Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

ET...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[24 Nisan 2024]
itibariyle 305 başlık/FaRk ile birlikte,
340 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

- "ETİ SENİN, KEMİĞİ BENİM!" değil ONU, ETİNDEN VE KEMİĞİNDEN (SAPLANTISINDAN) AYIR!


- "ETİKET/LEMEK" ile "YAFTA/LAMAK"


- "MERKEZCİLİK":
TEO ile/ve/<>/> HOMO ile/ve/<>/> ETNO ile/ve/<>/> GEO ile/ve/<>/> EGO ile/ve/<>/> ECO


- "MEŞGUL OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ETKİN OLMAK

( 13 Fark için burayı tıklayınız... )


- (")ETKİLEMEK(") ile/ve/<> "TAMAMLAMAK(")


- [ne yazık ki]
YORAN:
KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ETRAFINI ANLAMAYAN KİŞİLERİN SAĞIRLIĞI


- 0/SIFIR:
YUTAN ile ETKİSİZ

( Çarpmada. [... x ...] İLE Toplamada/çıkarmada. [ ... + ... ] )


- AGONİST/AGONIST[İng.] değil/yerine/= ETKİDEŞ


- AHMEDTU'N-NÂRA[Ar.] ile ETFE'TUHÂ[Ar.]


- AJAN/AGENT[İng.] değil/yerine/= ETKEN


- AKTIVASYON/ACTIVATION[İng.] değil/yerine/= ETKINLEŞME


- AKTIVATÖR/ACTIVATOR[İng.] değil/yerine/= ETKINLEŞTİRICİ


- AKTİVE ETMEK değil/yerine/= ETKİNLEŞTİRMEK


- AKTİVİST değil/yerine/= ETKİNCİ


- AKTİVİZM değil/yerine/= ETKİNCİLİK


- AKTÖRE/AHLÂK[Ar.] ile/ve/=/||/<> ETİK[Yun.]

( [Eylemin/davranışın/alışkanlığın ...] Eylemselliği. İLE/VE/=/||/<> Kuramsallığı. )

( Toplumda, ateş, ahlâkî ve kültürel yapılanmayı, kişilerdeyse, bütüncül bilinci simgeler. )

( Ahlâk, ayırıcı aklın üzerindedir. )

( Ahlâk alanı, yeğleme alanıdır. )

( Ahlâk, düşünmeden ve kolaylıkla yapılandır/yaptıklarımızdır. [olumlu/olumsuz] )

( Kendi doğası ve evrensel ilkelerle uyum içinde olmak. )

( Dış[zahir] ve iç[bâtın] tüm ilimler, ahlâkın arkasındadır. )

( Ahlâk tamam olmayınca, ne ilmin değeri olur, ne de servetin. )

( Etik, ahlâkın metafiziği; ahlâk, etiğin fiziğidir. )

( Yaşamsal. İLE/VE/=/||/<> Felsefesi. )

( MORALS[< Lat.] vs./et/=/||/<> ETHICS[< Yun.] )


- ÂMİL/FAKTÖR değil/yerine/= ETMEN/ETKEN/NEDEN


- ANATOMİ ve ETİYOLOJİ ve PATOLOJİ


- ANLAM ile/ve/> ETKİ

( Anlam varsa ifadesi sonsuza kadar gider. )

( MEANING vs./and/> EFFECT )


- ANLAMAK ile/ve/> ETKİLENMEK


- ANLAMLANDIRMA ile/ve ETKİ

( Sorgulanmayan yaşam, yaşam değildir. )


- APUKURYA[Yun.] değil/yerine/= ET PERHİZİ

( Et yenilmeyen dönem. )


- AŞAMA ile ETAP

( PHASE vs. LAP/STAGE )


- AT SİNEĞİ ile CIZ SİNEĞİ ile ÇEÇE SİNEĞİ ile ET SİNEĞİ ile EV SİNEĞİ/KARASİNEK[Lat. STOMOXYS CALCITRANS] ile MEYVE SİNEĞİ ile SIĞIR SİNEĞİ ile SİRKE SİNEĞİ[Lat. DROSOPHILA] ile SU SİNEĞİ ile UYUZ SİNEĞİ

( Çiftkanatlılardan, uzunluğu 8 mm. kadar olan, kanatları büyük ve küt, at, sığır, domuzların bacak, kuyruk aralarında yaşayan, eklembacaklı bir sinek türü. İLE Kişiye, uyku aşılayan sinek. İLE ... İLE ... İLE Uzaya çıkmış ilk hayvan. İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )

( HORSE FLY vs. TSE-TSE FLY vs. ... vs. HOUSE FLY vs. FRUIT FLY vs. ... vs. ... vs. ... vs. ... )

( HIPPOBOSCA EQUINA cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )


- ATENÜASYON/ATTENUATION[İng.] değil/yerine/= ETKİ ZAYIFLAMASI


- ATKI AÇIKLIĞI ile/<> ETKEN/EFEKTİF/HESAP AÇIKLIK ile/<> SERBEST AÇIKLIK

( İki anakiriş arasındaki kirişleme açıklığı. | Atkı[lenot] boyu. İLE/<> Bir strüktür öğesinin dayanaklarının, eksenden eksene uzaklığı. İLE/<> Bir kirişin iki dayanağı arasındaki kesintisi açıklık ya da yatay uzaklık. )


- ATKI ile/ve ETOL

( ... İLE/VE Uzun omuz atkısı. )


- AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )

( )


- AZINLIK ile/değil ETNİK ÖBEK

( [not] MINORITY vs./but ETHNICAL GROUP )


- BELİRLE(N)ME ile/ve/||/<> ETKİLE(N)ME


- BELLEĞİNDEN SİLMEK ile/ve/> ETKİSİNDEN/"BÜYÜSÜNDEN" KURTULMAK

( REMOVE FROM MEMORY vs./and/> RELEASE FROM EFFECT/CHARMING )


