Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

VI/Vİ... ~ VI/Vİ...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



VI... ~ ... / ... ~ VI... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
BELLEK KAYBININ NEDENLERİ:
KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI ve/||/<> VİTAMİNLERİN EKSİLMESİ ve/||/<> MİNERAL YOKSUNLUĞU ve/||/<> YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ ve/||/<> HORMONLARIN AZLIĞI


- ADÂLET ve/||/<> VİCDAN

( ... VE/||/<> Adâlet evi. )

( Her yerde, zamanda ve koşulda. VE/||/<> Zirvesinde.[İnsanda!] )


- ADIM ile VİDA ADIMI/HATVE[Ar.]

( ... İLE Bir vidanın, bir dönüşte aldığı yol. )


- AKOR'DA ÖNEMLİ SESLER:
I. ve III. ve V. ve VII.


- ALGARİNA[İt. < ARGAGNO] değil/yerine/= VİNÇLİ TEKNE

( Ağır bir şeyi denizden çıkarma ya da denize indirme işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi. | Bazı gemilerin baş ya da kıç tarafından eğik olarak uzatılmış bulunan makaralı, kısa ve kalın dikme. )


- AMİRAL ile VİSAMİRAL[Fr.]

( ... İLE Amiralden bir rütbe aşağıdaki deniz subayı. )


- ANIMA MOTRIX ile/ve/||/<>/> VIS MOTRIX


- ARAÇ = VASITA = MEANS, VEHICLE[İng.] = MOYEN[Fr.] = MITTEL[Alm.] = MEZZO[İt.] = MEDIO[İsp.] = VIA, RATIO[Lat.] = (HO) POROS[Yun.] = VESÎLE, VÂSİTA[Ar.] = VESÎLE[Fars.] = MIDDELEN[Felm.]


- AVİTAMİNOZ/AVITAMINOSIS[İng.] değil/yerine/= VITAMINSİZLİK


- BACH ile/ve VIVALDI


- BACH VIVALDI


- BAKTERİ ile VİBRİYON[Fr.]

( ... İLE Virgül biçimindeki bakteri. )


- BAKTERİ/YAL ile VİRÜS/VİRAL

( Virüsten farklı, yaklaşık 0,4-1,5 μm boyutunda, sert bir hücre duvarı ile hücre zarı ve sitoplazmaya sahip, çekirdek zarları olmadığından dolayı, DNA ve RNA'ları sitoplazma içinde bulunan, Enterobacteria sınıfından bir mikroorganizma. İLE Bakteri öldürücü madde. İLE Canlı hücrelerde yaşayan, metabolizmaları bulunmayan, oksijen kullanılmayan, makromoleküller oluşturmayan, büyümeyen ya da ölmeyen fakat sadece canlı hücrelerde üreyen, biçimleri bakterilerininkilere benzeyen, çoğu hastalığa yol açan, ancak elektron mikroskobunda belirlenebilecek kadar küçük olan, protein ve nükleik asitlerden oluşan, enfeksiyon yapan nesne. )

( Bazı FaRkLaR'ını daha okumak için burayı tıklayınız... )

( Canlıdır. İLE Canlı değildir[ölü de değildir].["Uygun koşullarda canlanabilen" bir varolandır.]

Bakteri, "fare" ise. İLE Virüs, "yumurta" gibidir.

Fare canlıdır. Yumurta canlı değildir. Ama döllenmişse, uygun sıcaklıkta, uygun sürede bekletilirse civcive dönüşür, yani bir canlı olur.

Yine fareye, yani bakteriye dönelim:
Fare, fare zehri ile öldürülebilir. İşte bu "antibiyotik"tir.

Fareye, fare zehiri verirsek ölür. Ama yumurtanın üstüne istediğimiz kadar fare zehiri dökelim, yumurtaya hiçbir şey olmaz; sadece çevreye zehir saçmış oluruz. Yani antibiyotikler, virüslere etki etmez; sadece bize yardım eden, bağışıklık sistemimizi güçlendiren yararlı bakterilerimizi öldürmüş oluruz.

Fareyi bir kutuya kapatıp aç-susuz bırakırsak ölür. İLE Yumurtayı bir kutuya kapatsak haftalarca bozulmadan durabilir.

Yani eğer bağışıklık sistemimiz güçlüyse belirli bir süre sonra bakteriler kendiliğinden ölecektir. Ama virüsler, her şeyin içinde ya da üzerinde, çok uzun süre bozulmadan yumurta gibi bekleyebilir ve gövdemize girdiği andan itibaren 4-14 gün içinde canlanır.

Bir diş macunu reklamını anımsayalım:
İki kap sirke içine iki yumurta koyuyorlardı, birini şu marka macunla fırçalıyorlardı, öteki yumurta eriyordu ama öteki macunla fırçalanan yumurta sağlamdı.

İşte o deneydeki sirke, yumurtanın kabuğundaki kalsiyumu çözündürüyordu. Elimizdeki virüsün kabuğunu çözündürebilen şey sirke değil "sabun"dur. Sabun, virüsün kabuğunu eritir. Kabuğu eriyen virüs, ölür. Sabunun, kabuğu eritebilmesi için en az bir dakika, kabukla temas etmesi gerekiyor. Süreyi anlamak için elimizi sabunlarken, iki kere "Dandini dandini dasdana" şarkısını söyleyelim. Süre bu kadar. Sıvı sabunlarda süre uzuyor. Daha iyisi, katı sabun.

Alkol de virüsün kabuğunu çözündürüyor ama sabundan farklı olarak; o boş kabuktan kurtulamıyoruz, elimize yapışık durumda kalır. Evet, artık zararsız ama yine de elimizde virüs kabuklarıyla dolaşmak istemeyiz. Örneğin, dışarıda alkolle elimizdeki virüsü öldürdük, ilk fırsatta yine sabunlamalıyız ki, su, kabukları da alıp götürsün. )

( )


- BİLÂD-I SELÂSE ile VİLÂYAT-I SELÂSE

( Üç şehir. İLE Üç vilâyet. )

( * Üsküdar, Galata, Eyüp.
* İstanbul, Edirne, Bursa.
İLE
Selânik, Manastır, Yanya. )


- BIZIRTI değil VIZILTI


- BORU, ODUN BORUSU = Vİ'Â = VAISSEAU


- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CANLILIK = TİRİGLİG = SERZENDEGÎ[Fars.] = el-HAYAVİYE/T[Ar.] = LIVELINESS[İng.] = VITALITÉ[Fr.] = VITALITAS[Lat.] = DIE BELEBUNG, DIE BELEBHEIT, DIE LEBENDIGKEIT, DAS LEBENDIGSEIN[Alm.] = HË EMPSÜKHË[Yun.] = VITALITA[İt.] = VIDALIDAD[İsp.] = LEVENDIGHEID[Fel.] = LIVLIGHED[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< VİCDAN

( Çıkar konuşunca, vicdan susar fakat sus(turul)mamalıdır! )


- ÇİNHİNDİ ÜLKELERİ:
TAYLAND ile/ve/||/<> MALEZYA ile/ve/||/<> KAMBOÇYA ile/ve/||/<> VIETNAM ile/ve/||/<> BALİ ile/ve/||/<> LAOS ile/ve/||/<> MYANMAR


- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]

( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi, bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. )

( image )


- CIVIK (CIVIK) VICIK (VICIK)

( Hareket etmek. | Konuşmak. )


- CÛD ile/ve/> VÜCÛD ile/ve/> MEVCÛD ile/ve/> VİCDAN

( Taşma, coşma. İLE/VE/> Varlık, varoluş. İLE/VE/> Varolan. İLE/VE/> Bulunç, bulma/buluş. )

( VİCDAN: Görünmez/semâvî mâbed. )


- CÜZDAN(/LI) değil/yerine VİCDAN(/LI)


- DESCARTES ile/ve/||/<>/< VIETE

( ... İLE/VE/||/<>/< Descartes'in hocası. )


- DIŞADÖNÜKLÜK ile/ve/||/<> AÇIKLIK ile/ve/||/<> UZLAŞMACILIK ile/ve/||/<> VİCDANLILIK ile/ve/||/<> SİNİRLİLİK


- ERDEM = FAZİLET = VIRTUE[İng.] = VERTU[Fr.] = TUGEND[Alm.] = VIRTUS[Lat.] = ARETE[Yun.] = VIRTUD[İsp.]


- FEODAL < VIEH[Alm.][:
Mal = Davar]


- FİKİR ile/ve/yerine VİCDAN

( IDEA vs./and CONSCIENCE
CONSCIENCE instead of IDEA )


- GALILEO ve/||/<>/< VINCENZO


- GECEKONDU ile/ve/değil VİLLAKONDU


- GİDİMLİ AKIL ile VİCDÂNİ AKIL

( TAAKKUL ile .. )


- GRAVE ile LARGO ile LARGETTO ile LENTO ile ADAGIO ile ALLEGRO ile ALLEGRETTO ile ANDANTE ile ANDANTINO ile ANIMATO ile APPASIONATO ile VIVACE ile PRESTO ile PRESTESSIMO

( ...
İLE
Bir parçanın, ağır ve görkemli çalınacağını/söylenileceğini anlatır. | Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, largodan daha yavaş çalınacağını belirtir.
İLE
Bir parçanın, largodan çabuk ve hafif çalınacağını anlatır. | Bu biçimde çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça.
İLE
Yavaş, ağır olarak. | Bu biçimde çalınan beste.
İLE
Bir parçanın, canlı, neşeli ve hızlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, allegrodan biraz daha ağır çalınacağını anlatır. Yarı yavaş, adagio ile andantino arası.
İLE
Andanteden daha canlı, daha hızlı.
İLE
Bir parçanın, canlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, coşkunca çalınacağını anlatır.
İLE
Canlı ve hızlı.
İLE
Çabuk, çok çabuk bir tempo ile. | Bu tempo ile çalınan müzik parçası.
İLE
Çok çabuk, aşırı hızlı. )


- GÜÇ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> VİCDANSIZ/LIK


- HAK GÖZETME ile VİCDAN


- HİSA ve/||/<> VİRA

( Herhangi bir nesneyi, yukarı çekmek/kaldırmak. VE/||/<> Irgat, vinç gibi nesneleri, sarma/çekme işinde kullanılır. )


- HUBB[Ar.] ile VİDD[Ar.]


- İDRÂK[Ar.] ile VİCDÂN[Ar.]


- KAVRAM ve/<> KURUM ve/<> UYGARLIK ve/<> BULUNÇ/VİCDAN


- KEMAN ile/ve/> VİYOLA(ALTO)[İt.]

( ... İLE/VE/> Kemandan biraz büyükçe dört telli saz. | Kontralto. )


- KEMAN ile/ve/<>/> VİYOLA ile/ve/<>/> ÇELLO/VİYOLONSEL[İt. < VIOLONCELLO] ile/ve/<>/> KONTRBAS[Fr.]

( Çenenin altına dayanarak çalınan telli çalgı. İLE/VE/<>/> Kemandan biraz büyükçe dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> Viyoladan büyük, kontrobastan küçük dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> En kalın sesli yaylı çalgı. )

( )


- KİRAZ[Yun.] ile VİŞNE[Slavca]

( Gülgillerden bir meyve ağacı. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtrak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın meyvesi. )

( ... ile ÂLÛ-BÂLÛ/ÂLBÂLÛ )

( CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )

( PRUNUS AVIUM cum PRUNUS CERASUS )


- KIZ/KADIN ile VİRAGO

( ... İLE Erkek gibi davranan ve giyinen kadın/kız. | Kavgacı/şirret kadın. )


- KIZILCIK ile VİŞNE

( Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç. | Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtırak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın genellikle reçel ve şerbet yapılan, kırmızı renkte ekşimtırak meyvesi, ekşi kiraz. )

( CORNELIAN CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )

( CORNUS MAS/FRUCTUS CORNI cum PRUNUS CERASUS / CERASUS VULGARIS )


- KONT[Fr. < COMTE] ile VİKONT[Fr. < VICOMTE] ile BARON[Fr.] ile ŞÖVALYE[Fr. < CHEVALIER]

( [Batı ülkelerinde] Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeyi. | Erkekler için kullanılan bir "soyluluk" unvanı. İLE/||/<> Baron ile kont arasında bir soyluluk unvanı. İLE/||/<> Vikont ile şövalye arasında soyluluk unvanı. İLE/||/<> Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı. | Derebeylik düzeninde soyluluk unvanlarının en alt basamağı. | Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı. )


- KONT ile VİKONT[Fr.]

( ... İLE Batı ülkelerinde, baron ile kont arasında bir san. )


- KULLARI İKNÂ ile VİCDÂNI İKNÂ


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- LAMA ile VİGONİ


- LEOPAR ile VISAYAN LEOPARI


- MEDRESE ile/ve MİDRAŞ ile/ve VİHARA

( İslâm'da. İLE/VE Yahudilik'te. İLE/VE Budizm'de. )

( Medreselerin kurulmasında ve Selçuklular zamanında Vihara'ların etkisi olmuştur. )

( ANADOLU MEDRESELERİ (2 CİLT) - METİN SÖZEN'in kitabından yararlanabilirsiniz. )


- MEŞE ile VIRGINIA MEŞESİ[QUERCUS VIRGINIANA]

( Filmlerde görülen yosundan halkalarla süslenmiş olan ağaç. )


- KÜÇÜM/MİKROP[Yun.] ile GİRMİK/VİRÜS[Fr./İng.]

( )

( MICROBE vs. VIRUS )


- MÜŞÂHEDÂT ile/ve VİCDAN

( Duyuların dışa yönelik olması. İLE/VE Duyuların içe yönelik olması. İç duyuların kendini gözlemlemesi. )


- MÜTTAKÎ[< VAKY ile VİKAYE] ile ...

( İTTİKA EDEN, SAKINAN, ÇEKİNEN | ALLAH'DAN KORKAN | ALLAH'IN ÖLÇÜSÜNE GÖRE KENDİNİ AYARLAYAN )


- MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ

( MUSICIAN vs. VIRTUOSO )


- MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ

( MUSICIAN vs. VIRTUOSO )


- NAPOLYON ile/ve/<> VIII. HENRY


- NEFS ile/ve/<> VİCDAN

( Öğretmeni ol! İLE/VE/<> Öğrencisi ol! )


- NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


- ONDALIK SAYILARDA:
NOKTA ile/ve/||/<> VİRGÜL

( "Ondalık Sayılarda Nokta mı, Virgül mü?" yazısı için burayı tıklayınız... )


- ÖTMEK ile VICIRDAMAK

( ... İLE Serçe vb. küçük kuşların ötüşü. )


- PAPATYA ile/ve VİRÂNE PAPATYASI/VARATİKA


- PARA AKLAMAK ile/ve/değil "VİCDAN(LAR)I/NI" "RAHATLATMAK"


- PİŞMAN/LIK ile/ve/||/<>/> VİCDAN AZABI

( REGRET vs./and/||/<>/> REMORSE )


- PROTEİN(LER) ile YAĞ(LAR) ile KARBONHİDRAT(LAR) ile MİNERAL(LER) ile VİTAMİN(LER)

( Canlı gözelerin ana nesnesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon öğeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş karmaşık yapılı doğal nesne. İLE Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel ya da hayvansal nesne. İLE Karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşan organik bileşiklerin genel adı. İLE Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım nesnelerle karışık ya da birleşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen inorganik nesne. İLE Besinlerde bulunan, gövdede genellikle yapılmayan, yağda ya da suda çözünebilme özelliği olan, eksikliği ya da fazlalığı çeşitli hastalıklara yol açan nesnelere verilen genel ad. )

( PROTEINS vs. FATS vs. CARBOHYDRATES vs. MINERALS vs. VITAMINS )


- RAHİM ile/ve VİCDAN

( Kişinin/insanlığın oluştuğu yerler. )


- RETROSPEKTİF ile/değil VİGİZM


- REYKJAVİK:
REYKJA ve/<> VİK

( [Dumanlı koy] Dumanlı. VE/<> Koy. )

( İzlanda'nın başkenti. )


- ROSSO LEVANTO MERMERİ ile VİŞNE MERMERİ

( İtalya'da. İLE Elazığ'da. )


- SHIVA ile/ve BRAHMA ile/ve VISHNU

( SHIVA: Varlığın biçimlerinin yok edicisi. İLE/VE BRAHMA: Varlığın Yaratıcısı.İLE/VE VISHNU: Varlığın Koruyucusu. )


- STAMEN = Vİ'Â-İ TAL'Î = VAISSEAU POLLINIQUE, ÉTAMINE


- TEHECCÜD NAMAZI ile/ve/<>/değil VİTR NAMAZI

( İkinci 3/1'lik bölümde kılınır.[Her 2 rekâtta bir selam verilerek kılınır.] İLE/VE/<>/DEĞİL Gecenin, son 3/1'lik bölümünde kılınan/kılınacak namazdır.[Eğer geceleyin uyanamama olasılığı varsa ancak bu durumlarda yatsı namazının ardından kılınabilir.][Yine de, kalkılamamışsa, sabah namazından önce kılınır.] )


- TORNİSTAN[İt. < TORNO STANTE] ile VİYA ile VİYA BÖYLE

( İleri ya da geri gidilmesi için verilen dümen komutu. İLE Teknenin dönüşünü, en hızlı biçimde durdurmak üzere dümen komutu. İLE Teknenin, istenilen rotaya gelince, orda durdurulması için verilen dümen komutudur. )


- TRİPİTAKA:
VİNAYA PİTAKA ile SUTTA PİTAKA ile ABHİDHAMMA PİTAKA

( Üç sepet. Budist Metinlerin tümü. Budist öğretileri yazıldıkça, konularına göre farklı sepetlere konulduğu için bu adı almıştır. Bölümleri...
1. Vinaya pitaka: Ahlâkî İlkeler/Disiplin Kitabı.
2. Sutta pitaka: Öğreti Kitabı.(Dhammapada'yı içerir)
3. Abhidhamma pitaka: Felsefe ve Psikoloji Kitabı. )


- UĞULTU/AKUFEN[Lat.] ile VIZILTI


- VATS/VIDEO ASSISTED THORACOSCOPIC SURGERY[İng.] değil/yerine/= VİDEO YARDIMLI GÖĞÜS BOŞLUĞU GÖREÇLEME CERRAHİSİ


- VECD ve/> VİCDAN ve/> ZEVK

( LAF-Ü-GÜZAF, KIL-Ü-KÂL KALKTIĞINDA GERİYE ZEVK VE VİCDAN KALIR )


- VERTİGO ile VİTİLİGO/ALA

( ... İLE Kerevizde bulunan psoralenler, deride, melanin üretimini artırarak, vitiligodan[beyaz lekeler] kurtulmaya yardımcı olur. )


- VİBHAGA ile ...

( Ayırım, böl/ün/me. )


- VİBRASYON[Fr./İng. < VIBRATION] ile REZONANS[Fr./İng. < RESONANCE]

( Titreşim. İLE Düzgün itmelerin etkisiyle bir salınım genliğinin artışı. )


- VİBRASYON/VİBRATION[İng.] değil/yerine/= TİTREŞİM


- VIBRATION vs. FLUCTUATION


- VİBRATÖR değil/yerine/= TİTREŞTİRİCİ


- VİCÂ'[Ar.] ile VİCÂ'[Ar. < VECÂ] ile VİCÂH[Ar. < VECH]

( ... İLE Ağrılar, sızılar. İLE Yüzleşme, yüzyüze gelme. )


- VİCÂHÎ HÜKÜM değil/yerine/= YÜZE KARŞI YARGI


- VİCÂHÎ değil/yerine/= YÜZ YÜZE


- VİCÂL[Ar. < VECL] ile VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR]

( Korkaklar. İLE Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. | Sel suyunun oyduğu yer. )


- VİCDAN AZÂBI değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ ACISI


- VİCDAN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- VİCDAN ile AKIL

( Değerlere dayanır. İLE Kurallara dayanır. )


- VİCDAN[Ar. < VCD] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ


- VİCDAN ile/ve/değil EŞİK


- VİCDAN ile/||/<> GAM


- VİCDAN ve/||/<> İHLÂS

( Tek (")tapınağımız/mâbedimiz("). VE/||/<> Yönetimimiz/yöneticimiz, hâkimiyetimiz//hakimimiz. )


- VİCDAN ve/=/||/<> MÂBED


- VİCDAN ile/ve NAZAR

( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )


- VİCDAN ile/ve/<> VAHİY


- VİCDÂNEN değil/yerine/= BULUNÇÇA


- VİCDÂNÎ AHLÂK ile/ve/<> İDRÂKÎ AHLÂK ile/ve/<> İRFÂNÎ AHLÂK

( MORALS OF CONSCIENCE vs./and/<> MORALS OF PERCEPTION vs./and/<> MORALS OF WISDOM )


- "VİCDÂNÎ" DİN ve/+/||/<> AHLÂKSIZLIK


- VİCDÂN-I MUNSİFÂNE değil/yerine/= DUYUŞLU BULUNÇ


- VİCDÂNÎ değil/yerine/= BULUNCUL


- VİCDAN/LI ile/değil/ne yazık ki/>< KORKU/KORKAK


- VİCDANSIZ FİKİR/FİKİRSİZ VİCDAN yerine AKIL

( REASON instead of IDEA WITHOUT CONSCIENCE/CONSCIENCE WITHOUT IDEA )


- VİCDANSIZ/LIK değil/yerine/>< YÜREKLİ/LİK


- VICIK VICIK (KAYGAN, YAĞLI)


- VICTOR FRANKL ve/||/<> IRVIN YALOM


- VICTORIA GÖLÜ ve/||/<> MALAWI GÖLÜ

( Afrika'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük tatlı su kaynağıdır. VE/||/<> Dünya üzerindeki öteki tatlı su düzeninde bulunmayan canlılara ev sahipliği yapmaktadır. )


- VİDA:
ALYAN ile/değil TORK

( Tüm dünyada. İLE/DEĞİL İngiliz ve Fransız ürünlerinde. )


- VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


- VİDA ile AĞAÇ VİDASI

( ... İLE Ahşap malzemeyi bağlamak için kullanılan, kalın konik gövdeli, büyük adımlı, milinin başa doğru bölümü yivsiz olan vida. )

( ... vs. WOOD SCREW/WOODSCREW )

( ... avec VIS À BOIS )

( ... mit Holzschraube )


- VİDA[İt.] ile UZUNDİŞ

( Döndürerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan ve bir ek bileziğiyle bir ters somunu alacak uzunlukta açılmış vida. )


- VİDÂC[Ar.] ile VİDÂCÎ[Ar.]

