Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

(SİGORTA SÖZCÜKLER/KAVRAMLAR/DURUMLAR)
(INSURANCE WORDS/CONCEPTS/SITUATIONS)

BU DA VAR'da

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



EN SON YAPILMIŞ OLAN EKLEMELER
[ 06 Mart - 29 Mart 2024 arasında... ]

[29 Mart 2024]
Bugün itibariyle yapılmış olan eklemeler aşağıdaki gibidir.
[ 06 Mart - 29 Mart 2024 arasında... ]
( 19 yeni ekleme, 0 katkı(bilgi/açıklama) )

- KATLETMEK ile/değil/yerine/>< KATETMEK
[Eklenme Tarih ve Saati: 24 Mart | 16:00 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67036(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- BOHEM/LİK ile/||/<> AYLAK/LIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 24 Mart | 00:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67029(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Batı'da. İLE/||/<> Doğu'da. )

- BASİTLİK ile/değil SIĞLIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 23:44 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67027(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- EDEPSİZ/LİK ile/ve/||/<> AHLÂKSIZ/LIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 23:22 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67026(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- EDEPSİZ/LİK ile/ve/değil/||/<> MÜSTEHCEN/LİK
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 23:21 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67025(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- DOĞUCU ile/ve/değil/yerine/||/>< DOĞULU
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 19:19 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67022(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- BATICI ile/ve/değil/yerine/||/>< BATILI
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 19:18 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67021(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- SANSASYON[Fr./İng. < SENSATION] ile/ve/||/<> SKANDAL[Fr. < SCANDALE]
[Eklenme Tarih ve Saati: 23 Mart | 11:59 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67013(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Dalgalanma. | Çok sayıda kişiyi ilgilendiren, etkileyen, heyecan verici olay. İLE Büyük yankı uyandıran, utanç verici ya da küçük düşürücü olay. )

- ZAMAN ...:
" 'GEÇSE/GEÇSİN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"
ile/ve/||/<> " 'DURSA/DURSUN' DİYE BEKLEDİĞİNDE"
[Eklenme Tarih ve Saati: 22 Mart | 12:49 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67011(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( Durur [gibi algılanır]. İLE/VE/||/<> Geçer [gibi algılanır]. )

- İLETİŞİM KURAMADIK" ile/değil/||/<>/> ANLAŞAMADIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 19 Mart | 11:57 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67008(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- [ne yazık ki]
KENDİNE KARŞI OLMA
ile/ve/değil/||/<>/< ANLAMSIZLIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 Mart | 10:45 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67005(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- UMURSAMAMA ile/ve/||/<> KAYITSIZLIK
[Eklenme Tarih ve Saati: 18 Mart | 10:23 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/67002(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- [BAZI/ÇOĞU DURUM/SORUN/HATA/ZORLUKTA]
"(BEN) İNSANIM"
ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< "İNSANIM" DÜŞÜNCESİNE/SÖZCÜĞÜNE SIĞINMIŞSIN/KAÇMIŞSIN/SAKLANMIŞSIN
[Eklenme Tarih ve Saati: 16 Mart | 13:55 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66994(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- [ne yazık ki]
PARA
ile/ve/||/<> DİN
[Eklenme Tarih ve Saati: 16 Mart | 11:45 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66993(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

( [ne yazık ki]
Konu "para" olduğunda, herkesin dini aynıdır. )

- GERİ ZEKÂLI/LIK ile/ve/değil/||/<> HÖDÜK/LÜK
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:04 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66976(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- SAHTE ile/ve/||/<> TAKLİT
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 15:02 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66975(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- HEGEMON ile/değil/yerine/>< EGEMEN
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 14:42 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66973(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- KIŞKIRTMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "GIDIKLAMA"
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 14:35 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66971(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]

- YANLIŞLIKLA ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< TANIMADAN
[Eklenme Tarih ve Saati: 11 Mart | 14:28 ]
[www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/66967(Bu başlığa, sürekli/doğrudan erişim ve paylaşım) ]


- " "
değil/yerine/><
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


- "ALTINDA KALMAK" ile/değil/yerine/< "ALTINDAN KALKMAK"


- "BEN DE SİZDENİM" ve/||/<>/> "BENİM GİBİ/DURUMUMDA OLAN BAŞKA BİRİ DAHA VAR MI?"

( Çok sıradışı bir ortamda/bölgede/toplumda/durumda, kişinin ilk düşündükleri. )


- "ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR" ile/ve/||/<> "YAŞAMAKLA MEŞGUL OLMAZSAK, ÖLMEKLE MEŞGUL OLURUZ"


- "EN ÇİRKİN" değil EN CESUR

( Lizzie Velasquez )


- "HASTA/LIK" ile/değil FARKLI/LIK

( Özellikle Down Sendromu'nda. )


- "HAYVANSEÇER" değil/yerine/>< HAYVANSEVER

( Kedi, köpek sevip inek, koyun, balık yediğinizde, hayvansever değil, hayvan seçer oluyorsunuz. Ne zaman bir köpeğe duyduğunuz sevgiyi ve dostâne yakınlaşmayı bir ineğe de duyarsınız; işte o zaman kendinizle çelişmemiş olacaksınız. )

( Kendime, evrene, çevrem(iz)e, hayvanlara, tüm canlıların yaşam hakkına saygı göstermek üzere ve sağlığım/ız için de et ve hayvansal ürünleri yememeyi yeğliyorum/z...

