancı sinyallerden ...] Daha çok etkilenir.[veri akışını olumsuz etkiler] İLE/||/<> Daha az etkilenir.[veri akışını olumlu etkiler] )


-CAT5 ile/||/<> CAT6

( [Veri aktarımında ...] Megabit seviyesindedir. İLE/||/<> Gigabit seviyesindedir. )


-CAT5 ile/||/<> CAT6

( [veri bandında] 100 mhz İLE/||/<> 250 mhz )


-ÇATAL ile/ve/||/<> AYRIM



-ÇATAL ile/ve/||/<> MAKAS



-ÇATAL ile/ve/||/<> YARIK



-ÇATALHÖYÜK ile/ve/||/<>/> HACILARHÖYÜK



-ÇATALLANMA ile/ve/||/<> GARİP AÇI



-ÇATIŞKI ile/ve/<> ÇALKANTI



-ÇATIŞKI ile/ve/||/<> GERİLİM



-ÇATIŞKI ile/ve/||/<> UYUŞMAZLIK



-ÇATIŞMA ile/ve/<> DİDİŞME



-ÇATIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESİŞME



-ÇATIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UZLAŞMA BECERİSİ



-ÇATIŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÇALIŞMAK



-çatışma ile/ve/||/<>/> çekişme



-CAUCHY BAĞINTILARI ile/||/<> CAUCHY DAĞILIM BAĞINTISI ile/||/<> FORMÜLÜ ile/||/<> CAUCHY DAĞILIM DENKLEMİ ile/||/<> FORMÜLÜ ile/||/<> CAUCHY DAĞILIMI ile/||/<> CAUCHY FREKANS DAĞILIMI ile/||/<> CAUCHY SAYISI



-ÇAY ile/ve/değil/yerine/<> YEŞİL/KÖK ÇAY



-CAYDIRICILIK ile/ve/||/<> ISLÂH EDİCİLİK



-CAYDIRMA ile/ve/||/<>/> ZORLAŞTIRMA ile/ve/||/<>/> YASAKLAMA



-CAZİB ile/ve/<> MUZİB



-CD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> DVD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> BLUE-RAY (SÜRÜCÜ)

( ... İLE/||/<>/> kırmızı lazere maruz kalmaktadır. İLE/||/<>/> Mavi ve mor lazerler kullanılmaktadır. )


-CD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> DVD (SÜRÜCÜ) ile/||/<>/> BLUE-RAY (SÜRÜCÜ)

( 650 MB ile sınırlıdır. İLE/||/<>/> 4.7 GB ile sınırlıdır. İLE/||/<>/> 5 GB ile 100 GB arasında veri kaydedilebilir. )


-CEBİRSEL İNŞÂ ile/ve/||/<> GEOMETRİK İNŞÂ



-CEBR-ÜL es-SÂM:
MATEMATİKTE ile/ve/<> MANTIKTA ile/ve/<> ŞİİRDE

( İrrasyonel [sonu olmayan, aşkın] sayı. İLE/VE/<> Açmaz/çıkmaz[paradoks]. İLE/VE/<> Aşk. )


-CEBR-ÜL es-SÂM:
MATEMATİKTE ile/ve/<> MANTIKTA ile/ve/<> ŞİİRDE

( CEBR: Kök/köken. | SÂM: Duymak/işitmek. )


-CEBR ile/ve/değil/yerine/<>/< CEZB

( Dışsal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçsel. )


-CEBR ile/ve/<> RAHMET



-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( Cebrail'in görevi, haber vermektir, yani ağız. İLE/VE/<> Mikail'in görevi, Doğu'dan Batı'ya, tüm sesleri işitmekmiş, Kulak. İLE/VE/<> İsrafil'in öttürdüğü surlardan biri, kişileri öldürecek, öbürüyse diriltecekmiş, değil mi? Burnumuzdan aldığımız solukla biz de diriliyoruz, kanımızdaki canlılar da. Kapa bakalım birisinin burnunu, ölüyor mu, ölmüyor mu? Burun da, her soluk alış-verişte iki sur öttürüyor. İLE/VE/<> Azrail gözdür. İnsan ölürken, önce gözleri solar. )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( ... İLE/VE/<> Sevgi. | Cazibe. | Vahdetin gölgesi. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Amellerin toplamı. )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( TÂVUS-İ SİDRE: Cebrail aleyhisselâm. )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( KERRÛBİYYÛN: Dört büyük melek. )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( GREŞTA GABET: Dört büyük melek. )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( BÂNG-İ REVÂREV[Fars.]: İsrafil'in üfleyeceği sûrun ikinci derecesi. )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Alıp, saklayan. )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( Epistemelojik. İLE/VE/<> Ontolojik. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( Ağız/a. İLE/VE/<> Kulak/a. İLE/VE/<> Dil/e. İLE/VE/<> Göz/e. )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( ... İLE/VE/<> Allah'ın adını taşıyan melek. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )


-CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( Azrail'e can vermeyen,
Hakk'a, Hakikat'e varamaz. )


-CEDEL ile/değil/yerine/<> BURHAN

( Bir bilginin, yanlışları göstermesi. İLE/DEĞİL/YERİNE/<> Savını temellendirmek. )


-CEHÂLET/BİLGİSİZLİK ve/<> ÇOK VE BOŞ (GEREKSİZ) KONUŞMAK



-CEHALET ile/ve/<>/değil OLANAKSIZLIK



-CEHÂLET ve/<> ŞİDDET ve/<> BAĞNAZLIK



-CEHD ile/ve/||/<> GAYRET



-CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT

( Bir şeyi mutlak olarak bilmemek.
İLE/||/<>/<
Bilmemek. Bilmediğini bilmek.
İLE/||/<>/<
Bilmemek. Bilmediğini bilmemek. [Olgu ve olaya uygun olmayan kesin inanç.]
İLE/||/<>/<
Bilmemek. Bilmediğini bilmemek fakat bildiğini iddia etmek. ["Bildiğinin" ya da bildiğini varsaydığının, yanlışının, en doğru/kesin olduğunu iddia etmek.]
İLE/||/<>/<
Ötekinin iddiasını/sözünü delilsiz/kanıtsız kabul etmek. )


-CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT

( ... İLE/VE Tek boyutlu. İLE/VE İki boyutlu. İLE/VE Üç boyutlu. İLE/VE Dört boyutlu. )


-CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT

( [Felsefe'de] BEBGAİYYE[Ar.]/PSITTACISME[Fr.]: Papağanlık. )


-CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT

( Sadece bir iyi vardır, bilgi; sadece bir kötü vardır, cehalet. )


-CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT

( TÂC MÂRİFET TÂCIDIR, SANMA GAYRI TÂC OLA
TAKLİT İLE TOK OLAN, HAKİKATTE AC OLA )


-CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT

( )


-CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT

( Anlayanlar(those who get it) <> Anlayıp da anlamamış gibi yapanlar(those who get it do not get it) <> Anlamayanlar(those who do not get it)
-----------------------------------------------------

Anlayanlar(those who get it) <> Anlayıp, anlaşılacak hiçbir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who get it but realise there is nothing to get) <> Anlaşılacak bir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who realise there is nothing to get)
----------------------------------------------------

Anlamayanlar(those who get it) <> Anlamayıp, anlaşılacak hiçbir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who do not get it and realise there is nothing to get) <> Anlaşılacak bir şey olmadığı gerçeğini görenler(those who realise there is nothing to get)
-----------------------------------------------------

Karmakarışık durumda olanlar/hiçbir nasibi ol(a)mayanlar(those who are very confused) )


-CEHL ile/||/<>/< CEHL-İ BASİT ile/||/<>/< CEHL-İ MÜREKKEB ile/||/<>/< CEHL-İ MİK'AB[KÜP] ile/||/<>/< CEHL-İ MURABBÂ, TAKLİT

( O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini;
çocuktur, onu eğitin/yetiştirin.

O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini;
cahildir, ondan uzakça durun.

O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini;
(belki) uykudadır, onu uyandırın.

O ki, biliyor ama biliyor bildiğini;
bilge kişidir, onu izleyin. )


-ÇEKİÇ ile/ve/değil/||/<> TOKMAK



-ÇEKİM / ÇEKİM KUVVETİ ile/||/<> ÇEKİM KÜTLESİ / KÜTLE

( Nesnelerin çekim(gravitasyon), elektrik, manyetik ve nükleer nitelikli güçlerle birbirini çekmesi. )


-ÇEKİM GÜCÜ ve/||/<>/>< MERKEZKAÇ GÜCÜ

( Güneşle aralarındaki eşik ve denge, gezegenler ve gezegenlerin hızıdır. )


-ÇEKİM ile/ve/<> GEREKSİNİM



-ÇEKİM ile/ve/||/<> İTİM

( Göksel/semâvî. İLE/VE/||/<> Yersel/arzî. )


-ÇEKİMSER/LİK ile/ve/||/<> KAÇINGAN/LIK



-ÇEKİMSER/LİK ile/ve/değil/||/<>/< UYUMLU/LUK



-ÇEKİNGEN/LİK ile/ve/<> DAYANÇLI/LIK/SABIRLI/LIK



-ÇEKİNGEN/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MESAFELİ/LİK



-ÇEKİNİLMESİ GEREKEN:
SALDIRGAN/LIK ile/ve/||/<>/> ŞIMARIK/LIK

( [Çekinilmesi gereken ...]
İyi birinin aç kaldığındaki saldırganlığı. İLE/VE/||/<>/>Kötü birinin doyduğundaki şımarıklığından. )


-ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ENGELİ / BÖLÜNME ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ REAKTÖRÜ / NÜKLEER REAKTÖR ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ÜRÜNLERİ / BİRİNCİL BÖLÜNME ÜRÜNLERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ VERİMİ ile/||/<> ÇEKİRDEK DÖNÜŞÜMÜ / GEÇİŞ ile/||/<> ÇEKİRDEK ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK FİZİĞİ ile/||/<> ÇEKİRDEK GERİ TEPMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK İNDÜKSİYONU ile/||/<> ÇEKİRDEK İZOMERİ / İZOMER ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI NOKTASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI REAKTÖRÜ / KAYNAŞMA REAKTÖRÜ ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI YAKITI / KAYNAŞMA YAKITI ile/||/<> ÇEKİRDEK KUTUPLANMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KUVVETLERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK KÜTLESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK LAZERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK MOMENTİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANSI[ÇMR] ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANS SPEKTROMETRESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANS TOMOGRAFİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETOMETRESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETONU ile/||/<> ÇEKİRDEK MODELLERİ (SIVI DAMLASI | KABUK | ORTAK) ile/||/<> ÇEKİRDEK PARÇALANMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK PİLİ ile/||/<> ÇEKİRDEK POTANSİYEL ENERJİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK POTANSİYELİ / COULOMB ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK REZONANSI ile/||/<> ÇEKİRDEK REZONANS MANYETOMETRESİ / ÇEKİRDEK MANYETOMETRESİÇEKİRDEK SPİNİ ile/||/<> ÇEKİRDEK TABAN DURUMU / ÇEKİRDEK TABAN ENERJİ DURUMU ile/||/<> ÇEKİRDEK TABAN ENERJİ DURUMU ile/||/<> ÇEKİRDEK TEPKİMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK ETKİ KESİTİ / ETKİ KESİTİ / ÇEKİRDEK TESİR KESİTİ / TESİR KESİTİ ile/||/<> ÇEKİRDEK YARIÇAPI ile/||/<> ÇEKİRDEK YOĞUNLUĞU ile/||/<> ÇEKİRDEK YÜKÜ ile/||/<> ÇEKİRDEK ZİNCİR TEPKİMESİ / ZİNCİR TEPKİMESİ



-ÇEKİRDEK DUYULAR ve/||/<> KAYGI ve/||/<> GÜVENLİK STRATEJİLERİ



-ÇEKİRDEK ile/ve/<> ÇEKİRDECİK

( Evli meyvelerin içinde, bir ya da birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum. | Yenmek için satılan kabak çekirdği. | Bir gözenin merkezini oluşturan cisimcik. | Atom çekirdeği. | 5 santigrama eşit olan, kuyumculukta kullanılan ağırlık ölçüsü. | Bir şeyin temelini oluşturan öz, nüve. İLE Göze çekirdeğinin içinde, tek ya da birden çok bulunan, yuvarlak cisim. )


-ÇEKİRDEK ile/||/<> ÇEKİRDEK BAĞLANMA ENERJİSİ / BAĞLANMA ENERJİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BOZULMA MODU / BOZULMA ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ

( Temel olarak proton ve nötronlardan oluşan, yükü +Ze olan, etrafında elektronların döndüğü ve atomun hemen hemen tüm kütlesini oluşturan çok yoğun merkezî kısmı. | Bir düzenek sargısının ortasında bulunan, manyetik çekirdek ya da kor olarak da bilinen manyetik nesne. )


-ÇEKİRDEK ile/ve/=/||/<> GİLİK

( ... İLE/VE/=/||/<> Antalya bölgesinde meyve çekirdeklerine verilen ad. )


-ÇEKİRDEK ile/ve/<> SİTOPLAZMA[Fr.] ile/ve/<> PROTOPLAZMA[Yun.]

( Bir gözenin merkezini oluşturan cisimcik. | Atom çekirdeği. İLE Çekirdek dışta kalmak üzere, protoplazma yığını. İLE Yapı bakımından, çekirdek ve sitoplazmadan oluşan, yarı sıvı, saydam ve canlı gözenin metabolizma olaylarının oluştuğu yer. )


-ÇEKME ile/||/<> ÇEKME DEĞERİ ile/||/<> ÇEKME DİRENCİ / ÇEKME SINIRI

( Bir elektronik sinyal üreteci, bağımsız sinyal üreten başka bir devreyle çiftlenim yaptığında ilk üreteç frekansının bağımsız üreteç frekansına doğru değişme eğilimi göstermesi. İki frekans arasındaki fark küçükse bu eğilim çok güçlüdür. İLE/||/<> Yük empedansı yansıma kat sayısının fazı 360 derece değişliğinde bir sinyal üretecinin frekansının uc değerleri arasında ısıl etkiler dışında oluşan fark. [Bu yansıma kat sayısının mutlak değeri 0.20'dir.] İLE/||/<> Bir nesnenin kopuncaya kadar dayanabildiği, birim kesiti başına düşen çekme gücüyle ölçülen zorlanma. )


-CELÂL ile/ve/<> CEMÂL

( Kişinin yüzünde hem Celâl, hem Cemâl gizli. Suratı astın mı Celâl, güldün mü Cemâl... )


-CELÂL ile/ve/<> CEMÂL

( İçte[bâtın]. İLE/VE/<> Dışta/n[zâhir]. )


-CELÂL ile/ve/<> CEMÂL

( ... İLE/VE/<> İkram edilen. )


-CELÂL ile/ve/<> CEMÂL

( Batırır. İLE/VE/< Çıkarır. )


-CELB (ETMEK) ile/ve/||/<> CEZB (ETMEK)

( Kendi üzerine çekmek. | Getirtmek, davet etmek, çağırtmak. İLE/VE/||/<> Kendine çekmek. | Etkileyerek kendine bağlamak. )


-CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN

( °C = 1 ile/=/||/<>  °C x 1.8 + 32 ile/=/||/<> °C + 273.15 )


-CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN

( 100 °C ile/=/||/<> 212 °F ile/=/||/<> 373 K [Suyun kaynama noktası]

0 °C ile/=/||/<> 32 °F ile/=/||/<> 273 K [Suyun donma noktası]

-78 °C ile/=/||/<> -109 °F ile/=/||/<> 195 K [Karbondioksitin donma noktası]

-183 °C ile/=/||/<> -298 °F ile/=/||/<> 90 K [Oksijenin donma noktası]

-196 °C ile/=/||/<> -321 °F ile/=/||/<> 77 K [Azotun donma noktası]

-273 °C ile/=/||/<> -460 °F ile/=/||/<> 0 K [Mutlak sıfır noktası] )


-CELCIUS ile/=/||/<> FAHRENHEIT ile/=/||/<> KELVIN

( image )


-ÇELİK ile/ve/||/<> ÇELİK YÜNÜ



-ÇELİŞKİ ile/ve/değil/||/<>/< ANA ÇELİŞKİ



-ÇELİŞKİ ve/||/<> BÜTÜNÜN PARÇASI



-ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> İKİRCİK



-ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLİŞKİ



-ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> TUTARSIZLIK



-ÇELİŞKİLİ ile/ve/<> ÇEKİCİ/CÂZİBELİ



-ÇELİŞKİLİ ile/ve/değil/<> ÖZENSİZ



-ÇELİŞKİYE/ÇATIŞKIYA İŞARET (ETMEK) ile/ve/değil/<> SERZENİŞ



-CELSIUS DERECESİ ile/ve/<> CELSIUS SICAKLIK ÖLÇEĞİ

( Sıcaklık aralığı ya da farkının, 1 kelvin'e ve Celsius ölçeğindeki sıcaklık aralığının 1/100'üne eşit sıcaklık birimi. [simgesi: °C] İLE/VE/<> Normal koşullarda, suyun donma sıcaklığını 0 derece ve kaynama sıcaklığını da 100 derece kabul eden ve kelvin olarak mutlak sıcaklığa, °C = °T-273.15 ile bağlı olan ölçek. )


-CEM ve/<> TERTİB



-CEMÂDÂT ile/ve/||/<>/> NEBÂTÂT ile/ve/||/<>/> HAYVANÂT ile/ve/||/<>/> BEŞERİYET > İNSAN

( Donmuş akıl[/logos]. İLE/VE/||/<>/> Yukarı doğru yönelebilen. İLE/VE/||/<>/> Hareket eden. ["canlı" anlamına ge(tiri)l(e)mez!] İLE/VE/||/<>/> Düşündüğünü, düşünebilen. > Düşünerek hareket edebilen. )


-CEMÂL GÖRMEK ve/||/<> KEMÂL BULMAK ve/||/<> RIZÂ DEVŞİRMEK



-CEMÂL:
İNSAN YÜZÜ ile/ve/değil/||/<>/< İNSAN SÖZÜ



-CEMÂL ve/||/<> KEMÂL

( Seyr eylenir. VE/||/<> Tahsil edilir. )


-ÇEMBERİN:
ÇEVRESİ ile/ve/<> ALANI

( )


-CEMÎ[Ar.] ile/ve/||/<> KÜLLÎ[Ar.]



