Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

TÜRKÇE'Sİ VARKEN...



Bugün[ 29 Mart 2024 ]
itibariyle 10297 başlık/FaRk ile birlikte,
10564 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(3/9)


- AŞIRI değil/yerine/= ÇOK FAZLA


- ASIRLARCA değil/yerine/= YÜZYILLARCA/YÜZLERCE YIL


- ASIRLIK değil/yerine/= YÜZYILLIK


- ASİSTAN değil/yerine/= YARDIMCI


- ASİSTOLİ/ASYSTOLE[İng.] değil/yerine/= KALP DURMASI


- ASİT/ASİDİTE ile NÖTRAL ile ALKALİ/BAZİKLİK/ANTİ ASİT

( 1-2-3-4-5-6 ile 7 ile 8-9-10-11-12-13-14 )

( 2[Mide sıvısı, limon suyu], 3[Sirke, bira, şarap, kola], 4[Domates suyu], 5[Sade kahve, yağmur suyu], 6[Sidik] İLE 7[Saf su, insan kanı] İLE 8-9[Deniz suyu], 10-11[Magnezyum hidroksit sıvısı], 11-12[Amonyaklı temizlik sıvısı], 12-13[Çamaşır suyu], 13-14[Yağ çözücü temizlik maddesi] )

( [H+] > [OH-] ile [H+] = [OH-] ile [H+] < [OH-] )

( )


- ASİT değil/yerine/= EKŞİT


- AŞK[Ar.] değil/yerine/= SEVİ


- AŞK = (FALL IN) LOVE[İng.] = AMOUR[Fr.] = LIEBE[Alm.] = AMORE[İt.] = AMOR[İsp., Lat.] = HO ER.S, HE FILIA, HE AGAPE[Yun.] = İŞK[Ar., Fars.] = MIN[Felm.]


- ASKER değil/yerine/= SÜER/SÜ


- ASKERÎ ATAŞE değil/yerine/= SÜEL ELÇİGE


- ASKERÎ CEZA KANUNU değil/yerine/= SÜEL KIZIT YASASI


- ASKERÎ HAREKAT/OPERASYON değil/yerine/= SÜEL EYLEMGE


- ASKERÎ ŞAHISLAR değil/yerine/= SÜEL KİŞİLER


- ASKERÎ/SİLAHLI KUVVETLER/ASKERİYE değil/yerine/= SÜEL GÜÇLER/ORDU


- ASKERÎ değil/yerine/= SÜEL


- ASKERİYE/ASKERLİK (ŞUBESİ) değil/yerine/= SÜERLİK (BİRİMİ)


- ASKETİZM değil/yerine/= ADANMIŞLIK, ÇİLECİLİK


- AŞKIN/LIK = MÜTEAL = TRANSCENDENT, BEYOND[İng.] = TRANSCENDANT, AU DELÀ DE[Fr.] = TRANSZENDENT, JENSEITS/DAS JENSEITIGE[Alm.] = OLTRE[İt.] = MAS ALLA DE[İsp.] = TRANS, TRANSCENDENS, ULTRA[Lat.] = PERA(N)[Yun.] = MÂVERA/Î[Ar.] = MÂFEVK[Fars.] = BOVENGAAND[Felm.]


- AŞKIN/SAL = MÜTEALİ = TRANSCENDENTAL[İng., Fr.] = TRANSZENDENTAL[Alm.] = TRANSCENDERE[Lat.]


- AŞKINLIK ile/ve/> GÖREVDEŞLİK/SİNERJİ

( TRANSCENDENCY vs./and/> SYNERGY )


- AŞKINSAL = TRANSCENDENTAL[İng., Fr.] = TRANSZENDENTALE[Alm.] = TRANSCENDENTALIS[Lat.]


- ASLA/ZİNHAR değil/yerine/= SAKIN/SAKIN OLA/KESİNKES


- ASLEN değil/yerine/= KÖKÇE/SOYCA


- ASLÎ FAİL değil/yerine/= İLKİL EDİMCİ


- ASLÎ İŞTİRAK değil/yerine/= İLKİL KATILIM


- ASLÎ NÜSHA değil/yerine/= ÖZGÜN BELGE


- ASLÎ ZİLYETLİK değil/yerine/= İYE ELDECİLİK


- ASLÎ değil/yerine/= İLKİL/BİRİNCİL


- ASLÎ değil/yerine/= ÖZYETKİLİ


- ASO/ANTISTREPTOLYSIN O[İng.] değil/yerine/= ANTISTREPTOLİZİN O


- ASOSİYASYON/ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= ÇAĞRIŞIM | İLİŞKİLENDİRME


- AŞOZ[Yun.] değil/yerine/= YUVA

( Ahşap gemilerin omurgalarının uzunluğunca ve iki yanında borda kaplamalarının en dar yüzünü yerleştirmek için açılan keskin, sivri köşeli yuva. )


- ASPARAGAS[İng. < ASPARAGUS] değil/yerine/= ŞİŞİRME HABER


- ASPEKT/ASPECT[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞ


- ASPH/ASSOCIATION OF SCHOOLS OF PUBLIC[İng.] değil/yerine/= HEALTH KAMU SAĞLIĞI OKULLARI DERNEĞİ


- ASPİRATÖR[Fr. < ASPIRATEUR] değil/yerine/= EMMEÇ

( Havadaki duman, is, koku vb. yabancı nesneleri emerek dışarı atan aygıt. | Kendine bağlanan bir kabın içindeki gazı seyreltmeye ya da sıkıştırmaya yarayan, içinden bir sıvı geçirilerek çalıştırılan araç. )


- ASRÎ[Ar.]/MODERN[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇAĞDAŞ

( Zamana uygun. )


- ASRÎ/MODERN/MUASIR değil/yerine/= ÇAĞDAŞ


- ASSIT/ASCITES[İng.] değil/yerine/= KARINDA SIVI TOPLANMASI


- ASTENİ/ASTHENIA[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DÜŞKÜNLÜĞÜ


- ASTENİK/ASTHENIC[İng.] değil/yerine/= DÜŞKÜN


- ASTHO/ASSOCIATION OF STATE AND TERRITORIAL HEALTH OFFICIALS[İng.] değil/yerine/= ULUSAL VE BÖLGESEL SAĞLIK GÖREVLİLERİ DERNEĞİ


- ASTROFİZİK değil/yerine/= GÖKFİZİĞİ


- ASTRONOM değil/yerine/= GÖKBİLİMCİ


- ASTRONOMİ/FELEKİYAT değil/yerine/= GÖKBİLİM


- ASTRONOMİ değil/yerine/= UZAYBİLİM


- ASTRONOMİK değil/yerine/= ABARTILI


- ASTRONOMİK değil/yerine/= GÖKBİLİMSEL


- ÂSÛDE[Fars.] değil/yerine/= RAHAT, DİNÇ OLAN | SUSKUN


- ÂSUMAN[Fars. < ÂSMÂN] değil/yerine/= GÖKYÜZÜ


- ATAK/ATTACK[İng.] değil/yerine/= ANİ GELİŞEN | NÖBET


- ATÂLET[Ar.] değil/yerine/= EYLEMSİZLİK/SÜREDURUM


- ATAŞE[Fr. < ATTACHÉ]["ATEŞE" değil! ] değil/yerine/= UZMAN

( Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı. )


- ATAŞE değil/yerine/= ELÇİGE


- ATAŞMAN/ATUŞMAN/ATTACHMENT[İng.] değil/yerine/= İLAÇ DOKUNDURMA | ISLAK UYGULAMA


- ATASÖZÜ = PROVERB[İng.] = PROVERBE[Fr.] = SPRICHWORT[Alm.] = PROVERBIO[İt.] = PROVERBIO[İsp.]


- ATEL/SPLINT[İng.] değil/yerine/= DIŞTAN KEMIK/EKLEM SABİTLEYİCİ


- ATELYE/ATÖLYE değil/yerine İŞLİK

( Zanaatçıların ya da resim, yontu gibi sanatlarla uğraşanların çalıştıkları yer. | Gömlek. )


- ATENÜASYON/ATTENUATION[İng.] değil/yerine/= ETKİ ZAYIFLAMASI


- ATEROJENEZ/ATHEROGENESIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ GELİŞİMİ


- ATEROJENİK/ATHEROGENIC[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLEŞTİREN


- ATEROSKLEROZ/ATHEROSCLEROSIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ


- ATEŞ/NÂR değil/yerine/= OD


- ATEŞ değil/yerine/= ISINÇ


- ÂTÎ[Ar. < İTYÂN] ile GELECEK

( GELECEK, GELEN KİŞİ/ŞEY | GELECEK ZAMAN, İSTİKBAL | ÖNDE, AŞAĞIDA )


- ATIF değil/yerine/= GÖNDERME


- ÂTIFET[Ar. çoğ. AVÂTIF] değil/yerine/= KARŞILIK BEKLEMEDEN GÖSTERİLEN SEVGİ, İYİLİKSEVERLİK


- ÂTIFET değil/yerine/= KUTSEVGİ


- ÂTIL değil/yerine/= SÜREDURAN


- ATILGAN = INTREPID[İng.] = INTRÉPIDE[Fr.] = UNERSCHROCKEN[Alm.] = INTREPIDUS[Lat.]


- ATIM/PULSE, PULSUS[İng.] değil/yerine/= VURU


- ATIMİ/ATHYMIA[İng.] değil/yerine/= DUYGU YİTIMİ


- ATİPİK/ATYPICAL[İng.] değil/yerine/= SIRA DIŞI


- ATÖLYE değil/yerine/= İŞLİKEV


- ATOM(BÖLÜNEMEZLİK) = ATOME[İng.] = ATOME[Fr.] = ATAMUS, INDIVIDIUM CORPUS[Lat.] = (HE) ATOMOS[Yun.] = CUZ'UN LA-YETECEZZA, ZERRE[Ar.] = ATOM, ZERRE[Fars.] = PARAMANU, TANMATRA, ANU[Sans.] = YUANZI[Çince] = GENŞİ[Jap.] = NGUYÊN TU'[Vietnamca] = PARÁNY[Macarca]


- ATOM değil/yerine/= EYCİK


- ATOMAL/ATOMİK değil/yerine/= ATOMSAL


- ATONİ/ATONY[İng.] değil/yerine/= GERİM YİTIMİ


- ATOPİ/ATOPY[İng.] değil/yerine/= ALERJİ YATKINLIĞI


- ATP/ADENOSINE TRIPHOSPHATE[İng.] değil/yerine/= ADENOZİN TRİFOSFAT


- ATRAVMATİK/ATRAUMATIC[İng.] değil/yerine/= ÖRSELEMEYEN


- ATREZİ/ATRESIA[İng.] değil/yerine/= KÖRLENİM


- ATRİYUM/ATRIUM[İng.] değil/yerine/= KULAKÇIK


- ATROFİ/ATROPHY[İng.] değil/yerine/= KÖRELIM


- ÂTÛN, BEÇEDÂN, ZÂK, ZÂK-DÂN[Fars.], MEŞÎME[Ar.], RAHİM[Ar.] değil/yerine/= DÖLYATAĞI


- AUGMENTED REALITY[İng.] değil/yerine/= ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK


- AURORA ile/ve AURA/ÖNCÜL DUYUM, GÖVDENİN ÇEVRESİNDEKİ ENERJİ ALANI

( Kuzey kutbu ışıkları. İLE/VE İnsan gövdesi etrafındaki ışıma/tireşim/enerji. )


- AVANE/AVENE[Ar.] değil/yerine/= YARDAKÇI/LAR

( Kötü işlerde birine yardım eden "kişi/ler". )


- AVANS[Fr. < AVANCE] değil/yerine/= ÖNDELİK

( Öndelik. | Oyunda zayıf tarafa önceden verilen geçici üstünlük. )


- AVÂRIZ değil/yerine/= YER BİÇİMLERİ


- AVASKÜLER/AVASCULAR[İng.] değil/yerine/= DAMARSIZ


- AVDET (ETMEK)[Ar.] değil/yerine/= GERİ GELME, DÖNME, DÖNÜŞ


- AVERAJ[Fr./İng. < AVERAGE] değil/yerine/= ORTALAMA | SAYI FARKI


- AVERSİYON/AVERSION[İng.] değil/yerine/= KAÇINMA


- AVİTAMİNOZ/AVITAMINOSIS[İng.] değil/yerine/= VITAMINSİZLİK


- AVİZE değil/yerine/= IŞILDIZ


- AVLU değil/yerine/= IŞIKALAN


- AVOLİSYON/AVOLITION[İng.] değil/yerine/= GÜDÜ YİTIMİ


- AVRAT değil/yerine/= KADIN


- AVT/AUT[İng. < OUT] değil/yerine/= DIŞARIDA


- AVUKAT[Ar.] değil/yerine/= SAVUNMAN


- AYDIN = MÜNEVVER = INTELLECTUAL[İng.] = INTELLECTUEL[Fr.] = INTELLEKTUELL[Alm.] = INTELLETTUALE[İt.] = INTELECTUAL[İsp.] = PAIDEUMENOS[Yun.] = MUFEKKİR[Ar.] = RÛŞENFİKR[Fars.] = INTELLEKTUEEL[Felm.] = ZİYÂLİ[Azarbaycan = Özbek Tr.] = BİLİKTİ[Kazak Tr.] = BİLİMDÜ[Kırgız Tr.] = DIANOOUMENOS[Yun.] = PROSVEŞÇONNIY[Rusça]


- AYDINLANMA(/IŞIKLANMAK) = TENEVVÜR = İŞRAK(tasavvuf) = ENLIGHTENMENT[İng.] = ENLAITEMENT, SIÈCLES DES LUMIÈRES[Fr.] = AUFKLæRUNG[Alm.] = ESSERE ILLUMINATO[İt.]


- AYIBA KARŞI TEKEFFÜL değil/yerine/= EKSİKLİĞE KARŞI YÜKÜMLENME


- ÂYİN[Fars.] değil/yerine/= DİNSEL TÖREN

( Dinî tören, ritüel. | Mevlevi tekkelerinde okunan bestelerin tamamı. )


- AYIP değil/yerine/= UYAT


- AYKIRI/LIK / KARŞITLAMLI = MUFÂRIK[Ar.] = TENÂKUZ[Fars.] = PARADOX[İng.] = PARADOXE[Fr.] = WIDERSINNING/KEIT, PARADOX/IE[Alm.] = PARADOSSO[İt.] = PARADOX[İsp.] = PARADOXON[Lat.] = PARADOKSOS[Yun.] = PARADOX[Felm.]


- AYKIRI değil/yerine/= YADIRGI DÜŞMEK


- AYNA/MİRAT değil/yerine/= GÖZGÜ


- AYNA değil/yerine/= GÖZGÜ


- AYNİYAT[Ar.] değil/yerine/= ÖZDEK


- AYNİYET[Ar.] değil/yerine/= AYNILIK, ÖZDEŞLİK


- AYRIM/AYRILIK = FASL-I KARİP = DIFFERENCE[İng.] = DIFFÉRENCE/DIVERSITÉ[Fr.] = DIFFERENZ/VERSCHIEDENHEIT[Alm.] = DIFFERENTIA/DIVERSITAS[Lat.] = DIAPHORA[Yun.] = DIFERENCIA[İsp.]


- AYRIŞIK/HETEROJEN[İng., Fr.] ile BAĞDAŞIK/MÜTECÂNİS[Ar.]/HOMOJEN[İng., Fr.]


- AYSBERG[İng. < ICEBERG] değil/yerine/= BUZDAĞI


- AZA değil/yerine/= ÜYE


- ÂZÂDE, HÜR, SERBEST değil/yerine/= ÖZGÜR


- ÂZÂDE[Fars.] ve ÂMÂDE[Fars.]

