SON HARFİ ...E'LERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
( SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!! )

 



Doğrudan, bu bölüm/sayfa içeriğinde
arama yapmak için...

( Klavyenizde "Ctrl + F" tuşlarıyla[önce "Ctrl" tuşu ve basılı tutarken "F" tuşuna basarak] ve/veya(^/v) fareyle[mouse] sol üst köşedeki "Düzenle/Edit" kısmında "Bul/Find"'ı tıklayarak aradığınız sözcüğü yazarak aramanızı yapabilirsiniz. )* ( Windows için geçerlidir. )
* ( Linux ve Macintosh kullanıcıları nasıl arama yapacaklarını biliyorlardır. )



AÇIKLAMALAR/ÖNSÖZ
[Mutlaka okuyunuz!!!]

- Bazı sözcüklerin, hem sözlüklerdeki karşılığına yer verilmekte, bazılarına da özellikle yer vermeyip psikolojik, felsefi, bilimsel, sanatsal, göreceli, uygulayımsal, belirli bir sınırlılık ve yaklaşımlardan yararlanılarak parantezler açılmıştır.

- Bu çalışmada, başlıkların altlarındaki bilgilere/açıklamalara (parantezlere), kişilerin, kendilerinin düşünmelerine fırsat verebilme amacıyla ve özellikle pek fazla yer verilmemektedir. Zihinlerce/kişilerce uygun bulunmayabilecek bilgiler/parantezler, gözardı edilebilir.
[ Kavramların yanında bulunan ( ) parantezler, ek bilgi ya da açıklama olarak, [ ] köşeli parantezler ise ayrıntı/teknik bilgi vermek üzere kullanılmıştır. ]

- Çoğu sözcüğe, özellikle ve belirli bir yaklaşımla yer verilmemiştir. Hayır! / Evet!

- Bu çalışmada, çoğu sözcüğün/kavramın altında, bazılarında “açıklama/ları” bulunmakta, bazılarında da -özellikle ve çeşitli nedenlerden dolayı- bulunmamaktadır.

- Bazı başlıkların altına, veri/bilgi girmemizin çeşitli nedenlerinden biri ise ulaşım/erişim kolaylığı sağlamak üzere, hazır veri/bilgi karşılıklarını sunmak üzeredir! [Dolayısıyla sizin de FaRkLaR Kılavuzu'na destek olabilmek amacıyla üyeliğinizi şimdi başlatmanızı dileriz! Teşekkür ederiz!] )

- Bu çalışmanın, sadece sözlük olarak algılanmamasını ve kullanılmamasını da sağlamak amacıyla ve özellikle “:”[iki nokta üst üste] ya da “...dır!” şeklinde belirtilmemiştir!

- Bu çalışmada, başlıkların [kavram ya da olguların], ne olduklarından çok, ne olmadıklarına işaret etme çabası güdülmektedir. [ Bir DEĞİL’leme çalışması olarak değerlendirilmelidir! ]

- Bu çalışmada bulunan tüm karşılaştırmaların, tanımlan(a)mayan, sözcük olarak karşılığı/adı tam olarak oluşturul(a)mamış, fakat zihinlerimizde karşılığı bulunan/bulunabilen “3.” anlamları ve/veya ara anlamları düşünülebilir.

- Bu kılavuz/sözlük, dil(d)e/kavramlar(d)a/sözcükler(d)e ilginizin daha da artması ve sözlük/ahit kullanımını artırmayı amaçlamaktadır.

- İngilizce’ye ve öteki dillere yer verme nedenimiz, öteki dillerle karşılaştırmalı yaklaşımla belirli bir bilince sahip olmanıza, aracı olabilmektir.

- Çoğu sözcüğün, zaman içinde, kökenbilimsel(etimolojik) derinliklerine ve öteki dillerdeki karşılıklarına da yer verilecektir. (Bu konuda her türlü destek ^v(ve/veya) katkınızı görmekten mutluluk duyarız!)

- Bu kılavuzdaki bilgiler, SDP(Sinir Dili Programlası)(NLP) üzerine de kılavuzluk edebilir.

- Bu kılavuz, soru sorma/sorgulama, yoğun/derin düşünme aracı/vesilesi olarak kullanılabilir.

- Bu kılavuz/sözlük üzerine olan tüm katkı/destek/uyarı/yorum ve önerilerinizi görmek ve değerlendirmekten mutluluk duyarız! Ayrıca burayı tıklayarak, dille ve buradaki içerikle ilgilenebileceğini düşündüğünüz kişilere tavsiye edebilirsiniz.



"... ile/ve/değil/yerine ..."
[bağlaçların kullanımı/okunuşu...]

- Kavramların aralarında kullanılan/bulunan
"... ile/ve/değil/yerine ..."
bağlaçları, ilgili satırı 2/3/4 kez ve ayrı ayrı şekilde okumanız ve satırları tekrarlamamak içindir.
( - UCLAR ile FARKLAR [karıştırılmamalı!]
- UCLAR ve FARKLAR [ayrı olmalarının yanısıra birlikte de düşünülebilir/kullanılabilir!]
- UCLAR değil FARKLAR [dır!]
- UCLAR yerine FARKLAR [düşünülmeli/kullanılmalıdır!] )



... ile ...
[ÖNCESİ | SONRASI]

- Sözcükleri dizerken ya da "... ile" öncesiyle "ile ..." sonrası arasında bir öncelik/fark/özellik/tercih/vurgu yoktur. Her ikisini de kesinlikle birbirine karıştırmamak, her ikisinin de derinliğine/önemine ve ciddiyetine yer/destek verilmesi gerekmektedir.

- Belirlemelerin/karşılaştırmaların daha da oturması/derinleşmesi için, "ile"den sonraki sözcüğün yanına tekrar "ile"den önceki sözcüğü düşünerek/koyarak değerlendiriniz.
( "- BÜTÜN ile TÜM" ise "- BÜTÜN ile TÜM (ile BÜTÜN)" gibi. )



( "- ARADA ile AKIŞTA" ise "- ARADA ile AKIŞTA [ile ARADA]" gibi. )

EN SON YAPILMIŞ OLAN EKLEMELER
[ 06 Mart - 24 Nisan 2024 arasında... ]

 

Bugün [24 Nisan 2024] itibariyle
Son harfi ...E'ler bölümüne yapılmış olan eklemeler, aşağıdaki gibidir.
[ 06 Mart - 24 Nisan 2024 arasında... ]
( 12 yeni ekleme, 12 katkı )



-KANAMA:
YERLEŞME ile/ve/||/<> ÂDET

( Gebe kaldıktan yaklaşık 10 - 14 gün sonra oluşan az miktarda hafif lekelenme ya da kanama olarak tanımlanır. [Bu durum, gebelikte rahim duvarına yumurtanın yerleşmesi sırasında ortaya çıkar ve genellikle uzmanlar tarafından normal karşılanır.][Döllenmiş yumurtanın rahmin iç tabakasına yapışmasıyla oluştuğu düşünülen hafif bir kanama türüdür.][Genellikle kendi kendine durur ve özel bir tedavi gerektirmez.] İLE/VE/||/<> ... )


-DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM:
ZORLUKTA VE ZORLANDIĞIMIZDA ile/ve/||/<> YETERİNCE GÖRDÜĞÜMÜZDE ile/ve/||/<> İSTEYECEK KADAR ÖĞRENDİĞİMİZDE ile/ve/||/<> YAPABİLECEK KADAR ALDIĞIMIZDA



-HAKLI OLARAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALİYLE



-TAŞRA ile SAYFİYE



-CHANGE ve/||/<>/> CHANCE

( Değişim. VE/||/<>/> Kazanma olanakları/olasılıkları. )


-SEVENE ile/ve/||/<> SEVMEYENE

( Hay hay. İLE/VE/||/<> Bay bay[İng. < bye bye] )


-KİMİ YERLERDE değil BAZI YERDE



-KIR(IL)MA ile/değil/yerine/>< EĞ(İL)ME

( Komik değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Komiktir. )


-KARAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNCE



-SAHTE ile/ve/||/<> TAKLİT



-KENDİ ile/ve/||/<>/> KENDİNE



-İRÂDE ile/ve/değil/||/<>/< RIZÂ

 

 



 


 

 

( Bugün [24 Nisan 2024] itibariyle
Son harfi ...E'lerde,
6279 yeni ekleme, 7060 katkı
)



-!BÖLÜCÜLÜK ile/ve/||/<> !ÖTEKİLEŞTİRME



-!CEHÂLET ve/<> !BAĞNAZLIK ve/<> !ÖFKE ve/<> !YEGİNLİK/ŞİDDET



-!ESİR ile !KÖLE



-!HARBİYE ile Harbiye ile Harbiye

( Savaş işleri. İLE Subay yetiştiren yüksekokul, Harp Okulu. İLE Elmadağ - Taksim ile Pangaltı - Nişantaşı arasındaki bölgenin adı. )


-!HARP ile/ve/değil !MUHAREBE

( Bütünü. İLE/VE/DEĞİL Çarpışma. )


-!İŞKENCE ile/değil/yerine CEZA



-!KÖLE ile/değil/yerine !GULÂM



-!KÖLE ile !KAMBER[Ar. < KANBER]

( ... İLE Sadık köle. )


-!KÖLE ile !MEVÂLİ

( ... İLE Âzâdlı köle. )


-!KÖLE ile !SERF[Lat.]

( ... İLE Derebeylik toplum düzeninde, toprakla birlikte alınıp satılan köle. )


-!KÖLE ile/değil/<>/< İŞÇİ



-!MEYHÂNE ile/ve/||/<> !BOZAHÂNE[Fars. < BÛZEHÂNE(BİRAHÂNE)] ile/ve/||/<> !KAHVEHÂNE



-!MİSİLLEME ile/ve/ne yazık ki/> !SAVAŞ



-!ÖFKE ile/ve/ne yazık ki/> !SALDIRI



-!SİNDİRME ile SİNDİRME



-... GİBİ ile ...'YA GÖRE



-... İÇİN ile ... ÜZERE



-... KADARIYLA ile/ve/değil ... İTİBARİYLE



-... KERE ile/ve/||/<>/> "AŞK KERE"



-... OLDUĞUNDA / GEREKTİĞİNDE ile/değil ... OLURSA / GEREKİRSE



-... PEŞİNDE ile/ve/değil/<> ... DERDİNDE



-... ÜZERİNDEN ile/ve/değil/yerine ... SAYESİNDE



-... ÜZERİNE ile/ve/değil/||/<>/< ... ÜZERE



-... değil KÖREBE



-...ÂNE ile ...ÂNÎ



-" ' "(KESME İMİ) ile " - " HECE BÖLME



-"ADAMINA GÖRE" ile/değil/yerine ÂDÂBINA GÖRE



-"ADAMINA GÖRE" ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE



-"AİLECEK" değil AİLECE



-"ANLAYACAĞINIZ BİÇİMDE" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLATABİLECEĞİM BİÇİMDE



-"AŞAĞI GÖRME" ya da "YUKARI GÖRME" | ile/ve/değil/yerine EŞ GÖRME



-"AŞK YÜZÜNDEN" değil/yerine AŞK SÂYESİNDE



-"AYIP" OLMAZ/ARANILMAZ!:
TIPTA ile/ve/||/<> HUKUKTA ile/ve/||/<> SÖZLÜKTE ile/ve/||/<>
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> SANATTA ile/ve/||/<> SPORDA ile/ve/||/<>
DOĞADA ile/ve/||/<> HAYVANLARDA ile/ve/||/<> BİTKİLERDE ile/ve/||/<>
NESNELERDE ile/ve/||/<> DİRİMBİLİMDE ile/ve/||/<>
ANLIKTA(ZİHİNDE) ile/ve/||/<> USTA(AKILDA) ile/ve/||/<> TARİHTE ile/ve/||/<>
RIZÂDA ile/ve/||/<> GÜVENLİKTE ile/ve/||/<> İKİ KİŞİ ARASINDA ile/ve/||/<>
EŞEYSELLİKTE ile/ve/||/<> DÖRT DUVAR ARASINDA ile/ve/||/<> BATTANİYENİN ALTINDA



-"AYNI PARALELDE" değil AYNI YÖNDE ya da PARALELDE



-"BALKON" değil ŞEREFE

( Yazarım diye geçinene! )


-"BATI'LILAŞMA" ile/ve/değil/yerine MODERNLEŞME



-"BENDEN/SENDEN" ile/yerine BENİMLE/SENİNLE



-"BENZERSİZ"LEŞTİRME ile/ve/<> "BİRİCİK"LEŞTİRME



-"BERABERCE" değil BİRLİKTE



-"BİR MUKABELE" değil BİL-MUKABELE



-"BİRBİRİNLE(N)" değil BİRBİRİYLE



-"BİRBİRLERİNİZE" (ANLATIN/GÖSTERİN) değil BİRBİRİNİZE



-"BÜYÜK BURUN/LULUK" ve/||/<>/> BURNUNUN DİBİNDEKİ FIRSATLARI/GERÇEKLERİ GÖREMEME



-"ÇALINMASIN DİYE" değil/yerine SAHİP ÇIKMAK ÜZERE



-"ÇIKARLAR/IMIZ GEREĞİNCE" değil/yerine İLİŞKİLER GEREĞİNCE



-"ÇOK YAŞA":
KÜLTÜRDE/ÜLKELERDE ile/ve/||/<>/> İSPANYA'DA

( Sağlık ve yaşam dileği. İLE/VE/||/<>/> 1. hapşırmada: Sağlık[Salud] | 2.'de: Para[Dinero] | 3.'de: Aşk[Amor]. dileği. )


-"DEDİMSE DE" değil DEDİYSEM DE



-"DELİRTME" değil/yerine/>< BELİRTME

( Zihnin başedemediği tek şey belirsizliktir. Eğer yakınlarımızı "delirtmek" istemiyorsak, ancak zihnimizden/düşünce(ler)mizden/niyetimizden/yaklaşımımızdan ve/ya da durumumuzdan çevremizi haberdar ederek buna engel olabiliriz. Konuşmayarak, "susmayı"/"az konuşmayı" bir "beceri/fark" görerek iletişim ve paylaşım içinde olamaz, ortak alanda, birlikte hareket edemeyiz. )


-"DEVEKUŞUNA":
"UÇ!" DENİLİNCE ve/||/<> "KOŞ!" DENİLİNCE

( Ben, "deveyim" demiş. VE/||/<> Ben, "kuşum" demiş. )


-"DEVEKUŞUNA":
"UÇ!" DENİLİNCE ve/||/<> "KOŞ!" DENİLİNCE

( "İşimize geldiği gibi yaşama"nın, zavallılık seviyesindeki yansıması. )


-"DOĞAL OLARAK" ile/değil/yerine ARAYA, ZAMANIN GİRMESİ NEDENİYLE



-"DÜŞÜNEN ADAM" HEYKELİ:
TÜRKİYE'DE ile/>< DÜNYADA

( [ne yazık ki]
"Bakırköy akıl hastahanesinde". İLE/>< Üniversitelerde. )


-"DÜZELTME" ile/değil/yerine ZENGİNLEŞTİRME



-"ENTİVİ" değil NE-TE-VE



-"EŞİTLEME" ile İNDİRGEME



-"ESKİ DÖNEM DÜŞÜNCEYE("AKADEMİSYENLERE") GÖRE":
ÖLÇÜLEBİLİRSE ile ÖLÇÜLEMEZSE

( "Bilim." İLE "Şiir." )


-"EVVELSİ" SENE değil EVVELKİ(ÖNCEKİ) YIL/SENE



-"FASÜLYE" değil FASULYE



-"GERİ ADIM" ile/değil GERİLEME



-"GÖRÜNÜRDE" değil GÖRÜNÜŞTE



-"HABERLER KÖTÜ GELSE DE" ile/değil KÖTÜ HABERLER GELSE DE

( Haberlerin, "kişinin algısına/yorumuna göre değişebilir" anlamına gelmesi/getirilebilmesi. İLE/DEĞİL Haberlerin, kötü/olumsuz haberler olduğunu bildirmesi. )


-"HAK YEME" ile/değil ÜZERİNE GİTME



-"HANGİLERİNLE/N" değil HANGİLERİYLE



-"HER BİRİSİNE" değil HER BİRİNE



-"HESAP" ile/ve GEREKÇE



-"HISTORICALESSNESS" vs. INDIFFERENCE



-"HOŞLANIP HOŞLANMAMA" ile/ve/değil/||/<>/< GÜDÜLENİP GÜDÜLENMEME



-"ISITMA" ile SEVDİRME



-"İSYANDA":
BAŞ EDEMEME ile/ve/değil/||/<>/< ALT EDEMEME



-"İYİCENE, GÜZELCENE" değil İYİCE, GÜZELCE



-"KABUL" ile/değil/yerine TEMELLENDİRME



-"KALDIRMAK" ile/değil/yerine YAY(IL)ARAK GÖSTERMEME/GÖRÜNMEME



-"KARIŞMAK":
NE YAPMAYACAĞI/NA / SÖYLEMEYECEĞİ/NE ile/değil
NE YAPTIĞINA/SÖYLEDİĞİNE

( Birine, ne yapmayacağını söylemek/anlatmak/göstermek karışmak değildir! ["Karışmak", yapılacak yanlış ya da doğru olan eylem/söz için kullanılabilir ancak.] )


-"KARIŞMAK":
NE YAPMAYACAĞI/NA / SÖYLEMEYECEĞİ/NE ile/değil
NE YAPTIĞINA/SÖYLEDİĞİNE

( Kişilerin ne söyleyeceğini ya da yapacağını söylemeye, "müdahale" ya da "karışmak" denilebilir (belki ve çoğu şey için). Fakat ortak olan kavram, ifade, durum, davranış ve tutumlarda, toplumsal birlik, düzenlilik ve sürekliliğin sağlanması için gerektiğinde, hepimizin, birbirimize neyi yapamayacağını/yapmayabileceğini söylemesi kabalık ya da karışmak değildir! )


-"KASITLI" (OLARAK) ile/ve/değil/yerine ÖZELLİKLE



-"KAYBETMEK":
(")YENİLİNCE(") değil VAZGEÇİNCE



-"KENDİ KENDİNLE" değil KENDİNLE



-"KERÂMÂT-I" DİNNİYE ile/ve/değil/yerine/<>/> "KERÂMÂT-I" FENNİYE



-"KESİN DÜŞÜNCE" ile/değil/yerine TEMEL DÜŞÜNCE



-"KESME" ile/ve/||/<> KETLEME



-"KESME" ile/ve/||/<> KETLEME



-"KIRILMA" ve/> DEĞİŞİM ve/> GÜÇLENME ve/> UMURSAMAMA



-"KISALTMA" ve/ya da "HIZLANDIRMA" ile/> GENELLEME ve İNDİRGEME



-"KÖRLÜK":
ZİHİNSEL ile/ve/||/<> İŞLETME ile/ve/||/<> BENCİL

( Kendi eksiklerini "görememe". İLE/VE/||/<> Şirketinde tekrarlayan yanlışlara karşı oluşan "görememe". İLE/VE/||/<> Dost eleştirisine, "niyet okuyarak", inanmamak. )


-"KUSURSUZLUK" ile/değil/yerine BÜTÜNLENME



-"MEKANİZMA" ile/ve/||/<> İLKE



-"MERÂTİB" ile/ve/değil/||/<>/< VETÎRE



-"MIZMIZ/LIK ("FELSEFE")" ile/değil/yerine FELSEFE



-"MODERNLİK" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ÇARPIK KENTLEŞME



-"NOEIN ESTIN EINAI"!:
( DÜŞÜNCE ve/||/<>/= OLMAK )



-"NOKTA KOYMAK":
TÜMCENİN SONUNDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKİRCİKTE



-"O ZAMAN" ile/ve/değil/yerine O TAKDİRDE



-"OLA DA BİLİR, OLMAYA DA BİLİR" değil OLABİLİR DE, OLMAYABİLİR DE



-"OT" ile/ve/değil SEBZE



-"OYUN" ile/ve/değil CİLVE



-"ÖZ TÜRKÇE" ile/ve/değil/yerine/||/<> TAM TÜRKÇE



-"PAZARTESİ'NE" değil PAZARTESİ'YE



-"RAHAT" ile ÇOLPA/MELEME

( Rahatına düşkün. )


-"SADECE" ile/ve/değil/yerine ÖNCELİKLE



-"SADELİ" değil(/olmaz) SADE



-"SAĞ/SOL BEYİN" değil SAĞ/SOL YARIMKÜRE



-"SAV/İDDİA"YA KARŞI, KANIT ORTAYA KOYMA SORUMLULUĞU:
GÜMRÜKTE ve/||/<> KİŞİ(İNSAN) HAKLARINDA ve/||/<> KİŞİSEL VERİ İŞLEMEDE

( Kişiye aittir.[Bunların dışındakilerde, "sav/iddia" sahibinindir.] )


-"SELFI(E)" değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE



-"SESLENDİRME" ile SÖYLEME

( Aktarım. İLE Kendinden. )


-"SESLİ DÜŞÜNME" ile/<>/ne yazık ki SÖYLENME



-"SIRTTA TAŞINAN GİYSİ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÜZDE TAŞINAN İFADE



-"SİZ" KULLANIMINDA:
SAYGI ile MESAFE ile ÇOĞUL



-"SONUÇTA" değil ...'NIN SONUCUNDA / SONUÇ İTİBARİYLE



-"SÜREÇ/YOL":
SABIR İLE ve/||/<>/> NİYAZ İLE



-"SÜRÜKLENME" ile GECİKME



-"SUYUN ÜSTÜNDE YÜRÜMEK" değil HAVADA KOŞMA/İLERLEME

( Yürünemez! DEĞİL Hız ile elde edilen ve yanılsama/çarpıtma ile "çıkarsanılan"/indirgenilen. )


-"TEK BAŞINA" ile/değil/yerine SADECE



-"TİVİ" yerine TE-VE



-"TİVİ" değil TE-VE



-"TO GIVE COLOR" vs./and TO COMPLETE



-"TO MAKE WAY FOR" vs. TO CAUSE



-"TUTTURMADA":
ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<>/> ÖFKE



-"UĞRAŞMAK":
AKLINDAKİLERLE ile/ve/||/<> GÖNLÜNDEKİLERLE

( Gündüzleri. İLE/VE/||/<> Geceleri. )


-"ÜSTÜNDE DURMAMA" ile GEÇİŞTİRME



-"VEHÇE" değil VECHE



-"YARGI" ile/değil/yerine/>< BİLME



-"YEMEK":
ACIKINCA ile/ne yazık ki ÜZÜLÜNCE ile/ne yazık ki KIZINCA

( Sofradakileri. İLE/NE YAZIK Kİ Kendimizi. İLE/NE YAZIK Kİ Birbirimizi. )


-"YENİLGİ":
"KAYBETTİĞİNDE" değil VAZGEÇTİĞİNDE



-"YORUM"(KEYFİYET / LÂF | KÜFÜR | HERZE) ile/değil/yerine/>< DÜŞÜNCE



-"YUMUŞATMA" ile/ve/<> DENGELEME



-"ZAMLI SÛRE" değil ZAMM-I SÛRE

( "Zamm-ı Sûre okunur." DEĞİL Zamm-ı Sûre yapılır. )


-"ZORLUK" ile/değil GELİŞİM/GELİŞME



-(!)ÖLDÜRME ile !KIYA/!CİNAYET[Ar.]

