Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

IR...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[26 Nisan 2024]
itibariyle 280 başlık/FaRk ile birlikte,
303 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

- !"IRKÇI/LIK" ile/ve/değil/<> OYMAKÇI/LIK / KABİLECİ/LİK


- "GÖZDEN GEÇİRMEK" ile "İRDELEMEK"


- "İRÂDEYE HÂKİM OL(A)MAMAK" değil İHTİYÂRI/NI DEVREDE TUTMAK/TUT(A)(MA)MAK


- "İRİ YARI" ile "ÇAM YARMASI/BÖLMESİ"

( ... İLE İri yarı, koca gövdeliler için söylenilen. )


- "IRKÇI/LIK" ile/değil YABANCI DÜŞMAN(LIĞ)I


- "İRŞÂD ETMEK" değil İRŞÂD OLMAK


- (")ESAS(") ile/ve/||/<> (")İRÂDE(") ile/ve/||/<> (")SONUÇ"

( Usûl/yöntem, esastan önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> İhtiyâr[< Hayır!][yapmama bilgisi/isteği], irâdeden[yapma bilgisi/isteği] önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> Süreç, sonuçtan önce gelir/gelmelidir. )


- (BEBEKTE) EK GIDADA:
PİRİNÇ değil/yerine İRMİK / YULAF


- [İNANÇ +] İLİM ile/ve/||/<> İRFAN ile/ve/||/<> HÜZÜN ile/ve/||/<> NEŞE ile/ve/||/<> [bunlar yoksa]

( Hikmet. İLE/VE/||/<> Rahmet. İLE/VE/||/<> Zarâfet. İLE/VE/||/<> Muhabbet. İLE/VE/||/<> Şiddet. )


- [ne yazık ki]
!"IRKÇI/LIK" ile MİLLİYETÇİ/LİK


- [ne yazık ki]
!İRTİKÂB ile/değil/yerine/= !YİYİCİLİK, RÜŞVET[Ar. < RİŞVET] YEME

( Bekleme, gözleme. | Kötü bir iş işleme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/= Yaptırılmak istenilen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için birine mal ya da para olarak sağlanan çıkar. )

( MÜRTEKİP[Ar.]: Kötü, uygunsuz işler çeviren. | Rüşvet yiyen/yiyici. )


- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )

( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB SUÇU:
ZORLAMAYLA(İCBAR) ile/ve/||/<> İKNÂYLA ile/ve/||/<> MUHATABININ HATASINDAN YARARLANARAK


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


- ALAY (ETME) = DERISION[İng.] = DÉRISION[Fr.] = SPOTT[Alm.] = IRRISIO[Lat.]


- ANKARA GEMİSİ:
SOLACE ile/ve/değil/< IRAQUOIS

( Ankara gemisinin ilk adı, "Solace" değildir. 1927 yılında, New Port News'te yapılan geminin, kızaktan, denize inen gövdesinde, "Solace"den önce, Altı Uluslar diye bilinen, Amerika Yerlisi kabilelerinin ortak adı olan, "Iraquois" yazılıydı. )


- ANLAM SANATLARI'NDA:
İLHAM ile/ve/<> TEVRİYE[< VERÂ] ile/ve/<> İSTİHDAM ile/ve/<> MUGALATA-İ MANEVİYE ile/ve/<> TENÂSÜB[< NİSBET] ile/ve/<> LEFF Ü NEŞR ile/ve/<> TECÂHÜL-İ ÂRİF[/ÂNE/ÎN] ile/ve/<> HÜSN-İ TA'LÎL[< İLLET] ile/ve/<> SİHR-İ HELÂL ile/ve/<> İRSÂD ile/ve/<> MÜBALAĞA ile/ve/<> TEZAD ile/ve/<> İSTİĞRÂK[< GARK][GULÜVV] ile/ve/<> TEKRÎR[< KERR] ile/ve/<> RÜCÛ ile/ve/<> TEFRÎK[< FARK] ile/ve/<> KAT' ile/ve/<> TERDÎD[< REDD] ile/ve/<> İLTİFÂT ile/ve/<> TELMİH ile/ve/<> İRSÂL-İ MESEL

( İki ya da ikiden fazla anlamı olan bir sözcüğü, bir mısra ya da beyitte tüm anlamlarıyla kullanma sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, birden fazla anlamı olan bir sözcüğü, anlamlarından sadece yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetme sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, bir sözcüğü hem gerçek, hem mecaz anlamlarını kastederek kullanma sanatı. İLE/VE
Anlamı birden fazla olan sözcük ve deyimleri beyitin anlamını değişik biçimlerde açıklanabilecek biçimde kullanma sanatı. İLE/VE
Bir konuyla ilgili birden fazla sözcüğü bir mısra ya da beyitte sıralama amacı gütmeden kullanmak. İLE/VE
Bir beyitte yer alan, birbirleriyle ilgili sözcüklerin sıralanmasıyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir anlam inceliği yaratmak ya da bir lâtife yapmak amacıyla, bilinmiyormuş ya da başka türlü biliniyormuş gibi gösterme sanatı. İLE/VE
Nedeni bilinen bir olayı, düşsel ya da gerçekdışı ve güzel bir olaya bağlama yoluyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir sözcüğü ya da söz öbeğini hem kendinden önceki sözcüklerin sonunda, hem sözcüklerin başında anlamlı olacak biçimde kullanma. İLE/VE
Bir mısranın secî ya da uyağını bir iki sözcükle ima etme sanatı. İLE/VE
Bir sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi abartılı biçimde az ya da çok göstererek ve lâtifeli bir biçimde anlatma. İLE/VE
İki duygu/düşünce/hayal arasındaki birbirlerine karşıt özellikleri birarada söyleme. İLE/VE
Över gibi görünerek yermek, yerer gibi görünerek övme sanatı. İLE/VE
Söyleyişi güçlendirmek için belirli bir anlamdaki sözcüğü ya da söz öbeğini yineleme sanatı. İLE/VE
Bir sözün anlamını, bir kavramın gücünü pekiştirmek için, o sözden/kavramdan cayar gibi görünüp cayılmış görünen sözü/kavramı daha güçlü biçimde belirtmek. İLE/VE
İki şey arasındaki farkı belirtmek. İLE/VE
Söyleyişin gücünü artırmak için, sözü [mısrayı, satırı] yarıda kesmek. İLE/VE
Sözü, beklenmedik, çarpıcı bir sonuca bağlama sanatı. İLE/VE
Şiirde bir duygulanma ya da duygu değişikliğiyle şiirdeki konuyu değiştirmeden seslenilen kişiyi ya da varolanı değiştirmek. İLE/VE
Bilinen bir olay, kişi ya da nükte, fıkra, atasözünü dolaylı biçimde anlatma, ima etme sanatı. İLE/VE
Bir düşünceyi pekiştirmek amacıyla bir atasözü ya da o değerde bir söz öbeğini alıntılamak/kullanmak. )


