Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

I-İ'LERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[ 24 Nisan 2024 ]
itibariyle 6431 başlık/FaRk ile birlikte,
7267 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(2/7)


- "Hiç kimse" demeden KONUŞ!!!


- "Hiçbir zaman" diye kestirip atmadan KONUŞ!!!


- "İleri-Geri" konuşacağına hesabını bil de KONUŞ!!!


- "Kaba-saba" konuşacak kadar yalnız değilsin! Haddini bil de KONUŞ!!!


- "Keşke ..." ile geçmişe dönmeye çalışmadan KONUŞ!!!


- "Konuşa konuşa" anlaşmak için KONUŞ!!!


- "Laga-luga" etmeden düzgün KONUŞ!!!


- "Nasılsa" diyerek çıkarlarını öncellemeden KONUŞ!!!


- "Ne peki?" diye anlaşılması çok basit olanı karmaşıklaştırmadan KONUŞ!!!


- "Ne var ki?" diyerek, "saf görünümlü" kurnaz olmadan KONUŞ!!!


- "Ne var?" diyerek, ahmaklık etmeden KONUŞ!!!


- "Niye ki?" diyerek, hazırcı değil önce kendin düşün de ona göre KONUŞ!!!


- "Olur-olmaz" zamanda konuşacağına gerektiğinde KONUŞ!!!


- "Ona bakarsan" diyerek sözü düşürmeden KONUŞ!!!


- "Sadece/sırf" diyerek onca konuşulanı gözardı etmeden KONUŞ!!!


- "Sen de" diyerek saldırmadan ve savunmadan KONUŞ!!!


- "Sen" diliyle kişileri katmadan, hedef almadan KONUŞ!!!


- "Şey - şey - şey" demeden KONUŞ!!!


- "Son tahlilde" deyince daha bir üst perdeden konuşmadığını bilerek KONUŞ!!!


- "Sonuçta" diyerek son sözü kendine ait kılmadan KONUŞ!!!


- "Temelde" olanın ne olduğuna iyi bak da ona göre sağlam KONUŞ!!!


- "Uzun uzadıya" anlatmasan da olur. Beklenildiği kadarını anlat ve KONUŞ!!!


- "Vıdı-vıdı" konuşma! Zorlamadan KONUŞ!!!


- "Vır-vır" konuşma! Biraz ara ver öyle KONUŞ!!!


- "Ya ..." ile belirsiz olanı belirlemeden KONUŞ!!!


- "Yerli-yerinde" KONUŞ!!!


- "Zaten" diyerek, her "işine gelene/gelmeyene" bağlamadan KONUŞ!!!


- "AÇIK OLMAK" ile İSTEKLİ OLMAK

( YA GEL, OL VE GİT!
YA GİT, OL VE GEL! )

( "TO BE OPEN (MINDED)" vs. WILLING )


- "ALAKADAR/ENTERESE ETMEK/EDEN/ETMEZ" değil İLGİLENDİRMEK/İLGİLENDİREN/İLGİLENDİRMEZ


- "ALLAH ALLAH" ile "ALLAH ALLAH ALLAH" ile "YA ALLAH" ile "ALİMALLAH" ile "İNŞAALLAH" ile "BİSMİLLAH" ile "EVVELALLAH" ile "MAAŞALLAH" ile "EYVALLAH" ile "FESUBHANALLAH" ile "HAY ALLAH"

( Şaşırırsak. İLE İşe coşku ve heyecanla sarılınca. İLE İşin sonuna kadar gitmek istersek. İLE Azmedersek. İLE İşe başlamadan önce. İLE İşe başlarken. İLE Kendimize güvenirsek. İLE İşi başarıyla bitirince. İLE İşten vazgeçersek. İLE Canımızı sıkarlarsa. İLE Eğer işi başaramazsak. )


- "ALLAH'TAN BAŞKA İLÂH YOKTUR" değil İLÂH, ANCAK ALLAH'TIR!


- "ALTINDA EZİLMEK" ile "İÇİNDE BOĞULMAK"


- "ALTTAN ALMAK" ile/ve "İDARE ETMEK"


- "ANLAMAMAK" ile İLGİLENMEMEK


- "ANLAMSIZ" ile "İLGİNÇ"


- "ARSLAN" ve "KARTAL" ve "BOĞA" ve İNSAN

( Adâlet. VE Hikmet. VE Kudret. VE Muhabbet. )


- "AYIP" OLMAZ/ARANILMAZ!:
TIPTA ile/ve/||/<> HUKUKTA ile/ve/||/<> SÖZLÜKTE ile/ve/||/<>
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> SANATTA ile/ve/||/<> SPORDA ile/ve/||/<>
DOĞADA ile/ve/||/<> HAYVANLARDA ile/ve/||/<> BİTKİLERDE ile/ve/||/<>
NESNELERDE ile/ve/||/<> DİRİMBİLİMDE ile/ve/||/<>
ANLIKTA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<> USTA(AKILDA) ile/ve/||/<> TARİHTE ile/ve/||/<>
RIZÂDA ile/ve/||/<> GÜVENLİKTE ile/ve/||/<> İKİ KİŞİ ARASINDA ile/ve/||/<>
EŞEYSELLİKTE ile/ve/||/<> DÖRT DUVAR ARASINDA ile/ve/||/<> BATTANİYENİN ALTINDA


- "BAL PETEĞİ" ile/ve/<> "İNCİR"

( Beyin. )


- "BAŞARISIZLIK" ile/değil İSTEKSİZLİK

( )


- "BEKLEMEK" ile/ve İSTEMEK


- "BİLMEMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLGİLENMEMEK


- "BİR İKİNCİSİ" değil İKİNCİSİ


- "ÇIKARLAR/IMIZ GEREĞİNCE" değil/yerine İLİŞKİLER GEREĞİNCE


- "ÇIKMAK" ile/ve "İNCELMEK"


- "ÇOK YAŞA":
KÜLTÜRDE/ÜLKELERDE ile/ve/||/<>/> İSPANYA'DA

( Sağlık ve yaşam dileği. İLE/VE/||/<>/> 1. hapşırmada: Sağlık[Salud] | 2.'de: Para[Dinero] | 3.'de: Aşk[Amor]. dileği. )


- "DERİNLİK" ile/ve/<> İÇİÇELİK


- "DESİNLER" DİYE YAPMAK değil/yerine İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN


- "DİKKAT EKSİKLİĞİ/AZLIĞI" ile/değil İLGİ EKSİKLİĞİ/AZLIĞI


- "DIŞARIDA BIRAK(IL)MAK" ve/=/||/<> "İÇERİ KAPAT(IL)MAK"


- "ELE GÜNE REZİL OLMAK" değil "İL'E(DEVLET'E) KÜN'E(HALK'A) REZİL OLMAK"


- "ELE-GÜNE ..." değil "İL'E(DEVLET'E)-KÜN'E(TOPLUM'A) ..."


- "EMANETİ, EHLİNE VERMEK" ile/ve/||/<>/> İŞİ, O İŞE UYGUN/YETKİN KİŞİYE VERMEK


- "EŞİTLEME" ile İNDİRGEME


- "GENELLEME" ile/değil/yerine/>< İCTİHÂD


- "GÖRÜNTÜSÜ" ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ

( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )


- "GÖZDEN GEÇİRMEK" ile "İRDELEMEK"


- "GÜZEL İNSAN" değil/yerine İNSANDAKİ "GÜZELLİK"


- "GÜZELLİK" ile İÇTENLİK/CANA YAKINLIK

( İçtenlik vermez. İLE Güzellik verir. )


- "HALKIN İRFANI" ile/değil İLGİSİZLİK/KAYITSIZLIK


- "HER İKİ KAPILARIMIZ" değil İKİ KAPIMIZ


- "HER İKİSİ" değil İKİSİ ya da HER BİRİ


- "HOŞUNA GİTME" ile/ve "İŞİNE GELME"


- "HÜMANİZM/HÜMANİST" değil/yerine/= İNSANCIL

( Bilgelik/hikmet/irfan ile hak arayışı. )


- "İ-TÜ" ÜNİVERSİTESİ değil İTÜ ÜNİVERSİTESİ


- "İBLİS" ile/ve "ŞEYTAN"

( Hz. Âdem'den önce. İLE/VE Hz. Âdem'den sonra. )

( Gövde/de. İLE/VE Kan/da. )

( Hakikatten ve kendimizden uzaklaştıran. İLE/VE İnatta duran. )

( Kendimizdeki. İLE/VE Ondaki. )


- "İBRET OLAN" ile/ve/yerine "İBRET ALAN"


- "İÇERİK ÖNEMLİ DEĞİL" değil "İÇERİĞİ, (BURADA/BUGÜN[ÇAĞIMIZDA]) ÖNEMLİ DEĞİL"


- "İÇİ BOŞ" ile/değil "ORTASI BOŞ"


- "İÇİ YAKAN ATEŞ" ile "DIŞI YAKAN ATEŞ"

( ŞÛLE: Mum ateşinin her bir kezlik kıpırtısı. )

( "WHICH THE FIRE BURNS INSIDE" vs. "WHICH THE FIRE BURNS OUTSIDE" )


- "İÇİM 3.5 ATIYOR" değil "GÖTÜM 3.5 ATIYOR"


- "İÇİM BURKULUYOR" değil "İÇİM BURULUYOR"


- "İÇİMDEN GELMİYOR" ile/ve "ZİHNİMDEN GEÇMİYOR"


- "İÇLENMEK" ile/ve "BOZULMAK"


- "İÇSELLEŞTİRME" ile/ve/<> "ÖZDEŞLEŞTİRME"


- "İÇSELLEŞTİRMEK" ile/değil (İYİ) ANLAMAK


- "İDARE ETMEK" ile/değil/yerine "ÇÖZÜM BULMAK"


- "İDARE ETMEK" ile/ve/<> OYALAMAK


- "İDARE ETMEK" ile/ve/değil/yerine YETİNMEK


- "İDDİA ETMEK" değil "ÖNE SÜRMEK"


- "İDDİA" ile/değil OLGU


- "İDDİALI DEĞİL" değil İDDİA ETMİYOR


- "İDDİALI" ile ÖNEMLİ


- "İDEAL OLAN" değil/yerine UYGUN/LUK


- "İDEAL" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GEREKLİLİK


- "İDEALİST" ile ÜTOPYACI


- "İFLÂS ETMEK" ile/ve "DİBİ/Nİ BULMAK"


- "İHTİYÂRLAR HEYETİ" değil İHTİYÂR HEYETİ

( İhtiyâr, "yaşlı" demek değil "ne yapmayabileceğini bilen" demektir. )


- "İKİ ALTERNATİF/ALTERNATİFLER" değil ALTERNATİF

( Alternatif, bir durumdaki/yapıda, tek ya da çoklu seçeneklerden sonraki, son ve/ya da yan seçenek/olanak anlamında, tekil anlamlı bir kullanım için geçerlidir. )


- "İKİ AYAĞINI BİR PABUCA SOKTURMAK" ile "BOĞAZINA DİZDİRTMEK"


- "İKİ CİSİM" ile/ve/||/<>/> "ÜÇ CİSİM"

( Dünya ve Ay. İLE/VE/||/<>/> Dünya, Ay ve Güneş. )


- "İKİ TANE HATALARIM VAR" değil İKİ HATAM VAR


- "İKİ TERAZİNİN KEFESİ GİBİ" değil "TERAZİNİN İKİ KEFESİ GİBİ"


- "İKİLİSİ" ile/ve/değil "İLİŞKİSİ"


- "İKİSİ DE İKİZ" değil İKİZLER


- "İKTİDAR" değil/yerine İTİBAR


- "İKTİDARDA KALMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBARDA KALMAK


- "İLERİ" ile "GERİ"


- "İLERİ" ile "GERİ"


- "İLERİYE DÖNELİK" değil İLERİYE DÖNÜK


- "İLERİYE SÜRMEK" değil İLERİ SÜRMEK


- "İLERİYE SÜRÜLEN" ... değil İLERİ SÜRÜLEN ...


- "İLERLEMEK" ile/ve "YÜRÜMEK"


- "İLGİ ÇEKİCİ" ile/değil/yerine SIRADIŞI


- "İLGİ UYANDIRMAK" ile/ve "CAZİBE YARATMAK/OLUŞTURMAK"


- "İLGİ UYANDIRMAK" ile/ve "DİKKATLERİ TOPLAMAK"


- "İLGİLENDİRİR" ile "BAĞLAR"


- "İLK BAŞLANGIÇTA" değil İLK BAŞTA ya da [sadece] BAŞLANGIÇTA


- "İLK DİL" ile/ve "İKİNCİ DİL" ile/ve "ÜÇÜNCÜ DİL"

( Hiyeroglif dili. İLE/VE Simge dili. İLE/VE Mektup dili. )

( Kutsal ya da tanrısal dil. İLE/VE İşaretler ya da kahramanlık armaları. İLE/VE Biririnden uzak kimselerin yaşamlarının halihazırdaki gereksinimlerini birbirlerine iletmeleri için. )

( GIAMBATTISTA VICO )


- "İLK İCAT/MUCİT" değil İCAT/MUCİT


- "İLK TANIŞTIĞIMIZ GÜN" değil TANIŞTIĞIMIZ GÜN


- "İLKELERİM" ile/değil/yerine İLKELER (VE İLKESELLİK)


- "İLMEN YAKÎN" değil İLM EL-YAKÎN


- "İMEYL/E-MAIL NUMARASI" değil/yerine/= E-POSTA BULUNAĞI


- "İMZA KOYMAK" değil "İMZA ATMAK"


- "İNANÇ" ile/ve/değil/||/<> DAVRANIŞ

( Seni, daha iyi bir insan yapan, "inançların" değil davranışlarındır. )


- "İNANÇLAR(IM) İÇİN (YAŞIYORUM)" ile/değil/yerine "İNANÇLAR(IMIN) DOĞRULTUSUNDA (YAŞIYORUM)"


- "İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ" ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ


- "İNANIR" ile/ve/<> ÖFKELİ "İNANIR"


- "İNDİRGEMECİLİK" >< ÇEŞİTLİLİK


- "İNMEK" ile/ve YOĞUNLAŞMAK


- "İNŞAALLAH" ile/ve/<> "MAAŞALLAH" ile/ve/<> "DUR BAKALIM"

( Türk "felsefesi". )


- "İNSAN DOĞMAK" değil İNSAN OLMAK

( İnsan olarak doğulmaz, ancak insan olunur! )


- "İNSAN OLANLARIN DÜŞÜNEBİLİYOR OLMASI" ile/değil DÜŞÜNEBİLEN HERKESİN, İNSAN OLMASI


- "İNSAN YAŞAMI" değil/yerine YAŞAM

( Hayvanların yaşamı değil yaşam süresi olur. )

( Nesnelerin, varoluş süresi olur. )


- "İNSANIN, ...[CANI İSTİYOR/ÇEKİYOR]" ile/ve/değil BENİM/SENİN/ONUN ..."


- "İNSANOĞLU" yerine KİŞİ / İNSANLIK


- "İPİN UCUNU KAÇIRMAK" ile "EŞEĞİN KULAĞINA(/...) SU KAÇIRMAK"


- "İPİN UCUNU KAÇIRMAK" ile "OKUN YAYDAN ÇIKMASI"


- "İPTAL ETMEK" ile/ve/yerine/değil "ASKIYA ALMAK"


- "İPTAL OLMAK" ile "ŞOKE OLMAK"


- "İRÂDEYE HÂKİM OL(A)MAMAK" değil İHTİYÂRI/NI DEVREDE TUTMAK/TUT(A)(MA)MAK


- "İRİ YARI" ile "ÇAM YARMASI/BÖLMESİ"

( ... İLE İri yarı, koca gövdeliler için söylenilen. )


- "IRKÇI/LIK" ile/değil YABANCI DÜŞMAN(LIĞ)I


- "İRŞÂD ETMEK" değil İRŞÂD OLMAK


- "İŞ" ile/ve/||/<> HAREKET


- "İŞ"MELİ!


- "İŞE YARAMAYAN" ile/değil İŞİNE GELMEYEN


- "İŞİNE GELDİĞİ GİBİ" ile "ANLADIĞI KADAR"


- "İŞİNE GELEN" ile/değil/ne yazık ki/||/<>/< "KOLAYINA GELEN"


- "İŞİNE GELİRSE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "UYARSA/UYUYORSA"


- "İŞİNE GELME/GELEN" ile/ve/||/<> DEĞER BİLMEZLİK


- "İŞİNE GELME/GELEN" ile/ve/||/<> İŞİNE YARAMA/YARAYAN ile/ve/||/<>


- "İŞİNE GELMEMESİ" ile/ve/<> "UĞRAŞMAK" İSTEMEMEK


- "ISITILAN KURBAĞA" ÖYKÜSÜ değil/yerine "SARI ÖKÜZ" ÖYKÜSÜ

( ... DEĞİL/YERİNE Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapılacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

"SUÇ, HEP O SARI ÖKÜZ'DE..."

Öküzlerin önderi Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
"Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum. Bugüne kadar size zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Tüm suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."

Boz Öküz ve heyeti, bu sözler üzerine, aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz'ü vermişler aslanlara. Bir tek, Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

"AFERİN! SİZİ KUTLARIZ!"

Bir süre sonra, aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk'u istemişler:
"Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa siz normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.

"NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?"

Bu olay, sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda, öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar. Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri, önderlerine, "Ne oldu bize? Nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, zamanında ne kadar da güçlüydük" diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öküz'ün sözlerini anımsayarak, gözleri nemli... "Biz, Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı..." )


- "ISITMA" ile SEVDİRME


- "İSLÂM HUKUKU" değil İSLÂM FIKHI HUKUKU


- "ISLANMA" ile "SULANMA"


- "İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT" ile "YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE"


- "İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT" ile "YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE"


- "İşlet fiilin, duysun kulağın!" sen sonra KONUŞ!!!


- "İSPAT ETMEK" ile "ORTAYA KOYMAK"


- "ISRAR/CI/LIK" ile/değil/yerine KARARLI/LIK


- "İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ" değil "İSTANBUL, AYDIN ÜNİVERSİTESİ"

( Aydın şehrimizin adını düşünür/seslendirir gibi değil Aydınlanmış/Aydınlanacak olanlar/ın anlamında seslendirilmeli/vurgulanmalıdır! )


- "İSTANBUL ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ" değil "İSTANBUL, ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ"

( "İstanbul Şehri" gibi düşünür/seslendirir gibi değil Şehir Üniversitesi olarak seslendirilmeli/vurgulanmalıdır! )


- "İSTEDİĞİMİZ" ŞEY:
OLURSA ile OLMAZSA

( 1 hayır. İLE 1000 hayır. )


- "İSTEDİĞİN GİBİ YAŞAMAK" değil/yerine/>< İSTENİLEN/BEKLENİLEN BİÇİMDE YAŞAMAK

( "Cehennemi istiyorsak..." DEĞİL/YERİNE/>< Cenneti (ne kadar çok) istiyorsak... )


- "İSTENMİYEN" değil İSTENİLMEYEN


- "İSTER ..., İSTER ..." ile/ve/<> "NE ..., NE DE ..."


- "İSTERSENİZ OLUR/YAPARSINIZ, İSTERSENİZ OLMAZ/YAPMAZSINIZ" değil İSTERSENİZ OLUR/YAPARSINIZ, İSTEMEZSENİZ OLMAZ/YAPMAZSINIZ


- "İSTEYEN 'ŞÖYLE' YAPAR, İSTEYEN YAPMAZ" değil İSTEYEN 'ŞÖYLE' YAPAR, İSTEMEYEN YAPMAZ


- "İSTİYORUM" / "İSTEMİYORUM" ile/ve/ya da/||/<> "SEVİYORUM" / "SEVMİYORUM"

( Hiçbir zaman, bir açıklama yeterliliği ve niteliğinde değillerdir. Daha çok da, kaçmaya ya da dayatmaya yönelik yanıtlardır.

Anımsanması gereken nokta da, sizin kullandığınız oranda ve koşullardaki keyfiyetle, bir başkası da aynı keyfiyetle bunları kullanabilir, karşılık verebilir ve sonuç tam bir hüsran ve boşluk/anlamsızlık yaratır/yaratacaktır.

Dolayısıyla da, yaşamın getirdiği durumlarla/zorunluluklarla yüzleşerek, kaçmaksızın, isteyip-istememe, sevip-sevmeme alanından çıkarmak gerekir. )


- "İSTOP" değil/yerine STOP değil/yerine DURMA/DURDU


- "İSYANDA":
BAŞ EDEMEME ile/ve/değil/||/<>/< ALT EDEMEME


- "İTHAL ETMEK" değil/yerine İHDAS ETMEK


- "İYİ AKŞAMLAR" ile "İYİ GECELER"


- "İYİ ETMEK" ile/değil İYİLEŞTİRMEK


- "İYİ Kİ ..." ile/değil NEYSE Kİ ...


- "İYİ OLMAK" ile/ve/değil/=/||/<>/< ÂDİL OLMAK


- "İYİ OYNAYAN/LAR" ile/değil/yerine/>< İYİ OLAN/LAR


- "İYİ YAŞAMAK" değil/yerine UYGUN OLMAK


- "İYİ-KÖTÜ" AYRIMI YAPMAK/TELKİN ETMEK değil/yerine (SADECE) NE OLMADIĞINI BELİRTME (ÇABASI)


- "İYİ" OLMAK ile/ve/değil "ADAM" OLMAK/OLABİLMEK

( Ne yaptıklarımızla/yapabileceklerimizle orantılıdır/biçimlenir. İLE/VE/DEĞİL Ne yapmadıklarımızla/yapmayabileceklerimizle orantılıdır/biçimlenir. )

( Koşulları çeşitlidir. İLE/VE/DEĞİL Koşulları belirlidir. )

( Yorum/değer ve değerlendirmelere göre değişebilir. İLE/VE/DEĞİL Yorum gerektirmeyecek kadar sabit ve ortaktır. )

( Her zaman ve her koşulda kişi ve çevresi için iyi olmayabilir. İLE/VE/DEĞİL Her zaman ve her koşulda iyidir/gereklidir. )

( Bazen, bazı artıları ya da eksileri olabilir. İLE/VE/DEĞİL Çok büyük oranda olumludur. )

( Herkes için geçerli olabilir fakat yeterli değildir/olmayabilir. İLE/VE/DEĞİL Herşeyde geçerli ve yeterlidir. )

( Her türlü noktaya/konuma ulaşılabilir belki fakat adam olamadıktan sonra hiçbir anlamı/değeri kalmayacaktır. ["Vali olmuşsun fakat adam olamamışsın!" öyküsü] )


- "İYİCENE, GÜZELCENE" değil İYİCE, GÜZELCE


- "İYİLEŞTİRMEK" ile/ve/||/<>/> GELİŞTİRMEK


- "İYİLİK YAPMAK" ÜZERE/İÇİN ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK/YAPARAK


- "İZİN VERMEK" ile/ve "GÖZ YUMMAK"


- "İZİN VERMEK" ile/ve/değil "SÖZ VERMEK"


- "İZİNSİZ GÖSTERİ/YÜRÜYÜŞ" değil/yerine GÜVENLİK İÇİN HABER VERME GEREKLİLİĞİ


- "İZNİN(İZ)LE ..." ile/değil/yerine BİLGİNİZLE ...


- "KALIN/LIK / KABA/LIK" değil/yerine/>< "İNCE/LİK"

( Kişinin, kırılma nedeni. >< Herşeyin kırıldığı nokta. )


- "KENDİNE SAKLAMAK" / "KENDİNDE SAKLI TUTMAK" ile/ve/değil/yerine İÇİNDE TUTMAK


- "KEŞKE ..." ile "İYİ Kİ ..."

( Geçmiş zamanın olumsuzu. İLE Geçmiş zamanın olumlusu. )

( LEYTE ile ... )

( "I WISH ..." vs. "LUCKILY ..."
Negative of the past. WITH Positive of the past. )


- "KİŞİ, KÖTÜ" değil İŞİ(PARA DURUMU), KÖTÜ


- "KIZIYOR/LAR" ile/ve/değil/yerine İSTEMİYOR/LAR


- "KOLAY(LIKLA) SÖYLEMEK" ile/ve/değil/<> İNAN(M)IYOR OLMAK


- "KOPUK" ile/ve/değil/yerine/||/<> "İLGİSİZ"


- "KÖR ÖLÜR, BADEM GÖZLÜ OLUR" ile "İYİ OLUR, ALLAH'TAN; KÖTÜ OLUR, SENDEN/ELDEN BİLİRLER"


- "KORKARAK SÖYLEMEK" değil/yerine İDDİALI SÖYLEMİŞ OLMAYAYIM


- "KÖRLÜK":
ZİHİNSEL ile/ve/||/<> İŞLETME ile/ve/||/<> BENCİL

( Kendi eksiklerini "görememe". İLE/VE/||/<> Şirketinde tekrarlayan yanlışlara karşı oluşan "görememe". İLE/VE/||/<> Dost eleştirisine, "niyet okuyarak", inanmamak. )


- "KÜÇÜK ZİHİN" ile/değil/yerine/<>/> "ORTA ZİHİN" ile/değil/yerine/<>/> "İLERİ ZİHİN"

( "Her sorunun" kendince bir yanıtı/açıklaması vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE Deneyimlerinden öğrenir. İLE/DEĞİL/YERİNE Herşeyden ve herkesten öğrenir. )

( Kişilerle uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE Olaylarla uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE Düzenle/sistemle uğraşır. )

( "Dengini" arar. İLE ... İLE/DEĞİL/YERİNE Kendini arar. )

( "İleri zihinler, kendi çağının ötesindedir, zekiler, kendine bir şeyler çıkarır ve ahmak olan da buna karşı koyar.[The great person is ahead of their time, the smart make something out of it, and the blockhead, sets themselves against it.]" )


- "KÜÇÜLMEK" ile/değil/yerine "İNCELMEK"


- "KULLUK İÇİN" değil İNSANLIK İÇİN/İNSANLIĞINDAN DOLAYI


- "KUYUNUN DERİNLİĞİ" değil "İPİN KISALIĞI"


- "MEKANİZMA" ile/ve/||/<> İLKE


- "MUHABBET SOKAK" değil İNCİLİ ÇAVUŞ SOKAĞI


- "NOKTA KOYMAK":
TÜMCENİN SONUNDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİRCİKTE


- "ÖĞÜT VERMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ/DOĞRU ÖRNEK OLMAK/GÖSTERMEK

( Yolu uzun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu kısa. )

( Kolay. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Kolay değil". )


- "OLDUKÇA" ile "İYİCE"


- "ÖZGÜR İRÂDE" değil İHTİYÂR

( "Özgür İrâde", yanlış bir tanım ve "tamlama"dır. (İngilizce "Free Will"den bire bir çeviri olduğundan, Türkçe'nin yapısına ve kullanımına uymaz.)

İrâdenin çeşitleri ya da özgür olanı/olmayanı yoktur. İnsandan bağımsız ayrı ve tek başına da değildir. Ancak "irâdenin özgürce kullanılması" diye bir tanım olabilir.

İrâde, tekil bir kavram da değildir. İnsan/kişi için öncelikli/ağırlıklı olarak ihtiyâr ve sonrasında da irâde olarak işler. Bunlar ayrılamaz bir kavram çiftidir.

İrâde, bitki ve hayvan ile ortak olduğumuz gövdemizle sınırlı/çerçeveli bir olanak, araç ve işlevdir. Bir şeye yönelme, kas ve sinirleri seferber etme olanağı, yapma gücü ve bilgisidir. "Evet" diyerek yönelmedir. "Zekâ"[< tezkiye/keskinleştirilmiş/bileylenmiş] ile ilişkilidir.

İhtiyâr ise "Hayır!" diyebilme, yapmayabilme gücü ve bilgisidir. Sadece insana özgü bir olanak olarak, sorgulayarak, düşünerek ve ayırt ederek yeğleme/tercih olanağımızdır.[Muhtar/iyet] "Yöneldiğimiz/yönelebileceğimiz" düşünce, söz ve eylemden göz, söz ve elimizi/ayağımızı çekebilmemizdir.[EDEB]

2.5 yaş, 4 yaş 4 ay, 7 yaştaki ayırt edebilme[temyiz] becerisi ve yetkinliğiyle 13'ten gün alarak cezai ehliyet kazanma durumu, ihtiyârımızladır. 16'dan gün alarak bazı yetkinlikler itibarı ile bir seviye daha yukarı çıkarılır. 19'dan gün aldıktan sonra da aklî meleke kaybolmadığı sürece ve bunama, Alzheimer görülmedikçe yaşam boyunca öncelikle ihtiyâr sahibi olarak yaşamını sürdürürüz. )


- "POLYANNA'CI/LIK" ile/değil/yerine/<>/< İYİMSER/LİK


- "PRENSİP OLARAK ..."/"PRENSİPTE ..." değil/yerine İLKECE ...


- "SAV/İDDİA"YA KARŞI, KANIT ORTAYA KOYMA SORUMLULUĞU:
GÜMRÜKTE ve/||/<> KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA ve/||/<> KİŞİSEL VERİ İŞLEMEDE

( Kişiye aittir.[Bunların dışındakilerde, "sav/iddia" sahibinindir.] )


- "SEKONDER/PRİMER ..." değil/yerine/= İKİNCİL/BİRİNCİL ...


- "SOĞUK" değil/yerine/>< İYİLİK

( İyilik, soğuk geçirmez. )


- "SOY" ve/<> İLİM

( "Soy", ancak ilme tâbi olmakladır. )


- "TAKINTI" ile/değil/yerine İLKELİLİK


- "TAKİP ETMEK" ile/yerine/değil "İÇİNDE (PARÇASI) OLMAK"


- "TERS" ile/değil/yerine İLKELİ


- "ÜÇKAĞITÇI" ile İÇTEN PAZARLIKÇI/ÇIKARCI


- "UYUYORSAN, UYU" değil İSTİYORSAN, UYU


- "VAR ETMEK" ile/değil İDRAK ETMEK


- "YA ..." ile "... İSTİYORUM!"

( Geleceğin olumsuzu. İLE Geleceğin olumlusu. )

( "IF ..." vs. "I WANT ...!"
Negative of the future. İLE Positive of the future. )


- "YARARLI >< ZARARLI" ile/ve/<>/> İYİ >< KÖTÜ ile/ve/<>/> DOĞRU >< YANLIŞ ile/ve/<>/> GÜZEL >< ÇİRKİN ile/ve/<>/> SEVAP >< GÜNAH

( Akl-ı temyizî. İLE/VE/<>/> Akl-ı amelî. İLE/VE/<>/> Akıl. Akl-ı Nazarî. İLE/VE/<>/> İç duyular. İLE/VE/<> Vicdan. )

( ... İLE/VE/<>/> Düşünce ve eylemin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Kavram ve nesnenin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<>/> Biçim ve içeriğin uygunluğu/uyumluluğu. İLE/VE/<> ... )

( Spor. İLE/VE/<>/> Felsefe/Ahlâk. İLE/VE/<>/> Bilim. İLE/VE/<>/> Sanat. İLE/VE/<> Din. )

( İyi, yarar ve hazın sürekliliği olarak yorumlanır. )

( İyilik konusunda, kişiler, dört bölümdür:
1. Herkesten önce yapanlar: Bunlar, kerîmdir;
2. Taklit yoluyla yapanlar: Bunlar, hakîmdir;
3. Engelleyenler: Bunlar, eşkiyâdır;
4. Hoşlandıklarından dolayı yapanlar: Bunlar, kötü niyetlilerdir. )

( Kendiniz için neyin iyi olduğunu bilmezken, başkaları için neyin iyi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? )

( When you do not know, what is good for yourself; how can you know, what is good for others? )

( ... VS./AND/<>/> Appropriateness/harmony of thought and action. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of concept and object. WITH/AND/<>/> Appropriateness/harmony of shape and content. WITH/AND/<> ... )

( ... VS./AND/<>/> Ethic. VS./AND/<>/> Rational. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religious. )

( Sport. VS./AND/<>/> Philosophy. VS./AND/<>/> Science. VS./AND/<>/> Aesthetics. VS./AND/<> Religion. )

( BEŞ AMAÇ/MAKÂSID-I HAMSE[Ar.]: (KORUNANLAR/SAĞLANANLAR)
CAN ile/ve/<>/> KUŞAK/NESİL ile/ve/<>/> AKIL ile/ve/<>/> MAL ile/ve/<>/> DİN )

( NÂFİ'[< NEFY] >< ZARAR/MAZARRAT ile/ve/<>/> HAYR >< ŞER ile/ve/<>/> SIDK >< KİZB ile/ve/<>/> HÜSN >< KABÎH ile/ve/<> SEVAB-GÜNAH )

( BENEFICIAL >< HARMFUL vs./and/<>/> GOOD >< BAD vs./and/<>/> RIGHT >< WRONG/TRUE >< FALSE vs./and/<>/> BEAUTIFUL >< UGLY vs./and/<> MERIT [IN RELIGION] )

( ... ile/ve/<>/> TO AGATHON[iyilik] ile/ve/<>/> ... ile/ve/<>/> TO KALLOS[güzellik]/KALON/TOKALON ile/ve/<>/> ... )

( ... ile/ve/<>/> SHIVAM ile/ve/<>/> SATYAM ile/ve/<>/> SUNDARAM ile/ve/<> ... )


- "YARGILAMAK" ile/değil "İNDİRGEMEK"

( [not] "TO JUDGE" vs./but "TO REDUCE" )


- "YİNE DE" ile/ve/||/<> "İLLE DE"

( Sen! )


- "ZAYIF" ile/ve/||/<>/< İLKEL


- (... AÇISINDAN) ÖNEMLİ ile (... İTİBARİYLE) YERİNDE


- (")DAVRANIŞ("):
"KİŞİYE GÖRE" değil/yerine/>< İNSAN GİBİ


- (")ESAS(") ile/ve/||/<> (")İRÂDE(") ile/ve/||/<> (")SONUÇ"

( Usûl/yöntem, esastan önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> İhtiyâr[< Hayır!][yapmama bilgisi/isteği], irâdeden[yapma bilgisi/isteği] önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> Süreç, sonuçtan önce gelir/gelmelidir. )


- (")HAKLILIK/HAKSIZLIK(") ile/ve/değil/||/<> İSABETLİLİK/İSABETSİZLİK


- (")HASTALIK("):
KİŞİLERDE ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİLERDE


- (")İÇ(") ve/=/<> ZİHİN/DÜŞÜNCE


- (")İDDİA(") ile SUÇLAMA

( CLAIM vs. BLAME/ACCUSATION )


- (")İLİŞKİYE GİRMEK(") ile/ve/||/<> (")İLİŞKİDE BULUNMAK(")


- (")İLKE(") ile/ve/<> KİŞİ/İNSAN

( Bazen, bir ilke için herkesten, bazen bir kişi/insan için tüm ilkeler(imiz)den vazgeçebiliriz/vazgeçebilmeliyiz! )


- (")İNANMAK(") ile/ve/||/<> "YEMEK"/"YUTMAK"


- (")İNANMAK(") ile/değil/yerine/>< BİLMEK

( [not] TO BELIEVE vs./but/>< TO KNOW
TO KNOW instead of TO BELIEVE )


- (")İSTEMEK/SORMAK(SUAL ETMEK)("):
KİŞİDEN ile/ve/değil/yerine/||/<> ALLAH'TAN

( Verirse, (")minnet("); vermezse, (")zillet("). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Verirse, nimet; vermezse, hikmet. )


- (")İYİ HİSSETMEK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİCE HİSSETMEK


- (")İYİ/LİK(") ile/ve/>< (")KÖTÜ/LÜK(")

( Hesapsız/plansız. İLE/VE/>< Hesaplı/planlı. )

( İyi, yapmak ve yaratmakla; kötü, tembellik ve işsizlikle görülür. )

( Mükemmel olmayanı mükemmel olan uğruna seve seve feda edin, o zaman iyi ve kötü tartışmaları artık hiç olmayacak. )

( Ortak iyiliği (bütünün hayrını) arzu ettiğinizde, tüm dünya sizinle birlikte arzu eder. )

( Yapmış olduğu kötülüğü daha sonra yaptığı iyilikle yenen kişi, ayın, ışığını örten bulutlardan kurtulduğu zamanki gibi, dünyaya ışık yayar. )

( Olgun kişi, iyiyi gözlemleyerek onun peşinden gider, kötüyü gözlemleyerek düzeltmeye çalışır. )

( En yüksek katta şereflendirilmenin anlamı, kişinin iyiliğe olan içten aşkının doğurduğu başarıdır. )

( Olayları iyi ve kötü diye ayırdığınız sürece, haklı olabilirsiniz. Gerçekte ise, yerine getirildiklerinde, iyi kötüye, kötü de iyiye dönüşür. )

( Kötüyü kötü görebilmeliyiz ki, iyiyi arayabilelim. )

( Her şeyi iyi görürsek, tuzağa düşeriz. )

( ARETE[Hellence]: İyilik. | Erdem, yetenek, yetkinlik, yararlılık. )

( İyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği kadar, kötü; kötü şeylerin olduğu kadar da, iyi şeylerin olduğu/olabildiği/olabileceği ve bu bağlamda da, iyi/kötü tanımının olmadığı/olamayacağı, ancak ve sadece bizim alt seviye yükleme(leri)mizle ya da indirgeme(leri)mizle söz konusu olduğunu anımsamakta yarar vardır. )

( İyi birini gördüğünüzde, onu taklit etmeye çalışın. Kötü birini gördüğünüzde, onun kusurlarını, kendinizde de arayın. )

( İyinin karşıtı, "kötü" değil ne yazık ki "düşünce/düşünme yok(sun)luğu"dur. )

( GOOD/NESS vs./and/>< BAD/NESS )

( BON avec/et/>< MAUVAIS )

( GUT mit/und/>< SCHLECHT )

( BONUM cum/et/>< MALUM )

( BUENO con/y/>< MALO )

( BUONO con/e/>< CATTIVO )

( CEYYİD, HASEN ile/ve/>< SEYYİ', RADİ' )


- (")İYİLİK(") ile/ve/değil/yerine/||/<> HİZMET


- (")İYİLİK(") değil OLDUĞU/GEREKTİĞİ ŞEKİLDE/GİBİ


- (")SEVME/SEVGİ(") ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İŞİNE YARAMA

( Çoğunlukla, kişilerin ne kadar işine yarıyor/yaramıyorsak, bizi o kadar çok/az "severler". )


- (")ÜSTÜN(") ve/||/=/<> İNSANI/KİŞİLERİ SEVEN

( En "üstün" kişi/ler, kişileri/insanı seven(ler)dir. )


- (ATİK) İBRAHİM PAŞA CAMİSİ ile İBRAHİM PAŞA CAMİSİ / MUHSİNE HATUN CAMİSİ

( Bayezıd'ta. İLE Kumkapı'da. )

( 1477'de. İLE 1532'de. )


- (AYNI/FARKLI) HATALAR İÇİN:
"KİMSEYE GÜVENMEMEK" ile/değil/yerine İKİ KEZ GÜVENMEMEK


- (B)İLİM:
KÜÇÜK ZİHİNLERİ ile ORTA ZİHİNLERİ ile İLERİ ZİHİNLERİ

( Kibirlendirir. İLE Şaşırtır. İLE Alçakgönüllü yapar. )


- (BEBEKTE) EK GIDADA:
PİRİNÇ değil/yerine İRMİK / YULAF


- (BİR AÇIKLAMADAN/DURUMDAN SONRA KULLANILAN) "HAYIR ..." yerine İYİ DE/OLABİLİR DE ...


