Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

ADSIZ'LARDA

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



EN SON YAPILMIŞ OLAN EKLEMELER
[ 06 Ocak - 19 Mart 2024 arasında... ]

[19 Mart 2024]
Bugün itibariyle yapılmış olan eklemeler aşağıdaki gibidir.
[ 06 Ocak - 19 Mart 2024 arasında... ]
( 0 yeni ekleme, 0 katkı(bilgi/açıklama) )

( Olgunun/kavramın/nesnenin, birebir kendisinden çok,
anlamına işaret etmeleri üzerine kullanılmış/yerleşmiş sözcük ya da terimler... )
[ Başlıkların kullanım ve de açıklamalarında taraflılık ya da kötüleme amacıyla değil
bilgi değeri olarak paylaşılmışlardır! ]

 

 

 

HAYIR!
Öteki dillerdeki dilsel ve kavramsal karşılığı/kullanımı, Türkçe'de aynı şekilde değildir.
Anadolu kültürü ve geleneğindeki olumlama yaklaşımıyla olumsuz olana yapıcı bir ad verme ya da sözcük kullanma eğilimi/tercihi, bu sözcükte de yansımasını bulmuştur.
"Hayır!" sözcüğünün ve kullanımının sonundaki ünlem işareti ve vurgusu kalktığında, olumsuz olana olumsuzluğunu yansıtacak bir tanım/ifade yerine o olumsuzluktan sonraki olası olumluya zihni/dikkati yöneltmek üzere kullanılmıştır.
( HAYIR!'DA HAYIR VARDIR! )
[ Siz de hemen şimdi (ya da en kısa sürede) kendi HAYIR!'larınızı belirleyiniz! ]

 

EDEBİYAT
"EDEB" sözcüğünün uzatmalı -Î eki ile "Edeb'e ait olan", "Edeb alanında bulunan" anlamının, -YÂT eki [Türkçe'deki -SEL eki] ile çoğulu olarak kullanımıdır.
Bir şeyi düşünür, dile getirir ve yazarken, paylaşıma, aktarıma sokarken sahip olunması gereken dikkat, incelik(rikkat), titizliklerin önemini eserde yansıtmak üzere vurgu olarak ve -çoğul olarak ifade edilişiyle- önemini işaret etmek üzere bu adı almıştır.
[ Bugünkü Türkçe kullanımıyla "YAZIN" olarak, niteliksel özelliğinden çok
nesnesinin üzerinden tanımlanmaktadır. ]

 

İMAN
"Emin"lik, "emin olmak" kökünden gelen bu sözcük, şüphe taşımayacak kadar apaçıklık ve kesinlik yansıtan durum ya da kavramları ifade eder.
Her ne kadar dinsel ve İslâmî bir terim olarak yerleşmişse de
her alanda/olguda kullanılabilir/kullanılabilmelidir.
( "Güneşin doğuşu" gibi doğadaki, bir şeyin "3 ya da 4 bacağı ile sürekli[dış etkenler devrede olmadan!] dik durabilmesi" gibi fizikteki ve
bilimdeki çeşitli kesinliklerde ve günlük yaşamdaki birçok olguda kullanılabilmesi olanaklı bir sözcüktür/terimdir. )

OĞUL
Doğan demektir.
[ Önceleri erillik ifade etmezdi. ]

 

KID/KIZ
Kıt/nadir olan demektir.
[ Eski zamanlarda annelerin doğumlarda ölmesi ve ayrıca önceliğin/değerin erile verilmesinden dolayı "eril olmayan" bebeğin/doğan-ın değersiz görülmesiyle ve dişil çocukların azalması ve yetersiz/kıt kalmasından adını almıştır. ]
[ Arapça'da KID olarak kullanılan bu sözcük, Türkçe'de hem KIT olarak, hem de D harfinin Z olarak seslendirilmesiyle KIZ olarak yerini almıştır. ]

 

GELİN
Eve gelen kişi. GELEN > GELİN
[ Evlenecek/evlenmiş olan, evin, eril çocuğunun eşi olarak gelen bayan için kullanılmış ve yerleşmiştir.]

 

POLİS
Sözcük anlamıyla "Şehir" demektir. Şehirde ve birarada yaşamanın gerektirdiği koşulları ilk elden sağlayan ve takipçisi, dayanakça gücü olandır.