Bu duyarlılığı gösteren ve gösterecek herkese teşekkür ediyorum/z... )

( )


- "HERKES YAPIYORSA BIRAK YAPSINLAR" | "KİMSE YAPAMIYORSA BEN NASIL YAPAYIM" ile/değil/yerine/>< "HERKES YAPIYORSA BEN DE YAPABİLMELİYİM" | "KİMSE YAPAMIYORSA BEN YAPAYIM"


- "KAYBETMEK":
(")YENİLİNCE(") değil VAZGEÇİNCE


- "NASIL GÖRÜNDÜĞÜMÜZ" ile NE BİLDİĞİMİZ

( Ne bildiğimizi değiştirir. İLE Nasıl göründüğümüzü değiştirir. )


- "SAP, DÖNER; KESER, DÖNER ve/||/<>/> GÜN GELİR, HESAP DÖNER"


- "TUHAF OLAN" ile/ve/değil/||/<>/< ÜZÜCÜ OLAN


- (")ELİNİ ÖP(TÜR)MEK(") ile/ve/değil/||/<>/< EĞİLMEYİ GÖ(STE)RMEK/DENEYİMLE(T)MEK


- (")TIRNAK İÇİNDE(") ile/ve/||/<> (")KENDİ İÇİNDE(")


- (")TIRNAK İÇİNE ALMAK(") ile/ve/||/<> (")PARANTEZ İÇİNE ALMAK(")


- (GERÇEKTEN) İSTEMEK ve/+/||/<>/> EMEK ve/+/||/<>/> YEMEK


- [AŞKTA] SEVGİLİNİN:
"HERŞEYİ OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> "HİÇBİR ŞEYİ OLMAK"


- [ne yazık ki]
ISTIRAP:
HAFİF ile DERİN

( Konuşulabilir. İLE Konuşulamaz, dile gel(e)mez/getiril(e)mez. )


- [ne yazık ki]
MUTSUZLUK:
"SAHİP OLAMADIKLARIMIZA ULAŞAMADIĞIMIZDAN DOLAYI" değil SAHİP OLDUKLARIMIZI UNUTMAKTAN DOLAYI


- [ne yazık ki]
OKUYAN ile/ve/||/<> ANLAYAN

( Az. İLE/VE/||/<> Sınırlı/kıt. )


- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN


- [ya] YENİLECEĞİZ değil/yerine/ya da/>< YENİLENECEĞİZ


- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM

( )


- 0.99365 = 0.03
ile/değil/yerine/><
1.01365 = 3.78

( Her gün yaptığımız işi (ya da kendimizi), %1 iyileştirdiğimizde, 365 gün sonra vardığımız sonuç ile her gün, %1 gerilettiğimizde vardığımız sonuç arasında, ne kadar büyük FaRkLaR olduğunu görüyoruz!... )


- 2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Dışa bakar. İLE/VE/||/<> İçe bakar. )

( Aklın gözüdür. İLE/VE/||/<> Anlayışın gözüdür. )

( Bilinenleri/bilinebilecekleri, anlaşılabilecekleri görür. İLE/VE/||/<> İki gözün anlayamadıklarını görür. )

( Gördüklerinden rahatsız olunabilir. İLE/VE/||/<> Şikâyet etmekten uzaklaştırır. )

( Lobsang Rampa'nın, "3. Göz" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )

( Kimileri, gözden içer şarabı. )


- ADANMA ve/<>/> DERİNLEŞME


- AĞLAMAK:
"KIRILDIĞIN" YERDEN değil KIRDIĞIN YERDEN

( Kırıldığın yerden değil kırdığın yerden ağlarsın. )


- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)

( Yalnız. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herkesle birlikte. :) )

( Çocuklar, annesini/babasını yıkarken. İLE Anneler/babalar, çocuğunu yıkarken. )

(

ve/değil/yerine/<>/><

)

( Heraklitos. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Demokritos. )


- AIKIDO ile/ve JAİNİZM

( AIKIDO: "AI"=UYUM, "KI"=ENERJİ, "DO"=YOL/YÖNTEM --- ENERJİYİ UYUMLANDIRMA YÖNTEMİ/YOLU

Aikido, fiziksel ve zihinsel denge oluşturma yöntemidir.

Aikido, diğer tarafın gücünü kendine yönelik kullanabilmektir.

Aikido, %100 savunma odaklı ve bir ya da daha fazla yönden gelen her türlü saldırıya karşı kullanılabilecek bir uygulama sanatıdır.

Aikido, fizik kurallarını göz önünde bulundurarak saldırganın gücünden uygun biçimde yararlanır.

Aikido, önsezi, zamanlama, hareketlerin doğru uygulanışı, dairesellik, rakibin gücünü ele geçirip bunu ona yönelik kullanma, soluklamanın verdiği güç, doğru tutuşlar ve oldukça yüksek bir konsantrasyon ister.

Aikido, önemli temel güdülenmeleri, ahlâki standartları ve asil tarzıyla tanınır.

Aikido, kendi kendimizi sürekli olarak geliştirme ve kesin zafer üzerine kuruludur.

Aikido, rakibi etkisiz durarak getirerek var olmaya devam eder.

Aikido: Savaşmadan Kazanmak: "Uyum Kuralı"

Aikido'nun içinde yatan asıl anlam, Enerji, Anlık/Zihin ve Gövde'nin uyumudur.

Aikido'nun öncelikli özelliği enerjinin terbiye edilmesidir.

Aikido'nun ayırt edici özelliği, hareketler ve tekniklerdeki yumuşak akıcılıktır.

Aikido'nun başlangıcı savunma, devamı tekniktir.