- (ÇOĞUNLUKLA) TÜM DÜNYADA/KÜLTÜRLERDE ile/ve İSLÂM'DA ile/ve HRİSTİYANLIK'TA ile/ve YAHUDİLİK'TE


- (HZ.) ÂDEM ile/ve İNSAN

( Tanrı ve beşer/insan ile ilişki kurabilen. İLE/VE Beşer/insan ve Tanrı ile ilişki kurabilen. )


- (İKİ) AYAK > (İKİ) EL ile/ve/||/<>/> İFFET[Ar. < ŞEHVET] ile/ve/||/<>/> ŞECAAT[Ar. < ÖFKE]

( ... İLE/VE/<>/> Kendini (")savunur/korur("). İLE/VE/<>/> Haksızlığa gösterilen öfke. [Hakk'ı savunur/korur.] )

( ... İLE/VE/<>/> Temizlik. | Namus. İLE/VE/<>/> Yiğitlik, yüreklilik, koçaklık. )


- (INTERNET) SAYFA(SI) ile SİTE(Sİ) ile PORTAL

( Internet üzerindeki tek adres, tek tıklama ile ulaşılan bilgi, görüntü. İLE Birçok internet sayfasını birarada bulunduran yapı. İLE Çok yoğun bilgi ve çok sayıda siteyi birarada bulunduran yapı. )


- (KENDİ KENDİNE) HÜKÜM VERMEK değil/yerine İSTİŞÂRE


- (not IN AVERAGE) ON AVERAGE


- (not IN THAT/THIS MOMENT) AT THAT/THIS MOMENT


- (not INFERIOR THAN) INFERIOR TO


- (not INSIDE OF) INSIDE


- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL


- [hem] İBÂDET ile/ve/hem de/ya da/||/<> NEDÂMET


- [IN] ONE DAY vs. [IN] SAME DAY


- [İNANÇ +]
KUŞKU ile/ve/||/<> CEHALET ile/ve/||/<> GAFLET ile/ve/||/<> HIRS ile/ve/||/<> KİBİR

( Nifak. İLE/VE/||/<> Taassub. İLE/VE/||/<> Gösteriş. İLE/VE/||/<> Fesad. İLE/VE/||/<> Zulüm. )


- [İNANÇ +] İLİM ile/ve/||/<> İRFAN ile/ve/||/<> HÜZÜN ile/ve/||/<> NEŞE ile/ve/||/<> [bunlar yoksa]

( Hikmet. İLE/VE/||/<> Rahmet. İLE/VE/||/<> Zarâfet. İLE/VE/||/<> Muhabbet. İLE/VE/||/<> Şiddet. )


- [İt.] LİRİK SOPRANO ile DRAMATİK SOPRANO ile KOLORATUR SOPRANO

( Duygusal ve yumuşak renkteki selen. İLE Tok ve derin renkteki selen. İLE Parlak, tiz ve ajilitesi yüksek selen. )


- [İt.] ORSA ile/ve ORSA ALABANDA ile/ve ORSA POCA/BOCA

( Yelkenleri, rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, iki taraftan, yelkenlinin ortasına bağlanan ip. | Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgâr üstü. İLE/VE Gemiyi birdenbire rüzgârın üstüne çevirme. İLE/VE Geminin, bazı rüzgâr yönüne yaklaşarak, bazen rüzgârdan uzaklaşarak yol alması. | Geminin rüzgâr almayan yanı. | [mecaz] Bata çıka, iyi kötü. )


- [İt.] PASTA ile PASTA

( İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında ya da başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı. İLE Giysilerde dikişli kıvrım. )


- [İt.] SOPRANO ile/ve MEZZO SOPRANO ile/ve KONTRALTO SOPRANO/ALTO

( Kadın ya da genç erkek çocuklarda en ince selen. | Bir çalgı topluluğunda, en ince sesleri veren müzik araçları. İLE Soprano ile kontralto arasında kadın seleni. İLE Kadın selenlerinin en kalını. )


- [KISMÎ ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
DELÂLET ile/ve/||/<> İŞARETLE DELÂLET ile/ve/||/<> DELÂLETLE DELÂLET ile/ve/||/<> İKTİZÂ ÜZERİNE DELÂLET

( DÂL Bİ'L-İBÂRE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'L-İŞÂRE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'D-DELÂLE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'L-İKTİZÂ )


- [ne yazık ki]
SEVGİSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLETİŞİMSİZ/LİK ile/ve/||/<> İLGİSİZ/LİK

( [kişileri] Geçimsiz yapar. İLE/VE/||/<> Birbirine düşman eder. İLE/VE/||/<> Güzellikleri yok eder. )

( [ne yazık ki] Bireyleri sevemeyenler, "insanlık" kavramına sığınır... )


- [ne yazık ki]:
GAFLET ile/değil/yerine/||/> İHÂNET


- [ne yazık ki]
!"IRKÇI/LIK" ile MİLLİYETÇİ/LİK


- [ne yazık ki]
!ADAM KAYIRMACILIĞI ile/ve/||/<> !İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞI


- [ne yazık ki]
!EZİYET ile/<> !İŞKENCE[Fars. < ŞİKENCE]


- [ne yazık ki]
!İFTİRA ile !İFK

( Birine, aslı olmayan bir suç yükleme. İLE Bir suçu, birine yükleme. )


- [ne yazık ki]
!İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> !İNSAN TİCARETİ

( TCK79 ile/ve/||/<> TCK80 )


- [ne yazık ki]
!İRTİKÂB ile/değil/yerine/= !YİYİCİLİK, RÜŞVET[Ar. < RİŞVET] YEME

( Bekleme, gözleme. | Kötü bir iş işleme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/= Yaptırılmak istenilen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için birine mal ya da para olarak sağlanan çıkar. )

( MÜRTEKİP[Ar.]: Kötü, uygunsuz işler çeviren. | Rüşvet yiyen/yiyici. )


- [ne yazık ki]
!İŞKENCE ile/ve/<> !İNSANLIK DIŞI "UYGULAMA"


- [ne yazık ki]
!İSTİHZÂ'/SARAKA[argo] değil/yerine/= !ALAY ETME [bkz. İSTİSHÂR]


- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ile/ve/değil/||/<> !İÇ SAVAŞ/AYAKLANMA

( POLEMOS ile STAZIS )


- [ne yazık ki]
"ANLAMAMAZLIKTAN GELMEK" ile/ve/||/<> "İŞİNE GELMEMESİ"


- [ne yazık ki]
"İDDİAYA GİRMEK" ile/ve/||/<> "İDDİA ETMEK"


- [ne yazık ki]
"KÖTÜLÜK" değil/yerine/>< İYİLERİN ÇABASI

( Kötülüğün baskın gelmemesi için tek koşul, iyilerin, çaba göstermeleridir. )


- [ne yazık ki]
"YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK


- [ne yazık ki]
"ZITLAŞMA" ile/ve/değil İNATLAŞMA


- [ne yazık ki]
(B)İLİMLE (B)İLGİLENENLERE:
"OKUMUYOR" ile/ve/||/<> "ÇALIŞMIYOR" ile/ve/||/<> "AÇGÖZLÜ" ile/ve/||/<> "İDEALSİZ"

( [ne yazık ki] Uğraşmayana "dedikleri". İLE/VE/||/<> Meşgul olana "dedikleri". İLE/VE/||/<> Hem (b)ilimle, hem ticaretle uğraşanlara "dedikleri". İLE/VE/||/<> Ne (b)ilimle, ne de ticaretle uğraşanlara "dedikleri".[Bu dedikodulara kulağımızı tıkamayı öğrendiğimiz oranda başarıyı elde ederiz.] )


- [ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL


- [ne yazık ki]
AHLÂKSIZ ile İKİ KERE AHLÂKSIZ

( Bir kişi, dindar bilindiği halde, ahlâklı değilse, ya bâtıl bir inanca, "din" adı vermektedir, ya da sahtekârdır. )


- [ne yazık ki]
ALÇAK/PESPAYE[Fars.] ile/ve/||/<> İLKESİZ

( Alçak, aşağılık. İLE/VE/||/<> Temel bilgisi ve düşüncesi olmayan. )


- [ne yazık ki]
BASİRETSİZLİK ve/||/<>/> İHÂNET

( Sorumluları "yoksa". VE/||/<>/> Sorumluları bulunamaz. )


- [ne yazık ki]
ÇEKİŞME ile/ve/<>/< İNATLAŞMA


- [ne yazık ki]
DAYATMA ile/ve/||/<>/> İSYAN

( Etki. İLE/VE/||/<>/> Tepki. )


- [ne yazık ki]
DEDİKODU ile/ve/değil/||/<>/>/< İFTİRA


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< "İDDİA"

( [ne yazık ki] Ne kadar çok "genelleme" yapı(lı)yorsa, o kadar çok iddia edilir/eder. )


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"

( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )

( GENERALIZATION vs./and TO REDUCE, REDUCTION vs./and IDENTIFICATION vs./and RADICALISM vs./and WHOLENESS vs./and FOCUSING TO CONSEQUENCE/RESULT )


- [ne yazık ki]
GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR [GDO] ile HORMONLU ile İLÂÇLI


- [ne yazık ki]
GÖRELİ YOKSULLUK ile/ve/||/<> MUTLAK YOKSULLUK ile/ve/||/<> İNSANİ YOKSULLUK


- [ne yazık ki]
HAMAKÂT ile/<> İNAT

( Ahmaklık, "beyinsizlik", bönlük(HALÂFET, HUMK, HÜTR) İLE/<> Ne yapmayacağını bilmemek. )


- [ne yazık ki]
İÇTEN PAZARLIKLI ile ÇIKARCI


- [ne yazık ki]
İDAM ile/ve/değil/<> İTHAM


- [ne yazık ki]
İDDİA ile/ve/||/<>/< ÖFKE


- [ne yazık ki]
İHMAL ile/ve/<> İŞGÜZARLIK


- [ne yazık ki]
İKİ "ÇETE":
"HIRSLI" ile/ve/||/<> HIRSIZ


- [ne yazık ki]
İKİ BÜYÜK YANLIŞ(IMIZ):
DÜŞÜNMEDEN HAREKET ETMEK ve/||/<> HİÇ HAREKET ETMEDEN, SADECE/BOŞ BOŞ "DÜŞÜNMEK"


- [ne yazık ki]
İKİ YANLIŞ!:
SUSULACAK YERDE, KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞULACAK YERDE, SUSMAK


- [ne yazık ki]
İLİMSİZ HAL ile/ve/||/<> HALSİZ İLİM

( Meczûbiyet. İLE Şeytaniyet. )

( Evvela hal gerek, neylesin ilim. )


- [ne yazık ki]
İLİŞKİLERİN/EVLİLİKLERİN BİTİŞİ:
AŞKIN BİTMESİNDEN ile/ve/||/<>/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASINDAN


- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )

( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )


- [ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME


- [ne yazık ki]
İSRAF ve/||/<>/> İFLÂS


- [ne yazık ki]
ISRARLI ile/ve/||/<> TAKINTILI


- [ne yazık ki]
İSTEDİĞİN SÖZÜ SÖYLEMEK ve/||/<>/> İSTEMEDİĞİNİ DUYMAK

( "İstediğimiz sözü" söylersek, istemediğimiz sözü de duyarız/duymak zorunda kalırız. )


- [ne yazık ki]
İSTÎLÂ ile/ve/||/<>/> SÖMÜRÜ


- [ne yazık ki]
ISTIRAP:
HAFİF ile DERİN

( Konuşulabilir. İLE Konuşulamaz, dile gel(e)mez/getiril(e)mez. )


- [ne yazık ki]
İTHAM ile İMÂ


- [ne yazık ki]
KEYİF EHLİ ile/ve İŞİNE GELDİĞİ GİBİ YAŞAYAN


- [ne yazık ki]
KÖTÜLERİN, "BASKISI" ile/değil/||/<> İYİLERİN, KAYITSIZLIĞI


- [ne yazık ki]
KÜFÜR ile/ve/değil/||/<> İNKÂR


- [ne yazık ki]
MÜDÂRÂ[T][< DERY] ile İKİYÜZLÜLÜK | YÜZE GÜLME, DOST GİBİ GÖRÜNME


- [ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/<> İFRİT[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Doğu masal ve efsanelerinde kötü, korkunç yaratık. | Öfkeli, ortalığı birbirine katan kişi. | İçini kemiren, meşgul eden şey. )


- [ne yazık ki]
PSİKOPAT/LIK ile/ve/||/<> İNSAFSIZ/LIK


- [ne yazık ki]
TEDBİRSİZ TEVEKKÜL ile/ve/||/<> İCRAATSIZ DUA ile/ve/||/<> SÜFLÎ İNZİVÂ


- [ne yazık ki]
TÖREYE DOĞAN ve/||/<> İSVİÇRE TÜZESİYLE EVLENEN ve/||/<> ALMAN YÖNETİM ZİHNİYETİYLE YÖNET(İL)EN ve/||/<> İTALYAN TÜZESİYLE CEZALANDIR(IL)AN ve/||/<> İSLÂMÎ KURALLARA GÖRE GÖMÜLEN


- [ne yazık ki]
VATANDAŞIN "ÇIKARLARI/(HAKLARI)" ile/değil/yerine/>< KİŞİ(İNSAN) HAKLARI


- [ne yazık ki]
ZAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> İFTİRA


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB SUÇU:
ZORLAMAYLA(İCBAR) ile/ve/||/<> İKNÂYLA ile/ve/||/<> MUHATABININ HATASINDAN YARARLANARAK


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


- [ne] İKRAR ne de İNKÂR


- [ne]
([ne yazık ki] [ya]) "KÂR" ne de/ya da İNKÂR


- [not] INCONSISTENT ASSERTION vs. ASSERTION IN OUTSTANDING


- [not] INFERENCE vs. (ONLY) THINKING


- [not] INHERITANCE vs. DEPOSIT


- [ya] KALMAK ile/değil/yerine/ya da İLERLEMEK


- FELSEFE ile/ve İNSAN BİLGİSİ


- İSTANBUL'UN İLKLERİ


- KORKU ile HAVF ile İTTİKÂ

( ... İLE Sevdiğini gücendirme korkusu. İLE Sakınma, Allah'tan korkma. )


- DİL ve/<>/= İNSAN


- Sanchita(geçmiş enkarnasyonlardan birikmiş olanlar),


- | İFTâR[< FITR] ||/<>/> İSRAF |
ile/değil/yerine/><
ORUÇ

( "Kaptırıp koyvermek." İLE/DEĞİL/YERİNE Kendini tutmak. )


- | KISKANÇLIK ile/ve ÇEKEMEMEZLİK | ile/değil/yerine İMRENMEK ile/ve KEREM

( |Benim var, onun olmasın! İLE/VE Benim yok, onun da olmasın!| İLE/DEĞİL/YERİNE Onun var, benim de olsun. İLE/VE Benim var, onun da olsun. )


- | KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( Farklı coğrafyalarda yaşayıp farklı dilleri konuşsa da yeryüzünde yaşayan tüm bireyler, şu 6 ya da 7 duygu-durum için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor. )

( )

( )


- 1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE

( Havaya düşer. [20 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Suya düşer. [27 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Toprağa düşer. [06 Mart] )

( CEMRE: Yanmış kömür parçası[kor], ateş/kor/köz. | Ufak çakıl taşı. | İltihaplı çıban, kara kabarcık. | Toprakta yedişer gün arayla meydana gelen sıcaklık yükselmesi. )

( CEMRE-İ ÛLÂ[fi-l-hevâ] ile/ve CEMRE-İ SÂNİYE[fi-l-mâ] ile/ve CEMRE-İ SÂLİS[fi-l-türâb] )


- 3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( )

( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )


- 43 YAŞINA KADAR ALKOL:
İÇMEYENİN BEYNİ ile/ne yazık ki/>< "İÇENİN" "BEYNİ"

( )

( Alkol, yüzeye yakın kan damarları genişleyerek "sıcaklık duyusu" verir fakat gerçek bir durum değildir. Gövde iç sıcaklığını düşürür. )


- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]

( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]

İLE/||/<>

Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]

İLE/||/<>

Çift, tekrar. [binok | bisiklet]

İLE/||/<>

Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]

İLE/||/<>

Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]

İLE/||/<>

Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]

İLE/||/<>

Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]

İLE/||/<>

Üzerinde. [epiderm | epigrafi]

İLE/||/<>

Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]

İLE/||/<>

Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]

İLE/||/<>

Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]

İLE/||/<>

Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]

İLE/||/<>

Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]

İLE/||/<>

Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]

İLE/||/<>

Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]

İLE/||/<>

-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]

İLE/||/<>

Ara, arası. [internasyonal | interpol]

İLE/||/<>

Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]

İLE/||/<>

Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]

İLE/||/<>

Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]

İLE/||/<>

Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans

İLE/||/<>

Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]

İLE/||/<>

Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]

İLE/||/<>

Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]

İLE/||/<>

Yeni. [neolitik]

İLE/||/<>

Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]

İLE/||/<>

Bütün, birlik. [panorama | pankreas]

İLE/||/<>

Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]

İLE/||/<>

Çok. [poliandri | poliklinik]

İLE/||/<>

İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]

İLE/||/<>

İleride, önde. [prolog | prova | prototip]

İLE/||/<>

Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]

İLE/||/<>

Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]

İLE/||/<>

Süper, üstünlük. [sürmenaj]

İLE/||/<>

Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )


- ABARTMA ile İDEALLEŞTİRME


- ABECESEL DİL ile İMGESEL/RESİMSEL DİL


- ABECESEL DİL ile İMGESEL/RESİMSEL DİL


- ABRAHAM ABULAFIA ve/<> İBN ARABİ


- ABULİ[Fr.] değil/yerine/= İSTENÇ/İRÂDE YİTİMİ


- ACEB[Ar.] ile İDD[Ar.]


- ACEB[Ar.] ile İMR[Ar.]


- ACELE ETMEK değil/yerine/= İVMEK/ÇABUK DAVRANMAK


- ACELE İŞLER değil/yerine/= İVEDİ İŞLER


- ACELE İTİRAZ değil/yerine/= İVEDİ KARŞIÇIKI


- ACELE/ACİLEN/ALELACELE/DERHAL[Fars. der + Ar. ḥāl]/HEMEN[Fars. < HEMÂN] değil/yerine/= İVECE/İVEDİ/EVGİN/ÇABUCAK/ÇABUKÇA/ÇARÇABUK


- ACELECİLİK değil/yerine/= İVECENLİK/EVGİNLİK


- ACEMİ ile İŞGÜZAR


- AÇGÖZLÜLÜK ile İŞTAH

( GREED vs. APPETITE )


- ACI/ISTIRAP:
KÖTÜLERİN ŞİDDETİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< İYİLERİN SESSİZLİĞİNDEN


- ACI ile ISTIRAP

( ... İLE Zihnin ve kalbin titremesi. )

( Acıya dayanmak gerekir. Acıyı yenme diye bir şey yoktur. )

( Acı çekmeyenler, başkalarının acı çekebileceğini akıllarına getirmez. )

( Size ıstırap veren sürekli sahte (asılsız) olandır. )

( Sahte olanı terk edin, acı çekmekten kurtulursunuz. )

( Düşüncelerinde ya da duygularında olan ve olmayan şeylere karşı herhangi bir özlemin yoksa, bu acılardan kurtulmanın yoludur. )

( Istırap, kabul etmeyişten kaynaklanır. )

( Istırap, kendi yarattığımız değil midir? Evet, onu yaratmak için ayrı bir kendiniz olduğu sürece. )

( Bencillik ıstırabın nedenidir. )

( Kendim olarak tanımladığım çerçeve ne denli dar ise, arzu ve korkunun neden olduğu ıstırap da o denli keskin olur. )

( Kişisel "ben"in eriyip kayboluşuyla kişisel ıstırap da son bulur. )

( Ancak ayrılıkçılık ve çıkarcılık dünyada gerçek ıstırabın ortaya çıkmasına neden olur. )

( Istırabın nedeni bağımlılık, çaresi bağımsızlıktır. )

( Istırabın gerçek nedeni, kendini sınırlı olanla özdeşleştirmektir. )

( Uygarlık, kültür, felsefe ve din. Istıraba başkaldırıdan başka nedir ki? )

( Istırap en başta, dikkat çekmek için bir çağrıdır ve o aslında bir sevgi hareketidir. )

( Istırap tümüyle bir bağımlılık ya da direnmeden dolayıdır; bu bizim yaşam ile birlikte devinmeye ve akmaya karşı isteksizliğimizin işaretidir. )

( Istırap çeken sizin kendiniz olduğunu hayal ettiğiniz kişidir, siz değil. )

( Eğer ıstırabın ötesinde olmak istiyorsanız, onu yarı yolda karşılayıp kucaklamalısınız. )

( Akıllı kişi, zevkin değil, ıstırapsızlığın peşine düşer. )

( Daha az ıstırap "istiyorsanız", kendiniz olabilmek yerine sürünün parçası olun/olursunuz. )

( PAIN vs. SORROW, SUFFER
Pain has to be endured. There is no such thing as overcoming the pain.
Suffering is due to non­acceptance.
It is always the false that makes you suffer.
Abandon the false and you are free of pain.
Is not all suffering self-created? Yes, as long as there is a separate self to create it.
Selfishness is the cause of suffering.
The narrower the circle of my self-identification, the more acute the suffering caused by desire and fear.
With the dissolution of the personal 'I' personal suffering disappears.
The cause of suffering is dependence and independence is the remedy.
What is civilization and culture, philosophy and religion, but a revolt against suffering.
Self-identification vs. the limited is the real cause of suffering.
Suffering is due entirely to clinging or resisting; it is a sign of our unwillingness to move on, to flow vs. life.
Suffering is primarily a call for attention, which itself is a movement of love.
It is the person you imagine yourself to be that suffers, not you.
If you want to be beyond suffering, you must meet it half way and embrace it. )

( TRISTITIA cum ... )

( ... ile DUHKHA )


- ACI ve/||/<> İYİ NİYET

( Kuma yazılmalı. VE/||/<> Taşa kazınmalı. )


- AÇIK-KOYU ile IŞIK


- AÇIKLAMA ile/ve İSPAT/İSBAT

( TO EXPLAIN vs./and TO PROVE )


- AÇIKLAMA = İZÂH/AT, TAFSİLÂT, BEYÂN = EXPLANATION[İng.] = EXPLICATION[Fr.] = ERKLÄRUNG[Alm.] = SPIEGAZIONE[İt.] = EXPLICACIÓN[İsp.] = EXPLENATIO[Lat.] = HO EKS?G?SIS[Yun.] = İZÂH, BEYÂN[Ar.] = BEYÂNKÂRÎ(far.) = VERKLARING[Felm.]


