Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

EY...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[26 Nisan 2024]
itibariyle 179 başlık/FaRk ile birlikte,
218 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

- "ALLAH ALLAH" ile "ALLAH ALLAH ALLAH" ile "YA ALLAH" ile "ALİMALLAH" ile "İNŞAALLAH" ile "BİSMİLLAH" ile "EVVELALLAH" ile "MAAŞALLAH" ile "EYVALLAH" ile "FESUBHANALLAH" ile "HAY ALLAH"

( Şaşırırsak. İLE İşe coşku ve heyecanla sarılınca. İLE İşin sonuna kadar gitmek istersek. İLE Azmedersek. İLE İşe başlamadan önce. İLE İşe başlarken. İLE Kendimize güvenirsek. İLE İşi başarıyla bitirince. İLE İşten vazgeçersek. İLE Canımızı sıkarlarsa. İLE Eğer işi başaramazsak. )


- "EYİTİM" değil EĞİTİM


- "EYVAH" ile/değil/yerine EYVALLAH


- "Eyvallah!" de, SUS!!!


- "KADER" ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM


- "SALDIRI" ile/ve/değil/yerine/<> EYLEMSİZLİK/KAYITSIZLIK


- (DİYELEKTİK değil/değil/yerine/= DİYALEKTİK) değil/değil/yerine/= EYTİŞİM(SEL)


- | "DÜŞÜNMEK" ve "İNANMAK" ve "SEVMEK" |
ile/ve/ne yazık ki/||/<>/>
EYLEMEK

( Çok fazla. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Çok az. )


- AD TÜMCESİ ile EYLEM/YÜKLEM(FİİL) TÜMCESİ


- AD/İSİM ile/ve/<>/||/değil/yerine EYLEM/İCRAAT


- ADLAR ile EYLEMLER/FİİLLER ARASINDA BAĞINTI SAĞLAYAN HARFLER

( Cüveynî, bir ifâdenin lafzı ve anlamında yol açtığı değişikliğe göre dört kısma ayırmıştır: ( 1. Lafzı ve okunuşunu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 2. Lafzı ve okunuşu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 3. Hem lafzı hem de anlamı değiştiren harfler; 4. Ne lafzı ne de anlamı değiştiren harfler. )


- AHLÂK/ERDEM ve/||/<> EYLEM/SELLİK


- AHLÂK ve/<> EYLEM

( MORALS and/<> ACTION )


- AKIL ile/ve/<>/= EYLEM

( Kişi, eylem varolanıdır. )

( AKIL: Eylemler(imiz)e düzen verme/katma. )

( REASON vs./and/<>/= ACTION )


- AKSİYON POTANSİYELİ/ACTION POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= EYLEM GİZİL GÜCÜ


- AKSİYON[Fr./İng. < ACTION] değil/yerine/= EYLEM | HİSSE SENEDİ

( Bir kuvvetin, nesnel bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. | İnsan etkinliğinin ya da iradesinin açığa çıkması. | Hareket, iş. | Sermayenin belirli bir bölümü. | Hisse senedi. [AKSİYONER: Hissedar.] | Bir oyuncunun, sahne üzerindeki hareketi. | Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, öykü, gelişim. )


- AKTÜALİZM değil/yerine/= EYLEMLEŞME


- ALLAAAH! ile/ve/<> EYVAAAH! ile/ve/<> AAAH!

( Avamın zikri. İLE/VE/<> Salihlerin zikri. İLE/VE/<> Hakk âşıklarının zikri. )


- ANLAMAK ile/ve EYLEM

( Eylemin en yüksek biçimi, dildir/sözdür. )

( TO UNDERSTAND vs./and ACTION )

( VERSTEHEN mit/und AKTION/HANDLUNG )


- ATÂLET[Ar.] değil/yerine/= EYLEMSİZLİK/SÜREDURUM


- ATOM değil/yerine/= EYCİK


- BAĞLAMLARDA DÜŞÜNCE ve/||/<>/> BİLME-İNANMA ve/||/<>/> EYLEME-YAŞAMA


- BEKLENTİ değil/yerine/>< EYLEM


- BELLEĞE YÖNELİK BİLGİ (YÖNETİMİ/KULLANIMI) ile/yerine EYLEME YÖNELİK BİLGİ (YÖNETİMİ/KULLANIMI)