Aikido'nun zihinsel kaynakları ikiye ayrılır:
1- Doğu kültürünün din ve Şintoculuk, Konfüçyusçuluk, Taoculuk ve Budizm gibi felsefe akımlarına dayanan ahlâkî değerleri;
2- Daha uygulamalı olan ve kolaylıkla uygulanan ahlâki değerler.

Aikido'nun ahlâkî anlayışında savunma asla saldırganı yok etme ya da ciddi biçimde yaralama amacını taşımaz.

Aikido'ya dayalı bir strateji üç ahlâki aşamayı içerir:
1- Algılama,
2- Değerlendirme,
3- Karar verme ve tepki gösterme

Aikido hareketleri, ileri derecede bir koordinasyon sonucu oluşan, sertlik ve şiddet içermeyen, akıcı ve esnek hareketlerdir.

Aikido'da el, bilek tutuşları ve düz vuruşlar[atemi] o kadar serttir ki, rakip daha fazla acıyı engellemek için teslim olmayı yeğler.

Aikido'ya dayanan bir strateji aynı zamanda ahlâkî bir yaklaşım ve düşünce tarzı gerektirir.

Aikidoka'nın[Aikido çalışan kişi] ahlâkî bir yaklaşım içinde olması gerekir.

Savunmanın asıl amacı saldırganı yok etmek değil onu yönlendirmek ya da etkisiz duruma getirmektir.

Aikido'da ego ya da kahramanlık yoktur.

Aikido, Sensei[üstad] Morihei Ueshiba (1883 - 1963) tarafından geliştirilmiştir.

Aikido, efendilerin savunmacı sanatı olarak tanımlanır.

Gerçek ustalar, çevrelerinin kendini denetlemesine izin vermeyendir. )

( Bazı Aikido Terimleri

Aikidoka: Aikido yapan kişi.

Aikikai: Aiki topluluğu. Bu sözcük, kurucu tarafından Aikido'nun yaygınlaştırılması için oluşturulmuş organizasyon için kullanılır.

Dan: Siyah kemer derecesi.

Dojo: İdman yapılan yer.

Doşhu: Yolun başı anlamında kullanılır. Aikido'nun başında bulunan kişiye verilen unvandır. (Şu anda doşu MORİHEİ UESHİBA'nın torunu olan MORİTERU UESHİBA'dır.)

Fukhişhidoin: Eğitmenin yardımcısı anlamına gelen resmî bir ad.

Gi: Eğitim giysisi.

Hakama: Siyah ya da lacivert renkte, genellikle siyah kemer sahibi olmuş Aikido'cularca giyilen, parçalı etek.

Hambu Dojo: Organizasyonun merkezi dojosunu belirten terimdir. Genellikle Aikido Dünya Karargahları'nı belirtir. (AİKİKAİ)

Hanmi: Üç gensel duruş.

Happo: Sekiz yön. HAPPO-UNDO (8 yön egzersizi) ve HAPPO-GIRI (kılıç ile sekiz yönde kesme.) (Burada anlaşılması gereken, gerçekten her yönde hareket edebilmektir.)

Hara: Gövdenin ağırlık merkezi. (Aikido teknikleri, olabildiğince kişinin hara bölgesinde yapılmalıdır.) Jiyuwaza: Tekniklerin serbest biçimde uygulanması.

Kihon: Temel olan şey. Aikido'da genel olarak aynı teknik, farklı görülen farklı yollardan yapılabilir. Temeli, yani çekirdeği kavramak için KİHON'u iyi anlamak gerekir.

Kohai: Yeni öğrenci.

Kokyu: Soluk alma. Aikido'nun bir bölümü de KOKYU RYOKUYU, yani soluk alma gücünü geliştirilmesidir. Aikido'daki pek çok teknik, KOKYU HO yani soluk egzersizi olarak adlandırılır. Bu egzersizler, kişinin KOKYU RYOKUYU yani soluk gücünü geliştirmesini sağlar.

Ku: Boşluk. Bu boşluğun doğrudan fark edilmesi, aydınlanmadır. Bu Aikido'da bilinç açıklığının geliştirilmesi, değişen durumlara çabuk ve iç güdüsel yanıt verebilmektir.

Kumi Jo: JO (bir araç) ile eşleşerek yapılan çalışma. (eşli uygulama) Kumi Tachi: Kılıçlı çalışma. (eşli uygulama) Kyu: Beyaz kemer düzeyi/derecesi. ŞHODAN(1. DAN)'a kadar olan(6) derece.

Maai: Rakibe göre olması gereken, düzenli aralık, uzaklaşma ve zamanlamadır.

Masagatsu: Gerçek zafer. Mudansha: Siyah kuşak derecesi olmayan öğrenci.

Nagare: Akmak. Aikido'nun amaçlarından biri de fiziksel güce, fiziksel güçle karşılık vermemeyi öğrenmektir. Asıl olan, uygulanan gücü yönünde, onu kendi avantajına olacak biçimde yeniden yönlendirerek hareket etmeye çalışmaktır.

Nage (Tori): Savunan. Tekniği yapan.

Randori: Serbest biçimde eğitim.

Rei: Selâm ver!

Sempai: Eski öğrenci.

Sensei: Öğretmen.

Shikaku: Ölü açı. Rakibin atağına devam etmesinin çok zor olduğu ve sizin de rakibinizin hareket ve dengesini kolaylıkla kontrol edebildiğiniz pozisyon. Aikido'nun ilk aşaması, ŞHİKAKU'yu yerleştirebilmektir.

Shindoi: Öğretmen, eğitme anlamına gelen resmî bir ad/unvan/başlık.

Shodan: Siyah kemerde ilk derece (1. dan)

Sukashiwaza: Saldırganın sizi sarmasına ya da vuruşuna başlamasına olanak vermeden yapılan teknikler.

Sutemi: Birinin, tekniğin uygulanması için kendini bırakmasıdır.

Tai No Tenkan: 180 derece dönmeyi kapsayan yalın dönüşler. (Harman uygulaması)

Tai Sabaki: Gövde hareketi.

Taijutsu: Gövde sanatları, silahsız çalışma.

Takasumu Aiki: Aiki'nin (ruh, zekâ ve evrensel enerjinin uyumu) sonsuz (bitmek bilmeyen) üretken savaş sanatı " anlamına gelen kurucunun bir sloganıdır. Aikido'da yeni teknikler yaratmak olanaklıdır.

Tatami: Minder. Tege Tana: El kılıcı ya da elin kenarı. Tenkan: Özellikle gövdenin 180 derece döndüğü dönüş hareketi.

Tori: Uzaklaştırma, uzağa alma, elinde bıçağı alma, elinden alma.

Uchi Deshi: Dojo’nun içinde yaşayan ve kendini eğitmene, dojonun bakım ve temizliğine adamış öğrenci (Kimi zaman, dojonun Sensei'sinin kişisel işlerine de yardım eder.)

Uke: Saldıran. Tekniği alan.

---

Morihei Ueshiba: Aikido'nun kurucusu (1883-1969)

O-Sensei Morihei Ueshiba: Hocaların hocası, büyük öğretmen.

Shihan: Hocaların hocası (usta eğitmen) anlamına gelen resmî bir ad.

Ueshiba Kısshomaru: Aikido'nun kurucusunun oğlu.

Ueshiba Moriteru: Kurucunun torunu, şuan yolun başında olan kişi doşhu.

)


- AKLIN SESİ ve/||/<> KALBİN SESİ ve/||/<> MİDENİN SESİ

( Herhangi bir işi yapmadan önce ve yaparken, üçünün sesi de olmalı ve olabildiğince orantılı, dengeli ve uyumlu olmalıdır. )


- ARKADAŞLARI ile/ve/<> DÜŞMANLARI

( Yakın tutmalı! İLE/VE/<> Daha da yakın tutmalı! )


- ATILAN TOKADIN:
"SAHİBİ" ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/>/< NEDENİ


- AYIP "GÖRME"!

( Görürsen de ört! )


- AYKIRI ile/ve/değil/yerine/<>/< AYRI


- AYNI AÇIDAN BAKMAK ile/ve/||/<>/>/< AYNI ACIDAN BAKMAK


- BAZI "KÖPRÜLERİ" ile/ve/||/<> BAZI "KÖPRÜLERİ"

( Geçmek gerek. VE/||/<> Yıkmak gerek. )


- BAZI DURUMLARDAKİ YENİLGİNİN KESİNLİĞİNDE:
ÖYLE "YENİL(MEK)" Kİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞMANIN KAZAN(A)MAMASI


- BİLGE ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜ

( Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. VE/||/<> Kimseden daha iyi olmadığımızı sürekli anımsayabilecek kadar. )

( ÂRİF ve/||/<> MÜTEVÂZI )

( WISE and/||/<> MODESTY )


- BİR İŞİ/N:
"UCUNDAN TUTMAK" ile/değil/yerine/>< "OMUZLAMAK"


- BİRİNİN:
"EŞİ/SEVGİLİSİ/DOSTU/ARKADAŞI/KARDEŞİ VS." OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< (SADECE VE YETERİNCE) SEVİYOR(/SEVGİNİ GÖSTERİYOR/YAŞIYOR/YAŞATIYOR) OLMAK

( [ne yazık ki] "Yetersiz" gelebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Herşey için yeterlidir. )


- BÖCEKKAPAN ile DROSERA

( Bazı örgenleri, böcek yakalamaya ve sindirmeye uygun olan bitkilerin ortak adı. İLE Bunlara örnek bir bitki. )


- BU DA VAR ile/ve/||/<>/> YOK ARTIK


- CAMİ ile DEFTERDAR CAMİİ[1541]
(NAZLI MAHMUT EFENDİ)

( )


- CEFÂKÂR ile CEFÂKEŞ

( [eziyet] Çeken. İLE Eden. )


- CIMON ve/||/<> PERO

( )

( Barok tarzının önde gelen adlarından Paul Rubens'in, 1635'te yaptığı bu tablo, Rusya'nın St. Petersburg kentinde bulunan Hermitage Müzesi'nde sergileniyor.

Elleri bağlanmış yaşlı adam Cimon, dönemin iktidarı tarafından itirafa zorlanmak için açlığa mahkum edilmiş. Yeni doğum yapan kızı Pero, büyük zorluklarla gardiyanlara rüşvet vererek babasını ziyaret eder ve kendi sütüyle babasını açlıktan ve ölümden korumak için emzirir.

Kızın yüzündeki kaygı, kapıya baktığı açıkça görülen duruşu, babasının omzunu şefkatle kavrayışı, güçlü duruşu ve cesareti yansıtmış. Babanın, kızının memesini emerken yüzünde oluşan o çaresizliğini, ellerini koyuş biçimi ve gövde dili ile kabullenişini harika yansıtmış ressam.

Nasıl bakarsak o'yuz, o kadarız.
Ne okursak o'yuz, o kadarız.
Ne anlarsak o'yuz, o kadarız.
Ne yersek o'yuz, o kadarız.
Bakış açımız, bizi anlatır; baktığımız şey değil.

Sanatın gücü, işte budur. )


- ÇOĞU ÖLÜM ve/=/||/<> ERKEN ÖLÜM


- DANS EDELİM! ve/||/<> ŞARKI SÖYLEYELİM! ve/||/<> SEVELİM! ve/||/<> YAŞAYALIM!

( Hiçkimse izlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiçkimse dinlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiç incinmemiş gibi. VE/||/<> Dünya, cennetmiş gibi. )


- DEĞERİNİ/Zİ BİLİN!

( DEĞERİNİ/Zİ BİLİN!

Kırlangıç, bir adama âşık olmuş.

Penceresinin önüne konmuş, tüm cesâretini toplamış, tüylerini kabartmış, güzel durduğuna iknâ olduktan sonra...

Küçük, sevimli gagasıyla cama vurmuş.

Tık... tık... tık...

Adam, cama bakmış. Ama içeride kendi işleriyle ugraşıyormuş. Bir meşgulmüş, bir meşgulmüş! Kimmiş, onu işinden alıkoyan?

Minik bir kırlangıç!

Heyecanlı kırlangıç, telâşını bastırmaya çalışarak, deriiin bir soluk almış, şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış:

- Hey adam! Ben seni seviyorum. Nedenini, niçinini sorma. Uzun zamandır, seni izliyorum. Bugün, cesâret buldum konuşmaya. Lütfen, pencereyi aç ve beni içeri al. Birlikte yaşayalım.

Adam birden parlamış.

- Yok daha neler?

- Durduk yerde sen de nereden çıktın şimdi? Olmaz alamam! demiş.

Gerekçesi de sersemceymiş:

- Sen kuşsun! Hiç kuş insana aşık olur mu?

Kırlangıç mahçup olmuş. Başını önüne eğmiş. Ama pes etmemiş, bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş, gülümseyerek bir kez daha şansını denemiş:

- Adam, adam! Haydi aç artık şu pencereni. Al beni içeri! Ben, sana dost olurum. Hiç canını sıkmam.

Adam, kararlı; adam, ısrarlı:

- "Yok, yok ben seni içeri alamam" demiş. Biraz da kabaymış, sözü kısa kesmiş:

- "İşim gücüm var, git başımdan!"

Aradan bir zaman geçmiş. Kırlangıç, son kez adamın penceresine gitmiş:

- "Bak! Soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda. Aç şu pencereyi, al beni içeri! Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım. Çünkü, ben ancak sıcakta yaşarım. Pişman olmazsın, seni eğlendiririm. Birlikte yemek yeriz, bak hem sen de yalnızsın! Yalnızlığını paylaşırım..." demiş.

Bazıları, gerçekleri duymayı sevmezmiş. Adam, bu yalnızlık sorununa içerlemiş. Pek bir sinirlenmiş.

- "Ben, yalnızlığımdan memnunum!" demiş... Kuştan, onu rahat bırakmasını istemiş. Düpedüz kovmuş. Kırlangıç, son denemesinden de başarısızlıkla çıkınca, başını önüne eğmiş, çekip gitmiş.

Yine aradan zaman geçmiş. Adam, önce düşünmüş, sonra itiraf etmiş:

- "Hay benim akılsız başım" demiş.

- "Ne kadar aptallık ettim! Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim. Niye onun teklifini kabul etmedim ki? Şimdi böyle kös kös oturacağıma, zevkli vakit geçirirdik birlikte."

Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş. Yine de kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş:

- "Sıcaklar başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir. Ben de onu içeri alır, mutlu bir yaşam sürerim."

Ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş. Gözü yollardaymış. Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş. Ama... Onunki hiç görünmemiş!

Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna. Kırlangıç, yokmuş!

Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış. Sonunda, danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş.

Olanları anlatmış. Bilge kişi, gözlerini adama dikmiş ve demiş ki:

- "Kırlangıçların yaşamı, altı aydır..."

* * * * *

Yaşamda bazı fırsatlar vardır, yalnızca bir kez elimize geçer ve değerlendiremezsek uçup gider.

Yaşamda bazı kişiler vardır, sadece bir kez karşımıza çıkar, değerini bilemezsek kaçıp gider. Ve asla geri gelmezler. )


- DEĞERLERİMİZİ, ÇÖP DURUMUNA DÜŞÜRMEK değil/yerine ÇÖPLERİMİZİ, DEĞER DURUMUNA ÇIKARMAK


- DELİ ile DÎVÂNE

( Dîvan'dan, bir söz çıkar, âleme sığmaz. Dîvâne'den bir söz çıkar, Dîvân'a sığmaz. )

( "Ârifim ben!" diye hiçbir kimseye ta'n etme sen,
Defter-ü-divâna sığmaz söz gelir, dîvâneden!
[ Bâyezîd-i Bistâmî, bir tımarhanenin önünden talebeleriyle birlikte geçiyormuş.

Onlara ders vermek üzere hekime sorar:
"Sen akıl hastalıklarına çare buluyorsun, günah derdine de bir çâre var mı?"

Hekim, başını kaşıya dursun,
bir deli yanıt verir:
"İstiğfar kökünü tövbe yaprağıyla karıştırmalı,
gönül havanına koyup tevhid tokmağıyla dövmeli,
insaf eleğinden eleyip gözyaşıyla hamur etmeli,
aşk ateşinde pişirip muhabbet balıyla karıştırmalı
ve kanaat kaşığıyla da gece gündüz yemeli!"

