Psikoloji

Pollyanna ve Wobegon Gölü İlkesi: Gerçekleri Görmemize Engel İki Durum

Pollyanna ilkesi ve Wobegon Gölü Etkisi aslında kişinin gerçeklikten uzaklaşmasına kolayca neden olacaktır.

pollyanna etkisi

Düşünce hatalarından bahsedildiği zaman akla genellikle olumsuz olan şeyler gelir. Ancak aslında ilk bakışta masum gibi gözüken ancak uzun vadede sorunlara neden olan bir başka düşünce hatası daha vardır. Bu düşünce hatasına Polyanna ilkesi (Polyannacılık) adı verilir.

Pollyanna İlkesi Nedir?

“Pollyanna İlkesi” adını Eleanor Porter’ın (1913) bir tarihli kitabının çocuk kahramanı Pollyanna Whittier’den almıştır. Bir ilke olarak da 1970’lerde, araştırmacılar Margaret W. Matlin ve  David Stang tarafından tanımlanmıştır.

Pollyanna ve Wobegon Gölü İlkesi: Gerçekleri Görmemize Engel İki Durum
Pollyanna, her talihsizliğe iyi tarafından bakan, sadece mutlu olayları hatırlayan ve dünyadaki herkesin tamamen keyifli olduğuna inanan bir karakterdir.

Bu ilkeye göre genel olarak, zihinsel olarak sağlıklı olan ve depresyondan muzdarip olmayan insanlar, olumsuzdan çok olumluya odaklanma eğilimindedirler. Bu kişiler aynı zamanda anılarındaki olumlu olayları olumsuzdan daha çok hatırlayacaklardır. Ancak bu etki nedeniyle nötr olayları da gerçekte olduğundan daha olumlu olarak hatırlama eğiliminde oluruz ve geçmişte yaşadığımız olumsuzluklar ne olursa olsun zamanla unuturuz.

İyimser olma ve olumlu yanları bulma eğilimi şüphesiz arzu edilen bir özellik olmasına ve üstelik sağlığımıza ve refahımıza faydalar sağlayan bir özellik olmasına rağmen, “Pollyanna” olmak genellikle iyi bir şey olarak görülmez. Hayatın olumsuz yönlerini tamamen görmezden gelmek sizi daha mutlu, başarılı ya da sağlıklı yapmaz. Sonuçta hayatın zorluklarının, tehlikelerinin ve adaletsizliklerinin farkında olmalıyız. O zaman onlarla yüzleşmek zorunda kaldığımız zamanlarda daha sağlam bir biçimde hayata tutunabiliriz.

Bu durum kimi zamanlarda iyimserlik önyargısı adı verilen bir düşünce hatası yapmamıza da neden olur. Her piyango bileti aldığınızda, ya çıkarsa diyerek, iyimserlik önyargısı kurbanı olursunuz.

Wobegon Gölü Etkisi: Kendini Ortalamanın Üstünde Görmek

İnsanların çoğu, sahip oldukları özellikler ve gösterdikleri performansa fazlasıyla güvenirler. Kendilerine üstün görmelerine ek olarak, yanılıyor olabileceklerini de asla düşünemezler. Bir şeyi bilmediklerini ya da bir şeye dair becerileri olmadığını kabul etmeleri imkansızdır. Hepimiz kendimizi göz göre göre kandırıyor sayılmayız ama hepimiz birden ortalamanın üzerinde de olamayız.

Pollyanna ve Wobegon Gölü İlkesi: Gerçekleri Görmemize Engel İki Durum

Psikologlar buna Wobegon Gölü etkisi adını verir. Wobegon Gölü etkisi, kişinin diğerlerine göre başarılarını ve yeteneklerini abartma eğilimidir. Wobegon Gölü Kasabası, Amerikalı radyocu Garrison Keillor tarafından uydurulmuş Minnesota’da bulunduğu varsayılan küçük bir kasabadır ve orada “tüm kadınlar güçlü, tüm erkekler yakışıklı ve tüm çocuklar ortalamanın üzerindedir.

Deneyler ve anketler, çoğu insanın ortalamadan daha iyi veya daha fazla arzu edilen özelliklere sahip olduğuna inandığını defalarca göstermiştir. Yani Wobegon Gölü etkisi, çalışmalarla belgelenmiştir. Örneğin, bir çalışmada motosiklet sürücülerinin yüzde 95’i sürüş yeteneklerinin ortalamanın üzerinde olduğunu dile getirmiştir. Bir başka çalışmada da akademisyenlerin yüzde 94’ünün alanlarındaki en iyilerden biri olduklarını düşündükleri anlaşılmıştır.

