Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

EK...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[19 Nisan 2024]
itibariyle 359 başlık/FaRk ile birlikte,
433 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

- "-"(TİRE) ile "-"(EKSİ)


- "BİÇTİĞİN" ve/||/<>/>/< "EKTİĞİN"

( "Biçtiğimizi" beğenmiyorsak, "ektiğimize" bakmalıyız! )


- "EKMEK BULAMAYANLAR PASTA YESİN":
PASTA değil ÇÖREK

( Sözde geçen, pasta değil "brioche" adı verilen ve ekmeğe çok benzeyen bir çörekti. Bu sözü söyleyen de Marie Antoinette değildi. Bu söz, 1760'tan beri "Aristokratik" çürümenin betimlemesi olarak yazılı bir biçimde kullanılıyordu. Jean-Jacques Rousseau, bu sözü 1740'ta duyduğunu ileri sürüyordu. )


- "EKMEK" PARASI ile "ÇORBA" PARASI

( Kim kazanmasın, bir ekmek parası
Dostunun yüzkarası, düşmanının maskarası...

M. Âkif Ersoy )


- "EKSİK" ile "YARIM"


- "SÖZÜNDEN ÇIKIL(A)MAYANLAR":
SU ile/ve/<> "EKMEK" ile/ve/<> ÖLÜM

( Çocuklukta. İLE/VE/<> Yetişkinlikte. İLE/VE/<> Yaşlılıkta. )


- (")EKLEKTİK("):
"SAĞALTIM/TERAPİ" değil SAĞALTICI/TERAPİST

( Olmaz! | Olur. )


- (")EKSİ(") ile/ve/değil/<> ARTI

( Bazen, bazı (")eksikler/eksiklikler("), artı(ya) olabilir(/dönüşebilir.) )


- (")EKSİK(") ile/değil/yerine EKSİKLİ

( [not] DEFICIENCY vs./but DEFECT WITH ...
DEFECT WITH ... instead of DEFICIENCY )


- (BAĞIRAN) AĞAÇ KURBAĞASI ile EKVADOR AĞAÇ KURBAĞASI ile YEŞİL AĞAÇ KURBAĞASI

( HYLA GRATIOSA cum EPIPEDOBATES TRICOLOR cum LITORIA CAERULEA )

( BARKING TREE FROG vs. PHANTASMAL POISON FROG vs. GREEN TREE FROG )


- ADD-ON/THERAPY[İng.] değil/yerine/= EKLEMELİ SAĞALTIM


- add.[Lat. < ADDE] değil/yerine/= EKLEYİNİZ


- admov[Lat. < ADMOVE] değil/yerine/= EKLEYİNİZ, KATINIZ


- AKIM ile/ve/||/<> EKOL


- AKR[Fr.] değil/yerine/= EKİLİ TOPRAK YÜZEY ÖLÇÜSÜ BİRİMİ


- AKS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN


- AKSESUAR/ACCESSORY[İng.] değil/yerine/= EK


- AKSİS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN | İKINCİ BOYUN OMURU


- AKSİYEL/AXIAL[İng.] değil/yerine/= EKSENSEL


- ALONJ değil/yerine/= EKÇE


- ALTIN KÖKÜ ile BOYA KÖKÜ ile EĞİR KÖKÜ/OTU ile HELVACI KÖKÜ/ÇÖVEN ile MEYAN KÖKÜ ile EK KÖK ile SAÇAK KÖK ile YUMRU KÖK

( Güney Amerika'da yetişen, kusturucu niteliği olan bir kök, ipeka. İLE ... İLE Dere ve durgun su kenarlarında yetişen, 50-125 santimetre yüksekliğinde, çok yıllık ve otsu bir bitki, eğir kökü. İLE Kökü ve dalları, suyu sabun katılmış gibi köpürten, kir temizleyici bir bitki. İLE Fasulyegillerden, 30-60 santimetre yüksekliğinde, tüysü yapraklı, mavimsi, mor çiçekli, tatlı olan toprak altı bölümleri hekimlikte ve serinletici içeceklerin yapımında kullanılan, çok yıllık otsu bir bitki. İLE Sapın yanlarından çıkan ince kök. İLE Buğdayda olduğu gibi asıl kökün çevresindeki ek köklerin gelişmesiyle oluşan kök topluluğu. | Kök boğazının hemen alt kısmından başlayıp çok dallanmış olarak toprakta yüzeysel biçimde gelişen kök. İLE Patates, pancar, yer elması gibi yumru biçiminde olan kök. )

( CEPHAELIS IPECA CUANHA cum ... cum ACORUS CALAMUS cum SAPONARIA OFFICINALIS cum GLYCYRRHIZA GLABRA cum ... cum ... cum ... )


- ANONA[İsp.] değil/yerine/= EKVATORDA YETİŞEN BİR MEYVE AĞACI


- ANYON[Fr. < ANION] değil/yerine/= EKSİN

( Negatif elektrikle yüklü iyon. )


- ARAZİ-İ MEZRUA değil/yerine/= EKİLEN YEREY


- ARTİKÜLASYON/ARTICULATION[İng.] değil/yerine/= EKLEMLEME, EKLEM | BOĞUMLANMA, KONUŞMA SESİ OLUŞTURMA | DİŞLERİN KAPANIŞ İLİŞKİSİ


- AŞIRI/LIK ve/<> EKSİK/LİK

( YARASA: "Güzelliğim" "fazla görülmesin" diye gece uçarmış. KUĞU: Güzelliğini sergilemekten, su içmeyi bile boşvererek/unutarak susuzluktan ölmüş. )

( Aşırı gidersen tersi olur. )

( EXCESSIVE/NESS vs./<> DEFICIENT/NESS )


- ASİT değil/yerine/= EKŞİT


- AYIBA KARŞI TEKEFFÜL değil/yerine/= EKSİKLİĞE KARŞI YÜKÜMLENME


- AYNÎ ile İNFÂKÎ ile EKLİ


- AYRICA ile/ve/||/<> EK OLARAK


- BIÇAK ile EKMEK BIÇAĞI


- BÖBREK AKTARIMINDA:
DEĞİŞTİRME değil EKLEME

( Böbrek aktarımı sırasında sorunlu böbrek, yenisi ile değiştirilmez. Gövdeye üçüncü bir böbrek takılır. )

( )


- BUZDAĞI ile/ve/||/<>/> EKİNSEL/KÜLTÜREL BUZDAĞI

( Easy to see: Gör(ül)mesi kolay ve olanaklılar...
Dil, Giysi, Yiyecek-İçecek, Yazın(Edebiyat), Güzel Sanatlar, Toplumsal davranışlar, tatiller ve şölenler...

Not easy to see: Gör(ül)mesi kolay olmayanlar...
İnanç ve zanlar, Aile rolleri, Otorite ilişkisi, Öz kavramı, Çekirdek değerler, Tavırlar, Yanlılıklar/taraflılıklar, Gövde dili, Güzellik düşünceleri, Yorumlar, Açık /Temiz olma/kalma, Okula yönelik tutum, Aile değerleri, Eşeysel roller, Yönetme/yürütme kuralları, Sağlık ve Tıbba yaklaşım, Mizah, Gurur, Adâlet düşüncesi ve duygusu, alçakgönüllülük, Çevre bilinci, Yarışabilme, İş ahlâkı, Çocuklaşabilme çabaları, Kabuller, Düşünce örüntüleri, Jestler, Kişisel alan, Estetik... )

( ... ile/ve/||/<>/> )


- ÇAĞ ile EKSEN ÇAĞI

( AGE vs. AXIAL AGE )


- ÇİVİ ile/ve EKSER/ENSER/MIH[Fars.]/MİSMÂR[Ar.]

( ... İLE Büyük çivi. )


- ÇÖRƏK[Azr.] = EKMEK[Tr.]


