Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

İÇİNDE ...IĞ/İĞ...
BULUNAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



İçinde ...IĞ... ~ ... bulunan FaRkLaR...

- !MENFÛR[Ar. < NEFRET] değil/yerine/= İĞRENÇ


- !SİGARA İÇEN ile/ve/değil/<> İÇİREN/İÇTİREN/İÇTİRTEN

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Etkin/Edilgin/Ettirgen. )

( [ne yazık ki] İçmeyenler. İLE/VE/DEĞİL/<> İçenler ve içmeyenler. )


- ... "ÖZELLİĞE HAİZ" değil ... ÖZELLİĞİ HAİZ


- ... "ŞANSI" YOK değil ... OLASILIĞI/OLANAĞI YOK


- ... DİYE BİLDİĞİ/M/İZ ile ... DİYEBİLDİĞİ/M/İZ


- ... OLASILIĞI:
YÜKSEKTİR ile/ve/||/<>/> YÜKSELİR


- ... OLDUĞUNDA / GEREKTİĞİNDE ile/değil ... OLURSA / GEREKİRSE


- ...:
"OLMALI!" ile/değil OLABİLDİĞİ KADAR(IYLA) OLMALI(/OLABİLİR ANCAK)


- ...'DA/N:
"NE ANLADIĞIN" ile/ve/değil "NE BEKLEDİĞİN"


- ...'NIN DEDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/> ...'NIN BİLDİRDİĞİ


- ...('YI/YA) YAPMAMA/UYGULAMAMA/UYMAMA:
"ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil/yerine OLANAĞI/OLANAKLILIĞI/İHTİYÂRI


- ...DIR'IN İŞLEVİ:
NE OLDUĞUNU TANIMLAMADA ile/değil NE OLMADIĞINI TANIMLAMADA

( Bigi yoksa kişisel bir iddia olarak kalır. İLE Ancak, veriye/bilgiye dayanarak kullanılabilir. )

( Bir konunun/durumun/ayrıntının, ne olduğunu "tanımladığımızdaki" ["...dır"] karşılığı ile ne olmadığı ya da ne olmayabileceğini belirttiğimizdeki anlamı, etkisi bir/aynı değildir. Ne olmadığını/olmayabileceğini ["... değildir"] belirttiğimizde [fazla] tartışma konusu bulunmayabilir fakat ne olduğu "iddia edilirse" çok fazla tartışma ve ayrışma konusu doğabilir/olabilir. )


- "... IŞIĞINDA" ile/<> "... ÇERÇEVESİNDE"


- "... MANTIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< KABULÜ


- "... SAYESİNDE" ile/ve/değil/yerine "... ARACILIĞIYLA"


- "... TASI, ODUNCUNUN VAR BALTASI" ile/ve "TATLI SÖZ YILANI DELİĞİNDEN ÇIKARIR"


- "... YOLUYLA" ile/ve "... ARACILIĞIYLA"


- "... YÖNETMENLİĞİ" değil ... YÖNETMELİĞİ


- "...'YA SIĞMAYACAK" ile/değil ... İLE SINIRLANDIRIL(A)MAYACAK


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "İleri-Geri" konuşacağına hesabını bil de KONUŞ!!!


- "Olur-olmaz" zamanda konuşacağına gerektiğinde KONUŞ!!!


- "Uzun uzadıya" anlatmasan da olur. Beklenildiği kadarını anlat ve KONUŞ!!!


- "ACIMASIZLIK" ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇ EŞİĞİNİN YÜKSELMİŞLİĞİ


- "ADSIZ NARKOTİKLER" değil ADSIZ NARKOTİK (ARKADAŞ BİRLİĞİ)

( Adsız Narkotik Arkadaşlık Birliği Tel.: 536. 341 01 89 )


- "AKIL-BALİĞ" değil ÂKİL-BALİĞ


- "AKLIN" KULLANDIĞI KAVRAMLAR/DİL ve/||/<> KAVRAMLARIN/DİLİN KULLANDIĞI "AKIL"/ZİHİN/KİŞİ


- "ALIŞKANLIK" (İLE) ile/değil KENDİLİĞİNDENLİK (İLE)


- "ALIŞKIN" ile/değil/yerine ALIŞKANLIĞI OLAN


- "ÂN'I YAŞAMAK" değil ÂN'IN FARKINDALIĞIYLA YAŞAMAK

( "Ân'ı, yaşamak" sözü, "anlık düşünmek, hareket etmek, günlük öteki işleri/durumları gözardı etmek, kenara koymak, askıya almak" ya da "keyfî, ben merkezci hareket etmek" olarak DEĞİL yaşamın, olay/olguların, çevrenin, kendinin/zihnin her durum ve sürecinde, farkındalıklı ve nitelikli yaşama çabası -iddiasında değil!- içinde olunması gerektiği, gerekenin, gerektiği koşullarda ve zamanda yerine getirilmesi gerektiği anlamına gelir. Ancak, bu biçimde, farkındalıklı düşünülür, eylemsel yaşanırsa, yaşamın içinde olunacağı, sorumluluk alarak, felsefî anlayış, bilimsel tutum ve sanatsal duyarlılık ile sağlanabilir. )

( "An'ı yaşamak" ya da "An'da yaşamak" deyimleri, eksik ya da yanlış kullanılmakta, algılanmaktadır ne yazık ki.

"An'ı yaşamak", gün boyunca yaptığın/yaşadığın biçimde, An'ı(nı) da farkındalıklı, verimli yaşamaya işaret etmek, dikkat çekmek üzere kullanılır/kullanılmalıdır. Bu algı ve yorumla, hem gün içinde yapılan/yaşanılan işlerdeki zorunlulukları/gereksinimleri yerine getirir gibi, An'ı da aynı zorunluluklar oranında yaşamayı, hem de An'ın yoğunluğundaki bilinci/ni, gün içindeki işlerde de devrede tutarak, verimli bir tam gün geçirmeyi anımsa(t)maya yöneliktir.

"An'da yaşamak" da aynı biçimde, günlük işlerdeki çokluk ve verimlilik gibi An'da da zamanı verimli kılacak, farkındalıklı bir tutum içinde yaşamayı anımsa(t)maya yöneliktir.

Yani...
"AN'I YAŞAMAK" değil AN'I, FARKINDALIKLI YAŞAMAK; "AN'DA YAŞAMAK" değil AN'DA, VERİMLİ/ÜRETKEN YAŞAMAK'tır! )


- "ANLATTIĞIMIZ ZAMAN OLAY OLUR" değil ANLATSAK OLAY OLUR


- "ASALAK" ile/değil SIĞINTI


- "AŞKIN AZLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİĞİN ÇOKLUĞU


- "AŞKIN EKSİKLİĞİ" ile/değil/ne yazık ki/< ARKADAŞLIĞIN EKSİKLİĞİ


- "ATEŞ BACAYI SARDI" ile "BIÇAK KEMİĞE DAYANDI"


- "AZ ÖNCE SÖYLEDİM" değil "AZ ÖNCE SÖYLEDİĞİM GİBİ"


- "BABAYİĞİT" ile/değil "BİTİRİM"(KÖTÜRÜM)


- "BANA GÖRE" ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...


- "BAŞIMIZA GELEN" ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ


- "BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil GAZETECİLERİN SERBESTLİĞİ

( [not] FREEDOM OF PRESS vs./and/but FREEDOM OF JOURNALIST )


- "BASİT/KÜÇÜK/ÖNEMSİZ" HATA ile/ve/değil/yerine/||/<> BENİM ÖZENSİZLİĞİM/DİKKATSİZLİĞİM!


- "BAŞKA BİR DEYİŞLE ..." ile/değil/yerine "BAŞKA BİR DİLDEKİ KARŞILIĞIYLA ..."


- "BATAKLIKTA SİNEK AVLAMAK" değil/yerine BATAKLIĞI KURUTMAK


- "BENİM YEĞLEDİĞİM/TERCİHİM" ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİMİN YEĞLEDİĞİ/TERCİHİ


- "BENLİK" "TUTUMUNDA":
KİM OLMADIĞIMIZ ile/ve KARŞIT OLDUKLARIMIZ


- "BIÇAK, KEMİĞE DAYANINCA" ile/ve "DOĞUM SANCISI BAŞLAYINCA"


- "BİÇTİĞİN" ve/||/<>/>/< "EKTİĞİN"

( "Biçtiğimizi" beğenmiyorsak, "ektiğimize" bakmalıyız! )


- "Bildiği bir şey vardır!" de DİNLE!!!


- "Bildiği bir şey vardır!" de SUS!!!


- "BİLDİĞİNİZ GİBİ" ile/değil/yerine "BİLENLERİN BİLDİĞİ GİBİ"


- "BİLİME İNANMAK" değil BİLİMİ/BİLİMSELLİĞİ ÖNCELİKLİ KILMAK/TUTMAK

( Bilim/bilimsellik, olay, olgu ve kavramları değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada, olmazsa olmaz, aslolan ve öncelikli olanın, yanlı ya da keyfî davranmayarak, kendini/birini/kişiyi merkeze almadan (bu tavır ve tutumu anımsayarak/anımsatarak, göstererek), dayanakçalı düşünerek, konuşarak ve davranarak sağlanabilir/gösterilebilir. )

( Bilim/bilimsellik, doğrulanabilirlik ya da kanıt üzerinden değil yanlışlanana kadar doğru kabul etme gerekliliği ilkesiyle işleyen ve sürdürülebilen bir araç, yaklaşım ve tutumdur. )


- "BULANIK MANTIK" değil BULANIĞIN MANTIĞI


- "BÜYÜK BURUN/LULUK" ve/||/<>/> BURNUNUN DİBİNDEKİ FIRSATLARI/GERÇEKLERİ GÖREMEME


- "ÇİRKİN/LİK" ile/ve/<> ÇİĞ/LİK


- "DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR" ile/ve/||/<> "TAŞI DELEN, SUYUN GÜCÜ DEĞİL DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİDİR"


- "DİĞERKİSİ" değil DİĞERİ/ÖTEKİ


- "DİKKAT EKSİKLİĞİ/AZLIĞI" ile/değil İLGİ EKSİKLİĞİ/AZLIĞI


- "DOĞRU BİLDİĞİNİ" "YAPMAK" ile/değil "CANININ İSTEDİĞİNİ" "YAPMAK" [değil/yerine/daha iyisi YAPMAMAK]


- "DÜNYA GÖRÜŞÜ" ile PARADİGMA


- "ELEKTRİKLERİ/IŞIKLARI KAPATMAK" fizik ELEKTRİĞİ KESMEK/IŞIĞI KAPATMAK

( Elektriğin ve ışığın, çoğulu olmaz! )


- "ELİMDEN GELDİĞİNCE" ile/ve/<>/değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR


- "EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR" ile/ve/<>/> "EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM"


- "EN KESTİRME YOL, BİLDİĞİN YOLDUR" ile/ve/||/<> BİLDİĞİN "CEHENNEM". BİLMEDİĞİN "CENNET"TEN İYİDİR


- "EN SEVMEDİĞİM" (ŞEY) ile/değil/yerine PEK/HİÇ SEVMEDİĞİM (BİR ŞEY)


- "EŞİĞİNİ YÜKSELTMEK" ile/yerine KENDİNİ GELİŞTİRMEK


- "ETİ SENİN, KEMİĞİ BENİM!" değil ONU, ETİNDEN VE KEMİĞİNDEN (SAPLANTISINDAN) AYIR!


- "FELSEFE" ile PARADİGMA


- "GEÇTİĞİMİZ HAFTA" değil GEÇEN HAFTA


- "GELMEYİN!" ile/değil/yerine/= (SÜREKLİ) GELENLER GELMEDİĞİ ZAMAN GEL/İRSİN


- "GEREKTİĞİ GİBİ" ile/ve "YETERİNCE"


- "GEREKTİĞİNDE" ile/ve "YERİ GELDİĞİNDE"


- "GÖNÜL HIRSIZ(LIĞ)I" ile/ve/||/<> "AÇIK KAPI ARSIZ(LIĞ)I"


- "GÖRÜNTÜSÜ" ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ

( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )


- "GÜVEN KAPISI" ARAYIŞI ></< ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ/YARALANMASI


- "GÜVENLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ


- "HADDİNİ AŞMAK" ile ÇIĞRINDAN ÇIKMAK


- "HATA PAYI" ile/ve/<> "HATA OLASILIĞI"


- "HATA/KUSUR ARAMAK/BULMAK" (İÇİN/ÜZERE) ile/değil/yerine BİR EKSİĞİNİ/HATASINI (DAHA) DÜZELTTİRMEYE ARACI OLMAK


- "HERŞEYİN ANLAMINI ÇÖZMEK" ve/=/||/<>/> HİÇBİR ŞEYİN ANLAMININ, (PEK DE FAZLA) OLMADIĞINI ANLAMAK


- "HİSSETMEZSEM" ile/değil "HİSSETMEDİĞİM ZAMAN"


- "HOŞ DEĞİL!" ile/değil ALIŞIK OLMADIĞINDAN DOLAYI!


- "İÇERİK ÖNEMLİ DEĞİL" değil "İÇERİĞİ, (BURADA/BUGÜN[ÇAĞIMIZDA]) ÖNEMLİ DEĞİL"


- "İLK TANIŞTIĞIMIZ GÜN" değil TANIŞTIĞIMIZ GÜN


- "İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ" ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ


- "IRKÇI/LIK" ile/değil YABANCI DÜŞMAN(LIĞ)I


- "İŞİNE GELDİĞİ GİBİ" ile "ANLADIĞI KADAR"


- "İSTEDİĞİMİZ" ŞEY:
OLURSA ile OLMAZSA

( 1 hayır. İLE 1000 hayır. )


- "İSTEDİĞİN GİBİ YAŞAMAK" değil/yerine/>< İSTENİLEN/BEKLENİLEN BİÇİMDE YAŞAMAK

( "Cehennemi istiyorsak..." DEĞİL/YERİNE/>< Cenneti (ne kadar çok) istiyorsak... )


- "İYİ-KÖTÜ" AYRIMI YAPMAK/TELKİN ETMEK değil/yerine (SADECE) NE OLMADIĞINI BELİRTME (ÇABASI)


- "İZİNSİZ GÖSTERİ/YÜRÜYÜŞ" değil/yerine GÜVENLİK İÇİN HABER VERME GEREKLİLİĞİ


- "KABALIĞIM" ile/ve/değil "KALABALIKLIĞIM"


- "KAFA KARIŞTIRIYOR" değil (BİLMEDİĞİMDEN) "KAFAM KARIŞIYOR"


- "KALBİN DERİNLİĞİ" ile/ve "DERİNLİĞİN KALBİ"


- "KALDIĞIMIZ YER" değil/yerine "KARAR KILDIĞIMIZ YER"


- "KARIŞMAK":
NE YAPMAYACAĞI/NA / SÖYLEMEYECEĞİ/NE ile/değil
NE YAPTIĞINA/SÖYLEDİĞİNE

( Birine, ne yapmayacağını söylemek/anlatmak/göstermek karışmak değildir! ["Karışmak", yapılacak yanlış ya da doğru olan eylem/söz için kullanılabilir ancak.] )

( Kişilerin ne söyleyeceğini ya da yapacağını söylemeye, "müdahale" ya da "karışmak" denilebilir (belki ve çoğu şey için). Fakat ortak olan kavram, ifade, durum, davranış ve tutumlarda, toplumsal birlik, düzenlilik ve sürekliliğin sağlanması için gerektiğinde, hepimizin, birbirimize neyi yapamayacağını/yapmayabileceğini söylemesi kabalık ya da karışmak değildir! )


- "KARTOPU" ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇIĞ


- "KAYBETME ŞANSI" değil "KAYBETME OLASILIĞI"


- "KENDİNE YET(E)MEMEK" ile/ve/değil/yerine "KABUĞUNA SIĞ(A)MAMAK"


- "KİM OLDUĞUMUZ" ile/ve/değil/yerine/< ADAM OLUP OLMADIĞIMIZ


- "KİŞİYE GÖRE RENK DEĞİŞTİRMEK" ile/değil/>< KİŞİLİĞİNİN, RENKLİ OLMASI


- "KÖRLÜK/SAĞIRLIK"(IN NEDENİ) ile/ve/||/<> TIKANIKLIK('IN NEDENİ)

( Olanaklar/olanaklılık, rahatlık. İLE/VE/||/<> Yeti/yetenek, becerme, başarı. )


- "KULLUK İÇİN" değil İNSANLIK İÇİN/İNSANLIĞINDAN DOLAYI


- "KUVVETLER AYRILIĞI" değil/yerine KUVVETLER AYRILIĞI VE BİRLİĞİ


- "KUYUNUN DERİNLİĞİ" değil "İPİN KISALIĞI"


- "MALUMUNUZ" ... ile/ve/değil/yerine/<> BİLDİĞİNİZ GİBİ


- "MUMLA ARAMAK" ile/ve "SAMANLIKTA İĞNE ARAMAK"


- "NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ" ile NE BİLDİĞİMİZ

( Ne bildiğimizi değiştirir. İLE Nasıl göründüğümüzü değiştirir. )


- "NASIL KULLANIŞI" değil NASIL KULLANILDIĞI


- "NE İSTEDİĞİMİ/Zİ BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEYE GEREKSİNİMİM/İZ OLDUĞUNU BİLMEK

( Herkes "bilir". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bazıları bilir. )


- "NEREYE GELDİĞİMİZ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEREDEN GELDİĞİMİZ


- "OL(A)MADIĞIMIZ GİBİ OLMAK/OLMAYA ÇALIŞMAK" ile/değil/yerine OLDUĞUMUZ GİBİ OLMAK


- "OLASILIĞIN DOĞUŞU" ve/||/<> "ŞANSIN TERBİYE EDİLİŞİ"

( Ian Hacking'in bu kitaplarını da okumanızı salık veririz. )


- "ÖLDÜĞÜNDE" değil/yerine "NEFSİN ÖLÜMÜ TADDIĞINDA"


- "ÖLÜMDEN SONRA, YAŞAMIN OLUP OLMADIĞI" değil/yerine ÖLÜMDEN ÖNCE, SENİN, YAŞAMDA OLUP OLMADIĞIN


- "ÖNEMİ YOK" ile/değil BELİRLEYİCİLİĞİ YOK


- "OTOMATİĞE BİNME" değil OTOMATİĞE BAĞLAMA


- "PİS" ile/değil/yerine "ÇİĞ"


- "S.KİLMİŞ GÖTÜN DAVASI OLMAZ" ile/ve "GEÇTİ BOLUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE"


- "SAVUNDUĞUNDAN" DOLAYI BİLMEK ile/değil/yerine/>< BİLDİĞİNDEN DOLAYI SAVUNMAK


- "SAYIN APARTMAN YÖNETİCİLİĞİ" değil SAYIN APARTMAN YÖNETİCİSİ/YÖNETİMİ


- "ŞEKER" HASTALIĞI ile "GİZLİ ŞEKER" HASTALIĞI

( DIABETES INSPIDUS vs. DIABETES MELLITUS )


- "SEN DİLİ" KULLANMAMA GEREĞİ:
TANIMADIĞIN KİŞİ değil (YETERİNCE) SAMİMİ/YAKIN OLMADIĞIN(/DAN DOLAYI)

( Tanımadığınız ve/ya da yeterince samimi/yakın olmadığınız kişilere, "SİZ" diye hitap ediniz/edilir! )


- "SEN, İSTEDİĞİN KADAR YAPARSAN YAP" değil NE KADAR YAPARSAN YAP ya da İSTEDİĞİN KADAR YAP


- "SENİ SEVİYORUM!" ile/belki/yerine/değil "SENİN, BENİ SEVEBİLME OLASILIĞINI SEVİYORUM!"


- "SENİ SEVİYORUM" (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK


- "SENİ SEVİYORUM" (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK


- "SEVDİĞİMİZ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVEBİLECEĞİMİZ


- "SIĞ" ile/ve/<> "ÇİĞ"


- "SİGARA İÇİLMEYEN BÖLÜM" yerine SİGARA İÇİLEN BÖLÜM

( NONSMOKING AREA instead of SMOKING AREA )


- "SINIRLARI GENİŞLETMEK" ile "EŞİĞİ YÜKSELTMEK"


- "SÖYLEDİĞİNE GÖRE ..." ile/ve "SÖYLEDİĞİ KADARIYLA ..."


- "SÖYLEDİĞİNİZDE" değil "SÖYLEDİKLERİNİZDE"


- "ŞU AN, İCÂD ETTİĞİM BİR YANIT DEĞİL" değil "ŞU AN İÇİN İCÂD ETTİĞİM BİR YANIT DEĞİL"


- "TAKINTI" ile/değil/yerine ÇALIŞMA VE ÜRETME (GEREKLİLİĞİ)


- "TAKINTI" ile/değil/yerine GEREKENİ/GEREĞİNİ YAPMAK


- "TAŞI GEDİĞİNE KOYMAK" ile "CUK OTURTMAK"


- "TEŞVİK-İ MESAİ" değil TEŞRİK-İ MESAİ/İŞBİRLİĞİ


- "ÜMİT EDİLDİĞİ KADAR DÜŞÜK OLMAZ" değil "SANILDIĞI KADAR DÜŞÜK OLMAZ"


- "ÜSKÜDAR'DA SABAH OLDU" ile "GEÇTİ BORUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE"


- "VARLIĞIN AÇIKLANABİLMESİ" ile "TANRI"

( Ontolojik epistemoloji. İLE ... )


- "VARLIĞIN AÇIKLANABİLMESİ" ile "TANRI"

( Ontolojik epistemoloji. İLE ... )


- "X PARÇACIĞI" değil HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU


- "YAPABİLDİĞİM" ile "YAPABİLDİĞİMİ DÜŞÜNDÜĞÜM"


- "YARATMA" ile/ve/değil AÇIĞA ÇIKARMA


- "YAŞLANDIĞIMIZDAN DOLAYI OYUN OYNAMAKTAN VAZGEÇMEK"
değil/ne yazık ki
VAZGEÇTİĞİMİZDEN DOLAYI OYUN OYNAMAMAK


- "YENİLGİ":
"KAYBETTİĞİNDE" değil VAZGEÇTİĞİNDE


- "ZAMANI GELDİĞİ ZAMAN ..." değil ZAMANI GELDİĞİNDE ...


- "ZAMANI GELİRSE" ile/ve "ZAMANI GELDİĞİNDE"


- "ZAMANIN EL VERDİĞİNCE" değil "ZAMAN EL VERDİĞİNCE"

( "ZAMANIN EL VERDİĞİ KADAR" demek üzereyken "ZAMANIN" diye başlayıp bu sözü kullandıktan sonra bir anda zihne başka bir sözün gelmesiyle hızla yön değiştirerek ifadenin bozulmasıyla oluşur. [Dli yanlış kullanmaktan değil bazen konuşma koşullarının çoklu etkileri altında sözcükler arasında karmaşalar yaşanabilir.] )


- "ZURNANIN ZORT DEDİĞİ YER" ile "DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER"


- (")EŞİTLİK(") ile/ve/değil/||/<> FIRSAT/OLANAK/KOŞULLAR EŞİTLİĞİ


- (")İYİLİK(") değil OLDUĞU/GEREKTİĞİ ŞEKİLDE/GİBİ


- (")KESİNLİK(") ile/ve/değil KESİNLİĞİN OLANAKSIZLIĞI

( [not] CERTAINTY vs./and/but IMPOSSIBILITY OF CERTAINTY )


- (")NE YAPACAĞINI BİLMEK(") ile/ve/değil/||/<>/> BİLDİĞİNİ, YAPMAK/UYGULAMAK


- (")SORUNLARI("):
BAŞKALARIYLA OLAN/LAR ile/değil/yerine (OLABİLDİĞİNCE) KENDİYLE OLAN/LAR

( Sorunun, kendi(nde) olduğunu anla(ya)mayan kişiler, ne yazık ki, çözümü, başkalarının huzurunu bozmakta "arar/bulur". )

( [çoğunlukla] Kendiyle, (ciddi) sorunları olan(lar)dır. İLE/DEĞİL/YERİNE Başkalarıyla, "sorunlu" "görünseler/düşünülseler" de sorunsuzdur(lar). )


- (")TOHUM(") ve/||/<> (")MEYVE(") ve/||/<> (")ÇEKİRDEK(")/ÇİĞDEM[Ege'de]]


- (")YETERSİZ/LİK(") ile/ve "SIĞ/LIK"


- (GEREKTİĞİ KADAR) SU İÇMELİ!


- (MUMU/IŞIĞI) YAKMAK yerine (MUMU/IŞIĞI) UYANDIRMAK


- (MUMU/IŞIĞI) YAKMAK yerine (MUMU/IŞIĞI) UYANDIRMAK


- (OLABİLDİĞİNCE) ÖNLERDE OTURMAK ile/ve (OLABİLDİĞİNCE) ARKALARDA VE ORTALARDA OTURMAK

( Tiyatroda. İLE/VE Sinemada ve konserlerde. )


- (ONUN/SENİN) GÜZELLİĞİNE BAKMAK ile/değil/yerine GÜZELLİĞE BAKMAK


- (SADECE GEREKTİĞİ KADAR) YEMELİ!


- (ŞER'Î) ADLÎ DELİL:
MADDENİN VUCUDA GETİRDİĞİ ile/ve/||/<> KANUN TESİS ETMİŞ BULUNAN ile/ve/||/<> ŞAHADET ile/ve/||/<> KARİNE ile/ve/||/<> YEMİN

( PREUVES JUDICIAIRES )


- (SEVDİĞİN)(BİR ŞEYİ)TOK KARNINA YEMEK ile/yerine AÇKEN (KARARINCA) YEMEK


- (SİGARA) "YASAĞI" değil SINIRLAMASI/KISITLAMA/SI

( Yürürlüğe giren yasa, bir "YASAK" koyma değildir! Toplum yaşamında ve kişiler arasında düzenin sağlanması, hakların korunması için ortak kullanım alanı kuralları uygulanmak zorundadır. Sigarayla ilgili düzenleme, kişilerin bulunmak zorunda/durumunda olduğu -kapalı ya da açık- ortamlarda sigara kullanıcılarının keyfî uygulamalarına izin vermemek üzerinedir. Bu durumdan rahatsız olan/olabilecek kişilerin haklarının korunması üzerine de bu tür kısıtlamalar getirilmesi gerekmiştir. "YASAK" olarak ifade edilen durum, "sigara içme yasağı" değil belirli ortak kullanım alanlarında keyfî tutumda bulunulmasına engel olabilmek üzere ve çevrenin rahatsız edilmemesine yöneliktir. Doğrudan, genel bir "içmeme yasağı" getirilmemiştir. "YASAK"[< YASA][yasaya/kanuna bağlı olan] sözcüğü ve kullanımının da, kişiler [içen-içmeyen, rahatsız olan/lar] arasında anlaşamamazlık/ihtilâf [ya da olası çatışma durumunda] toplum ve devlet tarafından kabul ve onay görmüş, uyumlu bir düzen sağlanabilmesi üzerine, gereken koşulların, yazılı ve tüzel(hukukî) bir karşılığının bulunması üzerinedir. Birlik ve bütünlüğü, sürdürülebilirliği sağlayabilmenin göstergesi ve dayanakçası olarak, "YASA" ve yasal gereklilik, işlevini yerine getirmek üzere uygulanmaktadır. Kişi, kendi evinde istediği gibi [çırılçıplak] dolaşabileceği halde dışarıda/sokakta, ortak alanlarda dolaşamayacağı gibi. Bu durumu anlayan ve kabul edebilen tütün kullanıcıları, tütün ürünleri kısıtlamasının da bir uzlaşım ve çözüm gerektirdiğini rahatlıkla anlayacak ve kabul ediyor olacaklardır. )


- (UP)RIGHT(NESS) vs./and APPROPRIATE(NESS)


- (YERİ GELDİĞİNDE VE DOZUNDA) TERSLEYEBİLMELİ!


- (YERİ GELDİĞİNDE) KAÇMALI!


- (YERİ GELDİĞİNDE) KORKMALI!


- [...'NIN ...]
... DUYUMSANDIĞI/HİSSEDİLDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/< ... YANSIDIĞI


- [BAZI/ÇOĞU DURUM/SORUN/HATA/ZORLUKTA]
"(BEN) İNSANIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "İNSANIM" DÜŞÜNCESİNE/SÖZCÜĞÜNE SIĞINMIŞSIN/KAÇMIŞSIN/SAKLANMIŞSIN


- [Fr. < Yun.] OLİGOKLAZ ile OLİJİST

( Billur kütlelerde, serpme durumunda bulunan, beyazımtrak bir tür feldispat. İLE Kızıl renkli, kayaçlarda rastlanılan, doğal demir oksidi. )


- [Fr.] SANTİAR ile/ve/<> SANTİGRAM ile/ve/<> SANTİGRAT ile/ve/<> SANTİLİTRE ile/ve/<> SANTİM ile/ve/<> SANTİMETRE

( Bir ar'ın, yüzde biri, bir metrekare. İLE/VE/<> Bir gramın, yüzde biri, bir desigramın onda biri. İLE/VE/<> Suyun, buz olma noktasını sıfır, buharlaşma noktasını 100 sayarak, arası, derece olarak adlandırılan yüz eşit kısma bölme yoluyla bulunan ısı ölçeği. İLE/VE/<> Bir litrenin, yüzde biri. İLE/VE/<> Herhangi bir birimin, yüzde biri. İLE/VE/<> Bir metrenin, yüzde biri. )


- [ne yazık ki]
!"KÜÇÜMSEMEK" ile/ve/||/<>/> KÜÇÜMSEDİĞİNE GEREKSİNİM DUYMAK/MUHTAÇ KALMAK

( Kapalı olan Antep fıstığını, bırakıp sonunda, o kapalı olanları açmaya çalışmak kadar komik, çaresiz ve vahim durumlara düşmemek için çoğu ufak/değersiz/yetersiz "görünen" şeyi ve kişiyi küçümsememek gerekir. )


- [ne yazık ki]
!ADAM KAYIRMACILIĞI ile/ve/||/<> !İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞI


- [ne yazık ki]
!İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> !İNSAN TİCARETİ

( TCK79 ile/ve/||/<> TCK80 )


- [ne yazık ki]
!KİN ile/<> !GILLÜGİŞ/GILLIGIŞ

( ... İLE/<> Gizli kin, gizli ve kötü erek/amaç. )


- [ne yazık ki]
!MÜSTEHZÎ/SARKASTİK[İng. < SARCASTIC] değil/yerine/= ALAYCI/İĞNELEYİCİ


- [ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
RASYONEL ile/ve/<> KİTLELERİN SEFERBER EDİLDİĞİ ile/ve/<> ASİMETRİK


- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK

( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )


- [ne yazık ki]
"GÖZÜNDE BÜYÜTMEK" ve/||/<>/> GERÇEKLEŞME OLASILIĞINI DÜŞÜRMEK


- [ne yazık ki]
"İŞİNE GELDİĞİNDE" ile/değil/yerine/>< YERİ GELDİĞİNDE


- [ne yazık ki]
"KABA" ile/ve/||/<> "ÇİĞ"


- [ne yazık ki]
"YÜZEYSEL/LİK" ile/ve/||/<> "SIĞ/LIK"


- [ne yazık ki]
BELLEK KAYBININ NEDENLERİ:
KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI ve/||/<> VİTAMİNLERİN EKSİLMESİ ve/||/<> MİNERAL YOKSUNLUĞU ve/||/<> YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ ve/||/<> HORMONLARIN AZLIĞI


- [ne yazık ki]
BİLGİ YETERSİZLİĞİ ve/||/<>/> ÖNYARGI


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİĞİN/BİLGİSİZLERİN:
KABALIĞI ile/ve/||/<> KALABALIĞI


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİK SÜRECİ VE SONUCU:
DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> TİRANLIK


- [ne yazık ki]
BÜYÜK SORUN/YANILSAMA:
"ACI ÇEKMEMEK" ve/||/<>/>/< "KENDİMİZİ KANDIRMAK" / KANDIRDIĞIMIZI/KANDIRABİLECEĞİMİZİ ZANNETMEK


- [ne yazık ki]
DOĞRU OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE, YAPMAMAK ile/ve/<> YANLIŞ/HATALI/EKSİK OLANI, BİLMENE KARŞIN, YAPMAK


- [ne yazık ki]
GELİR ADÂLETSİZLİĞİ ile/ve/||/<>/> "SERVET" ADÂLETSİZLİĞİ


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< GELİŞİGÜZEL


- [ne yazık ki]
GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR [GDO] ile HORMONLU ile İLÂÇLI


- [ne yazık ki]
GÜRÜLTÜ ÇIKARMAK/KORNA ÇALMAK ile/değil/yerine/>< SUSMAK/SESSİZLİĞİ YEĞLEMEK

( [ne yazık ki] Bilgisizlik ne kadarsa o kadar çok ve yüksektir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilgelik ve zarâfet ne kadar derinse/yüksekse. )


- [ne yazık ki]
İLİŞKİLERİN/EVLİLİKLERİN BİTİŞİ:
AŞKIN BİTMESİNDEN ile/ve/||/<>/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASINDAN


- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )

( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )


- [ne yazık ki]
İSTEDİĞİN SÖZÜ SÖYLEMEK ve/||/<>/> İSTEMEDİĞİNİ DUYMAK

( "İstediğimiz sözü" söylersek, istemediğimiz sözü de duyarız/duymak zorunda kalırız. )


- [ne yazık ki]
KANDIRMADA:
"APTAL/LIĞIMIZ" ile/ve/değil/||/<>/< "ONUN/ONLARIN" KARAKTERSİZ/LİĞİ

( Olmuyor. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Oluyor. )


- [ne yazık ki]
KEYİF EHLİ ile/ve İŞİNE GELDİĞİ GİBİ YAŞAYAN


- [ne yazık ki]
KÖLELİK ile/ve/||/<>/> BORÇ KÖLELİĞİ


- [ne yazık ki]
KÖTÜLERİN, "BASKISI" ile/değil/||/<> İYİLERİN, KAYITSIZLIĞI


- [ne yazık ki]
MUTSUZLUK:
"SAHİP OLAMADIKLARIMIZA ULAŞAMADIĞIMIZDAN DOLAYI" değil SAHİP OLDUKLARIMIZI UNUTMAKTAN DOLAYI


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- [ne yazık ki]
ŞİDDETTEN DOLAYI ... ile/ve/değil/ne yazık ki/<> "BİZİM/SEN"İN "SESSİZLİĞİNDEN/TEPKİSİZLİĞİNDEN DOLAYI ..."


- [ne yazık ki]
SİYASAL KAYIRMACILIKTA:
PATRONAJ(BOSISM) ile/ve/||/<> KLIENTALIZM ile/ve/||/<> HİZMET KAYIRMACILIĞI


- [ne yazık ki]
YORAN:
KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ETRAFINI ANLAMAYAN KİŞİLERİN SAĞIRLIĞI


- [ne yazık ki]
ZORBALIK ile/ve/değil/<>/> AKRAN ZORBALIĞI


- [ne] "VARLIĞA YERİNİRİM" ne de "YOKLUĞA ERİNİRİM"

( Ancak, yokluğu birebir, kendin deneyimle(yebil)dikten sonra söyleyebilirsin/söylemelisin! )


- [NİTELİĞİN GÖSTERGESİNDE]
DOST ile ÂŞIK

( Kavgada belirli olur. İLE Vedâda belirli olur. )


- [not] (")FREIGHT(") vs./and BURDEN


- [not] NO TALKING vs. TO TALK IN RIGHT PLACE/APPROPRIATE/REASONABLE


- [not] OBLIGATION vs./and RESPONSIBILITY


- [not] REACH/CLAIM TO THE FREEDOM - OBLIGATORY OF THE FREEDOM (AND CONSEQUENTLY TO GET RESPONSIBILITY OF THE FREEDOM


- [not] RIGHT vs. CONSTANT


- [not] SCIENCE vs./and PARADIGM


- [not] TO GIVE vs. TO GIVE IN RIGHT TIME


- [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT instead TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN


- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )

( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )


- [Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA

( DOKUZLUKLAR[Yun. ENNEADLAR]
[simgelerdi...]
Ruhların, metafizik ve kehanet bilimlerinin sanatını.
İLE/<>
Yüzünde taşıdığı trajik maske ile Yaşam ve Ölümü.
İLE/<>
Bilimin tekrar doğuş sürecini.
İLE/<>
Tıp bilimini.
İLE/<>
Maji bilimini.
İLE/<>
İnsan ve psikolojik yapısının bilimini.
İLE/<>
Taşlar bilimini.
İLE/<>
Bitkiler bilimini.
İLE/<>
Hayvanlar Bilimini. )

( )


- %99,73 (ve üzeri):
DNA babalık tayini eşiği.


- TÜRK MÜZİK EŞİĞİ


- Sanchita(geçmiş enkarnasyonlardan birikmiş olanlar),


- | KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( Farklı coğrafyalarda yaşayıp farklı dilleri konuşsa da yeryüzünde yaşayan tüm bireyler, şu 6 ya da 7 duygu-durum için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor. )

( )

( )


- | YALIN VE DOLAYSIZ ve/||/<> AYRIM VE DOLAYLI BİRLİK |
ve/||/<>
BUNLARIN BİRLİKTELİĞİ


- | YORULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR ve DURULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR |
ve/||/<>/>/<
KIRILDIĞIMIZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR

( Olduğumuz/oluştuğumuz. VE/||/<>/>/< Kırıldığımız. )


- 1 YUMURTA = 5 SİGARA

( Bveganyasam.blogspot.com.tr/2015/03/1-yumurta-5-sigara.html )


- 4 YIL, 4 AY, 4 GÜN:
Çocukların, eğitime (ilk öğrenim ve eğitime) başlatılma eşiği.


- A = B ile/ve/||/<> A > B ile/ve/||/<> A < B
OLMAZSA, MATEMATİĞİN OLANAKSIZLIĞI


- A/D KONVERTER/ANALOG-TO-DIGITAL CONVERTER[İng.] değil/yerine/= A/D DÖNÜŞTÜRÜCÜ, ÖRNEKSELDEN SAYISALA DÖNÜŞTÜRÜCÜ


- ABAROGNOZİ[Yun.] değil/yerine/= BİR NESNENİN AĞIRLIĞINI TARTMA YETİSİNİN YOKLUĞU


- ABDESTBOZAN/ŞERİT/SIĞIR ŞERİDİ/TENYASI/TENYA ile ABDESTBOZAN OTU

( Şeritgillerden, gövdesi yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı. İLE Gülgillerden, almaşık yapraklı, yeşilimsi ya da kan kırmızı çiçekler açan, idrar söktürmede ve kan dindirmede kullanılan bir bitki. )

( ... cum POTERIUM SPINOSUM )


- ABSOLUTE[NESS] vs. RIGHT[NESS]


- ACI ÇEKTİĞİMİZDE ve/||/<> KORKTUĞUMUZDA ve/||/<> BAZI ŞEYLER, YOLUNDA GİTMEDİĞİNDE

( Kendimize kızmayalım. VE/||/<> Kendimizi aşağılamayalım. VE/||/<> Kendimizi suçlamayalım. )


- ACI ÇIĞLIĞI ile/ve ZEVK ÇIĞLIĞI


- ACI/ISTIRAP:
KÖTÜLERİN ŞİDDETİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< İYİLERİN SESSİZLİĞİNDEN


- ACIÇİGDEM = GÜZÇİĞDEMİ

( Zambakgillerden, 20-30 cm. boyunda, şerit yapraklı ve açık renk çiçekli, tohumları, romatizma sağaltımında kullanılan, ağılı(zehirli) bir çiğdem türü. )

( COLCHICUM AUTUMNALE )


- AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA


- AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK KILMAK


- ad lib.[Lat. < AD LIBITUM] değil/yerine/= İSTEĞİNİZE GÖRE, İSTEDİĞİNİZ KADAR


- AD ile AD TÜMCECİĞİ

( NOUN vs. NOUN CLAUSE )


- ADA BALIĞI ile ALABALIK(TROUT) ile ATLANTİK KERTENKELE BALIĞI ile ATEŞ BALIĞI ile AY BALIĞI[Lat. MOLA MOLA] ile BENİ BALIĞI[Lat. CYPRINION MACROSTOMUS] ile ÇAÇA BALIĞI ile ÇUPRA BALIĞI ile DİL BALIĞI(SOLEFISH, [Lat. SOLEA VULGARIS]) ile DÜLGER BALIĞI[Lat. ZEUS FABER] ile FENERBALIĞI[LOPHIUS PISCATORIUS] ile FULYA BALIĞI[Lat. MYLIOBATIS AQUILA] ile GÜNBALIĞI[Lat. JULIS TURCICA] ile İSTAVRİT[Yun.][Lat. TRACHURUS TRACHURUS] ile KEDİ BALIĞI(CATFISH) ile KELER BALIĞI ile KILIÇ BALIĞI(CEMEL-İL-BAHR / CEMEL-ÜL-MÂ'[Ar.], SWORDFISH[İng.]) ile KIRLANGIÇ BALIĞI[Lat. TRIGLA HURUNDO] ile KIZILKANAT[Lat. SCARDINUS ERYHROPHTHALMUS] ile KÖPEK BALIĞI(SHARK) ile KUM BALIĞI[Lat. AMMODYTES] ile KUPES[Lat. BOOPS BOOPS] ile KÜÇÜK AĞIZLI LOTAK[Lat. CYPRINION KAIS] ile MERCAN BALIĞI ile OK BALIĞI ile ORKİNOS[Yun.]/TON[Lat. THUNNUS] ile ÖRDEK BALIĞI[Lat. LABRUS MIXTUS] ile PAPAZBALIĞI[Lat. CHROMIS CHROMIS] ile PEMBE, KURBAĞA AĞIZ BALIĞI ile RİNGA BALIĞI(HERRING)[Lat. CLUPEA HARENGUS] ile SANDIK BALIĞI[Lat. LACTOPHRYS TRIQUETER] ile TON BALIĞI(TUNAFISH) ile TARANGA ile TORPİLBALIĞI ile YILAN BALIĞI(İNKİLÎS[Ar.], EEL[İng.]) ile ACI BALIK ile BIYIKLI BALIK ile DİKENLİ BALIK[Lat. G. ACULEATUS] ile DUBAR[Lat. MUGIL CEPHALUS] ile ÜZGÜNBALIĞI[Lat. CALLIONYMUS LYRA]

( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )


- ADA BALIĞI = AMBER BALIĞI

( Balinagillerden, boyu 25 metreye kadar çıkabilen, başı büyük, dişli, çok yırtıcı bir balık. )

( CATODON MACROCEPHALUS )


- ADÂLET HEYKELİNİN GÖZLERİNİN KAPALILIĞI:
"NAMUSSUZLARA GÖZ YUMMAK İÇİN" değil ÂDİL OLMAK İÇİN


- ADÂLET:
KİŞİ/KUL ve/||/<> İLÂH'IN BİRLİĞİ


- ADÂLET:
VARLIĞI VE VAROLANI BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> HAK'I BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK/TANIMAK


- ADÂLET = JUSTICE[İng., Fr.] = IUSTITIA[Lat.] = GERECHTIGKEIT[Alm.] = DIKAIOSYNE[Yun.] = JUSTICIA[İsp.]


- ADÂLET ile/ve/<>/</> TÜZENİN SAĞLADIĞI GÜVEN(İLİR)LİK


- ADAM "SATMIŞLIĞI/M/IZ"
değil/ne yazık ki/><
ADAM "SANMIŞLIĞI/M/IZ"

( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )


- ADAM OLUP OLMADIĞIN ile/ve/>/değil NE KADAR ADAM OLDUĞUN


- ADANMAK ile/yerine/değil (GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK

( Yanlışı. DEĞİL/>< Doğrusu. )

( [not] TO BE DEVOTED vs./but TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)
TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH) instead of TO BE DEVOTED )


- ADÂVET[Ar.] ile BİĞZA[Ar.]


- ADDISON[Fr.] değil/yerine/= BÖBREK ÜSTÜ BEZİ SALGI YETERSİZLİĞİ HASTALIĞI


- ADİAFOREZ[Fr.] değil/yerine/= TERLEME YETERSİZLİĞİ/YOKLUĞU


- ADİNAMİ[Fr.]/ADYNAMIA[İng.] değil/yerine/= KAS ZAYIFLIĞI/GÜÇSÜZLÜK


- ADMONISH vs. CASTIGATE vs. CHASTISE vs. CHIDE vs. REBUKE vs. REPRIMAND vs. SCOLD


- ADNAN SAYGUN ve/<> HALİT REFİĞ


- ADORING TO INTELLIGENCE vs. ENLIGHTENMENT

( ENLIGHTENMENT instead of ADORING TO INTELLIGENCE )


- ADSL/ASYMMETRIC DIGITAL SUBSCRIBER LINE[İng.] değil/yerine/= ASİMETRİK SAYISAL ABONE HATTI


- AERODROM[Fr.] değil/yerine/= UÇAKLARIN İNİP KALKTIĞI YER, HAVA ALANI


- AF ile/ve İSTİĞFAR

( Cezası saklı olarak, ceza almama. İLE/VE Tüm yanlış/ceza kayıtlarının silinmesi. )


- AFFETMENİN DEĞİŞTİRDİĞİ:
GEÇMİŞ değil GELECEK


- AĞAÇ ile/ve SIĞLA

( ... İLE Günlük ağacı. )


- AGGLOMERATİF CLUSTERING/AGGLOMERATIVE CLUSTERING[İng.] değil/yerine/= YIĞINSAL KÜMELEME


- AGGLOMERATİF/AGGLOMERATIVE[İng.] değil/yerine/= YIĞINSAL


- AĞI AĞACI ile/ve AVİZE AĞACI ile/ve BAN AĞACI ile/ve ÇUBUK AĞACI ile/ve DANTEL AĞACI ile/ve IĞ AĞACI ile/ve KÂĞIT AĞACI ile/ve LÂLE AĞACI ile/ve LÂSTİK AĞACI ile/ve MANTAR AĞACI ile/ve MERCAN AĞACI ile/ve ÖD AĞACI ile/ve PELESENK AĞACI[Lat. GUAIACUM OFFICINALE] ile/ve PORSUK AĞACI ile/ve SAKIZ AĞACI ile/ve SÜT AĞACI ile/ve TESPİH AĞACI/ÇALISI, ÇİN LEYLAĞI[Lat. MELIA AZEDARACH] ile/ve KÖR AĞAC


- AGI/ARTIFICIAL GENERAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY GENEL ZEKÂ


- AĞIZ AÇIKLIĞI ile/değil/yerine/>< ZİHİN AÇIKLIĞI

( Kişinin, zihni, ne kadar kapalıysa; ağzı, o kadar açık olur. )


- AĞLAMAK:
"KIRILDIĞIN" YERDEN değil KIRDIĞIN YERDEN

( Kırıldığın yerden değil kırdığın yerden ağlarsın. )


- AĞLAMAK/YIĞLAMAK/ZÂRİ KILMAK ile/ve AĞLAYAMADIĞINDAN DOLAYI AĞLAMAK

( Yeni doğan bebekler, 440 hz yüksekliğinde ve la notasıyla ağlar. )

( BÜKÂ' ile/ve ... )

( GİRYÂN: Ağlayan. )


- AGRAJE[Fr.] değil/yerine/= ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE ATANMIŞ KİŞİ


- AGREGAN/AGGREGANT[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞTIRICI


- AGREGASYON/AGGREGATION[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞMA


- AGROMETRE/AGGREGOMETER[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞIMÖLÇER


- AHBS/FAMILY PHYSICIAN INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= AİLE HEKİMLİĞİ BİLGİ SİSTEMİ


- AHIMSA ile/ve SATYA ile/ve ASTEYA ile/ve BRAHMAÇARYA ile/ve
APARIGRAHA ile/ve DAYA ile/ve KŞAMA ile/ve
DHRITI ile/ve MITAHARA ile/ve ARCAVA

( Şiddet kontrolü. [Şiddetsizlik] Zararsızlık; başkalarını düşünce, söz ve hareketle incitmemek. İLE/VE Yalan kontrolü. [Dürüstlük] İLE/VE Benimseme kontrolü. [Çalmama] İLE/VE Eşeysel enerji kontrolü. İLE/VE Biriktirme kontrolü. [Biriktirmemek] İLE/VE Nefret kontrolü. [Merhamet] İLE/VE Kızgınlık kontrolü. [Affetme] İLE/VE Güçsüzlük kontrolü. [Dayanıklılık] İLE/VE Aşırılık kontrolü. [Ilımlılık] İLE/VE Yanlışlık kontrolü. [Doğruluk] )


- AHLÂKSAL OLAN/OLABİLEN:
"NE YAPTIĞIMIZ/YAPMADIĞIMIZ" değil NEYE DAYANARAK, NE YAPTIĞIMIZ VE YAPMAYABİLECEĞİMİZ


- AHMAK KİŞİNİN ARADIĞI değil/yerine/>< AKILLI KİŞİNİN ARADIĞI

( Başkalarında. DEĞİL/YERİNE/>< Kendinde. )


- AI/ARTIFICIAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY ZEKÂ/YZ


- AIDS/ACQUIRED IMMUNODEFICIENCY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= EDİNİLMİŞ BAĞIŞIKLIK YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ


- AİLE ŞİRKETİ değil/yerine/= OĞUŞLUK ORTAKLIĞI


- AKAN SU ile/ve IĞIL

( ... İLE/VE Çok yavaş akan su. )


- AKBALIK = AKYABALIĞI

( Uskumrugillerden, ufak pullu bir balık.[10 - 60 kg.] )

( LICHIA AMIA )


- AKCİĞER ZARI YANGISI(SATLICAN/ZATÜLCENP[Ar.]) ile/ve KARACİĞER YANGISI ile/ve BRONŞİYOL YANGISI ile/ve LENF BOĞUMLARI YANGISI ile/ve MEME YANGISI(MASTİT)

( ZATÜLCENP ile/ve HEPATİT, ZATÜLKEBED ile/ve BRONŞİYOLİT ile/ve ADEONOİT )

( BİLSÂM[Ar., Fars.]/PLEURÉSIE[Fr.]: Akciğer zarı yangısı, satlıcan. )

( Dünyada en sık karşılaşılan hastalık zatürree/bronşittir. )

( AKCİĞER YANGISI / GIŞÂ-İ CENB[Ar.] / PLEVRA[İt. göğüs boşluğunun iç yüzünü ve akciğerleri saran zar] )


- AKCİĞER ZARI ile KARACİĞER ZARI

( PLEURA vs. ... )


- AKCİĞER(ÖRGEN) ile/ve KARACİĞER

( ESNÂH-I RİEVİYE: Akciğer petekleri. )

( RİE ile/ve KEBED[çoğ. EKBÂD] )

( ŞÜS ile/ve ŞÜŞ )

( LUNGS vs./and LIVER )


- AKCİĞER
SİGARA:
(")İÇİLEN(") ile/değil/yerine/&gt;&lt;/< İÇİLMEYEN

( )


- AKDENİZ KORSAN(LIĞ)I ile/ve OKYANUS KORSAN(LIĞ)I


- AKEN[Yun.] değil/yerine/= OLGUNLAŞINCA KENDİLİĞİNDEN ÇATLAYIP AÇILMAYAN TEK TOHUMLU KURU MEYVE


- AKİL BALİĞ/BALİĞ değil/yerine/= ERGEN/ERİN/YENİYETME


- AKIL:
SESİN YÜKSEKLİĞİNDE değil SÖZÜN İNCELİĞİNDE


- AKIL ve/||/<> ZORUNLULUĞUN GETİRDİĞİ


- AKIŞ ile/ve/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- AKIŞKANLAR DİNAMİĞİ ile/ve/<> AKIŞKANLAR MEKANİĞİ

( Mekâniğin, akışkanların ve gazların hareketleriyle ilgili dalı. İLE/VE/<> Akışkanların, durgun ya da hareket halindeki denge, basınç, hız, ivme, sıkışma ve genleşmelerini inceleyen bilim dalı. )

( FLUID DYNAMICS vs./and/<> FLUID MECHANICS )

( DYNAMIQUE DES FLUIDES avec/et/<> MÉCANIQUE DES FLUIDES )

( STRÖMUNGSLEHRE mit/und/<> STRÖMUNGSMECHANIK )


- AKLIN:
DÜZEN VERİCİLİĞİ ile/ve/||/<> İŞLEM GÖRÜCÜLÜĞÜ


- AKLINI BEĞENDİĞİMİZ BİRİNİN ...
ve/||/<>
AKLINI KULLANMAYAN BİRİNİN ...

( Görüntüsünü nerak etmeyelim. VE/||/<> "Görüntüsünden" etkilenmeyelim. )


- AKRODİNİ[Fr.] değil/yerine/= NEDENİ BELİRSİZ ÇOCUK SAYRILIĞI


- AKROMATİK ile AKROMATİK İĞ İPLİK

( Beyaz ışığı çözümlemeden geçiren, renksemez. Gözede, boyayı kabul etmeyen bölüm. İLE Mitozun ilk evresi sonunda tüm gözelerde beliren ve göze boyalarıyla boyanamayan iğ biçimindeki oluşum. )


- AKROMİ[Fr.] değil/yerine/= DERİNİN RENKSİZLEŞMESİ SAYRILIĞI


- AKROPOL[Yun.] değil/yerine/= ESKİ YUNAN KENTLERİNDE, SARAY VE TAPINAKLARIN YER ALDIĞI İÇ KALE


- AKŞAM ESİNTİSİ/YELİ ile/ve/||/<> AKŞAM SERİNLİĞİ


- AKSİYOM ile/ve PARADİGMA


- AKSUNA[Lat.] değil/yerine/= VURGUN YİYEN DALGICIN, TEKRAR İNDİRİLMESİ GEREKEN SU DERİNLİĞİ


- AKTOGRAF[Fr.] değil/yerine/= BİREYİN DAVRANIŞ ETKİNLİĞİNİN ZAMAN İÇİNDEKİ DAĞILIMINI ÖLÇMEYE YARAYAN DÜZENEK


- AKUPUNKTUR değil/yerine/= İĞNELİEM


- AKUSTİK/EMPEDANS ACOUSTIC IMPEDANCE[İng.] değil/yerine/= SES GEÇİRİMSİZLİĞİ


- ALABRİGAN[Yun.] değil/yerine/= HAYDUT YÖNTEMİNCE/TARZI


- ALAVOTR SANTE[Fr.] değil/yerine/= SAĞLIĞINIZA! / ŞEREFE!


- ALBEDO/METRE[Lat.] değil/yerine/= IŞIĞI YANSITAN BİR YÜZEYİN YANSITMA GÜCÜ / ARACI


- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]


- ALGISAL EŞİKLER'DE:
ÖZEL ALICILAR ile/ve MUTLAK EŞİK ile/ve FARK EŞİĞİ


- ALIGNMENT/HARMONISATION and APPROXIMATION (OF LEGISLATION)

( Uyum, uyumlaştırma. VE Yakınlaştırma (mevzuatın). )


- ALİGORNA[İt.] değil/yerine/= BİR TÜR PERDAHLI KÂĞIT


- ALKALOZ/ALKALOSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ASiTSİZLİĞİ


- ALLÂH'IN VARLIĞI ile/değil ALLÂH'IN BİRLİĞİ


- ALLIGATOR vs. CROCODILE


- ALTIGEN ile/ve/<> DAİRE


- ALVEOL/ALVEOLUS[İng.] değil/yerine/= HAVA KESECİĞİ | DİŞ YUVASI


- AMBIGUOUS vs. DIM vs. OBSCURE vs. UNLUCID VAGUE


- AMBOLALİ[Fr.] değil/yerine/= BİR KONUŞMA SIRASINDA SÖYLENİLENLERLE HİÇBİR BAĞLANTISI OLMAYAN SÖZCÜKLERİN SIK SIK ORTAYA ATILMASI SAYRILIĞI


- AMERİKA BİZONU ile AVRUPA BİZONU, BONNACON, VAHŞİ İNEK ile HİNT BİZONU, GAUR

( Dışkılarını, 70 metrenin üzerinde bir mesafeye püskürterek kendilerini savunurlarmış. [Ortaçağ dönemine ait metinlerden] )


- AMİGDALA ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> PREFRONTAL KORTEKS


- AMİGDALA YOLU ile/ve/||/<> NEOKORTEKS YOLU

( Kısa ve hızlı. İLE/VE/||/<> Uzun ve yavaş. )


- AMİGDALEKTOMİ[Fr.] değil/yerine/= BADEMCİK AMELİYATI


- AMME HÜKMİ ŞAHSİYETİ değil/yerine/= KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ


- ANADOLU BİLGELİĞİ ve/> ANTİK MISIR ve/> ANADOLU BİLGELİĞİ


- ANADOLU UYGARLIĞI ile/ve/değil ANADOLU UYGARLIKLARI


- ANAKİKLİK/PALİNDROM ile AMBİGRAM

( Tersinden okununca da aynı anlamı veren sözcük ya da tümce. İLE Tersine çevirme. Sunulduğu biçimiyle okunabildiği gibi tam tersine çevrildiğinde de okunabilen görseller. )

( SANMA ŞAHIM | HERKESİ SEN | SÂDIKÂNE | YÂR OLUR
HERKESİ SEN | DOST MU SANDIN | BELKİ O | AĞYÂR OLUR
SÂDIKÂNE | BELKİ O | ÂLEMDE BİR | DİLDÂR OLUR
YÂR OLUR | AĞYÂR OLUR | DİLDÂR OLUR | SERDÂR OLUR

YAVUZ SULTAN SELÎM )

( )


- ANAKİKLİK ile AMBİGRAM


- ANAKROTİZM[Fr.] değil/yerine/= AORT YETMEZLİĞİ DURUMUNDA NABIZ KAYIT EĞRİSİNDE GÖRÜLEN AŞIRI GENLİK


- ANAMORFOZ[Fr.] değil/yerine/= GÖRSEL SANATLARDA FİGÜRLERİN ÇARPITILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ PERSPEKTİF TEKNİĞİ


- ANASTİGMAT[Fr.] değil/yerine/= ASTİGMATI OLMAYAN


- ANAYASA "DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ" değil/yerine ANAYASA

( Burayı tıklayarak okuyabilirsiniz... )


- ANERJİ/ANERGY[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK YANITSIZLIĞI | ENERJİSİZLİK


- ANİMALİZM[Fr.] değil/yerine/= HAYVANLARIN TANRILIĞI VE KUTSALLIĞI İNANCI


- ANIMSAMA ile/ve/||/<> ZEIGARNIK ETKİSİ

( ... İLE/VE/||/<> Yarım kalmış, tamamlanmamış şeylerin aniden ve daha kolay bir biçimde anımsanabildiği savunulan etki.[< Bluma Zeigarnik - 1920] )


- ANİZOKORİ/ANISOCORIA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ EŞİTSİZLİĞİ


- ANİZOTROPİ[Fr.] değil/yerine/= BİR BİTKİNİN PARÇALARININ AYNI KOŞULLAR ALTINDA DEĞİŞİK YÖNLERDE BÜYÜME ÖZELLİĞİ GÖSTERMESİ, YÖNSEME


- ANJİN DÖ PUVATRİN[Fr.] değil/yerine/= SOLUK DARLIĞI


- ANLADIĞIMIZI SANMAK ile/değil/yerine SANDIĞIMIZI ANLAMAK


- ANLAK = ZEKÂ = INTELLECT/INTELLIGENCE[İng.] = ENTENDEMENT/INTELLIGENCE[Fr.] = VERSTAND/INTELLIGENZ[Alm.] = INTELLECTUS/INTELLIGENITIA[Lat.] = INTELIGENCIA[İsp.]


- ANLAM SANATLARI'NDA:
İLHAM ile/ve/<> TEVRİYE[< VERÂ] ile/ve/<> İSTİHDAM ile/ve/<> MUGALATA-İ MANEVİYE ile/ve/<> TENÂSÜB[< NİSBET] ile/ve/<> LEFF Ü NEŞR ile/ve/<> TECÂHÜL-İ ÂRİF[/ÂNE/ÎN] ile/ve/<> HÜSN-İ TA'LÎL[< İLLET] ile/ve/<> SİHR-İ HELÂL ile/ve/<> İRSÂD ile/ve/<> MÜBALAĞA ile/ve/<> TEZAD ile/ve/<> İSTİĞRÂK[< GARK][GULÜVV] ile/ve/<> TEKRÎR[< KERR] ile/ve/<> RÜCÛ ile/ve/<> TEFRÎK[< FARK] ile/ve/<> KAT' ile/ve/<> TERDÎD[< REDD] ile/ve/<> İLTİFÂT ile/ve/<> TELMİH ile/ve/<> İRSÂL-İ MESEL

( İki ya da ikiden fazla anlamı olan bir sözcüğü, bir mısra ya da beyitte tüm anlamlarıyla kullanma sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, birden fazla anlamı olan bir sözcüğü, anlamlarından sadece yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetme sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, bir sözcüğü hem gerçek, hem mecaz anlamlarını kastederek kullanma sanatı. İLE/VE
Anlamı birden fazla olan sözcük ve deyimleri beyitin anlamını değişik biçimlerde açıklanabilecek biçimde kullanma sanatı. İLE/VE
Bir konuyla ilgili birden fazla sözcüğü bir mısra ya da beyitte sıralama amacı gütmeden kullanmak. İLE/VE
Bir beyitte yer alan, birbirleriyle ilgili sözcüklerin sıralanmasıyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir anlam inceliği yaratmak ya da bir lâtife yapmak amacıyla, bilinmiyormuş ya da başka türlü biliniyormuş gibi gösterme sanatı. İLE/VE
Nedeni bilinen bir olayı, düşsel ya da gerçekdışı ve güzel bir olaya bağlama yoluyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir sözcüğü ya da söz öbeğini hem kendinden önceki sözcüklerin sonunda, hem sözcüklerin başında anlamlı olacak biçimde kullanma. İLE/VE
Bir mısranın secî ya da uyağını bir iki sözcükle ima etme sanatı. İLE/VE
Bir sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi abartılı biçimde az ya da çok göstererek ve lâtifeli bir biçimde anlatma. İLE/VE
İki duygu/düşünce/hayal arasındaki birbirlerine karşıt özellikleri birarada söyleme. İLE/VE
Över gibi görünerek yermek, yerer gibi görünerek övme sanatı. İLE/VE
Söyleyişi güçlendirmek için belirli bir anlamdaki sözcüğü ya da söz öbeğini yineleme sanatı. İLE/VE
Bir sözün anlamını, bir kavramın gücünü pekiştirmek için, o sözden/kavramdan cayar gibi görünüp cayılmış görünen sözü/kavramı daha güçlü biçimde belirtmek. İLE/VE
İki şey arasındaki farkı belirtmek. İLE/VE
Söyleyişin gücünü artırmak için, sözü [mısrayı, satırı] yarıda kesmek. İLE/VE
Sözü, beklenmedik, çarpıcı bir sonuca bağlama sanatı. İLE/VE
Şiirde bir duygulanma ya da duygu değişikliğiyle şiirdeki konuyu değiştirmeden seslenilen kişiyi ya da varolanı değiştirmek. İLE/VE
Bilinen bir olay, kişi ya da nükte, fıkra, atasözünü dolaylı biçimde anlatma, ima etme sanatı. İLE/VE
Bir düşünceyi pekiştirmek amacıyla bir atasözü ya da o değerde bir söz öbeğini alıntılamak/kullanmak. )


- ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU


- ANLAM/LI = MEAN/ING[İng.] = SIGNIFICATION[Fr.] = BEDEUTUNG[Alm.] = SIGNIFICATO[İt.] = SIGNIFICACION[İsp.] = SIGNIFICATIO[Lat.] = HE DIANOIA, HE DÜNAMIS[Yun.] = MEDLÛL, DELÂLET[Ar., Fars.] = BETEKENIS[Felm.]


- ANLAMADIĞI YA DA "BEĞENMEDİĞİ" KARŞISINDA:
(NE DEMEKSE?)
"BEYNİN YANMASI" ile/ve/||/<> "KULAĞIN TIRMALANMASI" ile/ve/||/<> "GÖZÜN KANAMASI"


- ANLAR ile/ve/değil/<> AN'IN SÜREKLİLİĞİ


- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN

( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )


- ANLATIMDA:
...'YI "BİLİYORSUNUZ" değil/yerine ...'YI BİLDİĞİNİZİ VARSAYIYORUM


- ANOZOGNOZİ/ANOSOGNOSIA[İng.] değil/yerine/= HASTALIĞINI BILMEZLİK


- ANŞÖVİYMAN[Fr.] değil/yerine/= KEMİK İLİĞİNE BİR BAŞKA KEMİK SOKULARAK YAPILAN BİR TÜR KIRIK KEMİK AMELİYATI


- ANTEP/ŞAM FISTIĞI ile SİİRT FISTIĞI ile ÇAM FISTIĞI


- ANTİASTMATİK[Fr.] ile/||/<> ANTİGRİPAL[Fr.] ile/||/<> ANTİKANSERÖZ[Fr.] ile/||/<> ANTİDİFTERİK[Fr.] ile/||/<> ANTİDİYABETİK[Fr.] ile/||/<> ANTİSPAZMOTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİRAŞİTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİROMATİZMAL[Fr.] ile/||/<> ANTİTİROİT[Fr.]

( Astım tedavisinde kullanılan ilaç, yöntem. İLE/||/<> Gribi önleyici ilaç, nesne vb. İLE/||/<> Kansere karşı olan. İLE/||/<> Kuş palazı hastalığına karşıt olan ilaç. İLE/||/<> Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar. İLE/||/<> Spazm giderici ilaçlar. İLE/||/<> Raşitizmi önleyen ya da iyileştiren. İLE/||/<> Romatizmal ağrıları giderici ilaçlar. İLE/||/<> Tiroit hormonlarının çevresel organlar üzerindeki etkisini azaltan nesne. )


- ANTİLOP ile SAYGA ANTİLOBU/CEYLANI

(
)


- ANTLAŞAMAMAK ile/ve/en azından/||/<>/< ANTLAŞAMADIĞIMIZDA ANTLAŞMAK


- ANTLAŞMA ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ

( Kişinin çok fazla işbirliği içinde olabildiği çeşitli düzeyler vardır. )

( PACT vs./and/<> COOPERATION
There are other levels on which man is much more co-operative. )


- ANTRAKOZ[Fr.] değil/yerine/= AKCİĞERLERİN VE BRONŞLARIN KÖMÜR TANECİKLERİYLE DOLMASI


- APAÇIK/LIK = SELFEVIDENCE/SELFEVIDENT[İng.] = ÉVIDENCE/ÉVIDENT[Fr.] = OFFENKUNDIG/OFENKUNDIGKEIT[Alm.] = EVIDENZA[İt.] = EVIDENCIA[İsp.] = EVIDENTA, PERSPICUITAS[Lat.] = ANERGEIA[Yun.] = BEDEHA(T)/BEDİHÎ, BEYYİN[Ar.] = HODPEYDÂ[Fars.] = KLAARBLIJKELIJK/HEID[Felm.]


- APHA/AMERICAN PUBLIC HEALTH ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= AMERİKAN HALK SAĞLIĞI BİRLİĞİ


- APHL/ASSOCIATION OF PUBLIC HEALTH LABORATORIES[İng.] değil/yerine/= TOPLUM SAĞLIĞI LABORATUVARLARI DERNEĞİ


- APOLOJİ ile/ve/||/<> GASLIGHTING

( "Kendini haklı çıkararak savunma". İLE Psikolojik yönlendirme. İstismar ve tâciz "yöntemi". )


- ARA AŞIĞI ile DAMLALIK AŞIĞI ile MAHYA AŞIĞI ile MONTAJ AŞIĞI/KONSTRÜKTİF AŞIK ile AŞIK TAKOZU ile ÂŞIKYOLU

( Mahya aşığı ile damlalık aşığı arasında kalan aşıklardan her biri. İLE Ahşap makaslı çatılarda, oluk tarafında dış duvarlar üzerine yerleştirilen ve mertek uclarını taşıyan aşık. Kırma ya da beşikörtüsü çatılarda, mahyaya yerlşetirilen aşık. İLE Mahyada, taşıyıcı aşık bulunmaması durumunda ya da bir mertek çatısında mertek uclarını bağlamak için bunların altına yerleştirilen ve mertekler tarafından taşınan küçük kesitli aşık. İLE Aşıkların oturmalarını sağlamak ve kaymalarını önlemek için eğik makas kirişlerinin üzerine çakılan konik ağaç parça. İLE Dik köşeli çizgilerin kırılarak devam etmesiyle oluşan eski bir geometrik bezeme.[Eskiden, "âşık yolunu şaşırmış" ya da "sarhoşyolu" da denilmiş.] )


- ARABÂN-KÜRDÎ ile ARABÂN-NİGÂR

( Dede Efendi'nin düzenlemesi/terkibi olduğu kabul edilebilecek olan az kullanılmış mürekkep bir makamdır. [Beyâtî-arabân makamına bir kürdî dörtlüsü eklenerek oluşturulmuştur] İLE Adı anonim bir edvâr-ı ilm-i mûsikîde geçen makam. )


- ARABÂN-NİGÂR

( Adı anonim bir edvâr-ı ilm-i mûsikîde geçen makam. )


- ARAÇ AKILSALLIĞI ile/ve/<> DEĞER AKILSALLIĞI


- ARADIĞIN SÜRECE/KADAR ARARIM değil ARAMADIĞIN KADAR ARAMAM


- ARAMADIĞIMIZI BULAMAMAK ile/ve/||/<> DOLDURMADIĞIMIZI BOŞALTAMAMAK ile/ve/||/<> SAHİP OLMADIĞIMIZDAN VAZGEÇEMEMEK ile/ve/||/<> BULUNMADIĞIMIZ YERİ TERK EDEMEMEK


- ARAPAYMA BALIĞI ile ARANOVA BALIĞI ile TAMBAKUİ BALIĞI

( 3 m. uzunluğunda ve 160 kg. ağırlığındadır. İLE ... İLE 40 kg. ağırlığındadır. )

( Sürü olarak avlanırlar. İLE ... İLE ... )

( Amazon ormanlarında yaşarlar. )


- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT


- ARI ile İĞNESİZ ARI

( ARI İĞNESİ: STING/ER )

( ... vs. MELIPONINI )


- ARİSTOTELES MANTIĞI/SERT CİSİMLER MANTIĞI ile/ve BULANIK MANTIK


- ARKADAŞ:
SAYISI ile/ve/değil/yerine NİTELİĞİ

( Başarıda belirli olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sıkıntıda belirli olur. )


- ARTERİYOSKLEROZ/ARTERIOSCLEROSIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ


- ASAL SAYILARDA:
MILLS ile/ve/||/<> WRIGHT

( )


- ÂŞİYAN MEZARLIĞI değil KAYALAR MEZARLIĞI

( ÂŞİYAN[Fars.]: Yuva, ev. | Kuş[bülbül] yuvası. )

( ÂŞİYAN KÖŞKÜ: Tevfik Fikret'in yaptırdığı köşk. )


- AŞK "HASTALIĞI" değil ÂŞIK OLMAMA(NIN YARATTIĞI) SORUN/LARI


- AŞK:
"SANDIĞIMIZ KADAR" ile/değil YANDIĞIMIZ KADAR


- AŞK'IN GETİRDİĞİ TUTKU ile/ve TUTKUNUN GETİRDİĞİ BELÂ


- ASKERÎ ATAŞE değil/yerine/= SÜEL ELÇİGE


- AŞKIN YAKIŞTIĞI:
"CANI SENİ/ONU ÇEKENE" değil KENDİNDEN/CANINDAN GEÇENE


- AŞKIN/LIK = MÜTEAL = TRANSCENDENT, BEYOND[İng.] = TRANSCENDANT, AU DELÀ DE[Fr.] = TRANSZENDENT, JENSEITS/DAS JENSEITIGE[Alm.] = OLTRE[İt.] = MAS ALLA DE[İsp.] = TRANS, TRANSCENDENS, ULTRA[Lat.] = PERA(N)[Yun.] = MÂVERA/Î[Ar.] = MÂFEVK[Fars.] = BOVENGAAND[Felm.]


- AŞKINLIĞA ULAŞMAK ile/ve/değil/yerine AŞKINLIĞIN, KİŞİDE AÇIĞA ÇIKMASI


- AŞKINLIK ve/||/<>/< İLKELERİN OYNANAMAZLIĞI


- ASPH/ASSOCIATION OF SCHOOLS OF PUBLIC[İng.] değil/yerine/= HEALTH KAMU SAĞLIĞI OKULLARI DERNEĞİ


- ASTROFİZİK değil/yerine/= GÖKFİZİĞİ


- AT SİNEĞİ ile CIZ SİNEĞİ ile ÇEÇE SİNEĞİ ile ET SİNEĞİ ile EV SİNEĞİ/KARASİNEK[Lat. STOMOXYS CALCITRANS] ile MEYVE SİNEĞİ ile SIĞIR SİNEĞİ ile SİRKE SİNEĞİ[Lat. DROSOPHILA] ile SU SİNEĞİ ile UYUZ SİNEĞİ

( Çiftkanatlılardan, uzunluğu 8 mm. kadar olan, kanatları büyük ve küt, at, sığır, domuzların bacak, kuyruk aralarında yaşayan, eklembacaklı bir sinek türü. İLE Kişiye, uyku aşılayan sinek. İLE ... İLE ... İLE Uzaya çıkmış ilk hayvan. İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )

( HORSE FLY vs. TSE-TSE FLY vs. ... vs. HOUSE FLY vs. FRUIT FLY vs. ... vs. ... vs. ... vs. ... )

( HIPPOBOSCA EQUINA cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )


- ATARDAMAR YANGISI ile/ve TOPLARDAMAR DUVARLARI YANGISI ile/ve AK KAN BEZİ YANGISI(ADENİT) ile/ve KALP KAPAKÇIĞI YANGISI

( ARTERİT ile/ve FLEBİT/TROMBOFLEBİT ile/ve VALVULITIS )


- ATAŞE değil/yerine/= ELÇİGE


- ATEROJENEZ/ATHEROGENESIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ GELİŞİMİ


- ATEROSKLEROZ/ATHEROSCLEROSIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ


- ATEŞ ile AZ SOĞUK ALGINLIĞI

( FEVER vs. FEWER COLD )


- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]


- ATKI AÇIKLIĞI ile/<> ETKEN/EFEKTİF/HESAP AÇIKLIK ile/<> SERBEST AÇIKLIK

( İki anakiriş arasındaki kirişleme açıklığı. | Atkı[lenot] boyu. İLE/<> Bir strüktür öğesinin dayanaklarının, eksenden eksene uzaklığı. İLE/<> Bir kirişin iki dayanağı arasındaki kesintisi açıklık ya da yatay uzaklık. )


- ATLAS KEMİĞİ[Boyun omurlarının birincisi] ile AŞIK KEMİĞİ ile BEL KEMİĞİ/AMUDUFIKARİ ile ÇEKİÇ KEMİĞİ ile DİRSEK KEMİĞİ ile ELMACIK KEMİĞİ ile KOL KEMİĞİ ile ÖRS KEMİĞİ


- ATOM AĞIRLIĞI ile/ve ATOM ÇEKİRDEĞİ

( Atomun bir molünün gram olarak kütlesi. Toplam atomik kütle. İLE/VE Bir atomun proton ve nötronlarını taşıyan merkezi bölümü. )


- ATOPİ/ATOPY[İng.] değil/yerine/= ALERJİ YATKINLIĞI


- AVÂM'IN İSTİĞFÂRI ile ÂRİF/ENBİYÂ İSTİĞFÂRI

( Günahlarından sonra. İLE Sevaplarından sonra. )


- AVRUPA BİRLİĞİ ZİRVESİ ile/ve/||/<> AVRUPA BİRLİĞİ KURULU/KONSEYİ

( THE EUROPEAN COUNCIL vs./and/||/<> THE COUNCIL )


- AVRUPA ile AVRUPA BİRLİĞİ

( Avrupa Birliği .ppt sunumunu indirmek için burayı tıklayınız... )


- AYAR SİMETRİSİ
ile/ve/||/<>
AYAR GRUBU
ile/ve/||/<>
KONFİGÜRASYON UZAYI
ile/ve/||/<>
DENKLİK SINIFI

( Bir kuramın fiziksel olmayan simetrilerine verilen addır. Bir kuramda bazı ayar dönüşümleri yapıyorsak ve gözlemlenebilen fiziksel nicelikler bundan etkilenmiyorsa deriz ki, kuram belirli bir ayar simetrisine sahiptir. [Newton'un klasik mekaniği, tüm evrenin ötelemeleri altında simetriktir. Evrendeki maddeyi bir metre yukarı (bunun yerine kendi favori yönünüzü de seçebilirsiniz) taşıdığımızda evren yine bildiğimiz evrendir. Hiçbir şey değişmemiştir. Bundan dolayı Newton mekaniğinin öteleme simetrisi vardır diyebiliriz.]

İLE/VE/||/<>

Ayar dönüşümlerinin oluşturduğu gruptur. Bunun için ayar dönüşümlerinin bazı özellikleri sağlaması gerekir (bunlara grup belitleri/aksiyomları denir):
– Birim öğe. [Sisteme hiçbir işlem yapmayan bir simetri vardır.]
– Ters öğe. Bir simetri dönüşümünün etkilerini geri alabilecek bir simetri dönüşümü vardır. [Newton mekaniğinde tüm evreni bir metre yukarı kaydırdık. Sonra da bir metre aşağı kaydırdık. Aşağı kaydırma işlemi, yukarı kaydırma işleminin tersidir. Ve birbirine ters olan dönüşümlerin art arda uygulanması birim elemanı verir.]
– Kapalılık. [Art arda uygulanan ayar dönüşümlerinin de bir ayar dönüşümü olması gerekir.]
– Birleşme özelliği. [Birer ayar dönüşümü olsun ve art arda uygulansın. 'dan önce ikilisini uygulamakla 'dan sonra ikilisini uygulamak arasında fark yoktur.]

İLE/VE/||/<>

Bir kuramın izin verdiği tüm hallerin bir kümesidir, uzayıdır.

İLE/VE/||/<>

Bir kümenin birbirine denk [birbirine denk demek bir denklik bağıntısıyla birbirine bağlı olmak demektir] olan öğelerinin oluşturduğu kümedir. )


- AYDINLANMA:
AYDINLIĞI "DÜŞLEYEREK" değil KARANLIĞIN BİLİNCINE VARARAK


- AYDINLANMA(/IŞIKLANMAK) = TENEVVÜR = İŞRAK(tasavvuf) = ENLIGHTENMENT[İng.] = ENLAITEMENT, SIÈCLES DES LUMIÈRES[Fr.] = AUFKLæRUNG[Alm.] = ESSERE ILLUMINATO[İt.]


- AYDINLARIN BİLGİSİZLİĞİ ile/ve/||/<> SANATÇILARIN SATKINLIĞI


- AYIBA KARŞI TEKEFFÜL değil/yerine/= EKSİKLİĞE KARŞI YÜKÜMLENME


- AYRILIK ile/ve ALAN AYRILIĞI

( SEPARATENESS vs./and FIELD SEPARATION )


- AYRILIKLARIN BİRLİĞİ ile VARLIK BİRLİĞİ

( Armoni. İLE Vahdet-i Vücud. )


- AYRILIKTA:
[SEVGİLİNİN, ...]
HÜZNÜNÜN YARALAMASINA ve/||/<> KARANLIĞININ ÜŞÜTMESİNE

( Dayanılmaz. VE/||/<> Alışılmaz. )


- AYRINTILARIN "ZENGİNLİĞİ" ile/ve/||/<>/< YORUM GÜCÜ "ZAYIFLIĞI"


- Az kullanılması gerekenleri ve kullanırken çok dikkat edilecekleri bil de KONUŞ!!!

( "Demek ki"...
"Zâten", "herşey", "aslında" ve "sadece"
"sonuç" ile başlar/başlamış!



Az kullanılması gerekenleri ve kullanırken çok dikkat edilecekleri bil de KONUŞ!!!
"Zâten" diyerek, her "işine gelene/gelmeyene" bağlamadan KONUŞ!!!
"Aslında/esasında" "öyle/şöyle" (oldu/olacak) ise zamanında düşün de ona göre KONUŞ!!!
"Sadece/sırf" diyerek onca konuşulanı gözardı etmeden KONUŞ!!!

"Sonuçta" diyerek son sözü kendine ait kılmadan KONUŞ!!!
"Son tahlilde" deyince daha bir üst perdeden konuşmadığını bilerek KONUŞ!!!
"Temelde" olanın ne olduğuna iyi bak da ona göre sağlam KONUŞ!!!
"Normalde" diyerek tüm sürecin "anormal olduğu varsayımında ya da iddiasında bulunma"dan KONUŞ!!!
"Allah'tan" ise senin yetersiz diline/sözüne/onayına kalmayacağını anımsa da ona göre KONUŞ!!!
"Demek ki" ile her inancına ve kişisel sonuçlarına bağlamadan KONUŞ!!!
"Nasılsa" diyerek çıkarlarını öncellemeden KONUŞ!!!

"Ona bakarsan" diyerek sözü düşürmeden KONUŞ!!!
"Belki de" olasılıklarını düşünebiliyorsan birine ayrıcalık yapmadan KONUŞ!!!
"İlle de" o ya da öyle değil "koşulu" "koymadan/olmadan" KONUŞ!!!
"Kesinlikle... Kesinlikle..." diyerek kendi yetersizliğinin anlaşılacağını dikkate alarak KONUŞ!!!
"Diyelim ki" diyorsan doğru örnek seçerek KONUŞ!!!

"Ne var?" diyerek, ahmaklık etmeden KONUŞ!!!
"Ne var ki?" diyerek, "saf görünümlü" kurnaz olmadan KONUŞ!!!
"Ne peki?" diye anlaşılması çok basit olanı karmaşıklaştırmadan KONUŞ!!!
"Niye ki?" diyerek, hazırcı değil önce kendin düşün de ona göre KONUŞ!!!

"Elimde değil" diye kendini/başkalarını "kandır"(a)madığını bilerek KONUŞ!!!
"Ne bileyim" diyorsan düşünüp, öğrenip, bilebileceğini anımsa ve ona göre KONUŞ!!!

"Herkes"i katmadan KONUŞ!!!
"Hiç kimse" demeden KONUŞ!!!
"Hep"siz KONUŞ!!!
"Her zaman"a yaymadan KONUŞ!!!
"Hiçbir zaman" diye kestirip atmadan KONUŞ!!!

"Keşke ..." ile geçmişe dönmeye çalışmadan KONUŞ!!!
"Ya ..." ile belirsiz olanı belirlemeden KONUŞ!!!

"Böyle ... Böyle ..." demeden KONUŞ!!!
"Şey - şey - şey" demeden KONUŞ!!!
"Falan-filan" diye boşluğa bağlamadan KONUŞ!!!
"Bla-bla-bla" diye başka dilde kullanmadan KONUŞ!!!
"Dedi/Dedim" tekrarsız KONUŞ!!!

"Ben" diliyle kendini merkeze koymadan KONUŞ!!!
"Sen" diliyle kişileri katmadan, hedef almadan KONUŞ!!!
"Sen de" diyerek saldırmadan ve savunmadan KONUŞ!!!

www.FaRkLaR.net/KONUS )

( dikkat edilecekleri bil de KONUŞ!!! )

( image











)


- AZ değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR


- AZIKLI = AZIĞI OLAN | YOKSULLARI DOYURAN


- BÂB[Ar.] değil/yerine/= BÖLÜM, KONU BAŞLIĞI | KAPI

( Kapı, sığınılacak yer, başvurulacak yer. )

( Bir kitabın bölümlerinden her biri. )

( İş, husus, madde. )


- BAĞDAŞIK = MÜTECÂNİS = HOMOGENEOUS[İng.] = HOMOGÈNE[Fr.] = GLEICHARTIG[Alm.] = OMOGENO[İt.] = HOMOGÉNEO[İsp.] = EIUSDEM GENERIS[Lat.] = HOMOGENES, HOMOIOMERES[Yun.] = MUTECÂNİS[Ar.] = MOTECÂNES[Fars.] = GELIJKSOORTIG[Felm.]


- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]


- BAĞIRA ÇIĞIRA


- BAĞIRMA ile ÇIĞLIK

( ... ile VÂ-VEYLÂ[Çığlık, yaygara. | Eyvah, yazık! | Nâmık Kemâl'in şiiri.] )

( ... ile FİGAN[çoğ. EFGAN] )


- BAGL[çoğ. BİGAL] ile/ve BAGLE

( Eril katır. İLE/VE Dişil katır. )


- BAĞLAYICILIK ile/ve/||/<> KANIT NİTELİĞİ


- BAĞNAZLIĞIN KALKMASI:
BİLİMSEL TUTUM (İLE) değil FELSEFİ ANLAYIŞ (İLE)


- BAHANELERE SIĞINMAK ve/> BAHANELERE ESİR OLMAK


- BAKIŞIK = SYMMETRICAL[İng.] = SYMÉTRFIQUE[Fr.] = EBENMÄßIG, SPIEGELGLEICH[Alm.] = SIM(M)ETRICO[İt., İsp.] = ÆQUALIS ET CONGRUENS, CONVENIENTER COMPOSITUS[Lat.] = SÜMMETROS, EMMETROS, EURÜTHMOS[Yun.] = MAVÂZİ, MUTEVÂZİ[Ar.] = MUTEKÂRON[Fars.] = SYMMETRISCH[Felm.]


- BAKTIĞIN ve/<> AKTIĞIN


- BÂLİĞ değil/yerine/= ERİN


- BALIK ile BALON BALIĞI

( )


- BALIK ile BERBERBALIĞI

( Hanigillerden, kuyruğunun çatalı çok uzun olan, Akdeniz'de yaşayan bir balık. [Lat. SERRANUS ANTHIAS] )


- BALIK ile BIYIKLI VUNDU BALIĞI

( Zambiya'nın Zambezi ırmağında yaşamaktadır. )


- BALIK ile CENNETBALIĞI

( Mavi, yeşil zemin üzerine, bakır rengi, çizgili, tropikal balık. [Lat. MACROPODUS VIRIDIAURATUS] )


- BALIK ile CHAMBO BALIĞI

( ... İLE Malawi'de, Malawi Gölü'nde yaşarlar. )


- BALIK ile DAMLA BALIĞI

( ... İLE Denizin 900 metre derinliklerinde yaşar. )


- BALIK ile FİL BALIĞI


- BALIK ile KAYA BALIĞI/DİŞLİ/TOKMAKBAŞ

( ... İLE Kaya balığıgillerden, kayalık yerlerde yaşayan, çoğu koyu renkli küçük balık. )

( ... İLE GOBIUS GOBIUS )


- BALIK ile OMUL BALIĞI

( Baykal gölünde ve 250 m. derinlikte yaşarlar. )


- BALIK ile PACU BALIĞI

( )

( )


- BALIK ile PAPAĞAN BALIĞI


- BALIKÇIL ile SIĞIR BALIKÇILI


- BALİNA ile BRIGHT BALİNASI


- BALİNA ile KADIRGABALIĞI/İSPERMEÇET/SPERM BALİNASI/KAŞALOT[Fr. CACHALOT]

( ... İLE Erilleri, en büyük beyine sahip hayvandır. )

( ... İLE 1000 m. derinlikte yaşayabilir ve avlanırlar. [2000 m. derinliğe kadar dalabilirler] )

( ... İLE 40 dk. boyunca suyun altında kalabilirler. )

( ... İLE En yüksek sesli hayvandır. )

( ... İLE Karayip falezlerinde görülebilmektedir. )

( ... ile İspermeçet Balinası )

( ... ile )

( )


- BARAKA ile IGLOO/APUTIAK

( ... İLE Eskimoların kar ve buzdan yaptıkları ev. )


- BARAKA ile/ve SIĞINAK/PENÂH[Fars.]/MELCE'[Ar. < MELÂCİ]

( ... İLE/VE Sığınılacak, iltica edilecek yer. | Hâmî. )


- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ

( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )


- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN


- BARO[Fr. < BARREAU] değil/yerine/= AVUKATLAR BİRLİĞİ

( Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu. )


- BAŞ AĞRISINDA:
MİGREN[Fr. < Yun.] ile/değil GERİLİM TİPİ

( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )


- BAŞ DÖNMESİ ile VERTİLİGO


- BAŞAK ile SAKSIGÜZELİ

( ... İLE Damkoruğugillerden, yaprakları etli, çiçekleri başak biçiminde bir süs bitkisi. )

( ... cum COTYLEDON UMBILICUS )


- BAŞIN AĞIRLIĞINDA:
"ÖNE EĞİK BOYUNDA" ile/değil/yerine/>< DİK BOYUN

( )


- BASİTLİK ile/değil SIĞLIK


- BAŞKALARININ (")TERBİYESİZLİĞİ(") ile/değil/yerine/>< KENDİ TERBİYEN


- BAŞKASINA SÖYLEDİĞİN/SÖYLEYEBİLDİĞİN ile ANCAK/SADECE KENDİNE SÖYLEYEBİLECEĞİN

( (ABLE) TO SAY/TELL SOMETHING TO OTHERS vs. ONLY ABLE TO SAY TO YOURSELF )


- BAŞKASIYLA PAYLAŞTIĞIN/PAYLAŞABİLDİĞİN ile ANCAK/SADECE KENDİN YAŞAYABİLECEĞİN

( (ABLE) TO SHARE WITH OTHERS vs. ONLY YOU ABLE TO EXPERIENCE )


- BATI/GÜNİNDİ ile/ve DOĞU

( Güneşin battığı yön. İLE/VE Güneşin doğduğu yön. )

( GARB ile/ve ŞARK )

( WEST vs./and EAST )


- BÂTINÎ/LİK = ESOTERIC/ISM[İng.] = ÉSOTÉRIQUE/ÉSOTÉRISME[Fr.] = ESOTERISCH/ESOTERISMUS[Alm.] = ESOTERISMO[İt., İsp.] = ESOTERICUS[Lat.] = ESOTERIKOS[Yun.] = BÂTİNİ/YYE, SİRRİ/YYE[Ar.] = BÂTİNÎ/GERÎ[Fars.] = ESOTERISCH/ESOTERISME[Felm.]


- BATKI, DÜŞ KIRIKLIĞI/HÜSRAN[Ar.] ile SUKÛT-U HAYAL


- BAYRAM:
SEVİNDİĞİN KADAR ile/ve/değil/||/<>/< SEVİNDİRDİĞİN KADAR


- BAZEN ile/ve/değil/yerine YERİ GELDİĞİNDE


- BAZI "YEL"LERİN, ...:
KAVURMADIĞI GÜL ile/ve/||/<> SAVURMADIĞI KÜL
BIRAKMAMASI


- BAZI DAVRANIŞLAR/DURUMLAR/NESNELER:
"HAVA ATMAK İÇİN" ile/ve/değil/||/<>/< HOŞLANDIĞINDAN DOLAYI


- BAZI DURUMLARDAKİ YENİLGİNİN KESİNLİĞİNDE:
ÖYLE "YENİL(MEK)" Kİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞMANIN KAZAN(A)MAMASI


- BAZI MAKAMLARIN ETKİLİ OLABİLDİĞİ ZAMANLAR

( * Rast-rehavî makamları, seher zamanı etkilidir.
* Hüseyni makamı, sabahları etkilidir.
* Irak makamı, kuşluk zamanı etkilidir.
* Nihavend makamı, öğle zamanı etkilidir.
* Hicâz makamı, öğleyle ikindi arası etkilidir.
* Buselik makamı, ikindi zamanı etkilidir.
* Uşşak makamı, gün batımında etkilidir.
* Zengüle makamı, günbatımından sonra etkilidir.
* Muhalif makamı, yatsıdan sonra etkilidir.
* Rast makamı, geceyarısı etkilidir.
* Zirefkend makamı, geceyarısından sonra etkilidir. )


- BD/BIG DATA değil/yerine/= BÜYÜK VERİ


- BDA/BIG DATA ANALYTICS değil/yerine/= BÜYÜK VERİ ÇÖZÜMLEMELERİ


- BDAP/BIG DATA APPLICATION PROVIDER değil/yerine/= BÜYÜK VERİ UYGULAMA SAĞLAYICISI


- BDE/BIG DATA ECOSYSTEM değil/yerine/= BÜYÜK VERİ EKOSİSTEMİ


- BDFP/BIG DATA FRAMEWORK PROVIDER değil/yerine/= BÜYÜK VERİ ÇERÇEVESİ SAĞLAYICISI


- BDS/BIG DATA SETS değil/yerine/= BÜYÜK VERİ KÜMELERİ


- BEBEĞİN, ANNE SÜTÜNÜ ...:
NASIL ALDIĞI ile/ve/||/<>/> NASIL SONLANDIRILDIĞI


- BECERİ ile/değil "BİLEK KIVRAKLIĞI"

( CİLASUN: Yiğit, eli çabuk, becerikli. )


- BEGINNING vs. ORIGIN


- BEING IN THE STATE OF vs. OBLIGATION

( biing in dı steyt of vit obligeyşın )


- BEJ[Fr. < BEIGE] = SARIYA ÇALAN KAHVERENGİ


- BEKLEMEDİĞİMİZ KİŞİDEN ile/>< BEKLEDİĞİMİZ KİŞİDEN
:GELDİĞİNDE/GELİRSE

( "Olumsuz" olarak "değerlendirilir/yorumlanır". İLE/>< Olumludur. )


- BEKLENTİ İÇİNDE OLMAK ile/değil/yerine İSTEDİĞİN ŞEY İÇİN GEREKENİ YAPMAK


- BELİ[Fars.] ile BELİĞ

( Evet. İLE Belagati olan, belagatli. )


- BELİĞ ile BELİK

( Belagati olan, belagatli. İLE Saç örgüsü. )


- BELİRGİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> AÇIĞA ÇIKARMA


- BELİRLENMİŞLİK ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI


- Belirsizliği giderecek kadar konuş, sonra SUS!!!


- BELLEĞE DAYANARAK YAŞAYAN ile BELLEĞİ (GEREKTİĞİNDE) KULLANARAK YAŞAYAN


- BENHUR ve TITANIC ve YÜZÜKLERİN EFENDİSİ(YÜZÜK KARDEŞLİĞİ)

( Bugüne kadar sadece bu üç film, onbir dalda Oscar ödülü kazanmıştır. )


- BENİ ANLAMADIN değil DEDİĞİMİ ANLAMADIN


- BENİ ANLAYIN ile/değil/yerine/< DEDİĞİMİ ANLAYIN


- BENIGN değil/yerine/= İYİCİL


- BENLİĞİN, TASARIMSAL KOLU ile/ve/||/<> KENDİLİĞİN, UYGULAYICI KOLU


- BENLİK/EGO ile/ve/||/<> KENDİLİK(BENLİK KİMLİĞİ)


- BENZETME:
AYRINTILI ile KISALTILMIŞ ile PEKİŞTİRİLMİŞ ile GÜZEL(BELİĞ)

( )


- BERÂAT ile BERÂET[Ar.] değil
BERÂT[Ar. çoğ. BEREVÂT] (KANDİLİ/GECESİ)[Ar.]

( Olgunluk, iyilik, güzellik, meziyet, erdem/fazîlet. İLE Bir dâvâ sonucunda, temiz ve ilişkisiz çıkma, aklık, arılık, aklanma. DEĞİL [eskiden] Rütbe, nişan ve ayrıcalık/imtiyaz verildiğini bildiren ferman. | Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge. )

( BERÂT GECESİ: Hz. Muhammed'e, peygamberliğinin bildirildiği, Şaban ayının beşinci gecesi. )


- BESLENME VE ÇİĞNEME SÜRESİ/SAYISI:
YANLIŞSA/EKSİKSE değil/yerine/>< DOĞRUYSA/YERİNDEYSE/YETERİNCEYSE

( [İlâcın] Yararı yok. DEĞİL/YERİNE/>< Gerek yok. )


- BESLENME YETERSİZLİĞİ(DYSTROPHY)


- BESLENME = TAGADDİ, TAĞDİYE, İGTİDÂ'[< GIDÂ] = NUTRITION


- BESLENME ve/||/<> TRİGLİSERİT


- BESTE-NİGÂR[Fars.]

( En eski mürekkep Türk makamlarındandır. )


- BESTENİGÂR

( Klasik Türk müziğinde en eski birleşik makamlardan biri. )


- BETİK ve/||/<>/< TAMAMLANDIĞI YERDE BAŞLAYAN


- BEYAZ KÖPEKBALIĞI ile BOĞA KÖPEKBALIĞI

( Ancak tuzlu suda yaşayabilirler. İLE/VE Hem tuzlu, hem de tatlı sularda (akarsularda) da yaşayabilirler. )


- BEYİN ve/<> KARACİĞER

( Duyu ve hareket merkezi. VE/<> Fiziksel işlev ve beslenme merkezi. )

( Yaşam süresince, oksijenli taze kan ile pembe renktedir. [Öldükten sonra ya da çıkarıldığında, griye döner.] VE/<> ... )

( 1 litre su, 150 gram yağ, 15 gram şeker, 110 gram protein ve 10 gram tuzdan oluşur. VE/<> ... )

( ... ve/<> ŞÜŞ )


- BEYNİN:
DOĞALLIĞI ile/ve/değil/yerine TARİHSELLİĞİ


- BEZDİRİ/YILDIRMA ile/ve/değil/||/<> GAZA GETİRME/TAHRİK ETME

( Yönelimli, stratejik ve kasıtlı davranış/lar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Kandırıcı ve sömürücü tutum. )

( MOBBING vs. GASLIGHTING )


- BHD/BIG HEALTHCARE DATA değil/yerine/= BÜYÜK SAĞLIK VERİSİ


- BHD/BSV BİG HEALTHCARE DATA değil/yerine/= BÜYÜK SAĞLIK VERİSİ


- BÎ-GÂNE değil/yerine/= KAYITSIZ, İLGİSİZ


- BİÇİM ESTETİĞİ ile/ve/||/<> İÇERİK ESTETİĞİ

( Kant'ta. İLE/VE/||/<> Hegel'de. )


- BIG DATA değil/yerine/= BÜYÜK VERİ


- BIG vs. LARGE vs. GREAT


- BİGUDİ değil/yerine/= SARMAÇ


- BİL(E)MEMEK ile/ve EMİN OLMADIĞINDAN (DOLAYI) BİL(E)MEMEK

( NOT (ABLE) TO KNOW vs./and NOT (ABLE) TO KNOW BECAUSE OF TO BE NOT SURE )


- BİLDİĞİM/İNANDIĞIM ŞEYİ YAPARIM ile/değil BİLDİĞİM/İNANDIĞIM ŞEYİ, YAPARIM


- BİLDİĞİMİZİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLMEDİĞİMİZİ

( Bilmeyelim! İLE/VE/||/<>/< Bilelim! )


- Bildiğin anlaşılacak şekilde SUS!!!


- Bildiğin anlaşılmasın diye SUS!!!


- BİLDİĞİN GİBİ ile/ve BİLDİĞİN KADAR

( Hiçbir şey bildiğin/gördüğün gibi/kadar değildir/olmayabilir. )


- BİLDİĞİN GİBİ ve/||/<> SEVDİĞİN GİBİ ve/||/<>
DİLEDİĞİN GİBİ
... OLSUN!:

( AS ...:
YOU WISH and/||/<> YOU LIKE and/||/<> YOU WISH )


- BİLDİĞİNDEN DOLAYI KONUŞMAYAN ile BİLMEDİĞİNDEN DOLAYI KONUŞMAYAN

( Bilgelik/le, bilgelikte. İLE Özgüvensizlik/ten, taklitte. )

( THE PERSON DOES NOT TO TALK BY/IN THE WISDOM vs. THE PERSON DOES NOT TO TALK IN IGNORANCE )


- BİLDİĞİNE GİDEN ile/ve/değil/yerine/<> BİLMEDİĞİNE GİDEN


- BİLDİĞİNİ:
YAPMAZSAN ile/değil/yerine YAPARSAN

( Sadece zihnin, bir miktar/bölüm bilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her/bir yerin (tam) bilir/yetkindir. )

( Yetersizdir. İLE/DEĞİL/YERİNE Yeterlidir. )


- BİLDİĞİNİ/BİLMEDİĞİNİ GÖSTERMEK İÇİN KONUŞMAK değil/yerine GERİBİLDİRİM

( [not] TO TALK FOR TO SHOW YOUR INFORMATION but FEEDBACK
FEEDBACK instead of TO TALK FOR TO SHOW YOUR INFORMATION )


- BİLENİN/BİLGENİN/USTANIN/HOCANIN, HER:
[hem] YAPTIĞI/NI ile/ve/<>/||/değil/yerine/hem de DEDİĞİ/Nİ

( Yapma. İLE/VE/<>/||/DEĞİL/YERİNE Yap. )


- BİLGE KRAL ile/ve/||/<>/> TİMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> TİRAN


- BİLGİNİN BİLİNCİ ile/ve ÂDETLERDEKİ ÖZÜ AÇIĞA ÇIKARACAK BİLİNÇ


- BİLGİNİN DOĞRULUĞU ile/ve BİLGİNİN GÜZELLİĞİ

( İdrakte. İLE/VE Estetikte. )

( RIGHTNESS OF THE KNOWLEDGE vs./and BEAUTY OF THE KNOWLEDGE )


- BİLGİNİN GÜVENİLİRLİĞİ ile/ve (GÜVENİLİR) BİLGİYE SAHİP OLANIN GÜVENİLİRLİĞİ


- BİLGİNİN:
GÜVENİLİRLİĞİ ile/ve/<> ZORUNLULUĞU


- BİLGİNİN/VERİNİN:
ÖZDEŞLİĞİ ile/ve/||/<> TEMSİLİ ile/ve/||/<> TASVİRİ ile/ve/||/<> İNŞÂSI


- BİLGİSİZLİĞİN "ESÂRETİ" ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGELİĞİN BEREKETİ


- BİLİM DEĞERLERİNDE:
GÖZLEM/VERİ/OLGU ÖBEĞİNDE DESTEKLENME ve/||/<>/> DENEYE DUYARLILIK ve/||/<>/> KURAMA DUYARLILIK ve/||/<>/> MATEMATİKSELLİK ve/||/<>/> YARARLILIK-İŞLEVSELLİK ve/||/<>/> GERÇEKLİĞİ BETİMLEYEBİLME


- BİLİMSEL ile/ve/||/<> EVRENİN BİLİMSELLİĞİ


- BİLİNCİN YADSINMASI ile/ve/değil/<> BİLİNCİN, İÇERİĞİNİN YADSINMASI


- Bilindiği için SUS!!!


- BİLİNMEME/Sİ ile/ve/değil DUYULMAMIŞLIĞI/YAYGINLAŞMAMASI


- BİLME GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU ile/ve/<> GEREKÇELENDİRME GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU


- BİLMEDİĞİMİZ SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK ile/ve/<>/yerine [ÖZELLİKLE] BİLDİĞİMİZ SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK

( TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS vs./and/<> TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS
TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS instead of TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS )


- Bilmediğin anlaşılmasın diye SUS!!!


- Bilmediğin için SUS!!!


- BİLMEDİĞİNDE SUSMAK ile/ve/değil BİLGELİKLE SUSMAK/SUSABİLMEK

( Bilgeliğin dudakları, duymayanlara kapalıdır. )

( [not] TO BE SILENT WHEN YOU DON'T KNOW vs./and/but TO BE SILENT BY WISDOM )


- Bilmediğinden DİNLE!!!


- BİLMEDİĞİNDEN DOLAYI SORMAK ile BİLDİĞİNİ DUYMAK İÇİN SORMAK

( Soruyu sorarken yanıtını da biliyorsunuz! )

( Yanıt her zaman sorunun içinde, orada da değilse sizin içinizdedir. )

( You know the answer when you ask the question. )


- BİLMEDİĞİNDEN KORKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLDİĞİNDEN KORKMAK

( HAVF ile/ve/değil/yerine HAŞYET )


- BİLMEK ile/ve BİLDİĞİNİN TARİHİNİ BİLMEK

( TO KNOW vs./and TO KNOW THE HISTORY OF YOU KNOW/KNOWLEDGE )


- BİLMEK ile/ve BİLİNEBİLİRLİĞİ/Nİ BİLMEK

( TO KNOW vs./and TO KNOW THAT MIGHT KNOWN )


- BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( "Bilmediğimizi bilmek", gerçek bilgidir. )

( "Daha iyisini bilemiyorum." [Hiç olmazsa bu kadarını biliyorsunuz.] )

( Bilmiyoruz, bunu bilmediğinizi de bilmiyoruz. )

( Bilmediğimizi ve anlamadığımızı bilmek gerçek bilgidir, alçakgönüllü birinin bilgisidir. )

( Bilmediğini bilen, bellekten ve beklentiden kurtulmuş olan, ebedidir. )

( Yaşamımızın her bir anında bilmeye gereksinimimiz olanı biliriz. )

( Ancak bilmediğimiz zaman, araştırmak için rahat oluruz. )

( Biliyorum diyene hiçbir şey koklatılmaz. )

( Ne kadar bilirsek, yanılmamız da o kadar. )

( Bildiğimiz, yanıldığımıza yetmez. )

( Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir. )

( O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini;
çocuktur, onu eğitin/yetiştirin.

O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini;
cahildir, ondan uzakça durun.

O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini;
(belki) uykudadır, onu uyandırın.

O ki, biliyor ama biliyor bildiğini;
bilge kişidir, onu izleyin. )

( ŞİO ME NİHİL ŞİRE: EN İYİ BİLDİĞİM, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİM )

( To know that you do not know, is true knowledge.
"I don't know any better." [At least that much you know.]
You do not know, nor do you know that you do not know.
To know that you do not know and do not understand is true knowledge, the knowledge of an humble heart.
Which knows that it does not know, which is free of memory and anticipation, is timeless.
At every moment of your life you know what you need to know.
It is when you do not know, that you are free to investigate. )

( Hiçbir şey bilmediğini bilen, hiçbir şey bilmediğini bilmeyenden daha çok şey bilir...
Wer weiβ, dass er nichts weiβ, weiβ mehr als der, der nicht weiβ, dass er nichts weiβ... )

( TO KNOW vs./and/<> TO KNOW THAT, YOU DON'T KNOW IT )


- BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> BİLMENİN SÜREKLİLİĞİ/BİLMEKTE OLMAK


- BİLMEME BİLGİSİ = DOCTA IGNORANTIA[Lat.] (SCIO ME NIHIL SCIRE = EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİM)


- BİLMEZİN ATTIĞI TAŞ ile/ve/değil DOSTUN ATTIĞI GÜL YAPRAĞI

( [belki/bazen] Canımızı [fazla] acıtmaz. İLE/VE/DEĞİL Can dayanmaz. )


- BİNDİĞİM/İZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;/< BİLDİĞİM/İZ

( Gövdemiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Zihnimiz. )


- BIOCOMPATIBILITY değil/yerine/= DİRİM GEÇİMLİLİĞİ


- BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARMAK ile/ve/||/<> ORTALIĞI VELVELEYE VERMEK


- BİR KOLTUĞA, İKİ KARPUZ SIĞMAZ ve/||/<> BİR İPTE, İKİ CANBAZ YÜRÜMEZ


- BİR ŞEY(LER)İN:
OLURU ile/ve/<> KENDİLİĞİNDENLİĞİ


- BİR ŞEYİN/DURUMUN:
(")OLMASI(") ile/ve/değil/||/<>/< OLMA/GERÇEKLEŞME OLASILIĞI


- Bir türlü aklına gelmediğindeki gibi SUS!!!


- Bir yerde ya da birinde "hata" "görürsen", 70 neden ara! Bulamazsan, "Bilemediğim, 71. neden var olabilir." de!


- BİR YERLİ OLMAK ile/ve/değil/yerine YAŞADIĞI/YAŞAMAK İSTEDİĞİ YERLİ OLMAK(YERE AİT OLMAK)

( Tanışmalarda da ikincil/üçüncül[/ya da yeri kaçıncı sıradaysa] konulardandır. Kişinin zihnindeki, coğrafî ve kültürel arkatasarla/geçmişle ve kabulle ilgili bir durumdur. Kişiler, sorulduğu için yanıtlamak zorunluluğunda bırakılmamalıdır. Nerelisin sorusu da sorulmaması gereken sorulardandır. "Nerelisin?" yerine "Nerede yaşıyorsun?" sorusu daha anlamlıdır. İletişim ve paylaşımlarda kişinin yaşadığı ya da yaşamak istediği yeri düşünmesi ve o düşündüğü yerle özdeşleşmesi ve buna göre beyanda bulunma olanağı/fırsatı verilmelidir. )


- BIRAKMAK ile/ve/yerine/değil UZAKLAŞTIRMAK / TERCİH DEĞİŞTİRMEK [Özellikle sigara ve çeşitli bağımlılık yapıcılarda!]

( Mutlu olmak için herhangi bir şeye bağımlı olmak, çaresizliğin son aşamasıdır. )

( Herhangi bir şeye karşı artık bağımlı olmadığınızda, payınıza düşeni yapmışsınız demektir. )

( Zihnimizi, içiyle dışıyla bilmedikçe, bağımlılıklar bizi terk etmeyecektir. )

( Bağımlılıklarımızdan vazgeçelim. Vazgeçmemiz gereken başka hiçbir şey yoktur. )

( Bilincine varmadığınız bir şeyi, terk edemezsiniz. )

( Alışkanlık ve ihtiras, kör eder ve yanlışa götürür. )

( Alışkanlık! Gereklilik değil! )

( SİGARAYI: "BIRAKTIM!" değil/yerine "İÇMİYORUM" ya da "İÇMEMEYİ YEĞLİYORUM/TERCİH EDİYORUM!" )

( Mücadelemiz içenlerle değil maddeyle!
Koruyup kolladığımız, kişiler; kovduğumuz, o sinsi madde!...
Davetimiz, sağlıklı olmak; kabul etmediğimiz, sararmak...
Çözümlerimiz, herkes için; çaresi "Hayır!"da...
Herkes için hayırlı olan, hayırsızı yakmamakta... )

( Not necessary! It's habit/addiction. )

( FEEL FREE TO SAY NO! )

( Dependence on anything for happiness is utter misery.
When you are no longer attached to anything, you have done your share.
Attachments are in the mind and will not leave you until you know your mind in and out.
Give up your addictions. There is nothing else to give up.
You cannot leave if you don't aware of it.
Habit/addiction and passion makes blind and takes to the false.
"I PREFER, NOT TO SMOKE" instead of "QUIT SMOKING/CIGARETTE" )

( [not] TO LEAVE / QUIT vs./and/but TO CHANGE PREFERENCE
TO CHANGE PREFERENCE instead of TO LEAVE / QUIT )

( PROTIMO NA MIN KAPNIZU: İÇMEMEYİ TERCİH EDİYORUM! )


- BİREŞİM/TEVHİD:
SEVGİLİNİ, HERŞEYDE/HER YERDE GÖRMEK değil/yerine HERŞEYDE/HER YERDE, SEVDİĞİNİ ANIMSAMAK

( Bir yâr için ağyâra minnet ettiğim ayıb eyleme
Bağ-ı bân bir gül için bin hâra[dikene] hizmetkâr olur )


- BİREŞİM/TEVHİD ve/||/<>/> SEVDİĞİNİ ÖZLEMEK


- BİREYİN, TOPLUMDAKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMUN, BİREYDEKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ


- BİRİCİKLİK ve BİRİCİKLİĞE SAYGI GÖSTERMEK/DUYMAK


- BİRİG[Fars.] değil/yerine/= ÜZÜM SALKIMI


- BİRİNE, YENİDEN GÜVENİP FIRSAT VERDİĞİMİZDE:
"KALDIĞIMIZ YER" ile/ve/değil/ne yazık ki KANDIĞIMIZ YER


- BİRİNİN ...:
NE DEMEK İSTEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
NE DEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)


- BİRKAÇ SAATLİĞİNE ile/değil BİRKAÇ SAAT İÇİN


- BİRLEŞİK ARAP EMİRLİĞİ'NDE:
SHARJAH ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖTEKİ ALTI EMİRLİK

( En sert İslâmî/şerî kuralların uygulandığı emirlik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> ... )


- BİRLEŞMEK ile/ve BİRLİĞİ SÜRDÜRMEK ile/ve BİRLİKTE ÇALIŞMAK

( Başlangıç. İLE/VE Gelişme. İLE/VE Başarı. )

( Kervan gider, sen kalma geri! )


- BİRLİK ile/ve ÇIKAR BİRLİĞİ

( UNITY vs./and UNITY FOR PROFIT )


- Birlikteliğin sürmesi için SUS!!!


