Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

F'LERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[ 05 Mayıs 2024 ]
itibariyle 1379 başlık/FaRk ile birlikte,
1536 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(3/3)


- FİTOTERAPİ/PHYTOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= BİTKİSEL SAĞALTIM


- FITRAT

( VAROLUŞ ÖZELLİKLERİ )


- FITRAT ile DOĞA


- FITRAT ve/= EŞİK


- FITRAT ile/ve/>< FİTRET/FETRET


- FITRAT ve HANİF

( Donanım. Varlık. VE Birliğe getirmek. )

( Aslî olan, kişinin fıtratında varolandır. )


- FITRAT ve/<> İLKELİLİK


- FİTRE ile/ve/||/<> FİDYE


- FİTRE ile/ve SADAKA

( Ramazan ayı boyunca. [Bayram namazına kadar] İLE/VE Ramazan ayı dışında. )

( ... İLE/VE Tüm nesne/bitki/hayvan ve hizmetler. )


- FITRÎ değil/yerine/= DOĞUŞTAN


- FITRİYAT ile EVVELİYAT


- FITRİYE/NATİVİZM değil/yerine/= DOĞUŞTANCILIK


- FIXED vs. RELATION


- FİYASKO[İt. FIASCO < Cerm.] ile/ve SKANDAL[Fr. < SCANDALE]

( Bir girişimde, gülünç ve başarısız sonuç. İLE/VE Ayıp sayılacak bir durumun çıkaracağı gürültü. | Büyük yankı uyandıran, utanç verici ya da küçük düşürücü olay. )

( Böyle kuşun, böyle kuyruğu olur. )

( FIASCO vs./and SCANDAL )


- FİYAT/I ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞER/İ

( Nesnelere verilen. İLE/VE İnsana/kişiye verilen. )

( [... olmayana]
"Çöp" denilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Çıkarken kapıyı kapat" denilir. )

( Her şeyin olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bazı şeylerin ve kişilerin olur. )

( ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEMEN )

( [not] PRICE vs./and/but/||/<>/< VALUE
VALUE instead of PRICE )


- FİYAT değil/yerine/= EDER


- FİYAT ile/ve ÖNEM


- FİYAT ile/ve ÜCRET

( Bir malın ya da ürünün, para olarak karşılığı. İLE/VE Emek ya da hizmet karşılığı ödenen para. )


- FİYAT ile ÜCRET

( ... İLE Emeğin satış bedelidir. İşgücünün gelir dağılımındaki payıdır. )


- FİZİBİLİTE değil/yerine/= UYGULANIRLIK


- FİZİBİLİTE değil/yerine/= YAPILABİLİRLİK/UYGULANABİLİRLİK


- FİZİK - > ANLAM <- METAFİZİK

( PHYSICS -> MEANING <- METAPHYSICS )


- FİZİK ANTROPOLOJİ ile/ve SOSYAL ANTROPOLOJİ ile/ve PALEO ANTROPOLOJİ

( Fizik antropoloji, biyoloji ve tarihin; sosyal antropoloji ise tarih ve sosyolojinin kesiştiği/buluştuğu alan. )


- FİZİK İLKELERİ ile/ve/||/<>/> MACH İLKELERİ

( ... İLE/VE/||/<>
Mach 0. Evren, uzaktaki galaksilerin ortalama hareketiyle temsil edildiği üzere, yerel eylemsiz çerçevelere göre dönmez.
Mach 1. Newton’ın kütleçekim sabiti, G, dinamik bir alandır.
Mach 2. Boş bir uzayda bulunan cismin eylemsizliği yoktur.
Mach 3. Yerel eylemsizlik çerçeveleri kozmik hareketten öyle etkilenmiştir ki evrendeki maddenin ortalama hareketi yerel eylemsiz çerçevelerine göre dönmez biçimde görülür.
Mach 4. Evren uzaysal olarak kapalıdır.
Mach 5. Evrenin toplam açısal momentumu, momentumu ve enerjisi sıfırdır.
Mach 6. Maddenin eylemsizliğini evrendeki madde dağılımı belirler.
Mach 7. Evrendeki tüm maddeyi alırsanız, uzay da kalmaz.
Mach 8. Bu sayı bir mertebesinde kesin bir sayıdır. Burada evrenin ortalama yoğunluğu, Newton'un kütleçekim sabiti ve Hubble zamanıdır.
Mach 9. Mutlak hiçbir yapı yoktur.
Mach 10. Sistemin geneline yapılan ötelemeler ve döndürmeler gözlemlenemezdir. )


- FİZİK MUAYENE/PHYSICAL EXAMINATION[İng.] değil/yerine/= FİZİK BAKI


- FİZİK ve/<> KİMYA ile/ve/değil/<> ORGANİK

( Etkileş(tir)ir. VE/<> Dönüştürür. İLE/VE/DEĞİL/<> Örgütlenir. )


- FİZİK YASALARI:
BİRİNCİ DERECE ile/ve/||/<>/> İKİNCİ DERECE

( "İleri-geri gitmenin" yanıtı yoktur. )


- FİZİK YASALARI bakışımsal[simetrik]/||/= ZAMAN


- FİZİK ile/ve/||/<> ASTRO FİZİK


- FİZİK ve/||/<>/>/< DENEYİM


- FİZİK ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE ve/||/<>/>/< FİZİK


- FİZİK ile/ve/||/<>/> FİZİĞİN MATEMATİKSELLEŞTİRİLMESİ


- FİZİK ile/ve/||/<> KİMYA

( Katının/sertin bilgisi/bilimi. İLE/VE/||/<> Sıvı, gaz ve yumuşağın bilgisi/bilimi. )


- FİZİK ile/ve/||/<>/> KİMYA ile/ve/||/<>/> DİRİMBİLİM

( [nesne ...] Kımıldamıyorsa. İLE/VE/||/<>/> Kokuyorsa. İLE/VE/||/<>/> Kımıldıyorsa. )


- FİZİK ile KUVANTUM FİZİĞİ ile TERMO DİNAMİK


- FİZİK ile/ve MEKANİK

( PHYSICS vs./and MECHANICS )


- FİZİK ile/ve/||/<>/> METAFİZİK

( Cisim. İLE Cisimsellik. )

( Madde İLE/VE/||/<>/> Varlık. )

( Madde ve Varlık arasındaki durum/ilişki Mevcud. )

( Sadece "ilk neden" alanının incelenmesi, ilâhiyat/teoloji. )

( [ilk neden] | < 0 ile/ve/||/<>/> 0 > | [ilk neden] )

( Işıktan yavaş olan. İLE/VE/||/<>/> Işıktan hızlı olan. )

( )


- FİZİK ile METAFİZİK/MATEMATİKSEL FİZİK

( )


- FİZİK ile/ve MÜZİK

( PHYSICS vs./and MUSIC )


- FİZİK ve/||/<> ÖNCELİKLİLER

( Açısal hız: Bir nesnenin bir eksen etrafında dönme oranı.