Delinin bu sözü bittikten sonra, Bâyezid-i Bistâmi şöyle der:

"Ârifim ben!" diye hiçbir kimseye ta'n etme sen,
Defter-ü-divâna sığmaz söz gelir, dîvâneden!] )

( Harabât ehlini hor görme şâkir
Defîneye mâlik vîrâneler var )

( Defter-i irfâna sığmaz söz gelir divâneden - İsmail Güleç )


- DİL, DOĞRU KULLANILMAZSA...

( Öğrenciler, bir gün, hocasına sorar...

- Eğer elinizde, ülkenin işlerini düzeltecek bir güç ve olanak bulunsaydı, işe nereden başlardınız?

Hoca, düşünmeden, şu yanıtı verir:

- Dilin, doğru kullanılmasına çalışırdım.

Öğrenciler, hocalarının yüzüne şaşkın şaşkın bakar:

- Fakat bu küçük bir şey. Niçin çok önemli olduğunu söylüyorsunuz?

Bilge hoca, başını sallar ve şöyle devam eder:

- Eğer dil doğru kullanılmazsa, ağızdan çıkan sözcükler, ifade edilmek istenilenleri vermez. Söylenilen sözler ve kullanılan sözcükler, ifade edilmek istenilen amacı anlatamayınca da, yapılması gereken işler yapılamaz. Yapılması gereken işler yapılamayınca da ahlâk ve sanat, soysuzlaşır. Ahlâk ve sanat soysuzlaşınca da adâletsizlik başlar. Bu durumda, halk ne yapacağını bilemez ve çaresizlik içinde bocalar, durur... )


- DOĞAMIZA UYGUN OLAN/OLMAYAN ile/ve/<> "YARAYAN"/"YARAMAYAN"


- DÜNYADA, BİR KİŞİ/İNSAN OLMAK ile/ve/<>/değil BİR KİŞİ İÇİN DÜNYA OLMAK


- DÜŞMAN OLMAK değil/yerine/>< BİRBİRİNE HAYRAN OLMAK


- !"LÂNETLEME" ile !"KARALAMA"

( Dinlerde. İLE İdeolojilerde. )


- !DEDİKODU/GIYBET[Ar.] ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD[Ar.]

( )


- !DEDİKODUCU ile/ve/= !YAĞI/DÜŞMAN/HASIM

( Biz ancak kendimizin düşmanıyızdır. )

( Kişi, bilmediğine düşman olur. )

( ... ile HASIM )


- !DEYUS[Ar. DEYYUS] ile/ve/||/<>/> !PEZEVENK[Erm.]

( Karısının ya da kendine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman kişi ve bu kişilere yönelik sövgü sözü. İLE Gizli ve yasal olmayan eşeysel ilişki öncesinde aracılık eden kişi, dümbük, godoş, muhabbet tellâlı, kavat, astik, dasnik. | Gizli ve yasal olmayan eşeysel ilişki öncesinde aracılık eden anlamında kullanılan sövgü sözü. )


- !DÜŞMAN/LIK ve !KİN


- !ESİR ile !KÖLE


- !FİTNE-!FESAT


- !KATLİAM[Ar. KATL+ÂMM] değil/yerine/= !KIRIM


- !KÖLE/LİK ile/ve ŞAŞKIN/LIK


- !KÖLE ile/değil/<>/< İŞÇİ

( [not] SLAVE vs./but/<>/< WORKER )


- !KUNDAK ile !KUNDAK[Yun.]

( Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez. | Bu bezle sarılmış bebek. | Saçları yemeninin içine alıp bağlama. | Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey. İLE Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.| Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç ya DA metal bölüm. | Arabalarda dingil yatağı. | Ara bozma, fitne, fesat. )


- !ŞAKA ile/ve/||/<>/> !İNTİKAM


- !TEKME-TOKAT


- !TELİN[Ar.] değil/yerine/= !KARGIMA, KARGIŞ

( !Kargıma, lânet okuma, lânetleme. )


- !ZULÜM/GADİR[Ar.] değil/yerine/= !KIYGI/KIYIN


- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI


- ...'NIN:
"MUTFAĞI" ile/ve/||/<> "ARKA SOKAKLAR"


- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU


- ...
SALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SAÇMAK


- "ACIMASIZLIK" ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇ EŞİĞİNİN YÜKSELMİŞLİĞİ


- "AŞIRI ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK" ile/ve/<>/>/< YAĞCI/LIK


- "BAŞARI" ile/değil/ne yazık ki SONUÇ MERKEZLİLLİK/ODAKLILIK

( Bir şeyin/durumun, "çoğunluk" tarafından istenmesi, kabul görmesi, başarı değildir/olamaz! )


- "BENCİLLİK" değil/yerine/>< DAYANIŞMA


- "BORÇLU OLMAK/KALMAK" ile "ALTTA/ALTINDA KALMAK"


- "ÇARPITMAK" ile "SAPTIRMAK"


- "ÇIKAR" ile/ve/||/<> "KÂR"


- "ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR" ile/ve/||/<> "YAŞAMAKLA MEŞGUL OLMAZSAK, ÖLMEKLE MEŞGUL OLURUZ"


- "DEVEKUŞUNA":
"UÇ!" DENİLİNCE ve/||/<> "KOŞ!" DENİLİNCE

( Ben, "deveyim" demiş. VE/||/<> Ben, "kuşum" demiş. )

( "İşimize geldiği gibi yaşama"nın, zavallılık seviyesindeki yansıması. )