- ARAP TASAVVUFU ile/ve İRAN TASAVVUFU ile/ve ANADOLU TASAVVUFU

( Bilimsel/İlmî. İLE/VE Sanatsal. İLE/VE Eylemsel. )


- AŞK ve/> İRFAN

( FALL IN LOVE and/> WISDOM )


- AŞK ve/> İRFAN


- AZNAVUR[Gürcüce] değil/yerine/= İRİ YARI

( İri yarı, kırıcı, sinirli, asık suratlı, sert kişi. )


- BA'S[Ar.] ile İRSÂL[Ar.]


- BEYÂNİ AKIL ile/ve BURHANİ AKIL ile/ve İRFÂNİ AKIL


- BURHAN ve İRFAN


- CEM ile/></< İRTİFÂ[< REF]

( ... İLE/>< İki şeyin birarada olamazlığı. )


- CENNET/LER ile/değil İRFÂN CENNETİ(CENNET-İ İRFÂN)


- ÇIBAN ile/ve/||/<> İRİ ÇIBAN/KAN ÇIBANI

( ... ile/ve/||/<> BENÂVER )


- DERE ile ÇAY ile IRMAK

( BROOK vs ... vs. RIVER )


- DİKSİNMƏK[Azr.] = İRKİLMEK[Tr.]


- DİNÎ BİLGİ ile/ve İLMÎ BİLGİ ile/ve İRFANÎ BİLGİ

( Savm-ü-salât-ü Hacc ile sanma biter zâhid işin, İnsan-ı Kâmil olmaya, lâzım olan, irfân imiş )


- DİNOZOR ile İRİ DİNOZOR

( Mesozoik çağda yaşamış olan ve bugün yalnızca fosilleri bulunan çok büyük bir cins sürüngen. )

( DINOSAUR vs. TYRANNOSAURUS
[kökeni/etimolojisi] [Yun.] DEINOS [MONSTROUS] + SAUROS [LIZARD]
Dinozor ile İri Dinozor )


- DİVERJANS/DIVERGENCE[İng.] değil/yerine/= IRAKSAMA, | AYRIKLAŞMA


- DUYARLILIK ile/ve/||/<> İRKİLME ile/ve/||/<> ÜREME


- DÜZEN ile İRÂDE

( REGULARITY vs. WILL )


- EDEB ve/=/<> İRFAN


- FATURA ile İRSALİYELİ FATURA


- FATURA ile/ve/değil/yerine İRSALİYELİ FATURA


- FISTIK:
ANTEP ile/||/<> SİİRT ile/||/<> İRAN


- GAZAB[Ar.] ile İRÂDETÜ'L-İNTİKÂM[Ar.]


- GEYİK ile İRLANDA GEYİĞİ


- GİRİT ve/<> IRAKLION(KANDİYE)

( ... VE/<> Girit adasının başkenti. )

( Girit adası, Roma, Helen, Mısır, Arap ve Osmanlı uygarlıklarının tarih zenginliğinin buluşma noktasıdır. )


- GIYABÎ HÜKÜM değil/yerine/= IRAKÇIL YARGI


- GIYABÎ değil/yerine/= IRAKÇIL


- GÖL ile/ve/değil/<> İRKİNTİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Su birikintisi. )


- GÖZ ile/ve/<> İRİS[Yun.]

( ... İLE/VE/<> Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü. )


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )


- HAREKETİ-İ İRÂDİYE ile İRÂDE-İ AKLİYE

( Hayvan/da. İLE İnsan'da. )


- HAYAT ve/>/ve/> İLİM ve/>/ve/> SEMİ ve/>/ve/> BASAR ve/>/ve/>
KUDRET ve/>/ve/> İRÂDE ve/>/ve/> KELÂM ve/>/ve/> TEKVİN


- HEMM[Ar.] ile İRÂDE[Ar.]


- HİDÂYET[Ar.] ile İRŞÂD[Ar.]