- DEFİSİT/DEFICIT[İng.] değil/yerine/= EKSİKLİK


- DEĞİŞİM ve GELİŞİM:
DOĞADA ile/ve/||/<>/> EKİNDE ile/ve/||/<>/> DEVLETTE ile/ve/||/<>/> ALTYAPIDA ile/ve/||/<>/> TİCARETTE ile/ve/||/<>/> MODADA ile/ve/||/<>/> TEKNOLOJİDE

( Milyonlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Binlerce yılda. İLE/VE/||/<>/> Yüzyıllarda. İLE/VE/||/<>/> Onlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Yıllarda. İLE/VE/||/<>/> Aylarda. İLE/VE/||/<>/> Günlerde. )


- DEMİR ile EKŞİ

( ... İLE Ateş karıştırmaya yarayan demir. )


- DEMOKRASİ ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> EKONOMİ ve/||/<> İKLİM


- DOĞA ile/ve/||/<>/> EKİN

( Uzam/mekân. Döngüseldir.[zaman yoktur] İLE/VE/||/<>/> Süreç ve zaman üzerinedir. )

( Uzam. İLE/VE/||/<>/> Dönüştürülmüş doğa. )

( NATURE vs./and/||/<>/> CULTURE )


- DÜNYA VATANDAŞLIĞI ile/ve/||/<>/> EKİN(KÜLTÜR) VATANDAŞLIĞI

( 11. aya kadar. İLE/VE/||/<>/> 11. ay sonrası boyunca. )


- EFDAL ile/ve EKMEL


- EK

( AFFIX )


- EK İŞ ile/ve/değil TEK İŞ


- EK OLMAK değil/yerine HAK OLMAK


- EK/İLÂVE ile/ve AÇILIM


- EK ile FAZLA

( ADDITION vs. EXCESS )


- EK ile/ve/<> İÇEK

( ... İLE/VE/<> Bazı dillerde, sözcük kökünün içine giren ek.[Arapça'da: Münteşir, intişar gibi.] )


- EK ile/ve/değil İKİNCİL


- EK ile/ve İLİNEK


- EK ile KATKI

( ADDITIONAL vs. CONTRIBUTION )


- EK ile KÖK

( ADDITIONAL vs. ROOT )


- EK ile/ve/<> ÖRNEK


- EK ile ZAM


- EKALLİYET[Ar.] değil/yerine AZINLIK


- EKÂME Bİ'L-MEKÂN[Ar.] ile GANİYE Bİ'L-MEKÂN[Ar.]


- EKARTE[Fr. < ÉCARTÉ] (ETMEK) değil/yerine/= KONU DIŞI(NDA TUTMAK)


- EKBER[< KEBÎR (çoğ. EKÂBİR)]:
EN BÜYÜK


- EKG/ELECTROCARDIOGRAM ELEKTROKARDİYOGRAM[İng.] değil/yerine/= YÜREK ELEKTRİK ÇİZGESİ


- EKG ile EEG

( Kalp gözlem aygıtı. İLE Beyin gözlem aygıtı. )

( Electrocardiogram. İLE Electroencephalogram. )


- EKİDNE ile KISA GAGALI EKİDNE

( ... İLE Avustralya'da en yaygın dağılım gösteren memelidir. )

( ... İLE Tüm memeliler arasında kan sıcaklığı en düşük olan hayvandır. [Gövde sıcaklıklarını 4°C'ye düşürerek ve sadece 3 dakikada bir soluk alıp vererek enerji tasarrufu yapabilirler.] )

( ... İLE 50 yıl yaşayabilirler. )

( ... ile Kısa Gagalı Ekidne )

( ... cum TACHYGLOSSUS ACULEATUS )


- EKİDNE ile UZUN GAGALI EKİDNE

( ... İLE Yeni Gine'de yaşarlar. )

( ... İLE Gövdesinin ve burunlarının büyüklüğü akrabalarının iki katıdır. )

( ... İLE Dillerindeki özel dikenleri saplayarak öldürdükleri yersolucanlarıyla beslenirler. [Geceleri avlanırlar.] )

( ... İLE 50 yıl yaşayabilirler. )

( ... ile Uzun Gagalı Ekidne )

( ... cum ZAGLOSSUS BRUIJNI )


- EKİLENEN

( PAIENT )


- EKİLİBRİYUM/EQUİLİBRIUM[İng.] değil/yerine/= EŞİTLENME


- EKİM DEVRİMİ

( 1917'de. )


- EKİM/ekim ile/ve/||/<> Ekim

( Toprağa tohum/bitki yerleştirme. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Eylül'den sonraki ay. )


- EKİM ile/ve/||/<>/> KIRLANGIÇ DÖNÜMÜ

( Yılın onuncu ayı. İLE/VE/||/<>/> Ekim ayının ilk günleri. )


- EKİMOZ

( Çarpma ya da vurmadan dolayı deri üzerinde meydana gelen siyah, mor ya da sarımsı çürük, bere. )


- EKİN(KÜLTÜR):
MİRAS değil EMÂNET


- EKİN/KÜLTÜR ile/ve/<> ANLATI


- EKİN/KÜLTÜR ile/ve BİLİM

( Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! Kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! )


- EKİN/KÜLTÜR ve/<> BİLİNÇ

( CULTURE and/<> CONSCIOUSNESS )


- EKİN/KÜLTÜR ile/ve/<> BİLİNÇDIŞI

( Kültür: Unuttuklarından, geri kalan. )

( CULTURE vs./and/<> THE UNCONSCIOUS )


- EKİN/KÜLTÜR ve/=/||/<>/>/< ÇOCUKLARARASILIK/ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN/ARACILIĞIYLA


- EKİN/KÜLTÜR = İKİNCİ DOĞA


- EKİN/KÜLTÜR ve/<> SEVGİ

( CULTURE and/<> LOVE )


- EKİN/KÜLTÜR ile/ve/<> SEZGİ

( CULTURE vs./and/<> INTUITION )


- EKİN/KÜLTÜR ve/> TÖRE

( Temeli/altyapıyı sunar. VE/> Sürekliliği sunar/sağlar. )


- EKİN/KÜLTÜR ve/<> ÜMİT

( CULTURE and/<> HOPE )


- EKİN ile ALACATEK

( ... İLE Olgunlaşmamış ekin. )


- EKİN ile/ve/<> FİREZ

( ... İLE/VE/<> Ekin. | Yeni çıkmaya başlamış ekin. | Biçilmiş tarlada kalan tahıl kökleri, anız. )


- EKİN ile HALAZA

( ... İLE Ekinler biçilirken, tarlaya dökülen tanelerden, ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin. )


- EKİN ile TINAZ

( ... İLE Savrulmak için hazırlanan dövülmüş ekin yığını. )


- EKİNOKOK ile/ve/<> HİDATİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE/VE/<> Çoğu memelinin ve kişinin karaciğerinde gelişen, ekinokok tenyasının larvası. )


- EKİNOKS/EQUINOX değil/yerine/= ILIM, GÜN TÜN EŞİTLİĞİ


- EKİNOKS ile EKİNOKS

( Gece ile gündüzün eşit olduğu gün. İLE Evliyaotu, korunga. )


- EKİP/TEAM[İng.] değil/yerine/= TAKIM


- EKİP ve/||/<>/> BİÇMEK


- EKİP ile/ve/değil KONVOY


- EKİPMAN/EQUİPMENT[İng.] değil/yerine/= DONANIM


- EKİSTİK

( İnsan yerleşimlerini inceleyen bilim dalı. )


- EKİVALAN/EQUİVALENT[İng.] değil/yerine/= EŞDEĞERLİLİK


- EKİZ ÇEKİMİNDE:
DİYAFRAM ile/ve/||/<> ENSTANTANE ile/ve/||/<> ISO

( )


- EKİZ/FOTOĞRAF:
YAKALANAN ile/ve/değil/||/<>/< İNŞÂ EDİLEN


- EKİZDE(FOTOĞRAFTA):
70'LER ile/ve/||/<>/> 80'LER ile/ve/||/<>/> 90'LAR ile/ve/||/<>/> 2000'LER ile/ve/||/<>/> 2010'LAR

( Sayın Özcan Yurdalan'ın sunumunu, burayı tıklayarak dinleyebilirsiniz... )


- EKİZDE(FOTOĞRAFTA):
ANALOG ile/ve/||/<>/> DİJİTAL

( Analog ve Dijital Bilgi ve Deneyimleri - Ersin Alok

Anadolu'da, Tanrıların Doğuşu - Ersin Alok )


- EKİZDE(FOTOĞRAFTA):
TAFK ile/ve/||/<>/> İFSAK ile/ve/||/<>/> TAFK ile/ve/||/<>/> AFSAD ile/ve/||/<>/> AFAD

( [kuruluş yılı] 1950 ile/ve/||/<>/> 1959 ile/ve/||/<>/> 1959 ile/ve/||/<>/> 1977 ile/ve/||/<>/> 1979 )


- EKİZDE/FOTOĞRAFTA:
ANALEMMA ile/ve/||/<> TUTULEMMA

( Bir gök cisminin bir başka gök cisminden gözlendiği zaman, gökküre üzerinde günün belirli bir anındaki ortalama konumuna göre yıl içindeki hareketini gösteren eğridir. Bir analemma fotoğrafı, yıl içinde farklı günlerde hep aynı saatte güneşin fotoğrafını çekerek elde edilebilir. İLE/VE/||/<> Analemma'nın güneş tutulması içereni. )


- EKİZDE/FOTOĞRAFTA:
ORTOKROMATİK ile/ve/||/<> PANKROMATİK/PANORAMİK


- EKLEKTİK "OLAN" ile/ve/değil/||/<>/< BÜTÜNCÜL/ENTEGRATİF OLAN


- EKLEKTİK değil/yerine/= DERLENMİŞ


- EKLEKTİK ile KOLAJ


- EKLEKTİZM değil/yerine/= SEÇMECİLİK


- EKLEM AĞRISI/ARTRALJİ ile EKLEM YANGISI/ARTRİT ile EKLEM SAYRILIĞI/ARTROPATİ

( Eklemlerde yangılanma, alerjik tepki, incinme, artrit gibi sayrılıklar sonucu oluşan ağrılar. İLE Eklemlerdeki ağrılı ve çoğunlukla bozucu yangılanma. İLE Eklemi etkileyen herhangi bir sayrılık ya da bozukluk. )

( ARTHRALGIA vs. ARTHRITIS vs. ARTHROPATHY )

( GELENKSCHMERZ mit GELENKENTZÜNDUNG mit GELENKERKRANKUNG )


- EKLEM ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANKİLOZ[Fr. < Yun. < ANKYLOSE]

( ... İLE Oynar eklemlerde oynaklığın kalmamasıyla eklemin işlemez duruma gelmesi, eklem kaynaşması, oynaklığın yitimi. )


- EKLEM ile DÖNER EKLEM

( JOINT vs. TROCHOID )


- EKLEM ile PARMAĞIN OYNAK YERİ

( MAFSAL[çoğ. MEFÂSIL] ile ... )

( JOINT vs. KNUCKLE )


- EKLEMEK/ÇIKARMAK ile DEĞİŞTİRMEK

( TO ADD/EXTRACT vs. TO CHANGE )


- EKLEMEK ile/ve YÜKLEMEK

( TO ADD vs./and TO LOAD )


- EKLEMLİ/MAFSALLI GÖVDE = SÂK-I MAFSALÎ = TIGE ARTICULÉE


- EKLEMLİ ile/ve/değil YANINDA

( [not] ARTICULATED vs./and/but BESIDE )


- EKLENEBİLİR/LİK ile/ve/değil/||/<> EKLEMLENEBİLİR/LİK


- EKLENTİ

( ADJUNCT )


- EKLEŞTİRME

( AFFIXATION )


- EKLİPTİK[Fr./İng.] değil/yerine/= TUTULUM

( Bir yıl boyunca, Güneş'in, gök küresi üzerinde çizdiği çemberin sınırladığı daire. )


- EKMEĞİN SERTLEŞMESİ ile/ve/<> BİSKÜVİNİN YUMUŞAMASI

( ... İLE/VE/<> Ekmektekinden, 70 kat daha fazla şeker vardır ve bu şeker, pudra şekerdir. )


- EKMEĞİN, YEMEĞİN YANINDA KATIK OLMASI ile/ve/yerine YEMEĞİN, EKMEĞİN YANINDA KATIK OLMASI

( Para olmadığında. İLE/VE/YERİNE Para olduğunda. )

( İDÂM[Ar.]: Katık, ekmeğe katık edilen şey. )


- EKMEĞİN:
"KÖŞESİ" değil UCU


- Ekmek parası için SUS!!!


- EKMEK UNU ile/<> KEK UNU ile/<> PASTA UNU ile/<> ÇOK AMAÇLI UN


- EKMEK:
İŞLENMİŞ ile/>< EKŞİ MAYALI

( İşlenmiş undan, kesinlikle uzak durmak gerekiyor. İLE Ekşi mayalı undan yapılan ürünlerde de dengeli olmak gerekiyor. )


- EKMEK:
TAM TAHILLI ile/ve/değil/<> EKŞİ MAYALI


- EKMEK/EKİP ile/ve/||/<> DİKMEK

( Tohum, ekilir. İLE/VE/||/<> Ağaç, dikilir. )


- EKMEK ile EKMEK

( Undan yapılan yiyecek. İLE Bir tohumu/bitkiyi toprağa gömmek/dikmek. )


- EKMEK ile/ve/||/<> EKMEK MEYVESİ

( ... İLE/VE/||/<> Pasifik okyanusundaki yüzlerce adada temel besin kaynağı, bol nişastalı bu meyve, pişirildiğinde ekmek gibi besleyici bir gıdaya dönüşüyor.

Ayrıca, öğütülüp un haline getirilerek glütensiz ekmek yapımında da kullanılabiliyor.[Tek bir ekmek ağacı yıl boyunca bir aileyi rahatlıkla besleyebilecek özellik ve bollukta.]

Ekmek meyvesinin farklı çeşitlerinden kızartma ve tatlı, yapraklarından salata, gövdesinden kano ve ev yapılabiliyor. )

( )


- EKMEK ile GOLOT

( ... İLE Küçük, somun ekmek. )

( ... İLE Gümüşhane'de, verilen adı. )


- EKMEK ve/||/<> KÂĞIT

( Gövdenin beslenmesinde. VE/||/<> Zihnin/gönlün beslenmesinde. )


- EKMEK ile PAÇAMURA

( Suyla ezilmiş ekmek. )


- EKMEK ile PEKSİMET[Yun.]

( ... İLE Pişirildikten sonra dilimler halinde kesilerek, ısı ile kurutulmuş, uzun süre dayanabilen ekmek. )


- EKMEK ile SERPMEK

( TO SOW vs. TO SPRINKLE )


- EKMEK ile YEMEK


- EKMEKAĞACI

( Dutgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, meyvesi beyaz etli ve biraz unlu, besleyici bir bitki. [Lat. ARTOCARPUS INCISA] )


- EKMEL[< KÂMİL]

( DAHA (EN) KÂMİL, MÜKEMMEL VE KUSURSUZ, EKSİKSİZ OLAN )


- EKMEL ve EŞREF


- EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME


- EKO/AKS/AKSİSEDÂ/İNİKÂS[Ar. < AKS (çoğ. İN'İKÂSÂT)] değil/yerine/= YANKI/YANSI

( Işığın, parlak bir yere çarpıp geriye doğru yön değiştirerek kaynağını göstermesi. | Tepke. )


- EKO/ECHO ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= EKOKARDİYOGRAFİ


- EKOJENİK/ECHOGENIC[İng.] değil/yerine/= YANKILAYAN


- EKOKARDİYOGRAFİ/ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ DALGALARLA YÜREK GÖRÜNTÜLENMESİ


- EKOKÖYLERDE...

( Dünyanın En Güzel Ekoköyleri... )


- EKOLALİ:
ANINDA ile/ve/||/<>/> GECİKMELİ


- EKOLOG değil/yerine/= ÇEVREBİLİMCİ


- EKOLOJİ/ECOLOGY[İng.] değil/yerine/= ÇEVRE BİLİMİ


- EKOLOJİ değil/yerine/= ÇEVREBİLİM


- EKOLOJİK FAKTÖR değil/yerine/= ÇEVRESEL ETMEN/ETKEN


- EKOLOJİK NİŞ değil/yerine/= ÇEVRESEL ORUN


- EKOLOJİK POTENZ/POTANSİYEL değil/yerine/= ÇEVRESEL KOŞULLUK


- EKOLOJİK TOLERANS değil/yerine/= ÇEVRESEL DAYANCA


- EKOLOJİK VALANS değil/yerine/= ÇEVRESEL DEĞERLİK


- EKOLOJİK değil/yerine/= ÇEVREBİLİMSEL/ÇEVRESEL


- EKOLOJİST değil/yerine/= ÇEVREBİLİCİ


- EKOLOJİZM değil/yerine/= ÇEVREBİLİCİLİK


- EKONOMİ

( Toplumun, artı[k] değerinin organizasyonu. )

( TEDBİR-İ MENZİL )


- EKONOMİ/İKTİSAT değil/yerine/= GEÇİMGE


- EKONOMİDE:
DOĞRUSAL ile/değil/yerine/> GERİDÖNÜŞÜMLÜ ile/değil/yerine/> DÖNGÜSEL

( )

( Al > Yap > Kullan > Çöpe at

İLE/DEĞİL/YERİNE/>

Al > Yap > Kullan > Geri dönüştür > Çöpe at

İLE/DEĞİL/YERİNE/>

Al > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan > Geri dönüştür/döndür > Yap > Kullan > Tamir et / Tekrar kullan )

( [not] LINEAR ECONOMY vs./but/> RECYCLING ECONOMY vs./but/> CIRCULAR ECONOMY )


- EKONOMİDE:
ÜRETMEDEN, BÜYÜME değil ŞİŞ(İR)ME

( Üretimin ve sürekliliğin olmadığı hiçbir ekonomide, büyümeden bahsedilemez. Olsa olsa, ancak bir iğne ucu kadarlık bir etki ile patlayacak, şişmiş bir balon söz konusudur. )


- EKONOMİK DEĞER ile/ve ESTETİK DEĞER

( ECONOMIC VALUE vs./and AESTHETIC VALUE )


- EKONOMİK/İKTİSADİ değil/yerine/= GEÇİMSEL


- EKOPRAKSİ/ECHOPRAXIA[İng.] değil/yerine/= YANSILAMA


- EKOSENTRİK değil/yerine/= ÇEVREÖZEKÇİ


- EKOSENTRİZM değil/yerine/= ÇEVREÖZEKÇİLİK


- EKOSİSTEM EKOLOJİSİ/KOMÜNİTE EKOLOJİSİ değil/yerine/= ÇEVREDİZGE ÇEVREBİLİMİ/TOPLULUK ÇEVREBİLİMİ


- EKOSİSTEM değil/yerine/= ÇEVREDİZGE


- EKOTİP/EKOLOJİK IRK değil/yerine/= ÇEVRETÜR/ÇEVRESEL SOY


- EKRAN KARTLARINDA:
ONBOARD ile PAYLAŞIMSIZ


- EKRAN ve/<> LİTYUM

( ... VE/<> Bilgisayar ekranlarının yapımında kullanılan "lityum"u üreten tek ülke, Şili'dir. )


- EKRANDA:
LED ile PLAZMA ile LCD

( LED'ler ile aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. İLE İki cam arasında düzgün dağılmış ve içinde xenon ve neon gazlarının bulunduğu fosfor kaplı gözeler sayesinde görüntü elde edilir. İLE Floresan lambalarla aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. [Yapısal olarak plastik bir tabaka içindeki sıvı kristalin üretilen ışığı yansıtması mantığına dayanır.][Ekran tepki süresi düşük olan ekranlarda görüntü bulanıktır.] )

( )

( LIGHT EMITTING DIODE vs. PLASMA vs. LIQUID CRYSTAL DISPLAY )


- EKREM REŞİT REY ve/||/<> CEMAL REŞİT REY

( ["Lüküs Hayat" oyununun]
Yazarı. VE/||/<> Müzik yapımcısı. )


- EKREM[Ar.]/CÖMERT[Fars. CEVÂN+MERD] ile (EN) ELİAÇIK

( EN KERÎM, EN CÖMERT )


- EKSANTRİK/ECCENTRIC[İng.] değil/yerine/= AYRIKSI | MERKEZ DIŞI


- EKSANTRİK değil/yerine/= DIŞÖZEKLİ


- EKSEN/MİHVER[Ar. çoğ. MAHÂVİR] ile/<> ORTAY

( Bir cismi, iki eşit parçaya bölen, gerçek ya da sanal çizgi. | Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru. | Dingil. İLE/<> [mat.] Bir düzlem şeklin aynı yöndeki koşut tüm kirişlerini eşit parçalara bölen çizgi. | Bir uzayı, bir yüzeyi, iki eşit parçaya bölen çizgi/düzlem. )

( MİHVER ile/<> ... )


- EKSEN ile GÖKEKSENİ

( ... İLE İki ucu, sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni. | Günlük devinmede, yıldızların çevresindeki eksen. )


- EKSERİYET değil/yerine/= ÇOĞUNLUK


- EKSHALASYON/EXHALATION[İng.] değil/yerine/= SOLUK VERME


- EKŞİ MAYA(BUĞDAYÇAVDAR/YULAF/...) ile/<> YAŞ MAYA ile/<> ETKİN KURU MAYA ile/<> HAZIR/ÇABUK(INSTANT) KURU MAYA


- EKSİ SAYI ve EKSİ ENERJİ

( http://www.HalukBerkmen.net/pdf/200.pdf )


- EKSİ SONSUZ ile/ve/>< ARTI SONSUZ


- EKŞİ ile/ve/değil/yerine NAKŞÎ


- EKSİBE[Ar.] değil/yerine/= KUMUL


- EKSİK ÇİÇEK = ZEHRE-İ NÂKISA = FLEUR INCOMPLÈTE


- EKSİK NEDEN ile/ve HAZIRLAYICI NEDEN

( organ olmasın o )


- EKSİK NEDEN ile/ve HAZIRLAYICI NEDEN


- EKSİK-GEDİK (GİDERMEK)


- EKSİK/LİK ile/ve/||/<>/>/< EZİK/LİK


- EKSİK/LİK ile/değil/yerine FARKLI/LIK


- EKSİK/LİK ile/ve KÖTÜ/LÜK

( DEFICIENCY vs./and BAD/NESS )


- EKSİK/LİK ile/ve/değil/yerine ÖRTÜK/LÜK


- EKSİK/LİK ile YETERSİZ/LİK

( "İstediğimiz bir şeyin", "olup" "olmaması", bizim için eşit değilse, hâlâ eksiğiz.
[Matlûbumuzun husûlü veya adem-i husûlü, nezdimizde, müsavî değilse, nâkısız!] )

( İstediğimiz oluyorsa "bir", olmuyorsa "bin" hayır aramak gerek. )

( DEFICIENCY vs. INSUFFICIENCY )


- EKSİK ile HATA ile KASIT

( LACKING/DEFICIENCY vs. MISTAKE vs. INTENTION )


- EKSİK ile ZAYIF

( LACKING/DEFICIENCY vs. WEAK )


- EKSİKLERİ/Nİ TAMAMLAMAK ile/ve/değil/||/<> FAZLALIKLARI/NI ATMAK


- EKSİKLERİMİZLE/HATALARIMIZLA:
"SAKLAMBAÇ OYNAMAK" ile/değil/yerine/>< YAKALAMACA OYNAMAK


- EKSİKLİ/LİK ile/ve TUTARSIZ/LIK

( DEFECTIVE/NES vs./and INCONSISTENCY )


- EKSİKLİK ile/ve GEREKSİNİM

( DEFICIENCY vs./and NEED )


- EKSİKLİK ile/ve/||/<> TAMAMLANAMAZLIK


- EKSİKLİK ile/ve YOKSUNLUK

( DEFICIENCY vs./and DEPRIVATION )


- EKSİKLİKLER('İ) ile/ve AKSAKLIKLAR('I)

( DEFICIENCY/IES vs./and DEFECT/S )


- EKSİKLİKLERİN:
KABULÜ değil/yerine/>< GİDERİLMESİ


- EKSİKSİZLİK = PERFECTION[İng., Fr.] = VOLLKOMMENHEIT[Alm.] = PERFECTIO[Lat.]