-CEMİL TOPUZLU ve/||/<> CEMALETTİN EFENDİ

( )


-CEMİYETÇİ BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> STRATEJİK BAKIŞ/ANLAYIŞ ile/ve/<> FARKLI BAKIŞ/ANLAYIŞ



-ÇEMREMEK ile/ve/||/<> ÇEMRENMEK

( Kol, paça, etek gibi şeyleri sıvamak. İLE/VE/||/<> Kendi kol, etek ya da paçalarını çemremek. | Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak. )


-CENÂZE NAMAZINDA:
4 SELÂM ve/<> 4 UNSUR



-ÇENE:
ALTI ile/ve/<> ÜSTÜ

( Ya dişil, ya eril. İLE/VE/<> Hem dişil, hem eril; ne dişil, ne eril. )


-ÇENE:
ALTI ile/ve/<> ÜSTÜ

( Gövde[beden/vücut]. İLE/VE/<> Baş. )


-ÇENGELKÖY'DE:
AYVA ve/||/<> ŞEFTALİ ve/||/<> SALATALIK)



-CENNE CAMİİ ve/<> SYA CAMİİ

( Mali'de. İLE Burkina Faso'nun en eski yerleşim yeri Sya'da. )


-CENNE CAMİİ ve/<> SYA CAMİİ

( Dünyanın en büyük kerpiç yapısı. VE/<> Dünyanın ikinci en büyük kerpiç yapısı. )


-CENNET ve/<>/= HİZMET



-CENNET ile/ve/||/<> VALHALLA



-CEP TELEFONU:
"YAKINLAŞTIRICI" ile/ve/||/<>/>< UZAKLAŞTIRICI

( Uzaktakileri, size. İLE/VE/||/<>/>< Sizi, yanınızdakilerden. )


-CEP ve/||/<>/> ÇÖP

( Çöpleri, dışarıya/yola/sokağa atmak yerine cebimizde tutma olanağımız varken, cebimiz, bir süreliğine çöp de olabilir. )


-CEPHE ile/ve/||/<> MANZARA



-CERBEZE ile/ve/||/<>/> CEZBE

( Güzel konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. İLE Bir duygu ya da bir inanışın etkisiyle ölçüsüzce coşup kendinden geçme. | Çekilme, çekim. )


-ÇERÇEVE ile/ve/değil/||/<> ÜST SINIR



-ÇERÇEVE ile/ve/<> YÖRÜNGE



-ÇERÇEVELENDİRME ve/||/<>/> TANITILABİLİRLİK



-CERENKOV IŞINI ile/||/<> CERENKOV DEDEKTÖRÜ

( Saydam bir ortamı ışığın ortamdaki hızından daha büyük bir hızla geçen yüksek enerjili yüklü tanecikler demetinin oluşturduğu mavimsi ışık. İLE Cerenkov ışınınun gözlenmesiyle yüksek enerjili yüklü tanecikleri ölçmek için kullanılan dedektör. )


-CESÂRET:
KORKUNUN YOKLUĞU ile/ve/değil/+/||/<>/< BENCİLLİĞİN BULUNMAMASI



-CESÂRET:
DEVAM EDEBİLME GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/< HİÇ GÜCÜMÜZ KALMADIĞINDA, DEVAM EDEBİLMEK



-CESÂRET/CESUR ve/<> AZİM/Lİ



-CESÂRET ile/ve/<> AYKIRILIK



-CESÂRET ve/||/<>/> BASİRET ve/||/<>/> FERÂSET ve/||/<>/> HAYRET ve/||/<>/> HİKMET ve/||/<>/> MERHAMET



-CESÂRET ile/ve/<> GÜÇ

( Birini çok sevmek ile. İLE/VE/<> Biri tarafından çok seviliyor olmak ile. )


-CESÂRET ile/ve/||/<>/> GÜÇ ile/ve/||/<>/> MUTLULUK

( En kısa sürede özür dileyerek. İLE/VE/||/<>/> En kısa sürede affederek. İLE/VE/||/<>/> En kısa zamanda unutarak. )


-CESÂRET ve/<> GÜVEN



-CESÂRET ile/ve/<>/değil İSTEKLİLİK



-CESÂRET ve/<> MAHÂRET/BECERİ



-CESÂRET ile/ve/||/<>/> OLASILIK/RİSK/MUHÂTARA[Ar. < HATAR]

( Almaya cesâret edemediğimiz riskleri alanlar, yaşamak istediğimiz yaşamı yaşar. )


-CESÂRET ile/ve/||/<>/>/< TESLİMİYET



-CESÂRET ve/||/<>/>/< YARATICILIK

( Önderden gelir. VE/||/<>/>/< Takımdan gelir. )


-CESET/CESED ile/ve/değil/||/<>/> CENÂZE

( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan için. )


-ÇEŞİTLEME ve/<> EŞİTLEME



-ÇEŞİTLENME/DEĞİŞKE ile/ve/||/<> ÇEVİRİ



-ÇEŞİTLENME ve/<> VAHDET



-ÇEŞİTLİ/LİK ile/değil/||/<> ÇEŞNİ



-ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<>/> TÜKETİM



-ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<> UYUMLULUK ile/ve/<>
EVRİM ile/ve/<> BİYOÇEŞİTLİLİK

( Açıklamalar için burayı tıklayınız... )


-ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<> UYUMLULUK ile/ve/<>
EVRİM ile/ve/<> BİYOÇEŞİTLİLİK

( )


-ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<> UYUMLULUK ile/ve/<>
EVRİM ile/ve/<> BİYOÇEŞİTLİLİK

( image )


-ÇEŞİTLİLİK ile/ve/<> UYUMLULUK ile/ve/<>
EVRİM ile/ve/<> BİYOÇEŞİTLİLİK

( )


-ÇETE[Bulg.] ile/değil/yerine/||/<>/< ÖRGÜT

( Yasa dışı işler yapmak ya da etrafındakileri korkutmak amacıyla bir araya gelmiş topluluk. | Ordu birliklerinden olmayan silahlı küçük birlik. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ortak bir amacı ya da işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların ya da kişilerin oluşturduğu birlik. | Bir kuruluşa bağlı alt bölümlerin bütünü. )


-ÇETREFİLLİ/LİK ile/ve/||/<> ÇATALLI/LIK



-ÇEVİRİ AMAÇLI METİNDE:
ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> YORUMLAMA



-ÇEVİRİ:
ÖRTÜK ile/ve/||/<> AÇIK



-ÇEVİRİ ile/ve/<> AKTARIM



-ÇEVİRİ ile/ve/değil/||/<> UYARLAMA



-CEVİZ (REÇELİ) ile/ve/değil/<> GÖVEK (REÇELİ)

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Cevizin yeşil kabuğu. )


-CEVİZ/BADEM ve/<> ÇİĞE

( ... VE/<> Ceviz ya da badem içi. )


-ÇEVRE ile/ve/<> ÇEPER



-ÇEVREN ve/<>/|| EVREN



-CEYLAN ile/<> DAĞ CEYLANI

( ... İLE/<> Dünyada, sayıları 1500'ü geçmeyen Gazella Gazella türü dağ ceylanlarından 231'i Hatay'da, geri kalanı ise İsrail'de bulunmaktadır. )


-CEYLAN ile/<> DAĞ CEYLANI

( Ceylan İLE/<> )


-CEZA EVİNDE KALMA SÜRESİNİN ARTIRILMASI ile/ve/değil/||/<>/< CEZANIN ARTIRILMASI



-CEZA YARGILAMASINDA:
CEZA KARARNAMESİ ile/değil/yerine/||/<>/> BASİT YARGILAMA USÛLÜ

( )


-CEZA YARGILAMASINDA:
CEZA KARARNAMESİ ile/değil/yerine/||/<>/> BASİT YARGILAMA USÛLÜ

( )


-CEZA YARGILAMASINDA:
CEZA KARARNAMESİ ile/değil/yerine/||/<>/> BASİT YARGILAMA USÛLÜ

( )


-CEZÂ:
ÂRIZÎ ile/ve/||/<> İSTİSNAÎ



-CEZA:
GELECEĞE YÖNELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GEÇMİŞE DÖNÜK



-CEZÂ:
HAD ve/||/<> KISAS ve/||/<> ERŞ ve/||/<> TÂZİR

( Beş amaç/makâsıd-ı hamse. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> İctihad yoluyladır.[Had ve kefâret cezası konulmamışlar için] )


-CEZA:
MUTLAK ile/ve/||/<> NİSBÎ ile/ve/||/<> KARMA

( Kesinlik ve karşılık. İLE/VE/||/<> Önleyici. İLE/VE/||/<> Hem önleyici, hem de karşılık. )


-CEZA:
SUÇ İŞLEDİĞİNDEN DOLAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUÇ İŞLENMEMESİ İÇİN



-CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<> CEFÂ



-CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÜTÛF



-CEZÂ ile/ve/=/||/<>/>/< RAHMET

( Hem suçlu, hem de mağdur için. )


-CEZBE ve/<> HİZMET



-CHANGE ve/||/<>/> CHANCE

( Değişim. VE/||/<>/> Kazanma olanakları/olasılıkları. )


-CHARLES DARWIN ve/<>/> ALFRED RUSSELL WALLACE

( 12 Şubat 1809 - 19 Nisan 1882 ve/<> 08 Ocak 1823 - 07 Kasım 1913 )


-CHARLES TRIPP ve/||/<> ELI BOWEN

( Çift kişilik[tandem] bisikleti, elleri olmayan Charles Tripp ile ayakları olmayan Eli Bowen, 1891'de icat etmiştir. )


-CHARLES TRIPP ve/||/<> ELI BOWEN

( )


-CHATGPT ile/ve/||/<> BARD



-CHATGPT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TURGPT

( [Dil Desteği]
Çok sayıda dilde, metin anlama ve üretme yeteneğine sahip bir yapıdır. Ancak, özellikle İngilizce odaklıdır.[Öteki dillerdeki etkililiği, İngilizce kadar yüksek olmayabilir.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe dilinde üstün performans gösteren ve Türkçe içerik oluşturmak ve anlamak için odaklandırılmış bir yapıdır. )


-CHATGPT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TURGPT

( [Eğitim verileri ve kaynaklar]
Çok sayıda İngilizce metin kaynağından eğitilmiştir ve İngilizce'ye odaklanır.[Öteki dillerdeki veri kaynaklarına da erişimi vardır.]
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriklerden eğitilmiş ve Türkçe'deki metinleri daha iyi anlayabilen ve yansıtabilen bir yapıdır. )


-CHATGPT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TURGPT

( [Türkçe kültür ve aktarım anlayışı]
Türk kültürü ve tanımları konusunda sınırlı bilgiye sahip olabilir ve bu nedenle Türkçe içerikleri daha az doğru biçimde işleyebilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Türk kültürünü ve tanımlarını daha iyi anlar ve bu nedenle Türkçe metinleri daha iyi işleyebilir. )


-CHATGPT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TURGPT

( [Uygulama Alanları]
Genel sohbet, metin oluşturma, soru-yanıt uygulamaları, metin tabanlı oyunlar ve daha fazlası gibi geniş bir uygulama yelpazesi için kullanılabilir.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Özellikle Türkçe içeriğe sahip web siteleri, müşteri hizmetleri botları, özel Türkçe metin oluşturma görevleri ve Türkçe'deki çeşitli uygulamalar için daha uygundur. )


-CHLADNI LEVHALARI ile/ve/||/<> CHLADNI BİÇİMLERİ ile/ve/||/<> CHLADNI ŞEKİLLERİ



-ÇIBAN ile/ve/||/<> İRİ ÇIBAN/KAN ÇIBANI



-ÇİÇEK AŞISI ve/||/<>/< EDWARD JENNER



-CİDDİ ANLAMDA ile/ve/değil/||/<> CİDDİ ORANDA



-CİDDİ/YET ile/ve/<> İSABET/Lİ/LİK



-CİDDİYE ALINMASI GEREKEN:
KENDİMİZ ile/ve/değil/||/<>/< İŞİMİZ



-CİDDİYET ile/ve/<> DİKKATE ALINIRLIK



-CİDDİYET ve/<> NEŞE

( Riyasız neşe. VE/<> ... )


-CIF ile/ve/||/<>/> CIF TESLİM BİÇİMİ



-ÇİFT BAĞ ile/||/<> ÇİFT BAĞ İZOMERLİĞİ

( Atomlar arasında iki elektronun ortaklaşa kullanıldığı bir bağlanma türü. İLE/||/<> İki ya da daha fazla nesnenin aynı temel bileşime fakat farklı çift bağlara sahip olması. )


-ÇİFT KIRILMA / ÇİFT KIRICILIK / ÇİFT KIRICI KRİSTAL ile/||/<> ÇİFT KIRICI LEVHA ile/||/<> ÇİFT KIRILMA SÜZGECİ



-ÇİFT YARIK ile/ve/||/<> ÇOKLU YARIK



-ÇİFT ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK



-ÇİFT ile/ve/||/<>/> SONSUZLUK



-ÇIĞ / ÇIĞ ETKİSİ / ÇAĞLAYAN/ŞELÂLE / YIĞILMIŞ İYONLAŞMA / TOWSEND ÇIĞI / TOWSEND İYONLAŞMASI ile/||/<> ÇIĞ DİYODU ile/||/<> ÇIĞ FOTODİYODU ile/||/<> ÇIĞ GÜRÜLTÜSÜ ile/||/<> ÇIĞ KESİLMESİ ile/||/<> ÇIĞ OSİLATÖRÜ ile/||/<> ÇIĞ TRANSİSTÖRÜ

( Güçlü bir elektrik alanda hızlandırılan elektron ya da öteki yüklü taneciklerin gaz molekülleriyle çarpışarak onları iyonlaştırması sonucunda çıkan elektronlann yaptığı yeni çarpışmalarla sürecin artarak kendini sürdürmesi. | Bir yan iletkende yük taşıyıcıların çığ kesilmesinin bir sonucu olarak, çığ etkisi de denilen toplam çoğalması. İLE/||/<> Genellikle silikondan yapılmış, tüm p-n eklemi boyunca çığ kesilmesinin ve ondan sonra gerilim düşmesinin sabit ve akımdan bağımsız olduğu bir yan iletken kesilme diyodu. İLE/||/<> İç foto akım çoğaltması elde etmek için ışık kontrollü (hızlı) anahtarlama sağlayan, çığ kesilmesi bölgesinde çalışan bir fotodiyot. İLE/||/<> Bir eklem diyot çığ kesilmesinde çalıştırıldığında ortaya çıkan gürültü. | Şiddetli bir elektrik alanda yük taşıyıcıların çarpışmayla ek taşıyıcılar sökecek kadar yeterli eneıjiye sahip olduğu yan iletken eklemlerde görünen olay. İLE/||/<> Bir yan iletken diyotta iyonlaşma ve yük taşıyıcıların toplam çoğalmalarını sağlamak için akım taşıyıcıların değerlik elektronlarıyla çarpışmalarına yetecek şiddette, engelin potansiyel farkından büyük bir potansiyel farkı altında ortaya çıkan tahribatsız kesilme. İLE/||/<> Bir adım dönüşümüyle doğru akımdan GHz seviyesinde mikrodalga çıkışı elde etmek için çığ diyodunun bir eksi direnç olarak kullanıldığı osilatör. İLE/||/<> Akım taşıyıcı deşik-elektron zinciri oluşturmak için çığ kesilmesinin kullanıldığı transistör. )


-ÇİĞ EĞRİSİ ile/||/<> ÇİĞ NOKTASI / ÇİĞ NOKTASI SICAKLIĞI

( İkili bir gaz karışımının faz diyagramında belirli bir basınç altında iki sıvı damlasının oluştuğu sıcaklığı karışımın bileşimine bağlı olarak veren eğri. İLE/||/<> Nemli havada herhangi bir yüzeyde çiğin yoğunlaşabileceği en yüksek sıcaklık derecesi. | Herhangi bir gazla su buharı karışımının oluşması için uygun sıcaklık derecesi. )


-ÇİĞNEMEK ile/ve/<> EZMEK



-ÇİĞNEMEK ile/ve/||/<>/> SİNDİRMEK



-ÇIKAR/MENFAAT ile/<> EĞİLMEK

( Nokta kadar çıkar/menfaat için virgül kadar eğilmeye değmez. )


-ÇIKARIM ile/ve/||/<>/< İLİNEK



-ÇIKARSAMA ile/ve/<> BİLEŞİM



-ÇIKARSAMA ile/ve/<> USLAMLAMA



-ÇIKARSIZ ve/||/<> RİYÂSIZ



-ÇIKIN ile/ve/<> BOHÇA

( Bir beze sarılarak düğünmlenmiş, küçük bohça. İLE/VE/<> İçine, çamaşır, elbise gibi şeyler koyup sarmaya yarayan, dört köşe kumaş. | İplik ya da kumaşın ticari birimine verilen ad. )


-ÇIKINTILIK YAPMAK ile/ve/||/<>/> İSYAN (YA DA PROTESTO) ETMEK ile/ve/||/<>/> MARJİNAL OLMAYA/GÖRÜNMEYE ÇALIŞMAK



-ÇIKIŞ ile/ve/değil/<> BUHARLAŞMA



-ÇIKIŞ ile/||/<> ÇIKIŞ BOŞLUĞU ile/||/<> ÇIKIŞ DEVRESİ ile/||/<> ÇIKIŞ DİRENCİ ile/||/<> ÇIKIŞ EMPEDANSI ile/||/<> ÇIKIŞ GÜCÜ ile/||/<> ÇIKIŞ TRAFOSU

( Bir devre, aygıt ya da terminalin verdiği sinyal, akım, gerilim, güç, sürücü güç vb. nicelikler. İLE/||/<> Bir mikrodalaga tüpünde elektron akışından yararlı gücün çıkarıldığı boşluk. İLE/||/<> Yük empedansını oluşturmak üzere çıkış elektroduna bağlanan bir dış devre. İLE/||/<> Bir devre ya da cihazın çıkış terminallerine gösterdiği direnç. İLE/||/<> Bir elektrik, elektronik devre ya da aygıt tarafından yük ya da güce gösterilen empedans. İLE/||/<> Bir elektronik tüp, algılayıcı vb. sistemlerden çıkış devresine ya da çıkış direnci üzerinden taşınan toplam güç. İLE/||/<> Bir radyo alıcısı ya da yükseltecin çıkış katını, hoparlörü ya da öteki devreleriyle eşlemek için kullanılan demir nüveli bir ses frekansı trafosu. )


-CİLTTE:
YEK-ŞAH ile/ve/||/<> YAZMA ile/ve/||/<> GÖMME(ŞEMSE)[SOĞUK ve MÜLEMMÂ] ile/ve/||/<> CİHAR ile/ve/||/<> EBRU ile/ve/||/<> ZER-DUA ile/ve/||/<> SİM-DÜZ ile/ve/||/<> LAKE ile/ve/||/<> ZİLBAHAR[BAKLAVA] ile/ve/||/<> MEMLÛK(KAHVERENGİ) ile/ve/||/<> SELÇUK



-ÇİM ile/ve/değil/<> ARAPSAÇI

( ... İLE Bir vaziyet planında, genellikle yeşil alanları belirlemek üzere girişik kıvrımlı çizgilerle yapılan bir çeşit tarama. | Bahçelerde, çim yerine kullanılan bir yeşillik. )


-CIMON ve/||/<> PERO

( )


-CIMON ve/||/<> PERO

( Barok tarzının önde gelen adlarından Paul Rubens'in, 1635'te yaptığı bu tablo, Rusya'nın St. Petersburg kentinde bulunan Hermitage Müzesi'nde sergileniyor.

Elleri bağlanmış yaşlı adam Cimon, dönemin iktidarı tarafından itirafa zorlanmak için açlığa mahkum edilmiş. Yeni doğum yapan kızı Pero, büyük zorluklarla gardiyanlara rüşvet vererek babasını ziyaret eder ve kendi sütüyle babasını açlıktan ve ölümden korumak için emzirir.

Kızın yüzündeki kaygı, kapıya baktığı açıkça görülen duruşu, babasının omzunu şefkatle kavrayışı, güçlü duruşu ve cesareti yansıtmış. Babanın, kızının memesini emerken yüzünde oluşan o çaresizliğini, ellerini koyuş biçimi ve gövde dili ile kabullenişini harika yansıtmış ressam.

Nasıl bakarsak o'yuz, o kadarız.
Ne okursak o'yuz, o kadarız.
Ne anlarsak o'yuz, o kadarız.
Ne yersek o'yuz, o kadarız.
Bakış açımız, bizi anlatır; baktığımız şey değil.

Sanatın gücü, işte budur. )


-ÇİNHİNDİ ÜLKELERİ:
TAYLAND ile/ve/||/<> MALEZYA ile/ve/||/<> KAMBOÇYA ile/ve/||/<> VIETNAM ile/ve/||/<> BALİ ile/ve/||/<> LAOS ile/ve/||/<> MYANMAR



-CİNS ile/ve/||/<>/> NEV/TÜR ile/ve/||/<>/> FASL ile/ve/||/<>/> HASSA ile/ve/||/<>/> ARAZ



-ÇIRA ile/ve/<> ÇIRAĞ

( Çam gibi reçineli ağaçların, yağlı çabuk yanmaya elverişli bölümü. | Lamba. İLE/VE/<> Mum, kandil, lamba gibi ışık aracı. )


-CİRÂC(NÜZÛL) ve/||/<> MİRÂC

( Erdemle. VE/||/<> Bilimle. )


-ÇIRAK ve/<> ÇERAĞ[Fars.]



