Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

DİL'DE
(/DİLBİLGİSİ'NDE)

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[ 27 Nisan 2024 ]
itibariyle 8632 başlık/FaRk ile birlikte,
9609 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(3/10)


- "KÖR TALİH" ile "KARAYAZI"


- "KÖR-KÜTÜK ÂŞIK" değil SIRILSIKLAM ÂŞIK


- "KORKARAK SÖYLEMEK" değil/yerine İDDİALI SÖYLEMİŞ OLMAYAYIM


- "KORKMAK" ile/ve/değil UZAK KALMAK


- "KORKUTMA" ile "KORKUTMA"

( Engellemek/korumak için olan. İLE Şaşırtmak, gülmek, eğlenmek için olan. )

( Çocukları hiçbir biçimde korkutmayınız! [Belki sadece/ancak savaşta düşmanı olabilir![o da ancak daha fazla zarar görmemek içindir.] İLE Düşmanın bile olsa, ne şaka, ne de başka bir gerekçe ya da koşulla, hiç kimseyi korkutmayınız! )


- "KÖTÜ TÜRKÇE" (OLDU) ile/değil KÖTÜ BİR İFADE (OLDU)


- "KÖTÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<> ZOR


- "KÖTÜ/LÜK" ile/ve/değil/||/<> "KABA/LIK"


- "KÖTÜMSER/LİK" >< "İYİMSER/LİK" ile/değil/yerine/>< GERÇEKÇİ/LİK

( [sadece] Tüneli "görür". >< Tünelin sonundaki ışığı "görür". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tünelle birlikte, ışığı ve gelebilecek treni görür. )

( [sadece] Her fırsattaki "zorluğu" "görür". >< Her zorluktaki "fırsatı" "görür". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her fırsatla birlikte kolay olmayabilecekleri birlikte değerlendirir. )


- "KÖTÜMSERLİK" değil/yerine/>< KONUŞABİLMEK

( Konuşabilirsek, "kötümserlik" oluşmaz. )


- "KÜÇÜK GÖRMEK" ile/ve/<> "KÜÇÜK DÜŞÜRMEK"


- "KÜÇÜK İŞ" ile/ve/<> "BÜYÜK İŞ"

( [iş/çalışma/etkinlik] Kent içindeyse. İLE/VE/<> Kent dışındaysa. )

( Küçük çocuklara, işe gitmenin ve geri dönüşün ne kadar süreceğini anlatmak üzere kullanılabilecek sözler. )


- "KÜFÜR" ile "PİS"


- "KULAK ASMAK" ile "KULAK KABARTMAK"


- "KULLANMA" ile/ve/değil/<> YARARLANMA


- "KULLANMAK" ile "DEVREDE TUTMAK"


- "KUMAŞI FARKLI" ile "BAMBAŞKA BİR RENGİ VAR"


- "KURMAK" ile "UYDURMAK"


- "KURMAK" ile/ve "YÜRÜ(T)MEK"


- "KURTULMAK" ile "SIYRILMAK"


- "KUSURA BAKMA AMA ..." değil/yerine "YANLIŞ ANLAMA AMA ..."


- "KUSURSUZLUK" ile/değil/yerine BÜTÜNLENME


- "KUTSALLAŞTIRMA" ile/ve/<> VAAZ (ETME)


- "KUZU KUZU" ile/ve "SS / S.KE S.KE"


- "LAF ETMEK" ile "DİL UZATMAK"


- "LAMİNAT" değil LAMİNANT


- "LANSE"[Fr.] (ETMEK) değil/yerine/= ÖNE SÜRMEK


- "LÖNK" ile/değil LÖK


- "LÜTFEN" ile/ve "RİCA EDERİM"


- "MAİYET" ile MAHİYET

( Birlikte bulunma. İLE Nitelik. )


- "MADARA OLMAK" ile "REZİL OLMAK"

( Kötü duruma düşmek, yalanı, yanlışı ortaya çıkmak. İLE ... )


- "MAHSUR" ile MAHZUR


- "MALUMUNUZ" ... ile/ve/değil/yerine/<> ANIMSARSANIZ ...


- "MALUMUNUZ" ... ile/ve/değil/yerine/<> BİLDİĞİNİZ GİBİ


- "MALZEME" ile SONUÇ


- "MANTIK" ile/ve/<> "MAKSAT"


- "MANTIK" ile/değil/yerine UYGULAMA


- "MANTIKLI" ile/ve/değil/<> UYGUN


- "MASUMDUR!" ile/ve/değil/yerine/||/<> "SUÇLU DEĞİL!"

( "Suçlu değil!" demek, her zaman, zemin ve koşulda "Masumdur!" anlamına gelmez. )


- "MATAMATİK" değil MATEMATİK


- "MAYDONOZ" değil MAYDANOZ


- "MAYMUN İŞTAHLI/LIK" ile/değil/yerine ÇOK YÖNLÜ/LÜK


- "MAZUR GÖRÜN" ile/değil/yerine "KUSURA BAKMAYIN"


- "MEHENG, MEHEKK" değil MİHEKK


- "MEME YAPMAK" ile "PATLAK VERMEK"


- "MERAK EDİYORUM" değil DÜŞÜNÜYORUM


- "MERAK ETME(!)" ile/ve/değil/yerine "ENDİŞELENME(!)"


- "MESAFE KOYMAK" ile/ve/<> "MESAFE YARATMAK"


- "MESAFELİ OLMAK" ile/ve "POLİTİK DAVRANMAK"


- "MEŞGUL OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ETKİN OLMAK

( 13 Fark için burayı tıklayınız... )


- "MEŞGUL" ile/değil/yerine/>< ÜRETKEN


- "MEYDAN VERMEMEK" ile/ve "MEYDAN BIRAKMAMAK"


- "MEYDAN/CANINA OKUMAK" değil/yerine/>< KİTAP OKUMAK


- "MEYVA" değil MEYVE[Fars.]


- "MİMLE(N)MEK" ile/ve/||/<> "DİŞ BİLE(N)MEK"


- "MİNÜBÜS/MÜNÜBÜS" değil MİNİBÜS


- "MİNÜR"[Ar.] değil MÜNÎR[Ar. < NÛR]

( ... DEĞİL Işık veren, nurlandıran, parlak. )


- "MİSTİİZİM" değil MİSTİSİZM


- "MİSTİK" değil/yerine TANIMLANAMAYAN ÖĞELER


- "MODERN TÜRKÇE'MİZ" değil TÜRKÇE'NİN, MODERN KULLANIMI


- "MORALMAN" değil MORAL


- "MUHÂFAZA ve/+ KÂR" ile/değil/yerine/>< MUHÂFAZAKÂR/KORUYUCU


- "MUHAKKAK Kİ ..." ile/değil/yerine "HERHALDE ..."


- "MUM DİBİNE IŞIK VERMEZ" ile "TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEZ"


- "MÜMKÜN MÜ?/OLANAKLI MI?" ile/değil "OLASI MI?"


- "MÜMKÜN MÜ?/OLANAKLI MI?" ile/değil "OLASI/OLASILIKLI MI?"


- "MÜMKÜN OLAMAZ" değil/yerine/= OLANAKSIZ


- "MUMLA ARAMAK" ile/ve "SAMANLIKTA İĞNE ARAMAK"


- "MÜNÜBÜS" değil MİNİBÜS


- "MÜSTEKİL" değil MÜSTAKİL


- "MUTLAKA ... OLABILIR" değil MUTLAKA OLUR ya da [sadece] OLABİLİR


- "MUTLAKA" ile/ve/değil/yerine/||/<> "KUŞKUSUZ"


- "NAMIK KEMÂL" FIKRALARI değil NÂM-I KEMÂL FIKRALARI


- "NASIL KULLANIŞI" değil NASIL KULLANILDIĞI


- "NASIL OLSA" (ŞU/RADA VAR) ile/değil/yerine "NEYSE Kİ", ŞU/RADA VAR


- "NASIL OLURSA OLSUN" ile/değil "NASIL OLMUŞ OLURSA OLSUN"


- "NASILSA ..." ile/ve/değil/yerine/||/<> "NEYSE Kİ ..."


- "NE DESEM BOŞ" değil/yerine NE DESEM ÇOK, NE DESEM AZ


- "NE DESEM(/DESEN) BOŞ" ile/değil/yerine "NE DESEM(/DESEN) AZ"


- "NE DİYEBİLİRİM (Kİ)?" değil "NE DENİLEBİLİR (Kİ)?"


- "NE HALE GELMİŞSİN!" ile/ve/değil/yerine "NE KADAR DEĞİŞMİŞSİN!"


- "NE KADAR GERÇEKTİR?" ile/değil "NASIL BİR GERÇEK?"


- "NE KADAR KULLANILABİLİR OLMASI" değil "NE KADAR KULLANILABİLİR OLDUĞU"


- "NE ÖĞRENDİMSE/YAPTIMSA" değil NE ÖĞRENDİYSEM/YAPTIYSAM


- "NE OLDUĞUNDAN ÇOK ..." ile/ve/değil "NE OLDUĞUNDAN ÖNCE ..."


- "NE OLDUĞUNUN BİR ÖNEMİ YOK" değil ADINI, NE KOYDUĞUMUZUN BİR ÖNEMİ YOK/OLMAYABİLİR


- "NE OLDUKSA" değil NE OLDUYSAK


- "NE ŞEKER" ile/ve "NE TUZLU"

( Bir şeyin hoşluğu anlatılmak istendiğinde. )

( Türkiye ve birçok kültürde. İLE/VE İran'da. )


- "NE YAPACAK BENİ Kİ?" değil NE YAPACAK Kİ BENİ?


- "NE YAPIYORSUN?" ile "NAPIYOSUN?"

( Yapılan işin ne olduğu ile ilgili soru. İLE Merhabalaşma niteliğinde "soru". )


- "NE YAZIK Kİ/MAALESEF ..." ile/değil/yerine/>< "ÇOK ŞÜKÜR (Kİ) ..."


- "NE ZAMAN KONUSU AÇILINCA" değil NE ZAMAN KONUSU AÇILIRSA


- "NEDEN OLMA" ile/ve/değil/yerine/||/<> "ZEMİN HAZIRLAMA"


- "NEDEN OLMAK" ile "YOL AÇMAK"


- "NEREDE ÇOKLUK, ORADA BOKLUK" ile/ve/değil/yerine NEREDE HAREKET, ORADA BEREKET


- "NEREDE OKUDUĞUMU BİLMİYORUM AMA ..." değil "NEREDE OKUDUĞUMU ANIMSAYAMIYORUM AMA ..."


- "NEREDE, O ESKİ BAYRAMLAR/RAMAZANLAR" değil NEREDE, O ÖNCEKİ BEN


- "NEYİ KAYBETTİK?" değil/yerine BAŞKALARI, BİR ŞEYLERİ İNŞÂ ETTİ, ETMEYE DEVAM EDİYOR

( )


- "NEYİ SEMBOLİZE EDİYOR/EDER?" değil/yerine "NEYİ SİMGELİYOR/SİMGELER?"


- "NEYİNİ BEĞENMEDİN?" değil "NESİNİ BEĞENMEDİN?"


- "NEYSE ..." değil/yerine PEKİ ...


- "NİTELENDİRİLEBİLİNİR" değil NİTELENDİRİLEBİLİR


- "NO ADMITTANCE | GİRİLMEZ" değil/yerine GİRİLMEZ (NO ADMITTANCE)

( Önce/üstte Türkçe'si, sonra/altında İngilizce'si. )


- "NOKTA KOYMAK":
TÜMCENİN SONUNDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİRCİKTE


- "NUHNEVİDEN KALMA" (ÂDETLER) değil NUH NEBÎ(PEYGAMBER)'DEN GELEN


- "NUTUK ATMAK" ile "NUTUK ÇEKMEK"


- "O AÇIDAN" ile/ve DOLAYISIYLA


- "O ANLAMDA" ile/ve "O AÇIDAN"


- "O DÖNEMDE, ..." ile/değil "O DÖNEM DE, ..."

( Dahi anlamındaki "de" ayrı yazılır! Lütfen! Sadece biraz (daha) özen! )

( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse, o zaman söylenilen şey, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey, her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )


- "O KADAR DA UZUN BOYLU DEĞİL" ile "ATLA, DEVE DEĞİL YA"


- "O ZAMAN" ile/ve "BU SEFER"


- "O ZAMAN" ile/ve/yerine "O HALDE"


- "O ZAMAN" ile/ve/değil/yerine O TAKDİRDE


- "O, BEN DEĞİLİM" değil "O, BEN DEĞİL"


- "O" DİLİ ve "BİZ" DİLİ ve "BEN" DİLİ


- "ÖDEŞMEK" ile/ve/<> "BOY ÖLÇÜŞMEK"


- "ÖĞLEN" (YEMEĞİ/TATİLİ/ARASI) değil ÖĞLE (YEMEĞİ/TATİLİ/ARASI)

( Halk dilinde. | Meridyen düzlemi.[NIFS-I NEHAR] DEĞİL Gün ortası.[Öğleden önce, öğleye doğru.] )


- "ÖHÖ ÖHÖ" ile "ÇÜŞŞŞŞ"


- "OKU, BABAN GİBİ EŞEK OLMA!"
ile/değil
OKU BABAN GİBİ, EŞEK OLMA!
ve/||/<>
A WOMAN, WITHOUT HER, MAN IS NOTHING
A WOMAN, WITHOUT HER MAN, IS NOTHING

( Virgülün/vurgunun/durağın nerede olduğu çok önemli! )

( )


- "OLA DA BİLİR, OLMAYA DA BİLİR" değil OLABİLİR DE, OLMAYABİLİR DE


- "OLABİLİR" yerine "ZAMAN GÖSTERECEK"


- "OLABİLİRLİK" değil OLASILIK


- "OLABİLİTE" değil OLASILIK


- "OLANAK SAĞLAMAK" ile/ve "OLANAKLARI SEFERBER ETMEK"


- "OLANAKLI" ile/ve/değil "YANLIŞ DEĞİL/OLMAYACAKTIR"


- "OLANAKSIZI İSTEMEK"


- "OLASI DEĞİL" yerine "KOLAY DEĞİL"


- "OLASI" ile/ve/değil/yerine OLASILIKLI


- "ÖLDÜ" değil/yerine "YORULDU GİTTİ"


- "OLDUKÇA ÇOK" ZORLANMAK değil OLDUKÇA ZORLANMAK


- "ÖLENE KADAR" ile/değil ÖĞLENE KADAR


- "OLMASI GEREKİR" değil OLSA GEREK


- "OLUMLU TEPKİ" değil OLUMLU GERİBİLDİRİM


- "OLUR" ile/ve/||/<> "OLMAZ"

( Diye bir şey yok! İLE/VE/||/<> Diye bir şey yok! )


- "ON DÖNÜM BOSTAN, YAN GEL, YAT OSMAN" ile "ARMUT PİŞ, AĞZIMA DÜŞ"


- "ÖNCEKİSİNDEN" değil ÖNCEKİNDEN


- "ÖNE ÇIKARMA" ile "TEMEL/E ALMA"


- "ÖNE ÇIKARMAK" ile "MERKEZE ALMAK"


- "ÖNE SÜRMEK" ile/ve "ÖNE ÇIKARMAK"


- "ÖNEM VERMEK / ÖNEMLİ GÖRMEK"
ile/ve/||/<>/>
"ÖNCELİKLİ GÖRMEK"


- "ÖNEMLİ BULMAK" ile/ve/değil/yerine/<> ÖNEMSEMEK


- "ÖNEMLİ DEĞİL" değil FAZLA ÖNEMLİ DEĞİL


- "ÖNEMLİ DEĞİL" ile/ve/değil/yerine ÖNEMSİZ


- "ÖNEMLİ FARK" ile/ve "BÜYÜK FARK"


- "ONLA/ŞUNLA-BUNLA" değil ONUNLA/ŞUNUNLA-BUNUNLA


- "ONLARIN TEKELİNDE" ile/ve/değil/yerine/<> "ONLARLA ÖZDEŞ"


- "ONU SÖYLEMENİN ANLAMI NE?" ile/ve "ONU SÖYLEMENİN ÂLEMİ NE?"