( Boyun damarlarından biri. İLE Boyun damarlarından biri ile ilgili. | Boyun kara damarı. )


- VİDEO değil/yerine/= GÖREZ


- VIDI VIDI (KONUŞMAK)


- VİETNAM'IN:
ADALARI ve/<> HA LONG BAY

( [Vietnam'ın] Doğal güzelliği ile Tayland, Malezya ya da Filipinler ile rekabet edecek durumda 3000 adası bulunmaktadır.[Ancak 1600'ünün adı bulunmaktadır.] VE/<> Etkileyecilikleri çok yüksek olan turistik adaları. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile/ve ANAKRONİZM

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE/VE Geçmişi, bugünün kavramlarını verecek biçimde düzenlemek. | Tarihî gelişimi, günümüzdeki herhangi bir kavramı ortaya çıkaracak biçimde örgütlemek. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile ÜTOPYA[< Yun.]

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE "Kurgusal/aşırı hayalci geleceği" "kabul ederek", bugüne ya da yakın geleceğe çekme (boş) "çabası". )


- VİGLA[İt.] değil/yerine/= NÖBET YERİ

( Savaş ve ticaret gemilerinin direklerine ve dalyanlarda, dikine gömülmüş gönderler üzerine, gözcülerin nöbet tutmaları için yapılmış yer. )


- VIGO(U)R vs. POWER


- VİHÂM[Ar.] ile VİHÂM[Ar. < VAHÎM]

( Aş yerme. İLE Vahim olan şeyler. )


- VİJİLANS/VİGILANCE[İng.] değil/yerine/= UYANIKLIK | SÜREÇ İZLEM


- VİJNANA[Sansk.] ile ...

( Bilinç. Yargı yeteneğinin yardımıyla kavrayıp anlama. )


- VİK VİK


- VİKTORYA ÇAĞLAYANLARI değil/< GÜRLEYEN DUMANLAR ÇAĞLAYANI

( Dünyanın en geniş şelâlesi.[1700 m.][Debisi, en yağışlı dönemde 500 milyon litre][Ort. 100 m.'den dökülmektedir] )

( 1855 yılında, Dr. Livingstone, Mokololo kabilesine, hasta olarak bir hafta zorunlu konuk olduktan sonra 13 gün süren bir yolculuk sonunda kşefetmiş ve dönemin İngiltere kraliçesinin adını vermiştir.[Kraliçe Viktorya, kendi adını taşıyan bu şelâleyi hiçbir zaman görememiştir.] )

( Zimbabwe ve Zambiya doğal sınırını da oluşturmaktadır. Zimbabwe tarafında yer alan bıçak ağzı noktası[knife edge point] olarak anılan kayalıkların üstünden dökülür. )

( ... değil/< MOSİ OA TUNYA )


- VİKUNYA ile ...

( Güney Amerika'ya özgü, memeli bir hayvan. )


- VİLADİ[Ar.] değil/yerine/= DOĞUŞTAN


- VİLÂYÂT-I SELÂSE[Ar.] ile VİLÂYÂT-I SİTTE[Ar.]

( 3 ŞEHİR ile 6 ŞEHİR )

( Selânik, Manastır, Kosova'ya verilen ortak ad. İLE Erzurum, Van, Harput[Mâmûretülazîz], Sivas, Bitlis ve Diyarbakır'a verilen ortak ad. )


- VİLÂYET değil/yerine/= İL


- VİLLA[İt.] ile/ve ŞALE/CHALET

( Yazlıkta ya da kent dışında, bahçeli ve güzel, müstakil ev. İLE/VE İsviçre'ye özgü villa tipi ev. )


- VİLÜS/VILLUS, VILLI[İng.] değil/yerine/= PARMAKSI ÇIKINTI


- VİNAYANA ile ...

( Budist keşişler tarafından uygulanan disiplin. )


- VİNÇ[İng.]/MATAFORA ile PALANGA[İt. < PALANCO]

( Ağır yük kaldırmaya yarayan araç. İLE Bir halatla makaralardan oluşturulan, ağır nesneleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan donanım. )


- VİNÇA DAMGALARI ile/ve/||/<>/> ORHUN ABECELERİ


- VINICUNCA ile ZHANGYE DANXIA

( Peru'da. İLE Çin'de. )

( ile )


- ELDIVEN:
VİNİL ile/ve/||/<>/> LATEKS ile/ve/||/<>/> NİTRİL

( Tek kullanımlık eldivenler içinde, nitril eldivenler vinil ve lateks eldivenlerle karşılaştırılabilir. Nitril eldiven ile lateks eldivenler karıştırılsa da aralarında birçok fark mevcut. Lateks eldivenler farklı iş alanlarında genel olarak rahat bir kullanım sunar, buna ek olarak kullanım kolaylığı ve konfor da sunmaktadır. Pudralı olabilen lateks eldivenlerin nitril eldivene göre içerdiği dezavantaj ise alerjik reaksiyona neden olabilmesidir. Latekse alerjisi olanların kullanamadığı eldivenler, sektörel olarak geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Lateks eldivenler, sağlık merkezleri başta olmak üzere temizlik işlerinde, otomotiv ve birçok endüstride yeğlenir. Elastik ve biyobozunur bir ürün olması lateksin avantajı iken, nitril eldivene göre delinme ve kimyasallara göre daha düşük bir dirence sahiptir. Bu nedenle nitril eldivenler, lateks eldivenlere göre hem alerjen olmaması hem de yüksek dirence sahip olması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenler, lateks içermeyen bir yapıdadır. Pudralı ve pudrasız olarak tercih edilebilen nitril eldivenler uzun süre kullanıma izin vermektedir. Lateks ve nitril eldivenlerle birlikte anılan vinil eldiven ise petrol bazlı bir filmden üretilen eldivenlerdir. Vinil eldivenler, nitril ve latekse göre daha az koruyucudur. )

( Nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlar:

Farklı sektörlerde, çalışanların güvenliği için yeğlenen nitril eldivenler, muayene eldiveni olarak da bilinmektedir. Nitril eldivenin kullanım amacı değişken olabilir. Kimyasal nesnelerle doğrudan değilen iş alanlarında nitril eldiven yeğlenir. Laboratuvarlar da nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlardandır. Buna ek olarak inşaatlarda ya da alkol bazlı ürünlerin yer aldığı işletmelerde de nitril eldiven, çalışanların ellerini tehlikeli nesnelere karşı koruması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenin içinde genellikle pamuktan üretilmiş bir astar yer alır. Nitril kaplaması ise temel görevi gerçekleştirir ve tehlikeli nesnelere karşı koruma sağlar.

Nitril eldivenin temel özellikleri:

- Kimyasal nesnelere karşı direnç gücü yüksektir, delinmeye karşı dirençlidir. - Sızdırmaz yapıya sahip olması ile güvenlidir. - Gerilmelere karşı dayanıklıdır. - Farklı sektörlerde, farklı amaçla kullanılabilir ve uzun bir raf süresine sahiptir.

Nitril eldivenler, özel isteklere göre kabartmalı, pudrasız ya da %100 nitril gibi seçeneklere de sahiptir. Sanayinin çeşitli alanlarında, tamir merkezlerinde, üretim merkezlerinde, laboratuvarlarda ve inşaatlarda kullanılabilen nitril eldivenler, vinil ve lateks ile farklar içerir. )


- VİP değil/yerine/= ÇÖK (ÇOK ÖNEMLİ KONUKLAR)


- VİPARİNAMA ile ...

( Değişim, dönüşüm. )


- VİPASYANA ile VİPPASSANA

( Sezgi meditasyonu. İLE Sezgi. İçe yönelme ya da idrak. [Tendai Okulu] )


- VIR VIR (KONUŞMAK)


- VİRA[İt.] ile VİYA[İt.]

( Durmadan, aralıksız. | Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut. İLE Dümeni ortaya alarak, gemiyi, bulunduğu doğrultuda yürütme. | Gemiye, belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutulması için dümenciye verilen komut. )


- VİRA[İt.] değil/yerine/= DURMADAN/ARALIKSIZ


- VİRAJ[Fr. < VIRAGE] değil/yerine/= DÖNEMEÇ


- VİRAN KÖYDEN ile ...

( HARAÇ DA, ÖŞR DE ALINMAZ/DI )


- VİRAN[Fars.] değil/yerine/= YIKIK


- VİRÂNE[Fars.] değil/yerine/= YIKINTI/ÖREN

( Yıkık, harap yer. | Yıkılmış ya da yanmış olan yapılardan geriye kalan. )


- VİRD[çoğ. EVRÂD] ile ...

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân cüzleri, duları. | Dervişlerin belirli zamanlarda okuduğu dualar. )


- VİRD[Ar. çoğ. EVRÂD] ile VİRD[Ar. < VAHÎM]

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân-ı Kerîm cüzleri, duaları. İLE Öğrenci.[ŞAKİRD(Fars.)] | Mürit. )


- VİRD ile/ve ZİKİR


- VİRGÜL(",") KULLANIMI ile BÖLME(/AYIRMA/SLASH)("/") KULLANIMI


- VİRGÜL değil/yerine/= ÇEKİK


- VİRGÜL(",")[Fr.] ile NOKTALI VİRGÜL(";")

( ... İLE Tümce içinde virgüllerle ayrılmış tür ya da takımları ayırmada. | Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı tümceleri birbirinden ayır­mada. | İkiden fazla eşdeğer öğeler arasında virgül bulunan tümcelerde, özneden sonra kullanılır. )


- VİRGÜL ile/<> VAV


- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


- VİRMAN[İng. < VIREMENT] değil/yerine/= AKTARIM


- VİROLOJİ ile ...

( Virüsleri konu alan bilim dalı. )


- VİRTOPSİ/VIRTOPSY[İng.] değil/yerine/= KAPALI ÖLÜ TANILAMA


- VIRTUAL DOM/VIRTUAL DOCUMENT OBJECT MODEL[İng.] değil/yerine/= SANAL BELGE NESNESİ MODELİ


- VİRTUAL REALITY TERAPİSİ/VIRTUAL REALITY THERAPY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK SAĞALTIMI


- VIRTUAL REALITY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK


- VIRTUAL[İng.] değil/yerine/= SANAL


- VIRTUALIZATION[İng.] değil/yerine/= SANALLAŞTIRMA


- VIRTUE vs. MERIT


- Virtüöz DİNLE!!!


- VİRTÜÖZ ile/ve/> SANATÇI

( Aleti/ni unutan. İLE/VE/> Kendini unutan. )


- VİRÜLAN/VIRULENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRAN


- VİRÜLANS/VIRULENCE[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRMA YETISİ


- VİRÜS:
YAPISI SAĞLAM ile/değil/>< YAPISI BOZULMUŞ


- VİRÜS ile YELLOWSTONE PARKINDAKİ VİRÜSLER

( 90-95° alkolle öldürülebilir. İLE 90-95° üzerinde bile öldürülemeyenler vardır. )

( Virüsler, -270°'deki azot tankında sürekli yaşayabilirler. )


- VİRYA ile ...

( Şevk. )


- VİSÂK[Ar.] ile VİSÂK[Ar. < VESÎK]

( Bağ, rabıta. | Antlaşma, sözleşme[and içerek/yeminle]. İLE Çok sağlam ve güçlü bağlar. | Antlaşmalar, and içmeler/yemin etmeler. )


- VİSAL[< VASL] ile ...

( ULAŞMA, BİTİŞME | SEVGİLİYE KAVUŞMA )


- VİSÂM[Ar.] ile VİSÂM[Ar. < VESÎM]

( Damgalı, nişanlı. İLE Güzel yüzlüler. | Rastıklılar. | Damgalılar. )


- VISCERAL = İÇ ÖRGENSEL


- VİSER/VISCUS (VİSCERA)[İng.] değil/yerine/= İÇ ÖRGEN


- VİSERAL/VISCERAL[İng.] değil/yerine/= İÇE AIT | İÇ ÖRGENE AIT


- VİSEŞA ile ...

( Özgüllük. )


- VISHNU ile ...

( Hindu teslisinin tanrılarından biri. Brahma - Vishnu - Shiva. )


- VISIBLE PART OF "ICEBERG" vs. INVISIBLE PART OF "ICEBERG"


- VİSKAÇA ile ...

( Güney Amerika'ya özgü, memeli bir hayvan. )


- VİSKÖZ/VISCOUS[İng.] değil/yerine/= AKIŞMAZ


- VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


- VİSKOZİTE/VISCOSITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞMAZLIK


- VİŞNE SUYU ile/değil PİSAP SUYU

( ... İLE/DEĞİL Vişne suyunun tadına benzeyen, kurumuş ottan elde edilen, Moritanya'ya özgü bir tad. )


- VISUAL(NESS) vs. EXTERIOR(NESS)


- VITAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA


- VITALİTE/VITALITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA GÜCÜ


- VİTALİZM değil/yerine/= DİRİMSELCİLİK


- VİTAMİN[Lat.] değil/yerine/= DİRİLEK


- VİTES değil/yerine/= HIZLIK


- VİTRAY[Fr.] değil/yerine/= REVZEN[Fars.]

( Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş, renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi ya da resim. )


- VITREOUS HUMOR[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ SIVISI


- VİTRİN ile CAMEKÂN

( İlk vitrin, Paris'te kullanılmıştır. )


- VİTRİN[Fr.] değil/yerine/= CAMLI DOLAP


- VİTRİNLERE/TEZGAHLARA UZUN UZUN BAKMAK ile/yerine GEREKENE, GEREKTİĞİ KADAR BAKMAK

( SHOPPING IN LONG PERIOD vs. LOOKING TO THE NECESSITY
LOOKING TO THE NECESSITY instead of SHOPPING IN LONG PERIOD )


- VITRIOL / V.I.T.R.I.O.L.:
VISITA ile/ve/||/<> INTERIORE ile/ve/||/<> TERRAE ile/ve/||/<> RECTIFICANDO ile/ve/||/<> INVENIES ile/ve/||/<> OCCULT ile/ve/||/<> LAPIDEM


- VİTRÖZ/VITREOUS[İng.] değil/yerine/= CAMSI


- VIVACITY vs. ALIVE


- VİVEKA ile ...

( Doğruyu sahteden, gerçeği gerçek dışından ayırt edebilme, doğru ayırt edebilme. Viveka, zihnin gerisinde gizli olan spiritüel bilincin ifadesidir. Viveka, vairagya'ya iletir. )


- VİVİPAR/VIVIPAROUS[İng.]/VİVİPARE[Fr.] ile DOĞURAN

( Doğurucu, canlı yavru doğuran. )


- VİYABIL/VIABLE[İng.] değil/yerine/= CANLI


- VİYABILITE/VIABILITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAYABİLİRLİK, CANLILIK


- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] değil/yerine/= AŞIT


- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] ile KÖPRÜYOL/AŞIT

( ... İLE Bir vadi, bir ırmak üzerinden, bir demiryolu ya da karayolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü. )


- VİYAK VİYAK (BAĞIRMAK, İNLEMEK)


- VİYAL/VIAL[İng.] değil/yerine/= SIVI İLAÇ ŞİŞESİ


- VIZ ile/ve/||/<> TIRIS

( ... İLE/VE/||/<> Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. )

( Gelir. İLE/VE/||/<> Gider. )


- VİZE ile FİNAL


- VIZIR VIZIR (DOLAŞMAK)


- VİZİTE[İt.] ile VİZİTE[İt.]

( Hekimin, hastahanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. İLE Bir muayene için hekime ödenen ücret. )


- VİZON ile BİZON


- VİZR[Ar.] ile ZENB[Ar.]


- VİZÜEL AGNOZİ/VISUAL AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL TANIMAZLIK


- VİZÜEL ALGI/VISUAL PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL ALGI


- VİZÜEL/VISUAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜEL değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜELİZASYON/VISUALIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖRSELLEŞTİRME


- VİZYON[İng. VISION] değil/yerine/= GÖRÜŞ, GENİŞ ÖNGÖRÜ, GÖSTERİM


- VİZYON/VISION[İng.] değil/yerine/= UZAKGÖRÜ, UZGÖRÜ | GÖRME | GÖSTERİM


- VİZYONA GİRMEK değil/yerine/= GÖSTERİME GİRMEK


- VİZYON/EL / VİSİONAL değil/yerine/= GÖRÜM/SEL


- VİZYON/ER değil/yerine/= İLERİ GÖRÜŞ(LÜ)/UZAK GÖRÜ(LÜ)


- VLOG/VIDEO BLOG[İng.] değil/yerine/= VİDEO KAYDI İLE WEB BLOG UYGULAMASI


- VOG/VİDEO OKÜLOGRAFİ/VIDEO OCULOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= VİDEO GÖZ ÇİZGELEMESİ


- VUCA:
VOLATILITY | UNCERTAINTY | COMPLEXITY | AMBIGUITY ile/değil/yerine/>/>< VISION | UNDERSTANDING | CLARITY | AGILITY

( Değişkenlik, Oynaklık | Belirsizlik | Karmaşıklık | Anlaşılmazlık İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< İleri Görüş/Ülkü | Anlayış | Belirginlik | Kavrayış, Çeviklik )

( image )


- VÜCÛD ile/ve VİCDAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


- VÜCÛD ile/ve VİCDAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN


- YAŞAM = HAYAT = LIFE[İng.] = VIE[Fr.] = LEBEN[Alm.] = VITA[Lat.] = BIOS[Yun.] = VIDA[İsp.]


- YERGİ, SUÇLAMA = BLAME[İng.] = BLÂME[Fr.] = TADEL[Alm.] = VITUPERIUS[Lat.]


- YUMURTA ile/ve/<> VİTELLÜS[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin tümü. )


- YUMUŞAK/SULU ile VICIK

( ... İLE Sulanarak, kıvamı gevşemiş. )

VI... ~ VI... ile başlayan FaRkLaR...

- VİCÂ'[Ar.] ile VİCÂ'[Ar. < VECÂ] ile VİCÂH[Ar. < VECH]

( ... İLE Ağrılar, sızılar. İLE Yüzleşme, yüzyüze gelme. )


- VİCÂL[Ar. < VECL] ile VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR]

( Korkaklar. İLE Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. | Sel suyunun oyduğu yer. )


- VİDÂC[Ar.] ile VİDÂCÎ[Ar.]

( Boyun damarlarından biri. İLE Boyun damarlarından biri ile ilgili. | Boyun kara damarı. )


- VİHÂM[Ar.] ile VİHÂM[Ar. < VAHÎM]

( Aş yerme. İLE Vahim olan şeyler. )


- VİLÂYÂT-I SELÂSE[Ar.] ile VİLÂYÂT-I SİTTE[Ar.]

( 3 ŞEHİR ile 6 ŞEHİR )

( Selânik, Manastır, Kosova'ya verilen ortak ad. İLE Erzurum, Van, Harput[Mâmûretülazîz], Sivas, Bitlis ve Diyarbakır'a verilen ortak ad. )


- VİPASYANA ile VİPPASSANA

( Sezgi meditasyonu. İLE Sezgi. İçe yönelme ya da idrak. [Tendai Okulu] )


- VİRA[İt.] ile VİYA[İt.]

( Durmadan, aralıksız. | Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut. İLE Dümeni ortaya alarak, gemiyi, bulunduğu doğrultuda yürütme. | Gemiye, belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutulması için dümenciye verilen komut. )


- VİRD[Ar. çoğ. EVRÂD] ile VİRD[Ar. < VAHÎM]

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân-ı Kerîm cüzleri, duaları. İLE Öğrenci.[ŞAKİRD(Fars.)] | Mürit. )


- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


- VİSÂK[Ar.] ile VİSÂK[Ar. < VESÎK]

( Bağ, rabıta. | Antlaşma, sözleşme[and içerek/yeminle]. İLE Çok sağlam ve güçlü bağlar. | Antlaşmalar, and içmeler/yemin etmeler. )


- VİSÂM[Ar.] ile VİSÂM[Ar. < VESÎM]

( Damgalı, nişanlı. İLE Güzel yüzlüler. | Rastıklılar. | Damgalılar. )


- VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


- VİZİTE[İt.] ile VİZİTE[İt.]

( Hekimin, hastahanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. İLE Bir muayene için hekime ödenen ücret. )

VI... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- VİBHAGA ile ...