-ÇİRKİN ile/ve/değil/||/<> ÇİRKEF



-ÇIRPICI ile/ve/||/<> PARÇALAYICI



-ÇIRPMAK ile/ve/değil/||/<> SİLKELEMEK



-ÇİŞİ OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞİ OLAN



-CİSİM ile/ve/||/<>/> CİRİM ile/ve/||/<>/> CESED

( Yeryüzünde. İLE/VE/||/<>/> Gökte/uzayda. İLE/VE/||/<>/> Ölmüş olan. )


-CİSİM ile/ve/<>/< MEKÂN ile/ve/<>/< HEY'ET ile/ve/<>/< SÛRET-İ VEHMİYE(CİSM-İ MEVHUM) ile/ve/<>/< TEŞEKKÜL/TAHAYYÜL/TAŞAHHUS ile/ve/<>/< SÛRET-İ NEV'İYE(İSTİDAD/TAAYYÜN İSTİDADI) ile/ve/<>/< SÛRET-İ CİSMİYE ile/ve/<>/< UNSUR(TAHAYYÜL) ile/ve/<>/< HEYULA



-ÇIT ÇIKARMAMAK ile/ve/||/<> GIKININ ÇIKMAMASI



-ÇITIR ile/ve/||/<> KITIR



-CIVA ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI LAMBA ile/||/<> CIVA HAZNELİ KATOT ile/||/<> CIVA LAMBASI ile/||/<> CIVALI ALAŞIM ile/||/<> CIVALI ARK ile/||/<> CIVALI BAROMETRE ile/||/<> CIVALI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVALI MANOMETRE ile/||/<> CIVALI PİL ile/||/<> CIVALI SICAKLIKÖLÇER ile/||/<> CIVALI TERMOMETRE



-CIVA ve/<> İNSAN



-ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BETON ÇİVİSİ



-ÇİVİ ile/ve/||/<> RAPTİYE



-ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]

( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi, bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. )


-ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]

( image )


-CIVILITAS <> HUMANITAS <> VERITAS



-ÇİZGİ GENİŞLEMESİ / DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/||/<> ÇİZGİSEL KUSUR ile/||/<> ÇİZGİSEL KUTUPLANMA / DOĞRUSAL KUTUPLANMA ile/||/<> ÇİZGİSEL MOMENTUM / MOMENTUM ile/||/<> ÇİZGİSEL SOĞURMA KAT SAYISI / DOĞRUSAL SOĞURMA KAT SAYISI ile/||/<> ÇİZGİSEL YÜK YOĞUNLUĞU ile/||/<> ÇİZGİ SPEKTRUMU

( ... İLE/||/<> Atom ya da molekülleri düzenli olarak sıralanmış tüm katılarda basınç, sıcaklık, ışın vb. fiziksel etkilerle düzenli yapının bir hattında ortaya çıkan kusur. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Bir iletken üzerinde birim uzunluk başına düşen yük miktarı. [Simgesi: X. Birimi: C/m (MKS), eyb/cm (CGS)] İLE/||/<> Enerji ya da frekans niceliklerinin kesikli değerler aldığı elektromanyetik spektrum. | Birbirine çok yakın spektral çizgi desenlerinin oluşturduğu band spektrumundan ayrılabilen, düşük basınçta gaz fazındaki atom, iyon ve moleküllerin spektrumu. )


-ÇİZMEK:
ÜSTÜNÜ ile/ve/||/<> ALTINI



-CLAPEYRON CLAUSIUS DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSIUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAPEYRON KURAMI



-CLAUSİUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS DENKLEMLERİ ile/||/<> CLAUSİUS ERİMİ ile/||/<> CLAUSİUS EŞİTSİZLİĞİ / CLAUSİUS KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS HÂL DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ LORENTZ LORENZ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ / RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CLAUSİUS SAYISI ile/||/<> CLAUSİUS VİRİAL KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS YASASI



-ÇOCUĞUMUZUN SEVGİSİ:
| HASTA OLAN ve KAYIP OLAN ve KÜÇÜK OLAN | ve/değil/||/<>/>/< HEPSİ

( | İyileşene kadar. VE/||/<> Dönene kadar. VE/||/<> Büyüyene kadar. | VE/DEĞİL/||/<>/< Ölene kadar. )


-ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY

( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )


-ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
3 ile/ve/||/<> 6 ile/ve/||/<> 9 ile/ve/||/<> 12

( Çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığı için...


3 yaşından önce televizyon izletmiyoruz!...
İLE/VE/||/<>
6 yaşından önce bilgisayar oyunları oynatmıyoruz!...
İLE/VE/||/<>
9 yaşından önce tek başına internete girmesine izin vermiyoruz!
İLE/VE/||/<>
12 yaşından önce de sosyal medya kullanmalarına izin vermiyoruz!... )


-ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
3 ile/ve/||/<> 6 ile/ve/||/<> 9 ile/ve/||/<> 12

( )


-ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE

( bkz. MAHLER )


-ÇOCUK HAKLARI'NDA:
FELSEFÎ ile/ve/||/<> HUKUKÎ

( * Refah hakkı
* Korumacı haklar
* Yetişkin hakları
* Ebeveyne yönelik haklar
İLE/VE/||/<>
* Olumsuz durumlarda
* Olumlu durumlarda
* Etkin durumlarda )


-ÇOCUK HAKLARINDA:
NESEB HAKLARI ile/ve/||/<> MİRAS HAKLARI ile/ve/||/<> VASIF HAKLARI ile/ve/||/<> VASİYET HAKLARI



-ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR



-ÇOCUK ve/<> BİSİKLET

( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı ve bisikleti anlatır/yaşatır... )


-ÇOCUK ve/<>/= İNSANLIK



-ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞMİŞ/SERPİLMİŞ ÇOCUK/ÜFHÛD[Ar.]



-ÇOCUKLARIN CEZÂLANDIRILMASINDA:
0 - 12 ile/ve/||/<> 13 - 15 ile/ve/||/<> 15 - 18

( Tam sorumsuzluk. İLE/VE/||/<> Tam sorumsuzluk ya da sınırlı sorumluluk. İLE/VE/||/<> Sınırlı sorumluluk. )


-ÇOCUKLUK VE GENÇLİK ile/ve/||/<> RÜŞT VE KEMÂL



-ÇOCUKLUKTA ve/<> HER YAŞTA



-ÇOĞAL(T)MA ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MA



-ÇOĞALMA ile/<> BÖLÜNEREK ÇOĞALMA



-ÇOĞALMA ile/||/<> ÇOĞALMA ETMENİ / ÇOĞALMA FAKTÖRÜ / ÇOĞALMA SABİTİ

( Bir yan iletkende yük taşıyıcıların artmasıyla akımdaki artış. | Bir kritik altı reaktördeki nötron akışının, nötron kaynağının akışına oranı. İLE/||/<> Bir reaktörde art arda gelen iki Nm ve Nm+1 nötron kuşağının k = Nm+1 / Nm ile verilen, kritiklik etmeni ya da kritiklik kat sayısı da denilen oranı. | Bir defada doğan etkin bölünme nötronlarının net sayısı. Reaktör ortamı için [sonlu ortam olduğundan] etkin çoğalma etmeni olarak da adlandırılır. [Simgesi: k, ket] )


-ÇOĞALMA ile/ve/değil/||/<>/< EŞLEME



-ÇOĞALTICI ile/||/<> ÇOĞALTICI TÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI TÜP / ÇOĞALTICI FOTOTÜP / ELEKTRON ÇOĞALTICI FOTOTÜP ile/||/<> ÇOĞALTKAN OLMAYAN ORTAM / ÇOĞALTKAN OLMAYAN REAKTÖR / REAKTİFLİK

( Gerilim aralığını artırmak için bir gerilimölçerle seri bağlı olarak kullanılan direnç. İLE/||/<> Fotokatodu ve çıkış elektrodu arasında giderek artan potansiyel farkları altında bir ya da daha fazla kademeli dinotları olan, fotokatottan gelen elektronların her dinotta yansıyarak ve her yansımada yayılan ikincil elektronların eklenmesiyle çoğalarak yükselmiş çıkış alınan bir fototüp. )


-ÇOĞALTMAK ile/ve/<>/> YAYMAK



-ÇOĞU ÖLÜM ve/=/||/<> ERKEN ÖLÜM



-ÇOĞUL KİŞİLİK ile/ve/||/<> AYRIŞMA SORUNU



-ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ



-ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU



-ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK



-ÇOĞUNLUK TAŞIYICILARI ile/||/<> ÇOĞUNLUK YAYICISI

( Bir yan iletkende taşıyıcıların toplam sayısının yansından çoğunu oluşturan elektron ya da deşikler. İLE/||/<> Bir transistörde çoğunluk taşıyıcıları akımını elektrotlararası bölgeye gönderen kaynak elektrot. )


-ÇOĞUNLUK/LA ile/ve/||/<> YOĞUNLUK/LA



-ÇOĞUNLUK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> SÜRÜ



-ÇOĞUNLUK ile/değil/yerine/<> YETERSAYI



-ÇOK "PARA" ve/||/<> ÇOK "SÖZ"

( Dolansız/yanlışsız olmaz. VE/||/<> Yalansız olmaz. )


-ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine İŞE YARAYACAK ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK



-ÇOK BİLGİLİ OLMAK ile/ve/||/<>/> ÇOK GÜZELLİK VE ACI GÖRMEK/YAŞAMAK



-ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK

( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )


-ÇOK KİŞİYLE ile/ve/||/<> AZ KİŞİYLE ile/ve/||/<> TEK BAŞINA

( Konuş. İLE/VE/||/<> Düşün. İLE/VE/||/<> Karar al. )


-ÇOK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK KONUŞAN ile/ve/||/<>/> BAĞIRARAK ÇOK KONUŞAN

( Dayanılmazlar. )


-ÇOK KULLANIM ile/ve/değil/||/<> KÖTÜ KULLANIM



-ÇOK SATANLAR ile/ve/||/<> ÇOK İLGİ GÖRENLER



-ÇOK SAZLI ve/değil/<> ÇOK SESLİ



-ÇOK SERT OLMA! ve/<> ÇOK YUMUŞAK OLMA!

( Kırılırsın. VE/<> Ezilirsin. )


-ÇOK SÖZ ile/ve/<> ÇOK MAL

( Yalansız olmaz. İLE/VE/<> Haramsız olmaz. )


-ÇOK YEMİŞİM/YEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YEDİKLERİM ÇOK GELDİ



-ÇOK YORULMAK ile/ve/değil/||/<>/< ÇABUK YORULMAK



-ÇOK/GERÇEKTEN İSTEMEK ile/ve/<> TAM/DOĞRU İSTEMEK



-ÇOK/LUK ve/||/<>/> ÇÖP/LÜK



-ÇOK/LUK ile/ve/<>/değil/yerine YAYGIN/LIK



-ÇOK ile/ve/||/<>/> ŞOK



-ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOĞULLUK AÇMAZI



-ÇOKLUK ile/ve/<>/= BİRLİK



-ÇÖKME" ile/ve/||/<> YAŞLANMA



-ÇÖKMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇULLANMAK



-ÇOKTAN ile/ve/<> ZÂTEN



-CÖMERT ile/ve/değil/||/<>/< İYİMSER



-COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY

( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )


-COMO GÖLÜ:
İSVİÇRE ve/||/<> İTALYA ALPLERİ(NİN BULUŞTUĞU NOKTADA)



-COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ



-ÇÖP ile/ve/değil/||/<> İŞLEVSİZ



-ÇÖP ve/<> KİLO

( Ancak/sadece kişinin/insanın oluşturdukları. )


-ÇORAP ile/ve/<> JARTİYER[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Çorapları dizin altında ya da üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. )


-ÇORBA:
ŞİFÂ ve/||/<>/< CİLÂ

( Ten'e. İLE/VE/||/<>/< Batın'a. )


-CORİOLİS İŞLEMCİSİ ile/||/<> CORİOLİS İVMESİ ile/||/<> CORİOLİS KUVVETİ ile/||/<> CORİOLİS PARAMETRESİ ile/||/<> CORİOLİS REZONANS ETKİLEŞMELERİ ile/||/<> CORİOLİS SAPMASI ile/||/<> CORİOLİS ETKİSİ



-CORNU HARTMANN FORMÜLÜ / HARTMANN FORMÜLÜ ile/||/<> CORNU KUVARS PRİZMASI



-CORONA[Lat.] ile/ve/||/<> COROLLA[Lat.]

( Taç. İLE/VE/||/<> Küçük taç. )


-COŞMAK ile/ve/<> KOŞMAK



-COTTON MOUTON ÇİFT KIRILMASI / COTTON MOUTON OLAYI ile/||/<> COTTON MOUTON ETKİSİ ile/||/<> COTTON MOUTON SABİTİ



-COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI



-ÇÖZÜLME ile/ve/||/<> DAĞILMA/DAĞILIM ile/ve/||/<> ERİME

( İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Bir gaz, sıvı ya da katının, başka bir gaz, sıvı ya da katı içinde kimyasal bir değişikliğe uğramadan bağdaşık olarak dağılması. | İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. )


-ÇÖZÜLMÜŞ/LÜK ile/ve/||/<> AŞILMIŞ/LIK



-ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARA ÇÖZÜM

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )


-ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME

( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.

Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de çözmek değil çözümlemektir.

Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )


-ÇÖZÜM ile/ve/||/<> DÜZENLEME



-ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> AÇIKLAMA



-ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<>/> TRANSAKSİYONEL ÇÖZÜMLEME



-ÇÖZÜMLER ÜZERİNE KONUŞMAK ve/||/<>/> ÇÖZÜM ÜRETİR



-ÇÖZÜMLER:
KÜÇÜK ile/ve/||/<> ARA ile/ve/||/<> YALIN



-ÇÖZÜMSEL ile/ve/değil/||/<> ÇÖZÜMLEYİCİ



-CPU ile GPU | ile/||/<> APU

( )


-CPU ile GPU | ile/||/<> APU

( [İşlevsellik]
Genellikle genel amaçlı işlemci birimleridir ve işletim sistemi, uygulamalar, hesaplamalar ve veri yönetimi gibi çeşitli görevleri yürütmek için kullanılır. İLE ... | İLE/||/<> CPU işlevlerinin yanı sıra grafik işleme görevlerini de üstlenir. [Hem CPU hem de GPU işlevlerini tek bir çip üzerinde birleştirir.] )


-CPU ile GPU | ile/||/<> APU

( [Performans]
Grafik işleme konusunda sınırlıdır ve daha karmaşık grafik işlemlerinde zayıf performansa sahiptir. İLE ... | İLE/||/<> Daha güçlü bir grafik işleme yeteneğine sahiptir ve oyunlar, video düzenleme, 3D modelleme gibi grafik yoğun görevleri daha iyi bir biçimde işleyebilir. )


-CPU ile GPU | ile/||/<> APU

( [Güç Tüketimi]
Genellikle enerji verimliliği odaklıdır ve daha az güç tüketme eğilimindedir. İLE ... | İLE/||/<> Grafik işleme yetenekleri nedeniyle CPU'lara göre daha fazla güç tüketebilir.[özellikle grafik yoğun görevlerde] )


-CPU ile GPU | ile/||/<> APU

( [Bedel]
Genellikle daha ucuzdur.[çünkü daha sade bir yapıya sahiptir.] İLE ... | İLE/||/<> Bütünleşik grafik yetenekleri nedeniyle CPU'lara göre daha pahalı olabilir. )


-CPU ile GPU | ile/||/<> APU

( [Kullanım Alanları]
Ofis uygulamaları, web tarama, veritabanı yönetimi gibi grafik işlem gerektirmeyen görevler için uygundur. İLE ... | İLE/||/<> Oyun sistemleri, multimedya düzenleme, video oynatma ve öteki grafik yoğun uygulamalar için daha uygun bir seçenektir. )


-CREDO UT INTELLIGAM ile/ve/||/<> NOVETIM TE, NOVETIM ME ile/ve/||/<> TE INVOCO, DEUS VERITAS ile/ve/||/<> DEUS SAPIENTIA ile/ve/||/<> DEUS BEATITUDO



-CROOKES CAMI ile/||/<> CROOKES KARANLIK BÖLGESİ / KATOT KARANLIK BÖLGESİ ile/||/<> CROOKES RADYOMETRESİ ile/||/<> CROOKES TÜPÜ

( Seryum ve öteki nadir toprak öğelerinden oluşan, soğurduğu mor ötesi ışınları yüksek düzeyde tutan (geçirmeyen) bir cam türü. İLE/||/<> Güneşten gelen radyant enerjiyi göstermek için kullanılan vakumlu bir tüp içine yerleştirilmiş, ön yüzleri parlatılmış, arka yüzleri karartılmış dört düşey kanatçıktan oluşan düşey eksenli çark. İLE/||/<> Katot ışınlarının özelliklerini incelemek üzere Crookes tarafından kullanılan, bir tarafında katodu yassı alüminyum diskten öteki tarafında da anodu bir telden olumuş düşük basınçlı bir gaz boşalmalı tüp. )


-crRNA ile/ve/||/<> tracrRNA



-CÜCE YILDIZLARDA:
BEYAZ ile/ve/||/<> KIRMIZI ile/ve/||/<> SARI



-CÛD ile/ve/||/<> CÛŞ

( Taşma. İLE/VE/||/<> Coşma. )


-ÇULSUZ ile/ve/||/<> ÇAPULCU/PLAÇKACI

( Giysisiz. İLE/VE/||/<> Düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan. | Yağmacı. )


-CUMHURİYET ANITINDA:
PIETRO CANONICA ve/||/<> SABİHA ZİYA

( )


-CÜRET ile/ve/değil/||/<> BİLGİSİZLİK



-CÜRET ile/ve/<> KÜSTAHLIK



-CURİE / KÜRİ ile/||/<> CURİE NOKTASI ile/||/<> CURİE SABİTİ ile/||/<> CURİE SICAKLIĞI / CURİE NOKTASI ile/||/<> CURİE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CURİE TERAZİSİ ile/||/<> CURİE WEİSS YASASI ile/||/<> CURİE YASASI



-ÇÜRÜME ile/ve/||/<> ARDAK

( ... İLE/VE/||/<> Ağaçlarda, mantarların oluşturduğu bir tür çürüme başlangıcı. )


-ÇÜRÜME ile/ve/<>/değil PÖRSÜME



-CUSANUS ve/||/<>/> KOPERNİK ve/||/<>/> PARASELSUS

( 1401 - 11 Ağustos 1464 VE/||/<>/> 19 Şubat 1473 - 24 Mayıs 1543 VE/||/<>/> 1493 - 24 Eylül 1541 )


-d'ALEMBERT İLKESİ ile/ve/<> d'ALEMBERT AÇMAZI/PARADOKSU

( m kütleli bir cisim üzerine etkiyen birden fazla dış kuvvetler, cisme, a ivmesi kazandırdığında, uygulanan kuvvetlerin vektörel toplamının F büyüklüğü, ma'ya eşittir. Eğer -ma; etkin kuvvet ya da iç kuvvet olarak kabul edilirse, bu kuvvetlerle sistemin iç kuvvetlerinin toplamı eşittir ve F - ma = 0 ile gösterilir. İLE/VE/<> İlk hızı sıfır ya da düzgün hareket eden, ağdalı olmayan ve sıkıştırılamaz çok büyük kütleli bir akışkan içinde bir doğru boyunca sabit hızla hareket eden bir cisme hiçbir kuvvet etkimez. )


-d'ALEMBERT İLKESİ ile/ve/<> d'ALEMBERT AÇMAZI/PARADOKSU

( 1752 )


-DANS ile/ve/<> BALE

( Dans, kendinden emin olmayan, ne istediğini bilmeyen kişinin yapacağı iş değildir. )


-DANS ile/ve/<> BALE

( Dans Tarihçeleri )


-DABNE ile/ve/<> MERAK

( Büyükayının sonundaki iki parlak yıldız. )


-DAĞ ve/||/<>/> KAR

( Dağına göre kar... )


-DAĞILMA/SI ile/ve/<> UZAKLAŞMA/SI



-DAĞITIM ile/ve/<> BÖLÜŞÜM



-DAHA "AKILLI" OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAHA DİSİPLİNLİ OLMAK



-DAHA AZ DÜŞÜN! ile/ve/<> DAHA ÇOK DÜŞÜN!