( [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT MEMORY vs. [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT ACTION
[TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT ACTION instead of [TO MANAGE/USE] KNOWLEDGE IN THE AIMED AT MEMORY )


- BİLGİ ve İLGİ ve EYLEM/TEPKİ

( Bildiklerinizi eyleme geçirin, bilmedikleriniz size gelir. )

( KNOWLEDGE and INTEREST and ACTION )


- BİLİNÇ ve/<> AMAÇ ve/<> EYLEM/ETKİNLİK

( CONSCIOUSNESS and/<> AIM/PURPOSE and/<> ACTION )


- BİLME ile/= EYLEME ile/= SEYİR(TEMÂŞÂ)

( Tanrı'yı seyir = İrfan; - Evren'i seyir = Estetik )


- BİREŞİM/TEVHİD:
AMAÇTA ile/ve/||/<> KİMLİKTE ile/ve/||/<> EYLEMDE

( Sıfat. İLE/VE/||/<> Zât. İLE/VE/||/<> Ef'al. )


- ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine EYTİŞİM

( CONTRADICTION vs. DIALECTIC )


- CİSİM değil/yerine/= EYİN


- CİSMANİ değil/yerine/= EYİNSEL


- DEDEKTÖR değil/yerine/= EYBULUR


- DİYALEKTİK değil/yerine/= EYTİŞİM


- DOĞA VAROLANI ile/ve/değil/yerine EYLEM VAROLANI (OLMAK)


- DOĞA ile/ve/||/<>/> EYLEM

( Koşullu. İLE/VE/||/<>/> Koşulsuz. )


- DOĞAL BİLİNÇ ile/ve/<> EYTİŞİMSEL BİLİNÇ


- DÜŞÜNCE ve/||/<>/< MANTIK
ve/||/<>
EYLEM ve/||/<>/< EDEB

( Düşüncenin edebi, mantıktır. VE/||/<> Eylemin mantığı, edebdir. )


- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> EYLEM


- DUYGU ile/ve/||/<>/>/< EYLEM EĞİLİMİ


- EDİM ile/ve EYLEM

( ACT vs./and ACTION )


- EĞİLİM ile/ve/||/<>/> EYLEM


- EĞLENCE ile/ve/değil/yerine EYLEMCE


- EMEK ile/ve EYLEM

( İnsan kendi emeğinin varlığıdır. )

( İnsan için emeğinden fazlası yoktur. )

( SA'Y ile/ve ... )

( LABOUR vs./and ACTION )


- EN ÖNEMLİ BULUŞ:
YELKEN ve EYEF
( bkz.
Nesneler'de )


- ETKİLEŞİM ile/ve/||/<>/> EYTİŞİM


- ETKİNLİK/FİİL ile/ve DAVRANIŞ ile/ve EYLEM

( İş üretir. Durumu değiştirmektir. İLE/VE Psişik durumların dışavurumu. İLE/VE Bilinçli, amaçlı etkinlik. )


- EY-V-ALLAH ile/ve/||/<> EY-V-ALLAH

( HAKK'A TESLİMİYET ile PEKÎ, ÖYLE OLSUN | ALLAH'A ISMARLADIK | HİÇ İTİRAZ ETMEMEK )


- EYÂLÂT[Ar. < EYÂLET] ile EYÂLET[Ar.]

( Vâlîlerin yönetimi altında bulunan bölgeler. İLE Bir vâlînin yönetimi altında bulunan bölge. )


- EYALET ile/ve/değil COMMONWEALTH

( ... İLE/VE/DEĞİL Ortak rızayla oluşturulmuş siyasi topluluk. ["İngiliz Uluslar Topluluğu" değil!] )

( Amerika'da 46 eyalet vardır. İLE/VE/DEĞİL Virginia, Kentucky, Pennsylvania ve Massachusetts birer Commonwealth'tir.
Virginia [(Virgin: Bakire) Kraliçe I. Elizabeth'ten] Amerika'nın kuruluşundaki 13 eyaletten [Amerikan bayrağındaki 13 çizgi] biriydi. Kendisini Commonwealth olarak ilân eden ilk bölgeydi. )


- EYDÜR

( Söylemek. )