 

SPİKER
[ İngilizce "Speaker" yani "Konuşan" demektir. "Parlamento Sözcüsü" için kullanılan özel bir görevin adıdır. ]

 

 

SÜNNET
Çocuklara uygulanan "Sünnet"in çeşitli tarihsel ve kültürel nedenleri olmakla birlikte uygulamanın kendi adı yoktur ya da kullanılan bu terim, uygulamanın adı değildir.
[ İyi ahlâk, doğallık. | Hz. Muhammed'in sözleri, işleri ve onayladıkları. ]

 

GOL
İngilizce "GOAL"[: Amaç, hedef] sözcüğünden Türkçe olarak yazılması ve seslendirilmesiyle dönüşmüştür.

 

PORNO/GRAFİ
Apaçık olan.
[ Sadece eşeysel birlikteliğin tüm ayrıntıları ve örgenleriyle görüntülendirilmesiyle sınırlı değildir. Yorum, tartışma, ayrım gerektirmeyecek kadar üzerinde uzlaşılmış olan her tür olgu, kavram ya da nesne için de kullanılabilmektedir. ]

 

 

LEBLEBİ
[ LEB-LEB-Î ]
Dudaklara göre olan, dudakları meşgul eden, ağız ve dudaklarla meşgul olunan.
[ LEB[Fars.]: Dudak. ]

 

RAKI BARDAĞI
Rakı bardağı olarak [yanlış] bilinen bardağın başlangıcı ve kullanım amacı,
şerbet ya da limonata içindi.

 

SUTYEN
Fransızca'da "SOUTIEN-GORGE" olarak geçen, "SOUTIEN"[: Dayanak] anlamına gelen sözcüğün Türkçe'leştirilmişidir.
Ayrıca İngilizce'de "SUIT"[: Takım elbise] sözcüğü ile ve yine İngilizce "-IAN"[taraflılık, tarafında olan, kaynaklanan] eki ile de bağlantılandırılabilir.
Hareket noktası olan ve zamanla gövdeyi(memeleri ve de özellikle meme ucunu) kıyafete uygun hale getirmeye yarayan, "bunu sağlamanın aracı olan nesne" kullanımına dönüşmüştür.
[ "Sütyen" kullanımı yanlıştır. Doğrusu U harfiyle "Sutyen"dir! ]

 

TAHİN[Ar. < TAHÎN]
TAHN: Öğütme, öğütülme, öğütülmüş tahıl anlamından hareketle, daha çok pekmezle karıştırılarak ya da helvası yapılarak kullanılan "öğütülmüş susam" olarak yerleşmiş gıda ürünü.

SEBZE[Fars. < SEBZ]
SEBZ: Yeşil, yeşil renkli. | Çimen.

SALATALIK
[ Salatanın parçası olan, salataya konulan. SALATA-LIK ]

TÜRLÜ
[ Çeşitli sebzelerin karıştırılarak pişirildiği yemek. ]

SONBAHAR

AMELİYAT

BULAMAÇ

ÇİTLEMBİK

DOLMUŞ

 

 

OKSİYA

"Sivri" anlamına gelmektedir.
[ Sivriada'nın eski adıdır. ]

 

PROTİ
"İlk olan" anlamına gelmektedir.
[ Kınalı Ada'nın eski (adsız) adıdır. ]

 

PİRAMİD
Merkezdeki ateş.

 

 

 

Bugün[ 19 Mart 2024 ]
itibariyle 25 başlık/FaRk ile birlikte,
25 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

- ALTI ile ALTI

( Rakam. İLE Bir nesnenin tabanı. )


- AMELİYAT


- ÇİTLEMBİK


- DOLMA


- DOLMUŞ


- GELİN


- GOL


- İMAN


- KID/KIZ


- LEBLEBİ


- OĞUL


- OKSİYA


- PİRAMİD


- POLİS


- PORNO/GRAFİ


- PROTİ


- RAKI BARDAĞI


- SALATALIK


- SEBZE[Fars. < SEBZ]

( SEBZ: Yeşil, yeşil renkli. | Çimen. )


- SEUL ile ...

( BAŞKENT [Kore dilinde] )


- SOLLAMAK


- SPİKER


- SÜNNET


- SUTYEN


- TAHİN[Ar. < TAHÎN]

( TAHN: Öğütme, öğütülme, öğütülmüş tahıl anlamından hareketle, daha çok pekmezle karıştırılarak ya da helvası yapılarak kullanılan "öğütülmüş susam" olarak yerleşmiş gıda ürünü. )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 52 kez incelenmiş/okunmuştur.