Açısal ivme: Bir nesnenin açısal hızının birim zamanda değişme oranı.

Açısal momentum: Bir nesnenin bir eksen etrafında dönmesinden kaynaklanan momentum.

Ağırlık: Bir nesnenin yerçekimi gücüyle çekilmesi sonucu oluşan güç.

Basınç: Bir yüzeye dik olarak uygulanan gücün birim alana düşen ölçüsü.

Basit makine: İş yapmayı kolaylaştıran ya da değiştiren yalın bir aygıt.[kaldıraç, makara, eğik düzlem, vida, kama ve çark dişli]

Çalışma: Bir gücün, bir nesne üzerinde yaptığı yer değiştirme ölçüsü.

Çekim gücü: İki nesne arasındaki kütlelerine orantılı olarak çekici güç.

Dalga: Bir ortamda enerjinin ya da bozulmanın yayılması.[ses dalgaları, ışık dalgaları, su dalgaları ve sismik dalgalar]

Dalga boyu: Bir dalga biçimindeki iki ardışık tepe ya da çukur arasındaki uzaklık.

Devinim denklemleri: Değişmeyen ivmeli hareketleri tanımlayan matematiksel denklemler. [x = x0 + v0t + (1/2)at2 veya v = v0 + at gibi denklemler hareket denklemleridir]

Dönme hareketi: Bir nesnenin, bir eksen etrafında dönmesi.

Durağanlık(atâlet): Bir nesnenin hareket durumunu koruma eğilimi.

Durağanlık momenti: Bir nesnenin durağanlığının(atâletinin) dönme hareketine karşı gösterdiği direnç oranı.

Elektrik akımı: Bir iletken içinde elektronların bir yönde akışı.

Elektrik olanağı: Bir elektrik yükünün, bir noktadaki elektrik alanından kaynaklanan olağan enerjisi.

Elektrik yükü: Bir nesnenin elektrik güçlerine maruz kalma özelliği.[artı ya da eksi olabilir]

Elektromanyetik dalga: Elektrik ve manyetik alanların birlikte yayılan dalga biçimi.[Işık, radyo dalgaları, mikrodalgalar, kızılötesi, morötesi, X ışınları ve gama ışınları vb.]

Elektromanyetik indüksiyon: Bir iletkenin devinimi ya da manyetik alanın değişimi sonucu oluşan elektrik akımı ya da gerilimi.

Elektromanyetizma: Elektrik ve manyetizma arasındaki ilişkiyi inceleyen fizik dalı.

Elektron: Atomun çekirdeğinin etrafında dönen negatif yüklü temel parçacık.

Enerji: Bir nesnenin ya da düzenin iş yapabilme olanağı.

Eylemsizlik gücü: Devinimli bir gönderim çerçevesinden bakıldığında ortaya çıkan sanal güç. [dönen bir platformda duran bir kişiye etki eden merkezkaç gücü ya da fren yapan bir araçta öne doğru fırlayan bir yolcuya etki eden durağanlık[atâlet] gücü]

Foton: Işığın ya da elektromanyetik radyasyonun en küçük enerji paketi.[Işığın hem dalga hem de parçacık özelliği gösterdiğini kanıtlayan kuantum mekaniğinin temel kavramlarından biridir]

Frekans: Bir dalga ya da titreşimin birim zamanda tekrarlanma sayısı.

Frenleme ışınımı: Hızlı devinen yüklü bir parçacığın yönünü değiştirdiğinde yaydığı elektromanyetik radyasyon. [X ışınları üretmek için kullanılır]

Genlik: Bir dalga ya da titreşimin en yüksek seviyedeki sapma oranı.

Gerilme gücü: Bir nesneye uygulanan gücün, nesneyi uzatmaya çalışması. [bir yayın iki ucuna uygulanan güçler, gerilme gücüdür]

Girişim: İki ya da daha fazla dalganın üst üste binmesi sonucu oluşan yeni dalga biçimi.

Güç: Birim zamanda yapılan iş ya da tüketilen enerji oranı.

Hız: Bir nesnenin konumunun birim zamanda değişme oranı.

İvme: Bir nesnenin hızının birim zamanda değişme oranı.

Kırılma: Bir dalganın, bir ortamdan ötekine girerken hızının ve yönünün değişmesi. [ışığın camdan geçerken kırılması ya da sesin sudan havaya geçerken kırılması]

Kinetik enerji: Bir nesnenin deviniminden kaynaklanan enerji.

Momentum: Bir nesnenin kütlesiyle hızının çarpımı.

Potansiyel enerji: Bir nesnenin konumundan ya da durumundan kaynaklanan enerji.

Tork: Bir gücün, bir eksen etrafında döndürme etkisi.

Uyumlu titreşim: Döngüsel ve sinüzoidal olan titreşim. [salınan bir sarkaç ya da yaylı düzen, uyumlu titreşim yapar]

Yansıma: Bir dalganın, bir yüzeyden geri sekip aynı ortama girmesi. [ışığın aynadan yansıması ya da sesin duvardan yansıması]

Yerçekimi olanağı: Bir nesnenin yerçekimi alanından kaynaklanan olağan enerjisi. )


- FİZİKÖTESİ = MABAD-ET-TABİİYE = METAPHYSICS[İng.] = MÉTAPHYSIQUE[Fr.] = METAPHYSIK[Alm.] = META TA PHYSIKA[Yun.]


- FİZİKÖTESİ ile/ve/||/<> VAROLUŞBİLİMLER ile/ve/||/<> VAROLUŞBİLİM ile/ve/||/<> VAROLUŞBİLİM

( Felsefede. İLE/VE/||/<> Felsefede. İLE/VE/||/<> Teknolojide. İLE/VE/||/<> Bilimde. )

( METAPHYSICS vs./and/||/<> ONTOLOGIES vs./and/||/<> ONTOLOGY vs./and/||/<> ONTOLOGY )


- FİZİKSEL CİSİM ile MATEMATİKSEL CİSİM


- FİZİKSEL İŞ YAPMAK ile HİZMET ETMEK


- FİZİKSEL NİCELİK İKİLİĞİ ile KİMYASAL NİCELİK İKİLİĞİ


- FİZİKTE:
1+2+3+... yerine/---> -1/12

( )


- FİZYOGNOMİ

( Yüz okuma sanatı. )


- FİZYOLOG değil/yerine/= İŞLEVBİLİMCİ


- FİZYOLOJİ/PHYSIOLOGY[İng.] değil/yerine/= ORGANİZMA İŞLEV BİLİMİ


- FİZYOLOJİ ile/ve/değil/<> ANATOMİ

( www.anatomage.com | www.anatomagetable.com )

( [not] PHYSIOLOGY vs./and/but/<> ANATOMY )


- FİZYOLOJİ değil/yerine/= İŞLEVBİLİM


- FİZYOLOJİ ile/ve/||/<> NÖROFİZYOLOJİ

( bkz. Jean Martin Charcot )


- FİZYOLOJİK GEREKSİNİMLER ile/ve/<> PSİKOLOJİK GEREKSİNİMLER

( Yerleşim dışında. İLE/VE/<> Yerleşim merkezlerinde. )

( PHYSIOLOGICAL NEEDS vs./and/<> PSYCHOLOGICAL NEEDS )


- FİZYOLOJİK PSİKOLOJİ değil/yerine/= İŞLEVBİLİMSEL USBİLİM


- FİZYOLOJİK ile FİZİKSEL


- FİZYOLOJİK değil/yerine/= İŞLEVSEL/YİNİŞLEVSEL


- FİZYON/FİSSION[İng.] değil/yerine/= BÖLÜNME


- FİZYOPATOLOJİ/PHYSIOPATHOLOGY[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK OLUŞUM BİLİMİ


- FİZYOTERAPİ değil/yerine/= İŞLEVONUM


- FİZYOTERAPİST değil/yerine/= İŞLEVONUMCU


- Fırtınayı DİNLE!!!