( Ayırım, böl/ün/me. )


- VİBRASYON[Fr./İng. < VIBRATION] ile REZONANS[Fr./İng. < RESONANCE]

( Titreşim. İLE Düzgün itmelerin etkisiyle bir salınım genliğinin artışı. )


- VİBRASYON/VİBRATION[İng.] değil/yerine/= TİTREŞİM


- VIBRATION vs. FLUCTUATION


- VİBRATÖR değil/yerine/= TİTREŞTİRİCİ


- VİCÂ'[Ar.] ile VİCÂ'[Ar. < VECÂ] ile VİCÂH[Ar. < VECH]

( ... İLE Ağrılar, sızılar. İLE Yüzleşme, yüzyüze gelme. )


- VİCÂHÎ HÜKÜM değil/yerine/= YÜZE KARŞI YARGI


- VİCÂHÎ değil/yerine/= YÜZ YÜZE


- VİCÂL[Ar. < VECL] ile VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR]

( Korkaklar. İLE Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. | Sel suyunun oyduğu yer. )


- VİCDAN AZÂBI değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ ACISI


- VİCDAN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- VİCDAN ile AKIL

( Değerlere dayanır. İLE Kurallara dayanır. )


- VİCDAN[Ar. < VCD] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ


- VİCDAN ile/ve/değil EŞİK


- VİCDAN ile/||/<> GAM


- VİCDAN ve/||/<> İHLÂS

( Tek (")tapınağımız/mâbedimiz("). VE/||/<> Yönetimimiz/yöneticimiz, hâkimiyetimiz//hakimimiz. )


- VİCDAN ve/=/||/<> MÂBED


- VİCDAN ile/ve NAZAR

( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )


- VİCDAN ile/ve/<> VAHİY


- VİCDÂNEN değil/yerine/= BULUNÇÇA


- VİCDÂNÎ AHLÂK ile/ve/<> İDRÂKÎ AHLÂK ile/ve/<> İRFÂNÎ AHLÂK

( MORALS OF CONSCIENCE vs./and/<> MORALS OF PERCEPTION vs./and/<> MORALS OF WISDOM )


- "VİCDÂNÎ" DİN ve/+/||/<> AHLÂKSIZLIK


- VİCDÂN-I MUNSİFÂNE değil/yerine/= DUYUŞLU BULUNÇ


- VİCDÂNÎ değil/yerine/= BULUNCUL


- VİCDAN/LI ile/değil/ne yazık ki/>< KORKU/KORKAK


- VİCDANSIZ FİKİR/FİKİRSİZ VİCDAN yerine AKIL

( REASON instead of IDEA WITHOUT CONSCIENCE/CONSCIENCE WITHOUT IDEA )


- VİCDANSIZ/LIK değil/yerine/>< YÜREKLİ/LİK


- VICIK VICIK (KAYGAN, YAĞLI)


- VICTOR FRANKL ve/||/<> IRVIN YALOM


- VICTORIA GÖLÜ ve/||/<> MALAWI GÖLÜ

( Afrika'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük tatlı su kaynağıdır. VE/||/<> Dünya üzerindeki öteki tatlı su düzeninde bulunmayan canlılara ev sahipliği yapmaktadır. )


- VİDA:
ALYAN ile/değil TORK

( Tüm dünyada. İLE/DEĞİL İngiliz ve Fransız ürünlerinde. )


- VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


- VİDA ile AĞAÇ VİDASI

( ... İLE Ahşap malzemeyi bağlamak için kullanılan, kalın konik gövdeli, büyük adımlı, milinin başa doğru bölümü yivsiz olan vida. )

( ... vs. WOOD SCREW/WOODSCREW )

( ... avec VIS À BOIS )

( ... mit Holzschraube )


- VİDA[İt.] ile UZUNDİŞ

( Döndürerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan ve bir ek bileziğiyle bir ters somunu alacak uzunlukta açılmış vida. )


- VİDÂC[Ar.] ile VİDÂCÎ[Ar.]

( Boyun damarlarından biri. İLE Boyun damarlarından biri ile ilgili. | Boyun kara damarı. )


- VİDEO değil/yerine/= GÖREZ


- VIDI VIDI (KONUŞMAK)


- VİETNAM'IN:
ADALARI ve/<> HA LONG BAY

( [Vietnam'ın] Doğal güzelliği ile Tayland, Malezya ya da Filipinler ile rekabet edecek durumda 3000 adası bulunmaktadır.[Ancak 1600'ünün adı bulunmaktadır.] VE/<> Etkileyecilikleri çok yüksek olan turistik adaları. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile/ve ANAKRONİZM

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE/VE Geçmişi, bugünün kavramlarını verecek biçimde düzenlemek. | Tarihî gelişimi, günümüzdeki herhangi bir kavramı ortaya çıkaracak biçimde örgütlemek. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile ÜTOPYA[< Yun.]

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE "Kurgusal/aşırı hayalci geleceği" "kabul ederek", bugüne ya da yakın geleceğe çekme (boş) "çabası". )


- VİGLA[İt.] değil/yerine/= NÖBET YERİ

( Savaş ve ticaret gemilerinin direklerine ve dalyanlarda, dikine gömülmüş gönderler üzerine, gözcülerin nöbet tutmaları için yapılmış yer. )


- VIGO(U)R vs. POWER


- VİHÂM[Ar.] ile VİHÂM[Ar. < VAHÎM]

( Aş yerme. İLE Vahim olan şeyler. )


- VİJİLANS/VİGILANCE[İng.] değil/yerine/= UYANIKLIK | SÜREÇ İZLEM


- VİJNANA[Sansk.] ile ...

( Bilinç. Yargı yeteneğinin yardımıyla kavrayıp anlama. )


- VİK VİK


- VİKTORYA ÇAĞLAYANLARI değil/< GÜRLEYEN DUMANLAR ÇAĞLAYANI

( Dünyanın en geniş şelâlesi.[1700 m.][Debisi, en yağışlı dönemde 500 milyon litre][Ort. 100 m.'den dökülmektedir] )

( 1855 yılında, Dr. Livingstone, Mokololo kabilesine, hasta olarak bir hafta zorunlu konuk olduktan sonra 13 gün süren bir yolculuk sonunda kşefetmiş ve dönemin İngiltere kraliçesinin adını vermiştir.[Kraliçe Viktorya, kendi adını taşıyan bu şelâleyi hiçbir zaman görememiştir.] )

( Zimbabwe ve Zambiya doğal sınırını da oluşturmaktadır. Zimbabwe tarafında yer alan bıçak ağzı noktası[knife edge point] olarak anılan kayalıkların üstünden dökülür. )

( ... değil/< MOSİ OA TUNYA )


- VİKUNYA ile ...

( Güney Amerika'ya özgü, memeli bir hayvan. )


- VİLADİ[Ar.] değil/yerine/= DOĞUŞTAN


- VİLÂYÂT-I SELÂSE[Ar.] ile VİLÂYÂT-I SİTTE[Ar.]

( 3 ŞEHİR ile 6 ŞEHİR )

( Selânik, Manastır, Kosova'ya verilen ortak ad. İLE Erzurum, Van, Harput[Mâmûretülazîz], Sivas, Bitlis ve Diyarbakır'a verilen ortak ad. )


- VİLÂYET değil/yerine/= İL


- VİLLA[İt.] ile/ve ŞALE/CHALET

( Yazlıkta ya da kent dışında, bahçeli ve güzel, müstakil ev. İLE/VE İsviçre'ye özgü villa tipi ev. )


- VİLÜS/VILLUS, VILLI[İng.] değil/yerine/= PARMAKSI ÇIKINTI


- VİNAYANA ile ...

( Budist keşişler tarafından uygulanan disiplin. )


- VİNÇ[İng.]/MATAFORA ile PALANGA[İt. < PALANCO]

( Ağır yük kaldırmaya yarayan araç. İLE Bir halatla makaralardan oluşturulan, ağır nesneleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan donanım. )


- VİNÇA DAMGALARI ile/ve/||/<>/> ORHUN ABECELERİ


- VINICUNCA ile ZHANGYE DANXIA

( Peru'da. İLE Çin'de. )

( ile )


- ELDIVEN:
VİNİL ile/ve/||/<>/> LATEKS ile/ve/||/<>/> NİTRİL

( Tek kullanımlık eldivenler içinde, nitril eldivenler vinil ve lateks eldivenlerle karşılaştırılabilir. Nitril eldiven ile lateks eldivenler karıştırılsa da aralarında birçok fark mevcut. Lateks eldivenler farklı iş alanlarında genel olarak rahat bir kullanım sunar, buna ek olarak kullanım kolaylığı ve konfor da sunmaktadır. Pudralı olabilen lateks eldivenlerin nitril eldivene göre içerdiği dezavantaj ise alerjik reaksiyona neden olabilmesidir. Latekse alerjisi olanların kullanamadığı eldivenler, sektörel olarak geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Lateks eldivenler, sağlık merkezleri başta olmak üzere temizlik işlerinde, otomotiv ve birçok endüstride yeğlenir. Elastik ve biyobozunur bir ürün olması lateksin avantajı iken, nitril eldivene göre delinme ve kimyasallara göre daha düşük bir dirence sahiptir. Bu nedenle nitril eldivenler, lateks eldivenlere göre hem alerjen olmaması hem de yüksek dirence sahip olması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenler, lateks içermeyen bir yapıdadır. Pudralı ve pudrasız olarak tercih edilebilen nitril eldivenler uzun süre kullanıma izin vermektedir. Lateks ve nitril eldivenlerle birlikte anılan vinil eldiven ise petrol bazlı bir filmden üretilen eldivenlerdir. Vinil eldivenler, nitril ve latekse göre daha az koruyucudur. )

( Nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlar:

Farklı sektörlerde, çalışanların güvenliği için yeğlenen nitril eldivenler, muayene eldiveni olarak da bilinmektedir. Nitril eldivenin kullanım amacı değişken olabilir. Kimyasal nesnelerle doğrudan değilen iş alanlarında nitril eldiven yeğlenir. Laboratuvarlar da nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlardandır. Buna ek olarak inşaatlarda ya da alkol bazlı ürünlerin yer aldığı işletmelerde de nitril eldiven, çalışanların ellerini tehlikeli nesnelere karşı koruması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenin içinde genellikle pamuktan üretilmiş bir astar yer alır. Nitril kaplaması ise temel görevi gerçekleştirir ve tehlikeli nesnelere karşı koruma sağlar.

Nitril eldivenin temel özellikleri:

- Kimyasal nesnelere karşı direnç gücü yüksektir, delinmeye karşı dirençlidir. - Sızdırmaz yapıya sahip olması ile güvenlidir. - Gerilmelere karşı dayanıklıdır. - Farklı sektörlerde, farklı amaçla kullanılabilir ve uzun bir raf süresine sahiptir.

Nitril eldivenler, özel isteklere göre kabartmalı, pudrasız ya da %100 nitril gibi seçeneklere de sahiptir. Sanayinin çeşitli alanlarında, tamir merkezlerinde, üretim merkezlerinde, laboratuvarlarda ve inşaatlarda kullanılabilen nitril eldivenler, vinil ve lateks ile farklar içerir. )


- VİP değil/yerine/= ÇÖK (ÇOK ÖNEMLİ KONUKLAR)


- VİPARİNAMA ile ...

( Değişim, dönüşüm. )


- VİPASYANA ile VİPPASSANA

( Sezgi meditasyonu. İLE Sezgi. İçe yönelme ya da idrak. [Tendai Okulu] )


- VIR VIR (KONUŞMAK)


- VİRA[İt.] ile VİYA[İt.]

( Durmadan, aralıksız. | Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut. İLE Dümeni ortaya alarak, gemiyi, bulunduğu doğrultuda yürütme. | Gemiye, belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutulması için dümenciye verilen komut. )


- VİRA[İt.] değil/yerine/= DURMADAN/ARALIKSIZ


- VİRAJ[Fr. < VIRAGE] değil/yerine/= DÖNEMEÇ


- VİRAN KÖYDEN ile ...

( HARAÇ DA, ÖŞR DE ALINMAZ/DI )


- VİRAN[Fars.] değil/yerine/= YIKIK


- VİRÂNE[Fars.] değil/yerine/= YIKINTI/ÖREN

( Yıkık, harap yer. | Yıkılmış ya da yanmış olan yapılardan geriye kalan. )


- VİRD[çoğ. EVRÂD] ile ...

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân cüzleri, duları. | Dervişlerin belirli zamanlarda okuduğu dualar. )


- VİRD[Ar. çoğ. EVRÂD] ile VİRD[Ar. < VAHÎM]

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân-ı Kerîm cüzleri, duaları. İLE Öğrenci.[ŞAKİRD(Fars.)] | Mürit. )


- VİRD ile/ve ZİKİR


- VİRGÜL(",") KULLANIMI ile BÖLME(/AYIRMA/SLASH)("/") KULLANIMI


- VİRGÜL değil/yerine/= ÇEKİK


- VİRGÜL(",")[Fr.] ile NOKTALI VİRGÜL(";")

( ... İLE Tümce içinde virgüllerle ayrılmış tür ya da takımları ayırmada. | Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı tümceleri birbirinden ayır­mada. | İkiden fazla eşdeğer öğeler arasında virgül bulunan tümcelerde, özneden sonra kullanılır. )


- VİRGÜL ile/<> VAV


- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


- VİRMAN[İng. < VIREMENT] değil/yerine/= AKTARIM


- VİROLOJİ ile ...

( Virüsleri konu alan bilim dalı. )


- VİRTOPSİ/VIRTOPSY[İng.] değil/yerine/= KAPALI ÖLÜ TANILAMA


- VIRTUAL DOM/VIRTUAL DOCUMENT OBJECT MODEL[İng.] değil/yerine/= SANAL BELGE NESNESİ MODELİ


- VİRTUAL REALITY TERAPİSİ/VIRTUAL REALITY THERAPY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK SAĞALTIMI


- VIRTUAL REALITY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK


- VIRTUAL[İng.] değil/yerine/= SANAL


- VIRTUALIZATION[İng.] değil/yerine/= SANALLAŞTIRMA


- VIRTUE vs. MERIT


- Virtüöz DİNLE!!!


- VİRTÜÖZ ile/ve/> SANATÇI

( Aleti/ni unutan. İLE/VE/> Kendini unutan. )


- VİRÜLAN/VIRULENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRAN


- VİRÜLANS/VIRULENCE[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRMA YETISİ


- VİRÜS:
YAPISI SAĞLAM ile/değil/>< YAPISI BOZULMUŞ


- VİRÜS ile YELLOWSTONE PARKINDAKİ VİRÜSLER

( 90-95° alkolle öldürülebilir. İLE 90-95° üzerinde bile öldürülemeyenler vardır. )

( Virüsler, -270°'deki azot tankında sürekli yaşayabilirler. )


- VİRYA ile ...

( Şevk. )


- VİSÂK[Ar.] ile VİSÂK[Ar. < VESÎK]

( Bağ, rabıta. | Antlaşma, sözleşme[and içerek/yeminle]. İLE Çok sağlam ve güçlü bağlar. | Antlaşmalar, and içmeler/yemin etmeler. )


- VİSAL[< VASL] ile ...

( ULAŞMA, BİTİŞME | SEVGİLİYE KAVUŞMA )


- VİSÂM[Ar.] ile VİSÂM[Ar. < VESÎM]

( Damgalı, nişanlı. İLE Güzel yüzlüler. | Rastıklılar. | Damgalılar. )


- VISCERAL = İÇ ÖRGENSEL


- VİSER/VISCUS (VİSCERA)[İng.] değil/yerine/= İÇ ÖRGEN


- VİSERAL/VISCERAL[İng.] değil/yerine/= İÇE AIT | İÇ ÖRGENE AIT


- VİSEŞA ile ...

( Özgüllük. )


- VISHNU ile ...

( Hindu teslisinin tanrılarından biri. Brahma - Vishnu - Shiva. )


- VISIBLE PART OF "ICEBERG" vs. INVISIBLE PART OF "ICEBERG"


- VİSKAÇA ile ...

( Güney Amerika'ya özgü, memeli bir hayvan. )


- VİSKÖZ/VISCOUS[İng.] değil/yerine/= AKIŞMAZ


- VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


- VİSKOZİTE/VISCOSITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞMAZLIK


- VİŞNE SUYU ile/değil PİSAP SUYU

( ... İLE/DEĞİL Vişne suyunun tadına benzeyen, kurumuş ottan elde edilen, Moritanya'ya özgü bir tad. )


- VISUAL(NESS) vs. EXTERIOR(NESS)


- VITAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA


- VITALİTE/VITALITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA GÜCÜ


- VİTALİZM değil/yerine/= DİRİMSELCİLİK


- VİTAMİN[Lat.] değil/yerine/= DİRİLEK


- VİTES değil/yerine/= HIZLIK


- VİTRAY[Fr.] değil/yerine/= REVZEN[Fars.]

( Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş, renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi ya da resim. )


- VITREOUS HUMOR[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ SIVISI


- VİTRİN ile CAMEKÂN

( İlk vitrin, Paris'te kullanılmıştır. )


- VİTRİN[Fr.] değil/yerine/= CAMLI DOLAP


- VİTRİNLERE/TEZGAHLARA UZUN UZUN BAKMAK ile/yerine GEREKENE, GEREKTİĞİ KADAR BAKMAK

( SHOPPING IN LONG PERIOD vs. LOOKING TO THE NECESSITY
LOOKING TO THE NECESSITY instead of SHOPPING IN LONG PERIOD )


- VITRIOL / V.I.T.R.I.O.L.:
VISITA ile/ve/||/<> INTERIORE ile/ve/||/<> TERRAE ile/ve/||/<> RECTIFICANDO ile/ve/||/<> INVENIES ile/ve/||/<> OCCULT ile/ve/||/<> LAPIDEM


- VİTRÖZ/VITREOUS[İng.] değil/yerine/= CAMSI


- VIVACITY vs. ALIVE


- VİVEKA ile ...

( Doğruyu sahteden, gerçeği gerçek dışından ayırt edebilme, doğru ayırt edebilme. Viveka, zihnin gerisinde gizli olan spiritüel bilincin ifadesidir. Viveka, vairagya'ya iletir. )


- VİVİPAR/VIVIPAROUS[İng.]/VİVİPARE[Fr.] ile DOĞURAN

( Doğurucu, canlı yavru doğuran. )


- VİYABIL/VIABLE[İng.] değil/yerine/= CANLI


- VİYABILITE/VIABILITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAYABİLİRLİK, CANLILIK


- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] değil/yerine/= AŞIT


- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] ile KÖPRÜYOL/AŞIT

( ... İLE Bir vadi, bir ırmak üzerinden, bir demiryolu ya da karayolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü. )


- VİYAK VİYAK (BAĞIRMAK, İNLEMEK)


- VİYAL/VIAL[İng.] değil/yerine/= SIVI İLAÇ ŞİŞESİ


- VIZ ile/ve/||/<> TIRIS

( ... İLE/VE/||/<> Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. )

( Gelir. İLE/VE/||/<> Gider. )


- VİZE ile FİNAL


- VIZIR VIZIR (DOLAŞMAK)


- VİZİTE[İt.] ile VİZİTE[İt.]

( Hekimin, hastahanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. İLE Bir muayene için hekime ödenen ücret. )


- VİZON ile BİZON


- VİZR[Ar.] ile ZENB[Ar.]


- VİZÜEL AGNOZİ/VISUAL AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL TANIMAZLIK


- VİZÜEL ALGI/VISUAL PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL ALGI


- VİZÜEL/VISUAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜEL değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜELİZASYON/VISUALIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖRSELLEŞTİRME


- VİZYON[İng. VISION] değil/yerine/= GÖRÜŞ, GENİŞ ÖNGÖRÜ, GÖSTERİM


- VİZYON/VISION[İng.] değil/yerine/= UZAKGÖRÜ, UZGÖRÜ | GÖRME | GÖSTERİM


- VİZYONA GİRMEK değil/yerine/= GÖSTERİME GİRMEK


- VİZYON/EL / VİSİONAL değil/yerine/= GÖRÜM/SEL


- VİZYON/ER değil/yerine/= İLERİ GÖRÜŞ(LÜ)/UZAK GÖRÜ(LÜ)

... ~ VI... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
BELLEK KAYBININ NEDENLERİ:
KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI ve/||/<> VİTAMİNLERİN EKSİLMESİ ve/||/<> MİNERAL YOKSUNLUĞU ve/||/<> YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ ve/||/<> HORMONLARIN AZLIĞI


- ADÂLET ve/||/<> VİCDAN

( ... VE/||/<> Adâlet evi. )

( Her yerde, zamanda ve koşulda. VE/||/<> Zirvesinde.[İnsanda!] )


- ADIM ile VİDA ADIMI/HATVE[Ar.]

( ... İLE Bir vidanın, bir dönüşte aldığı yol. )


- AKOR'DA ÖNEMLİ SESLER:
I. ve III. ve V. ve VII.


- ALGARİNA[İt. < ARGAGNO] değil/yerine/= VİNÇLİ TEKNE

( Ağır bir şeyi denizden çıkarma ya da denize indirme işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi. | Bazı gemilerin baş ya da kıç tarafından eğik olarak uzatılmış bulunan makaralı, kısa ve kalın dikme. )


- AMİRAL ile VİSAMİRAL[Fr.]

( ... İLE Amiralden bir rütbe aşağıdaki deniz subayı. )


- ANIMA MOTRIX ile/ve/||/<>/> VIS MOTRIX


- ARAÇ = VASITA = MEANS, VEHICLE[İng.] = MOYEN[Fr.] = MITTEL[Alm.] = MEZZO[İt.] = MEDIO[İsp.] = VIA, RATIO[Lat.] = (HO) POROS[Yun.] = VESÎLE, VÂSİTA[Ar.] = VESÎLE[Fars.] = MIDDELEN[Felm.]