( Başıboş, erkin, serbest olarak. İLE Hazır. )


- AZAMİ/MAKSİMAL/MAKSİMUM değil/yerine/= EN ÜST


- AZAP[Ar. < AZAB < İZB: Tat, lezzet.] değil/yerine/= EZİNÇ

( Şiddetli acı ya da sıkıntı. )


- AZAP değil/yerine/= EZİNÇ


- AZAR[Fars.] değil/yerine/= PAYLAMA


- AZAR/TEKDİR/TEVBİH değil/yerine/= KIZGI/PAYLAMA


- AZİL değil/yerine/= YETKİKES


- AZÎMET değil/yerine/= GİTME, GİDİŞ


- AZÎZ[Ar.] değil/yerine/= MUHTEREM, SAYIN, İZZETLİ, ONURLU, GÜÇLÜ | SEVGİLİ


- AZLETMEK değil/yerine/= GÖREVDEN ALMAK


- AZNAVUR[Gürcüce] değil/yerine/= İRİ YARI

( İri yarı, kırıcı, sinirli, asık suratlı, sert kişi. )


- AZOT = NITROGENE[İng.] = AZOTE[Fr.] = STICKSTOFF[Alm.] = AZOTO[İt.] = NITROGENO[İsp.] = NİRÛCÎN, AZÛT[Ar.] = NÎTRÛJEN, AZOT[Fars.] = STIKSTOF[Felm.]


- AZOTOMETRE değil/yerine/= AZOT ÖLÇER


- b.[Lat. < BIS] değil/yerine/= İKİ DEFA


- b.i.d.[Lat. < BIS IN DIE] değil/yerine/= GÜNDE İKİ DEFA


- B.İ.D./BIS IN DIE TWICE A DAY değil/yerine/= GÜNDE İKİ KEZ


- b.i.n.[Lat. < BIS IN NOCTE] değil/yerine/= GECEDE İKİ DEFA


- BA'S[Ar.] değil/yerine/= GÖNDERME, GÖNDERİLME | DİRİLTME | PEYGAMBERLİK


- BÂB[Ar.] değil/yerine/= BÖLÜM, KONU BAŞLIĞI | KAPI

( Kapı, sığınılacak yer, başvurulacak yer. )

( Bir kitabın bölümlerinden her biri. )

( İş, husus, madde. )


- BACKSCATTER değil/yerine/= GERİ SAÇILIM


- BADİ GARD[İng. < BODYGUARD] değil/yerine/= KORUMA


- BADMİNTON değil/yerine/= TÜYLÜ TOP


- BAEP/BRAINSTEM AUDİTORY EVOKED POTENTIAL değil/yerine/= BEYİN SAPI İŞİTSEL UYARILMIŞ/EVOK GİZİL GÜÇ/POTANSİYEL


- BAĞ değil/yerine/= ÜZÜMLÜK


- BAGAJ değil/yerine/= YÜKLÜK


- BAĞDAŞIK = MÜTECÂNİS = HOMOGENEOUS[İng.] = HOMOGÈNE[Fr.] = GLEICHARTIG[Alm.] = OMOGENO[İt.] = HOMOGÉNEO[İsp.] = EIUSDEM GENERIS[Lat.] = HOMOGENES, HOMOIOMERES[Yun.] = MUTECÂNİS[Ar.] = MOTECÂNES[Fars.] = GELIJKSOORTIG[Felm.]


- BAĞDAŞTIRMACILIK, SENKRETİZM = SYNCRETISM[İng.] = SYNCRÉTISME[Fr.] = SYNKRETISMUS[Alm.] = SINCRETISMO[İt.] = SYNCRETISMUS[Yeniçağ Lat.] = SÜNKRATISMOS[Yun.]


- BAĞFİİL değil/yerine/= ULAÇ


- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]


- BAĞLAÇ = CONJUNCTION[İng.] = CONJONCTION[Fr.] = KONJUNKTION[Alm.] = CONGIUNZIONE[İt.] = CONJUNCIÓN[İsp.] = COPULA[Lat.]


- BAĞY/İSYAN[Ar.] değil/yerine/= BAŞKALDIRI

( Azgınlık, zulüm, isyan. | İstemek, talep etmek. | Yaranın şişmesi. | Yağmurun şiddetle yağması. )


- BAHADIR[Fars. < BAHADUR] değil/yerine/= BATUR

( Savaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan ya da yiğitlik gösteren kişi. )


- BAHANE ETMEK değil/yerine/= NEDENCELEMEK


- BAHAR[Fars.] ile MÜNİB[Ar. < NEVB]

( ... İLE İnâbe eden, azgınlıktan sakınarak Allah'a yönelen. | Güçlü yağan, yararlı yağmur. | Taze ve verimli bahar. )


- BAHÇE[< Fars. BAĞ-ÇE: Küçük bağ.] ile/ve BAĞ/BOSTAN[Fars.]

( ... İLE/VE Büyük bahçe. | Sebze bahçesi. | Kavun/karpuz tarlası. )


- BAHÇE değil/yerine/= DIŞRA/YEŞEREK


- BAHİS değil/yerine/= SÖZEÇ


- BAHRİ değil/yerine/= DENİZCİL


- BAHRİYE değil/yerine/= DENİZGÜCÜ


- BAHRİYELİ değil/yerine/= DENİZGÜÇLÜ


- BAHS[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= SÖZ ETMEK


- BAHŞİŞ[Ar.] değil/yerine/= İŞLİK


- BÂKÎ[Ar. < BEKÂ] ile/değil VÂKİ[Ar. < VUKÛ]

( Kalıcı. İLE/DEĞİL Olan, düşen. | Olagelen, rastlayan. | Geçen, geçmiş olan. | Gerçekleşme. )


- BAKİ[Ar.] değil/yerine/= SÜREKLİ


- BÂKÎ değil/yerine/= KALICI/KALIMLI


- BAKİR değil/yerine/= ERDEN


- BAKIŞIK = SYMMETRICAL[İng.] = SYMÉTRFIQUE[Fr.] = EBENMÄßIG, SPIEGELGLEICH[Alm.] = SIM(M)ETRICO[İt., İsp.] = ÆQUALIS ET CONGRUENS, CONVENIENTER COMPOSITUS[Lat.] = SÜMMETROS, EMMETROS, EURÜTHMOS[Yun.] = MAVÂZİ, MUTEVÂZİ[Ar.] = MUTEKÂRON[Fars.] = SYMMETRISCH[Felm.]


- BAKIŞIM = SYMMETRY[İng.] = SYMÉTRIE[Fr.] = EBENMAß, SPIEGELGLEICHHEIT, SYMMETRIE[Alm.] = SIMMETRIA[İt.] = SIMETRIA[İsp.] = CONVENIENTIA PARTIUM[Lat.] = SÜMMETRIA, EMMETRIA, EURÜTHMIA[Yun.] = el-TENÂSUK, el-TAMÂSUL, TAVÂZİ, MAVÂZÂT[Ar.] = TEKÂRON, SÂZOVÂRÎ[Fars.] = SYMMETRIE[Felm.]


- BAKİYE/HARABE[Ar.] değil/yerine/= KALINTI/ÖREN


- BAKİYE değil/yerine/= KALAN/KALANCA


- BAKTERİ değil/yerine/= BOZGAN/ÇÖPÜK


- BAKTERİSIT/BACTERICİDE değil/yerine/= BAKTERİKIRAN


- BAKTERİYEL değil/yerine/= ÇÖPÜKSEL


- BAKTERİYEMI/BACTEREMIA değil/yerine/= KANDA BAKTERİ


- BAKTERİYOLOJİ/BACTERIOLOGY değil/yerine/= BAKTERİ BİLİMİ


- BAKTERİYOSTATİK/BACTERIOSTATIC değil/yerine/= BAKTERİ DURDURAN


- BALANS[Fr., İng. < BALANCE] değil/yerine/= DENGE


- BALANS/BALANCE değil/yerine/= DENGE


- BALDIRAN/BALDIRGAN/ŞEYTANTERSİ değil/yerine/= AĞI OTU

( Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen zehirli bitkilerin ortak adı. | Bu bitkiden çıkarılan zehir. )

( CONIUM MACULATUM )


- BÂLİĞ değil/yerine/= ERİN


- BÂM[Fars.]/KÜMBET[Fars. < GUNBED]/SAKAF[Ar.]/KUBBE[Ar.] değil/yerine/= ÇATI, DAM


- BAN/BODY AREA NETWORK değil/yerine/= GÖVDE ALAN AĞLARI


- BANAL[Fr.] değil/yerine SIRADAN

( Herkesin kullandığı/anladığı. | Bayağı, sıradan. İLE ... )


- BANDAJ[Fr. < BANDAGE] değil/yerine/= BAĞ/SARGI

( Sargı ile sarma. )


- BANDING değil/yerine/= DARALTICI BANTLAMA


- BANDO[İt.] ile MIZIKA[İt. < MUSICA]

( Türlü üflemeli ve vurgulu çalgılardan oluşan ve genellikle geçit törenlerinde kullanılan mızıkacılar topluluğu ya da takımı. | Takım, topluluk. İLE Bando. | Armonika. )


- BANDROL[İt. < BANDEROLE] ile DENETİM PULU

( Denetim pulu. | Bayrak direğinin tepesine süs olarak konulan uzun, kumaş şerit. )


- BÂNİ[Ar.] değil/yerine/= KURUCU/YAPAN


- BANKET[Fr. < BANQUETTE] değil/yerine/= BASAMAK

( İller arası yolların iki tarafında yayaların yürümesine ve taşıtların trafiği aksatmadan durabilmesine yarayan çakıl ya da toprak yol. | Yamaçtan kayan toprağı yerinde tutmak ve böylece ekilmeye elverişli yer kazanmak için türlü yollarla yapılan dar basamak. )


- BANKİZ[Fr. < BANQUISE]/ICE-FIELD değil/yerine/= BUZLA

( Deniz suyunun donmasıyla kutup bölgelerinde oluşan buz alanı. )


- BARAKA ile/ve SIĞINAK/PENÂH[Fars.]/MELCE'[Ar. < MELÂCİ]

( ... İLE/VE Sığınılacak, iltica edilecek yer. | Hâmî. )


- BAREM[Fr. < BARÈME] değil/yerine/= DERECE ÇİZELGESİ

( Hazır cetvellerin sonucuna dayanılarak yapılan hesaplar için kullanılan terim. | Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen çizelge. )


- BARFİKS[Fr. < BARRE FIXE] ile BARPARALEL[Fr. < BARRE PARALLÈLE]

( Çeşitli gövde hareketleri yapmaya elverişli 1 - 1,5 metre yüksekliğinde, kendi ağırlığınızı yukarı çekmenizi sağlayan, iki ayak üzerine tutturulmuş çubuklu jimnastik aracı. İLE Dikey direkler üzerine paralel olarak tutturulmuş iki tahta çubuktan oluşmuş jimnastik aracı. )


- BÂRİ[Fars.] değil/yerine/= EN AZINDAN / HİÇ OLMAZSA


- BARİKAT[Fr. < BARRICADE] değil/yerine/= ENGEL

( Bir yolu ya da geçidi kapamak için her türlü araçtan yararlanılarak yapılan engel. )


- BARİKAT değil/yerine/= ENGELLEK


- BARIŞ = SULH = PEACE[İng.] = LA PAIX[Fr.] = DER FRIEDEN[Alm.] = LA PACE[İt.] = LA PAZ[İsp.] = PAX[Lat.] = HE EIRENE[Yun.] = SELÂM, SULH[Ar.] = ÂŞTÎ[Fars.] = VREDE[Felm.]


- BARİSFER/PİROSFER[Fr.] değil/yerine/= AĞIR KÜRE

( Dünyanın ateş halindeki çekirdeği. )


- BARİYER[< İng. BARRIER] değil/yerine/= ÖNLEÇ/ENGEL


- BARİYER[İng., Fr. < BARRIER] değil/yerine/= ENGEL


- BARİYER değil/yerine/= ENGEL


- BÂRİZ[Ar.] değil/yerine/= BELİRGİN


- BARKOD değil/yerine/= TANITKI


- BARO[Fr. < BARREAU] değil/yerine/= AVUKATLAR BİRLİĞİ

( Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu. )


- BAROMETRE[< Fr. < Yun.] değil/yerine/= BASINÇÖLÇER


- BARORECEPTOR değil/yerine/= BASINÇ ALMACI


- BAROTRAUMA değil/yerine/= BASINÇLA ÖRSELENME


- BAŞ = HEAD[İng.] = TÊTE[Fr.] = HAUPT[Alm.] = TESTA[İt.] = CABEZA[İsp.] = CAPUT[Lat.] = HE KEFALE[Yun.] = REİS[Ar.] = SER[Fars.] = HOOFD[Felm.]


- BAŞARI = SUCCESS[İng.] = SUCCÈS[Fr.] = ERFOLG[Alm.] = SUCCESSO[İt.] = ÉXITO[İsp.]


- BAŞÇIK/ANTER[Fr.] = HAŞEFE[Ar.] = ANTHÈRE[Fr.]

( Çiçeklerin tohum taşıyan torbası. )


- BASI/RİFÂDE[Ar. çoğ. REFÂİD]/KOMPRES[Fr. < COMPRESSE] ile SIKMAÇ/KOMPRESÖR[Fr. < COMPRESSE]

( Yaraların bakımında ya da başka bir amaçla kullanılan katlı bez. İLE Bir akışkanı ya da gazı, gereken basınca göre sıkıştırmaya yarayan araç. | Yol yapımında, dökülen çakılları, kumları bastırıp sıkıştırmak için kullanılan ağır silindirli araç. | Sert nesneleri kırmak ve delmek için kullanılan makine. )


- BASİL/BACİLLUS değil/yerine/= ÇUBUKSU BAKTERİ


- BASIN = PRESS[İng.] = PRESSE[Fr.] = PRESSE[Alm.] = STAMPA[İt.] = PRENSA[İsp.]


- BASINÇ(LI) = PRESSURE[İng.] = PRESSION[Fr.] = DRUCK[Alm.] = PRESSIONE[İt.] = PRESIÓN[İsp.] = PRESSUS[Lat.] = HO PIESMOS[Yun.] = ZAĞD[Ar.] = FEŞÂR[Fars.] = DRUK[Felm.]


- BASÎRET[Ar.] değil/yerine/= SAĞGÖRÜ

( Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği. | Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. )


- BASİRET[Ar.] değil/yerine/= SAĞLAM/SAĞ/DOĞRU GÖRÜ


- BASİT değil/yerine/= KOLAY | KARMAŞIK OLMAYAN | /OLAĞAN, YÖNEKEY | GÖRGÜSÜZ


- BASKETBOL değil/yerine/= SEPETTOPU


- BAŞLU değil/yerine/= YARALI


- BÂSÛR[Ar. çoğ. BEVÂSÎR] ile KANLI BÂSÛR/DİZANTERİ[Fr. < Yun.]

( Kalınbağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesinden ve bazen iltihaplanmasından dolayı, makadın içinde ve dışında oluşan memeler yüzünden makattan kan ya da irin gelmesi. İLE Ağrılı ve kanlı ishalle beliren, bağırsakta yaralara yol açan, bulaşıcı, salgın sayrılık. )


- BÂSÛR[Ar. çoğ. BEVÂSÎR] değil/yerine/= MAYASIL

( Kalınbağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesinden ve bazen iltihaplanmasından dolayı, makadın içinde ve dışında oluşan memeler yüzünden makattan kan ya da irin gelmesi. )


- BATERİ[Fr. < BATTERIE] değil/yerine/= DAVUL

( Orkestrada vurmalı çalgı takımı, davul. )


- BATERİ[İng. < BATTERY] değil/yerine/= PİL


- BATİ[Ar.] değil/yerine/= YAVAŞ, AĞIR


- BATI/LI(coğrafya) = KEDİN, KURIYAKI = WEST/ERN[İng.] = OUEST, OCCIDENT/AL[Fr.] = DER WESTEN/WESTLICH[Alm.] = OCCIDENTE/OCCIDENTAL(E)[İt., İsp.] = OCCIDENS/OCCIDENTEM[Lat.] = HE DÜZIS/PROS HELION DÜZIN[Yun.] = el-ĞARB/ĞARBÎ[Ar.] = BÂKHTER/Î[Fars.] = HET WESTEN/WESTELIJK[Felm.]


- BATI/LI(uygarlık) = GARB/Î = OCCIDENT/AL[İng., Fr.] = DAS ABENDLAND/ABENDLÄNDISCH[Alm.] = OCCIDENTE/OCCIDENTAL(E)[İt., İsp.] = VESPER, OCCIDENS, TERRÆ OCCIDENTEM VERSUS SITÆ[Lat.] = HE PROS HELIOU DÜSMAS[Yun.] = el-MAĞRİB[Ar.] = GARBÎ[Fars.] = HET AVONDLAND/S[Felm.]