- Fısıldama! KONUŞ!!!


- Fısıldamadan KONUŞ!!!


- FLAIR vs. FLARE


- FLAMA[İt.] değil/yerine/= BAYRAK


- FLAMANLAR < LEYLEKSİLER

( Kuşlar sınıfının, leyleksiler takımının bir alttakımı. < ... )


- FLAMBAJ/FLAMBAGE[İng.] değil/yerine/= YALAZLAMA


- FLAME vs. FIRE


- FLAMİNGO değil/yerine/= ALLI TURNA


- FLAMİNGO ile BATI HİNT FLAMİNGOLARI

( ... İLE Kuluçkalarını Karayipler'de kurarlar. )

( ... İLE Yavrularını, önceden sindirdikleri karides suyuyla 1 ay boyunca beslerler. [Daha sonra Güney Amerika'ya birlikte göçerler.] )

( Flamingoların, özellikle sudayken, tek ayakları üzerinde durmalarının nedeni, ayaklarını dinlendirme değil gövdelerini sıcak tutma çabasıdır. Bu biçimde, daha az ısı kaybederler. )

( PHOENICOPTERUS RUBER )


- FLAMİNGO ile ŞİLİ FLAMİNGOSU


- FLANDRA[İt.] ile FLANDRA/KURDELEBALIĞI

( Genellikle ince bezden yapılmış, uçkurluk bölümü dar, kurdele biçiminde bayrak. İLE Kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı gövdeli, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı. )

( ... cum CEPOLA RUBESCENS )


- FLANK[İng.] değil/yerine/= BÖĞÜR


- FLAPPING TREMOR ASTERIXIS, FLAPPING TREMOR[İng.] değil/yerine/= KANAT ÇIRPINTISI


- FLASHBULB HAFIZA/FLASHBULB MEMORY[İng.] değil/yerine/= AYRINTILI OLAY BELLEĞİ


- FLASİDİTE/FLACCIDITY[İng.] değil/yerine/= GEVŞEKLİK


- FLASTER ADHESIVE TAPE[İng.] değil/yerine/= YAPIŞKAN ŞERIT


- fldxt.[Lat. < FLUIDEXTRACTUM] değil/yerine/= BİTKİSEL İLÂCIN SIVI HALDEKİ ÖZÜ


- FLEGMON[Yun.]

( Deri altındaki ya da organlar arasındaki katılgandokunun yangılanması. )


- FLEKSİBIL/FLEXIBLE[İng.] değil/yerine/= ESNEK


- FLEKSIBILITE/FLEXIBILITY[İng.] değil/yerine/= ESNEKLİK


- FLEKSİYON/FLEXION[İng.] değil/yerine/= ESNEME


- FLEKSÖR/FLEXOR[İng.] değil/yerine/= BÜKÜCÜ, EĞİCİ


- FLEKSURA/FLEXURA[İng.] değil/yerine/= BÜKÜNTÜ


- FLEOL[Fr.]

( Buğdaygillerden, küçük bir çayır otu. [Lat. PHELEUM PRATENSE] )


- FLEP/FLAP[İng.] değil/yerine/= SAPLI DOKU


- FLESH vs. MEAT


- FLEXIBLE vs. FAST


- FLING vs. THROW


- FLOJİSTON[< Yun.]

( Yanmış. )


- FLOKÜLASYON/FLOCCULATION[İng.] değil/yerine/= BULUTSU ÇÖKÜŞÜM


- FLOOR vs. GROUND


- FLORA ile KANOPİ

( Bir bölgede bulunan bitkilerin tümü. İLE Ant dağlarında bulunan, ağaç ve bitkilerin tümü. )


- FLORESAN/FLUORESCENT[İng.] değil/yerine/= IŞIKTA PARLAYAN, IŞIK YAYAN


- FLORİ ile FLORİN/GULDEN

( Altın para. İLE [eskiden] Hollanda para birimi. )


- FLOROSKOPİ/FLUOROSCOPY[İng.] değil/yerine/= X-IŞINIYLA BAKI


- FLORYA[< FLORE] ile Florya

( Flore Kuşu'ndan. İLE İstanbul'da bir bölge adı. )


- FLOW CYTOMETER[İng.] değil/yerine/= AKAN GÖZEÖLÇER


- FLOW CYTOMETRY[İng.] değil/yerine/= AKAN GÖZE ÖLÇÜMÜ


- FLOWMETER[İng.] değil/yerine/= AKIŞÖLÇER


- FLOWMETRY[İng.] değil/yerine/= AKIŞÖLÇÜMÜ


- FLOWNESS vs. CONTINUOUSNESS/CONTINUITY


- FLU[Fr. < FLOU]/BLURRED[İng.] değil/yerine/= BULANIK


- FLÜKTÜAN/FLUCTUANT[İng.] değil/yerine/= ÇALKANTILI


- FLÜKTÜASYON/FLUCTUATION[İng.] değil/yerine/= ÇALKALANIM


- FLÜORİT[Lat.] ile FLÜORÜR[Fr.]

( Kalsiyum flüorür bileşiminde, çeşitli renkleri olan bir mineral. İLE Flüorun başka elementle verdiği ikili bileşik. )


- FLÜT/FLAVTA[İt.] ile/ve PAN FLÜT


- FLÜT ile/ve FİFRE[Alm.]

( DİLLİ DÜDÜK ile/ve Büyük flüt. | Yanlamasına çalınan, 6 deliği bulunan, tahtadan bir tür flüt. )


- FLÜT ile/ve PICCOLO FLÜT


- FLÜT ile/ve YAN FLÜT


- FMA/COST BENEFIT ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= YARAR BEDEL ÇÖZÜMLEMESİ


- FMA/FOUNDATIONAL MODEL OF ANATOMY[İng.] değil/yerine/= ANATOMİ TEMEL MODELİ


- FMF/FAMILIAL MEDITERRANEAN FEVER[İng.] değil/yerine/= (AILEDEN GELEN) AKDENİZ ATEŞİ


- FMRI/FUNCTIONAL MAGNETIC RESONANCE IMAGING[İng.] değil/yerine/= İŞLEVSEL MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME


- fMRI ile/ve/||/<> PET


- FOB[İng.]