- AVİTAMİNOZ/AVITAMINOSIS[İng.] değil/yerine/= VITAMINSİZLİK


- BACH ile/ve VIVALDI


- BACH VIVALDI


- BAKTERİ ile VİBRİYON[Fr.]

( ... İLE Virgül biçimindeki bakteri. )


- BAKTERİ/YAL ile VİRÜS/VİRAL

( Virüsten farklı, yaklaşık 0,4-1,5 μm boyutunda, sert bir hücre duvarı ile hücre zarı ve sitoplazmaya sahip, çekirdek zarları olmadığından dolayı, DNA ve RNA'ları sitoplazma içinde bulunan, Enterobacteria sınıfından bir mikroorganizma. İLE Bakteri öldürücü madde. İLE Canlı hücrelerde yaşayan, metabolizmaları bulunmayan, oksijen kullanılmayan, makromoleküller oluşturmayan, büyümeyen ya da ölmeyen fakat sadece canlı hücrelerde üreyen, biçimleri bakterilerininkilere benzeyen, çoğu hastalığa yol açan, ancak elektron mikroskobunda belirlenebilecek kadar küçük olan, protein ve nükleik asitlerden oluşan, enfeksiyon yapan nesne. )

( Bazı FaRkLaR'ını daha okumak için burayı tıklayınız... )

( Canlıdır. İLE Canlı değildir[ölü de değildir].["Uygun koşullarda canlanabilen" bir varolandır.]

Bakteri, "fare" ise. İLE Virüs, "yumurta" gibidir.

Fare canlıdır. Yumurta canlı değildir. Ama döllenmişse, uygun sıcaklıkta, uygun sürede bekletilirse civcive dönüşür, yani bir canlı olur.

Yine fareye, yani bakteriye dönelim:
Fare, fare zehri ile öldürülebilir. İşte bu "antibiyotik"tir.

Fareye, fare zehiri verirsek ölür. Ama yumurtanın üstüne istediğimiz kadar fare zehiri dökelim, yumurtaya hiçbir şey olmaz; sadece çevreye zehir saçmış oluruz. Yani antibiyotikler, virüslere etki etmez; sadece bize yardım eden, bağışıklık sistemimizi güçlendiren yararlı bakterilerimizi öldürmüş oluruz.

Fareyi bir kutuya kapatıp aç-susuz bırakırsak ölür. İLE Yumurtayı bir kutuya kapatsak haftalarca bozulmadan durabilir.

Yani eğer bağışıklık sistemimiz güçlüyse belirli bir süre sonra bakteriler kendiliğinden ölecektir. Ama virüsler, her şeyin içinde ya da üzerinde, çok uzun süre bozulmadan yumurta gibi bekleyebilir ve gövdemize girdiği andan itibaren 4-14 gün içinde canlanır.

Bir diş macunu reklamını anımsayalım:
İki kap sirke içine iki yumurta koyuyorlardı, birini şu marka macunla fırçalıyorlardı, öteki yumurta eriyordu ama öteki macunla fırçalanan yumurta sağlamdı.

İşte o deneydeki sirke, yumurtanın kabuğundaki kalsiyumu çözündürüyordu. Elimizdeki virüsün kabuğunu çözündürebilen şey sirke değil "sabun"dur. Sabun, virüsün kabuğunu eritir. Kabuğu eriyen virüs, ölür. Sabunun, kabuğu eritebilmesi için en az bir dakika, kabukla temas etmesi gerekiyor. Süreyi anlamak için elimizi sabunlarken, iki kere "Dandini dandini dasdana" şarkısını söyleyelim. Süre bu kadar. Sıvı sabunlarda süre uzuyor. Daha iyisi, katı sabun.

Alkol de virüsün kabuğunu çözündürüyor ama sabundan farklı olarak; o boş kabuktan kurtulamıyoruz, elimize yapışık durumda kalır. Evet, artık zararsız ama yine de elimizde virüs kabuklarıyla dolaşmak istemeyiz. Örneğin, dışarıda alkolle elimizdeki virüsü öldürdük, ilk fırsatta yine sabunlamalıyız ki, su, kabukları da alıp götürsün. )

( )


- BİLÂD-I SELÂSE ile VİLÂYAT-I SELÂSE

( Üç şehir. İLE Üç vilâyet. )

( * Üsküdar, Galata, Eyüp.
* İstanbul, Edirne, Bursa.
İLE
Selânik, Manastır, Yanya. )


- BIZIRTI değil VIZILTI


- BORU, ODUN BORUSU = Vİ'Â = VAISSEAU


- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CANLILIK = TİRİGLİG = SERZENDEGÎ[Fars.] = el-HAYAVİYE/T[Ar.] = LIVELINESS[İng.] = VITALITÉ[Fr.] = VITALITAS[Lat.] = DIE BELEBUNG, DIE BELEBHEIT, DIE LEBENDIGKEIT, DAS LEBENDIGSEIN[Alm.] = HË EMPSÜKHË[Yun.] = VITALITA[İt.] = VIDALIDAD[İsp.] = LEVENDIGHEID[Fel.] = LIVLIGHED[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< VİCDAN

( Çıkar konuşunca, vicdan susar fakat sus(turul)mamalıdır! )


- ÇİNHİNDİ ÜLKELERİ:
TAYLAND ile/ve/||/<> MALEZYA ile/ve/||/<> KAMBOÇYA ile/ve/||/<> VIETNAM ile/ve/||/<> BALİ ile/ve/||/<> LAOS ile/ve/||/<> MYANMAR


- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]

( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi, bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. )

( image )


- CIVIK (CIVIK) VICIK (VICIK)

( Hareket etmek. | Konuşmak. )


- CÛD ile/ve/> VÜCÛD ile/ve/> MEVCÛD ile/ve/> VİCDAN

( Taşma, coşma. İLE/VE/> Varlık, varoluş. İLE/VE/> Varolan. İLE/VE/> Bulunç, bulma/buluş. )

( VİCDAN: Görünmez/semâvî mâbed. )


- CÜZDAN(/LI) değil/yerine VİCDAN(/LI)


- DESCARTES ile/ve/||/<>/< VIETE

( ... İLE/VE/||/<>/< Descartes'in hocası. )


- DIŞADÖNÜKLÜK ile/ve/||/<> AÇIKLIK ile/ve/||/<> UZLAŞMACILIK ile/ve/||/<> VİCDANLILIK ile/ve/||/<> SİNİRLİLİK


- ERDEM = FAZİLET = VIRTUE[İng.] = VERTU[Fr.] = TUGEND[Alm.] = VIRTUS[Lat.] = ARETE[Yun.] = VIRTUD[İsp.]


- FEODAL < VIEH[Alm.][:
Mal = Davar]


- FİKİR ile/ve/yerine VİCDAN

( IDEA vs./and CONSCIENCE
CONSCIENCE instead of IDEA )


- GALILEO ve/||/<>/< VINCENZO


- GECEKONDU ile/ve/değil VİLLAKONDU


- GİDİMLİ AKIL ile VİCDÂNİ AKIL

( TAAKKUL ile .. )


- GRAVE ile LARGO ile LARGETTO ile LENTO ile ADAGIO ile ALLEGRO ile ALLEGRETTO ile ANDANTE ile ANDANTINO ile ANIMATO ile APPASIONATO ile VIVACE ile PRESTO ile PRESTESSIMO

( ...
İLE
Bir parçanın, ağır ve görkemli çalınacağını/söylenileceğini anlatır. | Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, largodan daha yavaş çalınacağını belirtir.
İLE
Bir parçanın, largodan çabuk ve hafif çalınacağını anlatır. | Bu biçimde çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça.
İLE
Yavaş, ağır olarak. | Bu biçimde çalınan beste.
İLE
Bir parçanın, canlı, neşeli ve hızlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, allegrodan biraz daha ağır çalınacağını anlatır. Yarı yavaş, adagio ile andantino arası.
İLE
Andanteden daha canlı, daha hızlı.
İLE
Bir parçanın, canlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, coşkunca çalınacağını anlatır.
İLE
Canlı ve hızlı.
İLE
Çabuk, çok çabuk bir tempo ile. | Bu tempo ile çalınan müzik parçası.
İLE
Çok çabuk, aşırı hızlı. )


- GÜÇ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> VİCDANSIZ/LIK


- HAK GÖZETME ile VİCDAN


- HİSA ve/||/<> VİRA

( Herhangi bir nesneyi, yukarı çekmek/kaldırmak. VE/||/<> Irgat, vinç gibi nesneleri, sarma/çekme işinde kullanılır. )


- HUBB[Ar.] ile VİDD[Ar.]


- İDRÂK[Ar.] ile VİCDÂN[Ar.]


- KAVRAM ve/<> KURUM ve/<> UYGARLIK ve/<> BULUNÇ/VİCDAN


- KEMAN ile/ve/> VİYOLA(ALTO)[İt.]

( ... İLE/VE/> Kemandan biraz büyükçe dört telli saz. | Kontralto. )


- KEMAN ile/ve/<>/> VİYOLA ile/ve/<>/> ÇELLO/VİYOLONSEL[İt. < VIOLONCELLO] ile/ve/<>/> KONTRBAS[Fr.]

( Çenenin altına dayanarak çalınan telli çalgı. İLE/VE/<>/> Kemandan biraz büyükçe dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> Viyoladan büyük, kontrobastan küçük dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> En kalın sesli yaylı çalgı. )

( )


- KİRAZ[Yun.] ile VİŞNE[Slavca]

( Gülgillerden bir meyve ağacı. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtrak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın meyvesi. )

( ... ile ÂLÛ-BÂLÛ/ÂLBÂLÛ )

( CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )

( PRUNUS AVIUM cum PRUNUS CERASUS )


- KIZ/KADIN ile VİRAGO

( ... İLE Erkek gibi davranan ve giyinen kadın/kız. | Kavgacı/şirret kadın. )


- KIZILCIK ile VİŞNE

( Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç. | Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtırak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın genellikle reçel ve şerbet yapılan, kırmızı renkte ekşimtırak meyvesi, ekşi kiraz. )

( CORNELIAN CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )

( CORNUS MAS/FRUCTUS CORNI cum PRUNUS CERASUS / CERASUS VULGARIS )


- KONT[Fr. < COMTE] ile VİKONT[Fr. < VICOMTE] ile BARON[Fr.] ile ŞÖVALYE[Fr. < CHEVALIER]

( [Batı ülkelerinde] Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeyi. | Erkekler için kullanılan bir "soyluluk" unvanı. İLE/||/<> Baron ile kont arasında bir soyluluk unvanı. İLE/||/<> Vikont ile şövalye arasında soyluluk unvanı. İLE/||/<> Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı. | Derebeylik düzeninde soyluluk unvanlarının en alt basamağı. | Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı. )


- KONT ile VİKONT[Fr.]

( ... İLE Batı ülkelerinde, baron ile kont arasında bir san. )


- KULLARI İKNÂ ile VİCDÂNI İKNÂ


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- LAMA ile VİGONİ


- LEOPAR ile VISAYAN LEOPARI


- MEDRESE ile/ve MİDRAŞ ile/ve VİHARA

( İslâm'da. İLE/VE Yahudilik'te. İLE/VE Budizm'de. )

( Medreselerin kurulmasında ve Selçuklular zamanında Vihara'ların etkisi olmuştur. )

( ANADOLU MEDRESELERİ (2 CİLT) - METİN SÖZEN'in kitabından yararlanabilirsiniz. )


- MEŞE ile VIRGINIA MEŞESİ[QUERCUS VIRGINIANA]

( Filmlerde görülen yosundan halkalarla süslenmiş olan ağaç. )


- KÜÇÜM/MİKROP[Yun.] ile GİRMİK/VİRÜS[Fr./İng.]

( )

( MICROBE vs. VIRUS )


- MÜŞÂHEDÂT ile/ve VİCDAN

( Duyuların dışa yönelik olması. İLE/VE Duyuların içe yönelik olması. İç duyuların kendini gözlemlemesi. )


- MÜTTAKÎ[< VAKY ile VİKAYE] ile ...

( İTTİKA EDEN, SAKINAN, ÇEKİNEN | ALLAH'DAN KORKAN | ALLAH'IN ÖLÇÜSÜNE GÖRE KENDİNİ AYARLAYAN )


- MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ

( MUSICIAN vs. VIRTUOSO )


- MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ

( MUSICIAN vs. VIRTUOSO )


- NAPOLYON ile/ve/<> VIII. HENRY


- NEFS ile/ve/<> VİCDAN

( Öğretmeni ol! İLE/VE/<> Öğrencisi ol! )


- NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


- ONDALIK SAYILARDA:
NOKTA ile/ve/||/<> VİRGÜL

( "Ondalık Sayılarda Nokta mı, Virgül mü?" yazısı için burayı tıklayınız... )


- ÖTMEK ile VICIRDAMAK

( ... İLE Serçe vb. küçük kuşların ötüşü. )


- PAPATYA ile/ve VİRÂNE PAPATYASI/VARATİKA


- PARA AKLAMAK ile/ve/değil "VİCDAN(LAR)I/NI" "RAHATLATMAK"


- PİŞMAN/LIK ile/ve/||/<>/> VİCDAN AZABI

( REGRET vs./and/||/<>/> REMORSE )


- PROTEİN(LER) ile YAĞ(LAR) ile KARBONHİDRAT(LAR) ile MİNERAL(LER) ile VİTAMİN(LER)

( Canlı gözelerin ana nesnesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon öğeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş karmaşık yapılı doğal nesne. İLE Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel ya da hayvansal nesne. İLE Karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşan organik bileşiklerin genel adı. İLE Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım nesnelerle karışık ya da birleşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen inorganik nesne. İLE Besinlerde bulunan, gövdede genellikle yapılmayan, yağda ya da suda çözünebilme özelliği olan, eksikliği ya da fazlalığı çeşitli hastalıklara yol açan nesnelere verilen genel ad. )

( PROTEINS vs. FATS vs. CARBOHYDRATES vs. MINERALS vs. VITAMINS )


- RAHİM ile/ve VİCDAN

( Kişinin/insanlığın oluştuğu yerler. )


- RETROSPEKTİF ile/değil VİGİZM


- REYKJAVİK:
REYKJA ve/<> VİK

( [Dumanlı koy] Dumanlı. VE/<> Koy. )

( İzlanda'nın başkenti. )


- ROSSO LEVANTO MERMERİ ile VİŞNE MERMERİ

( İtalya'da. İLE Elazığ'da. )


- SHIVA ile/ve BRAHMA ile/ve VISHNU

( SHIVA: Varlığın biçimlerinin yok edicisi. İLE/VE BRAHMA: Varlığın Yaratıcısı.İLE/VE VISHNU: Varlığın Koruyucusu. )


- STAMEN = Vİ'Â-İ TAL'Î = VAISSEAU POLLINIQUE, ÉTAMINE


- TEHECCÜD NAMAZI ile/ve/<>/değil VİTR NAMAZI

( İkinci 3/1'lik bölümde kılınır.[Her 2 rekâtta bir selam verilerek kılınır.] İLE/VE/<>/DEĞİL Gecenin, son 3/1'lik bölümünde kılınan/kılınacak namazdır.[Eğer geceleyin uyanamama olasılığı varsa ancak bu durumlarda yatsı namazının ardından kılınabilir.][Yine de, kalkılamamışsa, sabah namazından önce kılınır.] )


- TORNİSTAN[İt. < TORNO STANTE] ile VİYA ile VİYA BÖYLE

( İleri ya da geri gidilmesi için verilen dümen komutu. İLE Teknenin dönüşünü, en hızlı biçimde durdurmak üzere dümen komutu. İLE Teknenin, istenilen rotaya gelince, orda durdurulması için verilen dümen komutudur. )


- TRİPİTAKA:
VİNAYA PİTAKA ile SUTTA PİTAKA ile ABHİDHAMMA PİTAKA

( Üç sepet. Budist Metinlerin tümü. Budist öğretileri yazıldıkça, konularına göre farklı sepetlere konulduğu için bu adı almıştır. Bölümleri...
1. Vinaya pitaka: Ahlâkî İlkeler/Disiplin Kitabı.
2. Sutta pitaka: Öğreti Kitabı.(Dhammapada'yı içerir)
3. Abhidhamma pitaka: Felsefe ve Psikoloji Kitabı. )


- UĞULTU/AKUFEN[Lat.] ile VIZILTI


- VATS/VIDEO ASSISTED THORACOSCOPIC SURGERY[İng.] değil/yerine/= VİDEO YARDIMLI GÖĞÜS BOŞLUĞU GÖREÇLEME CERRAHİSİ


- VECD ve/> VİCDAN ve/> ZEVK

( LAF-Ü-GÜZAF, KIL-Ü-KÂL KALKTIĞINDA GERİYE ZEVK VE VİCDAN KALIR )


- VERTİGO ile VİTİLİGO/ALA

( ... İLE Kerevizde bulunan psoralenler, deride, melanin üretimini artırarak, vitiligodan[beyaz lekeler] kurtulmaya yardımcı olur. )


- VİCÂ'[Ar.] ile VİCÂ'[Ar. < VECÂ] ile VİCÂH[Ar. < VECH]

( ... İLE Ağrılar, sızılar. İLE Yüzleşme, yüzyüze gelme. )


- VİCÂL[Ar. < VECL] ile VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR]

( Korkaklar. İLE Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. | Sel suyunun oyduğu yer. )


- VİDÂC[Ar.] ile VİDÂCÎ[Ar.]

( Boyun damarlarından biri. İLE Boyun damarlarından biri ile ilgili. | Boyun kara damarı. )


- VİHÂM[Ar.] ile VİHÂM[Ar. < VAHÎM]

( Aş yerme. İLE Vahim olan şeyler. )


- VİLÂYÂT-I SELÂSE[Ar.] ile VİLÂYÂT-I SİTTE[Ar.]

( 3 ŞEHİR ile 6 ŞEHİR )

( Selânik, Manastır, Kosova'ya verilen ortak ad. İLE Erzurum, Van, Harput[Mâmûretülazîz], Sivas, Bitlis ve Diyarbakır'a verilen ortak ad. )


- VİPASYANA ile VİPPASSANA

( Sezgi meditasyonu. İLE Sezgi. İçe yönelme ya da idrak. [Tendai Okulu] )


- VİRA[İt.] ile VİYA[İt.]

( Durmadan, aralıksız. | Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut. İLE Dümeni ortaya alarak, gemiyi, bulunduğu doğrultuda yürütme. | Gemiye, belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutulması için dümenciye verilen komut. )


- VİRD[Ar. çoğ. EVRÂD] ile VİRD[Ar. < VAHÎM]

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân-ı Kerîm cüzleri, duaları. İLE Öğrenci.[ŞAKİRD(Fars.)] | Mürit. )


- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


- VİSÂK[Ar.] ile VİSÂK[Ar. < VESÎK]

( Bağ, rabıta. | Antlaşma, sözleşme[and içerek/yeminle]. İLE Çok sağlam ve güçlü bağlar. | Antlaşmalar, and içmeler/yemin etmeler. )


- VİSÂM[Ar.] ile VİSÂM[Ar. < VESÎM]

( Damgalı, nişanlı. İLE Güzel yüzlüler. | Rastıklılar. | Damgalılar. )


- VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


- VİZİTE[İt.] ile VİZİTE[İt.]

( Hekimin, hastahanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. İLE Bir muayene için hekime ödenen ücret. )


- VLOG/VIDEO BLOG[İng.] değil/yerine/= VİDEO KAYDI İLE WEB BLOG UYGULAMASI


- VOG/VİDEO OKÜLOGRAFİ/VIDEO OCULOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= VİDEO GÖZ ÇİZGELEMESİ


- VUCA:
VOLATILITY | UNCERTAINTY | COMPLEXITY | AMBIGUITY ile/değil/yerine/>/>< VISION | UNDERSTANDING | CLARITY | AGILITY

( Değişkenlik, Oynaklık | Belirsizlik | Karmaşıklık | Anlaşılmazlık İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< İleri Görüş/Ülkü | Anlayış | Belirginlik | Kavrayış, Çeviklik )

( image )


- VÜCÛD ile/ve VİCDAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


- VÜCÛD ile/ve VİCDAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN


- YAŞAM = HAYAT = LIFE[İng.] = VIE[Fr.] = LEBEN[Alm.] = VITA[Lat.] = BIOS[Yun.] = VIDA[İsp.]


- YERGİ, SUÇLAMA = BLAME[İng.] = BLÂME[Fr.] = TADEL[Alm.] = VITUPERIUS[Lat.]


- YUMURTA ile/ve/<> VİTELLÜS[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin tümü. )


- YUMUŞAK/SULU ile VICIK

( ... İLE Sulanarak, kıvamı gevşemiş. )



Vİ... ~ ... / ... ~ Vİ... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
BELLEK KAYBININ NEDENLERİ:
KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI ve/||/<> VİTAMİNLERİN EKSİLMESİ ve/||/<> MİNERAL YOKSUNLUĞU ve/||/<> YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ ve/||/<> HORMONLARIN AZLIĞI


- ADÂLET ve/||/<> VİCDAN

( ... VE/||/<> Adâlet evi. )

( Her yerde, zamanda ve koşulda. VE/||/<> Zirvesinde.[İnsanda!] )


- ADIM ile VİDA ADIMI/HATVE[Ar.]

( ... İLE Bir vidanın, bir dönüşte aldığı yol. )


- AKOR'DA ÖNEMLİ SESLER:
I. ve III. ve V. ve VII.


