Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

TARİH'te

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



EN SON YAPILMIŞ OLAN EKLEMELER
[ 06 Mart - 19 Nisan 2024 arasında... ]

[19 Nisan 2024]
Bugün itibariyle yapılmış olan eklemeler aşağıdaki gibidir.
[ 06 Mart - 19 Nisan 2024 arasında... ]
( 58 yeni ekleme, 16 katkı(bilgi/açıklama) )

- GEREKEN TEPKİYE "TEPKİ" ile/değil/yerine/>< OLUMSUZ ETKİYE GEREKEN TEPKİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 15 Nisan | 22:31 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67074(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- İYİLİK ile/ve/değil/||/<>/< DÖNGÜ/DEVİR/DEVRAN
[Eklenme Tarih ve Saati: 15 Nisan | 22:29 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67073(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- NAZ ile NAS
[Eklenme Tarih ve Saati: 15 Nisan | 22:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67072(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ değil YÜKSEK İNŞAAT MÜHENDİSİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 12 Nisan | 12:19 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67066(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

(

)

- DEVLET ESKİ BAKANI değil ESKİ DEVLET BAKANI
[Eklenme Tarih ve Saati: 12 Nisan | 12:18 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67065(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

(

)

- KARIŞMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ZORLAMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 10 Nisan | 02:06 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67064(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN
[Eklenme Tarih ve Saati: 10 Nisan | 00:03 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67062(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Beğenilmeyecek bir davranış/tutum karşısında kınama, sitem bildiren söz. | "Aferin" anlamında bir davranışın, bir tutumun çok beğenildiğini bildiren söz. | Dervişler arasında kullanılan merhabalaşma. )

- YAZILIM ile/değil YAZIM
(HATASI/DÜZELTMESİ)

[Eklenme Tarih ve Saati: 05 Nisan | 15:23 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67057(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- [ne yazık ki]
SIKIYA
ile/ve/||/<> SIKILMAYA GELEMEMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 31 Mart | 17:51 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67055(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ETKEN ile/ve/değil/||/<> DEĞİŞKEN
[Eklenme Tarih ve Saati: 31 Mart | 14:59 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67054(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ELE GEÇİRMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNETEBİLMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 31 Mart | 13:19 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67051(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( )

- ESİR DÜŞMEK değil TESLİM OLMAMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 31 Mart | 13:14 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67050(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ZAMAN ve/||/<> İRFAN
[Eklenme Tarih ve Saati: 29 Mart | 18:12 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67048(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- SONLU SONSUZ ile/ve/||/<> SONSUZ SONLU
[Eklenme Tarih ve Saati: 29 Mart | 18:06 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67046(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( İçerik, biçim/şekil/morf. İLE/VE/||/<> Yapı, sûret/form. )

- AYNEN ile/ve/||/<> HOMOJEN
[Eklenme Tarih ve Saati: 29 Mart | 16:24 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67045(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- BARIŞMAK ile/ve/||/<>/> YAKINLAŞMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 28 Mart | 15:39 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67039(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ZAYIF ile/değil DUYARLI/LIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 28 Mart | 09:10 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67038(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ZARÂFET ve/||/<> SANATSALLIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 24 Mart | 15:55 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67034(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- HAKLI OLARAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALİYLE
[Eklenme Tarih ve Saati: 24 Mart | 00:52 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67032(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- METAFİZİK ile/ve/değil/||/<>/< KURUNTU/VEHİM
[Eklenme Tarih ve Saati: 24 Mart | 00:36 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67031(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- İNANÇ ile/ve/değil/||/<>/< KURUNTU/VEHİM
[Eklenme Tarih ve Saati: 24 Mart | 00:35 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67030(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- BASİTLİK ile/değil SIĞLIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 23:44 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67027(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- EDEPSİZ/LİK ile/ve/||/<> AHLÂKSIZ/LIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 23:22 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67026(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- EDEPSİZ/LİK ile/ve/değil/||/<> MÜSTEHCEN/LİK
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 23:21 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67025(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- CELB (ETMEK) ile/ve/||/<> CEZB (ETMEK)
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 22:16 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67024(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Kendi üzerine çekmek. | Getirtmek, davet etmek, çağırtmak. İLE/VE/||/<> Kendine çekmek. | Etkileyerek kendine bağlamak. )

- DOĞUCU ile/ve/değil/yerine/||/>< DOĞULU
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 19:19 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67022(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- BATICI ile/ve/değil/yerine/||/>< BATILI
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 19:18 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67021(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- YARATICILIK ile/>< USTALIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 19:07 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67019(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- CHANGE ve/||/<>/> CHANCE
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 19:04 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67018(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Değişim. VE/||/<>/> Kazanma olanakları/olasılıkları. )

- MEKRÛH[Ar. < KERH] ile/ve/değil/||/<>/< METRUK
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 14:33 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67017(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( İğrenç. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Terk edilmiş. )

- EREK ile/ve/||/<>/> GEREK
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 13:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67016(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- SANSASYON[Fr./İng. < SENSATION] ile/ve/||/<> SKANDAL[Fr. < SCANDALE]
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 11:59 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67013(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Dalgalanma. | Çok sayıda kişiyi ilgilendiren, etkileyen, heyecan verici olay. İLE Büyük yankı uyandıran, utanç verici ya da küçük düşürücü olay. )

- SEVENE ile/ve/||/<> SEVMEYENE
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 11:35 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67012(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Hay hay. İLE/VE/||/<> Bay bay[İng. < bye bye] )

- ZAMAN ...:
" 'GEÇSE/GEÇSİN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"
ile/ve/||/<> " 'DURSA/DURSUN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"
[Eklenme Tarih ve Saati: 22 Mart | 12:49 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67011(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Durur [gibi algılanır]. İLE/VE/||/<> Geçer [gibi algılanır]. )

- İLETİŞİM KURAMADIK" ile/değil/||/<>/> ANLAŞAMADIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 19 Mart | 11:57 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67008(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- YANLAMAK ile/değil/yerine/>< ANLAMAK
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 Mart | 20:11 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67007(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ETKİ ile/ve/||/<> GEÇİŞ
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 Mart | 10:50 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67006(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 Mart | 10:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67004(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- UMURSAMAMA ile/ve/||/<> KAYITSIZLIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 Mart | 10:23 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67002(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- SONLULUĞUN(ÖLÜMÜN) SONRASI ile/ve/||/<> SONSUZLUK
[Eklenme Tarih ve Saati: 17 Mart | 19:26 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66999(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- İNSANA/KİŞİYE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN ve/=/||/<> EVRENE SIĞABİLEN/SIĞAMAYAN
[Eklenme Tarih ve Saati: 17 Mart | 16:56 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66996(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Evren. VE/=/||/<> İnsan. )

- [ne yazık ki]
PARA
ile/ve/||/<> DİN
[Eklenme Tarih ve Saati: 16 Mart | 11:45 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66993(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( [ne yazık ki]
Konu "para" olduğunda, herkesin dini aynıdır. )

- KAVRAM ile/ve/değil/||/<>/< ÖĞE/UNSUR[Ar.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 16:19 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66989(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- YAN YANA YÜRÜYEMİYORSAK ile/||/<>/> ÜSTÜNE ÜSTÜNE YÜRÜMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:30 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66984(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- AÇIK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:27 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66983(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- KAPALI ile/ve/||/<> DOLAYLI
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:26 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66982(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- KOLAY/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRUDAN/LIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:21 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66981(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ADIM/SOLUK/LOKMA/YUDUM ile/ve/||/<> EDİNİM
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:16 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66980(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- SAYISIZ:
KONUŞMALAR
değil KONUŞMA
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:08 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66978(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- KEŞFETMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FARKETMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:05 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66977(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- GERİ ZEKÂLI/LIK ile/ve/değil/||/<> HÖDÜK/LÜK
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:04 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66976(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- SAHTE ile/ve/||/<> TAKLİT
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:02 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66975(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- HEGEMON ile/değil/yerine/>< EGEMEN
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 14:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66973(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- HİSSETTİRİYOR ile/ve/değil/||/<>/< YANSITIYOR
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 14:38 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66972(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- KIŞKIRTMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "GIDIKLAMA"
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 14:35 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66971(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TARTIŞMA
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 14:34 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66970(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- İHTİRÂ'[Ar.] ile İBTİDÂ'[Ar.]
[Eklenme Tarih ve Saati: 12 Mart | 11:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/56379(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Daha önce benzeri olmayan bir şey icat etme; türetme. | Uydurulan bir yalanı gerçek gibi gösterme. | Daha önce kimse tarafından söylenmemiş yeni şeyler söyleme. | Özgün söz, şiir vb. İLE Başlangıç. | Bir işe başlama. | Önceleri, en önce, ilk önce. )

- SORU ile/ve/<> YANIT
[Eklenme Tarih ve Saati: 14 Mart | 22:53 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/1089(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Question comes before answer. )

( QUESTION vs./and ANSWER )


- !İFTİRA ile/ve !KARALAMA/KARAMA/KARA ÇALMAK/KARA SÜRMEK

( !TAKVÎL[çoğ. TAKVÎLÂT], İSNÂD[çoğ. İSNÂDÂT] ile/ve ... )


- "360 DERECE TERS" değil "180 DERECE TERS"


- "ADAMINA GÖRE" ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE


- "ALTINDA KALMAK" ile/değil/yerine/< "ALTINDAN KALKMAK"


- "AŞAĞI TÜKÜRSEN, SAKAL; YUKARI TÜKÜRSEN, BIYIK" ile/ve/||/<> "NE, İSA'YA; NE DE MUSA'YA YARANAMAMAK"


- "BAYIR" "DERSEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "BAĞ" "DERSEK"

( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bağ olur. )


- "BAYIR" "DERSEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "HAYIR"("!") "DERSEK"

( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hayır olur. )


- "ÇİZGİ" ile/ve/||/<> "OMURGA"


- "DENİZDE YÜZÜP DEREDE BOĞULMAK" ile/<> "DİMYAT'A, PİRİNCE GİDERKEN, EVİNDEKİ BULGURDAN OLMAK"


- "DÜŞÜNENDEN ÜSTÜN OLMAYA ÇALIŞMAK" değil DÜŞÜNCENİN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK

( [ne yazık ki] Düşüncenin üstesinden gelemeyen ya da söylenilen söze yanıt veremeyecek olan, düşünenin, söz söyleyenin "üstesinden gelmeye çalışır". )


- "GERİ KALMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> "UZAK KALMAK"


- "GÖMMEK" değil/yerine/>< GÖRMEK


- "GÖZDEN GEÇİRMEK" ile "İRDELEMEK"


- "HAKLILIK/HAKSIZLIK":
MECAZ değil HUKUK


- "HER ŞEY, DEĞİŞİR" değil HER ŞEY, (BELİRLİ/BELİRSİZ) BİR ŞEYE GÖRE DEĞİŞİR


- "İNSAN OLANLARIN DÜŞÜNEBİLİYOR OLMASI" ile/değil DÜŞÜNEBİLEN HERKESİN, İNSAN OLMASI


- "İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT" ile "YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE"


- "LAF ETMEK" ile "DİL UZATMAK"


- "MALUMUNUZ" ... ile/ve/değil/yerine/<> ANIMSARSANIZ ...


- "MALUMUNUZ" ... ile/ve/değil/yerine/<> BİLDİĞİNİZ GİBİ


- "ÖNEM VERMEK / ÖNEMLİ GÖRMEK"
ile/ve/||/<>/>
"ÖNCELİKLİ GÖRMEK"


- "TARİH OLMAK" ile/ve "TARİHE MAL OLMAK"


- "TEPEDEN İNME" ile/ve/||/<> "SONRADAN GÖRME"


- "TERS-DÜZ OLMAK/ETMEK" ile "ALT-ÜST OLMAK/ETMEK"


- "TEŞVİK ETMEK" ile/değil "ÇANAK TUTMAK"


- "ÜSTÜNDE DURMAK" ile "ALTINI ÇİZMEK" ile "PEŞİNDEN KOŞMAK"


- "ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK" ile/ve "YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK"


- "ÜZERİNDE DURMAK" ile/ve/yerine "ALTINI ÇİZMEK"


- (")BOŞLUK DOLDURMAK(") ile/ve/||/<> (")BOŞLUK TAMAMLAMAK(")


- (")EĞRİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/>/< (")DOĞRU(")

( Doğrulabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Eğrilebilir. )

( Ne "eğriler", doğrula; ne "doğrular", eğrile. )


- (")İNANMAK(") ile/ve/||/<> "YEMEK"/"YUTMAK"


- (")YÜKSELİP/İLERLEYİP BİRLEŞMEK(") ile/değil/yerine BİRLEŞİP YÜKSELMEK/İLERLEMEK

( 23 + 43 = 72 İLE/DEĞİL/YERİNE (2 + 4)3 = 216 )

( image )


- (B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İçtekileri, dışa alma, dışta görme/gösterme bilgisi. İLE/VE/+/||/<>/> Dıştakileri, içe alma, içte yaşama bilgisi. )

( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/||/<>/> Kendi.[hikmetin] | İlmi, yaşama geçirme bilgisi. )

( [konunun] Öncesi[Evvel] | Sonrası[Âhir] | İçi[Bâtın] | Dışı [Zâhir] İLE/VE/+/||/<>/> Zamanı | Zemini )

( 4N İLE/VE/+/||/<>/> 2N )

( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/||/<>/> Nerede? | Ne zaman? )

( Nasıl? İLE/VE/+/||/<>/> Niçin?[Ne için?] )

( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/||/<>/> Alt/ı ve üst/ü )

( Dört yön İLE/VE/+/||/<>/> Taban ve tepe )

( Yön İLE/VE/+/||/<>/> Konum )

( Değişken/araz. İLE/VE/+/||/<>/> Sabit/mutlak. )

( Akıl ile. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl ve/+ gönül ile. )

( Görü. İLE/VE/+/||/<>/> Öngörü. )

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İz'an. )

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İlmi/ni idrak. )

( Rükû İLE/VE/+/||/<>/> Kıyam/Secde )

( Çevre İLE/VE/+/||/<>/> Çekirdek )

( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/||/<>/> Merkez/Nokta )

( Doğrusal. İLE/VE/+/||/<>/> Dairesel. Döngüsel. )

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )

( "Yatay". İLE/VE/+/||/<>/> "Dikey". )

( "Dikey". İLE/VE/+/||/<>/> "Yatay". )

( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/||/<>/> Tanıdık/yakın. )

( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/||/<>/> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )

( Önce İLE/VE/+/||/<>/> Sonra )

( Âlim İLE/VE/+/||/<>/> Ârif )

( ben İLE/VE/+/||/<>/> BEN )

( Sıfat İLE/VE/+/||/<>/> Zât )

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Öz )

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Göz )

( Beden ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> Ledün ilmi. )

( İlmin marifeti. İLE/VE/+/||/<>/> Marifetin ilmi. )

( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> İlmin marifeti. )

( Tekillerin idrâki. İLE/VE/+/||/<>/> Tümellerin idrâki. )

( Müşkil çözer. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl üretir. )

( Nesneyi/maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/||/<>/> Nesneyi/maddeyi ve anlamı/mânâyı idrak becerisi yüksek kişiler. )

( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/||/<>/> İlm-i Husulî. )

( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/||/<>/> Tasavvur[Kavram] )

( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/||/<>/> İşiterek/dinleyerek. )

( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/||/<>/> Katılım ve sezgi ile. )

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )

( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/||/<>/> Gelenek ile. )

( Veri/ler ile. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgi/bilgelik ile. )

( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kendini bilmek. )

( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/||/<>/> Sorular ile. )

( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )

( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/||/<>/> Gafleti gideren. )

( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Herkes/e. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları/na. )

( İsteyene. İLE/VE/+/||/<>/> Hak edene. )

( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları bilir. )

( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/||/<>/> "40 yaş sonrası". )

( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmenin/bilginin kendi. )

( Bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )

( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/||/<>/> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )

( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/||/<>/> Birlikte paylaşımlarımızla... )

( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/||/<>/> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )

( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/||/<>/> İrfanı hür. )

( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/||/<>/> Bizde! [ Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! ] )

( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/||/<>/> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )

( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/||/<>/> Zamanla kazanılır. )

( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/||/<>/> Belki! )

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )

( Kendini bilmek ve Dıştakini/Gayrıyı bilmek İLE/VE/+/<> İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )

( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )

( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )

( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/||/<>/> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )

( Maluma bakar. İLE/VE/+/||/<>/> Mazerete bakar. )

( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )

( Bilgi[episteme]. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgelik/irfan[gnosis]. )

( Genel rahmet. İLE/VE/+/||/<>/> Özel rahmet. )

( Geçmiş. İLE/VE/+/||/<>/> Gelecek. )

( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )

( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )

( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )

( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )

( Seni/onu, başkasına bildiren. İLE/VE/+/||/<>/> Seni, sana bildiren. )

( FERZÂN[Fars.]: İlim ve hikmet/irfan. )

( İrfan öğretisi, insanlığı bir bütün olarak algılayıp insanlık değerlerine nerede olursa olsun, duyarlı olmayı öğretir. )

( Nesnesinde tutan. İLE/VE/+/||/<>/> Özneyi/kişiyi değiştiren. )

( Bilgisizliğe karşıdır. İLE/VE/+/||/<>/> Bağnazlığa karşıdır. )

( Bilge kişi, nutuk atan değil sabırlı olan, kin ve korkudan kurtulmuş olandır. )

( Kitaplarla. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanla[kişilerle]. )

( Bildiğini, duyduğunu/gördüğünü, deneyini anlatır/aktarır. İLE/VE/+/||/<>/> Yaşadığını, deneyimlediğini paylaş(tır)ır. )

( Bilgisizlerin/cahillerin davet edildiği. İLE/VE/+/||/<>/> Bilenlerin davet edildiği. )

( Celâl'den. İLE/VE/+/||/<>/> Cemâl'den... )

( Zorunluluk. İLE/VE/+/||/<>/> Anlayış. )

( "Cehennem". İLE/VE/+/||/<>/> "Cennet". )

( Dıştakileri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Var olarak [amaca ve olgunluğa] dönüşerek bilme. )

( Parçaları bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Bütünü/bütünlüğü bilme. )

( Nesneleri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Durumları bilme. )

( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/||/<>/> Uygulayımsal/pratik. )

( Göz ile, gözlemleyerek, araştırarak. İLE/VE/+/||/<>/> "Burun" ile, "koklayarak". )

( Dıştakiler, koşullar, durumlar, ayrıntılar. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme, saygı, çaba ve özen. )

( EPISTEME ile/ve/+/||/<>/> GNOSIS )


- (DAHA/EN) KORKUNÇ/VAHİM OLAN:
SOKAKTAKİ KARGAŞA ile/değil DİLDEKİ KARMAŞA

( Yaşamdaki en korkunç "durum" ya da deneyim, birini çok sevmektir.
[Sevgi kadar değerli bir duygunun nesi, nasıl korkunç olabilir? O sevgimizin yoğunluğunun o kişiyi kendimizden kaçırma olasılığının artırması ve ölümünün duyulmasından dolayı her an için geçerli ve etkisi yüksek olan çok korkutucu bir durumdur.] )


- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK

( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )


- [ne yazık ki]
"BİRİLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "HIRSIZA, YOL GÖSTERMEK" ile/ve/||/<> DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK


- [ne yazık ki]
"YÜZEYSEL/LİK" ile/ve/||/<> "SIĞ/LIK"


- [ne yazık ki]
AVCI ile/ve/=/||/<> AYI

( Hile bilir de. İLE/VE/=/||/<> Yol bilmez mi? )


- [ne yazık ki]
GEMİNİN BATMASI ile/ve/değil/||/<>/> SULARIN ÇEKİLMESİ

( Her zaman gemiler batmaz. Bu kez sular çekildi. )


- [ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/&gt;&lt;/> ZULÜM/ZALİM

( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )


- [ne yazık ki]
PARA ile/ve/||/<> DİN

( [ne yazık ki]
Konu "para" olduğunda, herkesin dini aynıdır. )


- [ne yazık ki]
KATLANMAK" ile/ve/||/<>/> "KANIKSAMAK" ile/ve/||/<>/> "KABULLENMEK" ile/ve/||/<>/> "ONAYLAMAK"

( Çoğu soruna "tanık olmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu soruna "katlanmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kanıksamaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kabullenmekten" dolayı. )


- | PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK

( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )


- 3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( )

( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )


- ABANMAK ile/ve/||/<> BOCA ETMEK


- ACI ve/||/<> İYİ NİYET

( Kuma yazılmalı. VE/||/<> Taşa kazınmalı. )


- AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA


- AÇIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN ile ÇIKARIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN

( Vajina. İLE Penis. )


- ADAM "SATMIŞLIĞI/M/IZ"
değil/ne yazık ki/><
ADAM "SANMIŞLIĞI/M/IZ"

( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )


- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN

( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
%100 )

( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
KESİN(LİK) )

( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )

( image )

( image )

( )

( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )

( DEFINETLY NOT[%0]
ALMOST NEVER[%10]~DOUBTFULLY[%20]~IMPROBABLY[%30]~UNLIKELY[%40]~
MAYBE[%50]~
PERHAPS[%60]~PROBABLY[%70]~LIKELY[%80]~ALMOST CERTAINLY[%90]~
DEFINITELY[%100] )


- AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER


- AHLÂKÎ OLGU değil OLGULARIN, "AHLÂKÎ" "YORUMLARI"

( Yoktur. | Vardır. )


- ARAYAN, BULUR!:
[ya] BELÂ ya da MEVLÂ


- ARKA TEKER ile/ve/değil/||/<>/> ÖN TEKER

( Ön teker nereye giderse, arka teker de oraya gider. )


- AŞILAMA ile KÜLTÜRLEME


- AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN

( Beğenilmeyecek bir davranış/tutum karşısında kınama, sitem bildiren söz. | "Aferin" anlamında bir davranışın, bir tutumun çok beğenildiğini bildiren söz. | Dervişler arasında kullanılan merhabalaşma. )


- AT, O "ADAMI"! ve/||/<>/> AT, O ADIMI!


- ATLAMAK ile/ve/||/<>/> PATLAMAK


- AUTOCRITAS" ile "POTESTAS"

( "Tanrıya ait". İLE "İnsana ait". )

( Evrende. İLE Dünyada. )

( Tüm güç, Tanrı'dan gelir.[Omnis potestas a deo.] )


- AYAKTA TUTMAK ile/ve/||/<> HAVADA TUTMAK


- AYIP (OLAN):
(")BİLMEMEK(") ile/ve/değil/||/<>/< ÖĞRENMEMEK


- BÂRİKA-İ HAKİKAT[Ar.] ve/||/<>/< MÜSÂDEME-İ EFKÂR[Ar.]

( Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar.
Gerçeğin kıvılcımı, düşüncelerin çatışmasından çıkar. )

( Gerçeğin kıvılcımı. VE/||/<>/< Düşüncelerin çatışması. )


- BAŞARILARDA ve/||/<> FELÂKETLERDE

( Gururu yenmek. VE/||/<> Ümitsizliğe direnmek. )


- BAŞKA (OLABİLİR/OLMAMALI):
"İÇİMİZDEKİ SAZLAR" ile/ve/||/<>/>< AĞZIMIZDAN ÇIKAN SÖZLER

( Duygular. İLE/VE/||/<>/>< Düşünceler. )


- BAŞTACI değil BAŞ TÂCI


- BAZI BİLGİLERİN SUNUMUNDA:
TAÇLANMAK ile/ve/değil/<>/&gt;&lt;/< TAŞLANMAK

( Taşlanılmadan, taçlanılmaz! )


- BELİRLİ OLMA ile/ve/||/<> FİLİZ VERME


- BEN:
"ŞUYUM/BUYUM, BU/ŞU KADARIM!" ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/>/< BEN'İM


- BER-HURDÂR[Fars. < BERHÛR] ile MUTLU

( Hisse, nasip, pay.)] )


- BİLDİĞİMİZİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLMEDİĞİMİZİ

( Bilmeyelim! İLE/VE/||/<>/< Bilelim! )


- BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT

( )


- BİLGİSİZ/CAHİL ile/değil/yerine/>< USLU/AKILLI

( Çaban bile boş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dursa da hoş. )


- BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( İnsan olmayan herşeyden bahseder. İLE/VE/||/<> İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Kişinin varoluşunu anlatır. )

( Varolan. İLE/VE/||/<> Var olması gereken. İLE/VE/||/<> Hayal ettiğini/n gerçekleştir(il)me(si). )

( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! )

( Sanatın özü, içsel bir deneyimi iletebilmek için dış formları kullanmaktır. )

( Sanatı olmayan millet, her zaman dilencidir. )

( Sanat: Mekânı/zamanı iyi kullanmak. | Görüp göstermek. )

( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )

( MİFTÂHÜ'S-SAÂDE ve MİSBÂHÜ'S-SİYÂDE )

( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )

( The essence of art is to use the outer form to convey an inner experience. )

( Sanat, dekoltedir. )

( Sanatın yolu, sanattır. )

( SANAT: Ben'in, yaratıcı gücünü keşfetmek. )

( Sanat, bir şeyi, başka bir şey olarak görme çabasıdır. | Başka bir şey olma olanağı tanımaktır. )

( Felsefe, kimsenin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir. )

( Felsefe, olan ile olması gereken arasındaki kavramsal düzendir. )

( Felsefe, düşüncenin merdiveni ve mirâcıdır. )

( Felsefe, ekinin/kültürün bilincine varmaktır. )

( ya, ya da[0 / I] İLE/VE/||/<> hem, hem de İLE/VE/||/<> hem, hem de | ne, ne de )

( "Öğrenilmiş sanat" olmaz! )

( Felsefenin en büyük özelliği, hakikat dışındaki herşeyden uzak tutabilmesidir. )

( Felsefe, üçlülük üzerinedir/üzerindendir. )

( Felsefe, mantık bilimidir. )

( FELSEFE = MUHABBET'ÜL/İSÂR'ÜL HİKMET )

( BİLİM~FELSEFE~SANAT )

( PHILO SOPHOS:
BİLGELİĞİ SEVMEK değil TANRI'YI SEVMEK )

( Her şeyi kaybetmiş sayılmayız. Her şeyi gösteren müziğimizi/sanatımızı kaybetmediğimiz sürece... )

( SCIENCE vs./and/||/<> PHILOSOPHY vs./and/||/<> ART )


- BİLMEYEN ile/değil/yerine BİLEN

( Direnir, isyan eder.[hemen hemen herşeye] İLE/DEĞİL/YERİNE Tâbi olur/olabilir.[doğaya, evrene, düzene, bilgiye, insana ...] )


- BİN ZAHMET ile/değil/yerine/></< BİR HOŞ SÖZ


- BİR BARDAK SUDA FIRTINA KOPARMAK ile/ve/||/<> ORTALIĞI VELVELEYE VERMEK


- BİR İŞİ/N:
"UCUNDAN TUTMAK" ile/değil/yerine/>< "OMUZLAMAK"


- BÜYÜK KONUŞMA ile/ve/değil/||/<> İDDİA


- BUZ ile/ve SU

( Üzerine damga yapılmaz! İLE/VE Üzerine yazı yazılmaz! )


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ADÂLET

( Düşüncesiz ya da alçak düşünceleri olanlar için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüksek düşünceleri olanlar için. )


- ÇIT ÇIKARMAMAK ile/ve/||/<> GIKININ ÇIKMAMASI


- CÜMBÜR-CEMAAT değil CUMHUR-CEMAAT (GİTMEK)


- DÂVÂ "GÜTMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "DÂVÂ GÖRMEK"


- DAVUL ve/||/<> TOKMAK

( Davul, ayrı kişide; tokmak, ayrı kişide olmaz! )


- DEMEDİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENİLMEDİ

( Karl Marx, "Din, halk için afyondur" demedi!
Adam Smith, "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" demedi!
Thomas Hobbes, "İnsan, insanın kurdudur" demedi!
Niccolò Machiavelli, "Her şey mübahtır" demedi!
İbn Haldun, "Coğrafya, kaderdir" demedi!!! )


- DEMİR ile/ve/değil/||/<>/< EMİR

( "Emir, demiri keser." )


- DEPREM ve/||/<> YANGIN

( )


- DİDİK DİDİK (ARAMAK, ARAŞTIRMAK, KURCALAMAK, İNCELEMEK)


- DİKKATİNİ:
"ÇELMEK" değil ÇEKMEK


- DİZE GELMEK" ile/ve/||/<> DİZ ÇÖKMEK

( Bilgi ve zekâ karşısında. İLE Sevgide. )


- DOYMAK(SINIRA GELMEK) ile/yerine GEREKSİNİM DUYDUĞUN KADARINI ALMAK


- DÜŞMAN/LIK ve/||/<> YAKIN/LIK

( "Hiçbir şey, çetin düşmanlar kadar birbirine yakın değildir." )


- DÜŞÜNCE ve/||/<>/< MANTIK
ve/||/<>
EYLEM ve/||/<>/< EDEB

( Düşüncenin edebi, mantıktır. VE/||/<> Eylemin mantığı, edebdir. )


- DUVARI SIRTINA YASLAMAK ile/değil/>< DUVARA SIRTINI YASLAMAK


- EDEBÎ (OLAN) ile/ve/||/<>/>/< EBEDÎ (OLAN)


- EDEN BULUR (KADER[Ar. < KADAR]/KARMA[Hintçe]) ile/ve/||/<>/> NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN


- EDEP ve/||/<>/< AKIL

( Kişinin, aklı kadar edebi; edebi kadar da ederi vardır. )


- ELE "GEÇİRME" ile "EL KOYMA"


- ELE "GEÇİRMEK" ile/değil/yerine "ELDE ETMEK"


- ELE GEÇİRMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNETEBİLMEK

( )


- EN BÜYÜK DÜŞMAN

( ARZU VE İHTİRASLAR )

( En büyük düşman, bakacağın son yerde saklanır. )


- EVRÂD[< VİRD]

( OKUNMASI ÂDET OLUNAN DÎNÎ DUALAR, HER ZAMAN DİLDE VE AĞIZDA DOLAŞAN SÖZLER )


- FAKİRİN CANI değil/yerine "ZENGİNİN" MALI


- GELİŞİM/DEĞİŞİM:
YUKARIDAN, AŞAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<> İÇTEN, DIŞA

( image

image )


- GELİŞMİŞ/LİK ve/||/<>/> YALINLAŞ(TIRIL)MIŞ/LIK

( Yalınlaşmak/yalınlaştırabilmek, gelişmişliğin, en son durumudur. )


- GENİŞ ZAMANDA ile/ve/||/<> DAR ZAMANDA

( Sıkı olabilirsek. İLE/VE/||/<> Ferah olabiliriz. )


- GENİŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAPSAMLI


- GEVEZELİK ve/||/<> GAFLET

( Bilgelik/hikmet/irfan bulunmayan söz. VE/||/<> Düşünce ve bilgi bulunmayan susma/sükût. )


- GÖLGELEMEK ile/ve/||/<> KAPATMAK


- GÖZDEN GEÇİRME ile KOLAÇAN ETME

( ... İLE Herhangi bir amaçla çevreyi dolaşıp pek belirli etmeksizin gözden geçirme. )


- GÜÇ ile/ve DİRENÇ

( POWER vs./and RESISTANCE )


- HAK ve/||/<> TAŞ

( Yerini bulur. VE/||/<> Gediğini bulur. )


- HAKLI OLARAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALİYLE


- HATA ile/ve/||/<> DENEYİM

( Hatalarımız, deneyimimizi artırır; deneyimlerimiz de hatalarımızı azaltır. )


- HAVA "ATMAK" ile/değil/yerine PAYLAŞMAK


- HAVA ATMAK ile/ve/değil/yerine/||/</>< HAVA KATMAK


- HAZ ile/değil/yerine OLGUNLUK

( Olgunluk, hazzı erteleyebilme becerisidir. )


- HEDEFİ BELİRLEMEK ile/ve/||/<>/> ÇITAYI YÜKSELTMEK


- HERKES, "HER ŞEYİN FARKINDA"
ile/değil/||/<>/<
"HİÇKİMSE, HİÇBİR ŞEYİN FARKINDA DEĞİL" DEĞİL


- HIZLI GİTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZAĞA GİDEBİLMEK

( [... için/istiyorsak ...]
Yalnız gidilmeli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birlikte gidilmeli. )


- İKİ YIL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALTMIŞ YIL

( Konuşabilmek için gerekli zaman. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Susabilmek ve susabilmeyi anlayabilmek için geçen [ya da bu kadar uzun sürmeyebilecek] zaman. )


- İLERİ GİTME! ve/||/<> GERİDE KALMA!

