Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

NA... ~ NA...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



NA... ~ ... / ... ~ NA... ile başlayan FaRkLaR...

- "BAŞIMIZA GELEN" ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ


- "HAYDAR KUTLU" =/< NÂBİ YAĞCI


- "NAMIK KEMÂL" FIKRALARI değil NÂM-I KEMÂL FIKRALARI


- "NASIL KULLANIŞI" değil NASIL KULLANILDIĞI


- "NASIL OLURSA OLSUN" ile/değil "NASIL OLMUŞ OLURSA OLSUN"


- "NASIL YARARLANIRIM?" değil/yerine/>< NASIL YARARLI OLABİLİRİM?


- "NE KADAR GERÇEKTİR?" ile/değil "NASIL BİR GERÇEK?"


- "NE YAPIYORSUN?" ile "NAPIYOSUN?"

( Yapılan işin ne olduğu ile ilgili soru. İLE Merhabalaşma niteliğinde "soru". )


- "ZÂTEN ..." ile/değil/yerine "NASIL OLSA ..."


- "ZAYIF" ile/değil NAİF


- "ZAYIF/LIK" ile/ve/değil NARİN/LİK


- (")DOĞRU DUYU/HİS(") ile/ve NASIL ÖĞRENİLECEĞİNİ BİLMEK

( Doğru hisse sahip olan, nasıl öğreneceğini bilir. )

( RIGHT SENSE vs./and TO KNOW HOW TO LEARN )


- [ne yazık ki]
GÜÇLÜNÜN "SAZINI ÇALMAK" ve/||/=/<> NAMUSSUZLUK

( Gerekçesi ne olursa olsun, güçsüze karşı güçlünün sazını çalmak, namussuz sayılmak için yeterlidir. )

( Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalı! )


- ÂCİZ ile NÂÇAR


- ÂCİZÂNE[Ar. < ÂCİZ + Fars. < ÂNE] ile NÂÇİZÂNE[Fars. < NÂÇİZ]

( Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz olarak. | Beceriksizlikle. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük bir şey olarak. )


- AKIL ile/ve/> NAKİL

( Önce. İLE/VE/> Sonra. )

( Evvel. İLE/VE/> Müevvel[< te'vil][yoruma açık]. )


- AKIL ile/ve NAZAR

( el-NAZAR: Düşünmek aklın bilinmeyenden bilinmeyene doğru yaptığı harekettir. )

( LOCKE[YANSI/REFLEKSİYON] ile DESCARTES )

( Bkz. H. ZİYÂ ÜLKEN - İSLÂM DÜŞÜNCESİ - ÜLKEN YAY. )


- AKİTLERDE:
SAHİH >< FASİT ile/ve/||/<> MÜNÂKİT >< GAYR-I MÜN'AKİT ile/ve/||/<> NAFİZ >< GAYR-I NAFİZ ile/ve/||/<> LÂZIM >< GAYR-I LÂZIM


- AKLÎ BİLGİ ile NAKLÎ BİLGİ


- AKLÎ İLİMLER ile/ve/<> NAKLÎ İLİMLER

( )


- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>

( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )


- ÂLEM[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- ÂLİM ile/ve/değil NÂKİL


- AMİDA ile/ve NAMAZ

( Yahudilik'te. İLE/VE İslâm'da. )

( 3 rekat. İLE/VE 5 rekat. )


- ANLAMBİLİM = SEMANTICS[İng.] = SÉMANTIQUE[Fr.] = WORTBEDEUTUNGSLEHRE, SEMANTIK[Alm.] = SEMANTICO[İt., İsp.] = İLM el-DELÂLET[Ar.] = NAMÛGÂRŞİNASÎ[Fars.] = SEMANTIEK[Felm.]


- ANLATMAK değil NAKL ETMEK


- ANLATMAK ile/yerine NAKLETMEK


- ANLATMAK değil NAKLETMEK


- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ


- AR ile NAMUS/İFFET

( Hayatta namuslu yaşamanın en gerçek yolu, olduğun gibi görünmektir. )

( ... ile SİLİG: Namuslu. )


- ARITA/IMARI PORSELENİ ile/ve NABESHIMA PORSELENİ


- ATA EFENDİ ve/||/<> NAZİF EFENDİ


- ATEİZM ile NATURALİZM


- AZAR ile/ve/değil/||/<>/< NAZAR

( Kime. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ona. )


- BAHS ve NAZAR

( Araştırma. VE Kuramsal bakış. )

( ... VE Herhangi bir olgu ve olayın kurucu[mukavvim] unsurlarını teşhîs; aralarındaki nedensel[illiyet] ilişkileri tesîs ve teşhîs ile tesîs'in tümel[küllî] kurallarını belirlemek. )


- BAKMAK yerine NAZAR KILMAK


- BAKMAK değil NAZAR KILMAK


- BALİNA ile NAR BALİNASI / CESET BALİNASI / DENİZ GERGEDANI

( ... İLE Alt çenedeki tek dişin üst dudağı delerek 2 - 3 m. uzamasının sonucudur. )

( ... ile Nar Balinası / Deniz Gergedanı )


- BALTA ile NACAK

( ... İLE Sapı kısa, küçük, odun baltası. )


- BALTALARDA:
KERKİ ile/ve NACAK ile/ve İVGİ/TEBERZİN

( Büyük olan. İLE/VE Küçük balta. Kısa saplı odun baltası. İLE/VE Ağaç oymada kullanılan kesici araç. )


- BAYRAM (SEGÂH) TEKBİRİ ve NA'T-I MEVLÂNÂ

( İkisi de, ItrÎ tarafından bestelenmiştir. )

( Segâh makamında. VE Rast makamında. )


- BEBEĞİN, ANNE SÜTÜNÜ ...:
NASIL ALDIĞI ile/ve/||/<>/> NASIL SONLANDIRILDIĞI


- BEDÎHE[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- BEDİHÎ ile NAZARÎ

( Apaçık, zorunlu/zarûrî. İLE Kuramsal/teorik. )


- BEDÎHİYAT ile/ve NAZARİYAT

( Apaçık olan. İLE/VE Kuramsal olan. )

( Bedîhiyatta gaflet olur, nazariyatta hata olur. )


- BERİYYE[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- BEŞER[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- BEYAZ BALİNA(BELUGA) ile NARLUGA

( ... İLE Beyaz balina ile deniz gergedanının çiftleşmesiyle meydana gelmiştir. Kuzey Atlantik’te çok nadir görülen bir türdür. )

( ... İLE )


- BEYHUDE ile/ve/||/<> NÂFİLE ile/ve/||/<> FUZÛLÎ

( Yararsız. | Boşuna. İLE/VE/||/<> Gerekli değilken yapılan iş. | Farzların dışında kılınan namaz. | Boşuna, gereksiz. İLE/VE/||/<> Erdemli/faziletli. | Gerekli, yersiz, boşuna. )


- BİLEN ile/ve/||/<> NÂKİL


- BİLGİ:
TAALLÜMÎ ile/ve/<> NAZARÎ ile/ve/<> HADSÎ

( Dinleyerek, öğrenilerek. İLE/VE/<> Öğrendiğini, zihninde, öğrenilmiş bir dil içinde, yeniden üreterek, inşâ ederek. İLE/VE/<> Öğrenilmiş bir dil olmaksızın, soyut akılla kavranarak. )


- BİLGİ/(B)İLİM/GÖRGÜ:
NAKLETMEK İÇİN ile/ve/değil/||/<>/< NAKŞETMEK İÇİN


- BİLMEK ile/ve/değil NAKLETMEK


- BİYO-NESNE ile/ve/<> NANO-NESNE


- BM ile NATO


- BOŞLUK ile/ve NÂL


- BUKALEMUN ile NAMAK(UA) BUKALEMUNU


- CAHİL ile NÂDÂN[Fars.]


- CAHÎM[Ar.] ile NÂR[Ar.] ile SA'ÎR[Ar.] ile HARÎK[Ar.]


- ÇAN ile NÂKÛS

( ... İLE Kilise çanı. )

( CERES ile ... )


- CÂNİB[Ar.] ile NÂHİYE[Ar.] ile CİHET[Ar.]


- CÂZİBE ile NÂMİYE ile HASSÂSE ile MÜDRİKE


- CİBİLLE[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- CİHANGÎRLER:
CENGİZ HAN ve (BÜYÜK) İSKENDER ve YAVUZ SULTAN SELİM ve NAPOLYON


- DAVUL'DA:
MEYDAN DAVULU ile/ve KOLTUK DAVULU ile/ve NAĞARA

( TABL )

( DÜHÜL )


- DAVULLAR'DA:
TRAMPET[İng. < DRUMBEAT] ile/ve KÖS/GROSKES ile/ve NAKKARE[Ar.] ile/ve TIMPANO

( İki değnek ile çalınan küçük davul. İLE/VE Büyük davul. İLE/VE Mehterhanede kullanılan davul. İLE/VE Orkestra'da kullanılan davul. )


- DELİSİ OLMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NANKÖRÜ OLMAK

( Ulaşamadıklarının. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Ulaştıklarının. )


- DEMİR ile/ve/<> NALÇA[Ar., Fars.]

( ... İLE/VE/<> Ayakkabıların altına çakılan demir. )


- DEVE ile NÂB[Ar.]

( ... İLE Yaşlı deve. )


- DİDEM, YÜZÜNE NAZAR ile/ve/||/<> NAZAR, YÜZÜNE DİDEM


- DİN ve/<> NAMUS


- DİNLEMEMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/>/< NANKÖRLÜK

( Bir tek, nankörler dinlemez! )


- DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL]:
TEVHÎD ile/ve/<> MÜNÂCÂT[< NECV] ile/ve/<> NAAT ile/ve/<> MİRÂCİYE ile/ve/<> MAKTEL-İ HÜSEYİN ile/ve/<> HİLYE ile/ve/<> MEVLİD ile/ve/<> KIRK HADİS ile/ve/<> MENÂKIBNÂME ile/ve/<> KISSA ile/ve/<> SİYER

( Tanrı'nın birliğini ve ululuğunu anlatan şiir/ler. İLE/VE/<>
Allah'a dua etme, yalvarma. | Allah'a dua konulu şiirler/manzûme. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'i övmek, ona yakarma, şefaat dileme amacıyla yazılmış şiir/ler. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in mirâcını anlatan şiirler. İLE/VE/<>
Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilişini konu alan ve acıklı bir üslûpta yazılan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in fiziksel ve kişisel özelliklerini, örnek davranışlarını konu alan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in doğumunu ve kısaca yaşamını övgüyle anlatan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in kırk sözünden oluşan yapıtlar. İLE/VE/<>
Din büyüklerinin, tarikat kurucularının, ermişlerin olağanüstü yaşamlarını anlatan yapıtlardır. İLE/VE/<>
Öğüt verici ve öğretici öykü, fıkra, masal, menkıbe türü yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in yaşamını anlatan yapıtlar. )


- DOĞA = TABİAT = NATURE[İng., Fr.] = NATUR[Alm.] = NATURA[Lat.] = PHYSIS[Yun.] = NATURALEZA[İsp.]


- DOGMA ile NAS


- DOGMA = NASS = DOGMA[İng., Alm.] = DOGME[Fr.] = DOGMA[Yun.]


- DOKU ile/ve YARALARI ONARAN DOKU ile/ve NASIR

( TISSUE vs./and CALLUS vs. CALLUS )


- DÖLLENME:
NÂTIK'IN ALTI ile/ve/değil NÂTIK'IN ÜSTÜ

( Hücre ile. İLE/VE/DEĞİL Kelâm ile. )

( Boğazının altı. İLE/VE/DEĞİL Boğazının üstü. )

( Dudaklarından çıkan. İLE/VE/DEĞİL Kulağından giren. )


- EDİB ve/||/<> NAZİK ve/||/<> HAZİK

( Sözümüzde. VE/||/<> Davranışımızda. VE/||/<> İşimizde[ustalığımızda]. )


- EKŞİ ile/ve/değil/yerine NAKŞÎ


- ENÂM[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- ENE ile/yerine NAHNÜ

( Ben. İLE/YERİNE Biz. )


- ENKERE[Ar.] ile NAKAME[Ar.]


- FAHİŞ[Ar.] değil/>< NARH[Fars.]

( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. DEĞİL/>< Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle zorunlu gereksinme maddeleri için devletçe saptanan fiyat. )


- FARAZÎ ile/ve/değil/||/<>/< NAZARÎ


- FARZ ile NÂFİLE


- FİKR[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- FRANZ KAFKA ile/ve/||/<> NÂZIM HİKMET

( 03 Temmuz 1883 - 03 Haziran 1924 İLE/VE/||/<> 15 Ocak 1902 - 03 Haziran 1963 )

( image )

( )

(

)

( )


- GAYRI ... ile/ve/||/<> NA...


- HABERÎ ile/ve/değil/yerine NAKLÎ


- HAD'[Ar.] ile NAKS[Ar.]


- HAK ile/ve/||/<> NASİP


- HALÂK[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HALI ile NAH[Fars.]

( ... İLE Değerli kumaşlardan yapılan bir çeşit halı, kilim. )


- HALK[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- HANE[Ar.] ve/> KÖY[Fars. < KÛY] ve/> NÂHİYE[Ar.] ve/> KAZÂ[Ar.]

( Ev/ocak. VE/> Yerleşim birimi. VE/> Bucak, bölge. VE/> İlçe. )


- HARÎK[Ar.] ile CAHÎM[Ar.] ile NÂR[Ar.] ile SA'ÎR[Ar.]


- HÂTIR[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- HAYR:
SÖZ (İLE) ile/ve/||/<> SÜKÛT (İLE) ile/ve/||/<> NAZAR (İLE) ile/ve/||/<> AMEL (İLE)


- HÂZIR ve NÂZIR


- HAZZ[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HİPNOZDA, KİŞİNİN ...:
TELKİN ALIP ALMAMASI ile/ve/||/<>/> NARKOZ ile/ve/||/<>/> KATELEPSİ ile/ve/||/<>/> LATERJİ ile/ve/||/<>/> SOMNAMBUL


- HISSA[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HİSSE[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HUZUVÂNE[Ar.] ile NAHVE[Ar.]


- İBÂDET ve NAZ


- İDLÂL değil/yerine/= NAZ ETME, NAZLANMA | AŞIRI DERECEDE NAZLANMA


- İNTİZÂR[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- İSRAF ile NANKÖRLÜK


- İSTİDLÂL[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- İZAHAT ile/ve NASİHAT


- KÂDI/LIK ile/değil NAİB/LİK


- KALTABAN[Fars.] değil/yerine/= NAMUSSUZ | ŞARLATAN, YALANCI, HİLECİ


- KÂMUS ve/<> NÂMUS

( Kâmus, namustur. )


- KASD[Ar.] ile NAHV[Ar.]


- KAVAL ile NÂREKE

( ... İLE Karagöz oyununda kullanılan, kamıştan yapılmış, kavala benzer bir müzik aleti. )


- KAYIKÇIK, KARİNA, ALT KAYIK = SÜFLÎ ZEVRAK = NACELLE, CARÈNE


- KÂZIM ve/||/<>/> NÂZIM

( Öfkesini tutan. VE/||/<>/> Düzenleyen, düzene koyan, tertip eden. )


- KETEBE ile/ve SEVVEDE ile/ve NESEHA ile/ve HARRERE ile/ve NEMEKA ile/ve RAKAME ile/ve NAKALE ile/ve ZEBERE ile/ve SATARE ile/ve İSTİRAHE


- KİBAR/LIK ile NAZİK/LİK


- KİRAZ ile/ve NABAK

( ... İLE/VE Yaban kirazı. )


- KIRMIZI ile/<> NARÇİÇEĞİ

( ... İLE/<> Parlak kırmızı renk. | Bu renkte olan. )


- KIST[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- KIYAM:
FARZ NAMAZDA ve NÂFİLE NAMAZDA

( Farzdır. VE Sünnettir. )

( [çok zorunlu olmadıkça] Farz namazlar, oturarak kılınmaz! )


- KIYASIN ENGELLERİNDE(DEF-İ KIYAS):
MEN ile/ve/||/<> MUARAZA ile/ve/||/<> NAKZ-I İCMÂLÎ ile/ve/||/<> NAKZ-I TAFSİLÎ/ŞEBİHÎ

( EMPECHEMENT PROPREMENT DIT avec/et/||/<> CONTESTATION avec/et/||/<> REFUTATION COLLECTIVE avec/et/||/<> REFUTATION PARTIELLE OU RESSEMBLANTE )


- KIZILGERDAN = | NAR BÜLBÜLÜ = KINALI = GÖĞSÜ KINALI |[yerel]


- KUR'AN-I KERÎM:
EMİR ile/değil/yerine NASİHAT/ÖĞÜT


- KURAM = NAZARİYE = FUAD = THEORY[İng.] = THEÉORIE[Fr.] = THEORIE[Alm.] = THEORIA, THEOREIN[Yun.] = TEORIA[İsp.]


- KURAMSAL = NAZARÎ = THEORETIC[İng.] = THÉORIQUE, THÉORETIQUE[Fr.] = THEORETISCH[Alm.] = THEORIKOS, THEORETIKOS[Yun.]


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- LAFIZ +/+/= MÂNÂ +/+/= NAZIM +/+/= KELÂM

( KELİME )


- LAFZ ile MÂNÂ ile NAZM


- LÂTİF ile/ve/||/<> NARİN


- LAYLON değil NAYLON


- LEYLA VE MECNUN değil/yerine NACİ VE/<> NACİYE


- MAYDANOZ ile NARDİN[Fars.]

( ... İLE Maydanozgillerden, çayırlarda yetişen, başakçıkları tek çiçekli, küçük bir bitki. )

( PETROSELINUM SATIVUM cum ERYNGIUM CAMPESTRE )


- MEGALOMAN/İ ile NARSİSİST/LİK

( MEGALOMANIA vs. NARCISSISNESS )


- MERHABA ve NARHABA

( Bana güvenebilirsin! VE İşlerinizin bereketi [nar gibi] çok olsun! )


- MEYVE VERME = NAZC-İ SEMERE = FRUCTIFICATION, MATURATION


- MİSL[Ar.] ile NAZÎR[Ar.]


- MÜLÂZEME ile/ve NAKARAT

( ... İLE/VE Bir şarkıda, her kıtadan sonra yinelenen ve bestesi değişmeyen parça. | Çok sık yinelenen ve bundan dolayı usanç vererek önemini yitiren söz. | Bir koşuğun içinde iki ya da daha çok kez yinelenen bölüm. )


- MÜTÂLAA ve NAZAR KAYDI

( Kitabın ders dışında okunduğunu gösterir. Okuma esnasında nüsha üzerinde tashih yapılır. Eserden notlar alındığını gösterir. Hatimede ve hamişlerde[sayfanın etrafındaki/kenarındaki boşluk/lar] işaret edilebilir. Kitabın değerini[mevsûkiyetini] artırır. )


- MÜTEMADİYEN ile BİTEVİYE ile NAMÜTENAHİ


- NÂ-MÜTENÂHÎ[Fars., Ar.] değil/yerine/= SONSUZ


- NA'L[Ar.] ile NÂL[Ar.]

( Ayakkabı, pabuç. | Nal. | Oturacak yerlerin en aşağısı. İLE Kamış düdük. | Kamış. | Kamış kalemin içindeki saz. | Şeker kamışı. | İnleyen/inleyici. )


- NA'Z/İNTİÂZ[Ar.] ile NÂZ[Ar.]

( Güçlenme, kıvama gelme. | Kalkma. İLE Kendini beğendirmek için takınılan yapmacık. | Bir şeyi beğeniyormuş gibi görünme. | Şımarıklık. | Yalvarma, ricâ. )


- NA/NOMINA ANATOMICA[İng.] değil/yerine/= NABIZ PULSE VURU


- NÂB[Ar. çoğ. ENYÂB] ile NA'B[Ar.] ile NÂB[Ar.]

( Azı dişi. | Yaşlı deve. İLE Karga ya da horoz gibi ötmek. İLE Arı, saf, hâlis. | Katıksız. | Berrak. | Oluk. )


- NÂBÎ[Ar.] ile NÂBİ'/NÂBİA[Ar. < NEBEÂN] ile Nâbî[Ar.]

( Haberci, haber veren. İLE Yerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan. İLE Büyük Türk şairi.[1626 - 1712][müzikte, Seyyid Nuh takma/müstear adıyla besteleri vardır.] )


- NABIZ ALINABİLEN BÖLGELER:
ŞAH DAMARI ile/ve/||/<> KOL DAMARI ile/ve/||/<> ÖN KOL DAMARI ile/ve/||/<> BACAK DAMARI

( Âdem elmasının iki yanında. İLE/VE/||/<> Kolun iç yüzü, dirseğin üstü. İLE/VE/||/<> Bileğin iç yüzü, baş parmağın üst hizası. İLE/VE/||/<> Ayak sırtının ortasında.
[Çocuk ve yetişkinlerde: Şah damarından.
Bebeklerde: Kol atardamarından.] )

( )


- NABIZ:
ERİL YOĞUN GÖVDEDE ile DİŞİL YOĞUN GÖVDEDE

( Sağ. İLE Sol. )

( ASDAGÂN: İnsanın kollarındaki nabız damarları. )


- NABIZ = IRMAK


- NÂCÎ[Ar.] ile NÂCİ'[Ar.] ile Nâcî[Ar.]

( Kurtulan, selâmete kavuşan, necat bulan. | Cehennemden kurtulmuş, cennetlik. İLE Sindirimi kolay yiyecek. İLE Birçok eseri bulunan, Tercemân-ı Hakîkat gazetesi yazarı.[öl. 1893] )


- NÂCİ ile/ve NECÎB


- NÂCİZ[Ar. çoğ. NEVÂCİZ] ile NÂ-ÇÎZ[Ar.] ile NÂCİS[Ar.]

( Azı dişi. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük şey. | Recâizâde Ekrem'in 1886'da basılmış, Fransızca'dan yaptığı çevirileri içeren bir kitabı. İLE Onulmaz hastalık. )


- NÂDÂN[Fars.] ile/değil/yerine/>< DÂNÂ[Fars.]

( Bilmez. | Nobran, kaba, terbiyesi kıt. | Kendini beğenmiş, kibirli. >< Bilen, bilici, bilgiç. )


- NÂDÂN değil/yerine/>< YÂRÂN


- NADİM[Ar.]/PİŞMAN[Fars. < PAŞMAN PAŞEMAN] değil/yerine/= ÖKÜNÇLÜ


- NÂDİM ile ...

( PİŞMÂN OLAN )


- NÂDİR[Ar. < NEDRET | çoğ. NÂDİRÂT, NEVÂDİR] ile NADÎR/NAZÎR[Ar.]

( Seyrek, az, ender bulunur. İLE Taze. | Altın. )


- NÂDİR değil/yerine/= AZ


- NÂDİR ile/ve/<> NÂDÎDE[Fars.]

( Seyrek, az, ender bulunur. İLE/VE/<> Görülmemiş, görülmedik. | Pek seyrek bulunan, çok değerli. )


- NADİR ile/değil TEK


- NADİREN ile YERİ GELDİĞİNDE

( RARELY vs. CONGRUOUS )


- NAFAKA YÜKÜMÜ değil/yerine/= GEÇİMLİK YÜKÜMÜ


- NAFAKA değil/yerine/= GEÇİMLİK


- NÂFÎ[Ar. < NEFY] ile NÂFİ'[Ar. < NEFY]

( Gideren, giderici, yok eden/edici. İLE Yararlı, kârlı. )


- NÂFIA MECLİSİ ile/ve/||/<> EBLİYE MECLİSİ

( Bayındırlık işleri. İLE/VE/||/<> Denetlemeler. )


- NÂFİA[Ar.] değil/yerine/= BAYINDIRLIK

( Bir yeri, geliştirip güzelleştirmek için yapılan işlerin tümü. )


- NÂFİLE[Ar.] ile NEDB[Ar.]