- ALGARİNA[İt. < ARGAGNO] değil/yerine/= VİNÇLİ TEKNE

( Ağır bir şeyi denizden çıkarma ya da denize indirme işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi. | Bazı gemilerin baş ya da kıç tarafından eğik olarak uzatılmış bulunan makaralı, kısa ve kalın dikme. )


- AMİRAL ile VİSAMİRAL[Fr.]

( ... İLE Amiralden bir rütbe aşağıdaki deniz subayı. )


- ANIMA MOTRIX ile/ve/||/<>/> VIS MOTRIX


- ARAÇ = VASITA = MEANS, VEHICLE[İng.] = MOYEN[Fr.] = MITTEL[Alm.] = MEZZO[İt.] = MEDIO[İsp.] = VIA, RATIO[Lat.] = (HO) POROS[Yun.] = VESÎLE, VÂSİTA[Ar.] = VESÎLE[Fars.] = MIDDELEN[Felm.]


- AVİTAMİNOZ/AVITAMINOSIS[İng.] değil/yerine/= VITAMINSİZLİK


- BACH ile/ve VIVALDI


- BACH VIVALDI


- BAKTERİ ile VİBRİYON[Fr.]

( ... İLE Virgül biçimindeki bakteri. )


- BAKTERİ/YAL ile VİRÜS/VİRAL

( Virüsten farklı, yaklaşık 0,4-1,5 μm boyutunda, sert bir hücre duvarı ile hücre zarı ve sitoplazmaya sahip, çekirdek zarları olmadığından dolayı, DNA ve RNA'ları sitoplazma içinde bulunan, Enterobacteria sınıfından bir mikroorganizma. İLE Bakteri öldürücü madde. İLE Canlı hücrelerde yaşayan, metabolizmaları bulunmayan, oksijen kullanılmayan, makromoleküller oluşturmayan, büyümeyen ya da ölmeyen fakat sadece canlı hücrelerde üreyen, biçimleri bakterilerininkilere benzeyen, çoğu hastalığa yol açan, ancak elektron mikroskobunda belirlenebilecek kadar küçük olan, protein ve nükleik asitlerden oluşan, enfeksiyon yapan nesne. )

( Bazı FaRkLaR'ını daha okumak için burayı tıklayınız... )

( Canlıdır. İLE Canlı değildir[ölü de değildir].["Uygun koşullarda canlanabilen" bir varolandır.]

Bakteri, "fare" ise. İLE Virüs, "yumurta" gibidir.

Fare canlıdır. Yumurta canlı değildir. Ama döllenmişse, uygun sıcaklıkta, uygun sürede bekletilirse civcive dönüşür, yani bir canlı olur.

Yine fareye, yani bakteriye dönelim:
Fare, fare zehri ile öldürülebilir. İşte bu "antibiyotik"tir.

Fareye, fare zehiri verirsek ölür. Ama yumurtanın üstüne istediğimiz kadar fare zehiri dökelim, yumurtaya hiçbir şey olmaz; sadece çevreye zehir saçmış oluruz. Yani antibiyotikler, virüslere etki etmez; sadece bize yardım eden, bağışıklık sistemimizi güçlendiren yararlı bakterilerimizi öldürmüş oluruz.

Fareyi bir kutuya kapatıp aç-susuz bırakırsak ölür. İLE Yumurtayı bir kutuya kapatsak haftalarca bozulmadan durabilir.

Yani eğer bağışıklık sistemimiz güçlüyse belirli bir süre sonra bakteriler kendiliğinden ölecektir. Ama virüsler, her şeyin içinde ya da üzerinde, çok uzun süre bozulmadan yumurta gibi bekleyebilir ve gövdemize girdiği andan itibaren 4-14 gün içinde canlanır.

Bir diş macunu reklamını anımsayalım:
İki kap sirke içine iki yumurta koyuyorlardı, birini şu marka macunla fırçalıyorlardı, öteki yumurta eriyordu ama öteki macunla fırçalanan yumurta sağlamdı.

İşte o deneydeki sirke, yumurtanın kabuğundaki kalsiyumu çözündürüyordu. Elimizdeki virüsün kabuğunu çözündürebilen şey sirke değil "sabun"dur. Sabun, virüsün kabuğunu eritir. Kabuğu eriyen virüs, ölür. Sabunun, kabuğu eritebilmesi için en az bir dakika, kabukla temas etmesi gerekiyor. Süreyi anlamak için elimizi sabunlarken, iki kere "Dandini dandini dasdana" şarkısını söyleyelim. Süre bu kadar. Sıvı sabunlarda süre uzuyor. Daha iyisi, katı sabun.

Alkol de virüsün kabuğunu çözündürüyor ama sabundan farklı olarak; o boş kabuktan kurtulamıyoruz, elimize yapışık durumda kalır. Evet, artık zararsız ama yine de elimizde virüs kabuklarıyla dolaşmak istemeyiz. Örneğin, dışarıda alkolle elimizdeki virüsü öldürdük, ilk fırsatta yine sabunlamalıyız ki, su, kabukları da alıp götürsün. )

( )


- BİLÂD-I SELÂSE ile VİLÂYAT-I SELÂSE

( Üç şehir. İLE Üç vilâyet. )

( * Üsküdar, Galata, Eyüp.
* İstanbul, Edirne, Bursa.
İLE
Selânik, Manastır, Yanya. )


- BIZIRTI değil VIZILTI


- BORU, ODUN BORUSU = Vİ'Â = VAISSEAU


- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CANLILIK = TİRİGLİG = SERZENDEGÎ[Fars.] = el-HAYAVİYE/T[Ar.] = LIVELINESS[İng.] = VITALITÉ[Fr.] = VITALITAS[Lat.] = DIE BELEBUNG, DIE BELEBHEIT, DIE LEBENDIGKEIT, DAS LEBENDIGSEIN[Alm.] = HË EMPSÜKHË[Yun.] = VITALITA[İt.] = VIDALIDAD[İsp.] = LEVENDIGHEID[Fel.] = LIVLIGHED[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< VİCDAN

( Çıkar konuşunca, vicdan susar fakat sus(turul)mamalıdır! )


- ÇİNHİNDİ ÜLKELERİ:
TAYLAND ile/ve/||/<> MALEZYA ile/ve/||/<> KAMBOÇYA ile/ve/||/<> VIETNAM ile/ve/||/<> BALİ ile/ve/||/<> LAOS ile/ve/||/<> MYANMAR


- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]

( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi, bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. )

( image )


- CIVIK (CIVIK) VICIK (VICIK)

( Hareket etmek. | Konuşmak. )


- CÛD ile/ve/> VÜCÛD ile/ve/> MEVCÛD ile/ve/> VİCDAN

( Taşma, coşma. İLE/VE/> Varlık, varoluş. İLE/VE/> Varolan. İLE/VE/> Bulunç, bulma/buluş. )

( VİCDAN: Görünmez/semâvî mâbed. )


- CÜZDAN(/LI) değil/yerine VİCDAN(/LI)


- DESCARTES ile/ve/||/<>/< VIETE

( ... İLE/VE/||/<>/< Descartes'in hocası. )


- DIŞADÖNÜKLÜK ile/ve/||/<> AÇIKLIK ile/ve/||/<> UZLAŞMACILIK ile/ve/||/<> VİCDANLILIK ile/ve/||/<> SİNİRLİLİK


- ERDEM = FAZİLET = VIRTUE[İng.] = VERTU[Fr.] = TUGEND[Alm.] = VIRTUS[Lat.] = ARETE[Yun.] = VIRTUD[İsp.]


- FEODAL < VIEH[Alm.][:
Mal = Davar]


- FİKİR ile/ve/yerine VİCDAN

( IDEA vs./and CONSCIENCE
CONSCIENCE instead of IDEA )


- GALILEO ve/||/<>/< VINCENZO


- GECEKONDU ile/ve/değil VİLLAKONDU


- GİDİMLİ AKIL ile VİCDÂNİ AKIL

( TAAKKUL ile .. )


- GRAVE ile LARGO ile LARGETTO ile LENTO ile ADAGIO ile ALLEGRO ile ALLEGRETTO ile ANDANTE ile ANDANTINO ile ANIMATO ile APPASIONATO ile VIVACE ile PRESTO ile PRESTESSIMO

( ...
İLE
Bir parçanın, ağır ve görkemli çalınacağını/söylenileceğini anlatır. | Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, largodan daha yavaş çalınacağını belirtir.
İLE
Bir parçanın, largodan çabuk ve hafif çalınacağını anlatır. | Bu biçimde çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça.
İLE
Yavaş, ağır olarak. | Bu biçimde çalınan beste.
İLE
Bir parçanın, canlı, neşeli ve hızlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, allegrodan biraz daha ağır çalınacağını anlatır. Yarı yavaş, adagio ile andantino arası.
İLE
Andanteden daha canlı, daha hızlı.
İLE
Bir parçanın, canlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, coşkunca çalınacağını anlatır.
İLE
Canlı ve hızlı.
İLE
Çabuk, çok çabuk bir tempo ile. | Bu tempo ile çalınan müzik parçası.
İLE
Çok çabuk, aşırı hızlı. )


- GÜÇ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> VİCDANSIZ/LIK


- HAK GÖZETME ile VİCDAN


- HİSA ve/||/<> VİRA

( Herhangi bir nesneyi, yukarı çekmek/kaldırmak. VE/||/<> Irgat, vinç gibi nesneleri, sarma/çekme işinde kullanılır. )


- HUBB[Ar.] ile VİDD[Ar.]


- İDRÂK[Ar.] ile VİCDÂN[Ar.]


- KAVRAM ve/<> KURUM ve/<> UYGARLIK ve/<> BULUNÇ/VİCDAN


- KEMAN ile/ve/> VİYOLA(ALTO)[İt.]

( ... İLE/VE/> Kemandan biraz büyükçe dört telli saz. | Kontralto. )


- KEMAN ile/ve/<>/> VİYOLA ile/ve/<>/> ÇELLO/VİYOLONSEL[İt. < VIOLONCELLO] ile/ve/<>/> KONTRBAS[Fr.]

( Çenenin altına dayanarak çalınan telli çalgı. İLE/VE/<>/> Kemandan biraz büyükçe dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> Viyoladan büyük, kontrobastan küçük dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> En kalın sesli yaylı çalgı. )

( )


- KİRAZ[Yun.] ile VİŞNE[Slavca]

( Gülgillerden bir meyve ağacı. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtrak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın meyvesi. )

( ... ile ÂLÛ-BÂLÛ/ÂLBÂLÛ )

( CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )

( PRUNUS AVIUM cum PRUNUS CERASUS )


- KIZ/KADIN ile VİRAGO

( ... İLE Erkek gibi davranan ve giyinen kadın/kız. | Kavgacı/şirret kadın. )


- KIZILCIK ile VİŞNE

( Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç. | Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtırak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın genellikle reçel ve şerbet yapılan, kırmızı renkte ekşimtırak meyvesi, ekşi kiraz. )

( CORNELIAN CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )

( CORNUS MAS/FRUCTUS CORNI cum PRUNUS CERASUS / CERASUS VULGARIS )


- KONT[Fr. < COMTE] ile VİKONT[Fr. < VICOMTE] ile BARON[Fr.] ile ŞÖVALYE[Fr. < CHEVALIER]

( [Batı ülkelerinde] Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeyi. | Erkekler için kullanılan bir "soyluluk" unvanı. İLE/||/<> Baron ile kont arasında bir soyluluk unvanı. İLE/||/<> Vikont ile şövalye arasında soyluluk unvanı. İLE/||/<> Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı. | Derebeylik düzeninde soyluluk unvanlarının en alt basamağı. | Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı. )


- KONT ile VİKONT[Fr.]

( ... İLE Batı ülkelerinde, baron ile kont arasında bir san. )


- KULLARI İKNÂ ile VİCDÂNI İKNÂ


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- LAMA ile VİGONİ


- LEOPAR ile VISAYAN LEOPARI


- MEDRESE ile/ve MİDRAŞ ile/ve VİHARA

( İslâm'da. İLE/VE Yahudilik'te. İLE/VE Budizm'de. )

( Medreselerin kurulmasında ve Selçuklular zamanında Vihara'ların etkisi olmuştur. )

( ANADOLU MEDRESELERİ (2 CİLT) - METİN SÖZEN'in kitabından yararlanabilirsiniz. )


- MEŞE ile VIRGINIA MEŞESİ[QUERCUS VIRGINIANA]

( Filmlerde görülen yosundan halkalarla süslenmiş olan ağaç. )


- KÜÇÜM/MİKROP[Yun.] ile GİRMİK/VİRÜS[Fr./İng.]

( )

( MICROBE vs. VIRUS )


- MÜŞÂHEDÂT ile/ve VİCDAN

( Duyuların dışa yönelik olması. İLE/VE Duyuların içe yönelik olması. İç duyuların kendini gözlemlemesi. )


- MÜTTAKÎ[< VAKY ile VİKAYE] ile ...

( İTTİKA EDEN, SAKINAN, ÇEKİNEN | ALLAH'DAN KORKAN | ALLAH'IN ÖLÇÜSÜNE GÖRE KENDİNİ AYARLAYAN )


- MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ

( MUSICIAN vs. VIRTUOSO )


- MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ

( MUSICIAN vs. VIRTUOSO )


- NAPOLYON ile/ve/<> VIII. HENRY


- NEFS ile/ve/<> VİCDAN

( Öğretmeni ol! İLE/VE/<> Öğrencisi ol! )


- NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


- ONDALIK SAYILARDA:
NOKTA ile/ve/||/<> VİRGÜL

( "Ondalık Sayılarda Nokta mı, Virgül mü?" yazısı için burayı tıklayınız... )


- ÖTMEK ile VICIRDAMAK

( ... İLE Serçe vb. küçük kuşların ötüşü. )


- PAPATYA ile/ve VİRÂNE PAPATYASI/VARATİKA


- PARA AKLAMAK ile/ve/değil "VİCDAN(LAR)I/NI" "RAHATLATMAK"


- PİŞMAN/LIK ile/ve/||/<>/> VİCDAN AZABI

( REGRET vs./and/||/<>/> REMORSE )


- PROTEİN(LER) ile YAĞ(LAR) ile KARBONHİDRAT(LAR) ile MİNERAL(LER) ile VİTAMİN(LER)

( Canlı gözelerin ana nesnesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon öğeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş karmaşık yapılı doğal nesne. İLE Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel ya da hayvansal nesne. İLE Karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşan organik bileşiklerin genel adı. İLE Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım nesnelerle karışık ya da birleşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen inorganik nesne. İLE Besinlerde bulunan, gövdede genellikle yapılmayan, yağda ya da suda çözünebilme özelliği olan, eksikliği ya da fazlalığı çeşitli hastalıklara yol açan nesnelere verilen genel ad. )

( PROTEINS vs. FATS vs. CARBOHYDRATES vs. MINERALS vs. VITAMINS )


- RAHİM ile/ve VİCDAN

( Kişinin/insanlığın oluştuğu yerler. )


- RETROSPEKTİF ile/değil VİGİZM


- REYKJAVİK:
REYKJA ve/<> VİK

( [Dumanlı koy] Dumanlı. VE/<> Koy. )

( İzlanda'nın başkenti. )


- ROSSO LEVANTO MERMERİ ile VİŞNE MERMERİ

( İtalya'da. İLE Elazığ'da. )


- SHIVA ile/ve BRAHMA ile/ve VISHNU

( SHIVA: Varlığın biçimlerinin yok edicisi. İLE/VE BRAHMA: Varlığın Yaratıcısı.İLE/VE VISHNU: Varlığın Koruyucusu. )


- STAMEN = Vİ'Â-İ TAL'Î = VAISSEAU POLLINIQUE, ÉTAMINE


- TEHECCÜD NAMAZI ile/ve/<>/değil VİTR NAMAZI

( İkinci 3/1'lik bölümde kılınır.[Her 2 rekâtta bir selam verilerek kılınır.] İLE/VE/<>/DEĞİL Gecenin, son 3/1'lik bölümünde kılınan/kılınacak namazdır.[Eğer geceleyin uyanamama olasılığı varsa ancak bu durumlarda yatsı namazının ardından kılınabilir.][Yine de, kalkılamamışsa, sabah namazından önce kılınır.] )


- TORNİSTAN[İt. < TORNO STANTE] ile VİYA ile VİYA BÖYLE

( İleri ya da geri gidilmesi için verilen dümen komutu. İLE Teknenin dönüşünü, en hızlı biçimde durdurmak üzere dümen komutu. İLE Teknenin, istenilen rotaya gelince, orda durdurulması için verilen dümen komutudur. )


- TRİPİTAKA:
VİNAYA PİTAKA ile SUTTA PİTAKA ile ABHİDHAMMA PİTAKA

( Üç sepet. Budist Metinlerin tümü. Budist öğretileri yazıldıkça, konularına göre farklı sepetlere konulduğu için bu adı almıştır. Bölümleri...
1. Vinaya pitaka: Ahlâkî İlkeler/Disiplin Kitabı.
2. Sutta pitaka: Öğreti Kitabı.(Dhammapada'yı içerir)
3. Abhidhamma pitaka: Felsefe ve Psikoloji Kitabı. )


- UĞULTU/AKUFEN[Lat.] ile VIZILTI


- VATS/VIDEO ASSISTED THORACOSCOPIC SURGERY[İng.] değil/yerine/= VİDEO YARDIMLI GÖĞÜS BOŞLUĞU GÖREÇLEME CERRAHİSİ


- VECD ve/> VİCDAN ve/> ZEVK

( LAF-Ü-GÜZAF, KIL-Ü-KÂL KALKTIĞINDA GERİYE ZEVK VE VİCDAN KALIR )


- VERTİGO ile VİTİLİGO/ALA

( ... İLE Kerevizde bulunan psoralenler, deride, melanin üretimini artırarak, vitiligodan[beyaz lekeler] kurtulmaya yardımcı olur. )


- VİBHAGA ile ...

( Ayırım, böl/ün/me. )


- VİBRASYON[Fr./İng. < VIBRATION] ile REZONANS[Fr./İng. < RESONANCE]

( Titreşim. İLE Düzgün itmelerin etkisiyle bir salınım genliğinin artışı. )


- VİBRASYON/VİBRATION[İng.] değil/yerine/= TİTREŞİM


- VIBRATION vs. FLUCTUATION


- VİBRATÖR değil/yerine/= TİTREŞTİRİCİ


- VİCÂ'[Ar.] ile VİCÂ'[Ar. < VECÂ] ile VİCÂH[Ar. < VECH]

( ... İLE Ağrılar, sızılar. İLE Yüzleşme, yüzyüze gelme. )


- VİCÂHÎ HÜKÜM değil/yerine/= YÜZE KARŞI YARGI


- VİCÂHÎ değil/yerine/= YÜZ YÜZE


- VİCÂL[Ar. < VECL] ile VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR]

( Korkaklar. İLE Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. | Sel suyunun oyduğu yer. )


- VİCDAN AZÂBI değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ ACISI


- VİCDAN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- VİCDAN ile AKIL

( Değerlere dayanır. İLE Kurallara dayanır. )


- VİCDAN[Ar. < VCD] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ


- VİCDAN ile/ve/değil EŞİK


- VİCDAN ile/||/<> GAM


- VİCDAN ve/||/<> İHLÂS

( Tek (")tapınağımız/mâbedimiz("). VE/||/<> Yönetimimiz/yöneticimiz, hâkimiyetimiz//hakimimiz. )


- VİCDAN ve/=/||/<> MÂBED


- VİCDAN ile/ve NAZAR

( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )


- VİCDAN ile/ve/<> VAHİY


- VİCDÂNEN değil/yerine/= BULUNÇÇA


- VİCDÂNÎ AHLÂK ile/ve/<> İDRÂKÎ AHLÂK ile/ve/<> İRFÂNÎ AHLÂK

( MORALS OF CONSCIENCE vs./and/<> MORALS OF PERCEPTION vs./and/<> MORALS OF WISDOM )


- "VİCDÂNÎ" DİN ve/+/||/<> AHLÂKSIZLIK


- VİCDÂN-I MUNSİFÂNE değil/yerine/= DUYUŞLU BULUNÇ


- VİCDÂNÎ değil/yerine/= BULUNCUL


- VİCDAN/LI ile/değil/ne yazık ki/>< KORKU/KORKAK


- VİCDANSIZ FİKİR/FİKİRSİZ VİCDAN yerine AKIL

( REASON instead of IDEA WITHOUT CONSCIENCE/CONSCIENCE WITHOUT IDEA )


- VİCDANSIZ/LIK değil/yerine/>< YÜREKLİ/LİK


- VICIK VICIK (KAYGAN, YAĞLI)


- VICTOR FRANKL ve/||/<> IRVIN YALOM


- VICTORIA GÖLÜ ve/||/<> MALAWI GÖLÜ

( Afrika'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük tatlı su kaynağıdır. VE/||/<> Dünya üzerindeki öteki tatlı su düzeninde bulunmayan canlılara ev sahipliği yapmaktadır. )


- VİDA:
ALYAN ile/değil TORK

( Tüm dünyada. İLE/DEĞİL İngiliz ve Fransız ürünlerinde. )


- VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


- VİDA ile AĞAÇ VİDASI

( ... İLE Ahşap malzemeyi bağlamak için kullanılan, kalın konik gövdeli, büyük adımlı, milinin başa doğru bölümü yivsiz olan vida. )

( ... vs. WOOD SCREW/WOODSCREW )

( ... avec VIS À BOIS )

( ... mit Holzschraube )


- VİDA[İt.] ile UZUNDİŞ

( Döndürerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan ve bir ek bileziğiyle bir ters somunu alacak uzunlukta açılmış vida. )


- VİDÂC[Ar.] ile VİDÂCÎ[Ar.]