( [Düşündüğün...] Kendini, kötü hissettiriyorsa/hissett(ir)diğinde. İLE/VE/<> Kendini, iyi hissettiriyorsa/hissett(ir)diğinde. )


-DAHA ÇOK İNANAN:
CAMİLERDE ve/değil/||/<> HASTAHANELERDE



-DAHA ÇOK SARILMA:
DÜĞÜNLERDE ve/değil/||/<> OTOGARLARDA



-DAHA İYİ DUYMAK/DİNLEMEK ile/ve/||/<>/> BAĞ KURMAK



-DAHA KOLAY ile/ve/||/<>/> EN KOLAY

( [ne yazık ki]
Kolay/rahat/hızlı kazanılan paranın tüketilmesi. İLE/VE/||/<>/> Başkasının/vatandaşın/emekçinin parasının "tüketilmesi". )


-DAHA ÖZEL ALGILA/YORUMLA! ile/ve/<> DAHA GENEL DÜŞÜN

( Kendini, iyi hissettiğinde. İLE/VE/<> Kendini, kötü hissettiğinde. )


-DAHA UYGUN ile/ve/||/<> SONRAKİ ile/ve/||/<> ÖZEL



-DAHA ile/ve/değil/yerine/=/||/<> HENÜZ ile/ve/değil/yerine/=/||/<> HÂLÂ ile/ve/değil/yerine/=/||/<> ARTIK



-DAİRE[Ar.] ile/değil/=/||/<>/< SONSUZ/ÇOK KÖŞELİ/LİK / SONSUZ KENARLI ÇOKGEN



-DAİREDE:
İÇ ALAN ile/ve/<> DIŞ ALAN



-DAİRESEL YÖRÜNGE ile/ve/||/<>/> ELİPTİK YÖRÜNGE

( Aristoteles. İLE/VE/||/<>/> Kepler. )


-DAKİK DİL ve/||/<>/> SAHİH TASAVVUR



-DAL/FINDIK ile/ve/||/<>/> ÇOTANAK

( ... İLE/VE/||/<>/> Üzerinde çok sayıda fındık bulunan dal. )


-DAL/YAPRAK ile/ve/||/<> KAVRAK

( ... İLE Ateş yakmak için kullanılan kuru yaprak, ince dal. )


-DAL ile/ve/||/<> DAĞ



-DAL ve/||/<> İNSAN

( )


-DALDIRMAK ile/ve/<> BATIRMAK



-DALGA:
DALGA BOYU ile/ve/||/<> DÖNGÜ/PERİYOT ile/ve/||/<> SIKLIK/FREKANS ile/ve/||/<> GENLİK



-DALGA ile/ve/||/<>/> KARE DALGA

( image )


-DALGA ile/ve/||/<>/> KARE DALGA

( ... İLE/VE/||/<>/> Birbirine dik açıyla hareket eden iki dalganın çarpışması ile ortaya çıkmaktadır. Nadir gözlemlenen doğa olaylarındandır. Birkaç dakika içinde görünüp kaybolabilir.

Kare dalgaları izlemek için en ünlü yer, Île de Ré[Fransa] adasıdır. )


-DALGA ile/ve/<>/hem de/ne de PARÇACIK



-DALGALAR:
DÜZLEMSEL ile/ve/||/<> AKIŞKAN ile/ve/||/<> RAYLEIGH YÜZEY ile/ve/||/<> ENİNE

( )


-DALGI/GAFLET ile/ve/||/<> HADSİZLİK



-DALGI/GAFLET ile/ve/<>/değil/yerine İHMAL



-DALGIÇKUŞLARI ile/ve/<> DALGIÇKUŞU

( Gagaları bir kılıfla örtülü, kanatları ve kuyruğu kısa, ayakları perdeli, iyi yüzen ve dalan bazı kuşları içine alan kuşlar takımı. İLE/VE/<> Dalgıçkuşlarından, Amerika ve Avrupa'nın kuzeyinde yaşayan bir hayvan. )


-DALGIN/LIK ile/ve/||/<> DURGUN/LUK



-DALINI KIRMAMAK ve/||/<> GÜVENİNİ KIRMAMAK

( Ağaçtan, meyve almak istiyorsak... VE/||/<> Kişilerden, sevgi bekliyorsak... )


-DALLAMA ile/ve/||/<> ANDAVALLI[Yun.]

( Aptal, enayi. İLE/VE/||/<> Ahmak, aptal, beceriksiz, şaşkın, bön, görgüsüz kişi. )


-DAMAK ile/ve/||/<> ART DAMAK

( Ağız boşluğunun tavanı. İLE/VE/||/<> Damağın arka bölümü. )


-DAMAR AĞLARININ GELİŞİMİ:
BİTKİDE ve/=/||/<> HAYVANDA

( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )


-DAMAR ile/ve/<> KILCAL DAMAR



-DAMKORUĞU ile/ve/<> DAMKORUĞUGİLLER

( Damkoruğugillerden, bir ya da çok yıllık türleri olan, ılık iklimlerde yetişen, otsu bir bitki. İLE/VE/<> İkiçeneklilerden, örnek bitkisi damkoruğu olan bir bitki ailesi. )


-DAMLA/NİKRİS[Ar.]/GUT[Fr.] ile/ve/<> KURUL

( Organizmadaki ürik asidin atılmayarak gövdenin bazı yerlerinde, özellikle ayak başparmağında, topuk ve ekleme yerlerinde birikmesinden kaynaklanan, ağrı ve şişlerle ortaya çıkan sayrılık. İLE/VE/<> İnsan eti yemekten kaynaklanan bir hastalık.[En son, 1979'da, Papua Yeni Gine'de rastlanmıştır.] )


-DAMLA ile/ve/<> DERYA

( Deryanın damlaya gereksinimi yoktur fakat damlayı kurtardım diye sevinir. )


-DAMLA ile/ve/<> DERYA

( DAMLAMIZ DERYAYA SALDIK BİZ BUGÜN
DAMLA NİCE ANLAR
DERYA OLAN ANLAR

HAYVAN NİCE ANLAR
HAYRAN OLAN ANLAR )


-DAMLA ile/ve/||/<>/> GUTASYON

( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde su basıncının arttığı zamanlarda yapraklarda "hidadot" denilen özel yapılardan, ksilem özsuyunun damlalar durumunda dışarı çıkması. )


-DAMLA ile/ve/||/<>/> GUTASYON

( )


-DANIŞAN ve/||/<>/> CO-TERAPİST ve/||/<>/> OTOTERAPİST



-DANIŞMA ve/||/<>/> DAYANIŞMA

( Bin bilsek de bir bilene danışmak gerek. )


-DANIŞMAK ile/ve/||/<>/> BİLGİ VERMEK



-DANIŞMAN ile/ve/||/<> DANIŞAN



-DANIŞMAN ile/ve/değil/||/<>/< DANIŞILAN



-DANS EDELİM! ve/||/<> ŞARKI SÖYLEYELİM! ve/||/<> SEVELİM! ve/||/<> YAŞAYALIM!

( Hiçkimse izlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiçkimse dinlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiç incinmemiş gibi. VE/||/<> Dünya, cennetmiş gibi. )


-DANS:
YATAY İSTEK ve/||/<>/> DİKEY ANLATIM



-DANS ile/ve/değil/<> OHYOKHAI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Yakutlar'a özgü bir Şaman uygulaması.
[Ohuokay ustasının çevresine toplanan halk, el ele tutuşarak büyük bir çember oluşturuyor ve ustanın sözlerini tekrarlayarak, hafif hafif öne ve arkaya eğilerek hareket edip güneşin doğduğu yönden, battığı yöne doğru dönerler.]
[Bu uygulamaya özgü, belirli bir müziği bulunmamaktadır.] )


-DANS ile/ve/||/<> TWIST[İng.]

( ... İLE/VE/||/<> 1961 yılında yaygınlık kazanan çok hızlı ritmi olan bir dans. | Bu dansın müziği. )


-DAR YORUM ile/||/<>/>< GENİŞ YORUM



-DARALMA" ile/ve/<> SIKILMA



-DARALMA ile/ve/<> BUNALMA



-DARALMA ile/ve/||/<> SIKILAŞMA



-DARGIN/LIK ile/ve/<> DURGUN/LUK



-DARÜŞŞİFA:
FATİH ile/ve/||/<> HASEKİ ile/ve/||/<> SÜLEYMANİYE ile/ve/||/<> ATİK VÂLİDE SULTAN ile/ve/||/<> SULTAN AHMED ile/ve/||/<> TOPKAPI SARAYI ENDERUN



-DARVAN ile/ve/<> SANÂ

( Sanâ'ya 2 fersah mesafede. [Yemen] )


-DARWIN ile/ve/||/<>/> MİTHAT EFENDİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Kitaplarının ilk Türkçe çevirilerini yapan. )


-DAS CAPITAL:
1867 ile/ve/||/<>/> 1873

( I. basım. İLE/VE/||/<>/> II. basım. )


-DATÇA'DA:
OVABÜKÜ ve/||/<> HAYITBÜKÜ ve/||/<> PALAMUTBÜKÜ



-DATÇA[< DADIA/DADYA] ile/ve/değil/||/<>/> BETÇE[< BEDIA/BEDYA]



-DÂVÂ "GÜTMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "DÂVÂ GÖRMEK"



-DÂVÂ ile/ve/||/<>/< DÂVET



-DAVÂ ile/ve/||/<>/> DURUŞMA



-DAVÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MÂNÂ

( Bilmezler mânâsını, ederler dâvâsını. )


-DAVET:
SÖZ İLE ile/ve/değil/||/<>/< HÂL İLE



-DAVET ve/<>/> İCÂBET



-DAVID RICARDO ile/ve/||/<>/> ADAM SMITH

( 16 Haziran 1723 - 17 Temmuz 1790 İLE/VE/||/<> 18 Nisan 1772 - 11 Eylül 1823 )


-DAVRANIŞ ve/<> İYİ NİYET

( Davranışların en iyisi iyi niyetten, niyetin en iyisi ise bilimden ortaya çıkandır. )


-DAVRANIŞ ile/ve/<> KURTARICI DAVRANIŞ



-DAVRANIŞ ile/ve/||/<> ÖRÜNTÜ



-DAVRANIŞLARIMIZ:
"İYİ/KÖTÜ" ile/ve/değil/||/<> GÜÇLÜ/ZAYIF



-DAVRANIŞSAL YAKLAŞIM ile/ve/||/<> BİLİŞSEL YAKLAŞIM



-DAVUL ile/ve/değil/<> KHAMU-AT

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Soyotlar, şamanlarının davullarına verdikleri addır. "Şaman atı" anlamına gelmektedir. )


-DAVUL ve/||/<> TOKMAK

( Davul, ayrı kişide; tokmak, ayrı kişide olmaz! )


-DAVULDA:
TOKMAK ile/ve/||/<> BIZBIZ

( ... İLE/VE/||/<> Davula sol elle vurulan ince değnek. )


-DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> "KENDİNİ TUTMAK"



-DAYANÇ/SABIR ve/||/<> BEKLEMEK



-DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> DAYANIKLILIK



-DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> DİNGİNLİK



-DAYANÇ/SABIR ve/<> GÜÇ



-DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> İSTİKRAR

( SABIR ÇİÇEĞİ / GIAN AGAVE[Lat.] [Ancak 10 yılda açar.] )


-DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> KANAAT

( Kanaat eden aziz olur, Kanaatsizlik eden zelil olur. [azza men kanea, zelle men tamea] )


-DAYANÇ/SABIR ve/<> KARARLILIK



-DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> RIZÂ



-DAYANÇ/SABIR ile/ve/||/<> ŞÜKÜR



-DAYANÇ/SABIR ile/ve/||/<> TEVEKKÜL



-DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> UYUM

( Olgun kişi, zayıf ve kendinden aşağı unsurlara karşı sabır gösterir ve onlara önem verir. )


-DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> UYUM

( Uyumsuzluğu, ihtiyârını devrede tutmayan kişi yaratır. )


-DAYANIKLI TÜKETİM ARACI ile/ve/||/<> DAYANIKSIZ TÜKETİM ARACI



-DAYANIKLI/LIK ile/ve/||/<> AĞIRBAŞLI/LIK



-DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR

( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )


-DAYANIŞMA:
MEKANİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ORGANİK



-DAYANIŞMA ile/ve/<> GÜVEN

( Kişiler, kendilerine değil birbirleriyle dayanışma içindelerse güven duyabilir ve yansıtabilir. [özellikle de eşler ve ortaklar!] )


-DAYANIŞMA ile/ve/<> GÜVEN

( Aslanlar [ve birçok güçlü görünen hayvan] bile tek başına yeterli güçte değildir. Ancak birlikte ve dayanışmayla ayakta kalırlar. )


-DAYANIŞMA ile/ve/<> GÜVEN

( Loncaları inceleyiniz. )


-DAYANMA:
AÇLIĞA ile/ve/||/<>/> SUSUZLUĞA ile/ve/||/<>/> HAVASIZLIĞA

( 60 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 dk. )


-DAYANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BIRAKMAK



-DAYATMA ile/ve/değil/||/<>/>/< YAPTIRIM



-DAYATMA ile/ve/değil/||/<>/< YÖNLENDİRME



-DAYATMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMSÜZ/ÇARESİZ OLMAK/KALMAK



-DEDE/NİNE
ile/ve/||/<>/>
ANNE/BABA
ile/ve/||/<>/>
ABLA/AĞABEY
ile/ve/||/<>/>
BEN
ile/ve/||/<>/>
ERKEK/KIZ KARDEŞ

( )


-DEDİKODU ile/ve/<>/= CEHÂLET



-DEĞER/LER ile/ve/<> KAVRAM/LAR

( Uğruna yaşanılacak kavramlar. İLE/VE/<> ... )


-DEĞER/LER ile/ve/<> TARİH



-DEĞER/LER ile/ve/<> TARİH



-DEĞER ile/ve/||/<> AYAR



-DEĞER ile/ve/<> BAĞIL DEĞER

( ... İLE/VE/<> Bir aritmetik sayısının, önüne (+) ya da (-) imleri yazıldıktan sonraki değeri. | Bir sayının, rakamlarından her birinin, bulunduğu basamağa göre aldığı değer. )


-DEĞER ve/=/||/<> EMEK



-DEĞER ile/ve/<> GELENEK



-DEĞER ile/ve/<>/= GEREKSİNİM



-DEĞER ile/ve/<> KULLANIM DEĞERİ



-DEĞER ile/ve/<>/< KULLANIM DEĞERİ ile/ve/<>/< PAYLAŞIM DEĞERİ ile/ve/<>/< DEĞİŞİM/SOYUT DEĞERİ ile/ve/<>/< ÜRETİM DEĞERİ ile/ve/<>/< ARTI DEĞERİ



-DEĞER ile/ve/<> NİYET



-DEĞER ile/ve/<> SİMGE



-DEĞER ile/ve/||/<> YARAR



-DEĞERİNİ:
TAKDİR (ETMEK) ile/ve/||/<>/> TESLİM (ETMEK)



-DEĞERLİ OLAN BİR ŞEYİ/ŞEYLERİ SEVMEK ile/ve/<>/değil/yerine DEĞERİ SEVMEK



-DEĞERLİ TAŞ/CEVHER ile/ve/<> GANG[Alm.]

( ... İLE/VE/<> Bir maden cevherini, bir değerli taşı saran değersiz madde. )


-DEĞERLİ TAŞ/MÜCEVHER:
YARI DEĞERLİ ile/ve/||/<>/> DEĞERLİ



-DEĞERLİLİK ile/ve/||/<> YARATICILIK



-DEĞERSİZLEŞİR ile/ve/||/<> YOLDA KALIR ile/ve/||/<> YALNIZLAŞIR ile/ve/||/<> TÜKENİR ile/ve/||/<> BİLGİSİZ SAYILIR

( Her durumunu anlatan. İLE/VE/||/<> Herkese güvenen. İLE/VE/||/<> Her sırrını açığa vuran. İLE/VE/||/<> Her becerisini ortaya döken. İLE/VE/||/<> Her bildiğini söyleyen. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Değişmeyen de değişecek olanın/değişmesi gerekenin değişimine etkide/katkıda bulunabilir. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Değişme gereksiniminde olan nasılsa değişecektir. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( İçinizde değişmeyen nedir? )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Değişmez olan, ancak sessizlik içinde idrak edilebilir. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Doğrulukta, değişmez oluruz. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Değişmez olan, işimize yaramaz. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Değişmeyenin bilincinde olamayız. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Değişmez-olanı anlamak, değişmez-olan olmak demektir. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Kendinizi değişmek olarak, değişken zihnin tanığı olarak bilin. Bu yeterlidir. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Hareket eden'in içinde devinimsiz olan'ı, değişenin içinde değişmez olanı ayırt edebilmeyi öğrenelim, ta ki tüm farkların sadece görünüşte olduğunu ve birliğin gerçek olduğunu idrak edinceye kadar. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( Değişmez ve mutluluk-verici olanı bulmak için değişen ve acı verici olana sarılmayı bırakmak zorundasınız. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( TÜREV: Değişkenin değişkeni. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( What needs changing shall change anyhow.
What is it in you that does not change?
The unchangeable can only be realised in silence.
You become immovable in reticence.
You cannot be conscious of what does not change.
To realise the immovable means to become immovable.
Know yourself to be the changeless witness of the changeful mind. That's enough.
Learn to distinguish the immovable in the movable, the unchanging in the changing, till you realise that all differences are in appearance only and oneness is a fact.
To find the immutable and blissful you must give up your hold on the mutable and painful. )


-DEĞİŞEN ile/ve/<> DEĞİŞMEYEN

( DEĞİŞENDE DEĞİŞMEYEN: ORAN )


-DEĞİŞEREK DEVAM ETMEK ile/ve/||/<>/> DEVAM EDEREK DEĞİŞMEK



-DEĞİŞİK/LİK ile/ve/değil/||/<> ÇEŞİTLİ/LİK



-DEĞİŞİM ARACI ile/ve/değil/||/<>/< DEĞER



-DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM:
ZORLUKTA VE ZORLANDIĞIMIZDA ile/ve/||/<> YETERİNCE GÖRDÜĞÜMÜZDE ile/ve/||/<> İSTEYECEK KADAR ÖĞRENDİĞİMİZDE ile/ve/||/<> YAPABİLECEK KADAR ALDIĞIMIZDA



-DEĞİŞİM ve GELİŞİM:
DOĞADA ile/ve/||/<>/> EKİNDE ile/ve/||/<>/> DEVLETTE ile/ve/||/<>/> ALTYAPIDA ile/ve/||/<>/> TİCARETTE ile/ve/||/<>/> MODADA ile/ve/||/<>/> TEKNOLOJİDE

( Milyonlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Binlerce yılda. İLE/VE/||/<>/> Yüzyıllarda. İLE/VE/||/<>/> Onlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Yıllarda. İLE/VE/||/<>/> Aylarda. İLE/VE/||/<>/> Günlerde. )


-DEĞİŞİM:
KARARDA ile/ve/||/<> YAŞAMDA ile/ve/||/<> KİŞİDE

( Bir sözcükle. İLE/VE/||/<> Bir duyguyla. İLE/VE/||/<> Bir kişiyle[seninle/onunla]. )


-DEĞİŞİM:
KİMYASAL ile/ve/||/<> FİZİKSEL

( * Nesnenin molekül yapısı değişir.
* Nesnenin görünür yapısı değişir.
* Hem moleküler yapısı, hem de görünür yapısı itibariyle yeni bir nesne oluşur. [kâğıdın yanması]
* Ortaya çıkan yeni nesne, eski durumuna kesinlikle geri dönemez. [Yanan nesneden [kağıttan vs.] arta kalan küllerle yeni bir nesne [kağıt vs.] oluşturulamaz.]
[Örnekler: Yanıcı nesne olan hidrojen ve oksijen moleküllerinin tepkimeye girerek; yanıcı olmayan suyun ortaya çıkması. | Kâğıdın yakılması. | Un helvası yapımı. | Mumun yanması. | Demirin paslanması. | Odunun yanması. | Sebzelerin çürümesi.