- BÂTINÎ >< ZÂHİRÎ değil/yerine/= İÇREK >< DIŞRAK


- BATINİ/EZOTERİK değil/yerine/= İÇREK


- BÂTINÎ/LİK = ESOTERIC/ISM[İng.] = ÉSOTÉRIQUE/ÉSOTÉRISME[Fr.] = ESOTERISCH/ESOTERISMUS[Alm.] = ESOTERISMO[İt., İsp.] = ESOTERICUS[Lat.] = ESOTERIKOS[Yun.] = BÂTİNİ/YYE, SİRRİ/YYE[Ar.] = BÂTİNÎ/GERÎ[Fars.] = ESOTERISCH/ESOTERISME[Felm.]


- BATTANİYE[Ar.] değil/yerine/= KALIN ÖRTÜ


- BAY BAY değil/yerine/= ESENKALINIZ/GÜLE GÜLE/İYİKALINIZ/SAĞLICAKLA


- BAYİ değil/yerine/= SATÇI


- BAYPAS/BYPASS değil/yerine/= KÖPRÜLEME


- BAZ değil/yerine/= TABAN | ACIT


- BAZAL/BASAL değil/yerine/= TABAN | TEMEL


- BAZEN[Ar.] değil/yerine/= ARA SIRA, ARADA BİR


- BAZI/BAZEN/ZAMAN ZAMAN değil/yerine/= KİMİKEZ/KİMİLEYİN/KİMİ OĞUR/ARA SIRA


- BAZI değil/yerine/= KİMİ/BİRTAKIM


- BB CLOUD COMPUTING | BIOMEDICAL INFORMATICS değil/yerine/= BULUT BİLİŞİM | BİYOMEDİKAL BİLİŞİM


- BD/BIG DATA değil/yerine/= BÜYÜK VERİ


- BDA/BIG DATA ANALYTICS değil/yerine/= BÜYÜK VERİ ÇÖZÜMLEMELERİ


- BDAP/BIG DATA APPLICATION PROVIDER değil/yerine/= BÜYÜK VERİ UYGULAMA SAĞLAYICISI


- BDE/BIG DATA ECOSYSTEM değil/yerine/= BÜYÜK VERİ EKOSİSTEMİ


- BDFP/BIG DATA FRAMEWORK PROVIDER değil/yerine/= BÜYÜK VERİ ÇERÇEVESİ SAĞLAYICISI


- BDHK/COMPUTER SUPPORT PATIENT REGISTRATION değil/yerine/= BİLGİSAYAR DESTEKLİ SAYRI KAYDI


- BDS/BIG DATA SETS değil/yerine/= BÜYÜK VERİ KÜMELERİ


- BE-HEME[Fars.]-HÂL[Ar.] değil/yerine/= MUTLAKA, ELBETTE

( MUTLAKA, ELBETTE )


- BED-BAHT değil/yerine/= MUTSUZ


- BEDAVA[Fars.] değil/yerine/= ÜCRETSİZ/EDERSİZ/CABA

( MÜFT yerine ... )

( MECCÂNEN yerine BİLÂ-BEDEL )


- BEDBAHT[Fars.] değil/yerine/= MUTSUZ


- BEDBAHTLIK değil/yerine/= MUTSUZLUK


- BEDDUA[Ar.] değil/yerine/= KARGIŞ


- BEDEL değil/yerine/= ÖDEŞ


- BEDELMİSİL değil/yerine/= DENK ÖDEŞ


- BEDELSİZ İTHALAT değil/yerine/= ÖDEŞSİZ DIŞALIM


- BEDEN TERBİYESİ değil/yerine/= YİN EĞİTİMİ


- BEDEN/VÜCUT değil/yerine/= YİN/ETYİN


- BEDEN değil/yerine/= GÖVDE


- BEDİİ/BEDİİYAT/ESTETİK değil/yerine/= GÖRKEY/Lİ


- BEDİÎ değil/yerine/= GÜZEL, GÜZELLİK


- BEHAVIORISM değil/yerine/= DAVRANIŞÇILIK


- BEİS[Ar. < BE'S]/MAHZUR[Ar.] değil/yerine/= SAKINCA/DOKUNCA


- BEKÂ BULMAK değil/yerine/= KALICILAŞMAK/KALICI OLMAK


- BEKÂ değil/yerine/= KALIM/KALICILIK


- BEKAR[Fr. < BÉCARRE] ile BEKÂR[Ar.] ile BÎ-KÂR[Fars.]

( Diyez'li ya da bemol'lü bir sesin eski durumuna getirilmesini gösteren nota imi. İLE Evlenmemiş/evli olmayan kişi. İLE İşsiz, güçsüz.["BEKÂR" değil BÎ-KÂR'lar evi] )


- BEKAS[Fr. < BÉCASSE] değil/yerine/= ÇULLUK

( Çullukgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika'da yaşayan, 32 cm. uzunluğunda, tüyleri kahverengi ve kül rengi, göçebe, uzun gagalı bir kuş. )

( SCOLOPAX RUSTICOLA )


- BELAGAT/RETORİK değil/yerine/= SÖZDEM


- BELDE değil/yerine/= İLÇİK


- BELEDİYE[Ar.] değil/yerine/= URAY


- BELEDİYE değil/yerine/= URAY


- BELGİ ile/ve/<> BELGİN

( Bir şeyi, benzerlerinden ayıran özellik. | Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik. İLE Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan. )

( ŞİAR/ALÂMET/NİŞAN ile/ve/<> SARİH )


- BELİRLE/N/ME, BELİRLENİM = DETERMINATION[İng.] = DÉTERMINATION[Fr.] = DAS BESTIMMEN[Alm.] = DETERMINAZIONE[İt.] = DETERMINACION[İsp.] = CONSTITUTIO, DEFINITIO, DETERMINATIO[Lat.] = HO HORISMOS, HE TAKSIS[Yun.] = VUCHA(T), MÂL[Ar.] = TAYÎN[Fars.] = BEPALING[Felm.]


- BELİRSİZ SÖZ/MUĞLAK İFADE ile/değil/yerine KAVRAM


- BELİT(AKSİYOM) = MÜTEARİFE = AXIOM[İng.] = AXIOME[Fr.] = AXIOM[Alm.] = AXIOMA[Yun.] = AXIOMA[İsp.]

( Kendiliğinden, apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme. İLE Bir gücün, maddi bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. | İnsan etkinliğinin ya da iradesinin açığa çıkması. | Hareket, iş. | Anamalın, belirli bir bölümü. | Hisse senedi. | Bir oyuncunun, sahne üzerindeki hareketi. | Oyunun temasını geliştiren, başlıca olay, öykü, gelişim. )


- BELİT/AKSİYOM(ATİK) = AXIOM[İng.] = AXIOME/AXIOMATIQUE[Fr.] = AXIOM, GRUNDWAHRHEIT[Alm.] = ASSIOMA[İt.] = AXIOMA[İsp.] = PRONUNTIATUM[Lat.] = AKS.OMA[Yun.] = BEDÎHİYYE, MÜSELLEM[Ar.] = ASLÎ MUTEÂREF[Fars.] = AXIOMA[Felm.]


- BELİT/AKSİYOM ile/ve KOYUT/ÖN DOĞRU/POSTULA(T)

( İnsan zihninin, tümel kuralları. İLE/VE Herhangi bir bilimin, tümel kuralları. )

( Kendiliğinden apaçık olan ve böyle olduğu için öteki önermelerin ön dayanağı olan temel önerme. İLE/VE Ön doğru. )

( Belitler/aksiyomlar, temellendirilmez. )

( Kendileri kanıtlanmayan, kanıtları kanıtlanmaya gereksinim duyulmayacak ilk ilkelere verilen ad. | Tüm bilimler için uyulması gereken temel kurallar. İLE/VE Bir bilim dalının [üyesinin] kabul ettiği temel kurallar. )

( ÖZDEŞLİK İLKESİ | ÇELİŞMEZLİK İLKESİ | ÜÇÜNCÜ OLASININ/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI [ARISTOTELES] )

( KOINAI ENNOIAI ile/ve AITEMATA )

( MÜTEARİFE/MÜSELLEMÂT/MÜSELLEMÛN ile/ve MEVZUA[ÖN KABUL]/MÜSÂDERÂT )

( AXIOME[Fr. < Yun.] ile/ve POSTULATUM[Lat.] )


- BELLEK = HÂFIZA = MEMORY[İng.] = MÉMOIRE[Fr.] = GEDÄCHTNIS[Alm.] = MEMORIA[dissil/f.]/RECUERDO[eril/m.][İsp.]


- ben = me[İng.] = JE[Fr.] = ICH[Alm.] = IO[İt.] = YO[İsp.] = EGO[Lat., Yun.] = ANÂ[Ar.] = MÄN[Fars.] = IK[Felm.]


- BEN = ZÂT = I[İng.] = das SOSEIN[Alm.] = TO TI ESTIN, TO TI ÈN EINAI[Yun.] = ESSENTIA[Ortaçağ Lat.]


- BEND değil/yerine/= YASA ALT MADDESİ


- BENDE[Fars.] ile KUL, KÖLE, BAĞLI [bkz. ABD(Ar.)]

( KUL, KÖLE, BAĞLI [bkz. ABD] )


- BENİ/SENİ/ONU:
"ENTERESE ETMEZ" değil
(FAZLA/YETERİNCE) İLGİLENDİRMİYOR


- BENIGN değil/yerine/= İYİCİL


- BER-HURDÂR[Fars. < BERHÛR] ile MUTLU

( Hisse, nasip, pay.)] )


- BERÂRÎ[< Ar. BERRİYYE] ile ÇÖLLER, SAHRALAR

( Çöller, sahralar. )


- BERBAT değil/yerine/= ÇİRKİN


- BERBAT değil/yerine/= KÖTÜ


- BEREKETLİ[Ar.] değil/yerine/= ARTAĞAN

( Mutluluk, meymenet, saadet. | Nimette bolluk ve iyilik. )


- BERHAVA[Fars. + Ar.] değil/yerine/= YARARSIZ, BOŞ

( Havaya atılmış, uçurulmuş. | Yararsız, boş. )


- BERMUTAT[Fars. BER + Ar. MUTÂD] değil/yerine/= ALIŞILAGELEN BİÇİMDE, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ


- BERRAK değil/yerine/= DURU/AYDINLIK/AÇIK


- BERRÎ[Ar.] değil/yerine/= KARASAL


- BERTARAF ETMEK değil/yerine/= ORTADAN KALDIRMAK


- BESLENME = NUTRITION[İng.] = NOURRIR[Fr.] = VERPFLEGEN[Alm.] = NUTRIRE[İt.] = NUTRIR[İsp.]


- BESLENME = TAGADDİ, TAĞDİYE, İGTİDÂ'[< GIDÂ] = NUTRITION


- BESTE değil/yerine/= KÜĞ


- BESTECİ/BESTEKÂR değil/yerine/= KÜĞCÜ/KÜĞYAPAR


- BETEL/KİFAS[İbr.] | PETRUS[Lat.] ile TEMELTAŞI

( BETEL/KİFAS[İbr.] | PETRUS[Lat.] )


- BETİK = KİTAP = BOOK[İng.] = LIVRE[Fr.] = BUCH[Alm.] = LIBRO[İt., İsp.]


- BETİM, BETİMLEME = TASVİR, TAVSİF = DESCRIPTION[İng., Fr.] = BESCHREIBUNG[Alm.] = DESCRIPTIO[Lat.] = DESCRIPCIÓN[İsp.]


- BETON değil/yerine/= DONGUÇ


- BETONİYER[Fr.] değil/yerine/= BETONKARAR/BETON KARIŞTIRICI

( Beton yapmak üzere çimento, kum ve suyu karıştıran makine. )


- BEY BİLVEFÂ değil/yerine/= GERİ ALIMLI SATIŞ


- BEYÂN/BEYÂNAT değil/yerine/= DEMEÇ


- BEYÂNAT değil/yerine/= DEMEÇ


- BEYÂNNAME değil/yerine/= BİLDİRİ/BİLDİRGE


- BEYHÛDE değil/yerine/= BOŞUNA


- BEYİN[Ar.] değil/yerine EMİK


- BEYİN = BRAIN[İng.] = CERVEAU[Fr.] = DAS GEHIRN[Alm.] = CERVELLO[İt.] = CEREBRO[İsp.] = CEREBRUM[Lat.] = HO EGKEFALOS[Yun.] = MUKH[Ar.] = MAĞZ[Fars.] = HET HERSENEN[Felm.]


- BEYİT/DİSTİQUE değil/yerine/= KOŞA


- BEYTÜLMAL[Ar.] değil/yerine/= DEVLET HAZİNESİ


- BEYYİNE KÜLFETİ değil/yerine/= KANITLAMA YÜKÜ


- BEYYİNE değil/yerine/= KANITLIK


- BEYZİ/OVAL değil/yerine/= SÖBE


- BEYZİK[İng. < BASIC] değil/yerine/= TEMEL


- BEZİR[Ar. < BEZR] ile KETEN TOHUMU YAĞI

( Keten tohumu yağı. )


- BEZİRGÂN[Fars. < BAZERGÂN]/TÜCCAR[Ar.] değil/yerine/= TECİMEN

( Tüccar. | Alışverişte çok kâr amacı güden kişi. | Yahudiler için kullanılan bir adlandırma. | Mesleğini sadece kazanç için kullanan kişi. )


- BFO/BASİC FORMAL ONTOLOGY değil/yerine/= TEMEL BİÇİMSEL VAROLUŞ


- BG/BYZANTINE GENERALS PROBLEM değil/yerine/= BİZANS GENERALLERİ SORUNU


- BH/KNOWLEDGE MAPS değil/yerine/= BİLGİ HARİTALARI


- BHD/BIG HEALTHCARE DATA değil/yerine/= BÜYÜK SAĞLIK VERİSİ


- BHD/BSV BİG HEALTHCARE DATA değil/yerine/= BÜYÜK SAĞLIK VERİSİ


- BÎ-GÂNE değil/yerine/= KAYITSIZ, İLGİSİZ


- Bİ-HABER[Ar.] değil/yerine/= ÇAVSIZ


- Bİ-NİŞAN[Fars.] değil/yerine/= NİŞANSIZ


- Bİ'L KUVVE[Ar.]/POTANSİYEL[Fr., İng. < POTENTIAL] değil/yerine/= İÇKİN/GİZİL/GİZİLGÜÇ


- BI/BIOMEDICAL INFORMATICS değil/yerine/= BİYOMEDİKAL BİLİŞİM


- bib.[Lat. < BIBE] değil/yerine/= İÇİNİZ


- BİBERON değil/yerine/= EMZİK


- BİBLIOTHERAPY değil/yerine/= OKUMA SAĞALTIMI


- BİBLİYOGRAFYA[İng.] değil/yerine/= KAYNAKÇA


- BİBLİYOGRAFYA değil/yerine/= KAYNAKÇA


- BİÇİM = SÛRET = FORM[İng.] = FORME[Fr.] = FORM[Alm.] = FORMA[Lat.] = MORPHE, EIDOS[Yun.] = FORMA[İsp.]


- BİDÂYET[Ar.] değil/yerine/= BAŞLAMA, BAŞLANGIÇ


- BİFAZİK/BIPHASIC değil/yerine/= İKİ EVRELİ


- BİFOKAL/BİFOCAL değil/yerine/= İKİ ODAKLI


- BİFÜRKASYON/BİFURCATION değil/yerine/= ÇATALLANMA


- BIG DATA değil/yerine/= BÜYÜK VERİ


- BİGUDİ değil/yerine/= SARMAÇ


- BİHASEBİL VERASE değil/yerine/= KALITÇILIK NEDENİYLE


- BİLÂ KAYDÜ ŞART/KAYITSIZ ŞARTSIZ değil/yerine/= KOŞULSUZCA/YAZGASIZ KOŞULSUZ


- BİLÂHARE değil/yerine/= SONRADAN/DAHA SONRA/SONRALARI


- BİLANÇO değil/yerine/= DENGELEM


- BİLÂSEBEP değil/yerine/= NEDENSİZCE


- BİLBEYYİNE değil/yerine/= KANITLIKLA


- BİLECEN/UKALÂ ile "ÇOK BİLMİŞ"


- BİLFARZ/MİSAL/MESELÂ[Ar.]/ÖRNEĞİN/YANİ ile/değil/yerine SÖZGELİMİ/SÖZGELİŞİ


- BİLGELİK = HİKMET = WISDOM[İng.] = PRAJNA/MOKSHA[Sansk.]