- BEN ile/ve ET BENİ

( [Ar..] ŞÂME[çoğ. ŞÂM, ŞÂMÂT] ile/ve SÜÛL )

( HİND/HİNDÛ: Siyah ben. )

( HÂL, ŞÂM ile/ve BÂDÂME )

( MOLE vs./and ... )


- BITCOIN ile ETHEREUM


- BOĞULMA:
YAKIN ile/ve/||/<> YAŞ/KURU ile/ve/||/<> ETKİN/EDİLGEN

( )


- BÜYÜK/KÜÇÜK ile ETKİSİ

( Küçük büyür, büyük ölür. )

( ARTAL[Ar.]: Benzerlerinden çok daha iri olan. )


- ÇALIŞMA ile ETKİN-LİK/FAALİYET

( Çalışma, bütün tarafından bütün içindir. İLE Etkin-lik, ego tarafından ego içindir. )

( WORKING vs. ACTIVITY/ACTIVE-NESS
Work is by the whole for the whole, activity is by oneself for oneself. )


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- ÇEVRE ile ETRAF


- ÇÖZÜMLEME ile ETKİLE(N)ME

( ANALYSIS vs. TO (GET) EFFECT )


- DEAKTİVE ETMEK değil/yerine/= ETKİNSİZLEŞTİRMEK


- DEMOS ile ETNOS

( Ülkü birliği. Bir düşünce üzerinde buluşan topluluk. İLE Kan birliği. Aynı gen havuzunu paylaşan bireylerin oluşturduğu topluluk. )


- DİN ve/<> YAŞAM ve/<> ETKİNLİK ve/<> İŞBÖLÜMÜ-İŞBİRLİĞİ


- DOĞA ile/ve ETKİ

( Bilinçli deneyimlerin bütünlüğü doğadır. )

( Her canlının öteki canlıdan farklı bir değerler dizisi vardır. )

( Doğa, kolayı değil en kolayı tercih eder. )


- DOLAMA/KURLAĞAN = ETYARAN

( Daha çok parmaklarda olan, derinlere kadar işleyen sayrılık. )


- DÖNÜŞÜM ile/ve/<> ETKİNLİK

( TRANSFORMATION vs./and/<> ACTIVITY )


- DURAĞAN SÜREÇ ile/ve/değil/yerine ETKİN SÜREÇ

( [not] STATIC PROCESS vs./and/but ACTIVE PROCESS
ACTIVE PROCESS instead of STATIC PROCESS )


- DÜŞÜNMEK ile/ve/<>/= ETKİNLİK

( TEFEKKÜR ile/ve/<>/= FAALİYET )


- EC50/EFFECTIVE CONCENTRATION OF %50[İng.] değil/yerine/= ETKİLİ YOĞUNLUĞUN %50'Sİ


- ED50/EFFECTIVE DOSE %50[İng.] değil/yerine/= ETKİLİ DOZUN YARISI


- EDİLGEN ALICI ile/ve/değil/yerine/<>/< ETKİN KURUCU


- EDİLGEN ile/ve/değil/||/<>/< ETKİN OL(A)MAYAN


- EDİLGEN ile ETTİRGEN

( PASSIVE vs. CAUSATIVE )


- EFEKTİF/EFFECTIVE[İng.] değil/yerine/= ETKİLİ


- EKŞİ MAYA(BUĞDAYÇAVDAR/YULAF/...) ile/<> YAŞ MAYA ile/<> ETKİN KURU MAYA ile/<> HAZIR/ÇABUK(INSTANT) KURU MAYA


- ERKEK ÖRGEN, STAMEN = UZV-I TEZKÎR = ÉTAMINE


- ERKEK ÖRGENLER, STAMENLER = ÂLÂT-I TEZKÎRÎYE/A'ZÂ-İ TEZKÎR = ÉTAMINES


- ESTETİK YARGILAR ile/ve ETİK YARGILAR

( ... İLE/VE Kısmen bazı hayvanlarda da görülebilir. )


- ET "UYGARLIĞI" ile/değil/yerine ANLAM/MÂNÂ UYGARLIĞI


- et al.[Lat. < ET ALII] değil/yerine/= VE ÖTEKİLERİ


- et-TENÂKUZ ile el-AKS


- ET-TIRNAK ile/ve/||/<> "ET-KEMİK"


- ET'İME-İ LEZÎZE[Ar.] ile/ve ET'İME-İ NEFÎSE[Ar.]

( Lezzetli yemekler. İLE/VE Çok hoş yemekler. )


- ET(H)İK


- ET(H)İK = İLM-İ AHLÂK = ETHICS[İng.] = ÉTHIQUE[Fr.] = ETHIK[Alm.] = ETHICA[Lat.] = ETHIKE[Yun.] = ÉTICA[İsp.]


- et[Lat.] değil/yerine/= VE


- ET ve/<> KEMİK

( FLESH and/<> BONE )


- ETÂ FULÂNUN[Ar.] ile CÂE FULÂNUN[Ar.]


- ETA/EVENT TREE ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= OLAY AĞACI ÇÖZÜMLEMESİ/ANALİZİ


- ETAMİN[Fr. < ÉTAMINE] ile KANAVİÇE[İt. < CANOVACCIO]

( Pamuk ya da ketenden, seyrek dokunmuş, delikli bir tür kumaş. İLE El işleri için kullanılan seyrek dokunmuş keten bezi. | Bu bezin üzerine yapılan işleme. | Çuval olarak kullanılan kendirden ya da kenevirden yapılmış seyrek bez. )


- ETAP ile BASAMAK

( LAP vs. STEP )


- ETEK GİYMEK:
İSKOÇYA'DA ve YEMEN'DE


- ETEK ile/||/<> ANVELOP[Fr.]

( ... İLE/||/<> Üst üste katlanmış parçalardan oluşan bir etek biçimi. )


- ETEK ile EVAZE[Fr.]