- NAFTA[Fr.] ile NAFTALİN[Fr. < Doğu dillerinden]

( 100 - 250 °C'ler arasında damıtılan ürün. İLE Madenkömürü katranının, kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1.158 yoğunluğunda, 80 °C'de ergiyen, 218 °C'de kaynayan, suda ergimeyen, alkol, benzol ve eterde, kolaylıkla eriyen, antiseptik bir hidrokarbon. )


- NAFTA ile USMCA

( Kuzey Amerika Ticaret Antlaşması. İLE Yeni Serbest Ticaret Antlaşması. )


- NAGA ile ...

( Hint mitolojisinde yarı kişi, yarı yılan varlık. )


- NAGÂH ile ...

( Ansızın, birdenbire. )


- NAGARJUNA ile ...

( Hintli, Budist filozof (M.Ö. 200). Zen geleneğinde 14. Pîr olarak kabul edilir. Madhyamika(Orta Yol) Okulu'nun kurucusu. )


- NAGBİGA ile ...

( Kendi kendine şair olan. )


- NAĞME NAĞME (ŞAKIMAK)


- NAĞME ile/ve NAKARAT


- NAĞRA değil NARA[Ar. < NARE]

( Haykırma, bağırma. | "Sarhoş ya da külhanbeyi" bağırması. )


- NÂH[Fars.] ile NAH[Fars.]

( Göbek. İLE Tel. | İp. | Değerli kumaşlardan yapılan bir çeşit halı, kilim. )


- NAH ile/değil NARH[Fars.]

( İşte. İLE/DEĞİL Tüketiciyi korumak amacıyla özellikle temel gereksinim nesneleri için resmî makamlarca belirlenen ve her yerde geçerli olan fiyat. )


- NAHB[Ar.] ile NAHB[Ar.]

( Ölüm, ecel. | Yüksek sesle ağlama. İLE Çekip çıkarma. | Şerefe içilen kadeh. | En iyi şeyi seçme, tercih etme. )


- NAHHÂT[Ar.] ile NAHHÂT[Ar.]

( Kereste kesicisi, doğramacı, marangoz, tahta/ağaç oymacısı. İLE Kibirli, gururlu. )


- NÂHÎ[Ar. < NEHY] ile NÂHÎ[Ar. çoğ. NUHAT]

( Yasak eden, önleyen, men eden. İLE Sözdizmi, nahiv, sentaks. )


- NÂHİB[Ar. < NEHB] ile NAHÎB[Ar. çoğ. NAHB] ile NAHÎB[Ar.]

( Yağmalayıcı/yağma eden, talanlayan/talanlayıcı, çapulcu. İLE Korkak. İLE Avaz avaz ağlama. )


- NAHÎF[Ar.] ile NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile NAHİF/NAİF[Fr.]

( Genizden gelen ses. İLE Zayıf, arık. İLE Kendini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı. | Güzel sanatların, özellikle resim alanında kendini yetiştirmiş sanatçısı ya da onun yapıtı. | Saf, deneyimsiz. | Acemice yapılan. )


- NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile/ve/değil/||/<>/< ZARİF[Ar. < ZARÂFET]


- NAHIL[Ar. < NAHL] ile ...

( Anıtsal süs. Gümüş ya da mumdan yapılarak gelinlerin önünde götürülmesi ya da sonra gelin odasına konulması zamanında âdet olan süs ağacı. | Hurma ağacı. )


- NAHÎL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL/E[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar.]

( Hurma ağacı. İLE İnce, zayıf, arık. İLE Kalburcu. İLE Susuz, suyu olmayan. )


- NÂHİR[Ar. < NAHR] ile NAHÎR[Ar.]

( Çürüyüp ufalanmış kemik. İLE Burundan hırlama. )


- NAHİR ile ...

( Sığır sürüsü. )


- NÂHİRE[Ar.] ile NAHÎRE[Ar.]

( Ayın birinci günü. | Ayın sonu, son gecesi. İLE Ayın ilk günü ya da son gecesi. )


- NÂHİRE ile ...

( Ayın sonu, son gecesi. | Ayın birinci günü. )


- NÂHİS[Ar.] ile NAHÎS[Ar. < NAHS]

( Kıtlık yılı. İLE Uğursuz. | Kıtlık. )


- NAHİV[Ar.]/SENTAKS[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZ DİZİMİ


- NAHİV[Ar.] ile SÖZ DİZİMİ

( SÖZ DİZİMİ )


- NAHİV ve FIKIH USULÜ ve TEFSİR USULÜ


- NÂHİYE[Ar.] değil/yerine/= BUCAK/BÖLGE


- NÂHL[Ar. çoğ. NÜHÛL] ile NAHL[Ar.]

( Dişil bal arısı. İLE Hurma ağacı. | Zamanında, âdet olan süs ağacı. | Gümüş ya da mumdan yapılarak gelinlerin önünde götürülmesi ve sonra gelin odasına konulması. | [yazında/edebiyatta] İnce, uzun, nârin gövdeli dilber. )


- NAHL[Ar.] ile ŞİMRAH[Ar.]

( Hurma ağacı. İLE Hurma budağı, salkımı. )

( Ekildikten ancak 40 - 50 yıl sonra meyve verir. )


- NAHOŞ ile/değil MAYHOŞ


- NAHZ[Ar.] ile NAHZ[Ar.]

( Bir şeyle dürtme. | Biber gibi şeyleri havanda dövme. İLE [cerrahlıkta] Ameliyatta kesilecek kemiği açma. )


- NÂİB[< NEVB]:
VEKİL


- NAÎB[Ar.] ile NÂİB[Ar. < NEVB| çoğ. NÜVAB]

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. İLE Birinin yerine geçen, vekil. | Kadı vekili. | Kadı, şeriat hükümlerine göre hüküm veren hâkim. | Nöbet bekleyen, nöbetle gelen. )


- NAÎB[Ar.] ile NAÎK[Ar.]

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. İLE Karga ötüşü. | Horoz sesi. )


- NAÎB ile ...

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. )


- NAÎK ile ...

( Karga ötüşü. | Horoz sesi. )


- NAİL (OLMA) ile/ve/||/<> NASİB (OLMA)


- NAİL OLMAK:
ZEVK ve/<> SEVİNÇ


- NAİL OLMAK değil/yerine/= ERİŞMEK/ULAŞMAK/KAVUŞMAK


- NÂİL OLMAK ile/ve/<> LÂYIK OLMAK/OLABİLMEK


- NÂİL[< NEYL] ile ...

( MURADINA EREN, ERMİŞ, ELE GEÇİREN | (OLMAK) ile ABCDEF ( ERİŞMEK )


- NÂİM[< NEVM] ile ...

( LEZZETİ ALINAN HER TÜRLÜ NİMET, BOLLUKTA YAŞAYIŞ | CENNETİN BİR KISMI | UYUYAN )


- NÂİM[Ar. < NEVM | çoğ. NÂİMÎN, NİYÂM, NÜVVÂM, NÜVVEM, NÜYYEM] ile NÂİM[Ar. < Nİ'M] ile NAÎM[Ar.]

( Uyuyan, uykuda bulunan. İLE Taze, körpe. | Yumuşak, kemiksiz şey. İLE Bollukta yaşayış. | Cennetin bir bölümü. )


- NAÎR[Ar.] ile NÂİR[Ar. < NÂR]

( Haykıran, na're atan. İLE Parlayan. )


- NAK'[Ar.] ile -NÂK[Ar.]

( Suda ıslanma. | Sıcak suda haşlama. | İlâç olarak çıkarılan su. | Hayvanın yiyeceğini soğuk su ile ıslatma. | Toz. İLE Adlara takılarak sıfat oluşturan bir edat.[-li,-lü anlamını verir][DERD-NÂK: Dertli. | ELEM-NÂK: Elemli.] )


- NAKA'["ka" uzun okunur] ile NÂKA[Ar.]

( Temiz olma, paklanma. İLE Dişil deve, maya. )


- NAKALE[Ar.] ile NAKARE[Ar.]

( Haberciler, nakledenler. | Eşyayı bir yerden başka bir yere taşıyanlar. | Bir maddenin geçmesine uygun, elverişli olan şeyler. | Bir kitabı/yazıyı bir dilden başka bir dile çevirenler, aktaranlar. | Elektrik akımını ya da ısıyı ileten maddeler/iletkenler. İLE ... )


- NAKARAT değil/yerine/= YİNELEME, KOŞUMCA, KAVUŞTAK


- NAKARE["ka" uzun okunur][Fars.] ile NÂ-KÂRE[Fars.]

( Davul, kös. | Dümbelek. İLE İşe yaramaz, yararsız. | Tembel, üşengen, uyuşuk. )


- NAKDEN[Ar.] ile NAKDÎ[Ar.]

( Para olarak, para ile. | Peşin, elden. İLE Nakitle ilgili, para bakımından olan, paraca, nakde mensup. )


- NAKÎ[Ar.] ile NAKÎ'[Ar.]

( Temiz, pak. İLE Kandırıcı/kandıran. )


- NAKÎB[< NAKABET] ile ...

( VEKİL | BİR TEKKEDE, ŞEYHİN YARDIMCISI OLAN EN ESKİ DERVİŞ YA DA DEDE )


- NAKÎİYE[Ar.]/INFLUSOIRES[Fr.] ile ...

( Haşlamlılar. )


- NAKİL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL (ETMEK)


- NÂKIL[Ar. < NAKL | çoğ. NÂKILÂN] ile NÂKIR["ka" uzun okunur]

( Taşıyan. | Geçiren. | Çeviren.[bir dilden] | Duyduğunu anlatan. | İletken.[Fr. CONDUCTEUR] İLE Nişana isabet olan ok. | Delen, oyan, kazan. )


- NAKİL[Ar.]/TRANSPORT[Fr.] değil/yerine/= TAŞIMACILIK/AKTARIM


- NÂKİL[Ar.] ile NAKÎR[Ar. < NAKR]

( Dönen, nükûl eden. | Kaçınan, çekinen.[MUHTERİZ] İLE Hurma çekirdeğinin arkasındaki beyaz çukur. | Pek küçük, önemsiz şey. )


- NAKİL ile NÂKİL

( Taşıma. İLE Taşıyan. )


- NAKÎS[Ar. < NOKSÂN] ile NÂKİS[Ar. < NEKS | çoğ. NEVÂKİS] ile NAKÎZ[Ar. < NAKZ]

( Eksik. İLE Başını sürekli öne eğen kişi. | Alçak, adi, bayağı. İLE Karşı, zıt. )


- NÂKIS/A[Ar. < NAKS] ile NAKIŞ[Ar.] ile NÂKIZ[Ar. < NAKZ]

( Eksik, noksan, tam olmayan. | Kusurlu, kusuru olan. | [matematikte] -[eksi] imi/işareti. İLE Genellikle kumaş üzerine, renkli iplikler ya da sırma ve sim kullanarak, elle, makineyle yapılan işleme. | Özellikle duvar ve tavanları süslemek için yapılan resim. | Beste ve semailerin, dört yerine iki haneli olanlarına verilen ad. | [mecaz] Hile. İLE Bozan, bozucu, bozma, çözme, kırma. )


- NAKIŞ ile CİVANKAŞI

( ... İLE Bir tür nakış ve işleme. )


- NAKIŞ ile SAVAT[Ar.]

( ... İLE Gümüş üstüne, özel bir biçimde, kurşunla işlenen kara nakış. )


- NAKIŞ ile SÜZENİ[Fars.]

( ... İLE Kasnağa gerilmiş kumaşa, iğne ya da tığla yapılan bir nakış türü. )


- NAKİT PARA değil NAKİT


- NAKİT ile/ve/< PEŞİN[< Fars. PÎŞÎN]


- NAKL ETMEK ile BEYÂN ETMEK


- NAKL[Ar.] ile NAKR[Ar.]

( Bir şeyi başka bir yere götürme. | Taşıma, aktarma, geçirme. | Aynısını başka bir şey üzerine alma. | Masal/öykü anlatma, söyleme. | Çeviri yapma, tercüme etme. | [coğrafya] Taşın.[Fr. TRANSPORT] İLE Vurma. | Kuşun yem toplaması. | Oyma, kazma, taş oyma, heykel yapma, taş oymacılığı. )


- NAKLEN[Ar.] ile NAKLÎ[Ar.]

( Nakil yoluyla. | Anlatma ya da öykü yoluyla. İLE Akla değil, nakle dayanan. )


- NAKLÎ BİLGİ ile/ve KEŞFÎ BİLGİ


- NAKLÎ İLİMLER(ULÛM-U NAKLİYE):
ULÛM-U ŞER'İYE ve/||/<> ULÛM-U LİSÂNİYE VE ÂLİYE[< ÂLET]


- NAKŞ:
HARF[HRF] ile/ve/<> RAKAM[RKM]


- NAKS[Ar.] ile NAKŞ[Ar.]

( Eksiklik, noksan. | Eksiltme, azaltma. İLE Resim. | Duvarlara, tavanlara yapılan yağlı ya da sulu boya resim, süsleme sanatı. | İpekle, sırma ile işletme. | Hile, renk. )


- NAKŞBENDÎ'DE 5 LETAİF'İN ZİKRİ


- NAKZ ile/ve/||/<> TAHSİS ile/ve/||/<> TAMİM ile/ve/||/<> İCMÂL ile/ve/||/<> TEFSİR

( ANNULATION avec LA RESTRICTION DU SENS OU DE LA PORTEE avec EXTENSION DU SENS OU DE LA PORTEE avec COLLECTIF avec ANNOTATION )


- NAL[Ar.] ile NALÇA[Ar. + Fars.]

( At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın biçimine uygun demir parçası. İLE Ayakkabıların altına çakılan demir. )


- NÂLÂN[Fars.] değil/yerine/>< HANDÂN[Fars.]

( İnleyici, inleyen. DEĞİL/YERİNE/>< Gülen, gülücü, güler, sevinçli. )

( "Son Hıçkırık"[Hülya Koçyiğit - Kartal Tibet] filmini de izlemenizi salık veririz. )


- NÂLE[Fars.], MOAN[İng.] değil/yerine/= İNLEME


- NÂLE ile ...

( İNLEMEK, İNİLTİ )


- NALLI MESCİD ile ...

( Bâbıâli'dedir. [XV. yy.] )


- NÂM-ZED ile ...

( NİŞANLI, SÖZLÜ, YAVUKLU | ADAY | MİRAS BIRAKANIN FEVKALÂDE İKAME YOLUYLA TAYİN ETTİĞİ MİRASÇI | LEHİNE VASİYET YAPILAN KİMSE )


- NAM/NATIONAL ACADEMY OF MEDICINE[İng.] değil/yerine/= ULUSAL TIP AKADEMISİ


- NAMA RUPA ile ...

( İsim~biçim. Zihinsel~fiziksel enerjiler. )


- NAMAZ KILMAK yerine NAMAZI EDÂ ETMEK


- NAMAZ KILMAK değil NAMAZI KILMAK


- NAMAZ-NİYAZ


- NAMAZ:
DÜŞÜNCE ve EYLEM BİRLİĞİ/BULUŞMASI


- NAMAZ:
EF'AL-İ MALÛMA ve/||/<> EFKÂR-İ MAHSUSA


- NAMAZ'DA:
SÜNNET ile/ve FARZ

( Camide ya da bir topluluk arasında yanyana kılınan farzların sonrasında kılınacak olan sünnetlerde dağılınır. Bunun anlamlarından ve amaçlarından biri de, birlik ve bütünlükten, biraradalıktan oluşacak ve açığa çıkacak olan bereketin(/enerjinin/titreşimlerin) her noktaya yayılması ve yayılmış olan bereketten/titreşimlerden yararlanabilmektir. )


- NAMAZ ile ...

( KULUN HAK İLE OLMASI (SALÂT) )


- NAMAZ ile/ve/||/<>/< AHLÂK

( [Zorunlu/Farz!] 5 vakit. İLE/VE/||/<>/< 24 saat boyunca, her an. )


- NAMAZ ile/ve DERS

( Kazası varsa bile. İLE/VE Kazası olmaz. )


- NAMAZ ile/ve DÖN NAMAZI


- NAMAZ ile/ve DUHÂ NAMAZI


- NAMAZ ile GECE NAMAZI(VİTR)


- NAMAZ ile/ve HZ. ALİ NAMAZI


- NAMAZ ile İKİNDİ NAMAZI

( ... İLE Kaza kılınmaz! )

( Güneş batarken ve tam tepedeyken de kılınmaz! )


- NAMAZ ile/ve İŞRAK NAMAZI

( ... İLE/VE Gün doğumundan yaklaşık 40 dakika sonra kılınan bir "nafile" namaz. )


- NAMAZ ve ORUÇ

( SALÂT ve SAVM, SIYÂM )

( NAMAZ ve BİHRÂM, RÛZE )


- NAMAZ ve SADAKA

( Namaz; namazda, benliğin tasadduk edilmesidir. )


- NAMAZ ile/ve ŞÜKÜR


- NAMAZ ve/<> ZAMAN

( ... VE/<> Tersten okunuşu ile. )


- NAMAZDA OKUNAN BESMELE ile NAMAZ DIŞINDA OKUNAN BESMELE

( Sessiz. İLE Sesli/sessiz. )


- NAMAZDAN ÖNCE ESTAĞFİRULLAH ile/ve NAMAZDAN SONRA OKUNAN


- NAMAZGÂH ile NAMAZGÂH ile NAMAZGÂH

( 1786'da, Sultan II. Mahmud'un annesi Nakşıdil Sultan tarafından. İLE 1642'de, Sadrazam Gürcü Mehmet Paşa tarafından. İLE 1812'de, Sultan II. Mahmud'un eşi Nevfidan Sultan tarafından. )

( Okmeydanı'ndadır. İLE Okmeydanı'ndadır. İLE Üsküdar, Selimiye'de, Astsubay Orduevi karşısındadır. İLE )


- NAMAZI "KIL! KIL! KIL!" DEYİP "KIL ETMEK" yerine NAMAZIN ZEVKİNİ VERMEK/ANLATMAK


- NAMAZI EDÂ ETMEK ve ŞÜKRÜNÜ EDÂ ETMEK


- NAMAZIN RÜKNLERİ, USÛLÜ, ÂDÂBI(ERKÂN-I SALÂT)

( Namaz kılarken ayakta durunca elif olur, rükûya eğilince dal olur, secdede -yandan bak- mim harfidir. Yani namaz kılınca adam olunur! )


- NAMDAR[Fars.] değil/yerine/= ÜNLÜ


- NÂME[Fars.] ile -NÂME[Fars.]

( Mektup. | Sevgiye ve aşka dair yazılmış mektup. | Kitap, dergi/mecmûa. İLE "Yazılı/yazılmış, küçük kitap" anlamlarına gelerek birleşik/mürekkep sözcükler oluşturur.[EMİR-NÂME, KÂNUN-NÂME, KARAR-NÂME] )


- NÂMÎ[Ar. < NÜMÜVV] ile NÂMÎ[Ar. < Fars. NÂM]

( Yerden biten, yetişen, büyüyen, artan. İLE Ünlü, namlı, şöhretli. )


- NAMIK KEMAL ve/||/<>/< ABDÜLLÂTİF SUPHİ PAŞA


- NÂMİYE ile ĞAZİYE ile MÜVELLİDE

( Büyüme. İLE Beslenme. İLE Üreme. )


- NÂMİYE ile HASSÂSE ile MÜDRİKE

( Gövdesel yaşamsallığın, bitkilerdeki görünüşü. İLE Gövdesel yaşamsallığın, hayvanlardaki biçimi. İLE Gövdesel yaşamsallığın, insandaki dışlaşması. [akıl] )


- NAMLI ile NAMLI

( Samanından ayrılmamış arpa yığını. )


- NAMUS-U EKBER ile/ve NAMUS-U ESGAR

( Tanrı. İLE/VE Para. | Sessiz adâlet. )


- NÂMÛS[Ar.] ile/değil/<> NOMOS[Yun.]

( Yasa. | Ar, edep, hayâ, ırz. | Temizlik, doğruluk. | Allah'a yakın olan büyük melek. | Esrâr sahibi. | Sinek. | Derinden gelen ses. İLE/DEĞİL/<> Yasa. )


- NAMUS ile/ve GÜVEN


- NAMUS ile ŞEREF


- NAMZET[Fars.] değil/yerine/= ADAY


- NAN ile ...

( EKMEK )


- NANE ile/değil BUHRİYE


- NANE ile/ve/<> KEKİK

( ... İLE/VE ÂVŞİN, ÂVİŞE/ÂVİŞEN )

( PEPPERMINT vs. THYME )

( MENTHA PIPERITA cum THYMUS VULGARIS )


- NANE ile NARPIZ

( ... İLE Yaban nanesi. )


- NANE ile SU/YABAN NANESİ/YARPUZ

( .. İLE Ballıbaklagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, güzel kokulu bir bitki. )

( ... ile YARPUZ/YAPRUZ/YALPUZ/NARPUZ )

( MENTHA SATIVA cum MENTHA PULEGIUM )


- NANKÖR[Fars.] değil/yerine/= İYİLİKBİLMEZ


- NANKÖR[Fars.] ile/değil/yerine/>< VEFÂLI

( Tek bir yanlışınızı/eksiğinizi/zararınızı görse, tüm iyiliklerinizi/artılarınızı/yararlarınızı unutur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok fazla yanlışınızı/eksiğinizi/zararınızı görse bile iyiliklerinizi/artılarınızı/yararlarınızı unutmaz. )


- NANNY vs. BABYSITTER


- NANO TEKNOLOJİ ve/<>/|| NENE(NİNE) BİLGELİĞİ


- NANO TEKNOLOJİ ile/ve/<> SÜPER İLETKEN/LER

( )


- NAPALM değil/yerine/= YANGIN KÖPÜĞÜ

( Yangın tüplerinin doldurulmasında kullanılan, alüminyum ya da sodyum palmitatla kıvamlaştırılmış madde. [Sodyum ve Palmitat] )


- NAPOLYON ile/ve/<> VIII. HENRY


- NÂR[Ar.] ile NÂR[Ar.]

( Ateş, od. | Cehennem. | Yakıcı şey. İLE Nar. )

( ... cum PUNICA GRANATUM )


- NÂR ile ...

( RÜMMÂN[Ar.] ile ABCDEF ( Ateş, od. | Cehennem. )


- NÂR ile ATEŞ


- NAR ile NÂR

( Meyve. İLE Ateş. )


- NÂR ile/||/<>/< NUR

( Nar'ını, nur ile yıkamak/yakmak. )


- NARASYON/U değil/yerine/= ÖYKÜ/SÜ


- NARATOR[İng. < NARRATOR] değil/yerine/= ANLATICI


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NÂRCÎL[Ar.] ile NÂRÇÎL[Ar.]

( Hindistan cevizi. İLE Hindistan cevizi. )


- NARENCİYE[Ar.] değil/yerine/= TURUNÇGİLLER


- NARH[aslı NİRH] değil/yerine/= NARK, ÇARŞIDA, PAZARDA SATILAN ŞEYLER İÇİN RESMÎ MAKAMLARCA GÖSTERİLEN FİYAT


- NARİN/NAZENİN değil/yerine/= İNCEYİN/YEPELEK


- NARİN ile/ve/||/<> NAZİK


- NARLIKUYU ile ...

