Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

NI/Nİ... ~ NI/Nİ...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



NI... ~ ... / ... ~ NI... ile başlayan FaRkLaR...

- ... ÇÜNKÜ, NİYE? ... değil ... NİYE?, ÇÜNKÜ ...


- [ne yazık ki]
NEYİ
BÖLÜŞEMİYORUZ? ve/||/<> NİYE DÖVÜŞÜYORUZ?

( Hiçbir mal, bizim değil! VE/||/<> Hiçbir can, bizim değil! )


- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER

( [ne yazık ki] Görürüz, üstünde giysi olmayan. İLE Görürüz, içinde insan olmayan. )


- -NİH[Fars.] ile -NİH[Fars.]

( Şehir, belde. İLE "koyan" anlamıyla birleşik sözcükler yapar.[KADEM-NİH: Ayak koyan, ayak basan.] )


- NÎM[Fars.] ile NÎM[Fars.]

( Makam. İLE Yarı, yarım, buçuk. )


- "... NIN ÂLEMİ YOK" ile "...NIN GEREĞİ YOK"


- ADÂLET ve/<> NİYET ve/<> SÜREKLİLİK

( JUSTICE and/<> INTENTION and/<> CONTINUITY )


- ADLANDIRMA ile/ve/<> NİTELENDİRME

( GIVING NAME vs./and/<> TO CHARACTERIZE )


- AFRODİT/VENÜS ile NİNİ ile LILLITH

( Güzel/masum kadın. İLE Güzel ve şuh/kötücül kadın[La femme fatale]. İLE İblis\'in karısı. )


- ÂHİRU'Ş-ŞEY'İ[Ar.] ile NİHÂYETUHÛ[Ar.]


- ÂKIBET[Ar.] ile HADD[Ar.] ile NİHÂYET[Ar.]


- ÂLÂ[Ar.] ile NİAM[Ar.]


- ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE

( Bayrak. İLE Simge. )


- ALLÂH'IN MAKAMI:
NAZ MAKAMI değil NİYÂZ MAKAMI


- ALYANS[Fr. < ALLIANCE] değil/yerine/= NİŞAN YÜZÜĞÜ


- "AMA NİYE?" değil "NİYE?"


- AMİDON[Fr.] değil/yerine/= NİŞASTA


- AMONYAK/NIŞADIRRUHU ile/ve/<> NIŞADIR[Fars.] ile/ve/<> NIŞADIRKAYMAĞI

( ... İLE/VE/<> Amonyak tuzu. İLE/VE/<> Amonyum karbonat. )


- ANLAM/KAVRAM ve/||/<> NİTELİK ve/||/<> İLİŞKİ ve/||/<> KİPLİK


- APRİL[İng.] değil/yerine/= NİSAN


- ARKADAŞ:
SAYISI ile/ve/değil/yerine NİTELİĞİ

( Başarıda belirli olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sıkıntıda belirli olur. )


- ATEŞ ile NİRÂN[< NÂR, NÛR]

( )

( ... İLE Aydınlıklar, parıltılar, ışıklar. | Tamu, cehennem. | Sönmeyen ateş. )


- ATIŞTIRMAK değil/yerine NİTELİKLİ BESİNLERİ, YAVAŞ YEMEK


- ATİYYE[Ar.] ile NİHLE[Ar.]


- AZM[Ar.] ile NİYET[Ar.]


- AZOT = NITROGENE[İng.] = AZOTE[Fr.] = STICKSTOFF[Alm.] = AZOTO[İt.] = NITROGENO[İsp.] = NİRÛCÎN, AZÛT[Ar.] = NÎTRÛJEN, AZOT[Fars.] = STIKSTOF[Felm.]


- BAĞLAM ve/> NİYET ve/> EREK

( CONTEXT and/> INTENTION and/> AIM )


- BELÂ'YA SABIR ile/ve/değil/yerine NİMET'LERE SABIR

( Anlamadığımız herşey başımıza belâ. )


- BELÂ'[Ar.] ile NİKME[Ar.]


- BELİRLEMEK ile NİTELEMEK

( BELİRLEMEK: Nedene dayandırmak. )

( DESIGNATION vs. TO QUALIFY )


- BELİRLEMEK ile NİTELEMEK


- BEREKET ile/ve NİSAN BEREKETİ


- BEZ[Ar. < BEZZ] ile NİPİ

( Pamuk ya da keten ipliğinden yapılan dokuma, çaput. | Pamuktan, düz dokuma. | Herhangi bir cins kumaş. | Herhangi bir iş için kullanılan dokuma. | Kumaş ya da dokumadan yapılmış olan. İLE Muzağacı lifinden yapılan bez. )


- BİDÂYET ile/ve NİHÂYET


- Bİ-NİŞAN[Fars.] değil/yerine/= NİŞANSIZ


- BİR NEBZE ile/ve/<> NİSPETEN


- BİTİRMEK yerine NİHAYETE ERDİRMEK


- BİTİRMEK yerine NİHAYETE ERDİRMEK


- BOŞ KİŞİ ile/değil/yerine NİTELİKLİ KİŞİ

( Kişiyle uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE İşiyle uğraşır. )


- BULUT ile NİSAN BULUTU/EBR-İ NÎSÂN[Fars.]

( Nisan bulutu. )


- CEZA:
MUTLAK ile/ve/||/<> NİSBÎ ile/ve/||/<> KARMA

( Kesinlik ve karşılık. İLE/VE/||/<> Önleyici. İLE/VE/||/<> Hem önleyici, hem de karşılık. )


- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]


- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK


- "ÇÜNKÜ NİYE ..." değil "NİYE?, ÇÜNKÜ ..."


- "ÇÜNKÜ-NİYE?" yerine "NİYE? ÇÜNKÜ ..."


- "ÇÜNKÜ-NİYE?" değil "NİYE? ÇÜNKÜ ..."


- "...DAN ŞÜPHE ETMEK" ile "...NIN UZAK GELMESİ"


- DEĞER ile/ve/<> NİYET

( VALUE vs./and/<> INTENTION )


- DEĞERLENDİRME ile NİTELENDİRME

( TO ESTIMATE vs. TO CHARACTERIZE/TO DESCRIBE )


- DEĞİŞİMDE/METABOLE [ARISTOTELES'TE]:
| OLUŞ ile/ve/||/>< BOZULUŞ |
ve/||/<>
| NİCELİK ile/ve/||/<> NİTELİK ile/ve/||/<> YER DEĞİŞTİRME |


- DENİZLİ ile/ve VAN ile/ve MALATYA ile/ve NİĞDE ile/ve UŞAK ile/ve ISPARTA


- DERS ÇALIŞMAK ile/ve/> (NİTELİKLİ/AYRICALIKLI) ÇALIŞMAK

( STUDY vs./and/> WORKING )


- DERT ile/ve/= NİTELİK

( Baki olan bir dert edin! Bu fâni dünyada. )

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )

( Söylemem derdimi hemderde bile! )

( Allah derdinizi artırsın! )


- "DERT/LERİNİ ANLATMAK" ile/değil/yerine (NİTELİKLİ VE YÜKSÜZ) İLİŞKİ (KURMAK)


- DİL ve NİYET


- DUÂ[Ar.] ile NİDÂ'[Ar.]


- DUA ile/ve NİYZ[Fars.]

( İsteyeceksin, sürekli niyaz edeceksin! )


- "DUYGU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİYET


- DÜZEN = NİZAM = ORDER[İng.] = ORDRE[Fr.] = ORDNUNG[Alm.] = ORDEN[İsp.] = ORDO[Lat.]


- EF'AL:
SIHHAT ile/ve/||/<> İNİKAT ile/ve/||/<> NİFAZ ile/ve/||/<> LÜZÛM

( LEGALITE avec/et/||/<> CONCLUSION avec/et/||/<> VALIDITE avec/et/||/<> NECESSITE D'EXECUTION )


- FARK/LI/LIK ile NİTELİK FARKI/FARKLILIĞI

( DIFFERENT/DIFFERENCY vs. DIFFERENCE/Y OF QUALITY )


- FATİH SULTAN MEHMET ve/< NİMEL[< Nİ AMEL] CEYŞ

( ... VE Fetihte şehit olan askerler. )

( 18 SEKBANLAR: Şehzâde Camii [Saraçhane'de] karşısında, [eski] Nikah Dairesi'nin yanındaki mezarlıklar. )


- FELSEFE:
NİTELİKLİ SORU, SORMA "SANATI" ile/ve/||/<>
NİTELİKLİ, SORU SORMA "SANATI"


- FELSEFE'DE SEZGİ ile NIETZSCHE'DE SEZGİ

( Kavramlaştırılmamış her türlü düşünce. İLE İçgüdü. )


- FREUD ile/ve NIETSZCHE ile/ve MARX

( Bilinçdışı. İLE/VE İçgüdü. İLE/VE Yabancılaşma. )


- GÖVDEMİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )

( OXYGEN and/||/<> CARBON and/||/<> HYDROGEN and/||/<> NITROGEN and/||/<> CALCIUM and/||/<> PHOSPHORUS and/||/<> + 54 ELEMENTS )


- GÜL ile/<> NİLÜFER(LOTUS)

( Dikenlikte. İLE/<> Bataklıkta. )


- GUNA ile NİTELİK

( Nitelik. )


- GÜNAH ile/ve/<> İSYAN ile/ve/<> NİSYAN


- HADD[Ar.] ile NİHÂYET[Ar.] ile 'ÂKIBET[Ar.]


- HAREKET:
CEVHER'DE ile NİCELİK'TE ile NİTELİK'TE ile MEKÂN'DA


- HATA ile/ve/değil/< NİYET BOZUKLUĞU


- HAYR[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK


- HEKİM ile NİTÂSÎ[Ar.]

( ... İLE Anlayışlı hekim. )


- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK


- HİBE[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HİÇÇİLİK = ADEMİYUM MEZHEBİ = NIHILISM[İng.] = NIHILISME[Fr.] = NIHILISMUS[Alm.] = NIHIL[Lat.]


- HİÇLİK = ADEM = NON-BEING[İng.] = NÉANT[Fr.] = NICHTS[Alm.] = NON ENS[Lat.]


- HİSBE ve NİSBE


- HIZLI ÖRGÜTLEN(EBİL)ME ile/ve/değil/<> NİTELİKLİ ÖRGÜTLENME


- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF


- İÇGÜDÜ ile/ve/değil NİYET

( [not] INSTINCT vs./and/but INTENTION )


- İDRAK ile/ve/> NİYET


- İŞLEV ile/ve/<> BİÇİM ile/ve/<> NİTELİK


- ISPANAKTA:
NİTRAT > NİTRİT

( Ispanakta bulunan nitrat, ısıtılırsa nitrite dönüşür. Dolayısıyla, hiçbir zaman ısıtmadan, ilk pişirmede tüketilmelidir. )


- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve NİYET

( WILLPOWER vs./and INTENTION )


- İYİMSERLİK = NİKBİNLİK = OPTIMISM[İng.] = OPTIMISME[Fr.] = OPTIMISMUS[Alm.]


- KALİFİKASYON değil/yerine/= NİTELİKLİLİK


- KALİFİYE/VASIFLI değil/yerine/= NİTELİKLİ


- KALITATİF ARAŞTIRMA/QUALITATIVE RESEARCH[İng.] değil/yerine/= NİTEL ARAŞTIRMA


- KALITATİF/QUALITATIVE[İng.] değil/yerine/= NİTEL


- KALİTE/Lİ[Fr./İng. < QUALITY] değil/yerine/= NİTELİK/Lİ


- KANTITATİF ARAŞTIRMA/QUANTITATIVE RESEARCH[İng.] değil/yerine/= NICEL ARAŞTIRMA


- KANTITATİF/QUANTITATIVE[İng.] değil/yerine/= NICEL


- KARBONDİOKSİT[Fr. < CARBONDIOXYDE] ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NİTRÖZ OKSİT

( Renksiz, kokusuz, yoğunluğu 152,0 °C'de ve 36 atmosfer basıncında kolayca sıvılaşan ekşimsi tatta bir gaz.[CO2] İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karbondioksitten, 300 kat daha zararlı sera gazı. )


- KAVRAM ile/ve/<> NİYET

( Felsefe. İLE/VE/<> Kavrama niyet girince, ideolojiye dönüşür. )

( CONCEPT vs./and/<> INTENTION )


- KAZ ile NİL KAZI

( image )


- KEZÂ/KEZÂLİK[Ar.] ile NİTEKİM/AYNI BİÇİMDE


- KİM? ile NİÇİN?(NE İÇİN?)

( Felsefe ve din alanının sorularıdır. )

( WHO? vs. FOR/TO WHAT?
Questions of the philosophy and religion. )


- KISMEN ile/ve NİSPETEN


- KOBALT ile/> NİKEL ile/> KADMİYUM ile/> KURŞUN

( Atom numarası 27, atomik kütlesi 58.933, yoğunluğu 8.9 g/cm³, ergime sıcaklığı 1495 ºC, kaynama sıcaklığı 2870 ºC, kütle numaraları 54-62 arasında izotopları bulunan, ancak sadece 59 kütle numaralı izotopu [27Co59, %100] kararlı olan, 60 kütle numaralı radyoizotopu [Co60], 5.3 yıl yarılanma süresi ve 1.17 MeV ve 1.33 MeV enerjili iki gama fotonuyla tıpta ışın tedavisinde ve endüstride kullanılan, demir ve nikele benzeyen beyaz metal. Simgesi: Co
İLE/>
Atom numarası 28, atomik kütlesi 58.71, ergime sıcaklığı 1453 ºC, kaynama sıcaklığı 2732 ºC ve yoğunluğu 8.9 g/cm³ olan, 360 ºC'den sonra ferromanyetik özelliğini kaybeden, kütle numaraları 57-66 arasında izotopları bulunan, nikel pillerin ışına maruz kalmasıyla oluşan 63 kütle numaralı radyoizotopu [Ni63] radyoaktif izleyici olarak kullanılan, geçiş metalleri öbeğinden, manyetik özellikli alaşımlarda, trafolarda, elektrik iletkenliği düşük olduğundan, direnç malzemelerinde, elektrik ve elektronik devrelerde, seramik kaplama sanayiinde kullanılan, parlak beyaz metal öğe. Simgesi: Ni
İLE/>
Atom numarası 48, atomik ağırlığı 112.40, ergime sıcaklığı 320.9 ºC, kaynama sıcaklığı 765 ºC ve yoğunluğu 8.6 g/cm³ olan, 0.6 eV'un üstündeki nötronlar için saçılma etki kesitleri yüksek fakat soğurma etki kesitleri küçük, ısıl [0.0253 eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti çok yüksek [2450 b], saçılma etki kesiti çok düşük [5.6 b] olduğundan, reaktörlerin denetim çubuklarında ve ayrıca ölçüm aygıtlarında nötronlara karşı ekranlama işlevi için kullanılan, çinkoya benzeyen, genellikle çinko yataklarında, onunla birlikte bulunan beyaz metal öğe. Simgesi: Cd
İLE/>
Atom numarası 82, atomik kütlesi 207.2, ergime sıcaklığı 327.5 ºC, kaynama derecesi 1740 ºC ve yoğunluğu 11.35 g/cm³ olan, kütle numarası 190-218 arasında izotopları olan, maliyet/yoğunluk oranı düşük olmasından dolayı ve fiziksel ve mekanik özellikleri, ışından dolayı önemli bir değişikliğe uğramadığından dolayı, gama ışınlarına karşı etkin zırh malzemesi olarak ve özellikle nükleer reaktörlerde nötron+gamalara karşı zırhlamada, sanayide akü yapımında, elektrik iletiminde kullanılan kabloların kaplanmasında, silah sanayiinde mermi yapımında, inşaat sanayiinde bina çatılarının kaplanması ve ses yalıtımında, otomotiv ve gemi endüstirilerinde dengeleme ağırlığı, petrol sanayiinde oktan artırıcı olarak yakıt maddelerinde ve matbaacılıkta harflerin dökümünde kullanılan, kararlı izotopları Pb206[%25.1], Pb207[%21.7] ve Pb208[%52.3]'un sırasıyla uranyum[92U238], aktinyum[92U235, AcU] ve toryum[90Th232] radyoaktif serilerinin son halkalarını oluşturduğu mavimsi gri renkte çok ağır metal. Simgesi: Pb )

( Co İLE/> Ni İLE/> Cd İLE/> Pb )

( COBALT vs./> NICKEL vs./> CADMIUM vs./> LEAD )

( COBALT avec/> NICKEL avec/> CADMIUM avec/> LE PLOMB )

( KOBALT mit/> NICKEL mit/> KADMIUM mit/> BLEI )


- KOJİKİ ile/ve/||/<>/> NİNŞOKİ

( Japon temel kaynakları. İLE/VE/||/<>/> Bu kaynakların açıklamaları/tefsirleri. )


- KOLOMBİYUM = NİYOBYUM[Fr. < NIOBIUM]

( Atom numarası 41, atom ağırlığı 92,91, yoğunluğu 8,57 olan, oksijen, kükürt, klor vb.nesnelerle birleşikler veren bir öğe. [simgesi Nb] )


- KUMAŞ ile NİLA

( ... İLE Bir tür Hint kumaşı. )


- KURBAĞA ile NİNJA KURBAĞA


- LEVREK ile NİL LEVREĞİ

( ... İLE Viktorya Gölü'ne [Doğu Afrika] sonradan sokulmuştur. [Bu nedenle 200 tür yok olmuştur!] )

( ... İLE Boyu 2 metreye, ağırlığı 450 kiloya kadar erişebilmektedir. )


- LEZZET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MANTIK ile/ve/||/<> NİTELEME/YÜKLEMLER MANTIĞI


- MENFA'AT[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MİNNET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MİSL[Ar.] ile NİDD[Ar.]


- MİZAN[< VEZN] ile/ve NİZAM

( Farkta cem, cemde fark. | Terazi, ölçü aleti, tartı, ölçek. | Adâlet ve eşitlik. | Akıl, idrak. | Şeriat. | Hesap özeti. İLE/VE Düzen. )


- MUTA NİKÂHI ile/değil NİKÂH-I MUVAKKAT ile/değil HÜLLE

( Hz. Muhammed, savaş zamanı için geçerli kılmıştır. [Hz. Ömer, tamamen kaldırmıştır.] DEĞİL Belirli bir süre için yapılan nikâh. [Caiz değildir.] İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )

( "MİSYAR: Seyahat süresince geçerli olan nikah.

MİSFAR: İş gezisi(sefer) süresince geçerli olan nikah.

MİSYAF: Tatil süresince geçerli olan nikah." )


- MUTTASIF[Ar.]/VASIFLI değil/yerine/= NİTELENMİŞ/NİCELİKLİ


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )

( Niçin'i olan, nasıl'a katlanır. )


- NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Hangi şey? VE/||/<>/>/< Ne asıl? VE/||/<>/>/< Ne'den? VE/||/<>/>/< Ne için? )

( Evren/doğa/nesne/insan. VE/||/<>/>/< Bilim. VE/||/<>/>/< Sanat. VE/||/<>/>/< Felsefe. )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( "What is?" question is metaphysical question. )

( Cosmos/nature/matter/human. VS./AND/||/<>/>/< Science. VS./AND/||/<>/>/< Art. VS./AND/||/<>/>/< Philosophy. )

( WHAT? vs./||/<>/>/< HOW? vs./||/<>/>/< WHY? vs./||/<>/>/< WHAT FOR? )


- NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )

( WHY? vs. WHAT FOR? )


- NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )

( Hangi şey? VE Ne asıl? VE Ne'den? VE Ne için? )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( Her biri bir ötekinin nedenidir. )

( ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT )

( ... İLE Neden, sebep, vesile. | Eksik, noksan, kusur, garaz. | Yalandan özür. )

( Çocuk sorusu. İLE/VE Yetişkin sorusu. )

( "Ne?", doğa yasalarıyla bilinebilir. Ya "Kim?" )

( Felsefe ve din alanının sorularıdır. )

( Ne'den? İLE Ne için? )

( WHY? vs. WHAT FOR?
WHAT? vs. HOW? vs. WHY? vs. WHAT FOR?
"What is?" question is metaphysical question.
[not] CAUSE OF vs./but ONE OF THE CAUSES
ONE OF THE CAUSES instead of CAUSE OF
Each is the cause of the other.
[not] THE FIRST CAUSE vs./and/but ONE OF THE CAUSES
ONE OF THE CAUSES instead of THE FIRST CAUSE
CAUSE/S vs./and/<> CONDITION/S
REASON vs. PRETEXT
HOW? vs. HOW MUCH?
WHAT (IS) THIS? vs./and WHAT WORTH OF THIS?
Question of child. WITH/AND Question of adult.
WHAT? vs./and WHO?
It's able to know "What?" by nature laws. So "Who?"
WHO? vs. FOR/TO WHAT?
Questions of the philosophy and religion.
FROM WHAT? vs. WHY? )


- NE-LİK ile/ve NİTELİK ile/ve İLİŞKİLERİ


- NE'LİK(SİZ) ile/ve NİTELİK(SİZ)


- NESEB/SOY değil/yerine/>< NİSBET


- NESNE ile/ve/değil NİMET


- CUSANUS ve/||/<>/> KOPERNİK ve/||/<>/> PARASELSUS

( 1401 - 11 Ağustos 1464 VE/||/<>/> 19 Şubat 1473 - 24 Mayıs 1543 VE/||/<>/> 1493 - 24 Eylül 1541 )


- NİCEL ÇOKLUK ile/ve GENEL KABUL/LER

( QUANTITATIVE MAJORITY vs./and GENERAL ACCEPTANCE/S )


- NİCELİK:
ASLÎ ile/ve/||/<> ARIZÎ

( ... İLE/VE/||/<> Türemiş nicelikler. )


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- NİCELİK = KEMİYET = QUANTITY[İng.] = QUANTITÉ[Fr.] = QUANTITÄT[Alm.] = QUANTITAS[Lat.] = POSOFEI[Yun.] = CANTIDAD[İsp.]


- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİKLER ile YER/MEKÂN

( [zıtlık/zıddı] Yoktur. İLE Vardır. )


- NİCELİKLİ ile NİCELİKSEL


- NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NICOLAS COPERNICUS


- NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<> ANAXAGORAS


- NICOTIANA RUSTICA ile NICOTIANA TABAKUM

( Rusya ve Hindistan'da yetişir. İLE Dünyanın çoğu bölgesinde bulunanın adıdır. )


- NİDÂ ile ...

( ÇAĞIRMA, SESLENME | SU VERME )


- NİDÂ[Ar.] ile SIYÂH[Ar.]


- NİDANA ile ...

( Karma ilişkisi süreci. )


- NİDUS[İng.] değil/yerine/= YUVA


- NIELS BOHR ve/||/<> ALBERT EINSTEIN

( image )


- NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ

( 05 Ağustos 1802 - 06 Nisan 1829 VE/||/<> 25 Ekim 1811 - 31 Mayıs 1832 VE/||/<> 1771 - ? )

( GALOIS KURAMI: Gauss'un kullandığı bazı teknikleri genelleştirerek, derecesi dörtten büyük olan her polinom için çalışacak bir kök bulma yöntemi oluşturmanın neden olanaksız olduğunu açıklar. İçinde kökleri aradağımız sayı dizgeleri "nesneler" ile kökleri kendi arasında döndüren permütasyon "öbekleri" arasında daha önce gözlemlenmemiş ilişkiler bulur. Bu ilişkiler yumağına, bugün genel olarak verilen addır. )


- NIELS HENRIK DAVID BOHR ve/||/<> MAX BORN

( 07 Ekim 1885 - 18 Kasım 1962 ve/||/<> 11 Aralık 1882 - 05 Ocak 1970 )


- NİFAK değil/yerine/= GEÇİMSİZLİK/ANLAŞMAZLIK/ARABOZU


- NİFÂK ile/değil/yerine/>< İNFÂK

( (")Saklıyorsak("). İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Veriyorsak. )

( İnfâk, nifâğın panzehiridir. )


- NİFÂK ve/>< TEDBİRÂT


- NİGÂH[Fars.] ile BAKIŞ

( BAKIŞ, BAKMA )


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NIH/NATIONAL INSTİTUTES OF HEALTH[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK ENSTİTÜLERİ (ABD)


- NİHAÎ HEDEF değil/yerine/= SON KESİN EREK


- NİHAÎ ile/ve/değil/yerine CÂMİ


- NİHÂÎ değil/yerine/= SONSAL


- NİHÂLE[Fars.] değil/yerine/= ALTLIK


- NİHÂN[Fars.] ile/||/<> PİNHÂN[Fars.]

( Gizli, saklı. | Sır. | Bulunmayan, görünmeyen. İLE/||/<> Gizli, saklı, gizlenmiş. )


- NİHÂVEND ile NİHÂVEND

( Makam. İLE İran'ın batısında bulunan şehir. )


- NİHÂVEND[Fars.] ile NİHÂVEND[Fars.]

( İran'ın batısında bulunan ünlü bir şehir. İLE Türk müziğinde bir makam. )


- NİHAYET/AKIBET değil/yerine/= SONUNDA/ÖNÜNDE SONUNDA


- NİHÂYE/T:
Son, uc. | Son derece.


- NİHÂYETE ERDİRMEK yerine SIRLAMAK


- NİHÂYETE ERDİRMEK yerine SIRLAMAK


- NİHÂYET-İ AZM[Ar.] değil/yerine/= KEMİK UCU

( Kemik ucu. )


- NİHAYETSİZ değil/yerine/= SONU GELMEZ/BİTİP TÜKENMEZ/BİTMEZ TÜKENMEZ


- NİHİLİST değil NİHİLE OLMAK


- NİJER ile NİJERYA

( NIGER vs. NIGERIA )


- NİKAB ile ...

( PEÇE, YÜZ ÖRTÜSÜ )


- NİKAB["ka" uzun okunur] ile NİKÂB[Ar.]

( Peçe, yüz örtüsü. | Perde, örtü. İLE Kuşçu eldiveni. )


- NİKABET[Ar. < NAKABET | çoğ. NUKABÂ] ile NİKÂBET[Ar.]

( Bir kavim ya da kabilenin reisi ya da vekili. | Bir tekkede, şeyhin, yardımcısı olan en eski dervişi ya da dedesi. İLE Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- NİKAH KIYMAK değil/yerine/= EVERMEK


- NİKAH MEMURU değil/yerine/= EVERMECİ


- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN


- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN


- NİKAH değil/yerine/= EVERME


- NİKÂH ve SİFAH


- NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞAHADET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK


- NİKAT[Ar. < NOKTA]["ka" uzun okunur] ile NİKÂT[Ar. < NÜKTE]

( Noktalar. İLE Herkesin anlayamadığı ince anlamlar. | İnce anlamlı, zarif ve şakalı sözler. )


- NİKMET ile/> HİKMET


- NİKRİS/NİKRÎS[Ar. < NEKARÎS] ile NÎKRÎZ/NÎRÎZ[Fars.]

( Ayak parmaklarında, topuklarda ve eklemlerde meydana gelen ağrılı hastalık. [Fr. GOUTTE] İLE Türk müziğinin en eski bileşik makamlarından. )


- Nîl["ka" uzun okunur] ile NÎL[Ar.]

( Mısır'da geçen, Akdeniz'e dökülen ünlü ırmak. İLE Çivit otu. )


- NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


- NİLÜFER ile/değil ÇADIRÇİÇEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Nilüfergillerden, Çin ve Amerika'da ırmaklarında yetişen, büyük yapraklı bir bitki. )

( ... cum EURYALEFEROX )


- NİLÜFER ile HİNTFULÜ/MISIRFULÜ

( ... İLE Beyaz renkli bir nilüfer türü. )

( ... cum NELUMBIUM )


- NİLÜFER ile/ve/< LOTUS[Lat. < Yun.]

( Yaprakları yuvarlak ve geniş, durgun sularda ya da havuzlarda yetişen bir su bitkisi. İLE/VE/< Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad. )

( NYMPHEA cum/et/< ... )

( ÂBRÛD, ÂBÛ ile/ve/< ... )


- NIM/NONİNVAZİV MONİTORİZASYON NONİNVASIVE MONİTORING[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN İZLEÇLEME


- NİMÂL[Ar. < NEML] ile NİMÂR[Ar. < NİMR]

( Karıncalar. İLE Kaplanlar. )


- NİMBUS[Lat.] değil/yerine/= KARA BULUT


- NİMET değil/yerine/= ERGİ


- NİMET ve/<> MEZİYET


- NİMET ve MUHABBET

( Kalıba. VE Ruha. )


- NİMET ile NİKMET

( ... İLE Şiddetli cezâ. )


- NİMET[Ar.] ve/<> RAHMET[Ar.]


- NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )

( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )


- NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )


- NİMET değil/yerine/= YİYGİ


- NÎM-İ CEHL[Fars.] ile NÎM-İ CEHL[Fars.]

( Usûl. İLE Yarım bakış. )


- NIMV/NONİNVAZİV MEKANİK VENTILASYON NONİNVASIVE MECHANICAL VENTILATION[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN MEKANİK SOLUTMA


- "...'NIN ADINA" değil ... ADINA


- (...'NIN) ALTI ile 6 (ALTI)


- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ


- -NIN EKİ ve -DIR EKİ

( 'S to IS )


- ...'NIN EVİNDE YAŞAMAK ile/yerine ...'NIN EVİNDE KALMAK


- "...NIN GERÇEKLEŞMESİ" ile/değil ... NIN YAŞANMASI


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "...NIN NEDENİ" ile/ve/değil/yerine "...NIN İLİŞKİSİ"


- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU


- ...'NIN SANATI ile ... SANATI

( "ART OF ..." vs. "... ART" )


- ...NIN SÜRECİ ile/ve ...NIN SÜRECİ

( PROCESS OF ... vs./and PROCESS OF ... )


- "...'NIN TANRI'SINDA" değil ...'NIN TANRI ANLAYIŞINDA


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- "...NIN YARARLARI NEDİR?" değil ...NIN YARARLARI NELERDİR?


- NİNE/EBE ile ANNEANNE/BABAANNE

( Nine, (daha çok) hem babanın, hem annenin annesi, hatta anneannenin annesi için seslenme nitelikli bir söz. İLE Annenin ya da babanın annesi olduğunu belirten sözler. )


- NİNE ile HAMİNNE[< HANIM NİNE]

( ... İLE Ailedeki yaşlı ve saygın kadınlara verilen san. )


- NİNNİ/BENGERE[Fars.] ile ...

( Bebekleri/çocukları uyutmak üzere söylenilen şarkı. )


- NİPEL[Fr.] değil/yerine/= BAĞLANTI PARÇASI

( İki bağlantı parçasını, birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça. )


- NİPPON (JAPONYA) ile ...

( Yüksek Güneş Ülkesi. )


- NÎRÂN ile/ve/<> ZÎFÂN ile/ve/<> KURBÂN

( Canını, ateşe. İLE/VE/<> Malını, misafire. İLE/VE/<> Yakınını, Allah'a. )


- NİRENGİ ile/ve/||/<> EKSEN ile/ve/||/<> HİZA


- NİRENGİ[Fars.] değil/yerine/= TEPE NOKTA

( Belirli sayıda noktanın konumunu, kesinlik içinde saptayabilmek için, bu noktaları, tepe olarak kabul ederek, bir alanı üçgenlere bölme. )


- NİRGUNA ile ...

( Koşulsuz, vasfı ve niteliği bulunmayan. )


- NİRMANAKAYA ile ...

( Dönüşüm Elbisesi/Gövdesi. Buda ve Bodhisattvalar sıradan bireylerin gövdelerine benzer fiziksel özellikler alarak, onları kurtarmaya çalışırlar. )


- NIRS/NEAR INFRARED SPECTROSCOPY[İng.] değil/yerine/= YAKIN KIZILÖTESİ İZGESEL GÖRÜNTÜLEME


- NİRVANA[Sansk.] = NİBBAHA[Palice] = SATORİ[Zen, Jap.]


- NIRVANA = NIBBANA[Palice]


- NİRVANA[Sansk.](NİBBAHA[Pali])(SATORİ[ZEN, Jap.]) ile NİRVANE ile NİRVANİ ile ...

( Aydınlanma. (ZEN'de, Satori) Yaşam ışığının nihai eriyişi ve sönüşü. Maddeden kurtuluş, En Yüce Ruh (Brahman) ve yeniden birleşme. Budist summum bonumilkesi. En son Gerçeklik. Saltık Hakikat. Aydınlandıkları zaman, yanıltıcı egolarının bilinciyle sınırlı olmayan bir duruma giren kişilerin son durumu. Bağımlılıklardan, tutkulardan, yanılsamalardan kurtulup, uyanıp aydınlanma sonucu ulaşılan iç suskunluk, iç barış. (Tasavvuf'ta ile ABCDEF ( İşrak) İLE Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. İLE Nirvana'yı arayan. )


- NİRVANA[sansk. MOKSHA] ile SATORİ

( Aydınlanma tanımının Budizm'deki karşılığı. İLE Aydınlanma tanımının Zen'deki karşılığı. )


- NİRVİKALPA ile ...

( Tasavvur ya da kavrayış yeteneğinden arı, zihinsel değişiklikler geçirmeyen. )


- NİŞ/NICHE[İng.] değil/yerine/= OYUK


- NÎŞ[Fars.] ile NİŞ[Fr./İng. < NICHE]

( İğne[arı, akrep gibi böceklerde]. | Zehir, ağı. | Diken. İLE Duvar içinde bırakılan oyuk. )

( Niş pazarlama, pazardaki hizmetlerdeki boşlukların doldurulması amacı ile yapılmaktadır. Bu pazarlama çeşidinde herkese hizmet verilmemektedir. Daha küçük bir grup niş pazarlamadan yararlanabilmektedir. Niş pazarlama, hedefindeki kişilerin isteği doğrultusunda sürekli bir biçimde yenilikler yapmak zorundadır.

Niş Pazarlama, İngilizce'de Niche marketing adı ile anılmaktadır. Bu pazarın belirli başlı özellikleri bulunur.

- Niş pazarlama, küçük kitleleri hedef almış olan bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkar.
- Niş pazarlama, yönteminde maliyetin üzerine ciddi bir kâr konulmaktadır. Bu nedenle de önemli oranlarda kâr elde etmek olanaklıdır.
- Niş pazarlamada, üretim ve pazarlama oldukça düşüktür. Ancak kazanılan paralar oldukça tatmin edicidir.
- Niş pazarlamada, müşteri gereksinimine göre ürün üretilmektedir.
- Niş pazarlama, kitlesi küçük olması nedeni ile pazarlama iletişimine ayrılan para oldukça azdır.
- Niş pazarlama yapılırken, üretimin özgün olması ve üretimi yapan şirketin alanında uzman olması oldukça önemlidir.
- Tüketici güvenini kazanmak ve tüketiciyi memnun etmek, niş pazarlamada çok daha kolay bir biçimde yapılabilmektedir.

Niş Ürün, Niş Parfüm, Niş Pazar ve Niş Boyut Ne Anlama Gelir?

Niş pazarlamada üretilen niş ürünlerin herhangi bir alternatifinin bulunmaması oldukça önemli bir konudur. Niş pazarlama stratejilerinde hedef kitle oldukça küçük olmaktadır. Bazı kişiler tarafından bu pazar türünde rekabet olmadığı düşünülebilir. Ancak niş pazarlamadaki rekabet oldukça fazladır.

Niş pazarlama, yapmak oldukça dar bir bölgede pazarlama yapmak demektir. Bunun yanında bu dar bölgede pek çok rekabet eden şirket olması da olanaklıdır. )


- NİŞABUREK[Fars.]

( Türk müziğinde, rast makamı ve uşşak makamının, pûselik "si" perdesiyle oluşmuş bir makam. )


- NİSAİYE/JİNEKOLOJİ değil/yerine/= KADIN-DOĞUM SAYRILIKLARI


- NİSÂL[Ar. < NASL] ile NİSÂR[Ar.] ile -NİSÂR[Ar.]

( Temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uclarındaki sivri demirler. İLE Saçma, serpme. | Saçı, düğünde saçılan para. İLE "Saçan/saçıcı" anlamlarına sözcükleri sıfatlandırır.[PERTEV-NİSÂR: Işık saçan.] )


- NİSAN YAĞMURU:
SEDEFİN AĞZINDA ile YILANIN AĞZINDA

( İnci. İLE Zehir. )


- NİSAN YAĞMURU ile/ve MAYIS YAĞMURU

( Nisan yağar sap olur, Mayıs yağar çeç olur. [çeç: Tahıl yığını] )

( Nisan yağmuru, sadef'in karnına düşünce inci, yılanın ağzına düşünce zehir olur. )

( Nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir. Mayıs yağmuru başakların dolgunlaşmasına yarar. )


- NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


- NİŞÂN ile NÎSÂN[Süryanice]

( İz, belirti. | İşaret. İLE Nisan ayı. )


- NİŞANCA ile NİŞANCA

( Eyüp'te, Topçular - Defterdar arasındaki semt. İLE Fatih'te, Beyceğiz Mahallesi'nde, Nişancı Mehmet Paşa Camisi'nin bulunduğu semt. )

( İkisi de adını, bu semtte bulunan camiden almıştır. )


- NİŞANTAŞI ile NİŞANTAŞI

( Şişli - Teşvikiye arasında bulunan ve adını burada bulunan nişantaşından alan semt. İLE Vali Konağı - Teşvikiye caddelerinin kesiştiği noktada bulunan, 1825'te Sultan II. Mahmud tarafından diktirilmiş yazılı sütun. )


- NİSANTAŞI ile NİŞANTAŞI


- NİSAP değil/yerine/= YETER SAYI


- NİSARGA ile ...

( Doğal, yaradılıştan olan. )


- NİŞASTA ile FEKÜL[Fr.]

( ... İLE Patates gibi bazı bitkilerin yumrularında bulunan nişasta. )


- NİŞASTA ile/ve/<>/> HELME

( ... İLE/VE/<>/> Fasulye, pirinç, buğday gibi taneler, kaynatıldığında, nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı. | Bazı bitkilerin, kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde. )


- NİŞASTA ile PATATES NİŞASTASI/FEKÜL[Fr.]

( STARCH vs. POTATO STARCH )


- NİŞASTA ile TAPYOKA[Fr. < TAPIOCA]

( ... İLE Manyok kökünden çıkarılan nişasta. )


- NİSBÎ ile KISMÎ


- NİSEB-İ ERBAA

( Yansıma[aks], oranla[nispetle] ilgilidir.
1- Eşitlik/Denklik[Müsâvât]
( - Her kişi, nâtıktır.
- Her nâtık, insandır. )
2- Karşıtlık/Uyuşmazlık[Mübâyenet]
( - Hiçbir insan, taş değildir.
- Hiçbir taş, insan değildir. )
3- Genel[Umum] - Özel[Husus] - Bağlamında/Açısında[Min-vech]
( - Bazı kişiler, beyazdır.
- Bazı beyazlar, insandır. )
4- Genel[Umum] - Özel[Husus] - Kesinlik[Mutlak]
( - Her hayvan, insandır.[Yanlış!]
- Her insan, hayvandır.[Doğru!] )
[Hayvan[küllî]:
- İnsan(- Hayvan[cüz-i eamm]
- Nâtık[cüz-i müsavî])(postulat);
- At; - Eşek; - Köpek] )


- NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET

( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )


- NISF-I KUTUR değil/yerine/= YARIÇAP


- NİSHİREN[Jap.] ile ...

( Tendai Budizm okulundan türemiş yurt sevgisini herşeyden öne alan, çağımızda savaşçı Japon faşizmini etkilemiş olan Budist okulu. )


- NİSPET ile GÖRE

( RATIO vs. ACCORDING TO )


- NİSPET ile GÖRELİLİK/İZÂFET

( Bir değişkenin bir sabite oranı. İLE İki değişkenin birbirine bağlı oranı. )

( Birinin değişkenliğinde. İLE İkisinin de değişkenliğinde. )

( RATIO vs. RELATIVITY )


- NİSPET ile ÎTİBAR

( RATIO vs. CONSIDERATION )


- NİSPET ile/ve İZÂFE


- NİSPET ile KIYAS

( Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( RATIO vs. TO COMPARE )


- NİSPET ile/ve ŞART


- NİSSARANA ile ...

( Sözel olarak "dışına çıkmak". Özgürlük, kurtuluş. Aydınlanmak zihnimizi zincirleyen bağlardan kurtulmaktır.(Upanişadlar) )


- Nisyan etmeden KONUŞ!!!


- NİSYAN ile GAFLET

( Kendi muhtaç himmete, bir dede
Nerede kaldı, gayrıya himmet ede )


- NİSYÂN[Ar.] ile SEHV[Ar.]


- NİSYÂN[Ar.] değil/yerine/= UNUTUŞ


- NİTELEME ile/ve KAYITLANDIRMA


- "NİTELENDİRİLEBİLİNİR" değil NİTELENDİRİLEBİLİR


- [NİTELİĞİN GÖSTERGESİNDE]
DOST ile ÂŞIK

( Kavgada belirli olur. İLE Vedâda belirli olur. )


- NİTELİK:
OLUMLU ve/||/<> OLUMSUZ ve/||/<> SONSUZ


- NİTELİK ile/ve ANLAM


- NİTELİK ile AYIRT EDİCİ NİTELİK

( QUALITY vs. TRAIT )


- NİTELİK ile/ve DENGE

( QUALITY vs./and BALANCE )


- NİTELİK ile/ve DERİNLİK

( QUALITY vs./and DEPTH )


- NİTELİK ile/ve DOZ

( QUALITY vs./ve DOSE )


- NİTELİK ve/<>/> FELSEFE


- NİTELİK ile/ve GEÇERLİLİK

( QUALITY vs./and VALIDITY )


- NİTELİK ile/ve İKİLİ NİTELİK

( QUALITY vs. COUPLE/DOUBLE QUALITY )


- NİTELİK ile KAPASİTE

( QUALITY vs. CAPACITY )


- NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Sıfat. İLE/VE/DEĞİL Ad. )

( Siz, sadece kendinizsinizdir. )

( Adjective. VS./AND Name. )

( [not] QUALITY vs./and/but SELF )


- NİTELİK = KEYFİYET = QUALITY[İng.] = QUALITÉ[Fr.] = QUALITÄT, BESCHAFFENHEIT[Alm.] = QUALITAS[Lat.] = POIOTES[Yun.] = CALIDAD[İsp.]


- NİTELİK ile/ve KUDRET

( QUALITY vs./and CAPABLE )


- NİTELİK NİCELİK

( QUALITY
QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİTELİK ile ÖZELLİK

( QUALITY vs. FEATURE )


- NİTELİK ile SINIR

( QUALITY vs. BOUNDARY )

( ... ile JIANGJIE )


- NİTELİK ile SIRADÜZEN

( QUALITY vs. HIERARCHY )


- NİTELİK/LER ile/ve BOYUT

( QUALITY vs./and DIMENSION )


- Nitelikli soru sorabilmek için DİNLE!!!


- Nitelikli soru sorabilmek için SUS!!!


- Nitelikli soru sorarak KONUŞ!!!


- NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ

( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Sevgi. )


- NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL


- NİTELİKLİ ile/ve/<>/değil SEÇKİN

( [not] QUALIFIED vs./and/<>/but DISTINGUISHED )


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- DENEYİMLER:
NİTELİKSEL ile/ve/||/<> YÖNELİMSEL


- NİTRİK ASİT ile/ve/<>/> PİKRİK ASİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE/VE/<>/> Nitrik asidin, anilin, ipek vb. maddelere etkimesiyle elde edilen asit.[OH-C6H2 (NO2)3 [Boyacılıkta, patlayıcı maddeler yapımında ve tıpta kullanılır.] )


- NİTROJEN/NİTROGEN[İng.] değil/yerine/= AZOT


- NİTROJEN[Fr.] değil/yerine/= AZOT(Az)


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİV/NONİNVAZİV VENTILASYON NONİNVASIVE VENTILATION[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN SOLUTMA


- NİVRİTTİ ile ...

( Dünyevi mevcudiyetten kurtuluş, vazgeçiş, terk. Dönüş yolu. )


- NİYÂBE[Ar.] ile NİYÂBET[Ar.]

( Nöbet. İLE Vekillik, vekâlet, nâiblik. | Kadı vekilliği, kadılık. )


- NİYALA ile/ve ORİBİ

( Afrika'ya özgü antilop. İLE/VE Afrika'ya özgü antilop. )


- NİYÂM[Ar. < NEVM, NÂİM] ile NİYÂM[Fars.]

( Uyuyanlar, uykuda olanlar. İLE Kın, kılıö kını, kılıf. )


- NİYAZİ MISRÎ ve/<> ÜMMÎ SİNAN


- NİYÂZÎ[Fars. | çoğ. NİYÂZİYÂN] ile Niyâzî[Ar.] ile Niyazî[MISRÎ]

( Yalvarıcı, niyaz edici. | Sevgili. İLE XV. yüzyılın divan şairlerindendir. İLE XVIII. yüzyılın büyük Türk mutasavvıfı. )


- "Niye?" diye sormuyorsan DİNLE!!!


- "Niye?" diye sormuyorsan SUS!!!


- "Niye?" diye soruyorsan DİNLE!!!


- "Niye?" diye soruyorsan SUS!!!


- "NİYE KONUŞUYORUZ?" değil NEYİ KONUŞUYORUZ?

( Konuşmak/konuşabilmek esas ve önceliklidir. Bazı şeyler gerçekleşmeden, olumsuzlukları ve yetersizliklerin yaşanmasına fırsat vermemek üzere, konuşabilmek, doğadaki en güçlü ve olanaklı yetimizdir. Konuşmanın, "niye"si, "gereksizliği" vs. olmaz! )


- NİYE? ile/ve/||/<>/> ... DİYE


- NİYEMİŞ değil NİYEYMİŞ?/NİYE İMİŞ?


- NİYET AÇMAZI ile/ve/||/<> CAYDIRICILIK AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER

( Amaca bağlandıkları zaman anlam oluşur. İLE/VE/<> Anlam, doğrudan üzerinde/içinde aranır/bulunur. )

( Arâmî, Âsır, Keldânî, Süryânî, İbrânî ve giderek Arâbî dillerin yapısı "niyet dili"dir. Bu kavram "niyete bağlı", "anlam/mânâ dili" niteliğini taşımaktadır. Niyet dillerinde yazı dili yalnızca ünsüzlerle kurulur ve okunurken ünlendirilir. Yunanca Hermes olarak kodlandırılmış olan sözcük aslen "HRM" olarak kodlanmakta ve "Hiram" diye ünlendirildiğinde "Nurlanmış" anlamına gelmektedir. )

( INTENTIONAL LANGUAGES vs./and/<> CORRECT LANGUAGES )


- [ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"

( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )


- NİYET OKUMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK/ÇALIŞMAK


- NİYET "OKUMAK" ile/ve/||/<> "KİŞİLİK ÇÖZÜMLEMESİ"


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİYET'TE:
SAMİMİYET, İÇTENLİK, YAKINLIK
ve
TUTUM'DA:
RESMİYET, MESAFE, CİDDİYET

( SINCERELY, SINCERITY, NEARNESS :ON INTENTION and SOLEMNITY, DISTANCE, SERIOUSNESS :ON ATTITUDE )


- NİYET ile ...

( NİYET, MERAM | FİİL VE HAREKET | DÜNYA LEZZETLERİNİ TERK EDEREK İBADETLE ALLAH'A YÖNELMEK )


- NİYET ve/<>/= ABDEST


- NİYET ve/> ÂKIBET


- NİYET ile/ve AKLINDA TUTMAK

( INTENTION vs./and TO KEEP IN MIND )


- NİYET ile/ve AMEL

( Niyet, kalbin ubudiyeti. İLE Amel, azaların/uzuvların ubudiyeti. )

( Önce Niyet, sonra Amel. )

( Niyet hayır, akıbet hayır. )

( Niyet bâtın, amel zâhirdir. )

( Müminin niyeti amelinden üstündür. )

( NİYET: Âdet ile ibâdeti ayıran şey. )


- NİYET ile/ve/<> BAŞARI/MUVAFFAKİYET

( Kendinden/senden. İLE/VE/<> Oradan. )

( INTENTION vs./and/<> SUCCESS )


- NİYET ile/ve CİDDİYET

( INTENTION vs./and SERIOUSNESS )


- NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET


- NİYET ile/ve EĞİLİM

( INTENTION vs./and TENDENCY )


- NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Niyet, eylemden önceliklidir. )

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )

( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )

( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )

( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )

( Kalbi değiştiren eylemdir. )

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )

( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )

( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )

( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )

( Nobody can act for another. )

( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )

( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )

( INTENTION vs./and/<>/>/< ACTION )


- NİYET ile/ve EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( INTENTION vs./and ACTION )


- NİYET EYLEM


- NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]


- NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK


- NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM

( INTENTION vs./and/<> NEED )


- NİYET ve/> GİRİŞİM


- NİYET ile/ve/||/<> GİZEM


- NİYET +/=/> İDRAK +/=/> İLİM


- NİYET ve/>/< İDRAK ve/>/< İMAN


- NİYET ve/< İDRAK ve/< İMAN


- NİYET ile/ve İRÂDE

( INTENTION vs./and WILLPOWER )


- NİYET ile/ve İRÂDE

( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )


- NİYET ve İSTEK/TALEP


- NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM


- NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA

( INTENTION and/||/<>/> DECISION and/||/<>/> APPLICATION )


- NİYET ile KASIT/AMD

( INTENTION vs. PURPOSE )


- NİYET ile KASTETMEK


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ve/||/<>/< MECÂL


- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM


- NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)

( INTENTION and/<> PARADIGM )


- NİYET ve/<> TERCİH


- NİYET ile/ve ÜSLÛB


- NİYET ile/ve/değil YAKLAŞIM

( [not] INTENTION vs./and/but APPROACH )


- NİYET ile/ve YÖN

( INTENTION vs./and DIRECTION )


- NİYET ile/ve YÖNELİM

( INTENTION vs./and TO TEND )


- NİYET YÖNELİM


- NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR


- NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM//MEYL


- NİYET ile/ve YÖNELİŞ


- NİYET ile/ve/<> YÖNTEM


- NİYETİN BEDELİ ile BİLGİSİZLİĞİN BEDELİ

( EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE )


- NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Akıllı kişi, amacı niyette görür. )

( Niyet, amacı gösterir. )

( Niyet hayır, âkıbet hayır. )

( INTENTION vs./and AIM/PURPOSE/GOAL )

( MEYELÂN ile/ve GÂYE )


- NİYETSİZLİK ile/değil/yerine AKSAKLIK


- NİYETSİZ/LİK ile/ve TERBİYESİZ/LİK


- KUŞKU:
NİYETTE ile/ve/||/<> AMAÇTA

( Yola çıkarmaz. İLE/VE/||/<> Yol aldırtmaz. )


- NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )


- NİZAM-ÜL-MÜLK ile MAVERDİ


- NİZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN


- NİZÂM ile/ve/||/<> İNTİZÂM

( Düzen. İLE/VE/||/<> Düzenli olma, düzenlilik. )


- NİZAM-I ÂLEM ile ...

( Nazm sözlükte, incileri bir ipe dizmek anlamına gelir. Terim olarak ise, bir şeyi/şeyleri aklın gerektirdiği, zorunlu kıldığı başka bir şeye delalet edecek biçimde tertip etmek demektir. )


- NİZÂMÎ değil/yerine/= DÜZENCİL/KURALCIL


- NİZÂSIZ VE FÂSILASIZ değil/yerine/= ÇEKİŞMESİZ VE ARASIZ


- ÖLÇEK ile/ve/<> NİCELİK


- ÖLÇEK ile/ve/<> NİTELİK


- ORTA AMERİKA CUMHURİYETİ:
EL SALVADOR ve/<> HONDURAS ve/<> GUATEMALA ve/<> NİKARAGUA ve/<> KOSTA RİKA

( Orta Amerika Cumhuriyeti, 1843 yılında, beş ayrı ülkeye bölündü. )


- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB


- ORUÇLU yerine NİYETLİ


- ÖZ İKİCİLİĞİ ile/ve NİTELİK İKİCİLİĞİ


- ÖZ ile/ve/<> NİTELİK

( ESSENCE vs./and/<> QUALITY )


- ÖZELLİK ile NİTELİK


- POZİTİVİZM ve MODERNİZM ve NİHİLİZM


- QALY/QUALITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= NİTELİĞE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI


- RİYÂ ile NİFÂK

( Kendini "kandırma". İLE Başkalarını "kandırma". )


- RÜZGÂR ile/>< NİKÂBET

( ... İLE/>< Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- SAF/LAŞTIRILMIŞ AKIL ile/ve/= NİYET ile/ve/= KALP

( PURIFIED REASON vs./and INTENTION = HEART )


- SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME

( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )


- ŞANS ile/ve/değil/yerine NİMET

( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )


- ŞARKI ile/ve/değil/yerine/<> NİNNİ

( Tüm ninniler, hicaz makamındadır. )


- SATORİ[Zen] = NİRVANA[Sansk.]


- SEGA ile NINTENDO


- SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİMET


- SEZGİ" ile/değil "NİYET OKUMASI"


- SIFAT-FİİL/PARTİSİP[Fr.] değil/yerine/= NİTEM EYLEM/ORTAÇ

( Tümleç alabilen, ad ve sıfat gibi kullanılan, eylem soylu sözcük. )


- SIFAT ile NİTELİK

( CAPACITY vs. QUALITY )


- SIFAT değil/yerine/= NİTEM


- ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


- SIRLAMAK ile NİHÂYETE ERDİRMEK


- SONSUZLUK:
NİCELİKTE ile/değil NİTELİKTE

( Yoktur. İLE/DEĞİL Vardır. )


- SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET


- SÖZ/LÜ ile NİŞAN/LI

( YAVUKLU: Sözlü, nişanlı. | Sevgili. )

( NAMZET[Fars.]: Aday. | Sözlü, yavuklu. )


- SUÇLAMA ile/ve/değil/yerine NİTELEME


- ŞÜKÜR ve/> NİMETİN ARTIŞI


- "SÜREÇ/YOL":
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE


- TAM NİSBET / NİSPET-İ TÂMME ile NİSPET-İ NÂKISA / GAYR-I TAM NİSBET

( İnşâî | Haberî[İsim | Fiil] İLE/VE Takyidî | İzâfî )

( Nispet-i Tâmme= Tümce(cümle) * HABERİYE(-İsim(dır/dir) ve -Fiil(saklı dır/dir) * İNŞÂİYE(Emir, Soru, Nehiy, Temenni). İLE Nispet-i Nakısa(Eksik nispet)= Tamlama )


- TANIMLAMAK ile/ve/<> NİTELEMEK


- TAPON[Fr.] değil/yerine/= NİTELİKSİZ, ESKİ, ELDE KALMIŞ


- TAS ile/ve NİSAN TASI


- TATLISU KAPLUMBAĞALARINDA:
BENEKLİ ile FIRAT ile NİL ile ... ile YILAN BOYUNLU TATLISU KAPLUMBAĞASI ile KIRMIZI YANAK(ROTWANGEN) ile ÇİN KAPLUMBAĞASI

( [büyüklüğü] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE 25 cm.'dir. İLE 17 cm.'dir. )

( Türkiye sularında yaşarlar. İLE Türkiye sularında yaşarlar. İLE Mısır'da yaşarlar. İLE ... İLE ... İLE Amerika'da, Doğu ve Batı Mississippi'de yaşarlar. İLE Endonezya, Japonya ve Güney Çin'de yaşarlar. )

( [kış uykusuna] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yatarlar.[10-12 hafta] İLE Yatmazlar. )

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Gençleri etçil, yaşlıları otçuldur. İLE Etçildir. )

( EMYS ARBICULARIS cum TRIONYX EUPHRATICUS / RAFETUS EUPHRATICUS cum TRIONYX TRIUNGUIS cum MAUREMYS CASPICA cum CHRYSEMYS SCRIPTA ELEGANS cum CHINEMYS REEVESIL )


- TEBERLER:
MÜTTEKÂ/NACAK ile NÎZE, HARBE ile BAYRAK/LİVÂ/SANCAK


- TEMEL ile NİYET


- TERSİNEMEZLİKTE/ENTROPİDE:
NİCELİK ile/ve/değil/||/<> "NİTELİK"


- TEVKİCİ[Ar.] değil/yerine/= NİŞANCI


- TİBET BUDİZMİ'NDE:
KASİD ile/ve SAGYA ile/ve NINGMA ile/ve GELUGBA

( Beyaz Nilüfer Grubu. İLE/VE Çiçek Grubu. İLE/VE Kırmızı Grubu. İLE/VE Sarı Grubu. )


- TİKEL/LER ile/ve/||/<> NİTELİK/LER ile/ve/||/<> İLİŞKİ/LER


- TİMSAH ile NİL TİMSAHI


- "TİMSAL ETMEK" değil ...NIN TİMSALİ


- TIRTIL ile/değil/<>/> NİMFA ile/değil/<>/> KELEBEK

( Tırtılın, "son" dediği şeye, dünyanın geri kalanı, "kelebek" der. )


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TÜR ile NİTELİK

( KIND vs. CHARACTER )


- TUTUM ile/ve/< NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin[Ne İçin]. )

( İlke'li düşünmek, niyettir. )

( Niyet, davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun, bizim için ne olduğunu, zihinsel tutumumuz belirler. )

( Özbilincim'in, "vicdânım" doğrultusunda eylemek isteğini beslemesi de, 'niyet'tir. )

( ATTITUDE vs./and/< INTENTION )


- TUTUM ile/ve NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin(Ne İçin). )

( Niyet davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun sizin için ne olduğunu zihinsel tutumunuz belirler. )

( ATTITUDE vs./and INTENTION )


- TUTUM NİYET


- UN ile/ve/||/<>/> NİŞASTA

( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde, granür durumunda bulunan beyaz nesne, önce öğütülüp un durumuna getirilir. Elde edilen bu un, suyla karıştırılır ve dinlenmeye bırakılır. Belirli bir süre sonunda dibe çöken çözelti, fırınlanarak kurutulur ve böylece nişasta elde edilir. Yapısı ve kullanım biçimleriyle undan farklıdır. )


- ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI

( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )

( INCREMENT OF PRODUCTION vs./and SEARCH/LOOK FOR QUALITY )


- ÜST ile/ve NİTELİKLİ

( TOP vs./and QUALIFIED )


- VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK


- VASIFLANDIRMA/TAVSÎF[Ar. < VASF] değil/yerine/= NİTELENDİRME, NİTELİKLERİNİ SÖYLEME | İLİM, BİLGİ


- VATAN:
MEZAR ve/<> İNSAN ve/<> DİL ve/<> DÜZEN/NİZAM ve/<> TARİH ve/<> DESTAN/LAR ve/<> GAZÂVATNÂME ve/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/<> NİNE VE NİNNİ ve/<> ROMAN ve/<> HATIRAT


- ELDIVEN:
VİNİL ile/ve/||/<>/> LATEKS ile/ve/||/<>/> NİTRİL

( Tek kullanımlık eldivenler içinde, nitril eldivenler vinil ve lateks eldivenlerle karşılaştırılabilir. Nitril eldiven ile lateks eldivenler karıştırılsa da aralarında birçok fark mevcut. Lateks eldivenler farklı iş alanlarında genel olarak rahat bir kullanım sunar, buna ek olarak kullanım kolaylığı ve konfor da sunmaktadır. Pudralı olabilen lateks eldivenlerin nitril eldivene göre içerdiği dezavantaj ise alerjik reaksiyona neden olabilmesidir. Latekse alerjisi olanların kullanamadığı eldivenler, sektörel olarak geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Lateks eldivenler, sağlık merkezleri başta olmak üzere temizlik işlerinde, otomotiv ve birçok endüstride yeğlenir. Elastik ve biyobozunur bir ürün olması lateksin avantajı iken, nitril eldivene göre delinme ve kimyasallara göre daha düşük bir dirence sahiptir. Bu nedenle nitril eldivenler, lateks eldivenlere göre hem alerjen olmaması hem de yüksek dirence sahip olması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenler, lateks içermeyen bir yapıdadır. Pudralı ve pudrasız olarak tercih edilebilen nitril eldivenler uzun süre kullanıma izin vermektedir. Lateks ve nitril eldivenlerle birlikte anılan vinil eldiven ise petrol bazlı bir filmden üretilen eldivenlerdir. Vinil eldivenler, nitril ve latekse göre daha az koruyucudur. )

( Nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlar:

Farklı sektörlerde, çalışanların güvenliği için yeğlenen nitril eldivenler, muayene eldiveni olarak da bilinmektedir. Nitril eldivenin kullanım amacı değişken olabilir. Kimyasal nesnelerle doğrudan değilen iş alanlarında nitril eldiven yeğlenir. Laboratuvarlar da nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlardandır. Buna ek olarak inşaatlarda ya da alkol bazlı ürünlerin yer aldığı işletmelerde de nitril eldiven, çalışanların ellerini tehlikeli nesnelere karşı koruması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenin içinde genellikle pamuktan üretilmiş bir astar yer alır. Nitril kaplaması ise temel görevi gerçekleştirir ve tehlikeli nesnelere karşı koruma sağlar.

Nitril eldivenin temel özellikleri:

- Kimyasal nesnelere karşı direnç gücü yüksektir, delinmeye karşı dirençlidir. - Sızdırmaz yapıya sahip olması ile güvenlidir. - Gerilmelere karşı dayanıklıdır. - Farklı sektörlerde, farklı amaçla kullanılabilir ve uzun bir raf süresine sahiptir.

Nitril eldivenler, özel isteklere göre kabartmalı, pudrasız ya da %100 nitril gibi seçeneklere de sahiptir. Sanayinin çeşitli alanlarında, tamir merkezlerinde, üretim merkezlerinde, laboratuvarlarda ve inşaatlarda kullanılabilen nitril eldivenler, vinil ve lateks ile farklar içerir. )


- YAĞMUR ile/ve NİSAN YAĞMURU

( Yağmur taneleri gözyaşı şeklinde değil küre şeklindedir. )

( GAYS ile/ve ... )

( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve ... )


- YAMA ile/ve NIYAMA ile/ve ASANA ile/ve PRANAYAMA ile/ve PRATYAHARA ile/ve DHARANA ile/ve DHYANA ile/ve SAMADHI

( Eylem kontrolü. İLE/VE Kişisel eylem kontrolü. İLE/VE Duruşlar ve gövde çalıştırma teknikleri. İLE/VE Soluk ve enerji yönetimi. İLE/VE Çakra ve Kundalini teknikleri. İLE/VE Odaklanma teknikleri. İLE/VE Derin odaklanma teknikleri. İLE/VE Üstün odaklanma teknikleri. )


- (")YAŞAMAK(") ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK

( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )


- YETİ ile/ve/<> NİTELİK


- YOKLUK = NON-BEING[İng.] = NON ÊTRE[Fr.] = NICHTSEIENDE[Alm.] = NON-EUS[Lat.]


- ZEKÂT ile NİSÂB

( ASIL, ESAS | BİR MALIN ZEKÂTINI VERMEK ÜZERE VARILMASI GEREKEN MİKTAR | DERECE, İSTENİLEN HAD )


- ZİHNİYET ile/ve/<> NİYET

NI... ~ NI... ile başlayan FaRkLaR...

- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİKLİ ile NİCELİKSEL


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NICOTIANA RUSTICA ile NICOTIANA TABAKUM

( Rusya ve Hindistan'da yetişir. İLE Dünyanın çoğu bölgesinde bulunanın adıdır. )


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NİHÂVEND ile NİHÂVEND

( Makam. İLE İran'ın batısında bulunan şehir. )


- NİHÂVEND[Fars.] ile NİHÂVEND[Fars.]

( İran'ın batısında bulunan ünlü bir şehir. İLE Türk müziğinde bir makam. )


- NİHİLİST değil NİHİLE OLMAK


- NİJER ile NİJERYA

( NIGER vs. NIGERIA )


- NİKAB["ka" uzun okunur] ile NİKÂB[Ar.]

( Peçe, yüz örtüsü. | Perde, örtü. İLE Kuşçu eldiveni. )


- NİKABET[Ar. < NAKABET | çoğ. NUKABÂ] ile NİKÂBET[Ar.]

( Bir kavim ya da kabilenin reisi ya da vekili. | Bir tekkede, şeyhin, yardımcısı olan en eski dervişi ya da dedesi. İLE Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- NİKAT[Ar. < NOKTA]["ka" uzun okunur] ile NİKÂT[Ar. < NÜKTE]

( Noktalar. İLE Herkesin anlayamadığı ince anlamlar. | İnce anlamlı, zarif ve şakalı sözler. )


- NİKRİS/NİKRÎS[Ar. < NEKARÎS] ile NÎKRÎZ/NÎRÎZ[Fars.]

( Ayak parmaklarında, topuklarda ve eklemlerde meydana gelen ağrılı hastalık. [Fr. GOUTTE] İLE Türk müziğinin en eski bileşik makamlarından. )


- Nîl["ka" uzun okunur] ile NÎL[Ar.]

( Mısır'da geçen, Akdeniz'e dökülen ünlü ırmak. İLE Çivit otu. )


- NİMÂL[Ar. < NEML] ile NİMÂR[Ar. < NİMR]

( Karıncalar. İLE Kaplanlar. )


- NİMET ile NİKMET

( ... İLE Şiddetli cezâ. )


- NÎM-İ CEHL[Fars.] ile NÎM-İ CEHL[Fars.]

( Usûl. İLE Yarım bakış. )


- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ


- ...'NIN EVİNDE YAŞAMAK ile/yerine ...'NIN EVİNDE KALMAK


- "...NIN GERÇEKLEŞMESİ" ile/değil ... NIN YAŞANMASI


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "...NIN NEDENİ" ile/ve/değil/yerine "...NIN İLİŞKİSİ"


- ...NIN SÜRECİ ile/ve ...NIN SÜRECİ

( PROCESS OF ... vs./and PROCESS OF ... )


- "...'NIN TANRI'SINDA" değil ...'NIN TANRI ANLAYIŞINDA


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- "...NIN YARARLARI NEDİR?" değil ...NIN YARARLARI NELERDİR?


- NİRVANA[Sansk.] = NİBBAHA[Palice] = SATORİ[Zen, Jap.]


- NIRVANA = NIBBANA[Palice]


- NİRVANA[Sansk.](NİBBAHA[Pali])(SATORİ[ZEN, Jap.]) ile NİRVANE ile NİRVANİ ile ...

( Aydınlanma. (ZEN'de, Satori) Yaşam ışığının nihai eriyişi ve sönüşü. Maddeden kurtuluş, En Yüce Ruh (Brahman) ve yeniden birleşme. Budist summum bonumilkesi. En son Gerçeklik. Saltık Hakikat. Aydınlandıkları zaman, yanıltıcı egolarının bilinciyle sınırlı olmayan bir duruma giren kişilerin son durumu. Bağımlılıklardan, tutkulardan, yanılsamalardan kurtulup, uyanıp aydınlanma sonucu ulaşılan iç suskunluk, iç barış. (Tasavvuf'ta ile ABCDEF ( İşrak) İLE Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. İLE Nirvana'yı arayan. )


- NÎŞ[Fars.] ile NİŞ[Fr./İng. < NICHE]

( İğne[arı, akrep gibi böceklerde]. | Zehir, ağı. | Diken. İLE Duvar içinde bırakılan oyuk. )

( Niş pazarlama, pazardaki hizmetlerdeki boşlukların doldurulması amacı ile yapılmaktadır. Bu pazarlama çeşidinde herkese hizmet verilmemektedir. Daha küçük bir grup niş pazarlamadan yararlanabilmektedir. Niş pazarlama, hedefindeki kişilerin isteği doğrultusunda sürekli bir biçimde yenilikler yapmak zorundadır.

Niş Pazarlama, İngilizce'de Niche marketing adı ile anılmaktadır. Bu pazarın belirli başlı özellikleri bulunur.

- Niş pazarlama, küçük kitleleri hedef almış olan bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkar.
- Niş pazarlama, yönteminde maliyetin üzerine ciddi bir kâr konulmaktadır. Bu nedenle de önemli oranlarda kâr elde etmek olanaklıdır.
- Niş pazarlamada, üretim ve pazarlama oldukça düşüktür. Ancak kazanılan paralar oldukça tatmin edicidir.
- Niş pazarlamada, müşteri gereksinimine göre ürün üretilmektedir.
- Niş pazarlama, kitlesi küçük olması nedeni ile pazarlama iletişimine ayrılan para oldukça azdır.
- Niş pazarlama yapılırken, üretimin özgün olması ve üretimi yapan şirketin alanında uzman olması oldukça önemlidir.
- Tüketici güvenini kazanmak ve tüketiciyi memnun etmek, niş pazarlamada çok daha kolay bir biçimde yapılabilmektedir.

Niş Ürün, Niş Parfüm, Niş Pazar ve Niş Boyut Ne Anlama Gelir?

Niş pazarlamada üretilen niş ürünlerin herhangi bir alternatifinin bulunmaması oldukça önemli bir konudur. Niş pazarlama stratejilerinde hedef kitle oldukça küçük olmaktadır. Bazı kişiler tarafından bu pazar türünde rekabet olmadığı düşünülebilir. Ancak niş pazarlamadaki rekabet oldukça fazladır.

Niş pazarlama, yapmak oldukça dar bir bölgede pazarlama yapmak demektir. Bunun yanında bu dar bölgede pek çok rekabet eden şirket olması da olanaklıdır. )


- NİSÂL[Ar. < NASL] ile NİSÂR[Ar.] ile -NİSÂR[Ar.]

( Temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uclarındaki sivri demirler. İLE Saçma, serpme. | Saçı, düğünde saçılan para. İLE "Saçan/saçıcı" anlamlarına sözcükleri sıfatlandırır.[PERTEV-NİSÂR: Işık saçan.] )


- NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


- NİŞÂN ile NÎSÂN[Süryanice]

( İz, belirti. | İşaret. İLE Nisan ayı. )


- NİŞANCA ile NİŞANCA

( Eyüp'te, Topçular - Defterdar arasındaki semt. İLE Fatih'te, Beyceğiz Mahallesi'nde, Nişancı Mehmet Paşa Camisi'nin bulunduğu semt. )

( İkisi de adını, bu semtte bulunan camiden almıştır. )


- NİŞANTAŞI ile NİŞANTAŞI

( Şişli - Teşvikiye arasında bulunan ve adını burada bulunan nişantaşından alan semt. İLE Vali Konağı - Teşvikiye caddelerinin kesiştiği noktada bulunan, 1825'te Sultan II. Mahmud tarafından diktirilmiş yazılı sütun. )


- NİSANTAŞI ile NİŞANTAŞI


- "NİTELENDİRİLEBİLİNİR" değil NİTELENDİRİLEBİLİR


- NİTELİK NİCELİK

( QUALITY
QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİYÂBE[Ar.] ile NİYÂBET[Ar.]

( Nöbet. İLE Vekillik, vekâlet, nâiblik. | Kadı vekilliği, kadılık. )


- NİYÂM[Ar. < NEVM, NÂİM] ile NİYÂM[Fars.]

( Uyuyanlar, uykuda olanlar. İLE Kın, kılıö kını, kılıf. )


- NİYÂZÎ[Fars. | çoğ. NİYÂZİYÂN] ile Niyâzî[Ar.] ile Niyazî[MISRÎ]

( Yalvarıcı, niyaz edici. | Sevgili. İLE XV. yüzyılın divan şairlerindendir. İLE XVIII. yüzyılın büyük Türk mutasavvıfı. )


- NİYEMİŞ değil NİYEYMİŞ?/NİYE İMİŞ?


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )

NI... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- CUSANUS ve/||/<>/> KOPERNİK ve/||/<>/> PARASELSUS

( 1401 - 11 Ağustos 1464 VE/||/<>/> 19 Şubat 1473 - 24 Mayıs 1543 VE/||/<>/> 1493 - 24 Eylül 1541 )


- NİCEL ÇOKLUK ile/ve GENEL KABUL/LER

( QUANTITATIVE MAJORITY vs./and GENERAL ACCEPTANCE/S )


- NİCELİK:
ASLÎ ile/ve/||/<> ARIZÎ

( ... İLE/VE/||/<> Türemiş nicelikler. )


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- NİCELİK = KEMİYET = QUANTITY[İng.] = QUANTITÉ[Fr.] = QUANTITÄT[Alm.] = QUANTITAS[Lat.] = POSOFEI[Yun.] = CANTIDAD[İsp.]


- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİKLER ile YER/MEKÂN

( [zıtlık/zıddı] Yoktur. İLE Vardır. )


- NİCELİKLİ ile NİCELİKSEL


- NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NICOLAS COPERNICUS


- NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<> ANAXAGORAS


- NICOTIANA RUSTICA ile NICOTIANA TABAKUM

( Rusya ve Hindistan'da yetişir. İLE Dünyanın çoğu bölgesinde bulunanın adıdır. )


- NİDÂ ile ...

( ÇAĞIRMA, SESLENME | SU VERME )


- NİDÂ[Ar.] ile SIYÂH[Ar.]


- NİDANA ile ...