- EKSİLEREK BULAMAMAK/ULAŞAMAMAK ile/ve/değil/yerine ARTARAK BULAMAMAK/ULAŞAMAMAK


- EKSİNTİ/FİRE[Yun.] ile/ve/<> PAÇAVRA


- EKSITASYON/EXCITATION[İng.] değil/yerine/= UYARMA | TAŞKINLIK


- EKSITUS/EXITUS[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM | ÇIKIŞ


- EKSİZYON/EXCİSION[İng.] değil/yerine/= KESİP ÇIKARMA


- EKSKAVATÖR[Fr.] değil/yerine KAZARATAR/KAZMAÇ


- EKSKRESYON/EXCRETION[İng.] değil/yerine/= DIŞ ATIM


- EKSOJEN/EXOGENOUS[İng.] değil/yerine/= DIŞ KAYNAKLI


- EKSOTERİK değil/yerine/= DIŞRAK


- EKSPANSİYON/EXPANSION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME


- EKSPERİMENT/EXPERİMENT[İng.] değil/yerine/= DENEY


- EKSPERİMENTAL/EXPERİMENTAL[İng.] değil/yerine/= DENEYSEL


- EKSPERİMENTALİZM/EXPERİMENTALISM[İng.] değil/yerine/= DENEYİMCİLİK


- EKSPERTİZ değil/yerine/= UZMAN İNCELEMESİ


- EKSPIRASYON/EXPIRATION[İng.] değil/yerine/= SOLUKVERİM


- EKSPIRATUVAR/EXPIRATORY[İng.] değil/yerine/= SOLUKVERİM (İLİŞKİLİ)


- EKSPIRİYUM/EXPIRIUM[İng.] değil/yerine/= SOLUKVERİM


- EKSPLANTASYON/EXPLANTATION[İng.] değil/yerine/= DIŞ EKİM, GÖVDE DIŞI EKİM


- EKSPLİSIT BİLGİ/EXPLICIT KNOWLEDGE[İng.] değil/yerine/= AÇIK BİLGİ


- EKSPLİSIT/EXPLICİT[İng.] değil/yerine/= AÇIK


- EKSPLORATUVAR/EXPLORATORY[İng.] değil/yerine/= INCELEYİCİ | GÖZDEN GEÇİRICİ


- EKSPOJUR/EXPOSURE[İng.] değil/yerine/= AÇIĞA ÇIKARMA (CERRAHİ) | MARUZ BIRAKMA


- EKSPOZİSYON/EXPOSITION[İng.] değil/yerine/= SERGILEME


- EKSPÜLSİYON/EXPULSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA ATIM


- EKSTAKORPORAL SİRKÜLASYON/EXTRACORPOREAL CIRCULATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI DOLAŞIM


- EKSTANSİYON/EXTENSION[İng.] değil/yerine/= GERİLME | UZAMA | DOĞRULMA | GENİŞLEME


- EKSTANSÖR/EXTENSOR[İng.] değil/yerine/= GEREN | UZATAN | DOĞRULTAN


- EKSTAZİ/ECSTASY[İng.] değil/yerine/= ESRİME


- EKSTERİYOR/EXTERIOR[İng.] değil/yerine/= DIŞ BÖLÜM


- EKSTERNAL/EXTERNAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ | DIŞARLI


- EKSTERNALİZASYON/EXTERNALİZING[İng.] değil/yerine/= DIŞSALLAŞTIRMA


- EKSTİRPASYON/EXTİRPATION[İng.] değil/yerine/= TÜMÜYLE ÇIKARIM


- EKSTRA/DAN ile FAZLA/DAN


- EKSTRAHEPATİK/EXTRAHEPATIC[İng.] değil/yerine/= KARACİĞER DIŞI


- EKSTRAKORPORAL/EXTRACORPOREAL[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI


- EKSTRAKRANİYAL/EXTRACRANIAL[İng.] değil/yerine/= KAFATASI DIŞI


- EKSTRAKSİYON/EXTRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKAR | ÖZÜTLEME


- EKSTRAKTÖR/EXTRACTOR[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKARIR


- EKSTRAMEDÜLER/EXTRAMEDULLARY[İng.] değil/yerine/= KEMIK İLİĞİ DIŞI


- EKSTRAMÜRAL/EXTRAMURAL[İng.] değil/yerine/= DUVAR DIŞI


- EKSTRANODAL/EXTRANODAL[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜM DIŞI


- EKSTRANSPLANTASYON/EXPLANTATION[İng.] değil/yerine/= DIŞ ORTAMDAN AKTARIM


- EKSTRASELÜLER/EXTRACELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZE DIŞI


- EKSTRASISTOL/EXTRASYSTOLE[İng.] değil/yerine/= ERKEN VURU


- EKSTRAVASKÜLER/EXTRAVASCULAR[İng.] değil/yerine/= DAMAR DIŞI


- EKSTRAVAZASYON/EXTRAVASATION[İng.] değil/yerine/= DIŞA SIZIM (DAMAR, İDRAR YOLU)


- EKSTRAVERSİYON/EXTRAVERSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNÜKLÜK


- EKSTRAVERT/EXTRAVERT[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNÜK | DIŞA AÇIK (KİŞİLİK)


- EKSTRE/EXTRACT[İng.] değil/yerine/= ÖZÜT


- EKSTRE değil/yerine/= HESAP ÖZETİ


- EKSTRE değil/yerine/= ÖZÜT


- EKSTREM[İng., Fr. < EXTREME] değil/yerine/= UC/AŞIRI/SIRADIŞI


- EKSTREM/EXTREME[İng.] değil/yerine/= UÇ | AŞIRI


- EKSTRENSEK/EXTRINSİC[İng.] değil/yerine/= DIŞSAL


- EKSTÜBASYON/EXTUBATION[İng.] değil/yerine/= BORU ÇIKARTIMI


- EKSÜDA/EXUDATE[İng.] değil/yerine/= YANGI SIVISI


- EKSÜDASYON/EXUDATION[İng.] değil/yerine/= YANGISAL SIZINTI


- EKT/ELECTROCONVULSIVE THERAPY[İng.] değil/yerine/= ELEKTROKONVÜLZİF TEDAVİ, ELEKTROŞOK TEDAVİSİ


- EKTÂR[Ar. < KETER] ile EKTÂR/AKTÂR[Ar. < KUTR]

( Şerefler, haysiyetler. Hasepler, nesepler. Mertebeler, dereceler. İLE Taraflar, yanlar. )


- EKTAZİ/ECTASIA[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME


- EKTOPİ/ECTOPY[İng.] değil/yerine/= KONUM DIŞI


- EKTOPİK VURU/EXTRASYSTOLE, ECTOPIC BEAT, PREMATURE BEAT[İng.] değil/yerine/= ERKEN VURU


- EKVADOR:
KIYI ve/<> ANDLAR ve/<> AMAZONLAR

( Ekvador, Sahil bölümü, And Platosu ve Amazonlar olmak üzere üç doğal coğrafi bölgede oluşmuş bir ülkedir. )


