Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

IH...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[23 Nisan 2024]
itibariyle 302 başlık/FaRk ile birlikte,
334 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

- !FÂHİŞ ile !İHTİKÂR


- !İHTİKÂR ile !İHTİLAS

( Vurgunculuk, vurgun. İLE Aşırma, para aşırma, aşırtı. )


- !ZULÜM ile/ve/değil/||/<> İHMALKÂRLIK


- "Hep"siz KONUŞ!!!


- "Her zaman"a yaymadan KONUŞ!!!


- "Herkes"i katmadan KONUŞ!!!


- "Hiç kimse" demeden KONUŞ!!!


- "Hiçbir zaman" diye kestirip atmadan KONUŞ!!!


- "İHTİYÂRLAR HEYETİ" değil İHTİYÂR HEYETİ

( İhtiyâr, "yaşlı" demek değil "ne yapmayabileceğini bilen" demektir. )


- "İRÂDEYE HÂKİM OL(A)MAMAK" değil İHTİYÂRI/NI DEVREDE TUTMAK/TUT(A)(MA)MAK


- "İTHAL ETMEK" değil/yerine İHDAS ETMEK


- "ÖZGÜR İRÂDE" değil İHTİYÂR

( "Özgür İrâde", yanlış bir tanım ve "tamlama"dır. (İngilizce "Free Will"den bire bir çeviri olduğundan, Türkçe'nin yapısına ve kullanımına uymaz.)

İrâdenin çeşitleri ya da özgür olanı/olmayanı yoktur. İnsandan bağımsız ayrı ve tek başına da değildir. Ancak "irâdenin özgürce kullanılması" diye bir tanım olabilir.

İrâde, tekil bir kavram da değildir. İnsan/kişi için öncelikli/ağırlıklı olarak ihtiyâr ve sonrasında da irâde olarak işler. Bunlar ayrılamaz bir kavram çiftidir.

İrâde, bitki ve hayvan ile ortak olduğumuz gövdemizle sınırlı/çerçeveli bir olanak, araç ve işlevdir. Bir şeye yönelme, kas ve sinirleri seferber etme olanağı, yapma gücü ve bilgisidir. "Evet" diyerek yönelmedir. "Zekâ"[< tezkiye/keskinleştirilmiş/bileylenmiş] ile ilişkilidir.

İhtiyâr ise "Hayır!" diyebilme, yapmayabilme gücü ve bilgisidir. Sadece insana özgü bir olanak olarak, sorgulayarak, düşünerek ve ayırt ederek yeğleme/tercih olanağımızdır.[Muhtar/iyet] "Yöneldiğimiz/yönelebileceğimiz" düşünce, söz ve eylemden göz, söz ve elimizi/ayağımızı çekebilmemizdir.[EDEB]

2.5 yaş, 4 yaş 4 ay, 7 yaştaki ayırt edebilme[temyiz] becerisi ve yetkinliğiyle 13'ten gün alarak cezai ehliyet kazanma durumu, ihtiyârımızladır. 16'dan gün alarak bazı yetkinlikler itibarı ile bir seviye daha yukarı çıkarılır. 19'dan gün aldıktan sonra da aklî meleke kaybolmadığı sürece ve bunama, Alzheimer görülmedikçe yaşam boyunca öncelikle ihtiyâr sahibi olarak yaşamını sürdürürüz. )


- [ne yazık ki]:
GAFLET ile/değil/yerine/||/> İHÂNET


- [ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL


- [ne yazık ki]
BASİRETSİZLİK ve/||/<>/> İHÂNET

( Sorumluları "yoksa". VE/||/<>/> Sorumluları bulunamaz. )


- ADÂLET ve/||/<> İHSAN


- AKIL ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR


- AKSATMAK ile/ve/||/<> İHMAL ETMEK


- ASHAB/ESHÂB/SAHÂBE ile İHVÂN


- AŞK:
İKRAM değil İHSAN


- AŞK ile/ve İHLÂS

( Aşk kelâmını anlamak için âşık olmak gerektir. )

( Âşıklar ölmez! Ölen, hayvân imiş. )

( Aşkta herşeyin mânâsı var, davası yok. )

( AŞK: VASITA-İ VUSLAT-İ İLÂHÎ )


- AŞK ve/> İHSAN


- BAĞIŞ ile/<> İHSÂN ile/<> LÜTÛF ile/<> HİMMET ile/<> KEREM ile/<>
İNÂYET ile/<> İLTİFAT ile/<> ATÂ ile/<> ATIFET ile/<> HÎBE


- BAHTİYÂR ile/>< İHTİYÂR

( Bir söz ki, bir gönlü, bir ömür bahtiyâr eder;
Bir söz ki, bir gönlü, bir günde ihtiyâr eder. )


- BEYİS ile İHTİLÂF


- BİLGİSİZLİK/CEHALET ve/> İHMAL


- ÇAY değil/yerine IHLAMUR

( ... cum TILIA )


- CEMAAT ile İHVÂN


- DALGI/GAFLET ile/ve/<>/değil/yerine İHMAL

( CARELESSNESS vs./and/<>/but NEGLIGENCE
NEGLIGENCE instead of CARELESSNESS )


- DENEYCİLİK = İHTİBARİYE = EMPIRICISM[İng.] = EMPIRISME[Fr.] = EMPIRISMUS[Alm.]


- DIŞAVURUM ve/||/<>/< AHLÂK ve/||/<>/< İHLÂS


- DUYUM/SAMA = İHSAS = SENSATION[İng., Fr.] = EMPFINDUNG[Alm.] = SENSACION[İsp.] = SENTIO[Lat.]


- EDEB ve/<>/> İMAN ve/<>/> İLİM ve/<>/> AMEL ve/<>/> İHLÂS


- FAZL[Ar.] ile İHSÂN[Ar.]


- FAZLA SAFLIK ile/ve/> İHÂNET

( Bazen fazla saflık da ihanetin nedeni/kaynağı olabilir. )


- FERDİYET-İ SELÂSE:
ZÂT ve/||/<>/> İHTİYÂR/İRÂDE ve/||/<>/> SÖZ/EYLEM


- Fİ'L[Ar.] ile İHTİRÂ'[Ar.]


- FİTNE[Ar.] ile İHTİBÂR[Ar.]


- HALK[Ar.] ile İHTİLÂK[Ar.]


- HAMD[Ar.] ile İHMÂD[Ar.]


- HASR[Ar.] ile İHSÂR[Ar.]


- HATA ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İKRAR


- HATA ile/ve/değil İHMAL

( [not] MISTAKE vs./and/but NEGLIGENCE )


- HAVALE ile İHÂLE


- HAZ ile/ve/değil/yerine/<>/> İHTİZAZ

( Gövdesel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Zihinsel. )


- HAZER[Ar.] ile İHTİRÂZ[Ar.]