- "ONU/ŞUNU (ŞÖYLE ŞÖYLE) YAPACAK BİRİ DEĞİLİM" ile/değil/yerine ONU/ŞUNU (ŞÖYLE ŞÖYLE) YAPACAK ZİHNE SAHİP (BİRİ) DEĞİLİM


- "ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA" ile/değil BİR SONRAKİ HAFTA


- "ONUN/SENİN YERİNE" değil "ONUN/SENİN İÇİN"


- "ÖNYARGI" ile/ve/değil/||/<>/> "SONUÇ ODAKLILIK"


- "ÖRNEĞİN, ... GİBİ" değil "ÖRNEĞİN, ..." ya da "... GİBİ"


- "ORTADA BIRAKMA/KALMA" ile/ve/||/<>/>/< BELİRSİZLİK


- "ORTADAN KALDIRMAK" ile/ve DÖNÜŞTÜRMEK


- "ORTAYA ÇIKMA" ile "KENDİNİ GÖSTERME"


- "ÖRTÜŞME" ile/ve "BULUŞMA"

( INTERSECTION vs./and TO BRING TOGETHER )


- "OSMANLI İMPARATORLUĞU/DEVLETİ" değil OSMANLI HANEDANI

( Avrupa'lıların sonradan yüklediği bir tanımdır. Osmanlı, hiçbir zaman "imparatorluk" olmamıştır! [insanı, hak ve hukuku hiçe saymak gibi bir tutumu yoktur] )


- "OSMANLICA" değil OSMANLI TÜRKÇESİ


- "ÖTEKİSİ" değil ÖTEKİ

( "Sahibisi" demediğimiz gibi. )


- "OTOMATİĞE BİNME" değil OTOMATİĞE BAĞLAMA


- "OTOMATİKMAN/OTOMATİK OLARAK" ile/ve DOĞRUDAN/"DOĞAL OLARAK"


- "OTURMA" ile/ve/değil KAPLAMA


- "ÖYLE ARAÇLAR KULLANACAĞIZ" değil "ARAÇLARI, ÖYLE KULLANACAĞIZ


- "ÖYLE BİRİSİNLE" ... değil ÖYLE BİRİYLE ...


- "ÖYLE" "GÖRMEK" ile "ÖYLE" "GÖRMEMEK"


- "ÖYLECE" ile/ve "AYNEN"


- "ÖYLESİNE ..." ile/değil ÖYLESİ ...


- "OYUN" ile "DÜMEN"


- "ÖZ TÜRKÇE" ile/ve/değil/yerine/||/<> TAM TÜRKÇE


- "ÖZEL" BİR ... ile/ve/değil/yerine/||/<> BELİRGİN BİR ...


- "ÖZELLİK" ile/ve/değil DURUM


- "ÖZGÜR İRÂDE" değil İHTİYÂR

( "Özgür İrâde", yanlış bir tanım ve "tamlama"dır. (İngilizce "Free Will"den bire bir çeviri olduğundan, Türkçe'nin yapısına ve kullanımına uymaz.)

İrâdenin çeşitleri ya da özgür olanı/olmayanı yoktur. İnsandan bağımsız ayrı ve tek başına da değildir. Ancak "irâdenin özgürce kullanılması" diye bir tanım olabilir.

İrâde, tekil bir kavram da değildir. İnsan/kişi için öncelikli/ağırlıklı olarak ihtiyâr ve sonrasında da irâde olarak işler. Bunlar ayrılamaz bir kavram çiftidir.

İrâde, bitki ve hayvan ile ortak olduğumuz gövdemizle sınırlı/çerçeveli bir olanak, araç ve işlevdir. Bir şeye yönelme, kas ve sinirleri seferber etme olanağı, yapma gücü ve bilgisidir. "Evet" diyerek yönelmedir. "Zekâ"[< tezkiye/keskinleştirilmiş/bileylenmiş] ile ilişkilidir.

İhtiyâr ise "Hayır!" diyebilme, yapmayabilme gücü ve bilgisidir. Sadece insana özgü bir olanak olarak, sorgulayarak, düşünerek ve ayırt ederek yeğleme/tercih olanağımızdır.[Muhtar/iyet] "Yöneldiğimiz/yönelebileceğimiz" düşünce, söz ve eylemden göz, söz ve elimizi/ayağımızı çekebilmemizdir.[EDEB]

2.5 yaş, 4 yaş 4 ay, 7 yaştaki ayırt edebilme[temyiz] becerisi ve yetkinliğiyle 13'ten gün alarak cezai ehliyet kazanma durumu, ihtiyârımızladır. 16'dan gün alarak bazı yetkinlikler itibarı ile bir seviye daha yukarı çıkarılır. 19'dan gün aldıktan sonra da aklî meleke kaybolmadığı sürece ve bunama, Alzheimer görülmedikçe yaşam boyunca öncelikle ihtiyâr sahibi olarak yaşamını sürdürürüz. )


- "ÖZLEDİM" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "ÇOK GÖRESİM GELDİ"

( Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, eşine yazdığı mektubu sonlandırırken, "özledim" demekten utanıp "çok göresim geldi" diye yazmış olması... )


- "ÖZÜNDE ..." ile/ve/<> "SONUÇTA ..."


- "ÖZÜR DİLERİM" değil/yerine "ÖZÜR/ÖZRÜMÜ BEYAN EDİYORUM/EDERİM"


- "PABUÇ BIRAKMAMAK" ile "PABUCUNU DAMA ATMAK"


- "PAHALI" ile/değil/yerine "BANA ÇOK GELİR"


- "PANİK YAPMA!" ile "ACELE ETME!"


- "PARANTEZE ALMAK" ile "KENARA KOYMAK/ASKIYA ALMAK"


- "PARASINI ÖDEMEK" ile/değil/yerine "ÜCRETİNİ ÖDEMEK"


- "PARMAK BASMAK" ile "ALTINI ÇİZMEK"


- "PAYLAŞMAK" ile "KIRIŞMAK"


- "PAZARLIK" ile/değil/yerine TARTIŞMA

( [not] NEGOTIATION vs./but ARGUE
ARGUE instead of NEGOTIATION )


- "PAZARTESİ'NE" değil PAZARTESİ'YE


- "PEK KOLAY DEĞİL" değil "PEK OLASI DEĞİL"


- "PERŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN, BELİRLİ OLUR" ile/<> "ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR"


- "PEŞİNDE KOŞMAMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇMEK


- "PİS" ile/değil/yerine "ÇİĞ"


- "PİŞMİŞ AŞA SU KATMAK" ile "BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETMEK"

( BER-BÂD[Fars.]: Perîşan, harap, viran. | Pis, fenâ, kirli. )


- "POSTA KOYMAK" ile/ve "ULTİMATOM VERMEK"


- "POT KIRMAK" ile "ÇAM DEVİRMEK"


- "POZ" ile/değil/yerine KOZ


- "PRENSİP OLARAK ..."/"PRENSİPTE ..." değil/yerine İLKECE ...


- "PROTEST" (TUTUM/TAVIR) değil/yerine TEPKİCİ/TEPKİSEL (TUTUM/TAVIR)


- "PUT KIRMAK" ile/değil "YORGAN SİLKMEK"


- "RAHATLAMAK" ile/ve "DÜZE/DÜZLÜĞE ÇIKMAK"


- "RAZI MIDIRLAR?" değil RAZILAR MIDIR?


- "RENGİ DÖNMÜŞ" ile "RENGİ ATMIŞ"


- "RENK VERME(ME)K" ile/ve/<> "KOZ VERME(ME)K"


- "RENKLENDİRMEK" " ile/ve ÇEŞİTLENDİRMEK


- "RESMEN" ile "KESİN"


- "RESMÎ GEÇİT" değil RESM-İ GEÇİT


- "REZARVASYON" değil REZERVASYON


- "RİCA EDEBİLİRSEM/EDEBİLİR MİYİM?" değil RİCA EDEYİM

( İnceliğin, duyarlılığın, nezaketin ve kibarlığın da ölçülü, mantık çerçevesinde olması, abartılmaması gerekir.

Koşulun, koşulu olmaz! İki kere eğer ya da ise olmaz! ise'den sonra tekrar "ise", eğer'den sonra tekrar "eğer" olmaz! Mantıksızdır, anlamsızdır ve işlevsizdir! )


- "ROL YAPMAK" ile "ROL KESMEK"


- "S.KİLMİŞ GÖTÜN DAVASI OLMAZ" ile/ve "GEÇTİ BOLUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE"


- "SAATLER OLSUN" değil SIHHATLER OLSUN


- "SABAHA KARŞI" değil SABAHA DOĞRU


- "SABAHTAN BERİ ..."


- "SAÇI KEL" değil KAFASI KEL


- "SAÇMA" ile/ve/değil/yerine YETERSİZ/LİK


- "SAÇMA(SAPAN)" ile "KELALÂKA"


- "SADECE ..., SADECE ..., SADECE ... (DEĞİL)" değil/yerine/= TEK BİR ŞEY (DEĞİL)


- "SADECE ..." ile "SALT ..."


- "SADECE O MU?" ile/ve/değil O MU SADECE?


- "SADECE ŞAKAYDI" ile/ve/||/<> "BİLMİYORUM" ile/ve/||/<> "UMRUMDA DEĞİL" ile/ve/||/<> "TAMAM"

( [Ardında, en azından, küçük bir ... ]
Gerçeklik yatar. İLE/VE/||/<> Bilgi yatar. İLE/VE/||/<> Düşünce ve/ya da duygu yatar. İLE/VE/||/<> Acı yatar. )


- "SADELİ" değil(/olmaz) SADE


- "SAF ..." ile/ve/<> "SADECE ..."


- "SAF ..." değil SALT ...


- "SAĞA ÇEKMEK" ile "KENARA ÇEKMEK"


- "SAĞLAMAK" ile/değil "KURMAK"


- "SAĞLAMAK" ile "ÖNAYAK OLMAK"


- "SAĞLIKLI/SAĞLIKSIZ" ... değil/yerine ORANTILI/ORANTISIZ ...


- "SAHİP OLMAK" ile/değil/yerine "ŞAHİT OLMAK"


- "SAHİPLENME" ile/değil/yerine/< AİDİYET

( Kentte. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Köyde, doğada. )


- "SAHNE ÇALMAK" ile/değil ÖNEMİNE BİNAEN


- "ŞAKA GİBİ" ile/ve/=/||/<>/< GİBİ GİBİ


- "SAKIN HA!" ile "AMAN HA!"


- "SAKINAN GÖZE ÇÖP BATAR" değil "SAKINILAN GÖZE ÇÖP BATAR"


- "SAKİNLEYİCİ" değil SAKİNLEŞTİRİCİ


- "SAKLA BENİ, VARKEN; BULUNAYIM SANA, YOKKEN" ile/ve "SAKLA SAMANI, GELİR ZAMANI"


- "SALDIRI" ile/değil/yerine "ÇIKIŞ"


- "SALLAMAK" ile "ATMAK"


- "SANA SÖVÜYORUM" değil/yerine/>< SENİ SEVİYORUM

( DEĞİL/YERİNE/>< )


- "SANIRIM ... OLABİLİR" değil "SANIRIM ..." ya da "... OLABİLİR"


- "SANIRSAM" değil SANIRIM


- "SANIRSAM" değil SANIRIM/SANIYORUM

( Anlatımda, bir koşulun[eğer/ise] tekrar ya da ikinci kez koşulu olmaz! Zannetmek ya da sanmak, bir koşuldur.

Zannetmek, bir şeyin, sözü geçtiği biçimde olduğunu/olacağını ya da olmadığını/olmayacağını, %51 - 99 oranında "kabul" ya da "iddia" etmenin ikinci kez ve başka bir olasılığı, belirsizliği barındırması ya da "tanımlaması" olanaksız ve anlamsızdır. )


- "SANKİ" ile "...MIŞ GİBİ"


- "SAPITMA" ile/değil SAPMA


- "SAPLAMA" ile/değil SAPTAMA

( Hızla batırmak. İLE/DEĞİL Bir şeyi belirgin kılma, tespit. | Yıkanmış gümüş bromürlü tabakanın, gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi. )


- "SARHOŞ İKEN" ile/değil SARHOŞ İSEN


- "SATIR ARASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM


- "SAVUNULMASI BİZE DÜŞMEZ" değil SAVUNULMASINA GEREK KALMAZ/YOKTUR


- "SAYIN APARTMAN YÖNETİCİLİĞİ" değil SAYIN APARTMAN YÖNETİCİSİ/YÖNETİMİ


- "ŞEHADET" değil ŞAHÂDET

( TANIKLIK, ŞÂHİTLİK ETME | BİR ŞEYİN DOĞRULUĞUNA İNANMA | DELÂLET, ALÂMET, İŞÂRET | GÖZLE GÖRÜLEN ŞEYLER )


- "SEKSÎ" ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI


- "SELFI(E)" değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE


- "SELVİ BOYLU" değil SERVİ BOYLU


- "SEMFONİ" değil SENFONİ


- "SEN ÇOK DEĞİŞTİN" ile/değil/ne yazık ki "SENİ ESKİSİ GİBİ KULLANAMIYORUM"

( (Hint Denizi'ndeki bir adanın adından) Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı. | Bir cins mısır. )


- "SEN DE Mİ BRÜTÜS?" değil "SEN DE Mİ OĞLUM?"


- "SEN DİLİ" KULLANMAMA GEREĞİ:
TANIMADIĞIN KİŞİ değil (YETERİNCE) SAMİMİ/YAKIN OLMADIĞIN(/DAN DOLAYI)

( Tanımadığınız ve/ya da yeterince samimi/yakın olmadığınız kişilere, "SİZ" diye hitap ediniz/edilir! )


- "SEN, İSTEDİĞİN KADAR YAPARSAN YAP" değil NE KADAR YAPARSAN YAP ya da İSTEDİĞİN KADAR YAP


- "SENİN, İÇİN FESAT" değil/yerine "ÖKÜZ ALTINDA, BUZAĞI ARAMAMAK GEREK"


- "SENLEN ..." değil SENİNLE ...


- "SERT" ile/ve "AĞIR"


- "SESLENDİRME" ile SÖYLEME

( Aktarım. İLE Kendinden. )

( GET VOICED vs. SAYING )


- "SEYEHAT" değil SEYAHAT


- "SIÇRAMAK" ile "GEÇMEK"


- "ŞİDDETLE" değil/yerine "HARARETLE"


- "SIDKIN SIYRILMASI" ile/ve/<> "GÖZÜNDEN DÜŞMEK"


- "SIKINTILI" ile/değil SIKINTIDA


- "SİLİP ATMAK" ile "SİKİP ATMAK" -->


- "ŞİMDİ (YAPACAĞIM/GİDECEĞİM vs.)" değil BİRAZDAN YAPACAĞIM/GİDECEĞİM vs.


- "ŞİMDİ ŞİMDİ" değil ŞU SIRALAR


- "ŞİMDİ YAPACAĞIMIZ GİBİ" değil BİRAZDAN YAPACAĞIMIZ GİBİ


- "SİNDİREMEMEK/HAZMEDEMEMEK" ile/ve/<> TESLİM OLAMAMAK


- "SIRADAN BİRİ" ile/yerine/değil "HERHANGİ BİRİ"


- "SIRT ÇEVİRMEK" değil YÜZ ÇEVİRMEK ya da SIRTINI DÖNMEK


- "SIRTINI DÖNMEK" değil/yerine "SIRTINI YASLAMAK"


- "SİVRİ" ile/ve "SERT"


- "SİVRİSİNEK" ile "DAVUL-ZURNA"

( Farkı, anlayacak olanda, anlaması gereken kişide. )


- "SİZ (DE) HÂLÂ ÇOK GÜZELSİNİZ" değil SİZ (DE) HER ZAMAN ÇOK GÜZELSİNİZ


- "SİZ" KULLANIMINDA:
SAYGI ile MESAFE ile ÇOĞUL


- "SİZİ KESEYİM/KESİYORUM" değil SÖZÜNÜZÜ KESEYİM/KESİYORUM


- "SÖĞÜŞLEMEK" ile "HORTUMLAMAK"


- "SON NİHAİ NOKTADA ..." değil EN SON NOKTADA ...


- "SONDAN" değil SONRADAN


- "SONRA" ile/ve/ne yazık ki/||/=/<>/> HİÇBİR ZAMAN


- "SONSUZA KADAR" değil/yerine ÖLENE KADAR


- "SONUÇ" ile/değil/yerine ÇIKARIM


- "SONUÇTA ..." ile/ve/değil/yerine/<> GEREKSİNİM


- "SONUÇTA" değil ...'NIN SONUCUNDA / SONUÇ İTİBARİYLE


- "SONUÇTA" yerine ÇÜNKÜ


- "SONUNU GETİRMEK" değil "SONRASINI GETİRMEK"


- "SÖRÇ(SEARCH) YAPMAK" değil/yerine/= ARAMA YAPMAK


- "SORGULANAMAYACAK" "YANITLAR" değil/yerine/>< YANITLANAMAYACAK SOR(G)ULAR


- "SORMAK" ile "KULAK KABARTMAK"


- "SORUNLARLA/SIKINTILARLA":
"BOĞUŞMAK" değil/yerine YOĞRULMAK


- "SOY" değil/yerine YOL


- "SÖYLE! GİTSİN!" değil/yerine/> SUS! BİTSİN!


- "SÖYLEDİĞİNE GÖRE ..." ile/ve "SÖYLEDİĞİ KADARIYLA ..."