( [vururlar] Başına. VE/||/<> Kıçına. )


- İNCE "ELEYİP" SIK DOKUMAK değil İNCE EĞİRİP SIK DOKUMAK


- IŞIĞI GÖRMEK ile/ve/değil/||/<>/< IŞIKLA GÖRMEK

( )


- İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN ve/||/<> NE VERİRSEN ELİNLE, O DA GELİR SENİNLE ve/||/<> SADECE İŞİNİ YAP, BIRAK ULUSUNLAR


- KAFAMIZIN KARIŞMASI ile/ve/değil/||/<>/< EZBERİMİZİN BOZULMASI


- KAFANIN KARIŞMASI değil ZİHNİN BULANIKLAŞMASI


- KALAN SAĞLAR ile/ve/||/<> KALAN SAHALAR
(BİZİMDİR)


- KALBURA ile/ve/||/<> KEVGİRE DÖNMEK/ÇEVİRMEK


- KANALİZASYON ve/||/<> HAMAM ve/||/<> KÜTÜPHANE

( Kentin kirini alır götürür. VE/||/<> Gövdenin kiri temizlenir. VE/||/<> Aklın boşlukları/"tozları" alınır. )

( Pis ve atık suların özel kanallar aracılığıyla belirli merkezlerde toplanıp atılmasını sağlayan düzen, lağım döşemi. VE/||/<> Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam. | Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer. VE/||/<> Betiklik/kitaplık. | Betik satılan dükkân, betikevi. )


- KARIŞTIRMAK ile KURCALAMAK

( TO MIX vs./and TO DELVE )


- KAYIPLA:
"BAŞA ÇIKAMAMAK" ile/değil/yerine/>< BAŞA ÇIKMAK


- KAYITSIZ/LIK/TAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAYIŞ/TAN

( Bazen, bazıları için, bazı/çoğu durum, olay, tutum ve davranışlar, kayıtsızlıktan dolayı değil ("fazla") anlayıştan/irfandan ileri gelebilir. [Göründüğü gibi yorumlayabilmenin yanı sıra ve karşısında, aykırı/aşırı görmeyebiliriz de.] )


- KAZANMAK" ile/değil/yerine/>< TARTIŞMAK

( "Kazanmak için başlanılmış" tartışma, kaybetmenin ilk adımıdır. )


- KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR ile/ve/||/<> RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BİÇER


- KIÇINDAN ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN değil/< KIŞRINDAN(KABUĞUNDAN) "ANLAMAK/ANLAYAN/UYDURAN"


- KİLİTLENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ODAKLANMAK


- KİME NİYET ile/ve/||/<>/> KİME KISMET


- KİMSE, KİMSEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR ve/||/<>/> HERKES, HERKESE MUHTAÇ OLABİLİR


- KİŞİ/İNSAN ve/||/<>/< ZAAF

( Kişi, "zaafları"nın toplamı kadardır. )


- KİŞİLERİ:
"EZMEK" ile/değil/yerine "YÜKLENMEK"


- KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK

( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )


- KONAR GÖÇER/LİK ile/ve/||/<> YÜZER GEZER/LİK


- KOPMA:
(")İNCELDİĞİ(") YERDEN ile/değil/ne yazık ki "İNCİNDİĞİ/MİZ / İNCİTTİĞİ/MİZ" YERDEN


- KORKAĞIN "KILICI" ile/değil/yerine/>< CESURUN BAKIŞI


- KÜL OLMAK" ile/ve/||/<> "GÜL OLMAK"

( Nefsini yakarak. İLE/VE/||/<> İyilik yaparak. )


- LÂ EDRÎ ile ANONİM/YAZARI BİLİNMEYEN


- LEŞ ile/değil/||/<> CESET


- MAHATMA GANDHI

( Gandhi'nin yaşamla ilgili sorulara verdiği yanıtlar...

- En hoş gün?
Bugün...

- En kolay olan?
Yanılmak...

- En büyük engel?
Korku...

- En büyük yanlış?
Vazgeçmek...

- Tüm kötülüklerin temeli?
Bencillik...

- En iyi oyalanma biçimi?
Çalışmak...

- En büyük çöküş?
Ümitsizlik...

- En iyi eğitmenler?
Çocuklar...

- En temel olan?
İletişim...

- En çok mutlu eden?
Başkalarına yararlı olmak, iyilik yapmak...

- En büyük gizem?
Ölüm...

- En büyük kusur?
Huysuzluk...

- En tehlikeli kişi?
Yalancı...

- En zararlı düşünce?
Kıskançlık...

- En hoş armağan?
Bağışlama...

- En kısa yol?
Düz, doğru yol...

- En güçlü duygu?
İç huzur...

- En iyi koruyucu?
Iyimserlik, keşfetmek...

- En gerekli kişiler?
Sevgili ve dostlar...

- Yaşamdaki en harika olan?
Sevmek...<3

)


- MALUMUN ...:
İLÂNI değil İLÂMI


- MARTAVAL (OKUMAK) ile/ve/değil/yerine MASAL (ANLATMAK)


- MERT ile/ve/||/<> CÖMERT

( [derler ...] Canını alırlar. İLE/VE/||/<> Malını alırlar. )


- MESKENET[Ar.] ile MÂZERET[Ar.]

( "Meskenet, mâzeret teşkil eder mi?" )


- MİZÂC-I VAKTE VÂKIF OLMAK ve/||/<> KEYFİYET-İ HÂLE ÂRİF OLMAK


- MOZAİK[Fr. < MOSAIQUE] ile/değil/yerine BAĞDAŞTIRIM


- MÜDAFAA:
HATTI ile/ve/değil/||/<>/< SATHI


- MÜDAHALE EDEMEMEK ile/değil TAHAMMÜL EDEMEMEK


- MÜREKKEP "YALAMAK" ile "OKUMAK"

( Âharlanmış kağıt bezir işi mürekkebi emmediği için yanlış yazıldığında ıslatarak silmek mümkündür. Hattatlar ellerini tükürükleyerek ya da yalayarak yanlışlarını düzelttiklerinden "mürekkeb yalamak" deyimi ortaya çıkmıştır. )


- MÜTEŞEBBİH:
"BENZER" ile/ve/değil/||/<>/< ŞÜPHE


- MUTSUZLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MUTLULUK

( Sahip olduklarımızı unuttuğumuzdan dolayı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sahip ol(a)madıklarımıza ulaşmak için. )

( En mutsuz kişi, geçmiş ve/ya da geleceğe (fazla) odaklı olandır. )


- NE ALÂKA/KEL ALÂKA değil/yerine/= NE İLGİSİ VAR/İLGİSİ YOK


- NELER DOĞAR ve/||/<>/< GÜN DOĞMADAN

( Gün doğmadan, neler doğar. )


- NEREDEN GELDİĞİNİ:
BİLMEYEN ile/değil/yerine/>< BİLEN

( [nereye gideceğini] Bilmez. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilir. )


- NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


- ÖFKE GÜCÜ" ve "İSTEK/ARZU GÜCÜ" | ile/ve/değil/yerine/<>/> AKIL GÜCÜ

( Öfkeni, akılla yenemiyorsan, kendini, insandan sayma! )

( Öfkenin her zaman bir nedeni vardır fakat iyi bir nedeni yoktur. )


- OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( Kurnaz kişiler, okumayı küçümser; basit kişiler, ona hayran olur; akıllı kişiler ise ondan yararlanır. )

( Okumak bir kişiyi doldurur, kişilerle konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır. )

( Kişi kendini yetiştirmek/terbiye etmek için okumalıdır! [Başkalarına bilgi satmak için değil!] )

( Kitap okumak, sevgilinin fotoğrafına bakmak gibidir. )

(

Büyük buluş! )

( )

( image )

( Bir kitabı okurken geçen iki saatin, yaşamımın çoğu yılından daha dolu olduğunu fark edince, bir kişinin yaşamının ürkütücü hiçliğini düşünürüm.

Sabahattin Ali )

( "Okuma Alışkanlığı Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( READING! and READING! and READING! )


- ÖVMEK ile/ve/||/<>/>< GÖMMEK


- PARAGRAF:
AÇMAK ile/ve/||/<> OLUŞTURMAK


- PARANLA "VEZİR", AKLINLA REZİL OLMAK
ile/değil/yerine/><
PARANLA "REZİL", AKLINLA "VEZİR" OLMAK


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- POLYBIUS ve/||/<> MONTESQUIEU

( Hiçbir şey insan kalbindeki vicdandan daha korkunç bir tanık ya da daha dehşet verici bir suçlayıcı olamaz. İLE " 'Önyargı' dediğimiz, bazı şeylerin bilinmemesi değil kişinin, kendini tanımamasıdır." )


- POMPA/LAMA ile/ve/||/<> KÖRÜK/LEME


- PUL ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> KUL

( Varsa pulun, cümle âlemdir kulun. )


- RAHAT OLDUĞUMUZDA ile/ve/||/<>/> SIKILDIĞIMIZDA

( Sıkılabilelim ki. İLE/VE/||/<>/> Rahat olabilelim. )


- SAĞLAM ZİHİN ve/||/<>/>/< SAĞLAM GÖVDE

( Sağlam anlık[zihin], sağlam gövdede bulunur. VE/||/<>/>/< Sağlam gövde, sağlam anlıkta[zihinde] bulunur. )


- SAHNE TOZU YUTMAK ile/ve/||/<> MÜREKKEP YALAMAK


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)

( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )

( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )


- SOLUK "MEKİĞİ" ve/||/<>/> KAZA VE KADER "MAKASI"

( Yaşam kumaşını dokur. VE/||/<>/> O kumaşı biçer. )


- SONA BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< YOLA BAKMAK


- SORUN(LAR)LA:
"BAŞ BAŞA OLMAK" değil YÜZ YÜZE OLMAK


- SU ile/ve/değil/||/<>/>/ne yazık ki "İNAT"

( Doğada. İLE/DEĞİL/||/<>/>/NE YAZIK Kİ İnsanlaşamamış olanda. )

( İkisinin de önünde hiçbir şey duramaz! )


- TAMAMEN "BOMBOŞ" değil TAMAMEN BOŞ (ya da BOMBOŞ)


- TANIM ile/ve/||/<>/< TANIMIN TANIMI

( Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme ya da açıklama. İLE/VE/||/<>/< Her parçasını içinde barındırabilen/birleştiren, dışında kalanlara engel olan.[Efrâdını câmî, ağyârını mânî.] )


- TEVFİK FİKRET ile/ve/||/<>/> ATATÜRK

( Kimseden ümmîd-i feyz etmem, dilenmem perr-ü-bâl
Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâirim,
İnhinâ tavk-ı esâretten girandır boynuma;
Fikri hür, irfanı hür, vicdânı hür bir şâirim.

(Kimseden bir yarar ummam ben, dilenmem kol kanat.
Kendi boşluk, kendi gökkubbemde kendim gezginim.
Bir eğik baş, bir boyunduruktan ağırdır boynuma;
Fikri hür, irfânı hür, vicdanı hür bir şairim.)

Tevfik Fikret )

( )


- TONGA[argo] değil/yerine/= HİLE, DÜZEN, TUZAK


- TOPLUMLARI:
BİLGİNLER/AYDINLAR AYDINLAT("A")MAZSA ne yazık ki/> ŞARLATANLAR ALDATIR


- TUT! ve/||/<> YUT!

( Kendi sözünü. VE/||/<> Başkasının/yabancının/bilgisizin sözünü. )

( Sırları. VE/||/<> "Öfkeyi." )


- TUZAĞA DÜŞ(ÜR)MEK ile/ve/değil/||/<>/< GAFİL AVLA(N)MAK


- UÇUK-KAÇIK


- UNUTACAĞIZ ve/||/<> UNUTULACAĞIZ

( Biraz zaman geçince. VE/||/<> Biraz zaman geçince. )


- UYGUN OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/< AİT OLMAK

( Bir yere "uygun olmak", oraya ait olduğumuz anlamına gelmez. )

( )


- YÂD ETME! ile/ve/||/<>/> FERYÂD ETME!

( Geçmişi. İLE/VE/||/<>/> Geleceğe.
Geçmişi yâd etme, geleceğe feryâd etme! )


- YAKALAMA ile/ve/||/<> BELİRLEME


- YAKIP YIKMAK


- YAN YANA YÜRÜYEMİYORSAK ile/||/<>/> ÜSTÜNE ÜSTÜNE YÜRÜMEK


- YAŞLILIK ve/||/<> SAYRILIK ve/||/<> KITLIK ve/||/<> ÖLÜM

( "Mahşerin dört atlısı." )


- YER VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİT VERMEK


- YIRTICI ile/ve/||/<> AVCI


- YOK YA:
ŞAŞIRMA ile/ve/||/<> DEĞİL'


- YOKLUĞU PAYLAŞMAK değil VARLIĞI PAYLAŞMAK ve/||/<> İYİ GÜN DOSTU OLMAK değil KÖTÜ GÜN DOSTU OLMAK


- YOL GEÇEN HANI ile ...

( Beyazıt'ta, Çarşıkapı - Kapalıçarşı arasında bulunan eski bir han. )


- YOLDAN ÇIKAN ile/değil/yerine/>< YOLA ÇIKAN

( Yola çıkıp varmayan, yoldan çıkıp varan olmamıştır. )


- YÜZSÜZLEŞMEK değil/yerine/>< YÜZLEŞMEK

( Ya hatalarımızla yüzleşiriz ya da hatalarımızla yüzsüzleşiriz. )


- ZAMAN ...:
" 'GEÇSE/GEÇSİN' DİYE BEKLEDİĞİNDE" ile/ve/||/<> " 'DURSA/DURSUN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"

( Durur [gibi algılanır]. İLE/VE/||/<> Geçer [gibi algılanır]. )


- ZAMAN ile/ve/<> SEVGİ

( Sevdiklerinize zaman ayırın! Yoksa, zaman, sizi sevdiklerinizden ayırır. )

( TIME vs./and/<> LOVE )


- ZAMAN ve/<> ZEMİN/MEKÂN/YER

( İnsan, mekândan, zamana geçiştir. )

( Terazi var, tartı var, herşeyin bir zamanı var. )

( Bazı işlerde/hizmetlerde de zaman ve zemin gözetmek olmaz. )

( Varolanlar'ı birbirlerine göre belirleyen koordinatlar. )

( İrfân'ın göstergesi, doğru/uygun zaman ve zemine göre konuşmak ve hareket etmektir. )

( İşitme. VE/<> Görme. )

( Nesnelerin ard ardalığı. VE/||/<> Nesnelerin yan yanalığı. [GERÇEK/LİK] )

( TIME and/<> PLACE )


- ZENGİN OLMAK:
KANUN KADAR değil KARUN KADAR


- "(ZIR)DELİ" ile/değil DÂHİ


- "EKMEK BULAMAYANLAR PASTA YESİN":
PASTA değil ÇÖREK


- "GEÇMİŞE DÖNME İSTEĞİ" ile/değil/yerine GEÇMİŞLE İLİŞKİ KURMAK


- "KARTAL"IN:
SOLA BAKAN TARAFI ile SAĞA BAKAN TARAFI


- "KİŞİLERİ KONUŞMAK" ile/değil/yerine KİŞİLERLE KONUŞMAK


- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER


- [ne yazık ki] :( ((((((
DENİZ GEZMİŞ ve/||/<> YUSUF ASLAN ve/||/<> HÜSEYİN İNAN


- [ne yazık ki]
HASAN FEHMİ ile/ve/||/<> ABDİ İPEKÇİ ile/ve/||/<> ÇETİN EMEÇ ile/ve/||/<> UĞUR MUMCU ile/ve/||/<> ÖTEKİLER


- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER


- [ne yazık ki]
PARA ile/ve/||/<> DİN

( [ne yazık ki]
Konu "para" olduğunda, herkesin dini aynıdır. )


- [ne yazık ki]
SAVAŞTAN GERİYE KALANLAR:
ÖLÜLER "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> YAS TUTANLAR "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> HIRSIZLAR "ORDUSU"


- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<>/> KENDİ YALANINA İNANMAK


- [ne yazık ki]
KATLANMAK" ile/ve/||/<>/> "KANIKSAMAK" ile/ve/||/<>/> "KABULLENMEK" ile/ve/||/<>/> "ONAYLAMAK"

( Çoğu soruna "tanık olmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu soruna "katlanmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kanıksamaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kabullenmekten" dolayı. )


- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM


- | AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA


- ABU SIMBEL TAPINAĞI ile/ve/||/<> NEFERTARI TAPINAĞI


- ADLÎ ile ADLÎ


- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)


- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN


- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL


- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ


- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ


- ATATÜRK ve/||/<> ANITKABİR


- ATATÜRK ve/||/<>/< BEHİÇ ERKİN


- BAĞIMSIZLAŞMA ile/ve/||/<> WILLIAM/WILHELM TELL


- BÂKİ'NİN:
25 YAŞ ÖNCESİ ŞİİRLERİ ile/ve 25 YAŞ SONRASI ŞİİRLERİ


- bâkî[Ar. < BEKÂ çoğ. BEVÂKİ] ile bâkî[Ar. < BÜKÂ] ile BÂKÎ[Ar.]


- BANDIRMA VAPURU ile/ve/||/<>/> KARADENİZ VAPURU


- BANU ÇİÇEK ve/<> BAMSI BEYREK


- BENJAMIN ile BENJAMIN


- BİLDİĞİMİZİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLMEDİĞİMİZİ

( Bilmeyelim! İLE/VE/||/<>/< Bilelim! )


- BİLİM TARİHİ'NDE:
J.J SÉDILLOT ve/||/<> L.A SÉDILLOT


- BİLİM TERİMİ/KAVRAMINDA:
1924 ve/<>/< 1837


- BİLİMSEL DEVRİM:
KOPERNİK ve/<> BRAHE ve/<> KEPLER ve/<> GALILEO ve/<> NEWTON


- BİR ile/ve/||/<> VAR


- BİZİM:
GOETHE ve/||/<> YUNUS


- ÇALIŞMAYA ALIŞMAK ile/ve/||/<>/> ALIŞMAYA ÇALIŞMAK


- CAMİ ile DEFTERDAR CAMİİ[1541]
(NAZLI MAHMUT EFENDİ)


- CANLILARI İNCELEME (B)İLİMİ ile/ve İNSANIN OTOPSİSİNİN (B)İLİMİ


- ÇEHOV değil ÇEHOF


- CEMİL TOPUZLU ve/||/<> CEMALETTİN EFENDİ


- CEZAYİR'Lİ HASAN PAŞA ile "CEZAYİR'Lİ HASAN PAŞA"LAR


- CHARLES TRIPP ve/||/<> ELI BOWEN


- ÇİÇEK AŞISI ve/||/<>/< EDWARD JENNER


- CİHANGÎRLER:
CENGİZ HAN ve (BÜYÜK) İSKENDER ve YAVUZ SULTAN SELİM ve NAPOLYON


- ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY


- CUMHURİYET ANITINDA:
PIETRO CANONICA ve/||/<> SABİHA ZİYA


- DAĞ ile TEPE

( CEBEL[çoğul > CİBÂL] ile ... )

( KÛH ile ... )

( MOUNTAIN vs. HILL )


- DAHHÂK[Ar. < DIHK] ile Dahhâk[Fars.]


- DAHİ ile DÂHİ


- DEMEDİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENİLMEDİ

( Karl Marx, "Din, halk için afyondur" demedi!
Adam Smith, "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" demedi!
Thomas Hobbes, "İnsan, insanın kurdudur" demedi!
Niccolò Machiavelli, "Her şey mübahtır" demedi!
İbn Haldun, "Coğrafya, kaderdir" demedi!!! )


- DEPREM ve/||/<> YANGIN

( )


- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ


- DÜNYANIN ÇEVRESİNİ DOLAŞAN İLK KİŞİ:
MACELLAN değil HENRY


- DÜŞMAN/LIK ve/||/<> YAKIN/LIK

( "Hiçbir şey, çetin düşmanlar kadar birbirine yakın değildir." )


- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/> İZLENİM


- EKİZDE(FOTOĞRAFTA):
70'LER ile/ve/||/<>/> 80'LER ile/ve/||/<>/> 90'LAR ile/ve/||/<>/> 2000'LER ile/ve/||/<>/> 2010'LAR


- EKİZDE(FOTOĞRAFTA):
ANALOG ile/ve/||/<>/> DİJİTAL


- ERATOSTHENES ve/||/<>/> STRABON

( Ἐρατοσθένης VE/||/<>/> Στράβων )


- EROS ve/||/<> LİBİDO
ile/ve/||/<>/<
TANATOS ve/||/<> DESTRUDO


- ESPERANTO ile/ve POLİGRAFİ


- EULER ve LAGRANGE ve KANT


- F. NIETZSCHE ve/||/<> S. FREUD ve/||/<> K. MARX


- FAZIL BEY ile VECİHİ HÜRKUŞ


- FELSEFE/KAVRAM ANSİKLOPEDİSİNDE:
ARİSTOTELES ile/ve HEGEL


- FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE


- FUZÛLÎ[Ar.] değil/yerine/= ERDEMLİ | GEREKSİZ/YERSİZ/BOŞUNA


- GERARDUS MERCATOR ve/||/<> JODOCUS HONDIUS


- GOETHE ve/||/<> HERDER


- GÜL BABA ile/ve GÜL BABA


- GÜZELLİK ve/||/<> BİRİNİ SEVMEK


- HASAN-ül BASRİ ile/ve/<>/< VÂSIL b. ATA


- HATİCE SULTAN ve/<> MERLING (ve YAZIŞMALARI)


- HATT ile ŞEYH HAMDULLAH KARAHİSAR HATTI


- HEGEL'İN:
"DİYALEKTİK FELSEFESİ" değil
KURGUL FELSEFESİ


- HEREDOT ile/ve/değil TUKİDİDES


- HİTÂB/EN ile/değil İTHÂF/EN


- HİYEROGLİF ile/ve ABECE


- HOMEROS ile/ve/||/<> HESIODOS


- HÜKÜMDAR["KRAL/PAPA"]:
"YASALARLA BAĞLANMIŞ/SINIRLANDIRILMIŞ DEĞİLDİR" ve/||/<> AKILLA BAĞLANMIŞ/SINIRLANDIRILMIŞ DEĞİLDİR

( LEGIBUS SOLUTUS et/||/<> RATIONE ALLIGATUS )


- HZ. İBN ARÂBÎ ve/||/<> AZİZ PAVLUS (SEYAHATNÂMELERİ)


- HZ. İSA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SOKRATES


- HZ. MÛSA ile MÛSA b. MEYMÛN


- I. RAMSES ile/ve/||/<>/> II. RAMSES


- İBN BATUTA ile/ve/||/<>/> EVLİYA ÇELEBİ


- İBN NEDİM[v. 385/995] ve/<> HAYYAM et-TEVHÎDÎ[v. 400/1009] ve/<> YÂKÛT-ÛL HAMEVÎ[v. 629/1229]


- İBN YUNUS ile KEMALEDDIN İBN YUNUS


- İÇİNDE ile/ve/değil/||/<>/>/< İÇİNDEKİ İÇİNDE(FİH-İ MA FİH)


- İHSAN FAZLIOĞLU BETİKLERİNDE:
KENDİLİK ile/ve/||/<> KİMLİK


- II. MAHMUT ve/||/<>/> ABDÜLAZİZ ve/||/<>/> FEYZİ PAŞA/FEYZULLAH İZMİDÎ


- II. RAMSES'İN:
YAŞAM TAPINAĞI ile/ve/||/<> ÖLÜM TAPINAĞI


- II. RAMSES ile/ve/||/<> HZ. MUSA


- İKİ MISIR'LI


- İKİ YIL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALTMIŞ YIL

( Konuşabilmek için gerekli zaman. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Susabilmek ve susabilmeyi anlayabilmek için geçen [ya da bu kadar uzun sürmeyebilecek] zaman. )


- İKLİM HARİTASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ANAKARA/KITA HARİTASI


- İKONALARDA:
HZ. MERYEM ve HZ. MERYEM'İN YANINDAKİ


- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK


- İNSAN GELİŞİMİ KURAMCILARINDA:
MARGARET MAHLER ile/ve/||/<> JOHN BOWLBY ile/ve/||/<> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<> ERIK ERIKSON ile/ve/||/<> JEAN PIAGET ile/ve/||/<> DANIEL STERN


- İNSAN:
DÜNYANIN ve/||/<> TOPRAĞIN TUZU


- ISIS ve/||/<> OSIRIS


- İZİDOR ile/ve/||/<>/> İZİDOR


- JEREMY BENTHAM ile/ve/||/<>/> JAMES MILL ile/ve/||/<>/> JOHN STUART MILL


- JURO[Juro özel adından]


- KANALİZASYON ve/||/<> HAMAM ve/||/<> KÜTÜPHANE

( Kentin kirini alır götürür. VE/||/<> Gövdenin kiri temizlenir. VE/||/<> Aklın boşlukları/"tozları" alınır. )

( Pis ve atık suların özel kanallar aracılığıyla belirli merkezlerde toplanıp atılmasını sağlayan düzen, lağım döşemi. VE/||/<> Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam. | Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer. VE/||/<> Betiklik/kitaplık. | Betik satılan dükkân, betikevi. )


- KAODAİZM


- KAVRAM ve/||/<>/> TİKEL SANAT


- KAVRAMIN:
AKILSALLIĞI ile/değil TARİHSELLİĞİ


- KAYISI ile KAMAREDDİN


- KENTSEL "ÖTELEME" ile/değil/yerine/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM


- KEREN ile/değil KARAN


- KİM II SUNG ve/<> KİM JONG II


- KİMYA/GER ile SİMYA/GER ile el-KİMYA


- KIZKULESİ ile/ve/||/<> KIZKULESİ SOKAĞI


- KOPERNİK:
"MODERN ASTRONOMİNİN İLKİ" değil
ANTİK EVREN ANLAYIŞININ, SON TEMSİLCİSİ


- KORKU[PHOBOS] ile/ve/<> DEHŞET[DEIMOS]


- KOTA KİNABALU ile/ve/<> KİNABALU MİLLİ PARKI


- KURTULUŞ SAVAŞI'MIZDA:
KAĞNI ve/||/<>/> UÇAK


- LUKIANOS ile/ve/||/<> JULES VERNE


- MAHATMA GANDHI

( Gandhi'nin yaşamla ilgili sorulara verdiği yanıtlar...

- En hoş gün?
Bugün...

- En kolay olan?
Yanılmak...

- En büyük engel?
Korku...

- En büyük yanlış?
Vazgeçmek...

- Tüm kötülüklerin temeli?
Bencillik...

- En iyi oyalanma biçimi?
Çalışmak...

- En büyük çöküş?
Ümitsizlik...

- En iyi eğitmenler?
Çocuklar...

- En temel olan?
İletişim...

- En çok mutlu eden?
Başkalarına yararlı olmak, iyilik yapmak...

- En büyük gizem?
Ölüm...

- En büyük kusur?
Huysuzluk...

- En tehlikeli kişi?
Yalancı...

- En zararlı düşünce?
Kıskançlık...

- En hoş armağan?
Bağışlama...

- En kısa yol?
Düz, doğru yol...

- En güçlü duygu?
İç huzur...

- En iyi koruyucu?
Iyimserlik, keşfetmek...

- En gerekli kişiler?
Sevgili ve dostlar...

- Yaşamdaki en harika olan?
Sevmek...<3

)


- MAKİNE'DE:
DÖRT AŞAMA ve/||/<>/> DÖRT KİŞİ


- MÂNİ'[Ar. < MEN | çoğ. MENEA] ile MA'NÎ/MÂNÂ[Fars.] ile Mânî[Fars.] ile MANİ[Ar.]


- MARCEL CAMUS ile ALBERT CAMUS


- MARCOS:
MARGARITAS ve/||/<> ALTAMIRANO ve/||/<> RANCHONUEVO ve/||/<> COMITAN ve/||/<> OCOSINGO ve/||/<> SAN CRISTOBAL


- MARIN MERSENNE ve/||/<> THOMAS HOBBES ve/||/<> PIERRE GASSENDI


- MARTIN LUTHER ile MARTIN LUTHER KING


- MARX ve FREUD


- MECZÛB ve/||/<>/> DİLEKÇESİ...