Pollyanna ve Wobegon Gölü İlkesi: Gerçekleri Görmemize Engel İki Durum
The ideal student

Hatta öğrenciler bile performanslarını değerlendirme konusunda fazlaca iyimserdirler. Bir deneyde öğrencilere bazı sözcükleri hecelemeleri söylenmiş ve her seferinde doğru hecelediklerinden emin olup olmadıkları sorulmuştur. Sözcüklerin tamamını doğru hecelediğinden emin olduğunu söyleyen öğrencilerin gerçek başarı oranının ise sadece yüzde 80 olduğu ortaya çıkmıştır.

Bir başka çalışmada da ebeveynlerinin  yüzde 90’ının çocuklarının hem matematik hem de okumada sınıf seviyesinin üzerinde performans gösterdiğini düşündüğü görülmüştür. Ebeveynler kendi gelirleri, eğitim düzeyleri ve etnik kökenleri ne olursa olsun bu inanca sıkı sıkıya bağlı kalmışlardır.

2008 yılında yapılan bir çalışmada, Amerikalı araştırmacılar Eta Berner ve Mark Graber, doktorların teşhislerinin doğruluk oranını, gerçekte olduğundan çok daha yüksek tahmin ettikleri sonucuna varmıştır. Koydukları teşhisin doğruluğundan emin olan doktorların, vakaların yüzde 40’ında hatalı oldukları ortaya çıkmıştır.

Sonuç olarak

Sağlıklı bir dozda iyimserlik ( Pollyanna ilkesi) veya kendini beğenmişlik ( Wobegon Gölü Etkisi) yaşamlarımızı sorunsuz bir biçimde sürdürmemiz için faydalıdır. Pozitif Psikoloji’nin kurucusu, Amerikalı psikolog Martin Seligman’a göre bunlar, güçlüklerle baş etmemizde bize yardımcı olmaktadır. Ancak eleştirisel olmak ve gerçeklikten kopmamak da önemlidir.

Sonucunda karar alma ve strateji üretme konusunda çok yetenekli olduğunu düşünen biri, bir şirketi ve hatta bir ülkeyi felakete sürükleyebilir. Bu duruma sürekli iyimser bakan bir toplum ise gerçekte ne olup bittiğini anlayana kadar iş işten geçmiş olacaktır.


Kaynaklar ve ileri okumalar:

  • Pollyanna Principle: The Psychology of Positivity Bias. Yayınlanma tarihi: 20 Ağustos 2018. Bağlantı: https://positivepsychology.com/
  • The Lake Wobegon Effect: Considering Yourself to be Above Average. Bağlantı: https://exploringyourmind.com/
  • Berner ES, Graber ML. Overconfidence as a cause of diagnostic error in medicine. Am J Med. 2008 May;121(5 Suppl):S2-23. doi: 10.1016/j.amjmed.2008.01.001. PMID: 18440350.
  • Dember, William & Penwell, Larry. (1980). Happiness, depression, and the Pollyanna principle. Bulletin of the Psychonomic Society. 15. 321-323. 10.3758/BF03334546.

Size Bir Mesajımız Var!

Matematiksel, 2015 yılından beri yayında olan ve Türkiye’de matematiğe karşı duyulan önyargıyı azaltmak ve ilgiyi arttırmak amacıyla kurulmuş bir platformdur. Sitemizde, öncelikli olarak matematik ile ilgili yazılar yer almaktadır. Ancak bilimin bütünsel yapısı itibari ile diğer bilim dalları ile ilgili konular da ilerleyen yıllarda sitemize dahil edilmiştir. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca yazımızı paylaşarak veya Patreon üzerinden ufak bir bağış yaparak da büyümemize destek olabilirsiniz. Matematik ile kalalım, bilim ile kalalım.

Matematiksel

Sibel Çağlar

Merhabalar. Matematik öğretmeni olarak başladığım hayatıma 2016 yılında kurduğum matematiksel.org web sitesinde içerikler üreterek devam ediyorum. Matematiğin aydınlık yüzünü paylaşıyorum. Amacım matematiğin hayattan kopuk olmadığını kanıtlamaktı. Devamında ekip arkadaşlarımın da dahil olması ile kocaman bir aile olduk. Amacımıza da kısmen ulaştık. Yolumuz daha uzun ama kesinlikle çok keyifli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu