Bağlaçlarda ile ve değil yerine < > <> >< | | = : + ya da hem de ne yazık ki

Dillerde İng. Alm. Fr. İt. İsp. Lûgat Ar. Fars. Lat. Yun. Hintçe Çince

Öncelikliler İnsan Dil Hayvanlar Ürünler Hizmetler Görseli Olanlar

ZAMAN/OĞUR/ÖYLEK  ile/ve/||/<>/değil/yerine  AN/KIPI  

Bölüm: Oncelikliler


( Zamlanmış AN. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE ÂN'ın ÂN'a geçtiği AN'daki AN! )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( "Anlamlı" bir yaşam sunar. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Mutlu bir yaşam sunar. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Dirimlilik içinde. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Sürekli dirimlilik ile. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( [kökeni/etimolojisi] ZEMAN[Ar.]: Eskime, bir nesne üzerinde sürenin geçmesi. > ZAMAN: Süre, eskiye, geçmişe karışan süre. [Ar.] Somut bir anlamı varken, gerçek bir nesneyi yansıtırken soyutlaştı. İki nesne arasında, birinden ötekine giderken geçen süreye, eskiye karışan süreye zeman denirken sonraları vakt anlamında soyut bir varlığı yansıtır oldu. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Göktanrı dili.(N) )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Bilginin kaynağı. (N) | [Özdek/Madde'nin kaynağı (H).] (HN) )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Akıllı enerji. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Dişil ve eril enerji olarak ikili sistemi yansıtır. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( [Sümer Türkçesi'nde]... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Gök Tanrı. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( ... İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Evrenin başlangıcının simgesi. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zaman, AN'ların birbirini izlemesidir. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zaman sonsuzdur, ama sınırlıdır; ebediyet ise şimdi'nin zerresindedir. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zaman içindeki ebediyet sadece tekrarlanıştır. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zaman, yalnızca, bilinçte varolur. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zaman, bizi zamanın dışına götüremez. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zamanın getirmiş olduğunu, yine zaman götürecektir. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zaman, içindeki bir deneyimdir ama deneyimleyen zaman-ötesinde. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zamansızlık içinde, "ebediyen" sözcüğünün bir anlamı yoktur. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Batmayan güneşi bulanlar için zaman diye bir şey yoktur. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zamansız olan, zamanı bilir; zaman ise zamansız olanı bilmez. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Zaman-ötesi olana ancak zaman-ötesi olanla erişilebilir. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Nasıl, okyanusun her bir damlası okyanusun tuzunu taşırsa, öylece her AN da ebediyetin lezzetini taşır. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Bir kez, Şimdi'de iyice yerleşirseniz, gideceğiniz başka yer olmaz. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Anımsanan ile yaşanan an arasında, bir an'dan bir an'a gözlemlenebilen bir temel fark vardır. Yaşanan an, zamanın hiçbir noktasında, anımsanan olamaz. İkisi arasında, sadece yoğunluk değil çeşit farklılığı vardır. Yaşanan an, hiçbir yanılgıya yer vermeyecek biçimde öyledir. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Yaşanan an gerçektir, halbuki anımsananda bir hayli kararsızlık ve belirsizlik vardır. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Yaşanan anı eşsiz kılan nedir? Apaçıktır ki, sizin mevcut olduğunuz duygusu. Bellekte ve beklentide, bunun gözlem altındaki bir zihinsel hal olduğu hakkında açık ve belirgin bir duygu vardır; yaşanan anda ise bu duygu en başta, bir hazır bulunuş ve farkında oluş duygusudur. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( ÂN-I GAYRI MUNKASİM: BÖLÜNEMEYECEK OLAN AN! )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Mutlak, zamandan öncedir. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Bellek ve beklenti olmadıkça zaman da yoktur. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( El'in sermayesi. [Kendinin olmayan] ["Allah'a ait olan"] )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Ne içindeyim zamanın
Ne de tümüyle dışında
Yekpâre, geniş bir ÂN'ın
Parçalanmaz akışında )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Yüzünü toprağa indir dem-be-dem Dem bu demdir dem bu demdir dem bu dem )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Dem, bu demdir, dem, bu dem! Dem, bu demdir, dem, bu dem! )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( An, bu andır, an, bu an! An, bu andır, an, bu an! )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( BÎ HENGÂM[Fars.]: Vakitsiz. )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( CARPE DIEM: GÜNÜ/ÂNI/YAŞANANI YAŞA/YAKALA! [Lat.] [günlük yaşa değil!] )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( HAKUNA MATATA: AN'I YAŞA! [Kenya dilinde] )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( CHRONOS ile/ve/||/<>/değil/yerine CAIROS )
FaRkLaR Kılavuzu 11.03.2012 [23:48]
( Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.