( ... İLE Etek ucuna doğru genişleyen etek. )


- ETEK ile FİSTAN[İsp.]

( ... İLE Giysi. | İskoç, Arnavut ve Yunan'larda, erkeklerin giydikleri, kısa, pilili etek. )


- ETEK ile/ve/<> JÜPON[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Giysi altına giyilen etek. )


- ETEK ile KLOŞ[Fr. < CLOCHE]

( ... İLE Alt tarafı çan biçiminde genişleyen etek. )


- ETEK ile LAMPASA

( ... İLE Uzun yırtmaçlı etek. )


- ETEK ile/ve TARLATAN[Fr.]

( ... İLE Kabarık görüntü vermek için değişik malzemelerle yapılan bir tür iç giysisi. )


- ETEK ile TÜTÜ

( ... İLE Balerin eteği. )


- ETEKTE:
[Fr.] MİNİ ile MİDİ ile MAKSİ

( Dizkapağından yukarıda, çeşitli kısalıkta. İLE Orta boy, dizkapağını örten ya da 3-4 cm. kadar aşağı inebilen. İLE Topuklara kadar uzanan. )


- ETEN ile/ve EŞELEK

( Meyvelerin/yemişlerin yenen bölümü. İLE/VE Meyvelerin/yemişlerin yenmeyen iç bölümü. )


- ETHEREUM ile ALGORAND


- ETİK ile/ve/< ESTETİK

( Birlikte görmek/tutmak gerekiyor. )


- ETİK ile/ve/||/<> ETİĞİN ETİĞİ


- ETİKET[Fr. < Alm.] ile/= YAFTA[Fars. < YAFTE]

( Bir malın, tür, miktar vb. niteliklerini ya da kitap, defter vb. şeylerin, kime ait olduğunu belirtmek, belirli kılmak için üzerlerine konulan küçük kâğıt. | Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol.TEŞRİFAT İLE/= Üzerine asıldığı ya da yapıştırıldığı şeylerle ilgili herhangi bir bilgi veren, yazılı kâğıt parçası. )


- ETİKET değil/yerine/= EDERCE


- ETİKET ile PETEKA

( ... İLE Eşya üzerine ve kumaş topları arasına konulan fiyat etiketi. )


- ETİKET değil/yerine/= YARLIK


- ETİKETLİ AYRAÇ

( LABELLED BRACKET )


- ETİLEN[Fr. < ÉTHYLÈNE] ile ASETİLEN[Fr. < ACÉTYLÈNE]

( Yanıcı, renksiz, az kokulu, 0,97 yoğunluğunda karbon ve hidrojen bileşimi. İLE Renksiz, sarımsak kokulu, güçlü ve beyaz bir ışık vererek yanan hidrokarbonlu bir gaz. )


- ETİLEN ile POLİETİLEN

( ... İLE Etilenin, çeşitli yöntemlerle polimerleştirilmesinden elde edilen, dayanıklı, parlak, birçok kimyasal madde etkisiyle bozulmayan, saydam katı. )


- ETİLER ile ETİLER

( Ankara'da. İLE İstanbul'da )


- ETİMOLOJİK MEŞRÛLAŞTIRMA ile MİMOLOJİK MEŞRÛLAŞTIRMA


- ETİYOLOJİ/ETIOLOGY[İng.] değil/yerine/= NEDEN | NEDEN BİLGİSİ


- ETİYOLOJİK/ETIOLOGICAL[İng.] değil/yerine/= NEDENSEL


- ETİYOPYA ile/ve/<> AMAHARİ

( ... İLE/VE/<> 83 farklı dilin konuşulduğu Etiyopya'da, resmî abece olarak kullanılmaktadır. )


- ETK/ELECTRONIC MEDICAL RECORDING[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK TIBBİ KAYIT


- ETKEN

( ACTIVE )


- ETKEN/ETMEN = ÂMİL = FACTOR[İng., İsp.] = FACTEUR[Fr.] = FAKTOR[Alm.]


- ETKEN ile/ve BELİRLEYİCİ

( FACTOR vs./and DETERMINATOR )


- ETKEN ile/ve/değil/||/<> DEĞİŞKEN


- ETKEN ile ETKİN


- ETKEN ile ETMEN


- ETKEN ile NEDEN

( AGENT/FACTOR vs. REASON/CAUSE )


- ETKEN ile VESİLE

( AGENT/FACTOR vs. MEANS )


- ETKER NEDEN = EFFICIENT CAUSE[İng.] = CAUSE EFFICIENTE[Fr.] = WIRKENDE URSACHE[Alm.] = CAUSA EFFICIENS[Lat.]


- ETKİ <> TEPKİ ile/ve/değil ETKİ <> YORUM <> TEPKİ

( Hayvanlarda. İLE/VE/DEĞİL İnsanda. )


- ETKİ > TEPKİ ile/değil/yerine/> ETKİ > ANLAM > TEPKİ


- ETKİ ALANI ile/ve/<> DENETİM/KONTROL ALANI

( EFFECT FIELD vs./and/<> CONTROL FIELD )


- ETKİ ETMEK ile "KARIŞMAK"

( INFLUENCE/TO EFFECT vs. "TO INVOLVE" )


- ETKİ/DÖNGÜ:
KUZEY KUTBUNDA ile/ve/||/<>/>< GÜNEY KUTBUNDA

( www.facebook.com/video.php?v=592603574202831 )


- ETKİ/LEME ile ENGEL/LEME

( Engeller bir ölçüde kalktığında, O, bir anda içinize doğar. )

( Sana engel olmaya çalışanlar, başaracağına, en çok inananlardır. )

( It will dawn on you suddenly, when the obstacles are removed to some extent. )

( IMPRESS vs. HINDRANCE/OBSTRUCTION )


- ETKİ/N ile/ve/<> YETKİ/N


- ETKİ ile/ve/<> BASINÇ


- ETKİ ile/ve BEDEL

( EFFECT vs./and WORTH )


- ETKİ ve DİRENÇ

( EFFECT and RESISTANCE )


- ETKİ = ESER, TESİR = EFFECT[İng.] = EFFET[Fr.] = WIRKUNG, EFFEKT[Alm.] = EFFECTUS[Lat.] = EFECTO[İsp.]


- ETKİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ


- ETKİ ile/ve/||/<> İTKİ

( Dışarıda/n. İLE/VE/||/<> Dışarıda/n ve/ya da içeride/n. )

( Nesnelerde/n. İLE/VE/||/<> Hayvan ve insanda/n. )


- ETKİ ile/ve/||/<>/> İZ


- ETKİ ile KATKI

( EFFECT vs. CONTRIBUTION )


- ETKİ ile/ve/<> KONTROL

( EFFECT vs./and/<> CONTROL )


- ETKİ ile/ve/> NEDEN

( EFFECT vs./and/> REASON )


- ETKİ ile/ve/<> ÖZELLİK


- ETKİ ile/ve/<> PAY

( EFFECT vs./and/<> PORTION, EQUAL PART )


- ETKİ ile/ve/||/<> REHBİNDER ETKİSİ


- ETKİ ile/ve/<> TEPKİ

( EFFECT vs./and/<> REACTION )


- ETKİ UYGUN/GEREKLİ/YUMUŞAK TEPKİ


- ETKİ ile/ve YANKI


- ETKİ ile/ve/<>/> YANSIMA


- ETKİ ile/ve/||/<> YAPI


- ETKİLEMEYE ÇALIŞMAK (İÇİN) KONUŞMAK/ANLATMAK ile/ve/değil/yerine (SADECE) KENDİNİ ANLATMAK/TANIMLAMAK (İÇİN) KONUŞMAK/ANLATMAK


- ETKİLENMEK = AFFECT[İng.] = AFFECTER[Fr.] = AFFIZIEREN[Alm.] = AFFICERE[Lat.]


- ETKİLENMEK ile ALIMLAMAK

( TO GET IMPRESS vs. TO TAKE )


- ETKİLENMEK ile/ve/> ESİNLENMEK

( TO GET EFFECTION vs./and/> TO BE INSPIRED )


- ETKİLEŞİM


- ETKİLEŞİM ile/ve DEĞİŞİM

( INTERACTION vs./and ALTERATION )


- ETKİLEŞİM ile/ve DÖNÜŞÜM

( INTERACTION vs./and TRANSFORMATION )


- ETKİLEŞİM ile/ve/değil/yerine ETKİNLEŞMEK

( Duygusallık. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Koşulsuz sevgi. )

( Alışveriş. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Veriş. )

( [not] REACTIVE vs./and/but ACTIVE
ACTIVE instead of REACTIVE
[not] Emotional. WITH/AND/BUT Unconditional love. )


- ETKİLEŞİM ile/ve/||/<>/> EYTİŞİM


- Etkileşimli KONUŞ!!!


- ETKİLEŞİMLİ ve/||/<> DEVİNGEN


- ETKİLEŞME ile/ve KAYNAŞMA

( INTERACTION vs./and TO COMBINE )


- ETKİLEYİCİ ile/ve/||/<> "ÇARPICI"


- ETKİLEYİCİ ile "DOKUNAKLI"


- ETKİLEYİCİ ile/ve BELİRLEYİCİ

( IMPRESSIVE vs./and DETERMINER )


- ETKİLEYİCİ ile/ve DÖNÜŞTÜRÜCÜ

( IMPRESSIVE vs./and TRANSFORMER )


- ETKİLEYİŞ ile/değil ETKİLEŞİM


- Etkili KONUŞ!!!


- ETKİLİ ile/ve ETKİLEYİCİ

( EFFECTIVE vs./and IMPRESSIVE )


- ETKİLİLİK ile/ve/<> YERELLİK


- ETKİN ile/ve BASKIN

( AFFECTIVE vs./and DOMINANT )


- ETKİN ile/ve EGEMEN

( Egemen de/bile, egemenliğinin egemenliği altındadır. )

( ... ile/ve ALİİ SİLİ )


- ETKİN ile ETKEN


- ETKİN ile/ve/<> ETKİLİ


- ETKİN = FAAL = ACTIVE[İng.] = ACTIF[Fr.] = AKTIV[Alm.] = ACTIVO[İsp.]


- ETKİN ile/ve İŞLEYEN

( FÂİL ile/ve ÂMİL )


- ETKİNİN:
BULAŞMAMASI ile/ve/||/<> BOZULMAMASI


- ETKİNLİK/FİİL ile/ve DAVRANIŞ ile/ve EYLEM

( İş üretir. Durumu değiştirmektir. İLE/VE Psişik durumların dışavurumu. İLE/VE Bilinçli, amaçlı etkinlik. )


- ETKİNLİK/PERFORMANS =/ve İLETİŞİM =/ve GÜDÜLENME =/ve YETKİNLİK/LER

( NE? ve NEDEN? ve NASIL? )


- ETKİNLİK ile EDİLGENLİK

( Tarihte yerini alır. İLE Yazında[edebiyatta] yer bulur. )


- ETKİNLİK = FAALİYET, FAİLİYET = ACTIVITY[İng.] = ACTIVITÉ[Fr.] = AKTIVITÄT, TÄTIGKEIT[Alm.] = ACTIVIDAD[İsp.]


- ETKİNLİK ile/ve/||/<> NESNELERİN BÜTÜNLÜĞÜ


- ETKİNLİK ile/ve/değil/yerine/> ÜRETİM

( [not] ACTIVITY vs./and/but TO PRODUCE
TO PRODUCE instead of ACTIVITY )


- ETKİNLİK ile/ve ÜRETKENLİK

( ACTIVITY vs./and PRODUCTIVITY )


- ETKIYÂ [< TAKÎ]

( ALLAH KORKUSUYLA GÜNAH İŞLEMEKTEN ÇEKİNENLER )


- ETME-BULMA (DÜNYASI)


- ETMEK ile KILMAK

( TO MAKE/DO vs. TO RENDER )


- ETMEN = ÅMİL = AGENT[İng., Fr.] = AGENS, DAS WIRKENDE[Alm.] = AGENS[Lat.] = AGENTE[İsp.]