- EKVADOR ile/ve/<> GALAPAGOS ADALARI

( ... İLE/VE/<> Ekvador'un yaklaşık 1000 km. açığında, Büyük Okyanus'tadır. )

( ... İLE/VE/<> Rastgele serpiştirilmiş gibi duran ve irili ufaklı, 42 adadan oluşmaktadır. En büyük adası Isabela, en küçük adası ise Plazasur'dur.[13 km²] )

( ... İLE/VE/<> Ekvador Cumhuriyeti'nin bir ilini oluşturmaktadır.[Yönetim merkezi, San Cristobal adasında yer alan Puerto Baquerizo'dur.] )

( ... İLE/VE/<> Adaların tamamı volkaniktir. En büyüğü olan Isabella üzerinde, 2000'den fazla sönmüş yanardağ bulunmaktadır. Ferdinanda adasında, 1977'den beri 53 adet volkanik patlama tespit edilmiştir. )

( ... İLE/VE/<> İspanyolca'da, Kaplumbağa anlamına gelmektedir. )

( ... İLE/VE/<> Jeolojik yaşları, 70.000 - 3 milyon yıl arasında değişmektedir.[Daha genç olanlarda, toprak rengi daha koyudur.] )

( ... İLE/VE/<> 1535 yılında, Panama Psikoposu Thomas de Berlanga tarafından, yollarını kaybederek tesadüfen keşfedilmiştir. Daha sonra unutularak korsanların ve ne yazık ki, balina avcılarının barınağı olmuş. 1932 yılında ise Albay Hernandez komutasındaki bir Ekvador Birliği, adaları, Ekvador topraklarına katmıştır. 1959 yılında ise, ulusal parka dönüştürülmüştür. )

( ... İLE/VE/<> Kuzey ve Güney'inde farklı iklimler sürmektedir. )

( ... İLE/VE/<> Etobur yırtıcı hayvan bulunmadığında, dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan türler, bugüne kadar bu coğrafyada yaşamını sürdürmüştür. Hiçbiri, insanı düşman olarak algılamamakta ve insandan korkmamaktadır. )

( ... İLE/VE/<> İnsan yerleşimi, tüm adaların yüzölçümünün sadece %4'ü ile sınırlıdır.[Adaya giden turistler, ya 8 - 100 yolcu alabilen 80 gemiden birine binip 5 - 7 günlük adalar turuna çıkmaktadır ya da Santa Cruz adasındaki turistik merkez Puerto Ayora liman kentinde kalıp günlük turlara katılabilmektedir.] )

( ... İLE/VE/<> Charles Darwin, bilimsel araştırma ve gözlemlerini bu adalardan bazılarında yapmıştır. )

( ... İLE/VE/<> Soğuk suları, mercan oluşumuna izin vermemektedir ve çok zengin bir dirimsel[biyolojik] çeşitlilik bulunmamaktadır. )

( ECUADOR cont/et/<> GALAPAGOS[Tr. Kaplumbağa] )


- EKVADOR ve/<> QUITO

( Güney Amerika ülkesi. VE/<> Ekvador'un başkenti. )

( Yanardağlar Ülkesi. VE/<> Sönmüş bir yanardağın eteklerinde, deniz seviyesinden 2800 m. yükseklikte kurulmuş bir başkent. )

( ... VE/<> Ekvator çizgisine 22 km. mesafede bulunan başkentte, gece ve gündüzlerin uzunlukları yıl boyunca aynıdır. )

( ... VE/<> Dört mevsim değil iki mevsim yaşanmaktadır.[Kış aylarında, 10 °C'nin altına inmemektedir.][Yaz aylarında, gündüz sıcaktan pişerken, gece soğuktan donabiliyorsunuz.] )

( ... VE/<> Yüksekliğinden dolayı, birkaç gün, halsizlik, isteksizlik ve baş ağrısı çekilebilmektedir. )


- EKVÂS[Ar. < KEVS] ile EKVÂZ[Ar. < KÛZ]

( Yaşmaklar. İLE Kadehler, kâseler, bardaklar. )


- EKVATOR değil/yerine/= EŞLEK


- EKZİSTANSİYALİZM değil/yerine/= VAROLUŞÇULUK


- EMEK ile/ve/<> EKMEK


- EPRİMEK : EKŞİYİP BOZULMA

( Ekşiyip bozulmak. | Yemişin dura dura olgunlaşması, yumuşaması. | Erimek. )


- EŞLEK/EKVATOR ile EKVADOR

( Güney ile Kuzey yarım küreyi ayıran enlem. İLE Güney Amerika'daki ülke. )

( EKVATOR: HATT-I İSTİVA )

( Fransız bilimkişilerinin, 8 yıl süren çalışmaları sonucunda, 21 Mart ve 21 Eylül günlerinde, güneş ışınlarının hiç gölge yapmadan, tamamen dik olarak geldiğini tespit ettikleri ve dolayısıyla da dünyanın tam orta noktasında bulunduğunu onayladıkları yer, Ekvador'un başkenti Quito'nun San Fransisco Meydanı'ndaki Ekvator Anıtı'nın bulunduğu yerdir.[Yıllar sonra, daha hassas aletlerle yapılan hesaplarla, Ekvator çizgisi birkaç kilometre kaydırılmıştır. Bu yeni çizgi etrafında ve üzerinde çeşitli deneyler yapılmaktadır. Bir kabın içindeki su, Ekvator çizgisi üzerinde, tam dikey dökülürken, bir cm. ötede, kuzey ve güney yarım kürede, sağa ya da sola doğru girdaplar yaptığı görülmektedir.] )

( Gezimanya - Ekvador Sayfası )

( MITAD DEL MUNDU con ECUADOR )


- ESRİME = VECİT[Ar.] = ECSTASY[İng.] = EXTASE[Fr.] = EKSTASE[Alm.] = EKSTASIS[Yun.] = ÉXTASIS[İsp.]


- EZOTERİK ile EKZOTERİK

( Ezoterik: 1.İçsel/Lâtif olan; 2. Üyelerine açık, halka kapalı. İLE Ekzoterik: Dışsal/Kesif olan, herkese açık olan. )

( Yeraltı suları. İLE Yerüstü suları. )


- FİRE değil/yerine/= EKSİNTİ


- FIRINCI değil EKMEKÇİ


- FOTOĞRAF değil/yerine/= EKİZ


- GENELLEME ile/ve EKSİK TÜMEVARIM

( Her şeyi genelleştirmeyi seven kişi, çoğunlukla yalan söyler. )


- GERÇEKLEŞME ile/ve/||/<> EKSİKSİZLEŞME


- HIZLANDIRMA ile "EKONOMİK"


- İLÂVE (ETMEK) değil/yerine/= EK/KATKI, ULAMA


- İLÂVE ETMEK değil/yerine/= EKLEMEK/KATMAK/KATKI/ULAMAK


- İLÂVETEN değil/yerine/= EK OLARAK/EK YOLUYLA/EKLEYEREK


- IMPLANT[İng.] değil/yerine/= EKİT, DOKU EKİMİ


- İMPLANTASYON/IMPLANTATION değil/yerine/= EKİM


- KÂMİL/MUKAYYEDÂT ile EKSİK/MUTLÂKÂT

( Vurmalı sazlar dışındaki telli ve nefesli sazlar için geçerlidir. )


- KARGA ile EKİNKARGASI

( ... İLE Tüyleri parlak, kara ve erguvani parıltılı bir tür karga. )

( ... cum CORVUS FRUGILEUGUS )


- KARGODA:
HASARLI MAL ile EKSİK MAL


- KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( ... İLE Kuşlar gibi gagası, kirpiler gibi dikenleri, kertenkele gibi yumurtaları, keseli hayvanlarınki gibi torbası bulunan ve dört başlı bir penise sahip bir hayvandır. )

( ... İLE Avustralya ve çevresindeki adalarda yaşarlar. )

( ... İLE Dikenlerinden başka bir yanları görünmeyecek biçimde toprağı kazarak gizlenebilirler ya da top gibi bir görüntüye bürünerek kapanabilirler. )