( Alıcı ile satıcı arasında kararlaştırılan bir fiyatın, malın, satıcı tarafından, belirli bir limanda, gemi üzerinde teslimi koşuluyla biçilmiş olduğunu gösteren bir kısaltma. )


- FOBİ/PHOBIA[İng.] değil/yerine/= KORKU


- FOBİ ile/değil/yerine/>< HOBİ


- FOBİ değil/yerine/= KORKAV


- FODLA[Ar.] ile FODRA[İt. < Cerm.]

( Çoğunlukla imaretlerde, yoksullara verilen, kepekli undan yapılmış, pideye benzer bir tür ekmek. İLE Düz ve dik durması için giysinin bazı yerlerine, kumaşla astar arasına konulan, sert ve kolalı bez. )


- FOG vs. FORK


- FOG vs. SMOKE


- FOIX KALESİ ile/ve MONTESEGUR KALESİ ile/ve QUERIBUS KALESİ

( Katharlar'ın yaşadığı, Pirene sıradağlarının Oksitanya bölgesinde 50 civarında olduğu söylenilen şatoların en ünlüleri. )


- FOK ile BAYKAL FOKU


- FOK ile GRÖNLAND FOKU


- FOK ile KÖRFEZFOKU ile KEŞİŞFOKU ile KULAKLIFOK ile FİLFOKU

( Ayıbalığı, denizkoyunu. İLE Kuzey yarımkürede yaşayan. İLE Tropik ya da astropik bölgelerde yaşayan. İLE Kuzey denizlerinde yaşayan. İLE Çok iri yapılı fok. Denizfili. )

( Fok, İstanbul Boğazı'nın simgesidir. )

( PHOCA )


- FOK ile LEOPAR/PARS FOKU

( ... İLE 22 km. hızla yüzebilirler. )

( ... İLE Boyu, 4 m.; ağırlığı, yarım tondan fazla olabilir. )

( ... İLE Deniz memelilerini avlayan tek foktur. )

( ... İLE Suyun dışında, hareket becerileri düşüktür. )

( SEAL vs. LEOPARD SEAL )

( PHOCA cum HYDRURGA LEPTONYX )


- FOK ile ÖKÜZBALIĞI

( ... İLE Dört kısa ayağı ve üstçenesinden aşağıya doğru sarkık iki büyük dişi olan, altı metre boyunda, foka benzer bir deniz memelisi. )

( PHOCA cum TRIGIA LYRA )


- FOK ile/ve OTARİ

( ... İLE/VE Güney yarımküredeki soğuk denizlerde yaşayan bir fok. )


- FOK ile WEDDLE FOKU


- FOKAL/FOCAL[İng.] değil/yerine/= ODAKSAL


- FOKLARDA/DENİZKÖPEĞİGİLLER[PHOCIDAE]:
AKDENİZFOKU ile ÇİZGİLİFOK ile EDDELLFOKU ile HALKALI FOK[Kuzey kutbunda] ile HAWAII FOKU[MONACHUS SCHAUINSLANDI] ile PARS FOKU ile ROSS FOKU ile SAKALLI FOK

( MONACHUS MONACHUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )


- FOKUR FOKUR (KAYNA(T)MAK)


- FOKUS[İng. < FOCUS]/LANMA değil/yerine/= ODAK/LANMA


- FOLDER vs. HOLDER


- FOLDIR/FOLDER değil/yerine/= DİZEÇ, KOVLUK, ÖZDÜK


- FOLE

( Kum saati. )


- FOLIE A DEUX[İng.] değil/yerine/= PAYLAŞILMIŞ GERÇEKLİK YİTİMİ


- FOLİK ASİT ile FOLAT


- FOLİKÜL/FOLLICLE[İng.] değil/yerine/= KESECİK


- FOLİKÜL = SİMÂR-I CERÂBÎYE = FOLLICULE


- FOLK vs. PUBLIC DANCES


- FOLKLOR[Fr. < FOLKLORE] değil/yerine/= HALKBİLİM


- FOLKLOR/HALKİYAT değil/yerine/= TUYBİLİM


- FOLKLOR ile GELENEK


- FOLKLOR ile HALK OYUNLARI

( FOLK vs. PUBLIC DANCES )


- FOLKLORİK değil/yerine/= TUYBİLİMSEL


- FOLKSONOMİ/FOLKSONOMY[İng.] değil/yerine/= TOPLUMSAL SINIFLANDIRMA


- FOLLOWER[İng.] değil/yerine/= ARTÇI DALGI


- FOLYA ile KULAKLI FOLYA


- FON

( Akustikte ses şiddeti birimi. )


- FOND

( 103 litreye eşit bir ölçü. )


- FONDA >< FORA

( [Denizcilikte] Demir atma komutu. >< Açılma komutu. )


- FONDLE vs. TOUCH


- FONEM ile MORFEM

( Sesbirim, harf. İLE Biçimbirim, hece. )


- FONETİK:
DİLBİLİMSEL ile/ve/||/<> GENEL


- FONETİK[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SESBİLGİSİ | SESÇİL


- FONETİK/PHONETIC[İng.] değil/yerine/= SES (İLİŞKİLİ)


- FONETİK değil/yerine/= SESÇİL


- FONKSİYON[İng. FUNCTION] değil/yerine/= İŞLEV


- FONKSİYONEL/FUNCTIONAL[İng.] değil/yerine/= İŞLEVSEL


- FONOGRAF/GRAMOFON değil/yerine/= SESYAZAR


- FONOGRAM değil/yerine/= SESYAZI


- FONOKARDİYOGRAM/PHONOCARDIOGRAM[İng.] değil/yerine/= KALP SES ÇİZGESİ


- FONOLİT değil/yerine/= SESLİTAŞ

( Vurulduğunda, çınlama sesi veren, gri ya da yeşil renkli, ortoklazlı yanardağ kayası. )


- FONOLOG değil/yerine/= SESBİLİMCİ


- FONOLOJİ[Fr., İng. < Yun.] değil/yerine/= SESBİLİM


- FONT[Fr.] ile FONT[İng.]

( Dökme, demir, pik. İLE Yazı tipi. )


- FONTANEL/FONTİKÜL/FONTANELLE/FONTICULUS[İng.] değil/yerine/= BINGILDAK


- FOOD THAT SHOULD BE / SHOULDN'T BE EATEN AT A MEAL


- FOOTNOTE vs. PARENTHESIS


- FOR .... vs. AS BEING ....