- ETMEN ile BİLEŞEN


- ETMEN ile/ve/değil EŞİK


- ETNİK/ETHNIC[İng.] değil/yerine/= BUDUNSAL


- ETOLOJİ

( Hayvan davranışlarını hayvanın doğal çevresi içinde inceleyen bilim dalı. )


- ETOPYA değil ETİYOPYA


- ETOPYA değil ETİYOPYA


- ETRA'[Ar.] ile ETRÂH[Ar. < TERAH]

( Dere gibi akan su. İLE/VE Kaygılar, tasalar, gamlar, kederler. )


- ETRAF[< TARAF] ile UC/LAR


- ETRÂF[Ar. < TARAF] ile ETRÂF[Ar. < TÜRFE]

( Yanlar, uclar, kıyılar. İLE Zarif ve nazik şeyler. )


- ETRAF ile/ve/||/<> EŞRAF


- ETRAFINDA:
"ÇOK KİŞİ" değil/yerine (SADECE) KİŞİ/ADAM


- ETS/EARLY DIAGNOSIS SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ERKEN TANILAMA DÜZENİ


- ETÜT/ETÜD[Fr. < ETUDE] değil/yerine/= ÇALIŞMA

( Herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma. | Ön çalışma. | Belirli bir konuyu inceleyen, araştıran yapıt ya da yazı. | Öğrencilerin, bir belletmenin gözetimi, denetimi altında ders çalışması, mütalaa, müzakere. )


- ETVÂR-I SEB'A

( NEFSİN YEDİ DERECESİNE GÖRE DEĞİŞEN HALLER )


- ETVÂR[< TAV[I]R]

( HAL VE HAREKETLER )


- EYLEM/FİİL ile/ve ETKİNLİK/FAALİYET

( Tek. İLE/VE Çok. )

( Somut. İLE/VE Soyut. )

( Fizikteki simgesi: S )

( ACTION vs./and ACTIVITY )


- EYLEM ile/ve/||/<>/> ETKİ


- FAAL/AKTİF değil/yerine/= ETKİN


- FAALİYET[Ar.]/AKTİVİTE[Fr. < ACTIVITE | İng. < ACTIVITY] değil/yerine/= ETKİNLİK | EYLEM


- FAALİYET yerine ETKİNLİK


- FAKTÖR[İng.] değil/yerine/= ETKEN/ETMEN


- FARKLI/LIK ile/ve/||/<> ETKİLİ/LİK


- FAZLA ile/ve/değil ETKİN

( [not] EXCESS vs./and/but ACTIVE | EFFECTIVE )


- FELSEFE:
"ÖĞRETİ" değil ETKİNLİK


- FELSEFE:
AKLIN SORUNLARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
SORU(N)LARINA YANIT ARAMAK ve/<>/>
ETKİNLİK

( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )


- FELSEFE:
ELEŞTİREL ile/ve/<> YARATICI ile/ve/<> ETKİN


- FELSEFE'DE:
SORUN ÇÖZMEK ile/ve ETKİNLİK/FAALİYET


- FIRIN ile/değil ETÜV[Fr.]

( ... İLE/DEĞİL Yiyecekleri, nesneleri, yüksek ısıyla sterilize ve dezenfekte etmekte kullanılan, kapalı aygıt. | Çeşitli eşyayı kurutmakta ya da temizlemekte kullanılan aygıt. | Mikropların üretilmesinde uygun sıcaklığı sağlayan kapalı aygıt. )


- GAUDI ve/<> ETSURO SOTO


- GENEL GERÇEKLİK ile/ve/||/<>/>/< ETKİLİ GERÇEKLİK


- GİRDİ ile/ve/||/<>/> ETKEN


- GLOTOGONİ ile/ve ETİMOLOJİ

( Dilin kökeni. İLE/VE Sözcüklerin/kavramların kökenini inceleyen bilim dalı. )

( NOMOTHETES: Dilin ilk yaratıcısı olarak kabul edilen. )

( Türk dilinin kökenbilim sözlüğünün eksiksiz olarak ortaya konulması, önceleyin Türk düşüncesinin kaynağını, gelişim aşamalarını, içeriğini bilmeyi gerektirir. Türk insanı, hangi koşullar altında doğaya yönelmiş, hangi ilkelere göre yaşamını biçimlendirmiş, hangi kurallara dayanarak çevresini kuşatan nesnel var olanları adlandırmıştır? Bu soruların yanıtını felsefe ışığından yararlanamayan bir bilginin, bir uzmanın bulması olanaksızdır. Bir sözcüğün Türkçe olduğunu söyleyebilmek için önce o sözcüğün içeriğini bilmek, o içerikle Türk kişininın düşünsel eğilimlerini açıklamak temel koşuldur.

Bir sözcüğün yapısına, ses düzenine bakarak Türkçe olup olmadığını söylemek kolaydır. Güç olan, sözcüğün kavrama dönüşürken oluşan içeriğini açıklamaktır.

Türkçe'nin Balkan dilleriyle ilişkisi vardır. Ancak, bu ilişki, çok dar bir alana değindir. Türk dilinin kökeninin araştırırken, Balkanlar'a, çok sonralara giden kimi sözcükleri (Türkçe sayılanları) örnek almak, onları kesin kanıt diye göstermek yanıltıcıdır.)