- HİPERTROFİ/HYPERTROPHY[İng.] değil/yerine/= İRİLEŞİM


- İCTİMA-İ NAKİZEYN ile İRTİFÂ-İ NAKİZEYN


- İDÂRÎ ile İRÂDÎ

( Yönetimsel. İLE Yapma bilgisi/isteği. )


- ÎHTİLÂF-ÜL MENZAR/PARALAKS değil/yerine/= IRAKLIK


- İHTİLÂF ile İRTİDÂD[< REDD]


- İKİYÜZLÜLÜK ile/değil İRFÂN


- İLİM ve İRÂDE ve KUDRET


- İLİM ile/ve İRFAN

( Sahip olmak. İLE/VE Olmak. )

( Soyutlama. İLE/VE Soyutlanma. )

( İlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilip, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme uğraşıdır. İLE İrfan; ilmin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilme durumudur. )

( İlim: - Kendini bilmek ve - Gayrıyı bilmek İrfan: - İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )

( İlim: - İlm-i Hudurî ve - İlm-i Husulî )

( İlim: - Tasavvur(Kavram) ve - Tasdik(Yargı) İlim: - Bilmek ve - Bilgi )

( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )

( İlmi, asıl sahibine götürüp teslim eden kurtulur. )

( İlim, ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır? )

( İlim, ilim ilmektir. İlim ilim ilmektir. )

( "İlmi öğreniniz. İlim için de dinginliği(sekîne) ve hilmi öğreniniz". )

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )


- İLİM ile/ve İRFAN ile/ve AŞK ile/ve MUHABBET

( Gurur verir. İLE/VE Anlayış verir. İLE/VE Yok/ifnâ eder. İLE/VE Yaşam verir. )


- İLİM ve/<>/>/< İRFAN ve/<>/>/< BURHAN ve/<>/>/< BEYAN

( Başkası. VE/<>/>/< Kendi. VE/<>/>/< Özü. VE/<>/>/< Bunların da merkezi/kaynağı. )


- İLM-İ SİYASET ile/ve İRFAN


- İLMİ EĞİTİM ve/<> İRFÂNÎ TERBİYE


- İLTİSÂK[Ar. < LÜSÛK] ile İRTİBÂT[Ar. < RABT]

( BİTİŞME, KAVUŞMA, YAPIŞMA, BİRLEŞME | İKİ ORGANIN BİRBİRİNE YAPIŞMASI )


- İMAN ve/<> İRFAN

( Akılsal. VE Sezgisel. )


- İNAT yerine İRÂDE


- İNDİRGEME = İRCA = REDUCTION[İng.] = RÉDUCTION[Fr.] = REDUKTION[Alm.] = REDUCTIO[Lat.] = REDUCCION[İsp.]


- İNDÜKSİYON/INDUCTION değil/yerine/= İRGİTİM


- İNTİHAR değil İRTİHAL


- İNZÂL ile/ve/<> İRSÂL

( Nübüvvet. İLE/VE/<> Risâlet. )


- IR/INFRARED[İng.] değil/yerine/= KIZILÖTESİ


- ÎRÂ'[Ar.] ile İ'RÂ'[Ar.] ile İR'Â[Ar.]

( İyilikte bulunma. | Çakmaktan ateş çıkması/parlaması. İLE Soyma, çıplak bırakma. İLE Otlatma. )


- ÎRÂD (ETMEK) ile/ve/<> ZİKR (ETMEK)


- ÎRÂD (ETMEK) ile/ve/<> ZİKR (ETMEK)


- İRÂDE BEYÂNI değil/yerine/= İSTENÇ BİLDİRİMİ


- İRÂDE DIŞI ile/ve/değil İHTİYÂR DIŞI


- İRÂDE[Ar.] ile İHTİYÂR[Ar.]


- İRÂDE[Ar.] ile İSÂBET[Ar.]


- İRÂDE[Ar.] ile KASD[Ar.]


- İRÂDE[Ar.] ile MA'NÂ[Ar.]


- İRÂDE[Ar.] ile MAHABBET[Ar.]


- İRÂDE[Ar.] ile/ve/değil/||/<>/< RIZÂ[Ar.]


- İRÂDE[Ar.] ile ŞEHVET[Ar.]


- İRÂDE[Ar.] ile TAHARRÎ[Ar.]


- İRÂDE[Ar.] ile TAVTÎNU'N-NEFS[Ar.]


- İRÂDE[Ar.] ile TEVAHHÎ[Ar.]


- İRADE ile BİLİNÇ

( WILLPOWER vs. AWARENESS )


- İRÂDE ile/ve/değil/<> İKTİDAR


- İRÂDE ile MEŞİYET


- İRÂDE ile/ve/değil/||/<>/< RIZÂ


- İRÂDE ile/ve/||/<>/> SAVAŞ

( Bireyde. İLE/VE/||/<>/> Topluluklar/toplumlar arasında. )


- İRÂDE ile/ve/<> ŞEHVET ile/ve/<> TAMAH

( Varoluş ve sürdürme isteği. İLE/VE/<> Dürtü ve/ya da "güdü"ler aracılığıyla isteme. İLE/VE/<> İstemenin aşırılıkları. Açgözlülük, hırs. )

( CONATUS cum/et/<> APETITUS cum/et/<> CUPIDITAS )


- İRÂDEMIZİ "GELİŞTİRMEK" değil İHTİYÂRIMIZI DEVREDE TUTMAK


- İRÂDESİZLİK değil/yerine/= İSTENÇSİZLİK


- İRÂDÎ ARABULUCU/LUK ile/ve/<> YARGISAL ARABULUCU/LUK


- İRÂDÎ ERDEMLER ile GAYRİ İRÂDÎ ERDEMLER

( Varlık[Vucud]'a yönelik. İLE Varolan[Mevcud]'a yönelik. )

( Kendini bulduran. İLE Allah'ı bulduran. )


- Irâk[Ar.] ile IRAK[Ar.] ile IRÂK[Ar.]

( Ülke. | Dicle nehrinden aşağı Basra'ya kadar Şat Suyu'nun iki tarafı. İLE Uzak. İLE Türk müziğinde, aynı adla anılan ve kalın fa diyez notasını andıran perdedeki makamlardan biri.[en eski mürekkep makamlarındandır] )


- IRAK ile/yerine UZAK


- IRAKGÖRÜR/UZAKGÖRÜR/TELESKOP[Fr.]:
AYNALI ile/ve/||/<> MERCEKLİ

( Çok uzaktaki bir nesnenin gerçek görüntüsünü, içbükey bir aynadan yapılmış merceğin odak düzleminde veren ve gök bilimiyle ilgili gözlemlerde kullanılan optik aygıt, gözlemci. )


- IRAKSAMA ile IRAKSAK

( Bir şeyin gerçekleşmesini uzak görmek, olacağına pek inanmamak. İLE Birbirinden gittikçe uzaklaşan ışınlar, çizgiler. )

( İSTİBAT ile ... )


- İRAN HURMASI ile ÖTEKİ HURMALAR


- İRAN[Ar.] ile İRÂN[Ar.]

