Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

TO/TÖ... ~ TO/TÖ...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



TO... ~ ... / ... ~ TO... ile başlayan FaRkLaR...

- ACEMİ değil/yerine/= TOY


- AD ile/ve/||/<> TÖZ(CEVHER)

( ... ile/ve/||/<> TÖZ: Çadırın direği. | Adın, adlandırdığı. )


- ADA BALIĞI ile ALABALIK(TROUT) ile ATLANTİK KERTENKELE BALIĞI ile ATEŞ BALIĞI ile AY BALIĞI[Lat. MOLA MOLA] ile BENİ BALIĞI[Lat. CYPRINION MACROSTOMUS] ile ÇAÇA BALIĞI ile ÇUPRA BALIĞI ile DİL BALIĞI(SOLEFISH, [Lat. SOLEA VULGARIS]) ile DÜLGER BALIĞI[Lat. ZEUS FABER] ile FENERBALIĞI[LOPHIUS PISCATORIUS] ile FULYA BALIĞI[Lat. MYLIOBATIS AQUILA] ile GÜNBALIĞI[Lat. JULIS TURCICA] ile İSTAVRİT[Yun.][Lat. TRACHURUS TRACHURUS] ile KEDİ BALIĞI(CATFISH) ile KELER BALIĞI ile KILIÇ BALIĞI(CEMEL-İL-BAHR / CEMEL-ÜL-MÂ'[Ar.], SWORDFISH[İng.]) ile KIRLANGIÇ BALIĞI[Lat. TRIGLA HURUNDO] ile KIZILKANAT[Lat. SCARDINUS ERYHROPHTHALMUS] ile KÖPEK BALIĞI(SHARK) ile KUM BALIĞI[Lat. AMMODYTES] ile KUPES[Lat. BOOPS BOOPS] ile KÜÇÜK AĞIZLI LOTAK[Lat. CYPRINION KAIS] ile MERCAN BALIĞI ile OK BALIĞI ile ORKİNOS[Yun.]/TON[Lat. THUNNUS] ile ÖRDEK BALIĞI[Lat. LABRUS MIXTUS] ile PAPAZBALIĞI[Lat. CHROMIS CHROMIS] ile PEMBE, KURBAĞA AĞIZ BALIĞI ile RİNGA BALIĞI(HERRING)[Lat. CLUPEA HARENGUS] ile SANDIK BALIĞI[Lat. LACTOPHRYS TRIQUETER] ile TON BALIĞI(TUNAFISH) ile TARANGA ile TORPİLBALIĞI ile YILAN BALIĞI(İNKİLÎS[Ar.], EEL[İng.]) ile ACI BALIK ile BIYIKLI BALIK ile DİKENLİ BALIK[Lat. G. ACULEATUS] ile DUBAR[Lat. MUGIL CEPHALUS] ile ÜZGÜNBALIĞI[Lat. CALLIONYMUS LYRA]

( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )


- ADİSYON[Fr.] değil/yerine/= TOPLAMA | HESAP FİŞİ/PUSULASI


- AEROKLASÖR[Fr.] değil/yerine/= TOZ AYIRICI


- AHLÂK BİLİMİ değil/yerine/= TÖRE BİLİMİ


- AHŞAP EV/HIMIŞ ile TOL

( ... İLE Yayla/bahçe kulübesi. | Taş kemerle yapılmış ev/oda. | Küçük köy. )


- AKSİYOM ile TOTOLOJİ


- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]


- ALOGAMİ[Fr.] değil/yerine/= TOZLAŞMA/TOZLANMA

( Eril örgenlerdeki çiçek tozunun, rüzgâr ya da böceklerin aracılığıyla çiçeklerin tepeciğine konması, döllenme. | Polen tanelerinin rüzgâr, böcek, su gibi etkenlerle dişi üreme gözelerine ulaşması. | Sporlaşma. )


- AMORAL[Fr.] değil/yerine/= TÖRE/AHLÂK DIŞI


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK

( )

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )

( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )


- ANTİSOLER[Fr.] değil/yerine/= TOPLUM DIŞI KALAN


- APHL/ASSOCIATION OF PUBLIC HEALTH LABORATORIES[İng.] değil/yerine/= TOPLUM SAĞLIĞI LABORATUVARLARI DERNEĞİ


- APROZODİ/APROSODY[İng.] değil/yerine/= TONLAMA BOZUKLUĞU


- ARAZİ ile/ve TOPRAK

( TOPRAK

Tarlam, sana üçyüz fidan aşılasam
Tarla coşar, fidan coşar, el coşar
Gücüm yetse, hemen işe başlasam
Kazma coşar, kürek coşar, bel coşar

Muhidime örnek olmak maksadım
Sevinir evlâdım, söylenir adım
Hız ile yürür idim olsa kanadım
Yolcu coşar, ayak coşar, yol coşar

Çalışırsan toprak verir cömerttir
Emeksiz istemek, dermansız derttir
Çalışmak, insana büyük servettir
Kese coşar, gönül coşar, el coşar

Yılda bir kez, çiçek açan ağaçlar
Hayatta insana ömür bağışlar
Her taraftan cıvıldaşır o kuşlar
Seher coşar, bülbül coşar, gül coşar

Güzelin kulağı, küpeyi saklar
Ağacın yaprağı, meyveyi koklar
Mehtap ile birleşince yapraklar
Gölge coşar, mehtap coşar, dal coşar

Yel, dala değdikçe, sor ki, dallar ne çeker
Durmaz inler, ırgalanır, Hû çeker
Demişler ki, bu derdi bu çeker
Veysel ağlar, sazı ile tez coşar

 

[ Veysel (Âşık) 'ın yazdığı ilk şiirdir. ]

[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/12792 ]

)

( ... ile/ve TÜRÂB )

( ... ile/ve HÂK, ÂCÂK )

( ... ile/ve PİTHİRİ )


- ARKOZ[Fr. < ARKOSE] ile TORTUL KAYAÇ

( ... İLE Birleşiminde feldspat bulunan, kum taşı türünden bir tortul kayaç. )


- ATARDAMAR YANGISI ile/ve TOPLARDAMAR DUVARLARI YANGISI ile/ve AK KAN BEZİ YANGISI(ADENİT) ile/ve KALP KAPAKÇIĞI YANGISI

( ARTERİT ile/ve FLEBİT/TROMBOFLEBİT ile/ve VALVULITIS )


- ATEŞ ile/ve TOPRAK

( ... İLE/VE Hazinet-ül esma. )


- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]


- ATOM ile/ve/||/<> TO KENON

( Bölünemeyen. İLE/VE/||/<> Boşluk. )

( Fiziksel. İLE/VE/||/<> Matematiksel. )


- ATOM ve/||/<>/< TORYUM[Th]

( Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacık. VE/||/<>/< Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 olan, yoğunluğu 112,6 olan, 1700 °C'de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyoaktif bir öğe. )


- AVCI-TOPLAYICI değil TOPLAYICI-AVCI


- AVCI/LIK ile/ve TOPLAYICI/LIK


- AYIRMAK/AYIRABİLMEK ile/ve/>/= TOPARLAMAK/TOPARLAYABİLMEK

( TO SEPARATE vs./and/>/= TO (BE ABLE TO) PACK/SUMMARIZE )


- "AZITMAK" ile "DAĞITMAK" ile "TOZUTMAK"


- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]


- "BAĞLAMAK" ile/ve "TOPARLAMAK"


- BAKANAK ile TOYAK ile TOYNAK

( Geviş getiren hayvanların tırnağı. İLE At tırnağı. İLE At, eşek gibi tektırnaklı hayvanların tırnağı. )

( ... ile ... ile SÜNBÜK[çoğ. SENÂBİK], HÂFİR[çoğ. HAVÂFİR] )

( ... vs. ... vs. HOOF )


- BAKIR ile TOMBAK[Fr.]

( ... İLE Kuyumculukta kullanılan, %80 bakır, %20 çinkodan oluşan sarı renkli alaşım. | Bu alaşımdan yapılmış olan. )


- BASIN/MEDYA:
SİYASİ/EKONOMİK "GÜCÜN"/"İKTİDARLARIN"
değil
TOPLUMUN OLANAĞI/ÜRÜNÜ/HİZMETİ


- BAYKUŞ ile TONGUÇ

( ... İLE En büyük çocuk. | Bir tür baykuş. )


- BEBEK/ÇOCUK GELİŞİMİNDE İLİŞKİLER:
İKİLİ ile/ve/||/<>/> ÜÇLÜ ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL


- BELLEK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK


- BEN = ZÂT = I[İng.] = das SOSEIN[Alm.] = TO TI ESTIN, TO TI ÈN EINAI[Yun.] = ESSENTIA[Ortaçağ Lat.]


- BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< TOPLUMSAL KOŞULLAR


- BİR DÜŞÜNCE/BİLGİ/SÖZ İLE:
TOPLUMU "BOZMAK" ile/değil TOPLUMUN BİR BÖLÜMÜNÜ "BOZMAK" ["bozulacağına" dair ısrarcı olunuyorsa...]

( Olumsuz/kötü niyetli kasıt. İLE/DEĞİL Gelişmek/geliştirmek üzere/için. [Bazı bilgi ve durumlar, herkese değil bazı kişilere verilebilir/verilmelidir.] )


- BİREY YÖNETİMİ ile/ve TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve DEVLETİN YÖNETİMİ

( TEKZİB-İ AHLÂK ile/ve TEDBİR-İ MENZİL ile/ve SİYÂSET-İ MEDENİYE )


- BİREYİN ÖZGÜRLÜĞÜ ile/ve TOPLUMUN ÖZGÜRLÜĞÜ

( FREEDOM OF THE PERSON vs./and FREEDOM OF THE SOCIETY )


- BİREYİN, TOPLUMDAKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMUN, BİREYDEKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ


- BİRİKTİRMEK ile TOPLAMAK

( Ha bir kuru emektir.
"Biriktir de biriktir." )

( TO SAVE UP vs. TO COLLECT )


- BÖLMEK ile TOPLAMAK

( İkili. İLE Üçlü. )


- BOYA ile TOPRAK BOYA

( Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen ya da içine katılan renkli nesne. | Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu ya da yağlı boya. | Aldatıcı görünüş. | Yazmak için kullanılan mürekkep. İLE İçinde demir oksidi bulunan renk, kiremit kırmızısı. | Minerallerden elde edilen boyar nesne. )


- BÜST[Fr.] ile TORS

( Yontu sanatında başı, göğsü, kimi zaman da omuzları içine alan yontu türü. İLE Gövde heykeli. )


- "BÜTÜN" ile/değil TOPLAM


- BUYURGANLIK ile/değil TOPLUMSALLIK


- BUZAĞI ile/<>/> DANA ile/<>/> TOSUN ile/<>/> BOĞA/KELE

( Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu. İLE/<>/> İneğin, sütten kesildikten sonra 15 aylığa kadar olan yavrusu. İLE/<>/> Danalıktan yeni çıkmış 15 - 24 ay arasındaki genç boğa. | [mecaz] Sağlıklı, tıknaz delikanlı. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri erkek boğa/sığır. )

( VEAL vs./<>/> CALF vs./<>/> ... vs./<>/> BULL )


- CAN = TİRİM = PSYCHY[İng.] = ÂME[Fr.] = ANIMA, VITA[Lat., İt.] = LEBENSHAUCH, DAS BELEBENDE[Alm.] = TO PNEUMA, HO ZÕN[Yun.] = ALMA[İsp.] = ZIEL[Fel.] = SJÆL, İLDSJÆL[Dan.] = DUH[Rus.]


- CANİK ATI ile/ve "DOĞU"/"BATI" TRAKYA ATI ile/ve AYVACIK(EDREMİT) MİDİLLİSİ ile/ve UZUNYAYLA(KAYSERİ) ATI ile/ve TOROS(ADANA)[YARIMKAN] ATI ile/ve KÜRT ATI ile/ve MALAKAN(KAFKAS) ATI

( Muzaffer Paşa komisyonundan. [1900] )


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CATERING[İng.] değil/yerine/= TOPLU YEMEK SUNUMU


- ÇEKİÇ ile/ve/değil/||/<> TOKMAK


- CESEDİ:
SIRIKLAR ÜSTÜNE BIRAKMAK ile YAKMAK ile TOPRAĞA GÖMMEK

( Yakutistan'lılar, cenazelerini bu 3 biçimde kaldırırlar. [Ölüleri için yas tutmazlar.] )


- CEVHER[Ar.] değil/yerine/= TÖZ


- CEVHER ile TÖZ


- ÇİÇEK ile TOMURCUK/BÛJENE[Fars.]

( ... İLE Henüz açılmamış çiçek. )


- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ

( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )

( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )


- COSMOS ile/ve TOPOS

( Küreyi/küreleri kapsayan. İLE/VE Kürenin içindekileri kapsayan. )


- DARÜŞŞİFA:
FATİH ile/ve/||/<> HASEKİ ile/ve/||/<> SÜLEYMANİYE ile/ve/||/<> ATİK VÂLİDE SULTAN ile/ve/||/<> SULTAN AHMED ile/ve/||/<> TOPKAPI SARAYI ENDERUN


- DAVUL ve/||/<> TOKMAK

( Davul, ayrı kişide; tokmak, ayrı kişide olmaz! )


- DEMAGOJİ ile TOTOLOJİ


- DENİZ KAPLUMBAĞALARI ALT SINIFLARINDA:
SİNİ ile D.KAPLUMBAĞASIGİLLER ile ZEYTİN RENKLİ ile ARCHELON ile PROTOSTEGA ile TOXOCHELYIDAE ile THALASSEMYDIDAE ile PROTOSTEGIDAE

( İki yılda bir çiftleşirler.[Altı yuvaya kadar, her yuvaya yüzden fazla yumurta bırakabilir.][Yavrular, yaklaşık altmış günde yumurtalarından çıkar.] İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- "DEVE-CÜCE" OYUNU yerine "TOHUM-FİDAN-AĞAÇ" OYUNU


- DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI ile/ve/||/<> TOPLUMUN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI

( Siyaset ile. İLE/VE/||/<> Bilgi ve dil ile. )

( [simgesi/değeri/ölçütü] Bayrak. İLE/VE/||/<> Sancak. )

( BEKÂ-İ DEVLET ile/ve/||/<> BEKÂ-İ MİLLET )


- DİL = TONGUE[İng.]


- DİN:
TAKVÂ ve/||/<> TÖVBE

( Koruma. VE/||/<> Dönüşme. )


- DİRGEN ile TOPLA

( Harmanda, sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı araç. İLE Üç parmaklı dirgen. )


- "DIŞ DÜNYA" ile/ve/değil/yerine TOPLUM


- DİŞ = TOOTH[İng.] = DENT[Fr.] = ZAHN[Alm.] = DENTE[İt.] = DIENTE[İsp.]


- DOĞA (DÜZENİ) ile/ve TOPLUM (DÜZENİ)

( Madenler, bitkiler ve hayvanlar.[MEVÂLİD-İ SELÂSE] İLE/VE İnsan. )

( Olan. İLE/VE Oldurulan/olmayan. )


- DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR

( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )


- DOYURUCU ile/ve/değil/||/<> TOK TUTUCU


- DÜNYA ile/ve/||/<> TOI 700 D

( ... İLE/VE/||/<> Dünyadan 100 milyon ışık yılı uzaklıkta, yaşama uygun bir gezegen. )

( ... İLE/VE/||/<> TOI 700 D, "TOI" (TESS Object of Interest) 700 D olarak adlandırılan bir öte gezegen ya da güneş dışı gezegen[exoplanet]. Bu gezegen, NASA tarafından Kepler uydu gözlemleriyle ve TESS (Transiting Exoplanet Survey Satellite) tarafından keşfedilmiştir. TOI 700 D, yörüngesinde TOI 700 yıldızının 3. gezegeni olarak bilinmektedir ve yörüngesinin merkezinde bulunan yıldıza yaklaşık 100 dünya günü içinde dönmektedir. [TOI 700 adlı bir yıldızın yaklaşık 100 işaretli yıldızın yakınında yer alır ve yaklaşık D tipi bir yıldız olarak kabul edilir.]

TOI 700 D, gezegenin yörüngesinde döndüğü yıldızın yakınında yer almasına karşın yörüngesinin merkezinde bulunan yıldızın yaklaşık olarak aynı sıcaklıkta olduğu ve dolayısıyla potansiyel olarak yaşam ve yerleşim için uygun bir ortam oluşturabileceği düşünülmektedir. )


- DUYARLILIK ile/ve "TOPLUMSAL ROL"

( SENSITIVITY vs./and "SOCIAL ROLE" )


- DUYUSAL DENEYİM ile BİREYSEL BİLİNÇLİLİK ile TOPLUMSAL İLİŞKİLER


- DÜZELTMEK ile TOPARLAMAK

( TO SMOOTH; TO CORRECT vs. TO PACK/TIDY UP; SUMMARIZE )


- DÜZENLEME ile TOPARLAMA

( TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE )


- EĞLENCE ile TOY

( ... İLE Yemekli eğlence. )


- EKİN/KÜLTÜR ve/> TÖRE

( Temeli/altyapıyı sunar. VE/> Sürekliliği sunar/sağlar. )


- EN KALABALIK KENT/LER:
MUMBAI ile TOKYO

( 12,8 milyonluk nüfusu ve 440 km²'lik yüzölçümüyle km² başına 29,042 kişi!

İLE

13,500 km² üzerinde yaşayan 35,2 milyon kişi.[eğer bütün anakent alanı dahil edilirse] )


- EXECUTION vs. TO FASTEN


- FEATURE OF EARTH değil/yerine/= TOPAN


- FERMAN ile/ve/değil TOMAR


- FİLİZ ile TOMURCUK

( Tohumdan ya da tomurcuktan çıkan körpe ve küçük dal, sürgün, ışkın, eşkin, cımbar, çıvgın, şıvgın. İLE Bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek ya da yaprak verecek olan filiz. | Çiçek açacak gonca. )


- FİLİZLEMEK ile FİLİZLENME ile FİLİZLENMEK ile TOMURMAK

( Bitkilerin, gereğinden çok olan filizlerini kırmak. İLE Yumruların üzerinde, ince uzun filizlerin belirmesi biçiminde görülen patates hastalığı. İLE Filiz vermek. | Gelişmeye, büyümeye başlamak. İLE Ağacı dibinden kesmek. | Ağaç ve asmalarda filiz vermek üzere gözler kabarmak, tomurcuklanmak. | Şişip kabarmak. )


- FOLKSONOMİ/FOLKSONOMY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL SINIFLANDIRMA


- FORUM[Lat.] değil/yerine/= TOPLU TARTIŞI/TARTIŞMA


- ft. pulv.[Lat. < FIAT PULVIS] değil/yerine/= TOZ DURUMUNA GETİRİNİZ


- FURGON[Fr. < FOURGON] ile/ve/||/<> TORNET[Fr. < TOURNETTE]

( Yolcu katarlarına eklenen yük vagonu. İLE Bilyeli tekerlekler ve küçük bir sandıktan oluşan basit taşıma aracı. )


- GAMBOT[İng. < GUN-BOAT] değil/yerine/= TOPÇEKER / SAVAŞ GEMİSİ

( Ağır top taşıyan küçük savaş gemisi. | Top çeken araç. )


- GENDER[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL CINSİYET


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"

( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )

( GENERALIZATION vs./and TO REDUCE, REDUCTION vs./and IDENTIFICATION vs./and RADICALISM vs./and WHOLENESS vs./and FOCUSING TO CONSEQUENCE/RESULT )


- GENELLEME ile TOPTANCI TUTUM

( GENERALIZATION vs. WHOLENESS ATTITUDE )


- GEOMETRİ[Fr./İng. < Yun.] ile/ve TOPOLOJİ[Fr./İng. < Yun.]

( İki nokta arasındaki en yakın mesafeye, doğru denir. )

( Bir şey, yıkılınca, prizmatik durur. )

( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE Geometrik nesnelerin nitelikleriyle ilgili özelliklerini ve bağıl konumlarını, biçim ve büyüklüklerinden ayrı olarak alıp inceleyen geometri dalı. )


- GERÇEKLİK ile/ve (TOPLUMSAL) UZLAŞIM

( REALITY vs./and [SOCIAL] COMPROMISE )


- GETR[Fr.] değil/yerine/= TOZLUK

( Bacağın alt bölümünü ve ayakkabının üstünü örten kumaş vs.'den yapılmış nesne. )


- GİRD değil/yerine/= TOPLANMAK, TOPARLANMAK, BİRİKMEK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- [not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE


- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]


- GÖVDEDEN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve TOPLUMDAN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞMAK/DOĞAN


- GÜDÜ:
ZİHİNSEL ile/ve/||/<> FİZYOLOJİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL


- GÜNEŞ:
GAZ ve/||/<> TOZ ve/||/<> BUZ

( Güneş sistemi, yaklaşık 4.6 x 109[milyar]  yıl önce geniş bir gaz[çoğu hidrojen], toz ve buz bulutu olarak başladı. )


- HAFİT/HAFÎD[Ar. çoğ. AHFÂD]/NEVE[Fars.] değil/yerine/= TORUN

( Eril torun. DEĞİL/YERİNE/= ... )


- HALK ile/değil/yerine/= TOPLUM/KAMU


- HAŞR Ü NEŞR[Ar.] değil/yerine/= TOPLANMA VE DAĞILMA


- HAŞR değil/yerine/= TOPLA(N)MA


- HEYKEL ile/ve TORS

( ... İLE/VE Gövde heykeli. )


- HİPNOZ:
BİREYSEL ile/ve/||/<> ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<> KENDİ KENDİNE(AUTO) ile/ve/||/<> BAŞKASI ARACILIĞIYLA ile/ve/||/<> YOL ile/ve/||/<> TOPLUMSAL ile/ve/||/<> SİYASAL REKLÂM AMACIYLA


- HOŞGÖRÜ/İYİGÖRÜ = MÜSAMAHA, TESAMUH = TOLERANS[İng. < TOLERANCE] = TOLÉRANCE[Fr.] = TOLERANZ[Alm.] = TALERANTIA < TOLERARE[Lat.]


- HUMUS ile/<> TOPİK

( ... İLE/<> Nohut püresi. )


- HÜNNAP ile TOPALAK

( ... İLE Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki. )


- İÇTİMA/İNİKAT değil/yerine/= TOPLANMA/TOPLANTI

( Toplanma, toplantı. | Askerlerin, silahlı ve donatılı olarak toplanmaları. | [gökbilim] Kavuşum. )


- İCTİMÂÎ/YYE[Ar.] değil/yerine/= TOPLUMSAL


- İĞNE ile TOPLU İĞNE

( NEEDLE vs. PIN )

( MİHYÂT ile ... )

( SÛZEN ile ... )


- İLİNEK/SEL ile/ve/değil/yerine TÖZ/SEL


- IMMORAL/ITY[Fr./İng.] değil/yerine/= TÖRETANIMAZ/LIK

( Daha üstün saydığı bir töre adına geçerli töreyi tanımayan. | Töre kurallarına aykırı olan. )


- İNSAN:
DİRİMSEL(BİYO) ve/||/<> ANLIKSAL/ZİHİNSEL(PSİKO) ve/||/<> TOPLUMSAL(SOSYAL) VAROLAN


- İNSAN:
DÜNYANIN ve/||/<> TOPRAĞIN TUZU

( image )


- İNSAN FELSEFESİNDE:
FİZİK ÖTESİ/METAFİZİK ve/<> VARLIKBİLİM/ONTOLOJİ ve/<> BİLGİBİLİM/EPİSTEMOLOJİ ve/<> ZİHİNBİLİM/PSİKOLOJİ ve/<> TOPLUMBİLİM/SOSYOLOJİ


- KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA:
BAŞKALARININ HAKKI ve/||/<>/> TOPLUMUN DÜZENİ


- INSEMINASYON/INSEMINATION[İng.] değil/yerine/= TOHUMLAMA


- İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ


- İŞLEM SIRASINDA:
ÜSLÜ ile/ve/<>/> PARANTEZ ile/ve/<>/> ÇARPMA-BÖLME ile/ve/<>/> TOPLAMA-ÇIKARMA

( 1. ile/ve/<>/> 2. ile/ve/<>/> 3. ile/ve/<>/> 4. )


- İTİRAF ve/> PİŞMANLIK ve/> HESAPLAŞMA ve/> TÖVBE


- İTİRAF ile/ve/||/<> TÖVBE

( Hristiyanlık'ta. İLE/VE/||/<> İslâm'da. )


- İV/İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ


- KABUK ile TOPUR

( ... İLE Kestanenin dikenli olan dış kabuğu. | Fındığın dışındaki yeşil kabuk. )


- KAÇINMA ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜ ile/ve/||/<>/> TOPARLANMA


- KAFATASI = SCULL, CRANIUM[İng.] = LE CRÂNE[Fr.] = SCHÄDEL[Alm.] = TESCHIO[İt.] = CRANEO[İsp.] = CALVA[Lat.] = TO KRANION[Yun.] = CUMCUME(T)[Ar.] = KÂSEH-İ SER[Fars.] = SCHEDEL[Felm.]


- KÂFİLE[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK


- KANAMALAR:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ ile/ve/||/<> DELİKLERDEN[doğal] ile/ve/||/<> ATAR DAMAR ile/ve/||/<> TOPLAR DAMAR ile/ve/||/<> KILCAL DAMAR

( [Burun Kanaması]
- Hasta/yaralı sakinleştirilir, oturtulur.
- Başı hafifçe öne eğilir.
- Burun kanatları, 5 dk. süre ile sıkılır.
- Uzman bir doktora gitmesi sağlanır.
)

( [Kulak Kanaması]
- Hasta/yaralı, sakinleştirilir.
- Kanama hafifse kulak, temiz bir bezle temizlenir.
- Kanama ciddi ise kulağı tıkamadan temiz bir bezle kapanır.
- Bilinci yerindeyse hareket ettirmeden sırtüstü yatırılır, bilinçsiz ise kanayan kulak üzerine yan yatırılır.
- Kulak kanaması, kan kusma, anüs, üreme organlarından gelen kanamalarda hasta/yaralı, kanama örnekleri ile uzman doktora sevk edilir.
)


- KANIK = TOKGÖZLÜ/KANAATKÂR


- KAPŞONLU ile/değil TOGA


- KARIŞTIRMA ile/ve TOPARLAMA

( TO CONFUSE vs./and TO TIDY UP )


- KARIŞTIRMAK ile/ve TOKUŞTURMAK


- KARTUŞ[Fr. < CARTOUCHE] ile/ve/||/<>/> TONER[İng.]

( Sıvı mürekkebi ısıtarak püskürtme işlemiyle. İLE/||/<>/> Mürekkebi toz biçiminde baskıya hazırlayarak. )


- KAVRAM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL YAŞAM


- KAVUN ile TOPATAN

( Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir bitki. | Bu bitkinin genellikle güzel kokulu, sulu ve etli meyvesi. İLE Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir tür kavun. )


- KAYAÇLARDA:
MAGMA ile/ve/||/<> TORTUL ile/ve/||/<> BAŞKALAŞIM

( Başlangıçta erimiş durumdayken, daha sonra soğuyup kristalleşmiş nesnelerden oluşur. İLE/VE/||/<> Başka kayaçlardan, aşınma yoluyla kopmuş nesnelerin, rüzgâr ya da suyla taşınarak toprak üstünde ya da su altında birikmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<> Magma ya da tortul kayaçların, kimyasal ya da yapısal değişikliğe uğrayacak ölçüde yüksek basınç ve sıcaklığa uğramasıyla oluşur. )

( Dünya üzerinde şimdiye kadar keşfedilen en eski kayaçlar, yaklaşık 3 milyar 800 milyon yıl öncesine tarihlenmektedir.[İlk 800 milyon yılı hakkında doğrudan bir kayıt bulunmamaktadır.] )

( Tüm kayaçlar, mineral karışımlarıdır. )


- KAYIK ile/ve TOMBAZ

( ... İLE/VE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. Üzerinde köprü kurulan, altı düz, kayık biçiminde duba. )


- KERPİÇ/HIŞT[Fars.] EV ile TORLUK

( ... İLE Toprak kulübe. )


- KİRLİ ile/ve/değil/<> TOZLU


- KİŞİ:
FARKLI ile/ve/değil/||/<>/>/< (TOPLAMININ) FAZLASI


- KİŞİ İÇİN (OLAN) ile/ve TOPLUM İÇİN (OLAN)

( Giyinmek, öncelikle toplum (ve düzeni/sağlığı) için daha sonra kişi içindir. )


- KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KÜLTÜR ve/||/<> TOPLUM ve/||/<> DİL


- KİŞİ ile/ve/||/<> TOPLUM

( [Kendini/zihnini/davranışını/adâletini] Kızdığında gösterir. İLE/VE/||/<> Savaşta gösterir. )


- KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Akıl. VE/||/<>/>/< Üniversite. )

( Direnç[ihtiyâr] ve istenç[irâde]. VE/||/<>/>/< Siyâset. )

( Bulunç/vicdan. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )

( Değişen. VE/||/<>/>/< Dönüşen. )

( Direnç[ihtiyâr: yapmama bilgisi/isteği] ve istenç[irâde: yapma "gücü/bilgisi/isteği"]. VE/||/<>/>/< Direnç[İhtiyâr]. )

( (Koşulsuz) Saygı ve sevgi. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )


- KİŞİLERİN:
HATASINDAN/YANLIŞINDAN/SUÇUNDAN/GÜNAHINDAN ve/fakat TÖVBESİNDEN

( Haberimiz olabilir. VE/FAKAT Haberimiz olmayabilir. [Dolayısıyla, kimseyi kınamamak gerek!] )


- KİŞİLEŞME ile/ve/> TOPLUMSALLAŞMA


- KİŞİNİN/İNSANIN:
BİREYSELLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMSALLIĞI

( INDIVIDUALISM OF HUMAN vs./and/<< SOCIALISM OF HUMAN )


- KİŞİNİN YÖNETİMİ ile/ve/<> TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve/<> DEVLETİN YÖNETİMİ

( TO MANAGE THE SELF vs./and/<> TO MANAGE THE SOCIETY vs./and/<> TO MANAGE THE STATE )


- KİTAP ile/ve/değil TOMAR


- KİTLE değil/yerine/= TOPLULUK


- KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK

( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )


- KIYASLAMA ile "TOKUŞTURMA"

( TO COMPARE vs. "TO KNOCK" )


- KÖK ile KÖK[Fars. < KÛK] ile TOHUM[Fars. < TUHM]

( Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. | Kök sap, kök. | Bazı şeylerde dip bölüm. | Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane. | Dip, temel, esas. | Kaynak, köken. | Birini bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü. | Sözcüğün her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü. | Olağan koşullarda çevresinden yalıtılamayan ancak çok çeşitli tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi. | Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek ya da birleşik değer.
İLE
Sazı kurmaya yarayan burgu. | Sap.
İLE
Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. | Soy sop, döl, nesil, sülale. | Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. | Spermatozoit. )

( CEZİR ile ... ile BEZRA )

( ROOT vs. ... vs. SEED )


- KOLEKTÖR[Fr. < COLLECTEUR] değil/yerine/= TOPLAÇ

( Atık suların akmasını sağlayan boru. | Elektrik dinamolarında, hareketli bölümün üzerindeki iletken devrelerde oluşan akımı toplayıp tek bir devreye veren araç. )


- KONJONKTÜR değil/yerine/= TOPLU DURUM/GEÇERLİ DURUM


- KONUKLUKTA ve/||/<> YEMEKTE ve/||/<> TOPLUMDA

( Gözümüze sahip çıkalım. VE/||/<> Elimize sahip çıkalım. VE/||/<> Dilimize sahip çıkalım. )


- KONVALESANS/CONVALESCENCE[İng.] değil/yerine/= TOPARLANMA


- KONVERJANS/CONVERGENCE[İng.] değil/yerine/= TOPLANMA, | YAKINSAMA


- KORTEJ[Fr. < CORTEGE]/MAİYET[Ar.] değil/yerine/= TÖREN ALAYI

( Bir devlet büyüğünün yanında bulunan kişiler. | Alay. )


- KÖY ile/ve TOL

( ... İLE/VE Küçük köy. )


- KREM FONDOTEN ile/yerine TOZ FONDOTEN


- KÜLTÜR ile/ve/değil/||/<>/< TOPLULUK


- KUMAŞ ile TOKUZ

( ... İLE Sık ve kalınca, tok kumaş. )


- KÜMÜLATİF/CUMULATIVE[İng.] değil/yerine/= TOPLU


- KURBAĞA ile TOROS KURBAĞASI

( ... İLE Dünyanın, vraklamayan tek kurbağa türü. [Bolkar Dağları'nda, Karagöl-Ulukışla-Niğde'de yaşar.] )


- "KURTARMAK" ile TOPARLAMAK


- KURUM ve/<> TÖREN(MERÂSİM)

( Her kurum, törenleri ile yaşa(tılı)r. )


- KUSURLU SORUMLULUK(/HİZMET ve GÖREV) ile/ve/||/<> KUSURSUZ SORUMLULUK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL OLASILIK


- KUYRUKLU YILDIZDA:
İYON KUYRUĞU ile/ve/||/<> TOZ KUYRUĞU


- KYOTO ile/ve/||/<> TOKYO ile/ve/||/<> FUKUOKA ile/ve/||/<> HİROŞİMA ile/ve/||/<> İNOKAŞİRA ile/ve/||/<> GİNZA

( [Japonca'daki anlamı/karşılıkları]
Başkent. İLE/VE/||/<> Doğu başkenti. İLE/VE/||/<> Mutlu tepe. İLE/VE/||/<> Büyük ada. İLE/VE/||/<> Kuyubaşı. İLE/VE/||/<> Darphane. )


- LİBERALİZM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL REFAH LİBERALİZMİ


- LÜKS ile/değil/yerine TOKGÖZLÜLÜK

( Yapay yoksulluk. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğal zenginlik. )


- MATEMATİK ile/ve/||/<>/> MÜHENDİSLİK ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER

( Çocuk bilimi. İLE/VE/||/<>/> Genç bilimi. İLE/VE/||/<>/> Yetişkin bilimleri. )


- MATİTE/MATITY[İng.] değil/yerine/= TOK SES


- ÇANDIR/MELEZ[Ar.]/METİS[Fr.] ile/ve TOPA

( ... İLE/VE Hindistan'daki melezler. )


- MENTEŞE[Fars. < BENDKEŞE] ile/ve/||/<> TOPUK DEMİRİ

( Kapı, pencere, mobilya kapakları vb. açılır kapanır nesnelerde kullanılan, bir mille birbirine tutturulmuş, biri sabit, öbürü hareketli iki parçadan oluşmuş metal parça. İLE/VE/||/<> Kapı menteşelerinin altta kalan eril bölümü. )


- MERASİM[Ar.]/SERAMONİ/CEREMONY[İng.] değil/yerine/= TÖREN


- METAANALİZ/META-ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= TOPLU ÇÖZÜMLEME


- METALLERDE:
ALKALİ ile/ve/||/<> TOPRAK ALKALİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ METALLERİ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> KARBON ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HALOJENLER ile/ve/||/<> SOY GAZLAR

( image )


- MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK

( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )


- MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( )

( )

( Fiziksel İnşâdan, Metinsel İnşâya: Türkiye'de, Mimarlık Tarihi ve Tarihçiliğinin Serüveni / From Physical Construction to Textual Construction: History and the Historiography of Architecture in Turkey - [Halil İbrahim Düzenli] yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( )


- MİNKAR[Ar. | çoğ. MENÂKÎR] ile TOMŞUK

( Kuş gagası. | Yırtıcı kuşların gagaları. İLE Kırık gaga. )


- MOUSE KULLANICISI ile/ve TOUCHPAD KULLANICISI

( Baylar.[El kullanımı yoğun olduğundan] İLE/VE Bayanlar.[Parmaklarını kullanımı yoğun olduğundan] )


- MR ile/ve/||/<> CT(TOMOGRAFİ)

( Gövdenin yapısal anormalliklerini tespit etmede kullanılan manyetik alanlı ve radyo dalgalı bir görüntüleme aracı.[Daha çok tendon yaralanmalarında, omurilik sorunlarında, beyin tümorlerinde ve yumuşak bağ doku tespitlerinde kullanılır.][Manyetik alan kullanılır.][X-ray ışınları ve radyasyon kullanılmaz.][İşlemi, yarım saat kadar sürebilir.] İLE/VE/||/<> Daha çok kemik yaralanmalarında, ciğer ve göğüs sorunlarında ve kanser tespitlerinde kullanılır.[Radyasyon kullanılır.][Daha çok acil servislerde kullanılır.][İşlemi, yaklaşık beş dakika sürer.] )


- MÜBEZZİR[Ar. < BEZR] < TOHUM EKECEK ARAÇ


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NÛK[Fars.] ile/ve TOMŞUK

( Kuş gagası. İLE/VE Kuşların kıvrık gagası. )


- ODİTORYUM/AUDİTORIUM[İng.] değil/yerine/= TOPLANTI SALONU


- OKSİTANYA ile/ve/> TOULOUSE

( XII. yüzyılda, Paris'teki kralın yasalarına uymayan baronlarının egemenliğinde yaşamış olan coğrafya. İLE/VE/> Oksitanya'nın merkezi ve Fransa'nın dördüncü büyük şehri olan Toulouse'nin bir başka adı da, "Pembe Kent"tir.[Bu kent, gün doğumunda pembe, öğlen kırmızı, gün batımında ise leylak rengi alırmış.]
[Oksitanya'da yaşayan halk, OC diye adlandırılıyor.] [Kendilerine özgü, yine OC dili adına bir dil konuşuyorlar. Toulouse'da, tüm sokak adları hem Fransızca, hem de OC dilinde yazılıyor.]

Toulouse'a, 1460-1500 yılları arasında altın çağını yaşatan ve tekstil sanayisinde kullanılan mavi rengi sağlayan bitkinin adı "Pastel"dir.[Güney Amerika'dan gelen İndigo bitkisi, pastelin ününü sona erdirmiş.] )


- ON BOOK:
TO FOLD UP HALF OF(/TIP OF) THE PAPER - > TO USE SEPARATOR

( KİTAPTA: YAPRAĞIN UCUNU/YARISINI KATLAMAK değil/yerine AYRAÇ KULLANMAK )


- ÖNLEM ALMALI:
SEL ALMADAN ile/ve/||/<> YEL ALMADAN ile/ve/||/<> TOPRAK ALMADAN ile/ve/||/<> ALEV ALMADAN


- ÖRF değil/yerine/= TÖRE/GELENEK


- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine TOPLUMSAL ADÂLET

( [not] COMMUNISM vs./and/but SOCIAL JUSTICE
SOCIAL JUSTICE instead of COMMUNISM )


- [ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME


- ÖYKÜSEL KENDİLİK'TE:
KURGUSAL ile TÖZSEL

( [ÖYKÜSEL KENDİLİK: Zamana yayılmış, geçmiş ve geleceğe sahip kendilik.]

Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerden oluşan "soyut" kendilik. İLE/VE/||/<> Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerin toplamından oluşan "gerçek" kendilik. )

( DAVID HUME: "Kendilik, anlık izlenimler demetidir. Fakat bu izlenimler demetinin bir gerçekliği yoktur."

DANIEL DENNETT: "Kendimiz hakkında anlattığımı öyküler, bizi inşâ eder. Kendilik, bu öykülerin soyut bir kesişim noktasıdır. Fakat öykülerimizin inşâ ettiği kendilik, boş bir soyutlamadır."

ile/ve/||/<>

RICOEUR: "Öznenin, kendi hakkında anlattığı öykülerin toplamıdır. Bu öyküler, kendi aralarında çelişki, kararsızlık ve kendini aldatmayı içerse de bütünlüklü ve gerçek bir yaşamı oluşturur." )


- OYUN VE OYUNCAKTA:
TAŞ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> TUĞLA


- ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Özgürlük. İLE/VE/||/<>/>/< Zorunluluk. )

( Mâhiyet. İLE/VE/||/<>/>/< Cevher. )

( Güneş nasıl karanlığı bilmezse, Öz de Öz Olmayan'ı bilmez. )

( Mutluluk, özünüzden (gerçek varlığınızdan) gelir ve ancak onda bulunabilir. )

( Benlik sevgisinin yerine Öz'ün sevgisini koyun, o zaman manzara değişir. )

( Var olan herşeyin özü ve cevherisiniz. )

( Töz, kendinde olan ve kavranandır. )

( Töz, bir çokluk olamaz. )

( ÖZ: CEVHER[filozoflarda] | MÂHİYET[mantıkçılarda] | ZÂT[kelâmcılarda] | LÜBB[sufilerde] | EGO/SELF/NOMEN[psikolojide] )

( As the sun knows not darkness, so does the self know not the non-self.
Happiness comes from the self and can be found in the self only.
Replace self-love by love of the Self and the picture changes.
Understand that you are both, the essence and the substance of all there is. )

( Tözün gerçekleşmesi. )

( ESSENCE vs./and/||/<>/>/< SUBSTANCE )

( SUBSTRATUM cum/et/||/<>/>/< SUBSTANTIA )

( OUSIA ile/ve/||/<>/>/< ... )

( XING ile/ve/||/<>/>/< ... )


- ÖZETLEMEK ile/ve "TOPARLAMAK"


- ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN


- PALAMUT/BİNİYTÜ[Ar.]/PELAMYA SARDA[Lat.] ile TORİK/PİÇUTA

( ... İLE Palamut balığının iri bir türü. )


- PANDİT ile TOYİN

( Brahma bilgini, din büyüğü. İLE Mani rahibi. )


- [ne yazık ki]
PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK

( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )


- PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( PENITENCE/REGRET vs./and REPENTANCE )

( PAENITENTIA cum/et ... )


- PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( Pişmanlık tövbedir. )

( Tövbede niyet, pişmanlıktır. )

( PİŞMAN < PEŞÎMÂN )


- PONTON[Fr.] ile TOMBAZ

( Batmış gemileri askıya alma işinde kullanılan büyük duba. | Yat limanlarında yatların yanaşması için zincirle karaya bağlı sabit duba. İLE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. | Üzerinde köprü kurulan, altı düz kayık biçiminde duba, ponton. )


- POPÜLASYON/POPULATION[İng.]/NÜFUS[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK


- PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN


- pulv.[Lat. < PULVIS] değil/yerine/= TOZ, PUDRA


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA


- REKOLTE[İt. < RACCOLTA] değil/yerine/= TOPLAM ÜRÜN


- RENK/LER ile/ve/değil/< RENK/LER ile/ve/değil/< TON/LARI

( MAVİ: İffeti ve ilmi simgeler. )

( [not] COLO(U)RS vs./and COLO(U)RS vs./and/but/< TONES )


- RITUEL/RITUAL[İng.] değil/yerine/= TÖRENSİ


- RİYBE[Ar.] ile TÖHMET[Ar.]


- RULO[Fr.] ile TOMAR[Yun.]

( Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt tomar. İLE Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt. | Çok. | Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk. )


- RÜSUP[Ar.] değil/yerine/= TORTU/TOPUT/SÜZÜNTÜ/ÇÖKELTİ


- SAÇ:
AT KUYRUK ile/ve TOPUZ

( [Daha çok] Günlük yaşamda. İLE/VE [Daha çok] Özel toplantılarda. )

( İkisi de alımlıdır/etkileyicidir. )


- SAFSATA ile TOTOLOJİ

( Belirli bir niyet üzere uyarlanmışlık da vardır. İLE ... )


- SAHİFE ile/ve TOMAR[Yun.] ile/ve KİTAP

( ... İLE/VE Dürülerek, boru biçimi verilmiş kâğıt. İLE/VE ... )


- SAKAT/ALÎL[Ar.] ile TOPAL

( ... İLE Yürürken, sağa sola bükülüp yuvarlanır gibi devinme nedeniyle verilen ad. )

( CRIPPLE/DISABLED vs. LAME )


- SAZ ile/ve/<> TOTORA

( ... İLE/VE/<> Bolivya'da bulunan Titicaca Gölü'nün Peru bölümünde bulunan Suriqui Adası'nda bulunan sazlara yerel dilde verilen ad. [Bu adada yaşayanlar, sazdan sandal yapma tekniğini dünyada en iyi uygulayan kişilerdir.] )


- SEBZELER:
TOPRAK ALTINDAKİLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TOPRAK ÜSTÜNDEKİLER

( [beslenmemizin] %25'inde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< %75'inde. )


- SEDİMENTASYON | SEDİMENTOLOJİ[Fr./İng./Alm.] ile TORTULAŞMA | TORTUBİLİM

( Tortu oluşması, çökelme. | Pıhtılaşması önlenmiş kanda, alyuvarların dibe çökme hızının ölçülmesiyle yapılan, bir tür kan gözlemi. | Tortulaşma. )


- SEKÜLERLİK:
DİNDIŞILIK ile/ve/değil/||/<>/< TOPLUMSAL TÜZE(HUKUK)


- SEPTİSEMİ[Fr. < Yun. SEPTİKOS: Çürümüş. | HAİMA: Kan.] ile TOKSEMİ

( "Kan zehirlenmesi", kan bozukluğu. İLE "Kan zehirlenmesi". [günlük dilde] )

( Bakterilerin kana geçerek yaygın enfeksiyona neden olmasıyla. İLE Herhangi bir zehirli maddenin ya da iltihabın kana geçmesiyle. )

( SEPTİSEMİ/SEPSIS/SIRS[: Systemic Inflammatory Response Syndrome] )


- SEREMONİ[Fr.] değil/yerine/= TÖREN

( Tören. | Genellikle, resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü. )


- ŞEŞPER[Fars.] değil/yerine/= TOPUZ

( Savaş araçlarından, altı dilimli topuz. İLE ... )


- SES'TE/SELEN'DE:
YÜKSEKLİK/PERDE ile/ve ŞİDDET ile/ve TON


- [simge] DAĞ:
BİREYDE ile/ve/||/<> TOPLUMDA

( Nefs. İLE/VE/||/<> Devlet. )


- SINIRLANDIRMADA:
YASALILIK ve/||/<> GEÇERLİLİK(MEŞRÛİYET) ve/||/<> TOPLUMSAL GEREKLİLİK


- SİNÜZOİT/SİNUSOID[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR BOŞLUĞU


- ŞİŞMAN/MÜLAHHAM[Ar.] ile/değil/yerine TOPLUCA

( Deri altında fazla yağ toplanması nedeniyle gövdenin her yanı şişkin görünen kişi. İLE/DEĞİL/YERİNE Gövdece biraz dolgun. | Toplu olarak, beraber. )


- SONUÇ ile TOPLAM

( RESULT/CONSEQUENCE vs. TOTAL )

( PAYAN ile ... )


- SORUMLULUK:
TEK ile/ve/||/<> TOPLU


- SOSYAL[İng. < SOCIAL < SOCIETY] değil/yerine/= TOPLUMSAL


- SOSYALİZASYON/SOCIALIZATION[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSALLAŞMA


- SOSYOMETRİ/SOCIOMETRY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL DAVRANIŞ ÖLÇÜMÜ


- ŞÖVALYELER'DE:
TAPINAK ŞÖVALYELERİ ile/ve TÖTON ŞÖVALYELERİ ile/ve ST. JEAN/HOSPİTALER ŞÖVALYELERİ

( KÜRESEL MEDENİYET - TEOMAN DURALI - DERGÂH YAY. )


- SOYUT DİL ile/ve/<> TOPLUMSAL DİL


- SPHEROID değil/yerine/= TOPAR, DÖNME SÖBÜSÜ


- STRICT LIABILITY vs. MATERIAL MISTAKE vs. TORT

( Kusursuz sorumluluk. İLE Esaslı hata. İLE Haksız fiil. )


- SU SIĞIRI yerine TONBAY


- SUBHA[< SADR] ile TOZ

( BİNEFSİHİ ÂŞİKÂR VAROLMAYAN FAKAT EŞYANIN SURETİ İLE AÇIKLIK KAZANDIĞI İÇİN HEYULA DENİLEN [HEBÂ] GÜNEŞİN IŞIĞINDA GÖRÜLEN İNCE TOZ )


- SÜRÜ ile/değil TOPLULUK/CEMAAT


- SÜT-LİMAN ile TOZ-PEMBE


- TABU[Fr. TABOU < Polinezya dilinden] ile/ve TOTEM


- TAHTA ile TOYAKA

( ... İLE Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası. )


- TARET[İng. < TURRET] değil/yerine/= TOPÇU KULESİ

( Gemilerde ya da kalelerde, topçu konumlarında, topun, makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule. )


- TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )

( Patterned confusion. )

( HISTORY vs./and/<> COMMUNITY/SOCIETY )


- TARİH ile/ve TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )

( Patterned confusion. )

( HISTORY vs./and COMMUNITY/SOCIETY )


- TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Kesintilidir. VE/||/<> Süreklidir. )

( Kanıta dayalı ve nesnellik iddiası vardır. VE/||/<> Özneldir ve kimlik önde tutulur. )

( Demarcated. AND/||/<> Continous. )


- TARİKAT ile TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME

( Tarikat olsa Tâc ile Hırka, biz de alırdık 30'a 40'a. )

( Tarik ehli olmak, dışı halkla, içi hakla olmaktır. )


- TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK

( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...

Mevlânâ )

( )


- TEHLİKELİ:
AÇLIK ve TEHDİTTE ile/ve/<>/>< TOKLUK ve GÜÇLÜLÜKTE

( (")Hayvanlar("). İLE/VE/<>/>< [bazı/"bilinçsiz"] "Kişiler". )


- "TEK BAŞINA ..." ile/ve/||/<> "TOPTAN ..."


- TERESSÜB[< RÜSÛB (çoğ. TERESSÜBAT)] değil/yerine/= TORTULANMA, DİBE ÇÖKME, DURULMA


- TERK ile/ve TÖVBE


- TERK ile/ve/<> TÖVBE

( TERKİN EN FAZİLETLİSİ VARLIK İÇİNDE YAPILANDIR | TERK-İ DÜNYA, TERK-İ UKBÂ, TERK-İ HESTÎ, TERK-İ TERK ile/ve/<> ... )


- TİN/SEL ile/ve TOPLUM/SAL

( SPIRITUAL vs./and SOCIAL )


- TO ADOPT vs. "TO SUPPORT/LIKE"


- TO APPROVE vs. TO GET FIXED


- TO ARRANGE vs. TO ENTICE/SEDUCE/TEMPT


- TO ASCRIBE vs. TO RECONCILE


- TO ASK vs. TO SAY


- TO ASK/REQUIRE vs./and TO BELIEVE


- TO ASSIMILATE vs. TO SIMULATE


- TO ASSUME vs. TO PRESUME


- TO ASSURE vs. TO ENSURE vs. TO INSURE


- TO ATTRACT ATTENTION vs. TO AROUSE INTEREST


- TO BACK vs. THE BACK


- [not] TO BE ASSERTIVE vs. TO MAKE AN EFFORT


- TO BE CARRIED AWAY vs. SENSATION


- TO BE CONSOLED vs. TO BE INURED TO


- TO BE CONSOLED(/TO SOOTHE/DIVERT) vs. TO (BE) DECEIVE(D)


- TO BE DEVIDED vs. TO DISPERSE


- [not] TO BE DEVOTED vs. TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)


- TO BE HABBITED vs./and NOT TO FEEL


- TO BE INSUFFICIENT vs. INCAPACITY


- [not] TO BE PART OF vs. TO BE EXTENSION

( TO BE EXTENSION instead of TO BE PART OF )


- TO BE READY vs. EXPECTATION


- [not] TO BE SILENT vs./and ABLE TO BE SILENT


- TO BECOME LOFTY, (TO EXALT/SUBLIMATE) vs. TO RISE/INCREASE, (TO PROMOTE)


- TO BE/GET USED TO vs. TO BE EASY/CONVENIENT FOR


- TO BE/GET USED TO vs./and TO BE INURED TO


- TO BEGIN-TO FINISH vs. TO BEGIN-TO COMPLETE


- TO BELIEVE vs. TO AGREE


- TO BELIEVE vs. TO GET BASE

( TO BELIEVE instead of TO GET BASE )


- TO BELIEVE vs. WANT TO BELIEVE


- TO BELIEVE vs./and TO JOIN


- [not] TO BLAME vs. TO CRITICIZE


- TO BLAME vs. TO DETERMINE

( TO DETERMINE instead of TO BLAME )


- [not] TO BOAST vs. EXPRESSION OF HAPPINESS


- TO BREAK INTO PIECES vs. TO BE DIVIDED


- TO BREAKT INTO PIECES vs./and EXPLANATION


- TO CALL/TO SEEK/TO SEARCH vs./and TO SHARE


- TO (CAN) NOT SEE vs. TO (CAN) NOT ATTEND


- [not] TO CARRY ON MEMORY vs. TO KNOW


- TO CEASE/STOP vs./and TO SLOW DOWN


- TO CENSOR vs. TO CENSURE


- [not] TO CHANGE vs. ALTERATION

( ALTERATION instead of TO CHANGE )


- TO CHANGE vs. TO GET (NOT) (ABLE TO) CHANGE


- [not] "TO CHEAT" vs. NOT ABLE TO EXPLAIN


- TO CHEAT vs. "TO CONCOCT"


- TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS vs. TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS


- TO CLOSE vs. TO GET CLOSER


- TO COLLAPSE vs. TO DISPERSE


- TO COME ACROSS vs. BEING ON THE SAME PLANE


- TO COMMEND vs. TO COMMENT


- TO COMPARE vs. "TO KNOCK"


- TO COMPLAIN vs. TO SQUEAL/SNITCH


- TO COMPOSE vs. TO COMPRISE


- TO CONCEPT vs. TO CONCEPTUAL


- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO CONFUSE vs. TO BOTHER


- TO CONFUSE vs. TO CALL


- TO CONFUSE vs. TO COMPARE


- TO CONFUSE vs. TO DELVE


- TO CONFUSE vs. TO FASTEN/ATTACH


- TO CONFUSE vs. TO LIKEN


- TO CONFUSE vs. TO LOSE


- TO CONFUSE vs. TO NOT CONFUSE


- TO CONFUSE vs. TO RECONCILE


- TO CONFUSE vs. TO REPLACE


- TO CONFUSE vs. TO RESEARCH


- TO CONFUSE vs. TO ROLL UP


- TO CONFUSE vs. TO TIDY UP


- TO CONFUSE vs. TO UNITE


- TO CONFUSE vs. TO SMUDGE


- TO CONSOLIDATE vs. TO RIVET


- TO CONSTITUTE to(with) TO SHAPE


- TO CONTINUE vs. TO LIVE


- TO CONTROL AT THE END vs. TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY

( TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY instead of TO CONTROL AT THE END )


- TO CONVINCE vs. TO PERSUADE PERSUASION


- TO CREATE vs./and TO ACCEPT AS PRESENT/EXIST


- (TO) DECREASE vs./and (TO) INCREASE


- TO DEFINE vs. EVALUATION


- TO DEFINE vs. LIMITING


- TO DELUDE vs. TO DECEIVE


- [not] TO DENY vs. NOT TO SUBMIT


- [not] TO DENY vs./and TO TURN AWAY FROM


- TO DESCRIBE vs. TO PLAN


- TO DETERMINE vs. "TO ARRANGE"


- TO DETERMINE vs. TO PUT/BRING FORWARD


- TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE PIECE vs. TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE ENTIRE/WHOLENESS


- TO DETERMINE vs./and TO CLEAR


- TO DIE vs. TO BE DESTROYED


- [not] TO DISAPPEAR vs. TRANSFORMATION


- TO DISCLOSE vs. TO EXPOSE/TO REVEAL vs. TO DIVULGE


- TO DISTORT vs. TO REFLECT BACK


- TO DIVIDE vs. TO SEPARATE


- TO DON'T THINK vs. HAVEN'T THOUGHT ABOUT


- TO EAT MUCH vs. TO LOVE TO EAT


- [not] TO ENCOURAGE vs./and (ONLY) EXPLAINING


- TO END/FINISH vs. TO COMPLETE


- TO EVALUATE vs. TO CHARACTERIZE/TO DESCRIBE


- TO EXAGGERATE vs. TO DISTORT


- TO EXAGGERATE vs./and TO GENERALIZE


- TO EXCEED vs. PROGRESS


- "TO EXCEED" vs. "TO OVERCOME"


- [not] TO EXCEED vs./and TO GET USED TO


- TO EXCITE vs. TO INCITE


- TO EXCLUDE vs. TO LEAVE OUT


- TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE


- TO EXPLAIN vs./and TO EXPLAIN TO/FOR TO LEARN


- [not] TO FACILITATE vs./and TO ESCAPE


- TO FIND STRANGE vs. TO REGARD AS A STRANGER


- TO FINISH vs. CLOSING


- TO FINISH vs. TO BRING TO END


- TO FINISH vs. TO CONSUME


- TO FINISH vs. TO END UP


- TO FINISH vs. "TO PUNCTUATE"


- TO FINISH vs. TO SOLVE


- TO FIT WELL vs. HARMONIZE


- TO FIX/DETERMINE vs./and TO CATCH


- TO FOLLOW vs. TO CONTINUE


- TO FORGET vs. NEGLIGENCE


- TO FORGET vs. NOT TO KNOW


- [not] TO FORGET vs. PASSING FAST


- TO GENERALIZE vs. (VALUE) TO BE AS POSSIBILITY

( [VALUE] TO BE AS POSSIBILITY instead of TO GENERALIZE )


- TO GET ANGRY vs. TO GRUMBLE


- [not] TO GET ANGRY vs. TO SAY DIRECT


- TO GET BETTER vs. TO BECOME ERECT


- TO (GET) COMPLETE vs. TO BE


- TO (GET) DEVOTE vs./and TO DONATE


- TO GET FINISH vs. TO RELEASE


- TO GET FURTHER/BEYOND vs. TO POSTPONE/DELAY


- TO GET IMPRESS vs. TO TAKE


- TO (GET) INFORM vs. EDUCATION


- TO (GET) INFORM vs. EDUCATION/INSTRUCTION


- TO (GET) INFORM(ATION) vs. EDUCATION


- TO (GET) INFORM(ATION) vs. TO TEACH/LEARN


- [not] TO GET READY vs./and PROGRAMMING


- TO GET RELATION vs./and TO DEEPEN


- [not] TO GET/GIVE PROMISE vs. TO GET/GIVE APPROVAL/CONSENT


- "TO GIVE COLOR" vs./and TO COMPLETE


- TO GIVE PERMISSION vs. TO GIVE AN OPPORTUNITY


- TO GIVE vs. TO GIVE AS A GIFT


- [not] TO GIVE vs. TO GIVE IN RIGHT TIME


- TO GIVE vs. TO TAKE


- TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY


- TO GIVE UP vs. TO PREFER


- TO GIVE vs./and TO GIVE UP


- [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT instead TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN


- TO GIVE/TO TAKE vs. SHARING


- TO GROW vs. TO DEVELOP


- TO HASTEN vs. TO GROW IMPATIENT


- TO HIDE vs. TO SAVE


- TO HOPE vs. TO GUESS


- TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING


- TO INTENSIFY vs. ATTENTION

( ATTENTION instead of TO INTENSIFY )


- TO INTERFERE/MEDDLE vs. TO INTERVENE


- TO INTERFERE/MEDDLE vs. TO NOSE INTO


- "TO INVOLVE" vs. TO TALK ABOUT/ON


- TO KISS vs. SNOGGING


- TO KNOW and TO DEFINE and TO UNDERSTAND


- TO KNOW vs. AWARENESS

( tu now vit eveyr-nıs )


- TO KNOW THE WAY vs. TO BE ON THE WAY/TO PROGRESS


- TO KNOW vs. TO BE


- TO KNOW vs./and TO BELIEVE


- TO KNOW vs./and TO KNOW THE HISTORY OF YOU KNOW/KNOWLEDGE


- TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST


- TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST/OVER


- TO LEARN vs. TO GET INFORMATION


- TO LEAVE vs. TO DIGRESS


- [not] TO LIE vs./and NOT TO SAY THE TRUTH


- TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE


- TO LIVE THE PERSONAL LIFE vs. TO LIVE IN THE PERSONAL LIFE


- TO LOCATE vs. TO FIT WELL


- TO MAKE BETTER vs. TO CORRECT


- TO MAKE DEEPEN vs. TO FEED


- TO MAKE DEEPEN vs. TO FIT WELL


- TO MAKE DIFFICULTIES vs. TO GET HOPELESSNESS/DESPAIR


- "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "EXISTENCE" vs. "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "NONEXISTENCE"


- [not] TO MAKE OBJECT THE SELF > DISCOVER THE SELF

( KENDİNİ OBJE KILMAK değil KENDİNİ KEŞFETMEK )


- TO MAKE ONE'S OWN vs. TO GET ACCUSTOMED


- "TO MAKE WAY FOR" vs. TO CAUSE


- [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT MEMORY vs. [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT ACTION )


- TO MEET vs. TO HARMONIZE


- TO MEMORIZE vs. INTERROGATE/TO THINK


- TO MIX vs. GET INSIDE


- TO NARROW vs. REDUCTION


- TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs. IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS


- TO OBSERVE vs. TO SCAN


- TO OPEN vs. OPENING


- TO OPEN vs. TO WIDEN


- TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE


- TO OVERDO vs. TO EXAGGERATE


- [not] TO PASS THE DAY instead LIVE THE DAY


- TO PERCEIVE vs. TO EXCEED


- TO PERISH vs. TO DEGENERATE


- TO PRAISE vs. TO EXALT


- TO PREFER vs./and LIKING


- TO PREPARE vs./and RIGGING


- TO PRODUCE vs. TO CREATE


- TO PROGRESS vs. TO CONSOLIDATE


- TO PROJECT vs. TO ARRANGE


- TO PROTECT vs. ABSTAIN


- TO PROTECT/SAVE vs. TO WATCH FOR/TO PROTECT


- TO PUT vs. TO LEAVE


- TO QUIT vs. ABANDONMENT/FORSAKE/RENOUNCE/LEAVE


- TO RECOGNIZE THE SELF vs. TO KNOW THE SELF


- TO RECONCILE vs. IDENTIFICATION


- TO REDUCE vs./and NEGLIGENCE


- [not] TO REPLACE vs. TRANSFORMATION


- TO RESIST vs. REBELLION


- TO RESPECT vs. TO EXALT


- TO SALUTE vs./and LOVE


- TO SAVE vs. TO CLAIM


- TO SAVE vs. TO REDEEM


- TO SAVE UP vs. MOVEMENT

( MOVEMENT instead of TO SAVE UP )


- TO SAY DIRECTLY vs. TO SAY/TALK FRANKLY/OPENLY


- TO SAY vs. TO DETERMINE


- TO SCRATCH vs. TO DIG UP


- TO SEARCH FOR EXPECTATION vs. TO ASK [JUST TO UNDERSTAND]

( TO ASK [JUST TO UNDERSTAND] instead of TO SEARCH FOR EXPECTATION )


- TO SEARCH vs./and TO SHARE


- [not] TO SEE WORTHLESS/LITTLE vs. TO (HAD) BEEN FARAWAY


- TO SEE vs./and TO PERCEIVE


- [not] TO SEEK FOR NON-BEINGS vs. TO SEE(K)/FIND BEINGS


- TO SENSE vs. EXCITEMENT


- TO SEPARATE vs. CATEGORIZE


- TO SEPARATE vs. SELECTION


- TO SHARE vs. DIVIDE UP AMONG


- [not] "TO SHOW OFF" vs. TO SHARE


- TO SHOW vs. TO PRESENT


- [not] TO SHOW vs./and TO LIVE/VALUE


- TO SIMILE vs. TO COMPROMISE


- "TO SKIP" vs. "TO PASS OVER"


- TO SLOW DOWN vs. TO AVOID SHOWING OFF


- TO SMOOTH; TO CORRECT vs. TO PACK/TIDY UP; SUMMARIZE


- TO SPEND vs. TO CONSUME


- TO STATE THE SITUATION vs. TO STATE THE NEGATIVENESS

( NO LIKE vs. NOT LIKE )


- TO STATE vs. TO EXPOSE


- TO SUPPORT vs. TO ADVERTISE


- TO SYMBOLIZE vs. TO REPRESENT


- TO TALK AT LENGTH vs. "TO PROLONG"


- [not] TO TALK FRANKLY vs./and EXPRESS IN DETAIL


- [not] TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS vs. TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS


- TO TALK vs. TO TALK IN NECESSITY

( TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- [not] TO TALK vs./and TO PROVE


- [not] TO TALK/WRITE vs./and/also TO DO(/MAKE)/TO APPLY


- [not] TO TEACH vs. TO EXPLAIN


- TO THANK vs. TO APPRECIATE


- TO THINK and MANAGE TO NOT VAIN/WASTE TALKING


- TO THINK vs. TO APPRECIATE/EVALUATE


- TO THINK vs. TO CALCULATE


- TO THINK vs. TO IMAGINE


- TO THINK vs./and SOBER THINK


- TO vs. TILL/UNTIL


- TO TOUCH vs./and SEX


- TO TRAIN vs./and PRACTICE/EXERCISE/DRILL


- TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND


- TO TRANSFORM vs. TO CHANGE


- TO TRAVEL vs. TO STROLL/RAMBLE/WANDER


- TO TRUST vs./and TO CONSOLIDATE


- TO TURN INSIDE OUT vs. TO REPLACE


- TO UNDERSTAND vs. "DIGESTION"


- TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE SAID vs. TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE MEANT TO SAY


- [not] TO UNDERSTAND WRONGLY vs. WRONG MEANING


- TO UNDERSTAND vs./and TO APPRECIATE


- TO UNDERSTAND vs./and TO COMPREHEND


- TO UNITE vs. TO COME TOGETHER


- TO UNITE vs. TO COMPLETE


- TO UNITE vs. TO INTEGRATE


- TO UNITE vs./and (NOT) TO MIX


- TO VERIFY vs. TO SUPPORT


- TO VISUALIZE LIKE HOW/WHAT YOU ARE vs. TO BE LIKE HOW/WHAT YOU ARE


- TO WASTE vs. EXTRAVAGANCE


- TO WIDEN vs./and TO BECOME SPACIOUS, TO FEEL RELIEVED


- TO WORK vs. TO PRODUCE


- TO[Jap.] ile HACİM

( Japonya'da eski bir hacim ölçüsü. )


- TOBAR İLKESİ ile ...