İLE/VE/||/<>

Nesnenin molekül yapısında değişme oluşmaz.
Nesnenin sadece biçimi, görüntüsü değişir.
Sadece görünür yapısı değişen, moleküler yapısı değişim göstermemiş yeni bir nesne ortaya çıkar [Suyun buharlaşması]
Ortaya çıkan bu madde, eski durumuna dönebilir.[Buharlaşan suyun, tekrar suya dönüşebilmesi. Bulut ve yağmur]
[Örnekler: Eriyen mumun tekrar donarak tekrar kullanılması. | Kâğıdın yırtılması. | Çaydanlıkta bulunan suyun kaynaması ve ortaya çıkan buharın tekrar yoğunlaşarak suya dönüşmesi.] )


-DEĞİŞİM:
KIRILINCA ile/ve/||/<> KANDIRILINCA ile/ve/||/<> ÇOK FAZLA ŞEY ÖĞRENİNCE ile/ve/||/<> ÂŞIK OLUNCA



-DEĞİŞİM'DE:
ÖZ ile/ve/<> HAL/LER ile/ve/<> HEM ÖZ, HEM HAL/LER

( Başkalaşım [tagayyür]. İLE/VE/<> Değişim [tahavvül]. İLE/VE/<> Gelişim [tekâmül]. )


-DEĞİŞİM ile/ve/değil/||/<> [KÜTLE ve/||/<> AN ve/||/<> ENERJİ]'DEKİ DEĞİŞİMİN ORANI/DEĞİŞİMİ

( d/dt (--->mv )


-DEĞİŞİM ile/ve/||/<>/>/< AÇILIM



-DEĞİŞİM ve/||/<> DEĞİŞİMDE DEĞİŞMEYEN ve/||/<> CANLI-CANSIZ ve/||/<> YERÇEKİMİ



-DEĞİŞİM ile/ve/||/<>/> DEVRİM



-DEĞİŞİM ile/ve/<>/yerine/değil HEMEN DEĞİŞİM

( Değişmek, acı çekmekten daha kolaydır. )


-DEĞİŞİM ile/ve/<>/yerine/değil HEMEN DEĞİŞİM

( Easier to change, than to suffer. )


-DEĞİŞİM ve/||/<> İLKSELLİĞİN "İÇKİNLİĞİ/AŞKINLIĞI" ve/||/<> CANLILIK ve/||/<> YERÇEKİMİ

( Dünya, düşünce[felsefe/bilim] tarihinin en temel sorun(sal)ları. )


-DEĞİŞİM ile/ve/||/<> SÜREKLİLİĞİ



-DEĞİŞİM ile/ve/<> SÜREKLİLİK



-DEĞİŞİM ile/ve/||/<> ZORUNLULUK



-DEĞİŞİMDE/METABOLE [ARISTOTELES'TE]:
| OLUŞ ile/ve/||/>< BOZULUŞ |
ve/||/<>
| NİCELİK ile/ve/||/<> NİTELİK ile/ve/||/<> YER DEĞİŞTİRME |



-DEĞİŞKEN/LİK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> UZAKLIK/MESAFE



-DEĞİŞMEK ile/ve/değil/||/<>/< FARKINA VARMAK



-DEHÂ:
%1 ile/ve/değil/||/<>/< %99

( "İlham." İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ter/çalışmak. )


-DEHÂ ile/ve/|/<>/>< DELİLİK

( İkisinin arasında, çok ince bir çizgi, aralık vardır. )


-DEHÂ ile/ve/değil/||/<> ODAKLANMA GÜCÜ



-DEHÂ =/||/<> RAB



-DEİZM:
(")İNANÇ(") ile/ve/değil/||/<>/< "TAVIR"



-DELÂLET ile/ve/<> MUTABAKAT



-DELÂLETEN ile/ve/<> İŞÂRETEN

( Doğrudan. İLE Dolaylı. )


-DELİKLİ KURUŞ ile/ve/||/<> KIRTILLI KURUŞ

( )


-DELİL:
İZHAR EDİCİ ile/ve/||/<> İSPAT EDİCİ



-DELİL ile/ve/||/<> MÜLHAK DELİL

( … İLE/VE/||/<> 16 delil çeşidi bulunmaktadır. bkz. İslâm Hukuku Nazariyatı - Sava Paşa] )


-DELİSİ OLMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NANKÖRÜ OLMAK

( Ulaşamadıklarının. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Ulaştıklarının. )


-DEM ve/||/<> GAM ve/||/<> SERENCÂM[Fars.]

( Olsun! VE/||/<> Olmasın! VE/||/<> Hayrolsun! )


-DEME!
"TARLADA HASADIM VAR" ve/||/<> "EVLÂDIM VAR"

( Eline geçmedikçe. VE/||/<> El koynuna girmedikçe. )


-DEMEDİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENİLMEDİ

( Karl Marx, "Din, halk için afyondur" demedi!
Adam Smith, "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" demedi!
Thomas Hobbes, "İnsan, insanın kurdudur" demedi!
Niccolò Machiavelli, "Her şey mübahtır" demedi!
İbn Haldun, "Coğrafya, kaderdir" demedi!!! )


-DEMEDİKLERİMİZİ DEMESİNLER ile/değil/yerine/||/<>/< "İSTEDİKLERİNİ DESİNLER"



-DEMİR KİLİSE:
İSTANBUL'DA ile/ve/<> ARJANTİN'DE ile/ve/<> AVUSTURYA'DA



-DEMİR ile/ve/değil/||/<>/< EMİR

( "Emir, demiri keser." )


-DEMİR ile/ve/<> NALÇA[Ar., Fars.]

( ... İLE/VE/<> Ayakkabıların altına çakılan demir. )


-DEMİRYOLU ile/ve/<> HİCAZ DEMİRYOLU

( ... İLE/VE/<> 2666 taş/kâgir köprü ve menfez, 7 demir köprü, 9 tünel, 96 istasyon, 7 gölet, 37 su deposu, 2 hastahane ve 3 atölye yapılmıştır. [8 yılda tamamlanmıştır.] )


-DEMOKRASİ:
DEMOS ve/+/||/<>/> KRATOS

( Halk. VE/+/||/<>/> Tanrısal güç. )


-DEMOKRASİ ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> EKONOMİ ve/||/<> İKLİM



-DEMOKRASİ ile/ve/değil/||/<>/> PİYASA DEMOKRASİSİ



-DEMOKRATİK TOPLUMUN GEREĞİNDE:
ÖLÇÜLÜLÜK ve/||/<> ZORLAYICI TOPLUMSAL GEREKSİNİM ve/||/<> SON ÇÖZÜM İLKESİ



-DEMOKRİTOS ATOMCULUĞU ile/ve/||/<> PLATON KOZMOLOJİSİ

( Fiziğin, Pisagor'cu süreksiz nicelik üzerinden, Zaman Paradoksları'na göre yeniden kuruluşu. İLE/VE/||/<> ... )


-DENENEBİLİR/LİK ile/ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK



-DENETİMCİ/LİK ile/ve/<> KATILIMCI/LIK



-DENETLEME:
ÜRETİM ÜZERİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< TÜKETİM ÜZERİNDEN



-DENETLENEMEZLİK ve/<> DÖNÜŞÜM



-DENEY BİLİMLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİM



-DENEY VE GÖZLEM ve/||/<> ÖLÇÜ VE YÖNTEM



-DENEY ile/ve/||/<>/> DENETIMLİ DENEY



-DENEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GİRİŞİM



-DENEY ile/ve/<> SORU



-DENEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİNLEYEN

( "Aptal/ahmak". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Yarı akıllı". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Akıllı. )


-DENEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖZLEMLEYEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DİNLEYEN

( DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYENİ, DİNLERLER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, RAHAT EDER]
DİNLEYEN, DİNLENİR [DİNLEYEN, DİN SAHİBİ OLUR] )


-DENEYEREK DENEYİMLEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEREK DENEDİKLERİMİZ



-DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK

( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )


-DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK

( Gerçek benliğin bulunabilmesi için sahte olanın terk edilmesi zorunludur. )


-DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözleyin. )


-DENEYİM YAŞAYAN BENLİK ile/ve/<> GÖZLEMLEYEN BENLİK

( A man who is intense in his experience will radiate confidence and courage.
The false self must be abandoned before the real self can be found.
Watch over your thoughts, feelings, words and actions. )


-DENEYİM ile/ve/<> ANI



-DENEYİM ile/ve/değil/||/<>/< DENEYEYİM



-DENEYİM ile/ve/||/<> DENEYİMLENİLEN



-DENEYİM ile/ve/||/<>/> DÜZENLEYİCİ DENEYİM



-DENEYİM ve/||/<>/> KENDİLİK



-DENEYİM ile/ve/||/<> ZİHİNSEL/OLGUSAL DENEYİM



-DENEYİME AÇIK/LIK ile/ve/<> DIŞADÖNÜK/LÜK



-DENEYİMLEMEK ile/ve/<>/>/< DEYİMLEMEK



-DENEYİMLEMEK ile/ve/<> GÖZLEMLEMEK



-DENEYİMLENİLEBİLECEK OLANIN "İSTENİLMESİ/BEKLENİLMESİ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİMLEMEKTE OLUNAN



-DENEYİMLER:
NİTELİKSEL ile/ve/||/<> YÖNELİMSEL



-DENEYİMLEYEN ile/ve/||/<> DENEYİMLEME BAĞI ile/ve/||/<> DENEYİMLENİLEN



-DENEYLENEBİLİR BİLGİ ile/ve/değil/<> DENEYİMLENEBİLİR BİLGİ



-DENEYSEL ile/ve/<>/değil/yerine RASTLANTISAL



-DENGE ile/ve/||/<> DENETİM



-DENGE ile/ve/<> DİNGİNLİK



-DENGE ve/<> HUZUR



-DENGE ve/||/<>/> KONFOR[=> ÇÜRÜME] ve/||/<>/> SORUN ve/||/<>/> KARMAŞA ve/||/<>/> ÇÖZÜMLER/ÇARELER

( En "dengeli" ya da eşit durum, ölümdür. VE/||/<>/> En konforlu durum, çürümedir ve mezarlıktadır. VE/||/<>/> En büyük/ciddi "sorunlar" ile harekete geçilir. VE/||/<>/> En hareketli ortamlarda karmaşa ve kargaşa oluşur. VE/||/<>/> Daha iyi/nitelikli/isabetli çözümler oluş(tur)maya başlarız. )


-DENGE ve/||/<> SÜKÛNET



-DENGELİ ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ



-DENGELİ ile/ve/||/<> İYİLEŞTİRİCİ



-DENGİNİ ARAMAK/ARAYAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ ARAMAK/ARAYAN

( "Küçük zihinliler". DEĞİL/YERİNE İleri zihinliler. )


-DENGİNİ BULMAK ile/ve/||/<>/> DENGENİ BULMAK



-DENİZ KULAĞI ile/<> DENİZ KESTANESİ

( Deniz kulağı yavruları, deniz kestanesinin koruması altında olabilir. )


-DENİZ/GÖL/IRMAK ile/ve/||/<> BALIKLAVA

( ... İLE/VE/||/<> Deniz, göl ve ırmaklarda balık yatağı olan yer. )


-DENİZ ve/||/<> DALGA

( Enerji. VE Etki eden enerji. )


-DENİZALTININ:
SOL KANADI ile/ve/||/<> SAĞ KANADI

( Dışbükey. İLE/VE/||/<> İçbükey. )


-DENİZALTININ:
SOL KANADI ile/ve/||/<> SAĞ KANADI

( Ön tarafta bulunan sol kanat açılarak, basıncın, alttan itmesi ve motor/pervâne desteğiyle yüzeye çıkılır. İLE/VE/||/<> Ön tarafta bulunan sağ kanat açılarak, basıncın, üstten bastırması ve motor/pervâne desteğiyle dalış yapılır. )


-DENİZİN:
"KABARMASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DALGALANMASI



-DENKLEMLERDE EŞİKLER:
PİSAGOR ile/ve/||/<>/> LOGARİTMA ile/ve/||/<>/> TÜREV ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK SAYI

( )


-DENKLEMLERDE EŞİKLER:
PİSAGOR ile/ve/||/<>/> LOGARİTMA ile/ve/||/<>/> TÜREV ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK SAYI

( )


-DENKLİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK



-DENKÖBEKLER/SONSAL SINIFLAMALAR/KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/<>/> FARABÎ'DE ile/ve/<>/> KANT'TA

( * TÖZ/CEVHER
* NİCELİK/KEMMİYET
* NİTELİK/KEYFİYET
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* MEKÂN
* ZAMAN
* KONUM
* MÜLKİYET
* FİİL
* İNFİAL

ile/ve/<>/>

* TÖZ/CEVHER [ALİ]
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* NİCELİK/KEMMİYET [KISA]
* NİTELİK/KEYFİYET [SARIŞIN]
* ZAMAN/METÂ [BUGÜN]
* YER/EYN [ÇARŞIDA]
* DURUM/KONUM(VAZ'I) [AYAKTA DURUYOR]
* SAHİP/MÂLİK OLMA(LE) [AHMET'İN KALEMİ]
* ETKİNLİK(EN YEF'AL) [BÜKÜYOR]
* EDİLGİNLİK(EN YENFA'AL) [BÜKÜLÜYOR]

ile/ve/<>/>

* NİCELİK: BİRLİK | ÇOKLUK | TÜMEL
* NİTELİK: GERÇEKLİK | YOKSUNLUK | SINIRLILIK
* BAĞINTI: NESNE VE ÖZELLİĞİ | NEDEN VE ETKİ | TOPLULUK
* MODALİTE: OLASILIK | VARLIK | ZORUNLULUK )


-DENSİZ/LİK ile/ve/<> DANGALAK/LIK ile/ve/<> DALYARAK/LIK



-DENSİZ/LİK ile/ve/<> PATAVATSIZ/LIK



-DEPREM, ÖLDÜRMEZ ve/||/<> KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR

( [ne yazık ki]/[fakat] Kötü yapı öldürür. VE/||/<> Kusurlu soruşturmalar vardır. )


-DEPREM ve/||/<> YANGIN

( )


-DEPREMDE:
ÇÖKMEK ile/ve/||/<> KAPANMAK ile/ve/||/<> TUTUNMAK

(



)


-DEPREMİN:
BÜYÜKLÜĞÜ ile/ve/||/<> ŞİDDETİ

( Depremin büyüklüğü:

Kırılan yerkabuğu yüzeyinin büyüklüğünü ve dolayısıyla ortaya çıkan enerjinin düzeyini belirten bir ölçüdür. Batı dillerinden aktarımla "magnitüd" olarak da adlandırılır ve bu nedenle M harfiyle gösterilir.

Büyüklük; aritmetik değil logaritmik olarak artar. Yani her bir tam sayı arasında 10 kat fark vardır. Örneğin M = 2,0 büyüklüğünde bir deprem, yeryüzünün derinliklerinde yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğünde bir kırığın meydana geldiğini gösterir. Büyüklük bir birim artarsa, yani 3,0 büyüklüğünde bir deprem oluşmuş ise yaklaşık 10 futbol sahasına eşit bir alanın kırılmış olduğu anlaşılır. Aynı biçimde 4,0 büyüklüğü 100 futbol sahasına, 5,0 büyüklüğü 1.000 futbol sahasına denk düşer.

Deprem büyüklüğü, sismometre ile ölçülür. Birçok farklı ölçüm yöntemi vardır. ABD'li mucidi Charles Francis Richter’in soyadıyla anılan Yerel (Lokal) Büyüklük (Ml) bunlardan biridir.

Richter gibi görece eski yöntemlerde kullanılan ölçekler, sismografın merkez üssüne uzaklığı ve depremin büyüklüğü gibi değişkenlerden etkilenir. Bu değişkenlere göre hata payları artıp azalabilir.

İLE/VE/||/<>

Depremin şiddeti:

Büyüklük(magnitüd) depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü iken; şiddet ise depremin yapılar ve bireyler üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.

Bu nedenle büyüklük, her yerde geçerli, nesnel, tekil bir göstergedir. Depremin şiddeti ise konuma göre değişir ve ölçüm özneldir.

Bir bölge, merkez üssünden daha uzak olduğu hâlde, örneğin zemin yapısı nedeniyle depremi daha şiddetli deneyimleyebilir. Son İzmir depreminde dereler arasındaki alüvyonlu bölgede birçok binanın yıkıldığı Bayraklı buna bir örnektir.

Deprem şiddetinin ölçüsü, bireylerin sarsıntı sırasında uykudan uyanması, mobilyaların hareket etmesi, bacaların yıkılması ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüne alınarak belirlenir.

Şiddeti tanımlamak için de birçok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı, Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeği diye adlandırılmıştır. Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp bütünü ile gözlemsel bilgilere dayanır.



)


-DERC[Ar.] (ETMEK) ile/ve/||/<> CEM[Ar.] ETMEK

( Sokma, arasına sıkıştırma. | Gazeteye yazma. | Toplama, biriktirme. İLE/VE/||/<> Toplamak. | Bir araya getirmek. )


-DERC[Ar.] (ETMEK) ile/ve/||/<> CEM[Ar.] ETMEK

( Hattatların yazdığı meşk tomarı. )


-DERC[Ar.] (ETMEK) ile/ve/||/<> CEM[Ar.] ETMEK

( Nakışlı kâğıda yazılmış yazı. )


-DERDE:
DERMAN ile/ve/değil/yerine/||/<> TESELLİ



-DERDE:
DEVÂ ile/ve/değil/yerine/<> TESELLİ

( Gövdede. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zihinde. )


-DERDİNİ SÖYLEMEYENE, DERMAN BULUNMAZ ile/ve/||/<> AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MAMA VERİLMEZ



-DERE ile/ve/<> ÇATAK

( Genellikle, yazın kuruyan küçük akarsu ve bunların yatağı. | İki dağ arasındaki uzun çukur. | Damlarda, yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko ya da kiremit yol. İLE/VE/<> İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı. | Yapışık, ikiz meyve. | Kavgacı. )


-DERE ile/ve/<> IĞIL

( ... İLE/VE/<> Belirli olmayacak kadar yavaş akan su. )


-DEREBEYCİLİK/FEODALİZM ile/ve/||/<>/< YAŞLILARIN YÖNETİMİ/GERONTOKRASİ



-DEREBEYLİK ile/değil/yerine/<>/> DEVLET



-DERİ KAYDIRMA/GREFT ile/ve/||/<> DOKU KAYDIRMA/FLEP

( Kan dolaşımsız, damarsız. İLE/VE/||/<> Kan dolaşımlı, damarlı. )


-DERİN BİR SOLUK ve/||/<> DERİN BİR ŞÜKÜR



-DERİN DÜŞÜNME ve/<> TAHAMMÜL



-DERİN/YOĞUN/GENİŞ DÜŞÜN(E)MEMEK ile/değil/<> BİLGİSİZLİK/DÜŞÜNCESİZLİK

( Bilgisizlik de, bilgi de zihindedir, gerçekte değil. )


-DERİN/YOĞUN/GENİŞ DÜŞÜN(E)MEMEK ile/değil/<> BİLGİSİZLİK/DÜŞÜNCESİZLİK

( Bilgisiz olup, doğruyu savunacağına; bilgili olup, yanlışı savun! )


-DERİNLEŞME ile/ve/||/<> KALICILAŞMA



-DERİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> DUYARLILAŞTIRMA



-DERİNLEŞTİRMEK ile/ve/<> BESLEMEK



-DERİNLİK ve/||/<>/> İSKANDİL[İt.]

( ... VE/||/<>/> Denizin derinliğini ölçme. | Bu iş için kullanılan araç. )


-DERİNLİK ile/ve/<> YAYILIM



-DERLEYİP TOPARLAMA ile/ve/<> ANIMSATMA



-DERMAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEVRÂN



-DERS ile/ve/<> ÖDEV

( İşlenen/alınan dersleri üşünmeden, ertelemeden, gereksiz görmeden sıcağı sıcağına ödevlerle tekrarlamak gerekir! )


-DERT ve/<> DERMAN

( DERMAN ARARDIM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ

BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )


-DERT ve/<> DERMAN

( SÖYLEMEM KİMSEYE DERDİMİ,
DERMANIM OLMASIN DİYE! )


-DERT ve/<> DERMAN

( Derdini bilen, dermanını bulmuş demektir. )


-DERT ve/<> DERMAN

( Derdine derman olmayacak ortamda derdini konuşmak edepsizliktir! )


-DERT ve/<> DERMAN

( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...