( Ülke. İLE Neşeli olma. | Tabut. )


- IRAQUOIS(ALTI ULUS):
CAYUGA ve/||/<> MOHAWK ve/||/<> ONCIDA ve/||/<> ONONDAGA ve/||/<> SENECA ve/||/<> TUSCARORA

( New York eyaleti olarak bilinen toprakların gerçek sahipleri. )


- ÎRÂS[Ar. < İRS] ile İR'ÂS[Ar.] ile İR'ÂS-/İRÂŞ[Ar.] ile İ'RÂZ[Ar.]

( Verme/verilme. | Neden olma, gerekme/icâb olma. | Getirme. İLE Çekerek sarsma. İLE Titretme. İLE Yüz çevirme, başka tarafa dönme. | Çekinme, sakınma. )


- İRAT SENEDİ değil/yerine/= GELİR BELGİTİ


- İRBÂ'[Ar. < RİBÂ] ile İRBÂH[Ar. < RİBH]

( Artırma, çoğaltma, yarar verip çoğaltma, nemâlandırma. İLE Faizle para verme. | Yarar ve kazanç elde etme. )


- İRCÂ ETMEK değil/yerine/= DÖNDÜRMEK


- İRCÂ ETMEK değil/yerine/= İNDİRGEMEK


- İRCÂ[Ar.] ile İLCÂ[Ar.]

( Dönmek. İLE Zorlama, zorunda bırakma. )


- İRCÂ ve/||/<>/>/< İCRÂ

( Dönmek. VE/||/<>/>/< Uygulamak/eylemek/işlemek/yürütmek. )


- İRCÎ:
GEL! değil DÖN!


- İRCÎ:
GEL! değil DÖN!


- İRDELEME ile/ve/<> ÇÖZÜMLEME


- İRDELEME ile/ve İNCELEME


- İRDELEMEK ile/ve/> İŞLEMEK


- İREM[Ar.] ile İrem[Ar.]

( Ok ya da kurşun atılan nişan tahtası. | Çenk denilen müzik aleti ve bunu icâd edenin adı. İLE Âd kavmi zamanında, Şeddâd tarafından, cennete benzetilerek yapılan bir bahçe.[Şam'da ya da Yemen'de bulunmuş olduğu söylenilir] )


- İRFÂD[Ar.] ile İRFÂD[Ar.]

( Yardım etme, bir şey verme. İLE Herhangi bir çocuk. )


- İRFÂN ile ARA/F

( BİLME, ANLAMA | İLÂHÎ BİR FEYİZ OLARAK KÂİNATIN SIRLARINI BİLME KUDRETİ | KÜLTÜR )


- İRFAN ile ENTELEKTÜEL SEZGİ

( WISDOM vs. INTELLECTUAL INTUITION )

( ... ile/ve LIXING ZHIJUE )


- İRFAN ve/> FERÂSET/FİRÂSET

( ... VE/> Gözle bir şeyi fark etmek. İrfanın, gözden zuhur etmesi. )

( Menşei/menbaı, kalptir. VE/> Menşei, irfandır. )


- İRFAN ve/||/<> İNSAN


- İRFAN ve SADÂKAT


- İRFAN ve/> SEYR


- İRGEN

( Erkekler topluluğu. )


- İRHÂ[Ar.] ile İRHÂ'[Ar.]

( Kibarca, tatlılıkla hareket etme, yumuşak davranma. İLE Gevşetme/gevşetilme, sarkıtma, aşağı salıverme, koyuverme. )


- İRHÂB[Ar.] ile İRHÂB[Ar.]

( Bol olma, bollanma, genişleme. İLE Korkutma/korkutulma, kaçırma. )


- İRHÂS[Ar.] ile İRHÂS[Ar. < İRHÂSÂT]

( Fiyat indirme, ucuzlatma. İLE Bir peygamberin gönderilmesinden önce, gönderileceğine işaret olmak üzere çıkan olağanüstü haller. | Sağlam şey. | Hayırlı işlerle uğraşma, duvar yapma. )


- İRİ ile BALABAN

( ... İLE İri, büyük. | Nazik. | Şişman, gürbüz kişi, çocuk. | Atmaca, doğan vb. yırtıcı bir kuş. )


- IRIAN JAYA ADASI'NDA:
PAPUA YENİ GİNE ile/ve/<> ENDONEZYA

( Sınırları 820 km. fakat herhangi bir sınır kapıları yok.
[Endonezya bölümünün başkenti, Jaiya-Pura] )


- İRİAYAK

( Avustralya'ya özgü bir kuş. )


- IRIDACEAE = SÛSENÎYE


- İRİGASYON/IRRIGATION[İng.] değil/yerine/= YIKAMA


- İRİGATÖR[İng.] değil/yerine/= YIKATIMLIK


- İRİLİ UFAKLI


- İRİN ile YANGI/İLTİHAP

( Tutankamon, dizinin iltihap kapması nedeniyle ölmüştür. [Kardeşi tarafından değil!] )

( CERAHAT, MİDDE, KAYH[çoğ. KUYÛH], KÎH ile ...
TAKAYYUH/TEKAYYUH: İrinlenme. | TEKAZZU': Çıbanın irinlenmesi. )

( ÇİRK, RÎM ile ... )