- MERYEM ile 12 MERYEM


- MISIR TAKVİMİ ile/ve/||/<> ÖMER HAYYAM TAKVİMİ


- MORION ile/ve/||/<> HIGGS


- MUSA ve MAYMONIDES ve LEVINAS


- MUSTAFA KEMAL/ATATÜRK ile/ve/||/<>//< KÂZIM KARABEKİR


- NAMIK KEMAL ve/||/<>/< ABDÜLLÂTİF SUPHİ PAŞA


- NAPOLYON ile/ve/<> VIII. HENRY


- NEFERTİTİ ile ...


- NESRİN OLGUN ARSLAN ile/ve/||/<> BENGİSU AVCI


- NOEL (SANTA CRUZ) ile/ve/değil YILBAŞI (ST. SYLVESTER)


- NÜMİSMATİKTE[Fr. NUMISMATIQUE < Lat. < NUMISMA / Yun. < NOMISMA]:
KAVRAMLAR ile TERİMLER ile TARİHÇE


- NUSRAT["NUSRET" değil!] ve/||/<>/>/< ERTUĞRUL


- OEDIPUS:
ŞİŞ AYAK ile/ve/||/<> BİLEN AYAK(KİŞİ)


- OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK! ile/ve/değil/||/<>/> OKUMAK!

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( Kurnaz kişiler, okumayı küçümser; basit kişiler, ona hayran olur; akıllı kişiler ise ondan yararlanır. )

( Okumak bir kişiyi doldurur, kişilerle konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır. )

( Kişi kendini yetiştirmek/terbiye etmek için okumalıdır! [Başkalarına bilgi satmak için değil!] )

( Kitap okumak, sevgilinin fotoğrafına bakmak gibidir. )

(

Büyük buluş! )

( )

( image )

( Bir kitabı okurken geçen iki saatin, yaşamımın çoğu yılından daha dolu olduğunu fark edince, bir kişinin yaşamının ürkütücü hiçliğini düşünürüm.

Sabahattin Ali )

( "Okuma Alışkanlığı Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )

( READING! and READING! and READING! )


- OSMANLI SULTANI VE EŞİ değil
FRANSA KRALI VE KRALİÇESİ


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( FREEDOM and/||/<>/> MORALS OF LOVE and/||/<>/> WISDOM )


- PAPA'NIN:
SOYUNMASINDA ile GİYDİRİLMESİNDE


- PLATON ve/||/<> EUDOKSOS ve/||/<> ARISTOTELES ve/||/<> KALLIPPOS


- PLOTINUS ile/ve/<> ORIGANES ile/ve/<> LONGINUS


- POLYBIUS ve/||/<> MONTESQUIEU

( Hiçbir şey insan kalbindeki vicdandan daha korkunç bir tanık ya da daha dehşet verici bir suçlayıcı olamaz. İLE " 'Önyargı' dediğimiz, bazı şeylerin bilinmemesi değil kişinin, kendini tanımamasıdır." )


- PUŞKİN ve/||/<> GOGOL ve/||/<> GONÇAROV ve/||/<> DOSTOYEVSKİ ve/||/<> TURGENYEV ve/||/<> TOLSTOY ve/||/<> ÇEHOV ve/||/<> GORKİ ve/||/<> ZAMYATİN ve/||/<> BULGAKOV ve/||/<> PASTERNAK


- RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN


- SAĞLAM ZİHİN ve/||/<>/>/< SAĞLAM GÖVDE

( Sağlam anlık[zihin], sağlam gövdede bulunur. VE/||/<>/>/< Sağlam gövde, sağlam anlıkta[zihinde] bulunur. )


- SAMAN[Ar.] ile SÂMÂN[Ar.] ile Sâmân[Ar.]


- ŞAMPOLYON


- SAPMA ile/ve/||/<> YAŞAMDA KALMA SAPMASI


- ŞEYHÜLİSLÂM (OLABİLMEK)


- SİNEMA'DA:
OSMANLI( XX. YY.) ile/ve/değil/||/<>/> AYASTEFANOS


- SOKRATES:
ÖNCESİ ile/ve/<>/> SONRASI


- SOKRATES ve/<>/> PLATON ve/<>/> ARİSTOTELES


- SÖMÜRGECİLİK ile EMPERYALİZM


- STOACILIK = REVÂKİYE


- SÜLEYMAN'IN:
MÜHRÜ ile/ve/<> SİMGESİ


- SUNA YAKIN değil SUNAY AKIN


- SUNAY AKIN ve/||/<> OYUNCAK MÜZESİ


- TAMAMLANMAZLIK ve/||/<> GÖDEL


- TAPINCA/PUT[Fars. < BUT]/İDOLE[Fr.]:
SOY ile/ve/||/<> MAĞARA ile/ve/||/<> ÇARŞI ile/ve/||/<> TİYATRO

( IDOLA TRIBUS avec IDOLA SPECUS avec IDOLA FORI avec IDOLA THEATRI )


- TARİH-FELSEFE İLİŞKİSİNDE:
I. AŞAMA ile/ve/<> II. AŞAMA ile/ve/<> III. AŞAMA


- TARİH ve/<> COĞRAFYA

( HISTORY and/<> GEOGRAPHY )


- TARİH ve/||/<>/< KİŞİ/İNSAN ÖYKÜLERİ


- TARİH ile ŞEHNÂME[Fars. ŞEH+NÂME]


- TESLİMİYET ile/ve/||/<>/< SABIR


- TEVFİK FİKRET ile/ve/||/<>/> ATATÜRK

( Kimseden ümmîd-i feyz etmem, dilenmem perr-ü-bâl
Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâirim,
İnhinâ tavk-ı esâretten girandır boynuma;
Fikri hür, irfanı hür, vicdânı hür bir şâirim.

(Kimseden bir yarar ummam ben, dilenmem kol kanat.
Kendi boşluk, kendi gökkubbemde kendim gezginim.
Bir eğik baş, bir boyunduruktan ağırdır boynuma;
Fikri hür, irfânı hür, vicdanı hür bir şairim.)

Tevfik Fikret )

( )


- THOMAS PAINE ile/ve/||/<>/>< EDMUND BURKE


- TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE


- TOBAR İLKESİ ile ...


- TRAGEDYA'DA:
ASKİLOS ile/ve/<> SOFOKLES ile/ve/<> EURUPIDES


- TRELLE'Lİ ANTIMUS ile/ve/||/<> MİLET'Lİ İZİDOR


- TÜRKİYE'DE, SİNEMA TARİH YAZIMINDA:
SİNEMANIN BAŞLANGICI ile/ve/||/<>/> MUHSİN ERTUĞRUL DÖNEMİ ile/ve/||/<>/> DÖNEMLER ile/ve/||/<>/> YAKLAŞIM ile/ve/||/<>/> KAYNAK KULLANIMI ile/ve/||/<>/> YÖNTEM


- TUYA ve/||/<> I. SETİ


- TÜZE'NİN TEMEL İLKELERİ - ULPIAN[M.S. 170 - 223]:
ONURLU YAŞAMAK ve/||/<> BAŞKASINI İNCİTMEMEK ve/||/<> HERKESE, HAKKINI TESLİM ETMEK

( JURIS PRAECEPTA SUNT HAEC - [ULPIAN]:
HONESTE VIVERE et/||/<> ALTERUM NON LAEDERE et/||/<> SUUM CUIQUE TRIBUERE )

( THE BASIC PRINCIPLES OF THE LAW - [ULPIAN]:
LIVE HONESTLY and/||/<> DO NOT OFFEND OTHERS and/||/<> GIVE TO EACH PERSON WHAT IS DUE )


- TÜZE(HUKUK) ile/<> YAZIN(EDEBİYAT)


- ÜMİT YİTİMİ ile/ve/||/<>/>/< UTANÇ


- UNUTACAĞIZ ve/||/<> UNUTULACAĞIZ

( Biraz zaman geçince. VE/||/<> Biraz zaman geçince. )


- VAPUR ile/ve/||/<> BANDIRMA VAPURU


- VEBÂ/COCOLIZTLI[Aztek dili]:
HIYARCIKLI/BUBONİK ile/ve/||/<> AKCİĞER/PNÖMONİK ile/ve/||/<> PULMONER/SEPTİSEMİK


- YAPISAL DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< KENTSEL DÖNÜŞÜM


- YAŞAM ile/ve/||/<> ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> MÜLKİYET


- YAŞAMAK ve/||/<>/>/< YAŞARKEN YAŞATMAK


- YAVUZ SULTAN SELİM ve ZEMBİLLİ ALİ (HASANÎ) EFENDİ


- YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ


- YIL ile YAZSIZ YIL


- YOKSUL:
YENİ ile ÖZGÜR ile YARATICI ile BİRLEŞMİŞ ile DÜŞKÜN


- YÖNTEMLER:
AŞKINSAL ile/ve/||/<>/> KURGUL ile/ve/||/<>/> EYTİŞİMSEL/DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> OLGUSAL/FENOMENOLOJİK


- ZAMAN ve/<> UZAY

( TIME and/<> SPACE )


- ZEYREK[Fars.] ile ZEYREK[Fars.] ile ZEYREK


- ZİNCİR ile HALİÇ ZİNCİRİ


Bugün[ 19 Nisan 2024 ]
itibariyle 5197 başlık/FaRk ile birlikte,
6231 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(2/6)


- "ADAMINA GÖRE" ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE


- "ADL ETMEK" değil ADDETMEK[Ar.]

( ... DEĞİL Saymak. | Îtibâr etmek. )

( ADD: Sayma, sayılma. | Îtibâr etme, edilme. )


- "AHLÂKSIZLIK" ile/değil AHLÂK ÖLÇÜTLERİNİN BULUNMAMASI


- "AKILLANMAK" ve/||/<>/< "AKIL ALMAK"


- "AKLIN" KULLANDIĞI KAVRAMLAR/DİL ve/||/<> KAVRAMLARIN/DİLİN KULLANDIĞI "AKIL"/ZİHİN/KİŞİ


- "ALAKADAR/ENTERESE ETMEK/EDEN/ETMEZ" değil İLGİLENDİRMEK/İLGİLENDİREN/İLGİLENDİRMEZ


- "ALIŞKANLIK" (İLE) ile/değil KENDİLİĞİNDENLİK (İLE)


- "ALTINDA KALMAK" ile/değil/yerine/< "ALTINDAN KALKMAK"


- "ANLAMIYORUM" ile/ve/değil/||/<>/>/< "AKLIMDA(/ZİHNİMDE) TUTAMIYORUM"


- "AŞAĞI TÜKÜRSEN, SAKAL; YUKARI TÜKÜRSEN, BIYIK" ile/ve/||/<> "NE, İSA'YA; NE DE MUSA'YA YARANAMAMAK"


- "AŞMA" ile "ESNETME"


- "AYAKTA DURMAK/DURABİLMEK" ile/ve/<>/< KİŞİSEL YÖNETİM VE GELİŞİM


- "AYIP" OLMAZ/ARANILMAZ!:
TIPTA ile/ve/||/<> HUKUKTA ile/ve/||/<> SÖZLÜKTE ile/ve/||/<>
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> SANATTA ile/ve/||/<> SPORDA ile/ve/||/<>
DOĞADA ile/ve/||/<> HAYVANLARDA ile/ve/||/<> BİTKİLERDE ile/ve/||/<>
NESNELERDE ile/ve/||/<> DİRİMBİLİMDE ile/ve/||/<>
ANLIKTA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<> USTA(AKILDA) ile/ve/||/<> TARİHTE ile/ve/||/<>
RIZÂDA ile/ve/||/<> GÜVENLİKTE ile/ve/||/<> İKİ KİŞİ ARASINDA ile/ve/||/<>
EŞEYSELLİKTE ile/ve/||/<> DÖRT DUVAR ARASINDA ile/ve/||/<> BATTANİYENİN ALTINDA


- "AZ" / "ÇOK" değil/yerine ORANTISIZ/ORANTILI


- "AZAPHANE" (DERESİ) değil AZEPHANE DERESİ

( İstanbul - Ankara yolunda. )


- "BAĞLANTI":
"BULMAK" ile/ve/<>/> "KURMAK"


- "BANA GÖRE" ... ile/değil/yerine GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA ...


- "BARIŞMAK" ile "BARIŞIK OLMAK"


- "BAŞARI İÇİN YAŞAMAK" ile/değil/yerine YAŞAMI/NI SÜRDÜRMEK


- "BAŞARI" ile/değil/ne yazık ki SONUÇ MERKEZLİLLİK/ODAKLILIK

( Bir şeyin/durumun, "çoğunluk" tarafından istenmesi, kabul görmesi, başarı değildir/olamaz! )


- "BAŞIMIZA GELEN" ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ


- "BAŞKALARINI ÇÖZMEYE ÇALIŞMAK" ve/||/<>/> KENDİNİ DÜĞÜMLEMEK


- "BATI'LILAŞMA" ile/ve/değil/yerine MODERNLEŞME


- "BAYIR" "DERSEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "BAĞ" "DERSEK"

( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bağ olur. )


- "BAYIR" "DERSEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "HAYIR"("!") "DERSEK"

( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hayır olur. )


- "BAZI ŞEYLER KOLAYLAŞIYOR" ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇLENİYORUZ


- "BEN OLMA" GEREKSİNİMİ ile/ve/||/<>/> "AİT OLMA" GEREKSİNİMİ

( En temel/öncelikli gereksinimler. )


- "BENZETME" ile/ve/değil/||/<>/< ZORLAMA


- "BİLİNMEZ"E OTURMAK ve/||/<>/> ENGİNE YOL ALMAK


- "BİR ANLAMIYLA ..." ile/ve/||/<> "BİR YANIYLA ..."


- "BİREYSEL TARİH" değil "BİREYSEL GEÇMİŞ"

( İnsanlığın tarihi olur fakat kişinin/bireyin "tarihi" değil geçmişi olur! )


- "BİRİ YARDIMCI OLSUN" değil "BELKİ BİRİ YARDIMCI OLUR"


- "BÖBÜRLENME" değil/yerine/>< KENDİNİN/KİŞİNİN/İNSAN(IN) DEĞERİ(Nİ) BİLMEK, ONUR/GURUR DUYMAK


- "BUNU ALDIM" <>/||/>/< "BUNALDIM" değil/yerine
YANLIŞIMIN/YANILSAMAMIN/OYUNUN FARKINDAYIM


- "BÜTÜN BUNLAR" değil BUNLARIN HEPSİ/TÜMÜ


- "BÜYÜK BURUN/LULUK" ve/||/<>/> BURNUNUN DİBİNDEKİ FIRSATLARI/GERÇEKLERİ GÖREMEME


- "ÇARPITMAK" ile "SAPTIRMAK"


- "ÇIKAR" ile/ve/||/<> "KÂR"


- "ÇIKARIMIZI GÖZETMEK" ile/ve/değil/yerine/<> ZARAR GÖRMEMEK


- "ÇIKARLAR/IMIZ GEREĞİNCE" değil/yerine İLİŞKİLER GEREĞİNCE


- "ÇIKARLARIMIZI", BİRİLERİNDEN/ÖTEKİLERDEN ...:
!"ÖNDE/ÜSTTE TUTMA(MA)K" ile/değil/yerine AYRI TUTMA(MA)K


- "ÇİRKİN/LİK" "ARAMAK"/BULMAK ile/değil/yerine MAZERET ARAMAK/BULMAK


- "ÇİZGİ" ile/ve/||/<> "OMURGA"


- "ÇOCUK DÜŞÜNCESİ" ile/değil/yerine "ŞİZOİD DÜŞÜNCE" ile/değil/yerine BİRLİK DÜŞÜNCESİ


- "ÇOCUKLARA, DAHA İYİ BİR DÜNYA BIRAKMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜNYAYA, DAHA İYİ ÇOCUKLAR BIRAKMAK


- "ÇOK BİLMEK/BİLEN" ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ÇOK BİLMEK/BİLEN / ÇOK BİLGİSİ OLMAK/OLAN

( Hiç yanıltmaz. [Her bilinen, her zaman, zemin ve koşul için "yeterince" hatta tamamen bilinir, emin olunan/olunur "kabul edilir."] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çok yanıltır. [Veriyle/bilgiyle uğraşmak, varolanlar ve varolabileceklerin tüm (olası) çeşitlilikleriyle uğraşmak demek olduğundan dolayı her ilerleyişte, çok sayıda, yeni bilinmez(lik)ler/veriler açığa çıkar. Dolayısıyla da bilinemeyecek sayıda (sonsuzlukta), bilmenin/verinin ve yeninin sınırı olmadığı kadar yanılmanın da sınırı olmaz/yoktur. Bu durum ve süreçten dolayı da yeni olanların karşısında, yanılma da kaçınılmazdır. Tabii bu süreç/yol da bir o kadar tetikleyicidir. Bilme isteğinin pek sonu olmadığından ve olmayacağından dolayı da yanılmaktan da kurtulma olanağı yoktur. Süreç ve sonuç itibariyle de iyi bir durum ve süreçtir.] )


- "ÇÖZMEK" ile/ve/değil/yerine "SÜZMEK"


- "DAHA ..." ile/ve (fakat)/ne yazık ki/||/<>/>< DAHA ...

( "Daha yüksek binalarımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha kısa sabrımız var.
"Daha geniş otoyollarımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha dar bakış açılarımız var.
"Daha büyük evlerimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha küçük ailelerimiz var.
"Daha çok ev gereçlerimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az zamanımız var.
"Daha çok eğitimimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az sağduyumuz var.
"Daha fazla bilgimiz var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az bilgeliğimiz var.
"Daha çok uzmanımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha çok sorunumuz var.
"Daha çok ilacımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az sağlığımız var.
"Daha çok mal varlığımız var." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az değerlerimiz var.
"Daha rahat geçinmeyi öğrendik." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Yaşam kurmayı öğrenemedik.
"Daha büyük işler yaptık." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha iyi işler yapamadık.
"Daha çok harcıyoruz." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az şeye sahibiz.
"Daha fazla satın alıyoruz." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az hoşnut kalıyoruz.
"Daha fazla söylüyoruz." İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az konuşuyoruz.
Daha çok nefret ediyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az seviyoruz.
Daha az gülüyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha çok somurtuyoruz.
Daha çok sigara, alkol, şeker tüketiyoruz. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha savurganca para harcıyoruz.
Daha hızlı araba kullanıyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha çabuk kızıyoruz.
Daha geç saatlere kadar oturuyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha yorgun kalkıyoruz.
Daha az okuyor, daha çok televizyon izliyoruz. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Daha az şükrediyoruz.
Yaşamımıza, yıllar kattık. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Yıllarımıza, yaşam katamadık.
Uzayı fethettik. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< İç dünyamızı fethedemedik.
Havayı temizledik. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Ruhumuzu kirlettik.
Atoma hükmettik. İLE/VE (FAKAT)/NE YAZIK Kİ/||/<>/>< Önyargılarımıza hükmedemedik.
)


- "DAHA SONRA AKLIMA GELMEZ" değil DAHA SONRA AKLIMA GELMEZSE/GELMEYEBİLİR


- "DAL" ile/ve/||/<> "KOL"


- "DE-NE" DİLİ

( EN ESKİ DİLLERDEN )


- "DEĞERLERİ BELİRLEMEK" değil/yerine/< DEĞERLERİN, BİZİM İÇİN DEĞERİ


- "DENEME-YANILMA" değil/yerine YAŞANMIŞLIKLARDAN DERS ALMAK


- "DENİZDE YÜZÜP DEREDE BOĞULMAK" ile/<> "DİMYAT'A, PİRİNCE GİDERKEN, EVİNDEKİ BULGURDAN OLMAK"


- "DERİN OLAN" değil KISA OLAN

( Kuyu. DEĞİL İp. )


- "DERİNLİK" ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK


- "DERTLERİN ARTMASI" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GERÇEK(LİK)LERİN ANLAŞILMASI


- "DEVLET" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "TÜZE/HUKUK"

( "Yüce". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< En yüce. )


- "DEVLETİN MİLLETİ" değil MİLLETİN DEVLETİ


- "DEVRİMCİ/LİK" ile/ve/<>/></> KORUMACI/LIK

( En radikal devrimciler bile devrimin ertesi günü, korumacı[muhafazakâr] olur. )


- "DOĞAL" ile/ve/değil "TARİHSEL"


- "DOĞAL" ile/değil TARİHSEL


- "DOĞRUYU SÖYLEMEK, HER ZAMAN DOĞRU DEĞİLDİR" değil HER DOĞRUYU, HER ZAMAN VE HER YERDE SÖYLEMEMEK GEREK

( "Doğruyu söylemek, her zaman doğru değildir" diyenler, kendileri için "en yararlı olabilecek" yanlışı söylemek için en uygun zamanı bekleyenlerdir... )


- "DOĞUM/ÖLÜM" TARİHİ ile/ve/değil KAYIT TARİHİ


- "DOKUNAKLI" ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNDÜRÜCÜ/DUYGUSAL


- "DOLANDIRMAK" ile "UZATMAK"


- "DOMİNE ETMEK" değil/yerine/= YÖNLENDİRMEK


- "DÖNEMEÇ NOKTASI" değil DÖNÜM NOKTASI


- "DÜNYAYA GELMEK/GELDİK" değil DÜNYADAN GELMEK/GELDİK


- "DÜNYAYI/ÜLKEYİ/KİŞİLERİ" "KURTARMAK/KORUMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ KURTARMAK VE KORUMAK


- "DURUŞ" ile/ve/||/<> "BAKIŞ"


- "DÜŞMEMEK" değil/yerine KALKABİLMEK

( Hiç. DEĞİL/YERİNE Her düştüğünde. )


- "DÜŞÜNDÜĞÜNÜ", VAROLANA "GİYDİRMEK" ile/değil/yerine VAROLANI DÜŞÜNMEK


- "DÜŞÜNENDEN ÜSTÜN OLMAYA ÇALIŞMAK" değil DÜŞÜNCENİN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK

( [ne yazık ki] Düşüncenin üstesinden gelemeyen ya da söylenilen söze yanıt veremeyecek olan, düşünenin, söz söyleyenin "üstesinden gelmeye çalışır". )


- "EKMEK BULAMAYANLAR PASTA YESİN":
PASTA değil ÇÖREK

( Sözde geçen, pasta değil "brioche" adı verilen ve ekmeğe çok benzeyen bir çörekti. Bu sözü söyleyen de Marie Antoinette değildi. Bu söz, 1760'tan beri "Aristokratik" çürümenin betimlemesi olarak yazılı bir biçimde kullanılıyordu. Jean-Jacques Rousseau, bu sözü 1740'ta duyduğunu ileri sürüyordu. )


- "EN BAŞLANGIÇTA" ile/değil (EN) BAŞINDA


- "ERKEKLİK"İN:
10'DA 9'U değil 10'DA 1'İ

( Kaçmak. DEĞİL 1'i, varolanı/yakınlarını/sevdiklerini/seni sevenleri korumak, onların yanında olabilmek üzere geri durabilmek/çekilebilmek. )


- "ESKİ DÖNEM DÜŞÜNCEYE("AKADEMİSYENLERE") GÖRE":
ÖLÇÜLEBİLİRSE ile ÖLÇÜLEMEZSE

( "Bilim." İLE "Şiir." )


- "EZBER BOZMAK" ile/ve/||/<>/>/< FARKLI/YENİ BİR BAKIŞ AÇISI


- "EZMEK" ile/ve/<> "KÜÇÜK DÜŞÜRMEK"


- "FAYTON SEFÂSI" değil ATLARIN CEFÂSI


- "FEODALİZM" ile/ve/||/<>/> "FEDERALİZM"


- "GEÇMİŞ YAŞAM" değil GEÇMİŞ YAŞANTI


- "GEÇMİŞE DÖNME İSTEĞİ" ile/değil/yerine GEÇMİŞLE İLİŞKİ KURMAK


- "GEÇMİŞE YÖNELİK" değil GEÇMİŞE DÖNÜK


- "GEÇMİŞİN KÖLESİ OLMAK" değil/yerine/>< GELECEĞİN MİMARI OLMAK


- "GEÇMİŞİN, BİZİ BIRAKMAMASI" değil/yerine/></> BİZİM, GEÇMİŞİ BIRAKMAMIZ


- "GERİ KALMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> "UZAK KALMAK"


- "GERİCİLİK" ile/değil DİRENÇ


- "GEVŞEME" ile/ve/<> "REHAVETE KAPILMA"


- "GÖMMEK" değil/yerine/>< GÖRMEK


- "GÖZDEN GEÇİRMEK" ile "İRDELEMEK"


- "GÖZLENEBİLİYOR" değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- "GRUPLAŞ(TIR)MA" ile/ve/değil/ne yazık ki/<> "KUTUPLAŞ(TIR)MA"


- "GÜÇ" ile/değil/yerine/>< SEVGİ

( Amacınız zarar vermekse yeterlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herşey için yeterlidir. )


- "GÜÇLÜ/LÜK" ve/||/<>/> KIRILGAN/LIK


- "HAKLILIK/HAKSIZLIK":
MECAZ değil HUKUK


- "HAKSIZLIK" ile/değil BİLİNÇ FARKLILIKLARI


- "HAYVANSEÇER" değil/yerine/>< HAYVANSEVER

( Kedi, köpek sevip inek, koyun, balık yediğinizde, hayvansever değil, hayvan seçer oluyorsunuz. Ne zaman bir köpeğe duyduğunuz sevgiyi ve dostâne yakınlaşmayı bir ineğe de duyarsınız; işte o zaman kendinizle çelişmemiş olacaksınız. )

( Kendime, evrene, çevrem(iz)e, hayvanlara, tüm canlıların yaşam hakkına saygı göstermek üzere ve sağlığım/ız için de et ve hayvansal ürünleri yememeyi yeğliyorum/z...

Bu duyarlılığı gösteren ve gösterecek herkese teşekkür ediyorum/z... )

( )


- "HER ŞEY, DEĞİŞİR" değil HER ŞEY, (BELİRLİ/BELİRSİZ) BİR ŞEYE GÖRE DEĞİŞİR


- "HERHALDE" ile "HER HALDE"

( Tahmin, belki. İLE Mutlaka, kesinlikle. )


- "HERKES YAPAMAZ" ile/ve/değil HERKES, HER ZAMAN (KOLAY KOLAY) YAPAMAZ


- "HERŞEYİN ANLAMINI ÇÖZMEK" ve/=/||/<>/> HİÇBİR ŞEYİN ANLAMININ, (PEK DE FAZLA) OLMADIĞINI ANLAMAK


- "HESABINI GÜDMEK/YAPMAK" ile/<> "DAVASINI GÜDMEK/YAPMAK"


- "HESAP SORMAK" ile/değil/yerine UYARMAK


- "HOŞLANIP HOŞLANMAMA" ile/ve/değil/||/<>/< GÜDÜLENİP GÜDÜLENMEME


- "HÜMANİZM/HÜMANİST" değil/yerine/= İNSANCIL

( Bilgelik/hikmet/irfan ile hak arayışı. )


- "HUZUR" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAM


- "İÇSELLEŞTİRMEK" ile/değil (İYİ) ANLAMAK


- "İDDİA" ile/değil OLGU


- "İKTİDAR" değil/yerine İTİBAR


- "İLERİYE SÜRMEK" değil İLERİ SÜRMEK


- "İLERLEMEK" ile/ve "YÜRÜMEK"


- "İLGİ UYANDIRMAK" ile/ve "CAZİBE YARATMAK/OLUŞTURMAK"


- "İNANÇ" ile/ve/değil/||/<> DAVRANIŞ

( Seni, daha iyi bir insan yapan, "inançların" değil davranışlarındır. )


- "İNANIR" ile/ve/<> ÖFKELİ "İNANIR"


- "İNŞAALLAH" ile/ve/<> "MAAŞALLAH" ile/ve/<> "DUR BAKALIM"

( Türk "felsefesi". )


- "İNSAN OLANLARIN DÜŞÜNEBİLİYOR OLMASI" ile/değil DÜŞÜNEBİLEN HERKESİN, İNSAN OLMASI


- "IRKÇI/LIK" ile/değil YABANCI DÜŞMAN(LIĞ)I


- "ISITILAN KURBAĞA" ÖYKÜSÜ değil/yerine "SARI ÖKÜZ" ÖYKÜSÜ

( ... DEĞİL/YERİNE Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapılacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

"SUÇ, HEP O SARI ÖKÜZ'DE..."

Öküzlerin önderi Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış:
"Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum. Bugüne kadar size zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Tüm suç hep o Sarı Öküz''de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım."

Boz Öküz ve heyeti, bu sözler üzerine, aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz'ü vermişler aslanlara. Bir tek, Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

"AFERİN! SİZİ KUTLARIZ!"

Bir süre sonra, aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk'u istemişler:
"Gördünüz mü ne kadar barış severiz. Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa siz normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim."

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk''u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş.

"NEREDE KAYBETTİK BİZ BU SAVAŞI?"

Bu olay, sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda, öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık, hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek, "Verin bize şunu, yoksa karışmayız" demeye başlamışlar. Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri, önderlerine, "Ne oldu bize? Nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, zamanında ne kadar da güçlüydük" diye sormuş.

Boz Öküz, Benekli Öküz'ün sözlerini anımsayarak, gözleri nemli... "Biz, Sarı Öküz'ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı..." )


- "İŞLENİLEN/İŞLENİLMEYECEK HALT" ile "YENİLEN/YENİLMEYECEK NANE"


- "İYİLEŞTİRMEK" ile/ve/||/<>/> GELİŞTİRMEK


- "KABACA ..." değil/yerine ANA AKIŞI İÇİNDE ...