( )


-(... AÇISINDAN) ÖNEMLİ ile (... İTİBARİYLE) YERİNDE



-(")AKLA BÜRÜME(") ile/ve/değil/||/<> SORUMLULUK ALMAYI REDDETME



-(")AŞK("):
ESKİDEN ile/ne yazık ki/>/>< GÜNÜMÜZDE

( "Korku". İLE/NE YAZIK Kİ/>/>< "Kaygı". )


-(")AŞK("):
ESKİDEN ile/ne yazık ki/>/>< GÜNÜMÜZDE

( "Elâlem görür" diye. İLE/NE YAZIK Kİ/>/>< "Herkes görsün" diye. )


-(")DÜNYA(") ile/ve/=/||/<>/> ÇEVRE



-(")DÜZELTME(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CESÂRET VERME



-(")GÜLE GÜLE(") ile/değil/yerine GÖRÜŞMEK ÜZERE

( Ayrılıkta. İLE Buluşmada/uyuşmada. )


-(")HASTALIK("):
KİŞİLERDE ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİLERDE



-(")İÇ(") ve/=/<> ZİHİN/DÜŞÜNCE



-(")KENDİLİK("):
(")KAYITLARIMIZDA(") ile/ve/||/<>/< BELLEĞİMİZDE



-(")ÖLMEK("):
GÖVDEDE ile/ve/değil/yerine/<>/< KENDİNDE



-(")SANSÜRLEME(") ile/değil/yerine DÜZENLEME



-(BİRŞEYE/ŞEYLERE) KARŞI OLMAK İÇİN/ÜZERE ile/ve/değil/yerine (BİR/BİRÇOK) YANLIŞA İŞARET ETMEK İÇİN/ÜZERE



-(ÇOĞUNLUKLA) TÜM DÜNYADA/KÜLTÜRLERDE ile/ve İSLÂM'DA ile/ve HRİSTİYANLIK'TA ile/ve YAHUDİLİK'TE



-(DAHA) ("ÜST") GÜCE[OLANAKLARA/KİŞİLERE] TAPARLIK ile/ve/değil/yerine/||/<> ÖYKÜNME

( Düşük bilgi/bilinç seviyesindeki ya da çıkarcı kişilerin(zihinlerin), iyiliğ(in)e yönelimde, güdülenmesini ve kötülüğ(ün)e başvurmada da kendini tutmasını sağlatan en etkili/etkin iki durum/tutum. )


-(KENDİ KENDİNE) HÜKÜM VERMEK değil/yerine İSTİŞÂRE



-(KUSA'LI) NICOLAUS CUSANUS ile/ve/||/<>/> GIORDANO BRUNO ile/ve/||/<>/> HENRY MORE

( 1401 - 11 Ağustos 1464 İLE/VE/||/<>/> Ocak 1548 - 17 Şubat 1600 İLE/VE/||/<>/> 12 Ekim 1614 - 01 Eylül 1687 )


-(not ACCORDING TO ME) TO ME



-(not ADVICES) ADVICE



-(not ASK TO SOMEONE) ASK SOMEONE



-(not COMPRISE OF) COMPRISE



-(not GO TO HOME) GO HOME



-(not HEADACHE) A HEADACHE



-(not IN AVERAGE) ON AVERAGE



-(not INSIDE OF) INSIDE



-(not MAKE NOISE) MAKE A NOISE



-(not ONE TIME) ONCE



-(not RESEMBLE TO) RESEMBLE



-(not TWO TIMES) TWICE



-(ONUN) İÇİN ile (ONDAN) DOLAYI ile (O) NEDEN(İY)LE



-(ŞER'Î) ADLÎ DELİL:
MADDENİN VUCUDA GETİRDİĞİ ile/ve/||/<> KANUN TESİS ETMİŞ BULUNAN ile/ve/||/<> ŞAHADET ile/ve/||/<> KARİNE ile/ve/||/<> YEMİN



-(SÖZ/SORU)
"YÖNLENDİRME" ile YÖNELTME



-(TO) DECREASE vs./and (TO) INCREASE



-["not"] ADVERTISEMENT vs. NEWS/MESSAGE



-[Alm.] GEIST ile GEMÜT ile SEELE



-[Ar.] ÂNE ile BETRE

( Dişil ve yabanî eşek. İLE Dişil eşek. )


-[Ar.] AŞVE ile AŞY

( Akşam karanlığı. | Akşam yemeği. İLE Akşam yemeği. )


-[Ar.] BEHÎM ile BEHÎME

( Düz siyah şey, alacasız hayvan. İLE ... )


-[Ar.] BEHKEN ile BEHKENE/BEHKELE ile BEHNEKE

( Güzel ve gösterişli genç eril. İLE Nârin, ince ve güzel gövdeli dişil. İLE Şişmanca ve gövdesi güzel dişil. )


-[Ar.] BETÎL ile BETÎLE

( ... İLE Ayrılmış hurma fidanı. )


-[Ar.] BEYN ile BEYYİN ile BEYYİNE

( Ara, aralık. | Arada, araya, arasında. İLE Açık, âşikâr. İLE Delil, tanık/şahit. )


-[Ar.] CÜSSE ile/ve HEYBET

( Gövde, kalıp, çelim. İLE/VE Korku ile saygı duygularını birden uyandıran durum ya da gösteriş. )


-[Ar.] MIZRAK ile HARBE

( Uzun saplı ve sivri demir uclu silah. İLE Kısa mızrak. | Harbi. )


-[Ar.] ZİRÂ ile ZİRÂ-İ A'ŞÂRÎ ile ZİRÂ-İ AMME ile ZİRÂ-İ KİRBÂSÎ ile ZİRÂ-İ KİSRÂ/MELİK ile ZİRÂ-İ MESAHA ile ZİRÂ-I Mİ'MÂRÎ ile ...



-[FELSEFEDE/TASAVVUFTA] (BAZI/ÇOĞU) (ÖZEL ŞEY["AYRINTI/İÇERİK/DERİNLİK/YOĞUNLUK/KABALIK/İNCELİK"]):
"BAYIL" DİYE değil/yerine "AYIL!" DİYE



-[Fr. < Yun.] METRE ile/ve/<>/< MİKRON

( ... İLE/VE/<>/< Bir metrenin milyonda biri, milimetrenin binde biri. )


-[Fr.] FASON ile FASONE

( Kesim. İLE Çözgü ya da atkının kumaş yüzeyi üzerinde, kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaş. | Bu tür kumaşları oluşturan desen örneği. )


-[Fr.] MİLİMETRE ile MİNİMETRE

( Metrenin binde birine eşit uzunluk ölçü birimi. [mm.] İLE Silindir biçimindeki nesnelerin iç çaplarını denetlemekte kullanılan ölçü aygıtı. )


-[Fr.] POLARİTE ile POLARİZASYON ile POLARMA ile POLAROİT

( Bir elektrik üretecinin kutuplarını birbirinden ayırt etmeyi sağlayan nitelik. İLE Kutuplanma. İLE Doğrudan doğruya, kendi kaynağından çıkan bir ışığın, yansıdıktan sonra ya da kırıldıktan sonra gösterdiği özelliklerin tümü. | Kimyasal tepkimeler dolayısıyla bir pildeki gerilimin düşmesi. İLE Geçirdiği ışığı polaran saydam yaprak. | Çekim ve baskı işlemlerini çok çabuk ve otomatik olarak yapan fotoğraf makinesi. )


-[Fr.] SANTİAR ile/ve/<> SANTİGRAM ile/ve/<> SANTİGRAT ile/ve/<> SANTİLİTRE ile/ve/<> SANTİM ile/ve/<> SANTİMETRE

( Bir ar'ın, yüzde biri, bir metrekare. İLE/VE/<> Bir gramın, yüzde biri, bir desigramın onda biri. İLE/VE/<> Suyun, buz olma noktasını sıfır, buharlaşma noktasını 100 sayarak, arası, derece olarak adlandırılan yüz eşit kısma bölme yoluyla bulunan ısı ölçeği. İLE/VE/<> Bir litrenin, yüzde biri. İLE/VE/<> Herhangi bir birimin, yüzde biri. İLE/VE/<> Bir metrenin, yüzde biri. )


-[hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME



-[İNANÇ +] İLİM ile/ve/||/<> İRFAN ile/ve/||/<> HÜZÜN ile/ve/||/<> NEŞE ile/ve/||/<> [bunlar yoksa]

( Hikmet. İLE/VE/||/<> Rahmet. İLE/VE/||/<> Zarâfet. İLE/VE/||/<> Muhabbet. İLE/VE/||/<> Şiddet. )


-[METİN >]ŞERH:
HÂŞİYE ile/ve/||/<>/> TÂLİKÂT

( Büyük bölüm. İLE/VE/||/<>/> Küçük bölüm. )


-[ne yazık ki]
!"BENCİLLEŞME" ile/değil/yerine/||/<>/< BİREYLEŞME



-[ne yazık ki]
!İRTİKÂB ile/değil/yerine/= !YİYİCİLİK, RÜŞVET[Ar. < RİŞVET] YEME

( Bekleme, gözleme. | Kötü bir iş işleme. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/= Yaptırılmak istenilen bir işte yasa dışı kolaylık ve çabukluk sağlanması için birine mal ya da para olarak sağlanan çıkar. )


-[ne yazık ki]
!İRTİKÂB ile/değil/yerine/= !YİYİCİLİK, RÜŞVET[Ar. < RİŞVET] YEME

( MÜRTEKİP[Ar.]: Kötü, uygunsuz işler çeviren. | Rüşvet yiyen/yiyici. )


-[ne yazık ki]
!İŞKENCE ile/ve/<> !İNSANLIK DIŞI "UYGULAMA"



-[ne yazık ki]
!İSTİSHÂR değil/yerine/= !ALAY ETME, EĞLENME



-[ne yazık ki]
!KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"



-[ne yazık ki]
!MÜSTEMLEKE[Ar.] değil/yerine/= SÖMÜRGE



-[ne yazık ki]
!ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> !DÜŞMANLAŞTIRMA



-[ne yazık ki]
!TEHDİT ile/ve/||/<> TEHLİKE



-[ne yazık ki]
"ÇEVREDEKİLER İÇİN" AŞK ÜZERİNE YANLIŞ "SÖZLER":
GENÇLİKTE ile OLGUNLUKTA/YAŞLILIKTA

( "Henüz yaşın erken". İLE "Bu yaştan sonra". )


-[ne yazık ki]
"İŞİNE GELDİĞİNDE" ile/değil/yerine/>< YERİ GELDİĞİNDE



-[ne yazık ki]
AYRIŞ(TIR)MA ile ÖTEKİLEŞ(TİR)ME



-[ne yazık ki]
AZ BİLME ve/||/ne yazık ki/<>/> ÇOK SAVUNMA



-[ne yazık ki]
BAĞIMLILIKTAKİ EN YAYGIN SAVUNMA MEKANİZMALARI:
İNKÂR ETME ile BAHANE BULMA ile YANSITMA



-[ne yazık ki]
BAĞNAZ ile/ve/||/<> AHMAK ile/ve/||/<> KÖLE

( [Mantık ...] Yürütmeyen. İLE/VE/||/<> Yürütemeyen. İLE/VE/||/<> Yürütmekten korkan. )


-[ne yazık ki]
CEBR ve/||/<> HİLE



-[ne yazık ki]
ÇEKİŞME ile/ve/<>/< İNATLAŞMA



-[ne yazık ki]
DEĞERSİZLEŞTİRME ile/ve/||/<> AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> SUÇLAMA



-[ne yazık ki]
FARKINDA OLMAMA ile/ve/<> KABUL ETMEME



-[ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< "İDDİA"

( [ne yazık ki] Ne kadar çok "genelleme" yapı(lı)yorsa, o kadar çok iddia edilir/eder. )


-[ne yazık ki]
GENELLEME ve/||/<>/< BİLGİSİZLİK



-[ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/||/<>/< GELİŞİGÜZEL



-[ne yazık ki]
GENELLEME ile/ve/ya da/||/<>/= İNDİRGEME ile/ve/ya da/||/<>/= ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/ya da/||/<>/= "KÖKTENCİLİK" ile/ve/ya da/||/<>/= "TOPTANCILIK" ile/ve/ya da/||/<>/= "SONUÇ ODAKLILIK"

( Tüm genelleme ya da indirgemeler, tamamen yanlıştır! )


-[ne yazık ki]
GÖRÜNÜŞTE ile/ve/||/<> SÖZDE



-[ne yazık ki]
HAKSIZLIK ve/||/<>/>/< ÖFKE

( Haksızlık etme. öfkenle hareket etme! )


-[ne yazık ki]
HAYRANLIK DUYANI ve/||/<> GÖRMEMEZLİKTEN GELENE

( Görmemezlikten geliyoruz. VE/||/<> Hayranlık duyuyoruz. )


-[ne yazık ki]
İDDİA ile/ve/||/<>/< ÖFKE



-[ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< DAYANDIRMA



-[ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA



-[ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( Bağımlılaştırma - İnsanlık Suçu İlişkisi - Muharrem Balcı )


-[ne yazık ki]
İNSANLIK SUÇLARI:
SOYKIRIM ile/ve/||/<> İŞKENCE/ŞİDDET ile/ve/||/<> TERÖR ile/ve/||/<> NEFRET/DÜŞMANLIK ile/ve/||/<> IRKÇILIK ile/ve/||/<> KÖLELEŞTİRME ile/ve/||/<> İNSAN KAÇAKÇILIĞI ile/ve/||/<> ORGAN TİCARETİ ile/ve/||/<> BAĞIMLILAŞTIRMA

( * Kasten öldürme
* Kasten yaralama
* İşkence, eziyet ya da köleleştirme
* Kişiyi, özgürlüğünden yoksun kılma
* Bilimsel deneylere tâbi kılma
* Eşeysel saldırıda bulunma, çocukların eşeysel istismarı
* Zorla gebe bırakma
* Zorla fuhşa sevketme )


-[ne yazık ki]
İŞGAL ile/ve/||/<>/> ÇÖLLEŞTİRME



-[ne yazık ki]
KAZF-İ ...:
Bİ-TARÎK-İL KİNÂYE ile MUALLAK ile MUZÂF ile SARÎH

( Birine, kinâyî bir tâbir ile zinâ isnâd etmek.[Hadd cezasını gerektirmez.] İLE Bir koşula talik sûretiyle gerçekleşen hakaret.[Hadd cezasını gerektirmez.]["şuraya giden zânîdir" denilmedikçe] İLE Bir vakte izâfe sûretiyle gerçekleşen hakaret.[Hadd cezasını gerektirmez.]["şu hâneye girerse zânîdir" denilmedikçe] İLE Sarâhâtten zînâya müşir bir söz ile gerçekleşen hakaret.["Şu kişi, zânîdir" gibi.] )


-[ne yazık ki]
MÜDÂRÂ[T][< DERY] ile İKİYÜZLÜLÜK | YÜZE GÜLME, DOST GİBİ GÖRÜNME



-[ne yazık ki]
ÖFKE ile/ve/||/<> İFRİT[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Doğu masal ve efsanelerinde kötü, korkunç yaratık. | Öfkeli, ortalığı birbirine katan kişi. | İçini kemiren, meşgul eden şey. )


-[ne yazık ki]
ÖĞRENMEME ve/||/<>/> ÖĞRENİLEN YANLIŞLARDAN VAZGEÇMEME ve/||/<>/> YENİDEN ÖĞRENMEME



-[ne yazık ki]
ÖTEKİLEŞTİRME ile/ve/<> TEKTİPLEŞTİRME



-[ne yazık ki]
OTORİTER/LEŞME ile/ve/<> TOTALİTER/LEŞME



-[ne yazık ki]
PARA BATIRMA YANILIMINDA:
TITANIC ile/ve/||/<>/> CONCORDE

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olan, zaman ve uzay ile sınırlıdır ve koşulların ürettiğidir. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Bir an gerçek gibi görünmek, sahte olanın doğasıdır. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olanı yıkamazsınız, çünkü onu durmadan yaratıyorsunuz. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahtenin sahteliği anlaşıldığında, o, kendi kendine erir gider. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olanı sahte olarak görmek ve sahte olanı terk etmek, gerçeği getirecektir. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olduğunu gördüğünüz her ne ise o eriyip kaybolur. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olandan vazgeçin, doğru olan kendi yerini bulacaktır. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olanın zamana gereksinimi olduğunu ve zamana gereksinimi olanın sahte olduğunu bir kez anlarsanız, zaman ötesi ve hep şimdi'de olan Gerçek'e yakınlaşmış olursunuz. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Gerçeğin görülmesini o kadar zorlaştıran, sahte olana tutunup ondan kopamamaktır. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Gerçek, sahtenin reddi ve inkârı ile ifade edilebilir -eylemle. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Gerçek, herkes için birdir, ancak sahte olan kişiseldir. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olanı fark edip onu reddetmek, gerçeğe giden yolu açar. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olanlar gittiğinde, geride kalan, gerçek olandır. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin, sahte olan tarafından kör edilmişken, doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olanın keşfedilip terk edilmesi, gerçek olanın zihne girişini sağlar. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olanın yıkımı, şiddet değildir. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olanın reddi, özgürleştirici ve enerji vericidir. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( Sahte olan "Ben-im" duygusu değil, fakat kendinizi ne sandığınızdır. )


-[ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE

( The false is limited in time and space and is produced by circumstances.
It is the nature of the false that it appears real for a moment.
You cannot destroy the false, for you are creating it all the time.
To see the false as false and abandon the false brings reality into being.
It is the discarding the false that opens the way to the true.
What you see as false, dissolves.
Once you understand that the false needs time and what needs time is false, you are nearer the Reality, which is timeless, ever in the now.
It is the clinging to the false that makes the true so difficult to see.
Reality is common to all. Only the false is personal.
The false dissolves when it is discovered.
The discovery and abandonment of the false remove what prevents the real entering the mind.
The destruction of the false is not violence.
Renunciation of the false is liberating and energizing.
It is not the "I am" that is false, but what you take yourself to be. )