( Bir iktidar, anayasaya aykırı bir yol ile [hükümet darbesi vb.] el değiştirdiğinde, yeni iktidar, ulus tarafından kendi temsilcisi olarak kabul edilmedikçe öteki devletlerce o hükümetin tanınmaması ilkesi. [Ekvator Dışişleri Bakanı Dr. Tobar tarafından] [15 Mart 1907] )


- TOEFL ile IELTS

( TOEFL ile IELTS sınavı arasındaki en önemli fark, bu sınavların yapılış amaçlarıdır. TOEFL sınavının amacı, sınava giren kişinin konuşma dili İngilizce olan üniversitelere girebilmek için yeterli derecede İngilizce konuşma, yazma, okuma ve anlama becerilerine sahip olup olmadığını belirlemektir. Sorulan sorular, okuma ve dinleme materyallerinin hepsi üniversite seviyesine yönelik olarak düzenlenmiştir.

IELTS sınavında ise Akademik IELTS dediğimiz üniversite adaylarına hitap eden sınavın yanında Genel IELTS denilen bir sınav türü daha vardır. Genel IELTS sınavına ise İngilizce konuşulan bir ülkeye göç etmek ya da orada çalışmak isteyen kişiler girer. Ana dili İngilizce olmayan kişileri işe almak isteyen şirketler, bu kişilerin İngilizceyi konuşup anlayabildiğinden emin olmak isterler ve bu nedenle işe girmek isteyenlerin bir sınavdan geçmesi gerekir. Bunun yanında Avustralya ve Kanada'ya göç edebilmek için bu sınavdan geçmek zorunludur.

İki sınav arasındaki başka bir fark da sınavların içeriğidir. TOEFL sınavı, Kuzey Amerika aksanına sahip olan konuşmacı ve dinleyiciler baz alınarak oluşturulmuştur. Konuşma bölümünde Kuzey Amerika'nın yerlisi olan konuşmacılar yer alır. Sorular ve üslup da Kuzey Amerika İngilizcesine göre düzenlenir. Diğer yandan, IELST sınavı çeşitli aksan ve durumları içinde barındıracak biçimde oluşturulur. Sadece Kuzey Amerika İngilizcesinin konuşulmak zorunda olmadığı bu sınav, sınava giren pek çok kişi için avantaj oluşturur.

IELTS SINAV YAPISI

IELTS sınavına giren kişilerin konuşma, okuma, yazma ve dinlemeden oluşan dört bölümü tamamlaması gerekir. En yüksek skor 9'dur ve kişinin her alanda kendini yeterince ifade edebildiğini belirtir. Dinleme ve konuşma bölümleri Akademik ve Genel IELTS sınavlarının ikisinde de aynıyken okuma ve yazma bölümleri farklılık gösterir. Sınav süresi 2 saat ve 45 dakikadır. Dinleme, okuma ve yazma bölümleri aynı gün içinde ara vermeden tamamlanmalıdır. Konuşma bölümü ise sınavdan bir hafta önce ya da sonra tamamlanabilir.

TOEFL SINAV YAPISI

TOEFL sınavı internet üzerinden ya da sınav merkezlerinde yapılabilir. İnternet üzerinden yapılan sımavlarda aday okuma, yazma, konuşma ve yazma bölümlerini dört saat içerisinde tamamlamak zorundadır. Her bölümün belirli bir süresi vardır. Sınav merkezlerinde yapılan sınavlar da benzer yapıdadır. Bu tür sınavlarda da benzer beceriler farklı bir biçimde sınanır.

İnternet üzerinde yapılan TOEFL sınavında en yüksek skor 120 iken en düşük skor da sıfırdır (0). Kağıt üzerinde yapılan sınavlarda ise skor değerleri 310 ile 577 arasındadır. Her bölüm ayrı ayrı puanlanırken yazma bölümü final skoruna eklenmez. TOEFL ve IELTS sınavları önemli farklar içerse de ikisi de kişinin yeterli derecede İngiliz dilini bilip bilmediğini belirlemede son derece faydalıdır. Hangi sınavı almanız gerektiğine karar veremiyorsanız, gitmek istediğiniz okul ya da şirketle iletişim kurarak onların hangi sınavı tercih ettiklerini öğrenebilirsiniz. )


- TOFÜS/TOPHUS[İng.] değil/yerine/= YUMRU


- TOGA:
Bol ve kıvrımlı Roma giysisi.


- TÖHMET[Ar. < TUHMET] değil/yerine/= SUÇLAMA

( Birine yüklenen, işlenildiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama. )


- TOHUM, BEZİR = BEZR = GRAINE


- TOHUM KABUĞU, TESTA = KIŞR-I BEZR = ÉPISPERME, TÉGUMENT


- TOHUM YAPRAKLARI, KOTİLEDONLAR, ÇENEKLER = EVRÂK-I BEZRÎYE = FEUILLES SÉMINALES, COTYLÉDONS


- TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE


- TOHUM ile/ve EVİNLİ

( ... İLE/VE Özlü ve dolgun tohum. )


- TOHUM ile/ve/||/<>/> FİLİZ ile/ve/||/<>/> FİDAN ile/ve/||/<>/> GENÇ AĞAÇ ile/ve/||/<>/> YETİŞKIN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> ÇİÇEK VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> MEYVE VEREN AĞAÇ

( )


- TOHUM ile KENDİ KENDİNE AÇILMAYAN TOHUM

( SEED vs. INDEHISCENT )


- TOHUM ve/||/<> MASAL

( [ölür] Ekilmezse. VE/||/<> Anlatılmazsa. )


- (")TOHUM(") ve/||/<> (")MEYVE(") ve/||/<> (")ÇEKİRDEK(")/ÇİĞDEM[Ege'de]]


- TOHUM ile/ve/<> MİBZER[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Tohum ekme aygıtı. )


- TOHUM ile PITRAK

( ... İLE Hayvanların kıllarına ve kişilerin giysilerine takılan bir bitki tohumu. )


- TOHUM ile ŞEYTANARABASI

( ... İLE Bazı bitkilerin havada uçuşan uzun ve ince tüylü tohumu. )


- TOHUMLANMA ile/ve SPORLANMA

( Çiçekliler/de. İLE/VE Çiçeksizler/de. )


- TOHUMLAR = BÜZÛRÂT = GRAINES


- TOHUMLU BİTKİ/LER ile/ve TOHUMSUZ BİTKİ/LER

( Döllenmiş yumurta hücresinin gelişerek tohum meydana getirdiği bitkiler. İLE/VE Eşeyli ya da eşeysiz olarak üreyen, eşeyli üremede zigot ya da embriyonun etrafında besi doku bulunmayan, tohum oluşturmayan bitkiler. )


- TOHUMLUK ile/ve SOFRALIK


- TOHUMLULAR / KAPALI TOHUMLULAR

( Açık tohumlularla tohumlu bitkileri içine alan bitkiler dünyasının bir alt şubesi. )


- TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU

( Toprak içinde/altında. İLE/VE/<> Meyvesinin içinde. )

( İdea. İLE/VE/<> İdeal. )


- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİTMESİ/YEŞERMESİ


- TOKA ile FİRKETE[İt.]

( ... İLE Kadınların, saçlarını tutturmak için kullandıkları, U biçimindeki naylon, tel ve bağadan saç tokası. )


- TOKA ile TOKA[İt. < TOCCO]

( Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. | Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. İLE El sıkışma. | Kadeh tokuşturma. )


- TOKA ile TOKALAŞMAK

( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )


- !TOKAT ile !FİSKE[Yun.]


- !TOKAT = !ŞAMAR

( Açık elle yüze vurulan tokat. )


- TOKAT ile !ŞAPLAK

( ... İLE "Şap" diye ses çıkaran tokat. )


- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT

( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )


- TOKAT ile/ve YUMRUK

( BERKİTME/K: Tokat atma/k. )

( TEBÂNÇE ile/ve ... )


- !TOKAT ile !YUMRUK


- "TOKATLAMAK" ile "SÖĞÜŞLEMEK"


- TOKEN EKONOMİ SİSTEMİ/TOKEN ECONOMY SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖDÜL BİRİKTİRME YÖNTEMİ


- TÖKEZLEMEK ile TAKILMAK


- TOKLU ile ÖVEÇ

( Bir yaşındaki eril kuzu/hamel. İLE İki, üç yaşındaki eril kuzu. )

( Kuzu ile ... )

( EL CORDERO con ... )


- TOKLUK (DUYUSU):
MİDE DUVARINDA ve BEYİNDE

( Önce mide duvarında ve şişkinlikle yaşanır. 20 dakika sonra da beyinde. )


- TOKLUK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ) ile/ve AÇLIK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ)

( Yemekten iki saat sonra. İLE/VE Sabah aç karnına. )


- TOK/LUK/YEMEK (YEMEK) ile/ve/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< AÇ/LIK

( Öldürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>

( Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı. | Sık ve kalın dokunmuş (kumaş). | Kalın ve gür selen/sedâ. | Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/> Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. | Yiyecek bulamayan. | Gözü doymaz, haris. | Çok istekli, hevesli. | Karnı doymamış olarak. )


- TOK/LUK ile/ve/||/<> DOYGUN/LUK


- TOKMAK ile FİLARİZ

( ... İLE Keten dövmeye yarayan tokmak. )


- TOKMAK ile SOKU

( ... İLE Taş dibek. | Dibekte, havanda, dövme işini yapan tokmak. )


- TOKSİK[İng.] değil/yerine/= ZEHİRLİ


- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


- TOKUŞTURMAK ile YARIŞTIRMAK


- TOKYO[Jp.] ile Tokyo

( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )


- TOLERANS/TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= YANITSIZLIK | KATLANIM | DAYANABİLİRLİK | ALIŞMA


- TOLERANS[Fr./İng.] değil/yerine/= HOŞGÖRÜ

( Hoşgörü. | İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı. | Yüksek dozda verilen herhangi bir ilâca karşı gövdenin gösterdiği dayanma gücü. | Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilâcın etkilerinin giderek azalması durumu. )


- TOLSTOY ile TOLSTOY

( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )

( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )


- TOLTEK ile/ve AZTEK ile/ve İNKA ile/ve MAYA


- TOLUA ile ...

( Upolu'da yüksek bir dağ. [Polinezya Adaları] )


- TOLÜEN[Fr. < TOLUENE] ile KREZOL[Fr. < CRESOL]/LİZOL[Fr. < LYSOL]

( Madenkömürü katranında, benzinle birlikte bulunan, eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan, yanabilir sıvı hidrokarbür. C7H8 İLE Tolüenden türeyen üç fenol izomerinden biri. )


- TOMBALA[İt.]

( Torbadan, numaralı taşlar çekilerek üzerinde numara yazılı kâğıtlarla oynanan bir oyun. | Bu oyunda kartın tamamı doldurulduğunda kazandığını bildiren ve açıkça söylenilen söz. )


- TOMBUL ile TOMBALAK

( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )


- TOMOGRAFİ/TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= KESIT ÇEKİM


- TOMORROW vs. THE NEXT DAY


- TOMOTERAPİ/TOMOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= KESIT SAĞALTIM


- TOMRUK ile FİLENK[Yun.]

( Kesilmiş ağacın, silindir biçimindeki gövdesi. | İşlenmek ya da biçilmek üzere hazırlanmış taş kütlesi. | Tomurcuk. | Tutukevi. İLE Ağır cisimleri bir yerden, bir yere kaydırmak ve özellikle tekneleri karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç. )


- TOMRUK ile OBRUK


- TOMURCUK ile FİLİZ

( BUD vs. SHOOT )


- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA

( ... İLE Açılmamış çiçek. )

( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )


- TON[Fr. < TONNE] ile KİLOTON[Fr.]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE Değeri bin ton olan kütle birimi. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )


- TON/TONE[İng.] değil/yerine/= TINI, TİTREM


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr.] değil/yerine/= TİTREM

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TON[Fr. < TONNE] değil/yerine/= BENİZ | RENK | SES AĞIRLIĞI


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )


- TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


- TONAL ile NAKUAL


- TONAL[İng.] değil/yerine/= TINIMSAL


- TONALİTE ile ATONALİTE


- TONGA[argo] değil/yerine/= HİLE, DÜZEN, TUZAK


- TONİK[Fr.]

( Organları uyaran ve güçlendiren ilâç. | Bazı içkilere katılan sıvı. | Cilt bakımında kullanılan, yüze ve boyna sürülen losyon. )


- TONİK/TONIC[İng.] değil/yerine/= GERGILİ | GÜÇLENDİRICİ


- TONİLATA


- TONİSITE/TONICITY[İng.] değil/yerine/= GERGİ


- "TONLARCA ..." değil "YÜZLERCE/BİNLERCE ..."


- TONMAYSTER değil/yerine/= SES UZMANI


- TONOZ[Yun.] ile AĞTONOZ

( Biçimi, alttan içbükey olmak üzere, taş ya da tuğla ve harçla örülmüş yarım silindir biçiminde tavan. | Bir kemerin ötelenmesi ile meydana gelen örtü. İLE Gotik mimarlıkta kullanılmış, ağ biçiminde, parçalı tonoz. )


- TONÜS/TONUS[İng.] değil/yerine/= KAS GERİNIMİ


- TOOL/DEVICE/INSTRUMENT vs. SCIENCE


- TOP vs. SUMMIT


- TOP ile ARMUT TOP

( ... İLE İçi havalı, dışı deri, armut biçiminde top. )


- TOP ile/değil ÇAKALOZ[Yun.]

( Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE/DEĞİL Mermi olarak, çakıl taşı atan bir tür top. )


- TOP ile/ve/||/<>/< GÜLLE


- TOP ile TOMAK

( ... İLE Ağaçtan yapılmış top. | Ağaçtan yapılmış gürz. | Bir tür kalın ve ağır çizme. )


- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK

( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )


- TOPAÇ ile PIRLANGIÇ

( Çevresine ip sarılıp birden bırakılarak ya da kamçı ile vurularak döndürülen koni biçiminde ucu sivri oyuncak. | Kurşun borunun ağzını genişletmekte kullanılan bir tür ağaç tıkaç. | Kayık küreğinin toparlakça yeri. | Toparlak sepet ya da küçük küfe. İLE Ses çıkararak dönen topaç. )


- TOPAÇ ile/ve/||/<> YOYO


- TOPAL ile TOPALLAMAK

( LAME vs. LIMP )


- TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


- TOPARLAK HÜCRE = HÜCRE-İ MÜDEVVERE = CELLULE RONDE


- TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


- TOPARLAMA ile/ve BÜTÜNLEŞTİRME

( TO (BE ABLE TO) PACK vs./and TO INTEGRATE )


- TOPARLAMAK ile AYAKTA TUTMAK

( TO PACK/TIDY [UP] vs. TO KEEP ALIVE )


- TOPARLAMAK ile/ve/değil TAMAMLAMAK


- TOPARLAMALI!


- TOPARLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELENMEK


- TOPAZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SARIYAKUT

( Alüminyum silikatı ve flüorinden oluşan, kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli bir taş. )


- TOPHANE ÇEŞMESİ ile TOPHANE SEBİLİ / NUSRETİYE SEBİLİ

( ... İLE Nusretiye Camisi yanındadır. 1825'te, Sultan II. Mahmud tarafından. [Kitâbe yazıları Hattat Yeserîzâde İzzet tarafındandır.] )


- TOPHANE ile Tophane

( Top yapılan, top dökülen yer. | Topçu askerinin eğitildiği yer. İLE İstanbul'da, Karaköy'den sonra gelen semtin adı. )


- TOPİKAL/TOPICAL[İng.] değil/yerine/= YÜZEYSEL


- TOPKAPI SARAYI'NDA:
BÂB-I HÜMÂYÜN ile/ve/<> BÂB-I SELÂM ile/ve/<> BÂB-I SAADE


- TOPLAM ile/ve/değil AŞILMIŞ BİRLİK


- TOPLAM ile/ve/değil TOPTAN


- TOPLAMA BİSİKLET ile/ve/<>/değil/yerine MARKALI BİSİKLET


- | TOPLAMA ile ÇARPMA | ile/hem TOPLAMA ve/||/<>/hem de ÇARPMA

( |[tek başına] Kolay. İLE Kolay. | İLE [birlikte] [tasımla/nispeten] [ilk başta] [pek] !"Kolay değil". [gibi görünür] )


- TOPLAMA ile "AYARLAMA"


- TOPLAMA ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> ÇARPMA ve/||/<> BÖLME


- TOPLAMA ile/ve/değil/yerine TEVHİD

( Maneviyatta bulunduğumuz yeri beğenmek ölümdür. Tevhid ise ölümsüzdür, ebedidir. )


- TOPLAMA ile YIĞMA


- TOPLAMAK ile/ve/||/<> ÇIKARMAK


- TOPLAMAK ile/değil TOPARLAMAK


- TOPLAMALARDA


- TOPLAMANIN:
DAĞILMASI ile/ve/||/<> DEĞİŞMESİ


- MEYVELER:
TOPLANDIKTAN SONRA OLGUNLAŞMAYA ...
DEVAM EDEN ile DEVAM ETMEYEN


- TOPLANMA ÇADIRI:
HAYME ile TABERNACLE

( ... İLE Gönül. )


- TOPLANMA ile/ve/||/<> MERKEZLEŞME


- TOPLANTI SALONU ile/ve/||/<> FUAYE[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Bir gösteri ya da toplantı salonunda, sunum ya da toplantı aralarında kullanılan dinlenme yeri. )


- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME


- TOPLANTI ile/ve OTURUM


- TOPLARDAMAR ile ATARDAMAR

( Kirli kanın, gövdenin her yanından kalbe gitmesini sağlayan damar. İLE Kalbin sağ karıncığından akciğerlere, sol karıncığından gövdenin öteki bölümlerine kan taşıyan damar. )

( VENA cum ARTERI/A )

( VÜRÛD[< VERÎD] ile ŞİRYAN )

( VEIN vs. ARTERY )


- TOPLARDAMAR ile/ve/<> FLEBİT/FİLİBİT[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Toplardamlarda, içzar yangısı. )


- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK


- TOPLAYICI/LIK ile/ve DERLEYİCİ/LİK


- (TOPLU) ALLAH ZİKRİ ile/ve ARI VIZILTISI


- "TOPLU TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA


- TOPLU ile ...

( COLLECTIVE )


- TOPLU DAĞINIK


- "TOPLU" ile/ve "GRUP"


- TOPLU" ile ŞİŞMAN


- TOPLULUK ile/ve AZINLIK

( CEMAAT ile/ve AKALLİYET )

( GÜRÛH ile/ve ... )

( SOCIETY vs./and MINORITY )


- TOPLULUK ile/ve BİRLİK

( SOCIETY vs./and UNITY )


- TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )

( COMMUNITY vs./and/<> SOCIETY )

( ... ile/ve/<> KOINONIA )

( CEMAAT/CEMİYET ile/ve/<> CEMİYET )


- TOPLUM ARACI değil TOPLU ULAŞIM ARACI


- TOPLUM BİLİMLERİ ile FEN BİLİMLERİ


- TOPLUM BİLİMLERİ yerine TARİH / TİN / EKİN(KÜLTÜR) BİLİMLERİ


- TOPLUM = CEMİYET = SOCIETY[İng.] = SOCIÉTÉ[Fr.] = GESELLSCHAFT[Alm.] = SOCIETAS[Lat.] = SOCIEDAD[İsp.]


- TOPLUM ile KALABALIK/KALABA[Ar. < ĞALEBE]

( Kavram. İLE Tekler. )


- TOPLUM ile/ve/||/<>/> SİYASET ile/ve/||/<>/> AHLÂK

( [kişinin] Başkası ile ilişkisi. İLE/VE/||/<>/> Kamusal alandaki yetki. İLE/VE/||/<>/> Kendi ile ilişkisi. )


- TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK


- TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM


- TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET


- TOPLUMBİLİM = İÇTİMAİYAT = SOCIOLOGY[İng.] = SOCIOLOGIE[Fr.] = SOZIOLOGIE[Alm.] = SOCIOLOGIA[İsp.]


- TOPLUMBİLİM ve KİMYA

( Durkheim, Lavosier kimyasını dikkate alarak sosyoloji bilimini kurmuştur. )

( DURKHEIM ve LAVOSIER )


- TOPLUMDA:
SEVGİ (İLE) ve/||/<> ADÂLET (İLE) ve/||/<> ÇALIŞMA (İLE)

( Kaynaşılır. VE/||/<> Yaşanır. VE/||/<> Ayakta kalınır. )


- TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN


- TOPLUM'DA ile/ve DEVLET'TE

( Birey. İLE/VE Vatandaş. )


- TOPLUMDIŞI/ASOSYAL ile TOPLUM KARŞITI/ANTİSOSYAL

( Başkalarına uymamaya yöneliklerdir. İLE Başkalarının, kendilerine "uymasını beklerler". )


- TOPLUMLARI:
BİLGİNLER/AYDINLAR AYDINLAT("A")MAZSA ne yazık ki/> ŞARLATANLAR ALDATIR


- TOPLUMLAŞMA ile/ve TOPLUMSALLAŞMA

( Olgu ya da kavram. İLE/VE Kişinin/kişilerinin katılımı. )


- TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve İDEOLOJİK AHLÂK ile/ve DİNİ AHLÂK

( SOCIAL MORALS vs./and IDEOLOGICAL MORALS vs./and RELIGIOUS MORALS )


- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve ÖDEV AHLÂKI

( SOCIAL MORALS vs./and MORALS OF DUTY )


- BELLEK:
TOPLUMSAL ve/||/<> TOPLANMIŞ

( Ortak. VE/||/<> Bireysel. )

( MEMORY: COLLECTIVE and/||/<> COLLECTED )


- TOPLUMSAL DIŞLA(N)MA ile/ve/||/<> KÜLTÜREL DIŞLA(N)MA


- TOPLUMSAL GÜVEN ile/ve/||/<> BİREYSEL GÜVEN


- TOPLUMSAL HİZMET ve/||/<>/= AKIL


- TOPLUMSAL İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ ile/ve FİZİK İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ

( İstanbul'da. İLE/VE Ankara'da. )


- "TOPLUMSAL KABUL/LER" ile/ve "TOPLUMSAL 'KALIP/LAR'"

( Aynı toplumdaki birçok birey [ve çoğunluk] tarafından, [kendileri için ne kadar uygun olmasa da] -sözlü ya da sözsüz, yazılı ya da yazısız- sürdürülen kurallara/geleneklere işaret eder. İLE/VE Daha çok, içleri boş [dayanaksız] olarak algılanan [ve olumsuz olarak değerlendirilen] alışkanlıklara/geleneklere işaret eder. )

( "SOCIAL ACCEPTANCE/S" vs./and "SOCIAL 'PATTERN/S'" )


- TOPLUMSAL KALKINMA ile/ve/<> BİREYSEL DONANIM


- TOPLUMSAL (OLAN) ile/ve KİŞİSEL (OLAN)

( Bir topluluk/toplum, en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda, dağılmaya başlar. )

( SOCIAL vs./and PERSONAL )


- TOPLUMSAL YAŞAM ile EĞİTİM


- TOPLUMSAL BİREYSEL


- TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Kumaş. İLE/VE/||/<>/>/< Giysi. )

( Saygı. İLE/VE/||/<>/>/< Sevgi. )


- TOPLUMSAL ile KİTLESEL


- TOPLUMSAL = SOCIAL[İng., Fr., İsp.] = GESELLSCHAFTLICH[Alm.] = SOCIALE[İt.]


- TOPLUMSALLAŞAMAMADA/DİSASASİYASYONDA:
GERÇEKLİK ALGISINI YİTİRME/DEREALİZASYON ve/||/<> KİŞİLİK ALGISINI YİTİRME/DEPERSONALİZASYON


- TOPLUMSAL/LAŞMA ile KAMUSAL/LAŞMA


- TOPLUMSALLIK:
TANIMA ve/||/<> TANINMA


- TOPLUM(SALLIK) ve/||/<>/< ÖRGÜTLÜLÜK

( Örgütsüz toplum, toplum değildir. )


- TOPLUMSAL/LIK ile/ve TARİHSEL/LİK

( SOCIAL/NESS vs./and HISTORICAL/NESS )


- TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER


- TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI


- TOPLUMU:
"DÜZENLEME" ile/ve/değil/yerine DAVET


- TOPLUMUN:
"ANLAMAMASI" değil İTİBAR ETMEMESİ


- TOPOGRAFİ/TOPOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BÖLGESEL ANATOMİ ÇİZGELEMESİ


- YER ADI/TOPONYMIE[Yun. < tópos/τόπος: yer + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> DAĞ ADI/ORONYMIE[Yun. < ὄρος/óros: dağ + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> SU/IRMAK/GÖL ADI/HYDRONOMIE[Yun. < ὕδωρ/hydor: su + ónoma/ὄνομα: ad]


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK değil/>< GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TOPRAĞI SULAMAK GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK[GÜNEŞTE değil!]


- TOPRAĞIN ALTINDA ile/değil/yerine/olacağına/>< DAĞIN ARDINDA (OLSUN)


- TOPRAK [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- TOPRAK KAP ile/ve/||/<> KUNGİNA


- TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( %45 ve/||/<> %5 ve/||/<> %25 ve/||/<> %25 )

( "Toprak ve Ekoloji" yazısı için burayı tıklayınız... )

( Normal sıcaklıkta, doğada, katı durumda birtakım maddelerle karışık ya da bileşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen, inorganik madde. | İçinde inorganik maddeler bulunan. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> ... )


- TOPRAK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Sabit madde/ler. VE/<>/|| Değişim/Değişken/ler. VE/<>/|| Bilinç varolanı. VE/<>/|| ... )

( HYLIC ve/<>/|| PSCYHIC ve/<>/|| PNEUMATIC ve/<>/|| MYSTIC )

( Dönüştürücü. VE/<>/|| Değiştirici. )

( Kapatıcı. ve/<>/|| Akıcı. ve/<>/|| Uçucu. ve/<>/|| Yakıcı. )

( Küp. VE/<>/|| Yirmi yüzlü. VE/<>/|| Sekiz yüzlü. VE/<>/|| Piramit. )

( Cube. AND Icosahedron. AND/<>/|| Octahedron. AND Tetrahedron. )


- TOPRAK TİPLERİNDE:
"KUMLU" ile "KİLLİ" ile "BEREKETLİ"

( Suyu[bilgiyi] geçirir. İLE Suyu[bilgiyi] geçirmez/almaz. İLE Suyu[bilgiyi] [ürüne] dönüştürür. )


- TOPRAK AĞAÇ


- TOPRAK ile/ve/||/<> AYNA

( Ne verirsek, kendini katmadan onu verir. )


- TOPRAK ile AZOİK[Yun. A: Olumsuzlayan ön ek. | ZOE: Yaşam.]

( ... İLE İçinde taşıl bulunmayan toprak. | En eski yerbilimsel düzen. )


- TOPRAK ile ETTOPRAK

( ... İLE Yumuşak, kırmızı ve özlü toprak. )


- TOPRAK ile KUM

( Toprak, herşeyi, hem iyiyi, hem de kötüyü içinde barındırır. )

( * hâk-dân-ı fenâ(fânilik toprağı): DÜNYÂ
* hâk-i beden: GÖVDE TOPRAĞI
* hâk-i beyâbân: ÇÖLÜN TOPRAĞI
* hâk-i bîmâr(hasta toprak): (mecaz) KIRMIZI ALTIN
* hâk-i kadem: AYAK TOPRAĞI
* hâk-i mezâr: MEZAR TOPRAĞI
* hâk-i mezellet: HORLUK, DÜŞKÜNLÜK TOPRAĞI
* hâk-i mürde(ölmüş toprak): VERİMSİZ TOPRAK
* hâk-i pâk: TEMİZ TOPRAK
* hâk-i pây: AYAK TOPRAĞI/TOZU
* hâk-i râh(yolun toprağı): UĞUR, KADEM
* hâk-i târîk(karanlık toprak): (mecaz) İNSAN CESEDİ
* hâk-i teng: MEZAR, KABİR, SİN
* hâk-i tîre(karanlık, siyah toprak): MEZAR, SİN
* hâk-i vatan: VATAN TOPRAĞI
* hâk-i zaîf: İNSAN )

( Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik nesnelerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. | Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. | Arazi, tarla. | Memleketli. | Kara. | Ülke. İLE Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler. | Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler. | Gövdedeki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler. )

( SOIL vs. SAND )


- TOPRAK ile LATERİT[Fr.]

( ... İLE Sıcak, nemli iklimlerde oluşan, parlak kırmızı ya da kahverengiye çalan kırmızı renkli, demir oksit ve alüminyum bakımından zengin toprak. )


- TOPRAK ile LOM

( ... İLE Tüm toprakların en verimli olanı. [Eşit miktarda kum, mil ve kil içerir.] )


- TOPRAK ile ŞEVL[çoğ. EŞVÂL]

( ... İLE Vazodaki su kalıntısı. | Geniş, ıssız, tenha toprak. )


- TOPRAK ile/ve/||/<>/> SINIR

( MERZ[Fars.]: Toprak, yer. | Sınır, hudut. | Parmak ucuyla çimdiklemek ve tırmalamak. )


- TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( [Bir dönümde] 1 kg. VE/||/<> 15 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 250 kg. VE/||/<> 300 kg. )

( Bir cm. toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 300-1000 yıl geçmesi gerekir. )

( )


- "TOPTAN" ile/ve "KÖKTEN"


- TOPTAN ile PERAKENDE


- TOPTAN ile SPOT


- TOPTANCI(TOTALİTER) GÖZETİM >< VATANDAŞIN GÜÇLENDİRİLMESİ ile ULUSAL AYRIŞMA >< KÜRESEL DAYANIŞMA


- TOPU TOPU (... KADAR) ALTI ÜSTÜ (... KADAR)

( Azımsayarak değer düşürmeye çalışmada. )


- TOPUK ile/ve MİRFAK

( Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü. | Ökçe. | Belirli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku ya da cevher kütlesi. İLE/VE Küçük topuk. )

( KÂ'B[Ar.]/BÜCÛL/BÜCÜL/BÜJÛL[Fars.]: Topuk kemiği. Aşık. )

( RUSG-ÜL-KADEM: Topuk kemiğini oluşturan yedi kemik. )


- TOPUQ[Azr.] = AYAK BİLEĞİ[Tr.]


- TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR[Fr. < TORE]

( Sık gözlü ağ. | Bir metre uzunluğunda dört santimetre eninde örgü ip.| Tuzak. | Örgü sırası. | Giysi ya da örgülerde, çorap koncunun ağzı gibi büzülen kısım. | Çorap boğazına örülen lastik örgü. | Ağ gibi seyrek örgülü bir cins dokuma. | Fanila, çorap vb. giysilerde gövdeyi saran lastik örgü. | İnce örülmüş para kesesi. | Baş örtüsü. | Hamam havlusu, peştemal. | Saman taşırken kağnı arabasına takılan ot ve kendirle örülmüş ağ. | Uçkur uçlarına yapılan düğümler. | Çözülemeyen ilmek. | Süzgeç.
İLE
İşe alışkın olmayan, yabani. | Toy, acemi kişi. | Olgunlaşmamış, ham.| Çok hareketsizlikten ileri gelen hamlık. | Çekingen, utangaç. | Soğukkanlı. | Ters. | Aptal. | Kendini beğenmiş, kibirli. | Eşeysel gücü çok olan.
İLE
İnci gerdanlık. | Boncuktan yapılan bilezik.
İLE
Buzağılamamış üç yaşındaki inek yavrusu.
İLE
Fidan.
İLE
Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan nesne. )


- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


- TORAK ile TORAK

( Kömürleştirilecek ağaç ya da pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kubbe, kümbet. İLE Tortu, çökelek. )


- TORAKS/THORAX[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS BOŞLUĞU, GÖĞÜS KAFESİ


- TORBA GEREKSİNİMİ değil FİLE/SEPET (KULLANMAK)[NAYLON değil/yerine!]


- TORBA ile BİLUM

( ... İLE Örülerek yapılan bir torba.[Papua Yeni Gine'de] )


- TORBA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESE KÂĞIDI

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçine bazı nesneler konulmak için kâğıttan yapılmış kese biçiminde torba. )


- TORBA ile/ve ZEMBİL[Ar.]

( ... İLE/VE Hasırdan örülmüş kulplu torba. )

( HEMYÂN ile/ve ... )


- TORBO/THEORBO ile ...

( Telli bir çalgı. )


- TÖRE ile/ve/<> AK TÖRE

( Toplumsal. İLE/VE/<> Bireysel. )


- TÖRE ile/değil GELENEK

( Tarihsel deneyim. İLE/DEĞİL Toplumsal deneyim. )


- TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM


- TÖRE ile/ve KİMLİK

( MORES vs./and IDENTITY )


- TÖRE ve/<>/> ÖKE


- TÖRE = ÖRF/ADÂT = CUSTOMS[İng.] = MOEURS[Fr.] = SITTE[Alm.] = MOS-MORES[Lat.] = ADUANA[İsp.]


- TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA


- TÖREL = TÖRESEL

( Töreye uygun olan. | Töre ile ilgili. )


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TÖREN

( Maddi dünyaya, metafizik yorum getirme. )


- TÖREN ile/ve/yerine EYLEM


- TÖREN ile KUDAS[Ar.]/LİTURYA[Yun.]

( ... İLE Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, kilisede, bir kap içinde, ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören. )


- TÖREN ile/ve POTLAÇ[Fr. < POTLATCH]

( ... İLE/VE Bazı ilkel toplumlarda yapılan sözleşme töreni. )


- TÖREN ile YUĞ

( ... İLE Eskiden, Türkler'de, ölüler için yapılan tören. )


- TÖRENLER [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- TÖRENLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- TÖREN/MERASİM[Ar.]/SEREMONİ[Fr. CEREMONIE] ile/ve ŞÖLEN[Moğolca]

( TOY, BÂR-İ ÂM: Genel ziyâfet. )

( LİTURYA: Din töreni. )

( Bir toplulukta, üyelerin, belirli bir olayı, kişiyi ya da değeri ayırt edip simgeleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi. | Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi nedenlerle yapılan toplantı. İLE Ziyafet. | Belirli bir amaçla düzenlenen eğlence. | Sanat gösterisi. | Din töreni niteliğinde yemek toplantısı. )


- TORF ile ...

( Su birikmesi sonucu havasızlıktan çürüyen bitki. )


- TORK/TORQUE[İng.] değil/yerine/= DÖNDÜRME MOMENTİ


- TORK ile/ve/||/<> BEYGİR GÜCÜ

( Tork gücü, çekiş kuvveti, beygir gücü ise daha çok, hız ile ilgilidir. Gücün kullanılacağı gereksinimler farklıdır ve temel ayrım da budur. Örneğin, yarış arabalarında, beygir gücü fazladır; çünkü hızlı olmaları gerekir. Tork gücünün hızla bir ilgisi yoktur. )

( Arabalarda, döndürme gücü olarak tanımlanır. Aracın motorunda bulunan krank milinin bir dakika içinde yaptığı dönüş sayısıdır. Dönüşlerin çok ya da az olması, aracın hızını ve çekişini belirler. Arabalarda motorun dönme kuvvetinin tekerlekleri itme kuvvetine dönüştürülmesini sağlar. Yani, aracın çekiş gücü ve özellikle yokuş çıkarken gösterdiği performans, torkun iyi olması ile sağlanır.

İLE/VE/||/<>

75 kg. ağırlığındaki bir aracın, 1 saniyede, 1 metre hareket ettirilmesi için gereksinim duyulan güç miktarıdır. [1 beygir gücü, atın, saniyede 1 metre ileriye taşıdığı güç 50 kg.'dır.]
[Arabalarda belirlenen beygir gücü ise mühendisler tarafından 75 kg. olarak belirlenmiştir.] [İlk olarak makineler üreten James Watt tarafından kullanılmıştır. Makinelerin gücü sorulduğunda herkesin bildiği güç miktarı ile karşılaştırma yapması gerektiğini düşünerek yalın biçimiyle atların güçleriyle kıyaslayarak açıklamıştır.] )


- TORLAK ile TORLAK/ABDAL

( Torun çocuğu. İLE Gezgin derviş. )


- TORNA[İt.] ile MALAFA

( Ağaç ya da metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh. İLE Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aygıtı. )


- TORNA değil/yerine/= YONTAR


- TORNACI ile TURNACI

( Torna işi yapan kimse, torna işçisi. İLE Yeniçeri Ocağı'nda, turna taşıyan bir sınıf asker. )


- TORNİSTAN[İt. < TORNO STANTE] ile VİYA ile VİYA BÖYLE

( İleri ya da geri gidilmesi için verilen dümen komutu. İLE Teknenin dönüşünü, en hızlı biçimde durdurmak üzere dümen komutu. İLE Teknenin, istenilen rotaya gelince, orda durdurulması için verilen dümen komutudur. )


- TORPİL ile/değil/yerine ARACILIK


- "TORPİL" ile/ve/değil/yerine HAKKINI TESLİM ETMEK

( [not] "PULL/INFLUENCE" vs./and/but TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE
TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE instead of "PULL/INFLUENCE" )


- TORPOR ile ...

( Hayvanlarda kalp atış hızını ve solunumu yavaşlatmak üzere enerji korunması sağlayan fizyolojik durum. )


- TÖRPÜ ile RASPA[İt.]

( Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe. | Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe. İLE Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkarmak, pürüzleri gidermek için kullanılan, iri dişli bir törpü. )


- TÖRPÜLE(N)ME ile/ve/||/<> ÖRSELE(N)ME


- TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK


- TORSİYON/TORSION[İng.] değil/yerine/= BURULUM


- TORTİKOLİS/TORTICOLLİS[İng.] değil/yerine/= EĞRİ BOYUN


- TORTİKOLİS ile/ve/||/<> SKOLYOZ

( Eğri boyunlu olma durumu. İLE/VE/||/<> Omurganın eğrilmesi ya da eğri olması. )


- TORTİYOZ/TORTUOUS[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLI


- TORTİYOZİTE/TORTUOSITY[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLILIK


- TORTU[Fars. DURDÎ]/ÇÖKELTİ/KALINTI ile SÜZÜNTÜ

( Çökelti. | Bir şeyin bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş olanı. | Bir topluluğun, kötüleşmiş üyeleri. | Kalıntı. İLE Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu. | Gövde suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı. )


- TORTU ile ARTIK


- TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Ayrışmayla oluşur. İLE/VE/||/<>/>< Buharlaşmayla oluşur. )

( Magma kayaçlarından daha yüksek oranda uçucu öğe içerir. Magma kayaçları, tortul kayaçları oluştururken, uçucu öğe kaynakları gerekmektedir. )

( Karbondioksit, silikat minerallerini, karbonat minerallerine, yani temel olarak kalsiyum ve magnezyumun karbon ve oksijenle yaptığı bileşiklere dönüştüren ayrışma tepkimeleriyle atmosferden alınır. )

( image )


- TORUM ile TORUM

( Deve yavrusu. İLE Yalan, uydurma söz. )


- TORUN TOMBALAK


- TORUN ile/ve/||/<> NEBİSE[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Kız torun. )


- TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE


- TORUN-TORBA (SAHİBİ OLMAK)


- TOS ile TOS

( Alın ya da boynuzla vuruş. İLE Topaç oyunu. )


- TÖS ile TÖSKÜRTMEK/TÖSKÜRÜ

( Hayvanı geri geri yürütmek. İLE Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOTAL" (OLARAK) değil TOPLAM (OLARAK)


- TOTAL SITUS INVERSUS, SITUS INVERSUS TOTALIS[İng.] değil/yerine/= TAM TERS KONUM


- TOTALITY OF SOMETHING vs. TOTAL IN SELF


- TOTEM ile/ve/||/<> OJIBWA (ÖYKÜLERİ/MİTOSU)


- TOTOLOJİ ile/değil/yerine/>< BÜTÜNSEL


- TOTOLOJİ >< TUTARLILIK


- TOTOLOJİ(HULF) ile DEVRİK TÜMCE


- TOUCHING vs. FEELING


- TÖVBE AŞAMALARI

( * YAKAZA(ÜRPERTİ)
* İNTİBAH(UYANIŞ)
* NEDEM(NEDÂMET)(PİŞMANLIK)
* TEVBE(TÖVBE)
* İNABE(YÖNELİŞ)
* İKBAL(ALLAH'LA KULUN KARŞILIKLI ALÂKASI) )


- TÖVBE ET/MEK ve/||/<>/> YAKLAŞ/MAK


- [ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETME


- TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME


- TÖVBE ile/ve/<> BAĞIŞ


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK


- TÖVBE = GÖZYAŞI


- TÖVBE ile/ve İNÂBET

( Dışlaşmış olan pisliklerden temizlenmek. İLE/VE Bâtınî, kimsenin hissetmediği günahlardan temizlenmek. )

( Şeriatte. İLE/VE Tarikatte. )


- TÖVBE ile/ve İSTİĞFAR


- TÖVBE ve/<> KALP


- TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


- TÖVBE ile/ve RÜCÛ

( Tövbe bir kere olur, iki kere olan tövbe, tövbe değildir. )

( Tövbeyle büyük günahlar küçülür, ihmal ile küçük günahlar büyür. )


- TÖVBE ile/ve SIĞINMA


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE


- TÖVBE ile/ve/<> VEFÂ

( İkisi de süreklidir/sürekli olmalıdır. )


- TÖVBE ile/ve/<> VEFÂT


- TÖVBEDEN ÖNCEKİ HİDÂYET ile/ve TÖVBEYE HİDÂYET ile/ve TÖVBEDEN SONRAKİ HİDÂYET


- TOWER'S


- TOY[Azr.] = DÜĞÜN[Tr.]


- TOY ile TOY ile TOY

( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )


- TOY ile/ve TOYDAN

( Tuz Gölü civarı, Kütahya ve Doğu Anadolu'da bulunur. İLE/VE Toy kuşunun iri bir türü. )


- TOY ile TOYDAN

( Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] İLE Bir tür iri toy kuşu. )


- TOYGAR KUŞU ile BOĞMAKLIKUŞ

( ... İLE Toygar kuşunun bir türü. )


- TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN

( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )


- TÖZ:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL

( Yapılandığını, kendinde barındıran. )


- TÖZ:
EN SAĞLAM DÜŞÜNCE ve/||/<> EN AZ DÜŞÜNÜLEN

( Kategoriler arasında geçiş yoktur/olmaz! )


- TÖZ FELSEFESİ ile/ve/yerine ÖZNE FELSEFESİ


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ):
ETKİLEŞİMCİLİK ile/ve/||/<> EPİFENOMENALİZM ile/ve/||/<> PARALELİZM


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TOZ-TOPRAK (İÇİNDE KALMAK)


- TÖZ = CEVHER = SUBSTANCE[İng., Fr.] = das WESEN, WESENHEIT, STAMMBEGRIFF, SUBSTANZ[Alm.] = SUBSTANTIA[Lat.] = HË UZIA, HYPOSTASIS, HYPOKEIMENON[Yun.] = SOSTANZA[İt.] = SUBSTANCIA[İsp.] = SUBSTANTIE[Fel.] = SUBSTANS[Dan.] = SUBSTANTSIYA[Rus.]


- TOZ ile DUMAN

( [Divan şiirinde] Bir toprak parçası olarak gubâr, sevgilinin yüceliğinin ve değerinin büyüklüğünü anlatmada kullanılır. )

( GUBÂR ile ... )

( GERD ile DÛD )

( DUST vs. SMOKE )


- TOZ = GUBÂR = POUDRE


- TOZ ile HEBÂ'

( ... İLE Gayet ince toz, zerre. | Yok yere, boş, nâfile. )


- TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS

( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )


- TÖZ ile/ve TİNSEL TÖZ


- TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


- TÖZ ile TÖS

( Kök, asıl, cevher. | Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram. İLE Hayvanı geri geri yürütmek. | Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOZ ile TOZ ile TOZ ile TOZ

( Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak. | Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir nesne. | Katıların fiziksel etkilerle ufalanması sonucu oluşan, tane irilikleri yaklaşık bir mikron büyüklüğünde parçacıklar. | Genellikle tanelerin temizlenmeleri ya da öğütülmeleri sırasında meydana gelen ince durumdaki kuru parçacıklar. | Bu durumda olan. İLE Yayın kabzası üzerine kaplanan kayın ağacı kabuğu ve kirişi. İLE Asalak öldürücü olarak kullanılan katı bitkisel ya da madensel nesnelerin öğütülmüşü. | Hayvansal, bitkisel ve madensel kökenli nesnelerden elde edilen, organik ve inorganik yapılı, kuru ve birbiriyle bağlantısı olmayan ilaç biçimi. İLE Diz. )


- TOZ ile/ve TOZAN

( ... İLE/VE İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. )


- TOZ ile ÜLGER/HÂV[Ar.]


- TOZ ile/ve VAKIF/CAMİ TOZU


- TOZAN ile TOZAN

( İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. İLE Kar fırtınası. )


- TOZ-DUMAN (İÇİNDE KALMAK)


- TOZKOPARAN ile TOZKOPARAN

( Çok rüzgârlı yer. İLE İstanbul, Merter'de bir semtin adı. )


- TOZLUK ile/ve/<> DOLAK

( ... İLE/VE/<> Bacaklara, ayak bileğinden, dize kadar dolanan, ensiz ve uzun kumaş parçası. )


- TOZPEMBE

( Gerçekleri görmeyecek kadar herşeyi yerinde saymada. )


- TOZ-TOMUR (İNSİN)

( Yağmur yağdığında söylenilir. )


- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]

( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )


- TÜMEL ile TOPLAM

( KÜLLÎ ile KÜLL )

( UNIVERSAL vs. TOTAL/OVERALL )


- TÜRKÜLERDE:
OYUN HAVALARI ile/ve LİRİK ile/ve DOĞA(PASTORAL) ile/ve YERGİ(SATİRİK) KONULU ile/ve SİMGELİ/TEMSİLÎ ile/ve KAHRAMANLIK VE SERHAT HAVALARI ile/ve TÖRENSEL VE GİZEM İÇERİKLİ ile/ve SOSYAL İÇERİKLİ ile/ve GURBET VE HASRET ile/ve MİZAHÎ VE ALAN OYUN ile/ve ÂŞIKLAMALAR ile/ve AĞIT VE KIRAN DESTANLARI ile/ve KARŞILIKLI DEYİŞLEME VE ATIŞMALAR


- TÜZE ile/ve TOPLUMBİLİM

( "Toplumbilim Sözlükleri" tarihçesini okumak için burayı tıklayınız... )

( LAW vs./and SOCIOLOGY )


- TÜZEL ile TÖZEL

( Hukukla ilgili, hukuksal, hukukî. | Hükümle ilgili, hükmî. İLE Tözle ilgili. )


- ULUS/ULUSAL ile/ve/<> TOPLUM/TOPLUMSAL


- US/AKIL/LOGOS:
KİŞİDE ve AİLEDE ve TOPLUMDA

( KINALIZÂDE - AHLÂK-I ALÂİ kitabını okumanızı salık veririz. )


- VARLIK = MEVCUDİYET = BEING[İng.] = ÊTRE[Fr.] = SEIN, SEIENDE[Alm.] = ENS, ESSE[Lat.] = TO ON, EINAI[Yun.]


- VEN/VEIN[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR


- VENOGRAFİ/VENOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ


- VİDA:
ALYAN ile/değil TORK

( Tüm dünyada. İLE/DEĞİL İngiliz ve Fransız ürünlerinde. )


- VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


- VURGULAR('I) TONLAR('I) TONLAMALAR()'I


- YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE


- YAK(IN)LAŞMAK ve/< TÖVBE


- YALPALAMA(") ile/<> (")TÖKEZLEME(")


- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK


- YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


- YAZMALARIN BOZULMASINDA:
MİKROORGANİZMALAR ve/||/<> BÖCEKLER ve/||/<> FARELER ve/||/<> NEM ve/||/<> TOZ


- YEDİCE(HAFTA):
BAŞGÜN ile/ve/||/<>/> TOZGÜN ile/ve/||/<>/> ODGÜN ile/ve/||/<>/> ORTAGÜN ile/ve/||/<>/> YEYGÜN ile/ve/||/<>/> ELGÜN ile/ve/||/<>/> ARAGÜN

( Pazartesi İLE/VE/||/<>/> Salı İLE/VE/||/<>/> Çarşamba İLE/VE/||/<>/> Perşembe İLE/VE/||/<>/> Cuma İLE/VE/||/<>/> Cumartesi İLE/VE/||/<>/> Pazar )


- YEKÜN/YEKÛN[Ar.] değil/yerine/= TOPLAM


- [ne yazık ki]
"YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK


- ZÂT ile TÖZ


- ZEHİRLİ/TOKSİK KALORİ değil/yerine TOK KALORİ


- ZEKÂ:
SOYUT ile/ve/||/<> MEKANİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL

( )


- ZERRE değil/yerine/= TOZAN


- ZİYÂFET değil/yerine/= TOY, YEMEK, GÖRKEMLİ YEMEK


- ZÜRAFA ile TORNİKROFT ZÜRAFASI

( ... İLE Tüm dünyada, 600'den daha az sayıdalardır. )

TO... ~ TO... ile başlayan FaRkLaR...

- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO CONFUSE vs. TO SMUDGE


- TO CONVINCE vs. TO PERSUADE PERSUASION


- TO DELUDE vs. TO DECEIVE


- TOHUMLU BİTKİ/LER ile/ve TOHUMSUZ BİTKİ/LER

( Döllenmiş yumurta hücresinin gelişerek tohum meydana getirdiği bitkiler. İLE/VE Eşeyli ya da eşeysiz olarak üreyen, eşeyli üremede zigot ya da embriyonun etrafında besi doku bulunmayan, tohum oluşturmayan bitkiler. )


- TOKA ile TOKA[İt. < TOCCO]

( Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. | Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. İLE El sıkışma. | Kadeh tokuşturma. )


- TOKA ile TOKALAŞMAK

( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )


- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT

( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )


- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


- TOKYO[Jp.] ile Tokyo

( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )


- TOLSTOY ile TOLSTOY

( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )

( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )


- TOMBUL ile TOMBALAK

( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )


- TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


- TOP ile TOMAK

( ... İLE Ağaçtan yapılmış top. | Ağaçtan yapılmış gürz. | Bir tür kalın ve ağır çizme. )


- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK

( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )


- TOPAL ile TOPALLAMAK

( LAME vs. LIMP )


- TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


- TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


- TOPHANE ÇEŞMESİ ile TOPHANE SEBİLİ / NUSRETİYE SEBİLİ

( ... İLE Nusretiye Camisi yanındadır. 1825'te, Sultan II. Mahmud tarafından. [Kitâbe yazıları Hattat Yeserîzâde İzzet tarafındandır.] )


- TOPHANE ile Tophane

( Top yapılan, top dökülen yer. | Topçu askerinin eğitildiği yer. İLE İstanbul'da, Karaköy'den sonra gelen semtin adı. )


- TOPLAM ile/ve/değil TOPTAN


- | TOPLAMA ile ÇARPMA | ile/hem TOPLAMA ve/||/<>/hem de ÇARPMA

( |[tek başına] Kolay. İLE Kolay. | İLE [birlikte] [tasımla/nispeten] [ilk başta] [pek] !"Kolay değil". [gibi görünür] )


- TOPLAMAK ile/değil TOPARLAMAK


- MEYVELER:
TOPLANDIKTAN SONRA OLGUNLAŞMAYA ...
DEVAM EDEN ile DEVAM ETMEYEN


- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK


- "TOPLU TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA


- TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )

( COMMUNITY vs./and/<> SOCIETY )

( ... ile/ve/<> KOINONIA )

( CEMAAT/CEMİYET ile/ve/<> CEMİYET )


- TOPLUM ARACI değil TOPLU ULAŞIM ARACI


- TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET


- TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN


- TOPLUMDIŞI/ASOSYAL ile TOPLUM KARŞITI/ANTİSOSYAL

( Başkalarına uymamaya yöneliklerdir. İLE Başkalarının, kendilerine "uymasını beklerler". )


- TOPLUMLAŞMA ile/ve TOPLUMSALLAŞMA

( Olgu ya da kavram. İLE/VE Kişinin/kişilerinin katılımı. )


- TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


- BELLEK:
TOPLUMSAL ve/||/<> TOPLANMIŞ

( Ortak. VE/||/<> Bireysel. )

( MEMORY: COLLECTIVE and/||/<> COLLECTED )


- "TOPLUMSAL KABUL/LER" ile/ve "TOPLUMSAL 'KALIP/LAR'"

( Aynı toplumdaki birçok birey [ve çoğunluk] tarafından, [kendileri için ne kadar uygun olmasa da] -sözlü ya da sözsüz, yazılı ya da yazısız- sürdürülen kurallara/geleneklere işaret eder. İLE/VE Daha çok, içleri boş [dayanaksız] olarak algılanan [ve olumsuz olarak değerlendirilen] alışkanlıklara/geleneklere işaret eder. )

( "SOCIAL ACCEPTANCE/S" vs./and "SOCIAL 'PATTERN/S'" )


- TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER


- TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR[Fr. < TORE]

( Sık gözlü ağ. | Bir metre uzunluğunda dört santimetre eninde örgü ip.| Tuzak. | Örgü sırası. | Giysi ya da örgülerde, çorap koncunun ağzı gibi büzülen kısım. | Çorap boğazına örülen lastik örgü. | Ağ gibi seyrek örgülü bir cins dokuma. | Fanila, çorap vb. giysilerde gövdeyi saran lastik örgü. | İnce örülmüş para kesesi. | Baş örtüsü. | Hamam havlusu, peştemal. | Saman taşırken kağnı arabasına takılan ot ve kendirle örülmüş ağ. | Uçkur uçlarına yapılan düğümler. | Çözülemeyen ilmek. | Süzgeç.
İLE
İşe alışkın olmayan, yabani. | Toy, acemi kişi. | Olgunlaşmamış, ham.| Çok hareketsizlikten ileri gelen hamlık. | Çekingen, utangaç. | Soğukkanlı. | Ters. | Aptal. | Kendini beğenmiş, kibirli. | Eşeysel gücü çok olan.
İLE
İnci gerdanlık. | Boncuktan yapılan bilezik.
İLE
Buzağılamamış üç yaşındaki inek yavrusu.
İLE
Fidan.
İLE
Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan nesne. )


- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


- TORAK ile TORAK

( Kömürleştirilecek ağaç ya da pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kubbe, kümbet. İLE Tortu, çökelek. )


- TÖREL = TÖRESEL

( Töreye uygun olan. | Töre ile ilgili. )


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TORLAK ile TORLAK/ABDAL

( Torun çocuğu. İLE Gezgin derviş. )


- TORUM ile TORUM

( Deve yavrusu. İLE Yalan, uydurma söz. )


- TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE


- TOS ile TOS

( Alın ya da boynuzla vuruş. İLE Topaç oyunu. )


- TÖS ile TÖSKÜRTMEK/TÖSKÜRÜ

( Hayvanı geri geri yürütmek. İLE Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOTAL" (OLARAK) değil TOPLAM (OLARAK)


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE


- TÖVBEDEN ÖNCEKİ HİDÂYET ile/ve TÖVBEYE HİDÂYET ile/ve TÖVBEDEN SONRAKİ HİDÂYET


- TOY ile TOY ile TOY

( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )


- TOY ile/ve TOYDAN

( Tuz Gölü civarı, Kütahya ve Doğu Anadolu'da bulunur. İLE/VE Toy kuşunun iri bir türü. )


- TOY ile TOYDAN

( Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] İLE Bir tür iri toy kuşu. )


- TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


- TÖZ ile TÖS

( Kök, asıl, cevher. | Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram. İLE Hayvanı geri geri yürütmek. | Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOZ ile TOZ ile TOZ ile TOZ

( Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak. | Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir nesne. | Katıların fiziksel etkilerle ufalanması sonucu oluşan, tane irilikleri yaklaşık bir mikron büyüklüğünde parçacıklar. | Genellikle tanelerin temizlenmeleri ya da öğütülmeleri sırasında meydana gelen ince durumdaki kuru parçacıklar. | Bu durumda olan. İLE Yayın kabzası üzerine kaplanan kayın ağacı kabuğu ve kirişi. İLE Asalak öldürücü olarak kullanılan katı bitkisel ya da madensel nesnelerin öğütülmüşü. | Hayvansal, bitkisel ve madensel kökenli nesnelerden elde edilen, organik ve inorganik yapılı, kuru ve birbiriyle bağlantısı olmayan ilaç biçimi. İLE Diz. )


- TOZ ile/ve TOZAN

( ... İLE/VE İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. )


- TOZAN ile TOZAN

( İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. İLE Kar fırtınası. )


- TOZKOPARAN ile TOZKOPARAN

( Çok rüzgârlı yer. İLE İstanbul, Merter'de bir semtin adı. )

TO... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- TO ADOPT vs. "TO SUPPORT/LIKE"


- TO APPROVE vs. TO GET FIXED


- TO ARRANGE vs. TO ENTICE/SEDUCE/TEMPT


- TO ASCRIBE vs. TO RECONCILE


- TO ASK vs. TO SAY


- TO ASK/REQUIRE vs./and TO BELIEVE


- TO ASSIMILATE vs. TO SIMULATE


- TO ASSUME vs. TO PRESUME


- TO ASSURE vs. TO ENSURE vs. TO INSURE


- TO ATTRACT ATTENTION vs. TO AROUSE INTEREST


- TO BACK vs. THE BACK


- [not] TO BE ASSERTIVE vs. TO MAKE AN EFFORT


- TO BE CARRIED AWAY vs. SENSATION


- TO BE CONSOLED vs. TO BE INURED TO


- TO BE CONSOLED(/TO SOOTHE/DIVERT) vs. TO (BE) DECEIVE(D)


- TO BE DEVIDED vs. TO DISPERSE


- [not] TO BE DEVOTED vs. TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)


- TO BE HABBITED vs./and NOT TO FEEL


- TO BE INSUFFICIENT vs. INCAPACITY


- [not] TO BE PART OF vs. TO BE EXTENSION

( TO BE EXTENSION instead of TO BE PART OF )


- TO BE READY vs. EXPECTATION


- [not] TO BE SILENT vs./and ABLE TO BE SILENT


- TO BECOME LOFTY, (TO EXALT/SUBLIMATE) vs. TO RISE/INCREASE, (TO PROMOTE)


- TO BE/GET USED TO vs. TO BE EASY/CONVENIENT FOR


- TO BE/GET USED TO vs./and TO BE INURED TO


- TO BEGIN-TO FINISH vs. TO BEGIN-TO COMPLETE


- TO BELIEVE vs. TO AGREE


- TO BELIEVE vs. TO GET BASE

( TO BELIEVE instead of TO GET BASE )


- TO BELIEVE vs. WANT TO BELIEVE


- TO BELIEVE vs./and TO JOIN


- [not] TO BLAME vs. TO CRITICIZE


- TO BLAME vs. TO DETERMINE

( TO DETERMINE instead of TO BLAME )


- [not] TO BOAST vs. EXPRESSION OF HAPPINESS


- TO BREAK INTO PIECES vs. TO BE DIVIDED


- TO BREAKT INTO PIECES vs./and EXPLANATION


- TO CALL/TO SEEK/TO SEARCH vs./and TO SHARE


- TO (CAN) NOT SEE vs. TO (CAN) NOT ATTEND


- [not] TO CARRY ON MEMORY vs. TO KNOW


- TO CEASE/STOP vs./and TO SLOW DOWN


- TO CENSOR vs. TO CENSURE


- [not] TO CHANGE vs. ALTERATION

( ALTERATION instead of TO CHANGE )


- TO CHANGE vs. TO GET (NOT) (ABLE TO) CHANGE


- [not] "TO CHEAT" vs. NOT ABLE TO EXPLAIN


- TO CHEAT vs. "TO CONCOCT"


- TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS vs. TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS


- TO CLOSE vs. TO GET CLOSER


- TO COLLAPSE vs. TO DISPERSE


- TO COME ACROSS vs. BEING ON THE SAME PLANE


- TO COMMEND vs. TO COMMENT


- TO COMPARE vs. "TO KNOCK"


- TO COMPLAIN vs. TO SQUEAL/SNITCH


- TO COMPOSE vs. TO COMPRISE


- TO CONCEPT vs. TO CONCEPTUAL


- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO CONFUSE vs. TO BOTHER


- TO CONFUSE vs. TO CALL


- TO CONFUSE vs. TO COMPARE


- TO CONFUSE vs. TO DELVE


- TO CONFUSE vs. TO FASTEN/ATTACH


- TO CONFUSE vs. TO LIKEN


- TO CONFUSE vs. TO LOSE


- TO CONFUSE vs. TO NOT CONFUSE


- TO CONFUSE vs. TO RECONCILE


- TO CONFUSE vs. TO REPLACE


- TO CONFUSE vs. TO RESEARCH


- TO CONFUSE vs. TO ROLL UP


- TO CONFUSE vs. TO TIDY UP


- TO CONFUSE vs. TO UNITE


- TO CONFUSE vs. TO SMUDGE


- TO CONSOLIDATE vs. TO RIVET


- TO CONSTITUTE to(with) TO SHAPE


- TO CONTINUE vs. TO LIVE


- TO CONTROL AT THE END vs. TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY

( TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY instead of TO CONTROL AT THE END )


- TO CONVINCE vs. TO PERSUADE PERSUASION


- TO CREATE vs./and TO ACCEPT AS PRESENT/EXIST


- (TO) DECREASE vs./and (TO) INCREASE


- TO DEFINE vs. EVALUATION


- TO DEFINE vs. LIMITING


- TO DELUDE vs. TO DECEIVE


- [not] TO DENY vs. NOT TO SUBMIT


- [not] TO DENY vs./and TO TURN AWAY FROM


- TO DESCRIBE vs. TO PLAN


- TO DETERMINE vs. "TO ARRANGE"


- TO DETERMINE vs. TO PUT/BRING FORWARD


- TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE PIECE vs. TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE ENTIRE/WHOLENESS


- TO DETERMINE vs./and TO CLEAR


- TO DIE vs. TO BE DESTROYED


- [not] TO DISAPPEAR vs. TRANSFORMATION


- TO DISCLOSE vs. TO EXPOSE/TO REVEAL vs. TO DIVULGE


- TO DISTORT vs. TO REFLECT BACK


- TO DIVIDE vs. TO SEPARATE


- TO DON'T THINK vs. HAVEN'T THOUGHT ABOUT


- TO EAT MUCH vs. TO LOVE TO EAT


- [not] TO ENCOURAGE vs./and (ONLY) EXPLAINING


- TO END/FINISH vs. TO COMPLETE


- TO EVALUATE vs. TO CHARACTERIZE/TO DESCRIBE


- TO EXAGGERATE vs. TO DISTORT


- TO EXAGGERATE vs./and TO GENERALIZE


- TO EXCEED vs. PROGRESS


- "TO EXCEED" vs. "TO OVERCOME"


- [not] TO EXCEED vs./and TO GET USED TO


- TO EXCITE vs. TO INCITE


- TO EXCLUDE vs. TO LEAVE OUT


- TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE


- TO EXPLAIN vs./and TO EXPLAIN TO/FOR TO LEARN


- [not] TO FACILITATE vs./and TO ESCAPE


- TO FIND STRANGE vs. TO REGARD AS A STRANGER


- TO FINISH vs. CLOSING


- TO FINISH vs. TO BRING TO END


- TO FINISH vs. TO CONSUME


- TO FINISH vs. TO END UP


- TO FINISH vs. "TO PUNCTUATE"


- TO FINISH vs. TO SOLVE


- TO FIT WELL vs. HARMONIZE


- TO FIX/DETERMINE vs./and TO CATCH


- TO FOLLOW vs. TO CONTINUE


- TO FORGET vs. NEGLIGENCE


- TO FORGET vs. NOT TO KNOW


- [not] TO FORGET vs. PASSING FAST


- TO GENERALIZE vs. (VALUE) TO BE AS POSSIBILITY

( [VALUE] TO BE AS POSSIBILITY instead of TO GENERALIZE )


- TO GET ANGRY vs. TO GRUMBLE


- [not] TO GET ANGRY vs. TO SAY DIRECT


- TO GET BETTER vs. TO BECOME ERECT


- TO (GET) COMPLETE vs. TO BE


- TO (GET) DEVOTE vs./and TO DONATE


- TO GET FINISH vs. TO RELEASE


- TO GET FURTHER/BEYOND vs. TO POSTPONE/DELAY


- TO GET IMPRESS vs. TO TAKE


- TO (GET) INFORM vs. EDUCATION


- TO (GET) INFORM vs. EDUCATION/INSTRUCTION


- TO (GET) INFORM(ATION) vs. EDUCATION


- TO (GET) INFORM(ATION) vs. TO TEACH/LEARN


- [not] TO GET READY vs./and PROGRAMMING


- TO GET RELATION vs./and TO DEEPEN


- [not] TO GET/GIVE PROMISE vs. TO GET/GIVE APPROVAL/CONSENT


- "TO GIVE COLOR" vs./and TO COMPLETE


- TO GIVE PERMISSION vs. TO GIVE AN OPPORTUNITY


- TO GIVE vs. TO GIVE AS A GIFT


- [not] TO GIVE vs. TO GIVE IN RIGHT TIME


- TO GIVE vs. TO TAKE


- TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY


- TO GIVE UP vs. TO PREFER


- TO GIVE vs./and TO GIVE UP


- [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT instead TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN


- TO GIVE/TO TAKE vs. SHARING


- TO GROW vs. TO DEVELOP


- TO HASTEN vs. TO GROW IMPATIENT


- TO HIDE vs. TO SAVE


- TO HOPE vs. TO GUESS


- TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING


- TO INTENSIFY vs. ATTENTION

( ATTENTION instead of TO INTENSIFY )


- TO INTERFERE/MEDDLE vs. TO INTERVENE


- TO INTERFERE/MEDDLE vs. TO NOSE INTO


- "TO INVOLVE" vs. TO TALK ABOUT/ON


- TO KISS vs. SNOGGING


- TO KNOW and TO DEFINE and TO UNDERSTAND


- TO KNOW vs. AWARENESS

( tu now vit eveyr-nıs )


- TO KNOW THE WAY vs. TO BE ON THE WAY/TO PROGRESS


- TO KNOW vs. TO BE


- TO KNOW vs./and TO BELIEVE


- TO KNOW vs./and TO KNOW THE HISTORY OF YOU KNOW/KNOWLEDGE


- TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST


- TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST/OVER


- TO LEARN vs. TO GET INFORMATION


- TO LEAVE vs. TO DIGRESS


- [not] TO LIE vs./and NOT TO SAY THE TRUTH


- TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE


- TO LIVE THE PERSONAL LIFE vs. TO LIVE IN THE PERSONAL LIFE


- TO LOCATE vs. TO FIT WELL


- TO MAKE BETTER vs. TO CORRECT


- TO MAKE DEEPEN vs. TO FEED


- TO MAKE DEEPEN vs. TO FIT WELL


- TO MAKE DIFFICULTIES vs. TO GET HOPELESSNESS/DESPAIR


- "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "EXISTENCE" vs. "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "NONEXISTENCE"


- [not] TO MAKE OBJECT THE SELF > DISCOVER THE SELF

( KENDİNİ OBJE KILMAK değil KENDİNİ KEŞFETMEK )


- TO MAKE ONE'S OWN vs. TO GET ACCUSTOMED


- "TO MAKE WAY FOR" vs. TO CAUSE


- [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT MEMORY vs. [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT ACTION )


- TO MEET vs. TO HARMONIZE


- TO MEMORIZE vs. INTERROGATE/TO THINK


- TO MIX vs. GET INSIDE


- TO NARROW vs. REDUCTION


- TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs. IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS


- TO OBSERVE vs. TO SCAN


- TO OPEN vs. OPENING


- TO OPEN vs. TO WIDEN


- TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE


- TO OVERDO vs. TO EXAGGERATE


- [not] TO PASS THE DAY instead LIVE THE DAY


- TO PERCEIVE vs. TO EXCEED


- TO PERISH vs. TO DEGENERATE


- TO PRAISE vs. TO EXALT


- TO PREFER vs./and LIKING


- TO PREPARE vs./and RIGGING


- TO PRODUCE vs. TO CREATE


- TO PROGRESS vs. TO CONSOLIDATE


- TO PROJECT vs. TO ARRANGE


- TO PROTECT vs. ABSTAIN


- TO PROTECT/SAVE vs. TO WATCH FOR/TO PROTECT


- TO PUT vs. TO LEAVE


- TO QUIT vs. ABANDONMENT/FORSAKE/RENOUNCE/LEAVE


- TO RECOGNIZE THE SELF vs. TO KNOW THE SELF


- TO RECONCILE vs. IDENTIFICATION


- TO REDUCE vs./and NEGLIGENCE


- [not] TO REPLACE vs. TRANSFORMATION


- TO RESIST vs. REBELLION


- TO RESPECT vs. TO EXALT


- TO SALUTE vs./and LOVE


- TO SAVE vs. TO CLAIM


- TO SAVE vs. TO REDEEM


- TO SAVE UP vs. MOVEMENT

( MOVEMENT instead of TO SAVE UP )


- TO SAY DIRECTLY vs. TO SAY/TALK FRANKLY/OPENLY


- TO SAY vs. TO DETERMINE


- TO SCRATCH vs. TO DIG UP


- TO SEARCH FOR EXPECTATION vs. TO ASK [JUST TO UNDERSTAND]

( TO ASK [JUST TO UNDERSTAND] instead of TO SEARCH FOR EXPECTATION )


- TO SEARCH vs./and TO SHARE


- [not] TO SEE WORTHLESS/LITTLE vs. TO (HAD) BEEN FARAWAY


- TO SEE vs./and TO PERCEIVE


- [not] TO SEEK FOR NON-BEINGS vs. TO SEE(K)/FIND BEINGS


- TO SENSE vs. EXCITEMENT


- TO SEPARATE vs. CATEGORIZE


- TO SEPARATE vs. SELECTION


- TO SHARE vs. DIVIDE UP AMONG


- [not] "TO SHOW OFF" vs. TO SHARE


- TO SHOW vs. TO PRESENT


- [not] TO SHOW vs./and TO LIVE/VALUE


- TO SIMILE vs. TO COMPROMISE


- "TO SKIP" vs. "TO PASS OVER"


- TO SLOW DOWN vs. TO AVOID SHOWING OFF


- TO SMOOTH; TO CORRECT vs. TO PACK/TIDY UP; SUMMARIZE


- TO SPEND vs. TO CONSUME


- TO STATE THE SITUATION vs. TO STATE THE NEGATIVENESS

( NO LIKE vs. NOT LIKE )


- TO STATE vs. TO EXPOSE


- TO SUPPORT vs. TO ADVERTISE


- TO SYMBOLIZE vs. TO REPRESENT


- TO TALK AT LENGTH vs. "TO PROLONG"


- [not] TO TALK FRANKLY vs./and EXPRESS IN DETAIL


- [not] TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS vs. TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS


- TO TALK vs. TO TALK IN NECESSITY

( TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- [not] TO TALK vs./and TO PROVE


- [not] TO TALK/WRITE vs./and/also TO DO(/MAKE)/TO APPLY


- [not] TO TEACH vs. TO EXPLAIN


- TO THANK vs. TO APPRECIATE


- TO THINK and MANAGE TO NOT VAIN/WASTE TALKING


- TO THINK vs. TO APPRECIATE/EVALUATE


- TO THINK vs. TO CALCULATE


- TO THINK vs. TO IMAGINE


- TO THINK vs./and SOBER THINK


- TO vs. TILL/UNTIL


- TO TOUCH vs./and SEX


- TO TRAIN vs./and PRACTICE/EXERCISE/DRILL


- TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND


- TO TRANSFORM vs. TO CHANGE


- TO TRAVEL vs. TO STROLL/RAMBLE/WANDER


- TO TRUST vs./and TO CONSOLIDATE


- TO TURN INSIDE OUT vs. TO REPLACE


- TO UNDERSTAND vs. "DIGESTION"


- TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE SAID vs. TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE MEANT TO SAY


- [not] TO UNDERSTAND WRONGLY vs. WRONG MEANING


- TO UNDERSTAND vs./and TO APPRECIATE


- TO UNDERSTAND vs./and TO COMPREHEND


- TO UNITE vs. TO COME TOGETHER


- TO UNITE vs. TO COMPLETE


- TO UNITE vs. TO INTEGRATE


- TO UNITE vs./and (NOT) TO MIX


- TO VERIFY vs. TO SUPPORT


- TO VISUALIZE LIKE HOW/WHAT YOU ARE vs. TO BE LIKE HOW/WHAT YOU ARE


- TO WASTE vs. EXTRAVAGANCE


- TO WIDEN vs./and TO BECOME SPACIOUS, TO FEEL RELIEVED


- TO WORK vs. TO PRODUCE


- TO[Jap.] ile HACİM

( Japonya'da eski bir hacim ölçüsü. )


- TOBAR İLKESİ ile ...

( Bir iktidar, anayasaya aykırı bir yol ile [hükümet darbesi vb.] el değiştirdiğinde, yeni iktidar, ulus tarafından kendi temsilcisi olarak kabul edilmedikçe öteki devletlerce o hükümetin tanınmaması ilkesi. [Ekvator Dışişleri Bakanı Dr. Tobar tarafından] [15 Mart 1907] )


- TOEFL ile IELTS

( TOEFL ile IELTS sınavı arasındaki en önemli fark, bu sınavların yapılış amaçlarıdır. TOEFL sınavının amacı, sınava giren kişinin konuşma dili İngilizce olan üniversitelere girebilmek için yeterli derecede İngilizce konuşma, yazma, okuma ve anlama becerilerine sahip olup olmadığını belirlemektir. Sorulan sorular, okuma ve dinleme materyallerinin hepsi üniversite seviyesine yönelik olarak düzenlenmiştir.

IELTS sınavında ise Akademik IELTS dediğimiz üniversite adaylarına hitap eden sınavın yanında Genel IELTS denilen bir sınav türü daha vardır. Genel IELTS sınavına ise İngilizce konuşulan bir ülkeye göç etmek ya da orada çalışmak isteyen kişiler girer. Ana dili İngilizce olmayan kişileri işe almak isteyen şirketler, bu kişilerin İngilizceyi konuşup anlayabildiğinden emin olmak isterler ve bu nedenle işe girmek isteyenlerin bir sınavdan geçmesi gerekir. Bunun yanında Avustralya ve Kanada'ya göç edebilmek için bu sınavdan geçmek zorunludur.

İki sınav arasındaki başka bir fark da sınavların içeriğidir. TOEFL sınavı, Kuzey Amerika aksanına sahip olan konuşmacı ve dinleyiciler baz alınarak oluşturulmuştur. Konuşma bölümünde Kuzey Amerika'nın yerlisi olan konuşmacılar yer alır. Sorular ve üslup da Kuzey Amerika İngilizcesine göre düzenlenir. Diğer yandan, IELST sınavı çeşitli aksan ve durumları içinde barındıracak biçimde oluşturulur. Sadece Kuzey Amerika İngilizcesinin konuşulmak zorunda olmadığı bu sınav, sınava giren pek çok kişi için avantaj oluşturur.

IELTS SINAV YAPISI

IELTS sınavına giren kişilerin konuşma, okuma, yazma ve dinlemeden oluşan dört bölümü tamamlaması gerekir. En yüksek skor 9'dur ve kişinin her alanda kendini yeterince ifade edebildiğini belirtir. Dinleme ve konuşma bölümleri Akademik ve Genel IELTS sınavlarının ikisinde de aynıyken okuma ve yazma bölümleri farklılık gösterir. Sınav süresi 2 saat ve 45 dakikadır. Dinleme, okuma ve yazma bölümleri aynı gün içinde ara vermeden tamamlanmalıdır. Konuşma bölümü ise sınavdan bir hafta önce ya da sonra tamamlanabilir.

TOEFL SINAV YAPISI

TOEFL sınavı internet üzerinden ya da sınav merkezlerinde yapılabilir. İnternet üzerinden yapılan sımavlarda aday okuma, yazma, konuşma ve yazma bölümlerini dört saat içerisinde tamamlamak zorundadır. Her bölümün belirli bir süresi vardır. Sınav merkezlerinde yapılan sınavlar da benzer yapıdadır. Bu tür sınavlarda da benzer beceriler farklı bir biçimde sınanır.

İnternet üzerinde yapılan TOEFL sınavında en yüksek skor 120 iken en düşük skor da sıfırdır (0). Kağıt üzerinde yapılan sınavlarda ise skor değerleri 310 ile 577 arasındadır. Her bölüm ayrı ayrı puanlanırken yazma bölümü final skoruna eklenmez. TOEFL ve IELTS sınavları önemli farklar içerse de ikisi de kişinin yeterli derecede İngiliz dilini bilip bilmediğini belirlemede son derece faydalıdır. Hangi sınavı almanız gerektiğine karar veremiyorsanız, gitmek istediğiniz okul ya da şirketle iletişim kurarak onların hangi sınavı tercih ettiklerini öğrenebilirsiniz. )


- TOFÜS/TOPHUS[İng.] değil/yerine/= YUMRU


- TOGA:
Bol ve kıvrımlı Roma giysisi.


- TÖHMET[Ar. < TUHMET] değil/yerine/= SUÇLAMA

( Birine yüklenen, işlenildiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama. )


- TOHUM, BEZİR = BEZR = GRAINE


- TOHUM KABUĞU, TESTA = KIŞR-I BEZR = ÉPISPERME, TÉGUMENT


- TOHUM YAPRAKLARI, KOTİLEDONLAR, ÇENEKLER = EVRÂK-I BEZRÎYE = FEUILLES SÉMINALES, COTYLÉDONS


- TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE


- TOHUM ile/ve EVİNLİ

( ... İLE/VE Özlü ve dolgun tohum. )


- TOHUM ile/ve/||/<>/> FİLİZ ile/ve/||/<>/> FİDAN ile/ve/||/<>/> GENÇ AĞAÇ ile/ve/||/<>/> YETİŞKIN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> ÇİÇEK VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> MEYVE VEREN AĞAÇ

( )


- TOHUM ile KENDİ KENDİNE AÇILMAYAN TOHUM

( SEED vs. INDEHISCENT )


- TOHUM ve/||/<> MASAL

( [ölür] Ekilmezse. VE/||/<> Anlatılmazsa. )


- (")TOHUM(") ve/||/<> (")MEYVE(") ve/||/<> (")ÇEKİRDEK(")/ÇİĞDEM[Ege'de]]


- TOHUM ile/ve/<> MİBZER[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Tohum ekme aygıtı. )


- TOHUM ile PITRAK

( ... İLE Hayvanların kıllarına ve kişilerin giysilerine takılan bir bitki tohumu. )


- TOHUM ile ŞEYTANARABASI

( ... İLE Bazı bitkilerin havada uçuşan uzun ve ince tüylü tohumu. )


- TOHUMLANMA ile/ve SPORLANMA

( Çiçekliler/de. İLE/VE Çiçeksizler/de. )


- TOHUMLAR = BÜZÛRÂT = GRAINES


- TOHUMLU BİTKİ/LER ile/ve TOHUMSUZ BİTKİ/LER

( Döllenmiş yumurta hücresinin gelişerek tohum meydana getirdiği bitkiler. İLE/VE Eşeyli ya da eşeysiz olarak üreyen, eşeyli üremede zigot ya da embriyonun etrafında besi doku bulunmayan, tohum oluşturmayan bitkiler. )


- TOHUMLUK ile/ve SOFRALIK


- TOHUMLULAR / KAPALI TOHUMLULAR

( Açık tohumlularla tohumlu bitkileri içine alan bitkiler dünyasının bir alt şubesi. )


- TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU

( Toprak içinde/altında. İLE/VE/<> Meyvesinin içinde. )

( İdea. İLE/VE/<> İdeal. )


- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİTMESİ/YEŞERMESİ


- TOKA ile FİRKETE[İt.]

( ... İLE Kadınların, saçlarını tutturmak için kullandıkları, U biçimindeki naylon, tel ve bağadan saç tokası. )


- TOKA ile TOKA[İt. < TOCCO]

( Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. | Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. İLE El sıkışma. | Kadeh tokuşturma. )


- TOKA ile TOKALAŞMAK

( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )


- !TOKAT ile !FİSKE[Yun.]


- !TOKAT = !ŞAMAR

( Açık elle yüze vurulan tokat. )


- TOKAT ile !ŞAPLAK

( ... İLE "Şap" diye ses çıkaran tokat. )


- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT

( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )


- TOKAT ile/ve YUMRUK

( BERKİTME/K: Tokat atma/k. )

( TEBÂNÇE ile/ve ... )


- !TOKAT ile !YUMRUK


- "TOKATLAMAK" ile "SÖĞÜŞLEMEK"


- TOKEN EKONOMİ SİSTEMİ/TOKEN ECONOMY SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖDÜL BİRİKTİRME YÖNTEMİ


- TÖKEZLEMEK ile TAKILMAK


- TOKLU ile ÖVEÇ

( Bir yaşındaki eril kuzu/hamel. İLE İki, üç yaşındaki eril kuzu. )

( Kuzu ile ... )

( EL CORDERO con ... )


- TOKLUK (DUYUSU):
MİDE DUVARINDA ve BEYİNDE

( Önce mide duvarında ve şişkinlikle yaşanır. 20 dakika sonra da beyinde. )


- TOKLUK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ) ile/ve AÇLIK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ)

( Yemekten iki saat sonra. İLE/VE Sabah aç karnına. )


- TOK/LUK/YEMEK (YEMEK) ile/ve/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< AÇ/LIK

( Öldürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>

( Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı. | Sık ve kalın dokunmuş (kumaş). | Kalın ve gür selen/sedâ. | Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/> Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. | Yiyecek bulamayan. | Gözü doymaz, haris. | Çok istekli, hevesli. | Karnı doymamış olarak. )


- TOK/LUK ile/ve/||/<> DOYGUN/LUK


- TOKMAK ile FİLARİZ

( ... İLE Keten dövmeye yarayan tokmak. )


- TOKMAK ile SOKU

( ... İLE Taş dibek. | Dibekte, havanda, dövme işini yapan tokmak. )


- TOKSİK[İng.] değil/yerine/= ZEHİRLİ


- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


- TOKUŞTURMAK ile YARIŞTIRMAK


- TOKYO[Jp.] ile Tokyo

( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )


- TOLERANS/TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= YANITSIZLIK | KATLANIM | DAYANABİLİRLİK | ALIŞMA


- TOLERANS[Fr./İng.] değil/yerine/= HOŞGÖRÜ

( Hoşgörü. | İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı. | Yüksek dozda verilen herhangi bir ilâca karşı gövdenin gösterdiği dayanma gücü. | Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilâcın etkilerinin giderek azalması durumu. )


- TOLSTOY ile TOLSTOY

( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )

( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )


- TOLTEK ile/ve AZTEK ile/ve İNKA ile/ve MAYA


- TOLUA ile ...

( Upolu'da yüksek bir dağ. [Polinezya Adaları] )


- TOLÜEN[Fr. < TOLUENE] ile KREZOL[Fr. < CRESOL]/LİZOL[Fr. < LYSOL]

( Madenkömürü katranında, benzinle birlikte bulunan, eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan, yanabilir sıvı hidrokarbür. C7H8 İLE Tolüenden türeyen üç fenol izomerinden biri. )


- TOMBALA[İt.]

( Torbadan, numaralı taşlar çekilerek üzerinde numara yazılı kâğıtlarla oynanan bir oyun. | Bu oyunda kartın tamamı doldurulduğunda kazandığını bildiren ve açıkça söylenilen söz. )


- TOMBUL ile TOMBALAK

( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )


- TOMOGRAFİ/TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= KESIT ÇEKİM


- TOMORROW vs. THE NEXT DAY


- TOMOTERAPİ/TOMOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= KESIT SAĞALTIM


- TOMRUK ile FİLENK[Yun.]

( Kesilmiş ağacın, silindir biçimindeki gövdesi. | İşlenmek ya da biçilmek üzere hazırlanmış taş kütlesi. | Tomurcuk. | Tutukevi. İLE Ağır cisimleri bir yerden, bir yere kaydırmak ve özellikle tekneleri karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç. )


- TOMRUK ile OBRUK


- TOMURCUK ile FİLİZ

( BUD vs. SHOOT )


- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA

( ... İLE Açılmamış çiçek. )

( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )


- TON[Fr. < TONNE] ile KİLOTON[Fr.]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE Değeri bin ton olan kütle birimi. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )


- TON/TONE[İng.] değil/yerine/= TINI, TİTREM


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr.] değil/yerine/= TİTREM

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TON[Fr. < TONNE] değil/yerine/= BENİZ | RENK | SES AĞIRLIĞI


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )


- TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


- TONAL ile NAKUAL


- TONAL[İng.] değil/yerine/= TINIMSAL


- TONALİTE ile ATONALİTE


- TONGA[argo] değil/yerine/= HİLE, DÜZEN, TUZAK


- TONİK[Fr.]

( Organları uyaran ve güçlendiren ilâç. | Bazı içkilere katılan sıvı. | Cilt bakımında kullanılan, yüze ve boyna sürülen losyon. )


- TONİK/TONIC[İng.] değil/yerine/= GERGILİ | GÜÇLENDİRICİ


- TONİLATA


- TONİSITE/TONICITY[İng.] değil/yerine/= GERGİ


- "TONLARCA ..." değil "YÜZLERCE/BİNLERCE ..."


- TONMAYSTER değil/yerine/= SES UZMANI


- TONOZ[Yun.] ile AĞTONOZ

( Biçimi, alttan içbükey olmak üzere, taş ya da tuğla ve harçla örülmüş yarım silindir biçiminde tavan. | Bir kemerin ötelenmesi ile meydana gelen örtü. İLE Gotik mimarlıkta kullanılmış, ağ biçiminde, parçalı tonoz. )


- TONÜS/TONUS[İng.] değil/yerine/= KAS GERİNIMİ


- TOOL/DEVICE/INSTRUMENT vs. SCIENCE


- TOP vs. SUMMIT


- TOP ile ARMUT TOP

( ... İLE İçi havalı, dışı deri, armut biçiminde top. )


- TOP ile/değil ÇAKALOZ[Yun.]

( Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE/DEĞİL Mermi olarak, çakıl taşı atan bir tür top. )


- TOP ile/ve/||/<>/< GÜLLE


- TOP ile TOMAK

( ... İLE Ağaçtan yapılmış top. | Ağaçtan yapılmış gürz. | Bir tür kalın ve ağır çizme. )


- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK

( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )


- TOPAÇ ile PIRLANGIÇ

( Çevresine ip sarılıp birden bırakılarak ya da kamçı ile vurularak döndürülen koni biçiminde ucu sivri oyuncak. | Kurşun borunun ağzını genişletmekte kullanılan bir tür ağaç tıkaç. | Kayık küreğinin toparlakça yeri. | Toparlak sepet ya da küçük küfe. İLE Ses çıkararak dönen topaç. )


- TOPAÇ ile/ve/||/<> YOYO


- TOPAL ile TOPALLAMAK

( LAME vs. LIMP )


- TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


- TOPARLAK HÜCRE = HÜCRE-İ MÜDEVVERE = CELLULE RONDE


- TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


- TOPARLAMA ile/ve BÜTÜNLEŞTİRME

( TO (BE ABLE TO) PACK vs./and TO INTEGRATE )


- TOPARLAMAK ile AYAKTA TUTMAK

( TO PACK/TIDY [UP] vs. TO KEEP ALIVE )


- TOPARLAMAK ile/ve/değil TAMAMLAMAK


- TOPARLAMALI!


- TOPARLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELENMEK


- TOPAZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SARIYAKUT

( Alüminyum silikatı ve flüorinden oluşan, kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli bir taş. )


- TOPHANE ÇEŞMESİ ile TOPHANE SEBİLİ / NUSRETİYE SEBİLİ

( ... İLE Nusretiye Camisi yanındadır. 1825'te, Sultan II. Mahmud tarafından. [Kitâbe yazıları Hattat Yeserîzâde İzzet tarafındandır.] )


- TOPHANE ile Tophane

( Top yapılan, top dökülen yer. | Topçu askerinin eğitildiği yer. İLE İstanbul'da, Karaköy'den sonra gelen semtin adı. )


- TOPİKAL/TOPICAL[İng.] değil/yerine/= YÜZEYSEL


- TOPKAPI SARAYI'NDA:
BÂB-I HÜMÂYÜN ile/ve/<> BÂB-I SELÂM ile/ve/<> BÂB-I SAADE


- TOPLAM ile/ve/değil AŞILMIŞ BİRLİK


- TOPLAM ile/ve/değil TOPTAN


- TOPLAMA BİSİKLET ile/ve/<>/değil/yerine MARKALI BİSİKLET


- | TOPLAMA ile ÇARPMA | ile/hem TOPLAMA ve/||/<>/hem de ÇARPMA

( |[tek başına] Kolay. İLE Kolay. | İLE [birlikte] [tasımla/nispeten] [ilk başta] [pek] !"Kolay değil". [gibi görünür] )


- TOPLAMA ile "AYARLAMA"


- TOPLAMA ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> ÇARPMA ve/||/<> BÖLME


- TOPLAMA ile/ve/değil/yerine TEVHİD

( Maneviyatta bulunduğumuz yeri beğenmek ölümdür. Tevhid ise ölümsüzdür, ebedidir. )


- TOPLAMA ile YIĞMA


- TOPLAMAK ile/ve/||/<> ÇIKARMAK


- TOPLAMAK ile/değil TOPARLAMAK


- TOPLAMALARDA


- TOPLAMANIN:
DAĞILMASI ile/ve/||/<> DEĞİŞMESİ


- MEYVELER:
TOPLANDIKTAN SONRA OLGUNLAŞMAYA ...
DEVAM EDEN ile DEVAM ETMEYEN


- TOPLANMA ÇADIRI:
HAYME ile TABERNACLE

( ... İLE Gönül. )


- TOPLANMA ile/ve/||/<> MERKEZLEŞME


- TOPLANTI SALONU ile/ve/||/<> FUAYE[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Bir gösteri ya da toplantı salonunda, sunum ya da toplantı aralarında kullanılan dinlenme yeri. )


- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME


- TOPLANTI ile/ve OTURUM


- TOPLARDAMAR ile ATARDAMAR

( Kirli kanın, gövdenin her yanından kalbe gitmesini sağlayan damar. İLE Kalbin sağ karıncığından akciğerlere, sol karıncığından gövdenin öteki bölümlerine kan taşıyan damar. )

( VENA cum ARTERI/A )

( VÜRÛD[< VERÎD] ile ŞİRYAN )

( VEIN vs. ARTERY )


- TOPLARDAMAR ile/ve/<> FLEBİT/FİLİBİT[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Toplardamlarda, içzar yangısı. )


- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK


- TOPLAYICI/LIK ile/ve DERLEYİCİ/LİK


- (TOPLU) ALLAH ZİKRİ ile/ve ARI VIZILTISI


- "TOPLU TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA


- TOPLU ile ...

( COLLECTIVE )


- TOPLU DAĞINIK


- "TOPLU" ile/ve "GRUP"


- TOPLU" ile ŞİŞMAN


- TOPLULUK ile/ve AZINLIK

( CEMAAT ile/ve AKALLİYET )

( GÜRÛH ile/ve ... )

( SOCIETY vs./and MINORITY )


- TOPLULUK ile/ve BİRLİK

( SOCIETY vs./and UNITY )


- TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )

( COMMUNITY vs./and/<> SOCIETY )

( ... ile/ve/<> KOINONIA )

( CEMAAT/CEMİYET ile/ve/<> CEMİYET )


- TOPLUM ARACI değil TOPLU ULAŞIM ARACI


- TOPLUM BİLİMLERİ ile FEN BİLİMLERİ


- TOPLUM BİLİMLERİ yerine TARİH / TİN / EKİN(KÜLTÜR) BİLİMLERİ


- TOPLUM = CEMİYET = SOCIETY[İng.] = SOCIÉTÉ[Fr.] = GESELLSCHAFT[Alm.] = SOCIETAS[Lat.] = SOCIEDAD[İsp.]


- TOPLUM ile KALABALIK/KALABA[Ar. < ĞALEBE]

( Kavram. İLE Tekler. )


- TOPLUM ile/ve/||/<>/> SİYASET ile/ve/||/<>/> AHLÂK

( [kişinin] Başkası ile ilişkisi. İLE/VE/||/<>/> Kamusal alandaki yetki. İLE/VE/||/<>/> Kendi ile ilişkisi. )


- TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK


- TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM


- TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET


- TOPLUMBİLİM = İÇTİMAİYAT = SOCIOLOGY[İng.] = SOCIOLOGIE[Fr.] = SOZIOLOGIE[Alm.] = SOCIOLOGIA[İsp.]


- TOPLUMBİLİM ve KİMYA

( Durkheim, Lavosier kimyasını dikkate alarak sosyoloji bilimini kurmuştur. )

( DURKHEIM ve LAVOSIER )


- TOPLUMDA:
SEVGİ (İLE) ve/||/<> ADÂLET (İLE) ve/||/<> ÇALIŞMA (İLE)

( Kaynaşılır. VE/||/<> Yaşanır. VE/||/<> Ayakta kalınır. )


- TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN


- TOPLUM'DA ile/ve DEVLET'TE

( Birey. İLE/VE Vatandaş. )


- TOPLUMDIŞI/ASOSYAL ile TOPLUM KARŞITI/ANTİSOSYAL

( Başkalarına uymamaya yöneliklerdir. İLE Başkalarının, kendilerine "uymasını beklerler". )


- TOPLUMLARI:
BİLGİNLER/AYDINLAR AYDINLAT("A")MAZSA ne yazık ki/> ŞARLATANLAR ALDATIR


- TOPLUMLAŞMA ile/ve TOPLUMSALLAŞMA

( Olgu ya da kavram. İLE/VE Kişinin/kişilerinin katılımı. )


- TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve İDEOLOJİK AHLÂK ile/ve DİNİ AHLÂK

( SOCIAL MORALS vs./and IDEOLOGICAL MORALS vs./and RELIGIOUS MORALS )


- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve ÖDEV AHLÂKI

( SOCIAL MORALS vs./and MORALS OF DUTY )


- BELLEK:
TOPLUMSAL ve/||/<> TOPLANMIŞ

( Ortak. VE/||/<> Bireysel. )

( MEMORY: COLLECTIVE and/||/<> COLLECTED )


- TOPLUMSAL DIŞLA(N)MA ile/ve/||/<> KÜLTÜREL DIŞLA(N)MA


- TOPLUMSAL GÜVEN ile/ve/||/<> BİREYSEL GÜVEN


- TOPLUMSAL HİZMET ve/||/<>/= AKIL


- TOPLUMSAL İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ ile/ve FİZİK İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ

( İstanbul'da. İLE/VE Ankara'da. )


- "TOPLUMSAL KABUL/LER" ile/ve "TOPLUMSAL 'KALIP/LAR'"

( Aynı toplumdaki birçok birey [ve çoğunluk] tarafından, [kendileri için ne kadar uygun olmasa da] -sözlü ya da sözsüz, yazılı ya da yazısız- sürdürülen kurallara/geleneklere işaret eder. İLE/VE Daha çok, içleri boş [dayanaksız] olarak algılanan [ve olumsuz olarak değerlendirilen] alışkanlıklara/geleneklere işaret eder. )

( "SOCIAL ACCEPTANCE/S" vs./and "SOCIAL 'PATTERN/S'" )


- TOPLUMSAL KALKINMA ile/ve/<> BİREYSEL DONANIM


- TOPLUMSAL (OLAN) ile/ve KİŞİSEL (OLAN)

( Bir topluluk/toplum, en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda, dağılmaya başlar. )

( SOCIAL vs./and PERSONAL )


- TOPLUMSAL YAŞAM ile EĞİTİM


- TOPLUMSAL BİREYSEL


- TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Kumaş. İLE/VE/||/<>/>/< Giysi. )

( Saygı. İLE/VE/||/<>/>/< Sevgi. )


- TOPLUMSAL ile KİTLESEL


- TOPLUMSAL = SOCIAL[İng., Fr., İsp.] = GESELLSCHAFTLICH[Alm.] = SOCIALE[İt.]


- TOPLUMSALLAŞAMAMADA/DİSASASİYASYONDA:
GERÇEKLİK ALGISINI YİTİRME/DEREALİZASYON ve/||/<> KİŞİLİK ALGISINI YİTİRME/DEPERSONALİZASYON


- TOPLUMSAL/LAŞMA ile KAMUSAL/LAŞMA


- TOPLUMSALLIK:
TANIMA ve/||/<> TANINMA


- TOPLUM(SALLIK) ve/||/<>/< ÖRGÜTLÜLÜK

( Örgütsüz toplum, toplum değildir. )


- TOPLUMSAL/LIK ile/ve TARİHSEL/LİK

( SOCIAL/NESS vs./and HISTORICAL/NESS )


- TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER


- TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI


- TOPLUMU:
"DÜZENLEME" ile/ve/değil/yerine DAVET


- TOPLUMUN:
"ANLAMAMASI" değil İTİBAR ETMEMESİ


- TOPOGRAFİ/TOPOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BÖLGESEL ANATOMİ ÇİZGELEMESİ


- YER ADI/TOPONYMIE[Yun. < tópos/τόπος: yer + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> DAĞ ADI/ORONYMIE[Yun. < ὄρος/óros: dağ + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> SU/IRMAK/GÖL ADI/HYDRONOMIE[Yun. < ὕδωρ/hydor: su + ónoma/ὄνομα: ad]


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK değil/>< GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TOPRAĞI SULAMAK GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK[GÜNEŞTE değil!]


- TOPRAĞIN ALTINDA ile/değil/yerine/olacağına/>< DAĞIN ARDINDA (OLSUN)


- TOPRAK [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- TOPRAK KAP ile/ve/||/<> KUNGİNA


- TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( %45 ve/||/<> %5 ve/||/<> %25 ve/||/<> %25 )

( "Toprak ve Ekoloji" yazısı için burayı tıklayınız... )

( Normal sıcaklıkta, doğada, katı durumda birtakım maddelerle karışık ya da bileşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen, inorganik madde. | İçinde inorganik maddeler bulunan. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> ... )


- TOPRAK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Sabit madde/ler. VE/<>/|| Değişim/Değişken/ler. VE/<>/|| Bilinç varolanı. VE/<>/|| ... )

( HYLIC ve/<>/|| PSCYHIC ve/<>/|| PNEUMATIC ve/<>/|| MYSTIC )

( Dönüştürücü. VE/<>/|| Değiştirici. )

( Kapatıcı. ve/<>/|| Akıcı. ve/<>/|| Uçucu. ve/<>/|| Yakıcı. )

( Küp. VE/<>/|| Yirmi yüzlü. VE/<>/|| Sekiz yüzlü. VE/<>/|| Piramit. )

( Cube. AND Icosahedron. AND/<>/|| Octahedron. AND Tetrahedron. )


- TOPRAK TİPLERİNDE:
"KUMLU" ile "KİLLİ" ile "BEREKETLİ"

( Suyu[bilgiyi] geçirir. İLE Suyu[bilgiyi] geçirmez/almaz. İLE Suyu[bilgiyi] [ürüne] dönüştürür. )


- TOPRAK AĞAÇ


- TOPRAK ile/ve/||/<> AYNA

( Ne verirsek, kendini katmadan onu verir. )


- TOPRAK ile AZOİK[Yun. A: Olumsuzlayan ön ek. | ZOE: Yaşam.]

( ... İLE İçinde taşıl bulunmayan toprak. | En eski yerbilimsel düzen. )


- TOPRAK ile ETTOPRAK

( ... İLE Yumuşak, kırmızı ve özlü toprak. )


- TOPRAK ile KUM

( Toprak, herşeyi, hem iyiyi, hem de kötüyü içinde barındırır. )

( * hâk-dân-ı fenâ(fânilik toprağı): DÜNYÂ
* hâk-i beden: GÖVDE TOPRAĞI
* hâk-i beyâbân: ÇÖLÜN TOPRAĞI
* hâk-i bîmâr(hasta toprak): (mecaz) KIRMIZI ALTIN
* hâk-i kadem: AYAK TOPRAĞI
* hâk-i mezâr: MEZAR TOPRAĞI
* hâk-i mezellet: HORLUK, DÜŞKÜNLÜK TOPRAĞI
* hâk-i mürde(ölmüş toprak): VERİMSİZ TOPRAK
* hâk-i pâk: TEMİZ TOPRAK
* hâk-i pây: AYAK TOPRAĞI/TOZU
* hâk-i râh(yolun toprağı): UĞUR, KADEM
* hâk-i târîk(karanlık toprak): (mecaz) İNSAN CESEDİ
* hâk-i teng: MEZAR, KABİR, SİN
* hâk-i tîre(karanlık, siyah toprak): MEZAR, SİN
* hâk-i vatan: VATAN TOPRAĞI
* hâk-i zaîf: İNSAN )

( Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik nesnelerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. | Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. | Arazi, tarla. | Memleketli. | Kara. | Ülke. İLE Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler. | Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler. | Gövdedeki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler. )

( SOIL vs. SAND )


- TOPRAK ile LATERİT[Fr.]

( ... İLE Sıcak, nemli iklimlerde oluşan, parlak kırmızı ya da kahverengiye çalan kırmızı renkli, demir oksit ve alüminyum bakımından zengin toprak. )


- TOPRAK ile LOM

( ... İLE Tüm toprakların en verimli olanı. [Eşit miktarda kum, mil ve kil içerir.] )


- TOPRAK ile ŞEVL[çoğ. EŞVÂL]

( ... İLE Vazodaki su kalıntısı. | Geniş, ıssız, tenha toprak. )


- TOPRAK ile/ve/||/<>/> SINIR

( MERZ[Fars.]: Toprak, yer. | Sınır, hudut. | Parmak ucuyla çimdiklemek ve tırmalamak. )


- TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( [Bir dönümde] 1 kg. VE/||/<> 15 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 250 kg. VE/||/<> 300 kg. )

( Bir cm. toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 300-1000 yıl geçmesi gerekir. )

( )


- "TOPTAN" ile/ve "KÖKTEN"


- TOPTAN ile PERAKENDE


- TOPTAN ile SPOT


- TOPTANCI(TOTALİTER) GÖZETİM >< VATANDAŞIN GÜÇLENDİRİLMESİ ile ULUSAL AYRIŞMA >< KÜRESEL DAYANIŞMA


- TOPU TOPU (... KADAR) ALTI ÜSTÜ (... KADAR)

( Azımsayarak değer düşürmeye çalışmada. )


- TOPUK ile/ve MİRFAK

( Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü. | Ökçe. | Belirli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku ya da cevher kütlesi. İLE/VE Küçük topuk. )

( KÂ'B[Ar.]/BÜCÛL/BÜCÜL/BÜJÛL[Fars.]: Topuk kemiği. Aşık. )

( RUSG-ÜL-KADEM: Topuk kemiğini oluşturan yedi kemik. )


- TOPUQ[Azr.] = AYAK BİLEĞİ[Tr.]


- TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR[Fr. < TORE]

( Sık gözlü ağ. | Bir metre uzunluğunda dört santimetre eninde örgü ip.| Tuzak. | Örgü sırası. | Giysi ya da örgülerde, çorap koncunun ağzı gibi büzülen kısım. | Çorap boğazına örülen lastik örgü. | Ağ gibi seyrek örgülü bir cins dokuma. | Fanila, çorap vb. giysilerde gövdeyi saran lastik örgü. | İnce örülmüş para kesesi. | Baş örtüsü. | Hamam havlusu, peştemal. | Saman taşırken kağnı arabasına takılan ot ve kendirle örülmüş ağ. | Uçkur uçlarına yapılan düğümler. | Çözülemeyen ilmek. | Süzgeç.
İLE
İşe alışkın olmayan, yabani. | Toy, acemi kişi. | Olgunlaşmamış, ham.| Çok hareketsizlikten ileri gelen hamlık. | Çekingen, utangaç. | Soğukkanlı. | Ters. | Aptal. | Kendini beğenmiş, kibirli. | Eşeysel gücü çok olan.
İLE
İnci gerdanlık. | Boncuktan yapılan bilezik.
İLE
Buzağılamamış üç yaşındaki inek yavrusu.
İLE
Fidan.
İLE
Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan nesne. )


- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


- TORAK ile TORAK

( Kömürleştirilecek ağaç ya da pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kubbe, kümbet. İLE Tortu, çökelek. )


- TORAKS/THORAX[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS BOŞLUĞU, GÖĞÜS KAFESİ


- TORBA GEREKSİNİMİ değil FİLE/SEPET (KULLANMAK)[NAYLON değil/yerine!]


- TORBA ile BİLUM

( ... İLE Örülerek yapılan bir torba.[Papua Yeni Gine'de] )


- TORBA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESE KÂĞIDI

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçine bazı nesneler konulmak için kâğıttan yapılmış kese biçiminde torba. )


- TORBA ile/ve ZEMBİL[Ar.]

( ... İLE/VE Hasırdan örülmüş kulplu torba. )

( HEMYÂN ile/ve ... )


- TORBO/THEORBO ile ...

( Telli bir çalgı. )


- TÖRE ile/ve/<> AK TÖRE

( Toplumsal. İLE/VE/<> Bireysel. )


- TÖRE ile/değil GELENEK

( Tarihsel deneyim. İLE/DEĞİL Toplumsal deneyim. )


- TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM


- TÖRE ile/ve KİMLİK

( MORES vs./and IDENTITY )


- TÖRE ve/<>/> ÖKE


- TÖRE = ÖRF/ADÂT = CUSTOMS[İng.] = MOEURS[Fr.] = SITTE[Alm.] = MOS-MORES[Lat.] = ADUANA[İsp.]


- TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA


- TÖREL = TÖRESEL

( Töreye uygun olan. | Töre ile ilgili. )


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TÖREN

( Maddi dünyaya, metafizik yorum getirme. )


- TÖREN ile/ve/yerine EYLEM


- TÖREN ile KUDAS[Ar.]/LİTURYA[Yun.]

( ... İLE Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, kilisede, bir kap içinde, ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören. )


- TÖREN ile/ve POTLAÇ[Fr. < POTLATCH]

( ... İLE/VE Bazı ilkel toplumlarda yapılan sözleşme töreni. )


- TÖREN ile YUĞ

( ... İLE Eskiden, Türkler'de, ölüler için yapılan tören. )


- TÖRENLER [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- TÖRENLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- TÖREN/MERASİM[Ar.]/SEREMONİ[Fr. CEREMONIE] ile/ve ŞÖLEN[Moğolca]

( TOY, BÂR-İ ÂM: Genel ziyâfet. )

( LİTURYA: Din töreni. )

( Bir toplulukta, üyelerin, belirli bir olayı, kişiyi ya da değeri ayırt edip simgeleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi. | Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi nedenlerle yapılan toplantı. İLE Ziyafet. | Belirli bir amaçla düzenlenen eğlence. | Sanat gösterisi. | Din töreni niteliğinde yemek toplantısı. )


- TORF ile ...

( Su birikmesi sonucu havasızlıktan çürüyen bitki. )


- TORK/TORQUE[İng.] değil/yerine/= DÖNDÜRME MOMENTİ


- TORK ile/ve/||/<> BEYGİR GÜCÜ

( Tork gücü, çekiş kuvveti, beygir gücü ise daha çok, hız ile ilgilidir. Gücün kullanılacağı gereksinimler farklıdır ve temel ayrım da budur. Örneğin, yarış arabalarında, beygir gücü fazladır; çünkü hızlı olmaları gerekir. Tork gücünün hızla bir ilgisi yoktur. )

( Arabalarda, döndürme gücü olarak tanımlanır. Aracın motorunda bulunan krank milinin bir dakika içinde yaptığı dönüş sayısıdır. Dönüşlerin çok ya da az olması, aracın hızını ve çekişini belirler. Arabalarda motorun dönme kuvvetinin tekerlekleri itme kuvvetine dönüştürülmesini sağlar. Yani, aracın çekiş gücü ve özellikle yokuş çıkarken gösterdiği performans, torkun iyi olması ile sağlanır.

İLE/VE/||/<>

75 kg. ağırlığındaki bir aracın, 1 saniyede, 1 metre hareket ettirilmesi için gereksinim duyulan güç miktarıdır. [1 beygir gücü, atın, saniyede 1 metre ileriye taşıdığı güç 50 kg.'dır.]
[Arabalarda belirlenen beygir gücü ise mühendisler tarafından 75 kg. olarak belirlenmiştir.] [İlk olarak makineler üreten James Watt tarafından kullanılmıştır. Makinelerin gücü sorulduğunda herkesin bildiği güç miktarı ile karşılaştırma yapması gerektiğini düşünerek yalın biçimiyle atların güçleriyle kıyaslayarak açıklamıştır.] )


- TORLAK ile TORLAK/ABDAL

( Torun çocuğu. İLE Gezgin derviş. )


- TORNA[İt.] ile MALAFA

( Ağaç ya da metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh. İLE Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aygıtı. )


- TORNA değil/yerine/= YONTAR


- TORNACI ile TURNACI

( Torna işi yapan kimse, torna işçisi. İLE Yeniçeri Ocağı'nda, turna taşıyan bir sınıf asker. )


- TORNİSTAN[İt. < TORNO STANTE] ile VİYA ile VİYA BÖYLE

( İleri ya da geri gidilmesi için verilen dümen komutu. İLE Teknenin dönüşünü, en hızlı biçimde durdurmak üzere dümen komutu. İLE Teknenin, istenilen rotaya gelince, orda durdurulması için verilen dümen komutudur. )


- TORPİL ile/değil/yerine ARACILIK


- "TORPİL" ile/ve/değil/yerine HAKKINI TESLİM ETMEK

( [not] "PULL/INFLUENCE" vs./and/but TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE
TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE instead of "PULL/INFLUENCE" )


- TORPOR ile ...

( Hayvanlarda kalp atış hızını ve solunumu yavaşlatmak üzere enerji korunması sağlayan fizyolojik durum. )


- TÖRPÜ ile RASPA[İt.]

( Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe. | Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe. İLE Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkarmak, pürüzleri gidermek için kullanılan, iri dişli bir törpü. )


- TÖRPÜLE(N)ME ile/ve/||/<> ÖRSELE(N)ME


- TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK


- TORSİYON/TORSION[İng.] değil/yerine/= BURULUM


- TORTİKOLİS/TORTICOLLİS[İng.] değil/yerine/= EĞRİ BOYUN


- TORTİKOLİS ile/ve/||/<> SKOLYOZ

( Eğri boyunlu olma durumu. İLE/VE/||/<> Omurganın eğrilmesi ya da eğri olması. )


- TORTİYOZ/TORTUOUS[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLI


- TORTİYOZİTE/TORTUOSITY[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLILIK


- TORTU[Fars. DURDÎ]/ÇÖKELTİ/KALINTI ile SÜZÜNTÜ

( Çökelti. | Bir şeyin bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş olanı. | Bir topluluğun, kötüleşmiş üyeleri. | Kalıntı. İLE Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu. | Gövde suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı. )


- TORTU ile ARTIK


- TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Ayrışmayla oluşur. İLE/VE/||/<>/>< Buharlaşmayla oluşur. )

( Magma kayaçlarından daha yüksek oranda uçucu öğe içerir. Magma kayaçları, tortul kayaçları oluştururken, uçucu öğe kaynakları gerekmektedir. )

( Karbondioksit, silikat minerallerini, karbonat minerallerine, yani temel olarak kalsiyum ve magnezyumun karbon ve oksijenle yaptığı bileşiklere dönüştüren ayrışma tepkimeleriyle atmosferden alınır. )

( image )


- TORUM ile TORUM

( Deve yavrusu. İLE Yalan, uydurma söz. )


- TORUN TOMBALAK


- TORUN ile/ve/||/<> NEBİSE[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Kız torun. )


- TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE


- TORUN-TORBA (SAHİBİ OLMAK)


- TOS ile TOS

( Alın ya da boynuzla vuruş. İLE Topaç oyunu. )


- TÖS ile TÖSKÜRTMEK/TÖSKÜRÜ

( Hayvanı geri geri yürütmek. İLE Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOTAL" (OLARAK) değil TOPLAM (OLARAK)


- TOTAL SITUS INVERSUS, SITUS INVERSUS TOTALIS[İng.] değil/yerine/= TAM TERS KONUM


- TOTALITY OF SOMETHING vs. TOTAL IN SELF


- TOTEM ile/ve/||/<> OJIBWA (ÖYKÜLERİ/MİTOSU)


- TOTOLOJİ ile/değil/yerine/>< BÜTÜNSEL


- TOTOLOJİ >< TUTARLILIK


- TOTOLOJİ(HULF) ile DEVRİK TÜMCE


- TOUCHING vs. FEELING


- TÖVBE AŞAMALARI

( * YAKAZA(ÜRPERTİ)
* İNTİBAH(UYANIŞ)
* NEDEM(NEDÂMET)(PİŞMANLIK)
* TEVBE(TÖVBE)
* İNABE(YÖNELİŞ)
* İKBAL(ALLAH'LA KULUN KARŞILIKLI ALÂKASI) )


- TÖVBE ET/MEK ve/||/<>/> YAKLAŞ/MAK


- [ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETME


- TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME


- TÖVBE ile/ve/<> BAĞIŞ


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK


- TÖVBE = GÖZYAŞI


- TÖVBE ile/ve İNÂBET

( Dışlaşmış olan pisliklerden temizlenmek. İLE/VE Bâtınî, kimsenin hissetmediği günahlardan temizlenmek. )

( Şeriatte. İLE/VE Tarikatte. )


- TÖVBE ile/ve İSTİĞFAR


- TÖVBE ve/<> KALP


- TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


- TÖVBE ile/ve RÜCÛ

( Tövbe bir kere olur, iki kere olan tövbe, tövbe değildir. )

( Tövbeyle büyük günahlar küçülür, ihmal ile küçük günahlar büyür. )


- TÖVBE ile/ve SIĞINMA


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE


- TÖVBE ile/ve/<> VEFÂ

( İkisi de süreklidir/sürekli olmalıdır. )


- TÖVBE ile/ve/<> VEFÂT


- TÖVBEDEN ÖNCEKİ HİDÂYET ile/ve TÖVBEYE HİDÂYET ile/ve TÖVBEDEN SONRAKİ HİDÂYET


- TOWER'S


- TOY[Azr.] = DÜĞÜN[Tr.]


- TOY ile TOY ile TOY

( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )


- TOY ile/ve TOYDAN

( Tuz Gölü civarı, Kütahya ve Doğu Anadolu'da bulunur. İLE/VE Toy kuşunun iri bir türü. )


- TOY ile TOYDAN

( Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] İLE Bir tür iri toy kuşu. )


- TOYGAR KUŞU ile BOĞMAKLIKUŞ

( ... İLE Toygar kuşunun bir türü. )


- TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN

( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )


- TÖZ:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL

( Yapılandığını, kendinde barındıran. )


- TÖZ:
EN SAĞLAM DÜŞÜNCE ve/||/<> EN AZ DÜŞÜNÜLEN

( Kategoriler arasında geçiş yoktur/olmaz! )


- TÖZ FELSEFESİ ile/ve/yerine ÖZNE FELSEFESİ


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ):
ETKİLEŞİMCİLİK ile/ve/||/<> EPİFENOMENALİZM ile/ve/||/<> PARALELİZM


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TOZ-TOPRAK (İÇİNDE KALMAK)


- TÖZ = CEVHER = SUBSTANCE[İng., Fr.] = das WESEN, WESENHEIT, STAMMBEGRIFF, SUBSTANZ[Alm.] = SUBSTANTIA[Lat.] = HË UZIA, HYPOSTASIS, HYPOKEIMENON[Yun.] = SOSTANZA[İt.] = SUBSTANCIA[İsp.] = SUBSTANTIE[Fel.] = SUBSTANS[Dan.] = SUBSTANTSIYA[Rus.]


- TOZ ile DUMAN

( [Divan şiirinde] Bir toprak parçası olarak gubâr, sevgilinin yüceliğinin ve değerinin büyüklüğünü anlatmada kullanılır. )

( GUBÂR ile ... )

( GERD ile DÛD )

( DUST vs. SMOKE )


- TOZ = GUBÂR = POUDRE


- TOZ ile HEBÂ'

( ... İLE Gayet ince toz, zerre. | Yok yere, boş, nâfile. )


- TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS

( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )


- TÖZ ile/ve TİNSEL TÖZ


- TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


- TÖZ ile TÖS

( Kök, asıl, cevher. | Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram. İLE Hayvanı geri geri yürütmek. | Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOZ ile TOZ ile TOZ ile TOZ

( Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak. | Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir nesne. | Katıların fiziksel etkilerle ufalanması sonucu oluşan, tane irilikleri yaklaşık bir mikron büyüklüğünde parçacıklar. | Genellikle tanelerin temizlenmeleri ya da öğütülmeleri sırasında meydana gelen ince durumdaki kuru parçacıklar. | Bu durumda olan. İLE Yayın kabzası üzerine kaplanan kayın ağacı kabuğu ve kirişi. İLE Asalak öldürücü olarak kullanılan katı bitkisel ya da madensel nesnelerin öğütülmüşü. | Hayvansal, bitkisel ve madensel kökenli nesnelerden elde edilen, organik ve inorganik yapılı, kuru ve birbiriyle bağlantısı olmayan ilaç biçimi. İLE Diz. )


- TOZ ile/ve TOZAN

( ... İLE/VE İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. )


- TOZ ile ÜLGER/HÂV[Ar.]


- TOZ ile/ve VAKIF/CAMİ TOZU


- TOZAN ile TOZAN

( İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. İLE Kar fırtınası. )


- TOZ-DUMAN (İÇİNDE KALMAK)


- TOZKOPARAN ile TOZKOPARAN

( Çok rüzgârlı yer. İLE İstanbul, Merter'de bir semtin adı. )


- TOZLUK ile/ve/<> DOLAK

( ... İLE/VE/<> Bacaklara, ayak bileğinden, dize kadar dolanan, ensiz ve uzun kumaş parçası. )


- TOZPEMBE

( Gerçekleri görmeyecek kadar herşeyi yerinde saymada. )


- TOZ-TOMUR (İNSİN)

( Yağmur yağdığında söylenilir. )

... ~ TO... ile başlayan FaRkLaR...