( Karma ilişkisi süreci. )


- NİDUS[İng.] değil/yerine/= YUVA


- NIELS BOHR ve/||/<> ALBERT EINSTEIN

( image )


- NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ

( 05 Ağustos 1802 - 06 Nisan 1829 VE/||/<> 25 Ekim 1811 - 31 Mayıs 1832 VE/||/<> 1771 - ? )

( GALOIS KURAMI: Gauss'un kullandığı bazı teknikleri genelleştirerek, derecesi dörtten büyük olan her polinom için çalışacak bir kök bulma yöntemi oluşturmanın neden olanaksız olduğunu açıklar. İçinde kökleri aradağımız sayı dizgeleri "nesneler" ile kökleri kendi arasında döndüren permütasyon "öbekleri" arasında daha önce gözlemlenmemiş ilişkiler bulur. Bu ilişkiler yumağına, bugün genel olarak verilen addır. )


- NIELS HENRIK DAVID BOHR ve/||/<> MAX BORN

( 07 Ekim 1885 - 18 Kasım 1962 ve/||/<> 11 Aralık 1882 - 05 Ocak 1970 )


- NİFAK değil/yerine/= GEÇİMSİZLİK/ANLAŞMAZLIK/ARABOZU


- NİFÂK ile/değil/yerine/>< İNFÂK

( (")Saklıyorsak("). İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Veriyorsak. )

( İnfâk, nifâğın panzehiridir. )


- NİFÂK ve/>< TEDBİRÂT


- NİGÂH[Fars.] ile BAKIŞ

( BAKIŞ, BAKMA )


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NIH/NATIONAL INSTİTUTES OF HEALTH[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK ENSTİTÜLERİ (ABD)


- NİHAÎ HEDEF değil/yerine/= SON KESİN EREK


- NİHAÎ ile/ve/değil/yerine CÂMİ


- NİHÂÎ değil/yerine/= SONSAL


- NİHÂLE[Fars.] değil/yerine/= ALTLIK


- NİHÂN[Fars.] ile/||/<> PİNHÂN[Fars.]

( Gizli, saklı. | Sır. | Bulunmayan, görünmeyen. İLE/||/<> Gizli, saklı, gizlenmiş. )


- NİHÂVEND ile NİHÂVEND

( Makam. İLE İran'ın batısında bulunan şehir. )


- NİHÂVEND[Fars.] ile NİHÂVEND[Fars.]

( İran'ın batısında bulunan ünlü bir şehir. İLE Türk müziğinde bir makam. )


- NİHAYET/AKIBET değil/yerine/= SONUNDA/ÖNÜNDE SONUNDA


- NİHÂYE/T:
Son, uc. | Son derece.


- NİHÂYETE ERDİRMEK yerine SIRLAMAK


- NİHÂYETE ERDİRMEK yerine SIRLAMAK


- NİHÂYET-İ AZM[Ar.] değil/yerine/= KEMİK UCU

( Kemik ucu. )


- NİHAYETSİZ değil/yerine/= SONU GELMEZ/BİTİP TÜKENMEZ/BİTMEZ TÜKENMEZ


- NİHİLİST değil NİHİLE OLMAK


- NİJER ile NİJERYA

( NIGER vs. NIGERIA )


- NİKAB ile ...

( PEÇE, YÜZ ÖRTÜSÜ )


- NİKAB["ka" uzun okunur] ile NİKÂB[Ar.]

( Peçe, yüz örtüsü. | Perde, örtü. İLE Kuşçu eldiveni. )


- NİKABET[Ar. < NAKABET | çoğ. NUKABÂ] ile NİKÂBET[Ar.]

( Bir kavim ya da kabilenin reisi ya da vekili. | Bir tekkede, şeyhin, yardımcısı olan en eski dervişi ya da dedesi. İLE Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- NİKAH KIYMAK değil/yerine/= EVERMEK


- NİKAH MEMURU değil/yerine/= EVERMECİ


- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN


- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN


- NİKAH değil/yerine/= EVERME


- NİKÂH ve SİFAH


- NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞAHADET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK


- NİKAT[Ar. < NOKTA]["ka" uzun okunur] ile NİKÂT[Ar. < NÜKTE]

( Noktalar. İLE Herkesin anlayamadığı ince anlamlar. | İnce anlamlı, zarif ve şakalı sözler. )


- NİKMET ile/> HİKMET


- NİKRİS/NİKRÎS[Ar. < NEKARÎS] ile NÎKRÎZ/NÎRÎZ[Fars.]

( Ayak parmaklarında, topuklarda ve eklemlerde meydana gelen ağrılı hastalık. [Fr. GOUTTE] İLE Türk müziğinin en eski bileşik makamlarından. )


- Nîl["ka" uzun okunur] ile NÎL[Ar.]

( Mısır'da geçen, Akdeniz'e dökülen ünlü ırmak. İLE Çivit otu. )


- NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


- NİLÜFER ile/değil ÇADIRÇİÇEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Nilüfergillerden, Çin ve Amerika'da ırmaklarında yetişen, büyük yapraklı bir bitki. )

( ... cum EURYALEFEROX )


- NİLÜFER ile HİNTFULÜ/MISIRFULÜ

( ... İLE Beyaz renkli bir nilüfer türü. )

( ... cum NELUMBIUM )


- NİLÜFER ile/ve/< LOTUS[Lat. < Yun.]

( Yaprakları yuvarlak ve geniş, durgun sularda ya da havuzlarda yetişen bir su bitkisi. İLE/VE/< Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad. )

( NYMPHEA cum/et/< ... )

( ÂBRÛD, ÂBÛ ile/ve/< ... )


- NIM/NONİNVAZİV MONİTORİZASYON NONİNVASIVE MONİTORING[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN İZLEÇLEME


- NİMÂL[Ar. < NEML] ile NİMÂR[Ar. < NİMR]

( Karıncalar. İLE Kaplanlar. )


- NİMBUS[Lat.] değil/yerine/= KARA BULUT


- NİMET değil/yerine/= ERGİ


- NİMET ve/<> MEZİYET


- NİMET ve MUHABBET

( Kalıba. VE Ruha. )


- NİMET ile NİKMET

( ... İLE Şiddetli cezâ. )


- NİMET[Ar.] ve/<> RAHMET[Ar.]


- NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )

( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )


- NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )


- NİMET değil/yerine/= YİYGİ


- NÎM-İ CEHL[Fars.] ile NÎM-İ CEHL[Fars.]

( Usûl. İLE Yarım bakış. )


- NIMV/NONİNVAZİV MEKANİK VENTILASYON NONİNVASIVE MECHANICAL VENTILATION[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN MEKANİK SOLUTMA


- "...'NIN ADINA" değil ... ADINA


- (...'NIN) ALTI ile 6 (ALTI)


- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ


- -NIN EKİ ve -DIR EKİ

( 'S to IS )


- ...'NIN EVİNDE YAŞAMAK ile/yerine ...'NIN EVİNDE KALMAK


- "...NIN GERÇEKLEŞMESİ" ile/değil ... NIN YAŞANMASI


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "...NIN NEDENİ" ile/ve/değil/yerine "...NIN İLİŞKİSİ"


- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU


- ...'NIN SANATI ile ... SANATI

( "ART OF ..." vs. "... ART" )


- ...NIN SÜRECİ ile/ve ...NIN SÜRECİ

( PROCESS OF ... vs./and PROCESS OF ... )


- "...'NIN TANRI'SINDA" değil ...'NIN TANRI ANLAYIŞINDA


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- "...NIN YARARLARI NEDİR?" değil ...NIN YARARLARI NELERDİR?


- NİNE/EBE ile ANNEANNE/BABAANNE

( Nine, (daha çok) hem babanın, hem annenin annesi, hatta anneannenin annesi için seslenme nitelikli bir söz. İLE Annenin ya da babanın annesi olduğunu belirten sözler. )


- NİNE ile HAMİNNE[< HANIM NİNE]

( ... İLE Ailedeki yaşlı ve saygın kadınlara verilen san. )


- NİNNİ/BENGERE[Fars.] ile ...

( Bebekleri/çocukları uyutmak üzere söylenilen şarkı. )


- NİPEL[Fr.] değil/yerine/= BAĞLANTI PARÇASI

( İki bağlantı parçasını, birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça. )


- NİPPON (JAPONYA) ile ...

( Yüksek Güneş Ülkesi. )


- NÎRÂN ile/ve/<> ZÎFÂN ile/ve/<> KURBÂN

( Canını, ateşe. İLE/VE/<> Malını, misafire. İLE/VE/<> Yakınını, Allah'a. )


- NİRENGİ ile/ve/||/<> EKSEN ile/ve/||/<> HİZA


- NİRENGİ[Fars.] değil/yerine/= TEPE NOKTA

( Belirli sayıda noktanın konumunu, kesinlik içinde saptayabilmek için, bu noktaları, tepe olarak kabul ederek, bir alanı üçgenlere bölme. )


- NİRGUNA ile ...

( Koşulsuz, vasfı ve niteliği bulunmayan. )


- NİRMANAKAYA ile ...

( Dönüşüm Elbisesi/Gövdesi. Buda ve Bodhisattvalar sıradan bireylerin gövdelerine benzer fiziksel özellikler alarak, onları kurtarmaya çalışırlar. )


- NIRS/NEAR INFRARED SPECTROSCOPY[İng.] değil/yerine/= YAKIN KIZILÖTESİ İZGESEL GÖRÜNTÜLEME


- NİRVANA[Sansk.] = NİBBAHA[Palice] = SATORİ[Zen, Jap.]


- NIRVANA = NIBBANA[Palice]


- NİRVANA[Sansk.](NİBBAHA[Pali])(SATORİ[ZEN, Jap.]) ile NİRVANE ile NİRVANİ ile ...

( Aydınlanma. (ZEN'de, Satori) Yaşam ışığının nihai eriyişi ve sönüşü. Maddeden kurtuluş, En Yüce Ruh (Brahman) ve yeniden birleşme. Budist summum bonumilkesi. En son Gerçeklik. Saltık Hakikat. Aydınlandıkları zaman, yanıltıcı egolarının bilinciyle sınırlı olmayan bir duruma giren kişilerin son durumu. Bağımlılıklardan, tutkulardan, yanılsamalardan kurtulup, uyanıp aydınlanma sonucu ulaşılan iç suskunluk, iç barış. (Tasavvuf'ta ile ABCDEF ( İşrak) İLE Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. İLE Nirvana'yı arayan. )


- NİRVANA[sansk. MOKSHA] ile SATORİ

( Aydınlanma tanımının Budizm'deki karşılığı. İLE Aydınlanma tanımının Zen'deki karşılığı. )


- NİRVİKALPA ile ...

( Tasavvur ya da kavrayış yeteneğinden arı, zihinsel değişiklikler geçirmeyen. )


- NİŞ/NICHE[İng.] değil/yerine/= OYUK


- NÎŞ[Fars.] ile NİŞ[Fr./İng. < NICHE]

( İğne[arı, akrep gibi böceklerde]. | Zehir, ağı. | Diken. İLE Duvar içinde bırakılan oyuk. )

( Niş pazarlama, pazardaki hizmetlerdeki boşlukların doldurulması amacı ile yapılmaktadır. Bu pazarlama çeşidinde herkese hizmet verilmemektedir. Daha küçük bir grup niş pazarlamadan yararlanabilmektedir. Niş pazarlama, hedefindeki kişilerin isteği doğrultusunda sürekli bir biçimde yenilikler yapmak zorundadır.

Niş Pazarlama, İngilizce'de Niche marketing adı ile anılmaktadır. Bu pazarın belirli başlı özellikleri bulunur.

- Niş pazarlama, küçük kitleleri hedef almış olan bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkar.
- Niş pazarlama, yönteminde maliyetin üzerine ciddi bir kâr konulmaktadır. Bu nedenle de önemli oranlarda kâr elde etmek olanaklıdır.
- Niş pazarlamada, üretim ve pazarlama oldukça düşüktür. Ancak kazanılan paralar oldukça tatmin edicidir.
- Niş pazarlamada, müşteri gereksinimine göre ürün üretilmektedir.
- Niş pazarlama, kitlesi küçük olması nedeni ile pazarlama iletişimine ayrılan para oldukça azdır.
- Niş pazarlama yapılırken, üretimin özgün olması ve üretimi yapan şirketin alanında uzman olması oldukça önemlidir.
- Tüketici güvenini kazanmak ve tüketiciyi memnun etmek, niş pazarlamada çok daha kolay bir biçimde yapılabilmektedir.

Niş Ürün, Niş Parfüm, Niş Pazar ve Niş Boyut Ne Anlama Gelir?

Niş pazarlamada üretilen niş ürünlerin herhangi bir alternatifinin bulunmaması oldukça önemli bir konudur. Niş pazarlama stratejilerinde hedef kitle oldukça küçük olmaktadır. Bazı kişiler tarafından bu pazar türünde rekabet olmadığı düşünülebilir. Ancak niş pazarlamadaki rekabet oldukça fazladır.

Niş pazarlama, yapmak oldukça dar bir bölgede pazarlama yapmak demektir. Bunun yanında bu dar bölgede pek çok rekabet eden şirket olması da olanaklıdır. )


- NİŞABUREK[Fars.]

( Türk müziğinde, rast makamı ve uşşak makamının, pûselik "si" perdesiyle oluşmuş bir makam. )


- NİSAİYE/JİNEKOLOJİ değil/yerine/= KADIN-DOĞUM SAYRILIKLARI


- NİSÂL[Ar. < NASL] ile NİSÂR[Ar.] ile -NİSÂR[Ar.]

( Temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uclarındaki sivri demirler. İLE Saçma, serpme. | Saçı, düğünde saçılan para. İLE "Saçan/saçıcı" anlamlarına sözcükleri sıfatlandırır.[PERTEV-NİSÂR: Işık saçan.] )


- NİSAN YAĞMURU:
SEDEFİN AĞZINDA ile YILANIN AĞZINDA

( İnci. İLE Zehir. )


- NİSAN YAĞMURU ile/ve MAYIS YAĞMURU

( Nisan yağar sap olur, Mayıs yağar çeç olur. [çeç: Tahıl yığını] )

( Nisan yağmuru, sadef'in karnına düşünce inci, yılanın ağzına düşünce zehir olur. )

( Nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir. Mayıs yağmuru başakların dolgunlaşmasına yarar. )


- NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


- NİŞÂN ile NÎSÂN[Süryanice]

( İz, belirti. | İşaret. İLE Nisan ayı. )


- NİŞANCA ile NİŞANCA

( Eyüp'te, Topçular - Defterdar arasındaki semt. İLE Fatih'te, Beyceğiz Mahallesi'nde, Nişancı Mehmet Paşa Camisi'nin bulunduğu semt. )

( İkisi de adını, bu semtte bulunan camiden almıştır. )


- NİŞANTAŞI ile NİŞANTAŞI

( Şişli - Teşvikiye arasında bulunan ve adını burada bulunan nişantaşından alan semt. İLE Vali Konağı - Teşvikiye caddelerinin kesiştiği noktada bulunan, 1825'te Sultan II. Mahmud tarafından diktirilmiş yazılı sütun. )


- NİSANTAŞI ile NİŞANTAŞI


- NİSAP değil/yerine/= YETER SAYI


- NİSARGA ile ...

( Doğal, yaradılıştan olan. )


- NİŞASTA ile FEKÜL[Fr.]

( ... İLE Patates gibi bazı bitkilerin yumrularında bulunan nişasta. )


- NİŞASTA ile/ve/<>/> HELME

( ... İLE/VE/<>/> Fasulye, pirinç, buğday gibi taneler, kaynatıldığında, nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı. | Bazı bitkilerin, kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde. )


- NİŞASTA ile PATATES NİŞASTASI/FEKÜL[Fr.]

( STARCH vs. POTATO STARCH )


- NİŞASTA ile TAPYOKA[Fr. < TAPIOCA]

( ... İLE Manyok kökünden çıkarılan nişasta. )


- NİSBÎ ile KISMÎ


- NİSEB-İ ERBAA

( Yansıma[aks], oranla[nispetle] ilgilidir.
1- Eşitlik/Denklik[Müsâvât]
( - Her kişi, nâtıktır.
- Her nâtık, insandır. )
2- Karşıtlık/Uyuşmazlık[Mübâyenet]
( - Hiçbir insan, taş değildir.
- Hiçbir taş, insan değildir. )
3- Genel[Umum] - Özel[Husus] - Bağlamında/Açısında[Min-vech]
( - Bazı kişiler, beyazdır.
- Bazı beyazlar, insandır. )
4- Genel[Umum] - Özel[Husus] - Kesinlik[Mutlak]
( - Her hayvan, insandır.[Yanlış!]
- Her insan, hayvandır.[Doğru!] )
[Hayvan[küllî]:
- İnsan(- Hayvan[cüz-i eamm]
- Nâtık[cüz-i müsavî])(postulat);
- At; - Eşek; - Köpek] )


- NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET

( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )


- NISF-I KUTUR değil/yerine/= YARIÇAP


- NİSHİREN[Jap.] ile ...

( Tendai Budizm okulundan türemiş yurt sevgisini herşeyden öne alan, çağımızda savaşçı Japon faşizmini etkilemiş olan Budist okulu. )


- NİSPET ile GÖRE

( RATIO vs. ACCORDING TO )


- NİSPET ile GÖRELİLİK/İZÂFET

( Bir değişkenin bir sabite oranı. İLE İki değişkenin birbirine bağlı oranı. )

( Birinin değişkenliğinde. İLE İkisinin de değişkenliğinde. )

( RATIO vs. RELATIVITY )


- NİSPET ile ÎTİBAR

( RATIO vs. CONSIDERATION )


- NİSPET ile/ve İZÂFE


- NİSPET ile KIYAS

( Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( RATIO vs. TO COMPARE )


- NİSPET ile/ve ŞART


- NİSSARANA ile ...

( Sözel olarak "dışına çıkmak". Özgürlük, kurtuluş. Aydınlanmak zihnimizi zincirleyen bağlardan kurtulmaktır.(Upanişadlar) )


- Nisyan etmeden KONUŞ!!!


- NİSYAN ile GAFLET

( Kendi muhtaç himmete, bir dede
Nerede kaldı, gayrıya himmet ede )


- NİSYÂN[Ar.] ile SEHV[Ar.]


- NİSYÂN[Ar.] değil/yerine/= UNUTUŞ


- NİTELEME ile/ve KAYITLANDIRMA


- "NİTELENDİRİLEBİLİNİR" değil NİTELENDİRİLEBİLİR


- [NİTELİĞİN GÖSTERGESİNDE]
DOST ile ÂŞIK

( Kavgada belirli olur. İLE Vedâda belirli olur. )


- NİTELİK:
OLUMLU ve/||/<> OLUMSUZ ve/||/<> SONSUZ


- NİTELİK ile/ve ANLAM


- NİTELİK ile AYIRT EDİCİ NİTELİK

( QUALITY vs. TRAIT )


- NİTELİK ile/ve DENGE

( QUALITY vs./and BALANCE )


- NİTELİK ile/ve DERİNLİK

( QUALITY vs./and DEPTH )


- NİTELİK ile/ve DOZ

( QUALITY vs./ve DOSE )


- NİTELİK ve/<>/> FELSEFE


- NİTELİK ile/ve GEÇERLİLİK

( QUALITY vs./and VALIDITY )


- NİTELİK ile/ve İKİLİ NİTELİK

( QUALITY vs. COUPLE/DOUBLE QUALITY )


- NİTELİK ile KAPASİTE

( QUALITY vs. CAPACITY )


- NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Sıfat. İLE/VE/DEĞİL Ad. )

( Siz, sadece kendinizsinizdir. )

( Adjective. VS./AND Name. )

( [not] QUALITY vs./and/but SELF )


- NİTELİK = KEYFİYET = QUALITY[İng.] = QUALITÉ[Fr.] = QUALITÄT, BESCHAFFENHEIT[Alm.] = QUALITAS[Lat.] = POIOTES[Yun.] = CALIDAD[İsp.]


- NİTELİK ile/ve KUDRET

( QUALITY vs./and CAPABLE )


- NİTELİK NİCELİK

( QUALITY
QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİTELİK ile ÖZELLİK

( QUALITY vs. FEATURE )


- NİTELİK ile SINIR

( QUALITY vs. BOUNDARY )

( ... ile JIANGJIE )


- NİTELİK ile SIRADÜZEN

( QUALITY vs. HIERARCHY )


- NİTELİK/LER ile/ve BOYUT

( QUALITY vs./and DIMENSION )


- Nitelikli soru sorabilmek için DİNLE!!!


- Nitelikli soru sorabilmek için SUS!!!


- Nitelikli soru sorarak KONUŞ!!!


- NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ

( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Sevgi. )


- NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL


- NİTELİKLİ ile/ve/<>/değil SEÇKİN

( [not] QUALIFIED vs./and/<>/but DISTINGUISHED )


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- DENEYİMLER:
NİTELİKSEL ile/ve/||/<> YÖNELİMSEL


- NİTRİK ASİT ile/ve/<>/> PİKRİK ASİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE/VE/<>/> Nitrik asidin, anilin, ipek vb. maddelere etkimesiyle elde edilen asit.[OH-C6H2 (NO2)3 [Boyacılıkta, patlayıcı maddeler yapımında ve tıpta kullanılır.] )


- NİTROJEN/NİTROGEN[İng.] değil/yerine/= AZOT


- NİTROJEN[Fr.] değil/yerine/= AZOT(Az)


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİV/NONİNVAZİV VENTILASYON NONİNVASIVE VENTILATION[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN SOLUTMA


- NİVRİTTİ ile ...

( Dünyevi mevcudiyetten kurtuluş, vazgeçiş, terk. Dönüş yolu. )


- NİYÂBE[Ar.] ile NİYÂBET[Ar.]

( Nöbet. İLE Vekillik, vekâlet, nâiblik. | Kadı vekilliği, kadılık. )


- NİYALA ile/ve ORİBİ

( Afrika'ya özgü antilop. İLE/VE Afrika'ya özgü antilop. )


- NİYÂM[Ar. < NEVM, NÂİM] ile NİYÂM[Fars.]

( Uyuyanlar, uykuda olanlar. İLE Kın, kılıö kını, kılıf. )


- NİYAZİ MISRÎ ve/<> ÜMMÎ SİNAN


- NİYÂZÎ[Fars. | çoğ. NİYÂZİYÂN] ile Niyâzî[Ar.] ile Niyazî[MISRÎ]

( Yalvarıcı, niyaz edici. | Sevgili. İLE XV. yüzyılın divan şairlerindendir. İLE XVIII. yüzyılın büyük Türk mutasavvıfı. )


- "Niye?" diye sormuyorsan DİNLE!!!


- "Niye?" diye sormuyorsan SUS!!!


- "Niye?" diye soruyorsan DİNLE!!!


- "Niye?" diye soruyorsan SUS!!!


- "NİYE KONUŞUYORUZ?" değil NEYİ KONUŞUYORUZ?

( Konuşmak/konuşabilmek esas ve önceliklidir. Bazı şeyler gerçekleşmeden, olumsuzlukları ve yetersizliklerin yaşanmasına fırsat vermemek üzere, konuşabilmek, doğadaki en güçlü ve olanaklı yetimizdir. Konuşmanın, "niye"si, "gereksizliği" vs. olmaz! )


- NİYE? ile/ve/||/<>/> ... DİYE


- NİYEMİŞ değil NİYEYMİŞ?/NİYE İMİŞ?


- NİYET AÇMAZI ile/ve/||/<> CAYDIRICILIK AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER

( Amaca bağlandıkları zaman anlam oluşur. İLE/VE/<> Anlam, doğrudan üzerinde/içinde aranır/bulunur. )

( Arâmî, Âsır, Keldânî, Süryânî, İbrânî ve giderek Arâbî dillerin yapısı "niyet dili"dir. Bu kavram "niyete bağlı", "anlam/mânâ dili" niteliğini taşımaktadır. Niyet dillerinde yazı dili yalnızca ünsüzlerle kurulur ve okunurken ünlendirilir. Yunanca Hermes olarak kodlandırılmış olan sözcük aslen "HRM" olarak kodlanmakta ve "Hiram" diye ünlendirildiğinde "Nurlanmış" anlamına gelmektedir. )

( INTENTIONAL LANGUAGES vs./and/<> CORRECT LANGUAGES )


- [ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"

( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )


- NİYET OKUMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK/ÇALIŞMAK


- NİYET "OKUMAK" ile/ve/||/<> "KİŞİLİK ÇÖZÜMLEMESİ"


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİYET'TE:
SAMİMİYET, İÇTENLİK, YAKINLIK
ve
TUTUM'DA:
RESMİYET, MESAFE, CİDDİYET

( SINCERELY, SINCERITY, NEARNESS :ON INTENTION and SOLEMNITY, DISTANCE, SERIOUSNESS :ON ATTITUDE )


- NİYET ile ...

( NİYET, MERAM | FİİL VE HAREKET | DÜNYA LEZZETLERİNİ TERK EDEREK İBADETLE ALLAH'A YÖNELMEK )


- NİYET ve/<>/= ABDEST


- NİYET ve/> ÂKIBET


- NİYET ile/ve AKLINDA TUTMAK

( INTENTION vs./and TO KEEP IN MIND )


- NİYET ile/ve AMEL

( Niyet, kalbin ubudiyeti. İLE Amel, azaların/uzuvların ubudiyeti. )

( Önce Niyet, sonra Amel. )

( Niyet hayır, akıbet hayır. )

( Niyet bâtın, amel zâhirdir. )

( Müminin niyeti amelinden üstündür. )

( NİYET: Âdet ile ibâdeti ayıran şey. )


- NİYET ile/ve/<> BAŞARI/MUVAFFAKİYET

( Kendinden/senden. İLE/VE/<> Oradan. )

( INTENTION vs./and/<> SUCCESS )


- NİYET ile/ve CİDDİYET

( INTENTION vs./and SERIOUSNESS )


- NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET


- NİYET ile/ve EĞİLİM

( INTENTION vs./and TENDENCY )


- NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Niyet, eylemden önceliklidir. )

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )

( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )

( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )

( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )

( Kalbi değiştiren eylemdir. )

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )

( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )

( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )

( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )

( Nobody can act for another. )

( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )

( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )

( INTENTION vs./and/<>/>/< ACTION )


- NİYET ile/ve EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( INTENTION vs./and ACTION )


- NİYET EYLEM


- NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]


- NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK


- NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM

( INTENTION vs./and/<> NEED )


- NİYET ve/> GİRİŞİM


- NİYET ile/ve/||/<> GİZEM


- NİYET +/=/> İDRAK +/=/> İLİM


- NİYET ve/>/< İDRAK ve/>/< İMAN


- NİYET ve/< İDRAK ve/< İMAN


- NİYET ile/ve İRÂDE

( INTENTION vs./and WILLPOWER )


- NİYET ile/ve İRÂDE

( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )


- NİYET ve İSTEK/TALEP


- NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM


- NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA

( INTENTION and/||/<>/> DECISION and/||/<>/> APPLICATION )


- NİYET ile KASIT/AMD

( INTENTION vs. PURPOSE )


- NİYET ile KASTETMEK


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ve/||/<>/< MECÂL


- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM


- NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)

( INTENTION and/<> PARADIGM )


- NİYET ve/<> TERCİH


- NİYET ile/ve ÜSLÛB


- NİYET ile/ve/değil YAKLAŞIM

( [not] INTENTION vs./and/but APPROACH )


- NİYET ile/ve YÖN

( INTENTION vs./and DIRECTION )


- NİYET ile/ve YÖNELİM

( INTENTION vs./and TO TEND )


- NİYET YÖNELİM


- NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR


- NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM//MEYL


- NİYET ile/ve YÖNELİŞ


- NİYET ile/ve/<> YÖNTEM


- NİYETİN BEDELİ ile BİLGİSİZLİĞİN BEDELİ

( EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE )


- NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Akıllı kişi, amacı niyette görür. )

( Niyet, amacı gösterir. )

( Niyet hayır, âkıbet hayır. )

( INTENTION vs./and AIM/PURPOSE/GOAL )

( MEYELÂN ile/ve GÂYE )


- NİYETSİZLİK ile/değil/yerine AKSAKLIK


- NİYETSİZ/LİK ile/ve TERBİYESİZ/LİK


- KUŞKU:
NİYETTE ile/ve/||/<> AMAÇTA

( Yola çıkarmaz. İLE/VE/||/<> Yol aldırtmaz. )


- NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )


- NİZAM-ÜL-MÜLK ile MAVERDİ


- NİZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN


- NİZÂM ile/ve/||/<> İNTİZÂM

( Düzen. İLE/VE/||/<> Düzenli olma, düzenlilik. )


- NİZAM-I ÂLEM ile ...

( Nazm sözlükte, incileri bir ipe dizmek anlamına gelir. Terim olarak ise, bir şeyi/şeyleri aklın gerektirdiği, zorunlu kıldığı başka bir şeye delalet edecek biçimde tertip etmek demektir. )


- NİZÂMÎ değil/yerine/= DÜZENCİL/KURALCIL


- NİZÂSIZ VE FÂSILASIZ değil/yerine/= ÇEKİŞMESİZ VE ARASIZ

... ~ NI... ile başlayan FaRkLaR...

- ... ÇÜNKÜ, NİYE? ... değil ... NİYE?, ÇÜNKÜ ...


- [ne yazık ki]
NEYİ
BÖLÜŞEMİYORUZ? ve/||/<> NİYE DÖVÜŞÜYORUZ?

( Hiçbir mal, bizim değil! VE/||/<> Hiçbir can, bizim değil! )


- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER

( [ne yazık ki] Görürüz, üstünde giysi olmayan. İLE Görürüz, içinde insan olmayan. )


- -NİH[Fars.] ile -NİH[Fars.]

( Şehir, belde. İLE "koyan" anlamıyla birleşik sözcükler yapar.[KADEM-NİH: Ayak koyan, ayak basan.] )


- NÎM[Fars.] ile NÎM[Fars.]

( Makam. İLE Yarı, yarım, buçuk. )


- "... NIN ÂLEMİ YOK" ile "...NIN GEREĞİ YOK"


- ADÂLET ve/<> NİYET ve/<> SÜREKLİLİK

( JUSTICE and/<> INTENTION and/<> CONTINUITY )


- ADLANDIRMA ile/ve/<> NİTELENDİRME

( GIVING NAME vs./and/<> TO CHARACTERIZE )


- AFRODİT/VENÜS ile NİNİ ile LILLITH

( Güzel/masum kadın. İLE Güzel ve şuh/kötücül kadın[La femme fatale]. İLE İblis\'in karısı. )


- ÂHİRU'Ş-ŞEY'İ[Ar.] ile NİHÂYETUHÛ[Ar.]


- ÂKIBET[Ar.] ile HADD[Ar.] ile NİHÂYET[Ar.]


- ÂLÂ[Ar.] ile NİAM[Ar.]


- ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE

( Bayrak. İLE Simge. )


- ALLÂH'IN MAKAMI:
NAZ MAKAMI değil NİYÂZ MAKAMI


- ALYANS[Fr. < ALLIANCE] değil/yerine/= NİŞAN YÜZÜĞÜ


- "AMA NİYE?" değil "NİYE?"


- AMİDON[Fr.] değil/yerine/= NİŞASTA


- AMONYAK/NIŞADIRRUHU ile/ve/<> NIŞADIR[Fars.] ile/ve/<> NIŞADIRKAYMAĞI

( ... İLE/VE/<> Amonyak tuzu. İLE/VE/<> Amonyum karbonat. )


- ANLAM/KAVRAM ve/||/<> NİTELİK ve/||/<> İLİŞKİ ve/||/<> KİPLİK


- APRİL[İng.] değil/yerine/= NİSAN


- ARKADAŞ:
SAYISI ile/ve/değil/yerine NİTELİĞİ

( Başarıda belirli olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sıkıntıda belirli olur. )


- ATEŞ ile NİRÂN[< NÂR, NÛR]

( )

( ... İLE Aydınlıklar, parıltılar, ışıklar. | Tamu, cehennem. | Sönmeyen ateş. )


- ATIŞTIRMAK değil/yerine NİTELİKLİ BESİNLERİ, YAVAŞ YEMEK


- ATİYYE[Ar.] ile NİHLE[Ar.]


- AZM[Ar.] ile NİYET[Ar.]


- AZOT = NITROGENE[İng.] = AZOTE[Fr.] = STICKSTOFF[Alm.] = AZOTO[İt.] = NITROGENO[İsp.] = NİRÛCÎN, AZÛT[Ar.] = NÎTRÛJEN, AZOT[Fars.] = STIKSTOF[Felm.]


- BAĞLAM ve/> NİYET ve/> EREK

( CONTEXT and/> INTENTION and/> AIM )


- BELÂ'YA SABIR ile/ve/değil/yerine NİMET'LERE SABIR

( Anlamadığımız herşey başımıza belâ. )


- BELÂ'[Ar.] ile NİKME[Ar.]


- BELİRLEMEK ile NİTELEMEK

( BELİRLEMEK: Nedene dayandırmak. )

( DESIGNATION vs. TO QUALIFY )


- BELİRLEMEK ile NİTELEMEK


- BEREKET ile/ve NİSAN BEREKETİ


- BEZ[Ar. < BEZZ] ile NİPİ

( Pamuk ya da keten ipliğinden yapılan dokuma, çaput. | Pamuktan, düz dokuma. | Herhangi bir cins kumaş. | Herhangi bir iş için kullanılan dokuma. | Kumaş ya da dokumadan yapılmış olan. İLE Muzağacı lifinden yapılan bez. )


- BİDÂYET ile/ve NİHÂYET


- Bİ-NİŞAN[Fars.] değil/yerine/= NİŞANSIZ


- BİR NEBZE ile/ve/<> NİSPETEN


- BİTİRMEK yerine NİHAYETE ERDİRMEK


- BİTİRMEK yerine NİHAYETE ERDİRMEK


- BOŞ KİŞİ ile/değil/yerine NİTELİKLİ KİŞİ

( Kişiyle uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE İşiyle uğraşır. )


- BULUT ile NİSAN BULUTU/EBR-İ NÎSÂN[Fars.]

( Nisan bulutu. )


- CEZA:
MUTLAK ile/ve/||/<> NİSBÎ ile/ve/||/<> KARMA

( Kesinlik ve karşılık. İLE/VE/||/<> Önleyici. İLE/VE/||/<> Hem önleyici, hem de karşılık. )


- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]


- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK


- "ÇÜNKÜ NİYE ..." değil "NİYE?, ÇÜNKÜ ..."


- "ÇÜNKÜ-NİYE?" yerine "NİYE? ÇÜNKÜ ..."


- "ÇÜNKÜ-NİYE?" değil "NİYE? ÇÜNKÜ ..."


- "...DAN ŞÜPHE ETMEK" ile "...NIN UZAK GELMESİ"


- DEĞER ile/ve/<> NİYET

( VALUE vs./and/<> INTENTION )


- DEĞERLENDİRME ile NİTELENDİRME

( TO ESTIMATE vs. TO CHARACTERIZE/TO DESCRIBE )


- DEĞİŞİMDE/METABOLE [ARISTOTELES'TE]:
| OLUŞ ile/ve/||/>< BOZULUŞ |
ve/||/<>
| NİCELİK ile/ve/||/<> NİTELİK ile/ve/||/<> YER DEĞİŞTİRME |


- DENİZLİ ile/ve VAN ile/ve MALATYA ile/ve NİĞDE ile/ve UŞAK ile/ve ISPARTA


- DERS ÇALIŞMAK ile/ve/> (NİTELİKLİ/AYRICALIKLI) ÇALIŞMAK

( STUDY vs./and/> WORKING )


- DERT ile/ve/= NİTELİK

( Baki olan bir dert edin! Bu fâni dünyada. )

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )

( Söylemem derdimi hemderde bile! )

( Allah derdinizi artırsın! )


- "DERT/LERİNİ ANLATMAK" ile/değil/yerine (NİTELİKLİ VE YÜKSÜZ) İLİŞKİ (KURMAK)


- DİL ve NİYET


- DUÂ[Ar.] ile NİDÂ'[Ar.]


- DUA ile/ve NİYZ[Fars.]

( İsteyeceksin, sürekli niyaz edeceksin! )


- "DUYGU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİYET


- DÜZEN = NİZAM = ORDER[İng.] = ORDRE[Fr.] = ORDNUNG[Alm.] = ORDEN[İsp.] = ORDO[Lat.]