( Silifke'de. )


- NARSİSIST/NARCISSIST[İng.] değil/yerine/= ÖZSEVER


- NARSİSİSTİK ile HİSTRİYONİK


- NARSİSİZM:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL


- NARSİSİZM/NARSİSİST ile SOLİPSİZM/SOLİPSİST


- NARSİSİZM ile AŞAĞILIK DÜŞÜNCE VE DUYGUSU


- NARSİSİZM ile/ve/||/<> KÖTÜCÜL(MALIGNANT) NARSİSİZM


- NARSİSİZM değil/yerine/= ÖZSEVERLİK


- NÂS(I)R[Ar.] ile YARDIMCI, YARDIM EDEN

( YARDIMCI, YARDIM EDEN )


- NÂS[Ar. < İNS] ile NAS/NASS[Ar. < NUSÛS] ile NA'S/NA'SE[Ar.]

( Kişiler, halk, herkes. İLE Açıklık, sarihlik, kat'îlik. | Anlamında açıklık, kesinlik bulunan Kur'an-ı Kerîm ayetinin delil olarak gösterileni. | [felsefe] İnak, dogma. | [eskiden] Sadece bir anlama gelen sözcük. İLE Uykusu gelme, uyku bastırma, ımızganma. | Zayıflık, bitkinlik, kuvvetsizlik. )


- NÂS[Ar.] ile SUBE[Ar.]


- NÂS[Ar.] ile VERÂ[Ar.]


- NÂS ile ...

( İNSAN/BİREYLER, HERKES )


- NASAF[Ar.] ile NÂ-SÂF[Fars. Ar.]

( Uşak, hizmetçi. İLE Saf/hâlis olmayan, karışık. | Kirli, pis. )


- NASARA ile/ve NÂSİRUN

( Yardım etmek. İLE/VE Yardım edici. )


- NASB ile ...

( DİKME, SAPLAMA )


- NASFET/NISFET[Ar.] değil/yerine/= HAK VE ADÂLETE UYGUNLUK


- NASFET değil/yerine/= DUYUŞLUK


- NAŞİ[Ar.] değil/yerine/= ÖTÜRÜ/DOLAYI


- NASI değil NASIL?


- NASİB ALMAK ile ...

( BEKTÂŞİYE'DE İNTİSÂB, DERVİŞ OLMAK )


- NASÎB ile ...

( PAY, HİSSE | RIZIK )


- NASÎB ile NASB

( Pay, kısmet. | Birinin elde edebildiği şey. İLE Bir memurluğa tâyin. | Dikmek, saplamak. )


- NÂSİH[Ar. < NESH] ile NASÎH[Ar. çoğ. NUSAHÂ]

( İptal eden, nesh eden. | Kopyasını çıkaran, istinsâh eden. İLE Öğüt veren, nasihat eden. )


- NÂSIH/NASÎH[< NUSH (çoğ. NASÂYİH)] ile ÖĞÜT VEREN, NASÎHAT EDEN | KUŞATMA


- NASİHAT değil/yerine/= ÖĞÜT


- NASİHAT ile TEMBİH

( Öğüt. İLE Uyarı, uyarma, uyarım. )


- NÂSİK[Ar. < NESAK] ile NÂSİK[Ar.]

( Düzenleyen, tertip eden. İLE Allah yolunda ibâdet eden, dine bağlı. )


- NASIL ...:
"TAKDİR EDERSEN/İZ" ile/ve/değil/yerine/<> "UYGUN GÖRÜRSEN/İZ"


- NASIL BİLİRDİNİZ?:
ALLAH'A OLAN MUHABBETİYLE ve/<> İNSANA/KİŞİLERE OLAN HİZMETİYLE


- NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR


- NASIL? ile NE KADAR?

( HOW? vs. HOW MUCH? )


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )

( Niçin'i olan, nasıl'a katlanır. )


- NÂSİL[Ar. < NESAK] ile NÂSİR[Ar. < NESR] ile NASÎR[Ar. < NASR] ile NASL[Ar. çoğ. NİSÂL, NUSÛL] ile NASR[Ar.]

( Kıl dökücü ilâç. İLE Yayan, saçan. | Düzyazı/nesir yazan. İLE Yardımcı, nusret eden. İLE Ok, kargı, temren gibi şeylerin ucundaki sivri demir. İLE Yardım. | Üstünlük. )


- NASIP[Ar.] değil/yerine/= ATAMA


- NASİP/KISMET[Ar.] değil/yerine/= KUTPAY/YAZGIPAY


- NASİP ile/ve/değil/yerine AZİM

( Nasip bilmeyip, azim biliriz. )


- NASİP ile/ve İHSAN


- NASİP ile KISMET

( Kısmetse gelir Yemen'den, değilse gelir çenenden. )


- NASİP ile/ve KISMET

( Bu kurda, bu kuşa, bu da nasip olursa bana. )

( image

image )


- NASİP ve MÜESSER


- NASIP ile NASİP

( Atama. İLE Birinin payına düşen şey. | Birinin elde edebildiği, sahip olabildiği şey. | Kısmet, talih, baht. | Günlük kazanç. )


- NASİR[Ar.] değil/yerine/= DÜZYAZAR


- NASÎR[Ar.] ile VELÎ[Ar.]


- NÂSİRÛN ile/ve MENSURUN

( Yardım eden. İLE/VE Yardım edilen. )


- NASRANİ[Ar.] değil/yerine/= HRİSTİYAN


- NASTİ ile/ve/||/<> TROPİZMA


- NASUA ile KOATİ


- NÂSÛT ile ...

( İNSANLIK )


- NASYONALİZM ile/||/<>/> KONSERVATİZM ile/||/<>/> LİBERALİZM ile/||/<>/> SOSYALİZM


- NAT'[Ar. çoğ. ENTÂ', NUTÛ'] ile NA'T[Ar. çoğ. NUÛT]

( Sofra bezi. | Meşinden yapılan döşek.[Fr. NATTE] İLE Bir şeyi överek/medhederek anlatma, vasıflandırma. | Hz. Muhammed'i övmek üzere yazılan şiirler. )


- NAT ile ...

( Hasır ya da meşin sofra. )


- NATARE ile ÜMMET


- NÂTIK değil/yerine/= SÖZMEN


- NATION( < NATARE):
DOĞAN


- NATS[Ar.] ile NATŞ[Ar.]

( Nadas. İLE Bünyenin gücü ve şiddeti. )


- NATURA NATURANS ile/ve NATURA NATURATA

( Doğuran doğa. İLE/VE Doğan doğa. )

( Hakikat. İLE/VE Zâhir. )

( NOMEN ile/ve FENOMEN )


- NATURAL ALTERATION vs. ARTIFICIAL ALTERATION


- NATURAL AND COMPULSORY vs. NATURAL BUT NOT COMPULSORY vs. NEITHER NATURAL, NOR COMPULSORY


- NATURAL HISTORY ile DOĞA ARAŞTIRMASI/DOĞANIN BETİMLEYİCİ ARAŞTIRMASI

( DOĞA ARAŞTIRMASI/DOĞANIN BETİMLEYİCİ ARAŞTIRMASI )


- NATURAL PHILOSOPHY ile/ve/değil NATURAL SCIENCE

( Doğanın nedensel anlaşılması. İLE/VE/DEĞİL Doğanın matematiksel/niceliksel, deneysel(experimental), mekanik açıklaması. )


- NATURAL vs. USUAL/ORDINARY


- NATÜRALİST değil/yerine/= DOĞALCI


- NATÜRALİZM değil/yerine/= DOĞALCILIK


- NATURE vs. NORTURE


- NATÜRİST değil/yerine/= DOĞACI


- NATÜRİZM değil/yerine/= DOĞACILIK


- NATÜRMORT ile/ve/||/<>/> VANITAS


- NAVIER ve/||/<> STOKES (DENKLEMLERİ)


- NAVİGASYON/NAVİGATION[İng.] değil/yerine/= YOL BUL, SEYİR


- NAVİGASYON değil/yerine/= YOLBUL


- NAVİGATÖR değil/yerine/= YOLBİL


- NAVLUN SÖZLEŞMESİNDE:
ISKARÇA ile/ve KIRKAMBAR ile/ve TRİPÇARTER

( Tam gemi kiralanması. İLE/VE Parça mal taşıma sözleşmesi. İLE/VE Yolculuk üzerine navlun. )


- NÂY[Ar.] ile -NÂY/NÂ-[Ar.] ile NA'Y[Ar.]

( Kamış. | Ney, kamıştan yapılan düdük. İLE Sözcüğün başına getirilerek sözcüğü olumsuzlaştıran bir edat. İLE Ölüm haberi getirme. )


- NÂY ile NEY


- NAYLON POŞETLER(İ KULLANMAK) yerine/değil FİLE/SEPET (KULLANMAK)


- NAYLON POŞETLER(İ KULLANMAK) değil/>< FİLE/SEPET (KULLANMAK)


- NAZ-NİYAZ (MAKAMI)


- NAZ ile/ve/||/<> CAZ


- NAZ ile CİLVE

( Fazla naz, âşık usandırır. )

( BEŞG ile ... )

( COYNESS vs. COQUETRY )


- NAZ ile/ve/değil GAZ


- NAZ ile NAS


- NAZ ile/ve NİYAZ (EHLİ OLMAK)

( ... İLE/VE Yalvarma, yakarma. | Dua. | Bazı tarikatlarda, küçüğün, büyüğe yönelik selâm, saygı ve duası. )


- NAZ ve/>< ŞEVK

( Süreksizlik. VE/>< Süreklilik. )

( İSTİĞNA: Önerilen bir işe karşı nazlanma, nazlı davranma. | Doygunluk, gönül doygunluğu. )


- NAZ ile/değil ŞIMARIKLIK

( Büyüğün, küçüğe yaptığı. İLE/DEĞİL Küçüğün, büyüğe yaptığı. )

( BAYLAN: Nazlı, şımarık. )


- NAZAL değil/yerine/= GENİZCİL


- NAZAR BERKADEM ile BAKIŞLAR, AYAK ÜZERİNE

( BAKIŞLAR AYAK ÜZERİNE )


- NAZAR-I DİKKAT değil/yerine/= İNCE BAKIŞ


- NAZAR-I ÎTİBÂR ile ...

( DİKKAT )


- NAZAR[Ar.] değil/yerine/= BAKMA, GÖZ ATMA | DÜŞÜNME | GÖZ DEĞME


- NAZAR[Ar.] ile RÜ'YET[Ar.]


- NAZAR[Ar.] ile TE'EMMÜL[Ar.]


- NAZAR/NAZÂRET[Ar.] ile NAZAR[Ar. çoğ. ENZÂR]

( Altın. | Tazelik. İLE Bakma, göz atma. | Düşünme. | Göz değme. | İltifat. | İtibar. | Yan bakış. | Güzel, dilber. )


- NAZAR ile/ve AMEL


- NAZAR ve/<> AMEL


- NAZAR ideğil/yerine/>< ÇALIŞMAK

( Nazar etme, ne olur; çalış, senin de olur! )


- NAZAR ile/ve İSTİDLÂL


- NAZAR ve/<> KEŞF


- NAZAR ile NAZAR

( Bilenlerin/âlimlerin bakışıyla/nazarıyla. İLE Cahillerin bakışıyla/nazarıyla. )

( Kuram/nazariye/teori sunar. İLE Kıskançlık/hased yaratır. )


- NAZAR ile/ve RASAT/RASAD


- NAZAR ile/ve/||/<>/> TÂMÎK-İ NAZAR

( Bakış. İLE/VE/||/<>/> Derinleş(tiril)miş bakış. )


- NAZARAN/KIYASLA değil/yerine/= GÖRE/ORANLA


- NAZARDA, DAKİK ve/||/<> HALDE, RAKİK

( DAKİK-ÜL NAZAR, RİKKAT-ÜL HAL )


- NAZARGÂH-I İLÂHÎ ile/ve AYİNE-İ İLÂHÎ


- NAZARÎ ERDEM ile/ve FİKRÎ ERDEM ile/ve HULKÎ ERDEM ile/ve AMELÎ ERDEM(SANATLAR)


- NAZARÎ HİKMET ile/ve AMELÎ HİKMET

( Fikir üretir. İLE/VE Tedbir üretir. )


- NAZARÎ değil/yerine/= KURAMSAL

( TEORİK )


- NÂZİK[Ar.] değil/yerine/= İNCELİKLİ


- NAZİK[Azr.] = İNCE[Tr.]


- NÂZİL[Ar. < NÜZÛL] ile NAZÎR[Ar.] ile NAZÎR[Ar. < NAZAR]

( Yukarıdan aşağı inen/inici. | Bir yere konan, bir yerde konaklayan. | [müzikte] İnici, tizden pese doğru giden dizi. İLE Taze. | Altın. İLE Benzer, eş. )


- NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( 7-10 beyit. İLE 7-10 beyit. İLE Gazel + 2 beyit. | Dördün. | Dörtleme. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 4 beyit. İLE 5 dizelik. İLE 5 dizelik.[Muhammes'in, özel bir biçimi.] İLE 6 dizelik.İLE Beğendiğine benzer. İLE Alay etmek üzere yazılan nazire. )

( )


- NAZIM ile NÂZIM

( Manzume. İLE Düzenleyen. )


- NAZİRE değil/yerine/= BENZETİLEME


- NAZÎRE ile KİNÂYE


- NAZİRE ile TEHZİL

( Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış, söz. | Başka bir manzume örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan şiir. İLE Alaya alma. | Ciddi bir yapıtı alay tarzında nazire yazma, şakalı bir anlatıma çevirme. )


- NAZÎRE ile/ve TEKZİR

( Benzer şiir yazmak. İLE/VE ... )


- NAZLANMAK/ŞIMARMAK = BAYLANMAK


- NAZZÂM ile ...

( ÇEKİRDEK MADDE )


- NE KADAR SEVDİĞİNİZ ve/+/||/<> NE KADAR NAZİK YAŞADIĞINIZ ve/+/||/<> NASIL, ZARÂFETLE VAZGEÇEBİLDİĞİNİZ


- NE OLDU? ile/ve NASIL OLDU? ile/ve NEDEN OLDU?


- NE YAPABİLİRİM? ve/> NASIL YAPABİLİRİM?

( Kişinin, kendine sorabileceği en temel sorulardır! )

( WHAT I CAN DO? and/> HOW I CAN DO? )


- NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Hangi şey? VE/||/<>/>/< Ne asıl? VE/||/<>/>/< Ne'den? VE/||/<>/>/< Ne için? )

( Evren/doğa/nesne/insan. VE/||/<>/>/< Bilim. VE/||/<>/>/< Sanat. VE/||/<>/>/< Felsefe. )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( "What is?" question is metaphysical question. )

( Cosmos/nature/matter/human. VS./AND/||/<>/>/< Science. VS./AND/||/<>/>/< Art. VS./AND/||/<>/>/< Philosophy. )

( WHAT? vs./||/<>/>/< HOW? vs./||/<>/>/< WHY? vs./||/<>/>/< WHAT FOR? )


- NECÎB/ULLAH ile NÂCİ/ULLAH

( Hz. Nuh'un arınması.[ilim ile/içinde] İLE Hz. Şit'in arınması.[varoluşundan itibaren] )


- NEDEN?(NE'DEN?) ile NASIL?(NE ASIL?)

( Bilimin sorularıdır. )

( Önemli[öncelikli] olan, neyi yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınızdır. )

( WHY? vs. HOW?
Questions of the science.
It's not the issue what you live, it is how you live. )


- NEDEN? ile/ve/<> NASIL?

( Bilimin sorularıdır. )

( Nedeni olan, nasıla katlanır. )


- NEVMÎD[< NÂ-ÜMÎD] ile ...

( ÜMİTSİZ )


- NEYZEN/NÂYÎ[Fars.] ile ...

( Ney üfleyen. )


- NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)

( INTENTION and/<> PARADIGM )


- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM


- NÜSHA TESPİTİNDE:
TEK OLMASI ile/ve/||/<> NADİR OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİF HATTI OLMASI ile/ve/||/<> EN ESKİ TARİHLİ OLANI ile/ve/||/<> MÜELLİF NÜSHASINDAN İSTİNSAH EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİFİN YAŞAMINDA, EN YAKIN DÖNEMDE MUKÂBELE EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> İLK 2/3 FERÂ KAYDININ OLMASI


- ÖLÜ/CESED[Ar. çoğ. ECSÂD], MEYYİT[Ar. < MEVT çoğ. EMVÂT][İt. MORTO] ile/değil/yerine NA'Ş


- ÖRFÎ ile HAKİKÎ ile NAZARÎ


- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB


- ORUÇ ile/ve NAFİLE ORUÇ

( Bozulmaz. İLE/VE Bozulabilir. )


- ORUCU:
NASIL "TUTTUĞUN" ile/ve/değil/||/<>/> NASIL AÇTIĞIN


- ÖVME ile/ve NAAT[Ar.]

( ... İLE/VE Bir şeyin, niteliklerini övme. )


- ÖYKÜNME = TAKLİT = IMITATION[İng., Fr.] = NACHAHMUNG[Alm.] = IMITATIO[Lat.] = MIMESIS[Yun.] = IMITACIÓN[İsp.]


- ÖZGÜRLÜK ile/ve NAMUS

( FREEDOM vs./and HONOUR )


- PALMIERS = NAHLÎYE


- PATİSKA[Baptiste de Cambrai'nin adından] ile/<> NANSUK

( Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez. | Bu bezden yapılmış olan. İLE Bir tür, ince, sık dokunmuş patiska. )


- PAY ile/ve NASİP/BEHRE[Fars.]


- PEKMEZ ile NARDENK[Fars.]

( ... İLE Nar, erik, kızılcık gibi yemişlerden yapılan pekmez. )


- POSTNİŞİN ile/ve SERTARÎK ile/ve SERTABBÂH ile/ve SERZÂKİR ile/ve İMÂM ile/ve MEYDANCI ile/ve TÜRBEDÂR ile/ve ÂSÂDÂR ile/ve NAKÎB ile/ve PAZARCI ile/ve ÇERÂĞÎ ile/ve SÂKÎ ile/ve FERRÂŞ ile/ve KAPUCU


- PULSE/PULSUS[İng.] değil/yerine/= NABIZ


- QEYRƏT[Azr.] = NAMUS, ŞEREF[Tr.]


- RAKUN ile NASUA

( Kuzey Amerika'da yaşar. İLE ... )

( Rakun ile ... )

( image ile

image )

( RACCOON vs. NASUA )

( PROCYON LOTOR cum NASUA )


- RIZK ile/ve/||/<> NASİB ile/ve/||/<> KISMET


- SABIR ile/ve/||/<> NAMAZ

( NAMAZ: Varoluş sıkıntısından kurtulmayı da sağlar. )


- SAHIN/SAHN[Ar.] değil/yerine/= NAMAZ KILMA YERİ


- ŞAİR ile/ve/||/<> NÂZIM


- SES ile NAKÎK[Ar.]

( ... İLE Kurbağa, tavuk, kedi gibi hayvanların boğuk sesi. )


- ŞEYLERİN DOĞASI = UNIVERSE, NATURE[İng.] = NATURE[Fr.] = NATURDER DINGE[Alm.] = RERUM RATURA[Lat.]


- SIFAT[Ar.] ile NA'T[Ar.]


- ŞİİR ile NA'T-I ŞERİF

( HZ. PEYGAMBER HAKKINDA YAZILAN ŞİİRLER )


- SİYÂSETNAME ile/ve/değil/||/<>/< NASİHATNAME


- SODYUM KARBONAT ile NATRON[Fr.]

( ... İLE Hidratlı doğal sodyum karbonat. )


- SOHBET ile/ve NAMAZ

( Namazın kazâsı olur fakat sohbetin kazâsı olmaz! )

( NAMAZ: ZİKRULLAH-I EKBER )


- SOLUK SAYISI ile/ve/||/<> NABIZ SAYISI

( [dakikada]
18 - 24[bebekte] | 16 - 22[çocukta] | 12 - 20[yetişkinde]

İLE/VE/||/<>

100 - 140[bebekte] | 100 - 120[çocukta] | 60 - 100[yetişkinde] )


- SONSUZ = NAMÜTENAHİ = INFINITE[İng.] = INFINI[Fr.] = UNENDLICH[Alm.] = INFINITUS, INFINITA[Lat.] = INFINITO/TA[İsp.]


- ŞU ANDA VE BURADA, ...:
NE OLUYOR? ve/||/<>/> DUYULARIM NELER? ve/||/<>/> NASIL DAVRANIYORUM/DAVRANABİLİRİM? ve/||/<>/> YARARLI/YARARIMA OLAN NEDİR? ve/||/<>/> NE/LER YAPABİLİRİM?


- SULTAN ile/ve/||/<> NAİP

( ... İLE/VE/||/<> Tahtta, sultan olmadığı zaman ya da sultanın çocukluğu sırasında devleti yöneten. )


- SÜNNET[Ar.] ile NÂFİLE[Ar.]


- SÜRÜ ile NAHIR

( ... İLE Sığır sürüsü. )


- TA'YÎN[< AYN][Ar.] ile/ve NÂN-PÂRE[Fars.]

( Erzak. İLE/VE Ekmek parçası. )


- TAKUNYA[Yun. TAKOUNI] ile/ve NALIN[Ar.]

( Tahta terlik. İLE/VE Takunyanın yüksek olanı. )

( [kökeni/etimolojisi] Tiyatrolarda giyilen üstten bağlı tahta ayakkabı. Anadolu Türkçesi'ne, Anadolu'da konuşulan, Rumca'dan halk söyleyişiyle geçmiştir. )

( SANDALE DE BOIS avec/et ... )

( HOLZPANTOFFEL(ağaç terlik) mit/und ... )

( SOCCULUS(< SOCCUS) cum/et ... )

( ZOCCOLO con/e ... )


- TATULA ile NAVÇAĞAN

( Patlıcangillerden, çiçekleri beyaz ya da mor renkte, meyveleri dikenli bir bitki. [Kasların kasılmasını giderdiği için tıpta kullanılır.] İLE Çiçekleri katmerli ve mor renkte olan bir tatula türü. )

( DATURE STRAMONIUM cum DATURA )


- TAVSİYE ile/ve NASİHAT

( NASİHAT: SAMİMİYET )

( RECOMMENDATION vs./and ADVICE )


- TEBER ile NACAK


- TELLÂK ile NÂTIR

( Beyler hamamında. İLE Hanımlar hamamında. )


- TERKİP ile/ve NAZIM

( Birleşim, birleştirme, bir araya getirme. | Tamlama. | [kimya] Bileşim. İLE/VE Düzenleyen, düzene koyan, tertip eden. | Manzume yazan kişi. | Şiir. )


- TERLİK ile/ve NALIN[Ar.]/TAKUNYA[Yun.]