- ACEMİ değil/yerine/= TOY


- AD ile/ve/||/<> TÖZ(CEVHER)

( ... ile/ve/||/<> TÖZ: Çadırın direği. | Adın, adlandırdığı. )


- ADA BALIĞI ile ALABALIK(TROUT) ile ATLANTİK KERTENKELE BALIĞI ile ATEŞ BALIĞI ile AY BALIĞI[Lat. MOLA MOLA] ile BENİ BALIĞI[Lat. CYPRINION MACROSTOMUS] ile ÇAÇA BALIĞI ile ÇUPRA BALIĞI ile DİL BALIĞI(SOLEFISH, [Lat. SOLEA VULGARIS]) ile DÜLGER BALIĞI[Lat. ZEUS FABER] ile FENERBALIĞI[LOPHIUS PISCATORIUS] ile FULYA BALIĞI[Lat. MYLIOBATIS AQUILA] ile GÜNBALIĞI[Lat. JULIS TURCICA] ile İSTAVRİT[Yun.][Lat. TRACHURUS TRACHURUS] ile KEDİ BALIĞI(CATFISH) ile KELER BALIĞI ile KILIÇ BALIĞI(CEMEL-İL-BAHR / CEMEL-ÜL-MÂ'[Ar.], SWORDFISH[İng.]) ile KIRLANGIÇ BALIĞI[Lat. TRIGLA HURUNDO] ile KIZILKANAT[Lat. SCARDINUS ERYHROPHTHALMUS] ile KÖPEK BALIĞI(SHARK) ile KUM BALIĞI[Lat. AMMODYTES] ile KUPES[Lat. BOOPS BOOPS] ile KÜÇÜK AĞIZLI LOTAK[Lat. CYPRINION KAIS] ile MERCAN BALIĞI ile OK BALIĞI ile ORKİNOS[Yun.]/TON[Lat. THUNNUS] ile ÖRDEK BALIĞI[Lat. LABRUS MIXTUS] ile PAPAZBALIĞI[Lat. CHROMIS CHROMIS] ile PEMBE, KURBAĞA AĞIZ BALIĞI ile RİNGA BALIĞI(HERRING)[Lat. CLUPEA HARENGUS] ile SANDIK BALIĞI[Lat. LACTOPHRYS TRIQUETER] ile TON BALIĞI(TUNAFISH) ile TARANGA ile TORPİLBALIĞI ile YILAN BALIĞI(İNKİLÎS[Ar.], EEL[İng.]) ile ACI BALIK ile BIYIKLI BALIK ile DİKENLİ BALIK[Lat. G. ACULEATUS] ile DUBAR[Lat. MUGIL CEPHALUS] ile ÜZGÜNBALIĞI[Lat. CALLIONYMUS LYRA]

( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )


- ADİSYON[Fr.] değil/yerine/= TOPLAMA | HESAP FİŞİ/PUSULASI


- AEROKLASÖR[Fr.] değil/yerine/= TOZ AYIRICI


- AHLÂK BİLİMİ değil/yerine/= TÖRE BİLİMİ


- AHŞAP EV/HIMIŞ ile TOL

( ... İLE Yayla/bahçe kulübesi. | Taş kemerle yapılmış ev/oda. | Küçük köy. )


- AKSİYOM ile TOTOLOJİ


- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]


- ALOGAMİ[Fr.] değil/yerine/= TOZLAŞMA/TOZLANMA

( Eril örgenlerdeki çiçek tozunun, rüzgâr ya da böceklerin aracılığıyla çiçeklerin tepeciğine konması, döllenme. | Polen tanelerinin rüzgâr, böcek, su gibi etkenlerle dişi üreme gözelerine ulaşması. | Sporlaşma. )


- AMORAL[Fr.] değil/yerine/= TÖRE/AHLÂK DIŞI


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK

( )

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )

( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )


- ANTİSOLER[Fr.] değil/yerine/= TOPLUM DIŞI KALAN


- APHL/ASSOCIATION OF PUBLIC HEALTH LABORATORIES[İng.] değil/yerine/= TOPLUM SAĞLIĞI LABORATUVARLARI DERNEĞİ


- APROZODİ/APROSODY[İng.] değil/yerine/= TONLAMA BOZUKLUĞU


- ARAZİ ile/ve TOPRAK

( TOPRAK

Tarlam, sana üçyüz fidan aşılasam
Tarla coşar, fidan coşar, el coşar
Gücüm yetse, hemen işe başlasam
Kazma coşar, kürek coşar, bel coşar

Muhidime örnek olmak maksadım
Sevinir evlâdım, söylenir adım
Hız ile yürür idim olsa kanadım
Yolcu coşar, ayak coşar, yol coşar

Çalışırsan toprak verir cömerttir
Emeksiz istemek, dermansız derttir
Çalışmak, insana büyük servettir
Kese coşar, gönül coşar, el coşar

Yılda bir kez, çiçek açan ağaçlar
Hayatta insana ömür bağışlar
Her taraftan cıvıldaşır o kuşlar
Seher coşar, bülbül coşar, gül coşar

Güzelin kulağı, küpeyi saklar
Ağacın yaprağı, meyveyi koklar
Mehtap ile birleşince yapraklar
Gölge coşar, mehtap coşar, dal coşar

Yel, dala değdikçe, sor ki, dallar ne çeker
Durmaz inler, ırgalanır, Hû çeker
Demişler ki, bu derdi bu çeker
Veysel ağlar, sazı ile tez coşar

 

[ Veysel (Âşık) 'ın yazdığı ilk şiirdir. ]

[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/12792 ]

)

( ... ile/ve TÜRÂB )

( ... ile/ve HÂK, ÂCÂK )

( ... ile/ve PİTHİRİ )


- ARKOZ[Fr. < ARKOSE] ile TORTUL KAYAÇ

( ... İLE Birleşiminde feldspat bulunan, kum taşı türünden bir tortul kayaç. )


- ATARDAMAR YANGISI ile/ve TOPLARDAMAR DUVARLARI YANGISI ile/ve AK KAN BEZİ YANGISI(ADENİT) ile/ve KALP KAPAKÇIĞI YANGISI

( ARTERİT ile/ve FLEBİT/TROMBOFLEBİT ile/ve VALVULITIS )


- ATEŞ ile/ve TOPRAK

( ... İLE/VE Hazinet-ül esma. )


- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]


- ATOM ile/ve/||/<> TO KENON

( Bölünemeyen. İLE/VE/||/<> Boşluk. )

( Fiziksel. İLE/VE/||/<> Matematiksel. )


- ATOM ve/||/<>/< TORYUM[Th]

( Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacık. VE/||/<>/< Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 olan, yoğunluğu 112,6 olan, 1700 °C'de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyoaktif bir öğe. )


- AVCI-TOPLAYICI değil TOPLAYICI-AVCI


- AVCI/LIK ile/ve TOPLAYICI/LIK


- AYIRMAK/AYIRABİLMEK ile/ve/>/= TOPARLAMAK/TOPARLAYABİLMEK

( TO SEPARATE vs./and/>/= TO (BE ABLE TO) PACK/SUMMARIZE )


- "AZITMAK" ile "DAĞITMAK" ile "TOZUTMAK"


- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]


- "BAĞLAMAK" ile/ve "TOPARLAMAK"


- BAKANAK ile TOYAK ile TOYNAK

( Geviş getiren hayvanların tırnağı. İLE At tırnağı. İLE At, eşek gibi tektırnaklı hayvanların tırnağı. )

( ... ile ... ile SÜNBÜK[çoğ. SENÂBİK], HÂFİR[çoğ. HAVÂFİR] )

( ... vs. ... vs. HOOF )


- BAKIR ile TOMBAK[Fr.]

( ... İLE Kuyumculukta kullanılan, %80 bakır, %20 çinkodan oluşan sarı renkli alaşım. | Bu alaşımdan yapılmış olan. )


- BASIN/MEDYA:
SİYASİ/EKONOMİK "GÜCÜN"/"İKTİDARLARIN"
değil
TOPLUMUN OLANAĞI/ÜRÜNÜ/HİZMETİ


- BAYKUŞ ile TONGUÇ

( ... İLE En büyük çocuk. | Bir tür baykuş. )


- BEBEK/ÇOCUK GELİŞİMİNDE İLİŞKİLER:
İKİLİ ile/ve/||/<>/> ÜÇLÜ ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL


- BELLEK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK


- BEN = ZÂT = I[İng.] = das SOSEIN[Alm.] = TO TI ESTIN, TO TI ÈN EINAI[Yun.] = ESSENTIA[Ortaçağ Lat.]


- BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< TOPLUMSAL KOŞULLAR


- BİR DÜŞÜNCE/BİLGİ/SÖZ İLE:
TOPLUMU "BOZMAK" ile/değil TOPLUMUN BİR BÖLÜMÜNÜ "BOZMAK" ["bozulacağına" dair ısrarcı olunuyorsa...]

( Olumsuz/kötü niyetli kasıt. İLE/DEĞİL Gelişmek/geliştirmek üzere/için. [Bazı bilgi ve durumlar, herkese değil bazı kişilere verilebilir/verilmelidir.] )


- BİREY YÖNETİMİ ile/ve TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve DEVLETİN YÖNETİMİ

( TEKZİB-İ AHLÂK ile/ve TEDBİR-İ MENZİL ile/ve SİYÂSET-İ MEDENİYE )


- BİREYİN ÖZGÜRLÜĞÜ ile/ve TOPLUMUN ÖZGÜRLÜĞÜ

( FREEDOM OF THE PERSON vs./and FREEDOM OF THE SOCIETY )


- BİREYİN, TOPLUMDAKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMUN, BİREYDEKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ


- BİRİKTİRMEK ile TOPLAMAK

( Ha bir kuru emektir.
"Biriktir de biriktir." )

( TO SAVE UP vs. TO COLLECT )


- BÖLMEK ile TOPLAMAK

( İkili. İLE Üçlü. )


- BOYA ile TOPRAK BOYA

( Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen ya da içine katılan renkli nesne. | Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu ya da yağlı boya. | Aldatıcı görünüş. | Yazmak için kullanılan mürekkep. İLE İçinde demir oksidi bulunan renk, kiremit kırmızısı. | Minerallerden elde edilen boyar nesne. )


- BÜST[Fr.] ile TORS

( Yontu sanatında başı, göğsü, kimi zaman da omuzları içine alan yontu türü. İLE Gövde heykeli. )


- "BÜTÜN" ile/değil TOPLAM


- BUYURGANLIK ile/değil TOPLUMSALLIK


- BUZAĞI ile/<>/> DANA ile/<>/> TOSUN ile/<>/> BOĞA/KELE

( Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu. İLE/<>/> İneğin, sütten kesildikten sonra 15 aylığa kadar olan yavrusu. İLE/<>/> Danalıktan yeni çıkmış 15 - 24 ay arasındaki genç boğa. | [mecaz] Sağlıklı, tıknaz delikanlı. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri erkek boğa/sığır. )

( VEAL vs./<>/> CALF vs./<>/> ... vs./<>/> BULL )


- CAN = TİRİM = PSYCHY[İng.] = ÂME[Fr.] = ANIMA, VITA[Lat., İt.] = LEBENSHAUCH, DAS BELEBENDE[Alm.] = TO PNEUMA, HO ZÕN[Yun.] = ALMA[İsp.] = ZIEL[Fel.] = SJÆL, İLDSJÆL[Dan.] = DUH[Rus.]


- CANİK ATI ile/ve "DOĞU"/"BATI" TRAKYA ATI ile/ve AYVACIK(EDREMİT) MİDİLLİSİ ile/ve UZUNYAYLA(KAYSERİ) ATI ile/ve TOROS(ADANA)[YARIMKAN] ATI ile/ve KÜRT ATI ile/ve MALAKAN(KAFKAS) ATI

( Muzaffer Paşa komisyonundan. [1900] )


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CATERING[İng.] değil/yerine/= TOPLU YEMEK SUNUMU


- ÇEKİÇ ile/ve/değil/||/<> TOKMAK


- CESEDİ:
SIRIKLAR ÜSTÜNE BIRAKMAK ile YAKMAK ile TOPRAĞA GÖMMEK

( Yakutistan'lılar, cenazelerini bu 3 biçimde kaldırırlar. [Ölüleri için yas tutmazlar.] )


- CEVHER[Ar.] değil/yerine/= TÖZ


- CEVHER ile TÖZ


- ÇİÇEK ile TOMURCUK/BÛJENE[Fars.]

( ... İLE Henüz açılmamış çiçek. )


- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ

( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )

( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )


- COSMOS ile/ve TOPOS

( Küreyi/küreleri kapsayan. İLE/VE Kürenin içindekileri kapsayan. )


- DARÜŞŞİFA:
FATİH ile/ve/||/<> HASEKİ ile/ve/||/<> SÜLEYMANİYE ile/ve/||/<> ATİK VÂLİDE SULTAN ile/ve/||/<> SULTAN AHMED ile/ve/||/<> TOPKAPI SARAYI ENDERUN


- DAVUL ve/||/<> TOKMAK

( Davul, ayrı kişide; tokmak, ayrı kişide olmaz! )


- DEMAGOJİ ile TOTOLOJİ


- DENİZ KAPLUMBAĞALARI ALT SINIFLARINDA:
SİNİ ile D.KAPLUMBAĞASIGİLLER ile ZEYTİN RENKLİ ile ARCHELON ile PROTOSTEGA ile TOXOCHELYIDAE ile THALASSEMYDIDAE ile PROTOSTEGIDAE

( İki yılda bir çiftleşirler.[Altı yuvaya kadar, her yuvaya yüzden fazla yumurta bırakabilir.][Yavrular, yaklaşık altmış günde yumurtalarından çıkar.] İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- "DEVE-CÜCE" OYUNU yerine "TOHUM-FİDAN-AĞAÇ" OYUNU


- DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI ile/ve/||/<> TOPLUMUN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI

( Siyaset ile. İLE/VE/||/<> Bilgi ve dil ile. )

( [simgesi/değeri/ölçütü] Bayrak. İLE/VE/||/<> Sancak. )

( BEKÂ-İ DEVLET ile/ve/||/<> BEKÂ-İ MİLLET )


- DİL = TONGUE[İng.]


- DİN:
TAKVÂ ve/||/<> TÖVBE

( Koruma. VE/||/<> Dönüşme. )


- DİRGEN ile TOPLA

( Harmanda, sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı araç. İLE Üç parmaklı dirgen. )


- "DIŞ DÜNYA" ile/ve/değil/yerine TOPLUM


- DİŞ = TOOTH[İng.] = DENT[Fr.] = ZAHN[Alm.] = DENTE[İt.] = DIENTE[İsp.]


- DOĞA (DÜZENİ) ile/ve TOPLUM (DÜZENİ)

( Madenler, bitkiler ve hayvanlar.[MEVÂLİD-İ SELÂSE] İLE/VE İnsan. )

( Olan. İLE/VE Oldurulan/olmayan. )


- DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR

( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )


- DOYURUCU ile/ve/değil/||/<> TOK TUTUCU


- DÜNYA ile/ve/||/<> TOI 700 D

( ... İLE/VE/||/<> Dünyadan 100 milyon ışık yılı uzaklıkta, yaşama uygun bir gezegen. )

( ... İLE/VE/||/<> TOI 700 D, "TOI" (TESS Object of Interest) 700 D olarak adlandırılan bir öte gezegen ya da güneş dışı gezegen[exoplanet]. Bu gezegen, NASA tarafından Kepler uydu gözlemleriyle ve TESS (Transiting Exoplanet Survey Satellite) tarafından keşfedilmiştir. TOI 700 D, yörüngesinde TOI 700 yıldızının 3. gezegeni olarak bilinmektedir ve yörüngesinin merkezinde bulunan yıldıza yaklaşık 100 dünya günü içinde dönmektedir. [TOI 700 adlı bir yıldızın yaklaşık 100 işaretli yıldızın yakınında yer alır ve yaklaşık D tipi bir yıldız olarak kabul edilir.]

TOI 700 D, gezegenin yörüngesinde döndüğü yıldızın yakınında yer almasına karşın yörüngesinin merkezinde bulunan yıldızın yaklaşık olarak aynı sıcaklıkta olduğu ve dolayısıyla potansiyel olarak yaşam ve yerleşim için uygun bir ortam oluşturabileceği düşünülmektedir. )


- DUYARLILIK ile/ve "TOPLUMSAL ROL"

( SENSITIVITY vs./and "SOCIAL ROLE" )


- DUYUSAL DENEYİM ile BİREYSEL BİLİNÇLİLİK ile TOPLUMSAL İLİŞKİLER


- DÜZELTMEK ile TOPARLAMAK

( TO SMOOTH; TO CORRECT vs. TO PACK/TIDY UP; SUMMARIZE )


- DÜZENLEME ile TOPARLAMA

( TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE )


- EĞLENCE ile TOY

( ... İLE Yemekli eğlence. )


- EKİN/KÜLTÜR ve/> TÖRE

( Temeli/altyapıyı sunar. VE/> Sürekliliği sunar/sağlar. )


- EN KALABALIK KENT/LER:
MUMBAI ile TOKYO

( 12,8 milyonluk nüfusu ve 440 km²'lik yüzölçümüyle km² başına 29,042 kişi!

İLE

13,500 km² üzerinde yaşayan 35,2 milyon kişi.[eğer bütün anakent alanı dahil edilirse] )


- EXECUTION vs. TO FASTEN


- FEATURE OF EARTH değil/yerine/= TOPAN


- FERMAN ile/ve/değil TOMAR


- FİLİZ ile TOMURCUK

( Tohumdan ya da tomurcuktan çıkan körpe ve küçük dal, sürgün, ışkın, eşkin, cımbar, çıvgın, şıvgın. İLE Bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek ya da yaprak verecek olan filiz. | Çiçek açacak gonca. )


- FİLİZLEMEK ile FİLİZLENME ile FİLİZLENMEK ile TOMURMAK

( Bitkilerin, gereğinden çok olan filizlerini kırmak. İLE Yumruların üzerinde, ince uzun filizlerin belirmesi biçiminde görülen patates hastalığı. İLE Filiz vermek. | Gelişmeye, büyümeye başlamak. İLE Ağacı dibinden kesmek. | Ağaç ve asmalarda filiz vermek üzere gözler kabarmak, tomurcuklanmak. | Şişip kabarmak. )


- FOLKSONOMİ/FOLKSONOMY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL SINIFLANDIRMA


- FORUM[Lat.] değil/yerine/= TOPLU TARTIŞI/TARTIŞMA


- ft. pulv.[Lat. < FIAT PULVIS] değil/yerine/= TOZ DURUMUNA GETİRİNİZ


- FURGON[Fr. < FOURGON] ile/ve/||/<> TORNET[Fr. < TOURNETTE]

( Yolcu katarlarına eklenen yük vagonu. İLE Bilyeli tekerlekler ve küçük bir sandıktan oluşan basit taşıma aracı. )


- GAMBOT[İng. < GUN-BOAT] değil/yerine/= TOPÇEKER / SAVAŞ GEMİSİ

( Ağır top taşıyan küçük savaş gemisi. | Top çeken araç. )


- GENDER[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL CINSİYET


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"

( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )

( GENERALIZATION vs./and TO REDUCE, REDUCTION vs./and IDENTIFICATION vs./and RADICALISM vs./and WHOLENESS vs./and FOCUSING TO CONSEQUENCE/RESULT )


- GENELLEME ile TOPTANCI TUTUM

( GENERALIZATION vs. WHOLENESS ATTITUDE )


- GEOMETRİ[Fr./İng. < Yun.] ile/ve TOPOLOJİ[Fr./İng. < Yun.]

( İki nokta arasındaki en yakın mesafeye, doğru denir. )

( Bir şey, yıkılınca, prizmatik durur. )

( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE Geometrik nesnelerin nitelikleriyle ilgili özelliklerini ve bağıl konumlarını, biçim ve büyüklüklerinden ayrı olarak alıp inceleyen geometri dalı. )


- GERÇEKLİK ile/ve (TOPLUMSAL) UZLAŞIM

( REALITY vs./and [SOCIAL] COMPROMISE )


- GETR[Fr.] değil/yerine/= TOZLUK

( Bacağın alt bölümünü ve ayakkabının üstünü örten kumaş vs.'den yapılmış nesne. )


- GİRD değil/yerine/= TOPLANMAK, TOPARLANMAK, BİRİKMEK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- [not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE


- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]


- GÖVDEDEN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve TOPLUMDAN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞMAK/DOĞAN


- GÜDÜ:
ZİHİNSEL ile/ve/||/<> FİZYOLOJİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL


- GÜNEŞ:
GAZ ve/||/<> TOZ ve/||/<> BUZ

( Güneş sistemi, yaklaşık 4.6 x 109[milyar]  yıl önce geniş bir gaz[çoğu hidrojen], toz ve buz bulutu olarak başladı. )


- HAFİT/HAFÎD[Ar. çoğ. AHFÂD]/NEVE[Fars.] değil/yerine/= TORUN

( Eril torun. DEĞİL/YERİNE/= ... )


- HALK ile/değil/yerine/= TOPLUM/KAMU


- HAŞR Ü NEŞR[Ar.] değil/yerine/= TOPLANMA VE DAĞILMA


- HAŞR değil/yerine/= TOPLA(N)MA


- HEYKEL ile/ve TORS

( ... İLE/VE Gövde heykeli. )


- HİPNOZ:
BİREYSEL ile/ve/||/<> ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<> KENDİ KENDİNE(AUTO) ile/ve/||/<> BAŞKASI ARACILIĞIYLA ile/ve/||/<> YOL ile/ve/||/<> TOPLUMSAL ile/ve/||/<> SİYASAL REKLÂM AMACIYLA


- HOŞGÖRÜ/İYİGÖRÜ = MÜSAMAHA, TESAMUH = TOLERANS[İng. < TOLERANCE] = TOLÉRANCE[Fr.] = TOLERANZ[Alm.] = TALERANTIA < TOLERARE[Lat.]


- HUMUS ile/<> TOPİK

( ... İLE/<> Nohut püresi. )


- HÜNNAP ile TOPALAK

( ... İLE Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki. )


- İÇTİMA/İNİKAT değil/yerine/= TOPLANMA/TOPLANTI

( Toplanma, toplantı. | Askerlerin, silahlı ve donatılı olarak toplanmaları. | [gökbilim] Kavuşum. )


- İCTİMÂÎ/YYE[Ar.] değil/yerine/= TOPLUMSAL


- İĞNE ile TOPLU İĞNE

( NEEDLE vs. PIN )

( MİHYÂT ile ... )

( SÛZEN ile ... )


- İLİNEK/SEL ile/ve/değil/yerine TÖZ/SEL


- IMMORAL/ITY[Fr./İng.] değil/yerine/= TÖRETANIMAZ/LIK

( Daha üstün saydığı bir töre adına geçerli töreyi tanımayan. | Töre kurallarına aykırı olan. )


- İNSAN:
DİRİMSEL(BİYO) ve/||/<> ANLIKSAL/ZİHİNSEL(PSİKO) ve/||/<> TOPLUMSAL(SOSYAL) VAROLAN


- İNSAN:
DÜNYANIN ve/||/<> TOPRAĞIN TUZU

( image )


- İNSAN FELSEFESİNDE:
FİZİK ÖTESİ/METAFİZİK ve/<> VARLIKBİLİM/ONTOLOJİ ve/<> BİLGİBİLİM/EPİSTEMOLOJİ ve/<> ZİHİNBİLİM/PSİKOLOJİ ve/<> TOPLUMBİLİM/SOSYOLOJİ


- KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA:
BAŞKALARININ HAKKI ve/||/<>/> TOPLUMUN DÜZENİ


- INSEMINASYON/INSEMINATION[İng.] değil/yerine/= TOHUMLAMA


- İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ


- İŞLEM SIRASINDA:
ÜSLÜ ile/ve/<>/> PARANTEZ ile/ve/<>/> ÇARPMA-BÖLME ile/ve/<>/> TOPLAMA-ÇIKARMA

( 1. ile/ve/<>/> 2. ile/ve/<>/> 3. ile/ve/<>/> 4. )


- İTİRAF ve/> PİŞMANLIK ve/> HESAPLAŞMA ve/> TÖVBE


- İTİRAF ile/ve/||/<> TÖVBE

( Hristiyanlık'ta. İLE/VE/||/<> İslâm'da. )


- İV/İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ


- KABUK ile TOPUR

( ... İLE Kestanenin dikenli olan dış kabuğu. | Fındığın dışındaki yeşil kabuk. )


- KAÇINMA ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜ ile/ve/||/<>/> TOPARLANMA


- KAFATASI = SCULL, CRANIUM[İng.] = LE CRÂNE[Fr.] = SCHÄDEL[Alm.] = TESCHIO[İt.] = CRANEO[İsp.] = CALVA[Lat.] = TO KRANION[Yun.] = CUMCUME(T)[Ar.] = KÂSEH-İ SER[Fars.] = SCHEDEL[Felm.]


- KÂFİLE[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK


- KANAMALAR:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ ile/ve/||/<> DELİKLERDEN[doğal] ile/ve/||/<> ATAR DAMAR ile/ve/||/<> TOPLAR DAMAR ile/ve/||/<> KILCAL DAMAR

( [Burun Kanaması]
- Hasta/yaralı sakinleştirilir, oturtulur.
- Başı hafifçe öne eğilir.
- Burun kanatları, 5 dk. süre ile sıkılır.
- Uzman bir doktora gitmesi sağlanır.
)

( [Kulak Kanaması]
- Hasta/yaralı, sakinleştirilir.
- Kanama hafifse kulak, temiz bir bezle temizlenir.
- Kanama ciddi ise kulağı tıkamadan temiz bir bezle kapanır.
- Bilinci yerindeyse hareket ettirmeden sırtüstü yatırılır, bilinçsiz ise kanayan kulak üzerine yan yatırılır.
- Kulak kanaması, kan kusma, anüs, üreme organlarından gelen kanamalarda hasta/yaralı, kanama örnekleri ile uzman doktora sevk edilir.
)


- KANIK = TOKGÖZLÜ/KANAATKÂR


- KAPŞONLU ile/değil TOGA


- KARIŞTIRMA ile/ve TOPARLAMA

( TO CONFUSE vs./and TO TIDY UP )


- KARIŞTIRMAK ile/ve TOKUŞTURMAK


- KARTUŞ[Fr. < CARTOUCHE] ile/ve/||/<>/> TONER[İng.]

( Sıvı mürekkebi ısıtarak püskürtme işlemiyle. İLE/||/<>/> Mürekkebi toz biçiminde baskıya hazırlayarak. )


- KAVRAM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL YAŞAM


- KAVUN ile TOPATAN

( Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir bitki. | Bu bitkinin genellikle güzel kokulu, sulu ve etli meyvesi. İLE Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir tür kavun. )


- KAYAÇLARDA:
MAGMA ile/ve/||/<> TORTUL ile/ve/||/<> BAŞKALAŞIM

( Başlangıçta erimiş durumdayken, daha sonra soğuyup kristalleşmiş nesnelerden oluşur. İLE/VE/||/<> Başka kayaçlardan, aşınma yoluyla kopmuş nesnelerin, rüzgâr ya da suyla taşınarak toprak üstünde ya da su altında birikmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<> Magma ya da tortul kayaçların, kimyasal ya da yapısal değişikliğe uğrayacak ölçüde yüksek basınç ve sıcaklığa uğramasıyla oluşur. )

( Dünya üzerinde şimdiye kadar keşfedilen en eski kayaçlar, yaklaşık 3 milyar 800 milyon yıl öncesine tarihlenmektedir.[İlk 800 milyon yılı hakkında doğrudan bir kayıt bulunmamaktadır.] )

( Tüm kayaçlar, mineral karışımlarıdır. )


- KAYIK ile/ve TOMBAZ

( ... İLE/VE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. Üzerinde köprü kurulan, altı düz, kayık biçiminde duba. )


- KERPİÇ/HIŞT[Fars.] EV ile TORLUK

( ... İLE Toprak kulübe. )


- KİRLİ ile/ve/değil/<> TOZLU


- KİŞİ:
FARKLI ile/ve/değil/||/<>/>/< (TOPLAMININ) FAZLASI


- KİŞİ İÇİN (OLAN) ile/ve TOPLUM İÇİN (OLAN)

( Giyinmek, öncelikle toplum (ve düzeni/sağlığı) için daha sonra kişi içindir. )


- KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KÜLTÜR ve/||/<> TOPLUM ve/||/<> DİL


- KİŞİ ile/ve/||/<> TOPLUM

( [Kendini/zihnini/davranışını/adâletini] Kızdığında gösterir. İLE/VE/||/<> Savaşta gösterir. )


- KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Akıl. VE/||/<>/>/< Üniversite. )

( Direnç[ihtiyâr] ve istenç[irâde]. VE/||/<>/>/< Siyâset. )

( Bulunç/vicdan. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )

( Değişen. VE/||/<>/>/< Dönüşen. )

( Direnç[ihtiyâr: yapmama bilgisi/isteği] ve istenç[irâde: yapma "gücü/bilgisi/isteği"]. VE/||/<>/>/< Direnç[İhtiyâr]. )

( (Koşulsuz) Saygı ve sevgi. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )


- KİŞİLERİN:
HATASINDAN/YANLIŞINDAN/SUÇUNDAN/GÜNAHINDAN ve/fakat TÖVBESİNDEN

( Haberimiz olabilir. VE/FAKAT Haberimiz olmayabilir. [Dolayısıyla, kimseyi kınamamak gerek!] )


- KİŞİLEŞME ile/ve/> TOPLUMSALLAŞMA


- KİŞİNİN/İNSANIN:
BİREYSELLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMSALLIĞI

( INDIVIDUALISM OF HUMAN vs./and/<< SOCIALISM OF HUMAN )


- KİŞİNİN YÖNETİMİ ile/ve/<> TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve/<> DEVLETİN YÖNETİMİ

( TO MANAGE THE SELF vs./and/<> TO MANAGE THE SOCIETY vs./and/<> TO MANAGE THE STATE )


- KİTAP ile/ve/değil TOMAR


- KİTLE değil/yerine/= TOPLULUK


- KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK

( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )


- KIYASLAMA ile "TOKUŞTURMA"

( TO COMPARE vs. "TO KNOCK" )


- KÖK ile KÖK[Fars. < KÛK] ile TOHUM[Fars. < TUHM]

( Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. | Kök sap, kök. | Bazı şeylerde dip bölüm. | Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane. | Dip, temel, esas. | Kaynak, köken. | Birini bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü. | Sözcüğün her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü. | Olağan koşullarda çevresinden yalıtılamayan ancak çok çeşitli tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi. | Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek ya da birleşik değer.
İLE
Sazı kurmaya yarayan burgu. | Sap.
İLE
Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. | Soy sop, döl, nesil, sülale. | Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. | Spermatozoit. )

( CEZİR ile ... ile BEZRA )

( ROOT vs. ... vs. SEED )


- KOLEKTÖR[Fr. < COLLECTEUR] değil/yerine/= TOPLAÇ

( Atık suların akmasını sağlayan boru. | Elektrik dinamolarında, hareketli bölümün üzerindeki iletken devrelerde oluşan akımı toplayıp tek bir devreye veren araç. )


- KONJONKTÜR değil/yerine/= TOPLU DURUM/GEÇERLİ DURUM


- KONUKLUKTA ve/||/<> YEMEKTE ve/||/<> TOPLUMDA

( Gözümüze sahip çıkalım. VE/||/<> Elimize sahip çıkalım. VE/||/<> Dilimize sahip çıkalım. )


- KONVALESANS/CONVALESCENCE[İng.] değil/yerine/= TOPARLANMA


- KONVERJANS/CONVERGENCE[İng.] değil/yerine/= TOPLANMA, | YAKINSAMA


- KORTEJ[Fr. < CORTEGE]/MAİYET[Ar.] değil/yerine/= TÖREN ALAYI

( Bir devlet büyüğünün yanında bulunan kişiler. | Alay. )


- KÖY ile/ve TOL

( ... İLE/VE Küçük köy. )


- KREM FONDOTEN ile/yerine TOZ FONDOTEN


- KÜLTÜR ile/ve/değil/||/<>/< TOPLULUK


- KUMAŞ ile TOKUZ

( ... İLE Sık ve kalınca, tok kumaş. )


- KÜMÜLATİF/CUMULATIVE[İng.] değil/yerine/= TOPLU


- KURBAĞA ile TOROS KURBAĞASI

( ... İLE Dünyanın, vraklamayan tek kurbağa türü. [Bolkar Dağları'nda, Karagöl-Ulukışla-Niğde'de yaşar.] )


- "KURTARMAK" ile TOPARLAMAK


- KURUM ve/<> TÖREN(MERÂSİM)

( Her kurum, törenleri ile yaşa(tılı)r. )


- KUSURLU SORUMLULUK(/HİZMET ve GÖREV) ile/ve/||/<> KUSURSUZ SORUMLULUK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL OLASILIK


- KUYRUKLU YILDIZDA:
İYON KUYRUĞU ile/ve/||/<> TOZ KUYRUĞU


- KYOTO ile/ve/||/<> TOKYO ile/ve/||/<> FUKUOKA ile/ve/||/<> HİROŞİMA ile/ve/||/<> İNOKAŞİRA ile/ve/||/<> GİNZA

( [Japonca'daki anlamı/karşılıkları]
Başkent. İLE/VE/||/<> Doğu başkenti. İLE/VE/||/<> Mutlu tepe. İLE/VE/||/<> Büyük ada. İLE/VE/||/<> Kuyubaşı. İLE/VE/||/<> Darphane. )


- LİBERALİZM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL REFAH LİBERALİZMİ


- LÜKS ile/değil/yerine TOKGÖZLÜLÜK

( Yapay yoksulluk. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğal zenginlik. )


- MATEMATİK ile/ve/||/<>/> MÜHENDİSLİK ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER

( Çocuk bilimi. İLE/VE/||/<>/> Genç bilimi. İLE/VE/||/<>/> Yetişkin bilimleri. )


- MATİTE/MATITY[İng.] değil/yerine/= TOK SES


- ÇANDIR/MELEZ[Ar.]/METİS[Fr.] ile/ve TOPA

( ... İLE/VE Hindistan'daki melezler. )


- MENTEŞE[Fars. < BENDKEŞE] ile/ve/||/<> TOPUK DEMİRİ

( Kapı, pencere, mobilya kapakları vb. açılır kapanır nesnelerde kullanılan, bir mille birbirine tutturulmuş, biri sabit, öbürü hareketli iki parçadan oluşmuş metal parça. İLE/VE/||/<> Kapı menteşelerinin altta kalan eril bölümü. )


- MERASİM[Ar.]/SERAMONİ/CEREMONY[İng.] değil/yerine/= TÖREN


- METAANALİZ/META-ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= TOPLU ÇÖZÜMLEME


- METALLERDE:
ALKALİ ile/ve/||/<> TOPRAK ALKALİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ METALLERİ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> KARBON ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HALOJENLER ile/ve/||/<> SOY GAZLAR

( image )


- MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK

( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )


- MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( )

( )

( Fiziksel İnşâdan, Metinsel İnşâya: Türkiye'de, Mimarlık Tarihi ve Tarihçiliğinin Serüveni / From Physical Construction to Textual Construction: History and the Historiography of Architecture in Turkey - [Halil İbrahim Düzenli] yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( )


- MİNKAR[Ar. | çoğ. MENÂKÎR] ile TOMŞUK

( Kuş gagası. | Yırtıcı kuşların gagaları. İLE Kırık gaga. )


- MOUSE KULLANICISI ile/ve TOUCHPAD KULLANICISI

( Baylar.[El kullanımı yoğun olduğundan] İLE/VE Bayanlar.[Parmaklarını kullanımı yoğun olduğundan] )


- MR ile/ve/||/<> CT(TOMOGRAFİ)

( Gövdenin yapısal anormalliklerini tespit etmede kullanılan manyetik alanlı ve radyo dalgalı bir görüntüleme aracı.[Daha çok tendon yaralanmalarında, omurilik sorunlarında, beyin tümorlerinde ve yumuşak bağ doku tespitlerinde kullanılır.][Manyetik alan kullanılır.][X-ray ışınları ve radyasyon kullanılmaz.][İşlemi, yarım saat kadar sürebilir.] İLE/VE/||/<> Daha çok kemik yaralanmalarında, ciğer ve göğüs sorunlarında ve kanser tespitlerinde kullanılır.[Radyasyon kullanılır.][Daha çok acil servislerde kullanılır.][İşlemi, yaklaşık beş dakika sürer.] )


- MÜBEZZİR[Ar. < BEZR] < TOHUM EKECEK ARAÇ


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NÛK[Fars.] ile/ve TOMŞUK

( Kuş gagası. İLE/VE Kuşların kıvrık gagası. )


- ODİTORYUM/AUDİTORIUM[İng.] değil/yerine/= TOPLANTI SALONU


- OKSİTANYA ile/ve/> TOULOUSE

( XII. yüzyılda, Paris'teki kralın yasalarına uymayan baronlarının egemenliğinde yaşamış olan coğrafya. İLE/VE/> Oksitanya'nın merkezi ve Fransa'nın dördüncü büyük şehri olan Toulouse'nin bir başka adı da, "Pembe Kent"tir.[Bu kent, gün doğumunda pembe, öğlen kırmızı, gün batımında ise leylak rengi alırmış.]
[Oksitanya'da yaşayan halk, OC diye adlandırılıyor.] [Kendilerine özgü, yine OC dili adına bir dil konuşuyorlar. Toulouse'da, tüm sokak adları hem Fransızca, hem de OC dilinde yazılıyor.]

Toulouse'a, 1460-1500 yılları arasında altın çağını yaşatan ve tekstil sanayisinde kullanılan mavi rengi sağlayan bitkinin adı "Pastel"dir.[Güney Amerika'dan gelen İndigo bitkisi, pastelin ününü sona erdirmiş.] )


- ON BOOK:
TO FOLD UP HALF OF(/TIP OF) THE PAPER - > TO USE SEPARATOR

( KİTAPTA: YAPRAĞIN UCUNU/YARISINI KATLAMAK değil/yerine AYRAÇ KULLANMAK )


- ÖNLEM ALMALI:
SEL ALMADAN ile/ve/||/<> YEL ALMADAN ile/ve/||/<> TOPRAK ALMADAN ile/ve/||/<> ALEV ALMADAN


- ÖRF değil/yerine/= TÖRE/GELENEK


- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine TOPLUMSAL ADÂLET

( [not] COMMUNISM vs./and/but SOCIAL JUSTICE
SOCIAL JUSTICE instead of COMMUNISM )


- [ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME


- ÖYKÜSEL KENDİLİK'TE:
KURGUSAL ile TÖZSEL

( [ÖYKÜSEL KENDİLİK: Zamana yayılmış, geçmiş ve geleceğe sahip kendilik.]

Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerden oluşan "soyut" kendilik. İLE/VE/||/<> Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerin toplamından oluşan "gerçek" kendilik. )

( DAVID HUME: "Kendilik, anlık izlenimler demetidir. Fakat bu izlenimler demetinin bir gerçekliği yoktur."

DANIEL DENNETT: "Kendimiz hakkında anlattığımı öyküler, bizi inşâ eder. Kendilik, bu öykülerin soyut bir kesişim noktasıdır. Fakat öykülerimizin inşâ ettiği kendilik, boş bir soyutlamadır."

ile/ve/||/<>

RICOEUR: "Öznenin, kendi hakkında anlattığı öykülerin toplamıdır. Bu öyküler, kendi aralarında çelişki, kararsızlık ve kendini aldatmayı içerse de bütünlüklü ve gerçek bir yaşamı oluşturur." )


- OYUN VE OYUNCAKTA:
TAŞ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> TUĞLA


- ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Özgürlük. İLE/VE/||/<>/>/< Zorunluluk. )

( Mâhiyet. İLE/VE/||/<>/>/< Cevher. )

( Güneş nasıl karanlığı bilmezse, Öz de Öz Olmayan'ı bilmez. )

( Mutluluk, özünüzden (gerçek varlığınızdan) gelir ve ancak onda bulunabilir. )

( Benlik sevgisinin yerine Öz'ün sevgisini koyun, o zaman manzara değişir. )

( Var olan herşeyin özü ve cevherisiniz. )

( Töz, kendinde olan ve kavranandır. )

( Töz, bir çokluk olamaz. )

( ÖZ: CEVHER[filozoflarda] | MÂHİYET[mantıkçılarda] | ZÂT[kelâmcılarda] | LÜBB[sufilerde] | EGO/SELF/NOMEN[psikolojide] )

( As the sun knows not darkness, so does the self know not the non-self.
Happiness comes from the self and can be found in the self only.
Replace self-love by love of the Self and the picture changes.
Understand that you are both, the essence and the substance of all there is. )

( Tözün gerçekleşmesi. )

( ESSENCE vs./and/||/<>/>/< SUBSTANCE )

( SUBSTRATUM cum/et/||/<>/>/< SUBSTANTIA )

( OUSIA ile/ve/||/<>/>/< ... )

( XING ile/ve/||/<>/>/< ... )


- ÖZETLEMEK ile/ve "TOPARLAMAK"


- ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN


- PALAMUT/BİNİYTÜ[Ar.]/PELAMYA SARDA[Lat.] ile TORİK/PİÇUTA

( ... İLE Palamut balığının iri bir türü. )


- PANDİT ile TOYİN

( Brahma bilgini, din büyüğü. İLE Mani rahibi. )


- [ne yazık ki]
PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK

( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )


- PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( PENITENCE/REGRET vs./and REPENTANCE )

( PAENITENTIA cum/et ... )


- PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( Pişmanlık tövbedir. )

( Tövbede niyet, pişmanlıktır. )

( PİŞMAN < PEŞÎMÂN )


- PONTON[Fr.] ile TOMBAZ

( Batmış gemileri askıya alma işinde kullanılan büyük duba. | Yat limanlarında yatların yanaşması için zincirle karaya bağlı sabit duba. İLE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. | Üzerinde köprü kurulan, altı düz kayık biçiminde duba, ponton. )


- POPÜLASYON/POPULATION[İng.]/NÜFUS[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK


- PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN


- pulv.[Lat. < PULVIS] değil/yerine/= TOZ, PUDRA


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA


- REKOLTE[İt. < RACCOLTA] değil/yerine/= TOPLAM ÜRÜN


- RENK/LER ile/ve/değil/< RENK/LER ile/ve/değil/< TON/LARI

( MAVİ: İffeti ve ilmi simgeler. )

( [not] COLO(U)RS vs./and COLO(U)RS vs./and/but/< TONES )


- RITUEL/RITUAL[İng.] değil/yerine/= TÖRENSİ


- RİYBE[Ar.] ile TÖHMET[Ar.]


- RULO[Fr.] ile TOMAR[Yun.]

( Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt tomar. İLE Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt. | Çok. | Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk. )


- RÜSUP[Ar.] değil/yerine/= TORTU/TOPUT/SÜZÜNTÜ/ÇÖKELTİ


- SAÇ:
AT KUYRUK ile/ve TOPUZ

( [Daha çok] Günlük yaşamda. İLE/VE [Daha çok] Özel toplantılarda. )

( İkisi de alımlıdır/etkileyicidir. )


- SAFSATA ile TOTOLOJİ

( Belirli bir niyet üzere uyarlanmışlık da vardır. İLE ... )


- SAHİFE ile/ve TOMAR[Yun.] ile/ve KİTAP

( ... İLE/VE Dürülerek, boru biçimi verilmiş kâğıt. İLE/VE ... )


- SAKAT/ALÎL[Ar.] ile TOPAL

( ... İLE Yürürken, sağa sola bükülüp yuvarlanır gibi devinme nedeniyle verilen ad. )

( CRIPPLE/DISABLED vs. LAME )


- SAZ ile/ve/<> TOTORA

( ... İLE/VE/<> Bolivya'da bulunan Titicaca Gölü'nün Peru bölümünde bulunan Suriqui Adası'nda bulunan sazlara yerel dilde verilen ad. [Bu adada yaşayanlar, sazdan sandal yapma tekniğini dünyada en iyi uygulayan kişilerdir.] )


- SEBZELER:
TOPRAK ALTINDAKİLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TOPRAK ÜSTÜNDEKİLER

( [beslenmemizin] %25'inde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< %75'inde. )


- SEDİMENTASYON | SEDİMENTOLOJİ[Fr./İng./Alm.] ile TORTULAŞMA | TORTUBİLİM

( Tortu oluşması, çökelme. | Pıhtılaşması önlenmiş kanda, alyuvarların dibe çökme hızının ölçülmesiyle yapılan, bir tür kan gözlemi. | Tortulaşma. )


- SEKÜLERLİK:
DİNDIŞILIK ile/ve/değil/||/<>/< TOPLUMSAL TÜZE(HUKUK)


- SEPTİSEMİ[Fr. < Yun. SEPTİKOS: Çürümüş. | HAİMA: Kan.] ile TOKSEMİ

( "Kan zehirlenmesi", kan bozukluğu. İLE "Kan zehirlenmesi". [günlük dilde] )

( Bakterilerin kana geçerek yaygın enfeksiyona neden olmasıyla. İLE Herhangi bir zehirli maddenin ya da iltihabın kana geçmesiyle. )

( SEPTİSEMİ/SEPSIS/SIRS[: Systemic Inflammatory Response Syndrome] )


- SEREMONİ[Fr.] değil/yerine/= TÖREN

( Tören. | Genellikle, resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü. )


- ŞEŞPER[Fars.] değil/yerine/= TOPUZ

( Savaş araçlarından, altı dilimli topuz. İLE ... )


- SES'TE/SELEN'DE:
YÜKSEKLİK/PERDE ile/ve ŞİDDET ile/ve TON


- [simge] DAĞ:
BİREYDE ile/ve/||/<> TOPLUMDA

( Nefs. İLE/VE/||/<> Devlet. )


- SINIRLANDIRMADA:
YASALILIK ve/||/<> GEÇERLİLİK(MEŞRÛİYET) ve/||/<> TOPLUMSAL GEREKLİLİK


- SİNÜZOİT/SİNUSOID[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR BOŞLUĞU


- ŞİŞMAN/MÜLAHHAM[Ar.] ile/değil/yerine TOPLUCA

( Deri altında fazla yağ toplanması nedeniyle gövdenin her yanı şişkin görünen kişi. İLE/DEĞİL/YERİNE Gövdece biraz dolgun. | Toplu olarak, beraber. )


- SONUÇ ile TOPLAM

( RESULT/CONSEQUENCE vs. TOTAL )

( PAYAN ile ... )


- SORUMLULUK:
TEK ile/ve/||/<> TOPLU


- SOSYAL[İng. < SOCIAL < SOCIETY] değil/yerine/= TOPLUMSAL


- SOSYALİZASYON/SOCIALIZATION[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSALLAŞMA


- SOSYOMETRİ/SOCIOMETRY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL DAVRANIŞ ÖLÇÜMÜ


- ŞÖVALYELER'DE:
TAPINAK ŞÖVALYELERİ ile/ve TÖTON ŞÖVALYELERİ ile/ve ST. JEAN/HOSPİTALER ŞÖVALYELERİ

( KÜRESEL MEDENİYET - TEOMAN DURALI - DERGÂH YAY. )


- SOYUT DİL ile/ve/<> TOPLUMSAL DİL


- SPHEROID değil/yerine/= TOPAR, DÖNME SÖBÜSÜ


- STRICT LIABILITY vs. MATERIAL MISTAKE vs. TORT

( Kusursuz sorumluluk. İLE Esaslı hata. İLE Haksız fiil. )


- SU SIĞIRI yerine TONBAY


- SUBHA[< SADR] ile TOZ

( BİNEFSİHİ ÂŞİKÂR VAROLMAYAN FAKAT EŞYANIN SURETİ İLE AÇIKLIK KAZANDIĞI İÇİN HEYULA DENİLEN [HEBÂ] GÜNEŞİN IŞIĞINDA GÖRÜLEN İNCE TOZ )


- SÜRÜ ile/değil TOPLULUK/CEMAAT


- SÜT-LİMAN ile TOZ-PEMBE


- TABU[Fr. TABOU < Polinezya dilinden] ile/ve TOTEM


- TAHTA ile TOYAKA

( ... İLE Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası. )


- TARET[İng. < TURRET] değil/yerine/= TOPÇU KULESİ

( Gemilerde ya da kalelerde, topçu konumlarında, topun, makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule. )


- TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )

( Patterned confusion. )

( HISTORY vs./and/<> COMMUNITY/SOCIETY )


- TARİH ile/ve TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )

( Patterned confusion. )

( HISTORY vs./and COMMUNITY/SOCIETY )


- TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Kesintilidir. VE/||/<> Süreklidir. )

( Kanıta dayalı ve nesnellik iddiası vardır. VE/||/<> Özneldir ve kimlik önde tutulur. )

( Demarcated. AND/||/<> Continous. )


- TARİKAT ile TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME

( Tarikat olsa Tâc ile Hırka, biz de alırdık 30'a 40'a. )

( Tarik ehli olmak, dışı halkla, içi hakla olmaktır. )


- TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK

( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...

Mevlânâ )

( )


- TEHLİKELİ:
AÇLIK ve TEHDİTTE ile/ve/<>/>< TOKLUK ve GÜÇLÜLÜKTE

( (")Hayvanlar("). İLE/VE/<>/>< [bazı/"bilinçsiz"] "Kişiler". )


- "TEK BAŞINA ..." ile/ve/||/<> "TOPTAN ..."


- TERESSÜB[< RÜSÛB (çoğ. TERESSÜBAT)] değil/yerine/= TORTULANMA, DİBE ÇÖKME, DURULMA


- TERK ile/ve TÖVBE


- TERK ile/ve/<> TÖVBE

( TERKİN EN FAZİLETLİSİ VARLIK İÇİNDE YAPILANDIR | TERK-İ DÜNYA, TERK-İ UKBÂ, TERK-İ HESTÎ, TERK-İ TERK ile/ve/<> ... )


- TİN/SEL ile/ve TOPLUM/SAL

( SPIRITUAL vs./and SOCIAL )


- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO CONFUSE vs. TO SMUDGE


- TO CONVINCE vs. TO PERSUADE PERSUASION


- TO DELUDE vs. TO DECEIVE


- TOHUMLU BİTKİ/LER ile/ve TOHUMSUZ BİTKİ/LER

( Döllenmiş yumurta hücresinin gelişerek tohum meydana getirdiği bitkiler. İLE/VE Eşeyli ya da eşeysiz olarak üreyen, eşeyli üremede zigot ya da embriyonun etrafında besi doku bulunmayan, tohum oluşturmayan bitkiler. )


- TOKA ile TOKA[İt. < TOCCO]

( Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. | Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. İLE El sıkışma. | Kadeh tokuşturma. )


- TOKA ile TOKALAŞMAK

( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )


- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT

( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )


- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


- TOKYO[Jp.] ile Tokyo

( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )


- TOLSTOY ile TOLSTOY

( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )

( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )


- TOMBUL ile TOMBALAK

( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )


- TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


- TOP ile TOMAK

( ... İLE Ağaçtan yapılmış top. | Ağaçtan yapılmış gürz. | Bir tür kalın ve ağır çizme. )


- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK

( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )


- TOPAL ile TOPALLAMAK

( LAME vs. LIMP )


- TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


- TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


- TOPHANE ÇEŞMESİ ile TOPHANE SEBİLİ / NUSRETİYE SEBİLİ

( ... İLE Nusretiye Camisi yanındadır. 1825'te, Sultan II. Mahmud tarafından. [Kitâbe yazıları Hattat Yeserîzâde İzzet tarafındandır.] )


- TOPHANE ile Tophane

( Top yapılan, top dökülen yer. | Topçu askerinin eğitildiği yer. İLE İstanbul'da, Karaköy'den sonra gelen semtin adı. )


- TOPLAM ile/ve/değil TOPTAN


- | TOPLAMA ile ÇARPMA | ile/hem TOPLAMA ve/||/<>/hem de ÇARPMA

( |[tek başına] Kolay. İLE Kolay. | İLE [birlikte] [tasımla/nispeten] [ilk başta] [pek] !"Kolay değil". [gibi görünür] )


- TOPLAMAK ile/değil TOPARLAMAK


- MEYVELER:
TOPLANDIKTAN SONRA OLGUNLAŞMAYA ...
DEVAM EDEN ile DEVAM ETMEYEN


- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK


- "TOPLU TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA


- TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )

( COMMUNITY vs./and/<> SOCIETY )

( ... ile/ve/<> KOINONIA )

( CEMAAT/CEMİYET ile/ve/<> CEMİYET )


- TOPLUM ARACI değil TOPLU ULAŞIM ARACI


- TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET


- TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN


- TOPLUMDIŞI/ASOSYAL ile TOPLUM KARŞITI/ANTİSOSYAL

( Başkalarına uymamaya yöneliklerdir. İLE Başkalarının, kendilerine "uymasını beklerler". )


- TOPLUMLAŞMA ile/ve TOPLUMSALLAŞMA

( Olgu ya da kavram. İLE/VE Kişinin/kişilerinin katılımı. )


- TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


- BELLEK:
TOPLUMSAL ve/||/<> TOPLANMIŞ

( Ortak. VE/||/<> Bireysel. )

( MEMORY: COLLECTIVE and/||/<> COLLECTED )


- "TOPLUMSAL KABUL/LER" ile/ve "TOPLUMSAL 'KALIP/LAR'"

( Aynı toplumdaki birçok birey [ve çoğunluk] tarafından, [kendileri için ne kadar uygun olmasa da] -sözlü ya da sözsüz, yazılı ya da yazısız- sürdürülen kurallara/geleneklere işaret eder. İLE/VE Daha çok, içleri boş [dayanaksız] olarak algılanan [ve olumsuz olarak değerlendirilen] alışkanlıklara/geleneklere işaret eder. )

( "SOCIAL ACCEPTANCE/S" vs./and "SOCIAL 'PATTERN/S'" )


- TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER


- TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR[Fr. < TORE]

( Sık gözlü ağ. | Bir metre uzunluğunda dört santimetre eninde örgü ip.| Tuzak. | Örgü sırası. | Giysi ya da örgülerde, çorap koncunun ağzı gibi büzülen kısım. | Çorap boğazına örülen lastik örgü. | Ağ gibi seyrek örgülü bir cins dokuma. | Fanila, çorap vb. giysilerde gövdeyi saran lastik örgü. | İnce örülmüş para kesesi. | Baş örtüsü. | Hamam havlusu, peştemal. | Saman taşırken kağnı arabasına takılan ot ve kendirle örülmüş ağ. | Uçkur uçlarına yapılan düğümler. | Çözülemeyen ilmek. | Süzgeç.
İLE
İşe alışkın olmayan, yabani. | Toy, acemi kişi. | Olgunlaşmamış, ham.| Çok hareketsizlikten ileri gelen hamlık. | Çekingen, utangaç. | Soğukkanlı. | Ters. | Aptal. | Kendini beğenmiş, kibirli. | Eşeysel gücü çok olan.
İLE
İnci gerdanlık. | Boncuktan yapılan bilezik.
İLE
Buzağılamamış üç yaşındaki inek yavrusu.
İLE
Fidan.
İLE
Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan nesne. )


- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


- TORAK ile TORAK

( Kömürleştirilecek ağaç ya da pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kubbe, kümbet. İLE Tortu, çökelek. )


- TÖREL = TÖRESEL

( Töreye uygun olan. | Töre ile ilgili. )


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TORLAK ile TORLAK/ABDAL

( Torun çocuğu. İLE Gezgin derviş. )


- TORUM ile TORUM

( Deve yavrusu. İLE Yalan, uydurma söz. )


- TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE


- TOS ile TOS

( Alın ya da boynuzla vuruş. İLE Topaç oyunu. )


- TÖS ile TÖSKÜRTMEK/TÖSKÜRÜ

( Hayvanı geri geri yürütmek. İLE Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOTAL" (OLARAK) değil TOPLAM (OLARAK)


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE


- TÖVBEDEN ÖNCEKİ HİDÂYET ile/ve TÖVBEYE HİDÂYET ile/ve TÖVBEDEN SONRAKİ HİDÂYET


- TOY ile TOY ile TOY

( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )


- TOY ile/ve TOYDAN

( Tuz Gölü civarı, Kütahya ve Doğu Anadolu'da bulunur. İLE/VE Toy kuşunun iri bir türü. )


- TOY ile TOYDAN

( Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] İLE Bir tür iri toy kuşu. )


- TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


- TÖZ ile TÖS

( Kök, asıl, cevher. | Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram. İLE Hayvanı geri geri yürütmek. | Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOZ ile TOZ ile TOZ ile TOZ

( Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak. | Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir nesne. | Katıların fiziksel etkilerle ufalanması sonucu oluşan, tane irilikleri yaklaşık bir mikron büyüklüğünde parçacıklar. | Genellikle tanelerin temizlenmeleri ya da öğütülmeleri sırasında meydana gelen ince durumdaki kuru parçacıklar. | Bu durumda olan. İLE Yayın kabzası üzerine kaplanan kayın ağacı kabuğu ve kirişi. İLE Asalak öldürücü olarak kullanılan katı bitkisel ya da madensel nesnelerin öğütülmüşü. | Hayvansal, bitkisel ve madensel kökenli nesnelerden elde edilen, organik ve inorganik yapılı, kuru ve birbiriyle bağlantısı olmayan ilaç biçimi. İLE Diz. )


- TOZ ile/ve TOZAN

( ... İLE/VE İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. )


- TOZAN ile TOZAN

( İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. İLE Kar fırtınası. )


- TOZKOPARAN ile TOZKOPARAN

( Çok rüzgârlı yer. İLE İstanbul, Merter'de bir semtin adı. )


- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]

( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )


- TÜMEL ile TOPLAM

( KÜLLÎ ile KÜLL )

( UNIVERSAL vs. TOTAL/OVERALL )


- TÜRKÜLERDE:
OYUN HAVALARI ile/ve LİRİK ile/ve DOĞA(PASTORAL) ile/ve YERGİ(SATİRİK) KONULU ile/ve SİMGELİ/TEMSİLÎ ile/ve KAHRAMANLIK VE SERHAT HAVALARI ile/ve TÖRENSEL VE GİZEM İÇERİKLİ ile/ve SOSYAL İÇERİKLİ ile/ve GURBET VE HASRET ile/ve MİZAHÎ VE ALAN OYUN ile/ve ÂŞIKLAMALAR ile/ve AĞIT VE KIRAN DESTANLARI ile/ve KARŞILIKLI DEYİŞLEME VE ATIŞMALAR


- TÜZE ile/ve TOPLUMBİLİM

( "Toplumbilim Sözlükleri" tarihçesini okumak için burayı tıklayınız... )

( LAW vs./and SOCIOLOGY )


- TÜZEL ile TÖZEL

( Hukukla ilgili, hukuksal, hukukî. | Hükümle ilgili, hükmî. İLE Tözle ilgili. )


- ULUS/ULUSAL ile/ve/<> TOPLUM/TOPLUMSAL


- US/AKIL/LOGOS:
KİŞİDE ve AİLEDE ve TOPLUMDA

( KINALIZÂDE - AHLÂK-I ALÂİ kitabını okumanızı salık veririz. )


- VARLIK = MEVCUDİYET = BEING[İng.] = ÊTRE[Fr.] = SEIN, SEIENDE[Alm.] = ENS, ESSE[Lat.] = TO ON, EINAI[Yun.]


- VEN/VEIN[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR


- VENOGRAFİ/VENOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ


- VİDA:
ALYAN ile/değil TORK

( Tüm dünyada. İLE/DEĞİL İngiliz ve Fransız ürünlerinde. )


- VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


- VURGULAR('I) TONLAR('I) TONLAMALAR()'I


- YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE


- YAK(IN)LAŞMAK ve/< TÖVBE


- YALPALAMA(") ile/<> (")TÖKEZLEME(")


- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK


- YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


- YAZMALARIN BOZULMASINDA:
MİKROORGANİZMALAR ve/||/<> BÖCEKLER ve/||/<> FARELER ve/||/<> NEM ve/||/<> TOZ


- YEDİCE(HAFTA):
BAŞGÜN ile/ve/||/<>/> TOZGÜN ile/ve/||/<>/> ODGÜN ile/ve/||/<>/> ORTAGÜN ile/ve/||/<>/> YEYGÜN ile/ve/||/<>/> ELGÜN ile/ve/||/<>/> ARAGÜN

( Pazartesi İLE/VE/||/<>/> Salı İLE/VE/||/<>/> Çarşamba İLE/VE/||/<>/> Perşembe İLE/VE/||/<>/> Cuma İLE/VE/||/<>/> Cumartesi İLE/VE/||/<>/> Pazar )


- YEKÜN/YEKÛN[Ar.] değil/yerine/= TOPLAM


- [ne yazık ki]
"YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK


- ZÂT ile TÖZ


- ZEHİRLİ/TOKSİK KALORİ değil/yerine TOK KALORİ


- ZEKÂ:
SOYUT ile/ve/||/<> MEKANİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL

( )


- ZERRE değil/yerine/= TOZAN


- ZİYÂFET değil/yerine/= TOY, YEMEK, GÖRKEMLİ YEMEK


- ZÜRAFA ile TORNİKROFT ZÜRAFASI

( ... İLE Tüm dünyada, 600'den daha az sayıdalardır. )



TÖ... ~ ... / ... ~ TÖ... ile başlayan FaRkLaR...