Ahmet Hamdi TANPINAR )
FaRkLaR Kılavuzu 26.01.2014 [23:53]
( ZAMAN'ı...
Durdurmak istiyorsan... ÖPÜŞ!
Duyumsamak istiyorsan... YAZ!
Bırakmak istiyorsan... SOLUK AL!

ZAMAN'da...
Yolculuk yapmak istiyorsan... OKU!

ZAMAN'dan...
Kaçmak istiyorsan... MÜZİK DİNLE! )
FaRkLaR Kılavuzu 18.07.2015 [18:39]
( Zaman, herşeyin aynı anda olmasını engellemek için doğanın kullandığı araçtır. )
FaRkLaR Kılavuzu 09.01.2019 [19:03]
( Time is endless, though limited, eternity is in the split moment of the now.
Time exists in consciousness only.
Time is a succession of moments.
Time is an inner experience but the experiencer is timeless.
The absolute precedes time.
What time has brought about, time will take away.
The timeless can be reached only by the timeless.
Time cannot take us out of time.
Just as every drop of the ocean carries the taste of the ocean, so does every moment carry the taste of eternity.
The timeless knows the time, the time does not know the timeless.
Eternity in time is mere repetitiveness.
In the timeless the words 'for ever' have no meaning.
Without memory and expectation there can be no time.
Once you are well-established in the now, you have nowhere else to go.
Do what you believe in and believe in what you do. All else is a waste of energy and time.
Between the remembered and the actual there is a basic difference which can be observed from moment to moment. At no point of time is the actual the remembered. Between the two there is a difference in kind, not merely in intensity. The actual is unmistakably so.
The actual is real, while there is a good deal of uncertainty about the remembered.
What makes the actual unique? Obviously, it is your sense of being present. In memory and anticipation there is a clear feeling that it is a mental state under observation, while in the actual the feeling is primarily of being present and aware. )
FaRkLaR Kılavuzu 09.01.2019 [19:03]
( An olmadan, zaman olmaz; ancak, sonsuz zaman olmadan da ân'a ilişkin düşünüş olmaz. )
FaRkLaR Kılavuzu 10.09.2019 [18:18]
( ZAMAN ve/değil/yerine/||/<>/< AN

Kaygının neden oldukları, olabilecekleri ve ortadan kaldırılmasındaki araç ve çözümlerin merkezinde, zaman ve algı yönetimi bulunur.

Geleceğin olumsuzu olan ve "Ya ..." ile başlayan düşünce, söz ve kaygıların yanlışlığı ve yanıltıcılığını da ancak yoğunlaşılması gereken iki düşünce üzerinde/n aşabiliriz. Birincisi, en az %51 olmak üzere, ŞU AN'da ve BURADA bilincinin yanı sıra, ikinci olarak, %46-48 oranında da geleceğin belirgin ve olumlu bakışı olan "... İSTİYORUM." düşüncesi ve sözüyledir. Tabii, tortuları, bahaneleri, mazeretleri, yani "... da"/"... ama" sözlerinin tamamen devre dışı tutulmasıyla.

Geçmişin olumsuzu olan "Keşke ..." düşünce ve sözü, hiçbir zaman düşünülmeyeceği gibi, geçmiş ve değişmezliğini ancak geçmişin olumlu deneyimlerini, "İyi ki ..." düşünce ve sözüyle, isabet kaydedilmiş, olumlu durumlar, kayıtlar, süreç ve sonuçlarla dengeleyebiliriz.

"Belirsiz" olan geleceğin belirli kılınmasını da, "Değişmez" olan geçmişin tatminkârlığını da şu anda ve buradaki bilincimiz belirlemektedir. Yaşanmış ve "değişmez" olanların pişmanlığı ya da yaşanmamış ve "belirsiz" olan belirginliğini, ancak ve ancak şu anda ve buradaki %99'lara çıkarılabilecek düşünce, eylem ve tutumlarımızla, direncimizle[ihtiyârımızla] belirleyip, geri kalan sürecin de isteklerimizle/istencimizle[irâde] doldurulması, anlamsız ve değersiz kaygıların ortadan kalkması, daha verimli bir yaşam ve kendilik deneyiminin verimliliğiyle taçlanacaktır.

Kaygının ortadan kalkmasındaki en önemli yani öncelikli bilgi ve uygulama, pek alışık olmasak bile mutlaka sürekli anımsanması ve devrede tutulması gereken, bilinemeyecek olanların varolduğu ve bilinemeyecekleri yönündeki teslimiyet ve tevekkülümüzdür. Bu, ilk başta ve çoğumuz için pek geçerli ve olanaklı "görülmese" bile hep birlikte yaşıyor olduğumuz halde, her birimizin, "kendini öncelikli ve ayrıcalıklı görerek", "sürekli ve tek kazananın kendimiz olması gerektiği" "düşüncesi/zannı", tavrı ve tutumu kadar yanlış ve yanıltıcı, bir başka ötekileştirici ve birbirimizden uzak düşürücü büyüklükte bir tutum olamaz.