-[ne yazık ki]
SAVSAKLAMA ile/ve/||/<> BOŞVERME



-[ne yazık ki]
ŞİDDETİN MEŞRÛLAŞTIRILMASI ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME



-[ne yazık ki]
SİYASET İLE ve/||/<> DİN İLE ve/||/<> FUTBOL İLE ve/||/<> SAVAŞ İLE

( Yanıltılırız. VE/||/<> Avutuluruz. VE/||/<> Uyutuluruz. VE/||/<> Korkutuluruz. )


-[ne yazık ki]
TERZİL[Ar.] değil/yerine/= KÜÇÜK DÜŞÜRME



-[ne yazık ki]
TEZYÎF[Ar. < ZEYF] değil/yerine/= DEĞERSİZ GÖSTERME | ALAY ETME



-[ne yazık ki]
YEMEĞİN "YANMASI":
ATEŞ İLE ile/ve/||/<> TUZ İLE ile/ve/||/<> ACI BİBER İLE

( Yemekler, sadece ve doğrudan ateş ile değil fazla kullanılan tuz ya da acı biber, baharat vb. ile de yenilmez duruma düştüğünde kullanılan deyim. )


-[ne yazık ki]
"FAYTON":
"NOSTALJİ" değil ATLARI KÖLELEŞTİRME



-[ne yazık ki]
VEFÂ:
ÇIKARA ile/değil/yerine/>< KİŞİYE



-[ne] İNCİNME ile/ve/||/<>/ne de GÜCENME



-[not] "PULL/INFLUENCE" vs./and TO GIVE (HIS/HER/ITS) DUE



-[not] "TO SHOW OFF" vs. TO SHARE



-[not] ACCEPTANCE vs./and GAME



-[not] AFFRAID vs. TO GET IN DEFENSE



-[not] ALLWAYS vs. TWO (TIMES)/TWICE



-[not] AVERAGE vs. APPROXIMATE



-[not] CAUSE OF vs. CAUSES OF ONE



-[not] CRITIQUE vs. TO DETERMINE



-[not] DISHONOR but/>< ENDORSE/INDORSE

( Çekin arkasını yaz(dır)mak. DEĞİL/YERİNE/>< Ciro etme. )


-[not] FAST vs./and ACTIVE



-[not] GENERALIZATION vs. SIMILE



-[not] GOODNESS/KINDNESS vs./and/but TO GIVE TO THE BUSINESS IT'S DUE



-[not] LIE vs. MISTAKE



-[not] NO TALKING vs. TO TALK IN RIGHT PLACE/APPROPRIATE/REASONABLE



-[not] NOT ABLE TO KNOW/AGNOSTIC vs. UNKNOWN/INDEFINITE



-[not] NOT TO UNDERSTAND vs./and LAZINESS/INDOLENCE



-[not] TO BLAME vs. TO CRITICIZE



-[not] TO FACILITATE vs./and TO ESCAPE



-[not] TO GIVE vs. TO GIVE IN RIGHT TIME



-[not] TO SHOW vs./and TO LIVE/VALUE



-[not] TO TALK vs./and TO PROVE



-[ON] EVERYTHING/PLACE vs. [ON] NOTHING/PLACE



-[simge] DAĞ:
BİREYDE ile/ve/||/<> TOPLUMDA

( Nefs. İLE/VE/||/<> Devlet. )


-[ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETME



-[yerbilim] İNEÇ = TEKNE



-[Yun.] DEKAGRAM ile DEKALİTRE ile DEKAMETRE

( Bir kilonun yüzde biri.[dag] İLE On litrelik oylum ölçü birimi.[dal] İLE On metre uzunluğunda bir ölçü birimi.[dam] )


-[Yun.] MİDYE ile PİNES

( Yassısolungaçlı yumuşakçalardan, kavkıları birbirine eşit, denizlerin kayalık yerlerinde, kümeler durumunda yaşayan, kabuklu bir deniz hayvanı. iLE Yumuşakçalardan, midye biçiminde, ondan daha büyük kavkılı bir deniz hayvanı. )


-[Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA

( DOKUZLUKLAR[Yun. ENNEADLAR]
[simgelerdi...]
Ruhların, metafizik ve kehanet bilimlerinin sanatını.
İLE/<>
Yüzünde taşıdığı trajik maske ile Yaşam ve Ölümü.
İLE/<>
Bilimin tekrar doğuş sürecini.
İLE/<>
Tıp bilimini.
İLE/<>
Maji bilimini.
İLE/<>
İnsan ve psikolojik yapısının bilimini.
İLE/<>
Taşlar bilimini.
İLE/<>
Bitkiler bilimini.
İLE/<>
Hayvanlar Bilimini. )


-[Yun.] POLİMNİA ile/<> MELPOMEN ile/<> KALYOPE ile/<> KİLYO ile/<> ÖTERP ile/<> TERPSİGOR ile/<> ERATO ile/<> TALİA

( )


-ΔE= ΔU + ΔKE + ΔPE

( m(u2 - u1)
1/2 m(V²2 - V²1)
mg(Z2 - Z1) )


-| (")KÜLTÜRLÜ(") ya da (")HOCA(") |
ile/değil/yerine/<>/>
BİLGE

( | Öğrenmeyi seven. YA DA Öğretmeyi seven. |
İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/>
Hem öğrenmeyi seven, hem de öğretmeyi seven. )


-| BUĞDAY ile KEPEK ile ARPA/CEVDE ile ÇAVDAR | ile YULAF

( Gramineae ailesinin triticeae ve aveneae olmak üzere iki bölümü vardır. Buğday, çavdar ve arpa, triticeae; yulaf ise aveneae bölümündendir. )


-| KARMAŞIKLIKTA ve/||/<> UYUŞMAZLIKTA ve/||/<> ZORLUKTA | ve/||/<>
SÜREKLİLİKTE

( Yalınlığı bulmak. VE/||/<> Uyumu bulmak. VE/||/<> Çözümü bulmak. VE/||/<> Kendini bulmak/tanımak! )


-| KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( Farklı coğrafyalarda yaşayıp farklı dilleri konuşsa da yeryüzünde yaşayan tüm bireyler, şu 6 ya da 7 duygu-durum için aynı yüz ifadesi ve mimikleri kullanıyor. )


-| KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( )


-| KORKU ile/ve/||/<> KIZMA/ÖFKE ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ/ÜZÜLME ile/ve/||/<> UTANMA/UTANÇ[>< AÇGÖZLÜLÜK] ile/ve/||/<> İĞRENME/TİKSİNTİ | ile/ve/||/<> SEVİNÇ(NEŞE)/COŞKU ile/ve/||/<> ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK/HAYRET

( )


-1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE

( Havaya düşer. [20 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Suya düşer. [27 Şubat] İLE/VE/||/<>/> Toprağa düşer. [06 Mart] )


-1. CEMRE ile/ve/||/<>/> 2. CEMRE ile/ve/||/<>/> 3. CEMRE

( CEMRE: Yanmış kömür parçası[kor], ateş/kor/köz. | Ufak çakıl taşı. | İltihaplı çıban, kara kabarcık. | Toprakta yedişer gün arayla meydana gelen sıcaklık yükselmesi. )


-112'Yİ[1-1-2'yi] ARAMA:
YETİŞKİNDE ile/ve/||/<> ÇOCUKTA

( Kalp masajına başlamadan önce.[Solunum yolunu açtıktan sonra.] İLE/VE/||/<> Beş kere soluk verme ve kalp masajı yaptıktan sonra. )


-2 YIL ÖNCE ile/değil 2. YIL/SENE



-23 NİSAN ve/<>/||/= NEŞE

( Bugün, 23 Nisan! Neşe doluyor insan! :) )


-3 BOYUT/İMTİDAD-I SELÂSE

( * UZUNLUK/BOY
* GENİŞLİK/EN
* DERİNLİK )


-7 TEPE ve 7 MAHKEME/NOTER



-70'LERDE



-80'LERDE



-A FEW vs. A LITTLE



-A LOT vs. ABUNDANCE



-a.c./ANTE CIBUM[İng., Lat.] değil/yerine/= YEMEKTEN ÖNCE



-A'YÂN-I SÂBİTE

( ŞEKLE BÜRÜNMEDEN ÖNCEKİ ÂLEM )


-A(N) vs. ONE



-á=Acute accent ile à=Grave accent ile â=Circumflex ile ä=Umlaut ile ã=Tilde ile å=Aring



-ABARTMA/EKSAJERE ile/ve/||/<> KABALAŞTIRMA/VULGARİZE



-ABARTMA ile/ve/değil/||/<> FAZLA ÖNEMSEME



-ABARTMA ile/ve/||/<> GÜZELLEME



-ABARTMA ile İDEALLEŞTİRME



-ABASH vs. SHAME



-ABATE vs. DECREASE



-ABDEST ve TERBİYE



-ABET vs. ENCOURAGE vs. ENTICE vs. INCITE vs. INDUCE vs. LURE vs. PROVOKE vs. URGE



-ÂBİDE değil/yerine ANIT



-ÂBİDE ile NUMÛNE



-ABONMAN/ABONE değil/yerine/= SÜRDÜRÜM/CÜ



-ABSOLUTE vs./and JUSTICE



-ABSTRACT vs. CONCRETE



-ACCORDING TO ME vs. FOR ME



-ACCORDING TO YOU vs. ACCORDING TO ME



-ACCUSATION/TO BLAME vs. TO DETERMINE



-ACCUSE vs. BLAME



-ACEM-KÜRDÎ ile ACEM-PÛSELİK ile ACEM-RAST ile ACEM-UŞŞAK ile ACEM-ZİRKEŞÎDE

( Türk mûsikîsinde kullanılan birleşik(mürekkeb) makamdır. İLE Tahminen iki yüzyıllık bir birleşik(mürekkeb) makamdır. Acem mürekkebine, bir pûselik beşlisinin eklenmesinden doğmuştur. İLE Adına Kırşehir'li Yusuf'un edvarında rastlanılan makam. [XV. yy.] İLE Adına Müstakimzâde Süleyman'ın dergisinde rastlanılan makam. [XVII. yy.] İLE Adına Kırşehir'li Yusuf'un edvarında rastlanılan makam. [XV. yy.] )


-ACEMCE = FARSÇA

( Bu dille yazılmış olan. )


-ACI ÇEKTİĞİMİZDE ve/||/<> KORKTUĞUMUZDA ve/||/<> BAZI ŞEYLER, YOLUNDA GİTMEDİĞİNDE

( Kendimize kızmayalım. VE/||/<> Kendimizi aşağılamayalım. VE/||/<> Kendimizi suçlamayalım. )


-AÇIK ARTIRMA ile/ve/<> AÇIK EKSİLTME



-AÇIK E ile KAPALI E

( Ben, sen, pembe, yelken, semt, kent.
İLE
Benzin, rende, önemli, cem, mendil, eldiven, pencere, kendi, elbise, tencere, renk, genç, elli, zengin. )


-AÇIK E ile KAPALI E

( Edebi, edepsizden öğren!
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
İLE
Penceredeki benekli tekir kedi, kendi tenceresindeki eti yedi. )


-AÇIK E ile KAPALI E

( - Kenya Büyükelçiliği, genç hakemlere, renkli kalem verdi.
- Hem Cem, hem öteki Cem, hem de Emre, mühendistir.
- Beni en beğenen, hep benim; beni, en beğenen, hep kendimim.
- Sendikanın pembe mendillerini, kendi elbisesine ekledi. )


-AÇIK KÜME ile KAPALI KÜME



-AÇIKLAMA ile EĞRETİLEME



-AÇIKLAMA ile ÖZET/LEME



-AÇILMAYAN MEYVE = SİMÂR-I GAYR-İ MÜNFETİHA = FRUIT INDÉHISCENT



-AÇIMLAMA ile/ve/<> GÖSTERME



-ÂCİZ değil/yerine/= DÜŞKÜNCE/GÜÇSÜZCE



-AÇLIK ÇEK(TİR)EREK EĞİT(İL)MEK:
MİDENİZE değil/yerine "NEFRETİ(Nİ)ZE/KİNİN(İZ)E"



-AÇMAZ/PARADOKS:
["GÖRÜNÜŞTE"]
KABUL EDİLEBİLİR ÖNCÜL ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEBİLİR AKIL YÜRÜTME ile/ve/+/||/<>/> KABUL EDİLEMEZ SONUÇ



-ACTION AT A DISTANCE ile/ve/||/<>/> BUTTERFLY EFFECT



-ACÛZE ile/değil/yerine YAŞLI

( Huysuz, yaşlı kadın. İLE/DEĞİL/YERİNE ...[Yaşının/bıkkınlığının getirdiği olumsuzlukları görmemezlikten gelerek!] )


-AD(İSİM):
VAROLANLARA VERİLİŞİNE GÖRE ile/ve/<> VAROLANLARIN SAYISINA GÖRE

( Özel ad. | Tür adı. İLE/VE/<> Tekil ad. | Çoğul ad. )


-AD/İSİM ve/<> İMGE

( Dışarıdan. VE/<> İçeride/zih(n)inde. )


-ADA ile/ve/değil/< BATMAYAN (KÜÇÜK/BÜYÜK) DAĞ/TEPE



-ADÂLET-İ MAHZA ile/ve/||/<> ADÂLET-İ İZÂFİYE



-ADÂLET:
DIŞARIDA/UZAKTA ve/değil/yerine/||/<>/>/< KENDİNDE

( Adâleti, dışarıda/uzakta aramak. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kendinde başlatmak ve oluşturmaktır, asıl ve öncelikli olan. )


-ADÂLET:
SEVGİ ve/||/<> DÜŞÜNCE



-ADÂLET=KUTUP YILDIZI:
GÖĞE ve/||/<>/> GÖNÜLE

( Doğar. VE/||/<>/> Işığını saçar/yayar. )


-ADÂLET ve/||/<> KARE

( 2+2=4 VE/||/<> İki üçgen alanın biraradalığı. )


-ADANMA ve/<>/> DERİNLEŞME



-ADEM-İ TEDİYE değil/yerine/= ÖDEMEYİŞ



-ADEQUATE vs. AMPLE



-ADESE değil/yerine/= KOVUCUK



-ADHERENT vs. ADHESIVE



-ADJECTIVE vs. ATTRIBUTE



-ADJUST vs. ARRANGE vs. ORGANIZE



-ADLANDIRMA ile/ve/<> NİTELENDİRME



-ADLANDIRMA = TESMİYE = ACTION DE NOMMER



-ADLÎ TATİL SÜRESİNCE:
AVRUPA'DA ile/>< TÜRKİYE'DE

( [Süreler] İşler. İLE/>< İşlemez. )


-ADMISSION vs. ADMITTANCE



-ADVANCE vs. DEVELOPMENT vs. CHANGE



-ADVERSE vs. AVERSE



-ADVICE vs. ADVISE



-AFEREZ:
UYGULANAN KİŞİYE GÖRE
ile/||/<>
AYRIŞTIRILAN KAN BİLEŞENİNE GÖRE

( Uygulanan kişiye göre...
Tedavi edici. VE Bağışçı aferezi.
[Eğer bir hastalığı düzeltmek için yapılıyorsa "tedavi edici aferez" denilir. Örneğin, bir kas hastalığı olan Myastania Gravis gibi hastalıklarda uygulanan yöntem bu bölüme girer.
VE
Bağışçı aferezi, genelde kan bankacılığı ve kök hücre uygulamalarında kullanılır. Örneğin, kan bankasında, bağışçılardan, isteğe göre kan pulcukları (trombosit-platelet), plazma, kırmızı küre(eritrosit) ve kemik iliği aktarımı bağışçısından, kök hücre toplanması, bu bölüme girer.]

İLE/||/<>

Ayrıştırılan kan bileşenine göre...
A. Sitaferez[herhangi bir bileşenin uzaklaştırılması]
1) Lökaferez[Beyaz kürelerin uzaklaştırılması]
Granülosit Aferezi
Lenfosit Aferezi
Kök Hücre Aferezi

2) Tromboferez[kan pulcuklarının uzaklaştırılması]

B.Komponent Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Plazma Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Eritrosit Değişimi

C. Seçici Aferez
Cascade Filtrasyonu (Çift Filtrasyon)
LDL Aferezi (Lipid Aferezi)
Fotoferez
Yapay Karaciğer Desteği (KC Diyalizi)
Sepsis Uygulamaları )


-ÂFETLERDE ENGELİN/SORUNUN/ÖLÜMÜN:
"AZALTILMASI" ile/ve/değil/||/<>/< ARTMASINI ENGELLEME

( )


-AFİRMASYON[Fr.] değil/yerine/= KESİNLEME



-AĞAÇ SAKIZI/REÇİNE ile AKGÜNLÜK

( ... İLE Tütsü olarak yakılan bir ağaç sakızı türü. )


-AGENT/FACTOR vs. REASON/CAUSE



-AGGLOMERATİF CLUSTERING/AGGLOMERATIVE CLUSTERING[İng.] değil/yerine/= YIĞINSAL KÜMELEME



-AĞLI ODUN BORULARI = EV'İYE-İ ŞEBEKÎYE = VAISSEAUX RÉTICULAIRES, VAISSEAUX RÉTICULÉS



-AGLÜTİNASYON/AGGLUTINATION[İng.] değil/yerine/= KÜMELEŞME



-AGONİ[Yun.]/AGONY[İng.] değil/yerine/= CAN ÇEKİŞME



-AGROMEGALİ/AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= GÖVDE ÖRGENLERİNİN DÜZENSİZ OLARAK BÜYÜMESİ/UZAMASI | ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME



-ÂHEK-İ[Fars.: Kireç.]:
SİYAH ile TEFTE

( Neme dayanıklı bir çeşit çimento. İLE Sönmemiş kireç. )


-AHESTE AHESTE



-AHFEŞ:
ABDÜLHAMÎD ile/ve/||/<> SAİD BİN MES'ADE ile/ve/||/<> ALİ BİN SÜLEYMAN

( AHFEŞ[Ar.]: Küçük gözlü. | Zayıf bakışlı. | Yalnız gece gören kişi. | Bu üç büyük Arap âliminin takma adı. )


-ÂHİZE ile AVİZE

( Telefon alıcısı. İLE Tavana asılan süslü aydınlatıcı. )


-AHKÂM-I HUZURİYE değil/yerine/= ORUNLUK YARGILARI



-AHKÂM-I UMUMÎYE değil/yerine/= GENEL YARGILAR



-AHLÂK-I FÂZILA ile AHLÂK-I HAMÎDE ile AHLÂK-I HASENE ile AHLÂK-I ZEMÎME ile !AHLÂK-I REZÎLE

( Erdemli huylar. İLE Övülecek huylar. İLE Güzel huylar. İLE Kötü/lenecek huylar. )


-AHVÂL-İ ŞAHSİYE değil/yerine/= KİŞİSEL DURUMLAR



-AİLE değil/yerine/= OĞUŞLUK



-AİLE ile/ve/||/<>/> OKUL

( Sayın Şerif Mardin'in çalışmalarını, çeşitli yerli ve yabancı kaynakları (da) okumanızı salık veririz... )


-AİLE ile ZODRUGA

( ... İLE Bazı Balkan ülkelerinde rastlanan büyük aile tipi. Kırk ilâ seksen kişiyi kapsayan dört kuşağı içine alan topluluklar. [Aynı ekonomik düzene bağlılardır.] [Aile içindeki en yaşlı erkek ya da kadın, aile önderidir.] )


-AKABE(SİNDE) ile/değil AKABİNDE

( Tehlikeli, sarp ve zor geçit. İLE/DEĞİL Arkasından, hemen arkasından/ardından, ardından. )


-AKÇA ile AKÇA/AKÇE

( Oldukça beyaz. İLE Akçe. )


-AKÇE ile KUŞGÖZÜ AKÇE

( ... İLE Ele zor gelen ufaklık ve incelikte gümüş para birimi. [X - XIII. yy. arası, Osman Gazi dönemindendir.] )


-AKEN[Yun.] değil/yerine/= OLGUNLAŞINCA KENDİLİĞİNDEN ÇATLAYIP AÇILMAYAN TEK TOHUMLU KURU MEYVE



-AKİD YAPMA VAADİ değil/yerine/= ÖN SÖZLEŞME



-AKÎDE ile AKİDE

( İlke, iman, dini inanış. | [Padişahlar, bayramlarda akîde şekeri kestirirmiş. Yeniçeri ağalarına gönderirmiş ve şeker kabul edilirse sorun olmadığı fakat padişaha geri gönderilirse "sorunlarımız var" anlamına gelirmiş.] İLE Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri. )