- FOR GOOD vs. TO THE GOOD


- FOR vs. AT


- FORAMEN[İng.] değil/yerine/= DELİK


- FOREBODE vs. FORECAST vs. FORESEE vs. FORESHADOW W FORETELL vs. PREDICT


- FORERUNNER vs. HARBINGER vs. HERALD vs. MESSENGER vs. OMEN vs. PORTENT vs. SIGN vs. SYMPTOM


- FORESIGHT vs./and ASSERTION


- FORESIGHTLESSNESS vs./and TO BE FAR


- FOREWORD vs. FORWARD


- FOREWORD vs. PREFACE


- FORGET vs. LEAVE


- FORM MORF


- FORM vs. MORPH


- FORM ile AMORF


- FORM değil/yerine/= BİÇİM


- FORM ile FORM

( Biçim, şekil. | Bir şeyin, istenilen ve olması gereken durumu. İLE İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge. )


- FORM ile/ve/değil MORF

( SURET ile/ve/değil ŞEKİL )

( Biçimden soyutlanmış suret'in kalıcılığı olanaklı değildir.[Şekil'den mücerred suret'in bekâsı mümkün değildir.] )

( [not] FORM vs./and/but MORPH )


- FORMA NUMARASI ile/ve/||/<>/> YAPRAK ile/ve/||/<>/> SAYFA

( Kim, işaret/nişan için beni kenarımdan büker,
Cehâlet ile kanımı akıtır. )


- FORMA değil/yerine/= KALIP, | ÜLGÜ


- FORMAL vs. OFFICIAL


- FORMASYON[Fr., İng.] değil/yerine/= YETİŞİM


- FORMASYON/FORMATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMLENME | OLUŞUM


- FORMASYON değil/yerine/= YETİŞİM


- FORMEL değil/yerine/= BİÇİMSEL


- FORMICA ile FORMİKA[İng. < FORMICA]

( Karınca(/dan) [ailesi]. İLE Fenol formol reçinesine batırılmış ve yüzeyi yapay reçine ile kaplanmış birkaç kat kâğıttan oluşan ve çoğu marangozlukta kullanılan bir tür nesne. )


- FORMİKA[ticaretteki adıyla]

( Fenol formol reçinesine batırılmış ve yüzeyi yapay reçine ile kaplanmış birkaç kat kâğıttan oluşan ve çoğunlukla, marangozlukta kullanılan, bir çeşit madde. )


- FORMOL[Lat.] ile FORMÜL[Fr.]

( Formaldehidin %40'lık değişik sulu çözeltisine verilen ad. İLE Genel bir olguyu, bir kuralı ya da ilkeyi açıklayan simgeler takımı. | Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek. | Çıkar yol, tutulan yol, yöntem. | Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım. | Bir ya da daha çok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan, cebirsel anlatım. | Bileşik bir cismin bileşimine giren maddeleri ve bunların o bileşik maddedeki oranlarını gösteren simge takımı. )


- FORMÜL[Fr.] değil/yerine/= KALIPÇA


- FORMÜLASYON/FORMULATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMLENDİRME | BİLEŞİMLEME


- FORMÜLE ETMEK değil/yerine/= KALIPÇALAMAK


- FORNİKS/FORNIX[İng.] değil/yerine/= KEMERSİ YAPI | ÇIKMAZ | KATLANTI


- FORSEPS

( Bazı güç doğumlarda, bebeğin başını tutup dışarı çekmeye yarayan araç. )


- FORSEPS/FORCEPS[İng.] değil/yerine/= TUT ÇEK


- FÖRST KLAS/FIRST CLASS değil/yerine/= BİRİNCİ SINIF, SEÇKİN YER, BAŞTAPKI


- FÖRST LEYDİ/FIRST LADY değil/yerine/= BAŞBAYAN


- FORTE ile FORTEPİYANO

( Parçanın, güçlü çalınacağını gösterir. İLE F.P. harfleriyle gösterilen, parçanın, önce güçlü çalınıp söylenileceğini, hemen sonrasında, hafifletileceğini belirten terim. )


- FORTE ile FORTİSSİMO

( Parçanın, güçlü çalınacağını gösterir. İLE Bir müzik yapıtında, bazı bölümlerin çok güçlü çalınması gerektiğini belirtir. )


- FORTRAN/FORMULA TRANSLATOR[İng.] değil/yerine/= FORMÜL DÖNÜŞTÜRÜCÜ (PROGRAMLAMA DİLİ)


- FORUM[Lat.] değil/yerine/= TOPLU TARTIŞI/TARTIŞMA


- FORWARD GRUPLAMA/FORWARD TYPING[İng.] değil/yerine/= DOĞRUDAN ÖBEKLENDİRME


- FOŞ FOŞ (AKMAK)


- FOŞET değil POŞET


- FOSFAT[Fr. < PHOSPHATE] ile APATİT[Fr. < APATITE]

( Yapay gübre ve bazı ilaçların yapımında kullanılan fosforik asidin tuzu ya da esteri. İLE Doğada bulunan, içinde flor ya da klor olan doğal kalsiyum fosfat. )


- FOSFAT ile KAPNİSİT

( ... İLE Hidratlı doğal alüminyum fosfat. )


- FOSFAT ile PLANERİT[Fr.]

( ... İLE Hidratlı, doğal alüminyum fosfat. )


- FOSFOR ile FOSFORİK ASİT ile FOSFAT[Fr. < Yun.]

( Atom numarası 15, atom ağırlığı 30.97 olan, yarısaydam, balmumu kıvamında, karanlıkta ışıldayan, sarımsak kokulu, 1.83 yoğunluğunda, zehirli bir öğe. [Simgesi P] İLE Sabun, deterjan yapımında ve eczacılıkta kullanılan, renksiz sıvı anlamına gelen madde. [H3PO4] İLE Fosforik asidin tuzu ya da esteri. )


- FOSİL[Fr. < FOSSILE] ile ANTROK[Fr. < ENTROQUE]

( Geçmiş yer bilimi zamanlarına ilişkin hayvanların ve bitkilerin, yer kabuğu kayaçları içindeki kalıntıları ya da izleri, müstehase, taşıl. | Düşünce, yaşayış biçimi vb. bakımlardan çağın gerisinde kalmış kişi. İLE Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil. )


- FOSİLBİLİM değil/yerine/= TAŞILBİLİM


- FOSİLLEŞME değil/yerine/= TAŞILLAŞMA


- FOSSA[İng.] değil/yerine/= ÇUKUR


- FOŞUR FOŞUR (YIKA(N)MAK)


- FOTOĞRAF "ÇEKİLMEK/ÇEKİNMEK" değil FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK


- FOTOĞRAF:
ÇEKİLEN ile/ve/değil/||/<>/> SEÇİLEN


- FOTOĞRAF:
TEKNİĞİ ile/ve/||/<>/> ESTETİĞİ


- FOTOĞRAF/SİNEMA ve/=/||/<>/< IŞIK


- FOTOĞRAFLAR


- FOTOĞRAF ile BÜYÜK FOTOĞRAF


- FOTOĞRAF değil/yerine/= EKİZ


- FOTOĞRAF ile TEMSİL


- FOTOĞRAFÇI ile/ve/değil FOTOĞRAF

( Yalan söyleyebilir. İLE/VE/DEĞİL Yalan söyleyemez. )