- ACEMİ değil/yerine/= TOY


- AD ile/ve/||/<> TÖZ(CEVHER)

( ... ile/ve/||/<> TÖZ: Çadırın direği. | Adın, adlandırdığı. )


- ADA BALIĞI ile ALABALIK(TROUT) ile ATLANTİK KERTENKELE BALIĞI ile ATEŞ BALIĞI ile AY BALIĞI[Lat. MOLA MOLA] ile BENİ BALIĞI[Lat. CYPRINION MACROSTOMUS] ile ÇAÇA BALIĞI ile ÇUPRA BALIĞI ile DİL BALIĞI(SOLEFISH, [Lat. SOLEA VULGARIS]) ile DÜLGER BALIĞI[Lat. ZEUS FABER] ile FENERBALIĞI[LOPHIUS PISCATORIUS] ile FULYA BALIĞI[Lat. MYLIOBATIS AQUILA] ile GÜNBALIĞI[Lat. JULIS TURCICA] ile İSTAVRİT[Yun.][Lat. TRACHURUS TRACHURUS] ile KEDİ BALIĞI(CATFISH) ile KELER BALIĞI ile KILIÇ BALIĞI(CEMEL-İL-BAHR / CEMEL-ÜL-MÂ'[Ar.], SWORDFISH[İng.]) ile KIRLANGIÇ BALIĞI[Lat. TRIGLA HURUNDO] ile KIZILKANAT[Lat. SCARDINUS ERYHROPHTHALMUS] ile KÖPEK BALIĞI(SHARK) ile KUM BALIĞI[Lat. AMMODYTES] ile KUPES[Lat. BOOPS BOOPS] ile KÜÇÜK AĞIZLI LOTAK[Lat. CYPRINION KAIS] ile MERCAN BALIĞI ile OK BALIĞI ile ORKİNOS[Yun.]/TON[Lat. THUNNUS] ile ÖRDEK BALIĞI[Lat. LABRUS MIXTUS] ile PAPAZBALIĞI[Lat. CHROMIS CHROMIS] ile PEMBE, KURBAĞA AĞIZ BALIĞI ile RİNGA BALIĞI(HERRING)[Lat. CLUPEA HARENGUS] ile SANDIK BALIĞI[Lat. LACTOPHRYS TRIQUETER] ile TON BALIĞI(TUNAFISH) ile TARANGA ile TORPİLBALIĞI ile YILAN BALIĞI(İNKİLÎS[Ar.], EEL[İng.]) ile ACI BALIK ile BIYIKLI BALIK ile DİKENLİ BALIK[Lat. G. ACULEATUS] ile DUBAR[Lat. MUGIL CEPHALUS] ile ÜZGÜNBALIĞI[Lat. CALLIONYMUS LYRA]

( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )


- ADİSYON[Fr.] değil/yerine/= TOPLAMA | HESAP FİŞİ/PUSULASI


- AEROKLASÖR[Fr.] değil/yerine/= TOZ AYIRICI


- AHLÂK BİLİMİ değil/yerine/= TÖRE BİLİMİ


- AHŞAP EV/HIMIŞ ile TOL

( ... İLE Yayla/bahçe kulübesi. | Taş kemerle yapılmış ev/oda. | Küçük köy. )


- AKSİYOM ile TOTOLOJİ


- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]


- ALOGAMİ[Fr.] değil/yerine/= TOZLAŞMA/TOZLANMA

( Eril örgenlerdeki çiçek tozunun, rüzgâr ya da böceklerin aracılığıyla çiçeklerin tepeciğine konması, döllenme. | Polen tanelerinin rüzgâr, böcek, su gibi etkenlerle dişi üreme gözelerine ulaşması. | Sporlaşma. )


- AMORAL[Fr.] değil/yerine/= TÖRE/AHLÂK DIŞI


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK

( )

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )

( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )


- ANTİSOLER[Fr.] değil/yerine/= TOPLUM DIŞI KALAN


- APHL/ASSOCIATION OF PUBLIC HEALTH LABORATORIES[İng.] değil/yerine/= TOPLUM SAĞLIĞI LABORATUVARLARI DERNEĞİ


- APROZODİ/APROSODY[İng.] değil/yerine/= TONLAMA BOZUKLUĞU


- ARAZİ ile/ve TOPRAK

( TOPRAK

Tarlam, sana üçyüz fidan aşılasam
Tarla coşar, fidan coşar, el coşar
Gücüm yetse, hemen işe başlasam
Kazma coşar, kürek coşar, bel coşar

Muhidime örnek olmak maksadım
Sevinir evlâdım, söylenir adım
Hız ile yürür idim olsa kanadım
Yolcu coşar, ayak coşar, yol coşar

Çalışırsan toprak verir cömerttir
Emeksiz istemek, dermansız derttir
Çalışmak, insana büyük servettir
Kese coşar, gönül coşar, el coşar

Yılda bir kez, çiçek açan ağaçlar
Hayatta insana ömür bağışlar
Her taraftan cıvıldaşır o kuşlar
Seher coşar, bülbül coşar, gül coşar

Güzelin kulağı, küpeyi saklar
Ağacın yaprağı, meyveyi koklar
Mehtap ile birleşince yapraklar
Gölge coşar, mehtap coşar, dal coşar

Yel, dala değdikçe, sor ki, dallar ne çeker
Durmaz inler, ırgalanır, Hû çeker
Demişler ki, bu derdi bu çeker
Veysel ağlar, sazı ile tez coşar

 

[ Veysel (Âşık) 'ın yazdığı ilk şiirdir. ]

[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/12792 ]

)

( ... ile/ve TÜRÂB )

( ... ile/ve HÂK, ÂCÂK )

( ... ile/ve PİTHİRİ )


- ARKOZ[Fr. < ARKOSE] ile TORTUL KAYAÇ

( ... İLE Birleşiminde feldspat bulunan, kum taşı türünden bir tortul kayaç. )


- ATARDAMAR YANGISI ile/ve TOPLARDAMAR DUVARLARI YANGISI ile/ve AK KAN BEZİ YANGISI(ADENİT) ile/ve KALP KAPAKÇIĞI YANGISI

( ARTERİT ile/ve FLEBİT/TROMBOFLEBİT ile/ve VALVULITIS )


- ATEŞ ile/ve TOPRAK

( ... İLE/VE Hazinet-ül esma. )


- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]


- ATOM ile/ve/||/<> TO KENON

( Bölünemeyen. İLE/VE/||/<> Boşluk. )

( Fiziksel. İLE/VE/||/<> Matematiksel. )


- ATOM ve/||/<>/< TORYUM[Th]

( Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacık. VE/||/<>/< Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 olan, yoğunluğu 112,6 olan, 1700 °C'de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyoaktif bir öğe. )


- AVCI-TOPLAYICI değil TOPLAYICI-AVCI


- AVCI/LIK ile/ve TOPLAYICI/LIK


- AYIRMAK/AYIRABİLMEK ile/ve/>/= TOPARLAMAK/TOPARLAYABİLMEK

( TO SEPARATE vs./and/>/= TO (BE ABLE TO) PACK/SUMMARIZE )


- "AZITMAK" ile "DAĞITMAK" ile "TOZUTMAK"


- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]


- "BAĞLAMAK" ile/ve "TOPARLAMAK"


- BAKANAK ile TOYAK ile TOYNAK

( Geviş getiren hayvanların tırnağı. İLE At tırnağı. İLE At, eşek gibi tektırnaklı hayvanların tırnağı. )

( ... ile ... ile SÜNBÜK[çoğ. SENÂBİK], HÂFİR[çoğ. HAVÂFİR] )

( ... vs. ... vs. HOOF )


- BAKIR ile TOMBAK[Fr.]

( ... İLE Kuyumculukta kullanılan, %80 bakır, %20 çinkodan oluşan sarı renkli alaşım. | Bu alaşımdan yapılmış olan. )


- BASIN/MEDYA:
SİYASİ/EKONOMİK "GÜCÜN"/"İKTİDARLARIN"
değil
TOPLUMUN OLANAĞI/ÜRÜNÜ/HİZMETİ


- BAYKUŞ ile TONGUÇ

( ... İLE En büyük çocuk. | Bir tür baykuş. )


- BEBEK/ÇOCUK GELİŞİMİNDE İLİŞKİLER:
İKİLİ ile/ve/||/<>/> ÜÇLÜ ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL


- BELLEK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK


- BEN = ZÂT = I[İng.] = das SOSEIN[Alm.] = TO TI ESTIN, TO TI ÈN EINAI[Yun.] = ESSENTIA[Ortaçağ Lat.]


- BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< TOPLUMSAL KOŞULLAR


- BİR DÜŞÜNCE/BİLGİ/SÖZ İLE:
TOPLUMU "BOZMAK" ile/değil TOPLUMUN BİR BÖLÜMÜNÜ "BOZMAK" ["bozulacağına" dair ısrarcı olunuyorsa...]

( Olumsuz/kötü niyetli kasıt. İLE/DEĞİL Gelişmek/geliştirmek üzere/için. [Bazı bilgi ve durumlar, herkese değil bazı kişilere verilebilir/verilmelidir.] )


- BİREY YÖNETİMİ ile/ve TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve DEVLETİN YÖNETİMİ

( TEKZİB-İ AHLÂK ile/ve TEDBİR-İ MENZİL ile/ve SİYÂSET-İ MEDENİYE )


- BİREYİN ÖZGÜRLÜĞÜ ile/ve TOPLUMUN ÖZGÜRLÜĞÜ

( FREEDOM OF THE PERSON vs./and FREEDOM OF THE SOCIETY )


- BİREYİN, TOPLUMDAKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMUN, BİREYDEKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ


- BİRİKTİRMEK ile TOPLAMAK

( Ha bir kuru emektir.
"Biriktir de biriktir." )

( TO SAVE UP vs. TO COLLECT )


- BÖLMEK ile TOPLAMAK

( İkili. İLE Üçlü. )


- BOYA ile TOPRAK BOYA

( Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen ya da içine katılan renkli nesne. | Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu ya da yağlı boya. | Aldatıcı görünüş. | Yazmak için kullanılan mürekkep. İLE İçinde demir oksidi bulunan renk, kiremit kırmızısı. | Minerallerden elde edilen boyar nesne. )


- BÜST[Fr.] ile TORS

( Yontu sanatında başı, göğsü, kimi zaman da omuzları içine alan yontu türü. İLE Gövde heykeli. )


- "BÜTÜN" ile/değil TOPLAM


- BUYURGANLIK ile/değil TOPLUMSALLIK


- BUZAĞI ile/<>/> DANA ile/<>/> TOSUN ile/<>/> BOĞA/KELE

( Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu. İLE/<>/> İneğin, sütten kesildikten sonra 15 aylığa kadar olan yavrusu. İLE/<>/> Danalıktan yeni çıkmış 15 - 24 ay arasındaki genç boğa. | [mecaz] Sağlıklı, tıknaz delikanlı. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri erkek boğa/sığır. )

( VEAL vs./<>/> CALF vs./<>/> ... vs./<>/> BULL )


- CAN = TİRİM = PSYCHY[İng.] = ÂME[Fr.] = ANIMA, VITA[Lat., İt.] = LEBENSHAUCH, DAS BELEBENDE[Alm.] = TO PNEUMA, HO ZÕN[Yun.] = ALMA[İsp.] = ZIEL[Fel.] = SJÆL, İLDSJÆL[Dan.] = DUH[Rus.]


- CANİK ATI ile/ve "DOĞU"/"BATI" TRAKYA ATI ile/ve AYVACIK(EDREMİT) MİDİLLİSİ ile/ve UZUNYAYLA(KAYSERİ) ATI ile/ve TOROS(ADANA)[YARIMKAN] ATI ile/ve KÜRT ATI ile/ve MALAKAN(KAFKAS) ATI

( Muzaffer Paşa komisyonundan. [1900] )


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CATERING[İng.] değil/yerine/= TOPLU YEMEK SUNUMU


- ÇEKİÇ ile/ve/değil/||/<> TOKMAK


- CESEDİ:
SIRIKLAR ÜSTÜNE BIRAKMAK ile YAKMAK ile TOPRAĞA GÖMMEK

( Yakutistan'lılar, cenazelerini bu 3 biçimde kaldırırlar. [Ölüleri için yas tutmazlar.] )


- CEVHER[Ar.] değil/yerine/= TÖZ


- CEVHER ile TÖZ


- ÇİÇEK ile TOMURCUK/BÛJENE[Fars.]

( ... İLE Henüz açılmamış çiçek. )


- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ

( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )

( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )


- COSMOS ile/ve TOPOS

( Küreyi/küreleri kapsayan. İLE/VE Kürenin içindekileri kapsayan. )


- DARÜŞŞİFA:
FATİH ile/ve/||/<> HASEKİ ile/ve/||/<> SÜLEYMANİYE ile/ve/||/<> ATİK VÂLİDE SULTAN ile/ve/||/<> SULTAN AHMED ile/ve/||/<> TOPKAPI SARAYI ENDERUN


- DAVUL ve/||/<> TOKMAK

( Davul, ayrı kişide; tokmak, ayrı kişide olmaz! )


- DEMAGOJİ ile TOTOLOJİ


- DENİZ KAPLUMBAĞALARI ALT SINIFLARINDA:
SİNİ ile D.KAPLUMBAĞASIGİLLER ile ZEYTİN RENKLİ ile ARCHELON ile PROTOSTEGA ile TOXOCHELYIDAE ile THALASSEMYDIDAE ile PROTOSTEGIDAE

( İki yılda bir çiftleşirler.[Altı yuvaya kadar, her yuvaya yüzden fazla yumurta bırakabilir.][Yavrular, yaklaşık altmış günde yumurtalarından çıkar.] İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- "DEVE-CÜCE" OYUNU yerine "TOHUM-FİDAN-AĞAÇ" OYUNU


- DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI ile/ve/||/<> TOPLUMUN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI

( Siyaset ile. İLE/VE/||/<> Bilgi ve dil ile. )

( [simgesi/değeri/ölçütü] Bayrak. İLE/VE/||/<> Sancak. )

( BEKÂ-İ DEVLET ile/ve/||/<> BEKÂ-İ MİLLET )


- DİL = TONGUE[İng.]


- DİN:
TAKVÂ ve/||/<> TÖVBE

( Koruma. VE/||/<> Dönüşme. )


- DİRGEN ile TOPLA

( Harmanda, sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı araç. İLE Üç parmaklı dirgen. )


- "DIŞ DÜNYA" ile/ve/değil/yerine TOPLUM


- DİŞ = TOOTH[İng.] = DENT[Fr.] = ZAHN[Alm.] = DENTE[İt.] = DIENTE[İsp.]


- DOĞA (DÜZENİ) ile/ve TOPLUM (DÜZENİ)

( Madenler, bitkiler ve hayvanlar.[MEVÂLİD-İ SELÂSE] İLE/VE İnsan. )

( Olan. İLE/VE Oldurulan/olmayan. )


- DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR

( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )


- DOYURUCU ile/ve/değil/||/<> TOK TUTUCU


- DÜNYA ile/ve/||/<> TOI 700 D

( ... İLE/VE/||/<> Dünyadan 100 milyon ışık yılı uzaklıkta, yaşama uygun bir gezegen. )

( ... İLE/VE/||/<> TOI 700 D, "TOI" (TESS Object of Interest) 700 D olarak adlandırılan bir öte gezegen ya da güneş dışı gezegen[exoplanet]. Bu gezegen, NASA tarafından Kepler uydu gözlemleriyle ve TESS (Transiting Exoplanet Survey Satellite) tarafından keşfedilmiştir. TOI 700 D, yörüngesinde TOI 700 yıldızının 3. gezegeni olarak bilinmektedir ve yörüngesinin merkezinde bulunan yıldıza yaklaşık 100 dünya günü içinde dönmektedir. [TOI 700 adlı bir yıldızın yaklaşık 100 işaretli yıldızın yakınında yer alır ve yaklaşık D tipi bir yıldız olarak kabul edilir.]

TOI 700 D, gezegenin yörüngesinde döndüğü yıldızın yakınında yer almasına karşın yörüngesinin merkezinde bulunan yıldızın yaklaşık olarak aynı sıcaklıkta olduğu ve dolayısıyla potansiyel olarak yaşam ve yerleşim için uygun bir ortam oluşturabileceği düşünülmektedir. )


- DUYARLILIK ile/ve "TOPLUMSAL ROL"

( SENSITIVITY vs./and "SOCIAL ROLE" )


- DUYUSAL DENEYİM ile BİREYSEL BİLİNÇLİLİK ile TOPLUMSAL İLİŞKİLER


- DÜZELTMEK ile TOPARLAMAK

( TO SMOOTH; TO CORRECT vs. TO PACK/TIDY UP; SUMMARIZE )


- DÜZENLEME ile TOPARLAMA

( TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE )


- EĞLENCE ile TOY

( ... İLE Yemekli eğlence. )


- EKİN/KÜLTÜR ve/> TÖRE

( Temeli/altyapıyı sunar. VE/> Sürekliliği sunar/sağlar. )


- EN KALABALIK KENT/LER:
MUMBAI ile TOKYO

( 12,8 milyonluk nüfusu ve 440 km²'lik yüzölçümüyle km² başına 29,042 kişi!

İLE

13,500 km² üzerinde yaşayan 35,2 milyon kişi.[eğer bütün anakent alanı dahil edilirse] )


- EXECUTION vs. TO FASTEN


- FEATURE OF EARTH değil/yerine/= TOPAN


- FERMAN ile/ve/değil TOMAR


- FİLİZ ile TOMURCUK

( Tohumdan ya da tomurcuktan çıkan körpe ve küçük dal, sürgün, ışkın, eşkin, cımbar, çıvgın, şıvgın. İLE Bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek ya da yaprak verecek olan filiz. | Çiçek açacak gonca. )


- FİLİZLEMEK ile FİLİZLENME ile FİLİZLENMEK ile TOMURMAK

( Bitkilerin, gereğinden çok olan filizlerini kırmak. İLE Yumruların üzerinde, ince uzun filizlerin belirmesi biçiminde görülen patates hastalığı. İLE Filiz vermek. | Gelişmeye, büyümeye başlamak. İLE Ağacı dibinden kesmek. | Ağaç ve asmalarda filiz vermek üzere gözler kabarmak, tomurcuklanmak. | Şişip kabarmak. )


- FOLKSONOMİ/FOLKSONOMY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL SINIFLANDIRMA


- FORUM[Lat.] değil/yerine/= TOPLU TARTIŞI/TARTIŞMA


- ft. pulv.[Lat. < FIAT PULVIS] değil/yerine/= TOZ DURUMUNA GETİRİNİZ


- FURGON[Fr. < FOURGON] ile/ve/||/<> TORNET[Fr. < TOURNETTE]

( Yolcu katarlarına eklenen yük vagonu. İLE Bilyeli tekerlekler ve küçük bir sandıktan oluşan basit taşıma aracı. )


- GAMBOT[İng. < GUN-BOAT] değil/yerine/= TOPÇEKER / SAVAŞ GEMİSİ

( Ağır top taşıyan küçük savaş gemisi. | Top çeken araç. )


- GENDER[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL CINSİYET


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"

( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )

( GENERALIZATION vs./and TO REDUCE, REDUCTION vs./and IDENTIFICATION vs./and RADICALISM vs./and WHOLENESS vs./and FOCUSING TO CONSEQUENCE/RESULT )


- GENELLEME ile TOPTANCI TUTUM

( GENERALIZATION vs. WHOLENESS ATTITUDE )


- GEOMETRİ[Fr./İng. < Yun.] ile/ve TOPOLOJİ[Fr./İng. < Yun.]

( İki nokta arasındaki en yakın mesafeye, doğru denir. )

( Bir şey, yıkılınca, prizmatik durur. )

( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE Geometrik nesnelerin nitelikleriyle ilgili özelliklerini ve bağıl konumlarını, biçim ve büyüklüklerinden ayrı olarak alıp inceleyen geometri dalı. )


- GERÇEKLİK ile/ve (TOPLUMSAL) UZLAŞIM

( REALITY vs./and [SOCIAL] COMPROMISE )


- GETR[Fr.] değil/yerine/= TOZLUK

( Bacağın alt bölümünü ve ayakkabının üstünü örten kumaş vs.'den yapılmış nesne. )


- GİRD değil/yerine/= TOPLANMAK, TOPARLANMAK, BİRİKMEK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- [not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE


- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]


- GÖVDEDEN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve TOPLUMDAN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞMAK/DOĞAN


- GÜDÜ:
ZİHİNSEL ile/ve/||/<> FİZYOLOJİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL


- GÜNEŞ:
GAZ ve/||/<> TOZ ve/||/<> BUZ

( Güneş sistemi, yaklaşık 4.6 x 109[milyar]  yıl önce geniş bir gaz[çoğu hidrojen], toz ve buz bulutu olarak başladı. )


- HAFİT/HAFÎD[Ar. çoğ. AHFÂD]/NEVE[Fars.] değil/yerine/= TORUN

( Eril torun. DEĞİL/YERİNE/= ... )


- HALK ile/değil/yerine/= TOPLUM/KAMU


- HAŞR Ü NEŞR[Ar.] değil/yerine/= TOPLANMA VE DAĞILMA


- HAŞR değil/yerine/= TOPLA(N)MA


- HEYKEL ile/ve TORS

( ... İLE/VE Gövde heykeli. )


- HİPNOZ:
BİREYSEL ile/ve/||/<> ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<> KENDİ KENDİNE(AUTO) ile/ve/||/<> BAŞKASI ARACILIĞIYLA ile/ve/||/<> YOL ile/ve/||/<> TOPLUMSAL ile/ve/||/<> SİYASAL REKLÂM AMACIYLA


- HOŞGÖRÜ/İYİGÖRÜ = MÜSAMAHA, TESAMUH = TOLERANS[İng. < TOLERANCE] = TOLÉRANCE[Fr.] = TOLERANZ[Alm.] = TALERANTIA < TOLERARE[Lat.]


- HUMUS ile/<> TOPİK

( ... İLE/<> Nohut püresi. )


- HÜNNAP ile TOPALAK

( ... İLE Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki. )


- İÇTİMA/İNİKAT değil/yerine/= TOPLANMA/TOPLANTI

( Toplanma, toplantı. | Askerlerin, silahlı ve donatılı olarak toplanmaları. | [gökbilim] Kavuşum. )


- İCTİMÂÎ/YYE[Ar.] değil/yerine/= TOPLUMSAL


- İĞNE ile TOPLU İĞNE

( NEEDLE vs. PIN )

( MİHYÂT ile ... )

( SÛZEN ile ... )


- İLİNEK/SEL ile/ve/değil/yerine TÖZ/SEL


- IMMORAL/ITY[Fr./İng.] değil/yerine/= TÖRETANIMAZ/LIK

( Daha üstün saydığı bir töre adına geçerli töreyi tanımayan. | Töre kurallarına aykırı olan. )


- İNSAN:
DİRİMSEL(BİYO) ve/||/<> ANLIKSAL/ZİHİNSEL(PSİKO) ve/||/<> TOPLUMSAL(SOSYAL) VAROLAN


- İNSAN:
DÜNYANIN ve/||/<> TOPRAĞIN TUZU

( image )


- İNSAN FELSEFESİNDE:
FİZİK ÖTESİ/METAFİZİK ve/<> VARLIKBİLİM/ONTOLOJİ ve/<> BİLGİBİLİM/EPİSTEMOLOJİ ve/<> ZİHİNBİLİM/PSİKOLOJİ ve/<> TOPLUMBİLİM/SOSYOLOJİ


- KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA:
BAŞKALARININ HAKKI ve/||/<>/> TOPLUMUN DÜZENİ


- INSEMINASYON/INSEMINATION[İng.] değil/yerine/= TOHUMLAMA


- İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ


- İŞLEM SIRASINDA:
ÜSLÜ ile/ve/<>/> PARANTEZ ile/ve/<>/> ÇARPMA-BÖLME ile/ve/<>/> TOPLAMA-ÇIKARMA

( 1. ile/ve/<>/> 2. ile/ve/<>/> 3. ile/ve/<>/> 4. )


- İTİRAF ve/> PİŞMANLIK ve/> HESAPLAŞMA ve/> TÖVBE


- İTİRAF ile/ve/||/<> TÖVBE

( Hristiyanlık'ta. İLE/VE/||/<> İslâm'da. )


- İV/İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ


- KABUK ile TOPUR

( ... İLE Kestanenin dikenli olan dış kabuğu. | Fındığın dışındaki yeşil kabuk. )


- KAÇINMA ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜ ile/ve/||/<>/> TOPARLANMA


- KAFATASI = SCULL, CRANIUM[İng.] = LE CRÂNE[Fr.] = SCHÄDEL[Alm.] = TESCHIO[İt.] = CRANEO[İsp.] = CALVA[Lat.] = TO KRANION[Yun.] = CUMCUME(T)[Ar.] = KÂSEH-İ SER[Fars.] = SCHEDEL[Felm.]


- KÂFİLE[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK


- KANAMALAR:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ ile/ve/||/<> DELİKLERDEN[doğal] ile/ve/||/<> ATAR DAMAR ile/ve/||/<> TOPLAR DAMAR ile/ve/||/<> KILCAL DAMAR

( [Burun Kanaması]
- Hasta/yaralı sakinleştirilir, oturtulur.
- Başı hafifçe öne eğilir.
- Burun kanatları, 5 dk. süre ile sıkılır.
- Uzman bir doktora gitmesi sağlanır.
)

( [Kulak Kanaması]
- Hasta/yaralı, sakinleştirilir.
- Kanama hafifse kulak, temiz bir bezle temizlenir.
- Kanama ciddi ise kulağı tıkamadan temiz bir bezle kapanır.
- Bilinci yerindeyse hareket ettirmeden sırtüstü yatırılır, bilinçsiz ise kanayan kulak üzerine yan yatırılır.
- Kulak kanaması, kan kusma, anüs, üreme organlarından gelen kanamalarda hasta/yaralı, kanama örnekleri ile uzman doktora sevk edilir.
)


- KANIK = TOKGÖZLÜ/KANAATKÂR


- KAPŞONLU ile/değil TOGA


- KARIŞTIRMA ile/ve TOPARLAMA

( TO CONFUSE vs./and TO TIDY UP )


- KARIŞTIRMAK ile/ve TOKUŞTURMAK


- KARTUŞ[Fr. < CARTOUCHE] ile/ve/||/<>/> TONER[İng.]

( Sıvı mürekkebi ısıtarak püskürtme işlemiyle. İLE/||/<>/> Mürekkebi toz biçiminde baskıya hazırlayarak. )


- KAVRAM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL YAŞAM


- KAVUN ile TOPATAN

( Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir bitki. | Bu bitkinin genellikle güzel kokulu, sulu ve etli meyvesi. İLE Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir tür kavun. )


- KAYAÇLARDA:
MAGMA ile/ve/||/<> TORTUL ile/ve/||/<> BAŞKALAŞIM

( Başlangıçta erimiş durumdayken, daha sonra soğuyup kristalleşmiş nesnelerden oluşur. İLE/VE/||/<> Başka kayaçlardan, aşınma yoluyla kopmuş nesnelerin, rüzgâr ya da suyla taşınarak toprak üstünde ya da su altında birikmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<> Magma ya da tortul kayaçların, kimyasal ya da yapısal değişikliğe uğrayacak ölçüde yüksek basınç ve sıcaklığa uğramasıyla oluşur. )

( Dünya üzerinde şimdiye kadar keşfedilen en eski kayaçlar, yaklaşık 3 milyar 800 milyon yıl öncesine tarihlenmektedir.[İlk 800 milyon yılı hakkında doğrudan bir kayıt bulunmamaktadır.] )

( Tüm kayaçlar, mineral karışımlarıdır. )


- KAYIK ile/ve TOMBAZ

( ... İLE/VE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. Üzerinde köprü kurulan, altı düz, kayık biçiminde duba. )


- KERPİÇ/HIŞT[Fars.] EV ile TORLUK

( ... İLE Toprak kulübe. )


- KİRLİ ile/ve/değil/<> TOZLU


- KİŞİ:
FARKLI ile/ve/değil/||/<>/>/< (TOPLAMININ) FAZLASI


- KİŞİ İÇİN (OLAN) ile/ve TOPLUM İÇİN (OLAN)

( Giyinmek, öncelikle toplum (ve düzeni/sağlığı) için daha sonra kişi içindir. )


- KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KÜLTÜR ve/||/<> TOPLUM ve/||/<> DİL


- KİŞİ ile/ve/||/<> TOPLUM

( [Kendini/zihnini/davranışını/adâletini] Kızdığında gösterir. İLE/VE/||/<> Savaşta gösterir. )


- KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Akıl. VE/||/<>/>/< Üniversite. )

( Direnç[ihtiyâr] ve istenç[irâde]. VE/||/<>/>/< Siyâset. )

( Bulunç/vicdan. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )

( Değişen. VE/||/<>/>/< Dönüşen. )

( Direnç[ihtiyâr: yapmama bilgisi/isteği] ve istenç[irâde: yapma "gücü/bilgisi/isteği"]. VE/||/<>/>/< Direnç[İhtiyâr]. )

( (Koşulsuz) Saygı ve sevgi. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )


- KİŞİLERİN:
HATASINDAN/YANLIŞINDAN/SUÇUNDAN/GÜNAHINDAN ve/fakat TÖVBESİNDEN

( Haberimiz olabilir. VE/FAKAT Haberimiz olmayabilir. [Dolayısıyla, kimseyi kınamamak gerek!] )


- KİŞİLEŞME ile/ve/> TOPLUMSALLAŞMA


- KİŞİNİN/İNSANIN:
BİREYSELLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMSALLIĞI

( INDIVIDUALISM OF HUMAN vs./and/<< SOCIALISM OF HUMAN )


- KİŞİNİN YÖNETİMİ ile/ve/<> TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve/<> DEVLETİN YÖNETİMİ

( TO MANAGE THE SELF vs./and/<> TO MANAGE THE SOCIETY vs./and/<> TO MANAGE THE STATE )


- KİTAP ile/ve/değil TOMAR


- KİTLE değil/yerine/= TOPLULUK


- KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK

( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )


- KIYASLAMA ile "TOKUŞTURMA"

( TO COMPARE vs. "TO KNOCK" )


- KÖK ile KÖK[Fars. < KÛK] ile TOHUM[Fars. < TUHM]

( Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. | Kök sap, kök. | Bazı şeylerde dip bölüm. | Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane. | Dip, temel, esas. | Kaynak, köken. | Birini bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü. | Sözcüğün her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü. | Olağan koşullarda çevresinden yalıtılamayan ancak çok çeşitli tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi. | Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek ya da birleşik değer.
İLE
Sazı kurmaya yarayan burgu. | Sap.
İLE
Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. | Soy sop, döl, nesil, sülale. | Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. | Spermatozoit. )

( CEZİR ile ... ile BEZRA )

( ROOT vs. ... vs. SEED )


- KOLEKTÖR[Fr. < COLLECTEUR] değil/yerine/= TOPLAÇ

( Atık suların akmasını sağlayan boru. | Elektrik dinamolarında, hareketli bölümün üzerindeki iletken devrelerde oluşan akımı toplayıp tek bir devreye veren araç. )


- KONJONKTÜR değil/yerine/= TOPLU DURUM/GEÇERLİ DURUM


- KONUKLUKTA ve/||/<> YEMEKTE ve/||/<> TOPLUMDA

( Gözümüze sahip çıkalım. VE/||/<> Elimize sahip çıkalım. VE/||/<> Dilimize sahip çıkalım. )


- KONVALESANS/CONVALESCENCE[İng.] değil/yerine/= TOPARLANMA


- KONVERJANS/CONVERGENCE[İng.] değil/yerine/= TOPLANMA, | YAKINSAMA


- KORTEJ[Fr. < CORTEGE]/MAİYET[Ar.] değil/yerine/= TÖREN ALAYI

( Bir devlet büyüğünün yanında bulunan kişiler. | Alay. )


- KÖY ile/ve TOL

( ... İLE/VE Küçük köy. )


- KREM FONDOTEN ile/yerine TOZ FONDOTEN


- KÜLTÜR ile/ve/değil/||/<>/< TOPLULUK


- KUMAŞ ile TOKUZ

( ... İLE Sık ve kalınca, tok kumaş. )


- KÜMÜLATİF/CUMULATIVE[İng.] değil/yerine/= TOPLU


- KURBAĞA ile TOROS KURBAĞASI

( ... İLE Dünyanın, vraklamayan tek kurbağa türü. [Bolkar Dağları'nda, Karagöl-Ulukışla-Niğde'de yaşar.] )


- "KURTARMAK" ile TOPARLAMAK


- KURUM ve/<> TÖREN(MERÂSİM)

( Her kurum, törenleri ile yaşa(tılı)r. )


- KUSURLU SORUMLULUK(/HİZMET ve GÖREV) ile/ve/||/<> KUSURSUZ SORUMLULUK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL OLASILIK


- KUYRUKLU YILDIZDA:
İYON KUYRUĞU ile/ve/||/<> TOZ KUYRUĞU


- KYOTO ile/ve/||/<> TOKYO ile/ve/||/<> FUKUOKA ile/ve/||/<> HİROŞİMA ile/ve/||/<> İNOKAŞİRA ile/ve/||/<> GİNZA

( [Japonca'daki anlamı/karşılıkları]
Başkent. İLE/VE/||/<> Doğu başkenti. İLE/VE/||/<> Mutlu tepe. İLE/VE/||/<> Büyük ada. İLE/VE/||/<> Kuyubaşı. İLE/VE/||/<> Darphane. )


- LİBERALİZM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL REFAH LİBERALİZMİ


- LÜKS ile/değil/yerine TOKGÖZLÜLÜK

( Yapay yoksulluk. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğal zenginlik. )


- MATEMATİK ile/ve/||/<>/> MÜHENDİSLİK ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER

( Çocuk bilimi. İLE/VE/||/<>/> Genç bilimi. İLE/VE/||/<>/> Yetişkin bilimleri. )


- MATİTE/MATITY[İng.] değil/yerine/= TOK SES


- ÇANDIR/MELEZ[Ar.]/METİS[Fr.] ile/ve TOPA

( ... İLE/VE Hindistan'daki melezler. )


- MENTEŞE[Fars. < BENDKEŞE] ile/ve/||/<> TOPUK DEMİRİ

( Kapı, pencere, mobilya kapakları vb. açılır kapanır nesnelerde kullanılan, bir mille birbirine tutturulmuş, biri sabit, öbürü hareketli iki parçadan oluşmuş metal parça. İLE/VE/||/<> Kapı menteşelerinin altta kalan eril bölümü. )


- MERASİM[Ar.]/SERAMONİ/CEREMONY[İng.] değil/yerine/= TÖREN


- METAANALİZ/META-ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= TOPLU ÇÖZÜMLEME


- METALLERDE:
ALKALİ ile/ve/||/<> TOPRAK ALKALİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ METALLERİ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> KARBON ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HALOJENLER ile/ve/||/<> SOY GAZLAR

( image )


- MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK

( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )


- MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( )

( )

( Fiziksel İnşâdan, Metinsel İnşâya: Türkiye'de, Mimarlık Tarihi ve Tarihçiliğinin Serüveni / From Physical Construction to Textual Construction: History and the Historiography of Architecture in Turkey - [Halil İbrahim Düzenli] yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( )


- MİNKAR[Ar. | çoğ. MENÂKÎR] ile TOMŞUK

( Kuş gagası. | Yırtıcı kuşların gagaları. İLE Kırık gaga. )


- MOUSE KULLANICISI ile/ve TOUCHPAD KULLANICISI

( Baylar.[El kullanımı yoğun olduğundan] İLE/VE Bayanlar.[Parmaklarını kullanımı yoğun olduğundan] )


- MR ile/ve/||/<> CT(TOMOGRAFİ)

( Gövdenin yapısal anormalliklerini tespit etmede kullanılan manyetik alanlı ve radyo dalgalı bir görüntüleme aracı.[Daha çok tendon yaralanmalarında, omurilik sorunlarında, beyin tümorlerinde ve yumuşak bağ doku tespitlerinde kullanılır.][Manyetik alan kullanılır.][X-ray ışınları ve radyasyon kullanılmaz.][İşlemi, yarım saat kadar sürebilir.] İLE/VE/||/<> Daha çok kemik yaralanmalarında, ciğer ve göğüs sorunlarında ve kanser tespitlerinde kullanılır.[Radyasyon kullanılır.][Daha çok acil servislerde kullanılır.][İşlemi, yaklaşık beş dakika sürer.] )


- MÜBEZZİR[Ar. < BEZR] < TOHUM EKECEK ARAÇ


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NÛK[Fars.] ile/ve TOMŞUK

( Kuş gagası. İLE/VE Kuşların kıvrık gagası. )


- ODİTORYUM/AUDİTORIUM[İng.] değil/yerine/= TOPLANTI SALONU


- OKSİTANYA ile/ve/> TOULOUSE

( XII. yüzyılda, Paris'teki kralın yasalarına uymayan baronlarının egemenliğinde yaşamış olan coğrafya. İLE/VE/> Oksitanya'nın merkezi ve Fransa'nın dördüncü büyük şehri olan Toulouse'nin bir başka adı da, "Pembe Kent"tir.[Bu kent, gün doğumunda pembe, öğlen kırmızı, gün batımında ise leylak rengi alırmış.]
[Oksitanya'da yaşayan halk, OC diye adlandırılıyor.] [Kendilerine özgü, yine OC dili adına bir dil konuşuyorlar. Toulouse'da, tüm sokak adları hem Fransızca, hem de OC dilinde yazılıyor.]

Toulouse'a, 1460-1500 yılları arasında altın çağını yaşatan ve tekstil sanayisinde kullanılan mavi rengi sağlayan bitkinin adı "Pastel"dir.[Güney Amerika'dan gelen İndigo bitkisi, pastelin ününü sona erdirmiş.] )


- ON BOOK:
TO FOLD UP HALF OF(/TIP OF) THE PAPER - > TO USE SEPARATOR

( KİTAPTA: YAPRAĞIN UCUNU/YARISINI KATLAMAK değil/yerine AYRAÇ KULLANMAK )


- ÖNLEM ALMALI:
SEL ALMADAN ile/ve/||/<> YEL ALMADAN ile/ve/||/<> TOPRAK ALMADAN ile/ve/||/<> ALEV ALMADAN


- ÖRF değil/yerine/= TÖRE/GELENEK


- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine TOPLUMSAL ADÂLET

( [not] COMMUNISM vs./and/but SOCIAL JUSTICE
SOCIAL JUSTICE instead of COMMUNISM )


- [ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME


- ÖYKÜSEL KENDİLİK'TE:
KURGUSAL ile TÖZSEL

( [ÖYKÜSEL KENDİLİK: Zamana yayılmış, geçmiş ve geleceğe sahip kendilik.]

Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerden oluşan "soyut" kendilik. İLE/VE/||/<> Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerin toplamından oluşan "gerçek" kendilik. )

( DAVID HUME: "Kendilik, anlık izlenimler demetidir. Fakat bu izlenimler demetinin bir gerçekliği yoktur."

DANIEL DENNETT: "Kendimiz hakkında anlattığımı öyküler, bizi inşâ eder. Kendilik, bu öykülerin soyut bir kesişim noktasıdır. Fakat öykülerimizin inşâ ettiği kendilik, boş bir soyutlamadır."

ile/ve/||/<>

RICOEUR: "Öznenin, kendi hakkında anlattığı öykülerin toplamıdır. Bu öyküler, kendi aralarında çelişki, kararsızlık ve kendini aldatmayı içerse de bütünlüklü ve gerçek bir yaşamı oluşturur." )


- OYUN VE OYUNCAKTA:
TAŞ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> TUĞLA


- ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Özgürlük. İLE/VE/||/<>/>/< Zorunluluk. )

( Mâhiyet. İLE/VE/||/<>/>/< Cevher. )

( Güneş nasıl karanlığı bilmezse, Öz de Öz Olmayan'ı bilmez. )

( Mutluluk, özünüzden (gerçek varlığınızdan) gelir ve ancak onda bulunabilir. )

( Benlik sevgisinin yerine Öz'ün sevgisini koyun, o zaman manzara değişir. )

( Var olan herşeyin özü ve cevherisiniz. )

( Töz, kendinde olan ve kavranandır. )

( Töz, bir çokluk olamaz. )

( ÖZ: CEVHER[filozoflarda] | MÂHİYET[mantıkçılarda] | ZÂT[kelâmcılarda] | LÜBB[sufilerde] | EGO/SELF/NOMEN[psikolojide] )

( As the sun knows not darkness, so does the self know not the non-self.
Happiness comes from the self and can be found in the self only.
Replace self-love by love of the Self and the picture changes.
Understand that you are both, the essence and the substance of all there is. )

( Tözün gerçekleşmesi. )

( ESSENCE vs./and/||/<>/>/< SUBSTANCE )

( SUBSTRATUM cum/et/||/<>/>/< SUBSTANTIA )

( OUSIA ile/ve/||/<>/>/< ... )

( XING ile/ve/||/<>/>/< ... )


- ÖZETLEMEK ile/ve "TOPARLAMAK"


- ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN


- PALAMUT/BİNİYTÜ[Ar.]/PELAMYA SARDA[Lat.] ile TORİK/PİÇUTA

( ... İLE Palamut balığının iri bir türü. )


- PANDİT ile TOYİN

( Brahma bilgini, din büyüğü. İLE Mani rahibi. )


- [ne yazık ki]
PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK

( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )


- PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( PENITENCE/REGRET vs./and REPENTANCE )

( PAENITENTIA cum/et ... )


- PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( Pişmanlık tövbedir. )

( Tövbede niyet, pişmanlıktır. )

( PİŞMAN < PEŞÎMÂN )


- PONTON[Fr.] ile TOMBAZ

( Batmış gemileri askıya alma işinde kullanılan büyük duba. | Yat limanlarında yatların yanaşması için zincirle karaya bağlı sabit duba. İLE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. | Üzerinde köprü kurulan, altı düz kayık biçiminde duba, ponton. )


- POPÜLASYON/POPULATION[İng.]/NÜFUS[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK


- PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN


- pulv.[Lat. < PULVIS] değil/yerine/= TOZ, PUDRA


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA


- REKOLTE[İt. < RACCOLTA] değil/yerine/= TOPLAM ÜRÜN


- RENK/LER ile/ve/değil/< RENK/LER ile/ve/değil/< TON/LARI

( MAVİ: İffeti ve ilmi simgeler. )

( [not] COLO(U)RS vs./and COLO(U)RS vs./and/but/< TONES )


- RITUEL/RITUAL[İng.] değil/yerine/= TÖRENSİ


- RİYBE[Ar.] ile TÖHMET[Ar.]


- RULO[Fr.] ile TOMAR[Yun.]

( Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt tomar. İLE Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt. | Çok. | Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk. )


- RÜSUP[Ar.] değil/yerine/= TORTU/TOPUT/SÜZÜNTÜ/ÇÖKELTİ


- SAÇ:
AT KUYRUK ile/ve TOPUZ

( [Daha çok] Günlük yaşamda. İLE/VE [Daha çok] Özel toplantılarda. )

( İkisi de alımlıdır/etkileyicidir. )


- SAFSATA ile TOTOLOJİ

( Belirli bir niyet üzere uyarlanmışlık da vardır. İLE ... )


- SAHİFE ile/ve TOMAR[Yun.] ile/ve KİTAP

( ... İLE/VE Dürülerek, boru biçimi verilmiş kâğıt. İLE/VE ... )


- SAKAT/ALÎL[Ar.] ile TOPAL

( ... İLE Yürürken, sağa sola bükülüp yuvarlanır gibi devinme nedeniyle verilen ad. )

( CRIPPLE/DISABLED vs. LAME )


- SAZ ile/ve/<> TOTORA

( ... İLE/VE/<> Bolivya'da bulunan Titicaca Gölü'nün Peru bölümünde bulunan Suriqui Adası'nda bulunan sazlara yerel dilde verilen ad. [Bu adada yaşayanlar, sazdan sandal yapma tekniğini dünyada en iyi uygulayan kişilerdir.] )


- SEBZELER:
TOPRAK ALTINDAKİLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TOPRAK ÜSTÜNDEKİLER

( [beslenmemizin] %25'inde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< %75'inde. )


- SEDİMENTASYON | SEDİMENTOLOJİ[Fr./İng./Alm.] ile TORTULAŞMA | TORTUBİLİM

( Tortu oluşması, çökelme. | Pıhtılaşması önlenmiş kanda, alyuvarların dibe çökme hızının ölçülmesiyle yapılan, bir tür kan gözlemi. | Tortulaşma. )


- SEKÜLERLİK:
DİNDIŞILIK ile/ve/değil/||/<>/< TOPLUMSAL TÜZE(HUKUK)


- SEPTİSEMİ[Fr. < Yun. SEPTİKOS: Çürümüş. | HAİMA: Kan.] ile TOKSEMİ

( "Kan zehirlenmesi", kan bozukluğu. İLE "Kan zehirlenmesi". [günlük dilde] )

( Bakterilerin kana geçerek yaygın enfeksiyona neden olmasıyla. İLE Herhangi bir zehirli maddenin ya da iltihabın kana geçmesiyle. )

( SEPTİSEMİ/SEPSIS/SIRS[: Systemic Inflammatory Response Syndrome] )


- SEREMONİ[Fr.] değil/yerine/= TÖREN

( Tören. | Genellikle, resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü. )


- ŞEŞPER[Fars.] değil/yerine/= TOPUZ

( Savaş araçlarından, altı dilimli topuz. İLE ... )


- SES'TE/SELEN'DE:
YÜKSEKLİK/PERDE ile/ve ŞİDDET ile/ve TON


- [simge] DAĞ:
BİREYDE ile/ve/||/<> TOPLUMDA

( Nefs. İLE/VE/||/<> Devlet. )


- SINIRLANDIRMADA:
YASALILIK ve/||/<> GEÇERLİLİK(MEŞRÛİYET) ve/||/<> TOPLUMSAL GEREKLİLİK


- SİNÜZOİT/SİNUSOID[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR BOŞLUĞU


- ŞİŞMAN/MÜLAHHAM[Ar.] ile/değil/yerine TOPLUCA

( Deri altında fazla yağ toplanması nedeniyle gövdenin her yanı şişkin görünen kişi. İLE/DEĞİL/YERİNE Gövdece biraz dolgun. | Toplu olarak, beraber. )


- SONUÇ ile TOPLAM

( RESULT/CONSEQUENCE vs. TOTAL )

( PAYAN ile ... )


- SORUMLULUK:
TEK ile/ve/||/<> TOPLU


- SOSYAL[İng. < SOCIAL < SOCIETY] değil/yerine/= TOPLUMSAL


- SOSYALİZASYON/SOCIALIZATION[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSALLAŞMA


- SOSYOMETRİ/SOCIOMETRY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL DAVRANIŞ ÖLÇÜMÜ


- ŞÖVALYELER'DE:
TAPINAK ŞÖVALYELERİ ile/ve TÖTON ŞÖVALYELERİ ile/ve ST. JEAN/HOSPİTALER ŞÖVALYELERİ

( KÜRESEL MEDENİYET - TEOMAN DURALI - DERGÂH YAY. )


- SOYUT DİL ile/ve/<> TOPLUMSAL DİL


- SPHEROID değil/yerine/= TOPAR, DÖNME SÖBÜSÜ


- STRICT LIABILITY vs. MATERIAL MISTAKE vs. TORT

( Kusursuz sorumluluk. İLE Esaslı hata. İLE Haksız fiil. )


- SU SIĞIRI yerine TONBAY


- SUBHA[< SADR] ile TOZ

( BİNEFSİHİ ÂŞİKÂR VAROLMAYAN FAKAT EŞYANIN SURETİ İLE AÇIKLIK KAZANDIĞI İÇİN HEYULA DENİLEN [HEBÂ] GÜNEŞİN IŞIĞINDA GÖRÜLEN İNCE TOZ )


- SÜRÜ ile/değil TOPLULUK/CEMAAT


- SÜT-LİMAN ile TOZ-PEMBE


- TABU[Fr. TABOU < Polinezya dilinden] ile/ve TOTEM


- TAHTA ile TOYAKA

( ... İLE Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası. )


- TARET[İng. < TURRET] değil/yerine/= TOPÇU KULESİ

( Gemilerde ya da kalelerde, topçu konumlarında, topun, makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule. )


- TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )

( Patterned confusion. )

( HISTORY vs./and/<> COMMUNITY/SOCIETY )


- TARİH ile/ve TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )

( Patterned confusion. )

( HISTORY vs./and COMMUNITY/SOCIETY )


- TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Kesintilidir. VE/||/<> Süreklidir. )

( Kanıta dayalı ve nesnellik iddiası vardır. VE/||/<> Özneldir ve kimlik önde tutulur. )

( Demarcated. AND/||/<> Continous. )


- TARİKAT ile TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME

( Tarikat olsa Tâc ile Hırka, biz de alırdık 30'a 40'a. )

( Tarik ehli olmak, dışı halkla, içi hakla olmaktır. )


- TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK

( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...

Mevlânâ )

( )


- TEHLİKELİ:
AÇLIK ve TEHDİTTE ile/ve/<>/>< TOKLUK ve GÜÇLÜLÜKTE

( (")Hayvanlar("). İLE/VE/<>/>< [bazı/"bilinçsiz"] "Kişiler". )


- "TEK BAŞINA ..." ile/ve/||/<> "TOPTAN ..."


- TERESSÜB[< RÜSÛB (çoğ. TERESSÜBAT)] değil/yerine/= TORTULANMA, DİBE ÇÖKME, DURULMA


- TERK ile/ve TÖVBE


- TERK ile/ve/<> TÖVBE

( TERKİN EN FAZİLETLİSİ VARLIK İÇİNDE YAPILANDIR | TERK-İ DÜNYA, TERK-İ UKBÂ, TERK-İ HESTÎ, TERK-İ TERK ile/ve/<> ... )


- TİN/SEL ile/ve TOPLUM/SAL

( SPIRITUAL vs./and SOCIAL )


- TO ADOPT vs. "TO SUPPORT/LIKE"


- TO APPROVE vs. TO GET FIXED


- TO ARRANGE vs. TO ENTICE/SEDUCE/TEMPT


- TO ASCRIBE vs. TO RECONCILE


- TO ASK vs. TO SAY


- TO ASK/REQUIRE vs./and TO BELIEVE


- TO ASSIMILATE vs. TO SIMULATE


- TO ASSUME vs. TO PRESUME


- TO ASSURE vs. TO ENSURE vs. TO INSURE


- TO ATTRACT ATTENTION vs. TO AROUSE INTEREST


- TO BACK vs. THE BACK


- [not] TO BE ASSERTIVE vs. TO MAKE AN EFFORT


- TO BE CARRIED AWAY vs. SENSATION


- TO BE CONSOLED vs. TO BE INURED TO


- TO BE CONSOLED(/TO SOOTHE/DIVERT) vs. TO (BE) DECEIVE(D)


- TO BE DEVIDED vs. TO DISPERSE


- [not] TO BE DEVOTED vs. TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)


- TO BE HABBITED vs./and NOT TO FEEL


- TO BE INSUFFICIENT vs. INCAPACITY


- [not] TO BE PART OF vs. TO BE EXTENSION

( TO BE EXTENSION instead of TO BE PART OF )


- TO BE READY vs. EXPECTATION


- [not] TO BE SILENT vs./and ABLE TO BE SILENT


- TO BECOME LOFTY, (TO EXALT/SUBLIMATE) vs. TO RISE/INCREASE, (TO PROMOTE)


- TO BE/GET USED TO vs. TO BE EASY/CONVENIENT FOR


- TO BE/GET USED TO vs./and TO BE INURED TO


- TO BEGIN-TO FINISH vs. TO BEGIN-TO COMPLETE


- TO BELIEVE vs. TO AGREE


- TO BELIEVE vs. TO GET BASE

( TO BELIEVE instead of TO GET BASE )


- TO BELIEVE vs. WANT TO BELIEVE


- TO BELIEVE vs./and TO JOIN


- [not] TO BLAME vs. TO CRITICIZE


- TO BLAME vs. TO DETERMINE

( TO DETERMINE instead of TO BLAME )


- [not] TO BOAST vs. EXPRESSION OF HAPPINESS


- TO BREAK INTO PIECES vs. TO BE DIVIDED


- TO BREAKT INTO PIECES vs./and EXPLANATION


- TO CALL/TO SEEK/TO SEARCH vs./and TO SHARE


- TO (CAN) NOT SEE vs. TO (CAN) NOT ATTEND


- [not] TO CARRY ON MEMORY vs. TO KNOW


- TO CEASE/STOP vs./and TO SLOW DOWN


- TO CENSOR vs. TO CENSURE


- [not] TO CHANGE vs. ALTERATION

( ALTERATION instead of TO CHANGE )


- TO CHANGE vs. TO GET (NOT) (ABLE TO) CHANGE


- [not] "TO CHEAT" vs. NOT ABLE TO EXPLAIN


- TO CHEAT vs. "TO CONCOCT"


- TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS vs. TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS


- TO CLOSE vs. TO GET CLOSER


- TO COLLAPSE vs. TO DISPERSE


- TO COME ACROSS vs. BEING ON THE SAME PLANE


- TO COMMEND vs. TO COMMENT


- TO COMPARE vs. "TO KNOCK"


- TO COMPLAIN vs. TO SQUEAL/SNITCH


- TO COMPOSE vs. TO COMPRISE


- TO CONCEPT vs. TO CONCEPTUAL


- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO CONFUSE vs. TO BOTHER


- TO CONFUSE vs. TO CALL


- TO CONFUSE vs. TO COMPARE


- TO CONFUSE vs. TO DELVE


- TO CONFUSE vs. TO FASTEN/ATTACH


- TO CONFUSE vs. TO LIKEN


- TO CONFUSE vs. TO LOSE


- TO CONFUSE vs. TO NOT CONFUSE


- TO CONFUSE vs. TO RECONCILE


- TO CONFUSE vs. TO REPLACE


- TO CONFUSE vs. TO RESEARCH


- TO CONFUSE vs. TO ROLL UP


- TO CONFUSE vs. TO TIDY UP


- TO CONFUSE vs. TO UNITE


- TO CONFUSE vs. TO SMUDGE


- TO CONSOLIDATE vs. TO RIVET


- TO CONSTITUTE to(with) TO SHAPE


- TO CONTINUE vs. TO LIVE


- TO CONTROL AT THE END vs. TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY

( TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY instead of TO CONTROL AT THE END )


- TO CONVINCE vs. TO PERSUADE PERSUASION


- TO CREATE vs./and TO ACCEPT AS PRESENT/EXIST


- (TO) DECREASE vs./and (TO) INCREASE


- TO DEFINE vs. EVALUATION


- TO DEFINE vs. LIMITING


- TO DELUDE vs. TO DECEIVE


- [not] TO DENY vs. NOT TO SUBMIT


- [not] TO DENY vs./and TO TURN AWAY FROM


- TO DESCRIBE vs. TO PLAN


- TO DETERMINE vs. "TO ARRANGE"


- TO DETERMINE vs. TO PUT/BRING FORWARD


- TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE PIECE vs. TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE ENTIRE/WHOLENESS


- TO DETERMINE vs./and TO CLEAR


- TO DIE vs. TO BE DESTROYED


- [not] TO DISAPPEAR vs. TRANSFORMATION


- TO DISCLOSE vs. TO EXPOSE/TO REVEAL vs. TO DIVULGE


- TO DISTORT vs. TO REFLECT BACK


- TO DIVIDE vs. TO SEPARATE


- TO DON'T THINK vs. HAVEN'T THOUGHT ABOUT


- TO EAT MUCH vs. TO LOVE TO EAT


- [not] TO ENCOURAGE vs./and (ONLY) EXPLAINING


- TO END/FINISH vs. TO COMPLETE


- TO EVALUATE vs. TO CHARACTERIZE/TO DESCRIBE


- TO EXAGGERATE vs. TO DISTORT


- TO EXAGGERATE vs./and TO GENERALIZE


- TO EXCEED vs. PROGRESS


- "TO EXCEED" vs. "TO OVERCOME"


- [not] TO EXCEED vs./and TO GET USED TO


- TO EXCITE vs. TO INCITE


- TO EXCLUDE vs. TO LEAVE OUT


- TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE


- TO EXPLAIN vs./and TO EXPLAIN TO/FOR TO LEARN


- [not] TO FACILITATE vs./and TO ESCAPE


- TO FIND STRANGE vs. TO REGARD AS A STRANGER


- TO FINISH vs. CLOSING


- TO FINISH vs. TO BRING TO END


- TO FINISH vs. TO CONSUME


- TO FINISH vs. TO END UP


- TO FINISH vs. "TO PUNCTUATE"


- TO FINISH vs. TO SOLVE


- TO FIT WELL vs. HARMONIZE


- TO FIX/DETERMINE vs./and TO CATCH


- TO FOLLOW vs. TO CONTINUE


- TO FORGET vs. NEGLIGENCE


- TO FORGET vs. NOT TO KNOW


- [not] TO FORGET vs. PASSING FAST


- TO GENERALIZE vs. (VALUE) TO BE AS POSSIBILITY

( [VALUE] TO BE AS POSSIBILITY instead of TO GENERALIZE )


- TO GET ANGRY vs. TO GRUMBLE


- [not] TO GET ANGRY vs. TO SAY DIRECT


- TO GET BETTER vs. TO BECOME ERECT


- TO (GET) COMPLETE vs. TO BE


- TO (GET) DEVOTE vs./and TO DONATE


- TO GET FINISH vs. TO RELEASE


- TO GET FURTHER/BEYOND vs. TO POSTPONE/DELAY


- TO GET IMPRESS vs. TO TAKE


- TO (GET) INFORM vs. EDUCATION


- TO (GET) INFORM vs. EDUCATION/INSTRUCTION


- TO (GET) INFORM(ATION) vs. EDUCATION


- TO (GET) INFORM(ATION) vs. TO TEACH/LEARN


- [not] TO GET READY vs./and PROGRAMMING


- TO GET RELATION vs./and TO DEEPEN


- [not] TO GET/GIVE PROMISE vs. TO GET/GIVE APPROVAL/CONSENT


- "TO GIVE COLOR" vs./and TO COMPLETE


- TO GIVE PERMISSION vs. TO GIVE AN OPPORTUNITY


- TO GIVE vs. TO GIVE AS A GIFT


- [not] TO GIVE vs. TO GIVE IN RIGHT TIME


- TO GIVE vs. TO TAKE


- TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY


- TO GIVE UP vs. TO PREFER


- TO GIVE vs./and TO GIVE UP


- [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT instead TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN


- TO GIVE/TO TAKE vs. SHARING


- TO GROW vs. TO DEVELOP


- TO HASTEN vs. TO GROW IMPATIENT


- TO HIDE vs. TO SAVE


- TO HOPE vs. TO GUESS


- TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING


- TO INTENSIFY vs. ATTENTION

( ATTENTION instead of TO INTENSIFY )


- TO INTERFERE/MEDDLE vs. TO INTERVENE


- TO INTERFERE/MEDDLE vs. TO NOSE INTO


- "TO INVOLVE" vs. TO TALK ABOUT/ON


- TO KISS vs. SNOGGING


- TO KNOW and TO DEFINE and TO UNDERSTAND


- TO KNOW vs. AWARENESS

( tu now vit eveyr-nıs )


- TO KNOW THE WAY vs. TO BE ON THE WAY/TO PROGRESS


- TO KNOW vs. TO BE


- TO KNOW vs./and TO BELIEVE


- TO KNOW vs./and TO KNOW THE HISTORY OF YOU KNOW/KNOWLEDGE


- TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST


- TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST/OVER


- TO LEARN vs. TO GET INFORMATION


- TO LEAVE vs. TO DIGRESS


- [not] TO LIE vs./and NOT TO SAY THE TRUTH


- TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE


- TO LIVE THE PERSONAL LIFE vs. TO LIVE IN THE PERSONAL LIFE


- TO LOCATE vs. TO FIT WELL


- TO MAKE BETTER vs. TO CORRECT


- TO MAKE DEEPEN vs. TO FEED


- TO MAKE DEEPEN vs. TO FIT WELL


- TO MAKE DIFFICULTIES vs. TO GET HOPELESSNESS/DESPAIR


- "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "EXISTENCE" vs. "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "NONEXISTENCE"


- [not] TO MAKE OBJECT THE SELF > DISCOVER THE SELF

( KENDİNİ OBJE KILMAK değil KENDİNİ KEŞFETMEK )


- TO MAKE ONE'S OWN vs. TO GET ACCUSTOMED


- "TO MAKE WAY FOR" vs. TO CAUSE


- [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT MEMORY vs. [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT ACTION )


- TO MEET vs. TO HARMONIZE


- TO MEMORIZE vs. INTERROGATE/TO THINK


- TO MIX vs. GET INSIDE


- TO NARROW vs. REDUCTION


- TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs. IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS


- TO OBSERVE vs. TO SCAN


- TO OPEN vs. OPENING


- TO OPEN vs. TO WIDEN


- TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE


- TO OVERDO vs. TO EXAGGERATE


- [not] TO PASS THE DAY instead LIVE THE DAY


- TO PERCEIVE vs. TO EXCEED


- TO PERISH vs. TO DEGENERATE


- TO PRAISE vs. TO EXALT


- TO PREFER vs./and LIKING


- TO PREPARE vs./and RIGGING


- TO PRODUCE vs. TO CREATE


- TO PROGRESS vs. TO CONSOLIDATE


- TO PROJECT vs. TO ARRANGE


- TO PROTECT vs. ABSTAIN


- TO PROTECT/SAVE vs. TO WATCH FOR/TO PROTECT


- TO PUT vs. TO LEAVE


- TO QUIT vs. ABANDONMENT/FORSAKE/RENOUNCE/LEAVE


- TO RECOGNIZE THE SELF vs. TO KNOW THE SELF


- TO RECONCILE vs. IDENTIFICATION


- TO REDUCE vs./and NEGLIGENCE


- [not] TO REPLACE vs. TRANSFORMATION


- TO RESIST vs. REBELLION


- TO RESPECT vs. TO EXALT


- TO SALUTE vs./and LOVE


- TO SAVE vs. TO CLAIM


- TO SAVE vs. TO REDEEM


- TO SAVE UP vs. MOVEMENT

( MOVEMENT instead of TO SAVE UP )


- TO SAY DIRECTLY vs. TO SAY/TALK FRANKLY/OPENLY


- TO SAY vs. TO DETERMINE


- TO SCRATCH vs. TO DIG UP


- TO SEARCH FOR EXPECTATION vs. TO ASK [JUST TO UNDERSTAND]

( TO ASK [JUST TO UNDERSTAND] instead of TO SEARCH FOR EXPECTATION )


- TO SEARCH vs./and TO SHARE


- [not] TO SEE WORTHLESS/LITTLE vs. TO (HAD) BEEN FARAWAY


- TO SEE vs./and TO PERCEIVE


- [not] TO SEEK FOR NON-BEINGS vs. TO SEE(K)/FIND BEINGS


- TO SENSE vs. EXCITEMENT


- TO SEPARATE vs. CATEGORIZE


- TO SEPARATE vs. SELECTION


- TO SHARE vs. DIVIDE UP AMONG


- [not] "TO SHOW OFF" vs. TO SHARE


- TO SHOW vs. TO PRESENT


- [not] TO SHOW vs./and TO LIVE/VALUE


- TO SIMILE vs. TO COMPROMISE


- "TO SKIP" vs. "TO PASS OVER"


- TO SLOW DOWN vs. TO AVOID SHOWING OFF


- TO SMOOTH; TO CORRECT vs. TO PACK/TIDY UP; SUMMARIZE


- TO SPEND vs. TO CONSUME


- TO STATE THE SITUATION vs. TO STATE THE NEGATIVENESS

( NO LIKE vs. NOT LIKE )


- TO STATE vs. TO EXPOSE


- TO SUPPORT vs. TO ADVERTISE


- TO SYMBOLIZE vs. TO REPRESENT


- TO TALK AT LENGTH vs. "TO PROLONG"


- [not] TO TALK FRANKLY vs./and EXPRESS IN DETAIL


- [not] TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS vs. TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS


- TO TALK vs. TO TALK IN NECESSITY

( TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- [not] TO TALK vs./and TO PROVE


- [not] TO TALK/WRITE vs./and/also TO DO(/MAKE)/TO APPLY


- [not] TO TEACH vs. TO EXPLAIN


- TO THANK vs. TO APPRECIATE


- TO THINK and MANAGE TO NOT VAIN/WASTE TALKING


- TO THINK vs. TO APPRECIATE/EVALUATE


- TO THINK vs. TO CALCULATE


- TO THINK vs. TO IMAGINE


- TO THINK vs./and SOBER THINK


- TO vs. TILL/UNTIL


- TO TOUCH vs./and SEX


- TO TRAIN vs./and PRACTICE/EXERCISE/DRILL


- TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND


- TO TRANSFORM vs. TO CHANGE


- TO TRAVEL vs. TO STROLL/RAMBLE/WANDER


- TO TRUST vs./and TO CONSOLIDATE


- TO TURN INSIDE OUT vs. TO REPLACE


- TO UNDERSTAND vs. "DIGESTION"


- TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE SAID vs. TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE MEANT TO SAY


- [not] TO UNDERSTAND WRONGLY vs. WRONG MEANING


- TO UNDERSTAND vs./and TO APPRECIATE


- TO UNDERSTAND vs./and TO COMPREHEND


- TO UNITE vs. TO COME TOGETHER


- TO UNITE vs. TO COMPLETE


- TO UNITE vs. TO INTEGRATE


- TO UNITE vs./and (NOT) TO MIX


- TO VERIFY vs. TO SUPPORT


- TO VISUALIZE LIKE HOW/WHAT YOU ARE vs. TO BE LIKE HOW/WHAT YOU ARE


- TO WASTE vs. EXTRAVAGANCE


- TO WIDEN vs./and TO BECOME SPACIOUS, TO FEEL RELIEVED


- TO WORK vs. TO PRODUCE


- TO[Jap.] ile HACİM

( Japonya'da eski bir hacim ölçüsü. )


- TOBAR İLKESİ ile ...