- BİSİKLET KULLANIM KILAVUZU ile/ve/||/<> BİSİKLET BETİĞİ


- BİSİKLETTE:
ELCİĞİ/GİDONU TUTARAK ve ELLERİ BIRAKARAK


- BİT ile EVCİL PİGME DOMUZU BİTİ

( ... İLE Hindistan savanalarında yaşayan küçük pigme domuzları üzerinde yaşarlar. [Tehlikeli sınıfına sokulan tek bittir.] )

( ... cum HAEMATOPINUS OLIVERI )


- BİTİMLİ/LİK ile/ve/<> BİTİMLİLİĞİNDE(Kİ) BİTİMSİZ/LİK

( İnsan dışındaki her şey/kavram/olgu/durum. İLE/VE/<> İnsan. )


- BİTTİ-GİTTİ


- BIVAD/BIVENTRICULAR ASSIST DEVICE BIVENTRİKÜLER değil/yerine/= DESTEK AYGITI, İKİ KARINCIĞA DESTEK AYGITI


- BİZE KATILAN ile/ve/||/<> BİZİM KATILDIĞIMIZ


- BİZİ:
KİMİN İNCİTTİĞİ ile/değil/yerine/>< KİMİN GÜLDÜRDÜĞÜ :)


- BİZİM OLAN:
"BİRİKTİRDİĞİMİZ" değil PAYLAŞTIĞIMIZ


- BOĞAZDA İLK SEFER [DENİZ YOLCU TAŞIMACILIĞINDA]

( BALABAN İSKELESİ - KABATAŞ İSKELESİ arasında )


- BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA

( Gövdedeki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma oluşmasıdır.
[Belirtileri]
- Soluk almada güçlük.
- Gürültülü, hızlı ve derin solunum.
- Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme.
- Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma.
- Genel sıkıntı hali, yanıtlarda isabetsizlik ve kararsızlık.
- Bayılma. )

( [İlk yardım.]
- Boğulma nedeni ortadan kaldırılır.
- Bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir.
- Temel yaşam desteği sağlanır.
- Derhal tıbbî yardım istenir[112]
- Yaşam bulguları izlenir. )

( [Suda Boğulmalar]
- Suda boğulmalarda, soluk borusu girişi kasıldığından dolayı, çok az miktarda su, akciğerlere girer.
- Özellikle soğuk havalarda, 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp masajına başlanmalıdır.
- Suya atlama sırasında, genel gövde yaralanması/omurga kırıkları olabileceği öngörülerek, başın, çok fazla geriye itilmemesi gerekmektedir.
- İlk yardımcı yalnız ise 112 aranırken temel yaşam desteğindeki sıralamaya uygun olarak aramalıdır. )


- BOĞUMLU GÖVDE = SÂK-I UCZÎ = TIGE NOUEUSE


- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI

( Bir atomda, elektronların, çekirdek etrafında, belirli ve kesikli dairesel yörüngelerde hareket ettiğini ve elektromanyetik ışın soğurulması ve yayınlanmasının, ancak, elektronun izinli enerji düzeyleri arasındaki geçişe karşılık geldiğini ileri süren atom modeli kuramı.
İLE
Breit Wigner formülünden üretilen, çekirdek tepkimeleriyle ilgili kuram.
İLE
Elektronların, Rutherford ve Bohr atom modellerinde ileri sürdüğü gibi, dairesel yörüngelerde değil, eliptik yörüngelerde hareket ettiği varsayımına göre yer vektörü ¯r ve 0 açısına bağlı olarak, nr ve nθ radyal ve azimütal kuvantum sayıları olmak üzere [ƒpθ dθ = nθh → pθ = nθh ve ƒpr dr = nrh → pr = nrh] iki yeni kuvantlaştırma koşulu ileri süren model. [Burada, p: momentum; h: Dirac sabitidir.]
İLE
Manyetizmanın, bir kuvantum olayı olduğu ve klasik fizik sınırları içinde kalınarak anlaşılamayacağını ileri süren kuram.
İLE
Sıvı damlası modeline göre, yüzey geriliminden dolayı sıkıştırılamaz ve düzgün yüklü olduğunu varsayarak, çekirdeğin bölünmeye karşı kararlılığını hesaba katan kuram.
İLE
Elektronun manyetik momentinin, yörüngesel açısal momentumunun en yüksek değeri L = l.h ve l = 1 için μβ = e . h / 4Πm = 9.274 x 10¯24 A . m² ile verilen değeri. [Burada, h: Planck sabiti; e: elektron yükü ve m: kütlesidir.]
İLE
Mikroskobik sistemleri açıklayan kuvantum mekaniği ilkeleri, makroskobik sistemlere uygulandığında da zorunlu olarak aynı sonuçları verir. | Toplam değerleri Q1 ve Q2 olan yük dağılımlarının, uzayın herhangi bir noktasında oluşturdukları potansiyeller, sırasıyla, U1 ve U2 ise Q1 x U2 = Q2xU1 'dir. | Sınır yüzeyleriyle çevrili bir akışkan sisteminde, yüzeylere dik v1 ve v2 hız bileşenlerinden kaynaklanan basınçlar, sırasıyla P1, P2 ise tüm yüzeyler üzerinden Σv1x P2 - v2 x P1 = 0 'dır. )


- BOL ÇİĞNEMELİ!


- BOŞ SÖZ ve/||/<>/>/< VAKİT HIRSIZLIĞI


- BULMAK :/ile/ve/değil/>/|| BİLDİĞİNLE BULUŞMAK


- BULUT ile ALTIGEN BULUT


- BÜNBEK/BENBEK ile KADIRGA BALIĞI

( Kadırga balığı denilen bir tür deniz canlısı. )


- BURGULU KAZIK ile ÇAKMA KAZIK ile FORE KAZIK ile KUM KAZIK ile MİNİ KAZIK ile SÜRTÜNME/ADERANS KAZIĞI

( Ucundaki burgu aracılığıyla burularak yere sokulan kazık. İLE Bir şahmerdan ile başına vurularak yere çakılan, ucu çelik çarıklı kazık. İLE Zemine çakılan bir kılıf borusunun içindeki toprağı boşaltıp çelik donatı indirdikten sonra yerinde beton dökülerek yapılan kazık.[Beton döküldükçe, kılıf, yukarıya çekilir.] İLE Çok çürük zeminlerde, delinen zemine kum doldurarak yapılan bir çeşit kazık. İLE Geçici toprak işleri için kullanılan, çapı 25 cm. kadar olan ve yanyana çakılarak ya da açılan deliklere beton dökülerek uygulanan kısa boylu kazıklara verilen ad. İLE Sağlam zemine ulaşılması olanaksız durumlarda, beton dökülerek yapılan ve yanlarak sürtünerek duran kazık. )


- BÜTÜN:
PARÇALARIN BİRARADALIĞI ile/ve/||/<> BAŞLANGICI, ORTASI VE SONU OLAN


- BÜYÜK HATA:
BİR ŞEYE/KİŞİYE, GEREĞİNDEN FAZLA DEĞER VERMEK ile/ve/değil/<> KENDİNE, HAK ETTİĞİNDEN DAHA AZ DEĞER VERMEK


- BÜYÜKAYI ile/ve/<> YEDİGİR

( ... İLE/VE/<> Büyükayı'yı oluşturan yedi yıldız. )


- BÜYÜKLER FİZİĞİ ile/ve/||/<> KÜÇÜKLER FİZİĞİ

( [BOZULMA(DISTURBANCE)] İhmal edilebiliyorsa. İLE/VE/||/<> İhmal edilemiyorsa. )


- BVK/BIG DATA SETS değil/yerine/= BÜYÜK VERİ KÜMELERİ


- CAD/COMPUTER AIDED DESIGN/MANUFACTURING değil/yerine/= BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM/ÜRETIM


- CAHİLİN YAŞADIĞI/"DÜŞÜNDÜĞÜ" CEHALET ile BİLENİN YAŞADIĞI/"DÜŞÜNDÜĞÜ", ZANNETTİĞİ CEHÂLET

( Bilgisiz kişiye, hikmet dolu sözlerin yararı nedir? Kör bir kişiye, bir lambanın yararı nedir? )


- Cahilliğin yüzünden DİNLE!!!


- Cahilliğin yüzünden SUS!!!


- ÇALIŞMA SÜRESİ/SAATİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK YOĞUNLUĞU/NİTELİĞİ


- ÇALIŞTIĞIN YERİ/İŞİ SEVMEK ile/ve/ya da/||/<> SEVDİĞİN YERDE/İŞTE ÇALIŞMAK

( Sevdiğin işi yaparsan, çalışmış sayılmazsın. )


- CAN-CİĞER (ARKADAŞ OLMAK)


- ÇAN ile BOR (NİĞDE) ÇANI


- CAN ve/=/||/<>/>/< VAR OLUŞUN SÜREKLİLİĞİ


- CANIM-CİĞERİM


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CANLILIK = TİRİGLİG = SERZENDEGÎ[Fars.] = el-HAYAVİYE/T[Ar.] = LIVELINESS[İng.] = VITALITÉ[Fr.] = VITALITAS[Lat.] = DIE BELEBUNG, DIE BELEBHEIT, DIE LEBENDIGKEIT, DAS LEBENDIGSEIN[Alm.] = HË EMPSÜKHË[Yun.] = VITALITA[İt.] = VIDALIDAD[İsp.] = LEVENDIGHEID[Fel.] = LIVLIGHED[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- ÇARPMA İKİLİĞİ ile ÇEKİM İKİLİĞİ


- CCMM/CONTİNUITY OF CARE MATURITY MODEL değil/yerine/= BAKIM OLGUNLUĞUNUN SÜREKLİLİĞİ MODELİ


- CEHÂLET KİBARLIĞI ile/değil/yerine KİBARLIK

( "Kibarlığını" yüzüne-gözüne bulaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE Zamanını, zeminini, gerektiği kadar ve ölçüsünü bilerek/tutturarak, bilinçle. )


- CEHENNEM:
"ACI ÇEKTİĞİMİZ YER" değil ACI ÇEKTİĞİMİZİ KİMSENİN DUYMADIĞI YER


- ÇEKİÇ (KEMİĞİ) ile/ve ÖRS (KEMİĞİ) ile/ve ÜZENGİ (KEMİĞİ) ile/ve ORTA KULAK KEMİKLERİ

( AZM-İ MITRAKA ile/ve AZM-İ SENEDÂNÎ ile/ve AZM-İ RİKÂBÎ ile/ve ... )

( image

image )

( MALLEUS vs./and ANVIL/INCUS vs./and STIRRUP/STIR BONE/STAPES vs./and OSSICLE )


- ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ENGELİ / BÖLÜNME ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ REAKTÖRÜ / NÜKLEER REAKTÖR ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ÜRÜNLERİ / BİRİNCİL BÖLÜNME ÜRÜNLERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ VERİMİ ile/||/<> ÇEKİRDEK DÖNÜŞÜMÜ / GEÇİŞ ile/||/<> ÇEKİRDEK ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK FİZİĞİ ile/||/<> ÇEKİRDEK GERİ TEPMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK İNDÜKSİYONU ile/||/<> ÇEKİRDEK İZOMERİ / İZOMER ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI NOKTASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI REAKTÖRÜ / KAYNAŞMA REAKTÖRÜ ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI YAKITI / KAYNAŞMA YAKITI ile/||/<> ÇEKİRDEK KUTUPLANMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KUVVETLERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK KÜTLESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK LAZERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK MOMENTİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANSI[ÇMR] ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANS SPEKTROMETRESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANS TOMOGRAFİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETOMETRESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETONU ile/||/<> ÇEKİRDEK MODELLERİ (SIVI DAMLASI | KABUK | ORTAK) ile/||/<> ÇEKİRDEK PARÇALANMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK PİLİ ile/||/<> ÇEKİRDEK POTANSİYEL ENERJİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK POTANSİYELİ / COULOMB ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK REZONANSI ile/||/<> ÇEKİRDEK REZONANS MANYETOMETRESİ / ÇEKİRDEK MANYETOMETRESİÇEKİRDEK SPİNİ ile/||/<> ÇEKİRDEK TABAN DURUMU / ÇEKİRDEK TABAN ENERJİ DURUMU ile/||/<> ÇEKİRDEK TABAN ENERJİ DURUMU ile/||/<> ÇEKİRDEK TEPKİMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK ETKİ KESİTİ / ETKİ KESİTİ / ÇEKİRDEK TESİR KESİTİ / TESİR KESİTİ ile/||/<> ÇEKİRDEK YARIÇAPI ile/||/<> ÇEKİRDEK YOĞUNLUĞU ile/||/<> ÇEKİRDEK YÜKÜ ile/||/<> ÇEKİRDEK ZİNCİR TEPKİMESİ / ZİNCİR TEPKİMESİ


- ÇEKİRDEK ile/değil ÇİĞİT

( ... İLE/DEĞİL Pamuk çekirdeği. )


- ÇELİŞİK" ile/değil ÇELİŞKİ OLDUĞUNU İDDİA EDENİN BİLGİSİZLİĞİ/YETERSİZLİĞİ


- ÇENEYİ KULLANMADA:
(FAZLA) KONUŞMAK İÇİN ile/ve/değil/yerine ÇİĞNEMEK İÇİN


- CEP TEL'DA:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/yerine KULAKLIĞIYLA KULLANMAK

( [not] TO USE EARPHONELESS - TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS :ON MOBILE PHONES) ( TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS instead of TO USE EARPHONELESS :ON MOBILE PHONES )


- CEP TELEFONUNU:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/>< KULAKLIĞIYLA KULLANMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- CESÂRET:
KORKUNUN YOKLUĞU ile/ve/değil/+/||/<>/< BENCİLLİĞİN BULUNMAMASI


- CESÂRET:
DEVAM EDEBİLME GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/< HİÇ GÜCÜMÜZ KALMADIĞINDA, DEVAM EDEBİLMEK


- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]


- CEVİZ/BADEM ve/<> ÇİĞE

( ... VE/<> Ceviz ya da badem içi. )


- CEVİZ ile ÇİĞE

( Ceviziçi. )


- CEZA:
SUÇ İŞLEDİĞİNDEN DOLAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUÇ İŞLENMEMESİ İÇİN


- CI/CARDIAC INDEX | CONFIDENCE INTERVAL değil/yerine/= KALP İNDEKSİ | GÜVEN ARALIĞI


- ÇİFT BAĞ ile/||/<> ÇİFT BAĞ İZOMERLİĞİ

( Atomlar arasında iki elektronun ortaklaşa kullanıldığı bir bağlanma türü. İLE/||/<> İki ya da daha fazla nesnenin aynı temel bileşime fakat farklı çift bağlara sahip olması. )

( DOUBLE BOND VS. DOUBLE BOND iSOMERiSM )

( LA BANDE DOUBLE AVEC L'iSOMéRiSME DE LA BANDE DOUBLE )

( DOPPELBiNDUNG MiT DOPPELBiNDUNGSiSOMERiE )


- ÇIĞ / ÇIĞ ETKİSİ / ÇAĞLAYAN/ŞELÂLE / YIĞILMIŞ İYONLAŞMA / TOWSEND ÇIĞI / TOWSEND İYONLAŞMASI ile/||/<> ÇIĞ DİYODU ile/||/<> ÇIĞ FOTODİYODU ile/||/<> ÇIĞ GÜRÜLTÜSÜ ile/||/<> ÇIĞ KESİLMESİ ile/||/<> ÇIĞ OSİLATÖRÜ ile/||/<> ÇIĞ TRANSİSTÖRÜ

( Güçlü bir elektrik alanda hızlandırılan elektron ya da öteki yüklü taneciklerin gaz molekülleriyle çarpışarak onları iyonlaştırması sonucunda çıkan elektronlann yaptığı yeni çarpışmalarla sürecin artarak kendini sürdürmesi. | Bir yan iletkende yük taşıyıcıların çığ kesilmesinin bir sonucu olarak, çığ etkisi de denilen toplam çoğalması. İLE/||/<> Genellikle silikondan yapılmış, tüm p-n eklemi boyunca çığ kesilmesinin ve ondan sonra gerilim düşmesinin sabit ve akımdan bağımsız olduğu bir yan iletken kesilme diyodu. İLE/||/<> İç foto akım çoğaltması elde etmek için ışık kontrollü (hızlı) anahtarlama sağlayan, çığ kesilmesi bölgesinde çalışan bir fotodiyot. İLE/||/<> Bir eklem diyot çığ kesilmesinde çalıştırıldığında ortaya çıkan gürültü. | Şiddetli bir elektrik alanda yük taşıyıcıların çarpışmayla ek taşıyıcılar sökecek kadar yeterli eneıjiye sahip olduğu yan iletken eklemlerde görünen olay. İLE/||/<> Bir yan iletken diyotta iyonlaşma ve yük taşıyıcıların toplam çoğalmalarını sağlamak için akım taşıyıcıların değerlik elektronlarıyla çarpışmalarına yetecek şiddette, engelin potansiyel farkından büyük bir potansiyel farkı altında ortaya çıkan tahribatsız kesilme. İLE/||/<> Bir adım dönüşümüyle doğru akımdan GHz seviyesinde mikrodalga çıkışı elde etmek için çığ diyodunun bir eksi direnç olarak kullanıldığı osilatör. İLE/||/<> Akım taşıyıcı deşik-elektron zinciri oluşturmak için çığ kesilmesinin kullanıldığı transistör. )

( AVALANCHE VS. AVALANCHE DiODE VS. AVALANCHE PHOTODiODE VS. AVALANCHE NOiSE VS. AVALANCHE BREAKDOWN VS. AVALANCHE OSCiLLATOR VS. AVALANCHE TRANSiSTOR )

( L'AVALANCHE AVEC LA DiODE DE L'AVALANCHE AVEC LA PHOTODiODE DE L'AVALANCHE AVEC LE BRUiT DE L'AVALANCHE AVEC L'iNTERRUPTiON DE L'AVALANCHE AVEC L'OSCiLLATEUR DE L'AVALANCHE AVEC LE TRANSiSTEUR DE L'AVALANCHE )

( AVALANCHE, LAWINE MiT LAWiNENDiODE, AVALANCHE-DiODE MiT AVALANCHE-FOTODiODE, LAWi-NENFOTODiODE MiT LAWiNENRAUSCHEN, AVALANCH-RAUSCHEN MiT AVALANCHE-BRECHEN, LAWiNENBRECHEN MiT AVALANCHE-OSZiLLATOR, LAWiNE-NOSZiLLATOR MiT AVALANCH-TRANSiSTOR, LAWiNENTRANSiSTOR )


- ÇİĞ EĞRİSİ ile/||/<> ÇİĞ NOKTASI / ÇİĞ NOKTASI SICAKLIĞI

( İkili bir gaz karışımının faz diyagramında belirli bir basınç altında iki sıvı damlasının oluştuğu sıcaklığı karışımın bileşimine bağlı olarak veren eğri. İLE/||/<> Nemli havada herhangi bir yüzeyde çiğin yoğunlaşabileceği en yüksek sıcaklık derecesi. | Herhangi bir gazla su buharı karışımının oluşması için uygun sıcaklık derecesi. )

( DEW CURVATURE VS. DEW POiNT )

( LA COURBE DU CRU AVEC LE POiNT DU CRU )

( TAUKRiiMMUNG MiT TAUPUNKT )


- ÇİĞ SARIMSAK ile/ve/değil/yerine PİŞMİŞ SARIMSAK

( Yedikten sonra ağız kokusu olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE [pek] Kokusu olmaz. )

( Keskindir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Keskinliği gider. )


- ÇİĞ ile/değil ÇİY/JALE[Fars.]


- ÇIĞ ile SERAK[Fr. < Lat.]

( ... İLE Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar nedeniyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi. )


- ÇIĞA ile ÇIĞA

( Mersinbalığı türü. İLE Horoz, cennetkuşu gibi bazı kuşların kuyruğundaki tüylerden en uzun ve gösterişli olanı. )

( ACIPENSER RUTHENUS cum ... )


- ÇİĞDE/HÜNNAP ile ÇILAN

( Ayrı çanakyapraklı, ikiçeneklilerden bir ağaç. | Bu ağacın, kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri zeytin biçiminde ve büyüklüğünde, güzün olgunlaşan meyvesi. İLE İri bir çeşit çiğde. )

( ZIZYPHUS SATIVA cum ... )


- CİĞEROTU

( Düğünçiçeğigillerden, çok yıllık, otsu bir bitki. [Lat. HEPATICA] )


- ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA


- ÇİĞNEMEK ile (")GEVİŞ GETİRMEK(")

( İnsanda. İLE Hayvanda ve beşerde. )

( Lokmalarını sıralamayıp gerektiği kadar [20-40 kez] çiğneyerek yutan. İLE Lokmalarını çiğnemeden yutanların yaşadığı. )

( MAZG/MADG ile ...
MÂZIG: Çiğneyen, çiğneyici. )

( CHEW, MASTICATION vs. CHEW THE CUD )


- ÇİĞNEMEK ile/ve/<> EZMEK


- ÇİĞNEMEK ile/ve/||/<>/> SİNDİRMEK


- ÇIKAR(LAR)INI "DÜŞÜNMEK/İSTEMEK/BEKLEMEK" değil/yerine/>< HAK ETTİKLERİNE VE/VEYA ETTİĞİN KADARINA RIZÂ GÖSTERMEK


- ÇIKAR(LAR)INI DÜŞÜNME/K ile/değil/yerine ONU(N)/ÖTEKİ(Nİ)/SENİ(N) (İYİLİĞİN/ÇIKARIN) (İÇİN) DÜŞÜNME/K


- ÇİLEK ile DAĞ ÇİLEĞİ/KOCAYEMİŞ/PİĞRETİN


- ÇINAR AĞACI YAPRAĞI ile/değil SIĞLA AĞACI YAPRAĞI


- CISO/CHIEF INFORMATION SECURITY OFFICER değil/yerine/= BİLGİ GÜVENLİĞİ SORUMLUSU


- ÇİYDEM değil ÇİĞDEM/MAHMURÇİÇEĞİ

( Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi. )

( COLCHICUM )


- CİYER değil CİĞER


- CLASIUS-CLAPEYRON EŞİTLİĞİ

( Sıvının, buhar basıncı üzerine, sıcaklığın etkisini gösteren bağıntı. log P=-(L/4,58T)+C, T mutlak sıcaklık P buhar basıncı, L[cal/mol] molar buharlaşma ısısıdır. İntegrali alınmış şekli, 2,303log P/760=L/R.1/T760 - 1/TP [Burada, T760 760 mm Hg'daki, T, P[mm Hg]'deki kaynama noktasıdır. L cal/mol ise R=1,986 cal.mol¹.K¹'dir.] )


- CLAUSİUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS DENKLEMLERİ ile/||/<> CLAUSİUS ERİMİ ile/||/<> CLAUSİUS EŞİTSİZLİĞİ / CLAUSİUS KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS HÂL DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ LORENTZ LORENZ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ / RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CLAUSİUS SAYISI ile/||/<> CLAUSİUS VİRİAL KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS YASASI

( CLAUSiUS-CLAPEYRON-GLEiCHUNG MiT CLAUSiUSSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-ENTFERNUNG, CLAUSi-US-REiCHWEiTE MiT CLAUSiUSSCHES THEOREM MiT CLAUSiUSSCHE ZUSTANDGLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTiSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZSCHE GLEiCHUNG MiT ... MiT ... MiT CLAUSiUS-NUMMER / CLAUSiUS-ZAHL MiT CLAUSiUS-ViRiALTHEOREM MiT CLAUSiUSSCHES GESETZ )

( L'EçUALiON DE CLAUSiUS-CLAPEYRON AVEC LES EQUATiONS DE CLAUSiUS AVEC LE RANG DE CLAUSiUS AVEC CLAUSiUS RANGE AVEC LE THEORENıE DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON D'ETAT DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ AVEC ... AVEC ... AVEC LE NOMBRE DE CLAUSiUS AVEC LE THEOREME ViRiAL DE CLAUSiUS AVEC LA LOi DE CLAUSiUS )

( CLAUSiUS-CLAPEYRON EQUATiON VS. CLAUSiUS EQUATiONS VS. CLAUSiUS THEOREM VS. CLAUSiUS EQUATiON OF STATE VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi EQUATiON VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ EQUATiON VS. ... VS. ... VS. CLAUSiUS NUMBER VS. CLAUSiUS ViRiAL THEOREM VS. CLAUSiUS LAW )

( ... İLE ... İLE CLAUSIUS MENZiLi İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU

( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )

( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )


- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU


- coch. parv.[Lat. < COCHLEARE PARVUM] değil/yerine/= ÇAY KAŞIĞI DOLUSU


- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN

( )


- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR


- ÇOCUK:
"İSTEDİĞİN GİBİ" değil YETİŞTİRDİĞİN GİBİ

( Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse/basılsa, kalıcı iz bırakır. )


- ÇOCUK:
SUÇA SÜRÜKLENEN değil SUÇA SÜRÜKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN


- ÇOCUKLAR:
"İSTEDİĞİMİZ GİBİ" değil/yerine/< YETİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ


- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ


- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ


- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK


- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK

( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )

( TO KNOW VARIOUS/DIFFERENT THINGS vs./and/<> TO KNOW VARIOUS/DEEP THINGS ON YOUR KNOWLEDGE
It is like seeing the surface of the ocean and completely forgetting the immensity beneath! )


- ÇOK değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR


- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY

( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )


- COMMODORE ile AMIGA


- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ


- CONSENSUS değil/yerine/= UZLAŞMA, DÜŞÜNCE BİRLİĞİ


- CONSIOUSNESS vs./and PARADIGM


- CONTROL vs. SOVEREIGNTY/DOMINATION


- ÇÖZÜM ORTAKLIĞI ile YATIRIM ORTAKLIĞI


- CPB/CARDIOPULMONARY BYPASS KARDİYOPULMONER BAYPAS değil/yerine/= KALP-AKCİĞER KÖPRÜLEMESİ


- CPR/CARDIOPULMONARY RESUSCITATION KARDİYOPULMONER RESÜSITASYON değil/yerine/= KALP-AKCİĞER CANLANDIRMASI


- CREDO UT INTELLIGAM ile/ve/||/<> NOVETIM TE, NOVETIM ME ile/ve/||/<> TE INVOCO, DEUS VERITAS ile/ve/||/<> DEUS SAPIENTIA ile/ve/||/<> DEUS BEATITUDO


- CUICUILCO ile/ve STONEHENGE ile/ve AVEBURY ile/ve CASTLERIGG ile/ve NEWGRANGE

( Meksika. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İrlanda'da. )


- CUMHUR MÜEZZİNLİĞİ'NDE:
HAYYE ALE'S-SALÂH'A KADAR ile/ve HAYYE ALE'S-SALÂH'LA BİRLİKTE

( Bir müezzin. İLE/VE Tüm müezzinler ayakta olmak üzere, cemaatle birlikte. )

( Genellikle, Hüseynî makamında okunur. )


- CURİE / KÜRİ ile/||/<> CURİE NOKTASI ile/||/<> CURİE SABİTİ ile/||/<> CURİE SICAKLIĞI / CURİE NOKTASI ile/||/<> CURİE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CURİE TERAZİSİ ile/||/<> CURİE WEİSS YASASI ile/||/<> CURİE YASASI

( ... VS. CURiE POiNT VS. CURiE CONSTANT VS. ... VS. CURiE TEMPERATURE SCALE VS. CURiE BALANCE VS. CURiE-WEiSS LAW VS. CURiE'S LAW )

( ... AVEC LE POiNT DE CURiE AVEC LA CONSTANTE DE CURiE AVEC ... AVEC L'éCHELLE DE LA TEMPéRATURE DE CURiE AVEC LA BALANCE DE CURiE AVEC LA LOi DE CURiE-WEiSS AVEC LA LOi DE CURiE )

( ... MiT CURiE-PUNKT MiT CURiE-KONSTANTE MiT ... MiT CURiE-TEMPERATURSCALA MiT CURiE-WAAGE MiT CURiE-WEiSSSCHES GESETZ MiT CURiE GESETZ )


- CUSANUS ve/||/<>/> KOPERNİK ve/||/<>/> PARASELSUS

( 1401 - 11 Ağustos 1464 VE/||/<>/> 19 Şubat 1473 - 24 Mayıs 1543 VE/||/<>/> 1493 - 24 Eylül 1541 )


- DAĞILMA ÖZELLİĞİ ile/ve BİRLEŞME ÖZELLİĞİ


- DALGA BOYLARI ile/ve DALGA GENLİĞİ

( Işığın rengini oluşturur. İLE/VE Işığın şiddetini[intensity] ya da parlaklığını[brightness] oluşturur. )


- DALGA GEÇMEK İÇİN GÜLMEK ile/değil SEVDİĞİNDEN DOLAYI GÜLMEK


- DALGALAR:
DÜZLEMSEL ile/ve/||/<> AKIŞKAN ile/ve/||/<> RAYLEIGH YÜZEY ile/ve/||/<> ENİNE

( )


- DALGI/GAFLET ile/ve/||/<> HADSİZLİK


- DALINÇ/İSTİĞRAK ile KONSANTRASYON


- DANS ile JIG

( ... İLE İrlanda ve İskoçya'ya özgü, hareketli bir dans türü. )


- DARBE GENİŞLİĞİ ile DARBE GENLİĞİ

( Darbenin düşmeye başladığı an ile yükselme zamanının sonu arasındaki zaman farkı. İLE Bir darbenin, tam değeri, sayısal bir değer verildiğinde belirlenebilen tepe, ortalama, etkin, anî vb. değerleri ya da bunlardan biri. )

( PULSESBREITE mit IMPULSAMPLITUDE )

( PULSE WIDTH vs. PULSE AMPLITUDE )

( L'ÉTENDUE DU POULS avec L'AMPLITUDE DU POULS )


- DARWIN'İN (")İSABETLİLİĞİ("):
ZİHİN İÇİN ile/değil GÖVDE İÇİN


- DATA MINING[İng.] değil/yerine/= VERİ MADENCİLİĞİ


- DAYANÇ/SABIR ile/ve SIĞINMA

( PATIENCE vs./and SHELTER )


- DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR

( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )


- DAYANMA:
AÇLIĞA ile/ve/||/<>/> SUSUZLUĞA ile/ve/||/<>/> HAVASIZLIĞA

( 60 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 dk. )


- DAYANMAK ile SIĞINMAK

( TO RELY vs. TO TAKE REFUGE )


- DAYATMA ile/ve/</değil "BİLDİĞİNİ OKUMA"


- DEBDEBELİ/HAŞMETLİ/İHTİŞAMLI/MUHTEŞEM/ŞAŞAALI/ŞATAFATLI/HACCAL/TANTANALI/LÜKS değil/yerine/= GÖRKLÜ/GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ/IŞIGÖRKLÜ/İRİGÖRKLÜ


- DEFENCE vs. DEFENCE OF IGNORANTS


- DEĞER DÜŞÜRÜCÜ/LÜK ile/değil HAYAL KIRIKLIĞI


- DEĞER/KİŞİ:
KAYBETTİĞİMİZDE ANLAŞILAN değil SAHİPKEN BİLİNMESİ GEREKEN


- DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM:
ZORLUKTA VE ZORLANDIĞIMIZDA ile/ve/||/<> YETERİNCE GÖRDÜĞÜMÜZDE ile/ve/||/<> İSTEYECEK KADAR ÖĞRENDİĞİMİZDE ile/ve/||/<> YAPABİLECEK KADAR ALDIĞIMIZDA


- DEĞİŞİM ve/||/<> İLKSELLİĞİN "İÇKİNLİĞİ/AŞKINLIĞI" ve/||/<> CANLILIK ve/||/<> YERÇEKİMİ

( Dünya, düşünce[felsefe/bilim] tarihinin en temel sorun(sal)ları. )


- DEĞİŞİM ile/ve/||/<> SÜREKLİLİĞİ


- DEMİR ile İĞDEMİR

( ... İLE Marangozlukta, ağaç delmek için kullanılan çelik araç. )


- DENDİĞİNDE ile DENİLDİĞİNDE


- DENİZ KAPLUMBAĞALARI ALT SINIFLARINDA:
SİNİ ile D.KAPLUMBAĞASIGİLLER ile ZEYTİN RENKLİ ile ARCHELON ile PROTOSTEGA ile TOXOCHELYIDAE ile THALASSEMYDIDAE ile PROTOSTEGIDAE

( İki yılda bir çiftleşirler.[Altı yuvaya kadar, her yuvaya yüzden fazla yumurta bırakabilir.][Yavrular, yaklaşık altmış günde yumurtalarından çıkar.] İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- DENİZÇAKISI ile DENİZDANTELİ ile DENİZGERGEDANI ile DENİZHIYARI[HOLOTÜRİT (Yun.)] ile DENİZISIRGANLARI ile DENİZİĞNESİ ile DENİZİNEĞİ/MANATİ[MANATEE] ile DENİZKADAYIFI ile DENİZKAZI ile DENİZKEDİSİ/DENİZMAYMUNU ile DENİZKESTANESİ ile DENİZKIRLANGICI ile DENİZKOZALAĞI ile DENİZKÖPÜĞÜ ile DENİZKULAĞI ile DENİZMARULU ile DENİZMENEKŞESİ ile DENİZÖRDEĞİ ile DENİZÖRÜMCEĞİ ile DENİZPALAMUDU ile DENİZREZENESİ ile DENİZŞAKAYIĞI ile DENİZTARAĞI ile DENİZTAVŞANCILI/BALIKKARTALI ile DENİZTAVŞANI ile DENİZYILANI ile DENİZYILDIZI

( Kuma, dikine gömülerek yaşayan, çakı diye de adlandırılan, 20 cm. boyunda, ikiçenetli yumuşakça. İLE Sıcak denizlere özgü, taşımsı bir tür polip birikintisi oluşturan deniz hayvanı. İLE Balinagillerden, 8-10 m. uzunluğunda, erilinin üst çenesinde iki uzun diş bulunan bir deniz memelisi. İLE Denizhıyarlarından, boyu 25 cm. kadar olabilen, yuvarlak ve yumuşak gövdeli derisidikenli. İLE Salgıladıkları sıvılarla insan derisinde, ısırgan etkisi uyandıran, iri medüzleri içine alan selentereler sınıfı. İLE Yuvarlak somaklı, gövdesi ince ve uzun bir deniz balığı. İLE Amerika ve Afrika'nın tropikal kıyı sularında yaşayan, 2-3 m. uzunluğunda deniz memelisi. İLE Esmer suyosunlarından bir deniz bitkisi. İLE Denizde yaşayan, ayakları yüzgeç biçimindeki tüm kaplumbağalara verilen genel ad. İLE Yazın, kutup bölgelerinde yaşayan, kışın, ılık kıyılara göçen, kısa ve ince gagalı, siyah bacaklı, yabani bir tür kuş, akbaş. İLE Tümbaşlılar takımından, gövdesi ince uzun, büyük başlı, derin ve büyük denizlerde yaşayan bir balık. İLE Hareket edebilen dikenlerle örtülü, yuvarlak kalker kabuklu, derisidikenlilerden bir yumuşakça. İLE Balıkçın. İLE Konik biçimli, kavkısında bir yarık bulunan karındanbacaklı yumuşakça. İLE Lületaşı. İLE Yassı kavkılı, içi sedefli, 10 cm. uzunluğunda bir deniz yumuşakçası. | Açık denizden bir kum setiyle ayrılmış ya da kıyı dilinin gelişmesiyle göl biçimini almış, sığ koy ya da körfez, lagün. İLE Sığ sularda bulunan, ince, levhaya benzeyen yaprakları olan yeşil suyosunu. İLE Çançiçeğinin bir türü. İLE Perdeayaklılardan, kıvrık gagalı, açık denizlerde yaşayan bir kuş, denizördeği, fırtınakuşu. İLE Kabuklu bir böcek türü. İLE Kıyı kayalarının üzerinde, yapışık olarak yaşayan, beyaz kalkerli plakalarla çevrili, koni biçiminde, küçük, kabuklu bir böcek. İLE Maydanozgillerden, deniz kumsallarında bol olarak yetişen, ıtırlı bir bitki. İLE Kayalıklara yapışık olarak yaşayan, dokunaçları çok ve uzun, güzel renkli bir polip türü. İLE İkiçenetli kabuklu bir yumuşakça türü. İLE Ağız dokunaçları geniş ve etli, uzun, çıplak gövdeli deniz yumuşakçası. İLE Yılanlar takımından, çok zehirli, kürek biçiminde, yassı kuyruklu, Hint ve Pasifik Okyanuslarında yaşayan bir hayvan. İLE Denizyıldızlarından, yıldız biçiminde, beş kolu olan, kayalıklar üzerinde yaşayan derisidikenli. )

( SOLEN cum MİLLE POROS cum MONODON MONOCEROS cum HOLOTHURION cum ... cum SYNGNATHUS ACUS cum HYDRODAMALIS GIGAS cum ALARIA ESCULENTA cum BERNICLA cum CHIMAERA MONSTROSA cum ECHINUS ESCULENTUS cum STERNA HIRUNDO cum CONUS cum ... cum HALLOTIS cum ULVA LACTUCA cum ... cum THALASSSIDROMA PELAGICA cum MAJA SQUINADO cum BALANUS cum CRITHMUM MARITIMUM cum ANEMONIA ACTINIA cum PECTEN cum PANDION HALIATAETUS cum CYCLOPTERUS LUMPUS cum HYDROPH'S cum ASTER )


- DENİZLİ ile/ve VAN ile/ve MALATYA ile/ve NİĞDE ile/ve UŞAK ile/ve ISPARTA


- DEPO değil/yerine/= YIĞ


- DERE ile/ve/<> IĞIL

( ... İLE/VE/<> Belirli olmayacak kadar yavaş akan su. )


- DEREBEYCİLİK/FEODALİZM ile/ve/||/<>/< YAŞLILARIN YÖNETİMİ/GERONTOKRASİ


- DERGİ/GAZETE OKUMAK ZAMANINI VE YERİNİ BİLMEK[ARKADAŞ VE YAKINLARIN YANINDA değil!]


- DERİ KIRIŞIKLIĞI ile YAŞ

( ÂJENG[Fars.]: Yaşlılıktan ya da öfkeden dolayı beliren kırışıklık. )

( WRINKLE vs. AGE )


- DERİ ile İMPETİGO

( Bir tür deri hastalığı. )


- Derinliği DİNLE!!!


- DERT SAHİPLİĞİ ile/ve/değil ADANMIŞLIK


- DESIGNATION vs. LIMITING


- DETERMINATION vs./and OBLIGATION


- DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI ile/ve/||/<> TOPLUMUN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI

( Siyaset ile. İLE/VE/||/<> Bilgi ve dil ile. )

( [simgesi/değeri/ölçütü] Bayrak. İLE/VE/||/<> Sancak. )

( BEKÂ-İ DEVLET ile/ve/||/<> BEKÂ-İ MİLLET )


- DEVRİK ANTİKLİNAL ile DEVRİK KANAT ile DEVRİK KATMAN ile DEVRİK KIVRIM ile DEVRİK SENKLİNAL ile DEVRİK (STRATİGRAFİK) İSTİF

( Kanatlarından birinin eğim açısının 90 dereceyi aşarak bu kanattaki katmanların devrik konum kazandığı antiklinal. İLE Kıvrımlanma sürecinde, eğim açısı 90 dereceyi aşarak devrik konum kazanan bir istif ya da katmanlardan oluşan, öteki kanat ve kıvrım eksen düzlemi ile aynı yönde eğimli olan kıvrım kanadı. İLE Çökel kayaçlarda istiflenme kuramına uymayan, daha yaşlı olan alt yüzeyi üstte, daha genç olan üst yüzeyinin altta olacak biçimde ters yüz olmuş katman. İLE Kıvrımlanma sürecinde, kanatlarından biri, eğim açısının 90 dereceyi aşmasıyla devrik konum kazanan ve dolayısıyla iki kanadı ve eksen düzlemi aynı yönde eğimli olan jeolojik kıvrım. İLE Kanatlarından birinin eğim açısının 90 dereceyi aşarak bu kanattaki katmanların devrik konum kazandığı senklinal. İLE Üst üstelik ilkesine göre yatay olarak çökelmiş ancak sonraki jeolojik süreçlerde aynı yönde artarak 90 dereceyi aşan bir eğim açısı kazanmış, yaşlı üstte, genç altta olacak biçimde ters yüz olmuş istif. )

( OVERTURNED ANTICLINE vs. OVERTURNED LIMB vs. OVERTURNED BED vs. INVERTED FOLD/OVERFOLD/OVERTURNED FOLD/REVERSED FOLD vs. OVERTURNED SYNCLINE vs. INVERTED STRATIFICATION/OVERTURNED STRATIFICATION )

( ANTICLINAL DEVERSÉ/ANTICLINAL RENVERSÉ avec FLANC INVERSE avec STRATIFICATION RENVERSÉE avec PLI DéVERSÉ/PLI OBLIQUE/PLI RÉNVERSÉ avec SYNCLINAL DEVERSÉ/SYNCLINAL RENVERSÉ avec STRATIFICATION RENVERSÉE )

( GEKIPPTE ANTIKLINE mit INVERSSCHENKEL/LIEGENDSCHENKEL/ÜBERKİPPTER FALTENFLÜGEL/ÜBERKIPPTER FALTENSCHENKEL/VERKEHRT SCHENKEL mit ÜBERKIPPTES BETT mit GEKIPPTE FALTE/ÜBERKIPPTE FALTE mit GEKIPPTE SYNKLINE mit ÜBERKIPPTE AUFSCHICHTUNG )


- DEVRİM "YARATMAK" ile "ÇIĞIR AÇMAK"


- DF/DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= BELGE SIKLIĞI


- Dİ/DIABETES INSIPIDUS[İng.] değil/yerine/= ŞEKERSİZ ŞEKER HASTALIĞI


- DIABETES MELLITUS[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI


- DIAM/DIGITAL IMAGING ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= DİJİTAL GÖRÜNTÜLEME BENIMSEME MODELİ


- DICOM/DIGITAL IMAGING AND COMMUNICATIONS IN MEDICINE[İng.] değil/yerine/= TIPTA SAYISAL GÖRÜNTÜLEME VE İLETİŞİM


- DIGAMBARA ile/ve/||/<> SVETAMBARA

( Hava giyinenler.[Çıplak, gökyüzünün yönleri ile giyinmiş.] İLE/VE/||/<> Beyaz Giyinenler. )

( Dünyadan tamamen el etek çekerek gerçek bir münzevî olmak için tamamen çıplak olunması gerektiği üzerinde dururlar. Bu görüştekiler, Mahavira'nın tamamen çıplak olduğuna ve basit bir giysi de içinde olmak üzere kişinin sahip olduğu her tür malın, gurur, kibir ve utanç kaynağı olduğuna inanmaktadır. Giysi giymek, süs eşyası bulundurmak, kişinin kurtuluşa ulaşamadığının göstergesidir. İLE/VE/||/<> Beyaz giysiler giyinmeyi, manastır yaşamının kurallarının çiğnenmesi olarak görmezler. Kadınların da züht ve riyazat yaşantısına girebileceğini, Angalar ve onların yorumu niteliğindeki öteki yazılı metinlerin kutsal metinler olduğunu kabul ederler. )


- DİĞER TARAFTAN değil/yerine/= ÖTE YANDAN


- DİĞER ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< DEĞER

( "DEĞER"lerimizi, "DİĞER"lerimizden ayıramıyorsak;
"MEĞER"lerimizi bir cebimize, "KEŞKE"lerimizi öteki cebimize koymak durumunda kalırız. )


- DİĞER değil/yerine/= ÖTEKİ/ÖTE/ÖBÜR/BAŞKA


- DIGITAL DIARY ile DATABANK


- DIGITAL SIGNATURE[İng.] değil/yerine/= DİJITAL İMZA


- DIGITAL[İng.] değil/yerine/= SAYISAL | PARMAKLA | PARMAKSI


- DİJITALİZASYON/DİGITALIZATION[İng.] değil/yerine/= SAYISALLAŞTIRMA


- DİK GÖVDE = SÂK-I MÜSTAKÎM = TIGE DROITE


- DİL ÖBEKLERİ'Nİ(GRUPLARI'NI)

( KÖKEN BAKIMINDAN:

* HİNT-AVRUPA DİLLERİ
A. AVRUPA KOLU
1. Cermen Dilleri: Almanca, Felemenkçe, İngilizce, İskandinav dilleri.
2. Roman Dilleri: Bu grubun ana dili Lâtince'dir. Bugün yaşayan kolları Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca ve Rumence'dir.
3. İslâv Dilleri: Rusça, Bulgarca, Sırpça ve Lehçe.
4. Yunanca, Arnavutça, Keltçe.

B. ASYA KOLU
Hint - İran Dilleri(Arî Dilleri)

a. Hintçe(Eski-Orta, Yeni Hintçe). Bu alt kol, Sanskrit ve bugünün başlıca Hint dilleri olarak da gösterilebilir.
b. Farsça: Ölü dil olan Avesta, Eski, Orta ve Yeni Farsça.
c. Ermenice: Eski, Orta ve Yeni Ermenice.
d. Eski Anadolu: Hititçe (ölü dildir)
e. Toharca: Asya kolunun en doğuda kalan dalıdır ve ölü dildir.

* HAMİ - SAMİ DİLLERİ
Bu dil ailesinde Akkadça, Aramca, İbranice, Arapça ile Libya-Berber dilleri yer almaktadır. Akkadça ölü bir dildir.

* BANTU DİLLERİ
Orta ve Güney Afrika'da konuşulan Bantu dillerini içine alan geniş bir dil ailesidir.

* ÇİN - TİBET DİLLERİ
Çin ve Tibet dilleri bu aile içinde yer alır.

* KAFKAS DİLLERİ
Bu gruba giren başlıca diller Kartvel koluna giren Gürcüce ile Abhaz - Çerkeş, Lezgi - Çeçen kollarıdır. Bu diller fonem sistemleri ve iç yapıları bakımından öteki dil ailelerine göre büyük ayrılıklar taşır.

* ALTAY DİLLERİ
Bu aile, Ural - Altay dil grubunun Altay kolunu oluşturmaktadır. Türkçe, Moğolca, Mançuca ve Tunguzca Altay Dil Ailesi içindedir.

* URAL DİLLERİ
Ural - Altay dil grubunun Ural kolunu oluşturmaktadır.
a. Fin - Ugur Kolu
b. Samoyet Kolu

2. YAPI BAKIMINDAN:
A. TEK HECELİ DİLLER

(Yalınlayan Diller, Ayrımlı Diller)
(Isolating Languages, Monosyllabic Languages)

B. EKLEMELİ DİLLER
(Bağlantılı Diller, İltisaklı Diller)
(Agglutinative Languages)

C. ÇEKİMLİ DİLLER
(Bükümlü Diller, Tasrifli Diller)
(Inflected Languages)

)


- DİLİ, DOĞRU KULLANMAK:
HER VATANDAŞIN/KİŞİN GÖREVİ ve/||/<>/> KENDİNE VE TOPLUMA YAPTIĞI YATIRIM


- DILIGENCE vs. TO BE INTELLIGENT


- DİLSİ KOROLLA, DİL BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ LİSÂNÎ = COROLLE RUBANÉE, COROLLE LIGULÉE


- DİMÂ'[Ar. < DEM] ile DİMÂĞ[Ar. çoğ. EDMİGA]

( Kanlar. İLE Beyin. | Akıl, şuur. [Fars. HÛŞ] )


- DİN DÜŞMANLIĞI ile/ve/değil/||/<>/< DİN KARŞITLIĞI


- DİN:
[<> Lat.] LIGARE ile/ve/> RE-LIGARE :
RELIGION

( İlk bağ.[göbek bağı][içeriden] İLE/VE/> İkinci bağ.[süt][dışarıdan] > )

( Anneden. İLE/VE/> Babadan/senden. > )

( Nur bağı. İLE/VE/> Ruh bağı. > )

( Ancak, kendiyle ve tüm çevresindekilerle bağ kuran/kurabilen, din sahibi olur. )


- DİN/RELİGİON değil/yerine/= KÖNE


- DİN ve/<> YAŞAM ve/<> ETKİNLİK ve/<> İŞBÖLÜMÜ-İŞBİRLİĞİ


- Dinginliği DİNLE!!!


- Dinginliğin için DİNLE!!!


- Dinginliğin için SUS!!!


- DİNÎ/RELIGIOUS değil/yerine/= KÖNEL


- Dinlediğin için DİNLE!!!


- Dinlediğinde DİNLE!!!


- Dinlediğinde tamamen DİNLE!!!


- Dinlediğini anımsa ve DİNLE!!!


- Dinlemediğin zaman DİNLE!!!


- Dinlemen gerektiği için DİNLE!!!


- Dinlemen gerektiğinde dinlemen gerektiği için DİNLE!!!


- Dinleyebildiğini aklında tut ve DİNLE!!!


- DIRAC AÇISI ile/ve FERMI-DIRAC İSTATİSTİĞİ ile/ve DRAKE DENKLEMİ

( Enrico Fermi )


- DİRİĞ/ESİRGEME ile KAYIRMA

( Anneler/babalar, tüm çocukları esirger ve fakat kendi çocuklarını (çoğunlukla/bazen) kayırır. )

( Herkesi esirger ve fakat bazı kişileri, bazı durum ve koşullarda kayırır.[o kişiyi korumak ve o durumun/koşulun genelleşmemesini sağlamış olmak, sürdürmek üzere/için!] )


- DİRSEK KEMİĞİ:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ

( [Ar.] ZEND[içteki]/KÛ'BERE[dıştaki] )

( CUBITUS )

( CUBITUS )


- DIŞLAŞMA ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMA


- DISMETRİ/DYSMETRIA[İng.] değil/yerine/= UZAKLIK KESTİRİMSİZLİĞİ


- DISPNE/DYSPNEA[İng.] değil/yerine/= SOLUK DARLIĞI


- DİYABET/DİABETES MELLITUS[DM][İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI


- DİYABETİK/DİABETIC[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTASI | ŞEKER HASTALIĞI (İLİŞKİLİ)


- DİYABETOJENİK/DİABETOGENIC[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI YAPAN


- DİZAYN/DESİGN[İng.] değil/yerine/= TASARIM


- DİZGEYE SIĞMAMA ile/ve/||/<> DENKLEME GELMEME


- DNA YAPISI ile/ve/||/<>/> DNA KARARLILIĞI


- DOĞA:
ÖZ ve/||/<> BİÇİMİN BİRLİĞİ


- DOĞAÇLAMA ile KENDİLİĞİNDENLİK


- DOĞAL OLARAK ile/ve/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN


- DOĞAL/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK


- DOĞANIN AŞILMASI ve/<> BEŞERİLİĞİN AŞILMASI

( Tarih ile. VE/<> İnsan olmakla. )


- DOĞRU SÖYLÜYORSUN yerine SÖYLEDİĞİN SÖZ DOĞRU


- DOĞRU ile/ve/yerine/değil GEREKTİĞİ GİBİ

( Eğer doğru ise başka türlü olamaz. )

( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )

( RIGHT vs./and TO BE REQUIRED/NEEDED
It cannot be otherwise, if it is right.
Truth does not assert itself, it is in the seeing of the false as false and rejecting it. It is useless to search for truth, when the mind is blind to the false. It must be purged of the false completely before truth can dawn on it. )


- DOĞRU ile/ve/yerine/değil GEREKTİĞİ GİBİ

( Eğer doğru ise başka türlü olamaz. )

( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )

( RIGHT vs./and TO BE REQUIRED/NEEDED )


- DOĞRU = TRUE[İng.] = VRAI[Fr.] = WAHR, RICHTIG[Alm.] = VERUS[Lat.] = VERDADERO[İsp.]


- DOĞRUDAN ile KENDİLİĞİNDEN


- DOĞRULUK = HAKİKAT = TRUTH[İng.] = VÉRITÉ[Fr.] = WAHRHEIT, RICHIGKEIT[Alm.] = VERITAS[Lat.] = ALÉTHEIA[Yun.] = VERDAD[İsp.]


- DOĞRULUM/YÖNELİM ile KEMOTROPİZM ile YEREDOĞRULUM ile SUYA DOĞRULUM ile IŞIĞA DOĞRU EĞİLİM ile ISI KAYNAĞINA YAKLAŞMA

( DOĞRULUM/YÖNELİM: Bitki ve hayvanların, besin, ısı gibi uyarıcıların etkisi ile bu uyarıcılara ya da tersine yer değiştirmeleri. İLE KEMOTROPİZM: Kimyasal maddelerin etkisiyle bitkilerde görülen, maddeye doğru ya da ters yöne yönelme durumu. İLE YEREDOĞRULUM: Bitkilerde kök ve sapların, yerçekimi etkisi ile belirli bir doğrultu alma özellikleri. İLE SUYA DOĞRULUM: Bitkilerin suya doğru eğilimi. İLE IŞIĞA DOĞRU EĞİLİM (Fototaksi, ışık göçüm): a) Bir hücrelilerde birdenbire aydınlanma sonucu görülen tepkime. | b) Bitki gövdelerinin ışığa doğru dönmeleri. İLE ISI KAYNAĞINA YAKLAŞMA: Bir ısı kaynağına yaklaşma ya da uzaklaşma. )

( TROPISM vs. CHEMOTROPISM vs. GEOTROPISM vs. HYDROTROPISM vs. PHOTOTROPISM vs. THERMOTROPISM )


- DOĞU FELSEFESİ ile/ve/değil DOĞU BİLGELİĞİ/İRFÂNI


- DOĞUŞTAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN/LİK


- DOLAYISIYLA ile/ve/değil/yerine ARACILIĞIYLA/VESİLESİYLE


- DONUKLUK ile/değil ÇİĞLİK


- DOPPLER ETKİSİ/OLAYI ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLİĞİ ile/ve/<> DOPPLER KAYMASI/FREKANSI ile/ve/<> DOPPLER ORTALAMA ETKİ KESİTİ

( Bir akustik dalga ışık ya da öteki elektromanyetik dalgaların görünen frekansında, kaynağın ve gözlemcinin bağıl hareketinin neden olduğu değişim. Bu, ışık ve öteki elektromanyetik dalgalar için Optik Doppler Etkisi olarak da bilinir.
İLE/VE/<>
Uyarılmış atomlar, moleküller ya da çekirdeklerin hepsi de aynı hıza sahip olmadıkları ve her biri farklı bir Doppler kaymasına neden olduklarında, tek frekanslı bir ışında ortaya çıkan frekans yayılması. | Molekül, atom ya da çekirdeklerin ısıl hareketlerinden dolayı spektrum çizgilerinde gözlenilen genişleme. | Özel bir spektral çizgi oluşturan uyarılmış çekirdekler, atomlar ve moleküller, ısıl hareketlerinin neden olduğu Doppler etkisinden dolayı bir frekans dağılımına sahip oldukları zaman çizgi ve soğurma spektrumlarında ve çekirdek tepkimelerinde gözlenilen bir etki.
İLE/VE/<>
Bir tek gaz atomundan yayınlanan ışığın görünen frekansı, atomun gözlemciye göre olan hızına bağlıdır ve gaz atomları, bir Maxwell hız dağılımına sahip olduğundan, bir gözlemcinin algıladığı ışın frekanslarının da benzer bir dağılıma sahip olmasıyla verdiği bir tek spektral çizginin genişliği.
İLE/VE/<>
Bir dalganın kaynaklanan ve Hertz olarak ifade edilen değişim miktarı.
İLE/VE/<>
Hedef taneciklerin ısıl hareketlerini hesaba katmak için uygun ağırlık katsayılarını kullanarak, enerjiye göre ortalanmış etki kesiti. )

( DOPPLEREFFEKT mit DOPPLER-VERBREITERUNG mit DOPPLERBREITE mit DOPPLER-VERSCHIEBUNG mit DOPPLERMITTELQUERSCHNIT )

( L'EFFECT DE DOPPLER avec LA DILATATION DE DOPPLER avec LA LARGEUR DE DOPPLER avec LE DÉPLACEMENT DE DOPPLER avec LA SECTION TRANSVERSALE )

( DOPPLER EFECT vs. DOPPLER BROADENING vs. DOPPLER WIDTH vs. DOPPLER SHIFT vs. DOPPLER MEAN CROSS-SECTION )


- DSA/DİJİTAL SUBTRAKSİYON ANJİYOGRAFİ/DONOR SPECIFIC ANTIGEN | DIGITAL SUBTRACTION ANGIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= VERİCİ ÖZGÜL ANTİJEN | SAYISAL ÇIKARIMLI DAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ


- DUBLÜR ile FİGÜRAN

( STUNT vs. EXTRA )


- DÜNYA VATANDAŞLIĞI ile/ve/||/<>/> EKİN(KÜLTÜR) VATANDAŞLIĞI

( 11. aya kadar. İLE/VE/||/<>/> 11. ay sonrası boyunca. )


- DÜŞKÜNLÜK:
GÜZELLİĞE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜRÜSTLÜĞE


- DÜŞÜNCE:
ETKİNLİĞİ ile/ve/||/<> OLAYI ile/ve/||/<> NESNESİ

( THOUGHT ACTION vs./and/||/<> THOUGHT EVENT vs./and/||/<> THOUGHT OBJECT )


- DÜŞÜNCE ile/değil/yerine FARKLARI BİRLİĞE GETİREN DÜŞÜNCE

( En ufak bir fark gördüğün müddetçe sen gerçeğe yabancısın demektir. )

( Kederin nedeni, farklılıklar ve ayrımlar değildir. )

( [not] THOUGHT vs./but THE THOUGHT BRINGS THE DIFFERENCES IN UNITY
THE THOUGHT BRINGS THE DIFFERENCES IN UNITY instead of THOUGHT
As long as you see the least difference, you are a stranger to reality.
Differences and distinctions are not the causes of sorrow. )


- DÜŞÜNCE ile FARKLILIKLARI BİRLİĞE GETİREN DÜŞÜNCE


- DÜŞÜNCENİN KENDİ ile/ve/<> DÜŞÜNCENİN İÇERİĞİ

( THE IDEA vs./and/<> THE CONTENT OF THE IDEA )


- DÜŞÜNCENİN, GELİŞİGÜZEL "KULLANILIŞI" ile/değil/yerine/>/>< FELSEFE


- Düşünemediğin zaman SUS!!!


- DÜŞÜNMEDEN ile/ve/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN

( ... ile/ve/değil/yerine TAV'Î[< TAV] )


- DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/yerine BİLDİĞİN ŞEY ÜZERİNE DÜŞÜNMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tefekkür. )

( [not] TO THINK vs./and/but TO THINK ON WHICH YOU KNOW
TO THINK ON WHICH YOU KNOW instead of TO THINK )


- DÜŞÜNMEMENİN BEDELİ(/YÜKÜ/AĞIRLIĞI) ile/değil/yerine DÜŞÜNMENİN "BEDELİ"

( Çoktur! İLE/DEĞİL/YERİNE Yoktur! )


- Duyabildiğini DİNLE!!!


- DUYDUĞUNU NAKLETMEK ile/ve/yerine BİLDİĞİNİ NAKLETMEK


- DUYGULARIN:
FARKINDALIĞI ile/ve/||/<> SAHİPLENİLMESİ


- DUYULARDA KESİNLİK ile DUYULARIN KESİNLİĞİ


- DUYUMSATABİLMEK/DUYUMSAYABİLEN ile/ve/||/<>/> DUYUMSAYABİLDİĞİNİ, DUYUMSATABİLMEK/DUYUMSATABİLEN


- DÜZEN ile OTOMATİĞE BAĞLAMAK

( REGULARITY vs. TO AUTOMATIZE )


- EBLAG[Ar. < BELİĞ] ile EBLAK[Ar. < BALIK]

( Olgunluk derecesine çok yakın olan, dah beliğ, en fasîh. İLE Alaca, bulaca. | Rengârenk. | Alabacak at. )


- EDUCATION vs./and RIGGING


- EĞE KEMİĞİ[AZM-İ DIL'Î]

( (HZ. ADEM'İN) SOL KABURGA(SI) )


- EĞİLİM = TEMAYÜL = INCLINATION[İng., Fr.] = NEIGUNG, ZUNEIGUNG[Alm.] = PROPENSIO, INCLINATIO[Lat.] = INCLINACIÓN[İsp.]


- EĞİTİLMEK ile/ve/yerine EĞİTİMİ, KENDİ EĞİMLİLİĞİNDE TUTMAK


- EĞİTİM:
SÜS ile/ve/||/<> SIĞINAK

( İyi/bahtiyâr zamanlarda/koşullarda. İLE/VE/||/<> Kötü/bedbaht zamanlarda/koşullarda. )


- EĞİTİM ile/ve/= VAROLUŞTA SÜREKLİLİĞİ SAĞLAMAK


- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ

( Nathan Rosen ve Albert Einstein tarafından ileri sürülmüştür. Genel olarak beyaz delikler ve kara delikler arasındaki bağlantıya, "solucan deliği" denilmektedir. Bu bağlantı sayesinde, zamanda kısayol bir yol oluşturmaktadır. Kara deliğin en dip noktasında hacim sıfırdır ve yoğunluk sonsuzdur. Yani, kara deliğin dibinde çok güçlü bir çekim etkisi vardır. Bu yüzden buradaki zaman ve mekân bilinenin dışındadır. Bu kuram ile iki kara deliğin farklı boyutlarda bağlanması ile çekim etkisinden yararlanılarak bir kara deliğin içine girip öteki kara deliğin içinden kısa bir zamanda çıkılabilir. )


- EKİN/KÜLTÜR ve/=/||/<>/>/< ÇOCUKLARARASILIK/ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN/ARACILIĞIYLA


- EKİNOKS/EQUINOX değil/yerine/= ILIM, GÜN TÜN EŞİTLİĞİ


- EKLEM AĞRISI/ARTRALJİ ile EKLEM YANGISI/ARTRİT ile EKLEM SAYRILIĞI/ARTROPATİ

( Eklemlerde yangılanma, alerjik tepki, incinme, artrit gibi sayrılıklar sonucu oluşan ağrılar. İLE Eklemlerdeki ağrılı ve çoğunlukla bozucu yangılanma. İLE Eklemi etkileyen herhangi bir sayrılık ya da bozukluk. )

( ARTHRALGIA vs. ARTHRITIS vs. ARTHROPATHY )

( GELENKSCHMERZ mit GELENKENTZÜNDUNG mit GELENKERKRANKUNG )


- EKLEMLİ/MAFSALLI GÖVDE = SÂK-I MAFSALÎ = TIGE ARTICULÉE


- EKSPOJUR/EXPOSURE[İng.] değil/yerine/= AÇIĞA ÇIKARMA (CERRAHİ) | MARUZ BIRAKMA


- EKSTRAHEPATİK/EXTRAHEPATIC[İng.] değil/yerine/= KARACİĞER DIŞI


- EKSTRAMEDÜLER/EXTRAMEDULLARY[İng.] değil/yerine/= KEMIK İLİĞİ DIŞI


- ELBETTE ile/ve/||/<> GÖRÜNDÜĞÜ/BİLİNDİĞİ GİBİ


- ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ ile PAYLI MÜLKİYET

( Zorunlu olarak kurulmuş ortaklıklardır. Elbirliği mülkiyeti ile kurulmuş ortaklığa sahip bir gayrimenkulün satılması da tüm ortakların ortak kararı ile olabilir. Belirli olmayan paylar üzerinde taraflar tek başına tasarruf yetkisine sahip değildir. [Genellikle elbirliği mülkiyeti ile kurulan ortaklıklar, mülkiyet devrinden sonra bozularak paylı mülkiyete dönüştürülmektedir. Bu biçimde yapılan işlemin ardından kimin hangi paya sahip olduğu da belirlenmiş olur. Bu gayrimenkulleri satmak da yine elbirliği mülkiyetine göre daha kolay olabilecektir.] İLE Ortaklar, gayrimenkul üzerindeki hangi paya sahip olduğunu bilir. Mülkiyetin tamamı ortaktır ancak hangi ortağın hangi paya sahip olduğu belirlidir. [Hisse payı satışı yapmak daha kolay bir işlemdir.] Tarafların isteği ile oluşabilir. [Miras yoluyla ortaklık oluşması durumunda, o gayrimenkul, başlangıçta elbirliği mülkiyetindedir. Ortaklar elbirliği mülkiyetini daha sonradan paylı mülkiyete çevirebilir.] )


- ELBİSE/ESVAP/KIYAFET/LİBAS değil/yerine/= GİYSİ/GİYİM/GİYECEK/OTRAN


- ELE-AVUCA (SIĞMAMAK)


- ELEKTRİĞE DİKKAT ETMELİ!


- ELICIT vs. INTERROGATE vs. INQUIRE vs. INVESTIGATE vs. QUESTION


- ELİF:
İBTİDÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİVÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İNFİRÂD[Ar. < FERD] ile/ve/||/<> İNKITÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİĞNÂ[Ar.] ile/ve/||/<> ÜLFET[Ar.]


- ELİMİZDEN GELDİĞİ KADAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİLİMİZİN DÖNDÜĞÜ KADAR


- ELLEŞMEK ile/ve/||/<>/> YİYİŞMEK ile/ve/||/<>/> SEVİŞMEK ile/ve/||/<>/> DÜZÜŞMEK/KOÇMAK (SİKİŞMEK)[AGANİGİ NAGANİGİ/FAN FİNİ FİN FON]/İŞ PİŞİRMEK/MERCİMEĞİ FIRINA VERMEK

( Gövdenin her ayrı noktasını elle hissetmek/keşfetmek/yaşamak. İLE/VE/||/<>/> Omuz üstündeki bölgede yaşanan bakışma, öpüşme, yalama, emme, dudakların arasında sıkıştırma, üfleme/soluk verme/soluk alma, dişleme, ısırma. İLE/VE/||/<>/> Tüm gövde üzerinde gözlerin, ağzın(dudakların, dişlerin), yanakların, ellerin, parmakların birlikte işlemesi. İLE/VE/||/<>/> Farklı, çeşitli pozisyonlarda penis-vajina giriş-çıkış döngüsü[siklon/siklus]. )

( Çevrenin ilgisini çekmeyecek yakınlaşma hareketleri. İLE/VE/||/<>/> Çevrede birilerinin olma ve/ya da bulunma ya da gözlenme olasılığının zihinde bulunmasında yaşanan. İLE/VE/||/<>/> Çevresel etmenlerin bulunmamasına karşın zihinsel/kişisel sınırların devrede bulunmasında yaşanan. İLE/VE/||/<>/> Ne çevresel, ne kişisel/zihinsel hiçbir sınırın bulunmadığında yaşanan. )


- ELMACIK KEMİĞİ ile/ve YANAK

( Yanak, gül ile betimlenir. )

( Yanak, vahdeti simgeler. )

( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazmaktadır. )

( YÂSEMEN: Divân şiirinde daha çok rengi, kokusu ve yaprağı dolayısıyla anılır. Sevgilinin yanağıyla ilgili olarak gösterilir. )

( ... ile/ve DULUK )

( ... ile/ve İZÂR, ÂRIZ )

( ... ile/ve RUH/RUHSAR, NİGÂRİSTAN )

( MALAR, ZYGOMA/TA vs./and CHEEK )


- ELMAS PARÇASI ile CAM KIRIĞI


- EMEKLİLİK:
RESEN ile/ve/||/<> İSTEĞE BAĞLI


- EMNİYET STOKU değil/yerine/= GÜVENLİK YIĞIMI


- EMNİYETİ SUİSTİMAL SİGORTASI değil/yerine/= GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA KORUNCU


- ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI:
YERDE/N ile/ve/değil/yerine GÖKTE/N

( )


- ENGEL/SAKINCA/MAHZUR[Ar.] ile ENGEL/SAKINCA/BEİS[Ar.]


- ENJEKSİYON/İNJECTION[İng.] değil/yerine/= İĞNE YAPMA


- ENLIGHTENMENT vs. RIPEN


- ENTERPRISE vs./and TO SHINE/BRIGHTEN UP


- EPİGRAF değil/yerine/= TANIMLIK


- EPİGRAFİ

( Yazıtbilim. )


- EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE


- ERİK ile BARDAKERİĞİ

( ... İLE İri ve tatlı bir tür erik. )


- ERİK ile DOMUZ ERİĞİ


- ERİK ile MALTA ERİĞİ/YENİ DÜNYA

( PRUNUS DOMESTICA cum ERIOBOTRYA )


- ERİK ile MOGOLA ERİĞİ


- ERİK ile MÜRDÜMERİĞİ

( ... İLE Bir cins, küçük ve siyah erik. )


- ERİNÇ, DİNGİNLİK = PEACE, REPOSE[İng.] = TRAQUILLITÉ[Fr.] = BERUHIGUNG[Alm.] = QUIETUS[Lat.]


- ERKEKLERİN, KADINLARA YAPTIĞI ÖVGÜ/İLTİFAT ile KADINLARIN, ERKEKLERE YAPTIĞI ÖVGÜ/İLTİFAT

( Kendine yakınlaş(tır)mak üzere. İLE Kendinden uzaklaştırmak, mesafe koymak üzere. )


- EŞDUYUM/DUYGUDAŞLIK/EMPATİ[İng. < EMPATHY < Yun.] ile/ve ÖZGECİLİK BEN DÜŞMANLIĞI DİĞERGÂMLIK[Fars.]["DİĞERKÂMLIK" değil!]/ALTURİZM/ALTRUİZM/ALTRUISM[İng.] ile/ve İNSAN SEVGİSİ/FİLANTROPİ[İng.;Fr. < Yun. PHILO-ANTHROPOS]


- ESEME/MANTIK ile/ve/<> ALGI DÜZENEĞİ(/"DÜŞÜNCE KALIBI")(/PARADİGMA)


- EŞEYSELLİK/"SEKS YAPMAK" ile/ve/değil/yerine EŞEYSELLİĞİN HAKKINI TESLİM ETMEK


- EŞİĞE YATMAK ve/||/<>/>/< YOKLUĞA TALİP OLMAK


- EŞİTLİK ile/ve/||/<>/> FIRSAT EŞİTLİĞİ


- EŞİTLİK = MÜSÂVÂT = EQUALITY[İng.] = ÉGALITÉ[Fr.] = GLEICHHEIT[Alm.] = AEQUALITAS[Lat.] = IGUALDAD[İsp.]


- EŞLERİN ÖRTÜŞMEZLİĞİ AÇMAZI(PARADOKSU)'NDA:
LEIBNIZ ve GEOMETRİ ile/ve/||/<> EŞLER ve ÖRTÜŞMEZLİK ile/ve/||/<> YERLERİN, UZAYDA FARKLILAŞMASI(1768)

( IMMANUEL KANT )


- ESPERANTO ile/ve POLİGRAFİ

( 1887'de, Polonya'lı Zamenhof (Dr.) tarafından ortaya atılan ve dünyadaki tüm bireylerin anlaşabilmeleri için düzenlenmiş, 16 kurala dayanan, kolay bir yapma dil. İLE/VE ... )


- ET "UYGARLIĞI" ile/değil/yerine ANLAM/MÂNÂ UYGARLIĞI


- ETİK ile/ve/||/<> ETİĞİN ETİĞİ


- ETKİNLİK = FAALİYET, FAİLİYET = ACTIVITY[İng.] = ACTIVITÉ[Fr.] = AKTIVITÄT, TÄTIGKEIT[Alm.] = ACTIVIDAD[İsp.]


- EUDOS ile/ve/||/<>/> SCHEMA/FORM ile/ve/||/<>/> MORPHE[/FİGÜR/ŞEKİL/BİÇİM]


- EVLİLİKLERİN SONLANMASI:
"AŞKIN BİTMESİ" değil/ne yazık ki/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASI


- EVRENSELLERİN:
ŞEYLERDEN ÖNCELİĞİ ile/ve ŞEYLERİN İÇİNDELİĞİ ile/ve ŞEYLERDEN SONRALIĞI

( UNIVERSALIS ANTE REM cum/et UNIVERSALIS IN REBUS cum/et UNIVERSALIS POST REM )


- EYLEM ve/||/<>/> ANDA OLMAK ve/||/<>/> KENDİLİĞİNDENLİK ve/||/<>/> YARATICILIK


- FALANKS/PHALANX[İng.] değil/yerine/= PARMAK KEMIĞİ


- FAR vs. BIG


- FARE ile PLANTIGALE


- FÂRİG[< FERAĞ] ile VAZGEÇMİŞ, ÇEKİLMİŞ | RAHAT

( VAZGEÇMİŞ, ÇEKİLMİŞ | RAHAT )


- FARK[Ar. çoğ. FURÛK] ile FÂRIK/A[Ar. < FARK] ile FÂRİG[Ar. < FERÂĞ]

( Ayrılık, başkalık, iki ya da daha çok şey arasındaki ayrılık. | Ayırma, ayırlma, seçilme. İLE Fark eden, ayıran. İLE Vazgeçmiş, çekilmiş. | Rahat, âsûde. | Boş, boş kalmış, işini bitirmiş, işsiz. | Bir mülkün, tasarruf, sahip olma, kullanma hakkını başkasına terk eden. )


- FARK/LI/LIK ile NİTELİK FARKI/FARKLILIĞI

( DIFFERENT/DIFFERENCY vs. DIFFERENCE/Y OF QUALITY )


- FARMAKOVİJİLANS/PHARMACOVİGILANCE[İng.] değil/yerine/= İLAÇ TAKİP DÜZENİ


- FÂŞ değil/yerine/= MEYDANA ÇIKMA, DUYULMA, AÇIĞA VURMA


- FAY değil/yerine/= KIRIK/YERKIRIĞI


- FELSEFE(PHILO-SOPHIA):
BİLGELİK SEVGİSİ ile/ve/||/<> SEVGİNİN BİLGELİĞİ

( )


- FERYÂD-FİGÂN (ETMEK)


- FERYAT[Fars.]/SAYHA[Ar.]/VAVEYLA[Ar.] değil/yerine/= ÇIĞLIK/HAYKIRMA


- FESAHAT(FASİH) ile BELAĞAT(BELİĞ)


- FİBULA ile KAVAL KEMİĞİ

( FIBULA vs. TIBIA )


- FİĞ ile BEZELYE

( Hayvanlara yedirilir. İLE Kişiler yer. )

( Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. İLE ... )

( VICIA SATIVA cum PISUM SATIVUM )


- FİGAN[Fars.] değil/yerine/= ÇIĞLIK/HAYKIRIŞ; İNLEME


- FIGHT vs. ARGUE


- FİGÜR


- FİGÜR = FIGURE[İng., Fr.] = FIGURA[Lat., İsp.]


- FİGÜR ile FORM

( Şekil. İLE Biçim/Suret. )


- FİGÜR ile FORM

( Şekil. İLE Biçim/Sûret/Minvâl[Ar.]. )


- FİGÜRATİF[Fr..] değil/yerine/= BETİLİ

( İçinde insan, hayvan ve doğa öğeleri bulunan resim ya da heykel. )


- FİLAMENT/FİLAMENT[İng.] değil/yerine/= İĞCİK


- FİLİGRAN'DA:
BULGAR ile/ve/||/<>/> AVRUPA

( 1282 - En eski filigran. )


- FİLVÂKİ/VÂKIA değil/yerine/= GERÇİ/GERÇEKTEN


- FINDIK ile MAKADEMYA FINDIĞI


- FISTIK:
ANTEP ile/||/<> SİİRT ile/||/<> İRAN


- FISTIK/PİSTE[Fars.] ile/ve/< YERFISTIĞI/ARAŞİT[Fr.(< Yun.)]

( ... cum ARACHIS HYPOGAEA )


- FISTIK ile KÜRKAS

( ... İLE Hintfıstığı. )


- FITIK/DEBE/KAVLIÇ[yerel]/ÜDRE[Ar.]/HERNIE[Fars.] değil/yerine/= KASIK YARIĞI/ÇATLAĞI


- FİZİK ile/ve/||/<>/> FİZİĞİN MATEMATİKSELLEŞTİRİLMESİ


- FİZİK ile KUVANTUM FİZİĞİ ile TERMO DİNAMİK


- FİZİKSEL NİCELİK İKİLİĞİ ile KİMYASAL NİCELİK İKİLİĞİ


- FLANDRA[İt.] ile FLANDRA/KURDELEBALIĞI

( Genellikle ince bezden yapılmış, uçkurluk bölümü dar, kurdele biçiminde bayrak. İLE Kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı gövdeli, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı. )

( ... cum CEPOLA RUBESCENS )


- FOK ile ÖKÜZBALIĞI

( ... İLE Dört kısa ayağı ve üstçenesinden aşağıya doğru sarkık iki büyük dişi olan, altı metre boyunda, foka benzer bir deniz memelisi. )

( PHOCA cum TRIGIA LYRA )


- FOKLARDA/DENİZKÖPEĞİGİLLER[PHOCIDAE]:
AKDENİZFOKU ile ÇİZGİLİFOK ile EDDELLFOKU ile HALKALI FOK[Kuzey kutbunda] ile HAWAII FOKU[MONACHUS SCHAUINSLANDI] ile PARS FOKU ile ROSS FOKU ile SAKALLI FOK

( MONACHUS MONACHUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )


- FORERUNNER vs. HARBINGER vs. HERALD vs. MESSENGER vs. OMEN vs. PORTENT vs. SIGN vs. SYMPTOM


- FORESIGHT vs./and ASSERTION


- FORESIGHTLESSNESS vs./and TO BE FAR


- FOTON'UN:
ZAMANSIZLIĞI ve/||/<> KÜTLESİZLİĞİ

( W+, W-, Z0, foton )


- FOUNDER CLASSIC vs. BIG SYNTHESIS CLASSIC vs. CLASSICS IN, TO CEASE THE CIVILIZATIONS VERTICAL/HORIZONTAL(/BOTH)


- FRC/FRK/FUNCTIONAL RESIDUAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= FONKSİYONEL İŞLEVSEL ARTAKALAN SIĞA, REZİDÜEL KAPASITE


- FREE(DOM) vs./and ORIGINAL(ITY)


- FRİG:
"VADİSİ" değil VADİLERİ

( )


- FRİGORİFİK değil/yerine/= SOĞUTMALI


- FÜZİFORM/FUSIFORM[İng.] değil/yerine/= İĞSİ


- FVK/FORCED VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= ZORLU YAŞAMSAL SIĞA, ZORLU VİTAL KAPASİTE


- GARANTİ ile/ve/<>/||/değil/yerine SİGORTA

( [not] GUARANTEE vs./and/<>/||/but INSURANCE
INSURANCE instead of GUARANTEE )


- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ve/||/<> ZARLARIN RASTGELELİĞİ

( Tüm olasılıklar ve en çok sayının çıkma olasılığındaki zirveler/pikler...
TEK ZAR ATIŞINDA = Her biri için eşit olasılık.
2 ZAR ATIŞINDA = 7[1+6]'nın gelmesi.
3 ZAR ATIŞINDA = Toplamın 11 olması.
4 ZAR ATIŞINDA = Toplamın 14 olması. )

( )


- GAYRİ İHTİYARİ ile DİRENÇ/İSTEM/İSTENÇ DIŞI/KENDİLİĞİNDEN


- GAZ MOLEKÜLÜNDE:
SICAKLIĞIN YÜKSELMESİ ile/ve/||/<>/> HIZLI HAREKET

( Bir gazın molekülleri, sıcaklık yükseldikçe daha hızlı hareket eder. Bununla birlikte, moleküllerin arasındaki çarpışmasnın şiddeti de artar. Moleküllerin ortalama hızı, mutlak sıcaklğın kare köküyle orantılıdır. )

( Artan sıcaklığın, Güneş'in atasında bulunan hidrojen gazı üzerindeki ilk etkisi, çarpışmalar sonucunda hidrojen moleküllerinin [H2] ayrı ayrı hidrojen atomlarından oluşan bir gaz [H] üretmek üzere parçalanması olmuştur. )


- GDPR/GENERAL DATA PROTECTION REGULATION[İng.] değil/yerine/= GENEL VERİ KORUMA YÖNETMELİĞİ


- GELİNCİK ile YABAN GELİNCİĞİ

( Evcilleştirilmiş Avrupa kokarcaları olarak da bilinirler. İLE ... )

( 18 saat boyunca uyurlar. İLE ... )

( İnsana özgü olarak bilinen bazı hastalıklara yakalanabilirler. [Pankreas ve lenf kanseri oldukça yaygındır.] İLE ... )

( ... ile Yaban Gelinciği )

( WEASEL vs. FERRET )


- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK


- GELİŞİGÜZEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KENDİNCE


- GELİŞİGÜZELLİK ile/ve KEYFÎLİK

( CASUAL vs./and ARBITRARINESS )


- GELİŞMİŞ ÜLKE:
FAKİRLERİN BİLE ARABAYA BİNDİĞİ ÜLKE
değil/yerine/><
ZENGİNLERİN BİLE OTOBÜSE BİNDİĞİ ÜLKE


- GELİŞMİŞLİĞİN, OLGUNLUĞUN/KEMÂLÂTIN SONU:
YALINLIK ve/||/<> SÜKÛT


- GENÇ GÖVDE, GÖVDECİK = RÎŞ = TIGELLE


- GENELLEME ve/||/< GENELLEMENİN FARKINDALIĞI


- GENETİK ile/ve/değil/||/<>/> EPİGENETİK

( )

( Genetik bir "öykü/süreç" değiliz! )

( %5 ile/ve/değil/||/<>/> %95 )


- GEOMETRİ/HENDESE ile/ve/||/<> MÜSELLESAT[Ar.]/TRİGONOMETRİ[Fr./İng.]

( Trigonometri, bağımsız bir bilim olarak, Meraga'da kurulmuştur. )

( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE/VE/||/<> Üçgenleri hesaplamayı konu edinen matematik dalı. )


- GERARDO MATOS RODRIGUEZ ve EDUARDO GALEANO

( "La Comparsita" tangosunun bestecisi. VE Latin Amerika'yı şiir tadındaki yazılarıyla anlatan yazar.["Aşkın ve Savaşın, Gündüz ve Geceleri" adlı kitabını okumanızı salık veririz.] )

( İkisi de, Uruguay'lıdır. )


- GERÇEKLERİN GERÇEKLİĞİ ile/ve HAKİKATİN HAKİKATİ

( Töz. İLE/VE İlke. )

( REALITY OF THE REALITIES vs./and TRUTH OF THE TRUTH )


- GERÇEKLİĞİN ...:
KOŞULLARI ile/ve/||/<>/>/< YASASI

( Nesnelerde. İLE/VE/||/<>/>/< Akılda. )


- GERÇEKLİK:
AKIL SAYESİNDE/ARACILIĞIYLA ve/||/<> AKILDA


- GERÇEKLİK/HAKİKAT:
ÇÜRÜTEMEDİĞİMİZ ve/||/<> TÜKETEMEDİĞİMİZ


- GEREĞİ ile GEREKLİLİĞİ


- GEREKİRSE yerine YERİ/ZAMANI GELDİĞİNDE


- GEREKSİNİM/AÇLIK:
UYARILMA ile/ve/||/<>/> TANINMA ile/ve/||/<>/> YAPILANDIRMA


- GEREKTİĞİ KADAR DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAPMAK ile/ve DEĞERİ/DEĞDİĞİ KADAR DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAPMAK


- Gerektiği kadar KONUŞ!!!


- Gerektiğinde SUS!!!


- GERGİNLİĞİN BÖLGELERİNDE:
BOYUN ile/ve/||/<> OMUZ ile/ve/||/<> ÜST SIRT ile/ve/||/<> ORTA SIRT ile/ve/||/<> ALT SIRT ile/ve/||/<> MİDE

( [psikolojik nedenleri] "Kendini tanımlamada korku ve bastırılmışlık." İLE/VE/||/<> "Zorunluluk ve sorumluluk." İLE/VE/||/<> "Üzüntü, keder." İLE/VE/||/<> "Güvensizlik ve güçsüzlük." İLE/VE/||/<> "Utanç, suçluluk, değersizlik." İLE/VE/||/<> "Duyguları yönetmede yetersizlik." )


- GERİ ZEKÂLI değil/yerine ZEKÂ GERİLİĞİ

( Hakaret. DEĞİL/YERİNE Durum. )


- GEYİK ile/ve ALAGEYİK/SIĞIN/MUS[Ural ormanında]

( ... İLE Postu benekli, erillerinin boynuzları, uca doğru kürek biçiminde genişleyen, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan bir cins geyik, sığın. )

( CERVUS ELAPHUS cum DAMA DAMA )


- GEYİK ile İRLANDA GEYİĞİ


- GEYİK ile KANADA GEYİĞİ/MUS


- GEYİK ile/ve KATIRGEYİĞİ


- GEYİK ile/ve PEREDAVİTGEYİĞİ


- GEYİK ile/<> REN GEYİĞİ

( ... İLE/<> Tek boynuzundaki çıkıntı sayısı, geyiğin yaşını gösterir. )

( ... cum RANGIFER TARANDUS )


- GHOOM MANASTIRI(YİGA CHOELING) ile/ve/<> ZANG DHOK MANASTIRI

( Sıkkım'da: Sarı tarikatın manastırıdır. İLE Kırmızı şapkalı tarikatı[Phodans] manastırıdır. )


- GIDA GÜVENCESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GIDA EGEMENLİĞİ


- GIDA GÜVENLİĞİ ile/ve/değil GIDA GÜVENCESİ

( TECEDDÜ'[Ar.]: Kötü besinden ya da besin yetersizliğinden dolayı gözdeki meşîme tabakasının arkadan yarılması. )

( [not] FOOD SECURITY vs./and FOOD SAFETY )


- GİNEPİG/GUINEA PIGS ile HAMSTER

( 0,7 - 1,2 kilo arasında değişmektedir. İLE ... )

( 4 - 8 yıl arasında yaşamları vardır. İLE ... )

( 59 - 72 gün gebelik süreleri vardır. İLE ... )


- GIVING EXAMPLE vs. TO SIGN


- GİZLİ ile/ve/değil AÇIĞA ÇIKMAMIŞ


- GÖBEK DELİĞİNİN:
ALTI ile/ve/değil/<> ÜSTÜ

( Ya eril, ya da dişil. İLE/VE/<>/DEĞİL Hem eril, hem de dişil. )

( ARZ ile/ve/<>/değil KÜRSÎ [ve ARŞ] )


- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖÇMEN ile SIĞINMACI


- GÖKADALAR/GALAKSİLER'DE:
SIRIUS ile/ve/< POLLUX ile/ve/< ARCTURUS ile/ve/< RIGEL ile/ve/< ALDEBARAN ile/ve/< BETELGEUSE ile/ve/< ANTARES

( GALAXIES: SIRIUS vs./and/< POLLUX vs./and/< ARCTURUS vs./and/< RIGEL vs./and/< ALDEBARAN vs./and/< BETELGEUSE vs./and/< ANTARES )


- GÖLGE ile KÖŞİGE

( ... İLE Zayıf gölge. )


- GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( ... İLE Bir ışık kaynağı önüne konulan, saydam olmayan bir cismin gerisindeki ekran üzerine vuran gölgesinin çevresinde görülen, çok koyu karanlık olmayan bölümü. )

( Güneş tutulması, ancak Ay'ın yeni ay evresinde gerçekleşir. Ay, Dünya ile Güneş arasından geçerken ve üçü düz bir çizgide olduklarında, Ay, Dünya'ya iki tür gölge düşürür. Daha küçük, daha koyu gölgeye Umbra; daha açık, daha büyük gölgeye ise Penumbra denilir. )

( )

( "Güneş Tutulmaları" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( UMBRA vs./and/||/<> PENUMBRA )


- GÖLGEBALIĞI ile TAŞLEVREĞİ/MİNAKOP

( Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 cm., sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı. İLE Gölgebalığıgillerden, büyük, Atlantik, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık. )

( THYMALLUS THYMALLUS cum UMBRINA CIRHOSA )


- GOLGİ CİSİMCİĞİ değil/yerine/= SALGI AYGITI


- GÖRDÜĞÜNÜ "SEVMEK" ile/değil/yerine/>< SEVDİĞİNİ GÖRMEK


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖREBİLDİĞİMİZ IŞIK:
KIRMIZI ile/ve/<> MOR ARASI

( 400 nanometre. İLE/VE/<> 700 nanometre arası. )

( [Güneşten gelen beyaz ışığın, yansıma ve kırılmasıyla birlikte]
Az saçılmayla. İLE/VE/<> Çok saçılmayla. )


- GÖRELİLİK/GALILEO GÖRELİLİĞİ ile/ve/<>/< ÖZEL GÖRELİLİK ile/ve/<>/< GENEL GÖRELİLİK

( DEĞİŞMEZLİK/BAKIŞIM[SİMETRİ] İLKESİ [İng. INVARIANCE PRINCIPLE]: Fizik yasaları ya da fiziksel bir nicelik, belirli dönüşümler altında değişmezdir. | Özel görelilik kuramı. | Genel görelilik kuramı. )

( ...
İLE/VE/<>/<
Birbirlerine göre düzgün doğrusal hareket eden [ivmesiz] eylemsizlik referans sistemleri için sınırlı ve geçerli, iki postüla üzerine kurulmuş olan ve matematik ifadesini, Minkowski uzay-zaman boyutları [tensörü] ile bulan kuram. [1905] [Fizik yasaları, tüm eylemsizlik referans [Galile] sistemlerinde aynı matematik şekle sahip [değişmez(invariant)] olmalılardır. Işık, uzayda, her yönde, sabit c hızıyla kaynağından ve gözlemcinin hareketinden bağımsız olarak yayılır ve hiçbir sinyal ya da enerji, ışığınkinden daha yüksek bir hızla yayılamaz.]
İLE/VE/<>/<
Özel göreliliğin değişmezliğini, sadece eylemsizlik(ivmesiz) referans sistemleri için sınırlı tutmuş olmasının açmazını tamamlayan ve fizik objektifliğin alanını genişleten ve matematik ifadesini, Riemannian uzay-zaman koordinatları ile bulan kuram. [1911] [Fizik yasaları, sürekli koordinat dönüşümleriyle birbirlerine geçilebilen, eylemli ya da eylemsiz tüm referans sistemlerinde değişmez olmalılardır.] )

( 1611 ile/ve/<>/< 1905 ile/ve/<>/< 1916[1919 yayımlama] )

( Koordinat düzenine göre bakışımlılığı[simetrikliği] tanımlar.

İLE/VE/<>/<

Fizik yasalarının, tüm eylemsiz koordinat düzenlerinde aynı olduğunu söyler.

İLE/VE/<>/<

Fizik yasalarının, tüm koordinat düzenlerinde geçerliliğini vurgular. )

( RELATIVITY/GALILEO RELATIVITY vs./and/<>/< SPECIAL THEORY OF RELATIVITY vs./and/<>/< GENERAL THEORY OF RELATIVITY )


- GÖRMEK/BAKMAK:
"İSTEDİĞİNİ" ile/ve/değil/yerine/||/<> İSTEDİĞİN ŞEY İÇİN GEREKEN(LER)İ


- GÖRÜ AKSİYONLARI ile/ve/||/<> ALGI ÖNGÖRÜLERİ ile/ve/||/<> DENEYİM ANALOJİLERİ ile/ve/||/<> AMPİRİK DENEYİMİN POSTULATLARI[genel]


- GÖRÜŞTÜĞÜN/GÖRÜŞTÜKLERİN değil YANINDA OLDUĞUN/OLMASINI/OLMAK İSTEDİĞİN

( Kimle/rle görüştüğün değil kimin yanında olduğundur belirleyici olan! )


- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]


- GÖVDE VE DALLAR = SÂK VE A'ZÂ = TIGE ET RAMEAUX


- GÖVDE = SÂK = TIGE


- GÖVDENİN ANATOMİK YAPISI = SÂKIN İNTİSÂC-I TEŞRÎHÎSİ = STRUCTURE ANATOMIQUE DE LA TIGE


- GÖVEM ERİĞİ/GEYİK DİKENİ/AKDİKEN ALIÇ[Fars. < ALUÇA] ile ALIÇ[Fars. < ALUÇA]

( Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç. İLE Bu ağacın mayhoş yemişi. )


- GÖZ UYGARLIĞI ile/ve/<> SÖZ UYGARLIĞI

( Dışa bakar. İLE/VE/<> İçe bakar. )


- GÖZÜN(ZİHNİN):
GÖRDÜĞÜNÜ SEVMESİ ile/ve/değil/||/<> SEVDİĞİNİ GÖRMESİ


- GRAFİK DİZAYN/IR / DESİGNER değil/yerine/= ÇİZGE TASARIM/CI


- GRAVİTİ/GRAVITY değil/yerine/= YERÇEKİMİ


- GÜCÜN:
YETERLİLİĞİ(/YETERSİZLİĞİ) ile/ve/<>/değil/yerine DEVREDE OLMASI


- GÜMÜŞBALIĞI/PLATERİNA[Yun.] ile/değil İLARYA/ÇAMUKA[< Yun.]

( Gümüşbalığıgillerden, beyaza yakın gümüş renginde bir deniz balığı. İLE/DEĞİL Gümüşbalığından ufak ve ona benzer bir balık. )

( ATHERINA PRESBYTER cum ATHERINA HEPSETUS )


- GÜNEŞ IŞIĞI ve/||/<> BİLGİ AYDINLIĞI


- GÜNEŞ IŞIĞI ile/ve/||/<>/> GÜNERİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Ağaç dalları arasından süzülen güneş ışıltıları. )


- GÜNEŞBALIĞI ile OKYANUS GÜNEŞBALIĞI

( ... İLE Boyu, 4 m.'ye kadar ulaşabilir. )

( ... ile |
)

( SUNFISH vs. OCEAN SUNFISH )

( MOLA cum MOLA MOLA )


- GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( Reklam. İLE/VE/||/<> Evlilik. İLE/VE/||/<> Dostluk. İLE/VE/||/<> Sanat. )

( Kitlelere "oynanıyorsa". İLE/VE/||/<> Saygıyla bütünleşilecekse. İLE/VE/||/<> Sevgiyle yaklaşılıyorsa. İLE/VE/||/<> Susulabiliyorsa. )

( )


- GÜNÜN EŞİTLİĞİ ile GÜNDÖNÜMÜ

( EQUINOX vs. SOLSTICE )


- GÜVEMERİĞİ/GÖVEMERİĞİ = GEYİKDİKENİ/AKDİKEN

( Hünnapgillerden, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan bir bitki cinsi. )

( RHAMNUS CATHARTICA )


- GÜVEN!:
GÜLÜŞÜN ARDINDAKİ KEDERE ve/||/<> ÖFKENİN ARDINDAKİ SEVGİYE ve/||/<> SESSİZLİĞİN ARDINDAKİ NEDENE


- GÜVENİLMEZLER:
KIŞ GÜNEŞİ ve/||/<> SULTANLARIN GÜLMESİ ve/||/<> DURGUN DENİZ ve/||/<> AMİRLERİN İLTİFATI ve/||/<> DÜŞMANIN ÖĞÜDÜ ve/||/<> BAZI KADININ CİLVESİ/ZÂHİDLİĞİ

( ŞEMS-İ ŞİTÂ ve/||/<> DAHK-I HÜMÂ ve/||/<> SÜKÛNET-İ DERYA ve/||/<> İLTİFAT-I UMERÂ ve/||/<> NASİHAT-İ ADÂ ve/||/<> CİLVE-İ/ZÜHD-Ü NİSÂ )


- Güvenliğin için DİNLE!!!


- Güvenliğin için KONUŞ!!!


- Güvenliğin için SUS!!!


- GÜVENMEK:
"O, BUNU YAPMAZ" ile/değil/yerine "O, BUNU YAPTIYSA, BİR BİLDİĞİ VARDIR"


- GÜZEL (OLAN) ile/değil İSTEDİĞİM GİBİ (OLAN)

( [not] THE BEAUTIFUL vs./but WHICH/WHAT I WOULD LIKE TO )


- GÜZELİ SEVMEK ile/ve/değil/yerine/<> GÜZELLİĞİ SEVMEK


- GÜZELLİĞİN DÖRT TÜRÜ


- GÜZELLİĞİN:
İDRAKİ ile/ve/<> İFADESİ

( Ancak sendeki güzellik kadar. İLE/VE/<> Ancak sendeki güzellik kadar. )


- GVHD/GRAFT-VERSUS-HOST HASTALIĞI GRAFT-VERSUS-HOST DISEASE[İng.] değil/yerine/= KONAĞA KARŞI YAMA SAYRILIĞI


- GVKY/GENERAL DATA PROTECTION REGULATION[İng.] değil/yerine/= GENEL VERİ KORUMA YÖNETMELİĞİ


- HABİS/MALIGNANT[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜL


- HAK = RIGHT[İng.] = DROIT[Fr.] = RECHT[Alm.] = JUS[Lat.]


- HAKİKATA OLAN BAĞLILIK ile/ve/<> KİŞİYE/İNSANLIĞA YAPILAN HİZMET

( Bir'e hizmet, bin'e hizmet; bin'e hizmet, bir'e hizmet. )

( DEVOTION TO TRUTH vs./and/<> SERVICE/ATTENTION TO HUMAN/ITY )


- HAKK'A KAVUŞMAK ile/ve/<> HAK ETTİĞİNE KAVUŞMAK


- HAKSIZLIĞA/YANLIŞ ANLAŞILMAYA:
MÂRUZ KALMAK ile/ve/+/değil/yerine/> MAĞDUR OLMAK ile/ve/+/değil/yerine/> MÜŞTEKÎ OLMAK


- HALK MÜZİĞİ'NDE:
YAYLI SAZLAR ile/ve NEFESLİ SAZLAR ile/ve VURMALI SAZLAR

( Kabak kemane, Karadeniz kemençesi, Tırnak kemençe, Iklığ/Iklık. İLE/VE Kaval, Zurna, Mey, Tulum, Sipsi, Çifte, Argun, Zimbon[Buğday sapından çocuk çalgısı]. İLE/VE Davul, Tef, Darbuka, Kaşık, Çalpara, Zil, Çifte nara, Balaban, Tepsi, Dümbelek. )


- HAM ile ÇİĞ


- HÂM değil/yerine/= ÇİĞ/OLMAMIŞ/OLGUNLAŞMAMIŞ


- HAMİYYETİN GEREKTİRDİĞİ GAZAB[Ar.] ile HİKMETİN GEREKTİRDİĞİ GAZAB[Ar.]


- HAMMADDE değil/yerine/= ÇİĞÖZDEK


- HAMSİ ile ÇAÇABALIĞI

( ... İLE Hamsigillerden, küçük bir balık. )

( ... cum CLUPEA SPRATTUS )


- HAPŞIRIRKEN:
AÇIĞA/HAVAYA DOĞRU değil/yerine/>< ELİMİZLE/KOLUMUZLA AĞZIMIZI KAPATARAK


- HARD vs. TIGHT


- HAREKETİN SÜREKLİLİĞİ:
DOĞADA ile/ve/<> YAŞAMDA

( Sürekli oluşum. İLE/VE/<> Sürekli insanlaşma. )

( Yaşamdaki temeddün, doğadaki tekevvün'ün devamıdır. [ve bunun da sonsal amacı, kişinin, daha da insanlaşarak, olgunluğa/kemâle ermesidir.] )

( DOĞA: Hareket ile sükûnun ilkesi. )

( TEKEVVÜN ile/ve/<> TEMEDDÜN )


- HAREKETİN:
KAYNAĞI ile/ve/||/<>/> SÜREKLİLİĞİ


- HAREKETSİZ DİRENİŞ ile/ve/||/<> SESSİZ ÇIĞLIK


- HASAR[Ar.] değil/yerine/= ÇIĞIM


- HASTALIĞI, ZİHİN/DÜŞÜNCE GÜCÜYLE:
"İYİLEŞTİRMEK" ile/ve/<>/değil/yerine İLERLEMESİNİ ENGELLEMEK


- HATA ile AÇIK, HESAP AÇIĞI

( MISTAKE vs. BLANK/DEFICIT )


- HATIRA[Ar.]/BERGÜZAR[Fars.]/YÂDİGÂR[Fars.] değil/yerine/= ANMALIK, ARMAĞAN


- HAVA KESESİ ile AKCİĞERDEKİ HAVA KESECİĞİ

( AIR BLADDER vs. ALVEOLUS )


- HAVA KİRLİLİĞİ ile/ve/değil/||/<> İÇ ORTAM/MEKÂN HAVA KİRLİLİĞİ


- HAVA MUHALEFETİ değil/yerine/= KALIK ELVERİŞSİZLİĞİ


- HAY TEK[İng. < HİGH TECH] değil/yerine/= YÜKSEK TEKNOLOJİ


- HAYAL KIRIKLIĞI(NA UĞRAMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜZÜLMEK


- HAYAL KIRIKLIĞI ile ENGELLENME

( DISAPPOINTED vs. FRUSTRATION )


- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/||/<> MUTSUZLUK


- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/değil/<> YAŞANABİLECEK MUTLULUK

( İnsanı en çok üzen, hayal kırıklığı değil yaşanabilecekken yaşanamayan mutluluklardır. )


- HAYVAN ile/değil BİYOLOJİK YIĞIN

( Doğasında. İLE/DEĞİL Hayvanat bahçesinde. )


- HAYVÂNÂT-I MÂZIG[Ar.]

( Geviş getiren hayvanlar. )


- HAYVANLAR (ÂLEMİ) ve/<> NE OLMADIĞININ/OLMAYACAĞININ GÖSTERGELERİ


- HEMODİNAMİ/HEMODYNAMICS[İng.] değil/yerine/= KAN DOLAŞIM DEVİNIMLİĞİ


- HEMOVİJİLANS/HEMOVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= KAN TAKİP DÜZENİ


- HEP ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR


- HEPA/FİLTRE HİGH-EFFICIENCY PARTICULATE AIR FILTER[İng.] değil/yerine/= YÜKSEK VERİMLİ PARÇACIKLI HAVA SÜZGECİ


- HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL ile HER BABAYİĞİDİN KÂRI DEĞİL


- HER BİLDİĞİMİZİ ... ile/ve/||/<> HER SÖYLEDİĞİMİZİ ...

( Söylemiyoruz! İLE/VE/||/<> Biliyoruz! )


- HERHANGİ BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI ile TANIDIĞIN VE SEVDİĞİN BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI


- HERKESİN:
YANLAŞTIĞI KİŞİ/LER ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ANLAŞTIĞI KİŞİ/LER


- HERŞEYİ YAZMAK ile/ve/değil/yerine YAZILABİLDİĞİ KADAR/INI YAZMAK


- HERŞEYİN KURAMI[THE THEORY OF EVERYTHING] ve/<> I ORIGINS

( Stephen Hawking'in yaşam öyküsü ve "Zamanın Kısa Tarihi" kitabı üzerine... VE/<> Gözün ve doğanın sınırsızlıkları, bilim ve bilin(e)meyen alanların/durumların ilişkisi ve/ya da birlikteliği üzerine önemli iki film. )


- HEVES KIRILMASI ve/<>/> YALNIZLIĞA YÖNELİM/DÜŞKÜNLÜK


- HİCRÎ TAKVİM ile/ve MÎLÂDÎ TAKVİM(EFRENCÎ/GREGORYEN TAKVİM) ile/ve MUSEVÎ TAKVİMİ

( Güneş yılına göre ayarlanmış olan Musevî takvimi. M.S. 2000=5761 )

( İslâm'ın takvimi olmaz, takvim müslümanlarındır, kullanım(ı) içindir. )

( 103 ile/ve 100 ile/ve ... )

( 309 ile/ve 300 )

( Takvimin başlangıç noktası, Hz. Muhammed'in 622 yılındaki Mekke'den Medine'ye hicretidir. Hicrî takvimde bir ay yılı 354 gündür. 29 ve 30 gün çeken 12 aydan oluşur. Hicrî(H) 300=Mîlâdî(M)(M.S.) 912-913, H 600=M 1203-1204, H 1000=M 1591-1592, H 1300=M 1822-1823'tür. İLE/VE ( Mîlâd/Nexus, Hz. İsa'nın doğumu ile başlar. [M.Ö.(Mîlât'tan Önce) / B.C.(Before Christ / İsa'dan Önce)] - 0 - [M.S.(Mîlâttan Sonra) / A.D.(Anno Domini)]. Papa XIII. Gregorius tarafından 1582'de düzeltilip, şimdiye kadar kullanılmakta olan ve 1926'dan beri Türkiye'de de kullanılan takvim. )


- HİCRÎ ile/ve İSKENDERÎ ile/ve MİLÂDÎ ile/ve TÜRKÎ ile/ve FARSÎ/YEZDİGER ile/ve RAKAMLA ile/ve EBCED ile/ve LUĞAZ


- HIGGS BOZONU ile/ve/||/<> GRAVITON

( Standart Model'deki fermiyonlara kütle kazandırmak için var olduğu öne sürülmüş, spini 0 olan parçacık. [H ya da h olarak kısaltılır.][Peter Higgs, Gerald Guralnik, Richard Hagen, Tom Kibble, François Englert ve Robert Brout tarafından 1960'larda öne sürülen ve 04 Temmuz 2012'de, CERN'deki araştırmalarda, özellikleri Higgs bozonuna benzeyen bir parçacığın gözlemlenmesiyle 2013 yılının Mart ayında kütlesi yaklaşık 125 GeV/c2 olan bir parçacık gözlemlediklerini ve ayrıntılı çözümlemelerin, bu parçacığın bir Higgs bozonu olduğunu gösterdiğini açıkladılar.] İLE/VE/||/<> Günümüze kadar varolduğu kanıtlanamamış, kütleçekim kuvvetini ilettiği varsayılan, sanal bir parçacık. [Genel Görelilik kuramının önemli bir parçasıdır. Graviton'un varoluşu, etkileri sayesinde bilinmektedir fakat onu ölçmek ya da gözlemlemek olanaksızdır.] )


- HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU ile/ve/||/<>/> PENTAKUARK

( Ayrıntılar için burayı tıklayınız... )

( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- HIGGS / HICKS(-KALDOR)


- HİGROTROPİZM değil/yerine/= NEME YÖNELİM

( Canlıların, zorunlu olarak havanın nemine göre yönelmesi ve yer değiştirmesi. )


- HİKMET ve VECD ve İSTİĞRAK

( Tasavvufun başı kalbî sezgi, sonu herşeyi kaplayan ilâhi irfan ve sevgidir. )

( Hikmet, boş midelere iner. )


- HİLÂFET[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİN YERİNİ TUTMA | PEYGAMBER VEKİLLİĞİ, HALÎFELİK


- HİLE[Ar.]/DESİSE[Ar.]/DEK[Fars.]/ENTRİKA[Fr. < INTRIGUE] değil/yerine/= DOLAN/AYAK OYUNU/DALAVERE


- HİPERGLİSEMI/HYPERGLYCEMIA[İng.] değil/yerine/= KAN ŞEKERİ YÜKSEKLİĞİ


- HİPERMETROP(İ)[Fr. < Yun. HYPER: Aşırı. | METRON: Ölçü. | OPS: Göz.] ile MİYOP[Fr. < Yun. MYEIN: Kırpmak. | OPS: Göz.] ile ASTİGMATİZMA ile PRESBİTLİK[Fr. < Yun.: PRESBYTES: Yaşlı.]

( Nesnelerin görüntüleri, ağtabakanın gerisinde kaldığından dolayı, yakını net/iyi görememe. İLE Nesnelerin görüntüleri, ağtabakanın ön tarafında kaldığından dolayı, uzağı net/iyi görememe. İLE Gözün saydam tabakasında meridyenlerin eşitsizliği yüzünden duru görememe durumu. İLE Gözde uyum gücünün azalması yüzünden, yakındaki nesneleri net görememe durumu. )

( * Eksen,
* Kırıcılık,
* Gelıp Geçici Hipermetropi.

İLE

* Eksen,
* Kırıcılık,
* Gelİp Geçici Hipermetropi.

İLE

* Basit,
* Kompoze/Bileşik,
* Mikst )

( ... ile KASR-ÜL-BASAR ile ... )

( FARSIGHTEDNESS/HYPERMETROPIC vs. NEARSIGHTEDNESS/MYOPIC vs. ASTIGMATISM )

( ... avec MYOPIE avec ... )


- HİPERVİJİLANS/HYPERVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI UYARILMIŞLIK


- HİPERVOLEMI/HYPERVOLEMIA[İng.] değil/yerine/= OYLUM FAZLALIĞI


- HİPNOZ:
BİREYSEL ile/ve/||/<> ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<> KENDİ KENDİNE(AUTO) ile/ve/||/<> BAŞKASI ARACILIĞIYLA ile/ve/||/<> YOL ile/ve/||/<> TOPLUMSAL ile/ve/||/<> SİYASAL REKLÂM AMACIYLA


- HİPNOZ:
FARKINDALIĞIMIZDA OLANI DIŞSALLAŞTIRMAK ve/||/<> FARKINDALIĞIMIZDA OLMAYANI İÇSELLEŞTİREBİLMEK


- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS

( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )


- HİTÂM değil/yerine/= SON, NİHÂYET | BİTME, TÜKENME | MÜHÜRÜN, BASILDIĞI KÂĞITTA KALAN İZİ


- HIV/HUMAN IMMUNODEFICIENCY VİRUS[İng.] değil/yerine/= INSAN BAĞIŞIKLIK YETERSİZLİĞİ VİRÜSÜ


- HIZIN BAĞILLILIĞI ile/ve/||/<> İVMENİN BAĞILLILIĞI


- HIZLI DEĞİŞİM (-İN FARKINDALIĞI) ile YAVAŞ DEĞİŞİM (-İN FARKINDALIĞI)

( Örnek: Sıcak suya atılmış kurbağa.[hemen zıplar] İLE Kaynayacak olan sudaki kurbağa. [hiçbir şeyin farkına var(a)maz] )

( Emek ve çaba harcayarak değişebileceğinizi hayal etmeyin. )

( (THE AWARE OF) FAST ALTERATION vs. (THE AWARE OF) SLOW ALTERATION )


- HLA/HUMAN LEUKOCYTE ANTIGEN[İng.] değil/yerine/= İNSAN LÖKOSIT ANTİJENİ, İNSAN AKYUVAR ANTİJENİ


- HOCANIN:
YAPTIĞI ile/ve/değil/yerine/<>/>/< SÖYLEDİĞİ/DEDİĞİ

( Hocanın dediğini yap, her yaptığını yapma! )


- HOMEOSTAZ/HOMEOSTASIS[İng.] değil/yerine/= DENGELENİM, İÇ ORTAM KARARLILIĞI


- HOMOZİGOT/HOMOZYGOTE[İng.] değil/yerine/= EŞKALITIM


- HOMOZİGOT ile HETEROZİGOT

( Anne ve babadan gelen genler, birbirinin aynıdır. İLE Anneden ve babadan gelen genlerin birbirinden farklı olması durumudur. )


- HOROZCUK (OTU) ile HOROZGÖZÜ ile HOROZİBİĞİ

( Turpgillerden, eskiden kuduzun ilacı sanılan, ıtırlı bir dağ bitkisi, yabanteresi. İLE Maydanozgillerden, beyaz ya da pembe çiçekli bir bitki. İLE Horozibiğigillerden, kırmızı çiçekleri horoz ibiğini andıran bir süs bitkisi. )

( LEPIDIUM CAMPESTRE cum SESELI cum AMARANTHUS )


- HOŞGÖRÜ/İYİGÖRÜ = MÜSAMAHA, TESAMUH = TOLERANS[İng. < TOLERANCE] = TOLÉRANCE[Fr.] = TOLERANZ[Alm.] = TALERANTIA < TOLERARE[Lat.]


- HUBER KÖŞKÜ ile/= CUHMURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜ

( 1985'ten sonra kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılmaktadır. )

( Tarabya'da, Mimar Raymondo D'Aranco inşa etmiştir. [XIX. yüzyıl] )


- HULÛS değil/yerine/= SAFLIK, GÖNÜL TEMİZLİĞİ, SAMİMİYET


- HÜSRAN[Ar.] değil/yerine/= BATKI, DÜŞ KIRIKLIĞI


- HZ. MUHAMMED'İN GÖÇMESİ:
HAC YILI değil HACCINI YAPTIĞI YIL


- HZ. YÛŞÂ'NIN:
"UZUNLUĞU" değil ÇOK SEVİLMİŞLİĞİ(NDEN)


- İBÂDET YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( İslâm'da. İLE/VE Alevilik'te. İLE/VE Hristiyanlık'ta. İLE/VE Yahudilik'te/Kabala'da. İLE/VE Burkancılık'ta/Budizm'de. İLE/VE Şintoculuk'ta. [Buda heykeli bulunmaz] Mezopotamya'da, Sümerler'de ilk tapınaklardır. İLE/VE Hind mâbedi. İLE/VE Şamanlık'ta. İLE/VE Şamanlık'ta.[Çinlilerin verdiği addır.] İLE/VE Dünyadaki 7 güneş mâbedinden 4'ü Türkiye'de, Fırat'tadır. )

( HOCA/DRUİT/MAKA[Tatarca] ile/ve DEDE/DEDE-BABA ile/ve PAPAZ ile/ve HAHAM ile/ve GURU, LAMA ile/ve ... ile/ve ... ile/ve "BÜYÜCÜ/ARRÂFE" ile/ve ... ile/ve KAM ile/ve ... )

( SANAL CAMİLER )

( GELENEKTEN GELECEĞE CAMİLER - SÜLEYMAN FARUK GÖNCÜOĞLU, ZELİHA KUMBASAR )

( Hünkâr(Padişah) Mahvil'lerinin girişi Kıble'dedir. )

( Yüreğinde bir tapınağı olmayan, hiçbir tapınakta bulamaz yüreğini! )

( CAMİLERİN İLGİNÇ ÖYKÜLERİ... )


- İBÂDETTEN ÖNCEKİ TÖVBE/İSTİĞFAR ile İBÂDETTEN SONRAKİ TÖVBE/İSTİĞFAR


- İBRE değil/yerine/= GÖSTERGE/İĞNE


- İBRİK ile SU İBRİĞİ

( ... İLE Suibriğigillerden, yaprakları almaşık, sapları uzun ve sülüksü, yaprak ayası ibrik biçiminde gelişmiş olan, sıcak ülkelerde yetişen, tırmanıcı bir bitki. )

( NEPENTHES DESTILLATORIA )


- IC/INSPIRATUVAR KAPASITE INSPIRATORY CAPACITY[İng.] değil/yerine/= SOLUK ALIM SIĞASI


- İÇERİĞİN:
BELİRSİZLİĞİ ile/ve/||/<> MUTLAKLIĞI


- İÇERLEME = INDIGNATION[İng., Fr.] = ENTRÜSTUNG[Alm.] = INDIGNATIO[Lat.]


- İÇGÜDÜ ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞINDA:
SİYASAL ile/ve/||/<> SIRADÜZENSEL(HİYEROKRATİK)


- IETF/INTERNET ENGINEERING TASK FORCE[İng.] değil/yerine/= INTERNET MÜHENDISLİĞİ GÖREV GRUBU


- IG/IMMÜNGLOBÜLIN IMMUNOGLOBULIN[İng.] değil/yerine/=


- İĞ ile İĞİPLİK

( Pamuk gibi şeyleri eğirmekte kullanılan, ortası şişkin, iki ucu sivri ve bunlardan biri, çoğu kez çengelli ağaç araç, eğirmen, kirmen. | Araba okunun ekseni. | Değirmen taşının ortasında bulunan ve üstündeki üst taşa geçen demir eksen. | İğiplik. İLE Mitoz bölünme sırasında oluşan, iğ biçimindeki uzantı. )


- İĞAĞACI ile İĞDE

( Anayurdu, Asya'nın dağlık bölgeleri olan, bazı türlerinde yaprakları kışın dökülen, odunu, tornacılık ve kaplamacılıkta kullanılan, kömürü ile karakalem resim yapılan küçük bir ağaç. İLE İğdegillerin örnek bitkisi olan bir ağaç. | Bu ağacın, zeytin biçiminde, kabuğu kırmızıya çalan, sarı renkte, beyaz unlu, tadı mayhoş yemişi. )

( EVONYMUS cum ELAEAGNUS )


- İĞBİRAR[Ar.] değil/yerine/= GÜCENME


- İĞDE

( SÜZEN )


- İĞDE ile/ve ÇİLA

( ... İLE/VE Büyük, kurutulmuş iğde. [Urumçi] )


- İĞFÂL ile/değil/yerine/>< İFÂ

( Bir kadını aldatma, baştan çıkarma. | Bir ya da kadının ırzına geçme; tecavüz etme. | Aldatma, ayartma, kandırma, baştan çıkarma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir işi yapma, yerine getirme. | Ödeme. )


- İGLOO

( İGLU, APUTİAK )


- İĞMÂZ[Ar.] ile İĞMÂZ[Ar.]