- "KAÇMAK" ile/değil/yerine KAÇINMAK

( Tüm canlılarda. İLE/DEĞİL/YERİNE Hayvanlarda[kısmen] ve insanda. )


- "KADER" ve/değil/yerine/||/<>/>/< EYLEM


- "KADIN OLMAK" değil/yerine ÖNCE ADAM/İNSAN OLMAK SONRA "KADIN OLMAK"

( Ayrımlar yerine bütünlük üzerine düşünülerek yapılanmak gerek! )


- "KAFANIN ÇALIŞMASI" ile/ve/değil/+/||/<>/> KAFANIN ÇALIŞTIRILMASI

( Zekâ. İLE/VE/DEĞİL/+/||/<>/> Akıl. )


- "KAFESİN İÇİNDEN ÇIKMAK" değil "KAFESİ", İÇİNDEN ÇIKARMAK


- "KALINKAFALI/LIK" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HAYAL GÜCÜNÜN OLMAMASI


- "KARŞI ÇIKMAK" ile/değil/yerine ELEŞTİRMEK


- "KARTAL"IN:
SOLA BAKAN TARAFI ile SAĞA BAKAN TARAFI

( Hz. İsa. İLE Hz. Meryem. )


- "KAYBOLMAK" ile/ve/değil/yerine/<>/> "KAPILMAK"


- "KENDİ KİŞİSEL ...SI" değil KENDİ DÜŞÜNCESİ/KARARI/EŞYASI VB. ya da KİŞİSEL DÜŞÜNCESİ/KARARI/EŞYASI VB.


- "KENDİNDEN KAÇMAK" ile/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ KOVALAMAK/TANIMAK


- "KENDİNİ SAKLAMAK" >< KIZMAK

( Kimse, kızdığında, kendini/özünü saklayamaz. )


- "KEYİF/RAHATLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇALIŞMA/HİZMET

( % 3[daha çok] -31[en fazla, azınlıkla/bazen] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< % 96[daha çok] - 69[en az, çoğunlukla] )


- "KİLİTLE(N)ME" ile/değil "DÜĞÜMLE(N)ME"


- "KİMLİK" ile/ve/değil/||/<>/< TARİH TORTULARI


- "KIRILMA" ve/> DEĞİŞİM ve/> GÜÇLENME ve/> UMURSAMAMA


- "KIRILMA" ile/></> UMURSAMAZLIK

( Kırıldıkça değişir, değiştikçe güçlenir, güçlendikçe de umursamazsın. )


- "KISALTMA" ve/ya da "HIZLANDIRMA" ile/> GENELLEME ve İNDİRGEME


- "KİŞİLER ÜZERİNDE" değil/yerine/< KİŞİLER ÜZERİNDEN


- "KİŞİLER, DİN İÇİN" değil/>< DİN/İNSANLIK, İNSANLIK/KİŞİLER İÇİN


- "KİŞİLERİ KONUŞMAK" ile/değil/yerine KİŞİLERLE KONUŞMAK


- "KİŞİYE GÖRE RENK DEĞİŞTİRMEK" ile/değil/>< KİŞİLİĞİNİN, RENKLİ OLMASI


- "KOMPLO TEORİSİ" ile/değil/yerine TEORİ/KURAM

( [düşük/yüksek olasılıklı] Akıl hastalığı içinde. İLE/DEĞİL/YERİNE Akıl[felsefe/bilim/sanat] ile. )


- "KONJEKTÖR" değil KONJONKTÖR


- "KONTEKS/T" değil/yerine/= BAĞLAM


- "KONUŞMAK İÇİN SIRA/ZAMAN BEKLEMEK" değil/yerine/>< ÖTEKİNİ DİNLEMEK


- "KORKMAK" ile/ve "NE DER?" [DÜŞÜNCESİ]


- "KORKMAK" ile/değil/yerine ONUN SEVİYESİNE İNMEMEK/DÜŞMEMEK


- "KORKULACAK OLAN":
BİZİMLE AYNI DÜŞÜNCEDE OLMAYANLAR ile/değil/yerine AYNI DÜŞÜNCEDE OLMAYIP BUNU SÖYLEME CESÂRETİNDE OLMAYANLAR


- "KÖTÜMSER/LİK" >< "İYİMSER/LİK" ile/değil/yerine/>< GERÇEKÇİ/LİK

( [sadece] Tüneli "görür". >< Tünelin sonundaki ışığı "görür". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tünelle birlikte, ışığı ve gelebilecek treni görür. )

( [sadece] Her fırsattaki "zorluğu" "görür". >< Her zorluktaki "fırsatı" "görür". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Her fırsatla birlikte kolay olmayabilecekleri birlikte değerlendirir. )


- "KÖTÜMSERLİK" değil/yerine/>< KONUŞABİLMEK

( Konuşabilirsek, "kötümserlik" oluşmaz. )


- "KRAL OLMAK" ile/değil/yerine/>< "BABA OLMAK"


- "KÜÇÜK GÖRMEK" ile/ve/<> "KÜÇÜK DÜŞÜRMEK"


- "KÜFÜR ETMEK/EDEN"/ŞATİM[Ar. < ŞETM] ile/değil/yerine/>< ŞÜKÜR ETMEK/EDEN


- "KUL" ile/ve/||/<> KÜL

( Neye "inanıyorsak". İLE/VE/||/<> Neye "yanıyorsak". )


- "KURALCILIKTA":
AKILSIZLAŞMA >< ROBOTLAŞMA


- "KUŞKUCULUK" ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- "KUTSALLAŞTIRMA" ile/ve/<> VAAZ (ETME)


- "KUTSALLIK" ile/ve/değil DUYGU YÜKLÜLÜK


- "KUTSAMA" ile/değil/yerine ANMA/ANLAMA


- "KUVVETLER AYRILIĞI" değil/yerine KUVVETLER AYRILIĞI VE BİRLİĞİ


- "LAF ETMEK" ile "DİL UZATMAK"


- "MALUMUNUZ" ... ile/ve/değil/yerine/<> ANIMSARSANIZ ...


- "MALUMUNUZ" ... ile/ve/değil/yerine/<> BİLDİĞİNİZ GİBİ


- "MERKEZCİLİK":
TEO ile/ve/<>/> HOMO ile/ve/<>/> ETNO ile/ve/<>/> GEO ile/ve/<>/> EGO ile/ve/<>/> ECO


- "MESAFELİ OLMAK" ile/ve "POLİTİK DAVRANMAK"


- "MEYDAN OKUMA" ile/değil/yerine DİRENÇ


- "MODERN TÜRKÇE'MİZ" değil TÜRKÇE'NİN, MODERN KULLANIMI


- "MODERNİZM" ile "BATI'LILAŞMA"


- "MUHÂFAZA ve/+ KÂR" ile/değil/yerine/>< MUHÂFAZAKÂR/KORUYUCU


- "MUHAKKAK Kİ ..." ile/değil/yerine "HERHALDE ..."


- "MÜKEMMELİYETÇİ/LİK" ile/ve/değil/<> "GARANTİCİ/LİK"


- "MUTLAK ÖZGÜRLÜK" >< EŞİTLİK ile/<> "MUTLAK EŞİTLİK" >< ÖZGÜRLÜK

( Özgürlük ve Eşitlik, genişlediği oranda, birbirini yok eder.
[ "Mutlak Özgürlük" diye bir şeyden söz ettiğimiz oranda "Eşitlik"ten,
"Mutlak Eşitlik" diye bir şeyden bahsettiğimiz oranda da, "Özgürlük"ten söz edemeyiz. ] )


- "NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ" ile NE BİLDİĞİMİZ

( Ne bildiğimizi değiştirir. İLE Nasıl göründüğümüzü değiştirir. )


- "NASIL YARARLANIRIM?" değil/yerine/>< NASIL YARARLI OLABİLİRİM?


- "NE OLDUĞUN" ile/değil/yerine NE OLACAĞIN

( Belirlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Belirli değildir. )


- "NEDEN OLMA" ile/ve/değil/yerine/||/<> "ZEMİN HAZIRLAMA"


- "NEREYE GELDİĞİMİZ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< NEREDEN GELDİĞİMİZ


- "NEYİ KAYBETTİK?" değil/yerine BAŞKALARI, BİR ŞEYLERİ İNŞÂ ETTİ, ETMEYE DEVAM EDİYOR

( )


- "NOKTA KOYMAK":
TÜMCENİN SONUNDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİRCİKTE


- "O DÖNEMDE, ..." ile/değil "O DÖNEM DE, ..."

( Dahi anlamındaki "de" ayrı yazılır! Lütfen! Sadece biraz (daha) özen! )

( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse, o zaman söylenilen şey, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey, her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )


- "ÖDEŞMEK" ile/ve/<> "BOY ÖLÇÜŞMEK"


- "ÖĞÜT VERMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İYİ/DOĞRU ÖRNEK OLMAK/GÖSTERMEK

( Yolu uzun. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yolu kısa. )

( Kolay. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< "Kolay değil". )


- "ÖNEM VERMEK / ÖNEMLİ GÖRMEK"
ile/ve/||/<>/>
"ÖNCELİKLİ GÖRMEK"


- "ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ)" ile/ve/değil/yerine/<>/>< DEĞERLİ

( Siyaset ve ticaretin itibar ettiği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< İlim ve irfanın itibar ettiği. )

( [not] IMPORTANT(PRIOR) vs./and/but/<>/>< PRECIOUS/VALUABLE
PRECIOUS/VALUABLE instead of IMPORTANT(PRIOR) )


- "ÖNYARGI" ile/ve/değil/||/<>/> "SONUÇ ODAKLILIK"


- "ÖTEKİLEŞTİRME" değil/yerine/>< [sadece] ÖTEKİ/BAŞKASI


- "PANİK YAPMA!" ile "ACELE ETME!"


- "PATRON OLMAK" ile/değil/yerine ÖRNEK VE ÖNDER OLMAK

( [not] BEING BOSS vs./but BEING EXAMPLE AND LEADER
BEING EXAMPLE AND LEADER instead of BEING BOSS )


- "PES ETMEK" ile/ve/değil/yerine/>< AKIŞINA BIRAKMAK


- "POZ" ile/değil/yerine KOZ


- "PROTEST" (TUTUM/TAVIR) değil/yerine TEPKİCİ/TEPKİSEL (TUTUM/TAVIR)


- "PUT" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "KUT"


- "RAHAT/LIK" ile "YAVŞAK/LIK"


- "RİSK ALMAK" ile/değil/yerine/>< ÖNLEM ALMAK


- "ROMANTİZM" ile "NOSTALJİ"


- "SAHİP OLMAK" ile/değil/yerine "ŞAHİT OLMAK"


- "SAHİPLENME" ile/değil/yerine/< AİDİYET

( Kentte. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Köyde, doğada. )


- "SAHİPLENME" ile/ve/||/<> KOLLAMA


- "SALLAMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "SARSMAK"


- "SANIRSAM" değil SANIRIM/SANIYORUM

( Anlatımda, bir koşulun[eğer/ise] tekrar ya da ikinci kez koşulu olmaz! Zannetmek ya da sanmak, bir koşuldur.

Zannetmek, bir şeyin, sözü geçtiği biçimde olduğunu/olacağını ya da olmadığını/olmayacağını, %51 - 99 oranında "kabul" ya da "iddia" etmenin ikinci kez ve başka bir olasılığı, belirsizliği barındırması ya da "tanımlaması" olanaksız ve anlamsızdır. )


- "SAPLAMA" ile/değil SAPTAMA

( Hızla batırmak. İLE/DEĞİL Bir şeyi belirgin kılma, tespit. | Yıkanmış gümüş bromürlü tabakanın, gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi. )


- "SAVUNDUĞUNDAN" DOLAYI BİLMEK ile/değil/yerine/>< BİLDİĞİNDEN DOLAYI SAVUNMAK


- "SELFI(E)" değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE


- "SİNİR" ile/ve/||/<> "GÜÇ" ile/ve/||/<> "VAJİNA/PENİS/PARA"

( "Düşünüyorum, dinliyorum, okuyorum, anlıyorum ve gelişmek istiyorum" düşünce ve çabası içinde olan [dişil ya da eril] her bireyin, zorunlu olan paylaşım ve dayanışmayla bazı şeylerden yararlanmak[/istifade etmek] ve birbirine zarar vermemek üzere nitelikli bir yaşam sürmek için uzaklaşması, terk/istifâ etmesi gerekenlerdir. )


- "SİNİRLİ/LİK" ile/ve/değil/<> TEPKİSEL/LİK


- "SIRTINI DÖNMEK" değil/yerine "SIRTINI YASLAMAK"


- "SOĞUT(UL)MA" ile/ve/<> "SOYUTLANDIR(IL)MA"


- "SORGULANAMAYACAK" "YANITLAR" değil/yerine "YANITLANAMAYACAK" SORULAR


- "SORMAK":
[ya] "MERAKTAN" ile/ve/||/<>/ya da "ÖYLESİNE"


- "SOY" değil/yerine YOL


- "SÖZÜN ÖZÜ" PROGRAMINDA:
ÖNERİLEN KİTAPLAR ve/||/<> BÖLÜM ADLARI

( sehirisifkulubu.com/2018/11/24/sozun-ozu-programinda-tavsiye-edilen-kitaplar-ve-bolum-adlari )


- "SÜREKLİ KAZANMAK" ile/ve/||/<> "HİÇ KAYBETMEMEK"

( İkisi de olanaklı değildir! )


- "TAKILMAK" ile/değil/yerine ÜSTÜNDE DURMAK/ÖNEMSEMEK

( Takılmayan[bilen], "takılma" demez; ancak ve ne yazık ki takılan[bilmeyen], "takılma" der. )


- "TAKINTI" ile/değil/yerine İLKELİLİK


- "TAMAMLAYAMADI" değil TAM ANLAYAMADI


- "TANRILAR" ile/ve/||/<> "TANRIÇALAR"

( )


- "TARAFTAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> TAVIR ALMAK


- "TARİH OLMAK" ile/ve "TARİHE MAL OLMAK"


- "TARİH/TÜRKÇE YAZILIMI" değil TARİH YAZIMI


- "TARİHSEL" ile AŞKIN


- "TATİL" değil/yerine/>< BAYRAM

( Tatile gitmeyi, bayram eder/etmiş gibi düşünmemeli; bazı bayramları da tatil olarak düşünmemeli, "tanımlamamalı" ve "görmemeliyiz". )


- "TEDBİR" ile/ve/değil/yerine/>/< AKIL

( Dışarıda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>/< İçeride. )

( Bilgisizde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>/< Düşünende. )

( "Gelecekte." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>/< Şu anda ve burada. )

( Nesne. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>/< Kavram. )


- "TEHDİT" ile/değil/yerine TESPİT


- "TEK BAŞINA YÜRÜMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> "KARANLIKTA YÜRÜMEK"


- "TEMEL İLKE/LER" ile/ve/değil/yerine "ANAHTAR KAVRAM/LAR"

( [not] "BASIC PRINCIPLE/S" vs./and/but "SWITCH/KEY CONCEPT/S"
"SWITCH/KEY CONCEPT/S" instead of "BASIC PRINCIPLE/S" )


- "TEMSİLİ GİBİ" değil [sadece] TEMSİLİ ya da GİBİ


- "TEPEDEN İNME" ile/ve/||/<> "SONRADAN GÖRME"


- "TERÖRİZE ETMEK" ile/değil/yerine/>< TEORİZE ETMEK


- "TERS-DÜZ OLMAK/ETMEK" ile "ALT-ÜST OLMAK/ETMEK"


- "TEŞVİK ETMEK" ile/değil "ÇANAK TUTMAK"


- "TUHAF OLAN" ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜCÜ OLAN


- "ÜÇKAĞITÇI" ile İÇTEN PAZARLIKÇI/ÇIKARCI


- "UÇMAK" için/ve/||/<>/>/< AŞAĞI ÇEKENLERİ/SIRTINDAKİLERİ BIRAKMAK


- "UCU AÇIKLIK" ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜLEMEZLİK


- "UNUTUL/UR / UNUTURUZ / UNUTURUM / UNUTURSUN" değil/yerine/&gt;&lt;/<
YAZMAZSAK/YAZMAZSAM/YAZMAZSAN UNUTULUR/UNUTURUZ/UNUTURUM/UNUTURSUN


- "ÜSTÜN/LÜK" ile/değil/yerine ÖZGÜVEN/Lİ


- "ÜSTÜNDE DURMAK" ile "ALTINI ÇİZMEK" ile "PEŞİNDEN KOŞMAK"


- "ÜSTÜNDE DURMAMA" ile GEÇİŞTİRME


- "ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK" ile/ve "YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK"


- "ÜSTÜNLÜĞÜN", "TÜZESİ" değil/>< TÜZENİN, ÜSTÜNLÜĞÜ

( Sakın Ha! - Sami Selçuk )


- "ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine KARŞITLIK


- "ÜZERİNDE DURMAK" ile/ve/yerine "ALTINI ÇİZMEK"


- "VARSAYISAL" değil SAYISAL


- "VARSAYISAL" değil VARSAYIMSAL


- "YA ÖYLE, YA ÖYLE" ile "ÖYLE Mİ, BÖYLE Mİ?"


- "YAKINLIK":
"SIKICI" ile/ve/değil/||/<>/< "BOĞUCU"

( Kavuşmada[vuslatta], bıkma/sıkılma[gına] vardır. )


- "YANLIŞ BULMAK" ile KATILMAMAK


- "YANLIŞ DÜŞÜNMEK" ile/değil FARKLI DÜŞÜNMEK

( [not] "THINKING WRONG" vs./but THINKING DIFFERENT )


- "YANLIŞ YAPMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> YALNIZ KALMAK


- "YANLIŞLARA AĞIT YAKMAK" ile/değil/yerine/>< DOĞRULARI İNŞÂ ETMEK


- "YAPAY ZEKÂ"DA:
1972 ile/ve/||/<>/> 1972 - 1980 ARASI ile/ve/||/<>/> 1980 - 2000 ARASI ile/ve/||/<>/> 2000 VE SONRASI

( "İnsan gibi düşünen makina yapabilir miyiz?" düşüncesi/sorusu dönemi. İLE/VE/||/<>/> Kış dönemi.[Margaret Boden] İLE/VE/||/<>/> "Gelişmiş Simge/Düzen[Expert System]" dönemi. İLE/VE/||/<>/> Ticarî dönem. )


- "YAŞ GERİLETME" ile/ve/||/<> "ZAMAN İLERLETME"


- "YAŞAMIN, GİDEREK KOLAYLAŞMASI" değil BİZİM, GİDEREK GÜÇLENMEMİZ


- "YENİLGİ":
"KAYBETTİĞİNDE" değil VAZGEÇTİĞİNDE


- "YIRTINMAK" ile/ve "ÇIRPINMAK"

( Parçalanırcasına bağırmak. İLE/VE Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirmek için aşırı derecede çaba harcamak. )


- "YOK ETMEK" ile/ve/<>/değil/yerine TIRNAK İÇİNE ALMAK "..."


- "YOK" ile/değil/yerine "YOK DENİLEBİLECEK KADAR AZ"


- "YOKTU" değil KAYITLARDA YOK/BULUNMUYOR


- "YORUM"(KEYFİYET / LÂF | KÜFÜR | HERZE) ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNCE


- "YURTSEVERLİK" "SÖYLEMİ" ile/değil/yerine YURTTAŞLIK


- "YÜRÜTMEK" ile/değil/yerine/>< YÜRÜMEK

( Bir şeyleri, parçaları. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşamı, yolu ve bütünü. )


- "ZAFER/YENİLGİ" değil/yerine SEFER


- "ZARARLI/YANLIŞ/KÖTÜ/GÜNAH/HARAM AMA ..." ile/değil/yerine ... VE ZARARLI/YANLIŞ/KÖTÜ/GÜNAH/HARAM


- "ZAYIF" ile/ve/||/<>/< İLKEL


- "ZEMİN" ile/ve/<> BAĞLAM


- ( RİTÜEL ve TÖRE[ÖRF] )
ile/ve/değil/yerine/<>/>
TÜZE(HUKUK)

( Köyde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Kentte. )

( [ Bilinçaltı. VE Bilinç dışı. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Bilinç. )

( Bir kültürün, ortalama kamusal bilgisinin belleği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> ... )


- (")BARIŞ("):
ÇOK KUTUPLU, SIRADÜZENLİ[HİYERARŞİK] DENGE "DÜZENİ" ile ÇİFT KUTUPLU "DÜZEN" ile TEK BİR DEVLETİN "DÜZENİ"[PAX ROMANA]


- (")BAŞARI("):
KAZANILABİLEN ile/ve/||/<>/> KAYBEDİLEBİLEN


- (")BEĞENMEME("):
(")HER KOŞULDA(") ile (")HİÇBİR KOŞULDA(")


- (")BİTİK(") ile (")BATIK(")


- (")BOŞLUK DOLDURMAK(") ile/ve/||/<> (")BOŞLUK TAMAMLAMAK(")


- (")BULAŞMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<> YANKILA(N)MA


- (")BÜYÜCÜLER(") ile/ve/<> (")ARA VAROLAN/LAR(")

( Evrenin, "büyücülerden" ve "ara varolanlardan" temizlenmesini, kelâm sağlamıştır. )


- (")ÇERÇEVE(") ile/ve/||/<> (")ZARF(")


- (")ÇIKARLAR(").
GENEL ile/ve/||/<>/< ÖZEL


- (")ÇIPLAK/LIK(") ile/ve (")ŞEFFAF/LIK(")

( BÜREHNEGÎ/BEREHNEGÎ ile/ve ... )


- (")DESTEK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAYANAKÇA


- (")DOĞUŞ(") ile ORTAYA ÇIKIŞ


- (")DUVAR(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KAPI


- (")EĞRİ(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/&gt;&lt;/>/< (")DOĞRU(")

( Doğrulabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Eğrilebilir. )

( Ne "eğriler", doğrula; ne "doğrular", eğrile. )


- (")EKSİ(") ile/ve/değil/<> ARTI

( Bazen, bazı (")eksikler/eksiklikler("), artı(ya) olabilir(/dönüşebilir.) )


- (")ESAS(") ile/ve/||/<> (")İRÂDE(") ile/ve/||/<> (")SONUÇ"

( Usûl/yöntem, esastan önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> İhtiyâr[< Hayır!][yapmama bilgisi/isteği], irâdeden[yapma bilgisi/isteği] önce gelir/gelmelidir. İLE/VE/||/<> Süreç, sonuçtan önce gelir/gelmelidir. )


- (")İÇ(") ve/=/<> ZİHİN/DÜŞÜNCE


- (")İNANMAK(") ile/ve/||/<> "YEMEK"/"YUTMAK"


- (")KADIN/LIK(") ile/ve/||/<>/> (")ANNE/LİK(")

( Bebek doğurabilme olanağı. | Kendini doğurabilme olanağı ve olasılığı. İLE/VE/||/<>/> Bebeği doğurup bakabilme, yetiştirebilme. | Bebeğinden ve kendinden doğabilme, kendini gerçekleştirme. )


- (")KARANLIK(") ile/ve/||/<> (")BULANIK(")


- (")KAYIP("):
GERİ GEL(E)MEYECEK OLAN ile/ve/||/<> YERİ DOLDURULAMAYACAK OLAN


- (")KENDİLİK("):
(")KAYITLARIMIZDA(") ile/ve/||/<>/< BELLEĞİMİZDE


- (")KURAL(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KURUL


- (")MİLÂD/EŞİK(") ile (")DÖNEMEÇ(")


- (")ÖLMEK("):
GÖVDEDE ile/ve/değil/yerine/<>/< KENDİNDE


- (")PUT/LARI/NI KIRMAMAK(") ve/||/<>/> KENDİNİ, PUT KILMAK


- (")REDDETMEK(") ile/ve/değil/ne yazık ki/+/||/<>/> ÜZERİNDE/HAKKINDA DÜŞÜN(E)MEMEK


- (")SADAKA DAĞITMAK(") ile/ve/||/değil/yerine/< HAKSIZLIKLARI ORTADAN KALDIRMAK


- (")SAHİP OLMAK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÂYIK OLMAK


- (")SALLANTI(") ile (")ÇALKANTI(")


- (")SALLANTI(") ile (")SARSINTI(")


- (")SEVME/SEVGİ(") ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İŞİNE YARAMA

( Çoğunlukla, kişilerin ne kadar işine yarıyor/yaramıyorsak, bizi o kadar çok/az "severler". )


- (")SORUN(") ile/değil/yerine FARK


- (")SUÇLULUK(") ile/değil/yerine SUSLULUK


- (")TANIMAK(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIYANI(ZİHNİ) TANIMAK


- (")TARİH(") ile/ve/||/<> ELEŞTİREL TARİH


- (")TATMİN OL(MA)MA(") ile/ve/||/<>/< ANLA(MA)MA


- (")TESLİM OLMAK(") ile/değil/yerine/>< KAYBETMEK


- (")TOHUM(") ve/||/<> (")MEYVE(") ve/||/<> (")ÇEKİRDEK(")/ÇİĞDEM[Ege'de]]


- (")UNUTMAK(") ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLAMAK


- (")YAKIN(") ile/ve/değil/<>/> UZAK DURULAN/TUTULAN "YAKIN"


- (")YAZI/YORUM/MİZAH/TA("):
"ÇARPITMA" ile/değil/yerine/>< ABARTMA


- (")YÜKSELİP/İLERLEYİP BİRLEŞMEK(") ile/değil/yerine BİRLEŞİP YÜKSELMEK/İLERLEMEK

( 23 + 43 = 72 İLE/DEĞİL/YERİNE (2 + 4)3 = 216 )

( image )


- (B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( İçtekileri, dışa alma, dışta görme/gösterme bilgisi. İLE/VE/+/||/<>/> Dıştakileri, içe alma, içte yaşama bilgisi. )

( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/||/<>/> Kendi.[hikmetin] | İlmi, yaşama geçirme bilgisi. )

( [konunun] Öncesi[Evvel] | Sonrası[Âhir] | İçi[Bâtın] | Dışı [Zâhir] İLE/VE/+/||/<>/> Zamanı | Zemini )

( 4N İLE/VE/+/||/<>/> 2N )

( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/||/<>/> Nerede? | Ne zaman? )

( Nasıl? İLE/VE/+/||/<>/> Niçin?[Ne için?] )

( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/||/<>/> Alt/ı ve üst/ü )

( Dört yön İLE/VE/+/||/<>/> Taban ve tepe )

( Yön İLE/VE/+/||/<>/> Konum )

( Değişken/araz. İLE/VE/+/||/<>/> Sabit/mutlak. )

( Akıl ile. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl ve/+ gönül ile. )

( Görü. İLE/VE/+/||/<>/> Öngörü. )

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İz'an. )

( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İlmi/ni idrak. )

( Rükû İLE/VE/+/||/<>/> Kıyam/Secde )

( Çevre İLE/VE/+/||/<>/> Çekirdek )

( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/||/<>/> Merkez/Nokta )

( Doğrusal. İLE/VE/+/||/<>/> Dairesel. Döngüsel. )

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )

( "Yatay". İLE/VE/+/||/<>/> "Dikey". )

( "Dikey". İLE/VE/+/||/<>/> "Yatay". )

( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/||/<>/> Tanıdık/yakın. )

( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/||/<>/> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )

( Önce İLE/VE/+/||/<>/> Sonra )

( Âlim İLE/VE/+/||/<>/> Ârif )

( ben İLE/VE/+/||/<>/> BEN )

( Sıfat İLE/VE/+/||/<>/> Zât )

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Öz )

( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Göz )

( Beden ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> Ledün ilmi. )

( İlmin marifeti. İLE/VE/+/||/<>/> Marifetin ilmi. )

( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> İlmin marifeti. )

( Tekillerin idrâki. İLE/VE/+/||/<>/> Tümellerin idrâki. )

( Müşkil çözer. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl üretir. )

( Nesneyi/maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/||/<>/> Nesneyi/maddeyi ve anlamı/mânâyı idrak becerisi yüksek kişiler. )

( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/||/<>/> İlm-i Husulî. )

( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/||/<>/> Tasavvur[Kavram] )

( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/||/<>/> İşiterek/dinleyerek. )

( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/||/<>/> Katılım ve sezgi ile. )

( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )

( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/||/<>/> Gelenek ile. )

( Veri/ler ile. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgi/bilgelik ile. )

( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kendini bilmek. )

( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/||/<>/> Sorular ile. )

( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )

( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/||/<>/> Gafleti gideren. )

( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )

( Herkes/e. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları/na. )

( İsteyene. İLE/VE/+/||/<>/> Hak edene. )

( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları bilir. )

( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/||/<>/> "40 yaş sonrası". )

( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmenin/bilginin kendi. )

( Bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )

( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/||/<>/> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )

( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/||/<>/> Birlikte paylaşımlarımızla... )

( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/||/<>/> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )

( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/||/<>/> İrfanı hür. )

( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/||/<>/> Bizde! [ Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! ] )

( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/||/<>/> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )

( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/||/<>/> Zamanla kazanılır. )

( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/||/<>/> Belki! )

( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )

( Kendini bilmek ve Dıştakini/Gayrıyı bilmek İLE/VE/+/<> İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )

( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )

( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )

( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/||/<>/> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )

( Maluma bakar. İLE/VE/+/||/<>/> Mazerete bakar. )

( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )

( Bilgi[episteme]. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgelik/irfan[gnosis]. )

( Genel rahmet. İLE/VE/+/||/<>/> Özel rahmet. )

( Geçmiş. İLE/VE/+/||/<>/> Gelecek. )

( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )

( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )

( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )

( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )

( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )

( Seni/onu, başkasına bildiren. İLE/VE/+/||/<>/> Seni, sana bildiren. )

( FERZÂN[Fars.]: İlim ve hikmet/irfan. )

( İrfan öğretisi, insanlığı bir bütün olarak algılayıp insanlık değerlerine nerede olursa olsun, duyarlı olmayı öğretir. )

( Nesnesinde tutan. İLE/VE/+/||/<>/> Özneyi/kişiyi değiştiren. )

( Bilgisizliğe karşıdır. İLE/VE/+/||/<>/> Bağnazlığa karşıdır. )

( Bilge kişi, nutuk atan değil sabırlı olan, kin ve korkudan kurtulmuş olandır. )

( Kitaplarla. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanla[kişilerle]. )

( Bildiğini, duyduğunu/gördüğünü, deneyini anlatır/aktarır. İLE/VE/+/||/<>/> Yaşadığını, deneyimlediğini paylaş(tır)ır. )

( Bilgisizlerin/cahillerin davet edildiği. İLE/VE/+/||/<>/> Bilenlerin davet edildiği. )

( Celâl'den. İLE/VE/+/||/<>/> Cemâl'den... )

( Zorunluluk. İLE/VE/+/||/<>/> Anlayış. )

( "Cehennem". İLE/VE/+/||/<>/> "Cennet". )

( Dıştakileri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Var olarak [amaca ve olgunluğa] dönüşerek bilme. )

( Parçaları bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Bütünü/bütünlüğü bilme. )