- FOTOĞRAFIN:
ÖZNEL(L)EŞTİR(İL)MESİ ile/ve/||/<>/> NESNELEŞTİR(İL)MESİ


- FOTOĞRAFTA:
KAÇKARLAR ile/ve HİNDİSTAN


- FOTOĞRAFTA:
PUNCTUM ile/ve/||/<>/> STADIUM


- FOTOKOPİ (ÇEKMEK) değil/yerine/= TIPKIÇEKİM EŞLEMLEMEK, GÖÇÜRTMEK


- FOTOMORFOZ ile FOTOSENTEZ ile FOTOŞİMİ ile FOTOTAKTİZM/FOTOTAKSİ ile FOTOTERAPİ ile FOTOTROPİZM

( Canlıların, bireyoluş sırasındaki gelişimi üzerinde, ışığın yaptığı etki. İLE Yeşil bitkilerin, ışıkta, basit bileşiklerinden, karmaşık yapılı organik moleküller yapması. İLE Fotokimya. İLE Işığagöçüm. İLE Işığın, sağaltım amacıyla kullanılması. İLE Işığadoğrulum. )


- FOTON'UN:
ZAMANSIZLIĞI ve/||/<> KÜTLESİZLİĞİ

( W+, W-, Z0, foton )


- FOTON ile/<> BALYON[10-90]


- FOTON ile/ve/||/<> BOZON


- FOTOSENTEZ ile/ve/||/<> EPİPELAJİK/ÖFOTİK KUŞAK/ZON

( ... İLE/VE/||/<> Denizlerin, fotosenteze elverecek kadar yeterince ışık alan, suyun ışık geçirgenliğine bağlı olarak birkaç metreden 200 metre derinliğe kadar uzanan bölgesi. )


- FOTOSENTEZ ile/ve FOTOTAKSİ

( ... İLE/VE Işığa doğru hareket. )


- FOTOSENTEZ ile/ve/||/<> SOLUNUM

( * Sadece bitki hücrelerinde olur. İLE/VE/||/<> Bitkisel ve hayvansal tüm hücrelerde olur.
* Sadece ışık altında gerçekleşir. İLE/VE/||/<> Günün her saatinde (gece-gündüz) devam eder.
* Fotosentez sırasında su ve karbondioksit kullanılır. İLE/VE/||/<> Organik besinler ve oksijen kullanılır.
* Fotosentez sırasında oksijen açığa çıkar. İLE/VE/||/<> Solunum sonrasında su ve karbondioksit açığa çıkar.
* Güneş enerjisi kimyasal enerjiye dönüşür. İLE/VE/||/<> Kimyasal enerji, serbest iş enerjisine dönüşür.
* Ağırlık artışı olur. İLE/VE/||/<> Ağırlık azalması olur.
* Organik besinler yapılmış olur. İLE/VE/||/<> Organik besinler yıkılıp, parçalanmış olur. )


- FOTOSENTEZDE ETMENLER:
BİTKİSEL ile/ve/||/<> ÇEVRESEL

( )

( )


- FOTOTAKSİ ile/ve TROPİZM

( Işığa doğru hareket. İLE/VE Işık, ısı gibi dış etkilerle bir organizmanın belirli bir yöne doğru yer değiştirmesi. Doğrulum. )


- FOTOTERAPİ/PHOTOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= IŞIK SAĞALTIMI


- FOTOTROF ile/ve HELYOFİT

( Enerji kaynağı olarak güneş ışığını kullanan organizmalar. İLE/VE Gelişmelerini en iyi güneş ışığı altında yapan bitkiler. )


- FOUCAULT SARKACI ile HUYGENS DÖNGÜSEL(CYCLOID) SARKACI


- FOULARD vs. SCARF


- FOUNDER CLASSIC vs. BIG SYNTHESIS CLASSIC vs. CLASSICS IN, TO CEASE THE CIVILIZATIONS VERTICAL/HORIZONTAL(/BOTH)


- FOUNDER vs. OWNER


- FOUNTAIN vs. TAP


- FOURIER ile/ve/||/<>/> CAUCHY ile/ve/||/<>/> DIRICHLET

( 1807 ile/ve/||/<>/> 1853 ile/ve/||/<>/> 1859 )


- FOVEA[İng.] değil/yerine/= ÇUKURCUK


- FOYA[İt.]

( Parıltısını artırmak için elmas taşlarının altlarına konulan ince metal yaprak. ("Foyası ortaya çıktı" deyiminde geçer.) )


- FPGA/FİELD-PROGRAMMABLE GATE ARRAY[İng.] değil/yerine/= PROGRAMLANABİLİR KAPI DİZİSİ


- FRAGMAN/TAL yerine PARÇA GÖRÜNTÜ/LER


- FRAGMAN ile/ve/||/<> KOMPARTIMAN


- FRAGMANTASYON/FRAGMENTATION[İng.] değil/yerine/= PARÇALAMA


- FRAJİL[İng./Fr. FRAGILE] değil/yerine/= KIRILGAN


- FRAJİLITE/FRAGILITY[İng.] değil/yerine/= KIRILGANLIK


- FRAKSİYON/FRACTION[İng.] değil/yerine/= PARÇA | BÖLÜM | KESİM


- FRAKSİYONASYON/FRACTIONATION[İng.] değil/yerine/= AYRIŞMA


- FRAKTAL/LER ve KUVANTUM

( KUVANTUM:
* Gözlenen ile gözleyeni ayrı saymaz. Birbirlerini etkilerler.
* Süreksiz ve kesiktir.
* Olasılıklar üzerinedir. )


- FRAKTALLERDE:
KOCH ile/ve LORENZ ile/ve MANDELBROT


- FRAKTÜR/FRACTURE[İng.] değil/yerine/= KIRIK


- FRAME[İng.] değil/yerine/= ÇERÇEVE, KARE KARE


- FRANCOIS RABELAIS = ALCOFRIBAS NASIER / SERAPHIN CALOBARSY

( 04 Şubat 1494 - 09 Nisan 1553 )

( "Gargantua ve Pantagruel" adlı kitabın yazarıdır. )


- FRANK ile/değil PASİFİK FRANKI

( ... İLE/DEĞİL Yeni Kaledonya'nın para birimi. [1€ = 110 pf][Kasım 2011] )


- FRANSIZ BAHÇESİ ile İNGİLİZ BAHÇESİ


- FRANZ ANTON MESMER ve/||/<> JOSEF BREUER ve/||/<> PHILIP PINEL ve/||/<> JEAN MARTIN CHARCOT


- FRANZ KAFKA ile/ve/||/<> NÂZIM HİKMET

( 03 Temmuz 1883 - 03 Haziran 1924 İLE/VE/||/<> 15 Ocak 1902 - 03 Haziran 1963 )

( image )

( )

(

)

( )


- FRC/FRK/FUNCTIONAL RESIDUAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= FONKSİYONEL İŞLEVSEL ARTAKALAN SIĞA, REZİDÜEL KAPASITE