-AKİL BALİĞ/BALİĞ değil/yerine/= ERGEN/ERİN/YENİYETME



-AKIL YÜRÜTME ile/ve/||/<> NEDENDEN, NEDENE GEÇİŞ



-AKIL:
SESİN YÜKSEKLİĞİNDE değil SÖZÜN İNCELİĞİNDE



-AKIL ve/||/<> GÖRME ve/||/<> DUYMA ve/||/<> KONUŞMA

( CAMİ: CEBRAİL ve/||/<> AZRAİL ve/||/<> MİKAİL ve/||/<> İSRAFİL )


-AKIL ve/<> MUHAYYİLE ve/<> İMAN

( Zihnin yetilerine doymadıkça, muhayyile alanına (pek) geçilemez. )


-AKİTTE:
TASAVVUN SURETİYLE BEYİ ile/ve/||/<> TEVLİYET ile/ve/||/<> TERÂBUH ile/ve/||/<> TEHASSÜR ile/ve/||/<> ŞİRKET ile/ve/||/<> İKÂLE ile/ve/||/<> MÜBÂDELE ile/ve/||/<> SARF ile/ve/||/<> TEVEHHÜP ile/ve/||/<> SULH ile/ve/||/<> BORÇ ile/ve/||/<> TEATİ ile/ve/||/<> HIYAR ile/ve/||/<> SELEM ile/ve/||/<> MEŞRÛİYET KEYFİYETİ ile/ve/||/<> RIZÂ VE MUVAFAKAT >< FUZÛLÎ



-AKL-I SÂLİM ile/ve/> KALB-İ SELÎM ile/ve/> SEKÎNE



-AKLI GELİŞTİRME ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE



-AKLİYE ile/ve/||/<> ASABİYE



-AKLİYE ile HİSSİYE

( - Evveliyât; - Fıtriyât. İLE - Müşahedât[- Akliye, - Hissiye]; - Mücerrebât[tecrub]; - Hadsiyât; - Mütevatirât. )


-AKONT[Fr. < ACOMPTE] değil/yerine/= KISMÎ ÖDEME

( Bir borca karşılık, hesabı daha sonra görülmek üzere yapılan kısmî ödeme. )


-AKONT[Fr.] değil/yerine/= BİR BÖLÜM ÖDEME



-AKOSMİZM[Fr.] değil/yerine/= DÜNYAYI REDDETME



-AKROMEGALİ[Fr.] değil/yerine/= ELLERDE, AYAKLARDA VE BAŞTA GÖRÜLEN AŞIRI BÜYÜME



-AKROPOL[Yun.] değil/yerine/= ESKİ YUNAN KENTLERİNDE, SARAY VE TAPINAKLARIN YER ALDIĞI İÇ KALE



-AKROSTİŞ/MUVAŞŞAH/TEŞVİH değil/yerine/= DİKDİZE/İLKLEME



-AKS-ÜL-AMEL/TEAMÜL[Ar.]/REAKSİYON[Fr./İng. < REACTION] değil/yerine/= TEPKİ/TEPKİME

( Birbirini etkileyen nesneler arasında ortaya çıkan durum. )


-AKŞAM ile/ve/> GECE



-AKSELERASYON/ACCELERATION[İng.] değil/yerine/= İVMELENME



-AKSESUAR değil/yerine/= DONATIMLIK/TAMAMLAYICI ÖĞE



-AKSİNE/BİL-AKİS[Ar.] değil/yerine/= TERSİNE



-AKSİYOM ile GENELLEME



-AKTARMA ile YÖNLENDİRME



-AKTIVASYON/ACTIVATION[İng.] değil/yerine/= ETKINLEŞME



-AKTÖRE = AHLÂK = MORALS[İng.] = MORALE[Fr.] = MORALE[Alm.] = MORALIDAD[İsp.]



-AKTÜALİZM değil/yerine/= EYLEMLEŞME



-AKUŞÖR[Fr.] değil/yerine/= DOĞUM UZMANI, ERKEK EBE



-AKVE

( Evin önündeki açık meydan, avlu. )


-ALALADE[Ar.] değil ALELÂDE



-ALÂLÂDE ile HERHANGİ



-ALAN ile/ve/< ÂLEM ile/ve/< ŞUBE ile/ve/< SINIF ile/ve/< TAKIM ile/ve/< AİLE ile/ve/< CİNS ile/ve/< TÜR

( ZÜMRE[Ar.]: Alttakım. )


-ALAN ile/ve/< ÂLEM ile/ve/< ŞUBE ile/ve/< SINIF ile/ve/< TAKIM ile/ve/< AİLE ile/ve/< CİNS ile/ve/< TÜR

( LEOPAR: Eukarya alanının, Hayvan/Animalia âleminin, Chordata şubesinin, Memeli/Mammalia sınıfının, Etobur/Carnivora takımının, Felidae ailesinin, Panthera cinsinin, Panthera Pardus türündendir. )


-ALAN ile/ve/< ÂLEM ile/ve/< ŞUBE ile/ve/< SINIF ile/ve/< TAKIM ile/ve/< AİLE ile/ve/< CİNS ile/ve/< TÜR

( Taksonomi Nedir? Sınıflandırma Biliminin Temel Kuralları )


-ALÂT-I CÜRMİYE değil/yerine/= SUÇ ELGESİ



-ALAVERE DALAVERE

( ALAVERE: Bir şeyin elden ele geçmesi. | Bir şeyi elden ele vererek aktarma. | Kargaşalık. | Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele.
İLE
DALAVERE: Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun. )


-ALÇI:
ADİ/STÜK ile ANHİDRİT ile DÖŞEME ile GÖZENEKLİ ile İNCE İNŞAAT ile KABA İNŞAAT ile KALIP ile KATKILI ile MERMER ile PARİS ile PİYASA ile SIVA ile ŞAPLI ile YÜKSEK DİRENÇLİ

( ANHİDRİT[Fr. < ANHYDRITE]: Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat. )


-ALDATMA:
BİR KERE ve/||/<> İKİ KERE

( Aydınların aydınlat("a")madığı bir toplumu, şarlatanlar aldatır. )


-ALDATMA:
BİR KERE ve/||/<> İKİ KERE

( Yazıklar olsun ona. VE/||/<> Yazıklar olsun bana. )


-ALEL HESAP değil/yerine/= SAYIŞ ÜZERE



-ALEL UMUM[Ar.] değil/yerine/= GENEL OLARAK, GENELLİKLE



-ÂLEM ile/ve/<> DİSİPLİN ile/ve/<> İLKE



-ALEM ile REMZ ile NİŞÂNE

( Bayrak. İLE Simge. )


-ALEMPROVİST[Fr.] değil/yerine/= BEKLENMEDİK, BİRDEN BİRE



-ALERJİ:
"KEDİYE" değil KEDİ TÜYÜNE



-ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE

( Einstein'in denklemlerini, kozmolojik sabit olmadan çizen ve evrenin genişlediğini, kuramsal olarak kanıtlayan ilk kişidir. VE/||/<> Einstein'ın genel görelilik kuramından yararlanarak evrenin genişlediğini söyledi. )


-ALEXANDER FRIEDMANN ve/||/<> GEORGES LEMAITRE

( 16 Haziran 1888 - 16 Eylül 1925 VE/||/<> 17 Temmuz 1894 - 20 Haziran 1966 )


-ALFABE yerine ABECE



-ALGARİNA[İt. < ARGAGNO] değil/yerine/= VİNÇLİ TEKNE

( Ağır bir şeyi denizden çıkarma ya da denize indirme işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi. | Bazı gemilerin baş ya da kıç tarafından eğik olarak uzatılmış bulunan makaralı, kısa ve kalın dikme. )


-ALGILAMA SÜRECİNDE:
BELİRGİNLİK ile/ve/> KONUM ile/ve/> ŞİDDET ile/ve/> SÜRE



-ÂLİM/MÜTEBAHHİR ile ALLÂME

( Bir bilim dalında uzman. İLE Birçok bilim dalında derin bilgi sahibi olan. )


-ÂLİM/MÜTEBAHHİR ile ALLÂME

( ... İLE Hem aklî, hem naklî ilimleri bilen. )


-ÂLİM/MÜTEBAHHİR ile ALLÂME

( OMNISCIENT: Çok geniş bilgi sahibi. | Allah. [rahman ve rahim olan] )


-ALİMANTASYON[Fr.] değil/yerine/= BİR PLAN PROGRAM ÇERÇEVESİNDE SAYRIYI BESLEME



-ALİMENTASYON/ALIMENTATION[İng.] değil/yerine/= BESLEME



-ALİVRE MUAMELE değil/yerine/= ÖNCEDEN İŞLEMLİ SATIŞ



-ALJİN[Yun.] değil/yerine/= SU YOSUNLARINDAN ELDE EDİLEN NESNE



-ALLÂH İLE ile/ve ALLÂH İÇİN ile/ve ALLÂH'TAN



-ALLÂME ile FERİŞTAH



-ALLIGATOR vs. CROCODILE



-ALNAÇ/CEPHE

( Bir şeyin ön tarafı/yüzü. )


-ALONJ değil/yerine/= EKÇE



-ALT ÇENE ve ÜST ÇENE

( CÂM-I SÎM[gümüş kadeh][mecaz]: Sevgilinin çenesi. )


-ALT ÇENE ve ÜST ÇENE

( )


-ALT DEĞİŞKE ile/ve ÜST DEĞİŞKE



-ALT DUDAK = ŞEFE-İ SÜFLÂ = LÈVRE INFÉRIEURE



-ALT KISIM = KIT'A SÜFLÂ = PARTIE INFÉRIEURE



-ALT SINIF ile ALT ŞUBE ile ALT TAKIM ile ALT TÜR



-ALTA SIRALAMA / ALT DİZİNLEME

( SUBORDINATION )


-ALTERNATE vs. ALTERNATIVE



-ALTERNATIVE vs. CHOICE



-ALTIGEN ile/ve/<> DAİRE



-ALTIN KAPLAMA ile LAKE



-ALTIPLANO ve/<> VALLES ve/<> ORIENTE

( Bolivya'nın, üç yerleşim bölgesi.[Dünyanın en yüksek yerleşim alanı.][3600 - 3800 m.] )


-AMAZON ile/ve/<> GOOGLE ile/ve/<> FACEBOOK ile/ve/<> MICROSOFT ile/ve/<> APPLE ile/ve/<> ORACLE

( )


-AMBIGUOUS vs. DIM vs. OBSCURE vs. UNLUCID VAGUE



-AMBLEM[Fr. < EMBLEME] değil/yerine/= SİMGE, BELİRTGE/BELİRTKE



-AMELE ile FAİL



-AMELİYAT:
DA VINCI İLE ile/değil/yerine OLAĞAN

( "Robotik Cerrahi Gerçekten Üstün mü? - Ahmet Rasim Küçükusta" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-AMELİYAT:
GÖVDEDE ile/ve/<> ZİHİNDE

( Uyutmak gerek. İLE/VE/<> Uyandırmak gerek. )


-AMENORE[Fr.] değil/yerine/= ÂDET GÖREMEME



-AMENTIFÈRES = SEBLÎYE



-AMİDÜR[Fr.] değil/yerine/= BİR METALİN BİR HİDROJEN ATOMUNUN YERİNE GEÇMESİYLE AMONYAKTAN TÜREYEN NESNE



-AMME değil/yerine/= KAMU



-AMORE ve/||/<>/< MORE ve/||/<>/< ORE ve/||/<>/< RE

( Sevgi/Aşk. VE/||/<>/< Ahlâk. VE/||/<>/< Söz. VE/||/<>/< Eylem. )


-AMPLITUDE

( Genlik, dalganın en yüksek noktası~sıfır noktası arasındaki nicelik. )


-AN'ANE ile/değil ANNEANNE

( Gelenek. İLE/DEĞİL Annenin annesi. )


-ANA TÜMCE



-ANA/ESAS ÖRGENLER, ÇİÇEKTEKİ ÜREME ÖRGENLERİ = A'ZÂ-İ ASLÎYE = ORGANES ESSENTIELS



-ANABOLİZMA/ANABOLISM[İng.] değil/yerine/= ÖZÜMLEME



-ANALOJİ[Yun.]/KIYAS[Ar.] değil/yerine/= ÖRNEKSEME



-ANÂSIR-I CÜRMİYE değil/yerine/= SUÇ ÖĞELERİ



-ANDROJİNİ/HÜNSÂ(ERSELİK)/HERMAFRODİT/MİZVÂCE

( Bir bireyde, hem erile, hem dişile özgü özelliklerin bulunması durumu. )


-ANEMOMETRE değil/yerine/= YELÖLÇER

( Yelölçer. )


-ANEROİT[Fr. < ANEROIDE] = KADRANLI BAROMETRE

( Cıva yerine maden bir kutu kullanmak temeline dayanan kadranlı barometre. | Madenlerin esnekliği ile çalışan barometre. )


-ANGAJMAN[Fr./İng. < ENGAGEMENT] değil/yerine/= BAĞLANTI/ÜSTLENME



-ANGEL vs. ANGLE



-ANGUT ile/ve SÜNE

( Yaban ördeği. İLE/VE Bir tür yaban ördeği. )


-ANIMSA(YA)BİLMEDE:
ÖNCELİK ve/||/<> YOĞUNLUK ve/||/<> PEKİŞTİRME



-ANIMSAMA ile/ve/||/<> ÖĞRENME

( Günlük dilde kullandığımız ve düşüncemizdeki gibi gerçekleşmeyen öğrenme işlevi ve sürecinin, öğrenme çeşitlerini bilmenin de kaygının nedeni/kaynağı ve sürecinde, kaygı duygu-durum bozukluklarında, hem doğru tanımlamak, hem de tersine çevirmek üzere ne kadar işe yarayacağını anımsamak durumundayız.

Bilindiği üzere, psikoloji araştırma ve deneylerinde, hayvanlardan ve özellikle de çeşitli nedenlerden dolayı sıçanlardan da yararlanılır. Kişinin, zihinsel ve bu doğrultuda, davranışsal ve tutumsal çözümlemelerinde, anımsamanın ve öğrenmenin sürecini de sıçanlar üzerinden şöyle ilginç bir deneyle anla(t)ma olanağımız bulunuyor.

Anımsama ile Öğrenme arasındaki farkları değerlendirebileceğimiz en verimli örnek ve deney ise Su Labirenti[Water Mase]'dir.

Sıçanın, sıçrayarak dışarı çıkamayacağı, ancak yüzerek bir çıkışa ulaşabileceğini düşündüren, 50 - 60 cm. derinliğindeki ve birkaç metre çaptaki, görüş mesafesi sıfır olan, boyalı bir suyla dolu havuzu, yüzeyinde, dörde böldüğümüzü varsayalım.

Havuzun bir çeyreğinde bulunan ve su üzerinde, sıçanı, batmadan taşıyabilecek bir mantarın çaprazındaki bir noktadan da sıçanı havuza bıraktığımızda, havuzun tamamında, suyun içinde ve herhangi bir yerinde yüzerken mantarı keşfetmesi ve üzerine çıkması, sıçan için bir çıkış kapısı ve bir kayıt olarak yerini almıştır.

Sıçan, yine aynı havuzun bambaşka bir noktasından tekrar havuza bırakıldığında, aynı çeyrekte bulunan mantarın, birkaç saniye daha hızlı keşfedilmeye başlandığı gözlemlenmektedir. Bu süreç ve tekrar sayısı arttıkça, sıçan, havuzun neresinden suya bırakılırsa bırakılsın, sürenin kısalmasıyla ve doğrudan bulunduğu çeyreğe ve noktaya yüzme şeklinde bir sonuca ulaşmaktadır. Bu durum, sıçanın, mantarın bulunduğu çeyreği ve yeri, öğrenmiş olması değil anımsaması ile ifade edilmektedir.

İkinci aşamada, mantar, havuzun içinden alınır ve sıçan, tekrar farklı çeyreklerden havuza bırakılır. Hangi çeyrekten ve kaç kere suya bırakılırsa bırakılsın, doğrudan, mantarın bulunduğu aynı çeyreğe yüzmekte ve mantarın bulunduğu noktanın etrafında yüzmektedir. Bu daha kapsamlı durum, süreç ve sonuç ise öğrenme ile ifade edilmektedir.

Kaygının ortadan kaldırılması için bilginin yanı sıra, zihnin işleyişinin de bilinmesi, çok belirleyici ve kolaylaştırıcı bir katkı sağlamaktadır. )


-ANIRMA ile/<> KİŞNEME

( Eşeğin çıkardığı yüksek ses. İLE/<> Atın çıkardığı yüksek ses. )


-ANİZOTROPİ[Fr.] değil/yerine/= BİR BİTKİNİN PARÇALARININ AYNI KOŞULLAR ALTINDA DEĞİŞİK YÖNLERDE BÜYÜME ÖZELLİĞİ GÖSTERMESİ, YÖNSEME



-ANKADRMAN[Fr.] değil/yerine/= ÇERÇEVELEME



-ANKARA GEMİSİ:
SOLACE ile/ve/değil/< IRAQUOIS

( Ankara gemisinin ilk adı, "Solace" değildir. 1927 yılında, New Port News'te yapılan geminin, kızaktan, denize inen gövdesinde, "Solace"den önce, Altı Uluslar diye bilinen, Amerika Yerlisi kabilelerinin ortak adı olan, "Iraquois" yazılıydı. )


-ANLAK/ZEKÂ ile DENEYİM/TECRÜBE

( Sahip olunan geçmiş eylem bilgilerinin ve sonuçlarının, şimdiki zamanda, uygulanabilir[/pratik] bilgi olarak, hızla ortaya çıkarılabilmesi Zekâ'ya işaret etmez. )


-ANLAM ARAYIŞI ile/ve/<> ANLAM ÇOKLUĞUNA YÖNELME



-ANLAM ARAYIŞI ile/ve/||/<> ANLAM VERME



-ANLAM SANATLARI'NDA:
İLHAM ile/ve/<> TEVRİYE[< VERÂ] ile/ve/<> İSTİHDAM ile/ve/<> MUGALATA-İ MANEVİYE ile/ve/<> TENÂSÜB[< NİSBET] ile/ve/<> LEFF Ü NEŞR ile/ve/<> TECÂHÜL-İ ÂRİF[/ÂNE/ÎN] ile/ve/<> HÜSN-İ TA'LÎL[< İLLET] ile/ve/<> SİHR-İ HELÂL ile/ve/<> İRSÂD ile/ve/<> MÜBALAĞA ile/ve/<> TEZAD ile/ve/<> İSTİĞRÂK[< GARK][GULÜVV] ile/ve/<> TEKRÎR[< KERR] ile/ve/<> RÜCÛ ile/ve/<> TEFRÎK[< FARK] ile/ve/<> KAT' ile/ve/<> TERDÎD[< REDD] ile/ve/<> İLTİFÂT ile/ve/<> TELMİH ile/ve/<> İRSÂL-İ MESEL

( İki ya da ikiden fazla anlamı olan bir sözcüğü, bir mısra ya da beyitte tüm anlamlarıyla kullanma sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, birden fazla anlamı olan bir sözcüğü, anlamlarından sadece yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetme sanatı. İLE/VE
Bir mısra ya da beyitte, bir sözcüğü hem gerçek, hem mecaz anlamlarını kastederek kullanma sanatı. İLE/VE
Anlamı birden fazla olan sözcük ve deyimleri beyitin anlamını değişik biçimlerde açıklanabilecek biçimde kullanma sanatı. İLE/VE
Bir konuyla ilgili birden fazla sözcüğü bir mısra ya da beyitte sıralama amacı gütmeden kullanmak. İLE/VE
Bir beyitte yer alan, birbirleriyle ilgili sözcüklerin sıralanmasıyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir anlam inceliği yaratmak ya da bir lâtife yapmak amacıyla, bilinmiyormuş ya da başka türlü biliniyormuş gibi gösterme sanatı. İLE/VE
Nedeni bilinen bir olayı, düşsel ya da gerçekdışı ve güzel bir olaya bağlama yoluyla yapılan edebî sanat. İLE/VE
Bir sözcüğü ya da söz öbeğini hem kendinden önceki sözcüklerin sonunda, hem sözcüklerin başında anlamlı olacak biçimde kullanma. İLE/VE
Bir mısranın secî ya da uyağını bir iki sözcükle ima etme sanatı. İLE/VE
Bir sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi abartılı biçimde az ya da çok göstererek ve lâtifeli bir biçimde anlatma. İLE/VE
İki duygu/düşünce/hayal arasındaki birbirlerine karşıt özellikleri birarada söyleme. İLE/VE
Över gibi görünerek yermek, yerer gibi görünerek övme sanatı. İLE/VE
Söyleyişi güçlendirmek için belirli bir anlamdaki sözcüğü ya da söz öbeğini yineleme sanatı. İLE/VE
Bir sözün anlamını, bir kavramın gücünü pekiştirmek için, o sözden/kavramdan cayar gibi görünüp cayılmış görünen sözü/kavramı daha güçlü biçimde belirtmek. İLE/VE
İki şey arasındaki farkı belirtmek. İLE/VE
Söyleyişin gücünü artırmak için, sözü [mısrayı, satırı] yarıda kesmek. İLE/VE
Sözü, beklenmedik, çarpıcı bir sonuca bağlama sanatı. İLE/VE
Şiirde bir duygulanma ya da duygu değişikliğiyle şiirdeki konuyu değiştirmeden seslenilen kişiyi ya da varolanı değiştirmek. İLE/VE
Bilinen bir olay, kişi ya da nükte, fıkra, atasözünü dolaylı biçimde anlatma, ima etme sanatı. İLE/VE
Bir düşünceyi pekiştirmek amacıyla bir atasözü ya da o değerde bir söz öbeğini alıntılamak/kullanmak. )