- İRITABILITE/IRRITABILITY[İng.] değil/yerine/= HUZURSUZLUK | TEPKİSELLİK


- İRITABL[İng.] değil/yerine/= BAĞIRSAK SENDROMU


- İRITASYON/IRRITATION[İng.]/TAHRİŞ[Ar.] değil/yerine/= TIRMALAMA | YAKIŞ, KAŞINDIRMA


- İRİTE[Fr. < IRRITÉ] değil/yerine/= SİNİRLENDİRME, RAHATSIZ ETME | AŞINDIRMA(TAHRİŞ), KAŞINDIRMA


- İRİYARI


- IRK ADI ile MİLLET ADI

( RACE NAME vs. NATION NAME )


- IRK değil/yerine/= SOY


- IRK ile/değil/yerine ULUS/MİLLET

( [not] RACE vs./but NATION
NATION instead of RACE )

( ... ile/değil/yerine GUO/GUOJIA )


- İRKA'["ka" uzun okunur] ile İRKÂ'[Ar.]

( Gözyaşını ve kanı akıtmayıp durdurma. İLE İftira etme. | Geciktirme. )


- İRKAB["ka" uzun okunur] ile İRKÂB[Ar. < RÜKÛB]

( Öldükten sonra yasal mirasçılarından başka, birine de bir şey bırakma. İLE Bindirme/bindirilme. )


- IRKÇI ULUSÇULUK ile ETNİK ULUSÇULUK ile KÜLTÜREL ULUSÇULUK ile VATAN ULUSÇULUK


- IRKÎ ŞUUBİYE ile/değil LİSÂNÎ ŞUUBİYE


- İRKİLME ile/ve ÜRPERME

( Gövdede. İLE/VE Zihinde. )

( Gövdeyi korur. İLE/VE Zihni korur. )


- IRMAK ile BÜYÜK IRMAK

( ... ile ŞATT/ŞAT )


- IRMAK ile/ve GADIR

( ... İLE/VE Küçük ırmak. )


- IRMAK ile/ve/<> GELEĞEN

( ... İLE Ana ırmağa karışan akarsu. )


- IRMAK ile/ve GÖL ile/ve DENİZ ile/ve ANADENİZ/OKYANUS

( OKYANUS: BAHR-İ MUHİT/LEBLÂYE[KARA VE YEŞİL DENİZ] )

( ÂB-I REVÂN: Akarsu, ırmak. )

( KOKYTOS ve STYKS, yeraltı ırmaklarıdır. )

( En uzun ırmaklar:
Nil (Afrika) - 6,690
Amazon (Güney/South Amerika) - 6,570
Mississippi (Missouri) (ABD/US) - 6,212
Yangtze (Çin/China) - 5,520
Irtysh (Rusya/Russia) - 5,410
Hwang Ho (Çin/China) - 4,672
Congo (Afrika) - 4,667
Amur (Asya/Asia) - 4,509
Lena (Rusya/Russia) - 4,296
Mackenzie (Kanada/Canada) - 4,241 )

( ŞEH-RÛD ile/ve İSTEL ile/ve DERYÂ ile/ve ... )

( NEHİR[çoğ. ENHÂR] ile/ve BUHAYRA ile/ve BAHR[çoğ. BİHÂR] ile/ve UMMÂN/UKYÂNUS )


- IRMAK ile ŞATT[Ar.][çoğ. ŞUTÛT]

( ... İLE Büyük ırmak/lar. )


- İRMÂN[Fars.] ile ÎRMÂN[Fars.]

( Eğreti. İLE Dalkavuk. | Davetsiz olarak bir yere giren kişi. | Eğreti. | İstek, arzu. | Pişmanlık. )


- İRMİK HELVASI ile/ve UN HELVASI

( ... ile/ve HABÎS/A, BERÎK/E, BÜRÛK )


- İRMİK ile/ve HİNT İRMİĞİ/SAGU[Malezya dilinden]

( ... İLE/VE Bazı hurma ağaçlarının özünden çıkarılan ve pirinç gibi kullanılan nişastalı bir madde, hintirmiği. )


- IRON vs. STEEL


- İRONİ[Fr. IRONIE] değil/yerine/= ALAYSILAMA


- İRONİ > ALAY ALIŞKANLIĞI


- IRRADYASYON/IRRADİATION[İng.] değil/yerine/= IŞINLANIM


- İRRASYONEL:
"GERÇEK DIŞI" değil ORANTILANAMAYAN


- IRRASYONEL[İng. < IRRATIONAL] değil/yerine/= US DIŞI


- IRREGÜLER/IRREGULAR[İng.] değil/yerine/= DÜZENSİZ


- IRREVERSİBIL/IRREVERSIBLE[İng.] değil/yerine/= GERİ DÖNÜŞSÜZ


- IRREVOCABLE ile/ve/||/<> NON-RETROACTIVITY OF LAW

( Geri dönülemez. İLE/VE/||/<> Geriye/geçmişe yürümemezlik. )


- IRRITABLE BOWEL SYNDROME[İng.] değil/yerine/= HUZURSUZ BAĞIRSAK BELİRGESİ


- IRS[Ar.] ile IRZ[Ar.]

( Karı-kocadan her biri. İLE Şan ve şeref, namus, iffet. | Perde. )


- İRSÂ'[Ar.] ile İRSÂ'[Ar.] ile İRSÂ'[Ar.]

( Geminin demir atması. | Sağlamlaştırma, kuvvetlendirme, pekitme. İLE Yerinden ayrılma. İLE Uzun ve yaralayıcı bir aletle dürtme. )


- İRŞÂD HİLÂFETİ ile/ve HİZMET HİLÂFETİ


- İRŞÂD:
İLİM ÖĞRETMEK değil UYKUDAN UYANDIRMAK


- İRŞÂD ile/ve/<> AYDINLANMA

( Kendi özüne uzanmaya yönelik hareket edilmesi/edilmişliği. İLE/VE/<> ... )


- İRŞÂD ve/=/<> İHLÂS


- İRŞÂD ile/ve İNSAF

( Anlaşılabilmek için çekile(bile)n zahmet. İLE/VE ... )


- İRŞÂD ile VELÂYET

( Vefatla sonlanır. İLE Vefatla bile sonlanmaz. )


- İRSÂL[Ar.] ile İNFÂZ[Ar.]