- "SÖYLEDİĞİNİZDE" değil "SÖYLEDİKLERİNİZDE"


- "SÖZ(ÜM) MECLİSTEN DIŞARI" ile "SİZİ TENZİH EDERİM"


- "SÖZCÜK PEŞİNDE KOŞMAK" değil/yerine "ANLAM PEŞİNDE KOŞMAK"


- "SÖZCÜKLER ÖNEMLİ DEĞİL" değil "SÖZCÜKLER, BURADA[BU KONUDA/ALANDA] ÖNEMLİ DEĞİL


- "SÖZLERİN ALTINDA KALMAK" ile/<> "TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAMAK ZORUNDA KALMAK"


- "SÖZÜM ONA .../SÖZDE" ile "GÜYA ..." ile "AKILLARI SIRA ..."


- "STAJER" değil STAJYER


- "START ALMAK/ALDIRMAK / VERMEK" değil/yerine/= BAŞLAMAK/BAŞLATMAK


- "ŞU AN, İCÂD ETTİĞİM BİR YANIT DEĞİL" değil "ŞU AN İÇİN İCÂD ETTİĞİM BİR YANIT DEĞİL"


- "SU KAÇIRMA" ile/değil "KARSUYU KAÇIRMA"

( Eşeğin kulağına/...na. İLE/DEĞİL Kulağa. )


- "SU KAÇIRMAK" ile "KANTARIN TOPUZUNUN KAÇMASI"


- "SU KOYVERMEK" ile "YELKENLERİ SUYA İNDİRMEK"


- "SU KÜÇÜĞÜN, SÖZ BÜYÜĞÜN" değil "SUS KÜÇÜĞÜN, SÖZ BÜYÜĞÜN"


- "SU TESTİSİ, SU YOLUNDA KIRILIR" ile/değil/yerine "GÖRGÜLÜ KUŞLAR, GÖRDÜĞÜNÜ İŞLER"


- "SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ" değil "SÜ(SUBAY/ASKER) UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ"


- "ŞUNLAR"-"BUNLAR"


- "ŞUNUN DA İÇİNDE DAHİL OLDUĞU" değil/yerine "ŞUNUN DA İÇİNDE BULUNDUĞU"


- "SURATSIZ" ile "YÜZSÜZ"


- "SÜREKLİ KAZANMAK" ile/ve/||/<> "HİÇ KAYBETMEMEK"

( İkisi de olanaklı değildir! )


- "SÜREKLİ/DAİMA" ile/ve/||/<> AŞIRI/LIK


- "SÜRGÜN ETMEK" değil SÜR(ÜL)MEK


- "SÜRTMEK" ile "FİNK ATMAK"


- "SÜRÜKLENME" ile GECİKME


- "SÜRÜNMEK" ile "ZORLANMAK"


- "SUYUNA GİTMEK" ile/ve/<>/değil/yerine "AYAK UYDURMAK"


- "SUYUNA GİTMEK" ile/ve/<>/değil/yerine "KÖPRÜDEN GEÇENE KADAR, AYIYA, DAYI DEMEK"


- "TABİÎ Kİ ..." ile/ve/<> "(...) HALİYLE (...)"


- "TABİÎ Kİ DE" değil TABİÎ Kİ


- "TABİÎ Kİ" ile/ve/<> "KESİNLİKLE"


- "TABİÎ Kİ" ile/ve "KUŞKUSUZ"


- "TABİÎ Kİ" ile/ve/<> "MUTLAKA"


- "TADINI ÇIKARMAK" ile/ve "SEFASINI SÜRMEK"


- "TAHAYYÜL ETMEK" ile/ve "KIYISINDAN GEÇMEK"


- "TAHMİN ETMİYORUM" değil "SANMIYORUM"


- "TAKILMA" ile/ve/||/<> "BÜYÜTME"

( image )


- "TAKILMA" ile/ve/||/<> "KAFAYI BOZMA"


- "TAKILMAK" ile/ve/değil/yerine "BAĞLANMAK"


- "TAKILMAK" ile/değil/yerine ÜSTÜNDE DURMAK/ÖNEMSEMEK

( Takılmayan[bilen], "takılma" demez; ancak ve ne yazık ki takılan[bilmeyen], "takılma" der. )


- "TAKİP ETMEK" ile/yerine/değil "İÇİNDE (PARÇASI) OLMAK"


- "TAKLAYA GELMEK" ile "TUFAYA DÜŞMEK"


- "TAKMA KAFANA!" ile/değil/yerine "HIZLI GEÇ!"


- "TAM DOĞRU DEĞİL" değil PEK DOĞRU DEĞİL


- "TAM OLARAK ..." değil/yerine YETERİ KADAR ...


- "TAM ÜSTÜNE BASMAK" ile "CUK OTUR(T)MAK"


- "TAMAMEN" ile/değil/yerine BÜYÜK ORANDA


- "TAMAMLAYAMADI" değil TAM ANLAYAMADI


- "TANRILAŞTIRMAK" ile "TANRISALLAŞTIRMAK"


- "TANRILAŞTIRMAK" ile/değil/yerine BAŞATLAŞTIRMAK


- "TARİH OLMAK" ile/ve "TARİHE MAL OLMAK"


- "TARİH/TÜRKÇE YAZILIMI" değil TARİH YAZIMI


- "TAŞ, YERİNDE AĞIRDIR" ile/ve/||/<> "HER 'HOROZ', KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTER"


- "TAŞI GEDİĞİNE KOYMAK" ile "CUK OTURTMAK"


- "TAT" değil TAD


- "TAVİZ VER(ME)MEK" ile "GERİ ADIM ATMA(MA)K


- "TAVLAMAK" ile "KAFALAMAK"


- "TBT" değil/yerine/= HGG

( "Throw Back Thursday" DEĞİL/YERİNE/= Hey Gidi Günler. )


- "TEBEDDÜN"[Ar.] ile/değil TECESSÜM[Ar.]

( "Bedenlenme". İLE/DEĞİL Boyut kazanma, cisimlenme. | Görünmeye başlama, belirme. | Göz önüne gelme, canlanma. )


- "TEDBİR" ile/ve/değil/yerine/>/< AKIL

( Dışarıda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>/< İçeride. )

( Bilgisizde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>/< Düşünende. )

( "Gelecekte." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>/< Şu anda ve burada. )

( Nesne. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>/< Kavram. )


- "TEHDİT" ile/değil/yerine TESPİT


- "TEK BAŞINA ..." ile/ve/||/<> "TOPTAN ..."


- "TEK BAŞINA" ile/ve "BAŞLI BAŞINA"


- "TEK BAŞINA" ile/değil/yerine SADECE


- "TEK BİR KISALTILMASI VAR" değil TEK BİR KISALTMASI VAR


- "TEKNİK OLARAK" ile/ve/<> "SONUÇTA"


- "TELEFON ETMEYE GİTMEK" ile "FATURA YATIRMAK"

( İşemek. İLE Sıçmak. )


- "TEMEL İLKE/LER" ile/ve/değil/yerine "ANAHTAR KAVRAM/LAR"

( [not] "BASIC PRINCIPLE/S" vs./and/but "SWITCH/KEY CONCEPT/S"
"SWITCH/KEY CONCEPT/S" instead of "BASIC PRINCIPLE/S" )


- "TEMEL" ile/||/<> "KOŞUT(PARALEL)"


- "TEMELE ALMA" ve/<> AMAÇ


- "TEMİN/TEMİNKİ" değil DEMİN/DEMİNKİ


- "TEMPORALİTE" değil GEÇİCİLİK


- "TEMSİLİ GİBİ" değil [sadece] TEMSİLİ ya da GİBİ


- "TENEZZÜL" ETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> TEVECCÜH ETMEK


- "TEPEDEN İNME" ile/ve/||/<> "SONRADAN GÖRME"


- "TEPESİ ATMAK" değil "TAPASI ATMAK"


- "TEPKİ GÖSTERMEK" ile/ve "POSTA KOYMAK"


- "TERS İLİŞKİ" ile/değil TERSİNE BİR İLİŞKİ

( "Ters ilişki" sözü daha çok anal seks için kullanılmaktadır. İLE/DEĞİL Kavramlar üzerine yapılacak süreçteki sondan başa gidiş için "tersine/tersinden bir bakışla" ifadesi kullanılabilir. )


- "TERS-DÜZ OLMAK/ETMEK" ile "ALT-ÜST OLMAK/ETMEK"


- "TEŞBİHTE HATA ARANMAZ" değil TEŞBİHTE, HATA OLMAZ/OLMAMALI


- "TEŞBİHTE HATA OLMAZ" değil TEŞBİHTE, HATA OLMAZ/OLMASIN/OLMAMALI!
(TEŞBİH, HATA/EKSİK/YÜK/SORUN KALDIRMAZ/TAŞIMAZ/TAŞIMAMALI!)

( Hangi benzetmeyi yaparsak yapalım, önemli değildir anlamına gelmez. Benzetme(teşbih) yapacağımız zaman hata yapmama ve keyfiyet olmaması gerekliliğini anlatır! [Teşbih sözcüğünden sonra virgül/duraklama çok önemli!] )

( Halk arasında daha çok, "yapılan benzetmeden alınılmamasını dilemek için" "söylenilir" fakat bu, yanlış kullanımdır. )

( Herşey, herşeyle dolaylı olarak bağlantılandırılabileceğinden,
hiçbir şeyi, hiçbir şeyle doğrudan bağlantılandırmamakla başlar herşey. )


- "TEŞBİHTE, HATA OLMAZ/OLMAMALI!" değil/yerine "TEŞBİHİN, AYAĞI TOPALDIR"


- "TESHİP" değil TEZHİP/TEZHİB


- "TEST ETMEK" değil/yerine DENEMEK


- "TEŞVİK ETMEK" ile/değil "ÇANAK TUTMAK"


- "TEŞVİK-İ MESAİ" değil TEŞRİK-İ MESAİ/İŞBİRLİĞİ


- "TİMSAL ETMEK" değil ...NIN TİMSALİ


- "TİMSAL ETMEK" değil TEMSİL ETMEK


- "TİVİ" yerine TE-VE


- "TİVİ" değil TE-VE


- "TOKATLAMAK" ile "SÖĞÜŞLEMEK"


- "TONLARCA ..." değil "YÜZLERCE/BİNLERCE ..."


- "TOPLARSAK" değil TOPARLARSAK


- "TOPLU TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA


- "TOPLU" ile/ve "GRUP"


- "TOPTAN" ile/ve "KÖKTEN"


- "TUFAYA DÜŞMEK" ile "TAKLAYA GELMEK"


- "TÜMÜYLE/BÜTÜNÜYLE" ile/değil/yerine "BÜYÜK ÖLÇÜDE"


- "TÜRKÇE, LASTİK GİBİDİR/BİR DİLDİR" değil/ne yazık ki (CAHİL/AHMAK) KİŞİ, HERŞEYİ, HER YERE (OLMADIK YERLERE) ÇEKER/ÇEKEBİLİR


- "TÜRKÜAZ değil TURKUAZ


- "TUTACAK BİR DAL/ŞEY" değil TUTUNACAK BİR DAL/ŞEY


- "TUTMAK" ile/ve/<> "ALIKOYMAK"


- "TUTTUĞUN, ALTIN OLSUN!" ile/ve/||/<>
"ALLAH, NE İSTEĞİN/MURADIN VARSA, VERSİN!"

( Gerçekleşse, ikisi de kötü dua/beddua olabilecek, bu kadar ileri/uc derecede ve olanaksız olan "düşünce", "dilek", "dua" ya da "sözlere", "dilde" ve yaşamımızda yer vermemek gerekmektedir. Niyeti ve sözü de abartmak yerine uygun/doğru davranış ve tutumlarımızla, hizmet ederek, eyleyerek, çalışarak ve daha çok vererek ya da paylaşarak yani "el duası olmadan, dil duasının olmayacağını" anlamak ve anımsamak durumundayızdır. Bilgisiz, akılsız, yetersiz yaklaşımlara ya da "üçkâğıtçılıkta", bunlar gibi abartılı sözlere de itibar etmemenin bilgisi ve bilinciyle sağlanabilmektedir. )


- "TUTTURMAK" ile "DİRETMEK"/"DAYATMAK"


- "TUZU KURU OLMAK" ile/değil "GÖTÜNDE PİRELER UÇUŞMAK"


- "UCU AÇIKLIK" ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜLEMEZLİK


- "UÇUK" ile "KOPUK"


- "UÇUK" ile "SAÇMA SAPAN"


- "UFAK UFAK" ile/ve YAVAŞ YAVAŞ


- "UĞRAŞMAK" ile "TAKILMAK"


- "UĞURLAMAK" ile/ve "YOLCU ETMEK"


- "ULAŞMAK" ile/ve/değil "NEDEN OLMAK"


- "ÜMİT EDİLDİĞİ KADAR DÜŞÜK OLMAZ" değil "SANILDIĞI KADAR DÜŞÜK OLMAZ"


- "UMURUMDA DEĞİLSİNİZ" ve/değil/< EMRİMDE DEĞİLSİNİZ


- "UNUTMADAN" ile/ve/<>/değil/yerine DAHA ÇOK ANIMSAMAYA ÇALIŞARAK


- "UNUTMUŞUM" değil/yerine YETERİNCE (HIZLI) ANIMSAYAMAMIŞIM


- "UNUTMUTTUM" değil UNUTMUŞUM


- "UNUTTURMA!" değil/yerine "ANIMSATIRMISIN!"


- "UNUTUYORUM" değil/yerine BAZEN ANIMSAYAMIYORUM


- "ÜSKÜDAR'DA SABAH OLDU" ile "GEÇTİ BORUN PAZARI, SÜR EŞEĞİNİ NİĞDE'YE"


- "ÜST SEVİYE" ile ALT KATMAN


- "ÜSTE ÇIKMAYA ÇALIŞMAK" ile/ve/değil/yerine SAVUNMA


- "ÜSTELİK ..." ile "HATTA ..."


- "ÜSTESİNDEN GELMEK" ile "ALTINDAN KALKMAK"


- "ÜSTÜNDE DURMA(MA)K" ile "CİDDİYE ALMA(MA)K


- "ÜSTÜNDE DURMAK" ile "ALTINI ÇİZMEK" ile "PEŞİNDEN KOŞMAK"


- "ÜSTÜNDE DURMAMA" ile GEÇİŞTİRME


- "ÜSTÜNE GİDERLER" ile/değil "ÜSTÜNE GELİRLER"


- "ÜSTÜNE GİTMEK" ile "KÖŞEYE SIKIŞTIRMAK"


- "ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK" ile/ve "YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK"


- "ÜSTÜNE ÜSTELİK" değil ÜSTÜNE ÜSTLÜK ya da [sadece] ÜSTELİK


- "ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine/>< (SADECE) BİLMENİN (BELKİ/BİRAZCIK) FARKI


- "ÜSTÜNÜ ÖRTMEK" ile "GÖZARDI ETMEK"


- "UYDURMAK" ile "YAKIŞTIRMAK"


- "UYDURMAK" ile/yerine TÜRETMEK

( ... ile/yerine İHTİRA )


- "UYGUN OLMA/MA" ile/ve/değil YETERİNCE UYGUN OLMA/MA


- "UYGUN OLMAMAK" ile "YETERİ KADAR UYGUN OLMAMAK"


- "UYMAK" ile "KARŞILIK BULMAK"


- "UYUMLAŞMA" değil UYUMLULAŞMA


- "UYUŞTURMAK" ile/ve/değil OYALAMAK


- "UYUYORSAN, UYU" değil İSTİYORSAN, UYU


- "UZAK BİR YER" ile/ve/<> "UZAAAK BİR YER"

( Dilde. İLE/VE/<> Belâgatta. )


- "UZAMAK" ile "SIVIŞMAK"


- "UZAMAK" ile/değil UZAKLAŞMAK

( Argoda ve/ya da günlük düşük dilde. İLE/DEĞİL ... )


- "UZANMAK" ile "DAĞILMAK"


- "UZATMA" ile/değil SARKITMA


- "UZATMAK"(ITNÂB[Ar.]) ile/ve/değil DEVAM ETTİRMEK


- "UZATMAK" ile/ve/değil "DEVAM ETTİRMEK"

( İTNAP/ITNAP ile ... )


- "ÜZERİNDE DURMAK" ile/ve/yerine "ALTINI ÇİZMEK"


- "ÜZERİNDE DURMAK" ile/ve GÖZARDI ETMEMEK


- "ÜZERİNE ALINMA" değil ÜZERİNE ALMA


- "ÜZERİNE ALMA" ile ALINMA


- "ÜZERİNE BASA BASA" ile/yerine "ALTINI ÇİZEREK"


- "ÜZERİNE ÇIKMAK" ile/ve/değil/yerine ÖTESİNE GEÇMEK


- "UZMANLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<> MESLEK

( [not] PROFESSION vs./and/||/<>/but JOB
JOB instead of PROFESSION )


- "ÜZMEK" ile/değil ZORLAMAK

( [Öğretmen, öğrencileri biraz ...] "üzmüş". İLE/DEĞİL "zorlamış". )


- "ÜZÜM, ÜZÜME, BAKA BAKA KARARIR" ile/ve/||/<> "KÖRLE YATAN, ŞAŞI KALKAR"


- "UZUN SORU" değil YANITI, UZUN (OLABİLECEK) BİR SORU


- "UZUN SÜRE" ile "SABAHTAN BERİ"


- "VAHİH" değil VAHİY


- "VALEYBOL" değil VOLEYBOL


- "VAROL-UŞSAL" değil VAR OLUŞSAL


- "VARSAYISAL" değil SAYISAL


- "VARSAYISAL" değil VARSAYIMSAL


- "VAZ CAYDIM" değil "VAZGEÇTİM"


- "VAZİYET ETMEK" değil VÂZ-I YED ETMEK

( ... DEĞİL Duruma el koymak. )


- "VE DE ..." ile "Kİ ..."


