Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

ZU/ZÜ... ~ ZU/ZÜ...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



ZU... ~ ... / ... ~ ZU... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/&gt;&lt;/> ZULÜM/ZALİM

( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )


- 1. TAAYYÜN ile/ve/> 2. TAAYYÜN ile/ve/> SEHER(/EZAN) ile/ve/> ZUHÛR

( Ruh. İLE/VE/> Beden. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )

( [MUHAMMED] I. mim ile. İLE/VE/> II. mim ile. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )


- AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )

( )


- BÂTIL ile ZULÜM

( Kendi dışında haklılık kabul etmeyen. İLE Sonuçları. )


- BEDV[Ar.] ile ZUHÛR[Ar.]


- BİT ile ZÜRAFA BİT


- BUDA = ZÜLKÜF (A.S.)


- CEHÂLET/CÂHİL ile/ve ZULÜM/ZÂLİM

( Cahil kişi, kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir? )

( Zulümle âbâd olanın, sonu, berbâd olur. )

( IGNORANCE vs./and OPPRESSION/CRUELTY )

( ... ile/ve ADHARMA )


- CEMÂ'AT[Ar.] ile FEVC[Ar.] ile SÜLLE[Ar.] ile ZÜMRE[Ar.] ile HİZB[Ar.]


- CEVR[Ar.] ile ZULM[Ar.]


- ÇİLECİLİK = ZÜHDİYE = ASCETISM[İng.] = ASCÉTISME[Fr.] = ASKESE, ASKETIK[Alm.] = ASKEIN[Yun.]


- DARÂ'AT[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- EBNÂ[Ar.] ile ZÜRRİYET[Ar.]


- | ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( www.FaRkLaR.net/YASAR | www.yasaronline.net )

( )

( )

( )

( )


- FAKİR ile ZÜĞÜRT


- GÜVEN = CONFIDENCE[İng.] = SÉCURITÉ[Fr.] = ZUVERSICHT[Alm.] = SECURITAS[Lat.]


- HALK ile/değil ZUHUR

( Yaratılma. İLE/DEĞİL Dışlaşma. )


- HUDÛ'[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- KAVGA ile ZULÜM


- KERTENKELE ile ZÜMRÜT KERTENKELE

( ... cum LACERTA VIRIDIS )


- KÜFÜR ile ZULÜM


- KÜMÛN[Ar.] >< ZUHÛR[Ar.]

( Gizlenme. >< Açığa çıkma, görünme, dışlaşma. )


- KURNA[Ar. < KURNE] ile/ve/||/<> ZURNA[Fars. < SURNÂY]

( Hamama gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. İLE/VE/||/<> Düğüne gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. )

( Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş ya da plastik tekne. İLE/VE/||/<> Ağaçtan yapılan, iki karış boyunda, ağız bölümü yayvan, keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı. )


- KUŞAK ile ZÜNNÂR[Ar. çoğ. ZENÂNÎR]

( ... İLE Papazların, bellerine bağladıkları, ucları sarkık, ipten örme kuşak. )


- LEYLA ve MECNUN ile/ve/||/<> FERHAD ve ŞİRİN ile/ve/||/<> ZÜHRE ve TAHİR


- MAKSÛRE ile/ve ZÜ'VÂR(ZİYARETÇİ) MAKSÛRESİ


- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]


- RASTLANTI = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]


- SAVM ile/ve ZÜHD


- SİTƏM[Azr.] = ZULÜM[Tr.]


- SNOB/İZM değil/yerine/= ZÜPPE/LİK


- SNOP[İng.]/KÜSTAH[Fars. < GUSTÂH] değil/yerine/= ZÜPPE

( Seçkin görünmek için bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen kişi. )


- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]


- SU ile ZÜLÂL[Ar.]

( ... İLE Saf, hafif, soğuk, güzel, tatlı su. )


- SÜKÛN:
HUSÛL ile/ve/||/<> ZEVÂL ile/ve/||/<> ZUBUT

( LA PRODUCTION avec/et/||/<> L'ACHEVEMENT avec/et/||/<> LA FERMETE )


- TAKVÂ[Ar. < VİKAYE] ile/ve VERA'[Ar.] ile/ve ZÜHD

( Sakınma - Korunma - Ümit. İLE/VE Şüpheliyi uzakta tutmak. İLE/VE Şüpheli olma olasılığı ile mübâhların çoğunu terk etmek. )

( Haramlardan sakınma/ittikâ. İLE/VE Şüphelilerden sakınma/ittikâ. İLE/VE Mübâhları terk. )

( Tevâzû. İLE/VE Mahviyet. İLE/VE ... )

( Dinin yasak ettiği şeylerden kaçınma. | Belirli olan şeyin yanından geçmemek. | Günahlara direnç kazanmak. İLE Haramdan kaçınma. )

( TAKVA: Yolculuk azığı. )


- TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Sanatsal. İLE/VE/<> Bilimsel. )

( Tecellî. İLE/VE/<> Zuhûr. )

( Süreklidir. İLE/VE/<> ... )


- TEZELLÜL[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


- YARATILAN ile/ve ZUHUR

( Sadece insandır. İLE/VE İnsan dışındaki herşey. )


- ZELLE ile ZULÜM


- ZİBİDİ ile ZÜPPE

( Gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan. | Yersiz ve zamansız davranışları olan kişi. İLE Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte, toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan. )


- ZÜBDE ile ...

( BİR ŞEYİN EN SEÇKİN PARÇASI | ÖZ )


- ZÜBDET'ÜL ÂLEM ile ...

( MAKRO/MİKRO KOZMOS, İNSAN )


- ZÜBÜK ve/||/<> PIRT

( )


- ZÜBÛR[Ar. < ZİBR] ile ZÜBÜR[Ar. < ZEBÛR]

( Mektuplar, kitaplar. İLE Kitaplar, mektuplar. )


- ZÜCÂCÎ[Ar.] ile ZÜCÂCÎ[Ar.]

( Camcı, sırçacı. İLE Camdan/sırçadan yapılmış. )


- ZU'F[Ar.] ile ZA'F[Ar.]

( Gövdedeki zayıflık/güçsüzlük. İLE Gövdede, görüşte ve akılda zayıflık/güçsüzlük. )


- ZÜHD MAKAMLARI

( * TERK-İ DÜNYA [Budizm'deki Yansıması: NİRMANAKAYA]
* TERK-İ UKBÂ (Dünyayı terk etmenin vereceği mutluluğu terk)(Cenneti ve nimetlerini terk) "[B.Y.: DHARMAKAYA]"
* TERK-İ TERK(/HESTÎ) (Kendi varlığını terk edip Hakk'ta fâni olmak) "[B.Y.: SAMBOGAKAYA]" )

( Dünyayı terk etmek, işi gücü terk etmek değil, dünya nimetlerinin üstünde gezip, altında kalmamaktır. )

( Dünya nimetlerini elden değil, gönülden atmaktır. )

( Eski inanışımızdan dönmeden yeni bir kuvvet kazanamayız. )

( Asıl büyüklük, saltanat tahtından inip toplum arasına karışmak ve onların ellerini tutup onları da o diyâra götürmektir. )


- ZÜHD ile FERÂGAT


- ZÜHD ve KANAAT


- ZÜHD ve TAKVÂ ve MÜCÂHEDE


- ZÜHD ile UZLET


- ZUHR[Ar.] ile ZUHR[Ar. çoğ. AZHÂR]

( Gereksinim zamanı için alınan ve saklanılan şey.[en çok maneviyatta kullanılır][A'mâl-i sâliha, kişinin zuhrudur.] İLE Öğle, öğle vakti. )


- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]

( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )


- ZÜHÛL[Ar. < ZAHL] ile ZÜHÛL[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Düşmanlıklar, öcler, intikamlar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu yüzünden geciktirme. İLE ... )


- ZUHUR[< Ar. ZHR]:
DIŞLAŞMAK ile/ve/=/<> IŞIMAK[< İbr. ZOHAR:
Işık]

( Işımak. [ZÜHRE: Işıyan yıldız] İLE/VE/=/<> Işık. )


- ZUHUR[< Ar. ZHR] ile ...

( DIŞLAŞMAK~IŞIMAK[< İbr. ZOHAR ile ABCDEF ( Işık] | Görünme, baş gösterme, meydana çıkma. )


- ZUHUR ile/ve/<> SUDUR


- ZUHUR ile TECELLÎ

( Varlığın sürekliliği. İLE Varlığın geçiciliği. Görünme, belirme. )


- ZÜHUR[Ar. çoğ. EZHÂR] ile ZÜHÛR[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Darlıkta çıkarmak üzere biriktirilip saklanan şey. İLE Çiçekler. İLE Parlaklık, parıldama. )


- ZUHURAT ile ...

( HESAPTA OLMAYAN )


- ZUHURUNUN ŞİDDETİNDEN ALGILANAMAMA


- ZÜKÂ[Ar.] ile ZÜKÂ[Ar.]


- ZÜ-L- / ZÂT-ÜL-GALSAMET-İL-MUSAFFAHA[Ar.] = LAMELLIBRANCHES[Fr.] = ...

( Yassısolungaçlılar. )


- ZÛLÂ' ile ...

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. )


- ZÛLÂ'[Ar.] ile ZULA[Tr. argo]

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. İLE Saklama yeri. | Saklanılan nesne/şey. )


- ZÜ-L-AKL VE-L-AYN ile ...

( Hakk'ı, halkta ve halkı, hakk'ta gören kişi. )


- ZÜ-L-AKL ile ...

( HALKI ZÂHİR VE HAKK'I BÂTIN GÖREN (KİMSE) )


- ZÜLCENAHEYN:
İLİM ve/ HİKMET ve/ AŞK ve/ MUHABBET


- ZÜ-L-CENÂHEYN[Ar.] ile ...

( Zâhirî ve bâtınî, yani dünya ve âhirete ait bilgisi geniş olan kişi. | Hâl-i enbiyâ ve evliyâ. | Hz. Cafer-i Tayyar. | İki kanatlılar. )


- ZÜ-L-CENÂH-I MÜCELLED[Ar.] ile ...

( Abalı memeliler. | DERMAPTÈERES[Fr.] )


- ZÜ-L-CENÂH-I SÂBİH[Ar.] = PLEURONECTES[Fr.] = ...

( Yanyüzergiller. )


- ZÜ-L-CİNSEYN[Ar.] = BISEXUELLE[Fr.] = ...

( İkieşeyli, hünsa. )


- ZÜ-L-EFVÂH-I CENBİYYE[Ar.] ile ...

( Köpekbalıkları. )


- ZÜ-L-EHDÂB[Ar.] ile ...

( Kirpikliler. | CILIÉS[Fr.] )


- ZÜLF ve SÜMBÜL


- ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


- ZÜLFARİS/ZÜLFARUZ[Fars., Ar.]

( Baklagillerden bir süs bitkisi ve bunun hoş kokulu, mor, beyaz renkli, saç lülesi görünüşünde olan kıvrıntılı çiçeği. )

( PHASEOLUS CARACALLA )


- ZÜLFEKAR[ZÜLFİKAR değil!][Ar.] ile/değil ZÜLFİYÂR

( Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç.[Hz. Ali'nin kahramanca kullanmasıyla ün kazanmıştır.] İLE/DEĞİL Sevgilinin saçı/zülfü[yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı.] | Çıkar/menfaat. )


- ZÜ-L-FEM-İL-MÜSTEDÎR[Ar.] ile ...

( Yuvarlakağızlılar. | CYLOSTOME[Fr.] )


- ZÜ-L-HÂFİR[Ar.] ile ...