( Bir iktidar, anayasaya aykırı bir yol ile [hükümet darbesi vb.] el değiştirdiğinde, yeni iktidar, ulus tarafından kendi temsilcisi olarak kabul edilmedikçe öteki devletlerce o hükümetin tanınmaması ilkesi. [Ekvator Dışişleri Bakanı Dr. Tobar tarafından] [15 Mart 1907] )


- TOEFL ile IELTS

( TOEFL ile IELTS sınavı arasındaki en önemli fark, bu sınavların yapılış amaçlarıdır. TOEFL sınavının amacı, sınava giren kişinin konuşma dili İngilizce olan üniversitelere girebilmek için yeterli derecede İngilizce konuşma, yazma, okuma ve anlama becerilerine sahip olup olmadığını belirlemektir. Sorulan sorular, okuma ve dinleme materyallerinin hepsi üniversite seviyesine yönelik olarak düzenlenmiştir.

IELTS sınavında ise Akademik IELTS dediğimiz üniversite adaylarına hitap eden sınavın yanında Genel IELTS denilen bir sınav türü daha vardır. Genel IELTS sınavına ise İngilizce konuşulan bir ülkeye göç etmek ya da orada çalışmak isteyen kişiler girer. Ana dili İngilizce olmayan kişileri işe almak isteyen şirketler, bu kişilerin İngilizceyi konuşup anlayabildiğinden emin olmak isterler ve bu nedenle işe girmek isteyenlerin bir sınavdan geçmesi gerekir. Bunun yanında Avustralya ve Kanada'ya göç edebilmek için bu sınavdan geçmek zorunludur.

İki sınav arasındaki başka bir fark da sınavların içeriğidir. TOEFL sınavı, Kuzey Amerika aksanına sahip olan konuşmacı ve dinleyiciler baz alınarak oluşturulmuştur. Konuşma bölümünde Kuzey Amerika'nın yerlisi olan konuşmacılar yer alır. Sorular ve üslup da Kuzey Amerika İngilizcesine göre düzenlenir. Diğer yandan, IELST sınavı çeşitli aksan ve durumları içinde barındıracak biçimde oluşturulur. Sadece Kuzey Amerika İngilizcesinin konuşulmak zorunda olmadığı bu sınav, sınava giren pek çok kişi için avantaj oluşturur.

IELTS SINAV YAPISI

IELTS sınavına giren kişilerin konuşma, okuma, yazma ve dinlemeden oluşan dört bölümü tamamlaması gerekir. En yüksek skor 9'dur ve kişinin her alanda kendini yeterince ifade edebildiğini belirtir. Dinleme ve konuşma bölümleri Akademik ve Genel IELTS sınavlarının ikisinde de aynıyken okuma ve yazma bölümleri farklılık gösterir. Sınav süresi 2 saat ve 45 dakikadır. Dinleme, okuma ve yazma bölümleri aynı gün içinde ara vermeden tamamlanmalıdır. Konuşma bölümü ise sınavdan bir hafta önce ya da sonra tamamlanabilir.

TOEFL SINAV YAPISI

TOEFL sınavı internet üzerinden ya da sınav merkezlerinde yapılabilir. İnternet üzerinden yapılan sımavlarda aday okuma, yazma, konuşma ve yazma bölümlerini dört saat içerisinde tamamlamak zorundadır. Her bölümün belirli bir süresi vardır. Sınav merkezlerinde yapılan sınavlar da benzer yapıdadır. Bu tür sınavlarda da benzer beceriler farklı bir biçimde sınanır.

İnternet üzerinde yapılan TOEFL sınavında en yüksek skor 120 iken en düşük skor da sıfırdır (0). Kağıt üzerinde yapılan sınavlarda ise skor değerleri 310 ile 577 arasındadır. Her bölüm ayrı ayrı puanlanırken yazma bölümü final skoruna eklenmez. TOEFL ve IELTS sınavları önemli farklar içerse de ikisi de kişinin yeterli derecede İngiliz dilini bilip bilmediğini belirlemede son derece faydalıdır. Hangi sınavı almanız gerektiğine karar veremiyorsanız, gitmek istediğiniz okul ya da şirketle iletişim kurarak onların hangi sınavı tercih ettiklerini öğrenebilirsiniz. )


- TOFÜS/TOPHUS[İng.] değil/yerine/= YUMRU


- TOGA:
Bol ve kıvrımlı Roma giysisi.


- TÖHMET[Ar. < TUHMET] değil/yerine/= SUÇLAMA

( Birine yüklenen, işlenildiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama. )


- TOHUM, BEZİR = BEZR = GRAINE


- TOHUM KABUĞU, TESTA = KIŞR-I BEZR = ÉPISPERME, TÉGUMENT


- TOHUM YAPRAKLARI, KOTİLEDONLAR, ÇENEKLER = EVRÂK-I BEZRÎYE = FEUILLES SÉMINALES, COTYLÉDONS


- TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE


- TOHUM ile/ve EVİNLİ

( ... İLE/VE Özlü ve dolgun tohum. )


- TOHUM ile/ve/||/<>/> FİLİZ ile/ve/||/<>/> FİDAN ile/ve/||/<>/> GENÇ AĞAÇ ile/ve/||/<>/> YETİŞKIN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> ÇİÇEK VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> MEYVE VEREN AĞAÇ

( )


- TOHUM ile KENDİ KENDİNE AÇILMAYAN TOHUM

( SEED vs. INDEHISCENT )


- TOHUM ve/||/<> MASAL

( [ölür] Ekilmezse. VE/||/<> Anlatılmazsa. )


- (")TOHUM(") ve/||/<> (")MEYVE(") ve/||/<> (")ÇEKİRDEK(")/ÇİĞDEM[Ege'de]]


- TOHUM ile/ve/<> MİBZER[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Tohum ekme aygıtı. )


- TOHUM ile PITRAK

( ... İLE Hayvanların kıllarına ve kişilerin giysilerine takılan bir bitki tohumu. )


- TOHUM ile ŞEYTANARABASI

( ... İLE Bazı bitkilerin havada uçuşan uzun ve ince tüylü tohumu. )


- TOHUMLANMA ile/ve SPORLANMA

( Çiçekliler/de. İLE/VE Çiçeksizler/de. )


- TOHUMLAR = BÜZÛRÂT = GRAINES


- TOHUMLU BİTKİ/LER ile/ve TOHUMSUZ BİTKİ/LER

( Döllenmiş yumurta hücresinin gelişerek tohum meydana getirdiği bitkiler. İLE/VE Eşeyli ya da eşeysiz olarak üreyen, eşeyli üremede zigot ya da embriyonun etrafında besi doku bulunmayan, tohum oluşturmayan bitkiler. )


- TOHUMLUK ile/ve SOFRALIK


- TOHUMLULAR / KAPALI TOHUMLULAR

( Açık tohumlularla tohumlu bitkileri içine alan bitkiler dünyasının bir alt şubesi. )


- TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU

( Toprak içinde/altında. İLE/VE/<> Meyvesinin içinde. )

( İdea. İLE/VE/<> İdeal. )


- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİTMESİ/YEŞERMESİ


- TOKA ile FİRKETE[İt.]

( ... İLE Kadınların, saçlarını tutturmak için kullandıkları, U biçimindeki naylon, tel ve bağadan saç tokası. )


- TOKA ile TOKA[İt. < TOCCO]

( Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. | Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. İLE El sıkışma. | Kadeh tokuşturma. )


- TOKA ile TOKALAŞMAK

( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )


- !TOKAT ile !FİSKE[Yun.]


- !TOKAT = !ŞAMAR

( Açık elle yüze vurulan tokat. )


- TOKAT ile !ŞAPLAK

( ... İLE "Şap" diye ses çıkaran tokat. )


- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT

( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )


- TOKAT ile/ve YUMRUK

( BERKİTME/K: Tokat atma/k. )

( TEBÂNÇE ile/ve ... )


- !TOKAT ile !YUMRUK


- "TOKATLAMAK" ile "SÖĞÜŞLEMEK"


- TOKEN EKONOMİ SİSTEMİ/TOKEN ECONOMY SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖDÜL BİRİKTİRME YÖNTEMİ


- TÖKEZLEMEK ile TAKILMAK


- TOKLU ile ÖVEÇ

( Bir yaşındaki eril kuzu/hamel. İLE İki, üç yaşındaki eril kuzu. )

( Kuzu ile ... )

( EL CORDERO con ... )


- TOKLUK (DUYUSU):
MİDE DUVARINDA ve BEYİNDE

( Önce mide duvarında ve şişkinlikle yaşanır. 20 dakika sonra da beyinde. )


- TOKLUK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ) ile/ve AÇLIK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ)

( Yemekten iki saat sonra. İLE/VE Sabah aç karnına. )


- TOK/LUK/YEMEK (YEMEK) ile/ve/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< AÇ/LIK

( Öldürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>

( Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı. | Sık ve kalın dokunmuş (kumaş). | Kalın ve gür selen/sedâ. | Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/> Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. | Yiyecek bulamayan. | Gözü doymaz, haris. | Çok istekli, hevesli. | Karnı doymamış olarak. )


- TOK/LUK ile/ve/||/<> DOYGUN/LUK


- TOKMAK ile FİLARİZ

( ... İLE Keten dövmeye yarayan tokmak. )


- TOKMAK ile SOKU

( ... İLE Taş dibek. | Dibekte, havanda, dövme işini yapan tokmak. )


- TOKSİK[İng.] değil/yerine/= ZEHİRLİ


- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


- TOKUŞTURMAK ile YARIŞTIRMAK


- TOKYO[Jp.] ile Tokyo

( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )


- TOLERANS/TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= YANITSIZLIK | KATLANIM | DAYANABİLİRLİK | ALIŞMA


- TOLERANS[Fr./İng.] değil/yerine/= HOŞGÖRÜ

( Hoşgörü. | İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı. | Yüksek dozda verilen herhangi bir ilâca karşı gövdenin gösterdiği dayanma gücü. | Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilâcın etkilerinin giderek azalması durumu. )


- TOLSTOY ile TOLSTOY

( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )

( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )


- TOLTEK ile/ve AZTEK ile/ve İNKA ile/ve MAYA


- TOLUA ile ...

( Upolu'da yüksek bir dağ. [Polinezya Adaları] )


- TOLÜEN[Fr. < TOLUENE] ile KREZOL[Fr. < CRESOL]/LİZOL[Fr. < LYSOL]

( Madenkömürü katranında, benzinle birlikte bulunan, eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan, yanabilir sıvı hidrokarbür. C7H8 İLE Tolüenden türeyen üç fenol izomerinden biri. )


- TOMBALA[İt.]

( Torbadan, numaralı taşlar çekilerek üzerinde numara yazılı kâğıtlarla oynanan bir oyun. | Bu oyunda kartın tamamı doldurulduğunda kazandığını bildiren ve açıkça söylenilen söz. )


- TOMBUL ile TOMBALAK

( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )


- TOMOGRAFİ/TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= KESIT ÇEKİM


- TOMORROW vs. THE NEXT DAY


- TOMOTERAPİ/TOMOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= KESIT SAĞALTIM


- TOMRUK ile FİLENK[Yun.]

( Kesilmiş ağacın, silindir biçimindeki gövdesi. | İşlenmek ya da biçilmek üzere hazırlanmış taş kütlesi. | Tomurcuk. | Tutukevi. İLE Ağır cisimleri bir yerden, bir yere kaydırmak ve özellikle tekneleri karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç. )


- TOMRUK ile OBRUK


- TOMURCUK ile FİLİZ

( BUD vs. SHOOT )


- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA

( ... İLE Açılmamış çiçek. )

( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )


- TON[Fr. < TONNE] ile KİLOTON[Fr.]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE Değeri bin ton olan kütle birimi. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )


- TON/TONE[İng.] değil/yerine/= TINI, TİTREM


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr.] değil/yerine/= TİTREM

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TON[Fr. < TONNE] değil/yerine/= BENİZ | RENK | SES AĞIRLIĞI


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )


- TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


- TONAL ile NAKUAL


- TONAL[İng.] değil/yerine/= TINIMSAL


- TONALİTE ile ATONALİTE


- TONGA[argo] değil/yerine/= HİLE, DÜZEN, TUZAK


- TONİK[Fr.]

( Organları uyaran ve güçlendiren ilâç. | Bazı içkilere katılan sıvı. | Cilt bakımında kullanılan, yüze ve boyna sürülen losyon. )


- TONİK/TONIC[İng.] değil/yerine/= GERGILİ | GÜÇLENDİRICİ


- TONİLATA


- TONİSITE/TONICITY[İng.] değil/yerine/= GERGİ


- "TONLARCA ..." değil "YÜZLERCE/BİNLERCE ..."


- TONMAYSTER değil/yerine/= SES UZMANI


- TONOZ[Yun.] ile AĞTONOZ

( Biçimi, alttan içbükey olmak üzere, taş ya da tuğla ve harçla örülmüş yarım silindir biçiminde tavan. | Bir kemerin ötelenmesi ile meydana gelen örtü. İLE Gotik mimarlıkta kullanılmış, ağ biçiminde, parçalı tonoz. )


- TONÜS/TONUS[İng.] değil/yerine/= KAS GERİNIMİ


- TOOL/DEVICE/INSTRUMENT vs. SCIENCE


- TOP vs. SUMMIT


- TOP ile ARMUT TOP

( ... İLE İçi havalı, dışı deri, armut biçiminde top. )


- TOP ile/değil ÇAKALOZ[Yun.]

( Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE/DEĞİL Mermi olarak, çakıl taşı atan bir tür top. )


- TOP ile/ve/||/<>/< GÜLLE


- TOP ile TOMAK

( ... İLE Ağaçtan yapılmış top. | Ağaçtan yapılmış gürz. | Bir tür kalın ve ağır çizme. )


- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK

( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )


- TOPAÇ ile PIRLANGIÇ

( Çevresine ip sarılıp birden bırakılarak ya da kamçı ile vurularak döndürülen koni biçiminde ucu sivri oyuncak. | Kurşun borunun ağzını genişletmekte kullanılan bir tür ağaç tıkaç. | Kayık küreğinin toparlakça yeri. | Toparlak sepet ya da küçük küfe. İLE Ses çıkararak dönen topaç. )


- TOPAÇ ile/ve/||/<> YOYO


- TOPAL ile TOPALLAMAK

( LAME vs. LIMP )


- TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


- TOPARLAK HÜCRE = HÜCRE-İ MÜDEVVERE = CELLULE RONDE


- TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


- TOPARLAMA ile/ve BÜTÜNLEŞTİRME

( TO (BE ABLE TO) PACK vs./and TO INTEGRATE )


- TOPARLAMAK ile AYAKTA TUTMAK

( TO PACK/TIDY [UP] vs. TO KEEP ALIVE )


- TOPARLAMAK ile/ve/değil TAMAMLAMAK


- TOPARLAMALI!


- TOPARLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELENMEK


- TOPAZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SARIYAKUT

( Alüminyum silikatı ve flüorinden oluşan, kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli bir taş. )


- TOPHANE ÇEŞMESİ ile TOPHANE SEBİLİ / NUSRETİYE SEBİLİ

( ... İLE Nusretiye Camisi yanındadır. 1825'te, Sultan II. Mahmud tarafından. [Kitâbe yazıları Hattat Yeserîzâde İzzet tarafındandır.] )


- TOPHANE ile Tophane

( Top yapılan, top dökülen yer. | Topçu askerinin eğitildiği yer. İLE İstanbul'da, Karaköy'den sonra gelen semtin adı. )


- TOPİKAL/TOPICAL[İng.] değil/yerine/= YÜZEYSEL


- TOPKAPI SARAYI'NDA:
BÂB-I HÜMÂYÜN ile/ve/<> BÂB-I SELÂM ile/ve/<> BÂB-I SAADE


- TOPLAM ile/ve/değil AŞILMIŞ BİRLİK


- TOPLAM ile/ve/değil TOPTAN


- TOPLAMA BİSİKLET ile/ve/<>/değil/yerine MARKALI BİSİKLET


- | TOPLAMA ile ÇARPMA | ile/hem TOPLAMA ve/||/<>/hem de ÇARPMA

( |[tek başına] Kolay. İLE Kolay. | İLE [birlikte] [tasımla/nispeten] [ilk başta] [pek] !"Kolay değil". [gibi görünür] )


- TOPLAMA ile "AYARLAMA"


- TOPLAMA ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> ÇARPMA ve/||/<> BÖLME


- TOPLAMA ile/ve/değil/yerine TEVHİD

( Maneviyatta bulunduğumuz yeri beğenmek ölümdür. Tevhid ise ölümsüzdür, ebedidir. )


- TOPLAMA ile YIĞMA


- TOPLAMAK ile/ve/||/<> ÇIKARMAK


- TOPLAMAK ile/değil TOPARLAMAK


- TOPLAMALARDA


- TOPLAMANIN:
DAĞILMASI ile/ve/||/<> DEĞİŞMESİ


- MEYVELER:
TOPLANDIKTAN SONRA OLGUNLAŞMAYA ...
DEVAM EDEN ile DEVAM ETMEYEN


- TOPLANMA ÇADIRI:
HAYME ile TABERNACLE

( ... İLE Gönül. )


- TOPLANMA ile/ve/||/<> MERKEZLEŞME


- TOPLANTI SALONU ile/ve/||/<> FUAYE[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Bir gösteri ya da toplantı salonunda, sunum ya da toplantı aralarında kullanılan dinlenme yeri. )


- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME


- TOPLANTI ile/ve OTURUM


- TOPLARDAMAR ile ATARDAMAR

( Kirli kanın, gövdenin her yanından kalbe gitmesini sağlayan damar. İLE Kalbin sağ karıncığından akciğerlere, sol karıncığından gövdenin öteki bölümlerine kan taşıyan damar. )

( VENA cum ARTERI/A )

( VÜRÛD[< VERÎD] ile ŞİRYAN )

( VEIN vs. ARTERY )


- TOPLARDAMAR ile/ve/<> FLEBİT/FİLİBİT[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Toplardamlarda, içzar yangısı. )


- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK


- TOPLAYICI/LIK ile/ve DERLEYİCİ/LİK


- (TOPLU) ALLAH ZİKRİ ile/ve ARI VIZILTISI


- "TOPLU TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA


- TOPLU ile ...

( COLLECTIVE )


- TOPLU DAĞINIK


- "TOPLU" ile/ve "GRUP"


- TOPLU" ile ŞİŞMAN


- TOPLULUK ile/ve AZINLIK

( CEMAAT ile/ve AKALLİYET )

( GÜRÛH ile/ve ... )

( SOCIETY vs./and MINORITY )


- TOPLULUK ile/ve BİRLİK

( SOCIETY vs./and UNITY )


- TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )

( COMMUNITY vs./and/<> SOCIETY )

( ... ile/ve/<> KOINONIA )

( CEMAAT/CEMİYET ile/ve/<> CEMİYET )


- TOPLUM ARACI değil TOPLU ULAŞIM ARACI


- TOPLUM BİLİMLERİ ile FEN BİLİMLERİ


- TOPLUM BİLİMLERİ yerine TARİH / TİN / EKİN(KÜLTÜR) BİLİMLERİ


- TOPLUM = CEMİYET = SOCIETY[İng.] = SOCIÉTÉ[Fr.] = GESELLSCHAFT[Alm.] = SOCIETAS[Lat.] = SOCIEDAD[İsp.]


- TOPLUM ile KALABALIK/KALABA[Ar. < ĞALEBE]

( Kavram. İLE Tekler. )


- TOPLUM ile/ve/||/<>/> SİYASET ile/ve/||/<>/> AHLÂK

( [kişinin] Başkası ile ilişkisi. İLE/VE/||/<>/> Kamusal alandaki yetki. İLE/VE/||/<>/> Kendi ile ilişkisi. )


- TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK


- TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM


- TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET


- TOPLUMBİLİM = İÇTİMAİYAT = SOCIOLOGY[İng.] = SOCIOLOGIE[Fr.] = SOZIOLOGIE[Alm.] = SOCIOLOGIA[İsp.]


- TOPLUMBİLİM ve KİMYA

( Durkheim, Lavosier kimyasını dikkate alarak sosyoloji bilimini kurmuştur. )

( DURKHEIM ve LAVOSIER )


- TOPLUMDA:
SEVGİ (İLE) ve/||/<> ADÂLET (İLE) ve/||/<> ÇALIŞMA (İLE)

( Kaynaşılır. VE/||/<> Yaşanır. VE/||/<> Ayakta kalınır. )


- TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN


- TOPLUM'DA ile/ve DEVLET'TE

( Birey. İLE/VE Vatandaş. )


- TOPLUMDIŞI/ASOSYAL ile TOPLUM KARŞITI/ANTİSOSYAL

( Başkalarına uymamaya yöneliklerdir. İLE Başkalarının, kendilerine "uymasını beklerler". )


- TOPLUMLARI:
BİLGİNLER/AYDINLAR AYDINLAT("A")MAZSA ne yazık ki/> ŞARLATANLAR ALDATIR


- TOPLUMLAŞMA ile/ve TOPLUMSALLAŞMA

( Olgu ya da kavram. İLE/VE Kişinin/kişilerinin katılımı. )


- TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve İDEOLOJİK AHLÂK ile/ve DİNİ AHLÂK

( SOCIAL MORALS vs./and IDEOLOGICAL MORALS vs./and RELIGIOUS MORALS )


- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve ÖDEV AHLÂKI

( SOCIAL MORALS vs./and MORALS OF DUTY )


- BELLEK:
TOPLUMSAL ve/||/<> TOPLANMIŞ

( Ortak. VE/||/<> Bireysel. )

( MEMORY: COLLECTIVE and/||/<> COLLECTED )


- TOPLUMSAL DIŞLA(N)MA ile/ve/||/<> KÜLTÜREL DIŞLA(N)MA


- TOPLUMSAL GÜVEN ile/ve/||/<> BİREYSEL GÜVEN


- TOPLUMSAL HİZMET ve/||/<>/= AKIL


- TOPLUMSAL İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ ile/ve FİZİK İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ

( İstanbul'da. İLE/VE Ankara'da. )


- "TOPLUMSAL KABUL/LER" ile/ve "TOPLUMSAL 'KALIP/LAR'"

( Aynı toplumdaki birçok birey [ve çoğunluk] tarafından, [kendileri için ne kadar uygun olmasa da] -sözlü ya da sözsüz, yazılı ya da yazısız- sürdürülen kurallara/geleneklere işaret eder. İLE/VE Daha çok, içleri boş [dayanaksız] olarak algılanan [ve olumsuz olarak değerlendirilen] alışkanlıklara/geleneklere işaret eder. )

( "SOCIAL ACCEPTANCE/S" vs./and "SOCIAL 'PATTERN/S'" )


- TOPLUMSAL KALKINMA ile/ve/<> BİREYSEL DONANIM


- TOPLUMSAL (OLAN) ile/ve KİŞİSEL (OLAN)

( Bir topluluk/toplum, en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda, dağılmaya başlar. )

( SOCIAL vs./and PERSONAL )


- TOPLUMSAL YAŞAM ile EĞİTİM


- TOPLUMSAL BİREYSEL


- TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Kumaş. İLE/VE/||/<>/>/< Giysi. )

( Saygı. İLE/VE/||/<>/>/< Sevgi. )


- TOPLUMSAL ile KİTLESEL


- TOPLUMSAL = SOCIAL[İng., Fr., İsp.] = GESELLSCHAFTLICH[Alm.] = SOCIALE[İt.]


- TOPLUMSALLAŞAMAMADA/DİSASASİYASYONDA:
GERÇEKLİK ALGISINI YİTİRME/DEREALİZASYON ve/||/<> KİŞİLİK ALGISINI YİTİRME/DEPERSONALİZASYON


- TOPLUMSAL/LAŞMA ile KAMUSAL/LAŞMA


- TOPLUMSALLIK:
TANIMA ve/||/<> TANINMA


- TOPLUM(SALLIK) ve/||/<>/< ÖRGÜTLÜLÜK

( Örgütsüz toplum, toplum değildir. )


- TOPLUMSAL/LIK ile/ve TARİHSEL/LİK

( SOCIAL/NESS vs./and HISTORICAL/NESS )


- TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER


- TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI


- TOPLUMU:
"DÜZENLEME" ile/ve/değil/yerine DAVET


- TOPLUMUN:
"ANLAMAMASI" değil İTİBAR ETMEMESİ


- TOPOGRAFİ/TOPOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BÖLGESEL ANATOMİ ÇİZGELEMESİ


- YER ADI/TOPONYMIE[Yun. < tópos/τόπος: yer + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> DAĞ ADI/ORONYMIE[Yun. < ὄρος/óros: dağ + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> SU/IRMAK/GÖL ADI/HYDRONOMIE[Yun. < ὕδωρ/hydor: su + ónoma/ὄνομα: ad]


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK değil/>< GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TOPRAĞI SULAMAK GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK[GÜNEŞTE değil!]


- TOPRAĞIN ALTINDA ile/değil/yerine/olacağına/>< DAĞIN ARDINDA (OLSUN)


- TOPRAK [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- TOPRAK KAP ile/ve/||/<> KUNGİNA


- TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( %45 ve/||/<> %5 ve/||/<> %25 ve/||/<> %25 )

( "Toprak ve Ekoloji" yazısı için burayı tıklayınız... )

( Normal sıcaklıkta, doğada, katı durumda birtakım maddelerle karışık ya da bileşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen, inorganik madde. | İçinde inorganik maddeler bulunan. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> ... )


- TOPRAK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Sabit madde/ler. VE/<>/|| Değişim/Değişken/ler. VE/<>/|| Bilinç varolanı. VE/<>/|| ... )

( HYLIC ve/<>/|| PSCYHIC ve/<>/|| PNEUMATIC ve/<>/|| MYSTIC )

( Dönüştürücü. VE/<>/|| Değiştirici. )

( Kapatıcı. ve/<>/|| Akıcı. ve/<>/|| Uçucu. ve/<>/|| Yakıcı. )

( Küp. VE/<>/|| Yirmi yüzlü. VE/<>/|| Sekiz yüzlü. VE/<>/|| Piramit. )

( Cube. AND Icosahedron. AND/<>/|| Octahedron. AND Tetrahedron. )


- TOPRAK TİPLERİNDE:
"KUMLU" ile "KİLLİ" ile "BEREKETLİ"

( Suyu[bilgiyi] geçirir. İLE Suyu[bilgiyi] geçirmez/almaz. İLE Suyu[bilgiyi] [ürüne] dönüştürür. )


- TOPRAK AĞAÇ


- TOPRAK ile/ve/||/<> AYNA

( Ne verirsek, kendini katmadan onu verir. )


- TOPRAK ile AZOİK[Yun. A: Olumsuzlayan ön ek. | ZOE: Yaşam.]

( ... İLE İçinde taşıl bulunmayan toprak. | En eski yerbilimsel düzen. )


- TOPRAK ile ETTOPRAK

( ... İLE Yumuşak, kırmızı ve özlü toprak. )


- TOPRAK ile KUM

( Toprak, herşeyi, hem iyiyi, hem de kötüyü içinde barındırır. )

( * hâk-dân-ı fenâ(fânilik toprağı): DÜNYÂ
* hâk-i beden: GÖVDE TOPRAĞI
* hâk-i beyâbân: ÇÖLÜN TOPRAĞI
* hâk-i bîmâr(hasta toprak): (mecaz) KIRMIZI ALTIN
* hâk-i kadem: AYAK TOPRAĞI
* hâk-i mezâr: MEZAR TOPRAĞI
* hâk-i mezellet: HORLUK, DÜŞKÜNLÜK TOPRAĞI
* hâk-i mürde(ölmüş toprak): VERİMSİZ TOPRAK
* hâk-i pâk: TEMİZ TOPRAK
* hâk-i pây: AYAK TOPRAĞI/TOZU
* hâk-i râh(yolun toprağı): UĞUR, KADEM
* hâk-i târîk(karanlık toprak): (mecaz) İNSAN CESEDİ
* hâk-i teng: MEZAR, KABİR, SİN
* hâk-i tîre(karanlık, siyah toprak): MEZAR, SİN
* hâk-i vatan: VATAN TOPRAĞI
* hâk-i zaîf: İNSAN )

( Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik nesnelerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. | Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. | Arazi, tarla. | Memleketli. | Kara. | Ülke. İLE Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler. | Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler. | Gövdedeki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler. )

( SOIL vs. SAND )


- TOPRAK ile LATERİT[Fr.]

( ... İLE Sıcak, nemli iklimlerde oluşan, parlak kırmızı ya da kahverengiye çalan kırmızı renkli, demir oksit ve alüminyum bakımından zengin toprak. )


- TOPRAK ile LOM

( ... İLE Tüm toprakların en verimli olanı. [Eşit miktarda kum, mil ve kil içerir.] )


- TOPRAK ile ŞEVL[çoğ. EŞVÂL]

( ... İLE Vazodaki su kalıntısı. | Geniş, ıssız, tenha toprak. )


- TOPRAK ile/ve/||/<>/> SINIR

( MERZ[Fars.]: Toprak, yer. | Sınır, hudut. | Parmak ucuyla çimdiklemek ve tırmalamak. )


- TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( [Bir dönümde] 1 kg. VE/||/<> 15 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 250 kg. VE/||/<> 300 kg. )

( Bir cm. toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 300-1000 yıl geçmesi gerekir. )

( )


- "TOPTAN" ile/ve "KÖKTEN"


- TOPTAN ile PERAKENDE


- TOPTAN ile SPOT


- TOPTANCI(TOTALİTER) GÖZETİM >< VATANDAŞIN GÜÇLENDİRİLMESİ ile ULUSAL AYRIŞMA >< KÜRESEL DAYANIŞMA


- TOPU TOPU (... KADAR) ALTI ÜSTÜ (... KADAR)

( Azımsayarak değer düşürmeye çalışmada. )


- TOPUK ile/ve MİRFAK

( Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü. | Ökçe. | Belirli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku ya da cevher kütlesi. İLE/VE Küçük topuk. )

( KÂ'B[Ar.]/BÜCÛL/BÜCÜL/BÜJÛL[Fars.]: Topuk kemiği. Aşık. )

( RUSG-ÜL-KADEM: Topuk kemiğini oluşturan yedi kemik. )


- TOPUQ[Azr.] = AYAK BİLEĞİ[Tr.]


- TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR[Fr. < TORE]

( Sık gözlü ağ. | Bir metre uzunluğunda dört santimetre eninde örgü ip.| Tuzak. | Örgü sırası. | Giysi ya da örgülerde, çorap koncunun ağzı gibi büzülen kısım. | Çorap boğazına örülen lastik örgü. | Ağ gibi seyrek örgülü bir cins dokuma. | Fanila, çorap vb. giysilerde gövdeyi saran lastik örgü. | İnce örülmüş para kesesi. | Baş örtüsü. | Hamam havlusu, peştemal. | Saman taşırken kağnı arabasına takılan ot ve kendirle örülmüş ağ. | Uçkur uçlarına yapılan düğümler. | Çözülemeyen ilmek. | Süzgeç.
İLE
İşe alışkın olmayan, yabani. | Toy, acemi kişi. | Olgunlaşmamış, ham.| Çok hareketsizlikten ileri gelen hamlık. | Çekingen, utangaç. | Soğukkanlı. | Ters. | Aptal. | Kendini beğenmiş, kibirli. | Eşeysel gücü çok olan.
İLE
İnci gerdanlık. | Boncuktan yapılan bilezik.
İLE
Buzağılamamış üç yaşındaki inek yavrusu.
İLE
Fidan.
İLE
Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan nesne. )


- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


- TORAK ile TORAK

( Kömürleştirilecek ağaç ya da pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kubbe, kümbet. İLE Tortu, çökelek. )


- TORAKS/THORAX[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS BOŞLUĞU, GÖĞÜS KAFESİ


- TORBA GEREKSİNİMİ değil FİLE/SEPET (KULLANMAK)[NAYLON değil/yerine!]


- TORBA ile BİLUM

( ... İLE Örülerek yapılan bir torba.[Papua Yeni Gine'de] )


- TORBA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESE KÂĞIDI

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçine bazı nesneler konulmak için kâğıttan yapılmış kese biçiminde torba. )


- TORBA ile/ve ZEMBİL[Ar.]

( ... İLE/VE Hasırdan örülmüş kulplu torba. )

( HEMYÂN ile/ve ... )


- TORBO/THEORBO ile ...

( Telli bir çalgı. )


- TÖRE ile/ve/<> AK TÖRE

( Toplumsal. İLE/VE/<> Bireysel. )


- TÖRE ile/değil GELENEK

( Tarihsel deneyim. İLE/DEĞİL Toplumsal deneyim. )


- TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM


- TÖRE ile/ve KİMLİK

( MORES vs./and IDENTITY )


- TÖRE ve/<>/> ÖKE


- TÖRE = ÖRF/ADÂT = CUSTOMS[İng.] = MOEURS[Fr.] = SITTE[Alm.] = MOS-MORES[Lat.] = ADUANA[İsp.]


- TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA


- TÖREL = TÖRESEL

( Töreye uygun olan. | Töre ile ilgili. )


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TÖREN

( Maddi dünyaya, metafizik yorum getirme. )


- TÖREN ile/ve/yerine EYLEM


- TÖREN ile KUDAS[Ar.]/LİTURYA[Yun.]

( ... İLE Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, kilisede, bir kap içinde, ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören. )


- TÖREN ile/ve POTLAÇ[Fr. < POTLATCH]

( ... İLE/VE Bazı ilkel toplumlarda yapılan sözleşme töreni. )


- TÖREN ile YUĞ

( ... İLE Eskiden, Türkler'de, ölüler için yapılan tören. )


- TÖRENLER [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- TÖRENLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- TÖREN/MERASİM[Ar.]/SEREMONİ[Fr. CEREMONIE] ile/ve ŞÖLEN[Moğolca]

( TOY, BÂR-İ ÂM: Genel ziyâfet. )

( LİTURYA: Din töreni. )

( Bir toplulukta, üyelerin, belirli bir olayı, kişiyi ya da değeri ayırt edip simgeleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi. | Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi nedenlerle yapılan toplantı. İLE Ziyafet. | Belirli bir amaçla düzenlenen eğlence. | Sanat gösterisi. | Din töreni niteliğinde yemek toplantısı. )


- TORF ile ...

( Su birikmesi sonucu havasızlıktan çürüyen bitki. )


- TORK/TORQUE[İng.] değil/yerine/= DÖNDÜRME MOMENTİ


- TORK ile/ve/||/<> BEYGİR GÜCÜ

( Tork gücü, çekiş kuvveti, beygir gücü ise daha çok, hız ile ilgilidir. Gücün kullanılacağı gereksinimler farklıdır ve temel ayrım da budur. Örneğin, yarış arabalarında, beygir gücü fazladır; çünkü hızlı olmaları gerekir. Tork gücünün hızla bir ilgisi yoktur. )

( Arabalarda, döndürme gücü olarak tanımlanır. Aracın motorunda bulunan krank milinin bir dakika içinde yaptığı dönüş sayısıdır. Dönüşlerin çok ya da az olması, aracın hızını ve çekişini belirler. Arabalarda motorun dönme kuvvetinin tekerlekleri itme kuvvetine dönüştürülmesini sağlar. Yani, aracın çekiş gücü ve özellikle yokuş çıkarken gösterdiği performans, torkun iyi olması ile sağlanır.

İLE/VE/||/<>

75 kg. ağırlığındaki bir aracın, 1 saniyede, 1 metre hareket ettirilmesi için gereksinim duyulan güç miktarıdır. [1 beygir gücü, atın, saniyede 1 metre ileriye taşıdığı güç 50 kg.'dır.]
[Arabalarda belirlenen beygir gücü ise mühendisler tarafından 75 kg. olarak belirlenmiştir.] [İlk olarak makineler üreten James Watt tarafından kullanılmıştır. Makinelerin gücü sorulduğunda herkesin bildiği güç miktarı ile karşılaştırma yapması gerektiğini düşünerek yalın biçimiyle atların güçleriyle kıyaslayarak açıklamıştır.] )


- TORLAK ile TORLAK/ABDAL

( Torun çocuğu. İLE Gezgin derviş. )


- TORNA[İt.] ile MALAFA

( Ağaç ya da metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh. İLE Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aygıtı. )


- TORNA değil/yerine/= YONTAR


- TORNACI ile TURNACI

( Torna işi yapan kimse, torna işçisi. İLE Yeniçeri Ocağı'nda, turna taşıyan bir sınıf asker. )


- TORNİSTAN[İt. < TORNO STANTE] ile VİYA ile VİYA BÖYLE

( İleri ya da geri gidilmesi için verilen dümen komutu. İLE Teknenin dönüşünü, en hızlı biçimde durdurmak üzere dümen komutu. İLE Teknenin, istenilen rotaya gelince, orda durdurulması için verilen dümen komutudur. )


- TORPİL ile/değil/yerine ARACILIK


- "TORPİL" ile/ve/değil/yerine HAKKINI TESLİM ETMEK

( [not] "PULL/INFLUENCE" vs./and/but TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE
TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE instead of "PULL/INFLUENCE" )


- TORPOR ile ...

( Hayvanlarda kalp atış hızını ve solunumu yavaşlatmak üzere enerji korunması sağlayan fizyolojik durum. )


- TÖRPÜ ile RASPA[İt.]

( Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe. | Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe. İLE Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkarmak, pürüzleri gidermek için kullanılan, iri dişli bir törpü. )


- TÖRPÜLE(N)ME ile/ve/||/<> ÖRSELE(N)ME


- TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK


- TORSİYON/TORSION[İng.] değil/yerine/= BURULUM


- TORTİKOLİS/TORTICOLLİS[İng.] değil/yerine/= EĞRİ BOYUN


- TORTİKOLİS ile/ve/||/<> SKOLYOZ

( Eğri boyunlu olma durumu. İLE/VE/||/<> Omurganın eğrilmesi ya da eğri olması. )


- TORTİYOZ/TORTUOUS[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLI


- TORTİYOZİTE/TORTUOSITY[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLILIK


- TORTU[Fars. DURDÎ]/ÇÖKELTİ/KALINTI ile SÜZÜNTÜ

( Çökelti. | Bir şeyin bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş olanı. | Bir topluluğun, kötüleşmiş üyeleri. | Kalıntı. İLE Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu. | Gövde suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı. )


- TORTU ile ARTIK


- TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Ayrışmayla oluşur. İLE/VE/||/<>/>< Buharlaşmayla oluşur. )

( Magma kayaçlarından daha yüksek oranda uçucu öğe içerir. Magma kayaçları, tortul kayaçları oluştururken, uçucu öğe kaynakları gerekmektedir. )

( Karbondioksit, silikat minerallerini, karbonat minerallerine, yani temel olarak kalsiyum ve magnezyumun karbon ve oksijenle yaptığı bileşiklere dönüştüren ayrışma tepkimeleriyle atmosferden alınır. )

( image )


- TORUM ile TORUM

( Deve yavrusu. İLE Yalan, uydurma söz. )


- TORUN TOMBALAK


- TORUN ile/ve/||/<> NEBİSE[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Kız torun. )


- TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE


- TORUN-TORBA (SAHİBİ OLMAK)


- TOS ile TOS

( Alın ya da boynuzla vuruş. İLE Topaç oyunu. )


- TÖS ile TÖSKÜRTMEK/TÖSKÜRÜ

( Hayvanı geri geri yürütmek. İLE Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOTAL" (OLARAK) değil TOPLAM (OLARAK)


- TOTAL SITUS INVERSUS, SITUS INVERSUS TOTALIS[İng.] değil/yerine/= TAM TERS KONUM


- TOTALITY OF SOMETHING vs. TOTAL IN SELF


- TOTEM ile/ve/||/<> OJIBWA (ÖYKÜLERİ/MİTOSU)


- TOTOLOJİ ile/değil/yerine/>< BÜTÜNSEL


- TOTOLOJİ >< TUTARLILIK


- TOTOLOJİ(HULF) ile DEVRİK TÜMCE


- TOUCHING vs. FEELING


- TÖVBE AŞAMALARI

( * YAKAZA(ÜRPERTİ)
* İNTİBAH(UYANIŞ)
* NEDEM(NEDÂMET)(PİŞMANLIK)
* TEVBE(TÖVBE)
* İNABE(YÖNELİŞ)
* İKBAL(ALLAH'LA KULUN KARŞILIKLI ALÂKASI) )


- TÖVBE ET/MEK ve/||/<>/> YAKLAŞ/MAK


- [ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETME


- TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME


- TÖVBE ile/ve/<> BAĞIŞ


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK


- TÖVBE = GÖZYAŞI


- TÖVBE ile/ve İNÂBET

( Dışlaşmış olan pisliklerden temizlenmek. İLE/VE Bâtınî, kimsenin hissetmediği günahlardan temizlenmek. )

( Şeriatte. İLE/VE Tarikatte. )


- TÖVBE ile/ve İSTİĞFAR


- TÖVBE ve/<> KALP


- TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


- TÖVBE ile/ve RÜCÛ

( Tövbe bir kere olur, iki kere olan tövbe, tövbe değildir. )

( Tövbeyle büyük günahlar küçülür, ihmal ile küçük günahlar büyür. )


- TÖVBE ile/ve SIĞINMA


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE


- TÖVBE ile/ve/<> VEFÂ

( İkisi de süreklidir/sürekli olmalıdır. )


- TÖVBE ile/ve/<> VEFÂT


- TÖVBEDEN ÖNCEKİ HİDÂYET ile/ve TÖVBEYE HİDÂYET ile/ve TÖVBEDEN SONRAKİ HİDÂYET


- TOWER'S


- TOY[Azr.] = DÜĞÜN[Tr.]


- TOY ile TOY ile TOY

( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )


- TOY ile/ve TOYDAN

( Tuz Gölü civarı, Kütahya ve Doğu Anadolu'da bulunur. İLE/VE Toy kuşunun iri bir türü. )


- TOY ile TOYDAN

( Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] İLE Bir tür iri toy kuşu. )


- TOYGAR KUŞU ile BOĞMAKLIKUŞ

( ... İLE Toygar kuşunun bir türü. )


- TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN

( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )


- TÖZ:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL

( Yapılandığını, kendinde barındıran. )


- TÖZ:
EN SAĞLAM DÜŞÜNCE ve/||/<> EN AZ DÜŞÜNÜLEN

( Kategoriler arasında geçiş yoktur/olmaz! )


- TÖZ FELSEFESİ ile/ve/yerine ÖZNE FELSEFESİ


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ):
ETKİLEŞİMCİLİK ile/ve/||/<> EPİFENOMENALİZM ile/ve/||/<> PARALELİZM


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TOZ-TOPRAK (İÇİNDE KALMAK)


- TÖZ = CEVHER = SUBSTANCE[İng., Fr.] = das WESEN, WESENHEIT, STAMMBEGRIFF, SUBSTANZ[Alm.] = SUBSTANTIA[Lat.] = HË UZIA, HYPOSTASIS, HYPOKEIMENON[Yun.] = SOSTANZA[İt.] = SUBSTANCIA[İsp.] = SUBSTANTIE[Fel.] = SUBSTANS[Dan.] = SUBSTANTSIYA[Rus.]


- TOZ ile DUMAN

( [Divan şiirinde] Bir toprak parçası olarak gubâr, sevgilinin yüceliğinin ve değerinin büyüklüğünü anlatmada kullanılır. )

( GUBÂR ile ... )

( GERD ile DÛD )

( DUST vs. SMOKE )


- TOZ = GUBÂR = POUDRE


- TOZ ile HEBÂ'

( ... İLE Gayet ince toz, zerre. | Yok yere, boş, nâfile. )


- TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS

( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )


- TÖZ ile/ve TİNSEL TÖZ


- TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


- TÖZ ile TÖS

( Kök, asıl, cevher. | Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram. İLE Hayvanı geri geri yürütmek. | Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOZ ile TOZ ile TOZ ile TOZ

( Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak. | Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir nesne. | Katıların fiziksel etkilerle ufalanması sonucu oluşan, tane irilikleri yaklaşık bir mikron büyüklüğünde parçacıklar. | Genellikle tanelerin temizlenmeleri ya da öğütülmeleri sırasında meydana gelen ince durumdaki kuru parçacıklar. | Bu durumda olan. İLE Yayın kabzası üzerine kaplanan kayın ağacı kabuğu ve kirişi. İLE Asalak öldürücü olarak kullanılan katı bitkisel ya da madensel nesnelerin öğütülmüşü. | Hayvansal, bitkisel ve madensel kökenli nesnelerden elde edilen, organik ve inorganik yapılı, kuru ve birbiriyle bağlantısı olmayan ilaç biçimi. İLE Diz. )


- TOZ ile/ve TOZAN

( ... İLE/VE İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. )


- TOZ ile ÜLGER/HÂV[Ar.]


- TOZ ile/ve VAKIF/CAMİ TOZU


- TOZAN ile TOZAN

( İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. İLE Kar fırtınası. )


- TOZ-DUMAN (İÇİNDE KALMAK)


- TOZKOPARAN ile TOZKOPARAN

( Çok rüzgârlı yer. İLE İstanbul, Merter'de bir semtin adı. )


- TOZLUK ile/ve/<> DOLAK

( ... İLE/VE/<> Bacaklara, ayak bileğinden, dize kadar dolanan, ensiz ve uzun kumaş parçası. )


- TOZPEMBE

( Gerçekleri görmeyecek kadar herşeyi yerinde saymada. )


- TOZ-TOMUR (İNSİN)

( Yağmur yağdığında söylenilir. )


- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]

( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )


- TÜMEL ile TOPLAM

( KÜLLÎ ile KÜLL )

( UNIVERSAL vs. TOTAL/OVERALL )


- TÜRKÜLERDE:
OYUN HAVALARI ile/ve LİRİK ile/ve DOĞA(PASTORAL) ile/ve YERGİ(SATİRİK) KONULU ile/ve SİMGELİ/TEMSİLÎ ile/ve KAHRAMANLIK VE SERHAT HAVALARI ile/ve TÖRENSEL VE GİZEM İÇERİKLİ ile/ve SOSYAL İÇERİKLİ ile/ve GURBET VE HASRET ile/ve MİZAHÎ VE ALAN OYUN ile/ve ÂŞIKLAMALAR ile/ve AĞIT VE KIRAN DESTANLARI ile/ve KARŞILIKLI DEYİŞLEME VE ATIŞMALAR


- TÜZE ile/ve TOPLUMBİLİM

( "Toplumbilim Sözlükleri" tarihçesini okumak için burayı tıklayınız... )

( LAW vs./and SOCIOLOGY )


- TÜZEL ile TÖZEL

( Hukukla ilgili, hukuksal, hukukî. | Hükümle ilgili, hükmî. İLE Tözle ilgili. )


- ULUS/ULUSAL ile/ve/<> TOPLUM/TOPLUMSAL


- US/AKIL/LOGOS:
KİŞİDE ve AİLEDE ve TOPLUMDA

( KINALIZÂDE - AHLÂK-I ALÂİ kitabını okumanızı salık veririz. )


- VARLIK = MEVCUDİYET = BEING[İng.] = ÊTRE[Fr.] = SEIN, SEIENDE[Alm.] = ENS, ESSE[Lat.] = TO ON, EINAI[Yun.]


- VEN/VEIN[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR


- VENOGRAFİ/VENOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ


- VİDA:
ALYAN ile/değil TORK

( Tüm dünyada. İLE/DEĞİL İngiliz ve Fransız ürünlerinde. )


- VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


- VURGULAR('I) TONLAR('I) TONLAMALAR()'I


- YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE


- YAK(IN)LAŞMAK ve/< TÖVBE


- YALPALAMA(") ile/<> (")TÖKEZLEME(")


- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK


- YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


- YAZMALARIN BOZULMASINDA:
MİKROORGANİZMALAR ve/||/<> BÖCEKLER ve/||/<> FARELER ve/||/<> NEM ve/||/<> TOZ


- YEDİCE(HAFTA):
BAŞGÜN ile/ve/||/<>/> TOZGÜN ile/ve/||/<>/> ODGÜN ile/ve/||/<>/> ORTAGÜN ile/ve/||/<>/> YEYGÜN ile/ve/||/<>/> ELGÜN ile/ve/||/<>/> ARAGÜN

( Pazartesi İLE/VE/||/<>/> Salı İLE/VE/||/<>/> Çarşamba İLE/VE/||/<>/> Perşembe İLE/VE/||/<>/> Cuma İLE/VE/||/<>/> Cumartesi İLE/VE/||/<>/> Pazar )


- YEKÜN/YEKÛN[Ar.] değil/yerine/= TOPLAM


- [ne yazık ki]
"YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK


- ZÂT ile TÖZ


- ZEHİRLİ/TOKSİK KALORİ değil/yerine TOK KALORİ


- ZEKÂ:
SOYUT ile/ve/||/<> MEKANİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL

( )


- ZERRE değil/yerine/= TOZAN


- ZİYÂFET değil/yerine/= TOY, YEMEK, GÖRKEMLİ YEMEK


- ZÜRAFA ile TORNİKROFT ZÜRAFASI

( ... İLE Tüm dünyada, 600'den daha az sayıdalardır. )

TÖ... ~ TÖ... ile başlayan FaRkLaR...

- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO CONFUSE vs. TO SMUDGE


- TO CONVINCE vs. TO PERSUADE PERSUASION


- TO DELUDE vs. TO DECEIVE


- TOHUMLU BİTKİ/LER ile/ve TOHUMSUZ BİTKİ/LER

( Döllenmiş yumurta hücresinin gelişerek tohum meydana getirdiği bitkiler. İLE/VE Eşeyli ya da eşeysiz olarak üreyen, eşeyli üremede zigot ya da embriyonun etrafında besi doku bulunmayan, tohum oluşturmayan bitkiler. )


- TOKA ile TOKA[İt. < TOCCO]

( Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. | Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. İLE El sıkışma. | Kadeh tokuşturma. )


- TOKA ile TOKALAŞMAK

( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )


- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT

( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )


- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


- TOKYO[Jp.] ile Tokyo

( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )


- TOLSTOY ile TOLSTOY

( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )

( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )


- TOMBUL ile TOMBALAK

( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )


- TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


- TOP ile TOMAK

( ... İLE Ağaçtan yapılmış top. | Ağaçtan yapılmış gürz. | Bir tür kalın ve ağır çizme. )


- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK

( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )


- TOPAL ile TOPALLAMAK

( LAME vs. LIMP )


- TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


- TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


- TOPHANE ÇEŞMESİ ile TOPHANE SEBİLİ / NUSRETİYE SEBİLİ

( ... İLE Nusretiye Camisi yanındadır. 1825'te, Sultan II. Mahmud tarafından. [Kitâbe yazıları Hattat Yeserîzâde İzzet tarafındandır.] )


- TOPHANE ile Tophane

( Top yapılan, top dökülen yer. | Topçu askerinin eğitildiği yer. İLE İstanbul'da, Karaköy'den sonra gelen semtin adı. )


- TOPLAM ile/ve/değil TOPTAN


- | TOPLAMA ile ÇARPMA | ile/hem TOPLAMA ve/||/<>/hem de ÇARPMA

( |[tek başına] Kolay. İLE Kolay. | İLE [birlikte] [tasımla/nispeten] [ilk başta] [pek] !"Kolay değil". [gibi görünür] )


- TOPLAMAK ile/değil TOPARLAMAK


- MEYVELER:
TOPLANDIKTAN SONRA OLGUNLAŞMAYA ...
DEVAM EDEN ile DEVAM ETMEYEN


- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK


- "TOPLU TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA


- TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )

( COMMUNITY vs./and/<> SOCIETY )

( ... ile/ve/<> KOINONIA )

( CEMAAT/CEMİYET ile/ve/<> CEMİYET )


- TOPLUM ARACI değil TOPLU ULAŞIM ARACI


- TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET


- TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN


- TOPLUMDIŞI/ASOSYAL ile TOPLUM KARŞITI/ANTİSOSYAL

( Başkalarına uymamaya yöneliklerdir. İLE Başkalarının, kendilerine "uymasını beklerler". )


- TOPLUMLAŞMA ile/ve TOPLUMSALLAŞMA

( Olgu ya da kavram. İLE/VE Kişinin/kişilerinin katılımı. )


- TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


- BELLEK:
TOPLUMSAL ve/||/<> TOPLANMIŞ

( Ortak. VE/||/<> Bireysel. )

( MEMORY: COLLECTIVE and/||/<> COLLECTED )


- "TOPLUMSAL KABUL/LER" ile/ve "TOPLUMSAL 'KALIP/LAR'"

( Aynı toplumdaki birçok birey [ve çoğunluk] tarafından, [kendileri için ne kadar uygun olmasa da] -sözlü ya da sözsüz, yazılı ya da yazısız- sürdürülen kurallara/geleneklere işaret eder. İLE/VE Daha çok, içleri boş [dayanaksız] olarak algılanan [ve olumsuz olarak değerlendirilen] alışkanlıklara/geleneklere işaret eder. )

( "SOCIAL ACCEPTANCE/S" vs./and "SOCIAL 'PATTERN/S'" )


- TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER


- TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR[Fr. < TORE]

( Sık gözlü ağ. | Bir metre uzunluğunda dört santimetre eninde örgü ip.| Tuzak. | Örgü sırası. | Giysi ya da örgülerde, çorap koncunun ağzı gibi büzülen kısım. | Çorap boğazına örülen lastik örgü. | Ağ gibi seyrek örgülü bir cins dokuma. | Fanila, çorap vb. giysilerde gövdeyi saran lastik örgü. | İnce örülmüş para kesesi. | Baş örtüsü. | Hamam havlusu, peştemal. | Saman taşırken kağnı arabasına takılan ot ve kendirle örülmüş ağ. | Uçkur uçlarına yapılan düğümler. | Çözülemeyen ilmek. | Süzgeç.
İLE
İşe alışkın olmayan, yabani. | Toy, acemi kişi. | Olgunlaşmamış, ham.| Çok hareketsizlikten ileri gelen hamlık. | Çekingen, utangaç. | Soğukkanlı. | Ters. | Aptal. | Kendini beğenmiş, kibirli. | Eşeysel gücü çok olan.
İLE
İnci gerdanlık. | Boncuktan yapılan bilezik.
İLE
Buzağılamamış üç yaşındaki inek yavrusu.
İLE
Fidan.
İLE
Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan nesne. )


- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


- TORAK ile TORAK

( Kömürleştirilecek ağaç ya da pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kubbe, kümbet. İLE Tortu, çökelek. )


- TÖREL = TÖRESEL

( Töreye uygun olan. | Töre ile ilgili. )


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TORLAK ile TORLAK/ABDAL

( Torun çocuğu. İLE Gezgin derviş. )


- TORUM ile TORUM

( Deve yavrusu. İLE Yalan, uydurma söz. )


- TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE


- TOS ile TOS

( Alın ya da boynuzla vuruş. İLE Topaç oyunu. )


- TÖS ile TÖSKÜRTMEK/TÖSKÜRÜ

( Hayvanı geri geri yürütmek. İLE Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOTAL" (OLARAK) değil TOPLAM (OLARAK)


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE


- TÖVBEDEN ÖNCEKİ HİDÂYET ile/ve TÖVBEYE HİDÂYET ile/ve TÖVBEDEN SONRAKİ HİDÂYET


- TOY ile TOY ile TOY

( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )


- TOY ile/ve TOYDAN

( Tuz Gölü civarı, Kütahya ve Doğu Anadolu'da bulunur. İLE/VE Toy kuşunun iri bir türü. )


- TOY ile TOYDAN

( Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] İLE Bir tür iri toy kuşu. )


- TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


- TÖZ ile TÖS

( Kök, asıl, cevher. | Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram. İLE Hayvanı geri geri yürütmek. | Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOZ ile TOZ ile TOZ ile TOZ

( Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak. | Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir nesne. | Katıların fiziksel etkilerle ufalanması sonucu oluşan, tane irilikleri yaklaşık bir mikron büyüklüğünde parçacıklar. | Genellikle tanelerin temizlenmeleri ya da öğütülmeleri sırasında meydana gelen ince durumdaki kuru parçacıklar. | Bu durumda olan. İLE Yayın kabzası üzerine kaplanan kayın ağacı kabuğu ve kirişi. İLE Asalak öldürücü olarak kullanılan katı bitkisel ya da madensel nesnelerin öğütülmüşü. | Hayvansal, bitkisel ve madensel kökenli nesnelerden elde edilen, organik ve inorganik yapılı, kuru ve birbiriyle bağlantısı olmayan ilaç biçimi. İLE Diz. )


- TOZ ile/ve TOZAN

( ... İLE/VE İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. )


- TOZAN ile TOZAN

( İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. İLE Kar fırtınası. )


- TOZKOPARAN ile TOZKOPARAN

( Çok rüzgârlı yer. İLE İstanbul, Merter'de bir semtin adı. )

TÖ... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- TO ADOPT vs. "TO SUPPORT/LIKE"


- TO APPROVE vs. TO GET FIXED


- TO ARRANGE vs. TO ENTICE/SEDUCE/TEMPT


- TO ASCRIBE vs. TO RECONCILE


- TO ASK vs. TO SAY


- TO ASK/REQUIRE vs./and TO BELIEVE


- TO ASSIMILATE vs. TO SIMULATE


- TO ASSUME vs. TO PRESUME


- TO ASSURE vs. TO ENSURE vs. TO INSURE


- TO ATTRACT ATTENTION vs. TO AROUSE INTEREST


- TO BACK vs. THE BACK


- [not] TO BE ASSERTIVE vs. TO MAKE AN EFFORT


- TO BE CARRIED AWAY vs. SENSATION


- TO BE CONSOLED vs. TO BE INURED TO


- TO BE CONSOLED(/TO SOOTHE/DIVERT) vs. TO (BE) DECEIVE(D)


- TO BE DEVIDED vs. TO DISPERSE


- [not] TO BE DEVOTED vs. TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)


- TO BE HABBITED vs./and NOT TO FEEL


- TO BE INSUFFICIENT vs. INCAPACITY


- [not] TO BE PART OF vs. TO BE EXTENSION

( TO BE EXTENSION instead of TO BE PART OF )


- TO BE READY vs. EXPECTATION


- [not] TO BE SILENT vs./and ABLE TO BE SILENT


- TO BECOME LOFTY, (TO EXALT/SUBLIMATE) vs. TO RISE/INCREASE, (TO PROMOTE)


- TO BE/GET USED TO vs. TO BE EASY/CONVENIENT FOR


- TO BE/GET USED TO vs./and TO BE INURED TO


- TO BEGIN-TO FINISH vs. TO BEGIN-TO COMPLETE


- TO BELIEVE vs. TO AGREE


- TO BELIEVE vs. TO GET BASE

( TO BELIEVE instead of TO GET BASE )


- TO BELIEVE vs. WANT TO BELIEVE


- TO BELIEVE vs./and TO JOIN


- [not] TO BLAME vs. TO CRITICIZE


- TO BLAME vs. TO DETERMINE

( TO DETERMINE instead of TO BLAME )


- [not] TO BOAST vs. EXPRESSION OF HAPPINESS


- TO BREAK INTO PIECES vs. TO BE DIVIDED


- TO BREAKT INTO PIECES vs./and EXPLANATION


- TO CALL/TO SEEK/TO SEARCH vs./and TO SHARE


- TO (CAN) NOT SEE vs. TO (CAN) NOT ATTEND


- [not] TO CARRY ON MEMORY vs. TO KNOW


- TO CEASE/STOP vs./and TO SLOW DOWN


- TO CENSOR vs. TO CENSURE


- [not] TO CHANGE vs. ALTERATION

( ALTERATION instead of TO CHANGE )


- TO CHANGE vs. TO GET (NOT) (ABLE TO) CHANGE


- [not] "TO CHEAT" vs. NOT ABLE TO EXPLAIN


- TO CHEAT vs. "TO CONCOCT"


- TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS vs. TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS


- TO CLOSE vs. TO GET CLOSER


- TO COLLAPSE vs. TO DISPERSE


- TO COME ACROSS vs. BEING ON THE SAME PLANE


- TO COMMEND vs. TO COMMENT


- TO COMPARE vs. "TO KNOCK"


- TO COMPLAIN vs. TO SQUEAL/SNITCH


- TO COMPOSE vs. TO COMPRISE


- TO CONCEPT vs. TO CONCEPTUAL


- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO CONFUSE vs. TO BOTHER


- TO CONFUSE vs. TO CALL


- TO CONFUSE vs. TO COMPARE


- TO CONFUSE vs. TO DELVE


- TO CONFUSE vs. TO FASTEN/ATTACH


- TO CONFUSE vs. TO LIKEN


- TO CONFUSE vs. TO LOSE


- TO CONFUSE vs. TO NOT CONFUSE


- TO CONFUSE vs. TO RECONCILE


- TO CONFUSE vs. TO REPLACE


- TO CONFUSE vs. TO RESEARCH


- TO CONFUSE vs. TO ROLL UP


- TO CONFUSE vs. TO TIDY UP


- TO CONFUSE vs. TO UNITE


- TO CONFUSE vs. TO SMUDGE


- TO CONSOLIDATE vs. TO RIVET


- TO CONSTITUTE to(with) TO SHAPE


- TO CONTINUE vs. TO LIVE


- TO CONTROL AT THE END vs. TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY

( TO CONTROL AT THE BEGINNING AND CONTINUOUSLY instead of TO CONTROL AT THE END )


- TO CONVINCE vs. TO PERSUADE PERSUASION


- TO CREATE vs./and TO ACCEPT AS PRESENT/EXIST


- (TO) DECREASE vs./and (TO) INCREASE


- TO DEFINE vs. EVALUATION


- TO DEFINE vs. LIMITING


- TO DELUDE vs. TO DECEIVE


- [not] TO DENY vs. NOT TO SUBMIT


- [not] TO DENY vs./and TO TURN AWAY FROM


- TO DESCRIBE vs. TO PLAN


- TO DETERMINE vs. "TO ARRANGE"