( Nesneleri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Durumları bilme. )

( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/||/<>/> Uygulayımsal/pratik. )

( Göz ile, gözlemleyerek, araştırarak. İLE/VE/+/||/<>/> "Burun" ile, "koklayarak". )

( Dıştakiler, koşullar, durumlar, ayrıntılar. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme, saygı, çaba ve özen. )

( EPISTEME ile/ve/+/||/<>/> GNOSIS )


- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER

( * ORPHEUS: Antik Yunan'ın mitolojisini -mitini değil, mitinin lojisini, bilimini- oluşturan ve öğreten.
( Orpheus, Fenike dilinde Nur anlamına gelen Aur, Yunanca'da Arpha ile şifa anlamına gelen Rafae sözcüklerinden oluşmuştur ve "Nur ile şifa veren" anlamına gelmektedir. )
* HERMES: Hermes Trimegistes(Üç kere bilge Hermes).
( TRIMEGISTES (3 KEZ BİLGELİK): SEMÂVÎ ve ARZÎ ve KALBÎ )
( Hermes'in Mısır dilindeki adı Thot'tur. )
( İdris sözcüğünün anlamı terzidir. )
( Hermes sözcüğü Ermes, Hermis ve Heramis biçimlerinde söylenildiği gibi, Anadolu Türkçesi'ne de Ermiş olarak girmiş ve Tanrı'ya kavuşma durumunun bir adı olarak benimsenmiştir. Böylece tasavvufun en temel kavramı ve amacı, "ermiş" olmuştur. )
( Hermetik Öğreti'nin etkisi altında gelişmiş İbrani ve Arabi kültürlerde, "İbrani Kabalası ve Zohar'da, Arabi Ebced ve Hurufilik'te" görülen sessiz harflerin sayılarla eşleştirilmesi ve yerlerinin değiştirilerek anlama kombinasyonları oluşturulması geleneği Hermetik'tir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Herakleitos'a göre Evren, var olanları tüm içeriği bakımından sürekli bir oluş içinde değişmektedir. )
( Herakleitos'a göre, kişiler, duyular ve görüngüler tarafından aldatılmaktadır, bunun için bilge insan mutluluğa ve doyuma giden yolda us'u izlemelidir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Parmenides'te "Doğa", "Var olan" anlamına gelir. )
* PROTOGORAS: Filozof.
( Hakikatin ölçüsü insandır; insandan bağımsız saltık bir hakikat yoktur. )
* DEMOKRİTOS: Filozof.
( Demokritos'a göre metafiziksel araştırmanın hedefi bilgi kazanmaktır; törel hedef ise mutluluğu, ansal barış ya da huzuru kazanmaktır. )
* ARKHILOKHOS: Şair.
* SAPPHO: Şair.
* ALKAIOS: Şair.
* SOLON: Kanun koyucu, hukukçu. (Yedi Bilge'den).
* THALES (M.Ö. 600): Doğa ve felsefe bilimcisi. Suyu ilk arke olarak nitelendirmiştir. İyonya Mektebi denilen ünlü okulun kurucusu, Yedi Bilge'nin birincisi ve astronomi bilginlerindendir. Güneş tutulmasının olduğunu keşfetmiştir.
( Aristoteles tarafından Thales'in ilk filozof olarak kabul edilmesinin nedeni, Thales'in düşünceyi teolojiden doğa üzerine yöneltmesidir. Başka bir deyişle, evrende olan bitenin bilgisini kişinin kendi düşüncesi, becerisi ve çabasında aramayı, bunun için doğaüstü hiçbir güce gereksinim duymamayı, zihinsel düzeyde Thales başlatmıştı. Bu, kişinin inandan/dogmadan akla yükselmesinin bir göstergesidir. )
* ANAKSIMANDROS: Astronomi ve coğrafya bilginidir.
* PYTHAGORAS: Filozof ve geometri bilgini, sayı mistiği-matematikçi-felsefeci.
( Pİ: 3,1416, THA: İlk ilke, GORAS: Karanlıktan aydınlığa çıkaran, aydınlatan, RA'ya kavuşturan. )
( Matematikte (pi) ile gösterilen, "Çember uzunluğunun çemberin çapına oranı"ndan çıkartılan sabit bir sayıdır.
Pi sayısı sınırlı sonsuzluğu ifade etmekle, bilginin kesin değil ama yaklaşık olarak doğruluğunu belirtmekte.
Pi sayısı rasyonel tamsayılara karşın irrasyonel ve aşkın bir sayıdır.
Geometriye ait bir ifadenin matematiksel anlatımı.
Pythagoras'ın mistisizmindeki kavramsallığı, sınırlı sonludan sınırsız sonsuza akıl yoluyla bağ kurma çabasıdır. Başka bir deyişle, sonlu ve karşıtı sonsuzun akıl aracılığı ile armonik bir bütünlük olarak kavranma denemesidir. )
( Piramit: PY-RA-MYTH )
* AISOPOS: Ünlü Kinik, bir öykücü.
* PINDAROS: Şair.
* AISKHYLOS: Tragedya mucidi.
* SOPHOKLES: Dram yazan şairlerin birincisidir.
* ARISTOPHANES: Komedya şairi.
* HERODOTOS: Tarihçilerin babası. (Şeyhü'l-Müverrihîn)
* THUKYDIDES: Tarihçi.
* KSENEPHON: Filozof, tarihçi.
* METON: Matematikçi | Astronomide "Altın Dönem" denilen ondokuz senenyi keşfetmiştir.
* HIPPOKRATES: Tabâbeti diriltmiştir.
* PERIKLES: Kendi adıyla anılan bir ilerleme döneminin kurucusudur.
* ANAKSAGORAS: Atina'da felsefeyi ilk kurandır.
* SOKRATES: Filozof.
( GNOTHI SEATONU! )
( Sokrates dışta olan bitenden çok, insana, insan aklına ve onun kavramlarına yönelmekle, bilgi kuramcılığının temellerini atmıştır. )
* PLATON(EFLATUN): Filozof. Sokrates'in öğrencisi. Geniş omuzlu/göğüslü.
* ARİSTOTELES: Filozof. Platon'un öğrencisi.
( İSKENDER ÖNCESİ ARİSTOTELES ile İSKENDER SONRASI ARİSTOTELES )
* ARISTIPPOS: Tanınmış Kirene Okulu'nun kurucusudur ve Kirene'liler arasında en çok incelik sahibi olanıdır.
* PHIDIAS: Ünlü heykeltıraş.
* POLYGNOTOS: Ünlü ressam.
* DEMOSTHENES: Ünlü konuşmacı/hatip.
* EUKLEIDES: Ünlü geometri bilgini.
* ARKHIEMEDES: Ünlü geometri bilgini olup, yakıcı aynaları ve hidrostatikteki yasası ve burgusu ile olağanüstü ün kazanmıştır.
* KONFÜÇYÜS(KUNG-FU-TZU) (İ.Ö. 557-479): Öğretisi mistik değil, tamamıyla uygulamalı ahlâk öğretisidir. Bu öğreti dinsel ve metafizik hiçbir öğe taşımaz. )


- (BİR ŞEYLER) BİLİYOR OLMAK ile/ve/değil/yerine (DERİNLEMESİNE) BİLİYOR OLMAK

( [not] TO KNOW (SOMETHING) vs./and/but TO KNOW (DEEPLY)
TO KNOW (DEEPLY) instead of TO KNOW (SOMETHING) )


- (BİRİNİ, BİR ŞEYİ) "GÜZEL BULMAK" ile/değil/yerine GÜZELİ BULMAK

( Yanılabilirsin. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanılmazsın. )


- (BÜNYESİNDE) BULUNDURMA ile (BÜNYESİNDE) BARINDIRMA


- (BÜYÜK) "HİKAYE" değil SÜREÇ


- (DAHA/EN) KORKUNÇ/VAHİM OLAN:
SOKAKTAKİ KARGAŞA ile/değil DİLDEKİ KARMAŞA

( Yaşamdaki en korkunç "durum" ya da deneyim, birini çok sevmektir.
[Sevgi kadar değerli bir duygunun nesi, nasıl korkunç olabilir? O sevgimizin yoğunluğunun o kişiyi kendimizden kaçırma olasılığının artırması ve ölümünün duyulmasından dolayı her an için geçerli ve etkisi yüksek olan çok korkutucu bir durumdur.] )


- (HER KOŞULDA) YAP!:
NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN

( (IN ANY CONDITION) DO:
WHAT YOU CAN vs./and/||/<> WHAT YOU HAVE vs./and/||/<> WHERE YOU ARE )


- (HERHANGİ BİR) DÜŞÜNCEYE:
MAHKUM ile/ve/değil/yerine HÂKİM


- (NEHY-İ ANİ'L) MÜNKER[Ar.] ile/ve/||/<>/>/>< (EMR-İ) BİL MÂRUF[Ar.]

( Günah ve kötü şeyler[in yapılmaması]. İLE/VE/||/<>/>/>< Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu[nun yapılması]. )


- (TARİHSEL) SÜREÇ ile/ve (TARİHSEL) KOŞUL

( [HISTORICAL] PROCESS vs./and [HISTORICAL] CONDITION )


- (UZUN SÜRELİ) BELLEKTE:
ANISAL ile/ve/||/<> ANLAMSAL ile/ve/||/<> İŞLEMSEL


- [... BİÇİMİNDE ...]
... DÜŞÜNMEK/DÜŞÜNÜYORUM" ile/ve/değil/||/<>/< ... VARSAYMAK/VARSAYIYORUM


- [...'NIN ...]
... DUYUMSANDIĞI/HİSSEDİLDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/< ... YANSIDIĞI


- [Alm.] ERINNERUNG ile/ve/+/||/<>/> ER-INNERUNG

( Anımsama. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme. )


- [Ar.] EBED/Î, BENGİ ile/ve EZEL/Î[çoğ. AZAL]

( Sonu olmayan gelecek zaman. İLE/VE Öncesi olmayan geçmiş zaman. )

( Ezel ve ebed nedir? ŞİMDİ'dir! )

( Varlık'ın gelecekte takdir edilen zaman içerisindeki sınırsızca sürekliliği. İLE/VE Varlık'ın geçmişte takdir edilen zaman içerisindeki sınırsızca sürekliliği. )

( Ezel ve ebed, ikisi birden önsüzlüğü ve sonsuzluğu bildirir. )

( CÂVİDÂN ile/ve ... )


- [Ar.] MEDDAH ile MEDDAH

( Taklitler yaparak, hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçı. İLE Öven, aşırı övgüde bulunan kişi. )


- [Ar.] SANDIK ile SANDUKA

( İçine türlü şeyler konulan, tahtadan, dört köşe, kapaklı ev eşyası. | Bir kurumda, para alınıp verilen yer. | Banka. | Yapılarda, kum, çakıl gibi şeyleri ölçmek için kullanılan, üstü ve altı açık, dört köşeli tahtadan ölçü. | Mahalle tulumbacılarının, omuzda taşıdıkları, sandık biçimi tulumba. İLE Mezarın üzerine yerleştirilmiş, tabut büyüklüğünde tahta ya da mermer sandık. )


- [DURUM > DUYGU > DÜŞÜNCE > DAVRANIŞ >= ... ]
ile
[DURUM > DÜŞÜNCE > DAVRANIŞ > DUYGU >= ... ]
ile
[DUYGU > DURUM > DAVRANIŞ >= ... ]
ile
[DÜŞÜNCE > DAVRANIŞ > DURUM > DUYGU >= ... ]

( Sorun. İLE Çözüm. İLE Âşık. Düşünme[sonradan]. İLE Biliminsanı. )


- [FELSEFEDE/TASAVVUFTA] (BAZI/ÇOĞU) (ÖZEL ŞEY["AYRINTI/İÇERİK/DERİNLİK/YOĞUNLUK/KABALIK/İNCELİK"]):
"BAYIL" DİYE değil/yerine "AYIL!" DİYE


- [Fr. < Cerm.] MARŞ ile MARŞ

( Askerlikte, yürüyüşe geçmek için verilen komut. | Ritmi, yürüyen birinin ya da topluluğun adımlarını anımsatan müzik parçası. | Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası. İLE Otomobil, kamyon gibi motorlu araçlarda, motoru işletme düzeneği. )


- [Fr. < Lat.] SENYÖR ile MONSENYÖR

( Ortaçağ Avrupa'da, toprağı olan derebeyi. | Fransa'da bir ayrıcalıklılık sanı. İLE Hristiyan prenslerine verilen san. | Yüksek aşamalı din adamlarına verilen san. )


- [Fr.] DÜK ile GRANDÜK

( Büyük bir düklüğün egemenine verilen ad. | Çarlık Rusya'sında, prenslere verilen ad. )


- [Fr.] MİLİS ile MİLİTAN

( Savaş sırasında, orduya yardımcı olarak toplanan halk gücü. İLE Bazı ülkelerde, yardımcı güvenlik gücü. İLE Bir düşüncenin, bir görüşün başarı kazanması için savaşan, mücadele eden. | Bir örgütün etkin üyesi. )


- [hem, ne] ENGEL ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de/||/<>/> KAYNAK

( [hem, ne] Kendimizden başka yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/NE DE/||/<>/> Kendimizden başka yoktur. )


- [hem] "ÖFKE" ile/ve/hem de/||/<>/>< "HAYRANLIK"


- [hem] İBÂDET ile/ve/hem de/ya da/||/<> NEDÂMET


- [hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME

( [not] CODING vs./and/but/also/<>/>/< STEGANOGRAPHY
STEGANOGRAPHY instead of CODING )


- [İt.] BRAVO ile/ve/||/<> BRAVA

( [başarıda/beğenide/değerlendirmede] Erkeklere söylenilen. İLE/VE/||/<> Kadınlara söylenilen. )


- [ne yazık ki] :( ((((((
DENİZ GEZMİŞ ve/||/<> YUSUF ASLAN ve/||/<> HÜSEYİN İNAN

( image )


- [ne yazık ki]
!"BİRBİRİNE DÜŞMEK" değil/yerine/>< BİRBİRİNİ DÜŞÜNMEK


- [ne yazık ki]
!TAHRİF[< HARF] ile/ve/<>/> !TAHRİB[< HARÂB]

( [ne yazık ki] Harflerin yerini değiştirme, bozma, kalem oynatma, değiştirme. | Bir tanımın anlamını değiştirme. İLE/VE/<>/> Yıkıp bozma. )


- [ne yazık ki]
"KENDİNDE":
!AYRICALIK/ÖNCELİK ("ARAMAK"/"BULMAK") ile !"ÖLÜMSÜZLÜK" ZANNETMEK ile !EGEMENLİK "KURMAK"

( Adâletten en uzakta olanların, en bilgisiz olanların ve kendinin en yüksekte olduğunu zannedenlerin, "kabul" ya da dayatmaları... )


- [ne yazık ki]
DESPOT[Fr. < DESPOTE] ile/ve/<> DESPOT[Rumca] ile/ve/<> DİKTATÖR ile/ve/<> FAŞİST ile/ve/<> TİRAN

( Bir ülkeyi, zora ve baskıya dayanarak "yöneten" kişi. İLE/VE/<> Ortadoks Rumlar'ın, din başklanlarına verilen ad. İLE/VE/<> Her dediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kişi. İLE/VE/<> Tüm siyasal yetkileri kendinde toplamış kişi. | Zorba. İLE/VE/<> Eski Yunan'da, siyasal erki, tek başına elinde tutan kişi. | Siyasal erki, zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kişi. | Acımasız, gaddar. )

( Hiçbir koşul ya da yasaya bağlı olmadığı/olamayacağı, sınırlandırılamayacağı zannı ve/ya da iddiasıyla davranır. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> "Yasaya" "bağlı" görünümünde, kişisel/keyfî davranır. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> ... )

( İSTİBDAT: Uyruklarına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sınırsız monarşi, despotluk. )

( MÜSTEBİT ile/ve/<> ... )


- [ne yazık ki]
TAGALLÜP[Ar.] değil/yerine/= ZORBALIK


- [ne yazık ki]:
GAFLET ile/değil/yerine/||/> İHÂNET


- [ne yazık ki]
KONULARI/AYRINTILARI/OLAYLARI/SORUNLARI:
ABARTMAK ile SAPTIRMAK ile TIRMANDIRMAK


- [ne yazık ki]
LÂNET ETMEK, LÂNET OKUMAK ["NALET" değil!]/MELÂNET[Ar. < LA'N] değil/yerine/= BÜYÜK KÖTÜLÜK/İLENÇLİK/KARGIŞLIK, KARGIMAK/UZAKLAŞTIRMA


- [ne yazık ki]
!"FAŞİST/LİK" ile/değil/yerine !ZORBA/LIK


- [ne yazık ki]
!"IRKÇI/LIK" ile MİLLİYETÇİ/LİK


- [ne yazık ki]
!"KÜÇÜMSEMEK" ile/ve/||/<>/> KÜÇÜMSEDİĞİNE GEREKSİNİM DUYMAK/MUHTAÇ KALMAK

( Kapalı olan Antep fıstığını, bırakıp sonunda, o kapalı olanları açmaya çalışmak kadar komik, çaresiz ve vahim durumlara düşmemek için çoğu ufak/değersiz/yetersiz "görünen" şeyi ve kişiyi küçümsememek gerekir. )


- [ne yazık ki]
!"RAHAT"/LIK ve/||/<>/>/< !KAYITSIZ/LIK


- [ne yazık ki]
!AŞAĞILAMAK ile/ve/||/<>/> !ÖTEKİLEŞTİRMEK


- [ne yazık ki]
!BANKA SOYARKEN ile/ve/<> !ÜLKE SOYARKEN

( Kar maskesi takılır. İLE/VE/<> "Din maskesi" takılır. )


- [ne yazık ki]
!ELİT/İST değil/yerine/= SEÇKİN/Cİ


- [ne yazık ki]
!EZİYET ile/<> !İŞKENCE[Fars. < ŞİKENCE]


- [ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK

( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. İLE/VE/||/<> Bir malı, çok fazla kârla satma. | Yasanın izin verdiği sınırdan aşkın faiz alma. )


- [ne yazık ki]
!FAŞİST[< FASCES BALTASI]


- [ne yazık ki]
!GAZA[Ar.] ile !GAZVE[Ar.]

( [ne yazık ki][tamamen eskide kalmış olması dileğiyle...]
İslâm'ı korumak ya da yaymak amacıyla müslüman olmayanlara karşı yapılan savaş. İLE Arap derebeylikleri arasında yapılan savaş. | Din uğruna yapılan savaş. )


- [ne yazık ki]
!GENOSİT değil/yerine/= SOYKIRIM


- [ne yazık ki]
!İFTİRA ile !İFK

( Birine, aslı olmayan bir suç yükleme. İLE Bir suçu, birine yükleme. )


- [ne yazık ki]
!IRKÇILIK ile/ve/<> !EŞEYSELCİLİK


- [ne yazık ki]
!İRTİKÂB ile/değil/yerine/= !YİYİCİLİK, RÜŞVET[Ar. < RİŞVET] YEME

( Bekleme, gözleme. | Kötü bir iş işleme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/= Yaptırılmak istenilen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için birine mal ya da para olarak sağlanan çıkar. )

( MÜRTEKİP[Ar.]: Kötü, uygunsuz işler çeviren. | Rüşvet yiyen/yiyici. )


- [ne yazık ki]
!İSTİSHÂR değil/yerine/= !ALAY ETME, EĞLENME


- [ne yazık ki]
!İTHAM ile !TEKFÎR

( Çoğunlukla/bazen itham, küfürden daha ağırdır. )

( Suçlama. İLE Kâfir sayma. )


- [ne yazık ki]
!KEYFÎ "İDÂRE" ile/ve !KEYFÎ "İRÂDE"


- [ne yazık ki]
!KİN ile/<> !GILLÜGİŞ/GILLIGIŞ

( ... İLE/<> Gizli kin, gizli ve kötü erek/amaç. )


- [ne yazık ki]
!KIYIM ile/ve/||/<> !"YIKIM"


- [ne yazık ki]
!KÖLEMEN ile !KARAVAŞ

( Kölelerden kurulan bir asker sınıfı. | Birinin sahip olduğu köle ya da karavaş. İLE Savaşta tutsak edilen ya da satın alınan kadın köle. )


- [ne yazık ki]
!KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"


- [ne yazık ki]
!MÜFSİT[Ar.]/MÜZEVİR[Ar.] değil/yerine/= ARABOZUCU


- [ne yazık ki]
!MÜPTELA[Ar. < BELÂ] değil/yerine/= BAĞIMLI | DÜŞKÜN, TUTULMUŞ


- [ne yazık ki]
!MÜSTEMLEKE[Ar.] değil/yerine/= SÖMÜRGE


- [ne yazık ki]
!MÜTECÂVİZ[Ar.] değil/yerine/= SALDIRGAN/SALDIRICI/SATAŞKAN


- [ne yazık ki]
!ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> !DÜŞMANLAŞTIRMA


- [ne yazık ki]
!SALDIRI ile/ve/||/<>/>/< !ŞİDDET

( Şiddet, saldırganlığın da ötesinde onun, nefret, düşmanlık gibi duygu ve etkinlik kazandığı biçimi ya da çeşit ve derecesidir. )


- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ile/ve/değil/||/<> !İÇ SAVAŞ/AYAKLANMA

( POLEMOS ile STAZIS )


- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ve/||/<>/>/< !YILDIRMA/TERÖR[Fr.]


- [ne yazık ki]
!SAVAŞ ile ASKERİCİLİK/MİLİTARİZM


- [ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
ESKİ ile/ve/<>/> YENİ

( XVII. yy. İLE/VE/<>/> XX. yy. ve sonrası. )


- [ne yazık ki]
!SAVAŞLAR:
RASYONEL ile/ve/<> KİTLELERİN SEFERBER EDİLDİĞİ ile/ve/<> ASİMETRİK


- [ne yazık ki]
!SUÇLAMA ile !KARALAMA


- [ne yazık ki]
!TEHDİT ile/ve/||/<> TEHLİKE


- [ne yazık ki]
"ALIŞKANLIK":
ÖNCE HAFİF ve/||/<>/> SONRA GÜÇLÜ

( Duyumsanılamayacak kadar. VE/||/<>/> Kırılamayacak kadar. )


- [ne yazık ki]
"AŞIRI YORUM" ile/ve/||/<> "YAMUK DURUŞ"


- [ne yazık ki]
"AZ İLE YETİNME(ME)K" ve/||/<>/> ÇOK'U BUL(AMA)MAK


- [ne yazık ki]
"BEN" DEYİP DURAN ile KENDİNİ/KENDİNDEKİNİ DAYATAN


- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK

( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )


- [ne yazık ki]
"BİRİLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "HIRSIZA, YOL GÖSTERMEK" ile/ve/||/<> DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK


- [ne yazık ki]
"ÇIKAR" ile/değil/yerine/>< AKIL


- [ne yazık ki]
"ÇOK BİLMİŞLİK" ile/ve/||/<> "GARANTİCİLİK"

( [ne yazık ki] Bir kişi, ne kadar bilmiyorsa, o kadar "bilir". İLE/VE/||/<> Ne kadar "korkuyor" ve "öfkeliyse", o kadar "garanticidir". )


- [ne yazık ki]
"GÜÇ"/"İKTİDAR" "DÂVÂSI" ile/ve/||/<>/< MÜLKİYET KAVGASI


- [ne yazık ki]
"KAYGILARIMIZA" BOYUN EĞMEK
ve/=/||/<>/>
ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE SIRT ÇEVİRMEK


- [ne yazık ki]
"KEYFÎLİK" ile/değil/yerine GÖRELİLİK


- [ne yazık ki]
"MUTSUZ/LUK" ile/ve/||/<>/>/< "UMUTSUZ/LUK"

( Ahlâksızlık. İLE/VE/||/<>/>/< Küfür. )


- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK" ve/||/<>/>/< HİLEKÂRLIK


- [ne yazık ki]
"SONUÇ ODAKLILIK/MERKEZLİLİK" ile/ve/||/<>/>/< TERBİYESİZLİK


- [ne yazık ki]
"SUÇLAMA" ile/ve/||/<> "KÖTÜLEME"


- [ne yazık ki]
"TARAFTAR"" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KARŞICIL/MUHÂLİF[Ar.]


- [ne yazık ki]
"YÜZEYSEL/LİK" ile/ve/||/<> "SIĞ/LIK"


- [ne yazık ki]
(")VATAN("):
BARIŞTA ve/||/<> SAVAŞTA

( Varsılların. VE/||/<> Yoksulların. )


- [ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL


- [ne yazık ki]
[ne] "SÖZ DİNLEMEK" ile/ve/ne de/||/<>/< RİCÂ TANIMAK


- [ne yazık ki]
ALÇAK/PESPAYE[Fars.] ile/ve/||/<> İLKESİZ

( Alçak, aşağılık. İLE/VE/||/<> Temel bilgisi ve düşüncesi olmayan. )


- [ne yazık ki]
AŞIRI DOYUM ve/||/<>/> KÜSTAHLIK


- [ne yazık ki]
AVCI ile/ve/=/||/<> AYI

( Hile bilir de. İLE/VE/=/||/<> Yol bilmez mi? )


- [ne yazık ki]
AYRIMCILIK ile/ve/||/<> NEFRET


- [ne yazık ki]
AYRIŞ(TIR)MA ile/ve/<> YABANCILAŞ(TIR)MA


- [ne yazık ki]
AZ BİLME ve/||/ne yazık ki/<>/> ÇOK SAVUNMA


- [ne yazık ki]
BENCİLLİK ile/ve/||/<>/> NEFRET VE DÜŞMANLIK


- [ne yazık ki]
BİLGİ YETERSİZLİĞİ ve/||/<>/> ÖNYARGI


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİĞİN/BİLGİSİZLERİN:
KABALIĞI ile/ve/||/<> KALABALIĞI


- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİK SÜRECİ VE SONUCU:
DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> TİRANLIK


- [ne yazık ki]
CEBR ve/||/<> HİLE


- [ne yazık ki]
DAYATMA ile/ve/||/<>/> İSYAN

( Etki. İLE/VE/||/<>/> Tepki. )


- [ne yazık ki]
DAYATMA ve/||/+/<>/> ZORBALIK


- [ne yazık ki]
DAYATMAK ile/ve/değil/||/<>/< KANDIRMAK


- [ne yazık ki]
DEĞERSİZLEŞTİRME ile/ve/||/<> AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> SUÇLAMA


- [ne yazık ki]
DİLSİZ ve/||/<>/< SESSİZ ve/||/<>/< BİLGİSİZ

( Haksızlıklara karşı. VE/||/<>/< Hukuksuzluklara karşı. VE/||/<>/< Devletin hukuki denetiminde. )


- [ne yazık ki]
DIŞLA(N)MA:
TOPLUMSAL ile BİREYSEL


- [ne yazık ki]
DIŞLAMA ile/ve/||/<>/> YADSIMA


- [ne yazık ki]
DOĞRU OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE, YAPMAMAK ile/ve/<> YANLIŞ/HATALI/EKSİK OLANI, BİLMENE KARŞIN, YAPMAK


- [ne yazık ki]
DÜŞMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KARŞIT/LIK


- [ne yazık ki]
DÜŞÜLEN YALNIZLIK ile/ve/değil/yerine YEĞLENİLEN YALNIZLIK

( Çürütür/eritir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olgunlaştırır/geliştirir. )


- [ne yazık ki]
ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR ve/||/<>/>/< BAŞARACAĞIMIZA EN ÇOK İNANANLAR


- [ne yazık ki]
EZBERE YAŞAMAK ve/||/<>/> KÖTÜLÜK


- [ne yazık ki]
GEMİNİN BATMASI ile/ve/değil/||/<>/> SULARIN ÇEKİLMESİ

( Her zaman gemiler batmaz. Bu kez sular çekildi. )


- [ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< "İDDİA"

( [ne yazık ki] Ne kadar çok "genelleme" yapı(lı)yorsa, o kadar çok iddia edilir/eder. )


- [ne yazık ki]
GENELLEME ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK


- [ne yazık ki]
GÜÇLÜNÜN "SAZINI ÇALMAK" ve/||/=/<> NAMUSSUZLUK

( Gerekçesi ne olursa olsun, güçsüze karşı güçlünün sazını çalmak, namussuz sayılmak için yeterlidir. )

( Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalı! )


- [ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/&gt;&lt;/> ZULÜM/ZALİM

( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )


- [ne yazık ki]
HAKSIZLIK ve/||/<>/>/< ÖFKE

( Haksızlık etme. öfkenle hareket etme! )


- [ne yazık ki]
HALKIN PARASINI, KENDİ ÇOCUKLARINA AYIRMAK değil/>< KENDİ PARANI, HALKIN ÇOCUKLARINA BIRAKMAK


- [ne yazık ki]
HASAN FEHMİ ile/ve/||/<> ABDİ İPEKÇİ ile/ve/||/<> ÇETİN EMEÇ ile/ve/||/<> UĞUR MUMCU ile/ve/||/<> ÖTEKİLER

( 06 Nisan 1909 tarihinde, Serbesti gazetesinin yazarı Hasan Fehmi, Galata Köprüsü'nde öldürülür... Hasan Fehmi, düşüncelerinden dolayı katledilen ilk gazetecidir. Bu nedenle, 06 Nisan, "Öldürülen Gazeteciler Günü" olarak anılır... )

( Öldürülen Gazeteciler... )


- [ne yazık ki]
İÇTEN PAZARLIKLI ile ÇIKARCI


- [ne yazık ki]
İKİ "ÇETE":
"HIRSLI" ile/ve/||/<> HIRSIZ


- [ne yazık ki]
İKİ YANLIŞ!:
SUSULACAK YERDE, KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞULACAK YERDE, SUSMAK


- [ne yazık ki]
İNAT ile/ve/||/<>/>< KAYITSIZLIK


- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA


- [ne yazık ki]
İŞ KAZASI ile/ve/değil BÜYÜK İHMAL


- [ne yazık ki]
İSRAF ve/||/<>/> İFLÂS


- [ne yazık ki]
ISRARLI ile/ve/||/<> TAKINTILI


- [ne yazık ki]
İSTEDİĞİN SÖZÜ SÖYLEMEK ve/||/<>/> İSTEMEDİĞİNİ DUYMAK

( "İstediğimiz sözü" söylersek, istemediğimiz sözü de duyarız/duymak zorunda kalırız. )


- [ne yazık ki]
İSTÎLÂ ile/ve/||/<>/> SÖMÜRÜ


- [ne yazık ki]
ISTIRAP:
HAFİF ile DERİN

( Konuşulabilir. İLE Konuşulamaz, dile gel(e)mez/getiril(e)mez. )


- [ne yazık ki]
KARGAŞA ile VURTUT

( ... İLE Silah kullanılan kargaşa. | Uzun uzun çekişerek, sıkı pazarlık ederek. )


- [ne yazık ki]
KENDİNİ/BİRİNİ:
"HAKLI GÖRMEK/BULMAK" ile/ve/||/<> "ÜSTÜN GÖRMEK/BULMAK"


- [ne yazık ki]
KİBİR ile/ve/<> GİZLİ KİBİR


- [ne yazık ki]
KİŞİDE:
RASTLANTISAL/LIK ile/ve/||/<> KEYFÎ/LİK


- [ne yazık ki]
KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM

( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )

( "Bir alışveriş, bir fiş." şeklinde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." şeklinde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )

( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )

( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )


- [ne yazık ki]
KÖTÜLERİN, "BASKISI" ile/değil/||/<> İYİLERİN, KAYITSIZLIĞI


- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK:
ÇÖZÜM ARAMAMAK ve/||/<>/< ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMAMAK


- [ne yazık ki]
KÖTÜMSERLİK = BEDBİNLİK = PESSIMISM[İng.] = PESSIMISME[Fr.] = PESSIMISMUS[Alm.] = PESSIMUS[Lat.]