( Toynaklılar, tek tırnaklılar. | ONGULÉS[Fr.] )


- ZÜ-L-HASALE[Ar.] ile ...

( Kavuzlular. | GLUMIFLORES[Fr.] )


- ZÜ-L-KARNEYN ile ...

( KUR'ÂN-I KERÎM'DE ADI GEÇEN NEBÎ Mİ, VELÎ Mİ OLDUĞUNDAN TEREDDÜT EDİLEN ZÂT | (RİVÂYETE GÖRE) BÜYÜK İSKENDER )


- ZÜLL[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, HORLUK, HAKİRLİK, ZİLLET


- ZÜLL[Ar.] ile HİZY[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile SAGÂR[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile ZAA[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


- ZÜ-L-LEVÂHİK[Ar.] ile ...

( Kamçılılar. )


- ZULM[Ar.] ile BAĞY[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkı olunmayan bir şeyi zor kullanarak ve ihtirasla istemek. )


- !ZULM ile/ve/değil/yerine/<>/< CEBR


- ZULM[Ar.] ile GAŞM[Ar.]


- ZULM[Ar.] ile HEZM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkını, kısmen eksik almak. )


- ZULMÂNÎ PERDELER ile NÛRÂNÎ PERDELER('İ)


- ZULMÂNİ ZEVKLER ile NURÂNİ ZEVKLER

( Fesat, Yalan, Hile. İLE Sayılmak, Sevilmek, Hayır Hasenat. )


- ZÜ-L-MEFÂSIL[Ar.] ile ...

( Eklemliler. )


- ZULMET/DÜCÂ ile KARANLIK


- ZULMETMEK değil/yerine/= KIYINÇ YAPMAK


- ZÜ-L-MİMÂS[Ar.] ile ...

( Sifonlular. )


- ZULMİYE CAMİSİ ile ...

( Eminönü'ndedir. )


- ZÜ-L-TARAFEYN-İ MÜFEVVEHE[Ar.] ile ...

( Bir çeşit şerit solucanı. )


- !ZULÜM/GADİR[Ar.] değil/yerine/= !KIYGI/KIYIN


- ZULÜM/ZÂLİM ile ADÂLETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI

( ADALETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI )


- ZULÜM ile EZİYET


- !ZULÜM ile/ve/değil/||/<> İHMALKÂRLIK


- ZULÜM ile KAHR

( Dışarıdan. İLE İçeriden. )


- ZULÜM değil/yerine/= KIYINÇ


- ZULÜM değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( İlimsiz şefkat, zulümdür. )


- ZULÜM[Ar.] ile SİTEM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Zulüm, haksızlık. | Eziyet. | Çıkışma. )


- ZULÜM ile/<>/>< "ZEVK"

( Eziyet, başkaları tarafından kendinize/birine yapılmış/yapılıyor ise. İLE/<>/>< Eziyeti, kendi, kendine yapıyor ise/niz. )


- ZÜ-L-YEDEYN[Ar.] ile ...

( İki elliler. | İnsan. )


- ZÜMRE ile ...

( CEMÂAT, TOPLULUK, GRUP )


- ZÜMRE değil/yerine/= KESİM


- ZÜMRÜD-İ ANKÂ ile ...

( ADI OLAN, ZÂHİRİ OLMAYAN KUŞ )


- ZÜMRÜT ile ...

( NEFS-İ KÜLL )


- ZÜMRÜT ile BÎRÛZ[Fars.]

( ... İLE Zümrüte benzer, değersiz yeşil bir taş. Gökzümrüt, yalancı zümrüt. | Kısmetsiz. )


- ZÜMRÜT ile LÂL

( Doğal alüminyum ve berilyum silikatı; cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı. | Bu taştan yapılmış olan. | Zümrüt renginde, yeşil. İLE Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş. | Kırmızı renkli bir çeşit mürekkebe verilen ad. | Parlak kırmızı renkte olan. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan ve zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan fakat zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZUNÛN ile/ve/||/<> ŞUKÛK ile/ve/||/<> SÜKÛN ile/ve/||/<> SÜKÛT

( Bilgide[malûmâtta]. İLE/VE/||/<> Uygulanan bilgide[marifette]. İLE/VE/||/<> (B)ilimde. İLE/VE/||/<> Bilgelikte[irfânda]. )


- ZÛR[Ar.] ile KEZİB[Ar.] ile BÜHTÂN[Ar.]


- ZÛR[Ar.] ile ZÛR[Ar.]

( Yalan, asılsız, uydurma söz. İLE Güç, kuvvet. )


- ZÜRAFA ile OKAPİ

( Kütlelerinin dengelenmesi adına zürafaların boynunda, tam göğüs kemiğiyle birleştiği noktada, öteki memelilerden bir tane daha fazla omur bulunur. İLE Zürafa, sırtlan, lama, zebra karışımı özelliklere sahip çok ilginç bir hayvan. )

( Eril zürafaların boynu ve kafatası hayat boyu büyümeye devam eder. İLE ... )

( Bacaklarının farklı uzunlukta olması sayesinde boyunları dengelenir. İLE ... )

( 50 cm.'ye kadar uzayabilen uzun dilleri vardır. İLE ... )

( Eril zürafaların kötü kokmaları temiz ve sağlıklı oldukları anlamına gelir. [İçten gelen bir parazit kovucu gibi işlev görür ve zürafanın derisi üzerinde otlanan mikropları ve mantarımsı organizmaları öldürür. Kan emici keneleri öldürmek üzere kreozotun etkin bileşeni olan bir maddeyi bile salgılar. (Bu koku, insan dışkısına da özgün kokusunu veren azotlu bileşik indoldür.)] [Bu kokularıyla, dişil zürafaların etkilenmesini de sağlarlar.] İLE ... )

( Gebelik süreleri 420-450 gündür. İLE ... )

( Kan basınçları kişininkinden iki kat yüksektir ve kalpleri 20 kat daha ağırdır. )

( OSSICONE: Zürafaların başlarının üzerindeki deri kaplı beş adet boynuzumsu çıkıntı. )

( Zürafa ile

Okapi )

( Zürafa ile

Okapi )

( Zürafalar, yüzemez. İLE ... )

( ZERÂFE, ZERRÂFE[çoğ. ZERÂFÎ] ile ... )

( SURNÂ-PÂ, ŞÜTÜR-GÂV/ÜŞTÜR-GÂV, ZERÂF ile ... )

( GIRAFFA CAMELOPARDALIS cum OKAPIA JOHNSTONI )


- ZÜRAFA ile ROTSCHILD ZÜRAFASI


- ZÜRAFA ile TORNİKROFT ZÜRAFASI

( ... İLE Tüm dünyada, 600'den daha az sayıdalardır. )


- ZURAFÂ[Ar. < ZARÎF] ile ZÜRAFA/ZURNAPA[Ar.]

( Zarifler, nazik, ince duygulu, hoş konuşmayı bilir zeki kişiler. | Seviciler. İLE En uzun boylu hayvan. )

( ... İLE Her gün, gövdelerinin %3.5'i kadar bitki yerler. )

( ... İLE Ses telleri yoktur. )


- ZURNA[Fars.] ile/ve ARAKIYE/MEY

( Keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan soluklu çalgı. İLE/VE Küçük zurna. Doğu Anadolu'da kullanılır. | Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah. )


- ZURNA'DA:
KABA ZURNA ile/ve ORTA ZURNA ile/ve CURA ZURNA ile/ve ZİL ZURNA


- "ZURNANIN ZORT DEDİĞİ YER" ile "DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER"


- ZÜRRÂH/ZERRÂH/ZÜRRÛH/ZERRÛH[Ar. çoğ. ZERÂRÎH] ile ...

( Kuduz böceği. )


- ZÜRRİYET[Ar.] değil/yerine/= DÖL/SOY


- ZÛ-/ZÜ-[Ar.] ile ZÛ'[Ar. çoğ. AZVÂ]

( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÛ-ERBAAT-İL-ADLA': Dörtgen. | ZÛ-SEMÂNİYET-İL-VÜCÛH: Sekizyüzlü. (Fr. OCTAÈDRE)] İLE Aydınlık, ışık. )

ZU... ~ ZU... ile başlayan FaRkLaR...

- ZÜBÛR[Ar. < ZİBR] ile ZÜBÜR[Ar. < ZEBÛR]

( Mektuplar, kitaplar. İLE Kitaplar, mektuplar. )


- ZÜCÂCÎ[Ar.] ile ZÜCÂCÎ[Ar.]

( Camcı, sırçacı. İLE Camdan/sırçadan yapılmış. )


- ZUHR[Ar.] ile ZUHR[Ar. çoğ. AZHÂR]

( Gereksinim zamanı için alınan ve saklanılan şey.[en çok maneviyatta kullanılır][A'mâl-i sâliha, kişinin zuhrudur.] İLE Öğle, öğle vakti. )


- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]

( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )


- ZÜHÛL[Ar. < ZAHL] ile ZÜHÛL[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Düşmanlıklar, öcler, intikamlar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu yüzünden geciktirme. İLE ... )


- ZÜHUR[Ar. çoğ. EZHÂR] ile ZÜHÛR[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Darlıkta çıkarmak üzere biriktirilip saklanan şey. İLE Çiçekler. İLE Parlaklık, parıldama. )


- ZÜKÂ[Ar.] ile ZÜKÂ[Ar.]


- ZÛLÂ'[Ar.] ile ZULA[Tr. argo]

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. İLE Saklama yeri. | Saklanılan nesne/şey. )


- ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


- ZÜLFEKAR[ZÜLFİKAR değil!][Ar.] ile/değil ZÜLFİYÂR

( Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç.[Hz. Ali'nin kahramanca kullanmasıyla ün kazanmıştır.] İLE/DEĞİL Sevgilinin saçı/zülfü[yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı.] | Çıkar/menfaat. )


- ZÜ-L-KARNEYN ile ...

( KUR'ÂN-I KERÎM'DE ADI GEÇEN NEBÎ Mİ, VELÎ Mİ OLDUĞUNDAN TEREDDÜT EDİLEN ZÂT | (RİVÂYETE GÖRE) BÜYÜK İSKENDER )


- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


- ZÜ-L-MEFÂSIL[Ar.] ile ...

( Eklemliler. )


- ZÛR[Ar.] ile ZÛR[Ar.]

( Yalan, asılsız, uydurma söz. İLE Güç, kuvvet. )


- ZURAFÂ[Ar. < ZARÎF] ile ZÜRAFA/ZURNAPA[Ar.]

( Zarifler, nazik, ince duygulu, hoş konuşmayı bilir zeki kişiler. | Seviciler. İLE En uzun boylu hayvan. )

( ... İLE Her gün, gövdelerinin %3.5'i kadar bitki yerler. )

( ... İLE Ses telleri yoktur. )


- ZÛ-/ZÜ-[Ar.] ile ZÛ'[Ar. çoğ. AZVÂ]

( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÛ-ERBAAT-İL-ADLA': Dörtgen. | ZÛ-SEMÂNİYET-İL-VÜCÛH: Sekizyüzlü. (Fr. OCTAÈDRE)] İLE Aydınlık, ışık. )

ZU... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- ZÜBDE ile ...

( BİR ŞEYİN EN SEÇKİN PARÇASI | ÖZ )


- ZÜBDET'ÜL ÂLEM ile ...

( MAKRO/MİKRO KOZMOS, İNSAN )


- ZÜBÜK ve/||/<> PIRT

( )


- ZÜBÛR[Ar. < ZİBR] ile ZÜBÜR[Ar. < ZEBÛR]

( Mektuplar, kitaplar. İLE Kitaplar, mektuplar. )


- ZÜCÂCÎ[Ar.] ile ZÜCÂCÎ[Ar.]