- TO DETERMINE vs. TO PUT/BRING FORWARD


- TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE PIECE vs. TO DETERMINE/ACCEPTANCE THE ENTIRE/WHOLENESS


- TO DETERMINE vs./and TO CLEAR


- TO DIE vs. TO BE DESTROYED


- [not] TO DISAPPEAR vs. TRANSFORMATION


- TO DISCLOSE vs. TO EXPOSE/TO REVEAL vs. TO DIVULGE


- TO DISTORT vs. TO REFLECT BACK


- TO DIVIDE vs. TO SEPARATE


- TO DON'T THINK vs. HAVEN'T THOUGHT ABOUT


- TO EAT MUCH vs. TO LOVE TO EAT


- [not] TO ENCOURAGE vs./and (ONLY) EXPLAINING


- TO END/FINISH vs. TO COMPLETE


- TO EVALUATE vs. TO CHARACTERIZE/TO DESCRIBE


- TO EXAGGERATE vs. TO DISTORT


- TO EXAGGERATE vs./and TO GENERALIZE


- TO EXCEED vs. PROGRESS


- "TO EXCEED" vs. "TO OVERCOME"


- [not] TO EXCEED vs./and TO GET USED TO


- TO EXCITE vs. TO INCITE


- TO EXCLUDE vs. TO LEAVE OUT


- TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE


- TO EXPLAIN vs./and TO EXPLAIN TO/FOR TO LEARN


- [not] TO FACILITATE vs./and TO ESCAPE


- TO FIND STRANGE vs. TO REGARD AS A STRANGER


- TO FINISH vs. CLOSING


- TO FINISH vs. TO BRING TO END


- TO FINISH vs. TO CONSUME


- TO FINISH vs. TO END UP


- TO FINISH vs. "TO PUNCTUATE"


- TO FINISH vs. TO SOLVE


- TO FIT WELL vs. HARMONIZE


- TO FIX/DETERMINE vs./and TO CATCH


- TO FOLLOW vs. TO CONTINUE


- TO FORGET vs. NEGLIGENCE


- TO FORGET vs. NOT TO KNOW


- [not] TO FORGET vs. PASSING FAST


- TO GENERALIZE vs. (VALUE) TO BE AS POSSIBILITY

( [VALUE] TO BE AS POSSIBILITY instead of TO GENERALIZE )


- TO GET ANGRY vs. TO GRUMBLE


- [not] TO GET ANGRY vs. TO SAY DIRECT


- TO GET BETTER vs. TO BECOME ERECT


- TO (GET) COMPLETE vs. TO BE


- TO (GET) DEVOTE vs./and TO DONATE


- TO GET FINISH vs. TO RELEASE


- TO GET FURTHER/BEYOND vs. TO POSTPONE/DELAY


- TO GET IMPRESS vs. TO TAKE


- TO (GET) INFORM vs. EDUCATION


- TO (GET) INFORM vs. EDUCATION/INSTRUCTION


- TO (GET) INFORM(ATION) vs. EDUCATION


- TO (GET) INFORM(ATION) vs. TO TEACH/LEARN


- [not] TO GET READY vs./and PROGRAMMING


- TO GET RELATION vs./and TO DEEPEN


- [not] TO GET/GIVE PROMISE vs. TO GET/GIVE APPROVAL/CONSENT


- "TO GIVE COLOR" vs./and TO COMPLETE


- TO GIVE PERMISSION vs. TO GIVE AN OPPORTUNITY


- TO GIVE vs. TO GIVE AS A GIFT


- [not] TO GIVE vs. TO GIVE IN RIGHT TIME


- TO GIVE vs. TO TAKE


- TO GIVE UP vs. TO POSTPONE/DELAY


- TO GIVE UP vs. TO PREFER


- TO GIVE vs./and TO GIVE UP


- [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT instead TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN


- TO GIVE/TO TAKE vs. SHARING


- TO GROW vs. TO DEVELOP


- TO HASTEN vs. TO GROW IMPATIENT


- TO HIDE vs. TO SAVE


- TO HOPE vs. TO GUESS


- TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING


- TO INTENSIFY vs. ATTENTION

( ATTENTION instead of TO INTENSIFY )


- TO INTERFERE/MEDDLE vs. TO INTERVENE


- TO INTERFERE/MEDDLE vs. TO NOSE INTO


- "TO INVOLVE" vs. TO TALK ABOUT/ON


- TO KISS vs. SNOGGING


- TO KNOW and TO DEFINE and TO UNDERSTAND


- TO KNOW vs. AWARENESS

( tu now vit eveyr-nıs )


- TO KNOW THE WAY vs. TO BE ON THE WAY/TO PROGRESS


- TO KNOW vs. TO BE


- TO KNOW vs./and TO BELIEVE


- TO KNOW vs./and TO KNOW THE HISTORY OF YOU KNOW/KNOWLEDGE


- TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST


- TO LEAN vs. TO LEAN AGAINST/OVER


- TO LEARN vs. TO GET INFORMATION


- TO LEAVE vs. TO DIGRESS


- [not] TO LIE vs./and NOT TO SAY THE TRUTH


- TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE


- TO LIVE THE PERSONAL LIFE vs. TO LIVE IN THE PERSONAL LIFE


- TO LOCATE vs. TO FIT WELL


- TO MAKE BETTER vs. TO CORRECT


- TO MAKE DEEPEN vs. TO FEED


- TO MAKE DEEPEN vs. TO FIT WELL


- TO MAKE DIFFICULTIES vs. TO GET HOPELESSNESS/DESPAIR


- "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "EXISTENCE" vs. "TO MAKE NONEXISTENCE" TO THE "NONEXISTENCE"


- [not] TO MAKE OBJECT THE SELF > DISCOVER THE SELF

( KENDİNİ OBJE KILMAK değil KENDİNİ KEŞFETMEK )


- TO MAKE ONE'S OWN vs. TO GET ACCUSTOMED


- "TO MAKE WAY FOR" vs. TO CAUSE


- [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT MEMORY vs. [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT ACTION )


- TO MEET vs. TO HARMONIZE


- TO MEMORIZE vs. INTERROGATE/TO THINK


- TO MIX vs. GET INSIDE


- TO NARROW vs. REDUCTION


- TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs. IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS


- TO OBSERVE vs. TO SCAN


- TO OPEN vs. OPENING


- TO OPEN vs. TO WIDEN


- TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE


- TO OVERDO vs. TO EXAGGERATE


- [not] TO PASS THE DAY instead LIVE THE DAY


- TO PERCEIVE vs. TO EXCEED


- TO PERISH vs. TO DEGENERATE


- TO PRAISE vs. TO EXALT


- TO PREFER vs./and LIKING


- TO PREPARE vs./and RIGGING


- TO PRODUCE vs. TO CREATE


- TO PROGRESS vs. TO CONSOLIDATE


- TO PROJECT vs. TO ARRANGE


- TO PROTECT vs. ABSTAIN


- TO PROTECT/SAVE vs. TO WATCH FOR/TO PROTECT


- TO PUT vs. TO LEAVE


- TO QUIT vs. ABANDONMENT/FORSAKE/RENOUNCE/LEAVE


- TO RECOGNIZE THE SELF vs. TO KNOW THE SELF


- TO RECONCILE vs. IDENTIFICATION


- TO REDUCE vs./and NEGLIGENCE


- [not] TO REPLACE vs. TRANSFORMATION


- TO RESIST vs. REBELLION


- TO RESPECT vs. TO EXALT


- TO SALUTE vs./and LOVE


- TO SAVE vs. TO CLAIM


- TO SAVE vs. TO REDEEM


- TO SAVE UP vs. MOVEMENT

( MOVEMENT instead of TO SAVE UP )


- TO SAY DIRECTLY vs. TO SAY/TALK FRANKLY/OPENLY


- TO SAY vs. TO DETERMINE


- TO SCRATCH vs. TO DIG UP


- TO SEARCH FOR EXPECTATION vs. TO ASK [JUST TO UNDERSTAND]

( TO ASK [JUST TO UNDERSTAND] instead of TO SEARCH FOR EXPECTATION )


- TO SEARCH vs./and TO SHARE


- [not] TO SEE WORTHLESS/LITTLE vs. TO (HAD) BEEN FARAWAY


- TO SEE vs./and TO PERCEIVE


- [not] TO SEEK FOR NON-BEINGS vs. TO SEE(K)/FIND BEINGS


- TO SENSE vs. EXCITEMENT


- TO SEPARATE vs. CATEGORIZE


- TO SEPARATE vs. SELECTION


- TO SHARE vs. DIVIDE UP AMONG


- [not] "TO SHOW OFF" vs. TO SHARE


- TO SHOW vs. TO PRESENT


- [not] TO SHOW vs./and TO LIVE/VALUE


- TO SIMILE vs. TO COMPROMISE


- "TO SKIP" vs. "TO PASS OVER"


- TO SLOW DOWN vs. TO AVOID SHOWING OFF


- TO SMOOTH; TO CORRECT vs. TO PACK/TIDY UP; SUMMARIZE


- TO SPEND vs. TO CONSUME


- TO STATE THE SITUATION vs. TO STATE THE NEGATIVENESS

( NO LIKE vs. NOT LIKE )


- TO STATE vs. TO EXPOSE


- TO SUPPORT vs. TO ADVERTISE


- TO SYMBOLIZE vs. TO REPRESENT


- TO TALK AT LENGTH vs. "TO PROLONG"


- [not] TO TALK FRANKLY vs./and EXPRESS IN DETAIL


- [not] TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS vs. TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS


- TO TALK vs. TO TALK IN NECESSITY

( TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- [not] TO TALK vs./and TO PROVE


- [not] TO TALK/WRITE vs./and/also TO DO(/MAKE)/TO APPLY


- [not] TO TEACH vs. TO EXPLAIN


- TO THANK vs. TO APPRECIATE


- TO THINK and MANAGE TO NOT VAIN/WASTE TALKING


- TO THINK vs. TO APPRECIATE/EVALUATE


- TO THINK vs. TO CALCULATE


- TO THINK vs. TO IMAGINE


- TO THINK vs./and SOBER THINK


- TO vs. TILL/UNTIL


- TO TOUCH vs./and SEX


- TO TRAIN vs./and PRACTICE/EXERCISE/DRILL


- TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND


- TO TRANSFORM vs. TO CHANGE


- TO TRAVEL vs. TO STROLL/RAMBLE/WANDER


- TO TRUST vs./and TO CONSOLIDATE


- TO TURN INSIDE OUT vs. TO REPLACE


- TO UNDERSTAND vs. "DIGESTION"


- TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE SAID vs. TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE MEANT TO SAY


- [not] TO UNDERSTAND WRONGLY vs. WRONG MEANING


- TO UNDERSTAND vs./and TO APPRECIATE


- TO UNDERSTAND vs./and TO COMPREHEND


- TO UNITE vs. TO COME TOGETHER


- TO UNITE vs. TO COMPLETE


- TO UNITE vs. TO INTEGRATE


- TO UNITE vs./and (NOT) TO MIX


- TO VERIFY vs. TO SUPPORT


- TO VISUALIZE LIKE HOW/WHAT YOU ARE vs. TO BE LIKE HOW/WHAT YOU ARE


- TO WASTE vs. EXTRAVAGANCE


- TO WIDEN vs./and TO BECOME SPACIOUS, TO FEEL RELIEVED


- TO WORK vs. TO PRODUCE


- TO[Jap.] ile HACİM

( Japonya'da eski bir hacim ölçüsü. )


- TOBAR İLKESİ ile ...

( Bir iktidar, anayasaya aykırı bir yol ile [hükümet darbesi vb.] el değiştirdiğinde, yeni iktidar, ulus tarafından kendi temsilcisi olarak kabul edilmedikçe öteki devletlerce o hükümetin tanınmaması ilkesi. [Ekvator Dışişleri Bakanı Dr. Tobar tarafından] [15 Mart 1907] )


- TOEFL ile IELTS

( TOEFL ile IELTS sınavı arasındaki en önemli fark, bu sınavların yapılış amaçlarıdır. TOEFL sınavının amacı, sınava giren kişinin konuşma dili İngilizce olan üniversitelere girebilmek için yeterli derecede İngilizce konuşma, yazma, okuma ve anlama becerilerine sahip olup olmadığını belirlemektir. Sorulan sorular, okuma ve dinleme materyallerinin hepsi üniversite seviyesine yönelik olarak düzenlenmiştir.

IELTS sınavında ise Akademik IELTS dediğimiz üniversite adaylarına hitap eden sınavın yanında Genel IELTS denilen bir sınav türü daha vardır. Genel IELTS sınavına ise İngilizce konuşulan bir ülkeye göç etmek ya da orada çalışmak isteyen kişiler girer. Ana dili İngilizce olmayan kişileri işe almak isteyen şirketler, bu kişilerin İngilizceyi konuşup anlayabildiğinden emin olmak isterler ve bu nedenle işe girmek isteyenlerin bir sınavdan geçmesi gerekir. Bunun yanında Avustralya ve Kanada'ya göç edebilmek için bu sınavdan geçmek zorunludur.

İki sınav arasındaki başka bir fark da sınavların içeriğidir. TOEFL sınavı, Kuzey Amerika aksanına sahip olan konuşmacı ve dinleyiciler baz alınarak oluşturulmuştur. Konuşma bölümünde Kuzey Amerika'nın yerlisi olan konuşmacılar yer alır. Sorular ve üslup da Kuzey Amerika İngilizcesine göre düzenlenir. Diğer yandan, IELST sınavı çeşitli aksan ve durumları içinde barındıracak biçimde oluşturulur. Sadece Kuzey Amerika İngilizcesinin konuşulmak zorunda olmadığı bu sınav, sınava giren pek çok kişi için avantaj oluşturur.

IELTS SINAV YAPISI

IELTS sınavına giren kişilerin konuşma, okuma, yazma ve dinlemeden oluşan dört bölümü tamamlaması gerekir. En yüksek skor 9'dur ve kişinin her alanda kendini yeterince ifade edebildiğini belirtir. Dinleme ve konuşma bölümleri Akademik ve Genel IELTS sınavlarının ikisinde de aynıyken okuma ve yazma bölümleri farklılık gösterir. Sınav süresi 2 saat ve 45 dakikadır. Dinleme, okuma ve yazma bölümleri aynı gün içinde ara vermeden tamamlanmalıdır. Konuşma bölümü ise sınavdan bir hafta önce ya da sonra tamamlanabilir.

TOEFL SINAV YAPISI

TOEFL sınavı internet üzerinden ya da sınav merkezlerinde yapılabilir. İnternet üzerinden yapılan sımavlarda aday okuma, yazma, konuşma ve yazma bölümlerini dört saat içerisinde tamamlamak zorundadır. Her bölümün belirli bir süresi vardır. Sınav merkezlerinde yapılan sınavlar da benzer yapıdadır. Bu tür sınavlarda da benzer beceriler farklı bir biçimde sınanır.

İnternet üzerinde yapılan TOEFL sınavında en yüksek skor 120 iken en düşük skor da sıfırdır (0). Kağıt üzerinde yapılan sınavlarda ise skor değerleri 310 ile 577 arasındadır. Her bölüm ayrı ayrı puanlanırken yazma bölümü final skoruna eklenmez. TOEFL ve IELTS sınavları önemli farklar içerse de ikisi de kişinin yeterli derecede İngiliz dilini bilip bilmediğini belirlemede son derece faydalıdır. Hangi sınavı almanız gerektiğine karar veremiyorsanız, gitmek istediğiniz okul ya da şirketle iletişim kurarak onların hangi sınavı tercih ettiklerini öğrenebilirsiniz. )


- TOFÜS/TOPHUS[İng.] değil/yerine/= YUMRU


- TOGA:
Bol ve kıvrımlı Roma giysisi.


- TÖHMET[Ar. < TUHMET] değil/yerine/= SUÇLAMA

( Birine yüklenen, işlenildiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama. )


- TOHUM, BEZİR = BEZR = GRAINE


- TOHUM KABUĞU, TESTA = KIŞR-I BEZR = ÉPISPERME, TÉGUMENT


- TOHUM YAPRAKLARI, KOTİLEDONLAR, ÇENEKLER = EVRÂK-I BEZRÎYE = FEUILLES SÉMINALES, COTYLÉDONS


- TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE


- TOHUM ile/ve EVİNLİ

( ... İLE/VE Özlü ve dolgun tohum. )


- TOHUM ile/ve/||/<>/> FİLİZ ile/ve/||/<>/> FİDAN ile/ve/||/<>/> GENÇ AĞAÇ ile/ve/||/<>/> YETİŞKIN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> ÇİÇEK VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> MEYVE VEREN AĞAÇ

( )


- TOHUM ile KENDİ KENDİNE AÇILMAYAN TOHUM

( SEED vs. INDEHISCENT )


- TOHUM ve/||/<> MASAL

( [ölür] Ekilmezse. VE/||/<> Anlatılmazsa. )


- (")TOHUM(") ve/||/<> (")MEYVE(") ve/||/<> (")ÇEKİRDEK(")/ÇİĞDEM[Ege'de]]


- TOHUM ile/ve/<> MİBZER[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Tohum ekme aygıtı. )


- TOHUM ile PITRAK

( ... İLE Hayvanların kıllarına ve kişilerin giysilerine takılan bir bitki tohumu. )


- TOHUM ile ŞEYTANARABASI

( ... İLE Bazı bitkilerin havada uçuşan uzun ve ince tüylü tohumu. )


- TOHUMLANMA ile/ve SPORLANMA

( Çiçekliler/de. İLE/VE Çiçeksizler/de. )


- TOHUMLAR = BÜZÛRÂT = GRAINES


- TOHUMLU BİTKİ/LER ile/ve TOHUMSUZ BİTKİ/LER

( Döllenmiş yumurta hücresinin gelişerek tohum meydana getirdiği bitkiler. İLE/VE Eşeyli ya da eşeysiz olarak üreyen, eşeyli üremede zigot ya da embriyonun etrafında besi doku bulunmayan, tohum oluşturmayan bitkiler. )


- TOHUMLUK ile/ve SOFRALIK


- TOHUMLULAR / KAPALI TOHUMLULAR

( Açık tohumlularla tohumlu bitkileri içine alan bitkiler dünyasının bir alt şubesi. )


- TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU

( Toprak içinde/altında. İLE/VE/<> Meyvesinin içinde. )

( İdea. İLE/VE/<> İdeal. )


- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< BİTMESİ/YEŞERMESİ


- TOKA ile FİRKETE[İt.]

( ... İLE Kadınların, saçlarını tutturmak için kullandıkları, U biçimindeki naylon, tel ve bağadan saç tokası. )


- TOKA ile TOKA[İt. < TOCCO]

( Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. | Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. İLE El sıkışma. | Kadeh tokuşturma. )


- TOKA ile TOKALAŞMAK

( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )


- !TOKAT ile !FİSKE[Yun.]


- !TOKAT = !ŞAMAR

( Açık elle yüze vurulan tokat. )


- TOKAT ile !ŞAPLAK

( ... İLE "Şap" diye ses çıkaran tokat. )


- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT

( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )


- TOKAT ile/ve YUMRUK

( BERKİTME/K: Tokat atma/k. )

( TEBÂNÇE ile/ve ... )


- !TOKAT ile !YUMRUK


- "TOKATLAMAK" ile "SÖĞÜŞLEMEK"


- TOKEN EKONOMİ SİSTEMİ/TOKEN ECONOMY SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖDÜL BİRİKTİRME YÖNTEMİ


- TÖKEZLEMEK ile TAKILMAK


- TOKLU ile ÖVEÇ

( Bir yaşındaki eril kuzu/hamel. İLE İki, üç yaşındaki eril kuzu. )

( Kuzu ile ... )

( EL CORDERO con ... )


- TOKLUK (DUYUSU):
MİDE DUVARINDA ve BEYİNDE

( Önce mide duvarında ve şişkinlikle yaşanır. 20 dakika sonra da beyinde. )


- TOKLUK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ) ile/ve AÇLIK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ)

( Yemekten iki saat sonra. İLE/VE Sabah aç karnına. )


- TOK/LUK/YEMEK (YEMEK) ile/ve/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< AÇ/LIK

( Öldürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>

( Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı. | Sık ve kalın dokunmuş (kumaş). | Kalın ve gür selen/sedâ. | Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/> Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. | Yiyecek bulamayan. | Gözü doymaz, haris. | Çok istekli, hevesli. | Karnı doymamış olarak. )


- TOK/LUK ile/ve/||/<> DOYGUN/LUK


- TOKMAK ile FİLARİZ

( ... İLE Keten dövmeye yarayan tokmak. )


- TOKMAK ile SOKU

( ... İLE Taş dibek. | Dibekte, havanda, dövme işini yapan tokmak. )


- TOKSİK[İng.] değil/yerine/= ZEHİRLİ


- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


- TOKUŞTURMAK ile YARIŞTIRMAK


- TOKYO[Jp.] ile Tokyo

( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )


- TOLERANS/TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= YANITSIZLIK | KATLANIM | DAYANABİLİRLİK | ALIŞMA


- TOLERANS[Fr./İng.] değil/yerine/= HOŞGÖRÜ

( Hoşgörü. | İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı. | Yüksek dozda verilen herhangi bir ilâca karşı gövdenin gösterdiği dayanma gücü. | Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilâcın etkilerinin giderek azalması durumu. )


- TOLSTOY ile TOLSTOY

( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )

( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )


- TOLTEK ile/ve AZTEK ile/ve İNKA ile/ve MAYA


- TOLUA ile ...

( Upolu'da yüksek bir dağ. [Polinezya Adaları] )


- TOLÜEN[Fr. < TOLUENE] ile KREZOL[Fr. < CRESOL]/LİZOL[Fr. < LYSOL]

( Madenkömürü katranında, benzinle birlikte bulunan, eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan, yanabilir sıvı hidrokarbür. C7H8 İLE Tolüenden türeyen üç fenol izomerinden biri. )


- TOMBALA[İt.]

( Torbadan, numaralı taşlar çekilerek üzerinde numara yazılı kâğıtlarla oynanan bir oyun. | Bu oyunda kartın tamamı doldurulduğunda kazandığını bildiren ve açıkça söylenilen söz. )


- TOMBUL ile TOMBALAK

( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )


- TOMOGRAFİ/TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= KESIT ÇEKİM


- TOMORROW vs. THE NEXT DAY


- TOMOTERAPİ/TOMOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= KESIT SAĞALTIM


- TOMRUK ile FİLENK[Yun.]

( Kesilmiş ağacın, silindir biçimindeki gövdesi. | İşlenmek ya da biçilmek üzere hazırlanmış taş kütlesi. | Tomurcuk. | Tutukevi. İLE Ağır cisimleri bir yerden, bir yere kaydırmak ve özellikle tekneleri karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç. )


- TOMRUK ile OBRUK


- TOMURCUK ile FİLİZ

( BUD vs. SHOOT )


- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA

( ... İLE Açılmamış çiçek. )

( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )


- TON[Fr. < TONNE] ile KİLOTON[Fr.]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE Değeri bin ton olan kütle birimi. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )


- TON/TONE[İng.] değil/yerine/= TINI, TİTREM


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr.] değil/yerine/= TİTREM

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TON[Fr. < TONNE] değil/yerine/= BENİZ | RENK | SES AĞIRLIĞI


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )


- TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


- TONAL ile NAKUAL


- TONAL[İng.] değil/yerine/= TINIMSAL


- TONALİTE ile ATONALİTE


- TONGA[argo] değil/yerine/= HİLE, DÜZEN, TUZAK


- TONİK[Fr.]

( Organları uyaran ve güçlendiren ilâç. | Bazı içkilere katılan sıvı. | Cilt bakımında kullanılan, yüze ve boyna sürülen losyon. )


- TONİK/TONIC[İng.] değil/yerine/= GERGILİ | GÜÇLENDİRICİ


- TONİLATA


- TONİSITE/TONICITY[İng.] değil/yerine/= GERGİ


- "TONLARCA ..." değil "YÜZLERCE/BİNLERCE ..."


- TONMAYSTER değil/yerine/= SES UZMANI


- TONOZ[Yun.] ile AĞTONOZ

( Biçimi, alttan içbükey olmak üzere, taş ya da tuğla ve harçla örülmüş yarım silindir biçiminde tavan. | Bir kemerin ötelenmesi ile meydana gelen örtü. İLE Gotik mimarlıkta kullanılmış, ağ biçiminde, parçalı tonoz. )


- TONÜS/TONUS[İng.] değil/yerine/= KAS GERİNIMİ


- TOOL/DEVICE/INSTRUMENT vs. SCIENCE


- TOP vs. SUMMIT


- TOP ile ARMUT TOP

( ... İLE İçi havalı, dışı deri, armut biçiminde top. )


- TOP ile/değil ÇAKALOZ[Yun.]

( Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE/DEĞİL Mermi olarak, çakıl taşı atan bir tür top. )


- TOP ile/ve/||/<>/< GÜLLE


- TOP ile TOMAK

( ... İLE Ağaçtan yapılmış top. | Ağaçtan yapılmış gürz. | Bir tür kalın ve ağır çizme. )


- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK

( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )


- TOPAÇ ile PIRLANGIÇ

( Çevresine ip sarılıp birden bırakılarak ya da kamçı ile vurularak döndürülen koni biçiminde ucu sivri oyuncak. | Kurşun borunun ağzını genişletmekte kullanılan bir tür ağaç tıkaç. | Kayık küreğinin toparlakça yeri. | Toparlak sepet ya da küçük küfe. İLE Ses çıkararak dönen topaç. )


- TOPAÇ ile/ve/||/<> YOYO


- TOPAL ile TOPALLAMAK

( LAME vs. LIMP )


- TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


- TOPARLAK HÜCRE = HÜCRE-İ MÜDEVVERE = CELLULE RONDE


- TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


- TOPARLAMA ile/ve BÜTÜNLEŞTİRME

( TO (BE ABLE TO) PACK vs./and TO INTEGRATE )


- TOPARLAMAK ile AYAKTA TUTMAK

( TO PACK/TIDY [UP] vs. TO KEEP ALIVE )


- TOPARLAMAK ile/ve/değil TAMAMLAMAK


- TOPARLAMALI!


- TOPARLANMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELENMEK


- TOPAZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SARIYAKUT

( Alüminyum silikatı ve flüorinden oluşan, kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli bir taş. )


- TOPHANE ÇEŞMESİ ile TOPHANE SEBİLİ / NUSRETİYE SEBİLİ

( ... İLE Nusretiye Camisi yanındadır. 1825'te, Sultan II. Mahmud tarafından. [Kitâbe yazıları Hattat Yeserîzâde İzzet tarafındandır.] )


- TOPHANE ile Tophane

( Top yapılan, top dökülen yer. | Topçu askerinin eğitildiği yer. İLE İstanbul'da, Karaköy'den sonra gelen semtin adı. )


- TOPİKAL/TOPICAL[İng.] değil/yerine/= YÜZEYSEL


- TOPKAPI SARAYI'NDA:
BÂB-I HÜMÂYÜN ile/ve/<> BÂB-I SELÂM ile/ve/<> BÂB-I SAADE


- TOPLAM ile/ve/değil AŞILMIŞ BİRLİK


- TOPLAM ile/ve/değil TOPTAN


- TOPLAMA BİSİKLET ile/ve/<>/değil/yerine MARKALI BİSİKLET


- | TOPLAMA ile ÇARPMA | ile/hem TOPLAMA ve/||/<>/hem de ÇARPMA

( |[tek başına] Kolay. İLE Kolay. | İLE [birlikte] [tasımla/nispeten] [ilk başta] [pek] !"Kolay değil". [gibi görünür] )


- TOPLAMA ile "AYARLAMA"


- TOPLAMA ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> ÇARPMA ve/||/<> BÖLME


- TOPLAMA ile/ve/değil/yerine TEVHİD

( Maneviyatta bulunduğumuz yeri beğenmek ölümdür. Tevhid ise ölümsüzdür, ebedidir. )


- TOPLAMA ile YIĞMA


- TOPLAMAK ile/ve/||/<> ÇIKARMAK


- TOPLAMAK ile/değil TOPARLAMAK


- TOPLAMALARDA


- TOPLAMANIN:
DAĞILMASI ile/ve/||/<> DEĞİŞMESİ


- MEYVELER:
TOPLANDIKTAN SONRA OLGUNLAŞMAYA ...
DEVAM EDEN ile DEVAM ETMEYEN


- TOPLANMA ÇADIRI:
HAYME ile TABERNACLE

( ... İLE Gönül. )


- TOPLANMA ile/ve/||/<> MERKEZLEŞME


- TOPLANTI SALONU ile/ve/||/<> FUAYE[Fr.]

( ... İLE/VE/||/<> Bir gösteri ya da toplantı salonunda, sunum ya da toplantı aralarında kullanılan dinlenme yeri. )


- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME


- TOPLANTI ile/ve OTURUM


- TOPLARDAMAR ile ATARDAMAR

( Kirli kanın, gövdenin her yanından kalbe gitmesini sağlayan damar. İLE Kalbin sağ karıncığından akciğerlere, sol karıncığından gövdenin öteki bölümlerine kan taşıyan damar. )

( VENA cum ARTERI/A )

( VÜRÛD[< VERÎD] ile ŞİRYAN )

( VEIN vs. ARTERY )


- TOPLARDAMAR ile/ve/<> FLEBİT/FİLİBİT[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Toplardamlarda, içzar yangısı. )


- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK


- TOPLAYICI/LIK ile/ve DERLEYİCİ/LİK


- (TOPLU) ALLAH ZİKRİ ile/ve ARI VIZILTISI


- "TOPLU TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA


- TOPLU ile ...

( COLLECTIVE )


- TOPLU DAĞINIK


- "TOPLU" ile/ve "GRUP"


- TOPLU" ile ŞİŞMAN


- TOPLULUK ile/ve AZINLIK

( CEMAAT ile/ve AKALLİYET )

( GÜRÛH ile/ve ... )

( SOCIETY vs./and MINORITY )


- TOPLULUK ile/ve BİRLİK

( SOCIETY vs./and UNITY )


- TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )

( COMMUNITY vs./and/<> SOCIETY )

( ... ile/ve/<> KOINONIA )

( CEMAAT/CEMİYET ile/ve/<> CEMİYET )


- TOPLUM ARACI değil TOPLU ULAŞIM ARACI


- TOPLUM BİLİMLERİ ile FEN BİLİMLERİ


- TOPLUM BİLİMLERİ yerine TARİH / TİN / EKİN(KÜLTÜR) BİLİMLERİ


- TOPLUM = CEMİYET = SOCIETY[İng.] = SOCIÉTÉ[Fr.] = GESELLSCHAFT[Alm.] = SOCIETAS[Lat.] = SOCIEDAD[İsp.]


- TOPLUM ile KALABALIK/KALABA[Ar. < ĞALEBE]

( Kavram. İLE Tekler. )


- TOPLUM ile/ve/||/<>/> SİYASET ile/ve/||/<>/> AHLÂK

( [kişinin] Başkası ile ilişkisi. İLE/VE/||/<>/> Kamusal alandaki yetki. İLE/VE/||/<>/> Kendi ile ilişkisi. )


- TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK


- TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM


- TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET


- TOPLUMBİLİM = İÇTİMAİYAT = SOCIOLOGY[İng.] = SOCIOLOGIE[Fr.] = SOZIOLOGIE[Alm.] = SOCIOLOGIA[İsp.]


- TOPLUMBİLİM ve KİMYA

( Durkheim, Lavosier kimyasını dikkate alarak sosyoloji bilimini kurmuştur. )

( DURKHEIM ve LAVOSIER )


- TOPLUMDA:
SEVGİ (İLE) ve/||/<> ADÂLET (İLE) ve/||/<> ÇALIŞMA (İLE)

( Kaynaşılır. VE/||/<> Yaşanır. VE/||/<> Ayakta kalınır. )


- TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN


- TOPLUM'DA ile/ve DEVLET'TE

( Birey. İLE/VE Vatandaş. )


- TOPLUMDIŞI/ASOSYAL ile TOPLUM KARŞITI/ANTİSOSYAL

( Başkalarına uymamaya yöneliklerdir. İLE Başkalarının, kendilerine "uymasını beklerler". )


- TOPLUMLARI:
BİLGİNLER/AYDINLAR AYDINLAT("A")MAZSA ne yazık ki/> ŞARLATANLAR ALDATIR


- TOPLUMLAŞMA ile/ve TOPLUMSALLAŞMA

( Olgu ya da kavram. İLE/VE Kişinin/kişilerinin katılımı. )


- TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve İDEOLOJİK AHLÂK ile/ve DİNİ AHLÂK

( SOCIAL MORALS vs./and IDEOLOGICAL MORALS vs./and RELIGIOUS MORALS )


- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve ÖDEV AHLÂKI

( SOCIAL MORALS vs./and MORALS OF DUTY )


- BELLEK:
TOPLUMSAL ve/||/<> TOPLANMIŞ

( Ortak. VE/||/<> Bireysel. )

( MEMORY: COLLECTIVE and/||/<> COLLECTED )


- TOPLUMSAL DIŞLA(N)MA ile/ve/||/<> KÜLTÜREL DIŞLA(N)MA


- TOPLUMSAL GÜVEN ile/ve/||/<> BİREYSEL GÜVEN


- TOPLUMSAL HİZMET ve/||/<>/= AKIL


- TOPLUMSAL İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ ile/ve FİZİK İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ

( İstanbul'da. İLE/VE Ankara'da. )


- "TOPLUMSAL KABUL/LER" ile/ve "TOPLUMSAL 'KALIP/LAR'"

( Aynı toplumdaki birçok birey [ve çoğunluk] tarafından, [kendileri için ne kadar uygun olmasa da] -sözlü ya da sözsüz, yazılı ya da yazısız- sürdürülen kurallara/geleneklere işaret eder. İLE/VE Daha çok, içleri boş [dayanaksız] olarak algılanan [ve olumsuz olarak değerlendirilen] alışkanlıklara/geleneklere işaret eder. )

( "SOCIAL ACCEPTANCE/S" vs./and "SOCIAL 'PATTERN/S'" )


- TOPLUMSAL KALKINMA ile/ve/<> BİREYSEL DONANIM


- TOPLUMSAL (OLAN) ile/ve KİŞİSEL (OLAN)

( Bir topluluk/toplum, en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda, dağılmaya başlar. )

( SOCIAL vs./and PERSONAL )


- TOPLUMSAL YAŞAM ile EĞİTİM


- TOPLUMSAL BİREYSEL


- TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL

( Kumaş. İLE/VE/||/<>/>/< Giysi. )

( Saygı. İLE/VE/||/<>/>/< Sevgi. )


- TOPLUMSAL ile KİTLESEL


- TOPLUMSAL = SOCIAL[İng., Fr., İsp.] = GESELLSCHAFTLICH[Alm.] = SOCIALE[İt.]


- TOPLUMSALLAŞAMAMADA/DİSASASİYASYONDA:
GERÇEKLİK ALGISINI YİTİRME/DEREALİZASYON ve/||/<> KİŞİLİK ALGISINI YİTİRME/DEPERSONALİZASYON


- TOPLUMSAL/LAŞMA ile KAMUSAL/LAŞMA


- TOPLUMSALLIK:
TANIMA ve/||/<> TANINMA


- TOPLUM(SALLIK) ve/||/<>/< ÖRGÜTLÜLÜK

( Örgütsüz toplum, toplum değildir. )


- TOPLUMSAL/LIK ile/ve TARİHSEL/LİK

( SOCIAL/NESS vs./and HISTORICAL/NESS )


- TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER


- TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI


- TOPLUMU:
"DÜZENLEME" ile/ve/değil/yerine DAVET


- TOPLUMUN:
"ANLAMAMASI" değil İTİBAR ETMEMESİ


- TOPOGRAFİ/TOPOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BÖLGESEL ANATOMİ ÇİZGELEMESİ


- YER ADI/TOPONYMIE[Yun. < tópos/τόπος: yer + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> DAĞ ADI/ORONYMIE[Yun. < ὄρος/óros: dağ + ónoma/ὄνομα: ad] ile/ve/||/<> SU/IRMAK/GÖL ADI/HYDRONOMIE[Yun. < ὕδωρ/hydor: su + ónoma/ὄνομα: ad]


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK değil/>< GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK


- TOPRAĞI SULAMAK GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK[GÜNEŞTE değil!]


- TOPRAĞIN ALTINDA ile/değil/yerine/olacağına/>< DAĞIN ARDINDA (OLSUN)


- TOPRAK [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- TOPRAK KAP ile/ve/||/<> KUNGİNA


- TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( %45 ve/||/<> %5 ve/||/<> %25 ve/||/<> %25 )

( "Toprak ve Ekoloji" yazısı için burayı tıklayınız... )

( Normal sıcaklıkta, doğada, katı durumda birtakım maddelerle karışık ya da bileşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen, inorganik madde. | İçinde inorganik maddeler bulunan. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> ... )


- TOPRAK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ

( Sabit madde/ler. VE/<>/|| Değişim/Değişken/ler. VE/<>/|| Bilinç varolanı. VE/<>/|| ... )

( HYLIC ve/<>/|| PSCYHIC ve/<>/|| PNEUMATIC ve/<>/|| MYSTIC )

( Dönüştürücü. VE/<>/|| Değiştirici. )

( Kapatıcı. ve/<>/|| Akıcı. ve/<>/|| Uçucu. ve/<>/|| Yakıcı. )

( Küp. VE/<>/|| Yirmi yüzlü. VE/<>/|| Sekiz yüzlü. VE/<>/|| Piramit. )

( Cube. AND Icosahedron. AND/<>/|| Octahedron. AND Tetrahedron. )


- TOPRAK TİPLERİNDE:
"KUMLU" ile "KİLLİ" ile "BEREKETLİ"

( Suyu[bilgiyi] geçirir. İLE Suyu[bilgiyi] geçirmez/almaz. İLE Suyu[bilgiyi] [ürüne] dönüştürür. )


- TOPRAK AĞAÇ


- TOPRAK ile/ve/||/<> AYNA

( Ne verirsek, kendini katmadan onu verir. )


- TOPRAK ile AZOİK[Yun. A: Olumsuzlayan ön ek. | ZOE: Yaşam.]

( ... İLE İçinde taşıl bulunmayan toprak. | En eski yerbilimsel düzen. )


- TOPRAK ile ETTOPRAK

( ... İLE Yumuşak, kırmızı ve özlü toprak. )


- TOPRAK ile KUM

( Toprak, herşeyi, hem iyiyi, hem de kötüyü içinde barındırır. )

( * hâk-dân-ı fenâ(fânilik toprağı): DÜNYÂ
* hâk-i beden: GÖVDE TOPRAĞI
* hâk-i beyâbân: ÇÖLÜN TOPRAĞI
* hâk-i bîmâr(hasta toprak): (mecaz) KIRMIZI ALTIN
* hâk-i kadem: AYAK TOPRAĞI
* hâk-i mezâr: MEZAR TOPRAĞI
* hâk-i mezellet: HORLUK, DÜŞKÜNLÜK TOPRAĞI
* hâk-i mürde(ölmüş toprak): VERİMSİZ TOPRAK
* hâk-i pâk: TEMİZ TOPRAK
* hâk-i pây: AYAK TOPRAĞI/TOZU
* hâk-i râh(yolun toprağı): UĞUR, KADEM
* hâk-i târîk(karanlık toprak): (mecaz) İNSAN CESEDİ
* hâk-i teng: MEZAR, KABİR, SİN
* hâk-i tîre(karanlık, siyah toprak): MEZAR, SİN
* hâk-i vatan: VATAN TOPRAĞI
* hâk-i zaîf: İNSAN )

( Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik nesnelerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. | Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. | Arazi, tarla. | Memleketli. | Kara. | Ülke. İLE Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler. | Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler. | Gövdedeki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler. )

( SOIL vs. SAND )


- TOPRAK ile LATERİT[Fr.]

( ... İLE Sıcak, nemli iklimlerde oluşan, parlak kırmızı ya da kahverengiye çalan kırmızı renkli, demir oksit ve alüminyum bakımından zengin toprak. )


- TOPRAK ile LOM

( ... İLE Tüm toprakların en verimli olanı. [Eşit miktarda kum, mil ve kil içerir.] )


- TOPRAK ile ŞEVL[çoğ. EŞVÂL]

( ... İLE Vazodaki su kalıntısı. | Geniş, ıssız, tenha toprak. )


- TOPRAK ile/ve/||/<>/> SINIR

( MERZ[Fars.]: Toprak, yer. | Sınır, hudut. | Parmak ucuyla çimdiklemek ve tırmalamak. )


- TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( [Bir dönümde] 1 kg. VE/||/<> 15 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 250 kg. VE/||/<> 300 kg. )

( Bir cm. toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 300-1000 yıl geçmesi gerekir. )

( )


- "TOPTAN" ile/ve "KÖKTEN"


- TOPTAN ile PERAKENDE


- TOPTAN ile SPOT


- TOPTANCI(TOTALİTER) GÖZETİM >< VATANDAŞIN GÜÇLENDİRİLMESİ ile ULUSAL AYRIŞMA >< KÜRESEL DAYANIŞMA


- TOPU TOPU (... KADAR) ALTI ÜSTÜ (... KADAR)

( Azımsayarak değer düşürmeye çalışmada. )


- TOPUK ile/ve MİRFAK

( Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü. | Ökçe. | Belirli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku ya da cevher kütlesi. İLE/VE Küçük topuk. )

( KÂ'B[Ar.]/BÜCÛL/BÜCÜL/BÜJÛL[Fars.]: Topuk kemiği. Aşık. )

( RUSG-ÜL-KADEM: Topuk kemiğini oluşturan yedi kemik. )


- TOPUQ[Azr.] = AYAK BİLEĞİ[Tr.]


- TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR[Fr. < TORE]

( Sık gözlü ağ. | Bir metre uzunluğunda dört santimetre eninde örgü ip.| Tuzak. | Örgü sırası. | Giysi ya da örgülerde, çorap koncunun ağzı gibi büzülen kısım. | Çorap boğazına örülen lastik örgü. | Ağ gibi seyrek örgülü bir cins dokuma. | Fanila, çorap vb. giysilerde gövdeyi saran lastik örgü. | İnce örülmüş para kesesi. | Baş örtüsü. | Hamam havlusu, peştemal. | Saman taşırken kağnı arabasına takılan ot ve kendirle örülmüş ağ. | Uçkur uçlarına yapılan düğümler. | Çözülemeyen ilmek. | Süzgeç.
İLE
İşe alışkın olmayan, yabani. | Toy, acemi kişi. | Olgunlaşmamış, ham.| Çok hareketsizlikten ileri gelen hamlık. | Çekingen, utangaç. | Soğukkanlı. | Ters. | Aptal. | Kendini beğenmiş, kibirli. | Eşeysel gücü çok olan.
İLE
İnci gerdanlık. | Boncuktan yapılan bilezik.
İLE
Buzağılamamış üç yaşındaki inek yavrusu.
İLE
Fidan.
İLE
Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan nesne. )


- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


- TORAK ile TORAK

( Kömürleştirilecek ağaç ya da pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kubbe, kümbet. İLE Tortu, çökelek. )


- TORAKS/THORAX[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS BOŞLUĞU, GÖĞÜS KAFESİ


- TORBA GEREKSİNİMİ değil FİLE/SEPET (KULLANMAK)[NAYLON değil/yerine!]


- TORBA ile BİLUM

( ... İLE Örülerek yapılan bir torba.[Papua Yeni Gine'de] )


- TORBA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESE KÂĞIDI

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçine bazı nesneler konulmak için kâğıttan yapılmış kese biçiminde torba. )


- TORBA ile/ve ZEMBİL[Ar.]

( ... İLE/VE Hasırdan örülmüş kulplu torba. )

( HEMYÂN ile/ve ... )


- TORBO/THEORBO ile ...

( Telli bir çalgı. )


- TÖRE ile/ve/<> AK TÖRE

( Toplumsal. İLE/VE/<> Bireysel. )


- TÖRE ile/değil GELENEK

( Tarihsel deneyim. İLE/DEĞİL Toplumsal deneyim. )


- TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM


- TÖRE ile/ve KİMLİK

( MORES vs./and IDENTITY )


- TÖRE ve/<>/> ÖKE


- TÖRE = ÖRF/ADÂT = CUSTOMS[İng.] = MOEURS[Fr.] = SITTE[Alm.] = MOS-MORES[Lat.] = ADUANA[İsp.]


- TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA


- TÖREL = TÖRESEL

( Töreye uygun olan. | Töre ile ilgili. )


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TÖREN

( Maddi dünyaya, metafizik yorum getirme. )


- TÖREN ile/ve/yerine EYLEM


- TÖREN ile KUDAS[Ar.]/LİTURYA[Yun.]

( ... İLE Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, kilisede, bir kap içinde, ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören. )


- TÖREN ile/ve POTLAÇ[Fr. < POTLATCH]

( ... İLE/VE Bazı ilkel toplumlarda yapılan sözleşme töreni. )


- TÖREN ile YUĞ

( ... İLE Eskiden, Türkler'de, ölüler için yapılan tören. )


- TÖRENLER [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- TÖRENLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- TÖREN/MERASİM[Ar.]/SEREMONİ[Fr. CEREMONIE] ile/ve ŞÖLEN[Moğolca]

( TOY, BÂR-İ ÂM: Genel ziyâfet. )

( LİTURYA: Din töreni. )

( Bir toplulukta, üyelerin, belirli bir olayı, kişiyi ya da değeri ayırt edip simgeleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi. | Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi nedenlerle yapılan toplantı. İLE Ziyafet. | Belirli bir amaçla düzenlenen eğlence. | Sanat gösterisi. | Din töreni niteliğinde yemek toplantısı. )


- TORF ile ...

( Su birikmesi sonucu havasızlıktan çürüyen bitki. )


- TORK/TORQUE[İng.] değil/yerine/= DÖNDÜRME MOMENTİ


- TORK ile/ve/||/<> BEYGİR GÜCÜ

( Tork gücü, çekiş kuvveti, beygir gücü ise daha çok, hız ile ilgilidir. Gücün kullanılacağı gereksinimler farklıdır ve temel ayrım da budur. Örneğin, yarış arabalarında, beygir gücü fazladır; çünkü hızlı olmaları gerekir. Tork gücünün hızla bir ilgisi yoktur. )

( Arabalarda, döndürme gücü olarak tanımlanır. Aracın motorunda bulunan krank milinin bir dakika içinde yaptığı dönüş sayısıdır. Dönüşlerin çok ya da az olması, aracın hızını ve çekişini belirler. Arabalarda motorun dönme kuvvetinin tekerlekleri itme kuvvetine dönüştürülmesini sağlar. Yani, aracın çekiş gücü ve özellikle yokuş çıkarken gösterdiği performans, torkun iyi olması ile sağlanır.

İLE/VE/||/<>

75 kg. ağırlığındaki bir aracın, 1 saniyede, 1 metre hareket ettirilmesi için gereksinim duyulan güç miktarıdır. [1 beygir gücü, atın, saniyede 1 metre ileriye taşıdığı güç 50 kg.'dır.]
[Arabalarda belirlenen beygir gücü ise mühendisler tarafından 75 kg. olarak belirlenmiştir.] [İlk olarak makineler üreten James Watt tarafından kullanılmıştır. Makinelerin gücü sorulduğunda herkesin bildiği güç miktarı ile karşılaştırma yapması gerektiğini düşünerek yalın biçimiyle atların güçleriyle kıyaslayarak açıklamıştır.] )


- TORLAK ile TORLAK/ABDAL

( Torun çocuğu. İLE Gezgin derviş. )


- TORNA[İt.] ile MALAFA

( Ağaç ya da metal eşyaya yuvarlak bir biçim vermek için kullanılan çarklı tezgâh. İLE Önceden delinmiş parçaları tornalamaya özgü torna tezgâhı bağlama aygıtı. )


- TORNA değil/yerine/= YONTAR


- TORNACI ile TURNACI

( Torna işi yapan kimse, torna işçisi. İLE Yeniçeri Ocağı'nda, turna taşıyan bir sınıf asker. )


- TORNİSTAN[İt. < TORNO STANTE] ile VİYA ile VİYA BÖYLE

( İleri ya da geri gidilmesi için verilen dümen komutu. İLE Teknenin dönüşünü, en hızlı biçimde durdurmak üzere dümen komutu. İLE Teknenin, istenilen rotaya gelince, orda durdurulması için verilen dümen komutudur. )


- TORPİL ile/değil/yerine ARACILIK


- "TORPİL" ile/ve/değil/yerine HAKKINI TESLİM ETMEK

( [not] "PULL/INFLUENCE" vs./and/but TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE
TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE instead of "PULL/INFLUENCE" )


- TORPOR ile ...

( Hayvanlarda kalp atış hızını ve solunumu yavaşlatmak üzere enerji korunması sağlayan fizyolojik durum. )


- TÖRPÜ ile RASPA[İt.]

( Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe. | Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe. İLE Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkarmak, pürüzleri gidermek için kullanılan, iri dişli bir törpü. )


- TÖRPÜLE(N)ME ile/ve/||/<> ÖRSELE(N)ME


- TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK


- TORSİYON/TORSION[İng.] değil/yerine/= BURULUM


- TORTİKOLİS/TORTICOLLİS[İng.] değil/yerine/= EĞRİ BOYUN


- TORTİKOLİS ile/ve/||/<> SKOLYOZ

( Eğri boyunlu olma durumu. İLE/VE/||/<> Omurganın eğrilmesi ya da eğri olması. )


- TORTİYOZ/TORTUOUS[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLI


- TORTİYOZİTE/TORTUOSITY[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLILIK


- TORTU[Fars. DURDÎ]/ÇÖKELTİ/KALINTI ile SÜZÜNTÜ

( Çökelti. | Bir şeyin bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş olanı. | Bir topluluğun, kötüleşmiş üyeleri. | Kalıntı. İLE Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu. | Gövde suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı. )


- TORTU ile ARTIK


- TORTUL KAYAÇLAR ile/ve/||/<>/>< MAGMA KAYAÇLARI

( Ayrışmayla oluşur. İLE/VE/||/<>/>< Buharlaşmayla oluşur. )

( Magma kayaçlarından daha yüksek oranda uçucu öğe içerir. Magma kayaçları, tortul kayaçları oluştururken, uçucu öğe kaynakları gerekmektedir. )

( Karbondioksit, silikat minerallerini, karbonat minerallerine, yani temel olarak kalsiyum ve magnezyumun karbon ve oksijenle yaptığı bileşiklere dönüştüren ayrışma tepkimeleriyle atmosferden alınır. )

( image )


- TORUM ile TORUM

( Deve yavrusu. İLE Yalan, uydurma söz. )


- TORUN TOMBALAK


- TORUN ile/ve/||/<> NEBİSE[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Kız torun. )


- TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE


- TORUN-TORBA (SAHİBİ OLMAK)


- TOS ile TOS

( Alın ya da boynuzla vuruş. İLE Topaç oyunu. )


- TÖS ile TÖSKÜRTMEK/TÖSKÜRÜ

( Hayvanı geri geri yürütmek. İLE Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOTAL" (OLARAK) değil TOPLAM (OLARAK)


- TOTAL SITUS INVERSUS, SITUS INVERSUS TOTALIS[İng.] değil/yerine/= TAM TERS KONUM


- TOTALITY OF SOMETHING vs. TOTAL IN SELF


- TOTEM ile/ve/||/<> OJIBWA (ÖYKÜLERİ/MİTOSU)


- TOTOLOJİ ile/değil/yerine/>< BÜTÜNSEL


- TOTOLOJİ >< TUTARLILIK


- TOTOLOJİ(HULF) ile DEVRİK TÜMCE


- TOUCHING vs. FEELING


- TÖVBE AŞAMALARI

( * YAKAZA(ÜRPERTİ)
* İNTİBAH(UYANIŞ)
* NEDEM(NEDÂMET)(PİŞMANLIK)
* TEVBE(TÖVBE)
* İNABE(YÖNELİŞ)
* İKBAL(ALLAH'LA KULUN KARŞILIKLI ALÂKASI) )


- TÖVBE ET/MEK ve/||/<>/> YAKLAŞ/MAK


- [ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETME


- TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME


- TÖVBE ile/ve/<> BAĞIŞ


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK


- TÖVBE = GÖZYAŞI


- TÖVBE ile/ve İNÂBET

( Dışlaşmış olan pisliklerden temizlenmek. İLE/VE Bâtınî, kimsenin hissetmediği günahlardan temizlenmek. )

( Şeriatte. İLE/VE Tarikatte. )


- TÖVBE ile/ve İSTİĞFAR


- TÖVBE ve/<> KALP


- TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


- TÖVBE ile/ve RÜCÛ

( Tövbe bir kere olur, iki kere olan tövbe, tövbe değildir. )

( Tövbeyle büyük günahlar küçülür, ihmal ile küçük günahlar büyür. )


- TÖVBE ile/ve SIĞINMA


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE


- TÖVBE ile/ve/<> VEFÂ

( İkisi de süreklidir/sürekli olmalıdır. )


- TÖVBE ile/ve/<> VEFÂT


- TÖVBEDEN ÖNCEKİ HİDÂYET ile/ve TÖVBEYE HİDÂYET ile/ve TÖVBEDEN SONRAKİ HİDÂYET


- TOWER'S


- TOY[Azr.] = DÜĞÜN[Tr.]


- TOY ile TOY ile TOY

( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )


- TOY ile/ve TOYDAN

( Tuz Gölü civarı, Kütahya ve Doğu Anadolu'da bulunur. İLE/VE Toy kuşunun iri bir türü. )


- TOY ile TOYDAN

( Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] İLE Bir tür iri toy kuşu. )


- TOYGAR KUŞU ile BOĞMAKLIKUŞ

( ... İLE Toygar kuşunun bir türü. )


- TÖZ:
AZALMAYAN ve/||/<> ÇOĞALMAYAN

( Yüklenen herşeyin kendinde birleştiği. )


- TÖZ:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL

( Yapılandığını, kendinde barındıran. )


- TÖZ:
EN SAĞLAM DÜŞÜNCE ve/||/<> EN AZ DÜŞÜNÜLEN

( Kategoriler arasında geçiş yoktur/olmaz! )


- TÖZ FELSEFESİ ile/ve/yerine ÖZNE FELSEFESİ


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ):
ETKİLEŞİMCİLİK ile/ve/||/<> EPİFENOMENALİZM ile/ve/||/<> PARALELİZM


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TOZ-TOPRAK (İÇİNDE KALMAK)


- TÖZ = CEVHER = SUBSTANCE[İng., Fr.] = das WESEN, WESENHEIT, STAMMBEGRIFF, SUBSTANZ[Alm.] = SUBSTANTIA[Lat.] = HË UZIA, HYPOSTASIS, HYPOKEIMENON[Yun.] = SOSTANZA[İt.] = SUBSTANCIA[İsp.] = SUBSTANTIE[Fel.] = SUBSTANS[Dan.] = SUBSTANTSIYA[Rus.]


- TOZ ile DUMAN

( [Divan şiirinde] Bir toprak parçası olarak gubâr, sevgilinin yüceliğinin ve değerinin büyüklüğünü anlatmada kullanılır. )

( GUBÂR ile ... )

( GERD ile DÛD )

( DUST vs. SMOKE )


- TOZ = GUBÂR = POUDRE


- TOZ ile HEBÂ'

( ... İLE Gayet ince toz, zerre. | Yok yere, boş, nâfile. )


- TÖZ ile/<> MODUS ile/<> CONATUS

( Kendinde varolan ve yine kendi aracılığıyla kavranan. İLE/<> Varoluşu, bir başkasına dayanan ve yine o başkası aracılığıyla kavranan. İLE/<> Bir şeyin, gücü yettiğince varoluşunu sürdürme çabası, yaşamda kalma isteği/arzusu. )


- TÖZ ile/ve TİNSEL TÖZ


- TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


- TÖZ ile TÖS

( Kök, asıl, cevher. | Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram. İLE Hayvanı geri geri yürütmek. | Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOZ ile TOZ ile TOZ ile TOZ

( Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak. | Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir nesne. | Katıların fiziksel etkilerle ufalanması sonucu oluşan, tane irilikleri yaklaşık bir mikron büyüklüğünde parçacıklar. | Genellikle tanelerin temizlenmeleri ya da öğütülmeleri sırasında meydana gelen ince durumdaki kuru parçacıklar. | Bu durumda olan. İLE Yayın kabzası üzerine kaplanan kayın ağacı kabuğu ve kirişi. İLE Asalak öldürücü olarak kullanılan katı bitkisel ya da madensel nesnelerin öğütülmüşü. | Hayvansal, bitkisel ve madensel kökenli nesnelerden elde edilen, organik ve inorganik yapılı, kuru ve birbiriyle bağlantısı olmayan ilaç biçimi. İLE Diz. )


- TOZ ile/ve TOZAN

( ... İLE/VE İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. )


- TOZ ile ÜLGER/HÂV[Ar.]


- TOZ ile/ve VAKIF/CAMİ TOZU


- TOZAN ile TOZAN

( İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. İLE Kar fırtınası. )


- TOZ-DUMAN (İÇİNDE KALMAK)


- TOZKOPARAN ile TOZKOPARAN

( Çok rüzgârlı yer. İLE İstanbul, Merter'de bir semtin adı. )


- TOZLUK ile/ve/<> DOLAK

( ... İLE/VE/<> Bacaklara, ayak bileğinden, dize kadar dolanan, ensiz ve uzun kumaş parçası. )


- TOZPEMBE

( Gerçekleri görmeyecek kadar herşeyi yerinde saymada. )


- TOZ-TOMUR (İNSİN)

( Yağmur yağdığında söylenilir. )

... ~ TÖ... ile başlayan FaRkLaR...

- ACEMİ değil/yerine/= TOY


- AD ile/ve/||/<> TÖZ(CEVHER)

( ... ile/ve/||/<> TÖZ: Çadırın direği. | Adın, adlandırdığı. )


- ADA BALIĞI ile ALABALIK(TROUT) ile ATLANTİK KERTENKELE BALIĞI ile ATEŞ BALIĞI ile AY BALIĞI[Lat. MOLA MOLA] ile BENİ BALIĞI[Lat. CYPRINION MACROSTOMUS] ile ÇAÇA BALIĞI ile ÇUPRA BALIĞI ile DİL BALIĞI(SOLEFISH, [Lat. SOLEA VULGARIS]) ile DÜLGER BALIĞI[Lat. ZEUS FABER] ile FENERBALIĞI[LOPHIUS PISCATORIUS] ile FULYA BALIĞI[Lat. MYLIOBATIS AQUILA] ile GÜNBALIĞI[Lat. JULIS TURCICA] ile İSTAVRİT[Yun.][Lat. TRACHURUS TRACHURUS] ile KEDİ BALIĞI(CATFISH) ile KELER BALIĞI ile KILIÇ BALIĞI(CEMEL-İL-BAHR / CEMEL-ÜL-MÂ'[Ar.], SWORDFISH[İng.]) ile KIRLANGIÇ BALIĞI[Lat. TRIGLA HURUNDO] ile KIZILKANAT[Lat. SCARDINUS ERYHROPHTHALMUS] ile KÖPEK BALIĞI(SHARK) ile KUM BALIĞI[Lat. AMMODYTES] ile KUPES[Lat. BOOPS BOOPS] ile KÜÇÜK AĞIZLI LOTAK[Lat. CYPRINION KAIS] ile MERCAN BALIĞI ile OK BALIĞI ile ORKİNOS[Yun.]/TON[Lat. THUNNUS] ile ÖRDEK BALIĞI[Lat. LABRUS MIXTUS] ile PAPAZBALIĞI[Lat. CHROMIS CHROMIS] ile PEMBE, KURBAĞA AĞIZ BALIĞI ile RİNGA BALIĞI(HERRING)[Lat. CLUPEA HARENGUS] ile SANDIK BALIĞI[Lat. LACTOPHRYS TRIQUETER] ile TON BALIĞI(TUNAFISH) ile TARANGA ile TORPİLBALIĞI ile YILAN BALIĞI(İNKİLÎS[Ar.], EEL[İng.]) ile ACI BALIK ile BIYIKLI BALIK ile DİKENLİ BALIK[Lat. G. ACULEATUS] ile DUBAR[Lat. MUGIL CEPHALUS] ile ÜZGÜNBALIĞI[Lat. CALLIONYMUS LYRA]

( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )


- ADİSYON[Fr.] değil/yerine/= TOPLAMA | HESAP FİŞİ/PUSULASI


- AEROKLASÖR[Fr.] değil/yerine/= TOZ AYIRICI


- AHLÂK BİLİMİ değil/yerine/= TÖRE BİLİMİ


- AHŞAP EV/HIMIŞ ile TOL

( ... İLE Yayla/bahçe kulübesi. | Taş kemerle yapılmış ev/oda. | Küçük köy. )


- AKSİYOM ile TOTOLOJİ


- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]


- ALOGAMİ[Fr.] değil/yerine/= TOZLAŞMA/TOZLANMA

( Eril örgenlerdeki çiçek tozunun, rüzgâr ya da böceklerin aracılığıyla çiçeklerin tepeciğine konması, döllenme. | Polen tanelerinin rüzgâr, böcek, su gibi etkenlerle dişi üreme gözelerine ulaşması. | Sporlaşma. )


- AMORAL[Fr.] değil/yerine/= TÖRE/AHLÂK DIŞI


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANNE/BABA ile/ve/||/<>/> ÇOCUK ile/ve/||/<>/> TORUN ile/ve/||/<>/> TORLAK

( )

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Torun çocuğu. )

( ... İLE/VE/||/<>/> Ceviz [kabuğu]. İLE/VE/||/<>/> Ceviz içi. İLE/VE/||/<>/> ... )


- ANTİSOLER[Fr.] değil/yerine/= TOPLUM DIŞI KALAN


- APHL/ASSOCIATION OF PUBLIC HEALTH LABORATORIES[İng.] değil/yerine/= TOPLUM SAĞLIĞI LABORATUVARLARI DERNEĞİ


- APROZODİ/APROSODY[İng.] değil/yerine/= TONLAMA BOZUKLUĞU


- ARAZİ ile/ve TOPRAK

( TOPRAK

Tarlam, sana üçyüz fidan aşılasam
Tarla coşar, fidan coşar, el coşar
Gücüm yetse, hemen işe başlasam
Kazma coşar, kürek coşar, bel coşar

Muhidime örnek olmak maksadım
Sevinir evlâdım, söylenir adım
Hız ile yürür idim olsa kanadım
Yolcu coşar, ayak coşar, yol coşar

Çalışırsan toprak verir cömerttir
Emeksiz istemek, dermansız derttir
Çalışmak, insana büyük servettir
Kese coşar, gönül coşar, el coşar

Yılda bir kez, çiçek açan ağaçlar
Hayatta insana ömür bağışlar
Her taraftan cıvıldaşır o kuşlar
Seher coşar, bülbül coşar, gül coşar

Güzelin kulağı, küpeyi saklar
Ağacın yaprağı, meyveyi koklar
Mehtap ile birleşince yapraklar
Gölge coşar, mehtap coşar, dal coşar

Yel, dala değdikçe, sor ki, dallar ne çeker
Durmaz inler, ırgalanır, Hû çeker
Demişler ki, bu derdi bu çeker
Veysel ağlar, sazı ile tez coşar

 

[ Veysel (Âşık) 'ın yazdığı ilk şiirdir. ]

[ Sürekli erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/12792 ]

)

( ... ile/ve TÜRÂB )

( ... ile/ve HÂK, ÂCÂK )

( ... ile/ve PİTHİRİ )


- ARKOZ[Fr. < ARKOSE] ile TORTUL KAYAÇ

( ... İLE Birleşiminde feldspat bulunan, kum taşı türünden bir tortul kayaç. )


- ATARDAMAR YANGISI ile/ve TOPLARDAMAR DUVARLARI YANGISI ile/ve AK KAN BEZİ YANGISI(ADENİT) ile/ve KALP KAPAKÇIĞI YANGISI

( ARTERİT ile/ve FLEBİT/TROMBOFLEBİT ile/ve VALVULITIS )


- ATEŞ ile/ve TOPRAK

( ... İLE/VE Hazinet-ül esma. )


- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]


- ATOM ile/ve/||/<> TO KENON

( Bölünemeyen. İLE/VE/||/<> Boşluk. )

( Fiziksel. İLE/VE/||/<> Matematiksel. )


- ATOM ve/||/<>/< TORYUM[Th]

( Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacık. VE/||/<>/< Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 olan, yoğunluğu 112,6 olan, 1700 °C'de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyoaktif bir öğe. )


- AVCI-TOPLAYICI değil TOPLAYICI-AVCI


- AVCI/LIK ile/ve TOPLAYICI/LIK


- AYIRMAK/AYIRABİLMEK ile/ve/>/= TOPARLAMAK/TOPARLAYABİLMEK

( TO SEPARATE vs./and/>/= TO (BE ABLE TO) PACK/SUMMARIZE )


- "AZITMAK" ile "DAĞITMAK" ile "TOZUTMAK"


- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]


- "BAĞLAMAK" ile/ve "TOPARLAMAK"


- BAKANAK ile TOYAK ile TOYNAK

( Geviş getiren hayvanların tırnağı. İLE At tırnağı. İLE At, eşek gibi tektırnaklı hayvanların tırnağı. )

( ... ile ... ile SÜNBÜK[çoğ. SENÂBİK], HÂFİR[çoğ. HAVÂFİR] )

( ... vs. ... vs. HOOF )


- BAKIR ile TOMBAK[Fr.]