- EF'AL:
SIHHAT ile/ve/||/<> İNİKAT ile/ve/||/<> NİFAZ ile/ve/||/<> LÜZÛM

( LEGALITE avec/et/||/<> CONCLUSION avec/et/||/<> VALIDITE avec/et/||/<> NECESSITE D'EXECUTION )


- FARK/LI/LIK ile NİTELİK FARKI/FARKLILIĞI

( DIFFERENT/DIFFERENCY vs. DIFFERENCE/Y OF QUALITY )


- FATİH SULTAN MEHMET ve/< NİMEL[< Nİ AMEL] CEYŞ

( ... VE Fetihte şehit olan askerler. )

( 18 SEKBANLAR: Şehzâde Camii [Saraçhane'de] karşısında, [eski] Nikah Dairesi'nin yanındaki mezarlıklar. )


- FELSEFE:
NİTELİKLİ SORU, SORMA "SANATI" ile/ve/||/<>
NİTELİKLİ, SORU SORMA "SANATI"


- FELSEFE'DE SEZGİ ile NIETZSCHE'DE SEZGİ

( Kavramlaştırılmamış her türlü düşünce. İLE İçgüdü. )


- FREUD ile/ve NIETSZCHE ile/ve MARX

( Bilinçdışı. İLE/VE İçgüdü. İLE/VE Yabancılaşma. )


- GÖVDEMİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )

( OXYGEN and/||/<> CARBON and/||/<> HYDROGEN and/||/<> NITROGEN and/||/<> CALCIUM and/||/<> PHOSPHORUS and/||/<> + 54 ELEMENTS )


- GÜL ile/<> NİLÜFER(LOTUS)

( Dikenlikte. İLE/<> Bataklıkta. )


- GUNA ile NİTELİK

( Nitelik. )


- GÜNAH ile/ve/<> İSYAN ile/ve/<> NİSYAN


- HADD[Ar.] ile NİHÂYET[Ar.] ile 'ÂKIBET[Ar.]


- HAREKET:
CEVHER'DE ile NİCELİK'TE ile NİTELİK'TE ile MEKÂN'DA


- HATA ile/ve/değil/< NİYET BOZUKLUĞU


- HAYR[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK


- HEKİM ile NİTÂSÎ[Ar.]

( ... İLE Anlayışlı hekim. )


- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK


- HİBE[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HİÇÇİLİK = ADEMİYUM MEZHEBİ = NIHILISM[İng.] = NIHILISME[Fr.] = NIHILISMUS[Alm.] = NIHIL[Lat.]


- HİÇLİK = ADEM = NON-BEING[İng.] = NÉANT[Fr.] = NICHTS[Alm.] = NON ENS[Lat.]


- HİSBE ve NİSBE


- HIZLI ÖRGÜTLEN(EBİL)ME ile/ve/değil/<> NİTELİKLİ ÖRGÜTLENME


- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF


- İÇGÜDÜ ile/ve/değil NİYET

( [not] INSTINCT vs./and/but INTENTION )


- İDRAK ile/ve/> NİYET


- İŞLEV ile/ve/<> BİÇİM ile/ve/<> NİTELİK


- ISPANAKTA:
NİTRAT > NİTRİT

( Ispanakta bulunan nitrat, ısıtılırsa nitrite dönüşür. Dolayısıyla, hiçbir zaman ısıtmadan, ilk pişirmede tüketilmelidir. )


- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve NİYET

( WILLPOWER vs./and INTENTION )


- İYİMSERLİK = NİKBİNLİK = OPTIMISM[İng.] = OPTIMISME[Fr.] = OPTIMISMUS[Alm.]


- KALİFİKASYON değil/yerine/= NİTELİKLİLİK


- KALİFİYE/VASIFLI değil/yerine/= NİTELİKLİ


- KALITATİF ARAŞTIRMA/QUALITATIVE RESEARCH[İng.] değil/yerine/= NİTEL ARAŞTIRMA


- KALITATİF/QUALITATIVE[İng.] değil/yerine/= NİTEL


- KALİTE/Lİ[Fr./İng. < QUALITY] değil/yerine/= NİTELİK/Lİ


- KANTITATİF ARAŞTIRMA/QUANTITATIVE RESEARCH[İng.] değil/yerine/= NICEL ARAŞTIRMA


- KANTITATİF/QUANTITATIVE[İng.] değil/yerine/= NICEL


- KARBONDİOKSİT[Fr. < CARBONDIOXYDE] ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NİTRÖZ OKSİT

( Renksiz, kokusuz, yoğunluğu 152,0 °C'de ve 36 atmosfer basıncında kolayca sıvılaşan ekşimsi tatta bir gaz.[CO2] İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karbondioksitten, 300 kat daha zararlı sera gazı. )


- KAVRAM ile/ve/<> NİYET

( Felsefe. İLE/VE/<> Kavrama niyet girince, ideolojiye dönüşür. )

( CONCEPT vs./and/<> INTENTION )


- KAZ ile NİL KAZI

( image )


- KEZÂ/KEZÂLİK[Ar.] ile NİTEKİM/AYNI BİÇİMDE


- KİM? ile NİÇİN?(NE İÇİN?)

( Felsefe ve din alanının sorularıdır. )

( WHO? vs. FOR/TO WHAT?
Questions of the philosophy and religion. )


- KISMEN ile/ve NİSPETEN


- KOBALT ile/> NİKEL ile/> KADMİYUM ile/> KURŞUN

( Atom numarası 27, atomik kütlesi 58.933, yoğunluğu 8.9 g/cm³, ergime sıcaklığı 1495 ºC, kaynama sıcaklığı 2870 ºC, kütle numaraları 54-62 arasında izotopları bulunan, ancak sadece 59 kütle numaralı izotopu [27Co59, %100] kararlı olan, 60 kütle numaralı radyoizotopu [Co60], 5.3 yıl yarılanma süresi ve 1.17 MeV ve 1.33 MeV enerjili iki gama fotonuyla tıpta ışın tedavisinde ve endüstride kullanılan, demir ve nikele benzeyen beyaz metal. Simgesi: Co
İLE/>
Atom numarası 28, atomik kütlesi 58.71, ergime sıcaklığı 1453 ºC, kaynama sıcaklığı 2732 ºC ve yoğunluğu 8.9 g/cm³ olan, 360 ºC'den sonra ferromanyetik özelliğini kaybeden, kütle numaraları 57-66 arasında izotopları bulunan, nikel pillerin ışına maruz kalmasıyla oluşan 63 kütle numaralı radyoizotopu [Ni63] radyoaktif izleyici olarak kullanılan, geçiş metalleri öbeğinden, manyetik özellikli alaşımlarda, trafolarda, elektrik iletkenliği düşük olduğundan, direnç malzemelerinde, elektrik ve elektronik devrelerde, seramik kaplama sanayiinde kullanılan, parlak beyaz metal öğe. Simgesi: Ni
İLE/>
Atom numarası 48, atomik ağırlığı 112.40, ergime sıcaklığı 320.9 ºC, kaynama sıcaklığı 765 ºC ve yoğunluğu 8.6 g/cm³ olan, 0.6 eV'un üstündeki nötronlar için saçılma etki kesitleri yüksek fakat soğurma etki kesitleri küçük, ısıl [0.0253 eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti çok yüksek [2450 b], saçılma etki kesiti çok düşük [5.6 b] olduğundan, reaktörlerin denetim çubuklarında ve ayrıca ölçüm aygıtlarında nötronlara karşı ekranlama işlevi için kullanılan, çinkoya benzeyen, genellikle çinko yataklarında, onunla birlikte bulunan beyaz metal öğe. Simgesi: Cd
İLE/>
Atom numarası 82, atomik kütlesi 207.2, ergime sıcaklığı 327.5 ºC, kaynama derecesi 1740 ºC ve yoğunluğu 11.35 g/cm³ olan, kütle numarası 190-218 arasında izotopları olan, maliyet/yoğunluk oranı düşük olmasından dolayı ve fiziksel ve mekanik özellikleri, ışından dolayı önemli bir değişikliğe uğramadığından dolayı, gama ışınlarına karşı etkin zırh malzemesi olarak ve özellikle nükleer reaktörlerde nötron+gamalara karşı zırhlamada, sanayide akü yapımında, elektrik iletiminde kullanılan kabloların kaplanmasında, silah sanayiinde mermi yapımında, inşaat sanayiinde bina çatılarının kaplanması ve ses yalıtımında, otomotiv ve gemi endüstirilerinde dengeleme ağırlığı, petrol sanayiinde oktan artırıcı olarak yakıt maddelerinde ve matbaacılıkta harflerin dökümünde kullanılan, kararlı izotopları Pb206[%25.1], Pb207[%21.7] ve Pb208[%52.3]'un sırasıyla uranyum[92U238], aktinyum[92U235, AcU] ve toryum[90Th232] radyoaktif serilerinin son halkalarını oluşturduğu mavimsi gri renkte çok ağır metal. Simgesi: Pb )

( Co İLE/> Ni İLE/> Cd İLE/> Pb )

( COBALT vs./> NICKEL vs./> CADMIUM vs./> LEAD )

( COBALT avec/> NICKEL avec/> CADMIUM avec/> LE PLOMB )

( KOBALT mit/> NICKEL mit/> KADMIUM mit/> BLEI )


- KOJİKİ ile/ve/||/<>/> NİNŞOKİ

( Japon temel kaynakları. İLE/VE/||/<>/> Bu kaynakların açıklamaları/tefsirleri. )


- KOLOMBİYUM = NİYOBYUM[Fr. < NIOBIUM]

( Atom numarası 41, atom ağırlığı 92,91, yoğunluğu 8,57 olan, oksijen, kükürt, klor vb.nesnelerle birleşikler veren bir öğe. [simgesi Nb] )


- KUMAŞ ile NİLA

( ... İLE Bir tür Hint kumaşı. )


- KURBAĞA ile NİNJA KURBAĞA


- LEVREK ile NİL LEVREĞİ

( ... İLE Viktorya Gölü'ne [Doğu Afrika] sonradan sokulmuştur. [Bu nedenle 200 tür yok olmuştur!] )

( ... İLE Boyu 2 metreye, ağırlığı 450 kiloya kadar erişebilmektedir. )


- LEZZET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MANTIK ile/ve/||/<> NİTELEME/YÜKLEMLER MANTIĞI


- MENFA'AT[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MİNNET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MİSL[Ar.] ile NİDD[Ar.]


- MİZAN[< VEZN] ile/ve NİZAM

( Farkta cem, cemde fark. | Terazi, ölçü aleti, tartı, ölçek. | Adâlet ve eşitlik. | Akıl, idrak. | Şeriat. | Hesap özeti. İLE/VE Düzen. )


- MUTA NİKÂHI ile/değil NİKÂH-I MUVAKKAT ile/değil HÜLLE

( Hz. Muhammed, savaş zamanı için geçerli kılmıştır. [Hz. Ömer, tamamen kaldırmıştır.] DEĞİL Belirli bir süre için yapılan nikâh. [Caiz değildir.] İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )

( "MİSYAR: Seyahat süresince geçerli olan nikah.

MİSFAR: İş gezisi(sefer) süresince geçerli olan nikah.

MİSYAF: Tatil süresince geçerli olan nikah." )


- MUTTASIF[Ar.]/VASIFLI değil/yerine/= NİTELENMİŞ/NİCELİKLİ


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )

( Niçin'i olan, nasıl'a katlanır. )


- NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Hangi şey? VE/||/<>/>/< Ne asıl? VE/||/<>/>/< Ne'den? VE/||/<>/>/< Ne için? )

( Evren/doğa/nesne/insan. VE/||/<>/>/< Bilim. VE/||/<>/>/< Sanat. VE/||/<>/>/< Felsefe. )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( "What is?" question is metaphysical question. )

( Cosmos/nature/matter/human. VS./AND/||/<>/>/< Science. VS./AND/||/<>/>/< Art. VS./AND/||/<>/>/< Philosophy. )

( WHAT? vs./||/<>/>/< HOW? vs./||/<>/>/< WHY? vs./||/<>/>/< WHAT FOR? )


- NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )

( WHY? vs. WHAT FOR? )


- NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )

( Hangi şey? VE Ne asıl? VE Ne'den? VE Ne için? )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( Her biri bir ötekinin nedenidir. )

( ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT )

( ... İLE Neden, sebep, vesile. | Eksik, noksan, kusur, garaz. | Yalandan özür. )

( Çocuk sorusu. İLE/VE Yetişkin sorusu. )

( "Ne?", doğa yasalarıyla bilinebilir. Ya "Kim?" )

( Felsefe ve din alanının sorularıdır. )

( Ne'den? İLE Ne için? )

( WHY? vs. WHAT FOR?
WHAT? vs. HOW? vs. WHY? vs. WHAT FOR?
"What is?" question is metaphysical question.
[not] CAUSE OF vs./but ONE OF THE CAUSES
ONE OF THE CAUSES instead of CAUSE OF
Each is the cause of the other.
[not] THE FIRST CAUSE vs./and/but ONE OF THE CAUSES
ONE OF THE CAUSES instead of THE FIRST CAUSE
CAUSE/S vs./and/<> CONDITION/S
REASON vs. PRETEXT
HOW? vs. HOW MUCH?
WHAT (IS) THIS? vs./and WHAT WORTH OF THIS?
Question of child. WITH/AND Question of adult.
WHAT? vs./and WHO?
It's able to know "What?" by nature laws. So "Who?"
WHO? vs. FOR/TO WHAT?
Questions of the philosophy and religion.
FROM WHAT? vs. WHY? )


- NE-LİK ile/ve NİTELİK ile/ve İLİŞKİLERİ


- NE'LİK(SİZ) ile/ve NİTELİK(SİZ)


- NESEB/SOY değil/yerine/>< NİSBET


- NESNE ile/ve/değil NİMET


- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİKLİ ile NİCELİKSEL


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NICOTIANA RUSTICA ile NICOTIANA TABAKUM

( Rusya ve Hindistan'da yetişir. İLE Dünyanın çoğu bölgesinde bulunanın adıdır. )


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NİHÂVEND ile NİHÂVEND

( Makam. İLE İran'ın batısında bulunan şehir. )


- NİHÂVEND[Fars.] ile NİHÂVEND[Fars.]

( İran'ın batısında bulunan ünlü bir şehir. İLE Türk müziğinde bir makam. )


- NİHİLİST değil NİHİLE OLMAK


- NİJER ile NİJERYA

( NIGER vs. NIGERIA )


- NİKAB["ka" uzun okunur] ile NİKÂB[Ar.]

( Peçe, yüz örtüsü. | Perde, örtü. İLE Kuşçu eldiveni. )


- NİKABET[Ar. < NAKABET | çoğ. NUKABÂ] ile NİKÂBET[Ar.]

( Bir kavim ya da kabilenin reisi ya da vekili. | Bir tekkede, şeyhin, yardımcısı olan en eski dervişi ya da dedesi. İLE Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- NİKAT[Ar. < NOKTA]["ka" uzun okunur] ile NİKÂT[Ar. < NÜKTE]

( Noktalar. İLE Herkesin anlayamadığı ince anlamlar. | İnce anlamlı, zarif ve şakalı sözler. )


- NİKRİS/NİKRÎS[Ar. < NEKARÎS] ile NÎKRÎZ/NÎRÎZ[Fars.]

( Ayak parmaklarında, topuklarda ve eklemlerde meydana gelen ağrılı hastalık. [Fr. GOUTTE] İLE Türk müziğinin en eski bileşik makamlarından. )


- Nîl["ka" uzun okunur] ile NÎL[Ar.]

( Mısır'da geçen, Akdeniz'e dökülen ünlü ırmak. İLE Çivit otu. )


- NİMÂL[Ar. < NEML] ile NİMÂR[Ar. < NİMR]

( Karıncalar. İLE Kaplanlar. )


- NİMET ile NİKMET

( ... İLE Şiddetli cezâ. )


- NÎM-İ CEHL[Fars.] ile NÎM-İ CEHL[Fars.]

( Usûl. İLE Yarım bakış. )


- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ


- ...'NIN EVİNDE YAŞAMAK ile/yerine ...'NIN EVİNDE KALMAK


- "...NIN GERÇEKLEŞMESİ" ile/değil ... NIN YAŞANMASI


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "...NIN NEDENİ" ile/ve/değil/yerine "...NIN İLİŞKİSİ"


- ...NIN SÜRECİ ile/ve ...NIN SÜRECİ

( PROCESS OF ... vs./and PROCESS OF ... )


- "...'NIN TANRI'SINDA" değil ...'NIN TANRI ANLAYIŞINDA


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- "...NIN YARARLARI NEDİR?" değil ...NIN YARARLARI NELERDİR?


- NİRVANA[Sansk.] = NİBBAHA[Palice] = SATORİ[Zen, Jap.]


- NIRVANA = NIBBANA[Palice]


- NİRVANA[Sansk.](NİBBAHA[Pali])(SATORİ[ZEN, Jap.]) ile NİRVANE ile NİRVANİ ile ...

( Aydınlanma. (ZEN'de, Satori) Yaşam ışığının nihai eriyişi ve sönüşü. Maddeden kurtuluş, En Yüce Ruh (Brahman) ve yeniden birleşme. Budist summum bonumilkesi. En son Gerçeklik. Saltık Hakikat. Aydınlandıkları zaman, yanıltıcı egolarının bilinciyle sınırlı olmayan bir duruma giren kişilerin son durumu. Bağımlılıklardan, tutkulardan, yanılsamalardan kurtulup, uyanıp aydınlanma sonucu ulaşılan iç suskunluk, iç barış. (Tasavvuf'ta ile ABCDEF ( İşrak) İLE Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. İLE Nirvana'yı arayan. )


- NÎŞ[Fars.] ile NİŞ[Fr./İng. < NICHE]

( İğne[arı, akrep gibi böceklerde]. | Zehir, ağı. | Diken. İLE Duvar içinde bırakılan oyuk. )

( Niş pazarlama, pazardaki hizmetlerdeki boşlukların doldurulması amacı ile yapılmaktadır. Bu pazarlama çeşidinde herkese hizmet verilmemektedir. Daha küçük bir grup niş pazarlamadan yararlanabilmektedir. Niş pazarlama, hedefindeki kişilerin isteği doğrultusunda sürekli bir biçimde yenilikler yapmak zorundadır.

Niş Pazarlama, İngilizce'de Niche marketing adı ile anılmaktadır. Bu pazarın belirli başlı özellikleri bulunur.

- Niş pazarlama, küçük kitleleri hedef almış olan bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkar.
- Niş pazarlama, yönteminde maliyetin üzerine ciddi bir kâr konulmaktadır. Bu nedenle de önemli oranlarda kâr elde etmek olanaklıdır.
- Niş pazarlamada, üretim ve pazarlama oldukça düşüktür. Ancak kazanılan paralar oldukça tatmin edicidir.
- Niş pazarlamada, müşteri gereksinimine göre ürün üretilmektedir.
- Niş pazarlama, kitlesi küçük olması nedeni ile pazarlama iletişimine ayrılan para oldukça azdır.
- Niş pazarlama yapılırken, üretimin özgün olması ve üretimi yapan şirketin alanında uzman olması oldukça önemlidir.
- Tüketici güvenini kazanmak ve tüketiciyi memnun etmek, niş pazarlamada çok daha kolay bir biçimde yapılabilmektedir.

Niş Ürün, Niş Parfüm, Niş Pazar ve Niş Boyut Ne Anlama Gelir?

Niş pazarlamada üretilen niş ürünlerin herhangi bir alternatifinin bulunmaması oldukça önemli bir konudur. Niş pazarlama stratejilerinde hedef kitle oldukça küçük olmaktadır. Bazı kişiler tarafından bu pazar türünde rekabet olmadığı düşünülebilir. Ancak niş pazarlamadaki rekabet oldukça fazladır.

Niş pazarlama, yapmak oldukça dar bir bölgede pazarlama yapmak demektir. Bunun yanında bu dar bölgede pek çok rekabet eden şirket olması da olanaklıdır. )


- NİSÂL[Ar. < NASL] ile NİSÂR[Ar.] ile -NİSÂR[Ar.]

( Temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uclarındaki sivri demirler. İLE Saçma, serpme. | Saçı, düğünde saçılan para. İLE "Saçan/saçıcı" anlamlarına sözcükleri sıfatlandırır.[PERTEV-NİSÂR: Işık saçan.] )


- NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


- NİŞÂN ile NÎSÂN[Süryanice]

( İz, belirti. | İşaret. İLE Nisan ayı. )


- NİŞANCA ile NİŞANCA

( Eyüp'te, Topçular - Defterdar arasındaki semt. İLE Fatih'te, Beyceğiz Mahallesi'nde, Nişancı Mehmet Paşa Camisi'nin bulunduğu semt. )

( İkisi de adını, bu semtte bulunan camiden almıştır. )


- NİŞANTAŞI ile NİŞANTAŞI

( Şişli - Teşvikiye arasında bulunan ve adını burada bulunan nişantaşından alan semt. İLE Vali Konağı - Teşvikiye caddelerinin kesiştiği noktada bulunan, 1825'te Sultan II. Mahmud tarafından diktirilmiş yazılı sütun. )


- NİSANTAŞI ile NİŞANTAŞI


- "NİTELENDİRİLEBİLİNİR" değil NİTELENDİRİLEBİLİR


- NİTELİK NİCELİK

( QUALITY
QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİYÂBE[Ar.] ile NİYÂBET[Ar.]

( Nöbet. İLE Vekillik, vekâlet, nâiblik. | Kadı vekilliği, kadılık. )


- NİYÂM[Ar. < NEVM, NÂİM] ile NİYÂM[Fars.]

( Uyuyanlar, uykuda olanlar. İLE Kın, kılıö kını, kılıf. )


- NİYÂZÎ[Fars. | çoğ. NİYÂZİYÂN] ile Niyâzî[Ar.] ile Niyazî[MISRÎ]

( Yalvarıcı, niyaz edici. | Sevgili. İLE XV. yüzyılın divan şairlerindendir. İLE XVIII. yüzyılın büyük Türk mutasavvıfı. )


- NİYEMİŞ değil NİYEYMİŞ?/NİYE İMİŞ?


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )


- ÖLÇEK ile/ve/<> NİCELİK


- ÖLÇEK ile/ve/<> NİTELİK


- ORTA AMERİKA CUMHURİYETİ:
EL SALVADOR ve/<> HONDURAS ve/<> GUATEMALA ve/<> NİKARAGUA ve/<> KOSTA RİKA

( Orta Amerika Cumhuriyeti, 1843 yılında, beş ayrı ülkeye bölündü. )


- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB


- ORUÇLU yerine NİYETLİ


- ÖZ İKİCİLİĞİ ile/ve NİTELİK İKİCİLİĞİ


- ÖZ ile/ve/<> NİTELİK

( ESSENCE vs./and/<> QUALITY )


- ÖZELLİK ile NİTELİK


- POZİTİVİZM ve MODERNİZM ve NİHİLİZM


- QALY/QUALITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= NİTELİĞE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI


- RİYÂ ile NİFÂK

( Kendini "kandırma". İLE Başkalarını "kandırma". )


- RÜZGÂR ile/>< NİKÂBET

( ... İLE/>< Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- SAF/LAŞTIRILMIŞ AKIL ile/ve/= NİYET ile/ve/= KALP

( PURIFIED REASON vs./and INTENTION = HEART )


- SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME

( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )


- ŞANS ile/ve/değil/yerine NİMET

( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )


- ŞARKI ile/ve/değil/yerine/<> NİNNİ

( Tüm ninniler, hicaz makamındadır. )


- SATORİ[Zen] = NİRVANA[Sansk.]


- SEGA ile NINTENDO


- SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİMET


- SEZGİ" ile/değil "NİYET OKUMASI"


- SIFAT-FİİL/PARTİSİP[Fr.] değil/yerine/= NİTEM EYLEM/ORTAÇ

( Tümleç alabilen, ad ve sıfat gibi kullanılan, eylem soylu sözcük. )


- SIFAT ile NİTELİK

( CAPACITY vs. QUALITY )


- SIFAT değil/yerine/= NİTEM


- ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


- SIRLAMAK ile NİHÂYETE ERDİRMEK


- SONSUZLUK:
NİCELİKTE ile/değil NİTELİKTE

( Yoktur. İLE/DEĞİL Vardır. )


- SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET


- SÖZ/LÜ ile NİŞAN/LI

( YAVUKLU: Sözlü, nişanlı. | Sevgili. )

( NAMZET[Fars.]: Aday. | Sözlü, yavuklu. )


- SUÇLAMA ile/ve/değil/yerine NİTELEME


- ŞÜKÜR ve/> NİMETİN ARTIŞI


- "SÜREÇ/YOL":
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE


- TAM NİSBET / NİSPET-İ TÂMME ile NİSPET-İ NÂKISA / GAYR-I TAM NİSBET

( İnşâî | Haberî[İsim | Fiil] İLE/VE Takyidî | İzâfî )

( Nispet-i Tâmme= Tümce(cümle) * HABERİYE(-İsim(dır/dir) ve -Fiil(saklı dır/dir) * İNŞÂİYE(Emir, Soru, Nehiy, Temenni). İLE Nispet-i Nakısa(Eksik nispet)= Tamlama )


- TANIMLAMAK ile/ve/<> NİTELEMEK


- TAPON[Fr.] değil/yerine/= NİTELİKSİZ, ESKİ, ELDE KALMIŞ


- TAS ile/ve NİSAN TASI


- TATLISU KAPLUMBAĞALARINDA:
BENEKLİ ile FIRAT ile NİL ile ... ile YILAN BOYUNLU TATLISU KAPLUMBAĞASI ile KIRMIZI YANAK(ROTWANGEN) ile ÇİN KAPLUMBAĞASI

( [büyüklüğü] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE 25 cm.'dir. İLE 17 cm.'dir. )

( Türkiye sularında yaşarlar. İLE Türkiye sularında yaşarlar. İLE Mısır'da yaşarlar. İLE ... İLE ... İLE Amerika'da, Doğu ve Batı Mississippi'de yaşarlar. İLE Endonezya, Japonya ve Güney Çin'de yaşarlar. )

( [kış uykusuna] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yatarlar.[10-12 hafta] İLE Yatmazlar. )

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Gençleri etçil, yaşlıları otçuldur. İLE Etçildir. )

( EMYS ARBICULARIS cum TRIONYX EUPHRATICUS / RAFETUS EUPHRATICUS cum TRIONYX TRIUNGUIS cum MAUREMYS CASPICA cum CHRYSEMYS SCRIPTA ELEGANS cum CHINEMYS REEVESIL )


- TEBERLER:
MÜTTEKÂ/NACAK ile NÎZE, HARBE ile BAYRAK/LİVÂ/SANCAK


- TEMEL ile NİYET


- TERSİNEMEZLİKTE/ENTROPİDE:
NİCELİK ile/ve/değil/||/<> "NİTELİK"


- TEVKİCİ[Ar.] değil/yerine/= NİŞANCI


- TİBET BUDİZMİ'NDE:
KASİD ile/ve SAGYA ile/ve NINGMA ile/ve GELUGBA

( Beyaz Nilüfer Grubu. İLE/VE Çiçek Grubu. İLE/VE Kırmızı Grubu. İLE/VE Sarı Grubu. )


- TİKEL/LER ile/ve/||/<> NİTELİK/LER ile/ve/||/<> İLİŞKİ/LER


- TİMSAH ile NİL TİMSAHI


- "TİMSAL ETMEK" değil ...NIN TİMSALİ


- TIRTIL ile/değil/<>/> NİMFA ile/değil/<>/> KELEBEK

( Tırtılın, "son" dediği şeye, dünyanın geri kalanı, "kelebek" der. )


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TÜR ile NİTELİK

( KIND vs. CHARACTER )


- TUTUM ile/ve/< NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin[Ne İçin]. )

( İlke'li düşünmek, niyettir. )

( Niyet, davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun, bizim için ne olduğunu, zihinsel tutumumuz belirler. )

( Özbilincim'in, "vicdânım" doğrultusunda eylemek isteğini beslemesi de, 'niyet'tir. )

( ATTITUDE vs./and/< INTENTION )


- TUTUM ile/ve NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin(Ne İçin). )

( Niyet davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun sizin için ne olduğunu zihinsel tutumunuz belirler. )

( ATTITUDE vs./and INTENTION )


- TUTUM NİYET


- UN ile/ve/||/<>/> NİŞASTA

( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde, granür durumunda bulunan beyaz nesne, önce öğütülüp un durumuna getirilir. Elde edilen bu un, suyla karıştırılır ve dinlenmeye bırakılır. Belirli bir süre sonunda dibe çöken çözelti, fırınlanarak kurutulur ve böylece nişasta elde edilir. Yapısı ve kullanım biçimleriyle undan farklıdır. )


- ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI

( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )

( INCREMENT OF PRODUCTION vs./and SEARCH/LOOK FOR QUALITY )


- ÜST ile/ve NİTELİKLİ

( TOP vs./and QUALIFIED )


- VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK


- VASIFLANDIRMA/TAVSÎF[Ar. < VASF] değil/yerine/= NİTELENDİRME, NİTELİKLERİNİ SÖYLEME | İLİM, BİLGİ


- VATAN:
MEZAR ve/<> İNSAN ve/<> DİL ve/<> DÜZEN/NİZAM ve/<> TARİH ve/<> DESTAN/LAR ve/<> GAZÂVATNÂME ve/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/<> NİNE VE NİNNİ ve/<> ROMAN ve/<> HATIRAT


- ELDIVEN:
VİNİL ile/ve/||/<>/> LATEKS ile/ve/||/<>/> NİTRİL

( Tek kullanımlık eldivenler içinde, nitril eldivenler vinil ve lateks eldivenlerle karşılaştırılabilir. Nitril eldiven ile lateks eldivenler karıştırılsa da aralarında birçok fark mevcut. Lateks eldivenler farklı iş alanlarında genel olarak rahat bir kullanım sunar, buna ek olarak kullanım kolaylığı ve konfor da sunmaktadır. Pudralı olabilen lateks eldivenlerin nitril eldivene göre içerdiği dezavantaj ise alerjik reaksiyona neden olabilmesidir. Latekse alerjisi olanların kullanamadığı eldivenler, sektörel olarak geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Lateks eldivenler, sağlık merkezleri başta olmak üzere temizlik işlerinde, otomotiv ve birçok endüstride yeğlenir. Elastik ve biyobozunur bir ürün olması lateksin avantajı iken, nitril eldivene göre delinme ve kimyasallara göre daha düşük bir dirence sahiptir. Bu nedenle nitril eldivenler, lateks eldivenlere göre hem alerjen olmaması hem de yüksek dirence sahip olması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenler, lateks içermeyen bir yapıdadır. Pudralı ve pudrasız olarak tercih edilebilen nitril eldivenler uzun süre kullanıma izin vermektedir. Lateks ve nitril eldivenlerle birlikte anılan vinil eldiven ise petrol bazlı bir filmden üretilen eldivenlerdir. Vinil eldivenler, nitril ve latekse göre daha az koruyucudur. )

( Nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlar:

Farklı sektörlerde, çalışanların güvenliği için yeğlenen nitril eldivenler, muayene eldiveni olarak da bilinmektedir. Nitril eldivenin kullanım amacı değişken olabilir. Kimyasal nesnelerle doğrudan değilen iş alanlarında nitril eldiven yeğlenir. Laboratuvarlar da nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlardandır. Buna ek olarak inşaatlarda ya da alkol bazlı ürünlerin yer aldığı işletmelerde de nitril eldiven, çalışanların ellerini tehlikeli nesnelere karşı koruması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenin içinde genellikle pamuktan üretilmiş bir astar yer alır. Nitril kaplaması ise temel görevi gerçekleştirir ve tehlikeli nesnelere karşı koruma sağlar.

Nitril eldivenin temel özellikleri:

- Kimyasal nesnelere karşı direnç gücü yüksektir, delinmeye karşı dirençlidir. - Sızdırmaz yapıya sahip olması ile güvenlidir. - Gerilmelere karşı dayanıklıdır. - Farklı sektörlerde, farklı amaçla kullanılabilir ve uzun bir raf süresine sahiptir.

Nitril eldivenler, özel isteklere göre kabartmalı, pudrasız ya da %100 nitril gibi seçeneklere de sahiptir. Sanayinin çeşitli alanlarında, tamir merkezlerinde, üretim merkezlerinde, laboratuvarlarda ve inşaatlarda kullanılabilen nitril eldivenler, vinil ve lateks ile farklar içerir. )


- YAĞMUR ile/ve NİSAN YAĞMURU

( Yağmur taneleri gözyaşı şeklinde değil küre şeklindedir. )

( GAYS ile/ve ... )

( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve ... )


- YAMA ile/ve NIYAMA ile/ve ASANA ile/ve PRANAYAMA ile/ve PRATYAHARA ile/ve DHARANA ile/ve DHYANA ile/ve SAMADHI

( Eylem kontrolü. İLE/VE Kişisel eylem kontrolü. İLE/VE Duruşlar ve gövde çalıştırma teknikleri. İLE/VE Soluk ve enerji yönetimi. İLE/VE Çakra ve Kundalini teknikleri. İLE/VE Odaklanma teknikleri. İLE/VE Derin odaklanma teknikleri. İLE/VE Üstün odaklanma teknikleri. )


- (")YAŞAMAK(") ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK

( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )


- YETİ ile/ve/<> NİTELİK


- YOKLUK = NON-BEING[İng.] = NON ÊTRE[Fr.] = NICHTSEIENDE[Alm.] = NON-EUS[Lat.]


- ZEKÂT ile NİSÂB

( ASIL, ESAS | BİR MALIN ZEKÂTINI VERMEK ÜZERE VARILMASI GEREKEN MİKTAR | DERECE, İSTENİLEN HAD )


- ZİHNİYET ile/ve/<> NİYET



Nİ... ~ ... / ... ~ Nİ... ile başlayan FaRkLaR...

- ... ÇÜNKÜ, NİYE? ... değil ... NİYE?, ÇÜNKÜ ...


- [ne yazık ki]
NEYİ
BÖLÜŞEMİYORUZ? ve/||/<> NİYE DÖVÜŞÜYORUZ?

( Hiçbir mal, bizim değil! VE/||/<> Hiçbir can, bizim değil! )


- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER

( [ne yazık ki] Görürüz, üstünde giysi olmayan. İLE Görürüz, içinde insan olmayan. )


- -NİH[Fars.] ile -NİH[Fars.]

( Şehir, belde. İLE "koyan" anlamıyla birleşik sözcükler yapar.[KADEM-NİH: Ayak koyan, ayak basan.] )


- NÎM[Fars.] ile NÎM[Fars.]

( Makam. İLE Yarı, yarım, buçuk. )


- "... NIN ÂLEMİ YOK" ile "...NIN GEREĞİ YOK"


- ADÂLET ve/<> NİYET ve/<> SÜREKLİLİK

( JUSTICE and/<> INTENTION and/<> CONTINUITY )


- ADLANDIRMA ile/ve/<> NİTELENDİRME

( GIVING NAME vs./and/<> TO CHARACTERIZE )


- AFRODİT/VENÜS ile NİNİ ile LILLITH

( Güzel/masum kadın. İLE Güzel ve şuh/kötücül kadın[La femme fatale]. İLE İblis\'in karısı. )


- ÂHİRU'Ş-ŞEY'İ[Ar.] ile NİHÂYETUHÛ[Ar.]


- ÂKIBET[Ar.] ile HADD[Ar.] ile NİHÂYET[Ar.]


- ÂLÂ[Ar.] ile NİAM[Ar.]


- ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE

( Bayrak. İLE Simge. )


- ALLÂH'IN MAKAMI:
NAZ MAKAMI değil NİYÂZ MAKAMI


- ALYANS[Fr. < ALLIANCE] değil/yerine/= NİŞAN YÜZÜĞÜ


- "AMA NİYE?" değil "NİYE?"


- AMİDON[Fr.] değil/yerine/= NİŞASTA


- AMONYAK/NIŞADIRRUHU ile/ve/<> NIŞADIR[Fars.] ile/ve/<> NIŞADIRKAYMAĞI

( ... İLE/VE/<> Amonyak tuzu. İLE/VE/<> Amonyum karbonat. )


- ANLAM/KAVRAM ve/||/<> NİTELİK ve/||/<> İLİŞKİ ve/||/<> KİPLİK


- APRİL[İng.] değil/yerine/= NİSAN


- ARKADAŞ:
SAYISI ile/ve/değil/yerine NİTELİĞİ

( Başarıda belirli olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sıkıntıda belirli olur. )


- ATEŞ ile NİRÂN[< NÂR, NÛR]

( )

( ... İLE Aydınlıklar, parıltılar, ışıklar. | Tamu, cehennem. | Sönmeyen ateş. )


- ATIŞTIRMAK değil/yerine NİTELİKLİ BESİNLERİ, YAVAŞ YEMEK


- ATİYYE[Ar.] ile NİHLE[Ar.]