( Genellikle ev içinde giyilen, deri, naylon vb. şeylerden yapılan, arkası açık, hafif ve türlü biçimlerde ayak giysisi. | Beyaz patiskadan dikilen takke, başlık. İLE/VE Genellikle hamam vb. ıslak tabanlı yerlerde kullanılan, yüksek ökçeli, ağaçtan yapılmış bir tür ayak giysisi. )


- TONAL ile NAKUAL


- ULURU ile/ve NAZCA ile/ve TRAXIEN ile/ve VALCOMANICA ile/ve GOZO

( Avustralya'da. İLE/VE Peru'da. İLE/VE Malta'da. İLE/VE İtalya'da. İLE/VE Malta'da. )


- UTANMAZ ile NARSİSİST

( Her utanmaz, narsisist değildir/olmayabilir fakat her narsisist, utanmazdır. )


- VAKİT ile/ve/<> NAKİT

( TIME vs./and/<> CASH MONEY )


- VASİYET ile/ve/<> NASİHAT


- VERMEK ile/ve/<>/< NASIL VERECEĞİNİ BİLMEK

( Aslolan/esas. İLE/VE/<>/< Yöntem/usûl. )

( TO GIVE vs./and/<>/< WISDOM OF HOW TO GIVE )


- VİCDAN ile/ve NAZAR

( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )


- YAKÎNÎ ile NAZARÎ

( Kesin(lik). [Bedihiyat-ı Akliye, Bedihiyat-ı Hissiye]. İLE Teorik. )


- YAYINLARDA:
CANLI ile/ve/değil/yerine NAKLEN


- YAZMALARIN KORUNMASINDA:
SEDİRAĞACI YAĞI / NARENCİYE / SERVİ / ZERDEÇAL

( Bir şey çekmeye yarar, ucu çengelli demir çubuk. )


- YENGEÇ ile/ve NAL YENGECİ


- YILGAR/SATKIN/HAİN/LİK ile/ve/<> NANKÖR/LÜK

( Nankör kişi, herşeyin "fiyatını" "bilen"/koyan, fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kişidir. )


- YİYECEK = FOOD[İng.] = NOURRITURE[Fr.] = NAHRUNG[Alm.] = CIBO[İt.] = COMIDA[İsp.]


- YOL ile NALDÖKEN

( ... İLE Taşlı, çakıllı yol. )


- ZAMAN VE ENERJİ TÜKETİMİMİZ:
"NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ" ile/değil/yerine NASIL GÖRDÜĞÜMÜZ


- ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Gövdemizle ilişkilidir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Anlığımızla(zihnimizle) ilişkilidir. )

( Nicelikseldir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nitelikseldir. )


- ZAMANINDA YA DA ZAMANSIZ SÖYLENMİŞ SÖZLER ile/ve GERÇEK YA DA YANLIŞ SÖZLER ile/ve HOŞ YA DA ACI SÖZLER ile/ve YARARLI YA DA YARARSIZ SÖZLER ile/ve NAZİK VE GÜCENDİRİCİ SÖZLER

( WORDS AT THE RIGHT TIME OR UNTIMELY vs./and TRUE OR FALSE WORDS vs./and NICE/SWEET OR GRIEF WORDS vs./and BENEFICIAL OR USELESS WORDS vs./and POLITE AND OFFEND WORDS )


- ZEHV[Ar.] ile NAHVE[Ar.]


- ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NAMUS

NA... ~ NA... ile başlayan FaRkLaR...

- NA'L[Ar.] ile NÂL[Ar.]

( Ayakkabı, pabuç. | Nal. | Oturacak yerlerin en aşağısı. İLE Kamış düdük. | Kamış. | Kamış kalemin içindeki saz. | Şeker kamışı. | İnleyen/inleyici. )


- NA'Z/İNTİÂZ[Ar.] ile NÂZ[Ar.]

( Güçlenme, kıvama gelme. | Kalkma. İLE Kendini beğendirmek için takınılan yapmacık. | Bir şeyi beğeniyormuş gibi görünme. | Şımarıklık. | Yalvarma, ricâ. )


- NA/NOMINA ANATOMICA[İng.] değil/yerine/= NABIZ PULSE VURU


- NÂB[Ar. çoğ. ENYÂB] ile NA'B[Ar.] ile NÂB[Ar.]

( Azı dişi. | Yaşlı deve. İLE Karga ya da horoz gibi ötmek. İLE Arı, saf, hâlis. | Katıksız. | Berrak. | Oluk. )


- NÂBÎ[Ar.] ile NÂBİ'/NÂBİA[Ar. < NEBEÂN] ile Nâbî[Ar.]

( Haberci, haber veren. İLE Yerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan. İLE Büyük Türk şairi.[1626 - 1712][müzikte, Seyyid Nuh takma/müstear adıyla besteleri vardır.] )


- NÂCÎ[Ar.] ile NÂCİ'[Ar.] ile Nâcî[Ar.]

( Kurtulan, selâmete kavuşan, necat bulan. | Cehennemden kurtulmuş, cennetlik. İLE Sindirimi kolay yiyecek. İLE Birçok eseri bulunan, Tercemân-ı Hakîkat gazetesi yazarı.[öl. 1893] )


- NÂCİZ[Ar. çoğ. NEVÂCİZ] ile NÂ-ÇÎZ[Ar.] ile NÂCİS[Ar.]

( Azı dişi. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük şey. | Recâizâde Ekrem'in 1886'da basılmış, Fransızca'dan yaptığı çevirileri içeren bir kitabı. İLE Onulmaz hastalık. )


- NÂDİR[Ar. < NEDRET | çoğ. NÂDİRÂT, NEVÂDİR] ile NADÎR/NAZÎR[Ar.]

( Seyrek, az, ender bulunur. İLE Taze. | Altın. )


- NÂDİR ile/ve/<> NÂDÎDE[Fars.]

( Seyrek, az, ender bulunur. İLE/VE/<> Görülmemiş, görülmedik. | Pek seyrek bulunan, çok değerli. )


- NÂFÎ[Ar. < NEFY] ile NÂFİ'[Ar. < NEFY]

( Gideren, giderici, yok eden/edici. İLE Yararlı, kârlı. )


- NAFTA[Fr.] ile NAFTALİN[Fr. < Doğu dillerinden]

( 100 - 250 °C'ler arasında damıtılan ürün. İLE Madenkömürü katranının, kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1.158 yoğunluğunda, 80 °C'de ergiyen, 218 °C'de kaynayan, suda ergimeyen, alkol, benzol ve eterde, kolaylıkla eriyen, antiseptik bir hidrokarbon. )


- NAĞME ile/ve NAKARAT


- NAĞRA değil NARA[Ar. < NARE]

( Haykırma, bağırma. | "Sarhoş ya da külhanbeyi" bağırması. )


- NÂH[Fars.] ile NAH[Fars.]

( Göbek. İLE Tel. | İp. | Değerli kumaşlardan yapılan bir çeşit halı, kilim. )


- NAH ile/değil NARH[Fars.]

( İşte. İLE/DEĞİL Tüketiciyi korumak amacıyla özellikle temel gereksinim nesneleri için resmî makamlarca belirlenen ve her yerde geçerli olan fiyat. )


- NAHB[Ar.] ile NAHB[Ar.]

( Ölüm, ecel. | Yüksek sesle ağlama. İLE Çekip çıkarma. | Şerefe içilen kadeh. | En iyi şeyi seçme, tercih etme. )


- NAHHÂT[Ar.] ile NAHHÂT[Ar.]

( Kereste kesicisi, doğramacı, marangoz, tahta/ağaç oymacısı. İLE Kibirli, gururlu. )


- NÂHÎ[Ar. < NEHY] ile NÂHÎ[Ar. çoğ. NUHAT]

( Yasak eden, önleyen, men eden. İLE Sözdizmi, nahiv, sentaks. )


- NÂHİB[Ar. < NEHB] ile NAHÎB[Ar. çoğ. NAHB] ile NAHÎB[Ar.]

( Yağmalayıcı/yağma eden, talanlayan/talanlayıcı, çapulcu. İLE Korkak. İLE Avaz avaz ağlama. )


- NAHÎF[Ar.] ile NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile NAHİF/NAİF[Fr.]

( Genizden gelen ses. İLE Zayıf, arık. İLE Kendini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı. | Güzel sanatların, özellikle resim alanında kendini yetiştirmiş sanatçısı ya da onun yapıtı. | Saf, deneyimsiz. | Acemice yapılan. )


- NAHÎL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL/E[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar.]

( Hurma ağacı. İLE İnce, zayıf, arık. İLE Kalburcu. İLE Susuz, suyu olmayan. )


- NÂHİR[Ar. < NAHR] ile NAHÎR[Ar.]

( Çürüyüp ufalanmış kemik. İLE Burundan hırlama. )


- NÂHİRE[Ar.] ile NAHÎRE[Ar.]

( Ayın birinci günü. | Ayın sonu, son gecesi. İLE Ayın ilk günü ya da son gecesi. )


- NÂHİS[Ar.] ile NAHÎS[Ar. < NAHS]

( Kıtlık yılı. İLE Uğursuz. | Kıtlık. )


- NÂHL[Ar. çoğ. NÜHÛL] ile NAHL[Ar.]

( Dişil bal arısı. İLE Hurma ağacı. | Zamanında, âdet olan süs ağacı. | Gümüş ya da mumdan yapılarak gelinlerin önünde götürülmesi ve sonra gelin odasına konulması. | [yazında/edebiyatta] İnce, uzun, nârin gövdeli dilber. )


- NAHZ[Ar.] ile NAHZ[Ar.]

( Bir şeyle dürtme. | Biber gibi şeyleri havanda dövme. İLE [cerrahlıkta] Ameliyatta kesilecek kemiği açma. )


- NAÎB[Ar.] ile NÂİB[Ar. < NEVB| çoğ. NÜVAB]

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. İLE Birinin yerine geçen, vekil. | Kadı vekili. | Kadı, şeriat hükümlerine göre hüküm veren hâkim. | Nöbet bekleyen, nöbetle gelen. )


- NAÎB[Ar.] ile NAÎK[Ar.]

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. İLE Karga ötüşü. | Horoz sesi. )


- NAİL (OLMA) ile/ve/||/<> NASİB (OLMA)


- NÂİM[Ar. < NEVM | çoğ. NÂİMÎN, NİYÂM, NÜVVÂM, NÜVVEM, NÜYYEM] ile NÂİM[Ar. < Nİ'M] ile NAÎM[Ar.]

( Uyuyan, uykuda bulunan. İLE Taze, körpe. | Yumuşak, kemiksiz şey. İLE Bollukta yaşayış. | Cennetin bir bölümü. )


- NAÎR[Ar.] ile NÂİR[Ar. < NÂR]

( Haykıran, na're atan. İLE Parlayan. )


- NAK'[Ar.] ile -NÂK[Ar.]

( Suda ıslanma. | Sıcak suda haşlama. | İlâç olarak çıkarılan su. | Hayvanın yiyeceğini soğuk su ile ıslatma. | Toz. İLE Adlara takılarak sıfat oluşturan bir edat.[-li,-lü anlamını verir][DERD-NÂK: Dertli. | ELEM-NÂK: Elemli.] )


- NAKA'["ka" uzun okunur] ile NÂKA[Ar.]

( Temiz olma, paklanma. İLE Dişil deve, maya. )


- NAKALE[Ar.] ile NAKARE[Ar.]

( Haberciler, nakledenler. | Eşyayı bir yerden başka bir yere taşıyanlar. | Bir maddenin geçmesine uygun, elverişli olan şeyler. | Bir kitabı/yazıyı bir dilden başka bir dile çevirenler, aktaranlar. | Elektrik akımını ya da ısıyı ileten maddeler/iletkenler. İLE ... )


- NAKARE["ka" uzun okunur][Fars.] ile NÂ-KÂRE[Fars.]

( Davul, kös. | Dümbelek. İLE İşe yaramaz, yararsız. | Tembel, üşengen, uyuşuk. )


- NAKDEN[Ar.] ile NAKDÎ[Ar.]

( Para olarak, para ile. | Peşin, elden. İLE Nakitle ilgili, para bakımından olan, paraca, nakde mensup. )


- NAKÎ[Ar.] ile NAKÎ'[Ar.]

( Temiz, pak. İLE Kandırıcı/kandıran. )


- NÂKIL[Ar. < NAKL | çoğ. NÂKILÂN] ile NÂKIR["ka" uzun okunur]

( Taşıyan. | Geçiren. | Çeviren.[bir dilden] | Duyduğunu anlatan. | İletken.[Fr. CONDUCTEUR] İLE Nişana isabet olan ok. | Delen, oyan, kazan. )


- NÂKİL[Ar.] ile NAKÎR[Ar. < NAKR]

( Dönen, nükûl eden. | Kaçınan, çekinen.[MUHTERİZ] İLE Hurma çekirdeğinin arkasındaki beyaz çukur. | Pek küçük, önemsiz şey. )


- NAKİL ile NÂKİL

( Taşıma. İLE Taşıyan. )


- NAKÎS[Ar. < NOKSÂN] ile NÂKİS[Ar. < NEKS | çoğ. NEVÂKİS] ile NAKÎZ[Ar. < NAKZ]

( Eksik. İLE Başını sürekli öne eğen kişi. | Alçak, adi, bayağı. İLE Karşı, zıt. )


- NÂKIS/A[Ar. < NAKS] ile NAKIŞ[Ar.] ile NÂKIZ[Ar. < NAKZ]

( Eksik, noksan, tam olmayan. | Kusurlu, kusuru olan. | [matematikte] -[eksi] imi/işareti. İLE Genellikle kumaş üzerine, renkli iplikler ya da sırma ve sim kullanarak, elle, makineyle yapılan işleme. | Özellikle duvar ve tavanları süslemek için yapılan resim. | Beste ve semailerin, dört yerine iki haneli olanlarına verilen ad. | [mecaz] Hile. İLE Bozan, bozucu, bozma, çözme, kırma. )


- NAKİT PARA değil NAKİT


- NAKL[Ar.] ile NAKR[Ar.]

( Bir şeyi başka bir yere götürme. | Taşıma, aktarma, geçirme. | Aynısını başka bir şey üzerine alma. | Masal/öykü anlatma, söyleme. | Çeviri yapma, tercüme etme. | [coğrafya] Taşın.[Fr. TRANSPORT] İLE Vurma. | Kuşun yem toplaması. | Oyma, kazma, taş oyma, heykel yapma, taş oymacılığı. )


- NAKLEN[Ar.] ile NAKLÎ[Ar.]

( Nakil yoluyla. | Anlatma ya da öykü yoluyla. İLE Akla değil, nakle dayanan. )


- NAKS[Ar.] ile NAKŞ[Ar.]

( Eksiklik, noksan. | Eksiltme, azaltma. İLE Resim. | Duvarlara, tavanlara yapılan yağlı ya da sulu boya resim, süsleme sanatı. | İpekle, sırma ile işletme. | Hile, renk. )


- NAL[Ar.] ile NALÇA[Ar. + Fars.]

( At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın biçimine uygun demir parçası. İLE Ayakkabıların altına çakılan demir. )


- NAMAZ KILMAK yerine NAMAZI EDÂ ETMEK


- NAMAZ KILMAK değil NAMAZI KILMAK


- NAMAZ'DA:
SÜNNET ile/ve FARZ

( Camide ya da bir topluluk arasında yanyana kılınan farzların sonrasında kılınacak olan sünnetlerde dağılınır. Bunun anlamlarından ve amaçlarından biri de, birlik ve bütünlükten, biraradalıktan oluşacak ve açığa çıkacak olan bereketin(/enerjinin/titreşimlerin) her noktaya yayılması ve yayılmış olan bereketten/titreşimlerden yararlanabilmektir. )


- NAMAZDA OKUNAN BESMELE ile NAMAZ DIŞINDA OKUNAN BESMELE

( Sessiz. İLE Sesli/sessiz. )


- NAMAZDAN ÖNCE ESTAĞFİRULLAH ile/ve NAMAZDAN SONRA OKUNAN


- NAMAZGÂH ile NAMAZGÂH ile NAMAZGÂH

( 1786'da, Sultan II. Mahmud'un annesi Nakşıdil Sultan tarafından. İLE 1642'de, Sadrazam Gürcü Mehmet Paşa tarafından. İLE 1812'de, Sultan II. Mahmud'un eşi Nevfidan Sultan tarafından. )

( Okmeydanı'ndadır. İLE Okmeydanı'ndadır. İLE Üsküdar, Selimiye'de, Astsubay Orduevi karşısındadır. İLE )


- NAMAZI "KIL! KIL! KIL!" DEYİP "KIL ETMEK" yerine NAMAZIN ZEVKİNİ VERMEK/ANLATMAK


- NÂME[Fars.] ile -NÂME[Fars.]

( Mektup. | Sevgiye ve aşka dair yazılmış mektup. | Kitap, dergi/mecmûa. İLE "Yazılı/yazılmış, küçük kitap" anlamlarına gelerek birleşik/mürekkep sözcükler oluşturur.[EMİR-NÂME, KÂNUN-NÂME, KARAR-NÂME] )


- NÂMÎ[Ar. < NÜMÜVV] ile NÂMÎ[Ar. < Fars. NÂM]

( Yerden biten, yetişen, büyüyen, artan. İLE Ünlü, namlı, şöhretli. )


- NAMUS-U EKBER ile/ve NAMUS-U ESGAR

( Tanrı. İLE/VE Para. | Sessiz adâlet. )


- NANE ile NARPIZ

( ... İLE Yaban nanesi. )


- NÂR[Ar.] ile NÂR[Ar.]

( Ateş, od. | Cehennem. | Yakıcı şey. İLE Nar. )

( ... cum PUNICA GRANATUM )


- NAR ile NÂR

( Meyve. İLE Ateş. )


- NÂRCÎL[Ar.] ile NÂRÇÎL[Ar.]

( Hindistan cevizi. İLE Hindistan cevizi. )


- NARH[aslı NİRH] değil/yerine/= NARK, ÇARŞIDA, PAZARDA SATILAN ŞEYLER İÇİN RESMÎ MAKAMLARCA GÖSTERİLEN FİYAT


- NARİN ile/ve/||/<> NAZİK


- NÂS[Ar. < İNS] ile NAS/NASS[Ar. < NUSÛS] ile NA'S/NA'SE[Ar.]

( Kişiler, halk, herkes. İLE Açıklık, sarihlik, kat'îlik. | Anlamında açıklık, kesinlik bulunan Kur'an-ı Kerîm ayetinin delil olarak gösterileni. | [felsefe] İnak, dogma. | [eskiden] Sadece bir anlama gelen sözcük. İLE Uykusu gelme, uyku bastırma, ımızganma. | Zayıflık, bitkinlik, kuvvetsizlik. )


- NASAF[Ar.] ile NÂ-SÂF[Fars. Ar.]

( Uşak, hizmetçi. İLE Saf/hâlis olmayan, karışık. | Kirli, pis. )


- NASARA ile/ve NÂSİRUN

( Yardım etmek. İLE/VE Yardım edici. )


- NASI değil NASIL?


- NASÎB ile NASB

( Pay, kısmet. | Birinin elde edebildiği şey. İLE Bir memurluğa tâyin. | Dikmek, saplamak. )


- NÂSİH[Ar. < NESH] ile NASÎH[Ar. çoğ. NUSAHÂ]

( İptal eden, nesh eden. | Kopyasını çıkaran, istinsâh eden. İLE Öğüt veren, nasihat eden. )


- NÂSİK[Ar. < NESAK] ile NÂSİK[Ar.]

( Düzenleyen, tertip eden. İLE Allah yolunda ibâdet eden, dine bağlı. )


- NASIL ...:
"TAKDİR EDERSEN/İZ" ile/ve/değil/yerine/<> "UYGUN GÖRÜRSEN/İZ"


- NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR


- NÂSİL[Ar. < NESAK] ile NÂSİR[Ar. < NESR] ile NASÎR[Ar. < NASR] ile NASL[Ar. çoğ. NİSÂL, NUSÛL] ile NASR[Ar.]

( Kıl dökücü ilâç. İLE Yayan, saçan. | Düzyazı/nesir yazan. İLE Yardımcı, nusret eden. İLE Ok, kargı, temren gibi şeylerin ucundaki sivri demir. İLE Yardım. | Üstünlük. )


- NASIP ile NASİP

( Atama. İLE Birinin payına düşen şey. | Birinin elde edebildiği, sahip olabildiği şey. | Kısmet, talih, baht. | Günlük kazanç. )


- NAT'[Ar. çoğ. ENTÂ', NUTÛ'] ile NA'T[Ar. çoğ. NUÛT]

( Sofra bezi. | Meşinden yapılan döşek.[Fr. NATTE] İLE Bir şeyi överek/medhederek anlatma, vasıflandırma. | Hz. Muhammed'i övmek üzere yazılan şiirler. )


- NATION( < NATARE):
DOĞAN


- NATS[Ar.] ile NATŞ[Ar.]

( Nadas. İLE Bünyenin gücü ve şiddeti. )


- NATURA NATURANS ile/ve NATURA NATURATA

( Doğuran doğa. İLE/VE Doğan doğa. )

( Hakikat. İLE/VE Zâhir. )

( NOMEN ile/ve FENOMEN )


- NATURAL PHILOSOPHY ile/ve/değil NATURAL SCIENCE

( Doğanın nedensel anlaşılması. İLE/VE/DEĞİL Doğanın matematiksel/niceliksel, deneysel(experimental), mekanik açıklaması. )


- NÂY[Ar.] ile -NÂY/NÂ-[Ar.] ile NA'Y[Ar.]

( Kamış. | Ney, kamıştan yapılan düdük. İLE Sözcüğün başına getirilerek sözcüğü olumsuzlaştıran bir edat. İLE Ölüm haberi getirme. )


- NAZ ile NAS


- NAZAR/NAZÂRET[Ar.] ile NAZAR[Ar. çoğ. ENZÂR]

( Altın. | Tazelik. İLE Bakma, göz atma. | Düşünme. | Göz değme. | İltifat. | İtibar. | Yan bakış. | Güzel, dilber. )


- NAZAR ile NAZAR

( Bilenlerin/âlimlerin bakışıyla/nazarıyla. İLE Cahillerin bakışıyla/nazarıyla. )

( Kuram/nazariye/teori sunar. İLE Kıskançlık/hased yaratır. )


- NÂZİL[Ar. < NÜZÛL] ile NAZÎR[Ar.] ile NAZÎR[Ar. < NAZAR]

( Yukarıdan aşağı inen/inici. | Bir yere konan, bir yerde konaklayan. | [müzikte] İnici, tizden pese doğru giden dizi. İLE Taze. | Altın. İLE Benzer, eş. )


- NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( 7-10 beyit. İLE 7-10 beyit. İLE Gazel + 2 beyit. | Dördün. | Dörtleme. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 4 beyit. İLE 5 dizelik. İLE 5 dizelik.[Muhammes'in, özel bir biçimi.] İLE 6 dizelik.İLE Beğendiğine benzer. İLE Alay etmek üzere yazılan nazire. )

( )


- NAZIM ile NÂZIM

( Manzume. İLE Düzenleyen. )

NA... ~ ... ile başlayan FaRkLaR...

- ... KEMAL:
NAMIK ile YAŞAR ile ORHAN

( 21 Aralık 1840 - 02 Aralık 1888 İLE 15 Eylül 1914 - 02 Haziran 1970 İLE 06 Ekim 1923 - 28 Şubat 2015 )


- "NAMIK KEMÂL" FIKRALARI değil NÂM-I KEMÂL FIKRALARI


- "NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ" ile NE BİLDİĞİMİZ

( Ne bildiğimizi değiştirir. İLE Nasıl göründüğümüzü değiştirir. )


- "NASIL KULLANIŞI" değil NASIL KULLANILDIĞI


- "NASIL OLSA" (ŞU/RADA VAR) ile/değil/yerine "NEYSE Kİ", ŞU/RADA VAR


- "NASIL OLURSA OLSUN" ile/değil "NASIL OLMUŞ OLURSA OLSUN"


- "NASIL YARARLANIRIM?" değil/yerine/>< NASIL YARARLI OLABİLİRİM?