- BİLGİ = KNOWLEDGE, COGNITION[İng.] = CONNAISSANCE[Fr.] = die ERKENNTNIS, die KENNTNIS[Alm.] = COGNITIO[Lat.] = HË GNÕSIS[Yun.] = CONOCIMIENTO[İsp.]


- BİLGİBİLİM/GNOSEOLOJİ = GNOSEOLOGY[İng.] = GNOSÉOLOGIE[Fr.] = GNOSEOLOGIE[Alm.] = GNOSIS-LOGOS[Yun.]


- BİLGİLİK/ANSİKLOPEDİ[Yun.] ile SÖZLÜK


- BİLGİLİK = KAMUS = ENCYCLOPEDIA[İng.] = ENCYLOPÉDIE[Fr.] = ENZYKLOPÄDIE[Alm.] = ENCICLOPEDIA[İsp.]


- BİLGİSAYAR = COMPUTER[İng., İt.] = ORDINATEUR[Fr.] = COMPUTER/KOMPUTER[Alm.] = COMPUTADOR[İsp.]


- BİLHASSA/MAHSUS değil/yerine/= ÖZELLİKLE


- BİLİM İNSANI değil/yerine/= BİLİMCİ


- BİLİM = İLİM = SCIENCE[İng., Fr.] = WISSENSCHAFT[Alm.] = SCIENZA[İt.] = CIENCIA[İsp.]


- BİLİMCİ ile/ve/<>/> ÖKE ile/ve/<>/> BİLGER ile/ve/<>/> BİLGEN ile/ve/<>/> BİLMEN ile/ve/<>/> YETİLBEY ile/ve/<>/> BİLİMBEY

( Biliminsanı, akademisyen. İLE/VE/<>/> Doktor. İLE/VE/<>/> Yardımcı doçent. İLE/VE/<>/> Doçent. İLE/VE/<>/> Profesör. İLE/VE/<>/> Dekan. İLE/VE/<>/> Rektör. )


- BİLİMTEY = MEDRESE = UNIVERSITY[İng.] = UNIVERSITÉ[Fr.] = UNIVERSITÄT[Alm.] = UNIVERSITÀ[İt.] = UNIVERSIDAD[İsp.]


- BİLİNÇ = ŞUUR = CONSCIOUSNESS[İng.] = CONSCIENCE[Fr.] = BEWUSSTSEIN[Alm.] = CONSCIENTIA[Lat.] = SYNEIDESIS[Yun.] = CONCIENCIA[İsp.]


- BİLLUR/KRİSTAL değil/yerine/= ÖRÜT/KIRILCA


- BİLMEME BİLGİSİ = DOCTA IGNORANTIA[Lat.] (SCIO ME NIHIL SCIRE = EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİM)


- BİLMUVAFAKAT değil/yerine/= ONAMAYLA/ONAYLAMAYLA


- BİLMÜZAKERE değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞEREK


- BIMANUAL değil/yerine/= İKİ ELLE


- BIMODAL değil/yerine/= İKİ DURUMLU


- BINOCULAR değil/yerine/= ÇİFT GÖZLE


- BIOCOMPATIBILITY değil/yerine/= DİRİM GEÇİMLİLİĞİ


- BIOFEEDBACK değil/yerine/= DİRİMSEL GERİBİLDİRİM


- BIOINFORMATICS değil/yerine/= BİYOBİLİŞİM


- BIOMARKER değil/yerine/= DİRİMSEL BELİRTEÇ


- BIPLANAR değil/yerine/= İKİ DÜZLEMLİ


- BIPOLAR değil/yerine/= İKİ KUTUPLU


- BİR AN EVVEL/BİR AN ÖNCE değil/yerine/= KIPICAK


- BİR HAYLİ/HAYLİ değil/yerine/= EPEYCE/OLDUKÇA


- BİRLİK = VAHDET = UNITY[İng.] = UNITÉ[Fr.] = EINHEIT[Alm.] = UNITAS< UNUS[Lat.] = UNIDAD[İsp.]


- BİSİKLET/VELESPİT[Fr.] değil/yerine/= ÇİFTTEKER


- BİSİKLET ve/<> CAMBAZLIK/AKROBASİ[Fr. < ACROBATIE]


- BİŞNEV[Fars.] değil/yerine/= DİNLE!


- BIT/INFORMATION AND COMMUNICATION TECHNOLOGİES değil/yerine/= BİLİŞİM VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ


- BITCOIN değil/yerine/= DİJITAL PARA BİRİMİ


- BİTEVİYE/MÜTEMADİYEN[Ar.] değil/yerine/= ARALIKSIZ, SÜREKLİ


- BİTKİ = PLANT[İng.] = PLANTE[Fr.] = GEWÄCHS[Alm.] = PIANTA[İt.] = MATA[İsp.]


- BİTKİBİLİM = BOTANY[İng.] = BOTANIQUE[Fr.] = BOTANIK[Alm.] = BOTANICA[İt.] = BOTÁNICA[İsp.]


- BIVAD/BIVENTRICULAR ASSIST DEVICE BIVENTRİKÜLER değil/yerine/= DESTEK AYGITI, İKİ KARINCIĞA DESTEK AYGITI


- BIVALENT değil/yerine/= İKİ DEĞERLİKLİ


- BİYOLOG değil/yerine/= DİRİMBİLİMCİ


- BİYOLOJİ/K değil/yerine/= DİRİMBİLİM/SEL


- BİYOLOJİ değil/yerine/= DİRİMBİLİM


- BİYOLOJİK SAAT değil/yerine/= DİRİMSEL ÖYEN


- BİYOLOJİK değil/yerine/= DİRİMSEL


- BİYOPSİ/BIOPSY değil/yerine/= PARÇA ALIMI


- BİYOSANTRİK değil/yerine/= DİRİMÖZEKÇİ


- BİYOSENTRİZM değil/yerine/= DİRİMÖZEKÇİLİK


- BİYOSFER değil/yerine/= DİRİMYUVAR


- BLENDER[İng.] değil/yerine/= PARÇALAYICI VE KARIŞTIRICI


- BLOCKCHAIN değil/yerine/= BLOK ZINCIR


- BLOKAJ/BLOCKADE değil/yerine/= ENGELLEME, DURDURMA


- BLOKER/BLOCKER değil/yerine/= ENGELLEYİCİ


- BLOKLAMAK değil/yerine/= ENGELLEMEK


- BLUTUT/BLUETOOTH BLUETOOTH değil/yerine/= YAKIN ALAN RADYO FREKANSI


- BMI/BMG BODY MASS INDEX değil/yerine/= GÖVDE KÜTLE GÖSTERGESİ


- BN/BATCH NUMBER değil/yerine/= PARTİ NUMARASI


- BÖBREK YANGISI(İLTİHABI)/NEFRİT[Fr. < Yun.] ile/ve ÖD/SAFRA KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve DALAK[Ar. TIHÂL] YANGISI(İLTİHABI)

( NEFRİT, ZÂT-ÜL-KİLYE ile/ve KOLESİSTİT ile/ve SPLENİT )


- BOĞAN OTU/AKONİT[Yun. < AKONİT] ile/ve/||/<>/> AKONİTİN[Fr. < ACONITINE]

( ... İLE/VE/||/<>/> Boğan otundan çıkarılan ve tıpta kullanılan zehirli bir nesne. )


- BOĞMAÇ/TURNİKE[İng. < TOURNIQUET] ile TURNİKE[Fr. < TOURNIQUET]

( Kan akıntısını durdurmak için kanama noktasının gerisine yapılan sıkı sargı. İLE Kişilerin teker teker geçmesini sağlamak amacıyla bazı yerlere konulan, uclarından biri çevresinde dönebilecek düzende yatay olarak yerleştirilmiş çarpı biçiminde araç. )


- BOLD[İng.] değil/yerine/= KOYU/KALIN


- BOLOMETRE değil/yerine/= IŞINIMÖLÇER


- BOMBE değil/yerine/= ŞİŞKİNLİK/KABARIKLIK


- BONKÖR değil/yerine/= ELİAÇIK

( NE OLUR!
Arada bir, bonkör/insan ol! )


- BORD SINAVI/BOARD EXAMINATION değil/yerine/= YETERLİK SINAVI


- BORDA[İt.] >< ALABANDA[İt.] ile/ve PRUVA[İt.]

( Geminin yanı. >< Teknenin iç tarafı. İLE/VE Geminin önü. )


- BORDÜR[Fr. < BORDURE] değil/yerine/= KENARTAŞI


- BORU ile/ve/||/<> RAKOR[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası. )


- BOŞ (BATIL) İNANÇ = SUPERSTITION[İng., Fr.] = ABERGLAUBE[Alm.] = SUPERSTITIO[Lat.]


- BOS/CEREBROSPINAL FLUİD değil/yerine/= BEYİN-OMURİLİK SIVISI


- BOSTAN değil/yerine/= GÖVERİLİK


- BOSTAN değil/yerine/= KAVUNLUK


- BOTANİK değil/yerine/= BİTKİBİLİM


- BOYA ile KOK BOYASI/KIRMIZISI/ALİZARİN[Fr. < ALIZARINE]

( ... İLE Kökboyasının köklerinden elde edilen kırmızımsı sarı bir boya, kök kırmızısı. )


- BOZKIR/STEP[İng.,Fr.,Alm. < STEPPE] ile Bozkır

( Kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız doğal alan. | Soğuk kış ve kurak yaz mevsiminin görüldüğü, bitki örtüsünün kısa, boz renkli olduğu, genellikle kurakçıl otsuların yer aldığı ağaçsız geniş alan. İLE Konya iline bağlı ilçelerden biri. )


- BOZMA değil/yerine/= ÖZÜLDEN


- BP/BLOOD PRESSURE değil/yerine/= KAN BASINCI


- BPM/BEAT PER MINUTE değil/yerine/= DAKİKA VURU SAYISI (KALP)


- BRANCHING değil/yerine/= DALLANMA


- BRANŞ/BRANCH[Fr.] değil/yerine/= DAL, KOL


- BRANŞ/ŞUBE değil/yerine/= DAL/KOL/DALKOL


- BRANŞ değil/yerine/= DAL/KOL


- BRANŞ değil/yerine/= KOL


- BRİFİNG değil/yerine/= ÖZETLEM


- BRİFİNG değil/yerine/= ÖZETLEM


- BRONZ[Fr.] değil/yerine/= TUNÇ

( Genellikle %1-10 kalay ve %90-99 bakırdan oluşan bir alaşım. [Günümüzde, kalay içermeyen alaşımlar için de bronz adı kullanılmaktadır. Alüminyum/manganez/berilyum bronzu gibi.] )


- BRÖVE değil/yerine/= UZBELGE


- BRÜLÖR[Fr. < BRÛLEUR] değil/yerine/= YAKMAÇ

( Sıvı yakıtı kolayca yanabilecek taneciklere ayırarak püskürten aygıt. )


- BRÜT değil/yerine/= KESİNTİSİZ


- BT/COMPUTERIZED/COMPUTED TOMOGRAPHY TOMOGRAPHY | INFORMATION TECHNOLOGY değil/yerine/= BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ | BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ


- BU'UD değil/yerine/= BOYUT


- BUHÂR değil/yerine/= BUĞU


- BÜHTÂN ile KARA ÇALMA/KARALAMA, YALAN

( YALAN, İFTİRA )


- BUKET değil/yerine/= DEMET


- BUKLE(T)[Fr.] değil/yerine/= LÜLE[Fars.]

( ... YERİNE Bükülmüş, dürülmüş şey. | Bir akarsu ölçü birimi. | Saç kıvrımı. | Su akan, musluksuz boru. )


- bull.[Lat. < BULLI] değil/yerine/= KAYNAT, KAYNATINIZ


- BÜLUĞ değil/yerine/= ERGENLİK/ERİNLİK/YENİYETMELİK


- BÜLUĞA ERMEK değil/yerine/= ERGEN/ERİN OLMAK


- BULUNÇ/VİCDAN[Ar.] ile/ve/<> BİLİNÇ

( CONSCIOUS vs./and/<< CONSCIOUSNESS )


- BULUŞMA = APPOINTMENT/MEETING[İng.] = RANDEVU/RENDEZ-VOUS[Fr.] = RENDEZVOUS/VERABREDUNG[Alm.] = APPUNTAMENTO[İt.] = CITA[İsp.]


- BUMERANG ile/ve BURGAÇ/EĞRİM/GİRDAP[Fars.]/ANAFOR[Yun.]

( ... İLE/VE Bir engelle karşılaşan su ya da hava akımının, dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, eğrim, çevri. )


- BUN/BLOOD UREA NİTROGEN değil/yerine/= KAN ÜRE AZOTU


- BUNALIM/KRİZ ile/ve/||/<> YARALANMA/VURUK/TRAVMA


- BÜNYÂD değil/yerine/= TEMEL | BİNÂ, İNŞAA, YAPI


- BÜNYE değil/yerine/= İÇYAPI


- BURJUVA/Zİ değil/yerine/= KENTSOYLU/LAR


- BURKA/BÜRKA'[Ar.] değil/yerine/= YAŞMAK

( Peçe, tül, yaşmak, yüzörtüsü. )


- BURN-OUT değil/yerine/= TÜKENMİŞLİK


- BÜROKRASİ değil/yerine/= KAMUÜSTLER


- BÜROKRAT değil/yerine/= KAMUÜST


- BÜROKRATİK değil/yerine/= KAMUYÖNETSEL


- BURSA değil/yerine/= YASTIKÇIK


- BÛSE değil/yerine/= ÖPÜCÜK/ÖPÜŞ


- BUSTIR AŞI/BOOSTER SHOT değil/yerine/= PEKİŞTİRME AŞISI


- BUSTIR DOZ/BOOSTER DOSE değil/yerine/= PEKİŞTİRME DOZU


- BUTON değil/yerine/= DÜĞME


- BUY-I GÜL[Fars.] değil/yerine/= GÜL YAĞI


- BVK/BIG DATA SETS değil/yerine/= BÜYÜK VERİ KÜMELERİ


- c.[Lat. < CUM] değil/yerine/= İLE


- CA/CLUSTERING ANALYSIS değil/yerine/= KÜMELEME ÇÖZÜMLEMESİ


- ÇABA = EDEAVOUR[İng.] = EFFORT[Fr.] = BESTREBEN[Alm.] = CONATUS[Lat.]


- CABG/CORONARY ARTERY BYPASS GRAFTING değil/yerine/= KORONER ARTER BAYPAS GREFTLEMESİ


- CAD/COMPUTER AIDED DESIGN/MANUFACTURING değil/yerine/= BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM/ÜRETIM


- CADDE değil/yerine/= ANAYOL


- ÇAĞ = EPOCH/AGE[İng.] = ÉPOQUE[Fr.] = EPOCHE[Alm.] = ERA[İt.] = ÉPOCA[İsp.]


- ÇAĞDAŞ = CONTEMPORARY[İng.] = CONTEMPORAIN[Fr.] = ZEITGENÖSSISCH[Alm.] = CONTEMPORANEO[İt.] = CONTEMPORÁNEO[İsp.]


- ÇAĞLAYAN ile/değil/yerine/= ÇAVLAN

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/= Çağlayanın/şelâlenin büyüğü. )


- ÇAĞRIŞIM = TEDAî = ASSOCIATION)[İng., Fr.] = ASSOZIATION[Alm.] = ASOCIACIÓN[İsp.]