I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )


-DERT ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DERS



-DERTLERİ "ÇOK/BÜYÜK" OLAN ve/||/<>/> GÜLÜŞÜ SICAK OLAN :)



-DERTLİ ile/ve/<> EDİP ile/ve/<> ÂŞIK ile/ve/<> ÂRİF

( [Derdini] Yalın anlatan. İLE/VE/<> Hoş anlatan. İLE/VE/<> Haliyle anlatan. İLE/VE/<> Gülümseyişiyle örterek anlatan. )


-DERTSİZ KİŞİ ile/ve/<> AŞSIZ KİŞİ

( İnsan değil. [Bunu anlayın!] İLE/VE/<> Hayvan cinsi. [Bunu dinleyin!] )


-DERVİŞ:
DÜNYA ve/||/<> İKİYÜZLÜLÜK ve/||/<> VARLIK ve/||/<> YALAN ve/||/<> KÖSNÜ/ŞEHVET

( DERVİŞ: DAL ve/||/<> RA ve/||/<> VAV ve/||/<> YE ve/||/<> ŞIN )


-DERVİŞ'İN:
DIŞI ile/ve/||/<>/< İÇİ

( Şeriat. İLE/VE/||/<>/< Hakikat. )


-DERVİŞ/LİK ve/||/<>/> KENDİNİ "YOK ETMEK"



-DERVİŞ =/||/<>/< DÜŞMANI OLMAYAN



-DERVİŞ ve/||/<>/< İŞ



-DERZLEME ile/ve/değil/||/<> İNCE DERZLEME



-DESCARTES ile/ve/||/<>/< VIETE

( ... İLE/VE/||/<>/< Descartes'in hocası. )


-DESEN ile/ve/değil/<> RENK



-DEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/> KAZMAK



-DESTEK ile/ve/<> DAYANIŞMA



-DESTEK ile/ve/<> PAYLAŞIM

( Ölçü, aynı şeye gülmek değil, aynı şeye ağlamaktır. )


-DESTEK ile/ve/<> SEFERBERLİK



-DESTEK ile/ve/<> TEŞVİK



-DESTEKLEME ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLEŞTİRME



-DESTEKLEME ile/ve/||/<> DENGELEME



-DESTEKLEME ile/ve/||/<> KOLLAMA



-DESTEKLEME ile/ve/||/<> PEKİŞTİRME



-DETERMINUS ile/ve/değil/||/<>/< PERIAKTEON

( Karadakileri[sabitleri] ayırmada. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Kara[sabit] ile denizi[değişkeni] ayırmada. [sahne değiştirme] )


-DEVAM ETMELİ!
YAŞAMAYA ve/||/<>/> SEVMEYE ve/||/<>/> GÜLMEYE :)



-DEVÂT[Ar.] ile/ve/=/||/<> DEVÎT[Ar.]

( Divit. Hokkadaki mürekkebe batırılarak yazı yazmaya yarayan ve değişik ucları olan bir kalem türü. )


-DEVİM ile/ve/<> DEVİNİM

( Hareket. İLE/VE/<> Çeşitleri. )


-DEVİNİM/HAREKET[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/> DAVRANIŞ

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Bilinçsiz/bilinçli hareket. )


-DEVLET DÜZENİ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> HÜKÜMET DÜZENİ



-DEVLET-İ OSMÂNİYE ile/ve/||/<> KAVÂİD-İ OSMÂNİYE

( Osmanlı Devleti. İLE/VE/||/<> Osmanlı Türkçesi dilbilgisi. )


-DEVLET:
ÖZGÜRLÜK ve/||/<> TUTKU ve/||/<> GENEL ve/||/<> ÖZEL ve/||/<> NESNEL ve/||/<> ÖZNEL

( Devlet, özgürlükle tutkunun, genelle özelin, nesnelle öznelin bireşimini[/tevhîdini] sağlar. [Devlet, sadece, bürokratik ve politik bir örgüt değildir!] )


-DEVLET:
TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> İKTİSAT ile/ve/||/<> SİYASET



-DEVLET ile/ve/<> BAHÇE



-DEVLET ile/ve/||/<> VATANDAŞ

( Sadece yükümlülükleri vardır. [Hak sahipliği söz konusu değildir.] İLE/VE/||/<> Hakları ve yükümlülükleri vardır. )


-DEVLET ile/ve/||/<> YÖNETİM/İDARE



-DEVLETİN (ÖNCELİKLİ/ZORUNLU) SORUMLULUKLARI:
EĞİTİM ve/||/<> SAĞLIK ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> YARGI GÜVENCESİ



-DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI ile/ve/||/<> TOPLUMUN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI

( Siyaset ile. İLE/VE/||/<> Bilgi ve dil ile. )


-DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI ile/ve/||/<> TOPLUMUN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI

( [simgesi/değeri/ölçütü] Bayrak. İLE/VE/||/<> Sancak. )


-DEVLETİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ V GÖREVLERİNDE:
OLUMSUZ ile/ve/||/<> OLUMLU

( Saygı gösterme, karışmama. İLE/VE/||/<> Geliştirme, yayma. | Koruma. | Yerine getirme, ortam hazırlama. )


-DEVLETİN/DİN'İN:
SAĞLADIKLARI VE KORUDUKLARI
ve/+/||/<>/>/<
TEMEL GÜVENCELERİ

( * CAN GÜVENLİĞİ
* AKIL SAĞLIĞI
* NESİL SÜREKLİLİĞİ
* MAL GÜVENLİĞİ
* DİN GÜVENCESİ

ve/+/||/<>/>

* SAĞLIK GÜVENCESİ
* EĞİTİM GÜVENCESİ
* GÜVENLİK GÜVENCESİ
* YARGI GÜVENCESİ )


-DEVLETİN/DİN'İN:
SAĞLADIKLARI VE KORUDUKLARI
ve/+/||/<>/>/<
TEMEL GÜVENCELERİ

( Giderdim, gönülden kini,
Kini olanın, olmaz dini! )


-DEVLETİN/DİN'İN:
SAĞLADIKLARI VE KORUDUKLARI
ve/+/||/<>/>/<
TEMEL GÜVENCELERİ

( ZARÛRİYÂT-I DİNİYYE / MAKÂSID-I HAMSE )


-DEVR[Ar.] ve/||/<> DAİM[Ar.]



-DEVRAN ile/ve/||/<> SEYRAN ile/ve/||/<> HAYRET ile/ve/||/<> MERAK ile/ve/||/<> İLİM



-DEVRETME ile/ve/||/<> EL DEĞİŞTİRME



-DEVRİLE DEVRİLE ile/değil/yerine/||/<>/> EVRİLE EVRİLE



-DEVRİM "YAPMAK" ile/ve/<>/değil/yerine DEVRİM "YARATMAK"



-DEVRİM ve/ne yazık ki/||/<>/> !KIYIM



-DEVRİM ile/ve/değil/yerine/<> DEĞİŞİKLİK



-DEVRİM ile/ve/değil/yerine/<>/> DEVİNİM



-DEVRİMLER/DE:
FRANSIZ ile/ve/||/<> ALMAN ile/ve/||/<> İTALYAN ile/ve/||/<> BOLŞEVİK ile/ve/||/<> ANADOLU/TÜRK

( [ağırlıklı/yoğunluklu olarak]
Siyaset/te. İLE/VE/||/<> Eğitim/de. İLE/VE/||/<> Sanat/ta. İLE/VE/||/<> Ekonomi/de. İLE/VE/||/<> Kültür/de. )


-DEYİM ile/ve/||/<> TERİM



-DEYİŞ ile/ve/değil/<> DOĞUŞ

( Yaşanmamış olan. İLE/VE/DEĞİL/<> Yaşanmış olan. )


-DEYİŞ ile/ve/değil/<> DOĞUŞ

( KELÂM ile/ve/değil/<> VAHİY-KELÂM )


-DİDEM, YÜZÜNE NAZAR ile/ve/||/<> NAZAR, YÜZÜNE DİDEM



-DİFÜZYON ile/ve/<> DİFÜZYON SAYISI ile/ve/<> DİFÜZYON KAT SAYISI

( Bir düzeni oluşturan taneciklerin rastgele hareketler yaparak, düzenin bir bölgesinden, başka bir bölgesine taşınması. | Bir ışık demetinin pürüzlü bir yüzeyin yansımada ya da belirli madde içinden geçişte saçılması. | Ses dalgalarının ilerleme doğrultularının bir yansıyan ses şiddetine göre değişme derecesi.
İLE/VE/<>
Kararlı bir çözelti içinde çözünen bir maddenin difüzivitesinin, karakteristik bir süreyle çarpımının, katının merkezinden yüzeyine olan uzaklığının karesine bölümüne eşit olan ve kütle transferiyle ilgili çalışmalarda kullanılan boyutsuz sayı. [Simgesi ß]
İLE/VE/<>
Bir birim derişim gradiyentindeki, bir saniyede bir cm²'lik bir alanı, dik olarak geçen bir maddenin, gram cinsinden ağırlığı. | Homojen bir yarı iletkendeki difüzyon akım yoğunluğunun akım taşıyıcıları derişiminin, grandiyentine oranı. )


-DIGAMBARA ile/ve/||/<> SVETAMBARA

( Hava giyinenler.[Çıplak, gökyüzünün yönleri ile giyinmiş.] İLE/VE/||/<> Beyaz Giyinenler. )


-DIGAMBARA ile/ve/||/<> SVETAMBARA

( Dünyadan tamamen el etek çekerek gerçek bir münzevî olmak için tamamen çıplak olunması gerektiği üzerinde dururlar. Bu görüştekiler, Mahavira'nın tamamen çıplak olduğuna ve basit bir giysi de içinde olmak üzere kişinin sahip olduğu her tür malın, gurur, kibir ve utanç kaynağı olduğuna inanmaktadır. Giysi giymek, süs eşyası bulundurmak, kişinin kurtuluşa ulaşamadığının göstergesidir. İLE/VE/||/<> Beyaz giysiler giyinmeyi, manastır yaşamının kurallarının çiğnenmesi olarak görmezler. Kadınların da züht ve riyazat yaşantısına girebileceğini, Angalar ve onların yorumu niteliğindeki öteki yazılı metinlerin kutsal metinler olduğunu kabul ederler. )


-DİĞER ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< DEĞER

( "DEĞER"lerimizi, "DİĞER"lerimizden ayıramıyorsak;
"MEĞER"lerimizi bir cebimize, "KEŞKE"lerimizi öteki cebimize koymak durumunda kalırız. )


-DİK ÜÇGEN ile/ve/||/<>/> CEBİRSEL DÜŞÜNME



-DİK ÜÇGEN ve/<> HİPOTENÜS[Yun.]

( ... VE/<> Bir dik üçgende, dik açının karşısında bulunan kenar. )


-DİKEN YARASI ile/ve/||/<>/> GÜL KOKUSU

( Ayağında. İLE/VE/||/<>/> Göğsün[d]e. )


-DİKEN YARASI ile/ve/||/<>/> GÜL KOKUSU

( Olmayan. İLE/VE/||/<>/> Süremez. )


-DİKEN ile/ve/<> ÇIBAN



-DİKİŞ:
EL İLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MAKİNE İLE



-DİKİT ile/ve/<> SARKIT

( Mağaraların tabanında, yukarıdan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla oluşan kolonlardan her biri. İLE/VE/<> Mağaraların tavanında oluşan, genel olarak koni biçiminde olan, kalker birikintisi, damlataş. )


-DİKKAT ÇEKME ile/ve/||/<> SORUMLULUK



-DİKKAT ÇEKMEK ve/||/<>/> "DÜŞMAN" ÇEKMEK



-DİKKAT ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/<> DİKKAT ETMEK



-DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN:
HAVADA ile/ve/||/<> KİŞİDE

( Sislisine. İLE/VE/||/<> Sinsisine. )


-DİKKAT:
KENDİMİZE ile/ve/||/<> SÖZÜMÜZE

( Yalnızken. İLE/VE/||/<> Yalnız değilken. )


-DİKKAT ile/ve/||/<>/> RİKKAT( ile/ve/||/<>/> ZARÂFET ile/ve/||/<>/> MELÂHAT)

( Zihinde. İLE/VE/||/<>/> Kalpte. İLE/VE/||/<>/> Eylemde. İLE/VE/||/<>/> Yüzde. )


-DİKKAT ile/ve/||/<>/> RİKKAT( ile/ve/||/<>/> ZARÂFET ile/ve/||/<>/> MELÂHAT)

( İlgi, özen. İLE/VE/||/<> İncelik. | Merhamet, acıma. İLE/VE/||/<>/> Aklı, kötü düşüncelerden, kuruntu/vehm ve kuşku/şüphe/zanlardan arındırmak. İLE/VE/||/<>/> Güzellik, yüz güzelliği. )


-DİKKAT ile/ve/||/<>/> RİKKAT( ile/ve/||/<>/> ZARÂFET ile/ve/||/<>/> MELÂHAT)

( [özellikle] Kullandığımız sözcüklerde. İLE/VE/||/<> Kurduğumuz tümcelerde. İLE/VE/||/<>/> Davranışlarımızda. İLE/VE/||/<>/> Bakış ve duruşumuzda. )


-DİKKATE ALMAK ile/ve/<> GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK



-DİKMEK ile/<> SIRIMAK

( ... İLE/<> Yorgan, şilte gibi şeyleri, iri ve aralıklı dikmek. | Sağlam ve sıkıca dikmek. )


-DİKOTOMİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TRİKOTOMİ



-DİL BİLİM(db.) ile/ve/<> DİL BİLGİSİ(dbl.)

( Dil konularında inceleme yoluyla toplum kültürünü araştırma bilimi. İLE ... )


-DİL BİLİM(db.) ile/ve/<> DİL BİLGİSİ(dbl.)

( DİLBİLİM: * Dilin ne olduğu. * Dilin işleyişi. * Dilin edinimi. * Eğitim-Öğretim. İLE/VE/<> DİLBİLGİSİ: * Kuralcılık. * Doğru/yanlış kullanım. * Eğitim-Öğretim. )


-DİL FELSEFESİ'NDE:
NAHİV ve/<> MANTIK ve/<> BELÂGAT ve/<> USUL-Ü FIKIH



-DİL KULLANIMINDA:
BİLGİ ile/ve/<> BECERİ



-DİL ÖBEKLERİNDE:
KENGER ile/ve/<> KHEIN ile/ve/<> KHOISAN

( 15.000 yıl önce. )


-DİL ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> YABANCI DİL KONUŞMA

( )


-DİL:
GÖNÜL "KARIŞTIRAN" ile/ve/||/<> ZİHİN KARIŞTIRAN



-DİL'İN:
DOĞUŞU ile/ve/<>/> KURULUŞU ile/ve/<>/> KULLANILIŞI



-DİL/İ ile/ve/değil/||/<>/> ANLATIM/I



-DİL ile/ve/||/<> VARLIK

( Dilin düzeni varlığın düzenidir, varlığın düzeni dilin düzenidir. )


-DİL ile/ve/||/<> VARLIK

( Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. )


-DİL ile/ve/||/<>/= AKIL



-DİL ile/ve/<> AKIL

( Lâl. İLE/VE/<> Mat. )


-DİL ile/ve/<>/değil ARAÇ



-DİL ve/||/<> BELLEK ve/||/<> YAŞAM



-DİL ve/<> BİLİNÇ



-DİL ile/ve/<> BİLİNÇLENME



-DİL ve/<> BİRLİK



-DİL ile/ve/<> DİL ile/ve/<> DİL[Fars.]

( Ağızdaki, tad alma örgeni/aracı. İLE/VE/<> Konuşma(sesli aktarım/paylaşım) aracı. İLE/VE/<> Gönül/kalp. )


-DİL ve/||/<> DİŞ

( DİL VE DİŞ

“Dişler, tüm organların aynasıdır” sözünü anımsayarak, “Dil neyin aynasıdır?” sorusuna bir yanıt arasak, hepimizin buluşma noktası “ÖZ” olacaktır.

“Dil, özümüzün aynasıdır”

“ÖZ <–> GÖZ <–> SÖZ” bağlantısı, nereden hareket edecek olursak olalım, üzerinde en çok durulması gereken ilişkidir. “Öz”ün üzerine fazla eğilmeye gerek kalmaksızın bizleri nereye ulaştırdığını biliyoruz. “Göz” üzerine de aynı ortak duygu ve düşüncelere sahip olarak, özümüzün kapısı olduğu noktasına ulaşıyoruz. “Söz” ise geçmiş, şimdi ve geleceğin; usumuzun, bilimin, felsefenin ve sanatın; iş ve özel yaşamın ve günlük yaşamdaki tüm sürecin en büyük aracıdır. Simge diliyle “Söz”, yazı diliyle “Söz”, sözün diliyle “Söz”, günlük yaşamımızın, düşünce ve duygularımızın ve tüm ilişkilerimizin aracı “Söz”.

Sevgili Yunus Emre’nin güzel sözü ile...

Keleci[sözü] bilen kişinün yüzünü ağ[ak] ede bir söz,
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz.

Söz ola kese savaşı, söz ola kese başı,
Söz ola ağılı[zehirli] aşı bal ile yağ ede bir söz.




Psikoloji, 3D/6D temelli, "Düşünce, Duygu ve Davranışlar"ımızı anlamaya, incelemeye ve altında yatan nedenleri bulmaya çalışan bir bilim dalıdır. Hiçbiri birbirinden bağımsız olmadığı gibi ayrı ayrı düşünmek de pek olanaklı değildir. Bu doğrultuda, son zamanlarda çok yoğun ilgi gören Sinir Dili Programlaması(SDP ya da NLP), çalışmalarının da en büyük aracı olan söz -ve her bir sözcük- ile, tüm hücrelerimizin ve beynimizin programlanabilmesi yoluyla yaşamımıza katacağı gelişmişliği, derinliği, kolaylığı ve rahatlığı sağlatan bir disiplin. SDP tüm eylemlerimiz ile ağzımızdan çıkan her sözün nasıl ve ne kadar bağlantısının olabileceğini anlatır. Ayağını sürüyerek yürüyen bir kişinin, sözlerinin de ağzından uzata uzata, yayılarak çıktığını görebilirsiniz (ya da tam tersi). Yüzü asık birinin, her ne kadar hoş sözler kullansa bile sesinden psikolojik durumunu anlayabilirsiniz. Aynı bağlantılar dilimiz ve dişimize verdiğimiz önem için de geçerlidir. Diş fırçalama alışkanlığımız ile kullanacağımız sözcüklerin de bağlantısı vardır ve de dile, sözlerimize gösterdiğimiz özen ile diş fırçalama alışkanlığımızın. Dişimizin ne kadar önemli olduğunu biliriz fakat maalesef yeteri kadar özeni göstermeyiz.

Dile ve sözlerimize verdiğimiz önem ve duyarlılığımız nedir? Dilimizin de durumu aynı mı acaba? Aynı mı olmalı? Olmamalı mı? Peki nasıl? Bu durumu ne, kim, nasıl değiştirebilir? Tüm bu sorular ve benzerleri gibi daha birçok soruya verebileceğimiz yanıt aynıdır! KENDİMİZ!

Yaşamımızda pek dikkat edilmeyen, çok fazla karıştırılan fakat hiçbir zaman karıştırılmaması gereken bazı noktalar vardır. Bunların en çok yaşandığı altı hassas nokta ve şu oniki kavramın da ayrıntılarına sahip olmalı ve önemine çok dikkat etmeliyiz.

- GENEL ile ÖZEL;

- BİRİNCİL OLAN(/Olma[ma]sı Gereken) ile
İKİNCİL OLAN (/Olma[ma]sı Gereken);

- AMAÇ ile ARAÇ;

- SÜREÇ ile SONUÇ (Merkezlilik);

- KURAM(TEORİ) ile UYGULAMA(PRATİK);

- KORGU ile KAYGI


Konuşmalarımız, değerlerimiz ve tutumlarımız bazen Genel'den hareket ederek Özel'e, bazen de Özel'den hareket ederek Genel'e giderek devam eder. Fakat farkında olunması gereken bu ikisinin arasındaki geçiştir. Geçişteki dikkatsizlikler çok büyük sorunlara dönüşebilirler. Konu ve kavramları ele alışımızdaki sıralamada neyin öncelikli olduğu ve olmadığı bilinci, durumun ya da konunun bir Araç mı, Amaç mı? olduğu sorusunun her an farkındalığımızda olması en dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Süreç ve Sonuç’un birbirinden ayrı olmadığı, dengeli bir durumda olması, herhangi birinin üzerinde yoğunlaşmama gerekliliği de üzerinde titizlikle durulması gereken noktalardır. Kuram ile uygulamanın arasındaki farkların ve derecelerinin atlanmaması gerekir. Korku ve Kaygı arasındaki farkların (Belirginlik, Şiddet ve Süre) da bilincinde olarak korku ve kaygı yönetiminin elde tutulması, geleceğin olumsuzu “YA … [olursa]” üzerine değil, olumlu gelecek “… [’nın olmasını] İSTİYORUM” üzerinde durulması gerekmektedir.