- AÇIKLIK ile/ve İÇTENLİK

( OPEN/NESS vs./and SINCERITY )

( ... ile/ve CHENG )


- ACİL İHTİYAÇ değil/yerine/= İVEDİ GEREKSİNİM


- ACİL SERVİS değil/yerine/= İVEDİ BAKI


- ACİL YARDIM/TEDAVİ ile/ve/değil/||/<>/< İLK YARDIM

( İlâçlı. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İlâçsız. )

( Uzman. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Eğitimli/belgeli. )


- ACİLİYET değil/yerine/= İVEDİLİK


- ACUL/ACELECİ değil/yerine/= İVECEN/İVEĞEN/EVGİN


- ad lib.[Lat. < AD LIBITUM] değil/yerine/= İSTEĞİNİZE GÖRE, İSTEDİĞİNİZ KADAR


- AD/İSİM ve/<> İMGE

( Dışarıdan. VE/<> İçeride/zih(n)inde. )


- AD ile İSİM


- ADA BALIĞI ile ALABALIK(TROUT) ile ATLANTİK KERTENKELE BALIĞI ile ATEŞ BALIĞI ile AY BALIĞI[Lat. MOLA MOLA] ile BENİ BALIĞI[Lat. CYPRINION MACROSTOMUS] ile ÇAÇA BALIĞI ile ÇUPRA BALIĞI ile DİL BALIĞI(SOLEFISH, [Lat. SOLEA VULGARIS]) ile DÜLGER BALIĞI[Lat. ZEUS FABER] ile FENERBALIĞI[LOPHIUS PISCATORIUS] ile FULYA BALIĞI[Lat. MYLIOBATIS AQUILA] ile GÜNBALIĞI[Lat. JULIS TURCICA] ile İSTAVRİT[Yun.][Lat. TRACHURUS TRACHURUS] ile KEDİ BALIĞI(CATFISH) ile KELER BALIĞI ile KILIÇ BALIĞI(CEMEL-İL-BAHR / CEMEL-ÜL-MÂ'[Ar.], SWORDFISH[İng.]) ile KIRLANGIÇ BALIĞI[Lat. TRIGLA HURUNDO] ile KIZILKANAT[Lat. SCARDINUS ERYHROPHTHALMUS] ile KÖPEK BALIĞI(SHARK) ile KUM BALIĞI[Lat. AMMODYTES] ile KUPES[Lat. BOOPS BOOPS] ile KÜÇÜK AĞIZLI LOTAK[Lat. CYPRINION KAIS] ile MERCAN BALIĞI ile OK BALIĞI ile ORKİNOS[Yun.]/TON[Lat. THUNNUS] ile ÖRDEK BALIĞI[Lat. LABRUS MIXTUS] ile PAPAZBALIĞI[Lat. CHROMIS CHROMIS] ile PEMBE, KURBAĞA AĞIZ BALIĞI ile RİNGA BALIĞI(HERRING)[Lat. CLUPEA HARENGUS] ile SANDIK BALIĞI[Lat. LACTOPHRYS TRIQUETER] ile TON BALIĞI(TUNAFISH) ile TARANGA ile TORPİLBALIĞI ile YILAN BALIĞI(İNKİLÎS[Ar.], EEL[İng.]) ile ACI BALIK ile BIYIKLI BALIK ile DİKENLİ BALIK[Lat. G. ACULEATUS] ile DUBAR[Lat. MUGIL CEPHALUS] ile ÜZGÜNBALIĞI[Lat. CALLIONYMUS LYRA]

( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )


- ADÂLET:
KİŞİ/KUL ve/||/<> İLÂH'IN BİRLİĞİ


- ADÂLET ve/||/<> İHSAN


- ADÂLET = JUSTICE[İng., Fr.] = IUSTITIA[Lat.] = GERECHTIGKEIT[Alm.] = DIKAIOSYNE[Yun.] = JUSTICIA[İsp.]


- ADAM:
ER KİŞİ ile/ve/değil İNSANİYETLİ


- ADANMIŞ(LIK) ile İNANMIŞ(LIK)


- ADANMIŞ/LIK ile İNANMIŞ/LIK


- ADEM-İ TAKİP KARARI değil/yerine/= İZLEMSİZLİK VARGISI


- ÂDET ile İBÂDET

( Fark, Niyet ve İdrak'te. Âdet ile ibâdeti ayıran, niyettir. )

( İhanetle ibâdet birarada olmaz. )


- ADIN(İSMİN) DURUMLARI(HALLERİ):
YALIN ile/ve/<> -İ HALLERİ ile/ve/<> -E HALİ ile/ve/<> -DE HALİ ile/ve/<> -DEN HALİ

( Yalın. İLE/VE/<> Belirtme. İLE/VE/<> Yönelme. İLE/VE/<> Bulunma. İLE/VE/<> Ayrılma. )


- ADİYABATİK[Fr.] değil/yerine/= ISI İLETMEYEN


- ADL[Ar.] ile IDL[Ar.]


- ADL[Ar.] ile İNSAF[Ar.]


- AF ile/ve İSTİĞFAR

( Cezası saklı olarak, ceza almama. İLE/VE Tüm yanlış/ceza kayıtlarının silinmesi. )


- ÂFAK ile İNSAN


- ÂFÂKÎ ile/ve/<> İZÂFÎ ile/ve/<> KEYFÎ


- AFEKT[Fr.] değil/yerine/= İLK DUYUM SARSINTISI


- ÂFET değil/yerine/>< İFFET


- AFİNİTE[Fr.] değil/yerine/= İLGİ, BAĞ | DÜZLEMDE NOKTASAL DÖNÜŞÜM BİÇİMİ[MATEMATİK]


- AĞAÇ KESİTİ ile/ve/||/<> İNSAN PARMAK İZİ

( image )


- AGANTA[İt.] değil/yerine/= İNDİRİLEN/ÇEKİLEN GEMİ HALATI YA DA ZİNCİRİN BİR SÜRE TUTULU KALMASI BUYRUĞU


- AĞI AĞACI ile/ve AVİZE AĞACI ile/ve BAN AĞACI ile/ve ÇUBUK AĞACI ile/ve DANTEL AĞACI ile/ve IĞ AĞACI ile/ve KÂĞIT AĞACI ile/ve LÂLE AĞACI ile/ve LÂSTİK AĞACI ile/ve MANTAR AĞACI ile/ve MERCAN AĞACI ile/ve ÖD AĞACI ile/ve PELESENK AĞACI[Lat. GUAIACUM OFFICINALE] ile/ve PORSUK AĞACI ile/ve SAKIZ AĞACI ile/ve SÜT AĞACI ile/ve TESPİH AĞACI/ÇALISI, ÇİN LEYLAĞI[Lat. MELIA AZEDARACH] ile/ve KÖR AĞAC


- AĞIR YUVAR ile DÜZLEM YUVAR ile HAVA YUVARI ile IŞIK YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YARI YUVAR ile YARIM YUVAR


- AĞRI DAĞI ve/<> İSHAK PAŞA SARAYI


- AĞUSTOS BÖCEĞİ/ORAKBÖCEĞİ | ZÎZÜ[Ar.] | CICADA[İng.] | CICADIS/LANIUS[Lat.] ile/ve ATEŞBÖCEĞİ/YILDIZBÖCEĞİ[Lat. LAMPYRIS NOCTILUCA][1 cm.den daha küçüklerdir] ile/ve YERÂA[Ar. | çoğ. YERÂ'], KİRM-İ AHTER, KİRM-İ ŞEB-EFRÛZ, KİRM-İ ŞEB-TÂB, ÂTEŞÎZE[Fars.]) ile/ve BOK BÖCEĞİ(HUNFESÂ'[Ar. | çoğ. HANÂFİS], KÜSTEL[Fars.], GEOTRUPES STERCORARIUS[Lat.], SCARABE/KHEBER) ile/ve GELİN BÖCEĞİ ile/ve HANIM BÖCEĞİ ile/ve İPEK BÖCEĞİ[Ar. DÛD-İ HARÎR, DÛD-ÜL-KAZZ | Fars. DÎVE, KİRM-İ EBRİŞÎM/PÎLE | Lat. BOMBYX MORI] ile/ve KIZ BÖCEĞİ ile/ve UĞUR BÖCEĞİ/UÇUÇBÖCEĞİ/HANIMBÖCEĞİ[Lat. COCCINELLA SEPTEMPUNCTATA] ile/ve AĞILI BÖCEK ile/ve ÇALGICI BÖCEK ile/ve MAKASLI BÖCEK ile/ve MAYIS BÖCEĞİ(COCKCHAFER)[Lat. MELOLONTHA VULGARIS] ile/ve TAM GELİŞMEMİŞ BÖCEK(NYMPH) ile/ve UYUZBÖCEĞİ[Lat. SARCOPTES SCABIEI]

( Dünya üzerinde 5000'den fazla uğur böceği türü bulunmaktadır. )


- AHİRET ile/ve/<> İLKE/LİLİK


- AHLÂK ile/ve İÇGÜDÜ

( Sonradan. İLE/VE Doğuştan. )

( AHLÂK: Düşünmeden ve kolaylıkla yapılan davranış/tutum. )

( İNSİYÂK[Ar.]: Bir gücün etkisiyle çekilip gitme. | Ardı sıra gitme. | İçgüdü. )


- AHLÂK ile/ve/<> İLİM

( Dünya. İLE/VE/<> Âhiret. )


- AHLÂK ve/<> İLİM ve/<> İŞ


- AHLÂK ve/< İSTENÇ


- AHLÂK ile/ve İŞTİYÂK AHLÂKI


- AHLÂKÎ ile/ve İNSANÎ/BİREYSEL

( MORAL vs./and HUMANE )


- AHUDUDU ile İZMAVLA

( Ağaççileği. İLE Sarı ağaççileği. )


- AHZ[Ar.] ile İTTİHÂZ[Ar.]


- AİT ile/yerine İLGİLİ/İLİŞKİN

( Neye, nereye ait olduğumuz, kendi duygularımız ve kanı-mızla ilgilidir. )

( Akıllı kişi, hiçbir şeyi kendine ait saymaz. )

( Hiçkimseye ait olmadan, herkesindir! )

( Kim anlıyor ve/ya da zevk ediyorsa, onundur! )

( BELONG TO vs./and RELATING TO
RELATING TO instead of BELONG TO
Your belonging is a matter of your own feeling and conviction.
The wise man counts nothing as his own. )


- AKAN SU ile/ve IĞIL

( ... İLE/VE Çok yavaş akan su. )


- AKCİĞER
SİGARA:
(")İÇİLEN(") ile/değil/yerine/&gt;&lt;/< İÇİLMEYEN

( )


- AKIL-FİKİR SAHİBİ OLMA(MA)K ile İFLÂH OLMA(MA)K


- AKIL:
ANLAYAN değil İLİŞKİLENDİREN


- AKIL:
CEVHER ile İŞLETİM/İ


- AKIL:
SÂLİM ve/> İSLÂM


- AKIL ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR


- AKIL ve İLİM/BİLİM ve İBÂDET

( Bu 3 alanda tatil[< ÂTIL] olmaz. )


- AKIL ile/ve/değil/<> İMAN SAHİBİ

( Tartışır. İLE/VE/DEĞİL/<> Tartışmaz. )


- AKIL ile/ve İSTİDLÂL

( a) Felsefe, b) Kelâm )


- AKIL ve/<> MUHAYYİLE ve/<> İMAN

( Zihnin yetilerine doymadıkça, muhayyile alanına (pek) geçilemez. )


- AKİTTE:
TASAVVUN SURETİYLE BEYİ ile/ve/||/<> TEVLİYET ile/ve/||/<> TERÂBUH ile/ve/||/<> TEHASSÜR ile/ve/||/<> ŞİRKET ile/ve/||/<> İKÂLE ile/ve/||/<> MÜBÂDELE ile/ve/||/<> SARF ile/ve/||/<> TEVEHHÜP ile/ve/||/<> SULH ile/ve/||/<> BORÇ ile/ve/||/<> TEATİ ile/ve/||/<> HIYAR ile/ve/||/<> SELEM ile/ve/||/<> MEŞRÛİYET KEYFİYETİ ile/ve/||/<> RIZÂ VE MUVAFAKAT >< FUZÛLÎ


- AKL[Ar.] ile İLM[Ar.]


- AKLIN:
DIŞ SINIRI ile/ve İÇ SINIRI

( Mekân. İLE/VE Zaman. )


- AKLIN:
DÜZEN VERİCİLİĞİ ile/ve/||/<> İŞLEM GÖRÜCÜLÜĞÜ


- AKOR'DA ÖNEMLİ SESLER:
I. ve III. ve V. ve VII.


- AKSATMAK ile/ve/||/<> İHMAL ETMEK


- AKSELERASYON/ACCELERATION[İng.] değil/yerine/= İVMELENME


- AKSELERATÖR/ACCELERATOR[İng.] değil/yerine/= İVMELENDİRICİ


- AKSELERE/ACCELERATED[İng.] değil/yerine/= İVMELENMİŞ


- AKSELEROMETRE[Fr.] değil/yerine/= İVMEÖLÇER


- AKTARMAK ile/ve/değil İŞARET ETMEK

( [not] TO TRANSMIT vs./and/but TO SIGN )


- AKUAMANİL[Lat.] değil/yerine/= İBRİK

( Kilisede kutsanmış su ve şarap dökmeye yarayan kulplu ibrik. )

( İBRİK: Su ve sulu şeyler koymaya yarayan, kulplu, emzikli kap. )


- AKUPLE[Fr.] değil/yerine/= İKİ MAKİNA YA DA BİRKAÇ ELEKTRİK ARACININ BİRBİRİNE BAĞLANMASI


- AKUPUNKTUR değil/yerine/= İĞNELİEM


- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ


- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ, İLİŞKİ, İLİNTİ


- ALÂKA değil/yerine/= İLGİ


- ALÂKADAR OLMAK değil/yerine/= İLGİLENMEK/İLGİ GÖSTERMEK


- ALÂKADAR değil/yerine/= İLGİLİ/İLİŞKİN


- ALAKRİT[Fr.] değil/yerine/= İÇİNE TUNGSTEN VE KARBON DA KATILAN KOBALT VE KROM KARIŞIMI


- ALÂMETTE:
MAHZ ile/ve/||/<> İLLET ANLAMINDA ile/ve/||/<> ŞART MAKAMINDA ile/ve/||/<> MECÂZEN


- ALAY (ETME) = DERISION[İng.] = DÉRISION[Fr.] = SPOTT[Alm.] = IRRISIO[Lat.]


- ALAY >< İMAN

( Alay edenin, nasibi kesilir. )


- ALAY ile İSTİHZA

( ... İLE Gizli ya da ince alay. )


- ALBEDO/METRE[Lat.] değil/yerine/= IŞIĞI YANSITAN BİR YÜZEYİN YANSITMA GÜCÜ / ARACI


- ALÇI:
ADİ/STÜK ile ANHİDRİT ile DÖŞEME ile GÖZENEKLİ ile İNCE İNŞAAT ile KABA İNŞAAT ile KALIP ile KATKILI ile MERMER ile PARİS ile PİYASA ile SIVA ile ŞAPLI ile YÜKSEK DİRENÇLİ

( ANHİDRİT[Fr. < ANHYDRITE]: Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat. )


- ALDATMA:
BİR KERE ve/||/<> İKİ KERE

( Aydınların aydınlat("a")madığı bir toplumu, şarlatanlar aldatır. )

( Yazıklar olsun ona. VE/||/<> Yazıklar olsun bana. )


- ÂLEM ile/ve/<> DİSİPLİN ile/ve/<> İLKE


- ALERJİ ile/değil İNTOLERANS


- ALERJİ ile/değil İSİLİK

( [not] ALLERGY vs./but PRICKLY HEAT )


- ÂLET ile/ve İLİM

( Mantık. İLE/VE ... )

( Âlet işler, el/kişi övünür. )

( TOOL/DEVICE/INSTRUMENT vs./and SCIENCE )


- ALGI:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ


- ALGI = İDRAK = PERCEPTION[İng., Fr.] = WAHRNEHMUNG[Alm.] = PERCEPCION[İsp.] = PERCEPTIONIS[Lat.] = HE KATALEPSIS[Yun.] = el-İDRÂK el-HİSSÎ[Ar.] = İDRÂK-İ CUZ'Î[Fars.] = GEWAARWORDING, WAARNEMING[Felm.]


- ALGILAMAK ile/ve için DİNLEMEK

( TO LISTEN for PERCEPTION )

( TO PERCEIVE vs./and TO LISTEN )


- ALGILAMAK ile/ve İDRAK ETMEK

( TO PERCEIVE vs./and TO COMPREHEND )


- ALGILAMAK = İDRAK ETMEK = PERCEIVE[İng.] = PERCEVOIR[Fr.] = ERKENNEN/WAHRNEHMEN[Alm.] = PERCIPIO[Lat.]


- ALICI ile İLETKEN


- ÂLİM/ÂRİF ile/ve/değil/yerine/<> İMAN EDEN


- ÂLİM <> İL(İ)M <> MALÛM


- ALIŞKANLIK = İTİYAT = HABIT[İng.] = HABITUDE[Fr.] = GEWOHNHEIT[Alm.] = HABITUS[Lat.] = HEKSIS[Yun.] = COSTUMBRE[İsp.]


- ALLAH[Ar.] ile İLÂH[Ar.]


- ALLAH > ISTILÂH

( Allah, kişiyi, ıstılâh eder. )

( Kişi, Allah olmaz! )


- ALLAH ve RAHMAN ve İNSAN

( KİŞİ/İNSAN: Hak(k)'ı amaç edinen. )

( İsmi. VE Cismi. VE Tezâhürü. )

( İNSAN: Hakk ile Hakk olan, Hakk'ı kendinde bulan. )

( Allah'ın usturlabı, insandır. )


- ALLAIS AÇMAZI ile/ve/||/<> İKİ ZARF AÇMAZI ile/ve/||/<> ST. PETERSBURG AÇMAZI


- ALMANYA, ... ve/||/<> İSPANYA, ...

( ... Hollanda'lıları denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. VE/||/<> ... Portekiz'lileri denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. )


- ALT ÇENE:
HAYVANLARDA ile/+/> İNSANDA

( İki yönde hareket eder. [Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola.] İLE/+/> Üç yönde hareket edebilir.[Aşağı/yukarı./Açma-kapama. VE Sağa-sola. VE İleri-geri.] )

( Yakalama, ısırma. VE Çiğnemeyi sağla(tı)r. İLE/+/> Konuşmayı sağla(tı)r. )


- ALT HAVA YUVARI ile GÖZ YUVARI ile HAVA YUVARI ile ISI/SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile IŞIK YUVARI ile İYON YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YER YUVARI

( ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE Yer gazyuvarındaki atom ve moleküllerin, güneş ışınlarıyla iyonlaştığı, 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE ... İLE 12 km. İLE 150 km. İLE ... İLE 5000 km. )


- alt. hor.[Lat. < ALTERNIS HORIS] değil/yerine/= İKİ SAATTE BİR


- AMAÇ ile/ve/||/<> İŞLEV

( TELOS vs./and/||/<> ERGON )


- AMBİVALAN BAĞLANMA/AMBIVALENT ATTACHMENT[İng.] değil/yerine/= İKİRCİKLİ BAĞLANMA


- AMBİVALANS/AMBIVALENCE[İng.] değil/yerine/= İKİRCİKLİLİK


- AMBULANS SİRENİ ile POLİS SİRENİ ile İTFAİYE SİRENİ


- AMEL:
ADÂLET ve/değil/||/<>/> İSTİKÂMET


- AMEL ve/<> İMAN


- AMELİYAT[Ar.]/OPERASYON[İng. < OPERATION] değil/yerine/= İŞLEMCE/ONUMİŞLEM | İŞLEM


- AMERİKAN İNGİLİZCESİ ile İNGİLİZ İNGİLİZCESİ


- AMPATMAN[Fr.] değil/yerine/= İNŞAATTA KULLANILAN AYAKKABI


- AMPUL[Lat.]/LAMBA değil/yerine/= IŞIR

( Elektrik enerjisini ışığa çeviren araç. | İçinde sıvı durumda ilaç bulunan cam tüp. )


- AMQP/ADVANCED MESSAGE QUEUING PROTOCOL[İng.] değil/yerine/= İLERİ MESAJ DİZİSİ PROTOKOLÜ


- ANADOLU TÜRKÜLERİ ile/ve/değil İSTANBUL TÜRKÜLERİ

( Daha çok, doğal, insanî ya da çeşitli felâketlerden/sıkıntılardan dolayı yaşanan acılarıyla yazılır/yakılır. İLE/VE/DEĞİL Aşk acılarıyla yazılır/bestelenir. )

( ... İLE/VE/DEĞİL Karagöz-Hacivat gösterilerinde sıkça -ve her tipleme için ayrı- kullanılır. )


- ANATOMİ = ANATOMY[İng.] = ANATOMIE[Fr., Alm.] = ANATOMIA[İt., İsp., Lat., Yun.] = 'İLM el-TEŞRİH[Ar.] = KÂLBUDŞENÂSÎ[Fars.] = ONTLEEDKUNDE[Felm.]


- ANDIRIM ile/ve/||/<> İMGELEM


- ANDOKARDİT[Fr.] değil/yerine/= İÇ YÜREK ZARI YANGISI


- ANDROID[Fr./İng.] ile IOS

( )

( İnsan biçiminde otomat. | Telefon işletim düzeneği. İLE Apple telefon işletim düzeneği. )


- ANİM[Fr.] değil/yerine/= ISTAKOZ KUYRUĞU BİÇİMİNDE BİRBİRİNE GEÇME ÇELİK DİLİMLERDEN OLUŞAN ZIRH


- ANIMSAMAK ve/<> İÇSELLEŞ(TİR)MEK


- ANKARA GEMİSİ:
SOLACE ile/ve/değil/< IRAQUOIS

( Ankara gemisinin ilk adı, "Solace" değildir. 1927 yılında, New Port News'te yapılan geminin, kızaktan, denize inen gövdesinde, "Solace"den önce, Altı Uluslar diye bilinen, Amerika Yerlisi kabilelerinin ortak adı olan, "Iraquois" yazılıydı. )


- ANLAK/ZEKÂ ile İÇGÜDÜ

( INTELLIGENCE vs. INSTINCT )


- ANLAK = ZEKÂ = INTELLECT/INTELLIGENCE[İng.] = ENTENDEMENT/INTELLIGENCE[Fr.] = VERSTAND/INTELLIGENZ[Alm.] = INTELLECTUS/INTELLIGENITIA[Lat.] = INTELIGENCIA[İsp.]