- AZM[Ar.] ile NİYET[Ar.]


- AZOT = NITROGENE[İng.] = AZOTE[Fr.] = STICKSTOFF[Alm.] = AZOTO[İt.] = NITROGENO[İsp.] = NİRÛCÎN, AZÛT[Ar.] = NÎTRÛJEN, AZOT[Fars.] = STIKSTOF[Felm.]


- BAĞLAM ve/> NİYET ve/> EREK

( CONTEXT and/> INTENTION and/> AIM )


- BELÂ'YA SABIR ile/ve/değil/yerine NİMET'LERE SABIR

( Anlamadığımız herşey başımıza belâ. )


- BELÂ'[Ar.] ile NİKME[Ar.]


- BELİRLEMEK ile NİTELEMEK

( BELİRLEMEK: Nedene dayandırmak. )

( DESIGNATION vs. TO QUALIFY )


- BELİRLEMEK ile NİTELEMEK


- BEREKET ile/ve NİSAN BEREKETİ


- BEZ[Ar. < BEZZ] ile NİPİ

( Pamuk ya da keten ipliğinden yapılan dokuma, çaput. | Pamuktan, düz dokuma. | Herhangi bir cins kumaş. | Herhangi bir iş için kullanılan dokuma. | Kumaş ya da dokumadan yapılmış olan. İLE Muzağacı lifinden yapılan bez. )


- BİDÂYET ile/ve NİHÂYET


- Bİ-NİŞAN[Fars.] değil/yerine/= NİŞANSIZ


- BİR NEBZE ile/ve/<> NİSPETEN


- BİTİRMEK yerine NİHAYETE ERDİRMEK


- BİTİRMEK yerine NİHAYETE ERDİRMEK


- BOŞ KİŞİ ile/değil/yerine NİTELİKLİ KİŞİ

( Kişiyle uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE İşiyle uğraşır. )


- BULUT ile NİSAN BULUTU/EBR-İ NÎSÂN[Fars.]

( Nisan bulutu. )


- CEZA:
MUTLAK ile/ve/||/<> NİSBÎ ile/ve/||/<> KARMA

( Kesinlik ve karşılık. İLE/VE/||/<> Önleyici. İLE/VE/||/<> Hem önleyici, hem de karşılık. )


- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]


- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK


- "ÇÜNKÜ NİYE ..." değil "NİYE?, ÇÜNKÜ ..."


- "ÇÜNKÜ-NİYE?" yerine "NİYE? ÇÜNKÜ ..."


- "ÇÜNKÜ-NİYE?" değil "NİYE? ÇÜNKÜ ..."


- "...DAN ŞÜPHE ETMEK" ile "...NIN UZAK GELMESİ"


- DEĞER ile/ve/<> NİYET

( VALUE vs./and/<> INTENTION )


- DEĞERLENDİRME ile NİTELENDİRME

( TO ESTIMATE vs. TO CHARACTERIZE/TO DESCRIBE )


- DEĞİŞİMDE/METABOLE [ARISTOTELES'TE]:
| OLUŞ ile/ve/||/>< BOZULUŞ |
ve/||/<>
| NİCELİK ile/ve/||/<> NİTELİK ile/ve/||/<> YER DEĞİŞTİRME |


- DENİZLİ ile/ve VAN ile/ve MALATYA ile/ve NİĞDE ile/ve UŞAK ile/ve ISPARTA


- DERS ÇALIŞMAK ile/ve/> (NİTELİKLİ/AYRICALIKLI) ÇALIŞMAK

( STUDY vs./and/> WORKING )


- DERT ile/ve/= NİTELİK

( Baki olan bir dert edin! Bu fâni dünyada. )

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )

( Söylemem derdimi hemderde bile! )

( Allah derdinizi artırsın! )


- "DERT/LERİNİ ANLATMAK" ile/değil/yerine (NİTELİKLİ VE YÜKSÜZ) İLİŞKİ (KURMAK)


- DİL ve NİYET


- DUÂ[Ar.] ile NİDÂ'[Ar.]


- DUA ile/ve NİYZ[Fars.]

( İsteyeceksin, sürekli niyaz edeceksin! )


- "DUYGU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİYET


- DÜZEN = NİZAM = ORDER[İng.] = ORDRE[Fr.] = ORDNUNG[Alm.] = ORDEN[İsp.] = ORDO[Lat.]


- EF'AL:
SIHHAT ile/ve/||/<> İNİKAT ile/ve/||/<> NİFAZ ile/ve/||/<> LÜZÛM

( LEGALITE avec/et/||/<> CONCLUSION avec/et/||/<> VALIDITE avec/et/||/<> NECESSITE D'EXECUTION )


- FARK/LI/LIK ile NİTELİK FARKI/FARKLILIĞI

( DIFFERENT/DIFFERENCY vs. DIFFERENCE/Y OF QUALITY )


- FATİH SULTAN MEHMET ve/< NİMEL[< Nİ AMEL] CEYŞ

( ... VE Fetihte şehit olan askerler. )

( 18 SEKBANLAR: Şehzâde Camii [Saraçhane'de] karşısında, [eski] Nikah Dairesi'nin yanındaki mezarlıklar. )


- FELSEFE:
NİTELİKLİ SORU, SORMA "SANATI" ile/ve/||/<>
NİTELİKLİ, SORU SORMA "SANATI"


- FELSEFE'DE SEZGİ ile NIETZSCHE'DE SEZGİ

( Kavramlaştırılmamış her türlü düşünce. İLE İçgüdü. )


- FREUD ile/ve NIETSZCHE ile/ve MARX

( Bilinçdışı. İLE/VE İçgüdü. İLE/VE Yabancılaşma. )


- GÖVDEMİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )

( OXYGEN and/||/<> CARBON and/||/<> HYDROGEN and/||/<> NITROGEN and/||/<> CALCIUM and/||/<> PHOSPHORUS and/||/<> + 54 ELEMENTS )


- GÜL ile/<> NİLÜFER(LOTUS)

( Dikenlikte. İLE/<> Bataklıkta. )


- GUNA ile NİTELİK

( Nitelik. )


- GÜNAH ile/ve/<> İSYAN ile/ve/<> NİSYAN


- HADD[Ar.] ile NİHÂYET[Ar.] ile 'ÂKIBET[Ar.]


- HAREKET:
CEVHER'DE ile NİCELİK'TE ile NİTELİK'TE ile MEKÂN'DA


- HATA ile/ve/değil/< NİYET BOZUKLUĞU


- HAYR[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK


- HEKİM ile NİTÂSÎ[Ar.]

( ... İLE Anlayışlı hekim. )


- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK


- HİBE[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HİÇÇİLİK = ADEMİYUM MEZHEBİ = NIHILISM[İng.] = NIHILISME[Fr.] = NIHILISMUS[Alm.] = NIHIL[Lat.]


- HİÇLİK = ADEM = NON-BEING[İng.] = NÉANT[Fr.] = NICHTS[Alm.] = NON ENS[Lat.]


- HİSBE ve NİSBE


- HIZLI ÖRGÜTLEN(EBİL)ME ile/ve/değil/<> NİTELİKLİ ÖRGÜTLENME


- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF


- İÇGÜDÜ ile/ve/değil NİYET

( [not] INSTINCT vs./and/but INTENTION )


- İDRAK ile/ve/> NİYET


- İŞLEV ile/ve/<> BİÇİM ile/ve/<> NİTELİK


- ISPANAKTA:
NİTRAT > NİTRİT

( Ispanakta bulunan nitrat, ısıtılırsa nitrite dönüşür. Dolayısıyla, hiçbir zaman ısıtmadan, ilk pişirmede tüketilmelidir. )


- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve NİYET

( WILLPOWER vs./and INTENTION )


- İYİMSERLİK = NİKBİNLİK = OPTIMISM[İng.] = OPTIMISME[Fr.] = OPTIMISMUS[Alm.]


- KALİFİKASYON değil/yerine/= NİTELİKLİLİK


- KALİFİYE/VASIFLI değil/yerine/= NİTELİKLİ


- KALITATİF ARAŞTIRMA/QUALITATIVE RESEARCH[İng.] değil/yerine/= NİTEL ARAŞTIRMA


- KALITATİF/QUALITATIVE[İng.] değil/yerine/= NİTEL


- KALİTE/Lİ[Fr./İng. < QUALITY] değil/yerine/= NİTELİK/Lİ


- KANTITATİF ARAŞTIRMA/QUANTITATIVE RESEARCH[İng.] değil/yerine/= NICEL ARAŞTIRMA


- KANTITATİF/QUANTITATIVE[İng.] değil/yerine/= NICEL


- KARBONDİOKSİT[Fr. < CARBONDIOXYDE] ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NİTRÖZ OKSİT

( Renksiz, kokusuz, yoğunluğu 152,0 °C'de ve 36 atmosfer basıncında kolayca sıvılaşan ekşimsi tatta bir gaz.[CO2] İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karbondioksitten, 300 kat daha zararlı sera gazı. )


- KAVRAM ile/ve/<> NİYET

( Felsefe. İLE/VE/<> Kavrama niyet girince, ideolojiye dönüşür. )

( CONCEPT vs./and/<> INTENTION )


- KAZ ile NİL KAZI

( image )


- KEZÂ/KEZÂLİK[Ar.] ile NİTEKİM/AYNI BİÇİMDE


- KİM? ile NİÇİN?(NE İÇİN?)

( Felsefe ve din alanının sorularıdır. )

( WHO? vs. FOR/TO WHAT?
Questions of the philosophy and religion. )


- KISMEN ile/ve NİSPETEN


- KOBALT ile/> NİKEL ile/> KADMİYUM ile/> KURŞUN

( Atom numarası 27, atomik kütlesi 58.933, yoğunluğu 8.9 g/cm³, ergime sıcaklığı 1495 ºC, kaynama sıcaklığı 2870 ºC, kütle numaraları 54-62 arasında izotopları bulunan, ancak sadece 59 kütle numaralı izotopu [27Co59, %100] kararlı olan, 60 kütle numaralı radyoizotopu [Co60], 5.3 yıl yarılanma süresi ve 1.17 MeV ve 1.33 MeV enerjili iki gama fotonuyla tıpta ışın tedavisinde ve endüstride kullanılan, demir ve nikele benzeyen beyaz metal. Simgesi: Co
İLE/>
Atom numarası 28, atomik kütlesi 58.71, ergime sıcaklığı 1453 ºC, kaynama sıcaklığı 2732 ºC ve yoğunluğu 8.9 g/cm³ olan, 360 ºC'den sonra ferromanyetik özelliğini kaybeden, kütle numaraları 57-66 arasında izotopları bulunan, nikel pillerin ışına maruz kalmasıyla oluşan 63 kütle numaralı radyoizotopu [Ni63] radyoaktif izleyici olarak kullanılan, geçiş metalleri öbeğinden, manyetik özellikli alaşımlarda, trafolarda, elektrik iletkenliği düşük olduğundan, direnç malzemelerinde, elektrik ve elektronik devrelerde, seramik kaplama sanayiinde kullanılan, parlak beyaz metal öğe. Simgesi: Ni
İLE/>
Atom numarası 48, atomik ağırlığı 112.40, ergime sıcaklığı 320.9 ºC, kaynama sıcaklığı 765 ºC ve yoğunluğu 8.6 g/cm³ olan, 0.6 eV'un üstündeki nötronlar için saçılma etki kesitleri yüksek fakat soğurma etki kesitleri küçük, ısıl [0.0253 eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti çok yüksek [2450 b], saçılma etki kesiti çok düşük [5.6 b] olduğundan, reaktörlerin denetim çubuklarında ve ayrıca ölçüm aygıtlarında nötronlara karşı ekranlama işlevi için kullanılan, çinkoya benzeyen, genellikle çinko yataklarında, onunla birlikte bulunan beyaz metal öğe. Simgesi: Cd
İLE/>
Atom numarası 82, atomik kütlesi 207.2, ergime sıcaklığı 327.5 ºC, kaynama derecesi 1740 ºC ve yoğunluğu 11.35 g/cm³ olan, kütle numarası 190-218 arasında izotopları olan, maliyet/yoğunluk oranı düşük olmasından dolayı ve fiziksel ve mekanik özellikleri, ışından dolayı önemli bir değişikliğe uğramadığından dolayı, gama ışınlarına karşı etkin zırh malzemesi olarak ve özellikle nükleer reaktörlerde nötron+gamalara karşı zırhlamada, sanayide akü yapımında, elektrik iletiminde kullanılan kabloların kaplanmasında, silah sanayiinde mermi yapımında, inşaat sanayiinde bina çatılarının kaplanması ve ses yalıtımında, otomotiv ve gemi endüstirilerinde dengeleme ağırlığı, petrol sanayiinde oktan artırıcı olarak yakıt maddelerinde ve matbaacılıkta harflerin dökümünde kullanılan, kararlı izotopları Pb206[%25.1], Pb207[%21.7] ve Pb208[%52.3]'un sırasıyla uranyum[92U238], aktinyum[92U235, AcU] ve toryum[90Th232] radyoaktif serilerinin son halkalarını oluşturduğu mavimsi gri renkte çok ağır metal. Simgesi: Pb )

( Co İLE/> Ni İLE/> Cd İLE/> Pb )

( COBALT vs./> NICKEL vs./> CADMIUM vs./> LEAD )

( COBALT avec/> NICKEL avec/> CADMIUM avec/> LE PLOMB )

( KOBALT mit/> NICKEL mit/> KADMIUM mit/> BLEI )


- KOJİKİ ile/ve/||/<>/> NİNŞOKİ

( Japon temel kaynakları. İLE/VE/||/<>/> Bu kaynakların açıklamaları/tefsirleri. )


- KOLOMBİYUM = NİYOBYUM[Fr. < NIOBIUM]

( Atom numarası 41, atom ağırlığı 92,91, yoğunluğu 8,57 olan, oksijen, kükürt, klor vb.nesnelerle birleşikler veren bir öğe. [simgesi Nb] )


- KUMAŞ ile NİLA

( ... İLE Bir tür Hint kumaşı. )


- KURBAĞA ile NİNJA KURBAĞA


- LEVREK ile NİL LEVREĞİ

( ... İLE Viktorya Gölü'ne [Doğu Afrika] sonradan sokulmuştur. [Bu nedenle 200 tür yok olmuştur!] )

( ... İLE Boyu 2 metreye, ağırlığı 450 kiloya kadar erişebilmektedir. )


- LEZZET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MANTIK ile/ve/||/<> NİTELEME/YÜKLEMLER MANTIĞI


- MENFA'AT[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MİNNET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MİSL[Ar.] ile NİDD[Ar.]


- MİZAN[< VEZN] ile/ve NİZAM

( Farkta cem, cemde fark. | Terazi, ölçü aleti, tartı, ölçek. | Adâlet ve eşitlik. | Akıl, idrak. | Şeriat. | Hesap özeti. İLE/VE Düzen. )


- MUTA NİKÂHI ile/değil NİKÂH-I MUVAKKAT ile/değil HÜLLE

( Hz. Muhammed, savaş zamanı için geçerli kılmıştır. [Hz. Ömer, tamamen kaldırmıştır.] DEĞİL Belirli bir süre için yapılan nikâh. [Caiz değildir.] İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )

( "MİSYAR: Seyahat süresince geçerli olan nikah.

MİSFAR: İş gezisi(sefer) süresince geçerli olan nikah.

MİSYAF: Tatil süresince geçerli olan nikah." )


- MUTTASIF[Ar.]/VASIFLI değil/yerine/= NİTELENMİŞ/NİCELİKLİ


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )

( Niçin'i olan, nasıl'a katlanır. )


- NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Hangi şey? VE/||/<>/>/< Ne asıl? VE/||/<>/>/< Ne'den? VE/||/<>/>/< Ne için? )

( Evren/doğa/nesne/insan. VE/||/<>/>/< Bilim. VE/||/<>/>/< Sanat. VE/||/<>/>/< Felsefe. )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( "What is?" question is metaphysical question. )

( Cosmos/nature/matter/human. VS./AND/||/<>/>/< Science. VS./AND/||/<>/>/< Art. VS./AND/||/<>/>/< Philosophy. )

( WHAT? vs./||/<>/>/< HOW? vs./||/<>/>/< WHY? vs./||/<>/>/< WHAT FOR? )


- NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )

( WHY? vs. WHAT FOR? )


- NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )

( Hangi şey? VE Ne asıl? VE Ne'den? VE Ne için? )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( Her biri bir ötekinin nedenidir. )

( ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT )

( ... İLE Neden, sebep, vesile. | Eksik, noksan, kusur, garaz. | Yalandan özür. )

( Çocuk sorusu. İLE/VE Yetişkin sorusu. )

( "Ne?", doğa yasalarıyla bilinebilir. Ya "Kim?" )

( Felsefe ve din alanının sorularıdır. )

( Ne'den? İLE Ne için? )

( WHY? vs. WHAT FOR?
WHAT? vs. HOW? vs. WHY? vs. WHAT FOR?
"What is?" question is metaphysical question.
[not] CAUSE OF vs./but ONE OF THE CAUSES
ONE OF THE CAUSES instead of CAUSE OF
Each is the cause of the other.
[not] THE FIRST CAUSE vs./and/but ONE OF THE CAUSES
ONE OF THE CAUSES instead of THE FIRST CAUSE
CAUSE/S vs./and/<> CONDITION/S
REASON vs. PRETEXT
HOW? vs. HOW MUCH?
WHAT (IS) THIS? vs./and WHAT WORTH OF THIS?
Question of child. WITH/AND Question of adult.
WHAT? vs./and WHO?
It's able to know "What?" by nature laws. So "Who?"
WHO? vs. FOR/TO WHAT?
Questions of the philosophy and religion.
FROM WHAT? vs. WHY? )


- NE-LİK ile/ve NİTELİK ile/ve İLİŞKİLERİ


- NE'LİK(SİZ) ile/ve NİTELİK(SİZ)


- NESEB/SOY değil/yerine/>< NİSBET


- NESNE ile/ve/değil NİMET


- CUSANUS ve/||/<>/> KOPERNİK ve/||/<>/> PARASELSUS

( 1401 - 11 Ağustos 1464 VE/||/<>/> 19 Şubat 1473 - 24 Mayıs 1543 VE/||/<>/> 1493 - 24 Eylül 1541 )


- NİCEL ÇOKLUK ile/ve GENEL KABUL/LER

( QUANTITATIVE MAJORITY vs./and GENERAL ACCEPTANCE/S )


- NİCELİK:
ASLÎ ile/ve/||/<> ARIZÎ

( ... İLE/VE/||/<> Türemiş nicelikler. )


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- NİCELİK = KEMİYET = QUANTITY[İng.] = QUANTITÉ[Fr.] = QUANTITÄT[Alm.] = QUANTITAS[Lat.] = POSOFEI[Yun.] = CANTIDAD[İsp.]


- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİKLER ile YER/MEKÂN

( [zıtlık/zıddı] Yoktur. İLE Vardır. )


- NİCELİKLİ ile NİCELİKSEL


- NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NICOLAS COPERNICUS


- NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<> ANAXAGORAS


- NICOTIANA RUSTICA ile NICOTIANA TABAKUM

( Rusya ve Hindistan'da yetişir. İLE Dünyanın çoğu bölgesinde bulunanın adıdır. )


- NİDÂ ile ...

( ÇAĞIRMA, SESLENME | SU VERME )


- NİDÂ[Ar.] ile SIYÂH[Ar.]


- NİDANA ile ...

( Karma ilişkisi süreci. )


- NİDUS[İng.] değil/yerine/= YUVA


- NIELS BOHR ve/||/<> ALBERT EINSTEIN

( image )


- NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ

( 05 Ağustos 1802 - 06 Nisan 1829 VE/||/<> 25 Ekim 1811 - 31 Mayıs 1832 VE/||/<> 1771 - ? )

( GALOIS KURAMI: Gauss'un kullandığı bazı teknikleri genelleştirerek, derecesi dörtten büyük olan her polinom için çalışacak bir kök bulma yöntemi oluşturmanın neden olanaksız olduğunu açıklar. İçinde kökleri aradağımız sayı dizgeleri "nesneler" ile kökleri kendi arasında döndüren permütasyon "öbekleri" arasında daha önce gözlemlenmemiş ilişkiler bulur. Bu ilişkiler yumağına, bugün genel olarak verilen addır. )


- NIELS HENRIK DAVID BOHR ve/||/<> MAX BORN

( 07 Ekim 1885 - 18 Kasım 1962 ve/||/<> 11 Aralık 1882 - 05 Ocak 1970 )


- NİFAK değil/yerine/= GEÇİMSİZLİK/ANLAŞMAZLIK/ARABOZU


- NİFÂK ile/değil/yerine/>< İNFÂK

( (")Saklıyorsak("). İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Veriyorsak. )

( İnfâk, nifâğın panzehiridir. )


- NİFÂK ve/>< TEDBİRÂT


- NİGÂH[Fars.] ile BAKIŞ

( BAKIŞ, BAKMA )


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NIH/NATIONAL INSTİTUTES OF HEALTH[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK ENSTİTÜLERİ (ABD)


- NİHAÎ HEDEF değil/yerine/= SON KESİN EREK


- NİHAÎ ile/ve/değil/yerine CÂMİ


- NİHÂÎ değil/yerine/= SONSAL


- NİHÂLE[Fars.] değil/yerine/= ALTLIK


- NİHÂN[Fars.] ile/||/<> PİNHÂN[Fars.]

( Gizli, saklı. | Sır. | Bulunmayan, görünmeyen. İLE/||/<> Gizli, saklı, gizlenmiş. )


- NİHÂVEND ile NİHÂVEND

( Makam. İLE İran'ın batısında bulunan şehir. )


- NİHÂVEND[Fars.] ile NİHÂVEND[Fars.]

( İran'ın batısında bulunan ünlü bir şehir. İLE Türk müziğinde bir makam. )


- NİHAYET/AKIBET değil/yerine/= SONUNDA/ÖNÜNDE SONUNDA


- NİHÂYE/T:
Son, uc. | Son derece.


- NİHÂYETE ERDİRMEK yerine SIRLAMAK


- NİHÂYETE ERDİRMEK yerine SIRLAMAK


- NİHÂYET-İ AZM[Ar.] değil/yerine/= KEMİK UCU

( Kemik ucu. )


- NİHAYETSİZ değil/yerine/= SONU GELMEZ/BİTİP TÜKENMEZ/BİTMEZ TÜKENMEZ


- NİHİLİST değil NİHİLE OLMAK


- NİJER ile NİJERYA

( NIGER vs. NIGERIA )


- NİKAB ile ...

( PEÇE, YÜZ ÖRTÜSÜ )


- NİKAB["ka" uzun okunur] ile NİKÂB[Ar.]

( Peçe, yüz örtüsü. | Perde, örtü. İLE Kuşçu eldiveni. )


- NİKABET[Ar. < NAKABET | çoğ. NUKABÂ] ile NİKÂBET[Ar.]

( Bir kavim ya da kabilenin reisi ya da vekili. | Bir tekkede, şeyhin, yardımcısı olan en eski dervişi ya da dedesi. İLE Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- NİKAH KIYMAK değil/yerine/= EVERMEK


- NİKAH MEMURU değil/yerine/= EVERMECİ


- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN


- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN


- NİKAH değil/yerine/= EVERME


- NİKÂH ve SİFAH


- NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞAHADET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK


- NİKAT[Ar. < NOKTA]["ka" uzun okunur] ile NİKÂT[Ar. < NÜKTE]

( Noktalar. İLE Herkesin anlayamadığı ince anlamlar. | İnce anlamlı, zarif ve şakalı sözler. )


- NİKMET ile/> HİKMET


- NİKRİS/NİKRÎS[Ar. < NEKARÎS] ile NÎKRÎZ/NÎRÎZ[Fars.]

( Ayak parmaklarında, topuklarda ve eklemlerde meydana gelen ağrılı hastalık. [Fr. GOUTTE] İLE Türk müziğinin en eski bileşik makamlarından. )


- Nîl["ka" uzun okunur] ile NÎL[Ar.]

( Mısır'da geçen, Akdeniz'e dökülen ünlü ırmak. İLE Çivit otu. )


- NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


- NİLÜFER ile/değil ÇADIRÇİÇEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Nilüfergillerden, Çin ve Amerika'da ırmaklarında yetişen, büyük yapraklı bir bitki. )

( ... cum EURYALEFEROX )


- NİLÜFER ile HİNTFULÜ/MISIRFULÜ

( ... İLE Beyaz renkli bir nilüfer türü. )

( ... cum NELUMBIUM )


- NİLÜFER ile/ve/< LOTUS[Lat. < Yun.]

( Yaprakları yuvarlak ve geniş, durgun sularda ya da havuzlarda yetişen bir su bitkisi. İLE/VE/< Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad. )

( NYMPHEA cum/et/< ... )

( ÂBRÛD, ÂBÛ ile/ve/< ... )


- NIM/NONİNVAZİV MONİTORİZASYON NONİNVASIVE MONİTORING[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN İZLEÇLEME


- NİMÂL[Ar. < NEML] ile NİMÂR[Ar. < NİMR]

( Karıncalar. İLE Kaplanlar. )


- NİMBUS[Lat.] değil/yerine/= KARA BULUT


- NİMET değil/yerine/= ERGİ


- NİMET ve/<> MEZİYET


- NİMET ve MUHABBET

( Kalıba. VE Ruha. )


- NİMET ile NİKMET

( ... İLE Şiddetli cezâ. )


- NİMET[Ar.] ve/<> RAHMET[Ar.]


- NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )

( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )


- NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )


- NİMET değil/yerine/= YİYGİ


- NÎM-İ CEHL[Fars.] ile NÎM-İ CEHL[Fars.]

( Usûl. İLE Yarım bakış. )


- NIMV/NONİNVAZİV MEKANİK VENTILASYON NONİNVASIVE MECHANICAL VENTILATION[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN MEKANİK SOLUTMA


- "...'NIN ADINA" değil ... ADINA


- (...'NIN) ALTI ile 6 (ALTI)


- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ


- -NIN EKİ ve -DIR EKİ

( 'S to IS )


- ...'NIN EVİNDE YAŞAMAK ile/yerine ...'NIN EVİNDE KALMAK


- "...NIN GERÇEKLEŞMESİ" ile/değil ... NIN YAŞANMASI


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "...NIN NEDENİ" ile/ve/değil/yerine "...NIN İLİŞKİSİ"


- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU


- ...'NIN SANATI ile ... SANATI

( "ART OF ..." vs. "... ART" )


- ...NIN SÜRECİ ile/ve ...NIN SÜRECİ

( PROCESS OF ... vs./and PROCESS OF ... )


- "...'NIN TANRI'SINDA" değil ...'NIN TANRI ANLAYIŞINDA


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- "...NIN YARARLARI NEDİR?" değil ...NIN YARARLARI NELERDİR?


- NİNE/EBE ile ANNEANNE/BABAANNE

( Nine, (daha çok) hem babanın, hem annenin annesi, hatta anneannenin annesi için seslenme nitelikli bir söz. İLE Annenin ya da babanın annesi olduğunu belirten sözler. )


- NİNE ile HAMİNNE[< HANIM NİNE]

( ... İLE Ailedeki yaşlı ve saygın kadınlara verilen san. )


- NİNNİ/BENGERE[Fars.] ile ...

( Bebekleri/çocukları uyutmak üzere söylenilen şarkı. )


- NİPEL[Fr.] değil/yerine/= BAĞLANTI PARÇASI

( İki bağlantı parçasını, birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça. )


- NİPPON (JAPONYA) ile ...

( Yüksek Güneş Ülkesi. )


- NÎRÂN ile/ve/<> ZÎFÂN ile/ve/<> KURBÂN

( Canını, ateşe. İLE/VE/<> Malını, misafire. İLE/VE/<> Yakınını, Allah'a. )


- NİRENGİ ile/ve/||/<> EKSEN ile/ve/||/<> HİZA


- NİRENGİ[Fars.] değil/yerine/= TEPE NOKTA

( Belirli sayıda noktanın konumunu, kesinlik içinde saptayabilmek için, bu noktaları, tepe olarak kabul ederek, bir alanı üçgenlere bölme. )


- NİRGUNA ile ...

( Koşulsuz, vasfı ve niteliği bulunmayan. )


- NİRMANAKAYA ile ...

( Dönüşüm Elbisesi/Gövdesi. Buda ve Bodhisattvalar sıradan bireylerin gövdelerine benzer fiziksel özellikler alarak, onları kurtarmaya çalışırlar. )


- NIRS/NEAR INFRARED SPECTROSCOPY[İng.] değil/yerine/= YAKIN KIZILÖTESİ İZGESEL GÖRÜNTÜLEME


- NİRVANA[Sansk.] = NİBBAHA[Palice] = SATORİ[Zen, Jap.]


- NIRVANA = NIBBANA[Palice]


- NİRVANA[Sansk.](NİBBAHA[Pali])(SATORİ[ZEN, Jap.]) ile NİRVANE ile NİRVANİ ile ...

( Aydınlanma. (ZEN'de, Satori) Yaşam ışığının nihai eriyişi ve sönüşü. Maddeden kurtuluş, En Yüce Ruh (Brahman) ve yeniden birleşme. Budist summum bonumilkesi. En son Gerçeklik. Saltık Hakikat. Aydınlandıkları zaman, yanıltıcı egolarının bilinciyle sınırlı olmayan bir duruma giren kişilerin son durumu. Bağımlılıklardan, tutkulardan, yanılsamalardan kurtulup, uyanıp aydınlanma sonucu ulaşılan iç suskunluk, iç barış. (Tasavvuf'ta ile ABCDEF ( İşrak) İLE Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. İLE Nirvana'yı arayan. )


- NİRVANA[sansk. MOKSHA] ile SATORİ

( Aydınlanma tanımının Budizm'deki karşılığı. İLE Aydınlanma tanımının Zen'deki karşılığı. )


- NİRVİKALPA ile ...

( Tasavvur ya da kavrayış yeteneğinden arı, zihinsel değişiklikler geçirmeyen. )


- NİŞ/NICHE[İng.] değil/yerine/= OYUK


- NÎŞ[Fars.] ile NİŞ[Fr./İng. < NICHE]

( İğne[arı, akrep gibi böceklerde]. | Zehir, ağı. | Diken. İLE Duvar içinde bırakılan oyuk. )

( Niş pazarlama, pazardaki hizmetlerdeki boşlukların doldurulması amacı ile yapılmaktadır. Bu pazarlama çeşidinde herkese hizmet verilmemektedir. Daha küçük bir grup niş pazarlamadan yararlanabilmektedir. Niş pazarlama, hedefindeki kişilerin isteği doğrultusunda sürekli bir biçimde yenilikler yapmak zorundadır.

Niş Pazarlama, İngilizce'de Niche marketing adı ile anılmaktadır. Bu pazarın belirli başlı özellikleri bulunur.

- Niş pazarlama, küçük kitleleri hedef almış olan bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkar.
- Niş pazarlama, yönteminde maliyetin üzerine ciddi bir kâr konulmaktadır. Bu nedenle de önemli oranlarda kâr elde etmek olanaklıdır.
- Niş pazarlamada, üretim ve pazarlama oldukça düşüktür. Ancak kazanılan paralar oldukça tatmin edicidir.
- Niş pazarlamada, müşteri gereksinimine göre ürün üretilmektedir.
- Niş pazarlama, kitlesi küçük olması nedeni ile pazarlama iletişimine ayrılan para oldukça azdır.
- Niş pazarlama yapılırken, üretimin özgün olması ve üretimi yapan şirketin alanında uzman olması oldukça önemlidir.
- Tüketici güvenini kazanmak ve tüketiciyi memnun etmek, niş pazarlamada çok daha kolay bir biçimde yapılabilmektedir.

Niş Ürün, Niş Parfüm, Niş Pazar ve Niş Boyut Ne Anlama Gelir?

Niş pazarlamada üretilen niş ürünlerin herhangi bir alternatifinin bulunmaması oldukça önemli bir konudur. Niş pazarlama stratejilerinde hedef kitle oldukça küçük olmaktadır. Bazı kişiler tarafından bu pazar türünde rekabet olmadığı düşünülebilir. Ancak niş pazarlamadaki rekabet oldukça fazladır.

Niş pazarlama, yapmak oldukça dar bir bölgede pazarlama yapmak demektir. Bunun yanında bu dar bölgede pek çok rekabet eden şirket olması da olanaklıdır. )


- NİŞABUREK[Fars.]

( Türk müziğinde, rast makamı ve uşşak makamının, pûselik "si" perdesiyle oluşmuş bir makam. )


- NİSAİYE/JİNEKOLOJİ değil/yerine/= KADIN-DOĞUM SAYRILIKLARI


- NİSÂL[Ar. < NASL] ile NİSÂR[Ar.] ile -NİSÂR[Ar.]

( Temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uclarındaki sivri demirler. İLE Saçma, serpme. | Saçı, düğünde saçılan para. İLE "Saçan/saçıcı" anlamlarına sözcükleri sıfatlandırır.[PERTEV-NİSÂR: Işık saçan.] )


- NİSAN YAĞMURU:
SEDEFİN AĞZINDA ile YILANIN AĞZINDA

( İnci. İLE Zehir. )


- NİSAN YAĞMURU ile/ve MAYIS YAĞMURU

( Nisan yağar sap olur, Mayıs yağar çeç olur. [çeç: Tahıl yığını] )

( Nisan yağmuru, sadef'in karnına düşünce inci, yılanın ağzına düşünce zehir olur. )

( Nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir. Mayıs yağmuru başakların dolgunlaşmasına yarar. )


- NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


- NİŞÂN ile NÎSÂN[Süryanice]

( İz, belirti. | İşaret. İLE Nisan ayı. )


- NİŞANCA ile NİŞANCA

( Eyüp'te, Topçular - Defterdar arasındaki semt. İLE Fatih'te, Beyceğiz Mahallesi'nde, Nişancı Mehmet Paşa Camisi'nin bulunduğu semt. )

( İkisi de adını, bu semtte bulunan camiden almıştır. )


- NİŞANTAŞI ile NİŞANTAŞI

( Şişli - Teşvikiye arasında bulunan ve adını burada bulunan nişantaşından alan semt. İLE Vali Konağı - Teşvikiye caddelerinin kesiştiği noktada bulunan, 1825'te Sultan II. Mahmud tarafından diktirilmiş yazılı sütun. )


- NİSANTAŞI ile NİŞANTAŞI


- NİSAP değil/yerine/= YETER SAYI


- NİSARGA ile ...

( Doğal, yaradılıştan olan. )


- NİŞASTA ile FEKÜL[Fr.]

( ... İLE Patates gibi bazı bitkilerin yumrularında bulunan nişasta. )


- NİŞASTA ile/ve/<>/> HELME

( ... İLE/VE/<>/> Fasulye, pirinç, buğday gibi taneler, kaynatıldığında, nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı. | Bazı bitkilerin, kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde. )


- NİŞASTA ile PATATES NİŞASTASI/FEKÜL[Fr.]

( STARCH vs. POTATO STARCH )


- NİŞASTA ile TAPYOKA[Fr. < TAPIOCA]

( ... İLE Manyok kökünden çıkarılan nişasta. )


- NİSBÎ ile KISMÎ


- NİSEB-İ ERBAA

( Yansıma[aks], oranla[nispetle] ilgilidir.
1- Eşitlik/Denklik[Müsâvât]
( - Her kişi, nâtıktır.
- Her nâtık, insandır. )
2- Karşıtlık/Uyuşmazlık[Mübâyenet]
( - Hiçbir insan, taş değildir.
- Hiçbir taş, insan değildir. )
3- Genel[Umum] - Özel[Husus] - Bağlamında/Açısında[Min-vech]
( - Bazı kişiler, beyazdır.
- Bazı beyazlar, insandır. )
4- Genel[Umum] - Özel[Husus] - Kesinlik[Mutlak]
( - Her hayvan, insandır.[Yanlış!]
- Her insan, hayvandır.[Doğru!] )
[Hayvan[küllî]:
- İnsan(- Hayvan[cüz-i eamm]
- Nâtık[cüz-i müsavî])(postulat);
- At; - Eşek; - Köpek] )


- NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET

( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )


- NISF-I KUTUR değil/yerine/= YARIÇAP


- NİSHİREN[Jap.] ile ...