Doğru, yerinde ve zamanında kullanım için yeğlenebilecek her sözcüğün değeri çok yüksektir. Kişisel ve toplumsal birliğimiz olan sözlükleri daha çok kullanmak, kitap okumak, düşünmek, araştırmak; sözcüklerin, terimlerin günlük hayatımızda, dilimizde yer almasını sağlamak en önemli sorumluluklarımızdandır. Toplumların en büyük serveti dilleri olduğu gibi, kişinin de en büyük değeri ve serveti dilidir.

Dil ile, söz ile başlayan serüvenin çeşitli dönüşümler ile yaşamımızın en büyük parçası ve kaderimize bile dönüşebileceğini vurgulayan şu sözleri sürekli anımsamak gerekir!

Söylediklerinize dikkat edin,
düşüncelere dönüşür...

Düşüncelerinize dikkat edin,
duygularınıza dönüşür...

Duygularınıza dikkat edin,
davranışlarınıza dönüşür...

Davranışlarınıza dikkat edin,
alışkanlıklarınıza dönüşür...

Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşür...

Değerlerinize dikkat edin,
karakterinize dönüşür...

Karakterinize dikkat edin,
Kaderinize dönüşür...
)


-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Düşünceyi sınırlandırarak gelişir ve kişiyi geliştirir. VE/<>/= Dili geliştirerek gelişir ve kişiyi geliştirir. )


-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Birlikte tutmak/birleştirmek gerekiyor. )


-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Zihin - Dil, Beyin - El ilişkisi! )


-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Dilin tıkandığı yerde düşünce, dili, düşüncenin tıkandığı yerde dil, düşünceyi geliştirir. )


-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Dil, düşünceyi, geliştirir de, ketler de. )


-DİL ve/<> DÜŞÜNCE ve/<> KÜLTÜR

( Birbirinden ayrılamaz bir bütündür. )


-DİL ile/ve/<>/= DÜŞÜNME



-DİL ve/=/||/<>/>/< EDEB



-DİL ve/<> EGEMENLİK



-DİL ile/ve/<> FELSEFE

( Aklın dilbilgisi. İLE/VE/<> Dilin dilbilgisi. )


-DİL ile/ve/<> FELSEFE

( STOACILIK/REVÂKİYE )


-DİL ve/||/<>/= GÜVENİLİRLİK



-DİL ile/ve/değil/<> HAL

( Sözcüklerle. İLE/VE/DEĞİL/<> Kendi. )


-DİL ve/<> İLİM ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TAKVÂ



-DİL ve/<> MANEVİYAT



-DİL ve/||/<> MANTIK ve/||/<> MATEMATİK

( ... VE/||/<> ... VE/||/<> Kavramı, kavramla göstermek. )


-DİL ve/||/<> SANAT ve/||/<> AHLÂK

( Kişilerin, düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek üzere, işaret ya da sözcüklerle yaşadıkları anlaşma. VE/||/<> Kişinin, hem kendine, hem de hemcinslerine yönelik 'iyilik' ülküsüne yaklaşma çabası ile hak-ödev bağlantısı çerçevesinde kurduğu ilişkiler manzumesini ve bunları belirleyen kurallar düzeni. VE/||/<> Yarar kaygısından git gide uzaklaşıp 'güzellik' değerlendirişine, elden geldiğince uygun ürün ortaya koymanın anlamını dışavurmanın yolu yordamıdır. )


-DİL ve/||/<> SANAT ve/||/<> AHLÂK

( Dilde, mucize olmaz. )


-DİL ve/<> SEYİR



-DİL ve/<> SEYRÂN



-DİL ile/ve/<>/= SİMGE



-DİL ve/||/<> SÖYLEM

( Toplumsal. VE/||/<> Bireysel. )


-DİL ile/ve/<> SÖZ



-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Sözcükler, anlamları taşıyan at gibidir. )


-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Küçücük bir sözü/kelâmı bile küçümsemeyeceksin! )


-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Sözün/Kelâmın değerini bilmek, duymakla olur. )


-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Sözcükler, işaret eder ama açıklayamaz. )


-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Words indicate, but do not explain. )


-DİL ile/ve/<>/değil/yerine ÜSLÛB

( Üslûb-u beyân/lisân, aynıyla insan. )


-DİLÂRÂ[Fars.] ile/ve/||/<>/> DİLBER[Fars.]

( Gönül alan/kapan/okşayan/dinlendiren, güzel genç kız. İLE/VE/||/<>/> Gönlü alıp götüren, çok güzel/alımlı yetişkin/olgun güzel kadın. )


-DİLÂRÂ[Fars.] ile/ve/||/<>/> DİLBER[Fars.]

( Hakkı, hakikati[dolunay] temsil eden. İLE/VE/||/<>/> Hakikate[dolunaya] benzetilen. )


-DİLÂRÂ[Fars.] ile/ve/||/<>/> DİLBER[Fars.]

( Hakikat. İLE/VE/||/<>/> Mârifet. )


-DİLBAZ[Fars.] ile/ve/||/<> DİLBER[Fars.] ile/ve/||/<> DİLRUBA[Fars.]

( Güzel söz söyleyen, konuşkan. | Konuşmasıyla kandıran. İLE/VE/||/<> Alımlı, güzel kadın. İLE/VE/||/<> Gönül çalan, gönül hırsızı. )


-DİLBİLGİSİ/VERİ/BİLGİ/INPUT ile/ve/||/<>/> MANTIK/ANLAYIŞ/İŞLEM ile/ve/||/<>/> SÖZ SÖYLEME SANATI/BİLGELİK/ÇIKIŞ

( Klasik. İLE/VE/||/<>/> İçrek[ezoterik]. İLE/VE/||/<>/> Modern. )


-DİLBİLİM/LİNGUİSTİK ile/ve/||/<> ÖRÜBİLİM/FİLOLOJİ

( ... İLE/VE/||/<> Yazına[edebiyata] dayalı dilbilgisi. )


-DİLBİLİM ile/ve/||/<>/</> MANTIK



-DİLDE:
KAYMA ile/ve/||/<> "ESNEME"



-DİLDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TELDEN



-DİLEK ve/<> HÜZÜN

( Dilek, hüzün gerektirir. )


-DİLENMEK ile/ve/<> ACINDIRMAK



-DİLİ KULLANMA(MIZ) ile/ve/<>/değil DİLİ KULLANAMAMA(MIZ) / DİLİN BİZİ KULLANMASI

( Belirli olanlarda. İLE/VE/<>/DEĞİL Belirsizlikle oluşan / belirsizlikte bırakılan durumlarda. )


-DİLİ ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< DİLİ KULLANMAYI ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK



-DİLİ, DOĞRU KULLANMAK:
HER VATANDAŞIN/KİŞİN GÖREVİ ve/||/<>/> KENDİNE VE TOPLUMA YAPTIĞI YATIRIM



-DİLİ(ZİHNİ) (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK ile/ve/<> TÜRKÇE'Yİ (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK



-DİLİ/Nİ ARINDIRMAK ve/<> DÜŞÜNCENİ/ZİHNİNİ ARINDIRMAK



-DİLİN İŞLEVLERİ ve/||/<> KİMLİK



-DİLİN:
BELİRLENMESİ ile/ve/||/<>/> YALINLAŞTIRILMASI



-DİLİN:
KÖKENİ ile/ve/||/<> YAPISI

( KÖKEN BAKIMINDAN:

* HİNT-AVRUPA DİLLERİ
A. AVRUPA KOLU

1. Cermen Dilleri: Almanca, Felemenkçe, İngilizce, İskandinav dilleri.
2. Roman Dilleri: Bu grubun ana dili Lâtince'dir. Bugün yaşayan kolları Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca ve Rumence'dir.
3. İslâv Dilleri: Rusça, Bulgarca, Sırpça ve Lehçe.
4. Yunanca, Arnavutça, Keltçe.

B. ASYA KOLU
Hint - İran Dilleri(Arî Dilleri)

a. Hintçe(Eski-Orta, Yeni Hintçe). Bu alt kol, Sanskrit ve bugünün başlıca Hint dilleri olarak da gösterilebilir.
b. Farsça: Ölü dil olan Avesta, Eski, Orta ve Yeni Farsça.
c. Ermenice: Eski, Orta ve Yeni Ermenice.
d. Eski Anadolu: Hititçe (ölü dildir)
e. Toharca: Asya kolunun en doğuda kalan dalıdır ve ölü dildir.

* HAMİ - SAMİ DİLLERİ
Bu dil ailesinde Akkadça, Aramca, İbranice, Arapça ile Libya-Berber dilleri yer almaktadır. Akkadça ölü bir dildir.

* BANTU DİLLERİ
Orta ve Güney Afrika'da konuşulan Bantu dillerini içine alan geniş bir dil ailesidir.

* ÇİN - TİBET DİLLERİ
Çin ve Tibet dilleri bu aile içinde yer alır.

* KAFKAS DİLLERİ
Bu gruba giren başlıca diller Kartvel koluna giren Gürcüce ile Abhaz - Çerkeş, Lezgi - Çeçen kollarıdır. Bu diller fonem sistemleri ve iç yapıları bakımından öteki dil ailelerine göre büyük ayrılıklar taşır.

* ALTAY DİLLERİ
Bu aile, Ural - Altay dil grubunun Altay kolunu oluşturmaktadır. Türkçe, Moğolca, Mançuca ve Tunguzca Altay Dil Ailesi içindedir.

* URAL DİLLERİ
Ural - Altay dil grubunun Ural kolunu oluşturmaktadır.
a. Fin - Ugur Kolu
b. Samoyet Kolu

2. YAPI BAKIMINDAN:
A. TEK HECELİ DİLLER

(Yalınlayan Diller, Ayrımlı Diller)
(Isolating Languages, Monosyllabic Languages)

B. EKLEMELİ DİLLER
(Bağlantılı Diller, İltisaklı Diller)
(Agglutinative Languages)

C. ÇEKİMLİ DİLLER
(Bükümlü Diller, Tasrifli Diller)
(Inflected Languages)

- TÜRKÇE YAZI DİLLERİ
A. Batı Türkçesi
(Güney-Batı Türkçesi)
* Türkiye Türkçesi
* Gagauz Türkçesi
* Azerbaycan Türkçesi
* Türkmen Türkçesi

B. Kuzey - Doğu Türkçesi(Doğu Türkçesi)
* Özbek Türkçesi
* Uygur Türkçesi
* Kazak Türkçesi
* Karakalpak Türkçesi
* Kırgız Türkçesi
* Kazan(Tatar) Türkçesi
* Başkurt Türkçesi
* Kırım Türkçesi
* Nogay Türkçesi
* Karaçay Türkçesi
* Malkar Türkçesi
* Kumuk Türkçesi
* Altay Türkçesi
* Hakas(Abakan) Türkçesi
* Tuva Türkçesi )


-DİLİN:
KÖKENİ ile/ve/||/<> YAPISI

( image )


-DİLİNİ ANLAMAK ile/ve/<>/||/değil ZEVKİNİ ANLAMAK



-DİLLER ile/ve/değil/||/<>/> ÖBEKLERİ

( image )


-DİLLER ile/ve/değil/||/<>/> ÖBEKLERİ

( image )


-DILTHEY ve/<> GADAMER



-DİMDİK ile/ve/||/<> DÜMDÜZ



-DİN DERSİ ile/ve/||/<> DÜN DERSİ



-DİN DÜŞMANLIĞI ile/ve/değil/||/<>/< DİN KARŞITLIĞI



-DİN ÖNCESİ ile/ve/<> DİN ÖTESİ

( Ekin(kültür). İLE/VE/<> Folklor. )


-DİN ÖNCESİ ile/ve/<> DİN ÖTESİ

( Din öncesi ve din ötesi )


-DİN-İ İSLÂM ile/ve/<> DİN-İ FITRAT ile/ve/<> HAKK DİN

( Hz. Muhammed. İLE/VE/<> Hz. İbrahim. İLE/VE/<> Hz. Musa. )


-DİN-İ/İMÂN-I MÜBÎN ile/ve/||/<> KİTÂB-I/KUR'ÂN-I MÜBÎN

( Açık, meydanda olan din, İslâm Dini. İLE/VE/||/<> İyiyi, kötüyü, hayr'ı, şer'i bildiren kitap. )


-DİN-İ/İMÂN-I MÜBÎN ile/ve/||/<> KİTÂB-I/KUR'ÂN-I MÜBÎN

( İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Yasa ve düzeni anlatır. )


-DİN-İ/İMÂN-I MÜBÎN ile/ve/||/<> KİTÂB-I/KUR'ÂN-I MÜBÎN

( İlim ve irâdeye bağlıdır. İLE/VE/||/<> İrfan ve ihtiyâra bağlıdır. )


-DİN:
BİLDİRİLMİŞ ile/ve/||/<> İNDİRİLMİŞ

( İnsan. İLE/VE/||/<> Doğa. )


-DİN:
FEDÂ ve/||/<> FERÂGAT



-DİN:
İMAN ve/<> ÜMİT ve/<> AŞK



-DİN:
KADÎM BİLGELİK ve/||/<> KÜLTÜR



-DİN:
MİTOLOJİK ile/ve/||/<> PSİKOLOJİK ile/ve/||/<> TEOLOJİK

( Alt seviyede. İLE/VE/||/<> Orta seviyede. İLE/VE/||/<> Üst/ileri seviyede. )


-DİN:
ÖZNEL ile/ve/||/<> NESNEL



-DİN:
SAMİMİYET ve/||/<> YALANSIZLIK



-DİN:
TAKVÂ ve/||/<> TÖVBE

( Koruma. VE/||/<> Dönüşme. )


-DİN:
(YAŞAMSAL BİR) OLGU ve/<> (BİR) YANSIMA/TECELLİ ve/<> (YÜKSEK BİR) ANLAYIŞ/İDRAK ve/<> (YÜCE/ULVÎ BİR) KEŞİF ve/<> (YÜCE/ÂLÎ BİR) DENEYİM



-DİN ve/<> DİNDARLIK

( Söz vermek. VE/<> Sözünde durmak. )


-DİN ve/||/<>/> DÖNÜŞÜM



-DİN ile/ve/||/<> EVLİLİK

( (")İki (")gönüllülük(") temelli oluşum.(") )


-DİN ile/ve/<> İNSAF

( İnsaf, dinin yarısıdır. )


-DİN ile/ve/<> İNSAF

( To be fair is the half of religion. )


-DİN ile/ve/<> İNSAF

( DİN: Kalpsiz dünyanın kalbi. )


-DİN ile/ve/||/<> KUTSAL KİTAP



-DİN ve/<> NAMUS



-DİN ile/ve/||/<> ŞİİR



-DİN ile/ve/<> TİN



-DİN ile/ve/=/<> ÜMİT



-DİN ve/<> YAŞAM ve/<> ETKİNLİK ve/<> İŞBÖLÜMÜ-İŞBİRLİĞİ



-DİN ile/değil/||/<> ZAN



-DİNÇ/LİK ile/ve/<>/ya da DİNGİN/LİK



-DİNDE:
ZORUNLULUK ile/ve/<> SORUMLULUK

( [var ise] Sorumluluk yoktur. İLE/VE/<> Zorunluluk yoktur. )


-DİNERKİ(TEOKRASİ) ile/ve/<> DİNERKÇİLİK(KLERİKALİZM)

( (")Siyasal erkin, Tanrı'nın "temsilcileri oldukları"na inanılan "din adamları"nın elinde bulunduğu, "toplumsal", "siyasal" "düzen."(") İLE/VE/<> (")Dinin ve din kurumlarının, toplum yaşamının türlü kesimlerindeki yerini güçlendirmeyi amaçlayan, "toplumsal" ve "ekonomik" akım.(") )


-DİNGİNLİK ve/<> HAREKETTE DİNGİNLİK



-DİNLE! ve/||/<> YÜZLEŞ! ve/||/<> ANLA!

( [yoksa] Dilin, seni sağır eder. VE/||/<> Kalbin, seni esir eder. VE/||/<> Zihnin, seni deli eder. )


-DİNLEMEK ve/||/<>/>/< AŞKINLIK



-DİNLEMEK ve/||/<>/> DİNLENMEK



-DİNLEMEK ile/ve/<> İZLEMEK



-DİNLEMEK ile/ve/<> SABIR/SABRETMEK



-DİNLEMEK ve/+/||/<>/>/< YAZMAK(NOT ALMAK)



-DİNLEMEMEK ile/ve/||/<> BASTIRMAYA ÇALIŞMAK ile/ve/||/<> ORTAMDA DEĞİLMİŞ GİBİ DAVRANMAK



-DİNLEMEMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/>/< NANKÖRLÜK

( Bir tek, nankörler dinlemez! )


-DİNLENME:
GÖVDEDE ile/ve/||/<> BEYİNDE ile/ve/||/<> GÖNÜLDE

( Uzanarak. İLE/VE/||/<> Uyuyarak. İLE/VE/||/<> Paylaşarak![Aynı zaman ve mekânda, aynı durumları paylaşarak!] [Söyleşerek DEĞİL susuşabilerek!] )


-DİNLENMEK ile/ve/||/<>/< ANA DİLİNDE DİNLENMEK



-DİNLENMEK ile/ve/<> DİNGİNLEŞMEK

( Dinleyen dinlenir. [başkaları da dinleyeni dinler!] Dinleyen dinlenir. [yorulmaz, dinginleşir ve gelişir!] )


-DİNLEYELİM! ve/||/<> YÜZLEŞELİM! ve/||/<> ANLAYALIM!

( [Yoksa ...] Dilimiz, bizi sağır eder. VE/||/<> Kalbimiz, bizi tutsak eder. VE/||/<> Zihnimiz, bizi deli eder. )


-DİNLEYEN ile/ve/||/<> OKUYAN

( Ne düşüneceğini öğrenir. İLE/VE/||/<> Nasıl düşüneceğini öğrenir. )


-DİNOZOR ile/ve/||/<> TÜYLÜ DİNOZOR

( Büyüklerde. İLE/VE/||/<>/< Küçüklerde. )


-DİNSİZ ile/ve/değil/||/<>/< DENSİZ



-DİPLOMATİK[Fr. < DIPLOMATIQUE] ile/ve/||/<> KORDİPLOMATİK[Fr. < CORPS DIPLOMATIQUE]

( Diplomasi ile ilgili: İLE Bir ülkede bulunan elçi ve elçilik görevlilerinin topluluğu. )


-DİREK ve/<> ÇANAKLIK

( ... VE/<> Gemi direklerindeki gözleme yeri. )


-DİREK ile/ve/<> DAYANAK



-DİREK ile/ve/||/<>/> KABALLAMAK

( ... İLE/VE/||/<>/> Maden ocaklarında galerileri direklerle pekiştirmek. )


-DİRENÇ ile/ve/<> ÖZDİRENÇ

( ... İLE/>< Her nesnenin, elektrik akımına karşı gösterdiği direnç. )


-DİRENG[Fars.] ve/||/<> ÂRÂM[Fars.]

( Dayanç/sabır. | Bekleme, gecikme, tutma, dinlenme. VE/||/<> Rahat/yerinde durma. | Eğlenme, dinlenme. | Yerleşme, karar kılma. )


-DİRENG[Fars.] ve/||/<> ÂRÂM[Fars.]