-ANLAM:
ALGI/DÜZEN ve/||/<> İMGE



-ANLAM:
PARÇADA ile/ve/değil/||/<>/> BÜTÜNDE



-ANLAM ile/ve/<> ANLAM VERME



-ANLAMA ile/ve/=/||/<>/> SOYUTLAYABİLME



-ANLAMA ile/ve/değil/yerine ZEVK ETME



-ANLAMAYI:
"UZATMAK" değil BİR AN ÖNCE/EN KISA SÜREDE



-ANLAŞILMAMA ile/değil KABUL EDİLMEME/GÖRMEME



-ANLAŞMA ile/ve/||/<> UZLAŞMA ile/ve/||/<> ALTINI ÇİZME



-ANLATIM/AKTARIM:
YASALARLA ile/ve/<>/> MESELLERLE ile/ve/<>/> MİSALLERLE ile/ve/<>/> MASALLARLA ile/ve/<>/> KAVRAMLARLA

( Hz. Musa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. İsa ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Hz. Muhammed ve döneminde/dilinde. İLE/VE/<>/> Âriflerin dilinde. İLE/VE/<>/> Filozofların dilinde. )


-ANLATIM/AKTARIM:
YASALARLA ile/ve/<>/> MESELLERLE ile/ve/<>/> MİSALLERLE ile/ve/<>/> MASALLARLA ile/ve/<>/> KAVRAMLARLA

( Tevrat'ın dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> İncil'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Kur'ân-ı Kerîm'in dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Âriflerin dili/usûlü/üslûbu. İLE/VE/<>/> Filozofların dili/usûlü/üslûbu. )


-ANLATIM/AKTARIM:
YASALARLA ile/ve/<>/> MESELLERLE ile/ve/<>/> MİSALLERLE ile/ve/<>/> MASALLARLA ile/ve/<>/> KAVRAMLARLA

( Herkese, herkes için. İLE/VE/<>/> Yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Gençlere, yetişkinlere, yetişkinler için. İLE/VE/<>/> Çocuklara, gençlere, yetişkinlere, sanatçılara. / Yetişkinler ve sanatçılarla. İLE/VE/<>/> Bilgelik aşkı olan herkese, bilgelerle, filozoflarla. )


-ANLATMAK ile/ve/değil/yerine DEĞİLLE(TTİR)ME

( Anlamasını sağla(t)mak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kavramasını sağla(t)mak. )


-ANLATMAK ile/ve/değil/yerine DEĞİLLE(TTİR)ME

( Yok. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Var değil. )


-ANNE ile/ve/<>/< ANNEANNE



-ANNE ile/ve/ya da/||/<> BAKICI



-ANNE ile/ve/> MÜREBBÎ ile/ve/> RAB

( [bebeği/çocuğu] 1 yaşına kadar. İLE/VE/> 18 yaşına kadar. İLE/VE/> Ömrünün sonuna kadar. )


-ANNE ile/<> SÜTANNE/SÜTNİNE



-ANNE ve/||/<> YAVRUSU

( Ayrı kaldıkları takdirde, hangisi tamdır? Yan yana geldiklerinde hangisi fazladır? )


-ANNEANNE ile "ANNE" ANNEANNE ("ANNE" OLAN ANNEANNE)

( Bu durum, daha çok, anneannelerin yetiştirdiği çocuklar için geçerlidir. )


-ANNEDEN ...:
AYRILIRKEN ile/ve/||/<>/> GERİ DÖNÜNCE

( Kaybolma kaygısı. İLE/VE/||/<>/> Yutulma kaygısı. )


-ANTERIOR/ANTERIORIİng.] değil/yerine/= ÖN | ÖNDE



-ANTICIPATE vs. EXPECT vs. HOPE



-ANTİKOAGÜLASYON/ANTICOAGULATION[İng.] değil/yerine/= PIHTI ÖNLEME



-ANTİLOP ile TESEBE

( ... İLE İri bir antilop. )


-ANTLAŞMA ile KESENE

( ... İLE Sözleşme, yazılı antlaşma. | Götürü ya da toptan satış. )


-ANURİ[Fr.] değil/yerine/= İŞEYEMEME



-ANÜRİ[Fr./İng.] ile İŞEYEMEME

( Böbreklerden sidiğin süzülememesi. )


-APEKS/APEX[İng.] değil/yerine/= TEPE



-APHELION değil/yerine/= GÜNÖTE



-APNE ile ASFİKSİ

( Solunumun durması. İLE Oksijen yetersizliğinden dolayı boğulma. )


-APOGEE değil/yerine/= YERÖTE



-APOR[Fr.] değil/yerine/= ANAMAL/SERMAYE

( Kaynakları itibariyle bir şirkete konulan her türlü sermaye. )


-APPETITE vs. DESIRE



-APPRECIABLE vs. APPRECIATIVE



-APPROPRIATE vs. CONVENIENT vs. EXPEDIENT vs. PROPER vs. SUITABLE



-AQUEDUCT vs. BRIDGE



-AR-GE/R&D RESEARCH AND DEVELOPMENT[İng.] değil/yerine/= ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME



-ARAÇ ile/ve ÖĞE

( Köprü yalnızca bir tek işe yarar - üstünden geçmeye. )


-ARAKIYE ile ARAKIYE/MEY

( Dervişlerin giydiği, tiftikten yapılmış ince külâh. İLE Küçük zurna. [Doğu Anadolu'da kullanılır.] )


-ARANJMAN[Fr./İng. < ARRANGEMENT] değil/yerine/= DÜZENLEME



-ARAPÇA ile/ve/||/<> FARSÇA ile/ve/||/<> TÜRKÇE

( Felsefe/bilim dili. İLE/VE/||/<> Sanat dili. İLE/VE/||/<> Eylem dili. )


-ARAPÇA ile/ve/||/<> FARSÇA ile/ve/||/<> TÜRKÇE

( Fasîh. İLE/VE/||/<> Lâtif. İLE/VE/||/<> Zarif. )


-ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME[AR-GE] ile/ve/||/<>/> ÜRÜN GELİŞTİRME



-ARAŞTIRMA ile İNCELEME ile ÇÖZÜMLEME/ANALİZ

( TA'MÎK[Ar. < UMK | çoğ. TA'MÎKÂT]: Derinleştirme, derin kazma. | Esasına varacak biçimde araştırma, inceleme. )


-ARAZİ-İ MEKTUME değil/yerine/= ELE GEÇİRİLMİŞ YEREY



-ARAZİ-İ MEMLUKE değil/yerine/= İYELİ YEREY



-ARAZİ-İ MİRİYE değil/yerine/= GENERK YEREYİ



-ARBEDE/ÇINGAR/HENGAME değil/yerine/= ÇATIŞMA/HIRGÜR/KAVGA/GÜRÜLTÜ PATIRTI



-ARGUE ile DISAGREEMENT



-ARGUMENT vs. SQUABBLE



-ÂRİF ile ARRÂFE



-ARİFE değil/yerine/= ÖNGÜN



-ARİFE değil/yerine/= ÖNGÜN



-ARIN(DIR)MA'DA:
| SU İLE / ATEŞ İLE / SIYIRARAK |
ile/değil/yerine/<>/>/<
DÜŞÜNCE/ZİHİN İLE



-ARINDIRMA ile/ve KESİNLEŞTİRME



-ARINMA ile/ve/> MÜŞÂHEDE



-ARKADAŞ:
BAŞARIDA ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜDE

( Sayısını öğreniriz. İLE/VE/||/<> Niteliğini öğreniriz. )


-ARKE ile/ve/değil/yerine İLKE

( Doğada. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Zihinde. )


-ARMAĞAN/HEDİYE ile ÖRTÜLÜ RÜŞVET



-ARMAĞAN ile SÜRRE

( ... İLE Osmanlı sultanlarının, her yıl, Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar. )


-ARPA/CEVDE ile MALT

( ... İLE Kurutulmuş arpa. )


-ARROGANCE vs. PRIDE



-ARŞ ve/<> BEYN | BEYYİNE

( Beyin. VE/<> İki yan/ı. )


-ARŞIN/ENDÂZE ile BİTEMİ/PİTHAMİ[Yun.]

( ... İLE Arşın ve endâze tarzında, bez ölçmek için kullanılan ölçü birimi. | Bez ölçmede kullanılan, 48 cm.lik bir ölçü. | Osmanlı döneminde, keten ölçmek için kullanılan, 34.29 cm. uzunluğunda ölçü birimi.[20 bitemi=1 asma | 1 asma=10 arşın] | Karış uzunluğu. )


-ARŞIN/ENDÂZE ile BİTEMİ/PİTHAMİ[Yun.]

( "Bitemi" sözcüğü üzerine - Fethi Gedikli )


-ARTICULATE vs. DEFINE vs. ENUNCIATE vs. EXPATIATE vs. EXPLAIN vs. EXPRESS vs. EXPLICATE vs. NARRATE vs. STATE



-ARTIRMA ile/ve İLERLEME



-ARTVİN =/< LİVANE



-ARZU ile/ve DÜŞÜNCE

( Öznelerini ya da nesnelerini tahrip eden ya da doyurulduklarında yatışmayan arzular kendileriyle çelişen arzulardır ve onlar tatmin edilemezler. )


-ARZU ile/ve DÜŞÜNCE

( Ancak sevgi, iyi niyet ve şefkatle harekete geçirilmiş arzular hem özne hem nesne için yararlılardır ve tamamıyla doyurulabilirler. )


-ARZU ile/ve DÜŞÜNCE

( Arzuladığınız şeyi hak ediyor musunuz? )


-ARZU ile/ve DÜŞÜNCE

( Arzudan kaçınmayın, sadece onun doğru kanallardan akmasına dikkat edin. )


-ARZU ile/ve DÜŞÜNCE

( Siz ortak iyiliği (bütünün hayrını) arzu ettiğinizde tüm dünya sizinle birlikte arzu eder. )


-ARZU ile/ve DÜŞÜNCE

( Şefkat ve merhametten doğan bir arzuyu yerine getirmek için tüm evren harekete geçer. )


-ARZUHAL[Ar.] değil/yerine/= DİLEKÇE

( Bir dileği/isteği bildirmek için resmî makamlara sunulan, imzalı ve adresli, pullu ya da pulsuz yazı. )


-AŞ "ERME" değil AŞ YERME



-AS IF vs. LIKE



-AS vs. LIKE



-ÂS(İ)TÂNE

( BÜYÜK TEKKE | MERKEZ | PAYİTAHT | EŞİK )


-AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> KÜÇÜMSEME



-ASÂLAR:
KAŞAĞ ile MU'ÎN/İTTİKÂ ile DESTECÛB ile ŞEŞBER ile MÜTTEKÂ ile ZERDESTE ile CEVGÂN



-ASAYİŞ BERKEMAL değil/yerine/= GÜVENDÜZEN YERİNDE



-ASCRIBE vs. ATTRIBUTE vs. IMPUTE



-ASHAB/ESHÂB/SAHÂBE ile İHVÂN



-ÂSÎ[Ar. < ESER] ile ASÎ ile ASÎ, ASİYE ile ÂSÎ[< İSYÂN, çoğ. USÂT] ile ÂSÎ ile ÂSÎ[Fars.]

( Ahlâkı bozuk, ahlâksız, çapkın. İLE Uygun, elverişli. İLE Çok isyancı. İLE Karşı gelen. | Haydut, şakî. | Günahkâr. İLE Hekim, cerrah. İLE Kederli, mahzûn. )


-ÂŞIK PAŞA ile/ve ÂŞIK PAŞA-ZÂDE

( 1272 - 1333 ile 1303 - 1481 )


-ÂŞIK PAŞA ile/ve ÂŞIK PAŞA-ZÂDE

( En önemli kitabı, Garîb-nâme'dir. İLE En önemli kitabı, Âşık Paşa-zâde Tarihi'dir. )


-ÂŞIK/ÂNE değil/yerine/= SEVGEN/CE / SEVGENCİL



-ÂŞİKÂRE ile/ve/değil ÂŞIK-ÂNE



-ÂŞIKLAR ARASINDA:
VE ile/değil/yerine İLE

( Bireysellik. İLE/DEĞİL/YERİNE Birliktelik. )


-ÂŞIKLAR ARASINDA:
VE ile/değil/yerine İLE

( Batı'da. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğu'da. )


-ÂŞIKLAR ARASINDA:
VE ile/değil/yerine İLE

( Romeo ve Juliet. İLE/DEĞİL/YERİNE Leylâ ile Mecnun. )


-ASIL ile/değil ÖNCELİKLE



-ASIL değil/yerine/= ÖZDE/GERÇEKTE



-AŞILA(N)MA/MAYALA(N)MA:
SÖZLE ile/ve/değil/|| SES İLE



-AŞILAMA ile/ve/<> ÇELİKLEME



-AŞILAMA ile KÜLTÜRLEME



-AŞILAMA ile ŞEKİLLENDİRME



-ASİMİLASYON[Fr. < ASSIMILATION] değil/yerine/= ÖZÜMLEME

( Özümleme. | Benzeşme. | Farklı kökenden gelen azınlıkları ya da etnik öbekleri, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme. )


-ASİMİLASYON/ASSIMILATION[İng.] değil/yerine/= BENZEŞTİRME



-AŞÎRÂN ile AŞÎRÂN-MÂYE ile AŞÎRÂN-PÛSELİK/PÛSELİK-AŞÎRÂN ile AŞÎRÂN-ZEMZEME

( Hüseynî-aşîrân perdesinin ve makamının adının kısaltılmış şeklidir. İLE Nasır Abdülbakî'nin, tetkik ve tahkikinde adı geçen makam. İLE Türk mûsikîsinin en eski makamlarındandır. Aşirân'da uşşak ve pûselik makamlarından mürekkeptir. İLE Sâdullah Ağa'nın düzenlediği bir makamdır. Bu makam, pûselik-aşîrân mürekkebine, mi'de bir kürdî dörtlüsü eklenmesiyle oluşmuştur. )


-AŞİRET ile KABİLE

( Devlet örgütünün geri ve etkisiz olduğu toplumlarda insanların korunma ve yaşama gereksinimiyle bir şefin yönetimi altında birleşerek meydana getirdikleri küme. İLE ... )


-AŞIRI DERECE yerine İLERİ DERECE



-AŞIRI(") ile/değil/yerine/<> ÖTE



-ASİT/ASİDİTE ile NÖTRAL ile ALKALİ/BAZİKLİK/ANTİ ASİT

( 1-2-3-4-5-6 ile 7 ile 8-9-10-11-12-13-14 )


-ASİT/ASİDİTE ile NÖTRAL ile ALKALİ/BAZİKLİK/ANTİ ASİT

( 2[Mide sıvısı, limon suyu], 3[Sirke, bira, şarap, kola], 4[Domates suyu], 5[Sade kahve, yağmur suyu], 6[Sidik] İLE 7[Saf su, insan kanı] İLE 8-9[Deniz suyu], 10-11[Magnezyum hidroksit sıvısı], 11-12[Amonyaklı temizlik sıvısı], 12-13[Çamaşır suyu], 13-14[Yağ çözücü temizlik maddesi] )


-ASİT/ASİDİTE ile NÖTRAL ile ALKALİ/BAZİKLİK/ANTİ ASİT

( [H+] > [OH-] ile [H+] = [OH-] ile [H+] < [OH-] )


-ASİT/ASİDİTE ile NÖTRAL ile ALKALİ/BAZİKLİK/ANTİ ASİT

( )


-AŞK:
KAVUŞMADAN(VUSLATTAN) ÖNCE değil/yerine/<> KAVUŞMADAN(VUSLATTAN) SONRA



-AŞK:
VARKEN ile/ve/||/<> YOKKEN ile/ve/||/<> BİTİNCE

( (")Bıkılan("). İLE/VE/||/<> (")Aranılan("). İLE/VE/||/<> (")Özlenilen("). )


-AŞK ile/ve/değil ÇEKİM/CÂZİBE



-AŞK ve MUHABBET ve CEZBE

( Allah'a duyulan. VE İnsan'a duyulan. VE ... )


-AŞKA DÜŞMEK:
GÖNÜL İLE ile ZEKÂ İLE ile AKIL İLE ile DUYGU İLE ile DÜŞMEZSEK

( Yanarız. İLE Kavruluruz. İLE Çıldırırız. İLE Gülünç oluruz. İLE Kalabalığa karışıp ezilir gideriz. )


-ASKERÎ ATAŞE değil/yerine/= SÜEL ELÇİGE



-ASKERÎ HAREKAT/OPERASYON değil/yerine/= SÜEL EYLEMGE



-ASKERÎ/SİLAHLI KUVVETLER/ASKERİYE değil/yerine/= SÜEL GÜÇLER/ORDU



-AŞKIN YAKIŞTIĞI:
"CANI SENİ/ONU ÇEKENE" değil KENDİNDEN/CANINDAN GEÇENE



-AŞKLA ve/||/<> SEVGİYLE ve/||/<> MUHABBETLE

( Doğ(ur)mak. VE/||/<> Büyü(t)mek. VE/||/<> Geliş(tir)mek. )


-AŞKTA ve İŞTE ve DOSTTA

( Vasatından, uzak duralım! VE Kesatından, uzak duralım! VE Fesatından, uzak duralım! )


-ASLÎ NÜSHA değil/yerine/= ÖZGÜN BELGE



-ASLINDA ile/ve/değil/||/<>/< ÖZÜNDE



-AŞMA ile/ve/||/<> DÖNÜŞTÜRME



-AŞMA ile/ve İLERLEME

( İlerleme engellemeleri, gerilemeyse övgüleri beraberinde getirir. )


-AŞNA FİŞNE/HAŞNE FİŞNE = GİZLİ DOST/LUK



-ASOSİYASYON/ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= ÇAĞRIŞIM | İLİŞKİLENDİRME



-ASPARAINEAE = HELYÛNÎYE



-AŞÛRE ile/ve/<> ANAŞABUR/ANUŞABUR

( ... İLE/VE/<> Bakliyat kullanılmaz. Tatlı değildir. )


-AŞÛRE ile/ve/||/<> ÇORBA



-AŞÛRE ile/ve/<>/|| EBRÛ



-AŞÛRE ile SARAY AŞÛRESİ



-AŞVE

( Akşam karanlığı. )


-AT:
KENTTE değil/yerine TAŞRADA



-ATAŞE değil/yerine/= ELÇİGE



-ATASÖZÜ ile/ve BERCESTE

( ... İLE/VE Kolayca hatıra geliveren ve yüksek bir anlam taşıyan mısra ya da beyit. | Sağlam ve lâtif. | Seçme. )


-ATELYE/ATÖLYE değil/yerine İŞLİK

( Zanaatçıların ya da resim, yontu gibi sanatlarla uğraşanların çalıştıkları yer. | Gömlek. )


-ATEME

( Atâlet, işsizlik; üşengeçlik, tembellik. | Gecenin ilk üçte biri. )


-ATEŞ ile MEŞALE



-ATEŞ = ÖFKE



-ATIF değil/yerine/= GÖNDERME



-ATLAS[İlk omur]:
İNSANDA ve TARİHTE/MİTOLOJİDE

( Kafatasını taşır. VE Aklı taşır. )


-ATLI KİŞİLERİN HEYKELLERİNDEKİ ATIN AYAKLARININ:
İKİSİ DE HAVADA ile/||/<> BİRİ HAVADA ile/||/<> İKİSİ DE YERDE

( Savaşta ölmüştür. İLE/||/<> Savaşta aldığı yaralar nedeniyle ölmüştür. İLE/||/<> Doğal nedenlerle ölmüştür. )


-ATLI KİŞİLERİN HEYKELLERİNDEKİ ATIN AYAKLARININ:
İKİSİ DE HAVADA ile/||/<> BİRİ HAVADA ile/||/<> İKİSİ DE YERDE

( )


-ATMACA ile/değil DELİCE



-ATÖLYE değil/yerine/= İŞLİKEV



-ATOM ALTI/NDA ve/<> BÜTÜNLÜK/TE

( Belirsizliğin yaşandığı alanlar. )


-ATOM:
FİZİK'TE ile/ve/değil FELSEFE'DE

( Bölünmüş olduğu kabul edilir. İLE/VE/DEĞİL Felsefede bölünemeyen anlamını karşılamaya devam eder. )


-ATOM:
FİZİK'TE ile/ve/değil FELSEFE'DE

( Fizikte bölündüğü düşünülen şey bölünmüştür fakat o atom değildir. En son bölünemeyendir atom. )


-ATOM ile ZERRE



-ATTRIBUTION vs./and TO GET SHARE



-AUGUST COMTE ve/||/<>/> GEORGE SARTON ve/||/<>/> AYDIN SAYILI



-AUGUST COMTE ve ST. SIMON



-AVİZE değil/yerine/= IŞILDIZ



-AVİZE ile LAMBA



-AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )


-AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )


-AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( )


-AVUNMA ile/ve NEŞE



-AVUSTURYA/NEMÇE ile AVUSTRALYA

( NEMÇE/NEMSE: Osmanlılar'da Avusturya'nın adı. )


-AVUSTURYA/NEMÇE ile AVUSTRALYA

( BEÇ: Viyana'nın, Macarca adı. )


-AY'IN GÖRÜNÜŞÜ:
KUZEY YARIMKÜREDE ile/>< GÜNEY YARIMKÜREDE

(

)


-AY'IN GÖRÜNÜŞÜ:
KUZEY YARIMKÜREDE ile/>< GÜNEY YARIMKÜREDE

( Ay, Dünya'nın ekvatoruna yakın bir yörüngede dolanır ve Dünya'nın yörüngesinde dolanırken Ay'ın Güneş ışığı alan bölümünü görebiliriz. Dünya'nın herhangi bir noktasından Ay’a bakan neredeyse herkes, Ay'ın evrelerini aynı görmektedir ancak bir günde Dünya’nın farklı noktalarından çekilmiş Ay fotoğrafları farklı olabilir. Ay'a, Dünya’nın kuzey kutbundan bakan biri, güney kutbundan bakan birine kıyasla baş aşağı biçimde görecektir. Ekvatordaki biri ise Ay'ı, gün içinde çeşitli yönlerde görebilmektedir.