- ANLAM BİLİMİ ile DİL BİLİMİ ile YAZIN/EDEBİYAT BİLİMİ ile GÖK BİLİMİ ile HALK BİLİMİ ile İŞ BİLİMİ ile TOPLUM BİLİMİ ile TOPRAK BİLİMİ ile YER BİLİMİ/ARZİYAT

( İlim, gücümüz; iman, kılıcımız; sükût da delinmez zırhımız olsun! )


- ANLAM SANATLARI'NDA:
İLHAM ile/ve/<> TEVRİYE[< VERÂ] ile/ve/<> İSTİHDAM ile/ve/<> MUGALATA-İ MANEVİYE ile/ve/<> TENÂSÜB[< NİSBET] ile/ve/<> LEFF Ü NEŞR ile/ve/<> TECÂHÜL-İ ÂRİF[/ÂNE/ÎN] ile/ve/<> HÜSN-İ TA'LÎL[< İLLET] ile/ve/<> SİHR-İ HELÂL ile/ve/<> İRSÂD ile/ve/<> MÜBALAĞA ile/ve/<> TEZAD ile/ve/<> İSTİĞRÂK[< GARK][GULÜVV] ile/ve/<> TEKRÎR[< KERR] ile/ve/<> RÜCÛ ile/ve/<> TEFRÎK[< FARK] ile/ve/<> KAT' ile/ve/<> TERDÎD[< REDD] ile/ve/<> İLTİFÂT ile/ve/<> TELMİH ile/ve/<> İRSÂL-İ MESEL

( İki ya da ikiden fazla anlamı olan bir sözcüğü, bir mısra ya da beyitte tüm anlamlarıyla kullanma sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, birden fazla anlamı olan bir sözcüğü, anlamlarından sadece yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetme sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, bir sözcüğü hem gerçek, hem mecaz anlamlarını kastederek kullanma sanatı. İLE/VE
Anlamı birden fazla olan sözcük ve deyimleri beyitin anlamını değişik biçimlerde açıklanabilecek biçimde kullanma sanatı. İLE/VE
Bir konuyla ilgili birden fazla sözcüğü bir mısra ya da beyitte sıralama amacı gütmeden kullanmak. İLE/VE
Bir beyitte yer alan, birbirleriyle ilgili sözcüklerin sıralanmasıyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir anlam inceliği yaratmak ya da bir lâtife yapmak amacıyla, bilinmiyormuş ya da başka türlü biliniyormuş gibi gösterme sanatı. İLE/VE
Nedeni bilinen bir olayı, düşsel ya da gerçekdışı ve güzel bir olaya bağlama yoluyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir sözcüğü ya da söz öbeğini hem kendinden önceki sözcüklerin sonunda, hem sözcüklerin başında anlamlı olacak biçimde kullanma. İLE/VE
Bir mısranın secî ya da uyağını bir iki sözcükle ima etme sanatı. İLE/VE
Bir sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi abartılı biçimde az ya da çok göstererek ve lâtifeli bir biçimde anlatma. İLE/VE
İki duygu/düşünce/hayal arasındaki birbirlerine karşıt özellikleri birarada söyleme. İLE/VE
Över gibi görünerek yermek, yerer gibi görünerek övme sanatı. İLE/VE
Söyleyişi güçlendirmek için belirli bir anlamdaki sözcüğü ya da söz öbeğini yineleme sanatı. İLE/VE
Bir sözün anlamını, bir kavramın gücünü pekiştirmek için, o sözden/kavramdan cayar gibi görünüp cayılmış görünen sözü/kavramı daha güçlü biçimde belirtmek. İLE/VE
İki şey arasındaki farkı belirtmek. İLE/VE
Söyleyişin gücünü artırmak için, sözü [mısrayı, satırı] yarıda kesmek. İLE/VE
Sözü, beklenmedik, çarpıcı bir sonuca bağlama sanatı. İLE/VE
Şiirde bir duygulanma ya da duygu değişikliğiyle şiirdeki konuyu değiştirmeden seslenilen kişiyi ya da varolanı değiştirmek. İLE/VE
Bilinen bir olay, kişi ya da nükte, fıkra, atasözünü dolaylı biçimde anlatma, ima etme sanatı. İLE/VE
Bir düşünceyi pekiştirmek amacıyla bir atasözü ya da o değerde bir söz öbeğini alıntılamak/kullanmak. )


- ANLAM:
ALGI/DÜZEN ve/||/<> İMGE


- ANLAM/KAVRAM ve/||/<> NİTELİK ve/||/<> İLİŞKİ ve/||/<> KİPLİK


- ANLAM ile/ve İÇLEM

( ... İLE/VE Bir kavramın çağrıştırdığı kaplama giren niteliklerin ya da taşıdığı özelliklerin tümü. | Bir nesnenin içeriğini oluşturan şey. )


- ANLAM ile/ve/<> İMLEM

( MEANING vs./and/<> TO SYMBOLIZE )


- ANLAM ile/ve/<> İŞLEV

( MEANING vs./and/<> FUNCTION )


- ANLAMA(MA)K ile/ve İDRAK ETME(ME)K

( Haller sonsuz sayıdadır. Birini idrak edince hepsini idrak etmiş olursunuz. )

( (LACK OF) MEANING vs./and (NOT) TO COMPREHEND
The aspects are infinite in number. Realise one, and you will realise all. )


- ANLAMA ile/ve İNANMA

( MEANING vs./and TO BELIEVE )


- ANLAMAK ile/ve (İLKELERE BAĞLI) ÇEVİRİ

( MEANING vs./and (FAITHFUL) TRANSLATION )


- ANLAMAK ile/ve/değil/yerine/> İÇSELLEŞTİRMEK


- ANLAMAK ile/ve İDRAK ETMEK


- ANLAMBİLİM = SEMANTICS[İng.] = SÉMANTIQUE[Fr.] = WORTBEDEUTUNGSLEHRE, SEMANTIK[Alm.] = SEMANTICO[İt., İsp.] = İLM el-DELÂLET[Ar.] = NAMÛGÂRŞİNASÎ[Fars.] = SEMANTIEK[Felm.]


- ANLAMSIZLIK ve KAVRAMSIZLIK ve İNSANSIZLIK

( Kişi kendi çabalarına yön verecek ışığı hayal gücünün imgelerinden değil, açık seçik düşünülmüş kavramlardan almalıdır. )


- ANLATAMAMAK ile/ve İNANDIRAMAMAK


- ANLATIMDA:
"İKİLEME GİRMEK" ile/değil İKİLEME DÜŞMEK


- ANNE-ÇOCUK İLİŞKİSİNDE:
[ne yazık ki]
İHMÂL (EDEN) ile/ve/ya da/||/<> İŞGÂL (EDEN) ile/ve/ya da/||/<> İSTİSMÂR (EDEN)

( [Sağaltıcıya/terapiste ve sürece] Uyum gösterir. İLE/VE/YA DA/||/<> Uyum göstermez. İLE/VE/YA DA/||/<> Uyum göstermez. )


- ANNE/BABA-ÇOCUK ve/<> İMAM-CEMAAT

( Ebeveynlerle çocukların bazı durum ve ilişkilerinde, ebeveynlerin bazı yanlışları/hataları, "imam-cemaat" ilişkisindeki gibi dengesiz, abartılı ve uclarda olabilir. )


- ANORMAL ile İLGİNÇ


- ANSİKLOPEDİ ile/ve/<>/yerine INTERNET

( ENCYCLOPEDIA vs./and/<> INTERNET
INTERNET instead of ENCYCLOPEDIA )


- ANTEGRAT/ANTEGRADE[İng.] değil/yerine/= İLERİYE DOĞRU


- ANTİLOP ile/ve İMPALA

( ... İLE/VE Bir tür antilop. )


- ANTİPATİ değil/yerine/= İTİCİLİK/SEVİMSİZLİK


- ANTLAŞMA ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ

( Kişinin çok fazla işbirliği içinde olabildiği çeşitli düzeyler vardır. )

( PACT vs./and/<> COOPERATION
There are other levels on which man is much more co-operative. )


- ANTROPOİT/ANTHROPOID[İng.] değil/yerine/= INSANSI


- ANURİ[Fr.] değil/yerine/= İŞEYEMEME


- ANÜRİ[Fr./İng.] ile İŞEYEMEME

( Böbreklerden sidiğin süzülememesi. )


- AOI/AREA OF INTEREST[İng.] değil/yerine/= İLGİ ALANI


- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ


- APRİORİ değil/yerine/= İLKSEL


- APTAL OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< İYİ OLMAK

( Birinin hatasını, hiç olmamış gibi saymak. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Affedebilecek kadar. )


- APTALLIK ve/<> İNTİHAR


- ARAP TASAVVUFU ile/ve İRAN TASAVVUFU ile/ve ANADOLU TASAVVUFU

( Bilimsel/İlmî. İLE/VE Sanatsal. İLE/VE Eylemsel. )


- ARAPÇA HAT KALEMİ ile İBRÂNİCE HAT KALEMİ


- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ

( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak biçimde araştırma, inceleme. )


- ARAZİ-İ MEMLUKE değil/yerine/= İYELİ YEREY


- ARAZİİ MEVAT değil/yerine/= İYESİZ YEREY


- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT


- ARGÜMAN[İng. < ARGUMENT] değil/yerine/= (İKNA EDİCİ, YETERLİ/YETKİN) KANIT | SAV

( Denklem, eşitsizlik, gök nesnesinin hareketlerine ait bir öğenin bağlı bulunduğu değer. | Bir cetvelde, öteki bir sayıyı bulmak için yararlanılan sayı. | Kanıt, delil. )


- ARI ile İĞNESİZ ARI

( ARI İĞNESİ: STING/ER )

( ... vs. MELIPONINI )


- ARISTOTELES ile/ve/<> IMMANUEL KANT


- ARITMAK ile ISLAH (ETMEK)


- ARİYYE[Ar.] ile İFKÂR[Ar.]


- ARKE ile/ve/değil/yerine İLKE

( Doğada. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Zihinde. )


- ARKETİP değil/yerine/= İLK ÖRNEK


- ARPANET ile/ve/||/<>/> MILNET ile/ve/||/<>/> NSFNET ile/ve/||/<>/> INTERNET


- ARTIRMA ile/ve İLERLEME

( SAVING/ECONOMIZING vs./and PROGRESS )


- ARZU[Ar.] ile/değil/yerine İSTEK

( Tüketme nesnesiyle. İLE Ulaşma/sahip olma durumuyla/"nesnesiyle". )

( Psikolojinin alanı/konusu. İLE/DEĞİL/YERİNE Hukukun alanı/konusu. )


- AŞ ve EŞ ve/||/<>/>/< İŞ

( Gövdesinde erişkinliğine ulaşanlar[bülûğa erenler], eşini;
akılda erişkinliğe ulaşanlar, aslını aramaya başlar. )


- ASALAK ile İÇASALAK

( ... İLE Konakçının içinde yaşayan asalak. )


- ASCII ile/değil/yerine/> ANSI ile/değil/yerine/> ISO-8859-1 ile/değil/yerine/> Unicode UTF-8

( Başlangıçta. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Windows'ta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> HTML4'te. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> HTML5'te. )


- ASHAB/ESHÂB/SAHÂBE ile İHVÂN


- ÂŞIKLAR ARASINDA:
VE ile/değil/yerine İLE

( Bireysellik. İLE/DEĞİL/YERİNE Birliktelik. )

( Batı'da. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğu'da. )

( Romeo ve Juliet. İLE/DEĞİL/YERİNE Leylâ ile Mecnun. )


- AŞILANMA/MAYALANMA:
KUŞKUYU SÖYLEMEK ile/değil/yerine İMANI SÖYLEMEK


- AŞIRI DERECE yerine İLERİ DERECE


- AŞK:
İKRAM değil İHSAN


- AŞK = (FALL IN) LOVE[İng.] = AMOUR[Fr.] = LIEBE[Alm.] = AMORE[İt.] = AMOR[İsp., Lat.] = HO ER.S, HE FILIA, HE AGAPE[Yun.] = İŞK[Ar., Fars.] = MIN[Felm.]


- AŞK ve İCÂD ETMEK


- AŞK ile/ve İHLÂS

( Aşk kelâmını anlamak için âşık olmak gerektir. )

( Âşıklar ölmez! Ölen, hayvân imiş. )

( Aşkta herşeyin mânâsı var, davası yok. )

( AŞK: VASITA-İ VUSLAT-İ İLÂHÎ )


- AŞK ve/> İHSAN


- AŞK ile/ve/değil/||/<>/< İLK GÖRÜŞTE AŞK


- AŞK ve/> İRFAN

( FALL IN LOVE and/> WISDOM )


- AŞK ve/> İRFAN


- AŞK ile/< IŞK

( ... İLE/< Sarmaşık. )


- AŞK ile/ve İŞTİYÂK


- AŞKIM" ile/ve "İMANIM"


- AŞKIN TANRI ile İÇKİN TANRI ile TEVHİD TANRI

( Semitik dinlerde, önce "Aşkın Tanrı" kavramıyla soyutlamaya gidilerek paganlık aşılmak istenmiş (Musevilik); sonra "İçkin Tanrı" kavramıyla "Tanrı Kutu" insana indirgenmiş (Hristiyanlık); sonra iki kavramın birleşmesine gidilerek "Tevhid Tanrı" kavramı oluşmuştur (Müslümanlık). )


- AŞKIN/LIK ile/ve/<>/> İÇKİN/LİK

( TRANSCENDENT/TRANSCENDENCY vs./and/<>/> IMMANENT )

( SAMADHI ile/ve/<>/> SAMAVAYA )

( CHAOYUE ile/ve/<>/> ... )


- AŞKIN/LIK ile İÇKİN/LİK

( Evrenseller. İLE/VE/<> İçerikleri. )

( Değişmez. İLE/VE/<> Değişken. )

( Yaşam. İLE/VE/<> Yaşama kattıkların. )

( Adâlet. İLE/VE/<> Yasa. )

( TRANSCENDENT vs./and IMMANENT )


- AŞKINLIK ve/||/<>/< İLKELERİN OYNANAMAZLIĞI


- AŞKINLIKTAKİ İÇKİNLİK ile/ve/||/<> İÇKİNLİKTEKİ AŞKINLIK


- ASKIYA ALINAMAZLIK ile/ve/||/<> GÖZARDI EDİLEMEZLİK ile/ve/||/<> İNDİRGENEMEZLİK


- AŞKTA ve İŞTE ve DOSTTA

( Vasatından, uzak duralım! VE Kesatından, uzak duralım! VE Fesatından, uzak duralım! )


- ASLÎ FAİL değil/yerine/= İLKİL EDİMCİ


- ASLÎ İŞTİRAK değil/yerine/= İLKİL KATILIM


- ASLÎ ZİLYETLİK değil/yerine/= İYE ELDECİLİK


- ASLÎ değil/yerine/= İLKİL/BİRİNCİL


- AŞMA ile/ve İLERLEME

( İlerleme engellemeleri, gerilemeyse övgüleri beraberinde getirir. )

( TO EXCEED vs./and PROGRESS )


- ASTRONOMİ'DE:
GÖZLEMLERİN DÜZELTİLMESİ ile/ve İLKELERİN DÜZELTİLMESİ

( ... İLE/VE * Metafizik * Fizik * Matematik ile. )


- ASTRONOMİ ile/ve İLÂHİYAT

( ASTRONOMY vs./and TEOLOGY )


- AT İZİ ile "İT İZİ"


- AT ve/<> İNSAN


- ATAŞMAN/ATUŞMAN/ATTACHMENT[İng.] değil/yerine/= İLAÇ DOKUNDURMA | ISLAK UYGULAMA


- ATELYE/ATÖLYE değil/yerine İŞLİK

( Zanaatçıların ya da resim, yontu gibi sanatlarla uğraşanların çalıştıkları yer. | Gömlek. )


- ATEŞ ÇİÇEĞİ[Lat. SALVIA SPLENDENS] ile ATLAS ÇİÇEĞİ ile ÇADIR ÇİÇEĞİ ile ÇUHA ÇİÇEĞİ ile GÜZELHATUN ÇİÇEĞİ HANIMELİ(HONEYSUCKLE) ile ITIR ÇİÇEĞİ ile İPEK ÇİÇEĞİ ile KAHKAHA ÇİÇEĞİ/GÜNDÜZ SEFASI ile KOHLERIA ÇİÇEĞİ ile KÜPE ÇİÇEĞİ ile LÂVANTA ÇİÇEĞİ ile MAHMUR ÇİÇEĞİ ile MUM ÇİÇEĞİ ile PEYGAMBER ÇİÇEĞİ ile SALON ÇİÇEĞİ ile SARAY ÇİÇEĞİ ile TELGRAF ÇİÇEĞİ ile YAYLA ÇİÇEĞİ ile YILAN ÇİÇEĞİ ile YILDIZ ÇİÇEĞİ ile ÖLMEZ ÇİÇEK ile GELİNCİK ÇİÇEĞİ(POPPY)[Lat. FRITILLARIA IMPERIALIS]


- ATEŞ değil/yerine/= ISINÇ


- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]


- ATEŞTE(ALEVDE) ile/değil/yerine ISIDA/ISIYLA

( Yemeği/besini, dolaylı [tencerede/tavada vb.] ya da doğrudan [mangalda], ateşin/alevin üzerinde pişirmek/ısıtmak yerine kumun bulunduğu bir tepsinin/havuzun içinde pişirmek/ısıtmanın farkı, yemeklerdeki lezzet farkı kadardır. )


- ATFETMEK ile İTHAF ETMEK ile ADDETMEK

( Bir işi veya bir sözü bir kimseye mal etmek, yüklemek, isnat etmek. | Yöneltmek, çevirmek. İLE Birinin adına sunmak, armağan etmek. İLE Saymak. )


- ATIF[Ar.] ile İSTİSNÂ[Ar.]


- ATILGAN = INTREPID[İng.] = INTRÉPIDE[Fr.] = UNERSCHROCKEN[Alm.] = INTREPIDUS[Lat.]


- ATILMAK ile/ve/değil/||/<>/< İSTENİLMEMEK


- ATILMIŞ/LIK ile "FIRLATILMIŞ/LIK" ile "DÜŞÜRÜLMÜŞ/LÜK" ile "İNDİRİLMİŞ/LİK"


- ATLI KİŞİLERİN HEYKELLERİNDEKİ ATIN AYAKLARININ:
İKİSİ DE HAVADA ile/||/<> BİRİ HAVADA ile/||/<> İKİSİ DE YERDE

( Savaşta ölmüştür. İLE/||/<> Savaşta aldığı yaralar nedeniyle ölmüştür. İLE/||/<> Doğal nedenlerle ölmüştür. )

( )


- ATÖLYE değil/yerine/= İŞLİKEV


- ATOMCU KELÂM ile/ve İBN-İ SÎNÂ'CI KELÂM


- ATON İKANETON


- AVİZE değil/yerine/= IŞILDIZ


- AVLU değil/yerine/= IŞIKALAN


- AYAKKABI yerine İZLİK

( Ayakkabı, dünyayı ve dünya malını simgeler. Eve ve camiye girerken dünya ve dünyaya ait herşey dışarıda bırakılır. )


- ÂYÂN-I SÂBİTE ile İLÂHİ İSİMLER


- AYASOFYA'DA:
BİRİNCİ ile/ve İKİNCİ ile/ve ÜÇÜNCÜ

( M.S.: 360 ile/ve 415 ile/ve 537 )


- AYDIN = MÜNEVVER = INTELLECTUAL[İng.] = INTELLECTUEL[Fr.] = INTELLEKTUELL[Alm.] = INTELLETTUALE[İt.] = INTELECTUAL[İsp.] = PAIDEUMENOS[Yun.] = MUFEKKİR[Ar.] = RÛŞENFİKR[Fars.] = INTELLEKTUEEL[Felm.] = ZİYÂLİ[Azarbaycan = Özbek Tr.] = BİLİKTİ[Kazak Tr.] = BİLİMDÜ[Kırgız Tr.] = DIANOOUMENOS[Yun.] = PROSVEŞÇONNIY[Rusça]


- AYDINLANMA(/IŞIKLANMAK) = TENEVVÜR = İŞRAK(tasavvuf) = ENLIGHTENMENT[İng.] = ENLAITEMENT, SIÈCLES DES LUMIÈRES[Fr.] = AUFKLæRUNG[Alm.] = ESSERE ILLUMINATO[İt.]