- "NASILSA ..." ile/ve/değil/yerine/||/<> "NEYSE Kİ ..."


- ENDER / NÂDİR/EN[Ar.] ile İSTİSNÂ/Î[Ar.]


- NÂ-MÜTENÂHÎ[Fars., Ar.] değil/yerine/= SONSUZ


- NA'L[Ar.] ile NÂL[Ar.]

( Ayakkabı, pabuç. | Nal. | Oturacak yerlerin en aşağısı. İLE Kamış düdük. | Kamış. | Kamış kalemin içindeki saz. | Şeker kamışı. | İnleyen/inleyici. )


- NA'Z/İNTİÂZ[Ar.] ile NÂZ[Ar.]

( Güçlenme, kıvama gelme. | Kalkma. İLE Kendini beğendirmek için takınılan yapmacık. | Bir şeyi beğeniyormuş gibi görünme. | Şımarıklık. | Yalvarma, ricâ. )


- NA/NOMINA ANATOMICA[İng.] değil/yerine/= NABIZ PULSE VURU


- NÂB[Ar. çoğ. ENYÂB] ile NA'B[Ar.] ile NÂB[Ar.]

( Azı dişi. | Yaşlı deve. İLE Karga ya da horoz gibi ötmek. İLE Arı, saf, hâlis. | Katıksız. | Berrak. | Oluk. )


- NÂBÎ[Ar.] ile NÂBİ'/NÂBİA[Ar. < NEBEÂN] ile Nâbî[Ar.]

( Haberci, haber veren. İLE Yerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan. İLE Büyük Türk şairi.[1626 - 1712][müzikte, Seyyid Nuh takma/müstear adıyla besteleri vardır.] )


- NABIZ ALINABİLEN BÖLGELER:
ŞAH DAMARI ile/ve/||/<> KOL DAMARI ile/ve/||/<> ÖN KOL DAMARI ile/ve/||/<> BACAK DAMARI

( Âdem elmasının iki yanında. İLE/VE/||/<> Kolun iç yüzü, dirseğin üstü. İLE/VE/||/<> Bileğin iç yüzü, baş parmağın üst hizası. İLE/VE/||/<> Ayak sırtının ortasında.
[Çocuk ve yetişkinlerde: Şah damarından.
Bebeklerde: Kol atardamarından.] )

( )


- NABIZ:
ERİL YOĞUN GÖVDEDE ile DİŞİL YOĞUN GÖVDEDE

( Sağ. İLE Sol. )

( ASDAGÂN: İnsanın kollarındaki nabız damarları. )


- NABIZ = IRMAK


- NÂCÎ[Ar.] ile NÂCİ'[Ar.] ile Nâcî[Ar.]

( Kurtulan, selâmete kavuşan, necat bulan. | Cehennemden kurtulmuş, cennetlik. İLE Sindirimi kolay yiyecek. İLE Birçok eseri bulunan, Tercemân-ı Hakîkat gazetesi yazarı.[öl. 1893] )


- NÂCİ ile/ve NECÎB


- NÂCİZ[Ar. çoğ. NEVÂCİZ] ile NÂ-ÇÎZ[Ar.] ile NÂCİS[Ar.]

( Azı dişi. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük şey. | Recâizâde Ekrem'in 1886'da basılmış, Fransızca'dan yaptığı çevirileri içeren bir kitabı. İLE Onulmaz hastalık. )


- NÂDÂN[Fars.] ile/değil/yerine/>< DÂNÂ[Fars.]

( Bilmez. | Nobran, kaba, terbiyesi kıt. | Kendini beğenmiş, kibirli. >< Bilen, bilici, bilgiç. )


- NÂDÂN değil/yerine/>< YÂRÂN


- NADİM[Ar.]/PİŞMAN[Fars. < PAŞMAN PAŞEMAN] değil/yerine/= ÖKÜNÇLÜ


- NÂDİM ile ...

( PİŞMÂN OLAN )


- NÂDİR[Ar. < NEDRET | çoğ. NÂDİRÂT, NEVÂDİR] ile NADÎR/NAZÎR[Ar.]

( Seyrek, az, ender bulunur. İLE Taze. | Altın. )


- NÂDİR değil/yerine/= AZ


- NÂDİR ile/ve/<> NÂDÎDE[Fars.]

( Seyrek, az, ender bulunur. İLE/VE/<> Görülmemiş, görülmedik. | Pek seyrek bulunan, çok değerli. )


- NADİR ile/değil TEK


- NADİREN ile YERİ GELDİĞİNDE

( RARELY vs. CONGRUOUS )


- NAFAKA YÜKÜMÜ değil/yerine/= GEÇİMLİK YÜKÜMÜ


- NAFAKA değil/yerine/= GEÇİMLİK


- NÂFÎ[Ar. < NEFY] ile NÂFİ'[Ar. < NEFY]

( Gideren, giderici, yok eden/edici. İLE Yararlı, kârlı. )


- NÂFIA MECLİSİ ile/ve/||/<> EBLİYE MECLİSİ

( Bayındırlık işleri. İLE/VE/||/<> Denetlemeler. )


- NÂFİA[Ar.] değil/yerine/= BAYINDIRLIK

( Bir yeri, geliştirip güzelleştirmek için yapılan işlerin tümü. )


- NÂFİLE[Ar.] ile NEDB[Ar.]


- NAFTA[Fr.] ile NAFTALİN[Fr. < Doğu dillerinden]

( 100 - 250 °C'ler arasında damıtılan ürün. İLE Madenkömürü katranının, kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1.158 yoğunluğunda, 80 °C'de ergiyen, 218 °C'de kaynayan, suda ergimeyen, alkol, benzol ve eterde, kolaylıkla eriyen, antiseptik bir hidrokarbon. )


- NAFTA ile USMCA

( Kuzey Amerika Ticaret Antlaşması. İLE Yeni Serbest Ticaret Antlaşması. )


- NAGA ile ...

( Hint mitolojisinde yarı kişi, yarı yılan varlık. )


- NAGÂH ile ...

( Ansızın, birdenbire. )


- NAGARJUNA ile ...

( Hintli, Budist filozof (M.Ö. 200). Zen geleneğinde 14. Pîr olarak kabul edilir. Madhyamika(Orta Yol) Okulu'nun kurucusu. )


- NAGBİGA ile ...

( Kendi kendine şair olan. )


- NAĞME NAĞME (ŞAKIMAK)


- NAĞME ile/ve NAKARAT


- NAĞRA değil NARA[Ar. < NARE]

( Haykırma, bağırma. | "Sarhoş ya da külhanbeyi" bağırması. )


- NAH ile/değil NARH[Fars.]

( İşte. İLE/DEĞİL Tüketiciyi korumak amacıyla özellikle temel gereksinim nesneleri için resmî makamlarca belirlenen ve her yerde geçerli olan fiyat. )


- NAHB[Ar.] ile NAHB[Ar.]

( Ölüm, ecel. | Yüksek sesle ağlama. İLE Çekip çıkarma. | Şerefe içilen kadeh. | En iyi şeyi seçme, tercih etme. )


- NAHHÂT[Ar.] ile NAHHÂT[Ar.]

( Kereste kesicisi, doğramacı, marangoz, tahta/ağaç oymacısı. İLE Kibirli, gururlu. )


- NÂHÎ[Ar. < NEHY] ile NÂHÎ[Ar. çoğ. NUHAT]

( Yasak eden, önleyen, men eden. İLE Sözdizmi, nahiv, sentaks. )


- NÂHİB[Ar. < NEHB] ile NAHÎB[Ar. çoğ. NAHB] ile NAHÎB[Ar.]

( Yağmalayıcı/yağma eden, talanlayan/talanlayıcı, çapulcu. İLE Korkak. İLE Avaz avaz ağlama. )


- NAHÎF[Ar.] ile NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile NAHİF/NAİF[Fr.]

( Genizden gelen ses. İLE Zayıf, arık. İLE Kendini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı. | Güzel sanatların, özellikle resim alanında kendini yetiştirmiş sanatçısı ya da onun yapıtı. | Saf, deneyimsiz. | Acemice yapılan. )


- NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile/ve/değil/||/<>/< ZARİF[Ar. < ZARÂFET]


- NAHIL[Ar. < NAHL] ile ...

( Anıtsal süs. Gümüş ya da mumdan yapılarak gelinlerin önünde götürülmesi ya da sonra gelin odasına konulması zamanında âdet olan süs ağacı. | Hurma ağacı. )


- NAHÎL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL/E[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar.]

( Hurma ağacı. İLE İnce, zayıf, arık. İLE Kalburcu. İLE Susuz, suyu olmayan. )


- NÂHİR[Ar. < NAHR] ile NAHÎR[Ar.]

( Çürüyüp ufalanmış kemik. İLE Burundan hırlama. )


- NAHİR ile ...

( Sığır sürüsü. )


- NÂHİRE[Ar.] ile NAHÎRE[Ar.]

( Ayın birinci günü. | Ayın sonu, son gecesi. İLE Ayın ilk günü ya da son gecesi. )


- NÂHİRE ile ...

( Ayın sonu, son gecesi. | Ayın birinci günü. )


- NÂHİS[Ar.] ile NAHÎS[Ar. < NAHS]

( Kıtlık yılı. İLE Uğursuz. | Kıtlık. )


- NAHİV[Ar.]/SENTAKS[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZ DİZİMİ


- NAHİV[Ar.] ile SÖZ DİZİMİ

( SÖZ DİZİMİ )


- NAHİV ve FIKIH USULÜ ve TEFSİR USULÜ


- NÂHİYE[Ar.] değil/yerine/= BUCAK/BÖLGE


- NÂHL[Ar. çoğ. NÜHÛL] ile NAHL[Ar.]

( Dişil bal arısı. İLE Hurma ağacı. | Zamanında, âdet olan süs ağacı. | Gümüş ya da mumdan yapılarak gelinlerin önünde götürülmesi ve sonra gelin odasına konulması. | [yazında/edebiyatta] İnce, uzun, nârin gövdeli dilber. )


- NAHL[Ar.] ile ŞİMRAH[Ar.]

( Hurma ağacı. İLE Hurma budağı, salkımı. )

( Ekildikten ancak 40 - 50 yıl sonra meyve verir. )


- NAHOŞ ile/değil MAYHOŞ


- NAHZ[Ar.] ile NAHZ[Ar.]

( Bir şeyle dürtme. | Biber gibi şeyleri havanda dövme. İLE [cerrahlıkta] Ameliyatta kesilecek kemiği açma. )


- NÂİB[< NEVB]:
VEKİL


- NAÎB[Ar.] ile NÂİB[Ar. < NEVB| çoğ. NÜVAB]

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. İLE Birinin yerine geçen, vekil. | Kadı vekili. | Kadı, şeriat hükümlerine göre hüküm veren hâkim. | Nöbet bekleyen, nöbetle gelen. )


- NAÎB[Ar.] ile NAÎK[Ar.]

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. İLE Karga ötüşü. | Horoz sesi. )


- NAÎB ile ...

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. )


- NAÎK ile ...

( Karga ötüşü. | Horoz sesi. )


- NAİL (OLMA) ile/ve/||/<> NASİB (OLMA)


- NAİL OLMAK:
ZEVK ve/<> SEVİNÇ


- NAİL OLMAK değil/yerine/= ERİŞMEK/ULAŞMAK/KAVUŞMAK


- NÂİL OLMAK ile/ve/<> LÂYIK OLMAK/OLABİLMEK


- NÂİL[< NEYL] ile ...

( MURADINA EREN, ERMİŞ, ELE GEÇİREN | (OLMAK) ile ABCDEF ( ERİŞMEK )


- NÂİM[< NEVM] ile ...

( LEZZETİ ALINAN HER TÜRLÜ NİMET, BOLLUKTA YAŞAYIŞ | CENNETİN BİR KISMI | UYUYAN )


- NÂİM[Ar. < NEVM | çoğ. NÂİMÎN, NİYÂM, NÜVVÂM, NÜVVEM, NÜYYEM] ile NÂİM[Ar. < Nİ'M] ile NAÎM[Ar.]

( Uyuyan, uykuda bulunan. İLE Taze, körpe. | Yumuşak, kemiksiz şey. İLE Bollukta yaşayış. | Cennetin bir bölümü. )


- NAÎR[Ar.] ile NÂİR[Ar. < NÂR]

( Haykıran, na're atan. İLE Parlayan. )


- NAK'[Ar.] ile -NÂK[Ar.]

( Suda ıslanma. | Sıcak suda haşlama. | İlâç olarak çıkarılan su. | Hayvanın yiyeceğini soğuk su ile ıslatma. | Toz. İLE Adlara takılarak sıfat oluşturan bir edat.[-li,-lü anlamını verir][DERD-NÂK: Dertli. | ELEM-NÂK: Elemli.] )


- NAKA'["ka" uzun okunur] ile NÂKA[Ar.]

( Temiz olma, paklanma. İLE Dişil deve, maya. )


- NAKALE[Ar.] ile NAKARE[Ar.]

( Haberciler, nakledenler. | Eşyayı bir yerden başka bir yere taşıyanlar. | Bir maddenin geçmesine uygun, elverişli olan şeyler. | Bir kitabı/yazıyı bir dilden başka bir dile çevirenler, aktaranlar. | Elektrik akımını ya da ısıyı ileten maddeler/iletkenler. İLE ... )


- NAKARAT değil/yerine/= YİNELEME, KOŞUMCA, KAVUŞTAK


- NAKARE["ka" uzun okunur][Fars.] ile NÂ-KÂRE[Fars.]

( Davul, kös. | Dümbelek. İLE İşe yaramaz, yararsız. | Tembel, üşengen, uyuşuk. )


- NAKDEN[Ar.] ile NAKDÎ[Ar.]

( Para olarak, para ile. | Peşin, elden. İLE Nakitle ilgili, para bakımından olan, paraca, nakde mensup. )


- NAKÎ[Ar.] ile NAKÎ'[Ar.]

( Temiz, pak. İLE Kandırıcı/kandıran. )


- NAKÎB[< NAKABET] ile ...

( VEKİL | BİR TEKKEDE, ŞEYHİN YARDIMCISI OLAN EN ESKİ DERVİŞ YA DA DEDE )


- NAKÎİYE[Ar.]/INFLUSOIRES[Fr.] ile ...

( Haşlamlılar. )


- NAKİL (ETMEK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL (ETMEK)


- NÂKIL[Ar. < NAKL | çoğ. NÂKILÂN] ile NÂKIR["ka" uzun okunur]

( Taşıyan. | Geçiren. | Çeviren.[bir dilden] | Duyduğunu anlatan. | İletken.[Fr. CONDUCTEUR] İLE Nişana isabet olan ok. | Delen, oyan, kazan. )


- NAKİL[Ar.]/TRANSPORT[Fr.] değil/yerine/= TAŞIMACILIK/AKTARIM


- NÂKİL[Ar.] ile NAKÎR[Ar. < NAKR]

( Dönen, nükûl eden. | Kaçınan, çekinen.[MUHTERİZ] İLE Hurma çekirdeğinin arkasındaki beyaz çukur. | Pek küçük, önemsiz şey. )


- NAKİL ile NÂKİL

( Taşıma. İLE Taşıyan. )


- NAKÎS[Ar. < NOKSÂN] ile NÂKİS[Ar. < NEKS | çoğ. NEVÂKİS] ile NAKÎZ[Ar. < NAKZ]

( Eksik. İLE Başını sürekli öne eğen kişi. | Alçak, adi, bayağı. İLE Karşı, zıt. )


- NÂKIS/A[Ar. < NAKS] ile NAKIŞ[Ar.] ile NÂKIZ[Ar. < NAKZ]

( Eksik, noksan, tam olmayan. | Kusurlu, kusuru olan. | [matematikte] -[eksi] imi/işareti. İLE Genellikle kumaş üzerine, renkli iplikler ya da sırma ve sim kullanarak, elle, makineyle yapılan işleme. | Özellikle duvar ve tavanları süslemek için yapılan resim. | Beste ve semailerin, dört yerine iki haneli olanlarına verilen ad. | [mecaz] Hile. İLE Bozan, bozucu, bozma, çözme, kırma. )


- NAKIŞ ile CİVANKAŞI

( ... İLE Bir tür nakış ve işleme. )


- NAKIŞ ile SAVAT[Ar.]

( ... İLE Gümüş üstüne, özel bir biçimde, kurşunla işlenen kara nakış. )


- NAKIŞ ile SÜZENİ[Fars.]

( ... İLE Kasnağa gerilmiş kumaşa, iğne ya da tığla yapılan bir nakış türü. )


- NAKİT PARA değil NAKİT


- NAKİT ile/ve/< PEŞİN[< Fars. PÎŞÎN]


- NAKL ETMEK ile BEYÂN ETMEK


- NAKL[Ar.] ile NAKR[Ar.]

( Bir şeyi başka bir yere götürme. | Taşıma, aktarma, geçirme. | Aynısını başka bir şey üzerine alma. | Masal/öykü anlatma, söyleme. | Çeviri yapma, tercüme etme. | [coğrafya] Taşın.[Fr. TRANSPORT] İLE Vurma. | Kuşun yem toplaması. | Oyma, kazma, taş oyma, heykel yapma, taş oymacılığı. )


- NAKLEN[Ar.] ile NAKLÎ[Ar.]

( Nakil yoluyla. | Anlatma ya da öykü yoluyla. İLE Akla değil, nakle dayanan. )


- NAKLÎ BİLGİ ile/ve KEŞFÎ BİLGİ


- NAKLÎ İLİMLER(ULÛM-U NAKLİYE):
ULÛM-U ŞER'İYE ve/||/<> ULÛM-U LİSÂNİYE VE ÂLİYE[< ÂLET]


- NAKŞ:
HARF[HRF] ile/ve/<> RAKAM[RKM]


- NAKS[Ar.] ile NAKŞ[Ar.]

( Eksiklik, noksan. | Eksiltme, azaltma. İLE Resim. | Duvarlara, tavanlara yapılan yağlı ya da sulu boya resim, süsleme sanatı. | İpekle, sırma ile işletme. | Hile, renk. )


- NAKŞBENDÎ'DE 5 LETAİF'İN ZİKRİ


- NAKZ ile/ve/||/<> TAHSİS ile/ve/||/<> TAMİM ile/ve/||/<> İCMÂL ile/ve/||/<> TEFSİR

( ANNULATION avec LA RESTRICTION DU SENS OU DE LA PORTEE avec EXTENSION DU SENS OU DE LA PORTEE avec COLLECTIF avec ANNOTATION )


- NAL[Ar.] ile NALÇA[Ar. + Fars.]

( At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın biçimine uygun demir parçası. İLE Ayakkabıların altına çakılan demir. )


- NÂLÂN[Fars.] değil/yerine/>< HANDÂN[Fars.]

( İnleyici, inleyen. DEĞİL/YERİNE/>< Gülen, gülücü, güler, sevinçli. )

( "Son Hıçkırık"[Hülya Koçyiğit - Kartal Tibet] filmini de izlemenizi salık veririz. )


- NÂLE[Fars.], MOAN[İng.] değil/yerine/= İNLEME


- NÂLE ile ...

( İNLEMEK, İNİLTİ )


- NALLI MESCİD ile ...

( Bâbıâli'dedir. [XV. yy.] )


- NÂM-ZED ile ...

( NİŞANLI, SÖZLÜ, YAVUKLU | ADAY | MİRAS BIRAKANIN FEVKALÂDE İKAME YOLUYLA TAYİN ETTİĞİ MİRASÇI | LEHİNE VASİYET YAPILAN KİMSE )


- NAM/NATIONAL ACADEMY OF MEDICINE[İng.] değil/yerine/= ULUSAL TIP AKADEMISİ


- NAMA RUPA ile ...

( İsim~biçim. Zihinsel~fiziksel enerjiler. )


- NAMAZ KILMAK yerine NAMAZI EDÂ ETMEK


- NAMAZ KILMAK değil NAMAZI KILMAK


- NAMAZ-NİYAZ


- NAMAZ:
DÜŞÜNCE ve EYLEM BİRLİĞİ/BULUŞMASI


- NAMAZ:
EF'AL-İ MALÛMA ve/||/<> EFKÂR-İ MAHSUSA


- NAMAZ ile ...

( KULUN HAK İLE OLMASI (SALÂT) )


- NAMAZ ile/ve/||/<>/< AHLÂK

( [Zorunlu/Farz!] 5 vakit. İLE/VE/||/<>/< 24 saat boyunca, her an. )


- NAMAZ ile/ve DERS

( Kazası varsa bile. İLE/VE Kazası olmaz. )


- NAMAZ ile/ve DÖN NAMAZI


- NAMAZ ile/ve DUHÂ NAMAZI


- NAMAZ ile GECE NAMAZI(VİTR)


- NAMAZ ile/ve HZ. ALİ NAMAZI


- NAMAZ ile İKİNDİ NAMAZI

( ... İLE Kaza kılınmaz! )

( Güneş batarken ve tam tepedeyken de kılınmaz! )


- NAMAZ ile/ve İŞRAK NAMAZI

( ... İLE/VE Gün doğumundan yaklaşık 40 dakika sonra kılınan bir "nafile" namaz. )


- NAMAZ ve ORUÇ

( SALÂT ve SAVM, SIYÂM )

( NAMAZ ve BİHRÂM, RÛZE )


- NAMAZ ve SADAKA

( Namaz; namazda, benliğin tasadduk edilmesidir. )


- NAMAZ ile/ve ŞÜKÜR


- NAMAZ ve/<> ZAMAN

( ... VE/<> Tersten okunuşu ile. )


- NAMAZDA OKUNAN BESMELE ile NAMAZ DIŞINDA OKUNAN BESMELE

( Sessiz. İLE Sesli/sessiz. )


- NAMAZDAN ÖNCE ESTAĞFİRULLAH ile/ve NAMAZDAN SONRA OKUNAN


- NAMAZGÂH ile NAMAZGÂH ile NAMAZGÂH

( 1786'da, Sultan II. Mahmud'un annesi Nakşıdil Sultan tarafından. İLE 1642'de, Sadrazam Gürcü Mehmet Paşa tarafından. İLE 1812'de, Sultan II. Mahmud'un eşi Nevfidan Sultan tarafından. )

( Okmeydanı'ndadır. İLE Okmeydanı'ndadır. İLE Üsküdar, Selimiye'de, Astsubay Orduevi karşısındadır. İLE )


- NAMAZI "KIL! KIL! KIL!" DEYİP "KIL ETMEK" yerine NAMAZIN ZEVKİNİ VERMEK/ANLATMAK


- NAMAZI EDÂ ETMEK ve ŞÜKRÜNÜ EDÂ ETMEK


- NAMAZIN RÜKNLERİ, USÛLÜ, ÂDÂBI(ERKÂN-I SALÂT)

( Namaz kılarken ayakta durunca elif olur, rükûya eğilince dal olur, secdede -yandan bak- mim harfidir. Yani namaz kılınca adam olunur! )


- NAMDAR[Fars.] değil/yerine/= ÜNLÜ


- NÂME[Fars.] ile -NÂME[Fars.]