- İRSALİYE ile FATURA


- İRSALİYE ile/ve/değil/yerine İRSALİYELİ FATURA


- IRSEN değil/yerine/= KALITIMLA


- IRSÎ BAĞLAR ile/ve SIHRÎ BAĞLAR

( Kan bağı. İLE/VE Eşle/evlenmeyle birlikte gerçekleşen bağlar. )

( Şer'î. İLE/VE Tarikî. )


- Irsî bağlarınla KONUŞ!!!


- IRSİ/YET[Ar.] değil/yerine/= KALITIM/SAL


- IRSÎ değil/yerine/= KALITSAL


- İRTÂ'[Ar.] ile İRTÂ'[Ar.]

( Zoraki gülme. İLE Otlatma/otlatılma. )


- İRTİÂS[Ar.] ile İRTİÂS/İRTİÂŞ[Ar. < RA'Ş]

( Silkinme, sıçrama, deprenme. İLE Titreme, sarsılma, ra'şeye tutulma. )


- İRTİBÂ[Ar.] ile İRTİBÂT[Ar. < RABT]

( Baharda, güzel bir yerde oturma. İLE Bağlanış, rabtedilme. | İlgi, ilgili olma. | Bağlantı, belirtilerin birbirini tutması. )


- İRTİBAK[Ar.] ile İRTİBÂK[Ar.]

( Zoraki gülme. İLE Karışma. | Çamura batma. | Bir işin ters gitmesi. | Dolambaçlı konuşma. )


- İRTİBÂS[Ar.] ile İRTİBÂS[Ar.]

( Dağılma. İLE Pek sıkışık ve karışık olma. | Zor ve perişan bir durumda kalma. )


- İRTİBÂT[Ar. < RABT] ile/ve/<> İMTİDÂD[Ar. < MEDD]

( Bağlanış, rabtedilme. | İlgi, ilgili olma. | Bağlantı, belirtilerin birbirini tutması. İLE/VE/<> Uzama, uzun sürme. | Uzay. )


- İRTİBAT ile ALÂKA


- İRTİBATLANDIRARAK yerine BAĞLANTILANDIRARAK


- İRTİCÂ'[Ar. < RECÂ] ile İRTİCÂ'[Ar. < RÜCÛ]

( Ümit etme/ediş, umma. İLE Geri dönme, geri dönücülük, eskiyi isteme. )


- İRTİCA/EN ile İRTİCAL/EN

( Geri. İLE Düşünmeden, ağzına geldiği gibi söyleme. )


- İRTİCA değil/yerine/= GERİCİLİK


- İRTİCÂ ile İLTİCÂ

( Hak ve hakîkata, doğruya, ilme, irfâna, insanlığa dönmek. Rücûdan; geri dönücülük, eskiyi istemek. Yoldan çıkmışın yola girmesi, dönmesi. İLE Sığınma. )


- İRTİCA ile İRTİCÂ

( Hak ve hakîkata, doğruya, ilme, irfâna, insanlığa dönmek. Rücûdan; geri dönücülük, eskiyi istemek. Yoldan çıkmışın yola girmesi, dönmesi. İLE Umma, ümit etmek. )


- İRTİCÂL[Ar.] ile İRTİCÂLEN/İRTİCÂLÎ[Ar.]

( [şiir ve sözü] Birdenbire, düşünmeden içine doğduğu gibi söyleme/söyleyiş. İLE Düşünmeden, birdenbire, irtical suretiyle. )


- İRTİCAL değil/yerine/= DOĞAÇ/DOĞUNÇ


- İRTİCALEN/EMPROVİZE değil/yerine/= DOĞAÇTAN/DOĞAÇLAMA/DOĞUNÇTAN


- İRTİCALEN değil/yerine/= DOĞAÇLAMA


- İRTİCÂS[Ar.] ile İRTİCÂZ[Ar.]

( Gök gürlemesi. İLE Kısaltma. | Bahr-i recez'den şiir söyleme.[BAHR-İ RECEZ: Titrek.] )


- İRTİDÂ'[< RİDÂ]

( ÖRTÜNME, ÇARŞAF GİBİ ŞEYE BÜRÜNME )


- İRTİDÂ'[< RIDÂ]/İRTİZÂ'[< RIZÂ] ile İRTİZÂH

( Bir şey kesilme, bir şeyden ziyân görme. | Beğenme, seçme. | Uygun olma, uygun bulma, râzı olma. İLE Özür dileme. | Biraz bahşiş alma. )


- İRTİDÂ'[Ar. < RİDÂ] ile İRTİDÂ'[Ar. < RIDÂ]/İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİDÂ'[Ar.] ile İRTİDÂD[Ar. < REDD]

( Örtünme, çarşaf gibi şeye bürünme. Beğenme, seçme. | Uygun bulma, râzı olma. İLE Süt emme. İLE Yasak olan şeyden geri durma, çekinme. İLE İslâm dinini bırakarak başka bir dini kabul etme. )


- İRTİDÂD[< REDD] ile DİNİNİ BIRAKARAK BAŞKA BİR DİNİ KABUL ETME

( DİNİNİ BIRAKARAK BAŞKA BİR DİNİ KABUL ETME )