Dünya'nın ekvatorunda bulunan bir kişi, Dünya dönerken, Ay'ın doğudan doğup tam tepesinden geçerek batıda battığını gözlemlerdi. Bu noktada, ufka kıyasla ters bir yönelime sahip olacaktır. Yani ekvatorda yaşayan bir kişiye göre, Ay'ın hangi bölümünün en tepede olduğu zamana göre değişiklik göstermektedir.

Ekvatordan kuzeye seyahat edilirse Ay'ın yükseldiği ve gökyüzünde daha güneyde battığı gözlemlenir. Aynı biçimde, ekvatordan güneye gidilirse de Ay'ın, gökyüzünün kuzeyinde yükseldiği ve battığı gözlemlenir.

Bu durum, Dünya'nın yörünge düzlemine yakın olan öteki gökcisimlerinde de görülür. Örneğin Jüpiter, Dünya'nın güney kutbundan nasıl göründüğüne kıyasla kuzey kutbundan baş aşağı bakabilir. Dahası, Jüpiter'in üzerinde bulunan çizgiler, Dünya'nın hem kuzey, hem de güney yarım küresinde ufkun yakınında yatay görünürken ekvatordan yükselirken dikey görünür.

instagram.com/ituastronomi
(Kaynak: planetary.org ve sciencefocus.com)

---

FaRkLaR Kılavuzu'nda...

FaRkLaR.net/sozluk/fark/58039

FaRkLaR.net/Doga )


-AYÂL = AİLE



-ÂYÂN-I SÂBİTE ile ARKETİP



-ÂYÂN-I SÂBİTE ile İLÂHİ İSİMLER



-AYAR BABA ile/ve/||/<> LEYLÂ ANNE



-ÂYÂT-I İLMÎYE/KAVL ile/ve ÂYÂT-I KEVNÎYE

( Peygamberlere Cebrail aracılığıyla indirilmiş ayetler. İLE/VE Tüm âlem. Kainattaki herşey Allah'ın tüm ayetleridir. [Okuyabilene aşk olsun!] )


-AYDINLANMIŞ ile BİLGE

( Kendini tanıyan. İLE Kendini tanımakla birlikte/öte başkalarını da tanıyan. )


-AYDINLANMIŞ ile BİLGE

( Bir bilge, şeylerin, olduklarından farklı olmalarını istemez/beklemez. )


-AYDINLANMIŞ ile BİLGE

( Mutlu olmak için kendimizi(özümüzü) bilmek dışında, hiçbir şeye gereksiniminiz olmadığını bilmek, bilgeliktir. )


-AYDINLANMIŞ ile BİLGE

( Bilge, şu dört zaaftan tamamıyla korunmuş olan kişidir:
* Benlik
* Bencillik
* Önyargı
* İnat )


-AYDINLANMIŞ ile BİLGE

( Bilge, iç deneyimler ile sezgiyi yansıtmaktan âciz kalan kavramlarla elden geldiğince az iş görmeye bakar. )


-AYDINLANMIŞ ile BİLGE

( BİLGE: Seni, sana bildiren. )


-AYDINLANMIŞ ile BİLGE

( MERKEZ EFENDİ )


-AYDINLANMIŞ ile BİLGE

( Knows the self. VS. Knows the self with all others.
A wise/saint does not want things to be different from what they are.
To know that you need nothing to be happy, except self-knowledge, is wisdom. )


-ÂYET ve/||/<>/< SİMGE



-AYIBA KARŞI TEKEFFÜL değil/yerine/= EKSİKLİĞE KARŞI YÜKÜMLENME



-AYIKLAMA ile/ve GÖZARDI ETME



-AYIKLAMA ile/ve/<>/> İŞLEME



-AYIRDINDALIK ile/ve/<> İÇSELLEŞTİRME



-AYIRICI PERDE = HİCÂB-I FÂSIL = CLOISON



-AYIRMA ile ŞİFLEME

( ... İLE Pamuğu, kozasından ayırmak. | Mısırı, koçanından ayırmak. )


-AYIRT EDİLEMEZLİK:
DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<> DÜŞÜNMEDE



-AYNEN ile/ve/||/=/<> KESİNLİKLE



-AYNI ANDA ile/ve/değil/||/<> MİLİSANİYELER İÇİNDE



-AYNI YÖNDE ile/ve/||/<> PARALEL



-AYNI ile/ve/değil/<> İÇ İÇE



-AYRI PETALLİ KOROLLA, DIALIPETAL KOROLLA, KORİPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ KESÎRÜ'L-EVRÂK = COROLLE POLYPÉTALE, COROLLE DIALYPÉTALE



-AYRI SEPALLİ KALİKS, DİALİSEPAL KALİKS, KORİSEPAL KALİKS = KE'S-İ KESÎRÜ'L-EVRÂK = CALICE POLYSÉPALE, CALICE DIALYSÉPALE



-AYRILIKTA:
[SEVGİLİNİN, ...]
HÜZNÜNÜN YARALAMASINA ve/||/<> KARANLIĞININ ÜŞÜTMESİNE

( Dayanılmaz. VE/||/<> Alışılmaz. )


-AYRILMA ile/ve/||/<>/> BİREYLEŞME ile/ve/||/<>/> GERÇEK(LİK)LE İLİŞKİ

( WINNICOTT > STERN > MAHLER )


-AYRILMA ile/ve/değil/yerine DÖNME



-AYRIM ile/ve/<>/||/değil ÖTEKİLEŞTİRME



-AYRIMSAMA ile/ve/||/<> YENİDEN ÜRETME ile/ve/||/<> TANIMA



-AYRIŞMA/AYRILMA ile/değil/yerine FARKLILAŞMA ile/değil/yerine BİREYLEŞME

( Gölgeden çıkma. İLE Benliğinin ve ötekinin farkındalığıyla yaşayabilme. İLE Tek başına yaşayabilme, tek başına karar alabilme. )


-AYRIŞMA ile/ve İNCELME



-AZA değil/yerine/= ÜYE



-ÂZÂDE ile HÜRRİYET



-AZARLAMA ile/değil SÖYLENME



-AZİZ ile YÜCE



-AZOTOMETRE değil/yerine/= AZOT ÖLÇER



-AZZE ve/||/<> CELLE

( Duyan/işiten. VE/||/<> Bilen. )


-BÂB-ÜS-SAÂDE ile/ve BÂB-ÜS-SELÂM

( Topkapı Sarayı'nın üçüncü kapısı/dış kapısı. İLE/VE Topkapı Sarayı'nın ikinci kapısı. )


-BABAANNE ile/ve ANNEANNE



-BADEM = LEVZE = AMANDE, NOYAU



-BÂDİHE = ÂNİ İLHAM



-BAĞ:
ÖZERKLİK ve/<> HAZIR OLMA ve/<> GÖNÜLLÜLÜK/RIZÂ ve/<> HAREKETE GEÇME/GEÇEBİLME ve/<> KURABİLME(SÜRDÜREBİLME/SÜREKLİLİK) ve/<> PAYLAŞIM ve/<> GÜÇ



-BAĞDAŞTIRMA ile ÖZDEŞLEŞTİRME

( Romantizme kapılma ya da saçma amaçları kendininkilerle özdeşleştirme tehlikesi vardır. )


-BAĞDAŞTIRMA ile ÖZDEŞLEŞTİRME

( Arzuladığınız, korktuğunuz ve kendinizi duygularınızla özdeşleştirdiğiniz zaman, keder ve tutsaklığı yaratırsınız. )


-BAĞDAŞTIRMA ile ÖZDEŞLEŞTİRME

( Sizi mutlu ya da mutsuz eden sadece kendinizi zihninizle özdeşleştirişinizdir. Zihninizin kölesi oluşunuza başkaldırın, tutsaklığınızı kendiniz yaratmış olduğunuzu görerek bağımlılık ve nefret zincirlerini kopartın. Özgürlük amacınızı zihninizde sürekli tutun, ta ki, özgür olduğunuz, özgürlüğün uzak bir gelecekte ve acı verici çabalarla kazanılacak bir şey olmadığı fakat onun her zaman sizin için, kullanmanız için hazır olduğu gerçeği içinize doğuncaya dek! )


-BAĞDAŞTIRMA ile ÖZDEŞLEŞTİRME

( Tek sorununuz, her algıladığınız şeyle kendinizi özdeşleştirme hevesinde oluşunuzdur. )


-BAĞDAŞTIRMA ile ÖZDEŞLEŞTİRME

( When you desire and fear, and identify yourself vs. your feelings, you create sorrow and bondage.
It is only your self-identification vs. your mind that makes you happy or unhappy. Rebel against your slavery to your mind, see your bonds as self-created and break the chains of attachment and revulsion. Keep in mind your goal of freedom, until it dawns on you that you are already free, that freedom is not something in the distant future to be earned vs. painful efforts, but perennially one's own, to be used!
Your only problem is the eager self-identification vs. whatever you perceive. )


-BAĞIL ile/ve/||/<> BAĞILLIK/İZÂFİYET/RÖLATİVİTE

( Görece. | Kendine özgü bir kımıldanışı olduğu hâlde başka bir nesneye uyarak sürüklenen nesnenin görünürdeki kımıldanışının niteliği. İLE/VE/||/<> Görece olma durumu. )


-BAĞIMLILIK SÜRECİ VE SONUCU:
HASTAHANE ve/||/<>/> CEZAEVİ/KODES[Yun.] ve/||/<>/> MEZAR



-BAĞINTILARDA:
YANSIMA ile BAKIŞIM(SİMETRİ) ile TERS BAKIŞIM ile GEÇİŞME

( xRx İLE xRy ise yRx İLE ... İLE xRy ^[ve] yRz ise xRz )


-BAĞIŞ/HİBE ile/ve/değil/yerine HEDİYE



-BAĞIŞ ile/<> İHSÂN ile/<> LÜTÛF ile/<> HİMMET ile/<> KEREM ile/<>
İNÂYET ile/<> İLTİFAT ile/<> ATÂ ile/<> ATIFET ile/<> HÎBE



-BAGL[çoğ. BİGAL] ile/ve BAGLE

( Eril katır. İLE/VE Dişil katır. )


-BAĞLAMLARDA DÜŞÜNCE ve/||/<>/> BİLME-İNANMA ve/||/<>/> EYLEME-YAŞAMA



-BAĞLANTILANMA ile/ve/||/<> LEHİMLENME



-BAHÂ ile/değil/yerine BAHÂNE



-BAHÂNE ile "İTİCİ GÜÇ"



-BAHÂNE yerine ÇÖZÜM/ÇÂRE

( [bir işi] Yapmak istemeyenin "tutumu". YERİNE Yapmak isteyenin tutumu. )


-BAHÂNE yerine ÇÖZÜM/ÇÂRE

( "Çareler" yazısı için burayı tıklayınız... )


-BAHANE <> GÜZELLİK



-BAHÂNE ile MAZERET



-BAHÂNE ile/ve/değil VESÎLE



-BAHARİYE ile/ve BAHARİYE

( Eyüp'te.[Bostan İskelesi - Silâhtarağa arasında] İLE/VE Kadıköy'de.[Altıyol - Küçük Moda arasında] )


-BAHARİYE ile/ve/||/<> ŞITAİYE

( Baharı anlatan şiirler. İLE/VE/||/<> Kışı anlatan şiirler. )


-BAHÇE ile ASMA BAHÇE

( ... İLE Ayak ve kemerler üzerine kurulan teraslardan yapılmış bahçe. )


-BAHÇE ile ÇEPER

( ... İLE Çit. | Ahlâksız, huysuz, geçimsiz kişi. | Bağ çubuğu, çalı çırpı. | Sebze bahçesi. | [dirimbilim] Zar. )


-BAHÇE değil/yerine/= DIŞRA/YEŞEREK



-BAHÇE ile/ve HADİKA

( ... İLE/VE Ağaçlı bahçe. )


-BAHÇE ile HARIM

( ... İLE Sebze ve meyve bahçesi. | Tarla ve bahçe çevresindeki çit. )


-BAHÇE ile/ve KELE/KELEME

( ... İLE/VE Bakımsız bahçe. | Sürülmemiş tarla. )


-BAHRİYE değil/yerine/= DENİZGÜCÜ



-Bâkî'ye



-BAKI = DENETLEME

( Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye ya da kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal koşullarını tespit eden durumu. | Denetleme. | Fal. )


-BAKIŞIM/SİMETRİ ile/ve/||/<> KÜTLE



-BAKİYE değil/yerine/= KALAN/KALANCA



-BAKKA, KÜÇÜK ÇEKİRDEKLİ ETLİ MEYVE = SİMÂR-I TUFFÂHÎYE-İ MATMÛRETÜ'N-NEVÂT = MÉLONIDE À PÉPINS, BAIE



-BAKLİYE MEYVESİ, LEGÜMEN = SİMÂR-I BAKLÎYE = GOUSSE, LÉGUME



-BAKMAK:
KAÇIRDIKLARINA değil/yerine YAKALAYABİLECEKLERİNE



-BAKTERİSIT/BACTERICİDE değil/yerine/= BAKTERİKIRAN



-BALANS[Fr., İng. < BALANCE] değil/yerine/= DENGE



-BALANS/BALANCE değil/yerine/= DENGE



-BALE'DE:
5 AYAK DURUŞU ile/ve/||/<> PLIE ile/ve/||/<> ÇARPMA ADIMI(BEATEN STEP) ile/ve/||/<> KEÇİ SIÇRAYIŞI(CAPRIOLLES/CAPRIOLA[İt.])

( AYAK DURUŞU:
1. Ayaklar yanlara doğru düz bir çizgidedir. ve topuklar birbirine değer.
2. Birinci duruşun bir adım boyu kadar yanlara açılmış durumudur ve ayaklar yine yanlara doğru düz bir çizgidedir.
3. Bir ayak ötekinin önündedir ve öndeki ayağın topuğu arkadaki ayağın orta çukuruna değmektedir.
4. Bir ayak, bir adım boyu ötekinin önündedir ve ayaklar dışa dönüktür.
5. Bir ayak, hemen ötekinin önünde ve ona tümüyle dokunacak biçimde ve dışa dönük olarak yerleşir. [Bu duruşta ön ayağın arkasından sadece arka ayağın başparmağı görülür.]

İLE/VE/||/<>

PLIE:
Dizlerin kırılması hareketidir. [Bir zıplama hareketine başlamadan önce ya da bitirdikten sonra dizler mutlaka plie ile yanlara eğilir.] | Günlük bale derslerinde dansçının kaslarının ve tendonlarının yumuşaması ve dengeyi güçlendirmesi için ayaklar dışa dönük biçimde dizleri yavaşça kırarak balenin 5 duruşunda yapılan dersin açılış hareketidir.

İLE/VE/||/<>

ÇARPMA ADIMI(BEATEN STEP):
Bir bacağın ötekine çarpması ya da havada iken iki bacağın karşılıklı çarparak geçişmesi hareketine verilen ad.

İLE/VE/||/<>

KEÇİ SIÇRAYIŞI(CAPRIOLLES/CAPRIOLA[İt.]):
Her yöne yapılabilen bu harekette, sıçradıktan sonra iki bacak yere paralel olacak kadar yükselir ve birbirine çarpar. )


-BAMYA ile AMBERİYE



-BAR ile BAROMETRE ile BAROSKOP

( C.G.S. sisteminde, basınç birimi. [1 bar= 1 din/cm²=0,1000 Pa.] İLE Atmosfer basıncını ölçen aygıt. İLE İçinde sıvı bulunan, bir U tüpü şeklinde olan ve hava basıncındaki değişimleri kaydeden bir aygıt. )


-BARBUNYA ile FASULYE



-BARBYSOS değil/yerine/= KÂĞITHANE



-BARINAK ile GÜME/GÜMELE

( ... İLE Bostanda kurulan bekçi barınağı. )


-BARINMA ile/ve BÜRÜNME

( MELCE'[Ar.]: Barınak, sığınak. )


-BARIŞ:
KENDİNLE ve/||/<> DÜNYAYLA

( Kendiyle barışmayan, dünyayla barışamaz.
Kendinde, dünyayla barışmayan, kendiyle barışamaz. )


-BARİSFER/PİROSFER[Fr.] değil/yerine/= AĞIR KÜRE

( Dünyanın ateş halindeki çekirdeği. )


-BAROMETRE



-BAROTRAUMA değil/yerine/= BASINÇLA ÖRSELENME



-BARYE



-BAŞAK, SPİKA = SÜNBÜLE = ÉPI



-BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN



-BAŞARI ile/ve/||/<>/< İÇSELLEŞTİRME



-BAŞARILARDA ve/||/<> FELÂKETLERDE

( Gururu yenmek. VE/||/<> Ümitsizliğe direnmek. )


-BAŞARILI OLMAK İÇİN...:
YUMUŞAK ile/ve/||/<>/> MÂKUL ile/ve/||/<>/> DERİN ile/ve/||/<>/> ile/ve/||/<>/> YETERİNCE ile/ve/||/<>/> ŞIK ile/ve/||/<>/> KORKUSUZ ile/ve/||/<>/> SABIRLA ile/ve/||/<>/> FARKLI ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜLÜ ile/ve/||/<>/> DÜRÜST ile/ve/||/<>/> DÜZENLİ ile/ve/||/<>/> AKILLI

( Konuş. İLE/VE/||/<>/> Ye. İLE/VE/||/<>/> Soluk al. İLE/VE/||/<>/> Uyu. İLE/VE/||/<>/> Giyin. İLE/VE/||/<>/> Hareket et. İLE/VE/||/<>/> Çalış. İLE/VE/||/<>/> Düşün. İLE/VE/||/<>/> Davran. İLE/VE/||/<>/> Kazan. İLE/VE/||/<>/> Biriktir. İLE/VE/||/<>/> Tüket. )


-BAŞCIK, KÖMEÇ, KAPİTULUM = KIMME = CAPITULE

( Papatya ve ayçiçeğinde olduğu gibi, sapın yassılaşmış ve genişlemiş ucu üzerinde çiçeklerin yan yana toplanmasıyla oluşan çiçek durumu. )


-BASİT BAŞAK/SPİKA = SÜNBÜLE-İ ÂDÎYE = ÉPI SIMPLE



-BASİT KAPİTULUM = KIMMÎYE-İ ÂDÎYE = CAPITULE



-BASİT SALKIM = ANKÛD-I ÂDÎ = GRAPPE



-BASİTLEŞTİRME ile DEĞERSİZLEŞTİRME



-BASİTLEŞTİRME ile/ve/değil DÜŞÜNCE



-BAŞKA ile/ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME



-BAŞKALAŞTIRMA ile/ve/değil/yerine DÖNÜŞTÜRME



-BAŞKASININ, BİZİ KEŞFETMESİ ile/ve/>/değil/yerine KENDİNİ KEŞFETME

( Beşer. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE İnsan. )


-BAŞLANGIÇ ile ÖNCE



-BATI AVRUPA'DA AYDINLAR:
KİLİSE ile/ve/<> RAHİPLER

( Aydınlar, Batı Avrupa'da, dinî–ilmî-felsefî-siyasî bir dizge olarak Kilise'nin yerini alan kapitalist-emperyalist–pozitivist yaşam görüşünün rahipleri olarak yükselmişlerdir. )


-BATİK ile ÇİTENGE

( ... İLE Zambiya'da, 2 m.'lik, göz alıcı renklerle yapılan tek parçalı, pamuk batik. )


-BATTANİYE ile PİKE[Fars.]