( Mektup. | Sevgiye ve aşka dair yazılmış mektup. | Kitap, dergi/mecmûa. İLE "Yazılı/yazılmış, küçük kitap" anlamlarına gelerek birleşik/mürekkep sözcükler oluşturur.[EMİR-NÂME, KÂNUN-NÂME, KARAR-NÂME] )


- NÂMÎ[Ar. < NÜMÜVV] ile NÂMÎ[Ar. < Fars. NÂM]

( Yerden biten, yetişen, büyüyen, artan. İLE Ünlü, namlı, şöhretli. )


- NAMIK KEMAL ve/||/<>/< ABDÜLLÂTİF SUPHİ PAŞA


- NÂMİYE ile ĞAZİYE ile MÜVELLİDE

( Büyüme. İLE Beslenme. İLE Üreme. )


- NÂMİYE ile HASSÂSE ile MÜDRİKE

( Gövdesel yaşamsallığın, bitkilerdeki görünüşü. İLE Gövdesel yaşamsallığın, hayvanlardaki biçimi. İLE Gövdesel yaşamsallığın, insandaki dışlaşması. [akıl] )


- NAMLI ile NAMLI

( Samanından ayrılmamış arpa yığını. )


- NAMUS-U EKBER ile/ve NAMUS-U ESGAR

( Tanrı. İLE/VE Para. | Sessiz adâlet. )


- NÂMÛS[Ar.] ile/değil/<> NOMOS[Yun.]

( Yasa. | Ar, edep, hayâ, ırz. | Temizlik, doğruluk. | Allah'a yakın olan büyük melek. | Esrâr sahibi. | Sinek. | Derinden gelen ses. İLE/DEĞİL/<> Yasa. )


- NAMUS ile/ve GÜVEN


- NAMUS ile ŞEREF


- NAMZET[Fars.] değil/yerine/= ADAY


- NAN ile ...

( EKMEK )


- NANE ile/değil BUHRİYE


- NANE ile/ve/<> KEKİK

( ... İLE/VE ÂVŞİN, ÂVİŞE/ÂVİŞEN )

( PEPPERMINT vs. THYME )

( MENTHA PIPERITA cum THYMUS VULGARIS )


- NANE ile NARPIZ

( ... İLE Yaban nanesi. )


- NANE ile SU/YABAN NANESİ/YARPUZ

( .. İLE Ballıbaklagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, güzel kokulu bir bitki. )

( ... ile YARPUZ/YAPRUZ/YALPUZ/NARPUZ )

( MENTHA SATIVA cum MENTHA PULEGIUM )


- NANKÖR[Fars.] değil/yerine/= İYİLİKBİLMEZ


- NANKÖR[Fars.] ile/değil/yerine/>< VEFÂLI

( Tek bir yanlışınızı/eksiğinizi/zararınızı görse, tüm iyiliklerinizi/artılarınızı/yararlarınızı unutur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok fazla yanlışınızı/eksiğinizi/zararınızı görse bile iyiliklerinizi/artılarınızı/yararlarınızı unutmaz. )


- NANNY vs. BABYSITTER


- NANO TEKNOLOJİ ve/<>/|| NENE(NİNE) BİLGELİĞİ


- NANO TEKNOLOJİ ile/ve/<> SÜPER İLETKEN/LER

( )


- NAPALM değil/yerine/= YANGIN KÖPÜĞÜ

( Yangın tüplerinin doldurulmasında kullanılan, alüminyum ya da sodyum palmitatla kıvamlaştırılmış madde. [Sodyum ve Palmitat] )


- NAPOLYON ile/ve/<> VIII. HENRY


- NÂR[Ar.] ile NÂR[Ar.]

( Ateş, od. | Cehennem. | Yakıcı şey. İLE Nar. )

( ... cum PUNICA GRANATUM )


- NÂR ile ...

( RÜMMÂN[Ar.] ile ABCDEF ( Ateş, od. | Cehennem. )


- NÂR ile ATEŞ


- NAR ile NÂR

( Meyve. İLE Ateş. )


- NÂR ile/||/<>/< NUR

( Nar'ını, nur ile yıkamak/yakmak. )


- NARASYON/U değil/yerine/= ÖYKÜ/SÜ


- NARATOR[İng. < NARRATOR] değil/yerine/= ANLATICI


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NÂRCÎL[Ar.] ile NÂRÇÎL[Ar.]

( Hindistan cevizi. İLE Hindistan cevizi. )


- NARENCİYE[Ar.] değil/yerine/= TURUNÇGİLLER


- NARH[aslı NİRH] değil/yerine/= NARK, ÇARŞIDA, PAZARDA SATILAN ŞEYLER İÇİN RESMÎ MAKAMLARCA GÖSTERİLEN FİYAT


- NARİN/NAZENİN değil/yerine/= İNCEYİN/YEPELEK


- NARİN ile/ve/||/<> NAZİK


- NARLIKUYU ile ...

( Silifke'de. )


- NARSİSIST/NARCISSIST[İng.] değil/yerine/= ÖZSEVER


- NARSİSİSTİK ile HİSTRİYONİK


- NARSİSİZM:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL


- NARSİSİZM/NARSİSİST ile SOLİPSİZM/SOLİPSİST


- NARSİSİZM ile AŞAĞILIK DÜŞÜNCE VE DUYGUSU


- NARSİSİZM ile/ve/||/<> KÖTÜCÜL(MALIGNANT) NARSİSİZM


- NARSİSİZM değil/yerine/= ÖZSEVERLİK


- NÂS(I)R[Ar.] ile YARDIMCI, YARDIM EDEN

( YARDIMCI, YARDIM EDEN )


- NÂS[Ar. < İNS] ile NAS/NASS[Ar. < NUSÛS] ile NA'S/NA'SE[Ar.]

( Kişiler, halk, herkes. İLE Açıklık, sarihlik, kat'îlik. | Anlamında açıklık, kesinlik bulunan Kur'an-ı Kerîm ayetinin delil olarak gösterileni. | [felsefe] İnak, dogma. | [eskiden] Sadece bir anlama gelen sözcük. İLE Uykusu gelme, uyku bastırma, ımızganma. | Zayıflık, bitkinlik, kuvvetsizlik. )


- NÂS[Ar.] ile SUBE[Ar.]


- NÂS[Ar.] ile VERÂ[Ar.]


- NÂS ile ...

( İNSAN/BİREYLER, HERKES )


- NASAF[Ar.] ile NÂ-SÂF[Fars. Ar.]

( Uşak, hizmetçi. İLE Saf/hâlis olmayan, karışık. | Kirli, pis. )


- NASARA ile/ve NÂSİRUN

( Yardım etmek. İLE/VE Yardım edici. )


- NASB ile ...

( DİKME, SAPLAMA )


- NASFET/NISFET[Ar.] değil/yerine/= HAK VE ADÂLETE UYGUNLUK


- NASFET değil/yerine/= DUYUŞLUK


- NAŞİ[Ar.] değil/yerine/= ÖTÜRÜ/DOLAYI


- NASI değil NASIL?


- NASİB ALMAK ile ...

( BEKTÂŞİYE'DE İNTİSÂB, DERVİŞ OLMAK )


- NASÎB ile ...

( PAY, HİSSE | RIZIK )


- NASÎB ile NASB

( Pay, kısmet. | Birinin elde edebildiği şey. İLE Bir memurluğa tâyin. | Dikmek, saplamak. )


- NÂSİH[Ar. < NESH] ile NASÎH[Ar. çoğ. NUSAHÂ]

( İptal eden, nesh eden. | Kopyasını çıkaran, istinsâh eden. İLE Öğüt veren, nasihat eden. )


- NÂSIH/NASÎH[< NUSH (çoğ. NASÂYİH)] ile ÖĞÜT VEREN, NASÎHAT EDEN | KUŞATMA


- NASİHAT değil/yerine/= ÖĞÜT


- NASİHAT ile TEMBİH

( Öğüt. İLE Uyarı, uyarma, uyarım. )


- NÂSİK[Ar. < NESAK] ile NÂSİK[Ar.]

( Düzenleyen, tertip eden. İLE Allah yolunda ibâdet eden, dine bağlı. )


- NASIL ...:
"TAKDİR EDERSEN/İZ" ile/ve/değil/yerine/<> "UYGUN GÖRÜRSEN/İZ"


- NASIL BİLİRDİNİZ?:
ALLAH'A OLAN MUHABBETİYLE ve/<> İNSANA/KİŞİLERE OLAN HİZMETİYLE


- NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR


- NASIL? ile NE KADAR?

( HOW? vs. HOW MUCH? )


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )


- NASIL? ile/yerine/değil NİÇİN?

( Ne asıl? İLE/YERİNE/DEĞİL Ne için? )

( Niçin'i olan, nasıl'a katlanır. )


- NÂSİL[Ar. < NESAK] ile NÂSİR[Ar. < NESR] ile NASÎR[Ar. < NASR] ile NASL[Ar. çoğ. NİSÂL, NUSÛL] ile NASR[Ar.]

( Kıl dökücü ilâç. İLE Yayan, saçan. | Düzyazı/nesir yazan. İLE Yardımcı, nusret eden. İLE Ok, kargı, temren gibi şeylerin ucundaki sivri demir. İLE Yardım. | Üstünlük. )


- NASIP[Ar.] değil/yerine/= ATAMA


- NASİP/KISMET[Ar.] değil/yerine/= KUTPAY/YAZGIPAY


- NASİP ile/ve/değil/yerine AZİM

( Nasip bilmeyip, azim biliriz. )


- NASİP ile/ve İHSAN


- NASİP ile KISMET

( Kısmetse gelir Yemen'den, değilse gelir çenenden. )


- NASİP ile/ve KISMET

( Bu kurda, bu kuşa, bu da nasip olursa bana. )

( image

image )


- NASİP ve MÜESSER


- NASIP ile NASİP

( Atama. İLE Birinin payına düşen şey. | Birinin elde edebildiği, sahip olabildiği şey. | Kısmet, talih, baht. | Günlük kazanç. )


- NASİR[Ar.] değil/yerine/= DÜZYAZAR


- NASÎR[Ar.] ile VELÎ[Ar.]


- NÂSİRÛN ile/ve MENSURUN

( Yardım eden. İLE/VE Yardım edilen. )


- NASRANİ[Ar.] değil/yerine/= HRİSTİYAN


- NASTİ ile/ve/||/<> TROPİZMA


- NASUA ile KOATİ


- NÂSÛT ile ...

( İNSANLIK )


- NASYONALİZM ile/||/<>/> KONSERVATİZM ile/||/<>/> LİBERALİZM ile/||/<>/> SOSYALİZM


- NAT'[Ar. çoğ. ENTÂ', NUTÛ'] ile NA'T[Ar. çoğ. NUÛT]

( Sofra bezi. | Meşinden yapılan döşek.[Fr. NATTE] İLE Bir şeyi överek/medhederek anlatma, vasıflandırma. | Hz. Muhammed'i övmek üzere yazılan şiirler. )


- NAT ile ...

( Hasır ya da meşin sofra. )


- NATARE ile ÜMMET


- NÂTIK değil/yerine/= SÖZMEN


- NATION( < NATARE):
DOĞAN


- NATS[Ar.] ile NATŞ[Ar.]

( Nadas. İLE Bünyenin gücü ve şiddeti. )


- NATURA NATURANS ile/ve NATURA NATURATA

( Doğuran doğa. İLE/VE Doğan doğa. )

( Hakikat. İLE/VE Zâhir. )

( NOMEN ile/ve FENOMEN )


- NATURAL ALTERATION vs. ARTIFICIAL ALTERATION


- NATURAL AND COMPULSORY vs. NATURAL BUT NOT COMPULSORY vs. NEITHER NATURAL, NOR COMPULSORY


- NATURAL HISTORY ile DOĞA ARAŞTIRMASI/DOĞANIN BETİMLEYİCİ ARAŞTIRMASI

( DOĞA ARAŞTIRMASI/DOĞANIN BETİMLEYİCİ ARAŞTIRMASI )


- NATURAL PHILOSOPHY ile/ve/değil NATURAL SCIENCE

( Doğanın nedensel anlaşılması. İLE/VE/DEĞİL Doğanın matematiksel/niceliksel, deneysel(experimental), mekanik açıklaması. )


- NATURAL vs. USUAL/ORDINARY


- NATÜRALİST değil/yerine/= DOĞALCI


- NATÜRALİZM değil/yerine/= DOĞALCILIK


- NATURE vs. NORTURE


- NATÜRİST değil/yerine/= DOĞACI


- NATÜRİZM değil/yerine/= DOĞACILIK


- NATÜRMORT ile/ve/||/<>/> VANITAS


- NAVIER ve/||/<> STOKES (DENKLEMLERİ)


- NAVİGASYON/NAVİGATION[İng.] değil/yerine/= YOL BUL, SEYİR


- NAVİGASYON değil/yerine/= YOLBUL


- NAVİGATÖR değil/yerine/= YOLBİL


- NAVLUN SÖZLEŞMESİNDE:
ISKARÇA ile/ve KIRKAMBAR ile/ve TRİPÇARTER

( Tam gemi kiralanması. İLE/VE Parça mal taşıma sözleşmesi. İLE/VE Yolculuk üzerine navlun. )


- NÂY[Ar.] ile -NÂY/NÂ-[Ar.] ile NA'Y[Ar.]

( Kamış. | Ney, kamıştan yapılan düdük. İLE Sözcüğün başına getirilerek sözcüğü olumsuzlaştıran bir edat. İLE Ölüm haberi getirme. )


- NÂY ile NEY


- NAYLON POŞETLER(İ KULLANMAK) yerine/değil FİLE/SEPET (KULLANMAK)


- NAYLON POŞETLER(İ KULLANMAK) değil/>< FİLE/SEPET (KULLANMAK)


- NAZ-NİYAZ (MAKAMI)


- NAZ ile/ve/||/<> CAZ


- NAZ ile CİLVE

( Fazla naz, âşık usandırır. )

( BEŞG ile ... )

( COYNESS vs. COQUETRY )


- NAZ ile/ve/değil GAZ


- NAZ ile NAS


- NAZ ile/ve NİYAZ (EHLİ OLMAK)

( ... İLE/VE Yalvarma, yakarma. | Dua. | Bazı tarikatlarda, küçüğün, büyüğe yönelik selâm, saygı ve duası. )


- NAZ ve/>< ŞEVK

( Süreksizlik. VE/>< Süreklilik. )

( İSTİĞNA: Önerilen bir işe karşı nazlanma, nazlı davranma. | Doygunluk, gönül doygunluğu. )


- NAZ ile/değil ŞIMARIKLIK

( Büyüğün, küçüğe yaptığı. İLE/DEĞİL Küçüğün, büyüğe yaptığı. )

( BAYLAN: Nazlı, şımarık. )


- NAZAL değil/yerine/= GENİZCİL


- NAZAR BERKADEM ile BAKIŞLAR, AYAK ÜZERİNE

( BAKIŞLAR AYAK ÜZERİNE )


- NAZAR-I DİKKAT değil/yerine/= İNCE BAKIŞ


- NAZAR-I ÎTİBÂR ile ...

( DİKKAT )


- NAZAR[Ar.] değil/yerine/= BAKMA, GÖZ ATMA | DÜŞÜNME | GÖZ DEĞME


- NAZAR[Ar.] ile RÜ'YET[Ar.]


- NAZAR[Ar.] ile TE'EMMÜL[Ar.]


- NAZAR/NAZÂRET[Ar.] ile NAZAR[Ar. çoğ. ENZÂR]

( Altın. | Tazelik. İLE Bakma, göz atma. | Düşünme. | Göz değme. | İltifat. | İtibar. | Yan bakış. | Güzel, dilber. )


- NAZAR ile/ve AMEL


- NAZAR ve/<> AMEL


- NAZAR ideğil/yerine/>< ÇALIŞMAK

( Nazar etme, ne olur; çalış, senin de olur! )


- NAZAR ile/ve İSTİDLÂL


- NAZAR ve/<> KEŞF


- NAZAR ile NAZAR

( Bilenlerin/âlimlerin bakışıyla/nazarıyla. İLE Cahillerin bakışıyla/nazarıyla. )

( Kuram/nazariye/teori sunar. İLE Kıskançlık/hased yaratır. )


- NAZAR ile/ve RASAT/RASAD


- NAZAR ile/ve/||/<>/> TÂMÎK-İ NAZAR

( Bakış. İLE/VE/||/<>/> Derinleş(tiril)miş bakış. )


- NAZARAN/KIYASLA değil/yerine/= GÖRE/ORANLA


- NAZARDA, DAKİK ve/||/<> HALDE, RAKİK

( DAKİK-ÜL NAZAR, RİKKAT-ÜL HAL )


- NAZARGÂH-I İLÂHÎ ile/ve AYİNE-İ İLÂHÎ


- NAZARÎ ERDEM ile/ve FİKRÎ ERDEM ile/ve HULKÎ ERDEM ile/ve AMELÎ ERDEM(SANATLAR)


- NAZARÎ HİKMET ile/ve AMELÎ HİKMET

( Fikir üretir. İLE/VE Tedbir üretir. )


- NAZARÎ değil/yerine/= KURAMSAL

( TEORİK )


- NÂZİK[Ar.] değil/yerine/= İNCELİKLİ


- NAZİK[Azr.] = İNCE[Tr.]


- NÂZİL[Ar. < NÜZÛL] ile NAZÎR[Ar.] ile NAZÎR[Ar. < NAZAR]

( Yukarıdan aşağı inen/inici. | Bir yere konan, bir yerde konaklayan. | [müzikte] İnici, tizden pese doğru giden dizi. İLE Taze. | Altın. İLE Benzer, eş. )


- NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( 7-10 beyit. İLE 7-10 beyit. İLE Gazel + 2 beyit. | Dördün. | Dörtleme. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 4 beyit. İLE 5 dizelik. İLE 5 dizelik.[Muhammes'in, özel bir biçimi.] İLE 6 dizelik.İLE Beğendiğine benzer. İLE Alay etmek üzere yazılan nazire. )

( )


- NAZIM ile NÂZIM

( Manzume. İLE Düzenleyen. )


- NAZİRE değil/yerine/= BENZETİLEME


- NAZÎRE ile KİNÂYE


- NAZİRE ile TEHZİL

( Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış, söz. | Başka bir manzume örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan şiir. İLE Alaya alma. | Ciddi bir yapıtı alay tarzında nazire yazma, şakalı bir anlatıma çevirme. )


- NAZÎRE ile/ve TEKZİR

( Benzer şiir yazmak. İLE/VE ... )


- NAZLANMAK/ŞIMARMAK = BAYLANMAK


- NAZZÂM ile ...

( ÇEKİRDEK MADDE )


- TABİÎ[Ar.]/NATÜREL[İng. < NATURAL] değil/yerine/= DOĞAL

... ~ NA... ile başlayan FaRkLaR...

- "BAŞIMIZA GELEN" ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ


- "HAYDAR KUTLU" =/< NÂBİ YAĞCI


- "NAMIK KEMÂL" FIKRALARI değil NÂM-I KEMÂL FIKRALARI


- "NASIL KULLANIŞI" değil NASIL KULLANILDIĞI


- "NASIL OLURSA OLSUN" ile/değil "NASIL OLMUŞ OLURSA OLSUN"


- "NASIL YARARLANIRIM?" değil/yerine/>< NASIL YARARLI OLABİLİRİM?


- "NE KADAR GERÇEKTİR?" ile/değil "NASIL BİR GERÇEK?"


- "NE YAPIYORSUN?" ile "NAPIYOSUN?"

( Yapılan işin ne olduğu ile ilgili soru. İLE Merhabalaşma niteliğinde "soru". )


- "ZÂTEN ..." ile/değil/yerine "NASIL OLSA ..."


- "ZAYIF" ile/değil NAİF


- "ZAYIF/LIK" ile/ve/değil NARİN/LİK


- (")DOĞRU DUYU/HİS(") ile/ve NASIL ÖĞRENİLECEĞİNİ BİLMEK

( Doğru hisse sahip olan, nasıl öğreneceğini bilir. )

( RIGHT SENSE vs./and TO KNOW HOW TO LEARN )


- [ne yazık ki]
GÜÇLÜNÜN "SAZINI ÇALMAK" ve/||/=/<> NAMUSSUZLUK

( Gerekçesi ne olursa olsun, güçsüze karşı güçlünün sazını çalmak, namussuz sayılmak için yeterlidir. )

( Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalı! )


- ÂCİZ ile NÂÇAR


- ÂCİZÂNE[Ar. < ÂCİZ + Fars. < ÂNE] ile NÂÇİZÂNE[Fars. < NÂÇİZ]

( Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz olarak. | Beceriksizlikle. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük bir şey olarak. )


- AKIL ile/ve/> NAKİL

( Önce. İLE/VE/> Sonra. )

( Evvel. İLE/VE/> Müevvel[< te'vil][yoruma açık]. )


- AKIL ile/ve NAZAR

( el-NAZAR: Düşünmek aklın bilinmeyenden bilinmeyene doğru yaptığı harekettir. )

( LOCKE[YANSI/REFLEKSİYON] ile DESCARTES )

( Bkz. H. ZİYÂ ÜLKEN - İSLÂM DÜŞÜNCESİ - ÜLKEN YAY. )


- AKİTLERDE:
SAHİH >< FASİT ile/ve/||/<> MÜNÂKİT >< GAYR-I MÜN'AKİT ile/ve/||/<> NAFİZ >< GAYR-I NAFİZ ile/ve/||/<> LÂZIM >< GAYR-I LÂZIM


- AKLÎ BİLGİ ile NAKLÎ BİLGİ


- AKLÎ İLİMLER ile/ve/<> NAKLÎ İLİMLER

( )


- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>

( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )


- ÂLEM[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- ÂLİM ile/ve/değil NÂKİL


- AMİDA ile/ve NAMAZ

( Yahudilik'te. İLE/VE İslâm'da. )

( 3 rekat. İLE/VE 5 rekat. )


- ANLAMBİLİM = SEMANTICS[İng.] = SÉMANTIQUE[Fr.] = WORTBEDEUTUNGSLEHRE, SEMANTIK[Alm.] = SEMANTICO[İt., İsp.] = İLM el-DELÂLET[Ar.] = NAMÛGÂRŞİNASÎ[Fars.] = SEMANTIEK[Felm.]