( Ayıplama. İLE Göz yumma, görmezlikten gelme. )


- IGNAZ SEMMELWEIS ile/ve/||/<> LOUIS PASTEUR

( 01 Temmuz 1818 - 13 Ağustos 1865 İLE/VE/||/<> 27 Aralık 1822 - 28 Eylül 1895 )

( )


- İĞNE ile/ve/||/<>/> AKUPUNKTUR[Fr./İng. < ACUPONCTURE/ACUPUNCTURE]

( ... İLE/VE/||/<>/> Gövdenin belirli noktalarına genellikle altın iğne batırılarak yapılan sağaltım. )


- İĞNE ile BİZ

( ... İLE Meşin gibi şeyler dikilirken iğneye yol açmak için kullanılan, bir sapa çakılmış ince çivi gibi, kalın iğne. )


- İĞNE ile/değil/< ÇUVALDIZ[< Fars. CÜVÂL-DÛZ, BENDERZ]

( Dikim sağlayan alet. İLE/DEĞİL Çuval gibi şeyleri dikmekte kullanılan büyük iğne. )

( İğneyi, başkasına; çuvaldızı, kendimize batırmalıyız! )


- İĞNE ile/ve/değil/yerine/||/<> İBRE

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ölçü aygıtlarında, sayı ya da im göstermeye yarayan, devingen iğne. | Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )


- İĞNE ile KIYIK

( ... İLE Kalın yorgan iğnesi. )


- İĞNE ile KLİPS[Fr. < CLIPS]

( ... İLE Yaylı bir pensle tutturulmuş küpe, iğne vb. )


- İĞNE ile RAFİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE Bazı hayvan ve bitki gözelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde. )


- İĞNE ile TOPLU İĞNE

( NEEDLE vs. PIN )

( MİHYÂT ile ... )

( SÛZEN ile ... )


- İĞNEMSİ YAPRAKLAR = SERÎDİYYÜ'L-EVRÂK = FEUILLES ACICULAIRES


- İĞNEYAPRAKLILAR = KOZALAKLILAR


- IGNORANCE vs. CARELESSNESS


- IGNORANCE vs. OPPRESSION


- IGNORANCE vs. TO BE FAR


- IGNORANCE vs./and HATRED/SPITE/GRUDGE


- IGNORANCE vs./and TRADE/COMMERCE


- IGNORE vs. NEGLECT


- IGO ile INGO ile PVO ile BINGO ile TGO ile HO

( INTERSTATE/INTERGOVERNMENT ORGANIZATIONS vs. INTERNATIONAL NONGOVERNMENTAL ORGANIZATIONS vs. PUBLIC VOLUNTARY ORGANIZATIONS vs. BUSINESS INTERNATIONAL NONGOVERNMENTAL ORGANIZATIONS vs. TRANSGOVERNMENTAL ORGANIZATIONS )


- İĞRENMEK/TİKSİNMEK ile ÇİĞRİMEK

( ... İLE Tiksinmek, ürpererek iğrenmek. )

( İKRAH ile ... )


- İĞRETİ ile/değil EĞRETİ


- İGSÂS[Ar.]

( Güzel yemek yedirme/yedirilme. )


- İGSÂS[Ar.] ile İGSÂS[Ar.]

( Güzel yemek yedirme/yedirilme. İLE Sıkıştırma, tazyik etme; bir yer halkını sıkıntıya düşürme. )


- İĞSİ KÖK = CEZR-İ MİĞZELÎ = RACINE FUSIFORME


- İĞTİLÂ[Ar.] ile İĞTİLÂL[Ar.] ile İHTİLÂL[Ar. < HALEL, çoğ. İHTİLÂLÂT]

( Hızlı, çabuk yürüme. İLE İçme. | Giysiyi, üst üste giyme. | Hayvanın, çok susaması. İLE Bozukluk, bozulma, karışıklık, düzensizlik. )


- İĞTİLÂF[Ar.] ile İHTİLÂF[Ar. < HİLÂFET, çoğ. İHTİLÂFÂT] ile İTİLÂF[Ar. < ÜLFET, çoğ. İTİLÂFÂT]

( Kılıf içine girme. İLE Ayrılık, uymayış/uymama, anlaşmazlık, aykırılık. İLE Alışma, ülfet etme. | Uyuşma, uygunluk. )


- İGTİMÂD/İGMÂD[Ar. < GIMÂ] | İĞTİLÂF/İGLÂF[Ar. < GILÂF] [Ar.] ile İTİMAD[Ar. < AMD]

( Kınına/kılıfına sokma. İLE Dayanma, güvenme. | Emniyet, güven. )


- İGTİMÂS[Ar.] ile İGTİMÂZ[Ar.]

( Suya dalma. İLE Gözünü yumma. )


- İĞTİNAM[Ar.] değil/yerine/= YAĞMA


- İGUANA ile/ve KOMODO EJDERİ

( Amerika'ya özgü bir kertenkele. Hint Kertenkelesi. İLE/VE ... )

( ... İLE/VE En büyük zehirli hayvan. )


- İGUANA ile/ve/<> DENİZ İGUANASI

( ... İLE/VE/<> Galapagos Adaları'nda yaşamaktalardır. )

( Kara iguanaları, rengârenktir. İLE/VE/<> Koyu renktedir. )


- IGUANA ile GALAPAGOS KARA IGUANASI ile GALAPAGOS DENİZ IGUANASI


- İGUANA ile KALAKBAŞ/TEPEGÖZ

( ... İLE Kafalarının ön tarafında üçüncü bir "göz"leri vardır. [Işığa duyarlıdır ve büyük olasılıkla gövde ısısını düzenlemeye yarar.] )

( ... İLE 100 yıldan uzun yaşayabilirler. )

( ... İLE Yeni Zelanda'nın kıyılarındaki adalarda yaşarlar. [Serin adalarda yaşayabiliyorlar.] )

( ... İLE En ilkel sürüngenlerdir. )

( ... İLE Dişleri yoktur. [Tek parça bir çene kemikleri vardır.] )

( ... İLE Kıçlarını birbirlerine bastırarak çiftleşirler. )

( ... İLE Dişilleri 4 yılda sadece bir kez yumurtlar ve kuluçkaları 1 yıldan uzun sürer. )

( ... İLE Yavrunun, dişil mi eril mi olduğu, yumurta sıcaklığından anlaşılır. )

( ... İLE Nüfusu 2 kat daha fazla eril üretmektedir. [toplam 55.000 kadarlardır] )

( ... İLE İpe bağlı bir topu ısırıp bırakmadıkları için yakalanırlar. [Maymunların, sadece ellerinin girebileceği büyüklükteki bir delikten muzu almak üzere sepetten çıkartmak isterken ellerinin yumruk olmasıyla ve muzu bırakmamalarıyla yakalandıkları gibi] )

( [Maori dilinde] ... ile SİVRİ SIRTLI )

( ... vs. TUATARA )

( ... cum SFENEDON ailesi )

( CYCLOPS STRENUUS )


- İGUANA ile MADAGASKAR İGUANASI


- İGUANA ile YAKALI İGUANA

( ... İLE Madagaskar'da yaşar. )


- İGUANA ile YEŞİL İGUANA


- İGVÂ'[< GAVÂYE]

( AZDIRMA, AZDIRILMA, BAŞTAN ÇIKARMA/ÇIKARILMA, YOLUNU ŞAŞIRTMA, AYARTMA )


- İGZÂ'[Ar.] ile İGZÂ'[Ar. < GAZÂ]

( Görmemezliğe gelme. İLE Gazâya, cenge/savaşa gönderme/gönderilme. )


- IHE/INTEGRATING THE HEALTHCARE ENTERPRISE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK GİRİŞİMCİLERİ BİRLİĞİ


- İHTİYAÇ HASIL OLUNCA değil/yerine/= GEREKTİĞİNDE


- İKİYÜZLÜLÜK ile/ve/>/değil/yerine GÖSTERİŞ BUDALALIĞI


- İKRAH[Ar.] ETMEK değil/yerine/= İĞRENMEK/TİKSİNMEK


- İLA/HUMAN LEUKOCYTE ANTIGEN[İng.] değil/yerine/= İNSAN AKYUVAR ANTİJENİ, İNSAN LÖKOSIT ANTİJENİ


- İLAÇ TOLERANSI/DRUG TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= İLAÇ DOZ YETERSİZLİĞİ


- İLERİ-GERİ (KONUŞMAK)


- ILGIN ile ILGINCAR/KUŞKİRAZI/GELİNFENERİ

( Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç ya da ağaççık cinsi. İLE Gülgillerden, yaprak açmadan önce beyaz çiçek veren, kaplamacılıkta kullanılan yabanıl ağaç. | Bu ağacın, reçeli yapılan meyvesi. )

( TAMARIX cum PADUS AVIUM )


- İLHAM ile İĞVÂ


- ILIMLILIK = TEMPERANCE[İng.] = TEMPÉRANCE[Fr.] = MÄßIGHEIT[Alm.] = TEMPERANTIA[Lat.]


- İLK BEŞİĞİ YAPAN KİŞİ

( ASSISI'Lİ AZİZ FRANCIS )


- İLK OSMANLI MEZARLIĞI

( ANADOLU HİSARI'nda )


- İLK YARDIMDA ARAÇ ÖNLEM ARALIĞI:
KENT İÇİNDE ile/ve/||/<> TEM'DE

( 50 m. İLE/VE/||/<> 100 m. )


- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLER:
HASTANIN DURUMU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLAY YERİ GÜVENLİĞİ

( Önce kendi güvenliğimiz, sonra çevrenin/trafiğin vs. güvenliği ve daha sonra hastanın güvenliği. )


- İLKBAHAR NOKTASI ile SONBAHAR NOKTASI ile GÜN-TÜN EŞİTLİĞİ(EKİNOKS)

( 21 Mart. İLE 21/23 Eylül. İLE ... )

( ARISTARKOS: İlk büyük keşif olarak ekinoks noktalarını keşfetmiştir. )

( March 21. İLE September 21/23. )

( SPRING(VERNAL) EQUINOX vs. AUTUMNAL(FALL) EQUINOX vs. EQUINOX )

( ... avec ... avec ÉQUINOXE )

( ... ile ... ile TESÂVÎ-İ LEYL Ü NEHÂR )


- İLKELERİN:
VAROLMA SORUNSALI ile/ve İŞLEVSELLİĞİ ile/ve DEĞİŞİMİ ile/ve OLMAMASI ile/ve BİRLİĞİ ile/ve İNKÂRI


- İLKENİN:
GERÇEKLEŞTİRİLMESİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜZENLEYİCİLİĞİ


- ILLEGIBLE vs. ELIGIBLE


- ILLIMUNATE vs. LIGHTENMENT


- IMMANUEL KANT'IN, ÜÇ KİTABI:
SAF AKLIN ELEŞTİRİSİ ile PRATİK AKLIN KRİTİĞİ ile YARGI GÜCÜNÜN ELEŞTİRİSİ

( Doğru ile yanlışı inceler. İLE İyi ile kötüyü inceler. İLE [Bir bölümünde] Güzel, çirkin ve yüceyi inceler. )


- IMMIGRATE vs. EMIGRATE


- İMZA/SİGNATÜR değil/yerine/= ÖZİM


- İNANDIĞI NOKTAYA ÇEKMEK İÇİN SORMAK ile SADECE SORU OLARAK SORU SORMAK

( Saptırma/çarpıtma. İLE Gerçeğe/doğruya olan bağlılıkla. )

( Kötü niyetli ya da bilgisizce. İLE Doğruyu bulmaya yönelik. )


- İNANDIĞINI BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİLDİĞİNE İNANMAK


- INAUGURATE vs. INITIATE vs. INSTIGATE vs. PROMPT vs. SPARK vs. TRIGGER


- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK

( İzlemek için burayı tıklayınız... )


- İNCİ: Cansız ve bitki eşiği.


- İNEK ile MANDA/DOMBAY/SU SIĞIRI/CAMIŞ/KÖMÜŞ[Fars. < GAVMİŞ]

( Genç inek: DÜVE ile Yavrusu: MALAK )

( Gebelik süreleri: 275 - 285 gündür. İLE 308 - 320 gündür. )

( [zool.] ... ile BUBALUS )

( BAKARA ile CÂMÛS )

( ... ile GÂMÛS )

( COW vs. WATER BUFFALO )

( ... cum BUFFELUS )


- İNGİLİZ YARARCILIĞI ile/ve/||/<>/> EVRİMCİ DOĞACILIK ile/ve/||/<>/> AMERİKAN YARARCILIĞI


- İNKÂR değil BİLDİĞİNİZ GİBİ


- İNSAN GELİŞİMİ KURAMCILARINDA:
MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> JOHN BOWLBY ile/ve/||/<> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> ERIK ERIKSON ile/ve/||/<> JEAN PIAGET ile/ve/||/<> DANIEL STERN


- İNSAN GÖZÜNÜN DUYABİLME EŞİKLERİ VE ARALIĞI

( 400 - 800 tHz )


- İNSAN KULAĞININ DUYABİLME EŞİKLERİ VE ARALIĞI:
16 - 20 Hz ile 16.000 - 20.000 Hz arasındaki sesleri duyabilir.


- İNSAN/KİŞİ:
NE İSTEDİĞİNİ BİLEBİLEN ile/ve/değil/||/<>/< NE İSTEMEDİĞİNİ BİLEBİLEN


- İNSANA/KİŞİYE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN ve/=/||/<> EVRENE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN

( Evren. VE/=/||/<> İnsan. )


- İNSANIN "DOĞASI" değil (BİR/ÇOK) NİTELİĞİ, DOĞASI KILMAK

( Kişi, belirli bir doğa ile doğmaz. Bir niteliği, doğası durumuna getirebilir.[TETABBU] )


- İNSANIN VE KİŞİNİN BİRİCİKLİĞİ:
"SEÇKİNLİK" değil VAROLUŞSAL


- İNSANIN:
"VARLIĞI" ile/değil/||/<> VAROLUŞU

( "Varlık" sözcüğü, en üst soyutlama olarak felsefî bir kavram olmakla birlikte amacımızı karşılayan kavram ve sözcük ise mevcudiyeti yani "varoluşu" olarak kullanmak durumundayız. )

( VUCUDU ile/değil MEVCUDİYETİ )


- INSANLIĞI "KURTARMA" "ISTEĞİ" ile/değil/ne yazık ki/>< "INSANLIĞA HÜKMETME ISTEĞİ"


- İNSANLIĞIN:
KARDEŞLİĞİ ve/||/<> BİRLİĞİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜĞÜ


- İNSANLIKTA, GELİŞİMİNDE VE (NESNEYİ/DÜŞÜNCEYİ) KAVRAMADA ...:
BAŞ PARMAĞIN GELİŞİMİ/KULLANIMI ve/||/<> ÇENENİN ÜÇÜNCÜ(İLERİ-GERİ) HAREKETİ (VE GÜCÜ/YETİSİ)


- INSIDANS/INCIDENCE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜLME SIKLIĞI


- INTELLIGENCE vs. CONSCIOUSNESS


- INTELLIGENCE vs. EXPERIENCE


- INTELLIGENCE vs./and NATURE


- INTELLIGENCE vs./and SKILL/ABILITY


- INTELLIGENCE vs./and/<> WISDOM

( ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK )


- INTEREST vs./and INTELLIGENCE


- İNTERNETTE:
GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/||/<> ERİŞİM KOLAYLIĞI


- INTERVAL[İng.] değil/yerine/= ZAMAN ARALIĞI


- INTUITION vs. INSTINCT vs. INSIGHT vs. INKLING


- IPL/INTENSE PULSE LIGHT[İng.] değil/yerine/= YOĞUN ATIMLI IŞIK


- İRİGASYON/IRRIGATION[İng.] değil/yerine/= YIKAMA


- İRİGATÖR[İng.] değil/yerine/= YIKATIMLIK


- İRMİK ile/ve HİNT İRMİĞİ/SAGU[Malezya dilinden]

( ... İLE/VE Bazı hurma ağaçlarının özünden çıkarılan ve pirinç gibi kullanılan nişastalı bir madde, hintirmiği. )


- İRONİ > ALAY ALIŞKANLIĞI


- İŞ YAPMAK ve/||/<>/> YAPTIĞIMIZI, İYİ YAPMAK


- İŞARET = SIGN[İng.] = MARQUE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SEGNO[İt.] = SIGNO[İsp.]


- İŞBİRLİĞİ/ÇÖZÜM ORTAKLIĞI ile/ve/||/<> DESTEK ALMA ile/ve/||/<> YARDIM ALMA ile/ve/||/<> YARARLANMA

( %60-70[kendin] - %30-40[öteki]. İLE/VE/||/<> %40-50[kendin] - %50-60[öteki]. İLE/VE/||/<> %70-80[öteki] - %20-30[kendin]. İLE/VE/||/<> %80-90[öteki] - %10-20[kendin]. )


- İŞBİRLİĞİ ve/<> AMAÇ BİRLİĞİ


- İŞBİRLİĞİ ile/ve/<> GÜÇ BİRLİĞİ


- İŞBİRLİĞİ ile/ve/<> İŞBÖLÜMÜ

( ... İLE/VE/<> Kendiyle ilgili her işi yapmamak. )

( COOPERATION vs./and/<> DIVISION OF LABOUR )


- İŞBÖLÜMÜ ile/ve/> İŞBİRLİĞİ


- ISDS/INTERNATIONAL SOCIETY FOR DISEASE SURVEILLANCE[İng.] değil/yerine/= ULUSLARARASI HASTALIK GÖZETIM BİRLİĞİ


- İSG/OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY[İng.] değil/yerine/= İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ


- IŞIĞA, IŞIKLA BAKMAK ile/ve YÖNTEME, YÖNTEMLE BAKMAK


- IŞIĞADOĞRULUM ile/<> IŞIĞAGÖÇÜM/IŞIKGÖÇÜM

( Işık etkisiyle bir bitkinin büyüme devinimi. İLE/VE/<> Birgözelilerde birdenbire aydınlanma sonucu görülen tepkime. )

( PHOTOTROPISM vs./<> PHOTOTACTISM )


- IŞIĞI GÖRMEK ile/ve/değil/||/<>/< IŞIKLA GÖRMEK

( )


- IŞIĞI HAYAL ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARANLIĞI ANLAMAK


- IŞIĞIN:
YANSIMASI ile/ve/değil/||/<>/> KIRILMASI ile/ve/değil/||/<>/> SAÇILMASI


- IŞIK - PARÇACIK BELİRSİZLİĞİ ile/ve/<>/= YER - YÖN BELİRSİZLİĞİ


- IŞIK ile/ve/<> GÜNEŞ IŞIĞI

( ... ile/ve/<> FÜRÛG-İ ÂFTÂB )


- IŞIK ile/ve/||/<> IŞIĞIN YAYILIMI

( Fiziğin konusudur/alanıdır. İLE/VE/||/<> Matematiğin konusudur/alanıdır. )


- IŞINSAL ÇİÇEKLER = KAPİTULUMDAKİ DİLSİ KENAR ÇİÇEKLER = EZHÂR-I ŞUÂ'ÎYE = RAYONS, FLEURS RAYONNÉES, RUBANÉES, FLEURS LIGULÉES


- ISIRMAK ile/ve/> ÇİĞNEMEK


- İŞLENMİŞ/RAFİNE/PAKETLİ/KONSERVE/DONMUŞ/HAZIR GIDALAR ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR DOĞAL OLANI

( )


- İŞLERİ(MİZİ)/GEREKSİNİMLERİ(MİZİ)(EŞİMİZE/YAKINLARIMIZA/ÇALIŞANLARA/BİRİLERİNE/TOPLUMA/ÖTEKİNE):
"YIKMAK(/YIKILMAK)" ile/değil/yerine/>< (HER KOŞULDA) KONUŞMAK/KONUŞABİLMEK


- İŞTAHIN ORANTISIZLIĞI ve/||/<>/> İFLÂH OLMAMAK


- İSTEDİĞİM ile/ve/değil/yerine SENİN İSTEDİĞİNİ İSTEMEMİ İSTET!


- İSTEDİĞİMİZ ŞEYİ BİLMEK ile BİLDİĞİMİZ ŞEYİ İSTEMEK

( Amaç/Neden: İsteğin başlangıcının enerjetik mi, duygusal mı, zihinsel mi olup-olmadığının tam bir ayırdındalık ve bilinç/farkındalık içinde bulunma gerekliliği. Tanım: İstenilen şeyin tam bir farkındalığı, kısıtlama anlamında olmayan, gözleme dayanan kontrollülüğü ile tam olarak bilme/farkında olma gerekliliği İLE İstenilen şey hakkında daha önce bilgi sahibi olmuş olmanın getirdiği rahatlığın etkisi olup-olmadığı, o rahatlığın esiri olmama, tutkusu olmadan, tutturmadan isteme gerekliliği ile; istediğim için mi biliyor, bildiğim için mi istiyor olup-olmadığımın tam bir farkındalığı ve bunların ayırdındalığı/karıştırılmaması. )

( KNOWING WHAT I REQUEST vs. REQUESTING WHAT I KNOW )


- İSTEDİĞİN KADAR ARAMA(MA)K ile/ve/değil/hem de İSTEDİĞİN ZAMAN ARAMA(MA)K


- İSTEDİĞİNİ:
ALMAK ile/ve/değil/<> ALDIKTAN SONRA HÂLÂ İSTİYOR OLMAK


- İSTEMEDEN ile KENDİLİĞİNDEN


- İSTEMEDİĞİ ile/ve/değil/yerine SORMADIĞI


- İSTER İSTEMEZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN


- İSTİAP ETMEK değil/yerine/= İÇİNE ALMAK/SIĞDIRMAK


- İSTİFÂ ETMEK değil/yerine/= İŞİ/GÖREVİ BIRAKMAK, İŞTEN/GÖREVDEN AYRILMAK


- İSTİFA ile/ve/||/<>/> İSTİĞFAR

( Affını isteme. | Bir işten, kendi isteğiyle çekilme. İLE/VE/||/<>/> Tövbe. | Allah'tan günahın bağışlanmasını isteme. | Estağfirullah. )


- İŞTİGAL (ETMEK) değil/yerine/= İŞLİ OLMA/UĞRAŞMA/K


- İSTİĞFÂR[< GUFRÂN]

( TÖVBE | ALLAH'TAN GÜNAHIN BAĞIŞLANMASINI İSTEME | ESTAĞFİRULLAH )


- İSTİĞFÂR[Ar.] ile TEVBE[Ar.]


- İSTİĞFAR ve İBÂDET


- İSTİĞFAR ile/ve SEYİD'ÜL İSTİĞFAR(TÖVBENİN EFENDİSİ)


- İSTİGRÂK[< GARK] değil/yerine/= DALMA, İÇİNE GÖMÜLME | KENDİNDEN GEÇİP DÜNYAYI UNUTMA | BOĞULMA | FAZLA ABARTMA [bkz. GULÜVV]


- İSTİĞRAK ile MURAKEBE


- ISTIRAP VERİCİ OLAN:
"KİM OLMADIĞIMIZ" değil KİM OLAMADIĞIMIZ


- İTTİHÂD[< VAHDET] değil/yerine/= BİR OLMA, BİRLEŞME, BİRLİK | AYNI OLMA, AYNI ANLAMI TAŞIMA | ALLAH VARLIĞINDA YOK OLMAK


- İYİ/GÜZEL DİLEKLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- İYİLİĞE GEREKSİNİMİ OLANLAR ile/ve/||/<> İYİLİK YAPMAYA GEREKSİNİMİ OLANLAR

( )

( The Last Bookstore (Son Kitapçı) adlı şu kısa belgesel, Los Angeles'ta bulunan 'Son Kitapçı' adlı kitapçının sahibi ve işletmecisi Josh Spencer'ın yaşamına odaklanıyor. Belgesel, Spencer'ın bir baba, koca, küçük işletme sahibi ve paraplejik olarak yaşamını gözler önüne sererken, fiziksel kitaplardan vazgeçemeyenler için bir çekim merkezi haline gelen dükkanının da öyküsünü anlatmış oluyor.

http://lastbookstorela.com

)

( Çok sevgili arkadaşım,
Ramazan Baş’ın (Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı),
koronavirüs nedeniyle yaşamını kaybettiğini öğrendik.

Çok çok üzüldüm/üzüldük.

Ne yazacağımı ve ne kadar yazacağımı bilemiyorum. Ben/biz de tüm Türkiye de en başta engelliler olmak üzere yakın bir dostumuzu kaybetmenin çok büyük üzüntüsü içinde...

Türkiye de, dünya da çok büyük bir değerini, başarısını, çok önemli bir gönüllüsünü çok erken kaybetti. Hepimizin başı[yarası] sağılsın[iyileşsin].

Çok sevgili Ramazan Baş'la 2006 yılında, her ayın ilk Çarşamba'sı gezi anıları ve sunumlarımızı paylaşmak üzere buluştuğumuz Gezginler Derneği toplantımıza katılmasıyla tanıştık. Onu ve yanındakileri tekerlekli sandalyesiyle sahnede görünce çok mutlu olmuştum.

Dernek başkanımız Orhan Kural ve yönetim kurulu üyeleri, düşünce, öneri, istek ve beklentilerini dinlemek üzere yılda bir kez de tüm gezgin üyelerimizi davet ediyorduk. 2000'den beri katılabildiğim bu toplantıların birinde gezi ve gezginlik dışında dernek olarak daha etkin, topluma da yararlı çalışma ve dayanışmalarımızın olması gerektiğine değinmiştim. Her ne kadar gezme olanağı buluyorsak da engellilerin bu olanağa pek de sahip olmadığına, hepimizin çeşitli nedenlerle her an bir kaza geçirerek engelli kalabileceğine, gücümüz ve olanaklarımız yerindeyken engellilerin sorunlarına çok daha fazla katkı ve destek vermemiz gerektiğini paylaşmıştım. Bu konudaki ilk adımımızın da engelli dernekleriyle olan ilişki ve işbirliğiyle gerçekleşebileceğine de değinmiştim.

2006'daki toplantılarımızın birinde bu düşünce ve dileklerimin ekonomik gücü yerinde olan kişilerin/gezginlerin önüne daha yakından ulaşabildiğini görmekten, az da olsa bir katkım olması ve aracı olabilmekten çok mutlu oldum. (Kendimi değil bu tür düşünce, adım, aracılık ve çabaların önemini pekiştirme ve yayılması dileğiyle bu deneyimimi paylaşıyorum.)

Ben de kendi olanaklarım içinde daha fazla neler yapabileceğimi düşünerek Ramazan Baş ile daveti üzerine Ataköy'deki dernek merkezine gitmeye başladım. İnternet ve bilgisayarla ilgili olanaklarımı seferber ederek birkaç yıl derneğin web sitesiyle ilgili çalışmalar yürüttüm. Sevgili Ramazan Baş, tüm çalışanlar, gönüllüler ve engelliler ile daha yakından iletişim ve paylaşım fırsatı bularak tekerlekli sandalye dağıtımı başta olmak üzere çoğu etkinliğin mutfağında yer almaya çalıştım.

Derneğin başarılarından çoğunuzun haberdar olduğunu bildiğim her süreç ve ayrıntıda çeşitli gereksinimleri olan engelliler için çok önemli olanaklar sağlandı. Boynundan aşağısı felç kalmış, çoğunlukla yattığı yerden hizmet vermeye çalışan sevgili Ramazan Baş'ın, en başta annesi olmak üzere çevresindeki tüm dostların, üstün, özverili emek, çaba ve başarılarıyla dolu yaşamında, yazmak ve paylaşmakla bitmeyecek Türkiye ve dünya çapında örnek hizmet ve katkıları için ne kadar teşekkür etsek azdır. Yıllarca dernek çalışmalarına ve engellilere sürekli destek veren binlerce tanınmış/tanınmamış gönüllü, siyasetçi, sanatçı ve sporcuya da ayrıca çok teşekkür ederim/z...

Tüm emek, çaba, katkı, aracılık ve çalışmalarından dolayı tekrar tekrar milyonlarca minnet ve teşekkür ediyorum/z çok sevgili Ramazan Baş. Her zaman, hepimizleydin, her zaman da öyle olacaksın. Yaşamımız, gönlümüz ve zihnimizdeki yerin apayrı!

(Dileklerimiz, tek başına bazı sorunların gelişmesi, değişmesi ve düzelmesi için yeterli olmuyor biliyorsunuz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hem doğrudan, hem de dolaylı olarak gereksinimi çok fazla olan birey ve derneklere her türlü maddi ve manevi yardımı sürekli kılarak gerçekleşiyor. Eğer bugüne kadar katkı ve desteğiniz olmuş ya olamamışsa da bundan sonra daha fazla olabileceğini de tekrar ve sürekli anımsayalım istiyorum. Bu doğrultuda da TOFD'ye cep telefonu üzerinden aylık 10 TL.'lik düzenli bağışına siz de katılabilirsiniz. Ayrıca, plastik şişelerin kapaklarını biriktirerek ve dernek merkezine ulaşmasını sağlayarak da destekte bulunabiliyoruz. Tüm ayrıntılarını TOFD.org.tr adresinden görebilir ve takip edebilirsiniz. Şimdiden tüm katkı ve desteklerinizden dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum/z...)

Ancak bu kadarıyla sınırlandırabildiğim, ne kadar yazsam ve anlatsam da onu tanı(t)maya yetmeyecek sevgili Ramazan Baş'ı, kısmen de olsa daha yakından tanıyabilmeniz için aşağıdaki bağlantıdan TEDx konuşmasını kesinlikle izlemenizi rica ediyorum...

İYİLİĞE GEREKSİNİMİ OLANLAR ile/ve/||/<>
İYİLİK YAPMAYA GEREKSİNİMİ OLANLAR

Mutluluğun Anahtarı; Köprü Olmak | Ramazan Baş

youtube.com/watch?v=wA4wK6Kby2Q

instagram.com/TOFDgenelmerkez
instagram.com/ramazanbastofd
instagram.com/semracetinkaya__

(Sürekli erişim ve paylaşım adresleri...
FaRkLaR.net/sozluk/fark/37462
instagram.com/p/CODS7iwAJcg )


- İYİLİĞE İYİLİK ile KÖTÜLÜĞE İYİLİK

( Her kişinin. İLE Er kişinin. )


- İYİLİĞİN KOŞULLARI:
HIZLI(EN KISA SÜREDE) OLMALI ile/ve/||/<>/> GİZLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> GÖZDE BÜYÜTÜLMEMELİ ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> YERİNİ BULMALI


- İYİLİK:
BAŞKASINA YAPTIĞIMIZ ile/ve/||/<> BİZE YAPILAN

( Unutalım! İLE/VE/||/<> Unutmayalım! )


- İYİLİKTE/İYİLİĞİ:
ARAŞTIR! ve/||/<>/> ABARTMA! ve/||/<>/> ANLATMA!


- İYRENÇ/İRENÇ/İİRENÇ değil İĞRENÇ


- İZALE-İ ŞÜYUU değil/yerine/= ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ


- İZDİHAM[Ar.] değil/yerine/= İNSAN YIĞILMASI/YIĞILIŞMA


- İZİN İSTEMEK ile/ve/değil/yerine OLUR ALMA, BİLGİ VERME (GEREKLİLİĞİ)


- JAİNİZM'DE:
SHVETEMBER ile/ve DIGAMBER


- JET LAG[İng.] değil/yerine/= BOYLAM AŞMA SERSEMLİĞİ


- JİGOLO ile DREAMBOY


- JİGOLO ile/değil GENÇ SEVGİLİ


- JOHN LOCKE ile/ve/||/<>/> ALEXANDER VON HUMBOLDT ile/ve/||/<>/> MARTIN HEIDEGGER ile/ve/||/<>/> FERDINAND DE SAUSSURE ile/ve/||/<>/> LUDWIG WITTGENSTEIN ile/ve/||/<>/> JACQUES DERRIDA

( 29 Ağustos 1632 - 28 Ekim 1704 İLE/VE/||/<>/> 14 Eylül 1769 - 06 Mayıs 1859 İLE/VE/||/<>/> 26 Eylül 1889 - 26 Mayıs 1976 İLE/VE/||/<>/> 26 Kasım 1857 - 22 Şubat 1913 İLE/VE/||/<>/> 26 Nisan 1889 - 29 Nisan 1951 İLE/VE/||/<>/> 15 Temmuz 1930 - 09 Ekim 2004 )


- JUS COGENS ile/ve/||/<> OBLIGATIO ERGA OMNES ile/ve/||/<> OPINIO JURIS

( Hukukta en üst kurallar. İLE/VE/||/<> Uluslararası hukuk açısından, devletlerin uymakla ve gözetmekle yükümlü olduğu kurallar. | "Herkese karşı hak". İLE/VE/||/<> Davranışın, bir hukukî zorunluluk oluşturduğunun kanaati. | Devletlerin, bir uygulamasının, örf ve âdet hukuku kuralı durumuna "ge(tiri)lmesi". | Devletlerin, işlem ve eylemlerinin, hukukî olması zorunluluğu. )


- KADIN, ...:
..., SEVMEDİĞİ KİŞİYE[ERKEK/KADIN] ...
ile/><
..., SEVDİĞİ KİŞİ[ERKEK/KADIN] İÇİN ...

( ... hiç acımaz. İLE/>< ... kendine hiç acımaz. )


- KADINLARIN SEÇME VE SEÇİLME HAKKI:
BELEDİYE SEÇİMLERİ/NDE ile/ve/||/<>/> MILLETVEKİLLİĞİ/NDE

( 03 Nisan 1930 İLE/VE/||/<>/> 05 Aralık 1934 )


- KADİR GECESİ ile/ve/değil/<> KADİR-KIYMET BİLDİĞİN GECE


- KADÜK[Fr. < CADUC] değil/yerine/= DEĞERİNİ/ÖNEMİNİ YİTİRMİŞ, GEÇERLİLİĞİ KALMAMIŞ, ESKİMİŞ


- KÂĞIT BALIĞI ile/||/<> KAYIŞ BALIĞI

( ... İLE/||/<> Kâğıt balığıgillerden, Kuzey Avrupa denizleriyle Akdeniz'in derinliklerinde yaşayan kemikli bir balık. )

( ... cum/||/<> REGALECUS GLESNE )


- KALAALLİTLER ile/ve İNUVİALUİTLER ile/ve İNUPİATLAR, YUPİGETLER, YUPLİTLER, ALUTİİTLER ile/ve YUPİKLER[:
Gerçek kişi]

( Grönland'daki eskimolar. İLE/VE Kanada'daki eskimolar. İLE/VE Alaska'daki eskimolar. İLE/VE Alaska'nın güneybatısında ve Sibirya'daki eskimolar.[İnuit sözünün ne olduğunu bilmezler.] )


- KALÇA KEMİĞİ ile PALDIM KEMİĞİ

( HARKAFA ile ... )

( PELVIS vs. COCCYX )


- KAMA ile KAVELA[İt. < CAVIGLIA]

( Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak. | Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş ya da cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne ya da arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası. | Kütüğü yarmak için kullanılan ucu sivri, yassı, enli çivi, takoz, kıskı. | Topun gerisini kapayan kapak. | Oyunda kazanılan her parti. | Oyunda sayı. İLE Halatların dikişlerinde kullanılan demir ya da ağaç kama. )


- KAMER BALIĞI değil/yerine/= AY BALIĞI


- KAMU DENETÇİ/LİĞİ/MUHTESİB(OMBUDSMAN/LIK) ile/ve/||/<> ARABULUCU/LUK

( ... ile/ve/||/<> MUSLİHÛN )


- KAMU TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DEVLETLER TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DÜNYA VATANDAŞLIĞI TÜZESİ/HUKUKU


- KAN ÖBEKLERİ(GRUPLARI): İNSANDA ile HAYVANDA

( Başlıca, 4 kan öbeği vardır. Bunlar (A), (B), (AB) ve (0)'dır. Bunlara ek olarak, bazı alt öbekler de vardır. Ayrıca, kanda, Rh etmenleri de bulunmaktadır.

Bunlar (Rh pozitif) ve (Rh negatif) olarak adlandırılırlar. Kan naklinde, verilecek kanın ve alacak kişinin kan öbeğinin bilinmesi çok önemlidir. Yanlış kan verilmesi, ölüme dahi yol açabilir.

Bazı durumlarda (0) öbeği kan, (A), (B) ve (AB) öbeklerine verebilir. Bu bakımdan (0) öbeğine, "genel kan verici" denilir. (AB) öbeği ise her öbekten kan alabileceğinden dolayı "genel kan alıcı" olarak adlandırılır. İLE
Domuzlarda 16, ineklerde 12, köpeklerde 7, kedilerde ise 2 kan öbeği vardır. )

( KAN VERMENİN YARARLARI

Kan vermenin hiçbir zararı ya da tehlikesi olmadığı gibi, tam aksine insan sağlığına yararı vardır.

18-65 yaş arası sağlıklı her kişi, 3 ayda bir kan verebilir. Gövdede, 300-400 ml. kan eksikliğinde, bünye bunu kapatmak için derhal çalışmaya başlar. Kemik iliği, kana döktüğü hücrelerin sayısını artırır. Bir yandan, taze kan, organlara oksijen taşınmasını kolaylaştırır. Kişi, canlılık kazanır. KAN VEREN, kendi sağlığına hizmet ederken, çok daha önemlisi YAŞAM KURTARIR. )

( SIKÇA SORULAN SORULAR

* Kimler kan bağışlayabilir?
18 - 65 yaş arası önemli bir sağlık sorunu olmayan, gövde ağırlığı 50 kg.'ın üzerinde olan kişiler.

* Ne sıklıkla kan verilebiilir?
Bağışlar arasında üç ay ara olacak biçimde yılda dört kez kan bağışlanabilir.

* Kan bağışlamaya gelirken yanımda neler getirmeliyim?
Resmi kimlik belgesi yeterlidir. (Yasal zorunluluk)

* Kan bağışı ne kadar zaman alır?
Kayıt, muayene, kan verme ve ikram işlemlerinin tamamı 30 - 35 dakika sürer.

* Acı hisseder miyim?
Evet çok az ama büyük acılar yaşamaktansa küçük acılara katlanmak gerekir.

* Her bağışımda formu doldurmam gerekli mi?
Evet. Formdaki sorulara vereceğiniz samimi ve doğru yanıtlar yapılacak tüm tarama testlerinden daha değerlidir.

* Gövdemizde ne kadar kan vardır?
Erişkin bir insanda, uygun kilonun %8'i kadar kan vardır. Yaklaşık olarak, 5.000 - 6.000 ml. olarak hesaplanmaktadır.

* Ne kadar kan alınıyor?
1 ünite. (450 ml. +/- 10 ml.)

* Sarılık geçirdim, kan bağışlayabilir miyim?
B ve C tipi geçirenler hiçbir zaman kan bağışı yapamazlar.

* Kan bağışlandıktan sonra herhangi bir değişiklik hisseder miyim?
Tavsiyelere uymuş iseniz yarım saat içinde günlük etkinliklerinize dönebilirsiniz. Ancak, aşırı dikkat gerektiren; uçak pilotu, iş makinesi operatörü, sürücülük gibi mesleklerde çalışanlar ve sporcuların kan bağışladıkları gün dinlenmeleri önerilir.

* Kanım kullanılmadan önce test ediliyor mu?
Mutlaka!
HIV[AIDS], HCV[C tipi sarılık], HBV[B tipi sarılık], Frengi[Sfilis] ve kan öbeği testi her bağışta yapılır. Lütfen (herhangi bir kuşkunuz nedeniyle) test sonucunuzu öğrenmek için kan bağışlıyorsanız, bunu yapmaktan vazgeçiniz.

* Test sonuçları pozitif (+) bulunmuşsa?
Paniğe kapılmayın, bu durumda doğrulama testleriniz yapılarak kan merkezi doktoru tarafından size bilgi verilecektir.

* Kansız kalır mıyım?
Hayır, bağış öncesi yapılan test sonucu kan düzeyi düşük [anemik] kişilerden kan alınamaz.

* Kilo alır mıyım / verir miyim?
Hayır. Kan bağışının bilimsel olarak kanıtlanmış bu tür yan etkileri yoktur.

* İlâç kullanıyorum, kan bağışlayabilir miyim?
Bazı ilâçlar kan bağışı için engel oluşturabilirler, bu durum tüm ilâçlar için geçerli değildir. Lütfen kullandığınız tüm ilâçları kan merkezi doktoruna bildiriniz.

* Kan bağışlamak alışkanlık ya da bağımlılık yapar mı?
Bilimsel olarak kan bağışının bağımlılık yaptığını gösteren bir çalışma yoktur.

* Kan bağışladığım zaman, AIDS ya da herhangi bir hastalık bulaşır mı?
Kan alım işlemlerinde kullanılan iğneler tek kullanımlık ve sterildir. Bu nedenle, AIDS gibi herhangi bir hastalığın bulaşma olasılığı yoktur. )

( )


- KAN BİRLİĞİ ile/ve/yerine/değil CAN BİRLİĞİ


- KANAMALARDA, BASI/TURNİKE UYGULAMA NOKTALARI:
BOYUN ile/ve/||/<> KÖPRÜCÜK KEMİĞİ ile/ve/||/<> KOLTUK ALTI ile/ve/||/<> PAZU ile/ve/||/<> KASIK ile/ve/||/<> UYLUK[BACAĞIN ÜST YARISI]

( [Turnike uygulamasında dikkat edilecekler...]
- Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği en az 8 – 10 cm. olmalıdır.
- Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
- Turnikeyi sıkmak için tahta parçası, kalem gibi malzemeler kullanılabilir.
- Turnike kanama duruncaya kadar sıkılır, kanama durduktan sonra daha fazla sıkılmaz.
- Turnike uygulanan bölgenin üzerine hiçbir şey örtülmez.
- Turnike uygulamasının yapıldığı saat bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.
- Uzun süreli kanamalardaki turnike uygulamalarında, kanayan bölgeye göre 15-20 dakikada bir turnike gevşetilmelidir.
- Turnike uzvun koptuğu bölgeye en yakın olan ve deri bütünlüğünün bozulmamış olduğu bölgeye uygulanır.
- Turnike, kol ve uyluk gibi tek kemikli bölgelere uygulanır, ancak ön kol ve bacağa el ve ayağın beslenmesini bozabileceği için uygulanmaz. Uzuv kopması durumlarında, ön kol ve bacağa da turnike uygulanabilir. )

( [Boğucu Sargı (Turnike) Uygulama Tekniği]
- İlk yardımcı, eline, geniş, güçlü ve esnemeyen bir sargı alır.
- Şerit yarı uzunluğunda katlanır, uzuv, etrafına sarılır.
- Bir ucu halkadan geçirip çekilir ve iki ucu biraraya getirilir.
- Kanamayı tamamen durduracak yeterlikte sıkı bir bağ atılır.
- Sargının içinden sert nesne[kalem gibi] geçirilir ve uzva paralel konuma getirilir.
- Kanama durana kadar sert nesne döndürülür.
- Sert nesne, uzva dik konuma getirilerek sargı çözülmeyecek biçimde sabitlenir.
- Hastanın/yaralının giysisinin üzerine, adı ve turnikenin uygulandığı zaman[saat ve dakika] yazılı bir kart iğnelenir.
- Çok sayıda yaralı olduğunda, yaralının alnına rujla ya da sabit kalemle "turnike" ya da "T" harfi yazılır.
- Hasta/yaralı, pansuman ve turnikesi görülecek biçimde battaniye ile sarılır.
- Turnike, 15-20 dakika aralıklarla gevşetilir, sonra tekrar sıkılır.
)

( [Uzuv Kopması Varsa]
- Kopan parça, temiz, su geçirmez, ağzı kapalı bir plastik torbaya yerleştirilir.
- Kopan parçanın konduğu torba, buz içeren ikinci bir torbanın içine konulur.
- Kopmuş uzuv parçasının konduğu plastik torba, ağzı kapatıldıktan sonra içinde 1 ölçek suya 2 ölçek buz konulmuş ikinci bir torbaya ya da kovaya konulur. Bu biçimde, kopmuş uzuv parçasının buz ile doğrudan teması önlenmiş ve soğuk bir ortamda taşınması sağlanmış olur.
- Torba, hasta/yaralı ile aynı araca konulur, üzerine hastanın adı ve soyadı yazılır, en geç 6 saat içinde sağlık kuruluşuna gönderilir.
- Tıbbi birimler haberdar edilir[112].
)


- KANCALI İĞNE değil/yerine ÇENGELLİ İĞNE


- KANDİLÇİÇEĞİ = CİVANPERÇEMİ/CİĞEROTU

( Bileşikgillerden, çok çeşidi olan bir kır bitkisi. )

( HAŞÎŞET-ÜR-RİE )

( ACHILLEA MILLEFOLIUM )


- KANT'IN, YÜRÜYÜŞLERİNİN DAKİKLİĞİ ile/ve/||/<>/> BOZULMASI

( ... İLE/VE/||/<>/> 1789 Aydınlanma Devrimi'nin haberi ve coşkusundan dolayı. VE Rousseau'nun, eğitim felsefesi ile ilgili adlı "Emile" adlı kitabını okurken çok etkilenmiş olmasından dolayı. )


- KAPASİTE[Fr./İng. CAPACITY] değil/yerine/= SIĞA/YETENEK/YETİ

( Bir kondansatörün, elektrik yığma sınırı. )

( Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü, sığa. | Belirli bir alana sığabilecek kişi ya da nesne sayısı. | Bir işletmenin üretim miktarı. | Bir kondansatörün elektrik yığma sınırı, sığa. | Anlama, kavrama yeteneği. )


- KAPASİTE değil/yerine/= SIĞA/SIĞARLIK


- KAPILMAYALIM!:
KARANLIĞA ve/||/<> KARAMSARLIĞA


- KARA İGUANASI (HİNT KERTENKELESİ) ile SU-KARA İGUANASI

( Kahverengi. İLE Siyah. )

( Amerika'nın tropikal bölgelerinde yaşar. İLE Galapagos Adaları'nda yaşar. )

( [kökeni/etimolojisi] Karaibçe'den İspanyolca'ya geçmiştir. )

( IGUANA vs. MARINE IGUANA )

( IGUANA TUBERCULARA, CONOLOPHUS SUBCRISTATUS )


- KARA SIĞIRI yerine KARA HAYVANI


- KARA/TOPRAK UYGARLIĞI ile/ve/||/<>/> DENİZ UYGARLIĞI

( Bizim gibi olanlarla aynı zaman, zemin ve koşullarda gerçekleşebilir. İLE/VE/||/<>/> "Bizim gibi" olmayanlarla ilişkiye girme yetisinin ortaya çıktığı zemin ve koşullarda gerçekleşir. )


- KARACİĞER(BAĞIR/KIZILCİĞER/CİĞER) ve KALP ve DİMAĞ

( NEFS-İ NEBATİ ve NEFS-İ HAYVÂNİ ve NEFS-İ İNSÂNÎ )


- KARACİĞER ve/||/<> BAĞIRSAK

( %75'i olmadan yaşayabiliriz. VE/||/<> %80'i olmadan yaşayabiliriz. )


- KARAFATMA ile HAMAMBÖCEĞİ/KAKALAK ile HANIMBÖCEĞİ/GELİNBÖCEĞİ ile TAHTAKURUSU

( Kınkanatlılardan, böcek, kurt ve sümüklüböceklerle beslenen, tarıma yararlı, parlak siyah renkli bir böcek. İLE Hamamböceğigillerden, temiz tutulmayan yerlerde üreyen, zararlı bir böcek. İLE Kınkanatlılardan, kara benekli, kırmızı renkte, kurtçukları yemesinden dolayı yararlı sayılan bir böcek. İLE Yarımkanatlılardan, uzunluğu 3-5 milimetre, gövdesi oval ve yassı, kanatları körelmiş, oturulan, yatılan yerlerde üreyerek insan kanıyla beslenen, pis kokulu böcek. )

( ORIENTAL COCKROACH/BLACK BEETLE vs. COCKROACH/TICK/ACARID vs. CHINCH )

( CARABUS cum BLATTA ORIENTALIS cum COCCINELLA cum CIMEX LECTULARIUS )


- KARANLIĞIN:
OLUMSUZLUĞU ile/ve/||/<> DOĞURTUCULUĞU


- KARCIĞAR

( Klasik Türk müziğinde hareketli bir makam. )


- KARÎHA değil/yerine/= DÜŞÜNME YETİSİ/GÜCÜ

( Kişide, kendiliğinde açığa çıkan düşünce ve amaç. | Doğa/tabiat. )


- KARINCA ile KARAİĞNE

( ... İLE Bir tür iğneli karınca. )


- KARŞI/T ile ÖTEKİ/ÖBÜR(DİĞER)

( OPPOSITE vs. OTHER )


- KARŞILIĞI OLMAYAN DURUMLAR/OLGULAR/KAVRAMLAR/SÖZCÜKLER ile/ve/<> BAŞKA BİR DİLDE KARŞILIĞI OLMAYAN DURUMLAR/OLGULAR/KAVRAMLAR/SÖZCÜKLER

( ... İLE/VE/<> Karşılığı Olmayan Sözcükler )


- KARŞILIĞINDA ile/değil KARŞISINDA


- KARŞILIĞININ OLMAMASI ile "DENK DÜŞMEMESİ"


- KARŞINDAKİ yerine ÖTEKİ(DİĞERİ)


- KARŞITLIK = KARŞI GELİM


- KAŞI-GÖZÜ (SEÇİLME(ME)K, ANLAŞILMAMAK)


- KAŞIĞI/ÇATALI BIRAKMAK:
İÇBÜKEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞBÜKEY

( Kaşığı tabağın içine ya da herhangi bir zemine sırtı tabana değecek biçimde bırakmak, hem kaşıkta kalıntının bulunmasına, hem de tabaktaysa/tenceredeyse tabağın içine kayarak batmasına neden olabilir. Çözümü ise sırtı havaya gelecek biçimde kaşığı ters bırakmaktır. )


- KASIK YARIĞI/ÇATLAĞI ile KASIK BAĞI

( Kasık fıtığı. İLE Fıtığı içeride tutmak için kullanılan bağ. )


- KASKO[İt. < CASCO] ile/ve/||/<>/> TRAFİK KORUNCU

( image )

( Her araç için zorunludur. İLE/VE/||/<>/> Zorunlu değildir. )

( [amacı] Kaza durumunda, suçsuz olan tarafın hasarının, suçlu tarafın sigorta şirketinin ödemesini sağlamaktır.[Suçu olmayan kişiyi mağdur etmemek için alınan bir önlemdir.][Terör, sel, su baskını, yanma vb. olaylara güvence vermez.] İLE/VE/||/<>/> Kaza yapılan araçta oluşan tüm masrafları karşılamaktır.[Çarpmaya, çalınmaya, yanma, sel ve deprem gibi olaylar sonucunda da hasar görmüş aracın tamir masraflarını ya da tamamının ücretini karşılamaktadır.][Süresi 1 yıldır] )


- KAT MÜLKİYETİ değil/yerine/= KAT İYELİĞİ


- KATLANDIĞIMIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞADIĞIMIZ/YAŞAYABİLECEKLERİMİZ

( Çoğunluk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Azınlık. [bazı yeğlemelerimizle böyle sürmek/kalmak zorunda olmadan!] )


- KAVRAM:
ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< ZORUNLULUĞUN BİRLİĞİ


- KAVRAM ile/ve/<> FİLOZOF ÇIĞLIĞI


- KAVRAMIN:
AKILSALLIĞI ile/değil TARİHSELLİĞİ

( Tüm filozoflarda. İLE/DEĞİL Hegel'de. )

( Kavramlar, aklın görüleridir. )


- KAVRAMIN:
SONSUZLUĞU ile/ve/değil/<> SINIRLILIĞI


- KAVRAMLARIN TRANSANDANTAL ANALİTİĞİ ile/ve/||/<> İLKELERİN TRANSANDANTAL ANALİTİĞİ


- KAVRANAMAZLIK ile/ve/||/<>/> KAVRANAMAZLIĞIN, KAVRANAMAZLIĞININ KAVRANMASI


- KAVRULMUŞ BADEM değil/yerine ÇİĞ BADEM


- KAVUŞAMAYANLARIN YAŞADIĞI AŞK ile/ve/değil/<> KAVUŞANLARIN YAŞATTIĞI AŞK


- KAYBETTİĞİNE ÜZÜLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANDIĞINA/KAZANABİLECEĞİNE SEVİNMEK


- KAYIK ile İMAMİIN "KAYIĞI"/TABUT


- KAYISI ile/ve ÇATALOĞLU, ÇİĞİLİ, ÇOLOĞLU, HACIHALİLOĞLU, HASANBEY, KARACABEY, ŞAM, TOKALOĞLU, TURFAN, DAİZMİR, YÖRÜKRAMAZAN


- KAYMA OLANAĞI değil OLASILIĞI


- KBY/CHRONIC RENAL FAILURE | PERSONAL INFORMATION MANAGEMENT[İng.] değil/yerine/= KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ | KİŞİSEL BİLGİ YÖNETİMİ


- KEKİK ile İZMİR KEKİĞİ

( THYME cum OREGANO )


- KEKİK ile/ve TARHANA/EŞEK KEKİĞİ

( ... İLE/VE Daha serttir. )


- KEKLİK ile KUM KEKLİĞİ


- KELİME HAZİNESİ değil/yerine/= SÖZ AĞIŞI/DAĞARCIĞI/VARLIĞI


- KEMİK ile KABURGA/GÖĞÜS KEMİĞİ

( EĞE KEMİĞİ(AZM-İ DIL'Î): (HZ. ADEM'İN) SOL KABURGA(SI) )

( ... ile BEVÂNÎ )

( BONE vs. RIB/STERNUM/BREAST BONE )


- KEMİK ile KALBUR KEMİĞİ

( ... İLE Alın kemiğinin arkasında, kalbur gibi küçük delikleri olan, kafatasının alt ve ön bölümünü oluşturan kemik. )


- KEMİK ile PARMAK KEMİĞİ

( BONE vs. PHALANX )


- KEMİK ile SABANKEMİĞİ

( ... İLE Burun boşluklarını birbirinden ayıran çeperin arkasında bulunan, ince, uzun bir kemik. )


- KENDİLİĞİN BÖLÜNMESİ(ŞİZOFRENİ) ile ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU

( Gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması, düşünce, duygu ve davranış alanlarında önemli bozulmaların ortaya çıkması vb. belirtiler gösteren bir akıl hastalığı. İLE ... )

( el-İNKİSÂM el-NEFSÎ ile ... )

( SCHIZOPHRENIE avec ... )


- Kendiliğinden DİNLE!!!


- Kendiliğinden SUS!!!


- KENDİLİĞİNDEN/LİK ile/ve/||/<> ALIR/LIK

( SPONTENEITÄT mit/und/||/<> RECEPTIVITÄT )


- KENDİLİĞİNDEN/LİK ile İSTER-İSTEMEZ

( ... ile ÇARNAÇAR )


- KENDİLİĞİNDEN ile OLDUĞU GİBİ

( Herşeyi olduğu gibi görebildiğinizde, kendinizi de olduğunuz gibi göreceksiniz. )

( SPONTANEOUSLY vs. AS IT IS )


- KENDİLİĞİNDENLİK ile DOĞAÇLAMA


- KENDİLİĞİNDENLİK ile KADER

( KENDİLİĞİNDEN/LİK: Özün, özgür etkinliği. )

( Bir kez, her şeyin kendi kendine olduğunu idrak ettiğiniz zaman [buna ister kader, ister Tanrı ya da rastlantı deyin] işte o zaman sadece bir tanık olarak kalırsınız. )

( O uğraşarak gerçekleştirilemez, kendi gerçek doğanızı idrak ettiğinizde o kendiliğinden olur. )

( Hayatı, geldiği gibi kabul edin. )

( Accept life as it comes. )

( SPONTANEOUSLI/NESS vs. DESTINY
SPONTANEOUSLINESS: Free activity of the essence.
Once you realise that all happens by itself, [call it destiny, or the will of God or mere accident], you remain as witness only, understanding and enjoying, but not perturbed.
It cannot be done, it happens when you realise your true nature. )


- KENDİLİĞİNDENLİK ve ÖKE/DEHÂ

( SPONTANEOUSLINESS, SPONTANEITY and GENIUS )

( SPONTANÉ et ... )

( ZIFA ve TIANCAI )


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK

( 1983 - Anton Zeilinger[20 Mayıs 1945] )


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<> SUYUN KALDIRMA GÜCÜ


- KENDİLİĞİNDENLİK = TAVİYET = SPONTANEITY[İng.] = SPONTANÉITÉ[Fr.] = SPONTANEITÄT[Alm.] = SPONTANEUS[Lat.] = ESPONTANEIDAD[İsp.] = TZU-JAN[Çince]


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<> YARATICILIK ile/ve/||/<> ÜRETİCİLİK ile/ve/||/<> KENDİNİ ÜRETİM(POLİTERASYON)


- KENDİLİK EDİMLERİ ile/ve/||/<> BAŞKALARININ TEPKİLERİNE ÖZGÜ BEKLENTİLER ile/ve/||/<> BAŞKALARININ EDİMLERİ ile/ve/||/<> KENDİLİĞİN, KENDİLİĞE KARŞI EDİMLERİ(İÇE YANSITMA)


- KENDİNDE:
"TANRI'YI BULMAK" değil TANRISALLIĞI BULMAK


- KENDİNDE/LİK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK


- KENDİNE SÖYLEYEBİLDİĞİN ile/ve KENDİNE (BİLE) SÖYLEYEMEDİĞİN

( ABLE TO SAY TO YOURSELF vs./and (EVEN) NOT ABLE TO SAY TO YOURSELF )


- KENDİNİ ARAMAK ile/ve/<> KALICILIĞINI YAKALAMAK


- KENDİNİ HERKESTEN "ÜSTÜN GÖRMEK" ile/değil/yerine YALNIZLIĞINI KABUL ETMİŞ OLMAK


- KENDİNİ:
KÖTÜ HİSSETTİĞİNDE ile/ve/<> İYİ HİSSETTİĞİNDE

( Daha özel algıla/yorumla! İLE/VE/<> Daha genel düşün! )


- KENDİNİ/BİRİNİ "DEĞERLENDİRİRKEN":
SAHİP OLMADIKLARI(N) İLE ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHİP OLDUKLARI/N İLE NELER YAPTIĞI(N)/YAPABİLDİĞİ(N)


- KERHEN değil/yerine/= İĞRENEREK/TİKSİNEREK


- KERTENKELE ile/değil OLM/İNSAN BALIĞI

( )

( Toprak altında kalmış su kanallarında yaşar ve tamamen kördür. [Ortalama olarak 20-30 santimetre boyundadır.] )

( ... cum PROTEUS ANGUINUS )


- KERTENKELE ile PEYGAMBER/PİGME KERTENKELESİ

( ... İLE Su üzerinde yürüyebilir. )

( ... İLE Çok küçük ve çok hafiftir. [Suyun zarını delmeyecek kadar hafiftir.] )

( ... İLE Brezilya'da yaşar. )


- KESİNLİK ile/ve/||/<> ELE AVUCA SIĞMAMA


- Ketum olman gerektiği için SUS!!!


- KEYFÎ/LİK ile/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN/LİK


- KIĞ = KIĞI

( Koyun, keçi vb. ve deve dışkısı. )


- KILIÇ BALIĞI ile/değil YELKEN BALIĞI

( ... İLE/DEĞİL Su altının, en hızlı balığıdır. )


- KİM OLDUĞUNU BELİRTMEMEK ile/ve/||/<>/> KİM OLDUĞUNU ANLATMA GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU

( Bazen ve bazı durumlarda/koşullarda/ortamlarda, gereklilik ya da yeğleme/olumsallık[keyfiyet]. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. )


- KİMLİĞİN ALGILANIŞ BİÇİMİ ve/<> DİL


- KİMLİĞİN:
TARİHSELLİĞİ ile/değil/yerine EVRENSELLİĞİ


- KİMYANIN İNCELEDİĞİ:
MADDE değil DEĞİŞİM


- KIRILGANLIĞIN GÜCÜ ve/||/<> UTANCI DİNLEMEK

( BRENE BROWN )

( İlgili konuşmayı, burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... ve/||/<> İlgili konuşmayı, burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... )


- KIŞ LASTİĞİ ile/ve/||/<>/> ZİNCİR

( Risk yönetimi. İLE/VE/||/<>/> Kriz yönetimi. )


- KİŞİ BAŞINA DÜŞEN, ULUSAL GELİRİN EN YÜKSEK OLDUĞU ÜLKE:
BRUNEİ (SULTANLIĞI)

( Bu ülkede, halk, gelir vergisi de ödemiyor. )


- KİŞİ:
"GÖRDÜĞÜMÜZ" ile/ve/değil/yerine TANIDIĞIMIZ


- KİŞİ(ŞAHIS) ORTAKLIĞI(ŞİRKETİ) ile TİCARİ ORTAKLIK(ŞİRKETİ) ile ANONİM ORTAKLIK(ŞİRKET)


- KİŞİ/İNSAN:
BİLGİSİZLİĞİNİN ESİRİ
ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>
BİLGELİĞİNİN ESERİ


- KİŞİ/İNSAN:
UYKU ve/||/<> UYANIKLIK ve/||/<> BEN'İN DENEYİMİ/FARKINDALIĞI


- KİŞİLERE:
"ACIMAM!" değil/yerine KENDİMİ, ACIMAMAM GEREKTİĞİNE İKNÂ EDERSEM, ACIMAM/ACIMAYABİLİRİM


- KİŞİLERİ KULLANARAK/SÖMÜREREK ile/değil/yerine/>< KİŞİLER ARACILIĞIYLA


- KİŞİLERİ, YARI YOLDA BIRAKMAK değil/ne yazık ki KİŞİLERİN, ÇIKARLARININ BİTTİĞİ YERDE UZAKLAŞMASI


- KİŞİLERİN, BİZİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMASI ile/ve/değil/<>/< YANLIŞ KİŞİLERE YATIRIM YAPMAMIZ ve/ya da KİŞİLERDEN, FAZLA BEKLENTİDE OLMAK


- KİŞİNİN KİM'LİĞİ ile/ve NESNENİN NE'LİĞİ


- KİŞİNİN, ...:
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMESİ ile/ve/değil/yerine KENDİNDEKİLERİ AÇIĞA ÇIKARMASI


- KİŞİNİN:
SESSİZLİĞİ ile SUSKUNLUĞU

( Ağzın, kapalı tutulması. İLE Ağzın, kilitli tutulması. )

( Katlanılabilir. İLE Katlanılamaz. )


- KİŞİNİN/İNSANIN:
BİREYSELLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMSALLIĞI

( INDIVIDUALISM OF HUMAN vs./and/<< SOCIALISM OF HUMAN )


- KİŞİYE/KİŞİNİN:
SIĞINMA ile/ve/değil/||/<>/>/< GÜCÜNDEN YARARLANMA


- KİŞİYİ YIKAN:
DÜŞMAN(LAR)IN SÖZLERİ ile/değil/||/<>/< DOSTLARIN SESSİZLİĞİ


- KISKANÇLIK ile/ve/değil İĞRENME


- KİT KEMIK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU/BONE MARROW TRANSPLANTATION[İng.] değil/yerine/= KEMIK İLİĞİ AKTARIMI


- KİTAP BİLGİSİNİN EKSİKLİĞİ (VE BU DURUMUN GETİRDİĞİ BİLGİSİZLİK) ile KENDİ HAKKINDAKİ BİLGİSİZLİĞİ

( LACK OF KNOWLEDGE BY BOOK (AND THE IGNORANCE WHICH THIS SITUATION BRINGS) vs./and LACK OF KNOWLEDGE THE SELF (AND THE IGNORANCE OF IT) )


- KİTAP OKUMAYI SEVMEYEN ile/değil/yerine/<> ARADIĞI KİTABI HENÜZ BULAMAMIŞ OLAN


- KIYICI ile KIYICI/GADDAR ile KIYICI

( Kıyma işini yapan kişi. İLE Gaddar. İLE Kıyılara vuran enkazı devletten aldığı izinle toplayan kişi. )


- KIZILCIK ile ÇİĞDE

( ... İLE Kızılcığa benzer, kabuğu sert bir meyve. )


- KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Bağımsız nesne. İLE Bağımlı enerji. )

( Sürekli zaman. İLE Süreksiz an. )

( Sürekli mekân. İLE Süreksiz olasılık. )

( Belirlilik. İLE Belirsizlik. )

( Yerellik. İLE Tümellik. )

( Nedensellik. İLE Bütünsellik. )

( Bağımsız ölçüm. İLE Bağımlı ölçüm. )

( Mantık.[0 | 1 (ya / ya da)] İLE Eytişimsel mantık. [hem, hem de | ne, ne de] )

( 1900 - MAX PLANCK
["Kuvantum Kuramı"nı geliştirdi ve Termodinamik yasaları üzerine çalıştı. Kendi adıyla bilinen "Planck sabiti"ni ve "Planck ışınım yasası"nı buldu.] )

(

Max Planck, Albert Einstein,
Niels Bohr, Louis de Broglie,
Max Born, Paul Dirac,
Werner Heisenberg, Wolfgang Pauli,
Erwin Schrödinger, Richard Feynman )


- KOAGÜLOPATİ/COAGULOPATHY[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞMA SAYRILIĞI


- KOÇAKLAMA = YİĞİTLEME


- KÖK ALBİÇİMLİĞİ

( ROOT ALLOMORPHY )


- KOLAYCILIK ile/değil/yerine/>< YARDIM GEREKSİNİM EŞİĞİ


- KONFİGÜRASYON/CONFİGURATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİM | DİZİLENİM


- KONFÜZYON/CONFUSION[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇ BULANIKLIĞI


- KONGLOMERA[Fr. < CONGLOMERAT] değil/yerine/= YIĞIŞIM


- KONSERSİYUM değil/yerine/= YARDIM YÜRÜTÜM BİRLİĞİ


- KONSORSİYUM[Fr. < CONSORTIUM] değil/yerine/= KURULUŞLAR/ŞİRKETLER BİRLİĞİ


- KONU BİRLİĞİ ve/||/<>/> KAVRAMSAL TUTARLILIK ve/||/<>/> KURUMSAL OLUŞUM


- KONUŞMA(MA)NIN:
"ANLAMSIZLIĞI" ile/ve/değil/yerine/<> "GEREKSİZLİĞİ"

( Konuşmak, kişinin, her koşul ve zamanda, en öncelikli yeti ve eylememidir. Dolayısıyla, kendi isteksiz ya da kopuk olduğumuz durumlar için "konuşmanın gereği yok" şeklinde düşünülmemeli ve konuşulmamalıdır. Anlamsızlığı, isabetsizliği, yersizliği/zamansızlığı olabilir fakat "gereksizliği" diye bir durum söz konusu olmadığı gibi bu ["niyetteki/kasıttaki"] söz de söylenemez/söylenmemelidir. )


- KONUŞMAK GEREKTİĞİ KADAR/ŞEKİLDE KONUŞMAK


- KONUŞMAK ile/değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR KONUŞMAK

( Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkûm olmaktır. )

( Lisanen konuşmak, halen anlaşmak! )

( Konuşmama gereksinimi/n kadar, konuşma gereksinimini anımsayarak KONUŞ!!!
Konuşma gereksinimi/n kadar, konuşmama gereksinimini anımsayarak KONUŞ!!!
Konuşmama gereği kadar, konuşma gereğini anımsayarak KONUŞ!!!
Konuşma gereği kadar, konuşmama gereğini anımsayarak KONUŞ!!! )

( [not] TO TALK vs./but TO TALK IN NECESSITY
TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- KONUŞMAK ile/yerine GEREKTİĞİ KADAR KONUŞMAK

( İTNAP: Sözü boş yere uzatmak. )

( TO TALK vs. TO TALK IN NECESSITY
TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- KONUŞTUĞUMUZ GİBİ YAZMIYORUZ! ve/||/<> YAZDIĞIMIZ GİBİ KONUŞMUYORUZ!


- KOOPERASYON/COOPERATION[İng.] değil/yerine/= İŞBİRLİĞİ


- KOOPERE/COOPERATED[İng.] değil/yerine/= İLETİŞİM KURULABİLEN, İŞBİRLİĞİ YAPABİLEN


- KÖPEKBALIĞI ile BAKIR KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile BALİNA KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Ağırlığı, 35 tona varanları vardır. Gözleri çok küçük olduğundan, avlarını koku duyularıyla algılarlar. [İnsana saldırmazlar] )

( ... İLE Saatte 6.000 lt. su filtre edebilmektelerdir. )

( ... İLE 1000 metreye kadar ve daha derine dalabilirler. )

( ... İLE Derileri en kalın hayvanlardandır. Derilerinin üzerlerindeki beneklerle sıradışı ve harika bir görüntü sergilerler. [Herbiri kendine özgüdür. 1000'inin görüntü kaydı ortak ve açık bir veritabanında bulunmaktadır.] )

( ... İLE Ağırlıklı olarak plankton yiyerek beslenirler. )

( ... cum RHINCODON TYPUS )


- KÖPEKBALIĞI ile BAMBU KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile/değil BEYAZ YÜZGEÇLİ KÖPEKBALIĞI

( ... İLE/DEĞİL Karşılaştıkları herşeyi yiyen bir tür. )

( ... İLE/DEĞİL Okyanus açıklarında yaşar. )


- KÖPEKBALIĞI ile BODUR FENER KÖPEKBALIĞI

( .. vs. DWARF LANTERNSHARK )

( ... cum ETMOPTERUS PERRYI )


- KÖPEKBALIĞI ile BOYNUZLU KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Pasifik ve Hint Okyanusları'nın dip bölgelerindeki kumluklarda yaşarlar. )

( ... İLE Kıvrımlı bir burnu, sivri uclu omurgaları ve tuhaf görünüşlü yüzleri vardır. )

( ... vs. HORN SHARK )

( ... cum HETERODONTUS FRANCISCI )


- KÖPEKBALIĞI ile BOZ CAMGÖZ KÖPEKBALIĞI

( SHARK vs. COW SHARK )

( ... cum HEXANCHUS GRISEUS )


- KÖPEKBALIĞI ile BÜYÜK, BEYAZ KÖPEKBALIĞI / HARHARYAS[Tr.]

( ... İLE Dişleri 50.000 jilet kadar etkilidir. Öteki köpekbalıkları gibi çiğneme yeteneği yoktur. Avını, parça parça kopararak ya da tüm olarak yutar. )

( ... İLE Gözleri, en keskin köpek balığıdır. )

( ... İLE Avlandığı büyük bir av, onu, 1-2 ay idare edebilir. )

( ... İLE Brezilya kıyılarında, 80'den fazla, beyaz köpekbalığı türü bulunmaktadır. )

( ... cum CARCHARODON CARCHARIAS )


- KÖPEKBALIĞI ile ÇİZGILİ/PİJAMALI KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile FIRFIRLI KÖPEKBALIĞI

( ... ile )


- KÖPEKBALIĞI ile GOBLİN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE http://www.youtube.com/watch?v=GjRSlnJ1rA4 )

( ... ile )


- KÖPEKBALIĞI ile GRÖNLAND KÖPEKBALIĞI

( ... İLE 200-600 metre derinliklerde yaşayan, ağırlıkları 1 tonun üzerine çıkabilen ve uzunlukları 6,5 - 7 metreye kadar ulaşabilen köpekbalığı. )

( ... İLE Kuzey Anlantik Okyanusu, Kanada, İzlanda ve Norveç suları, ana yaşam bölgelerini oluşturmaktadır. Grönland civarında sıkça rastlandığından dolayı bu adla anılmaktadır. )

( ... İLE )

( ... cum SOMNIOSUS MICROPHALUS )


- KÖPEKBALIĞI ile HARHARYAS


- KÖPEKBALIĞI ile HEMŞİRE KÖPEKBALIĞI

( Sürekli hareket halindelerdir. İLE Hareket etmeden durabilirler. )

( ... İLE Sadece gece avlanırlar. )

( ... İLE Karayipler'de yaşarlar. )


- KÖPEKBALIĞI ile JAPON TESTERE KÖPEKBALIĞI

( ... cum PRISTIOPHORUS JAPONICUS )

( ... vs. JAPANESE SAWSHARK )


- KÖPEKBALIĞI ile KAPLAN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Üzerlerindeki çizgilerin kaplanların çizgilerine benzemesinden dolayı bu adı alır. Her birinin çizgileri parmak izi gibi kendine özgüdür. )

( ... İLE Bu köpekbalıkları, öteki köpekbalıklarını da avlarlar. )

( ... cum GALEOCERDO CUVIER )

( ... vs. TIGER SHARK )


- KÖPEKBALIĞI ile KARA YÜZGEÇLİ RESİF KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile KELER

( ... İLE Küçük köpekbalığı. )

( ... cum SQUALUS SQUATINA )


- KÖPEKBALIĞI ile LEOPAR KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile MAKO KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile MANTA(/YASSI KÖPEKBALIĞI)

( Suyu süzerek beslenirler. )

( Tropik ve ılıman sularda, diplerde yaşarlar. )

( Tüm balıklar arasındaki en büyük beyne sahiptir. )


- KÖPEKBALIĞI ile MAYMUNBALIĞI

( ... İLE Yuvarlak başlı, bir cins köpekbalığı. )

( ... cum SQUATINA VULGARIS )


- KÖPEKBALIĞI ile MEGALODON

( )

( ... vs. MEGALODON )

( ... cum CARCHAROCLES MEGALODON )


- KÖPEKBALIĞI ile MELEK KÖPEKBALIĞI

( ... vs. ANGEL SHARK )

( ... cum SQUATINA SAUATINA )


- KÖPEKBALIĞI ile ÖZKEDİBALIĞIGİLLER

( ... İLE Köpekbalıklarının, örtülü omurgalılara giren bir ailesi. )


- KÖPEKBALIĞI ile PAMUK KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Liman denizlerde yaşayan, sırtı mavi, karnı beyaz, tehlikeli bir köpekbalığı. )

( ... cum CARCHARIUS GLAUCUS )


- KÖPEKBALIĞI ile PORTEKİZ KÖPEKBALIĞI

( ... vs. PORTUGUESE DOGFISH )

( ... cum CENTROSCYMNUS COELOLEPIS )


- KÖPEKBALIĞI ile SABANBALIĞI

( ... İLE Dev köpekbalığıgillerden, boyu beş metre kadar olabilen, kuyruğu sabana benzer bir köpekbalığı. )

( ... cum ALOPIAS VULPES )


- KÖPEKBALIĞI ile SİVRİ CAMGÖZ KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Sahillerde, insana saldıran türü. )


- KÖPEKBALIĞI ile TAŞIL(FOSİL) KÖPEKBALIĞI

( ... İLE 750 yıla kadar yaşayabilmelerinden dolayı. )

( ... ile )


- KÖPEKBALIĞI ile TEHLİKELİ/SALDIRGAN KÖPEKBALIĞI

( Koku alma ve işitme duyuları iyi gelişmiş olan köpek balıkları kan kokusunu 3 km. uzaktan alabilirler. )

( Köpekbalığı ile ... )

( National Geography )

( Dünyada, 500'ün üzerinde, köpekbalığı türü bulunmaktadır. )

( image )

( Köpekbalıkları, iki gözünü de kırpabilen tek balıktır. )

( ZÂT-ÜL-EFVÂH-İL-CENBİYYE: Köpekbalığı gibi ağzında güçlü ve keskin dişleri bulunan büyük, saldırıcı balıklar sınıfı.
KIRŞU ile ... )

( SHARK vs./and SHARKS IN PERIL )

( EL TIBURON con ... )


- KÖPEKBALIĞI ile ZANBEZİ KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞININ:
ÖRGENLERİ ve/||/<> LORENZİNO AMPÜLLERİ


- KOPMA:
(")İNCELDİĞİ(") YERDEN ile/değil/ne yazık ki "İNCİNDİĞİ/MİZ / İNCİTTİĞİ/MİZ" YERDEN


- KÖPRÜCÜK KEMİĞİ ile KÜREK KEMİĞİ/KEBZE

( COLLAR BONE/CLAVICLE vs. BLADE BONE )

( CLAVICULE avec ... )

( TERKOVA ile ... )


- KORKU ile ANLAYIŞ EKSİKLİĞİ


- KORKULACAK OLAN:
KİŞİNİN KAZANDIĞI PARA değil "PARANIN KAZANDIĞI KİŞİ"


- KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" değil/ne yazık ki ("BAZI") "KİŞİLERİN" DUYARSIZLIĞI/KAYITSIZLIĞI


- KÖY ALEVİLİĞİ ile ŞİİLİK


- KPB/KARDİYOPULMONER BAYPAS/CARDIOPULMONARY BYPASS[İng.] değil/yerine/= KALP-AKCİĞER KÖPRÜLEMESİ


- KRİŞLER TRİGONOMETRİSİ ile/ve/> AÇI TRİGONOMETRİSİ ile/ve/> İNTEGRAL-DİFRENSİYAL HESAP

( Nasreddin Tûsî'ye (ö. 1274) kadar, krişler trigonometrisi kullanılmış, akabinde açı trigonometrisi geliştirilmiştir. XVII. yüzyılın ikinci yarısından sonra, yavaş yavaş integral-diferansiyel hesaba geçilmiştir. )


- KUARKLAR ile/ve/||/<>/> LEPTONLAR ile/ve/||/<>/> BOZONLAR ile/ve/||/<>/> HIGGS BOZONU


- KÜÇÜK HÜCRELER = HÜCERÂT-I SIĞÂR = PETITES LOGES


- KÜÇÜK KEDİLERDE:
SİNGAPUR ile MUNCHKIN ile CORNISH REX ile DEVON REX ile AMERİKAN KIVIRCIĞI/AMERICAN CURL


- KÜFÜR ile İGLÂZ[< GALÎZ, çoğ. İGLÂZÂT]

( ... İLE Kaba, kötü "söz" söyleme. )


- KUĞU:
Güzelliğini sergilemekten, su içmeyi bile boşvererek/unutarak susuzluktan ölmüş.


- KÜLHANBEYİ/KÜLHANÎ ile KABADAYI

( Eskiden, geceleri, sokağa fenersiz çıkmak yasaktı. Gece vakti sokakta fenersiz gezenlerden şekil ve kıyâfeti kendinden şüpheyi davet ettiren kişiler, kollu kuvvetlerince çevrilir, sabaha kadar çalıştırılmak suretiyle cezalandırılmak üzere külhanlara hapsedilirlerdi. Külhancılar, devriye gezen zabitin emriyle kabahatlıları sabaha kadar odun taşımak, külhan ocaklarını temizlemek gibi işlerde kullanır ve sabahleyin üstleri başları kurum ve kir içinde olduğu halde salıverilirlerdi. Bu gibi kişilerin üst ve başlarının pisliği, elbiseleriyle ve kişilikleriyle uygun olmadığından külhandan çıkıp evlerine giderken, herkes bunları görür ve geceleyin bir yerde basılıp kollular tarafından çevrilerek külhana hapsedilmiş olduğunu anlar ve bunlara alay yoluyla "Külhanbeyi" derlerdi. "Külhanbeyi" ya da "Külhânî" denilmesi bundan ileri gelmiştir. [İstanbul Argosu ve Halk Tabirleri - Mehmet Halit Bayrı / Argo Kitabı - Mehmet Arslan] İLE ... )

( Çok sevgili Şener Şen'imizin, "Kabadayı" adlı filmini özellikle izlemenizi salık veririz. )

( LOLO[argo]: Gösteriş, kabadayılık )


- KÜLLİYE ile CÜZZİYE(İSNAD'A BAĞLI)(NİCELİĞE/KEMMİYET'E GÖRE)

( Tüm bireyler ölümlüdür. İLE Bazı bireyler hekimdir. )


- KÜLTÜR ORTAKLIĞI ve/||/<> ORTAMI


- KÜLTÜR ile/ve/değil/yerine İNSANLIK/İNSANLIĞIN KÜLTÜRÜ

( [not] CULTURE vs./and/but CULTURE OF HUMANITY
CULTURE OF HUMANITY instead of CULTURE )


- KUM KAPLANI KÖPEKBALIĞI ile BOĞA KÖPEKBALIĞI

( Boyu 1.8 ile 3.6 metre arasında değişmektedir. Ahtapot ve küçük balıklarla beslenir. Yüzeye çıkıp hava yutarak, suda hareket etmeden süzülebilen tek köpek balığıdır. İLE En tehlikeli köpekbalığı. )


- KUM KÖPEKBALIĞI ile KUMKAPLANI KÖPEKBALIĞI

( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


- KUMAR BAĞIMLILIĞI DÖNEMLERİ/NDE:
BALAYI ve/||/<>/> DURAKLAMA ve/||/<>/> ÇÖKÜŞ ve/||/<>/> YIKILIŞ

( Genellikle kısa sürer ve "kazançlı" geçen bir dönemdir. Daha sonraki süreçte, sürekli bu dönem anımsanarak oynanmaya devam edilir. VE/||/<>/> Kazanma ve kaybetme dönemleri, ardışık bir biçimde birbirini takip eder. VE/||/<>/> Kayıplar artmaya başladığından dolayı bahis miktarları çoğalır ve borçlanmalar başlar. İş ve aile, boşlanmaya başlanır. Alkol ve madde tüketimi artar/başlar. VE/||/<>/> Ekonomik kaynaklar tamamen tükenmiştir. Yalan, yasadışı maddî kaynak kullanma, yasal sorunlar, aile parçalanması, depresyon ve intihar görülür. )


- KUR'AN HAFIZLIĞI ile/ve/<>/değil KURRÂ' HAFIZLIĞI


- KURBACIK ile/ve/||/<> TUNÇ ile/ve/||/<> İĞ

( )

( Kaynak: "ANADOLU'DA KAYBOLMAKTA OLAN BİR MADDİ KÜLTÜR UNSURU: SU DEĞİRMENLERİ (BEYPAZARI ÖRNEĞİ)" - Reşide Gürses, E. Banu Karababa Taşkın )


- KURBAĞA ile KURBAĞA BALIĞI

( )

( FROG vs. FROG FISH )


- KURDELEBALIĞI/FLANDRA ile FLANDRE

( Kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı gövdeli, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı. İLE Bir tür çoban köpeği. )

( CEPOLA RUBESCENS cum ... )


- KÜRESEL ISINMA ile/ve/değil KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

( KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ sunumları!!!
Küresel İklim Değişimi ve Türkiye
Kuraklıkta Kriz Yönetiminden Risk Yönetimine Geçmeliyiz...
Kuraklık Kıranı Risk Yönetimi
Günümüzden 2100 Yılına Küresel İklim Değişimi
Küresel İklim Değişikliğine Uyum Stratejileri
Sel, Heyelan ve Çığ için Risk Yönetimi
Depremde İlk 72 Saat )

( )


- KÜRKAS[Fr. < CURCAS] değil/yerine/= HİNT FISTIĞI

( Sütleğengillerden, meyve çekirdekleri zehirli bir bitki. )


- KURUCU KLÂSİK ile BÜYÜK SENTEZ KLÂSİĞİ ile MEDENİYETLERİ YATAY/DİKEY(/HEM YATAY, HEM DİKEY) KESEN KLÂSİKLER

( FOUNDER CLASSIC vs. BIG SYNTHESIS CLASSIC vs. CLASSICS IN, TO CEASE THE CIVILIZATIONS VERTICAL/HORIZONTAL(/BOTH) )


- KURUMSALLAŞMA YÖNETİMİNDE/ÖNDERLİĞİNDE, ÖNDER VE ÇALIŞANLAR:
BAŞLANGIÇTA ve/||/<>/> GEÇİŞTE ve/||/<>/> DENEYİMLİ ve/||/<>/> YETİŞMİŞ

( )


- KUŞ ile KİVİGİLLER

( ... İLE Omurgalı hayvanlardan, kuşlar sınıfına giren bir aile. )


- KUŞEKMEĞİ = ÇOBANDAĞARCIĞI

( Turpgillerden, çorak yerlerde yetişen, beyaz ya mor çiçekli, eskiden hekimlikte kullanılmış olan otçul bir bitki. )

( THLASPI )


- KUŞKU ve/||/=/<>/> KARANLIĞA KOŞMAK


- KÜTLE değil/yerine/= YIĞIN


- KUTSAL = KUTSİ, MUKADDES = SAINT, HOLY[İng.] = SAINT[Fr.] = HEILIG[Alm.] = SANCTUS[Lat.] = SANTO/TA[İsp.]


- KUTSALLIĞIN AŞKINLIĞI ile/ve KUTSALLIĞIN İÇKİNLİĞİ

( KUTSALLIK: İnsan emeğinin katıldığı (her) şey. )

( TRANSCENDENCE OF THE HOLINESS vs./and IMMANENCE OF THE HOLINESS )


- KUVANTUM KURAMI değil/yerine KUVANTUM MEKANİĞİ

( )

( )

( )


- KUVANTUM MEKANİĞİ/NDE:
[NESNE + ...] ÖLÇÜM ile/ve/||/<> SIRALI ÖLÇÜMLER ile/ve/||/<> BAĞLAMSALLIK


- KUVANTUM MEKANİĞİ ile/ve/||/<> KUVANTUM TÜNELLEME


- KUVANTUMDA:
KUVANTUMLANMA ile DALGA-PARÇACIK İKİLİĞİ ile TÜNELLEME ile SÜPERPOZİSYON ile KUVANTUM GİRİŞİMİ ile DOLAŞIKLIK


- KUVVETLER AYRILIĞI ve/> AŞILMIŞ BİRLİK


- KUVVETLER AYRILIĞI ile/ve/<>/|| KUVVETLER BİRLİĞİ


- KUYRUK KEMİĞİ ile KUYRUK SOKUMU

( Omurganın alt ucunda bulunan, kuyruk sokumu kemiği ile eklemlenen, önden arkaya doğru yassı, üçgen biçiminde kemik. İLE/VE/||/<> İnsanda omurganın alt ucunun bitim yeri. )


- KUYRUKSOKUMU KEMİĞİ ile ...

( UCA, PÖÇ, SACRUM )


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- Lâf ebeliği yapmadan KONUŞ!!!


- LAMA ile VİGONİ


- LAMBA[Yun.] ile KEDİGÖZÜ

( ... İLE Taşıtların arkasındaki kırmızı renkli işaret lambası. | Yollarda, ışık vurduğunda parlayan trafik işareti. )


- LANSET/LANCET[İng.] değil/yerine/= DERİ DELICİ İĞNE


- LAZER/LIGHT AMPLIFICATION BY STIMULATED EMISSION OF RADIATION[İng.] değil/yerine/= UYARILMIŞ RADYASYON EMISYONLA IŞIK AMPLIFİKASYONU


- LED/LIGHT EMITTING DIODE[İng.] değil/yerine/= IŞIK YAYAN YARI İLETKEN KAYNAK, IŞIK YAYAN DİYOT


- LEVREK ile ÇARPANBALIĞI

( ... İLE Levrekgillerden, yüzgeçleri dikenli ve zehirli bir balık. )

( ... cum TRACHINUS DRACO )


- GER ile TİGON

( Eril aslanla dişil kaplanın yavrusu. İLE Eril kaplanla dişil aslanın yavrusu. )

( Liger ile ... )


- LIFE vs. FORSIGHTABLE LIFE


- LİG[Fr.,] değil/yerine/= KÜME


- LİGAMAN/LIGAMENT[İng.] değil/yerine/= BAĞ


- LİGANT/LIGAND[İng.] değil/yerine/= BAĞLANAN (MOLEKÜL, ATOM VB.)


- LIGARE ile/> RELIGARE


- LİGASYON/LIGATION[İng.] değil/yerine/= BAĞLAMA


- LİGATURA/LİKADURA ile ...

( Gemide kullanılan bir ip. )


- LIGHT vs. FAIR


- LINEAR TIME PARADIGM vs. VICIOUS CIRCLE TIME PARADIGM


- LIVELINESS/VIGOUR vs./and PROFUNDITY


- LOKMAYI ÇABUK YUTMAK ile/değil/yerine/><
YETERİNCE ÇİĞNEDİKTEN SONRA YUTMAK

( Yemek yerken bir sonraki lokmayı hazırlamak yerine ağızdaki lokmayı iyice çiğnemek, yavaş yemek ve yiyeceğin tadını/zevkini tam olarak almaya çalışmaktır doğru olanı! )

( Yediğini, iç; içtiğini, ye! )


- LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]

( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )


- LOVE vs./and PARADIGM


- LUDWIG WITTGENSTEIN


- MADDE BAĞIMLI/LIĞI ile/ve/||/<> DAVRANIŞSAL BAĞIMLI/LIK


- MADDE ve IŞIĞIN BÜKÜLMESİ/IŞIĞI BÜKTÜRMESİ


- MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ ve/||/<>/> KALSİYUM EKSİKLİĞİ

( Magnezyum eksikliği, aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü, gövdenin kalsiyumu emmesi için magnezyuma gereksinimi vardır. )


- MAHSUR[Ar.] değil/yerine/= KISIĞ


- MALİGN/MALİGNANT[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜL


- MALİGNANSİ/MALİGNANCY[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜLLÜK


- MALİGNİTE/MALIGNITY[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜLLÜK


- MANTIK ile/ve/||/<>/> "YANILSAMA MANTIĞI"


- MANTIK ile/ve/||/<> NİTELEME/YÜKLEMLER MANTIĞI


- MARİFETİYLE değil/yerine/= ELİYLE/ARACILIĞIYLA


- MARKA ile/ve/||/<>/> FİLİGRAN


- MARŞ[Fr. < Cerm.] değil/yerine/= ÇIĞIRI


- MARTIGİLLER ile KORSANMARTILAR

( LARIDAE cum STERCORARIIDAE )


- MATEMATİĞİN:
TEMELDELİĞİ ve/||/<> ARAÇSALLIĞI


- MATEMATİK ile/ve/||/<> VORTEKS MATEMATİĞİ


- MATRİS MEKANİĞİNDE:
p x q =
ile/ve/||/<>
p x q != q x p
ile/ve/||/<>
pq - qp = h/i


- MAVİ AYAKLI SUMSUK KUŞU ve KIRMIZI FRİGATE KUŞU

( Galapagos Adaları'nda yaşamaktalardır. )


- MAVİMTIRAK değil/yerine/= GÖKÇEMSİ/GÖKÇEMTIRAK/GÖKÇÜL/GÖKŞİN


- MAYALAMA ile/<> ESKİ HAMUR(PATE FERMANTE) ile/<> BİGA ile/<> SPONÇ ile/<> POOLISH


- MECMÂ[Ar.] değil/yerine/= YIĞINAK

( Bir şeyin biriktiği yer. | Bir şeyin, bir yerde çokça birikmesi, tecemmu, tahaşşüt. | Birgözeli bitkilerin biraraya gelerek oluşturdukları küme. )


- MEDDAH İSMET (SOKAĞI) ile BEHÇET NECATİGİL (SOKAĞI)

( )


- MEDİKAL ETİK/MEDICAL ETHİCS[İng.] değil/yerine/= TIP ETİĞİ


- MEFRÛG[Ar. < FERÂĞ | çoğ. MEFÂRÎG] ile MEFRÛK[Ar. < FARK | çoğ. MEFÂRÎK] ile MEFRÛK[Ar.]

( Başkasına bırakılmış, ferâgat edilmiş. İLE Ayrılmış, araya başka bir şey girmiş, tefrîk edilmiş. İLE Uğulmuş. | Safranla boyanmış şey. )


- MEHTAP[Fars.] değil/yerine/= AY IŞIĞI


- MEKÂN SÜREKLİLİĞİ ve KÜLTÜREL BÜTÜNLÜK


- MEKANİK MÜHENDİSLİĞİ değil/yerine/= İŞLEYBİLİM ÖLÇMENLİĞİ


- MEKRUH[Ar.] değil/yerine/= İĞRENÇ

( İğrenç, tiksindirici. | İslâm'da, dince yasaklanmadığı halde yapılmaması istenilen. )


- MEME KANSERİ ve/<>/< ALKOL VE SİGARA


- MENFUR/MÜSTEKREH değil/yerine/= İĞRENÇ/TİKSİNÇ


- MERS CORONAVİRUS/MİDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME CORONAVİRUS MERS-COV ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ NEDENLİ KORONAVİRÜS


- MERS-COV/MIDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME CORONAVIRUS[İng.] değil/yerine/= ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ NEDENLİ KORONAVİRÜS


- MERS/MİDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ


- MERSİN BALIĞI ile BELUGA MERSİN BALIĞI

( ... ile )

( Mersinbalığıgillerden, ılık denizlerde, göllerde yaşayan, tatlı sularda yumurtlayan bir balık. İLE ... )

( STURGEON / ACIPENSER STURIO vs. BELUGA STURGEON )


- MERSİNBALIĞI ile MERSİNMORİNASI

( Mersinbalığıgillerden, ılık denizlerde, göllerde yaşayan, tatlı sularda yumurtlayan bir balık. İLE Mersinbalığıgillerden, Karadeniz, Hazar Denizi ve bu denizlere açılan ırmaklarda yaşayan bir balık. )

( STURGEON / ACIPENSER STURIO cum HUSO HUSO )


- MERT[Fars. < MERD] değil/yerine/= YİĞİT/ALP/KAHRAMAN

( CELÂDET: Yiğitlik, kahramanlık, bahadırlık. )


- MERYEM ile HODIGITRIA MERYEM

( ... İLE Doğru yolu gösteren. )


- MESLEK ile İŞTİGAL

( ... İLE Uğraşma, ilgilenme, meşgul olma. )


- MEVZÛ'NUN NİCELİĞİ ile MAHMÛL'ÜN NİCELİĞİ


- MEZGİT/HEDGEHOG/TAVUKBALIĞI ile MERİANOS[İt.]

( Mezgitgillerden, Avrupa ve Türkiye denizlerinde yaşayan, uzun gövdeli, büyük ağızlı bir balık. İLE Bir tür mezgit balığı. )

( GADUS MERLANGUS cum MERLANGUS COMMUNIS )


- MF/MULTIORGAN FAILURE değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ(ÇOY)


- MHC/MAJOR HISTOCOMPATIBILITY COMPLEX[İng.] değil/yerine/= BÜYÜK DOKU UYUMU BİLEŞİĞİ


- MİFERR/MEFERR[Ar. < FİRÂR] ile MİĞFER[Ar. çoğ. MAGAFİR] ile MİHFER[Ar. çoğ. MAHÂFİR]

( Kaçılacak, firar edilecek yer. İLE Savaşta başa takılan demir tas, çelik başlık, tulga. İLE Hattatların, yanlışı kazımakta kullandıkları, bir çeşit kalemtıraş. | Bel, kazma. )


- MİĞFER BİÇİMİNDE PETAL = VARAK-İ TÜVEYC-Î MİĞFERÎ = PÉTALE GALÉIFORME, PÉTALE CUCULLIFORME


- MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK

( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )


- MİĞFER değil/yerine/= TULGA/TUĞULGA/TOLGA


- MİGMATİT[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KAYAÇ

( Tortul katmanlar arasına magma girmesiyle oluşan değişim kayacı. )


- MIGRATE vs. EMIGRATE


- MİGREN[Fr. < Yun.] ile KÜME NÖBETLERİ

( ... İLE Kronik, yarım baş ağrısı nöbetleri şeklinde ortaya çıkan, nöbetleri, birbiriyle ilişkili ve migrenden farklı bir baş ağrısıdır. Küme tipi baş ağrısı, migren ağrılarından daha kısa sürer. Ataktan etkilenen sağ ya da sol tarafta, gözde kızarıklık, gözlerden gözyaşı gelmesi, burun tıkanıklığı/akıntısı, göz çevresinde şişlik gibi belirtiler oluşur. 24 saatlik atak süresince 2 ya da daha fazla nöbet görülebilir. )

( MIGRAINE vs. CLUSTER SEIZURES )


- MİGREN[Fr. < Yun.] değil/yerine/= YARIM BAŞ AĞRISI

( Yarım baş ağrısı. )


- MİK/MIC/MINIMUM İNHİBİTOR CONCENTRATION[İng.] değil/yerine/= MİNİMUM İNHİBİTÖR KONSANTRASYON, ENGELLEYİCİ EN DÜŞÜK YOĞUNLUK, MİGRASYON MIGRATION GÖÇ


- MİL[Yun.]/ALÜVYON[Fr.]["ALİVYON" değil!] değil LIĞ/BALÇIK


- MÎLÂDÎ TAKVİM(EFRENCÎ/GREGORYEN TAKVİM) ile/ve CELÂLÎ TAKVİMİ ile/ve HİCRÎ TAKVİM ile/ve RÛMÎ TAKVİM ile/ve MUSEVÎ TAKVİMİ

(

Here is an interesting historical fact. Just have a look at the calendar for the month of September 1752.

Go to Google type "September 1752 calendar" & see for yourself.

You will notice, 11 days are simply missing from the month. Here's the explanation: This was the month during which England shifted from the Roman Julian Calendar to the Gregorian Calendar.

A Julian year was 11 days longer than a Gregorian year. So, the King of England ordered 11 days to be wiped off the face of that particular month.

So, the workers worked for 11 days less that month, but got paid for the whole month. That's how the concept of "paid leave" was born. Hail the King!!!

In the Roman Julian Calendar, April used to be the first month of the year; but the Gregorian Calendar observed January as the first month. Even after shifting to the Gregorian Calendar, many people refused to give up old traditions and continued celebrating 1st April as the New Year's Day. When simple orders didn't work, the King finally issued a royal dictum; which stated that those who celebrated 1st April as the new year's day would be labelled as fools. From then on, 1st April became April Fool's Day.

History is really interesting! )


- MİMAR İÇİN FELSEFENİN SAĞLADIĞI:
İLKELİLİK ile/ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZU

( Felsefe, mimarı, ilke sahibi ve alçakgönüllükle açgözlü olmadan, dürüst, nazik ve âdil kılar.[VITRUVIUS] )


- MİMARLIĞIN BÖLÜMLERİ:
YAPI SANATI ve/||/<> ZAMANÖLÇER YAPIMI ve/||/<> NESNE ÜRETİMİ


- MİNNET ile/ve/<> İSTİGNÂ'[< GINÂ]

( İyiliğe karşı duyulan şükür hissi. | Birine, iyilik etmek. | Yapılan iyilikleri sayarak başa kakmak. | İyilik karşısında kendini borçlu hissetmek. | Yapılan bir iyiliği, verilen bir şeyi başa kakma [Minnetin bu bölümü, İslâm'da yasaklanmıştır.] | Görülen iyiliğe karşı teşekkür etme. | Allah-u teâlâya, hamd ve senâ etmek, şükretmek. | Nîmete kendi eliyle, kendi çalışmasıyla kavuşmadığını, Allah-u teâlânın lütfu ve ihsânı. | İyiliğe karşı duyulan şükür hissi, başa kakma. | Yapılan bir iyiliği, başa kakma. İLE/VE/<> Cenab-ı Hakk'tan başka kimsenin minneti altına girmemek. | Gönül tokluğu. | Elindekini kâfi bulmak. | Zenginlik istememek. | Muhtaç olmayıp zengin olmak. | Nazlanmak. | Azâmet ve tekebbür etmek. )


- MİRAS ŞİRKETİ değil/yerine/= KALIT ORTAKLIĞI


- MODEL vs./and PARADIGM


- MOF/MULTIORGAN YETMEZLİĞİ MULTIORGAN FAILURE[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ


- MOLEKÜL ile/ve/||/<>/< ELEKTRON ile/ve/||/<>/< ATOM ile/ve/||/<>/< ÇEKİRDEK ile/ve/||/<>/< PROTON - NÖTRON ile/ve/||/<>/< QUARK ile/ve/||/<>/< PLANCK ile/ve/||/<>/< [HIGGS BOZONU?]

( 10üzeri-9 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-18 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-10 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 / 10üzeri-14 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-19 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-43 m. İLE/VE/||/<>/< ??? )


- MOLYVOS ile/ve/<> SİGRİ

( Midilli'de bulunan bu kaleler, 450 yıl boyunca [1462 - 1912], Osmanlı denetimindeydi. )


- MORION ile/ve/||/<> HIGGS


- MPEG/MOVING PICTURE EXPERTS GROUP[İng.] değil/yerine/= HAREKETLİ GÖRÜNTÜ UZMANLARI BİRLİĞİ (SAYISAL GÖRÜNTÜ KODLAMASI)


- MÜELLİF NÜSHASINI TESPİT EDEMEDİĞİMİZ BİR YAZMANIN EDİSYON KRİTİĞİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

( Konunun tespiti yapılmalıdır. Bu tespit hocanın yardımıyla olabilir başka bir biçimde de olabilir. )

( Çalışmaya başlamadan önce müellif, sonra kitabının adının elimizde olması gerekir. )

( Sonra kataloglara bakılmalı, nüshalar tespit edilmelidir. )

( Nüshalar tespit edildikten sonra bu nüshalar kendi aralarında bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu değerlendirme sonunda ana nüsha seçilmelidir. )

( Ana nüshayı tespit ederken dikkat edilecek hususlar:
a) Saha dikkate alınmalıdır. (Mesela, felsefe kitapları ile aritmetik kitapları.)
b) Günlük tecrübe ve sezgiler önemlidir.
c) Müstensihin kimliği ve istinsah tarihi önemlidir.
d) Kayıt türleri önemlidir. Müellifle alakalı olmayan kayıtlardır bunlar. (mukabele kaydı vs.)
e) Sunulan kişiler önemlidir. )

( Ana nüshayı tespit ettikten sonra öbür nüshalar bir sıraya konulmalıdır. (onların da kriterleri vardır.) Bu nüshalara ayrı ayrı semboller verilmelidir. )

( Sonra ana nüsha aynen kopya edilmelidir. Satır satır, ana nüshaya uygun olarak bu istinsah işi yapılmalıdır. )

( Daha sonra ana nüsha öbür nüshalarla yaprak yaprak kontrol edilmeli, farklılıklar çıkarılmalıdır. )

( Ana metin tam metin demek değildir. )

( Edisyon kritik bir metni bugünkü formel estetik yapıya uygun hale getirmektir. )


- MÜFERRİG[Ar.] ile MÜFERRİK[Ar. < FARK]

( Dolu kabı boşaltan. | Yemeği kurtaran. İLE Kısaltan, taksîr eden. )


- MÜFÎK[Ar. < İFÂKAT] ile MÜFRİG[Ar. < FİRÂG]

( İyileşen hasta, ifâkat bulan. İLE Döken, dökücü, ifrâğ eden. )


- MUHTEŞEM[Ar.] değil/yerine/= GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ


- MUKABİL[Ar.] değil/yerine/= KARŞILIĞINDA

( Bir şeye karşılık olarak yapılan bir şeyin karşılığı olan. | Bir şeyin karşısında bulunan. | Karşılık. | Karşılık olarak, karşılığında. )


- MUKTEDİR değil/yerine/= ERKLİ/GÜCÜ YETEN


- MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] değil/yerine/= SÖYLEŞİ/GÖRÜŞME


- MÜLAYEMET[Ar.] değil/yerine/= UYSALLIK | BAĞIRSAK YUMUŞAKLIĞI


- MÜLTECİ[Ar.] değil/yerine/= SIĞINAN / SIĞINMACI / SIĞINIK


- MÜMKÜN MERTEBE değil/yerine/= OLABİLDİĞİNCE


- MÜPTEZEL/MÜBTEZEL[Ar.] değil/yerine/= DEĞERSİZ, SAYGINLIĞINI YİTİRMİŞ

( Saygınlığını yitirmiş. | Çokluğundan dolayı değerini yitiren, değersiz. )


- MÜREKKEP BALIĞI/SÜBYE[Yun.] ile DEV MÜREKKEP BALIĞI

( )

( SEPIA OFFICINALIS cum MESONYCHOTEUTHIS HAMILTONI )

( SQUID vs. COLOSSAL SQUID )

( HABBÂR ile ... )


- MÜREKKEPBALIĞI ile BÜYÜK KANCALI MÜREKKEPBALIĞI


- MÜREKKEPBALIĞI ve/||/<> GELİNCİK ve/||/<> SALYANGOZ

( Avlarını, hipnoz ederek de avlayabilirler. )


- MÜRİT ve TİRİT[Fars. < TERİD] ve KÖR YİĞİT

( Üçünden de gerekli. )

( ... VE Yemek suyuna kızartılmış ya da bayat ekmek konularak yapılan yemek. | Yemeğin suyu. | Yaşlı ve zayıf kişi. VE ... )


- MÜRÜVVET[< MER] değil/yerine/= KUTSEVİNÇ İNSÂNİYET, MERTLİK, YİĞİTLİK | CÖMERTLİK, İYİLİKSEVERLİK


- MÛSÎKÂR ve RÛZİGÂR


- MÜSLÜMAN ile/yerine DİNÎ DUYARLILIĞI YÜKSEK OLAN


- MÜSTAHAKK[Ar. < HAKK]["MÜSTEHAK" değil!]/MÜSTAHİKK[aslı!] değil/yerine/= KARŞILIĞINI BULMUŞ (HAK ETMİŞ)


- MÜTEALLİK[< ALAKA] ile ASILI, BAĞLI, İLGİLİ, İLİŞİĞİ OLAN

( ASILI, BAĞLI, İLGİLİ, İLİŞİĞİ OLAN )


- MÜTEFERRİG[Ar.] ile MÜTEFERRİK[Ar. < FARK]

( Vazgeçen, ferâgat eden. İLE Dağınık, ayrı ayrı, teferruk eden. )


- MÜZEDEKİ NESNENİN:
ÖZELLİĞİ OLMASI ile/ve KULLANIM DEĞERİNİ KAYBETMİŞ OLMASI


- MÜZİĞİN PSİKO-FİZYOLOJİK ETKİLENİMLERİ

( * Kan dolaşımını etkiler.
* Damar basıncını bazı kişilerde yükseltebilir, bazılarında düşürebilir.
* Kas kasılmalarını artırır.
* Solunum hareketlerini etkiler ve serbestleştirir.
* Sindirim işlerinde olumlu etkileri vardır.
* Damar basıncının değişiklikleri, sedaların tonları, şiddetleri ve perdeleri ile orantılıdır.
* Kişiyi huzura kavuşturan psikojenik etkileri vardır. )


- MÜZİK değil/yerine/= KÜY, KÜĞ, ÇIĞGA


- NADİREN ile YERİ GELDİĞİNDE

( RARELY vs. CONGRUOUS )


- NAGBİGA ile ...

( Kendi kendine şair olan. )


- NAMAZ:
DÜŞÜNCE ve EYLEM BİRLİĞİ/BULUŞMASI


- NANO TEKNOLOJİ ve/<>/|| NENE(NİNE) BİLGELİĞİ


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NARSİSİZM ile/ve/||/<> KÖTÜCÜL(MALIGNANT) NARSİSİZM


- NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR


- NAVİGASYON/NAVİGATION[İng.] değil/yerine/= YOL BUL, SEYİR


- NAVİGASYON değil/yerine/= YOLBUL


- NAVİGATÖR değil/yerine/= YOLBİL


- NE ATTIĞIMIZ ve/||/<> NE KATTIĞIMIZ


- NE DEDİĞİ(Nİ ANLAMAK) ile NE DEMİŞ OLABİLECEĞİ(Nİ ANLAMAK)

( TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE SAID vs. TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE MEANT TO SAY )


- NE KADAR SEVDİĞİNİZ ve/+/||/<> NE KADAR NAZİK YAŞADIĞINIZ ve/+/||/<> NASIL, ZARÂFETLE VAZGEÇEBİLDİĞİNİZ


- NE KADAR:
("ÇOK"/"AZ") YEDİĞİN ile/değil/yerine/||/<>/< ÇOK ÇİĞNEDİĞİN

( Yediğini, iç; içtiğini, ye!
[ O kadar çok ve uzun süre çiğne ki, lokmanı, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğin şeyi yutma ve ancak içmiş ol! İçtiklerini de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yut! ] )


- NE OLDUĞU/N ile/ve/<>/değil/yerine NE OLMADIĞI/N

( Bize ancak ne olmadığımız söylenilebilir. )

( Ne olmadığınızı bilme yoluyla gerçek kimliğinizi tanırsınız. )

( [not] HAPPENNED WHAT / WHAT YOU ARE vs./and/<>/but NOT HAPPENNED WHAT / WHAT YOU ARE NOT
NOT HAPPENNED WHAT / WHAT YOU ARE NOT instead of HAPPENNED WHAT / WHAT YOU ARE
Can only tell you what you are not.
By knowing what you are not, you come to know your self. )


- NEDEN ve/||/<> ETKİNİN :HETEROJENLİĞİ


- NEDENSELLİK GEÇERLİLİĞİ ile/ve/||/<> RAHATSIZ EDİLMEYEN DÜZEN


- NEED vs. OBLIGATION


- NEFS TERBİYELERİ/AYDINLANMA
(İŞRÂK/ENLIGHTENMENT)/İLİMDE GELİŞME ÖNKOŞULLARI
(EN AZ ÜÇÜ UYGULANMALI)

( * GILLET-İ TAAM(AZ YEMEK)[Az yemek, az uyumaktan daha önemlidir.]
* GILLET-İ MENÂM(AZ UYKU)
* GILLET-İ KELÂM(AZ KONUŞMA)
* UZLET-İ ANİL ENAM(HALKTAN UZAKLAŞMA)
* ZİKR-İ MÜDAM(ZİKİRDE DAİM OLMA)
* FİKR-İ TAMAM(DÜŞÜNCEYİ OLGUNLAŞTIRMA) )

( Hakikati arayın, bulmak için de nefsinizi öldürün! )

( Nefsin beraat ettiremeyeceği suç yoktur. [Yani dikkat etmek ve nefse kanmamak gerekir! )


- NEGLIGENT vs. NEGLIBLE


- NEREDE/NE ZAMAN/NASIL:
"DÜŞTÜĞÜMÜZ" değil "SENDELEDİĞİMİZ"


- NEREDEN GELDİĞİNİ:
BİLMEYEN ile/değil/yerine/>< BİLEN

( [nereye gideceğini] Bilmez. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilir. )


- NESNE İKİLİĞİ ile HAREKET İKİLİĞİ


- NESNE İKİLİĞİ ile UZAY İKİLİĞİ


- NESNE SÜREĞENLİĞİ ile/ve/<> NESNE SÜREKLİLİĞİ

( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2009/12/object-permanence-piaget-ilk-yas-nesne.html )

( İlk yaş.[Piaget] İLE/VE/<> 1,5 - 3 yaş.[Mahler] )

( OBJECT PERMANENCE vs./and/<> CONSTANCY )


- NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Kendini oluşturan bölümlerle birlikte, göstermiş olduğu uyumdur. VE/||/<>/> Bir şeyin, kendi kavramıyla uygunluğu. )

( Doğa, en yüce uyum ve yetkinliktir. )


- NESNENİN/MALIN/PARANIN:
YOKLUĞU ile/>< VARLIĞI

( Paylaşılması kolaydır. İLE/>< Paylaşılması zordur. )


- Neyi, nasıl ve ne zaman söyleyeceğini bilmediğin için SUS!!!


- NEYİN ARANILMASI GEREKTİĞİ ile/ve/değil/yerine NEREDE ARANILMASI GEREKTİĞİ


- NEZÂRET MAKAMI değil/yerine/= GÖZETİM KATI/GÖZETİM ORUNU


- NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI/GÖZETİM


- NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- NİGÂH[Fars.] ile BAKIŞ

( BAKIŞ, BAKMA )


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK


- NİYETİN BEDELİ ile BİLGİSİZLİĞİN BEDELİ

( EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE )


- NOKTA değil/yerine/= DIĞ, DURA, | YER


- NÖROPATİ/NEUROPATHY[İng.] değil/yerine/= SİNİR SAYRILIĞI


- NÜFUS KÂĞIDI değil/yerine/= YURTTAŞ KİMLİĞİ


- OBLIGATION vs. IF NOT BE, WILL NOT


- OBRİGADO[Lat.] ile OBRİGADA[Lat.]

( Teşekkür ederim. İLE Teşekkür ederim. )

( Brezilya'lı erkeklerin kullanımı. İLE Brezilya'lı kadınların kullanımı. )


- OBSERVER BİAS değil/yerine/= GÖZLEMCİ YANLILIĞI


- OCCUPATIONAL DISEASE[İng.] değil/yerine/= MESLEK HASTALIĞI


- ODAK NOKTASI/NESNE ile/ve/değil/||/<>/< ZİHİNDEKİ(BELLEKTEKİ) ULAŞILMAZLIĞI


- ODUN HALKALARI = HALAKÂT-I HAŞEBÎYE = ANNEAUX LIGNEUX


- ODUNLU, ODUNSU = HAŞEBÎ = LIGNEUX


- OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ

( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )


- OF ŞOR[İng. < OFF SHORE] değil/yerine/= KIYI BANKACILIĞI


- ÖĞRENMEK ile/ve ÖĞRENDİĞİNİ GÖRMEK

( TO LEARN vs./and TO SEE WHAT YOU LEARNED )


- ÖĞRETECEĞİN KADAR ile BİLMEN GEREKTİĞİ KADAR

( Leblebi kadar öğretebilmek için top kadar bilmek gerek. )

( Öğreteceğin kadar bilirsen öğretemezsin. )

( Bilmiyorsan, Öğret! )

( Öğrenmenin tek yolu uygulamadır. )

( Bir günde olmaz ama bir gün[de] olur. )

( Aramakla bulunmaz fakat bulanlar arayanlardır. )

( Arayan aradığı sürece ayrı kaldı çünkü aradığı kendindeydi. )

( AS MUCH AS TO TEACH vs. AS MUCH AS TO KNOW HOW MUCH YOU NEED
The only way to learn is by practice. )


- ÖKE = DÂHİ = GENIUS[İng.] = GÉNIE[Fr.] = GENIE[Alm.] = GENIUS < GIGNO:YARATIYORUM[Lat.] = GENIO[İsp.]


- ÖKÜZ ile İĞDİŞ EDİLMİŞ ÖKÜZ

( OX vs. BULLOCK )


- ÖKÜZDİLİ/SIĞIRDİLİ ile ÖKÜZGÖZÜ/SIĞIRGÖZÜ/MASTIÇİÇEĞİ/ARNİKA ile SIĞIRKUYRUĞU

( Sığırdiligillerin örnek bitkisi. İLE Bileşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi. İLE Sıracagillerden, ülkemizde yabani olarak birçok türü yetişen, tüylü yapraklı, sarı çiçekli bir kır bitkisi. )

( ANCHUSA cum ARNICA MONTANA cum VERBASCUM )


- ÖKÜZKAKAN:
KIZIL GAGALI ile/||/<>/< SARI GAGALI

( Afrika'da, Sahra'nın güneyinde yaşarlar. Hayvanların sırtından parazitleri toplayıp yemesiyle bilinir. İLE/||/<>/< ... )

( ile/||/<>/< ... )

( Sığırcıkgiller[STURNIDAE] ailesine yakındır. )

( BUPHAGUS ERYTHRORHYNCHUS cum/||/<>/< ... )


- OLABİLDİĞİNCE ...:
KÜÇÜLTELİM!/AZALTALIM! ve/||/<> ARTIRALIM!