- "VE"[v] ile "VE/VEYA"[^/v]


- "VE" ile/ve "+(ARTI)"


- "VEHÇE" değil VECHE


- "VER PİYAZI, ÇEK AYAZI" ile ...


- "VEREBİLİNİR" değil VERİLEBİLİR


- "VERESİYE/YAPASIYA KADAR" değil/yerine VERENE/YAPANA KADAR


- "VERİRSEN ALIRSIN" değil "VERİRSEN, ALIRSIN"


- "VEYA"[v] ile "VE/VEYA"[^/v]


- "VURDULU KIRDILI" (FİLM/LER)


- "VURGULAMAK" ile/ve "ALTINI ÇİZMEK"


- "YAĞLARI/NI YAKMAK" değil YAĞLARI/NI ERİTMEK


- "YALAN SÖYLEME!" ile/değil/yerine "DOĞRUYU SÖYLE!"

( Suçlamak. İLE/DEĞİL/YERİNE Yol göstermek. )


- "YALAN SÖYLÜYORSUN!" ile/değil/yerine "HATA EDİYORSUN"


- "YALAN SÖYLÜYORSUN!" değil YALAN!

( Doğru/yanlış, tüm bireylere ve olguya/olaylara tâbidir. Dolayısıyla doğrudan ya da "dolaylı" olarak belirli/bir kişiyle sınırlanamaz/odaklanamaz! )


- "YALNIZ, İNSAN, ..." değil YALNIZCA İNSAN, ...


- "YAMULTMAK" ile "RAYINDAN ÇIKARMAK"


- "YAN" ile "DERİNLİK"


- "YANDIK" ile "AYVAYI(/...) YEDİK"


- "YANİ" ile/ve "SONUÇTA"


- "YANIYORUM" değil/yerine/>< UYANIYORUM


- "YANLIŞ ANLAŞMA" değil "YANLIŞ ANLAMA/ANLAŞILMA"


- "YANLIŞ DÜŞÜNMEK" ile/değil FARKLI DÜŞÜNMEK

( [not] "THINKING WRONG" vs./but THINKING DIFFERENT )


- "YANLIŞ" ile/değil BAĞLAMINDAN KOPUK OLAN


- "YANLIŞ" ile/değil FARKLI


- "YANLIŞ" ile/değil/yerine/||/<>/< GEREKSİZ


- "YANLIŞLARA AĞIT YAKMAK" ile/değil/yerine/>< DOĞRULARI İNŞÂ ETMEK


- "YANMAK" ile/değil/yerine "BRONZLAŞMAK"


- "YANMAK" ile "ÇOK İSTEMEK"


- "YAP(IL)ABİLİTE" değil YAPILABİLİRLİK


- "YAPABİLDİĞİM" ile "YAPABİLDİĞİMİ DÜŞÜNDÜĞÜM"


- "YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK" değil "YAPABİLECEĞİM FAZLA BİR ŞEY YOK"


- "YAPACAK ÇOK İŞ/İM VAR" değil "YAPILACAK ÇOK İŞ/İM VAR"


- "YAPACAK/YAPILACAK BİR ŞEY YOK" değil "YAPILACAK (PEK) FAZLA BİR ŞEY YOK"


- "YAPAMAM" değil/yerine/>< YAPABİLİRİM

( )

( [not] I CAN'T DO IT but/>< I CAN DO IT
I CAN DO IT instead of I CAN'T DO IT )


- "YAPAMAZSIN" ile/değil/yerine "YAPMAMALISIN"


- "YAPARAKTAN/EDEREKTEN" değil YAPARAK/EDEREK


- "YAPİM/ARIYİM" değil YAPAYIM/ARAYAYIM


- "YAPIŞMAK" ile "BİNDİRMEK"


- "YAPIŞMAK" ile "SİNMEK"


- "YAPMADI/M/N" ile/değil YAPAMADI/M/N


- "YAPMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK" ile/değil/yerine YAPAMAYACAĞIM ŞEY/İŞ YOK


- "YARASI OLAN, GOCUNUR" ile/değil "KİŞİ, KENDİNDEN BİLİR"


- "YARATIR" ile/ve/değil OLUŞTURUR


- "YARATMAK" ile "NEDEN"/VESİLE OLMAK


- "YARATMAK" değil/yerine (OLANI) DEĞİŞTİRMEK


- "YARAYI DEŞMEK" ile/ve/||/<> "SIKINTIYI PERÇİNLEMEK"


- "YARIMI KADAR" değil YARISI KADAR


- "YARIN(LAR)A TAŞIMAK" değil GELECEĞE TAŞIMAK


- "YAŞADIKÇA ..." ile/değil "DENEYİMLEDİKÇE ..."


- "YASAK" ile/değil BAŞKASINA KAPALI


- "YAŞAMI KOVALAMAK" ile "YAŞAMI YAKALAMAK"


- "YATAK ODASI" değil/yerine UYKU/UYUMA ODASI


- "YAVAŞ YAVAŞ" ile "TEKER TEKER"


- "YAVAŞLA(T)MA" ile/ve/değil/||/<>/>/< AZAL(T)MA


- "YAYAN" (KALMAK) değil YAYA (KALMAK)


- "YAZIK ETMEK" ile/ve "AYIP ETMEK"


- "YAZIK" ile "YAZIKLAR OLSUN!"


- "YAZILMAK" ile "SÜZÜLMEK"


- "YEDİ EMİN" değil YED-İ EMN

( ... DEĞİL Emin el/ler. )


- "YEDİRMEK" ile/ve "GİYDİRMEK"


- "YEMİNİNE BAKIP KİŞİYE İNANMAK" ile/değil/><
KİŞİYE BAKIP YEMİNİNE İNANMAK


- "YENİDEN BAŞLANGIÇTA ..." değil YENİDEN BAŞLAMAKTA ...


- "YENİLEBİLİR" değil YENİLENEBİLİR


- "YENİLGİ":
"KAYBETTİĞİNDE" değil VAZGEÇTİĞİNDE


- "YENMEK" ile/ve "ÜSTESİNDEN GELMEK"


- "YERE BAKAN YÜREK YAKAN" ile/ve "UMMADIK TAŞ, BAŞ YARAR"


- "YERİNDEN ETME" ile/ve/<> "RAYINDAN ÇIKARMA"


- "YESYENİ" değil YEPYENİ


- "YETERSİZ BAKİYE" değil/yerine/= YETERSİZ TUTAR


- "YETİŞTİRMEK" ile/değil "MEKTEBE KOYMAK"


- "YIKIYOR/LAR" ile "YIKIYOR/LAR"

( Arabayı. İLE Binayı. )


- "YİNE DE" ile/ve/||/<> "İLLE DE"

( Sen! )


- "YIRTINMAK" ile/ve "ÇIRPINMAK"

( Parçalanırcasına bağırmak. İLE/VE Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirmek için aşırı derecede çaba harcamak. )


- "YOK ARTIK" ile "YOK DAHA NELER"


- "YOK ETMEK" ile/ve/<>/değil/yerine TIRNAK İÇİNE ALMAK "..."


- "YOK" ile "OLMAZ"


- "YOK" ile/değil/yerine "YOK DENİLEBİLECEK KADAR AZ"


- "YOKLUK, YOKTUR" değil "YOKLUK, YOKTUR", YOKTUR!


- "YOKTU" değil KAYITLARDA YOK/BULUNMUYOR


- "YOLA ÇIKMAK" ile/ve/< "YOLDAN ÇIKMAK"


- "YOLDA KALMAK" ile "SINIFTA KALMAK"


- "YOLUNU AÇMAK" ile/ve "YOLUNU OLUŞTURMAK"


- "YORULUYOR İNSAN" değil YORULUYORUM

( Kişisel ve/ya da özel olan bir durumu, genelleyerek ya da abartarak, [kendine hizmet eden/çıkarına uyan] "akla" bürümenin [rasyonalizasyonun], çevreye hiçbir etkisi/katkısı olmadığı gibi, en başta, bu sözü söyleyen kişiye ve çevresine/zihinlere olan yükü çok fazladır. Aslolan da, ne söyleyeceğini bilmek değil ne söylemeyeceğini düşünmek ve ona göre konuşmak/konuşabilmektir! )


- "YORUM"(KEYFİYET / LÂF | KÜFÜR | HERZE) ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNCE


- "YUKARIYA" değil YUKARI


- "YÜKSEK" ile "SAĞLAM"


- "YUMŞAK" değil YUMUŞAK


- "YUMUŞATMA" ile/ve/<> DENGELEME


- "YUVALANMA" ile/ve/||/<> "YAPILANMA"


- "YUVARLAMA" ile/ve/||/<> "KESTİRME"


- "YUVARLAMAK" ile BURMAK


- "YÜZ VERİLDİ DİYE ASTARINI" İSTEMEK ile "ENSEYE TOKAT, GÖTE PARMAK"


- "YÜZEYEL" değil YÜZEYSEL


- "YÜZÜNDEN DÜŞEN BİN PARÇA" ile/ve "KARADENİZ'DE GEMİLERİN Mİ BATTI?"


- "YÜZÜNE-GÖZÜNE BULAŞTIRMAK" ile "BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETMEK"


- "ZAHMET OLMAZSA" ile/değil "SAKINCASI YOKSA"


- "ZAMAN GEÇİRMEK" ile/değil/yerine ZAMANI DOLDURMAK


- "ZAMAN ZAMAN" ile "OLUR OLMAZ"


- "ZAMAN(IM) YOK ile/değil "ÖNEM VERMİYORUM"


- "ZAMANI DEĞİL" ile "SIRASI DEĞİL"


- "ZAMANI GELDİĞİ ZAMAN ..." değil ZAMANI GELDİĞİNDE ...


- "ZAMANI GELİRSE" ile/ve "ZAMANI GELDİĞİNDE"


- "ZAMANI ÖLDÜRMEK" ile/değil "ZAMANI DEĞERLENDİRMEK"


- "ZAMANI/VAKTİ HARCAMAK" değil/yerine "ZAMANI/VAKTİ KULLANMAK"


- "ZAMANIN EL VERDİĞİNCE" değil "ZAMAN EL VERDİĞİNCE"

( "ZAMANIN EL VERDİĞİ KADAR" demek üzereyken "ZAMANIN" diye başlayıp bu sözü kullandıktan sonra bir anda zihne başka bir sözün gelmesiyle hızla yön değiştirerek ifadenin bozulmasıyla oluşur. [Dli yanlış kullanmaktan değil bazen konuşma koşullarının çoklu etkileri altında sözcükler arasında karmaşalar yaşanabilir.] )


- "ZARARI, AZA İNDİRGEMEK" değil ZARARI, AZA İNDİRMEK


- "ZARARLI OLMAK" ile/ve "ZARARDA OLMAK"


- "ZARARLI/YANLIŞ/KÖTÜ/GÜNAH/HARAM AMA ..." ile/değil/yerine ... VE ZARARLI/YANLIŞ/KÖTÜ/GÜNAH/HARAM


- "ZÂT-EN" ile/ve/||/<> "HAKİKAT-EN"


- "ZÂTEN ..." ile/değil/yerine "NASIL OLSA ..."


- "ZÂTEN ..." ile/değil/yerine BİRİNCİSİ, ...


- "ZÂTEN ..." ile/değil/yerine HATTA ...


- "ZÂTEN ŞÖYLEYDİ" değil/yerine "DAHA ÖNCE DE ŞÖYLEYDİ"


- "ZAYIF" ile/değil NAİF


- "ZAYIF/LIK" ile/ve/değil/yerine "GÜÇSÜZ/LÜK"

( [not] WEAK vs./and/but POWERLESS
POWERLESS instead of WEAK )


- "ZEHİR" ile/ve/||/<> ENGEL


- "ZEMİN" ile/ve/<> BAĞLAM


- "ZİYARETİN, KISASI MAKBULDÜR" ile/ve/değil/||/<>/< "ZİYARETİN, KISAS'I[KARŞILIKLI OLANI] MAKBULDÜR"


- "ZOR ANLATMAK" ile/değil/yerine "ANLATMAKTA GÜÇLÜK ÇEKMEK"


- "ZOR" ile/ve "PİS"


- "ZOR" değil/yerine/< KOLAY DEĞİL

( NOT EASY instead of DIFFICULT )


- "ZORLAMAK" ile "SIKIŞTIRMAK"


- "ZORLUK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZORLANMA

( Dışarıda/ki/ler/de. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İçeride/ki/ler/de/n. )


- "ZORLUKLARI GÖZE ALMAK" ile/ve "ZORLUKLARA GÖĞÜS GERMEK"


- "ZORUMA GİDİYOR" ile "AĞIRIMA GİDİYOR"


- "ZURNANIN ZORT DEDİĞİ YER" ile "DANANIN KUYRUĞUNUN KOPTUĞU YER"


- (... AÇISINDAN) ÖNEMLİ ile (... İTİBARİYLE) YERİNDE


- (")... YAPARSAM, ...(") ile/değil ... YAPINCA, ...


- (")AYAKTA DURACAK DURUMUNUN OLMAMASI(") ile/ve/||/<>/< YAŞAMDA DURACAK NEDENLERİNİN OLMASI


- (")BAŞ AĞRISI(") ile/ve/<> (")KARIN AĞRISI(")

( [durumlar/"sorunlar"] "Kaldırılamadığında". İLE/VE/<> "Sindirilemediğinde". )


- (")BAŞ EDİLEMEZ/LİK(") ile (")ELDE TUTULAMAZ/LIK(")


- (")BEĞENMEME("):
(")HER KOŞULDA(") ile (")HİÇBİR KOŞULDA(")


- (")BULAŞMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<> YANKILA(N)MA


- (")ÇIKAR(") ile/değil/yerine OLASI ZARARLARI AZALTMA


- (")DOĞUŞ(") ile ORTAYA ÇIKIŞ


- (")DOLANAN(") ile/değil DOLAŞAN


- (")DOLDURMAK(") ile/ve/<> (")ŞİŞİRMEK(")


- (")EŞİTLİK(") ile/ve/değil/||/<> FIRSAT/OLANAK/KOŞULLAR EŞİTLİĞİ


- (")FARKLILIKLAR(") ile/değil FARKLAR

( [not] DIFFERENCE but DIFFERENCES )


- (")GÜLE GÜLE(") ile/değil/yerine GÖRÜŞMEK ÜZERE

( Ayrılıkta. İLE Buluşmada/uyuşmada. )


- (")İYİLİK(") değil OLDUĞU/GEREKTİĞİ ŞEKİLDE/GİBİ


- (")KABARMA(") ile/ve/<> (")KÖPÜRME(")


- (")KABUL EDİLEMEZLİK(") ile/ve/<>/değil/yerine SİNDİRİLEMEZLİK


- (")KASILMA(") ile/ve (")TUTULMA(")


- (")KESİNLİK(") ile/ve/değil KESİNLİĞİN OLANAKSIZLIĞI

( [not] CERTAINTY vs./and/but IMPOSSIBILITY OF CERTAINTY )


- (")KÜLTÜREL(") ile/ve/değil/yerine/||/<> DÖNEMSEL


- (")NUTUK(") ile/ve/değil/yerine/<>/=/||/hem de (")ÖĞÜT(")


- (")ÖĞÜTMEK(") ile/ve (")SİNDİRMEK(")

( Ağızda. İLE/VE Midede ve sonrasında. )

( Yediğinizi için, içtiğinizi yiyin! )

( NÂCÎ[Ar.]: Sindirimi kolay yiyecek. )


- (")OLAY(") ve/değil/||/=/<>/< BETİMLENEN


- (")OLSUN(") ile/ve/||/<> (")OLUR ÖYLE(")


- (")PİS OLMAK(") ile/ve/<>/değil/yerine (YETERİNCE) TEMİZ OLMAMAK


- (")SAHİP OLMAK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÂYIK OLMAK


- (")SALLANTI(") ile (")ÇALKANTI(")


- (")SALLANTI(") ile (")SARSINTI(")


- (")SANSÜRLEME(") ile/değil/yerine DÜZENLEME


- (")SORUN("):
(")ENGEL(") ile/değil/yerine/>< (")BASAMAK(")