( Boyun damarlarından biri. İLE Boyun damarlarından biri ile ilgili. | Boyun kara damarı. )


- VİDEO değil/yerine/= GÖREZ


- VIDI VIDI (KONUŞMAK)


- VİETNAM'IN:
ADALARI ve/<> HA LONG BAY

( [Vietnam'ın] Doğal güzelliği ile Tayland, Malezya ya da Filipinler ile rekabet edecek durumda 3000 adası bulunmaktadır.[Ancak 1600'ünün adı bulunmaktadır.] VE/<> Etkileyecilikleri çok yüksek olan turistik adaları. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile/ve ANAKRONİZM

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE/VE Geçmişi, bugünün kavramlarını verecek biçimde düzenlemek. | Tarihî gelişimi, günümüzdeki herhangi bir kavramı ortaya çıkaracak biçimde örgütlemek. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile ÜTOPYA[< Yun.]

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE "Kurgusal/aşırı hayalci geleceği" "kabul ederek", bugüne ya da yakın geleceğe çekme (boş) "çabası". )


- VİGLA[İt.] değil/yerine/= NÖBET YERİ

( Savaş ve ticaret gemilerinin direklerine ve dalyanlarda, dikine gömülmüş gönderler üzerine, gözcülerin nöbet tutmaları için yapılmış yer. )


- VIGO(U)R vs. POWER


- VİHÂM[Ar.] ile VİHÂM[Ar. < VAHÎM]

( Aş yerme. İLE Vahim olan şeyler. )


- VİJİLANS/VİGILANCE[İng.] değil/yerine/= UYANIKLIK | SÜREÇ İZLEM


- VİJNANA[Sansk.] ile ...

( Bilinç. Yargı yeteneğinin yardımıyla kavrayıp anlama. )


- VİK VİK


- VİKTORYA ÇAĞLAYANLARI değil/< GÜRLEYEN DUMANLAR ÇAĞLAYANI

( Dünyanın en geniş şelâlesi.[1700 m.][Debisi, en yağışlı dönemde 500 milyon litre][Ort. 100 m.'den dökülmektedir] )

( 1855 yılında, Dr. Livingstone, Mokololo kabilesine, hasta olarak bir hafta zorunlu konuk olduktan sonra 13 gün süren bir yolculuk sonunda kşefetmiş ve dönemin İngiltere kraliçesinin adını vermiştir.[Kraliçe Viktorya, kendi adını taşıyan bu şelâleyi hiçbir zaman görememiştir.] )

( Zimbabwe ve Zambiya doğal sınırını da oluşturmaktadır. Zimbabwe tarafında yer alan bıçak ağzı noktası[knife edge point] olarak anılan kayalıkların üstünden dökülür. )

( ... değil/< MOSİ OA TUNYA )


- VİKUNYA ile ...

( Güney Amerika'ya özgü, memeli bir hayvan. )


- VİLADİ[Ar.] değil/yerine/= DOĞUŞTAN


- VİLÂYÂT-I SELÂSE[Ar.] ile VİLÂYÂT-I SİTTE[Ar.]

( 3 ŞEHİR ile 6 ŞEHİR )

( Selânik, Manastır, Kosova'ya verilen ortak ad. İLE Erzurum, Van, Harput[Mâmûretülazîz], Sivas, Bitlis ve Diyarbakır'a verilen ortak ad. )


- VİLÂYET değil/yerine/= İL


- VİLLA[İt.] ile/ve ŞALE/CHALET

( Yazlıkta ya da kent dışında, bahçeli ve güzel, müstakil ev. İLE/VE İsviçre'ye özgü villa tipi ev. )


- VİLÜS/VILLUS, VILLI[İng.] değil/yerine/= PARMAKSI ÇIKINTI


- VİNAYANA ile ...

( Budist keşişler tarafından uygulanan disiplin. )


- VİNÇ[İng.]/MATAFORA ile PALANGA[İt. < PALANCO]

( Ağır yük kaldırmaya yarayan araç. İLE Bir halatla makaralardan oluşturulan, ağır nesneleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan donanım. )


- VİNÇA DAMGALARI ile/ve/||/<>/> ORHUN ABECELERİ


- VINICUNCA ile ZHANGYE DANXIA

( Peru'da. İLE Çin'de. )

( ile )


- ELDIVEN:
VİNİL ile/ve/||/<>/> LATEKS ile/ve/||/<>/> NİTRİL

( Tek kullanımlık eldivenler içinde, nitril eldivenler vinil ve lateks eldivenlerle karşılaştırılabilir. Nitril eldiven ile lateks eldivenler karıştırılsa da aralarında birçok fark mevcut. Lateks eldivenler farklı iş alanlarında genel olarak rahat bir kullanım sunar, buna ek olarak kullanım kolaylığı ve konfor da sunmaktadır. Pudralı olabilen lateks eldivenlerin nitril eldivene göre içerdiği dezavantaj ise alerjik reaksiyona neden olabilmesidir. Latekse alerjisi olanların kullanamadığı eldivenler, sektörel olarak geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Lateks eldivenler, sağlık merkezleri başta olmak üzere temizlik işlerinde, otomotiv ve birçok endüstride yeğlenir. Elastik ve biyobozunur bir ürün olması lateksin avantajı iken, nitril eldivene göre delinme ve kimyasallara göre daha düşük bir dirence sahiptir. Bu nedenle nitril eldivenler, lateks eldivenlere göre hem alerjen olmaması hem de yüksek dirence sahip olması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenler, lateks içermeyen bir yapıdadır. Pudralı ve pudrasız olarak tercih edilebilen nitril eldivenler uzun süre kullanıma izin vermektedir. Lateks ve nitril eldivenlerle birlikte anılan vinil eldiven ise petrol bazlı bir filmden üretilen eldivenlerdir. Vinil eldivenler, nitril ve latekse göre daha az koruyucudur. )

( Nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlar:

Farklı sektörlerde, çalışanların güvenliği için yeğlenen nitril eldivenler, muayene eldiveni olarak da bilinmektedir. Nitril eldivenin kullanım amacı değişken olabilir. Kimyasal nesnelerle doğrudan değilen iş alanlarında nitril eldiven yeğlenir. Laboratuvarlar da nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlardandır. Buna ek olarak inşaatlarda ya da alkol bazlı ürünlerin yer aldığı işletmelerde de nitril eldiven, çalışanların ellerini tehlikeli nesnelere karşı koruması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenin içinde genellikle pamuktan üretilmiş bir astar yer alır. Nitril kaplaması ise temel görevi gerçekleştirir ve tehlikeli nesnelere karşı koruma sağlar.

Nitril eldivenin temel özellikleri:

- Kimyasal nesnelere karşı direnç gücü yüksektir, delinmeye karşı dirençlidir. - Sızdırmaz yapıya sahip olması ile güvenlidir. - Gerilmelere karşı dayanıklıdır. - Farklı sektörlerde, farklı amaçla kullanılabilir ve uzun bir raf süresine sahiptir.

Nitril eldivenler, özel isteklere göre kabartmalı, pudrasız ya da %100 nitril gibi seçeneklere de sahiptir. Sanayinin çeşitli alanlarında, tamir merkezlerinde, üretim merkezlerinde, laboratuvarlarda ve inşaatlarda kullanılabilen nitril eldivenler, vinil ve lateks ile farklar içerir. )


- VİP değil/yerine/= ÇÖK (ÇOK ÖNEMLİ KONUKLAR)


- VİPARİNAMA ile ...

( Değişim, dönüşüm. )


- VİPASYANA ile VİPPASSANA

( Sezgi meditasyonu. İLE Sezgi. İçe yönelme ya da idrak. [Tendai Okulu] )


- VIR VIR (KONUŞMAK)


- VİRA[İt.] ile VİYA[İt.]

( Durmadan, aralıksız. | Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut. İLE Dümeni ortaya alarak, gemiyi, bulunduğu doğrultuda yürütme. | Gemiye, belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutulması için dümenciye verilen komut. )


- VİRA[İt.] değil/yerine/= DURMADAN/ARALIKSIZ


- VİRAJ[Fr. < VIRAGE] değil/yerine/= DÖNEMEÇ


- VİRAN KÖYDEN ile ...

( HARAÇ DA, ÖŞR DE ALINMAZ/DI )


- VİRAN[Fars.] değil/yerine/= YIKIK


- VİRÂNE[Fars.] değil/yerine/= YIKINTI/ÖREN

( Yıkık, harap yer. | Yıkılmış ya da yanmış olan yapılardan geriye kalan. )


- VİRD[çoğ. EVRÂD] ile ...

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân cüzleri, duları. | Dervişlerin belirli zamanlarda okuduğu dualar. )


- VİRD[Ar. çoğ. EVRÂD] ile VİRD[Ar. < VAHÎM]

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân-ı Kerîm cüzleri, duaları. İLE Öğrenci.[ŞAKİRD(Fars.)] | Mürit. )


- VİRD ile/ve ZİKİR


- VİRGÜL(",") KULLANIMI ile BÖLME(/AYIRMA/SLASH)("/") KULLANIMI


- VİRGÜL değil/yerine/= ÇEKİK


- VİRGÜL(",")[Fr.] ile NOKTALI VİRGÜL(";")

( ... İLE Tümce içinde virgüllerle ayrılmış tür ya da takımları ayırmada. | Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı tümceleri birbirinden ayır­mada. | İkiden fazla eşdeğer öğeler arasında virgül bulunan tümcelerde, özneden sonra kullanılır. )


- VİRGÜL ile/<> VAV


- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


- VİRMAN[İng. < VIREMENT] değil/yerine/= AKTARIM


- VİROLOJİ ile ...

( Virüsleri konu alan bilim dalı. )


- VİRTOPSİ/VIRTOPSY[İng.] değil/yerine/= KAPALI ÖLÜ TANILAMA


- VIRTUAL DOM/VIRTUAL DOCUMENT OBJECT MODEL[İng.] değil/yerine/= SANAL BELGE NESNESİ MODELİ


- VİRTUAL REALITY TERAPİSİ/VIRTUAL REALITY THERAPY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK SAĞALTIMI


- VIRTUAL REALITY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK


- VIRTUAL[İng.] değil/yerine/= SANAL


- VIRTUALIZATION[İng.] değil/yerine/= SANALLAŞTIRMA


- VIRTUE vs. MERIT


- Virtüöz DİNLE!!!


- VİRTÜÖZ ile/ve/> SANATÇI

( Aleti/ni unutan. İLE/VE/> Kendini unutan. )


- VİRÜLAN/VIRULENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRAN


- VİRÜLANS/VIRULENCE[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRMA YETISİ


- VİRÜS:
YAPISI SAĞLAM ile/değil/>< YAPISI BOZULMUŞ


- VİRÜS ile YELLOWSTONE PARKINDAKİ VİRÜSLER

( 90-95° alkolle öldürülebilir. İLE 90-95° üzerinde bile öldürülemeyenler vardır. )

( Virüsler, -270°'deki azot tankında sürekli yaşayabilirler. )


- VİRYA ile ...

( Şevk. )


- VİSÂK[Ar.] ile VİSÂK[Ar. < VESÎK]

( Bağ, rabıta. | Antlaşma, sözleşme[and içerek/yeminle]. İLE Çok sağlam ve güçlü bağlar. | Antlaşmalar, and içmeler/yemin etmeler. )


- VİSAL[< VASL] ile ...

( ULAŞMA, BİTİŞME | SEVGİLİYE KAVUŞMA )


- VİSÂM[Ar.] ile VİSÂM[Ar. < VESÎM]

( Damgalı, nişanlı. İLE Güzel yüzlüler. | Rastıklılar. | Damgalılar. )


- VISCERAL = İÇ ÖRGENSEL


- VİSER/VISCUS (VİSCERA)[İng.] değil/yerine/= İÇ ÖRGEN


- VİSERAL/VISCERAL[İng.] değil/yerine/= İÇE AIT | İÇ ÖRGENE AIT


- VİSEŞA ile ...

( Özgüllük. )


- VISHNU ile ...

( Hindu teslisinin tanrılarından biri. Brahma - Vishnu - Shiva. )


- VISIBLE PART OF "ICEBERG" vs. INVISIBLE PART OF "ICEBERG"


- VİSKAÇA ile ...

( Güney Amerika'ya özgü, memeli bir hayvan. )


- VİSKÖZ/VISCOUS[İng.] değil/yerine/= AKIŞMAZ


- VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


- VİSKOZİTE/VISCOSITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞMAZLIK


- VİŞNE SUYU ile/değil PİSAP SUYU

( ... İLE/DEĞİL Vişne suyunun tadına benzeyen, kurumuş ottan elde edilen, Moritanya'ya özgü bir tad. )


- VISUAL(NESS) vs. EXTERIOR(NESS)


- VITAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA


- VITALİTE/VITALITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA GÜCÜ


- VİTALİZM değil/yerine/= DİRİMSELCİLİK


- VİTAMİN[Lat.] değil/yerine/= DİRİLEK


- VİTES değil/yerine/= HIZLIK


- VİTRAY[Fr.] değil/yerine/= REVZEN[Fars.]

( Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş, renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi ya da resim. )


- VITREOUS HUMOR[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ SIVISI


- VİTRİN ile CAMEKÂN

( İlk vitrin, Paris'te kullanılmıştır. )


- VİTRİN[Fr.] değil/yerine/= CAMLI DOLAP


- VİTRİNLERE/TEZGAHLARA UZUN UZUN BAKMAK ile/yerine GEREKENE, GEREKTİĞİ KADAR BAKMAK

( SHOPPING IN LONG PERIOD vs. LOOKING TO THE NECESSITY
LOOKING TO THE NECESSITY instead of SHOPPING IN LONG PERIOD )


- VITRIOL / V.I.T.R.I.O.L.:
VISITA ile/ve/||/<> INTERIORE ile/ve/||/<> TERRAE ile/ve/||/<> RECTIFICANDO ile/ve/||/<> INVENIES ile/ve/||/<> OCCULT ile/ve/||/<> LAPIDEM


- VİTRÖZ/VITREOUS[İng.] değil/yerine/= CAMSI


- VIVACITY vs. ALIVE


- VİVEKA ile ...

( Doğruyu sahteden, gerçeği gerçek dışından ayırt edebilme, doğru ayırt edebilme. Viveka, zihnin gerisinde gizli olan spiritüel bilincin ifadesidir. Viveka, vairagya'ya iletir. )


- VİVİPAR/VIVIPAROUS[İng.]/VİVİPARE[Fr.] ile DOĞURAN

( Doğurucu, canlı yavru doğuran. )


- VİYABIL/VIABLE[İng.] değil/yerine/= CANLI


- VİYABILITE/VIABILITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAYABİLİRLİK, CANLILIK


- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] değil/yerine/= AŞIT


- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] ile KÖPRÜYOL/AŞIT

( ... İLE Bir vadi, bir ırmak üzerinden, bir demiryolu ya da karayolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü. )


- VİYAK VİYAK (BAĞIRMAK, İNLEMEK)


- VİYAL/VIAL[İng.] değil/yerine/= SIVI İLAÇ ŞİŞESİ


- VIZ ile/ve/||/<> TIRIS

( ... İLE/VE/||/<> Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. )

( Gelir. İLE/VE/||/<> Gider. )


- VİZE ile FİNAL


- VIZIR VIZIR (DOLAŞMAK)


- VİZİTE[İt.] ile VİZİTE[İt.]

( Hekimin, hastahanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. İLE Bir muayene için hekime ödenen ücret. )


- VİZON ile BİZON


- VİZR[Ar.] ile ZENB[Ar.]


- VİZÜEL AGNOZİ/VISUAL AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL TANIMAZLIK


- VİZÜEL ALGI/VISUAL PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL ALGI


- VİZÜEL/VISUAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜEL değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜELİZASYON/VISUALIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖRSELLEŞTİRME


- VİZYON[İng. VISION] değil/yerine/= GÖRÜŞ, GENİŞ ÖNGÖRÜ, GÖSTERİM


- VİZYON/VISION[İng.] değil/yerine/= UZAKGÖRÜ, UZGÖRÜ | GÖRME | GÖSTERİM


- VİZYONA GİRMEK değil/yerine/= GÖSTERİME GİRMEK


- VİZYON/EL / VİSİONAL değil/yerine/= GÖRÜM/SEL


- VİZYON/ER değil/yerine/= İLERİ GÖRÜŞ(LÜ)/UZAK GÖRÜ(LÜ)


- VLOG/VIDEO BLOG[İng.] değil/yerine/= VİDEO KAYDI İLE WEB BLOG UYGULAMASI


- VOG/VİDEO OKÜLOGRAFİ/VIDEO OCULOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= VİDEO GÖZ ÇİZGELEMESİ


- VUCA:
VOLATILITY | UNCERTAINTY | COMPLEXITY | AMBIGUITY ile/değil/yerine/>/>< VISION | UNDERSTANDING | CLARITY | AGILITY

( Değişkenlik, Oynaklık | Belirsizlik | Karmaşıklık | Anlaşılmazlık İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< İleri Görüş/Ülkü | Anlayış | Belirginlik | Kavrayış, Çeviklik )

( image )


- VÜCÛD ile/ve VİCDAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


- VÜCÛD ile/ve VİCDAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN


- YAŞAM = HAYAT = LIFE[İng.] = VIE[Fr.] = LEBEN[Alm.] = VITA[Lat.] = BIOS[Yun.] = VIDA[İsp.]


- YERGİ, SUÇLAMA = BLAME[İng.] = BLÂME[Fr.] = TADEL[Alm.] = VITUPERIUS[Lat.]


- YUMURTA ile/ve/<> VİTELLÜS[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin tümü. )


- YUMUŞAK/SULU ile VICIK

( ... İLE Sulanarak, kıvamı gevşemiş. )

Vİ... ~ Vİ... ile başlayan FaRkLaR...

- VİCÂ'[Ar.] ile VİCÂ'[Ar. < VECÂ] ile VİCÂH[Ar. < VECH]

( ... İLE Ağrılar, sızılar. İLE Yüzleşme, yüzyüze gelme. )


- VİCÂL[Ar. < VECL] ile VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR]

( Korkaklar. İLE Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. | Sel suyunun oyduğu yer. )


- VİDÂC[Ar.] ile VİDÂCÎ[Ar.]

( Boyun damarlarından biri. İLE Boyun damarlarından biri ile ilgili. | Boyun kara damarı. )


- VİHÂM[Ar.] ile VİHÂM[Ar. < VAHÎM]

( Aş yerme. İLE Vahim olan şeyler. )


- VİLÂYÂT-I SELÂSE[Ar.] ile VİLÂYÂT-I SİTTE[Ar.]

( 3 ŞEHİR ile 6 ŞEHİR )

( Selânik, Manastır, Kosova'ya verilen ortak ad. İLE Erzurum, Van, Harput[Mâmûretülazîz], Sivas, Bitlis ve Diyarbakır'a verilen ortak ad. )


- VİPASYANA ile VİPPASSANA

( Sezgi meditasyonu. İLE Sezgi. İçe yönelme ya da idrak. [Tendai Okulu] )


- VİRA[İt.] ile VİYA[İt.]

( Durmadan, aralıksız. | Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut. İLE Dümeni ortaya alarak, gemiyi, bulunduğu doğrultuda yürütme. | Gemiye, belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutulması için dümenciye verilen komut. )


- VİRD[Ar. çoğ. EVRÂD] ile VİRD[Ar. < VAHÎM]

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân-ı Kerîm cüzleri, duaları. İLE Öğrenci.[ŞAKİRD(Fars.)] | Mürit. )


- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


- VİSÂK[Ar.] ile VİSÂK[Ar. < VESÎK]

( Bağ, rabıta. | Antlaşma, sözleşme[and içerek/yeminle]. İLE Çok sağlam ve güçlü bağlar. | Antlaşmalar, and içmeler/yemin etmeler. )


- VİSÂM[Ar.] ile VİSÂM[Ar. < VESÎM]

( Damgalı, nişanlı. İLE Güzel yüzlüler. | Rastıklılar. | Damgalılar. )


- VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


- VİZİTE[İt.] ile VİZİTE[İt.]

( Hekimin, hastahanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. İLE Bir muayene için hekime ödenen ücret. )

Vİ... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- VİBHAGA ile ...