( Camcı, sırçacı. İLE Camdan/sırçadan yapılmış. )


- ZU'F[Ar.] ile ZA'F[Ar.]

( Gövdedeki zayıflık/güçsüzlük. İLE Gövdede, görüşte ve akılda zayıflık/güçsüzlük. )


- ZÜHD MAKAMLARI

( * TERK-İ DÜNYA [Budizm'deki Yansıması: NİRMANAKAYA]
* TERK-İ UKBÂ (Dünyayı terk etmenin vereceği mutluluğu terk)(Cenneti ve nimetlerini terk) "[B.Y.: DHARMAKAYA]"
* TERK-İ TERK(/HESTÎ) (Kendi varlığını terk edip Hakk'ta fâni olmak) "[B.Y.: SAMBOGAKAYA]" )

( Dünyayı terk etmek, işi gücü terk etmek değil, dünya nimetlerinin üstünde gezip, altında kalmamaktır. )

( Dünya nimetlerini elden değil, gönülden atmaktır. )

( Eski inanışımızdan dönmeden yeni bir kuvvet kazanamayız. )

( Asıl büyüklük, saltanat tahtından inip toplum arasına karışmak ve onların ellerini tutup onları da o diyâra götürmektir. )


- ZÜHD ile FERÂGAT


- ZÜHD ve KANAAT


- ZÜHD ve TAKVÂ ve MÜCÂHEDE


- ZÜHD ile UZLET


- ZUHR[Ar.] ile ZUHR[Ar. çoğ. AZHÂR]

( Gereksinim zamanı için alınan ve saklanılan şey.[en çok maneviyatta kullanılır][A'mâl-i sâliha, kişinin zuhrudur.] İLE Öğle, öğle vakti. )


- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]

( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )


- ZÜHÛL[Ar. < ZAHL] ile ZÜHÛL[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Düşmanlıklar, öcler, intikamlar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu yüzünden geciktirme. İLE ... )


- ZUHUR[< Ar. ZHR]:
DIŞLAŞMAK ile/ve/=/<> IŞIMAK[< İbr. ZOHAR:
Işık]

( Işımak. [ZÜHRE: Işıyan yıldız] İLE/VE/=/<> Işık. )


- ZUHUR[< Ar. ZHR] ile ...

( DIŞLAŞMAK~IŞIMAK[< İbr. ZOHAR ile ABCDEF ( Işık] | Görünme, baş gösterme, meydana çıkma. )


- ZUHUR ile/ve/<> SUDUR


- ZUHUR ile TECELLÎ

( Varlığın sürekliliği. İLE Varlığın geçiciliği. Görünme, belirme. )


- ZÜHUR[Ar. çoğ. EZHÂR] ile ZÜHÛR[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Darlıkta çıkarmak üzere biriktirilip saklanan şey. İLE Çiçekler. İLE Parlaklık, parıldama. )


- ZUHURAT ile ...

( HESAPTA OLMAYAN )


- ZUHURUNUN ŞİDDETİNDEN ALGILANAMAMA


- ZÜKÂ[Ar.] ile ZÜKÂ[Ar.]


- ZÜ-L- / ZÂT-ÜL-GALSAMET-İL-MUSAFFAHA[Ar.] = LAMELLIBRANCHES[Fr.] = ...

( Yassısolungaçlılar. )


- ZÛLÂ' ile ...

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. )


- ZÛLÂ'[Ar.] ile ZULA[Tr. argo]

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. İLE Saklama yeri. | Saklanılan nesne/şey. )


- ZÜ-L-AKL VE-L-AYN ile ...

( Hakk'ı, halkta ve halkı, hakk'ta gören kişi. )


- ZÜ-L-AKL ile ...

( HALKI ZÂHİR VE HAKK'I BÂTIN GÖREN (KİMSE) )


- ZÜLCENAHEYN:
İLİM ve/ HİKMET ve/ AŞK ve/ MUHABBET


- ZÜ-L-CENÂHEYN[Ar.] ile ...

( Zâhirî ve bâtınî, yani dünya ve âhirete ait bilgisi geniş olan kişi. | Hâl-i enbiyâ ve evliyâ. | Hz. Cafer-i Tayyar. | İki kanatlılar. )


- ZÜ-L-CENÂH-I MÜCELLED[Ar.] ile ...

( Abalı memeliler. | DERMAPTÈERES[Fr.] )


- ZÜ-L-CENÂH-I SÂBİH[Ar.] = PLEURONECTES[Fr.] = ...

( Yanyüzergiller. )


- ZÜ-L-CİNSEYN[Ar.] = BISEXUELLE[Fr.] = ...

( İkieşeyli, hünsa. )


- ZÜ-L-EFVÂH-I CENBİYYE[Ar.] ile ...

( Köpekbalıkları. )


- ZÜ-L-EHDÂB[Ar.] ile ...

( Kirpikliler. | CILIÉS[Fr.] )


- ZÜLF ve SÜMBÜL


- ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


- ZÜLFARİS/ZÜLFARUZ[Fars., Ar.]

( Baklagillerden bir süs bitkisi ve bunun hoş kokulu, mor, beyaz renkli, saç lülesi görünüşünde olan kıvrıntılı çiçeği. )

( PHASEOLUS CARACALLA )


- ZÜLFEKAR[ZÜLFİKAR değil!][Ar.] ile/değil ZÜLFİYÂR

( Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç.[Hz. Ali'nin kahramanca kullanmasıyla ün kazanmıştır.] İLE/DEĞİL Sevgilinin saçı/zülfü[yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı.] | Çıkar/menfaat. )


- ZÜ-L-FEM-İL-MÜSTEDÎR[Ar.] ile ...

( Yuvarlakağızlılar. | CYLOSTOME[Fr.] )


- ZÜ-L-HÂFİR[Ar.] ile ...

( Toynaklılar, tek tırnaklılar. | ONGULÉS[Fr.] )


- ZÜ-L-HASALE[Ar.] ile ...

( Kavuzlular. | GLUMIFLORES[Fr.] )


- ZÜ-L-KARNEYN ile ...

( KUR'ÂN-I KERÎM'DE ADI GEÇEN NEBÎ Mİ, VELÎ Mİ OLDUĞUNDAN TEREDDÜT EDİLEN ZÂT | (RİVÂYETE GÖRE) BÜYÜK İSKENDER )


- ZÜLL[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, HORLUK, HAKİRLİK, ZİLLET


- ZÜLL[Ar.] ile HİZY[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile SAGÂR[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile ZAA[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


- ZÜ-L-LEVÂHİK[Ar.] ile ...

( Kamçılılar. )


- ZULM[Ar.] ile BAĞY[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkı olunmayan bir şeyi zor kullanarak ve ihtirasla istemek. )


- !ZULM ile/ve/değil/yerine/<>/< CEBR


- ZULM[Ar.] ile GAŞM[Ar.]


- ZULM[Ar.] ile HEZM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkını, kısmen eksik almak. )


- ZULMÂNÎ PERDELER ile NÛRÂNÎ PERDELER('İ)


- ZULMÂNİ ZEVKLER ile NURÂNİ ZEVKLER

( Fesat, Yalan, Hile. İLE Sayılmak, Sevilmek, Hayır Hasenat. )


- ZÜ-L-MEFÂSIL[Ar.] ile ...

( Eklemliler. )


- ZULMET/DÜCÂ ile KARANLIK


- ZULMETMEK değil/yerine/= KIYINÇ YAPMAK


- ZÜ-L-MİMÂS[Ar.] ile ...

( Sifonlular. )


- ZULMİYE CAMİSİ ile ...

( Eminönü'ndedir. )


- ZÜ-L-TARAFEYN-İ MÜFEVVEHE[Ar.] ile ...

( Bir çeşit şerit solucanı. )


- !ZULÜM/GADİR[Ar.] değil/yerine/= !KIYGI/KIYIN


- ZULÜM/ZÂLİM ile ADÂLETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI

( ADALETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI )


- ZULÜM ile EZİYET


- !ZULÜM ile/ve/değil/||/<> İHMALKÂRLIK


- ZULÜM ile KAHR

( Dışarıdan. İLE İçeriden. )


- ZULÜM değil/yerine/= KIYINÇ


- ZULÜM değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( İlimsiz şefkat, zulümdür. )


- ZULÜM[Ar.] ile SİTEM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Zulüm, haksızlık. | Eziyet. | Çıkışma. )


- ZULÜM ile/<>/>< "ZEVK"

( Eziyet, başkaları tarafından kendinize/birine yapılmış/yapılıyor ise. İLE/<>/>< Eziyeti, kendi, kendine yapıyor ise/niz. )


- ZÜ-L-YEDEYN[Ar.] ile ...

( İki elliler. | İnsan. )


- ZÜMRE ile ...

( CEMÂAT, TOPLULUK, GRUP )


- ZÜMRE değil/yerine/= KESİM


- ZÜMRÜD-İ ANKÂ ile ...

( ADI OLAN, ZÂHİRİ OLMAYAN KUŞ )


- ZÜMRÜT ile ...

( NEFS-İ KÜLL )


- ZÜMRÜT ile BÎRÛZ[Fars.]

( ... İLE Zümrüte benzer, değersiz yeşil bir taş. Gökzümrüt, yalancı zümrüt. | Kısmetsiz. )


- ZÜMRÜT ile LÂL

( Doğal alüminyum ve berilyum silikatı; cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı. | Bu taştan yapılmış olan. | Zümrüt renginde, yeşil. İLE Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş. | Kırmızı renkli bir çeşit mürekkebe verilen ad. | Parlak kırmızı renkte olan. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan ve zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan fakat zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZUNÛN ile/ve/||/<> ŞUKÛK ile/ve/||/<> SÜKÛN ile/ve/||/<> SÜKÛT

( Bilgide[malûmâtta]. İLE/VE/||/<> Uygulanan bilgide[marifette]. İLE/VE/||/<> (B)ilimde. İLE/VE/||/<> Bilgelikte[irfânda]. )


- ZÛR[Ar.] ile KEZİB[Ar.] ile BÜHTÂN[Ar.]


- ZÛR[Ar.] ile ZÛR[Ar.]

( Yalan, asılsız, uydurma söz. İLE Güç, kuvvet. )


- ZÜRAFA ile OKAPİ

( Kütlelerinin dengelenmesi adına zürafaların boynunda, tam göğüs kemiğiyle birleştiği noktada, öteki memelilerden bir tane daha fazla omur bulunur. İLE Zürafa, sırtlan, lama, zebra karışımı özelliklere sahip çok ilginç bir hayvan. )

( Eril zürafaların boynu ve kafatası hayat boyu büyümeye devam eder. İLE ... )

( Bacaklarının farklı uzunlukta olması sayesinde boyunları dengelenir. İLE ... )

( 50 cm.'ye kadar uzayabilen uzun dilleri vardır. İLE ... )

( Eril zürafaların kötü kokmaları temiz ve sağlıklı oldukları anlamına gelir. [İçten gelen bir parazit kovucu gibi işlev görür ve zürafanın derisi üzerinde otlanan mikropları ve mantarımsı organizmaları öldürür. Kan emici keneleri öldürmek üzere kreozotun etkin bileşeni olan bir maddeyi bile salgılar. (Bu koku, insan dışkısına da özgün kokusunu veren azotlu bileşik indoldür.)] [Bu kokularıyla, dişil zürafaların etkilenmesini de sağlarlar.] İLE ... )

( Gebelik süreleri 420-450 gündür. İLE ... )

( Kan basınçları kişininkinden iki kat yüksektir ve kalpleri 20 kat daha ağırdır. )

( OSSICONE: Zürafaların başlarının üzerindeki deri kaplı beş adet boynuzumsu çıkıntı. )

( Zürafa ile

Okapi )

( Zürafa ile

Okapi )

( Zürafalar, yüzemez. İLE ... )

( ZERÂFE, ZERRÂFE[çoğ. ZERÂFÎ] ile ... )

( SURNÂ-PÂ, ŞÜTÜR-GÂV/ÜŞTÜR-GÂV, ZERÂF ile ... )

( GIRAFFA CAMELOPARDALIS cum OKAPIA JOHNSTONI )


- ZÜRAFA ile ROTSCHILD ZÜRAFASI


- ZÜRAFA ile TORNİKROFT ZÜRAFASI

( ... İLE Tüm dünyada, 600'den daha az sayıdalardır. )


- ZURAFÂ[Ar. < ZARÎF] ile ZÜRAFA/ZURNAPA[Ar.]