( BÎ-ÂRÂM: Rahat durmayan. | Sürekli dönen gezegenler. )


-DİRENİŞ ile/ve/||/<> BAŞKALDIRI



-DİRENME ile/ve/değil/||/<>/< EN AZ EYLEM



-DİREŞİM/SEBÂT ile/ve/<> DAYANÇ/SABIR



-DİRETMEK ile/ve/değil/yerine/önce/+/||/<>/></>/< DİRENMEK

( "İrâde"[yapma bilgisi/"isteği"]. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< İhtiyâr[yapma bilgisi/"isteği"]. )


-DİRİ ve/<> BİRİ



-DİRİMBİLİM:
BİTKİLER ve/+/||/<>/> HAYVANLAR ve/+/||/<>/> İNSAN



-DİRİMBİLİM/BİYOLOJİ ile/ve/||/<> ANTROPOBİYOLOJİ[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Zaman içinde insanlarda görülen biyolojik farklılığın ve çeşitliliğin incelenmesi. )


-DİRİMSEL/CANLI ile/ve/<> DEVİNGEN



-DİRSEK KEMİĞİ:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ



-DIŞ "GÜZELLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İÇ GÜZELLİK



-DIŞ BARIŞ ve/<>/< İÇ BARIŞ

( İç barışı sağlayamayan, dış barışı gerçekleştiremez.
Dış barışa hizmet etmeyen, iç barışa ulaşamaz! )


-DIŞ BAYRAK ile/ve/<> İÇ BAYRAK



-DIŞ DUYULAR ile/ve/<>/+/ve İÇ DUYULAR

( Görme, İşitme, Koklama, Tatma, Dokunma. İLE/VE/<>/+ Hiss-i Müşterek, Hayal[Hissî Suretler], Vehim[Tikel Anlamlar], Hafıza, Kuvve-i Mutasarrıfa[Hayalhane'ye dayanırsa: Muhayyile; Vehim'e dayanırsa: Müdrike.] )


-DIŞ DUYULAR ile/ve/<>/+/ve İÇ DUYULAR

( BEŞ DUYU ile/ve/<>/+ BULUNÇ/VİCDAN[Ar. < VUCUD < CÛD: Taşma, bulunma, görünme.] )


-DIŞ DUYULAR ile/ve/<>/+/ve İÇ DUYULAR

( İÇ DUYULAR:
* ORTAK DUYU/HİSS-İ MÜŞTEREK
* HAYALHANE

(TEKİL BİÇİM)
* VÂHİME
(TEKİL/TİKEL ANLAMLAR)
* HÂFIZA
(TEKİL ANLAMLAR)
* KUVVE-İ MUTASARRIFA (İŞLEMCİ)
KUVVE-İ MUTASARRIFA + HAYALHÂNE = MUHAYYİLE
KUVVE-İ MUTASARRIFA + HÂFIZA = MÜVEHHİME
KUVVE-İ MUTASARRIFA + AKIL = MÜFEKKİRE
AKIL = MÜDRİKE )


-DIŞ GÖÇ ile/ve/||/<> İÇ GÖÇ



-DİŞ İPİ ve/||/<>/> DİŞ FIRÇASI (/KULLANMAK)



-DIŞ KOŞULLAR ile/ve/<> İÇ KOŞULLLAR

( İç koşulları yönlendirir. İLE/VE/<> Dış koşulları şekillendirir. )


-DIŞ KULAK ile/ve/||/<> ORTA KULAK ile/ve/||/<> İÇ KULAK

( Kulak kepçesi ve dış kulak yolundan oluşan bölüm. İLE/VE/||/<> Kulakzarı, çekiç, örs, üzengi kemiklerinin bulunduğu, dış kulakla iç kulak arasındaki bölüm. İLE/VE/||/<> İşitme sinirlerinin bulunduğu bölüm. )


-DIŞ SINIRLAR ile/ve/||/<>/>/< İÇ KOŞULLAR



-DİŞ TELİ ile/değil/yerine/||/<>/> SAYDAM PLAK

(
ile/değil/yerine/||/<>/>
)


-DİŞ/LER ile/ve/<> DİŞ MİNESİ

( ... İLE/VE/<> Gövdemizdeki en sert olan. )


-DİŞ/LER ile/ve/<> DİŞETİ

( Dişler, tüm örgenlerin aynasıdır. )


-DİŞ/LER ile/ve/<> DİŞETİ

( CEZR-ÜS-SİNN: Diş kökleri. İNFİCÂR-I SİNN: Ağızda ilk dişlerin çıkışı. LEBB-ÜS-SİNN: Dişin hassas olan kısmı. TÂC-ÜS-SİNN: Dişin etten dışarı çıkmış bölümü. UNK-ÜS-SİNN: Dişin kökü ile etten dışarı çıkan bölümü arasındaki yer. SİNN-İ NÂBÎ: Köpek dişi. SİNN-İ TUFÛLİYYET: Süt dişlerinin düşmesiyle onların yerine sabit dişlerin çıkmaya başladığı zaman. )


-DİŞ/LER ile/ve/<> DİŞETİ

( DENDÂN-I SAÂDET: Hz. Muhammed'in (S.A.V.) Uhud gazasında kırılan dişi. )


-DİŞ/LER ile/ve/<> DİŞETİ

( [Divan edebiyatında] Dişler, inciye benzetilir. )


-DİŞ ve/<> TÜM ÖRGENLER



-DIŞA BAKAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İÇE BAKAN

( Düş görür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uyanır/uyandırır. )


-DIŞA BAKIŞ ile/ve/||/<>/> İÇE BAKIŞ

( Düş kurdurur. İLE/VE/||/<>/> Uyanış yaşatır. )


-DIŞADÖNÜKLÜK ile/ve/||/<> AÇIKLIK ile/ve/||/<> UZLAŞMACILIK ile/ve/||/<> VİCDANLILIK ile/ve/||/<> SİNİRLİLİK



-DIŞAVURUM ve/||/<>/< AHLÂK ve/||/<>/< İHLÂS



-DIŞAVURUM ile/ve/||/<> UZANTI



-DİŞETİ ile/ve/<> DİŞ YUVASI/ÇUKURU



-DİŞİLLİK ile/ve/||/<> ARKEGON[Fr. < ARCHÉGONE]

( ... İLE/VE/||/<> Eğrelti otlarında, tüm kara yosunlarında, bazı su yosunlarında ve açık tohumlularda görülen dişillik örgeni. )


-DIŞIN, İÇE ... ile/ve/||/<> İÇİN, DIŞA ...

( ... Hayalâtı. İLE/VE||/<> Zuhûru. )


-DİSİPLİN:
GÖVDEDE ve/||/<> AKILDA ve/||/<> DUYGUDA

( Spor. VE/||/<> Felsefe. VE/||/<> Sanat. )


-DİSİPLİN(LER):
INTER ile/ve/||/<>/> MULTI ile/ve/||/<>/> TRANS ile/ve/||/<>/> OMNI ile/ve/||/<>/> HOLİSTİK

( İkili. İLE/VE/||/<>/> Çoklu. İLE/VE/||/<>/> Çeşitli. İLE/VE/||/<>/> Karışık. İLE/VE/||/<>/> Bütüncül. )


-DİSİPLİNLERARASILIK ile/ve/<> SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK



-DIŞKI ile/ve/değil/||/<> FIŞKI

( Sindirim sonunda dışarı atılan besin artığı. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Taze, hayvan dışkısı/gübre. )


-DIŞLAMA! ve/||/<> YARGILAMA!



-DIŞLAMA(MA) ile/ve/<> HOR GÖRME(ME)



-DIŞLAMA(MA)K ile/ve/||/<> KÜÇÜMSE(ME)MEK



-DIŞLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞARIDA BIRAKMA



-DIŞLAŞMA ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMA



-DIŞLAŞMA ile/ve/||/<> DIŞSALLAŞ(AMA)MA



-DİSLEKSİ ile/ve/||/<> ALEKSİ

( "Öğrenme" ya da dikkat bozukluğu. İLE/VE/||/<> Okuma yitimi. )


-DİŞLİ ile/ve/||/<> ÇARK



-DIŞSAL ile/ve/<> TARİHSEL



-DİVAN EDEBİYATI ve/||/<>/> WALTER G. ANDREWS

( "Bu dünyadan Walter G. Andrews da geçti" - İsmail Güleç yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL OLMAYAN/LAR]:
BAHÂRİYE ile/ve/<> CEMREVİYE ile/ve/<> FAHRİYE ile/ve/<> IYDİYE ile/ve/<> MEDHİYE ile/ve/<> MERSİYE ile/ve/<> HİCVİYE ile/ve/<> GAZAVATNÂME ile/ve/<> SAKİNÂME ile/ve/<> HAMAMNÂME ile/ve/<> SAHİLNÂME ile/ve/<> KIYÂFETNÂME ile/ve/<> SURNÂME ile/ve/<> LÛGAZ ile/ve/<> MUAMMÂ ile/ve/<> HEZLİYÂT ile/ve/<> TARİH DÜŞÜRME ile/ve/<> ŞEHR-ENGİZ ile/ve/<> DÂRİYE

( XIII. yy.'dan, XIX. yy.'a kadar, 3182 Dîvân Şairi vardır. )


-DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL OLMAYAN/LAR]:
BAHÂRİYE ile/ve/<> CEMREVİYE ile/ve/<> FAHRİYE ile/ve/<> IYDİYE ile/ve/<> MEDHİYE ile/ve/<> MERSİYE ile/ve/<> HİCVİYE ile/ve/<> GAZAVATNÂME ile/ve/<> SAKİNÂME ile/ve/<> HAMAMNÂME ile/ve/<> SAHİLNÂME ile/ve/<> KIYÂFETNÂME ile/ve/<> SURNÂME ile/ve/<> LÛGAZ ile/ve/<> MUAMMÂ ile/ve/<> HEZLİYÂT ile/ve/<> TARİH DÜŞÜRME ile/ve/<> ŞEHR-ENGİZ ile/ve/<> DÂRİYE

( Bahar nitelemeleriyle başlanarak birini övmek için yazılan kasîde. | Baharın gelişiyle doğanın uyanışını, değişimini, güzelleşmesini konu edinen kasîdeler. İLE/VE/<>
Bayramlar, baharlar gibi cemre vesilesiyle, dönemlerindeki önemli kişiler için yazılan şiirler. İLE/VE/<>
Bir kişinin[devletli, bir başka şair ya da şairin kendinin] övüldüğü şiirler. İLE/VE/<>
Dönem büyüklerinden birini bayramın gelişi dolayısıyla öven kasîde türü. İLE/VE/<>
Bir kişiyi [devlet ya da tasavvuf ileri gelenlerini] övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir ölenin/vefâtın ardından duyulan acıyı anlatmak, öleni övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir kişiyi, kurumu, toplumsal olayı, geleneği yeren/taşlayan manzum türü. [Siham-ı Kaza - Nef'î] İLE/VE/<>
Savaşları, kahramanlıkları, zaferleri anlatan manzum ya da mensur yapıtlar. [İlk gazavatnameler XV. yy.'da yazılmaya başlanmıştır] İLE/VE/<>
İçki ve içki âlemlerinin övülerek anlatıldığı manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hamamları, hamam eğlencelerini ve hamamdaki güzelleri betimlemek üzere yazılan manzum yapıtlar. [ilki: Deli Birader - Gazalî] İLE/VE/<>
İstanbul kıyıları ile buralardaki yerlerinin anlatıldığı şiirlerin genel adı. [Fennî] İLE/VE/<>
Kişilerin karakterlerini, fiziksel görünümlerini [göz rengi, boy uzunluğu/kısalığı vb.] temel alarak açıklamaya çalışan yapıtlar. İLE/VE/<>
Sarayın mutlu günlerini [evlenme, doğum şenlikleri vb.] anlatann manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hece vezniyle yazılmış manzum bilmece. İLE/VE/<>
Belirli kurallara göre düzenlenip çözülebilen manzum bilmece. İLE/VE/<>
Alaylı bir dille yazılmış manzum türü. [zarif bir nükte ya da güzel bir mazmun kadar kaba şakalara, taşlamalara ve sövgülere de yer verilir] İLE/VE/<>
Önem verilen bir olayın ya da bir yapının kuruluş yılını bildiren bir tümce, bir mısra ya da beyit yazmak. İLE/VE/<>
[Fars.: "Şehir karıştıran"] Bir kenti, o kentin güzelliklerini, doğal ve sosyal özelliklerini anlatan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Yeni yaptırılmış saray, köşk, yalı benzeri binalar için yazılmış kasîdeler. )


-DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL]:
TEVHÎD ile/ve/<> MÜNÂCÂT[< NECV] ile/ve/<> NAAT ile/ve/<> MİRÂCİYE ile/ve/<> MAKTEL-İ HÜSEYİN ile/ve/<> HİLYE ile/ve/<> MEVLİD ile/ve/<> KIRK HADİS ile/ve/<> MENÂKIBNÂME ile/ve/<> KISSA ile/ve/<> SİYER

( Tanrı'nın birliğini ve ululuğunu anlatan şiir/ler. İLE/VE/<>
Allah'a dua etme, yalvarma. | Allah'a dua konulu şiirler/manzûme. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'i övmek, ona yakarma, şefaat dileme amacıyla yazılmış şiir/ler. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in mirâcını anlatan şiirler. İLE/VE/<>
Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilişini konu alan ve acıklı bir üslûpta yazılan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in fiziksel ve kişisel özelliklerini, örnek davranışlarını konu alan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in doğumunu ve kısaca yaşamını övgüyle anlatan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in kırk sözünden oluşan yapıtlar. İLE/VE/<>
Din büyüklerinin, tarikat kurucularının, ermişlerin olağanüstü yaşamlarını anlatan yapıtlardır. İLE/VE/<>
Öğüt verici ve öğretici öykü, fıkra, masal, menkıbe türü yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in yaşamını anlatan yapıtlar. )


-DİVAN-I KEBİR ve/<> MESNEVİ

( ŞEMS'e ithaf etmiştir. VE/<> Halk için ve bazı/çoğu derinlikli bilgilerin daha kolay anlaşılması için yazılmıştır. )


-DİVAN ile/ve/||/<> TAŞRA DİVANLARI



-DİYABET ile/ve/||/<> ALZHEIMER

( Washington Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışma, kan şekerindeki yükselmenin, Alzheimer hastalarında rastlanılan amyloid beta kaynaklı plak oluşumunu da tetiklediğini ortaya çıkardı. Böylece, diyabet ile Alzheimer arasında doğrudan bir bağ olduğu kesinleşti.

Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


-DİYABETTE:
TİP 1 ile/ve/||/<>/> TİP 2 ile/ve/||/<>/> GEBELİK ile/ve/||/<>/> MODY ile/ve/||/<>/> LADA

( Genellikle çocuklarda ve ergenlerde, nadiren yetişkinlerde görülür. İLE Genellikle yetişkinlerde görülür. İLE 25 yaşın altında görülen, genetik geçişli, insülin gerektirmeyen bir şeker hastalığıdır. İLE Gebelik sürecinde ortaya çıkıp doğumdan sonra kaybolan bir tür diyabettir. İLE Oluşum mekanizması tıpkı Tip 1 gibi olan ama erişkinlerde görülen bir şeker hastalığıdır. )


-DİYABETTE:
TİP 1 ile/ve/||/<>/> TİP 2 ile/ve/||/<>/> GEBELİK ile/ve/||/<>/> MODY ile/ve/||/<>/> LADA

( Bağışıklık sisteminin yanlışlıkla pankreasa saldırması sonucunda, insülin üretiminin durmasına bağlı bir hastalıktır.[Tüm diyabet hastalarının yaklaşık % 5 kadarı bu tiptir.] Genellikle birdenbire başlar, hastalar hızla kötüleşebilir. Tanı konulur konmaz, insüline başla(t)mak zorunludur. Genetik yatkınlığı olan kişilerde kabakulak, kızamıkçık ve sitomegalovirüs gibi virüs enfeksiyonlarının pankreasta bağışıklık sistemini uyardığı, bu sistemin de yanlışlıkla insülin üreten hücrelere saldırdığı düşünülmektedir.[Kistik fibrozis, hemakromatozis gibi bazı hastalıklar da nedenler arasında gösterilmektedir.] İLE Tüm diyabet hastalarının % 90-95'i bu tiptir. Hatalı beslenme ve hareketsizlik gibi yaşam tarzı hataları ile ilgilidir. Tip 1 diyabetin tam tersine, Tip 2 diyabette pankreas insülin üretir, hatta gereğinden fazla da üretir fakat insülin direnci nedeniyle yeterince kullanılamaz. Ailesinde şeker hastalığı olanlar, şişmanlar, hareketsiz kişiler, hatalı beslenenler ve sigara içenler için bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Tedavisinde, yaşam tarzı değişikliği başta gelir. Yeterli sonuç alınamıyorsa ilâç tedavisine başlanır. Yine de sonuç anlamazsa insüline başlanması gerekebilir. İLE Gebelik sürecinde ortaya çıkıp doğumdan sonra kaybolan bir tür diyabettir. Bazen yıllar sonra bu kişilerde Tip 2 diyabet ortaya çıkabilir. İLE genetik geçişli, insülin gerektirmeyen bir şeker hastalığıdır. İLE Oluşum mekanizması tıpkı Tip 1 gibi olan ama erişkinlerde görülen bir şeker hastalığıdır. )


-DİYABETTE:
TİP 1 ile/ve/||/<>/> TİP 2 ile/ve/||/<>/> GEBELİK ile/ve/||/<>/> MODY ile/ve/||/<>/> LADA

( Hem tip 1 diyabet, hem Tip 2 diyabet damarlarda yavaş yavaş ilerleyen hasara yol açtığından, kalp damar hastalıkları riskini artırır. Bu nedenle, diyabet hastalarında, kalp krizi, felç, görme ile ilgili problemler ve böbrek yetmezliği riski, şeker hastası olmayanlara göre daha yüksektir. Tip 1 şeker hastalarında, koma; tip 2 şeker hastalarında ise bacak gangreni riski vardır. Tip 2 şeker hastalarında, özellikle yeterli tedavi olmayan yaşlı şeker hastalarında, araya şiddetli bir enfeksiyon, kalp krizi, felç ve yanık gibi acil bir olay girdiğinde koma görülebilir. )


-DİYABETTE:
TİP 1 ile/ve/||/<>/> TİP 2 ile/ve/||/<>/> GEBELİK ile/ve/||/<>/> MODY ile/ve/||/<>/> LADA

( Şeker, kalorisi yüksek olduğundan değil bağırsak mikrobiyotasına verdiği zarar, neden olduğu oksidatif stres ve kronik enflamasyon nedeniyle zararlıdır. )


-DİYAFRAM ile/ve/||/<> PLEVRA

( Göğüs ve karın boşluğunu ayıran zar. İLE/VE/||/<> Göğüs zarı. )


-DİYAFRAM ile/ve/||/<> VAGUS STİMİLASYONU



-DİYALEKTİK ile/ve/<> LOGIC ile/ve/<> RETORIC

( Varlığın düzeni. İLE/VE/<> Aklın düzeni. İLE/VE/<> Dilin düzeni. )


-DİYE BİLİYOR/UM ile/ve/||/<> DİYEBİLİYOR/UM



-DİZE GELMEK" ile/ve/||/<> DİZ ÇÖKMEK

( Bilgi ve zekâ karşısında. İLE Sevgide. )


-DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜK

( Aslında her biri öbürüdür. )


-DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜKLÜ DİZGE



-DİZGEYE SIĞMAMA ile/ve/||/<> DENKLEME GELMEME



-DİZGİN ile/ve/||/<>/> DİNGİN



-DİZİ ile/ve/||/<>/> DİZİN ile/ve/||/<>/> DİZGE ile/ve/||/<>/> TİN

( Dışındalık. İLE/VE/||/<>/> Betimlemeli. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. İLE/VE/||/<>/> (Ancak) Kişide. )


-DNA YAPISI ile/ve/||/<>/> DNA KARARLILIĞI



-DNA:
ADENİN ve/||/<> TİMİN ve/||/<> GUANİN ve/||/<> SİTOZİN ve/||/<> FOSFAT ve/||/<> DİOKSİRİBOZ ŞEKER

( Adenin, Timin ile birleşir. VE/||/<> Sitozin, Guanin ile birleşir. )


-DOBRA/LIK ile/ve/değil/||/<>/> KABA/LIK



-DOĞA VAROLANI ile/ve/<> SONRA/NIN VAROLANI

( Hayvan. İLE/VE/<> İnsan. )


-DOĞA:
ÖZ ve/||/<> BİÇİMİN BİRLİĞİ

 

 



 




SÖZLER

 

 

 

 

 



 

 

YAZILAR



......

--------------------

 

 

 


 

 

... <> ... bağlaçlı FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )





 

 

Bu sayfa 01 Ocak 2020 itibariyle 370 kez incelenmiş/okunmuştur.  

 

 

FaRkLaR Kılavuzu Facebook Grubu             FaRkLaR Kılavuzu Twitter Sayfası
grubumuza da katılabilirsiniz...             'dan da takip edebilirsiniz...
 

6D Bilgi Hizmetleri vs. | www.6Dtr.com       FaRkLaR Kılavuzu       GösterGe Bilişim ve İnternet Hizmetleri

Yenilikler ve Duyurular | Desteğiniz Lüt(û)fen!!!