( Lokmalarımızdaki oranı. VE/||/<> Çiğneme sayımızı. )


- OLABİLDİĞİNCE ile/ve "ALABİLDİĞİNCE"


- OLABİLDİĞİNCE ile/ve ALABİLDİĞİNE


- OLASILIĞI DÜŞÜNMEYE BAŞLAMAK ile/ve OLASILIĞIN YÜKSEK OLMASI

( TO BEGIN TO THINK ABOUT PROBABILITY vs./and HIGH PROBABILITY )


- OLASILIK'IN:
ÇOKLUĞU ile/değil ÇEŞİTLİLİĞİ


- OLAY ve/<> GELİŞİGÜZEL/LİK


- ÖLÇEYİĞLE değil ÖLÇEĞİYLE(< ÖLÇEĞİ İLE)


- ÖLÇÜLEMEZLİK ile/ve AKTARILANIN ÖLÇÜLEBİLİRLİĞİ

( UNMEASURABILITY vs./and MEASURABILITY OF TRANSMISSING )


- OLD vs. BIG


- OLGUN KİŞİ:
"GÜZEL SÖZ SÖYLEYEN" değil SÖYLEDİĞİNİ YAPAN VE YAPABİLECEĞİNİ SÖYLEYEN


- OLİGARŞİ:
ARİSTOKRASİ ile TEOKRASİ ile MERİTOKRASİ ile TEKNOKRASİ ile TİMOKRASİ ile KRİTARŞİ ile CUNTA


- OLİGARŞİ[Fr. < Yun. OLIGOS: Az. | ARKHEIN: Buyurmak.] değil/yerine/= TAKIMERKİ

( Siyasal erkin, birkaç kişilik bir kümenin elinde bulunduğu yönetim. Aristokrasinin, daralmış biçimi. )


- OLİGOFRENİ

( Akıl ve zekâ geriliği. )


- OLMADIĞINDA (EN ÇOK) ARANAN ile/ve/<> OLDUĞUNDA (EN ÇOK) TARTIŞILAN


- ÖLÜ SERTLİĞİ ile/ve/||/<> ÖLÜ MORLUĞU ile/ve/||/<> ÖLÜ SOĞUMASI

( RIGOR MORTIS cum/et/||/<> LIVOR MORTIS cum/et/||/<> ARGOR MORTIS )


- ÖLÜLER KİTABI değil GÜNIŞIĞINA ÇIKIŞ KİTABI


- ÖLÜM:
ANIMSA(YA)MADIĞIMIZDA değil ANIMSANMADIĞIMIZDA


- OLUMSAL = MÜMKÜN = CONTINGENT[İng., Fr.] = KONTINGENT, ZUFÄLLIG[Alm.] = CONTINGENS[Lat.] = CONTINGENTE[İsp.]


- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]


- OMT/OBJECT MODELING TECHNİQUE[İng.] değil/yerine/= NESNE MODELLEME TEKNİĞİ


- OMURGA STRES KIRIĞI(SPONDILOLIZIS) ile/ve/<> OMURGA KAYMASI(SPONDILOLISTEZIS)

( http://www.ahmetalanay.com/omurga-hastaliklari.28.omurga-stres-kirigi-spondilolizis-ve-omurga-kaymasi-spondilolistezis.aspx )


- OMUZ/ÇİĞİN ile/ve KOLTUKALTI

( KETİF/KETEF/KİTF ile/ve İBT/IBIT[çoğ. ÂBÂT], ÂTÂL[< ITL] )

( ZÎR-İ SER ile/ve ZÎR-İ BAGAL )

( SHOULDER vs./and ARMPIT/AXILLA )


- ÖNCESİZLİK-SONRASIZLIK = EZELİYET-EBEDİYET = ETERNITY[İng.] = ÉTERNITÉ[Fr.] = EWIGKEIT[Alm.] = AETERNITAS[Lat.] = ETERNIDAD[İsp.]


- ÖNGÖREBİLDİĞİMİZ ...:
ORANDA ile/ve/||/<> DOĞRULTUDA


- ONUR = HAYSİYET = DIGNITY[İng.] = DIGNITÉ (HUMAINE)[Fr.] = WÜRDE, MENSCHENWÜRDE[Alm.] = DIGNITAS[Lat.] = DIGNIDAD[İsp.]


- OOSE/OBJECT ORIENTED SOFTWARE ENGINEERING[İng.] değil/yerine/= NESNE YÖNELIMLİ YAZILIM MÜHENDISLİĞİ


- ORCID/OPEN RESEARCHER AND CONTRİBUTOR IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= ARAŞTIRMACI DİJITAL KİMLİĞİ


- ORİGAMİ ile/ve KİRİGAMİ

( Katlanarak olanı. İLE/VE Kesilerek olanı. )


- ORIGINAL/AUTHENTIC vs./ ve FREE

( ÖZGÜN ile/ve ÖZGÜR )


- ORMAN ile/ve IGAPO

( ... İLE/VE Amazon'un sık ormanları. )


- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI


- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/<> GÜÇ BİRLİĞİ


- ORUCU:
NASIL "TUTTUĞUN" ile/ve/değil/||/<>/> NASIL AÇTIĞIN


- OTOBÜS/TREN/UÇAKTA:
KOLTUĞU ile/ve BAŞLIĞI

( ... İLE/VE Otobüs (Pulman) koltuklarındaki ense kısmının boş olması, yolcunun rahatının düşünülmemesi değil olası bir kaza ya da çarpma durumunda kafanın arkaya çarpmasıyla boynun kırılmamasını ve kafatasının çarptığı yerin sağlam olması gerekliliği içindir. )


- OTOMATİK ile/değil KENDİLİĞİNDEN


- OY ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine OY BİRLİĞİ

( Aptal, bir oylamanın, sonucunun, "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Abdal, "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )

( [not] BY A LARGE MAJORITY vs./and/but UNANIMITY
UNANIMITY instead of BY A LARGE MAJORITY )


- ÖZ İKİCİLİĞİ ile/ve NİTELİK İKİCİLİĞİ


- ÖZCÜ VAROLUŞ DÜŞÜNCESİ ve/||/<>/> DOĞANIN MANTIKSAL ALGILANMASINDA, MATEMATİĞİN ÖNEMİ/YERİ


- ÖZDEĞİN YOK EDİLEMEZLİĞİ ve/||/<> DEVİMİN SÜREKLİLİĞİ ve/||/<> KUVVETİN SÜREKLİLİĞİ


- ÖZDEŞLİK:
"MANTIĞI" değil İLKESİ


- ÖZDEŞLİK ile/ve ÇELİŞMEZLİK ile/ve 3. OLASILIĞIN/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI

( Bir şey, hem siyah, hem de siyah olmayan olamaz.
A=B ve A=B' ==> muhal[olması, gerçekleşmesi olanaksız]
İLE
Bir şey, ya siyahtır ya da siyah olmayandır.
A=B ya da A=B' ==> zorunlu )

( LAW OF IDENTITY vs./and LAW OF NONCONTRADICTION vs./and TERTIUM NONDATUR, EXCLUDED THIRD/MIDDLE )

( ... cum/et NONCONTRADICTIO cum/et PRINCIPIUM TERTII EXCLUSI/TERTIUM NONDATUR )


- ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ ve/||/<> MUTLULUĞU ARAMA HAKKI


- ÖZEL ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖZELLİĞİ OLAN


- ÖZGÜLÜK = HASSA = PROPERTY, PROPRIETY, OWNERSHIP[İng.] = PROPRIÉTÉ[Fr.] = EIGENSCHAFT[Alm.] = PROPRIETAS[Lat.] = PROPIEDAD[İsp.]


- ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( Özgürlük, hiçbir zaman canının istediği gibi davranmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )

( İkinci görüşün olmadığı yerde özgürlük olmaz. )

( ÖZGÜRLÜK: Belirlenimden, belirlenime geçmek. )

( FREEDOM IS: [not] BEHAVING IN HOWEVER YOU WANT vs./but NO OBLIGATION TO SOMEONE WHO DOES NOT REQUEST TO DO SOMETHING )


- ÖZGÜRLÜK:
"(HER) İSTEDİĞİNİ YAPMAK" değil İSTEMEDİĞİNİ YAPMAMAK

( Özgürlük, hiçbir zaman her istediğini yapmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )

( FREEDOM vs. DOING WHATEVER YOU WANT )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- ÖZGÜRLÜK ile/ve ÖZGÜRLÜĞE TUTSAKLIK/MAHKUMİYET

( THE FREEDOM vs./and CAPTIVITY OF THE FREEDOM )


- ÖZGÜVEN:
"HERKESTEN DAHA İYİ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNMEK/SANMAK" değil KENDİMİZİ, BAŞKALARIYLA KIYASLAMANIN ANLAMSIZLIĞINI FARKETMEK


- OZMOTİK/FRAJİLITE OSMOTIC FRAGILITY[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞİM KIRILGANLIĞI


- ÖZTÜRKÇE SÖZCÜKLERİN BAŞLAMADIĞI HARFLER

( C
F
Ğ
H
J
L
M
N
P
R
S
V
Z )

( SÖZÜN DOĞRUSU I, II - YAVUZ BÜLENT BAKİLER - TÜRK EDEBİYAT VAKFI )


- ÖZÜN ÖLÜMSÜZLÜĞÜ ile/ve/||/<> TANRI'NIN "VARLIĞI/YOKLUĞU"


- PANSUMAN[Fr. < PANSEMENT] değil/yerine/= YARA BAKIMI/TEMİZLİĞİ


- PAPATYA ile/ve HOROZGÖZÜ, KOYUNGÖZÜ, SIĞIRGÖZÜ, TAVUKGÖZÜ


- PAPATYA ile/ve SIĞIRGÖZÜ

( BÂBÛNE/C ile/ve BÂBÛNE-İ GÂV [Sarı bir papatya.] )


- PAPİRUS <> KÜREK KEMİĞİ <> CEYLAN DERİSİ <> KİL TABLETLERİ


- PAPUS = KANZA'A = AIGRETTE


- PARADIGM vs./and ALTERATION


- PARADİGMA ile KESİNLİK


- PARADİGMA ile PERSPEKTİF

( PARADIGM vs. PERSPECTIVE )


- PARANIN KAYBI ile/ve/||/<> SAĞLIĞIN KAYBI ile/ve/||/<> KARAKTERİN KAYBI

( Çok da etkileyici olmayabilir. İLE/VE/||/<> Kaybımız, önemli, etkileyici ve büyük olabilir. İLE/VE/||/<> Herşeyi kaybetmiş oluruz. )


- PARLAMENTO ile/ve/||/<> AMERİKA YENİ KUVVETLER AYRILIĞI


- PARMAKSI PARÇALI YAPRAK = VARAK-I ISBI'Î = FEUILLE DIGITÉE


- PASTEL[Fr.] ile/ve İNDİGO

( Resim yapmakta kullanılan renkli boya kalemi. | Böyle kalemlerle yapılan resim. | Soluk renk. İLE ... )


- PATİKA değil/yerine/= ÇIĞIR/İZYOLU/YOLAK


- PATTERN MINING[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ MADENCİLİĞİ


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PDA/PERSONAL DATA ASSISTANT | PATENT DUCTUS ARTERIOSUS[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL VERİ YARDIMCISI | PATENT DUKTUS ARTERİYOZUS, DUKTUS ARTERİYOZUS AÇIKLIĞI


- PE/PULMONARY EMBOLISM PULMONER[İng.] değil/yerine/= EMBOLİ, AKCİĞER DAMAR TIKANIMI


- PEDIGRİ/PEDIGREE[İng.] değil/yerine/= SOYAĞACI


- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ


- PERDE değil/yerine/= GERGİ/GERELTİ


- PERFECT vs. "RIGGY"


- PERIGEE değil/yerine/= YERBERİ


- PERMISSION/MAY vs. PROBABILITY/MIGHT


- PERPENDICULAR vs./and HIGH


- PERVANEBALIĞI = AYBALIĞI


- PEYGAMBER OLDU değil PEYGAMBERLİĞİNİ İLÂN ETTİ


- PHI/PUBLIC HEALTH INFORMATICS[İng.] değil/yerine/= HALK SAĞLIĞI BİLİŞİMİ


- PHII/PUBLIC HEALTH INFORMATICS INSTİTUTE[İng.] değil/yerine/= HALK SAĞLIĞI BİLİŞİM ENSTİTÜSÜ


- PHIN/PUBLIC HEALTH INFORMATION NETWORK[İng.] değil/yerine/= HALK SAĞLIĞI BİLGİ AĞI


- PİGME'LERDE:
KAYIK yerine KÖPRÜ


- PİGME ile ABORJİN ile AINU ile İNUİT

( Afrika yerlisi. İLE Yeni Zelanda yerlisi. [Lat.: Roma'lıların ilk ataları. | Yerliler. | İlk oturanlar.] İLE Japonya yerlisi. İLE Kuzey Amerika yerlisi. )


- PİGME ile/ve EFE

( Afrika yerlisi. İLE/VE Kongo'daki Pigme'ler. )


- PİGMENT[Fr. < Lat.] PİGMENTLERİN TEMEL RENKLERİ

( Canlı bir organizmanın oluşturduğu, ona özel bir renk veren kimyasal madde. İLE Siyah, mor, kırmızı, mavi. )


- PİRANA ile BARAKUDA ile LOTA/GELİNCİKBALIĞI

( Yırtıcı balıklar. )

( Piranalar, kan yoksa doğrudan saldırmazlar. )

( Piranalar, beyaz, gri, siyah, sarı, gümüş ve kırmızı renktelerdir. )

( Amazon havzasındaki akarsularda ve Orinoko gibi yakınındaki ırmaklarda yaşarlar. İLE ... İLE ... )


- PİSİBALIĞI ile DİPLARYA

( ... İLE Pisibalığının küçüğü. )

( LIMANDA LIMANDA ile ... )


- PİŞİRME:
OCAKTA ile/ve FIRINDA ile/ve GÜNEŞİN ISITTIĞI TAŞTA


- PİŞMANLIĞIN SONA ERMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYDINLANMA


- PİŞMANLIK ile/ve İSTİĞFAR


- PİŞMİŞ ile/ve/<>/||/değil/yerine ÇİĞ


- PİYASA MÜZİĞİ ile/ve POPÜLER MÜZİK


- PLANCK:
SABİTİ/KALINLIĞI ile/ve/||/<> ZAMANI ile/ve/||/<> UZUNLUĞU ile/ve/||/<> SICAKLIĞI

( 10[üzeri]-43 İLE/VE/||/<> 1.38 x 10[üzeri]-43 İLE/VE/||/<> 4.13 x 10[üzeri]-35 İLE/VE/||/<> 10[üzeri]32 °C )

( Evren, sıfır saniyeden başlamaz. )


- PLOTINUS ile/ve/<> ORIGANES ile/ve/<> LONGINUS


- POLİÇE[< İt. < Yun.] değil/yerine/= SİGORTA BELGİTİ


- POLİGENİK/POLYGENIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK GENLİ


- POLİGİNİ/POLİJİNİ ile/ve POLİANDRİ ile/ve POLİGAMİ

( Erilin çok eşliliği. İLE/VE Dişilin çok eşliliği. İLE/VE Çok eşlilik. )


- POLİGON ile ...

( Çokgen. )


- POLİGON değil/yerine/= ATIŞ ALANI


- POLİGON değil/yerine/= ÇOKGEN


- POLİGRAFİ ile/ve PASİGRAFİ


- PREFORMASYON >< EPIGENESIS


- PRESTIGE vs. CHARISMA


- PRIMITIVE RELIGIONS vs./and MORAL RELIGIONS vs./and COSMIC RELIGIONS


- PROFICIENCY vs./and PARADIGM


- PROGRAMME vs. DESIGN


- PROZOPAGNOZİ/PROSOPAGNOSIA[İng.] değil/yerine/= YÜZ TANIMAZLIĞI


- PSİKİYATRİ'DE PARADİGMALAR

( * BİYOLOJİK
* PSİKOLOJİ KURAMLARI
* SOSYAL
* TRAVMA
* KÜLTÜREL )


- PULMONER/PULMONARY[İng.] değil/yerine/= AKCİĞER


- PURIFICATION vs./and ENLIGHTENMENT


- q.i./q.v.[Lat. < QUANTUM LIBET/VIS] değil/yerine/= İSTENİLDİĞİ KADAR


- Q.N/QUAQUE NOCTE, EVERY NİGHT[İng.] değil/yerine/= HER GECE


- Q.P./AD.LIB, QUANTUM PLACEAT[İng.] değil/yerine/= ISTENİLDİĞİ KADAR


- Q.R./QUANTUM RECTUM, QUANTITY RIGHT PER[İng.] değil/yerine/= DOĞRU MİKTARDA


- QALY/QUALITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= NİTELİĞE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI


- qs.[Lat. < QUANTUM SUFFICIT] değil/yerine/= YETERİ KADAR, GEREKTİĞİ KADAR


- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI


- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> WANG AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI


- RAHAT OLDUĞUMUZDA ile/ve/||/<>/> SIKILDIĞIMIZDA

( Sıkılabilelim ki. İLE/VE/||/<>/> Rahat olabilelim. )


- RAHAT/KOLAY ile KENDİLİĞİNDEN

( EASY vs. SPONTANEOUSLY )


- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL


- REASON vs. INTELLIGENCE


- REASON vs. TRIGGER


- REASÜRANS SİGORTA


- REKABET ile/ve/yerine İŞBİRLİĞİ

( RIVALRY vs./and COOPERATION
COOPERATION instead of RIVALRY )


- REKLÂM VE GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ ve GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ ve SİGARA SORUNU

( )


- REKLÂM = ADVERTISEMENT[İng.] = RÉCLAME[Fr.] = ANZEIGE/REKLAME[Alm.] = PUBBLICITÀ[İt.] = ANUNCIO[İsp.]


- RELIGIOUS TEXT vs. CLASSICAL TEXT


- REPERTUAR[Fr.] değil/yerine/= SÖZ DAĞARCIĞI

( Bir tiyatro kurulunun oynamak için seçip hazırlamış olduğu oyunların dizini. | Bir oyuncunun ezberlediği ve oynadığı rollerin dizini. | Bir müzik topluluğunun ya da sanatçının hazırlamış olduğu parçalar. )


- REPERTUVAR değil/yerine/= EZGİLER DAĞARCIĞI


- RESPONSIBILITY vs. OBLIGATION


- RETROSPEKTİF ile/değil VİGİZM


- RİGAUDON ile ...

( Bir tür dans. )


- RIGHT vs. APPROPRIATE


- RIGHT vs. GOOD vs. BEAUTIFUL vs. MERIT [IN RELIGION]

( Rational. vs. Ethic. vs. Aesthetics. vs. Religious. )


- RIGHT vs. LEFT


- RIGHT vs. PRIVILIGE


- RIGHT vs. RIGHT


- RIGHT-WRONG vs. TRUE-FALSE


- RIGHT/TRUE vs./and WRONG/FALSE


- RIGHT/TRUE(HONESTY) vs. APPROPRIATE(NESS)


- RIGHT/TRUE(HONESTY) vs. WRONG/FALSE


- RIGOR MORTIS[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM KATILIĞI


- RIGOR[İng.] değil/yerine/= KATILIK


- RİJİDİTE/RIGIDITY[İng.] değil/yerine/= KATILIK | KAS SERTLİĞİ | KATI KİŞİLİK


- RİJİT/RIGID[İng.] değil/yerine/= SERT


- ROZET[Fr.] değil/yerine/= İĞNE

( Yakaya vs. takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun simgesi sayılacak ufak kâğıt ya da metal nesne. | Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerine çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel ya da krom kaplanmış çember biçimli sac parça. )


- RUH:
ETKİSİYLE/SONUÇLARIYLA BİLİNEN ile/ve/<> İÇERİĞİYLE/KAPSAMIYLA BİLİN(E)MEYEN


- RVAD/RIGHT VENTRICULAR ASSIST DEVICE[İng.] değil/yerine/= SAĞ KARINCIK DESTEK AYGITI, SAĞ VENTRİKÜL DESTEK AYGITI


- s. op. s.[Lat. < SO OPUS SIT] değil/yerine/= GEREKTİĞİNDE, GEREK GÖRÜLÜRSE


- s.a.[Lat. < SECUNDUM ARTEM] değil/yerine/= SANATIN GEREKTİRDİĞİ BİÇİMDE, SANATINIZA GÖRE


- SABAH-İHLÂS ve İKİNDİ-SELÂT Ü SELÂM ve AKŞAM-İSTİĞFAR


- SABAH/SABAHLEYİN/SABAH VAKTİ/HOROZ VAKTİ değil/yerine/= ERTEN/ERTENLEYİN/ERTEN ÇERLİĞİ/ÖTEÇ ÇERLİĞİ


- SABG[Ar.] ile SÂBİG/A[Ar.] ile SÂBIK[Ar. < SEBK]

( Boyama/boyanma. | Bazı bitki köklerine ispirto, eter gibi şeyler karıştırılarak yapılan ilâç. İLE Tam, uzun, ayrıntılı/tafsilâtlı. İLE Geçici, geçen, geçmiş. | Şimdikinden bir önce memurlukta bulunmuş olan. | İleride bulunan, zamanca/rütbece önde bulunan. )


- SABIR ile/ve SIĞINMA


- SAÇ EKİMİNDE:
MİKROMOTOR ile FUE İĞNESİ

( )


- SAÇ ile/<> LEPİSKA[Leipzig kentinin adından]

( ... İLE/<> Uzun, sarı ve yumuşak saç. )


- SACHER-MASOCH ile/ve/||/<>/> RICHARD FREIER von KRAFT-EBING ile/ve/||/<>/> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> THEODOR REIK ile/ve/||/<>/> JACQUES LACAN ile/ve/||/<>/> GILLES DELUZE

( [Mazoşizm Üzerine Kitaplar/ı...]
1870'te. İLE/VE/||/<>/> 1886[Eşeyselliğin Psikopatolojisi] İLE/VE/||/<>/> 1905[Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme], 1920[Haz İlkesinin Ötesinde], 1924[Mazoşizmin Ekonomik Sorunu] İLE/VE/||/<>/> 1957[konuşması], 1973[Aşk ve Şehvet Üzerine] İLE/VE/||/<>/> 1964[XI. Seminer] İLE/VE/||/<>/> 1967[Sacher-Masoch'un Sunumu] )


- SAĞ AKCİĞER ile/ve SOL AKCİĞER

( 3 bölüm[lob] vardır.[üst-orta-alt] İLE/VE 2 bölüm[lob] vardır.[üst-alt] )


- SAĞIN = SAHİH = EXACT[İng., Fr.] = EXAKT[Alm.] = EXIGERE[Lat.] = EXACTO/TA[İsp.]

( Doğruluk kuralına uygun olan. | Sözün, anlatılmak istenilene tam karşılık olması, tam uygun düşmesi niteliği. )


- SAĞLIK ve/||/<>/> YOLCULUK SAĞLIĞI


- SAĞRI ile/ve/||/<> SAĞRI KEMİĞİ

( Memeli hayvanlarda, bel ile kuyruk arasındaki dolgun ve yuvarlakça bölüm. İLE/VE/||/<> Belkemiği ile kuyruksokumu kemiği arasındaki kemik. )


- SAHÂVET[Ar.] değil/yerine/= EL AÇIKLIĞI

( CÖMERTLİK, EL AÇIKLIĞI )


- SAHİP OLMADIĞIN ŞEY/DEĞER/OLANAK/KOŞUL ve BULUNMADIĞIN YER

( Vazgeçemeyiz. VE Terk edemeyiz. )


- ŞAKAYIK ile AYIGÜLÜ

( Düğünçiçeğigillerden, çiçekleri türlü renkte, güzel bir süs bitkisi. İLE İkiçenekliler sınıfının, dügünçiçeğigiller ailesinden, bir şakayık türü. )

( PAEONIA cum PECONIA COROLLINA )


- SAKİNLİK:
MANTIKSIZLIĞI ANLAMA ile/ve/||/<> FARKINDALIĞI ARTIRMAK


- ŞAMANLAR'IN SEVDİĞİ RENKLER:
AÇIK MAVİ ve SÜT MAVİSİ ve ALTIN SARISI ve FİLİZ YEŞİLİ ve LEYLAK


- SANA YAPILAN "KÖTÜLÜK" ile/değil/yerine/ne yazık ki/>< SENİN YAPTIĞIN KÖTÜLÜK/YANLIŞ/HATA

( Unut/abil! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Unutma! )


- SANAT YAPITININ:
İFŞÂ ETTİĞİ ile/ve/değil AFİŞE ETMEDİĞİ (ŞEY/LER)

( BAYKUŞ: Güzel sanatların simgesi. | Sanatın yaratıcısı. )

( AS THAT WHICH A WORKS BETRAYS BUT DOES NOT PARADE :ON ART )


- SANATÇININ:
BAKTIĞINA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖRDÜĞÜNÜ GÖRMEK


- SANATIN GÜZELLİĞİ ile/ve/||/<> DOĞANIN GÜZELLİĞİ

( Hegel'de. İLE/VE/||/<> Kant'ta. )


- SANAYİ ve DİL BİRLİĞİ


- SANCAQ[Azr.] = ÇENGELLİ İĞNE[Tr.]


- SANDIĞA GÖMMEK ile/ve/||/<>/> SANDIĞA GÖMÜLMEK


- SANDIĞIMIZ ile SANDIĞIMIZ

( Seçim sandığımız. İLE Zan/zannettiğimiz. )


- SANIKTAN, KANITA GİTMEK" değil KANITTAN, SANIĞA GİTMEK


- SANIRIM ile/ve/||/<> ANLADIĞIM KADARIYLA


- SARAY DANSLARINDA:
MENUETTO ile/<> GIGUE ile/<> SARABANDE ile/<> ALLAMANDE


- SARIGÜZEL CADDESİ değil/< SARIGÖREZ CADDESİ


- ŞARKI değil/yerine/= EZGİ, ÇIĞGA


- SARMAŞIK ile ÇİTSARMAŞIĞI

( ... İLE Çitsarmaşığıgillerin örnek bitkisi olan, daha çok, tarla kenarlarında yetişen, beyaz çiçekli, sarılıcı, otsu bitki. )

( ... cum CONVOLVULUS ARVENSE )


- SARMAŞIK ile JAPONSARMAŞIĞI

( Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki. İLE Asmagillerden, ana vatanı Çin ve Japonya olan, sülüklerinin ucu duvarlara tutunmak için genellikle daire biçiminde genişlemiş olan, sarılcı süs bitkisi. )

( HEDERA HELIX cum AMPELOPSIS JAPONICA )


- SARMAŞIK ile ORMANSARMAŞIĞI/AKASMA


- SARMAŞIK ile YERSARMAŞIĞI

( ... İLE Gebreotugillerden, nemli yerlerde, duvar diplerinde yetişen bir bitki. )

( ... cum CLEOME )


- ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK

( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )


- SAVCI/LIK ile GENEL SORGU SAVCI/LIĞI


- SAVCININ/POLİSİN İŞİ(/GÖREVİ/SORUMLULUĞU):
"ALEYHTE KANIT TOPLAMAK" değil HEM LEHTE, HEM DE ALEYHTE; NE LEHTE, NE DE ALEYHTE KANIT TOPLAMAK


- SAYGINLIK/PRESTİJ[Fr.,İng. < PRESTIGE] ile GÖSTERİŞ

( ... ile NÜMÂYİŞ )

( ... ile AFİLİ[Gösterişli, çalımlı.] )


- SAZ ŞAİRİ/ŞAİRLİĞİ değil/yerine/= KOŞUKÇU/LUK


- SAZAN ile İNCİBALIĞI

( ... İLE Sazangillerden, küçük bir balık. )

( ... cum ALBURNUS ALBURNUS )


- SAZAN ile KİLİZ BALIĞI

( ... İLE Sazangillerden bir tür balık. )

( ... cum TINCA TINCA )


- SCD/ANİ KARDİYAK ÖLÜM/SUDDEN CARDIAC DEATH[İng.] değil/yerine/= KALP YETMEZLİĞINE DAYALI ANİ ÖLÜM


- SEBZE/SEBZEVAT/ZERZEVAT değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ/GÖVLÜK/YEŞERTİ/YEŞİLLİK


- ŞECÂAT[Ar.] değil/yerine/= YİĞİTLİK, YÜREKLİLİK, CESÂRET


- ŞECERE/PEDIGREE[İng.] değil/yerine/= SOY AĞACI


- SEÇMECİLİK, EKLEKTİZM = İNTİHÂBİYE, İSTİFÂÎYE = ECLECTICISM[İng.] = AUSERWÄHLUNGSLEHRE, EKLEKTIZISMUS[Alm.] = ECLECTISME[Fr.] = ELIGENTIA[Lat.] = EKLEKTISMOS[Yun.] = ECLECTISMO[İt.]


- SEDEF HASTALIĞI ile ...

( Bulaşıcı değildir! | Güneş, tedavide yararlı olabilir fakat fazlası artırır. | Sigara da artırır. )


- ŞEFKÂT ve NEZAKET :
SAĞIRIN DA DUYABİLDİĞİ ve/||/<> KÖRÜN DE GÖREBİLDİĞİ


- SEHV[Ar.] ile İĞMÂ'[Ar.]


- ŞEKERİN DÜŞMESİ değil MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ

( ... değil
MAGNEZYUM KAYNAKLARI:

Kuruyemiş
Kuru sebze zarı
Tohumu alınmamış tahıl
Yeşil sebzeler

Magnezyum açısından zengin besinler:
Koyu yapraklı sebzeler: Pazı, marul, ıspanak
Meyve: Muz, kayısı, avokado, şeftali ve erik
Badem, kaju, ceviz
Baklagiller: Fasulye ve mercimek
Esmer pirinç, darı, yulaf
Patates
Kabak

MAGNEZYUM İÇERENLER:
ELMA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
KAYISI: POTASYUM, FOSFOR, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
KAVUN: KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
ANANAS: SODYUM, POTASYUM, MAGNEZYUM, KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
MISIRÜZÜMÜ: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
ARMUT: SODYUM, MAGNEZYUM, FOSFOR, KALSİYUM, DEMİR
İNCİR: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM
MANDALİNA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
LİMON: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
LAHANA: ÇİNKO, MAGNEZYUM, DEMİR, KALSİYUM, FOSFOR
KİRAZ: DEMİR, MAGNEZYUM, POTASYUM, SODYUM, FOSFOR
ÇİLEK: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
DOMATES: KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR, POTASYUM )

( Magnezyum eksikliği, aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü, gövdenin, kalsiyumu emmesi için magnezyuma gereksinimi vardır. )


- SELECTION vs./and TO IGNORE


- SELF-EXPANDABLE[İng.] değil/yerine/= KENDİLİĞİNDEN GENİŞLEYEBİLEN


- Seni sevdiğim için SUSuyorum!


- SEPPUKU ile/ve/||/<>/> JIGAI


- SEPTAL DEFEKT/SEPTAL DEFECT[İng.] değil/yerine/= ARA BÖLME AÇIKLIĞI


- SERIOUS/BIG MISTAKE vs. MISTAKE/HAPPEN/BEHAVE IN REGRET


- ŞERİT/TENYA/APTESBOZAN = SIĞIRTENYASI


- SESİN:
YERİ ile/ve/<> UZAKLIĞI

( Kişiler, 0.00003 saniye gibi çok kısa bir zaman farkını algılayabilir. Ses dalgası, önce sesin kaynağı yönünde olan kulağa ve kısa bir zaman sonra da öbür kulağa ulaşır. Aradaki zaman farkı, sesin kaynağının hangi yönde algılanacağını belirler. )

( SOUND'S: PLACE vs./and/<> DISTANCE )


- SESSİZLEŞME/SUSKUNLAŞMA:
DİNLEYENİMİZ OLMADIĞINDA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAYANIMIZ OLMADIĞINDA


- Sessizliğin sesini DİNLE!!!


- Sessizliğin sesini duymak için SUS!!!


- SESSİZLİK ile FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİĞİ


- SEVDİĞİMİZ İŞİ YAPANA KADAR ve/||/<> SEVDİĞİMİZ YERDE OLANA KADAR

( Yaptığımız işi sevelim! VE/||/<> Olduğumuz yeri sevelim. )


- SEVDİĞİN ile/değil/yerine GÜVENDİĞİN


- SEVDİĞİNE "İTAAT" ile/ve/||/<> "İTAAT ETTİĞİNİ" SEVMEK


- SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN


- SEVECENLİK = ŞEFKÂT = COMPASSION[İng.] = MISÉRICORDE[Fr.] = BARMHERZIGKEIT, MITGEFÜHL[Alm.] = MISERICORDIA[Lat.]


- SEVGİ ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ

( LOVE vs./and/<> COOPERATION )


- SEVGİ ve/||/<> SIĞINMA


- SEVGİLİ ile/ve SEVDİĞİM

( Kişi, sevdiğinden ne zaman ayrılır?

Onu sevme nedenini, ondan daha çok sevdiği zaman. )


- SEVGİLİNİN/MÂŞUK'UN YANAĞI ile/ve ÂŞIĞIN YANAĞI

( Pembe ve/ya da kırmızıya yakındır. İLE/VE Sarıdır. )


- SEVİNÇ:
İYİ ŞEYLER OLDUĞUNDA ve/||/<> KÖTÜ ŞEYLER OLMADIĞINDA

( Her zaman. VE/||/<> Çoğunlukla ve/ya da bazen. )


- SEVMEK:
"İŞİNE GELDİĞİ GİBİ" ile/değil/>< İÇİNDEN GELDİĞİ GİBİ


- ŞEY'İN:
ŞEYDELİĞİ ile/ve ŞEYDEN ÖNCELİĞİ ile/ve ŞEYDEN SONRALIĞI


- ŞEY/LER ARACILIĞIYLA KENDİNDEN HOŞLANMAK ile/ve/yerine/değil ŞEY(LER)DEN HOŞLANMAK

( Bir şeyden hoşlanmaktan söz edilir, doğrusu, bu şey aracılığıyla kendinden hoşlanmasıdır. )


- ŞEY ile AM[: Sevgi (AM-ON-RA: Kozmik sevgi güneşi.)/AMRAMAK]/PENİS(SİK/YARAK) / VAJİNA/VAJEN/VULVA/MEHBİL/FERC[Ar.]/KÜS[Fars.]/KAOS[Yun.]/ÇİLİK

( FALLUS cum ... )

( ŞEY, MAÂB[: Ayıp yeri. | Ayıp.] ile AVRET, ZEKER[çoğ. ZİKÂR, ZİKÂRE, ZÜKRÂN, ZÜKÛR], LÂ-YUKAL, KADÎB, MÂDDE / FERC[: Aralık, yarık, çatlak.] )

( ... ile KÎR[eril] / KÜS[dişil], MERZ-GÛN )

( THING vs. PENIS(COCK) / VAGINA(CUNT/PUSSY) )

( CHOSE avec VAJEN )


- ŞEYİN GÖRÜNÜŞÜ ile ŞEYİN VAROLUŞU


- ŞEYLERİ:
HAYAL ETTİĞİMİZ GİBİ GÖRMEK yerine (ONLARI) OLDUKLARI GİBİ GÖRMEK

( Hayal ettiklerinizin varlığını reddetmeniz daha akıllıca olurdu. )

( Eğer kendinizi her zaman sınamazsanız, gerçek ile hayali ayırt edemezsiniz. )

( Sizi kendinize karşı kör eden, sizin davranışlarınızdır. )

( Düşüncelerinizi ve duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi yakından izlemedikçe ve nedenini ve nasılını bilmeden sizde meydana gelen değişimlere hayretle bakmadıkça, gerçeğe vardığınızı nasıl söyleyebileceksiniz? )

( Düşünülüp hayal edilebilen hiçbir şeyin kendiniz olamayacağını bir kez anladığınızda, imgelemelerinizden kurtulmuş olursunuz. )

( You would be wiser to deny the existence of what you imagine.
If you do not test yourself all the time, you will not be able to distinguish between reality and fancy.
It is your behaviour that blinds you to yourself.
How do you know that you have realised unless you watch your thoughts and feelings, words and actions and wonder at the changes occurring in you without your knowing why and how?
Once you have understood that nothing perceivable, or conceivable can be yourself, you are free of your imaginations. )

( THE THINGS: TO SEE WHAT EVER THEY ARE, AS BEING instead of TO SEE HOW YOU IMAGINE/DREAM )


- SFİGMOMANOMETRE/SPHYGMOMANOMETER[İng.] değil/yerine/= KAN BASINÇÖLÇER


- SIÇAN ile SARİG

( ... İLE Amerika'da yaşayan, keseli bir tür sıçan.[Yavrularını, sırtında taşır.] )

( RATTUS cum DIDELPHYS DORSIGERA )


- SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> KUVANTUM RENK DİNAMİĞİ


- SIDE vs. SIGHT


- SIDK ve/ EMÂNET ve/ FETÂNET ve/ TEBLİĞ ve/ İSMET

( Peygamberin olmazsa olmaz sıfatları. [ve ümmetinin de!] )


- SİF[İng. COST-INSURANCE-FREIGHT] değil/yerine/= MALİYET

( Bir malın fiyatı, sigortası ve navlunu birlikte olmak üzere maliyeti. )


- SIFAT ile SIFAT TÜMCECİĞİ

( ADJECTIVE vs. RELATIVE CLAUSE )


- sig.[Lat. < SIGNA, SIGNETUR] değil/yerine/= TARİF ET, İLÂCIN KULLANILIŞINI ETİKETE YAZ


- SIĞ ile FİLET[İt.]

( ... İLE Derinliği aynı olan sığ su alanı. )


- SİGA/SAGA/SIYGA[Ar.] değil/yerine/= KİP

( Fiilin çekiminden oluşan türlü şekillerden her biri. | Kalıba dökmek. )


- SİGAR[Ar. < SAGÎR]["ga" uzun okunur] ile SİGAR ile SİGÂL[Fars.]

( Küçükler. İLE Küçüklük, ufaklık. İLE Düşünce/fikir. | Kuruntu. )


- SİGARA (İÇMEK) yerine BİSİKLET(E) (BİNMEK)


- SİGARA (TÜTÜN MAMULLERİ) İÇMEMELİ/KULLANMAMALI!


- SİGARAYLA MÜCADELEDE:
"ZORLAMA" değil/yerine MERAK ETMESİNİ SAĞLAMA

( Burayı tıklayarak izleyiniz... )


- SİĞİL(TAVUKGÖTÜ) ile ETBENİ

( Deride oluşan, zararsız, pürtüklü, küçük ur. İLE ... )

( SÜ'LÛL[çoğ. SEÂLÎL] ile SÜÛL )

( ÂJEH, ÂZEH, BÂLÛ, GENDEME ile BÂDÂME )


- SIĞIN/MUS:
AVRUPA ile DOĞU ile BATI ile ALASKA ile SHIRAS ile SİBİRYA

( Finlandiya, İsveç ve Norveç'te. İLE Kanada'nın doğusunda ve ABD'nin kuzeydoğusunda. İLE Kanada'nın Batı'sında. İLE Alaska ve Yukon'da. İLE Wyoming ve Utah'ta[ABD]. İLE Sibirya ve Moğolistan'ın Doğu'sunda. )


- SIĞINIK ile SIĞINTI

( Başka bir ülkeye ya da yere sığınmış olan kişi. İLE Bulunduğu yerde kalması istenmeyen, varoluşu gereksiz görülen kişi. )


- SIĞINMA ya da BUNALIM


- SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ

( ASYLUM SEEKER vs./and/||/<> MIGRANT vs./and/||/<> REFUGEE )


- SIĞINTI ve/||/<>/> SIKINTI


- SIĞIR ile BALİ SIĞIRI


- SIĞIR ile HONA

( ... İLE Eril sığır. )

( Sığır, çok yemeyi simgeler. )

( BUZAĞI/İCL[Ar.]: Sütten kesilmemiş eril sığır, dana. )

( TEBÎ[Ar.]: Sığır yavrusu, mal. )

( SİGOR[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile ... )

( [Altay Türkçesi] BOOS ile ... )

( BAKARÎ: Sığır cinsinden olan hayvanlarla ilgili. | BAKARİYYE: Hayvanbilimdeki genel adı, sığırlar.
BAKAR, BAKARA [çoğ. BUKUR, BUKAR, BUKARÂT] ile ... )

( BOSKAP ile ... )


- SIĞIR ile KARASIĞIR

( ... İLE Orta Anadolu'da yetişen, sert ve kurak iklime dayanıklı, küçük yapılı bir tür sığır. )


- SIĞIR ile TİBET SIĞIRI


- SIĞIR ile ZEBİ

( ... İLE Asya'ya özgü bir sığır. )


- SIĞIRCIK/ÇEKİRGEKUŞU/ÇOĞURCUK ile KARABAKAL

( Serçegillerden, siyah renkli, uzun gagalı, serçeden iri, ötücü bir kuş. İLE ... )

( STURNUS VULGARIS cum ... )


- SIĞLA YAPRAĞI ile ÇINAR YAPRAĞI


- SIGMUND FREUD (1895 ve 1896 ve 1897)


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> ANNA FREUD

( ... İLE/VE/||/<>/> S. Freud'un kızı. )


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> CARL GUSTAV JUNG ile/ve/||/<>/> ALFRED ADLER


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT

( Birbirlerine sadece selâm verecek kadar görüşmüşler. )


- SIGMUND FREUD ve/||/<> LUDWIG BINSWANGER


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> SANDOR FERENCZI


- SIGMUND FREUD ve/||/<> WILHELM FLIESS


- SIGNIFIER vs. SIGNIFIED


- SİGORTA[İt.]/ASFALYA[Yun.] değil/yerine/= KORUNÇ


- SİGORTA[İt.] ile REASÜRANS[Fr.]

( Bir şeyin ya da birinin, herhangi bir yönden, ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için, önceden ödenen önödeme karşılığında, bu işle uğraşan kuruluşla yapılan bağlnatı sözleşmesi. | Bu tür sözleşmeleri yapan şirket. | Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda, eriyerek, güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne ya da düzenek. İLE Bir sigorta ortaklığının, sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi. )

( INSURANCE vs. REINSURANCE )


- SİGORTA ile/ve/değil EŞİK


- SİGORTA ile/ve/<> TEDBİR


- SİGORTALAYAN SİGORTALANAN


- SILBO GOMERO (GOMERO ISLIĞI) ile ...

( Kanarya Adaları'ndan Gomera'da, derin vadiler arasında iletişim sağlamak üzere kullanılan ıslıklı bir dil. Bu dili konuşanlar Silbador olarak adlandırılır. [Köken olarak Guanche dilindendir.] )


- SIMPSON AÇMAZI ile/ve/||/<> YABANCI DÜŞMANLIĞI AÇMAZI


- SİNDİRİM'DE:
TÜKÜRÜK BEZİ ile/ve/<> İNCEBAĞIRSAK BEZİ ile/ve/<> PANKREAS ile/ve/<> KARACİĞER


- SİNDİRİM ile/ve/||/<> SIĞAMSAL

( ... İLE/VE/||/<> Besin maddelerinin, sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan devinim. )


- SINIR ile/ve/||/<> NESNENİN SINIRLILIĞI


- SİNTİGRAFİ[Fr.]

( Gama ışınları yayan radyoaktif bir izotopun, organizma içindeki yolunu izlemek temeline dayanan tanı yöntemi. )


- SİNYAL[İng.,Fr. < SIGNAL] değil/yerine/= İMLEM


- ŞIRINGA/ENJEKTÖR değil/yerine/= İĞNE


- ŞİŞ ile/ve TIĞ


- SIVIRYA[Yun.] değil/yerine/= ALABİLDİĞİNE

( [ticarette] Alabildiğine. | Sürekli olarak. | Birbiri ardı sıra. )


- SİVRİSİNEK ISIRIĞI ile/değil ÖRÜMCEK ISIRIĞI


- SİVRİSİNEK ile KARAİĞNE


- SOFA/SEQUENTIAL ORGAN FAILURE ASSESSMENT[İng.] değil/yerine/= ARDIŞIK ÖRGEN YETMEZLİĞİ DEĞERLENDİRME


- SOFRANIN BEREKETİ :/=/||/<>/< KALABALIĞI


- SOĞUK ALGINLIĞI ile/değil BAHAR ALERJİSİ


- SOĞUK ALGINLIĞI ile MEVSİMSEL GRİP ile DOMUZ GRİBİ(H1N1)


- Sohbette dinle ve gerektiğince KONUŞ!!!


- ŞOKLAR:
KALP KÖKENLİ[KARDİYOJENİK] ile/ve/||/<> SIVI EKSİKLİĞİ[HİPOVOLEMİK] ile/ve/||/<> ZEHİRLENME[TOKSİK] ile/ve/||/<> ALERJİ[ANAFLAKTİK]

( [Şok belirtileri]
- Kaygı, huzursuzluk, baş dönmesi.
- Bilinç seviyesinde azalma.
- Kan basıncında düşme.
- Hızlı ve zayıf nabız.
- Hızlı ve yüzeysel solunum.
- Deride soğukluk, solukluk ve nemlilik.
- Dudak çevresinde solukluk ya da morarma.
- Susuzluk. )

( [Şokta ilkyardım uygulamaları]
- Kendinin ve çevrenin güvenliği sağlanır.
- Hava yolunun açıklığı sağlanır, olabildiğince temiz hava soluması sağlanır.
- Varsa, kanama hemen durdurulur, şok duruşu verilir.
- Hasta/yaralı, sıcak tutulur, hareket ettirilmez.
- Sağlık kuruluşuna gönderilmesi sağlanır[112].
- Hasta/yaralının kaygı ve korkuları giderilerek psikolojik destek sağlanır. )

( [Şok pozisyonu]
- Hasta/yaralı, düz olarak sırt üstü yatırılır.
- Hastanın/yaralının bacakları 30 cm. kadar yukarı kaldırılarak, bacakların altına destek konulur.[Çarşaf, battaniye yastık, kıvrılmış giysi vb.]
- Üzeri örtülerek ısıtılır.
- Yardım gelinceye kadar hastanın/yaralının yanında kalınır.
- Belirli aralıklarla [2–3 dakikada bir] yaşam bulguları değerlendirilir.
)


- SOLUK "MEKİĞİ" ve/||/<>/> KAZA VE KADER "MAKASI"

( Yaşam kumaşını dokur. VE/||/<>/> O kumaşı biçer. )


- SOLUK DARLIĞI/SOLUNUM GÜÇLÜĞÜ/YELPİK/DİSPNE[Fr.]/ANJİN DÖ PUVATRİN[Fr.]

( Balgamlı öksürükle ortaya çıkan, süreğen göğüs sayrılığı. )

( ZÎK-I NEFES ile/ve ZÎK-İ SADR[: Göğüs darlığı.] )


- SOLUK DELİĞİ ile/ve/<> SOLUK YOLU

( MENFES ile/ve/<> HANÇERE, MİZMÂR[Ar.] )


- SÖNDÜRMEK:
YAŞAMI değil/yerine/>< SİGARAYI/TÜTÜNÜ


- SONLU KÜMELERİN BİRARADALIĞINDA ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI


- SONSUZ KÜÇÜKLER:
FİZİĞİN değil MATEMATİĞİN KONUSU/ALANI


- SOOTHSAYING/PREDICTION/PROPHECY/AUGURY vs. FORESIGHT/PRUDENCE


- SOPA ile/değil ÇİĞİNDİRİK

( ... İLE/DEĞİL İki ucuna su kabı gibi taşınacak şeyler asılarak omuza alınan ağaç, omuzluk. )


- SORGULAMA ile/ve/> DÜŞÜNCE/FİKİR AYRILIĞI


- ŞORT[İng. SHORT] ile TAYT[İng. TIGHT]

( Paçaları, dizlerin yukarısında olan kısa pantolon. İLE Bacakları sıkı saran özel kumaştan yapılmış bir pantolon türü. | Sızmaz, su geçirmez bir kumaştan yapılmış şort giysi. )


- SORU SORMAK:
"BİLDİĞİNİ/EZBERİNİ" "ONAYLATMAK" ya da KENDİNİ "ALKIŞLATMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK


- SORUMLULUKLARIN AZALDIĞI DURUMLAR:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK YA DA ÖTEKİ DUYU YİTİMLERİ ile/ve/||/<> BELLEK ZAYIFLIĞI ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK ile/ve/||/<> HATA


- SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
BİLGİSİZLİK ile/ve/||/<> SARHOŞLUK(SEKİR) ile/ve/||/<> HAFİFLİK(HEZEL) ile/ve/||/<> SEFAHET ile/ve/||/<> SEFER


- SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
KÖLELİK(RİKKİYET) ile/ve/||/<> İKRAH


- SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
KÜÇÜKLÜK ile/ve/||/<> BUNAMA(ATEH) ile/ve/||/<> ÂDET GÖRME(HAYIZ)


- SOSYAL MEDYA (5C):
KONUŞMA/SÖYLEŞİ ve/+/||/<>/> ORTAKLIK ve/+/||/<>/> YORUM ve/+/||/<>/> İŞBİRLİĞİ ve/+/||/<>/> KATKI

( 5C: CONVERSATION and/+/||/<>/> COMMUNITY and/+/||/<>/> and/+/||/<>/> COMMENTING and/+/||/<>/> CONTRIBUTION and/+/||/<>/> COLLABORATION )


- SOY/HEALTH LITERACY[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK OKUR-YAZARLIĞI


- SÖYLEDİĞİN ile/ve/değil EŞİK


- SÖYLEMEDİĞİN ile/ve/değil EŞİK


- SOYUTLAMA (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ) ile/ve/||/<> BENZETME/MECAZ (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ)


- SOYUTLAMA GÜCÜ ile/ve/||/<> YÖNETİLEBİLİRLİK ile/ve/||/<> İLİŞKİLERİN ÖNCELİĞİ

( ABSTRACTION POWER vs./and/||/<> INTEROPERATIBILITY vs./and/||/<> PRIORITY OF RELATIONS )


- SÖZCÜĞÜN:
"AĞIRLIĞI" ile/ve/||/<> "BEDELİ"


- SÖZCÜĞÜN:
"NEREDEN GELDİĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< NEREYE DAYANDIĞI


- SÖZCÜĞÜN:
GENİŞLİĞİ ile/ve/||/<>/> DERİNLİĞİ ile/ve/||/<>/> AĞIRLIĞI/YÜKSEKLİĞİ


- SÖZCÜK:
"DAR AĞACI" değil DAĞARCIĞI


- Sözcükler yetmediği için SUS!!!


- SÖZCÜKLER:
ASALAKLAŞTIRILMIŞ/JOKERLEŞTİRİLMİŞ/KATİLLEŞTİRİLMİŞ/SIĞINAKLAŞTIRILMIŞ/ÇİLİNGİRLEŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> ÇIKINTILAŞTIRILMIŞ/PİÇLEŞTİRİLMİŞ


- SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN


- SÖZÜN:
BAĞLAYICILIĞI ile/ve/değil/yerine ETKİLEYİCİLİĞİ


- SÖZÜN:
BELİRLEYİCİLİĞİ ile/ve/değil/<> BAĞLAYICILIĞI

( Söylediklerinize dikkat edin,
düşüncelere dönüşür...

Düşüncelerinize dikkat edin,
duygularınıza dönüşür...

Duygularınıza dikkat edin,
davranışlarınıza dönüşür...

Davranışlarınıza dikkat edin,
alışkanlıklarınıza dönüşür...

Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşür...

Değerlerinize dikkat edin,
karakterinize dönüşür...

Karakterinize dikkat edin,
kaderinize dönüşür... )


- SPADİKS = YILAN YASTIĞI ŞİŞİ = SPADICE


- SPONTAN(İT)/E değil/yerine/= KENDİLİĞİNDEN/LİK


- STARTLE HASTALIĞI/STARTLE DISEASE[İng.] değil/yerine/= İRKİLME SAYRILIĞI


- STİGMATİZASYON/STİGMATIZATION[İng.] değil/yerine/= DAMGALAMA


- STOK[İng.] değil/yerine/= YIĞIM, YIĞILIM | YIĞIMLIK


- STRANGER vs. FOREIGNER


- STRATEJİK "ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< SİYASAL ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< ÇÖZÜM ORTAKLIĞI"


- STRATİGRAFİ değil/yerine/= KATMANBİLİM


- SU AYGIRI(/DENİZ ÖKÜZÜ/ATBALIĞI) ile GERGEDAN

( Suaygırı ile Gergedan )

( HIPPOPOTAM: Irmak adı. )

( BERNÎK, FERES-ÜL-BAHR, HISÂN-I BAHRÎ, HISÂN-ÜL-BAHR ile GERGEDENN )

( GÂV-I BAHRÎ ile ERC )

( HIPPOPATAMUS vs. RHINOCEROS )

( HIPPOPATAMI cum RHINOCEROS UNICORNIS )

( ... con RINOCERONTE )

( ... ile RHINO[Burun]-KERAS[Boynuz] )


- SU AYGIRI ile SU AYISI(TARDIGRAD)

( )


- SU EKSİKLİĞİ:
KANDA ile/ve/<> OMURLARDA ile/ve/<> KEMİKLERDE ile/ve/<>
AKCİĞERDE ile/ve/<> PANKREASTA ile/ve/<>
MİDEDE ile/ve/<> BAĞIRSAKLARDA ile/ve/<> HÜCREDE

( Yüksek tansiyona neden olur. İLE/VE/<> Bel/boyun fıtığına neden olur. İLE/VE/<> Gut/artrit gibi romatizmal hastalıklara neden olur. İLE/VE/<> Astıma neden olur. İLE/VE/<> Şeker hastalığına neden olur. İLE/VE/<> Ülsere neden olur. İLE/VE/<> Kabızlığa ve kolon kanserine yakalanma olasılığına neden olur. İLE/VE/<> Su eksikliği nedeniyle, beynimiz, hücreye oksijen göndermeyi keserse, oksijen kesilmesi sonucunda da hücre, kanserleşme sürecine girer! )


- SU SIĞIRI yerine TONBAY


- SU TOPLAMASI KABARCIĞINDA:
VEZİKÜL ile/||/<>/> BÜL(BÜLLÖZ LEZYON)

( [5 mm.den] Küçükse. İLE/||/<>/> Büyükse. )


- SU YILANI/OK YILANI ile YILANBALIĞI

( WATER SNAKE vs. EEL )

( CERASTES HASSELQUISTII cum ANGUILLA )


- SUÇUN KİŞİSELLİĞİ/ŞAHSİLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET KARİNESİ


- SUKÛT-U HAYAL/HÜSRAN değil/yerine/= DÜŞ KIRIKLIĞI/DÜŞ YIKIMI


- SULTANIN:
GEREKLİLİĞİ ile/ve/||/<> ÜSTÜNLÜĞÜ ile/ve/||/<> TEKLİĞİ ile/ve/||/<> KUTSALLIĞI


- SULTANLARIN BİLDİĞİ DİL SAYISI:
8 || 7 || 6 || 5

( Fatih Sultan Mehmet || Kanunî Sultan Süleyman || Yavuz Sultan Selim || I. Murad, II. Bayezid, II. Selim, IIII. Mustafa, III. Selim, I. Abdülaziz, II. Abdülhamid )


- SÜPERFİSYEL/SUPERFICIAL[İng.] değil/yerine/= YÜZEYSEL, SIĞ


- SÜREÇ İŞÇİLİĞİ ve/||/<> SÜREKLİLİK


- SÜREKLİLİĞİN:
"BOZULMASI" ile/ve/değil/||/<> KESİLMESİ


- SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI/HERD IMMUNITY[İng.] değil/yerine/= KİTLE BAĞIŞIKLIĞI


- SÜS ile TUİGA[Samoa dilinde]

( ... İLE Baş süsü. )

( ... ile TUİGA )


- Susabildiğini aklında tut ve SUS!!!


- SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ


- SUSMA HAKKININ İSTİSNALARI:
KİMLİK BİLGİLERİNİ (DOĞRU) YANITLAMA ve/||/<> KENDİLİĞİNDEN YAPILAN AÇIKLAMALAR/İTİRAFLAR

( Ceza davası, ancak suçlu olduğundan şüphe edilen kişinin, belirli olması durumunda açılabilir. CMK'nın 170. maddesinde, iddianamede gösterilmesi gereken konular arasında, şüphelinin kimliği de sayılmıştır. CMK'nın 147. maddesinin, 1. fıkrasının, a bendinde, şüpheli ya da sanığın kimliğinin saptanacağını ve şüpheli ya da sanığın kimliğine ilişkin soruları doğru yanıtlandırmakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. Şüphelinin, kimlik ve adresi ile ilgili bilgi vermekten kaçınması ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliğinin belirlenememesi durumunda, bu belirleme yapılıncaya kadar gözaltına alınması ve tutuklanması olanaklıdır. VE/||/<> Susma hakkının kapsamına girmeyen başka bir istisna, kendiliğinden yapılan açıklamalarla/itiraflarla ilgilidir. Örneğin, ... nedeni ile eşini öldürdükten sonra karakola giderek teslim olan kişinin, kendiliğinden yaptığı açıklamalardan önce susturulması, avukatın getirtilmesi söz konusu olamaz. Ayrıca, meşhut suç sırasında takip edilen kişinin söylediği sözler bakımından hukuka aykırı kanıt var sayılamaz. )


- Susman gerektiği için SUS!!!


- Susman gerektiğinde susman gerektiği için SUS!!!


- SÜTLEĞEN ile TIGALA

( ... İLE Hekimlikte kullanılan, sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve öz su. )


- SUYUN, GÖVDEDEKİ VE ZİHİNDEKİ:
ARINDIRICILIĞI ve/<> DENGELEYİCİLİĞİ

( Çeşitli ve olası sıkıntı/yoğunluk durumlarında, banyo yapmanın, sıcak suyun ve ılık suyla tamamlamanın etkisinden/katkısından ve özelliğinden her zaman yararlanabilirsiniz... )


- SYMBIOSIS değil/yerine/= YAŞAM ORTAKLIĞI


- TA'ZİYE[Ar. < AZV] değil/yerine/= YARA(BAŞ) SAĞILIĞI/İYİLEŞMESİ DİLEME

( Caferî mezhebinde olanların Muharrem ayında yaptığı matem töreni. )


- TAASSUB ile/ve/değil BİLGİ/DENEYİM EKSİKLİĞİ


- TAASSUP[Ar.]/BIGOTRY[İng.] değil/yerine/= BAĞNAZLIK


- TABİATIYLA değil/yerine/= DOĞAL OLARAK / KENDİLİĞİNDEN


- Tabiî ki, gerektiğinde SUSMA! fakat sen yine de SUS!!!


- Tabiî ki, yeri geldiğinde DİNLEME! fakat sen yine de DİNLE!!!


- TABİÎ Kİ ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN


- TAGVİYE[<> İGVÂ, çoğ. GAVÂYE] ile/değil TAKVİYE[< KUVVET]

( Baştan çıkarma, azdırma. İLE/DEĞİL Güçlendir(il)me. )


- TAHAMMÜLÜN/ÜN:
"DÜŞÜKLÜĞÜ" ile/ve/<>/değil YETERSİZLİĞİ


- TAHASSUN[Ar.] değil/yerine/= SIĞINMA

( Korunmak için bir yere çekilme. )


- TAHAŞŞÜT[Ar.] değil/yerine/= YIĞINAK


- TAHTA ile SENİT, YASTAĞAÇ/YASDIĞAÇ

( ... İLE Ensiz ya da kaplamalık tahta. )


- TAKIMERKİ = OLIGARCHY[İng.] = OLIGARCHIE[Fr., Alm.] = OLIGARKHIA < OLIGOI:BİRKAÇ KİŞİ, ARKHEIN:EGEMEN OLMA[Yun.]


- TAKIMYILDIZI ile/<> GÜNEYBALIĞI

( ... İLE/<> Güney yarımkürede, bir takımyıldızı adı. )


- TAKLİT:
(SADECE/BİR) DAVRANIŞ ile/ve/değil/||/<>/< KİMLİĞİNİ BULMA (ÇABASI)


- TAKTIL AGNOZİ/TACTILE AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= DOKUNMA TANIMAZLIĞI


- TANIDIĞIM (BİRİ) ile TANIYABİLDİĞİM (BİRİ) ile TANINABİLECEK (BİRİ)


- TANIMADIĞINDAN KORKMAK ile/değil/yerine SENİ TANIMAYANDAN KORKMAK


- TANRI:
NOUS ve/||/<>/> LOGOS'UN, AŞKINSAL BİRLİĞİ


- TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ


- TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ


- TAPINAKLARDA:
GÖBEKLİTEPE ve/||/<> NEVALİ-ÇORİ ve/||/<> JERF EL AHMAR ve/||/<> ARKAİM ve/||/<> GİLGAL ve/||/<> MALTA ADASI ve/||/<> CUICUILCO ve/||/<> KURGANLAR ve/||/<> SOLOVETSY ADALARI ve/||/<> STONEHENGE ve/||/<> AVEBURRY ve/||/<> CASTLERIGG ve/||/<> NEWGRANGE

( Urfa'da. VE/||/<> Urfa'da. VE/||/<> Suriye'de. VE/||/<> Rusya'da[Kazakistan'ın kuzeyinde]. VE/||/<> Golan tepelerinde.[İsrail'in doğusu] VE/||/<> Malta'da. VE/||/<> Meksika'da. VE/||/<> Altay Dağları'nda. VE/||/<> Rusya'da. VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İrlanda'da. )


- TARİH FELSEFESİNİN:
YAPILABİLİRLİĞİ ile/ve/||/<> YAPILAMAZLIĞI


- TARİH METAFİZİĞİ ile/ve/<> TARİH EPİSTEMOLOJİSİ

( Büyük oranda, tarihin belirli bir amaca, hedefe göre okunmasıdır. İLE/VE/<> Tarihsel bilginin kaynakları, yapısı, yöntemleri üzerinde durur. )

( Büyük oranda, Alman tarih-felsefe okulunun etkisini taşır. İLE/VE/<> Anglo-sakson merkezli bir okuldur. )

( Tarihi, daha çok, bir milletin gelecek hedefi açısından ele alır. İLE/VE/<> Tarihî bilginin çözümlemesini yapar. )


- TARİHE DÜŞMEK ile/ve METAFİZİĞE KAÇMAK yerine/değil BİRLİĞE GETİRMEK

( Teşbihe düşmek. İLE/VE Tenzihe düşmek. YERİNE/DEĞİL Tevhide varmak. )


- TARİHE DÜŞMEK ile/ve/yerine/değil METAFİZİĞE KAÇMAK ile/ve/yerine/değil BİRLİĞE GETİRMEK

( Teşbihe düşmek. İLE/VE Tenzihe düşmek. YERİNE/DEĞİL Tevhide varmak. )


- TAŞ ile/ve/||/<>/> TAŞİLİĞİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Taşların, yapraklar durumunda ayrılmasını sağlayan ara katmanı. )


- TAŞA-BAŞA-YAŞA OTURMAK değil/>< SAĞLIĞA UYGUN ZEMİNLERDE OTURMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- TASAVVUF ve ANADOLU BİLGELİĞİ


- TASAVVUF ile/ve/=/||/<>/< DİNİN EDİMSELLİĞİ


- TAŞBALIĞI ile ...

( En zehirli balık. )


- TASFİYE değil/yerine/= SİLİĞLEM


- TAŞI DELEN:
"SUYUN GÜCÜ" değil DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİ


- TASIMIN/KIYASIN OLANAKLILIĞI:
İKİLİLERDE ile/ve/değil/||/<>/>/< ÜÇLÜLERDE


- TAYIN değil/yerine/= SÜER AZIĞI/ER AZIĞI


- TEBDİL-İ HAVA[Ar. < HEVÂ] değil/yerine/= HAVA DEĞİŞİKLİĞİ


- TEBLÎĞ/TEBLÎG[< BULÛG | çoğ. TEBLÎGAT] ile/değil/yerine/< TEVDÎ'[< VED | çoğ. TEVDÎÂT]

( Yetiştirme, eriştirme, bitiştirme. | Götürme, taşıma. | [edebiyatta] Abartının birinci derecesi. İLE/DEĞİL/YERİNE Bırakma, emanet etme. | Vedâlaşma. )


- TEBLİĞ ile/ve EMİR


- TEBLİĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< TEMSİL


- TEBYİN ile/ve/||/<> TEBLİĞ


- TECELLİ ile/ve/değil TECELLİGÂH

( ... İLE Fark vardır. )


- TECEMMU[Ar.] değil/yerine/= YIĞINAK


- TEÇHİL[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİN BİLGİSİZLİĞİNİ SÖYLEME

( Birinin bir konuda bilgisizliğini söyleme, bilmezleme. )


- TEDAVİ" BAKANLIĞI değil/yerine SAĞLIK BAKANLIĞI


- TEDBİRSİZLİK ile/ve/değil DALGI/GAFLET


- TEK ANLAMLI = VAHİD-ÜL-MÂNÂ = UNIVOCAL[İng.] = UNIVOQUE[Fr.] = EINDEUTIG[Alm.] = UNIVOCUS[Lat.]


- TEK TEK ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve İKİ ŞEYİ (NİSPETSİZ) BİLMEK ile/ve İKİ ŞEY ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BİLMEK ile/ve "...DIR" TASDİĞİNİ BİLMEK


- TEK TEK ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve İKİ ŞEYİ (NİSPETSİZ) BİLMEK ile/ve İKİ ŞEY ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BİLMEK ile/ve "...DIR" TASDİĞİNİ BİLMEK


- TEK = UNIQUE[İng., Fr.] = EINZIGARTIG[Alm.] = UNICO[İt.] = ÚNICO[İsp.]


- TEKSÎF[< KESÂFET] değil/yerine/= KOYU VE SIK YAPMA, BİR SIVIYI KOYULAŞTIRMA | DOKUMA VE SÂİREYİ SIKLAŞTIRMA | ŞEFFAFLIĞINI GİDERME | YIĞMA, TOPLAMA


- TEMBELLİK ile DÜŞÜNÜR/SANATÇI "TEMBELLİĞİ"

( Yıkıcı. İLE "Tembellik" sonrası, yapıcı, yaratıcı ve dönüştürücü bir ürüne götürebilecek türden. )


- TEMERKÜZ[Ar. < MERKEZ] değil/yerine/= MERKEZ TUTMA | TOPLANMA | BİRİKME, YIĞILMA | [kimya] DERİŞME, KOYULAŞMA


- TEMİZ değil/yerine/= SİLİĞ


- TEMSİL ile/değil TEBLİĞ


- TEPECİK, STIGMA = İSTİGMA = STIGMATE


- TERÂKÜM[Ar. < RÜKM] değil/yerine/= BİRİKME, YIĞILMA, TOPLANMA


- TERMODİNAMİĞİN:
1. YASASI ile/ve/||/<>/> 2. YASASI

( Durum değişimi. İLE/VE/||/<>/> Durum yönü. )

( Durum değişimi. İLE/VE/||/<>/> Niteliği. )


- TERSİNEMEZLİĞİN ARTIŞI ve/||/<>/> "SABİTLİK"


- TEVÂTÜR ve/< TEBLİĞ

( Herşeyin senedi olması gerekmez. Tebliğ ve tevâtür de yeterlidir/geçerlidir. )


- TEVHİD-İ TEDRİSAT değil/yerine/= ÖĞRETİM BİRLİĞİ


- TEVKİL değil/yerine/= YETKİGEÇİ


- TEXT MINING[İng.] değil/yerine/= METİN MADENCİLİĞİ


- TƏBLİĞ[Azr.] = PROPAGANDA[Tr.]


- TF-IDF/TERM FREQUENCY-İNVERSE DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI – TERS BELGE SIKLIĞI


- TF/TERM FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI


- THE PERSON DOES NOT TO TALK BY/IN THE WISDOM vs. THE PERSON DOES NOT TO TALK IN IGNORANCE


- THRILL vs. SHIVER vs. RIGOR vs. VIBRATION


- TİG/DİAGNOSTIC-RELATED GROUPS[İng.] değil/yerine/= TANI İLİŞKİLİ ÖBEKLER


- TIĞ ile BİZ

( ... İLE Katı bir şeyi dikerken iğne geçirilecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uclu ve ağaç saplı araç. )


- TIĞ ile MEKİK[Fars.]

( ... İLE El ya da otomatik dokuma tezgâhlarında, atkı ya da argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç. | Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç ya da plastikten, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç. )


- TİRLİN[Fr. < TIRE-LIGNE]

( Mürekkeple çizgi çizmeye yarayan, türlü kalınlıklarda gereç. | Mürekkebin daha çabuk kurumasını sağlayan nesne. )


- TİYATRO ve/=/||/<> HALK SAĞLIĞI


- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO FORGET vs. NEGLIGENCE


- TO LEAVE vs. TO DIGRESS


- TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE


- TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs. IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS


- TO PREPARE vs./and RIGGING


- TO REDUCE vs./and NEGLIGENCE


- TO SCRATCH vs. TO DIG UP


- TO UNDERSTAND vs. "DIGESTION"


- TON[Fr. < TONNE] değil/yerine/= BENİZ | RENK | SES AĞIRLIĞI


- TOPLAMA ile YIĞMA


- TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI


- TÖVBE ile/ve İSTİĞFAR


- TÖVBE ile/ve SIĞINMA


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ):
ETKİLEŞİMCİLİK ile/ve/||/<> EPİFENOMENALİZM ile/ve/||/<> PARALELİZM


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TRAFİK IŞIĞI ile SEMAFOR[Fr. < Yun.]

( ... İLE Demiryollarında, gündüz mekanik olarak kırmızı bir kolla, gece kırmızı ışıkla işaret veren aygıt. | İki gemi ya da gemi ile kıyı istasyonu arasında haberleşmede kullanılan, üç kollu, işaret sütunu. )


- TRAKUNYA[Yun.] değil/yerine/= ÇARPAN BALIĞI


- TREND ile ÇIĞIR AÇMAK

( TREND vs. TO MARK A NEW EPOCH )


- TRİGER[İng. < TRIGGER] (KAYIŞI) değil/yerine/= TETİKLEYİCİ (KAYIŞ)


- TRİGLİSERİT ve/<> İNSÜLİN


- TRIGON/TRIGONE[İng.] değil/yerine/= ÜÇGEN


- TRIGRAPH[İng.] ile ...

( Tek ses çıkaran üç harf. )


- TRUE vs. RIGHT


- TSL/TRANSPORT LAYER SECURITY[İng.] değil/yerine/= AKTARIM KATMANI GÜVENLİĞİ


- TÜM DÜŞÜNCELERİN, ...:
BAŞLADIĞI/KAYNAĞI ve/||/<> DURDUĞU/SONLANDIĞI

( Akıl. VE/||/<> Akıl. )


- TURNA ile TURNA BALIĞI(PIKE)

( Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş. İLE Tatlı sularda yaşayan yırtıcı bir balık. )

( GRUS GRUS cum ESOX LUCIUS )


- TUTARSIZLIĞINDAN UTANMAMAK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜYÜ SEVMEMEK


- TÜTÜN(/SİGARA/NARGİLE VS.) SORUNUNDA:

"YASAK" değil SINIRLAMA
ve/||/<>
DUMAN değil GAZ
ve/||/<>
"BIRAKMA" değil BAŞLAMAMA
ve/||/<>
İRÂDE
["Evet!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]
değil
İHTİYÂR
["Hayır!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]


- TÜZE(HUKUK) GÜVENLİĞİ / TÜZE(HUKUK) GÜVENCESİ


- UÇUK ile GECEYANIĞI

( ... İLE Uçuk gibi, birdenbire oluşan, kabarcıklı deri döküntülerine verilen ad. )


- ÜLSERATİF KOLİT TÜRLERİNDE:
ÜLSERATİF PROKTİT ile PROKTOSİGMOİDİT ile SOL TARAFLI KOLİT ile PANKOLİT ile AKUT ŞİDDETLİ ÜLSERATİF KOLİT

( Ülseratif kolitin en hafif biçimidir. Enflamasyon, anüse(rektum) en yakın bölgeyle sınırlıdır ve rektal kanama ile kendini gösterir. İLE Yalnızca kalın bağırsağın son bölümü(rektum ve sigmoid kolon) tutuludur. Belirtiler arasında, kanlı ishal, karın krampları, ağrı ve tuvalete çıkma gereksinimi duyulmasına karşın yapamama sayılabilir. İLE İltihaplanma, kalın bağırsağın dalağa kadar olan sol kısmına doğru uzanır. Kanlı ishal, kilo kaybı, abdominal kramp ve sol tarafta ağrı ile kendini gösterir. İLE Sıklıkla tüm kalın bağırsağı etkiler ve şiddetli olabilen kanlı ishal, karın krampları ve ağrı, yorgunluk ve önemli kilo kaybına neden olur. İLE Bu nadir kolit biçimi, tüm kolonu etkiler ve şiddetli ağrı ve ishal, kanama, ateş ve yemek yiyememeye neden olur. )

( )

( Ülseratif kolit, sindirim sisteminde uzun süreli iltihaplanma ve ülserlere (yaralara) neden olan bir bağırsak hastalığıdır. Kalın bağırsak (kolon) ve rektumun iç yüzünü döşeyen mukozayı etkiler. Gövdeyi güçsüz düşüren hatta ölüme neden olan komplikasyonlara neden olabilir. Belirtiler genellikle zamanla gelişir ve hastalığın tutulum yeri ve şiddetine göre değişir. )

( )


- ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ

( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirlerini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )


- ÜNİVERSİTENİN:
EVRENSELLİĞİ ile/ve/değil EVRENSELLEŞTİRİCİLİĞİ


- UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )

( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN


- ÜRETTİĞİNİ TÜKETEN ile/ve/yerine/<> TÜKETTİĞİNDEN ÜRETEN


- ÜSLÛP'TA:
BİREYSELLİĞİN YÜCELİĞİ ve GÜZELLİK SEVGİSİ


- ÜST BACAK KEMİĞİ ile KAVAL KEMİĞİ/BACAK KALEMİ

( ... İLE Baldırda olan iki kemikten kalını. )

( FEMUR vs. TIBIA )


- UTANÇ ile/ve/||/<> ÖZERKLİĞE KARŞI UTANÇ


- UYANIKLIK:
"ÖTEKİNİN AÇIĞINI GÖRMEK/ARAMAK" değil/yerine/>< KENDİNİ DENETİMDE TUTMAK


- UYKU ile UYKU HASTALIĞI

( ... İLE Botswana'nın Okavanga vadisinde bulunan çeçe[tsetse] sineğinin bulaştırdığı bu hastalık, kurtuluşu olmayan ve ölümle sonuçlanan bir hastalıktır.[Bu hastalığa tutulan kişi, sürekli uyur, uyanınca acıkır, yemek yer ve tekrar uyur. Zaman içinde, aşırı şişmanlamadan dolayı da çatlarmış.] )


- UYKUSUZLUK EŞİĞİ ile ...

( En fazla 11 gün [olabilir]. [Çok uzun süre uykusuz olduğunu düşünen/söyleyenlerin durumu uykuyu algılayamama sorunudur.] )


- UYUMLANMA ile/ve/||/<>/> UYUMLANMA SINIRI/EŞİĞİ


- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR


- UZAKLIK/MESAFE ile UZAY UZAKLIĞI

( DISTANCE vs. PARSEC[pc = 206.265 AU] )


- UZAKLIK ile/ve//||/<> "TAÇ UTANGAÇLIĞI"

( ... İLE/VE/||/<> Ağaç türlerinin en tepesinde bulunan dallarının birbirine dokunmaktan kaçınması. )

( )


- ÜZÜLME(MELİ)!:
[ne] YALNIZLIK('A) ne de YALAN('A)


- VAHİY ile/ve/||/<>/> TEBLİĞ


- VAR ve/||/<> VAR'IN BİLGİSİ ve/||/<> VAR'IN PAYLAŞILABİLİRLİĞİ

( Vardır. VE/||/<>/> Bilinebilir. VE/||/<>/> Her zaman, zemin ve koşulda. )


- VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK


- VARLIĞIM ile BEN VARIM

( MY BEING vs. I EXIST )


- VARLIĞIN BİLİNCİ ile/ve BİLİNCİN VARLIĞI

( CONSCIOUSNESS OF THE EXISTENCE vs./and EXISTENCE OF THE CONSCIOUSNESS )


- VARLIK BİRLİĞİ ile/ve ÖZDEŞLİK

( EXISTENCE UNITY vs./and IDENTITY )


- VARLIK ile/ve/değil/<> YOKLUĞUN VARLIĞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> İnsan. )


- VAROLAN ile/ve/<> VAR OLMASI GEREKEN ile/ve/<> HAYAL ETTİĞİNİ/N GERÇEKLEŞTİR(İL)ME(Sİ)

( Bilim. İLE/VE/<> Felsefe. İLE/VE/<> Sanat. )


- VAROLDUĞUNDAN DOLAYI DÜŞLENEN ile/ve/||/<> DÜŞLENDİĞİNDEN DOLAYI VAR OLACAK OLAN


- VATOZ ile DİKENLİ/İĞNELİ VATOZ

( ... İLE Karayipler'de yaşarlar. )

( Köpekbalıklarından, sırtında büyük dikenleri olan, kuma gömülü olarak yaşayan bir balık. İLE ... )

( RAJA CLAVATA cum ... )


- VATOZ ile KIRKAMBARBALIĞI

( ... İLE Büyük bir tür vatoz. )


- VAZGEÇMEK değil/yerine SIĞDIRMAK

( Âlimin tutumu. DEĞİL/YERİNE Ârifin tutumu. )


- VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK

( )


- VECD ile/ve CEZBE ile/ve İSTİĞRAK


- VEDA'LARDA:
RIG ile/ve SAMA ile/ve YACUR ile/ve ATHARVA


- VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA


- VERDİĞİN ŞEYLERİ "GÖRMEMEK" ve/||/<>/>/< VEREBİLECEĞİN ŞEYLERİ ARTIRMAK


- VERTİGO[İng.] değil/yerine/= BAŞ DÖNMESİ


- VERTIGO ve/||/<> HITCHCOCK

( Alfred Hitchcock'un en çok sevilen filmi. )


- VERTİGO ve/<> TİP 1 DİYABET ve/<> HEMATOİD ARTRİT ve/<> LUPUS ve/<> MS ve/<> HAŞİMATO


- VERTİGO ile VİTİLİGO/ALA

( ... İLE Kerevizde bulunan psoralenler, deride, melanin üretimini artırarak, vitiligodan[beyaz lekeler] kurtulmaya yardımcı olur. )


- VERY TIGHT vs. FULL OF LIFE


- VİGİZM(WHIGGISM) ile/ve ANAKRONİZM

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE/VE Geçmişi, bugünün kavramlarını verecek biçimde düzenlemek. | Tarihî gelişimi, günümüzdeki herhangi bir kavramı ortaya çıkaracak biçimde örgütlemek. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile ÜTOPYA[< Yun.]

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE "Kurgusal/aşırı hayalci geleceği" "kabul ederek", bugüne ya da yakın geleceğe çekme (boş) "çabası". )


- VİGLA[İt.] değil/yerine/= NÖBET YERİ

( Savaş ve ticaret gemilerinin direklerine ve dalyanlarda, dikine gömülmüş gönderler üzerine, gözcülerin nöbet tutmaları için yapılmış yer. )


- VIGO(U)R vs. POWER


- VİJİLANS/VİGILANCE[İng.] değil/yerine/= UYANIKLIK | SÜREÇ İZLEM


- VITAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA


- VİTRİNLERE/TEZGAHLARA UZUN UZUN BAKMAK ile/yerine GEREKENE, GEREKTİĞİ KADAR BAKMAK

( SHOPPING IN LONG PERIOD vs. LOOKING TO THE NECESSITY
LOOKING TO THE NECESSITY instead of SHOPPING IN LONG PERIOD )


- VK/VİTAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA


- VOLÜM değil/yerine/= OYLUM, | SES YÜKSEKLİĞİ


- VUCA:
VOLATILITY | UNCERTAINTY | COMPLEXITY | AMBIGUITY ile/değil/yerine/>/>< VISION | UNDERSTANDING | CLARITY | AGILITY

( Değişkenlik, Oynaklık | Belirsizlik | Karmaşıklık | Anlaşılmazlık İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< İleri Görüş/Ülkü | Anlayış | Belirginlik | Kavrayış, Çeviklik )

( image )


- WEIGH vs. WEIGHT


- WLLR/WEIGHTED LOG LIKELIHOOD RATIO[İng.] değil/yerine/= AĞIRLIKLI LOGARITMİK OLASILIKLI ORAN


- WOLFGANG AMADEUS MOZART ile/ve/||/<> LUDWIG VAN BEETHOVEN

( 27 Ocak 1756 - 05 Aralık 1791 ile/ve/||/<> 17 Aralık 1770 - 26 Mart 1827 )

( ... İLE/VE/||/<> Kulağı, duyma yetisini kaybetmiş olan.[1801'de işitme sorunları yaşamaya başlamış ve 1817'de tamamen duymamaya başlamıştır.] )


- WORD/ACTION vs. RIGHT PLACE


- WORD/ACTION vs. RIGHT TIME


- YADERKLİK = İĞTİYAR = HETERONOMY[İng.] = HÉTÉRONOMIE[Fr.] = HETERONOMIE[Alm.] = HETEROS:BAŞKASI, NOMOS:YASA[Yun.]


- YAĞ DOKUSU:
BEYAZ ile/ve/||/<> KAHVERENGİ ile/ve/||/<> KEMİK İLİĞİ

( Deri altında, karın içinde, iç örgenlerin çevresinde birikir. Çoğunlukla kalça ve göbek olarak görürüz. İç örgen yağlanmasını ise göremeyiz. Araçlarla ölçmek gerekir. Beslenme yanlışları, metabolizmadaki sorunlar, bu yağ dokusunu artırır, şişmanlama nedeni ve sonucudur. İLE/VE/||/<> Sırtta, kürek kemiklerinin arasında ve omuzda bulunur. Yattığımız yerden kalori yakmamızı sağlar. Gövde ısısının dengesinde çok önemlidir. İLE/VE/||/<> Uzun kemiklerin iki ucunda, kan yapımında görevli kırmızı kemik iliği, kemiğin ortasında ise sarı kemik iliği bulunur. Bu yağlı ilik salgıladığı büyüme etmenleriyle kemiğin yenilenmesinde çok önemlidir. )


- YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")


- Yâl ehliyle de (gerektiği kadar) KONUŞ!!!


- YALAN SÖYLEMEK ile/ve/değil/<> DUYMAK İSTENİLENİ (İSTENİLDİĞİ BİÇİMDE) SÖYLEMEK


- YALAN ile IĞRIP

( ... İLE Yalan, düzen. )


- YALNIZLIK ile DÜŞÜNÜR/YAZAR "YALNIZLIĞI"

( ... İLE Azınlıkta olmanın ya da paylaşım ağının yaygın olamamasından dolayı duyumsanan. )


- YAP!:
(")KİŞİLERİN(") "YAPTIĞINI"
değil/yerine
KİŞİNİN(/KENDİ) YAPABİLECEĞİNİ


- YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN


- YAPMADIĞIN ile/ve/değil EŞİK


- YAPRAK ile/değil İĞNEYAPRAK

( ... İLE/DEĞİL Çam türlerinde görülen, ince uzun, sivri uclu yaprak. )


- YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )

( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )


- YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK


- YAPTIĞIN ile/ve/değil EŞİK


- YAPTIĞINI "ÖVMEK" değil/ne yazık ki/> YAPTIĞINI YIKMAK


- YARAR/"MANTIK" EVLİLİĞİ ile AŞK EVLİLİĞİ


- YARARCI/PRAGMATİK (YAKLAŞIM) ile/ve/değil/yerine ALGI DÜZENSEL/PARADİGMATİK (YAKLAŞIM)

( [not] USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) vs./and/but PARADIGMAL (APPROACH)
PARADIGMAL (APPROACH) instead of USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) )


- YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ


- YARDIMCILARIN:
ÇOKLUĞU ile/yerine/değil YARARLILIĞI

( Bazı koşullarda, kimse, bize yardımcı olamaz. )


- YARGI ETİĞİ ile/ve/||/<> BANGALOR YARGI ETİĞİ


- YARGILAMA SIRASINDA, SUSMANIN ...:
YORUMLANMASININ GENİŞLİĞİ ve/||/<> KULLANILDIĞI AŞAMA ve/||/<> AVUKATININ, ORADA/YANINDA BULUNMASI ve/||/<> ZANLININ BİLGİLENDİRİLMESİ

( ... VE/||/<> Duruşmada susma polis tarafından gerçekleştirilecek ifade alma sırasındaki susmaya nazaran daha geniş yorumlanır. Zira bu görüşe göre duruşma aşamasında sanık panik içinde ya da hazırlıksız olduğunu ileri süremez VE/||/<> Burada, kişinin bir hukukçunun yardımından yararlandığı, haklarından haberdar olduğu önkabulünden hareket edilmektedir. VE/||/<> Polisin, sorgusundan önce bilgilendirme yapması durumunda, susma, daha dikkatli irdelenmektedir. )


- YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ


- YARGILAMAK ile/ve/değil/yerine/> YARLIGAMAK

( Bir karara varmak üzere davalı ile davacıyı dinlemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek. )

( HÜKÜM ile/ve/değil/yerine/> MAĞFİRET/GUFRAN )


- YARGITAY/TEMYİZ SÜRESİ BAŞLANGICI:
TEFHİM İLE değil TEBLİĞ İLE

( Haberi okumak için burayı tıklayınız... )


- YARININI İYİLEŞTİRMENİN YOLU/YÖNTEMİ ve/||/<>/&lt;/: BUGÜN, NEYİ YANLIŞ YAPTIĞINI BİLMEK


- YAŞ/TARİH TESPİTİ:
KETEBE ve/||/<> ZAHRİYE ve/||/<> FİLİGRAN ve/||/<> MÜREKKEP

( Zahriye, XIII. yy.'a kadar bulunmaktadır. | Ser levha, XVI. yy.'dan sonra kullanılmaya başlanmıştır. | Eski yapıtlarda, cetvel yoktur. )


- YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK

( )


- YAŞAM ARALIĞI:
+50 ºC ile -50 ºC arasındadır.


- YAŞAM KOŞULLARINI DEĞİŞTİRMEDE ETKİSİ/İŞLEVİ OLABİLECEK "ÇÖZÜM":
"KİMSENİN, BENİ TANIMADIĞI" BİR YERDE/ÇEVREDE OLMA/YAŞAMA ZANNI/"İSTEĞİ" ile/değil BENİ TANIYANLARIN OLMADIĞI YERDE/ÇEVREDE BULUNMA DÜŞÜNCESİ/"İSTEĞİ"


- YAŞAM MATEMATİĞİNDE:
| (+) . (-) = (-) VE/YA DA (+) / (-) = (-) |
ile/değil/yerine/><
(+) - (-) = (+)

( | Olumsuz "kişilerle" tartışmayın! Sonuç, olumsuz olur.

VE/YA DA

Olumsuz "kişiler" için kendinizi paralamayın! Sonuç, olumsuz olur. |

İLE/DEĞİL/YERİNE/><

Olumsuz "kişileri" yaşamınızdan çıkarın! Sonuç, olumlu olur. )


- YAŞAM:
"OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ" değil OLDUĞU GİBİ


- YAŞAM:
SINANDIĞIMIZ YERDE ve/||/<> HESAP VERECEĞİMİZ YERDE

( Başlar. VE/||/<> Biter. )


- YAŞAM:
SOLUK ALDIĞIMIZ ANLAR ile/ve/değil SOLUĞUMUZU KESEN ANLAR


- YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/&cap;/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/&cap;/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/&cap;/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2'liler]
[∩: Kesişim]
[1: SEVDİĞİN | 2: GEREKSİNİM | 3: KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI ÖDENEN | 4: İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN]
1 ve/∩/+/||/<> 2 = GÖREV/HEDEF(MISSION)
2 ve/∩/+/||/<> 3 = MESLEK(VOCATION)
3 ve/∩/+/||/<> 4 = UZMANLIK(PROFESSION)
4 ve/∩/+/||/<> 1 = COŞKU/TUTKU(PASSION)

ve/+/||/∩/<>/>

[3'lüler]
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 = Coşku/heyecan ve gönül rahatlığı fakat "kesinliğin" bulunmaması
2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = Rahatlık fakat boşluk duyumu
3 ve/∩/+/||/<> 4 ve/∩/+/||/<> 1 = Tatmin fakat işe yaramazlık "düşüncesi/zannı"
4 ve/∩/+/||/<> 1 ve/∩/+/||/<> 2 = Neşe, dolgunluk/doluluk fakat "servetleştirilemeyen"

ve/+/||/∩/<>/>

1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI] )

( [2's]
[∩: Intersection]
[1: WHAT YOU LOVE | 2: WHAT THE WORLD NEEDS | 3: WHAT YOU CAN BE PAID FOR | 4: WHAT YOU ARE GOOD AT]
1 &/∩/+/||/<> 2 = MISSION
2 &/∩/+/||/<> 3 = VOCATION
3 &/∩/+/||/<> 4 = PROFESSION)
4 &/∩/+/||/<> 1 = PASSION

&/+/||/∩/<>/>

[3's]
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 = Excitement and complacency, but sense of uncertainty
2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = Comfortable but thought/"feeling" of emptiness
3 &/∩/+/||/<> 4 &/∩/+/||/<> 1 = Satisfaction but thought/"feeling" of uselesness
4 &/∩/+/||/<> 1 &/∩/+/||/<> 2 = Delight and fullness but no "wealth"

&/+/||/∩/<>/>

1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI] )

( )

( REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI]:
WHAT YOU LOVE and/∩/+/||/<> WHAT THE WORLD NEEDS and/∩/+/||/<> WHAT YOU CAN BE PAID FOR and/∩/+/||/<> WHAT YOU ARE GOOD AT )


- YASAMA SORUMSUZLUĞU ile/ve/<> YASAMA DOKUNULMAZLIĞI


- YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE

( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )


- YAŞAMI:
GELDİĞİ GİBİ KARŞILAMAK ile/ve/değil OLDUĞU GİBİ KARŞILAMAK


- YAŞAMIN DEĞİŞTİRDİĞİ ile/ve/<>/değil/yerine YAŞAM(LAR)I/NI DEĞİŞTİREN


- YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


- YAŞAMIN YALINLIĞINDA:
BİLİM ile/ve/||/<> FELSEFE ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> DİN

( Sınırlar. İLE/VE/||/<> Yorumlar. İLE/VE/||/<> Betimler. İLE/VE/||/<> Kutsar. )


- YAŞAMIN:
"UZUNLUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GENİŞLİĞİ


- YAŞAMIN:
"ZORLUĞU" ile/değil/yerine/||/<>/< SIRADANLIĞI


- YAŞAMSAL/VITAL ÖRGENLER:
BEYİN ile/ve/||/<> KARACİĞER ile/ve/||/<> AKCİĞER ile/ve/||/<> BÖBREK ile/ve/||/<> KALP


- YAŞAYAMAMAK ile/ve/değil YAŞADIĞINI, GÖNLÜNCE YAŞAYAMAMAK

( Hayallerini/istediklerini gerçekleştirememek. İLE/VE/DEĞİL Gerçekten istediklerini ve gerekenlerini yaptığın halde hayallerini gerçekleştirememek. )


- YAŞLANDIĞINDA/N DOLAYI OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKMAK DEĞİL ile/ve/değil/||/<> OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKTIĞINDA/N DOLAYI YAŞLANMAK


- YATIK GÖVDE = SÂK-I ZÂHİF = TIGE COUCHÉE


- YAYINBALIĞI ile ÇİZGİLİ YAYINBALIĞI


- YAZ LASTİĞİ ile KIŞ LASTİĞİ["KAR LASTİĞİ" değil!] ile DÖRT MEVSİM LASTİĞİ

( ... İLE Fren mesafesini kısaltır. İLE ... )

( Yaz lastiklerinin üzerinde yer alan diş desenleri ve kauçuk bileşimi, aracın, yola daha iyi tutunmasına yardımcı olur. Diş desenleri, kış lastiklerine göre daha az oyuğa sahiptir ve bu sayede, kauçuk maddesinin yola daha iyi temas etmesi sağlanır. Yaz lastiklerinde maksimum yol tutuşu amaçlanmaktadır. Ölçüsel olarak karakteristik özellikleri; [lastiğin taban/yanak oranı, taban genişliği, jant çapı vb.] aracın hız kapasitesini, ıslak ve kuru yol koşullarında performansını artırıcı etki göstermektedir. İLE Kış lastikleri, düşük sıcaklıklarda yani 7 °C'nin altındaki koşullarda da rahatlıkla kullanım sağlanması için özel olarak tasarlanmıştır. Kış lastiklerinin dişlerinin kauçukları, özel hazırlanmış bir kimyasal karışım ile üretilmiştir. Lastik dişleri, lastiklerin kış hava koşullarında kar tutmasını azaltıcı özellikte yapılmıştır. En önemli özelliklerinden biri, düşük sıcaklıktaki hava koşullarında yapısal özelliğini kaybetmemesidir. İLE Dört mevsim lastikleri, ıslak ve kuru olan yol koşullarında; yaz lastiklerinden daha kötü ancak yine de iyi bir performans sergilemektedir. Hafif karlı hava koşullarında da durumun geçiştirilmesine yardımcı olmaktadır. Dört mevsim lastiklerde; orta seviyede diş derinliği ve uzun diş ömrü vardır. )


- YAZDIĞINI YAP!(MAK) ve/<> YAPTIĞINI YAZ!(MAK)

( Yapacağını yaz, yazdığını yap! )

( Yaşamak için ayağa kalkmıyorsan, yazmak için masaya oturma! )

( TO DO WHAT YOU WROTE and/<> TO WRITE WHAT YOU DO/DONE )


- YAZININ KALICILIĞI ile/ve TAŞIN KALICILIĞI


- YAZMAK ve/=/||/<> BİRLİĞE GETİRMEK


- YEDİĞİMİZİ ile/ve/||/<> İÇTİĞİMİZİ

( İçelim! İLE/VE/||/<> Yiyelim!
[O kadar çok ve uzun süre çiğneyelim ki, lokmamız, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğimiz şeyi yutma ve ancak içmiş olalım! İçtiklerimizi de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yutalım!] )


- YEDİĞİN "KAP" ile "BİNDİĞİN DAL"


- YEDİĞİN/DEN | İÇTİĞİN/DEN ile/ve/değil/yerine YEMEDİĞİN/DEN | İÇMEDİĞİN/DEN

( Kâr. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yarar. )


- YEDİĞİN/İÇTİĞİN ile/ve/değil EŞİK


- YEMEDİĞİN/İÇMEDİĞİN ile/ve/değil EŞİK


- YENGEÇYİYEN AYIBALIĞI ile LEOPAR AYIBALIĞI ile FİL AYIBALIĞI

( ARCTOCEPHALUS PUSILLUS )


- YENİ CAMİ(HATİCE TURHAN SULTAN CAMİ) ile YENİ CAMİ(GÜNNÛŞ EMETULLAH VALİDE SULTAN CAMİİ) ile ESKİ-YENİ CAMİ / KASIM ÇAVUŞ CAMİSİ

( Eminönü'ndedir. İLE Üsküdar'dadır. İLE Eyüp'tedir. )

( ... İLE ... İLE XVI. yüzyılda, Kasım Çavuş tarafından. )


- YER FISTIĞI/ARAŞİT[Fr.] ile ŞAM FISTIĞI

( ARACHIDE avec ... )


- YERÇEKİMİNİN BİTTİĞİ NOKTA

( 105 km. )


- YERE-GÖĞE (SIĞMAMAK/SIĞDIRAMAMAK)


- YETERSİZ(LİĞ)İ "BAHÂNE ETMEK" ile/değil/yerine/>< İSABETLİ GEREKÇE/DAYANAKÇA GÖSTERMEK/ARAMAK


- YETİ = MELEKE = FACULTY[İng.] = FACULTÉ[Fr.] = VERMÖGEN, FÄHIGKEIT[Alm.] = FACULTAS[Lat.] = FACULTAD[İsp.]


- YGZ/ARTIFICIAL GENERAL İNTELLİGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY GENEL ZEKÂ


- YIĞILMA ile SIKIŞMA


- YIĞIN ile İSTİF[İt.]

( Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe. | Birçok kişinin biraraya gelmesiyle oluşan kalabalık, küme, kitle. İLE Üst üste eşya konularak yapılan düzgün yığın. | Kereste, tahta gibi ağaç ürünlerini kurutmak ya da bekletmek amacı ile belirli düzenlerde üst üste dizerek yapılan yığın. | Stok. )


- YIĞIN = KÜTLE = MASS[İng.] = MASSE[Fr., Alm.] = MASSA[Lat.] = MASA[İsp.]


- YIĞIN ile LODA/NODA

( ... İLE Küme, yığın. | Demet. | Taneli ya da tanesiz saman yığını. | Üzeri toprak ya da otla örtülmüş saman yığını. )


- YIĞIN ile MİLLET

( 72 milleti, bir(lik) bilmeyen, İNSAN değil! )


- YIĞIN ile/ve/||/<>/> TINAZ

( ... İLE/VE/||/<>/> Dövülerek savrulmaya hazırlanan ekin yığını. )


- YILAN BALIĞI ile BAHÇE YILAN BALIĞI

( ANGUILLA ANGUILLA cum HETEROCONGRINAE )


- YILAN BALIĞI ile DENİZ YILANI


- YILANBALIĞI/YAYINBALIĞI ile ELEKTRİKLİ YILANBALIĞI


- YILANBALIĞI ile KURT YILANBALIĞI

( )


- YILANBALIĞI ile LAMPRİ

( EEL vs. (SEA) LAMPREY )

( ANGUILLA cum PETROMYZON )


- YILANBALIĞI ile MAGRİ


- YILANBALIĞI ile MAGRİ[Yun.]

( ... İLE Yılanbalığıgillerden, Avrupa kıyılarında yaşayan, büyük bir balık. )

( CONGER CONGER )


- YILANBALIĞI ile MİGRA

( ... İLE Büyük türde bir yılanbalığı. )


- YILANBALIĞI ile MURANA/ŞAKIT

( ... İLE Yılanbalığına benzeyen, çok yırtıcı, sıcak denizlerde yaşayan, göğüs yüzgeci olmayan bir deniz balığı. )

( ... cum MURAENA )


- YILANYASTIĞI

( Yılanyastığıgillerden, sulak ve nemli yerlerde yetişen, köksapında süt görünüşünden, yakıcı ve acı bir özsu bulunan, zehirli bir bitki. )

( DRACUNCULUS VULGARIS )


- YOK OLMA ile/ve RÜZGÂRLIĞI KALMAMA


- YOKLUĞA DAYANAMAYAN ile/>< VARLIĞA DAYANAMAYAN


- YOKLUĞU PAYLAŞMAK değil VARLIĞI PAYLAŞMAK ve/||/<> İYİ GÜN DOSTU OLMAK değil KÖTÜ GÜN DOSTU OLMAK


- YOKLUĞUN ESASI VE USÛLÜ ile VARLIĞIN ESASI VE USÛLÜ


- YOL ile ÇIĞIR

( ... İLE Çığın, kar üzerinde açtığı iz. | Hayvanların, gide gele açtıkları ince yol, patika. | İz. | Başkalarının da uyabileceği, yeni bir biçim, yöntem ya da yol. | Büyük hattatların sanat yolu. )


- YOL ile/ve ÇIĞIR/SEBİL/PATİKA[Slavca]

( ... İLE/VE Hayvanların açtığı yol. )


- YONCA ile TAVŞANBIYIĞI

( ... İLE Bir tür yonca. )


- YORUM ile/ve YORUMUN ETKİSİ/EGEMENLİĞİ


- YÜKLEDİĞİN ile/ve/||/<> YÜKLENDİĞİN


- YÜKSELEN GÖVDE = SÂK-I SÂ'İD = TIGE MONTANTE, TIGE ASCENDANTE


- YUNUS ile DOMUZBALIĞI

( ... İLE Yunusbalığıgillerden, bir memeli türü. )

( ... cum PHOCAENA COMMUNIS )


- YUTUVERMEK/İÇİVERMEK(/"MİDEYE İNDİRMEK/BIRAKMAK/ATMAK") ile/değil/yerine ÇİĞNEMEK


- YUVARLAK ile/ve ALTIGEN

( En uygun/ideal şekil. İLE/VE Küreye en yakın şekil. | Belirli/sınırlı bir alanı en iyi ve en az boşluk kalacak biçimde değerlendirmeyi sağlayan şekil. | Arı peteğinin her bir kovuğu. )


- ZAMAN ...:
" 'GEÇSE/GEÇSİN' DİYE BEKLEDİĞİNDE" ile/ve/||/<> " 'DURSA/DURSUN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"

( Durur [gibi algılanır]. İLE/VE/||/<> Geçer [gibi algılanır]. )


- ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Gövdemizle ilişkilidir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Anlığımızla(zihnimizle) ilişkilidir. )

( Nicelikseldir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nitelikseldir. )


- ZAMANIN AÇIKLIĞI ile/ve/||/<> EVRENİN KAPALILIĞI


- ZÂTEN" değil/yerine BİLİNDİĞİ GİBİ/MÂLUM


- ZAYIFLAMAK ile/ve/değil/||/<> KEMERİN/LASTİĞİN ZAYIFLAMASI


- ZEN:
ANLAMI (")ANLAMSIZLIĞI/NDA(") ile/ve/||/<> (")ANLAMSIZLIĞI(") DA ANLAMLILIĞINDA


- ZEVK:
ALIŞILAGELMİŞLİK değil/yerine KENDİLİĞİNDENLİK


- ZEYTİNLER'DE:
ÇOLUR ile/ve HAL ile/ve KALİ ile/ve KALAMATA ile/ve KALEMBEZİ ile/ve MEMECİK ile/ve MEMİLİK ile/ve SARIULAK ile/ve SELE ile/ve USLU ile/ve YOĞULIĞ


- ZEYTİNYAĞI ve (ÇİĞ) FINDIK/CEVİZ/BADEM/ŞAM FISTIĞI


- ZİGANKA ile ...

( Rus köylü dansı. )


- ZİGON SEHPA ile FİSKOS SEHPA

( İçiçe geçmeli servis sehpası. İLE İki tekli koltuk arasında bulunan sehpa. )


- ZİGOT[Fr. < Yun.] ile/ve/> EMBRİYON ile/ve/> CENİN/FETÜS

( Döllenmiş hücre. İLE/VE/> 3-10 hafta arası. İLE/VE/> 10-38 hafta arası. )

( 24 haftadan sonraki doğumlarda, yaşam hakkı gereği bebekler yaşatılmaya çalışılmaktadır. )

( SPERM(ATOZOA): Boyu, kuyrukla birlikte 41-52 mikron; başı, 3-5 mikron (armuta benzer). Kuyruğunu vura vura saniyede 1-3 mm. ilerler. Tuba Fallopi'ye (16-20 cm.) 45 saniyede ulaşır. )

( Annenin 1 mm.nin 1/5'i, babanın 1 mm.nin 1/18-20'si. )

( DÖLLENME(FECUNDATIO): İlk 8 gün Tuba Uteri'de geçer. Bir yuvarlak oluşur(MORULA). )

( YUVALANMA(EMPLANTASYON) gerçekleşir. )

( BLASTUAL FAZ'I: Tüm organizma, hazırlanmaya başlar. Çok fazla fiziksel değişiklik olur. )

( Doğduğunda, ilk durumundan, 2500 kere büyük, 800 milyon kere ağırdır. )

( 1 göze/hücre, 26 milyar gözeye ulaşır. )

( ANNE KARNINDA YOLCULUK )

( )

( ... İLE Kısarak kapamak, sıkarak kapalı duruma getirmek. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( ZYGOTE vs./and/> EMBRYO vs./and/> FETUS/FOETUS )


- ZITLARIN BİRLİĞİ ile PARADOKSLARIN BİRLİĞİ


- ZİYARET ETMEK değil/yerine/= GÖRMELİĞE GİTMEK


- ZORUNLU = NECESSARY[İng.] = NÉCESSAIRE[Fr.] = NOTWENDIG[Alm.] = NECESSARIA[Lat.]


- ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- ZORUNLULUK = ZARURET = NECESSITY[İng.] = NÉCESSITÉ[Fr.] = NOTWENDIGKEIT[Alm.] = NECESSITAS[Lat.] = NECESIDAD[İsp.]

İçinde ...İĞ... ~ ... bulunan FaRkLaR...

- !MENFÛR[Ar. < NEFRET] değil/yerine/= İĞRENÇ


- !SİGARA İÇEN ile/ve/değil/<> İÇİREN/İÇTİREN/İÇTİRTEN

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Etkin/Edilgin/Ettirgen. )

( [ne yazık ki] İçmeyenler. İLE/VE/DEĞİL/<> İçenler ve içmeyenler. )


- ... "ÖZELLİĞE HAİZ" değil ... ÖZELLİĞİ HAİZ


- ... "ŞANSI" YOK değil ... OLASILIĞI/OLANAĞI YOK


- ... DİYE BİLDİĞİ/M/İZ ile ... DİYEBİLDİĞİ/M/İZ


- ... OLASILIĞI:
YÜKSEKTİR ile/ve/||/<>/> YÜKSELİR


- ... OLDUĞUNDA / GEREKTİĞİNDE ile/değil ... OLURSA / GEREKİRSE


- ...:
"OLMALI!" ile/değil OLABİLDİĞİ KADAR(IYLA) OLMALI(/OLABİLİR ANCAK)


- ...'DA/N:
"NE ANLADIĞIN" ile/ve/değil "NE BEKLEDİĞİN"


- ...'NIN DEDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/> ...'NIN BİLDİRDİĞİ


- ...('YI/YA) YAPMAMA/UYGULAMAMA/UYMAMA:
"ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil/yerine OLANAĞI/OLANAKLILIĞI/İHTİYÂRI


- ...DIR'IN İŞLEVİ:
NE OLDUĞUNU TANIMLAMADA ile/değil NE OLMADIĞINI TANIMLAMADA

( Bigi yoksa kişisel bir iddia olarak kalır. İLE Ancak, veriye/bilgiye dayanarak kullanılabilir. )

( Bir konunun/durumun/ayrıntının, ne olduğunu "tanımladığımızdaki" ["...dır"] karşılığı ile ne olmadığı ya da ne olmayabileceğini belirttiğimizdeki anlamı, etkisi bir/aynı değildir. Ne olmadığını/olmayabileceğini ["... değildir"] belirttiğimizde [fazla] tartışma konusu bulunmayabilir fakat ne olduğu "iddia edilirse" çok fazla tartışma ve ayrışma konusu doğabilir/olabilir. )


- "... IŞIĞINDA" ile/<> "... ÇERÇEVESİNDE"


- "... MANTIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< KABULÜ


- "... SAYESİNDE" ile/ve/değil/yerine "... ARACILIĞIYLA"


- "... TASI, ODUNCUNUN VAR BALTASI" ile/ve "TATLI SÖZ YILANI DELİĞİNDEN ÇIKARIR"


- "... YOLUYLA" ile/ve "... ARACILIĞIYLA"


- "... YÖNETMENLİĞİ" değil ... YÖNETMELİĞİ


- "...'YA SIĞMAYACAK" ile/değil ... İLE SINIRLANDIRIL(A)MAYACAK


- "...NIN KARŞITI" ile/değil ...NIN KARŞILIĞI


- "İleri-Geri" konuşacağına hesabını bil de KONUŞ!!!


- "Olur-olmaz" zamanda konuşacağına gerektiğinde KONUŞ!!!


- "Uzun uzadıya" anlatmasan da olur. Beklenildiği kadarını anlat ve KONUŞ!!!


- "ACIMASIZLIK" ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇ EŞİĞİNİN YÜKSELMİŞLİĞİ


- "ADSIZ NARKOTİKLER" değil ADSIZ NARKOTİK (ARKADAŞ BİRLİĞİ)

( Adsız Narkotik Arkadaşlık Birliği Tel.: 536. 341 01 89 )


- "AKIL-BALİĞ" değil ÂKİL-BALİĞ


- "AKLIN" KULLANDIĞI KAVRAMLAR/DİL ve/||/<> KAVRAMLARIN/DİLİN KULLANDIĞI "AKIL"/ZİHİN/KİŞİ


- "ALIŞKANLIK" (İLE) ile/değil KENDİLİĞİNDENLİK (İLE)


- "ALIŞKIN" ile/değil/yerine ALIŞKANLIĞI OLAN


- "ÂN'I YAŞAMAK" değil ÂN'IN FARKINDALIĞIYLA YAŞAMAK

( "Ân'ı, yaşamak" sözü, "anlık düşünmek, hareket etmek, günlük öteki işleri/durumları gözardı etmek, kenara koymak, askıya almak" ya da "keyfî, ben merkezci hareket etmek" olarak DEĞİL yaşamın, olay/olguların, çevrenin, kendinin/zihnin her durum ve sürecinde, farkındalıklı ve nitelikli yaşama çabası -iddiasında değil!- içinde olunması gerektiği, gerekenin, gerektiği koşullarda ve zamanda yerine getirilmesi gerektiği anlamına gelir. Ancak, bu biçimde, farkındalıklı düşünülür, eylemsel yaşanırsa, yaşamın içinde olunacağı, sorumluluk alarak, felsefî anlayış, bilimsel tutum ve sanatsal duyarlılık ile sağlanabilir. )

( "An'ı yaşamak" ya da "An'da yaşamak" deyimleri, eksik ya da yanlış kullanılmakta, algılanmaktadır ne yazık ki.

"An'ı yaşamak", gün boyunca yaptığın/yaşadığın biçimde, An'ı(nı) da farkındalıklı, verimli yaşamaya işaret etmek, dikkat çekmek üzere kullanılır/kullanılmalıdır. Bu algı ve yorumla, hem gün içinde yapılan/yaşanılan işlerdeki zorunlulukları/gereksinimleri yerine getirir gibi, An'ı da aynı zorunluluklar oranında yaşamayı, hem de An'ın yoğunluğundaki bilinci/ni, gün içindeki işlerde de devrede tutarak, verimli bir tam gün geçirmeyi anımsa(t)maya yöneliktir.

"An'da yaşamak" da aynı biçimde, günlük işlerdeki çokluk ve verimlilik gibi An'da da zamanı verimli kılacak, farkındalıklı bir tutum içinde yaşamayı anımsa(t)maya yöneliktir.

Yani...
"AN'I YAŞAMAK" değil AN'I, FARKINDALIKLI YAŞAMAK; "AN'DA YAŞAMAK" değil AN'DA, VERİMLİ/ÜRETKEN YAŞAMAK'tır! )


- "ANLATTIĞIMIZ ZAMAN OLAY OLUR" değil ANLATSAK OLAY OLUR


- "ASALAK" ile/değil SIĞINTI


- "AŞKIN AZLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİĞİN ÇOKLUĞU


- "AŞKIN EKSİKLİĞİ" ile/değil/ne yazık ki/< ARKADAŞLIĞIN EKSİKLİĞİ


- "ATEŞ BACAYI SARDI" ile "BIÇAK KEMİĞE DAYANDI"


- "AZ ÖNCE SÖYLEDİM" değil "AZ ÖNCE SÖYLEDİĞİM GİBİ"


- "BABAYİĞİT" ile/değil "BİTİRİM"(KÖTÜRÜM)


- "BANA GÖRE" ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...


- "BAŞIMIZA GELEN" ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ


- "BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil GAZETECİLERİN SERBESTLİĞİ

( [not] FREEDOM OF PRESS vs./and/but FREEDOM OF JOURNALIST )


- "BASİT/KÜÇÜK/ÖNEMSİZ" HATA ile/ve/değil/yerine/||/<> BENİM ÖZENSİZLİĞİM/DİKKATSİZLİĞİM!


- "BAŞKA BİR DEYİŞLE ..." ile/değil/yerine "BAŞKA BİR DİLDEKİ KARŞILIĞIYLA ..."


- "BATAKLIKTA SİNEK AVLAMAK" değil/yerine BATAKLIĞI KURUTMAK


- "BENİM YEĞLEDİĞİM/TERCİHİM" ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLİMİN YEĞLEDİĞİ/TERCİHİ


- "BENLİK" "TUTUMUNDA":
KİM OLMADIĞIMIZ ile/ve KARŞIT OLDUKLARIMIZ


- "BIÇAK, KEMİĞE DAYANINCA" ile/ve "DOĞUM SANCISI BAŞLAYINCA"


- "BİÇTİĞİN" ve/||/<>/>/< "EKTİĞİN"

( "Biçtiğimizi" beğenmiyorsak, "ektiğimize" bakmalıyız! )


- "Bildiği bir şey vardır!" de DİNLE!!!


- "Bildiği bir şey vardır!" de SUS!!!


- "BİLDİĞİNİZ GİBİ" ile/değil/yerine "BİLENLERİN BİLDİĞİ GİBİ"


- "BİLİME İNANMAK" değil BİLİMİ/BİLİMSELLİĞİ ÖNCELİKLİ KILMAK/TUTMAK

( Bilim/bilimsellik, olay, olgu ve kavramları değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada, olmazsa olmaz, aslolan ve öncelikli olanın, yanlı ya da keyfî davranmayarak, kendini/birini/kişiyi merkeze almadan (bu tavır ve tutumu anımsayarak/anımsatarak, göstererek), dayanakçalı düşünerek, konuşarak ve davranarak sağlanabilir/gösterilebilir. )

( Bilim/bilimsellik, doğrulanabilirlik ya da kanıt üzerinden değil yanlışlanana kadar doğru kabul etme gerekliliği ilkesiyle işleyen ve sürdürülebilen bir araç, yaklaşım ve tutumdur. )


- "BULANIK MANTIK" değil BULANIĞIN MANTIĞI


- "BÜYÜK BURUN/LULUK" ve/||/<>/> BURNUNUN DİBİNDEKİ FIRSATLARI/GERÇEKLERİ GÖREMEME


- "ÇİRKİN/LİK" ile/ve/<> ÇİĞ/LİK


- "DAMLAYA DAMLAYA GÖL OLUR" ile/ve/||/<> "TAŞI DELEN, SUYUN GÜCÜ DEĞİL DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİDİR"


- "DİĞERKİSİ" değil DİĞERİ/ÖTEKİ


- "DİKKAT EKSİKLİĞİ/AZLIĞI" ile/değil İLGİ EKSİKLİĞİ/AZLIĞI


- "DOĞRU BİLDİĞİNİ" "YAPMAK" ile/değil "CANININ İSTEDİĞİNİ" "YAPMAK" [değil/yerine/daha iyisi YAPMAMAK]


- "DÜNYA GÖRÜŞÜ" ile PARADİGMA


- "ELEKTRİKLERİ/IŞIKLARI KAPATMAK" fizik ELEKTRİĞİ KESMEK/IŞIĞI KAPATMAK

( Elektriğin ve ışığın, çoğulu olmaz! )


- "ELİMDEN GELDİĞİNCE" ile/ve/<>/değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR


- "EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR" ile/ve/<>/> "EROS'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORUM"


- "EN KESTİRME YOL, BİLDİĞİN YOLDUR" ile/ve/||/<> BİLDİĞİN "CEHENNEM". BİLMEDİĞİN "CENNET"TEN İYİDİR


- "EN SEVMEDİĞİM" (ŞEY) ile/değil/yerine PEK/HİÇ SEVMEDİĞİM (BİR ŞEY)


- "EŞİĞİNİ YÜKSELTMEK" ile/yerine KENDİNİ GELİŞTİRMEK


- "ETİ SENİN, KEMİĞİ BENİM!" değil ONU, ETİNDEN VE KEMİĞİNDEN (SAPLANTISINDAN) AYIR!