( Tendai Budizm okulundan türemiş yurt sevgisini herşeyden öne alan, çağımızda savaşçı Japon faşizmini etkilemiş olan Budist okulu. )


- NİSPET ile GÖRE

( RATIO vs. ACCORDING TO )


- NİSPET ile GÖRELİLİK/İZÂFET

( Bir değişkenin bir sabite oranı. İLE İki değişkenin birbirine bağlı oranı. )

( Birinin değişkenliğinde. İLE İkisinin de değişkenliğinde. )

( RATIO vs. RELATIVITY )


- NİSPET ile ÎTİBAR

( RATIO vs. CONSIDERATION )


- NİSPET ile/ve İZÂFE


- NİSPET ile KIYAS

( Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( RATIO vs. TO COMPARE )


- NİSPET ile/ve ŞART


- NİSSARANA ile ...

( Sözel olarak "dışına çıkmak". Özgürlük, kurtuluş. Aydınlanmak zihnimizi zincirleyen bağlardan kurtulmaktır.(Upanişadlar) )


- Nisyan etmeden KONUŞ!!!


- NİSYAN ile GAFLET

( Kendi muhtaç himmete, bir dede
Nerede kaldı, gayrıya himmet ede )


- NİSYÂN[Ar.] ile SEHV[Ar.]


- NİSYÂN[Ar.] değil/yerine/= UNUTUŞ


- NİTELEME ile/ve KAYITLANDIRMA


- "NİTELENDİRİLEBİLİNİR" değil NİTELENDİRİLEBİLİR


- [NİTELİĞİN GÖSTERGESİNDE]
DOST ile ÂŞIK

( Kavgada belirli olur. İLE Vedâda belirli olur. )


- NİTELİK:
OLUMLU ve/||/<> OLUMSUZ ve/||/<> SONSUZ


- NİTELİK ile/ve ANLAM


- NİTELİK ile AYIRT EDİCİ NİTELİK

( QUALITY vs. TRAIT )


- NİTELİK ile/ve DENGE

( QUALITY vs./and BALANCE )


- NİTELİK ile/ve DERİNLİK

( QUALITY vs./and DEPTH )


- NİTELİK ile/ve DOZ

( QUALITY vs./ve DOSE )


- NİTELİK ve/<>/> FELSEFE


- NİTELİK ile/ve GEÇERLİLİK

( QUALITY vs./and VALIDITY )


- NİTELİK ile/ve İKİLİ NİTELİK

( QUALITY vs. COUPLE/DOUBLE QUALITY )


- NİTELİK ile KAPASİTE

( QUALITY vs. CAPACITY )


- NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Sıfat. İLE/VE/DEĞİL Ad. )

( Siz, sadece kendinizsinizdir. )

( Adjective. VS./AND Name. )

( [not] QUALITY vs./and/but SELF )


- NİTELİK = KEYFİYET = QUALITY[İng.] = QUALITÉ[Fr.] = QUALITÄT, BESCHAFFENHEIT[Alm.] = QUALITAS[Lat.] = POIOTES[Yun.] = CALIDAD[İsp.]


- NİTELİK ile/ve KUDRET

( QUALITY vs./and CAPABLE )


- NİTELİK NİCELİK

( QUALITY
QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİTELİK ile ÖZELLİK

( QUALITY vs. FEATURE )


- NİTELİK ile SINIR

( QUALITY vs. BOUNDARY )

( ... ile JIANGJIE )


- NİTELİK ile SIRADÜZEN

( QUALITY vs. HIERARCHY )


- NİTELİK/LER ile/ve BOYUT

( QUALITY vs./and DIMENSION )


- Nitelikli soru sorabilmek için DİNLE!!!


- Nitelikli soru sorabilmek için SUS!!!


- Nitelikli soru sorarak KONUŞ!!!


- NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ

( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Sevgi. )


- NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL


- NİTELİKLİ ile/ve/<>/değil SEÇKİN

( [not] QUALIFIED vs./and/<>/but DISTINGUISHED )


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- DENEYİMLER:
NİTELİKSEL ile/ve/||/<> YÖNELİMSEL


- NİTRİK ASİT ile/ve/<>/> PİKRİK ASİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE/VE/<>/> Nitrik asidin, anilin, ipek vb. maddelere etkimesiyle elde edilen asit.[OH-C6H2 (NO2)3 [Boyacılıkta, patlayıcı maddeler yapımında ve tıpta kullanılır.] )


- NİTROJEN/NİTROGEN[İng.] değil/yerine/= AZOT


- NİTROJEN[Fr.] değil/yerine/= AZOT(Az)


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİV/NONİNVAZİV VENTILASYON NONİNVASIVE VENTILATION[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN SOLUTMA


- NİVRİTTİ ile ...

( Dünyevi mevcudiyetten kurtuluş, vazgeçiş, terk. Dönüş yolu. )


- NİYÂBE[Ar.] ile NİYÂBET[Ar.]

( Nöbet. İLE Vekillik, vekâlet, nâiblik. | Kadı vekilliği, kadılık. )


- NİYALA ile/ve ORİBİ

( Afrika'ya özgü antilop. İLE/VE Afrika'ya özgü antilop. )


- NİYÂM[Ar. < NEVM, NÂİM] ile NİYÂM[Fars.]

( Uyuyanlar, uykuda olanlar. İLE Kın, kılıö kını, kılıf. )


- NİYAZİ MISRÎ ve/<> ÜMMÎ SİNAN


- NİYÂZÎ[Fars. | çoğ. NİYÂZİYÂN] ile Niyâzî[Ar.] ile Niyazî[MISRÎ]

( Yalvarıcı, niyaz edici. | Sevgili. İLE XV. yüzyılın divan şairlerindendir. İLE XVIII. yüzyılın büyük Türk mutasavvıfı. )


- "Niye?" diye sormuyorsan DİNLE!!!


- "Niye?" diye sormuyorsan SUS!!!


- "Niye?" diye soruyorsan DİNLE!!!


- "Niye?" diye soruyorsan SUS!!!


- "NİYE KONUŞUYORUZ?" değil NEYİ KONUŞUYORUZ?

( Konuşmak/konuşabilmek esas ve önceliklidir. Bazı şeyler gerçekleşmeden, olumsuzlukları ve yetersizliklerin yaşanmasına fırsat vermemek üzere, konuşabilmek, doğadaki en güçlü ve olanaklı yetimizdir. Konuşmanın, "niye"si, "gereksizliği" vs. olmaz! )


- NİYE? ile/ve/||/<>/> ... DİYE


- NİYEMİŞ değil NİYEYMİŞ?/NİYE İMİŞ?


- NİYET AÇMAZI ile/ve/||/<> CAYDIRICILIK AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER

( Amaca bağlandıkları zaman anlam oluşur. İLE/VE/<> Anlam, doğrudan üzerinde/içinde aranır/bulunur. )

( Arâmî, Âsır, Keldânî, Süryânî, İbrânî ve giderek Arâbî dillerin yapısı "niyet dili"dir. Bu kavram "niyete bağlı", "anlam/mânâ dili" niteliğini taşımaktadır. Niyet dillerinde yazı dili yalnızca ünsüzlerle kurulur ve okunurken ünlendirilir. Yunanca Hermes olarak kodlandırılmış olan sözcük aslen "HRM" olarak kodlanmakta ve "Hiram" diye ünlendirildiğinde "Nurlanmış" anlamına gelmektedir. )

( INTENTIONAL LANGUAGES vs./and/<> CORRECT LANGUAGES )


- [ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"

( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )


- NİYET OKUMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK/ÇALIŞMAK


- NİYET "OKUMAK" ile/ve/||/<> "KİŞİLİK ÇÖZÜMLEMESİ"


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİYET'TE:
SAMİMİYET, İÇTENLİK, YAKINLIK
ve
TUTUM'DA:
RESMİYET, MESAFE, CİDDİYET

( SINCERELY, SINCERITY, NEARNESS :ON INTENTION and SOLEMNITY, DISTANCE, SERIOUSNESS :ON ATTITUDE )


- NİYET ile ...

( NİYET, MERAM | FİİL VE HAREKET | DÜNYA LEZZETLERİNİ TERK EDEREK İBADETLE ALLAH'A YÖNELMEK )


- NİYET ve/<>/= ABDEST


- NİYET ve/> ÂKIBET


- NİYET ile/ve AKLINDA TUTMAK

( INTENTION vs./and TO KEEP IN MIND )


- NİYET ile/ve AMEL

( Niyet, kalbin ubudiyeti. İLE Amel, azaların/uzuvların ubudiyeti. )

( Önce Niyet, sonra Amel. )

( Niyet hayır, akıbet hayır. )

( Niyet bâtın, amel zâhirdir. )

( Müminin niyeti amelinden üstündür. )

( NİYET: Âdet ile ibâdeti ayıran şey. )


- NİYET ile/ve/<> BAŞARI/MUVAFFAKİYET

( Kendinden/senden. İLE/VE/<> Oradan. )

( INTENTION vs./and/<> SUCCESS )


- NİYET ile/ve CİDDİYET

( INTENTION vs./and SERIOUSNESS )


- NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET


- NİYET ile/ve EĞİLİM

( INTENTION vs./and TENDENCY )


- NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Niyet, eylemden önceliklidir. )

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )

( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )

( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )

( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )

( Kalbi değiştiren eylemdir. )

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )

( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )

( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )

( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )

( Nobody can act for another. )

( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )

( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )

( INTENTION vs./and/<>/>/< ACTION )


- NİYET ile/ve EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( INTENTION vs./and ACTION )


- NİYET EYLEM


- NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]


- NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK


- NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM

( INTENTION vs./and/<> NEED )


- NİYET ve/> GİRİŞİM


- NİYET ile/ve/||/<> GİZEM


- NİYET +/=/> İDRAK +/=/> İLİM


- NİYET ve/>/< İDRAK ve/>/< İMAN


- NİYET ve/< İDRAK ve/< İMAN


- NİYET ile/ve İRÂDE

( INTENTION vs./and WILLPOWER )


- NİYET ile/ve İRÂDE

( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )


- NİYET ve İSTEK/TALEP


- NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM


- NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA

( INTENTION and/||/<>/> DECISION and/||/<>/> APPLICATION )


- NİYET ile KASIT/AMD

( INTENTION vs. PURPOSE )


- NİYET ile KASTETMEK


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ve/||/<>/< MECÂL


- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM


- NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)

( INTENTION and/<> PARADIGM )


- NİYET ve/<> TERCİH


- NİYET ile/ve ÜSLÛB


- NİYET ile/ve/değil YAKLAŞIM

( [not] INTENTION vs./and/but APPROACH )


- NİYET ile/ve YÖN

( INTENTION vs./and DIRECTION )


- NİYET ile/ve YÖNELİM

( INTENTION vs./and TO TEND )


- NİYET YÖNELİM


- NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR


- NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM//MEYL


- NİYET ile/ve YÖNELİŞ


- NİYET ile/ve/<> YÖNTEM


- NİYETİN BEDELİ ile BİLGİSİZLİĞİN BEDELİ

( EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE )


- NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Akıllı kişi, amacı niyette görür. )

( Niyet, amacı gösterir. )

( Niyet hayır, âkıbet hayır. )

( INTENTION vs./and AIM/PURPOSE/GOAL )

( MEYELÂN ile/ve GÂYE )


- NİYETSİZLİK ile/değil/yerine AKSAKLIK


- NİYETSİZ/LİK ile/ve TERBİYESİZ/LİK


- KUŞKU:
NİYETTE ile/ve/||/<> AMAÇTA

( Yola çıkarmaz. İLE/VE/||/<> Yol aldırtmaz. )


- NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )


- NİZAM-ÜL-MÜLK ile MAVERDİ


- NİZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN


- NİZÂM ile/ve/||/<> İNTİZÂM

( Düzen. İLE/VE/||/<> Düzenli olma, düzenlilik. )


- NİZAM-I ÂLEM ile ...

( Nazm sözlükte, incileri bir ipe dizmek anlamına gelir. Terim olarak ise, bir şeyi/şeyleri aklın gerektirdiği, zorunlu kıldığı başka bir şeye delalet edecek biçimde tertip etmek demektir. )


- NİZÂMÎ değil/yerine/= DÜZENCİL/KURALCIL


- NİZÂSIZ VE FÂSILASIZ değil/yerine/= ÇEKİŞMESİZ VE ARASIZ


- ÖLÇEK ile/ve/<> NİCELİK


- ÖLÇEK ile/ve/<> NİTELİK


- ORTA AMERİKA CUMHURİYETİ:
EL SALVADOR ve/<> HONDURAS ve/<> GUATEMALA ve/<> NİKARAGUA ve/<> KOSTA RİKA

( Orta Amerika Cumhuriyeti, 1843 yılında, beş ayrı ülkeye bölündü. )


- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB


- ORUÇLU yerine NİYETLİ


- ÖZ İKİCİLİĞİ ile/ve NİTELİK İKİCİLİĞİ


- ÖZ ile/ve/<> NİTELİK

( ESSENCE vs./and/<> QUALITY )


- ÖZELLİK ile NİTELİK


- POZİTİVİZM ve MODERNİZM ve NİHİLİZM


- QALY/QUALITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= NİTELİĞE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI


- RİYÂ ile NİFÂK

( Kendini "kandırma". İLE Başkalarını "kandırma". )


- RÜZGÂR ile/>< NİKÂBET

( ... İLE/>< Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- SAF/LAŞTIRILMIŞ AKIL ile/ve/= NİYET ile/ve/= KALP

( PURIFIED REASON vs./and INTENTION = HEART )


- SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME

( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )


- ŞANS ile/ve/değil/yerine NİMET

( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )


- ŞARKI ile/ve/değil/yerine/<> NİNNİ

( Tüm ninniler, hicaz makamındadır. )


- SATORİ[Zen] = NİRVANA[Sansk.]


- SEGA ile NINTENDO


- SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİMET


- SEZGİ" ile/değil "NİYET OKUMASI"


- SIFAT-FİİL/PARTİSİP[Fr.] değil/yerine/= NİTEM EYLEM/ORTAÇ

( Tümleç alabilen, ad ve sıfat gibi kullanılan, eylem soylu sözcük. )


- SIFAT ile NİTELİK

( CAPACITY vs. QUALITY )


- SIFAT değil/yerine/= NİTEM


- ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


- SIRLAMAK ile NİHÂYETE ERDİRMEK


- SONSUZLUK:
NİCELİKTE ile/değil NİTELİKTE

( Yoktur. İLE/DEĞİL Vardır. )


- SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET


- SÖZ/LÜ ile NİŞAN/LI

( YAVUKLU: Sözlü, nişanlı. | Sevgili. )

( NAMZET[Fars.]: Aday. | Sözlü, yavuklu. )


- SUÇLAMA ile/ve/değil/yerine NİTELEME


- ŞÜKÜR ve/> NİMETİN ARTIŞI


- "SÜREÇ/YOL":
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE


- TAM NİSBET / NİSPET-İ TÂMME ile NİSPET-İ NÂKISA / GAYR-I TAM NİSBET

( İnşâî | Haberî[İsim | Fiil] İLE/VE Takyidî | İzâfî )

( Nispet-i Tâmme= Tümce(cümle) * HABERİYE(-İsim(dır/dir) ve -Fiil(saklı dır/dir) * İNŞÂİYE(Emir, Soru, Nehiy, Temenni). İLE Nispet-i Nakısa(Eksik nispet)= Tamlama )


- TANIMLAMAK ile/ve/<> NİTELEMEK


- TAPON[Fr.] değil/yerine/= NİTELİKSİZ, ESKİ, ELDE KALMIŞ


- TAS ile/ve NİSAN TASI


- TATLISU KAPLUMBAĞALARINDA:
BENEKLİ ile FIRAT ile NİL ile ... ile YILAN BOYUNLU TATLISU KAPLUMBAĞASI ile KIRMIZI YANAK(ROTWANGEN) ile ÇİN KAPLUMBAĞASI

( [büyüklüğü] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE 25 cm.'dir. İLE 17 cm.'dir. )

( Türkiye sularında yaşarlar. İLE Türkiye sularında yaşarlar. İLE Mısır'da yaşarlar. İLE ... İLE ... İLE Amerika'da, Doğu ve Batı Mississippi'de yaşarlar. İLE Endonezya, Japonya ve Güney Çin'de yaşarlar. )

( [kış uykusuna] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yatarlar.[10-12 hafta] İLE Yatmazlar. )

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Gençleri etçil, yaşlıları otçuldur. İLE Etçildir. )

( EMYS ARBICULARIS cum TRIONYX EUPHRATICUS / RAFETUS EUPHRATICUS cum TRIONYX TRIUNGUIS cum MAUREMYS CASPICA cum CHRYSEMYS SCRIPTA ELEGANS cum CHINEMYS REEVESIL )


- TEBERLER:
MÜTTEKÂ/NACAK ile NÎZE, HARBE ile BAYRAK/LİVÂ/SANCAK


- TEMEL ile NİYET


- TERSİNEMEZLİKTE/ENTROPİDE:
NİCELİK ile/ve/değil/||/<> "NİTELİK"


- TEVKİCİ[Ar.] değil/yerine/= NİŞANCI


- TİBET BUDİZMİ'NDE:
KASİD ile/ve SAGYA ile/ve NINGMA ile/ve GELUGBA

( Beyaz Nilüfer Grubu. İLE/VE Çiçek Grubu. İLE/VE Kırmızı Grubu. İLE/VE Sarı Grubu. )


- TİKEL/LER ile/ve/||/<> NİTELİK/LER ile/ve/||/<> İLİŞKİ/LER


- TİMSAH ile NİL TİMSAHI


- "TİMSAL ETMEK" değil ...NIN TİMSALİ


- TIRTIL ile/değil/<>/> NİMFA ile/değil/<>/> KELEBEK

( Tırtılın, "son" dediği şeye, dünyanın geri kalanı, "kelebek" der. )


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TÜR ile NİTELİK

( KIND vs. CHARACTER )


- TUTUM ile/ve/< NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin[Ne İçin]. )

( İlke'li düşünmek, niyettir. )

( Niyet, davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun, bizim için ne olduğunu, zihinsel tutumumuz belirler. )

( Özbilincim'in, "vicdânım" doğrultusunda eylemek isteğini beslemesi de, 'niyet'tir. )

( ATTITUDE vs./and/< INTENTION )


- TUTUM ile/ve NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin(Ne İçin). )

( Niyet davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun sizin için ne olduğunu zihinsel tutumunuz belirler. )

( ATTITUDE vs./and INTENTION )


- TUTUM NİYET


- UN ile/ve/||/<>/> NİŞASTA

( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde, granür durumunda bulunan beyaz nesne, önce öğütülüp un durumuna getirilir. Elde edilen bu un, suyla karıştırılır ve dinlenmeye bırakılır. Belirli bir süre sonunda dibe çöken çözelti, fırınlanarak kurutulur ve böylece nişasta elde edilir. Yapısı ve kullanım biçimleriyle undan farklıdır. )


- ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI

( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )

( INCREMENT OF PRODUCTION vs./and SEARCH/LOOK FOR QUALITY )


- ÜST ile/ve NİTELİKLİ

( TOP vs./and QUALIFIED )


- VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK


- VASIFLANDIRMA/TAVSÎF[Ar. < VASF] değil/yerine/= NİTELENDİRME, NİTELİKLERİNİ SÖYLEME | İLİM, BİLGİ


- VATAN:
MEZAR ve/<> İNSAN ve/<> DİL ve/<> DÜZEN/NİZAM ve/<> TARİH ve/<> DESTAN/LAR ve/<> GAZÂVATNÂME ve/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/<> NİNE VE NİNNİ ve/<> ROMAN ve/<> HATIRAT


- ELDIVEN:
VİNİL ile/ve/||/<>/> LATEKS ile/ve/||/<>/> NİTRİL

( Tek kullanımlık eldivenler içinde, nitril eldivenler vinil ve lateks eldivenlerle karşılaştırılabilir. Nitril eldiven ile lateks eldivenler karıştırılsa da aralarında birçok fark mevcut. Lateks eldivenler farklı iş alanlarında genel olarak rahat bir kullanım sunar, buna ek olarak kullanım kolaylığı ve konfor da sunmaktadır. Pudralı olabilen lateks eldivenlerin nitril eldivene göre içerdiği dezavantaj ise alerjik reaksiyona neden olabilmesidir. Latekse alerjisi olanların kullanamadığı eldivenler, sektörel olarak geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Lateks eldivenler, sağlık merkezleri başta olmak üzere temizlik işlerinde, otomotiv ve birçok endüstride yeğlenir. Elastik ve biyobozunur bir ürün olması lateksin avantajı iken, nitril eldivene göre delinme ve kimyasallara göre daha düşük bir dirence sahiptir. Bu nedenle nitril eldivenler, lateks eldivenlere göre hem alerjen olmaması hem de yüksek dirence sahip olması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenler, lateks içermeyen bir yapıdadır. Pudralı ve pudrasız olarak tercih edilebilen nitril eldivenler uzun süre kullanıma izin vermektedir. Lateks ve nitril eldivenlerle birlikte anılan vinil eldiven ise petrol bazlı bir filmden üretilen eldivenlerdir. Vinil eldivenler, nitril ve latekse göre daha az koruyucudur. )

( Nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlar:

Farklı sektörlerde, çalışanların güvenliği için yeğlenen nitril eldivenler, muayene eldiveni olarak da bilinmektedir. Nitril eldivenin kullanım amacı değişken olabilir. Kimyasal nesnelerle doğrudan değilen iş alanlarında nitril eldiven yeğlenir. Laboratuvarlar da nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlardandır. Buna ek olarak inşaatlarda ya da alkol bazlı ürünlerin yer aldığı işletmelerde de nitril eldiven, çalışanların ellerini tehlikeli nesnelere karşı koruması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenin içinde genellikle pamuktan üretilmiş bir astar yer alır. Nitril kaplaması ise temel görevi gerçekleştirir ve tehlikeli nesnelere karşı koruma sağlar.

Nitril eldivenin temel özellikleri:

- Kimyasal nesnelere karşı direnç gücü yüksektir, delinmeye karşı dirençlidir. - Sızdırmaz yapıya sahip olması ile güvenlidir. - Gerilmelere karşı dayanıklıdır. - Farklı sektörlerde, farklı amaçla kullanılabilir ve uzun bir raf süresine sahiptir.

Nitril eldivenler, özel isteklere göre kabartmalı, pudrasız ya da %100 nitril gibi seçeneklere de sahiptir. Sanayinin çeşitli alanlarında, tamir merkezlerinde, üretim merkezlerinde, laboratuvarlarda ve inşaatlarda kullanılabilen nitril eldivenler, vinil ve lateks ile farklar içerir. )


- YAĞMUR ile/ve NİSAN YAĞMURU

( Yağmur taneleri gözyaşı şeklinde değil küre şeklindedir. )

( GAYS ile/ve ... )

( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve ... )


- YAMA ile/ve NIYAMA ile/ve ASANA ile/ve PRANAYAMA ile/ve PRATYAHARA ile/ve DHARANA ile/ve DHYANA ile/ve SAMADHI

( Eylem kontrolü. İLE/VE Kişisel eylem kontrolü. İLE/VE Duruşlar ve gövde çalıştırma teknikleri. İLE/VE Soluk ve enerji yönetimi. İLE/VE Çakra ve Kundalini teknikleri. İLE/VE Odaklanma teknikleri. İLE/VE Derin odaklanma teknikleri. İLE/VE Üstün odaklanma teknikleri. )


- (")YAŞAMAK(") ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK

( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )


- YETİ ile/ve/<> NİTELİK


- YOKLUK = NON-BEING[İng.] = NON ÊTRE[Fr.] = NICHTSEIENDE[Alm.] = NON-EUS[Lat.]


- ZEKÂT ile NİSÂB

( ASIL, ESAS | BİR MALIN ZEKÂTINI VERMEK ÜZERE VARILMASI GEREKEN MİKTAR | DERECE, İSTENİLEN HAD )


- ZİHNİYET ile/ve/<> NİYET

Nİ... ~ Nİ... ile başlayan FaRkLaR...

- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİKLİ ile NİCELİKSEL


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NICOTIANA RUSTICA ile NICOTIANA TABAKUM

( Rusya ve Hindistan'da yetişir. İLE Dünyanın çoğu bölgesinde bulunanın adıdır. )


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NİHÂVEND ile NİHÂVEND

( Makam. İLE İran'ın batısında bulunan şehir. )


- NİHÂVEND[Fars.] ile NİHÂVEND[Fars.]

( İran'ın batısında bulunan ünlü bir şehir. İLE Türk müziğinde bir makam. )


- NİHİLİST değil NİHİLE OLMAK


- NİJER ile NİJERYA

( NIGER vs. NIGERIA )


- NİKAB["ka" uzun okunur] ile NİKÂB[Ar.]

( Peçe, yüz örtüsü. | Perde, örtü. İLE Kuşçu eldiveni. )


- NİKABET[Ar. < NAKABET | çoğ. NUKABÂ] ile NİKÂBET[Ar.]

( Bir kavim ya da kabilenin reisi ya da vekili. | Bir tekkede, şeyhin, yardımcısı olan en eski dervişi ya da dedesi. İLE Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- NİKAT[Ar. < NOKTA]["ka" uzun okunur] ile NİKÂT[Ar. < NÜKTE]

( Noktalar. İLE Herkesin anlayamadığı ince anlamlar. | İnce anlamlı, zarif ve şakalı sözler. )


- NİKRİS/NİKRÎS[Ar. < NEKARÎS] ile NÎKRÎZ/NÎRÎZ[Fars.]

( Ayak parmaklarında, topuklarda ve eklemlerde meydana gelen ağrılı hastalık. [Fr. GOUTTE] İLE Türk müziğinin en eski bileşik makamlarından. )


- Nîl["ka" uzun okunur] ile NÎL[Ar.]

( Mısır'da geçen, Akdeniz'e dökülen ünlü ırmak. İLE Çivit otu. )


- NİMÂL[Ar. < NEML] ile NİMÂR[Ar. < NİMR]

( Karıncalar. İLE Kaplanlar. )


- NİMET ile NİKMET

( ... İLE Şiddetli cezâ. )


- NÎM-İ CEHL[Fars.] ile NÎM-İ CEHL[Fars.]

( Usûl. İLE Yarım bakış. )


- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ


- ...'NIN EVİNDE YAŞAMAK ile/yerine ...'NIN EVİNDE KALMAK


- "...NIN GERÇEKLEŞMESİ" ile/değil ... NIN YAŞANMASI


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "...NIN NEDENİ" ile/ve/değil/yerine "...NIN İLİŞKİSİ"


- ...NIN SÜRECİ ile/ve ...NIN SÜRECİ

( PROCESS OF ... vs./and PROCESS OF ... )


- "...'NIN TANRI'SINDA" değil ...'NIN TANRI ANLAYIŞINDA


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- "...NIN YARARLARI NEDİR?" değil ...NIN YARARLARI NELERDİR?


- NİRVANA[Sansk.] = NİBBAHA[Palice] = SATORİ[Zen, Jap.]


- NIRVANA = NIBBANA[Palice]


- NİRVANA[Sansk.](NİBBAHA[Pali])(SATORİ[ZEN, Jap.]) ile NİRVANE ile NİRVANİ ile ...

( Aydınlanma. (ZEN'de, Satori) Yaşam ışığının nihai eriyişi ve sönüşü. Maddeden kurtuluş, En Yüce Ruh (Brahman) ve yeniden birleşme. Budist summum bonumilkesi. En son Gerçeklik. Saltık Hakikat. Aydınlandıkları zaman, yanıltıcı egolarının bilinciyle sınırlı olmayan bir duruma giren kişilerin son durumu. Bağımlılıklardan, tutkulardan, yanılsamalardan kurtulup, uyanıp aydınlanma sonucu ulaşılan iç suskunluk, iç barış. (Tasavvuf'ta ile ABCDEF ( İşrak) İLE Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. İLE Nirvana'yı arayan. )


- NÎŞ[Fars.] ile NİŞ[Fr./İng. < NICHE]

( İğne[arı, akrep gibi böceklerde]. | Zehir, ağı. | Diken. İLE Duvar içinde bırakılan oyuk. )

( Niş pazarlama, pazardaki hizmetlerdeki boşlukların doldurulması amacı ile yapılmaktadır. Bu pazarlama çeşidinde herkese hizmet verilmemektedir. Daha küçük bir grup niş pazarlamadan yararlanabilmektedir. Niş pazarlama, hedefindeki kişilerin isteği doğrultusunda sürekli bir biçimde yenilikler yapmak zorundadır.

Niş Pazarlama, İngilizce'de Niche marketing adı ile anılmaktadır. Bu pazarın belirli başlı özellikleri bulunur.

- Niş pazarlama, küçük kitleleri hedef almış olan bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkar.
- Niş pazarlama, yönteminde maliyetin üzerine ciddi bir kâr konulmaktadır. Bu nedenle de önemli oranlarda kâr elde etmek olanaklıdır.
- Niş pazarlamada, üretim ve pazarlama oldukça düşüktür. Ancak kazanılan paralar oldukça tatmin edicidir.
- Niş pazarlamada, müşteri gereksinimine göre ürün üretilmektedir.
- Niş pazarlama, kitlesi küçük olması nedeni ile pazarlama iletişimine ayrılan para oldukça azdır.
- Niş pazarlama yapılırken, üretimin özgün olması ve üretimi yapan şirketin alanında uzman olması oldukça önemlidir.
- Tüketici güvenini kazanmak ve tüketiciyi memnun etmek, niş pazarlamada çok daha kolay bir biçimde yapılabilmektedir.

Niş Ürün, Niş Parfüm, Niş Pazar ve Niş Boyut Ne Anlama Gelir?

Niş pazarlamada üretilen niş ürünlerin herhangi bir alternatifinin bulunmaması oldukça önemli bir konudur. Niş pazarlama stratejilerinde hedef kitle oldukça küçük olmaktadır. Bazı kişiler tarafından bu pazar türünde rekabet olmadığı düşünülebilir. Ancak niş pazarlamadaki rekabet oldukça fazladır.

Niş pazarlama, yapmak oldukça dar bir bölgede pazarlama yapmak demektir. Bunun yanında bu dar bölgede pek çok rekabet eden şirket olması da olanaklıdır. )


- NİSÂL[Ar. < NASL] ile NİSÂR[Ar.] ile -NİSÂR[Ar.]

( Temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uclarındaki sivri demirler. İLE Saçma, serpme. | Saçı, düğünde saçılan para. İLE "Saçan/saçıcı" anlamlarına sözcükleri sıfatlandırır.[PERTEV-NİSÂR: Işık saçan.] )


- NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


- NİŞÂN ile NÎSÂN[Süryanice]

( İz, belirti. | İşaret. İLE Nisan ayı. )


- NİŞANCA ile NİŞANCA

( Eyüp'te, Topçular - Defterdar arasındaki semt. İLE Fatih'te, Beyceğiz Mahallesi'nde, Nişancı Mehmet Paşa Camisi'nin bulunduğu semt. )

( İkisi de adını, bu semtte bulunan camiden almıştır. )


- NİŞANTAŞI ile NİŞANTAŞI

( Şişli - Teşvikiye arasında bulunan ve adını burada bulunan nişantaşından alan semt. İLE Vali Konağı - Teşvikiye caddelerinin kesiştiği noktada bulunan, 1825'te Sultan II. Mahmud tarafından diktirilmiş yazılı sütun. )


- NİSANTAŞI ile NİŞANTAŞI


- "NİTELENDİRİLEBİLİNİR" değil NİTELENDİRİLEBİLİR


- NİTELİK NİCELİK

( QUALITY
QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİYÂBE[Ar.] ile NİYÂBET[Ar.]

( Nöbet. İLE Vekillik, vekâlet, nâiblik. | Kadı vekilliği, kadılık. )


- NİYÂM[Ar. < NEVM, NÂİM] ile NİYÂM[Fars.]

( Uyuyanlar, uykuda olanlar. İLE Kın, kılıö kını, kılıf. )


- NİYÂZÎ[Fars. | çoğ. NİYÂZİYÂN] ile Niyâzî[Ar.] ile Niyazî[MISRÎ]

( Yalvarıcı, niyaz edici. | Sevgili. İLE XV. yüzyılın divan şairlerindendir. İLE XVIII. yüzyılın büyük Türk mutasavvıfı. )


- NİYEMİŞ değil NİYEYMİŞ?/NİYE İMİŞ?


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )

Nİ... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- CUSANUS ve/||/<>/> KOPERNİK ve/||/<>/> PARASELSUS

( 1401 - 11 Ağustos 1464 VE/||/<>/> 19 Şubat 1473 - 24 Mayıs 1543 VE/||/<>/> 1493 - 24 Eylül 1541 )


- NİCEL ÇOKLUK ile/ve GENEL KABUL/LER

( QUANTITATIVE MAJORITY vs./and GENERAL ACCEPTANCE/S )


- NİCELİK:
ASLÎ ile/ve/||/<> ARIZÎ

( ... İLE/VE/||/<> Türemiş nicelikler. )


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- NİCELİK = KEMİYET = QUANTITY[İng.] = QUANTITÉ[Fr.] = QUANTITÄT[Alm.] = QUANTITAS[Lat.] = POSOFEI[Yun.] = CANTIDAD[İsp.]


- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİKLER ile YER/MEKÂN

( [zıtlık/zıddı] Yoktur. İLE Vardır. )


- NİCELİKLİ ile NİCELİKSEL


- NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NICOLAS COPERNICUS


- NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<> ANAXAGORAS


- NICOTIANA RUSTICA ile NICOTIANA TABAKUM

( Rusya ve Hindistan'da yetişir. İLE Dünyanın çoğu bölgesinde bulunanın adıdır. )


- NİDÂ ile ...

( ÇAĞIRMA, SESLENME | SU VERME )


- NİDÂ[Ar.] ile SIYÂH[Ar.]


- NİDANA ile ...

( Karma ilişkisi süreci. )


- NİDUS[İng.] değil/yerine/= YUVA


- NIELS BOHR ve/||/<> ALBERT EINSTEIN

( image )


- NIELS HENRIK ABEL ve/||/<> EVARISTE GALOIS ve/||/<> ŞÂNİZÂDE ATÂULLAH EFENDİ

( 05 Ağustos 1802 - 06 Nisan 1829 VE/||/<> 25 Ekim 1811 - 31 Mayıs 1832 VE/||/<> 1771 - ? )

( GALOIS KURAMI: Gauss'un kullandığı bazı teknikleri genelleştirerek, derecesi dörtten büyük olan her polinom için çalışacak bir kök bulma yöntemi oluşturmanın neden olanaksız olduğunu açıklar. İçinde kökleri aradağımız sayı dizgeleri "nesneler" ile kökleri kendi arasında döndüren permütasyon "öbekleri" arasında daha önce gözlemlenmemiş ilişkiler bulur. Bu ilişkiler yumağına, bugün genel olarak verilen addır. )


- NIELS HENRIK DAVID BOHR ve/||/<> MAX BORN

( 07 Ekim 1885 - 18 Kasım 1962 ve/||/<> 11 Aralık 1882 - 05 Ocak 1970 )


- NİFAK değil/yerine/= GEÇİMSİZLİK/ANLAŞMAZLIK/ARABOZU


- NİFÂK ile/değil/yerine/>< İNFÂK

( (")Saklıyorsak("). İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Veriyorsak. )

( İnfâk, nifâğın panzehiridir. )


- NİFÂK ve/>< TEDBİRÂT


- NİGÂH[Fars.] ile BAKIŞ

( BAKIŞ, BAKMA )


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NIH/NATIONAL INSTİTUTES OF HEALTH[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK ENSTİTÜLERİ (ABD)


- NİHAÎ HEDEF değil/yerine/= SON KESİN EREK


- NİHAÎ ile/ve/değil/yerine CÂMİ


- NİHÂÎ değil/yerine/= SONSAL


- NİHÂLE[Fars.] değil/yerine/= ALTLIK


- NİHÂN[Fars.] ile/||/<> PİNHÂN[Fars.]

( Gizli, saklı. | Sır. | Bulunmayan, görünmeyen. İLE/||/<> Gizli, saklı, gizlenmiş. )


- NİHÂVEND ile NİHÂVEND

( Makam. İLE İran'ın batısında bulunan şehir. )


- NİHÂVEND[Fars.] ile NİHÂVEND[Fars.]

( İran'ın batısında bulunan ünlü bir şehir. İLE Türk müziğinde bir makam. )


- NİHAYET/AKIBET değil/yerine/= SONUNDA/ÖNÜNDE SONUNDA


- NİHÂYE/T:
Son, uc. | Son derece.


- NİHÂYETE ERDİRMEK yerine SIRLAMAK


- NİHÂYETE ERDİRMEK yerine SIRLAMAK


- NİHÂYET-İ AZM[Ar.] değil/yerine/= KEMİK UCU

( Kemik ucu. )


- NİHAYETSİZ değil/yerine/= SONU GELMEZ/BİTİP TÜKENMEZ/BİTMEZ TÜKENMEZ


- NİHİLİST değil NİHİLE OLMAK


- NİJER ile NİJERYA

( NIGER vs. NIGERIA )


- NİKAB ile ...