- EYE vs. FACE


- EYEBROW vs. EYELASH


- EYEF ile/ve EYER

( İp yayı. İLE/VE İnsan yayı. )

( M.Ö. 6000-8000 zamanlarının en önemli teknolojik buluşlarından biridir. İLE/VE ... )

( Yük taşımaya yarayan urganın ayrılmaz parçası olan oval iki uçlu bir aygıt. İLE/VE ... )

( Teknik özellikleri:
* Eyef olmazsa ekin sapı, budanmış bağ çubukları, okluk ve yaylık gibi çubukların yakacak için çalı çırpının taşınması neredeyse olanaksızdır. Çubukların kayıp düşmelerine engel olur.
* Eyef'te düğüm yoktur. Karda-kışta, düğüm donduğundan dolayı yük boşaltılamaz. İple bağlanmış olsa ipi kesmek zorunda kalınır. Bu da yapılması zor ve zahmetli olan bir malzemenin kaybıdır.
* Ağır bir yükü, ikinci bir kişinin yardımına gerek kalmadan sırtınıza alabilir ve indirebilirsiniz.
* Düğüm olmadığından, yükü indirmek ve boşaltmak çok kolaydır. İpin/eyefin ucunu salıvermek yeterlidir.
* Yüklerin devrilmesi söz konusu olmadığından, kervanın sağlıklı akışını sağlar. Kesinti ve duraklamaya neden olmaz.
* Çalı-çırpının ve kişilerin, düzgün, tertipli bir disiplinle A noktasından, B noktasına ulaşmasını sağlar.
* Düğüm yapmak ve ipi kesmek gibi bir sorunu, temelli ortadan kaldırmıştır.
* Âlet, yetişkin bir kişinin, açık eli kadardır.
* Oval biçimlidir.
* Ucları dışarı taşarak üst üste oturur, gerektiğinde uclar aralanabilir. )

( BU/BUU/BUĞ ile/ve ... )


- EYELINER[İng.] değil/yerine/= GÖZ KALEMİ


- EYER değil EĞER


- EYFEL KULESİ ve PISA KULESİ


- EYİLİM değil EĞİLİM


- EYİM değil EĞİM


- Eyle ve KONUŞ!!!


- EYLE! ve/||/<> GÖSTER! ve/||/<> KANITLA!

( Konuşmak yerine. VE/||/<> Söylemek yerine. VE/||/<> Söz vermek yerine. )

( Instead of talk! AND/||/<> Instead of say! AND/||/<> Instead of promise! )

( ACT! and/||/<> SHOW! and/||/<> PROVE! )


- EYLEM:
KARINCA[< KARIŞTIRARAK] ve/||/<> KARARINCA/KARARINDA


- EYLEM:
[hem/ne] SONLULUK ile/ve/||/<>/hem de/ne de SONSUZLUK

( w/hem de/ne de )


- EYLEM:
ÖZEN ve/||/<> DİSİPLİN


- EYLEM/FİİL ile/ve ETKİNLİK/FAALİYET

( Tek. İLE/VE Çok. )

( Somut. İLE/VE Soyut. )

( Fizikteki simgesi: S )

( ACTION vs./and ACTIVITY )


- EYLEM/FİİL ve/> KEMÂL


- EYLEM/HAREKET ve/||/<>/>/< SAĞALTIM/TEDAVİ/ŞİFÂ


- EYLEM ve/||/<>/> ANDA OLMAK ve/||/<>/> KENDİLİĞİNDENLİK ve/||/<>/> YARATICILIK


- EYLEM ve BİRLİK

( ACTION and UNITY )


- EYLEM ile/ve/değil/yerine BÜTÜNLÜK İÇİNDE EYLEM

( [not] ACTION vs./and/but ACTION IN THE INTEGRITY
ACTION IN THE INTEGRITY instead of ACTION )


- EYLEM ile/ve/değil/||/=/<>/< DİRENME


- EYLEM ve/<>/>< DÜŞÜNME


- EYLEM ile/ve/||/<>/> ETKİ


- EYLEM ile/değil EYLEME(K)


- EYLEM ile/ve/değil/||/<>/< EYLEMİN DEĞERİ

( Bilim. | Sanat. | Fizik/doğa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Felsefe. )


- EYLEM = FİİL = ACTION, ACTIVITY[İng.] = ACTION[Fr.] = AKTION, HANDLUNG[Alm.] = ACTION[Lat.] = ACCIÓN[İsp.]