( Zarifler, nazik, ince duygulu, hoş konuşmayı bilir zeki kişiler. | Seviciler. İLE En uzun boylu hayvan. )

( ... İLE Her gün, gövdelerinin %3.5'i kadar bitki yerler. )

( ... İLE Ses telleri yoktur. )


- ZURNA[Fars.] ile/ve ARAKIYE/MEY

( Keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan soluklu çalgı. İLE/VE Küçük zurna. Doğu Anadolu'da kullanılır. | Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah. )


- ZURNA'DA:
KABA ZURNA ile/ve ORTA ZURNA ile/ve CURA ZURNA ile/ve ZİL ZURNA


- "ZURNANIN ZORT DEDİĞİ YER" ile "DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER"


- ZÜRRÂH/ZERRÂH/ZÜRRÛH/ZERRÛH[Ar. çoğ. ZERÂRÎH] ile ...

( Kuduz böceği. )


- ZÜRRİYET[Ar.] değil/yerine/= DÖL/SOY


- ZÛ-/ZÜ-[Ar.] ile ZÛ'[Ar. çoğ. AZVÂ]

( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÛ-ERBAAT-İL-ADLA': Dörtgen. | ZÛ-SEMÂNİYET-İL-VÜCÛH: Sekizyüzlü. (Fr. OCTAÈDRE)] İLE Aydınlık, ışık. )

... ~ ZU... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/&gt;&lt;/> ZULÜM/ZALİM

( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )


- 1. TAAYYÜN ile/ve/> 2. TAAYYÜN ile/ve/> SEHER(/EZAN) ile/ve/> ZUHÛR

( Ruh. İLE/VE/> Beden. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )

( [MUHAMMED] I. mim ile. İLE/VE/> II. mim ile. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )


- AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )

( )


- BÂTIL ile ZULÜM

( Kendi dışında haklılık kabul etmeyen. İLE Sonuçları. )


- BEDV[Ar.] ile ZUHÛR[Ar.]


- BİT ile ZÜRAFA BİT


- BUDA = ZÜLKÜF (A.S.)


- CEHÂLET/CÂHİL ile/ve ZULÜM/ZÂLİM

( Cahil kişi, kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir? )

( Zulümle âbâd olanın, sonu, berbâd olur. )

( IGNORANCE vs./and OPPRESSION/CRUELTY )

( ... ile/ve ADHARMA )


- CEMÂ'AT[Ar.] ile FEVC[Ar.] ile SÜLLE[Ar.] ile ZÜMRE[Ar.] ile HİZB[Ar.]


- CEVR[Ar.] ile ZULM[Ar.]


- ÇİLECİLİK = ZÜHDİYE = ASCETISM[İng.] = ASCÉTISME[Fr.] = ASKESE, ASKETIK[Alm.] = ASKEIN[Yun.]


- DARÂ'AT[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- EBNÂ[Ar.] ile ZÜRRİYET[Ar.]


- | ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( www.FaRkLaR.net/YASAR | www.yasaronline.net )

( )

( )

( )

( )


- FAKİR ile ZÜĞÜRT


- GÜVEN = CONFIDENCE[İng.] = SÉCURITÉ[Fr.] = ZUVERSICHT[Alm.] = SECURITAS[Lat.]


- HALK ile/değil ZUHUR

( Yaratılma. İLE/DEĞİL Dışlaşma. )


- HUDÛ'[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- KAVGA ile ZULÜM


- KERTENKELE ile ZÜMRÜT KERTENKELE

( ... cum LACERTA VIRIDIS )


- KÜFÜR ile ZULÜM


- KÜMÛN[Ar.] >< ZUHÛR[Ar.]

( Gizlenme. >< Açığa çıkma, görünme, dışlaşma. )


- KURNA[Ar. < KURNE] ile/ve/||/<> ZURNA[Fars. < SURNÂY]

( Hamama gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. İLE/VE/||/<> Düğüne gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. )

( Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş ya da plastik tekne. İLE/VE/||/<> Ağaçtan yapılan, iki karış boyunda, ağız bölümü yayvan, keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı. )


- KUŞAK ile ZÜNNÂR[Ar. çoğ. ZENÂNÎR]

( ... İLE Papazların, bellerine bağladıkları, ucları sarkık, ipten örme kuşak. )


- LEYLA ve MECNUN ile/ve/||/<> FERHAD ve ŞİRİN ile/ve/||/<> ZÜHRE ve TAHİR


- MAKSÛRE ile/ve ZÜ'VÂR(ZİYARETÇİ) MAKSÛRESİ


- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]


- RASTLANTI = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]


- SAVM ile/ve ZÜHD


- SİTƏM[Azr.] = ZULÜM[Tr.]


- SNOB/İZM değil/yerine/= ZÜPPE/LİK


- SNOP[İng.]/KÜSTAH[Fars. < GUSTÂH] değil/yerine/= ZÜPPE

( Seçkin görünmek için bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen kişi. )


- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]


- SU ile ZÜLÂL[Ar.]

( ... İLE Saf, hafif, soğuk, güzel, tatlı su. )


- SÜKÛN:
HUSÛL ile/ve/||/<> ZEVÂL ile/ve/||/<> ZUBUT

( LA PRODUCTION avec/et/||/<> L'ACHEVEMENT avec/et/||/<> LA FERMETE )


- TAKVÂ[Ar. < VİKAYE] ile/ve VERA'[Ar.] ile/ve ZÜHD

( Sakınma - Korunma - Ümit. İLE/VE Şüpheliyi uzakta tutmak. İLE/VE Şüpheli olma olasılığı ile mübâhların çoğunu terk etmek. )

( Haramlardan sakınma/ittikâ. İLE/VE Şüphelilerden sakınma/ittikâ. İLE/VE Mübâhları terk. )

( Tevâzû. İLE/VE Mahviyet. İLE/VE ... )

( Dinin yasak ettiği şeylerden kaçınma. | Belirli olan şeyin yanından geçmemek. | Günahlara direnç kazanmak. İLE Haramdan kaçınma. )

( TAKVA: Yolculuk azığı. )


- TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Sanatsal. İLE/VE/<> Bilimsel. )

( Tecellî. İLE/VE/<> Zuhûr. )

( Süreklidir. İLE/VE/<> ... )


- TEZELLÜL[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


- YARATILAN ile/ve ZUHUR

( Sadece insandır. İLE/VE İnsan dışındaki herşey. )


- ZELLE ile ZULÜM


- ZİBİDİ ile ZÜPPE

( Gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan. | Yersiz ve zamansız davranışları olan kişi. İLE Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte, toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan. )


- ZÜBÛR[Ar. < ZİBR] ile ZÜBÜR[Ar. < ZEBÛR]

( Mektuplar, kitaplar. İLE Kitaplar, mektuplar. )


- ZÜCÂCÎ[Ar.] ile ZÜCÂCÎ[Ar.]

( Camcı, sırçacı. İLE Camdan/sırçadan yapılmış. )


- ZUHR[Ar.] ile ZUHR[Ar. çoğ. AZHÂR]

( Gereksinim zamanı için alınan ve saklanılan şey.[en çok maneviyatta kullanılır][A'mâl-i sâliha, kişinin zuhrudur.] İLE Öğle, öğle vakti. )


- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]

( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )


- ZÜHÛL[Ar. < ZAHL] ile ZÜHÛL[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Düşmanlıklar, öcler, intikamlar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu yüzünden geciktirme. İLE ... )


- ZÜHUR[Ar. çoğ. EZHÂR] ile ZÜHÛR[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Darlıkta çıkarmak üzere biriktirilip saklanan şey. İLE Çiçekler. İLE Parlaklık, parıldama. )


- ZÜKÂ[Ar.] ile ZÜKÂ[Ar.]


- ZÛLÂ'[Ar.] ile ZULA[Tr. argo]

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. İLE Saklama yeri. | Saklanılan nesne/şey. )


- ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


- ZÜLFEKAR[ZÜLFİKAR değil!][Ar.] ile/değil ZÜLFİYÂR

( Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç.[Hz. Ali'nin kahramanca kullanmasıyla ün kazanmıştır.] İLE/DEĞİL Sevgilinin saçı/zülfü[yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı.] | Çıkar/menfaat. )


- ZÜ-L-KARNEYN ile ...

( KUR'ÂN-I KERÎM'DE ADI GEÇEN NEBÎ Mİ, VELÎ Mİ OLDUĞUNDAN TEREDDÜT EDİLEN ZÂT | (RİVÂYETE GÖRE) BÜYÜK İSKENDER )


- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


- ZÜ-L-MEFÂSIL[Ar.] ile ...

( Eklemliler. )


- ZÛR[Ar.] ile ZÛR[Ar.]

( Yalan, asılsız, uydurma söz. İLE Güç, kuvvet. )


- ZURAFÂ[Ar. < ZARÎF] ile ZÜRAFA/ZURNAPA[Ar.]

( Zarifler, nazik, ince duygulu, hoş konuşmayı bilir zeki kişiler. | Seviciler. İLE En uzun boylu hayvan. )

( ... İLE Her gün, gövdelerinin %3.5'i kadar bitki yerler. )

( ... İLE Ses telleri yoktur. )


- ZÛ-/ZÜ-[Ar.] ile ZÛ'[Ar. çoğ. AZVÂ]

( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÛ-ERBAAT-İL-ADLA': Dörtgen. | ZÛ-SEMÂNİYET-İL-VÜCÛH: Sekizyüzlü. (Fr. OCTAÈDRE)] İLE Aydınlık, ışık. )



ZÜ... ~ ... / ... ~ ZÜ... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/&gt;&lt;/> ZULÜM/ZALİM

( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )


- 1. TAAYYÜN ile/ve/> 2. TAAYYÜN ile/ve/> SEHER(/EZAN) ile/ve/> ZUHÛR

( Ruh. İLE/VE/> Beden. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )

( [MUHAMMED] I. mim ile. İLE/VE/> II. mim ile. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )


- AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )

( )


- BÂTIL ile ZULÜM

( Kendi dışında haklılık kabul etmeyen. İLE Sonuçları. )


- BEDV[Ar.] ile ZUHÛR[Ar.]


- BİT ile ZÜRAFA BİT


- BUDA = ZÜLKÜF (A.S.)


- CEHÂLET/CÂHİL ile/ve ZULÜM/ZÂLİM

( Cahil kişi, kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir? )

( Zulümle âbâd olanın, sonu, berbâd olur. )

( IGNORANCE vs./and OPPRESSION/CRUELTY )

( ... ile/ve ADHARMA )


- CEMÂ'AT[Ar.] ile FEVC[Ar.] ile SÜLLE[Ar.] ile ZÜMRE[Ar.] ile HİZB[Ar.]