( PEÇE, YÜZ ÖRTÜSÜ )


- NİKAB["ka" uzun okunur] ile NİKÂB[Ar.]

( Peçe, yüz örtüsü. | Perde, örtü. İLE Kuşçu eldiveni. )


- NİKABET[Ar. < NAKABET | çoğ. NUKABÂ] ile NİKÂBET[Ar.]

( Bir kavim ya da kabilenin reisi ya da vekili. | Bir tekkede, şeyhin, yardımcısı olan en eski dervişi ya da dedesi. İLE Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- NİKAH KIYMAK değil/yerine/= EVERMEK


- NİKAH MEMURU değil/yerine/= EVERMECİ


- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN


- NİKÂH ile/ve DÜĞÜN


- NİKAH değil/yerine/= EVERME


- NİKÂH ve SİFAH


- NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞAHADET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK


- NİKAT[Ar. < NOKTA]["ka" uzun okunur] ile NİKÂT[Ar. < NÜKTE]

( Noktalar. İLE Herkesin anlayamadığı ince anlamlar. | İnce anlamlı, zarif ve şakalı sözler. )


- NİKMET ile/> HİKMET


- NİKRİS/NİKRÎS[Ar. < NEKARÎS] ile NÎKRÎZ/NÎRÎZ[Fars.]

( Ayak parmaklarında, topuklarda ve eklemlerde meydana gelen ağrılı hastalık. [Fr. GOUTTE] İLE Türk müziğinin en eski bileşik makamlarından. )


- Nîl["ka" uzun okunur] ile NÎL[Ar.]

( Mısır'da geçen, Akdeniz'e dökülen ünlü ırmak. İLE Çivit otu. )


- NİL ve/<> VICTORIA

( Dünyanın en uzun ırmağı.[6400 km.] VE/<> Dünyanın en büyük ikinci gölüdür.[Marmara Denizi'nden 5 kat daha büyüktür.] )


- NİLÜFER ile/değil ÇADIRÇİÇEĞİ

( ... İLE/DEĞİL Nilüfergillerden, Çin ve Amerika'da ırmaklarında yetişen, büyük yapraklı bir bitki. )

( ... cum EURYALEFEROX )


- NİLÜFER ile HİNTFULÜ/MISIRFULÜ

( ... İLE Beyaz renkli bir nilüfer türü. )

( ... cum NELUMBIUM )


- NİLÜFER ile/ve/< LOTUS[Lat. < Yun.]

( Yaprakları yuvarlak ve geniş, durgun sularda ya da havuzlarda yetişen bir su bitkisi. İLE/VE/< Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad. )

( NYMPHEA cum/et/< ... )

( ÂBRÛD, ÂBÛ ile/ve/< ... )


- NIM/NONİNVAZİV MONİTORİZASYON NONİNVASIVE MONİTORING[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN İZLEÇLEME


- NİMÂL[Ar. < NEML] ile NİMÂR[Ar. < NİMR]

( Karıncalar. İLE Kaplanlar. )


- NİMBUS[Lat.] değil/yerine/= KARA BULUT


- NİMET değil/yerine/= ERGİ


- NİMET ve/<> MEZİYET


- NİMET ve MUHABBET

( Kalıba. VE Ruha. )


- NİMET ile NİKMET

( ... İLE Şiddetli cezâ. )


- NİMET[Ar.] ve/<> RAHMET[Ar.]


- NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )

( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )


- NİMET ve/<> ŞÜKÜR

( Nimetin şükrü, nimetten daha değerlidir. )


- NİMET değil/yerine/= YİYGİ


- NÎM-İ CEHL[Fars.] ile NÎM-İ CEHL[Fars.]

( Usûl. İLE Yarım bakış. )


- NIMV/NONİNVAZİV MEKANİK VENTILASYON NONİNVASIVE MECHANICAL VENTILATION[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN MEKANİK SOLUTMA


- "...'NIN ADINA" değil ... ADINA


- (...'NIN) ALTI ile 6 (ALTI)


- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ


- -NIN EKİ ve -DIR EKİ

( 'S to IS )


- ...'NIN EVİNDE YAŞAMAK ile/yerine ...'NIN EVİNDE KALMAK


- "...NIN GERÇEKLEŞMESİ" ile/değil ... NIN YAŞANMASI


- ..., ...'NIN:
"GÖSTERİSİ" değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "...NIN NEDENİ" ile/ve/değil/yerine "...NIN İLİŞKİSİ"


- ...'NIN:
"ONURU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLURU


- ...'NIN SANATI ile ... SANATI

( "ART OF ..." vs. "... ART" )


- ...NIN SÜRECİ ile/ve ...NIN SÜRECİ

( PROCESS OF ... vs./and PROCESS OF ... )


- "...'NIN TANRI'SINDA" değil ...'NIN TANRI ANLAYIŞINDA


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- "...NIN YARARLARI NEDİR?" değil ...NIN YARARLARI NELERDİR?


- NİNE/EBE ile ANNEANNE/BABAANNE

( Nine, (daha çok) hem babanın, hem annenin annesi, hatta anneannenin annesi için seslenme nitelikli bir söz. İLE Annenin ya da babanın annesi olduğunu belirten sözler. )


- NİNE ile HAMİNNE[< HANIM NİNE]

( ... İLE Ailedeki yaşlı ve saygın kadınlara verilen san. )


- NİNNİ/BENGERE[Fars.] ile ...

( Bebekleri/çocukları uyutmak üzere söylenilen şarkı. )


- NİPEL[Fr.] değil/yerine/= BAĞLANTI PARÇASI

( İki bağlantı parçasını, birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça. )


- NİPPON (JAPONYA) ile ...

( Yüksek Güneş Ülkesi. )


- NÎRÂN ile/ve/<> ZÎFÂN ile/ve/<> KURBÂN

( Canını, ateşe. İLE/VE/<> Malını, misafire. İLE/VE/<> Yakınını, Allah'a. )


- NİRENGİ ile/ve/||/<> EKSEN ile/ve/||/<> HİZA


- NİRENGİ[Fars.] değil/yerine/= TEPE NOKTA

( Belirli sayıda noktanın konumunu, kesinlik içinde saptayabilmek için, bu noktaları, tepe olarak kabul ederek, bir alanı üçgenlere bölme. )


- NİRGUNA ile ...

( Koşulsuz, vasfı ve niteliği bulunmayan. )


- NİRMANAKAYA ile ...

( Dönüşüm Elbisesi/Gövdesi. Buda ve Bodhisattvalar sıradan bireylerin gövdelerine benzer fiziksel özellikler alarak, onları kurtarmaya çalışırlar. )


- NIRS/NEAR INFRARED SPECTROSCOPY[İng.] değil/yerine/= YAKIN KIZILÖTESİ İZGESEL GÖRÜNTÜLEME


- NİRVANA[Sansk.] = NİBBAHA[Palice] = SATORİ[Zen, Jap.]


- NIRVANA = NIBBANA[Palice]


- NİRVANA[Sansk.](NİBBAHA[Pali])(SATORİ[ZEN, Jap.]) ile NİRVANE ile NİRVANİ ile ...

( Aydınlanma. (ZEN'de, Satori) Yaşam ışığının nihai eriyişi ve sönüşü. Maddeden kurtuluş, En Yüce Ruh (Brahman) ve yeniden birleşme. Budist summum bonumilkesi. En son Gerçeklik. Saltık Hakikat. Aydınlandıkları zaman, yanıltıcı egolarının bilinciyle sınırlı olmayan bir duruma giren kişilerin son durumu. Bağımlılıklardan, tutkulardan, yanılsamalardan kurtulup, uyanıp aydınlanma sonucu ulaşılan iç suskunluk, iç barış. (Tasavvuf'ta ile ABCDEF ( İşrak) İLE Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. İLE Nirvana'yı arayan. )


- NİRVANA[sansk. MOKSHA] ile SATORİ

( Aydınlanma tanımının Budizm'deki karşılığı. İLE Aydınlanma tanımının Zen'deki karşılığı. )


- NİRVİKALPA ile ...

( Tasavvur ya da kavrayış yeteneğinden arı, zihinsel değişiklikler geçirmeyen. )


- NİŞ/NICHE[İng.] değil/yerine/= OYUK


- NÎŞ[Fars.] ile NİŞ[Fr./İng. < NICHE]

( İğne[arı, akrep gibi böceklerde]. | Zehir, ağı. | Diken. İLE Duvar içinde bırakılan oyuk. )

( Niş pazarlama, pazardaki hizmetlerdeki boşlukların doldurulması amacı ile yapılmaktadır. Bu pazarlama çeşidinde herkese hizmet verilmemektedir. Daha küçük bir grup niş pazarlamadan yararlanabilmektedir. Niş pazarlama, hedefindeki kişilerin isteği doğrultusunda sürekli bir biçimde yenilikler yapmak zorundadır.

Niş Pazarlama, İngilizce'de Niche marketing adı ile anılmaktadır. Bu pazarın belirli başlı özellikleri bulunur.

- Niş pazarlama, küçük kitleleri hedef almış olan bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkar.
- Niş pazarlama, yönteminde maliyetin üzerine ciddi bir kâr konulmaktadır. Bu nedenle de önemli oranlarda kâr elde etmek olanaklıdır.
- Niş pazarlamada, üretim ve pazarlama oldukça düşüktür. Ancak kazanılan paralar oldukça tatmin edicidir.
- Niş pazarlamada, müşteri gereksinimine göre ürün üretilmektedir.
- Niş pazarlama, kitlesi küçük olması nedeni ile pazarlama iletişimine ayrılan para oldukça azdır.
- Niş pazarlama yapılırken, üretimin özgün olması ve üretimi yapan şirketin alanında uzman olması oldukça önemlidir.
- Tüketici güvenini kazanmak ve tüketiciyi memnun etmek, niş pazarlamada çok daha kolay bir biçimde yapılabilmektedir.

Niş Ürün, Niş Parfüm, Niş Pazar ve Niş Boyut Ne Anlama Gelir?

Niş pazarlamada üretilen niş ürünlerin herhangi bir alternatifinin bulunmaması oldukça önemli bir konudur. Niş pazarlama stratejilerinde hedef kitle oldukça küçük olmaktadır. Bazı kişiler tarafından bu pazar türünde rekabet olmadığı düşünülebilir. Ancak niş pazarlamadaki rekabet oldukça fazladır.

Niş pazarlama, yapmak oldukça dar bir bölgede pazarlama yapmak demektir. Bunun yanında bu dar bölgede pek çok rekabet eden şirket olması da olanaklıdır. )


- NİŞABUREK[Fars.]

( Türk müziğinde, rast makamı ve uşşak makamının, pûselik "si" perdesiyle oluşmuş bir makam. )


- NİSAİYE/JİNEKOLOJİ değil/yerine/= KADIN-DOĞUM SAYRILIKLARI


- NİSÂL[Ar. < NASL] ile NİSÂR[Ar.] ile -NİSÂR[Ar.]

( Temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uclarındaki sivri demirler. İLE Saçma, serpme. | Saçı, düğünde saçılan para. İLE "Saçan/saçıcı" anlamlarına sözcükleri sıfatlandırır.[PERTEV-NİSÂR: Işık saçan.] )


- NİSAN YAĞMURU:
SEDEFİN AĞZINDA ile YILANIN AĞZINDA

( İnci. İLE Zehir. )


- NİSAN YAĞMURU ile/ve MAYIS YAĞMURU

( Nisan yağar sap olur, Mayıs yağar çeç olur. [çeç: Tahıl yığını] )

( Nisan yağmuru, sadef'in karnına düşünce inci, yılanın ağzına düşünce zehir olur. )

( Nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir. Mayıs yağmuru başakların dolgunlaşmasına yarar. )


- NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


- NİŞÂN ile NÎSÂN[Süryanice]

( İz, belirti. | İşaret. İLE Nisan ayı. )


- NİŞANCA ile NİŞANCA

( Eyüp'te, Topçular - Defterdar arasındaki semt. İLE Fatih'te, Beyceğiz Mahallesi'nde, Nişancı Mehmet Paşa Camisi'nin bulunduğu semt. )

( İkisi de adını, bu semtte bulunan camiden almıştır. )


- NİŞANTAŞI ile NİŞANTAŞI

( Şişli - Teşvikiye arasında bulunan ve adını burada bulunan nişantaşından alan semt. İLE Vali Konağı - Teşvikiye caddelerinin kesiştiği noktada bulunan, 1825'te Sultan II. Mahmud tarafından diktirilmiş yazılı sütun. )


- NİSANTAŞI ile NİŞANTAŞI


- NİSAP değil/yerine/= YETER SAYI


- NİSARGA ile ...

( Doğal, yaradılıştan olan. )


- NİŞASTA ile FEKÜL[Fr.]

( ... İLE Patates gibi bazı bitkilerin yumrularında bulunan nişasta. )


- NİŞASTA ile/ve/<>/> HELME

( ... İLE/VE/<>/> Fasulye, pirinç, buğday gibi taneler, kaynatıldığında, nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı. | Bazı bitkilerin, kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde. )


- NİŞASTA ile PATATES NİŞASTASI/FEKÜL[Fr.]

( STARCH vs. POTATO STARCH )


- NİŞASTA ile TAPYOKA[Fr. < TAPIOCA]

( ... İLE Manyok kökünden çıkarılan nişasta. )


- NİSBÎ ile KISMÎ


- NİSEB-İ ERBAA

( Yansıma[aks], oranla[nispetle] ilgilidir.
1- Eşitlik/Denklik[Müsâvât]
( - Her kişi, nâtıktır.
- Her nâtık, insandır. )
2- Karşıtlık/Uyuşmazlık[Mübâyenet]
( - Hiçbir insan, taş değildir.
- Hiçbir taş, insan değildir. )
3- Genel[Umum] - Özel[Husus] - Bağlamında/Açısında[Min-vech]
( - Bazı kişiler, beyazdır.
- Bazı beyazlar, insandır. )
4- Genel[Umum] - Özel[Husus] - Kesinlik[Mutlak]
( - Her hayvan, insandır.[Yanlış!]
- Her insan, hayvandır.[Doğru!] )
[Hayvan[küllî]:
- İnsan(- Hayvan[cüz-i eamm]
- Nâtık[cüz-i müsavî])(postulat);
- At; - Eşek; - Köpek] )


- NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET

( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )


- NISF-I KUTUR değil/yerine/= YARIÇAP


- NİSHİREN[Jap.] ile ...

( Tendai Budizm okulundan türemiş yurt sevgisini herşeyden öne alan, çağımızda savaşçı Japon faşizmini etkilemiş olan Budist okulu. )


- NİSPET ile GÖRE

( RATIO vs. ACCORDING TO )


- NİSPET ile GÖRELİLİK/İZÂFET

( Bir değişkenin bir sabite oranı. İLE İki değişkenin birbirine bağlı oranı. )

( Birinin değişkenliğinde. İLE İkisinin de değişkenliğinde. )

( RATIO vs. RELATIVITY )


- NİSPET ile ÎTİBAR

( RATIO vs. CONSIDERATION )


- NİSPET ile/ve İZÂFE


- NİSPET ile KIYAS

( Hind felsefesindeki temel kavram RTA, Yol (Rota, route, road) anlamına gelmektedir. Ratio'nun kaynağı olan Ratis ise, Lâtince'de, bağ çubuklarını boylarına göre düzlemektir, denk etmektir. Eski Yunan'da, muntazam dizilmiş kolye anlamında, "cosmos", düzenli evren ("Cosmos") ile, akıl, dil, "Logos (uyumlu dil ve Akıl)", "Nomos", "Ethos" [yüce değerlere yönelme] arasındaki eşdeğerlik demektir. Japonların "Kannagara no michi"si, Arapların "Şeria"sı da aynı, doğru yol, anlamındadır. )

( RATIO vs. TO COMPARE )


- NİSPET ile/ve ŞART


- NİSSARANA ile ...

( Sözel olarak "dışına çıkmak". Özgürlük, kurtuluş. Aydınlanmak zihnimizi zincirleyen bağlardan kurtulmaktır.(Upanişadlar) )


- Nisyan etmeden KONUŞ!!!


- NİSYAN ile GAFLET

( Kendi muhtaç himmete, bir dede
Nerede kaldı, gayrıya himmet ede )


- NİSYÂN[Ar.] ile SEHV[Ar.]


- NİSYÂN[Ar.] değil/yerine/= UNUTUŞ


- NİTELEME ile/ve KAYITLANDIRMA


- "NİTELENDİRİLEBİLİNİR" değil NİTELENDİRİLEBİLİR


- [NİTELİĞİN GÖSTERGESİNDE]
DOST ile ÂŞIK

( Kavgada belirli olur. İLE Vedâda belirli olur. )


- NİTELİK:
OLUMLU ve/||/<> OLUMSUZ ve/||/<> SONSUZ


- NİTELİK ile/ve ANLAM


- NİTELİK ile AYIRT EDİCİ NİTELİK

( QUALITY vs. TRAIT )


- NİTELİK ile/ve DENGE

( QUALITY vs./and BALANCE )


- NİTELİK ile/ve DERİNLİK

( QUALITY vs./and DEPTH )


- NİTELİK ile/ve DOZ

( QUALITY vs./ve DOSE )


- NİTELİK ve/<>/> FELSEFE


- NİTELİK ile/ve GEÇERLİLİK

( QUALITY vs./and VALIDITY )


- NİTELİK ile/ve İKİLİ NİTELİK

( QUALITY vs. COUPLE/DOUBLE QUALITY )


- NİTELİK ile KAPASİTE

( QUALITY vs. CAPACITY )


- NİTELİK ile/ve/değil KENDİLİK

( Sıfat. İLE/VE/DEĞİL Ad. )

( Siz, sadece kendinizsinizdir. )

( Adjective. VS./AND Name. )

( [not] QUALITY vs./and/but SELF )


- NİTELİK = KEYFİYET = QUALITY[İng.] = QUALITÉ[Fr.] = QUALITÄT, BESCHAFFENHEIT[Alm.] = QUALITAS[Lat.] = POIOTES[Yun.] = CALIDAD[İsp.]


- NİTELİK ile/ve KUDRET

( QUALITY vs./and CAPABLE )


- NİTELİK NİCELİK

( QUALITY
QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİTELİK ile ÖZELLİK

( QUALITY vs. FEATURE )


- NİTELİK ile SINIR

( QUALITY vs. BOUNDARY )

( ... ile JIANGJIE )


- NİTELİK ile SIRADÜZEN

( QUALITY vs. HIERARCHY )


- NİTELİK/LER ile/ve BOYUT

( QUALITY vs./and DIMENSION )


- Nitelikli soru sorabilmek için DİNLE!!!


- Nitelikli soru sorabilmek için SUS!!!


- Nitelikli soru sorarak KONUŞ!!!


- NİTELİKLİ YAŞAM İÇİN ...:
YARISI ile/ve/||/<> 2 KATI ile/ve/||/<> 3 KATI :) :) :) ile/ve/||/<> SINIRSIZ ve KOŞULSUZ

( Yemeğin. İLE/VE/||/<> Yürüyüş. İLE/VE/||/<> Gülüş. :) İLE/VE/||/<> Sevgi. )


- NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL


- NİTELİKLİ ile/ve/<>/değil SEÇKİN

( [not] QUALIFIED vs./and/<>/but DISTINGUISHED )


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- DENEYİMLER:
NİTELİKSEL ile/ve/||/<> YÖNELİMSEL


- NİTRİK ASİT ile/ve/<>/> PİKRİK ASİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE/VE/<>/> Nitrik asidin, anilin, ipek vb. maddelere etkimesiyle elde edilen asit.[OH-C6H2 (NO2)3 [Boyacılıkta, patlayıcı maddeler yapımında ve tıpta kullanılır.] )


- NİTROJEN/NİTROGEN[İng.] değil/yerine/= AZOT


- NİTROJEN[Fr.] değil/yerine/= AZOT(Az)


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİV/NONİNVAZİV VENTILASYON NONİNVASIVE VENTILATION[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN SOLUTMA


- NİVRİTTİ ile ...

( Dünyevi mevcudiyetten kurtuluş, vazgeçiş, terk. Dönüş yolu. )


- NİYÂBE[Ar.] ile NİYÂBET[Ar.]

( Nöbet. İLE Vekillik, vekâlet, nâiblik. | Kadı vekilliği, kadılık. )


- NİYALA ile/ve ORİBİ

( Afrika'ya özgü antilop. İLE/VE Afrika'ya özgü antilop. )


- NİYÂM[Ar. < NEVM, NÂİM] ile NİYÂM[Fars.]

( Uyuyanlar, uykuda olanlar. İLE Kın, kılıö kını, kılıf. )


- NİYAZİ MISRÎ ve/<> ÜMMÎ SİNAN


- NİYÂZÎ[Fars. | çoğ. NİYÂZİYÂN] ile Niyâzî[Ar.] ile Niyazî[MISRÎ]

( Yalvarıcı, niyaz edici. | Sevgili. İLE XV. yüzyılın divan şairlerindendir. İLE XVIII. yüzyılın büyük Türk mutasavvıfı. )


- "Niye?" diye sormuyorsan DİNLE!!!


- "Niye?" diye sormuyorsan SUS!!!


- "Niye?" diye soruyorsan DİNLE!!!


- "Niye?" diye soruyorsan SUS!!!


- "NİYE KONUŞUYORUZ?" değil NEYİ KONUŞUYORUZ?

( Konuşmak/konuşabilmek esas ve önceliklidir. Bazı şeyler gerçekleşmeden, olumsuzlukları ve yetersizliklerin yaşanmasına fırsat vermemek üzere, konuşabilmek, doğadaki en güçlü ve olanaklı yetimizdir. Konuşmanın, "niye"si, "gereksizliği" vs. olmaz! )


- NİYE? ile/ve/||/<>/> ... DİYE


- NİYEMİŞ değil NİYEYMİŞ?/NİYE İMİŞ?


- NİYET AÇMAZI ile/ve/||/<> CAYDIRICILIK AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET DİLLERİ ile/ve/<> GERÇEK DİLLER

( Amaca bağlandıkları zaman anlam oluşur. İLE/VE/<> Anlam, doğrudan üzerinde/içinde aranır/bulunur. )

( Arâmî, Âsır, Keldânî, Süryânî, İbrânî ve giderek Arâbî dillerin yapısı "niyet dili"dir. Bu kavram "niyete bağlı", "anlam/mânâ dili" niteliğini taşımaktadır. Niyet dillerinde yazı dili yalnızca ünsüzlerle kurulur ve okunurken ünlendirilir. Yunanca Hermes olarak kodlandırılmış olan sözcük aslen "HRM" olarak kodlanmakta ve "Hiram" diye ünlendirildiğinde "Nurlanmış" anlamına gelmektedir. )

( INTENTIONAL LANGUAGES vs./and/<> CORRECT LANGUAGES )


- [ne yazık ki]
"NİYET OKUMA" ile/ve/||/<> "AKIL OKUMA"

( İkisi de yanlıştır ve olanaksızdır. Hiçbir zaman, zemin ve koşulda yapılmamalıdır! )


- NİYET OKUMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK/ÇALIŞMAK


- NİYET "OKUMAK" ile/ve/||/<> "KİŞİLİK ÇÖZÜMLEMESİ"


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİYET'TE:
SAMİMİYET, İÇTENLİK, YAKINLIK
ve
TUTUM'DA:
RESMİYET, MESAFE, CİDDİYET

( SINCERELY, SINCERITY, NEARNESS :ON INTENTION and SOLEMNITY, DISTANCE, SERIOUSNESS :ON ATTITUDE )


- NİYET ile ...

( NİYET, MERAM | FİİL VE HAREKET | DÜNYA LEZZETLERİNİ TERK EDEREK İBADETLE ALLAH'A YÖNELMEK )


- NİYET ve/<>/= ABDEST


- NİYET ve/> ÂKIBET


- NİYET ile/ve AKLINDA TUTMAK

( INTENTION vs./and TO KEEP IN MIND )


- NİYET ile/ve AMEL

( Niyet, kalbin ubudiyeti. İLE Amel, azaların/uzuvların ubudiyeti. )

( Önce Niyet, sonra Amel. )

( Niyet hayır, akıbet hayır. )

( Niyet bâtın, amel zâhirdir. )

( Müminin niyeti amelinden üstündür. )

( NİYET: Âdet ile ibâdeti ayıran şey. )


- NİYET ile/ve/<> BAŞARI/MUVAFFAKİYET

( Kendinden/senden. İLE/VE/<> Oradan. )

( INTENTION vs./and/<> SUCCESS )


- NİYET ile/ve CİDDİYET

( INTENTION vs./and SERIOUSNESS )


- NİYET ile/ve/||/<>/> DİYET


- NİYET ile/ve EĞİLİM

( INTENTION vs./and TENDENCY )


- NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Niyet, eylemden önceliklidir. )

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )

( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )

( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )

( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )

( Kalbi değiştiren eylemdir. )

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )

( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )

( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )

( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )

( Nobody can act for another. )

( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )

( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )

( INTENTION vs./and/<>/>/< ACTION )


- NİYET ile/ve EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( INTENTION vs./and ACTION )


- NİYET EYLEM


- NİYET ve/||/<> GAYRET ve/||/<> DİRÂYET[YETENEK]


- NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK


- NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM

( INTENTION vs./and/<> NEED )


- NİYET ve/> GİRİŞİM


- NİYET ile/ve/||/<> GİZEM


- NİYET +/=/> İDRAK +/=/> İLİM


- NİYET ve/>/< İDRAK ve/>/< İMAN


- NİYET ve/< İDRAK ve/< İMAN


- NİYET ile/ve İRÂDE

( INTENTION vs./and WILLPOWER )


- NİYET ile/ve İRÂDE

( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )


- NİYET ve İSTEK/TALEP


- NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM


- NİYET ve/||/<>/> KARAR ve/||/<>/> UYGULAMA

( INTENTION and/||/<>/> DECISION and/||/<>/> APPLICATION )


- NİYET ile KASIT/AMD

( INTENTION vs. PURPOSE )


- NİYET ile KASTETMEK


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ile/ve KIBLE


- NİYET ve/||/<>/< MECÂL


- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM


- NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)

( INTENTION and/<> PARADIGM )


- NİYET ve/<> TERCİH


- NİYET ile/ve ÜSLÛB


- NİYET ile/ve/değil YAKLAŞIM

( [not] INTENTION vs./and/but APPROACH )


- NİYET ile/ve YÖN

( INTENTION vs./and DIRECTION )


- NİYET ile/ve YÖNELİM

( INTENTION vs./and TO TEND )


- NİYET YÖNELİM


- NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR


- NİYET ile/ve/<> YÖNELİM/EĞİLİM//MEYL


- NİYET ile/ve YÖNELİŞ


- NİYET ile/ve/<> YÖNTEM


- NİYETİN BEDELİ ile BİLGİSİZLİĞİN BEDELİ

( EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE )


- NİYET/Lİ/LİK ile/ve EREK/Lİ/LİK / AMAÇ/LI/LIK

( Akıllı kişi, amacı niyette görür. )

( Niyet, amacı gösterir. )

( Niyet hayır, âkıbet hayır. )

( INTENTION vs./and AIM/PURPOSE/GOAL )

( MEYELÂN ile/ve GÂYE )


- NİYETSİZLİK ile/değil/yerine AKSAKLIK


- NİYETSİZ/LİK ile/ve TERBİYESİZ/LİK


- KUŞKU:
NİYETTE ile/ve/||/<> AMAÇTA

( Yola çıkarmaz. İLE/VE/||/<> Yol aldırtmaz. )


- NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )


- NİZAM-ÜL-MÜLK ile MAVERDİ


- NİZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN


- NİZÂM ile/ve/||/<> İNTİZÂM

( Düzen. İLE/VE/||/<> Düzenli olma, düzenlilik. )


- NİZAM-I ÂLEM ile ...

( Nazm sözlükte, incileri bir ipe dizmek anlamına gelir. Terim olarak ise, bir şeyi/şeyleri aklın gerektirdiği, zorunlu kıldığı başka bir şeye delalet edecek biçimde tertip etmek demektir. )


- NİZÂMÎ değil/yerine/= DÜZENCİL/KURALCIL


- NİZÂSIZ VE FÂSILASIZ değil/yerine/= ÇEKİŞMESİZ VE ARASIZ

... ~ Nİ... ile başlayan FaRkLaR...

- ... ÇÜNKÜ, NİYE? ... değil ... NİYE?, ÇÜNKÜ ...


- [ne yazık ki]
NEYİ
BÖLÜŞEMİYORUZ? ve/||/<> NİYE DÖVÜŞÜYORUZ?

( Hiçbir mal, bizim değil! VE/||/<> Hiçbir can, bizim değil! )


- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER

( [ne yazık ki] Görürüz, üstünde giysi olmayan. İLE Görürüz, içinde insan olmayan. )


- -NİH[Fars.] ile -NİH[Fars.]

( Şehir, belde. İLE "koyan" anlamıyla birleşik sözcükler yapar.[KADEM-NİH: Ayak koyan, ayak basan.] )


- NÎM[Fars.] ile NÎM[Fars.]

( Makam. İLE Yarı, yarım, buçuk. )


- "... NIN ÂLEMİ YOK" ile "...NIN GEREĞİ YOK"


- ADÂLET ve/<> NİYET ve/<> SÜREKLİLİK

( JUSTICE and/<> INTENTION and/<> CONTINUITY )


- ADLANDIRMA ile/ve/<> NİTELENDİRME

( GIVING NAME vs./and/<> TO CHARACTERIZE )


- AFRODİT/VENÜS ile NİNİ ile LILLITH

( Güzel/masum kadın. İLE Güzel ve şuh/kötücül kadın[La femme fatale]. İLE İblis\'in karısı. )


- ÂHİRU'Ş-ŞEY'İ[Ar.] ile NİHÂYETUHÛ[Ar.]


- ÂKIBET[Ar.] ile HADD[Ar.] ile NİHÂYET[Ar.]


- ÂLÂ[Ar.] ile NİAM[Ar.]


- ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE

( Bayrak. İLE Simge. )


- ALLÂH'IN MAKAMI:
NAZ MAKAMI değil NİYÂZ MAKAMI


- ALYANS[Fr. < ALLIANCE] değil/yerine/= NİŞAN YÜZÜĞÜ


- "AMA NİYE?" değil "NİYE?"


- AMİDON[Fr.] değil/yerine/= NİŞASTA


- AMONYAK/NIŞADIRRUHU ile/ve/<> NIŞADIR[Fars.] ile/ve/<> NIŞADIRKAYMAĞI

( ... İLE/VE/<> Amonyak tuzu. İLE/VE/<> Amonyum karbonat. )


- ANLAM/KAVRAM ve/||/<> NİTELİK ve/||/<> İLİŞKİ ve/||/<> KİPLİK


- APRİL[İng.] değil/yerine/= NİSAN


- ARKADAŞ:
SAYISI ile/ve/değil/yerine NİTELİĞİ

( Başarıda belirli olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sıkıntıda belirli olur. )


- ATEŞ ile NİRÂN[< NÂR, NÛR]

( )

( ... İLE Aydınlıklar, parıltılar, ışıklar. | Tamu, cehennem. | Sönmeyen ateş. )


- ATIŞTIRMAK değil/yerine NİTELİKLİ BESİNLERİ, YAVAŞ YEMEK


- ATİYYE[Ar.] ile NİHLE[Ar.]


- AZM[Ar.] ile NİYET[Ar.]


- AZOT = NITROGENE[İng.] = AZOTE[Fr.] = STICKSTOFF[Alm.] = AZOTO[İt.] = NITROGENO[İsp.] = NİRÛCÎN, AZÛT[Ar.] = NÎTRÛJEN, AZOT[Fars.] = STIKSTOF[Felm.]


- BAĞLAM ve/> NİYET ve/> EREK

( CONTEXT and/> INTENTION and/> AIM )


- BELÂ'YA SABIR ile/ve/değil/yerine NİMET'LERE SABIR

( Anlamadığımız herşey başımıza belâ. )


- BELÂ'[Ar.] ile NİKME[Ar.]


- BELİRLEMEK ile NİTELEMEK

( BELİRLEMEK: Nedene dayandırmak. )

( DESIGNATION vs. TO QUALIFY )


- BELİRLEMEK ile NİTELEMEK


- BEREKET ile/ve NİSAN BEREKETİ


- BEZ[Ar. < BEZZ] ile NİPİ

( Pamuk ya da keten ipliğinden yapılan dokuma, çaput. | Pamuktan, düz dokuma. | Herhangi bir cins kumaş. | Herhangi bir iş için kullanılan dokuma. | Kumaş ya da dokumadan yapılmış olan. İLE Muzağacı lifinden yapılan bez. )


- BİDÂYET ile/ve NİHÂYET


- Bİ-NİŞAN[Fars.] değil/yerine/= NİŞANSIZ


- BİR NEBZE ile/ve/<> NİSPETEN


- BİTİRMEK yerine NİHAYETE ERDİRMEK


- BİTİRMEK yerine NİHAYETE ERDİRMEK


- BOŞ KİŞİ ile/değil/yerine NİTELİKLİ KİŞİ

( Kişiyle uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE İşiyle uğraşır. )


- BULUT ile NİSAN BULUTU/EBR-İ NÎSÂN[Fars.]

( Nisan bulutu. )


- CEZA:
MUTLAK ile/ve/||/<> NİSBÎ ile/ve/||/<> KARMA

( Kesinlik ve karşılık. İLE/VE/||/<> Önleyici. İLE/VE/||/<> Hem önleyici, hem de karşılık. )


- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]


- ÇOĞUNLUK ile NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK


- "ÇÜNKÜ NİYE ..." değil "NİYE?, ÇÜNKÜ ..."


- "ÇÜNKÜ-NİYE?" yerine "NİYE? ÇÜNKÜ ..."


- "ÇÜNKÜ-NİYE?" değil "NİYE? ÇÜNKÜ ..."


- "...DAN ŞÜPHE ETMEK" ile "...NIN UZAK GELMESİ"


- DEĞER ile/ve/<> NİYET

( VALUE vs./and/<> INTENTION )


- DEĞERLENDİRME ile NİTELENDİRME

( TO ESTIMATE vs. TO CHARACTERIZE/TO DESCRIBE )


- DEĞİŞİMDE/METABOLE [ARISTOTELES'TE]:
| OLUŞ ile/ve/||/>< BOZULUŞ |
ve/||/<>
| NİCELİK ile/ve/||/<> NİTELİK ile/ve/||/<> YER DEĞİŞTİRME |


- DENİZLİ ile/ve VAN ile/ve MALATYA ile/ve NİĞDE ile/ve UŞAK ile/ve ISPARTA


- DERS ÇALIŞMAK ile/ve/> (NİTELİKLİ/AYRICALIKLI) ÇALIŞMAK

( STUDY vs./and/> WORKING )


- DERT ile/ve/= NİTELİK

( Baki olan bir dert edin! Bu fâni dünyada. )

( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )

( Söylemem derdimi hemderde bile! )

( Allah derdinizi artırsın! )


- "DERT/LERİNİ ANLATMAK" ile/değil/yerine (NİTELİKLİ VE YÜKSÜZ) İLİŞKİ (KURMAK)


- DİL ve NİYET


- DUÂ[Ar.] ile NİDÂ'[Ar.]


- DUA ile/ve NİYZ[Fars.]

( İsteyeceksin, sürekli niyaz edeceksin! )


- "DUYGU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİYET


- DÜZEN = NİZAM = ORDER[İng.] = ORDRE[Fr.] = ORDNUNG[Alm.] = ORDEN[İsp.] = ORDO[Lat.]