- EYLEM ile/ve/değil/||/<> İŞLEM


- EYLEM ile/ve ÖZGÜRLEŞTİRİCİ EYLEM

( O, ırmağa götürür fakat geçiş size aittir. )

( It will take you to the river, but the crossing is your own. )

( ... ile/ve SATSANG )


- EYLEM ile ÖZGÜRLEŞTİRİCİ EYLEM(SATSANG)

( O, ırmağa götürür ama geçiş size aittir. )


- EYLEM ile/ve UYGULAMA

( Doğruluk ve eylemin birliği! )

( Bencil olmayan ve arzudan arınmış eylem! )

( ACTION vs./and TO APPLY
Union of righteousness and action!
Unselfish and desireless action! )


- EYLEM ve/||/<>/> YOL GÖSTERİCİ/LİK


- EYLEMCİL ÇEKİM

( VERBAL INFLECTION )


- EYLEME = ACT, OPERATE[İng.] = AGIR[Fr.] = HANDELN[Alm.] = AGERE[Lat.] = OBRAR[İsp.]


- Eylemle KONUŞ!!!


- Eylemli KONUŞ!!!


- EYLEMSİ

( GERUND, PARTICIPLE )


- EYLEMSİZ "ÖNGÖRÜ" ile/ve/<> ÖNGÖRÜSÜZ "EYLEM"

( Hayal görmek. İLE/VE/<> Karabasan görmek. )


- EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE

( El duası olmadan, dil duası olmaz. )

( Yaparak başarırsınız, tartışıp çekişerek değil. )

( Kalbi değiştiren eylemdir. )

( Herşey yapıldığında zihin sessiz kalır. )

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )

( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )

( Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunuzun damındaki kardan şikâyet etmeyiniz. )

( [not] THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION vs./but THOUGHT/TO THINK IN ACTION
THOUGHT/TO THINK IN ACTION instead of THOUGHT/TO THINK WITHOUT ACTION
By doing you succeed, not by arguing.
A change of heart is action.
When all is done, the mind remains quiet. )


- EYLEMSİZ HAREKET ile/ve/||/<> KÜTLE ÇEKİMİ ALTINDAKİ NESNENİN HAREKETİ


- EYLENCE değil EĞLENCE


- EYMEK değil EĞMEK


- EYR KONDİŞIN/AIR CONDITION değil/yerine/= ISI DENGELER


- EYRİ değil EĞRİ


- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ile/ve/||/<> ÇEKİŞENLERİN EYTİŞİMİ(AMPHETESIS[Yun.])


- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ve/||/<> GÖRELİLİK ve/||/<> HOLOGRAFİK EVREN ve/||/<> SİBERNETİK ve/||/<> KUVANTUM


- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ile SÜREÇ(VETÎRE)

( DIALECTIC vs. PROCESS )


- EYTİŞİM(DİYALEKTİK) ile ZITLIK

( DIALECTIC vs. CONTRARINESS )


- EYTİŞİM/DİYALEKTİK:
DOĞAL ile/ve/||/<> TARİHSEL


- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/değil/yerine ile/ve/değil/yerine ÇOKLU EYTİŞİM / POLİ-DİYALEKTİK


- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇATIŞKI[ANTİNOMİ] (VE GELİŞTİRİLMESİ)


- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ÇOKLU EYTİŞİM


- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve DEVİM/DİNAMİK

( DIALECTIC vs./and DYNAMIC )


- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile/ve/||/<> TARİH


- EYTİŞİM = FENN-İ MÜNAZARA, İLMİ- CEDEL, İLM-İ HİLAF Ü CEDEL = DIALECTIC[İng.] = DIALECTIQUE[Fr.] = DIALEKTIK[Alm.] = DIALEKTIKE[Yun.] = DIALECTO[İsp.]