( ... İLE Kabartmalı pamuklu kumaş. | Bu kumaştan yapılan yatak örtüsü. | Bu kumaştan yapılan eşya. | Yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inme, yüksekten, hederin üzerine dik olarak saldırma. )


-BATTANİYE ile YORGAN



-BAYILMA ile KENDİNDEN GEÇME



-BAYKUŞLARIN GÖZLERİNDE: GECE ile/ve/||/<> GÜNDÜZ ile/ve/||/<> GÜNDOĞUMU/GÜNBATIMI

( Koyu. İLE/VE/||/<> Sarı. İLE/VE/||/<> Turuncu. )


-BAYKUŞLARIN GÖZLERİNDE: GECE ile/ve/||/<> GÜNDÜZ ile/ve/||/<> GÜNDOĞUMU/GÜNBATIMI

( )


-BAYPAS/BYPASS değil/yerine/= KÖPRÜLEME



-BAYRAM:
ÂRİF OLMAYANLARA ile/ve/değil/||/<>/< ÂRİFLERE

( Seyran. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Bayram. )


-BAZEN ile/ve/değil/yerine YERİ GELDİĞİNDE



-BE-HEME[Fars.]-HÂL[Ar.] değil/yerine/= MUTLAKA, ELBETTE

( MUTLAKA, ELBETTE )


-BE ile BE ile Be

( Türk abecesinin ikinci harfinin adı, okunuşu. İLE Ünlem. İLE Berilyum öğesinin simgesi. )


-BEAT vs. BITE



-BEAUTY vs. FEATURE



-BEBEK BESLENMESİNDE:
BİBERON ile/değil/yerine EMZİRME

( Annenin zanları ile. İLE/DEĞİL/YERİNE Bebeğin gereksinimi kadarı ile. )


-BEBEK/LİK EVRELERİ/NDE:
OTİSTİK ile/ve/> SİMBİYOTİK ile/ve/> AYRIŞMA VE BİREYLEŞME

( 0-2 ay. İLE/VE/> 2-5 ay. İLE/VE/> 6-30 ay. İLE/VE/> 30 ay sonrası. )


-BEBEK/LİK EVRELERİ/NDE:
OTİSTİK ile/ve/> SİMBİYOTİK ile/ve/> AYRIŞMA VE BİREYLEŞME

( [bkz.] Margaret Mahler )


-BEDEN değil/yerine/= GÖVDE



-BEĞENİ ile/ve/<> TERBİYE



-BEGIN(ING) vs. START(ING) vs. PRELUDE



-BEGINNING vs. BEFORE



-BEHAVIOUR vs. ATTITUDE



-BEKLEMEDİĞİMİZ KİŞİDEN ile/>< BEKLEDİĞİMİZ KİŞİDEN
:GELDİĞİNDE/GELİRSE

( "Olumsuz" olarak "değerlendirilir/yorumlanır". İLE/>< Olumludur. )


-BEKLEMEK ve/= TERBİYE



-BEKLEMEK ve/= TERBİYE



-BEKLENTİ SIRALAMASI:
"YÖNETİCİLERE GÖRE" ile/değil/yerine/>/>< ÇALIŞANLARA GÖRE

( )


-BEKLETME ile YADSIMA



-BELDE değil/yerine/= İLÇİK



-BELEDİYE değil/yerine/= URAY



-BELGE ile/ve/||/<> BİLGİ



-BELGE ile/ve KAYIT



-BELIEF vs./and STRUGGLE



-BELIEF/FAITH vs./and LIFE



-BELİRGİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> AÇIĞA ÇIKARMA



-BELİRLE(N)ME ile/ve/||/<> ETKİLE(N)ME



-BELİRLEME, OLUMSUZLAMADIR ile/değil/yerine OLUMSUZLAYARAK BELİRLEME

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Olumsuzlama, kendini de olumsuzlayabildiğinden dolayı. )


-BELİRLEME, OLUMSUZLAMADIR ile/değil/yerine OLUMSUZLAYARAK BELİRLEME

( SPINOZA ile HEGEL )


-BELİRLEME ile/ve/> BİRARADA TUTMAK



-BELİRLEME ile/ve/>/<> DEĞİLLEME



-BELİRLEME ile/ve İLİŞKİLER



-BELİRLEME ile/ve SINIRLAMA



-BELİRLEME ile/ve/>/<> SONSUZ DEĞİLLEME



-BELİRLEME ile TARİF



-BELİRLEME ile TARİF



-BELİRLEME ile YADSIMA



-BELİRLENİM ile/değil İLKE

( ... İLE/DEĞİL Farklılıkları birliğe getirici olan. )


-BELİRLENİM ile/değil İLKE

( Birliğe getiren herşey ilkedir. )


-BELİRLİ BİR:
SÜREYLE ile/ve/||/<>/>/< SIRAYLA



-BELİRLİ OLMA ile/ve/||/<> FİLİZ VERME



-BELİRME ile/ve/<> TAŞMA



-BELİRSİZ SÖZ/MUĞLAK İFADE ile/değil/yerine KAVRAM



-BELİRTEÇ ile GÖSTERGE



-BELİRTİLERİ BASKILAMA ile/değil/yerine/>< İYİLEŞTİRME



-BELİRTKE ile BELİTKE

( Bir özlü sözle birlikte kullanılan im. | Soyut bir şeyin, bir kavramın simgesi olan varolan ya da eşya. AMBLEM | Gösterge. İLE Belitler dizgesi. [BELİT/AKSİYOM: Kendiliğinden, apaçık olan ve böyle olduğundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı olan temel önerme.] )


-BELİRTME ile BİLDİRME



-BELİRTME ile ORTAYA KOYMA



-BELLEK SİLME ile/ve PROPAGANDA



-BELLEK-GÖVDE(/NEDENSEL-GÖVDE) ile/ve/değil/yerine/< GÖVDE



-BELLEME(EZBERLEME) ile/yerine ÖĞRENME



-BELLEME ile BELLEME

( Öğrenip akılda tutmak. | Sanmak. İLE Bel denilen araçla toprağı işlemek. )


-BEN İSTEDİM DİYE değil SEN İSTER İSEN



-BEN-İM:
BENLİK ile/ve/değil ÖZNE

( Kendini merkeze koymak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Başkalarından/ötekilerden ayrı olan. )


-BENCE ile/değil/yerine "BANA ÖYLE/ŞÖYLE GELİYOR Kİ ..."



-BENCE ile/ve/değil/yerine BENİM/SENİN İÇİN, BANA/SANA GÖRE



-BENİMSEME ile/ve/değil/yerine/<> İÇSELLEŞTİRME



-BENİMSEME ile KİŞİSELLEŞTİRME



-BENLE(N) değil BENİMLE



-BENZER ile BENZEŞEN ile BENZEŞİM ile BENZEŞLİK ile BENZEŞME ile BENZETİ ile BENZETME ile BENZEYİŞ



-BENZERSİZLEŞTİRME ile/ve/değil/yerine "FARKLILIK"/"ÖZGÜNLÜK" ATFETMEK



-BENZEŞME ve AYRIŞMA



-BENZETME ile "BENZETME"



-BENZETME değil YAKIŞTIRMA/N



-BERBAH[Ar.]/ÉPIDIDYME ile ERBEZİ ÜSTÜ

( Erbezi üstü. )


-BERE ile BERE[Fars.] ile BERE[Fr. < BERET]

( Vurma ve incitme sonucunda, gövdenin herhangi bir yerinde oluşan çürük. | Herhangi bir şeyde görülen çizik, ezik. İLE Kuzu. İLE Yuvarlak, yassı ve sipersiz başlık. )


-BERE ile BERTİK

( Vurma ve incitme sonucunda, gövdenin herhangi bir yerinde oluşan çürük. | Herhangi bir şeyde görülen çizik, ezik. İLE Yara, bere. | İncinmiş, burkulmuş. | Deride mor leke, çürük. )


-BERE ile ŞAPKA



-BERİT/MENZİL ile/ve MERHALE

( 4 Fersah. İLE/VE 2 Berit.[8 Fersah] )


-BERİYYE

( ÇÖL, KIR, SAHRÂ | HALK, BİREYLER )


-BEŞ VAKİT:
SABAH ve/ ÖĞLE ve/ İKİNDİ ve/ AKŞAM ve/ YATSI



-BESİDOKU, ENDOSPERMA = SÜVEYDÂ = ENDOSPERME



-BESLE(N)ME ile/ve/||/<>/> SESLE(N)ME



-BESLENME VE ÇİĞNEME SÜRESİ/SAYISI:
YANLIŞSA/EKSİKSE değil/yerine/>< DOĞRUYSA/YERİNDEYSE/YETERİNCEYSE

( [İlâcın] Yararı yok. DEĞİL/YERİNE/>< Gerek yok. )


-BESLENME ile/ve/||/<> DEMLENME



-BESLENME = NUTRITION[İng.] = NOURRIR[Fr.] = VERPFLEGEN[Alm.] = NUTRIRE[İt.] = NUTRIR[İsp.]



-BESLENME ve/> SESLENME

( Ancak, hem zihinsel, hem fiziksel olanakları karşılanan kişi bir şey söylemeye, seslenmeye, hakkını aramaya olanak(güç/fırsat) bulur. )


-BESLENME = TAGADDİ, TAĞDİYE, İGTİDÂ'[< GIDÂ] = NUTRITION



-BESLENME ve/||/<> TRİGLİSERİT



-BESLEYİCİ MADDELER, GIDA MADDELERİ = ECZA-İ GIZÂÎYE = PRINCIPES ALIMENTAIRES



-BESMELE:
113 SUREDE ile/ve/<> 1 SUREDE



-BESMELE ile/ve/<> HAMDELE ile/ve/<> SALVELE



-BESMELE ile/ve/değil/> ZAMAN/FIRSAT/BOŞLUK

( Herhangi bir eylem öncesinde kullanılan Besmele sadece bir söz değil, günlük hayattaki (zihinsel) koşuşturmanın içinde küçük aralar vererek kontrollü/farkındalıklı olmayı, kendine/zihnine ve olaya/olguya [birkaç salise/saniye olsa bile] fırsat/zaman/boşluk sunmayı sağlar. )


-BEŞPARMAK/BEŞPENÇE ile BEŞPARMAKOTU

( Derisidikenlilerden, beş ışınlı yıldız biçiminde bir deniz canlısı. | Beş renkte dokunmuş, çubuklu kumaş. İLE Gülgillerden, yol kıyılarında ve çayırlarda yetişen, sürgüne karşı kullanılan bir bitki, kurtpençesi. )


-BESTE ile FÜG

( ... İLE Çoksesli müzikte bir beste. )


-BESTE değil/yerine/= KÜĞ



-BESTE ve/<>/> OPUS[Lat.]

( ... VE/<>/> Besteleniş sırasına göre numaralanmış müzik yapıtı. )


-BESTE ile/ve/değil/||/<>/< SÖZ



-BETİM, BETİMLEME = TASVİR, TAVSİF = DESCRIPTION[İng., Fr.] = BESCHREIBUNG[Alm.] = DESCRIPTIO[Lat.] = DESCRIPCIÓN[İsp.]



-BETİM, BETİMLEME = TAVSÎF = DESCRIPTION



-BETİMLEME ile/ve BEKLENTİ



-BETİMLEME ile/ve/||/<> DEĞER VERME/YÜKLEME



-BETİMLEME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIMLAMA



-BETİMLEMELİ/TASAVVURLU DÜŞÜNME ile BETİMLEMESİZ/TASAVVURSUZ DÜŞÜNME



-BEYÂNNAME değil/yerine/= BİLDİRİ/BİLDİRGE



-BEYAZ KARE ile SİYAH KARE



-BEYHÛDE değil/yerine/= BOŞUNA



-BEYHUDE ile/ve/||/<> NÂFİLE ile/ve/||/<> FUZÛLÎ

( Yararsız. | Boşuna. İLE/VE/||/<> Gerekli değilken yapılan iş. | Farzların dışında kılınan namaz. | Boşuna, gereksiz. İLE/VE/||/<> Erdemli/faziletli. | Gerekli, yersiz, boşuna. )


-BEYİN ile/ve/<> BOZMADDE

( ... İLE/VE/<> Sinir gözelerinden oluşan, beyinde dış, omurilikte iç tabaka. )


-BEYİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MİDE

( [boş olunca sahibini ...]
Uyarmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Uyarır. )


-BEYİT/DİSTİQUE değil/yerine/= KOŞA



-BEYNİN RENGİNDE:
PEMBE ile/ve/||/<> GRİ

( Yaşam süresince, oksijenli taze kan ile pembe renktedir. İLE/VE/||/<> Öldükten sonra ya da çıkarıldığında, griye döner. )


-BEYNİN/ZİHNİN GELİŞİMİNDE:
SAĞ YARIMKÜRE ve/||/<>/> SOL YARIMKÜRE (ÖZELLİKLERİ)

( İlk iki yılda. VE/||/<>/> İkinci iki yılda. )


-BEYYİNE değil/yerine/= KANITLIK



-BEYZİ/OVAL değil/yerine/= SÖBE



-BEZ ile BEZE



-BEZDİRİ/YILDIRMA ile/ve/değil/||/<> GAZA GETİRME/TAHRİK ETME

( Yönelimli, stratejik ve kasıtlı davranış/lar. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Kandırıcı ve sömürücü tutum. )


-BEZE ile BEZECİK

( Kolda bir çıban çıksa, koltuğumuzun altında bir beze meydana gelir. Bu beze, gövdenin kendini korumak için oluşturduğu kaledir. Beze ya da bezeler mikropları tutup onların kana karışmasını ve tüm gövdeyi işgal etmesini engellemeye çalışır. )


-BEZELYE ile ARAKA

( [Bazı kültürlerde] En dış kabuğuyla birlikte yenene verilen ad. İLE Bezelyenin tanelerine verilen ad. | İri taneli bezelye. )


-BEZELYE ile DELİ BEZELYE



-BEZEME ile/||/<> ARABESK[Fr.]

( ... İLE/||/<> Plastik sanatlarda geometrik görünüşte biçimlerden oluşan bezeme çizgileri, girişik bezeme. | Bir müzik türü. )


-BEZLİ MİDE ile/ve TAŞLI MİDE

( TAŞLIK, KONSA, KATI: Kuşların sindirim kesesi. )


-BÎ-ÇÂRE değil/yerine/= ÇARESİZ, ZAVALLI



-BÎ-GÂNE değil/yerine/= KAYITSIZ, İLGİSİZ



-BİÇİMLENDİRME ile/ve/<> İLİŞKİLENDİRME



-BİÇİMLENME ile/ve/<> BELİRLENME



-BİD'AT HASENE ile BİD'AT-I KERAHA



-BİD'AT-I KABÎHA ile/değil/yerine BİD'AT-I HASENE



-BİD'AT-I SEİYYE ile/ve/değil/yerine BİD'AT-I HASENE



-BİD'AT ile HURÂFE



-BİHASEBİL VERASE değil/yerine/= KALITÇILIK NEDENİYLE



-BİLÂD-I AŞERE ile BİLÂD-I ERBAA ile BİLÂDI-I İSNÂ AŞER

( 10 şehir. [İzmir, Eyüp, Kandiye, Halep, Selânik, Sofya, Trabzon, Galata, Kudüs, Lârisa] İLE 4 şehir. [Edirne, Bursa, Şam, Kahire] İLE 12 şehir. [Adana, Erzurum, Bağdat, Beyrut, Diyarbakır, Rusçuk, Bosnasaray, Sivas, Maraş, Trablusgarp, Antep, Çankırı] )


-BİLÂD-I AŞERE ile BİLÂD-I ERBAA ile BİLÂDI-I İSNÂ AŞER

( 10 şehir. [İzmir, Eyüp, Kandiye, Halep, Selânik, Sofya, Trabzon, Galata, Kudüs, Lârisa] İLE 4 şehir. [Edirne, Bursa, Şam, Kahire] İLE 12 şehir. [Adana, Erzurum, Bağdat, Beyrut, Diyarbakır, Rusçuk, Bosnasaray, Sivas, Maraş, Trablusgarp, Antep, Çankırı] )


-BİLÂD-I SELÂSE ile VİLÂYAT-I SELÂSE

( Üç şehir. İLE Üç vilâyet. )


-BİLÂD-I SELÂSE ile VİLÂYAT-I SELÂSE

( * Üsküdar, Galata, Eyüp.
* İstanbul, Edirne, Bursa.
İLE
Selânik, Manastır, Yanya. )


-BİLÂHARE değil/yerine/= SONRADAN/DAHA SONRA/SONRALARI



-BİLÂSEBEP değil/yerine/= NEDENSİZCE



-BİLBEYYİNE değil/yerine/= KANITLIKLA



-BİLDİRGE ile/ve/değil PAYLAŞIM



-BİLDİRME ile/değil/yerine ÇEKME/ÇEKİM(CÂZİBE)



-BİLDİRME ile/ve/değil/yerine/<> ÖNERME



-BİLE değil/yerine/= İLE



-BİLEREK/BİLE BİLE ile İNADINA



-BİLEREK ile BİLE BİLE



-BİLEREK ile BİLE BİLE



-BİLEREK ile BİLE BİLE



-BİLEŞEN ile BİLEŞİK ile BİLEŞİM ile BİLEŞKE

( Fizikte ve dilde. İLE Kimyada, doğada, dilde, felsefede. İLE Kimyada. İLE Fizikte. )


-BİLEŞEN ile BİLEŞİK ile BİLEŞİM ile BİLEŞKE

( Bir bileşke oluşturan kuvvetlerin her biri. | Bileşim yoluyla bir sözcüğün yapısına giren sözcük. [Sivrisinek] İLE Bileşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep. | Kİmyasal tepkimeler sonucunda, iki ya da daha çok öğeden oluşan ve bunlardan bağımsız, fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren özdek/madde. [Su] | Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası. İLE İki ya da daha çok öğenin biraraya gelerek yeni bir öğe oluşturması, terkip. | Bir maddenin, hangi kimyasal türlerden oluştuğun belirleyen verilerin tümü. | Bileşme sonucu oluşan cisim. İLE Bir cisme uygulanan birkaç kuvvetin toplam etkisine eşit olan tek kuvvet. )


-BİLEŞEN ile PARAMETRE



-BİLEŞİK ÇİÇEK DURUMU, KAPİTULUM = EZHÂR-I MÜREKKEBE = CALATHIDE, CAPITULE



-BİLEŞİK ŞEMSİYE/UMBELLA = EZHÂR-I SAYVÂNÎYE-İ MÜREKKEBE = OMBELLE COMPOSÉE



-BİLET ile DAVETİYE



-BİLGE ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜ

( Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. VE/||/<> Kimseden daha iyi olmadığımızı sürekli anımsayabilecek kadar. )


-BİLGE ile/ve İLERİ GELEN



-BİLGİ ve/||/<>/> BİLİM ve/||/<>/> DAYANÇ(SABIR) ve/||/<>/> YETİNME

( Anamal/sermaye. VE/||/<>/> Silah. VE/||/<>/> Giysi. VE/||/<>/> Kazanç. )


-BİLGİ ile/ve/<> BİLME

( Dışarıdan. İLE/VE/<> İçeriden. )