- "DEVLET" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "TÜZE/HUKUK"

( "Yüce". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< En yüce. )


- "DÜŞÜNEN ADAM" HEYKELİ:
TÜRKİYE'DE ile/>< DÜNYADA

( [ne yazık ki]
"Bakırköy akıl hastahanesinde". İLE/>< Üniversitelerde. )


- "DÜŞÜNENDEN ÜSTÜN OLMAYA ÇALIŞMAK" değil DÜŞÜNCENİN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK

( [ne yazık ki] Düşüncenin üstesinden gelemeyen ya da söylenilen söze yanıt veremeyecek olan, düşünenin, söz söyleyenin "üstesinden gelmeye çalışır". )


- "GEÇ!":
EMİR VERMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< DÜŞÜNCESİNİ/İSTEĞİNİ DÜMDÜZ SÖYLEMEK

( Bazı/çoğu (bilgisiz/görgüsüz) kişi/ler, bazen/çoğunlukla kendini, herkesin/herşeyin merkezinde "görenler"/zannedenler, başkalarına söylediklerini, emir olarak değil zihninde ne varsa, hiçbir dilbilgisine sahip olmadan ya da uymadan, kabalıkla söyler. Bunu görür görmez, anladığımız anda, üstlerine fazla gitmemek ve bunları karıştırmamak gerekir. [Bazen de hadlerini bildirmek gerekiyorsa bildirilebilir tabii.] )


- "GEMİLERİ YAKMAK" ile/ve "KÖPRÜLERİ ATMAK"


- "GEREKSİZ (YERE)" HARCAMA/MASRAF ile/ve/<>/değil/yerine FAZLA HARCAMA/MASRAF


- "GİYDİKÇE AÇILIR" ile/ve/||/<> "UZADIKÇA ŞEKİL ALIR" ile/ve/||/<> "ZAMANLA UNUTURSUN"

( Tezgâhtarın "kandırmacası"/kaktırması. İLE/VE/||/<> Kuaförün "kandırmacası"/kaktırması. İLE/VE/||/<> "Arkadaşın" kayıtsızlığı. )


- "GÖMMEK" değil/yerine/>< GÖRMEK


- "HASTA/LIK" ile/değil FARKLI/LIK

( Özellikle Down Sendromu'nda. )


- "HASTALIKLI BAĞIMLILIK" ile/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI BAĞIMLILIK

( )


- "HAYVANSEÇER" değil/yerine/>< HAYVANSEVER

( Kedi, köpek sevip inek, koyun, balık yediğinizde, hayvansever değil, hayvan seçer oluyorsunuz. Ne zaman bir köpeğe duyduğunuz sevgiyi ve dostâne yakınlaşmayı bir ineğe de duyarsınız; işte o zaman kendinizle çelişmemiş olacaksınız. )

( Kendime, evrene, çevrem(iz)e, hayvanlara, tüm canlıların yaşam hakkına saygı göstermek üzere ve sağlığım/ız için de et ve hayvansal ürünleri yememeyi yeğliyorum/z...

Bu duyarlılığı gösteren ve gösterecek herkese teşekkür ediyorum/z... )

( )



bu sayfanın tüm içeriğini sonraki sayfadan tarayabilir/okuyabilirsiniz...



Bugün[ 29 Mart 2024 ]
itibariyle 1176 başlık/FaRk ile birlikte,
1312 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(1/3)


- !"LÂNETLEME" ile !"KARALAMA"

( Dinlerde. İLE İdeolojilerde. )


- !DEDİKODU/GIYBET[Ar.] ile/değil/yerine ELEŞTİRİ/TENKİD[Ar.]

( )


- !DEDİKODUCU ile/ve/= !YAĞI/DÜŞMAN/HASIM

( Biz ancak kendimizin düşmanıyızdır. )

( Kişi, bilmediğine düşman olur. )

( ... ile HASIM )


- !DEYUS[Ar. DEYYUS] ile/ve/||/<>/> !PEZEVENK[Erm.]

( Karısının ya da kendine çok yakın bir kadının iffetsizliğine göz yuman kişi ve bu kişilere yönelik sövgü sözü. İLE Gizli ve yasal olmayan eşeysel ilişki öncesinde aracılık eden kişi, dümbük, godoş, muhabbet tellâlı, kavat, astik, dasnik. | Gizli ve yasal olmayan eşeysel ilişki öncesinde aracılık eden anlamında kullanılan sövgü sözü. )


- !DÜŞMAN/LIK ve !KİN


- !ESİR ile !KÖLE


- !FİTNE-!FESAT


- !KATLİAM[Ar. KATL+ÂMM] değil/yerine/= !KIRIM


- !KÖLE/LİK ile/ve ŞAŞKIN/LIK


- !KÖLE ile/değil/<>/< İŞÇİ

( [not] SLAVE vs./but/<>/< WORKER )


- !KUNDAK ile !KUNDAK[Yun.]

( Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez. | Bu bezle sarılmış bebek. | Saçları yemeninin içine alıp bağlama. | Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey. İLE Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.| Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç ya DA metal bölüm. | Arabalarda dingil yatağı. | Ara bozma, fitne, fesat. )


- !ŞAKA ile/ve/||/<>/> !İNTİKAM


- !TEKME-TOKAT


- !TELİN[Ar.] değil/yerine/= !KARGIMA, KARGIŞ

( !Kargıma, lânet okuma, lânetleme. )


- !ZULÜM/GADİR[Ar.] değil/yerine/= !KIYGI/KIYIN


- ... AYAKLARI ile/ve/||/<>/> ... AĞIZLARI


- ...'NIN:
"MUTFAĞI" ile/ve/||/<> "ARKA SOKAKLAR"


- ...'NIN:
"SUÇLUSU" ile/ve/değil/yerine/<>/< SORUMLUSU


- ...
SALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SAÇMAK


- "ACIMASIZLIK" ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇ EŞİĞİNİN YÜKSELMİŞLİĞİ


- "AŞIRI ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK" ile/ve/<>/>/< YAĞCI/LIK


- "BAŞARI" ile/değil/ne yazık ki SONUÇ MERKEZLİLLİK/ODAKLILIK

( Bir şeyin/durumun, "çoğunluk" tarafından istenmesi, kabul görmesi, başarı değildir/olamaz! )


- "BENCİLLİK" değil/yerine/>< DAYANIŞMA


- "BORÇLU OLMAK/KALMAK" ile "ALTTA/ALTINDA KALMAK"


- "ÇARPITMAK" ile "SAPTIRMAK"


- "ÇIKAR" ile/ve/||/<> "KÂR"


- "ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR" ile/ve/||/<> "YAŞAMAKLA MEŞGUL OLMAZSAK, ÖLMEKLE MEŞGUL OLURUZ"


- "DAVAR" ile/değil/yerine BU DA VAR

( … İLE/DEĞİL/YERİNE )


- "DEVEKUŞUNA":
"UÇ!" DENİLİNCE ve/||/<> "KOŞ!" DENİLİNCE

( Ben, "deveyim" demiş. VE/||/<> Ben, "kuşum" demiş. )

( "İşimize geldiği gibi yaşama"nın, zavallılık seviyesindeki yansıması. )


- "DEVLET" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< "TÜZE/HUKUK"

( "Yüce". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< En yüce. )


- "DÜŞÜNEN ADAM" HEYKELİ:
TÜRKİYE'DE ile/>< DÜNYADA

( [ne yazık ki]
"Bakırköy akıl hastahanesinde". İLE/>< Üniversitelerde. )


- "DÜŞÜNENDEN ÜSTÜN OLMAYA ÇALIŞMAK" değil DÜŞÜNCENİN ÜSTESİNDEN GELEBİLMEK

( [ne yazık ki] Düşüncenin üstesinden gelemeyen ya da söylenilen söze yanıt veremeyecek olan, düşünenin, söz söyleyenin "üstesinden gelmeye çalışır". )


- "GEÇ!":
EMİR VERMEK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< DÜŞÜNCESİNİ/İSTEĞİNİ DÜMDÜZ SÖYLEMEK

( Bazı/çoğu (bilgisiz/görgüsüz) kişi/ler, bazen/çoğunlukla kendini, herkesin/herşeyin merkezinde "görenler"/zannedenler, başkalarına söylediklerini, emir olarak değil zihninde ne varsa, hiçbir dilbilgisine sahip olmadan ya da uymadan, kabalıkla söyler. Bunu görür görmez, anladığımız anda, üstlerine fazla gitmemek ve bunları karıştırmamak gerekir. [Bazen de hadlerini bildirmek gerekiyorsa bildirilebilir tabii.] )


- "GEMİLERİ YAKMAK" ile/ve "KÖPRÜLERİ ATMAK"


- "GEREKSİZ (YERE)" HARCAMA/MASRAF ile/ve/<>/değil/yerine FAZLA HARCAMA/MASRAF


- "GİYDİKÇE AÇILIR" ile/ve/||/<> "UZADIKÇA ŞEKİL ALIR" ile/ve/||/<> "ZAMANLA UNUTURSUN"

( Tezgâhtarın "kandırmacası"/kaktırması. İLE/VE/||/<> Kuaförün "kandırmacası"/kaktırması. İLE/VE/||/<> "Arkadaşın" kayıtsızlığı. )


- "GÖMMEK" değil/yerine/>< GÖRMEK


- "HASTA/LIK" ile/değil FARKLI/LIK

( Özellikle Down Sendromu'nda. )


- "HASTALIKLI BAĞIMLILIK" ile/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI BAĞIMLILIK

( )


- "HAYVANSEÇER" değil/yerine/>< HAYVANSEVER

( Kedi, köpek sevip inek, koyun, balık yediğinizde, hayvansever değil, hayvan seçer oluyorsunuz. Ne zaman bir köpeğe duyduğunuz sevgiyi ve dostâne yakınlaşmayı bir ineğe de duyarsınız; işte o zaman kendinizle çelişmemiş olacaksınız. )

( Kendime, evrene, çevrem(iz)e, hayvanlara, tüm canlıların yaşam hakkına saygı göstermek üzere ve sağlığım/ız için de et ve hayvansal ürünleri yememeyi yeğliyorum/z...

Bu duyarlılığı gösteren ve gösterecek herkese teşekkür ediyorum/z... )

( )


- "HERKES YAPIYORSA BIRAK YAPSINLAR" | "KİMSE YAPAMIYORSA BEN NASIL YAPAYIM" ile/değil/yerine/>< "HERKES YAPIYORSA BEN DE YAPABİLMELİYİM" | "KİMSE YAPAMIYORSA BEN YAPAYIM"


- "HİNDİSTAN CEVİZİ TİPİ" ile/yerine "ŞEFTALİ TİPİ"

( Dıştan sert görünen fakat içi boş olan. İLE/YERİNE Dıştan yumuşak görünen fakat içi sağlam olan. )



(1/3)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2024 itibariyle 94 kez incelenmiş/okunmuştur.