- EYTİŞİM ile/ve KAVRAMSAL EYTİŞİM


- EYTİŞİM ve UZAKDOĞU KÜLTÜRÜ


- EYTİŞİM ve/||/<> YÖNTEMSEL KUŞKU


- EYVALLAH ile/ve ESTAĞFİRULLAH


- FİİL ile/ve DAVRANIŞ ile/ve EYLEM

( İş üretir. Durumu değiştirmektir. İLE/VE Psişik durumların dışavurumu. İLE/VE Bilinçli, amaçlı etkinlik. )


- FİİL ile EYLEM


- FİİL değil/yerine/= EYLEM/EDİM; YÜKLEM


- FİİLEN/BİLFİİL değil/yerine/= EYLEMLİ OLARAK/EDİMLİCE


- FİİLÎ değil/yerine/= EYLEMLİ/EDİMLİ


- FİİLİMSİ değil/yerine/= EYLEMSİ


- GERÇEKLİK ve/||/<> EYLEM


- GEREKSİNİM ve/> EYLEM

( NEED and/> ACTION )


- GÖNENCE/KONFOR değil/yerine/>< EYTİŞİM/DİYALEKTİK


- HAREKAT değil/yerine/= EYLEMGE


- HAREKET ile EYLEM

( MOVEMENT vs. ACTION )


- HAREKET ile EYLEM

( MOVEMENT vs. ACTION )


- HAREKET ve/> EYLEM ve/> YAŞAM ve/> BİLİNÇ

( HAREKET: Bil-kuvve olanın, bil-fiil olması için gerekli çaba. )

( MOVEMENT and/> ACTION and/> LIFE and/> CONSCIOUSNESS )


- HAYRAT değil/yerine/= EYGÜ


- HEY ... ile EY ...


- İHLÂS ve/<> EYLEM

( İhlâs, bir eylemi, o eylemin özüne özgü kılmaktır. )


- İKİLİK(/DUALİTE) ile EYTİŞİM(DİYALEKTİK/CEDEL/ZÜLFİKÂR)

( Descartes. İLE Hegel. )

( ... İLE Gerçekliği ve onun çelişmelerini incelemeye yarayan ve bu çelişmeleri aşmayı sağlayan yolları aramayı öngören us yürütme yöntemi. )

( SENEVİYE ile ÂDAB'UL-BAHS VE'L-MÜNÂZARA )

( DUALLY vs. DIALECTIC )


- İKTİDAR:
"EYLEMSEL" değil/yerine/></< HUKUKÎ


- İLGİ ve/> İSTEK ve/> YÖNTEM ve/> EYLEM

( INTEREST and/> REQUEST and/> METHOD and/> ACTION )


- İNAKTİF/İNACTIVE[İng.] değil/yerine/= EYLEMSİZ | ETKİSİZ


- İŞLEV ile/ve/değil/yerine/<> EYLEM

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Bilinçli, amaçlı etkinlik. )

( Kişi, eylemiyle tanınır. )

( İşlet fiilin, duysun kulağın. )

( Human recognize by action. )

( Alkışı, en sessiz biçimde karşılayan, alkışı, hak etmiş demektir. )

( [not] FUNCTION vs./and/but ACTION
ACTION instead of FUNCTION )


- İŞLEVSEL/LİK ile/ve EYLEMSEL/LİK


- İTİRAF[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= EYDİVERME/K


- İZLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEMEK


- KARŞITLIK ile/değil/yerine/>< EYTİŞİM

( Uzlaşmaz karşıtlıklara düşkünlük, zekânın zayıflığındandır. )


- KİŞİ/İNSAN ve/<> EYLEM

( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )

( Kişinin "büyüklüğü", başkası/başkaları için de yapabildikleriyle orantılıdır. )

( İnsana özgü/dair hiçbir şey bana/sana yabancı değildir. )


- KONUŞMAK ve EYLEM

( Kişi, konuşmadan önce eyleme geçer ve [ancak] daha sonra eylemine göre konuşur. )

( Düşünce goncadır, dil tomurcuk, eylem ise bunların ardındaki meyve. )

( TO TALK and ACTION )


- KUMKAPI NİŞANCASI ile/ve FATİH NİŞANCASI ile/ve EYÜP NİŞANCASI


- LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.] değil/yerine/= EYTİŞ


- MADDE değil/yerine/= EY/ÖZDEK/NESNE


- MADDETEN değil/yerine/= EYCE


- MADDÎ EDİM değil/yerine/= EYCİL EDİM


- MADDİ MALLAR değil/yerine/= EYCİL TAVARLAR


- MADDÎ değil/yerine/= EYCİL


- MADDİYAT değil/yerine/= EYCİLLİK


- MANTIK ile EYTİŞİM


- MANTIK ile/ve EYTİŞİM/DİYALEKTİK


- MAZERET değil/yerine/>< EYLEM

( İstemiyorsak. DEĞİL/YERİNE/>< Gerçekten istiyorsak. )