- FREE(DOM) vs. UNTAMED(NESS)


- FREE(DOM) vs./and FREE

( Metaphysics. vs./AND Physics. )


- FREE(DOM) vs./and ORIGINAL(ITY)


- FREEDOM OF CONTRACT vs. BREACH OF CONTRACT vs. UNJUST ENRICHMENT

( Sözleşme serbestisi. İLE Sözleşmeye aykırılık. İLE Nedensiz zenginleşme. )


- FREEDOM OF PRESS vs./and FREEDOM OF JOURNALIST


- FREEDOM vs. BEHAVING IN HOWEVER YOU WANT


- FREEDOM vs. DOING WHATEVER YOU WANT


- FREEDOM vs. FREENESS


- FREEDOM vs. INTERNAL FREEDOM


- FREEDOM vs. STRAYNESS


- FREEDOM vs./and HONOUR


- FREKANS[Fr. FRÉQUENCE/İng. FREQUENCY] değil/yerine/= SIKLIK

( Birim zamandaki titreşim sayısı. )


- FREKANS ile DERECE


- FREMITUS[İng.] değil/yerine/= ELE GELEN TİTREŞİM


- FREN YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> HIZ KESMEK


- FREN ile/ve/||/<> BALATA[Alm.]

( ... İLE/VE/||/<> Soğuk ve sıcakta büyük bir sürtünme katsayısına sahip olan, suya ve yağa dayanıklı, yavaş aşınan nesne. | Motorlu araçlarda fren yapmayı sağlayan, tekerlek mili üzerine yerleştirilmiş yarım ay biçimindeki araç. )


- FRENGİ/SİFİLİS[Lat.] ile FRENGİ

( Genellikle, eşeysel birleşmelerle bulaşan, sağaltılmazsa, inme, körlük, delilik gibi sonuçlara kadar varan, döle de geçerek, gövde ve akılca sakat çocukların doğmasına neden olan sayrılık. İLE Gemi güvertelerinde, suların dışarıya akması için bordalara açılan delik. )


- FREUD ile/ve/||/<> İZZETTİN ŞADAN


- FREUD ile/ve NIETSZCHE ile/ve MARX

( Bilinçdışı. İLE/VE İçgüdü. İLE/VE Yabancılaşma. )


- FRİ ŞOP[İng. < FREE SHOP] değil/yerine/= GÜMRÜKSÜZ MAĞAZA


- FRIBORD

( Geminin su üstündeki bölümü. )


- FRICTIONLESS FLOW vs. REAL FLOW

( Zero Drag VS. Finite Drag )


- FRIED vs. FRIEND


- FRIEDRICH HEINRICH JACOBI ile/değil IMMANUEL KANT

(

ile/değil

)

( "Kant'ın Görseli" yazısı için burayı tıklayınız... )


- FRIEDRICH WILHELM NIETZSCHE


- FRIEDRICH WILHELM NIETZSCHE ve/||/<> ARTHUR SCHOPENHAUER

( 15 Ekim 1844 - 25 Ağustos 1900 VE/||/<> 22 Şubat 1788 - 21 Eylül 1860 )


- FRIEDRICH WILHELM NIETZSCHE ve/||/<> RICHARD WAGNER

( 15 Ekim 1844 - 25 Ağustos 1900 VE/||/<> 22 Mayıs 1813 - 13 Şubat 1883 )


- FRIENDSHIP vs. SEXUALITY


- FRİG:
"VADİSİ" değil VADİLERİ

( )


- FRİGORİFİK değil/yerine/= SOĞUTMALI


- FRİKSİYON/FRICTION[İng.] değil/yerine/= SÜRTÜNME


- FROG vs. FOG


- FROG[İng.]

( At tırnağının içi. )


- FROM ME vs. WITH ME/WITH YOU

( WITH ME/WITH YOU instead of FROM ME )


- FROM OUT vs. FROM THERE


- FRONTAL DÜZLEM/FRONTAL PLANE[İng.] değil/yerine/= KORONAL DÜZLEM


- FRONTAL[İng.] değil/yerine/= ALNA İLİŞKIN | ÖNDEN


- FROSTBİTE/FROZEN[İng.] değil/yerine/= DONUK


- FROTMAN/FRICTION RUB[İng.] değil/yerine/= SÜRTÜNME SESİ


- FROZEN SECTION[İng.] değil/yerine/= DONUKKESIT INCELEME


- FRUSTRASYON/FRUSTRATION[İng.] değil/yerine/= ENGELLENME


- FT-IR/FOURIER TRANSFORM INFRARED SPECTROSCOPY[İng.] değil/yerine/= FOURİER DÖNÜŞÜMÜ KIZILÖTESİ SPEKTROSKOPİSİ


- ft. pulv.[Lat. < FIAT PULVIS] değil/yerine/= TOZ DURUMUNA GETİRİNİZ


- FTA/FAULT TREE ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= HATA AĞACI ÇÖZÜMLEMESİ/ANALİZİ


- FTP/FILE TRANSFER PROTOCOL[İng.] değil/yerine/= DOSYA AKTARIM PROTOKOLÜ


- FTR/PHYSICAL THERAPY AND REHABILITATION[İng.] değil/yerine/= FİZİK TEDAVİ VE REHABILITASYON


- FUAD ile/ve/||/<> EPİFİZ


- FUÂD ile/ve/<> KALB

( Öze yönelik (ise). İLE/VE/<> Duyulara yönelik (ise). )

( Telvin. İLE/VE/<> Temkin. )

( Kalp, yürek, gönül, kalpteki yaşam noktası. [Nokta-yı süveyda, Nazargâh-ı ilâhî] İLE ... )


- FUAYE[Fr. < FOYER] değil/yerine/= DİNLENMELİK


- FUAYE değil/yerine/= DİNLENMELİK


- FUEL-OIL[İng.] değil/yerine/= YAĞYAKIT


- FÜG/FUGUE[İng.] değil/yerine/= ZİHINSEL KAÇIŞ


- FUHŞ[Ar.] ile KUBH[Ar.]


- FUHUŞ ile/ve/||/<> GABİN

( ... İLE/VE/||/<> Alışverişte, satın alınan mala ödenilen karşılığın, malın değerinden çok fazla olması, alışverişte hile yapma. | Edimler arasında açık oransızlık. )


- FUKUS ile/ve LAMİNARYA

( Bir tür su yosunu. İLE/VE Bir tür deniz yosunu. )

( ALGEA: Su yosunları. )

( ... cum/et LAMINARIA )


- FULAR[Fr.] ile ŞAL[Fars.]

( Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince kumaş. İLE Genellikle Hindistan'da dokunan, özel motifleri olan değerli bir tür kumaş. | Kadınların, omuzlarını örtmek için kullandıkları, geniş atkı. )

( FOULARD avec ... )


- FULAR ile EŞARP

( FOULARD vs. SCARF )


- FULGURASYON/FULGURATION[İng.] değil/yerine/= ŞİMŞEKLEME


- FULL vs. COMPLETE


- FULL vs. DENSE


- FULL vs. DENSE

( FİZYOLOJİK GEREKSİNİMLER ile/ve PSİKOLOJİK GEREKSİNİMLER - INTEGRAL vs. UNIVERSAL ( BÜTÜNCÜL ile TÜMEL
ZAMAN ile TARİH - PERCEPTION OF SERIAL TIME vs. PERCEPTION OF CONTINUAL TIME ( SERİ ZAMAN ALGILAMASI ile SÜREKLİ ZAMAN ALGILAMASI )


- FULL-TIME[İng.] değil/yerine/= TAM GÜN


- FULL-TİME değil/yerine/= İŞGÜN


- FULL değil/yerine/= DOLU


- FULMINAN/FULMINANT[İng.] değil/yerine/= TEZ KÖTÜLEŞEN


- FULTAYM değil/yerine/= TÜM GÜN/TÜM SÜRE


- FUNCTION vs. CONFLUENT HYPERGEOMETRIC FUNCTION


- FUNDAMENTALİST değil/yerine/= KÖKTENKÖNECİ


- FUNDAMENTALİZM değil/yerine/= KÖKTENKÖNECİLİK


- FUNDUS[İng.] değil/yerine/= DİP | ÇANAK


- FUNGUS[İng.] değil/yerine/= MANTAR


- FUNNEL EFFECT[İng.] değil/yerine/= HUNİ ETKİSİ


- FÜNÛN[< FENN]

( İLİM, SANAT, HÜNER )


- FURGON[Fr. < FOURGON] ile/ve/||/<> TORNET[Fr. < TOURNETTE]

( Yolcu katarlarına eklenen yük vagonu. İLE Bilyeli tekerlekler ve küçük bir sandıktan oluşan basit taşıma aracı. )


- FURKAN(FARKLAR) ve/+/||/<>/>/< KUR'ÂN

( Önce furkan, sonra Kur'ân. )

( Doğada. VE/+/||/<>/>/< Dilde. )

( Toplanma. VE/+/||/<>/>/< Yayılma. )

( İlim[4]. VE/+/||/<>/>/< İrfan[2] [= 6]. )

( 4[Evvel+Âhir+Zâhir+Bâtın]. VE/+/||/<>/>/< 2[Zaman ve Zemin] [= 6]. )

( Kur'ân, Kelâmullah'ın fotoğrafıdır. )

( Kur'ân, sana özel gönderilen mektup gibi okunmalıdır! )

( Çözümleme. VE/+/||/<>/>/< Birleştirme. )


- FURKAN ile/ve/<> TEFRİK


- FURKANSIZ KUR'ÂN ile KUR'ÂN'SIZ FURKAN

( Sabit düşünce, dogma. İLE Doğru yoldan çıkma, eğri/yanlış yola sapma, dalâlet. )


- FURNITURE vs. PROPERTY


- FURSAT

( UYGUN ZAMAN, ELVERİŞLİ DURUM [Dilimizde bir yanlış olarak, "fırsat" olarak yaygındır] )


- FURŞET/FOURCHETTE[İng.] değil/yerine/= ÇATAL


- FURTHER vs. BEYOND


- FÜRÛ'[Ar. < FER] ile FÜRÛ[Fars.]

( Dal, budak. | Tomurcuk. | Bir aslın sonucu. | İkinci derecede önemli olan. İLE Aşağı. )


- FÜRÛÂT[< FER']

( DAL, BUDAK | TOMURCUK | BİR ASLIN SONUCU | İKİNCİ DERECEDE ÖNEMLİ OLAN | ŞÛBE )


- FÜRÛŞ[Ar. < FERŞ] ile -FÜRÛŞ[Fars.] ile -FÜRÛZ[Fars. < EFRÛZ]

( Döşemeler. İLE Satan, satıcı. İLE Parlatan, parlak. )


- FUTA[Ar.] ile FUTA[İt.]/KİK

( ... İLE Dar, uzun ve hafif bir yarış kayığı. )


- FUTBOL[İng. < FOOT BALL] değil/yerine/= AYAK TOPU


- FUTBOL ile KRİKET[Fr. < CRICKET]

( ... İLE On birer kişilik iki takım arasında, küçük ve ağır bir topu, ucu kıvrılmış sopalarla vurarak karşı kaleye sokmak amacıyla oynanan bir oyun. )


- FÜTÛHÂT ile SÜTÛHAT


- FÜTÜRİST değil/yerine/= GELECEKÇİ


- FÜTÜRİZM değil/yerine/= GELECEKÇİLİK


- FÜTÜVVET

( CÖMERTLİK )


- FÜTYÂ/FETVÂ[Ar.] ile MES'ELE/SUÂL[Ar.]


- FÜYÛZÂT[< FEYZ]

( BOLLUK, VERİMLİLİK, BEREKET | İLİM, İRFAN )


- FÜZİFORM/FUSIFORM[İng.] değil/yerine/= İĞSİ


- FUZÛLÎ:
BOŞUNA değil/değil/= ERDEMLİ/FAZİLETLİ


- Fuzûlî'ye


- FUZÛLÎ[Ar. < FUZÛL] ile FUZÛLÎ[Ar.]

( Boşuna, yersiz, gereksiz, haksız. | Boşboğaz, gereksiz işlerle uğraşan, kendisine düşmeyen sözler söyleyen. İLE XVI. yüzyılda yaşamış ve en büyük Türk şairlerinden biridir. Çağatay edebiyatı da içinde olmak üzere, Türk edebiyatının birçok alanında güçlü etki ve nüfûz sahibi olan şair. Azerî-Osmanlı edebiyatının kurucularındandır. Türkçe, Arapça, Farsça, manzum ve mensur birçok eser sunmuştur.[ö. 1555] )


- FUZÛLÎ[Ar.] değil/yerine/= ERDEMLİ | GEREKSİZ/YERSİZ/BOŞUNA


- FUZÛLÎ ve/<> İSMAİL EMRE


- FÜZYOMETRE

( Ergime ısısını ölçmeye yarayan aygıt. )


- FÜZYON/FUSION[İng./Fr.] değil/yerine/= KAYNAŞMA


- FUZZY LOGIC[İng.] değil/yerine/= BULANIK MANTIK


- FUZZY[İng.] değil/yerine/= BULANIK


- FVK/FORCED VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= ZORLU YAŞAMSAL SIĞA, ZORLU VİTAL KAPASİTE


- P ile F


- VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Temiz ve özverili bir hayat yaşayın, bu yeter. )

( Live a clean, selfless life, that is all. )

( EXTREME DEVOTION vs. SELF-SACRIFICE )


- YAKINLIK:
FİZİKSEL ile/ve/||/<> UYGULAYIMSAL ile/ve/||/<> DUYGUSAL ile/ve/||/<> EŞEYSEL



(3/3)




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 111 kez incelenmiş/okunmuştur.