Bir başka kaygı verici ve büyük yanlışlardan biri de, hepimizin, kendi ve yakınları için, aynı anda, "en"leri istemesi, dilemesi ve dile getirmesidir. Herşeyin "en güzeli"ni, "en baştakini/tepedeki"ni, "en değerlisi"ni, "en başarılısı"nı, "en güçlüsü"nü, "en büyüğü"nü, sürekli diline dolamış bir birey ve toplum için de refah ve ferah söz konusu değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır.

Olan biten herşeyin uclarında ve uçurumlarında dolaşmanın, iddia sahibi olmanın, bir anlamının, bir değerinin olmayacağını, teknolojinin hızlı gelişimi ve konforun artmasındaki yanılgının taşıdığı, ne ve "ne kadar" yaşanılacak olursa olsun, her şeyi ve herkesi, sonuç odaklılıkla, süreci, bir şeyleri, başlamadan bitirmenin peşinde koşulduğu, yaşamın, tavında, kıvamında, hızlı gitmek yerine yavaş yaşamanın değeri bilinmediği, önceliği yaşanmadığı sürece daha da anlamsız bir kartopu-çığ ilişkisine döneceğini görememenin bedelleri, her ne kadar istenilmese de ne yazık ki, gerçek anlamda "kaygılanmamızı" gerektirecek çok büyük sorunların oluşacağına ve çığ altında kalarak, ezilerek yok olunacağına bir kanıttır.

"En büyük" ya da tek kaynağı "merak" olan, ancak sonuçların değer gördüğü niteliksiz "sorgulamaların" da ne içeriği, ne süreci, ne de sonucu, kişileri ve toplumları hiçbir nitelikli sonuca götürmeyeceği gibi, kendi, yakınları, vatanı, toprağı, bayrağı, sancağı, dili ve geleceği için "kaygılanılması" gereken bir durumu da ortaya sermektedir.

"Geleceği/ni merak eden/ler,
fallara değil mezarlıklara baksın!"


Bireysel ve toplumsal olarak "kaygılanmak" durumunda kalacağımız olumsuz durumları, zihnimizin üst köşelerinde, kenarda tutmak üzere, tekrar kaygının çözümlerine yönelik kişisel yönetim bilgilerimize geri dönelim...



Kaygı DEĞİL/YERİNE Saygı - B (bile değil) )
FaRkLaR Kılavuzu 01.02.2020 [23:52]
( [daha iyi olabilmek için zihnin yönlendirilmesi gereken] Olumsuz/sorunlu/yetersiz/hasta(lıklı) vb. durumlarda. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Olumlu/mutlu/yeterli durumlarda. )
FaRkLaR Kılavuzu 19.03.2020 [02:47]
( [Odaklanılması gereken] Daha az. İLE/VE/||/<>/DEĞİL/YERİNE Daha çok. )
FaRkLaR Kılavuzu 19.03.2020 [02:48]
( )
FaRkLaR Kılavuzu 30.05.2021 [16:28]
( En mutsuz kişi, geçmiş ve/ya da geleceğe (fazla) odaklı olandır. )
FaRkLaR Kılavuzu 28.02.2022 [13:53]
( TARFET-ÜL-AYN: Bir kere göz açıp kapayıncaya kadar olan AN.
ÂNÂT, LÂHZE: An. Göz ucu ile bir kere bakıncaya kadar geçen zaman.
VEHLE: Dakika, An. ["O günün vehrinde" DEĞİL "O günün vehlinde"] )
( RÛZİGÂR/ZAMAN ile/ve/<>/değil/yerine DEM )
( [not] TIME vs./and/<>/but MOMENT )
( TEMPS avec/et/<> MOMENT, NUANCES )
( ZEIT mit/und/<> MOMENT )
( TEMPUS cum/et/<> ... )
( TIEMPO con/y/<> MOMENTO/RATO )
( TEMPO con/e/<> ATTIMO/MOMENTO )
( KALA ile/ve/<>/değil/yerine ZEN )
( ... ile/ve/<>/değil/yerine LAN )


Beğen/Katıl/Takip Et...
Instagram sayfamız... Whatsapp... Twitter sayfamız... Facebook Beğen sayfamız...
[ Okuyucu/Araştırmacı ... ]
Şu an: 2 | Bugün: 18434
imece