- CEVR[Ar.] ile ZULM[Ar.]


- ÇİLECİLİK = ZÜHDİYE = ASCETISM[İng.] = ASCÉTISME[Fr.] = ASKESE, ASKETIK[Alm.] = ASKEIN[Yun.]


- DARÂ'AT[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- EBNÂ[Ar.] ile ZÜRRİYET[Ar.]


- | ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( www.FaRkLaR.net/YASAR | www.yasaronline.net )

( )

( )

( )

( )


- FAKİR ile ZÜĞÜRT


- GÜVEN = CONFIDENCE[İng.] = SÉCURITÉ[Fr.] = ZUVERSICHT[Alm.] = SECURITAS[Lat.]


- HALK ile/değil ZUHUR

( Yaratılma. İLE/DEĞİL Dışlaşma. )


- HUDÛ'[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- KAVGA ile ZULÜM


- KERTENKELE ile ZÜMRÜT KERTENKELE

( ... cum LACERTA VIRIDIS )


- KÜFÜR ile ZULÜM


- KÜMÛN[Ar.] >< ZUHÛR[Ar.]

( Gizlenme. >< Açığa çıkma, görünme, dışlaşma. )


- KURNA[Ar. < KURNE] ile/ve/||/<> ZURNA[Fars. < SURNÂY]

( Hamama gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. İLE/VE/||/<> Düğüne gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. )

( Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş ya da plastik tekne. İLE/VE/||/<> Ağaçtan yapılan, iki karış boyunda, ağız bölümü yayvan, keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı. )


- KUŞAK ile ZÜNNÂR[Ar. çoğ. ZENÂNÎR]

( ... İLE Papazların, bellerine bağladıkları, ucları sarkık, ipten örme kuşak. )


- LEYLA ve MECNUN ile/ve/||/<> FERHAD ve ŞİRİN ile/ve/||/<> ZÜHRE ve TAHİR


- MAKSÛRE ile/ve ZÜ'VÂR(ZİYARETÇİ) MAKSÛRESİ


- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]


- RASTLANTI = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]


- SAVM ile/ve ZÜHD


- SİTƏM[Azr.] = ZULÜM[Tr.]


- SNOB/İZM değil/yerine/= ZÜPPE/LİK


- SNOP[İng.]/KÜSTAH[Fars. < GUSTÂH] değil/yerine/= ZÜPPE

( Seçkin görünmek için bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen kişi. )


- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]


- SU ile ZÜLÂL[Ar.]

( ... İLE Saf, hafif, soğuk, güzel, tatlı su. )


- SÜKÛN:
HUSÛL ile/ve/||/<> ZEVÂL ile/ve/||/<> ZUBUT

( LA PRODUCTION avec/et/||/<> L'ACHEVEMENT avec/et/||/<> LA FERMETE )


- TAKVÂ[Ar. < VİKAYE] ile/ve VERA'[Ar.] ile/ve ZÜHD

( Sakınma - Korunma - Ümit. İLE/VE Şüpheliyi uzakta tutmak. İLE/VE Şüpheli olma olasılığı ile mübâhların çoğunu terk etmek. )

( Haramlardan sakınma/ittikâ. İLE/VE Şüphelilerden sakınma/ittikâ. İLE/VE Mübâhları terk. )

( Tevâzû. İLE/VE Mahviyet. İLE/VE ... )

( Dinin yasak ettiği şeylerden kaçınma. | Belirli olan şeyin yanından geçmemek. | Günahlara direnç kazanmak. İLE Haramdan kaçınma. )

( TAKVA: Yolculuk azığı. )


- TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Sanatsal. İLE/VE/<> Bilimsel. )

( Tecellî. İLE/VE/<> Zuhûr. )

( Süreklidir. İLE/VE/<> ... )


- TEZELLÜL[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


- YARATILAN ile/ve ZUHUR

( Sadece insandır. İLE/VE İnsan dışındaki herşey. )


- ZELLE ile ZULÜM


- ZİBİDİ ile ZÜPPE

( Gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan. | Yersiz ve zamansız davranışları olan kişi. İLE Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte, toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan. )


- ZÜBDE ile ...

( BİR ŞEYİN EN SEÇKİN PARÇASI | ÖZ )


- ZÜBDET'ÜL ÂLEM ile ...

( MAKRO/MİKRO KOZMOS, İNSAN )


- ZÜBÜK ve/||/<> PIRT

( )


- ZÜBÛR[Ar. < ZİBR] ile ZÜBÜR[Ar. < ZEBÛR]

( Mektuplar, kitaplar. İLE Kitaplar, mektuplar. )


- ZÜCÂCÎ[Ar.] ile ZÜCÂCÎ[Ar.]

( Camcı, sırçacı. İLE Camdan/sırçadan yapılmış. )


- ZU'F[Ar.] ile ZA'F[Ar.]

( Gövdedeki zayıflık/güçsüzlük. İLE Gövdede, görüşte ve akılda zayıflık/güçsüzlük. )


- ZÜHD MAKAMLARI

( * TERK-İ DÜNYA [Budizm'deki Yansıması: NİRMANAKAYA]
* TERK-İ UKBÂ (Dünyayı terk etmenin vereceği mutluluğu terk)(Cenneti ve nimetlerini terk) "[B.Y.: DHARMAKAYA]"
* TERK-İ TERK(/HESTÎ) (Kendi varlığını terk edip Hakk'ta fâni olmak) "[B.Y.: SAMBOGAKAYA]" )

( Dünyayı terk etmek, işi gücü terk etmek değil, dünya nimetlerinin üstünde gezip, altında kalmamaktır. )

( Dünya nimetlerini elden değil, gönülden atmaktır. )

( Eski inanışımızdan dönmeden yeni bir kuvvet kazanamayız. )

( Asıl büyüklük, saltanat tahtından inip toplum arasına karışmak ve onların ellerini tutup onları da o diyâra götürmektir. )


- ZÜHD ile FERÂGAT


- ZÜHD ve KANAAT


- ZÜHD ve TAKVÂ ve MÜCÂHEDE


- ZÜHD ile UZLET


- ZUHR[Ar.] ile ZUHR[Ar. çoğ. AZHÂR]

( Gereksinim zamanı için alınan ve saklanılan şey.[en çok maneviyatta kullanılır][A'mâl-i sâliha, kişinin zuhrudur.] İLE Öğle, öğle vakti. )


- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]

( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )


- ZÜHÛL[Ar. < ZAHL] ile ZÜHÛL[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Düşmanlıklar, öcler, intikamlar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu yüzünden geciktirme. İLE ... )


- ZUHUR[< Ar. ZHR]:
DIŞLAŞMAK ile/ve/=/<> IŞIMAK[< İbr. ZOHAR:
Işık]

( Işımak. [ZÜHRE: Işıyan yıldız] İLE/VE/=/<> Işık. )


- ZUHUR[< Ar. ZHR] ile ...

( DIŞLAŞMAK~IŞIMAK[< İbr. ZOHAR ile ABCDEF ( Işık] | Görünme, baş gösterme, meydana çıkma. )


- ZUHUR ile/ve/<> SUDUR


- ZUHUR ile TECELLÎ

( Varlığın sürekliliği. İLE Varlığın geçiciliği. Görünme, belirme. )


- ZÜHUR[Ar. çoğ. EZHÂR] ile ZÜHÛR[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Darlıkta çıkarmak üzere biriktirilip saklanan şey. İLE Çiçekler. İLE Parlaklık, parıldama. )


- ZUHURAT ile ...

( HESAPTA OLMAYAN )


- ZUHURUNUN ŞİDDETİNDEN ALGILANAMAMA


- ZÜKÂ[Ar.] ile ZÜKÂ[Ar.]


- ZÜ-L- / ZÂT-ÜL-GALSAMET-İL-MUSAFFAHA[Ar.] = LAMELLIBRANCHES[Fr.] = ...

( Yassısolungaçlılar. )


- ZÛLÂ' ile ...

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. )


- ZÛLÂ'[Ar.] ile ZULA[Tr. argo]

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. İLE Saklama yeri. | Saklanılan nesne/şey. )


- ZÜ-L-AKL VE-L-AYN ile ...

( Hakk'ı, halkta ve halkı, hakk'ta gören kişi. )


- ZÜ-L-AKL ile ...

( HALKI ZÂHİR VE HAKK'I BÂTIN GÖREN (KİMSE) )


- ZÜLCENAHEYN:
İLİM ve/ HİKMET ve/ AŞK ve/ MUHABBET


- ZÜ-L-CENÂHEYN[Ar.] ile ...

( Zâhirî ve bâtınî, yani dünya ve âhirete ait bilgisi geniş olan kişi. | Hâl-i enbiyâ ve evliyâ. | Hz. Cafer-i Tayyar. | İki kanatlılar. )


- ZÜ-L-CENÂH-I MÜCELLED[Ar.] ile ...

( Abalı memeliler. | DERMAPTÈERES[Fr.] )


- ZÜ-L-CENÂH-I SÂBİH[Ar.] = PLEURONECTES[Fr.] = ...

( Yanyüzergiller. )


- ZÜ-L-CİNSEYN[Ar.] = BISEXUELLE[Fr.] = ...

( İkieşeyli, hünsa. )


- ZÜ-L-EFVÂH-I CENBİYYE[Ar.] ile ...

( Köpekbalıkları. )


- ZÜ-L-EHDÂB[Ar.] ile ...

( Kirpikliler. | CILIÉS[Fr.] )


- ZÜLF ve SÜMBÜL


- ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


- ZÜLFARİS/ZÜLFARUZ[Fars., Ar.]

( Baklagillerden bir süs bitkisi ve bunun hoş kokulu, mor, beyaz renkli, saç lülesi görünüşünde olan kıvrıntılı çiçeği. )

( PHASEOLUS CARACALLA )


- ZÜLFEKAR[ZÜLFİKAR değil!][Ar.] ile/değil ZÜLFİYÂR

( Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç.[Hz. Ali'nin kahramanca kullanmasıyla ün kazanmıştır.] İLE/DEĞİL Sevgilinin saçı/zülfü[yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı.] | Çıkar/menfaat. )


- ZÜ-L-FEM-İL-MÜSTEDÎR[Ar.] ile ...

( Yuvarlakağızlılar. | CYLOSTOME[Fr.] )


- ZÜ-L-HÂFİR[Ar.] ile ...

( Toynaklılar, tek tırnaklılar. | ONGULÉS[Fr.] )


- ZÜ-L-HASALE[Ar.] ile ...

( Kavuzlular. | GLUMIFLORES[Fr.] )


- ZÜ-L-KARNEYN ile ...

( KUR'ÂN-I KERÎM'DE ADI GEÇEN NEBÎ Mİ, VELÎ Mİ OLDUĞUNDAN TEREDDÜT EDİLEN ZÂT | (RİVÂYETE GÖRE) BÜYÜK İSKENDER )


- ZÜLL[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, HORLUK, HAKİRLİK, ZİLLET


- ZÜLL[Ar.] ile HİZY[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile SAGÂR[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile ZAA[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


- ZÜ-L-LEVÂHİK[Ar.] ile ...

( Kamçılılar. )


- ZULM[Ar.] ile BAĞY[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkı olunmayan bir şeyi zor kullanarak ve ihtirasla istemek. )


- !ZULM ile/ve/değil/yerine/<>/< CEBR


- ZULM[Ar.] ile GAŞM[Ar.]