- HİCÂB[Ar.] ile KİTMÂN[Ar.] ile İHFÂ'[Ar.] ile SETR[Ar.]


- HIRS ile İHTİRAS

( Kontrol edebiliriz. İLE Kontrolü altındayızdır. )

( Sevdiğimiz şeyler, arzu ve ihtiraslarımız, en büyük düşmanımızdır. )

( We can control it. VS. We are under control of it. )

( HIRS: Devenin, dilini ısırıp kendi kanını emmesi. İLE Kişinin, kendini yiyip bitirmesi. )

( GREED vs. PASSION )

( AMBITIO cum ... )


- HOŞGÖRÜ ile/> İHÂNET

( Fazla hoşgörü, ihânete girer. )

( TOLERANCE vs. BETRAYAL )


- HUDÛ'[Ar.] ile İHBÂT[Ar.]


- HUDÜS[Ar.] ile İHDÂS[Ar.]

( Sonradan oluşma. İLE Yeni bir şeyin oluşması. )


- I'LÂM[Ar.] ile İHBÂR[Ar.]


- İ'TİLÂF[Ar. < ÜLFET | çoğ. İ'TİLÂFÂT] ile İHTİLÂF/ŞİKAK[Ar. < HİLÂFET | çoğ. İHTİLÂFÂT]

( Uyuşma, anlaşma. İLE Antlaşmazlık, uyuşmazlık/uymayış/uymama, ayrılık, aykırılık. )


- İ'VİCÂC[Ar.] ile İHTİLÂF[Ar.]


- İZHAR ile İHZAR


- İBÂRETU 'ANİ'Ş-ŞEY'İ[Ar.] ile İHBÂRU 'ANHU[Ar.]

( Bir sözü söylemek. İLE Ondan haber vermek. )


- İBTİLÂ'[Ar.] ile İHTİBÂR[Ar.]


- İCRÂ ve/> İHYÂ


- İCTİBÂ ile/ve/||/<>/> İSTİFÂ ile/ve/||/<>/> İHTAR ile/ve/||/<>/> İSTİNÂD

( Seçme. | Toplama. İLE/VE/||/<>/> Affını isteme. | Bir işten kendi isteğiyle çekilme. İLE/VE/||/<>/> Anımsatma. | Dikkatini çekme, tenbih. İLE/VE/||/<>/> Dayanma. | Güvenme. | Senet, delil, hüccet sayma. )


- İDRÂK[Ar.] ile İHSÂS[Ar.]


- İDRAK ve/||/<> İHYÂ


- İFKÂR[Ar.] ile İHBÂL[Ar.]


- İFNÂ ile/ve/değil/yerine İHYÂ


- İFTARA YAKINKEN ile/ve SON RÜKÛ VE SECDE ile/ve İHRAM

( Allah'a en yakın olunan anlar/zamanlar. )


- İFTERÂ[Ar.] ile İHTELAKA[Ar.]


- İĞTİLÂ[Ar.] ile İĞTİLÂL[Ar.] ile İHTİLÂL[Ar. < HALEL, çoğ. İHTİLÂLÂT]

( Hızlı, çabuk yürüme. İLE İçme. | Giysiyi, üst üste giyme. | Hayvanın, çok susaması. İLE Bozukluk, bozulma, karışıklık, düzensizlik. )


- İĞTİLÂF[Ar.] ile İHTİLÂF[Ar. < HİLÂFET, çoğ. İHTİLÂFÂT] ile İTİLÂF[Ar. < ÜLFET, çoğ. İTİLÂFÂT]

( Kılıf içine girme. İLE Ayrılık, uymayış/uymama, anlaşmazlık, aykırılık. İLE Alışma, ülfet etme. | Uyuşma, uygunluk. )


- İHÂLE ETMEK ile/ve EMÂNET ETMEK


- İHÂN[Ar. < VEHN] ile İHAN[Ar. < İHNET]

( Birini zayıf, güçsüz tutma, güçsüzleştirme. | Birini hor görme, tahkir etme. İLE Öfkeler, hiddetler, gazaplar. )


- İHANET ETMEK değil/yerine/= SATKINLIK ETMEK


- İHÂNET ile/ve/<> GÜNAH


- İHÂNET ile/değil MUHÂLEFET


- İHÂNET değil/yerine/>< SADÂKAT

( Sözler verilir, sözler unutulur; gün gelir, ihânet eden, sadâkat ister. )


- İHÂNET değil/yerine/>< SEVGİ

( İhânet, sevgiyi öldürür. )

( KÂBİL >< HÂBİL )


- İHÂTA DUVARI ile/ve/||/<> İSTİNÂD DUVARI

( Daha kısadır.[Bahçe ya da binayı çevreler] İLE/VE/||/<> Daha uzundur. Yükseklik önemlidir.[Toprağın tipi ve kayması hesaplanarak kalınlık belirlenir.] )

( İncedir. İLE/VE/||/<> Kalındır[taşla örüldüğünden]. )


- İHÂTA değil/yerine/= KAVRAYIŞ/ANLAYIŞ

( Bir şeyin etrafını çevirme, sarma, kuşatma. | Tam kavrayış, anlayış, geniş bilgi. )


- İHBÂL[Ar.] ile İFKÂR[Ar.]


- İHBAR ile/ve/değil DEDİKODU

( [not] DENUNCIATION vs./and/but GOSSIP )


- İHBAR ile/ve/değil İKAZ


- İHBAR ile/ve İTİRAF

( DENUNCIATION vs./and CONFESSION )


- İHBÂRÎ ÖNERME ile İNŞÂÎ ÖNERME


- İHBÂS[Ar.] ile İHBÂS[Ar.]

( Hayır ve iyilik için mal ve hayvan vakfetme. İLE Birinin hakkını yok etme. )


- İHBÂT[Ar.] ile TEKFÎR[Ar.]


- İHCÂM[Ar.] ile KEFF[Ar.]


- İHDÂ[müennesi[Ar.] ile AHAD] ile İHDÂ'[Ar. < HEDİYYE]

( Bir. İLE Armağan yollama, hediye verme/etme/gönderme. )


- İHDÂL[Ar.] ile İHDÂR[Ar.] ile İHDÂR[Ar. < HADR]

( Islatma, ıslatılma. İLE İptal etme, hükümsüz bırakma. İLE Bir örgenin/uzvun hissini iptal etme, uyuşturma. [İng. ANESTHESIA | Fr. ANESTHÉSIE] | Genç kızı yaşmaklandırma, ferâce giydirme. )


- IHE/INTEGRATING THE HEALTHCARE ENTERPRISE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK GİRİŞİMCİLERİ BİRLİĞİ


- İHKAK-I HAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> YARGILAMA

( Bir hakkı, usûlü dairesinde yerine getirme, mürâfaa ve muhâkeme sonucunda, ispat ve izhâr etme. )


- İHKÂM[Ar.] ile İTKÂN[Ar.]