- AYDINLANMA/HAK(K)'I BULMAK:
DERVİŞ OLMAKLA ile/ve/||/<> ÂŞIK OLMAKLA ile/ve/||/<> İNSAN OLMAKLA


- ÂYET ile HADİS ile İCMÂ ile KIYAS

( Tefsir edilir. İLE Şerh edilir. )

( Âyet + Hadis = Nass )

( BELGÜ ile ... )


- ÂYET ve/=/||/<> İŞÂRET


- AYIKLAMA ile/ve/<>/> İŞLEME


- AYIP ile/ve/< ISTIRAP


- AYIRDINDALIK ile/ve/<> İÇSELLEŞTİRME

( DISTINGUISHNESS vs./and/<> INTERNALIZATION )


- AYNA" ile/ve/> İKİNCİ VAROLAN

( Her varolan, her zerreye; her zerre, her varolana etki eder. )


- AYNALAMA:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL

( Bakım veren[anne vb.]. İLE Baba. )


- AYNALANMA:
BİRİNCİL ile/ve/||/<>/> İKİNCİL ile/ve/||/<>/> ÜÇÜNCÜL

( Annenin, çocuğuna, biricikliğini duyumsatmasıyla. İLE/VE/||/<>/> Baba ile olan. İLE/VE/||/<>/> Yaştaş/akran ile. )


- AYNI ile/ve/değil/<> İÇ İÇE


- AYNÎ ile İNFÂKÎ ile EKLİ


- AYRIKOTU ile İDRİSOTU

( ... İLE Bir tür ayrıkotu. )


- AYRILIK ile İKİLİK

( DISTINCT vs. DUALITY )


- AYRIM ile/ve İLİŞKİ

( DISTINGUISH vs./and RELATION )


- AYRINTI ile İNCELİK

( DETAIL vs. DELICACY )


- AYRIŞMA ile/ve İNCELME


- AZÂB[Ar.] ile İKÂB[Ar.]


- AZAP ile ISTIRAP


- AZİM ile ISRAR

( DETERMINATION vs. INSISTENCE )


- AZNAVUR[Gürcüce] değil/yerine/= İRİ YARI

( İri yarı, kırıcı, sinirli, asık suratlı, sert kişi. )


- b.[Lat. < BIS] değil/yerine/= İKİ DEFA


- B ve/||/<>/> İSİM ve/||/<>/> ALLAH ve/||/<>/> RAHMAN ve/||/<>/> RAHİM

( İle VE/||/<>/> Adı VE/||/<>/> Allah'ın VE/||/<>/> Doğa VE/||/<>/> Tasavvur
[Allah'ın, doğa ve tasavvur adı ile...] )


- BA'S[Ar.] ile İNFÂZ[Ar.]


- BA'S[Ar.] ile İRSÂL[Ar.]


- BABALAR:
KAHRAMAN ve/||/<> İLK ÂŞIK OLUNAN


- BAĞ ile İÇ GÖBEK

( ... İLE Çiçeklerin dişil örgeninde, yumurtacık ile kabuğu arasındaki bağ. )


- BAĞ ile/ve/<> İLİŞKİ

( CONNECTION vs./and/<> RELATION )


- BAĞIMLI/LIK(MÜPTELÂLIK) ile ISRARCI/LIK

( DEPENDENCE vs. TO INSIST )


- BAĞIŞ ile/<> İHSÂN ile/<> LÜTÛF ile/<> HİMMET ile/<> KEREM ile/<>
İNÂYET ile/<> İLTİFAT ile/<> ATÂ ile/<> ATIFET ile/<> HÎBE


- BAĞLAM ile/ve/||/<> İTİBAR


- BAHÂNE ile "İTİCİ GÜÇ"


- BAHŞİŞ[Ar.] değil/yerine/= İŞLİK


- BAHTİYÂR ile/>< İHTİYÂR

( Bir söz ki, bir gönlü, bir ömür bahtiyâr eder;
Bir söz ki, bir gönlü, bir günde ihtiyâr eder. )


- BAKIŞ:
DIŞARIDAN ile/ve/değil/||/<>/< İÇERİDEN


- BALTALARDA:
KERKİ ile/ve NACAK ile/ve İVGİ/TEBERZİN

( Büyük olan. İLE/VE Küçük balta. Kısa saplı odun baltası. İLE/VE Ağaç oymada kullanılan kesici araç. )


- BARAKA ile IGLOO/APUTIAK

( ... İLE Eskimoların kar ve buzdan yaptıkları ev. )


- BARİZ ile/ve/||/<>/> İBRAZ

( Açık, göze çarpan, belirgin. İLE/VE/||/<>/> Ortaya koyma, gösterme, meydana çıkarma. )


- BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN


- BAŞARI ile/ve/||/<>/< İÇSELLEŞTİRME


- BASÎRET[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]


- BAŞKALAŞIM ile İÇBAŞKALAŞIM

( ... İLE Püskürük magmaların, soğurdukları kültelerin/kayaçların etkisi altında, bileşimlerinde oluşan başkalaşım. )


- BAŞLIK ile IŞKIRLAK

( ... İLE Karagöz'ün başlığı. )


- BAŞVURU ile İSTİKZÂ'

( ... İLE Birinin, hakkında karar verebilmek için başka birine başvurması. )


- BÂTINÎ >< ZÂHİRÎ değil/yerine/= İÇREK >< DIŞRAK


- BATINİ/EZOTERİK değil/yerine/= İÇREK


- BATKI/İFLÂS ile İSTİFA

( Kendi/ortak işimizde. İLE Çalıştığımız yerde. )


- BAZI BÖCEK TAKIMLARI'NDA:
ANOPLURA ile COLEOPTERA ile DERMAPTERA ile DIPTERA ile HEMIPTERA ile HYMENOPTERA ile ISOPTERA ile LEPIDOPTERA ile ODONATA ile ORTHOPTERA ile SIPHONAPTERA ile TRICHOPTERA

( Kanatsız dış parazitlerdir. Ağız parçaları emici tiptedir. Küçük, yassılaşmış gövdeleri vardır. Gözler indirgenmiştir. Bacakların tarsus bölümleri, deriye tutunmak için tırnak şeklindedir. Yarı-başkalaşım geçirirler. Konağa özgü parazitlerdir. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kalın ve derimsi, bir çifti zarsı]. Zırh şeklinde dış iskeletleri vardır. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyicidir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı] ya da kanatsızlardır. Ağız parçaları ısırıcı tiptedir. Gövdenin arkasında kıskaç şeklinde uzantılar vardır. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti kısmen derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları delici ya da emici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Zarsı iki çift kanatları vardır. Baş hareketlidir. Ağız parçaları çiğneyici ya da emicidir. Dişillerin arkasında zehir iğnesi vardır. Tam başkalaşım vardır. Birçoğu sosyal yaşam sürer. İLE İki çift zarsı kanatları vardır [bazı evreleri kanatsız]. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. Oldukça sosyal hayvanlardır. İLE Küçük pullarla kaplı iki çift kanatları vardır. Dil şeklinde olan uzun ve kıvrık ağız parçası emici tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift zarsı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE İki çift kanatları vardır [bir çifti derimsi, bir çifti zarsı]. Ağız parçaları ısırıcı ve çiğneyici tiptedir. Yarı-başkalaşım görülür. İLE Gövde yanlardan basık ve kanatsızdır. Erginleri, kuşlardan ve memelilerden kan emerler. Ağız parçaları delici ve emici tiptedir. Bacakları sıçrayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. İLE İki çift, kıllı kanatları vardır. Ağız parçaları çiğneyici ya da yalayıcı tiptedir. Tam başkalaşım görülür. Sucul larvaları ipek ağ örerler ya da ipekle kum, çakıl ve odun parçalarını birleştirerek evcik inşa ederler. )

( Bit. İLE Kıt kanatlılar. İLE Kulağa kaçanlar. İLE Sinekler, sivrisinekler. İLE Gerçek tahtakurusu, kati tahtakurusu. İLE Karıncalar, arılar, eşekarıları. İLE Beyaz karıncalar. İLE Kelebekler, güveler. İLE Kızböcekleri, Teyyare böcekleri. İLE Cırcırlar, Çekirgeler, Peygamberdeveleri. İLE Pireler. İLE Evcikli böcekler. )

( Yaklaşık Tür Sayıları: 2.400 ile 500.000 ile 1.000 ile 120.000 ile 55.000 ile 100.000 ile 2.000 ile 140.000 ile 5.000 ile 30.000 ile 2.000 ile 7.000 )

( Amazonlar'da, 200.000'in üzeri çeşit, böcek bulunmaktadır. )

( ABC Adaları Mercan kayalıklarında, 800 balık türü, 8000 kabuklu ve omurgasız türü bulunmaktadır. )

( Böcekler Belgeseli )


- BEĞENİ ile/ve/<> İÇERİK

( LIKING vs./and/<> CONTENT )


- BEKÂR[Azr.]/Bİ-KÂR[Fars.] = İŞSİZ GÜÇSÜZ[Tr.]


- BEKLEMEK ile İSTEMEK

( TO WAIT vs. REQUEST )


- BEKLENTİ İÇİNDE OLMAK ile/değil/yerine İSTEDİĞİN ŞEY İÇİN GEREKENİ YAPMAK


- BELDE değil/yerine/= İLÇİK


- BELİRLEME ile/ve İLİŞKİLER

( TO DETERMINE vs./and RELATIONS )


- BELİRLENİM ile/ve/||/<> İLİŞKİSELLİK


- BELİRLENİM ile/değil İLKE

( ... İLE/DEĞİL Farklılıkları birliğe getirici olan. )

( Birliğe getiren herşey ilkedir. )

( [not] DESIGNATION vs./but PRINCIPLE )


- BELİRTİ ile/ve/||/<>/> İZ ile/ve/||/<>/> İZİN İZİ ile/ve/||/<>/> GÖSTEREN


- BELİRTİLERİ BASKILAMA ile/değil/yerine/>< İYİLEŞTİRME


- BELLEK:
İLETİŞİMSEL ile/ve/||/<> KÜLTÜREL


- BELLEK ile/ve/değil İLGİ


- ben = me[İng.] = JE[Fr.] = ICH[Alm.] = IO[İt.] = YO[İsp.] = EGO[Lat., Yun.] = ANÂ[Ar.] = MÄN[Fars.] = IK[Felm.]


- BEN = ZÂT = I[İng.] = das SOSEIN[Alm.] = TO TI ESTIN, TO TI ÈN EINAI[Yun.] = ESSENTIA[Ortaçağ Lat.]


- BENIGN değil/yerine/= İYİCİL


- BENİMSEME ile/ve/değil/yerine/<> İÇSELLEŞTİRME


- BENLİK:
GERÇEK ile/ve/||/<>/> İMGESEL ile/ve/||/<>/> SİMGESEL


- BEŞ VAKİT:
SABAH ve/ ÖĞLE ve/ İKİNDİ ve/ AKŞAM ve/ YATSI


- BEŞER ile/değil/yerine/||/<>/> İNSAN (OLABİLMEK)

( Kendini tanımayan, görünüş bazında, "insan" etiketine sahip olan, sınırlı ve âtıl durumda yaşayan.
İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>
Kendini gerçekleştirmiş, Bilim, Sanat, Felsefe, Zam/an, Doğa, Ayırdındalık/Farkındalık, Yeğleme/Tercih kavramlarının bağlantılarını oluşturabilmiş, oturtabilmiş ve uygulama durumunda olan bir var olan. )

( Hayvanlıktan ayağa kalkmış olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bilinçte ayağa kalkmış olan. )

( Dayanmayan/dayanamayan, sabretmeyen/sabredemeyen. Sabra dayanamayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Dayana(bile)n, sabrede(bile)n. )

( Konuşabilen. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Konuşmayabilen, konuşabildiği gibi konuşmamayı ve/ya da [gereğince] susabilmeyi de becerebilen. )

( Başkasının sözünü bile aktaramayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendi sözünü söyleyebilen/söyleyen. )

( Kişi, kişinin kurdu ise. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kişi, kişinin dostu ise. )

( [birbirimize] Yaklaşmak/yaklaşan. İLE/ÖNCELİKLE/||/<>/>< Yaklaşmamak/yaklaşmayan. )

( Görünür. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görünmez. )

( Görünürlük. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Görebilirlik. )

( Herhangi/belirli biri. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sanatsal biri. )

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Doya doya, insanlığını yaşayan. )

( Gaflet uykusundan uyanan kişi, beşerdir. Beşer, nefsine mahkûm olan kişidir. Beşer, Allah'ı anlamadan, insan olamaz. İnsan/kişi de bu konuyu hallederse Âdem olur. )

( Dostu bul, ona kavuş. Fakat bunu sindiremeyecek olanlara gösterme! )

( Yapmamız gereken, farkında olmanın farkında olmaktır. )

( Anadan doğma insan yoktur. )

( Beşer iken bî-şer olmaktır, insan olmak. )

( Melekler, insan olamadığından dolayı üzgün; şeytan ise insan olmadığından dolayı memnunmuş. )

( What we need is to be aware of being aware. )

( Kendini kabul etmeyen, itirazı çok ve çeşitli olan. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Kendini kabul eden, kendiyle barışan, itirazları olmayan ya da azalmış olan. )

( HUMANUS cum/||/<>/> HOMO )


- BEYAN ile/ve/<> İYAN


- BEYÂNİ AKIL ile/ve BURHANİ AKIL ile/ve İRFÂNİ AKIL


- BEYİN ZARLARINDA(MENİNSKLERDE):
SERT/DURA[Yun.] ile/ve/||/<> ÖRÜMCEKSİ/ARAKNOID[Yun.] ile/ve/||/<> İNCE/ANNE/PIA[Yun.]

( En üstte bulunan, kafatası ve omurgaya en yakın tabakadır. İLE/VE/||/<> İnce ve saydam bir tabakadır.[Merkezi sinir sistemi için hava yastığı görevi görür.] İLE/VE/||/<> Merkezi sinir sistemine en yakın tabakadır. [Oldukça duyarlı ve damarlı yapısıyla beynin tüm kıvrımlarını sarmakla görevlidir.] )

( Beyin omurilik sıvısı, araknoid mater ile pia mater arasındaki subaraknoid boşlukta bulunur. )

( Bu zarların temel işlevi, merkezi sinir sistemini korumaktır. )


- BEYİS ile İHTİLÂF


- BEZİRGÂN[Fars. < BAZERGÂN]/TÜCCAR[Ar.] değil/yerine/= TECİMEN

( Tüccar. | Alışverişte çok kâr amacı güden kişi. | Yahudiler için kullanılan bir adlandırma. | Mesleğini sadece kazanç için kullanan kişi. )


- BÎ-RENG değil/yerine/= İLÂHÎ CEVHER


- Bİ'L KUVVE[Ar.]/POTANSİYEL[Fr., İng. < POTENTIAL] değil/yerine/= İÇKİN/GİZİL/GİZİLGÜÇ


- bib.[Lat. < BIBE] değil/yerine/= İÇİNİZ


- BİBERDE:
ÇARLİSTON ile ACI ÇARLİSTON ile İNCE SİVRİ ile KALIN SİVRİ ile KIL SİVRİ ile KILÇIK SİVRİ ile DOLMA ile KAPYA ile ÜÇBURUN ile KIRMIZI ŞİLİ ile YEŞİL ŞİLİ ile MACAR ÇARLİ ile MACAR DOLMA ile JELAPENO ile KAMPARİ ile SARI KALİFORNİYA ile KIRMIZI KALİFORNİYA ile CİN


- BIÇAK ile IŞKI

( ... İLE Kazımakta kullanılan, iki ucunda da sapı olan eğri bıçak. )


- BİÇİM ESTETİĞİ ile/ve/||/<> İÇERİK ESTETİĞİ

( Kant'ta. İLE/VE/||/<> Hegel'de. )


- BİÇİM ile/ve/<> İÇERİK

( Bir şey bir şeyin içeriğiyse, içeriği olduğu şey onun biçimidir. )

( FORM/MORPH vs./and/<> CONTENT )


- BİÇİM ile/ve/||/<> İDOLA/PUT/SANEM

( EIDOS ile/ve/||/<> EIDOLON )


- BİÇİMLENDİRME ile/ve/<> İLİŞKİLENDİRME

( TO GIVE SHAPE vs./and/<> TO GET RELATION )


- BİDAYUH ile/ve/<> İBAN ile/ve/<> ORANG-ULU ile/ve/<> RUMAH TİNGGİ ile/ve/<> MALAY

( Kara Dayak uzun evi. İLE/VE/<> Irmak Dayak uzun evi. İLE/VE/<> Melanav evi. İLE/VE/<> Malay evi. )

( Malezya'nın Borneo Adası'nda bulunan Sarawak eyaletindeki, Sarawak Kültür Köyü'nde hepsi birarada görülebilmektedir. )


- BİFAZİK/BIPHASIC değil/yerine/= İKİ EVRELİ


- BİFOKAL/BİFOCAL değil/yerine/= İKİ ODAKLI


- BİLDİRİM ile İŞAR[Ar.]

( ... İLE Yazı ile bildirme. )


- BİLE değil/yerine/= İLE


- BİLEREK / BİLMEYEREK ile/ve/||/<> İSTEYEREK / İSTEMEYEREK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN / DOLAYLI


- BİLEREK/BİLE BİLE ile İNADINA


- BİLGE ile/ve İLERİ GELEN

( el-HUKEMÂ ile/ve er-RUESÂ )


- BİLGİ:
FİİLÎ ve İNFİALÎ[YENİLENEN, TECEDDÜD EDEN]

( Bilinenden önce meydana gelen varolan bilgidir. VE Bilinenden sonra meydana gelen bilgidir. )

( Bilgi, bilinenden öncedir. VE Bilgi, bilinenden sonradır. )

( Bilgi, bilineni yaratıyor. VE ... )


- BİLGİ ve İLGİ ve EYLEM/TEPKİ

( Bildiklerinizi eyleme geçirin, bilmedikleriniz size gelir. )

( KNOWLEDGE and INTEREST and ACTION )


- BİLGİ ile/ve/<>/= İLİŞKİ

( KNOWLEDGE vs./and/<>/= RELATION )


- BİLGİ ile/ve ISTIRAP

( Bilgi, kişinin korkusunun fethidir. )

( INFORMATION vs./and SUFFER )


- BİLGİ ve/||/<>/> İYİLİK ve/||/<>/> KARARLILIK

( Kuşkudan kurtarır. VE/||/<>/> Acı çekmekten kurtarır. VE/||/<>/> Kaygıdan kurtarır. )


- BİLGİLİ ile/ve/<>/>/< İLGİLİ


- BİLGİNİN:
ELDE EDİLİŞİ ile/ve/||/<> İFADE EDİLİŞİ


- BİLGİNİN/VERİNİN:
ÖZDEŞLİĞİ ile/ve/||/<> TEMSİLİ ile/ve/||/<> TASVİRİ ile/ve/||/<> İNŞÂSI


- BİLGİSİZLİK/CEHALET ve/> İHMAL


- BİLİM/İLİM ile İKTİSAT


- BİLİM ile/ve İLİM

( + DÜZEN(KOZMOS) + NEDENSELLİK + ÖLÇME * MATEMATİK * DİLSEL + HESAP ETMEK * GEOMETRİ * ARİTMETİK * ŞİİR * MÜZİK + KEŞİF * GÖZLEM * KAYIT (İLK KAYIT: MISIR RASATHANELERİ M.Ö. 2500) + TAKLİT )

( İLİM: Yaşamın ahireti. )


- BİLİM = İLİM = SCIENCE[İng., Fr.] = WISSENSCHAFT[Alm.] = SCIENZA[İt.] = CIENCIA[İsp.]