- CÂİZ[Ar. < CEVAZ] değil/yerine/= UYGUN / OLABİLİR, OLUR


- ÇALIM/CAKA[İt. < GIACCA] ile ÇALIM

( Gösteriş, karşıdakini etkileme amacıyla yapılan davranış, kurum. İLE Kılıcın keskin yanı. | Bir şeyin, erebileceği uzaklık, erim. | Biraz benzeme, andırma. | Bir oyuncunun, topu, ayağından kaçırmadan, karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle aldatıp geçmesi. | Geminin su kesiminden aşağı bölümünün, baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması. )


- ÇALIŞTIRICI/ANTRENÖR SPORCU


- CALL CENTER[İng.] değil ÇAĞRI MERKEZİ


- CAM | CAMDAN YAPILMIŞ değil/yerine/= SIRÇA


- CAM değil/yerine/= SIRÇA


- CAMİA[Ar., Fars.] = COMMUNITY[İng.] = COMMUNAUTÉ[Fr.] = COMMUNITAS[Lat.] = GEMEINSCHAFT[Alm.] = HË METUZIA[Yun.] = COMUNITA[İt.] = COMUNIDAD[İsp.] = GEMEENSCHAP[Fel.] = FÆLLESSKAB[Dan.] = OBŞÇESTVO[Rus.]


- CAMİA/ZÜMRE değil/yerine/= KESİM/TOPLULUK


- CAMİDE:
HARİM/MUHAVVATA değil/yerine/= DIŞ AVLU


- CAN/HAYAT değil/yerine/= DİRİM/YAŞAY


- CAN = TİRİM = PSYCHY[İng.] = ÂME[Fr.] = ANIMA, VITA[Lat., İt.] = LEBENSHAUCH, DAS BELEBENDE[Alm.] = TO PNEUMA, HO ZÕN[Yun.] = ALMA[İsp.] = ZIEL[Fel.] = SJÆL, İLDSJÆL[Dan.] = DUH[Rus.]


- CANCERS değil/yerine/= YENGEÇ BURCU


- CANCILIK = CÂNEGERÂYÎ[Fars.] = ERVÂHİYYE/T[Ar.] = ANIMISM[İng.] = ANIMISME[Fr.] = ANIMISMUS[Alm.] = ANIMISMO[İt., İsp.]


- CANHIRAŞ değil/yerine/= İÇYAKAN


- CANLI OLAN = ÂLÎ[Fars.] = 'UZVİYYE[Ar.] = ORGANIC[İng.] = ORGANIQUE[Fr.] = ANIMALIS[Lat.] = BELEBT, ORGANISCH[Alm.] = ORGANA EKHÕN, EMPSÜKHOS[Yun.] = ORGANICO[İt., İsp.] = ORGANISCH[Fel.] = ORGANISK[Dan.]


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CANLILIK = TİRİGLİG = SERZENDEGÎ[Fars.] = el-HAYAVİYE/T[Ar.] = LIVELINESS[İng.] = VITALITÉ[Fr.] = VITALITAS[Lat.] = DIE BELEBUNG, DIE BELEBHEIT, DIE LEBENDIGKEIT, DAS LEBENDIGSEIN[Alm.] = HË EMPSÜKHË[Yun.] = VITALITA[İt.] = VIDALIDAD[İsp.] = LEVENDIGHEID[Fel.] = LIVLIGHED[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- cap.[Lat. < CAPE] değil/yerine/= ALINIZ


- ÇAP = DIAMETER[İng.] = DIAMÈTRE[Fr.] = DURCHMESSER[Alm.] = CALIBRO[İt.] = DIÁMETRO[İsp.]


- CAPABLE OF DISCRİMINATING[İng.] değil/yerine/= ERGINLİK VE SEZGINLİK


- CAPR/COMPUTER AIDED PATIENT REGISTRATION değil/yerine/= BİLGİSAYAR DESTEKLİ SAYRI KAYDI


- CAPRICORN değil/yerine/= OĞLAK BURCU


- caps. amyl.[Lat. < CAPSULA AMYLACEA] değil/yerine/= KAŞE


- caps.[Lat. < CAPSULA] değil/yerine/= KAPSÜL


- CARDIOVERTER-DEFİBRİLLATOR değil/yerine/= YÜREK İÇİ DİZEMDÜZELTİR


- ÇARE değil/yerine/= ÇÖZGE


- CARİ HESAP değil/yerine/= SÜREN SAYIŞ


- CÂRİ MASRAF değil/yerine/= DÖNEM GİDERİ


- CARİ PARA değil/yerine/= GEÇER PARA


- CARİ ÜCRET değil/yerine/= GEÇER ÖDENÇ


- CARİ[Ar.] değil/yerine/= GEÇERLİ/YÜRÜRLÜKTE


- CASTING[İng.] değil/yerine/= DENEME ÇEKİMİ/OYUNCU SEÇİMİ


- CASUS[Ar.]/AJAN[Fr./İng. < AGENT] değil/yerine/= ÇAŞIT


- CASUSLUK YAPMAK değil/yerine/= ÇAŞITLAMAK


- catapl.[Lat. < CATAPLASMA] değil/yerine/= LAPA


- CATERING[İng.] değil/yerine/= TOPLU YEMEK SUNUMU


- CAZİBE[Ar.] değil/yerine/= ALIMLILIK/ALBENİ


- CAZİBE/TRAKSİYON değil/yerine/= ÇEKİM


- CAZİBE değil/yerine/= ÇEKİCİLİK/ALIM/ALIMLILIK/ALBENİ


- CAZİP/CAZİBELİ/CAZİBEDAR değil/yerine/= ÇEKİCİ/ALIMLI/ALBENİLİ


- CAZİP değil/yerine/= ÇEKİM


- CBCT/CONE BEAM COMPUTERIZED/COMPUTED TOMOGRAPHY değil/yerine/= KONİ IŞINLI BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ


- CBIRS/CONTENT-BASED IMAGE RETRIEVAL SYSTEM değil/yerine/= İÇERİK TABANLI GÖRÜNTÜ ERİŞİM SİSTEMİ


- CBS/GEOGRAPHIC INFORMATION SYSTEM değil/yerine/= COĞRAFİ BİLGİ DÜZENİ


- cc[Lat. < CENTIMETRUM CUBICUM] değil/yerine/= SANTİMETRE KÜP


- CC/CORRELATION COEFFICIENT | CLOUD COMPUTING değil/yerine/= KORELASYON KATSAYISI | BULUT BİLİŞİM


- CCMM/CONTİNUITY OF CARE MATURITY MODEL değil/yerine/= BAKIM OLGUNLUĞUNUN SÜREKLİLİĞİ MODELİ


- CCTA/CORONARY COMPUTERIZED TOMOGRAPHY-ANGIOGRAHY, CORONARY COMPUTED TOMOGRAPHY-ANGIOGRAHY değil/yerine/= KORONER BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ ANJIOGRAFİ


- CDC/CENTERS FOR DISEASE CONTROL AND PREVENTION değil/yerine/= HASTALIK KONTROL VE ÖNLEME MERKEZLERİ(ABD)


- CDSS/CLINICAL DECİSION SUPPORT SYSTEM değil/yerine/= KLINİK KARAR DESTEK DÜZENİ


- CEB(İ)R[Ar.] değil/yerine/= ZOR, ZORLAMA | DÜZELTME, TAMİR ETME


- CEBE[< Fars.] değil/yerine/= ZIRH, SİLAH


- CEBERÛT/LUK / ZORBALIK değil/yerine/= GÜCEGEN/LİK


- CEBÎN[Ar.] değil/yerine/= KORKAK, YÜREKSİZ | ALÇAK | ALIN


- CEBİR = CEBR[Fars., Ar.] = ALGEBRA[İng., İt., İsp., Dan., Rus.] = ALGÈBRE[Fr.] = ARS RATIOCINANDI PER LITTERAS, ARS PER LITTERAS[Orta Lat.] = ALGEBRA, BUCHSTABENRECHNUNG[Alm.] = ALGEBRA, STELKUNDE[Fel.]


- CEBİR değil/yerine/= GÜCER


- CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( Cebrail'in görevi, haber vermektir, yani ağız. İLE/VE/<> Mikail'in görevi, Doğu'dan Batı'ya, tüm sesleri işitmekmiş, Kulak. İLE/VE/<> İsrafil'in öttürdüğü surlardan biri, kişileri öldürecek, öbürüyse diriltecekmiş, değil mi? Burnumuzdan aldığımız solukla biz de diriliyoruz, kanımızdaki canlılar da. Kapa bakalım birisinin burnunu, ölüyor mu, ölmüyor mu? Burun da, her soluk alış-verişte iki sur öttürüyor. İLE/VE/<> Azrail gözdür. İnsan ölürken, önce gözleri solar. )

( ... İLE/VE/<> Sevgi. | Cazibe. | Vahdetin gölgesi. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Amellerin toplamı. )

( TÂVUS-İ SİDRE: Cebrail aleyhisselâm. )

( KERRÛBİYYÛN: Dört büyük melek. )

( GREŞTA GABET: Dört büyük melek. )

( BÂNG-İ REVÂREV[Fars.]: İsrafil'in üfleyeceği sûrun ikinci derecesi. )

( ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Alıp, saklayan. )

( Epistemelojik. İLE/VE/<> Ontolojik. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )

( Ağız/a. İLE/VE/<> Kulak/a. İLE/VE/<> Dil/e. İLE/VE/<> Göz/e. )

( ... İLE/VE/<> Allah'ın adını taşıyan melek. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )

( Azrail'e can vermeyen,
Hakk'a, Hakikat'e varamaz. )

( NOUS/GABRIEL ile/ve/<> ... ile/ve/<> ... ile/ve/<> ... )


- CEBREN değil/yerine/= GÜCERLE


- CEBRÎ İCRA değil/yerine/= GÜCERLE TÜZRE


- CEBRÎ SATIM değil/yerine/= GÜCERLE SATIM


- CEFÂKÂR değil/yerine/= KIRAV/CI


- CEFÂKEŞ değil/yerine/= KIRAVÇEKEN


- CEFÂLI değil/yerine/= KIRAVLI


- CEHD değil/yerine/= ÇALIŞMA, ÇABALAMA


- ÇEK AUT[İng. < CHECK-OUT] değil/yerine/= ÇIKIŞ İŞLEMİ


- ÇEKAP CHECK-UP değil/yerine/= TÜM/TAM BAKIM


- ÇEKAP/CHECK-UP[İng.] yerine SAĞLIK TARAMASI


- CEKET yerine/değil YEN


- CELÂLLENMEK değil/yerine/= ÖFKELENMEK


- CELB (ETMEK) ile/ve/||/<> CEZB (ETMEK)

( Kendi üzerine çekmek. | Getirtmek, davet etmek, çağırtmak. İLE/VE/||/<> Kendine çekmek. | Etkileyerek kendine bağlamak. )


- CELB[Ar.] ile ÇAĞRI

( MESSAGE vs. SUMMON )


- CELEP değil/yerine/= İÇOĞLANI

( Saraylarda, çeşitli devlet hizmeti için aday olarak yetiştirilen gençlere verilen ad. )


- CELESÂT-I ÂTÎ değil/yerine/= GELECEK OTURUMLAR


- CELESTIAL değil/yerine/= GÖK,GÖKÇE, GÖK İLE İLGİLİ


- ÇELİŞİK = MÜTENAKIZ = CONTRADICTORY[İng.] = CONTRADICTOIRE[Fr.] = KONTRADIKTORISCH, WIDERSPRECHEND[Alm.] = CONTRADICTORIUS[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]


- ÇELİŞME/ÇELİŞKİ = TENAKUZ = CONTRADICTION[İng., Fr.] = WIDERSPRUCH[Alm.] = CONTRADICTIO[Lat.] = CONTRADECIR[İsp.]


- CELLAT[Ar. < CELLAD] değil/yerine/= ÖLDÜRMEN


- CELP değil/yerine/= ÇAĞRI


- CELSE[Ar.] değil/yerine/= DURUŞMA/OTURUM


- ÇEMBER/ÇENBER[Fars.] değil/yerine/= DÖNGE


- CEMİYET değil/yerine/= DERNEK


- CEN/COMİTÉ EUROPÉEN DE NORMALISATION, EUROPEAN COMMİTTEE FOR STANDARDIZATION değil/yerine/= AVRUPA STANDARTLAR KURULU


- CENİN değil/yerine/= DÖLÜT/DÖL


- CENNET ile/ve CEHENNEM/TAMU[< Soğdca]

( İyilerin, iyiliklerin, hayrın tekâbül ettiği yer. İLE/VE/>< Şerlerin, şerlilerin tekabül ettiği yer. )

( CENNET: Kuyu. )

( CENNET: Uçmak[Eski Türkçe]. )

( Cennet, kişinin kendini bu âlemde, herkesten, herşeyden küçük görmesidir. )

( Nefis ölmeden, benlik ve gurur gitmeden, gönül cennet olamaz. )

( Cennet'le Cehennem'in kapıları birdir, aynıdır. Kalbimizi temizlersek o kalp cennet olur, temizlemezsek cehennem kapısı. )

( Cennet kapıcısının adı Rıdvan, yani Allah'ın her yaptığına râzı olmaktır. )

( Cehennem kapıcısının adı ise Malim'dir. Yani herhangi bir şeye sahip çıkmak, "Bu benimdir!" demek. )

( Cennetin ebedî zevk olduğu anlaşılınca o da kalmaz. )

( Cehennemin, cehil olduğunu bilip hazmettikten sonra, cehennem kalmaz. )

( Yusuf makamı, kuyudan, Cehennem'den kurtulma makamıdır. )

( En büyük cehennem cehalet, en büyük cennet de İlâhî zevktir. )

( Bu âlemde kimi haksız görüyorsak, başladı içimizde cehennem. )

( [İbr.] GEHENNA: Çöp yakılan yer. )

( Sevdiklerinin biraradalığı. İLE/VE/>< Vicdan azâbı. )

( ... İLE/VE/>< En "lezzetli." )

( ... İLE/VE/>< Dumansız ateş. )

( ... İLE/VE/>< Saygı ve sevginin bittiği yer. )

( CENNET: Bugünkü "hırslarının", geleceğe yansıtılması. )

( Dünyayı cehenneme çeviren, birilerinin, dünyayı cennete çevirmeye çalışmasıdır. )

( ... ile/ve NÎRÂN, DÂR-ÜS-SAÎR | SİCN/SİCCÎN, SAÎR, SAKAR )

( ... ile/ve DÛZAH )

( HEAVEN vs./and HELL )

( TIAN ile/ve ... )


- ÇEPTIR/CHAPTER[İng.] değil/yerine/= BÖLÜM


- ÇER değil/yerine/= SATRANÇ


- ÇERAG/Ğ[Fars.]/ÇIRA değil/yerine/= KANDİL, MUM, IŞIK | OTLAMA, OTLAK


- CERBEZE ile/ve/||/<>/> CEZBE

( Güzel konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. İLE Bir duygu ya da bir inanışın etkisiyle ölçüsüzce coşup kendinden geçme. | Çekilme, çekim. )


- CEREYAN değil/yerine/= AKIM


- CESARET ETMEK değil/yerine/= GÖZE ALMAK


- CESÂRET = ŞECÂ'AT, CESÂRET[Fars., Ar.] = COURAGE[İng., Fr.] = FORTITUDO[Lat.] = MUT[Alm.] = HË ANDREIA[Yun.] = CORRAGIO[İt.] = VALOR[İsp.] = MOED[Fel.] = MOD[Dan.] = MUJYESTVO[Rus.]


- CESARET değil/yerine/= YÜREKLİLİK/GÖZÜPEKLİK


- CESARETLEN(DİR)MEK değil/yerine/= YÜREKLEN(DİR)MEK


- CESET/NAAŞ[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜYİN/GÖVRE


- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]


- CESUR/CESURCA değil/yerine/= YÜREKLİ/KORKUSUZ/GÖZÜPEK


- CETVEL/LİSTE değil/yerine/= DİZELGE


- CETVEL değil/yerine/= ÇİZELGE


- CETVEL değil/yerine/= ÇİZGİLİK/ÇİZGEÇ


- CEVAP[Ar.] ile YANIT


- CEVAZ BAHŞ değil/yerine/= OLUR VEREN


- CEVÂZ-I İSTİHDAM değil/yerine/= İŞLENDİRME OLURU


- CEVAZ değil/yerine/= OLUR


- CEVHER[Ar.] değil/yerine/= TÖZ


- ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK değil/yerine/= ÇEVRE VE URELCİLİK


- ÇEVRE = MUHİT[Ar. < HAVT] = ENVIRONMENT[İng.] = MILIEU[Fr.] = MITTEL, MILIEU[Alm.] = MEDIO AMBIENTE[İsp.]