- İHKÂM[Ar.] ile RASF[Ar.]


- İHKÂMU'Ş-ŞEY'[Ar.] ile İBRÂMUHU[Ar.]


- İHKAR["ka" uzun okunur] ile İHKAR[Ar.]

( Tahkir etme, rezil etme. İLE Bir yere bina yapmak ya da ağaç dikmek için yıllık belirli bir para ile ve üzerinde kalması koşuluyla o yeri kiralama. )


- İHLÂ'[Ar.] ile İHLÂ'[Ar. < HULV]

( Boş bırakma, boşaltma. İLE Tatlılaştırma, tatlılandırma. )


- İHLÂK[Ar.] ile İ'DÂM[Ar.]


- İHLÂL[Ar. < HALEL] ile İHLÂL[Ar. < MAHALL]

( Bozma, sakatlama, halel getirme. İLE Yer gösterme, yerleştirme. )


- İHLÂL ve/> ÇILDIRI/PSİKOZ


- IHLAMUR ile JÜT[Bengal dilinden]

( ... İLE Ihlamurgillerden, Hindistan ve Bengaldeş'te yetişen, ip ve çuval yapımında kullanılan, liflerinden yararlanılan bir bitki. | Bu bitkinin liflerinden yapılan dokuma. )

( ... cum CORCHORUS CAPSULARIS )


- İHLÂS:
YANLIŞIN KARŞITI değil YALANIN KARŞITI


- İHLÂS[Ar.] ile İHLÂS[Ar. < HULÛS | çoğ. İHLÂSÂT]

( Bozma, sakatlama, halel getirme. İLE Temiz/doğru/hâlis sevgi. | Gönülden gelen dostluk, samimiyet, doğruluk, bağlılık. | Yalandan uzaklaşma. )

( HULUS[Ar.]: Gönül temizliği. )


- İHLÂS ve/<> EYLEM

( İhlâs, bir eylemi, o eylemin özüne özgü kılmaktır. )


- İHLÂS ile/ve İLİM

( Rab. İLE/VE Süs. )


- İHLÂS ve/||/<>/> İSLÂM[< SLM] ve/||/<>/> İMÂN[< EMN] ve/||/<>/> İKÂN[< YAKÎN] ve/||/<>/> İHSÂN[< HÜSN]

( Elimizde ve dilimizde. VE/||/<>/> Zihnimizde.[İSLÂM: Bilinçli ihlâs.] VE/||/<>/> Kalbimizde. VE/||/<>/> Kalbimizde. VE/||/<>/> Kalbimizde. )

(

)


- İHLÂS ve/> MUHLÎS ve/> MUHLÂS/MUKARREB(ÎN)

( Hâlis, temiz, doğru sevgi. | Gönülden gelen dostluk, samimiyet, doğruluk. | Arı kavramsallığın doruğu. VE/> Herşeyden önce Allah'ı isteyen. VE/> Bu isteğini, duyuran/yayan. )

( ... VE/> Kişinin kendi gönlü ile. VE/> Allah'ın rızâsı ile. )

( İHLÂS: Melek bilmez ki yazsın, şeytan bilmez ki bozsun. )


- İHLÂS ile/ve/= RABB


- İHLÂS ile/ve SAMİMİYET


- İHLÂS ve/||/<> SEKÎNE


- İHMAL ETMEK ile/ve/değil/yerine İMAL ETMEK


- İHMÂL[Ar. < HAML] ile İHMÂL[Ar.]

( Yükletme, yükletilme. İLE Önem vermeme, önemsememe, boşlama, terk etme. Olduğu gibi bırakma, savsaklama. )


- İHMAL/İHMALKÂRLIK değil/yerine/= SAVSAMA/SAVSAKLAMA/SAVSAKLIK/BOŞLAMA


- İHMAL ile GÖZARDI

( NEGLIGENCE vs. TO IGNORE )


- İHMÂL ve/||/<>/> İHTİMÂL/OLASILIK (ARTIŞI)


- İHMAL ile/ve/> İKİLEM

( NEGLIGENCE vs./and/> DILEMMA )


- İHMAL ile/ve/değil/yerine İMHAL

( Boşlama, önemsememe, bırakma. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Mühlet verme. )

( ["]Allah, ihmal etmez, imhal eder.["] [Mühlet verir.] )


- İHMAL ile/ve/değil/>/< OLASI KAST


- İHMAL değil/yerine/= SAVSAKLAMA/SAVSAMA


- İHMAL ile TERK

( NEGLIGENCE vs. ABANDONMENT )


- İHMÂLÎ ile/ve/<> İCRÂÎ


- İHMALKÂR değil/yerine/= SAVSAK/SAVSAGAN/SAVSAMACI/BOŞLAGAN/BOŞLAMACI


- İHRÂB[Ar.] ile İHRÂB[Ar.] ile İHRÂB[Ar.]

( Harâb etme/edilme. İLE Azmetme. | Kaçmaya zorunlu kılma. İLE Kavgayı kızıştırma. )


- İHRAÇ (ETMEK) değil/yerine/= ÇIKARMAK/DIŞARI ATMAK


- İHRAÇ ETMEK değil/yerine/= DIŞA SATMAK


- İHRACAT/İHRAÇ değil/yerine/= DIŞSATIM


- İHRÂK[Ar.] ile İHRÂK[Ar. < HARK]

( Dökme, akıtma. İLE Yakma, yakılma. )


- İHRÂM[< HAREM]

( HACILARIN KÂBE'YE GİDERKEN ÖRTÜNDÜKLERİ DİKİŞSİZ BEYAZ ÖRTÜ )


- İHRAM ile/ve KEFEN

( Ölmeden önce ölmek! - MÛTÛ KABLE EN TE-MÛT )


- İHSÂ'[Ar.] ile İHSÂ'[Ar. < HASÂ | çoğ. İHSÂİYYÂT] ile İHSÂ'[Ar.]