- BİLMEK/ANLAMAK ile/ve/||/<>/> İBÂDET

( TO KNOW vs./and WORSHIP )


- BİLMEK ile/ve İDRAK

( ... ile/ve EDREKE: Tutmak, kavramak. )

( TO KNOW vs./and PERCEPTION/COMPREHENSION )


- BİLMEK ile/ve İDRAK

( İhsas ve idrak, toplumsal-kültürel bir terbiyeden geçer. )


- BİLMİYOR OLMAK ile/ve/=/<> İLGİLENMEMİŞ/İLGİLENMİYOR OLMAK

( NOT TO KNOW vs./and/=/<> NOT TO BE INTERESTED )


- BIMANUAL değil/yerine/= İKİ ELLE


- BIMODAL değil/yerine/= İKİ DURUMLU


- BIPLANAR değil/yerine/= İKİ DÜZLEMLİ


- BIPOLAR değil/yerine/= İKİ KUTUPLU


- BİR KİTAP OKUYAN ile/ve/<> İKİ KİTAP OKUYAN ile/ve/<> ÜÇ KİTAP OKUYAN

( Herşeyi bildiğini sanar. İLE/VE/<> Kuşkuya düşer. İLE/VE/<> Hiçbir şey bilmediğini anlar. )


- BİR KONUNUN/DURUMUN/AYRINTININ:
İŞLEYİŞİ ile/ve/değil/||/<> İŞLENİŞİ


- BİR ŞEYİN:
İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI İSTENMESİ ile/ve/değil/<> İSTENİYOR OLMASINDAN DOLAYI İYİ OLDUĞU


- BIRAKMAK ile/ve İZİN VERMEK

( TO LEAVE vs./and TO ALLOW )


- BİRBİRİNE DÖNÜŞEMEME/DÖNÜŞEMEYEN ile İLİŞKİSİZ/LİK


- BİREŞİM/TEVHİD ve İLKE

( UNITY and PRINCIPLE )


- BİREYSEL BAŞVURUDA:
İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ(AİHM)
ile/ve/değil/önce/||/<>/<
ANAYASA MAHKEMESİ(AYM)

( )


- BİRİNCİ DERECE SIVI/LAR ile/ve/<> İKİNCİ DERECE SIVI/LAR

( Dört hılt. İLE/VE/<> Temel sıvılar ya da fazlalıklar. )


- BİRİNCİ KEMÂL ile/ve İKİNCİ KEMÂL


- BİRİNCİ NİTELİK(LER) ile İKİNCİ NİTELİK(LER)

( Gerçektir. İLE/VE Zihinseldir. )


- BİRİNCİ[1.] ile/ve/değil İLK


- BİRİNCİL DUYGULAR:
İŞLEVSEL(ADAPTİF) ile/ve/||/<>/>< İŞLEVSEL OLMAYAN(MALADAPTİF)


- BİRİNCİL DUYULAR ile/ve İKİNCİL DUYULAR

( Görme ve İşitme. İLE/VE Dokunma, Pozisyon, Koklama ve Tad. )


- BİRİNCİL NARSİSİZM ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NARSİSİZM

( Doğuştandır.[Kohut][Bireydeki birincil narsisistik yapı, zaman içinde, kendilik nesnesi işlevleri yerinde/yeterince aynalama ve yüksek kırılma yaşatırsa ikincil narsisizme dönüşür.] İLE/VE/||/<>/> Kişinin yaratıcılığının ve etkinliğinin ortaya çıkması; yaşamı, yaşanabilecek kadar zevkli algılaması; acı ve çilelere dayanabilmesi; yaşamının, kendi yaşamı olduğunu derinden duyumsaması; yaşamını gerçekleştirmek üzere yönelmesi ve sonuçlarını da içtenlikle kabul edebilme becerisidir.[Kohut] )

( )

( )


- BİRİNCİL NİTELİKLER ile/ve/||/<>/> İKİNCİL NİTELİKLER

( Ölçülebilir özellikler.[Devinim/hareket, kütle, büyüklük, biçim, konum vb.] İLE/VE/||/<>/> Algılanabilir özellikler.[Ses, tat, koku, renk vb.] )


- BİRİNCİL OLAN(/Olma[ma]sı Gereken) ile İKİNCİL OLAN(/Olma[ma]sı Gereken)


- BİRİNCİL OLAN ile/ve/<> İKİNCİL OLAN

( Hayatımızda, zihnimizde, dilimizde ve pratikte yerini almış kullanımların, uygulamaların ve bilgilerin uygun zamanda, yerinde kullanımı, iletişim ve paylaşımlarımızın en temel gerekenlerindendir. Seçtiğimiz konu/kavram ve soruların, önemi ve uygunluğu üzerinde sorumluluk sahibiyiz ya da olmamız gerekmektedir. Dolayısıyla, bir konunun ve/ya da soru-nun önceliğini de göz önünde bulundurmak gerekir. Kavramların nitelikleri ve duruma uygunluğunu gözlemleyip, ona göre yerinde ve sırasında kullanmamız gereken sorular/konular olabilir. Bu noktada, neyin, hangi konuda/ortamda uygun olup-olmadığı üzerine, öncelikli olup-olmadığı üzerine önceden bir düşünüş ve çalışma yapma/yapmış olma gerekliliği vardır. )


- BİRİNCİL/ASLÎ İBÂDETLER ile/ve/<> İKİNCİL/TALÎ İBÂDETLER

( Kurallara/İslâm'a uygun yaşanılan/yapılan herşey ibadettir. )


- BİRLİK:
DİLDE ve/||/<> DÜŞÜNCEDE ve/||/<> İŞTE


- BİSİKLET ve/<> ISINMA


- BİSİKLET ve/<> İŞLEV/SELLİK


- BİTİŞİK ile/ve İLİŞİK

( CONTIGUOUS vs./and ATTACHED )


- BIVALENT değil/yerine/= İKİ DEĞERLİKLİ


- BLUETOOTH'TA:
GFSK ile/ve/||/<> FHSS ile/ve/||/<> ISM

( Gauss Tipi Frekans Kayma Modeli. İLE/VE/||/<> Frekans Atlamalı Yayılmış Spektrum. İLE/VE/||/<> Endüstriyel Bilimsel Medikal Radyo Bandı. )

( Taşıma modülasyonu. İLE/VE/||/<> Radyo frekansı iletişim modülasyonu. İLE/VE/||/<> Veri alışverişi.[2.4 GHz frekanks bandında][lisans gerektirmez] )


- BOĞANOTU ile/ve/||/<> İTBOĞAN/KAPLANBOĞAN

( ... İLE/VE/||/<> Boğanotunun bir türü. )

( ACONITUM cum ACONITUM NAPELLUS )


- BOĞAZ ile İSTANBUL BOĞAZI

( İNEKGEÇİDİ, BOSPHORUS[İng.] )


- BOĞUM ile ENDAZE[Fars.] ile İPLİK ile ÖRÜMCEKTELİ ile PARMAK

( Çubuk şeklinde bir şeyin üzerinde, çepeçevre sıkılmış ya da şişmiş gibi bir durumda bulunan yer. | İki boğum arasındaki bölüm. | Arşının 1/60'ı olan eski parmağın 2.5 katına eşit uzunluk ölçüsü. | Yağmur borusunun, bileziğe oturduğu noktadaki şişkin bölümü. İLE Ölçü. | Eskiden, değerli kumaşları ölçmekte yararlanılan, 0,6575 m. uzunluğunda bir Türk uzunluk ölçü birimi. İLE Arşının 1/60'ı olan parmağın, 1/10'una eşit bir uzunluk ölçüsü. İLE İpliğin, 1/100'ü eşit bir uzunluk ölçüsü. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandıkları, 75,774 cm.lik arşın. )


- BÖLGE ile/ve/<> İÇBÖLGE

( ... İLE/VE/<> Bir limanı, dışalım ve dışsatım etkinlikleri bakımından besleyen, ona çeşitli ulaşım yollarıyla bağlı, dar ya da geniş bölge. )


- BÖLGELERİNE GÖRE ile/ve KONULARINA GÖRE ile/ve TEKNİK YAPILARINA GÖRE ile/ve İCRADA KULLANILIŞ TÜRÜNE GÖRE


- BOLOMETRE değil/yerine/= IŞINIMÖLÇER


- BÖLÜŞTÜRME[TAKSİMAT] ile İKİRCİK(TEREDDÜT)


- BONCUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNCİ

( İnciyi kuyumcuya götürmek gerek, semerciye götürürsen takar bir yere, boncuk diye. )

( ... ile LÜ'LÜ', DÜRR )

( BEAD vs. PEARL )


- BORUMSU UZANTI, STİLUS = İSTİTÂLE-İ ÜNBÛBÎYE = PROLONGEMENT TUBULAIRE, STYLE


- BOŞ YER BIRAKMAK ile İŞARET/SİMGE KULLANMAK


- BOYNUZ ile/ve/yerine IŞIK

( KARN )


- BOYUNCUK, STİLUS = İBRE = STYLE


- BOZUKLUK ile/ve/ya da/||/<> İŞLEVSİZLİK


- BUHAR ile İSLİM/İSTİM

( ... İLE Gücünden yararlanmak için elde edilen buhar. )


- BÜHTÂN ile KARA ÇALMA/KARALAMA, YALAN

( YALAN, İFTİRA )


- BÜKRA[Ar.] ile GADÂT[Ar.] ile MESÂ'[Ar.] ile 'İŞÂ'[Ar.] ile 'ÂSŞİYY[Ar.] ile ASÎL[Ar.]


- BULANIK DENEYİMDEN BİLGİ ile/ve İMLERDEN VE SÖZCÜKLERDEN BİLGİ

( Birinci türden bilgi. )

( Yanlışın biricik nedenidir. )

( Knowledge of the first kind.
KNOWLEDGE BY FUZZY-EXPERIENCE vs./and KNOWLEDGE BY SIGNS AND WORDS )

( COGNITIO AB EXPERIENTIA VAGA )


- BULAŞIK YIKAMADA:
AZ DETERJAN/SABUN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ DURULAMA


- BULUNÇ/VİCDAN[Ar.]:
DIŞARIDA ile/değil/yerine/>< İÇERİDE

( İlâh. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ölçü. )


- BÜNYE değil/yerine/= İÇYAPI


- BURHAN ve İRFAN


- BURHAN ile/ve IYÂN

( ... İLE/VE Doğrudan deneyim/gözlem. [İşrâkilik'te!] )


- BURHAN ile/ve IYÂR

( ... İLE/VE Saadete doğru gitme. [> AYÂR: Altının, gümüşün ve öteki değerli madenlerin karışma derecesi.] )


- BÜTÜNLÜK ile/ve/<> İÇİÇELİK


- BÜTÜNLÜK ve/<> IŞILTI


- BÜTÜNLÜK ve/<> IŞIMA


- BÜTÜNSELLEŞTİRME ile İNDİRGEME

( TO COMPLETE/COMPLETION vs. TO REDUCE )


- BÜYÜK KONUŞMA ile/ve/değil/||/<> İDDİA


- c.[Lat. < CUM] değil/yerine/= İLE


- ÇABA ile/ve İYİ NİYET


- ÇAĞIRMAK değil İLÂN ETMEK


- CAHD[Ar.] ile İNKÂR[Ar.]


- ÇALIŞKAN ile/ve/değil (İYİ) ÇALIŞAN

( [not] DILIGENT vs./and/but (WELL) WORKER )


- ÇALIŞMA:
TOPLUM İÇİN ile/ve/||/<> İNSAN/LIK İÇİN


- CAM ile İNCİTAŞI

( ... İLE Feldispat cinsinden, suyu az ve eridiği zaman inciye benzeyen taneleri olan, yanardağ kaynaklı cam. )


- CAMİ:
CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL

( Akıl. VE/||/<> Görme. VE/||/<> Duyma. VE/||/<> Konuşma. )


- CANHIRAŞ değil/yerine/= İÇYAKAN


- CANLILARI İNCELEME (B)İLİMİ ile/ve İNSANIN OTOPSİSİNİN (B)İLİMİ

( Çeşitli yöntemlerle. İLE/VE Göz, yüz, göbek deliği ve kasık bölgesi yarılmaz. )

( Sultan Abdülmecid zamanında, 1841 yılında, Hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi'nin çabalarıyla, Avusturya Hastahanesi'nde, Avusturya'dan getirtilen, Charles Ambrois Bernard'ın öncülüğünde, insan cesetlerine ilk diseksiyon(teşrih) yapılmıştır. )


- CARNOT ÇEVRİMİ ve/||/<> İDEAL ÇEVRİM


- ÇATIŞMA ile/ve "İTİŞME"


- ÇATIŞMA ile İNDİRGENEMEZ ÇATIŞMA


- ÇAY değil/yerine IHLAMUR

( ... cum TILIA )


- CAYDIRICILIK ile/ve/||/<> ISLÂH EDİCİLİK


- CBIRS/CONTENT-BASED IMAGE RETRIEVAL SYSTEM değil/yerine/= İÇERİK TABANLI GÖRÜNTÜ ERİŞİM SİSTEMİ


- CEBRÂİL/GABRIEL[İng.] ile/ve/<> MİKÂİL/MICHAEL[İng.] ile/ve/<> İSRÂFİL/RAPHAEL[İng.] ile/ve/<> AZRÂİL/AZRAEL[İng.]

( Cebrail'in görevi, haber vermektir, yani ağız. İLE/VE/<> Mikail'in görevi, Doğu'dan Batı'ya, tüm sesleri işitmekmiş, Kulak. İLE/VE/<> İsrafil'in öttürdüğü surlardan biri, kişileri öldürecek, öbürüyse diriltecekmiş, değil mi? Burnumuzdan aldığımız solukla biz de diriliyoruz, kanımızdaki canlılar da. Kapa bakalım birisinin burnunu, ölüyor mu, ölmüyor mu? Burun da, her soluk alış-verişte iki sur öttürüyor. İLE/VE/<> Azrail gözdür. İnsan ölürken, önce gözleri solar. )

( ... İLE/VE/<> Sevgi. | Cazibe. | Vahdetin gölgesi. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Amellerin toplamı. )

( TÂVUS-İ SİDRE: Cebrail aleyhisselâm. )

( KERRÛBİYYÛN: Dört büyük melek. )

( GREŞTA GABET: Dört büyük melek. )

( BÂNG-İ REVÂREV[Fars.]: İsrafil'in üfleyeceği sûrun ikinci derecesi. )

( ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Alıp, saklayan. )

( Epistemelojik. İLE/VE/<> Ontolojik. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )

( Ağız/a. İLE/VE/<> Kulak/a. İLE/VE/<> Dil/e. İLE/VE/<> Göz/e. )

( ... İLE/VE/<> Allah'ın adını taşıyan melek. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )

( Azrail'e can vermeyen,
Hakk'a, Hakikat'e varamaz. )

( NOUS/GABRIEL ile/ve/<> ... ile/ve/<> ... ile/ve/<> ... )


- CEHÂLET ile/ve/yerine/değil İLİM

( Dönüp dolaşmak. İLE Bilinenden bilinmeyene gitmek. )

( Dünyaya sizin cahilliğe son vermenizden daha çok yardımı olabilecek bir başka şey yoktur. )

( İLMİ: - Ya Öğreten, - Ya öğrenen, - Ya seven olmak gerek. )

( İlmin saati, feyzi belirli olmaz. )

( İlim öğrendikçe, ilim onun niyetini tashih eder. )

( [not] IGNORANCE vs./and/but KNOWLEDGE
KNOWLEDGE instead of IGNORANCE
There is nothing that can help the world more than your putting an end to ignorance. )


- CEHÂLET ile İLİM

( Dönüp dolaşmak. İLE Bilinenden bilinmeyene gitmek. )

( İLMİ: - Ya Öğreten, - Ya öğrenen, - Ya seven olmak gerek. )

( İlmin saati, feyzi belirli olmaz. )

( İlim öğrendikçe, ilim onun niyetini tashih eder. )

( İlim taliplerine melekler kanatlarını serer. )


- CEHÂLET >< İMAN

( İkisi birarada olmaz. )


- CEHR[Ar.] ile I'LÂN[Ar.]


- CEHR[Ar.] ile IZHÂR[Ar.]


- ÇEKİM ile/ve/||/<> İTİM

( Göksel/semâvî. İLE/VE/||/<> Yersel/arzî. )


- ÇEKİNGEN/LİK ile İÇE KAPANIK/LIK


- CELEP değil/yerine/= İÇOĞLANI

( Saraylarda, çeşitli devlet hizmeti için aday olarak yetiştirilen gençlere verilen ad. )


- ÇELİŞKİ ile/ve/||/<> İKİRCİK


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLİŞKİ

( [not] CONTRADICTION vs./and/but/||/<>/< RELATION
RELATION instead of CONTRADICTION )


- CEM ile İCMAL


- CEM ile/></< İRTİFÂ[< REF]

( ... İLE/>< İki şeyin birarada olamazlığı. )


- CEMAAT ile İHVÂN


- CEMÂL:
İNSAN YÜZÜ ile/ve/değil/||/<>/< İNSAN SÖZÜ


- CENNET'TEN:
"KOVULMA" değil İNDİRİLME


- CENNET/LER ile/değil İRFÂN CENNETİ(CENNET-İ İRFÂN)


- ÇENTİK/TIRTIK ile İŞÂRET

( Bir şeyin kenarında kesilerek ya da kırılarak açılan küçük kertik, tırtık. | Küçük oyuk. | Basım sırasında basım aygıtının diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk. İLE Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im. | Belirti, gösterge, alâmet. | El, yüz hareketleriyle gösterme. )


- ÇER-ÇÖP ile İNCİ

( Denizin üstünde. İLE Denizin dibinde. )


- CESÂRET ile/ve/<>/değil İSTEKLİLİK

( [not] COURAGE vs./and/<>/but WILLINGNESS )


- CEVÂZ-I İSTİHDAM değil/yerine/= İŞLENDİRME OLURU


- ÇEVİRİDEN OKUMAK ile/ve/değil/yerine İLK KAYNAKTAN OKUMAK


- ÇEVİRİDEN OKUMAK ile/ve/değil/yerine İLK KAYNAKTAN OKUMAK


- CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve İCRÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve CEZÂ USÛLÜNDE ile/ve DÜŞMAN CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA

( Güneşin batmasından bir saat sonra başlar ve güneşin doğmasından bir saat öncesine kadar devam eder. [TCK 502] İLE/VE Güneşin batmasından doğmasına kadar süren zaman. [İc. İf. K. 51] İLE/VE Nisan ayı başından 30 Eylül'e kadar saat 21.00'den sabahın 04.00'üne; 01 Ekim'den 31 Mart'a kadar saat 21.00'den sabahın 06.00'sına kadar devam eden süre. [CMUK 96] )


- CEZÂ:
ÂRIZÎ ile/ve/||/<> İSTİSNAÎ


- chart.[Lat. < CHARTA] değil/yerine/= İLÂÇLI KÂĞIT


- ÇIBAN ile/ve/||/<> İRİ ÇIBAN/KAN ÇIBANI

( ... ile/ve/||/<> BENÂVER )


- ÇİÇEK DURUMU = EVZA'-İ EZHÂR = INFLORESCENCE


- ÇİÇEK DURUMU = KEYFİYET-İ VAZ-I EZHÂR = INFLORESCENCE


- CİDD[Ar.] ile İNKİMÂŞ[Ar.]


- CİDDİ/YET ile/ve/<> İSABET/Lİ/LİK


- CİDDİYE ALINMASI GEREKEN:
KENDİMİZ ile/ve/değil/||/<>/< İŞİMİZ


- CİDDİYET:
SURATSIZLIKLA ile/değil İLKELERLE


- ÇİFT-Çİ ile/değil/yerine İKİ-Cİ


- ÇİFT ile/ve/değil İKİLİ


- ÇİFTE STANDART değil/yerine/= İKİLİ ÖLÇÜN


- ÇİFTE STANDART ile İKİYÜZLÜLÜK/RİYÂ


- ÇIKAR ile/değil/yerine İLKE

( [not] PROFIT vs./but PRINCIPLE
PRINCIPLE instead of PROFIT )


- ÇIKARIM ile/ve/||/<>/< İLİNEK


- ÇIKARIM = İSTİDLÅL = INFERENCE, ILLATION[İng.] = INFÉRENCE[Fr.] = SCHLUSS[Alm.] = ILLATION, CONCLUSIO[Lat.]


- ÇIKINTILIK YAPMAK ile/ve/||/<>/> İSYAN (YA DA PROTESTO) ETMEK ile/ve/||/<>/> MARJİNAL OLMAYA/GÖRÜNMEYE ÇALIŞMAK


- ÇIKIŞTA ile İNİŞTE

( Estağfirullah. İLE Elhamdülillah. )

( Elhamdülillah. İLE Estağfirullah. )


- ÇİMLENME, ŞEKİLLENME = İFRÂH = GERMINATION


- ÇİN'DE değil İÇİNDE!