( ... İLE Kuyumculukta kullanılan, %80 bakır, %20 çinkodan oluşan sarı renkli alaşım. | Bu alaşımdan yapılmış olan. )


- BASIN/MEDYA:
SİYASİ/EKONOMİK "GÜCÜN"/"İKTİDARLARIN"
değil
TOPLUMUN OLANAĞI/ÜRÜNÜ/HİZMETİ


- BAYKUŞ ile TONGUÇ

( ... İLE En büyük çocuk. | Bir tür baykuş. )


- BEBEK/ÇOCUK GELİŞİMİNDE İLİŞKİLER:
İKİLİ ile/ve/||/<>/> ÜÇLÜ ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL


- BELLEK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK


- BEN = ZÂT = I[İng.] = das SOSEIN[Alm.] = TO TI ESTIN, TO TI ÈN EINAI[Yun.] = ESSENTIA[Ortaçağ Lat.]


- BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< TOPLUMSAL KOŞULLAR


- BİR DÜŞÜNCE/BİLGİ/SÖZ İLE:
TOPLUMU "BOZMAK" ile/değil TOPLUMUN BİR BÖLÜMÜNÜ "BOZMAK" ["bozulacağına" dair ısrarcı olunuyorsa...]

( Olumsuz/kötü niyetli kasıt. İLE/DEĞİL Gelişmek/geliştirmek üzere/için. [Bazı bilgi ve durumlar, herkese değil bazı kişilere verilebilir/verilmelidir.] )


- BİREY YÖNETİMİ ile/ve TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve DEVLETİN YÖNETİMİ

( TEKZİB-İ AHLÂK ile/ve TEDBİR-İ MENZİL ile/ve SİYÂSET-İ MEDENİYE )


- BİREYİN ÖZGÜRLÜĞÜ ile/ve TOPLUMUN ÖZGÜRLÜĞÜ

( FREEDOM OF THE PERSON vs./and FREEDOM OF THE SOCIETY )


- BİREYİN, TOPLUMDAKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMUN, BİREYDEKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ


- BİRİKTİRMEK ile TOPLAMAK

( Ha bir kuru emektir.
"Biriktir de biriktir." )

( TO SAVE UP vs. TO COLLECT )


- BÖLMEK ile TOPLAMAK

( İkili. İLE Üçlü. )


- BOYA ile TOPRAK BOYA

( Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen ya da içine katılan renkli nesne. | Resim yapmak için kullanılan kuru, sulu ya da yağlı boya. | Aldatıcı görünüş. | Yazmak için kullanılan mürekkep. İLE İçinde demir oksidi bulunan renk, kiremit kırmızısı. | Minerallerden elde edilen boyar nesne. )


- BÜST[Fr.] ile TORS

( Yontu sanatında başı, göğsü, kimi zaman da omuzları içine alan yontu türü. İLE Gövde heykeli. )


- "BÜTÜN" ile/değil TOPLAM


- BUYURGANLIK ile/değil TOPLUMSALLIK


- BUZAĞI ile/<>/> DANA ile/<>/> TOSUN ile/<>/> BOĞA/KELE

( Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu. İLE/<>/> İneğin, sütten kesildikten sonra 15 aylığa kadar olan yavrusu. İLE/<>/> Danalıktan yeni çıkmış 15 - 24 ay arasındaki genç boğa. | [mecaz] Sağlıklı, tıknaz delikanlı. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri erkek boğa/sığır. )

( VEAL vs./<>/> CALF vs./<>/> ... vs./<>/> BULL )


- CAN = TİRİM = PSYCHY[İng.] = ÂME[Fr.] = ANIMA, VITA[Lat., İt.] = LEBENSHAUCH, DAS BELEBENDE[Alm.] = TO PNEUMA, HO ZÕN[Yun.] = ALMA[İsp.] = ZIEL[Fel.] = SJÆL, İLDSJÆL[Dan.] = DUH[Rus.]


- CANİK ATI ile/ve "DOĞU"/"BATI" TRAKYA ATI ile/ve AYVACIK(EDREMİT) MİDİLLİSİ ile/ve UZUNYAYLA(KAYSERİ) ATI ile/ve TOROS(ADANA)[YARIMKAN] ATI ile/ve KÜRT ATI ile/ve MALAKAN(KAFKAS) ATI

( Muzaffer Paşa komisyonundan. [1900] )


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CATERING[İng.] değil/yerine/= TOPLU YEMEK SUNUMU


- ÇEKİÇ ile/ve/değil/||/<> TOKMAK


- CESEDİ:
SIRIKLAR ÜSTÜNE BIRAKMAK ile YAKMAK ile TOPRAĞA GÖMMEK

( Yakutistan'lılar, cenazelerini bu 3 biçimde kaldırırlar. [Ölüleri için yas tutmazlar.] )


- CEVHER[Ar.] değil/yerine/= TÖZ


- CEVHER ile TÖZ


- ÇİÇEK ile TOMURCUK/BÛJENE[Fars.]

( ... İLE Henüz açılmamış çiçek. )


- ÇOK SÖZ ile/yerine TOK SÖZ

( Sözü çoğaltan, perdeyi kalınlaştırır. )

( MANY WORD vs. FULL WORD
FULL WORD instead of MANY WORD )


- COSMOS ile/ve TOPOS

( Küreyi/küreleri kapsayan. İLE/VE Kürenin içindekileri kapsayan. )


- DARÜŞŞİFA:
FATİH ile/ve/||/<> HASEKİ ile/ve/||/<> SÜLEYMANİYE ile/ve/||/<> ATİK VÂLİDE SULTAN ile/ve/||/<> SULTAN AHMED ile/ve/||/<> TOPKAPI SARAYI ENDERUN


- DAVUL ve/||/<> TOKMAK

( Davul, ayrı kişide; tokmak, ayrı kişide olmaz! )


- DEMAGOJİ ile TOTOLOJİ


- DENİZ KAPLUMBAĞALARI ALT SINIFLARINDA:
SİNİ ile D.KAPLUMBAĞASIGİLLER ile ZEYTİN RENKLİ ile ARCHELON ile PROTOSTEGA ile TOXOCHELYIDAE ile THALASSEMYDIDAE ile PROTOSTEGIDAE

( İki yılda bir çiftleşirler.[Altı yuvaya kadar, her yuvaya yüzden fazla yumurta bırakabilir.][Yavrular, yaklaşık altmış günde yumurtalarından çıkar.] İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- "DEVE-CÜCE" OYUNU yerine "TOHUM-FİDAN-AĞAÇ" OYUNU


- DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI ile/ve/||/<> TOPLUMUN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI

( Siyaset ile. İLE/VE/||/<> Bilgi ve dil ile. )

( [simgesi/değeri/ölçütü] Bayrak. İLE/VE/||/<> Sancak. )

( BEKÂ-İ DEVLET ile/ve/||/<> BEKÂ-İ MİLLET )


- DİL = TONGUE[İng.]


- DİN:
TAKVÂ ve/||/<> TÖVBE

( Koruma. VE/||/<> Dönüşme. )


- DİRGEN ile TOPLA

( Harmanda, sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı araç. İLE Üç parmaklı dirgen. )


- "DIŞ DÜNYA" ile/ve/değil/yerine TOPLUM


- DİŞ = TOOTH[İng.] = DENT[Fr.] = ZAHN[Alm.] = DENTE[İt.] = DIENTE[İsp.]


- DOĞA (DÜZENİ) ile/ve TOPLUM (DÜZENİ)

( Madenler, bitkiler ve hayvanlar.[MEVÂLİD-İ SELÂSE] İLE/VE İnsan. )

( Olan. İLE/VE Oldurulan/olmayan. )


- DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR

( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )


- DOYURUCU ile/ve/değil/||/<> TOK TUTUCU


- DÜNYA ile/ve/||/<> TOI 700 D

( ... İLE/VE/||/<> Dünyadan 100 milyon ışık yılı uzaklıkta, yaşama uygun bir gezegen. )

( ... İLE/VE/||/<> TOI 700 D, "TOI" (TESS Object of Interest) 700 D olarak adlandırılan bir öte gezegen ya da güneş dışı gezegen[exoplanet]. Bu gezegen, NASA tarafından Kepler uydu gözlemleriyle ve TESS (Transiting Exoplanet Survey Satellite) tarafından keşfedilmiştir. TOI 700 D, yörüngesinde TOI 700 yıldızının 3. gezegeni olarak bilinmektedir ve yörüngesinin merkezinde bulunan yıldıza yaklaşık 100 dünya günü içinde dönmektedir. [TOI 700 adlı bir yıldızın yaklaşık 100 işaretli yıldızın yakınında yer alır ve yaklaşık D tipi bir yıldız olarak kabul edilir.]

TOI 700 D, gezegenin yörüngesinde döndüğü yıldızın yakınında yer almasına karşın yörüngesinin merkezinde bulunan yıldızın yaklaşık olarak aynı sıcaklıkta olduğu ve dolayısıyla potansiyel olarak yaşam ve yerleşim için uygun bir ortam oluşturabileceği düşünülmektedir. )


- DUYARLILIK ile/ve "TOPLUMSAL ROL"

( SENSITIVITY vs./and "SOCIAL ROLE" )


- DUYUSAL DENEYİM ile BİREYSEL BİLİNÇLİLİK ile TOPLUMSAL İLİŞKİLER


- DÜZELTMEK ile TOPARLAMAK

( TO SMOOTH; TO CORRECT vs. TO PACK/TIDY UP; SUMMARIZE )


- DÜZENLEME ile TOPARLAMA

( TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE )


- EĞLENCE ile TOY

( ... İLE Yemekli eğlence. )


- EKİN/KÜLTÜR ve/> TÖRE

( Temeli/altyapıyı sunar. VE/> Sürekliliği sunar/sağlar. )


- EN KALABALIK KENT/LER:
MUMBAI ile TOKYO

( 12,8 milyonluk nüfusu ve 440 km²'lik yüzölçümüyle km² başına 29,042 kişi!

İLE

13,500 km² üzerinde yaşayan 35,2 milyon kişi.[eğer bütün anakent alanı dahil edilirse] )


- EXECUTION vs. TO FASTEN


- FEATURE OF EARTH değil/yerine/= TOPAN


- FERMAN ile/ve/değil TOMAR


- FİLİZ ile TOMURCUK

( Tohumdan ya da tomurcuktan çıkan körpe ve küçük dal, sürgün, ışkın, eşkin, cımbar, çıvgın, şıvgın. İLE Bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek ya da yaprak verecek olan filiz. | Çiçek açacak gonca. )


- FİLİZLEMEK ile FİLİZLENME ile FİLİZLENMEK ile TOMURMAK

( Bitkilerin, gereğinden çok olan filizlerini kırmak. İLE Yumruların üzerinde, ince uzun filizlerin belirmesi biçiminde görülen patates hastalığı. İLE Filiz vermek. | Gelişmeye, büyümeye başlamak. İLE Ağacı dibinden kesmek. | Ağaç ve asmalarda filiz vermek üzere gözler kabarmak, tomurcuklanmak. | Şişip kabarmak. )


- FOLKSONOMİ/FOLKSONOMY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL SINIFLANDIRMA


- FORUM[Lat.] değil/yerine/= TOPLU TARTIŞI/TARTIŞMA


- ft. pulv.[Lat. < FIAT PULVIS] değil/yerine/= TOZ DURUMUNA GETİRİNİZ


- FURGON[Fr. < FOURGON] ile/ve/||/<> TORNET[Fr. < TOURNETTE]

( Yolcu katarlarına eklenen yük vagonu. İLE Bilyeli tekerlekler ve küçük bir sandıktan oluşan basit taşıma aracı. )


- GAMBOT[İng. < GUN-BOAT] değil/yerine/= TOPÇEKER / SAVAŞ GEMİSİ

( Ağır top taşıyan küçük savaş gemisi. | Top çeken araç. )


- GENDER[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL CINSİYET


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"

( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )

( GENERALIZATION vs./and TO REDUCE, REDUCTION vs./and IDENTIFICATION vs./and RADICALISM vs./and WHOLENESS vs./and FOCUSING TO CONSEQUENCE/RESULT )


- GENELLEME ile TOPTANCI TUTUM

( GENERALIZATION vs. WHOLENESS ATTITUDE )


- GEOMETRİ[Fr./İng. < Yun.] ile/ve TOPOLOJİ[Fr./İng. < Yun.]

( İki nokta arasındaki en yakın mesafeye, doğru denir. )

( Bir şey, yıkılınca, prizmatik durur. )

( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE Geometrik nesnelerin nitelikleriyle ilgili özelliklerini ve bağıl konumlarını, biçim ve büyüklüklerinden ayrı olarak alıp inceleyen geometri dalı. )


- GERÇEKLİK ile/ve (TOPLUMSAL) UZLAŞIM

( REALITY vs./and [SOCIAL] COMPROMISE )


- GETR[Fr.] değil/yerine/= TOZLUK

( Bacağın alt bölümünü ve ayakkabının üstünü örten kumaş vs.'den yapılmış nesne. )


- GİRD değil/yerine/= TOPLANMAK, TOPARLANMAK, BİRİKMEK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- GÖMÜLMEK değil TOPRAĞA SIRLANMAK


- [not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE


- GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]


- GÖVDEDEN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve TOPLUMDAN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞMAK/DOĞAN


- GÜDÜ:
ZİHİNSEL ile/ve/||/<> FİZYOLOJİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL


- GÜNEŞ:
GAZ ve/||/<> TOZ ve/||/<> BUZ

( Güneş sistemi, yaklaşık 4.6 x 109[milyar]  yıl önce geniş bir gaz[çoğu hidrojen], toz ve buz bulutu olarak başladı. )


- HAFİT/HAFÎD[Ar. çoğ. AHFÂD]/NEVE[Fars.] değil/yerine/= TORUN

( Eril torun. DEĞİL/YERİNE/= ... )


- HALK ile/değil/yerine/= TOPLUM/KAMU


- HAŞR Ü NEŞR[Ar.] değil/yerine/= TOPLANMA VE DAĞILMA


- HAŞR değil/yerine/= TOPLA(N)MA


- HEYKEL ile/ve TORS

( ... İLE/VE Gövde heykeli. )


- HİPNOZ:
BİREYSEL ile/ve/||/<> ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<> KENDİ KENDİNE(AUTO) ile/ve/||/<> BAŞKASI ARACILIĞIYLA ile/ve/||/<> YOL ile/ve/||/<> TOPLUMSAL ile/ve/||/<> SİYASAL REKLÂM AMACIYLA


- HOŞGÖRÜ/İYİGÖRÜ = MÜSAMAHA, TESAMUH = TOLERANS[İng. < TOLERANCE] = TOLÉRANCE[Fr.] = TOLERANZ[Alm.] = TALERANTIA < TOLERARE[Lat.]


- HUMUS ile/<> TOPİK

( ... İLE/<> Nohut püresi. )


- HÜNNAP ile TOPALAK

( ... İLE Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki. )


- İÇTİMA/İNİKAT değil/yerine/= TOPLANMA/TOPLANTI

( Toplanma, toplantı. | Askerlerin, silahlı ve donatılı olarak toplanmaları. | [gökbilim] Kavuşum. )


- İCTİMÂÎ/YYE[Ar.] değil/yerine/= TOPLUMSAL


- İĞNE ile TOPLU İĞNE

( NEEDLE vs. PIN )

( MİHYÂT ile ... )

( SÛZEN ile ... )


- İLİNEK/SEL ile/ve/değil/yerine TÖZ/SEL


- IMMORAL/ITY[Fr./İng.] değil/yerine/= TÖRETANIMAZ/LIK

( Daha üstün saydığı bir töre adına geçerli töreyi tanımayan. | Töre kurallarına aykırı olan. )


- İNSAN:
DİRİMSEL(BİYO) ve/||/<> ANLIKSAL/ZİHİNSEL(PSİKO) ve/||/<> TOPLUMSAL(SOSYAL) VAROLAN


- İNSAN:
DÜNYANIN ve/||/<> TOPRAĞIN TUZU

( image )


- İNSAN FELSEFESİNDE:
FİZİK ÖTESİ/METAFİZİK ve/<> VARLIKBİLİM/ONTOLOJİ ve/<> BİLGİBİLİM/EPİSTEMOLOJİ ve/<> ZİHİNBİLİM/PSİKOLOJİ ve/<> TOPLUMBİLİM/SOSYOLOJİ


- KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA:
BAŞKALARININ HAKKI ve/||/<>/> TOPLUMUN DÜZENİ


- INSEMINASYON/INSEMINATION[İng.] değil/yerine/= TOHUMLAMA


- İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ


- İŞLEM SIRASINDA:
ÜSLÜ ile/ve/<>/> PARANTEZ ile/ve/<>/> ÇARPMA-BÖLME ile/ve/<>/> TOPLAMA-ÇIKARMA

( 1. ile/ve/<>/> 2. ile/ve/<>/> 3. ile/ve/<>/> 4. )


- İTİRAF ve/> PİŞMANLIK ve/> HESAPLAŞMA ve/> TÖVBE


- İTİRAF ile/ve/||/<> TÖVBE

( Hristiyanlık'ta. İLE/VE/||/<> İslâm'da. )


- İV/İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ


- KABUK ile TOPUR

( ... İLE Kestanenin dikenli olan dış kabuğu. | Fındığın dışındaki yeşil kabuk. )


- KAÇINMA ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜ ile/ve/||/<>/> TOPARLANMA


- KAFATASI = SCULL, CRANIUM[İng.] = LE CRÂNE[Fr.] = SCHÄDEL[Alm.] = TESCHIO[İt.] = CRANEO[İsp.] = CALVA[Lat.] = TO KRANION[Yun.] = CUMCUME(T)[Ar.] = KÂSEH-İ SER[Fars.] = SCHEDEL[Felm.]


- KÂFİLE[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK


- KANAMALAR:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ ile/ve/||/<> DELİKLERDEN[doğal] ile/ve/||/<> ATAR DAMAR ile/ve/||/<> TOPLAR DAMAR ile/ve/||/<> KILCAL DAMAR

( [Burun Kanaması]
- Hasta/yaralı sakinleştirilir, oturtulur.
- Başı hafifçe öne eğilir.
- Burun kanatları, 5 dk. süre ile sıkılır.
- Uzman bir doktora gitmesi sağlanır.
)

( [Kulak Kanaması]
- Hasta/yaralı, sakinleştirilir.
- Kanama hafifse kulak, temiz bir bezle temizlenir.
- Kanama ciddi ise kulağı tıkamadan temiz bir bezle kapanır.
- Bilinci yerindeyse hareket ettirmeden sırtüstü yatırılır, bilinçsiz ise kanayan kulak üzerine yan yatırılır.
- Kulak kanaması, kan kusma, anüs, üreme organlarından gelen kanamalarda hasta/yaralı, kanama örnekleri ile uzman doktora sevk edilir.
)


- KANIK = TOKGÖZLÜ/KANAATKÂR


- KAPŞONLU ile/değil TOGA


- KARIŞTIRMA ile/ve TOPARLAMA

( TO CONFUSE vs./and TO TIDY UP )


- KARIŞTIRMAK ile/ve TOKUŞTURMAK


- KARTUŞ[Fr. < CARTOUCHE] ile/ve/||/<>/> TONER[İng.]

( Sıvı mürekkebi ısıtarak püskürtme işlemiyle. İLE/||/<>/> Mürekkebi toz biçiminde baskıya hazırlayarak. )


- KAVRAM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL YAŞAM


- KAVUN ile TOPATAN

( Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir bitki. | Bu bitkinin genellikle güzel kokulu, sulu ve etli meyvesi. İLE Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir tür kavun. )


- KAYAÇLARDA:
MAGMA ile/ve/||/<> TORTUL ile/ve/||/<> BAŞKALAŞIM

( Başlangıçta erimiş durumdayken, daha sonra soğuyup kristalleşmiş nesnelerden oluşur. İLE/VE/||/<> Başka kayaçlardan, aşınma yoluyla kopmuş nesnelerin, rüzgâr ya da suyla taşınarak toprak üstünde ya da su altında birikmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<> Magma ya da tortul kayaçların, kimyasal ya da yapısal değişikliğe uğrayacak ölçüde yüksek basınç ve sıcaklığa uğramasıyla oluşur. )

( Dünya üzerinde şimdiye kadar keşfedilen en eski kayaçlar, yaklaşık 3 milyar 800 milyon yıl öncesine tarihlenmektedir.[İlk 800 milyon yılı hakkında doğrudan bir kayıt bulunmamaktadır.] )

( Tüm kayaçlar, mineral karışımlarıdır. )


- KAYIK ile/ve TOMBAZ

( ... İLE/VE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. Üzerinde köprü kurulan, altı düz, kayık biçiminde duba. )


- KERPİÇ/HIŞT[Fars.] EV ile TORLUK

( ... İLE Toprak kulübe. )


- KİRLİ ile/ve/değil/<> TOZLU


- KİŞİ:
FARKLI ile/ve/değil/||/<>/>/< (TOPLAMININ) FAZLASI


- KİŞİ İÇİN (OLAN) ile/ve TOPLUM İÇİN (OLAN)

( Giyinmek, öncelikle toplum (ve düzeni/sağlığı) için daha sonra kişi içindir. )


- KİŞİ/İNSAN ve/||/<> KÜLTÜR ve/||/<> TOPLUM ve/||/<> DİL


- KİŞİ ile/ve/||/<> TOPLUM

( [Kendini/zihnini/davranışını/adâletini] Kızdığında gösterir. İLE/VE/||/<> Savaşta gösterir. )


- KİŞİDE/İNSANDA ve/||/<>/>/< TOPLUM('DA)

( Akıl. VE/||/<>/>/< Üniversite. )

( Direnç[ihtiyâr] ve istenç[irâde]. VE/||/<>/>/< Siyâset. )

( Bulunç/vicdan. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )

( Değişen. VE/||/<>/>/< Dönüşen. )

( Direnç[ihtiyâr: yapmama bilgisi/isteği] ve istenç[irâde: yapma "gücü/bilgisi/isteği"]. VE/||/<>/>/< Direnç[İhtiyâr]. )

( (Koşulsuz) Saygı ve sevgi. VE/||/<>/>/< Türe/adâlet. )


- KİŞİLERİN:
HATASINDAN/YANLIŞINDAN/SUÇUNDAN/GÜNAHINDAN ve/fakat TÖVBESİNDEN

( Haberimiz olabilir. VE/FAKAT Haberimiz olmayabilir. [Dolayısıyla, kimseyi kınamamak gerek!] )


- KİŞİLEŞME ile/ve/> TOPLUMSALLAŞMA


- KİŞİNİN/İNSANIN:
BİREYSELLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMSALLIĞI

( INDIVIDUALISM OF HUMAN vs./and/<< SOCIALISM OF HUMAN )


- KİŞİNİN YÖNETİMİ ile/ve/<> TOPLUMUN YÖNETİMİ ile/ve/<> DEVLETİN YÖNETİMİ

( TO MANAGE THE SELF vs./and/<> TO MANAGE THE SOCIETY vs./and/<> TO MANAGE THE STATE )


- KİTAP ile/ve/değil TOMAR


- KİTLE değil/yerine/= TOPLULUK


- KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK

( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )


- KIYASLAMA ile "TOKUŞTURMA"

( TO COMPARE vs. "TO KNOCK" )


- KÖK ile KÖK[Fars. < KÛK] ile TOHUM[Fars. < TUHM]

( Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. | Kök sap, kök. | Bazı şeylerde dip bölüm. | Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane. | Dip, temel, esas. | Kaynak, köken. | Birini bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü. | Sözcüğün her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü. | Olağan koşullarda çevresinden yalıtılamayan ancak çok çeşitli tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi. | Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek ya da birleşik değer.
İLE
Sazı kurmaya yarayan burgu. | Sap.
İLE
Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. | Soy sop, döl, nesil, sülale. | Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. | Spermatozoit. )

( CEZİR ile ... ile BEZRA )

( ROOT vs. ... vs. SEED )


- KOLEKTÖR[Fr. < COLLECTEUR] değil/yerine/= TOPLAÇ

( Atık suların akmasını sağlayan boru. | Elektrik dinamolarında, hareketli bölümün üzerindeki iletken devrelerde oluşan akımı toplayıp tek bir devreye veren araç. )


- KONJONKTÜR değil/yerine/= TOPLU DURUM/GEÇERLİ DURUM


- KONUKLUKTA ve/||/<> YEMEKTE ve/||/<> TOPLUMDA

( Gözümüze sahip çıkalım. VE/||/<> Elimize sahip çıkalım. VE/||/<> Dilimize sahip çıkalım. )


- KONVALESANS/CONVALESCENCE[İng.] değil/yerine/= TOPARLANMA


- KONVERJANS/CONVERGENCE[İng.] değil/yerine/= TOPLANMA, | YAKINSAMA


- KORTEJ[Fr. < CORTEGE]/MAİYET[Ar.] değil/yerine/= TÖREN ALAYI

( Bir devlet büyüğünün yanında bulunan kişiler. | Alay. )


- KÖY ile/ve TOL

( ... İLE/VE Küçük köy. )


- KREM FONDOTEN ile/yerine TOZ FONDOTEN


- KÜLTÜR ile/ve/değil/||/<>/< TOPLULUK


- KUMAŞ ile TOKUZ

( ... İLE Sık ve kalınca, tok kumaş. )


- KÜMÜLATİF/CUMULATIVE[İng.] değil/yerine/= TOPLU


- KURBAĞA ile TOROS KURBAĞASI

( ... İLE Dünyanın, vraklamayan tek kurbağa türü. [Bolkar Dağları'nda, Karagöl-Ulukışla-Niğde'de yaşar.] )


- "KURTARMAK" ile TOPARLAMAK


- KURUM ve/<> TÖREN(MERÂSİM)

( Her kurum, törenleri ile yaşa(tılı)r. )


- KUSURLU SORUMLULUK(/HİZMET ve GÖREV) ile/ve/||/<> KUSURSUZ SORUMLULUK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL OLASILIK


- KUYRUKLU YILDIZDA:
İYON KUYRUĞU ile/ve/||/<> TOZ KUYRUĞU


- KYOTO ile/ve/||/<> TOKYO ile/ve/||/<> FUKUOKA ile/ve/||/<> HİROŞİMA ile/ve/||/<> İNOKAŞİRA ile/ve/||/<> GİNZA

( [Japonca'daki anlamı/karşılıkları]
Başkent. İLE/VE/||/<> Doğu başkenti. İLE/VE/||/<> Mutlu tepe. İLE/VE/||/<> Büyük ada. İLE/VE/||/<> Kuyubaşı. İLE/VE/||/<> Darphane. )


- LİBERALİZM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL REFAH LİBERALİZMİ


- LÜKS ile/değil/yerine TOKGÖZLÜLÜK

( Yapay yoksulluk. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğal zenginlik. )


- MATEMATİK ile/ve/||/<>/> MÜHENDİSLİK ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER

( Çocuk bilimi. İLE/VE/||/<>/> Genç bilimi. İLE/VE/||/<>/> Yetişkin bilimleri. )


- MATİTE/MATITY[İng.] değil/yerine/= TOK SES


- ÇANDIR/MELEZ[Ar.]/METİS[Fr.] ile/ve TOPA

( ... İLE/VE Hindistan'daki melezler. )


- MENTEŞE[Fars. < BENDKEŞE] ile/ve/||/<> TOPUK DEMİRİ

( Kapı, pencere, mobilya kapakları vb. açılır kapanır nesnelerde kullanılan, bir mille birbirine tutturulmuş, biri sabit, öbürü hareketli iki parçadan oluşmuş metal parça. İLE/VE/||/<> Kapı menteşelerinin altta kalan eril bölümü. )


- MERASİM[Ar.]/SERAMONİ/CEREMONY[İng.] değil/yerine/= TÖREN


- METAANALİZ/META-ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= TOPLU ÇÖZÜMLEME


- METALLERDE:
ALKALİ ile/ve/||/<> TOPRAK ALKALİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ METALLERİ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> KARBON ile/ve/||/<> AZOT ile/ve/||/<> OKSİJEN ile/ve/||/<> HALOJENLER ile/ve/||/<> SOY GAZLAR

( image )


- MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK

( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )


- MİMARLIKTA:
TASARIM ile/ve/||/<> MİMARLIK KURAMI ile/ve/||/<> MİMARLIK TARİHİ ile/ve/||/<> TEKNOLOJİ ile/ve/||/<> TOPLUMSAL VE EKİNSEL ÇALIŞMALAR

( )

( )

( Fiziksel İnşâdan, Metinsel İnşâya: Türkiye'de, Mimarlık Tarihi ve Tarihçiliğinin Serüveni / From Physical Construction to Textual Construction: History and the Historiography of Architecture in Turkey - [Halil İbrahim Düzenli] yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( )


- MİNKAR[Ar. | çoğ. MENÂKÎR] ile TOMŞUK

( Kuş gagası. | Yırtıcı kuşların gagaları. İLE Kırık gaga. )


- MOUSE KULLANICISI ile/ve TOUCHPAD KULLANICISI

( Baylar.[El kullanımı yoğun olduğundan] İLE/VE Bayanlar.[Parmaklarını kullanımı yoğun olduğundan] )


- MR ile/ve/||/<> CT(TOMOGRAFİ)

( Gövdenin yapısal anormalliklerini tespit etmede kullanılan manyetik alanlı ve radyo dalgalı bir görüntüleme aracı.[Daha çok tendon yaralanmalarında, omurilik sorunlarında, beyin tümorlerinde ve yumuşak bağ doku tespitlerinde kullanılır.][Manyetik alan kullanılır.][X-ray ışınları ve radyasyon kullanılmaz.][İşlemi, yarım saat kadar sürebilir.] İLE/VE/||/<> Daha çok kemik yaralanmalarında, ciğer ve göğüs sorunlarında ve kanser tespitlerinde kullanılır.[Radyasyon kullanılır.][Daha çok acil servislerde kullanılır.][İşlemi, yaklaşık beş dakika sürer.] )


- MÜBEZZİR[Ar. < BEZR] < TOHUM EKECEK ARAÇ


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NÛK[Fars.] ile/ve TOMŞUK

( Kuş gagası. İLE/VE Kuşların kıvrık gagası. )


- ODİTORYUM/AUDİTORIUM[İng.] değil/yerine/= TOPLANTI SALONU


- OKSİTANYA ile/ve/> TOULOUSE

( XII. yüzyılda, Paris'teki kralın yasalarına uymayan baronlarının egemenliğinde yaşamış olan coğrafya. İLE/VE/> Oksitanya'nın merkezi ve Fransa'nın dördüncü büyük şehri olan Toulouse'nin bir başka adı da, "Pembe Kent"tir.[Bu kent, gün doğumunda pembe, öğlen kırmızı, gün batımında ise leylak rengi alırmış.]
[Oksitanya'da yaşayan halk, OC diye adlandırılıyor.] [Kendilerine özgü, yine OC dili adına bir dil konuşuyorlar. Toulouse'da, tüm sokak adları hem Fransızca, hem de OC dilinde yazılıyor.]

Toulouse'a, 1460-1500 yılları arasında altın çağını yaşatan ve tekstil sanayisinde kullanılan mavi rengi sağlayan bitkinin adı "Pastel"dir.[Güney Amerika'dan gelen İndigo bitkisi, pastelin ününü sona erdirmiş.] )


- ON BOOK:
TO FOLD UP HALF OF(/TIP OF) THE PAPER - > TO USE SEPARATOR

( KİTAPTA: YAPRAĞIN UCUNU/YARISINI KATLAMAK değil/yerine AYRAÇ KULLANMAK )


- ÖNLEM ALMALI:
SEL ALMADAN ile/ve/||/<> YEL ALMADAN ile/ve/||/<> TOPRAK ALMADAN ile/ve/||/<> ALEV ALMADAN


- ÖRF değil/yerine/= TÖRE/GELENEK


- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine TOPLUMSAL ADÂLET

( [not] COMMUNISM vs./and/but SOCIAL JUSTICE
SOCIAL JUSTICE instead of COMMUNISM )


- [ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME


- ÖYKÜSEL KENDİLİK'TE:
KURGUSAL ile TÖZSEL

( [ÖYKÜSEL KENDİLİK: Zamana yayılmış, geçmiş ve geleceğe sahip kendilik.]

Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerden oluşan "soyut" kendilik. İLE/VE/||/<> Öznenin ve ötekilerin özne hakkında anlattığı öykülerin toplamından oluşan "gerçek" kendilik. )

( DAVID HUME: "Kendilik, anlık izlenimler demetidir. Fakat bu izlenimler demetinin bir gerçekliği yoktur."

DANIEL DENNETT: "Kendimiz hakkında anlattığımı öyküler, bizi inşâ eder. Kendilik, bu öykülerin soyut bir kesişim noktasıdır. Fakat öykülerimizin inşâ ettiği kendilik, boş bir soyutlamadır."

ile/ve/||/<>

RICOEUR: "Öznenin, kendi hakkında anlattığı öykülerin toplamıdır. Bu öyküler, kendi aralarında çelişki, kararsızlık ve kendini aldatmayı içerse de bütünlüklü ve gerçek bir yaşamı oluşturur." )


- OYUN VE OYUNCAKTA:
TAŞ ile/ve/||/<> TOPRAK ile/ve/||/<> TUĞLA


- ÖZ ile/ve/||/<>/>/< TÖZ

( Özgürlük. İLE/VE/||/<>/>/< Zorunluluk. )

( Mâhiyet. İLE/VE/||/<>/>/< Cevher. )

( Güneş nasıl karanlığı bilmezse, Öz de Öz Olmayan'ı bilmez. )

( Mutluluk, özünüzden (gerçek varlığınızdan) gelir ve ancak onda bulunabilir. )

( Benlik sevgisinin yerine Öz'ün sevgisini koyun, o zaman manzara değişir. )

( Var olan herşeyin özü ve cevherisiniz. )

( Töz, kendinde olan ve kavranandır. )

( Töz, bir çokluk olamaz. )

( ÖZ: CEVHER[filozoflarda] | MÂHİYET[mantıkçılarda] | ZÂT[kelâmcılarda] | LÜBB[sufilerde] | EGO/SELF/NOMEN[psikolojide] )

( As the sun knows not darkness, so does the self know not the non-self.
Happiness comes from the self and can be found in the self only.
Replace self-love by love of the Self and the picture changes.
Understand that you are both, the essence and the substance of all there is. )

( Tözün gerçekleşmesi. )

( ESSENCE vs./and/||/<>/>/< SUBSTANCE )

( SUBSTRATUM cum/et/||/<>/>/< SUBSTANTIA )

( OUSIA ile/ve/||/<>/>/< ... )

( XING ile/ve/||/<>/>/< ... )


- ÖZETLEMEK ile/ve "TOPARLAMAK"


- ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN


- PALAMUT/BİNİYTÜ[Ar.]/PELAMYA SARDA[Lat.] ile TORİK/PİÇUTA

( ... İLE Palamut balığının iri bir türü. )


- PANDİT ile TOYİN

( Brahma bilgini, din büyüğü. İLE Mani rahibi. )


- [ne yazık ki]
PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK

( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )


- PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( PENITENCE/REGRET vs./and REPENTANCE )

( PAENITENTIA cum/et ... )


- PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( Pişmanlık tövbedir. )

( Tövbede niyet, pişmanlıktır. )

( PİŞMAN < PEŞÎMÂN )


- PONTON[Fr.] ile TOMBAZ

( Batmış gemileri askıya alma işinde kullanılan büyük duba. | Yat limanlarında yatların yanaşması için zincirle karaya bağlı sabit duba. İLE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. | Üzerinde köprü kurulan, altı düz kayık biçiminde duba, ponton. )


- POPÜLASYON/POPULATION[İng.]/NÜFUS[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK


- PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN


- pulv.[Lat. < PULVIS] değil/yerine/= TOZ, PUDRA


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK

( 1799 - 1837 ve/||/<> 1809 - 1852 ve/||/<> 1812 - 1891 ve/||/<> 1821 - 1881 ve/||/<> 1818 - 1883 ve/||/<> 1828 - 1910 ve/||/<> 1860 - 1904 ve/||/<> 1868 - 1936 ve/||/<> 1884 - 1937 ve/||/<> 1891 - 1940 ve/||/<> 1890 - 1960 )

( )


- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA


- REKOLTE[İt. < RACCOLTA] değil/yerine/= TOPLAM ÜRÜN


- RENK/LER ile/ve/değil/< RENK/LER ile/ve/değil/< TON/LARI

( MAVİ: İffeti ve ilmi simgeler. )

( [not] COLO(U)RS vs./and COLO(U)RS vs./and/but/< TONES )


- RITUEL/RITUAL[İng.] değil/yerine/= TÖRENSİ


- RİYBE[Ar.] ile TÖHMET[Ar.]


- RULO[Fr.] ile TOMAR[Yun.]

( Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt tomar. İLE Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt. | Çok. | Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk. )


- RÜSUP[Ar.] değil/yerine/= TORTU/TOPUT/SÜZÜNTÜ/ÇÖKELTİ


- SAÇ:
AT KUYRUK ile/ve TOPUZ

( [Daha çok] Günlük yaşamda. İLE/VE [Daha çok] Özel toplantılarda. )

( İkisi de alımlıdır/etkileyicidir. )


- SAFSATA ile TOTOLOJİ

( Belirli bir niyet üzere uyarlanmışlık da vardır. İLE ... )


- SAHİFE ile/ve TOMAR[Yun.] ile/ve KİTAP

( ... İLE/VE Dürülerek, boru biçimi verilmiş kâğıt. İLE/VE ... )


- SAKAT/ALÎL[Ar.] ile TOPAL

( ... İLE Yürürken, sağa sola bükülüp yuvarlanır gibi devinme nedeniyle verilen ad. )

( CRIPPLE/DISABLED vs. LAME )


- SAZ ile/ve/<> TOTORA

( ... İLE/VE/<> Bolivya'da bulunan Titicaca Gölü'nün Peru bölümünde bulunan Suriqui Adası'nda bulunan sazlara yerel dilde verilen ad. [Bu adada yaşayanlar, sazdan sandal yapma tekniğini dünyada en iyi uygulayan kişilerdir.] )


- SEBZELER:
TOPRAK ALTINDAKİLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TOPRAK ÜSTÜNDEKİLER

( [beslenmemizin] %25'inde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< %75'inde. )


- SEDİMENTASYON | SEDİMENTOLOJİ[Fr./İng./Alm.] ile TORTULAŞMA | TORTUBİLİM

( Tortu oluşması, çökelme. | Pıhtılaşması önlenmiş kanda, alyuvarların dibe çökme hızının ölçülmesiyle yapılan, bir tür kan gözlemi. | Tortulaşma. )


- SEKÜLERLİK:
DİNDIŞILIK ile/ve/değil/||/<>/< TOPLUMSAL TÜZE(HUKUK)


- SEPTİSEMİ[Fr. < Yun. SEPTİKOS: Çürümüş. | HAİMA: Kan.] ile TOKSEMİ

( "Kan zehirlenmesi", kan bozukluğu. İLE "Kan zehirlenmesi". [günlük dilde] )

( Bakterilerin kana geçerek yaygın enfeksiyona neden olmasıyla. İLE Herhangi bir zehirli maddenin ya da iltihabın kana geçmesiyle. )

( SEPTİSEMİ/SEPSIS/SIRS[: Systemic Inflammatory Response Syndrome] )


- SEREMONİ[Fr.] değil/yerine/= TÖREN

( Tören. | Genellikle, resmî yerlerde, resmî işlerde uyulması gereken kural, yol ve yöntemlerin tümü. )


- ŞEŞPER[Fars.] değil/yerine/= TOPUZ

( Savaş araçlarından, altı dilimli topuz. İLE ... )


- SES'TE/SELEN'DE:
YÜKSEKLİK/PERDE ile/ve ŞİDDET ile/ve TON


- [simge] DAĞ:
BİREYDE ile/ve/||/<> TOPLUMDA

( Nefs. İLE/VE/||/<> Devlet. )


- SINIRLANDIRMADA:
YASALILIK ve/||/<> GEÇERLİLİK(MEŞRÛİYET) ve/||/<> TOPLUMSAL GEREKLİLİK


- SİNÜZOİT/SİNUSOID[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR BOŞLUĞU


- ŞİŞMAN/MÜLAHHAM[Ar.] ile/değil/yerine TOPLUCA

( Deri altında fazla yağ toplanması nedeniyle gövdenin her yanı şişkin görünen kişi. İLE/DEĞİL/YERİNE Gövdece biraz dolgun. | Toplu olarak, beraber. )


- SONUÇ ile TOPLAM

( RESULT/CONSEQUENCE vs. TOTAL )

( PAYAN ile ... )


- SORUMLULUK:
TEK ile/ve/||/<> TOPLU


- SOSYAL[İng. < SOCIAL < SOCIETY] değil/yerine/= TOPLUMSAL


- SOSYALİZASYON/SOCIALIZATION[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSALLAŞMA


- SOSYOMETRİ/SOCIOMETRY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL DAVRANIŞ ÖLÇÜMÜ


- ŞÖVALYELER'DE:
TAPINAK ŞÖVALYELERİ ile/ve TÖTON ŞÖVALYELERİ ile/ve ST. JEAN/HOSPİTALER ŞÖVALYELERİ

( KÜRESEL MEDENİYET - TEOMAN DURALI - DERGÂH YAY. )


- SOYUT DİL ile/ve/<> TOPLUMSAL DİL


- SPHEROID değil/yerine/= TOPAR, DÖNME SÖBÜSÜ


- STRICT LIABILITY vs. MATERIAL MISTAKE vs. TORT

( Kusursuz sorumluluk. İLE Esaslı hata. İLE Haksız fiil. )


- SU SIĞIRI yerine TONBAY


- SUBHA[< SADR] ile TOZ

( BİNEFSİHİ ÂŞİKÂR VAROLMAYAN FAKAT EŞYANIN SURETİ İLE AÇIKLIK KAZANDIĞI İÇİN HEYULA DENİLEN [HEBÂ] GÜNEŞİN IŞIĞINDA GÖRÜLEN İNCE TOZ )


- SÜRÜ ile/değil TOPLULUK/CEMAAT


- SÜT-LİMAN ile TOZ-PEMBE


- TABU[Fr. TABOU < Polinezya dilinden] ile/ve TOTEM


- TAHTA ile TOYAKA

( ... İLE Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası. )


- TARET[İng. < TURRET] değil/yerine/= TOPÇU KULESİ

( Gemilerde ya da kalelerde, topçu konumlarında, topun, makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule. )


- TARİH ile/ve/<> TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )

( Patterned confusion. )

( HISTORY vs./and/<> COMMUNITY/SOCIETY )


- TARİH ile/ve TOPLUM

( Düzenli karmaşa. )

( Toplum kurallarını bilmeden, özyapılı olunamaz. )

( Patterned confusion. )

( HISTORY vs./and COMMUNITY/SOCIETY )


- TARİH ve/||/<> TOPLUMSAL BELLEK

( Kesintilidir. VE/||/<> Süreklidir. )

( Kanıta dayalı ve nesnellik iddiası vardır. VE/||/<> Özneldir ve kimlik önde tutulur. )

( Demarcated. AND/||/<> Continous. )


- TARİKAT ile TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME

( Tarikat olsa Tâc ile Hırka, biz de alırdık 30'a 40'a. )

( Tarik ehli olmak, dışı halkla, içi hakla olmaktır. )


- TAŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TOPRAK

( Taş gibiydin. Çok gönül kırdın. Yeter!
Toprak ol! Üstünde hoş güller biter...

Mevlânâ )

( )


- TEHLİKELİ:
AÇLIK ve TEHDİTTE ile/ve/<>/>< TOKLUK ve GÜÇLÜLÜKTE

( (")Hayvanlar("). İLE/VE/<>/>< [bazı/"bilinçsiz"] "Kişiler". )


- "TEK BAŞINA ..." ile/ve/||/<> "TOPTAN ..."


- TERESSÜB[< RÜSÛB (çoğ. TERESSÜBAT)] değil/yerine/= TORTULANMA, DİBE ÇÖKME, DURULMA


- TERK ile/ve TÖVBE


- TERK ile/ve/<> TÖVBE

( TERKİN EN FAZİLETLİSİ VARLIK İÇİNDE YAPILANDIR | TERK-İ DÜNYA, TERK-İ UKBÂ, TERK-İ HESTÎ, TERK-İ TERK ile/ve/<> ... )


- TİN/SEL ile/ve TOPLUM/SAL

( SPIRITUAL vs./and SOCIAL )


- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO CONFUSE vs. TO SMUDGE


- TO CONVINCE vs. TO PERSUADE PERSUASION


- TO DELUDE vs. TO DECEIVE


- TOHUMLU BİTKİ/LER ile/ve TOHUMSUZ BİTKİ/LER

( Döllenmiş yumurta hücresinin gelişerek tohum meydana getirdiği bitkiler. İLE/VE Eşeyli ya da eşeysiz olarak üreyen, eşeyli üremede zigot ya da embriyonun etrafında besi doku bulunmayan, tohum oluşturmayan bitkiler. )


- TOKA ile TOKA[İt. < TOCCO]

( Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. | Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. İLE El sıkışma. | Kadeh tokuşturma. )


- TOKA ile TOKALAŞMAK

( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )


- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT

( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )


- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN

( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )


- TOKYO[Jp.] ile Tokyo

( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )


- TOLSTOY ile TOLSTOY

( Lev İLE Aleksey Nikolayeviç )

( 09 Eylül 1828 - 20 Kasım 1910 ile 10 Ocak 1883 - 23 Şubat 1945 )


- TOMBUL ile TOMBALAK

( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )


- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]

( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )


- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )


- TONAJ[Fr.] ile/ve/||/<> TONİLATO[İt.]

( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Gemilerin alabileceği yükü belirtmekte kullanılan, bir tona eşit birim. )


- TOP ile TOMAK

( ... İLE Ağaçtan yapılmış top. | Ağaçtan yapılmış gürz. | Bir tür kalın ve ağır çizme. )


- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK

( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )


- TOPAL ile TOPALLAMAK

( LAME vs. LIMP )


- TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI

( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )


- TOPARLAK ile/ve/||/<>/> TOSTOPARLAK

( Top biçiminde olan, yuvarlak. İLE/VE/||/<>/> Bütünüyle toparlak. )


- TOPHANE ÇEŞMESİ ile TOPHANE SEBİLİ / NUSRETİYE SEBİLİ

( ... İLE Nusretiye Camisi yanındadır. 1825'te, Sultan II. Mahmud tarafından. [Kitâbe yazıları Hattat Yeserîzâde İzzet tarafındandır.] )


- TOPHANE ile Tophane

( Top yapılan, top dökülen yer. | Topçu askerinin eğitildiği yer. İLE İstanbul'da, Karaköy'den sonra gelen semtin adı. )


- TOPLAM ile/ve/değil TOPTAN


- | TOPLAMA ile ÇARPMA | ile/hem TOPLAMA ve/||/<>/hem de ÇARPMA

( |[tek başına] Kolay. İLE Kolay. | İLE [birlikte] [tasımla/nispeten] [ilk başta] [pek] !"Kolay değil". [gibi görünür] )


- TOPLAMAK ile/değil TOPARLAMAK


- MEYVELER:
TOPLANDIKTAN SONRA OLGUNLAŞMAYA ...
DEVAM EDEN ile DEVAM ETMEYEN


- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK


- "TOPLU TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA


- TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM

( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )

( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )

( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )

( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )

( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )

( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )

( COMMUNITY vs./and/<> SOCIETY )

( ... ile/ve/<> KOINONIA )

( CEMAAT/CEMİYET ile/ve/<> CEMİYET )


- TOPLUM ARACI değil TOPLU ULAŞIM ARACI


- TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET


- TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN


- TOPLUMDIŞI/ASOSYAL ile TOPLUM KARŞITI/ANTİSOSYAL

( Başkalarına uymamaya yöneliklerdir. İLE Başkalarının, kendilerine "uymasını beklerler". )


- TOPLUMLAŞMA ile/ve TOPLUMSALLAŞMA

( Olgu ya da kavram. İLE/VE Kişinin/kişilerinin katılımı. )


- TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL

( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )


- BELLEK:
TOPLUMSAL ve/||/<> TOPLANMIŞ

( Ortak. VE/||/<> Bireysel. )

( MEMORY: COLLECTIVE and/||/<> COLLECTED )


- "TOPLUMSAL KABUL/LER" ile/ve "TOPLUMSAL 'KALIP/LAR'"

( Aynı toplumdaki birçok birey [ve çoğunluk] tarafından, [kendileri için ne kadar uygun olmasa da] -sözlü ya da sözsüz, yazılı ya da yazısız- sürdürülen kurallara/geleneklere işaret eder. İLE/VE Daha çok, içleri boş [dayanaksız] olarak algılanan [ve olumsuz olarak değerlendirilen] alışkanlıklara/geleneklere işaret eder. )

( "SOCIAL ACCEPTANCE/S" vs./and "SOCIAL 'PATTERN/S'" )


- TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER


- TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR[Fr. < TORE]

( Sık gözlü ağ. | Bir metre uzunluğunda dört santimetre eninde örgü ip.| Tuzak. | Örgü sırası. | Giysi ya da örgülerde, çorap koncunun ağzı gibi büzülen kısım. | Çorap boğazına örülen lastik örgü. | Ağ gibi seyrek örgülü bir cins dokuma. | Fanila, çorap vb. giysilerde gövdeyi saran lastik örgü. | İnce örülmüş para kesesi. | Baş örtüsü. | Hamam havlusu, peştemal. | Saman taşırken kağnı arabasına takılan ot ve kendirle örülmüş ağ. | Uçkur uçlarına yapılan düğümler. | Çözülemeyen ilmek. | Süzgeç.
İLE
İşe alışkın olmayan, yabani. | Toy, acemi kişi. | Olgunlaşmamış, ham.| Çok hareketsizlikten ileri gelen hamlık. | Çekingen, utangaç. | Soğukkanlı. | Ters. | Aptal. | Kendini beğenmiş, kibirli. | Eşeysel gücü çok olan.
İLE
İnci gerdanlık. | Boncuktan yapılan bilezik.
İLE
Buzağılamamış üç yaşındaki inek yavrusu.
İLE
Fidan.
İLE
Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan nesne. )


- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK

( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )


- TORAK ile TORAK

( Kömürleştirilecek ağaç ya da pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kubbe, kümbet. İLE Tortu, çökelek. )


- TÖREL = TÖRESEL

( Töreye uygun olan. | Töre ile ilgili. )


- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]


- TORLAK ile TORLAK/ABDAL

( Torun çocuğu. İLE Gezgin derviş. )


- TORUM ile TORUM

( Deve yavrusu. İLE Yalan, uydurma söz. )


- TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE


- TOS ile TOS

( Alın ya da boynuzla vuruş. İLE Topaç oyunu. )


- TÖS ile TÖSKÜRTMEK/TÖSKÜRÜ

( Hayvanı geri geri yürütmek. İLE Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOTAL" (OLARAK) değil TOPLAM (OLARAK)


- TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE


- TÖVBEDEN ÖNCEKİ HİDÂYET ile/ve TÖVBEYE HİDÂYET ile/ve TÖVBEDEN SONRAKİ HİDÂYET


- TOY ile TOY ile TOY

( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )


- TOY ile/ve TOYDAN

( Tuz Gölü civarı, Kütahya ve Doğu Anadolu'da bulunur. İLE/VE Toy kuşunun iri bir türü. )


- TOY ile TOYDAN

( Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] İLE Bir tür iri toy kuşu. )


- TOZ ve/||/<> TOPRAK

( Zamanı simgeler. VE/||/<> Mekânı simgeler. )

( Tarihi simgeler.[Ne yazık ki, bazı/çoğu şeyi bilmeyenler, değerini bilmiyor.] VE/||/<> Coğrafyayı simgeler.["Korumayı" "biliyoruz."] )

( Ardardalığı, derinliği simgeler. VE/||/<> Birlikteliği, yanyanalığı simgeler. )

( Tini simgeler. VE/||/<> Gövdeyi simgeler. )


- TÖZ ile TÖS

( Kök, asıl, cevher. | Değişenlerin özünde değişmeden kaldığı varsayılan idealist kavram. İLE Hayvanı geri geri yürütmek. | Düşmanı püskürtmek. Karşısındakini yıldırarak kavgadan kaçırtmak. )


- TOZ ile TOZ ile TOZ ile TOZ

( Çok küçük ve hafif parçacıklara bölünmüş toprak. | Çok küçük parçacıklara bölünmüş olan herhangi bir nesne. | Katıların fiziksel etkilerle ufalanması sonucu oluşan, tane irilikleri yaklaşık bir mikron büyüklüğünde parçacıklar. | Genellikle tanelerin temizlenmeleri ya da öğütülmeleri sırasında meydana gelen ince durumdaki kuru parçacıklar. | Bu durumda olan. İLE Yayın kabzası üzerine kaplanan kayın ağacı kabuğu ve kirişi. İLE Asalak öldürücü olarak kullanılan katı bitkisel ya da madensel nesnelerin öğütülmüşü. | Hayvansal, bitkisel ve madensel kökenli nesnelerden elde edilen, organik ve inorganik yapılı, kuru ve birbiriyle bağlantısı olmayan ilaç biçimi. İLE Diz. )


- TOZ ile/ve TOZAN

( ... İLE/VE İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. )


- TOZAN ile TOZAN

( İncecik toz tanesi. | Tozu çok olan yer. İLE Kar fırtınası. )


- TOZKOPARAN ile TOZKOPARAN

( Çok rüzgârlı yer. İLE İstanbul, Merter'de bir semtin adı. )


- TRAFİKTE ÖNCELİKLİLER[sırasıyla]:
ENGELLİ/LER ile/ve/< HASTA/LAR ile/ve/< YAŞLI/LAR ile/ve/<
ÇOCUK/LAR, ÖĞRENCİ/LER ile/ve/< HANIM/LAR ile/ve/<
YAYA/LAR ile/ve/<
BİSİKLETLİ/LER ile/ve/< MOTOSİKLETLİ/LER ile/ve/< ACİL DURUM ARAÇLARI[hasta taşıma, itfaiye, polis] ile/ve/<
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI[raylı düzenler öncelikli olmak üzere!] ile/ve/<
ARABA/LAR ile/ve/< AYRICALIKLI/LAR
[her seviyedeki/konumdaki resmî makam araçları (her ne kadar güvenlikleri "önemli/öncelikli" sayılsa da!)]

( Kişiye ait arabaların sayılarının ülkemizde çok olması [ya da artmasının teşvik ediliyor olması], yolların eski olanaksızlıklara göre düzenlenmiş olması, önceliği arabalara vermek için geçerli bir neden değildir/olamaz! Tam tersine, konumları/sıraları en sondadır! [Bu zihniyeti geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı, her birimiz haklarımıza sahip çıkarak daha da hızlandıracağız! Lütfen!!! Sizin de farkındalığınız, desteğiniz ve katılımınızla!...] )


- TÜMEL ile TOPLAM

( KÜLLÎ ile KÜLL )

( UNIVERSAL vs. TOTAL/OVERALL )


- TÜRKÜLERDE:
OYUN HAVALARI ile/ve LİRİK ile/ve DOĞA(PASTORAL) ile/ve YERGİ(SATİRİK) KONULU ile/ve SİMGELİ/TEMSİLÎ ile/ve KAHRAMANLIK VE SERHAT HAVALARI ile/ve TÖRENSEL VE GİZEM İÇERİKLİ ile/ve SOSYAL İÇERİKLİ ile/ve GURBET VE HASRET ile/ve MİZAHÎ VE ALAN OYUN ile/ve ÂŞIKLAMALAR ile/ve AĞIT VE KIRAN DESTANLARI ile/ve KARŞILIKLI DEYİŞLEME VE ATIŞMALAR


- TÜZE ile/ve TOPLUMBİLİM

( "Toplumbilim Sözlükleri" tarihçesini okumak için burayı tıklayınız... )

( LAW vs./and SOCIOLOGY )


- TÜZEL ile TÖZEL

( Hukukla ilgili, hukuksal, hukukî. | Hükümle ilgili, hükmî. İLE Tözle ilgili. )


- ULUS/ULUSAL ile/ve/<> TOPLUM/TOPLUMSAL


- US/AKIL/LOGOS:
KİŞİDE ve AİLEDE ve TOPLUMDA

( KINALIZÂDE - AHLÂK-I ALÂİ kitabını okumanızı salık veririz. )


- VARLIK = MEVCUDİYET = BEING[İng.] = ÊTRE[Fr.] = SEIN, SEIENDE[Alm.] = ENS, ESSE[Lat.] = TO ON, EINAI[Yun.]


- VEN/VEIN[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR


- VENOGRAFİ/VENOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ


- VİDA:
ALYAN ile/değil TORK

( Tüm dünyada. İLE/DEĞİL İngiliz ve Fransız ürünlerinde. )


- VİDA[İt. < VITE] ile/ve/||/<> TORNAVİDA[İt. < TORNO-VITE]

( Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. İLE/VE/||/<> Vidaları söküp takmakta kullanılan, ucu düz, yıldız ya da farklı biçimlerde olabilen araç. )


- VURGULAR('I) TONLAR('I) TONLAMALAR()'I


- YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE


- YAK(IN)LAŞMAK ve/< TÖVBE


- YALPALAMA(") ile/<> (")TÖKEZLEME(")


- YAŞAMDA:
[ya] "TOZU, DUMANI YUTMAK" ile/değil/yerine/ya da/>< TOZU DUMANA KATMAK


- YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


- YAZMALARIN BOZULMASINDA:
MİKROORGANİZMALAR ve/||/<> BÖCEKLER ve/||/<> FARELER ve/||/<> NEM ve/||/<> TOZ


- YEDİCE(HAFTA):
BAŞGÜN ile/ve/||/<>/> TOZGÜN ile/ve/||/<>/> ODGÜN ile/ve/||/<>/> ORTAGÜN ile/ve/||/<>/> YEYGÜN ile/ve/||/<>/> ELGÜN ile/ve/||/<>/> ARAGÜN

( Pazartesi İLE/VE/||/<>/> Salı İLE/VE/||/<>/> Çarşamba İLE/VE/||/<>/> Perşembe İLE/VE/||/<>/> Cuma İLE/VE/||/<>/> Cumartesi İLE/VE/||/<>/> Pazar )


- YEKÜN/YEKÛN[Ar.] değil/yerine/= TOPLAM


- [ne yazık ki]
"YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK


- ZÂT ile TÖZ


- ZEHİRLİ/TOKSİK KALORİ değil/yerine TOK KALORİ


- ZEKÂ:
SOYUT ile/ve/||/<> MEKANİK ile/ve/||/<> TOPLUMSAL

( )


- ZERRE değil/yerine/= TOZAN


- ZİYÂFET değil/yerine/= TOY, YEMEK, GÖRKEMLİ YEMEK


- ZÜRAFA ile TORNİKROFT ZÜRAFASI

( ... İLE Tüm dünyada, 600'den daha az sayıdalardır. )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 17 kez incelenmiş/okunmuştur.