( Önümüze çıkana, "engel" dersek, takılıp düşebiliriz; "basamak" dersek bir basamak daha yükseliriz. )


- (")SORUN(") ile/değil/yerine FARK


- (")TANIMAK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIYANI(ZİHNİ) TANIMAK


- (")TIRNAK İÇİNDE(") ile/ve/||/<> (")KENDİ İÇİNDE(")


- (")TIRNAK İÇİNE ALMAK(") ile/ve/||/<> (")PARANTEZ İÇİNE ALMAK(")


- (")TOHUM(") ve/||/<> (")MEYVE(") ve/||/<> (")ÇEKİRDEK(")/ÇİĞDEM[Ege'de]]


- (")UYANMAK(") ile/ve/değil/<> (")GÖZÜN AÇILMASI(")


- (")YIKMAK(") ile/ve/<> (")DEVİRMEK(")


- (")YOK ETMEK(") ile/değil ÖRTMEK


- (B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İçtekileri, dışa alma, dışta görme/gösterme bilgisi. İLE/VE/+/||/<>/> Dıştakileri, içe alma, içte yaşama bilgisi. )

( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/||/<>/> Kendi.[hikmetin] | İlmi, yaşama geçirme bilgisi. )

( [konunun] Öncesi[Evvel] | Sonrası[Âhir] | İçi[Bâtın] | Dışı [Zâhir] İLE/VE/+/||/<>/> Zamanı | Zemini )

( 4N İLE/VE/+/||/<>/> 2N )

( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/||/<>/> Nerede? | Ne zaman? )

( Nasıl? İLE/VE/+/||/<>/> Niçin?[Ne için?] )

( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/||/<>/> Alt/ı ve üst/ü )

( Dört yön İLE/VE/+/||/<>/> Taban ve tepe )

( Yön İLE/VE/+/||/<>/> Konum )

( Değişken/araz. İLE/VE/+/||/<>/> Sabit/mutlak. )

( Akıl ile. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl ve/+ gönül ile. )

( Görü. İLE/VE/+/||/<>/> Öngörü. )

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İz'an. )

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İlmi/ni idrak. )

( Rükû İLE/VE/+/||/<>/> Kıyam/Secde )

( Çevre İLE/VE/+/||/<>/> Çekirdek )

( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/||/<>/> Merkez/Nokta )

( Doğrusal. İLE/VE/+/||/<>/> Dairesel. Döngüsel. )

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )

( "Yatay". İLE/VE/+/||/<>/> "Dikey". )

( "Dikey". İLE/VE/+/||/<>/> "Yatay". )

( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/||/<>/> Tanıdık/yakın. )

( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/||/<>/> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )

( Önce İLE/VE/+/||/<>/> Sonra )

( Âlim İLE/VE/+/||/<>/> Ârif )

( ben İLE/VE/+/||/<>/> BEN )

( Sıfat İLE/VE/+/||/<>/> Zât )

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Öz )

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Göz )

( Beden ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> Ledün ilmi. )

( İlmin marifeti. İLE/VE/+/||/<>/> Marifetin ilmi. )

( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> İlmin marifeti. )

( Tekillerin idrâki. İLE/VE/+/||/<>/> Tümellerin idrâki. )

( Müşkil çözer. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl üretir. )

( Nesneyi/maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/||/<>/> Nesneyi/maddeyi ve anlamı/mânâyı idrak becerisi yüksek kişiler. )

( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/||/<>/> İlm-i Husulî. )

( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/||/<>/> Tasavvur[Kavram] )

( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/||/<>/> İşiterek/dinleyerek. )

( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/||/<>/> Katılım ve sezgi ile. )

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )

( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/||/<>/> Gelenek ile. )

( Veri/ler ile. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgi/bilgelik ile. )

( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kendini bilmek. )

( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/||/<>/> Sorular ile. )

( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )

( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/||/<>/> Gafleti gideren. )

( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Herkes/e. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları/na. )

( İsteyene. İLE/VE/+/||/<>/> Hak edene. )

( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları bilir. )

( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/||/<>/> "40 yaş sonrası". )

( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmenin/bilginin kendi. )

( Bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )

( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/||/<>/> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )

( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/||/<>/> Birlikte paylaşımlarımızla... )

( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/||/<>/> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )

( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/||/<>/> İrfanı hür. )

( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/||/<>/> Bizde! [ Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! ] )

( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/||/<>/> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )

( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/||/<>/> Zamanla kazanılır. )

( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/||/<>/> Belki! )

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )

( Kendini bilmek ve Dıştakini/Gayrıyı bilmek İLE/VE/+/<> İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )

( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )

( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )

( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/||/<>/> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )

( Maluma bakar. İLE/VE/+/||/<>/> Mazerete bakar. )

( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )

( Bilgi[episteme]. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgelik/irfan[gnosis]. )

( Genel rahmet. İLE/VE/+/||/<>/> Özel rahmet. )

( Geçmiş. İLE/VE/+/||/<>/> Gelecek. )

( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )

( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )

( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )

( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )

( Seni/onu, başkasına bildiren. İLE/VE/+/||/<>/> Seni, sana bildiren. )

( FERZÂN[Fars.]: İlim ve hikmet/irfan. )

( İrfan öğretisi, insanlığı bir bütün olarak algılayıp insanlık değerlerine nerede olursa olsun, duyarlı olmayı öğretir. )

( Nesnesinde tutan. İLE/VE/+/||/<>/> Özneyi/kişiyi değiştiren. )

( Bilgisizliğe karşıdır. İLE/VE/+/||/<>/> Bağnazlığa karşıdır. )

( Bilge kişi, nutuk atan değil sabırlı olan, kin ve korkudan kurtulmuş olandır. )

( Kitaplarla. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanla[kişilerle]. )

( Bildiğini, duyduğunu/gördüğünü, deneyini anlatır/aktarır. İLE/VE/+/||/<>/> Yaşadığını, deneyimlediğini paylaş(tır)ır. )

( Bilgisizlerin/cahillerin davet edildiği. İLE/VE/+/||/<>/> Bilenlerin davet edildiği. )

( Celâl'den. İLE/VE/+/||/<>/> Cemâl'den... )

( Zorunluluk. İLE/VE/+/||/<>/> Anlayış. )

( "Cehennem". İLE/VE/+/||/<>/> "Cennet". )

( Dıştakileri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Var olarak [amaca ve olgunluğa] dönüşerek bilme. )

( Parçaları bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Bütünü/bütünlüğü bilme. )

( Nesneleri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Durumları bilme. )

( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/||/<>/> Uygulayımsal/pratik. )

( Göz ile, gözlemleyerek, araştırarak. İLE/VE/+/||/<>/> "Burun" ile, "koklayarak". )

( Dıştakiler, koşullar, durumlar, ayrıntılar. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme, saygı, çaba ve özen. )

( EPISTEME ile/ve/+/||/<>/> GNOSIS )


- (BAZI) "ATASÖZÜ" değil/yerine AT, O SÖZÜ!

( "Kızını dövmeyen, dizini döver." DEĞİL/YERİNE ... )


- (BAZI) VAHŞİ(ETÇİL/HEPÇİL) HAYVANLAR ile/ve/yerine (BAZI) UYSAL(OTÇUL) HAYVANLAR

( [bireylerin] Olumsuz yanlarını simgelerler. İLE/VE/YERİNE Olumlu yanlarını simgelerler. )

( )


- (BELİRLİ) BİR MİKDAR ile BİR ÖLÇEK


- (BİR AÇIKLAMADAN/DURUMDAN SONRA KULLANILAN) "HAYIR ..." yerine İYİ DE/OLABİLİR DE ...


- (BİR ŞEYDEN[ÜRÜN/HİZMET]) MEMNUN OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> (BİR ŞEYİN[ÜRÜN/HİZMET]) (SİZİN İÇİN) UYGUN OLMASI


- (BİRİNİ, BİR ŞEYİ) "GÜZEL BULMAK" ile/değil/yerine GÜZELİ BULMAK

( Yanılabilirsin. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanılmazsın. )


- (BU AY DA) GELDİ-ÇATTI


- (BUL)DOZER değil/yerine/= YOLDÜZLER


- (DAHA/EN) KORKUNÇ/VAHİM OLAN:
SOKAKTAKİ KARGAŞA ile/değil DİLDEKİ KARMAŞA

( Yaşamdaki en korkunç "durum" ya da deneyim, birini çok sevmektir.
[Sevgi kadar değerli bir duygunun nesi, nasıl korkunç olabilir? O sevgimizin yoğunluğunun o kişiyi kendimizden kaçırma olasılığının artırması ve ölümünün duyulmasından dolayı her an için geçerli ve etkisi yüksek olan çok korkutucu bir durumdur.] )


- (DİLİN) DİLBİLGİSİ ile/ve/<>/değil/yerine AKLIN DİLBİLGİSİ


- (DİYELEKTİK değil/değil/yerine/= DİYALEKTİK) değil/değil/yerine/= EYTİŞİM(SEL)


- (EN) BAŞTAN ile/değil (EN) BAŞINDAN


- (HER KOŞULDA) YAP!:
NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN

( (IN ANY CONDITION) DO:
WHAT YOU CAN vs./and/||/<> WHAT YOU HAVE vs./and/||/<> WHERE YOU ARE )


- (KENDİ/MİZ) İÇİN ile (KENDİ/MİZ) OLARAK


- (ONUN) İÇİN ile (ONDAN) DOLAYI ile (O) NEDEN(İY)LE


- (SABAHTAN/DEMİNDEN ...):
"... BELLİ" değil ... BERİ


- (SİZİ):
"ODAKLADIK" değil ODAKLANDIRDIK


- (SORUN:
) "İNANMAK/İNANMAMAK" değil KAYITSIZLIK


- (SÖZ/SORU)
"YÖNLENDİRME" ile YÖNELTME


- (TÜYLERİ/M) DİKEN DİKEN


- (ÜSTÜNE) TUZ-BİBER (EKMEK)


- [ ’ ](Hemze) ile [ ‘ ](Ayn)


- [ E = mc² ]
"EM, CE(KARE)" değil ME, CE(KARE)


- [...'NIN ...]
... DUYUMSANDIĞI/HİSSEDİLDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/< ... YANSIDIĞI


- [AKLINIZA] "HERHANGİ TÜR ... GELİRSE GELSİN" değil "HANGİ TÜR ... GELİRSE GELSİN"


- [ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
HAS ile/ve/||/<> ÂAM ile/ve/||/<> MÜŞTEREK ile/ve/||/<> MÜNKER

( el-FAZÜ'L-HASSA ile/ve/||/<> el-FAZÜ'L-ÂMME ile/ve/||/<> el-FAZÜ'L-MÜŞTEREK ile/ve/||/<> el-FAZÜ'L-MÜNKERE )


- [Ar.] ÂLÂ ile/ve/||/<> VASAT ile/ve/||/<> EDNÂ

( En yüksek. İLE/VE/||/<> Orta. İLE/VE/||/<> En düşük. )


- [Ar.] BEYN ile BEYYİN ile BEYYİNE

( Ara, aralık. | Arada, araya, arasında. İLE Açık, âşikâr. İLE Delil, tanık/şahit. )


- [Ar.] ESVÂB[< SEVB] ile/değil ESBÂB[< SEBEB]

( Giyimler, giyilecek şeyler. İLE/DEĞİL Nedenler/sebepler, aracılar/vâsıtalar, lâzımalar. )

( ESBÂB-I MÛCİBE: Gerek(tir)en/icâb eden nedenler/sebepler. )


- [Ar.] MEDDAH ile MEDDAH

( Taklitler yaparak, hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçı. İLE Öven, aşırı övgüde bulunan kişi. )


- [bazen] [ya/hem]
"KAZANÇ"/"KÂR"
ile/ve/değil/yerine/bazen/hem de/ya da/||/<>
DENEYİM/ÖĞRENME/YARAR

( "Hep mi ben kazanacağım/"kazanmalıyım"?",
Sadece benim mi yolum sürekli açık olacak/"olmalı"?
[eksik/fazla/özensiz] Yapmasam da olmaz mı?
[eksik/fazla/özensiz] Söylemesem/konuşmasam da olmaz mı? )


- [bilmecede] HECE:
"GECE" ile/değil/yerine/>< "GÜNDÜZ"

( Çözemeyene. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çözene. )


- [Bir bilgiye/konuya]:
SAHİP OLMAK ile HÂKİM OLMAK


- [BU/ŞU/O] ANLAMI:
"TAHSİL ETMEK" ile/ve/||/<>/>/< ZEVK ETMEK


- [DAHA SONRA] "... UZUN UZUN TARTIŞIRIZ" değil/yerine [DAHA SONRA] "... AYRINTILARIYLA KONUŞURUZ"


- [FELSEFEDE/TASAVVUFTA] (BAZI/ÇOĞU) (ÖZEL ŞEY["AYRINTI/İÇERİK/DERİNLİK/YOĞUNLUK/KABALIK/İNCELİK"]):
"BAYIL" DİYE değil/yerine "AYIL!" DİYE


- [Fr. < Cerm.] MARŞ ile MARŞ

( Askerlikte, yürüyüşe geçmek için verilen komut. | Ritmi, yürüyen birinin ya da topluluğun adımlarını anımsatan müzik parçası. | Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası. İLE Otomobil, kamyon gibi motorlu araçlarda, motoru işletme düzeneği. )


- [gökbilim] FAKÜL[Fr.] değil/yerine/= BENEK


- [HANGİ]
(")HAKLA?(") (HİZMET)
ile/ve/değil/yerine/||/<>
AKLA? (HİZMET)


- [hem, ne] ENGEL ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de/||/<>/> KAYNAK

( [hem, ne] Kendimizden başka yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/NE DE/||/<>/> Kendimizden başka yoktur. )


- [hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME

( [not] CODING vs./and/but/also/<>/>/< STEGANOGRAPHY
STEGANOGRAPHY instead of CODING )


- [İt.] BRAVO ile/ve/||/<> BRAVA

( [başarıda/beğenide/değerlendirmede] Erkeklere söylenilen. İLE/VE/||/<> Kadınlara söylenilen. )


- [İt.] ORSA ile/ve ORSA ALABANDA ile/ve ORSA POCA/BOCA

( Yelkenleri, rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, iki taraftan, yelkenlinin ortasına bağlanan ip. | Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgâr üstü. İLE/VE Gemiyi birdenbire rüzgârın üstüne çevirme. İLE/VE Geminin, bazı rüzgâr yönüne yaklaşarak, bazen rüzgârdan uzaklaşarak yol alması. | Geminin rüzgâr almayan yanı. | [mecaz] Bata çıka, iyi kötü. )


- [Jap.] MONDO ile KOAN

( Zen öğrencisini, Zen gerçeğine uyandırmak amacı güden Zen Ustası'yla öğrencisi arasında ya da iki Zen Ustası arasında soru-yanıt biçiminde bir söyleşi. İLE Zen'de, aydınlanmak üzere kullanılan bilmece/ler, soru/lar. Paradoksal soru. Çözmesi için bir öğrenciye verilen bir problem. Zen öğrencilerine derin anlamlarını iyice anlayarak bir çözüm bulmaları için verilen bulmaca benzeri tümceler. )


- [KISMÎ ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
DELÂLET ile/ve/||/<> İŞARETLE DELÂLET ile/ve/||/<> DELÂLETLE DELÂLET ile/ve/||/<> İKTİZÂ ÜZERİNE DELÂLET

( DÂL Bİ'L-İBÂRE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'L-İŞÂRE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'D-DELÂLE ile/ve/||/<> DÂL Bİ'L-İKTİZÂ )


- [Lat.] CARITAS ve/||/<>/>/< CUPIDITAS

( Tanrı[uhrevî] sevgisi. VE/||/<>/>/< Kişi/nesne/dünya sevgisi. )


- [MEDLÛLERİ BAKIMINDAN HAFÎ] SÖZ/LÂFIZ:
HAFÎ ile/ve/||/<> MÜŞKİL ile/ve/||/<> MÜCMEL ile/ve/||/<> MÜTEŞEBBİH

( TERMES LATENTS avec/et/||/<> TERMES DIFFICILES avec/et/||/<> TERMES MYSTERIEUX avec/et/||/<> TERMES COLLECTIFS )


- [MEDLÛLERİ BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
NAS ile/ve/||/<> ZÂHİR ile/ve/||/<> MUHKEM ile/ve/||/<> MÜFESSER

( TERMES PEREMPOIRES avec/et/||/<> TERMES EVIDENTS avec/et/||/<> TERMES FORTIFIES avec/et/||/<> TERMES ANNOTES )


- [METİN >]ŞERH:
HÂŞİYE ile/ve/||/<>/> TÂLİKÂT

( Büyük bölüm. İLE/VE/||/<>/> Küçük bölüm. )


- [ne yazık ki]
!TAHRİF[< HARF] ile/ve/<>/> !TAHRİB[< HARÂB]

( [ne yazık ki] Harflerin yerini değiştirme, bozma, kalem oynatma, değiştirme. | Bir tanımın anlamını değiştirme. İLE/VE/<>/> Yıkıp bozma. )