- "FELSEFE" ile PARADİGMA


- "GEÇTİĞİMİZ HAFTA" değil GEÇEN HAFTA


- "GELMEYİN!" ile/değil/yerine/= (SÜREKLİ) GELENLER GELMEDİĞİ ZAMAN GEL/İRSİN


- "GEREKTİĞİ GİBİ" ile/ve "YETERİNCE"


- "GEREKTİĞİNDE" ile/ve "YERİ GELDİĞİNDE"


- "GÖNÜL HIRSIZ(LIĞ)I" ile/ve/||/<> "AÇIK KAPI ARSIZ(LIĞ)I"


- "GÖRÜNTÜSÜ" ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ

( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )


- "GÜVEN KAPISI" ARAYIŞI ></< ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ/YARALANMASI


- "GÜVENLİK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ


- "HADDİNİ AŞMAK" ile ÇIĞRINDAN ÇIKMAK


- "HATA PAYI" ile/ve/<> "HATA OLASILIĞI"


- "HATA/KUSUR ARAMAK/BULMAK" (İÇİN/ÜZERE) ile/değil/yerine BİR EKSİĞİNİ/HATASINI (DAHA) DÜZELTTİRMEYE ARACI OLMAK


- "HERŞEYİN ANLAMINI ÇÖZMEK" ve/=/||/<>/> HİÇBİR ŞEYİN ANLAMININ, (PEK DE FAZLA) OLMADIĞINI ANLAMAK


- "HİSSETMEZSEM" ile/değil "HİSSETMEDİĞİM ZAMAN"


- "HOŞ DEĞİL!" ile/değil ALIŞIK OLMADIĞINDAN DOLAYI!


- "İÇERİK ÖNEMLİ DEĞİL" değil "İÇERİĞİ, (BURADA/BUGÜN[ÇAĞIMIZDA]) ÖNEMLİ DEĞİL"


- "İLK TANIŞTIĞIMIZ GÜN" değil TANIŞTIĞIMIZ GÜN


- "İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ" ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ


- "IRKÇI/LIK" ile/değil YABANCI DÜŞMAN(LIĞ)I


- "İŞİNE GELDİĞİ GİBİ" ile "ANLADIĞI KADAR"


- "İSTEDİĞİMİZ" ŞEY:
OLURSA ile OLMAZSA

( 1 hayır. İLE 1000 hayır. )


- "İSTEDİĞİN GİBİ YAŞAMAK" değil/yerine/>< İSTENİLEN/BEKLENİLEN BİÇİMDE YAŞAMAK

( "Cehennemi istiyorsak..." DEĞİL/YERİNE/>< Cenneti (ne kadar çok) istiyorsak... )


- "İYİ-KÖTÜ" AYRIMI YAPMAK/TELKİN ETMEK değil/yerine (SADECE) NE OLMADIĞINI BELİRTME (ÇABASI)


- "İZİNSİZ GÖSTERİ/YÜRÜYÜŞ" değil/yerine GÜVENLİK İÇİN HABER VERME GEREKLİLİĞİ


- "KABALIĞIM" ile/ve/değil "KALABALIKLIĞIM"


- "KAFA KARIŞTIRIYOR" değil (BİLMEDİĞİMDEN) "KAFAM KARIŞIYOR"


- "KALBİN DERİNLİĞİ" ile/ve "DERİNLİĞİN KALBİ"


- "KALDIĞIMIZ YER" değil/yerine "KARAR KILDIĞIMIZ YER"


- "KARIŞMAK":
NE YAPMAYACAĞI/NA / SÖYLEMEYECEĞİ/NE ile/değil
NE YAPTIĞINA/SÖYLEDİĞİNE

( Birine, ne yapmayacağını söylemek/anlatmak/göstermek karışmak değildir! ["Karışmak", yapılacak yanlış ya da doğru olan eylem/söz için kullanılabilir ancak.] )

( Kişilerin ne söyleyeceğini ya da yapacağını söylemeye, "müdahale" ya da "karışmak" denilebilir (belki ve çoğu şey için). Fakat ortak olan kavram, ifade, durum, davranış ve tutumlarda, toplumsal birlik, düzenlilik ve sürekliliğin sağlanması için gerektiğinde, hepimizin, birbirimize neyi yapamayacağını/yapmayabileceğini söylemesi kabalık ya da karışmak değildir! )


- "KARTOPU" ve/ne yazık ki/||/<>/> ÇIĞ


- "KAYBETME ŞANSI" değil "KAYBETME OLASILIĞI"


- "KENDİNE YET(E)MEMEK" ile/ve/değil/yerine "KABUĞUNA SIĞ(A)MAMAK"


- "KİM OLDUĞUMUZ" ile/ve/değil/yerine/< ADAM OLUP OLMADIĞIMIZ


- "KİŞİYE GÖRE RENK DEĞİŞTİRMEK" ile/değil/>< KİŞİLİĞİNİN, RENKLİ OLMASI


- "KÖRLÜK/SAĞIRLIK"(IN NEDENİ) ile/ve/||/<> TIKANIKLIK('IN NEDENİ)

( Olanaklar/olanaklılık, rahatlık. İLE/VE/||/<> Yeti/yetenek, becerme, başarı. )


- "KULLUK İÇİN" değil İNSANLIK İÇİN/İNSANLIĞINDAN DOLAYI


- "KUVVETLER AYRILIĞI" değil/yerine KUVVETLER AYRILIĞI VE BİRLİĞİ


- "KUYUNUN DERİNLİĞİ" değil "İPİN KISALIĞI"


- "MALUMUNUZ" ... ile/ve/değil/yerine/<> BİLDİĞİNİZ GİBİ


- "MUMLA ARAMAK" ile/ve "SAMANLIKTA İĞNE ARAMAK"


- "NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ" ile NE BİLDİĞİMİZ

( Ne bildiğimizi değiştirir. İLE Nasıl göründüğümüzü değiştirir. )


- "NASIL KULLANIŞI" değil NASIL KULLANILDIĞI


- "NE İSTEDİĞİMİ/Zİ BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEYE GEREKSİNİMİM/İZ OLDUĞUNU BİLMEK

( Herkes "bilir". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bazıları bilir. )


- "NEREYE GELDİĞİMİZ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEREDEN GELDİĞİMİZ


- "OL(A)MADIĞIMIZ GİBİ OLMAK/OLMAYA ÇALIŞMAK" ile/değil/yerine OLDUĞUMUZ GİBİ OLMAK


- "OLASILIĞIN DOĞUŞU" ve/||/<> "ŞANSIN TERBİYE EDİLİŞİ"

( Ian Hacking'in bu kitaplarını da okumanızı salık veririz. )


- "ÖLDÜĞÜNDE" değil/yerine "NEFSİN ÖLÜMÜ TADDIĞINDA"


- "ÖLÜMDEN SONRA, YAŞAMIN OLUP OLMADIĞI" değil/yerine ÖLÜMDEN ÖNCE, SENİN, YAŞAMDA OLUP OLMADIĞIN


- "ÖNEMİ YOK" ile/değil BELİRLEYİCİLİĞİ YOK


- "OTOMATİĞE BİNME" değil OTOMATİĞE BAĞLAMA


- "PİS" ile/değil/yerine "ÇİĞ"


- "S.KİLMİŞ GÖTÜN DAVASI OLMAZ" ile/ve "GEÇTİ BOLUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE"


- "SAVUNDUĞUNDAN" DOLAYI BİLMEK ile/değil/yerine/>< BİLDİĞİNDEN DOLAYI SAVUNMAK


- "SAYIN APARTMAN YÖNETİCİLİĞİ" değil SAYIN APARTMAN YÖNETİCİSİ/YÖNETİMİ


- "ŞEKER" HASTALIĞI ile "GİZLİ ŞEKER" HASTALIĞI

( DIABETES INSPIDUS vs. DIABETES MELLITUS )


- "SEN DİLİ" KULLANMAMA GEREĞİ:
TANIMADIĞIN KİŞİ değil (YETERİNCE) SAMİMİ/YAKIN OLMADIĞIN(/DAN DOLAYI)

( Tanımadığınız ve/ya da yeterince samimi/yakın olmadığınız kişilere, "SİZ" diye hitap ediniz/edilir! )


- "SEN, İSTEDİĞİN KADAR YAPARSAN YAP" değil NE KADAR YAPARSAN YAP ya da İSTEDİĞİN KADAR YAP


- "SENİ SEVİYORUM!" ile/belki/yerine/değil "SENİN, BENİ SEVEBİLME OLASILIĞINI SEVİYORUM!"


- "SENİ SEVİYORUM" (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK


- "SENİ SEVİYORUM" (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK


- "SEVDİĞİMİZ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVEBİLECEĞİMİZ


- "SIĞ" ile/ve/<> "ÇİĞ"


- "SİGARA İÇİLMEYEN BÖLÜM" yerine SİGARA İÇİLEN BÖLÜM

( NONSMOKING AREA instead of SMOKING AREA )


- "SINIRLARI GENİŞLETMEK" ile "EŞİĞİ YÜKSELTMEK"


- "SÖYLEDİĞİNE GÖRE ..." ile/ve "SÖYLEDİĞİ KADARIYLA ..."


- "SÖYLEDİĞİNİZDE" değil "SÖYLEDİKLERİNİZDE"


- "ŞU AN, İCÂD ETTİĞİM BİR YANIT DEĞİL" değil "ŞU AN İÇİN İCÂD ETTİĞİM BİR YANIT DEĞİL"


- "TAKINTI" ile/değil/yerine ÇALIŞMA VE ÜRETME (GEREKLİLİĞİ)


- "TAKINTI" ile/değil/yerine GEREKENİ/GEREĞİNİ YAPMAK


- "TAŞI GEDİĞİNE KOYMAK" ile "CUK OTURTMAK"


- "TEŞVİK-İ MESAİ" değil TEŞRİK-İ MESAİ/İŞBİRLİĞİ


- "ÜMİT EDİLDİĞİ KADAR DÜŞÜK OLMAZ" değil "SANILDIĞI KADAR DÜŞÜK OLMAZ"


- "ÜSKÜDAR'DA SABAH OLDU" ile "GEÇTİ BORUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE"


- "VARLIĞIN AÇIKLANABİLMESİ" ile "TANRI"

( Ontolojik epistemoloji. İLE ... )


- "VARLIĞIN AÇIKLANABİLMESİ" ile "TANRI"

( Ontolojik epistemoloji. İLE ... )


- "X PARÇACIĞI" değil HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU


- "YAPABİLDİĞİM" ile "YAPABİLDİĞİMİ DÜŞÜNDÜĞÜM"


- "YARATMA" ile/ve/değil AÇIĞA ÇIKARMA


- "YAŞLANDIĞIMIZDAN DOLAYI OYUN OYNAMAKTAN VAZGEÇMEK"
değil/ne yazık ki
VAZGEÇTİĞİMİZDEN DOLAYI OYUN OYNAMAMAK


- "YENİLGİ":
"KAYBETTİĞİNDE" değil VAZGEÇTİĞİNDE


- "ZAMANI GELDİĞİ ZAMAN ..." değil ZAMANI GELDİĞİNDE ...


- "ZAMANI GELİRSE" ile/ve "ZAMANI GELDİĞİNDE"


- "ZAMANIN EL VERDİĞİNCE" değil "ZAMAN EL VERDİĞİNCE"

( "ZAMANIN EL VERDİĞİ KADAR" demek üzereyken "ZAMANIN" diye başlayıp bu sözü kullandıktan sonra bir anda zihne başka bir sözün gelmesiyle hızla yön değiştirerek ifadenin bozulmasıyla oluşur. [Dli yanlış kullanmaktan değil bazen konuşma koşullarının çoklu etkileri altında sözcükler arasında karmaşalar yaşanabilir.] )


- "ZURNANIN ZORT DEDİĞİ YER" ile "DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER"


- (")EŞİTLİK(") ile/ve/değil/||/<> FIRSAT/OLANAK/KOŞULLAR EŞİTLİĞİ


- (")İYİLİK(") değil OLDUĞU/GEREKTİĞİ ŞEKİLDE/GİBİ


- (")KESİNLİK(") ile/ve/değil KESİNLİĞİN OLANAKSIZLIĞI

( [not] CERTAINTY vs./and/but IMPOSSIBILITY OF CERTAINTY )


- (")NE YAPACAĞINI BİLMEK(") ile/ve/değil/||/<>/> BİLDİĞİNİ, YAPMAK/UYGULAMAK


- (")SORUNLARI("):
BAŞKALARIYLA OLAN/LAR ile/değil/yerine (OLABİLDİĞİNCE) KENDİYLE OLAN/LAR

( Sorunun, kendi(nde) olduğunu anla(ya)mayan kişiler, ne yazık ki, çözümü, başkalarının huzurunu bozmakta "arar/bulur". )

( [çoğunlukla] Kendiyle, (ciddi) sorunları olan(lar)dır. İLE/DEĞİL/YERİNE Başkalarıyla, "sorunlu" "görünseler/düşünülseler" de sorunsuzdur(lar). )


- (")TOHUM(") ve/||/<> (")MEYVE(") ve/||/<> (")ÇEKİRDEK(")/ÇİĞDEM[Ege'de]]


- (")YETERSİZ/LİK(") ile/ve "SIĞ/LIK"


- (GEREKTİĞİ KADAR) SU İÇMELİ!


- (MUMU/IŞIĞI) YAKMAK yerine (MUMU/IŞIĞI) UYANDIRMAK


- (MUMU/IŞIĞI) YAKMAK yerine (MUMU/IŞIĞI) UYANDIRMAK


- (OLABİLDİĞİNCE) ÖNLERDE OTURMAK ile/ve (OLABİLDİĞİNCE) ARKALARDA VE ORTALARDA OTURMAK

( Tiyatroda. İLE/VE Sinemada ve konserlerde. )


- (ONUN/SENİN) GÜZELLİĞİNE BAKMAK ile/değil/yerine GÜZELLİĞE BAKMAK


- (SADECE GEREKTİĞİ KADAR) YEMELİ!


- (ŞER'Î) ADLÎ DELİL:
MADDENİN VUCUDA GETİRDİĞİ ile/ve/||/<> KANUN TESİS ETMİŞ BULUNAN ile/ve/||/<> ŞAHADET ile/ve/||/<> KARİNE ile/ve/||/<> YEMİN

( PREUVES JUDICIAIRES )


- (SEVDİĞİN)(BİR ŞEYİ)TOK KARNINA YEMEK ile/yerine AÇKEN (KARARINCA) YEMEK


- (SİGARA) "YASAĞI" değil SINIRLAMASI/KISITLAMA/SI

( Yürürlüğe giren yasa, bir "YASAK" koyma değildir! Toplum yaşamında ve kişiler arasında düzenin sağlanması, hakların korunması için ortak kullanım alanı kuralları uygulanmak zorundadır. Sigarayla ilgili düzenleme, kişilerin bulunmak zorunda/durumunda olduğu -kapalı ya da açık- ortamlarda sigara kullanıcılarının keyfî uygulamalarına izin vermemek üzerinedir. Bu durumdan rahatsız olan/olabilecek kişilerin haklarının korunması üzerine de bu tür kısıtlamalar getirilmesi gerekmiştir. "YASAK" olarak ifade edilen durum, "sigara içme yasağı" değil belirli ortak kullanım alanlarında keyfî tutumda bulunulmasına engel olabilmek üzere ve çevrenin rahatsız edilmemesine yöneliktir. Doğrudan, genel bir "içmeme yasağı" getirilmemiştir. "YASAK"[< YASA][yasaya/kanuna bağlı olan] sözcüğü ve kullanımının da, kişiler [içen-içmeyen, rahatsız olan/lar] arasında anlaşamamazlık/ihtilâf [ya da olası çatışma durumunda] toplum ve devlet tarafından kabul ve onay görmüş, uyumlu bir düzen sağlanabilmesi üzerine, gereken koşulların, yazılı ve tüzel(hukukî) bir karşılığının bulunması üzerinedir. Birlik ve bütünlüğü, sürdürülebilirliği sağlayabilmenin göstergesi ve dayanakçası olarak, "YASA" ve yasal gereklilik, işlevini yerine getirmek üzere uygulanmaktadır. Kişi, kendi evinde istediği gibi [çırılçıplak] dolaşabileceği halde dışarıda/sokakta, ortak alanlarda dolaşamayacağı gibi. Bu durumu anlayan ve kabul edebilen tütün kullanıcıları, tütün ürünleri kısıtlamasının da bir uzlaşım ve çözüm gerektirdiğini rahatlıkla anlayacak ve kabul ediyor olacaklardır. )


- (UP)RIGHT(NESS) vs./and APPROPRIATE(NESS)


- (YERİ GELDİĞİNDE VE DOZUNDA) TERSLEYEBİLMELİ!


- (YERİ GELDİĞİNDE) KAÇMALI!


- (YERİ GELDİĞİNDE) KORKMALI!


- [...'NIN ...]
... DUYUMSANDIĞI/HİSSEDİLDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/< ... YANSIDIĞI


- [BAZI/ÇOĞU DURUM/SORUN/HATA/ZORLUKTA]
"(BEN) İNSANIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "İNSANIM" DÜŞÜNCESİNE/SÖZCÜĞÜNE SIĞINMIŞSIN/KAÇMIŞSIN/SAKLANMIŞSIN


- [Fr. < Yun.] OLİGOKLAZ ile OLİJİST

( Billur kütlelerde, serpme durumunda bulunan, beyazımtrak bir tür feldispat. İLE Kızıl renkli, kayaçlarda rastlanılan, doğal demir oksidi. )


- [Fr.] SANTİAR ile/ve/<> SANTİGRAM ile/ve/<> SANTİGRAT ile/ve/<> SANTİLİTRE ile/ve/<> SANTİM ile/ve/<> SANTİMETRE

( Bir ar'ın, yüzde biri, bir metrekare. İLE/VE/<> Bir gramın, yüzde biri, bir desigramın onda biri. İLE/VE/<> Suyun, buz olma noktasını sıfır, buharlaşma noktasını 100 sayarak, arası, derece olarak adlandırılan yüz eşit kısma bölme yoluyla bulunan ısı ölçeği. İLE/VE/<> Bir litrenin, yüzde biri. İLE/VE/<> Herhangi bir birimin, yüzde biri. İLE/VE/<> Bir metrenin, yüzde biri. )


- [ne yazık ki]
!"KÜÇÜMSEMEK" ile/ve/||/<>/> KÜÇÜMSEDİĞİNE GEREKSİNİM DUYMAK/MUHTAÇ KALMAK

( Kapalı olan Antep fıstığını, bırakıp sonunda, o kapalı olanları açmaya çalışmak kadar komik, çaresiz ve vahim durumlara düşmemek için çoğu ufak/değersiz/yetersiz "görünen" şeyi ve kişiyi küçümsememek gerekir. )


- [ne yazık ki]
!ADAM KAYIRMACILIĞI ile/ve/||/<> !İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞI


- [ne yazık ki]
!İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> !İNSAN TİCARETİ

( TCK79 ile/ve/||/<> TCK80 )


- [ne yazık ki]
!KİN ile/<> !GILLÜGİŞ/GILLIGIŞ

( ... İLE/<> Gizli kin, gizli ve kötü erek/amaç. )


- [ne yazık ki]
!MÜSTEHZÎ/SARKASTİK[İng. < SARCASTIC] değil/yerine/= ALAYCI/İĞNELEYİCİ


- [ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
RASYONEL ile/ve/<> KİTLELERİN SEFERBER EDİLDİĞİ ile/ve/<> ASİMETRİK


- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK

( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )


- [ne yazık ki]
"GÖZÜNDE BÜYÜTMEK" ve/||/<>/> GERÇEKLEŞME OLASILIĞINI DÜŞÜRMEK


- [ne yazık ki]
"İŞİNE GELDİĞİNDE" ile/değil/yerine/>< YERİ GELDİĞİNDE


- [ne yazık ki]
"KABA" ile/ve/||/<> "ÇİĞ"


- [ne yazık ki]
"YÜZEYSEL/LİK" ile/ve/||/<> "SIĞ/LIK"


- [ne yazık ki]
BELLEK KAYBININ NEDENLERİ:
KAN ŞEKERİNİN OYNAMASI ve/||/<> VİTAMİNLERİN EKSİLMESİ ve/||/<> MİNERAL YOKSUNLUĞU ve/||/<> YAĞLARIN DENGESİZLİĞİ ve/||/<> HORMONLARIN AZLIĞI


- [ne yazık ki]
BİLGİ YETERSİZLİĞİ ve/||/<>/> ÖNYARGI


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİĞİN/BİLGİSİZLERİN:
KABALIĞI ile/ve/||/<> KALABALIĞI


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİK SÜRECİ VE SONUCU:
DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> TİRANLIK


- [ne yazık ki]
BÜYÜK SORUN/YANILSAMA:
"ACI ÇEKMEMEK" ve/||/<>/>/< "KENDİMİZİ KANDIRMAK" / KANDIRDIĞIMIZI/KANDIRABİLECEĞİMİZİ ZANNETMEK


- [ne yazık ki]
DOĞRU OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE, YAPMAMAK ile/ve/<> YANLIŞ/HATALI/EKSİK OLANI, BİLMENE KARŞIN, YAPMAK


- [ne yazık ki]
GELİR ADÂLETSİZLİĞİ ile/ve/||/<>/> "SERVET" ADÂLETSİZLİĞİ


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< GELİŞİGÜZEL


- [ne yazık ki]
GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR [GDO] ile HORMONLU ile İLÂÇLI


- [ne yazık ki]
GÜRÜLTÜ ÇIKARMAK/KORNA ÇALMAK ile/değil/yerine/>< SUSMAK/SESSİZLİĞİ YEĞLEMEK

( [ne yazık ki] Bilgisizlik ne kadarsa o kadar çok ve yüksektir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilgelik ve zarâfet ne kadar derinse/yüksekse. )


- [ne yazık ki]
İLİŞKİLERİN/EVLİLİKLERİN BİTİŞİ:
AŞKIN BİTMESİNDEN ile/ve/||/<>/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASINDAN


- [ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )

( [unfortunately] HUMAN CRIMES: GENOCIDE and/||/<> TORTURE and/||/<> DISCRIMINATION and/||/<> HATRED and/||/<> TO PUSH ADDICTION (and/||/<> TO DISSAPOINT) )


- [ne yazık ki]
İSTEDİĞİN SÖZÜ SÖYLEMEK ve/||/<>/> İSTEMEDİĞİNİ DUYMAK

( "İstediğimiz sözü" söylersek, istemediğimiz sözü de duyarız/duymak zorunda kalırız. )


- [ne yazık ki]
KANDIRMADA:
"APTAL/LIĞIMIZ" ile/ve/değil/||/<>/< "ONUN/ONLARIN" KARAKTERSİZ/LİĞİ

( Olmuyor. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Oluyor. )


- [ne yazık ki]
KEYİF EHLİ ile/ve İŞİNE GELDİĞİ GİBİ YAŞAYAN


- [ne yazık ki]
KÖLELİK ile/ve/||/<>/> BORÇ KÖLELİĞİ


- [ne yazık ki]
KÖTÜLERİN, "BASKISI" ile/değil/||/<> İYİLERİN, KAYITSIZLIĞI


- [ne yazık ki]
MUTSUZLUK:
"SAHİP OLAMADIKLARIMIZA ULAŞAMADIĞIMIZDAN DOLAYI" değil SAHİP OLDUKLARIMIZI UNUTMAKTAN DOLAYI


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- [ne yazık ki]
ŞİDDETTEN DOLAYI ... ile/ve/değil/ne yazık ki/<> "BİZİM/SEN"İN "SESSİZLİĞİNDEN/TEPKİSİZLİĞİNDEN DOLAYI ..."


- [ne yazık ki]
SİYASAL KAYIRMACILIKTA:
PATRONAJ(BOSISM) ile/ve/||/<> KLIENTALIZM ile/ve/||/<> HİZMET KAYIRMACILIĞI


- [ne yazık ki]
YORAN:
KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ETRAFINI ANLAMAYAN KİŞİLERİN SAĞIRLIĞI


- [ne yazık ki]
ZORBALIK ile/ve/değil/<>/> AKRAN ZORBALIĞI


- [ne] "VARLIĞA YERİNİRİM" ne de "YOKLUĞA ERİNİRİM"

( Ancak, yokluğu birebir, kendin deneyimle(yebil)dikten sonra söyleyebilirsin/söylemelisin! )


- [NİTELİĞİN GÖSTERGESİNDE]
DOST ile ÂŞIK

( Kavgada belirli olur. İLE Vedâda belirli olur. )


- [not] (")FREIGHT(") vs./and BURDEN


- [not] NO TALKING vs. TO TALK IN RIGHT PLACE/APPROPRIATE/REASONABLE


- [not] OBLIGATION vs./and RESPONSIBILITY


- [not] REACH/CLAIM TO THE FREEDOM - OBLIGATORY OF THE FREEDOM (AND CONSEQUENTLY TO GET RESPONSIBILITY OF THE FREEDOM


- [not] RIGHT vs. CONSTANT


- [not] SCIENCE vs./and PARADIGM


- [not] TO GIVE vs. TO GIVE IN RIGHT TIME


- [not] TO GIVE/TAKE WEIGHT instead TO CONTROL THE WEIGHT UP/DOWN


- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )

( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )


- [Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA

( DOKUZLUKLAR[Yun. ENNEADLAR]
[simgelerdi...]
Ruhların, metafizik ve kehanet bilimlerinin sanatını.
İLE/<>
Yüzünde taşıdığı trajik maske ile Yaşam ve Ölümü.
İLE/<>
Bilimin tekrar doğuş sürecini.
İLE/<>
Tıp bilimini.
İLE/<>
Maji bilimini.
İLE/<>
İnsan ve psikolojik yapısının bilimini.
İLE/<>
Taşlar bilimini.
İLE/<>
Bitkiler bilimini.
İLE/<>
Hayvanlar Bilimini. )

( )


- %99,73 (ve üzeri):
DNA babalık tayini eşiği.


- TÜRK MÜZİK EŞİĞİ


- Sanchita(geçmiş enkarnasyonlardan birikmiş olanlar),


- | KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( Farklı coğrafyalarda yaşayıp farklı dilleri konuşsa da yeryüzünde yaşayan tüm bireyler, şu 6 ya da 7 duygu-durum için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor. )

( )

( )


- | YALIN VE DOLAYSIZ ve/||/<> AYRIM VE DOLAYLI BİRLİK |
ve/||/<>
BUNLARIN BİRLİKTELİĞİ


- | YORULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR ve DURULDUĞUMUZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR |
ve/||/<>/>/<
KIRILDIĞIMIZ ZAMAN/ZEMİN/KOŞULLAR

( Olduğumuz/oluştuğumuz. VE/||/<>/>/< Kırıldığımız. )


- 1 YUMURTA = 5 SİGARA

( Bveganyasam.blogspot.com.tr/2015/03/1-yumurta-5-sigara.html )


- 4 YIL, 4 AY, 4 GÜN:
Çocukların, eğitime (ilk öğrenim ve eğitime) başlatılma eşiği.


- A = B ile/ve/||/<> A > B ile/ve/||/<> A < B
OLMAZSA, MATEMATİĞİN OLANAKSIZLIĞI


- A/D KONVERTER/ANALOG-TO-DIGITAL CONVERTER[İng.] değil/yerine/= A/D DÖNÜŞTÜRÜCÜ, ÖRNEKSELDEN SAYISALA DÖNÜŞTÜRÜCÜ


- ABAROGNOZİ[Yun.] değil/yerine/= BİR NESNENİN AĞIRLIĞINI TARTMA YETİSİNİN YOKLUĞU


- ABDESTBOZAN/ŞERİT/SIĞIR ŞERİDİ/TENYASI/TENYA ile ABDESTBOZAN OTU

( Şeritgillerden, gövdesi yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı. İLE Gülgillerden, almaşık yapraklı, yeşilimsi ya da kan kırmızı çiçekler açan, idrar söktürmede ve kan dindirmede kullanılan bir bitki. )

( ... cum POTERIUM SPINOSUM )


- ABSOLUTE[NESS] vs. RIGHT[NESS]


- ACI ÇEKTİĞİMİZDE ve/||/<> KORKTUĞUMUZDA ve/||/<> BAZI ŞEYLER, YOLUNDA GİTMEDİĞİNDE

( Kendimize kızmayalım. VE/||/<> Kendimizi aşağılamayalım. VE/||/<> Kendimizi suçlamayalım. )


- ACI ÇIĞLIĞI ile/ve ZEVK ÇIĞLIĞI


- ACI/ISTIRAP:
KÖTÜLERİN ŞİDDETİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< İYİLERİN SESSİZLİĞİNDEN


- ACIÇİGDEM = GÜZÇİĞDEMİ

( Zambakgillerden, 20-30 cm. boyunda, şerit yapraklı ve açık renk çiçekli, tohumları, romatizma sağaltımında kullanılan, ağılı(zehirli) bir çiğdem türü. )

( COLCHICUM AUTUMNALE )


- AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA


- AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK KILMAK


- ad lib.[Lat. < AD LIBITUM] değil/yerine/= İSTEĞİNİZE GÖRE, İSTEDİĞİNİZ KADAR


- AD ile AD TÜMCECİĞİ

( NOUN vs. NOUN CLAUSE )


- ADA BALIĞI ile ALABALIK(TROUT) ile ATLANTİK KERTENKELE BALIĞI ile ATEŞ BALIĞI ile AY BALIĞI[Lat. MOLA MOLA] ile BENİ BALIĞI[Lat. CYPRINION MACROSTOMUS] ile ÇAÇA BALIĞI ile ÇUPRA BALIĞI ile DİL BALIĞI(SOLEFISH, [Lat. SOLEA VULGARIS]) ile DÜLGER BALIĞI[Lat. ZEUS FABER] ile FENERBALIĞI[LOPHIUS PISCATORIUS] ile FULYA BALIĞI[Lat. MYLIOBATIS AQUILA] ile GÜNBALIĞI[Lat. JULIS TURCICA] ile İSTAVRİT[Yun.][Lat. TRACHURUS TRACHURUS] ile KEDİ BALIĞI(CATFISH) ile KELER BALIĞI ile KILIÇ BALIĞI(CEMEL-İL-BAHR / CEMEL-ÜL-MÂ'[Ar.], SWORDFISH[İng.]) ile KIRLANGIÇ BALIĞI[Lat. TRIGLA HURUNDO] ile KIZILKANAT[Lat. SCARDINUS ERYHROPHTHALMUS] ile KÖPEK BALIĞI(SHARK) ile KUM BALIĞI[Lat. AMMODYTES] ile KUPES[Lat. BOOPS BOOPS] ile KÜÇÜK AĞIZLI LOTAK[Lat. CYPRINION KAIS] ile MERCAN BALIĞI ile OK BALIĞI ile ORKİNOS[Yun.]/TON[Lat. THUNNUS] ile ÖRDEK BALIĞI[Lat. LABRUS MIXTUS] ile PAPAZBALIĞI[Lat. CHROMIS CHROMIS] ile PEMBE, KURBAĞA AĞIZ BALIĞI ile RİNGA BALIĞI(HERRING)[Lat. CLUPEA HARENGUS] ile SANDIK BALIĞI[Lat. LACTOPHRYS TRIQUETER] ile TON BALIĞI(TUNAFISH) ile TARANGA ile TORPİLBALIĞI ile YILAN BALIĞI(İNKİLÎS[Ar.], EEL[İng.]) ile ACI BALIK ile BIYIKLI BALIK ile DİKENLİ BALIK[Lat. G. ACULEATUS] ile DUBAR[Lat. MUGIL CEPHALUS] ile ÜZGÜNBALIĞI[Lat. CALLIONYMUS LYRA]

( Dünyanın en büyük omurgasızı/yumuşakçası, mürekkep balığıdır. [Eril mürekkep balıklarının boyu 19 metreye kadar ulaşabilir.] )


- ADA BALIĞI = AMBER BALIĞI

( Balinagillerden, boyu 25 metreye kadar çıkabilen, başı büyük, dişli, çok yırtıcı bir balık. )

( CATODON MACROCEPHALUS )


- ADÂLET HEYKELİNİN GÖZLERİNİN KAPALILIĞI:
"NAMUSSUZLARA GÖZ YUMMAK İÇİN" değil ÂDİL OLMAK İÇİN


- ADÂLET:
KİŞİ/KUL ve/||/<> İLÂH'IN BİRLİĞİ


- ADÂLET:
VARLIĞI VE VAROLANI BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> HAK'I BİLMEK/TANIMAK ve/||/<> KENDİNİ BİLMEK/TANIMAK


- ADÂLET = JUSTICE[İng., Fr.] = IUSTITIA[Lat.] = GERECHTIGKEIT[Alm.] = DIKAIOSYNE[Yun.] = JUSTICIA[İsp.]


- ADÂLET ile/ve/<>/</> TÜZENİN SAĞLADIĞI GÜVEN(İLİR)LİK


- ADAM "SATMIŞLIĞI/M/IZ"
değil/ne yazık ki/><
ADAM "SANMIŞLIĞI/M/IZ"

( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )


- ADAM OLUP OLMADIĞIN ile/ve/>/değil NE KADAR ADAM OLDUĞUN


- ADANMAK ile/yerine/değil (GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK

( Yanlışı. DEĞİL/>< Doğrusu. )

( [not] TO BE DEVOTED vs./but TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)
TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH) instead of TO BE DEVOTED )


- ADÂVET[Ar.] ile BİĞZA[Ar.]


- ADDISON[Fr.] değil/yerine/= BÖBREK ÜSTÜ BEZİ SALGI YETERSİZLİĞİ HASTALIĞI


- ADİAFOREZ[Fr.] değil/yerine/= TERLEME YETERSİZLİĞİ/YOKLUĞU


- ADİNAMİ[Fr.]/ADYNAMIA[İng.] değil/yerine/= KAS ZAYIFLIĞI/GÜÇSÜZLÜK


- ADMONISH vs. CASTIGATE vs. CHASTISE vs. CHIDE vs. REBUKE vs. REPRIMAND vs. SCOLD


- ADNAN SAYGUN ve/<> HALİT REFİĞ


- ADORING TO INTELLIGENCE vs. ENLIGHTENMENT

( ENLIGHTENMENT instead of ADORING TO INTELLIGENCE )


- ADSL/ASYMMETRIC DIGITAL SUBSCRIBER LINE[İng.] değil/yerine/= ASİMETRİK SAYISAL ABONE HATTI


- AERODROM[Fr.] değil/yerine/= UÇAKLARIN İNİP KALKTIĞI YER, HAVA ALANI


- AF ile/ve İSTİĞFAR

( Cezası saklı olarak, ceza almama. İLE/VE Tüm yanlış/ceza kayıtlarının silinmesi. )


- AFFETMENİN DEĞİŞTİRDİĞİ:
GEÇMİŞ değil GELECEK


- AĞAÇ ile/ve SIĞLA

( ... İLE Günlük ağacı. )


- AGGLOMERATİF CLUSTERING/AGGLOMERATIVE CLUSTERING[İng.] değil/yerine/= YIĞINSAL KÜMELEME


- AGGLOMERATİF/AGGLOMERATIVE[İng.] değil/yerine/= YIĞINSAL


- AĞI AĞACI ile/ve AVİZE AĞACI ile/ve BAN AĞACI ile/ve ÇUBUK AĞACI ile/ve DANTEL AĞACI ile/ve IĞ AĞACI ile/ve KÂĞIT AĞACI ile/ve LÂLE AĞACI ile/ve LÂSTİK AĞACI ile/ve MANTAR AĞACI ile/ve MERCAN AĞACI ile/ve ÖD AĞACI ile/ve PELESENK AĞACI[Lat. GUAIACUM OFFICINALE] ile/ve PORSUK AĞACI ile/ve SAKIZ AĞACI ile/ve SÜT AĞACI ile/ve TESPİH AĞACI/ÇALISI, ÇİN LEYLAĞI[Lat. MELIA AZEDARACH] ile/ve KÖR AĞAC


- AGI/ARTIFICIAL GENERAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY GENEL ZEKÂ


- AĞIZ AÇIKLIĞI ile/değil/yerine/>< ZİHİN AÇIKLIĞI

( Kişinin, zihni, ne kadar kapalıysa; ağzı, o kadar açık olur. )


- AĞLAMAK:
"KIRILDIĞIN" YERDEN değil KIRDIĞIN YERDEN

( Kırıldığın yerden değil kırdığın yerden ağlarsın. )


- AĞLAMAK/YIĞLAMAK/ZÂRİ KILMAK ile/ve AĞLAYAMADIĞINDAN DOLAYI AĞLAMAK

( Yeni doğan bebekler, 440 hz yüksekliğinde ve la notasıyla ağlar. )

( BÜKÂ' ile/ve ... )

( GİRYÂN: Ağlayan. )


- AGRAJE[Fr.] değil/yerine/= ÖĞRETİM ÜYELİĞİNE ATANMIŞ KİŞİ


- AGREGAN/AGGREGANT[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞTIRICI


- AGREGASYON/AGGREGATION[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞMA


- AGROMETRE/AGGREGOMETER[İng.] değil/yerine/= YIĞIŞIMÖLÇER


- AHBS/FAMILY PHYSICIAN INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= AİLE HEKİMLİĞİ BİLGİ SİSTEMİ


- AHIMSA ile/ve SATYA ile/ve ASTEYA ile/ve BRAHMAÇARYA ile/ve
APARIGRAHA ile/ve DAYA ile/ve KŞAMA ile/ve
DHRITI ile/ve MITAHARA ile/ve ARCAVA

( Şiddet kontrolü. [Şiddetsizlik] Zararsızlık; başkalarını düşünce, söz ve hareketle incitmemek. İLE/VE Yalan kontrolü. [Dürüstlük] İLE/VE Benimseme kontrolü. [Çalmama] İLE/VE Eşeysel enerji kontrolü. İLE/VE Biriktirme kontrolü. [Biriktirmemek] İLE/VE Nefret kontrolü. [Merhamet] İLE/VE Kızgınlık kontrolü. [Affetme] İLE/VE Güçsüzlük kontrolü. [Dayanıklılık] İLE/VE Aşırılık kontrolü. [Ilımlılık] İLE/VE Yanlışlık kontrolü. [Doğruluk] )


- AHLÂKSAL OLAN/OLABİLEN:
"NE YAPTIĞIMIZ/YAPMADIĞIMIZ" değil NEYE DAYANARAK, NE YAPTIĞIMIZ VE YAPMAYABİLECEĞİMİZ


- AHMAK KİŞİNİN ARADIĞI değil/yerine/>< AKILLI KİŞİNİN ARADIĞI

( Başkalarında. DEĞİL/YERİNE/>< Kendinde. )


- AI/ARTIFICIAL INTELLIGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY ZEKÂ/YZ


- AIDS/ACQUIRED IMMUNODEFICIENCY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= EDİNİLMİŞ BAĞIŞIKLIK YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ


- AİLE ŞİRKETİ değil/yerine/= OĞUŞLUK ORTAKLIĞI


- AKAN SU ile/ve IĞIL

( ... İLE/VE Çok yavaş akan su. )


- AKBALIK = AKYABALIĞI

( Uskumrugillerden, ufak pullu bir balık.[10 - 60 kg.] )

( LICHIA AMIA )


- AKCİĞER ZARI YANGISI(SATLICAN/ZATÜLCENP[Ar.]) ile/ve KARACİĞER YANGISI ile/ve BRONŞİYOL YANGISI ile/ve LENF BOĞUMLARI YANGISI ile/ve MEME YANGISI(MASTİT)

( ZATÜLCENP ile/ve HEPATİT, ZATÜLKEBED ile/ve BRONŞİYOLİT ile/ve ADEONOİT )

( BİLSÂM[Ar., Fars.]/PLEURÉSIE[Fr.]: Akciğer zarı yangısı, satlıcan. )

( Dünyada en sık karşılaşılan hastalık zatürree/bronşittir. )

( AKCİĞER YANGISI / GIŞÂ-İ CENB[Ar.] / PLEVRA[İt. göğüs boşluğunun iç yüzünü ve akciğerleri saran zar] )


- AKCİĞER ZARI ile KARACİĞER ZARI

( PLEURA vs. ... )


- AKCİĞER(ÖRGEN) ile/ve KARACİĞER

( ESNÂH-I RİEVİYE: Akciğer petekleri. )

( RİE ile/ve KEBED[çoğ. EKBÂD] )

( ŞÜS ile/ve ŞÜŞ )

( LUNGS vs./and LIVER )


- AKCİĞER
SİGARA:
(")İÇİLEN(") ile/değil/yerine/&gt;&lt;/< İÇİLMEYEN

( )


- AKDENİZ KORSAN(LIĞ)I ile/ve OKYANUS KORSAN(LIĞ)I


- AKEN[Yun.] değil/yerine/= OLGUNLAŞINCA KENDİLİĞİNDEN ÇATLAYIP AÇILMAYAN TEK TOHUMLU KURU MEYVE


- AKİL BALİĞ/BALİĞ değil/yerine/= ERGEN/ERİN/YENİYETME


- AKIL:
SESİN YÜKSEKLİĞİNDE değil SÖZÜN İNCELİĞİNDE


- AKIL ve/||/<> ZORUNLULUĞUN GETİRDİĞİ


- AKIŞ ile/ve/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- AKIŞKANLAR DİNAMİĞİ ile/ve/<> AKIŞKANLAR MEKANİĞİ

( Mekâniğin, akışkanların ve gazların hareketleriyle ilgili dalı. İLE/VE/<> Akışkanların, durgun ya da hareket halindeki denge, basınç, hız, ivme, sıkışma ve genleşmelerini inceleyen bilim dalı. )

( FLUID DYNAMICS vs./and/<> FLUID MECHANICS )

( DYNAMIQUE DES FLUIDES avec/et/<> MÉCANIQUE DES FLUIDES )

( STRÖMUNGSLEHRE mit/und/<> STRÖMUNGSMECHANIK )


- AKLIN:
DÜZEN VERİCİLİĞİ ile/ve/||/<> İŞLEM GÖRÜCÜLÜĞÜ


- AKLINI BEĞENDİĞİMİZ BİRİNİN ...
ve/||/<>
AKLINI KULLANMAYAN BİRİNİN ...

( Görüntüsünü nerak etmeyelim. VE/||/<> "Görüntüsünden" etkilenmeyelim. )


- AKRODİNİ[Fr.] değil/yerine/= NEDENİ BELİRSİZ ÇOCUK SAYRILIĞI


- AKROMATİK ile AKROMATİK İĞ İPLİK

( Beyaz ışığı çözümlemeden geçiren, renksemez. Gözede, boyayı kabul etmeyen bölüm. İLE Mitozun ilk evresi sonunda tüm gözelerde beliren ve göze boyalarıyla boyanamayan iğ biçimindeki oluşum. )


- AKROMİ[Fr.] değil/yerine/= DERİNİN RENKSİZLEŞMESİ SAYRILIĞI


- AKROPOL[Yun.] değil/yerine/= ESKİ YUNAN KENTLERİNDE, SARAY VE TAPINAKLARIN YER ALDIĞI İÇ KALE


- AKŞAM ESİNTİSİ/YELİ ile/ve/||/<> AKŞAM SERİNLİĞİ


- AKSİYOM ile/ve PARADİGMA


- AKSUNA[Lat.] değil/yerine/= VURGUN YİYEN DALGICIN, TEKRAR İNDİRİLMESİ GEREKEN SU DERİNLİĞİ


- AKTOGRAF[Fr.] değil/yerine/= BİREYİN DAVRANIŞ ETKİNLİĞİNİN ZAMAN İÇİNDEKİ DAĞILIMINI ÖLÇMEYE YARAYAN DÜZENEK


- AKUPUNKTUR değil/yerine/= İĞNELİEM


- AKUSTİK/EMPEDANS ACOUSTIC IMPEDANCE[İng.] değil/yerine/= SES GEÇİRİMSİZLİĞİ


- ALABRİGAN[Yun.] değil/yerine/= HAYDUT YÖNTEMİNCE/TARZI


- ALAVOTR SANTE[Fr.] değil/yerine/= SAĞLIĞINIZA! / ŞEREFE!


- ALBEDO/METRE[Lat.] değil/yerine/= IŞIĞI YANSITAN BİR YÜZEYİN YANSITMA GÜCÜ / ARACI


- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]


- ALGISAL EŞİKLER'DE:
ÖZEL ALICILAR ile/ve MUTLAK EŞİK ile/ve FARK EŞİĞİ


- ALIGNMENT/HARMONISATION and APPROXIMATION (OF LEGISLATION)

( Uyum, uyumlaştırma. VE Yakınlaştırma (mevzuatın). )


- ALİGORNA[İt.] değil/yerine/= BİR TÜR PERDAHLI KÂĞIT


- ALKALOZ/ALKALOSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ASiTSİZLİĞİ


- ALLÂH'IN VARLIĞI ile/değil ALLÂH'IN BİRLİĞİ


- ALLIGATOR vs. CROCODILE


- ALTIGEN ile/ve/<> DAİRE


- ALVEOL/ALVEOLUS[İng.] değil/yerine/= HAVA KESECİĞİ | DİŞ YUVASI


- AMBIGUOUS vs. DIM vs. OBSCURE vs. UNLUCID VAGUE


- AMBOLALİ[Fr.] değil/yerine/= BİR KONUŞMA SIRASINDA SÖYLENİLENLERLE HİÇBİR BAĞLANTISI OLMAYAN SÖZCÜKLERİN SIK SIK ORTAYA ATILMASI SAYRILIĞI


- AMERİKA BİZONU ile AVRUPA BİZONU, BONNACON, VAHŞİ İNEK ile HİNT BİZONU, GAUR

( Dışkılarını, 70 metrenin üzerinde bir mesafeye püskürterek kendilerini savunurlarmış. [Ortaçağ dönemine ait metinlerden] )


- AMİGDALA ÇEKİRDEK ile/ve/||/<> PREFRONTAL KORTEKS


- AMİGDALA YOLU ile/ve/||/<> NEOKORTEKS YOLU

( Kısa ve hızlı. İLE/VE/||/<> Uzun ve yavaş. )


- AMİGDALEKTOMİ[Fr.] değil/yerine/= BADEMCİK AMELİYATI


- AMME HÜKMİ ŞAHSİYETİ değil/yerine/= KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ


- ANADOLU BİLGELİĞİ ve/> ANTİK MISIR ve/> ANADOLU BİLGELİĞİ


- ANADOLU UYGARLIĞI ile/ve/değil ANADOLU UYGARLIKLARI


- ANAKİKLİK/PALİNDROM ile AMBİGRAM

( Tersinden okununca da aynı anlamı veren sözcük ya da tümce. İLE Tersine çevirme. Sunulduğu biçimiyle okunabildiği gibi tam tersine çevrildiğinde de okunabilen görseller. )

( SANMA ŞAHIM | HERKESİ SEN | SÂDIKÂNE | YÂR OLUR
HERKESİ SEN | DOST MU SANDIN | BELKİ O | AĞYÂR OLUR
SÂDIKÂNE | BELKİ O | ÂLEMDE BİR | DİLDÂR OLUR
YÂR OLUR | AĞYÂR OLUR | DİLDÂR OLUR | SERDÂR OLUR

YAVUZ SULTAN SELÎM )

( )


- ANAKİKLİK ile AMBİGRAM


- ANAKROTİZM[Fr.] değil/yerine/= AORT YETMEZLİĞİ DURUMUNDA NABIZ KAYIT EĞRİSİNDE GÖRÜLEN AŞIRI GENLİK


- ANAMORFOZ[Fr.] değil/yerine/= GÖRSEL SANATLARDA FİGÜRLERİN ÇARPITILMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ PERSPEKTİF TEKNİĞİ


- ANASTİGMAT[Fr.] değil/yerine/= ASTİGMATI OLMAYAN


- ANAYASA "DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ" değil/yerine ANAYASA

( Burayı tıklayarak okuyabilirsiniz... )


- ANERJİ/ANERGY[İng.] değil/yerine/= BAĞIŞIKLIK YANITSIZLIĞI | ENERJİSİZLİK


- ANİMALİZM[Fr.] değil/yerine/= HAYVANLARIN TANRILIĞI VE KUTSALLIĞI İNANCI


- ANIMSAMA ile/ve/||/<> ZEIGARNIK ETKİSİ

( ... İLE/VE/||/<> Yarım kalmış, tamamlanmamış şeylerin aniden ve daha kolay bir biçimde anımsanabildiği savunulan etki.[< Bluma Zeigarnik - 1920] )


- ANİZOKORİ/ANISOCORIA[İng.] değil/yerine/= GÖZBEBEĞİ EŞİTSİZLİĞİ


- ANİZOTROPİ[Fr.] değil/yerine/= BİR BİTKİNİN PARÇALARININ AYNI KOŞULLAR ALTINDA DEĞİŞİK YÖNLERDE BÜYÜME ÖZELLİĞİ GÖSTERMESİ, YÖNSEME


- ANJİN DÖ PUVATRİN[Fr.] değil/yerine/= SOLUK DARLIĞI


- ANLADIĞIMIZI SANMAK ile/değil/yerine SANDIĞIMIZI ANLAMAK


- ANLAK = ZEKÂ = INTELLECT/INTELLIGENCE[İng.] = ENTENDEMENT/INTELLIGENCE[Fr.] = VERSTAND/INTELLIGENZ[Alm.] = INTELLECTUS/INTELLIGENITIA[Lat.] = INTELIGENCIA[İsp.]


- ANLAM SANATLARI'NDA:
İLHAM ile/ve/<> TEVRİYE[< VERÂ] ile/ve/<> İSTİHDAM ile/ve/<> MUGALATA-İ MANEVİYE ile/ve/<> TENÂSÜB[< NİSBET] ile/ve/<> LEFF Ü NEŞR ile/ve/<> TECÂHÜL-İ ÂRİF[/ÂNE/ÎN] ile/ve/<> HÜSN-İ TA'LÎL[< İLLET] ile/ve/<> SİHR-İ HELÂL ile/ve/<> İRSÂD ile/ve/<> MÜBALAĞA ile/ve/<> TEZAD ile/ve/<> İSTİĞRÂK[< GARK][GULÜVV] ile/ve/<> TEKRÎR[< KERR] ile/ve/<> RÜCÛ ile/ve/<> TEFRÎK[< FARK] ile/ve/<> KAT' ile/ve/<> TERDÎD[< REDD] ile/ve/<> İLTİFÂT ile/ve/<> TELMİH ile/ve/<> İRSÂL-İ MESEL

( İki ya da ikiden fazla anlamı olan bir sözcüğü, bir mısra ya da beyitte tüm anlamlarıyla kullanma sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, birden fazla anlamı olan bir sözcüğü, anlamlarından sadece yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetme sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, bir sözcüğü hem gerçek, hem mecaz anlamlarını kastederek kullanma sanatı. İLE/VE
Anlamı birden fazla olan sözcük ve deyimleri beyitin anlamını değişik biçimlerde açıklanabilecek biçimde kullanma sanatı. İLE/VE
Bir konuyla ilgili birden fazla sözcüğü bir mısra ya da beyitte sıralama amacı gütmeden kullanmak. İLE/VE
Bir beyitte yer alan, birbirleriyle ilgili sözcüklerin sıralanmasıyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir anlam inceliği yaratmak ya da bir lâtife yapmak amacıyla, bilinmiyormuş ya da başka türlü biliniyormuş gibi gösterme sanatı. İLE/VE
Nedeni bilinen bir olayı, düşsel ya da gerçekdışı ve güzel bir olaya bağlama yoluyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir sözcüğü ya da söz öbeğini hem kendinden önceki sözcüklerin sonunda, hem sözcüklerin başında anlamlı olacak biçimde kullanma. İLE/VE
Bir mısranın secî ya da uyağını bir iki sözcükle ima etme sanatı. İLE/VE
Bir sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi abartılı biçimde az ya da çok göstererek ve lâtifeli bir biçimde anlatma. İLE/VE
İki duygu/düşünce/hayal arasındaki birbirlerine karşıt özellikleri birarada söyleme. İLE/VE
Över gibi görünerek yermek, yerer gibi görünerek övme sanatı. İLE/VE
Söyleyişi güçlendirmek için belirli bir anlamdaki sözcüğü ya da söz öbeğini yineleme sanatı. İLE/VE
Bir sözün anlamını, bir kavramın gücünü pekiştirmek için, o sözden/kavramdan cayar gibi görünüp cayılmış görünen sözü/kavramı daha güçlü biçimde belirtmek. İLE/VE
İki şey arasındaki farkı belirtmek. İLE/VE
Söyleyişin gücünü artırmak için, sözü [mısrayı, satırı] yarıda kesmek. İLE/VE
Sözü, beklenmedik, çarpıcı bir sonuca bağlama sanatı. İLE/VE
Şiirde bir duygulanma ya da duygu değişikliğiyle şiirdeki konuyu değiştirmeden seslenilen kişiyi ya da varolanı değiştirmek. İLE/VE
Bilinen bir olay, kişi ya da nükte, fıkra, atasözünü dolaylı biçimde anlatma, ima etme sanatı. İLE/VE
Bir düşünceyi pekiştirmek amacıyla bir atasözü ya da o değerde bir söz öbeğini alıntılamak/kullanmak. )


- ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU


- ANLAM/LI = MEAN/ING[İng.] = SIGNIFICATION[Fr.] = BEDEUTUNG[Alm.] = SIGNIFICATO[İt.] = SIGNIFICACION[İsp.] = SIGNIFICATIO[Lat.] = HE DIANOIA, HE DÜNAMIS[Yun.] = MEDLÛL, DELÂLET[Ar., Fars.] = BETEKENIS[Felm.]


- ANLAMADIĞI YA DA "BEĞENMEDİĞİ" KARŞISINDA:
(NE DEMEKSE?)
"BEYNİN YANMASI" ile/ve/||/<> "KULAĞIN TIRMALANMASI" ile/ve/||/<> "GÖZÜN KANAMASI"


- ANLAR ile/ve/değil/<> AN'IN SÜREKLİLİĞİ


- ANLATABİLDİĞİN ile/ve/değil/yerine (ÇOK) İYİ ANLATABİLDİĞİN

( [not] WHICH YOU CAN EXPLAIN vs./and/but WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD
WHICH YOU CAN EXPLAIN VERY GOOD instead of WHICH YOU CAN EXPLAIN )


- ANLATIMDA:
...'YI "BİLİYORSUNUZ" değil/yerine ...'YI BİLDİĞİNİZİ VARSAYIYORUM


- ANOZOGNOZİ/ANOSOGNOSIA[İng.] değil/yerine/= HASTALIĞINI BILMEZLİK


- ANŞÖVİYMAN[Fr.] değil/yerine/= KEMİK İLİĞİNE BİR BAŞKA KEMİK SOKULARAK YAPILAN BİR TÜR KIRIK KEMİK AMELİYATI


- ANTEP/ŞAM FISTIĞI ile SİİRT FISTIĞI ile ÇAM FISTIĞI


- ANTİASTMATİK[Fr.] ile/||/<> ANTİGRİPAL[Fr.] ile/||/<> ANTİKANSERÖZ[Fr.] ile/||/<> ANTİDİFTERİK[Fr.] ile/||/<> ANTİDİYABETİK[Fr.] ile/||/<> ANTİSPAZMOTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİRAŞİTİK[Fr.] ile/||/<> ANTİROMATİZMAL[Fr.] ile/||/<> ANTİTİROİT[Fr.]

( Astım tedavisinde kullanılan ilaç, yöntem. İLE/||/<> Gribi önleyici ilaç, nesne vb. İLE/||/<> Kansere karşı olan. İLE/||/<> Kuş palazı hastalığına karşıt olan ilaç. İLE/||/<> Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar. İLE/||/<> Spazm giderici ilaçlar. İLE/||/<> Raşitizmi önleyen ya da iyileştiren. İLE/||/<> Romatizmal ağrıları giderici ilaçlar. İLE/||/<> Tiroit hormonlarının çevresel organlar üzerindeki etkisini azaltan nesne. )


- ANTİLOP ile SAYGA ANTİLOBU/CEYLANI

(
)


- ANTLAŞAMAMAK ile/ve/en azından/||/<>/< ANTLAŞAMADIĞIMIZDA ANTLAŞMAK


- ANTLAŞMA ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ

( Kişinin çok fazla işbirliği içinde olabildiği çeşitli düzeyler vardır. )

( PACT vs./and/<> COOPERATION
There are other levels on which man is much more co-operative. )


- ANTRAKOZ[Fr.] değil/yerine/= AKCİĞERLERİN VE BRONŞLARIN KÖMÜR TANECİKLERİYLE DOLMASI


- APAÇIK/LIK = SELFEVIDENCE/SELFEVIDENT[İng.] = ÉVIDENCE/ÉVIDENT[Fr.] = OFFENKUNDIG/OFENKUNDIGKEIT[Alm.] = EVIDENZA[İt.] = EVIDENCIA[İsp.] = EVIDENTA, PERSPICUITAS[Lat.] = ANERGEIA[Yun.] = BEDEHA(T)/BEDİHÎ, BEYYİN[Ar.] = HODPEYDÂ[Fars.] = KLAARBLIJKELIJK/HEID[Felm.]


- APHA/AMERICAN PUBLIC HEALTH ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= AMERİKAN HALK SAĞLIĞI BİRLİĞİ


- APHL/ASSOCIATION OF PUBLIC HEALTH LABORATORIES[İng.] değil/yerine/= TOPLUM SAĞLIĞI LABORATUVARLARI DERNEĞİ


- APOLOJİ ile/ve/||/<> GASLIGHTING

( "Kendini haklı çıkararak savunma". İLE Psikolojik yönlendirme. İstismar ve tâciz "yöntemi". )


- ARA AŞIĞI ile DAMLALIK AŞIĞI ile MAHYA AŞIĞI ile MONTAJ AŞIĞI/KONSTRÜKTİF AŞIK ile AŞIK TAKOZU ile ÂŞIKYOLU

( Mahya aşığı ile damlalık aşığı arasında kalan aşıklardan her biri. İLE Ahşap makaslı çatılarda, oluk tarafında dış duvarlar üzerine yerleştirilen ve mertek uclarını taşıyan aşık. Kırma ya da beşikörtüsü çatılarda, mahyaya yerlşetirilen aşık. İLE Mahyada, taşıyıcı aşık bulunmaması durumunda ya da bir mertek çatısında mertek uclarını bağlamak için bunların altına yerleştirilen ve mertekler tarafından taşınan küçük kesitli aşık. İLE Aşıkların oturmalarını sağlamak ve kaymalarını önlemek için eğik makas kirişlerinin üzerine çakılan konik ağaç parça. İLE Dik köşeli çizgilerin kırılarak devam etmesiyle oluşan eski bir geometrik bezeme.[Eskiden, "âşık yolunu şaşırmış" ya da "sarhoşyolu" da denilmiş.] )


- ARABÂN-KÜRDÎ ile ARABÂN-NİGÂR

( Dede Efendi'nin düzenlemesi/terkibi olduğu kabul edilebilecek olan az kullanılmış mürekkep bir makamdır. [Beyâtî-arabân makamına bir kürdî dörtlüsü eklenerek oluşturulmuştur] İLE Adı anonim bir edvâr-ı ilm-i mûsikîde geçen makam. )


- ARABÂN-NİGÂR

( Adı anonim bir edvâr-ı ilm-i mûsikîde geçen makam. )


- ARAÇ AKILSALLIĞI ile/ve/<> DEĞER AKILSALLIĞI


- ARADIĞIN SÜRECE/KADAR ARARIM değil ARAMADIĞIN KADAR ARAMAM


- ARAMADIĞIMIZI BULAMAMAK ile/ve/||/<> DOLDURMADIĞIMIZI BOŞALTAMAMAK ile/ve/||/<> SAHİP OLMADIĞIMIZDAN VAZGEÇEMEMEK ile/ve/||/<> BULUNMADIĞIMIZ YERİ TERK EDEMEMEK


- ARAPAYMA BALIĞI ile ARANOVA BALIĞI ile TAMBAKUİ BALIĞI

( 3 m. uzunluğunda ve 160 kg. ağırlığındadır. İLE ... İLE 40 kg. ağırlığındadır. )

( Sürü olarak avlanırlar. İLE ... İLE ... )

( Amazon ormanlarında yaşarlar. )


- ARDIÇ OTU ile AYRIK OTU ile BEŞPARMAK OTU ile BOĞAN OTU ile CANAVAR OTU ile ÇOREK OTU ile DALAK OTU ile DELİCE OTU(RYE GRASS) ile EĞRELTİ OTU[Lat. NEPHRODIUM FILIX MAS] ile ENGEREK OTU ile GEYİK OTU ile GÜZELAVRATOTU[Lat. ATROPA BELLADONNA] ile İDRİS OTU ile KANARYA OTU ile KELEBEK OTU ile KENE OTU/HİNT YAĞI AĞACI ile KÜSTÜM OTU ile MELEK OTU ile MERCAN OTU ile NEVRUZ OTU ile ÖKSE OTU ile PİSİPİSİ OTU ile TAŞKIRAN OTU ile YÜKSÜK OTU[Lat. DIGITALIS PURPUREA] ile ACI OT ile SÜTLÜ OT


- ARI ile İĞNESİZ ARI

( ARI İĞNESİ: STING/ER )

( ... vs. MELIPONINI )


- ARİSTOTELES MANTIĞI/SERT CİSİMLER MANTIĞI ile/ve BULANIK MANTIK


- ARKADAŞ:
SAYISI ile/ve/değil/yerine NİTELİĞİ

( Başarıda belirli olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sıkıntıda belirli olur. )


- ARTERİYOSKLEROZ/ARTERIOSCLEROSIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ


- ASAL SAYILARDA:
MILLS ile/ve/||/<> WRIGHT

( )


- ÂŞİYAN MEZARLIĞI değil KAYALAR MEZARLIĞI

( ÂŞİYAN[Fars.]: Yuva, ev. | Kuş[bülbül] yuvası. )

( ÂŞİYAN KÖŞKÜ: Tevfik Fikret'in yaptırdığı köşk. )


- AŞK "HASTALIĞI" değil ÂŞIK OLMAMA(NIN YARATTIĞI) SORUN/LARI


- AŞK:
"SANDIĞIMIZ KADAR" ile/değil YANDIĞIMIZ KADAR


- AŞK'IN GETİRDİĞİ TUTKU ile/ve TUTKUNUN GETİRDİĞİ BELÂ


- ASKERÎ ATAŞE değil/yerine/= SÜEL ELÇİGE


- AŞKIN YAKIŞTIĞI:
"CANI SENİ/ONU ÇEKENE" değil KENDİNDEN/CANINDAN GEÇENE


- AŞKIN/LIK = MÜTEAL = TRANSCENDENT, BEYOND[İng.] = TRANSCENDANT, AU DELÀ DE[Fr.] = TRANSZENDENT, JENSEITS/DAS JENSEITIGE[Alm.] = OLTRE[İt.] = MAS ALLA DE[İsp.] = TRANS, TRANSCENDENS, ULTRA[Lat.] = PERA(N)[Yun.] = MÂVERA/Î[Ar.] = MÂFEVK[Fars.] = BOVENGAAND[Felm.]


- AŞKINLIĞA ULAŞMAK ile/ve/değil/yerine AŞKINLIĞIN, KİŞİDE AÇIĞA ÇIKMASI


- AŞKINLIK ve/||/<>/< İLKELERİN OYNANAMAZLIĞI


- ASPH/ASSOCIATION OF SCHOOLS OF PUBLIC[İng.] değil/yerine/= HEALTH KAMU SAĞLIĞI OKULLARI DERNEĞİ


- ASTROFİZİK değil/yerine/= GÖKFİZİĞİ


- AT SİNEĞİ ile CIZ SİNEĞİ ile ÇEÇE SİNEĞİ ile ET SİNEĞİ ile EV SİNEĞİ/KARASİNEK[Lat. STOMOXYS CALCITRANS] ile MEYVE SİNEĞİ ile SIĞIR SİNEĞİ ile SİRKE SİNEĞİ[Lat. DROSOPHILA] ile SU SİNEĞİ ile UYUZ SİNEĞİ

( Çiftkanatlılardan, uzunluğu 8 mm. kadar olan, kanatları büyük ve küt, at, sığır, domuzların bacak, kuyruk aralarında yaşayan, eklembacaklı bir sinek türü. İLE Kişiye, uyku aşılayan sinek. İLE ... İLE ... İLE Uzaya çıkmış ilk hayvan. İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )

( HORSE FLY vs. TSE-TSE FLY vs. ... vs. HOUSE FLY vs. FRUIT FLY vs. ... vs. ... vs. ... vs. ... )

( HIPPOBOSCA EQUINA cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )


- ATARDAMAR YANGISI ile/ve TOPLARDAMAR DUVARLARI YANGISI ile/ve AK KAN BEZİ YANGISI(ADENİT) ile/ve KALP KAPAKÇIĞI YANGISI

( ARTERİT ile/ve FLEBİT/TROMBOFLEBİT ile/ve VALVULITIS )


- ATAŞE değil/yerine/= ELÇİGE


- ATEROJENEZ/ATHEROGENESIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ GELİŞİMİ


- ATEROSKLEROZ/ATHEROSCLEROSIS[İng.] değil/yerine/= DAMAR SERTLİĞİ


- ATEŞ ile AZ SOĞUK ALGINLIĞI

( FEVER vs. FEWER COLD )


- ATEŞBALIĞI/SARDALYA/SARDALYE[İt.][Lat. CLUPEA PILCHARDUS] ile VONOZ[Yun.] ile SARDUNYA(SARDINE) ile SAZAN(CARP)[Lat. CYPRINUS CARPIO] ile KOLYOS ile HAMSİ(ANCHOVY) ile BAKALYARO[Lat. MERLANGUIS MERLANGUS] ile ÇİNGENE PALAMUDU ile MALTAPALAMUDU[Lat. NAUCRATES DUCTOR] ile TORİK(BONITO) ile ALTIPARMAK ile LÜFER/KUNBER[Ar.] ile ÇİNAKOP/TEMNODON SALTATOR[Lat.] ile ÇİPURA/AURATA AURATA[Lat.] ile HANİ/SERRANUS CARILLA[Lat.] ile HARHARYAS/CARCHARHINUSLAMIA[Lat.] ile İSTRONGİLOS[Lat. SMARIS VULGARIS] ile İŞKİNE[Lat. SCIAENA UMBRA ] ile İZMARİT[Lat. MAENA VULGARIS] ile KOFANA[Yun.] ile TEKİR[MUGIL SURMULLETUS] ile BARBUNYA/BERBUNİ[Ar.]/MULLUS BARBATUS[Lat.] ile KÂĞITBALIĞI ile KALKAN ile KILIÇ ile LAHOS/LAGOS/KAYAHANİSİ[Yun.] ile LİPSOS[Yun.][Lat. SCORPAENA PORCUS] ile MAZAK[Lat. TRIGIA LINEATA] ile MELANURYA[Lat. SPARUS MELANURYA] ile MORİNA[Lat. GADUS MORRHUA] ile MERLİN BALIĞI ile PİSİ ile PLATİKA[Lat. ACERINA CERNUA] ile RİNA/TIRPANA[Lat. RAJA BATIS] ile SARIAĞIZ[Lat. SCIAENA AQUILLA] ile SARIBALIK[Lat. IDUS JESSES] ile SARIGÖZ[Lat. SARGUS SALVIERI] ile SARIHANİ[Lat. EPINEPHELES GIGAS] ile SARPA[Yun.][Lat. BOOPS SALPA] ile SİNAGUD ile SİVRİ ile KARAGÖZ ile MARANGOZBALIĞI/TESTEREBALIĞI[Lat. PRISTIS PRISTIS] ile MERCAN ile USKUMRU(MACKEREL)[Lat. SCOMBER SCOMBRUS] ile ÇİTARİ/BOX SALPA[Lat.] ile ÇOPRABALIĞI/COBITIS[Lat.] ile ÇOPURİNA ile ÇOTİRA/BALISTES CAPRISCUS[Lat.] ile ÇURÇUR/CRENILABRUS[Lat.] ile DAĞALASI/SALMA ALPINUS[Lat.] ile YAYINBALIĞI[Lat. SILURUS GLANIS] ile YAZILIHANİ[Lat. SERRANUS SCRIBA]


- ATKI AÇIKLIĞI ile/<> ETKEN/EFEKTİF/HESAP AÇIKLIK ile/<> SERBEST AÇIKLIK

( İki anakiriş arasındaki kirişleme açıklığı. | Atkı[lenot] boyu. İLE/<> Bir strüktür öğesinin dayanaklarının, eksenden eksene uzaklığı. İLE/<> Bir kirişin iki dayanağı arasındaki kesintisi açıklık ya da yatay uzaklık. )


- ATLAS KEMİĞİ[Boyun omurlarının birincisi] ile AŞIK KEMİĞİ ile BEL KEMİĞİ/AMUDUFIKARİ ile ÇEKİÇ KEMİĞİ ile DİRSEK KEMİĞİ ile ELMACIK KEMİĞİ ile KOL KEMİĞİ ile ÖRS KEMİĞİ


- ATOM AĞIRLIĞI ile/ve ATOM ÇEKİRDEĞİ

( Atomun bir molünün gram olarak kütlesi. Toplam atomik kütle. İLE/VE Bir atomun proton ve nötronlarını taşıyan merkezi bölümü. )


- ATOPİ/ATOPY[İng.] değil/yerine/= ALERJİ YATKINLIĞI


- AVÂM'IN İSTİĞFÂRI ile ÂRİF/ENBİYÂ İSTİĞFÂRI

( Günahlarından sonra. İLE Sevaplarından sonra. )


- AVRUPA BİRLİĞİ ZİRVESİ ile/ve/||/<> AVRUPA BİRLİĞİ KURULU/KONSEYİ

( THE EUROPEAN COUNCIL vs./and/||/<> THE COUNCIL )


- AVRUPA ile AVRUPA BİRLİĞİ

( Avrupa Birliği .ppt sunumunu indirmek için burayı tıklayınız... )


- AYAR SİMETRİSİ
ile/ve/||/<>
AYAR GRUBU
ile/ve/||/<>
KONFİGÜRASYON UZAYI
ile/ve/||/<>
DENKLİK SINIFI

( Bir kuramın fiziksel olmayan simetrilerine verilen addır. Bir kuramda bazı ayar dönüşümleri yapıyorsak ve gözlemlenebilen fiziksel nicelikler bundan etkilenmiyorsa deriz ki, kuram belirli bir ayar simetrisine sahiptir. [Newton'un klasik mekaniği, tüm evrenin ötelemeleri altında simetriktir. Evrendeki maddeyi bir metre yukarı (bunun yerine kendi favori yönünüzü de seçebilirsiniz) taşıdığımızda evren yine bildiğimiz evrendir. Hiçbir şey değişmemiştir. Bundan dolayı Newton mekaniğinin öteleme simetrisi vardır diyebiliriz.]

İLE/VE/||/<>

Ayar dönüşümlerinin oluşturduğu gruptur. Bunun için ayar dönüşümlerinin bazı özellikleri sağlaması gerekir (bunlara grup belitleri/aksiyomları denir):
– Birim öğe. [Sisteme hiçbir işlem yapmayan bir simetri vardır.]
– Ters öğe. Bir simetri dönüşümünün etkilerini geri alabilecek bir simetri dönüşümü vardır. [Newton mekaniğinde tüm evreni bir metre yukarı kaydırdık. Sonra da bir metre aşağı kaydırdık. Aşağı kaydırma işlemi, yukarı kaydırma işleminin tersidir. Ve birbirine ters olan dönüşümlerin art arda uygulanması birim elemanı verir.]
– Kapalılık. [Art arda uygulanan ayar dönüşümlerinin de bir ayar dönüşümü olması gerekir.]
– Birleşme özelliği. [Birer ayar dönüşümü olsun ve art arda uygulansın. 'dan önce ikilisini uygulamakla 'dan sonra ikilisini uygulamak arasında fark yoktur.]

İLE/VE/||/<>

Bir kuramın izin verdiği tüm hallerin bir kümesidir, uzayıdır.

İLE/VE/||/<>

Bir kümenin birbirine denk [birbirine denk demek bir denklik bağıntısıyla birbirine bağlı olmak demektir] olan öğelerinin oluşturduğu kümedir. )


- AYDINLANMA:
AYDINLIĞI "DÜŞLEYEREK" değil KARANLIĞIN BİLİNCINE VARARAK


- AYDINLANMA(/IŞIKLANMAK) = TENEVVÜR = İŞRAK(tasavvuf) = ENLIGHTENMENT[İng.] = ENLAITEMENT, SIÈCLES DES LUMIÈRES[Fr.] = AUFKLæRUNG[Alm.] = ESSERE ILLUMINATO[İt.]


- AYDINLARIN BİLGİSİZLİĞİ ile/ve/||/<> SANATÇILARIN SATKINLIĞI


- AYIBA KARŞI TEKEFFÜL değil/yerine/= EKSİKLİĞE KARŞI YÜKÜMLENME


- AYRILIK ile/ve ALAN AYRILIĞI

( SEPARATENESS vs./and FIELD SEPARATION )


- AYRILIKLARIN BİRLİĞİ ile VARLIK BİRLİĞİ

( Armoni. İLE Vahdet-i Vücud. )


- AYRILIKTA:
[SEVGİLİNİN, ...]
HÜZNÜNÜN YARALAMASINA ve/||/<> KARANLIĞININ ÜŞÜTMESİNE

( Dayanılmaz. VE/||/<> Alışılmaz. )


- AYRINTILARIN "ZENGİNLİĞİ" ile/ve/||/<>/< YORUM GÜCÜ "ZAYIFLIĞI"


- Az kullanılması gerekenleri ve kullanırken çok dikkat edilecekleri bil de KONUŞ!!!

( "Demek ki"...
"Zâten", "herşey", "aslında" ve "sadece"
"sonuç" ile başlar/başlamış!



Az kullanılması gerekenleri ve kullanırken çok dikkat edilecekleri bil de KONUŞ!!!
"Zâten" diyerek, her "işine gelene/gelmeyene" bağlamadan KONUŞ!!!
"Aslında/esasında" "öyle/şöyle" (oldu/olacak) ise zamanında düşün de ona göre KONUŞ!!!
"Sadece/sırf" diyerek onca konuşulanı gözardı etmeden KONUŞ!!!

"Sonuçta" diyerek son sözü kendine ait kılmadan KONUŞ!!!
"Son tahlilde" deyince daha bir üst perdeden konuşmadığını bilerek KONUŞ!!!
"Temelde" olanın ne olduğuna iyi bak da ona göre sağlam KONUŞ!!!
"Normalde" diyerek tüm sürecin "anormal olduğu varsayımında ya da iddiasında bulunma"dan KONUŞ!!!
"Allah'tan" ise senin yetersiz diline/sözüne/onayına kalmayacağını anımsa da ona göre KONUŞ!!!
"Demek ki" ile her inancına ve kişisel sonuçlarına bağlamadan KONUŞ!!!
"Nasılsa" diyerek çıkarlarını öncellemeden KONUŞ!!!

"Ona bakarsan" diyerek sözü düşürmeden KONUŞ!!!
"Belki de" olasılıklarını düşünebiliyorsan birine ayrıcalık yapmadan KONUŞ!!!
"İlle de" o ya da öyle değil "koşulu" "koymadan/olmadan" KONUŞ!!!
"Kesinlikle... Kesinlikle..." diyerek kendi yetersizliğinin anlaşılacağını dikkate alarak KONUŞ!!!
"Diyelim ki" diyorsan doğru örnek seçerek KONUŞ!!!

"Ne var?" diyerek, ahmaklık etmeden KONUŞ!!!
"Ne var ki?" diyerek, "saf görünümlü" kurnaz olmadan KONUŞ!!!
"Ne peki?" diye anlaşılması çok basit olanı karmaşıklaştırmadan KONUŞ!!!
"Niye ki?" diyerek, hazırcı değil önce kendin düşün de ona göre KONUŞ!!!

"Elimde değil" diye kendini/başkalarını "kandır"(a)madığını bilerek KONUŞ!!!
"Ne bileyim" diyorsan düşünüp, öğrenip, bilebileceğini anımsa ve ona göre KONUŞ!!!

"Herkes"i katmadan KONUŞ!!!
"Hiç kimse" demeden KONUŞ!!!
"Hep"siz KONUŞ!!!
"Her zaman"a yaymadan KONUŞ!!!
"Hiçbir zaman" diye kestirip atmadan KONUŞ!!!

"Keşke ..." ile geçmişe dönmeye çalışmadan KONUŞ!!!
"Ya ..." ile belirsiz olanı belirlemeden KONUŞ!!!

"Böyle ... Böyle ..." demeden KONUŞ!!!
"Şey - şey - şey" demeden KONUŞ!!!
"Falan-filan" diye boşluğa bağlamadan KONUŞ!!!
"Bla-bla-bla" diye başka dilde kullanmadan KONUŞ!!!
"Dedi/Dedim" tekrarsız KONUŞ!!!

"Ben" diliyle kendini merkeze koymadan KONUŞ!!!
"Sen" diliyle kişileri katmadan, hedef almadan KONUŞ!!!
"Sen de" diyerek saldırmadan ve savunmadan KONUŞ!!!

www.FaRkLaR.net/KONUS )

( dikkat edilecekleri bil de KONUŞ!!! )

( image











)


- AZ değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR


- AZIKLI = AZIĞI OLAN | YOKSULLARI DOYURAN


- BÂB[Ar.] değil/yerine/= BÖLÜM, KONU BAŞLIĞI | KAPI

( Kapı, sığınılacak yer, başvurulacak yer. )

( Bir kitabın bölümlerinden her biri. )

( İş, husus, madde. )


- BAĞDAŞIK = MÜTECÂNİS = HOMOGENEOUS[İng.] = HOMOGÈNE[Fr.] = GLEICHARTIG[Alm.] = OMOGENO[İt.] = HOMOGÉNEO[İsp.] = EIUSDEM GENERIS[Lat.] = HOMOGENES, HOMOIOMERES[Yun.] = MUTECÂNİS[Ar.] = MOTECÂNES[Fars.] = GELIJKSOORTIG[Felm.]


- BAĞIMLILIK = DEPENDENCE[İng.] = DÉPENDANCE[Fr.] = ANHÄNGIGKEIT, DEPENDENZ[Alm.] = DIPENDENZA[İt.] = DEPENDENCIA[İsp.] = CONIUNCTIO[Lat.] = TO KATANTES, SÜNDESMOS[Yun.] = TAVAKKUF[Ar.] = BASTEGÎ[Fars.] = AFHANKELIJKHEID[Felm.]


- BAĞIRA ÇIĞIRA


- BAĞIRMA ile ÇIĞLIK

( ... ile VÂ-VEYLÂ[Çığlık, yaygara. | Eyvah, yazık! | Nâmık Kemâl'in şiiri.] )

( ... ile FİGAN[çoğ. EFGAN] )


- BAGL[çoğ. BİGAL] ile/ve BAGLE

( Eril katır. İLE/VE Dişil katır. )


- BAĞLAYICILIK ile/ve/||/<> KANIT NİTELİĞİ


- BAĞNAZLIĞIN KALKMASI:
BİLİMSEL TUTUM (İLE) değil FELSEFİ ANLAYIŞ (İLE)


- BAHANELERE SIĞINMAK ve/> BAHANELERE ESİR OLMAK


- BAKIŞIK = SYMMETRICAL[İng.] = SYMÉTRFIQUE[Fr.] = EBENMÄßIG, SPIEGELGLEICH[Alm.] = SIM(M)ETRICO[İt., İsp.] = ÆQUALIS ET CONGRUENS, CONVENIENTER COMPOSITUS[Lat.] = SÜMMETROS, EMMETROS, EURÜTHMOS[Yun.] = MAVÂZİ, MUTEVÂZİ[Ar.] = MUTEKÂRON[Fars.] = SYMMETRISCH[Felm.]


- BAKTIĞIN ve/<> AKTIĞIN


- BÂLİĞ değil/yerine/= ERİN


- BALIK ile BALON BALIĞI

( )


- BALIK ile BERBERBALIĞI

( Hanigillerden, kuyruğunun çatalı çok uzun olan, Akdeniz'de yaşayan bir balık. [Lat. SERRANUS ANTHIAS] )


- BALIK ile BIYIKLI VUNDU BALIĞI

( Zambiya'nın Zambezi ırmağında yaşamaktadır. )


- BALIK ile CENNETBALIĞI

( Mavi, yeşil zemin üzerine, bakır rengi, çizgili, tropikal balık. [Lat. MACROPODUS VIRIDIAURATUS] )


- BALIK ile CHAMBO BALIĞI

( ... İLE Malawi'de, Malawi Gölü'nde yaşarlar. )


- BALIK ile DAMLA BALIĞI

( ... İLE Denizin 900 metre derinliklerinde yaşar. )


- BALIK ile FİL BALIĞI


- BALIK ile KAYA BALIĞI/DİŞLİ/TOKMAKBAŞ

( ... İLE Kaya balığıgillerden, kayalık yerlerde yaşayan, çoğu koyu renkli küçük balık. )

( ... İLE GOBIUS GOBIUS )


- BALIK ile OMUL BALIĞI

( Baykal gölünde ve 250 m. derinlikte yaşarlar. )


- BALIK ile PACU BALIĞI

( )

( )


- BALIK ile PAPAĞAN BALIĞI


- BALIKÇIL ile SIĞIR BALIKÇILI


- BALİNA ile BRIGHT BALİNASI


- BALİNA ile KADIRGABALIĞI/İSPERMEÇET/SPERM BALİNASI/KAŞALOT[Fr. CACHALOT]

( ... İLE Erilleri, en büyük beyine sahip hayvandır. )

( ... İLE 1000 m. derinlikte yaşayabilir ve avlanırlar. [2000 m. derinliğe kadar dalabilirler] )

( ... İLE 40 dk. boyunca suyun altında kalabilirler. )

( ... İLE En yüksek sesli hayvandır. )

( ... İLE Karayip falezlerinde görülebilmektedir. )

( ... ile İspermeçet Balinası )

( ... ile )

( )


- BARAKA ile IGLOO/APUTIAK

( ... İLE Eskimoların kar ve buzdan yaptıkları ev. )


- BARAKA ile/ve SIĞINAK/PENÂH[Fars.]/MELCE'[Ar. < MELÂCİ]

( ... İLE/VE Sığınılacak, iltica edilecek yer. | Hâmî. )


- BARDAK ERİĞİ ile CAN ERİĞİ ile ÇAKAL ERİĞİ | [Lat. PRUNUS SPINOSA] ile DAĞ ERİĞİ ile GÖVEM ERİĞİ ile MALTA ERİĞİ/YENİDÜNYA ile TÜRBE ERİĞİ

( TÜRBE ERİĞİ: Gülgillerden, kırmızı, tatlı, küçük çekirdekli, etinden kolay sıyrılabilen bir tür erik. )


- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN


- BARO[Fr. < BARREAU] değil/yerine/= AVUKATLAR BİRLİĞİ

( Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu. )


- BAŞ AĞRISINDA:
MİGREN[Fr. < Yun.] ile/değil GERİLİM TİPİ

( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )


- BAŞ DÖNMESİ ile VERTİLİGO


- BAŞAK ile SAKSIGÜZELİ

( ... İLE Damkoruğugillerden, yaprakları etli, çiçekleri başak biçiminde bir süs bitkisi. )

( ... cum COTYLEDON UMBILICUS )


- BAŞIN AĞIRLIĞINDA:
"ÖNE EĞİK BOYUNDA" ile/değil/yerine/>< DİK BOYUN

( )


- BASİTLİK ile/değil SIĞLIK


- BAŞKALARININ (")TERBİYESİZLİĞİ(") ile/değil/yerine/>< KENDİ TERBİYEN


- BAŞKASINA SÖYLEDİĞİN/SÖYLEYEBİLDİĞİN ile ANCAK/SADECE KENDİNE SÖYLEYEBİLECEĞİN

( (ABLE) TO SAY/TELL SOMETHING TO OTHERS vs. ONLY ABLE TO SAY TO YOURSELF )


- BAŞKASIYLA PAYLAŞTIĞIN/PAYLAŞABİLDİĞİN ile ANCAK/SADECE KENDİN YAŞAYABİLECEĞİN

( (ABLE) TO SHARE WITH OTHERS vs. ONLY YOU ABLE TO EXPERIENCE )


- BATI/GÜNİNDİ ile/ve DOĞU

( Güneşin battığı yön. İLE/VE Güneşin doğduğu yön. )

( GARB ile/ve ŞARK )

( WEST vs./and EAST )


- BÂTINÎ/LİK = ESOTERIC/ISM[İng.] = ÉSOTÉRIQUE/ÉSOTÉRISME[Fr.] = ESOTERISCH/ESOTERISMUS[Alm.] = ESOTERISMO[İt., İsp.] = ESOTERICUS[Lat.] = ESOTERIKOS[Yun.] = BÂTİNİ/YYE, SİRRİ/YYE[Ar.] = BÂTİNÎ/GERÎ[Fars.] = ESOTERISCH/ESOTERISME[Felm.]


- BATKI, DÜŞ KIRIKLIĞI/HÜSRAN[Ar.] ile SUKÛT-U HAYAL


- BAYRAM:
SEVİNDİĞİN KADAR ile/ve/değil/||/<>/< SEVİNDİRDİĞİN KADAR


- BAZEN ile/ve/değil/yerine YERİ GELDİĞİNDE


- BAZI "YEL"LERİN, ...:
KAVURMADIĞI GÜL ile/ve/||/<> SAVURMADIĞI KÜL
BIRAKMAMASI


- BAZI DAVRANIŞLAR/DURUMLAR/NESNELER:
"HAVA ATMAK İÇİN" ile/ve/değil/||/<>/< HOŞLANDIĞINDAN DOLAYI


- BAZI DURUMLARDAKİ YENİLGİNİN KESİNLİĞİNDE:
ÖYLE "YENİL(MEK)" Kİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞMANIN KAZAN(A)MAMASI


- BAZI MAKAMLARIN ETKİLİ OLABİLDİĞİ ZAMANLAR

( * Rast-rehavî makamları, seher zamanı etkilidir.
* Hüseyni makamı, sabahları etkilidir.
* Irak makamı, kuşluk zamanı etkilidir.
* Nihavend makamı, öğle zamanı etkilidir.
* Hicâz makamı, öğleyle ikindi arası etkilidir.
* Buselik makamı, ikindi zamanı etkilidir.
* Uşşak makamı, gün batımında etkilidir.
* Zengüle makamı, günbatımından sonra etkilidir.
* Muhalif makamı, yatsıdan sonra etkilidir.
* Rast makamı, geceyarısı etkilidir.
* Zirefkend makamı, geceyarısından sonra etkilidir. )


- BD/BIG DATA değil/yerine/= BÜYÜK VERİ


- BDA/BIG DATA ANALYTICS değil/yerine/= BÜYÜK VERİ ÇÖZÜMLEMELERİ


- BDAP/BIG DATA APPLICATION PROVIDER değil/yerine/= BÜYÜK VERİ UYGULAMA SAĞLAYICISI


- BDE/BIG DATA ECOSYSTEM değil/yerine/= BÜYÜK VERİ EKOSİSTEMİ


- BDFP/BIG DATA FRAMEWORK PROVIDER değil/yerine/= BÜYÜK VERİ ÇERÇEVESİ SAĞLAYICISI


- BDS/BIG DATA SETS değil/yerine/= BÜYÜK VERİ KÜMELERİ


- BEBEĞİN, ANNE SÜTÜNÜ ...:
NASIL ALDIĞI ile/ve/||/<>/> NASIL SONLANDIRILDIĞI


- BECERİ ile/değil "BİLEK KIVRAKLIĞI"

( CİLASUN: Yiğit, eli çabuk, becerikli. )


- BEGINNING vs. ORIGIN


- BEING IN THE STATE OF vs. OBLIGATION

( biing in dı steyt of vit obligeyşın )


- BEJ[Fr. < BEIGE] = SARIYA ÇALAN KAHVERENGİ


- BEKLEMEDİĞİMİZ KİŞİDEN ile/>< BEKLEDİĞİMİZ KİŞİDEN
:GELDİĞİNDE/GELİRSE

( "Olumsuz" olarak "değerlendirilir/yorumlanır". İLE/>< Olumludur. )


- BEKLENTİ İÇİNDE OLMAK ile/değil/yerine İSTEDİĞİN ŞEY İÇİN GEREKENİ YAPMAK


- BELİ[Fars.] ile BELİĞ

( Evet. İLE Belagati olan, belagatli. )


- BELİĞ ile BELİK

( Belagati olan, belagatli. İLE Saç örgüsü. )


- BELİRGİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> AÇIĞA ÇIKARMA


- BELİRLENMİŞLİK ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI


- Belirsizliği giderecek kadar konuş, sonra SUS!!!


- BELLEĞE DAYANARAK YAŞAYAN ile BELLEĞİ (GEREKTİĞİNDE) KULLANARAK YAŞAYAN


- BENHUR ve TITANIC ve YÜZÜKLERİN EFENDİSİ(YÜZÜK KARDEŞLİĞİ)

( Bugüne kadar sadece bu üç film, onbir dalda Oscar ödülü kazanmıştır. )


- BENİ ANLAMADIN değil DEDİĞİMİ ANLAMADIN


- BENİ ANLAYIN ile/değil/yerine/< DEDİĞİMİ ANLAYIN


- BENIGN değil/yerine/= İYİCİL


- BENLİĞİN, TASARIMSAL KOLU ile/ve/||/<> KENDİLİĞİN, UYGULAYICI KOLU


- BENLİK/EGO ile/ve/||/<> KENDİLİK(BENLİK KİMLİĞİ)


- BENZETME:
AYRINTILI ile KISALTILMIŞ ile PEKİŞTİRİLMİŞ ile GÜZEL(BELİĞ)

( )


- BERÂAT ile BERÂET[Ar.] değil
BERÂT[Ar. çoğ. BEREVÂT] (KANDİLİ/GECESİ)[Ar.]

( Olgunluk, iyilik, güzellik, meziyet, erdem/fazîlet. İLE Bir dâvâ sonucunda, temiz ve ilişkisiz çıkma, aklık, arılık, aklanma. DEĞİL [eskiden] Rütbe, nişan ve ayrıcalık/imtiyaz verildiğini bildiren ferman. | Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge. )

( BERÂT GECESİ: Hz. Muhammed'e, peygamberliğinin bildirildiği, Şaban ayının beşinci gecesi. )


- BESLENME VE ÇİĞNEME SÜRESİ/SAYISI:
YANLIŞSA/EKSİKSE değil/yerine/>< DOĞRUYSA/YERİNDEYSE/YETERİNCEYSE

( [İlâcın] Yararı yok. DEĞİL/YERİNE/>< Gerek yok. )


- BESLENME YETERSİZLİĞİ(DYSTROPHY)


- BESLENME = TAGADDİ, TAĞDİYE, İGTİDÂ'[< GIDÂ] = NUTRITION


- BESLENME ve/||/<> TRİGLİSERİT


- BESTE-NİGÂR[Fars.]

( En eski mürekkep Türk makamlarındandır. )


- BESTENİGÂR

( Klasik Türk müziğinde en eski birleşik makamlardan biri. )


- BETİK ve/||/<>/< TAMAMLANDIĞI YERDE BAŞLAYAN


- BEYAZ KÖPEKBALIĞI ile BOĞA KÖPEKBALIĞI

( Ancak tuzlu suda yaşayabilirler. İLE/VE Hem tuzlu, hem de tatlı sularda (akarsularda) da yaşayabilirler. )


- BEYİN ve/<> KARACİĞER

( Duyu ve hareket merkezi. VE/<> Fiziksel işlev ve beslenme merkezi. )

( Yaşam süresince, oksijenli taze kan ile pembe renktedir. [Öldükten sonra ya da çıkarıldığında, griye döner.] VE/<> ... )

( 1 litre su, 150 gram yağ, 15 gram şeker, 110 gram protein ve 10 gram tuzdan oluşur. VE/<> ... )

( ... ve/<> ŞÜŞ )


- BEYNİN:
DOĞALLIĞI ile/ve/değil/yerine TARİHSELLİĞİ


- BEZDİRİ/YILDIRMA ile/ve/değil/||/<> GAZA GETİRME/TAHRİK ETME

( Yönelimli, stratejik ve kasıtlı davranış/lar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Kandırıcı ve sömürücü tutum. )

( MOBBING vs. GASLIGHTING )


- BHD/BIG HEALTHCARE DATA değil/yerine/= BÜYÜK SAĞLIK VERİSİ


- BHD/BSV BİG HEALTHCARE DATA değil/yerine/= BÜYÜK SAĞLIK VERİSİ


- BÎ-GÂNE değil/yerine/= KAYITSIZ, İLGİSİZ


- BİÇİM ESTETİĞİ ile/ve/||/<> İÇERİK ESTETİĞİ

( Kant'ta. İLE/VE/||/<> Hegel'de. )


- BIG DATA değil/yerine/= BÜYÜK VERİ


- BIG vs. LARGE vs. GREAT


- BİGUDİ değil/yerine/= SARMAÇ


- BİL(E)MEMEK ile/ve EMİN OLMADIĞINDAN (DOLAYI) BİL(E)MEMEK

( NOT (ABLE) TO KNOW vs./and NOT (ABLE) TO KNOW BECAUSE OF TO BE NOT SURE )


- BİLDİĞİM/İNANDIĞIM ŞEYİ YAPARIM ile/değil BİLDİĞİM/İNANDIĞIM ŞEYİ, YAPARIM


- BİLDİĞİMİZİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLMEDİĞİMİZİ

( Bilmeyelim! İLE/VE/||/<>/< Bilelim! )


- Bildiğin anlaşılacak şekilde SUS!!!


- Bildiğin anlaşılmasın diye SUS!!!


- BİLDİĞİN GİBİ ile/ve BİLDİĞİN KADAR

( Hiçbir şey bildiğin/gördüğün gibi/kadar değildir/olmayabilir. )


- BİLDİĞİN GİBİ ve/||/<> SEVDİĞİN GİBİ ve/||/<>
DİLEDİĞİN GİBİ
... OLSUN!:

( AS ...:
YOU WISH and/||/<> YOU LIKE and/||/<> YOU WISH )


- BİLDİĞİNDEN DOLAYI KONUŞMAYAN ile BİLMEDİĞİNDEN DOLAYI KONUŞMAYAN

( Bilgelik/le, bilgelikte. İLE Özgüvensizlik/ten, taklitte. )

( THE PERSON DOES NOT TO TALK BY/IN THE WISDOM vs. THE PERSON DOES NOT TO TALK IN IGNORANCE )


- BİLDİĞİNE GİDEN ile/ve/değil/yerine/<> BİLMEDİĞİNE GİDEN


- BİLDİĞİNİ:
YAPMAZSAN ile/değil/yerine YAPARSAN

( Sadece zihnin, bir miktar/bölüm bilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her/bir yerin (tam) bilir/yetkindir. )

( Yetersizdir. İLE/DEĞİL/YERİNE Yeterlidir. )


- BİLDİĞİNİ/BİLMEDİĞİNİ GÖSTERMEK İÇİN KONUŞMAK değil/yerine GERİBİLDİRİM

( [not] TO TALK FOR TO SHOW YOUR INFORMATION but FEEDBACK
FEEDBACK instead of TO TALK FOR TO SHOW YOUR INFORMATION )


- BİLENİN/BİLGENİN/USTANIN/HOCANIN, HER:
[hem] YAPTIĞI/NI ile/ve/<>/||/değil/yerine/hem de DEDİĞİ/Nİ

( Yapma. İLE/VE/<>/||/DEĞİL/YERİNE Yap. )


- BİLGE KRAL ile/ve/||/<>/> TİMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> TİRAN


- BİLGİNİN BİLİNCİ ile/ve ÂDETLERDEKİ ÖZÜ AÇIĞA ÇIKARACAK BİLİNÇ


- BİLGİNİN DOĞRULUĞU ile/ve BİLGİNİN GÜZELLİĞİ

( İdrakte. İLE/VE Estetikte. )

( RIGHTNESS OF THE KNOWLEDGE vs./and BEAUTY OF THE KNOWLEDGE )


- BİLGİNİN GÜVENİLİRLİĞİ ile/ve (GÜVENİLİR) BİLGİYE SAHİP OLANIN GÜVENİLİRLİĞİ


- BİLGİNİN:
GÜVENİLİRLİĞİ ile/ve/<> ZORUNLULUĞU


- BİLGİNİN/VERİNİN:
ÖZDEŞLİĞİ ile/ve/||/<> TEMSİLİ ile/ve/||/<> TASVİRİ ile/ve/||/<> İNŞÂSI


- BİLGİSİZLİĞİN "ESÂRETİ" ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGELİĞİN BEREKETİ


- BİLİM DEĞERLERİNDE:
GÖZLEM/VERİ/OLGU ÖBEĞİNDE DESTEKLENME ve/||/<>/> DENEYE DUYARLILIK ve/||/<>/> KURAMA DUYARLILIK ve/||/<>/> MATEMATİKSELLİK ve/||/<>/> YARARLILIK-İŞLEVSELLİK ve/||/<>/> GERÇEKLİĞİ BETİMLEYEBİLME


- BİLİMSEL ile/ve/||/<> EVRENİN BİLİMSELLİĞİ


- BİLİNCİN YADSINMASI ile/ve/değil/<> BİLİNCİN, İÇERİĞİNİN YADSINMASI


- Bilindiği için SUS!!!


- BİLİNMEME/Sİ ile/ve/değil DUYULMAMIŞLIĞI/YAYGINLAŞMAMASI


- BİLME GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU ile/ve/<> GEREKÇELENDİRME GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU


- BİLMEDİĞİMİZ SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK ile/ve/<>/yerine [ÖZELLİKLE] BİLDİĞİMİZ SÖZCÜKLER İÇİN SÖZLÜĞE BAKMAK

( TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS vs./and/<> TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS
TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR [ESPECIALLY] KNOWN WORDS instead of TO CHECK/LOOK DICTIONARY TO/FOR UNKNOWN WORDS )


- Bilmediğin anlaşılmasın diye SUS!!!


- Bilmediğin için SUS!!!


- BİLMEDİĞİNDE SUSMAK ile/ve/değil BİLGELİKLE SUSMAK/SUSABİLMEK

( Bilgeliğin dudakları, duymayanlara kapalıdır. )

( [not] TO BE SILENT WHEN YOU DON'T KNOW vs./and/but TO BE SILENT BY WISDOM )


- Bilmediğinden DİNLE!!!


- BİLMEDİĞİNDEN DOLAYI SORMAK ile BİLDİĞİNİ DUYMAK İÇİN SORMAK

( Soruyu sorarken yanıtını da biliyorsunuz! )

( Yanıt her zaman sorunun içinde, orada da değilse sizin içinizdedir. )

( You know the answer when you ask the question. )


- BİLMEDİĞİNDEN KORKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLDİĞİNDEN KORKMAK

( HAVF ile/ve/değil/yerine HAŞYET )


- BİLMEK ile/ve BİLDİĞİNİN TARİHİNİ BİLMEK

( TO KNOW vs./and TO KNOW THE HISTORY OF YOU KNOW/KNOWLEDGE )


- BİLMEK ile/ve BİLİNEBİLİRLİĞİ/Nİ BİLMEK

( TO KNOW vs./and TO KNOW THAT MIGHT KNOWN )


- BİLMEK ile/ve/<> BİLMEDİĞİNİ BİLMEYİ BİLMEK

( "Bilmediğimizi bilmek", gerçek bilgidir. )

( "Daha iyisini bilemiyorum." [Hiç olmazsa bu kadarını biliyorsunuz.] )

( Bilmiyoruz, bunu bilmediğinizi de bilmiyoruz. )

( Bilmediğimizi ve anlamadığımızı bilmek gerçek bilgidir, alçakgönüllü birinin bilgisidir. )

( Bilmediğini bilen, bellekten ve beklentiden kurtulmuş olan, ebedidir. )

( Yaşamımızın her bir anında bilmeye gereksinimimiz olanı biliriz. )

( Ancak bilmediğimiz zaman, araştırmak için rahat oluruz. )

( Biliyorum diyene hiçbir şey koklatılmaz. )

( Ne kadar bilirsek, yanılmamız da o kadar. )

( Bildiğimiz, yanıldığımıza yetmez. )

( Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir. )

( O ki, bilmiyor ama biliyor bilmediğini;
çocuktur, onu eğitin/yetiştirin.

O ki, bilmiyor ama bilmiyor bilmediğini;
cahildir, ondan uzakça durun.

O ki, biliyor ama bilmiyor bildiğini;
(belki) uykudadır, onu uyandırın.

O ki, biliyor ama biliyor bildiğini;
bilge kişidir, onu izleyin. )

( ŞİO ME NİHİL ŞİRE: EN İYİ BİLDİĞİM, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİM )

( To know that you do not know, is true knowledge.
"I don't know any better." [At least that much you know.]
You do not know, nor do you know that you do not know.
To know that you do not know and do not understand is true knowledge, the knowledge of an humble heart.
Which knows that it does not know, which is free of memory and anticipation, is timeless.
At every moment of your life you know what you need to know.
It is when you do not know, that you are free to investigate. )

( Hiçbir şey bilmediğini bilen, hiçbir şey bilmediğini bilmeyenden daha çok şey bilir...
Wer weiβ, dass er nichts weiβ, weiβ mehr als der, der nicht weiβ, dass er nichts weiβ... )

( TO KNOW vs./and/<> TO KNOW THAT, YOU DON'T KNOW IT )


- BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> BİLMENİN SÜREKLİLİĞİ/BİLMEKTE OLMAK


- BİLMEME BİLGİSİ = DOCTA IGNORANTIA[Lat.] (SCIO ME NIHIL SCIRE = EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİM)


- BİLMEZİN ATTIĞI TAŞ ile/ve/değil DOSTUN ATTIĞI GÜL YAPRAĞI

( [belki/bazen] Canımızı [fazla] acıtmaz. İLE/VE/DEĞİL Can dayanmaz. )


- BİNDİĞİM/İZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;/< BİLDİĞİM/İZ

( Gövdemiz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Zihnimiz. )


- BIOCOMPATIBILITY değil/yerine/= DİRİM GEÇİMLİLİĞİ


- BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARMAK ile/ve/||/<> ORTALIĞI VELVELEYE VERMEK


- BİR KOLTUĞA, İKİ KARPUZ SIĞMAZ ve/||/<> BİR İPTE, İKİ CANBAZ YÜRÜMEZ


- BİR ŞEY(LER)İN:
OLURU ile/ve/<> KENDİLİĞİNDENLİĞİ


- BİR ŞEYİN/DURUMUN:
(")OLMASI(") ile/ve/değil/||/<>/< OLMA/GERÇEKLEŞME OLASILIĞI


- Bir türlü aklına gelmediğindeki gibi SUS!!!


- Bir yerde ya da birinde "hata" "görürsen", 70 neden ara! Bulamazsan, "Bilemediğim, 71. neden var olabilir." de!


- BİR YERLİ OLMAK ile/ve/değil/yerine YAŞADIĞI/YAŞAMAK İSTEDİĞİ YERLİ OLMAK(YERE AİT OLMAK)

( Tanışmalarda da ikincil/üçüncül[/ya da yeri kaçıncı sıradaysa] konulardandır. Kişinin zihnindeki, coğrafî ve kültürel arkatasarla/geçmişle ve kabulle ilgili bir durumdur. Kişiler, sorulduğu için yanıtlamak zorunluluğunda bırakılmamalıdır. Nerelisin sorusu da sorulmaması gereken sorulardandır. "Nerelisin?" yerine "Nerede yaşıyorsun?" sorusu daha anlamlıdır. İletişim ve paylaşımlarda kişinin yaşadığı ya da yaşamak istediği yeri düşünmesi ve o düşündüğü yerle özdeşleşmesi ve buna göre beyanda bulunma olanağı/fırsatı verilmelidir. )


- BIRAKMAK ile/ve/yerine/değil UZAKLAŞTIRMAK / TERCİH DEĞİŞTİRMEK [Özellikle sigara ve çeşitli bağımlılık yapıcılarda!]

( Mutlu olmak için herhangi bir şeye bağımlı olmak, çaresizliğin son aşamasıdır. )

( Herhangi bir şeye karşı artık bağımlı olmadığınızda, payınıza düşeni yapmışsınız demektir. )

( Zihnimizi, içiyle dışıyla bilmedikçe, bağımlılıklar bizi terk etmeyecektir. )

( Bağımlılıklarımızdan vazgeçelim. Vazgeçmemiz gereken başka hiçbir şey yoktur. )

( Bilincine varmadığınız bir şeyi, terk edemezsiniz. )

( Alışkanlık ve ihtiras, kör eder ve yanlışa götürür. )

( Alışkanlık! Gereklilik değil! )

( SİGARAYI: "BIRAKTIM!" değil/yerine "İÇMİYORUM" ya da "İÇMEMEYİ YEĞLİYORUM/TERCİH EDİYORUM!" )

( Mücadelemiz içenlerle değil maddeyle!
Koruyup kolladığımız, kişiler; kovduğumuz, o sinsi madde!...
Davetimiz, sağlıklı olmak; kabul etmediğimiz, sararmak...
Çözümlerimiz, herkes için; çaresi "Hayır!"da...
Herkes için hayırlı olan, hayırsızı yakmamakta... )

( Not necessary! It's habit/addiction. )

( FEEL FREE TO SAY NO! )

( Dependence on anything for happiness is utter misery.
When you are no longer attached to anything, you have done your share.
Attachments are in the mind and will not leave you until you know your mind in and out.
Give up your addictions. There is nothing else to give up.
You cannot leave if you don't aware of it.
Habit/addiction and passion makes blind and takes to the false.
"I PREFER, NOT TO SMOKE" instead of "QUIT SMOKING/CIGARETTE" )

( [not] TO LEAVE / QUIT vs./and/but TO CHANGE PREFERENCE
TO CHANGE PREFERENCE instead of TO LEAVE / QUIT )

( PROTIMO NA MIN KAPNIZU: İÇMEMEYİ TERCİH EDİYORUM! )


- BİREŞİM/TEVHİD:
SEVGİLİNİ, HERŞEYDE/HER YERDE GÖRMEK değil/yerine HERŞEYDE/HER YERDE, SEVDİĞİNİ ANIMSAMAK

( Bir yâr için ağyâra minnet ettiğim ayıb eyleme
Bağ-ı bân bir gül için bin hâra[dikene] hizmetkâr olur )


- BİREŞİM/TEVHİD ve/||/<>/> SEVDİĞİNİ ÖZLEMEK


- BİREYİN, TOPLUMDAKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMUN, BİREYDEKİ ETKİSİ/EDİLGENLİĞİ


- BİRİCİKLİK ve BİRİCİKLİĞE SAYGI GÖSTERMEK/DUYMAK


- BİRİG[Fars.] değil/yerine/= ÜZÜM SALKIMI


- BİRİNE, YENİDEN GÜVENİP FIRSAT VERDİĞİMİZDE:
"KALDIĞIMIZ YER" ile/ve/değil/ne yazık ki KANDIĞIMIZ YER


- BİRİNİN ...:
NE DEMEK İSTEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
NE DEDİĞİNİ ANLAMAK(/ANLAMAYA ÇALIŞMAK)


- BİRKAÇ SAATLİĞİNE ile/değil BİRKAÇ SAAT İÇİN


- BİRLEŞİK ARAP EMİRLİĞİ'NDE:
SHARJAH ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖTEKİ ALTI EMİRLİK

( En sert İslâmî/şerî kuralların uygulandığı emirlik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> ... )


- BİRLEŞMEK ile/ve BİRLİĞİ SÜRDÜRMEK ile/ve BİRLİKTE ÇALIŞMAK

( Başlangıç. İLE/VE Gelişme. İLE/VE Başarı. )

( Kervan gider, sen kalma geri! )


- BİRLİK ile/ve ÇIKAR BİRLİĞİ

( UNITY vs./and UNITY FOR PROFIT )


- Birlikteliğin sürmesi için SUS!!!


- BİSİKLET KULLANIM KILAVUZU ile/ve/||/<> BİSİKLET BETİĞİ


- BİSİKLETTE:
ELCİĞİ/GİDONU TUTARAK ve ELLERİ BIRAKARAK


- BİT ile EVCİL PİGME DOMUZU BİTİ

( ... İLE Hindistan savanalarında yaşayan küçük pigme domuzları üzerinde yaşarlar. [Tehlikeli sınıfına sokulan tek bittir.] )

( ... cum HAEMATOPINUS OLIVERI )


- BİTİMLİ/LİK ile/ve/<> BİTİMLİLİĞİNDE(Kİ) BİTİMSİZ/LİK

( İnsan dışındaki her şey/kavram/olgu/durum. İLE/VE/<> İnsan. )


- BİTTİ-GİTTİ


- BIVAD/BIVENTRICULAR ASSIST DEVICE BIVENTRİKÜLER değil/yerine/= DESTEK AYGITI, İKİ KARINCIĞA DESTEK AYGITI


- BİZE KATILAN ile/ve/||/<> BİZİM KATILDIĞIMIZ


- BİZİ:
KİMİN İNCİTTİĞİ ile/değil/yerine/>< KİMİN GÜLDÜRDÜĞÜ :)


- BİZİM OLAN:
"BİRİKTİRDİĞİMİZ" değil PAYLAŞTIĞIMIZ


- BOĞAZDA İLK SEFER [DENİZ YOLCU TAŞIMACILIĞINDA]

( BALABAN İSKELESİ - KABATAŞ İSKELESİ arasında )


- BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA

( Gövdedeki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma oluşmasıdır.
[Belirtileri]
- Soluk almada güçlük.
- Gürültülü, hızlı ve derin solunum.
- Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme.
- Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma.
- Genel sıkıntı hali, yanıtlarda isabetsizlik ve kararsızlık.
- Bayılma. )

( [İlk yardım.]
- Boğulma nedeni ortadan kaldırılır.
- Bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir.
- Temel yaşam desteği sağlanır.
- Derhal tıbbî yardım istenir[112]
- Yaşam bulguları izlenir. )

( [Suda Boğulmalar]
- Suda boğulmalarda, soluk borusu girişi kasıldığından dolayı, çok az miktarda su, akciğerlere girer.
- Özellikle soğuk havalarda, 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp masajına başlanmalıdır.
- Suya atlama sırasında, genel gövde yaralanması/omurga kırıkları olabileceği öngörülerek, başın, çok fazla geriye itilmemesi gerekmektedir.
- İlk yardımcı yalnız ise 112 aranırken temel yaşam desteğindeki sıralamaya uygun olarak aramalıdır. )


- BOĞUMLU GÖVDE = SÂK-I UCZÎ = TIGE NOUEUSE


- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI

( Bir atomda, elektronların, çekirdek etrafında, belirli ve kesikli dairesel yörüngelerde hareket ettiğini ve elektromanyetik ışın soğurulması ve yayınlanmasının, ancak, elektronun izinli enerji düzeyleri arasındaki geçişe karşılık geldiğini ileri süren atom modeli kuramı.
İLE
Breit Wigner formülünden üretilen, çekirdek tepkimeleriyle ilgili kuram.
İLE
Elektronların, Rutherford ve Bohr atom modellerinde ileri sürdüğü gibi, dairesel yörüngelerde değil, eliptik yörüngelerde hareket ettiği varsayımına göre yer vektörü ¯r ve 0 açısına bağlı olarak, nr ve nθ radyal ve azimütal kuvantum sayıları olmak üzere [ƒpθ dθ = nθh → pθ = nθh ve ƒpr dr = nrh → pr = nrh] iki yeni kuvantlaştırma koşulu ileri süren model. [Burada, p: momentum; h: Dirac sabitidir.]
İLE
Manyetizmanın, bir kuvantum olayı olduğu ve klasik fizik sınırları içinde kalınarak anlaşılamayacağını ileri süren kuram.
İLE
Sıvı damlası modeline göre, yüzey geriliminden dolayı sıkıştırılamaz ve düzgün yüklü olduğunu varsayarak, çekirdeğin bölünmeye karşı kararlılığını hesaba katan kuram.
İLE
Elektronun manyetik momentinin, yörüngesel açısal momentumunun en yüksek değeri L = l.h ve l = 1 için μβ = e . h / 4Πm = 9.274 x 10¯24 A . m² ile verilen değeri. [Burada, h: Planck sabiti; e: elektron yükü ve m: kütlesidir.]
İLE
Mikroskobik sistemleri açıklayan kuvantum mekaniği ilkeleri, makroskobik sistemlere uygulandığında da zorunlu olarak aynı sonuçları verir. | Toplam değerleri Q1 ve Q2 olan yük dağılımlarının, uzayın herhangi bir noktasında oluşturdukları potansiyeller, sırasıyla, U1 ve U2 ise Q1 x U2 = Q2xU1 'dir. | Sınır yüzeyleriyle çevrili bir akışkan sisteminde, yüzeylere dik v1 ve v2 hız bileşenlerinden kaynaklanan basınçlar, sırasıyla P1, P2 ise tüm yüzeyler üzerinden Σv1x P2 - v2 x P1 = 0 'dır. )


- BOL ÇİĞNEMELİ!