"Türk" sözcüğünün yeni olmasından, ilk kez VIII. yüzyılda Orkun Yazıtları'nda görülmesinden, sonra bu adı alana ulusun tarihi boyunca belirli bir yerde değil de çok dağınık ülkelerde, birbirinden uzak bölgelerde yaşamasından kaynaklanır. Kimi tarihçilere göre Türk topluluğu, Orta Asya'da M.Ö. 3000 dolaylarında vardı, düzenli bir yaşama biçimi, uyumlu bir topluluk içinde var oluşunu sürdüyordu. Ancak, böylesine eskilere giden görüşlere karşın, elimizde bulunan yazılı kaynaklar, yazıyla saptanan belgeler "Türk" sözcüğünü VIII. yüzyıldan öteye götüremiyor pek.

Türk dili üzerinde çalışan bilginlerin ortaya attıkları değişik görüşlere göre, Türk dilinin kaynağı Orta Asya'dır.

Günümüzde Asya Türkçesi, Anadolu Türkçesi (tüm komşu ağızlarla bütünlük içinde) diyebileceğimiz iki büyük öbek vardır.

Türkçe'nin kökenbilimi üzerinde çalışırken, iki ilke benimsiyoruz.
1- Doğal var olanların çıkardığı seslerden kurulu sözcükler (Türkçe sözcükler)
2- Başka dillerden Türkçe'ye geçerek değişen ya da olduğu gibi kalan sözcükler
(yabancı kaynaklı sözcükler)

Üzerinde durulması gereken konu Türk dilinin yapısıdır. Araştırıcılar, Türk dilinin Ural-Altay dilleri öbeğinden olduğunu öne sürerler. Bu dil öbeğinin başlıca özelliği, sözcük köklerinin çekimle değişmemesi, tüm çekimlerin köke getirilen eklerle sürdürülmesidir. Oysa Hind-Avrupa dillerinde, sözcük kökleri çekimle değişir, başka bir biçime girer. Durum Arapça'nın içinde bulunduğu dillerde de öyledir.

 

TÜRK DİLİNİN ETİMOLOJİ SÖZLÜĞÜ
İSMET ZEKİ EYÜBOĞLU - SOSYAL YAYINLARI )

( "Kökenin Kökeni" başlıklı yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÜÇLÜ ile/ve/değil/||/<>/> ETKİLİ


- GÜZEL ile/ve/değil ETKİLEYİCİ

( Tümüyle güzellik yoktur! Her zaman, 1 [ya da 2 yanı] baskındır/etkiler ve ona göre ilgi görür. )


- HAREKET/DEVİM ile/ve ETKİNLİK/DEVİNİM

( MOVEMENT vs./and ACTION )


- HAREKET ile/ve ETKİLEŞİM


- HAREKET ile/ve ETKİNLİK

( Hareket, tamamlanmamış etkinlik; etkinlik ise tamamlanmış harekettir. )

( Geçmiş-Şimdi-Gelecek'in bütünlüğü. )

( MOVEMENT vs./and ACTIVITY )


- HAREKETLİ/LİK ile/ve/<> ETKİN/LİK


- HAYRET = WONDER, ASTONISHMENT[İng.] = ÉTONNEMENT[Fr.] = BEWUNDERUNG[Alm.] = ADMIRATIO[Lat.]


- HEYECAN ile/ve/> ETKİ


- HİNDİ:
turkey ile/||/<> PERU ile/||/<> ETİYOPYA KUŞU ile/||/<> BUKALEMUN ile/||/<> FRANSIZ KIZI/ĞALOPÛLÂ ile/||/<> TACCHINO[: Kuş.]

( Türkçe'de
İngilizce'de. İLE/VE/||/<> Portekizce'de. İLE/VE/||/<> Arapça'da. İLE/VE/||/<> Farsça'da. İLE/VE/||/<> Yunanca'da. İLE/VE/||/<> İtalyanca'da. )


- HİPOAKTİVİTE/HYPOACTIVITY[İng.] değil/yerine/= ETKINLİK AZALMASI


- İLETİŞİM ile/ve/değil/önce/||/<>/< ETKİLEŞİM

( [not] COMMUNICATION vs./and/first/but/||/<>/< INTERACTION )


- İLGİ (ALANI) ile/ve/||/<>/> ETKİ (ALANI)


- İLGİ ALANI ile/ve/<> ETKİ ALANI

( İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler. )

( Işığa, ışıkla etki edilmez. )

( İğne ucundan daha küçükseniz, iğne sizi delemez - siz iğneyi delebilirsiniz. )

( INTEREST FIELD vs./and/<> EFFECT FIELD
Once the interest is roused, orderly application will follow.
When you are smaller than the point of a needle, then the needle cannot pierce you - you pierce the needle! )


- İMPAKT/IMPACT[İng.] değil/yerine/= ETKİ


- İNAKTIVASYON/INACTIVATION[İng.] değil/yerine/= ETKINSİZLEŞME


- İNFİAL değil/yerine/= ETKİLENME


- İNTAKT/İNTACT[İng.] değil/yerine/= ETKİLENMEMIŞ


- INTERAKSİYON/INTERACTION[İng.] değil/yerine/= ETKİLEŞİM


- İNTERAKSİYON değil/yerine/= ETKİLEŞİM


- INTERAKTİF/INTERACTIVE[İng.] değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİ


- İNTERAKTİF yerine ETKİLEŞİMLİ


- İNTERAKTİF değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİ


- İNTERAKTİVİTE değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİLİK


- IRKÇI ULUSÇULUK ile ETNİK ULUSÇULUK ile KÜLTÜREL ULUSÇULUK ile VATAN ULUSÇULUK


- İŞGAL ile/değil/yerine ETKİLEME


- İYİ ile/ve ETKİLİ

( İyilik yapmaya başlamadan önce yapılması gereken, kötülük yapmayı bırakmaktır. )

( İyi olanı yapmakta yavaş davranan kişinin aklı kötülükteki zevke dalar. )

( İyiliğinize inanılmasını istiyorsanız, ondan hiç bahsetmeyin. )

( İyilik, ahlâktan kötülük çıktıktan sonra gelir. )