- [ne yazık ki]
ŞİŞMAN/LIK ve/||/<>/> PİŞMAN/LIK

( Ağzımızı tutmazsak. VE/||/<>/> Dilimizi tutmazsak. )


- [ne yazık ki]
!"FAŞİST/LİK" ile/değil/yerine !ZORBA/LIK


- [ne yazık ki]
!"KARALAMAK" ile/değil/yerine REDDETMEK


- [ne yazık ki]
!DEDİKODU ile/değil/yerine/>< BİLGİ

( "Dilde". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Akılda. )


- [ne yazık ki]
!ELİT/İST değil/yerine/= SEÇKİN/Cİ


- [ne yazık ki]
!HAKARET ETMEK ve/=/||/<>/> !YOK ETMEK


- [ne yazık ki]
!KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"


- [ne yazık ki]
"AŞIRI YORUM" ile/ve/||/<> "YAMUK DURUŞ"


- [ne yazık ki]
"BİRİLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "HIRSIZA, YOL GÖSTERMEK" ile/ve/||/<> DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK


- [ne yazık ki]
"BU/BUNA" ile/ve/||/<> "BUNLAR/A"

( Kişilere/topluluklara, hiçbir zaman ve zeminde/koşulda, "bu, bunlar" diye seslenilmez, örnek verilmez! Büyük yanlıştır! Çok ayıptır! )


- [ne yazık ki]
"FORMÜL" ile/ve/<> "SLOGAN"

( [ne yazık ki] İlkesizlerin aradıkları/başvurdukları. İLE/VE/<> Düşün(e)meyenlerin aradıkları/başvurdukları. )


- [ne yazık ki]
"HIRSIZ/LIK" ile/ve/<> "YOLSUZ/LUK"

( [yapan] Fakir ise. İLE/VE/<> Zengin ise. )


- [ne yazık ki]
"İDDİAYA GİRMEK" ile/ve/||/<> "İDDİA ETMEK"


- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK/MERKEZLİLİK" ile/ve/||/<>/>/< TERBİYESİZLİK


- [ne yazık ki]
"SÖZÜ/SORUYU, TARTMADAN SÖYLEMEK" ve/||/<>/> ALACAĞIN YANITTAN İNCİNMEMEK


- [ne yazık ki]
"YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK


- [ne yazık ki]
(ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)

( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )


- [ne yazık ki]
ASIKYÜZLÜLÜK ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEMEK

( Gülümsemesini kaybeden kişi, herşeyini kaybetmiştir. )

( A person, who has lost their smile, has lost everything. )

( Dünyanın en kötü görüntüsü/manzarası. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dünyanın en hoş/harika görüntüsü/manzarası. )


- [ne yazık ki]
AYRIŞ(TIR)MA ile/ve/<> YABANCILAŞ(TIR)MA


- [ne yazık ki]
BAĞIMLI ile/değil TUTKUN


- [ne yazık ki]
BEYAZ DONLA YÜZMEK ile/değil/yerine/>< MAYO/ŞORT İLE YÜZMEK

( Ayrık ve bitişik 'de/da'ları, "ki'leri, "mi'leri, gerektiği gibi yaz(a)mayan/yayınlamayanların, görüntü kirliliği yaratanların "tutumu". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yazım kurallarına uyarak ve noktalamalara özen göstererek, okuyuculara ve dilimize saygı gösterenlerin, görüntü kirliliği yaratmayanların tutumu. )

( )

( )

( )

( )

( )

( )

( )

( )

( )

( )


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİĞİN/BİLGİSİZLERİN:
KABALIĞI ile/ve/||/<> KALABALIĞI


- [ne yazık ki]
BOŞ SÖZ ile/ve/||/<>/> YANLIŞ DAVRANIŞ-TUTUM


- [ne yazık ki]
ÇOK ile/değil/>< AZ

( Sözcük. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Anlam.
"Yargı". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Adâlet.
Geveze. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşan.
Sevişen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Seven.
Yürüyen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< İlerleyen. )

( "Yetmez." İLE/DEĞİL/>< Yeter. )


- [ne yazık ki]
DEĞERSİZLEŞTİRME ile/ve/||/<> AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> SUÇLAMA


- [ne yazık ki]
DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ADLANDIRAMAMAK/ANLAMLANDIRAMAMAK


- [ne yazık ki]
DÜŞÜNMEYEN ile DÜŞÜNEMEYEN ile DÜŞÜNEMİYOR OLMASINA ALDIRMAYAN

( Tutucu. İLE Aptal. İLE Köle. )


- [ne yazık ki]
EDEPSİZ ile/değil/yerine/>< EDEPLİ

( Bildiği sözcükler kadar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilmediği sözcükler kadar. )


- [ne yazık ki]
EZÂ[Ar.] ve/||/<> CEFÂ (ÇEK(TİR)MEK)[Ar.]

( İncinme, incitme, can yakma. İLE/VE/||/<> Büyük sıkıntı, eziyet. )


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< "İDDİA"

( [ne yazık ki] Ne kadar çok "genelleme" yapı(lı)yorsa, o kadar çok iddia edilir/eder. )


- [ne yazık ki]
GÖRÜNÜŞTE ile/ve/||/<> SÖZDE


- [ne yazık ki]
İDAM ile/ve/değil/<> İTHAM


- [ne yazık ki]
İKİ BÜYÜK YANLIŞ(IMIZ):
DÜŞÜNMEDEN HAREKET ETMEK ve/||/<> HİÇ HAREKET ETMEDEN, SADECE/BOŞ BOŞ "DÜŞÜNMEK"


- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA


- [ne yazık ki]
İTHAM ile İMÂ


- [ne yazık ki]
KEYFÎ "DÜŞÜNMEK"/KONUŞMAK ile/değil/yerine KENDİNE GÖRE "DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAŞAMAK"

( [ne yazık ki] Kişiler, (çoğunlukla) yiyecekleri ve yatacakları bir şeyleri olduğu sürece düşünmeyi reddederler. [ya da bu yanılsamadan ve keyfiyetten vazgeçip düşün(ebil)meyi, herşeye yeğlemelilerdir] )


- [ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )

( "Bir alışveriş, bir fiş." şeklinde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." şeklinde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )

( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )

( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )


- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK = BEDBİNLİK = PESSIMISM[İng.] = PESSIMISME[Fr.] = PESSIMISMUS[Alm.] = PESSIMUS[Lat.]


- [ne yazık ki]
ORANTISIZ GÜÇ ve/||/<>/< KÖR ŞİDDET


- [ne yazık ki]
PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK

( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )


- [ne yazık ki]
SAÇMA ile/ve/değil/||/<> BAĞLANTISIZ


- [ne yazık ki]
SEVGİSİZLİK ve/||/<>/> KAYITSIZLIK


- [ne yazık ki]
SORUNU ÇÖZMEYE:
NİYETİNİN OLMAMASI ile/ve/değil/||/<> KARARLILIK GÖSTERMEMEK


- [ne yazık ki]
SÖVMEK ile/ve/||/<>/> DÖVMEK


- [ne yazık ki]
SÖZCÜĞÜ/TERİMİ: ANLAMAMAK ile/ve/değil/||/<>/> BAŞKA ANLAM/LAR "YÜKLEMEK"


- [ne yazık ki]
TARİHİ ...:
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPITMAK


- [ne yazık ki]
TERBİYESİZ ile/değil/yerine DİK KAFALI


- [ne yazık ki]
YALAP-ŞAP / YALAP ŞALAP YARIM-YAMALAK (İŞ YAPMAK)

( Baştan savma, üstünkörü, yarım yamalak. )


- [ne yazık ki]
"ONU KASTETMEDİM" ve/||/<> "NE İLGİSİ VAR?"

( Söz sahibinin, söyleyeceği sözün olası yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". İLE Dinleyenin, söylenilen sözün yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". )


- [ne] "VARLIĞA YERİNİRİM" ne de "YOKLUĞA ERİNİRİM"

( Ancak, yokluğu birebir, kendin deneyimle(yebil)dikten sonra söyleyebilirsin/söylemelisin! )


- [ne] AYNI/LIK ile/ve/değil/yerine/<>/ne de AYRI/LIK


- [ne] KARDAŞ, [ne de] ARKADAŞ ile/değil/sadece HALDAŞ

( Sükût kıvâmındaki çığlığı, ne kardaş, ne de arkadaş; sadece hâldaş olanlar duyar. )


- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )

( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )


- [TENZİH-TEŞBİH ile/ve/> TENZİHTE TEŞBİH, TEŞBİHTE TENZİH] ile/ve/değil/yerine/> HEM TENZİH, HEM DE TEŞBİH | NE TENZİH, NE DE TEŞBİH


- [ya] YENİLECEĞİZ değil/yerine/ya da/>< YENİLENECEĞİZ


- "HALBUKİSİ" değil HALBUKİ


- "SAHİBİSİ" değil SAHİBİ


- DİLLER'DE


- TASAVVUF/KELÂM/İSLÂM'DA


- OSMANLI TÜRKÇESİ'NDE[LÛGAT] [A-Z]


- DİL ve/<>/= İNSAN


- ADEM ile ÂDEM

( ya da "Adem" ile "adem" şeklinde) ( adem=yokluk. İLE Âdem=İnsan. )


- FALİYET değil FAALİYET


- MUHABBET ile MAHABBET


- = ile =:

( Eşittir. İLE Tanım gereği. )


- | "HER NE MENEMSE" ile "HER NE ŞEYİMSE/S....SE" |
ile/değil/yerine/||/<>/<
"HER NEYSE"


- | VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( BİLGİ: İnsan aklı sınırıları içerisinde evreni ve doğayı anlama çabası. )

( Bilgi, göklere uçabileceğimiz kanatlardır. )

( Yapmanız gereken şey farkında olmanın farkında olmaktır. )

( Tüm sonuçlarına katlanabilmektir. )

( Hiçbir uygarlık, varolan bilgiyle çatışmadan, bilgi üretemez. )

( KUTADGUBİLİG: Mutluluk/saadet veren bilgi, kutlu bilgi. Çinliler, ona Edebü'l-Mülûk der; Maçinliler, onu Enîsü'l-memâlik diye adlandırır. Bu meşrık ilinin büyükleri, buna doğruca Zînetü'l-ümerâ der.
İranlılar buna Şehnâme der, Turanlılar ise Kutadgu bilig diye anar. )

( | Yazaç/harf. VE/> Hece. VE/> Sözcük. |

İLE/VE/+/<>/>/<

Tümce. )

( | ... VE/> "Ne, ne zaman, nerede, kim?" soruları ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. VE/> "Nasıl?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. |

İLE/VE/+/<>/>/<

"Neden?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. )

( [bilginin/kavramın/nesnenin/olgunun] | Öncesi VE/> Sonrası VE/> İçi ve dışı |

İLE/VE/+/<>/>/<

Zamanı ve Zemini )

( | Letter, phoneme. AND/> Morpheme. AND/> Word. |

vs./AND/+/<>/>/<

Sentence. )

( | [by] ... AND/> "What, where, when, who?" questions and answers. AND/> "How?" question and answers. |

vs./AND/+/<>/>

"Why?" question and answers. )

( | Before AND/> After. AND/> Inside AND/> Outside |

vs./AND/+/<>/>/<

Time and place. )

( )

( DATA vs./and/<>/>/< INFORMATION vs. KNOWLEDGE vs. WISDOM, AWARENESS )


- | ZARF-I MÜSTEKÂR ve ZARF-I LAĞV | ile/ve/<> ZARF-I HÂS

( ... İLE/VE/<> Kur'ân-ı Kerîm, âyet ve hadislerdeki için, incelik sağlamak/sunmak üzere geçerlidir. )


- 0/SIFIR:
YUTAN ile ETKİSİZ

( Çarpmada. [... x ...] İLE Toplamada/çıkarmada. [ ... + ... ] )


- 1.5 - 2 YAŞINDAKİ, DIŞARI ÇIKMAK İSTEMEYEN ÇOCUĞA:
"DIŞARI ÇIKIYORUZ/ÇIKALIM MI?" DEMEK/SORMAK değil/yerine "TAVŞAN GİBİ Mİ, SİNCAP GİBİ Mİ ÇIKALIM?


- 1/0:
SONSUZ ile/değil TANIMSIZ


- 1 ve/||/<>/>/< 2 ve/||/<>/>/< 4 ve/||/<>/>/< 8

( Konuş. VE/||/<>/>/< Yaz! VE/||/<>/>/< Oku! VE/||/<>/>/< Dinle! )


- 100 NUMARA değil 00

( Fransızca'da, "sans" ve "cent" sözcükleri, "san" diye okunur. Fransızca'yı iyi bilmeyen birinin/birilerinin zamanında "sans numero"yu numarasız ["sans" = -sız] değil de 100 olarak zannetmiş ve "çevirmiş" olmasından kaynaklanmıştır tuvaletlere yüz numara denilmesi.[Fransa'da, evlerin tüm odalarına [01, 02, 03 vb.] numara verilirdi. Tuvalet ise yaşanılan bir mekân olmaması ve hoş bir ortam olarak algılanmaması nedeniyle değer/numara vermeye uygun görülmediğinden dolayı "00" olarak numaralandırılmıştır.]

II. Dünya Savaşı sonrası da Amerikan kültürü ve deyimleri bizi çok etkilediğinden dolayı bu iki sıfır da kalktı onun yerine -"çok değerli bir tanımmış gibi"- WC kullanıldı. )

( İngilizce'de "tuvalet" anlamına gelen olan "loo"[ > 100] sözcüğünden geldiği de iddia edilmekle birlikte Fransızca "çeviriden" kaynaklanmış olduğu daha yüksek olasılıklıdır. )

( [ne pas] CENT NUMERO ! SANS NUMERO )


- 100/60 MUMLUK değil 100/60 WATT'LIK


- 2 YIL ÖNCE ile/değil 2. YIL/SENE


- 2./3./4.:
"MAHKEME" değil DURUŞMA


- 2(İKİ) ile Z (HARFİ)


- 2 ile 3

( [yazılışı] Üç harfli. İLE İki harfli. )


- 3 > 6 ile 3 > 6

( 3 + 3 ile 3 x 2 )


- 500 ile 105

( Beşyüz. İLE Yüzbeş. )


- 69 ile 69 ile 69 ile 69

( Rakam/sayı. İLE Yengeç burcu. İLE Oral. İLE ... )


- A-[Yun.] ile ANTİ-[Yun.] ile ANTE-[Lat.] ile -SIZ[Tr.]