( Hayvan tezeği yakma. İLE Sayma, sayılma. İLE Yalnız bir ilim ve sanat ile uğraşıp onda geniş bilgi elde etme. | Eneme, eusyelerini çıkarma, hadım/iğdiş etme. )


- İHSÂN ETMEK ile İKRÂM ETMEK

( İstenileni vermek. İLE Elindekini vermek. )


- İHSAN FAZLIOĞLU BETİKLERİNDE:
KENDİLİK ile/ve/||/<> KİMLİK


- İHSÂN[< HASEN (çoğ. İHSÂNAT)]

( İYİLİK ETME | BAĞIŞ | VERİLEN, BAĞIŞLANAN ŞEY | LÜTF | BİR YERİ SAĞLAMLAŞTIRMA | İFFETLİ VE NAMUSLU OLMA )


- İHSÂN[Ar. < HISN] ile İHSÂN[Ar. < HASEN | çoğ. İHSÂNAT]

( Bir yeri sağlamlaştırma. | İffetli ve namuslu olma. İLE İyilik etme. | Bağış, bağışlama. | Verilen, bağışlanan şey. | İyilik, lütûf. )


- İHSÂN[Ar.] ile İCMÂL[Ar.]


- İHSÂN[Ar.] ile İFDÂL[Ar.]


- İHSÂN[Ar.] ile NEF'[Ar.]


- İHSAN ve/<> EDEB


- İHSAN ile/ve/değil/yerine İKRAM

( İsteyene verilen/vermek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE İstenmeden verilen/vermek. )


- İHSÂN ile/ve/||/<>/< İSÂR

( Fazlasıyla vermek. İLE/VE/||/<>/< Kendi muhtaçken vermek. )


- İHSÂN ile LÜTÛF


- İHSÂNEN[Ar.] ile İHSÂNÎ[Ar.]

( İyilik ederek, bağışlayarak, ihsan suretiyle. İLE İhsana ait, ihsan ile ilgili, ihsan yoluyla. )


- İhsanlı KONUŞ!!!


- İHSÂS[Ar.] ile İHSÂS[Ar.] ile İHSÂS[Ar. < HİSS | çoğ. İHSÂSÂT]

( Hisse verme/verilme, pay etme. İLE Kandırma. İLE Üstü kapalı anlatma, duyurma, sezdirme. | Duyum. )


- İHSAS ile/ve AKIL

( MAHSUSAT ve MAKULÂT )


- İHSAS değil/yerine/= DUYUM


- İHTÂ'[Ar.] ile İHTÂR[Ar. < HUTÛR | çoğ. İHTÂRÂT]

( Hataya düşürme/düşürülme. | Yanılma/yanıltılma. İLE Anımsatma. | Dikkatini çekme, tenbih. )


- İHTAR[Ar.] ile/ve/||/<>/> İHBAR[Ar.]

( Uyarma, dikkat çekme, uyarı. | Bir şeyi, birine anımsatma. İLE/VE/||/<>/> Bildirme, bildirim, haber verme. | Suçlu saydığı birini ya da suç saydığı bir olayı yetkili kuruma gizlice bildirme, ele verme. )


- İHTÂR[Ar.] değil/yerine/= UYARI/UYARMA


- İHTELAKA[Ar.] ile İFTERÂ[Ar.]


- İHTİBÂR[Ar.] ile TECRÎB[Ar.]


- İHTİBÂRSIZ İHTİYÂR ile/değil/yerine İHTİYÂR

( Deneyimsiz/ihtibarsız ihtiyâr, ne doğru, ne de sağlıklı olur. )


- İHTİCÂC[Ar.] ile İSTİDLÂL[Ar.]


- İHTİDÂ'

( ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK, TEVAZÛ [bkz. İHTİZÂ] | HÎLEKÂRLIK | ALDATMA | DOĞRU YOLA GİRME, HİDAYETE ERME | İSLÂM DİNİNİ KABUL ETME, MÜSLÜMAN OLMA )


- İHTİDÂ'[Ar. < HADA] ile İHTİDÂ'[Ar. < HİDÂYET] ile İHTİDÂ'/İHTİZÂ'[Ar.]

( Hilekârlık, hilecilik. | Aldatma, oyun etme. İLE Doğru yola girme. İslâm dinini kabul etme, müslüman olma. İLE Alçakgönüllülük/tevâzu. )


- İHTİFÂ'[Ar.] ile İHTİFÂ'[Ar. < HAFÎ]

( Çıplak ayakla yürüme. İLE Saklanma, gizlenme. )


- İHTİFÂL[Ar.] değil/yerine/= ANMA TÖRENİ


- İHTİFÂL[Ar.] ile İNFİÂL[Ar. < Fİ'L | çoğ. İNFİÂLÂT]

( Büyük kalabalıkla yapılan anma töreni. İLE Gücenme, darılma. )


- İHTİKÂK[Ar. < HİKKE] ile İHTİKAK["ka" uzun okunur]

( Değme, birbirine sürünme. | Kaşınma. İLE İki taraftan her birinin "hak benimdir" diye ayak diremesi. )


- İHTİKAR[Ar. < HAKARET] ile İHTİKÂR[Ar.]

( Hor, hakir görme. | Hakarete katlanma. İLE Halkın, yiyecek ve içecek gibi zorunlu gereksinimlerini ucuz ucuz toplayıp, fırsat bulunca pahalı satma, vurgunculuk, boğuntu, madrabazlık. )


- İHTİLÂ'[Ar.] ile İHTİLÂ'[Ar.]

( Taze ot biçme. İLE Bayanın, mehrinden vazgeçip ya da çok para vererek kocasından boşanması, nikâhı bozdurma. )


- İHTİLÂB[Ar.] ile İHTİLÂB[Ar.]

( Aldatma, aldatılma. İLE Süt sağma. )


- İHTİLÂC[Ar.] değil/yerine/= ÇARPINTI | ÇIRPINMA | SEĞİRME


- İHTİLAÇ ile İHTİYAÇ

( Çırpınma. İLE Gereksinim. )


- İHTİLÂF EKOLÜ ile/değil/yerine İTTİFAK EKOLÜ


- ÎHTİLÂF-ÜL MENZAR/PARALAKS değil/yerine/= IRAKLIK


- İHTİLÂF[< HİLÂFET]

( AYRILIK, UYUŞMAZLIK, ANLAŞMAZLIK, AYKIRILIK )


- İHTİLÂF[Ar.] ile TEFÂVÜT[Ar.]


- İHTİLÂF ile HİLÂF

( Köke ilişkin. İLE Basit bir konuya ilişkin. )

( Delillendirilen. Müdellel. İLE Delillendirilmeyen. Gayr-ı müdellel. )

( Kişiler arasında. İLE Yöntem(usûl) ve ilkelerde. )

( Olabilir. İLE Olmamalı. )


- İHTİLÂF ile İRTİDÂD[< REDD]


- İHTİLÂF ile İTİRAZ


- İHTİLÂF yerine İTTİFAK


- İHTİLÂF ile TEFRİKA


- İHTİLÂK[Ar.] ile İHTİLÂK[Ar.]