- CEZA SAHASI değil/yerine/= KIZIT ALANI


- CEZA değil/yerine/= KIZIT


- CEZAEVİ değil/yerine/= KIZITEVİ


- CEZAÎ ŞART değil/yerine/= KIZITSAL KOŞUL


- chart.[Lat. < CHARTA] değil/yerine/= İLÂÇLI KÂĞIT


- CHATBOT değil/yerine/= SOHBET ROBOTU


- CHECK POİNT[İng.] değil/yerine/= DENETİM NOKTASI


- CI/CARDIAC INDEX | CONFIDENCE INTERVAL değil/yerine/= KALP İNDEKSİ | GÜVEN ARALIĞI


- cib.[Lat. < CIBUM] değil/yerine/= GIDA, YEMEK


- cib.[Lat. < CUM cibis] değil/yerine/= YEMEKLER ARASINDA


- CIED/CARDIOVASCULAR IMPLANTABLE ELECTRONIC DEVICE değil/yerine/= KALP-DAMAR İÇİ ELEKTRONİK AYGIT


- ÇİFTE STANDART değil/yerine/= İKİLİ ÖLÇÜN


- CİHAZ[Ar.] değil/yerine/= AYGIT

( Aygıt, alet, takım. | Çeyiz, kadının evlenirken birlikte getirdiği eşyalar. )


- CİHET/TARAF değil/yerine/= YÖN/DOĞRULTU


- ÇIKARIM = İSTİDLÅL = INFERENCE, ILLATION[İng.] = INFÉRENCE[Fr.] = SCHLUSS[Alm.] = ILLATION, CONCLUSIO[Lat.]


- CİKLET[İng.] değil/yerine/= SAKIZ


- ÇIKMAZ/AÇMAZ = GAYR-İ KABİL-İ HAL MESELE = APORIA[İng.] = APORIE[Fr.] = APORIE[Alm.] = APOROS[Yun.]


- ÇİLE değil/yerine/= SIKINTI/KIRKÇA


- ÇİLECİLİK = ZÜHDİYE = ASCETISM[İng.] = ASCÉTISME[Fr.] = ASKESE, ASKETIK[Alm.] = ASKEIN[Yun.]


- ÇİLEKEŞ değil/yerine/= KIRKÇI


- ÇİMENTO değil/yerine/= TAŞÖZÜ


- CİMRİ/NEKES[Fars. < NÂ+KES]/PİNTİ/MIHSIÇTI[argo] değil/yerine/= KISMIK

( Aşırı derecede tutumlu. )


- CİMRİ/PİNTİ/NEKES değil/yerine/= ELİSIKI/KISMIK/VARYEMEZ


- CİNÂYET VAKASI değil/yerine/= ÖLDÜRÜM OLAYI


- CİNÂYET değil/yerine/= ÖLDÜRÜM


- CİNNET[Ar.] değil/yerine/= DELİLİK


- CİNS = CİNS[Fars., Ar.] = GENUS[İng., Lat.] = GENRE[Fr.] = GATTUNG[Alm.] = T0 GENOS[Yun.] = GENERE[İt.] = GENERO[İsp.] = SOORT[Fel.] = SLAGS[Dan.] = ROD[Rus.]


- CİNSEL/LİK yerine EŞEYSEL/LİK


- CİNSİ/CİNSEL[Ar.]/SEKSÜEL[İng.] değil/yerine/= EŞEYSEL


- CİNSİYET değil/yerine/= EŞEY


- CIO/CHIEF INFORMATION OFFICER değil/yerine/= BİLİŞİM KURULU SORUMLUSU


- ÇİP[İng. CHIP] değil/yerine/= YONGA


- CIS/CARCINOMA İN SITU değil/yerine/= KANSER, YERİNDE KANSER


- CİSİM değil/yerine/= EYİN


- CİSMANİ değil/yerine/= EYİNSEL


- CİSMİ CAMİD değil/yerine/= DİRİMSİZ EYİN


- CISO/CHIEF INFORMATION SECURITY OFFICER değil/yerine/= BİLGİ GÜVENLİĞİ SORUMLUSU


- CİSR-İ MUALLAK[Ar.] ile ASMA KÖPRÜ

( ASMA KÖPRÜ )


- CİVAR değil/yerine/= DOLAY


- ÇİVİ ile/ve EKSER/ENSER/MIH[Fars.]/MİSMÂR[Ar.]

( ... İLE Büyük çivi. )


- CLUSTER/ING değil/yerine/= KÜME/LEME


- CMR/CARDIAC MAGNETIC RESONANCE değil/yerine/= KARDİYAK MANYETİK REZONANS


- CMS/CONTENT MANAGEMENT SYSTEM değil/yerine/= İÇERİK YÖNETİM DÜZENİ


- CNC/COMPUTER NUMERICAL CONTROL değil/yerine/= BİLGİSAYAR SAYISAL DENETIMİ


- CNN/CONVOLUTIONAL NEURAL NETWORK değil/yerine/= EVRİŞİMSEL SİNİR AĞI


- COAP/CONSTRAINED APPLICATION PROTOCOL değil/yerine/= SINIRLI UYGULAMA PROTOKOLÜ


- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU


- coch. parv.[Lat. < COCHLEARE PARVUM] değil/yerine/= ÇAY KAŞIĞI DOLUSU


- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]


- COGNITIVE ATTENTIONAL SYNDROME[CAS] değil/yerine/= BİLİŞSEL DİKKAT SENDROMU[BDS]


- COĞRAFYA = GEOGRAPHY[İng.] = GÉOGRAPHIE[Fr.] = ERDKUNDE[Alm.] = GEOGRAFIA[İt.] = GEOGRAFÍA[İsp.]


- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ


- ÇOĞUL = CEMİ = PLURAL[İng., Fr., Alm., İsp.] = PLURALIS[Lat.]


- ÇOKTANRICILIK = POLYTHEISM[İng.] = POLYTHÉISME[Fr.] = POLYTHEISMUS[Alm.]


- ÇÖKÜNTÜ/DEPRESYON ile BUNAMA/DEMANS


- col.[Lat. < COLA] değil/yerine/= SÜZ


- collut.[Lat. < COLLUTORIUM] değil/yerine/= AĞIZ VE BOĞAZ GARGARASI İÇİN ANTİSEPTİK SIVI


- COLORIST değil/yerine/= RENK UZMANI


- colyr.[Lat. < COLLYRIUM] değil/yerine/= GÖZ BANYOSU İÇİN ANTİSEPTİK SIVI


- CÖMERT/BONKÖR/AHİ/SEMİH değil/yerine/= ELİAÇIK/AKI/ELİBOL/GÖNLÜBOL/SELEK


- COMPUTATİONAL NEUROSCİENCE değil/yerine/= BERİMSEL SİNİRBİLİM


- CONSENSUS ALGORITHMS değil/yerine/= UZLAŞMA ALGORITMALARI


- CONSENSUS değil/yerine/= UZLAŞMA, DÜŞÜNCE BİRLİĞİ


- coq. in quant. sut. aq.[Lat. < COQUE IN QUANTITATE SUFFICIANTE AQUAE] değil/yerine/= YETERİ KADAR SU İÇİNDE KAYNAT


- coq.[Lat. < COQUE] değil/yerine/= KAYNATINIZ


- COST-EFFECTIVE değil/yerine/= MALİYET-ETKIN


- ÇÖZÜM = SOLUTION[İng.] = SOLUTION[Fr.] = LÖSUNG[Alm.] = SOLUZIONE[İt.] = SOLUCIÓN[İsp.]


- ÇÖZÜMLEME = TAHLİL[Ar.] = ANALYSIS[İng.] = ANALYSE[Fr.] = ANALYSE[Alm.] = ANALYSIS < ANALYEIN[Yun.] = ANALIZAR[İsp.]


- ÇÖZÜMSÜZ ÇATIŞKI = TESAVİ-İ NAKİZEYN = ANTINOMY[İng.] = ANTINOMIE[Fr.] = ANTINOMIE[Alm.] = ANTI-NOMIA[Yun.]


- CPB/CARDIOPULMONARY BYPASS KARDİYOPULMONER BAYPAS değil/yerine/= KALP-AKCİĞER KÖPRÜLEMESİ


- CPOE/COMPUTERIZED PHYSİCIAN ORDER ENTRY değil/yerine/= BİLGİSAYARDAN DOKTOR İSTEM GİRİŞİ


- CPR/CARDIOPULMONARY RESUSCITATION KARDİYOPULMONER RESÜSITASYON değil/yerine/= KALP-AKCİĞER CANLANDIRMASI


- CPS/CYBER PHYSICAL SYSTEMS değil/yerine/= SİBER-FİZİKSEL DÜZENLER


- CPU/CENTRAL PROCESSING UNİT değil/yerine/= MERKEZİ İŞLEM BİRİMİ


- CROSS-OVER STUDY değil/yerine/= ÇAPRAZ KARŞILAŞTIRMALI ARAŞTIRMA


- CROSS-OVER değil/yerine/= ÇAPRAZLANMA


- CROSS-SECTIONAL STUDY değil/yerine/= KESITSEL ÇALIŞMA


- CRS/CONFORMAL RADIOSURGERY değil/yerine/= UYUMLU RADYOCERRAHİ


- CRT/CARDIAC RESYNCRONIZATION THERAPY değil/yerine/= KALP EŞ ZAMANLAMA SAĞALTIMI


- CRUSH SYNDROME değil/yerine/= EZİLME BELİRGESİ


- CRYPTO CURRENY değil/yerine/= KRIPTO PARA


- CS-DA/SENTENCE LEVEL SENTIMENT ANALYSİS değil/yerine/= TÜMCE SEVİYESİ DUYGU ÇÖZÜMLEMESİ


- CSPR/COMPUTER SUPPORT PATIENT REGISTRATION değil/yerine/= BİLGİSAYAR DESTEKLİ SAYRI KAYDI


- CSTE/COUNCIL OF STATE AND TERRITORIAL EPIDEMIOLOGISTS değil/yerine/= ULUSAL VE BÖLGESEL EPIDEMIYOLOGLAR KURULU


- CUL DE SAC değil/yerine/= KÖR KESE


- CUMHURİYET değil/yerine/= KAMUERK


- CÜMLE yerine TÜMCE/SÖZEY


- CÜMLETEN yerine HERKESE


- CÜRET değil/yerine/= GÖZSÜZLÜK


- CÜRETKÂR değil/yerine/= GÖZSÜZ


- CÜRM-Ü MEŞHUT değil/yerine/= SUÇ ÜSTÜ


- CÜRÜM TASNİİ değil/yerine/= SUÇ UYDURMA


- CUT-OFF VALUE değil/yerine/= KESİM DEĞERİ


- CV/CARDIOVASCULAR | CURRICULUM VITAE değil/yerine/= KARDİYOVASKÜLER, KALP-DAMAR | ÖZGEÇMİŞ


- CVP/CENTRAL VENOUS PRESSURE SANTRAL değil/yerine/= MERKEZÎ TOPLARDAMAR BASINCI


- CYBERKNIFE değil/yerine/= IŞIN BIÇAĞI


- d. in.p. aeq.[Lat. < DIVIDE IN PARTES AEQUALES] değil/yerine/= EŞİT PARÇALARA BÖLÜNÜZ


- DÂ'-İ DALTON[Ar.]/DALTONISM[İng.]/AKROMATOPSİ[Yun] değil/yerine/= RENK KÖRLÜĞÜ


- DAĞ OLUŞ/OROJENİ[Fr. < Yun. OROS: Dağ. | GNOS: Doğuş.] ile/ve DAĞCILIK/ALPİNİZM[Fr.]

( Dağ oluş. | Dağ bilimi. İLE/VE Dağcılık. )


- DÂG[Fars.] değil/yerine/= YANIK YARASI


- DAHİL OLMAK değil/yerine/= İÇİNDE YER ALMAK/KATILMAK


- DAHİL değil/yerine/= İÇİNDE/İLE BİRLİKTE


- DÂHİLÎ değil/yerine/= İÇSEL


- DAHİLİYE değil/yerine/= İÇSAYRILIK


- DAHİYÂNE değil/yerine/= ÖKECE


- DAİMA yerine SÜREKLİ


- DAİRE[Ar. çoğ. EDVÂR] değil/yerine/= DEĞRE/YÜRÜTKE


- DAİRE[Ar.] ile/değil/=/||/<>/< SONSUZ/ÇOK KÖŞELİ/LİK / SONSUZ KENARLI ÇOKGEN


- DAİREVİ değil/yerine/= DAİRESEL

( ... DEĞİL/YERİNE/= Daire ile ilgili. | Daire biçiminde olan. )


- DAKİK değil/yerine/= ÖYCÜL


- DAKİKA değil/yerine/= ÖYCE


- DALE/DISABILITY ADJUSTED LIFE EXPECTANCY[İng.] değil/yerine/= YETİ YİTIMINE AYARLANMIŞ YAŞAM BEKLENTISİ


- DALGI/GAFLET ile/ve YANILGI/SAPKI/SAPINÇ/DALÂLET

( Tembih ile giderilir. İLE/VE Tâlim ile giderilir. )

( CARELESSNESS vs./and ABERRATION )


- DALGIR[Fars. MENEVŞE | Ar. HARE]

( Bir yüzeyde, renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık. )


- DALY/DISABILITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= YETİ YİTIMINE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI


- DAMAT[Fars. < DAMAD] değil/yerine/= GÜVEY


- DAMPİNG[İng.] ile/>< ANTİDAMPİNG[İng.]

( Düşürüm. İLE/>< Karşı düşürüm. )


- DAMPING[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜRÜM


- DANA ile DANA ile DÂNÂ[Fars.]

( İneğin, sütten kesildikten sonra bir yaşına kadar olan yavrusu. İLE Vakıf ve hayır için yapılan sadaka ya da benzerleri. | Terketme, bırakma. İLE Bilen. )


- DANS = DANCE[İng.] = DANSER[Fr.] = TANZEN[Alm.] = BALLARE[İt.] = BAILAR/DANZAR[İsp.]


- DARPHANE değil/yerine/= DAMGAEVİ


- DARÜLACEZE değil/yerine/= DÜŞKÜNLEREVİ/BAKIM YURDU


- DATA INTEGRITY[İng.] değil/yerine/= VERİ BÜTÜNLÜĞÜ


- DATA MINING[İng.] değil/yerine/= VERİ MADENCİLİĞİ


- DATA OBJECT[İng.] değil/yerine/= VERİ NESNESİ


- DATA TAG[İng.] değil/yerine/= VERİ ETİKETLEME


- DATA WAREHOUSE[İng.] değil/yerine/= VERİ SAKLAĞI


- DATA[İng.] değil/yerine/= VERİ


- DATABEYZ[İng. < DATABASE] değil/yerine/= VERİTABANI


- DATUM[İng.] değil/yerine/= VERİ


- DAVET/İYE değil/yerine/= ÇAĞRI KÂĞIDI, OKUNTU


- DAVNLOD[İng. < DOWNLOAD] değil/yerine/= İNDİRMEK


- DAVRANIŞ = BEHAVIOUR[İng.] = COMPORTEMENT[Fr.] = VERHALTEN[Alm.] = COMPORTARSE[İsp.]


- DAYANAK = MABİH-İL-KIVAM = SUBSTRATUM[İng.] = SUBSTRAT[Fr., Alm.] = SUBSTSRATUM[Lat.] = HYPOKEIMENON[Yun.] = LECHO[İsp.]


- DAYANIKLILIK = FORTITUDE[İng.] = FORCE D'ÂME[Fr.] = GEISTESKRAFT[Alm.] = FORTITUDO[Lat.]


- DAYANTI = UKNUM = HYPOSTASIS[İng.] = HYPOSTASE[Fr.] = HYPOSTASE[Alm.] = HYPOSTASIS[Yun.]