- ANLATMAK değil NAKL ETMEK


- ANLATMAK ile/yerine NAKLETMEK


- ANLATMAK değil NAKLETMEK


- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ


- AR ile NAMUS/İFFET

( Hayatta namuslu yaşamanın en gerçek yolu, olduğun gibi görünmektir. )

( ... ile SİLİG: Namuslu. )


- ARITA/IMARI PORSELENİ ile/ve NABESHIMA PORSELENİ


- ATA EFENDİ ve/||/<> NAZİF EFENDİ


- ATEİZM ile NATURALİZM


- AZAR ile/ve/değil/||/<>/< NAZAR

( Kime. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ona. )


- BAHS ve NAZAR

( Araştırma. VE Kuramsal bakış. )

( ... VE Herhangi bir olgu ve olayın kurucu[mukavvim] unsurlarını teşhîs; aralarındaki nedensel[illiyet] ilişkileri tesîs ve teşhîs ile tesîs'in tümel[küllî] kurallarını belirlemek. )


- BAKMAK yerine NAZAR KILMAK


- BAKMAK değil NAZAR KILMAK


- BALİNA ile NAR BALİNASI / CESET BALİNASI / DENİZ GERGEDANI

( ... İLE Alt çenedeki tek dişin üst dudağı delerek 2 - 3 m. uzamasının sonucudur. )

( ... ile Nar Balinası / Deniz Gergedanı )


- BALTA ile NACAK

( ... İLE Sapı kısa, küçük, odun baltası. )


- BALTALARDA:
KERKİ ile/ve NACAK ile/ve İVGİ/TEBERZİN

( Büyük olan. İLE/VE Küçük balta. Kısa saplı odun baltası. İLE/VE Ağaç oymada kullanılan kesici araç. )


- BAYRAM (SEGÂH) TEKBİRİ ve NA'T-I MEVLÂNÂ

( İkisi de, ItrÎ tarafından bestelenmiştir. )

( Segâh makamında. VE Rast makamında. )


- BEBEĞİN, ANNE SÜTÜNÜ ...:
NASIL ALDIĞI ile/ve/||/<>/> NASIL SONLANDIRILDIĞI


- BEDÎHE[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- BEDİHÎ ile NAZARÎ

( Apaçık, zorunlu/zarûrî. İLE Kuramsal/teorik. )


- BEDÎHİYAT ile/ve NAZARİYAT

( Apaçık olan. İLE/VE Kuramsal olan. )

( Bedîhiyatta gaflet olur, nazariyatta hata olur. )


- BERİYYE[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- BEŞER[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- BEYAZ BALİNA(BELUGA) ile NARLUGA

( ... İLE Beyaz balina ile deniz gergedanının çiftleşmesiyle meydana gelmiştir. Kuzey Atlantik’te çok nadir görülen bir türdür. )

( ... İLE )


- BEYHUDE ile/ve/||/<> NÂFİLE ile/ve/||/<> FUZÛLÎ

( Yararsız. | Boşuna. İLE/VE/||/<> Gerekli değilken yapılan iş. | Farzların dışında kılınan namaz. | Boşuna, gereksiz. İLE/VE/||/<> Erdemli/faziletli. | Gerekli, yersiz, boşuna. )


- BİLEN ile/ve/||/<> NÂKİL


- BİLGİ:
TAALLÜMÎ ile/ve/<> NAZARÎ ile/ve/<> HADSÎ

( Dinleyerek, öğrenilerek. İLE/VE/<> Öğrendiğini, zihninde, öğrenilmiş bir dil içinde, yeniden üreterek, inşâ ederek. İLE/VE/<> Öğrenilmiş bir dil olmaksızın, soyut akılla kavranarak. )


- BİLGİ/(B)İLİM/GÖRGÜ:
NAKLETMEK İÇİN ile/ve/değil/||/<>/< NAKŞETMEK İÇİN


- BİLMEK ile/ve/değil NAKLETMEK


- BİYO-NESNE ile/ve/<> NANO-NESNE


- BM ile NATO


- BOŞLUK ile/ve NÂL


- BUKALEMUN ile NAMAK(UA) BUKALEMUNU


- CAHİL ile NÂDÂN[Fars.]


- CAHÎM[Ar.] ile NÂR[Ar.] ile SA'ÎR[Ar.] ile HARÎK[Ar.]


- ÇAN ile NÂKÛS

( ... İLE Kilise çanı. )

( CERES ile ... )


- CÂNİB[Ar.] ile NÂHİYE[Ar.] ile CİHET[Ar.]


- CÂZİBE ile NÂMİYE ile HASSÂSE ile MÜDRİKE


- CİBİLLE[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- CİHANGÎRLER:
CENGİZ HAN ve (BÜYÜK) İSKENDER ve YAVUZ SULTAN SELİM ve NAPOLYON


- DAVUL'DA:
MEYDAN DAVULU ile/ve KOLTUK DAVULU ile/ve NAĞARA

( TABL )

( DÜHÜL )


- DAVULLAR'DA:
TRAMPET[İng. < DRUMBEAT] ile/ve KÖS/GROSKES ile/ve NAKKARE[Ar.] ile/ve TIMPANO

( İki değnek ile çalınan küçük davul. İLE/VE Büyük davul. İLE/VE Mehterhanede kullanılan davul. İLE/VE Orkestra'da kullanılan davul. )


- DELİSİ OLMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> NANKÖRÜ OLMAK

( Ulaşamadıklarının. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Ulaştıklarının. )


- DEMİR ile/ve/<> NALÇA[Ar., Fars.]

( ... İLE/VE/<> Ayakkabıların altına çakılan demir. )


- DEVE ile NÂB[Ar.]

( ... İLE Yaşlı deve. )


- DİDEM, YÜZÜNE NAZAR ile/ve/||/<> NAZAR, YÜZÜNE DİDEM


- DİN ve/<> NAMUS


- DİNLEMEMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/>/< NANKÖRLÜK

( Bir tek, nankörler dinlemez! )


- DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL]:
TEVHÎD ile/ve/<> MÜNÂCÂT[< NECV] ile/ve/<> NAAT ile/ve/<> MİRÂCİYE ile/ve/<> MAKTEL-İ HÜSEYİN ile/ve/<> HİLYE ile/ve/<> MEVLİD ile/ve/<> KIRK HADİS ile/ve/<> MENÂKIBNÂME ile/ve/<> KISSA ile/ve/<> SİYER

( Tanrı'nın birliğini ve ululuğunu anlatan şiir/ler. İLE/VE/<>
Allah'a dua etme, yalvarma. | Allah'a dua konulu şiirler/manzûme. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'i övmek, ona yakarma, şefaat dileme amacıyla yazılmış şiir/ler. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in mirâcını anlatan şiirler. İLE/VE/<>
Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilişini konu alan ve acıklı bir üslûpta yazılan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in fiziksel ve kişisel özelliklerini, örnek davranışlarını konu alan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in doğumunu ve kısaca yaşamını övgüyle anlatan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in kırk sözünden oluşan yapıtlar. İLE/VE/<>
Din büyüklerinin, tarikat kurucularının, ermişlerin olağanüstü yaşamlarını anlatan yapıtlardır. İLE/VE/<>
Öğüt verici ve öğretici öykü, fıkra, masal, menkıbe türü yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in yaşamını anlatan yapıtlar. )


- DOĞA = TABİAT = NATURE[İng., Fr.] = NATUR[Alm.] = NATURA[Lat.] = PHYSIS[Yun.] = NATURALEZA[İsp.]


- DOGMA ile NAS


- DOGMA = NASS = DOGMA[İng., Alm.] = DOGME[Fr.] = DOGMA[Yun.]


- DOKU ile/ve YARALARI ONARAN DOKU ile/ve NASIR

( TISSUE vs./and CALLUS vs. CALLUS )


- DÖLLENME:
NÂTIK'IN ALTI ile/ve/değil NÂTIK'IN ÜSTÜ

( Hücre ile. İLE/VE/DEĞİL Kelâm ile. )

( Boğazının altı. İLE/VE/DEĞİL Boğazının üstü. )

( Dudaklarından çıkan. İLE/VE/DEĞİL Kulağından giren. )


- EDİB ve/||/<> NAZİK ve/||/<> HAZİK

( Sözümüzde. VE/||/<> Davranışımızda. VE/||/<> İşimizde[ustalığımızda]. )


- EKŞİ ile/ve/değil/yerine NAKŞÎ


- ENÂM[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- ENE ile/yerine NAHNÜ

( Ben. İLE/YERİNE Biz. )


- ENKERE[Ar.] ile NAKAME[Ar.]


- FAHİŞ[Ar.] değil/>< NARH[Fars.]

( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. DEĞİL/>< Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle zorunlu gereksinme maddeleri için devletçe saptanan fiyat. )


- FARAZÎ ile/ve/değil/||/<>/< NAZARÎ


- FARZ ile NÂFİLE


- FİKR[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- FRANZ KAFKA ile/ve/||/<> NÂZIM HİKMET

( 03 Temmuz 1883 - 03 Haziran 1924 İLE/VE/||/<> 15 Ocak 1902 - 03 Haziran 1963 )

( image )

( )

(

)

( )


- GAYRI ... ile/ve/||/<> NA...


- HABERÎ ile/ve/değil/yerine NAKLÎ


- HAD'[Ar.] ile NAKS[Ar.]


- HAK ile/ve/||/<> NASİP


- HALÂK[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HALI ile NAH[Fars.]

( ... İLE Değerli kumaşlardan yapılan bir çeşit halı, kilim. )


- HALK[Ar.] ile NÂS[Ar.]


- HANE[Ar.] ve/> KÖY[Fars. < KÛY] ve/> NÂHİYE[Ar.] ve/> KAZÂ[Ar.]

( Ev/ocak. VE/> Yerleşim birimi. VE/> Bucak, bölge. VE/> İlçe. )


- HARÎK[Ar.] ile CAHÎM[Ar.] ile NÂR[Ar.] ile SA'ÎR[Ar.]


- HÂTIR[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- HAYR:
SÖZ (İLE) ile/ve/||/<> SÜKÛT (İLE) ile/ve/||/<> NAZAR (İLE) ile/ve/||/<> AMEL (İLE)


- HÂZIR ve NÂZIR


- HAZZ[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HİPNOZDA, KİŞİNİN ...:
TELKİN ALIP ALMAMASI ile/ve/||/<>/> NARKOZ ile/ve/||/<>/> KATELEPSİ ile/ve/||/<>/> LATERJİ ile/ve/||/<>/> SOMNAMBUL


- HISSA[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HİSSE[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HUZUVÂNE[Ar.] ile NAHVE[Ar.]


- İBÂDET ve NAZ


- İDLÂL değil/yerine/= NAZ ETME, NAZLANMA | AŞIRI DERECEDE NAZLANMA


- İNTİZÂR[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- İSRAF ile NANKÖRLÜK


- İSTİDLÂL[Ar.] ile NAZAR[Ar.]


- İZAHAT ile/ve NASİHAT


- KÂDI/LIK ile/değil NAİB/LİK


- KALTABAN[Fars.] değil/yerine/= NAMUSSUZ | ŞARLATAN, YALANCI, HİLECİ


- KÂMUS ve/<> NÂMUS

( Kâmus, namustur. )


- KASD[Ar.] ile NAHV[Ar.]


- KAVAL ile NÂREKE

( ... İLE Karagöz oyununda kullanılan, kamıştan yapılmış, kavala benzer bir müzik aleti. )


- KAYIKÇIK, KARİNA, ALT KAYIK = SÜFLÎ ZEVRAK = NACELLE, CARÈNE


- KÂZIM ve/||/<>/> NÂZIM

( Öfkesini tutan. VE/||/<>/> Düzenleyen, düzene koyan, tertip eden. )


- KETEBE ile/ve SEVVEDE ile/ve NESEHA ile/ve HARRERE ile/ve NEMEKA ile/ve RAKAME ile/ve NAKALE ile/ve ZEBERE ile/ve SATARE ile/ve İSTİRAHE


- KİBAR/LIK ile NAZİK/LİK


- KİRAZ ile/ve NABAK

( ... İLE/VE Yaban kirazı. )


- KIRMIZI ile/<> NARÇİÇEĞİ

( ... İLE/<> Parlak kırmızı renk. | Bu renkte olan. )


- KIST[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- KIYAM:
FARZ NAMAZDA ve NÂFİLE NAMAZDA

( Farzdır. VE Sünnettir. )

( [çok zorunlu olmadıkça] Farz namazlar, oturarak kılınmaz! )


- KIYASIN ENGELLERİNDE(DEF-İ KIYAS):
MEN ile/ve/||/<> MUARAZA ile/ve/||/<> NAKZ-I İCMÂLÎ ile/ve/||/<> NAKZ-I TAFSİLÎ/ŞEBİHÎ

( EMPECHEMENT PROPREMENT DIT avec/et/||/<> CONTESTATION avec/et/||/<> REFUTATION COLLECTIVE avec/et/||/<> REFUTATION PARTIELLE OU RESSEMBLANTE )


- KIZILGERDAN = | NAR BÜLBÜLÜ = KINALI = GÖĞSÜ KINALI |[yerel]


- KUR'AN-I KERÎM:
EMİR ile/değil/yerine NASİHAT/ÖĞÜT


- KURAM = NAZARİYE = FUAD = THEORY[İng.] = THEÉORIE[Fr.] = THEORIE[Alm.] = THEORIA, THEOREIN[Yun.] = TEORIA[İsp.]


- KURAMSAL = NAZARÎ = THEORETIC[İng.] = THÉORIQUE, THÉORETIQUE[Fr.] = THEORETISCH[Alm.] = THEORIKOS, THEORETIKOS[Yun.]


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- LAFIZ +/+/= MÂNÂ +/+/= NAZIM +/+/= KELÂM

( KELİME )


- LAFZ ile MÂNÂ ile NAZM


- LÂTİF ile/ve/||/<> NARİN


- LAYLON değil NAYLON


- LEYLA VE MECNUN değil/yerine NACİ VE/<> NACİYE


- MAYDANOZ ile NARDİN[Fars.]

( ... İLE Maydanozgillerden, çayırlarda yetişen, başakçıkları tek çiçekli, küçük bir bitki. )

( PETROSELINUM SATIVUM cum ERYNGIUM CAMPESTRE )


- MEGALOMAN/İ ile NARSİSİST/LİK

( MEGALOMANIA vs. NARCISSISNESS )


- MERHABA ve NARHABA

( Bana güvenebilirsin! VE İşlerinizin bereketi [nar gibi] çok olsun! )


- MEYVE VERME = NAZC-İ SEMERE = FRUCTIFICATION, MATURATION


- MİSL[Ar.] ile NAZÎR[Ar.]


- MÜLÂZEME ile/ve NAKARAT

( ... İLE/VE Bir şarkıda, her kıtadan sonra yinelenen ve bestesi değişmeyen parça. | Çok sık yinelenen ve bundan dolayı usanç vererek önemini yitiren söz. | Bir koşuğun içinde iki ya da daha çok kez yinelenen bölüm. )


- MÜTÂLAA ve NAZAR KAYDI

( Kitabın ders dışında okunduğunu gösterir. Okuma esnasında nüsha üzerinde tashih yapılır. Eserden notlar alındığını gösterir. Hatimede ve hamişlerde[sayfanın etrafındaki/kenarındaki boşluk/lar] işaret edilebilir. Kitabın değerini[mevsûkiyetini] artırır. )


- MÜTEMADİYEN ile BİTEVİYE ile NAMÜTENAHİ


- NA'L[Ar.] ile NÂL[Ar.]

( Ayakkabı, pabuç. | Nal. | Oturacak yerlerin en aşağısı. İLE Kamış düdük. | Kamış. | Kamış kalemin içindeki saz. | Şeker kamışı. | İnleyen/inleyici. )


- NA'Z/İNTİÂZ[Ar.] ile NÂZ[Ar.]

( Güçlenme, kıvama gelme. | Kalkma. İLE Kendini beğendirmek için takınılan yapmacık. | Bir şeyi beğeniyormuş gibi görünme. | Şımarıklık. | Yalvarma, ricâ. )


- NA/NOMINA ANATOMICA[İng.] değil/yerine/= NABIZ PULSE VURU


- NÂB[Ar. çoğ. ENYÂB] ile NA'B[Ar.] ile NÂB[Ar.]

( Azı dişi. | Yaşlı deve. İLE Karga ya da horoz gibi ötmek. İLE Arı, saf, hâlis. | Katıksız. | Berrak. | Oluk. )


- NÂBÎ[Ar.] ile NÂBİ'/NÂBİA[Ar. < NEBEÂN] ile Nâbî[Ar.]

( Haberci, haber veren. İLE Yerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan. İLE Büyük Türk şairi.[1626 - 1712][müzikte, Seyyid Nuh takma/müstear adıyla besteleri vardır.] )


- NÂCÎ[Ar.] ile NÂCİ'[Ar.] ile Nâcî[Ar.]

( Kurtulan, selâmete kavuşan, necat bulan. | Cehennemden kurtulmuş, cennetlik. İLE Sindirimi kolay yiyecek. İLE Birçok eseri bulunan, Tercemân-ı Hakîkat gazetesi yazarı.[öl. 1893] )


- NÂCİZ[Ar. çoğ. NEVÂCİZ] ile NÂ-ÇÎZ[Ar.] ile NÂCİS[Ar.]

( Azı dişi. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük şey. | Recâizâde Ekrem'in 1886'da basılmış, Fransızca'dan yaptığı çevirileri içeren bir kitabı. İLE Onulmaz hastalık. )


- NÂDİR[Ar. < NEDRET | çoğ. NÂDİRÂT, NEVÂDİR] ile NADÎR/NAZÎR[Ar.]

( Seyrek, az, ender bulunur. İLE Taze. | Altın. )


- NÂDİR ile/ve/<> NÂDÎDE[Fars.]

( Seyrek, az, ender bulunur. İLE/VE/<> Görülmemiş, görülmedik. | Pek seyrek bulunan, çok değerli. )


- NÂFÎ[Ar. < NEFY] ile NÂFİ'[Ar. < NEFY]

( Gideren, giderici, yok eden/edici. İLE Yararlı, kârlı. )


- NAFTA[Fr.] ile NAFTALİN[Fr. < Doğu dillerinden]

( 100 - 250 °C'ler arasında damıtılan ürün. İLE Madenkömürü katranının, kuru kuruya damıtılmasından elde edilen, özel kokulu, beyaz, 1.158 yoğunluğunda, 80 °C'de ergiyen, 218 °C'de kaynayan, suda ergimeyen, alkol, benzol ve eterde, kolaylıkla eriyen, antiseptik bir hidrokarbon. )


- NAĞME ile/ve NAKARAT


- NAĞRA değil NARA[Ar. < NARE]

( Haykırma, bağırma. | "Sarhoş ya da külhanbeyi" bağırması. )


- NÂH[Fars.] ile NAH[Fars.]

( Göbek. İLE Tel. | İp. | Değerli kumaşlardan yapılan bir çeşit halı, kilim. )


- NAH ile/değil NARH[Fars.]

( İşte. İLE/DEĞİL Tüketiciyi korumak amacıyla özellikle temel gereksinim nesneleri için resmî makamlarca belirlenen ve her yerde geçerli olan fiyat. )


- NAHB[Ar.] ile NAHB[Ar.]

( Ölüm, ecel. | Yüksek sesle ağlama. İLE Çekip çıkarma. | Şerefe içilen kadeh. | En iyi şeyi seçme, tercih etme. )


- NAHHÂT[Ar.] ile NAHHÂT[Ar.]

( Kereste kesicisi, doğramacı, marangoz, tahta/ağaç oymacısı. İLE Kibirli, gururlu. )


- NÂHÎ[Ar. < NEHY] ile NÂHÎ[Ar. çoğ. NUHAT]

( Yasak eden, önleyen, men eden. İLE Sözdizmi, nahiv, sentaks. )


- NÂHİB[Ar. < NEHB] ile NAHÎB[Ar. çoğ. NAHB] ile NAHÎB[Ar.]

( Yağmalayıcı/yağma eden, talanlayan/talanlayıcı, çapulcu. İLE Korkak. İLE Avaz avaz ağlama. )


- NAHÎF[Ar.] ile NAHÎF/NAÎF[Ar. < NEHÂFET] ile NAHİF/NAİF[Fr.]

( Genizden gelen ses. İLE Zayıf, arık. İLE Kendini yetiştirmiş, doğal bir plastik sanat yeteneğine sahip sanatçılar tarafından yaratılan resim sanatı. | Güzel sanatların, özellikle resim alanında kendini yetiştirmiş sanatçısı ya da onun yapıtı. | Saf, deneyimsiz. | Acemice yapılan. )


- NAHÎL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL/E[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar. < NAHL] ile NÂHİL[Ar.]

( Hurma ağacı. İLE İnce, zayıf, arık. İLE Kalburcu. İLE Susuz, suyu olmayan. )


- NÂHİR[Ar. < NAHR] ile NAHÎR[Ar.]

( Çürüyüp ufalanmış kemik. İLE Burundan hırlama. )


- NÂHİRE[Ar.] ile NAHÎRE[Ar.]

( Ayın birinci günü. | Ayın sonu, son gecesi. İLE Ayın ilk günü ya da son gecesi. )


- NÂHİS[Ar.] ile NAHÎS[Ar. < NAHS]

( Kıtlık yılı. İLE Uğursuz. | Kıtlık. )


- NÂHL[Ar. çoğ. NÜHÛL] ile NAHL[Ar.]

( Dişil bal arısı. İLE Hurma ağacı. | Zamanında, âdet olan süs ağacı. | Gümüş ya da mumdan yapılarak gelinlerin önünde götürülmesi ve sonra gelin odasına konulması. | [yazında/edebiyatta] İnce, uzun, nârin gövdeli dilber. )


- NAHZ[Ar.] ile NAHZ[Ar.]

( Bir şeyle dürtme. | Biber gibi şeyleri havanda dövme. İLE [cerrahlıkta] Ameliyatta kesilecek kemiği açma. )


- NAÎB[Ar.] ile NÂİB[Ar. < NEVB| çoğ. NÜVAB]

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. İLE Birinin yerine geçen, vekil. | Kadı vekili. | Kadı, şeriat hükümlerine göre hüküm veren hâkim. | Nöbet bekleyen, nöbetle gelen. )


- NAÎB[Ar.] ile NAÎK[Ar.]

( Karga ve çirkin sesli kuşların ötüşü. İLE Karga ötüşü. | Horoz sesi. )


- NAİL (OLMA) ile/ve/||/<> NASİB (OLMA)


- NÂİM[Ar. < NEVM | çoğ. NÂİMÎN, NİYÂM, NÜVVÂM, NÜVVEM, NÜYYEM] ile NÂİM[Ar. < Nİ'M] ile NAÎM[Ar.]

( Uyuyan, uykuda bulunan. İLE Taze, körpe. | Yumuşak, kemiksiz şey. İLE Bollukta yaşayış. | Cennetin bir bölümü. )


- NAÎR[Ar.] ile NÂİR[Ar. < NÂR]

( Haykıran, na're atan. İLE Parlayan. )


- NAK'[Ar.] ile -NÂK[Ar.]

( Suda ıslanma. | Sıcak suda haşlama. | İlâç olarak çıkarılan su. | Hayvanın yiyeceğini soğuk su ile ıslatma. | Toz. İLE Adlara takılarak sıfat oluşturan bir edat.[-li,-lü anlamını verir][DERD-NÂK: Dertli. | ELEM-NÂK: Elemli.] )


- NAKA'["ka" uzun okunur] ile NÂKA[Ar.]

( Temiz olma, paklanma. İLE Dişil deve, maya. )


- NAKALE[Ar.] ile NAKARE[Ar.]

( Haberciler, nakledenler. | Eşyayı bir yerden başka bir yere taşıyanlar. | Bir maddenin geçmesine uygun, elverişli olan şeyler. | Bir kitabı/yazıyı bir dilden başka bir dile çevirenler, aktaranlar. | Elektrik akımını ya da ısıyı ileten maddeler/iletkenler. İLE ... )


- NAKARE["ka" uzun okunur][Fars.] ile NÂ-KÂRE[Fars.]

( Davul, kös. | Dümbelek. İLE İşe yaramaz, yararsız. | Tembel, üşengen, uyuşuk. )


- NAKDEN[Ar.] ile NAKDÎ[Ar.]

( Para olarak, para ile. | Peşin, elden. İLE Nakitle ilgili, para bakımından olan, paraca, nakde mensup. )


- NAKÎ[Ar.] ile NAKÎ'[Ar.]