( Ayırım, böl/ün/me. )


- VİBRASYON[Fr./İng. < VIBRATION] ile REZONANS[Fr./İng. < RESONANCE]

( Titreşim. İLE Düzgün itmelerin etkisiyle bir salınım genliğinin artışı. )


- VİBRASYON/VİBRATION[İng.] değil/yerine/= TİTREŞİM


- VIBRATION vs. FLUCTUATION


- VİBRATÖR değil/yerine/= TİTREŞTİRİCİ


- VİCÂ'[Ar.] ile VİCÂ'[Ar. < VECÂ] ile VİCÂH[Ar. < VECH]

( ... İLE Ağrılar, sızılar. İLE Yüzleşme, yüzyüze gelme. )


- VİCÂHÎ HÜKÜM değil/yerine/= YÜZE KARŞI YARGI


- VİCÂHÎ değil/yerine/= YÜZ YÜZE


- VİCÂL[Ar. < VECL] ile VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR]

( Korkaklar. İLE Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. | Sel suyunun oyduğu yer. )


- VİCDAN AZÂBI değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ ACISI


- VİCDAN [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- VİCDAN ile AKIL

( Değerlere dayanır. İLE Kurallara dayanır. )


- VİCDAN[Ar. < VCD] değil/yerine/= BULUNÇ/DUYUNÇ


- VİCDAN ile/ve/değil EŞİK


- VİCDAN ile/||/<> GAM


- VİCDAN ve/||/<> İHLÂS

( Tek (")tapınağımız/mâbedimiz("). VE/||/<> Yönetimimiz/yöneticimiz, hâkimiyetimiz//hakimimiz. )


- VİCDAN ve/=/||/<> MÂBED


- VİCDAN ile/ve NAZAR

( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )


- VİCDAN ile/ve/<> VAHİY


- VİCDÂNEN değil/yerine/= BULUNÇÇA


- VİCDÂNÎ AHLÂK ile/ve/<> İDRÂKÎ AHLÂK ile/ve/<> İRFÂNÎ AHLÂK

( MORALS OF CONSCIENCE vs./and/<> MORALS OF PERCEPTION vs./and/<> MORALS OF WISDOM )


- "VİCDÂNÎ" DİN ve/+/||/<> AHLÂKSIZLIK


- VİCDÂN-I MUNSİFÂNE değil/yerine/= DUYUŞLU BULUNÇ


- VİCDÂNÎ değil/yerine/= BULUNCUL


- VİCDAN/LI ile/değil/ne yazık ki/>< KORKU/KORKAK


- VİCDANSIZ FİKİR/FİKİRSİZ VİCDAN yerine AKIL

( REASON instead of IDEA WITHOUT CONSCIENCE/CONSCIENCE WITHOUT IDEA )


- VİCDANSIZ/LIK değil/yerine/>< YÜREKLİ/LİK


- VICIK VICIK (KAYGAN, YAĞLI)


- VICTOR FRANKL ve/||/<> IRVIN YALOM


- VICTORIA GÖLÜ ve/||/<> MALAWI GÖLÜ

( Afrika'nın en büyük, dünyanın ikinci büyük tatlı su kaynağıdır. VE/||/<> Dünya üzerindeki öteki tatlı su düzeninde bulunmayan canlılara ev sahipliği yapmaktadır. )


- VİDA:
ALYAN ile/değil TORK

( Tüm dünyada. İLE/DEĞİL İngiliz ve Fransız ürünlerinde. )


- VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


- VİDA ile AĞAÇ VİDASI

( ... İLE Ahşap malzemeyi bağlamak için kullanılan, kalın konik gövdeli, büyük adımlı, milinin başa doğru bölümü yivsiz olan vida. )

( ... vs. WOOD SCREW/WOODSCREW )

( ... avec VIS À BOIS )

( ... mit Holzschraube )


- VİDA[İt.] ile UZUNDİŞ

( Döndürerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan ve bir ek bileziğiyle bir ters somunu alacak uzunlukta açılmış vida. )


- VİDÂC[Ar.] ile VİDÂCÎ[Ar.]

( Boyun damarlarından biri. İLE Boyun damarlarından biri ile ilgili. | Boyun kara damarı. )


- VİDEO değil/yerine/= GÖREZ


- VIDI VIDI (KONUŞMAK)


- VİETNAM'IN:
ADALARI ve/<> HA LONG BAY

( [Vietnam'ın] Doğal güzelliği ile Tayland, Malezya ya da Filipinler ile rekabet edecek durumda 3000 adası bulunmaktadır.[Ancak 1600'ünün adı bulunmaktadır.] VE/<> Etkileyecilikleri çok yüksek olan turistik adaları. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile/ve ANAKRONİZM

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE/VE Geçmişi, bugünün kavramlarını verecek biçimde düzenlemek. | Tarihî gelişimi, günümüzdeki herhangi bir kavramı ortaya çıkaracak biçimde örgütlemek. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile ÜTOPYA[< Yun.]

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE "Kurgusal/aşırı hayalci geleceği" "kabul ederek", bugüne ya da yakın geleceğe çekme (boş) "çabası". )


- VİGLA[İt.] değil/yerine/= NÖBET YERİ

( Savaş ve ticaret gemilerinin direklerine ve dalyanlarda, dikine gömülmüş gönderler üzerine, gözcülerin nöbet tutmaları için yapılmış yer. )


- VIGO(U)R vs. POWER


- VİHÂM[Ar.] ile VİHÂM[Ar. < VAHÎM]

( Aş yerme. İLE Vahim olan şeyler. )


- VİJİLANS/VİGILANCE[İng.] değil/yerine/= UYANIKLIK | SÜREÇ İZLEM


- VİJNANA[Sansk.] ile ...

( Bilinç. Yargı yeteneğinin yardımıyla kavrayıp anlama. )


- VİK VİK


- VİKTORYA ÇAĞLAYANLARI değil/< GÜRLEYEN DUMANLAR ÇAĞLAYANI

( Dünyanın en geniş şelâlesi.[1700 m.][Debisi, en yağışlı dönemde 500 milyon litre][Ort. 100 m.'den dökülmektedir] )

( 1855 yılında, Dr. Livingstone, Mokololo kabilesine, hasta olarak bir hafta zorunlu konuk olduktan sonra 13 gün süren bir yolculuk sonunda kşefetmiş ve dönemin İngiltere kraliçesinin adını vermiştir.[Kraliçe Viktorya, kendi adını taşıyan bu şelâleyi hiçbir zaman görememiştir.] )

( Zimbabwe ve Zambiya doğal sınırını da oluşturmaktadır. Zimbabwe tarafında yer alan bıçak ağzı noktası[knife edge point] olarak anılan kayalıkların üstünden dökülür. )

( ... değil/< MOSİ OA TUNYA )


- VİKUNYA ile ...

( Güney Amerika'ya özgü, memeli bir hayvan. )


- VİLADİ[Ar.] değil/yerine/= DOĞUŞTAN


- VİLÂYÂT-I SELÂSE[Ar.] ile VİLÂYÂT-I SİTTE[Ar.]

( 3 ŞEHİR ile 6 ŞEHİR )

( Selânik, Manastır, Kosova'ya verilen ortak ad. İLE Erzurum, Van, Harput[Mâmûretülazîz], Sivas, Bitlis ve Diyarbakır'a verilen ortak ad. )


- VİLÂYET değil/yerine/= İL


- VİLLA[İt.] ile/ve ŞALE/CHALET

( Yazlıkta ya da kent dışında, bahçeli ve güzel, müstakil ev. İLE/VE İsviçre'ye özgü villa tipi ev. )


- VİLÜS/VILLUS, VILLI[İng.] değil/yerine/= PARMAKSI ÇIKINTI


- VİNAYANA ile ...

( Budist keşişler tarafından uygulanan disiplin. )


- VİNÇ[İng.]/MATAFORA ile PALANGA[İt. < PALANCO]

( Ağır yük kaldırmaya yarayan araç. İLE Bir halatla makaralardan oluşturulan, ağır nesneleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan donanım. )


- VİNÇA DAMGALARI ile/ve/||/<>/> ORHUN ABECELERİ


- VINICUNCA ile ZHANGYE DANXIA

( Peru'da. İLE Çin'de. )

( ile )


- ELDIVEN:
VİNİL ile/ve/||/<>/> LATEKS ile/ve/||/<>/> NİTRİL

( Tek kullanımlık eldivenler içinde, nitril eldivenler vinil ve lateks eldivenlerle karşılaştırılabilir. Nitril eldiven ile lateks eldivenler karıştırılsa da aralarında birçok fark mevcut. Lateks eldivenler farklı iş alanlarında genel olarak rahat bir kullanım sunar, buna ek olarak kullanım kolaylığı ve konfor da sunmaktadır. Pudralı olabilen lateks eldivenlerin nitril eldivene göre içerdiği dezavantaj ise alerjik reaksiyona neden olabilmesidir. Latekse alerjisi olanların kullanamadığı eldivenler, sektörel olarak geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Lateks eldivenler, sağlık merkezleri başta olmak üzere temizlik işlerinde, otomotiv ve birçok endüstride yeğlenir. Elastik ve biyobozunur bir ürün olması lateksin avantajı iken, nitril eldivene göre delinme ve kimyasallara göre daha düşük bir dirence sahiptir. Bu nedenle nitril eldivenler, lateks eldivenlere göre hem alerjen olmaması hem de yüksek dirence sahip olması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenler, lateks içermeyen bir yapıdadır. Pudralı ve pudrasız olarak tercih edilebilen nitril eldivenler uzun süre kullanıma izin vermektedir. Lateks ve nitril eldivenlerle birlikte anılan vinil eldiven ise petrol bazlı bir filmden üretilen eldivenlerdir. Vinil eldivenler, nitril ve latekse göre daha az koruyucudur. )

( Nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlar:

Farklı sektörlerde, çalışanların güvenliği için yeğlenen nitril eldivenler, muayene eldiveni olarak da bilinmektedir. Nitril eldivenin kullanım amacı değişken olabilir. Kimyasal nesnelerle doğrudan değilen iş alanlarında nitril eldiven yeğlenir. Laboratuvarlar da nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlardandır. Buna ek olarak inşaatlarda ya da alkol bazlı ürünlerin yer aldığı işletmelerde de nitril eldiven, çalışanların ellerini tehlikeli nesnelere karşı koruması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenin içinde genellikle pamuktan üretilmiş bir astar yer alır. Nitril kaplaması ise temel görevi gerçekleştirir ve tehlikeli nesnelere karşı koruma sağlar.

Nitril eldivenin temel özellikleri:

- Kimyasal nesnelere karşı direnç gücü yüksektir, delinmeye karşı dirençlidir. - Sızdırmaz yapıya sahip olması ile güvenlidir. - Gerilmelere karşı dayanıklıdır. - Farklı sektörlerde, farklı amaçla kullanılabilir ve uzun bir raf süresine sahiptir.

Nitril eldivenler, özel isteklere göre kabartmalı, pudrasız ya da %100 nitril gibi seçeneklere de sahiptir. Sanayinin çeşitli alanlarında, tamir merkezlerinde, üretim merkezlerinde, laboratuvarlarda ve inşaatlarda kullanılabilen nitril eldivenler, vinil ve lateks ile farklar içerir. )


- VİP değil/yerine/= ÇÖK (ÇOK ÖNEMLİ KONUKLAR)


- VİPARİNAMA ile ...

( Değişim, dönüşüm. )


- VİPASYANA ile VİPPASSANA

( Sezgi meditasyonu. İLE Sezgi. İçe yönelme ya da idrak. [Tendai Okulu] )


- VIR VIR (KONUŞMAK)


- VİRA[İt.] ile VİYA[İt.]

( Durmadan, aralıksız. | Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut. İLE Dümeni ortaya alarak, gemiyi, bulunduğu doğrultuda yürütme. | Gemiye, belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutulması için dümenciye verilen komut. )


- VİRA[İt.] değil/yerine/= DURMADAN/ARALIKSIZ


- VİRAJ[Fr. < VIRAGE] değil/yerine/= DÖNEMEÇ


- VİRAN KÖYDEN ile ...

( HARAÇ DA, ÖŞR DE ALINMAZ/DI )


- VİRAN[Fars.] değil/yerine/= YIKIK


- VİRÂNE[Fars.] değil/yerine/= YIKINTI/ÖREN

( Yıkık, harap yer. | Yıkılmış ya da yanmış olan yapılardan geriye kalan. )


- VİRD[çoğ. EVRÂD] ile ...

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân cüzleri, duları. | Dervişlerin belirli zamanlarda okuduğu dualar. )


- VİRD[Ar. çoğ. EVRÂD] ile VİRD[Ar. < VAHÎM]

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân-ı Kerîm cüzleri, duaları. İLE Öğrenci.[ŞAKİRD(Fars.)] | Mürit. )


- VİRD ile/ve ZİKİR


- VİRGÜL(",") KULLANIMI ile BÖLME(/AYIRMA/SLASH)("/") KULLANIMI


- VİRGÜL değil/yerine/= ÇEKİK


- VİRGÜL(",")[Fr.] ile NOKTALI VİRGÜL(";")

( ... İLE Tümce içinde virgüllerle ayrılmış tür ya da takımları ayırmada. | Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı tümceleri birbirinden ayır­mada. | İkiden fazla eşdeğer öğeler arasında virgül bulunan tümcelerde, özneden sonra kullanılır. )


- VİRGÜL ile/<> VAV


- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


- VİRMAN[İng. < VIREMENT] değil/yerine/= AKTARIM


- VİROLOJİ ile ...

( Virüsleri konu alan bilim dalı. )


- VİRTOPSİ/VIRTOPSY[İng.] değil/yerine/= KAPALI ÖLÜ TANILAMA


- VIRTUAL DOM/VIRTUAL DOCUMENT OBJECT MODEL[İng.] değil/yerine/= SANAL BELGE NESNESİ MODELİ


- VİRTUAL REALITY TERAPİSİ/VIRTUAL REALITY THERAPY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK SAĞALTIMI


- VIRTUAL REALITY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK


- VIRTUAL[İng.] değil/yerine/= SANAL


- VIRTUALIZATION[İng.] değil/yerine/= SANALLAŞTIRMA


- VIRTUE vs. MERIT


- Virtüöz DİNLE!!!


- VİRTÜÖZ ile/ve/> SANATÇI

( Aleti/ni unutan. İLE/VE/> Kendini unutan. )


- VİRÜLAN/VIRULENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRAN


- VİRÜLANS/VIRULENCE[İng.] değil/yerine/= SAYRILANDIRMA YETISİ


- VİRÜS:
YAPISI SAĞLAM ile/değil/>< YAPISI BOZULMUŞ


- VİRÜS ile YELLOWSTONE PARKINDAKİ VİRÜSLER

( 90-95° alkolle öldürülebilir. İLE 90-95° üzerinde bile öldürülemeyenler vardır. )

( Virüsler, -270°'deki azot tankında sürekli yaşayabilirler. )


- VİRYA ile ...

( Şevk. )


- VİSÂK[Ar.] ile VİSÂK[Ar. < VESÎK]

( Bağ, rabıta. | Antlaşma, sözleşme[and içerek/yeminle]. İLE Çok sağlam ve güçlü bağlar. | Antlaşmalar, and içmeler/yemin etmeler. )


- VİSAL[< VASL] ile ...

( ULAŞMA, BİTİŞME | SEVGİLİYE KAVUŞMA )


- VİSÂM[Ar.] ile VİSÂM[Ar. < VESÎM]

( Damgalı, nişanlı. İLE Güzel yüzlüler. | Rastıklılar. | Damgalılar. )


- VISCERAL = İÇ ÖRGENSEL


- VİSER/VISCUS (VİSCERA)[İng.] değil/yerine/= İÇ ÖRGEN


- VİSERAL/VISCERAL[İng.] değil/yerine/= İÇE AIT | İÇ ÖRGENE AIT


- VİSEŞA ile ...

( Özgüllük. )


- VISHNU ile ...

( Hindu teslisinin tanrılarından biri. Brahma - Vishnu - Shiva. )


- VISIBLE PART OF "ICEBERG" vs. INVISIBLE PART OF "ICEBERG"


- VİSKAÇA ile ...

( Güney Amerika'ya özgü, memeli bir hayvan. )


- VİSKÖZ/VISCOUS[İng.] değil/yerine/= AKIŞMAZ


- VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


- VİSKOZİTE/VISCOSITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞMAZLIK


- VİŞNE SUYU ile/değil PİSAP SUYU

( ... İLE/DEĞİL Vişne suyunun tadına benzeyen, kurumuş ottan elde edilen, Moritanya'ya özgü bir tad. )


- VISUAL(NESS) vs. EXTERIOR(NESS)


- VITAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA


- VITALİTE/VITALITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA GÜCÜ


- VİTALİZM değil/yerine/= DİRİMSELCİLİK


- VİTAMİN[Lat.] değil/yerine/= DİRİLEK


- VİTES değil/yerine/= HIZLIK


- VİTRAY[Fr.] değil/yerine/= REVZEN[Fars.]

( Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş, renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi ya da resim. )


- VITREOUS HUMOR[İng.] değil/yerine/= GÖZ İÇİ SIVISI


- VİTRİN ile CAMEKÂN

( İlk vitrin, Paris'te kullanılmıştır. )


- VİTRİN[Fr.] değil/yerine/= CAMLI DOLAP


- VİTRİNLERE/TEZGAHLARA UZUN UZUN BAKMAK ile/yerine GEREKENE, GEREKTİĞİ KADAR BAKMAK

( SHOPPING IN LONG PERIOD vs. LOOKING TO THE NECESSITY
LOOKING TO THE NECESSITY instead of SHOPPING IN LONG PERIOD )


- VITRIOL / V.I.T.R.I.O.L.:
VISITA ile/ve/||/<> INTERIORE ile/ve/||/<> TERRAE ile/ve/||/<> RECTIFICANDO ile/ve/||/<> INVENIES ile/ve/||/<> OCCULT ile/ve/||/<> LAPIDEM


- VİTRÖZ/VITREOUS[İng.] değil/yerine/= CAMSI


- VIVACITY vs. ALIVE


- VİVEKA ile ...

( Doğruyu sahteden, gerçeği gerçek dışından ayırt edebilme, doğru ayırt edebilme. Viveka, zihnin gerisinde gizli olan spiritüel bilincin ifadesidir. Viveka, vairagya'ya iletir. )


- VİVİPAR/VIVIPAROUS[İng.]/VİVİPARE[Fr.] ile DOĞURAN

( Doğurucu, canlı yavru doğuran. )


- VİYABIL/VIABLE[İng.] değil/yerine/= CANLI


- VİYABILITE/VIABILITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAYABİLİRLİK, CANLILIK


- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] değil/yerine/= AŞIT


- VİYADÜK[Fr. < VIADUC] ile KÖPRÜYOL/AŞIT

( ... İLE Bir vadi, bir ırmak üzerinden, bir demiryolu ya da karayolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü. )


- VİYAK VİYAK (BAĞIRMAK, İNLEMEK)


- VİYAL/VIAL[İng.] değil/yerine/= SIVI İLAÇ ŞİŞESİ


- VIZ ile/ve/||/<> TIRIS

( ... İLE/VE/||/<> Atların kısa adımlarla hızlı yürüyüşü. )

( Gelir. İLE/VE/||/<> Gider. )


- VİZE ile FİNAL


- VIZIR VIZIR (DOLAŞMAK)


- VİZİTE[İt.] ile VİZİTE[İt.]

( Hekimin, hastahanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. İLE Bir muayene için hekime ödenen ücret. )


- VİZON ile BİZON


- VİZR[Ar.] ile ZENB[Ar.]


- VİZÜEL AGNOZİ/VISUAL AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL TANIMAZLIK


- VİZÜEL ALGI/VISUAL PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL ALGI


- VİZÜEL/VISUAL[İng.] değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜEL değil/yerine/= GÖRSEL


- VİZÜELİZASYON/VISUALIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖRSELLEŞTİRME


- VİZYON[İng. VISION] değil/yerine/= GÖRÜŞ, GENİŞ ÖNGÖRÜ, GÖSTERİM


- VİZYON/VISION[İng.] değil/yerine/= UZAKGÖRÜ, UZGÖRÜ | GÖRME | GÖSTERİM


- VİZYONA GİRMEK değil/yerine/= GÖSTERİME GİRMEK


- VİZYON/EL / VİSİONAL değil/yerine/= GÖRÜM/SEL


- VİZYON/ER değil/yerine/= İLERİ GÖRÜŞ(LÜ)/UZAK GÖRÜ(LÜ)

... ~ Vİ... ile başlayan FaRkLaR...

- [ne yazık ki]
BELLEK KAYBININ NEDENLERİ:
KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI ve/||/<> VİTAMİNLERİN EKSİLMESİ ve/||/<> MİNERAL YOKSUNLUĞU ve/||/<> YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ ve/||/<> HORMONLARIN AZLIĞI


- ADÂLET ve/||/<> VİCDAN

( ... VE/||/<> Adâlet evi. )

( Her yerde, zamanda ve koşulda. VE/||/<> Zirvesinde.[İnsanda!] )


- ADIM ile VİDA ADIMI/HATVE[Ar.]

( ... İLE Bir vidanın, bir dönüşte aldığı yol. )


- AKOR'DA ÖNEMLİ SESLER:
I. ve III. ve V. ve VII.


- ALGARİNA[İt. < ARGAGNO] değil/yerine/= VİNÇLİ TEKNE

( Ağır bir şeyi denizden çıkarma ya da denize indirme işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi. | Bazı gemilerin baş ya da kıç tarafından eğik olarak uzatılmış bulunan makaralı, kısa ve kalın dikme. )


- AMİRAL ile VİSAMİRAL[Fr.]

( ... İLE Amiralden bir rütbe aşağıdaki deniz subayı. )


- ANIMA MOTRIX ile/ve/||/<>/> VIS MOTRIX


- ARAÇ = VASITA = MEANS, VEHICLE[İng.] = MOYEN[Fr.] = MITTEL[Alm.] = MEZZO[İt.] = MEDIO[İsp.] = VIA, RATIO[Lat.] = (HO) POROS[Yun.] = VESÎLE, VÂSİTA[Ar.] = VESÎLE[Fars.] = MIDDELEN[Felm.]


- AVİTAMİNOZ/AVITAMINOSIS[İng.] değil/yerine/= VITAMINSİZLİK


- BACH ile/ve VIVALDI


- BACH VIVALDI


- BAKTERİ ile VİBRİYON[Fr.]