- BOŞ SÖZ ve/||/<>/>/< VAKİT HIRSIZLIĞI


- BULMAK :/ile/ve/değil/>/|| BİLDİĞİNLE BULUŞMAK


- BULUT ile ALTIGEN BULUT


- BÜNBEK/BENBEK ile KADIRGA BALIĞI

( Kadırga balığı denilen bir tür deniz canlısı. )


- BURGULU KAZIK ile ÇAKMA KAZIK ile FORE KAZIK ile KUM KAZIK ile MİNİ KAZIK ile SÜRTÜNME/ADERANS KAZIĞI

( Ucundaki burgu aracılığıyla burularak yere sokulan kazık. İLE Bir şahmerdan ile başına vurularak yere çakılan, ucu çelik çarıklı kazık. İLE Zemine çakılan bir kılıf borusunun içindeki toprağı boşaltıp çelik donatı indirdikten sonra yerinde beton dökülerek yapılan kazık.[Beton döküldükçe, kılıf, yukarıya çekilir.] İLE Çok çürük zeminlerde, delinen zemine kum doldurarak yapılan bir çeşit kazık. İLE Geçici toprak işleri için kullanılan, çapı 25 cm. kadar olan ve yanyana çakılarak ya da açılan deliklere beton dökülerek uygulanan kısa boylu kazıklara verilen ad. İLE Sağlam zemine ulaşılması olanaksız durumlarda, beton dökülerek yapılan ve yanlarak sürtünerek duran kazık. )


- BÜTÜN:
PARÇALARIN BİRARADALIĞI ile/ve/||/<> BAŞLANGICI, ORTASI VE SONU OLAN


- BÜYÜK HATA:
BİR ŞEYE/KİŞİYE, GEREĞİNDEN FAZLA DEĞER VERMEK ile/ve/değil/<> KENDİNE, HAK ETTİĞİNDEN DAHA AZ DEĞER VERMEK


- BÜYÜKAYI ile/ve/<> YEDİGİR

( ... İLE/VE/<> Büyükayı'yı oluşturan yedi yıldız. )


- BÜYÜKLER FİZİĞİ ile/ve/||/<> KÜÇÜKLER FİZİĞİ

( [BOZULMA(DISTURBANCE)] İhmal edilebiliyorsa. İLE/VE/||/<> İhmal edilemiyorsa. )


- BVK/BIG DATA SETS değil/yerine/= BÜYÜK VERİ KÜMELERİ


- CAD/COMPUTER AIDED DESIGN/MANUFACTURING değil/yerine/= BİLGİSAYAR DESTEKLİ TASARIM/ÜRETIM


- CAHİLİN YAŞADIĞI/"DÜŞÜNDÜĞÜ" CEHALET ile BİLENİN YAŞADIĞI/"DÜŞÜNDÜĞÜ", ZANNETTİĞİ CEHÂLET

( Bilgisiz kişiye, hikmet dolu sözlerin yararı nedir? Kör bir kişiye, bir lambanın yararı nedir? )


- Cahilliğin yüzünden DİNLE!!!


- Cahilliğin yüzünden SUS!!!


- ÇALIŞMA SÜRESİ/SAATİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK YOĞUNLUĞU/NİTELİĞİ


- ÇALIŞTIĞIN YERİ/İŞİ SEVMEK ile/ve/ya da/||/<> SEVDİĞİN YERDE/İŞTE ÇALIŞMAK

( Sevdiğin işi yaparsan, çalışmış sayılmazsın. )


- CAN-CİĞER (ARKADAŞ OLMAK)


- ÇAN ile BOR (NİĞDE) ÇANI


- CAN ve/=/||/<>/>/< VAR OLUŞUN SÜREKLİLİĞİ


- CANIM-CİĞERİM


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CANLILIK = TİRİGLİG = SERZENDEGÎ[Fars.] = el-HAYAVİYE/T[Ar.] = LIVELINESS[İng.] = VITALITÉ[Fr.] = VITALITAS[Lat.] = DIE BELEBUNG, DIE BELEBHEIT, DIE LEBENDIGKEIT, DAS LEBENDIGSEIN[Alm.] = HË EMPSÜKHË[Yun.] = VITALITA[İt.] = VIDALIDAD[İsp.] = LEVENDIGHEID[Fel.] = LIVLIGHED[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- ÇARPMA İKİLİĞİ ile ÇEKİM İKİLİĞİ


- CCMM/CONTİNUITY OF CARE MATURITY MODEL değil/yerine/= BAKIM OLGUNLUĞUNUN SÜREKLİLİĞİ MODELİ


- CEHÂLET KİBARLIĞI ile/değil/yerine KİBARLIK

( "Kibarlığını" yüzüne-gözüne bulaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE Zamanını, zeminini, gerektiği kadar ve ölçüsünü bilerek/tutturarak, bilinçle. )


- CEHENNEM:
"ACI ÇEKTİĞİMİZ YER" değil ACI ÇEKTİĞİMİZİ KİMSENİN DUYMADIĞI YER


- ÇEKİÇ (KEMİĞİ) ile/ve ÖRS (KEMİĞİ) ile/ve ÜZENGİ (KEMİĞİ) ile/ve ORTA KULAK KEMİKLERİ

( AZM-İ MITRAKA ile/ve AZM-İ SENEDÂNÎ ile/ve AZM-İ RİKÂBÎ ile/ve ... )

( image

image )

( MALLEUS vs./and ANVIL/INCUS vs./and STIRRUP/STIR BONE/STAPES vs./and OSSICLE )


- ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ENGELİ / BÖLÜNME ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ REAKTÖRÜ / NÜKLEER REAKTÖR ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ ÜRÜNLERİ / BİRİNCİL BÖLÜNME ÜRÜNLERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK BÖLÜNMESİ VERİMİ ile/||/<> ÇEKİRDEK DÖNÜŞÜMÜ / GEÇİŞ ile/||/<> ÇEKİRDEK ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK FİZİĞİ ile/||/<> ÇEKİRDEK GERİ TEPMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK İNDÜKSİYONU ile/||/<> ÇEKİRDEK İZOMERİ / İZOMER ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI NOKTASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI REAKTÖRÜ / KAYNAŞMA REAKTÖRÜ ile/||/<> ÇEKİRDEK KAYNAŞMASI YAKITI / KAYNAŞMA YAKITI ile/||/<> ÇEKİRDEK KUTUPLANMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK KUVVETLERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK KÜTLESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK LAZERİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK MOMENTİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANSI[ÇMR] ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANS SPEKTROMETRESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETİK REZONANS TOMOGRAFİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETOMETRESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK MANYETONU ile/||/<> ÇEKİRDEK MODELLERİ (SIVI DAMLASI | KABUK | ORTAK) ile/||/<> ÇEKİRDEK PARÇALANMASI ile/||/<> ÇEKİRDEK PİLİ ile/||/<> ÇEKİRDEK POTANSİYEL ENERJİSİ ile/||/<> ÇEKİRDEK POTANSİYELİ / COULOMB ENGELİ ile/||/<> ÇEKİRDEK REZONANSI ile/||/<> ÇEKİRDEK REZONANS MANYETOMETRESİ / ÇEKİRDEK MANYETOMETRESİÇEKİRDEK SPİNİ ile/||/<> ÇEKİRDEK TABAN DURUMU / ÇEKİRDEK TABAN ENERJİ DURUMU ile/||/<> ÇEKİRDEK TABAN ENERJİ DURUMU ile/||/<> ÇEKİRDEK TEPKİMESİ ile/||/<> ÇEKİRDEK ETKİ KESİTİ / ETKİ KESİTİ / ÇEKİRDEK TESİR KESİTİ / TESİR KESİTİ ile/||/<> ÇEKİRDEK YARIÇAPI ile/||/<> ÇEKİRDEK YOĞUNLUĞU ile/||/<> ÇEKİRDEK YÜKÜ ile/||/<> ÇEKİRDEK ZİNCİR TEPKİMESİ / ZİNCİR TEPKİMESİ


- ÇEKİRDEK ile/değil ÇİĞİT

( ... İLE/DEĞİL Pamuk çekirdeği. )


- ÇELİŞİK" ile/değil ÇELİŞKİ OLDUĞUNU İDDİA EDENİN BİLGİSİZLİĞİ/YETERSİZLİĞİ


- ÇENEYİ KULLANMADA:
(FAZLA) KONUŞMAK İÇİN ile/ve/değil/yerine ÇİĞNEMEK İÇİN


- CEP TEL'DA:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/yerine KULAKLIĞIYLA KULLANMAK

( [not] TO USE EARPHONELESS - TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS :ON MOBILE PHONES) ( TO USE WITH EARPHONE/WIRELESS instead of TO USE EARPHONELESS :ON MOBILE PHONES )


- CEP TELEFONUNU:
KULAKLIKSIZ KULLANMAK değil/>< KULAKLIĞIYLA KULLANMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- CESÂRET:
KORKUNUN YOKLUĞU ile/ve/değil/+/||/<>/< BENCİLLİĞİN BULUNMAMASI


- CESÂRET:
DEVAM EDEBİLME GÜCÜ ile/ve/değil/||/<>/< HİÇ GÜCÜMÜZ KALMADIĞINDA, DEVAM EDEBİLMEK


- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]


- CEVİZ/BADEM ve/<> ÇİĞE

( ... VE/<> Ceviz ya da badem içi. )


- CEVİZ ile ÇİĞE

( Ceviziçi. )


- CEZA:
SUÇ İŞLEDİĞİNDEN DOLAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SUÇ İŞLENMEMESİ İÇİN


- CI/CARDIAC INDEX | CONFIDENCE INTERVAL değil/yerine/= KALP İNDEKSİ | GÜVEN ARALIĞI


- ÇİFT BAĞ ile/||/<> ÇİFT BAĞ İZOMERLİĞİ

( Atomlar arasında iki elektronun ortaklaşa kullanıldığı bir bağlanma türü. İLE/||/<> İki ya da daha fazla nesnenin aynı temel bileşime fakat farklı çift bağlara sahip olması. )

( DOUBLE BOND VS. DOUBLE BOND iSOMERiSM )

( LA BANDE DOUBLE AVEC L'iSOMéRiSME DE LA BANDE DOUBLE )

( DOPPELBiNDUNG MiT DOPPELBiNDUNGSiSOMERiE )


- ÇIĞ / ÇIĞ ETKİSİ / ÇAĞLAYAN/ŞELÂLE / YIĞILMIŞ İYONLAŞMA / TOWSEND ÇIĞI / TOWSEND İYONLAŞMASI ile/||/<> ÇIĞ DİYODU ile/||/<> ÇIĞ FOTODİYODU ile/||/<> ÇIĞ GÜRÜLTÜSÜ ile/||/<> ÇIĞ KESİLMESİ ile/||/<> ÇIĞ OSİLATÖRÜ ile/||/<> ÇIĞ TRANSİSTÖRÜ

( Güçlü bir elektrik alanda hızlandırılan elektron ya da öteki yüklü taneciklerin gaz molekülleriyle çarpışarak onları iyonlaştırması sonucunda çıkan elektronlann yaptığı yeni çarpışmalarla sürecin artarak kendini sürdürmesi. | Bir yan iletkende yük taşıyıcıların çığ kesilmesinin bir sonucu olarak, çığ etkisi de denilen toplam çoğalması. İLE/||/<> Genellikle silikondan yapılmış, tüm p-n eklemi boyunca çığ kesilmesinin ve ondan sonra gerilim düşmesinin sabit ve akımdan bağımsız olduğu bir yan iletken kesilme diyodu. İLE/||/<> İç foto akım çoğaltması elde etmek için ışık kontrollü (hızlı) anahtarlama sağlayan, çığ kesilmesi bölgesinde çalışan bir fotodiyot. İLE/||/<> Bir eklem diyot çığ kesilmesinde çalıştırıldığında ortaya çıkan gürültü. | Şiddetli bir elektrik alanda yük taşıyıcıların çarpışmayla ek taşıyıcılar sökecek kadar yeterli eneıjiye sahip olduğu yan iletken eklemlerde görünen olay. İLE/||/<> Bir yan iletken diyotta iyonlaşma ve yük taşıyıcıların toplam çoğalmalarını sağlamak için akım taşıyıcıların değerlik elektronlarıyla çarpışmalarına yetecek şiddette, engelin potansiyel farkından büyük bir potansiyel farkı altında ortaya çıkan tahribatsız kesilme. İLE/||/<> Bir adım dönüşümüyle doğru akımdan GHz seviyesinde mikrodalga çıkışı elde etmek için çığ diyodunun bir eksi direnç olarak kullanıldığı osilatör. İLE/||/<> Akım taşıyıcı deşik-elektron zinciri oluşturmak için çığ kesilmesinin kullanıldığı transistör. )

( AVALANCHE VS. AVALANCHE DiODE VS. AVALANCHE PHOTODiODE VS. AVALANCHE NOiSE VS. AVALANCHE BREAKDOWN VS. AVALANCHE OSCiLLATOR VS. AVALANCHE TRANSiSTOR )

( L'AVALANCHE AVEC LA DiODE DE L'AVALANCHE AVEC LA PHOTODiODE DE L'AVALANCHE AVEC LE BRUiT DE L'AVALANCHE AVEC L'iNTERRUPTiON DE L'AVALANCHE AVEC L'OSCiLLATEUR DE L'AVALANCHE AVEC LE TRANSiSTEUR DE L'AVALANCHE )

( AVALANCHE, LAWINE MiT LAWiNENDiODE, AVALANCHE-DiODE MiT AVALANCHE-FOTODiODE, LAWi-NENFOTODiODE MiT LAWiNENRAUSCHEN, AVALANCH-RAUSCHEN MiT AVALANCHE-BRECHEN, LAWiNENBRECHEN MiT AVALANCHE-OSZiLLATOR, LAWiNE-NOSZiLLATOR MiT AVALANCH-TRANSiSTOR, LAWiNENTRANSiSTOR )


- ÇİĞ EĞRİSİ ile/||/<> ÇİĞ NOKTASI / ÇİĞ NOKTASI SICAKLIĞI

( İkili bir gaz karışımının faz diyagramında belirli bir basınç altında iki sıvı damlasının oluştuğu sıcaklığı karışımın bileşimine bağlı olarak veren eğri. İLE/||/<> Nemli havada herhangi bir yüzeyde çiğin yoğunlaşabileceği en yüksek sıcaklık derecesi. | Herhangi bir gazla su buharı karışımının oluşması için uygun sıcaklık derecesi. )

( DEW CURVATURE VS. DEW POiNT )

( LA COURBE DU CRU AVEC LE POiNT DU CRU )

( TAUKRiiMMUNG MiT TAUPUNKT )


- ÇİĞ SARIMSAK ile/ve/değil/yerine PİŞMİŞ SARIMSAK

( Yedikten sonra ağız kokusu olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE [pek] Kokusu olmaz. )

( Keskindir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Keskinliği gider. )


- ÇİĞ ile/değil ÇİY/JALE[Fars.]


- ÇIĞ ile SERAK[Fr. < Lat.]

( ... İLE Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar nedeniyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi. )


- ÇIĞA ile ÇIĞA

( Mersinbalığı türü. İLE Horoz, cennetkuşu gibi bazı kuşların kuyruğundaki tüylerden en uzun ve gösterişli olanı. )

( ACIPENSER RUTHENUS cum ... )


- ÇİĞDE/HÜNNAP ile ÇILAN

( Ayrı çanakyapraklı, ikiçeneklilerden bir ağaç. | Bu ağacın, kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri zeytin biçiminde ve büyüklüğünde, güzün olgunlaşan meyvesi. İLE İri bir çeşit çiğde. )

( ZIZYPHUS SATIVA cum ... )


- CİĞEROTU

( Düğünçiçeğigillerden, çok yıllık, otsu bir bitki. [Lat. HEPATICA] )


- ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA


- ÇİĞNEMEK ile (")GEVİŞ GETİRMEK(")

( İnsanda. İLE Hayvanda ve beşerde. )

( Lokmalarını sıralamayıp gerektiği kadar [20-40 kez] çiğneyerek yutan. İLE Lokmalarını çiğnemeden yutanların yaşadığı. )

( MAZG/MADG ile ...
MÂZIG: Çiğneyen, çiğneyici. )

( CHEW, MASTICATION vs. CHEW THE CUD )


- ÇİĞNEMEK ile/ve/<> EZMEK


- ÇİĞNEMEK ile/ve/||/<>/> SİNDİRMEK


- ÇIKAR(LAR)INI "DÜŞÜNMEK/İSTEMEK/BEKLEMEK" değil/yerine/>< HAK ETTİKLERİNE VE/VEYA ETTİĞİN KADARINA RIZÂ GÖSTERMEK


- ÇIKAR(LAR)INI DÜŞÜNME/K ile/değil/yerine ONU(N)/ÖTEKİ(Nİ)/SENİ(N) (İYİLİĞİN/ÇIKARIN) (İÇİN) DÜŞÜNME/K


- ÇİLEK ile DAĞ ÇİLEĞİ/KOCAYEMİŞ/PİĞRETİN


- ÇINAR AĞACI YAPRAĞI ile/değil SIĞLA AĞACI YAPRAĞI


- CISO/CHIEF INFORMATION SECURITY OFFICER değil/yerine/= BİLGİ GÜVENLİĞİ SORUMLUSU


- ÇİYDEM değil ÇİĞDEM/MAHMURÇİÇEĞİ

( Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi. )

( COLCHICUM )


- CİYER değil CİĞER


- CLASIUS-CLAPEYRON EŞİTLİĞİ

( Sıvının, buhar basıncı üzerine, sıcaklığın etkisini gösteren bağıntı. log P=-(L/4,58T)+C, T mutlak sıcaklık P buhar basıncı, L[cal/mol] molar buharlaşma ısısıdır. İntegrali alınmış şekli, 2,303log P/760=L/R.1/T760 - 1/TP [Burada, T760 760 mm Hg'daki, T, P[mm Hg]'deki kaynama noktasıdır. L cal/mol ise R=1,986 cal.mol¹.K¹'dir.] )


- CLAUSİUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS DENKLEMLERİ ile/||/<> CLAUSİUS ERİMİ ile/||/<> CLAUSİUS EŞİTSİZLİĞİ / CLAUSİUS KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS HÂL DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ LORENTZ LORENZ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ / RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CLAUSİUS SAYISI ile/||/<> CLAUSİUS VİRİAL KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS YASASI

( CLAUSiUS-CLAPEYRON-GLEiCHUNG MiT CLAUSiUSSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-ENTFERNUNG, CLAUSi-US-REiCHWEiTE MiT CLAUSiUSSCHES THEOREM MiT CLAUSiUSSCHE ZUSTANDGLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTiSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZSCHE GLEiCHUNG MiT ... MiT ... MiT CLAUSiUS-NUMMER / CLAUSiUS-ZAHL MiT CLAUSiUS-ViRiALTHEOREM MiT CLAUSiUSSCHES GESETZ )

( L'EçUALiON DE CLAUSiUS-CLAPEYRON AVEC LES EQUATiONS DE CLAUSiUS AVEC LE RANG DE CLAUSiUS AVEC CLAUSiUS RANGE AVEC LE THEORENıE DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON D'ETAT DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ AVEC ... AVEC ... AVEC LE NOMBRE DE CLAUSiUS AVEC LE THEOREME ViRiAL DE CLAUSiUS AVEC LA LOi DE CLAUSiUS )

( CLAUSiUS-CLAPEYRON EQUATiON VS. CLAUSiUS EQUATiONS VS. CLAUSiUS THEOREM VS. CLAUSiUS EQUATiON OF STATE VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi EQUATiON VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ EQUATiON VS. ... VS. ... VS. CLAUSiUS NUMBER VS. CLAUSiUS ViRiAL THEOREM VS. CLAUSiUS LAW )

( ... İLE ... İLE CLAUSIUS MENZiLi İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- ÇOBANÇANTASI ile ÇOBANDAĞARCIĞI ile ÇOBANDEĞNEĞİ ile ÇOBANDÜDÜĞÜ ile ÇOBANİĞNESİ ile ÇOBANPÜSKÜLÜ ile ÇOBANSÜZGECİ ile ÇOBANTARAĞI ile ÇOBANTUZLUĞU

( Turpgillerden, yemişleri torbayı andıran bir yaban bitkisi. İLE Turpgilllerden, yabani bir bitki, kuşekmeği. İLE Karabuğdaygillerden, beyaz ya da pembe çiçekli, yürek biçimi yapraklı, otsu bir kır bitkisi. İLE İkiçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan nemli yerlerde yetişen bir bitki, meyhaneciotu. İLE Itır çiçeği cinsinden, kokulu bir bitki. İLE Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi. İLE Yoğurtotu. İLE Maydanozgillerden, tarlalarda çok rastlanılan, beyaz çiçekli bir bitki. İLE Sarıçalı. )

( CAPSELLA BURSA PASTORIS cum THIASPI cum POLYGONUM AVICULARE cum ASARUM EUROPAEUM cum GERANIUM cum ILEX AQUIFOLIUM cum ... cum SCANDIX cum ... )


- coch. mag.[Lat. < COCHLEARE MAGNUM] değil/yerine/= ÇORBA KAŞIĞI, YEMEK KAŞIĞI DOLUSU


- coch. parv.[Lat. < COCHLEARE PARVUM] değil/yerine/= ÇAY KAŞIĞI DOLUSU


- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN

( )


- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR


- ÇOCUK:
"İSTEDİĞİN GİBİ" değil YETİŞTİRDİĞİN GİBİ

( Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse/basılsa, kalıcı iz bırakır. )


- ÇOCUK:
SUÇA SÜRÜKLENEN değil SUÇA SÜRÜKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN


- ÇOCUKLAR:
"İSTEDİĞİMİZ GİBİ" değil/yerine/< YETİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ


- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ


- ÇOĞUL MEME/POLİMASTİ ile/ve/||/<> ÇOK MEME BAŞLILIĞI/POLİTELİ


- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK


- ÇOK ÇEŞİTLİ/FARKLI ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve/<> BİLDİĞİ(N) KONUDA ÇOK ÇEŞİTLİ/DERİN ŞEYLERİ BİLMEK

( Okyanusun yüzeyini görüp de alttaki derinliği ve ucsuz bucaksızlığı tümüyle unutma! )

( TO KNOW VARIOUS/DIFFERENT THINGS vs./and/<> TO KNOW VARIOUS/DEEP THINGS ON YOUR KNOWLEDGE
It is like seeing the surface of the ocean and completely forgetting the immensity beneath! )


- ÇOK değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR


- COMMERCIAL LAW and/||/<> COMMERCIAL UNDERTAKINGS LAW and/||/<> COMMERCIAL TRANSACTIONS AND APPLICABLE RULES and/||/<> COMMERCIAL LITIGATITION and/||/<> COMMERCIAL/TRADE REGISTRY

( Ticaret hukuku. VE/||/<> Ticarî işletme hukuku. VE/||/<> Ticari işler ve tâbi oldukları kararlar. VE/||/<> Ticarî yargı. VE/||/<> Ticaret sicili. )


- COMMODORE ile AMIGA


- COMPTON DALGA BOYU ile/||/<> COMPTON ETKİSİ / COMPTON (DEBYE) ETKİSİ ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ TEPME TANECİĞİ BK. COMPT0N FL TANECİĞİCOMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA ELEKTRONU / COMPTON ELEKTRONU ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON GERİ SAÇILMA TANECİĞİ / COMPTON GERİ TEPMESİ ile/||/<> COMPTON İNKOHERENT SAÇILMA ile/||/<> EŞ FAZLI OLMAYAN GERİ SAÇILMA TANECİĞİ ile/||/<> COMPTON KAYMASI ile/||/<> COMPTON KENARI ile/||/<> COMPTON KURALI ile/||/<> COMPTON OLAYI ile/||/<> COMPTONÖLÇERİ / KOMPTONÖLÇERİ ile/||/<> COMPTON SAÇILMASI ile/||/<> COMPTON SOĞURMASI ile/||/<> COMPTON TESİR KESİTİ


- CONSENSUS değil/yerine/= UZLAŞMA, DÜŞÜNCE BİRLİĞİ


- CONSIOUSNESS vs./and PARADIGM


- CONTROL vs. SOVEREIGNTY/DOMINATION


- ÇÖZÜM ORTAKLIĞI ile YATIRIM ORTAKLIĞI


- CPB/CARDIOPULMONARY BYPASS KARDİYOPULMONER BAYPAS değil/yerine/= KALP-AKCİĞER KÖPRÜLEMESİ


- CPR/CARDIOPULMONARY RESUSCITATION KARDİYOPULMONER RESÜSITASYON değil/yerine/= KALP-AKCİĞER CANLANDIRMASI


- CREDO UT INTELLIGAM ile/ve/||/<> NOVETIM TE, NOVETIM ME ile/ve/||/<> TE INVOCO, DEUS VERITAS ile/ve/||/<> DEUS SAPIENTIA ile/ve/||/<> DEUS BEATITUDO


- CUICUILCO ile/ve STONEHENGE ile/ve AVEBURY ile/ve CASTLERIGG ile/ve NEWGRANGE

( Meksika. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İrlanda'da. )


- CUMHUR MÜEZZİNLİĞİ'NDE:
HAYYE ALE'S-SALÂH'A KADAR ile/ve HAYYE ALE'S-SALÂH'LA BİRLİKTE

( Bir müezzin. İLE/VE Tüm müezzinler ayakta olmak üzere, cemaatle birlikte. )

( Genellikle, Hüseynî makamında okunur. )


- CURİE / KÜRİ ile/||/<> CURİE NOKTASI ile/||/<> CURİE SABİTİ ile/||/<> CURİE SICAKLIĞI / CURİE NOKTASI ile/||/<> CURİE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CURİE TERAZİSİ ile/||/<> CURİE WEİSS YASASI ile/||/<> CURİE YASASI

( ... VS. CURiE POiNT VS. CURiE CONSTANT VS. ... VS. CURiE TEMPERATURE SCALE VS. CURiE BALANCE VS. CURiE-WEiSS LAW VS. CURiE'S LAW )

( ... AVEC LE POiNT DE CURiE AVEC LA CONSTANTE DE CURiE AVEC ... AVEC L'éCHELLE DE LA TEMPéRATURE DE CURiE AVEC LA BALANCE DE CURiE AVEC LA LOi DE CURiE-WEiSS AVEC LA LOi DE CURiE )

( ... MiT CURiE-PUNKT MiT CURiE-KONSTANTE MiT ... MiT CURiE-TEMPERATURSCALA MiT CURiE-WAAGE MiT CURiE-WEiSSSCHES GESETZ MiT CURiE GESETZ )


- CUSANUS ve/||/<>/> KOPERNİK ve/||/<>/> PARASELSUS

( 1401 - 11 Ağustos 1464 VE/||/<>/> 19 Şubat 1473 - 24 Mayıs 1543 VE/||/<>/> 1493 - 24 Eylül 1541 )


- DAĞILMA ÖZELLİĞİ ile/ve BİRLEŞME ÖZELLİĞİ


- DALGA BOYLARI ile/ve DALGA GENLİĞİ

( Işığın rengini oluşturur. İLE/VE Işığın şiddetini[intensity] ya da parlaklığını[brightness] oluşturur. )


- DALGA GEÇMEK İÇİN GÜLMEK ile/değil SEVDİĞİNDEN DOLAYI GÜLMEK


- DALGALAR:
DÜZLEMSEL ile/ve/||/<> AKIŞKAN ile/ve/||/<> RAYLEIGH YÜZEY ile/ve/||/<> ENİNE

( )


- DALGI/GAFLET ile/ve/||/<> HADSİZLİK


- DALINÇ/İSTİĞRAK ile KONSANTRASYON


- DANS ile JIG

( ... İLE İrlanda ve İskoçya'ya özgü, hareketli bir dans türü. )


- DARBE GENİŞLİĞİ ile DARBE GENLİĞİ

( Darbenin düşmeye başladığı an ile yükselme zamanının sonu arasındaki zaman farkı. İLE Bir darbenin, tam değeri, sayısal bir değer verildiğinde belirlenebilen tepe, ortalama, etkin, anî vb. değerleri ya da bunlardan biri. )

( PULSESBREITE mit IMPULSAMPLITUDE )

( PULSE WIDTH vs. PULSE AMPLITUDE )

( L'ÉTENDUE DU POULS avec L'AMPLITUDE DU POULS )


- DARWIN'İN (")İSABETLİLİĞİ("):
ZİHİN İÇİN ile/değil GÖVDE İÇİN


- DATA MINING[İng.] değil/yerine/= VERİ MADENCİLİĞİ


- DAYANÇ/SABIR ile/ve SIĞINMA

( PATIENCE vs./and SHELTER )


- DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR

( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )


- DAYANMA:
AÇLIĞA ile/ve/||/<>/> SUSUZLUĞA ile/ve/||/<>/> HAVASIZLIĞA

( 60 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 gün. İLE/VE/||/<>/> 6 dk. )


- DAYANMAK ile SIĞINMAK

( TO RELY vs. TO TAKE REFUGE )


- DAYATMA ile/ve/</değil "BİLDİĞİNİ OKUMA"


- DEBDEBELİ/HAŞMETLİ/İHTİŞAMLI/MUHTEŞEM/ŞAŞAALI/ŞATAFATLI/HACCAL/TANTANALI/LÜKS değil/yerine/= GÖRKLÜ/GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ/IŞIGÖRKLÜ/İRİGÖRKLÜ


- DEFENCE vs. DEFENCE OF IGNORANTS


- DEĞER DÜŞÜRÜCÜ/LÜK ile/değil HAYAL KIRIKLIĞI


- DEĞER/KİŞİ:
KAYBETTİĞİMİZDE ANLAŞILAN değil SAHİPKEN BİLİNMESİ GEREKEN


- DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM:
ZORLUKTA VE ZORLANDIĞIMIZDA ile/ve/||/<> YETERİNCE GÖRDÜĞÜMÜZDE ile/ve/||/<> İSTEYECEK KADAR ÖĞRENDİĞİMİZDE ile/ve/||/<> YAPABİLECEK KADAR ALDIĞIMIZDA


- DEĞİŞİM ve/||/<> İLKSELLİĞİN "İÇKİNLİĞİ/AŞKINLIĞI" ve/||/<> CANLILIK ve/||/<> YERÇEKİMİ

( Dünya, düşünce[felsefe/bilim] tarihinin en temel sorun(sal)ları. )


- DEĞİŞİM ile/ve/||/<> SÜREKLİLİĞİ


- DEMİR ile İĞDEMİR

( ... İLE Marangozlukta, ağaç delmek için kullanılan çelik araç. )


- DENDİĞİNDE ile DENİLDİĞİNDE


- DENİZ KAPLUMBAĞALARI ALT SINIFLARINDA:
SİNİ ile D.KAPLUMBAĞASIGİLLER ile ZEYTİN RENKLİ ile ARCHELON ile PROTOSTEGA ile TOXOCHELYIDAE ile THALASSEMYDIDAE ile PROTOSTEGIDAE

( İki yılda bir çiftleşirler.[Altı yuvaya kadar, her yuvaya yüzden fazla yumurta bırakabilir.][Yavrular, yaklaşık altmış günde yumurtalarından çıkar.] İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


- DENİZÇAKISI ile DENİZDANTELİ ile DENİZGERGEDANI ile DENİZHIYARI[HOLOTÜRİT (Yun.)] ile DENİZISIRGANLARI ile DENİZİĞNESİ ile DENİZİNEĞİ/MANATİ[MANATEE] ile DENİZKADAYIFI ile DENİZKAZI ile DENİZKEDİSİ/DENİZMAYMUNU ile DENİZKESTANESİ ile DENİZKIRLANGICI ile DENİZKOZALAĞI ile DENİZKÖPÜĞÜ ile DENİZKULAĞI ile DENİZMARULU ile DENİZMENEKŞESİ ile DENİZÖRDEĞİ ile DENİZÖRÜMCEĞİ ile DENİZPALAMUDU ile DENİZREZENESİ ile DENİZŞAKAYIĞI ile DENİZTARAĞI ile DENİZTAVŞANCILI/BALIKKARTALI ile DENİZTAVŞANI ile DENİZYILANI ile DENİZYILDIZI

( Kuma, dikine gömülerek yaşayan, çakı diye de adlandırılan, 20 cm. boyunda, ikiçenetli yumuşakça. İLE Sıcak denizlere özgü, taşımsı bir tür polip birikintisi oluşturan deniz hayvanı. İLE Balinagillerden, 8-10 m. uzunluğunda, erilinin üst çenesinde iki uzun diş bulunan bir deniz memelisi. İLE Denizhıyarlarından, boyu 25 cm. kadar olabilen, yuvarlak ve yumuşak gövdeli derisidikenli. İLE Salgıladıkları sıvılarla insan derisinde, ısırgan etkisi uyandıran, iri medüzleri içine alan selentereler sınıfı. İLE Yuvarlak somaklı, gövdesi ince ve uzun bir deniz balığı. İLE Amerika ve Afrika'nın tropikal kıyı sularında yaşayan, 2-3 m. uzunluğunda deniz memelisi. İLE Esmer suyosunlarından bir deniz bitkisi. İLE Denizde yaşayan, ayakları yüzgeç biçimindeki tüm kaplumbağalara verilen genel ad. İLE Yazın, kutup bölgelerinde yaşayan, kışın, ılık kıyılara göçen, kısa ve ince gagalı, siyah bacaklı, yabani bir tür kuş, akbaş. İLE Tümbaşlılar takımından, gövdesi ince uzun, büyük başlı, derin ve büyük denizlerde yaşayan bir balık. İLE Hareket edebilen dikenlerle örtülü, yuvarlak kalker kabuklu, derisidikenlilerden bir yumuşakça. İLE Balıkçın. İLE Konik biçimli, kavkısında bir yarık bulunan karındanbacaklı yumuşakça. İLE Lületaşı. İLE Yassı kavkılı, içi sedefli, 10 cm. uzunluğunda bir deniz yumuşakçası. | Açık denizden bir kum setiyle ayrılmış ya da kıyı dilinin gelişmesiyle göl biçimini almış, sığ koy ya da körfez, lagün. İLE Sığ sularda bulunan, ince, levhaya benzeyen yaprakları olan yeşil suyosunu. İLE Çançiçeğinin bir türü. İLE Perdeayaklılardan, kıvrık gagalı, açık denizlerde yaşayan bir kuş, denizördeği, fırtınakuşu. İLE Kabuklu bir böcek türü. İLE Kıyı kayalarının üzerinde, yapışık olarak yaşayan, beyaz kalkerli plakalarla çevrili, koni biçiminde, küçük, kabuklu bir böcek. İLE Maydanozgillerden, deniz kumsallarında bol olarak yetişen, ıtırlı bir bitki. İLE Kayalıklara yapışık olarak yaşayan, dokunaçları çok ve uzun, güzel renkli bir polip türü. İLE İkiçenetli kabuklu bir yumuşakça türü. İLE Ağız dokunaçları geniş ve etli, uzun, çıplak gövdeli deniz yumuşakçası. İLE Yılanlar takımından, çok zehirli, kürek biçiminde, yassı kuyruklu, Hint ve Pasifik Okyanuslarında yaşayan bir hayvan. İLE Denizyıldızlarından, yıldız biçiminde, beş kolu olan, kayalıklar üzerinde yaşayan derisidikenli. )

( SOLEN cum MİLLE POROS cum MONODON MONOCEROS cum HOLOTHURION cum ... cum SYNGNATHUS ACUS cum HYDRODAMALIS GIGAS cum ALARIA ESCULENTA cum BERNICLA cum CHIMAERA MONSTROSA cum ECHINUS ESCULENTUS cum STERNA HIRUNDO cum CONUS cum ... cum HALLOTIS cum ULVA LACTUCA cum ... cum THALASSSIDROMA PELAGICA cum MAJA SQUINADO cum BALANUS cum CRITHMUM MARITIMUM cum ANEMONIA ACTINIA cum PECTEN cum PANDION HALIATAETUS cum CYCLOPTERUS LUMPUS cum HYDROPH'S cum ASTER )


- DENİZLİ ile/ve VAN ile/ve MALATYA ile/ve NİĞDE ile/ve UŞAK ile/ve ISPARTA


- DEPO değil/yerine/= YIĞ


- DERE ile/ve/<> IĞIL

( ... İLE/VE/<> Belirli olmayacak kadar yavaş akan su. )


- DEREBEYCİLİK/FEODALİZM ile/ve/||/<>/< YAŞLILARIN YÖNETİMİ/GERONTOKRASİ


- DERGİ/GAZETE OKUMAK ZAMANINI VE YERİNİ BİLMEK[ARKADAŞ VE YAKINLARIN YANINDA değil!]


- DERİ KIRIŞIKLIĞI ile YAŞ

( ÂJENG[Fars.]: Yaşlılıktan ya da öfkeden dolayı beliren kırışıklık. )

( WRINKLE vs. AGE )


- DERİ ile İMPETİGO

( Bir tür deri hastalığı. )


- Derinliği DİNLE!!!


- DERT SAHİPLİĞİ ile/ve/değil ADANMIŞLIK


- DESIGNATION vs. LIMITING


- DETERMINATION vs./and OBLIGATION


- DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI ile/ve/||/<> TOPLUMUN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI

( Siyaset ile. İLE/VE/||/<> Bilgi ve dil ile. )

( [simgesi/değeri/ölçütü] Bayrak. İLE/VE/||/<> Sancak. )

( BEKÂ-İ DEVLET ile/ve/||/<> BEKÂ-İ MİLLET )


- DEVRİK ANTİKLİNAL ile DEVRİK KANAT ile DEVRİK KATMAN ile DEVRİK KIVRIM ile DEVRİK SENKLİNAL ile DEVRİK (STRATİGRAFİK) İSTİF

( Kanatlarından birinin eğim açısının 90 dereceyi aşarak bu kanattaki katmanların devrik konum kazandığı antiklinal. İLE Kıvrımlanma sürecinde, eğim açısı 90 dereceyi aşarak devrik konum kazanan bir istif ya da katmanlardan oluşan, öteki kanat ve kıvrım eksen düzlemi ile aynı yönde eğimli olan kıvrım kanadı. İLE Çökel kayaçlarda istiflenme kuramına uymayan, daha yaşlı olan alt yüzeyi üstte, daha genç olan üst yüzeyinin altta olacak biçimde ters yüz olmuş katman. İLE Kıvrımlanma sürecinde, kanatlarından biri, eğim açısının 90 dereceyi aşmasıyla devrik konum kazanan ve dolayısıyla iki kanadı ve eksen düzlemi aynı yönde eğimli olan jeolojik kıvrım. İLE Kanatlarından birinin eğim açısının 90 dereceyi aşarak bu kanattaki katmanların devrik konum kazandığı senklinal. İLE Üst üstelik ilkesine göre yatay olarak çökelmiş ancak sonraki jeolojik süreçlerde aynı yönde artarak 90 dereceyi aşan bir eğim açısı kazanmış, yaşlı üstte, genç altta olacak biçimde ters yüz olmuş istif. )

( OVERTURNED ANTICLINE vs. OVERTURNED LIMB vs. OVERTURNED BED vs. INVERTED FOLD/OVERFOLD/OVERTURNED FOLD/REVERSED FOLD vs. OVERTURNED SYNCLINE vs. INVERTED STRATIFICATION/OVERTURNED STRATIFICATION )

( ANTICLINAL DEVERSÉ/ANTICLINAL RENVERSÉ avec FLANC INVERSE avec STRATIFICATION RENVERSÉE avec PLI DéVERSÉ/PLI OBLIQUE/PLI RÉNVERSÉ avec SYNCLINAL DEVERSÉ/SYNCLINAL RENVERSÉ avec STRATIFICATION RENVERSÉE )

( GEKIPPTE ANTIKLINE mit INVERSSCHENKEL/LIEGENDSCHENKEL/ÜBERKİPPTER FALTENFLÜGEL/ÜBERKIPPTER FALTENSCHENKEL/VERKEHRT SCHENKEL mit ÜBERKIPPTES BETT mit GEKIPPTE FALTE/ÜBERKIPPTE FALTE mit GEKIPPTE SYNKLINE mit ÜBERKIPPTE AUFSCHICHTUNG )


- DEVRİM "YARATMAK" ile "ÇIĞIR AÇMAK"


- DF/DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= BELGE SIKLIĞI


- Dİ/DIABETES INSIPIDUS[İng.] değil/yerine/= ŞEKERSİZ ŞEKER HASTALIĞI


- DIABETES MELLITUS[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI


- DIAM/DIGITAL IMAGING ADOPTION MODEL[İng.] değil/yerine/= DİJİTAL GÖRÜNTÜLEME BENIMSEME MODELİ


- DICOM/DIGITAL IMAGING AND COMMUNICATIONS IN MEDICINE[İng.] değil/yerine/= TIPTA SAYISAL GÖRÜNTÜLEME VE İLETİŞİM


- DIGAMBARA ile/ve/||/<> SVETAMBARA

( Hava giyinenler.[Çıplak, gökyüzünün yönleri ile giyinmiş.] İLE/VE/||/<> Beyaz Giyinenler. )

( Dünyadan tamamen el etek çekerek gerçek bir münzevî olmak için tamamen çıplak olunması gerektiği üzerinde dururlar. Bu görüştekiler, Mahavira'nın tamamen çıplak olduğuna ve basit bir giysi de içinde olmak üzere kişinin sahip olduğu her tür malın, gurur, kibir ve utanç kaynağı olduğuna inanmaktadır. Giysi giymek, süs eşyası bulundurmak, kişinin kurtuluşa ulaşamadığının göstergesidir. İLE/VE/||/<> Beyaz giysiler giyinmeyi, manastır yaşamının kurallarının çiğnenmesi olarak görmezler. Kadınların da züht ve riyazat yaşantısına girebileceğini, Angalar ve onların yorumu niteliğindeki öteki yazılı metinlerin kutsal metinler olduğunu kabul ederler. )


- DİĞER TARAFTAN değil/yerine/= ÖTE YANDAN


- DİĞER ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/< DEĞER

( "DEĞER"lerimizi, "DİĞER"lerimizden ayıramıyorsak;
"MEĞER"lerimizi bir cebimize, "KEŞKE"lerimizi öteki cebimize koymak durumunda kalırız. )


- DİĞER değil/yerine/= ÖTEKİ/ÖTE/ÖBÜR/BAŞKA


- DIGITAL DIARY ile DATABANK


- DIGITAL SIGNATURE[İng.] değil/yerine/= DİJITAL İMZA


- DIGITAL[İng.] değil/yerine/= SAYISAL | PARMAKLA | PARMAKSI


- DİJITALİZASYON/DİGITALIZATION[İng.] değil/yerine/= SAYISALLAŞTIRMA


- DİK GÖVDE = SÂK-I MÜSTAKÎM = TIGE DROITE


- DİL ÖBEKLERİ'Nİ(GRUPLARI'NI)

( KÖKEN BAKIMINDAN:

* HİNT-AVRUPA DİLLERİ
A. AVRUPA KOLU
1. Cermen Dilleri: Almanca, Felemenkçe, İngilizce, İskandinav dilleri.
2. Roman Dilleri: Bu grubun ana dili Lâtince'dir. Bugün yaşayan kolları Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca ve Rumence'dir.
3. İslâv Dilleri: Rusça, Bulgarca, Sırpça ve Lehçe.
4. Yunanca, Arnavutça, Keltçe.

B. ASYA KOLU
Hint - İran Dilleri(Arî Dilleri)

a. Hintçe(Eski-Orta, Yeni Hintçe). Bu alt kol, Sanskrit ve bugünün başlıca Hint dilleri olarak da gösterilebilir.
b. Farsça: Ölü dil olan Avesta, Eski, Orta ve Yeni Farsça.
c. Ermenice: Eski, Orta ve Yeni Ermenice.
d. Eski Anadolu: Hititçe (ölü dildir)
e. Toharca: Asya kolunun en doğuda kalan dalıdır ve ölü dildir.

* HAMİ - SAMİ DİLLERİ
Bu dil ailesinde Akkadça, Aramca, İbranice, Arapça ile Libya-Berber dilleri yer almaktadır. Akkadça ölü bir dildir.

* BANTU DİLLERİ
Orta ve Güney Afrika'da konuşulan Bantu dillerini içine alan geniş bir dil ailesidir.

* ÇİN - TİBET DİLLERİ
Çin ve Tibet dilleri bu aile içinde yer alır.

* KAFKAS DİLLERİ
Bu gruba giren başlıca diller Kartvel koluna giren Gürcüce ile Abhaz - Çerkeş, Lezgi - Çeçen kollarıdır. Bu diller fonem sistemleri ve iç yapıları bakımından öteki dil ailelerine göre büyük ayrılıklar taşır.

* ALTAY DİLLERİ
Bu aile, Ural - Altay dil grubunun Altay kolunu oluşturmaktadır. Türkçe, Moğolca, Mançuca ve Tunguzca Altay Dil Ailesi içindedir.

* URAL DİLLERİ
Ural - Altay dil grubunun Ural kolunu oluşturmaktadır.
a. Fin - Ugur Kolu
b. Samoyet Kolu

2. YAPI BAKIMINDAN:
A. TEK HECELİ DİLLER

(Yalınlayan Diller, Ayrımlı Diller)
(Isolating Languages, Monosyllabic Languages)

B. EKLEMELİ DİLLER
(Bağlantılı Diller, İltisaklı Diller)
(Agglutinative Languages)

C. ÇEKİMLİ DİLLER
(Bükümlü Diller, Tasrifli Diller)
(Inflected Languages)

)


- DİLİ, DOĞRU KULLANMAK:
HER VATANDAŞIN/KİŞİN GÖREVİ ve/||/<>/> KENDİNE VE TOPLUMA YAPTIĞI YATIRIM


- DILIGENCE vs. TO BE INTELLIGENT


- DİLSİ KOROLLA, DİL BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ LİSÂNÎ = COROLLE RUBANÉE, COROLLE LIGULÉE


- DİMÂ'[Ar. < DEM] ile DİMÂĞ[Ar. çoğ. EDMİGA]

( Kanlar. İLE Beyin. | Akıl, şuur. [Fars. HÛŞ] )


- DİN DÜŞMANLIĞI ile/ve/değil/||/<>/< DİN KARŞITLIĞI


- DİN:
[<> Lat.] LIGARE ile/ve/> RE-LIGARE :
RELIGION

( İlk bağ.[göbek bağı][içeriden] İLE/VE/> İkinci bağ.[süt][dışarıdan] > )

( Anneden. İLE/VE/> Babadan/senden. > )

( Nur bağı. İLE/VE/> Ruh bağı. > )

( Ancak, kendiyle ve tüm çevresindekilerle bağ kuran/kurabilen, din sahibi olur. )


- DİN/RELİGİON değil/yerine/= KÖNE


- DİN ve/<> YAŞAM ve/<> ETKİNLİK ve/<> İŞBÖLÜMÜ-İŞBİRLİĞİ


- Dinginliği DİNLE!!!


- Dinginliğin için DİNLE!!!


- Dinginliğin için SUS!!!


- DİNÎ/RELIGIOUS değil/yerine/= KÖNEL


- Dinlediğin için DİNLE!!!


- Dinlediğinde DİNLE!!!


- Dinlediğinde tamamen DİNLE!!!


- Dinlediğini anımsa ve DİNLE!!!


- Dinlemediğin zaman DİNLE!!!


- Dinlemen gerektiği için DİNLE!!!


- Dinlemen gerektiğinde dinlemen gerektiği için DİNLE!!!


- Dinleyebildiğini aklında tut ve DİNLE!!!


- DIRAC AÇISI ile/ve FERMI-DIRAC İSTATİSTİĞİ ile/ve DRAKE DENKLEMİ

( Enrico Fermi )


- DİRİĞ/ESİRGEME ile KAYIRMA

( Anneler/babalar, tüm çocukları esirger ve fakat kendi çocuklarını (çoğunlukla/bazen) kayırır. )

( Herkesi esirger ve fakat bazı kişileri, bazı durum ve koşullarda kayırır.[o kişiyi korumak ve o durumun/koşulun genelleşmemesini sağlamış olmak, sürdürmek üzere/için!] )


- DİRSEK KEMİĞİ:
İÇ ile/ve/||/<> DIŞ

( [Ar.] ZEND[içteki]/KÛ'BERE[dıştaki] )

( CUBITUS )

( CUBITUS )


- DIŞLAŞMA ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMA


- DISMETRİ/DYSMETRIA[İng.] değil/yerine/= UZAKLIK KESTİRİMSİZLİĞİ


- DISPNE/DYSPNEA[İng.] değil/yerine/= SOLUK DARLIĞI


- DİYABET/DİABETES MELLITUS[DM][İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI


- DİYABETİK/DİABETIC[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTASI | ŞEKER HASTALIĞI (İLİŞKİLİ)


- DİYABETOJENİK/DİABETOGENIC[İng.] değil/yerine/= ŞEKER HASTALIĞI YAPAN


- DİZAYN/DESİGN[İng.] değil/yerine/= TASARIM


- DİZGEYE SIĞMAMA ile/ve/||/<> DENKLEME GELMEME


- DNA YAPISI ile/ve/||/<>/> DNA KARARLILIĞI


- DOĞA:
ÖZ ve/||/<> BİÇİMİN BİRLİĞİ


- DOĞAÇLAMA ile KENDİLİĞİNDENLİK


- DOĞAL OLARAK ile/ve/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN


- DOĞAL/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK


- DOĞANIN AŞILMASI ve/<> BEŞERİLİĞİN AŞILMASI

( Tarih ile. VE/<> İnsan olmakla. )


- DOĞRU SÖYLÜYORSUN yerine SÖYLEDİĞİN SÖZ DOĞRU


- DOĞRU ile/ve/yerine/değil GEREKTİĞİ GİBİ

( Eğer doğru ise başka türlü olamaz. )

( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )

( RIGHT vs./and TO BE REQUIRED/NEEDED
It cannot be otherwise, if it is right.
Truth does not assert itself, it is in the seeing of the false as false and rejecting it. It is useless to search for truth, when the mind is blind to the false. It must be purged of the false completely before truth can dawn on it. )


- DOĞRU ile/ve/yerine/değil GEREKTİĞİ GİBİ

( Eğer doğru ise başka türlü olamaz. )

( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin sahte olan tarafından kör edilmişken doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )

( RIGHT vs./and TO BE REQUIRED/NEEDED )


- DOĞRU = TRUE[İng.] = VRAI[Fr.] = WAHR, RICHTIG[Alm.] = VERUS[Lat.] = VERDADERO[İsp.]


- DOĞRUDAN ile KENDİLİĞİNDEN


- DOĞRULUK = HAKİKAT = TRUTH[İng.] = VÉRITÉ[Fr.] = WAHRHEIT, RICHIGKEIT[Alm.] = VERITAS[Lat.] = ALÉTHEIA[Yun.] = VERDAD[İsp.]


- DOĞRULUM/YÖNELİM ile KEMOTROPİZM ile YEREDOĞRULUM ile SUYA DOĞRULUM ile IŞIĞA DOĞRU EĞİLİM ile ISI KAYNAĞINA YAKLAŞMA

( DOĞRULUM/YÖNELİM: Bitki ve hayvanların, besin, ısı gibi uyarıcıların etkisi ile bu uyarıcılara ya da tersine yer değiştirmeleri. İLE KEMOTROPİZM: Kimyasal maddelerin etkisiyle bitkilerde görülen, maddeye doğru ya da ters yöne yönelme durumu. İLE YEREDOĞRULUM: Bitkilerde kök ve sapların, yerçekimi etkisi ile belirli bir doğrultu alma özellikleri. İLE SUYA DOĞRULUM: Bitkilerin suya doğru eğilimi. İLE IŞIĞA DOĞRU EĞİLİM (Fototaksi, ışık göçüm): a) Bir hücrelilerde birdenbire aydınlanma sonucu görülen tepkime. | b) Bitki gövdelerinin ışığa doğru dönmeleri. İLE ISI KAYNAĞINA YAKLAŞMA: Bir ısı kaynağına yaklaşma ya da uzaklaşma. )

( TROPISM vs. CHEMOTROPISM vs. GEOTROPISM vs. HYDROTROPISM vs. PHOTOTROPISM vs. THERMOTROPISM )


- DOĞU FELSEFESİ ile/ve/değil DOĞU BİLGELİĞİ/İRFÂNI


- DOĞUŞTAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN/LİK


- DOLAYISIYLA ile/ve/değil/yerine ARACILIĞIYLA/VESİLESİYLE


- DONUKLUK ile/değil ÇİĞLİK


- DOPPLER ETKİSİ/OLAYI ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLİĞİ ile/ve/<> DOPPLER KAYMASI/FREKANSI ile/ve/<> DOPPLER ORTALAMA ETKİ KESİTİ

( Bir akustik dalga ışık ya da öteki elektromanyetik dalgaların görünen frekansında, kaynağın ve gözlemcinin bağıl hareketinin neden olduğu değişim. Bu, ışık ve öteki elektromanyetik dalgalar için Optik Doppler Etkisi olarak da bilinir.
İLE/VE/<>
Uyarılmış atomlar, moleküller ya da çekirdeklerin hepsi de aynı hıza sahip olmadıkları ve her biri farklı bir Doppler kaymasına neden olduklarında, tek frekanslı bir ışında ortaya çıkan frekans yayılması. | Molekül, atom ya da çekirdeklerin ısıl hareketlerinden dolayı spektrum çizgilerinde gözlenilen genişleme. | Özel bir spektral çizgi oluşturan uyarılmış çekirdekler, atomlar ve moleküller, ısıl hareketlerinin neden olduğu Doppler etkisinden dolayı bir frekans dağılımına sahip oldukları zaman çizgi ve soğurma spektrumlarında ve çekirdek tepkimelerinde gözlenilen bir etki.
İLE/VE/<>
Bir tek gaz atomundan yayınlanan ışığın görünen frekansı, atomun gözlemciye göre olan hızına bağlıdır ve gaz atomları, bir Maxwell hız dağılımına sahip olduğundan, bir gözlemcinin algıladığı ışın frekanslarının da benzer bir dağılıma sahip olmasıyla verdiği bir tek spektral çizginin genişliği.
İLE/VE/<>
Bir dalganın kaynaklanan ve Hertz olarak ifade edilen değişim miktarı.
İLE/VE/<>
Hedef taneciklerin ısıl hareketlerini hesaba katmak için uygun ağırlık katsayılarını kullanarak, enerjiye göre ortalanmış etki kesiti. )

( DOPPLEREFFEKT mit DOPPLER-VERBREITERUNG mit DOPPLERBREITE mit DOPPLER-VERSCHIEBUNG mit DOPPLERMITTELQUERSCHNIT )

( L'EFFECT DE DOPPLER avec LA DILATATION DE DOPPLER avec LA LARGEUR DE DOPPLER avec LE DÉPLACEMENT DE DOPPLER avec LA SECTION TRANSVERSALE )

( DOPPLER EFECT vs. DOPPLER BROADENING vs. DOPPLER WIDTH vs. DOPPLER SHIFT vs. DOPPLER MEAN CROSS-SECTION )


- DSA/DİJİTAL SUBTRAKSİYON ANJİYOGRAFİ/DONOR SPECIFIC ANTIGEN | DIGITAL SUBTRACTION ANGIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= VERİCİ ÖZGÜL ANTİJEN | SAYISAL ÇIKARIMLI DAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ


- DUBLÜR ile FİGÜRAN

( STUNT vs. EXTRA )


- DÜNYA VATANDAŞLIĞI ile/ve/||/<>/> EKİN(KÜLTÜR) VATANDAŞLIĞI

( 11. aya kadar. İLE/VE/||/<>/> 11. ay sonrası boyunca. )


- DÜŞKÜNLÜK:
GÜZELLİĞE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜRÜSTLÜĞE


- DÜŞÜNCE:
ETKİNLİĞİ ile/ve/||/<> OLAYI ile/ve/||/<> NESNESİ

( THOUGHT ACTION vs./and/||/<> THOUGHT EVENT vs./and/||/<> THOUGHT OBJECT )


- DÜŞÜNCE ile/değil/yerine FARKLARI BİRLİĞE GETİREN DÜŞÜNCE

( En ufak bir fark gördüğün müddetçe sen gerçeğe yabancısın demektir. )

( Kederin nedeni, farklılıklar ve ayrımlar değildir. )

( [not] THOUGHT vs./but THE THOUGHT BRINGS THE DIFFERENCES IN UNITY
THE THOUGHT BRINGS THE DIFFERENCES IN UNITY instead of THOUGHT
As long as you see the least difference, you are a stranger to reality.
Differences and distinctions are not the causes of sorrow. )


- DÜŞÜNCE ile FARKLILIKLARI BİRLİĞE GETİREN DÜŞÜNCE


- DÜŞÜNCENİN KENDİ ile/ve/<> DÜŞÜNCENİN İÇERİĞİ

( THE IDEA vs./and/<> THE CONTENT OF THE IDEA )


- DÜŞÜNCENİN, GELİŞİGÜZEL "KULLANILIŞI" ile/değil/yerine/>/>< FELSEFE


- Düşünemediğin zaman SUS!!!


- DÜŞÜNMEDEN ile/ve/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN

( ... ile/ve/değil/yerine TAV'Î[< TAV] )


- DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/yerine BİLDİĞİN ŞEY ÜZERİNE DÜŞÜNMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tefekkür. )

( [not] TO THINK vs./and/but TO THINK ON WHICH YOU KNOW
TO THINK ON WHICH YOU KNOW instead of TO THINK )


- DÜŞÜNMEMENİN BEDELİ(/YÜKÜ/AĞIRLIĞI) ile/değil/yerine DÜŞÜNMENİN "BEDELİ"

( Çoktur! İLE/DEĞİL/YERİNE Yoktur! )


- Duyabildiğini DİNLE!!!


- DUYDUĞUNU NAKLETMEK ile/ve/yerine BİLDİĞİNİ NAKLETMEK


- DUYGULARIN:
FARKINDALIĞI ile/ve/||/<> SAHİPLENİLMESİ


- DUYULARDA KESİNLİK ile DUYULARIN KESİNLİĞİ


- DUYUMSATABİLMEK/DUYUMSAYABİLEN ile/ve/||/<>/> DUYUMSAYABİLDİĞİNİ, DUYUMSATABİLMEK/DUYUMSATABİLEN


- DÜZEN ile OTOMATİĞE BAĞLAMAK

( REGULARITY vs. TO AUTOMATIZE )


- EBLAG[Ar. < BELİĞ] ile EBLAK[Ar. < BALIK]

( Olgunluk derecesine çok yakın olan, dah beliğ, en fasîh. İLE Alaca, bulaca. | Rengârenk. | Alabacak at. )


- EDUCATION vs./and RIGGING


- EĞE KEMİĞİ[AZM-İ DIL'Î]

( (HZ. ADEM'İN) SOL KABURGA(SI) )


- EĞİLİM = TEMAYÜL = INCLINATION[İng., Fr.] = NEIGUNG, ZUNEIGUNG[Alm.] = PROPENSIO, INCLINATIO[Lat.] = INCLINACIÓN[İsp.]


- EĞİTİLMEK ile/ve/yerine EĞİTİMİ, KENDİ EĞİMLİLİĞİNDE TUTMAK


- EĞİTİM:
SÜS ile/ve/||/<> SIĞINAK

( İyi/bahtiyâr zamanlarda/koşullarda. İLE/VE/||/<> Kötü/bedbaht zamanlarda/koşullarda. )


- EĞİTİM ile/ve/= VAROLUŞTA SÜREKLİLİĞİ SAĞLAMAK


- EINSTEIN ve/||/<> ROSEN (KÖPRÜSÜ)/SOLUCAN DELİĞİ

( Nathan Rosen ve Albert Einstein tarafından ileri sürülmüştür. Genel olarak beyaz delikler ve kara delikler arasındaki bağlantıya, "solucan deliği" denilmektedir. Bu bağlantı sayesinde, zamanda kısayol bir yol oluşturmaktadır. Kara deliğin en dip noktasında hacim sıfırdır ve yoğunluk sonsuzdur. Yani, kara deliğin dibinde çok güçlü bir çekim etkisi vardır. Bu yüzden buradaki zaman ve mekân bilinenin dışındadır. Bu kuram ile iki kara deliğin farklı boyutlarda bağlanması ile çekim etkisinden yararlanılarak bir kara deliğin içine girip öteki kara deliğin içinden kısa bir zamanda çıkılabilir. )


- EKİN/KÜLTÜR ve/=/||/<>/>/< ÇOCUKLARARASILIK/ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN/ARACILIĞIYLA


- EKİNOKS/EQUINOX değil/yerine/= ILIM, GÜN TÜN EŞİTLİĞİ


- EKLEM AĞRISI/ARTRALJİ ile EKLEM YANGISI/ARTRİT ile EKLEM SAYRILIĞI/ARTROPATİ

( Eklemlerde yangılanma, alerjik tepki, incinme, artrit gibi sayrılıklar sonucu oluşan ağrılar. İLE Eklemlerdeki ağrılı ve çoğunlukla bozucu yangılanma. İLE Eklemi etkileyen herhangi bir sayrılık ya da bozukluk. )

( ARTHRALGIA vs. ARTHRITIS vs. ARTHROPATHY )

( GELENKSCHMERZ mit GELENKENTZÜNDUNG mit GELENKERKRANKUNG )


- EKLEMLİ/MAFSALLI GÖVDE = SÂK-I MAFSALÎ = TIGE ARTICULÉE


- EKSPOJUR/EXPOSURE[İng.] değil/yerine/= AÇIĞA ÇIKARMA (CERRAHİ) | MARUZ BIRAKMA


- EKSTRAHEPATİK/EXTRAHEPATIC[İng.] değil/yerine/= KARACİĞER DIŞI


- EKSTRAMEDÜLER/EXTRAMEDULLARY[İng.] değil/yerine/= KEMIK İLİĞİ DIŞI


- ELBETTE ile/ve/||/<> GÖRÜNDÜĞÜ/BİLİNDİĞİ GİBİ


- ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ ile PAYLI MÜLKİYET

( Zorunlu olarak kurulmuş ortaklıklardır. Elbirliği mülkiyeti ile kurulmuş ortaklığa sahip bir gayrimenkulün satılması da tüm ortakların ortak kararı ile olabilir. Belirli olmayan paylar üzerinde taraflar tek başına tasarruf yetkisine sahip değildir. [Genellikle elbirliği mülkiyeti ile kurulan ortaklıklar, mülkiyet devrinden sonra bozularak paylı mülkiyete dönüştürülmektedir. Bu biçimde yapılan işlemin ardından kimin hangi paya sahip olduğu da belirlenmiş olur. Bu gayrimenkulleri satmak da yine elbirliği mülkiyetine göre daha kolay olabilecektir.] İLE Ortaklar, gayrimenkul üzerindeki hangi paya sahip olduğunu bilir. Mülkiyetin tamamı ortaktır ancak hangi ortağın hangi paya sahip olduğu belirlidir. [Hisse payı satışı yapmak daha kolay bir işlemdir.] Tarafların isteği ile oluşabilir. [Miras yoluyla ortaklık oluşması durumunda, o gayrimenkul, başlangıçta elbirliği mülkiyetindedir. Ortaklar elbirliği mülkiyetini daha sonradan paylı mülkiyete çevirebilir.] )


- ELBİSE/ESVAP/KIYAFET/LİBAS değil/yerine/= GİYSİ/GİYİM/GİYECEK/OTRAN


- ELE-AVUCA (SIĞMAMAK)


- ELEKTRİĞE DİKKAT ETMELİ!


- ELICIT vs. INTERROGATE vs. INQUIRE vs. INVESTIGATE vs. QUESTION


- ELİF:
İBTİDÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİVÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İNFİRÂD[Ar. < FERD] ile/ve/||/<> İNKITÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİĞNÂ[Ar.] ile/ve/||/<> ÜLFET[Ar.]


- ELİMİZDEN GELDİĞİ KADAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DİLİMİZİN DÖNDÜĞÜ KADAR


- ELLEŞMEK ile/ve/||/<>/> YİYİŞMEK ile/ve/||/<>/> SEVİŞMEK ile/ve/||/<>/> DÜZÜŞMEK/KOÇMAK (SİKİŞMEK)[AGANİGİ NAGANİGİ/FAN FİNİ FİN FON]/İŞ PİŞİRMEK/MERCİMEĞİ FIRINA VERMEK

( Gövdenin her ayrı noktasını elle hissetmek/keşfetmek/yaşamak. İLE/VE/||/<>/> Omuz üstündeki bölgede yaşanan bakışma, öpüşme, yalama, emme, dudakların arasında sıkıştırma, üfleme/soluk verme/soluk alma, dişleme, ısırma. İLE/VE/||/<>/> Tüm gövde üzerinde gözlerin, ağzın(dudakların, dişlerin), yanakların, ellerin, parmakların birlikte işlemesi. İLE/VE/||/<>/> Farklı, çeşitli pozisyonlarda penis-vajina giriş-çıkış döngüsü[siklon/siklus]. )

( Çevrenin ilgisini çekmeyecek yakınlaşma hareketleri. İLE/VE/||/<>/> Çevrede birilerinin olma ve/ya da bulunma ya da gözlenme olasılığının zihinde bulunmasında yaşanan. İLE/VE/||/<>/> Çevresel etmenlerin bulunmamasına karşın zihinsel/kişisel sınırların devrede bulunmasında yaşanan. İLE/VE/||/<>/> Ne çevresel, ne kişisel/zihinsel hiçbir sınırın bulunmadığında yaşanan. )


- ELMACIK KEMİĞİ ile/ve YANAK

( Yanak, gül ile betimlenir. )

( Yanak, vahdeti simgeler. )

( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazmaktadır. )

( YÂSEMEN: Divân şiirinde daha çok rengi, kokusu ve yaprağı dolayısıyla anılır. Sevgilinin yanağıyla ilgili olarak gösterilir. )

( ... ile/ve DULUK )

( ... ile/ve İZÂR, ÂRIZ )

( ... ile/ve RUH/RUHSAR, NİGÂRİSTAN )

( MALAR, ZYGOMA/TA vs./and CHEEK )


- ELMAS PARÇASI ile CAM KIRIĞI


- EMEKLİLİK:
RESEN ile/ve/||/<> İSTEĞE BAĞLI


- EMNİYET STOKU değil/yerine/= GÜVENLİK YIĞIMI


- EMNİYETİ SUİSTİMAL SİGORTASI değil/yerine/= GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA KORUNCU


- ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI:
YERDE/N ile/ve/değil/yerine GÖKTE/N

( )


- ENGEL/SAKINCA/MAHZUR[Ar.] ile ENGEL/SAKINCA/BEİS[Ar.]


- ENJEKSİYON/İNJECTION[İng.] değil/yerine/= İĞNE YAPMA


- ENLIGHTENMENT vs. RIPEN


- ENTERPRISE vs./and TO SHINE/BRIGHTEN UP


- EPİGRAF değil/yerine/= TANIMLIK


- EPİGRAFİ

( Yazıtbilim. )


- EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE


- ERİK ile BARDAKERİĞİ

( ... İLE İri ve tatlı bir tür erik. )


- ERİK ile DOMUZ ERİĞİ


- ERİK ile MALTA ERİĞİ/YENİ DÜNYA

( PRUNUS DOMESTICA cum ERIOBOTRYA )


- ERİK ile MOGOLA ERİĞİ


- ERİK ile MÜRDÜMERİĞİ

( ... İLE Bir cins, küçük ve siyah erik. )


- ERİNÇ, DİNGİNLİK = PEACE, REPOSE[İng.] = TRAQUILLITÉ[Fr.] = BERUHIGUNG[Alm.] = QUIETUS[Lat.]


- ERKEKLERİN, KADINLARA YAPTIĞI ÖVGÜ/İLTİFAT ile KADINLARIN, ERKEKLERE YAPTIĞI ÖVGÜ/İLTİFAT

( Kendine yakınlaş(tır)mak üzere. İLE Kendinden uzaklaştırmak, mesafe koymak üzere. )


- EŞDUYUM/DUYGUDAŞLIK/EMPATİ[İng. < EMPATHY < Yun.] ile/ve ÖZGECİLİK BEN DÜŞMANLIĞI DİĞERGÂMLIK[Fars.]["DİĞERKÂMLIK" değil!]/ALTURİZM/ALTRUİZM/ALTRUISM[İng.] ile/ve İNSAN SEVGİSİ/FİLANTROPİ[İng.;Fr. < Yun. PHILO-ANTHROPOS]


- ESEME/MANTIK ile/ve/<> ALGI DÜZENEĞİ(/"DÜŞÜNCE KALIBI")(/PARADİGMA)


- EŞEYSELLİK/"SEKS YAPMAK" ile/ve/değil/yerine EŞEYSELLİĞİN HAKKINI TESLİM ETMEK


- EŞİĞE YATMAK ve/||/<>/>/< YOKLUĞA TALİP OLMAK


- EŞİTLİK ile/ve/||/<>/> FIRSAT EŞİTLİĞİ


- EŞİTLİK = MÜSÂVÂT = EQUALITY[İng.] = ÉGALITÉ[Fr.] = GLEICHHEIT[Alm.] = AEQUALITAS[Lat.] = IGUALDAD[İsp.]


- EŞLERİN ÖRTÜŞMEZLİĞİ AÇMAZI(PARADOKSU)'NDA:
LEIBNIZ ve GEOMETRİ ile/ve/||/<> EŞLER ve ÖRTÜŞMEZLİK ile/ve/||/<> YERLERİN, UZAYDA FARKLILAŞMASI(1768)

( IMMANUEL KANT )


- ESPERANTO ile/ve POLİGRAFİ

( 1887'de, Polonya'lı Zamenhof (Dr.) tarafından ortaya atılan ve dünyadaki tüm bireylerin anlaşabilmeleri için düzenlenmiş, 16 kurala dayanan, kolay bir yapma dil. İLE/VE ... )


- ET "UYGARLIĞI" ile/değil/yerine ANLAM/MÂNÂ UYGARLIĞI


- ETİK ile/ve/||/<> ETİĞİN ETİĞİ


- ETKİNLİK = FAALİYET, FAİLİYET = ACTIVITY[İng.] = ACTIVITÉ[Fr.] = AKTIVITÄT, TÄTIGKEIT[Alm.] = ACTIVIDAD[İsp.]


- EUDOS ile/ve/||/<>/> SCHEMA/FORM ile/ve/||/<>/> MORPHE[/FİGÜR/ŞEKİL/BİÇİM]


- EVLİLİKLERİN SONLANMASI:
"AŞKIN BİTMESİ" değil/ne yazık ki/< ARKADAŞLIĞIN OLMAMASI


- EVRENSELLERİN:
ŞEYLERDEN ÖNCELİĞİ ile/ve ŞEYLERİN İÇİNDELİĞİ ile/ve ŞEYLERDEN SONRALIĞI

( UNIVERSALIS ANTE REM cum/et UNIVERSALIS IN REBUS cum/et UNIVERSALIS POST REM )


- EYLEM ve/||/<>/> ANDA OLMAK ve/||/<>/> KENDİLİĞİNDENLİK ve/||/<>/> YARATICILIK


- FALANKS/PHALANX[İng.] değil/yerine/= PARMAK KEMIĞİ


- FAR vs. BIG


- FARE ile PLANTIGALE


- FÂRİG[< FERAĞ] ile VAZGEÇMİŞ, ÇEKİLMİŞ | RAHAT

( VAZGEÇMİŞ, ÇEKİLMİŞ | RAHAT )


- FARK[Ar. çoğ. FURÛK] ile FÂRIK/A[Ar. < FARK] ile FÂRİG[Ar. < FERÂĞ]

( Ayrılık, başkalık, iki ya da daha çok şey arasındaki ayrılık. | Ayırma, ayırlma, seçilme. İLE Fark eden, ayıran. İLE Vazgeçmiş, çekilmiş. | Rahat, âsûde. | Boş, boş kalmış, işini bitirmiş, işsiz. | Bir mülkün, tasarruf, sahip olma, kullanma hakkını başkasına terk eden. )


- FARK/LI/LIK ile NİTELİK FARKI/FARKLILIĞI

( DIFFERENT/DIFFERENCY vs. DIFFERENCE/Y OF QUALITY )


- FARMAKOVİJİLANS/PHARMACOVİGILANCE[İng.] değil/yerine/= İLAÇ TAKİP DÜZENİ


- FÂŞ değil/yerine/= MEYDANA ÇIKMA, DUYULMA, AÇIĞA VURMA


- FAY değil/yerine/= KIRIK/YERKIRIĞI


- FELSEFE(PHILO-SOPHIA):
BİLGELİK SEVGİSİ ile/ve/||/<> SEVGİNİN BİLGELİĞİ

( )


- FERYÂD-FİGÂN (ETMEK)


- FERYAT[Fars.]/SAYHA[Ar.]/VAVEYLA[Ar.] değil/yerine/= ÇIĞLIK/HAYKIRMA


- FESAHAT(FASİH) ile BELAĞAT(BELİĞ)


- FİBULA ile KAVAL KEMİĞİ

( FIBULA vs. TIBIA )


- FİĞ ile BEZELYE

( Hayvanlara yedirilir. İLE Kişiler yer. )

( Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. İLE ... )

( VICIA SATIVA cum PISUM SATIVUM )


- FİGAN[Fars.] değil/yerine/= ÇIĞLIK/HAYKIRIŞ; İNLEME


- FIGHT vs. ARGUE


- FİGÜR


- FİGÜR = FIGURE[İng., Fr.] = FIGURA[Lat., İsp.]


- FİGÜR ile FORM

( Şekil. İLE Biçim/Suret. )


- FİGÜR ile FORM

( Şekil. İLE Biçim/Sûret/Minvâl[Ar.]. )


- FİGÜRATİF[Fr..] değil/yerine/= BETİLİ

( İçinde insan, hayvan ve doğa öğeleri bulunan resim ya da heykel. )


- FİLAMENT/FİLAMENT[İng.] değil/yerine/= İĞCİK


- FİLİGRAN'DA:
BULGAR ile/ve/||/<>/> AVRUPA

( 1282 - En eski filigran. )


- FİLVÂKİ/VÂKIA değil/yerine/= GERÇİ/GERÇEKTEN


- FINDIK ile MAKADEMYA FINDIĞI


- FISTIK:
ANTEP ile/||/<> SİİRT ile/||/<> İRAN


- FISTIK/PİSTE[Fars.] ile/ve/< YERFISTIĞI/ARAŞİT[Fr.(< Yun.)]

( ... cum ARACHIS HYPOGAEA )


- FISTIK ile KÜRKAS

( ... İLE Hintfıstığı. )


- FITIK/DEBE/KAVLIÇ[yerel]/ÜDRE[Ar.]/HERNIE[Fars.] değil/yerine/= KASIK YARIĞI/ÇATLAĞI


- FİZİK ile/ve/||/<>/> FİZİĞİN MATEMATİKSELLEŞTİRİLMESİ


- FİZİK ile KUVANTUM FİZİĞİ ile TERMO DİNAMİK


- FİZİKSEL NİCELİK İKİLİĞİ ile KİMYASAL NİCELİK İKİLİĞİ


- FLANDRA[İt.] ile FLANDRA/KURDELEBALIĞI

( Genellikle ince bezden yapılmış, uçkurluk bölümü dar, kurdele biçiminde bayrak. İLE Kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı gövdeli, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı. )

( ... cum CEPOLA RUBESCENS )


- FOK ile ÖKÜZBALIĞI

( ... İLE Dört kısa ayağı ve üstçenesinden aşağıya doğru sarkık iki büyük dişi olan, altı metre boyunda, foka benzer bir deniz memelisi. )

( PHOCA cum TRIGIA LYRA )


- FOKLARDA/DENİZKÖPEĞİGİLLER[PHOCIDAE]:
AKDENİZFOKU ile ÇİZGİLİFOK ile EDDELLFOKU ile HALKALI FOK[Kuzey kutbunda] ile HAWAII FOKU[MONACHUS SCHAUINSLANDI] ile PARS FOKU ile ROSS FOKU ile SAKALLI FOK

( MONACHUS MONACHUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )


- FORERUNNER vs. HARBINGER vs. HERALD vs. MESSENGER vs. OMEN vs. PORTENT vs. SIGN vs. SYMPTOM


- FORESIGHT vs./and ASSERTION


- FORESIGHTLESSNESS vs./and TO BE FAR


- FOTON'UN:
ZAMANSIZLIĞI ve/||/<> KÜTLESİZLİĞİ

( W+, W-, Z0, foton )


- FOUNDER CLASSIC vs. BIG SYNTHESIS CLASSIC vs. CLASSICS IN, TO CEASE THE CIVILIZATIONS VERTICAL/HORIZONTAL(/BOTH)


- FRC/FRK/FUNCTIONAL RESIDUAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= FONKSİYONEL İŞLEVSEL ARTAKALAN SIĞA, REZİDÜEL KAPASITE


- FREE(DOM) vs./and ORIGINAL(ITY)


- FRİG:
"VADİSİ" değil VADİLERİ

( )


- FRİGORİFİK değil/yerine/= SOĞUTMALI


- FÜZİFORM/FUSIFORM[İng.] değil/yerine/= İĞSİ


- FVK/FORCED VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= ZORLU YAŞAMSAL SIĞA, ZORLU VİTAL KAPASİTE


- GARANTİ ile/ve/<>/||/değil/yerine SİGORTA

( [not] GUARANTEE vs./and/<>/||/but INSURANCE
INSURANCE instead of GUARANTEE )


- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ve/||/<> ZARLARIN RASTGELELİĞİ

( Tüm olasılıklar ve en çok sayının çıkma olasılığındaki zirveler/pikler...
TEK ZAR ATIŞINDA = Her biri için eşit olasılık.
2 ZAR ATIŞINDA = 7[1+6]'nın gelmesi.
3 ZAR ATIŞINDA = Toplamın 11 olması.
4 ZAR ATIŞINDA = Toplamın 14 olması. )

( )


- GAYRİ İHTİYARİ ile DİRENÇ/İSTEM/İSTENÇ DIŞI/KENDİLİĞİNDEN


- GAZ MOLEKÜLÜNDE:
SICAKLIĞIN YÜKSELMESİ ile/ve/||/<>/> HIZLI HAREKET

( Bir gazın molekülleri, sıcaklık yükseldikçe daha hızlı hareket eder. Bununla birlikte, moleküllerin arasındaki çarpışmasnın şiddeti de artar. Moleküllerin ortalama hızı, mutlak sıcaklğın kare köküyle orantılıdır. )

( Artan sıcaklığın, Güneş'in atasında bulunan hidrojen gazı üzerindeki ilk etkisi, çarpışmalar sonucunda hidrojen moleküllerinin [H2] ayrı ayrı hidrojen atomlarından oluşan bir gaz [H] üretmek üzere parçalanması olmuştur. )


- GDPR/GENERAL DATA PROTECTION REGULATION[İng.] değil/yerine/= GENEL VERİ KORUMA YÖNETMELİĞİ


- GELİNCİK ile YABAN GELİNCİĞİ

( Evcilleştirilmiş Avrupa kokarcaları olarak da bilinirler. İLE ... )

( 18 saat boyunca uyurlar. İLE ... )

( İnsana özgü olarak bilinen bazı hastalıklara yakalanabilirler. [Pankreas ve lenf kanseri oldukça yaygındır.] İLE ... )

( ... ile Yaban Gelinciği )

( WEASEL vs. FERRET )


- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK


- GELİŞİGÜZEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KENDİNCE


- GELİŞİGÜZELLİK ile/ve KEYFÎLİK

( CASUAL vs./and ARBITRARINESS )


- GELİŞMİŞ ÜLKE:
FAKİRLERİN BİLE ARABAYA BİNDİĞİ ÜLKE
değil/yerine/><
ZENGİNLERİN BİLE OTOBÜSE BİNDİĞİ ÜLKE


- GELİŞMİŞLİĞİN, OLGUNLUĞUN/KEMÂLÂTIN SONU:
YALINLIK ve/||/<> SÜKÛT


- GENÇ GÖVDE, GÖVDECİK = RÎŞ = TIGELLE


- GENELLEME ve/||/< GENELLEMENİN FARKINDALIĞI


- GENETİK ile/ve/değil/||/<>/> EPİGENETİK

( )

( Genetik bir "öykü/süreç" değiliz! )

( %5 ile/ve/değil/||/<>/> %95 )


- GEOMETRİ/HENDESE ile/ve/||/<> MÜSELLESAT[Ar.]/TRİGONOMETRİ[Fr./İng.]

( Trigonometri, bağımsız bir bilim olarak, Meraga'da kurulmuştur. )

( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE/VE/||/<> Üçgenleri hesaplamayı konu edinen matematik dalı. )


- GERARDO MATOS RODRIGUEZ ve EDUARDO GALEANO

( "La Comparsita" tangosunun bestecisi. VE Latin Amerika'yı şiir tadındaki yazılarıyla anlatan yazar.["Aşkın ve Savaşın, Gündüz ve Geceleri" adlı kitabını okumanızı salık veririz.] )

( İkisi de, Uruguay'lıdır. )


- GERÇEKLERİN GERÇEKLİĞİ ile/ve HAKİKATİN HAKİKATİ

( Töz. İLE/VE İlke. )

( REALITY OF THE REALITIES vs./and TRUTH OF THE TRUTH )


- GERÇEKLİĞİN ...:
KOŞULLARI ile/ve/||/<>/>/< YASASI

( Nesnelerde. İLE/VE/||/<>/>/< Akılda. )


- GERÇEKLİK:
AKIL SAYESİNDE/ARACILIĞIYLA ve/||/<> AKILDA


- GERÇEKLİK/HAKİKAT:
ÇÜRÜTEMEDİĞİMİZ ve/||/<> TÜKETEMEDİĞİMİZ


- GEREĞİ ile GEREKLİLİĞİ


- GEREKİRSE yerine YERİ/ZAMANI GELDİĞİNDE


- GEREKSİNİM/AÇLIK:
UYARILMA ile/ve/||/<>/> TANINMA ile/ve/||/<>/> YAPILANDIRMA


- GEREKTİĞİ KADAR DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAPMAK ile/ve DEĞERİ/DEĞDİĞİ KADAR DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAPMAK


- Gerektiği kadar KONUŞ!!!


- Gerektiğinde SUS!!!


- GERGİNLİĞİN BÖLGELERİNDE:
BOYUN ile/ve/||/<> OMUZ ile/ve/||/<> ÜST SIRT ile/ve/||/<> ORTA SIRT ile/ve/||/<> ALT SIRT ile/ve/||/<> MİDE

( [psikolojik nedenleri] "Kendini tanımlamada korku ve bastırılmışlık." İLE/VE/||/<> "Zorunluluk ve sorumluluk." İLE/VE/||/<> "Üzüntü, keder." İLE/VE/||/<> "Güvensizlik ve güçsüzlük." İLE/VE/||/<> "Utanç, suçluluk, değersizlik." İLE/VE/||/<> "Duyguları yönetmede yetersizlik." )


- GERİ ZEKÂLI değil/yerine ZEKÂ GERİLİĞİ

( Hakaret. DEĞİL/YERİNE Durum. )


- GEYİK ile/ve ALAGEYİK/SIĞIN/MUS[Ural ormanında]

( ... İLE Postu benekli, erillerinin boynuzları, uca doğru kürek biçiminde genişleyen, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan bir cins geyik, sığın. )

( CERVUS ELAPHUS cum DAMA DAMA )


- GEYİK ile İRLANDA GEYİĞİ


- GEYİK ile KANADA GEYİĞİ/MUS


- GEYİK ile/ve KATIRGEYİĞİ


- GEYİK ile/ve PEREDAVİTGEYİĞİ


- GEYİK ile/<> REN GEYİĞİ

( ... İLE/<> Tek boynuzundaki çıkıntı sayısı, geyiğin yaşını gösterir. )

( ... cum RANGIFER TARANDUS )


- GHOOM MANASTIRI(YİGA CHOELING) ile/ve/<> ZANG DHOK MANASTIRI

( Sıkkım'da: Sarı tarikatın manastırıdır. İLE Kırmızı şapkalı tarikatı[Phodans] manastırıdır. )


- GIDA GÜVENCESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GIDA EGEMENLİĞİ


- GIDA GÜVENLİĞİ ile/ve/değil GIDA GÜVENCESİ

( TECEDDÜ'[Ar.]: Kötü besinden ya da besin yetersizliğinden dolayı gözdeki meşîme tabakasının arkadan yarılması. )

( [not] FOOD SECURITY vs./and FOOD SAFETY )


- GİNEPİG/GUINEA PIGS ile HAMSTER

( 0,7 - 1,2 kilo arasında değişmektedir. İLE ... )

( 4 - 8 yıl arasında yaşamları vardır. İLE ... )

( 59 - 72 gün gebelik süreleri vardır. İLE ... )


- GIVING EXAMPLE vs. TO SIGN


- GİZLİ ile/ve/değil AÇIĞA ÇIKMAMIŞ


- GÖBEK DELİĞİNİN:
ALTI ile/ve/değil/<> ÜSTÜ

( Ya eril, ya da dişil. İLE/VE/<>/DEĞİL Hem eril, hem de dişil. )

( ARZ ile/ve/<>/değil KÜRSÎ [ve ARŞ] )


- GÖBEK ile/ve/||/<> GÖBEK DELİĞİ

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖÇMEN ile SIĞINMACI


- GÖKADALAR/GALAKSİLER'DE:
SIRIUS ile/ve/< POLLUX ile/ve/< ARCTURUS ile/ve/< RIGEL ile/ve/< ALDEBARAN ile/ve/< BETELGEUSE ile/ve/< ANTARES

( GALAXIES: SIRIUS vs./and/< POLLUX vs./and/< ARCTURUS vs./and/< RIGEL vs./and/< ALDEBARAN vs./and/< BETELGEUSE vs./and/< ANTARES )


- GÖLGE ile KÖŞİGE

( ... İLE Zayıf gölge. )


- GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( ... İLE Bir ışık kaynağı önüne konulan, saydam olmayan bir cismin gerisindeki ekran üzerine vuran gölgesinin çevresinde görülen, çok koyu karanlık olmayan bölümü. )

( Güneş tutulması, ancak Ay'ın yeni ay evresinde gerçekleşir. Ay, Dünya ile Güneş arasından geçerken ve üçü düz bir çizgide olduklarında, Ay, Dünya'ya iki tür gölge düşürür. Daha küçük, daha koyu gölgeye Umbra; daha açık, daha büyük gölgeye ise Penumbra denilir. )

( )

( "Güneş Tutulmaları" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( )

( UMBRA vs./and/||/<> PENUMBRA )


- GÖLGEBALIĞI ile TAŞLEVREĞİ/MİNAKOP

( Alabalıkgillerden, uzunluğu 20-50 cm., sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı. İLE Gölgebalığıgillerden, büyük, Atlantik, Akdeniz ve Karadeniz'de yaşayan bir balık. )

( THYMALLUS THYMALLUS cum UMBRINA CIRHOSA )


- GOLGİ CİSİMCİĞİ değil/yerine/= SALGI AYGITI


- GÖRDÜĞÜNÜ "SEVMEK" ile/değil/yerine/>< SEVDİĞİNİ GÖRMEK


- GÖRDÜĞÜNÜ ve/||/<> GÖRMEDİĞİNİ

( Ört! VE/||/<> Söyleme! )


- GÖREBİLDİĞİMİZ IŞIK:
KIRMIZI ile/ve/<> MOR ARASI

( 400 nanometre. İLE/VE/<> 700 nanometre arası. )

( [Güneşten gelen beyaz ışığın, yansıma ve kırılmasıyla birlikte]
Az saçılmayla. İLE/VE/<> Çok saçılmayla. )


- GÖRELİLİK/GALILEO GÖRELİLİĞİ ile/ve/<>/< ÖZEL GÖRELİLİK ile/ve/<>/< GENEL GÖRELİLİK

( DEĞİŞMEZLİK/BAKIŞIM[SİMETRİ] İLKESİ [İng. INVARIANCE PRINCIPLE]: Fizik yasaları ya da fiziksel bir nicelik, belirli dönüşümler altında değişmezdir. | Özel görelilik kuramı. | Genel görelilik kuramı. )

( ...
İLE/VE/<>/<
Birbirlerine göre düzgün doğrusal hareket eden [ivmesiz] eylemsizlik referans sistemleri için sınırlı ve geçerli, iki postüla üzerine kurulmuş olan ve matematik ifadesini, Minkowski uzay-zaman boyutları [tensörü] ile bulan kuram. [1905] [Fizik yasaları, tüm eylemsizlik referans [Galile] sistemlerinde aynı matematik şekle sahip [değişmez(invariant)] olmalılardır. Işık, uzayda, her yönde, sabit c hızıyla kaynağından ve gözlemcinin hareketinden bağımsız olarak yayılır ve hiçbir sinyal ya da enerji, ışığınkinden daha yüksek bir hızla yayılamaz.]
İLE/VE/<>/<
Özel göreliliğin değişmezliğini, sadece eylemsizlik(ivmesiz) referans sistemleri için sınırlı tutmuş olmasının açmazını tamamlayan ve fizik objektifliğin alanını genişleten ve matematik ifadesini, Riemannian uzay-zaman koordinatları ile bulan kuram. [1911] [Fizik yasaları, sürekli koordinat dönüşümleriyle birbirlerine geçilebilen, eylemli ya da eylemsiz tüm referans sistemlerinde değişmez olmalılardır.] )

( 1611 ile/ve/<>/< 1905 ile/ve/<>/< 1916[1919 yayımlama] )

( Koordinat düzenine göre bakışımlılığı[simetrikliği] tanımlar.

İLE/VE/<>/<

Fizik yasalarının, tüm eylemsiz koordinat düzenlerinde aynı olduğunu söyler.

İLE/VE/<>/<

Fizik yasalarının, tüm koordinat düzenlerinde geçerliliğini vurgular. )

( RELATIVITY/GALILEO RELATIVITY vs./and/<>/< SPECIAL THEORY OF RELATIVITY vs./and/<>/< GENERAL THEORY OF RELATIVITY )


- GÖRMEK/BAKMAK:
"İSTEDİĞİNİ" ile/ve/değil/yerine/||/<> İSTEDİĞİN ŞEY İÇİN GEREKEN(LER)İ


- GÖRÜ AKSİYONLARI ile/ve/||/<> ALGI ÖNGÖRÜLERİ ile/ve/||/<> DENEYİM ANALOJİLERİ ile/ve/||/<> AMPİRİK DENEYİMİN POSTULATLARI[genel]


- GÖRÜŞTÜĞÜN/GÖRÜŞTÜKLERİN değil YANINDA OLDUĞUN/OLMASINI/OLMAK İSTEDİĞİN

( Kimle/rle görüştüğün değil kimin yanında olduğundur belirleyici olan! )


- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]


- GÖVDE VE DALLAR = SÂK VE A'ZÂ = TIGE ET RAMEAUX


- GÖVDE = SÂK = TIGE


- GÖVDENİN ANATOMİK YAPISI = SÂKIN İNTİSÂC-I TEŞRÎHÎSİ = STRUCTURE ANATOMIQUE DE LA TIGE


- GÖVEM ERİĞİ/GEYİK DİKENİ/AKDİKEN ALIÇ[Fars. < ALUÇA] ile ALIÇ[Fars. < ALUÇA]

( Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç. İLE Bu ağacın mayhoş yemişi. )


- GÖZ UYGARLIĞI ile/ve/<> SÖZ UYGARLIĞI

( Dışa bakar. İLE/VE/<> İçe bakar. )


- GÖZÜN(ZİHNİN):
GÖRDÜĞÜNÜ SEVMESİ ile/ve/değil/||/<> SEVDİĞİNİ GÖRMESİ


- GRAFİK DİZAYN/IR / DESİGNER değil/yerine/= ÇİZGE TASARIM/CI


- GRAVİTİ/GRAVITY değil/yerine/= YERÇEKİMİ


- GÜCÜN:
YETERLİLİĞİ(/YETERSİZLİĞİ) ile/ve/<>/değil/yerine DEVREDE OLMASI


- GÜMÜŞBALIĞI/PLATERİNA[Yun.] ile/değil İLARYA/ÇAMUKA[< Yun.]

( Gümüşbalığıgillerden, beyaza yakın gümüş renginde bir deniz balığı. İLE/DEĞİL Gümüşbalığından ufak ve ona benzer bir balık. )

( ATHERINA PRESBYTER cum ATHERINA HEPSETUS )


- GÜNEŞ IŞIĞI ve/||/<> BİLGİ AYDINLIĞI


- GÜNEŞ IŞIĞI ile/ve/||/<>/> GÜNERİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Ağaç dalları arasından süzülen güneş ışıltıları. )


- GÜNEŞBALIĞI ile OKYANUS GÜNEŞBALIĞI

( ... İLE Boyu, 4 m.'ye kadar ulaşabilir. )

( ... ile |
)

( SUNFISH vs. OCEAN SUNFISH )

( MOLA cum MOLA MOLA )


- GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( Reklam. İLE/VE/||/<> Evlilik. İLE/VE/||/<> Dostluk. İLE/VE/||/<> Sanat. )

( Kitlelere "oynanıyorsa". İLE/VE/||/<> Saygıyla bütünleşilecekse. İLE/VE/||/<> Sevgiyle yaklaşılıyorsa. İLE/VE/||/<> Susulabiliyorsa. )

( )


- GÜNÜN EŞİTLİĞİ ile GÜNDÖNÜMÜ

( EQUINOX vs. SOLSTICE )


- GÜVEMERİĞİ/GÖVEMERİĞİ = GEYİKDİKENİ/AKDİKEN

( Hünnapgillerden, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan bir bitki cinsi. )

( RHAMNUS CATHARTICA )


- GÜVEN!:
GÜLÜŞÜN ARDINDAKİ KEDERE ve/||/<> ÖFKENİN ARDINDAKİ SEVGİYE ve/||/<> SESSİZLİĞİN ARDINDAKİ NEDENE


- GÜVENİLMEZLER:
KIŞ GÜNEŞİ ve/||/<> SULTANLARIN GÜLMESİ ve/||/<> DURGUN DENİZ ve/||/<> AMİRLERİN İLTİFATI ve/||/<> DÜŞMANIN ÖĞÜDÜ ve/||/<> BAZI KADININ CİLVESİ/ZÂHİDLİĞİ

( ŞEMS-İ ŞİTÂ ve/||/<> DAHK-I HÜMÂ ve/||/<> SÜKÛNET-İ DERYA ve/||/<> İLTİFAT-I UMERÂ ve/||/<> NASİHAT-İ ADÂ ve/||/<> CİLVE-İ/ZÜHD-Ü NİSÂ )


- Güvenliğin için DİNLE!!!


- Güvenliğin için KONUŞ!!!


- Güvenliğin için SUS!!!


- GÜVENMEK:
"O, BUNU YAPMAZ" ile/değil/yerine "O, BUNU YAPTIYSA, BİR BİLDİĞİ VARDIR"


- GÜZEL (OLAN) ile/değil İSTEDİĞİM GİBİ (OLAN)

( [not] THE BEAUTIFUL vs./but WHICH/WHAT I WOULD LIKE TO )


- GÜZELİ SEVMEK ile/ve/değil/yerine/<> GÜZELLİĞİ SEVMEK


- GÜZELLİĞİN DÖRT TÜRÜ


- GÜZELLİĞİN:
İDRAKİ ile/ve/<> İFADESİ

( Ancak sendeki güzellik kadar. İLE/VE/<> Ancak sendeki güzellik kadar. )


- GVHD/GRAFT-VERSUS-HOST HASTALIĞI GRAFT-VERSUS-HOST DISEASE[İng.] değil/yerine/= KONAĞA KARŞI YAMA SAYRILIĞI


- GVKY/GENERAL DATA PROTECTION REGULATION[İng.] değil/yerine/= GENEL VERİ KORUMA YÖNETMELİĞİ


- HABİS/MALIGNANT[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜL


- HAK = RIGHT[İng.] = DROIT[Fr.] = RECHT[Alm.] = JUS[Lat.]


- HAKİKATA OLAN BAĞLILIK ile/ve/<> KİŞİYE/İNSANLIĞA YAPILAN HİZMET

( Bir'e hizmet, bin'e hizmet; bin'e hizmet, bir'e hizmet. )

( DEVOTION TO TRUTH vs./and/<> SERVICE/ATTENTION TO HUMAN/ITY )


- HAKK'A KAVUŞMAK ile/ve/<> HAK ETTİĞİNE KAVUŞMAK


- HAKSIZLIĞA/YANLIŞ ANLAŞILMAYA:
MÂRUZ KALMAK ile/ve/+/değil/yerine/> MAĞDUR OLMAK ile/ve/+/değil/yerine/> MÜŞTEKÎ OLMAK


- HALK MÜZİĞİ'NDE:
YAYLI SAZLAR ile/ve NEFESLİ SAZLAR ile/ve VURMALI SAZLAR

( Kabak kemane, Karadeniz kemençesi, Tırnak kemençe, Iklığ/Iklık. İLE/VE Kaval, Zurna, Mey, Tulum, Sipsi, Çifte, Argun, Zimbon[Buğday sapından çocuk çalgısı]. İLE/VE Davul, Tef, Darbuka, Kaşık, Çalpara, Zil, Çifte nara, Balaban, Tepsi, Dümbelek. )


- HAM ile ÇİĞ


- HÂM değil/yerine/= ÇİĞ/OLMAMIŞ/OLGUNLAŞMAMIŞ


- HAMİYYETİN GEREKTİRDİĞİ GAZAB[Ar.] ile HİKMETİN GEREKTİRDİĞİ GAZAB[Ar.]


- HAMMADDE değil/yerine/= ÇİĞÖZDEK


- HAMSİ ile ÇAÇABALIĞI

( ... İLE Hamsigillerden, küçük bir balık. )

( ... cum CLUPEA SPRATTUS )


- HAPŞIRIRKEN:
AÇIĞA/HAVAYA DOĞRU değil/yerine/>< ELİMİZLE/KOLUMUZLA AĞZIMIZI KAPATARAK


- HARD vs. TIGHT


- HAREKETİN SÜREKLİLİĞİ:
DOĞADA ile/ve/<> YAŞAMDA

( Sürekli oluşum. İLE/VE/<> Sürekli insanlaşma. )

( Yaşamdaki temeddün, doğadaki tekevvün'ün devamıdır. [ve bunun da sonsal amacı, kişinin, daha da insanlaşarak, olgunluğa/kemâle ermesidir.] )

( DOĞA: Hareket ile sükûnun ilkesi. )

( TEKEVVÜN ile/ve/<> TEMEDDÜN )


- HAREKETİN:
KAYNAĞI ile/ve/||/<>/> SÜREKLİLİĞİ


- HAREKETSİZ DİRENİŞ ile/ve/||/<> SESSİZ ÇIĞLIK


- HASAR[Ar.] değil/yerine/= ÇIĞIM


- HASTALIĞI, ZİHİN/DÜŞÜNCE GÜCÜYLE:
"İYİLEŞTİRMEK" ile/ve/<>/değil/yerine İLERLEMESİNİ ENGELLEMEK


- HATA ile AÇIK, HESAP AÇIĞI

( MISTAKE vs. BLANK/DEFICIT )


- HATIRA[Ar.]/BERGÜZAR[Fars.]/YÂDİGÂR[Fars.] değil/yerine/= ANMALIK, ARMAĞAN


- HAVA KESESİ ile AKCİĞERDEKİ HAVA KESECİĞİ

( AIR BLADDER vs. ALVEOLUS )


- HAVA KİRLİLİĞİ ile/ve/değil/||/<> İÇ ORTAM/MEKÂN HAVA KİRLİLİĞİ


- HAVA MUHALEFETİ değil/yerine/= KALIK ELVERİŞSİZLİĞİ


- HAY TEK[İng. < HİGH TECH] değil/yerine/= YÜKSEK TEKNOLOJİ


- HAYAL KIRIKLIĞI(NA UĞRAMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜZÜLMEK


- HAYAL KIRIKLIĞI ile ENGELLENME

( DISAPPOINTED vs. FRUSTRATION )


- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/||/<> MUTSUZLUK


- HAYAL KIRIKLIĞI ile/ve/değil/<> YAŞANABİLECEK MUTLULUK

( İnsanı en çok üzen, hayal kırıklığı değil yaşanabilecekken yaşanamayan mutluluklardır. )


- HAYVAN ile/değil BİYOLOJİK YIĞIN

( Doğasında. İLE/DEĞİL Hayvanat bahçesinde. )


- HAYVÂNÂT-I MÂZIG[Ar.]

( Geviş getiren hayvanlar. )


- HAYVANLAR (ÂLEMİ) ve/<> NE OLMADIĞININ/OLMAYACAĞININ GÖSTERGELERİ


- HEMODİNAMİ/HEMODYNAMICS[İng.] değil/yerine/= KAN DOLAŞIM DEVİNIMLİĞİ


- HEMOVİJİLANS/HEMOVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= KAN TAKİP DÜZENİ


- HEP ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR


- HEPA/FİLTRE HİGH-EFFICIENCY PARTICULATE AIR FILTER[İng.] değil/yerine/= YÜKSEK VERİMLİ PARÇACIKLI HAVA SÜZGECİ


- HER BABAYİĞİDİN HARCI DEĞİL ile HER BABAYİĞİDİN KÂRI DEĞİL


- HER BİLDİĞİMİZİ ... ile/ve/||/<> HER SÖYLEDİĞİMİZİ ...

( Söylemiyoruz! İLE/VE/||/<> Biliyoruz! )


- HERHANGİ BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI ile TANIDIĞIN VE SEVDİĞİN BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI


- HERKESİN:
YANLAŞTIĞI KİŞİ/LER ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ANLAŞTIĞI KİŞİ/LER


- HERŞEYİ YAZMAK ile/ve/değil/yerine YAZILABİLDİĞİ KADAR/INI YAZMAK


- HERŞEYİN KURAMI[THE THEORY OF EVERYTHING] ve/<> I ORIGINS

( Stephen Hawking'in yaşam öyküsü ve "Zamanın Kısa Tarihi" kitabı üzerine... VE/<> Gözün ve doğanın sınırsızlıkları, bilim ve bilin(e)meyen alanların/durumların ilişkisi ve/ya da birlikteliği üzerine önemli iki film. )


- HEVES KIRILMASI ve/<>/> YALNIZLIĞA YÖNELİM/DÜŞKÜNLÜK


- HİCRÎ TAKVİM ile/ve MÎLÂDÎ TAKVİM(EFRENCÎ/GREGORYEN TAKVİM) ile/ve MUSEVÎ TAKVİMİ

( Güneş yılına göre ayarlanmış olan Musevî takvimi. M.S. 2000=5761 )

( İslâm'ın takvimi olmaz, takvim müslümanlarındır, kullanım(ı) içindir. )

( 103 ile/ve 100 ile/ve ... )

( 309 ile/ve 300 )

( Takvimin başlangıç noktası, Hz. Muhammed'in 622 yılındaki Mekke'den Medine'ye hicretidir. Hicrî takvimde bir ay yılı 354 gündür. 29 ve 30 gün çeken 12 aydan oluşur. Hicrî(H) 300=Mîlâdî(M)(M.S.) 912-913, H 600=M 1203-1204, H 1000=M 1591-1592, H 1300=M 1822-1823'tür. İLE/VE ( Mîlâd/Nexus, Hz. İsa'nın doğumu ile başlar. [M.Ö.(Mîlât'tan Önce) / B.C.(Before Christ / İsa'dan Önce)] - 0 - [M.S.(Mîlâttan Sonra) / A.D.(Anno Domini)]. Papa XIII. Gregorius tarafından 1582'de düzeltilip, şimdiye kadar kullanılmakta olan ve 1926'dan beri Türkiye'de de kullanılan takvim. )


- HİCRÎ ile/ve İSKENDERÎ ile/ve MİLÂDÎ ile/ve TÜRKÎ ile/ve FARSÎ/YEZDİGER ile/ve RAKAMLA ile/ve EBCED ile/ve LUĞAZ


- HIGGS BOZONU ile/ve/||/<> GRAVITON

( Standart Model'deki fermiyonlara kütle kazandırmak için var olduğu öne sürülmüş, spini 0 olan parçacık. [H ya da h olarak kısaltılır.][Peter Higgs, Gerald Guralnik, Richard Hagen, Tom Kibble, François Englert ve Robert Brout tarafından 1960'larda öne sürülen ve 04 Temmuz 2012'de, CERN'deki araştırmalarda, özellikleri Higgs bozonuna benzeyen bir parçacığın gözlemlenmesiyle 2013 yılının Mart ayında kütlesi yaklaşık 125 GeV/c2 olan bir parçacık gözlemlediklerini ve ayrıntılı çözümlemelerin, bu parçacığın bir Higgs bozonu olduğunu gösterdiğini açıkladılar.] İLE/VE/||/<> Günümüze kadar varolduğu kanıtlanamamış, kütleçekim kuvvetini ilettiği varsayılan, sanal bir parçacık. [Genel Görelilik kuramının önemli bir parçasıdır. Graviton'un varoluşu, etkileri sayesinde bilinmektedir fakat onu ölçmek ya da gözlemlemek olanaksızdır.] )


- HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU ile/ve/||/<>/> PENTAKUARK

( Ayrıntılar için burayı tıklayınız... )

( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- HIGGS / HICKS(-KALDOR)


- HİGROTROPİZM değil/yerine/= NEME YÖNELİM

( Canlıların, zorunlu olarak havanın nemine göre yönelmesi ve yer değiştirmesi. )


- HİKMET ve VECD ve İSTİĞRAK

( Tasavvufun başı kalbî sezgi, sonu herşeyi kaplayan ilâhi irfan ve sevgidir. )

( Hikmet, boş midelere iner. )


- HİLÂFET[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİN YERİNİ TUTMA | PEYGAMBER VEKİLLİĞİ, HALÎFELİK


- HİLE[Ar.]/DESİSE[Ar.]/DEK[Fars.]/ENTRİKA[Fr. < INTRIGUE] değil/yerine/= DOLAN/AYAK OYUNU/DALAVERE


- HİPERGLİSEMI/HYPERGLYCEMIA[İng.] değil/yerine/= KAN ŞEKERİ YÜKSEKLİĞİ


- HİPERMETROP(İ)[Fr. < Yun. HYPER: Aşırı. | METRON: Ölçü. | OPS: Göz.] ile MİYOP[Fr. < Yun. MYEIN: Kırpmak. | OPS: Göz.] ile ASTİGMATİZMA ile PRESBİTLİK[Fr. < Yun.: PRESBYTES: Yaşlı.]

( Nesnelerin görüntüleri, ağtabakanın gerisinde kaldığından dolayı, yakını net/iyi görememe. İLE Nesnelerin görüntüleri, ağtabakanın ön tarafında kaldığından dolayı, uzağı net/iyi görememe. İLE Gözün saydam tabakasında meridyenlerin eşitsizliği yüzünden duru görememe durumu. İLE Gözde uyum gücünün azalması yüzünden, yakındaki nesneleri net görememe durumu. )

( * Eksen,
* Kırıcılık,
* Gelıp Geçici Hipermetropi.

İLE

* Eksen,
* Kırıcılık,
* Gelİp Geçici Hipermetropi.

İLE

* Basit,
* Kompoze/Bileşik,
* Mikst )

( ... ile KASR-ÜL-BASAR ile ... )

( FARSIGHTEDNESS/HYPERMETROPIC vs. NEARSIGHTEDNESS/MYOPIC vs. ASTIGMATISM )

( ... avec MYOPIE avec ... )


- HİPERVİJİLANS/HYPERVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI UYARILMIŞLIK


- HİPERVOLEMI/HYPERVOLEMIA[İng.] değil/yerine/= OYLUM FAZLALIĞI


- HİPNOZ:
BİREYSEL ile/ve/||/<> ÖBEK(GRUP) ile/ve/||/<> KENDİ KENDİNE(AUTO) ile/ve/||/<> BAŞKASI ARACILIĞIYLA ile/ve/||/<> YOL ile/ve/||/<> TOPLUMSAL ile/ve/||/<> SİYASAL REKLÂM AMACIYLA


- HİPNOZ:
FARKINDALIĞIMIZDA OLANI DIŞSALLAŞTIRMAK ve/||/<> FARKINDALIĞIMIZDA OLMAYANI İÇSELLEŞTİREBİLMEK


- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS

( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )


- HİTÂM değil/yerine/= SON, NİHÂYET | BİTME, TÜKENME | MÜHÜRÜN, BASILDIĞI KÂĞITTA KALAN İZİ


- HIV/HUMAN IMMUNODEFICIENCY VİRUS[İng.] değil/yerine/= INSAN BAĞIŞIKLIK YETERSİZLİĞİ VİRÜSÜ


- HIZIN BAĞILLILIĞI ile/ve/||/<> İVMENİN BAĞILLILIĞI


- HIZLI DEĞİŞİM (-İN FARKINDALIĞI) ile YAVAŞ DEĞİŞİM (-İN FARKINDALIĞI)

( Örnek: Sıcak suya atılmış kurbağa.[hemen zıplar] İLE Kaynayacak olan sudaki kurbağa. [hiçbir şeyin farkına var(a)maz] )

( Emek ve çaba harcayarak değişebileceğinizi hayal etmeyin. )

( (THE AWARE OF) FAST ALTERATION vs. (THE AWARE OF) SLOW ALTERATION )


- HLA/HUMAN LEUKOCYTE ANTIGEN[İng.] değil/yerine/= İNSAN LÖKOSIT ANTİJENİ, İNSAN AKYUVAR ANTİJENİ


- HOCANIN:
YAPTIĞI ile/ve/değil/yerine/<>/>/< SÖYLEDİĞİ/DEDİĞİ

( Hocanın dediğini yap, her yaptığını yapma! )


- HOMEOSTAZ/HOMEOSTASIS[İng.] değil/yerine/= DENGELENİM, İÇ ORTAM KARARLILIĞI


- HOMOZİGOT/HOMOZYGOTE[İng.] değil/yerine/= EŞKALITIM


- HOMOZİGOT ile HETEROZİGOT

( Anne ve babadan gelen genler, birbirinin aynıdır. İLE Anneden ve babadan gelen genlerin birbirinden farklı olması durumudur. )


- HOROZCUK (OTU) ile HOROZGÖZÜ ile HOROZİBİĞİ

( Turpgillerden, eskiden kuduzun ilacı sanılan, ıtırlı bir dağ bitkisi, yabanteresi. İLE Maydanozgillerden, beyaz ya da pembe çiçekli bir bitki. İLE Horozibiğigillerden, kırmızı çiçekleri horoz ibiğini andıran bir süs bitkisi. )

( LEPIDIUM CAMPESTRE cum SESELI cum AMARANTHUS )


- HOŞGÖRÜ/İYİGÖRÜ = MÜSAMAHA, TESAMUH = TOLERANS[İng. < TOLERANCE] = TOLÉRANCE[Fr.] = TOLERANZ[Alm.] = TALERANTIA < TOLERARE[Lat.]


- HUBER KÖŞKÜ ile/= CUHMURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜ

( 1985'ten sonra kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılmaktadır. )

( Tarabya'da, Mimar Raymondo D'Aranco inşa etmiştir. [XIX. yüzyıl] )


- HULÛS değil/yerine/= SAFLIK, GÖNÜL TEMİZLİĞİ, SAMİMİYET


- HÜSRAN[Ar.] değil/yerine/= BATKI, DÜŞ KIRIKLIĞI


- HZ. MUHAMMED'İN GÖÇMESİ:
HAC YILI değil HACCINI YAPTIĞI YIL


- HZ. YÛŞÂ'NIN:
"UZUNLUĞU" değil ÇOK SEVİLMİŞLİĞİ(NDEN)


- İBÂDET YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( İslâm'da. İLE/VE Alevilik'te. İLE/VE Hristiyanlık'ta. İLE/VE Yahudilik'te/Kabala'da. İLE/VE Burkancılık'ta/Budizm'de. İLE/VE Şintoculuk'ta. [Buda heykeli bulunmaz] Mezopotamya'da, Sümerler'de ilk tapınaklardır. İLE/VE Hind mâbedi. İLE/VE Şamanlık'ta. İLE/VE Şamanlık'ta.[Çinlilerin verdiği addır.] İLE/VE Dünyadaki 7 güneş mâbedinden 4'ü Türkiye'de, Fırat'tadır. )

( HOCA/DRUİT/MAKA[Tatarca] ile/ve DEDE/DEDE-BABA ile/ve PAPAZ ile/ve HAHAM ile/ve GURU, LAMA ile/ve ... ile/ve ... ile/ve "BÜYÜCÜ/ARRÂFE" ile/ve ... ile/ve KAM ile/ve ... )

( SANAL CAMİLER )

( GELENEKTEN GELECEĞE CAMİLER - SÜLEYMAN FARUK GÖNCÜOĞLU, ZELİHA KUMBASAR )

( Hünkâr(Padişah) Mahvil'lerinin girişi Kıble'dedir. )

( Yüreğinde bir tapınağı olmayan, hiçbir tapınakta bulamaz yüreğini! )

( CAMİLERİN İLGİNÇ ÖYKÜLERİ... )


- İBÂDETTEN ÖNCEKİ TÖVBE/İSTİĞFAR ile İBÂDETTEN SONRAKİ TÖVBE/İSTİĞFAR


- İBRE değil/yerine/= GÖSTERGE/İĞNE


- İBRİK ile SU İBRİĞİ

( ... İLE Suibriğigillerden, yaprakları almaşık, sapları uzun ve sülüksü, yaprak ayası ibrik biçiminde gelişmiş olan, sıcak ülkelerde yetişen, tırmanıcı bir bitki. )

( NEPENTHES DESTILLATORIA )


- IC/INSPIRATUVAR KAPASITE INSPIRATORY CAPACITY[İng.] değil/yerine/= SOLUK ALIM SIĞASI


- İÇERİĞİN:
BELİRSİZLİĞİ ile/ve/||/<> MUTLAKLIĞI


- İÇERLEME = INDIGNATION[İng., Fr.] = ENTRÜSTUNG[Alm.] = INDIGNATIO[Lat.]


- İÇGÜDÜ ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞINDA:
SİYASAL ile/ve/||/<> SIRADÜZENSEL(HİYEROKRATİK)


- IETF/INTERNET ENGINEERING TASK FORCE[İng.] değil/yerine/= INTERNET MÜHENDISLİĞİ GÖREV GRUBU


- IG/IMMÜNGLOBÜLIN IMMUNOGLOBULIN[İng.] değil/yerine/=


- İĞ ile İĞİPLİK

( Pamuk gibi şeyleri eğirmekte kullanılan, ortası şişkin, iki ucu sivri ve bunlardan biri, çoğu kez çengelli ağaç araç, eğirmen, kirmen. | Araba okunun ekseni. | Değirmen taşının ortasında bulunan ve üstündeki üst taşa geçen demir eksen. | İğiplik. İLE Mitoz bölünme sırasında oluşan, iğ biçimindeki uzantı. )


- İĞAĞACI ile İĞDE

( Anayurdu, Asya'nın dağlık bölgeleri olan, bazı türlerinde yaprakları kışın dökülen, odunu, tornacılık ve kaplamacılıkta kullanılan, kömürü ile karakalem resim yapılan küçük bir ağaç. İLE İğdegillerin örnek bitkisi olan bir ağaç. | Bu ağacın, zeytin biçiminde, kabuğu kırmızıya çalan, sarı renkte, beyaz unlu, tadı mayhoş yemişi. )

( EVONYMUS cum ELAEAGNUS )


- İĞBİRAR[Ar.] değil/yerine/= GÜCENME


- İĞDE

( SÜZEN )


- İĞDE ile/ve ÇİLA

( ... İLE/VE Büyük, kurutulmuş iğde. [Urumçi] )


- İĞFÂL ile/değil/yerine/>< İFÂ

( Bir kadını aldatma, baştan çıkarma. | Bir ya da kadının ırzına geçme; tecavüz etme. | Aldatma, ayartma, kandırma, baştan çıkarma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bir işi yapma, yerine getirme. | Ödeme. )


- İGLOO

( İGLU, APUTİAK )


- İĞMÂZ[Ar.] ile İĞMÂZ[Ar.]