- CİNÂS/TECNİS ile/ve KALB ile/ve İŞTİKAK[< ŞAKK] ile/ve AKİS ile/ve İADE ile/ve TARSÎ'/TERSÎ'

( Söylenişleri ve yazılışları aynı, anlamları farklı iki sözcüğü birarada kullanmaya bağlı bir sanat. İLE/VE Bir sözcükte harflerin yerleri değiştirilerek yapılan cinas. [anlamlı olma koşuluyla] İLE/VE Aynı kökten türemiş sözcükleri aynı mısra ya da beyitin içinde kullanma sanatı. [teslîm, selâmet, selâm] İLE/VE Bir mısranın söz sırasını anlamlı bir biçimde değiştirerek yineleme sanatı. İLE/VE Bir şiirde her beyitin son sözcüğünü (ya da sözcük öbeğini), ondan sonraki beyitin ilk sözcüğü olarak kullanmak. [her beyitin ilk sözcüğü aynı beyitin son sözcüğü olarak yinelenirse ve şiirin uyağını oluşturursa mukaddem ü muahhar[< te'hîr] adını alır.] İLE/VE Bir şiirin mısralarındaki sözcükleri sayı, uyak ve ölçü bakımından birbirine denkleştirme sanatı. [bu sanatın kullanıldığı şiirlere murassa' denilir] )


- ÇİŞİ OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İŞİ OLAN


- CIVA ve/<> İNSAN


- CMS/CONTENT MANAGEMENT SYSTEM değil/yerine/= İÇERİK YÖNETİM DÜZENİ


- ÇOCUK ve/<>/= İNSANLIK


- COĞRAFYA ile/ve İKLİM


- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK


- ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK ile/ve/<>/değil/yerine İŞE YARAYACAK ÇOK (FAZLA) ŞEY BİLMEK


- ÇOK DÜŞÜNME" ile/ve/değil/yerine İYİ/DOĞRU/YETERLİ/NİTELİKLİ DÜŞÜNME

( Çok düşün(ül)memeli, iyi/doğru/yeterli/nitelikli düşün(ül)meli! )

( [not] TO THINK MUCH vs./and/but TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED
TO THINK WELL/RIGHT/ENOUGH/QUALIFIED instead of TO THINK MUCH )


- ÇOK YAŞAMAK ile/ve/değil/yerine İYİ/NİTELİKLİ YAŞAMAK

( Nicelikli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Nitelikli. )

( Yaşlanılan gün/saat/dakika/ÂN. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yaşanılan gün/saat/dakika/ÂN. )


- ÇOK/LUK ile/ve/değil İKİ/LİK


- CÖMERT ile/ve/değil/||/<>/< İYİMSER


- CÖMERTLİK ile İSRAF

( SAHÂ', SAHÂVET ile İSRÂF[< SEREF] )

( GENEROSITY vs. EXTRAVAGANCE )


- COMO GÖLÜ:
İSVİÇRE ve/||/<> İTALYA ALPLERİ(NİN BULUŞTUĞU NOKTADA)


- CONSOLIDATION vs. INTEGRITY

( BÜTÜNLEŞME ile BÜTÜNLÜK )


- ÇÖP ile/ve/değil/||/<> İŞLEVSİZ


- COPERNIC ile/ve/değil İBN ŞÂTIR


- ÇÖZÜM ile İDEAL

( SOLUTION vs. IDEAL )


- ÇÜNKÜ < İÇİN Kİ


- CYBERKNIFE değil/yerine/= IŞIN BIÇAĞI


- DAĞILMA ile/ve/> İNCELME


- DAHA FAZLA/SI ile/ve/değil/yerine İSABETLİ OLMASI


- DAHİL OLMAK değil/yerine/= İÇİNDE YER ALMAK/KATILMAK


- DAHİL değil/yerine/= İÇİNDE/İLE BİRLİKTE


- DÂHİLÎ değil/yerine/= İÇSEL


- DAHİLİYE değil/yerine/= İÇSAYRILIK


- DAL ve/||/<> İNSAN

( )


- DALGI/GAFLET ile/ve/<>/değil/yerine İHMAL

( CARELESSNESS vs./and/<>/but NEGLIGENCE
NEGLIGENCE instead of CARELESSNESS )


- DARALTMA ile İNDİRGEME

( TO NARROW vs. REDUCTION )


- DÂVÂ ile/ve DELİL ile/ve İSPAT

( BEYYİNE: Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem. | Duruşma sırasında bir savı gerçekleştirmek için başvurulan belge, tanıt, tutamak, delil. )

( TRIAL vs./and PROOF vs./and TO PROVE )


- DAVET ve/<>/> İCÂBET


- DAVNLOD[İng. < DOWNLOAD] değil/yerine/= İNDİRMEK


- DAVRANIŞ ile/ve İSTİKRARLI DAVRANIŞ

( Kişi, beklenti ve davranışlarında sade olmalıdır. )

( BEHAVIOUR vs./and STABLE BEHAVIOUR )


- DAVRANIŞ ve/<> İYİ NİYET

( Davranışların en iyisi iyi niyetten, niyetin en iyisi ise bilimden ortaya çıkandır. )


- DAYANÇ/SABIR ile/ve/<> İSTİKRAR

( SABIR ÇİÇEĞİ / GIAN AGAVE[Lat.] [Ancak 10 yılda açar.] )

( PATIENCE vs./and/<> STABILITY )


- DAYANÇ/SABIR ile İSYAN ETMEMEK


- DEDEKTİF/HAFİYE değil/yerine/= İZSÜREN


- DEFTERDAR değil/yerine/= İLSAYMAN


- DEĞİNMEK ile İŞLEMEK

( TO MENTION vs. TO PROCESS )


- DEĞİŞİK/LİK ile İLGİNÇ/LİK

( CHANGE/ALTERATION vs. TO BECOME INTERESTED )


- DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM:
ZORLUKTA VE ZORLANDIĞIMIZDA ile/ve/||/<> YETERİNCE GÖRDÜĞÜMÜZDE ile/ve/||/<> İSTEYECEK KADAR ÖĞRENDİĞİMİZDE ile/ve/||/<> YAPABİLECEK KADAR ALDIĞIMIZDA


- DEĞİŞİM ve/||/<> İLKSELLİĞİN "İÇKİNLİĞİ/AŞKINLIĞI" ve/||/<> CANLILIK ve/||/<> YERÇEKİMİ

( Dünya, düşünce[felsefe/bilim] tarihinin en temel sorun(sal)ları. )


- DEĞNEK ile/değil ISTAKA/İSTAKA[İt. < Cerm.]

( ... İLE/DEĞİL Bilardo oyununda kullanılan değnek. | Basımevlerinde, kitap formalarını kırmak, katlamak için kullanılan, tahtadan yapılmış küçük araç. )


- DELÂLET[Ar.] ile İSTİDLÂL[Ar.]


- DELÂLETEN ile/ve/<> İŞÂRETEN

( Doğrudan. İLE Dolaylı. )


- DELİK/YIRTIK ile/değil İLİK


- DELİL:
İZHAR EDİCİ ile/ve/||/<> İSPAT EDİCİ


- DELİL ile/ve İSPAT/İSBAT

( Önermeleri, kıyası sağlayacak biçimde düzenlemek. İLE/VE ... )

( PROOF vs./and TO PROVE )


- DELİLİK ile/ve/değil İNANÇ/İMAN


- DEMEDİKLERİMİZİ DEMESİNLER ile/değil/yerine/||/<>/< "İSTEDİKLERİNİ DESİNLER"


- DEMİR ile İĞDEMİR

( ... İLE Marangozlukta, ağaç delmek için kullanılan çelik araç. )


- DEMOKRASİ ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> EKONOMİ ve/||/<> İKLİM


- DENEYCİLİK = İHTİBARİYE = EMPIRICISM[İng.] = EMPIRISME[Fr.] = EMPIRISMUS[Alm.]


- DENEYİM ile İLM-İ LEDÜN

( Kendi öğrendiğin. İLE Allah'ın öğrettiği. )


- DENEYİMLEME ile İÇSELLEŞTİRME

( TO EXPERIENCE vs. INTERNALIZATION )


- DENGELİ ile/ve/||/<> İYİLEŞTİRİCİ


- DENİZ TAŞITLARINDA:
SANCAK ile/ve İSKELE


- DENİZLİ ile/ve VAN ile/ve MALATYA ile/ve NİĞDE ile/ve UŞAK ile/ve ISPARTA


- DENKLİK ile İZDÜŞÜM


- DEONTOLOJİ(ÖDEV BİLİMİ) = İLM-İ VEZAİF = DEONTOLOGY[İng.] = DÉONTOLOGIE[Fr.] = DEONTOLOGIE[Alm.]


- DERE ile ÇAY ile IRMAK

( BROOK vs ... vs. RIVER )


- DERE ile/ve/<> IĞIL

( ... İLE/VE/<> Belirli olmayacak kadar yavaş akan su. )


- DERİ ile İMPETİGO

( Bir tür deri hastalığı. )


- DERİNLİK ve/||/<>/> İSKANDİL[İt.]

( ... VE/||/<>/> Denizin derinliğini ölçme. | Bu iş için kullanılan araç. )


- DERVİŞ:
DÜNYA ve/||/<> İKİYÜZLÜLÜK ve/||/<> VARLIK ve/||/<> YALAN ve/||/<> KÖSNÜ/ŞEHVET

( DERVİŞ: DAL ve/||/<> RA ve/||/<> VAV ve/||/<> YE ve/||/<> ŞIN )


- DERVİŞ'İN:
DIŞI ile/ve/||/<>/< İÇİ

( Şeriat. İLE/VE/||/<>/< Hakikat. )


- DERVİŞ ve/||/<>/< İŞ


- DERVİŞ ile/ve IŞIK

( ... İLE/VE Bektâşî dervişi. )

( Erenler adama bir iş ederler, evirir-çevirir, ederler derviş. )

( Bir iş ederler, adamı derviş ederler. )


- DERZLEME ile/ve/değil/||/<> İNCE DERZLEME


- DESANDAN/DESCENDING[İng.] değil/yerine/= INEN, AZALAN


- DEVİM/DİNAMİK ile/ve İLİŞKİ

( DYNAMIC vs./and RELATION )


- DEVLET:
TÜZE/HUKUK ile/ve/||/<> İKTİSAT ile/ve/||/<> SİYASET


- DEVLETLÜ ile/ve ŞEVKETLÜ ile/ve ASÂLETLÜ ile/ve İSMETLÜ

( Sultanlara hitapta kullanılan unvan. | Refâh, saâdet ve nîmet sahibi, vezir ve müşir gibi büyük rütbe sahiplerine verilen unvan. İLE/VE Azamet ve heybet sahibi sultanlar için kullanılırdı. İLE/VE Yabancı elçilere verilen unvan. İLE/VE Derece bakımından yüksek kimselere, sultan ve şehzâdelerin hanımlarıyla kızlarına verilen bir unvan. )


- DEVRAN ile/ve/||/<> SEYRAN ile/ve/||/<> HAYRET ile/ve/||/<> MERAK ile/ve/||/<> İLİM


- DEVRİM = İNKILÂP = REVOLUTION[İng.] = RÉVOLUTION[Fr.] = REVOLUTION UMWÄLZUNG[Alm.] = REVOLUCION[İsp.]


- DEVRİMLER/DE:
FRANSIZ ile/ve/||/<> ALMAN ile/ve/||/<> İTALYAN ile/ve/||/<> BOLŞEVİK ile/ve/||/<> ANADOLU/TÜRK

( [ağırlıklı/yoğunluklu olarak]
Siyaset/te. İLE/VE/||/<> Eğitim/de. İLE/VE/||/<> Sanat/ta. İLE/VE/||/<> Ekonomi/de. İLE/VE/||/<> Kültür/de. )


- DƏRMAN[Azr.] = İLAÇ[Tr. < Ar.]


- DİDİKLEMEK ile/ve İNCELEMEK


- dieb. secund.[Lat. < DIEBUS SECUNDIS] değil/yerine/= İKİ GÜNDE BİR


- DİFAZİK/DİPHASİC[İng.] değil/yerine/= İKİ EVRELİ


- DİKKAT ÇEKMEK ile İLGİ TOPLAMAK

( CÂLİB-İ DİKKAT ile ... )

( TO ATTRACT ATTENTION vs. TO AROUSE INTEREST )


- DİKKATSİZLİK ile/ve/değil/< İLGİSİZLİK


- DİKOTOMİ/[İng. DICHOTOMY] değil/yerine/= İKİLİK | İKİLEM/Lİ / İKİLEMSEL


- DİKSİNMƏK[Azr.] = İRKİLMEK[Tr.]


- DİL-HÛN[Fars.] değil/yerine/= İÇİ KAN AĞLAYAN


- DİL ile/ve İLETİŞİM


- DİL ve/<> İLİM ve/<> TEFEKKÜR ve/<> TAKVÂ


- DİLEK ile İSTEK/ARZU

( WISH vs. DESIRE )


- DİLEMMA/KIYAS-I MUKASSEM değil/yerine/= İKİLEM


- DİLENCİ ile ISKATÇI

( ... İLE Iskat verilen kişi. | Mezarlık dilencisi. )


- DİN:
BİLDİRİLMİŞ ile/ve/||/<> İNDİRİLMİŞ

( İnsan. İLE/VE/||/<> Doğa. )


- DİN:
İMAN/İTİKÂT ile/ve İBÂDET ile/ve MUAMELÂT


- DİN ile/ve/<> İNSAF

( İnsaf, dinin yarısıdır. )

( To be fair is the half of religion. )

( DİN: Kalpsiz dünyanın kalbi. )

( RELIGION vs./and/<> TO BE FAIR/REASONABLE, TO BEHAVE FAIRLY )


- DİN ve/<> YAŞAM ve/<> ETKİNLİK ve/<> İŞBÖLÜMÜ-İŞBİRLİĞİ


- DİNÎ BİLGİ ile/ve İLMÎ BİLGİ ile/ve İRFANÎ BİLGİ

( Savm-ü-salât-ü Hacc ile sanma biter zâhid işin, İnsan-ı Kâmil olmaya, lâzım olan, irfân imiş )


- DİNİN DİLİ ile/ve İLMİN DİLİ ile/ve EDEBİYATIN DİLİ


- DİNLEMEK/DİNLER GİBİ GÖRÜNMEK ile İLGİSİZLİK/KAYITSIZLIK

( TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE )


- DİNLEMEK ile/ve/<> İZLEMEK


- DİNOZOR ile İRİ DİNOZOR

( Mesozoik çağda yaşamış olan ve bugün yalnızca fosilleri bulunan çok büyük bir cins sürüngen. )

( DINOSAUR vs. TYRANNOSAURUS
[kökeni/etimolojisi] [Yun.] DEINOS [MONSTROUS] + SAUROS [LIZARD]
Dinozor ile İri Dinozor )


- DİNSİZ/LİK ile/ve İLGİSİZ/LİK

( GÂVUR/"GEVUR"[Fars. < GEBR]: Ateşe tapan, mecûsî. | Dinsiz. | Müslüman olmayan. | Merhametsiz, acımasız. | İnatçı. )


- DİPLEJİ/DİPLEGIA[İng.] değil/yerine/= İKİ TARAFLI FELÇ


- DİPLOMASİ ile/ve İZLEM/STRATEJİ


- DİRÂYET[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]


- DİRENMEK ile İSYAN

( Direnç göstermeyin, kendiniz sandığınız kişi'ye tutunmayın. )

( Direnmediğiniz zaman, bir dirençle de karşılaşmazsınız. )

( TO RESIST vs. REBELLION
Don't resist, don't hold on to the person you take yourself to be.
When you do not resist, you meet vs. no resistance. )


- DİRSEK KEMİĞİ:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ

( [Ar.] ZEND[içteki]/KÛ'BERE[dıştaki] )

( CUBITUS )

( CUBITUS )


- DIŞ "GÜZELLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İÇ GÜZELLİK


- DIŞ BARIŞ ve/<>/< İÇ BARIŞ

( İç barışı sağlayamayan, dış barışı gerçekleştiremez.
Dış barışa hizmet etmeyen, iç barışa ulaşamaz! )


- DIŞ BAYRAK ile/ve/<> İÇ BAYRAK


- DIŞ BURUN DELİKLERİ ile/ve İÇ BURUN DELİKLERİ

( ... ile/ve KONKA/CHOANNE[Yun.]: Huniler. )


- DIŞ DUYULAR ile/ve/<>/+/ve İÇ DUYULAR

( Görme, İşitme, Koklama, Tatma, Dokunma. İLE/VE/<>/+ Hiss-i Müşterek, Hayal[Hissî Suretler], Vehim[Tikel Anlamlar], Hafıza, Kuvve-i Mutasarrıfa[Hayalhane'ye dayanırsa: Muhayyile; Vehim'e dayanırsa: Müdrike.] )

( BEŞ DUYU ile/ve/<>/+ BULUNÇ/VİCDAN[Ar. < VUCUD < CÛD: Taşma, bulunma, görünme.] )

( İÇ DUYULAR:
* ORTAK DUYU/HİSS-İ MÜŞTEREK
* HAYALHANE

(TEKİL BİÇİM)
* VÂHİME
(TEKİL/TİKEL ANLAMLAR)
* HÂFIZA
(TEKİL ANLAMLAR)
* KUVVE-İ MUTASARRIFA (İŞLEMCİ)
KUVVE-İ MUTASARRIFA + HAYALHÂNE = MUHAYYİLE
KUVVE-İ MUTASARRIFA + HÂFIZA = MÜVEHHİME
KUVVE-İ MUTASARRIFA + AKIL = MÜFEKKİRE
AKIL = MÜDRİKE )


- DIŞ GÖÇ ile/ve/||/<> İÇ GÖÇ


- DIŞ İLİŞKİLER ile/ve İÇ İLİŞKİLER

( Koşul. İLE/VE Yasa. )


- DIŞ KONUŞMA ile/ve İÇ KONUŞMA

( Konuşma, nutuk. İLE/VE Düşünme. )

( Kavramlarla düşünülür, sözcüklerle konuşulur. )

( EXTERIOR TALK vs./and INTERIOR TALK
Talking, oration. WITH/AND To think. )


- DIŞ KOŞULLAR ile/ve/<> İÇ KOŞULLLAR

( İç koşulları yönlendirir. İLE/VE/<> Dış koşulları şekillendirir. )


- DIŞ KULAK ile/ve/||/<> ORTA KULAK ile/ve/||/<> İÇ KULAK

( Kulak kepçesi ve dış kulak yolundan oluşan bölüm. İLE/VE/||/<> Kulakzarı, çekiç, örs, üzengi kemiklerinin bulunduğu, dış kulakla iç kulak arasındaki bölüm. İLE/VE/||/<> İşitme sinirlerinin bulunduğu bölüm. )


- DIŞ SINIRLAR ile/ve/||/<>/>/< İÇ KOŞULLAR


- DIŞA BAKAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İÇE BAKAN

( Düş görür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uyanır/uyandırır. )


- DIŞA BAKIŞ ile/ve/||/<>/> İÇE BAKIŞ

( Düş kurdurur. İLE/VE/||/<>/> Uyanış yaşatır. )


- DIŞARIDA ARAMAK ile/ve/değil/yerine İÇERİDE/YAKINDA ARAMAK/BULMAK

( Dışarıda aranan/bulunan, kaybedilir de. )


- DIŞAVURUM ve/||/<>/< AHLÂK ve/||/<>/< İHLÂS


- DIŞAVURUM = İFADE = EXPRESSION[İng., Fr.] = AUSDRUCK[Alm.] = EXPRESIÓN[İsp.]


- DİSFONKSİYON/DYSFUNCTION[İng.] değil/yerine/= İŞLEV BOZUKLUĞU


- DIŞIN, İÇE ... ile/ve/||/<> İÇİN, DIŞA ...

( ... Hayalâtı. İLE/VE||/<> Zuhûru. )


- DİŞLEMEK ile ISIRMAK


- DİŞLƏK[Azr.] = ISIRIK[Tr.]


- DIŞTAKİ UC ile/ve İÇTEKİ UC


- DİVALAN/DİVALENT[İng.] değil/yerine/= İKİ DEĞERLİKLİ


- DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL OLMAYAN/LAR]:
BAHÂRİYE ile/ve/<> CEMREVİYE ile/ve/<> FAHRİYE ile/ve/<> IYDİYE ile/ve/<> MEDHİYE ile/ve/<> MERSİYE ile/ve/<> HİCVİYE ile/ve/<> GAZAVATNÂME ile/ve/<> SAKİNÂME ile/ve/<> HAMAMNÂME ile/ve/<> SAHİLNÂME ile/ve/<> KIYÂFETNÂME ile/ve/<> SURNÂME ile/ve/<> LÛGAZ ile/ve/<> MUAMMÂ ile/ve/<> HEZLİYÂT ile/ve/<> TARİH DÜŞÜRME ile/ve/<> ŞEHR-ENGİZ ile/ve/<> DÂRİYE

( XIII. yy.'dan, XIX. yy.'a kadar, 3182 Dîvân Şairi vardır. )

( Bahar nitelemeleriyle başlanarak birini övmek için yazılan kasîde. | Baharın gelişiyle doğanın uyanışını, değişimini, güzelleşmesini konu edinen kasîdeler. İLE/VE/<>
Bayramlar, baharlar gibi cemre vesilesiyle, dönemlerindeki önemli kişiler için yazılan şiirler. İLE/VE/<>
Bir kişinin[devletli, bir başka şair ya da şairin kendinin] övüldüğü şiirler. İLE/VE/<>
Dönem büyüklerinden birini bayramın gelişi dolayısıyla öven kasîde türü. İLE/VE/<>
Bir kişiyi [devlet ya da tasavvuf ileri gelenlerini] övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir ölenin/vefâtın ardından duyulan acıyı anlatmak, öleni övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir kişiyi, kurumu, toplumsal olayı, geleneği yeren/taşlayan manzum türü. [Siham-ı Kaza - Nef'î] İLE/VE/<>
Savaşları, kahramanlıkları, zaferleri anlatan manzum ya da mensur yapıtlar. [İlk gazavatnameler XV. yy.'da yazılmaya başlanmıştır] İLE/VE/<>
İçki ve içki âlemlerinin övülerek anlatıldığı manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hamamları, hamam eğlencelerini ve hamamdaki güzelleri betimlemek üzere yazılan manzum yapıtlar. [ilki: Deli Birader - Gazalî] İLE/VE/<>
İstanbul kıyıları ile buralardaki yerlerinin anlatıldığı şiirlerin genel adı. [Fennî] İLE/VE/<>
Kişilerin karakterlerini, fiziksel görünümlerini [göz rengi, boy uzunluğu/kısalığı vb.] temel alarak açıklamaya çalışan yapıtlar. İLE/VE/<>
Sarayın mutlu günlerini [evlenme, doğum şenlikleri vb.] anlatann manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hece vezniyle yazılmış manzum bilmece. İLE/VE/<>
Belirli kurallara göre düzenlenip çözülebilen manzum bilmece. İLE/VE/<>
Alaylı bir dille yazılmış manzum türü. [zarif bir nükte ya da güzel bir mazmun kadar kaba şakalara, taşlamalara ve sövgülere de yer verilir] İLE/VE/<>
Önem verilen bir olayın ya da bir yapının kuruluş yılını bildiren bir tümce, bir mısra ya da beyit yazmak. İLE/VE/<>
[Fars.: "Şehir karıştıran"] Bir kenti, o kentin güzelliklerini, doğal ve sosyal özelliklerini anlatan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Yeni yaptırılmış saray, köşk, yalı benzeri binalar için yazılmış kasîdeler. )


- DİVERJANS/DIVERGENCE[İng.] değil/yerine/= IRAKSAMA, | AYRIKLAŞMA



(2/7)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 284 kez incelenmiş/okunmuştur.