- İRTİFA KAYBETMEK değil/yerine/= YÜKSEKLİK YİTİRMEK


- İRTİFÂ/RAKIM[Ar.] değil/yerine/= YÜKSELTİ

( Bir noktanın, deniz yüzeyinden olan yüksekliği. | Bir yıldızdan bir bir gözlemcinin gözüne gelen ışın ile ufuk düzleminin oluşturduğu açı. )


- İRTİFÂ ile İRTİFAK

( Yükseklik. | Yükselti. İLE Dayanma. )


- İRTİFÂ ile/değil RAKIM


- İRTİFA değil/yerine/= YÜKSEKLİK


- İRTİFAK HAKLARI değil/yerine/= YÜKÜMLENİM ÜLEVLERİ


- İRTİHÂL[< RIHLET]:
GÖÇME, GÖÇETME | ÖLME


- İRTİHÂL ile/değil İNTİHÂL

( Ölüm. İLE/DEĞİL Alıntı. )


- İRTİHÂS[Ar.] ile İRTİHÂŞ[Ar.] ile İRTİHÂZ[Ar.]

( Ucuz sayma/sayılma. İLE Istırap ve sıkıntı içinde bulunma, huzuru kaçma. İLE Rezil, kepâze olma. )


- İRTİKAB["ka" uzun okunur] ile İRTİKÂB[Ar. çoğ. İRTİKÂBÂT]

( Bekleme, gözleme. İLE Kötü bir iş işleme. | Yiyicilik, rüşvet yeme. )


- İRTİKAS[Ar. < RAKS]["ka" uzun okunur] ile İRTİKÂS[Ar.] ile İRTİKAŞ["ka" uzun okunur] ile İRTİKÂZ[Ar. < REKZ] ile İRTİKÂZ[Ar.]

( Salıntı, salınım. İLE Başaşağı yuvarlanma. İLE Savaşta askerlerin birbirine karışması. İLE Saplanıp yerinde durma, dikilme. | Bağlanma. | Nabzın atması, seğirme. İLE Iztırap duyma. | Gebelikte çocuğun karında hareket etmesi. )


- İRTİMÂS[Ar.] ile İRTİMÂZ[Ar.] ile İRTİMÂZ[Ar.]

( Suya dalıcılık, dalgıçlık. İLE Iztırap içinde kıvranma. İLE Yerinden oynatıp sıçratma. | Birini koruma. )


- İRTİSÂM[Ar. < RESM] ile İDRAK

( Resmi çıkma/çizilme. | İzdüşüm. İLE ... )


- İRTİVÂ'[Ar.]

( Gövdedeki örgenlerin ve eklemlerin/mafsalların kalınlaşması. )


- İRTİVÂ'[Ar.] ile İRTİVÂH[Ar.]

( İçerek kanma. | Gövdedeki örgenlerin ve eklemlerin/mafsalların kalınlaşması. İLE Nöbetle çalışma. )


- İRTİYÂ'[Ar.] ile İRTİYÂH[Ar. < RİH]

( Korkma, ürkme. İLE Ferahlama. | Rüzgârlanıp rahatlama. )


- İRTİZÂ'[< RIZÂ]:
SÜT EMME


- İRTİZÂ[Ar.] ile İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİZÂ'[Ar. < RIZÂ] ile İRTİZÂH[Ar.]

( Bir şeyin eksilmesi, bir şeyden zarar/ziyan görme. İLE Beğenme, seçme. | Uygun bulma, râzı olma. İLE Süt emme. İLE Özür dileme. | Biraz bahşiş alma. )


- İRTİZÂK[< RIZK]

( RIZIKLANMA, RIZIK ALMA )


- İRTİZÂK[RIZK] ile/ve/<> İRTİBAT[Ar. < RABT]

( Rızıklanma, rızk alma. İLE/VE/<> Bağlanış, bağlanma. | İlgi, ilgili olma. | Bağlantı. )


- İRZÂ'[Ar.] ile İRZÂ'[Ar. < RAZV]

( Emzirme/emzirilme. İLE Gönül alma, hoşnut etme, kandırma. )


- IRZA[Ar.] ile IRZÂ'[Ar.] ile IRZ'A GEÇMEK[Ar.]

( Otu çok olan yer, çayırlık. İLE Emzirmek, emzirilmek. İLE Tecavüz. )


- İŞRAK ile/ve/<> İRŞÂD


- İSTENÇ = İRADE-İ CÜZİYE = FREE WILL[İng.] = LIBRE ARBITRE[Fr.] = WILLENSFREIHEIT[Alm.] = LIBERUM ARBITRIUM[Lat.] = LIBRE VOLUNTAD[İsp.]


- İSTENÇ = İRÂDE = WILL[İng.] = VOLONTÉ[Fr.] = WILLE[Alm.] = VOLUNTAS < VELLE:İSTEMEK. VOLO:İSTİYORUM[Lat.] = VOLUNTAD[İsp.]


- KARAKTERİSTİK değil/yerine/= IRASAL


- KARAKTERİZE (ETMEK) değil/yerine/= IRALANMIŞ / IRALAMAK


- KAYISI ile/ve İRİBİTİRGEN


- KELÂM ve FIKIH ve İRFAN


- KELÂM ve/<> İRFAN


- KELÂM ile/ve/<> İRFAN ile/ve/<> BURHAN


- KİŞİLİK ile/ve IRA/ÖZYAPI

( PERSONALITY vs./and CHARACTER )

( ŞAHSİYET ile SECİYE )


- KUDRET ve İRÂDE

( CAPABLE and WILL[POWER] )


- MEŞİ(Y)(Y)ET[Ar.] ile/ve/> İRÂDE/İSTENÇ[Ar.]