( "Olumsuzluk/bulunmazlık" ön eki. İLE "Karşıtlık" anlamı veren ön ek. İLE "Öncelik" anlamı veren ön ek. İLE Türkçe'de "olumsuzluk/bulunmazlık" ön eki. )


- A-DEM değil ÂDEM


- A.-G. ("MUHABBETİ")


- a/A ile/<> a ile/<> A ile/<> A

( Türkçe abecesinin ilk yazacı(harfi). [sesbilim] Kalın ünlülerin, düz ve geniş olanını gösterir. İLE/<> Şaşma, anımsama, sevinme, acıma, üzülme, kızma gibi duyguları güçlendirir. Tümcenin, başında ya da sonunda, çoğu kez yinelenmiş olarak kullanılır. [A ne güzel! A sen burada mıydın?] | İkinci kişi çekimli eylemlerin sonuna gelir. [Alsana. Baksana.] İLE/<> Sınıflama ve sıralamalarda, maddelerin sıralaması yazaç ile gösterildiğinde, ilk maddenin başına gelir. İLE/<> [müzik] Nota imlerini, yazaçla gösterme yönteminde, "la" sesini bildirir. )


- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]

( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]

İLE/||/<>

Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]

İLE/||/<>

Çift, tekrar. [binok | bisiklet]

İLE/||/<>

Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]

İLE/||/<>

Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]

İLE/||/<>

Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]

İLE/||/<>

Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]

İLE/||/<>

Üzerinde. [epiderm | epigrafi]

İLE/||/<>

Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]

İLE/||/<>

Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]

İLE/||/<>

Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]

İLE/||/<>

Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]

İLE/||/<>

Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]

İLE/||/<>

Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]

İLE/||/<>

Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]

İLE/||/<>

-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]

İLE/||/<>

Ara, arası. [internasyonal | interpol]

İLE/||/<>

Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]

İLE/||/<>

Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]

İLE/||/<>

Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]

İLE/||/<>

Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans

İLE/||/<>

Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]

İLE/||/<>

Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]

İLE/||/<>

Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]

İLE/||/<>

Yeni. [neolitik]

İLE/||/<>

Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]

İLE/||/<>

Bütün, birlik. [panorama | pankreas]

İLE/||/<>

Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]

İLE/||/<>

Çok. [poliandri | poliklinik]

İLE/||/<>

İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]

İLE/||/<>

İleride, önde. [prolog | prova | prototip]

İLE/||/<>

Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]

İLE/||/<>

Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]

İLE/||/<>

Süper, üstünlük. [sürmenaj]

İLE/||/<>

Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )


- ALLEGORİ değil ALEGORİ


- á=Acute accent ile à=Grave accent ile â=Circumflex ile ä=Umlaut ile ã=Tilde ile å=Aring


- A ile/<> A ile/<> A ile/<> A ile/<> A/Å

( Amper. İLE/<> Anot. İLE/<> Argon. İLE/<> Angström.[10¯¹0][Santimetrenin yüz milyonda biridir. 0,1 nanometre ya da 100 pikometredir.][uzunluk birimi] )


- ABAKÜS[Fr.] değil/yerine/= SAYIBONCUĞU (ÇÖRKÜ)


- ABARTI ile PALAVRA[İsp. < PALABRA]


- ABARTMA/EKSAJERE ile/ve/||/<> KABALAŞTIRMA/VULGARİZE


- ABARTMA ile/ve/||/<> GÜZELLEME


- ABARTMAK ile/ve/değil/yerine "KÖPÜRTMEK"


- ABDAL ile Abdal

( Eskiden, bazı gezgin dervişlere verilen ad. İLE Safeviler döneminde, İran'da yaşayan önemli Türk oymaklarından biri. | Anadolu'da yaşayan, bu addaki bir oymak. [Geygel Abdalları] )


- ABECELER('İ)

( )

( )


- ABECELERDE:
GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN


- ABECESEL DİL ile İMGESEL/RESİMSEL DİL


- ÂBİDE değil/yerine ANIT


- ABİDİK-GUBİDİK (ŞEYLERLE UĞRAŞMAK)


- ABLATİF[Lat.] değil/yerine/= ADIN -DEN DURUMU [ÇIKMA/KAYNAK DURUMU]


- ABLUKA[İt. < ABLOCO] ETMEK/ABLUKAYA ALMAK/İHATA ETMEK/MUHASARA ETMEK değil/yerine/= KUŞATMAK


- ABONELİK değil/yerine/= SÜRDÜRÜMCÜ OLMAK


- ABONMAN/ABONE değil/yerine/= SÜRDÜRÜM/CÜ


- ABSÜRD değil/yerine/= SAÇMA


- ABUR-CUBUR

( Gereksiz, sağlıksız yiyecekler için. )


- AÇ ACINA (YOLA ÇIKMAK, DIŞARI ÇIKMAK, İŞE GİTMEK)


- AÇ-AÇIKTA


- AÇ-BİLAÇ (ÇALIŞMAK, GİTMEK)


- AÇ-SEFİL (YAŞAMAK)


- AÇ ile AÇ

( Tok olmayan. İLE Aralamanın, açmanın buyruk kipi. )


- AÇAN ile AÇAR ile AÇKI ile AÇACAK

( Açma işini yapan. | Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı. [>< BÜKEN] İLE Anahtar. | İştah açmak üzere, yemekten önce içilen içecek. İLE Bir cismin, yüzeyi üzerine, sert bir madde ya da bir araç sürterek, onu düzleştirip parlatma. [PERDAH] | [demircilikte] Delik büyültmekte kullanılan araç. | Anahtar ve her türlü açma aracı. İLE Açmaya yarayan araç. | Açma işleminin yapılacak olmasını, birinin, gelecek zaman kipinde gerçekleştireceğini belirten söz. )


- ACELE/ACİLEN/ALELACELE/DERHAL[Fars. der + Ar. ḥāl]/HEMEN[Fars. < HEMÂN] değil/yerine/= İVECE/İVEDİ/EVGİN/ÇABUCAK/ÇABUKÇA/ÇARÇABUK


- ACELELİKTEN ... değil ACELEDEN / ACELE ETMEKTEN ...


- ACEMCE = FARSÇA

( Bu dille yazılmış olan. )


- ACI ile/ve/değil/yerine ACIRAK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Az acı. )


- ACI ile/ve ZOR


- AÇIK E ile KAPALI E

( Ben, sen, pembe, yelken, semt, kent.
İLE
Benzin, rende, önemli, cem, mendil, eldiven, pencere, kendi, elbise, tencere, renk, genç, elli, zengin. )

( Edebi, edepsizden öğren!
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
İLE
Penceredeki benekli tekir kedi, kendi tenceresindeki eti yedi. )

( - Kenya Büyükelçiliği, genç hakemlere, renkli kalem verdi.
- Hem Cem, hem öteki Cem, hem de Emre, mühendistir.
- Beni en beğenen, hep benim; beni, en beğenen, hep kendimim.
- Sendikanın pembe mendillerini, kendi elbisesine ekledi. )


- AÇIK GÖZ değil AÇIKGÖZ


- AÇIK KÜME ile KAPALI KÜME

( OPEN CLASS vs. CLOSED CLASS )


- AÇIK SAÇIK[ARÂBE çoğ. ARABÂT] ile AÇIK SEÇİK


- AÇIK SEÇİK = CLEAR-CUT, CLEAR AND DISTINCT[İng.] = CLAIR(E) ET DISTINCT(E)[Fr.] = KLAR/DISTINCTEKLARE UND DEUTLICH(E)[Alm.] = CHIARO E DISTINTO[İt.] = CLARO Y DISTINTO[İsp.] = CLARUS/CLARE ET DISTINCTUS[Lat.] = SAF?S[Yun.] = VÂZIH VE MÜTEMÂYİZ[Ar., Fars.] = KLAAR EN DUIDELIJK[Felm.]


- AÇIK-SAÇIK (GİYİNMEK | KONUŞMAK)


- AÇIK-SEÇİK (KONUŞMAK)


- ACIK/AÇIK değil AZICIK


- ACIK değil AZICIK


- AÇIK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN


- AÇIK ile/ve SEÇİK

( Doğal, Duyusal. İLE/VE Zihne. )

( Üçgenin iç kenarı. İLE/VE Hipotenüs. )

( Descartes )


- AÇIKLAMA ile AÇIMLAMA

( İZAH ile ŞERH, TEŞRİH )


- AÇIKLAMA = İZÂH/AT, TAFSİLÂT, BEYÂN = EXPLANATION[İng.] = EXPLICATION[Fr.] = ERKLÄRUNG[Alm.] = SPIEGAZIONE[İt.] = EXPLICACIÓN[İsp.] = EXPLENATIO[Lat.] = HO EKS?G?SIS[Yun.] = İZÂH, BEYÂN[Ar.] = BEYÂNKÂRÎ(far.) = VERKLARING[Felm.]


- AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK KILMAK


- AÇIKLIK ile/ve/<> GÖRÜNÜRLÜK


- AÇILIM ile AÇILIŞ/KÜŞAT[Fars. < GUŞÂD]

( Açılma eylemi. | Bir yıldızla, gök eşleği arasındaki uzaklık. [Kuzey'e doğru olanı, eksi imiyle ölçülür.][Güneşin, bir yıldaki açılımı, -23 derece, 27 dakikadan; +23 derece, 27 dakikaya kadar değişir.] İLE Açılma eylemi ya da biçimi. | Yeni bir yapının, yerin ya da yeni bir kurumun çalışmaya başlaması. | Tavlada bir tür oyun. | Güzellik, hoşluk. )


- AÇILIM ile DIŞAVURUM


- AÇILIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI ile/değil AÇIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI


- AÇILMA ile/değil AÇILIM


- ACIMA ile ACIMAK

( Acımak eylemi. | Başka bir kişinin ya da canlının mutsuzluğuna yönelik duyulan üzüntü, merhamet. İLE Tadı, acı duruma gelme, acılaşma. | Acılı, ağrılı olma. | Başkasının acısına ortak olmak ya da durumundan üzüntü duymak. | Başkasının uğradığı/uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek, merhamet etmek. | Bir şeyi vermeye kıyamamak ya da verdiğine, elden çıkardığına üzülmek. )


- AÇIMLAMA ile/ve/<> GÖSTERME


- AÇIMLANAN ile/ve SERİMLENEN


- AÇINMAK ile AÇINSAMAK

( [dirimbilim] Gelişmek. | [tohum, hastalık için] İçindeki yetenekler uyanarak ereğine varmak. İLE Bir yerin özelliklerini ortaya çıkarmak için araştırma ve inceleme yapmak. )


- AÇIP-KAPATMAK ile/değil KAPATIP-AÇMAK


- ACİZ ile ÂCİZ

( Gücü, bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük. | Beceriksizlik. | Birinin, borcunu, zamanında ödeyememesi durumu. İLE Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz. | Beceriksiz. )


- ÂCİZÂNE[Ar. < ÂCİZ + Fars. < ÂNE] ile NÂÇİZÂNE[Fars. < NÂÇİZ]

( Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz olarak. | Beceriksizlikle. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük bir şey olarak. )


- AÇMAZ/PARADOKS ile/ve/<> ALAYSILAMA/KİNÂYE[Ar.]/İRONİ[İng.]


- AÇMAZ ile AÇMAZ ile AÇMAZ

( Şahı koruyan taşlardan her birinin yerinden oynatılmaması durumu. İLE İçinden zor çıkılır durum. İLE Karşısındakine bir nükte ya da tekerleme söyleme olanağı veren söz. )


- ACÛZE ile/değil/yerine YAŞLI

( Huysuz, yaşlı kadın. İLE/DEĞİL/YERİNE ...[Yaşının/bıkkınlığının getirdiği olumsuzlukları görmemezlikten gelerek!] )


- AD KOYMADA, DOĞUMUN:
ZAMAN/I ile/ve/<> YER/İ

( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, çocukların adları, doğdukları yer ve zamana göre konuluyor. [Mbonsol: Ağacın altı. | Maseke: Dere kıyısı.] )

( Kişi, ahırda doğdu diye at olmadığı gibi, "nereli" olduğunun ve/ya da adının ne konulduğunun da belirleyiciliği yoktur/olmaz! )


- AD TAMLAMASI ile SIFAT TAMLAMASI


- AD TÜMCESİ ile EYLEM/YÜKLEM(FİİL) TÜMCESİ


- AD(İSİM):
VAROLANLARA VERİLİŞİNE GÖRE ile/ve/<> VAROLANLARIN SAYISINA GÖRE

( Özel ad. | Tür adı. İLE/VE/<> Tekil ad. | Çoğul ad. )


- AD(İSİM) ile YÜKLEM(FİİL)

( [Hareket ve zaman ...] Yok. İLE Var. )


- AD/İSİM ve/<> İMGE

( Dışarıdan. VE/<> İçeride/zih(n)inde. )


- AD ile AD TÜMCECİĞİ

( NOUN vs. NOUN CLAUSE )


- AD ile ADD[Ar.]

( Birini, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam. | Herkesçe tanınmış ya da işitilmiş olma durumu. | Canlı ve cansız varolanları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren sözcük, isim. İLE Sayma. | Sayılma. )


- AD ile BAŞLIK


- AD ile İSİM


- AD ile/ve ÖNAD/SIFAT

( Ayırd edici. İLE/VE Nitelendirici. )

( Sıfatı, ad yapabiliriz fakat adı, sıfat yapmamalı ya da titiz davranılmalıdır. )

( NAME vs./and CAPACITY )


- AD ile/ve/değil/||/<>/< ÖRÜNTÜ


- AD ile/ve/<>/< ÖZ


- AD ile/ve TERİM ile/ve KAVRAM

( Tek başına anlaşılır olan ve zaman bildirmeksizin bir anlamı gösteren lafız addır. İLE/VE ... İLE/VE ... )


- AD ile/ve/||/<> TÖZ(CEVHER)

( ... ile/ve/||/<> TÖZ: Çadırın direği. | Adın, adlandırdığı. )


- ADALE[Ar.] değil/yerine/= KAS


- ADÂLET VE EŞİTLİK ve/||/<>/> UYUM VE DOSTLUK


- ADÂLET:
"EŞİTLİK" ile/ve/değil/||/<> RIZÂ


- ADÂLET:
DENKLEŞTİRİCİ ile/ve/||/<> DAĞITICI


- ADÂLET:
DIŞARIDA/UZAKTA ve/değil/yerine/||/<>/>/< KENDİNDE

( Adâleti, dışarıda/uzakta aramak. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kendinde başlatmak ve oluşturmaktır, asıl ve öncelikli olan. )


- ADÂLET:
SEVGİ ve/||/<> DÜŞÜNCE


- ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( Toplumla olan ilişkide. İLE/VE/||/=/<>/< Kişide. )

( İçte. İLE/VE/||/=/<>/< Dışta. )

( JUSTICE vs./and/||/=/<>/< BALANCE )


- ADÂLET ve/||/<>/> HUZUR

( Gücün, "haklı olduğu" yerde bekleme! VE/||/<>/> Güce tapan bireylerin olduğu yerde bekleme! )


- ADÂLET ve/<>/< KAYGISIZLIK


- ADÂLET ile/ve/<> MEŞRÛ EŞİTSİZLİKLER


- ADÂLET ile/ve/||/<> MÜRÜVVET


- ADÂLET ve/=/<> ÖLÇÜ/LÜLÜK

( Her konuda/hususta, itidâli ihtiyâr et! )

( JUSTICE and/=/<> MODERATION )


- ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( [Çözüm olarak ...] Tüzeyi[hukuku] bulduk fakat tüzeye ulaşamadık. VE/||/<> Sanatı bulduk fakat sanat bize ulaşamadı. )

( Adâletsizliklerin en büyüğü, âdil olmayıp âdil gibi görünmektir. )


- ADAMAKILLI


- ADAPTASYON değil/yerine UYARLAMA/UYUM SAĞLAMA


- ADAPTÖR değil/yerine UYARLAYICI/UYARLAÇ


- ADAYA ile ADAYA

( Ada'ya. İLE Aday'a. )


- ADCILIK/NOMİNALİZM:
KAVRAMSAL/LIK ve/||/<> TERİMSEL/LİK


- ADDETMEK[Ar.] değil/yerine/= SAYMAK


- ADEM ile/ve ÂDEM

( Yokluk. İLE/VE Yokluğun varlığı ve darlığı. )

( Yokluğun varlığı, bir kâmil insan! )

( Kişi, sevdiğinde yok olmalı. )

( ... ile TIFL- CİHEL-RÛZE: Hz. Âdem. )

( Yokluk, hiçlik, ölüm. | Osmanlı Türkçesi sözcüklerle birleşerek, "-siz, -lik" anlamında kullanılır. [ADEM-İ MERKEZİYET: Yerinden yönetim.] İLE/VE Dinsel inançlara göre, ilk yaratılan insan ve ilk peygamber. | Kişi, adam. | İnsanda bulunması gereken olumlu özelliklere sahip olan. )

( Nonexistence. vs./AND Existence of the nonexistence. )

( Varlık. | İlk yaratılan insan ve peygamber. İLE Yokluk. )

( NONEXISTENCE vs./and ADAM )


- ADET ile ÂDET

( Sayı. | Herhangi bir sayıda olan şey, tane. İLE Birinin, yapmaya alışmış olduğu şey, alışkı. | Topluluk içinde, eskiden beri uyulan kural, töre. Gelenek, alışkanlık. | Aybaşı, âdet kanaması. )


- ADET ile/ve/değil DEMET


- ADET değil DEMET


- ADET ile SAYI


- ÂDETA[Ar.] değil/yerine/= NEREDEYSE/SANKİ


- ADETİ değil ADEDİ


- ADI-SANI (BULUNMAMAK)


- ADIL DÜŞMELİ DİL

( PRO DROP LANGUAGE )


- ADIM ADIM (GİTMEK)


- ADIM ADIM (İLERLEMEK, YOL ALMAK)


- ADIM ile/ve/değil DÜZEY


- ADIN(İSMİN) DURUMLARI(HALLERİ):
YALIN ile/ve/<> -İ HALLERİ ile/ve/<> -E HALİ ile/ve/<> -DE HALİ ile/ve/<> -DEN HALİ

( Yalın. İLE/VE/<> Belirtme. İLE/VE/<> Yönelme. İLE/VE/<> Bulunma. İLE/VE/<> Ayrılma. )


- ADINI:
"BAHŞ ETMEK" ile/ve/||/<> "BAĞIŞLAMAK"


- ADLANDIRMA ile/ve/<> KAVRAMLAŞTIRMA

( GIVING NAME vs./and/<> TO CONCEPT )


- ADLANDIRMA = TESMİYE = ACTION DE NOMMER


- ADLAR ile EYLEMLER/FİİLLER ARASINDA BAĞINTI SAĞLAYAN HARFLER

( Cüveynî, bir ifâdenin lafzı ve anlamında yol açtığı değişikliğe göre dört kısma ayırmıştır: ( 1. Lafzı ve okunuşunu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 2. Lafzı ve okunuşu değiştirmeyip anlamı değiştiren harfler; 3. Hem lafzı hem de anlamı değiştiren harfler; 4. Ne lafzı ne de anlamı değiştiren harfler. )


- ADRES[İng. ADDRESS] değil/yerine/= BULUNAK


- ADSIL ÇEKİM

( NOMINAL INFLECTION )