( Ayıplama. İLE Göz yumma, görmezlikten gelme. )


- IGNAZ SEMMELWEIS ile/ve/||/<> LOUIS PASTEUR

( 01 Temmuz 1818 - 13 Ağustos 1865 İLE/VE/||/<> 27 Aralık 1822 - 28 Eylül 1895 )

( )


- İĞNE ile/ve/||/<>/> AKUPUNKTUR[Fr./İng. < ACUPONCTURE/ACUPUNCTURE]

( ... İLE/VE/||/<>/> Gövdenin belirli noktalarına genellikle altın iğne batırılarak yapılan sağaltım. )


- İĞNE ile BİZ

( ... İLE Meşin gibi şeyler dikilirken iğneye yol açmak için kullanılan, bir sapa çakılmış ince çivi gibi, kalın iğne. )


- İĞNE ile/değil/< ÇUVALDIZ[< Fars. CÜVÂL-DÛZ, BENDERZ]

( Dikim sağlayan alet. İLE/DEĞİL Çuval gibi şeyleri dikmekte kullanılan büyük iğne. )

( İğneyi, başkasına; çuvaldızı, kendimize batırmalıyız! )


- İĞNE ile/ve/değil/yerine/||/<> İBRE

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ölçü aygıtlarında, sayı ya da im göstermeye yarayan, devingen iğne. | Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )


- İĞNE ile KIYIK

( ... İLE Kalın yorgan iğnesi. )


- İĞNE ile KLİPS[Fr. < CLIPS]

( ... İLE Yaylı bir pensle tutturulmuş küpe, iğne vb. )


- İĞNE ile RAFİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE Bazı hayvan ve bitki gözelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde. )


- İĞNE ile TOPLU İĞNE

( NEEDLE vs. PIN )

( MİHYÂT ile ... )

( SÛZEN ile ... )


- İĞNEMSİ YAPRAKLAR = SERÎDİYYÜ'L-EVRÂK = FEUILLES ACICULAIRES


- İĞNEYAPRAKLILAR = KOZALAKLILAR


- IGNORANCE vs. CARELESSNESS


- IGNORANCE vs. OPPRESSION


- IGNORANCE vs. TO BE FAR


- IGNORANCE vs./and HATRED/SPITE/GRUDGE


- IGNORANCE vs./and TRADE/COMMERCE


- IGNORE vs. NEGLECT


- IGO ile INGO ile PVO ile BINGO ile TGO ile HO

( INTERSTATE/INTERGOVERNMENT ORGANIZATIONS vs. INTERNATIONAL NONGOVERNMENTAL ORGANIZATIONS vs. PUBLIC VOLUNTARY ORGANIZATIONS vs. BUSINESS INTERNATIONAL NONGOVERNMENTAL ORGANIZATIONS vs. TRANSGOVERNMENTAL ORGANIZATIONS )


- İĞRENMEK/TİKSİNMEK ile ÇİĞRİMEK

( ... İLE Tiksinmek, ürpererek iğrenmek. )

( İKRAH ile ... )


- İĞRETİ ile/değil EĞRETİ


- İGSÂS[Ar.]

( Güzel yemek yedirme/yedirilme. )


- İGSÂS[Ar.] ile İGSÂS[Ar.]

( Güzel yemek yedirme/yedirilme. İLE Sıkıştırma, tazyik etme; bir yer halkını sıkıntıya düşürme. )


- İĞSİ KÖK = CEZR-İ MİĞZELÎ = RACINE FUSIFORME


- İĞTİLÂ[Ar.] ile İĞTİLÂL[Ar.] ile İHTİLÂL[Ar. < HALEL, çoğ. İHTİLÂLÂT]

( Hızlı, çabuk yürüme. İLE İçme. | Giysiyi, üst üste giyme. | Hayvanın, çok susaması. İLE Bozukluk, bozulma, karışıklık, düzensizlik. )


- İĞTİLÂF[Ar.] ile İHTİLÂF[Ar. < HİLÂFET, çoğ. İHTİLÂFÂT] ile İTİLÂF[Ar. < ÜLFET, çoğ. İTİLÂFÂT]

( Kılıf içine girme. İLE Ayrılık, uymayış/uymama, anlaşmazlık, aykırılık. İLE Alışma, ülfet etme. | Uyuşma, uygunluk. )


- İGTİMÂD/İGMÂD[Ar. < GIMÂ] | İĞTİLÂF/İGLÂF[Ar. < GILÂF] [Ar.] ile İTİMAD[Ar. < AMD]

( Kınına/kılıfına sokma. İLE Dayanma, güvenme. | Emniyet, güven. )


- İGTİMÂS[Ar.] ile İGTİMÂZ[Ar.]

( Suya dalma. İLE Gözünü yumma. )


- İĞTİNAM[Ar.] değil/yerine/= YAĞMA


- İGUANA ile/ve KOMODO EJDERİ

( Amerika'ya özgü bir kertenkele. Hint Kertenkelesi. İLE/VE ... )

( ... İLE/VE En büyük zehirli hayvan. )


- İGUANA ile/ve/<> DENİZ İGUANASI

( ... İLE/VE/<> Galapagos Adaları'nda yaşamaktalardır. )

( Kara iguanaları, rengârenktir. İLE/VE/<> Koyu renktedir. )


- IGUANA ile GALAPAGOS KARA IGUANASI ile GALAPAGOS DENİZ IGUANASI


- İGUANA ile KALAKBAŞ/TEPEGÖZ

( ... İLE Kafalarının ön tarafında üçüncü bir "göz"leri vardır. [Işığa duyarlıdır ve büyük olasılıkla gövde ısısını düzenlemeye yarar.] )

( ... İLE 100 yıldan uzun yaşayabilirler. )

( ... İLE Yeni Zelanda'nın kıyılarındaki adalarda yaşarlar. [Serin adalarda yaşayabiliyorlar.] )

( ... İLE En ilkel sürüngenlerdir. )

( ... İLE Dişleri yoktur. [Tek parça bir çene kemikleri vardır.] )

( ... İLE Kıçlarını birbirlerine bastırarak çiftleşirler. )

( ... İLE Dişilleri 4 yılda sadece bir kez yumurtlar ve kuluçkaları 1 yıldan uzun sürer. )

( ... İLE Yavrunun, dişil mi eril mi olduğu, yumurta sıcaklığından anlaşılır. )

( ... İLE Nüfusu 2 kat daha fazla eril üretmektedir. [toplam 55.000 kadarlardır] )

( ... İLE İpe bağlı bir topu ısırıp bırakmadıkları için yakalanırlar. [Maymunların, sadece ellerinin girebileceği büyüklükteki bir delikten muzu almak üzere sepetten çıkartmak isterken ellerinin yumruk olmasıyla ve muzu bırakmamalarıyla yakalandıkları gibi] )

( [Maori dilinde] ... ile SİVRİ SIRTLI )

( ... vs. TUATARA )

( ... cum SFENEDON ailesi )

( CYCLOPS STRENUUS )


- İGUANA ile MADAGASKAR İGUANASI


- İGUANA ile YAKALI İGUANA

( ... İLE Madagaskar'da yaşar. )


- İGUANA ile YEŞİL İGUANA


- İGVÂ'[< GAVÂYE]

( AZDIRMA, AZDIRILMA, BAŞTAN ÇIKARMA/ÇIKARILMA, YOLUNU ŞAŞIRTMA, AYARTMA )


- İGZÂ'[Ar.] ile İGZÂ'[Ar. < GAZÂ]

( Görmemezliğe gelme. İLE Gazâya, cenge/savaşa gönderme/gönderilme. )


- IHE/INTEGRATING THE HEALTHCARE ENTERPRISE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK GİRİŞİMCİLERİ BİRLİĞİ


- İHTİYAÇ HASIL OLUNCA değil/yerine/= GEREKTİĞİNDE


- İKİYÜZLÜLÜK ile/ve/>/değil/yerine GÖSTERİŞ BUDALALIĞI


- İKRAH[Ar.] ETMEK değil/yerine/= İĞRENMEK/TİKSİNMEK


- İLA/HUMAN LEUKOCYTE ANTIGEN[İng.] değil/yerine/= İNSAN AKYUVAR ANTİJENİ, İNSAN LÖKOSIT ANTİJENİ


- İLAÇ TOLERANSI/DRUG TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= İLAÇ DOZ YETERSİZLİĞİ


- İLERİ-GERİ (KONUŞMAK)


- ILGIN ile ILGINCAR/KUŞKİRAZI/GELİNFENERİ

( Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç ya da ağaççık cinsi. İLE Gülgillerden, yaprak açmadan önce beyaz çiçek veren, kaplamacılıkta kullanılan yabanıl ağaç. | Bu ağacın, reçeli yapılan meyvesi. )

( TAMARIX cum PADUS AVIUM )


- İLHAM ile İĞVÂ


- ILIMLILIK = TEMPERANCE[İng.] = TEMPÉRANCE[Fr.] = MÄßIGHEIT[Alm.] = TEMPERANTIA[Lat.]


- İLK BEŞİĞİ YAPAN KİŞİ

( ASSISI'Lİ AZİZ FRANCIS )


- İLK OSMANLI MEZARLIĞI

( ANADOLU HİSARI'nda )


- İLK YARDIMDA ARAÇ ÖNLEM ARALIĞI:
KENT İÇİNDE ile/ve/||/<> TEM'DE

( 50 m. İLE/VE/||/<> 100 m. )


- İLK YARDIMDA ÖNCELİKLER:
HASTANIN DURUMU ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLAY YERİ GÜVENLİĞİ

( Önce kendi güvenliğimiz, sonra çevrenin/trafiğin vs. güvenliği ve daha sonra hastanın güvenliği. )


- İLKBAHAR NOKTASI ile SONBAHAR NOKTASI ile GÜN-TÜN EŞİTLİĞİ(EKİNOKS)

( 21 Mart. İLE 21/23 Eylül. İLE ... )

( ARISTARKOS: İlk büyük keşif olarak ekinoks noktalarını keşfetmiştir. )

( March 21. İLE September 21/23. )

( SPRING(VERNAL) EQUINOX vs. AUTUMNAL(FALL) EQUINOX vs. EQUINOX )

( ... avec ... avec ÉQUINOXE )

( ... ile ... ile TESÂVÎ-İ LEYL Ü NEHÂR )


- İLKELERİN:
VAROLMA SORUNSALI ile/ve İŞLEVSELLİĞİ ile/ve DEĞİŞİMİ ile/ve OLMAMASI ile/ve BİRLİĞİ ile/ve İNKÂRI


- İLKENİN:
GERÇEKLEŞTİRİLMESİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜZENLEYİCİLİĞİ


- ILLEGIBLE vs. ELIGIBLE


- ILLIMUNATE vs. LIGHTENMENT


- IMMANUEL KANT'IN, ÜÇ KİTABI:
SAF AKLIN ELEŞTİRİSİ ile PRATİK AKLIN KRİTİĞİ ile YARGI GÜCÜNÜN ELEŞTİRİSİ

( Doğru ile yanlışı inceler. İLE İyi ile kötüyü inceler. İLE [Bir bölümünde] Güzel, çirkin ve yüceyi inceler. )


- IMMIGRATE vs. EMIGRATE


- İMZA/SİGNATÜR değil/yerine/= ÖZİM


- İNANDIĞI NOKTAYA ÇEKMEK İÇİN SORMAK ile SADECE SORU OLARAK SORU SORMAK

( Saptırma/çarpıtma. İLE Gerçeğe/doğruya olan bağlılıkla. )

( Kötü niyetli ya da bilgisizce. İLE Doğruyu bulmaya yönelik. )


- İNANDIĞINI BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİLDİĞİNE İNANMAK


- INAUGURATE vs. INITIATE vs. INSTIGATE vs. PROMPT vs. SPARK vs. TRIGGER


- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK

( İzlemek için burayı tıklayınız... )


- İNCİ: Cansız ve bitki eşiği.


- İNEK ile MANDA/DOMBAY/SU SIĞIRI/CAMIŞ/KÖMÜŞ[Fars. < GAVMİŞ]

( Genç inek: DÜVE ile Yavrusu: MALAK )

( Gebelik süreleri: 275 - 285 gündür. İLE 308 - 320 gündür. )

( [zool.] ... ile BUBALUS )

( BAKARA ile CÂMÛS )

( ... ile GÂMÛS )

( COW vs. WATER BUFFALO )

( ... cum BUFFELUS )


- İNGİLİZ YARARCILIĞI ile/ve/||/<>/> EVRİMCİ DOĞACILIK ile/ve/||/<>/> AMERİKAN YARARCILIĞI


- İNKÂR değil BİLDİĞİNİZ GİBİ


- İNSAN GELİŞİMİ KURAMCILARINDA:
MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> JOHN BOWLBY ile/ve/||/<> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> ERIK ERIKSON ile/ve/||/<> JEAN PIAGET ile/ve/||/<> DANIEL STERN


- İNSAN GÖZÜNÜN DUYABİLME EŞİKLERİ VE ARALIĞI

( 400 - 800 tHz )


- İNSAN KULAĞININ DUYABİLME EŞİKLERİ VE ARALIĞI:
16 - 20 Hz ile 16.000 - 20.000 Hz arasındaki sesleri duyabilir.


- İNSAN/KİŞİ:
NE İSTEDİĞİNİ BİLEBİLEN ile/ve/değil/||/<>/< NE İSTEMEDİĞİNİ BİLEBİLEN


- İNSANA/KİŞİYE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN ve/=/||/<> EVRENE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN

( Evren. VE/=/||/<> İnsan. )


- İNSANIN "DOĞASI" değil (BİR/ÇOK) NİTELİĞİ, DOĞASI KILMAK

( Kişi, belirli bir doğa ile doğmaz. Bir niteliği, doğası durumuna getirebilir.[TETABBU] )


- İNSANIN VE KİŞİNİN BİRİCİKLİĞİ:
"SEÇKİNLİK" değil VAROLUŞSAL


- İNSANIN:
"VARLIĞI" ile/değil/||/<> VAROLUŞU

( "Varlık" sözcüğü, en üst soyutlama olarak felsefî bir kavram olmakla birlikte amacımızı karşılayan kavram ve sözcük ise mevcudiyeti yani "varoluşu" olarak kullanmak durumundayız. )

( VUCUDU ile/değil MEVCUDİYETİ )


- INSANLIĞI "KURTARMA" "ISTEĞİ" ile/değil/ne yazık ki/>< "INSANLIĞA HÜKMETME ISTEĞİ"


- İNSANLIĞIN:
KARDEŞLİĞİ ve/||/<> BİRLİĞİ ve/||/<> ÖZGÜRLÜĞÜ


- İNSANLIKTA, GELİŞİMİNDE VE (NESNEYİ/DÜŞÜNCEYİ) KAVRAMADA ...:
BAŞ PARMAĞIN GELİŞİMİ/KULLANIMI ve/||/<> ÇENENİN ÜÇÜNCÜ(İLERİ-GERİ) HAREKETİ (VE GÜCÜ/YETİSİ)


- INSIDANS/INCIDENCE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜLME SIKLIĞI


- INTELLIGENCE vs. CONSCIOUSNESS


- INTELLIGENCE vs. EXPERIENCE


- INTELLIGENCE vs./and NATURE


- INTELLIGENCE vs./and SKILL/ABILITY


- INTELLIGENCE vs./and/<> WISDOM

( ZEKÂ ile/ve/<> BİLGELİK )


- INTEREST vs./and INTELLIGENCE


- İNTERNETTE:
GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/||/<> ERİŞİM KOLAYLIĞI


- INTERVAL[İng.] değil/yerine/= ZAMAN ARALIĞI


- INTUITION vs. INSTINCT vs. INSIGHT vs. INKLING


- IPL/INTENSE PULSE LIGHT[İng.] değil/yerine/= YOĞUN ATIMLI IŞIK


- İRİGASYON/IRRIGATION[İng.] değil/yerine/= YIKAMA


- İRİGATÖR[İng.] değil/yerine/= YIKATIMLIK


- İRMİK ile/ve HİNT İRMİĞİ/SAGU[Malezya dilinden]

( ... İLE/VE Bazı hurma ağaçlarının özünden çıkarılan ve pirinç gibi kullanılan nişastalı bir madde, hintirmiği. )


- İRONİ > ALAY ALIŞKANLIĞI


- İŞ YAPMAK ve/||/<>/> YAPTIĞIMIZI, İYİ YAPMAK


- İŞARET = SIGN[İng.] = MARQUE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SEGNO[İt.] = SIGNO[İsp.]


- İŞBİRLİĞİ/ÇÖZÜM ORTAKLIĞI ile/ve/||/<> DESTEK ALMA ile/ve/||/<> YARDIM ALMA ile/ve/||/<> YARARLANMA

( %60-70[kendin] - %30-40[öteki]. İLE/VE/||/<> %40-50[kendin] - %50-60[öteki]. İLE/VE/||/<> %70-80[öteki] - %20-30[kendin]. İLE/VE/||/<> %80-90[öteki] - %10-20[kendin]. )


- İŞBİRLİĞİ ve/<> AMAÇ BİRLİĞİ


- İŞBİRLİĞİ ile/ve/<> GÜÇ BİRLİĞİ


- İŞBİRLİĞİ ile/ve/<> İŞBÖLÜMÜ

( ... İLE/VE/<> Kendiyle ilgili her işi yapmamak. )

( COOPERATION vs./and/<> DIVISION OF LABOUR )


- İŞBÖLÜMÜ ile/ve/> İŞBİRLİĞİ


- ISDS/INTERNATIONAL SOCIETY FOR DISEASE SURVEILLANCE[İng.] değil/yerine/= ULUSLARARASI HASTALIK GÖZETIM BİRLİĞİ


- İSG/OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY[İng.] değil/yerine/= İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ


- IŞIĞA, IŞIKLA BAKMAK ile/ve YÖNTEME, YÖNTEMLE BAKMAK


- IŞIĞADOĞRULUM ile/<> IŞIĞAGÖÇÜM/IŞIKGÖÇÜM

( Işık etkisiyle bir bitkinin büyüme devinimi. İLE/VE/<> Birgözelilerde birdenbire aydınlanma sonucu görülen tepkime. )

( PHOTOTROPISM vs./<> PHOTOTACTISM )


- IŞIĞI GÖRMEK ile/ve/değil/||/<>/< IŞIKLA GÖRMEK

( )


- IŞIĞI HAYAL ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARANLIĞI ANLAMAK


- IŞIĞIN:
YANSIMASI ile/ve/değil/||/<>/> KIRILMASI ile/ve/değil/||/<>/> SAÇILMASI


- IŞIK - PARÇACIK BELİRSİZLİĞİ ile/ve/<>/= YER - YÖN BELİRSİZLİĞİ


- IŞIK ile/ve/<> GÜNEŞ IŞIĞI

( ... ile/ve/<> FÜRÛG-İ ÂFTÂB )


- IŞIK ile/ve/||/<> IŞIĞIN YAYILIMI

( Fiziğin konusudur/alanıdır. İLE/VE/||/<> Matematiğin konusudur/alanıdır. )


- IŞINSAL ÇİÇEKLER = KAPİTULUMDAKİ DİLSİ KENAR ÇİÇEKLER = EZHÂR-I ŞUÂ'ÎYE = RAYONS, FLEURS RAYONNÉES, RUBANÉES, FLEURS LIGULÉES


- ISIRMAK ile/ve/> ÇİĞNEMEK


- İŞLENMİŞ/RAFİNE/PAKETLİ/KONSERVE/DONMUŞ/HAZIR GIDALAR ile/değil/yerine OLABİLDİĞİ KADAR DOĞAL OLANI

( )


- İŞLERİ(MİZİ)/GEREKSİNİMLERİ(MİZİ)(EŞİMİZE/YAKINLARIMIZA/ÇALIŞANLARA/BİRİLERİNE/TOPLUMA/ÖTEKİNE):
"YIKMAK(/YIKILMAK)" ile/değil/yerine/>< (HER KOŞULDA) KONUŞMAK/KONUŞABİLMEK


- İŞTAHIN ORANTISIZLIĞI ve/||/<>/> İFLÂH OLMAMAK


- İSTEDİĞİM ile/ve/değil/yerine SENİN İSTEDİĞİNİ İSTEMEMİ İSTET!


- İSTEDİĞİMİZ ŞEYİ BİLMEK ile BİLDİĞİMİZ ŞEYİ İSTEMEK

( Amaç/Neden: İsteğin başlangıcının enerjetik mi, duygusal mı, zihinsel mi olup-olmadığının tam bir ayırdındalık ve bilinç/farkındalık içinde bulunma gerekliliği. Tanım: İstenilen şeyin tam bir farkındalığı, kısıtlama anlamında olmayan, gözleme dayanan kontrollülüğü ile tam olarak bilme/farkında olma gerekliliği İLE İstenilen şey hakkında daha önce bilgi sahibi olmuş olmanın getirdiği rahatlığın etkisi olup-olmadığı, o rahatlığın esiri olmama, tutkusu olmadan, tutturmadan isteme gerekliliği ile; istediğim için mi biliyor, bildiğim için mi istiyor olup-olmadığımın tam bir farkındalığı ve bunların ayırdındalığı/karıştırılmaması. )

( KNOWING WHAT I REQUEST vs. REQUESTING WHAT I KNOW )


- İSTEDİĞİN KADAR ARAMA(MA)K ile/ve/değil/hem de İSTEDİĞİN ZAMAN ARAMA(MA)K


- İSTEDİĞİNİ:
ALMAK ile/ve/değil/<> ALDIKTAN SONRA HÂLÂ İSTİYOR OLMAK


- İSTEMEDEN ile KENDİLİĞİNDEN


- İSTEMEDİĞİ ile/ve/değil/yerine SORMADIĞI


- İSTER İSTEMEZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN


- İSTİAP ETMEK değil/yerine/= İÇİNE ALMAK/SIĞDIRMAK


- İSTİFÂ ETMEK değil/yerine/= İŞİ/GÖREVİ BIRAKMAK, İŞTEN/GÖREVDEN AYRILMAK


- İSTİFA ile/ve/||/<>/> İSTİĞFAR

( Affını isteme. | Bir işten, kendi isteğiyle çekilme. İLE/VE/||/<>/> Tövbe. | Allah'tan günahın bağışlanmasını isteme. | Estağfirullah. )


- İŞTİGAL (ETMEK) değil/yerine/= İŞLİ OLMA/UĞRAŞMA/K


- İSTİĞFÂR[< GUFRÂN]

( TÖVBE | ALLAH'TAN GÜNAHIN BAĞIŞLANMASINI İSTEME | ESTAĞFİRULLAH )


- İSTİĞFÂR[Ar.] ile TEVBE[Ar.]


- İSTİĞFAR ve İBÂDET


- İSTİĞFAR ile/ve SEYİD'ÜL İSTİĞFAR(TÖVBENİN EFENDİSİ)


- İSTİGRÂK[< GARK] değil/yerine/= DALMA, İÇİNE GÖMÜLME | KENDİNDEN GEÇİP DÜNYAYI UNUTMA | BOĞULMA | FAZLA ABARTMA [bkz. GULÜVV]


- İSTİĞRAK ile MURAKEBE


- ISTIRAP VERİCİ OLAN:
"KİM OLMADIĞIMIZ" değil KİM OLAMADIĞIMIZ


- İTTİHÂD[< VAHDET] değil/yerine/= BİR OLMA, BİRLEŞME, BİRLİK | AYNI OLMA, AYNI ANLAMI TAŞIMA | ALLAH VARLIĞINDA YOK OLMAK


- İYİ/GÜZEL DİLEKLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- İYİLİĞE GEREKSİNİMİ OLANLAR ile/ve/||/<> İYİLİK YAPMAYA GEREKSİNİMİ OLANLAR

( )

( The Last Bookstore (Son Kitapçı) adlı şu kısa belgesel, Los Angeles'ta bulunan 'Son Kitapçı' adlı kitapçının sahibi ve işletmecisi Josh Spencer'ın yaşamına odaklanıyor. Belgesel, Spencer'ın bir baba, koca, küçük işletme sahibi ve paraplejik olarak yaşamını gözler önüne sererken, fiziksel kitaplardan vazgeçemeyenler için bir çekim merkezi haline gelen dükkanının da öyküsünü anlatmış oluyor.

http://lastbookstorela.com

)

( Çok sevgili arkadaşım,
Ramazan Baş’ın (Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Başkanı),
koronavirüs nedeniyle yaşamını kaybettiğini öğrendik.

Çok çok üzüldüm/üzüldük.

Ne yazacağımı ve ne kadar yazacağımı bilemiyorum. Ben/biz de tüm Türkiye de en başta engelliler olmak üzere yakın bir dostumuzu kaybetmenin çok büyük üzüntüsü içinde...

Türkiye de, dünya da çok büyük bir değerini, başarısını, çok önemli bir gönüllüsünü çok erken kaybetti. Hepimizin başı[yarası] sağılsın[iyileşsin].

Çok sevgili Ramazan Baş'la 2006 yılında, her ayın ilk Çarşamba'sı gezi anıları ve sunumlarımızı paylaşmak üzere buluştuğumuz Gezginler Derneği toplantımıza katılmasıyla tanıştık. Onu ve yanındakileri tekerlekli sandalyesiyle sahnede görünce çok mutlu olmuştum.

Dernek başkanımız Orhan Kural ve yönetim kurulu üyeleri, düşünce, öneri, istek ve beklentilerini dinlemek üzere yılda bir kez de tüm gezgin üyelerimizi davet ediyorduk. 2000'den beri katılabildiğim bu toplantıların birinde gezi ve gezginlik dışında dernek olarak daha etkin, topluma da yararlı çalışma ve dayanışmalarımızın olması gerektiğine değinmiştim. Her ne kadar gezme olanağı buluyorsak da engellilerin bu olanağa pek de sahip olmadığına, hepimizin çeşitli nedenlerle her an bir kaza geçirerek engelli kalabileceğine, gücümüz ve olanaklarımız yerindeyken engellilerin sorunlarına çok daha fazla katkı ve destek vermemiz gerektiğini paylaşmıştım. Bu konudaki ilk adımımızın da engelli dernekleriyle olan ilişki ve işbirliğiyle gerçekleşebileceğine de değinmiştim.

2006'daki toplantılarımızın birinde bu düşünce ve dileklerimin ekonomik gücü yerinde olan kişilerin/gezginlerin önüne daha yakından ulaşabildiğini görmekten, az da olsa bir katkım olması ve aracı olabilmekten çok mutlu oldum. (Kendimi değil bu tür düşünce, adım, aracılık ve çabaların önemini pekiştirme ve yayılması dileğiyle bu deneyimimi paylaşıyorum.)

Ben de kendi olanaklarım içinde daha fazla neler yapabileceğimi düşünerek Ramazan Baş ile daveti üzerine Ataköy'deki dernek merkezine gitmeye başladım. İnternet ve bilgisayarla ilgili olanaklarımı seferber ederek birkaç yıl derneğin web sitesiyle ilgili çalışmalar yürüttüm. Sevgili Ramazan Baş, tüm çalışanlar, gönüllüler ve engelliler ile daha yakından iletişim ve paylaşım fırsatı bularak tekerlekli sandalye dağıtımı başta olmak üzere çoğu etkinliğin mutfağında yer almaya çalıştım.

Derneğin başarılarından çoğunuzun haberdar olduğunu bildiğim her süreç ve ayrıntıda çeşitli gereksinimleri olan engelliler için çok önemli olanaklar sağlandı. Boynundan aşağısı felç kalmış, çoğunlukla yattığı yerden hizmet vermeye çalışan sevgili Ramazan Baş'ın, en başta annesi olmak üzere çevresindeki tüm dostların, üstün, özverili emek, çaba ve başarılarıyla dolu yaşamında, yazmak ve paylaşmakla bitmeyecek Türkiye ve dünya çapında örnek hizmet ve katkıları için ne kadar teşekkür etsek azdır. Yıllarca dernek çalışmalarına ve engellilere sürekli destek veren binlerce tanınmış/tanınmamış gönüllü, siyasetçi, sanatçı ve sporcuya da ayrıca çok teşekkür ederim/z...

Tüm emek, çaba, katkı, aracılık ve çalışmalarından dolayı tekrar tekrar milyonlarca minnet ve teşekkür ediyorum/z çok sevgili Ramazan Baş. Her zaman, hepimizleydin, her zaman da öyle olacaksın. Yaşamımız, gönlümüz ve zihnimizdeki yerin apayrı!

(Dileklerimiz, tek başına bazı sorunların gelişmesi, değişmesi ve düzelmesi için yeterli olmuyor biliyorsunuz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hem doğrudan, hem de dolaylı olarak gereksinimi çok fazla olan birey ve derneklere her türlü maddi ve manevi yardımı sürekli kılarak gerçekleşiyor. Eğer bugüne kadar katkı ve desteğiniz olmuş ya olamamışsa da bundan sonra daha fazla olabileceğini de tekrar ve sürekli anımsayalım istiyorum. Bu doğrultuda da TOFD'ye cep telefonu üzerinden aylık 10 TL.'lik düzenli bağışına siz de katılabilirsiniz. Ayrıca, plastik şişelerin kapaklarını biriktirerek ve dernek merkezine ulaşmasını sağlayarak da destekte bulunabiliyoruz. Tüm ayrıntılarını TOFD.org.tr adresinden görebilir ve takip edebilirsiniz. Şimdiden tüm katkı ve desteklerinizden dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum/z...)

Ancak bu kadarıyla sınırlandırabildiğim, ne kadar yazsam ve anlatsam da onu tanı(t)maya yetmeyecek sevgili Ramazan Baş'ı, kısmen de olsa daha yakından tanıyabilmeniz için aşağıdaki bağlantıdan TEDx konuşmasını kesinlikle izlemenizi rica ediyorum...

İYİLİĞE GEREKSİNİMİ OLANLAR ile/ve/||/<>
İYİLİK YAPMAYA GEREKSİNİMİ OLANLAR

Mutluluğun Anahtarı; Köprü Olmak | Ramazan Baş

youtube.com/watch?v=wA4wK6Kby2Q

instagram.com/TOFDgenelmerkez
instagram.com/ramazanbastofd
instagram.com/semracetinkaya__

(Sürekli erişim ve paylaşım adresleri...
FaRkLaR.net/sozluk/fark/37462
instagram.com/p/CODS7iwAJcg )


- İYİLİĞE İYİLİK ile KÖTÜLÜĞE İYİLİK

( Her kişinin. İLE Er kişinin. )


- İYİLİĞİN KOŞULLARI:
HIZLI(EN KISA SÜREDE) OLMALI ile/ve/||/<>/> GİZLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> GÖZDE BÜYÜTÜLMEMELİ ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ OLMALI ile/ve/||/<>/> YERİNİ BULMALI


- İYİLİK:
BAŞKASINA YAPTIĞIMIZ ile/ve/||/<> BİZE YAPILAN

( Unutalım! İLE/VE/||/<> Unutmayalım! )


- İYİLİKTE/İYİLİĞİ:
ARAŞTIR! ve/||/<>/> ABARTMA! ve/||/<>/> ANLATMA!


- İYRENÇ/İRENÇ/İİRENÇ değil İĞRENÇ


- İZALE-İ ŞÜYUU değil/yerine/= ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ


- İZDİHAM[Ar.] değil/yerine/= İNSAN YIĞILMASI/YIĞILIŞMA


- İZİN İSTEMEK ile/ve/değil/yerine OLUR ALMA, BİLGİ VERME (GEREKLİLİĞİ)


- JAİNİZM'DE:
SHVETEMBER ile/ve DIGAMBER


- JET LAG[İng.] değil/yerine/= BOYLAM AŞMA SERSEMLİĞİ


- JİGOLO ile DREAMBOY


- JİGOLO ile/değil GENÇ SEVGİLİ


- JOHN LOCKE ile/ve/||/<>/> ALEXANDER VON HUMBOLDT ile/ve/||/<>/> MARTIN HEIDEGGER ile/ve/||/<>/> FERDINAND DE SAUSSURE ile/ve/||/<>/> LUDWIG WITTGENSTEIN ile/ve/||/<>/> JACQUES DERRIDA

( 29 Ağustos 1632 - 28 Ekim 1704 İLE/VE/||/<>/> 14 Eylül 1769 - 06 Mayıs 1859 İLE/VE/||/<>/> 26 Eylül 1889 - 26 Mayıs 1976 İLE/VE/||/<>/> 26 Kasım 1857 - 22 Şubat 1913 İLE/VE/||/<>/> 26 Nisan 1889 - 29 Nisan 1951 İLE/VE/||/<>/> 15 Temmuz 1930 - 09 Ekim 2004 )


- JUS COGENS ile/ve/||/<> OBLIGATIO ERGA OMNES ile/ve/||/<> OPINIO JURIS

( Hukukta en üst kurallar. İLE/VE/||/<> Uluslararası hukuk açısından, devletlerin uymakla ve gözetmekle yükümlü olduğu kurallar. | "Herkese karşı hak". İLE/VE/||/<> Davranışın, bir hukukî zorunluluk oluşturduğunun kanaati. | Devletlerin, bir uygulamasının, örf ve âdet hukuku kuralı durumuna "ge(tiri)lmesi". | Devletlerin, işlem ve eylemlerinin, hukukî olması zorunluluğu. )


- KADIN, ...:
..., SEVMEDİĞİ KİŞİYE[ERKEK/KADIN] ...
ile/><
..., SEVDİĞİ KİŞİ[ERKEK/KADIN] İÇİN ...

( ... hiç acımaz. İLE/>< ... kendine hiç acımaz. )


- KADINLARIN SEÇME VE SEÇİLME HAKKI:
BELEDİYE SEÇİMLERİ/NDE ile/ve/||/<>/> MILLETVEKİLLİĞİ/NDE

( 03 Nisan 1930 İLE/VE/||/<>/> 05 Aralık 1934 )


- KADİR GECESİ ile/ve/değil/<> KADİR-KIYMET BİLDİĞİN GECE


- KADÜK[Fr. < CADUC] değil/yerine/= DEĞERİNİ/ÖNEMİNİ YİTİRMİŞ, GEÇERLİLİĞİ KALMAMIŞ, ESKİMİŞ


- KÂĞIT BALIĞI ile/||/<> KAYIŞ BALIĞI

( ... İLE/||/<> Kâğıt balığıgillerden, Kuzey Avrupa denizleriyle Akdeniz'in derinliklerinde yaşayan kemikli bir balık. )

( ... cum/||/<> REGALECUS GLESNE )


- KALAALLİTLER ile/ve İNUVİALUİTLER ile/ve İNUPİATLAR, YUPİGETLER, YUPLİTLER, ALUTİİTLER ile/ve YUPİKLER[:
Gerçek kişi]

( Grönland'daki eskimolar. İLE/VE Kanada'daki eskimolar. İLE/VE Alaska'daki eskimolar. İLE/VE Alaska'nın güneybatısında ve Sibirya'daki eskimolar.[İnuit sözünün ne olduğunu bilmezler.] )


- KALÇA KEMİĞİ ile PALDIM KEMİĞİ

( HARKAFA ile ... )

( PELVIS vs. COCCYX )


- KAMA ile KAVELA[İt. < CAVIGLIA]

( Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak. | Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş ya da cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne ya da arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası. | Kütüğü yarmak için kullanılan ucu sivri, yassı, enli çivi, takoz, kıskı. | Topun gerisini kapayan kapak. | Oyunda kazanılan her parti. | Oyunda sayı. İLE Halatların dikişlerinde kullanılan demir ya da ağaç kama. )


- KAMER BALIĞI değil/yerine/= AY BALIĞI


- KAMU DENETÇİ/LİĞİ/MUHTESİB(OMBUDSMAN/LIK) ile/ve/||/<> ARABULUCU/LUK

( ... ile/ve/||/<> MUSLİHÛN )


- KAMU TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DEVLETLER TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DÜNYA VATANDAŞLIĞI TÜZESİ/HUKUKU


- KAN ÖBEKLERİ(GRUPLARI): İNSANDA ile HAYVANDA

( Başlıca, 4 kan öbeği vardır. Bunlar (A), (B), (AB) ve (0)'dır. Bunlara ek olarak, bazı alt öbekler de vardır. Ayrıca, kanda, Rh etmenleri de bulunmaktadır.

Bunlar (Rh pozitif) ve (Rh negatif) olarak adlandırılırlar. Kan naklinde, verilecek kanın ve alacak kişinin kan öbeğinin bilinmesi çok önemlidir. Yanlış kan verilmesi, ölüme dahi yol açabilir.

Bazı durumlarda (0) öbeği kan, (A), (B) ve (AB) öbeklerine verebilir. Bu bakımdan (0) öbeğine, "genel kan verici" denilir. (AB) öbeği ise her öbekten kan alabileceğinden dolayı "genel kan alıcı" olarak adlandırılır. İLE
Domuzlarda 16, ineklerde 12, köpeklerde 7, kedilerde ise 2 kan öbeği vardır. )

( KAN VERMENİN YARARLARI

Kan vermenin hiçbir zararı ya da tehlikesi olmadığı gibi, tam aksine insan sağlığına yararı vardır.

18-65 yaş arası sağlıklı her kişi, 3 ayda bir kan verebilir. Gövdede, 300-400 ml. kan eksikliğinde, bünye bunu kapatmak için derhal çalışmaya başlar. Kemik iliği, kana döktüğü hücrelerin sayısını artırır. Bir yandan, taze kan, organlara oksijen taşınmasını kolaylaştırır. Kişi, canlılık kazanır. KAN VEREN, kendi sağlığına hizmet ederken, çok daha önemlisi YAŞAM KURTARIR. )

( SIKÇA SORULAN SORULAR

* Kimler kan bağışlayabilir?
18 - 65 yaş arası önemli bir sağlık sorunu olmayan, gövde ağırlığı 50 kg.'ın üzerinde olan kişiler.

* Ne sıklıkla kan verilebiilir?
Bağışlar arasında üç ay ara olacak biçimde yılda dört kez kan bağışlanabilir.

* Kan bağışlamaya gelirken yanımda neler getirmeliyim?
Resmi kimlik belgesi yeterlidir. (Yasal zorunluluk)

* Kan bağışı ne kadar zaman alır?
Kayıt, muayene, kan verme ve ikram işlemlerinin tamamı 30 - 35 dakika sürer.

* Acı hisseder miyim?
Evet çok az ama büyük acılar yaşamaktansa küçük acılara katlanmak gerekir.

* Her bağışımda formu doldurmam gerekli mi?
Evet. Formdaki sorulara vereceğiniz samimi ve doğru yanıtlar yapılacak tüm tarama testlerinden daha değerlidir.

* Gövdemizde ne kadar kan vardır?
Erişkin bir insanda, uygun kilonun %8'i kadar kan vardır. Yaklaşık olarak, 5.000 - 6.000 ml. olarak hesaplanmaktadır.

* Ne kadar kan alınıyor?
1 ünite. (450 ml. +/- 10 ml.)

* Sarılık geçirdim, kan bağışlayabilir miyim?
B ve C tipi geçirenler hiçbir zaman kan bağışı yapamazlar.

* Kan bağışlandıktan sonra herhangi bir değişiklik hisseder miyim?
Tavsiyelere uymuş iseniz yarım saat içinde günlük etkinliklerinize dönebilirsiniz. Ancak, aşırı dikkat gerektiren; uçak pilotu, iş makinesi operatörü, sürücülük gibi mesleklerde çalışanlar ve sporcuların kan bağışladıkları gün dinlenmeleri önerilir.

* Kanım kullanılmadan önce test ediliyor mu?
Mutlaka!
HIV[AIDS], HCV[C tipi sarılık], HBV[B tipi sarılık], Frengi[Sfilis] ve kan öbeği testi her bağışta yapılır. Lütfen (herhangi bir kuşkunuz nedeniyle) test sonucunuzu öğrenmek için kan bağışlıyorsanız, bunu yapmaktan vazgeçiniz.

* Test sonuçları pozitif (+) bulunmuşsa?
Paniğe kapılmayın, bu durumda doğrulama testleriniz yapılarak kan merkezi doktoru tarafından size bilgi verilecektir.

* Kansız kalır mıyım?
Hayır, bağış öncesi yapılan test sonucu kan düzeyi düşük [anemik] kişilerden kan alınamaz.

* Kilo alır mıyım / verir miyim?
Hayır. Kan bağışının bilimsel olarak kanıtlanmış bu tür yan etkileri yoktur.

* İlâç kullanıyorum, kan bağışlayabilir miyim?
Bazı ilâçlar kan bağışı için engel oluşturabilirler, bu durum tüm ilâçlar için geçerli değildir. Lütfen kullandığınız tüm ilâçları kan merkezi doktoruna bildiriniz.

* Kan bağışlamak alışkanlık ya da bağımlılık yapar mı?
Bilimsel olarak kan bağışının bağımlılık yaptığını gösteren bir çalışma yoktur.

* Kan bağışladığım zaman, AIDS ya da herhangi bir hastalık bulaşır mı?
Kan alım işlemlerinde kullanılan iğneler tek kullanımlık ve sterildir. Bu nedenle, AIDS gibi herhangi bir hastalığın bulaşma olasılığı yoktur. )

( )


- KAN BİRLİĞİ ile/ve/yerine/değil CAN BİRLİĞİ


- KANAMALARDA, BASI/TURNİKE UYGULAMA NOKTALARI:
BOYUN ile/ve/||/<> KÖPRÜCÜK KEMİĞİ ile/ve/||/<> KOLTUK ALTI ile/ve/||/<> PAZU ile/ve/||/<> KASIK ile/ve/||/<> UYLUK[BACAĞIN ÜST YARISI]

( [Turnike uygulamasında dikkat edilecekler...]
- Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği en az 8 – 10 cm. olmalıdır.
- Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
- Turnikeyi sıkmak için tahta parçası, kalem gibi malzemeler kullanılabilir.
- Turnike kanama duruncaya kadar sıkılır, kanama durduktan sonra daha fazla sıkılmaz.
- Turnike uygulanan bölgenin üzerine hiçbir şey örtülmez.
- Turnike uygulamasının yapıldığı saat bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.
- Uzun süreli kanamalardaki turnike uygulamalarında, kanayan bölgeye göre 15-20 dakikada bir turnike gevşetilmelidir.
- Turnike uzvun koptuğu bölgeye en yakın olan ve deri bütünlüğünün bozulmamış olduğu bölgeye uygulanır.
- Turnike, kol ve uyluk gibi tek kemikli bölgelere uygulanır, ancak ön kol ve bacağa el ve ayağın beslenmesini bozabileceği için uygulanmaz. Uzuv kopması durumlarında, ön kol ve bacağa da turnike uygulanabilir. )

( [Boğucu Sargı (Turnike) Uygulama Tekniği]
- İlk yardımcı, eline, geniş, güçlü ve esnemeyen bir sargı alır.
- Şerit yarı uzunluğunda katlanır, uzuv, etrafına sarılır.
- Bir ucu halkadan geçirip çekilir ve iki ucu biraraya getirilir.
- Kanamayı tamamen durduracak yeterlikte sıkı bir bağ atılır.
- Sargının içinden sert nesne[kalem gibi] geçirilir ve uzva paralel konuma getirilir.
- Kanama durana kadar sert nesne döndürülür.
- Sert nesne, uzva dik konuma getirilerek sargı çözülmeyecek biçimde sabitlenir.
- Hastanın/yaralının giysisinin üzerine, adı ve turnikenin uygulandığı zaman[saat ve dakika] yazılı bir kart iğnelenir.
- Çok sayıda yaralı olduğunda, yaralının alnına rujla ya da sabit kalemle "turnike" ya da "T" harfi yazılır.
- Hasta/yaralı, pansuman ve turnikesi görülecek biçimde battaniye ile sarılır.
- Turnike, 15-20 dakika aralıklarla gevşetilir, sonra tekrar sıkılır.
)

( [Uzuv Kopması Varsa]
- Kopan parça, temiz, su geçirmez, ağzı kapalı bir plastik torbaya yerleştirilir.
- Kopan parçanın konduğu torba, buz içeren ikinci bir torbanın içine konulur.
- Kopmuş uzuv parçasının konduğu plastik torba, ağzı kapatıldıktan sonra içinde 1 ölçek suya 2 ölçek buz konulmuş ikinci bir torbaya ya da kovaya konulur. Bu biçimde, kopmuş uzuv parçasının buz ile doğrudan teması önlenmiş ve soğuk bir ortamda taşınması sağlanmış olur.
- Torba, hasta/yaralı ile aynı araca konulur, üzerine hastanın adı ve soyadı yazılır, en geç 6 saat içinde sağlık kuruluşuna gönderilir.
- Tıbbi birimler haberdar edilir[112].
)


- KANCALI İĞNE değil/yerine ÇENGELLİ İĞNE


- KANDİLÇİÇEĞİ = CİVANPERÇEMİ/CİĞEROTU

( Bileşikgillerden, çok çeşidi olan bir kır bitkisi. )

( HAŞÎŞET-ÜR-RİE )

( ACHILLEA MILLEFOLIUM )


- KANT'IN, YÜRÜYÜŞLERİNİN DAKİKLİĞİ ile/ve/||/<>/> BOZULMASI

( ... İLE/VE/||/<>/> 1789 Aydınlanma Devrimi'nin haberi ve coşkusundan dolayı. VE Rousseau'nun, eğitim felsefesi ile ilgili adlı "Emile" adlı kitabını okurken çok etkilenmiş olmasından dolayı. )


- KAPASİTE[Fr./İng. CAPACITY] değil/yerine/= SIĞA/YETENEK/YETİ

( Bir kondansatörün, elektrik yığma sınırı. )

( Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü, sığa. | Belirli bir alana sığabilecek kişi ya da nesne sayısı. | Bir işletmenin üretim miktarı. | Bir kondansatörün elektrik yığma sınırı, sığa. | Anlama, kavrama yeteneği. )


- KAPASİTE değil/yerine/= SIĞA/SIĞARLIK


- KAPILMAYALIM!:
KARANLIĞA ve/||/<> KARAMSARLIĞA


- KARA İGUANASI (HİNT KERTENKELESİ) ile SU-KARA İGUANASI

( Kahverengi. İLE Siyah. )

( Amerika'nın tropikal bölgelerinde yaşar. İLE Galapagos Adaları'nda yaşar. )

( [kökeni/etimolojisi] Karaibçe'den İspanyolca'ya geçmiştir. )

( IGUANA vs. MARINE IGUANA )

( IGUANA TUBERCULARA, CONOLOPHUS SUBCRISTATUS )


- KARA SIĞIRI yerine KARA HAYVANI


- KARA/TOPRAK UYGARLIĞI ile/ve/||/<>/> DENİZ UYGARLIĞI

( Bizim gibi olanlarla aynı zaman, zemin ve koşullarda gerçekleşebilir. İLE/VE/||/<>/> "Bizim gibi" olmayanlarla ilişkiye girme yetisinin ortaya çıktığı zemin ve koşullarda gerçekleşir. )


- KARACİĞER(BAĞIR/KIZILCİĞER/CİĞER) ve KALP ve DİMAĞ

( NEFS-İ NEBATİ ve NEFS-İ HAYVÂNİ ve NEFS-İ İNSÂNÎ )


- KARACİĞER ve/||/<> BAĞIRSAK

( %75'i olmadan yaşayabiliriz. VE/||/<> %80'i olmadan yaşayabiliriz. )


- KARAFATMA ile HAMAMBÖCEĞİ/KAKALAK ile HANIMBÖCEĞİ/GELİNBÖCEĞİ ile TAHTAKURUSU

( Kınkanatlılardan, böcek, kurt ve sümüklüböceklerle beslenen, tarıma yararlı, parlak siyah renkli bir böcek. İLE Hamamböceğigillerden, temiz tutulmayan yerlerde üreyen, zararlı bir böcek. İLE Kınkanatlılardan, kara benekli, kırmızı renkte, kurtçukları yemesinden dolayı yararlı sayılan bir böcek. İLE Yarımkanatlılardan, uzunluğu 3-5 milimetre, gövdesi oval ve yassı, kanatları körelmiş, oturulan, yatılan yerlerde üreyerek insan kanıyla beslenen, pis kokulu böcek. )

( ORIENTAL COCKROACH/BLACK BEETLE vs. COCKROACH/TICK/ACARID vs. CHINCH )

( CARABUS cum BLATTA ORIENTALIS cum COCCINELLA cum CIMEX LECTULARIUS )


- KARANLIĞIN:
OLUMSUZLUĞU ile/ve/||/<> DOĞURTUCULUĞU


- KARCIĞAR

( Klasik Türk müziğinde hareketli bir makam. )


- KARÎHA değil/yerine/= DÜŞÜNME YETİSİ/GÜCÜ

( Kişide, kendiliğinde açığa çıkan düşünce ve amaç. | Doğa/tabiat. )


- KARINCA ile KARAİĞNE

( ... İLE Bir tür iğneli karınca. )


- KARŞI/T ile ÖTEKİ/ÖBÜR(DİĞER)

( OPPOSITE vs. OTHER )


- KARŞILIĞI OLMAYAN DURUMLAR/OLGULAR/KAVRAMLAR/SÖZCÜKLER ile/ve/<> BAŞKA BİR DİLDE KARŞILIĞI OLMAYAN DURUMLAR/OLGULAR/KAVRAMLAR/SÖZCÜKLER

( ... İLE/VE/<> Karşılığı Olmayan Sözcükler )


- KARŞILIĞINDA ile/değil KARŞISINDA


- KARŞILIĞININ OLMAMASI ile "DENK DÜŞMEMESİ"


- KARŞINDAKİ yerine ÖTEKİ(DİĞERİ)


- KARŞITLIK = KARŞI GELİM


- KAŞI-GÖZÜ (SEÇİLME(ME)K, ANLAŞILMAMAK)


- KAŞIĞI/ÇATALI BIRAKMAK:
İÇBÜKEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞBÜKEY

( Kaşığı tabağın içine ya da herhangi bir zemine sırtı tabana değecek biçimde bırakmak, hem kaşıkta kalıntının bulunmasına, hem de tabaktaysa/tenceredeyse tabağın içine kayarak batmasına neden olabilir. Çözümü ise sırtı havaya gelecek biçimde kaşığı ters bırakmaktır. )


- KASIK YARIĞI/ÇATLAĞI ile KASIK BAĞI

( Kasık fıtığı. İLE Fıtığı içeride tutmak için kullanılan bağ. )


- KASKO[İt. < CASCO] ile/ve/||/<>/> TRAFİK KORUNCU

( image )

( Her araç için zorunludur. İLE/VE/||/<>/> Zorunlu değildir. )

( [amacı] Kaza durumunda, suçsuz olan tarafın hasarının, suçlu tarafın sigorta şirketinin ödemesini sağlamaktır.[Suçu olmayan kişiyi mağdur etmemek için alınan bir önlemdir.][Terör, sel, su baskını, yanma vb. olaylara güvence vermez.] İLE/VE/||/<>/> Kaza yapılan araçta oluşan tüm masrafları karşılamaktır.[Çarpmaya, çalınmaya, yanma, sel ve deprem gibi olaylar sonucunda da hasar görmüş aracın tamir masraflarını ya da tamamının ücretini karşılamaktadır.][Süresi 1 yıldır] )


- KAT MÜLKİYETİ değil/yerine/= KAT İYELİĞİ


- KATLANDIĞIMIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YAŞADIĞIMIZ/YAŞAYABİLECEKLERİMİZ

( Çoğunluk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Azınlık. [bazı yeğlemelerimizle böyle sürmek/kalmak zorunda olmadan!] )


- KAVRAM:
ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< ZORUNLULUĞUN BİRLİĞİ


- KAVRAM ile/ve/<> FİLOZOF ÇIĞLIĞI


- KAVRAMIN:
AKILSALLIĞI ile/değil TARİHSELLİĞİ

( Tüm filozoflarda. İLE/DEĞİL Hegel'de. )

( Kavramlar, aklın görüleridir. )


- KAVRAMIN:
SONSUZLUĞU ile/ve/değil/<> SINIRLILIĞI


- KAVRAMLARIN TRANSANDANTAL ANALİTİĞİ ile/ve/||/<> İLKELERİN TRANSANDANTAL ANALİTİĞİ


- KAVRANAMAZLIK ile/ve/||/<>/> KAVRANAMAZLIĞIN, KAVRANAMAZLIĞININ KAVRANMASI


- KAVRULMUŞ BADEM değil/yerine ÇİĞ BADEM


- KAVUŞAMAYANLARIN YAŞADIĞI AŞK ile/ve/değil/<> KAVUŞANLARIN YAŞATTIĞI AŞK


- KAYBETTİĞİNE ÜZÜLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAZANDIĞINA/KAZANABİLECEĞİNE SEVİNMEK


- KAYIK ile İMAMİIN "KAYIĞI"/TABUT


- KAYISI ile/ve ÇATALOĞLU, ÇİĞİLİ, ÇOLOĞLU, HACIHALİLOĞLU, HASANBEY, KARACABEY, ŞAM, TOKALOĞLU, TURFAN, DAİZMİR, YÖRÜKRAMAZAN


- KAYMA OLANAĞI değil OLASILIĞI


- KBY/CHRONIC RENAL FAILURE | PERSONAL INFORMATION MANAGEMENT[İng.] değil/yerine/= KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ | KİŞİSEL BİLGİ YÖNETİMİ


- KEKİK ile İZMİR KEKİĞİ

( THYME cum OREGANO )


- KEKİK ile/ve TARHANA/EŞEK KEKİĞİ

( ... İLE/VE Daha serttir. )


- KEKLİK ile KUM KEKLİĞİ


- KELİME HAZİNESİ değil/yerine/= SÖZ AĞIŞI/DAĞARCIĞI/VARLIĞI


- KEMİK ile KABURGA/GÖĞÜS KEMİĞİ

( EĞE KEMİĞİ(AZM-İ DIL'Î): (HZ. ADEM'İN) SOL KABURGA(SI) )

( ... ile BEVÂNÎ )

( BONE vs. RIB/STERNUM/BREAST BONE )


- KEMİK ile KALBUR KEMİĞİ

( ... İLE Alın kemiğinin arkasında, kalbur gibi küçük delikleri olan, kafatasının alt ve ön bölümünü oluşturan kemik. )


- KEMİK ile PARMAK KEMİĞİ

( BONE vs. PHALANX )


- KEMİK ile SABANKEMİĞİ

( ... İLE Burun boşluklarını birbirinden ayıran çeperin arkasında bulunan, ince, uzun bir kemik. )


- KENDİLİĞİN BÖLÜNMESİ(ŞİZOFRENİ) ile ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU

( Gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması, düşünce, duygu ve davranış alanlarında önemli bozulmaların ortaya çıkması vb. belirtiler gösteren bir akıl hastalığı. İLE ... )

( el-İNKİSÂM el-NEFSÎ ile ... )

( SCHIZOPHRENIE avec ... )


- Kendiliğinden DİNLE!!!


- Kendiliğinden SUS!!!


- KENDİLİĞİNDEN/LİK ile/ve/||/<> ALIR/LIK

( SPONTENEITÄT mit/und/||/<> RECEPTIVITÄT )


- KENDİLİĞİNDEN/LİK ile İSTER-İSTEMEZ

( ... ile ÇARNAÇAR )


- KENDİLİĞİNDEN ile OLDUĞU GİBİ

( Herşeyi olduğu gibi görebildiğinizde, kendinizi de olduğunuz gibi göreceksiniz. )

( SPONTANEOUSLY vs. AS IT IS )


- KENDİLİĞİNDENLİK ile DOĞAÇLAMA


- KENDİLİĞİNDENLİK ile KADER

( KENDİLİĞİNDEN/LİK: Özün, özgür etkinliği. )

( Bir kez, her şeyin kendi kendine olduğunu idrak ettiğiniz zaman [buna ister kader, ister Tanrı ya da rastlantı deyin] işte o zaman sadece bir tanık olarak kalırsınız. )

( O uğraşarak gerçekleştirilemez, kendi gerçek doğanızı idrak ettiğinizde o kendiliğinden olur. )

( Hayatı, geldiği gibi kabul edin. )

( Accept life as it comes. )

( SPONTANEOUSLI/NESS vs. DESTINY
SPONTANEOUSLINESS: Free activity of the essence.
Once you realise that all happens by itself, [call it destiny, or the will of God or mere accident], you remain as witness only, understanding and enjoying, but not perturbed.
It cannot be done, it happens when you realise your true nature. )


- KENDİLİĞİNDENLİK ve ÖKE/DEHÂ

( SPONTANEOUSLINESS, SPONTANEITY and GENIUS )

( SPONTANÉ et ... )

( ZIFA ve TIANCAI )


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK

( 1983 - Anton Zeilinger[20 Mayıs 1945] )


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<> SUYUN KALDIRMA GÜCÜ


- KENDİLİĞİNDENLİK = TAVİYET = SPONTANEITY[İng.] = SPONTANÉITÉ[Fr.] = SPONTANEITÄT[Alm.] = SPONTANEUS[Lat.] = ESPONTANEIDAD[İsp.] = TZU-JAN[Çince]


- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<> YARATICILIK ile/ve/||/<> ÜRETİCİLİK ile/ve/||/<> KENDİNİ ÜRETİM(POLİTERASYON)


- KENDİLİK EDİMLERİ ile/ve/||/<> BAŞKALARININ TEPKİLERİNE ÖZGÜ BEKLENTİLER ile/ve/||/<> BAŞKALARININ EDİMLERİ ile/ve/||/<> KENDİLİĞİN, KENDİLİĞE KARŞI EDİMLERİ(İÇE YANSITMA)


- KENDİNDE:
"TANRI'YI BULMAK" değil TANRISALLIĞI BULMAK


- KENDİNDE/LİK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK


- KENDİNE SÖYLEYEBİLDİĞİN ile/ve KENDİNE (BİLE) SÖYLEYEMEDİĞİN

( ABLE TO SAY TO YOURSELF vs./and (EVEN) NOT ABLE TO SAY TO YOURSELF )


- KENDİNİ ARAMAK ile/ve/<> KALICILIĞINI YAKALAMAK


- KENDİNİ HERKESTEN "ÜSTÜN GÖRMEK" ile/değil/yerine YALNIZLIĞINI KABUL ETMİŞ OLMAK


- KENDİNİ:
KÖTÜ HİSSETTİĞİNDE ile/ve/<> İYİ HİSSETTİĞİNDE

( Daha özel algıla/yorumla! İLE/VE/<> Daha genel düşün! )


- KENDİNİ/BİRİNİ "DEĞERLENDİRİRKEN":
SAHİP OLMADIKLARI(N) İLE ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHİP OLDUKLARI/N İLE NELER YAPTIĞI(N)/YAPABİLDİĞİ(N)


- KERHEN değil/yerine/= İĞRENEREK/TİKSİNEREK


- KERTENKELE ile/değil OLM/İNSAN BALIĞI

( )

( Toprak altında kalmış su kanallarında yaşar ve tamamen kördür. [Ortalama olarak 20-30 santimetre boyundadır.] )

( ... cum PROTEUS ANGUINUS )


- KERTENKELE ile PEYGAMBER/PİGME KERTENKELESİ

( ... İLE Su üzerinde yürüyebilir. )

( ... İLE Çok küçük ve çok hafiftir. [Suyun zarını delmeyecek kadar hafiftir.] )

( ... İLE Brezilya'da yaşar. )


- KESİNLİK ile/ve/||/<> ELE AVUCA SIĞMAMA


- Ketum olman gerektiği için SUS!!!


- KEYFÎ/LİK ile/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN/LİK


- KIĞ = KIĞI

( Koyun, keçi vb. ve deve dışkısı. )


- KILIÇ BALIĞI ile/değil YELKEN BALIĞI

( ... İLE/DEĞİL Su altının, en hızlı balığıdır. )


- KİM OLDUĞUNU BELİRTMEMEK ile/ve/||/<>/> KİM OLDUĞUNU ANLATMA GEREKLİLİĞİ/ZORUNLULUĞU

( Bazen ve bazı durumlarda/koşullarda/ortamlarda, gereklilik ya da yeğleme/olumsallık[keyfiyet]. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. )


- KİMLİĞİN ALGILANIŞ BİÇİMİ ve/<> DİL


- KİMLİĞİN:
TARİHSELLİĞİ ile/değil/yerine EVRENSELLİĞİ


- KİMYANIN İNCELEDİĞİ:
MADDE değil DEĞİŞİM


- KIRILGANLIĞIN GÜCÜ ve/||/<> UTANCI DİNLEMEK

( BRENE BROWN )

( İlgili konuşmayı, burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... ve/||/<> İlgili konuşmayı, burayı tıklayarak izleyebilirsiniz... )


- KIŞ LASTİĞİ ile/ve/||/<>/> ZİNCİR

( Risk yönetimi. İLE/VE/||/<>/> Kriz yönetimi. )


- KİŞİ BAŞINA DÜŞEN, ULUSAL GELİRİN EN YÜKSEK OLDUĞU ÜLKE:
BRUNEİ (SULTANLIĞI)

( Bu ülkede, halk, gelir vergisi de ödemiyor. )


- KİŞİ:
"GÖRDÜĞÜMÜZ" ile/ve/değil/yerine TANIDIĞIMIZ


- KİŞİ(ŞAHIS) ORTAKLIĞI(ŞİRKETİ) ile TİCARİ ORTAKLIK(ŞİRKETİ) ile ANONİM ORTAKLIK(ŞİRKET)


- KİŞİ/İNSAN:
BİLGİSİZLİĞİNİN ESİRİ
ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>
BİLGELİĞİNİN ESERİ


- KİŞİ/İNSAN:
UYKU ve/||/<> UYANIKLIK ve/||/<> BEN'İN DENEYİMİ/FARKINDALIĞI


- KİŞİLERE:
"ACIMAM!" değil/yerine KENDİMİ, ACIMAMAM GEREKTİĞİNE İKNÂ EDERSEM, ACIMAM/ACIMAYABİLİRİM


- KİŞİLERİ KULLANARAK/SÖMÜREREK ile/değil/yerine/>< KİŞİLER ARACILIĞIYLA


- KİŞİLERİ, YARI YOLDA BIRAKMAK değil/ne yazık ki KİŞİLERİN, ÇIKARLARININ BİTTİĞİ YERDE UZAKLAŞMASI


- KİŞİLERİN, BİZİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMASI ile/ve/değil/<>/< YANLIŞ KİŞİLERE YATIRIM YAPMAMIZ ve/ya da KİŞİLERDEN, FAZLA BEKLENTİDE OLMAK


- KİŞİNİN KİM'LİĞİ ile/ve NESNENİN NE'LİĞİ


- KİŞİNİN, ...:
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMESİ ile/ve/değil/yerine KENDİNDEKİLERİ AÇIĞA ÇIKARMASI


- KİŞİNİN:
SESSİZLİĞİ ile SUSKUNLUĞU

( Ağzın, kapalı tutulması. İLE Ağzın, kilitli tutulması. )

( Katlanılabilir. İLE Katlanılamaz. )


- KİŞİNİN/İNSANIN:
BİREYSELLİĞİ ile/ve/<> TOPLUMSALLIĞI

( INDIVIDUALISM OF HUMAN vs./and/<< SOCIALISM OF HUMAN )


- KİŞİYE/KİŞİNİN:
SIĞINMA ile/ve/değil/||/<>/>/< GÜCÜNDEN YARARLANMA


- KİŞİYİ YIKAN:
DÜŞMAN(LAR)IN SÖZLERİ ile/değil/||/<>/< DOSTLARIN SESSİZLİĞİ


- KISKANÇLIK ile/ve/değil İĞRENME


- KİT KEMIK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU/BONE MARROW TRANSPLANTATION[İng.] değil/yerine/= KEMIK İLİĞİ AKTARIMI


- KİTAP BİLGİSİNİN EKSİKLİĞİ (VE BU DURUMUN GETİRDİĞİ BİLGİSİZLİK) ile KENDİ HAKKINDAKİ BİLGİSİZLİĞİ

( LACK OF KNOWLEDGE BY BOOK (AND THE IGNORANCE WHICH THIS SITUATION BRINGS) vs./and LACK OF KNOWLEDGE THE SELF (AND THE IGNORANCE OF IT) )


- KİTAP OKUMAYI SEVMEYEN ile/değil/yerine/<> ARADIĞI KİTABI HENÜZ BULAMAMIŞ OLAN


- KIYICI ile KIYICI/GADDAR ile KIYICI

( Kıyma işini yapan kişi. İLE Gaddar. İLE Kıyılara vuran enkazı devletten aldığı izinle toplayan kişi. )


- KIZILCIK ile ÇİĞDE

( ... İLE Kızılcığa benzer, kabuğu sert bir meyve. )


- KLASİK MEKANİK/"FİZİK" ile KUVANTUM MEKANİĞİ/"FİZİĞİ"

( Bağımsız nesne. İLE Bağımlı enerji. )

( Sürekli zaman. İLE Süreksiz an. )

( Sürekli mekân. İLE Süreksiz olasılık. )

( Belirlilik. İLE Belirsizlik. )

( Yerellik. İLE Tümellik. )

( Nedensellik. İLE Bütünsellik. )

( Bağımsız ölçüm. İLE Bağımlı ölçüm. )

( Mantık.[0 | 1 (ya / ya da)] İLE Eytişimsel mantık. [hem, hem de | ne, ne de] )

( 1900 - MAX PLANCK
["Kuvantum Kuramı"nı geliştirdi ve Termodinamik yasaları üzerine çalıştı. Kendi adıyla bilinen "Planck sabiti"ni ve "Planck ışınım yasası"nı buldu.] )

(

Max Planck, Albert Einstein,
Niels Bohr, Louis de Broglie,
Max Born, Paul Dirac,
Werner Heisenberg, Wolfgang Pauli,
Erwin Schrödinger, Richard Feynman )


- KOAGÜLOPATİ/COAGULOPATHY[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞMA SAYRILIĞI


- KOÇAKLAMA = YİĞİTLEME


- KÖK ALBİÇİMLİĞİ

( ROOT ALLOMORPHY )


- KOLAYCILIK ile/değil/yerine/>< YARDIM GEREKSİNİM EŞİĞİ


- KONFİGÜRASYON/CONFİGURATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİM | DİZİLENİM


- KONFÜZYON/CONFUSION[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇ BULANIKLIĞI


- KONGLOMERA[Fr. < CONGLOMERAT] değil/yerine/= YIĞIŞIM


- KONSERSİYUM değil/yerine/= YARDIM YÜRÜTÜM BİRLİĞİ


- KONSORSİYUM[Fr. < CONSORTIUM] değil/yerine/= KURULUŞLAR/ŞİRKETLER BİRLİĞİ


- KONU BİRLİĞİ ve/||/<>/> KAVRAMSAL TUTARLILIK ve/||/<>/> KURUMSAL OLUŞUM


- KONUŞMA(MA)NIN:
"ANLAMSIZLIĞI" ile/ve/değil/yerine/<> "GEREKSİZLİĞİ"

( Konuşmak, kişinin, her koşul ve zamanda, en öncelikli yeti ve eylememidir. Dolayısıyla, kendi isteksiz ya da kopuk olduğumuz durumlar için "konuşmanın gereği yok" şeklinde düşünülmemeli ve konuşulmamalıdır. Anlamsızlığı, isabetsizliği, yersizliği/zamansızlığı olabilir fakat "gereksizliği" diye bir durum söz konusu olmadığı gibi bu ["niyetteki/kasıttaki"] söz de söylenemez/söylenmemelidir. )


- KONUŞMAK GEREKTİĞİ KADAR/ŞEKİLDE KONUŞMAK


- KONUŞMAK ile/değil/yerine GEREKTİĞİ KADAR KONUŞMAK

( Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkûm olmaktır. )

( Lisanen konuşmak, halen anlaşmak! )

( Konuşmama gereksinimi/n kadar, konuşma gereksinimini anımsayarak KONUŞ!!!
Konuşma gereksinimi/n kadar, konuşmama gereksinimini anımsayarak KONUŞ!!!
Konuşmama gereği kadar, konuşma gereğini anımsayarak KONUŞ!!!
Konuşma gereği kadar, konuşmama gereğini anımsayarak KONUŞ!!! )

( [not] TO TALK vs./but TO TALK IN NECESSITY
TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- KONUŞMAK ile/yerine GEREKTİĞİ KADAR KONUŞMAK

( İTNAP: Sözü boş yere uzatmak. )

( TO TALK vs. TO TALK IN NECESSITY
TO TALK IN NECESSITY instead of TO TALK )


- KONUŞTUĞUMUZ GİBİ YAZMIYORUZ! ve/||/<> YAZDIĞIMIZ GİBİ KONUŞMUYORUZ!


- KOOPERASYON/COOPERATION[İng.] değil/yerine/= İŞBİRLİĞİ


- KOOPERE/COOPERATED[İng.] değil/yerine/= İLETİŞİM KURULABİLEN, İŞBİRLİĞİ YAPABİLEN


- KÖPEKBALIĞI ile BAKIR KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile BALİNA KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Ağırlığı, 35 tona varanları vardır. Gözleri çok küçük olduğundan, avlarını koku duyularıyla algılarlar. [İnsana saldırmazlar] )

( ... İLE Saatte 6.000 lt. su filtre edebilmektelerdir. )

( ... İLE 1000 metreye kadar ve daha derine dalabilirler. )

( ... İLE Derileri en kalın hayvanlardandır. Derilerinin üzerlerindeki beneklerle sıradışı ve harika bir görüntü sergilerler. [Herbiri kendine özgüdür. 1000'inin görüntü kaydı ortak ve açık bir veritabanında bulunmaktadır.] )

( ... İLE Ağırlıklı olarak plankton yiyerek beslenirler. )

( ... cum RHINCODON TYPUS )


- KÖPEKBALIĞI ile BAMBU KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile/değil BEYAZ YÜZGEÇLİ KÖPEKBALIĞI

( ... İLE/DEĞİL Karşılaştıkları herşeyi yiyen bir tür. )

( ... İLE/DEĞİL Okyanus açıklarında yaşar. )


- KÖPEKBALIĞI ile BODUR FENER KÖPEKBALIĞI

( .. vs. DWARF LANTERNSHARK )

( ... cum ETMOPTERUS PERRYI )


- KÖPEKBALIĞI ile BOYNUZLU KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Pasifik ve Hint Okyanusları'nın dip bölgelerindeki kumluklarda yaşarlar. )

( ... İLE Kıvrımlı bir burnu, sivri uclu omurgaları ve tuhaf görünüşlü yüzleri vardır. )

( ... vs. HORN SHARK )

( ... cum HETERODONTUS FRANCISCI )


- KÖPEKBALIĞI ile BOZ CAMGÖZ KÖPEKBALIĞI

( SHARK vs. COW SHARK )

( ... cum HEXANCHUS GRISEUS )


- KÖPEKBALIĞI ile BÜYÜK, BEYAZ KÖPEKBALIĞI / HARHARYAS[Tr.]

( ... İLE Dişleri 50.000 jilet kadar etkilidir. Öteki köpekbalıkları gibi çiğneme yeteneği yoktur. Avını, parça parça kopararak ya da tüm olarak yutar. )

( ... İLE Gözleri, en keskin köpek balığıdır. )

( ... İLE Avlandığı büyük bir av, onu, 1-2 ay idare edebilir. )

( ... İLE Brezilya kıyılarında, 80'den fazla, beyaz köpekbalığı türü bulunmaktadır. )

( ... cum CARCHARODON CARCHARIAS )


- KÖPEKBALIĞI ile ÇİZGILİ/PİJAMALI KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile FIRFIRLI KÖPEKBALIĞI

( ... ile )


- KÖPEKBALIĞI ile GOBLİN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE http://www.youtube.com/watch?v=GjRSlnJ1rA4 )

( ... ile )


- KÖPEKBALIĞI ile GRÖNLAND KÖPEKBALIĞI

( ... İLE 200-600 metre derinliklerde yaşayan, ağırlıkları 1 tonun üzerine çıkabilen ve uzunlukları 6,5 - 7 metreye kadar ulaşabilen köpekbalığı. )

( ... İLE Kuzey Anlantik Okyanusu, Kanada, İzlanda ve Norveç suları, ana yaşam bölgelerini oluşturmaktadır. Grönland civarında sıkça rastlandığından dolayı bu adla anılmaktadır. )

( ... İLE )

( ... cum SOMNIOSUS MICROPHALUS )


- KÖPEKBALIĞI ile HARHARYAS


- KÖPEKBALIĞI ile HEMŞİRE KÖPEKBALIĞI

( Sürekli hareket halindelerdir. İLE Hareket etmeden durabilirler. )

( ... İLE Sadece gece avlanırlar. )

( ... İLE Karayipler'de yaşarlar. )


- KÖPEKBALIĞI ile JAPON TESTERE KÖPEKBALIĞI

( ... cum PRISTIOPHORUS JAPONICUS )

( ... vs. JAPANESE SAWSHARK )


- KÖPEKBALIĞI ile KAPLAN KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Üzerlerindeki çizgilerin kaplanların çizgilerine benzemesinden dolayı bu adı alır. Her birinin çizgileri parmak izi gibi kendine özgüdür. )

( ... İLE Bu köpekbalıkları, öteki köpekbalıklarını da avlarlar. )

( ... cum GALEOCERDO CUVIER )

( ... vs. TIGER SHARK )


- KÖPEKBALIĞI ile KARA YÜZGEÇLİ RESİF KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile KELER

( ... İLE Küçük köpekbalığı. )

( ... cum SQUALUS SQUATINA )


- KÖPEKBALIĞI ile LEOPAR KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile MAKO KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞI ile MANTA(/YASSI KÖPEKBALIĞI)

( Suyu süzerek beslenirler. )

( Tropik ve ılıman sularda, diplerde yaşarlar. )

( Tüm balıklar arasındaki en büyük beyne sahiptir. )


- KÖPEKBALIĞI ile MAYMUNBALIĞI

( ... İLE Yuvarlak başlı, bir cins köpekbalığı. )

( ... cum SQUATINA VULGARIS )


- KÖPEKBALIĞI ile MEGALODON

( )

( ... vs. MEGALODON )

( ... cum CARCHAROCLES MEGALODON )


- KÖPEKBALIĞI ile MELEK KÖPEKBALIĞI

( ... vs. ANGEL SHARK )

( ... cum SQUATINA SAUATINA )


- KÖPEKBALIĞI ile ÖZKEDİBALIĞIGİLLER

( ... İLE Köpekbalıklarının, örtülü omurgalılara giren bir ailesi. )


- KÖPEKBALIĞI ile PAMUK KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Liman denizlerde yaşayan, sırtı mavi, karnı beyaz, tehlikeli bir köpekbalığı. )

( ... cum CARCHARIUS GLAUCUS )


- KÖPEKBALIĞI ile PORTEKİZ KÖPEKBALIĞI

( ... vs. PORTUGUESE DOGFISH )

( ... cum CENTROSCYMNUS COELOLEPIS )


- KÖPEKBALIĞI ile SABANBALIĞI

( ... İLE Dev köpekbalığıgillerden, boyu beş metre kadar olabilen, kuyruğu sabana benzer bir köpekbalığı. )

( ... cum ALOPIAS VULPES )


- KÖPEKBALIĞI ile SİVRİ CAMGÖZ KÖPEKBALIĞI

( ... İLE Sahillerde, insana saldıran türü. )


- KÖPEKBALIĞI ile TAŞIL(FOSİL) KÖPEKBALIĞI

( ... İLE 750 yıla kadar yaşayabilmelerinden dolayı. )

( ... ile )


- KÖPEKBALIĞI ile TEHLİKELİ/SALDIRGAN KÖPEKBALIĞI

( Koku alma ve işitme duyuları iyi gelişmiş olan köpek balıkları kan kokusunu 3 km. uzaktan alabilirler. )

( Köpekbalığı ile ... )

( National Geography )

( Dünyada, 500'ün üzerinde, köpekbalığı türü bulunmaktadır. )

( image )

( Köpekbalıkları, iki gözünü de kırpabilen tek balıktır. )

( ZÂT-ÜL-EFVÂH-İL-CENBİYYE: Köpekbalığı gibi ağzında güçlü ve keskin dişleri bulunan büyük, saldırıcı balıklar sınıfı.
KIRŞU ile ... )

( SHARK vs./and SHARKS IN PERIL )

( EL TIBURON con ... )


- KÖPEKBALIĞI ile ZANBEZİ KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞININ:
ÖRGENLERİ ve/||/<> LORENZİNO AMPÜLLERİ


- KOPMA:
(")İNCELDİĞİ(") YERDEN ile/değil/ne yazık ki "İNCİNDİĞİ/MİZ / İNCİTTİĞİ/MİZ" YERDEN


- KÖPRÜCÜK KEMİĞİ ile KÜREK KEMİĞİ/KEBZE

( COLLAR BONE/CLAVICLE vs. BLADE BONE )

( CLAVICULE avec ... )

( TERKOVA ile ... )


- KORKU ile ANLAYIŞ EKSİKLİĞİ


- KORKULACAK OLAN:
KİŞİNİN KAZANDIĞI PARA değil "PARANIN KAZANDIĞI KİŞİ"


- KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" değil/ne yazık ki ("BAZI") "KİŞİLERİN" DUYARSIZLIĞI/KAYITSIZLIĞI


- KÖY ALEVİLİĞİ ile ŞİİLİK


- KPB/KARDİYOPULMONER BAYPAS/CARDIOPULMONARY BYPASS[İng.] değil/yerine/= KALP-AKCİĞER KÖPRÜLEMESİ


- KRİŞLER TRİGONOMETRİSİ ile/ve/> AÇI TRİGONOMETRİSİ ile/ve/> İNTEGRAL-DİFRENSİYAL HESAP

( Nasreddin Tûsî'ye (ö. 1274) kadar, krişler trigonometrisi kullanılmış, akabinde açı trigonometrisi geliştirilmiştir. XVII. yüzyılın ikinci yarısından sonra, yavaş yavaş integral-diferansiyel hesaba geçilmiştir. )


- KUARKLAR ile/ve/||/<>/> LEPTONLAR ile/ve/||/<>/> BOZONLAR ile/ve/||/<>/> HIGGS BOZONU


- KÜÇÜK HÜCRELER = HÜCERÂT-I SIĞÂR = PETITES LOGES


- KÜÇÜK KEDİLERDE:
SİNGAPUR ile MUNCHKIN ile CORNISH REX ile DEVON REX ile AMERİKAN KIVIRCIĞI/AMERICAN CURL


- KÜFÜR ile İGLÂZ[< GALÎZ, çoğ. İGLÂZÂT]

( ... İLE Kaba, kötü "söz" söyleme. )


- KUĞU:
Güzelliğini sergilemekten, su içmeyi bile boşvererek/unutarak susuzluktan ölmüş.


- KÜLHANBEYİ/KÜLHANÎ ile KABADAYI

( Eskiden, geceleri, sokağa fenersiz çıkmak yasaktı. Gece vakti sokakta fenersiz gezenlerden şekil ve kıyâfeti kendinden şüpheyi davet ettiren kişiler, kollu kuvvetlerince çevrilir, sabaha kadar çalıştırılmak suretiyle cezalandırılmak üzere külhanlara hapsedilirlerdi. Külhancılar, devriye gezen zabitin emriyle kabahatlıları sabaha kadar odun taşımak, külhan ocaklarını temizlemek gibi işlerde kullanır ve sabahleyin üstleri başları kurum ve kir içinde olduğu halde salıverilirlerdi. Bu gibi kişilerin üst ve başlarının pisliği, elbiseleriyle ve kişilikleriyle uygun olmadığından külhandan çıkıp evlerine giderken, herkes bunları görür ve geceleyin bir yerde basılıp kollular tarafından çevrilerek külhana hapsedilmiş olduğunu anlar ve bunlara alay yoluyla "Külhanbeyi" derlerdi. "Külhanbeyi" ya da "Külhânî" denilmesi bundan ileri gelmiştir. [İstanbul Argosu ve Halk Tabirleri - Mehmet Halit Bayrı / Argo Kitabı - Mehmet Arslan] İLE ... )

( Çok sevgili Şener Şen'imizin, "Kabadayı" adlı filmini özellikle izlemenizi salık veririz. )

( LOLO[argo]: Gösteriş, kabadayılık )


- KÜLLİYE ile CÜZZİYE(İSNAD'A BAĞLI)(NİCELİĞE/KEMMİYET'E GÖRE)

( Tüm bireyler ölümlüdür. İLE Bazı bireyler hekimdir. )


- KÜLTÜR ORTAKLIĞI ve/||/<> ORTAMI


- KÜLTÜR ile/ve/değil/yerine İNSANLIK/İNSANLIĞIN KÜLTÜRÜ

( [not] CULTURE vs./and/but CULTURE OF HUMANITY
CULTURE OF HUMANITY instead of CULTURE )


- KUM KAPLANI KÖPEKBALIĞI ile BOĞA KÖPEKBALIĞI

( Boyu 1.8 ile 3.6 metre arasında değişmektedir. Ahtapot ve küçük balıklarla beslenir. Yüzeye çıkıp hava yutarak, suda hareket etmeden süzülebilen tek köpek balığıdır. İLE En tehlikeli köpekbalığı. )


- KUM KÖPEKBALIĞI ile KUMKAPLANI KÖPEKBALIĞI

( Ayrıntıları için burayı tıklayınız... )


- KUMAR BAĞIMLILIĞI DÖNEMLERİ/NDE:
BALAYI ve/||/<>/> DURAKLAMA ve/||/<>/> ÇÖKÜŞ ve/||/<>/> YIKILIŞ

( Genellikle kısa sürer ve "kazançlı" geçen bir dönemdir. Daha sonraki süreçte, sürekli bu dönem anımsanarak oynanmaya devam edilir. VE/||/<>/> Kazanma ve kaybetme dönemleri, ardışık bir biçimde birbirini takip eder. VE/||/<>/> Kayıplar artmaya başladığından dolayı bahis miktarları çoğalır ve borçlanmalar başlar. İş ve aile, boşlanmaya başlanır. Alkol ve madde tüketimi artar/başlar. VE/||/<>/> Ekonomik kaynaklar tamamen tükenmiştir. Yalan, yasadışı maddî kaynak kullanma, yasal sorunlar, aile parçalanması, depresyon ve intihar görülür. )


- KUR'AN HAFIZLIĞI ile/ve/<>/değil KURRÂ' HAFIZLIĞI


- KURBACIK ile/ve/||/<> TUNÇ ile/ve/||/<> İĞ

( )

( Kaynak: "ANADOLU'DA KAYBOLMAKTA OLAN BİR MADDİ KÜLTÜR UNSURU: SU DEĞİRMENLERİ (BEYPAZARI ÖRNEĞİ)" - Reşide Gürses, E. Banu Karababa Taşkın )


- KURBAĞA ile KURBAĞA BALIĞI

( )

( FROG vs. FROG FISH )


- KURDELEBALIĞI/FLANDRA ile FLANDRE

( Kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı gövdeli, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı. İLE Bir tür çoban köpeği. )

( CEPOLA RUBESCENS cum ... )


- KÜRESEL ISINMA ile/ve/değil KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

( KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ sunumları!!!
Küresel İklim Değişimi ve Türkiye
Kuraklıkta Kriz Yönetiminden Risk Yönetimine Geçmeliyiz...
Kuraklık Kıranı Risk Yönetimi
Günümüzden 2100 Yılına Küresel İklim Değişimi
Küresel İklim Değişikliğine Uyum Stratejileri
Sel, Heyelan ve Çığ için Risk Yönetimi
Depremde İlk 72 Saat )

( )


- KÜRKAS[Fr. < CURCAS] değil/yerine/= HİNT FISTIĞI

( Sütleğengillerden, meyve çekirdekleri zehirli bir bitki. )


- KURUCU KLÂSİK ile BÜYÜK SENTEZ KLÂSİĞİ ile MEDENİYETLERİ YATAY/DİKEY(/HEM YATAY, HEM DİKEY) KESEN KLÂSİKLER

( FOUNDER CLASSIC vs. BIG SYNTHESIS CLASSIC vs. CLASSICS IN, TO CEASE THE CIVILIZATIONS VERTICAL/HORIZONTAL(/BOTH) )


- KURUMSALLAŞMA YÖNETİMİNDE/ÖNDERLİĞİNDE, ÖNDER VE ÇALIŞANLAR:
BAŞLANGIÇTA ve/||/<>/> GEÇİŞTE ve/||/<>/> DENEYİMLİ ve/||/<>/> YETİŞMİŞ

( )


- KUŞ ile KİVİGİLLER

( ... İLE Omurgalı hayvanlardan, kuşlar sınıfına giren bir aile. )


- KUŞEKMEĞİ = ÇOBANDAĞARCIĞI

( Turpgillerden, çorak yerlerde yetişen, beyaz ya mor çiçekli, eskiden hekimlikte kullanılmış olan otçul bir bitki. )

( THLASPI )


- KUŞKU ve/||/=/<>/> KARANLIĞA KOŞMAK


- KÜTLE değil/yerine/= YIĞIN


- KUTSAL = KUTSİ, MUKADDES = SAINT, HOLY[İng.] = SAINT[Fr.] = HEILIG[Alm.] = SANCTUS[Lat.] = SANTO/TA[İsp.]


- KUTSALLIĞIN AŞKINLIĞI ile/ve KUTSALLIĞIN İÇKİNLİĞİ

( KUTSALLIK: İnsan emeğinin katıldığı (her) şey. )

( TRANSCENDENCE OF THE HOLINESS vs./and IMMANENCE OF THE HOLINESS )


- KUVANTUM KURAMI değil/yerine KUVANTUM MEKANİĞİ

( )

( )

( )


- KUVANTUM MEKANİĞİ/NDE:
[NESNE + ...] ÖLÇÜM ile/ve/||/<> SIRALI ÖLÇÜMLER ile/ve/||/<> BAĞLAMSALLIK


- KUVANTUM MEKANİĞİ ile/ve/||/<> KUVANTUM TÜNELLEME


- KUVANTUMDA:
KUVANTUMLANMA ile DALGA-PARÇACIK İKİLİĞİ ile TÜNELLEME ile SÜPERPOZİSYON ile KUVANTUM GİRİŞİMİ ile DOLAŞIKLIK


- KUVVETLER AYRILIĞI ve/> AŞILMIŞ BİRLİK


- KUVVETLER AYRILIĞI ile/ve/<>/|| KUVVETLER BİRLİĞİ


- KUYRUK KEMİĞİ ile KUYRUK SOKUMU

( Omurganın alt ucunda bulunan, kuyruk sokumu kemiği ile eklemlenen, önden arkaya doğru yassı, üçgen biçiminde kemik. İLE/VE/||/<> İnsanda omurganın alt ucunun bitim yeri. )


- KUYRUKSOKUMU KEMİĞİ ile ...

( UCA, PÖÇ, SACRUM )


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- Lâf ebeliği yapmadan KONUŞ!!!


- LAMA ile VİGONİ


- LAMBA[Yun.] ile KEDİGÖZÜ

( ... İLE Taşıtların arkasındaki kırmızı renkli işaret lambası. | Yollarda, ışık vurduğunda parlayan trafik işareti. )


- LANSET/LANCET[İng.] değil/yerine/= DERİ DELICİ İĞNE


- LAZER/LIGHT AMPLIFICATION BY STIMULATED EMISSION OF RADIATION[İng.] değil/yerine/= UYARILMIŞ RADYASYON EMISYONLA IŞIK AMPLIFİKASYONU


- LED/LIGHT EMITTING DIODE[İng.] değil/yerine/= IŞIK YAYAN YARI İLETKEN KAYNAK, IŞIK YAYAN DİYOT


- LEVREK ile ÇARPANBALIĞI

( ... İLE Levrekgillerden, yüzgeçleri dikenli ve zehirli bir balık. )

( ... cum TRACHINUS DRACO )


- GER ile TİGON

( Eril aslanla dişil kaplanın yavrusu. İLE Eril kaplanla dişil aslanın yavrusu. )

( Liger ile ... )


- LIFE vs. FORSIGHTABLE LIFE


- LİG[Fr.,] değil/yerine/= KÜME


- LİGAMAN/LIGAMENT[İng.] değil/yerine/= BAĞ


- LİGANT/LIGAND[İng.] değil/yerine/= BAĞLANAN (MOLEKÜL, ATOM VB.)


- LIGARE ile/> RELIGARE


- LİGASYON/LIGATION[İng.] değil/yerine/= BAĞLAMA


- LİGATURA/LİKADURA ile ...

( Gemide kullanılan bir ip. )


- LIGHT vs. FAIR


- LINEAR TIME PARADIGM vs. VICIOUS CIRCLE TIME PARADIGM


- LIVELINESS/VIGOUR vs./and PROFUNDITY


- LOKMAYI ÇABUK YUTMAK ile/değil/yerine/><
YETERİNCE ÇİĞNEDİKTEN SONRA YUTMAK

( Yemek yerken bir sonraki lokmayı hazırlamak yerine ağızdaki lokmayı iyice çiğnemek, yavaş yemek ve yiyeceğin tadını/zevkini tam olarak almaya çalışmaktır doğru olanı! )

( Yediğini, iç; içtiğini, ye! )


- LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]

( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )


- LOVE vs./and PARADIGM


- LUDWIG WITTGENSTEIN


- MADDE BAĞIMLI/LIĞI ile/ve/||/<> DAVRANIŞSAL BAĞIMLI/LIK


- MADDE ve IŞIĞIN BÜKÜLMESİ/IŞIĞI BÜKTÜRMESİ


- MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ ve/||/<>/> KALSİYUM EKSİKLİĞİ

( Magnezyum eksikliği, aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü, gövdenin kalsiyumu emmesi için magnezyuma gereksinimi vardır. )


- MAHSUR[Ar.] değil/yerine/= KISIĞ


- MALİGN/MALİGNANT[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜL


- MALİGNANSİ/MALİGNANCY[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜLLÜK


- MALİGNİTE/MALIGNITY[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜLLÜK


- MANTIK ile/ve/||/<>/> "YANILSAMA MANTIĞI"


- MANTIK ile/ve/||/<> NİTELEME/YÜKLEMLER MANTIĞI


- MARİFETİYLE değil/yerine/= ELİYLE/ARACILIĞIYLA


- MARKA ile/ve/||/<>/> FİLİGRAN


- MARŞ[Fr. < Cerm.] değil/yerine/= ÇIĞIRI


- MARTIGİLLER ile KORSANMARTILAR

( LARIDAE cum STERCORARIIDAE )


- MATEMATİĞİN:
TEMELDELİĞİ ve/||/<> ARAÇSALLIĞI


- MATEMATİK ile/ve/||/<> VORTEKS MATEMATİĞİ


- MATRİS MEKANİĞİNDE:
p x q =
ile/ve/||/<>
p x q != q x p
ile/ve/||/<>
pq - qp = h/i


- MAVİ AYAKLI SUMSUK KUŞU ve KIRMIZI FRİGATE KUŞU

( Galapagos Adaları'nda yaşamaktalardır. )


- MAVİMTIRAK değil/yerine/= GÖKÇEMSİ/GÖKÇEMTIRAK/GÖKÇÜL/GÖKŞİN


- MAYALAMA ile/<> ESKİ HAMUR(PATE FERMANTE) ile/<> BİGA ile/<> SPONÇ ile/<> POOLISH


- MECMÂ[Ar.] değil/yerine/= YIĞINAK

( Bir şeyin biriktiği yer. | Bir şeyin, bir yerde çokça birikmesi, tecemmu, tahaşşüt. | Birgözeli bitkilerin biraraya gelerek oluşturdukları küme. )


- MEDDAH İSMET (SOKAĞI) ile BEHÇET NECATİGİL (SOKAĞI)

( )


- MEDİKAL ETİK/MEDICAL ETHİCS[İng.] değil/yerine/= TIP ETİĞİ


- MEFRÛG[Ar. < FERÂĞ | çoğ. MEFÂRÎG] ile MEFRÛK[Ar. < FARK | çoğ. MEFÂRÎK] ile MEFRÛK[Ar.]

( Başkasına bırakılmış, ferâgat edilmiş. İLE Ayrılmış, araya başka bir şey girmiş, tefrîk edilmiş. İLE Uğulmuş. | Safranla boyanmış şey. )


- MEHTAP[Fars.] değil/yerine/= AY IŞIĞI


- MEKÂN SÜREKLİLİĞİ ve KÜLTÜREL BÜTÜNLÜK


- MEKANİK MÜHENDİSLİĞİ değil/yerine/= İŞLEYBİLİM ÖLÇMENLİĞİ


- MEKRUH[Ar.] değil/yerine/= İĞRENÇ

( İğrenç, tiksindirici. | İslâm'da, dince yasaklanmadığı halde yapılmaması istenilen. )


- MEME KANSERİ ve/<>/< ALKOL VE SİGARA


- MENFUR/MÜSTEKREH değil/yerine/= İĞRENÇ/TİKSİNÇ


- MERS CORONAVİRUS/MİDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME CORONAVİRUS MERS-COV ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ NEDENLİ KORONAVİRÜS


- MERS-COV/MIDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME CORONAVIRUS[İng.] değil/yerine/= ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ NEDENLİ KORONAVİRÜS


- MERS/MİDDLE EAST RESPIRATORY SYNDROME[İng.] değil/yerine/= ORTA DOĞU SOLUNUM YETERSİZLİĞİ BELİRGESİ


- MERSİN BALIĞI ile BELUGA MERSİN BALIĞI

( ... ile )

( Mersinbalığıgillerden, ılık denizlerde, göllerde yaşayan, tatlı sularda yumurtlayan bir balık. İLE ... )

( STURGEON / ACIPENSER STURIO vs. BELUGA STURGEON )


- MERSİNBALIĞI ile MERSİNMORİNASI

( Mersinbalığıgillerden, ılık denizlerde, göllerde yaşayan, tatlı sularda yumurtlayan bir balık. İLE Mersinbalığıgillerden, Karadeniz, Hazar Denizi ve bu denizlere açılan ırmaklarda yaşayan bir balık. )

( STURGEON / ACIPENSER STURIO cum HUSO HUSO )


- MERT[Fars. < MERD] değil/yerine/= YİĞİT/ALP/KAHRAMAN

( CELÂDET: Yiğitlik, kahramanlık, bahadırlık. )


- MERYEM ile HODIGITRIA MERYEM

( ... İLE Doğru yolu gösteren. )


- MESLEK ile İŞTİGAL

( ... İLE Uğraşma, ilgilenme, meşgul olma. )


- MEVZÛ'NUN NİCELİĞİ ile MAHMÛL'ÜN NİCELİĞİ


- MEZGİT/HEDGEHOG/TAVUKBALIĞI ile MERİANOS[İt.]

( Mezgitgillerden, Avrupa ve Türkiye denizlerinde yaşayan, uzun gövdeli, büyük ağızlı bir balık. İLE Bir tür mezgit balığı. )

( GADUS MERLANGUS cum MERLANGUS COMMUNIS )


- MF/MULTIORGAN FAILURE değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ(ÇOY)


- MHC/MAJOR HISTOCOMPATIBILITY COMPLEX[İng.] değil/yerine/= BÜYÜK DOKU UYUMU BİLEŞİĞİ


- MİFERR/MEFERR[Ar. < FİRÂR] ile MİĞFER[Ar. çoğ. MAGAFİR] ile MİHFER[Ar. çoğ. MAHÂFİR]

( Kaçılacak, firar edilecek yer. İLE Savaşta başa takılan demir tas, çelik başlık, tulga. İLE Hattatların, yanlışı kazımakta kullandıkları, bir çeşit kalemtıraş. | Bel, kazma. )


- MİĞFER BİÇİMİNDE PETAL = VARAK-İ TÜVEYC-Î MİĞFERÎ = PÉTALE GALÉIFORME, PÉTALE CUCULLIFORME


- MİĞFER[Ar.]/KASK değil/yerine/= TOLGA/BAŞLIK

( Başı, dış darbelerden koruyan, demir, çelik vb.'den yapılmış başlık. )


- MİĞFER değil/yerine/= TULGA/TUĞULGA/TOLGA


- MİGMATİT[Fr. < Yun.] değil/yerine/= KAYAÇ

( Tortul katmanlar arasına magma girmesiyle oluşan değişim kayacı. )


- MIGRATE vs. EMIGRATE


- MİGREN[Fr. < Yun.] ile KÜME NÖBETLERİ

( ... İLE Kronik, yarım baş ağrısı nöbetleri şeklinde ortaya çıkan, nöbetleri, birbiriyle ilişkili ve migrenden farklı bir baş ağrısıdır. Küme tipi baş ağrısı, migren ağrılarından daha kısa sürer. Ataktan etkilenen sağ ya da sol tarafta, gözde kızarıklık, gözlerden gözyaşı gelmesi, burun tıkanıklığı/akıntısı, göz çevresinde şişlik gibi belirtiler oluşur. 24 saatlik atak süresince 2 ya da daha fazla nöbet görülebilir. )

( MIGRAINE vs. CLUSTER SEIZURES )


- MİGREN[Fr. < Yun.] değil/yerine/= YARIM BAŞ AĞRISI

( Yarım baş ağrısı. )


- MİK/MIC/MINIMUM İNHİBİTOR CONCENTRATION[İng.] değil/yerine/= MİNİMUM İNHİBİTÖR KONSANTRASYON, ENGELLEYİCİ EN DÜŞÜK YOĞUNLUK, MİGRASYON MIGRATION GÖÇ


- MİL[Yun.]/ALÜVYON[Fr.]["ALİVYON" değil!] değil LIĞ/BALÇIK


- MÎLÂDÎ TAKVİM(EFRENCÎ/GREGORYEN TAKVİM) ile/ve CELÂLÎ TAKVİMİ ile/ve HİCRÎ TAKVİM ile/ve RÛMÎ TAKVİM ile/ve MUSEVÎ TAKVİMİ

(

Here is an interesting historical fact. Just have a look at the calendar for the month of September 1752.

Go to Google type "September 1752 calendar" & see for yourself.

You will notice, 11 days are simply missing from the month. Here's the explanation: This was the month during which England shifted from the Roman Julian Calendar to the Gregorian Calendar.

A Julian year was 11 days longer than a Gregorian year. So, the King of England ordered 11 days to be wiped off the face of that particular month.

So, the workers worked for 11 days less that month, but got paid for the whole month. That's how the concept of "paid leave" was born. Hail the King!!!

In the Roman Julian Calendar, April used to be the first month of the year; but the Gregorian Calendar observed January as the first month. Even after shifting to the Gregorian Calendar, many people refused to give up old traditions and continued celebrating 1st April as the New Year's Day. When simple orders didn't work, the King finally issued a royal dictum; which stated that those who celebrated 1st April as the new year's day would be labelled as fools. From then on, 1st April became April Fool's Day.

History is really interesting! )


- MİMAR İÇİN FELSEFENİN SAĞLADIĞI:
İLKELİLİK ile/ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZU

( Felsefe, mimarı, ilke sahibi ve alçakgönüllükle açgözlü olmadan, dürüst, nazik ve âdil kılar.[VITRUVIUS] )


- MİMARLIĞIN BÖLÜMLERİ:
YAPI SANATI ve/||/<> ZAMANÖLÇER YAPIMI ve/||/<> NESNE ÜRETİMİ


- MİNNET ile/ve/<> İSTİGNÂ'[< GINÂ]

( İyiliğe karşı duyulan şükür hissi. | Birine, iyilik etmek. | Yapılan iyilikleri sayarak başa kakmak. | İyilik karşısında kendini borçlu hissetmek. | Yapılan bir iyiliği, verilen bir şeyi başa kakma [Minnetin bu bölümü, İslâm'da yasaklanmıştır.] | Görülen iyiliğe karşı teşekkür etme. | Allah-u teâlâya, hamd ve senâ etmek, şükretmek. | Nîmete kendi eliyle, kendi çalışmasıyla kavuşmadığını, Allah-u teâlânın lütfu ve ihsânı. | İyiliğe karşı duyulan şükür hissi, başa kakma. | Yapılan bir iyiliği, başa kakma. İLE/VE/<> Cenab-ı Hakk'tan başka kimsenin minneti altına girmemek. | Gönül tokluğu. | Elindekini kâfi bulmak. | Zenginlik istememek. | Muhtaç olmayıp zengin olmak. | Nazlanmak. | Azâmet ve tekebbür etmek. )


- MİRAS ŞİRKETİ değil/yerine/= KALIT ORTAKLIĞI


- MODEL vs./and PARADIGM


- MOF/MULTIORGAN YETMEZLİĞİ MULTIORGAN FAILURE[İng.] değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ


- MOLEKÜL ile/ve/||/<>/< ELEKTRON ile/ve/||/<>/< ATOM ile/ve/||/<>/< ÇEKİRDEK ile/ve/||/<>/< PROTON - NÖTRON ile/ve/||/<>/< QUARK ile/ve/||/<>/< PLANCK ile/ve/||/<>/< [HIGGS BOZONU?]

( 10üzeri-9 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-18 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-10 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 / 10üzeri-14 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-15 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-19 m. İLE/VE/||/<>/< 10üzeri-43 m. İLE/VE/||/<>/< ??? )


- MOLYVOS ile/ve/<> SİGRİ

( Midilli'de bulunan bu kaleler, 450 yıl boyunca [1462 - 1912], Osmanlı denetimindeydi. )


- MORION ile/ve/||/<> HIGGS


- MPEG/MOVING PICTURE EXPERTS GROUP[İng.] değil/yerine/= HAREKETLİ GÖRÜNTÜ UZMANLARI BİRLİĞİ (SAYISAL GÖRÜNTÜ KODLAMASI)


- MÜELLİF NÜSHASINI TESPİT EDEMEDİĞİMİZ BİR YAZMANIN EDİSYON KRİTİĞİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

( Konunun tespiti yapılmalıdır. Bu tespit hocanın yardımıyla olabilir başka bir biçimde de olabilir. )

( Çalışmaya başlamadan önce müellif, sonra kitabının adının elimizde olması gerekir. )

( Sonra kataloglara bakılmalı, nüshalar tespit edilmelidir. )

( Nüshalar tespit edildikten sonra bu nüshalar kendi aralarında bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Bu değerlendirme sonunda ana nüsha seçilmelidir. )

( Ana nüshayı tespit ederken dikkat edilecek hususlar:
a) Saha dikkate alınmalıdır. (Mesela, felsefe kitapları ile aritmetik kitapları.)
b) Günlük tecrübe ve sezgiler önemlidir.
c) Müstensihin kimliği ve istinsah tarihi önemlidir.
d) Kayıt türleri önemlidir. Müellifle alakalı olmayan kayıtlardır bunlar. (mukabele kaydı vs.)
e) Sunulan kişiler önemlidir. )

( Ana nüshayı tespit ettikten sonra öbür nüshalar bir sıraya konulmalıdır. (onların da kriterleri vardır.) Bu nüshalara ayrı ayrı semboller verilmelidir. )

( Sonra ana nüsha aynen kopya edilmelidir. Satır satır, ana nüshaya uygun olarak bu istinsah işi yapılmalıdır. )

( Daha sonra ana nüsha öbür nüshalarla yaprak yaprak kontrol edilmeli, farklılıklar çıkarılmalıdır. )

( Ana metin tam metin demek değildir. )

( Edisyon kritik bir metni bugünkü formel estetik yapıya uygun hale getirmektir. )


- MÜFERRİG[Ar.] ile MÜFERRİK[Ar. < FARK]

( Dolu kabı boşaltan. | Yemeği kurtaran. İLE Kısaltan, taksîr eden. )


- MÜFÎK[Ar. < İFÂKAT] ile MÜFRİG[Ar. < FİRÂG]

( İyileşen hasta, ifâkat bulan. İLE Döken, dökücü, ifrâğ eden. )


- MUHTEŞEM[Ar.] değil/yerine/= GÖRKEMLİ/GÖSTERİŞLİ


- MUKABİL[Ar.] değil/yerine/= KARŞILIĞINDA

( Bir şeye karşılık olarak yapılan bir şeyin karşılığı olan. | Bir şeyin karşısında bulunan. | Karşılık. | Karşılık olarak, karşılığında. )


- MUKTEDİR değil/yerine/= ERKLİ/GÜCÜ YETEN


- MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] değil/yerine/= SÖYLEŞİ/GÖRÜŞME


- MÜLAYEMET[Ar.] değil/yerine/= UYSALLIK | BAĞIRSAK YUMUŞAKLIĞI


- MÜLTECİ[Ar.] değil/yerine/= SIĞINAN / SIĞINMACI / SIĞINIK


- MÜMKÜN MERTEBE değil/yerine/= OLABİLDİĞİNCE


- MÜPTEZEL/MÜBTEZEL[Ar.] değil/yerine/= DEĞERSİZ, SAYGINLIĞINI YİTİRMİŞ

( Saygınlığını yitirmiş. | Çokluğundan dolayı değerini yitiren, değersiz. )


- MÜREKKEP BALIĞI/SÜBYE[Yun.] ile DEV MÜREKKEP BALIĞI

( )

( SEPIA OFFICINALIS cum MESONYCHOTEUTHIS HAMILTONI )

( SQUID vs. COLOSSAL SQUID )

( HABBÂR ile ... )


- MÜREKKEPBALIĞI ile BÜYÜK KANCALI MÜREKKEPBALIĞI


- MÜREKKEPBALIĞI ve/||/<> GELİNCİK ve/||/<> SALYANGOZ

( Avlarını, hipnoz ederek de avlayabilirler. )


- MÜRİT ve TİRİT[Fars. < TERİD] ve KÖR YİĞİT

( Üçünden de gerekli. )

( ... VE Yemek suyuna kızartılmış ya da bayat ekmek konularak yapılan yemek. | Yemeğin suyu. | Yaşlı ve zayıf kişi. VE ... )


- MÜRÜVVET[< MER] değil/yerine/= KUTSEVİNÇ İNSÂNİYET, MERTLİK, YİĞİTLİK | CÖMERTLİK, İYİLİKSEVERLİK


- MÛSÎKÂR ve RÛZİGÂR


- MÜSLÜMAN ile/yerine DİNÎ DUYARLILIĞI YÜKSEK OLAN


- MÜSTAHAKK[Ar. < HAKK]["MÜSTEHAK" değil!]/MÜSTAHİKK[aslı!] değil/yerine/= KARŞILIĞINI BULMUŞ (HAK ETMİŞ)


- MÜTEALLİK[< ALAKA] ile ASILI, BAĞLI, İLGİLİ, İLİŞİĞİ OLAN

( ASILI, BAĞLI, İLGİLİ, İLİŞİĞİ OLAN )


- MÜTEFERRİG[Ar.] ile MÜTEFERRİK[Ar. < FARK]

( Vazgeçen, ferâgat eden. İLE Dağınık, ayrı ayrı, teferruk eden. )


- MÜZEDEKİ NESNENİN:
ÖZELLİĞİ OLMASI ile/ve KULLANIM DEĞERİNİ KAYBETMİŞ OLMASI


- MÜZİĞİN PSİKO-FİZYOLOJİK ETKİLENİMLERİ

( * Kan dolaşımını etkiler.
* Damar basıncını bazı kişilerde yükseltebilir, bazılarında düşürebilir.
* Kas kasılmalarını artırır.
* Solunum hareketlerini etkiler ve serbestleştirir.
* Sindirim işlerinde olumlu etkileri vardır.
* Damar basıncının değişiklikleri, sedaların tonları, şiddetleri ve perdeleri ile orantılıdır.
* Kişiyi huzura kavuşturan psikojenik etkileri vardır. )


- MÜZİK değil/yerine/= KÜY, KÜĞ, ÇIĞGA


- NADİREN ile YERİ GELDİĞİNDE

( RARELY vs. CONGRUOUS )


- NAGBİGA ile ...

( Kendi kendine şair olan. )


- NAMAZ:
DÜŞÜNCE ve EYLEM BİRLİĞİ/BULUŞMASI


- NANO TEKNOLOJİ ve/<>/|| NENE(NİNE) BİLGELİĞİ


- NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


- NARSİSİZM ile/ve/||/<> KÖTÜCÜL(MALIGNANT) NARSİSİZM


- NASIL GÖRDÜĞÜNÜ DEĞİŞTİR ve/<>/> NASIL DEĞİŞTİĞİNİ GÖR


- NAVİGASYON/NAVİGATION[İng.] değil/yerine/= YOL BUL, SEYİR


- NAVİGASYON değil/yerine/= YOLBUL


- NAVİGATÖR değil/yerine/= YOLBİL


- NE ATTIĞIMIZ ve/||/<> NE KATTIĞIMIZ


- NE DEDİĞİ(Nİ ANLAMAK) ile NE DEMİŞ OLABİLECEĞİ(Nİ ANLAMAK)

( TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE SAID vs. TO UNDERSTAND WHAT HE/SHE MEANT TO SAY )


- NE KADAR SEVDİĞİNİZ ve/+/||/<> NE KADAR NAZİK YAŞADIĞINIZ ve/+/||/<> NASIL, ZARÂFETLE VAZGEÇEBİLDİĞİNİZ


- NE KADAR:
("ÇOK"/"AZ") YEDİĞİN ile/değil/yerine/||/<>/< ÇOK ÇİĞNEDİĞİN

( Yediğini, iç; içtiğini, ye!
[ O kadar çok ve uzun süre çiğne ki, lokmanı, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğin şeyi yutma ve ancak içmiş ol! İçtiklerini de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yut! ] )


- NE OLDUĞU/N ile/ve/<>/değil/yerine NE OLMADIĞI/N

( Bize ancak ne olmadığımız söylenilebilir. )

( Ne olmadığınızı bilme yoluyla gerçek kimliğinizi tanırsınız. )

( [not] HAPPENNED WHAT / WHAT YOU ARE vs./and/<>/but NOT HAPPENNED WHAT / WHAT YOU ARE NOT
NOT HAPPENNED WHAT / WHAT YOU ARE NOT instead of HAPPENNED WHAT / WHAT YOU ARE
Can only tell you what you are not.
By knowing what you are not, you come to know your self. )


- NEDEN ve/||/<> ETKİNİN :HETEROJENLİĞİ


- NEDENSELLİK GEÇERLİLİĞİ ile/ve/||/<> RAHATSIZ EDİLMEYEN DÜZEN


- NEED vs. OBLIGATION


- NEFS TERBİYELERİ/AYDINLANMA
(İŞRÂK/ENLIGHTENMENT)/İLİMDE GELİŞME ÖNKOŞULLARI
(EN AZ ÜÇÜ UYGULANMALI)

( * GILLET-İ TAAM(AZ YEMEK)[Az yemek, az uyumaktan daha önemlidir.]
* GILLET-İ MENÂM(AZ UYKU)
* GILLET-İ KELÂM(AZ KONUŞMA)
* UZLET-İ ANİL ENAM(HALKTAN UZAKLAŞMA)
* ZİKR-İ MÜDAM(ZİKİRDE DAİM OLMA)
* FİKR-İ TAMAM(DÜŞÜNCEYİ OLGUNLAŞTIRMA) )

( Hakikati arayın, bulmak için de nefsinizi öldürün! )

( Nefsin beraat ettiremeyeceği suç yoktur. [Yani dikkat etmek ve nefse kanmamak gerekir! )


- NEGLIGENT vs. NEGLIBLE


- NEREDE/NE ZAMAN/NASIL:
"DÜŞTÜĞÜMÜZ" değil "SENDELEDİĞİMİZ"


- NEREDEN GELDİĞİNİ:
BİLMEYEN ile/değil/yerine/>< BİLEN

( [nereye gideceğini] Bilmez. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilir. )


- NESNE İKİLİĞİ ile HAREKET İKİLİĞİ


- NESNE İKİLİĞİ ile UZAY İKİLİĞİ


- NESNE SÜREĞENLİĞİ ile/ve/<> NESNE SÜREKLİLİĞİ

( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2009/12/object-permanence-piaget-ilk-yas-nesne.html )

( İlk yaş.[Piaget] İLE/VE/<> 1,5 - 3 yaş.[Mahler] )

( OBJECT PERMANENCE vs./and/<> CONSTANCY )


- NESNENİN "GÜZELLİĞİ" ve/||/<>/> YETKİN/LİK

( Kendini oluşturan bölümlerle birlikte, göstermiş olduğu uyumdur. VE/||/<>/> Bir şeyin, kendi kavramıyla uygunluğu. )

( Doğa, en yüce uyum ve yetkinliktir. )


- NESNENİN/MALIN/PARANIN:
YOKLUĞU ile/>< VARLIĞI

( Paylaşılması kolaydır. İLE/>< Paylaşılması zordur. )


- Neyi, nasıl ve ne zaman söyleyeceğini bilmediğin için SUS!!!


- NEYİN ARANILMASI GEREKTİĞİ ile/ve/değil/yerine NEREDE ARANILMASI GEREKTİĞİ


- NEZÂRET MAKAMI değil/yerine/= GÖZETİM KATI/GÖZETİM ORUNU


- NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI/GÖZETİM


- NİCELİKSEL MATEMATİK ile KAVRAM MATEMATİĞİ


- NİGÂH-BÂN değil/yerine/= GÖZCÜ, BEKÇİ


- NİGÂH[Fars.] ile BAKIŞ

( BAKIŞ, BAKMA )


- NİGÂL[Fars.] ile NİGÂR[Fars.] ile Nigâr[Fars.]

( Yeni. | Yeni, son zamanlarda çıkmış. | Taze, körpe. İLE Resim. | Resim gibi güzel sevgili. | Resmedilmiş, resmi yapılmış. | Put. | Türk müziğinin en az altı yüzyıllık bir mürekkep makam. İLE Ünlü hanım şairlerimizdendir. Aks-i sadâ, Efsûs, Nîran adlı kitapları vardır.[1856 - 1918] )


- NİYET BOZUKLUĞU ile/değil NİYET EKSİKLİĞİ

( [not] HAVE AN EVIL INTENTION vs./but LACK OF INTENTION )


- NİYET ile GELİŞİGÜZEL/LİK, GÖRELİ/LİK


- NİYETİN BEDELİ ile BİLGİSİZLİĞİN BEDELİ

( EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE )


- NOKTA değil/yerine/= DIĞ, DURA, | YER


- NÖROPATİ/NEUROPATHY[İng.] değil/yerine/= SİNİR SAYRILIĞI


- NÜFUS KÂĞIDI değil/yerine/= YURTTAŞ KİMLİĞİ


- OBLIGATION vs. IF NOT BE, WILL NOT


- OBRİGADO[Lat.] ile OBRİGADA[Lat.]