- MUTLAK (KAVRAMLAR) ile/ve/değil EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK (KAVRAMLAR)

( Birbirinden ayrılamayan kavramların didişmesi. )

( [not] ABSOLUTE (CONCEPTS) vs./and/but DIALECTIC (CONCEPTS) )


- MUTLAK (KAVRAMLAR) ile/ve/değil EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK (KAVRAMLAR)


- NAMAZ:
DÜŞÜNCE ve EYLEM BİRLİĞİ/BULUŞMASI


- NEDEN-ETKİ ile/ve/değil EYLEM-AMAÇ

( [not] CAUSE-EFFECT vs./and/but ACTION-PURPOSE )


- NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM

( Niyet, eylemden önceliklidir. )

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )

( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )

( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )

( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )

( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )

( Kalbi değiştiren eylemdir. )

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )

( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )

( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )

( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )

( Nobody can act for another. )

( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )

( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )

( INTENTION vs./and/<>/>/< ACTION )


- NİYET ile/ve EYLEM

( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )

( INTENTION vs./and ACTION )


- NİYET EYLEM


- ORGANİZMA ile/ve EYTİŞİM


- ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM


- PSİKO-TOPLUMSAL BEN ile/ve/||/<> TEMSİLİ BEN ile/ve/||/<> EYLEYEN BEN


- ŞEHİR ile/değil EYALET


- SELLA[İng.] değil/yerine/= EYER


- SELLAR[İng.] değil/yerine/= EYERSİ


- SOMUT ve/=/||/<> EYLEM


- SÖYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM


- SOYUT ile/ve/||/<> EYLEM


- SOYUT ile/ve/> EYTİŞİM ile/ve/> KURGUL

( Fizik/sel. İLE/VE/> Kimya/sal. İLE/VE/> Organik. )


- SÖZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< NİYET


- ŞÜKÜR:
DİL İLE ile/ve KALP İLE ile/ve EYLEM İLE


- SÜREÇ ve/||/<> EYTİŞİM/DİYALEKTİK


- TECELLİ ile/ve EYLEM


- TEDBİRSİZLİK ile/ve/<> EYLEMSİZLİK

( İkisi de hüsrana götürür. )


- TÖREN ile/ve/yerine EYLEM


- UHREVÎ BELDE = EYÜP SULTAN


- ÜLKE ile/değil EYALET


- ÜTOPYA:
ÜMİT ve/||/<>/> EYLEM


- UYUM ile/ve EYLEME GEÇMİŞ UYUM

( Dinler, hakikatlerini, eylem içinde [sessiz eylem içinde] gösterirler. )

( HARMONY vs./and HARMONY IN ACT
Religions show their true face in action, in silent action. )


- YAPIM EKLERİNDE:
ADDAN AD ile/ve/||/<> ADDAN EYLEM ile/ve/||/<> EYLEMDEN AD ile/ve/||/<> EYLEMDEN EYLEM

( )


- YARALANMA/TRAVMA ile/ve/||/<>/> EYLEME VURMA


- YAŞAMAK ile/ve EYLEMİNDE BULUNMAK

( TO LIVE vs./and TO ACT )


- YOGİ ile GNANİ ile EYLEM İNSANI

( Gerçeği arayan bir YOGİ olur, bilgeliği arayan bir GNANİ olur, mutluluğu arayan biri ise EYLEM KİŞİSİ olur. )


- YÖNETİMSEL:
İŞLEM ile/ve/||/<> EYLEM


- YÖNTEMLER:
AŞKINSAL ile/ve/||/<>/> KURGUL ile/ve/||/<>/> EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> OLGUSAL/FENOMENOLOJİK

( Kant'ta. İLE/VE/||/<>/> Hegel'de. İLE/VE/||/<>/> Marx'ta. İLE/VE/||/<>/> XX. yüzyılda. )


- ZEKÂ ve/<>/>< EYLEM




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 12 kez incelenmiş/okunmuştur.