( ... İLE Virgül biçimindeki bakteri. )


- BAKTERİ/YAL ile VİRÜS/VİRAL

( Virüsten farklı, yaklaşık 0,4-1,5 μm boyutunda, sert bir hücre duvarı ile hücre zarı ve sitoplazmaya sahip, çekirdek zarları olmadığından dolayı, DNA ve RNA'ları sitoplazma içinde bulunan, Enterobacteria sınıfından bir mikroorganizma. İLE Bakteri öldürücü madde. İLE Canlı hücrelerde yaşayan, metabolizmaları bulunmayan, oksijen kullanılmayan, makromoleküller oluşturmayan, büyümeyen ya da ölmeyen fakat sadece canlı hücrelerde üreyen, biçimleri bakterilerininkilere benzeyen, çoğu hastalığa yol açan, ancak elektron mikroskobunda belirlenebilecek kadar küçük olan, protein ve nükleik asitlerden oluşan, enfeksiyon yapan nesne. )

( Bazı FaRkLaR'ını daha okumak için burayı tıklayınız... )

( Canlıdır. İLE Canlı değildir[ölü de değildir].["Uygun koşullarda canlanabilen" bir varolandır.]

Bakteri, "fare" ise. İLE Virüs, "yumurta" gibidir.

Fare canlıdır. Yumurta canlı değildir. Ama döllenmişse, uygun sıcaklıkta, uygun sürede bekletilirse civcive dönüşür, yani bir canlı olur.

Yine fareye, yani bakteriye dönelim:
Fare, fare zehri ile öldürülebilir. İşte bu "antibiyotik"tir.

Fareye, fare zehiri verirsek ölür. Ama yumurtanın üstüne istediğimiz kadar fare zehiri dökelim, yumurtaya hiçbir şey olmaz; sadece çevreye zehir saçmış oluruz. Yani antibiyotikler, virüslere etki etmez; sadece bize yardım eden, bağışıklık sistemimizi güçlendiren yararlı bakterilerimizi öldürmüş oluruz.

Fareyi bir kutuya kapatıp aç-susuz bırakırsak ölür. İLE Yumurtayı bir kutuya kapatsak haftalarca bozulmadan durabilir.

Yani eğer bağışıklık sistemimiz güçlüyse belirli bir süre sonra bakteriler kendiliğinden ölecektir. Ama virüsler, her şeyin içinde ya da üzerinde, çok uzun süre bozulmadan yumurta gibi bekleyebilir ve gövdemize girdiği andan itibaren 4-14 gün içinde canlanır.

Bir diş macunu reklamını anımsayalım:
İki kap sirke içine iki yumurta koyuyorlardı, birini şu marka macunla fırçalıyorlardı, öteki yumurta eriyordu ama öteki macunla fırçalanan yumurta sağlamdı.

İşte o deneydeki sirke, yumurtanın kabuğundaki kalsiyumu çözündürüyordu. Elimizdeki virüsün kabuğunu çözündürebilen şey sirke değil "sabun"dur. Sabun, virüsün kabuğunu eritir. Kabuğu eriyen virüs, ölür. Sabunun, kabuğu eritebilmesi için en az bir dakika, kabukla temas etmesi gerekiyor. Süreyi anlamak için elimizi sabunlarken, iki kere "Dandini dandini dasdana" şarkısını söyleyelim. Süre bu kadar. Sıvı sabunlarda süre uzuyor. Daha iyisi, katı sabun.

Alkol de virüsün kabuğunu çözündürüyor ama sabundan farklı olarak; o boş kabuktan kurtulamıyoruz, elimize yapışık durumda kalır. Evet, artık zararsız ama yine de elimizde virüs kabuklarıyla dolaşmak istemeyiz. Örneğin, dışarıda alkolle elimizdeki virüsü öldürdük, ilk fırsatta yine sabunlamalıyız ki, su, kabukları da alıp götürsün. )

( )


- BİLÂD-I SELÂSE ile VİLÂYAT-I SELÂSE

( Üç şehir. İLE Üç vilâyet. )

( * Üsküdar, Galata, Eyüp.
* İstanbul, Edirne, Bursa.
İLE
Selânik, Manastır, Yanya. )


- BIZIRTI değil VIZILTI


- BORU, ODUN BORUSU = Vİ'Â = VAISSEAU


- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CANLILIK = TİRİGLİG = SERZENDEGÎ[Fars.] = el-HAYAVİYE/T[Ar.] = LIVELINESS[İng.] = VITALITÉ[Fr.] = VITALITAS[Lat.] = DIE BELEBUNG, DIE BELEBHEIT, DIE LEBENDIGKEIT, DAS LEBENDIGSEIN[Alm.] = HË EMPSÜKHË[Yun.] = VITALITA[İt.] = VIDALIDAD[İsp.] = LEVENDIGHEID[Fel.] = LIVLIGHED[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< VİCDAN

( Çıkar konuşunca, vicdan susar fakat sus(turul)mamalıdır! )


- ÇİNHİNDİ ÜLKELERİ:
TAYLAND ile/ve/||/<> MALEZYA ile/ve/||/<> KAMBOÇYA ile/ve/||/<> VIETNAM ile/ve/||/<> BALİ ile/ve/||/<> LAOS ile/ve/||/<> MYANMAR


- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]

( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi, bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. )

( image )


- CIVIK (CIVIK) VICIK (VICIK)

( Hareket etmek. | Konuşmak. )


- CÛD ile/ve/> VÜCÛD ile/ve/> MEVCÛD ile/ve/> VİCDAN

( Taşma, coşma. İLE/VE/> Varlık, varoluş. İLE/VE/> Varolan. İLE/VE/> Bulunç, bulma/buluş. )

( VİCDAN: Görünmez/semâvî mâbed. )


- CÜZDAN(/LI) değil/yerine VİCDAN(/LI)


- DESCARTES ile/ve/||/<>/< VIETE

( ... İLE/VE/||/<>/< Descartes'in hocası. )


- DIŞADÖNÜKLÜK ile/ve/||/<> AÇIKLIK ile/ve/||/<> UZLAŞMACILIK ile/ve/||/<> VİCDANLILIK ile/ve/||/<> SİNİRLİLİK


- ERDEM = FAZİLET = VIRTUE[İng.] = VERTU[Fr.] = TUGEND[Alm.] = VIRTUS[Lat.] = ARETE[Yun.] = VIRTUD[İsp.]


- FEODAL < VIEH[Alm.][:
Mal = Davar]


- FİKİR ile/ve/yerine VİCDAN

( IDEA vs./and CONSCIENCE
CONSCIENCE instead of IDEA )


- GALILEO ve/||/<>/< VINCENZO


- GECEKONDU ile/ve/değil VİLLAKONDU


- GİDİMLİ AKIL ile VİCDÂNİ AKIL

( TAAKKUL ile .. )


- GRAVE ile LARGO ile LARGETTO ile LENTO ile ADAGIO ile ALLEGRO ile ALLEGRETTO ile ANDANTE ile ANDANTINO ile ANIMATO ile APPASIONATO ile VIVACE ile PRESTO ile PRESTESSIMO

( ...
İLE
Bir parçanın, ağır ve görkemli çalınacağını/söylenileceğini anlatır. | Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, largodan daha yavaş çalınacağını belirtir.
İLE
Bir parçanın, largodan çabuk ve hafif çalınacağını anlatır. | Bu biçimde çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça.
İLE
Yavaş, ağır olarak. | Bu biçimde çalınan beste.
İLE
Bir parçanın, canlı, neşeli ve hızlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, allegrodan biraz daha ağır çalınacağını anlatır. Yarı yavaş, adagio ile andantino arası.
İLE
Andanteden daha canlı, daha hızlı.
İLE
Bir parçanın, canlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, coşkunca çalınacağını anlatır.
İLE
Canlı ve hızlı.
İLE
Çabuk, çok çabuk bir tempo ile. | Bu tempo ile çalınan müzik parçası.
İLE
Çok çabuk, aşırı hızlı. )


- GÜÇ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> VİCDANSIZ/LIK


- HAK GÖZETME ile VİCDAN


- HİSA ve/||/<> VİRA

( Herhangi bir nesneyi, yukarı çekmek/kaldırmak. VE/||/<> Irgat, vinç gibi nesneleri, sarma/çekme işinde kullanılır. )


- HUBB[Ar.] ile VİDD[Ar.]


- İDRÂK[Ar.] ile VİCDÂN[Ar.]


- KAVRAM ve/<> KURUM ve/<> UYGARLIK ve/<> BULUNÇ/VİCDAN


- KEMAN ile/ve/> VİYOLA(ALTO)[İt.]

( ... İLE/VE/> Kemandan biraz büyükçe dört telli saz. | Kontralto. )


- KEMAN ile/ve/<>/> VİYOLA ile/ve/<>/> ÇELLO/VİYOLONSEL[İt. < VIOLONCELLO] ile/ve/<>/> KONTRBAS[Fr.]

( Çenenin altına dayanarak çalınan telli çalgı. İLE/VE/<>/> Kemandan biraz büyükçe dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> Viyoladan büyük, kontrobastan küçük dört sürtme telli saz. İLE/VE/<>/> En kalın sesli yaylı çalgı. )

( )


- KİRAZ[Yun.] ile VİŞNE[Slavca]

( Gülgillerden bir meyve ağacı. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtrak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın meyvesi. )

( ... ile ÂLÛ-BÂLÛ/ÂLBÂLÛ )

( CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )

( PRUNUS AVIUM cum PRUNUS CERASUS )


- KIZ/KADIN ile VİRAGO

( ... İLE Erkek gibi davranan ve giyinen kadın/kız. | Kavgacı/şirret kadın. )


- KIZILCIK ile VİŞNE

( Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç. | Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtırak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın genellikle reçel ve şerbet yapılan, kırmızı renkte ekşimtırak meyvesi, ekşi kiraz. )

( CORNELIAN CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )

( CORNUS MAS/FRUCTUS CORNI cum PRUNUS CERASUS / CERASUS VULGARIS )


- KONT[Fr. < COMTE] ile VİKONT[Fr. < VICOMTE] ile BARON[Fr.] ile ŞÖVALYE[Fr. < CHEVALIER]

( [Batı ülkelerinde] Roma imparatorunun danışman olarak seçtiği kişi. | Derebeyi. | Erkekler için kullanılan bir "soyluluk" unvanı. İLE/||/<> Baron ile kont arasında bir soyluluk unvanı. İLE/||/<> Vikont ile şövalye arasında soyluluk unvanı. İLE/||/<> Eski Roma'da üç sınıftan ikincisinin üyesi olan yurttaş. | Orta Çağ Avrupası'nda özel eğitimle yetişmiş, belirli ülküler taşıyan, soylu, atlı savaşçı. | Derebeylik düzeninde soyluluk unvanlarının en alt basamağı. | Günümüzde Fransız hükûmetinin verdiği şeref belgesi ve nişanı. )


- KONT ile VİKONT[Fr.]

( ... İLE Batı ülkelerinde, baron ile kont arasında bir san. )


- KULLARI İKNÂ ile VİCDÂNI İKNÂ


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- LAMA ile VİGONİ


- LEOPAR ile VISAYAN LEOPARI


- MEDRESE ile/ve MİDRAŞ ile/ve VİHARA

( İslâm'da. İLE/VE Yahudilik'te. İLE/VE Budizm'de. )

( Medreselerin kurulmasında ve Selçuklular zamanında Vihara'ların etkisi olmuştur. )

( ANADOLU MEDRESELERİ (2 CİLT) - METİN SÖZEN'in kitabından yararlanabilirsiniz. )


- MEŞE ile VIRGINIA MEŞESİ[QUERCUS VIRGINIANA]

( Filmlerde görülen yosundan halkalarla süslenmiş olan ağaç. )


- KÜÇÜM/MİKROP[Yun.] ile GİRMİK/VİRÜS[Fr./İng.]

( )

( MICROBE vs. VIRUS )


- MÜŞÂHEDÂT ile/ve VİCDAN

( Duyuların dışa yönelik olması. İLE/VE Duyuların içe yönelik olması. İç duyuların kendini gözlemlemesi. )


- MÜTTAKÎ[< VAKY ile VİKAYE] ile ...

( İTTİKA EDEN, SAKINAN, ÇEKİNEN | ALLAH'DAN KORKAN | ALLAH'IN ÖLÇÜSÜNE GÖRE KENDİNİ AYARLAYAN )


- MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ

( MUSICIAN vs. VIRTUOSO )


- MÜZİSYEN ile VİRTÜÖZ

( MUSICIAN vs. VIRTUOSO )


- NAPOLYON ile/ve/<> VIII. HENRY


- NEFS ile/ve/<> VİCDAN

( Öğretmeni ol! İLE/VE/<> Öğrencisi ol! )


- NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


- ONDALIK SAYILARDA:
NOKTA ile/ve/||/<> VİRGÜL

( "Ondalık Sayılarda Nokta mı, Virgül mü?" yazısı için burayı tıklayınız... )


- ÖTMEK ile VICIRDAMAK

( ... İLE Serçe vb. küçük kuşların ötüşü. )


- PAPATYA ile/ve VİRÂNE PAPATYASI/VARATİKA


- PARA AKLAMAK ile/ve/değil "VİCDAN(LAR)I/NI" "RAHATLATMAK"


- PİŞMAN/LIK ile/ve/||/<>/> VİCDAN AZABI

( REGRET vs./and/||/<>/> REMORSE )


- PROTEİN(LER) ile YAĞ(LAR) ile KARBONHİDRAT(LAR) ile MİNERAL(LER) ile VİTAMİN(LER)

( Canlı gözelerin ana nesnesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon öğeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş karmaşık yapılı doğal nesne. İLE Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel ya da hayvansal nesne. İLE Karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşan organik bileşiklerin genel adı. İLE Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım nesnelerle karışık ya da birleşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen inorganik nesne. İLE Besinlerde bulunan, gövdede genellikle yapılmayan, yağda ya da suda çözünebilme özelliği olan, eksikliği ya da fazlalığı çeşitli hastalıklara yol açan nesnelere verilen genel ad. )

( PROTEINS vs. FATS vs. CARBOHYDRATES vs. MINERALS vs. VITAMINS )


- RAHİM ile/ve VİCDAN

( Kişinin/insanlığın oluştuğu yerler. )


- RETROSPEKTİF ile/değil VİGİZM


- REYKJAVİK:
REYKJA ve/<> VİK

( [Dumanlı koy] Dumanlı. VE/<> Koy. )

( İzlanda'nın başkenti. )


- ROSSO LEVANTO MERMERİ ile VİŞNE MERMERİ

( İtalya'da. İLE Elazığ'da. )


- SHIVA ile/ve BRAHMA ile/ve VISHNU

( SHIVA: Varlığın biçimlerinin yok edicisi. İLE/VE BRAHMA: Varlığın Yaratıcısı.İLE/VE VISHNU: Varlığın Koruyucusu. )


- STAMEN = Vİ'Â-İ TAL'Î = VAISSEAU POLLINIQUE, ÉTAMINE


- TEHECCÜD NAMAZI ile/ve/<>/değil VİTR NAMAZI

( İkinci 3/1'lik bölümde kılınır.[Her 2 rekâtta bir selam verilerek kılınır.] İLE/VE/<>/DEĞİL Gecenin, son 3/1'lik bölümünde kılınan/kılınacak namazdır.[Eğer geceleyin uyanamama olasılığı varsa ancak bu durumlarda yatsı namazının ardından kılınabilir.][Yine de, kalkılamamışsa, sabah namazından önce kılınır.] )


- TORNİSTAN[İt. < TORNO STANTE] ile VİYA ile VİYA BÖYLE

( İleri ya da geri gidilmesi için verilen dümen komutu. İLE Teknenin dönüşünü, en hızlı biçimde durdurmak üzere dümen komutu. İLE Teknenin, istenilen rotaya gelince, orda durdurulması için verilen dümen komutudur. )


- TRİPİTAKA:
VİNAYA PİTAKA ile SUTTA PİTAKA ile ABHİDHAMMA PİTAKA

( Üç sepet. Budist Metinlerin tümü. Budist öğretileri yazıldıkça, konularına göre farklı sepetlere konulduğu için bu adı almıştır. Bölümleri...
1. Vinaya pitaka: Ahlâkî İlkeler/Disiplin Kitabı.
2. Sutta pitaka: Öğreti Kitabı.(Dhammapada'yı içerir)
3. Abhidhamma pitaka: Felsefe ve Psikoloji Kitabı. )


- UĞULTU/AKUFEN[Lat.] ile VIZILTI


- VATS/VIDEO ASSISTED THORACOSCOPIC SURGERY[İng.] değil/yerine/= VİDEO YARDIMLI GÖĞÜS BOŞLUĞU GÖREÇLEME CERRAHİSİ


- VECD ve/> VİCDAN ve/> ZEVK

( LAF-Ü-GÜZAF, KIL-Ü-KÂL KALKTIĞINDA GERİYE ZEVK VE VİCDAN KALIR )


- VERTİGO ile VİTİLİGO/ALA

( ... İLE Kerevizde bulunan psoralenler, deride, melanin üretimini artırarak, vitiligodan[beyaz lekeler] kurtulmaya yardımcı olur. )


- VİCÂ'[Ar.] ile VİCÂ'[Ar. < VECÂ] ile VİCÂH[Ar. < VECH]

( ... İLE Ağrılar, sızılar. İLE Yüzleşme, yüzyüze gelme. )


- VİCÂL[Ar. < VECL] ile VİCÂR[Ar. çoğ. EVCİRE, VÜCÜR]

( Korkaklar. İLE Kurt, aslan gibi yırtıcı hayvan yatağı, in. | Sel suyunun oyduğu yer. )


- VİDÂC[Ar.] ile VİDÂCÎ[Ar.]

( Boyun damarlarından biri. İLE Boyun damarlarından biri ile ilgili. | Boyun kara damarı. )


- VİHÂM[Ar.] ile VİHÂM[Ar. < VAHÎM]

( Aş yerme. İLE Vahim olan şeyler. )


- VİLÂYÂT-I SELÂSE[Ar.] ile VİLÂYÂT-I SİTTE[Ar.]

( 3 ŞEHİR ile 6 ŞEHİR )

( Selânik, Manastır, Kosova'ya verilen ortak ad. İLE Erzurum, Van, Harput[Mâmûretülazîz], Sivas, Bitlis ve Diyarbakır'a verilen ortak ad. )


- VİPASYANA ile VİPPASSANA

( Sezgi meditasyonu. İLE Sezgi. İçe yönelme ya da idrak. [Tendai Okulu] )


- VİRA[İt.] ile VİYA[İt.]

( Durmadan, aralıksız. | Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut. İLE Dümeni ortaya alarak, gemiyi, bulunduğu doğrultuda yürütme. | Gemiye, belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutulması için dümenciye verilen komut. )


- VİRD[Ar. çoğ. EVRÂD] ile VİRD[Ar. < VAHÎM]

( Belirli zamanlarda okunması âdet olan Kur'ân-ı Kerîm cüzleri, duaları. İLE Öğrenci.[ŞAKİRD(Fars.)] | Mürit. )


- VIRILDAMAK ile/ve/<> VIZILDAMAK

( Usandıracak, sinirlendirecek biçimde, durmadan konuşmak. İLE/VE/<> Vız diye ses çıkması. | Hafif seste ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak. )


- VİSÂK[Ar.] ile VİSÂK[Ar. < VESÎK]

( Bağ, rabıta. | Antlaşma, sözleşme[and içerek/yeminle]. İLE Çok sağlam ve güçlü bağlar. | Antlaşmalar, and içmeler/yemin etmeler. )


- VİSÂM[Ar.] ile VİSÂM[Ar. < VESÎM]

( Damgalı, nişanlı. İLE Güzel yüzlüler. | Rastıklılar. | Damgalılar. )


- VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


- VİZİTE[İt.] ile VİZİTE[İt.]

( Hekimin, hastahanedeki hastaları dolaşıp yoklaması. İLE Bir muayene için hekime ödenen ücret. )


- VLOG/VIDEO BLOG[İng.] değil/yerine/= VİDEO KAYDI İLE WEB BLOG UYGULAMASI


- VOG/VİDEO OKÜLOGRAFİ/VIDEO OCULOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= VİDEO GÖZ ÇİZGELEMESİ


- VUCA:
VOLATILITY | UNCERTAINTY | COMPLEXITY | AMBIGUITY ile/değil/yerine/>/>< VISION | UNDERSTANDING | CLARITY | AGILITY

( Değişkenlik, Oynaklık | Belirsizlik | Karmaşıklık | Anlaşılmazlık İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< İleri Görüş/Ülkü | Anlayış | Belirginlik | Kavrayış, Çeviklik )

( image )


- VÜCÛD ile/ve VİCDAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


- VÜCÛD ile/ve VİCDAN

( Bulunuş. İLE/VE Buluş. )


- YASAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VİCDAN


- YAŞAM = HAYAT = LIFE[İng.] = VIE[Fr.] = LEBEN[Alm.] = VITA[Lat.] = BIOS[Yun.] = VIDA[İsp.]


- YERGİ, SUÇLAMA = BLAME[İng.] = BLÂME[Fr.] = TADEL[Alm.] = VITUPERIUS[Lat.]


- YUMURTA ile/ve/<> VİTELLÜS[Lat.]

( ... İLE/VE/<> Yumurtada, kabuk ve çekirdek dışında kalan maddelerin tümü. )


- YUMUŞAK/SULU ile VICIK

( ... İLE Sulanarak, kıvamı gevşemiş. )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 14 kez incelenmiş/okunmuştur.