- ZULM[Ar.] ile HEZM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkını, kısmen eksik almak. )


- ZULMÂNÎ PERDELER ile NÛRÂNÎ PERDELER('İ)


- ZULMÂNİ ZEVKLER ile NURÂNİ ZEVKLER

( Fesat, Yalan, Hile. İLE Sayılmak, Sevilmek, Hayır Hasenat. )


- ZÜ-L-MEFÂSIL[Ar.] ile ...

( Eklemliler. )


- ZULMET/DÜCÂ ile KARANLIK


- ZULMETMEK değil/yerine/= KIYINÇ YAPMAK


- ZÜ-L-MİMÂS[Ar.] ile ...

( Sifonlular. )


- ZULMİYE CAMİSİ ile ...

( Eminönü'ndedir. )


- ZÜ-L-TARAFEYN-İ MÜFEVVEHE[Ar.] ile ...

( Bir çeşit şerit solucanı. )


- !ZULÜM/GADİR[Ar.] değil/yerine/= !KIYGI/KIYIN


- ZULÜM/ZÂLİM ile ADÂLETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI

( ADALETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI )


- ZULÜM ile EZİYET


- !ZULÜM ile/ve/değil/||/<> İHMALKÂRLIK


- ZULÜM ile KAHR

( Dışarıdan. İLE İçeriden. )


- ZULÜM değil/yerine/= KIYINÇ


- ZULÜM değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( İlimsiz şefkat, zulümdür. )


- ZULÜM[Ar.] ile SİTEM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Zulüm, haksızlık. | Eziyet. | Çıkışma. )


- ZULÜM ile/<>/>< "ZEVK"

( Eziyet, başkaları tarafından kendinize/birine yapılmış/yapılıyor ise. İLE/<>/>< Eziyeti, kendi, kendine yapıyor ise/niz. )


- ZÜ-L-YEDEYN[Ar.] ile ...

( İki elliler. | İnsan. )


- ZÜMRE ile ...

( CEMÂAT, TOPLULUK, GRUP )


- ZÜMRE değil/yerine/= KESİM


- ZÜMRÜD-İ ANKÂ ile ...

( ADI OLAN, ZÂHİRİ OLMAYAN KUŞ )


- ZÜMRÜT ile ...

( NEFS-İ KÜLL )


- ZÜMRÜT ile BÎRÛZ[Fars.]

( ... İLE Zümrüte benzer, değersiz yeşil bir taş. Gökzümrüt, yalancı zümrüt. | Kısmetsiz. )


- ZÜMRÜT ile LÂL

( Doğal alüminyum ve berilyum silikatı; cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı. | Bu taştan yapılmış olan. | Zümrüt renginde, yeşil. İLE Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş. | Kırmızı renkli bir çeşit mürekkebe verilen ad. | Parlak kırmızı renkte olan. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan ve zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan fakat zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZUNÛN ile/ve/||/<> ŞUKÛK ile/ve/||/<> SÜKÛN ile/ve/||/<> SÜKÛT

( Bilgide[malûmâtta]. İLE/VE/||/<> Uygulanan bilgide[marifette]. İLE/VE/||/<> (B)ilimde. İLE/VE/||/<> Bilgelikte[irfânda]. )


- ZÛR[Ar.] ile KEZİB[Ar.] ile BÜHTÂN[Ar.]


- ZÛR[Ar.] ile ZÛR[Ar.]

( Yalan, asılsız, uydurma söz. İLE Güç, kuvvet. )


- ZÜRAFA ile OKAPİ

( Kütlelerinin dengelenmesi adına zürafaların boynunda, tam göğüs kemiğiyle birleştiği noktada, öteki memelilerden bir tane daha fazla omur bulunur. İLE Zürafa, sırtlan, lama, zebra karışımı özelliklere sahip çok ilginç bir hayvan. )

( Eril zürafaların boynu ve kafatası hayat boyu büyümeye devam eder. İLE ... )

( Bacaklarının farklı uzunlukta olması sayesinde boyunları dengelenir. İLE ... )

( 50 cm.'ye kadar uzayabilen uzun dilleri vardır. İLE ... )

( Eril zürafaların kötü kokmaları temiz ve sağlıklı oldukları anlamına gelir. [İçten gelen bir parazit kovucu gibi işlev görür ve zürafanın derisi üzerinde otlanan mikropları ve mantarımsı organizmaları öldürür. Kan emici keneleri öldürmek üzere kreozotun etkin bileşeni olan bir maddeyi bile salgılar. (Bu koku, insan dışkısına da özgün kokusunu veren azotlu bileşik indoldür.)] [Bu kokularıyla, dişil zürafaların etkilenmesini de sağlarlar.] İLE ... )

( Gebelik süreleri 420-450 gündür. İLE ... )

( Kan basınçları kişininkinden iki kat yüksektir ve kalpleri 20 kat daha ağırdır. )

( OSSICONE: Zürafaların başlarının üzerindeki deri kaplı beş adet boynuzumsu çıkıntı. )

( Zürafa ile

Okapi )

( Zürafa ile

Okapi )

( Zürafalar, yüzemez. İLE ... )

( ZERÂFE, ZERRÂFE[çoğ. ZERÂFÎ] ile ... )

( SURNÂ-PÂ, ŞÜTÜR-GÂV/ÜŞTÜR-GÂV, ZERÂF ile ... )

( GIRAFFA CAMELOPARDALIS cum OKAPIA JOHNSTONI )


- ZÜRAFA ile ROTSCHILD ZÜRAFASI


- ZÜRAFA ile TORNİKROFT ZÜRAFASI

( ... İLE Tüm dünyada, 600'den daha az sayıdalardır. )


- ZURAFÂ[Ar. < ZARÎF] ile ZÜRAFA/ZURNAPA[Ar.]

( Zarifler, nazik, ince duygulu, hoş konuşmayı bilir zeki kişiler. | Seviciler. İLE En uzun boylu hayvan. )

( ... İLE Her gün, gövdelerinin %3.5'i kadar bitki yerler. )

( ... İLE Ses telleri yoktur. )


- ZURNA[Fars.] ile/ve ARAKIYE/MEY

( Keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan soluklu çalgı. İLE/VE Küçük zurna. Doğu Anadolu'da kullanılır. | Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah. )


- ZURNA'DA:
KABA ZURNA ile/ve ORTA ZURNA ile/ve CURA ZURNA ile/ve ZİL ZURNA


- "ZURNANIN ZORT DEDİĞİ YER" ile "DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER"


- ZÜRRÂH/ZERRÂH/ZÜRRÛH/ZERRÛH[Ar. çoğ. ZERÂRÎH] ile ...

( Kuduz böceği. )


- ZÜRRİYET[Ar.] değil/yerine/= DÖL/SOY


- ZÛ-/ZÜ-[Ar.] ile ZÛ'[Ar. çoğ. AZVÂ]

( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÛ-ERBAAT-İL-ADLA': Dörtgen. | ZÛ-SEMÂNİYET-İL-VÜCÛH: Sekizyüzlü. (Fr. OCTAÈDRE)] İLE Aydınlık, ışık. )

ZÜ... ~ ZÜ... ile başlayan FaRkLaR...

- ZÜBÛR[Ar. < ZİBR] ile ZÜBÜR[Ar. < ZEBÛR]

( Mektuplar, kitaplar. İLE Kitaplar, mektuplar. )


- ZÜCÂCÎ[Ar.] ile ZÜCÂCÎ[Ar.]

( Camcı, sırçacı. İLE Camdan/sırçadan yapılmış. )


- ZUHR[Ar.] ile ZUHR[Ar. çoğ. AZHÂR]

( Gereksinim zamanı için alınan ve saklanılan şey.[en çok maneviyatta kullanılır][A'mâl-i sâliha, kişinin zuhrudur.] İLE Öğle, öğle vakti. )


- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]

( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )


- ZÜHÛL[Ar. < ZAHL] ile ZÜHÛL[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Düşmanlıklar, öcler, intikamlar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu yüzünden geciktirme. İLE ... )


- ZÜHUR[Ar. çoğ. EZHÂR] ile ZÜHÛR[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Darlıkta çıkarmak üzere biriktirilip saklanan şey. İLE Çiçekler. İLE Parlaklık, parıldama. )


- ZÜKÂ[Ar.] ile ZÜKÂ[Ar.]


- ZÛLÂ'[Ar.] ile ZULA[Tr. argo]

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. İLE Saklama yeri. | Saklanılan nesne/şey. )


- ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


- ZÜLFEKAR[ZÜLFİKAR değil!][Ar.] ile/değil ZÜLFİYÂR

( Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç.[Hz. Ali'nin kahramanca kullanmasıyla ün kazanmıştır.] İLE/DEĞİL Sevgilinin saçı/zülfü[yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı.] | Çıkar/menfaat. )


- ZÜ-L-KARNEYN ile ...

( KUR'ÂN-I KERÎM'DE ADI GEÇEN NEBÎ Mİ, VELÎ Mİ OLDUĞUNDAN TEREDDÜT EDİLEN ZÂT | (RİVÂYETE GÖRE) BÜYÜK İSKENDER )


- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


- ZÜ-L-MEFÂSIL[Ar.] ile ...

( Eklemliler. )


- ZÛR[Ar.] ile ZÛR[Ar.]

( Yalan, asılsız, uydurma söz. İLE Güç, kuvvet. )


- ZURAFÂ[Ar. < ZARÎF] ile ZÜRAFA/ZURNAPA[Ar.]

( Zarifler, nazik, ince duygulu, hoş konuşmayı bilir zeki kişiler. | Seviciler. İLE En uzun boylu hayvan. )

( ... İLE Her gün, gövdelerinin %3.5'i kadar bitki yerler. )

( ... İLE Ses telleri yoktur. )


- ZÛ-/ZÜ-[Ar.] ile ZÛ'[Ar. çoğ. AZVÂ]

( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÛ-ERBAAT-İL-ADLA': Dörtgen. | ZÛ-SEMÂNİYET-İL-VÜCÛH: Sekizyüzlü. (Fr. OCTAÈDRE)] İLE Aydınlık, ışık. )

ZÜ... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- ZÜBDE ile ...

( BİR ŞEYİN EN SEÇKİN PARÇASI | ÖZ )


- ZÜBDET'ÜL ÂLEM ile ...

( MAKRO/MİKRO KOZMOS, İNSAN )


- ZÜBÜK ve/||/<> PIRT

( )


- ZÜBÛR[Ar. < ZİBR] ile ZÜBÜR[Ar. < ZEBÛR]

( Mektuplar, kitaplar. İLE Kitaplar, mektuplar. )


- ZÜCÂCÎ[Ar.] ile ZÜCÂCÎ[Ar.]

( Camcı, sırçacı. İLE Camdan/sırçadan yapılmış. )


- ZU'F[Ar.] ile ZA'F[Ar.]