- [ne yazık ki]
KÜÇÜK HESAP ile/ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK

( İkirciğe neden olur. İLE/VE/||/<>/>/< Hesapsızlığa ve fazla/yersiz "atılganlığa" neden olur. )


- [ne yazık ki]
KÜFÜR ile/ve/değil/||/<> İNKÂR


- [ne yazık ki]
KULLANILMAYAN METİN/KİTAP ||/<>/> MEZAR


- [ne yazık ki]
KURUCU ŞİDDET ile/ve/||/<>/> KORUYUCU ŞİDDET


- [ne yazık ki]
MAĞDUR ETMEK ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR GÖSTERMEK


- [ne yazık ki]
MAZLUM ile/ve/||/<> HORLANANLAR


- [ne yazık ki]
MÜNKER ile/ve/||/<> FAHŞA-YI MÜNKER


- [ne yazık ki]
MUTSUZLUK:
"SAHİP OLAMADIKLARIMIZA ULAŞAMADIĞIMIZDAN DOLAYI" değil SAHİP OLDUKLARIMIZI UNUTMAKTAN DOLAYI


- [ne yazık ki]
NAGASAKİ ve/||/<> HİROŞİMA

( Atom bombası, İkinci Dünya Savaşı sırasında sırasıyla 06 ve 09 Ağustos 1945 tarihlerinde atıldı. )


- [ne yazık ki]
NİCE KİŞİLER ile NİCE GİYSİLER

( [ne yazık ki] Görürüz, üstünde giysi olmayan. İLE Görürüz, içinde insan olmayan. )


- [ne yazık ki]
NİCELİK EGEMENLİĞİ ile/ve/<> DEĞERSİZLİK ile/ve/<> GÖRELİLİK


- [ne yazık ki]
OKUYAN ile/ve/||/<> ANLAYAN

( Az. İLE/VE/||/<> Sınırlı/kıt. )


- [ne yazık ki]
ORANTISIZ GÜÇ ve/||/<>/< KÖR ŞİDDET


- [ne yazık ki]
ORANTISIZ YORUM ile AŞIRI YORUM


- [ne yazık ki]
ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/<> TEKTİPLEŞTİRME


- [ne yazık ki]
ÖTEKİLEŞTİRMEDE:
AYRIMCILIK ile/ve/<> NEFRET (SÖYLEMLERİ/TUTUMLARI)


- [ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME


- [ne yazık ki]
ÖZENSİZ ÜRETİM ve/||/<>/> SINIRSIZ TÜKETİM


- [ne yazık ki]
PARA ile/ve/||/<> DİN

( [ne yazık ki]
Konu "para" olduğunda, herkesin dini aynıdır. )


- [ne yazık ki]
PSİKOPAT/LIK ile/ve/||/<> İNSAFSIZ/LIK


- [ne yazık ki]
REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK


- [ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olan, zaman ve uzay ile sınırlıdır ve koşulların ürettiğidir. )

( Bir an gerçek gibi görünmek, sahte olanın doğasıdır. )

( Sahte olanı yıkamazsınız, çünkü onu durmadan yaratıyorsunuz. )

( Sahtenin sahteliği anlaşıldığında, o, kendi kendine erir gider. )

( Sahte olanı sahte olarak görmek ve sahte olanı terk etmek, gerçeği getirecektir. )

( Sahte olduğunu gördüğünüz her ne ise o eriyip kaybolur. )

( Sahte olandan vazgeçin, doğru olan kendi yerini bulacaktır. )

( Sahte olanın zamana gereksinimi olduğunu ve zamana gereksinimi olanın sahte olduğunu bir kez anlarsanız, zaman ötesi ve hep şimdi'de olan Gerçek'e yakınlaşmış olursunuz. )

( Gerçeğin görülmesini o kadar zorlaştıran, sahte olana tutunup ondan kopamamaktır. )

( Gerçek, sahtenin reddi ve inkârı ile ifade edilebilir -eylemle. )

( Gerçek, herkes için birdir, ancak sahte olan kişiseldir. )

( Sahte olanı fark edip onu reddetmek, gerçeğe giden yolu açar. )

( Sahte olanlar gittiğinde, geride kalan, gerçek olandır. )

( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin, sahte olan tarafından kör edilmişken, doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )

( Sahte olanın keşfedilip terk edilmesi, gerçek olanın zihne girişini sağlar. )

( Sahte olanın yıkımı, şiddet değildir. )

( Sahte olanın reddi, özgürleştirici ve enerji vericidir. )

( Sahte olan "Ben-im" duygusu değil, fakat kendinizi ne sandığınızdır. )

( The false is limited in time and space and is produced by circumstances.
It is the nature of the false that it appears real for a moment.
You cannot destroy the false, for you are creating it all the time.
To see the false as false and abandon the false brings reality into being.
It is the discarding the false that opens the way to the true.
What you see as false, dissolves.
Once you understand that the false needs time and what needs time is false, you are nearer the Reality, which is timeless, ever in the now.
It is the clinging to the false that makes the true so difficult to see.
Reality is common to all. Only the false is personal.
The false dissolves when it is discovered.
The discovery and abandonment of the false remove what prevents the real entering the mind.
The destruction of the false is not violence.
Renunciation of the false is liberating and energizing.
It is not the "I am" that is false, but what you take yourself to be. )

( KALP )

( ARTIFICIAL vs. FAKE )


- [ne yazık ki]
SAVAŞ DÖNEMLERİNDE:
RİTÜELLEŞMİŞ ile SINIRLAMACI OLAN ile FETİH ile MUTLAK AMACI OLAN ile SINIRI OLMAYAN


- [ne yazık ki]
SAVAŞLARDA:
PARTİZAN ile/<> GERİLLA ile/<> TERÖR


- [ne yazık ki]
SAVAŞTAN GERİYE KALANLAR:
ÖLÜLER "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> YAS TUTANLAR "ORDUSU" ile/ve/||/<>/> HIRSIZLAR "ORDUSU"


- [ne yazık ki]
ŞİDDETİN MEŞRÛLAŞTIRILMASI ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME


- [ne yazık ki]
ŞİDDETTE:
"YASA" ile "SUÇ"

( "Devlet uygularsa". İLE Kişi işlerse. )


- [ne yazık ki]
ŞİDDETTEN DOLAYI ... ile/ve/değil/ne yazık ki/<> "BİZİM/SEN"İN "SESSİZLİĞİNDEN/TEPKİSİZLİĞİNDEN DOLAYI ..."


- [ne yazık ki]
ŞİKÂYET ile İSRAF ile SIRADÜZENSİZLİK[ANARŞİ] ile BASKI/İSTİBDÂD ile İFRÂD-TEFRÎT
değil/yerine/><
KANAAT ile İNFAK ile HUZUR/SELÂMET ile ADÂLET ile İSTİKÂMET

( [ne yazık ki]
Bilgisizlik + Yoksulluk >= Şikâyet İLE
Bilgisizlik + Varsıllık >= İsraf İLE
Bilgisizlik + Özgürlük >= Anarşi İLE
Bilgisizlik + Güç >= Baskı/İstibdâd İLE
Bilgisizlik + Din >= İfrâd - Tefrit İLE

DEĞİL/YERİNE/><

Bilgi/(b)ilim + Yoksulluk >= Kanaat İLE
Bilgi/(b)ilim + Varsıllık >= İnfâk İLE
Bilgi/(b)ilim + Özgürlük >= Huzur, Barış/Selâmet İLE
Bilgi/(b)ilim + Güç >= Adâlet İLE
Bilgi/(b)ilim + Din >= Yön/İstikâmet )


- [ne yazık ki]
SIKIYA ile/ve/||/<> SIKILMAYA GELEMEMEK


- [ne yazık ki]
SİYASET İLE ve/||/<> DİN İLE ve/||/<> FUTBOL İLE ve/||/<> SAVAŞ İLE

( Yanıltılırız. VE/||/<> Avutuluruz. VE/||/<> Uyutuluruz. VE/||/<> Korkutuluruz. )


- [ne yazık ki]
SÖMÜRÜ ile/ve/||/<> ARTI DEĞER SÖMÜRÜSÜ


- [ne yazık ki]
SORUMLULUKTAN KAÇMAK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜĞÜ YADSIMAK


- [ne yazık ki]
SORUNU ÇÖZMEYE:
NİYETİNİN OLMAMASI ile/ve/değil/||/<> KARARLILIK GÖSTERMEMEK


- [ne yazık ki]
SÖZCÜĞÜ/TERİMİ: ANLAMAMAK ile/ve/değil/||/<>/> BAŞKA ANLAM/LAR "YÜKLEMEK"


- [ne yazık ki]
SUÇLAMA ile/ve/<> DIŞLAMA


- [ne yazık ki]
SÜRÜ ile/ve/değil/||/<>/> SÖMÜRÜ


- [ne yazık ki]
TARAF TUTMAK ile/değil/yerine/>< TARTIŞMAK


- [ne yazık ki]
TARİHİ ...:
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPITMAK


- [ne yazık ki]
TIKANIKLIK ile/ve/||/<> KISIR DÖNGÜ


- [ne yazık ki]
TUTUCU ile GERİCİ


- [ne yazık ki]
VATANDAŞIN "ÇIKARLARI/(HAKLARI)" ile/değil/yerine/>< KİŞİ(İNSAN) HAKLARI


- [ne yazık ki]
YALAKA/LIK/DALKAVUK/LUK ile/ve/<> YARDAKÇI/LIK

( ... İLE/VE/<> Özellikle kötü işlerde birine yardım eden kişi. )

( TEKÂPÛ ile/ve/<> ... )


- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<> GERÇEĞİ ÇARPITMAK


- [ne yazık ki]
YALAN SÖYLEMEK ile/ve/||/<>/> KENDİ YALANINA İNANMAK


- [ne yazık ki]
YALANLARLA OYALANMAK ile/değil/yerine/>< GERÇEKLERLE "YARALANMAK"


- [ne yazık ki]
YALAP-ŞAP / YALAP ŞALAP YARIM-YAMALAK (İŞ YAPMAK)

( Baştan savma, üstünkörü, yarım yamalak. )


- [ne yazık ki]
YIRTICI ile/ve/<> YIKICI


- [ne yazık ki]
YORAN:
KOŞULLARIN "AĞIRLIĞI" ile/ve/değil/||/<>/< ETRAFINI ANLAMAYAN KİŞİLERİN SAĞIRLIĞI


- [ne yazık ki]
ZAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> İFTİRA


- [ne yazık ki]
ZORA GELEMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< "KONFOR"


- [ne yazık ki]
İRTİKÂB ile/ve/||/<> RÜŞVET ile/ve/||/<> ZİMMET ile/ve/||/<> GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA

( [TCK md.] 250 ile/ve/||/<> 252 ile/ve/||/<> 247 İLE/VE/||/<> 257 )

( Kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendine sağladığı nüfûzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya ya da bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. Kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun irâdesini etkilemesi sonucunda işlenen bir suçtur. Seçimlik hareketli bir suç olup kamu yönetiminin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. [ “Özgü suç” olarak kabul edilen suçlardandır.][İrtikap suçunun edimcisi, kamu görevlisidir. Kamu görevlisi dışındaki kişilerin irtikap suçu işlemesi olanaklı değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler, suça katıldıklarında, irtikap suçuna yardım etme ya da azmettirme gibi katılım vargıları gereği yargılanabilirler.]

İLE/VE/||/<>

Görevinin gereği olan bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da aracılarla bir kamu görevlisine ya da başka bir kişiye çıkar sağlanması.[Dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaktadır.]

İLE/VE/||/<>

Üstünde olan şey. | Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara ya da para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para ya da eşya. | Birinin, yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. | Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

İLE/VE/||/<>

Kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur. )


- [ne yazık ki]
KATLANMAK" ile/ve/||/<>/> "KANIKSAMAK" ile/ve/||/<>/> "KABULLENMEK" ile/ve/||/<>/> "ONAYLAMAK"

( Çoğu soruna "tanık olmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu soruna "katlanmaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kanıksamaktan" dolayı. [ve giderek ...] İLE/VE/||/<>/> Çoğu sorunu "kabullenmekten" dolayı. )


- [ne] "YERELCİLİK" ne de SALT "EVRENSELCİLİK"


- [ne] ANLAŞILABİLİR ile/ve/||/<> [ne] KAVRANABİLİR ile/ve/||/<> [ne de] KABUL EDİLEBİLİR OLAN


- [ne] AYNI/LIK ile/ve/değil/yerine/<>/ne de AYRI/LIK


- [ne] EGEMEN/LER ile/ne de/||/<> EZİLEN/LER


- [ne] KARDAŞ, [ne de] ARKADAŞ ile/değil/sadece HALDAŞ

( Sükût kıvâmındaki çığlığı, ne kardaş, ne de arkadaş; sadece hâldaş olanlar duyar. )


- [ne]
!TAHKİR ile/ya da/ne de/||/<>/>< TAKDİS


- [ne]
([ne yazık ki] [ya]) "KÂR" ne de/ya da İNKÂR


- [not] HISTORY vs. PAST


- [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<>
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<>
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<>
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ

( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )

( [WE LEARN, WHAT WE]:
READ vs./and/<> HEAR vs./and/<> SEE vs./and/<> SEE & HEAR vs./and/<> DISCUSS vs./and/<> EXPERIENCE vs./and/<> TEACH )


- [önce] UMUT" sonra UNUT!"


- [ya] "BİR YOL BULMAK/AÇMAK" ve/ya da/||/<>/>/< [ya] YOL AÇMAK ve/ya da/||/<>/>/< YOLDAN ÇEKİLMEK


- [ya] KALMAK ile/değil/yerine/ya da İLERLEMEK


- [ya] YENİLECEĞİZ değil/yerine/ya da/>< YENİLENECEĞİZ


- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM

( )


- [Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA

( DOKUZLUKLAR[Yun. ENNEADLAR]
[simgelerdi...]
Ruhların, metafizik ve kehanet bilimlerinin sanatını.
İLE/<>
Yüzünde taşıdığı trajik maske ile Yaşam ve Ölümü.
İLE/<>
Bilimin tekrar doğuş sürecini.
İLE/<>
Tıp bilimini.
İLE/<>
Maji bilimini.
İLE/<>
İnsan ve psikolojik yapısının bilimini.
İLE/<>
Taşlar bilimini.
İLE/<>
Bitkiler bilimini.
İLE/<>
Hayvanlar Bilimini. )

( )


- TASAVVUF/KELÂM/İSLÂM'DA


- TARİHTEN KİŞİLER


- İstanbul Tarih.com


- TARİH ile/ve ZAMAN

( İnsan. İLE Kozmik. )

( Tarih: Amacı şerefli, yararları çok fazla ve esasları çok önemli olan bir disiplin ve ilim. )

( Zaman: Değişimleri, oluşumları ve hareketleri anlamlandırmada başvurulan kategori. )

( Tarih ile uğraşmak, kişinin emeği ile uğraşmaktır. )

( Tarihi, vak'a olarak görürsen, sonra sen de "Tarihî Vak'a" olursun! )

( Bugün varsan, yarın yoksun Tarih oku, bilgin artsın Sen dünyadan bihabersin )

( Tarih: Düzen. )

( Historia: Araştırma. )

( HISTORY vs./and TIME )


- | "DÜŞÜNMEK" ve "İNANMAK" ve "SEVMEK" |
ile/ve/ne yazık ki/||/<>/>
EYLEMEK

( Çok fazla. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Çok az. )


- | "GEÇMİŞİNDE YAŞAMAK" ile/ve/<>
"GELECEKTE YAŞAMAK" |
değil/yerine/><
ŞU ANDA OLMAK

( | Pişmanlık, suçluluk, şikâyet, üzüntü ve kızgınlık yaşatır. İLE/VE/<> Kaygı, gerginlik, huzursuzluk yaşatır. |
DEĞİL/YERİNE/><
Özgürlük, neşe, hafiflik, bilgelik yaşatır. )


- | "HAZ YAŞAMI" ile/ve/||/<> "POLİTİK YAŞAM" |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
KURAMSAL YAŞAM


- | "İNANAN" ile/ve/>< "KUŞKULANAN" |
değil/yerine/>
BAKMAYI BİLEN

( | "Mutludur." ile/ve/>< (")Bilgilidir.(") | DEĞİL/YERİNE Anlayandır. )


- | "REZİL" ve/ya da "SEFİL" |
değil/yerine/><
ASİL

( [ayrılıktan hemen sonra ...]
| Başkasının kollarına bırakana "denilen". VE/YA DA Alkole bırakana "denilen". |
DEĞİL/YERİNE/><
Zamana bırakana denilen. )


- | (")KÜLTÜRLÜ(") ya da (")HOCA(") |
ile/değil/yerine/<>/>
BİLGE

( | Öğrenmeyi seven. YA DA Öğretmeyi seven. |
İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/>
Hem öğrenmeyi seven, hem de öğretmeyi seven. )


- | 1 KİLO PAMUK ile 1 KİLO DEMİR |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
1 KİTAP

( )


- | AFRODİT = VENÜS | ile/ve/||/<>/> URANYA

( | Yunan'ların (en) güzele verdiği ad. İLE/= Roma'lıların (en) güzele verdiği ad. | İLE/VE/||/<>/> ... )

( | [Aşkın simgesi.] Yunan'da. İLE/= Latin'de. | İLE/VE/||/<>/> ... )

( | Sevgi ve güzellik. | İLE/VE/||/<>/> Bilim ve gerçekliği simgelediğinde aldığı ad. )


- | CÂNİ ve BUDALA | ile/değil/>< OYUNCU

( Sürekli akıl var ve hiç duygu yoksa. VE Sürekli duygu var ve hiç akıl yoksa. İLE/DEĞİL/>< Akıl ve duygunun dengelenmesiyle. )


- | DESPOT ile/<>/> SÜRÜ |
değil/yerine
YURTTAŞ

( | Yönetmeyi bilen, yönetilmeyi bilmeyen. İLE Yönetilmeyi bilen, yönetmeyi bilmeyen. | DEĞİL/YERİNE Yönetmeyi ve yönetilmeyi bilen. )


- | DÜZ/"DONUK" BAKIŞ ile/ve DİK BAKIŞ | ile/değil/yerine/>< YANSIZ/NÖTR BAKIŞ


- | KAFTAN ve CÜBBE | ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRKA

( | Sultan'da. VE Yargıç'ta. | İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Derviş'te. )


- | KARARSIZLIK ve/ya da KORKAKLIK |
ile/değil/yerine/><
CESÂRET

( | Tehlikeye sokar. VE Ölüme götürür/götürebilir. | İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Zafere taşır. )


- | KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( Farklı coğrafyalarda yaşayıp farklı dilleri konuşsa da yeryüzünde yaşayan tüm bireyler, şu 6 ya da 7 duygu-durum için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor. )

( )

( )


- | PİRİNÇ EKMEK ile AĞAÇ DİKMEK |
ile/ve/değil/||/<>/<
ÇOCUK YETİŞTİRMEK

( [öngörümüz/"beklentimiz"] Bir yıllıksa. İLE On yıllıksa. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yüz yıllık olursa. )


- | VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/<
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET

( BİLGİ: İnsan aklı sınırıları içerisinde evreni ve doğayı anlama çabası. )

( Bilgi, göklere uçabileceğimiz kanatlardır. )

( Yapmanız gereken şey farkında olmanın farkında olmaktır. )

( Tüm sonuçlarına katlanabilmektir. )

( Hiçbir uygarlık, varolan bilgiyle çatışmadan, bilgi üretemez. )

( KUTADGUBİLİG: Mutluluk/saadet veren bilgi, kutlu bilgi. Çinliler, ona Edebü'l-Mülûk der; Maçinliler, onu Enîsü'l-memâlik diye adlandırır. Bu meşrık ilinin büyükleri, buna doğruca Zînetü'l-ümerâ der.
İranlılar buna Şehnâme der, Turanlılar ise Kutadgu bilig diye anar. )

( | Yazaç/harf. VE/> Hece. VE/> Sözcük. |

İLE/VE/+/<>/>/<

Tümce. )

( | ... VE/> "Ne, ne zaman, nerede, kim?" soruları ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. VE/> "Nasıl?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. |

İLE/VE/+/<>/>/<

"Neden?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. )

( [bilginin/kavramın/nesnenin/olgunun] | Öncesi VE/> Sonrası VE/> İçi ve dışı |

İLE/VE/+/<>/>/<

Zamanı ve Zemini )

( | Letter, phoneme. AND/> Morpheme. AND/> Word. |

vs./AND/+/<>/>/<

Sentence. )

( | [by] ... AND/> "What, where, when, who?" questions and answers. AND/> "How?" question and answers. |

vs./AND/+/<>/>

"Why?" question and answers. )

( | Before AND/> After. AND/> Inside AND/> Outside |

vs./AND/+/<>/>/<

Time and place. )

( )

( DATA vs./and/<>/>/< INFORMATION vs. KNOWLEDGE vs. WISDOM, AWARENESS )


- | YAZIN(EDEBİYAT) ve POLİTİKA |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
FELSEFE ve SU

( İnandırma "gücü". VE Kandırma "gücü".
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<
Uyandırma gücü/olanağı. VE Kaldırma gücü/olanağı. )


- 0 - 10 ile/ve/||/<>/> 10 - 20 ile/ve/||/<>/> 20 - 30 ile/ve/||/<>/> 30 - 40 ile/ve/||/<>/> 40 - 50 ile/ve/||/<>/> 50 - 60 ile/ve/||/<>/> 60 - 70 ile/ve/||/<>/> 70 - 80 ile/ve/||/<>/> 80 - 90 ile/ve/||/<>/> 90 - 100

( Büyüme/gelişme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Dinleme ya da dinlememe/direnme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Anlama/anlamama yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Deneyimleme yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Değerlendirme(me) yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> "Demlenme" yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Verimlilik yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Destek olma yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> "Dertlenme" yaşları/mız. İLE/VE/||/<>/> Destek alma yaşları/mız. )


- 17 KAVİM

( M.Ö. 300'E KADAR )


- 1900 ÖNCESİ ile 1901 SONRASI


- 1921 ANAYASASI ile 1924 ANAYASASI

( )


- 23 NİSAN ve/&lt;&gt;/||/= NEŞE

( Bugün, 23 Nisan! Neşe doluyor insan! :) )


- 3 MAYMUN:
MIZARU ile/ve/||/<> IWAZARU ile/ve/||/<> KIKAZARU

( )

( Gözlerini kapatanın adı Mizaru, ağzını kapatanın adı Iwazaru ve kulaklarını kapatanın adı da Kikazaru. Adlarından da anlaşıldığı üzere Japon kökenli bir görsel bu. XVII. yüzyılda, Nikko kentinde inşâ edilmiş ünlü Tosho-Gu Tapınağı'nın kapısına oyulmuş "görsel bir deyim" olarak ortaya çıkmış, sonra da oradan tüm dünyaya yayılmış. )


- 3B:
BARIŞ(TIR)MAK ve BÖLÜŞ(TÜR)MEK ve BÜYÜ(T)MEK
ve/||/<>/>/<
3Y:
YÖN ve YÖNTEM ve YÖNETİM


- 60 TABANLI SAYIDA:
DEĞER ve/= ŞEKİL/LER

( )


- 60'LARDA


- 7 KEZ ve/||/<>/> 8 KEZ

( Düşersen. VE/||/<>/> Ayağa kalk. )


- ABAK[Fr. ABAQUE | Lat. ABACUS] ile ABAK

( Sütun başlıklarının üstüne gelen, genişçe ve dışa taşkın tabla, başlık tablası, mahmel. Abakus, sütunla baştaban ya da kenar üzengisi arasında, yastık görevi yapar. İLE Eski Türklerde, ölmüş ataların, yani abaların, tapılan suret ve heykelleri. Bir totem niteliğinde olan bu abaklar, çoğunlukla, bir direğin başına oyularak, evlerin ve çalardırın önüne dikilirdi. )


- ABANMAK ile/ve/||/<> BOCA ETMEK


- ABARTI ile/ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK


- ABARTI ile KABARTI

( Bir şeyi/olayı, olduğundan büyük ya da çok gösterme, mübalağa. İLE Tümsek, çıkıntı, kabarmış yer. )


- ABARTMA ile/ve/değil/||/<> FAZLA ÖNEMSEME


- ABARTMA ile KABARTMA

( Zihinde[vehmin olumsuz kullanımıyla]/olaylarda/olgularda/kavramlarda. İLE Nesnelerde. )


- ABECELERDE:
GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN


- ÂBÎDÂT[yanlış olarak ÂBİDE'nin çoğulu] ile ÂBÎDÂT[Ar.]

( Anıtlar. İLE İbâdet eden, inanmış kadınlar. )


- ÂBİDE[Ar. çoğ. EVÂBİD (ÂBİDÂT yanlıştır!)] ile ÂBİDE[Ar. < ABD]

( Anıt, yâdigâr kalacak eser. İLE Köleler. )


- ABU SIMBEL TAPINAĞI ile/ve/||/<> NEFERTARI TAPINAĞI

( II. Ramses'in mezarının bulunduğu mağara tapınak. İLE/VE/||/<> Eşi Nefertari'nin mezarının bulunduğu mağara tapınak. )


- ACEM ile/ve/<>/= ARAP OLMAYAN


- ACI/ISTIRAP:
KÖTÜLERİN ŞİDDETİNDEN ile/ve/değil/||/<>/< İYİLERİN SESSİZLİĞİNDEN


- ACI ve/||/<> İYİ NİYET

( Kuma yazılmalı. VE/||/<> Taşa kazınmalı. )


- ACIDAN KAÇINMAK ile HAZZA YÖNELMEK


- AÇIĞA VURMA" ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIKARMA


- AÇIK TUT! ve/||/<> BAĞLI TUT!

( Elini, sofranı ve kapını. VE/||/<> Gözünü, dilini ve belini. )


- AÇIK ile/ve/||/<> AYIK


- AÇIK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN


- AÇIKLAMA ile/ve/değil ANLAM/LANDIRMA

( ... İLE/VE/DEĞİL İnsan durum ve tutumları açıklanamaz ve fakat (ancak) anlamlandırılır/anlamlandırılabilir. )


- AÇIKLAMA = İZÂH/AT, TAFSİLÂT, BEYÂN = EXPLANATION[İng.] = EXPLICATION[Fr.] = ERKLÄRUNG[Alm.] = SPIEGAZIONE[İt.] = EXPLICACIÓN[İsp.] = EXPLENATIO[Lat.] = HO EKS?G?SIS[Yun.] = İZÂH, BEYÂN[Ar.] = BEYÂNKÂRÎ(far.) = VERKLARING[Felm.]


- AÇIKLANABİLİRLİK ile/ve/||/<> TÜRETİLEBİLİRLİK


- AÇIKLANMIŞ ile/ve/||/<> KABUL EDİLMİŞ(ZIMNÎ)

( EXPLICIT vs./and/||/<> TACIT )


- AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK KILMAK


- ACİL İHTİYAÇ değil/yerine/= İVEDİ GEREKSİNİM


- AÇIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN ile ÇIKARIP GÖSTERME/GÖSTERİLEN

( Vajina. İLE Penis. )


- ÂCİZ ile/ve/değil/||/<>/> MAĞDUR


- AD ile/ve ÖNAD/SIFAT

( Ayırd edici. İLE/VE Nitelendirici. )

( Sıfatı, ad yapabiliriz fakat adı, sıfat yapmamalı ya da titiz davranılmalıdır. )

( NAME vs./and CAPACITY )


- AD ile/ve/değil/||/<>/< ÖRÜNTÜ


- AD ile/ve TERİM ile/ve KAVRAM

( Tek başına anlaşılır olan ve zaman bildirmeksizin bir anlamı gösteren lafız addır. İLE/VE ... İLE/VE ... )


- ADAK ile/ve/||/<>/> SUNAK


- ADÂLET:
BİLGİNİN KONUSU ile/ve/değil/||/<> DÜŞÜNCENİN KONUSU


- ADÂLET:
ORTAYA ÇIKAN değil ÜRETİLEN


- ADÂLET:
SEVGİ ve/||/<> DÜŞÜNCE


- ADÂLET:
SUÇU/"SUÇLU"YU ARAMAK ile/ve/değil/||/<>/< (SONUNA KADAR) MÂSUMU/MASUMİYETİ ARAMAK


- ADÂLET ile/ve/||/=/<>/< DENGE, ÖLÇÜLÜLÜK/İTİDÂL[< ADL]

( Toplumla olan ilişkide. İLE/VE/||/=/<>/< Kişide. )

( İçte. İLE/VE/||/=/<>/< Dışta. )

( JUSTICE vs./and/||/=/<>/< BALANCE )


- ADÂLET ve/||/<>/> EMÂNET ve/||/<>/> EHLİYET/LİYÂKAT ve/||/<>/> MEŞVERET ve/||/<>/> MASLAHAT


- ADÂLET ve/||/<>/< HAKİKAT

( Toplumsal kurumların birincil erdemi. VE/||/<>/< Düşünce düzenlerinin birincil erdemi. )


- ADÂLET ve/||/<>/> HUZUR

( Gücün, "haklı olduğu" yerde bekleme! VE/||/<>/> Güce tapan bireylerin olduğu yerde bekleme! )


- ADÂLET ve/||/<> İHSAN


- ADÂLET ve/||/<>/>/< SÜKÛN/SÜKÛT


- ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR


- ADAM "SATMIŞLIĞI/M/IZ"
değil/ne yazık ki/><
ADAM "SANMIŞLIĞI/M/IZ"

( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )


- ADANMIŞ(LIK) ile İNANMIŞ(LIK)


- ADANMIŞLAR ile KESİN İNANÇLILAR


- ADANMIŞLIK ile/değil/yerine ZEN


- ADÂVET/MUGALAZA[Ar.] değil/yerine/= DÜŞMANLIK, YAĞILIK


- ADDETMEK[Ar.] değil/yerine/= SAYMAK


- ADEM
|------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
ile/ve/değil//yerine/=/||/<>/></>/<
YAKÎN

( 0
|------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
%100 )

( YOK(LUK)
|------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>/<
KESİN(LİK) )

( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )

( image )

( image )

( )

( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )

( DEFINETLY NOT[%0]
ALMOST NEVER[%10]~DOUBTFULLY[%20]~IMPROBABLY[%30]~UNLIKELY[%40]~
MAYBE[%50]~
PERHAPS[%60]~PROBABLY[%70]~LIKELY[%80]~ALMOST CERTAINLY[%90]~
DEFINITELY[%100] )


- ÂDET = CUSTOM[İng.] = COUTUME[Fr.] = BRAUCH[Alm.] = ABITUDINE[İt.] = COSTUMBRE[İsp.]