( ... İLE Dişil ekidnenin meme başı olmadığından dolayı yavru, annesinin meme bezlerinden sızan sütü yalayarak beslenir. )

( ... İLE Boşaltım ve üremeleri aynı tek delikten(kloak) gerçekleşir. [MONOTREM: Tek delikli] )

( Karıncayiyenlerde olduğu gibi ekidnelerde de uzun yapışkan bir dil ve güçlü ön bacaklar bulunur. )

( Ornitorenglerle birlikte dört ekidne türünün 180 milyon yıl önce süperkıta Pangae'nin parçalanıp kuzeydeki muadillerinden ayrılan güney memelilerinden geriye kalan tek torunları olduğu düşünülmektedir. [Yaşayan en eski, memeli grubudur.] )

( Karıncayiyen ile Ekidne | Dişil Ekidne'nin alttan görünümü )

( Ornitorengler, su altında, 10 dk. kadar havasız kalabilirler. )

( ... vs. ECHIDNA/E )

( ... cum TACHYGLOSSUS )


- KEMİK YANGISI ile/ve KIKIRDAK DOKUSU YANGISI ile/ve EKLEM YANGISI ile/ve EKLEM SIVISI İÇEREN KESELERİN YANGISI

( OSTEOMİYELİT ile/ve POLİKONDRİT ile/ve ARTRİT ile/ve BURŞİT )


- KESİK/Lİ ile EKSİK/Lİ


- KİRPİ ile EKİDNE


- KOLAY ile/ve EKONOMİK

( EASY vs./and ECONOMICAL/LY )


- KOYUN ile EKTİ

( ... İLE Her yiyeceği canı çeken. | Asalak, tufeyli. | Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan ya da elle beslenen koyun. )


- KÜLTÜR değil/yerine/= EKİN, ÖZGEN


- KÜLTÜREL[İng. < CULTURAL] değil/yerine/= EKİNSEL


- KURGUDA:
KESME ile/ve/||/<>/> YONTMA ile/ve/||/<>/> EKLEME


- KUSURLARI/NI ÖRTMEK ve/||/<> EKSİKLERİ/Nİ TAMAMLAMAK

( 54097, 54098 )


- KUZU ile EKDİ/İKTE

( ... İLE Öksüz kuzu. | Anası ölüp de başka bir koyuna alıştırılan ya da elde beslenilen kuzu. )


- KUZUKULAĞI = EKŞİKULAK

( Karabuğdaygillerden, nemli yerlerde yetişen, yaprakları salata olarak kullanılan, çiçekleri iki evcikli ve kırmızımtırak bir bitki. )

( RUMEX ACETOSA )


- LÂHİKE/LÂHİKA[Ar. çoğ. LEVÂHİK] değil/yerine/= EK


- MAFSAL[Ar.] değil/yerine/= EKLEM


- MAĞDURİYET:
TARİHSEL ile/değil EKİNSEL/KÜLTÜREL


- MATEMATİKSEL DÜZEN:
[ya] TUTARLILIK ile/ya da EKSİKLİK


- MEMELİ DERİLERİNDEKİ BEZLER:
SEBASÖZ ile/ve/||/<> APOKRİN ile/ve/||/<> EKRİN

( Bu bezler, birlikte çalışarak ter üretir. Birçok memeli türde, sebasöz ve apokrin bezleri, baskın ter bezleridir ve kıl köklerine yakın bir yerde bulunur. Bu bezlerin salgıları, kılları; yağlı, bazen köpüren bir karışım haline getirir. )

( Kürkü olmamasının yanı sıra, insan, olağanüstü sayıda ekrin bezi sahibidir. Bu sayı, 2 milyon ile 5 milyon arasında değişkenlik gösterir ve günde 12 litreye kadar ince, sulu ter üretilebilmesini sağlar.

Ekrin bezleri, kıl kökleri yakınında kümelenmez, bunun yerine deri yüzeyine görece yakın bir yerde bulunur ve küçük delikler[porlar] aracılığıyla ter boşaltımı yapar. Çıplak derinin ve sulu terin bu kombinasyonu, terin doğrudan kürkte birikmesinden çok doğrudan çıplak deride birikmesine neden olur ve insanın aşırı ısınmasını engeller. Bu soğutucu sistemimiz sayesinde, sıcak bir günde yapılacak bir maratonda, atlara üstünlük sağlayabiliriz. )


- MENTEŞE ile EKLEM

( REZE ile ... )

( HINGE vs. JOINT )


- MENTEŞE değil/yerine/= EKLEMEÇ


- MONİTÖR[Fr. < Lat.] değil/yerine/= EKRAN

( Her tür çalışmada, yetiştirici. | Ses dalgası iletiminde, iletimi bozmadan ve kesmeden, niteliğini denetleyen düzenek. | Televizyonda, görüntü ile sesin niteliğini eşleme, görüntü seçimini gerçekleştirme, görüntüyü yayınlama gibi işlerin denetlenmesinde kullanılan aygıt. )


- MÜHENDİSLİKLERDE:
İŞLETME ile EKONOMİ ile ENDÜSTRİ

( )


- MÜKEMMEL değil/yerine/= EKSİKSİZ/YETKİN


- NEGATİF/NEGATIVE[İng.] değil/yerine/= EKSİ | OLUMSUZ | YOK


- NEGATİF değil/yerine/= EKSİ


- NİRENGİ ile/ve/||/<> EKSEN ile/ve/||/<> HİZA


- NOKSAN değil/yerine/= EKSİK


- NOKSAN değil/yerine/= EKSİK


- ÖĞRENME ve/<> EKSİKLİK

( Öğrenebilmek için eksiklik -ve de eksikliğinin farkındalığı- gerekir. )


- OLUMLU ile EKSİKSİZ


- ÖRTÜK BİLME ile/ve/||/<> EKİNSEL/KÜLTÜREL BİLME


- OYLUM ile/ve/<> EKOYLUM

( ... İLE/VE/<> Camilerde, yarım kubbelerin iki ya da üç yanında, küçük yarım kubbelerle yapılan oylum eklemeleri. )


- ÖZELLİKLE ile EKSTRADAN


- PARMAK ile EKMEK ile BIÇAK


- PLANTASYON[Fr./İng.] değil/yerine/= EKİM EVİ

( Bazı endüstriyel bitkilerin geniş ölçüde yetiştirildiği işletme. )


- POLİTİKA EKONOMİSİ değil/yerine/>< EKONOMİ POLİTİKASI


- POLİTİKA ile/ve EKONOMİ

( POLITICS vs./and ECONOMICS )


- PSİKİYATRİ İLÂÇLARI/NDA:
"SIFIR'DAN, ARTI'YA" ve/fakat/değil EKSİ'DEN, SIFIR'A

( Pek olanaklı/olası değil. VE/FAKAT Olanaklı/olası. )


- SEÇMECİLİK, EKLEKTİZM = İNTİHÂBİYE, İSTİFÂÎYE = ECLECTICISM[İng.] = AUSERWÄHLUNGSLEHRE, EKLEKTIZISMUS[Alm.] = ECLECTISME[Fr.] = ELIGENTIA[Lat.] = EKLEKTISMOS[Yun.] = ECLECTISMO[İt.]