( İrâdeden önce gelir. İLE/VE/> ... )


- MİKROSKOP/MICROSCOBE[İng.]/HURDEBÎN[Fars.] değil/yerine/= İRİLTEÇ


- MÜRSEL[< RESEL] değil/yerine/= GÖNDERİLMİŞ, YOLLANMIŞ, İRSÂL EDİLMİŞ | PEYGAMBER


- MÜTALAA ETMEK değil/yerine/= İRDELEMEK


- MÜTALAA değil/yerine/= İRDELEM


- NABIZ = IRMAK


- NEHİR değil/yerine/= IRMAK


- NİYET ile/ve İRÂDE

( INTENTION vs./and WILLPOWER )


- NİYET ile/ve İRÂDE

( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )


- ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]


- ÖLÜM değil İRTİHAL ETMEK

( Allah ihmal etmez, imhal eder. [Mühlet verir.] )

( Kağıtların biraradalığı. İLE/DEĞİL Okunması gereken. )


- ÖLÜM ile/değil İRTİHAL-İ DÂR-I BEKÂ


- OLUŞ'TA(KEVN): SÜKÛN ve/||/<> HAREKET ve/||/<> ELVAN ve/||/<> ASVAT ve/||/<> TUUM(TADLAR) ve/||/<> REVAYİH(KOKULAR) ve/||/<> İTİMAT ve/||/<> HARARET ve/||/<> BÜRÛDET ve/||/<> RUTÛBET ve/||/<> YÜBÛSET(KURULUK) ve/||/<> TELİF ve/||/<> HAYAT ve/||/<> ELEM ve/||/<> KUDRET ve/||/<> İRADET ve/||/<> KERÂHET ve/||/<> ŞEHVET ve/||/<> NEFRET ve/||/<> İTİKAT ve/||/<> ZAN

( LA STABILITE et/||/<> LE MOUVEMENT et/||/<> LES COULEURES et/||/<> LES SONS et/||/<> LES GOUTA et/||/<> LES ODEURS et/||/<> L'APPUI et/||/<> LA CHALEUR et/||/<> LE FROID et/||/<> L'HUMIDITE et/||/<> LA SECHERESSE et/||/<> L'ACCORD et/||/<> LA VIE et/||/<> LA DOULEUR et/||/<> LA PUISSANCE et/||/<> LA VOLONTE et/||/<> LA REPUGNANCE et/||/<> LE DESIR SEXUEL et/||/<> L'AVERSION et/||/<> LA CONVICTION et/||/<> L'AVIS )


- PARS ile İRAN PARSI


- PƏZƏVƏNG[Azr.] = İRİ YAPILI/TORAMAN[Tr.]


- RASYONEL ile İRRASYONEL


- SÂFİYET AHLÂKI ile/ve/> İRFAN AHLÂKI ile/ve/> AŞK AHLÂKI

( Saflaşmadıkça, kapı/lar açılmaz. )

( MORALS OF PURITY vs./and MORALS OF WISDOM vs./and MORALS OF LOVE )


- SÂFİYET ile/ve/||/<>/> İRFÂNİYET

( Kendinde/içten. İLE/VE/||/<>/> Ustadan/dışarıdan. )


- ŞEKK[Ar.] ile İRTİYÂB[Ar.]

( Belki.[%50-50] İLE Suçlamayla birlikte olan belki. )


- SOFRA ile/ve/<> İRFAN SOFRA/LARI


- STARTLE HASTALIĞI/STARTLE DISEASE[İng.] değil/yerine/= İRKİLME SAYRILIĞI


- SU'ÛD[Ar.] ile İRTİFÂ'[Ar.]


- SUMAK'TA:
TÜRK ile/ve İRAN ile/ve RUS


- TADPOLE değil/yerine/= İRİBAŞ

( Kurbağanın yumurtadan yeni çıkmış kurtçuğu. )


- TASAVVUF:
DENEYİM ve/<> ZEVK ve/<> İRFAN


- TEKRARLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İRDELEMEK


- TEMENNÎ[Ar.] ile İRÂDE[Ar.]


- TEYEMMÜM[Ar.] ile İRÂDE[Ar.]


- TİN:
DUYARLILIK ile/ve/||/<> HAYAL GÜCÜ ile/ve/||/<> İRÂDE


- TRAJEDİ(") ile/ve/||/<> (")PARODİ(") ile/ve/||/<> (")İRONİ(")


- TÜTÜN(/SİGARA/NARGİLE VS.) SORUNUNDA:

"YASAK" değil SINIRLAMA
ve/||/<>
DUMAN değil GAZ
ve/||/<>
"BIRAKMA" değil BAŞLAMAMA
ve/||/<>
İRÂDE
["Evet!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]
değil
İHTİYÂR
["Hayır!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]


- USDIŞI = GAYR-İ AKLÎ = IRRATIONAL[İng., Alm.] = IRRATIONNEL[Fr.]


- USTALIK ile/ve İRFAN


- VAKIF ile/ve/||/<> İRSÂDÎ VAKIF


- VARLIK ile/ve İRÂDE

( EXISTENCE vs./and WILL )


- VARLIK ile/ve İRÂDE


- VİCDÂNÎ AHLÂK ile/ve/<> İDRÂKÎ AHLÂK ile/ve/<> İRFÂNÎ AHLÂK

( MORALS OF CONSCIENCE vs./and/<> MORALS OF PERCEPTION vs./and/<> MORALS OF WISDOM )


- VICTOR FRANKL ve/||/<> IRVIN YALOM


- YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> İRDELEME


- YANILMA = HATA = ERROR[İng., Lat., İsp.] = ERREUR[Fr.] = IRRTUM[Alm.]


- YAŞAM/TASAVVUF:
ARINMA/SÂFİYET ve/||/<> ANLAMA/İRFÂNİYET ve/||/<> AŞK

( PURITY and WISDOM and LOVE )


- YÖRE ile/ve İRMİK

( İri un. İLE/VE İri taneli un. )


- ZAMAN ve/||/<> İRFAN


- ZİNCİR değil/yerine/= İRBAĞ




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 12 kez incelenmiş/okunmuştur.