( Traş etme/edilme. İLE Yalan uydurma. )


- İHTİLÂL değil/yerine/= DEVİRİ/DEVRİM


- İHTİLÂL ile/değil/yerine İNKILÂP


- İHTİMAL DAHİLİNDE değil/yerine/= OLASILIK İÇİNDE


- İHTİMÂL değil/yerine/= OLASILIK


- İHTİMAM GÖSTERMEK değil/yerine/= ÖZEN GÖSTERMEK


- İHTİMAM[< HEMM] ile/ve/||/<> İTİNÂ[< UNİYY]

( Dikkatle, çabayla çalışma, özenle iş görme. İLE Çok dikkat etme. )


- İHTİMÂM[Ar.] ile İHTİMÂM[Ar.] ile İHTİMÂM[Ar. < HEMM | çoğ. İHTİMÂMÂT]

( Süpürme. İLE Elemden/kederden dolayı uyuyamama. İLE Dikkatle, çabayla çalışma, özenle iş görme. )


- İHTİMÂM[Ar.] değil/yerine/= ÖZEN


- İHTİRÂ'[Ar.] ile İBTİDÂ'[Ar.]

( Daha önce benzeri olmayan bir şey icat etme; türetme. | Uydurulan bir yalanı gerçek gibi gösterme. | Daha önce kimse tarafından söylenmemiş yeni şeyler söyleme. | Özgün söz, şiir vb. İLE Başlangıç. | Bir işe başlama. | Önceleri, en önce, ilk önce. )


- İHTİRÂS[< HIRS] ile/ve/değil/yerine İŞTİYÂK[< ŞEVK]

( Gövdeye/fiziğe yönelik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Aşkınlığa yönelik. )


- İHTİRÂS[Ar. < HİRÂSET] ile İHTİRÂS[Ar. < HIRS] ile İHTİRÂZ[Ar. < HIRZ]

( Çekinme, sakınma, korunma. İLE Şiddetli istek/arzu. İLE Sakınma, çekinme. | Korkma. )


- İHTİRÂS değil/yerine/= TUTKU


- İHTİRAS ile/ve/> YABANCILAŞMA


- İHTİŞÂM[< HAŞMET]

( ŞANLI GÖRÜNÜŞ, GÖSTERİŞ, DEBDEBE, TANTANA )


- İHTİŞAM[< HAŞMET] ile/ve/||/<> ŞATAFAT

( Şanlı görünüş, tantana, debdebe. | Büyüklük, gözalıcılık, gösterişlilik, görkem. İLE/VE/||/<> Süs ve gösteriş. )


- İHTİŞÂM değil/yerine/= GÖRKEM/GÖZALICILIK


- İHTİSÂR[Ar. < HASR]/İKTİSÂR/SIMPLIFICATION[Fr., İng.] ile KISALTMA

( Kısaltma tekniği. )


- İHTİSÂR[Ar.] ile ÎCÂZ[Ar.]


- İHTİSÂR değil/yerine/= SADELEŞTİRME


- İHTİSÂS[Ar. < HİSS | çoğ. İHTİSÂSÂT] ile İHTİSÂS[Ar. < HUSÛS] ile İHTİZÂZ[Ar.] ile İ'TİSÂS[Ar.]

( Duyumsama/hissetme. | Duygulanma. İLE Bir ilim ya da sanat üzerinde fazla çalışarak onda derinleşmiş olma, uzmanlık. İLE Gece gezip dolaşma, bekçilik görevi görme. )


- İHTİSAS ile/ve ÂSÂR


- İHTİSAS ile/ve/değil/yerine İHSAS


- İHTİTÂB[Ar. < HUTBE] ile İHTİTÂB[Ar. < HATAB]

( Nikâhla isteme. İLE Odun toplama, odun kesme. )


- İHTİVÂ ETMEK değil/yerine/= İÇERMEK


- İHTİVÂ'

( KAPSAM(A), İÇİNE ALMA, İÇİNDE BULUNDURMA )


- İHTİVA(EDEN) değil/yerine/= İÇERME/İÇEREN


- İHTİVÂ değil/yerine/= KAPSAMA


- İHTİYAÇ HALİNDE değil/yerine/= GEREK OLDUĞUNDA


- İHTİYAÇ HASIL OLUNCA değil/yerine/= GEREKTİĞİNDE


- İHTİYAÇ ile/yerine GEREKSİNİM


- İHTİYAÇ ve/=/<> İHTİYÂR

( İhtiyârımız[Hayır! deme bilgisi/gücü], bizi biz yapan, en öncelikli işleyiş, gereksinim ve bilgimizdir[mârifet]. )


- İHTİYACA CEVAP VERMEK değil/yerine/= GEREKSİNİMİ KARŞILAMAK


- İHTİYÂL[Ar.] ile İHTİYÂL[Ar. < HÎLE | çoğ. İHTİYÂLÂT] ile İHTİYÂL[Ar.]

( Kibirlenme, gururlanma, büyüklenme. İLE Hile yapma, düzen, oyun etme. İLE Korkma. )


- İHTİYÂR SAHİBİ (OLMAK/OLAN) ile/ve/<>/|| TASARRUF SAHİBİ (OLMAK/OLAN)


- İHTİYÂR-LAMA ve/> GENÇLEŞME

( İhtiyarlayan, yani ne yapmayacaklarını bilen kişi, gençleşmeye de başlar. )


- İHTİYÂR[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİMSÂK[Ar.]

( "Hayır!" deme bilgisi/becerisi, isteği. İLE/VE/||/<> Kendini/nefsini tutma. )


- İHTİYÂR ile/ve DENGELİ(İTİDALİ/İTİDALLİ) İHTİYÂR


- İHTİYÂR ve/||/<> EDEBİ KORUMA/MUHAFAZA, SÜRDÜRME


- İHTİYÂR ve/||/<>/> İFFET


- İHTİYÂR ile İHTİYÂR

( Yaşlı. İLE Seçmek, üstün tutmak, katlanmak. )


- İHTİYAR ile/ve/< ISTIFÂ'[< SAFVET]


- İHTİYÂR ile/ve/||/<> ÖLÇÜLÜLÜK ile/ve/||/<> EMEK

( Kişiler arasında bu üçü dışında hiçbir ayrım yapamayız, yapmamak gerekir. )


- İHTİYÂR ile/ve/||/<>/> SABIR


- İHTİYÂR ile/değil/yerine/=/<>/> YAŞLI


- İHTİYÂREN[Ar.] ile/ve/||/<> İHTİYÂRÎ[Ar.]