( İyiyi murad edenler memnun olacaktır, kötüyü murad edenler lâyıkını bulacaktır. )

( Ceasing to do evil precedes beginning to do good. )

( GOOD vs./and EFFECTIVE )


- KABUL:
EDERSEN ile "ETMEZSEN"

( Ahbab. İLE Garib. )


- KARINCA ile ET KARINCASI

( ANT vs. MEAT ANT )


- KATKIDA "BULUNMAK/BULUNMASI" ile/değil "ETKİ ETMEK/ETMESİ"


- KİŞİLER:
(")AKILLI(") ile/ve/||/<> (")DUYARLI(") ile/ve/||/<> (")ETKİLİ(")

( Duygusuz. İLE/VE/||/<> Etkisiz. İLE/VE/||/<> Akılsız. )


- KIYMET-İ HARBİYE değil/yerine/= ETKİSİ DEĞERİ


- KOLAY (OLAN) ile/ve/değil/yerine ETKİLİ (OLAN)


- KOŞUL ile/ve/değil/||/<> ETMEN


- KURT ile ETİYOPYA KURDU


- lin.[Lat. < LINIMENTUM] değil/yerine/= ETKİLİ NESNENİN YAĞ YA DA ALKOLDE ERİTİLMESİYLE HAZIRLANAN SIVI İLÂÇ


- MALUM/AKTİF değil/yerine/= ETKEN


- MANTIK ve/||/<>/> FİZİK ve/||/<>/> ETİK

( Bahçenin sınırı/duvarı/çiti. VE/||/<>/> Bahçedeki ağaç. VE/||/<>/> Bahçedeki ağacın meyvesi. )

( )


- MANTIK ve/||/<> FİZİK ve/||/<> ETİK

( Çit. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )


- MEŞİME/PLASENTA değil/yerine/= ETENE/SON/DÖLEŞİ

( Memelilerde, ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan örgen. | Meyya daprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm. )


- MÜESSİR[Ar.] değil/yerine/= ETKİLİ


- MÜTEESİR değil/yerine/= ETKİLENMİŞ


- MÜTEESSİR OLMAK değil/yerine/= ETKİLENMEK


- NEDEN ve/||/<> ETKİNİN :HETEROJENLİĞİ


- NÖTR/NEUTER[İng.] değil/yerine/= ETKİSİZ | YÜKSÜZ | YANSIZ


- NÖTRALİZASYON[İng. < NEUTRALIZATION] değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRME/YANSIZLAŞTIRMA


- OLUMSUZLAMA ve ETKİN OLABİLMEK

( NEGATORY and TO BE ABLE TO AFFECTIVE )


- ÖNCESİZLİK-SONRASIZLIK = EZELİYET-EBEDİYET = ETERNITY[İng.] = ÉTERNITÉ[Fr.] = EWIGKEIT[Alm.] = AETERNITAS[Lat.] = ETERNIDAD[İsp.]


- ORAN ile/ve/<> ETKİ

( PROPORTION vs./and/<> EFFECT )


- ORHUN HARFLERİ ile/ve/||/<> OSK HARFLERİ ile/ve/||/<> ETRÜSK HARFLERİ


- OT YİYEN MEMELİLER ile ET YİYEN MEMELİLER ile ÇOKLU (HEM OT, HEM ET İLE) BESLENENLER (HEPÇİL)

( )

( HERBIVOROUS MAMMALS vs. CARNIVOROUS MAMMALS vs. OMNIVOROUS )


- OT YİYENLER/OTOBURLAR ile/ve ET YİYENLER/ETOBURLAR ile/ve HEPÇİLLER[hem OT, hem ET YİYENLER] ile/ve LEŞ YİYENLER/LEŞOBURLAR ile/ve AYRIŞTIRICILAR

( )

( )

( DÂD ile/ve DED ile/ve DÂD Ü DED ile/ve ... ile/ve ... )

( HERBIVOROUS vs./and CARNIVOROUS vs./and OMNIVOROUS vs./and ... vs./and ... )


- ÖTEKİLEŞTİRME ile "ETİKETLEME" ile "DAMGALAMA"


- ÖYKÜNME ile/ve/değil/<> ETKİLENME


- ÖZ = MUH, LİFÂFE-İ MUHHÎYE = ÉTUI MÉDULLAIRE


- ÖZGÜRLÜK ve/<>/= ETKİNLİK

( FREEDOM and/<>/= ACTIVITY )


- ÖZNE ile/ve/değil/yerine ETKİN ÖZNE

( [not] SUBJECT vs./and/but ACTIVE SUBJECT
ACTIVE SUBJECT instead of SUBJECT )


- PAÇA ile/ve/||/<> ETEK


- PAREO ile ETEK

( ... ile ZEYL )

( ... ile DÂMEN )


- PASİFİKASYON değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRME


- PASİFİZE ETMEK değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRMEK


- PİNOSİTOZ değil/yerine/= ETME


- REKLAM:
ÜRÜN/Ü ÖVMEK değil ETKİ/KAYIT YARATMAK


- RUH:
ETKİSİYLE/SONUÇLARIYLA BİLİNEN ile/ve/<> İÇERİĞİYLE/KAPSAMIYLA BİLİN(E)MEYEN


- SALTIK/LIK ile/ve/||/<>/< ETKİLENMEYİŞ


- ŞEFTALİ ile ETŞEFTALİSİ

( ... İLE Eti, çekirdeğinden ayrılmayan bir şeftali türü. )

( ... cum P.p. DURACINA )


- SEMPTOMATOLOJİ ile/ve/||/<> ETİYOLOJİ ile/ve/||/<> TERAPÖTİK

( Göstergelerin incelenmesi, belirtibilim. İLE/VE/||/<> İLE/VE/||/<> Nedenlerin araştırılması. İLE/VE/||/<> Tedavi/sağaltım yollarının araştırılması ve uygulanması. )