- ÂDET ile/ve/<> ÖRF

( Davranışlarla ilgilidir. İLE/VE/<> Bilgiyle ilgilidir. )


- ÂDİL[Ar.] ile/ve/||/<> ÂDİLÂNE[Ar. ÂDİL + Fars. < ÂNE]

( Adâletle iş gören, adâletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adâletli. İLE/VE/||/<> Hakça. )


- ADIM/SOLUK/LOKMA/YUDUM ile/ve/||/<> EDİNİM


- ADLANDIRMA ile/ve/<> KAVRAMLAŞTIRMA

( GIVING NAME vs./and/<> TO CONCEPT )


- ADLÎ ile ADLÎ

( Adâletle ilgili. İLE II. Sultan Bayezid'in şiirdeki takma adı/mahlâsı. )


- AFERİN ile/ve/||/<> DUA


- AFET >< SİRET

( Sîret[yürüyüş, yol alış, iş tutuş], âfete[belaya, musibete, sıkıntıya, derde] kalkandır... )


- AFFEDEBİLMEK ile/ve/||/<> SABREDEBİLMEK ile/ve/||/<> VAZGEÇEBİLMEK

( [Kişiyi] Farklı kılar. İLE/VE/||/<> Güçlü kılar. İLE/VE/||/<> Kendi kılar. )


- AFFEDEBİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇEBİLMEK

( [not] FORGIVE vs./and/but/||/<> FORGET
FORGET instead of FORGIVE )


- AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEK


- AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER


- AFOROZ[Yun.]["AFAROZ" değil!] değil/yerine/= DIŞLAMA | DARILMA, KONUŞMAMA

( Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen cemaatten kovma cezası. | Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplum dışılama. )


- AFŞAR = AVŞAR

( Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri. )


- AĞ ile/ve BAĞ


- AĞACI:
[ne yazık ki]
!KESERSENİZ ile/değil/yerine/>< KESMEZSENİZ

( Kazık kalır, üstüne oturursunuz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gölge olur, altına oturursunuz. )

( image )


- AĞIZ AÇIKLIĞI ile/değil/yerine/>< ZİHİN AÇIKLIĞI

( Kişinin, zihni, ne kadar kapalıysa; ağzı, o kadar açık olur. )


- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)

( Yalnız. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herkesle birlikte. :) )

( Çocuklar, annesini/babasını yıkarken. İLE Anneler/babalar, çocuğunu yıkarken. )

(

ve/değil/yerine/<>/><

)

( Heraklitos. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Demokritos. )


- AGLÜTİNASYON değil/yerine/= KÜMELEŞİM


- AHD-İ ATİK ile/ve/||/<>/> AHD-İ CEDÎD

( Tevrat. İLE/VE/||/<>/> İncil. )


- AHLÂKÎ OLAN ile/ve/<> TÜZEL OLAN ile/ve/<> POLİTİK OLAN


- AHLÂKÎ OLGU değil OLGULARIN, "AHLÂKÎ" "YORUMLARI"

( Yoktur. | Vardır. )


- AHLÂKSAL OLAN/OLABİLEN:
"NE YAPTIĞIMIZ/YAPMADIĞIMIZ" değil NEYE DAYANARAK, NE YAPTIĞIMIZ VE YAPMAYABİLECEĞİMİZ


- AHLAT ile AHLÂT[< HILT] ile AHLAT

( Gülgillerden, kendi kendine yetişen, üzerine armut aşılanan ağaç, yabanarmudu. | Bu ağacın, armuda benzeyen ve ancak iyice olgunlaştıktan sonra yenilebilen yemişi. | Kaba adam, yol-iz bilmeyen kişi. İLE Bir karışım içindeki parçalar, öğeler. Karışan şeyler. | Gövde yapısının temelini oluşturan öğeler.[AHLÂT-I ERBAA: Kan, salya, safra, dalak.] İLE Bitlis'in bir ilçesi.[Tarihte, mühendis ve mimarların yetiştiği kent.] )

( PIRUS PIRASTER ile ... )


- AHMET RASİM ile/ve/||/<>/< AHMET MİTHAT EFENDİ


- AİT OLMA ile/ve/||/<>/> BİREY OLMA ile/ve/||/<>/> BİRLİKTE OLMA


- AİT OLMA ve/||/<>/>/< SORUMLULUK

( MENSÛBİYET ve/||/<>/>/< MESÛLİYET )


- AİT OLMAK ile/ve/||/<>/> CİDDİYE ALINMAK


- AİT OLMAK ile PARÇASI OLMAK

( TO BELONG TO vs. TO BE PART OF )


- AK KEŞİŞ/LER ile/ve KARA KEŞİŞ/LER

( ... İLE/VE Benediktenler. )


- AKADEMİ = ACADEMY[İng.] = ACADÉMIE[Fr.] = AKADEMIE[Alm.] = ACADEMIA[İsp.]


- AKADEMİK YIL:
DÜNYADA ile JAPONYA'DA

( Eylül-Ekim aylarında başlar. İLE 01 Nisan'da başlar. )


- AKÂMET[Ar.] değil/yerine/= BAŞARISIZLIK

( Kısırlık, verimsizlik. | Başarısızlık, sonuçsuzluk. )


- AKD/AKİD[Ar.] ile/ve/||/<> ÂKİD[Ar. çoğ. AKADE]

( Bağ, bağlama, düğümle(n)me, bağlanma. | Sözleşme, kararlaştırma. | Kurma, düzme. | Nikâh. | Düzyazıyı, koşuğa çevirme. İLE/VE/||/<> Sözleşmenin/nikâhın tarafları, sözleşen kişi/ler. | Çeviriyi yapan. )


- AKÎDE ile AKİDE

( İlke, iman, dini inanış. | [Padişahlar, bayramlarda akîde şekeri kestirirmiş. Yeniçeri ağalarına gönderirmiş ve şeker kabul edilirse sorun olmadığı fakat padişaha geri gönderilirse "sorunlarımız var" anlamına gelirmiş.] İLE Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri. )


- AKIL ve EL ve/||/<>/> DÜŞÜNCE ve EYLEM


- AKIL:
ANLAYAN değil İLİŞKİLENDİREN


- AKIL ve/||/<>/< AMAÇ

( INTELLECT and/||/<>/< TELOS )


- AKIL ile/ve/||/<> FİKİR

( Varolanları[mevcudu] bilmek. İLE/VE/||/<> Varlığı[vucudu] bilmek. )


- AKIL ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR


- AKIL ile/ve/<> ORTAK AKIL

( Aklınızı kullanma cesâretini gösteriniz! )

( REASON vs./and/<> COMMON REASON )


- AKIL ve/<> TARİHSEL/LİK

( REASON and/<> HISTORICAL/NESS )


- AKILSIZ"/"KAFASIZ" ile YETERSİZ(/DÜŞÜNCESİZ)


- AKIM ile/ve/||/<> EKOL


- AKIM ile/ve/değil/yerine/||/<> UYANIŞ


- AKIŞLI/LIK ile/ve/||/<> GEÇİCİ/LİK


- AKLEDİLEBİLEN ile ALGILANABİLEN

( RATIONALIZED vs. PERCEIVED )


- AKLI GELİŞTİRME ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE


- AKLIN SESİ ve/||/<> KALBİN SESİ ve/||/<> MİDENİN SESİ

( Herhangi bir işi yapmadan önce ve yaparken, üçünün sesi de olmalı ve olabildiğince orantılı, dengeli ve uyumlu olmalıdır. )


- AKLIN:
DIŞ SINIRI ile/ve İÇ SINIRI

( Mekân. İLE/VE Zaman. )


- AKLIN ile/ve/||/<>/> AKIL VE AHLÂKIN ile/ve/||/<>/> YARGICIN ile/ve/||/<>/> ADÂLETİN ...:
BULUNMAMASI

( Ahlâkı ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Toplum bölünür. İLE/VE/||/<>/> Adâleti ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Devleti ortadan kaldırır. )


- AKLINI BEĞENDİĞİMİZ BİRİNİN ...
ve/||/<>
AKLINI KULLANMAYAN BİRİNİN ...

( Görüntüsünü nerak etmeyelim. VE/||/<> "Görüntüsünden" etkilenmeyelim. )


- AKSATMAK ile/ve/||/<> İHMAL ETMEK


- AKSEPTANS[Fr./İng. < ACCEPTANCE] değil/yerine/= ONAMA/KABUL (BELGESİ)

( Yabancı ülkelerde okuyacak öğrenciler için gönderilen kabul belgesi. | Poliçelerin üzerine "kabulümdür" biçiminde yazılarak altı imzalanan açıklama. )


- AKSİLİK değil/yerine/= TERSLİK


- AKTARIM

( REPORTATIVE )


- ALATURKA ile ALAFRANGA


- ALAY (ETME) = DERISION[İng.] = DÉRISION[Fr.] = SPOTT[Alm.] = IRRISIO[Lat.]


- ALBERT EINSTEIN ve/||/<> CHARLIE CHAPLIN

( Sanatınızda en çok takdir ettiğim şey, evrensellik. Tek bir söz bile kullanmıyorsunuz fakat tüm dünya sizi anlıyor. VE/||/<> Doğru. Sizin ününüz daha da yüce! Tüm dünya size hayranlık duyuyor fakat kimse, dediğiniz hiçbir şeyi anlamıyor. )

( What I admire most about your art is that it is universal. You don't say any word and the whole world understands you. AND/||/<> But your glory is greater. The world admires you while no one understands you. )


- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZÛ ile/ve/değil/yerine YOK(LUK) BİLİNCİ/MAHVİYET

( Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulunduğu, anımsandığı alçakgönüllülük. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulundurulmadığı, unutulduğu alçakgönüllülük. )

( Takvâ. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Verâ. )

( Ebru sanatı )


- ALÇALMA/SI ile/değil AZALMA/SI


- ALDANAN ya da ALDATAN ile/ve/||/<> HEM ALDANAN, HEM ALDATAN

( Hayvan. İLE/VE/||/<> İnsan. )


- ALDANMA değil/yerine/>< AYDINLANMA

( Soytarılara kanarak. DEĞİL/YERİNE/>< Aydınları dinleyerek. )


- ALDAT(IL)MAK ile/ve/değil/||/<>/< YANIL(T/IL)MAK


- ALDATANI:
ALDATMAK değil/yerine "ATLATMAK"


- ALEL ITLAK[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK / HİÇBİR KAYITLA KAYITLANMAMAK


- ALEL USÛL[Ar.] değil/yerine/= YÖNTEMİNCE, YÖNTEMLİ

( Yol yordam gereğince, kurala uygun bir biçimde. | Âdet yerini bulsun diye. )


- ÂLEMŞÜMÛL[Ar.] değil/yerine/= EVRENSEL


- ALGI ile/ve ESTETİK ALGI

( PERCEPTION vs./and AESTHETIC PERCEPTION )


- ALGIDA ...:
SEÇİCİLİK ile/ve/değil/||/<>/< SÜZÜCÜLÜK


- ALGILANAN ile/ve/||/<> ALGILAYAN

( Edilgin. İLE/VE/||/<> Etkin. )


- ALGILAYIŞ ile/ve/<> DENEYİM


- ALGISIZ KAVRAMLAR ile/ve/<> KAVRAMSIZ ALGILAR

( Boş. İLE/VE/<> Kör. )

( CONCEPTS WITHOUT PERCEPTION vs./and/<> PERCEPTIONS WITHOUT CONCEPT
Empty. WITH/AND/<> Blind. )


- ALİ BEY ve/||/<>/> HASAN ALİ YÜCEL

( Ertuğrul Fırkateyni'nin kaptanı. VE/||/<>/> Torunu.[Milli Eğitim Bakanı, Köy Enstitüleri'ni kuran, çok sayıda önemli kitabın çevirisini yaptıran ve Türk ansiklopedisini oluşturtan kişi] )

( )


- ALİ ŞİR NEVÂÎ

( İlk hamse ve tezkireyi yazmıştır. )


- ALİ-CENGİZ (OYUNU)


- ALIK/SERSEM/EBLEH ile KORKAK ile ALÇAK

( "Hiçbir şeyin değişmeyeceğini" "düşünüyorsak..." İLE "Düşünmek istemiyorsak..." İLE "Hiçbir şeyin değişmemesinin, kendi çıkarımıza olacağını düşünüyorsak..." )


- ALINDI/MAKBUZ[Ar.] ile ALINTI/İKTİBAS[Ar.]

( Para vb. bir şeyin teslim alındığını gösteren belge. İLE Bir yazıya, başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma. | Başka bir dilden alınmış sözcük. )


- ALINTI ile ARAŞTIRMA

( Bir kişinin çalışmasını(sözünü/yazısını) "kullanmak". | Başka bir dilden alınmış sözcük. İLE Birkaç kişinin çalışmasını(sözünü/yazısını) "kullanmak". )

( İKTİBAS ile İSTİKŞAF, TAHARRİ, TETKİK )


- ALINTI ile/ve/değil ATIF


- ALIŞ-VERİŞ ile/ve/değil/yerine VERİŞ-ALIŞ

( Veren, her zaman vermeye hazırdır. )

( Kendilerinde olanlar, verebilir. )

( Verirsin ve alırsın! Verirsen alırsın! Verdikçe alırsın! Ver/verebil ki, alabil! )

( Biriktiren biriktirmeye memur, harcayan harcamaya. Veren ise, hazineyi kullanma yetkisine sahiptir. )

( Verdiğine engel olabilecek, vermediğini de verebilecek kimse yoktur. )

( The giver is always ready to give. )


- ALIŞILABİLİRLİK ile/ve/||/<> KALDIRILABİLİRLİK


- ALIŞKANLIK ve GEÇMİŞ

( HABIT and PAST )


- ALIŞMA/ALIŞKANLIK ile DADANMA

( Sevimsiz şeyler, put edinilmez. )


- ALIŞMA ile/ve/||/<> KAPILMA


- ALIŞMA ile/değil/yerine/||/<>/ne yazık ki KATLANMA


- ALIŞMA ile/ve/değil/||/<>/< UYUMLANMA


- ALMAN:
İDEALİZMİ ile ROMANTİZMİ


- ALMANYA, ... ve/||/<> İSPANYA, ...

( ... Hollanda'lıları denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. VE/||/<> ... Portekiz'lileri denize doğru iterek, deniz üzerinden, öteki anakaradakileri sömürgeleştirmelerle ayakta kalmak zorunda bırakmıştır. )


- ALT DEĞİŞKE ile/ve ÜST DEĞİŞKE


- ALTIN ORAN ve/||/<>/> TEKRARLAYAN ALTIN ORAN


- AMAÇ/HEDEF:
"DAĞIN DORUĞUNDA" değil DAĞIN ARDINDA

( Dorukta olursa gözünde büyür fakat ardında olursa o "zorlu süreç", aşılabilecek yola dönüşür dinleyen için. )


- AMAÇ ile/ve/değil/||/<>/< YEĞLENİLİRLİK/TERCİH EDİLİRLİK


- AMAÇ ile/ve/değil/||/<>/> YÖNELİM


- AMAÇLAMAK ile/ve/değil/||/<>/< YELTENMEK


- AMBARGO[Fr. < EMBARGO] ile SANSÜR[Fr. < CENSURE]

( Bir nesnenin serbest sürümünü engellemek için konulan yasak, engelleyim. | Bir devletin, gemilerin kendi limanlarından ayrılmasını yasaklama buyruğu, engelleyim. | Bir ülkenin dış dünyayla ilişkilerini engelleme, engelleyim. | Bir kişinin başka kişilerle ilişkilerini engelleme, engelleyim. İLE Her türlü yayının, sinema ve tiyatro yapıtının hükûmetçe önceden denetlenmesi ve gösterilmesinin izne bağlı olması, sıkı denetim. )

( EMBARGO vs. CENSORSHIP )


- AMELİYAT:
GÖVDEDE ile/ve/<> ZİHİNDE

( Uyutmak gerek. İLE/VE/<> Uyandırmak gerek. )


- AMFİ:
YUNAN ile/ve/||/<>/> ROMA


- ÂMİR ile/ve MEMUR/BUYRUK/İŞYAR[dil devriminin ilk yıllarında]


- AMNEZİ[Fr. < AMNESIE] ile PARAMNEZİ

( Bellek yitimi. İLE Bellek bozukluğu. )


- AMPİR[Fr. < EMPIRE]

( Fransa'da ortaya çıkıp daha sonra Avrupa'ya yayılmış olan yapı, mobilya, giyim vb.ne ait bir üslûp. )


- AN'ANE ile/değil ANNEANNE

( Gelenek. İLE/DEĞİL Annenin annesi. )


- ÂN ve/||/<>/> CÂN ve/||/<>/> CANÂN ve/||/<>/> CİHÂN


- ANA ÇELİŞKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANA UC


- ANADOLU BİLGELİĞİ ve/> ANTİK MISIR ve/> ANADOLU BİLGELİĞİ


- ANADOLU MERKEZLİ DÜNYA TARİHİ


- ANAKRONİK değil/yerine/= ÇAĞAŞIMSAL, ÇAĞI GEÇMİŞ/ÇAĞA UYMAZ/ESKİMİŞ


- ANAKRONİZM değil/yerine/= ÇAĞAŞIM/TARİH YANILGISI/YANILTISI


- ANALİST[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜMLEYİCİ


- ANALİZ[İng.]/TAHLİL[Ar.] yerine ÇÖZÜMLEME/ÇÖZGÜ


- ANANE/Vİ[Ar.] değil/yerine/= GELENEK/SEL


- ANDIRIM ile/ve/||/<> İMGELEM


- ANEKDOT[Fr. < ANECDOTE] değil/yerine/= ÖYKÜCÜK

( Bir söz ya da geniş bir olay içine yerleştirilmiş öykü. )


- ANGAJE[Fr./İng < ENGAGE] değil/yerine/= BAĞLAMAK/BAĞLANMAK


- ANGAJMAN[Fr./İng. < ENGAGEMENT] değil/yerine/= BAĞLANTI/ÜSTLENME


- ANI ile/ve/||/<> DÜŞ/HAYAL

( Geçmişe taşıyan. İLE/VE/||/<> Geleceğe taşıyan. )


- ANI ile/değil GÖZLEM


- ANI ve/<> TANI


- ANIMA MOTRIX ile/ve/||/<>/> VIS MOTRIX


- ANIMSA(T)MA ile/ve/||/<> ANIŞTIRMA


- ANIMSAMA ile/ve/||/<>/> ANIMSAMA TEPESİ

( ... İLE/VE/||/<>/> 17-25 yaş arası. )


- ANIMSAMA ile/ve/||/<> HESABA KATMA


- ANIMSAMA = TAHATTÜR = REMINISCENCE[İng.] = RÉMINISCENCE/RAPPELER[Fr.] = ANAMNESIS/ERINNERN[Alm.] = RECORDOR[Lat.] = ANAMNESIS[Yun.]


- ANIMSAMAMAK / ANIMSANMAMASI GEREKENLER
ile/ve/değil/yerine/||/<>/>
ANIMSAMAK / ANIMSAMAMIZ GEREKENLER

( Yaşadığımız, "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" herşeyi, sürekli anımsasaydık, delirirdik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bazen/çoğunlukla, bazı "olumlu"/"olumsuz", "büyük"/"küçük" bilgi ve deneyimleri, delirmemek, kendimizi kaybetmemek/korumak, korkmak/korkabilmek ve varoluşumuzun sürekliliği için anımsamamız/anımsayabilmemiz gerekir. )


- ANIT ve/<> KANIT


- ANLA! ve/||/<>/> TAMAMLA!


- ANLADIĞIMIZI SANMAK ile/değil/yerine SANDIĞIMIZI ANLAMAK


- ANLADIN MI? ile/değil/yerine ANLATABİLDİM Mİ?


- ANLAK/ZEKÂ ile/ve/değil/||/<> BELLEK/HÂFIZA


- ANLAK/ZEKÂ ile DENEYİM/TECRÜBE

( Sahip olunan geçmiş eylem bilgilerinin ve sonuçlarının, şimdiki zamanda, uygulanabilir[/pratik] bilgi olarak, hızla ortaya çıkarılabilmesi Zekâ'ya işaret etmez. )

( INTELLIGENCE vs. EXPERIENCE )


- ANLAK = ZEKÂ = INTELLECT/INTELLIGENCE[İng.] = ENTENDEMENT/INTELLIGENCE[Fr.] = VERSTAND/INTELLIGENZ[Alm.] = INTELLECTUS/INTELLIGENITIA[Lat.] = INTELIGENCIA[İsp.]


- ANLAM ARAYIŞI ile/ve/<> ANLAM ÇOKLUĞUNA YÖNELME


- ANLAM ARAYIŞI ile/ve/||/<> ANLAM VERME


- ANLAM ÇOKLUĞU ile/ve/||/<> ÇAĞRIŞIMSALLIK


- ANLAM GENİŞLEMESİ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ANLAM "ŞİŞ(İRİL)MESİ"


- ANLAM TEKLİĞİ ile/ve/||/<> GÖRÜNÜŞ ÇOKLUĞU


- ANLAM VAROLANI ile/ve BİLGİ VAROLANI

( Anlam üretimi varsa. İLE/VE Veri ve bilgi sahibi. )

( Aşkın. İLE/VE Özdeş. )

( İnsan. İLE/VE Beşer. )


- ANLAM VERMEK ile ANLAM YÜKLEMEK


- ANLAM-ANLAYIŞ ile/ve/<> KAVRAM-KAVRAYIŞ

( MEANING-PARADIGM vs./and/<> CONCEPT-COMPREHENSION )


- ANLAM/A ile/ve/<> ANLAMLANDIRMA

( TO UNDERSTAND vs./and/<> TO GIVE A MEANING )


- ANLAM ile/ve ALT ANLAM

( ... ile/ve HIPONOIA )

( MEANING vs./and SUB MEANING )


- ANLAM ile ANLAM VERİCİ

( Ne olmadığını anlamak, anlamaya olanak/ortam yaratır. )


- ANLAM ile/ve KAVRAM

( MEANING/SENSE vs./and CONCEPT )


- ANLAM ile KAVRAM


- ANLAM ve/<> TARİH ve/<> DİL

( MEANING/SENSE and/<> HISTORY and/<> LANGUAGE )


- ANLAMA ile/ve İNANMA

( MEANING vs./and TO BELIEVE )


- ANLAMA ile/ve/=/||/<>/> SOYUTLAYABİLME


- ANLAMAK ve/||/<> ANILARI OLMAK

( Ancak, anıları olanlar anlar. )


- ANLAMAK ile/ve KAVRAMAK

( Anlamaya yardımcı olmak, gerçek yardımdır. )

( TO UNDERSTAND vs./and TO COMPREHEND
Helping to understand is real help. )


- ANLAMAYA/ÖĞRENMEYE:
AÇIK ile/ve/||/<>/> ÂŞIK


- ANLAMLANDIRAMAMAK ile/ve/||/<>/> TAKILI KALMAK


- ANLAMLANDIRMAK ile/ve/<>/> KAVRAMAK


- ANLAMSIZ/LIK ile/ve "UZAK/LIK"

( Ederler dâvâsını, bilmezler mânâsını. )

( MEANING/LESS/NESS | ABSURDITY vs./and "DIGRESS" )


- ANLAMSIZ ile/ve/||/<> GEREKSİZ ile/ve/||/<> OLANAKSIZ


- ANLAMSIZLIK ve KAVRAMSIZLIK ve İNSANSIZLIK

( Kişi kendi çabalarına yön verecek ışığı hayal gücünün imgelerinden değil, açık seçik düşünülmüş kavramlardan almalıdır. )


- ANLAŞILABİLİR/LİK ile/ve/||/<>/< YALIN/LIK


- ANLAŞILMAMAK ile/ve/<>/değil/yerine/en azından YANLIŞ ANLAŞILMAMAK


- ANLAT(A)MAZSAK:
ÖĞRENEMEYİZ ile/ve/||/<>/> ÖĞRETEMEYİZ


- ANLATIM/AKTARIM:
YASALARLA ile/ve/<>/> MESELLERLE ile/ve/<>/> MİSALLERLE ile/ve/<>/> MASALLARLA ile/ve/<>/> KAVRAMLARLA

( Hz. Musa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. İsa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Âriflerin dilinde. İLE/VE/<>/> Filozofların dilinde. )

( Tevrat'ın dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> İncil'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Kur'ân-ı Kerîm'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Âriflerin dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Filozofların dili/usûlü/üslûbu. )

( Herkese, herkes için. İLE/VE/<>/> Yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Gençlere, yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Çocuklara, gençlere, yetişkinlere, sanatçılara. / Yetişkinler ve sanatçılarla. İLE/VE/<>/> Bilgelik aşkı olan herkese, bilgelerle, filozoflarla. )


- ANLATIMDA:
...'YI "BİLİYORSUNUZ" değil/yerine ...'YI BİLDİĞİNİZİ VARSAYIYORUM


- ANLATIMLARDA:
BİRAZ SONRA değil DAHA SONRA, BİR SÜRE SONRA


- ANLATMAK ile/değil ANIMSATMAK


- ANLATMAK ile/ve/<> ÖĞRENMEK ÜZERE/İÇİN ANLATMAK

( TO EXPLAIN vs./and/<> TO EXPLAIN TO/FOR TO LEARN )


- ANLAYAMAMA ile/ve/||/<> YORUMLAYAMAMA


- ANLI ŞANLI


- ANLIK/ZİHİN > US/AKIL ve/||/<>/> BETİMLEME > KAVRAM ve/||/<>/> OLASILIK > ZORUNLULUK (BİLİNCİ)


- ANOMAL[Fr.] ile ANORMAL[Fr./İng.]

( Düzensiz, yolsuz. İLE Yerleşmiş düzene, alışkanlık ve kurallara aykırı/lık. )


- ANSİKLOPEDİ ile/ve/<>/yerine INTERNET

( ENCYCLOPEDIA vs./and/<> INTERNET
INTERNET instead of ENCYCLOPEDIA )


- ANSİKLOPEDİYE GİREN ile MEZARA GİREN


- ANTİDEMOKRATİK[Yun.] ile ANTİEMPERYALİST[Fr.] ile ANTİFAŞİZM/ANTİFAŞİST[Fr.] ile ANTİKAPİTALİZM[Fr.] ile ANTİKLERİKAL[Fr.] ile ANTİMİLİTARİST/ANTİMİLİTARİZM[Fr.] ile ANTİOTORİTER[Fr.] ile ANTİPARLEMENTER[Fr.] ile ANTİTEİZM[Fr.]

( Demokrat olmayan. İLE Emperyalizme karşı olan. İLE Faşizme karşı tutum/kişi. İLE Kapitalizme, kapitalist rejime karşı tutum. İLE Fransa'da kilise kurulu düşüncelerine karşı olan. İLE Militarizme karşıt. / Askeri düşünceye ve askeri kurumlara karşı olma durumu. İLE Yetke tanımaz. İLE Parlementoya karşıt olan. İLE Tanrısal doğa ile insan doğasını birbirine karşıt olarak gören öğreti. )


- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ

( M.Ö. VI. - IV. yy. İLE/VE/<> M.Ö. IV. - I. yy. İLE/VE/<> M.S. I. - V. yy. )

( )


- ANTİK[LAT.] ile ANTİKA[LAT.] ile ANTİKİTE[Fr.]

( Eski çağ işi, modası geçmiş. İLE Eski çağlardan kalma yapıt. | Davranışlarında tuhaflık görülen kişi. | Bir tür nakış. İLE Eski çağ, özellikle eski yunan ve Roma uygarlıkları. )


- ANTİK[Lat.] ile/ve/değil KADÎM

( ANTIQUE vs./and ANCIENT )

( ... ile/ve GU )


- ANTİK ile ARKAİK


- ANTİKİKLON/ANTİSİKLON[Fr.] ile ANTİPARALEL[Fr.]

( Döngü dışı. | Yüksek basınçlı atmosfer kütlesi. İLE Paralel olmayan. )


- ANTİKOMİNTERN[Fr.] ile ANTİKOMÜNİST[Fr.] ile ANTİKOMÜNİZM[Fr.]

( Komintern politikasına karşıt. İLE Komünizme karşıt. İLE Komünizm karşıtlığı. )


- ANTİLOJİ[Yun.] ile ANTİLOJİK[Fr.]

( Bir yazarın eserlerinde ileri sürdüğü felsefi görüşlerin çelişkili olabilmesi. İLE Mantığa karşıt olan. )


- ANTİLOJİ[Yun.] ile ANTOLOJİ[Yun.]