( Olumsuzdan, yanlıştan, zararlıddan, kötüden uzak durarak, zihnini/dilini/gözünü/elini/belini çekerek. İLE/VE/||/<> Reddetmeyi ve "Hayır!" demeyi yeğleyerek.["Evet!" demekten, istenç/irâdeden(yapma isteğinden/bilgisinden) önce olarak.] )


- İHTİYÂRÎ VAKİT ile/ve/<> ZARURÎ VAKİT


- İHTİYÂRÎ/TAHYİRÎ HÜKÜMLER:
CEVAZ ile/ve/||/<> İBÂHE/MUBAH ile/ve/||/<> NEDB ile/ve/||/<> İSTİHSAN ile/ve/||/<> TABİÎYET ile/ve/||/<> HELÂL


- İHTİYARLAMA ile/değil/yerine YAŞLANMA


- İHTİYAT KAYDI İLE değil/yerine/= SAKINARAK/SAKINILARAK


- İHTİYÂT[Ar.] ile İTİYAT[Ar.]

( İleriyi düşünürek/görerek davranma. | Sakınma. | Yedek. İLE Alışkanlık, huy. )


- İHTİYAT/Î[Ar.] değil/yerine/= SAKINTI/L


- İHTİYAT/LI[Ar.] değil/yerine/= SAKINMA/SAKINGAN

( Herhangi bir korku ya da düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak uzak durmak, içtinap etmek. | Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak. | Korumak, esirgemek, gözetmek. )


- İHTİYÂT ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR


- İHTİYÂT ile/ve/||/<>/> KANUN


- İHTİYÂT ile TEMKİN


- İHTİYATEN ile İHTİYATÎ

( Her duruma, her olasılığa karşı, ileriyi düşünerek. İLE İlerisi düşünülerek yapılan. )


- İHTİYATÎ TEDBİR değil/yerine/= SAKINTIL ÖNLEM


- İHTİYATLI/İHTİYATKÂR değil/yerine/= SAKINGAN


- İHTİYOLOJİ değil/yerine/= BALIK BİLİMİ


- İHTİZÂ'[Ar.] ile İHTİZÂ'[Ar.] ile İHTİZÂ'/İHTİDÂ'[Ar.]

( Ateş yakıp alevlendirme. İLE Örneğe/nümûneye göre iş yapma. İLE Alçakgönüllülük. )


- İHTİZÂR[Ar. < HUZÛR] ile İHTİZÂR[Ar.]

( Can çekişme. İLE Sakınma, çekinme, korunma. | Korkma. )


- İHTİZAZ[Ar.]/VİBRASYON[Fr./İng.]/REZONANS[Fr./İng. < RESONANCE] değil/yerine/= TİTREŞİM/SESELİM/TINLAŞIM


- İHTİZÂZ[Ar.] ile İHTİZÂZ[Ar.] ile İHTİZÂZ[Ar. çoğ. İHTİZÂZÂT] ile İHTİSÂS[Ar.]

( Hazzetme, gönül ferahlığı. İLE Kendini alçak tutma, alçalma. İLE Titreme, deprenme. | Sıçrayıp oynama, sallanma. İLE ... )


- İHTİZÂZ[Ar.] ile İHTİZÂZ[Ar.] ile İHTİZÂZ[Ar.]

( Hazzetme, gönlü ferahlama. İLE Kendini alçak tutma, alçalma. İLE Titreme. | Sıçrayıp oynama, sallanma. )


- İHTİZÂZ değil/yerine/= KENDİNİ ALÇAK TUTMA, ALÇALMA [bkz. TEZELLÜL] | TİTREME | SIÇRAYIP OYNAMA | SALLANMA | HAZZETME, GÖNLÜ FERAHLAMA )


- İHVÂN[< ÂH] ile/ve/<> TÂLİB

( Sâdık, samimi, candan dostlar. | Tarîkat yoldaşları/arkadaşları. İLE/VE/<> İsteyen, istekli. )

( Amaçta bir olmak. İLE/VE/<> Aynı amacı arıyor/istiyor olmak. )


- İHVÂN ile DERVİŞÂN ile MÜRÎDÂN


- İHYÂ'[< HAYÂT] ile MUHYÎ[< HAYÂT]

( Diriltme, diriltilme, canlandırma, maddî-manevî can kazandırmak. | Taze can verircesine iyilik, lütfetme. | Yeniden güçlendirme. | Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. İLE İhyâ eden, dirilten, canlandıran, hayat veren. )


- İHZÂ'[Ar.] ile İHZÂ'[Ar.]

( Ayakkabı giydirme. | Ganimetten pay alma. İLE Semirme, semirtme/semirtilme. )


- İHZÂL[Ar.] ile İHZÂL[Ar.]

( Islatma, ıslatılma. İLE Alay ve şaka ile çok uğraşma. )


- İHZÂR[Ar. < HUZÛR] ile İHZÂR[Ar.]

( Hazırlama, hazır etme/edilme. | Huzura getirme. Birinin mahkemeye davet edilmesi. İLE Gevezelik etme, saçmalama. )


- İKTİDÂR ile/ve İHTİYÂR


- İKTİSÂD[Ar. < KASD] ile İHTİSÂD[Ar.]

( Aşırı gitmeme/davranmama. | Tutum, tutma. | Biriktirme, artırma. | Ekonomi. İLE Biçme, biçilme. )


- İLGİ ve/<> GEREKSİNİM

( Başlangıçta gerekli olan. VE/<> Tamamlamak ve başarmak için gerekli olan. )


- İLİM ve/> İMAN ve/> ÎKAN ve/> İHSAN ve/> İSLÂM

( ... ve/> ... ve/> Sağlam biliş. Kuşkudan uzak olma. ve/> ... ve/> ... )


- İMAN ile/ve İSLÂM ile/ve İHSAN


- İMTİNÂ ile/ve/||/<> İHTİYAT

( Feragat edip geri durma. İLE/VE/||/<> İleriyi düşünürek/görerek davranma. | Sakınma. | Yedek. )


- İN'ÂM[Ar.] ile İHSÂN[Ar.]


- İNÂYET ile/ve/||/<> İHTİRÂ[çoğ. MUHTERİAT]

( Dikkat, çaba, özenme. | İyilik, ihsan, lütûf. İLE Benzeri görülmemiş bir şey yaratma, vucuda getirme/getirilme. )


- İNDİRGEME ile/ve/> İHMAL


- İNDİRGEME ile/ve İHMAL


- İNFİRÂD[Ar.] ile İHTİSÂS[Ar.]


- İNŞÂ ile/ve/<> İHYÂ


- İNTİZÂÎ TECVİZ ile/ve İHTİRAÎ TECVİZ


- İRÂDE DIŞI ile/ve/değil İHTİYÂR DIŞI


- İRÂDE[Ar.] ile İHTİYÂR[Ar.]