- SENTEZ ile/ve EKLEKTİK


- SINAVLARDA:
DMS ile/ve/||/<> KPSS ile/ve/||/<> ÖMSS ile/ve/||/<> EKPSS

( Devlet Memurları Sınavı. İLE/VE/||/<> Kamu Personeli Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Özürlü Memur Seçme Sınavı. İLE/VE/||/<> Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı. )


- SİNOVİYA/SYNOVIA[İng.] değil/yerine/= EKLEM SIVISI


- SİYASAL LİBERALİZM ve/||/<> EKONOMİK LİBERALİZM ve/||/<> KAPİTALİZM


- SİYASİ KRİZ ile/ve EKONOMİK(İKTİSADİ) KRİZ ile/ve KÜLTÜREL KRİZ


- SORUN ile/ve EKSİKLİK

( PROBLEM vs./and DEFICIENCY )


- SÖZ ile/ve/değil/yerine EKSİNTİSİZ/FİRESİZ SÖZ


- SUMASYON/SUMMATION[İng.] değil/yerine/= EKLENME


- SÜPERENFEKSİYON/SUPERINFECTION[İng.] değil/yerine/= EKLENİK BULAŞ


- SUPLEMAN[Fr.] değil/yerine/= EK

( Ek olarak yayımlanan yapıt. )


- TAHAMMUZ[Ar.] değil/yerine/= EKŞİME


- TAKIM ile EKİP ile TİM


- TAM İFADE/MESAJ ile/ve EKSİKLİ İFADE/MESAJ ile/ve META İFADE/MESAJ

( Gözlem. Düşünce. Duygu. İstek. Sınır/Sonuç. )


- TAM ZİNCİR ile/ve EKSİK ZİNCİR


- TAMAMLANMA İSTEĞİ ve/||/<> EKSİKLİKTEN UZAKLAŞMA İSTEĞİ


- TATLI ile EKŞİ

( HULV ile MÂZIR/MÂZİR, HÂMIZ[: Ekşi ve asitli. | Kekre.] )


- TENYA ile/ve EKİNOKOK

( ... İLE/VE Etoburların gelişmiş dönemlerinde bağırsaklarında yaşayan tenya türü. )


- TERKİP ile EKLEKTİZM


- TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR

( [Bir dönümde] 1 kg. VE/||/<> 15 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 250 kg. VE/||/<> 300 kg. )

( Bir cm. toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 300-1000 yıl geçmesi gerekir. )

( )


- TREND ile EKOL


- TROPOSFER[İLK YUVAR] ile/ve/||/<>/> OZON KATMANI ile/ve/||/<>/> STRATOSFER[KATYUVARI] ile/ve/||/<>/> MEZOSFER[ORTA YUVAR] ile/ve/||/<>/> TERMOSFER[ISI YUVAR] ile/ve/||/<>/> EKZOSFER[DIŞ YUVAR] ile/ve/||/<>/> IYONOSFER ile/ve/||/<>/> MANYETOSFER

( 11 km. ilk katman. İLE/VE/||/<>/> 25 km. İLE 10-60 km. arası. İLE/VE/||/<>/> Ortayuvar. Stratosferin üzerindeki sıcaklığın azaldığı katman. | Yer havayuvarında, katyuvarının üzerinde, sıcaklığın azaldığı, yaklaşık olarak 60-80 km. arasındaki katman. İLE/VE/||/<>/> Isıyuvar. 100-300 km. arası. İLE/VE/||/<>/> Atmosferin basıncı en az olan yüksek tabakası. Atom ve moleküllerin çekim etkisinden kurtulabildiği ve gezegenler arası ortama kaçabildiği son tabakası. İLE/VE/||/<>/> Atmosferin atom ve moleküllerinin güneş ışınlarıyla iyonlaştığı 80-400 km. yükseklikler arasındaki katman. İLE/VE/||/<>/> Dünya üzerinde yer çapının birkaç katı yüksekliklere kadar uzanan, bulunuş nedeni yerin manyetik alanı olan bir bölge. )

( )

( TROPOSHERE vs./and/||/<>/> OZONE LAYER vs./and/||/<>/> STRATOSPHERE vs./and/||/<>/> MESOSPHERE vs./and/||/<>/> THERMOSPHERE vs./and/||/<>/> EXOSPHERE vs./and/||/<>/> IONOSPHERE vs./and/||/<>/> MAGNETOSPHERE )


- TÜMEVARIM ve/||/<> EKSİK BELİRLENİM


- ÜRETİM:
EKLEMELİ ile/ve/||/<> EKSİLTMELİ


- ÜSLÛB ile/ve EKOL


- UYGARLIK/MEDENİYET ile/ve/||/<> EKİN/KÜLTÜR

( Evrensel. İLE/VE/||/<> Yerel. )

( Denetimli. İLE/VE/||/<> Bilinçdışı. )

( Toprak, kişiye aittir. İLE/VE/||/<> Kişi, toprağa aittir. )

( Uygarlık, olay ve olguları birbirinden büyük titizlikle ayırd edebilmektir. )

( Kültür, en geniş tanımıyla yaşam biçimini gösterir. )

( Kültür, insan-doğa ve kişi-kişi[toplum] ilişkilerinin toplamıdır. )

( Uygar kişi, dünyanın neresinde ve hangi kültürde üretilirse üretilsin, insanlık değerlerine sahip çıkan, onu benimseyen ve yaşamına katan kişidir. )

( Evrenseller kültürler içinde yer almış olmalıdır. )

( UYGARLIK/MEDENİYET = ZANAAT-FEN ve AHLÂK )

( MEDENİYET OLUŞTURABİLMEK İÇİN:
* TANRI/İLK İLKE,
* EVREN/DOĞA,
* İNSAN )

( Farkındalık ile. İLE/VE/||/<> Farkında olmadan. )

( Yöntemli. İLE/VE/||/<> Alışkanlıklar. )

( İnsan - İnsan ilişkisi (ile). İLE/VE/||/<> Doğa - İnsan ilişkisi (ile). )

( Sanat. İLE/VE/||/<> Zanaat. )

( Öğrenilir. İLE/VE/||/<> Yaşanır. )

( Kimsin/iz? İLE/VE/||/<> Kimlerdensin/iz? / Nerelisin/iz? )

( Uluslararası. İLE/VE/||/<> Ulusal. )

( ZAMAN: Doğrusal. İLE/VE/||/<> Döngüsel. )

( Us. İLE/VE/||/<> Us dışı. )

( Yasa. İLE/VE/||/<> Töre. )

( Medine. İLE/VE/||/<> Yesrib. )

( Çatışmalar içinde. İLE/VE/||/<> Zahmetler içinde. )

( Kâmil kültür, kendinden sonra gelecek kültürün gübresidir. )

( Gerçek üstü. İLE/VE/||/<> Gerçek. )

( Ancak, felsefenin getirebildiği/sağladığı/sunduğu. İLE/VE/||/<> Sanat ve dinin getirdiği. )

( Bilim. İLE/VE/||/<> Felsefe. )

( Saygıyla... İLE/VE/||/<> Sevgiyle... )

( CIVILIZATION vs./and CULTURE )

( MEDENİYET ile/ve HARS )


- YABANMERSİNİ ve EKŞİ NAR

( Kan şekerini dengelemede doğal ürünler olarak yararlanılabileceklerden. )

( )

( LİKAPA/LİGARBA ve ... )


- YANILMA ile EKSEN KAYMASI


- YANLIŞ ile/ve/değil/yerine EKSİK

( [not] WRONG/FALSE vs./and/but INCOMPLETE/LESS/LACK/DEFICIENCY/DEFECT
INCOMPLETE/LESS/LACK/DEFICIENCY/DEFECT instead of WRONG/FALSE )


- YATAK/MECRÂ ile EKENEK/MEZRÂ

( [coğrafya] Yatak. | Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu. İLE Ekilen yer. Ekime elverişli, ekilecek tarla ya da yer. | Kırsalda, birkaç evden oluşan, en küçük yerleşim birimi. )


- YOK/LUK ile/ve EKSİK/LİK


- YONCA ile EKŞİYONCA

( Baklagillerden, başak durumundaki, çiçekleri kırmızı ya da mor renkli, hayvanlara yem olarak yetiştirilen çayır bitkilerinin genel adı. İLE Ekşiyoncagillerden, çok yıllık, otsu bitki. )

( TRIFOLIUM cum OXALIS )


- ZAAF ile/ve/değil EKSİK


- ZEYİL[Ar.] değil/yerine/= EK

( Bir yazıya ek olarak katılan parça. | Bir yapıtı tamamlamak için sonradan yazılan ek yapıt. )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 15 kez incelenmiş/okunmuştur.