- DB/DATABASE[İng.] değil/yerine/= VERITABANI


- DBB/PHYSICIAN INFORMATION BANK[İng.] değil/yerine/= DOKTOR BİLGİ BANKASI


- DBSCAN/DENSITY-BASED SPATIAL CLUSTERING OF APPLICATIONS WİTH NOİSE[İng.] değil/yerine/= YOĞUNLUĞA DAYALI UZAMSAL KÜMELEME


- DBU/DBS DEEP BRAIN STIMULATION[İng.] değil/yerine/= DERİN BEYİN UYARIMI


- DDİ/NATUREL LANGUAGE PROCESS[İng.] değil/yerine/= DOĞAL DİL İŞLEME


- DDOS/DISTRIBUTED DENIAL OF SERVICE[İng.] değil/yerine/= DAĞITIK SERVİS HİZMET REDDİ


- de d. in di.[Lat. < DE DIE IN DIEM] değil/yerine/= GÜNDEN GÜNE


- DE FACTO[İng.] değil/yerine/= GERÇEKTE, UYGULAMADA


- DE NOVO[İng.] değil/yerine/= YENİDEN


- DEAKTİVE ETMEK değil/yerine/= ETKİNSİZLEŞTİRMEK


- DEBDEBE[Fars.] değil/yerine/= GÜRÜLTÜ/PATIRTI/TANTANA

( Ululuk, haşmet, büyük bir gösteriş. | Gürültü, tantana. )


- DEBDEBELİ/HAŞMETLİ/İHTİŞAMLI/MUHTEŞEM/ŞAŞAALI/ŞATAFATLI/HACCAL/TANTANALI/LÜKS değil/yerine/= GÖRKLÜ/GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ/IŞIGÖRKLÜ/İRİGÖRKLÜ


- DECENTRALIZED[İng.] değil/yerine/= MERKEZİ OLMAYAN


- DECISION TREE[İng.] değil/yerine/= KARAR AĞACI


- DEDEKTİF/HAFİYE değil/yerine/= İZSÜREN


- DEDEKTÖR değil/yerine/= EYBULUR


- DEEP ECOLOGY değil/yerine/= DERİN ÇEVREBİLİM


- DEF-İ DEF değil/yerine/= SAVUYA SAVU


- DEF değil/yerine/= SAVU


- DEFA/KERE değil/yerine/= KEZ


- DEFAATLE değil/yerine/= KEZLERCE


- DEFAULT[İng.] değil/yerine/= VARSAYILAN


- DEFEKT/DEFECT[İng.] değil/yerine/= KUSUR


- DEFEKTİF/DEFECTIVE[İng.] değil/yerine/= KUSURLU


- DEFERENT[İng.] değil/yerine/= GÖTÜRGEN


- DEFETMEK değil/yerine/= SAVMAK/SAVUŞTURMAK


- DEFEYANS/DEFEASANCE[İng.] değil/yerine/= BAYINMA


- DEFİNE değil/yerine/= GÖMÜ


- DEFİSİT/DEFICIT[İng.] değil/yerine/= EKSİKLİK


- DEFLEKSİYON/DEFLECTION[İng.] değil/yerine/= SAPIŞ


- DEFLEKSİYON/DEFLECTION[İng.] değil/yerine/= SAPIŞ


- DEFORMASYON/DEFORMATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMSİZLEŞME


- DEFORMASYON değil/yerine BİÇİM BOZULMASI


- DEFORMİTE/DEFORMITY[İng.] değil/yerine/= BİÇİM BOZUKLUĞU


- DEFTER-İ KEBİR/LEDGER[İng.] değil/yerine/= BÜYÜK DEFTER


- DEFTERDAR değil/yerine/= İLSAYMAN


- DEĞER BAHA değil/yerine/= DEĞER EDER


- DEĞER = KIYMET = VALUE, WORTH[İng.] = VALEUR[Fr.] = WERT[Alm.] = VALOR[Lat., İsp.]


- DEĞER = MERIT[İng.] = MÉRITE[Fr.] = VERDIENST[Alm.] = MERITUS[Lat.]


- DEĞERLİ TAŞ/MÜCEVHER:
YARI DEĞERLİ ile/ve/||/<>/> DEĞERLİ


- DEĞİLLEME = NEFİY, İNKÂR, SELB = NEGATION[İng., Fr., Alm.] = NEGATIO[Lat.] = APOPHASIS[Yun.]


- DEĞİŞİM = ALTERATION/VARIATION[İng.] = VARIATION[Fr.] = UNTERSCHIED[Alm.] = VARIAZIONE[İt.] = VARIACIÓN[İsp.]


- DEĞİŞİM ile DEĞİŞİNİM/MUTASYON

( Bir süreç içindeki değişikliklerin tümü. | Yeni döllerin, atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü. | Üretilen malların, başka mallar ya da para karşılığı takası. | Bir niceliğin, birbirinden ayrı değerler alması ya da böyle iki değer arasındaki ayrım. | Rüzgârın yön değiştirmesi. İLE Doğada ve toplumda, niteliksel değişmelerin, yavaş yavaş değil birdenbire olması, bir şeyin, ortam ve koşullarını bulduğunda, birdenbire nitelik değiştirmesi. )

( ALTERATION/VARIATION vs. MUTATION )


- deglut.[Lat. < DEGLUTIATUR] değil/yerine/= YUT, YUTUNUZ


- DEGRADASYON/DEGRADATION[İng.] değil/yerine/= BOZUNMA | YIKILIM


- DEHİDRATASYON/DEHYDRATION[İng.] değil/yerine/= SU-YÜKÜN YİTIMİ


- DEHİSANS/DEHISCENCE[İng.] değil/yerine/= DOKU AYRILIM


- DEHLİZ[Fars.]/KORİDOR[Fr. < CORRIDOR] değil/yerine/= GEÇENEK


- DEHŞET değil/yerine/= YILGI


- DÉJÀ ENTENDU[İng.] değil/yerine/= SANKİ İŞİTTIM SANISI


- DÉJÀ PENSÉ[İng.] değil/yerine/= SANKİ DÜŞÜNDÜM SANISI


- DÉJÀ VU[Fr./İng.] değil/yerine/= SANKİ GÖRDÜM SANISI


- DEJENERASYON/DEGENERATION[İng.] değil/yerine/= BOZUNMA


- DEJENERASYON değil/yerine/= YOZLAŞMA


- DEJENERATİF/DEGENERATIVE[İng.] değil/yerine/= BOZUNDURAN


- DEJENERE değil/yerine/= YOZ

( Doğada olduğu gibi kalarak işlenmemiş olan. | Kaba, adi, bayağı. | Yozlaşmış. | Kısır. )


- DEKADANS[Fr., İng. < DECADENCE] değil/yerine/= ÇÖKÜŞ


- DEKAN değil/yerine/= YETİLBEY

( Mâlî Papaz. DEĞİL/YERİNE ... )


- DEKAT/DECADE[İng.] değil/yerine/= ON YIL


- DEKLARASYON değil/yerine/= BİLDİRİM


- DEKLARE (ETMEK) değil/yerine/= BİLDİRMEK


- DEKODER[İng. < DECODER] değil/yerine/= ÇÖZÜCÜ


- DEKOLMAN/DETACHMENT[İng.] değil/yerine/= DOKU AYRILMASI


- DEKOMPANSE/DECOMPENSATED[İng.] değil/yerine/= DENGELENEMEMIŞ | DAĞILMIŞ


- DEKOMPANZASYON/DECOMPENSATION[İng.] değil/yerine/= DENGELENEMEME | DAĞILMA


- DEKOMPRESYON/DECOMPRESSION SİCKNESS[İng.] değil/yerine/= BASI GİDERME | VURGUN


- DEKREŞENDO/DECRESCENDO[İng.] değil/yerine/= GİDEREK AZALAN


- DEKSTER/DEXTER[İng.] değil/yerine/= SAĞ


- DELİL değil/yerine/= TUTAMAK


- DEMOGRAFİ/DEMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= NÜFUS BİLİMİ


- DEMOGRAFİ değil/yerine/= ÇOĞABİLİM


- DEMOGRAFİK/DEMOGRAPHİC[İng.] değil/yerine/= NÜFUS BİLİMSEL


- DEMOGRAFİK değil/yerine/= ÇOĞABİLİMSEL/ÇOĞASAL


- DEMOKRASİ değil/yerine/= ELERKİ


- DEMONSTRASYON/DEMONSTRATION[İng.] değil/yerine/= TANITIM GÖSTERİSİ


- DEMORALİZASYON değil/yerine/= ÖZCÜL GÜÇ YİTİMİ


- DEMORALİZE OLMAK/ETMEK değil/yerine/= ÖZCÜL GÜCÜNÜ YİTİRMEK/BOZMAK


- DENEY = TECRÜBE = EXPERIENCE, EXPERIMENT[İng.] = EXPÉRIENCE[Fr.] = ERFAHRUNG[Alm.] = EXPERIENTIA[Lat.] = EMPEIRIA[Yun.] = EXPERIENCIA[İsp.]


- DENEYCİLİK = İHTİBARİYE = EMPIRICISM[İng.] = EMPIRISME[Fr.] = EMPIRISMUS[Alm.]


- DENEYİM = TECRİP = EXPERIMENT, EXPERIENCE[İng.] = ERFAHRUNG, EXPERIMENT[Alm.] = EXPÉRIMENTATION, EXPÉRIENCE[Fr.] = EXPERIENTIA


- DENİZ OTOBÜSLERİNDE:
AUTHORISED PERSONNEL ONLY yerine ANCAK YETKİLİ KİŞİ GİREBİLİR


- DENKÖBEK/SONSAL SINIFLAMA = CATEGORY[İng.] = CATEGORIE[Fr.] = KATEGORIE[Alm.] = PRAEDICAMENTUM[Lat.] = KATEGORIA[Yun.] = CATEGORÍA[İsp.]


- DEONTOLOJİ(ÖDEV BİLİMİ) = İLM-İ VEZAİF = DEONTOLOGY[İng.] = DÉONTOLOGIE[Fr.] = DEONTOLOGIE[Alm.]


- DEONTOLOJİ/DEONTOLOGY[İng.] değil/yerine/= MESLEK AHLÂKI BİLİMİ


- DEONTOLOJİ/K değil/yerine/= ÖDEVBİLİM/SEL / ÖDEVSEL


- DEONTOLOJİST değil/yerine/= ÖDEVBİLİMCİ


- DEONTOLOJİZM değil/yerine/= ÖDEVBİLİMCİLİK


- DEPARTMAN değil/yerine/= BÖLÜM


- DEPLASMAN/DISPLACEMENT[İng.] değil/yerine/= YER DEĞİŞTİRME


- DEPLAZMOLİZ değil/yerine/= SU ALMA/YUTMA


- DEPLESYON/DEPLETION[İng.] değil/yerine/= TÜKENME | SİLINME


- DEPO[Fr. < DÉPÔT] ile HANGAR[Fr. < Cerm.]

( Korunmak, saklanmak ya da gerektiğinde kullanılmak için bir şeyin konulduğu yer, ardiye. | Bir malın toptan satıldığı ve çokça bulunduğu yer. | Ordu mallarının saklandığı, bakımlarının yapıldığı yer, debboy. İLE Uçak, araba, tarım aracı, eşya gibi nesneleri barındırmaya yarayan, kapalı yer. )


- DEPO değil/yerine/= YIĞ


- DEPOLARİZASYON/DEPOLARIZATION[İng.] değil/yerine/= KUTUPSUZLAŞMA


- DEPOZİT değil/yerine/= GÜVENCE AKÇESİ


- DEPREM / ZELZELE/ZİLZÂL/ZELZAL/ZÜLZAL[Ar.] değil/yerine/= YER SARSINTISI/YER SARSAN


- DEPRESÖR/DEPRESSOR[İng.] değil/yerine/= AŞAĞI ÇEKEN


- DEPRESYON/KRİZ değil/yerine/= BUNALIM, ÇÖKÜNTÜ


- DER-UHDE[Fars.] değil/yerine/= ÜSTÜNE ALMA, YÜKLENME


- DERC[Ar.] (ETMEK) ile/ve/||/<> CEM[Ar.] ETMEK

( Sokma, arasına sıkıştırma. | Gazeteye yazma. | Toplama, biriktirme. İLE/VE/||/<> Toplamak. | Bir araya getirmek. )

( Hattatların yazdığı meşk tomarı. )

( Nakışlı kâğıda yazılmış yazı. )


- DERDEST[Fars.] (ETMEK) ile BERTARAF[Fars. BER + Ar. TARAF] (ETMEK)

( Tutma, elde etme. | Elde olan, yapılmakta olan. İLE Kaldırılmış, giderilmiş. )


- DERECE[Ar.]/DEGREE[İng.] değil/yerine/= DİZİL


- DERECE/TERMOMETRE değil/yerine/= DİZİLGE/SICAKLIKÖLÇER


- DERİ KARARMASI/DİFTERİ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KUŞPALAZI

( Çoğunlukla çocuklarda görülen, boğaz, yutak çeperine yerleşen mikropların yol açtığı bulaşıcı hastalık. )


- DERİ KIRIŞIKLIĞI ile YAŞ

( ÂJENG[Fars.]: Yaşlılıktan ya da öfkeden dolayı beliren kırışıklık. )

( WRINKLE vs. AGE )


- DERİ/CİLT/CİLD[Ar.] ile CİLT

( Ten, deri. İLE Kitap kaplaması. )


- DERİVASYON/DERIVATION[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİK GERILIM FARKI | TÜRETME


- DERİVATİF/DERIVATIVE[İng.] değil/yerine/= TÜREMIŞ


- DERİVE/DERIVED[İng.] değil/yerine/= TÜREMIŞ


- DERM[İng.] değil/yerine/= DERİ | KATMAN | YAPRAK


- DERPİŞ ETMEK değil/yerine/= ÖNGÖRMEK/GÖZ ÖNÜNDE TUTMAK/USUNDAN GEÇİRMEK


- DERS[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRENCE/ÖĞREŞ


- DESANDAN/DESCENDING[İng.] değil/yerine/= INEN, AZALAN


- DEŞARJ/DISCHARGE[İng.] değil/yerine/= BOŞALIM


- DESELERASYON/DECELERATION[İng.] değil/yerine/= YAVAŞLAMA


- DESENSİTİZASYON/DESENSITIZATION[İng.] değil/yerine/= DUYARSIZLAŞTIRMA


- DEŞİFRE değil/yerine/= GİZİ ÇÖZÜLMÜŞ


- DESTAN/EPOPE değil/yerine/= OZYIR


- DESTANÎ/EPİK değil/yerine/= OZYIRSI


- DESTRÜKSİYON/DESTRUCTION[İng.] değil/yerine/= YIKIM


- DESTRÜKTİF/DESTRUCTIVE[İng.] değil/yerine/= YIKICI


- det.[Lat. < DETUR] değil/yerine/= VERİLSİN


- DETAŞMAN/DETACHMENT[İng.] değil/yerine/= AYRILMA


- DETAY[İng./Fr. < DETAIL]/TEFERRUAT[Ar.] değil/yerine/= AYRINTI/LAR


- DETERMINAN/DETERMINANT[İng.] değil/yerine/= BELİRLEYİCİ


- DETERMİNASYON/DETERMINATION[İng.] değil/yerine/= BELİRLEME


- DETERMİNİZM/DETERMINISM[İng.] değil/yerine/= BELİRLEYİMCİLİK


- DETOKSİFİKASYON/DETOXIFICATION[İng.] değil/yerine/= ARINDIRMA


- DEVALÜASYON/DEVALUATION[İng.] değil/yerine/= DEĞERSİZLEŞTİRME


- DEVALÜASYON değil/yerine/= DEĞER DÜŞÜRÜMÜ


- DEVAM ETMEK değil/yerine/= SÜRDÜRMEK / SÜRMEK/SÜRÜP GİTMEK


- DEVAM ETTİRMEK/İDAME("İTAM/İTAME" değil!) ETTİRMEK değil/yerine/= SÜRDÜRMEK/SÜRMESİNİ SAĞLAMAK


- DEVAM değil/yerine/= SÜREY


- DEVAMEN değil/yerine/= SÜREYİNDE


- DEVAMLI değil/yerine/= SÜREKLİ


- DEVAMLILIK değil/yerine/= SÜREYLİK


- DEVİM = MOTION[İng.] = MOUVEMENT[Fr.] = BEWEGUNG[Alm.] = MOTUS[Lat.]


- DEVİMSEL = DYNAMISCH[Alm.] = DYNAMIS TEN[Yun.]