- İRÂDEMIZİ "GELİŞTİRMEK" değil İHTİYÂRIMIZI DEVREDE TUTMAK


- İRŞÂD ve/=/<> İHLÂS


- İSLÂM ve/> İMAN ve/> İHSAN

( Saygı. VE/> Sevgi. VE/> Ahlâk. )

( HZ. MUSÂ(KELİMULLAH) ve/> HZ. İSÂ ve/> HZ. MUHAMMED )


- ISRAR ve İHTİYÂT


- İŞTEN ÇIKIŞTA/ÇIKARILMADA:
KIDEM TAZMİNATI ile/ve/<> İHBAR TAZMİNATI ile/ve/<> İŞSİZLİK ÖDENEĞİ

( )


- İSTENÇ/DİRETME/İRÂDE[EVET]
ile/ve/değil/yerine/önce/||/+/<>/&gt;&lt;/>/<
DİRENÇ/DİRENME/İHTİYÂR[< HAYIR]

( Yapma/yapabilme becerisi/isteği/coşkusu/olanağı/gücü. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Yapmama/yapmayabilme becerisi/isteği/coşkusu/olanağı/gücü. )

( "Zekâda", nefiste. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Akılda. )

( Seçim. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Yeğleme/tercih. )

( Cins. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Fasl. )

( Varoluş/sal. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Varoluşunun sürekliliği için/yönünde. )

( Doğadaki tüm varolanlar gibi insanın gövdesi de gelişerek ve değişerek sürecini tamamlar. Gövdemiz itibariyle bitki ve hayvanların koşullarıyla birlikte bülûğa ermesiyle tanımlanan belirli yaş, dönem ve zihinsel seviyelerden geçerek herkesle eşit olanaklara, haklara ve kararlara sahip olmak üzere birey olmaya, reşit olmaya hak kazanırız.

Olanaklarımız, 18 yılımızı tamamlayana kadar, ağırlıklı olarak bitki ve hayvanlarla ortak olduğumuz gövdemizde, varoluşsal ve canlılık gereksinimlerimize, istediklerimize gözümüzü, ağzımızı, elimizi ve dilimizi, "Evet"lerimizi yöneltmeyle yani "yapma isteği/bilgisi" anlamına gelen irâdemiz aracılığıyla sağlanır.

Bu süreç, özellikle 1 yaşında, bazı sözcükleri söylemeye başlayarak; 2 yaşında, benlik algımızın kısmen gelişmişliğiyle erk karşısında, varolduğunu gösterebilmek üzere dışkı tutarak; 4 yaşında, kısmen başlayan öğrenim/eğitim becerisiyle; 7 yaşından itibaren bilinçlenerek; 18'den önce dereceli olarak, 12 - 15 yaş arasında ve 15 - 18 yaş arasında, ayırd etme[temyîz] ve hukuksal cezâ görme eşiğiyle; 16 yaşında, ebeveynin resmî izniyle dünyanın her yerine gidebilme; yine ebeveyn izniyle 17 yaşında evlenebilme eşiklerindeki kısmî hakları ile 18'den sonra da gözümüzü, ağzımızı, elimizi, belimizi ve dilimizi uzatmayabileceklerimiz için "Hayır!" diyerek, "yapmama bilgisi/isteği" olarak tanımlanan ihtiyârımız ve muhtariyetimizle yani kendimize ve çevremizdekilere zarar vermemek üzere, ancak bu koşullarla özgürlük hakkımızı elde ederiz ve yaşamımızı, yapmayabileceklerimiz üzerinden sürdürürüz.

Atacağımız her adımda, yapacağımız ve söyleyeceğimiz herşeyde, önce "Evet"imiz(irâdemiz) değil "Hayır!"ımız(ihtiyârımız) devrede olmak zorundadır. Birilerini yaralamak, öldürmek ya da insanlık suçlarına giren uyuşturucu("sigara vb". da) satmak gibi çevremize çeşitli zarar verebilecek eylemler ise en önemli ve olmazsa olmazımız, Sağlık ve Özgürlük'ün yitirilmesi, hastahane ya da hapishaneyle sınırlandırılmasıyla son bulmasıdır.

İlim ve irfanın öncelikleri, ilkeleri olan eline, diline ve beline hâkim olmak, tüm kadîm geleneklerin ortak uyarısıdır. Şiddet kontrolü, şiddetsizlik, zararsızlık; başkalarını, düşünce, söz ve hareketle incitmemek; yalan kontrolü ve dürüstlük; benimseme kontrolü ya da çalmama; eşeysel(cinsel) enerji kontrolü; mal/eşya biriktirme kontrolü, biriktirmemek; nefret kontrolü ve merhamet; kızgınlık kontrolü ve affetme; güçsüzlük kontrolü ve dayanıklılık; aşırılık kontrolü ve ılımlılık; yanlışlık kontrolü ve doğruluk da insan haklarının dışına çıkmamayı sağlayacak olan uyarılardır.
[ www.FaRkLaR.net/kisiselgelisim ve www.FaRkLaR.net/ilim-irfan sayfalarından da yararlanılabilir.]

Kendi haklarımızı ve başkalarının haklarını tanımamıza yardımcı olabilecek çok önemli iki çalışma ise bir kâğıda ya da bilgisayarda/cep telefonunda, iki ayrı sayfa oluşturup öncelikle "Ne yapmayabileceklerim"i/zi, ötekine ise tam ve kesin olarak "Hayır!" dediklerimizi, diyebileceklerimizi yazmamızdır.

Giyinmek, öncelikle toplum (ve düzeni/sağlığı) için ancak daha sonra kişinin kendi içindir. )

( Bir şeyi yapmanın, tek bir yolu yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Yolu, tektir! [Yapmamaktır!] )

( Başı, ortası/süreci ve sonucu, akıl iledir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Özgüven iledir ve öz/güven sağlatır. )

( Parça. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Bütün. )

( Özgürlüğümüzü yitirdiğimizde, değerini bilmeye başladığımız, anladığımız ve anımsadığımız. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Özgürlüğümüzde, sürekli bilmemiz ve anımsamamız gereken. )

( Gereksinimimize yönelterek, önceleyerek.[Kısa ve uzun süreli olarak tehlikeli/riskli/zararlı olup olmadığına fazla bakmaksızın.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Var oluşumuzu ve var oluşumuzun sürekliliğini önemseten, önceleyen.[Hem şu anda, hem de uzun süreli olarak.] )

( Bir şey ki, yapmasan da olur... YAPMA!
Bir şey ki, söylemesen de olur... SÖYLEME!

Yaptığımız, "kâr"; yapmadığımız, yarar!
Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar!

Yediğimiz/içtiğimiz, "kâr"; yemediğimiz/içmediğimiz, yarar!

Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir/geliştir... Dünya/n değişsin//gelişsin! )

( Belediye. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Muhtarlık. )

( Görülen, gösterilen/gösterilebilen. | Görülebilir/lik, gösterilebilir/lik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Görülmeyen, gösterilmeyen ve gösterilemeyen. | Görülemez/lik, gösterilemez/lik. )

( "Evet!" diyebilme (olanağı/gücü). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< "Hayır!" diyebilme (olanağı/gücü). )

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/ÖNCE/||/+/<>/>/< Nefsine muhâlefet etmek/edebilmek.[MUHALEFET-ÜN-NEFS] )

( WILL/WILLPOWER vs. RESISTANCE )


- İŞTİKAK[Ar.]/ETİMOLOJİ[Fr./İng.] ile İHTİRÂ[Ar.]

( Ad ve fiillerin kök ya da gövdelerine yapım eki getirilerek sözcük kurma. | Aynı kökten gelen fakat ayrı anlamları olan sözcüklerle yapılan benzetme/cinas. İLE Bilinen bazı şeylerden yararlanarak düşünce gücüyle yeni bir şey bulma. | Benzeri görülmemiş bir şey oluşturma. )


- İTİBAR[Ar. < UBÛR | çoğ. İTİBÂRÂT] ile İHTİBÂR[Ar. < HABER]

( Saygı gösterme. | Önem verme. | Onur/şeref, haysiyet. | Bir şeyin, gerçek değil kararlaştırılan değeri. | İbret alma. | [ticaret] Söz ya da imzanın değeri. [İng./Fr. CREDIT] | Değer. İLE [bir kimseyi] Yoklama, deneme, sınama. )


- İZLÂL[Ar.] ile İHÂNET[Ar.]


- KARDEŞ ile/değil/yerine ARKADAŞ ile/değil/yerine İHVAN


- KEFF[Ar.] ile İHCÂM[Ar.]


- KEMAL ile/ve/||/<>/> İHSAN


- KİŞİ/İNSAN ve/<> İHSAN


- KORKU ile/ve İHÂNET


- MANEVİYAT =/<> İHLÂS

( Her an taze olmak. =/<> ... Her durumda arı/doğru/yakın olmak. )


- MECAZ ile İHAM

( ... İLE Kuruntuya düşürme. | İki anlamı olan bir sözcüğün, akla en az gelen anlamının amaçlanarak kullanılması sanatı. )


- MÜMİN ile/ve/<> İSLÂM ile/ve/<> İHSAN

( Elinden, dilinden ve belinden emin olan/olunan. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )


- NASİP ile/ve İHSAN


- NEGLECT/NEGLECT[İng.] değil/yerine/= İHMAL


- NİKAHTA:
TANIKLIK/ŞAHADET ve/||/<>/> İHİTİYÂR/RIZÂ ve/||/<>/> SÜRESİZLİK


- OLASILIK = İHTİMALİYET = PROBABILITY[İng.] = PROBABILITÉ[Fr.] = WAHRSCHEINLICHKEIT[Alm.] = PROBABILITAS[Lat.] = PROBABILIDAD[İsp.]


- ÖLÜM:
ZORUNLU/IZDIRARÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İHTİYÂRÎ

( Ölmeden önce ölünüz... )


- SABR[Ar.] ile İHTİMÂL[Ar.]


- SAYRILIK ile/ve/<> İHTİLÂT[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Sayrılık[hastalık] karışması. | Karşılaşıp görüşme. )


- SELH[Ar.] ile İHRÂC[Ar.]


- ŞİKÂYET ile/ve/<> İHBAR


- SINIR ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İZ


- SORUNSAL = İHTİMALİ = PROBLEMATIC[İng.] = PRBOLÉMATIQUE[Fr.] = PROBLEMATISCH[Alm.] = PROBLEMATIKOS[Yun.]


- SUÇ ile/ve İHLÂL


- TA'DÂD[Ar. < ADET] (ETMEK)[Ar.] ile/ve/||/<> İHYÂ'[Ar. < HAYÂT] (ETMEK)[Ar.]

( Sayma, sayı. | Birer birer söyleme, sayıp dökme, sayım. İLE/VE/||/<> Diriltme, diriltilme, canlandırma. | Can verircesine iyilik etme, lütfetme. | Yeniden güçlendirme. | Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. )


- TASARRUF ile/ve İHTİYÂR


- TE'HÎR ile İHALETÜKE

( Zorunlu(/luklar) olarak(/içinde). İLE Keyfî. )


- TEDBİR[Ar. < DÜBÛR] ile İHTİYÂT

( Bir şeyi elde edecek ya da önleyecek yol, çare. | Kul irâdesi. İLE İleriyi düşünerek/görerek davranma. | Sakınma. | Yedek. )


- TEDBİR ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR


- TEKVİNÎ ÖNERME ile/ve TEKLİFÎ ÖNERME ile/ve İHBARÎ ÖNERME ile/ve TEVİLÎ ÖNERME ile/ve İNŞAÎ ÖNERME


- TESELLİDE:
DÜNYA ile İSLÂM ile İMAN ile İHSAN


- TEVEKKÜL ve/||/<> İHLÂS


- TEVRİYE'DE:
YALIN[MÜCERRET] ile/<> TERBİYE EDİLMİŞ[MÜREŞŞAH] ile/<> AÇIKLANMIŞ[MÜBEYYEN] ile/<> HAZIRLANMIŞ[MÜHEYYÎ] ile/<> ÎHÂM-I KABÎH

( [beyitte] Sözcüğün, uzak anlamıyla kullanıldığını gösterir bir ipucu bulunmayan. İLE/<> Sözcüğün, yakın anlamıyla ilgili bir ipucu bulunan. İLE/<> Sözcüğün, uzak anlamıyla ilgili bir ipucu bulunan. İLE/<> Tevriyeye konu olan sözcüğün, başka sözler yardımıyla anlaşılması. İLE Sözcük, müstehcen bir anlam içeriyorsa. )


- TUTKU = İHTİRAS = PASSION[İng., Fr.] = LEIDENSCHAFT[Alm.] = PASSIO[Lat.] = PATHOS[Yun.] = PASION[İsp.]


- UNUTMA ile İHMAL

( TO FORGET vs. NEGLIGENCE )


- ÜŞENGEÇ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İHMALKÂR/LIK

( TEKÂSÜL ile/ve/değil/yerine/||/<> ... )


- VİCDAN ve/||/<> İHLÂS

( Tek (")tapınağımız/mâbedimiz("). VE/||/<> Yönetimimiz/yöneticimiz, hâkimiyetimiz//hakimimiz. )


- VUKÛFİYET ile/ve/||/<> İHÂTA


- ZIT ile/değil İHTİLÂF

( [not] OPPOSITE vs./but CONFLICT )


- ZORUNLU/LUK ile/değil/yerine İHTİYÂR




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 10 kez incelenmiş/okunmuştur.