( Gövdedeki zayıflık/güçsüzlük. İLE Gövdede, görüşte ve akılda zayıflık/güçsüzlük. )


- ZÜHD MAKAMLARI

( * TERK-İ DÜNYA [Budizm'deki Yansıması: NİRMANAKAYA]
* TERK-İ UKBÂ (Dünyayı terk etmenin vereceği mutluluğu terk)(Cenneti ve nimetlerini terk) "[B.Y.: DHARMAKAYA]"
* TERK-İ TERK(/HESTÎ) (Kendi varlığını terk edip Hakk'ta fâni olmak) "[B.Y.: SAMBOGAKAYA]" )

( Dünyayı terk etmek, işi gücü terk etmek değil, dünya nimetlerinin üstünde gezip, altında kalmamaktır. )

( Dünya nimetlerini elden değil, gönülden atmaktır. )

( Eski inanışımızdan dönmeden yeni bir kuvvet kazanamayız. )

( Asıl büyüklük, saltanat tahtından inip toplum arasına karışmak ve onların ellerini tutup onları da o diyâra götürmektir. )


- ZÜHD ile FERÂGAT


- ZÜHD ve KANAAT


- ZÜHD ve TAKVÂ ve MÜCÂHEDE


- ZÜHD ile UZLET


- ZUHR[Ar.] ile ZUHR[Ar. çoğ. AZHÂR]

( Gereksinim zamanı için alınan ve saklanılan şey.[en çok maneviyatta kullanılır][A'mâl-i sâliha, kişinin zuhrudur.] İLE Öğle, öğle vakti. )


- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]

( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )


- ZÜHÛL[Ar. < ZAHL] ile ZÜHÛL[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Düşmanlıklar, öcler, intikamlar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu yüzünden geciktirme. İLE ... )


- ZUHUR[< Ar. ZHR]:
DIŞLAŞMAK ile/ve/=/<> IŞIMAK[< İbr. ZOHAR:
Işık]

( Işımak. [ZÜHRE: Işıyan yıldız] İLE/VE/=/<> Işık. )


- ZUHUR[< Ar. ZHR] ile ...

( DIŞLAŞMAK~IŞIMAK[< İbr. ZOHAR ile ABCDEF ( Işık] | Görünme, baş gösterme, meydana çıkma. )


- ZUHUR ile/ve/<> SUDUR


- ZUHUR ile TECELLÎ

( Varlığın sürekliliği. İLE Varlığın geçiciliği. Görünme, belirme. )


- ZÜHUR[Ar. çoğ. EZHÂR] ile ZÜHÛR[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Darlıkta çıkarmak üzere biriktirilip saklanan şey. İLE Çiçekler. İLE Parlaklık, parıldama. )


- ZUHURAT ile ...

( HESAPTA OLMAYAN )


- ZUHURUNUN ŞİDDETİNDEN ALGILANAMAMA


- ZÜKÂ[Ar.] ile ZÜKÂ[Ar.]


- ZÜ-L- / ZÂT-ÜL-GALSAMET-İL-MUSAFFAHA[Ar.] = LAMELLIBRANCHES[Fr.] = ...

( Yassısolungaçlılar. )


- ZÛLÂ' ile ...

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. )


- ZÛLÂ'[Ar.] ile ZULA[Tr. argo]

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. İLE Saklama yeri. | Saklanılan nesne/şey. )


- ZÜ-L-AKL VE-L-AYN ile ...

( Hakk'ı, halkta ve halkı, hakk'ta gören kişi. )


- ZÜ-L-AKL ile ...

( HALKI ZÂHİR VE HAKK'I BÂTIN GÖREN (KİMSE) )


- ZÜLCENAHEYN:
İLİM ve/ HİKMET ve/ AŞK ve/ MUHABBET


- ZÜ-L-CENÂHEYN[Ar.] ile ...

( Zâhirî ve bâtınî, yani dünya ve âhirete ait bilgisi geniş olan kişi. | Hâl-i enbiyâ ve evliyâ. | Hz. Cafer-i Tayyar. | İki kanatlılar. )


- ZÜ-L-CENÂH-I MÜCELLED[Ar.] ile ...

( Abalı memeliler. | DERMAPTÈERES[Fr.] )


- ZÜ-L-CENÂH-I SÂBİH[Ar.] = PLEURONECTES[Fr.] = ...

( Yanyüzergiller. )


- ZÜ-L-CİNSEYN[Ar.] = BISEXUELLE[Fr.] = ...

( İkieşeyli, hünsa. )


- ZÜ-L-EFVÂH-I CENBİYYE[Ar.] ile ...

( Köpekbalıkları. )


- ZÜ-L-EHDÂB[Ar.] ile ...

( Kirpikliler. | CILIÉS[Fr.] )


- ZÜLF ve SÜMBÜL


- ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


- ZÜLFARİS/ZÜLFARUZ[Fars., Ar.]

( Baklagillerden bir süs bitkisi ve bunun hoş kokulu, mor, beyaz renkli, saç lülesi görünüşünde olan kıvrıntılı çiçeği. )

( PHASEOLUS CARACALLA )


- ZÜLFEKAR[ZÜLFİKAR değil!][Ar.] ile/değil ZÜLFİYÂR

( Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç.[Hz. Ali'nin kahramanca kullanmasıyla ün kazanmıştır.] İLE/DEĞİL Sevgilinin saçı/zülfü[yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı.] | Çıkar/menfaat. )


- ZÜ-L-FEM-İL-MÜSTEDÎR[Ar.] ile ...

( Yuvarlakağızlılar. | CYLOSTOME[Fr.] )


- ZÜ-L-HÂFİR[Ar.] ile ...

( Toynaklılar, tek tırnaklılar. | ONGULÉS[Fr.] )


- ZÜ-L-HASALE[Ar.] ile ...

( Kavuzlular. | GLUMIFLORES[Fr.] )


- ZÜ-L-KARNEYN ile ...

( KUR'ÂN-I KERÎM'DE ADI GEÇEN NEBÎ Mİ, VELÎ Mİ OLDUĞUNDAN TEREDDÜT EDİLEN ZÂT | (RİVÂYETE GÖRE) BÜYÜK İSKENDER )


- ZÜLL[Ar.] değil/yerine/= ALÇALMA, HORLUK, HAKİRLİK, ZİLLET


- ZÜLL[Ar.] ile HİZY[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile SAGÂR[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile ZAA[Ar.]


- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


- ZÜ-L-LEVÂHİK[Ar.] ile ...

( Kamçılılar. )


- ZULM[Ar.] ile BAĞY[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkı olunmayan bir şeyi zor kullanarak ve ihtirasla istemek. )


- !ZULM ile/ve/değil/yerine/<>/< CEBR


- ZULM[Ar.] ile GAŞM[Ar.]


- ZULM[Ar.] ile HEZM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkını, kısmen eksik almak. )


- ZULMÂNÎ PERDELER ile NÛRÂNÎ PERDELER('İ)


- ZULMÂNİ ZEVKLER ile NURÂNİ ZEVKLER

( Fesat, Yalan, Hile. İLE Sayılmak, Sevilmek, Hayır Hasenat. )


- ZÜ-L-MEFÂSIL[Ar.] ile ...

( Eklemliler. )


- ZULMET/DÜCÂ ile KARANLIK


- ZULMETMEK değil/yerine/= KIYINÇ YAPMAK


- ZÜ-L-MİMÂS[Ar.] ile ...

( Sifonlular. )


- ZULMİYE CAMİSİ ile ...

( Eminönü'ndedir. )


- ZÜ-L-TARAFEYN-İ MÜFEVVEHE[Ar.] ile ...

( Bir çeşit şerit solucanı. )


- !ZULÜM/GADİR[Ar.] değil/yerine/= !KIYGI/KIYIN


- ZULÜM/ZÂLİM ile ADÂLETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI

( ADALETTEN UZAKLAŞMAK/UZAKLAŞAN | BİR ŞEYİN YERİNDE OLMAMASI )


- ZULÜM ile EZİYET


- !ZULÜM ile/ve/değil/||/<> İHMALKÂRLIK


- ZULÜM ile KAHR

( Dışarıdan. İLE İçeriden. )


- ZULÜM değil/yerine/= KIYINÇ


- ZULÜM değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( İlimsiz şefkat, zulümdür. )


- ZULÜM[Ar.] ile SİTEM[Ar.]

( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Zulüm, haksızlık. | Eziyet. | Çıkışma. )


- ZULÜM ile/<>/>< "ZEVK"

( Eziyet, başkaları tarafından kendinize/birine yapılmış/yapılıyor ise. İLE/<>/>< Eziyeti, kendi, kendine yapıyor ise/niz. )


- ZÜ-L-YEDEYN[Ar.] ile ...

( İki elliler. | İnsan. )


- ZÜMRE ile ...

( CEMÂAT, TOPLULUK, GRUP )


- ZÜMRE değil/yerine/= KESİM


- ZÜMRÜD-İ ANKÂ ile ...

( ADI OLAN, ZÂHİRİ OLMAYAN KUŞ )


- ZÜMRÜT ile ...

( NEFS-İ KÜLL )


- ZÜMRÜT ile BÎRÛZ[Fars.]

( ... İLE Zümrüte benzer, değersiz yeşil bir taş. Gökzümrüt, yalancı zümrüt. | Kısmetsiz. )


- ZÜMRÜT ile LÂL

( Doğal alüminyum ve berilyum silikatı; cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı. | Bu taştan yapılmış olan. | Zümrüt renginde, yeşil. İLE Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş. | Kırmızı renkli bir çeşit mürekkebe verilen ad. | Parlak kırmızı renkte olan. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan ve zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZÜMRÜT ile ZEBERCED

( ... İLE Zümrütten daha açık yeşil olan fakat zümrüt kadar değeri olmayan bir süs taşı. )


- ZUNÛN ile/ve/||/<> ŞUKÛK ile/ve/||/<> SÜKÛN ile/ve/||/<> SÜKÛT

( Bilgide[malûmâtta]. İLE/VE/||/<> Uygulanan bilgide[marifette]. İLE/VE/||/<> (B)ilimde. İLE/VE/||/<> Bilgelikte[irfânda]. )


- ZÛR[Ar.] ile KEZİB[Ar.] ile BÜHTÂN[Ar.]


- ZÛR[Ar.] ile ZÛR[Ar.]

( Yalan, asılsız, uydurma söz. İLE Güç, kuvvet. )


- ZÜRAFA ile OKAPİ

( Kütlelerinin dengelenmesi adına zürafaların boynunda, tam göğüs kemiğiyle birleştiği noktada, öteki memelilerden bir tane daha fazla omur bulunur. İLE Zürafa, sırtlan, lama, zebra karışımı özelliklere sahip çok ilginç bir hayvan. )

( Eril zürafaların boynu ve kafatası hayat boyu büyümeye devam eder. İLE ... )

( Bacaklarının farklı uzunlukta olması sayesinde boyunları dengelenir. İLE ... )

( 50 cm.'ye kadar uzayabilen uzun dilleri vardır. İLE ... )

( Eril zürafaların kötü kokmaları temiz ve sağlıklı oldukları anlamına gelir. [İçten gelen bir parazit kovucu gibi işlev görür ve zürafanın derisi üzerinde otlanan mikropları ve mantarımsı organizmaları öldürür. Kan emici keneleri öldürmek üzere kreozotun etkin bileşeni olan bir maddeyi bile salgılar. (Bu koku, insan dışkısına da özgün kokusunu veren azotlu bileşik indoldür.)] [Bu kokularıyla, dişil zürafaların etkilenmesini de sağlarlar.] İLE ... )

( Gebelik süreleri 420-450 gündür. İLE ... )

( Kan basınçları kişininkinden iki kat yüksektir ve kalpleri 20 kat daha ağırdır. )

( OSSICONE: Zürafaların başlarının üzerindeki deri kaplı beş adet boynuzumsu çıkıntı. )

( Zürafa ile

Okapi )

( Zürafa ile

Okapi )

( Zürafalar, yüzemez. İLE ... )

( ZERÂFE, ZERRÂFE[çoğ. ZERÂFÎ] ile ... )

( SURNÂ-PÂ, ŞÜTÜR-GÂV/ÜŞTÜR-GÂV, ZERÂF ile ... )

( GIRAFFA CAMELOPARDALIS cum OKAPIA JOHNSTONI )


- ZÜRAFA ile ROTSCHILD ZÜRAFASI


- ZÜRAFA ile TORNİKROFT ZÜRAFASI

( ... İLE Tüm dünyada, 600'den daha az sayıdalardır. )


- ZURAFÂ[Ar. < ZARÎF] ile ZÜRAFA/ZURNAPA[Ar.]