( Temiz, pak. İLE Kandırıcı/kandıran. )


- NÂKIL[Ar. < NAKL | çoğ. NÂKILÂN] ile NÂKIR["ka" uzun okunur]

( Taşıyan. | Geçiren. | Çeviren.[bir dilden] | Duyduğunu anlatan. | İletken.[Fr. CONDUCTEUR] İLE Nişana isabet olan ok. | Delen, oyan, kazan. )


- NÂKİL[Ar.] ile NAKÎR[Ar. < NAKR]

( Dönen, nükûl eden. | Kaçınan, çekinen.[MUHTERİZ] İLE Hurma çekirdeğinin arkasındaki beyaz çukur. | Pek küçük, önemsiz şey. )


- NAKİL ile NÂKİL

( Taşıma. İLE Taşıyan. )


- NAKÎS[Ar. < NOKSÂN] ile NÂKİS[Ar. < NEKS | çoğ. NEVÂKİS] ile NAKÎZ[Ar. < NAKZ]

( Eksik. İLE Başını sürekli öne eğen kişi. | Alçak, adi, bayağı. İLE Karşı, zıt. )


- NÂKIS/A[Ar. < NAKS] ile NAKIŞ[Ar.] ile NÂKIZ[Ar. < NAKZ]

( Eksik, noksan, tam olmayan. | Kusurlu, kusuru olan. | [matematikte] -[eksi] imi/işareti. İLE Genellikle kumaş üzerine, renkli iplikler ya da sırma ve sim kullanarak, elle, makineyle yapılan işleme. | Özellikle duvar ve tavanları süslemek için yapılan resim. | Beste ve semailerin, dört yerine iki haneli olanlarına verilen ad. | [mecaz] Hile. İLE Bozan, bozucu, bozma, çözme, kırma. )


- NAKİT PARA değil NAKİT


- NAKL[Ar.] ile NAKR[Ar.]

( Bir şeyi başka bir yere götürme. | Taşıma, aktarma, geçirme. | Aynısını başka bir şey üzerine alma. | Masal/öykü anlatma, söyleme. | Çeviri yapma, tercüme etme. | [coğrafya] Taşın.[Fr. TRANSPORT] İLE Vurma. | Kuşun yem toplaması. | Oyma, kazma, taş oyma, heykel yapma, taş oymacılığı. )


- NAKLEN[Ar.] ile NAKLÎ[Ar.]

( Nakil yoluyla. | Anlatma ya da öykü yoluyla. İLE Akla değil, nakle dayanan. )


- NAKS[Ar.] ile NAKŞ[Ar.]

( Eksiklik, noksan. | Eksiltme, azaltma. İLE Resim. | Duvarlara, tavanlara yapılan yağlı ya da sulu boya resim, süsleme sanatı. | İpekle, sırma ile işletme. | Hile, renk. )


- NAL[Ar.] ile NALÇA[Ar. + Fars.]

( At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın biçimine uygun demir parçası. İLE Ayakkabıların altına çakılan demir. )


- NAMAZ KILMAK yerine NAMAZI EDÂ ETMEK


- NAMAZ KILMAK değil NAMAZI KILMAK


- NAMAZ'DA:
SÜNNET ile/ve FARZ

( Camide ya da bir topluluk arasında yanyana kılınan farzların sonrasında kılınacak olan sünnetlerde dağılınır. Bunun anlamlarından ve amaçlarından biri de, birlik ve bütünlükten, biraradalıktan oluşacak ve açığa çıkacak olan bereketin(/enerjinin/titreşimlerin) her noktaya yayılması ve yayılmış olan bereketten/titreşimlerden yararlanabilmektir. )


- NAMAZDA OKUNAN BESMELE ile NAMAZ DIŞINDA OKUNAN BESMELE

( Sessiz. İLE Sesli/sessiz. )


- NAMAZDAN ÖNCE ESTAĞFİRULLAH ile/ve NAMAZDAN SONRA OKUNAN


- NAMAZGÂH ile NAMAZGÂH ile NAMAZGÂH

( 1786'da, Sultan II. Mahmud'un annesi Nakşıdil Sultan tarafından. İLE 1642'de, Sadrazam Gürcü Mehmet Paşa tarafından. İLE 1812'de, Sultan II. Mahmud'un eşi Nevfidan Sultan tarafından. )

( Okmeydanı'ndadır. İLE Okmeydanı'ndadır. İLE Üsküdar, Selimiye'de, Astsubay Orduevi karşısındadır. İLE )


- NAMAZI "KIL! KIL! KIL!" DEYİP "KIL ETMEK" yerine NAMAZIN ZEVKİNİ VERMEK/ANLATMAK


- NÂME[Fars.] ile -NÂME[Fars.]

( Mektup. | Sevgiye ve aşka dair yazılmış mektup. | Kitap, dergi/mecmûa. İLE "Yazılı/yazılmış, küçük kitap" anlamlarına gelerek birleşik/mürekkep sözcükler oluşturur.[EMİR-NÂME, KÂNUN-NÂME, KARAR-NÂME] )


- NÂMÎ[Ar. < NÜMÜVV] ile NÂMÎ[Ar. < Fars. NÂM]

( Yerden biten, yetişen, büyüyen, artan. İLE Ünlü, namlı, şöhretli. )


- NAMUS-U EKBER ile/ve NAMUS-U ESGAR

( Tanrı. İLE/VE Para. | Sessiz adâlet. )


- NANE ile NARPIZ

( ... İLE Yaban nanesi. )


- NÂR[Ar.] ile NÂR[Ar.]

( Ateş, od. | Cehennem. | Yakıcı şey. İLE Nar. )

( ... cum PUNICA GRANATUM )


- NAR ile NÂR

( Meyve. İLE Ateş. )


- NÂRCÎL[Ar.] ile NÂRÇÎL[Ar.]

( Hindistan cevizi. İLE Hindistan cevizi. )


- NARH[aslı NİRH] değil/yerine/= NARK, ÇARŞIDA, PAZARDA SATILAN ŞEYLER İÇİN RESMÎ MAKAMLARCA GÖSTERİLEN FİYAT


- NARİN ile/ve/||/<> NAZİK


- NÂS[Ar. < İNS] ile NAS/NASS[Ar. < NUSÛS] ile NA'S/NA'SE[Ar.]

( Kişiler, halk, herkes. İLE Açıklık, sarihlik, kat'îlik. | Anlamında açıklık, kesinlik bulunan Kur'an-ı Kerîm ayetinin delil olarak gösterileni. | [felsefe] İnak, dogma. | [eskiden] Sadece bir anlama gelen sözcük. İLE Uykusu gelme, uyku bastırma, ımızganma. | Zayıflık, bitkinlik, kuvvetsizlik. )


- NASAF[Ar.] ile NÂ-SÂF[Fars. Ar.]

( Uşak, hizmetçi. İLE Saf/hâlis olmayan, karışık. | Kirli, pis. )


- NASARA ile/ve NÂSİRUN

( Yardım etmek. İLE/VE Yardım edici. )


- NASI değil NASIL?


- NASÎB ile NASB

( Pay, kısmet. | Birinin elde edebildiği şey. İLE Bir memurluğa tâyin. | Dikmek, saplamak. )


- NÂSİH[Ar. < NESH] ile NASÎH[Ar. çoğ. NUSAHÂ]

( İptal eden, nesh eden. | Kopyasını çıkaran, istinsâh eden. İLE Öğüt veren, nasihat eden. )


- NÂSİK[Ar. < NESAK] ile NÂSİK[Ar.]

( Düzenleyen, tertip eden. İLE Allah yolunda ibâdet eden, dine bağlı. )


- NASIL ...:
"TAKDİR EDERSEN/İZ" ile/ve/değil/yerine/<> "UYGUN GÖRÜRSEN/İZ"


- NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR


- NÂSİL[Ar. < NESAK] ile NÂSİR[Ar. < NESR] ile NASÎR[Ar. < NASR] ile NASL[Ar. çoğ. NİSÂL, NUSÛL] ile NASR[Ar.]

( Kıl dökücü ilâç. İLE Yayan, saçan. | Düzyazı/nesir yazan. İLE Yardımcı, nusret eden. İLE Ok, kargı, temren gibi şeylerin ucundaki sivri demir. İLE Yardım. | Üstünlük. )


- NASIP ile NASİP

( Atama. İLE Birinin payına düşen şey. | Birinin elde edebildiği, sahip olabildiği şey. | Kısmet, talih, baht. | Günlük kazanç. )


- NAT'[Ar. çoğ. ENTÂ', NUTÛ'] ile NA'T[Ar. çoğ. NUÛT]

( Sofra bezi. | Meşinden yapılan döşek.[Fr. NATTE] İLE Bir şeyi överek/medhederek anlatma, vasıflandırma. | Hz. Muhammed'i övmek üzere yazılan şiirler. )


- NATION( < NATARE):
DOĞAN


- NATS[Ar.] ile NATŞ[Ar.]

( Nadas. İLE Bünyenin gücü ve şiddeti. )


- NATURA NATURANS ile/ve NATURA NATURATA

( Doğuran doğa. İLE/VE Doğan doğa. )

( Hakikat. İLE/VE Zâhir. )

( NOMEN ile/ve FENOMEN )


- NATURAL PHILOSOPHY ile/ve/değil NATURAL SCIENCE

( Doğanın nedensel anlaşılması. İLE/VE/DEĞİL Doğanın matematiksel/niceliksel, deneysel(experimental), mekanik açıklaması. )


- NÂY[Ar.] ile -NÂY/NÂ-[Ar.] ile NA'Y[Ar.]

( Kamış. | Ney, kamıştan yapılan düdük. İLE Sözcüğün başına getirilerek sözcüğü olumsuzlaştıran bir edat. İLE Ölüm haberi getirme. )


- NAZ ile NAS


- NAZAR/NAZÂRET[Ar.] ile NAZAR[Ar. çoğ. ENZÂR]

( Altın. | Tazelik. İLE Bakma, göz atma. | Düşünme. | Göz değme. | İltifat. | İtibar. | Yan bakış. | Güzel, dilber. )


- NAZAR ile NAZAR

( Bilenlerin/âlimlerin bakışıyla/nazarıyla. İLE Cahillerin bakışıyla/nazarıyla. )

( Kuram/nazariye/teori sunar. İLE Kıskançlık/hased yaratır. )


- NÂZİL[Ar. < NÜZÛL] ile NAZÎR[Ar.] ile NAZÎR[Ar. < NAZAR]

( Yukarıdan aşağı inen/inici. | Bir yere konan, bir yerde konaklayan. | [müzikte] İnici, tizden pese doğru giden dizi. İLE Taze. | Altın. İLE Benzer, eş. )


- NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( 7-10 beyit. İLE 7-10 beyit. İLE Gazel + 2 beyit. | Dördün. | Dörtleme. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 4 beyit. İLE 5 dizelik. İLE 5 dizelik.[Muhammes'in, özel bir biçimi.] İLE 6 dizelik.İLE Beğendiğine benzer. İLE Alay etmek üzere yazılan nazire. )

( )


- NAZIM ile NÂZIM

( Manzume. İLE Düzenleyen. )


- NE KADAR SEVDİĞİNİZ ve/+/||/<> NE KADAR NAZİK YAŞADIĞINIZ ve/+/||/<> NASIL, ZARÂFETLE VAZGEÇEBİLDİĞİNİZ


- NE OLDU? ile/ve NASIL OLDU? ile/ve NEDEN OLDU?


- NE YAPABİLİRİM? ve/> NASIL YAPABİLİRİM?

( Kişinin, kendine sorabileceği en temel sorulardır! )

( WHAT I CAN DO? and/> HOW I CAN DO? )


- NE? ve/||/<> NASIL? ve/||/<> NEDEN? ve/||/<> NİÇİN?

( Hangi şey? VE/||/<>/>/< Ne asıl? VE/||/<>/>/< Ne'den? VE/||/<>/>/< Ne için? )

( Evren/doğa/nesne/insan. VE/||/<>/>/< Bilim. VE/||/<>/>/< Sanat. VE/||/<>/>/< Felsefe. )

( Nedir sorusu, metafizik bir sorudur. )

( "What is?" question is metaphysical question. )

( Cosmos/nature/matter/human. VS./AND/||/<>/>/< Science. VS./AND/||/<>/>/< Art. VS./AND/||/<>/>/< Philosophy. )

( WHAT? vs./||/<>/>/< HOW? vs./||/<>/>/< WHY? vs./||/<>/>/< WHAT FOR? )


- NECÎB/ULLAH ile NÂCİ/ULLAH

( Hz. Nuh'un arınması.[ilim ile/içinde] İLE Hz. Şit'in arınması.[varoluşundan itibaren] )


- NEDEN?(NE'DEN?) ile NASIL?(NE ASIL?)

( Bilimin sorularıdır. )

( Önemli[öncelikli] olan, neyi yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınızdır. )

( WHY? vs. HOW?
Questions of the science.
It's not the issue what you live, it is how you live. )


- NEDEN? ile/ve/<> NASIL?

( Bilimin sorularıdır. )

( Nedeni olan, nasıla katlanır. )


- NEVMÎD[< NÂ-ÜMÎD] ile ...

( ÜMİTSİZ )


- NEYZEN/NÂYÎ[Fars.] ile ...

( Ney üfleyen. )


- NİYET ve/<> NAZAR(BAKIŞ AÇISI)

( INTENTION and/<> PARADIGM )


- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM


- NÜSHA TESPİTİNDE:
TEK OLMASI ile/ve/||/<> NADİR OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİF HATTI OLMASI ile/ve/||/<> EN ESKİ TARİHLİ OLANI ile/ve/||/<> MÜELLİF NÜSHASINDAN İSTİNSAH EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> MÜELLİFİN YAŞAMINDA, EN YAKIN DÖNEMDE MUKÂBELE EDİLMİŞ OLMASI ile/ve/||/<> İLK 2/3 FERÂ KAYDININ OLMASI


- ÖLÜ/CESED[Ar. çoğ. ECSÂD], MEYYİT[Ar. < MEVT çoğ. EMVÂT][İt. MORTO] ile/değil/yerine NA'Ş


- ÖRFÎ ile HAKİKÎ ile NAZARÎ


- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB


- ORUÇ ile/ve NAFİLE ORUÇ

( Bozulmaz. İLE/VE Bozulabilir. )


- ORUCU:
NASIL "TUTTUĞUN" ile/ve/değil/||/<>/> NASIL AÇTIĞIN


- ÖVME ile/ve NAAT[Ar.]

( ... İLE/VE Bir şeyin, niteliklerini övme. )


- ÖYKÜNME = TAKLİT = IMITATION[İng., Fr.] = NACHAHMUNG[Alm.] = IMITATIO[Lat.] = MIMESIS[Yun.] = IMITACIÓN[İsp.]


- ÖZGÜRLÜK ile/ve NAMUS

( FREEDOM vs./and HONOUR )


- PALMIERS = NAHLÎYE


- PATİSKA[Baptiste de Cambrai'nin adından] ile/<> NANSUK

( Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez. | Bu bezden yapılmış olan. İLE Bir tür, ince, sık dokunmuş patiska. )


- PAY ile/ve NASİP/BEHRE[Fars.]


- PEKMEZ ile NARDENK[Fars.]

( ... İLE Nar, erik, kızılcık gibi yemişlerden yapılan pekmez. )


- POSTNİŞİN ile/ve SERTARÎK ile/ve SERTABBÂH ile/ve SERZÂKİR ile/ve İMÂM ile/ve MEYDANCI ile/ve TÜRBEDÂR ile/ve ÂSÂDÂR ile/ve NAKÎB ile/ve PAZARCI ile/ve ÇERÂĞÎ ile/ve SÂKÎ ile/ve FERRÂŞ ile/ve KAPUCU


- PULSE/PULSUS[İng.] değil/yerine/= NABIZ


- QEYRƏT[Azr.] = NAMUS, ŞEREF[Tr.]


- RAKUN ile NASUA

( Kuzey Amerika'da yaşar. İLE ... )

( Rakun ile ... )

( image ile

image )

( RACCOON vs. NASUA )

( PROCYON LOTOR cum NASUA )


- RIZK ile/ve/||/<> NASİB ile/ve/||/<> KISMET


- SABIR ile/ve/||/<> NAMAZ

( NAMAZ: Varoluş sıkıntısından kurtulmayı da sağlar. )


- SAHIN/SAHN[Ar.] değil/yerine/= NAMAZ KILMA YERİ


- ŞAİR ile/ve/||/<> NÂZIM


- SES ile NAKÎK[Ar.]

( ... İLE Kurbağa, tavuk, kedi gibi hayvanların boğuk sesi. )


- ŞEYLERİN DOĞASI = UNIVERSE, NATURE[İng.] = NATURE[Fr.] = NATURDER DINGE[Alm.] = RERUM RATURA[Lat.]


- SIFAT[Ar.] ile NA'T[Ar.]


- ŞİİR ile NA'T-I ŞERİF

( HZ. PEYGAMBER HAKKINDA YAZILAN ŞİİRLER )


- SİYÂSETNAME ile/ve/değil/||/<>/< NASİHATNAME


- SODYUM KARBONAT ile NATRON[Fr.]

( ... İLE Hidratlı doğal sodyum karbonat. )


- SOHBET ile/ve NAMAZ

( Namazın kazâsı olur fakat sohbetin kazâsı olmaz! )

( NAMAZ: ZİKRULLAH-I EKBER )


- SOLUK SAYISI ile/ve/||/<> NABIZ SAYISI

( [dakikada]
18 - 24[bebekte] | 16 - 22[çocukta] | 12 - 20[yetişkinde]

İLE/VE/||/<>

100 - 140[bebekte] | 100 - 120[çocukta] | 60 - 100[yetişkinde] )


- SONSUZ = NAMÜTENAHİ = INFINITE[İng.] = INFINI[Fr.] = UNENDLICH[Alm.] = INFINITUS, INFINITA[Lat.] = INFINITO/TA[İsp.]


- ŞU ANDA VE BURADA, ...:
NE OLUYOR? ve/||/<>/> DUYULARIM NELER? ve/||/<>/> NASIL DAVRANIYORUM/DAVRANABİLİRİM? ve/||/<>/> YARARLI/YARARIMA OLAN NEDİR? ve/||/<>/> NE/LER YAPABİLİRİM?


- SULTAN ile/ve/||/<> NAİP

( ... İLE/VE/||/<> Tahtta, sultan olmadığı zaman ya da sultanın çocukluğu sırasında devleti yöneten. )


- SÜNNET[Ar.] ile NÂFİLE[Ar.]


- SÜRÜ ile NAHIR

( ... İLE Sığır sürüsü. )


- TA'YÎN[< AYN][Ar.] ile/ve NÂN-PÂRE[Fars.]

( Erzak. İLE/VE Ekmek parçası. )


- TAKUNYA[Yun. TAKOUNI] ile/ve NALIN[Ar.]

( Tahta terlik. İLE/VE Takunyanın yüksek olanı. )

( [kökeni/etimolojisi] Tiyatrolarda giyilen üstten bağlı tahta ayakkabı. Anadolu Türkçesi'ne, Anadolu'da konuşulan, Rumca'dan halk söyleyişiyle geçmiştir. )

( SANDALE DE BOIS avec/et ... )

( HOLZPANTOFFEL(ağaç terlik) mit/und ... )

( SOCCULUS(< SOCCUS) cum/et ... )

( ZOCCOLO con/e ... )


- TATULA ile NAVÇAĞAN

( Patlıcangillerden, çiçekleri beyaz ya da mor renkte, meyveleri dikenli bir bitki. [Kasların kasılmasını giderdiği için tıpta kullanılır.] İLE Çiçekleri katmerli ve mor renkte olan bir tatula türü. )

( DATURE STRAMONIUM cum DATURA )


- TAVSİYE ile/ve NASİHAT

( NASİHAT: SAMİMİYET )

( RECOMMENDATION vs./and ADVICE )


- TEBER ile NACAK


- TELLÂK ile NÂTIR

( Beyler hamamında. İLE Hanımlar hamamında. )


- TERKİP ile/ve NAZIM

( Birleşim, birleştirme, bir araya getirme. | Tamlama. | [kimya] Bileşim. İLE/VE Düzenleyen, düzene koyan, tertip eden. | Manzume yazan kişi. | Şiir. )


- TERLİK ile/ve NALIN[Ar.]/TAKUNYA[Yun.]

( Genellikle ev içinde giyilen, deri, naylon vb. şeylerden yapılan, arkası açık, hafif ve türlü biçimlerde ayak giysisi. | Beyaz patiskadan dikilen takke, başlık. İLE/VE Genellikle hamam vb. ıslak tabanlı yerlerde kullanılan, yüksek ökçeli, ağaçtan yapılmış bir tür ayak giysisi. )


- TONAL ile NAKUAL


- ULURU ile/ve NAZCA ile/ve TRAXIEN ile/ve VALCOMANICA ile/ve GOZO

( Avustralya'da. İLE/VE Peru'da. İLE/VE Malta'da. İLE/VE İtalya'da. İLE/VE Malta'da. )


- UTANMAZ ile NARSİSİST

( Her utanmaz, narsisist değildir/olmayabilir fakat her narsisist, utanmazdır. )


- VAKİT ile/ve/<> NAKİT

( TIME vs./and/<> CASH MONEY )


- VASİYET ile/ve/<> NASİHAT


- VERMEK ile/ve/<>/< NASIL VERECEĞİNİ BİLMEK

( Aslolan/esas. İLE/VE/<>/< Yöntem/usûl. )

( TO GIVE vs./and/<>/< WISDOM OF HOW TO GIVE )


- VİCDAN ile/ve NAZAR

( Zihnin kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. İLE/VE Aklın kendini gözlemlemesi, mütâlâ ve müşâhede etmesi. )


- YAKÎNÎ ile NAZARÎ

( Kesin(lik). [Bedihiyat-ı Akliye, Bedihiyat-ı Hissiye]. İLE Teorik. )


- YAYINLARDA:
CANLI ile/ve/değil/yerine NAKLEN


- YAZMALARIN KORUNMASINDA:
SEDİRAĞACI YAĞI / NARENCİYE / SERVİ / ZERDEÇAL

( Bir şey çekmeye yarar, ucu çengelli demir çubuk. )


- YENGEÇ ile/ve NAL YENGECİ


- YILGAR/SATKIN/HAİN/LİK ile/ve/<> NANKÖR/LÜK

( Nankör kişi, herşeyin "fiyatını" "bilen"/koyan, fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kişidir. )


- YİYECEK = FOOD[İng.] = NOURRITURE[Fr.] = NAHRUNG[Alm.] = CIBO[İt.] = COMIDA[İsp.]


- YOL ile NALDÖKEN

( ... İLE Taşlı, çakıllı yol. )


- ZAMAN VE ENERJİ TÜKETİMİMİZ:
"NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ" ile/değil/yerine NASIL GÖRDÜĞÜMÜZ


- ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Gövdemizle ilişkilidir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Anlığımızla(zihnimizle) ilişkilidir. )

( Nicelikseldir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nitelikseldir. )


- ZAMANINDA YA DA ZAMANSIZ SÖYLENMİŞ SÖZLER ile/ve GERÇEK YA DA YANLIŞ SÖZLER ile/ve HOŞ YA DA ACI SÖZLER ile/ve YARARLI YA DA YARARSIZ SÖZLER ile/ve NAZİK VE GÜCENDİRİCİ SÖZLER

( WORDS AT THE RIGHT TIME OR UNTIMELY vs./and TRUE OR FALSE WORDS vs./and NICE/SWEET OR GRIEF WORDS vs./and BENEFICIAL OR USELESS WORDS vs./and POLITE AND OFFEND WORDS )


- ZEHV[Ar.] ile NAHVE[Ar.]


- ZEKÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NAMUS




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 20 kez incelenmiş/okunmuştur.