- EF'AL:
SIHHAT ile/ve/||/<> İNİKAT ile/ve/||/<> NİFAZ ile/ve/||/<> LÜZÛM

( LEGALITE avec/et/||/<> CONCLUSION avec/et/||/<> VALIDITE avec/et/||/<> NECESSITE D'EXECUTION )


- FARK/LI/LIK ile NİTELİK FARKI/FARKLILIĞI

( DIFFERENT/DIFFERENCY vs. DIFFERENCE/Y OF QUALITY )


- FATİH SULTAN MEHMET ve/< NİMEL[< Nİ AMEL] CEYŞ

( ... VE Fetihte şehit olan askerler. )

( 18 SEKBANLAR: Şehzâde Camii [Saraçhane'de] karşısında, [eski] Nikah Dairesi'nin yanındaki mezarlıklar. )


- FELSEFE:
NİTELİKLİ SORU, SORMA "SANATI" ile/ve/||/<>
NİTELİKLİ, SORU SORMA "SANATI"


- FELSEFE'DE SEZGİ ile NIETZSCHE'DE SEZGİ

( Kavramlaştırılmamış her türlü düşünce. İLE İçgüdü. )


- FREUD ile/ve NIETSZCHE ile/ve MARX

( Bilinçdışı. İLE/VE İçgüdü. İLE/VE Yabancılaşma. )


- GÖVDEMİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )

( OXYGEN and/||/<> CARBON and/||/<> HYDROGEN and/||/<> NITROGEN and/||/<> CALCIUM and/||/<> PHOSPHORUS and/||/<> + 54 ELEMENTS )


- GÜL ile/<> NİLÜFER(LOTUS)

( Dikenlikte. İLE/<> Bataklıkta. )


- GUNA ile NİTELİK

( Nitelik. )


- GÜNAH ile/ve/<> İSYAN ile/ve/<> NİSYAN


- HADD[Ar.] ile NİHÂYET[Ar.] ile 'ÂKIBET[Ar.]


- HAREKET:
CEVHER'DE ile NİCELİK'TE ile NİTELİK'TE ile MEKÂN'DA


- HATA ile/ve/değil/< NİYET BOZUKLUĞU


- HAYR[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK


- HEKİM ile NİTÂSÎ[Ar.]

( ... İLE Anlayışlı hekim. )


- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK


- HİBE[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HİÇÇİLİK = ADEMİYUM MEZHEBİ = NIHILISM[İng.] = NIHILISME[Fr.] = NIHILISMUS[Alm.] = NIHIL[Lat.]


- HİÇLİK = ADEM = NON-BEING[İng.] = NÉANT[Fr.] = NICHTS[Alm.] = NON ENS[Lat.]


- HİSBE ve NİSBE


- HIZLI ÖRGÜTLEN(EBİL)ME ile/ve/değil/<> NİTELİKLİ ÖRGÜTLENME


- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF


- İÇGÜDÜ ile/ve/değil NİYET

( [not] INSTINCT vs./and/but INTENTION )


- İDRAK ile/ve/> NİYET


- İŞLEV ile/ve/<> BİÇİM ile/ve/<> NİTELİK


- ISPANAKTA:
NİTRAT > NİTRİT

( Ispanakta bulunan nitrat, ısıtılırsa nitrite dönüşür. Dolayısıyla, hiçbir zaman ısıtmadan, ilk pişirmede tüketilmelidir. )


- İSTENÇ/İRÂDE ile/ve NİYET

( WILLPOWER vs./and INTENTION )


- İYİMSERLİK = NİKBİNLİK = OPTIMISM[İng.] = OPTIMISME[Fr.] = OPTIMISMUS[Alm.]


- KALİFİKASYON değil/yerine/= NİTELİKLİLİK


- KALİFİYE/VASIFLI değil/yerine/= NİTELİKLİ


- KALITATİF ARAŞTIRMA/QUALITATIVE RESEARCH[İng.] değil/yerine/= NİTEL ARAŞTIRMA


- KALITATİF/QUALITATIVE[İng.] değil/yerine/= NİTEL


- KALİTE/Lİ[Fr./İng. < QUALITY] değil/yerine/= NİTELİK/Lİ


- KANTITATİF ARAŞTIRMA/QUANTITATIVE RESEARCH[İng.] değil/yerine/= NICEL ARAŞTIRMA


- KANTITATİF/QUANTITATIVE[İng.] değil/yerine/= NICEL


- KARBONDİOKSİT[Fr. < CARBONDIOXYDE] ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NİTRÖZ OKSİT

( Renksiz, kokusuz, yoğunluğu 152,0 °C'de ve 36 atmosfer basıncında kolayca sıvılaşan ekşimsi tatta bir gaz.[CO2] İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karbondioksitten, 300 kat daha zararlı sera gazı. )


- KAVRAM ile/ve/<> NİYET

( Felsefe. İLE/VE/<> Kavrama niyet girince, ideolojiye dönüşür. )

( CONCEPT vs./and/<> INTENTION )


- KAZ ile NİL KAZI

( image )


- KEZÂ/KEZÂLİK[Ar.] ile NİTEKİM/AYNI BİÇİMDE


- KİM? ile NİÇİN?(NE İÇİN?)

( Felsefe ve din alanının sorularıdır. )

( WHO? vs. FOR/TO WHAT?
Questions of the philosophy and religion. )


- KISMEN ile/ve NİSPETEN


- KOBALT ile/> NİKEL ile/> KADMİYUM ile/> KURŞUN

( Atom numarası 27, atomik kütlesi 58.933, yoğunluğu 8.9 g/cm³, ergime sıcaklığı 1495 ºC, kaynama sıcaklığı 2870 ºC, kütle numaraları 54-62 arasında izotopları bulunan, ancak sadece 59 kütle numaralı izotopu [27Co59, %100] kararlı olan, 60 kütle numaralı radyoizotopu [Co60], 5.3 yıl yarılanma süresi ve 1.17 MeV ve 1.33 MeV enerjili iki gama fotonuyla tıpta ışın tedavisinde ve endüstride kullanılan, demir ve nikele benzeyen beyaz metal. Simgesi: Co
İLE/>
Atom numarası 28, atomik kütlesi 58.71, ergime sıcaklığı 1453 ºC, kaynama sıcaklığı 2732 ºC ve yoğunluğu 8.9 g/cm³ olan, 360 ºC'den sonra ferromanyetik özelliğini kaybeden, kütle numaraları 57-66 arasında izotopları bulunan, nikel pillerin ışına maruz kalmasıyla oluşan 63 kütle numaralı radyoizotopu [Ni63] radyoaktif izleyici olarak kullanılan, geçiş metalleri öbeğinden, manyetik özellikli alaşımlarda, trafolarda, elektrik iletkenliği düşük olduğundan, direnç malzemelerinde, elektrik ve elektronik devrelerde, seramik kaplama sanayiinde kullanılan, parlak beyaz metal öğe. Simgesi: Ni
İLE/>
Atom numarası 48, atomik ağırlığı 112.40, ergime sıcaklığı 320.9 ºC, kaynama sıcaklığı 765 ºC ve yoğunluğu 8.6 g/cm³ olan, 0.6 eV'un üstündeki nötronlar için saçılma etki kesitleri yüksek fakat soğurma etki kesitleri küçük, ısıl [0.0253 eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti çok yüksek [2450 b], saçılma etki kesiti çok düşük [5.6 b] olduğundan, reaktörlerin denetim çubuklarında ve ayrıca ölçüm aygıtlarında nötronlara karşı ekranlama işlevi için kullanılan, çinkoya benzeyen, genellikle çinko yataklarında, onunla birlikte bulunan beyaz metal öğe. Simgesi: Cd
İLE/>
Atom numarası 82, atomik kütlesi 207.2, ergime sıcaklığı 327.5 ºC, kaynama derecesi 1740 ºC ve yoğunluğu 11.35 g/cm³ olan, kütle numarası 190-218 arasında izotopları olan, maliyet/yoğunluk oranı düşük olmasından dolayı ve fiziksel ve mekanik özellikleri, ışından dolayı önemli bir değişikliğe uğramadığından dolayı, gama ışınlarına karşı etkin zırh malzemesi olarak ve özellikle nükleer reaktörlerde nötron+gamalara karşı zırhlamada, sanayide akü yapımında, elektrik iletiminde kullanılan kabloların kaplanmasında, silah sanayiinde mermi yapımında, inşaat sanayiinde bina çatılarının kaplanması ve ses yalıtımında, otomotiv ve gemi endüstirilerinde dengeleme ağırlığı, petrol sanayiinde oktan artırıcı olarak yakıt maddelerinde ve matbaacılıkta harflerin dökümünde kullanılan, kararlı izotopları Pb206[%25.1], Pb207[%21.7] ve Pb208[%52.3]'un sırasıyla uranyum[92U238], aktinyum[92U235, AcU] ve toryum[90Th232] radyoaktif serilerinin son halkalarını oluşturduğu mavimsi gri renkte çok ağır metal. Simgesi: Pb )

( Co İLE/> Ni İLE/> Cd İLE/> Pb )

( COBALT vs./> NICKEL vs./> CADMIUM vs./> LEAD )

( COBALT avec/> NICKEL avec/> CADMIUM avec/> LE PLOMB )

( KOBALT mit/> NICKEL mit/> KADMIUM mit/> BLEI )


- KOJİKİ ile/ve/||/<>/> NİNŞOKİ

( Japon temel kaynakları. İLE/VE/||/<>/> Bu kaynakların açıklamaları/tefsirleri. )


- KOLOMBİYUM = NİYOBYUM[Fr. < NIOBIUM]

( Atom numarası 41, atom ağırlığı 92,91, yoğunluğu 8,57 olan, oksijen, kükürt, klor vb.nesnelerle birleşikler veren bir öğe. [simgesi Nb] )


- KUMAŞ ile NİLA

( ... İLE Bir tür Hint kumaşı. )


- KURBAĞA ile NİNJA KURBAĞA


- LEVREK ile NİL LEVREĞİ

( ... İLE Viktorya Gölü'ne [Doğu Afrika] sonradan sokulmuştur. [Bu nedenle 200 tür yok olmuştur!] )

( ... İLE Boyu 2 metreye, ağırlığı 450 kiloya kadar erişebilmektedir. )


- LEZZET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MANTIK ile/ve/||/<> NİTELEME/YÜKLEMLER MANTIĞI


- MENFA'AT[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MİNNET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- MİSL[Ar.] ile NİDD[Ar.]


- MİZAN[< VEZN] ile/ve NİZAM

( Farkta cem, cemde fark. | Terazi, ölçü aleti, tartı, ölçek. | Adâlet ve eşitlik. | Akıl, idrak. | Şeriat. | Hesap özeti. İLE/VE Düzen. )


- MUTA NİKÂHI ile/değil NİKÂH-I MUVAKKAT ile/değil HÜLLE

( Hz. Muhammed, savaş zamanı için geçerli kılmıştır. [Hz. Ömer, tamamen kaldırmıştır.] DEĞİL Belirli bir süre için yapılan nikâh. [Caiz değildir.] İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )

( "MİSYAR: Seyahat süresince geçerli olan nikah.

MİSFAR: İş gezisi(sefer) süresince geçerli olan nikah.

MİSYAF: Tatil süresince geçerli olan nikah." )


- MUTTASIF[Ar.]/VASIFLI değil/yerine/= NİTELENMİŞ/NİCELİKLİ


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )

( Niçin'i olan, nasıl'a katlanır. )


- NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Hangi şey? VE/||/<>/>/< Ne asıl? VE/||/<>/>/< Ne'den? VE/||/<>/>/< Ne için? )

( Evren/doğa/nesne/insan. VE/||/<>/>/< Bilim. VE/||/<>/>/< Sanat. VE/||/<>/>/< Felsefe. )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( "What is?" question is metaphysical question. )

( Cosmos/nature/matter/human. VS./AND/||/<>/>/< Science. VS./AND/||/<>/>/< Art. VS./AND/||/<>/>/< Philosophy. )

( WHAT? vs./||/<>/>/< HOW? vs./||/<>/>/< WHY? vs./||/<>/>/< WHAT FOR? )


- NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )

( WHY? vs. WHAT FOR? )


- NEDEN? ile NİÇİN?

( Ne'den? İLE Ne için? )

( Hangi şey? VE Ne asıl? VE Ne'den? VE Ne için? )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( Her biri bir ötekinin nedenidir. )

( ŞERAİT ile/ve/<> ŞERİAT )

( ... İLE Neden, sebep, vesile. | Eksik, noksan, kusur, garaz. | Yalandan özür. )

( Çocuk sorusu. İLE/VE Yetişkin sorusu. )

( "Ne?", doğa yasalarıyla bilinebilir. Ya "Kim?" )

( Felsefe ve din alanının sorularıdır. )

( Ne'den? İLE Ne için? )

( WHY? vs. WHAT FOR?
WHAT? vs. HOW? vs. WHY? vs. WHAT FOR?
"What is?" question is metaphysical question.
[not] CAUSE OF vs./but ONE OF THE CAUSES
ONE OF THE CAUSES instead of CAUSE OF
Each is the cause of the other.
[not] THE FIRST CAUSE vs./and/but ONE OF THE CAUSES
ONE OF THE CAUSES instead of THE FIRST CAUSE
CAUSE/S vs./and/<> CONDITION/S
REASON vs. PRETEXT
HOW? vs. HOW MUCH?
WHAT (IS) THIS? vs./and WHAT WORTH OF THIS?
Question of child. WITH/AND Question of adult.
WHAT? vs./and WHO?
It's able to know "What?" by nature laws. So "Who?"
WHO? vs. FOR/TO WHAT?
Questions of the philosophy and religion.
FROM WHAT? vs. WHY? )


- NE-LİK ile/ve NİTELİK ile/ve İLİŞKİLERİ


- NE'LİK(SİZ) ile/ve NİTELİK(SİZ)


- NESEB/SOY değil/yerine/>< NİSBET


- NESNE ile/ve/değil NİMET


- NİCELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİTELİK

( Bölünebilir olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bölünemez olan. )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( ARITHMOS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EIDOS )

( [not] QUANTITY vs./and QUALITY
QUALITY instead of QUANTITY )


- NİCELİKLİ ile NİCELİKSEL


- NİCELİKSEL VAROLAN ile/ve/değil/||/<> NİTELİKSEL VAROLAN

( Cansızlar, bitkiler ve hayvanlar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnsan. )


- NICOTIANA RUSTICA ile NICOTIANA TABAKUM

( Rusya ve Hindistan'da yetişir. İLE Dünyanın çoğu bölgesinde bulunanın adıdır. )


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NİHÂVEND ile NİHÂVEND

( Makam. İLE İran'ın batısında bulunan şehir. )


- NİHÂVEND[Fars.] ile NİHÂVEND[Fars.]

( İran'ın batısında bulunan ünlü bir şehir. İLE Türk müziğinde bir makam. )


- NİHİLİST değil NİHİLE OLMAK


- NİJER ile NİJERYA

( NIGER vs. NIGERIA )


- NİKAB["ka" uzun okunur] ile NİKÂB[Ar.]

( Peçe, yüz örtüsü. | Perde, örtü. İLE Kuşçu eldiveni. )


- NİKABET[Ar. < NAKABET | çoğ. NUKABÂ] ile NİKÂBET[Ar.]

( Bir kavim ya da kabilenin reisi ya da vekili. | Bir tekkede, şeyhin, yardımcısı olan en eski dervişi ya da dedesi. İLE Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- NİKAT[Ar. < NOKTA]["ka" uzun okunur] ile NİKÂT[Ar. < NÜKTE]

( Noktalar. İLE Herkesin anlayamadığı ince anlamlar. | İnce anlamlı, zarif ve şakalı sözler. )


- NİKRİS/NİKRÎS[Ar. < NEKARÎS] ile NÎKRÎZ/NÎRÎZ[Fars.]

( Ayak parmaklarında, topuklarda ve eklemlerde meydana gelen ağrılı hastalık. [Fr. GOUTTE] İLE Türk müziğinin en eski bileşik makamlarından. )


- Nîl["ka" uzun okunur] ile NÎL[Ar.]

( Mısır'da geçen, Akdeniz'e dökülen ünlü ırmak. İLE Çivit otu. )


- NİMÂL[Ar. < NEML] ile NİMÂR[Ar. < NİMR]

( Karıncalar. İLE Kaplanlar. )


- NİMET ile NİKMET

( ... İLE Şiddetli cezâ. )


- NÎM-İ CEHL[Fars.] ile NÎM-İ CEHL[Fars.]

( Usûl. İLE Yarım bakış. )


- ...NIN "DOKUNMA/SI" ile/ve/yerine ...NIN ETKİ ETME/Sİ


- ...'NIN EVİNDE YAŞAMAK ile/yerine ...'NIN EVİNDE KALMAK


- "...NIN GERÇEKLEŞMESİ" ile/değil ... NIN YAŞANMASI


- ...'NIN:
KANITI ile/değil GÖSTERGESİ


- ...'NIN:
"KARŞITI" ile/değil DIŞINDA KALAN/BIRAKILAN


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "...NIN NEDENİ" ile/ve/değil/yerine "...NIN İLİŞKİSİ"


- ...NIN SÜRECİ ile/ve ...NIN SÜRECİ

( PROCESS OF ... vs./and PROCESS OF ... )


- "...'NIN TANRI'SINDA" değil ...'NIN TANRI ANLAYIŞINDA


- ...NIN:
"ÜRÜNÜLER" değil ÜRÜNLERİ


- "...NIN YARARLARI NEDİR?" değil ...NIN YARARLARI NELERDİR?


- NİRVANA[Sansk.] = NİBBAHA[Palice] = SATORİ[Zen, Jap.]


- NIRVANA = NIBBANA[Palice]


- NİRVANA[Sansk.](NİBBAHA[Pali])(SATORİ[ZEN, Jap.]) ile NİRVANE ile NİRVANİ ile ...

( Aydınlanma. (ZEN'de, Satori) Yaşam ışığının nihai eriyişi ve sönüşü. Maddeden kurtuluş, En Yüce Ruh (Brahman) ve yeniden birleşme. Budist summum bonumilkesi. En son Gerçeklik. Saltık Hakikat. Aydınlandıkları zaman, yanıltıcı egolarının bilinciyle sınırlı olmayan bir duruma giren kişilerin son durumu. Bağımlılıklardan, tutkulardan, yanılsamalardan kurtulup, uyanıp aydınlanma sonucu ulaşılan iç suskunluk, iç barış. (Tasavvuf'ta ile ABCDEF ( İşrak) İLE Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. İLE Nirvana'yı arayan. )


- NÎŞ[Fars.] ile NİŞ[Fr./İng. < NICHE]

( İğne[arı, akrep gibi böceklerde]. | Zehir, ağı. | Diken. İLE Duvar içinde bırakılan oyuk. )

( Niş pazarlama, pazardaki hizmetlerdeki boşlukların doldurulması amacı ile yapılmaktadır. Bu pazarlama çeşidinde herkese hizmet verilmemektedir. Daha küçük bir grup niş pazarlamadan yararlanabilmektedir. Niş pazarlama, hedefindeki kişilerin isteği doğrultusunda sürekli bir biçimde yenilikler yapmak zorundadır.

Niş Pazarlama, İngilizce'de Niche marketing adı ile anılmaktadır. Bu pazarın belirli başlı özellikleri bulunur.

- Niş pazarlama, küçük kitleleri hedef almış olan bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkar.
- Niş pazarlama, yönteminde maliyetin üzerine ciddi bir kâr konulmaktadır. Bu nedenle de önemli oranlarda kâr elde etmek olanaklıdır.
- Niş pazarlamada, üretim ve pazarlama oldukça düşüktür. Ancak kazanılan paralar oldukça tatmin edicidir.
- Niş pazarlamada, müşteri gereksinimine göre ürün üretilmektedir.
- Niş pazarlama, kitlesi küçük olması nedeni ile pazarlama iletişimine ayrılan para oldukça azdır.
- Niş pazarlama yapılırken, üretimin özgün olması ve üretimi yapan şirketin alanında uzman olması oldukça önemlidir.
- Tüketici güvenini kazanmak ve tüketiciyi memnun etmek, niş pazarlamada çok daha kolay bir biçimde yapılabilmektedir.

Niş Ürün, Niş Parfüm, Niş Pazar ve Niş Boyut Ne Anlama Gelir?

Niş pazarlamada üretilen niş ürünlerin herhangi bir alternatifinin bulunmaması oldukça önemli bir konudur. Niş pazarlama stratejilerinde hedef kitle oldukça küçük olmaktadır. Bazı kişiler tarafından bu pazar türünde rekabet olmadığı düşünülebilir. Ancak niş pazarlamadaki rekabet oldukça fazladır.

Niş pazarlama, yapmak oldukça dar bir bölgede pazarlama yapmak demektir. Bunun yanında bu dar bölgede pek çok rekabet eden şirket olması da olanaklıdır. )


- NİSÂL[Ar. < NASL] ile NİSÂR[Ar.] ile -NİSÂR[Ar.]

( Temrenler, ok, kargı gibi şeylerin uclarındaki sivri demirler. İLE Saçma, serpme. | Saçı, düğünde saçılan para. İLE "Saçan/saçıcı" anlamlarına sözcükleri sıfatlandırır.[PERTEV-NİSÂR: Işık saçan.] )


- NİŞÂN[Fars.] ile -NİŞÂN[Fars.]

( İz, belirti. | İşaret, fabrika işareti. | Yara izi. | Amaç, hedef, vurulması istenilen nokta. | Vurulacak noktaya silahı çevirme. | Sevgililik işareti. | Bu işareti takmak üzere yapılan tören. | Hatıra için dikilen taş. | Tuğra. | Taltif için verilen madalya. | Ferman. İLE "duran, dikilen, kalan" gibi anlamları gelerek bileşik sıfatlar yapar.[HATIR-NİŞAN: Unutulmayan, akılda kalan.] )


- NİŞÂN ile NÎSÂN[Süryanice]

( İz, belirti. | İşaret. İLE Nisan ayı. )


- NİŞANCA ile NİŞANCA

( Eyüp'te, Topçular - Defterdar arasındaki semt. İLE Fatih'te, Beyceğiz Mahallesi'nde, Nişancı Mehmet Paşa Camisi'nin bulunduğu semt. )

( İkisi de adını, bu semtte bulunan camiden almıştır. )


- NİŞANTAŞI ile NİŞANTAŞI

( Şişli - Teşvikiye arasında bulunan ve adını burada bulunan nişantaşından alan semt. İLE Vali Konağı - Teşvikiye caddelerinin kesiştiği noktada bulunan, 1825'te Sultan II. Mahmud tarafından diktirilmiş yazılı sütun. )


- NİSANTAŞI ile NİŞANTAŞI


- "NİTELENDİRİLEBİLİNİR" değil NİTELENDİRİLEBİLİR


- NİTELİK NİCELİK

( QUALITY
QUANTITY )


- NİCELİK ile/ve/||/<>/> NİTELİK ile/ve/||/<>/> ÖLÇÜ

( Bölünebilir olan. İLE/VE/||/<>/> Bölünemez olan. İLE/VE/||/<>/> ... )

( "Kaç?" sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> "Nasıl?"[Ne asıl? < KEYFE] sorusunun yanıtıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Nicelik olmadan, nitelik olmaz! Nitelik olmadan da nicelik! )

( Altın, altınlık niceliğinde, altınlık niteliklerini barındırır. )

( QUANTITY vs./and/||/<>/> QUALITY vs./and/||/<>/> MODERATION )

( ... ile/ve/||/<>/> GUNA ile/ve/||/<>/> ... )

( KEMMİYET ile/ve/||/<>/> KEYFİYET ile/ve/||/<>/> MİYAR )


- NİTELİKLİ ile NİTELİKSEL


- NİTELİKLİ/KAPSAMLI YANIT ve/||/<>/>/< NİTELİKLİ SORU


- NİTROZAMİT ile/ve/||/<> NİTROZAMİN


- NİYÂBE[Ar.] ile NİYÂBET[Ar.]

( Nöbet. İLE Vekillik, vekâlet, nâiblik. | Kadı vekilliği, kadılık. )


- NİYÂM[Ar. < NEVM, NÂİM] ile NİYÂM[Fars.]

( Uyuyanlar, uykuda olanlar. İLE Kın, kılıö kını, kılıf. )


- NİYÂZÎ[Fars. | çoğ. NİYÂZİYÂN] ile Niyâzî[Ar.] ile Niyazî[MISRÎ]

( Yalvarıcı, niyaz edici. | Sevgili. İLE XV. yüzyılın divan şairlerindendir. İLE XVIII. yüzyılın büyük Türk mutasavvıfı. )


- NİYEMİŞ değil NİYEYMİŞ?/NİYE İMİŞ?


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET:
YOKSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< VARSA

( "Bahane/mazeret", çoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Hiçbir bahane/mazeret, yoktur. )


- NİZÂ'[< NEZ] ile/değil/yerine/>< NİZÂM[NAZAME]

( Çekişme, kavga. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İncileri, ipe dizmek. )

( Bilgi, güce tâbi olursa/tutulursa. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güç, bilgiye tâbi olursa/tutulursa. )


- ÖLÇEK ile/ve/<> NİCELİK


- ÖLÇEK ile/ve/<> NİTELİK


- ORTA AMERİKA CUMHURİYETİ:
EL SALVADOR ve/<> HONDURAS ve/<> GUATEMALA ve/<> NİKARAGUA ve/<> KOSTA RİKA

( Orta Amerika Cumhuriyeti, 1843 yılında, beş ayrı ülkeye bölündü. )


- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB


- ORUÇLU yerine NİYETLİ


- ÖZ İKİCİLİĞİ ile/ve NİTELİK İKİCİLİĞİ


- ÖZ ile/ve/<> NİTELİK

( ESSENCE vs./and/<> QUALITY )


- ÖZELLİK ile NİTELİK


- POZİTİVİZM ve MODERNİZM ve NİHİLİZM


- QALY/QUALITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= NİTELİĞE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI


- RİYÂ ile NİFÂK

( Kendini "kandırma". İLE Başkalarını "kandırma". )


- RÜZGÂR ile/>< NİKÂBET

( ... İLE/>< Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- SAF/LAŞTIRILMIŞ AKIL ile/ve/= NİYET ile/ve/= KALP

( PURIFIED REASON vs./and INTENTION = HEART )


- SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME

( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )


- ŞANS ile/ve/değil/yerine NİMET

( Bir nimetin çok olması, onun nimet olmadığını göstermez. )


- ŞARKI ile/ve/değil/yerine/<> NİNNİ

( Tüm ninniler, hicaz makamındadır. )


- SATORİ[Zen] = NİRVANA[Sansk.]


- SEGA ile NINTENDO


- SERVET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NİMET


- SEZGİ" ile/değil "NİYET OKUMASI"


- SIFAT-FİİL/PARTİSİP[Fr.] değil/yerine/= NİTEM EYLEM/ORTAÇ

( Tümleç alabilen, ad ve sıfat gibi kullanılan, eylem soylu sözcük. )


- SIFAT ile NİTELİK

( CAPACITY vs. QUALITY )


- SIFAT değil/yerine/= NİTEM


- ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


- SIRLAMAK ile NİHÂYETE ERDİRMEK


- SONSUZLUK:
NİCELİKTE ile/değil NİTELİKTE

( Yoktur. İLE/DEĞİL Vardır. )


- SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET


- SÖZ/LÜ ile NİŞAN/LI

( YAVUKLU: Sözlü, nişanlı. | Sevgili. )

( NAMZET[Fars.]: Aday. | Sözlü, yavuklu. )


- SUÇLAMA ile/ve/değil/yerine NİTELEME


- ŞÜKÜR ve/> NİMETİN ARTIŞI


- "SÜREÇ/YOL":
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE


- TAM NİSBET / NİSPET-İ TÂMME ile NİSPET-İ NÂKISA / GAYR-I TAM NİSBET

( İnşâî | Haberî[İsim | Fiil] İLE/VE Takyidî | İzâfî )

( Nispet-i Tâmme= Tümce(cümle) * HABERİYE(-İsim(dır/dir) ve -Fiil(saklı dır/dir) * İNŞÂİYE(Emir, Soru, Nehiy, Temenni). İLE Nispet-i Nakısa(Eksik nispet)= Tamlama )


- TANIMLAMAK ile/ve/<> NİTELEMEK


- TAPON[Fr.] değil/yerine/= NİTELİKSİZ, ESKİ, ELDE KALMIŞ


- TAS ile/ve NİSAN TASI


- TATLISU KAPLUMBAĞALARINDA:
BENEKLİ ile FIRAT ile NİL ile ... ile YILAN BOYUNLU TATLISU KAPLUMBAĞASI ile KIRMIZI YANAK(ROTWANGEN) ile ÇİN KAPLUMBAĞASI

( [büyüklüğü] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE 25 cm.'dir. İLE 17 cm.'dir. )

( Türkiye sularında yaşarlar. İLE Türkiye sularında yaşarlar. İLE Mısır'da yaşarlar. İLE ... İLE ... İLE Amerika'da, Doğu ve Batı Mississippi'de yaşarlar. İLE Endonezya, Japonya ve Güney Çin'de yaşarlar. )

( [kış uykusuna] ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yatarlar.[10-12 hafta] İLE Yatmazlar. )

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Gençleri etçil, yaşlıları otçuldur. İLE Etçildir. )

( EMYS ARBICULARIS cum TRIONYX EUPHRATICUS / RAFETUS EUPHRATICUS cum TRIONYX TRIUNGUIS cum MAUREMYS CASPICA cum CHRYSEMYS SCRIPTA ELEGANS cum CHINEMYS REEVESIL )


- TEBERLER:
MÜTTEKÂ/NACAK ile NÎZE, HARBE ile BAYRAK/LİVÂ/SANCAK


- TEMEL ile NİYET


- TERSİNEMEZLİKTE/ENTROPİDE:
NİCELİK ile/ve/değil/||/<> "NİTELİK"


- TEVKİCİ[Ar.] değil/yerine/= NİŞANCI


- TİBET BUDİZMİ'NDE:
KASİD ile/ve SAGYA ile/ve NINGMA ile/ve GELUGBA

( Beyaz Nilüfer Grubu. İLE/VE Çiçek Grubu. İLE/VE Kırmızı Grubu. İLE/VE Sarı Grubu. )


- TİKEL/LER ile/ve/||/<> NİTELİK/LER ile/ve/||/<> İLİŞKİ/LER


- TİMSAH ile NİL TİMSAHI


- "TİMSAL ETMEK" değil ...NIN TİMSALİ


- TIRTIL ile/değil/<>/> NİMFA ile/değil/<>/> KELEBEK

( Tırtılın, "son" dediği şeye, dünyanın geri kalanı, "kelebek" der. )


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TÜR ile NİTELİK

( KIND vs. CHARACTER )


- TUTUM ile/ve/< NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin[Ne İçin]. )

( İlke'li düşünmek, niyettir. )

( Niyet, davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun, bizim için ne olduğunu, zihinsel tutumumuz belirler. )

( Özbilincim'in, "vicdânım" doğrultusunda eylemek isteğini beslemesi de, 'niyet'tir. )

( ATTITUDE vs./and/< INTENTION )


- TUTUM ile/ve NİYET

( ... İLE/VE Neden değil Niçin(Ne İçin). )

( Niyet davranışları birleştiriyorsa ilkedir. )

( Onun sizin için ne olduğunu zihinsel tutumunuz belirler. )

( ATTITUDE vs./and INTENTION )


- TUTUM NİYET


- UN ile/ve/||/<>/> NİŞASTA

( ... İLE/VE/||/<>/> Bitkilerde, granür durumunda bulunan beyaz nesne, önce öğütülüp un durumuna getirilir. Elde edilen bu un, suyla karıştırılır ve dinlenmeye bırakılır. Belirli bir süre sonunda dibe çöken çözelti, fırınlanarak kurutulur ve böylece nişasta elde edilir. Yapısı ve kullanım biçimleriyle undan farklıdır. )


- ÜRETİM ARTIŞI ile/ve NİTELİK ARAYIŞI

( Rüzgâr ve gökgürültüsünün birbirini tamamlaması artışı simgeler. )

( INCREMENT OF PRODUCTION vs./and SEARCH/LOOK FOR QUALITY )


- ÜST ile/ve NİTELİKLİ

( TOP vs./and QUALIFIED )


- VASIF[Ar. çoğ. EVSAF] değil/yerine/= NİTELİK


- VASIFLANDIRMA/TAVSÎF[Ar. < VASF] değil/yerine/= NİTELENDİRME, NİTELİKLERİNİ SÖYLEME | İLİM, BİLGİ


- VATAN:
MEZAR ve/<> İNSAN ve/<> DİL ve/<> DÜZEN/NİZAM ve/<> TARİH ve/<> DESTAN/LAR ve/<> GAZÂVATNÂME ve/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/<> NİNE VE NİNNİ ve/<> ROMAN ve/<> HATIRAT


- ELDIVEN:
VİNİL ile/ve/||/<>/> LATEKS ile/ve/||/<>/> NİTRİL

( Tek kullanımlık eldivenler içinde, nitril eldivenler vinil ve lateks eldivenlerle karşılaştırılabilir. Nitril eldiven ile lateks eldivenler karıştırılsa da aralarında birçok fark mevcut. Lateks eldivenler farklı iş alanlarında genel olarak rahat bir kullanım sunar, buna ek olarak kullanım kolaylığı ve konfor da sunmaktadır. Pudralı olabilen lateks eldivenlerin nitril eldivene göre içerdiği dezavantaj ise alerjik reaksiyona neden olabilmesidir. Latekse alerjisi olanların kullanamadığı eldivenler, sektörel olarak geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Lateks eldivenler, sağlık merkezleri başta olmak üzere temizlik işlerinde, otomotiv ve birçok endüstride yeğlenir. Elastik ve biyobozunur bir ürün olması lateksin avantajı iken, nitril eldivene göre delinme ve kimyasallara göre daha düşük bir dirence sahiptir. Bu nedenle nitril eldivenler, lateks eldivenlere göre hem alerjen olmaması hem de yüksek dirence sahip olması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenler, lateks içermeyen bir yapıdadır. Pudralı ve pudrasız olarak tercih edilebilen nitril eldivenler uzun süre kullanıma izin vermektedir. Lateks ve nitril eldivenlerle birlikte anılan vinil eldiven ise petrol bazlı bir filmden üretilen eldivenlerdir. Vinil eldivenler, nitril ve latekse göre daha az koruyucudur. )

( Nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlar:

Farklı sektörlerde, çalışanların güvenliği için yeğlenen nitril eldivenler, muayene eldiveni olarak da bilinmektedir. Nitril eldivenin kullanım amacı değişken olabilir. Kimyasal nesnelerle doğrudan değilen iş alanlarında nitril eldiven yeğlenir. Laboratuvarlar da nitril eldivenlerin kullanıldığı alanlardandır. Buna ek olarak inşaatlarda ya da alkol bazlı ürünlerin yer aldığı işletmelerde de nitril eldiven, çalışanların ellerini tehlikeli nesnelere karşı koruması ile ön plana çıkmaktadır. Nitril eldivenin içinde genellikle pamuktan üretilmiş bir astar yer alır. Nitril kaplaması ise temel görevi gerçekleştirir ve tehlikeli nesnelere karşı koruma sağlar.

Nitril eldivenin temel özellikleri:

- Kimyasal nesnelere karşı direnç gücü yüksektir, delinmeye karşı dirençlidir. - Sızdırmaz yapıya sahip olması ile güvenlidir. - Gerilmelere karşı dayanıklıdır. - Farklı sektörlerde, farklı amaçla kullanılabilir ve uzun bir raf süresine sahiptir.

Nitril eldivenler, özel isteklere göre kabartmalı, pudrasız ya da %100 nitril gibi seçeneklere de sahiptir. Sanayinin çeşitli alanlarında, tamir merkezlerinde, üretim merkezlerinde, laboratuvarlarda ve inşaatlarda kullanılabilen nitril eldivenler, vinil ve lateks ile farklar içerir. )


- YAĞMUR ile/ve NİSAN YAĞMURU

( Yağmur taneleri gözyaşı şeklinde değil küre şeklindedir. )

( GAYS ile/ve ... )

( MATAR, BÂRÂN, BÂRİŞ ile/ve ... )


- YAMA ile/ve NIYAMA ile/ve ASANA ile/ve PRANAYAMA ile/ve PRATYAHARA ile/ve DHARANA ile/ve DHYANA ile/ve SAMADHI

( Eylem kontrolü. İLE/VE Kişisel eylem kontrolü. İLE/VE Duruşlar ve gövde çalıştırma teknikleri. İLE/VE Soluk ve enerji yönetimi. İLE/VE Çakra ve Kundalini teknikleri. İLE/VE Odaklanma teknikleri. İLE/VE Derin odaklanma teknikleri. İLE/VE Üstün odaklanma teknikleri. )


- (")YAŞAMAK(") ile/ve/||/<>/> NİTELİKLİ YAŞAMAK

( Duyu, "duygu" ve hayal ile. İLE/VE/||/<> Us/akıl ile. )


- YETİ ile/ve/<> NİTELİK


- YOKLUK = NON-BEING[İng.] = NON ÊTRE[Fr.] = NICHTSEIENDE[Alm.] = NON-EUS[Lat.]


- ZEKÂT ile NİSÂB

( ASIL, ESAS | BİR MALIN ZEKÂTINI VERMEK ÜZERE VARILMASI GEREKEN MİKTAR | DERECE, İSTENİLEN HAD )


- ZİHNİYET ile/ve/<> NİYET




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 8 kez incelenmiş/okunmuştur.