( Zarifler, nazik, ince duygulu, hoş konuşmayı bilir zeki kişiler. | Seviciler. İLE En uzun boylu hayvan. )

( ... İLE Her gün, gövdelerinin %3.5'i kadar bitki yerler. )

( ... İLE Ses telleri yoktur. )


- ZURNA[Fars.] ile/ve ARAKIYE/MEY

( Keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan soluklu çalgı. İLE/VE Küçük zurna. Doğu Anadolu'da kullanılır. | Dervişlerin giydikleri, tiftikten yapılmış ince külah. )


- ZURNA'DA:
KABA ZURNA ile/ve ORTA ZURNA ile/ve CURA ZURNA ile/ve ZİL ZURNA


- "ZURNANIN ZORT DEDİĞİ YER" ile "DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER"


- ZÜRRÂH/ZERRÂH/ZÜRRÛH/ZERRÛH[Ar. çoğ. ZERÂRÎH] ile ...

( Kuduz böceği. )


- ZÜRRİYET[Ar.] değil/yerine/= DÖL/SOY


- ZÛ-/ZÜ-[Ar.] ile ZÛ'[Ar. çoğ. AZVÂ]

( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÛ-ERBAAT-İL-ADLA': Dörtgen. | ZÛ-SEMÂNİYET-İL-VÜCÛH: Sekizyüzlü. (Fr. OCTAÈDRE)] İLE Aydınlık, ışık. )

... ~ ZÜ... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/&gt;&lt;/> ZULÜM/ZALİM

( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )


- 1. TAAYYÜN ile/ve/> 2. TAAYYÜN ile/ve/> SEHER(/EZAN) ile/ve/> ZUHÛR

( Ruh. İLE/VE/> Beden. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )

( [MUHAMMED] I. mim ile. İLE/VE/> II. mim ile. İLE/VE/> ... İLE/VE/> ... )


- AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )

( )


- BÂTIL ile ZULÜM

( Kendi dışında haklılık kabul etmeyen. İLE Sonuçları. )


- BEDV[Ar.] ile ZUHÛR[Ar.]


- BİT ile ZÜRAFA BİT


- BUDA = ZÜLKÜF (A.S.)


- CEHÂLET/CÂHİL ile/ve ZULÜM/ZÂLİM

( Cahil kişi, kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir? )

( Zulümle âbâd olanın, sonu, berbâd olur. )

( IGNORANCE vs./and OPPRESSION/CRUELTY )

( ... ile/ve ADHARMA )


- CEMÂ'AT[Ar.] ile FEVC[Ar.] ile SÜLLE[Ar.] ile ZÜMRE[Ar.] ile HİZB[Ar.]


- CEVR[Ar.] ile ZULM[Ar.]


- ÇİLECİLİK = ZÜHDİYE = ASCETISM[İng.] = ASCÉTISME[Fr.] = ASKESE, ASKETIK[Alm.] = ASKEIN[Yun.]


- DARÂ'AT[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- EBNÂ[Ar.] ile ZÜRRİYET[Ar.]


- | ERKİN KORAY ve/||/<>/> ZÜLFÜ LİVANELİ ve/||/<>/> HALUK LEVENT |
ve/||/<>/>
YAŞAR

( www.FaRkLaR.net/YASAR | www.yasaronline.net )

( )

( )

( )

( )


- FAKİR ile ZÜĞÜRT


- GÜVEN = CONFIDENCE[İng.] = SÉCURITÉ[Fr.] = ZUVERSICHT[Alm.] = SECURITAS[Lat.]


- HALK ile/değil ZUHUR

( Yaratılma. İLE/DEĞİL Dışlaşma. )


- HUDÛ'[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- KAVGA ile ZULÜM


- KERTENKELE ile ZÜMRÜT KERTENKELE

( ... cum LACERTA VIRIDIS )


- KÜFÜR ile ZULÜM


- KÜMÛN[Ar.] >< ZUHÛR[Ar.]

( Gizlenme. >< Açığa çıkma, görünme, dışlaşma. )


- KURNA[Ar. < KURNE] ile/ve/||/<> ZURNA[Fars. < SURNÂY]

( Hamama gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. İLE/VE/||/<> Düğüne gidildiğinde/gidip beğenilmeyen/beğenmeyen. )

( Hamam ve banyolarda musluk altında bulunan, içinde su biriktirilen, yuvarlak, mermer, taş ya da plastik tekne. İLE/VE/||/<> Ağaçtan yapılan, iki karış boyunda, ağız bölümü yayvan, keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan nefesli çalgı. )


- KUŞAK ile ZÜNNÂR[Ar. çoğ. ZENÂNÎR]

( ... İLE Papazların, bellerine bağladıkları, ucları sarkık, ipten örme kuşak. )


- LEYLA ve MECNUN ile/ve/||/<> FERHAD ve ŞİRİN ile/ve/||/<> ZÜHRE ve TAHİR


- MAKSÛRE ile/ve ZÜ'VÂR(ZİYARETÇİ) MAKSÛRESİ


- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]


- RASTLANTI = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]


- SAVM ile/ve ZÜHD


- SİTƏM[Azr.] = ZULÜM[Tr.]


- SNOB/İZM değil/yerine/= ZÜPPE/LİK


- SNOP[İng.]/KÜSTAH[Fars. < GUSTÂH] değil/yerine/= ZÜPPE

( Seçkin görünmek için bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen kişi. )


- SONURGU = COROLLARY[İng.] = COROLLAIRE[Fr.] = ZUSATZ[Alm.] = COROLLARIUM[Lat.]


- SU ile ZÜLÂL[Ar.]

( ... İLE Saf, hafif, soğuk, güzel, tatlı su. )


- SÜKÛN:
HUSÛL ile/ve/||/<> ZEVÂL ile/ve/||/<> ZUBUT

( LA PRODUCTION avec/et/||/<> L'ACHEVEMENT avec/et/||/<> LA FERMETE )


- TAKVÂ[Ar. < VİKAYE] ile/ve VERA'[Ar.] ile/ve ZÜHD

( Sakınma - Korunma - Ümit. İLE/VE Şüpheliyi uzakta tutmak. İLE/VE Şüpheli olma olasılığı ile mübâhların çoğunu terk etmek. )

( Haramlardan sakınma/ittikâ. İLE/VE Şüphelilerden sakınma/ittikâ. İLE/VE Mübâhları terk. )

( Tevâzû. İLE/VE Mahviyet. İLE/VE ... )

( Dinin yasak ettiği şeylerden kaçınma. | Belirli olan şeyin yanından geçmemek. | Günahlara direnç kazanmak. İLE Haramdan kaçınma. )

( TAKVA: Yolculuk azığı. )


- TECELLÎ/FEYZ ile/ve/<> ZUHÛRÂT

( Sanatsal. İLE/VE/<> Bilimsel. )

( Tecellî. İLE/VE/<> Zuhûr. )

( Süreklidir. İLE/VE/<> ... )


- TEZELLÜL[Ar.] ile ZÜLL[Ar.]


- YÂR ile/ve/değil/<> ZÜLF-İ YÂR

( Âşık nezdinde, zülf-i yâr, yârdan değerlidir. )


- YARATILAN ile/ve ZUHUR

( Sadece insandır. İLE/VE İnsan dışındaki herşey. )


- ZELLE ile ZULÜM


- ZİBİDİ ile ZÜPPE

( Gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan. | Yersiz ve zamansız davranışları olan kişi. İLE Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte, toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan. )


- ZÜBÛR[Ar. < ZİBR] ile ZÜBÜR[Ar. < ZEBÛR]

( Mektuplar, kitaplar. İLE Kitaplar, mektuplar. )


- ZÜCÂCÎ[Ar.] ile ZÜCÂCÎ[Ar.]

( Camcı, sırçacı. İLE Camdan/sırçadan yapılmış. )


- ZUHR[Ar.] ile ZUHR[Ar. çoğ. AZHÂR]

( Gereksinim zamanı için alınan ve saklanılan şey.[en çok maneviyatta kullanılır][A'mâl-i sâliha, kişinin zuhrudur.] İLE Öğle, öğle vakti. )


- ZÜHÛL[< ZAHL] ile ZÜHÛL[< ZEHL]

( Öcler, intikamlar, düşmanlıklar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu nedeniyle geciktirme. )


- ZÜHÛL[Ar. < ZAHL] ile ZÜHÛL[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Düşmanlıklar, öcler, intikamlar. İLE Dalgınlıkla unutma ya da geciktirme. | İşin çokluğu yüzünden geciktirme. İLE ... )


- ZÜHUR[Ar. çoğ. EZHÂR] ile ZÜHÛR[Ar.] ile ZÜHÛR[Ar.]

( Darlıkta çıkarmak üzere biriktirilip saklanan şey. İLE Çiçekler. İLE Parlaklık, parıldama. )


- ZÜKÂ[Ar.] ile ZÜKÂ[Ar.]


- ZÛLÂ'[Ar.] ile ZULA[Tr. argo]

( Hayvanların ayaklarında çıkan ve hayvanı aksatan bir hastalık. İLE Saklama yeri. | Saklanılan nesne/şey. )


- ZÜLF[Ar.] ile/ve/<> ZÜLFE[Ar.]

( Yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı. İLE/VE/<> Küçük saçak, püskül. | Eski sülüs yazısı Elif'lerinin ucundaki çengel. )


- ZÜLFEKAR[ZÜLFİKAR değil!][Ar.] ile/değil ZÜLFİYÂR

( Hz. Muhammed'in, Hz. Ali'ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç.[Hz. Ali'nin kahramanca kullanmasıyla ün kazanmıştır.] İLE/DEĞİL Sevgilinin saçı/zülfü[yüzün iki yanından sarkan saç lülesi. | Sevgilinin saçı.] | Çıkar/menfaat. )


- ZÜ-L-KARNEYN ile ...

( KUR'ÂN-I KERÎM'DE ADI GEÇEN NEBÎ Mİ, VELÎ Mİ OLDUĞUNDAN TEREDDÜT EDİLEN ZÂT | (RİVÂYETE GÖRE) BÜYÜK İSKENDER )


- ZÜLL[Ar.] ile ZULM[Ar.]

( Utanç verici, küçültücü davranış. | Alçalma, horluk, hakirlik. İLE Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. )


- ZÜ-L-MEFÂSIL[Ar.] ile ...

( Eklemliler. )


- ZÛR[Ar.] ile ZÛR[Ar.]

( Yalan, asılsız, uydurma söz. İLE Güç, kuvvet. )


- ZURAFÂ[Ar. < ZARÎF] ile ZÜRAFA/ZURNAPA[Ar.]

( Zarifler, nazik, ince duygulu, hoş konuşmayı bilir zeki kişiler. | Seviciler. İLE En uzun boylu hayvan. )

( ... İLE Her gün, gövdelerinin %3.5'i kadar bitki yerler. )

( ... İLE Ses telleri yoktur. )


- ZÛ-/ZÜ-[Ar.] ile ZÛ'[Ar. çoğ. AZVÂ]

( "sahip" anlamına gelmek üzere, sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler yapar. [ZÛ-ERBAAT-İL-ADLA': Dörtgen. | ZÛ-SEMÂNİYET-İL-VÜCÛH: Sekizyüzlü. (Fr. OCTAÈDRE)] İLE Aydınlık, ışık. )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 10 kez incelenmiş/okunmuştur.