- DEVİNİM = HAREKET = MOVE, MOTION, MOVEMENT[İng.] = MOUVEMENT[Fr.] = BEWEGUNG[Alm.] = MOTUS[Lat.] = KINESIS[Yun.] = MOVIMIENTO[İsp.]


- DEVİR/ASIR değil/yerine/= ÇAĞ/DÖNEM


- DEVİR/DEVİR TESLİM değil/yerine/= GÖREV GEÇİŞ


- DEVİR/DEVRE değil/yerine/= ÇEVRİM

( ... DEĞİL/YERİNE/= Sürekli ve düzenli değişme, devir. | Bir elektrik akımının, iletken üzerinde aldığı yol, devre. )


- DEVİR/PERİYOT değil/yerine/= GEÇİSÜRE


- DEVİR/TEMLİK değil/yerine/= GEÇİRİ


- DEVİR değil/yerine/= ÇAĞ/DÖNEM


- DEVİR değil/yerine/= DÖNME/DÖNÜŞ


- DEVİR değil/yerine/= GEÇİRİLME


- DEVLET HAZİNESİ değil/yerine/= GENERK AĞIŞI


- DEVLET İDARESİ değil/yerine/= GENERK YÖNETİMİ


- DEVLET TAHVİLİ değil/yerine/= GENERK ÇEVRİLİ


- DEVLET TEŞKİLÂTI değil/yerine/= GENERK ÖRGÜTÜ


- DEVLET değil/yerine/= GENERK


- DEVR-İ DAİM değil/yerine/= SÜRER GİDER


- DEVRALMAK değil/yerine/= GEÇİRALMAK


- DEVRE değil/yerine/= DÖNEM


- DEVREDİLMEK/DEVROLMAK değil/yerine/= GEÇİRİLENMEK


- DEVREMÜLK HAKKI değil/yerine/= DÖNEMEV ÜLEVİ


- DEVREMÜLK değil/yerine/= DÖNEMEV


- DEVRETMEK değil/yerine/= GEÇİRİLEMEK


- DEVRİM = İNKILÂP = REVOLUTION[İng.] = RÉVOLUTION[Fr.] = REVOLUTION UMWÄLZUNG[Alm.] = REVOLUCION[İsp.]


- DEVRİYE değil/yerine/= GEZENKOL


- DEVRİYE değil/yerine GEZGE


- DEZENFEKSİYON/DISINFECTION[İng.] değil/yerine/= BULAŞ SAVMA


- DEZENFEKTAN/DISINFECTANT[İng.] değil/yerine/= BULAŞSAVAR


- DEZENFORMASYON değil/yerine/= BİLGİ ÇARPITMA


- DEZENTEGRASYON/DISİNTEGRATION[İng.] değil/yerine/= PARÇALANMA | BENLİK DAĞILMA


- DEZORYANTASYON/DISORIENTATION[İng.] değil/yerine/= YÖNELIM BOZUKLUĞU


- DF/DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= BELGE SIKLIĞI


- DG/DİRECT RADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= DİREKT GRAFİ, DOĞRUDAN X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME


- Dİ/DIABETES INSIPIDUS[İng.] değil/yerine/= ŞEKERSİZ ŞEKER HASTALIĞI


- DIABETES MELLITUS[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI


- DIAM/DIGITAL IMAGING ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= DİJİTAL GÖRÜNTÜLEME BENIMSEME MODELİ


- DİASPORA[Fr.] değil/yerine/= KOPUNTU | AZINLIK

( Herhangi bir ulusun ya da inanç mensuplarının ana yurtları dışında azınlık olarak yaşadıkları yer. | Herhangi bir ulusun yurdundan ayrılmış kolu, kopuntu. | Yahudilerin ana yurtlarından ayrılarak yabancı ülkelerde yerleşen kolları. | Kopmuş parça. )


- DİASTOLIC BLOOD PRESSURE[İng.] değil/yerine/= GEVŞEM KAN BASINCI


- DİBÂCE[Ar.] değil/yerine/= BAŞLANGIÇ, ÖNSÖZ


- DICOM/DIGITAL IMAGING AND COMMUNICATIONS IN MEDICINE[İng.] değil/yerine/= TIPTA SAYISAL GÖRÜNTÜLEME VE İLETİŞİM


- dieb. alt.[Lat. < DIEBUS ALTERNIS] değil/yerine/= GÜN AŞIRI


- dieb. secund.[Lat. < DIEBUS SECUNDIS] değil/yerine/= İKİ GÜNDE BİR


- dieb. TERT.[Lat. < DIEBUS TERTIIS] değil/yerine/= ÜÇ GÜNDE BİR


- DİFAZİK/DİPHASİC[İng.] değil/yerine/= İKİ EVRELİ


- DİFERANSİYASYON/DİFFERENTİATION[İng.] değil/yerine/= FARKLILAŞMA


- DİFERANSİYE/DİFFERENTIATED[İng.] değil/yerine/= FARKLILAŞMIŞ


- DİFERANSİYEL HESAP değil/yerine/= AYRIMSAL SAYIŞ


- DİFRAKSİYON[Fr./İng. < DIFFRACTION] değil/yerine/= KIRINIM

( Işık, ses ve radyoelektrik dalgalarının karşılaştığı bazı engelleri dolanarak geçmesi. )


- DİFÜZ/DIFFUSE[İng.] değil/yerine/= YAYGIN


- DİFÜZYON/DIFFUSION[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞME


- DİFÜZYON ile YAYINIM


- DİĞER TARAFTAN değil/yerine/= ÖTE YANDAN


- DİĞER değil/yerine/= ÖTEKİ/ÖTE/ÖBÜR/BAŞKA


- DIGITAL SIGNATURE[İng.] değil/yerine/= DİJITAL İMZA


- DIGITAL[İng.] değil/yerine/= SAYISAL | PARMAKLA | PARMAKSI


- DİJİTAL değil/yerine/= SAYISAL


- DİJITALİZASYON/DİGITALIZATION[İng.] değil/yerine/= SAYISALLAŞTIRMA


- DİKKAT ETMEK değil/yerine/= GÖZEÇLEMEK


- DİKKAT değil/yerine/= GÖZEÇ


- DİKKATE ŞAYAN değil/yerine/= GÖZECE DEĞER


- DİKKATİNİ TOPLAMAK/KONSANTRE OLMAK değil/yerine/= GÖZEÇLENMEK/YOĞUNLAŞMAK


- DİKOTOMİ/[İng. DICHOTOMY] değil/yerine/= İKİLİK | İKİLEM/Lİ / İKİLEMSEL


- DİKROTİK/DICROTIC[İng.] değil/yerine/= ÇİFT VURULU


- DIKW/DATA-INFORMATION-KNOWLEGDE-WİSDOM HİERARCHY[İng.] değil/yerine/= VERİ-BİLİ-BİLGİ-BİLGELİK SIRADÜZENİ


- DİL SÜRÇMESİ/LÂĞZ[Ar.] ile GAF


- DİL-HÛN[Fars.] değil/yerine/= İÇİ KAN AĞLAYAN


- dil.[Lat. < DILUE] değil/yerine/= SULANDIR, SEYRELT


- DİL = LANGUAGE[İng.] = LANGUE[Fr.] = SPRACHE[Alm.] = LINGUA[İt.] = LENGUA[İsp.]


- DİL = TONGUE[İng.]


- DİLATASYON/DİLATATION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME


- DİLATE/DİLATED[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEMIŞ


- DİLATÖR/DİLATORY[İng.] değil/yerine/= GENİŞLETEN


- DİLEMMA/KIYAS-I MUKASSEM değil/yerine/= İKİLEM


- DİLUE/DİLUTED[İng.] değil/yerine/= SEYRELTİK


- DİLÜSYON/DİLUTION[İng.] değil/yerine/= SEYRELTME


- DİN/RELİGİON değil/yerine/= KÖNE


- DİNAMİK/DYNAMIC[İng.] değil/yerine/= DEVINGEN


- DİNAMİK değil/yerine/= DEVİMBİLİM


- DİNAMİK değil/yerine/= DEVİMLİ/DEVİNGEN/DİRİMLİ/ETKİN/DEVİMSEL


- DİNAMİZM değil/yerine/= DEVİMSELLİK / DEVİMSELCİLİK


- DİNAMO/JENERATÖR değil/yerine/= ÜRETEÇ


- DİNAMO değil/yerine/= SÜRÜKLEÇ


- DİNAMOMETRE değil/yerine/= KUVVETÖLÇER

( Güçleri/kuvvetleri ölçmeye yarayan araç. )


- DİNERKİ(TEOKRASİ) ile/ve/<> DİNERKÇİLİK(KLERİKALİZM)

( (")Siyasal erkin, Tanrı'nın "temsilcileri oldukları"na inanılan "din adamları"nın elinde bulunduğu, "toplumsal", "siyasal" "düzen."(") İLE/VE/<> (")Dinin ve din kurumlarının, toplum yaşamının türlü kesimlerindeki yerini güçlendirmeyi amaçlayan, "toplumsal" ve "ekonomik" akım.(") )


- DİNÎ/RELIGIOUS değil/yerine/= KÖNEL


- DİNLENMEK ile/ve/||/<>/< ANA DİLİNDE DİNLENMEK


- DİPFRİZ[İng. < DEEP FREEZE] değil/yerine DONDURAÇ / DERİN DONDURUCU


- DİPLEJİ/DİPLEGIA[İng.] değil/yerine/= İKİ TARAFLI FELÇ


- DİPLOPİ/DİPLOPIA[İng.] değil/yerine/= ÇİFT GÖRME


- DIRAFT[İng. < DRAFT] değil/yerine/= TASLAK


- DİREKSİYON/GİDON ile/değil YÖNELTEÇ

( ... İLE/DEĞİL Bisiklette. )

( )


- DİREKSİYON değil/yerine/= YÖNELTEÇ


- DİREKSİYON değil/yerine/= YÖNELTEÇ


- DİREKSİYONEL/DİRECTIONAL[İng.] değil/yerine/= YÖNLENDİRİLMİŞ


- DİREKT/DİRECT[İng.] değil/yerine/= DOĞRUDAN


- DİREKT değil/yerine/= DOĞRUCA


- DİREKT değil/yerine/= DOĞRUDAN


- DİREKT değil/yerine/= DOLAYSIZ/DOĞRUDAN/ARACISIZ


- DİREKTİF/TALİMAT değil/yerine/= YÖNERGE


- DİREKTİF/TÂLİMAT değil/yerine/= YÖNERGE/BUYURU


- DİRİMBİLİM/BİYOLOJİ ile/ve/||/<> ANTROPOBİYOLOJİ[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Zaman içinde insanlarda görülen biyolojik farklılığın ve çeşitliliğin incelenmesi. )


- DİRİMBİLİM = BIOLOGY[İng.] = BIOLOGIE[Fr.] = BIOLOGIE[Alm.] = BIOLOGIA[İt.] = BIOLOGÍA[İsp.]


- DİŞ = TOOTH[İng.] = DENT[Fr.] = ZAHN[Alm.] = DENTE[İt.] = DIENTE[İsp.]


- DİSABİLİTE/DISABILITY[İng.] değil/yerine/= ENGELLİLİK | YETİ YİTIMİ


- DIŞAVURUM = İFADE = EXPRESSION[İng., Fr.] = AUSDRUCK[Alm.] = EXPRESIÓN[İsp.]


- DİSDİYADOKİNEZİ/DYSDİADOCHOKINESIA[İng.] değil/yerine/= ARDIŞIK DEVİNIM BOZUKLUĞU


- DİSEKİLİBRIUM/DYSEQUİLİBRIUM[İng.] değil/yerine/= DENGESİZLEŞME


- DİSEMİNASYON/DISSEMINATION[İng.] değil/yerine/= YAYILMA


- DİSFONKSİYON/DYSFUNCTION[İng.] değil/yerine/= İŞLEV BOZUKLUĞU


- DİSGRAFİ/DYSGRAPHIA[İng.] değil/yerine/= YAZI-ÇİZİ BOZUKLUĞU


- DİSGUZİ/DYSGEUSIA[İng.] değil/yerine/= TAT ALMA BOZUKLUĞU


- DİŞİL YAŞDÖNÜMÜ/MENOPOZ[Fr.] ile ERİL YAŞDÖNÜMÜ/ANDROPOZ[Fr.]

( Dişilde. İLE Erilde. )


- DİSİMİLASYON[Fr.] değil/yerine/= BENZEŞMEZLİK


- DİSİPLİN CEZÂSI değil/yerine/= DÜZENCE KIZITI


- DİSİPLİN değil/yerine/= DÜZENCE


- DİSKİNEZİ/DYSKINESIA[İng.] değil/yerine/= DEVİNIM BOZUKLUĞU


- DİSKONEKSİYON/DISCONNECTION[İng.] değil/yerine/= BAĞLANTI KESİLMESİ


- DİSKORDANS/DISCORDANCE[İng.] değil/yerine/= UYUMSUZLUK


- DİSKRİMINAN/DISCRIMINANT[İng.] değil/yerine/= AYIRT EDICİ


- DİSKUR değil/yerine/= SÖYLEM


- DİSLEKSİ/DYSLEXIA[İng.] değil/yerine/= OKUMA BOZUKLUĞU


- DİSLOKASYON/DISLOCATION[İng.] değil/yerine/= ÇIKIK


- DISMETRİ/DYSMETRIA[İng.] değil/yerine/= UZAKLIK KESTİRİMSİZLİĞİ


- DISMORFİK/DISMORPHİC[İng.] değil/yerine/= BOZUK BİÇİMLİ


- diso.[Lat. < DISPENSA] değil/yerine/= DAĞITINIZ


- DISORDER[İng.] değil/yerine/= BOZUKLUK


- DİSOSİYASYON/DISSOCIATION[İng.] değil/yerine/= AYRIŞMA | RUHSAL ÇÖZÜLME


- DİSPANSER değil/yerine/= SAĞLIKEVİ/SAĞLIK OCAĞI


- DISPNE/DYSPNEA[İng.] değil/yerine/= SOLUK DARLIĞI


- DISPOSABLE[İng.] değil/yerine/= TEK KULLANIMLIK / KULLAN AT


- DİSPRAKSİ/DYSPRAXIA[İng.] değil/yerine/= DEVİNIMSEL BECERİ BOZUKLUĞU


- DİSPROPORSİYON/DISPROPORTION[İng.] değil/yerine/= ORANTISIZLIK


- DİSPROSODİ/DYSPROSODIA[İng.] değil/yerine/= SÖZ EZGISİ BOZUKLUĞU


- DİSRAFİ/DISRAPHY[İng.] değil/yerine/= BİTİŞİM BOZUKLUĞU


- DIŞRAK = HARİCİ = EXOTERIC[İng.] = ÉXOTÉRIQUE[Fr.] = EXOTERISCH[Alm.]


- DİSRITMİ/DYSRHYTHMIA[İng.] değil/yerine/= DİZEM BOZUKLUĞU


- DISTAL[İng.] değil/yerine/= BAŞLANGICA UZAK


- DİSTİLASYON/DISTILLATION[İng.] değil/yerine/= DAMITMA


- DİSTİLE/DISTILLED[İng.] değil/yerine/= DAMITIK


- DİSTRES/DISTRESS[İng.] değil/yerine/= SIKINTI | ZORLANMA


- DİSTRİBÜSYON/DISTRIBUTION[İng.] değil/yerine/= DAĞILIM


- DİSTRİBÜTÖR[İng.][DİSPÜTÖR değil!] değil/yerine/= DAĞITICI/DAĞITIM


- DİSTRİBÜTOR değil/yerine/= DAĞITIMCI


- DİSTROFİ/DYSTROPHY[İng.] değil/yerine/= YOZLAŞIM


- DİURNAL[İng.] değil/yerine/= GÜN BOYU


- div.[Lat. < DIVIDE] değil/yerine/= BÖL, BÖLÜNÜZ


- DİVALAN/DİVALENT[İng.] değil/yerine/= İKİ DEĞERLİKLİ


- DİVÂN-I MUHASEBAT değil/yerine/= SAYIŞTAY


- DÎVÂN değil/yerine/= DERLEM


- DİVERJANS/DIVERGENCE[İng.] değil/yerine/= IRAKSAMA, | AYRIKLAŞMA



(3/9)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 659 kez incelenmiş/okunmuştur.