( Teşekkür ederim. İLE Teşekkür ederim. )

( Brezilya'lı erkeklerin kullanımı. İLE Brezilya'lı kadınların kullanımı. )


- OBSERVER BİAS değil/yerine/= GÖZLEMCİ YANLILIĞI


- OCCUPATIONAL DISEASE[İng.] değil/yerine/= MESLEK HASTALIĞI


- ODAK NOKTASI/NESNE ile/ve/değil/||/<>/< ZİHİNDEKİ(BELLEKTEKİ) ULAŞILMAZLIĞI


- ODUN HALKALARI = HALAKÂT-I HAŞEBÎYE = ANNEAUX LIGNEUX


- ODUNLU, ODUNSU = HAŞEBÎ = LIGNEUX


- OEDIPUS KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ ve/||/<> ELEKTRA KARMAŞIKLIĞI/KOMPLEKSİ

( Eril çocuklarda. VE/||/<> Dişil çocuklarda. )


- OF ŞOR[İng. < OFF SHORE] değil/yerine/= KIYI BANKACILIĞI


- ÖĞRENMEK ile/ve ÖĞRENDİĞİNİ GÖRMEK

( TO LEARN vs./and TO SEE WHAT YOU LEARNED )


- ÖĞRETECEĞİN KADAR ile BİLMEN GEREKTİĞİ KADAR

( Leblebi kadar öğretebilmek için top kadar bilmek gerek. )

( Öğreteceğin kadar bilirsen öğretemezsin. )

( Bilmiyorsan, Öğret! )

( Öğrenmenin tek yolu uygulamadır. )

( Bir günde olmaz ama bir gün[de] olur. )

( Aramakla bulunmaz fakat bulanlar arayanlardır. )

( Arayan aradığı sürece ayrı kaldı çünkü aradığı kendindeydi. )

( AS MUCH AS TO TEACH vs. AS MUCH AS TO KNOW HOW MUCH YOU NEED
The only way to learn is by practice. )


- ÖKE = DÂHİ = GENIUS[İng.] = GÉNIE[Fr.] = GENIE[Alm.] = GENIUS < GIGNO:YARATIYORUM[Lat.] = GENIO[İsp.]


- ÖKÜZ ile İĞDİŞ EDİLMİŞ ÖKÜZ

( OX vs. BULLOCK )


- ÖKÜZDİLİ/SIĞIRDİLİ ile ÖKÜZGÖZÜ/SIĞIRGÖZÜ/MASTIÇİÇEĞİ/ARNİKA ile SIĞIRKUYRUĞU

( Sığırdiligillerin örnek bitkisi. İLE Bileşikgillerden, sarı renkte, papatyayı andırır bir çiçek ve onun bitkisi. İLE Sıracagillerden, ülkemizde yabani olarak birçok türü yetişen, tüylü yapraklı, sarı çiçekli bir kır bitkisi. )

( ANCHUSA cum ARNICA MONTANA cum VERBASCUM )


- ÖKÜZKAKAN:
KIZIL GAGALI ile/||/<>/< SARI GAGALI

( Afrika'da, Sahra'nın güneyinde yaşarlar. Hayvanların sırtından parazitleri toplayıp yemesiyle bilinir. İLE/||/<>/< ... )

( ile/||/<>/< ... )

( Sığırcıkgiller[STURNIDAE] ailesine yakındır. )

( BUPHAGUS ERYTHRORHYNCHUS cum/||/<>/< ... )


- OLABİLDİĞİNCE ...:
KÜÇÜLTELİM!/AZALTALIM! ve/||/<> ARTIRALIM!

( Lokmalarımızdaki oranı. VE/||/<> Çiğneme sayımızı. )


- OLABİLDİĞİNCE ile/ve "ALABİLDİĞİNCE"


- OLABİLDİĞİNCE ile/ve ALABİLDİĞİNE


- OLASILIĞI DÜŞÜNMEYE BAŞLAMAK ile/ve OLASILIĞIN YÜKSEK OLMASI

( TO BEGIN TO THINK ABOUT PROBABILITY vs./and HIGH PROBABILITY )


- OLASILIK'IN:
ÇOKLUĞU ile/değil ÇEŞİTLİLİĞİ


- OLAY ve/<> GELİŞİGÜZEL/LİK


- ÖLÇEYİĞLE değil ÖLÇEĞİYLE(< ÖLÇEĞİ İLE)


- ÖLÇÜLEMEZLİK ile/ve AKTARILANIN ÖLÇÜLEBİLİRLİĞİ

( UNMEASURABILITY vs./and MEASURABILITY OF TRANSMISSING )


- OLD vs. BIG


- OLGUN KİŞİ:
"GÜZEL SÖZ SÖYLEYEN" değil SÖYLEDİĞİNİ YAPAN VE YAPABİLECEĞİNİ SÖYLEYEN


- OLİGARŞİ:
ARİSTOKRASİ ile TEOKRASİ ile MERİTOKRASİ ile TEKNOKRASİ ile TİMOKRASİ ile KRİTARŞİ ile CUNTA


- OLİGARŞİ[Fr. < Yun. OLIGOS: Az. | ARKHEIN: Buyurmak.] değil/yerine/= TAKIMERKİ

( Siyasal erkin, birkaç kişilik bir kümenin elinde bulunduğu yönetim. Aristokrasinin, daralmış biçimi. )


- OLİGOFRENİ

( Akıl ve zekâ geriliği. )


- OLMADIĞINDA (EN ÇOK) ARANAN ile/ve/<> OLDUĞUNDA (EN ÇOK) TARTIŞILAN


- ÖLÜ SERTLİĞİ ile/ve/||/<> ÖLÜ MORLUĞU ile/ve/||/<> ÖLÜ SOĞUMASI

( RIGOR MORTIS cum/et/||/<> LIVOR MORTIS cum/et/||/<> ARGOR MORTIS )


- ÖLÜLER KİTABI değil GÜNIŞIĞINA ÇIKIŞ KİTABI


- ÖLÜM:
ANIMSA(YA)MADIĞIMIZDA değil ANIMSANMADIĞIMIZDA


- OLUMSAL = MÜMKÜN = CONTINGENT[İng., Fr.] = KONTINGENT, ZUFÄLLIG[Alm.] = CONTINGENS[Lat.] = CONTINGENTE[İsp.]


- OLUMSALLIK = MÜMKÜNÂT = CONTINGENCY(ing.,) = CONTINGENCE[Fr.] = ZUFÄLLIGKEIT[Alm.] = CONTINGENTIA[Lat.]


- OMT/OBJECT MODELING TECHNİQUE[İng.] değil/yerine/= NESNE MODELLEME TEKNİĞİ


- OMURGA STRES KIRIĞI(SPONDILOLIZIS) ile/ve/<> OMURGA KAYMASI(SPONDILOLISTEZIS)

( http://www.ahmetalanay.com/omurga-hastaliklari.28.omurga-stres-kirigi-spondilolizis-ve-omurga-kaymasi-spondilolistezis.aspx )


- OMUZ/ÇİĞİN ile/ve KOLTUKALTI

( KETİF/KETEF/KİTF ile/ve İBT/IBIT[çoğ. ÂBÂT], ÂTÂL[< ITL] )

( ZÎR-İ SER ile/ve ZÎR-İ BAGAL )

( SHOULDER vs./and ARMPIT/AXILLA )


- ÖNCESİZLİK-SONRASIZLIK = EZELİYET-EBEDİYET = ETERNITY[İng.] = ÉTERNITÉ[Fr.] = EWIGKEIT[Alm.] = AETERNITAS[Lat.] = ETERNIDAD[İsp.]


- ÖNGÖREBİLDİĞİMİZ ...:
ORANDA ile/ve/||/<> DOĞRULTUDA


- ONUR = HAYSİYET = DIGNITY[İng.] = DIGNITÉ (HUMAINE)[Fr.] = WÜRDE, MENSCHENWÜRDE[Alm.] = DIGNITAS[Lat.] = DIGNIDAD[İsp.]


- OOSE/OBJECT ORIENTED SOFTWARE ENGINEERING[İng.] değil/yerine/= NESNE YÖNELIMLİ YAZILIM MÜHENDISLİĞİ


- ORCID/OPEN RESEARCHER AND CONTRİBUTOR IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= ARAŞTIRMACI DİJITAL KİMLİĞİ


- ORİGAMİ ile/ve KİRİGAMİ

( Katlanarak olanı. İLE/VE Kesilerek olanı. )


- ORIGINAL/AUTHENTIC vs./ ve FREE

( ÖZGÜN ile/ve ÖZGÜR )


- ORMAN ile/ve IGAPO

( ... İLE/VE Amazon'un sık ormanları. )


- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÇÖZÜM ORTAKLIĞI


- ORTAKLIK ile/ve/değil/yerine/<> GÜÇ BİRLİĞİ


- ORUCU:
NASIL "TUTTUĞUN" ile/ve/değil/||/<>/> NASIL AÇTIĞIN


- OTOBÜS/TREN/UÇAKTA:
KOLTUĞU ile/ve BAŞLIĞI

( ... İLE/VE Otobüs (Pulman) koltuklarındaki ense kısmının boş olması, yolcunun rahatının düşünülmemesi değil olası bir kaza ya da çarpma durumunda kafanın arkaya çarpmasıyla boynun kırılmamasını ve kafatasının çarptığı yerin sağlam olması gerekliliği içindir. )


- OTOMATİK ile/değil KENDİLİĞİNDEN


- OY ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine OY BİRLİĞİ

( Aptal, bir oylamanın, sonucunun, "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Abdal, "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )

( [not] BY A LARGE MAJORITY vs./and/but UNANIMITY
UNANIMITY instead of BY A LARGE MAJORITY )


- ÖZ İKİCİLİĞİ ile/ve NİTELİK İKİCİLİĞİ


- ÖZCÜ VAROLUŞ DÜŞÜNCESİ ve/||/<>/> DOĞANIN MANTIKSAL ALGILANMASINDA, MATEMATİĞİN ÖNEMİ/YERİ


- ÖZDEĞİN YOK EDİLEMEZLİĞİ ve/||/<> DEVİMİN SÜREKLİLİĞİ ve/||/<> KUVVETİN SÜREKLİLİĞİ


- ÖZDEŞLİK:
"MANTIĞI" değil İLKESİ


- ÖZDEŞLİK ile/ve ÇELİŞMEZLİK ile/ve 3. OLASILIĞIN/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI

( Bir şey, hem siyah, hem de siyah olmayan olamaz.
A=B ve A=B' ==> muhal[olması, gerçekleşmesi olanaksız]
İLE
Bir şey, ya siyahtır ya da siyah olmayandır.
A=B ya da A=B' ==> zorunlu )

( LAW OF IDENTITY vs./and LAW OF NONCONTRADICTION vs./and TERTIUM NONDATUR, EXCLUDED THIRD/MIDDLE )

( ... cum/et NONCONTRADICTIO cum/et PRINCIPIUM TERTII EXCLUSI/TERTIUM NONDATUR )


- ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ ve/||/<> MUTLULUĞU ARAMA HAKKI


- ÖZEL ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖZELLİĞİ OLAN


- ÖZGÜLÜK = HASSA = PROPERTY, PROPRIETY, OWNERSHIP[İng.] = PROPRIÉTÉ[Fr.] = EIGENSCHAFT[Alm.] = PROPRIETAS[Lat.] = PROPIEDAD[İsp.]


- ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( Özgürlük, hiçbir zaman canının istediği gibi davranmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )

( İkinci görüşün olmadığı yerde özgürlük olmaz. )

( ÖZGÜRLÜK: Belirlenimden, belirlenime geçmek. )

( FREEDOM IS: [not] BEHAVING IN HOWEVER YOU WANT vs./but NO OBLIGATION TO SOMEONE WHO DOES NOT REQUEST TO DO SOMETHING )


- ÖZGÜRLÜK:
"(HER) İSTEDİĞİNİ YAPMAK" değil İSTEMEDİĞİNİ YAPMAMAK

( Özgürlük, hiçbir zaman her istediğini yapmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )

( FREEDOM vs. DOING WHATEVER YOU WANT )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- ÖZGÜRLÜK ile/ve ÖZGÜRLÜĞE TUTSAKLIK/MAHKUMİYET

( THE FREEDOM vs./and CAPTIVITY OF THE FREEDOM )


- ÖZGÜVEN:
"HERKESTEN DAHA İYİ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNMEK/SANMAK" değil KENDİMİZİ, BAŞKALARIYLA KIYASLAMANIN ANLAMSIZLIĞINI FARKETMEK


- OZMOTİK/FRAJİLITE OSMOTIC FRAGILITY[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞİM KIRILGANLIĞI


- ÖZTÜRKÇE SÖZCÜKLERİN BAŞLAMADIĞI HARFLER

( C
F
Ğ
H
J
L
M
N
P
R
S
V
Z )

( SÖZÜN DOĞRUSU I, II - YAVUZ BÜLENT BAKİLER - TÜRK EDEBİYAT VAKFI )


- ÖZÜN ÖLÜMSÜZLÜĞÜ ile/ve/||/<> TANRI'NIN "VARLIĞI/YOKLUĞU"


- PANSUMAN[Fr. < PANSEMENT] değil/yerine/= YARA BAKIMI/TEMİZLİĞİ


- PAPATYA ile/ve HOROZGÖZÜ, KOYUNGÖZÜ, SIĞIRGÖZÜ, TAVUKGÖZÜ


- PAPATYA ile/ve SIĞIRGÖZÜ

( BÂBÛNE/C ile/ve BÂBÛNE-İ GÂV [Sarı bir papatya.] )


- PAPİRUS <> KÜREK KEMİĞİ <> CEYLAN DERİSİ <> KİL TABLETLERİ


- PAPUS = KANZA'A = AIGRETTE


- PARADIGM vs./and ALTERATION


- PARADİGMA ile KESİNLİK


- PARADİGMA ile PERSPEKTİF

( PARADIGM vs. PERSPECTIVE )


- PARANIN KAYBI ile/ve/||/<> SAĞLIĞIN KAYBI ile/ve/||/<> KARAKTERİN KAYBI

( Çok da etkileyici olmayabilir. İLE/VE/||/<> Kaybımız, önemli, etkileyici ve büyük olabilir. İLE/VE/||/<> Herşeyi kaybetmiş oluruz. )


- PARLAMENTO ile/ve/||/<> AMERİKA YENİ KUVVETLER AYRILIĞI


- PARMAKSI PARÇALI YAPRAK = VARAK-I ISBI'Î = FEUILLE DIGITÉE


- PASTEL[Fr.] ile/ve İNDİGO

( Resim yapmakta kullanılan renkli boya kalemi. | Böyle kalemlerle yapılan resim. | Soluk renk. İLE ... )


- PATİKA değil/yerine/= ÇIĞIR/İZYOLU/YOLAK


- PATTERN MINING[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ MADENCİLİĞİ


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PDA/PERSONAL DATA ASSISTANT | PATENT DUCTUS ARTERIOSUS[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL VERİ YARDIMCISI | PATENT DUKTUS ARTERİYOZUS, DUKTUS ARTERİYOZUS AÇIKLIĞI


- PE/PULMONARY EMBOLISM PULMONER[İng.] değil/yerine/= EMBOLİ, AKCİĞER DAMAR TIKANIMI


- PEDIGRİ/PEDIGREE[İng.] değil/yerine/= SOYAĞACI


- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ


- PERDE değil/yerine/= GERGİ/GERELTİ


- PERFECT vs. "RIGGY"


- PERIGEE değil/yerine/= YERBERİ


- PERMISSION/MAY vs. PROBABILITY/MIGHT


- PERPENDICULAR vs./and HIGH


- PERVANEBALIĞI = AYBALIĞI


- PEYGAMBER OLDU değil PEYGAMBERLİĞİNİ İLÂN ETTİ


- PHI/PUBLIC HEALTH INFORMATICS[İng.] değil/yerine/= HALK SAĞLIĞI BİLİŞİMİ


- PHII/PUBLIC HEALTH INFORMATICS INSTİTUTE[İng.] değil/yerine/= HALK SAĞLIĞI BİLİŞİM ENSTİTÜSÜ


- PHIN/PUBLIC HEALTH INFORMATION NETWORK[İng.] değil/yerine/= HALK SAĞLIĞI BİLGİ AĞI


- PİGME'LERDE:
KAYIK yerine KÖPRÜ


- PİGME ile ABORJİN ile AINU ile İNUİT

( Afrika yerlisi. İLE Yeni Zelanda yerlisi. [Lat.: Roma'lıların ilk ataları. | Yerliler. | İlk oturanlar.] İLE Japonya yerlisi. İLE Kuzey Amerika yerlisi. )


- PİGME ile/ve EFE

( Afrika yerlisi. İLE/VE Kongo'daki Pigme'ler. )


- PİGMENT[Fr. < Lat.] PİGMENTLERİN TEMEL RENKLERİ

( Canlı bir organizmanın oluşturduğu, ona özel bir renk veren kimyasal madde. İLE Siyah, mor, kırmızı, mavi. )


- PİRANA ile BARAKUDA ile LOTA/GELİNCİKBALIĞI

( Yırtıcı balıklar. )

( Piranalar, kan yoksa doğrudan saldırmazlar. )

( Piranalar, beyaz, gri, siyah, sarı, gümüş ve kırmızı renktelerdir. )

( Amazon havzasındaki akarsularda ve Orinoko gibi yakınındaki ırmaklarda yaşarlar. İLE ... İLE ... )


- PİSİBALIĞI ile DİPLARYA

( ... İLE Pisibalığının küçüğü. )

( LIMANDA LIMANDA ile ... )


- PİŞİRME:
OCAKTA ile/ve FIRINDA ile/ve GÜNEŞİN ISITTIĞI TAŞTA


- PİŞMANLIĞIN SONA ERMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYDINLANMA


- PİŞMANLIK ile/ve İSTİĞFAR


- PİŞMİŞ ile/ve/<>/||/değil/yerine ÇİĞ


- PİYASA MÜZİĞİ ile/ve POPÜLER MÜZİK


- PLANCK:
SABİTİ/KALINLIĞI ile/ve/||/<> ZAMANI ile/ve/||/<> UZUNLUĞU ile/ve/||/<> SICAKLIĞI

( 10[üzeri]-43 İLE/VE/||/<> 1.38 x 10[üzeri]-43 İLE/VE/||/<> 4.13 x 10[üzeri]-35 İLE/VE/||/<> 10[üzeri]32 °C )

( Evren, sıfır saniyeden başlamaz. )


- PLOTINUS ile/ve/<> ORIGANES ile/ve/<> LONGINUS


- POLİÇE[< İt. < Yun.] değil/yerine/= SİGORTA BELGİTİ


- POLİGENİK/POLYGENIC[İng.] değil/yerine/= ÇOK GENLİ


- POLİGİNİ/POLİJİNİ ile/ve POLİANDRİ ile/ve POLİGAMİ

( Erilin çok eşliliği. İLE/VE Dişilin çok eşliliği. İLE/VE Çok eşlilik. )


- POLİGON ile ...

( Çokgen. )


- POLİGON değil/yerine/= ATIŞ ALANI


- POLİGON değil/yerine/= ÇOKGEN


- POLİGRAFİ ile/ve PASİGRAFİ


- PREFORMASYON >< EPIGENESIS


- PRESTIGE vs. CHARISMA


- PRIMITIVE RELIGIONS vs./and MORAL RELIGIONS vs./and COSMIC RELIGIONS


- PROFICIENCY vs./and PARADIGM


- PROGRAMME vs. DESIGN


- PROZOPAGNOZİ/PROSOPAGNOSIA[İng.] değil/yerine/= YÜZ TANIMAZLIĞI


- PSİKİYATRİ'DE PARADİGMALAR

( * BİYOLOJİK
* PSİKOLOJİ KURAMLARI
* SOSYAL
* TRAVMA
* KÜLTÜREL )


- PULMONER/PULMONARY[İng.] değil/yerine/= AKCİĞER


- PURIFICATION vs./and ENLIGHTENMENT


- q.i./q.v.[Lat. < QUANTUM LIBET/VIS] değil/yerine/= İSTENİLDİĞİ KADAR


- Q.N/QUAQUE NOCTE, EVERY NİGHT[İng.] değil/yerine/= HER GECE


- Q.P./AD.LIB, QUANTUM PLACEAT[İng.] değil/yerine/= ISTENİLDİĞİ KADAR


- Q.R./QUANTUM RECTUM, QUANTITY RIGHT PER[İng.] değil/yerine/= DOĞRU MİKTARDA


- QALY/QUALITY ADJUSTED LIFE YEARS[İng.] değil/yerine/= NİTELİĞE AYARLANMIŞ YAŞAM YILLARI


- qs.[Lat. < QUANTUM SUFFICIT] değil/yerine/= YETERİ KADAR, GEREKTİĞİ KADAR


- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI


- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> WANG AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI


- RAHAT OLDUĞUMUZDA ile/ve/||/<>/> SIKILDIĞIMIZDA

( Sıkılabilelim ki. İLE/VE/||/<>/> Rahat olabilelim. )


- RAHAT/KOLAY ile KENDİLİĞİNDEN

( EASY vs. SPONTANEOUSLY )


- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL


- REASON vs. INTELLIGENCE


- REASON vs. TRIGGER


- REASÜRANS SİGORTA


- REKABET ile/ve/yerine İŞBİRLİĞİ

( RIVALRY vs./and COOPERATION
COOPERATION instead of RIVALRY )


- REKLÂM VE GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ ve GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ ve SİGARA SORUNU

( )


- REKLÂM = ADVERTISEMENT[İng.] = RÉCLAME[Fr.] = ANZEIGE/REKLAME[Alm.] = PUBBLICITÀ[İt.] = ANUNCIO[İsp.]


- RELIGIOUS TEXT vs. CLASSICAL TEXT


- REPERTUAR[Fr.] değil/yerine/= SÖZ DAĞARCIĞI

( Bir tiyatro kurulunun oynamak için seçip hazırlamış olduğu oyunların dizini. | Bir oyuncunun ezberlediği ve oynadığı rollerin dizini. | Bir müzik topluluğunun ya da sanatçının hazırlamış olduğu parçalar. )


- REPERTUVAR değil/yerine/= EZGİLER DAĞARCIĞI


- RESPONSIBILITY vs. OBLIGATION


- RETROSPEKTİF ile/değil VİGİZM


- RİGAUDON ile ...

( Bir tür dans. )


- RIGHT vs. APPROPRIATE


- RIGHT vs. GOOD vs. BEAUTIFUL vs. MERIT [IN RELIGION]

( Rational. vs. Ethic. vs. Aesthetics. vs. Religious. )


- RIGHT vs. LEFT


- RIGHT vs. PRIVILIGE


- RIGHT vs. RIGHT


- RIGHT-WRONG vs. TRUE-FALSE


- RIGHT/TRUE vs./and WRONG/FALSE


- RIGHT/TRUE(HONESTY) vs. APPROPRIATE(NESS)


- RIGHT/TRUE(HONESTY) vs. WRONG/FALSE


- RIGOR MORTIS[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM KATILIĞI


- RIGOR[İng.] değil/yerine/= KATILIK


- RİJİDİTE/RIGIDITY[İng.] değil/yerine/= KATILIK | KAS SERTLİĞİ | KATI KİŞİLİK


- RİJİT/RIGID[İng.] değil/yerine/= SERT


- ROZET[Fr.] değil/yerine/= İĞNE

( Yakaya vs. takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun simgesi sayılacak ufak kâğıt ya da metal nesne. | Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerine çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel ya da krom kaplanmış çember biçimli sac parça. )


- RUH:
ETKİSİYLE/SONUÇLARIYLA BİLİNEN ile/ve/<> İÇERİĞİYLE/KAPSAMIYLA BİLİN(E)MEYEN


- RVAD/RIGHT VENTRICULAR ASSIST DEVICE[İng.] değil/yerine/= SAĞ KARINCIK DESTEK AYGITI, SAĞ VENTRİKÜL DESTEK AYGITI


- s. op. s.[Lat. < SO OPUS SIT] değil/yerine/= GEREKTİĞİNDE, GEREK GÖRÜLÜRSE


- s.a.[Lat. < SECUNDUM ARTEM] değil/yerine/= SANATIN GEREKTİRDİĞİ BİÇİMDE, SANATINIZA GÖRE


- SABAH-İHLÂS ve İKİNDİ-SELÂT Ü SELÂM ve AKŞAM-İSTİĞFAR


- SABAH/SABAHLEYİN/SABAH VAKTİ/HOROZ VAKTİ değil/yerine/= ERTEN/ERTENLEYİN/ERTEN ÇERLİĞİ/ÖTEÇ ÇERLİĞİ


- SABG[Ar.] ile SÂBİG/A[Ar.] ile SÂBIK[Ar. < SEBK]

( Boyama/boyanma. | Bazı bitki köklerine ispirto, eter gibi şeyler karıştırılarak yapılan ilâç. İLE Tam, uzun, ayrıntılı/tafsilâtlı. İLE Geçici, geçen, geçmiş. | Şimdikinden bir önce memurlukta bulunmuş olan. | İleride bulunan, zamanca/rütbece önde bulunan. )


- SABIR ile/ve SIĞINMA


- SAÇ EKİMİNDE:
MİKROMOTOR ile FUE İĞNESİ

( )


- SAÇ ile/<> LEPİSKA[Leipzig kentinin adından]

( ... İLE/<> Uzun, sarı ve yumuşak saç. )


- SACHER-MASOCH ile/ve/||/<>/> RICHARD FREIER von KRAFT-EBING ile/ve/||/<>/> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> THEODOR REIK ile/ve/||/<>/> JACQUES LACAN ile/ve/||/<>/> GILLES DELUZE

( [Mazoşizm Üzerine Kitaplar/ı...]
1870'te. İLE/VE/||/<>/> 1886[Eşeyselliğin Psikopatolojisi] İLE/VE/||/<>/> 1905[Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme], 1920[Haz İlkesinin Ötesinde], 1924[Mazoşizmin Ekonomik Sorunu] İLE/VE/||/<>/> 1957[konuşması], 1973[Aşk ve Şehvet Üzerine] İLE/VE/||/<>/> 1964[XI. Seminer] İLE/VE/||/<>/> 1967[Sacher-Masoch'un Sunumu] )


- SAĞ AKCİĞER ile/ve SOL AKCİĞER

( 3 bölüm[lob] vardır.[üst-orta-alt] İLE/VE 2 bölüm[lob] vardır.[üst-alt] )


- SAĞIN = SAHİH = EXACT[İng., Fr.] = EXAKT[Alm.] = EXIGERE[Lat.] = EXACTO/TA[İsp.]

( Doğruluk kuralına uygun olan. | Sözün, anlatılmak istenilene tam karşılık olması, tam uygun düşmesi niteliği. )


- SAĞLIK ve/||/<>/> YOLCULUK SAĞLIĞI


- SAĞRI ile/ve/||/<> SAĞRI KEMİĞİ

( Memeli hayvanlarda, bel ile kuyruk arasındaki dolgun ve yuvarlakça bölüm. İLE/VE/||/<> Belkemiği ile kuyruksokumu kemiği arasındaki kemik. )


- SAHÂVET[Ar.] değil/yerine/= EL AÇIKLIĞI

( CÖMERTLİK, EL AÇIKLIĞI )


- SAHİP OLMADIĞIN ŞEY/DEĞER/OLANAK/KOŞUL ve BULUNMADIĞIN YER

( Vazgeçemeyiz. VE Terk edemeyiz. )


- ŞAKAYIK ile AYIGÜLÜ

( Düğünçiçeğigillerden, çiçekleri türlü renkte, güzel bir süs bitkisi. İLE İkiçenekliler sınıfının, dügünçiçeğigiller ailesinden, bir şakayık türü. )

( PAEONIA cum PECONIA COROLLINA )


- SAKİNLİK:
MANTIKSIZLIĞI ANLAMA ile/ve/||/<> FARKINDALIĞI ARTIRMAK


- ŞAMANLAR'IN SEVDİĞİ RENKLER:
AÇIK MAVİ ve SÜT MAVİSİ ve ALTIN SARISI ve FİLİZ YEŞİLİ ve LEYLAK


- SANA YAPILAN "KÖTÜLÜK" ile/değil/yerine/ne yazık ki/>< SENİN YAPTIĞIN KÖTÜLÜK/YANLIŞ/HATA

( Unut/abil! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Unutma! )


- SANAT YAPITININ:
İFŞÂ ETTİĞİ ile/ve/değil AFİŞE ETMEDİĞİ (ŞEY/LER)

( BAYKUŞ: Güzel sanatların simgesi. | Sanatın yaratıcısı. )

( AS THAT WHICH A WORKS BETRAYS BUT DOES NOT PARADE :ON ART )


- SANATÇININ:
BAKTIĞINA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖRDÜĞÜNÜ GÖRMEK


- SANATIN GÜZELLİĞİ ile/ve/||/<> DOĞANIN GÜZELLİĞİ

( Hegel'de. İLE/VE/||/<> Kant'ta. )


- SANAYİ ve DİL BİRLİĞİ


- SANCAQ[Azr.] = ÇENGELLİ İĞNE[Tr.]


- SANDIĞA GÖMMEK ile/ve/||/<>/> SANDIĞA GÖMÜLMEK


- SANDIĞIMIZ ile SANDIĞIMIZ

( Seçim sandığımız. İLE Zan/zannettiğimiz. )


- SANIKTAN, KANITA GİTMEK" değil KANITTAN, SANIĞA GİTMEK


- SANIRIM ile/ve/||/<> ANLADIĞIM KADARIYLA


- SARAY DANSLARINDA:
MENUETTO ile/<> GIGUE ile/<> SARABANDE ile/<> ALLAMANDE


- SARIGÜZEL CADDESİ değil/< SARIGÖREZ CADDESİ


- ŞARKI değil/yerine/= EZGİ, ÇIĞGA


- SARMAŞIK ile ÇİTSARMAŞIĞI

( ... İLE Çitsarmaşığıgillerin örnek bitkisi olan, daha çok, tarla kenarlarında yetişen, beyaz çiçekli, sarılıcı, otsu bitki. )

( ... cum CONVOLVULUS ARVENSE )


- SARMAŞIK ile JAPONSARMAŞIĞI

( Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki. İLE Asmagillerden, ana vatanı Çin ve Japonya olan, sülüklerinin ucu duvarlara tutunmak için genellikle daire biçiminde genişlemiş olan, sarılcı süs bitkisi. )

( HEDERA HELIX cum AMPELOPSIS JAPONICA )


- SARMAŞIK ile ORMANSARMAŞIĞI/AKASMA


- SARMAŞIK ile YERSARMAŞIĞI

( ... İLE Gebreotugillerden, nemli yerlerde, duvar diplerinde yetişen bir bitki. )

( ... cum CLEOME )


- ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK

( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )


- SAVCI/LIK ile GENEL SORGU SAVCI/LIĞI


- SAVCININ/POLİSİN İŞİ(/GÖREVİ/SORUMLULUĞU):
"ALEYHTE KANIT TOPLAMAK" değil HEM LEHTE, HEM DE ALEYHTE; NE LEHTE, NE DE ALEYHTE KANIT TOPLAMAK


- SAYGINLIK/PRESTİJ[Fr.,İng. < PRESTIGE] ile GÖSTERİŞ

( ... ile NÜMÂYİŞ )

( ... ile AFİLİ[Gösterişli, çalımlı.] )


- SAZ ŞAİRİ/ŞAİRLİĞİ değil/yerine/= KOŞUKÇU/LUK


- SAZAN ile İNCİBALIĞI

( ... İLE Sazangillerden, küçük bir balık. )

( ... cum ALBURNUS ALBURNUS )


- SAZAN ile KİLİZ BALIĞI

( ... İLE Sazangillerden bir tür balık. )

( ... cum TINCA TINCA )


- SCD/ANİ KARDİYAK ÖLÜM/SUDDEN CARDIAC DEATH[İng.] değil/yerine/= KALP YETMEZLİĞINE DAYALI ANİ ÖLÜM


- SEBZE/SEBZEVAT/ZERZEVAT değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ/GÖVLÜK/YEŞERTİ/YEŞİLLİK


- ŞECÂAT[Ar.] değil/yerine/= YİĞİTLİK, YÜREKLİLİK, CESÂRET


- ŞECERE/PEDIGREE[İng.] değil/yerine/= SOY AĞACI


- SEÇMECİLİK, EKLEKTİZM = İNTİHÂBİYE, İSTİFÂÎYE = ECLECTICISM[İng.] = AUSERWÄHLUNGSLEHRE, EKLEKTIZISMUS[Alm.] = ECLECTISME[Fr.] = ELIGENTIA[Lat.] = EKLEKTISMOS[Yun.] = ECLECTISMO[İt.]


- SEDEF HASTALIĞI ile ...

( Bulaşıcı değildir! | Güneş, tedavide yararlı olabilir fakat fazlası artırır. | Sigara da artırır. )


- ŞEFKÂT ve NEZAKET :
SAĞIRIN DA DUYABİLDİĞİ ve/||/<> KÖRÜN DE GÖREBİLDİĞİ


- SEHV[Ar.] ile İĞMÂ'[Ar.]


- ŞEKERİN DÜŞMESİ değil MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ

( ... değil
MAGNEZYUM KAYNAKLARI:

Kuruyemiş
Kuru sebze zarı
Tohumu alınmamış tahıl
Yeşil sebzeler

Magnezyum açısından zengin besinler:
Koyu yapraklı sebzeler: Pazı, marul, ıspanak
Meyve: Muz, kayısı, avokado, şeftali ve erik
Badem, kaju, ceviz
Baklagiller: Fasulye ve mercimek
Esmer pirinç, darı, yulaf
Patates
Kabak

MAGNEZYUM İÇERENLER:
ELMA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
KAYISI: POTASYUM, FOSFOR, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
KAVUN: KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
ANANAS: SODYUM, POTASYUM, MAGNEZYUM, KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
MISIRÜZÜMÜ: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
ARMUT: SODYUM, MAGNEZYUM, FOSFOR, KALSİYUM, DEMİR
İNCİR: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM
MANDALİNA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
LİMON: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
LAHANA: ÇİNKO, MAGNEZYUM, DEMİR, KALSİYUM, FOSFOR
KİRAZ: DEMİR, MAGNEZYUM, POTASYUM, SODYUM, FOSFOR
ÇİLEK: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
DOMATES: KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR, POTASYUM )

( Magnezyum eksikliği, aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü, gövdenin, kalsiyumu emmesi için magnezyuma gereksinimi vardır. )


- SELECTION vs./and TO IGNORE


- SELF-EXPANDABLE[İng.] değil/yerine/= KENDİLİĞİNDEN GENİŞLEYEBİLEN


- Seni sevdiğim için SUSuyorum!


- SEPPUKU ile/ve/||/<>/> JIGAI


- SEPTAL DEFEKT/SEPTAL DEFECT[İng.] değil/yerine/= ARA BÖLME AÇIKLIĞI


- SERIOUS/BIG MISTAKE vs. MISTAKE/HAPPEN/BEHAVE IN REGRET


- ŞERİT/TENYA/APTESBOZAN = SIĞIRTENYASI


- SESİN:
YERİ ile/ve/<> UZAKLIĞI

( Kişiler, 0.00003 saniye gibi çok kısa bir zaman farkını algılayabilir. Ses dalgası, önce sesin kaynağı yönünde olan kulağa ve kısa bir zaman sonra da öbür kulağa ulaşır. Aradaki zaman farkı, sesin kaynağının hangi yönde algılanacağını belirler. )

( SOUND'S: PLACE vs./and/<> DISTANCE )


- SESSİZLEŞME/SUSKUNLAŞMA:
DİNLEYENİMİZ OLMADIĞINDA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAYANIMIZ OLMADIĞINDA


- Sessizliğin sesini DİNLE!!!


- Sessizliğin sesini duymak için SUS!!!


- SESSİZLİK ile FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİĞİ


- SEVDİĞİMİZ İŞİ YAPANA KADAR ve/||/<> SEVDİĞİMİZ YERDE OLANA KADAR

( Yaptığımız işi sevelim! VE/||/<> Olduğumuz yeri sevelim. )


- SEVDİĞİN ile/değil/yerine GÜVENDİĞİN


- SEVDİĞİNE "İTAAT" ile/ve/||/<> "İTAAT ETTİĞİNİ" SEVMEK


- SEVDİĞİNİ:
"SÖYLEYEN" ile/ve/değil/||/<>/> GÖSTEREN


- SEVECENLİK = ŞEFKÂT = COMPASSION[İng.] = MISÉRICORDE[Fr.] = BARMHERZIGKEIT, MITGEFÜHL[Alm.] = MISERICORDIA[Lat.]


- SEVGİ ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ

( LOVE vs./and/<> COOPERATION )


- SEVGİ ve/||/<> SIĞINMA


- SEVGİLİ ile/ve SEVDİĞİM

( Kişi, sevdiğinden ne zaman ayrılır?

Onu sevme nedenini, ondan daha çok sevdiği zaman. )


- SEVGİLİNİN/MÂŞUK'UN YANAĞI ile/ve ÂŞIĞIN YANAĞI

( Pembe ve/ya da kırmızıya yakındır. İLE/VE Sarıdır. )


- SEVİNÇ:
İYİ ŞEYLER OLDUĞUNDA ve/||/<> KÖTÜ ŞEYLER OLMADIĞINDA

( Her zaman. VE/||/<> Çoğunlukla ve/ya da bazen. )


- SEVMEK:
"İŞİNE GELDİĞİ GİBİ" ile/değil/>< İÇİNDEN GELDİĞİ GİBİ


- ŞEY'İN:
ŞEYDELİĞİ ile/ve ŞEYDEN ÖNCELİĞİ ile/ve ŞEYDEN SONRALIĞI


- ŞEY/LER ARACILIĞIYLA KENDİNDEN HOŞLANMAK ile/ve/yerine/değil ŞEY(LER)DEN HOŞLANMAK

( Bir şeyden hoşlanmaktan söz edilir, doğrusu, bu şey aracılığıyla kendinden hoşlanmasıdır. )


- ŞEY ile AM[: Sevgi (AM-ON-RA: Kozmik sevgi güneşi.)/AMRAMAK]/PENİS(SİK/YARAK) / VAJİNA/VAJEN/VULVA/MEHBİL/FERC[Ar.]/KÜS[Fars.]/KAOS[Yun.]/ÇİLİK

( FALLUS cum ... )

( ŞEY, MAÂB[: Ayıp yeri. | Ayıp.] ile AVRET, ZEKER[çoğ. ZİKÂR, ZİKÂRE, ZÜKRÂN, ZÜKÛR], LÂ-YUKAL, KADÎB, MÂDDE / FERC[: Aralık, yarık, çatlak.] )

( ... ile KÎR[eril] / KÜS[dişil], MERZ-GÛN )

( THING vs. PENIS(COCK) / VAGINA(CUNT/PUSSY) )

( CHOSE avec VAJEN )


- ŞEYİN GÖRÜNÜŞÜ ile ŞEYİN VAROLUŞU


- ŞEYLERİ:
HAYAL ETTİĞİMİZ GİBİ GÖRMEK yerine (ONLARI) OLDUKLARI GİBİ GÖRMEK

( Hayal ettiklerinizin varlığını reddetmeniz daha akıllıca olurdu. )

( Eğer kendinizi her zaman sınamazsanız, gerçek ile hayali ayırt edemezsiniz. )

( Sizi kendinize karşı kör eden, sizin davranışlarınızdır. )

( Düşüncelerinizi ve duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi yakından izlemedikçe ve nedenini ve nasılını bilmeden sizde meydana gelen değişimlere hayretle bakmadıkça, gerçeğe vardığınızı nasıl söyleyebileceksiniz? )

( Düşünülüp hayal edilebilen hiçbir şeyin kendiniz olamayacağını bir kez anladığınızda, imgelemelerinizden kurtulmuş olursunuz. )

( You would be wiser to deny the existence of what you imagine.
If you do not test yourself all the time, you will not be able to distinguish between reality and fancy.
It is your behaviour that blinds you to yourself.
How do you know that you have realised unless you watch your thoughts and feelings, words and actions and wonder at the changes occurring in you without your knowing why and how?
Once you have understood that nothing perceivable, or conceivable can be yourself, you are free of your imaginations. )

( THE THINGS: TO SEE WHAT EVER THEY ARE, AS BEING instead of TO SEE HOW YOU IMAGINE/DREAM )


- SFİGMOMANOMETRE/SPHYGMOMANOMETER[İng.] değil/yerine/= KAN BASINÇÖLÇER


- SIÇAN ile SARİG

( ... İLE Amerika'da yaşayan, keseli bir tür sıçan.[Yavrularını, sırtında taşır.] )

( RATTUS cum DIDELPHYS DORSIGERA )


- SİCİM KURAMI ile/ve/||/<> KUVANTUM RENK DİNAMİĞİ


- SIDE vs. SIGHT


- SIDK ve/ EMÂNET ve/ FETÂNET ve/ TEBLİĞ ve/ İSMET

( Peygamberin olmazsa olmaz sıfatları. [ve ümmetinin de!] )


- SİF[İng. COST-INSURANCE-FREIGHT] değil/yerine/= MALİYET

( Bir malın fiyatı, sigortası ve navlunu birlikte olmak üzere maliyeti. )


- SIFAT ile SIFAT TÜMCECİĞİ

( ADJECTIVE vs. RELATIVE CLAUSE )


- sig.[Lat. < SIGNA, SIGNETUR] değil/yerine/= TARİF ET, İLÂCIN KULLANILIŞINI ETİKETE YAZ


- SIĞ ile FİLET[İt.]

( ... İLE Derinliği aynı olan sığ su alanı. )


- SİGA/SAGA/SIYGA[Ar.] değil/yerine/= KİP

( Fiilin çekiminden oluşan türlü şekillerden her biri. | Kalıba dökmek. )


- SİGAR[Ar. < SAGÎR]["ga" uzun okunur] ile SİGAR ile SİGÂL[Fars.]

( Küçükler. İLE Küçüklük, ufaklık. İLE Düşünce/fikir. | Kuruntu. )


- SİGARA (İÇMEK) yerine BİSİKLET(E) (BİNMEK)


- SİGARA (TÜTÜN MAMULLERİ) İÇMEMELİ/KULLANMAMALI!


- SİGARAYLA MÜCADELEDE:
"ZORLAMA" değil/yerine MERAK ETMESİNİ SAĞLAMA

( Burayı tıklayarak izleyiniz... )


- SİĞİL(TAVUKGÖTÜ) ile ETBENİ

( Deride oluşan, zararsız, pürtüklü, küçük ur. İLE ... )

( SÜ'LÛL[çoğ. SEÂLÎL] ile SÜÛL )

( ÂJEH, ÂZEH, BÂLÛ, GENDEME ile BÂDÂME )


- SIĞIN/MUS:
AVRUPA ile DOĞU ile BATI ile ALASKA ile SHIRAS ile SİBİRYA

( Finlandiya, İsveç ve Norveç'te. İLE Kanada'nın doğusunda ve ABD'nin kuzeydoğusunda. İLE Kanada'nın Batı'sında. İLE Alaska ve Yukon'da. İLE Wyoming ve Utah'ta[ABD]. İLE Sibirya ve Moğolistan'ın Doğu'sunda. )


- SIĞINIK ile SIĞINTI

( Başka bir ülkeye ya da yere sığınmış olan kişi. İLE Bulunduğu yerde kalması istenmeyen, varoluşu gereksiz görülen kişi. )


- SIĞINMA ya da BUNALIM


- SIĞINMACI ile/ve/||/<> GÖÇMEN ile/ve/||/<> MÜLTECİ

( ASYLUM SEEKER vs./and/||/<> MIGRANT vs./and/||/<> REFUGEE )


- SIĞINTI ve/||/<>/> SIKINTI


- SIĞIR ile BALİ SIĞIRI


- SIĞIR ile HONA

( ... İLE Eril sığır. )

( Sığır, çok yemeyi simgeler. )

( BUZAĞI/İCL[Ar.]: Sütten kesilmemiş eril sığır, dana. )

( TEBÎ[Ar.]: Sığır yavrusu, mal. )

( SİGOR[Tuna Bulgarları'na ait kitâbelerde] ile ... )

( [Altay Türkçesi] BOOS ile ... )

( BAKARÎ: Sığır cinsinden olan hayvanlarla ilgili. | BAKARİYYE: Hayvanbilimdeki genel adı, sığırlar.
BAKAR, BAKARA [çoğ. BUKUR, BUKAR, BUKARÂT] ile ... )

( BOSKAP ile ... )


- SIĞIR ile KARASIĞIR

( ... İLE Orta Anadolu'da yetişen, sert ve kurak iklime dayanıklı, küçük yapılı bir tür sığır. )


- SIĞIR ile TİBET SIĞIRI


- SIĞIR ile ZEBİ

( ... İLE Asya'ya özgü bir sığır. )


- SIĞIRCIK/ÇEKİRGEKUŞU/ÇOĞURCUK ile KARABAKAL

( Serçegillerden, siyah renkli, uzun gagalı, serçeden iri, ötücü bir kuş. İLE ... )

( STURNUS VULGARIS cum ... )


- SIĞLA YAPRAĞI ile ÇINAR YAPRAĞI


- SIGMUND FREUD (1895 ve 1896 ve 1897)


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> ANNA FREUD

( ... İLE/VE/||/<>/> S. Freud'un kızı. )


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> CARL GUSTAV JUNG ile/ve/||/<>/> ALFRED ADLER


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> HEINZ KOHUT

( Birbirlerine sadece selâm verecek kadar görüşmüşler. )


- SIGMUND FREUD ve/||/<> LUDWIG BINSWANGER


- SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> SANDOR FERENCZI


- SIGMUND FREUD ve/||/<> WILHELM FLIESS


- SIGNIFIER vs. SIGNIFIED


- SİGORTA[İt.]/ASFALYA[Yun.] değil/yerine/= KORUNÇ


- SİGORTA[İt.] ile REASÜRANS[Fr.]

( Bir şeyin ya da birinin, herhangi bir yönden, ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için, önceden ödenen önödeme karşılığında, bu işle uğraşan kuruluşla yapılan bağlnatı sözleşmesi. | Bu tür sözleşmeleri yapan şirket. | Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda, eriyerek, güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne ya da düzenek. İLE Bir sigorta ortaklığının, sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi. )

( INSURANCE vs. REINSURANCE )


- SİGORTA ile/ve/değil EŞİK


- SİGORTA ile/ve/<> TEDBİR


- SİGORTALAYAN SİGORTALANAN


- SILBO GOMERO (GOMERO ISLIĞI) ile ...

( Kanarya Adaları'ndan Gomera'da, derin vadiler arasında iletişim sağlamak üzere kullanılan ıslıklı bir dil. Bu dili konuşanlar Silbador olarak adlandırılır. [Köken olarak Guanche dilindendir.] )


- SIMPSON AÇMAZI ile/ve/||/<> YABANCI DÜŞMANLIĞI AÇMAZI


- SİNDİRİM'DE:
TÜKÜRÜK BEZİ ile/ve/<> İNCEBAĞIRSAK BEZİ ile/ve/<> PANKREAS ile/ve/<> KARACİĞER


- SİNDİRİM ile/ve/||/<> SIĞAMSAL

( ... İLE/VE/||/<> Besin maddelerinin, sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan devinim. )


- SINIR ile/ve/||/<> NESNENİN SINIRLILIĞI


- SİNTİGRAFİ[Fr.]

( Gama ışınları yayan radyoaktif bir izotopun, organizma içindeki yolunu izlemek temeline dayanan tanı yöntemi. )


- SİNYAL[İng.,Fr. < SIGNAL] değil/yerine/= İMLEM


- ŞIRINGA/ENJEKTÖR değil/yerine/= İĞNE


- ŞİŞ ile/ve TIĞ


- SIVIRYA[Yun.] değil/yerine/= ALABİLDİĞİNE

( [ticarette] Alabildiğine. | Sürekli olarak. | Birbiri ardı sıra. )


- SİVRİSİNEK ISIRIĞI ile/değil ÖRÜMCEK ISIRIĞI


- SİVRİSİNEK ile KARAİĞNE


- SOFA/SEQUENTIAL ORGAN FAILURE ASSESSMENT[İng.] değil/yerine/= ARDIŞIK ÖRGEN YETMEZLİĞİ DEĞERLENDİRME


- SOFRANIN BEREKETİ :/=/||/<>/< KALABALIĞI


- SOĞUK ALGINLIĞI ile/değil BAHAR ALERJİSİ


- SOĞUK ALGINLIĞI ile MEVSİMSEL GRİP ile DOMUZ GRİBİ(H1N1)


- Sohbette dinle ve gerektiğince KONUŞ!!!


- ŞOKLAR:
KALP KÖKENLİ[KARDİYOJENİK] ile/ve/||/<> SIVI EKSİKLİĞİ[HİPOVOLEMİK] ile/ve/||/<> ZEHİRLENME[TOKSİK] ile/ve/||/<> ALERJİ[ANAFLAKTİK]

( [Şok belirtileri]
- Kaygı, huzursuzluk, baş dönmesi.
- Bilinç seviyesinde azalma.
- Kan basıncında düşme.
- Hızlı ve zayıf nabız.
- Hızlı ve yüzeysel solunum.
- Deride soğukluk, solukluk ve nemlilik.
- Dudak çevresinde solukluk ya da morarma.
- Susuzluk. )

( [Şokta ilkyardım uygulamaları]
- Kendinin ve çevrenin güvenliği sağlanır.
- Hava yolunun açıklığı sağlanır, olabildiğince temiz hava soluması sağlanır.
- Varsa, kanama hemen durdurulur, şok duruşu verilir.
- Hasta/yaralı, sıcak tutulur, hareket ettirilmez.
- Sağlık kuruluşuna gönderilmesi sağlanır[112].
- Hasta/yaralının kaygı ve korkuları giderilerek psikolojik destek sağlanır. )

( [Şok pozisyonu]
- Hasta/yaralı, düz olarak sırt üstü yatırılır.
- Hastanın/yaralının bacakları 30 cm. kadar yukarı kaldırılarak, bacakların altına destek konulur.[Çarşaf, battaniye yastık, kıvrılmış giysi vb.]
- Üzeri örtülerek ısıtılır.
- Yardım gelinceye kadar hastanın/yaralının yanında kalınır.
- Belirli aralıklarla [2–3 dakikada bir] yaşam bulguları değerlendirilir.
)


- SOLUK "MEKİĞİ" ve/||/<>/> KAZA VE KADER "MAKASI"

( Yaşam kumaşını dokur. VE/||/<>/> O kumaşı biçer. )


- SOLUK DARLIĞI/SOLUNUM GÜÇLÜĞÜ/YELPİK/DİSPNE[Fr.]/ANJİN DÖ PUVATRİN[Fr.]

( Balgamlı öksürükle ortaya çıkan, süreğen göğüs sayrılığı. )

( ZÎK-I NEFES ile/ve ZÎK-İ SADR[: Göğüs darlığı.] )


- SOLUK DELİĞİ ile/ve/<> SOLUK YOLU

( MENFES ile/ve/<> HANÇERE, MİZMÂR[Ar.] )


- SÖNDÜRMEK:
YAŞAMI değil/yerine/>< SİGARAYI/TÜTÜNÜ


- SONLU KÜMELERİN BİRARADALIĞINDA ile/ve/||/<> SONSUZLUĞUN OLANAKSIZLIĞI


- SONSUZ KÜÇÜKLER:
FİZİĞİN değil MATEMATİĞİN KONUSU/ALANI


- SOOTHSAYING/PREDICTION/PROPHECY/AUGURY vs. FORESIGHT/PRUDENCE


- SOPA ile/değil ÇİĞİNDİRİK

( ... İLE/DEĞİL İki ucuna su kabı gibi taşınacak şeyler asılarak omuza alınan ağaç, omuzluk. )


- SORGULAMA ile/ve/> DÜŞÜNCE/FİKİR AYRILIĞI


- ŞORT[İng. SHORT] ile TAYT[İng. TIGHT]

( Paçaları, dizlerin yukarısında olan kısa pantolon. İLE Bacakları sıkı saran özel kumaştan yapılmış bir pantolon türü. | Sızmaz, su geçirmez bir kumaştan yapılmış şort giysi. )


- SORU SORMAK:
"BİLDİĞİNİ/EZBERİNİ" "ONAYLATMAK" ya da KENDİNİ "ALKIŞLATMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAYA ÇABALAMAK


- SORUMLULUKLARIN AZALDIĞI DURUMLAR:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK YA DA ÖTEKİ DUYU YİTİMLERİ ile/ve/||/<> BELLEK ZAYIFLIĞI ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK ile/ve/||/<> HATA


- SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
BİLGİSİZLİK ile/ve/||/<> SARHOŞLUK(SEKİR) ile/ve/||/<> HAFİFLİK(HEZEL) ile/ve/||/<> SEFAHET ile/ve/||/<> SEFER


- SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
KÖLELİK(RİKKİYET) ile/ve/||/<> İKRAH


- SORUMLULUKLARIN, KISMEN AZALDIĞI DURUMLAR:
KÜÇÜKLÜK ile/ve/||/<> BUNAMA(ATEH) ile/ve/||/<> ÂDET GÖRME(HAYIZ)


- SOSYAL MEDYA (5C):
KONUŞMA/SÖYLEŞİ ve/+/||/<>/> ORTAKLIK ve/+/||/<>/> YORUM ve/+/||/<>/> İŞBİRLİĞİ ve/+/||/<>/> KATKI

( 5C: CONVERSATION and/+/||/<>/> COMMUNITY and/+/||/<>/> and/+/||/<>/> COMMENTING and/+/||/<>/> CONTRIBUTION and/+/||/<>/> COLLABORATION )


- SOY/HEALTH LITERACY[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK OKUR-YAZARLIĞI


- SÖYLEDİĞİN ile/ve/değil EŞİK


- SÖYLEMEDİĞİN ile/ve/değil EŞİK


- SOYUTLAMA (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ) ile/ve/||/<> BENZETME/MECAZ (YETENEĞİ/YETKİNLİĞİ/GÜCÜ)


- SOYUTLAMA GÜCÜ ile/ve/||/<> YÖNETİLEBİLİRLİK ile/ve/||/<> İLİŞKİLERİN ÖNCELİĞİ

( ABSTRACTION POWER vs./and/||/<> INTEROPERATIBILITY vs./and/||/<> PRIORITY OF RELATIONS )


- SÖZCÜĞÜN:
"AĞIRLIĞI" ile/ve/||/<> "BEDELİ"


- SÖZCÜĞÜN:
"NEREDEN GELDİĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< NEREYE DAYANDIĞI


- SÖZCÜĞÜN:
GENİŞLİĞİ ile/ve/||/<>/> DERİNLİĞİ ile/ve/||/<>/> AĞIRLIĞI/YÜKSEKLİĞİ


- SÖZCÜK:
"DAR AĞACI" değil DAĞARCIĞI


- Sözcükler yetmediği için SUS!!!


- SÖZCÜKLER:
ASALAKLAŞTIRILMIŞ/JOKERLEŞTİRİLMİŞ/KATİLLEŞTİRİLMİŞ/SIĞINAKLAŞTIRILMIŞ/ÇİLİNGİRLEŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> ÇIKINTILAŞTIRILMIŞ/PİÇLEŞTİRİLMİŞ


- SÖZLÜK ve YASA KULLANIMI:
[hem] BİLMEDİĞİMİZ KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR SÖZCÜKLER İÇİN
ile/ve/değil/hem de/||/<>/>/<
(")BİLDİĞİMİZ(") SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/TERİMLER/YASALAR İÇİN


- SÖZÜN:
BAĞLAYICILIĞI ile/ve/değil/yerine ETKİLEYİCİLİĞİ


- SÖZÜN:
BELİRLEYİCİLİĞİ ile/ve/değil/<> BAĞLAYICILIĞI

( Söylediklerinize dikkat edin,
düşüncelere dönüşür...

Düşüncelerinize dikkat edin,
duygularınıza dönüşür...

Duygularınıza dikkat edin,
davranışlarınıza dönüşür...

Davranışlarınıza dikkat edin,
alışkanlıklarınıza dönüşür...

Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşür...

Değerlerinize dikkat edin,
karakterinize dönüşür...

Karakterinize dikkat edin,
kaderinize dönüşür... )


- SPADİKS = YILAN YASTIĞI ŞİŞİ = SPADICE


- SPONTAN(İT)/E değil/yerine/= KENDİLİĞİNDEN/LİK


- STARTLE HASTALIĞI/STARTLE DISEASE[İng.] değil/yerine/= İRKİLME SAYRILIĞI


- STİGMATİZASYON/STİGMATIZATION[İng.] değil/yerine/= DAMGALAMA


- STOK[İng.] değil/yerine/= YIĞIM, YIĞILIM | YIĞIMLIK


- STRANGER vs. FOREIGNER


- STRATEJİK "ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< SİYASAL ORTAKLIK" ile/ve/||/<>/< ÇÖZÜM ORTAKLIĞI"


- STRATİGRAFİ değil/yerine/= KATMANBİLİM


- SU AYGIRI(/DENİZ ÖKÜZÜ/ATBALIĞI) ile GERGEDAN

( Suaygırı ile Gergedan )

( HIPPOPOTAM: Irmak adı. )

( BERNÎK, FERES-ÜL-BAHR, HISÂN-I BAHRÎ, HISÂN-ÜL-BAHR ile GERGEDENN )

( GÂV-I BAHRÎ ile ERC )

( HIPPOPATAMUS vs. RHINOCEROS )

( HIPPOPATAMI cum RHINOCEROS UNICORNIS )

( ... con RINOCERONTE )

( ... ile RHINO[Burun]-KERAS[Boynuz] )


- SU AYGIRI ile SU AYISI(TARDIGRAD)

( )


- SU EKSİKLİĞİ:
KANDA ile/ve/<> OMURLARDA ile/ve/<> KEMİKLERDE ile/ve/<>
AKCİĞERDE ile/ve/<> PANKREASTA ile/ve/<>
MİDEDE ile/ve/<> BAĞIRSAKLARDA ile/ve/<> HÜCREDE

( Yüksek tansiyona neden olur. İLE/VE/<> Bel/boyun fıtığına neden olur. İLE/VE/<> Gut/artrit gibi romatizmal hastalıklara neden olur. İLE/VE/<> Astıma neden olur. İLE/VE/<> Şeker hastalığına neden olur. İLE/VE/<> Ülsere neden olur. İLE/VE/<> Kabızlığa ve kolon kanserine yakalanma olasılığına neden olur. İLE/VE/<> Su eksikliği nedeniyle, beynimiz, hücreye oksijen göndermeyi keserse, oksijen kesilmesi sonucunda da hücre, kanserleşme sürecine girer! )


- SU SIĞIRI yerine TONBAY


- SU TOPLAMASI KABARCIĞINDA:
VEZİKÜL ile/||/<>/> BÜL(BÜLLÖZ LEZYON)

( [5 mm.den] Küçükse. İLE/||/<>/> Büyükse. )


- SU YILANI/OK YILANI ile YILANBALIĞI

( WATER SNAKE vs. EEL )

( CERASTES HASSELQUISTII cum ANGUILLA )


- SUÇUN KİŞİSELLİĞİ/ŞAHSİLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET KARİNESİ


- SUKÛT-U HAYAL/HÜSRAN değil/yerine/= DÜŞ KIRIKLIĞI/DÜŞ YIKIMI


- SULTANIN:
GEREKLİLİĞİ ile/ve/||/<> ÜSTÜNLÜĞÜ ile/ve/||/<> TEKLİĞİ ile/ve/||/<> KUTSALLIĞI


- SULTANLARIN BİLDİĞİ DİL SAYISI:
8 || 7 || 6 || 5

( Fatih Sultan Mehmet || Kanunî Sultan Süleyman || Yavuz Sultan Selim || I. Murad, II. Bayezid, II. Selim, IIII. Mustafa, III. Selim, I. Abdülaziz, II. Abdülhamid )


- SÜPERFİSYEL/SUPERFICIAL[İng.] değil/yerine/= YÜZEYSEL, SIĞ


- SÜREÇ İŞÇİLİĞİ ve/||/<> SÜREKLİLİK


- SÜREKLİLİĞİN:
"BOZULMASI" ile/ve/değil/||/<> KESİLMESİ


- SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI/HERD IMMUNITY[İng.] değil/yerine/= KİTLE BAĞIŞIKLIĞI


- SÜS ile TUİGA[Samoa dilinde]

( ... İLE Baş süsü. )

( ... ile TUİGA )


- Susabildiğini aklında tut ve SUS!!!


- SUSMA HAKKI ve/||/<> ÂDİL YARGILANMA HAKKI ve/||/<> KENDİNE YÜKLENİLEN SUÇU ÖĞRENME HAKKI ve/||/<> SAVUNMA HAKKI ve/||/<> İFADE SERBESTLİĞİ ve/||/<> MASUMİYET GÖSTERGESİ ve/||/<> SİLAHLARIN EŞİTLİĞİ ve/||/<> AVUKAT YARDIMI ve/||/<> AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve/||/<> HUKUK DEVLETİ İLKESİ


- SUSMA HAKKININ İSTİSNALARI:
KİMLİK BİLGİLERİNİ (DOĞRU) YANITLAMA ve/||/<> KENDİLİĞİNDEN YAPILAN AÇIKLAMALAR/İTİRAFLAR

( Ceza davası, ancak suçlu olduğundan şüphe edilen kişinin, belirli olması durumunda açılabilir. CMK'nın 170. maddesinde, iddianamede gösterilmesi gereken konular arasında, şüphelinin kimliği de sayılmıştır. CMK'nın 147. maddesinin, 1. fıkrasının, a bendinde, şüpheli ya da sanığın kimliğinin saptanacağını ve şüpheli ya da sanığın kimliğine ilişkin soruları doğru yanıtlandırmakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. Şüphelinin, kimlik ve adresi ile ilgili bilgi vermekten kaçınması ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliğinin belirlenememesi durumunda, bu belirleme yapılıncaya kadar gözaltına alınması ve tutuklanması olanaklıdır. VE/||/<> Susma hakkının kapsamına girmeyen başka bir istisna, kendiliğinden yapılan açıklamalarla/itiraflarla ilgilidir. Örneğin, ... nedeni ile eşini öldürdükten sonra karakola giderek teslim olan kişinin, kendiliğinden yaptığı açıklamalardan önce susturulması, avukatın getirtilmesi söz konusu olamaz. Ayrıca, meşhut suç sırasında takip edilen kişinin söylediği sözler bakımından hukuka aykırı kanıt var sayılamaz. )


- Susman gerektiği için SUS!!!


- Susman gerektiğinde susman gerektiği için SUS!!!


- SÜTLEĞEN ile TIGALA

( ... İLE Hekimlikte kullanılan, sütleğengillerden bir bitkinin verdiği zamk ve öz su. )


- SUYUN, GÖVDEDEKİ VE ZİHİNDEKİ:
ARINDIRICILIĞI ve/<> DENGELEYİCİLİĞİ

( Çeşitli ve olası sıkıntı/yoğunluk durumlarında, banyo yapmanın, sıcak suyun ve ılık suyla tamamlamanın etkisinden/katkısından ve özelliğinden her zaman yararlanabilirsiniz... )


- SYMBIOSIS değil/yerine/= YAŞAM ORTAKLIĞI


- TA'ZİYE[Ar. < AZV] değil/yerine/= YARA(BAŞ) SAĞILIĞI/İYİLEŞMESİ DİLEME

( Caferî mezhebinde olanların Muharrem ayında yaptığı matem töreni. )


- TAASSUB ile/ve/değil BİLGİ/DENEYİM EKSİKLİĞİ


- TAASSUP[Ar.]/BIGOTRY[İng.] değil/yerine/= BAĞNAZLIK


- TABİATIYLA değil/yerine/= DOĞAL OLARAK / KENDİLİĞİNDEN


- Tabiî ki, gerektiğinde SUSMA! fakat sen yine de SUS!!!


- Tabiî ki, yeri geldiğinde DİNLEME! fakat sen yine de DİNLE!!!


- TABİÎ Kİ ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN


- TAGVİYE[<> İGVÂ, çoğ. GAVÂYE] ile/değil TAKVİYE[< KUVVET]

( Baştan çıkarma, azdırma. İLE/DEĞİL Güçlendir(il)me. )


- TAHAMMÜLÜN/ÜN:
"DÜŞÜKLÜĞÜ" ile/ve/<>/değil YETERSİZLİĞİ


- TAHASSUN[Ar.] değil/yerine/= SIĞINMA

( Korunmak için bir yere çekilme. )


- TAHAŞŞÜT[Ar.] değil/yerine/= YIĞINAK


- TAHTA ile SENİT, YASTAĞAÇ/YASDIĞAÇ

( ... İLE Ensiz ya da kaplamalık tahta. )


- TAKIMERKİ = OLIGARCHY[İng.] = OLIGARCHIE[Fr., Alm.] = OLIGARKHIA < OLIGOI:BİRKAÇ KİŞİ, ARKHEIN:EGEMEN OLMA[Yun.]


- TAKIMYILDIZI ile/<> GÜNEYBALIĞI

( ... İLE/<> Güney yarımkürede, bir takımyıldızı adı. )


- TAKLİT:
(SADECE/BİR) DAVRANIŞ ile/ve/değil/||/<>/< KİMLİĞİNİ BULMA (ÇABASI)


- TAKTIL AGNOZİ/TACTILE AGNOSIA[İng.] değil/yerine/= DOKUNMA TANIMAZLIĞI


- TANIDIĞIM (BİRİ) ile TANIYABİLDİĞİM (BİRİ) ile TANINABİLECEK (BİRİ)


- TANIMADIĞINDAN KORKMAK ile/değil/yerine SENİ TANIMAYANDAN KORKMAK


- TANRI:
NOUS ve/||/<>/> LOGOS'UN, AŞKINSAL BİRLİĞİ


- TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ


- TANRI'NIN VARLIĞI ile/değil TANRI'NIN BİRLİĞİ


- TAPINAKLARDA:
GÖBEKLİTEPE ve/||/<> NEVALİ-ÇORİ ve/||/<> JERF EL AHMAR ve/||/<> ARKAİM ve/||/<> GİLGAL ve/||/<> MALTA ADASI ve/||/<> CUICUILCO ve/||/<> KURGANLAR ve/||/<> SOLOVETSY ADALARI ve/||/<> STONEHENGE ve/||/<> AVEBURRY ve/||/<> CASTLERIGG ve/||/<> NEWGRANGE

( Urfa'da. VE/||/<> Urfa'da. VE/||/<> Suriye'de. VE/||/<> Rusya'da[Kazakistan'ın kuzeyinde]. VE/||/<> Golan tepelerinde.[İsrail'in doğusu] VE/||/<> Malta'da. VE/||/<> Meksika'da. VE/||/<> Altay Dağları'nda. VE/||/<> Rusya'da. VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İrlanda'da. )


- TARİH FELSEFESİNİN:
YAPILABİLİRLİĞİ ile/ve/||/<> YAPILAMAZLIĞI


- TARİH METAFİZİĞİ ile/ve/<> TARİH EPİSTEMOLOJİSİ

( Büyük oranda, tarihin belirli bir amaca, hedefe göre okunmasıdır. İLE/VE/<> Tarihsel bilginin kaynakları, yapısı, yöntemleri üzerinde durur. )

( Büyük oranda, Alman tarih-felsefe okulunun etkisini taşır. İLE/VE/<> Anglo-sakson merkezli bir okuldur. )

( Tarihi, daha çok, bir milletin gelecek hedefi açısından ele alır. İLE/VE/<> Tarihî bilginin çözümlemesini yapar. )


- TARİHE DÜŞMEK ile/ve METAFİZİĞE KAÇMAK yerine/değil BİRLİĞE GETİRMEK

( Teşbihe düşmek. İLE/VE Tenzihe düşmek. YERİNE/DEĞİL Tevhide varmak. )


- TARİHE DÜŞMEK ile/ve/yerine/değil METAFİZİĞE KAÇMAK ile/ve/yerine/değil BİRLİĞE GETİRMEK

( Teşbihe düşmek. İLE/VE Tenzihe düşmek. YERİNE/DEĞİL Tevhide varmak. )


- TAŞ ile/ve/||/<>/> TAŞİLİĞİ

( ... İLE/VE/||/<>/> Taşların, yapraklar durumunda ayrılmasını sağlayan ara katmanı. )


- TAŞA-BAŞA-YAŞA OTURMAK değil/>< SAĞLIĞA UYGUN ZEMİNLERDE OTURMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- TASAVVUF ve ANADOLU BİLGELİĞİ


- TASAVVUF ile/ve/=/||/<>/< DİNİN EDİMSELLİĞİ


- TAŞBALIĞI ile ...

( En zehirli balık. )


- TASFİYE değil/yerine/= SİLİĞLEM


- TAŞI DELEN:
"SUYUN GÜCÜ" değil DAMLALARIN SÜREKLİLİĞİ


- TASIMIN/KIYASIN OLANAKLILIĞI:
İKİLİLERDE ile/ve/değil/||/<>/>/< ÜÇLÜLERDE


- TAYIN değil/yerine/= SÜER AZIĞI/ER AZIĞI


- TEBDİL-İ HAVA[Ar. < HEVÂ] değil/yerine/= HAVA DEĞİŞİKLİĞİ


- TEBLÎĞ/TEBLÎG[< BULÛG | çoğ. TEBLÎGAT] ile/değil/yerine/< TEVDÎ'[< VED | çoğ. TEVDÎÂT]

( Yetiştirme, eriştirme, bitiştirme. | Götürme, taşıma. | [edebiyatta] Abartının birinci derecesi. İLE/DEĞİL/YERİNE Bırakma, emanet etme. | Vedâlaşma. )


- TEBLİĞ ile/ve EMİR


- TEBLİĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< TEMSİL


- TEBYİN ile/ve/||/<> TEBLİĞ


- TECELLİ ile/ve/değil TECELLİGÂH

( ... İLE Fark vardır. )


- TECEMMU[Ar.] değil/yerine/= YIĞINAK


- TEÇHİL[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİN BİLGİSİZLİĞİNİ SÖYLEME

( Birinin bir konuda bilgisizliğini söyleme, bilmezleme. )


- TEDAVİ" BAKANLIĞI değil/yerine SAĞLIK BAKANLIĞI


- TEDBİRSİZLİK ile/ve/değil DALGI/GAFLET


- TEK ANLAMLI = VAHİD-ÜL-MÂNÂ = UNIVOCAL[İng.] = UNIVOQUE[Fr.] = EINDEUTIG[Alm.] = UNIVOCUS[Lat.]


- TEK TEK ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve İKİ ŞEYİ (NİSPETSİZ) BİLMEK ile/ve İKİ ŞEY ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BİLMEK ile/ve "...DIR" TASDİĞİNİ BİLMEK


- TEK TEK ŞEYLERİ BİLMEK ile/ve İKİ ŞEYİ (NİSPETSİZ) BİLMEK ile/ve İKİ ŞEY ARASINDAKİ İLİŞKİYİ BİLMEK ile/ve "...DIR" TASDİĞİNİ BİLMEK


- TEK = UNIQUE[İng., Fr.] = EINZIGARTIG[Alm.] = UNICO[İt.] = ÚNICO[İsp.]


- TEKSÎF[< KESÂFET] değil/yerine/= KOYU VE SIK YAPMA, BİR SIVIYI KOYULAŞTIRMA | DOKUMA VE SÂİREYİ SIKLAŞTIRMA | ŞEFFAFLIĞINI GİDERME | YIĞMA, TOPLAMA


- TEMBELLİK ile DÜŞÜNÜR/SANATÇI "TEMBELLİĞİ"

( Yıkıcı. İLE "Tembellik" sonrası, yapıcı, yaratıcı ve dönüştürücü bir ürüne götürebilecek türden. )


- TEMERKÜZ[Ar. < MERKEZ] değil/yerine/= MERKEZ TUTMA | TOPLANMA | BİRİKME, YIĞILMA | [kimya] DERİŞME, KOYULAŞMA


- TEMİZ değil/yerine/= SİLİĞ


- TEMSİL ile/değil TEBLİĞ


- TEPECİK, STIGMA = İSTİGMA = STIGMATE


- TERÂKÜM[Ar. < RÜKM] değil/yerine/= BİRİKME, YIĞILMA, TOPLANMA


- TERMODİNAMİĞİN:
1. YASASI ile/ve/||/<>/> 2. YASASI

( Durum değişimi. İLE/VE/||/<>/> Durum yönü. )

( Durum değişimi. İLE/VE/||/<>/> Niteliği. )


- TERSİNEMEZLİĞİN ARTIŞI ve/||/<>/> "SABİTLİK"


- TEVÂTÜR ve/< TEBLİĞ

( Herşeyin senedi olması gerekmez. Tebliğ ve tevâtür de yeterlidir/geçerlidir. )


- TEVHİD-İ TEDRİSAT değil/yerine/= ÖĞRETİM BİRLİĞİ


- TEVKİL değil/yerine/= YETKİGEÇİ


- TEXT MINING[İng.] değil/yerine/= METİN MADENCİLİĞİ


- TƏBLİĞ[Azr.] = PROPAGANDA[Tr.]


- TF-IDF/TERM FREQUENCY-İNVERSE DOCUMENT FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI – TERS BELGE SIKLIĞI


- TF/TERM FREQUENCY[İng.] değil/yerine/= TERİM SIKLIĞI


- THE PERSON DOES NOT TO TALK BY/IN THE WISDOM vs. THE PERSON DOES NOT TO TALK IN IGNORANCE


- THRILL vs. SHIVER vs. RIGOR vs. VIBRATION


- TİG/DİAGNOSTIC-RELATED GROUPS[İng.] değil/yerine/= TANI İLİŞKİLİ ÖBEKLER


- TIĞ ile BİZ

( ... İLE Katı bir şeyi dikerken iğne geçirilecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uclu ve ağaç saplı araç. )


- TIĞ ile MEKİK[Fars.]

( ... İLE El ya da otomatik dokuma tezgâhlarında, atkı ya da argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç. | Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç ya da plastikten, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç. )


- TİRLİN[Fr. < TIRE-LIGNE]

( Mürekkeple çizgi çizmeye yarayan, türlü kalınlıklarda gereç. | Mürekkebin daha çabuk kurumasını sağlayan nesne. )


- TİYATRO ve/=/||/<> HALK SAĞLIĞI


- TO CONFER POWERS and/||/<> TO CONFER RIGHTS

( Yetki vermek. VE/||/<> Hak vermek. )


- TO FORGET vs. NEGLIGENCE


- TO LEAVE vs. TO DIGRESS


- TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE


- TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs. IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS


- TO PREPARE vs./and RIGGING


- TO REDUCE vs./and NEGLIGENCE


- TO SCRATCH vs. TO DIG UP


- TO UNDERSTAND vs. "DIGESTION"


- TON[Fr. < TONNE] değil/yerine/= BENİZ | RENK | SES AĞIRLIĞI


- TOPLAMA ile YIĞMA


- TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI


- TÖVBE ile/ve İSTİĞFAR


- TÖVBE ile/ve SIĞINMA


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ):
ETKİLEŞİMCİLİK ile/ve/||/<> EPİFENOMENALİZM ile/ve/||/<> PARALELİZM


- TÖZ İKİLİĞİ(DUALİZMİ) ile/ve/||/<> NİTELİK İKİLİĞİ(DUALİZMİ)

( ... İLE/VE/||/<> Nagel. | Chalmers. )


- TRAFİK IŞIĞI ile SEMAFOR[Fr. < Yun.]

( ... İLE Demiryollarında, gündüz mekanik olarak kırmızı bir kolla, gece kırmızı ışıkla işaret veren aygıt. | İki gemi ya da gemi ile kıyı istasyonu arasında haberleşmede kullanılan, üç kollu, işaret sütunu. )


- TRAKUNYA[Yun.] değil/yerine/= ÇARPAN BALIĞI


- TREND ile ÇIĞIR AÇMAK

( TREND vs. TO MARK A NEW EPOCH )


- TRİGER[İng. < TRIGGER] (KAYIŞI) değil/yerine/= TETİKLEYİCİ (KAYIŞ)


- TRİGLİSERİT ve/<> İNSÜLİN


- TRIGON/TRIGONE[İng.] değil/yerine/= ÜÇGEN


- TRIGRAPH[İng.] ile ...

( Tek ses çıkaran üç harf. )


- TRUE vs. RIGHT


- TSL/TRANSPORT LAYER SECURITY[İng.] değil/yerine/= AKTARIM KATMANI GÜVENLİĞİ


- TÜM DÜŞÜNCELERİN, ...:
BAŞLADIĞI/KAYNAĞI ve/||/<> DURDUĞU/SONLANDIĞI

( Akıl. VE/||/<> Akıl. )


- TURNA ile TURNA BALIĞI(PIKE)

( Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş. İLE Tatlı sularda yaşayan yırtıcı bir balık. )

( GRUS GRUS cum ESOX LUCIUS )


- TUTARSIZLIĞINDAN UTANMAMAK ile/ve/||/<>/< ÖLÇÜYÜ SEVMEMEK


- TÜTÜN(/SİGARA/NARGİLE VS.) SORUNUNDA:

"YASAK" değil SINIRLAMA
ve/||/<>
DUMAN değil GAZ
ve/||/<>
"BIRAKMA" değil BAŞLAMAMA
ve/||/<>
İRÂDE
["Evet!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]
değil
İHTİYÂR
["Hayır!"
diyebilme olanağı/gücü/isteği]


- TÜZE(HUKUK) GÜVENLİĞİ / TÜZE(HUKUK) GÜVENCESİ


- UÇUK ile GECEYANIĞI

( ... İLE Uçuk gibi, birdenbire oluşan, kabarcıklı deri döküntülerine verilen ad. )


- ÜLSERATİF KOLİT TÜRLERİNDE:
ÜLSERATİF PROKTİT ile PROKTOSİGMOİDİT ile SOL TARAFLI KOLİT ile PANKOLİT ile AKUT ŞİDDETLİ ÜLSERATİF KOLİT

( Ülseratif kolitin en hafif biçimidir. Enflamasyon, anüse(rektum) en yakın bölgeyle sınırlıdır ve rektal kanama ile kendini gösterir. İLE Yalnızca kalın bağırsağın son bölümü(rektum ve sigmoid kolon) tutuludur. Belirtiler arasında, kanlı ishal, karın krampları, ağrı ve tuvalete çıkma gereksinimi duyulmasına karşın yapamama sayılabilir. İLE İltihaplanma, kalın bağırsağın dalağa kadar olan sol kısmına doğru uzanır. Kanlı ishal, kilo kaybı, abdominal kramp ve sol tarafta ağrı ile kendini gösterir. İLE Sıklıkla tüm kalın bağırsağı etkiler ve şiddetli olabilen kanlı ishal, karın krampları ve ağrı, yorgunluk ve önemli kilo kaybına neden olur. İLE Bu nadir kolit biçimi, tüm kolonu etkiler ve şiddetli ağrı ve ishal, kanama, ateş ve yemek yiyememeye neden olur. )

( )

( Ülseratif kolit, sindirim sisteminde uzun süreli iltihaplanma ve ülserlere (yaralara) neden olan bir bağırsak hastalığıdır. Kalın bağırsak (kolon) ve rektumun iç yüzünü döşeyen mukozayı etkiler. Gövdeyi güçsüz düşüren hatta ölüme neden olan komplikasyonlara neden olabilir. Belirtiler genellikle zamanla gelişir ve hastalığın tutulum yeri ve şiddetine göre değişir. )

( )


- ULUSAL BİRLİK ile/ve/<> KABİLE BİRLİĞİ

( Toplumların/ulusların birliğini sağlayan, en önemli ve öncelikli olgu, dilidir. İLE/VE/<> "Tek ağız" anlamına gelen Vantok Kültürü, Papua Yeni Gine'de bulunan bir kabilenin, üyelerinin aynı dili kullanmalarıyla, birbirlerini her yönden korudukları bir kültür de, buna en iyi örneklerdendir. )


- ÜNİVERSİTENİN:
EVRENSELLİĞİ ile/ve/değil EVRENSELLEŞTİRİCİLİĞİ


- UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )

( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN


- ÜRETTİĞİNİ TÜKETEN ile/ve/yerine/<> TÜKETTİĞİNDEN ÜRETEN


- ÜSLÛP'TA:
BİREYSELLİĞİN YÜCELİĞİ ve GÜZELLİK SEVGİSİ


- ÜST BACAK KEMİĞİ ile KAVAL KEMİĞİ/BACAK KALEMİ

( ... İLE Baldırda olan iki kemikten kalını. )

( FEMUR vs. TIBIA )


- UTANÇ ile/ve/||/<> ÖZERKLİĞE KARŞI UTANÇ


- UYANIKLIK:
"ÖTEKİNİN AÇIĞINI GÖRMEK/ARAMAK" değil/yerine/>< KENDİNİ DENETİMDE TUTMAK


- UYKU ile UYKU HASTALIĞI

( ... İLE Botswana'nın Okavanga vadisinde bulunan çeçe[tsetse] sineğinin bulaştırdığı bu hastalık, kurtuluşu olmayan ve ölümle sonuçlanan bir hastalıktır.[Bu hastalığa tutulan kişi, sürekli uyur, uyanınca acıkır, yemek yer ve tekrar uyur. Zaman içinde, aşırı şişmanlamadan dolayı da çatlarmış.] )


- UYKUSUZLUK EŞİĞİ ile ...

( En fazla 11 gün [olabilir]. [Çok uzun süre uykusuz olduğunu düşünen/söyleyenlerin durumu uykuyu algılayamama sorunudur.] )


- UYUMLANMA ile/ve/||/<>/> UYUMLANMA SINIRI/EŞİĞİ


- UZAK DURULMASI GEREKEN KİŞİLER:
"HEP HAKLILAR" ve/||/<> "HERŞEYE, SÜREKLİ İTİRAZ EDENLER" ve/||/<> "SADECE BEN" DİYENLER ve/||/<> BAŞKALARINI DEĞERSİZ GÖRENLER ve/||/<> ÇIKARCILAR ve/||/<> İSTEDİĞİ OLMADIĞINDA TUTUM DEĞİŞTİRENLER ve/||/<> ARAMADIĞIN SÜRECE ARAMAYANLAR ve/||/<> İŞİ DÜŞMEDİKÇE TANIMAYANLAR ve/||/<> İŞİ BİTTİĞİNDE, YANINDA DURMAYANLAR


- UZAKLIK/MESAFE ile UZAY UZAKLIĞI

( DISTANCE vs. PARSEC[pc = 206.265 AU] )


- UZAKLIK ile/ve//||/<> "TAÇ UTANGAÇLIĞI"

( ... İLE/VE/||/<> Ağaç türlerinin en tepesinde bulunan dallarının birbirine dokunmaktan kaçınması. )

( )


- ÜZÜLME(MELİ)!:
[ne] YALNIZLIK('A) ne de YALAN('A)


- VAHİY ile/ve/||/<>/> TEBLİĞ


- VAR ve/||/<> VAR'IN BİLGİSİ ve/||/<> VAR'IN PAYLAŞILABİLİRLİĞİ

( Vardır. VE/||/<>/> Bilinebilir. VE/||/<>/> Her zaman, zemin ve koşulda. )


- VARLIĞI İSTEMEK ve/||/<> YOKLUKTAN KAÇMAK


- VARLIĞIM ile BEN VARIM

( MY BEING vs. I EXIST )


- VARLIĞIN BİLİNCİ ile/ve BİLİNCİN VARLIĞI

( CONSCIOUSNESS OF THE EXISTENCE vs./and EXISTENCE OF THE CONSCIOUSNESS )


- VARLIK BİRLİĞİ ile/ve ÖZDEŞLİK

( EXISTENCE UNITY vs./and IDENTITY )


- VARLIK ile/ve/değil/<> YOKLUĞUN VARLIĞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> İnsan. )


- VAROLAN ile/ve/<> VAR OLMASI GEREKEN ile/ve/<> HAYAL ETTİĞİNİ/N GERÇEKLEŞTİR(İL)ME(Sİ)

( Bilim. İLE/VE/<> Felsefe. İLE/VE/<> Sanat. )


- VAROLDUĞUNDAN DOLAYI DÜŞLENEN ile/ve/||/<> DÜŞLENDİĞİNDEN DOLAYI VAR OLACAK OLAN


- VATOZ ile DİKENLİ/İĞNELİ VATOZ

( ... İLE Karayipler'de yaşarlar. )

( Köpekbalıklarından, sırtında büyük dikenleri olan, kuma gömülü olarak yaşayan bir balık. İLE ... )

( RAJA CLAVATA cum ... )


- VATOZ ile KIRKAMBARBALIĞI

( ... İLE Büyük bir tür vatoz. )


- VAZGEÇMEK değil/yerine SIĞDIRMAK

( Âlimin tutumu. DEĞİL/YERİNE Ârifin tutumu. )


- VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK

( )


- VECD ile/ve CEZBE ile/ve İSTİĞRAK


- VEDA'LARDA:
RIG ile/ve SAMA ile/ve YACUR ile/ve ATHARVA


- VER(EBİL)MEK:
OLDUĞUNDA/BOLLUKTA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLMADIĞINDA/KITLIKTA/ZORLUKTA/YOKLUKTA


- VERDİĞİN ŞEYLERİ "GÖRMEMEK" ve/||/<>/>/< VEREBİLECEĞİN ŞEYLERİ ARTIRMAK


- VERTİGO[İng.] değil/yerine/= BAŞ DÖNMESİ


- VERTIGO ve/||/<> HITCHCOCK

( Alfred Hitchcock'un en çok sevilen filmi. )


- VERTİGO ve/<> TİP 1 DİYABET ve/<> HEMATOİD ARTRİT ve/<> LUPUS ve/<> MS ve/<> HAŞİMATO


- VERTİGO ile VİTİLİGO/ALA

( ... İLE Kerevizde bulunan psoralenler, deride, melanin üretimini artırarak, vitiligodan[beyaz lekeler] kurtulmaya yardımcı olur. )


- VERY TIGHT vs. FULL OF LIFE


- VİGİZM(WHIGGISM) ile/ve ANAKRONİZM

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE/VE Geçmişi, bugünün kavramlarını verecek biçimde düzenlemek. | Tarihî gelişimi, günümüzdeki herhangi bir kavramı ortaya çıkaracak biçimde örgütlemek. )


- VİGİZM(WHIGGISM) ile ÜTOPYA[< Yun.]

( Bugünün kavramlarını/olgularını, geçmişe taşımak. | Zamanın, gelenek ve ahlâk anlayışına uymayan tutum. | Olay tarihinde yanılma. İLE "Kurgusal/aşırı hayalci geleceği" "kabul ederek", bugüne ya da yakın geleceğe çekme (boş) "çabası". )


- VİGLA[İt.] değil/yerine/= NÖBET YERİ

( Savaş ve ticaret gemilerinin direklerine ve dalyanlarda, dikine gömülmüş gönderler üzerine, gözcülerin nöbet tutmaları için yapılmış yer. )


- VIGO(U)R vs. POWER


- VİJİLANS/VİGILANCE[İng.] değil/yerine/= UYANIKLIK | SÜREÇ İZLEM


- VITAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA


- VİTRİNLERE/TEZGAHLARA UZUN UZUN BAKMAK ile/yerine GEREKENE, GEREKTİĞİ KADAR BAKMAK

( SHOPPING IN LONG PERIOD vs. LOOKING TO THE NECESSITY
LOOKING TO THE NECESSITY instead of SHOPPING IN LONG PERIOD )


- VK/VİTAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA


- VOLÜM değil/yerine/= OYLUM, | SES YÜKSEKLİĞİ


- VUCA:
VOLATILITY | UNCERTAINTY | COMPLEXITY | AMBIGUITY ile/değil/yerine/>/>< VISION | UNDERSTANDING | CLARITY | AGILITY

( Değişkenlik, Oynaklık | Belirsizlik | Karmaşıklık | Anlaşılmazlık İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< İleri Görüş/Ülkü | Anlayış | Belirginlik | Kavrayış, Çeviklik )

( image )


- WEIGH vs. WEIGHT


- WLLR/WEIGHTED LOG LIKELIHOOD RATIO[İng.] değil/yerine/= AĞIRLIKLI LOGARITMİK OLASILIKLI ORAN


- WOLFGANG AMADEUS MOZART ile/ve/||/<> LUDWIG VAN BEETHOVEN

( 27 Ocak 1756 - 05 Aralık 1791 ile/ve/||/<> 17 Aralık 1770 - 26 Mart 1827 )

( ... İLE/VE/||/<> Kulağı, duyma yetisini kaybetmiş olan.[1801'de işitme sorunları yaşamaya başlamış ve 1817'de tamamen duymamaya başlamıştır.] )


- WORD/ACTION vs. RIGHT PLACE


- WORD/ACTION vs. RIGHT TIME


- YADERKLİK = İĞTİYAR = HETERONOMY[İng.] = HÉTÉRONOMIE[Fr.] = HETERONOMIE[Alm.] = HETEROS:BAŞKASI, NOMOS:YASA[Yun.]


- YAĞ DOKUSU:
BEYAZ ile/ve/||/<> KAHVERENGİ ile/ve/||/<> KEMİK İLİĞİ

( Deri altında, karın içinde, iç örgenlerin çevresinde birikir. Çoğunlukla kalça ve göbek olarak görürüz. İç örgen yağlanmasını ise göremeyiz. Araçlarla ölçmek gerekir. Beslenme yanlışları, metabolizmadaki sorunlar, bu yağ dokusunu artırır, şişmanlama nedeni ve sonucudur. İLE/VE/||/<> Sırtta, kürek kemiklerinin arasında ve omuzda bulunur. Yattığımız yerden kalori yakmamızı sağlar. Gövde ısısının dengesinde çok önemlidir. İLE/VE/||/<> Uzun kemiklerin iki ucunda, kan yapımında görevli kırmızı kemik iliği, kemiğin ortasında ise sarı kemik iliği bulunur. Bu yağlı ilik salgıladığı büyüme etmenleriyle kemiğin yenilenmesinde çok önemlidir. )


- YAKINDIĞIMIZ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< (")YAKINIMIZ(")


- Yâl ehliyle de (gerektiği kadar) KONUŞ!!!


- YALAN SÖYLEMEK ile/ve/değil/<> DUYMAK İSTENİLENİ (İSTENİLDİĞİ BİÇİMDE) SÖYLEMEK


- YALAN ile IĞRIP

( ... İLE Yalan, düzen. )


- YALNIZLIK ile DÜŞÜNÜR/YAZAR "YALNIZLIĞI"

( ... İLE Azınlıkta olmanın ya da paylaşım ağının yaygın olamamasından dolayı duyumsanan. )


- YAP!:
(")KİŞİLERİN(") "YAPTIĞINI"
değil/yerine
KİŞİNİN(/KENDİ) YAPABİLECEĞİNİ


- YAPILAN İŞ:
ELİNE YAKIŞSIN ile/ve/değil/||/<>/< ELİNE YAPIŞSIN


- YAPMADIĞIN ile/ve/değil EŞİK


- YAPRAK ile/değil İĞNEYAPRAK

( ... İLE/DEĞİL Çam türlerinde görülen, ince uzun, sivri uclu yaprak. )


- YAPTIĞIMIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> YAPMAYABİLECEKKEN YAPTIĞIMIZ

( Her birinin sorumluluğu ve olumlu ya da olumsuz bir karşılığı vardır/oluşur. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Karşılığı, seviyeli olarak çok daha ağırlaşır. )

( İstenç/irâde ile yaparız. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Direncimizi/ihtiyârımızı etkin tutmayı yeğleyerek yapmayabiliriz. )


- YAPTIĞIN İŞİ SEVMEK ile/ve/||/<>/>/< SEVDİĞİN İŞİ YAPMAK


- YAPTIĞIN ile/ve/değil EŞİK


- YAPTIĞINI "ÖVMEK" değil/ne yazık ki/> YAPTIĞINI YIKMAK


- YARAR/"MANTIK" EVLİLİĞİ ile AŞK EVLİLİĞİ


- YARARCI/PRAGMATİK (YAKLAŞIM) ile/ve/değil/yerine ALGI DÜZENSEL/PARADİGMATİK (YAKLAŞIM)

( [not] USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) vs./and/but PARADIGMAL (APPROACH)
PARADIGMAL (APPROACH) instead of USEFUL/PRAGMATICAL (APPROACH) )


- YARATTIĞIN ETKİ ile/ve/<> BIRAKTIĞIN ETKİ/İZ


- YARDIMCILARIN:
ÇOKLUĞU ile/yerine/değil YARARLILIĞI

( Bazı koşullarda, kimse, bize yardımcı olamaz. )


- YARGI ETİĞİ ile/ve/||/<> BANGALOR YARGI ETİĞİ


- YARGILAMA SIRASINDA, SUSMANIN ...:
YORUMLANMASININ GENİŞLİĞİ ve/||/<> KULLANILDIĞI AŞAMA ve/||/<> AVUKATININ, ORADA/YANINDA BULUNMASI ve/||/<> ZANLININ BİLGİLENDİRİLMESİ

( ... VE/||/<> Duruşmada susma polis tarafından gerçekleştirilecek ifade alma sırasındaki susmaya nazaran daha geniş yorumlanır. Zira bu görüşe göre duruşma aşamasında sanık panik içinde ya da hazırlıksız olduğunu ileri süremez VE/||/<> Burada, kişinin bir hukukçunun yardımından yararlandığı, haklarından haberdar olduğu önkabulünden hareket edilmektedir. VE/||/<> Polisin, sorgusundan önce bilgilendirme yapması durumunda, susma, daha dikkatli irdelenmektedir. )


- YARGILAMA SÜRECİNDE:
İTHAM ile/ve/||/<> TAHKİK ile/ve/||/<> İŞBİRLİĞİ


- YARGILAMAK ile/ve/değil/yerine/> YARLIGAMAK

( Bir karara varmak üzere davalı ile davacıyı dinlemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Birinin suçunu bağışlamak, mağfiret etmek. )

( HÜKÜM ile/ve/değil/yerine/> MAĞFİRET/GUFRAN )


- YARGITAY/TEMYİZ SÜRESİ BAŞLANGICI:
TEFHİM İLE değil TEBLİĞ İLE

( Haberi okumak için burayı tıklayınız... )


- YARININI İYİLEŞTİRMENİN YOLU/YÖNTEMİ ve/||/<>/&lt;/: BUGÜN, NEYİ YANLIŞ YAPTIĞINI BİLMEK


- YAŞ/TARİH TESPİTİ:
KETEBE ve/||/<> ZAHRİYE ve/||/<> FİLİGRAN ve/||/<> MÜREKKEP

( Zahriye, XIII. yy.'a kadar bulunmaktadır. | Ser levha, XVI. yy.'dan sonra kullanılmaya başlanmıştır. | Eski yapıtlarda, cetvel yoktur. )


- YAŞADIĞIN GİBİ "DÜŞÜNMEK" ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ YAŞAMAK

( )


- YAŞAM ARALIĞI:
+50 ºC ile -50 ºC arasındadır.


- YAŞAM KOŞULLARINI DEĞİŞTİRMEDE ETKİSİ/İŞLEVİ OLABİLECEK "ÇÖZÜM":
"KİMSENİN, BENİ TANIMADIĞI" BİR YERDE/ÇEVREDE OLMA/YAŞAMA ZANNI/"İSTEĞİ" ile/değil BENİ TANIYANLARIN OLMADIĞI YERDE/ÇEVREDE BULUNMA DÜŞÜNCESİ/"İSTEĞİ"


- YAŞAM MATEMATİĞİNDE:
| (+) . (-) = (-) VE/YA DA (+) / (-) = (-) |
ile/değil/yerine/><
(+) - (-) = (+)

( | Olumsuz "kişilerle" tartışmayın! Sonuç, olumsuz olur.

VE/YA DA

Olumsuz "kişiler" için kendinizi paralamayın! Sonuç, olumsuz olur. |

İLE/DEĞİL/YERİNE/><

Olumsuz "kişileri" yaşamınızdan çıkarın! Sonuç, olumlu olur. )


- YAŞAM:
"OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ" değil OLDUĞU GİBİ


- YAŞAM:
SINANDIĞIMIZ YERDE ve/||/<> HESAP VERECEĞİMİZ YERDE

( Başlar. VE/||/<> Biter. )


- YAŞAM:
SOLUK ALDIĞIMIZ ANLAR ile/ve/değil SOLUĞUMUZU KESEN ANLAR


- YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI]:
SEVDİĞİN ve/+/||/&cap;/<>/>/<
(DÜNYANIN/TOPLUMUN) GEREKSİNİM/İ ve/+/||/&cap;/<>/>/<
KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN ŞEY DOLAYI ÖDENEN/ÖDENEBİLECEK ve/+/||/&cap;/<>/>/<
İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN

( [2'liler]
[∩: Kesişim]
[1: SEVDİĞİN | 2: GEREKSİNİM | 3: KARŞILIĞI/MALİYETİ, İYİ OLDUĞUNDAN DOLAYI ÖDENEN | 4: İYİ OLDUĞUN/YAPTIĞIN]
1 ve/∩/+/||/<> 2 = GÖREV/HEDEF(MISSION)
2 ve/∩/+/||/<> 3 = MESLEK(VOCATION)
3 ve/∩/+/||/<> 4 = UZMANLIK(PROFESSION)
4 ve/∩/+/||/<> 1 = COŞKU/TUTKU(PASSION)

ve/+/||/∩/<>/>

[3'lüler]
1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 = Coşku/heyecan ve gönül rahatlığı fakat "kesinliğin" bulunmaması
2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = Rahatlık fakat boşluk duyumu
3 ve/∩/+/||/<> 4 ve/∩/+/||/<> 1 = Tatmin fakat işe yaramazlık "düşüncesi/zannı"
4 ve/∩/+/||/<> 1 ve/∩/+/||/<> 2 = Neşe, dolgunluk/doluluk fakat "servetleştirilemeyen"

ve/+/||/∩/<>/>

1 ve/∩/+/||/<> 2 ve/∩/+/||/<> 3 ve/∩/+/||/<> 4 = YAŞAMA ANLAMI/AMACI/NEDENİ[IKIGAI] )

( [2's]
[∩: Intersection]
[1: WHAT YOU LOVE | 2: WHAT THE WORLD NEEDS | 3: WHAT YOU CAN BE PAID FOR | 4: WHAT YOU ARE GOOD AT]
1 &/∩/+/||/<> 2 = MISSION
2 &/∩/+/||/<> 3 = VOCATION
3 &/∩/+/||/<> 4 = PROFESSION)
4 &/∩/+/||/<> 1 = PASSION

&/+/||/∩/<>/>

[3's]
1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 = Excitement and complacency, but sense of uncertainty
2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = Comfortable but thought/"feeling" of emptiness
3 &/∩/+/||/<> 4 &/∩/+/||/<> 1 = Satisfaction but thought/"feeling" of uselesness
4 &/∩/+/||/<> 1 &/∩/+/||/<> 2 = Delight and fullness but no "wealth"

&/+/||/∩/<>/>

1 &/∩/+/||/<> 2 &/∩/+/||/<> 3 &/∩/+/||/<> 4 = REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI] )

( )

( REASON TO LIVE/HAVING A PURPOSE IN LIFE[IKIGAI]:
WHAT YOU LOVE and/∩/+/||/<> WHAT THE WORLD NEEDS and/∩/+/||/<> WHAT YOU CAN BE PAID FOR and/∩/+/||/<> WHAT YOU ARE GOOD AT )


- YASAMA SORUMSUZLUĞU ile/ve/<> YASAMA DOKUNULMAZLIĞI


- YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE

( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )


- YAŞAMI:
GELDİĞİ GİBİ KARŞILAMAK ile/ve/değil OLDUĞU GİBİ KARŞILAMAK


- YAŞAMIN DEĞİŞTİRDİĞİ ile/ve/<>/değil/yerine YAŞAM(LAR)I/NI DEĞİŞTİREN


- YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


- YAŞAMIN YALINLIĞINDA:
BİLİM ile/ve/||/<> FELSEFE ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> DİN

( Sınırlar. İLE/VE/||/<> Yorumlar. İLE/VE/||/<> Betimler. İLE/VE/||/<> Kutsar. )


- YAŞAMIN:
"UZUNLUĞU" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GENİŞLİĞİ


- YAŞAMIN:
"ZORLUĞU" ile/değil/yerine/||/<>/< SIRADANLIĞI


- YAŞAMSAL/VITAL ÖRGENLER:
BEYİN ile/ve/||/<> KARACİĞER ile/ve/||/<> AKCİĞER ile/ve/||/<> BÖBREK ile/ve/||/<> KALP


- YAŞAYAMAMAK ile/ve/değil YAŞADIĞINI, GÖNLÜNCE YAŞAYAMAMAK

( Hayallerini/istediklerini gerçekleştirememek. İLE/VE/DEĞİL Gerçekten istediklerini ve gerekenlerini yaptığın halde hayallerini gerçekleştirememek. )


- YAŞLANDIĞINDA/N DOLAYI OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKMAK DEĞİL ile/ve/değil/||/<> OYNAMAYI/GÜLMEYİ BIRAKTIĞINDA/N DOLAYI YAŞLANMAK


- YATIK GÖVDE = SÂK-I ZÂHİF = TIGE COUCHÉE


- YAYINBALIĞI ile ÇİZGİLİ YAYINBALIĞI


- YAZ LASTİĞİ ile KIŞ LASTİĞİ["KAR LASTİĞİ" değil!] ile DÖRT MEVSİM LASTİĞİ

( ... İLE Fren mesafesini kısaltır. İLE ... )

( Yaz lastiklerinin üzerinde yer alan diş desenleri ve kauçuk bileşimi, aracın, yola daha iyi tutunmasına yardımcı olur. Diş desenleri, kış lastiklerine göre daha az oyuğa sahiptir ve bu sayede, kauçuk maddesinin yola daha iyi temas etmesi sağlanır. Yaz lastiklerinde maksimum yol tutuşu amaçlanmaktadır. Ölçüsel olarak karakteristik özellikleri; [lastiğin taban/yanak oranı, taban genişliği, jant çapı vb.] aracın hız kapasitesini, ıslak ve kuru yol koşullarında performansını artırıcı etki göstermektedir. İLE Kış lastikleri, düşük sıcaklıklarda yani 7 °C'nin altındaki koşullarda da rahatlıkla kullanım sağlanması için özel olarak tasarlanmıştır. Kış lastiklerinin dişlerinin kauçukları, özel hazırlanmış bir kimyasal karışım ile üretilmiştir. Lastik dişleri, lastiklerin kış hava koşullarında kar tutmasını azaltıcı özellikte yapılmıştır. En önemli özelliklerinden biri, düşük sıcaklıktaki hava koşullarında yapısal özelliğini kaybetmemesidir. İLE Dört mevsim lastikleri, ıslak ve kuru olan yol koşullarında; yaz lastiklerinden daha kötü ancak yine de iyi bir performans sergilemektedir. Hafif karlı hava koşullarında da durumun geçiştirilmesine yardımcı olmaktadır. Dört mevsim lastiklerde; orta seviyede diş derinliği ve uzun diş ömrü vardır. )


- YAZDIĞINI YAP!(MAK) ve/<> YAPTIĞINI YAZ!(MAK)

( Yapacağını yaz, yazdığını yap! )

( Yaşamak için ayağa kalkmıyorsan, yazmak için masaya oturma! )

( TO DO WHAT YOU WROTE and/<> TO WRITE WHAT YOU DO/DONE )


- YAZININ KALICILIĞI ile/ve TAŞIN KALICILIĞI


- YAZMAK ve/=/||/<> BİRLİĞE GETİRMEK


- YEDİĞİMİZİ ile/ve/||/<> İÇTİĞİMİZİ

( İçelim! İLE/VE/||/<> Yiyelim!
[O kadar çok ve uzun süre çiğneyelim ki, lokmamız, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğimiz şeyi yutma ve ancak içmiş olalım! İçtiklerimizi de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yutalım!] )


- YEDİĞİN "KAP" ile "BİNDİĞİN DAL"


- YEDİĞİN/DEN | İÇTİĞİN/DEN ile/ve/değil/yerine YEMEDİĞİN/DEN | İÇMEDİĞİN/DEN

( Kâr. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yarar. )


- YEDİĞİN/İÇTİĞİN ile/ve/değil EŞİK


- YEMEDİĞİN/İÇMEDİĞİN ile/ve/değil EŞİK


- YENGEÇYİYEN AYIBALIĞI ile LEOPAR AYIBALIĞI ile FİL AYIBALIĞI

( ARCTOCEPHALUS PUSILLUS )


- YENİ CAMİ(HATİCE TURHAN SULTAN CAMİ) ile YENİ CAMİ(GÜNNÛŞ EMETULLAH VALİDE SULTAN CAMİİ) ile ESKİ-YENİ CAMİ / KASIM ÇAVUŞ CAMİSİ

( Eminönü'ndedir. İLE Üsküdar'dadır. İLE Eyüp'tedir. )

( ... İLE ... İLE XVI. yüzyılda, Kasım Çavuş tarafından. )


- YER FISTIĞI/ARAŞİT[Fr.] ile ŞAM FISTIĞI

( ARACHIDE avec ... )


- YERÇEKİMİNİN BİTTİĞİ NOKTA

( 105 km. )


- YERE-GÖĞE (SIĞMAMAK/SIĞDIRAMAMAK)


- YETERSİZ(LİĞ)İ "BAHÂNE ETMEK" ile/değil/yerine/>< İSABETLİ GEREKÇE/DAYANAKÇA GÖSTERMEK/ARAMAK


- YETİ = MELEKE = FACULTY[İng.] = FACULTÉ[Fr.] = VERMÖGEN, FÄHIGKEIT[Alm.] = FACULTAS[Lat.] = FACULTAD[İsp.]


- YGZ/ARTIFICIAL GENERAL İNTELLİGENCE[İng.] değil/yerine/= YAPAY GENEL ZEKÂ


- YIĞILMA ile SIKIŞMA


- YIĞIN ile İSTİF[İt.]

( Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe. | Birçok kişinin biraraya gelmesiyle oluşan kalabalık, küme, kitle. İLE Üst üste eşya konularak yapılan düzgün yığın. | Kereste, tahta gibi ağaç ürünlerini kurutmak ya da bekletmek amacı ile belirli düzenlerde üst üste dizerek yapılan yığın. | Stok. )


- YIĞIN = KÜTLE = MASS[İng.] = MASSE[Fr., Alm.] = MASSA[Lat.] = MASA[İsp.]


- YIĞIN ile LODA/NODA

( ... İLE Küme, yığın. | Demet. | Taneli ya da tanesiz saman yığını. | Üzeri toprak ya da otla örtülmüş saman yığını. )


- YIĞIN ile MİLLET

( 72 milleti, bir(lik) bilmeyen, İNSAN değil! )


- YIĞIN ile/ve/||/<>/> TINAZ

( ... İLE/VE/||/<>/> Dövülerek savrulmaya hazırlanan ekin yığını. )


- YILAN BALIĞI ile BAHÇE YILAN BALIĞI

( ANGUILLA ANGUILLA cum HETEROCONGRINAE )


- YILAN BALIĞI ile DENİZ YILANI


- YILANBALIĞI/YAYINBALIĞI ile ELEKTRİKLİ YILANBALIĞI


- YILANBALIĞI ile KURT YILANBALIĞI

( )


- YILANBALIĞI ile LAMPRİ

( EEL vs. (SEA) LAMPREY )

( ANGUILLA cum PETROMYZON )


- YILANBALIĞI ile MAGRİ


- YILANBALIĞI ile MAGRİ[Yun.]

( ... İLE Yılanbalığıgillerden, Avrupa kıyılarında yaşayan, büyük bir balık. )

( CONGER CONGER )


- YILANBALIĞI ile MİGRA

( ... İLE Büyük türde bir yılanbalığı. )


- YILANBALIĞI ile MURANA/ŞAKIT

( ... İLE Yılanbalığına benzeyen, çok yırtıcı, sıcak denizlerde yaşayan, göğüs yüzgeci olmayan bir deniz balığı. )

( ... cum MURAENA )


- YILANYASTIĞI

( Yılanyastığıgillerden, sulak ve nemli yerlerde yetişen, köksapında süt görünüşünden, yakıcı ve acı bir özsu bulunan, zehirli bir bitki. )

( DRACUNCULUS VULGARIS )


- YOK OLMA ile/ve RÜZGÂRLIĞI KALMAMA


- YOKLUĞA DAYANAMAYAN ile/>< VARLIĞA DAYANAMAYAN


- YOKLUĞU PAYLAŞMAK değil VARLIĞI PAYLAŞMAK ve/||/<> İYİ GÜN DOSTU OLMAK değil KÖTÜ GÜN DOSTU OLMAK


- YOKLUĞUN ESASI VE USÛLÜ ile VARLIĞIN ESASI VE USÛLÜ


- YOL ile ÇIĞIR

( ... İLE Çığın, kar üzerinde açtığı iz. | Hayvanların, gide gele açtıkları ince yol, patika. | İz. | Başkalarının da uyabileceği, yeni bir biçim, yöntem ya da yol. | Büyük hattatların sanat yolu. )


- YOL ile/ve ÇIĞIR/SEBİL/PATİKA[Slavca]

( ... İLE/VE Hayvanların açtığı yol. )


- YONCA ile TAVŞANBIYIĞI

( ... İLE Bir tür yonca. )


- YORUM ile/ve YORUMUN ETKİSİ/EGEMENLİĞİ


- YÜKLEDİĞİN ile/ve/||/<> YÜKLENDİĞİN


- YÜKSELEN GÖVDE = SÂK-I SÂ'İD = TIGE MONTANTE, TIGE ASCENDANTE


- YUNUS ile DOMUZBALIĞI

( ... İLE Yunusbalığıgillerden, bir memeli türü. )

( ... cum PHOCAENA COMMUNIS )


- YUTUVERMEK/İÇİVERMEK(/"MİDEYE İNDİRMEK/BIRAKMAK/ATMAK") ile/değil/yerine ÇİĞNEMEK


- YUVARLAK ile/ve ALTIGEN

( En uygun/ideal şekil. İLE/VE Küreye en yakın şekil. | Belirli/sınırlı bir alanı en iyi ve en az boşluk kalacak biçimde değerlendirmeyi sağlayan şekil. | Arı peteğinin her bir kovuğu. )


- ZAMAN ...:
" 'GEÇSE/GEÇSİN' DİYE BEKLEDİĞİNDE" ile/ve/||/<> " 'DURSA/DURSUN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"

( Durur [gibi algılanır]. İLE/VE/||/<> Geçer [gibi algılanır]. )


- ZAMANI:
NEREDE GEÇİRDİĞİMİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NASIL GEÇİRDİĞİMİZ

( Gövdemizle ilişkilidir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Anlığımızla(zihnimizle) ilişkilidir. )

( Nicelikseldir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Nitelikseldir. )


- ZAMANIN AÇIKLIĞI ile/ve/||/<> EVRENİN KAPALILIĞI


- ZÂTEN" değil/yerine BİLİNDİĞİ GİBİ/MÂLUM


- ZAYIFLAMAK ile/ve/değil/||/<> KEMERİN/LASTİĞİN ZAYIFLAMASI


- ZEN:
ANLAMI (")ANLAMSIZLIĞI/NDA(") ile/ve/||/<> (")ANLAMSIZLIĞI(") DA ANLAMLILIĞINDA


- ZEVK:
ALIŞILAGELMİŞLİK değil/yerine KENDİLİĞİNDENLİK


- ZEYTİNLER'DE:
ÇOLUR ile/ve HAL ile/ve KALİ ile/ve KALAMATA ile/ve KALEMBEZİ ile/ve MEMECİK ile/ve MEMİLİK ile/ve SARIULAK ile/ve SELE ile/ve USLU ile/ve YOĞULIĞ


- ZEYTİNYAĞI ve (ÇİĞ) FINDIK/CEVİZ/BADEM/ŞAM FISTIĞI


- ZİGANKA ile ...

( Rus köylü dansı. )


- ZİGON SEHPA ile FİSKOS SEHPA

( İçiçe geçmeli servis sehpası. İLE İki tekli koltuk arasında bulunan sehpa. )


- ZİGOT[Fr. < Yun.] ile/ve/> EMBRİYON ile/ve/> CENİN/FETÜS

( Döllenmiş hücre. İLE/VE/> 3-10 hafta arası. İLE/VE/> 10-38 hafta arası. )

( 24 haftadan sonraki doğumlarda, yaşam hakkı gereği bebekler yaşatılmaya çalışılmaktadır. )

( SPERM(ATOZOA): Boyu, kuyrukla birlikte 41-52 mikron; başı, 3-5 mikron (armuta benzer). Kuyruğunu vura vura saniyede 1-3 mm. ilerler. Tuba Fallopi'ye (16-20 cm.) 45 saniyede ulaşır. )

( Annenin 1 mm.nin 1/5'i, babanın 1 mm.nin 1/18-20'si. )

( DÖLLENME(FECUNDATIO): İlk 8 gün Tuba Uteri'de geçer. Bir yuvarlak oluşur(MORULA). )

( YUVALANMA(EMPLANTASYON) gerçekleşir. )

( BLASTUAL FAZ'I: Tüm organizma, hazırlanmaya başlar. Çok fazla fiziksel değişiklik olur. )

( Doğduğunda, ilk durumundan, 2500 kere büyük, 800 milyon kere ağırdır. )

( 1 göze/hücre, 26 milyar gözeye ulaşır. )

( ANNE KARNINDA YOLCULUK )

( )

( ... İLE Kısarak kapamak, sıkarak kapalı duruma getirmek. )

( MELFÛHA[çoğ. MELÂFÎH]: Anne karnındaki eril çocuk.
TAKLİYE: Anne karnındaki çocuğun yedinci aya doğru hareket etmesi, dönmesi. )

( ZYGOTE vs./and/> EMBRYO vs./and/> FETUS/FOETUS )


- ZITLARIN BİRLİĞİ ile PARADOKSLARIN BİRLİĞİ


- ZİYARET ETMEK değil/yerine/= GÖRMELİĞE GİTMEK


- ZORUNLU = NECESSARY[İng.] = NÉCESSAIRE[Fr.] = NOTWENDIG[Alm.] = NECESSARIA[Lat.]


- ZORUNLULUK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- ZORUNLULUK = ZARURET = NECESSITY[İng.] = NÉCESSITÉ[Fr.] = NOTWENDIGKEIT[Alm.] = NECESSITAS[Lat.] = NECESIDAD[İsp.]




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 62 kez incelenmiş/okunmuştur.