- SİĞİL(TAVUKGÖTÜ) ile ETBENİ

( Deride oluşan, zararsız, pürtüklü, küçük ur. İLE ... )

( SÜ'LÛL[çoğ. SEÂLÎL] ile SÜÛL )

( ÂJEH, ÂZEH, BÂLÛ, GENDEME ile BÂDÂME )


- SIRADAN KİŞİ değil/yerine ETİK VE ESTETİK KİŞİ

( ... DEĞİL/YERİNE Bilgeliğin, etiğe; sanatın da estetiğe dönüştürmesiyle. )


- SOĞUK YEREL RÜZGÂRLAR:
BORA ile İMBAT ile MİSTRAL ile POYRAZ ile ETEZYEN ile KRİVETZ


- SONSAL NEDEN ile/ve ETKİLİ/ETKER NEDEN


- SÖZ:
DÜZ ile/ve/||/<> ETKİ ile/ve/||/<> EDİM


- SUBSTRAT/SUBSTRATE[İng.] değil/yerine/= ETKİLENEN NESNE | ORTAM


- TAKVİM ile ETİYOPYA TAKVİMİ

( ... İLE Tüm dünyanın kullandığından farklı takvim kullanmaktalardır. [2003 = 1996] )

( Etiyopya'ya, Haziran ile Eylül arasındaki aylarda, yoğun yağmurlar nedeniyle gitmemek daha uygun olur. )


- TARAFTA/LIK ile/ve/değil/yerine ETRAFTA/LIK


- TARAFTA/LIK ile/ve/değil/yerine ETRAFTA/LIK


- TARİH ile/ve/<> ETKİ

( HISTORY vs./and/<> AFFECT/EFFECT )


- TARİH ile/ve ETKİ

( HISTORY vs./and AFFECT/EFFECT )


- TARİHİN:
ŞİMDİYE ETKİ ETMESİ ile/>< ETMEMESİ

( Tarihtir. İLE/>< Tarih değildir. )


- TATMİN ile/ve/değil/yerine ETKİLE(N)ME

( [not] SATISFACTION vs./and/but TO (GET) IMPRESS
TO (GET) IMPRESS instead of SATISFACTION )


- TEOLOJİK GÜVENLİK ALANI ile/ve EPİSTEMOLOJİK GÜVENLİK ALANI ile/ve ETİK GÜVENLİK ALANI ile/ve ESTETİK GÜVENLİK ALANI


- TESİR (ETMEK) değil/yerine/= ETKİ/LEMEK


- TESİR[Ar.] değil/yerine/= ETKİ


- TESİRSİZ/NÖTR değil/yerine/= ETKİSİZ


- TOPRAK ile ETTOPRAK

( ... İLE Yumuşak, kırmızı ve özlü toprak. )


- TRAŞ ile/ve "ETEK TRAŞI"


- ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE:
DUYGUSUZLUK ile/ve/<> ETKİSİZLİK ile/ve/<> AKILSIZLIK

( "Akıllı" kişilerde. İLE/VE/<> "Duygulu" kişilerde. İLE/VE/<> Etkili kişilerde. )


- ÜÇ TEHLİKE:
AKILLILARDA ile/ve/||/<> DUYGUSALLARDA ile/ve/||/<>
"ETKİLİLERDE"

( [ne yazık ki] Duygusuzluk. İLE/VE/||/<> Etkisizlik. İLE/VE/||/<> Akılsızlık. )


- UĞRAŞ ile/ve/||/<>/> ETKİ


- UZAKLAŞMAK/YAKINLAŞMAK ile/ve ETRAFINDA DOLAŞMAK

( TO DIGRESS/TO APPROACH vs./and TO STROLL AROUND )


- UZAM = HAYYİZ = EXTENSION, EXTENT[İng.] = ÉTENDUE, EXTENSION[Fr.] = AUSDEHNUNG[Alm.] = EXTENSIO[Lat.] = EXTENSIÓN[İsp.]


- VARLIK = MEVCUDİYET = BEING[İng.] = ÊTRE[Fr.] = SEIN, SEIENDE[Alm.] = ENS, ESSE[Lat.] = TO ON, EINAI[Yun.]


- VAROLUŞ:
TÖZ ile/ve/> ERK ile/ve/> ETKİ ile/ve/> EDİM ile/ve/> NEDENSELLİK


- VAROLUŞ ile/ve/<> ETKİNLİK


- YAPMAK ile ETMEK

( Batı dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. İLE Doğu dillerinden gelen sözcüklere kullanılan. [İstisnalar hariç!] )


- YASA/HUKUK:
KARMAŞIKSIZ ile/ve/||/<> UYULABİLEN ile/ve/||/<> ETKİLİ


- YAŞAM/HAYAT ve/> ETKİNLİK/FAALİYET ve/> BİLİNÇ/ŞUUR

( LIFE and/> ACTIVITY and/> CONSCIOUSNESS )


- YENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ETKİSİ ALTINA ALMAK


- YETENEK ile/ve ETKİLİLİK

( TALENT vs./and EFFECTIVENESS )


- YETENEK ile/ve ETKİNLİK/FAALİYET

( TALENT vs./and ACTIVITY )


- YETKE(OTORİTE):
GELENEKSEL ile/ve/||/<> ETKİLEYİCİ(KARİZMATİK[Fr.]) ile/ve/||/<> YASAL


- YETKİLİ OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< ETKİLİ OLMAK/OLABİLMEK


- YILDIZ = STAR[İng.] = ÉTOILE[Fr.] = STERN[Alm.] = ASTRO/STELLA[İt.] = ASTRO/ESTRELLA[İsp.]


- YURTTAŞLIKTA:
EŞİTLİK ile/ve/||/<> ETKİNLİK


- ZAMANI ARTIRMAK ile/ve/<>/değil ETKİ ALANINI GENİŞLETMEK




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 58 kez incelenmiş/okunmuştur.