( Bir yazarın eserlerinde ileri sürdüğü felsefi görüşlerin çelişkili olabilmesi. İLE Yazın yapıtlarından seçkin parçaları bir araya toplayan betik. )


- ANTLAŞAMAMAK ile/ve/en azından/||/<>/< ANTLAŞAMADIĞIMIZDA ANTLAŞMAK


- ANTROPOLOJİ


- ANTROPOMORFİK TANRI ile/ve TEOMORFİK İNSAN


- ANTROPOZOİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOTEKNİK[Fr.]

( İnsanın belirmesi ve yaygınlaşmasını niteleyen dönem. İLE/VE/||/<> Bir ya da daha çok işlemcinin çalıştığı kumanda ve yönlendirme düzenlerinde insanla makine arasında kurulabilecek en iyi dengeyi sağlamayı amaçlayan bilim. )


- APARTMAN ile DEPARTMAN

( )


- APIK-SAPIK (DÜŞÜNCELER/DAVRANIŞLAR)


- APOKALİPTİK[Fr.] ile/||/<> APOKRİF[Fr.]

( Anlaşılmaz, karışık. İLE/||/<> Doğruluğuna güvenilmez söz, yazı. )


- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ


- APRİORİ[LAT./İNG.] ile/ve/||/<>/> APOSTREORİ[LAT./İNG.]

( Deney yapmadan, gelen verilere dayanılarak kabul edilen, önsel. İLE/VE/||/<>/> Yapılan denemelerden sonra benimsenen sonsal soncul. )


- APTAL OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< İYİ OLMAK

( Birinin hatasını, hiç olmamış gibi saymak. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Affedebilecek kadar. )


- APTAL/LIK ile DELİ/LİK


- AR[Fr. < Lat.] ile AR ile Ar

( Tarım alanları için yüz metrekare değerinde yüzey ölçü birimi. [Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.] | Sanat. İLE Utanma, utanç duyma. İLE [kimya] Argon'un simgesi. )


- ARA İNANIŞLARDA:
TUTUM ile/ve/||/<> KURAL ile/ve/||/<> SAYILTI


- ARABA değil/yerine BİSİKLET

( Arabadan İn, Bisiklete Bin!...

)


- ARAÇ AKILSALLIĞI ile/ve/<> DEĞER AKILSALLIĞI


- ARAÇLAR/BİLGİLER/TUTUMLAR:
KURUCU ile/ve/||/<> TAŞIYICI ile/ve/||/<> ÖĞRETİCİ


- ARAMA ile ARAŞTIRMA

( Arayan ve aranılan birdir ve önemli[öncelikli] olan, yalnızca arayıştır. )

( The seeker and the sought are one and the search alone matters. )

( SEARCH vs. RESEARCH )


- ARAMA ile/ve/||/<> TARAMA


- ARAMADIĞIMIZI BULAMAMAK ile/ve/||/<> DOLDURMADIĞIMIZI BOŞALTAMAMAK ile/ve/||/<> SAHİP OLMADIĞIMIZDAN VAZGEÇEMEMEK ile/ve/||/<> BULUNMADIĞIMIZ YERİ TERK EDEMEMEK


- ARÂMÎ ile/ve ARABÎ


- ARANJMAN[Fr./İng. < ARRANGEMENT] değil/yerine/= DÜZENLEME


- ARAPÇA ile/ve/||/<> FARSÇA ile/ve/||/<> TÜRKÇE

( Felsefe/bilim dili. İLE/VE/||/<> Sanat dili. İLE/VE/||/<> Eylem dili. )

( Fasîh. İLE/VE/||/<> Lâtif. İLE/VE/||/<> Zarif. )


- ARAŞTIRICI ile/değil/||/<> ARACI/UZMAN/HAFİYE[Ar.] ile/değil/||/<> CASUS

( [not] DETECTIVE vs./but/||/<> AGENT vs./but/||/<> SPY )


- ARAŞTIRMA (YAPMAK) ile ÇALIŞMA (YAPMAK)

( RESEARCH vs. TO STUDY/WORK )


- ARAŞTIRMA YÖNTEMİ ile/ve/||/<>/> SUNUM YÖNTEMİ

( Tarihsel. İLE/VE/||/<>/> Kavramsal. )


- ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ

( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak biçimde araştırma, inceleme. )


- ARAŞTIRMACI ile/ve/||/<>/> UYGULAYICI


- ARAYAN, BULUR!:
[ya] BELÂ ya da MEVLÂ


- ARAYIŞ ile/ve/||/<> "ANLAYIŞ"


- ARI KAVRAM ve/<> AKIL


- ARI[Ar.] ile ARI[Ar.] ile ÂRÎ[Ar.] ile ÂRÎ[Ar.] ile ÂRÎ[Ar.]

( Sade, temiz. | Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf, halis, öz. | Günahsız. İLE Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek. İLE Çıplak. | Hür. | -sız. İLE Hint-Avrupa dil ailesinden olan topluluk/kişi. İLE Evet. )

( Dünyada, 20.000'e yakın arı türü bulunmaktadır. )

( ... cum APIS MELLIFICA )


- ARIN(DIR)MA'DA:
| SU İLE / ATEŞ İLE / SIYIRARAK |
ile/değil/yerine/<>/>/<
DÜŞÜNCE/ZİHİN İLE


- ARINMA ile/< ELEŞTİRİ


- ÂRIZ OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÂRİF OLMAK


- ÂRIZÂN[Ar.] ile ÂRIZÂN[Ar. < ÂRIZ] ile ÂRIZÎ[Ar. < ÂRIZ | çoğ. AVÂRIZ]

( İki yanak. İLE Geçici olarak. | Tesadüfen, rastgele. İLE Sonradan çıkan. | Gelip geçici, muvakkat. )


- ARKA TEKER ile/ve/değil/||/<>/> ÖN TEKER

( Ön teker nereye giderse, arka teker de oraya gider. )


- ARKAİK[Fr.] ile/||/<> ARKAİZM[Yun.]

( Klasik çağ öncesinden kalma. | Modası geçmiş, eskimiş. İLE/||/<> Konuşulan ve yazılan dilde kullanımdan düşmüş eski sözcük ve deyimleri kullanma. | Geçerliliğini yitirmiş, bir başka çağa özgü şeylerin niteliği. )


- ARKAİK ile/ve/<> GELENEKSEL


- ARKAİK ile KADÎM


- ARKE ile/ve/değil/yerine İLKE

( Doğada. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Zihinde. )


- ARKEOLOG[Yun.] ile/||/<> ARKEOLOJİ[Yun.] ile/||/<> ARKEOLOJİK[Fr.] ile/||/<> ARKEOZOİK[Fr.] ile/||/<> ARKETİP[Fr.]

( Arkeoloji uzmanı. İLE/||/<> Eski çağlardan kalan eserleri, tarih ve sanat yönünden inceleyen bilim. İLE/||/<> Arkeoloji ile ilgili. İLE/||/<> Tüm taşlarda şiddetli başkalaşımların olduğu zaman. İLE/||/<> Sanatın çeşitli kollarında olabilecek özellik taşıyan, ilk örnek. )


- Arkeoloji Müzesi


- ARKEOLOJİ ileve/||/<> BİYOLOJİ


- ARKEOLOJİ değil/yerine/= KAZI BİLİMİ

( Tarih öncesi ve eski çağlardan kalma yapıtları, tarih ve sanat açısından inceleyen bilim. )


- ARKETİP ile PROTOTİP

( Tarihsellik. İLE İlkesellik. )


- ARMAĞAN/HEDİYE ile ÖRTÜLÜ RÜŞVET


- ARMAĞAN ile SUNGU

( ... İLE Bir büyüğe sunulan armağan. | Bir tanrıya ya da tapınağa yapılan bağış. )


- ARMUT (ÇEKİRDEĞİ) ve/||/<> HIRSIZ

( Bir zamanlar, Çin'de yoksul biri, o denli aç ve bitkin düşmüştür ki kendini tutamayıp bir armut çalar. Çalanı yakalarlar ve İmparator'un karşısına cezalandırılmak üzere çıkarırlar.

Hırsız, İmparator'a şöyle der:
"Değerli efendim. Çok açtım, dayanamadım, çaldım. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer beni af ederseniz, size paha biçilmez bir armağanım olacak."

İmparator, dudak büker...
"Senin gibi birinde paha biçilmez ne olabilir ki?"

Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır.
"Bu çekirdeği ekerseniz, bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşereceğini göreceksiniz."

İmparator, bir kahkaha atarak...
"Ek o zaman, altın meyveleri görünce affederim seni."

Yoksul:
"Haşmetlim. Bu tohumu ben ekemem. Çünkü ben bir hırsızım. Bu sihirli tohumu ancak yaşamında hiç çalmamış, başkalarına haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum, o zaman gücünü gösterir. Aksi takdirde, onu ekeni zehirler. Tarif edilmez acılarla öldürür."
"Sultan'ım! Bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz."

İmparator, irkilir, yüzünü asar. Bir süre düşünür ve sonra da hırçın bir sesle:
"Ben imparatorum, bahçıvan değil! O tohumu Başbakan'a ver, eksin de altın meyveleri görelim." der. Yoksul, tohumu Başbakan'a uzatınca, Başbakan, telâş içinde İmparator'a dönüp itiraz eder:

"Ben ekim biçim işlerinde çok beceriksizim efendim. Sihirli tohumu yanlış eker, ziyan ederim. Bence bu tohumu Hazinedar başı eksin."

Hazinedar başı, hemen bahane bulur ve bu görevi bir başkasına devreder.

Orada bulunan her bir kişi, sudan nedenlerle tohumu ekme görevinden kaçınır.

Sonra İmparator, doğan sessizliğin içinde bir süre düşünür. Başı önünde duran Başbakan'a, Hazinedar'a ve tüm görevlilere dik dik bakar ve...

"Haydi bakalım! Bu hırsız bahçıvana tohumunun nasıl altın meyve verdiğini hep birlikte gösterip sevindirelim" der, cebinden bir altın çıkarır ve yoksula tutması için atar.

Oradakilerin tümü ceplerinden sessiz sedâsız birer altın çıkarıp yoksula verdikten sonra, İmparator, gülerek adama seslenir:

"Bas git buradan! Bu verdiğin ders hepimize yeter!" )


- ARPANET ile/ve/||/<>/> MILNET ile/ve/||/<>/> NSFNET ile/ve/||/<>/> INTERNET


- ARŞIN ile ÇARŞI ARŞINI ile MİMAR/BİNA ARŞINI(ZİRA-I MİMARİ)/PARMAK ile YENİ ARŞIN

( El parmaklarının ucundan, omuza kadar olan, 0,75855 m.'ye eşit, eski bir uzunluk ölçüsü. [Önceleri, 60 parçaya bölünen arşın, 994 Hicri yılından sonra 24'e bölünmüştür.] İLE Eskiden, kumaş ölçmekte kullanılan, 8 urup ve 16 kerrap'a bölünen, 0,6858 m.'ye eşit arşın. İLE Eskiden, Türk mimarlarının kullandığı, 75,774 cm.lik arşın. İLE Osmanlılar'da, 1869'da, metre karşılığı olarak kabul edilen arşın. )


- ARŞİV[Fr./İng. < ARCHIVE/S] değil/yerine/= BELGELİK


- ARSIZ ile/değil/yerine/>< HAKLI ...

( Olan yerde/için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Suçlu" "olur"/"görülür". )


- ART ZAMANLI/DİYAKRONİK değil/yerine/= ART ZAMANLILIK/DİYAKRONİ

( Evrim açısından ele alınan süre içinde birbirini izleyen. İLE Değişik zaman ve evrim açısından incelenen dil olaylarının özelliği. )


- ARTİFİŞIL[İng. < ARTIFICIAL] değil/yerine/= KURGUSAL


- ARTIRIM ile ARTIRMA ile ARTIŞ

( Bir şeyi idareli harcayarak onun bir bölümünü artırma işi, tasarruf. | Müzayedede artırma. İLE Artırma durumu. | Açık artırma. İLE Artma durumu. Çoğalma. | Harcandıktan sonra bir miktarının geri kalması. | Değerinin yükselmesi, fazlalaşması. )


- ARTIRMAK ile/ve/<> YAYGINLAŞTIRMAK


- ARTIŞ/ARTIM ile ARTIMLI/ARTAĞAN

( Artma durumu. Çoğalma. | Harcandıktan sonra bir miktarının geri kalması. | Değerinin yükselmesi, fazlalaşması. İLE Pişince şiştiğinden, ölçüsü artmış gibi görünen. | Çoğalma özelliği olan. )


- ARZU ile/ve DÜŞÜNCE

( Öznelerini ya da nesnelerini tahrip eden ya da doyurulduklarında yatışmayan arzular kendileriyle çelişen arzulardır ve onlar tatmin edilemezler. )

( Ancak sevgi, iyi niyet ve şefkatle harekete geçirilmiş arzular hem özne hem nesne için yararlılardır ve tamamıyla doyurulabilirler. )

( Arzuladığınız şeyi hak ediyor musunuz? )

( Arzudan kaçınmayın, sadece onun doğru kanallardan akmasına dikkat edin. )

( Siz ortak iyiliği (bütünün hayrını) arzu ettiğinizde tüm dünya sizinle birlikte arzu eder. )

( Şefkat ve merhametten doğan bir arzuyu yerine getirmek için tüm evren harekete geçer. )

( DESIRE vs./and THOUGHT
Desires that destroy their subjects, or objects, or do not subside on satisfaction are self-contradictory and cannot be fulfilled.
Only desires motivated by love, goodwill and compassion are beneficial to both the subject and object and can be fully satisfied.
Do you deserve what you desire?
Shun not desire; see only that it flows into the right channels.
When you desire the common good, the whole world desires vs. you.
The entire universe strives to fulfil a desire born of compassion. )


- ASABİ[Ar.] değil/yerine/= SİNİRLİ

( Sinirli. | Sinirsel. | Sinirli bir biçimde. )


- ASABİYET ile/değil/yerine/>< ADÂLET


- AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> KÜÇÜMSEME


- AŞAĞILAMA >< ÖVME/SIVAZLAMA


- AŞAĞILAMA ile/ve/<> UZAKLAŞMA


- AŞAĞILAYICI/LIK / DIŞLAYICI/LIK ile/ve/<> "HERETİK" DEMEK


- ASÂLET" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ADÂLET


- AŞAMA ile ETAP

( PHASE vs. LAP/STAGE )


- AŞAMA ile/ve SIRA

( TERETTÜB[Ar. < RÜTÛB]: Sıralanma, sırasında olma, sırası gelme. | Ait olma, icab etme, gerekme. )

( Dün, ben sizin gibiydim; yarın, siz de benim gibi olacaksınız! )

( PHASE/GRADE vs./and ORDER )


- AŞAMALI ile/ve/||/<> DALGA DALGA


- ÂSÂR-I ATÎKA değil/yerine/= ESKİ YAPITLAR


- AŞAR/AŞARÎ[Ar.] değil/yerine/= ONDALIK

( Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi. | Ondalık. )


- ASCII ile/değil/yerine/> ANSI ile/değil/yerine/> ISO-8859-1 ile/değil/yerine/> Unicode UTF-8

( Başlangıçta. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Windows'ta. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> HTML4'te. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> HTML5'te. )


- ASGARİ MÜŞTEREK değil/yerine/= ORTAK PAYDA


- ASİ ile ASİL


- ÂŞİKÂR ile/ve/||/<> BÂRİZ


- ÂŞIKLAR ARASINDA:
VE ile/değil/yerine İLE

( Bireysellik. İLE/DEĞİL/YERİNE Birliktelik. )

( Batı'da. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğu'da. )

( Romeo ve Juliet. İLE/DEĞİL/YERİNE Leylâ ile Mecnun. )


- ASÎL[Ar.] ile ASÎL[Ar. < ASL]

( Öğleden sonranın son bölümü, akşamüstü. | Ölüm. İLE Sağlam. | İyice kökleşmiş. | Kendi adına hareket eden. | Edepli, terbiyeli. )


- ASIL değil/yerine/= ÖZDE/GERÇEKTE


- AŞILAMA ile KÜLTÜRLEME


- ASILI ile ASILLI

( Asılmış olan, asma, asık, muallak. | Asılmış bir biçimde. İLE Bir kökene dayanan, kökenli. )


- ASILSIZ HABER değil/yerine/= GERÇEK DIŞI ÇAV


- ASİMİLASYON[Fr. < ASSIMILATION] değil/yerine/= ÖZÜMLEME

( Özümleme. | Benzeşme. | Farklı kökenden gelen azınlıkları ya da etnik öbekleri, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme. )


- ASIR[Ar.] değil/yerine/= YÜZYIL


- ASIR[Ar.] değil/yerine/= YÜZYIL


- AŞİRET ile/değil/yerine HUKUK


- AŞIRI/ABARTILI KEYFİYET ve/||/<>/> GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET


- AŞK (İLE) ve/||/<>/> (B)İLİM (İLE)

( Bulunur, bulmak gerekir. VE/||/<>/> Bilinir, bilmek gerekir. )


- AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN

( Beğenilmeyecek bir davranış/tutum karşısında kınama, sitem bildiren söz. | "Aferin" anlamında bir davranışın, bir tutumun çok beğenildiğini bildiren söz. | Dervişler arasında kullanılan merhabalaşma. )


- AŞK ile/ve/değil/<> AHİD'E VEFÂ


- AŞK ve/<> AŞKINLIK


- AŞK ve/||/<>/> ŞAİR/ŞİİR

( Aşkın dokunuşlarıyla herkes şair olur. )


- ASKER/POLİS ile ZAPTİYE[Ar.]


- AŞKIN OLMAMA ile/değil ZORUNLU OLMA


- AŞKINLIK:
DİKEY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YATAY


- AŞKINLIK ve/||/<> KUŞATICILIK


- AŞKINLIK ve/||/<>/< ZAMANSIZLIK


- AŞKINLIKTAKİ İÇKİNLİK ile/ve/||/<> İÇKİNLİKTEKİ AŞKINLIK


- AŞKTA ve İŞTE ve DOSTTA

( Vasatından, uzak duralım! VE Kesatından, uzak duralım! VE Fesatından, uzak duralım! )


- ASLÎ UNSURLAR ile/ve/||/<> KÜLLÎ KAİDELER


- AŞMAK ve/> ULAŞMAK


- ASOSİYASYON/ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= ÇAĞRIŞIM | İLİŞKİLENDİRME


- ASRÎ[Ar.]/MODERN[Fr./İng.] değil/yerine/= ÇAĞDAŞ

( Zamana uygun. )


- ASRÎ/MODERN/MUASIR değil/yerine/= ÇAĞDAŞ


- ASTRONOMİ ile/ve/||/<> KOZMOLOJİ

( Nicelik. İLE/VE/||/<> Nitelik. )

( ASTRONOMY vs. COSMOLOGY )


- ASTRONOMİ ile/ve ASTROLOJİ

( Gökyüzü cisimlerinin aritmetik hesaplamaları. İLE/VE Gökyüzü cisimlerinin yeryüzüne etkileri. )

( Bâtın. İLE/VE Zâhir. )

( İLM-İ HEY'ET/FELEK ile İLM-İ AHKÂM-I NÜCÛM )


- ASURLULAR ile/ve/<> PERSLER


- AT, O "ADAMI"! ve/||/<>/> AT, O ADIMI!


- AT:
HİÇKİMSENİN ve/<> HERKESİN(BİNENİN)


- ATA/LAR ile/ve BAHADIR/LAR


- ATAERKİLLİK ile/ve/değil/yerine/< ANAERKİLLİK

( PATRİARKAL avec ... )


- ATAK ile ATAK[Fr. < ATTAQUE]/OFANS[Fr. < OFFENCE]

( Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr. Çevik, hareketli. | Geveze. | Aniden başlayan hastalık nöbeti. İLE Atılım. | Saldırı, saldırış, hücum, hamle, akın. | Gol atmak ya da sayı kazanmak amacıyla yapılan akın. )


- ATÂLET[Ar.] değil/yerine/= EYLEMSİZLİK/SÜREDURUM


- ATATÜRK ve/||/<> ANITKABİR

( )


- ATATÜRK ve/||/<>/< BEHİÇ ERKİN

( )


- ATEŞ ile/ve/||/<> YAZI ile/ve/||/<> FELSEFE-BİLİM ile/ve/||/<> SANAYİ

( İnsanlığın gelişimindeki/tarihindeki dört önemli eşik. )

( 70.000'lerde. İLE/VE/||/<> 3500'lerde. İLE/VE/||/<> [M.Ö. ve M.S.] 1000'lerde. İLE/VE/||/<> 1800'lerde. )


- ATİK ile ATİK/A

( Çabuk davranan, çevik. İLE Eski, eski zamanla ilgili. )


- ATİK ile/değil KADÎM

( Eski. İLE/DEĞİL Eskiyi ardına alarak ve sağlam köklere dayanarak bugüne karşılık verecek ve geleceğe yönelik olabilmesidir. )


- ATILAN TOKADIN:
"SAHİBİ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/>/< NEDENİ


- ATILMAK ile/ve/değil/||/<>/< İSTENİLMEMEK


- ATIŞMAK ile ÇATIŞMAK


- ATLAMAK ile/ve/||/<>/> PATLAMAK


- ATLAS[İlk omur]:
İNSANDA ve TARİHTE/MİTOLOJİDE

( Kafatasını taşır. VE Aklı taşır. )


- ATLI KİŞİLERİN HEYKELLERİNDEKİ ATIN AYAKLARININ:
İKİSİ DE HAVADA ile/||/<> BİRİ HAVADA ile/||/<> İKİSİ DE YERDE

( Savaşta ölmüştür. İLE/||/<> Savaşta aldığı yaralar nedeniyle ölmüştür. İLE/||/<> Doğal nedenlerle ölmüştür. )

( )


- AUTOCRITAS" ile "POTESTAS"

( "Tanrıya ait". İLE "İnsana ait". )

( Evrende. İLE Dünyada. )

( Tüm güç, Tanrı'dan gelir.[Omnis potestas a deo.] )


- AVANGART[Fr. < AVANT-GARDE] ile ÖNCÜ


- AVCI-TOPLAYICI değil TOPLAYICI-AVCI


- AVCI/LIK ile/ve TOPLAYICI/LIK


- AVUNMA ile/ve/değil/yerine/|| SAVUNMA


- AYAK BASMAK" ile/ve/<>/> "ADIM ATMAK"


- AYAKTA DURMAK ve/fakat/||/<>/>/< HAYATTA KALMAK

( Yeterince gücün olmayabilir/kalmayabilir. VE/FAKAT/||/<>/>/< Nedenlerin vardır ve yeterince çoktur. )


- AYAKTA TUTMAK ile/ve/||/<> HAVADA TUTMAK


- AYDIN ile/ve/||/<> ÖNDER


- AYDINLANMA ile/ve/<>/> DEVRİM


- AYDINLANMA ile/ve/||/<>/> SÜKÛNET

( ENLIGHTENMENT vs./and/||/<>/> QUITENESS )


- AYDINLARIN BİLGİSİZLİĞİ ile/ve/||/<> SANATÇILARIN SATKINLIĞI


- ÂYET ile HADİS ile İCMÂ ile KIYAS

( Tefsir edilir. İLE Şerh edilir. )

( Âyet + Hadis = Nass )

( BELGÜ ile ... )


- ÂYET ve/=/||/<> İŞÂRET


- ÂYET ve/||/<>/< SİMGE


- ÂYİNLERİN SAĞLADIKLARI:
ÂŞIK'IN, AŞKINI ARTIRMAK ile/ve GAFİL'İN GAFLETİNİ KALDIRMA


- AYIP (OLAN):
(")BİLMEMEK(") ile/ve/değil/||/<>/< ÖĞRENMEMEK


- AYIP >< AYIK


- AYIP ile/ve/değil/yerine SAÇMA


- AYIRD ETMEK/EDEBİLMEK ile/değil/yerine AYIRMAK


- AYIRDINDA/LIK ile/ve/<> FARKINDA/LIK

( Ayırt edebilme bağımlılıklardan kurtuluşa götürür. )

( Ayırt edebilme yeteneği sizi bağımlılıklardan kurtuluşa, tutkusuzluğa götürecektir; bu hal ise doğru davranışı, eylemi sağlayacaktır; doğru davranış ise sizi gerçek varlığınıza ulaştıran içsel köprüyü kuracaktır. )

( Ayırt etme ve ayrılık duygusu olmadığında, buna sevgi diyebilirsiniz. )

( Olgun kişi toplulukları düzenleyerek neyi birbirinden ayırması gerektiğini bilir. )

( Kişinin kendi için doğru olanı ayırd etmesi ve sıkı çalışması er ya da geç ödüllendirilecektir. )

( Kişi durumunun mükemmel olduğunun ve hatta daha da ilerleyeceğinin ayrımına varmalıdır. )

( Farkındalık her şeyin ötesidir - hem varlığın, hem yokluğun. )

( Farkına varın ki, her ne olursa, size, sizin tarafınızdan, sizin aracılığınızla olur ve siz, her ne algılarsanız, onun yaratanı, tadına varanı ve yok edenisiniz. )

( Önemli[öncelikli] olan, yalnızca farkındalıktır, onun içerdikleri değil. )

( Tam farkındalık halinde temas kurulmuştur. )

( Bir ilişki kurmak ve sürdürmek için, doğrudan eylemle ifade edilen sevecen bir farkındalık hali gereklidir. )

( Yeni ve özel bir farkındalık biçimi gerekmez. )

( Kişinin gönlünü görebilecek berrak içgörüye sahip olmadıkça ayırt edemezsiniz. )

( Kendi hakkınızdaki farkındalığınızı derinleştirin ve genişletin, o zaman tüm hayırlar ve lütûflar akacaktır. )

( Şimdi yapılmakta olan ayırt edebilme ve ihtirassız olma uygulaması, zamanı geldiğinde meyvesini verecektir. )

( Tüm gereksiniminiz, varoluşunuzun, bir sözlü beyan şeklinde değil, fakat her an mevcut bir gerçek olarak farkında olmaktır. )

( Varoluşunuzun farkındalığı, gerçek varlığınızı görmenizi sağlayacaktır. )

( Sadece var olduğunuzun farkında olun ve farkında kalın. )

( Discrimination leads to detachment. )

( In full awareness the contact is established.
Discrimination will lead to detachment; detachment will ensure right action; right action will build the inner bridge to your real being.
Awareness is beyond all - being as well as not-being.
Awareness itself is all important, not the content of it.
Deepen and broaden your awareness of yourself and all the blessings will flow.
You cannot, unless you have a clear insight into the heart of person.
Be aware that whatever happens, happens to you, by you, through you, that you are the creator, enjoyer and destroyer of all you perceive.
For establishing and maintaining relationship affectionate awareness expressed in direct action is required.
No new, or special kind of awareness is needed.
Discrimination and dispassion practised now will yield their fruits at the proper time.
All you need is to be aware of being, not as a verbal statement, but as an ever-present fact.
The awareness that you are, will open your eyes to what you are.
Just be aware that you are and remain aware. )

( DISTINGUISH/NESS, DISCRIMINATION vs./and/<> AWARE/NESS )


- AYIRMA ile/ve/||/<> YALINLAŞTIRMA ile/ve/||/<> ARA ÇÖZÜM/LER ARAMA/BULMA

( Düşüncenin, bilgilerin, nesnelerin, kavram, olay ve olgular üzerinde en temel uygulanması gerekenlerin başında, onları bütün olarak görebilmenin yanı sıra ve ötesinde, ayırma bilgisi, becerisi ve oranı bulunmaktadır.

Bilmek ya da bilinebilenler, ancak küçültme ya da ayırma bilgi ve becerisiyle elde edilebilirler. Bu işin ustalığı da, her ustalığın temelinde bulunan çıraklık sürecinde gerçekleşir ve kaynağını, gücünü çıraklık döneminden alır. Bu bilgi, deneyim ve dönem, kalfalıkta ve ustalıkta bile olunsa, tüm sürecin neredeyse tamamıdır.

Birleştirme bilgi ve becerisi olarak tanımlanan ustalık, yetkin çıraklıktır. Hatta ustalık diye bir şeyden bile söz edilemeyecek kadar tek bir bilinç ve beceridir. Kişinin, bisiklet kullanmayı bir kere öğrenmesinden sonra, yaşam boyunca bir daha bisiklet kullanmayı öğrenmeye gerek kalmaması, kendinin değil, suyun kaldırma gücündeki gibi, kendiliğindenliğiyle, doğasıyla sağlanır. Zihnin ya da bilincin devrede olması ile değil, beynin ya da öte bir bilincin devrede olmasıyla, bilinç merdiveninde görülen, bilinçsiz bilinçlilik ya da yeterlilik ile sağlanır.

Karmaşık olan ya da öyle "algılanan" süreçlerin çözümü de, onları, oldukları yapıda değil, küçülterek ya da çok haneli sayıdan oluşan bir bölmenin, tek haneli bir sayıya doğru yalınlaştırılması ile gerçekleşir.

Çözümsüz "görünen" durumların da çözümü, köklü/kökten çözüm arayışı değil ara çözüm üretebilmektir. Yaşamımızda, karşılaşılabilecek sonsuz olumlu ya da olumsuz olasılıktaki durum ve süreçler için bazen ya da çoğunlukla, bir düşünce ya da nesneden, ödün vermeden ya da bir parçasından vazgeçmeden, bir şey elde etmek ya da yetersiz/olumsuz sürecin devam etmesine göz yumarak, bir sonuç ya da çözüm oluşturmak olanaklı değildir.

Ne herhangi bir düşünce ya da bir durum için, ne de kaygının sona erdirilmesi, olumsuz ya da yetersiz koşulların tamamen ortadan kalkma "beklentisi" ya da "dileği" ile sağlanamayacağından dolayı, ayırmayı, yalınlaştırmayı ve ara çözümler üretmeyi bilmek, becermek gerekmektedir.


"Hiçbir sorun, onu yaratan 'bilinç seviyesi'yle çözülemez." )


- AYNEN ile/ve/||/<> HOMOJEN


- AYNEN ile/ve TAMAMEN

( EXACTLY vs./and COMPLETELY )


- AYNI AÇIDAN BAKMAK ile/ve/||/<>/>/< AYNI ACIDAN BAKMAK


- AYNI DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİKTE DÜŞÜNMEK


- AYNI YÖNDE ile/ve/||/<> PARALEL


- AYNI/LIK ile/ve/||/<> KALICI/LIK



(2/6)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 286 kez incelenmiş/okunmuştur.