- AFAKAN değil HAFAKAN

( ... DEĞİL Istırap, sıkıntı. | Mustarip olmak ve deprenmek. | Yürek oynaması. )


- ÂFÂKÎ ile/ve/<> İZÂFÎ ile/ve/<> KEYFÎ


- AFAL AFAL (BAKMAK)

( Şaşkın bir biçimde bakmak. )


- AFALAMAK değil AFALLAMAK


- AFAZİ ile AFONİ

( Söz yitimi. İLE Ses yitimi. )


- AFAZİ ile DİZARTRİ

( Edinilmiş bir dil bozukluğu. [Beynin hasar görmesi, inme oluşması gibi durumlarda ortaya çıkar.][Genellikle beynin sol bölgesinde oluşan hasarlarda görülür. İLE Konuşma kaslarının zarar görmesi sonucunda ortaya çıkar. )


- AFEREZ[Fr.] ile AFEREZ

( Sözcük başındaki bir sesin düşmesi, ön ses düşüm. İLE Kan/aferez bağışı. )


- AFGANİSTAN ve/=/||/<> PEŞTUCA

( ... VE/=/||/<> Afganistan'da konuşulan, resmî dil. )


- AFİYET OLSUN değil/yerine/= YARASIN


- AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER


- AFRA TAFRA (YAPMAK)


- AĞIR AĞIR (YAPMAK)


- AĞIR-AKSAK


- AĞIR-ÂZEM


- AĞIR ile/ve/değil "BASKIN"


- AĞIT = SAĞU


- AĞIZ AÇIKLIĞI ile/değil/yerine/>< ZİHİN AÇIKLIĞI

( Kişinin, zihni, ne kadar kapalıysa; ağzı, o kadar açık olur. )


- AĞIZ UCUYLA SÖYLEMEK ile SÖYLEMEK


- AĞIZ ile AĞIZ

( Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, selenin çıkmasına, soluk alıp vermeye ve besinleri almaya yarayan boşluk. | Bu boşluğun, dudaklarla çevrelendiği bölümü. | Kapların ya da içi boş şeylerin açık yanı. | Bir suyun, denize ya da göle döküldüğü yer. | Koy, körfez, liman, yol gibi yerlerin açık yanı. | Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. | Kesici aletlerin, keskin yanı. | Bir anadilin konuşulduğu sınırları içinde, bölgelere ve sınıflara göre değişen söyleyiş özelliği, şive. | Birini yanıltmak, kandırmak amacıyla, dolambaçlı bazı sözler söyleme özelliği. | [müzik] Bir bölgenin ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. | Bir akarsuyun göle ya da denize döküldüğü yer, munsap. | Bazen, "kez" anlamına gelir. [İlk ağızda, paranın yarısını ödedi.] | Tehlikeli şeyler/durumlar için pek yakın yer. [Topun/uçurumun ağzında.] İLE Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. )


- AĞIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAK

( Daha az konuşmak üzere/için. İLE/VE/||/<>/< Daha çok dinlemek üzere/için. )

( Bir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki. )


- AĞIZDAN ÇIKACAK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK ile/ve/||/<>/< AĞIZDAN ÇIK(A)MAYABİLECEK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK

( Bir şey ki, yapmasan da olur, YAPMA! Bir şey ki, söylemesen de olur, SÖYLEME! )


- AGLÜTİNASYON değil/yerine/= KÜMELEŞİM


- AGRAFİ[Yun.] değil/yerine/= AGRAMATİZM[Fr.]

( Yazma yitimi. İLE Sözcük ve tümcelerin, dilbilgisine uygun olarak kurulamaması. | Sözcüklerde bazı harflerin atlanması biçiminde beliren söyleyiş/telâffuz bozukluğu. )


- AGREGAT ile/ve/||/<> ANAGRAM[Fr.]

( Psişik içerik. İLE/VE/||/<> ... | Bir sözcükteki harflerin yerleri değiştirilerek elde edilen sözcük. )


- AĞRI-SIZI


- AH-VAH (ETMEK)


- AHDETMEK değil/yerine/= SÖZ VERMEK


- AHENK(ARMONİ) değil/yerine/= UYUŞUM


- AHESTE AHESTE


- AHFÂ[Ar. < HAFÎ] ile/ve/||/<> AHFİYE[Ar. < HIFÂ]

( [daha/pek/çok] Gizli, en gizli. İLE/VE/||/<> Gizli olanlar. | Ağaç çiçeğinin tomurcuğunu örten dış kabuklar. )


- ÂHIM ŞÂHIM (DEĞERDE/NİTELİKTE OLMAMA)


- ÂHIM-ŞÂHIM


- ÂHİZE ile AVİZE

( Telefon alıcısı. İLE Tavana asılan süslü aydınlatıcı. )


- AHLÂK:
KORKU ile/ve/<> HAK ile/ve/<> FERÂGAT ile/ve/<> AŞK


- AHLÂKSIZ ile/değil KÖTÜ AHLÂKLI


- AHLANIP VAHLANMAK


- AİT OLMA ve/||/<>/>/< SORUMLULUK

( MENSÛBİYET ve/||/<>/>/< MESÛLİYET )


- AJANDA[Fr. < AGENDA] değil/yerine/= ANDAÇ

( Gerekli notların unutulmaması için yazıldığı takvimli defter. )


- AJİTASYON değil/yerine/= KIŞKIRTMA/KÖRÜKLEME | ÇIRPINTI | DUYGU SÖMÜRÜSÜ


- AK ile AK

( Beyaz. İLE Sıvıların/akışkanların akması. )


- AK ile BEYAZ


- AKA-EKSEN


- AKATAFAZİ[Fr.] değil/yerine/= SÖZSEL ANLATIM BOZUKLUĞU


- AKÇA-PAKÇA


- AKİBET değil ÂKIBET


- AKIL HOCASI ile/ve/değil/<> ESİN KAYNAĞI


- AKIL-FİKİR (ERDİREMEMEK)


- AKIL-MANTIK


- AKIL-SIR (ERDİREMEMEK)


- AKIL:
SESİN YÜKSEKLİĞİNDE değil SÖZÜN İNCELİĞİNDE


- AKIL:
BÜTÜNSEL ile/ve/değil/||/<>/< BÜTÜNLEYİCİ


- ÂKİL ile AKIL


- AKIL ile/ve/> ÂKİL

( Us. İLE/VE/> Yiyen. | Aklı başında. )

( ... İLE/VE/> Kendi "aklını", evrenin aklıyla birleştirmiş/bütünleştirmiş kişi. )


- AKIL ile/ve/||/<> FİKİR

( Varolanları[mevcudu] bilmek. İLE/VE/||/<> Varlığı[vucudu] bilmek. )


- AKIL ve/||/<> GÖRME ve/||/<> DUYMA ve/||/<> KONUŞMA

( CAMİ: CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL )


- AKIL ile/ve/<> KALP

( Su. İLE/VE/<> Toprak. )

( Kalbi ayrı olanların, aklı bir olmaz. )

( Water. VS./AND/<> Land/Soil. )

( REASON vs./and/<> HEART )


- AKIL ile/ve/||/<> KANIT


- AKIL ve/<> MUHAYYİLE ve/<> İMAN

( Zihnin yetilerine doymadıkça, muhayyile alanına (pek) geçilemez. )


- AKILDA KESİNLİK ile/> DUYULARDA KESİNLİK

( DEFINITENESS IN REASON vs./and/<> DEFINITENESS IN SENSES )


- AKILLI-USLU (DİNLEME(ME)K, KONUŞMA(MA)K)


- AKIN AKIN (GİTMEK)

( FEVC-Â-FEVC )


- AKIŞKANLIK ile/ve SÜREKLİLİK

( FLOWNESS vs./and CONTINUOUSNESS/CONTINUITY )


- AKİT ile ÂKİT

( Sözleşme, bağıt, mukavele. | Nikah. İLE Bir işi, karşılıklı olarak kararlaştırıp üstlerine alan taraflardan her biri, bağıtçı. )


- AKL-I SELÎM değil/yerine/= SAĞDUYU


- AKLA-HAYALE (GELMEYEN)


- AKLANIP PAKLANMAK


- AKLEDİLEBİLEN ile ALGILANABİLEN

( RATIONALIZED vs. PERCEIVED )


- AKLEDİLEBİLİRLİK ile/ve/<> EBEDİLİK


- AKLI GELİŞTİRME ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE


- AKLI-HAVSALASI (ALMAMAK)

( HAVSALA[Ar.]: Kuş kursağı. | Mide. | Anlayış, akıl, zihin. | Leğen.[biyolojide] )


- AKLIN DİLİ ile/ve/<> GÖNLÜN DİLİ

( Düzyazı. İLE/VE/<> Şiir. )


- AKLIN HAYALİN (DURMASI/ALMAMASI)


- AKLINI, BAŞINA TOPLAMAK" ile/ve "AYAĞINI, DENK ALMAK"


- AKLININ BAŞINA GELMESİ ile/değil/yerine/>< AKLI BAŞINDA DAVRANMAK


- AKROFONİ[Yun.] değil/yerine/= BİR SÖZCÜĞÜN İLK HECESİNİ VURGULU OLARAK SÖYLEMEK


- AKRONİM[İng. < ACRONYM] ile SÖZCÜKLEŞTİRİLMİŞ KISALTMA/KISALTILMIŞ BAŞLIK/KISMA AD

( ACRONYM )


- AKSİLİK değil/yerine/= TERSLİK


- AKSİNE/BİL-AKİS[Ar.] değil/yerine/= TERSİNE


- AKSIRIP TIKSIRMAK


- AKTARIM ile/ve PAYLAŞIM ile/ve DOLAŞIM


- AKTARMA ile/ve/değil/<> YANSITMA


- AKUZATİ[Lat.] değil/yerine/= ADIN -İ DURUMU, BELİRTME/YÜKLEME DURUMU.


- AL'I AL, MOR'U MOR


- AL ile AL ile Al.

( Aldatma, dek, dolap, hile. İLE Kırmızı, kızıl, kanın rengi. | Kırmızı renkte olan. | Dorunun açığı, kızıla çalan. | Yüze sürülen pembe düzgün, allık. İLE Alüminyum'un simgesi. )


- ALA-[İt.] değil/yerine/= "YÖNTEMİNCE, BİÇİMİNDE" ANLAMI KATAN ÖN EK


- ALÂ[Ar.] ile ALÂ, ALE[Ar.] ile A'LÂ ile ÂLÂ[Ar. < EYL] ile ÂLÂ[Fars.]

( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. İLE Üst, üzere. İLE [daha/çok/pek] Yüksek. İLE İhsanlar. İLE Kirleten. )


- ALA ile ALÂ ile ÂLÂ

( Karışık renkli. | Alabalık. | Açık kestane renginde olan, ela göz. | Kekliğin boynundaki siyah halka. İLE Üstün. İLE İhsanlar, bahşişler. | Kirleten. | Pekiyi. )


- ALABORA[İt.] (OLMAK) değil/yerine/= TEPETAKLAK (OLMAK)

( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. )


- ALACALI-BULACALI


- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ


- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ, İLİŞKİ, İLİNTİ


- ALÂKA[Ar.] ile MÜNÂSEBET[Ar.]


- ALALADE[Ar.] değil ALELÂDE


- ALÂLÂDE ile HERHANGİ


- ALALİ[Yun.] değil/yerine/= SÖZ OLUŞTURMA YETİSİNİN YOK OLUŞU


- ALAN TALAN ile YALAN TALAN

( Karmakarışık, allak bullak, darmadağınık. )


- ALAVERE DALAVERE

( ALAVERE: Bir şeyin elden ele geçmesi. | Bir şeyi elden ele vererek aktarma. | Kargaşalık. | Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele.
İLE
DALAVERE: Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun. )


- ALAY ile İSTİHZA

( ... İLE Gizli ya da ince alay. )


- ALAYCI TUTUM/LAR yerine SAYGI GÖSTERMEK


- ALEGORİ[Fr. < ALLEGORIE | İng. < ALLEGORY] ile ANALOJİ[Fr./İng. < ANALOGIE | İng. < ANALOGY] ile METAFOR[Fr.]/MECAZ[Ar.]

( Soyut bir düşünceyi heykel ya da resimle anlatma. İLE Benzeşim.| Örnekseme. | Andırışma. İLE Bir ilgi ya da benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz. | Bir sözcüğü ya da kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma. )


- ALEM ile ÂLEM

( Bayrak. | Minare, kubbe, sancak direği gibi yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız ya da lâle biçiminde süs. İLE Yeryüzü ve gökteki nesnelerin tümü, evren. | Dünya, acun, cihan. | Aynı konu ile ilgili kişiler ya da bu kişilerin uğraşlarının tümü. | Durum ve koşullar. | Herkes, başkaları. | Ortam, çevre. | Eğlence. | Kendine özgü, birçok nitelikleri bulunan şey ya da kişi. | Duygu, düşünce, düş gücü. )


- ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE

( Bayrak. İLE Simge. )


- ALENEN[Ar.] yerine AÇIKÇA


- ALENGİRLİ değil/yerine/= GÖSTERİŞLİ, TUHAF | HOŞ | KARMAŞIK


- ALENÎ[Ar.] ile/ve/||/<> ÂŞİKÂR[Ar.]

( Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde olan/yapılan. İLE/VE/||/<> Açık, apaçık, belirli, ortada, meydanda. )


- ALENÎ ile/||/<> ÂŞİKÂR ile/||/<> ÂYÂN ile/||/<> BÂRİZ ile/||/<> BEDÎHÎ ile/||/<> DEFİSİTER ile/||/<> MÜSTEHCEN ile/||/<> MUBÎN ile/||/<> MÜNHAL ile/||/<> SARÎH ile/||/<> VÂZIH

( Açık. )


- ALERJİ:
"KEDİYE" değil KEDİ TÜYÜNE


- ÂLET-EDAVAT


- ÂLET = TOOL[İng.] = OUTIL[Fr.] = WERKZEUG[Alm.] = ARNESE[İt.] = HERRAMIENTA[İsp.] = ARNESE[Lat.] = TO ORGANON[Yun.] = ÂLET[Ar., Fars.] = WERKTUIG[Felm.]


- ALEV ALEV ile/ve/||/<> CAYIR CAYIR


- ALEV/ŞÛLE[Ar.]/ZEBÂNE[Fars.] değil/yerine/= ALAZ/YALAZ(A)/YALIM


- ALEVÎ ile/ve/değil ALEVÎ

( Hz. Ali. İLE/VE/DEĞİL Yüce[ulvî]. )


- ALFABE yerine ABECE


- ALGI ile/ve/> DEĞER ile/ve/> YARGI


- ALGILAMAK = İDRAK ETMEK = PERCEIVE[İng.] = PERCEVOIR[Fr.] = ERKENNEN/WAHRNEHMEN[Alm.] = PERCIPIO[Lat.]


- ALGISIZ KAVRAMLAR ile/ve/<> KAVRAMSIZ ALGILAR

( Boş. İLE/VE/<> Kör. )

( CONCEPTS WITHOUT PERCEPTION vs./and/<> PERCEPTIONS WITHOUT CONCEPT
Empty. WITH/AND/<> Blind. )


- ALİ "KIRAN, BAŞ KESEN" değil DAL KIRAN, BAŞ KESER


- ALİ ile ÂLİ

( Kişi adı. İLE Yüce, yüksek. )


- ÂLİ ile ULVÎ


- ALİDAT/MASTARA[Ar.] ile MASTAR/MISTAR[Ar.]

( Açı cetveli. İLE Eylemlik. | Sıvacıların ve duvarcıların, cetvel gibi kullandıkları, ensiz, uzun ve düz tahta. )


- ALIK ALIK (BAKMAK)


- ALIM-ÇALIM


- ALİM ile ÂLİM

( Her şeyi bilen. İLE Bilgin. )


- ALINDI/MAKBUZ[Ar.] ile ALINTI/İKTİBAS[Ar.]

( Para vb. bir şeyin teslim alındığını gösteren belge. İLE Bir yazıya, başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma. | Başka bir dilden alınmış sözcük. )


- ALINTI ile ARAŞTIRMA

( Bir kişinin çalışmasını(sözünü/yazısını) "kullanmak". | Başka bir dilden alınmış sözcük. İLE Birkaç kişinin çalışmasını(sözünü/yazısını) "kullanmak". )

( İKTİBAS ile İSTİKŞAF, TAHARRİ, TETKİK )


- ALIŞIK/ALIŞKIN ile/ve/<>/değil/yerine BİLİNDİK/TANIDIK/ÂŞİNÂ[Fars.]


- ALIŞIK ile AL IŞIK


- ALİTERASYON[Fr.] ile ASONANS[Fr.]

( Sessiz harflerin tekrarlanmasıyla oluşan uyum. İLE Sesli harflerin tekrarlanmasıyla oluşan uyum. | Yarım uyak. )

( )



(3/10)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 1526 kez incelenmiş/okunmuştur.