-BİLGİ ile/ve/<> BİLME

( Hem desteklenebilen hem çürütülebilen iki yaklaşım vardır. [İkisinden birini tercih etmek değil ikisinin de aynı anda ve ayrı ayrı etkin olabileceği ve değerlendirilmesi gerektiği üzerinden yaklaşılmalıdır.] 1. Bilginin dışarıdan alınarak edinildiği. [TABULARASA] 2. Dışarıdan almaya gerek olmadan tüm bilgilerin kişide/özde [çekirdek/tohum gibi] bulunduğu. )


-BİLGİ ile/ve DÜŞÜNCE

( Rasyonel akıl. İLE/VE Entellektüel akıl. Amaçlı, evrensel düşünme. )


-BİLGİ ile/ve DÜŞÜNCE

( Geçmişte tutar. İLE/VE Gelecekte tutar, geleceğe yöneliktir. )


-BİLGİ ile/ve DÜŞÜNCE

( Bilgi olmadan fikir olmaz/olmamalıdır. )


-BİLGİ ile/ve/||/<> GÜÇ/İKTİDAR ile/ve/||/<> ÖZNE



-BİLGİÇ ile BİLGİN ile BİLGE

( Bildiğini zannetme, gereksiz/yararsız/yersiz bilgi sahibi olma, zamansız/bağlantısız paylaşma çabası. Bilgi obezi.[Malûmat-füruş/luk] İLE Âlim. Derin ve geniş bilgilere sahip olan. )


-BİLGİÇ ile BİLGİN ile BİLGE

( [Söz(cük)lerin...] Gerçek anlamlarını kullanarak anlaşırlar. İLE Mecaz anlamlarıyla anlaşırlar. İLE Kinâye yoluyla anlaşırlar. )


-BİLGİÇ ile BİLGİN ile BİLGE

( Bilge olmaya cesaret et![Sapere aude!] )


-BİLGİLEN(DİR)ME ile/ve/<> EĞİTİM

( Kanuni Sultan Süleyman döneminde eğitim bütçesi toplam bütçenin dörtte biri kadardı. )


-BİLGİLEN(DİR)ME ile/ve/<> ÖĞREN(/T)İM

( Düşünmeden öğrenmek, yitirilmiş bir emektir. )


-BİLGİLEN(DİR)ME ile/ve/<> ÖĞREN(/T)İM

( Öğrenensiniz, yapansınız, öğretensiniz. )


-BİLGİLENME ile/ve/> AİDİYET



-BİLGİLENME ve ÖZGÜRLÜK



-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Âlim. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Ârif. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Bilge, kendi bilincinde, insan doğasının sezgisel bilgi ve uygulayımsal bilgisini birleştirmiş kişidir. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Bilge kişi yaşamını, bir çiçeğin özünü alıp onun kokusuna ve güzelliğine zarar vermeksizin uçup giden bir arı gibi sürdürür. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Bilge kişi tedbirli, içine kapanık ve ölçülüdür. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Su yolları yapan kişiler, o suları kontrolleri altına alır; marangozlar, ağaçlardan nasıl yararlanacaklarını bilir; bilge kişiler de aynı biçimde kendi zihnini kontrol eder. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Karşılaştığı konuları bir acelecilik içinde değerlendirmeye ve çözümlemeye çalışan kişi, doğruluk yolunda değildir. Bilge kişi, herşeyi acele etmeden huzur içinde düşünür ve değerlendirir. Bu kişi, Gerçek'i korur, Gerçek de onu. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Çok konuşan kişiye değil, huzur içinde korkusuzca konuşan kişiye "Bilge" adı verilir. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( BİLGE: Seni, sana bildiren. )


-BİLGİN ile/ve/değil/<>/> BİLGE

( Bilgin ol ki, kişileri, "büyük" görme. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Bilge ol ki, kişileri, "küçük" görme. )


-BİLHASSA/MAHSUS değil/yerine/= ÖZELLİKLE



-BİLİM DEĞERLERİNDE:
GÖZLEM/VERİ/OLGU ÖBEĞİNDE DESTEKLENME ve/||/<>/> DENEYE DUYARLILIK ve/||/<>/> KURAMA DUYARLILIK ve/||/<>/> MATEMATİKSELLİK ve/||/<>/> YARARLILIK-İŞLEVSELLİK ve/||/<>/> GERÇEKLİĞİ BETİMLEYEBİLME



-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Şey üzerine düşünme. İLE/VE/<> Düşünme üzerine düşünme. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Şeylerin/eşyanın zihinde/akılda oluşan sûreti/bilinci. İLE/VE/<> Bilincin bilinci. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Dış/zahir. İLE/VE/<> İç/bâtın. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Açık-seçik kavramların bilinci[< bilgisi]. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Nesne, olay/olgu ya da durumlara, nesnelerle bakar. İLE/VE/<> Kavramlara, kavramlarla bakar. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( FELSEFE: Varolanı açıklama bilimi. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Uygulayıcı. İLE/VE/<> Sorgulayıcı. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( Süreci araştırmak. İLE/VE/<> Başı, süreci ve sonu araştırmak. )


-BİLİM ile/ve/<> FELSEFE

( [başlangıç] Vardır. İLE/VE/||/<>/>< Yoktur. )


-BİLİM ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> DİN

( Zihnin yürüyüşü. VE/||/<> Aklın yürüyüşü. VE/||/<> Özün/ruhun yürüyüşü. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( İnsan olmayan herşeyden bahseder. İLE/VE/||/<> İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Kişinin varoluşunu anlatır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Varolan. İLE/VE/||/<> Var olması gereken. İLE/VE/||/<> Hayal ettiğini/n gerçekleştir(il)me(si). )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanatın özü, içsel bir deneyimi iletebilmek için dış formları kullanmaktır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanatı olmayan millet, her zaman dilencidir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanat: Mekânı/zamanı iyi kullanmak. | Görüp göstermek. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( MİFTÂHÜ'S-SAÂDE ve MİSBÂHÜ'S-SİYÂDE )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( The essence of art is to use the outer form to convey an inner experience. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanat, dekoltedir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanatın yolu, sanattır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( SANAT: Ben'in, yaratıcı gücünü keşfetmek. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Sanat, bir şeyi, başka bir şey olarak görme çabasıdır. | Başka bir şey olma olanağı tanımaktır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, kimsenin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, olan ile olması gereken arasındaki kavramsal düzendir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, düşüncenin merdiveni ve mirâcıdır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, ekinin/kültürün bilincine varmaktır. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( ya, ya da[0 / I] İLE/VE/||/<> hem, hem de İLE/VE/||/<> hem, hem de | ne, ne de )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( "Öğrenilmiş sanat" olmaz! )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefenin en büyük özelliği, hakikat dışındaki herşeyden uzak tutabilmesidir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, üçlülük üzerinedir/üzerindendir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Felsefe, mantık bilimidir. )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( FELSEFE = MUHABBET'ÜL/İSÂR'ÜL HİKMET )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( BİLİM~FELSEFE~SANAT )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( PHILO SOPHOS:
BİLGELİĞİ SEVMEK değil TANRI'YI SEVMEK )


-BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE

( Her şeyi kaybetmiş sayılmayız. Her şeyi gösteren müziğimizi/sanatımızı kaybetmediğimiz sürece... )


-BİLİMCİ ile/ve/<>/> ÖKE ile/ve/<>/> BİLGER ile/ve/<>/> BİLGEN ile/ve/<>/> BİLMEN ile/ve/<>/> YETİLBEY ile/ve/<>/> BİLİMBEY

( Biliminsanı, akademisyen. İLE/VE/<>/> Doktor. İLE/VE/<>/> Yardımcı doçent. İLE/VE/<>/> Doçent. İLE/VE/<>/> Profesör. İLE/VE/<>/> Dekan. İLE/VE/<>/> Rektör. )


-BİLİMDE ve ADÂLETTE

( Doğrulanabilirlik değil yanlışlanabilirlik esastır. VE Şüpheden, sanık yararlanır. )


-BİLİMSEL BİLDİRİ ile MAKALE



-BİLİMSEL DEVRİM:
KOPERNİK ve/<> BRAHE ve/<> KEPLER ve/<> GALILEO ve/<> NEWTON

( KOPERNİK: "Modern astronominin ilk temsilcisi" DEĞİL Antik evren anlayışının son temsilcisi. )


-BİLİMSEL DEVRİM:
KOPERNİK ve/<> BRAHE ve/<> KEPLER ve/<> GALILEO ve/<> NEWTON

( KEPLER YASALARI (EPITOME | 1618 - 1621) )


-BİLİMTEY = MEDRESE = UNIVERSITY[İng.] = UNIVERSITÉ[Fr.] = UNIVERSITÄT[Alm.] = UNIVERSITÀ[İt.] = UNIVERSIDAD[İsp.]



-BİLİNÇ'TE:
SÖZCÜK ve/<> İMGE

( Bilinç, sözcüklerle imgenin buluşmasıdır. )


-BİLİNÇ ile/ve/<> DENEYİM/TECRÜBE



-BİLİNÇLENME ile/ve KORUNUM/KORUMA



-BİLİNÇLENME ve VAROLUŞ



-BİLİŞME ve/=/<> BULUŞMA



-BİLKUVVE ile/ve BİLFİİL

( DUNAMEIS ile/ve ENERGEIAI )


-BİLME/"BİLEBİLME":
(")UYKUDA(") DA ile/ve/||/<> "HAYVANSAL DÜRTÜLERDE(") DE



-BİLME ve/> ANLAMA ve/> YORUMLAMA

( Yapabilmek. VE/> Varolmak. VE/> ... )


-BİLME ve/> ANLAMA ve/> YORUMLAMA

( ... VE/> Kişiye, tarihe, topluma, kültüre ait herşeye bakarak, kişiden hareketle kişiye/kişilere bakarak kavrama yöntemi. VE/> ... )


-BİLME ve/> ANLAMA ve/> YORUMLAMA

( Bilen kişi, varolanı savunur; cahil kişi, cesur olur. )


-BİLME ile/= EYLEME ile/= SEYİR(TEMÂŞÂ)

( Tanrı'yı seyir = İrfan; - Evren'i seyir = Estetik )


-BİLME ile/ve/||/<>/> ÖRTÜK BİLME/SEZGİ



-BİLMECE ile/ve/değil/yerine/<> BULMACA



-BİLMEK:
FİZİK'TE ile/ve MANTIK'TA

( Nedenleri bilmek. İLE/VE Orta terimi bilmek. )


-BİLMEK:
FİZİK'TE ile/ve MANTIK'TA

( Nedenleri bilmek. İLE/VE Orta terimi bilmek. )


-BİLMEK(İLİM):
DİL ile/ve/||/<> KALP ile/ve/||/<> GÖVDE

( Zikreden. İLE/VE/||/<> Şükreden. İLE/VE/||/<> Sabreden. )


-BİLMEK ve/||/<>/>< MESAFE



-BİLMEME BİLGİSİ = DOCTA IGNORANTIA[Lat.] (SCIO ME NIHIL SCIRE = EN İYİ BİLDİĞİM ŞEY, HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİM)



-BİLMÜZAKERE değil/yerine/= GÖRÜŞLEŞEREK



-BIMANUAL değil/yerine/= İKİ ELLE



-BINOCULAR değil/yerine/= ÇİFT GÖZLE



-BİR AN EVVEL/BİR AN ÖNCE değil/yerine/= KIPICAK



-BİR DE ile HEM DE



-BİR KERE/DE ile BİR ÇIRPIDA



-BİR KEZ DE ile BİR KEZ DAHA



-BİR NEBZE ile/ve/<> NİSPETEN



-BİR ŞEYİ ...:
YAPARKEN ile/değil YAPMADAN ÖNCE



-BİR(1) TANE ile/değil TEK



-BİR ile SADECE



-BİRBİRLERİYLE ile/değil BİRBİRİYLE



-BİRDEN BİRE ile/değil BİRDENBİRE/ANSIZIN/TINGADAK/FÜC'ETEN, Fİ-L-HÂL[Ar.]



-BİRDENBİRE

( FÜC'EH, FÜCÂEH )


-BİRDENBİRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZAMANLA

( Çok az şey. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Çoğu şey. )


-BİREŞİM/TEVHİD:
AMAÇTA ile/ve/||/<> KİMLİKTE ile/ve/||/<> EYLEMDE

( Sıfat. İLE/VE/||/<> Zât. İLE/VE/||/<> Ef'al. )


-BİREŞİM/TEVHİD ve İLKE



-BİREŞİM ile/ve/||/<> DENGE



-BİREYSELLEŞME ile/ve/değil/<> BİREYLEŞME

( Toplumda. İLE/VE/DEĞİL/<> Psikolojide. )


-BİREYSELLEŞME ile/ve/değil/<> BİREYLEŞME

( Bütünden/toplumdan/idealden pay alarak. İLE/VE/DEĞİL/<> Kişide[parçada]. )


-BİRİKTİRME ile/yerine AKIM



-BİRKAÇ SAATLİĞİNE ile/değil BİRKAÇ SAAT İÇİN



-BİRLEŞ(TİR)ME ile/ve/değil/||/<> KAVUŞ(TUR)MA



-BİRLEŞİK PETALLİ KOROLLA, GAMOPETAL KOROLLA, SİNPETAL KOROLLA = TÜVEYC-İ ÂHÂDÎYÜ'L-VARAK = COROLLE MONOPÉTALE, COROLLE GAMOPÉTALE



-BİRLEŞİK SEPALLİ KALİKS, GAMOSEPAL KALİKS, SİNSEPAL KALİKS = KE'S-İ ÂHÂDÎYÜ'L-VARAK = CALYCE MONOSÉPALE, CALICE GAMOSÉPALE



-BİRLEŞİK TÜMCE

( COORDINATE SENTENCE )


-BİRLEŞME



-BİRLEŞME ile/ve BAĞDAŞMA



-BİRLEŞME ve/||/<> ORTAKLAŞMA



-BİRLEŞME ile/ve/> YOĞUNLAŞMA



-BİRLEŞTİRME ve/||/<>/> AYDINLATMA



-BİRLEŞTİRME ile/değil BİRLİK



-BİRLEŞTİRME ile/ve/<> OLUŞTURMA



-BİRLİK:
DİLDE ve/||/<> DÜŞÜNCEDE ve/||/<> İŞTE



-BİRLİK ile/ve CEZBE



-BİRLİKTE ÇÖKME ile BİTİM NOKTASI

( Aslında çözünür olan türlerin, çökmekte olan katının yüzeyinde ya da onunla birlikte sürüklenerek taşınması. İLE Titrasyonda son bir damlanın tepkimeyi tamamladığı, fiziksel değişmelere bakılarak titrasyonun son erdirildiği durum. )


-BİRLİKTE OLMAYALIM!:
SEVMEDİKLERİMİZLE ve/||/<> "UNUTAMADIKLARIMIZLA"



-BİRLİKTE ile/ve BİRLİK'TE



-BİRLİKTE ile/ve/değil KARŞILIKLI



-BİSİKLET ve/<> AİLE



-BİSİKLET ve/<> DENGE



-BİSİKLET ve/<> DİL/ABECE



-BİSİKLET ve/<> EĞLENCE



-BİSİKLET ve/<> GÜLÜMSEME



-BİSİKLET ve/<> HABERLEŞME



-BİSİKLET ve/<> YÜRÜME



-BİSİKLETTE:
AYNA ile/ve RUBLE

( Göbekte/pedalların yanında bulunan büyük vites çark(lar)ı. İLE/VE/<> Arka tekerleğin üzerinde bulunan küçük vites çark(lar)ı. )


-BİT yerine KEHLE



-BİT ile KENE/SAKIRGA/SAKARGA ile MAYT ile GÜVE

( Bilinen, 866 tür kene vardır. )


-BİT ile/ve/değil SİRKE

( ... İLE/VE/DEĞİL Bit yumurtası. )


-BİTEK ile BİTELGE

( Bol ve iyi bitki yetiştiren, verimli toprak. İLE Toprağın bitki yetiştirme gücü. )


-BİTKİ = NEBÂT = PLANTE



-BİTKİBİLİM = BOTANİK = BOTANIQUE



-BİTKİLER:
AVRUPA'NIN TAMAMINDA ile/ve/||/<> TÜRKİYE'DE

( 12.000 tür. ile/ve/||/<> 9.000 tür. )


-BİTKİLER = NEBÂTÂT = BOTANİK = BOTANIQUE



-BİYO-NESNE ile/ve/<> NANO-NESNE



-BİZİM:
GOETHE ve/||/<> YUNUS



-BİZSİ YAPRAK = VARAK-I MIHSAFÎ = FEUILLE SUBULÉE



-BLOKAJ/BLOCKADE değil/yerine/= ENGELLEME, DURDURMA



-BÖBREK AKTARIMINDA:
DEĞİŞTİRME değil EKLEME

( Böbrek aktarımı sırasında sorunlu böbrek, yenisi ile değiştirilmez. Gövdeye üçüncü bir böbrek takılır. )


-BÖBREK AKTARIMINDA:
DEĞİŞTİRME değil EKLEME

( )


-BÖBREKSİ YAPRAK = VARAK-I KİLYEVÎ = FEUILLE OBLONGUE



-BODRUM ile/ve/<> ÇEŞME



-BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA

( Gövdedeki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma oluşmasıdır.
[Belirtileri]
- Soluk almada güçlük.
- Gürültülü, hızlı ve derin solunum.
- Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme.
- Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma.
- Genel sıkıntı hali, yanıtlarda isabetsizlik ve kararsızlık.
- Bayılma. )


-BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA

( [İlk yardım.]
- Boğulma nedeni ortadan kaldırılır.
- Bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir.
- Temel yaşam desteği sağlanır.
- Derhal tıbbî yardım istenir[112]
- Yaşam bulguları izlenir. )


-BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA

( [Suda Boğulmalar]
- Suda boğulmalarda, soluk borusu girişi kasıldığından dolayı, çok az miktarda su, akciğerlere girer.
- Özellikle soğuk havalarda, 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp masajına başlanmalıdır.
- Suya atlama sırasında, genel gövde yaralanması/omurga kırıkları olabileceği öngörülerek, başın, çok fazla geriye itilmemesi gerekmektedir.
- İlk yardımcı yalnız ise 112 aranırken temel yaşam desteğindeki sıralamaya uygun olarak aramalıdır. )


-BOĞUMLU GÖVDE = SÂK-I UCZÎ = TIGE NOUEUSE



-BÖKE

( Kahraman, güçlü kişi. | Ulusal ya da uluslararası bir yarışmada ilk dereceyi alan, birinci olan, şampiyon. )


-BÖLGE ile/ve/<> İÇBÖLGE

( ... İLE/VE/<> Bir limanı, dışalım ve dışsatım etkinlikleri bakımından besleyen, ona çeşitli ulaşım yollarıyla bağlı, dar ya da geniş bölge. )


-BÖLGELERİNE GÖRE ile/ve KONULARINA GÖRE ile/ve TEKNİK YAPILARINA GÖRE ile/ve İCRADA KULLANILIŞ TÜRÜNE GÖRE



-BOLİVYA <> VELLAGRANDE

( Adını, İspanyollar'a karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin önderi olan Simon Bolivar'dan almıştır. <> Bu kasaba, adını, 1967'de, Bolivya dağlarında öldürülen Che Guevara için, yaklaşık 8.000 kişinin yaşadığı Vellagrande'de, ölümünün 30. yılında düzenlediği törenlerle, tüm dünyaya duyurmuş oldu.[Vellagrande sakinleri, evlerinin duvarlarını Che'nin portresi ve "Che yaşıyor!" sözüyle kaplamışlar.] )


-BÖLME/BÖLÜMLEME ile/ve FARKLILAŞTIRMA



-BÖLME ile BÖLÜK



-BÖLME ile/ve BÖLÜMLEME



-BÖLME ile/ve/||/<> PAYLAŞTIRMA



-BOLOMETRE

( Siyah bir nesnenin iletkenliğindeki değişimlerden çok az miktardaki radyasyon enerjisini ölçebilen elektrikli bir aygıt. )


-BOLOMETRE değil/yerine/= IŞINIMÖLÇER



-BÖLÜM ile BÖLME



-BÖLÜMLEME ile/ve/<> KÜMELEME



-BÖLÜMLEME ile/ve SINIFLANDIRMA

( Nesneleri, ilişkilendirdiğimiz belirli amaçlara göre düzenleme. İLE/VE Nesnelerin, kendilerine özgü özellikleri üzerine kurulur. )


-BÖLÜNEBİLME ile/ve BAŞKALIK



-BÖLÜNEBİLME ile/ve BAŞKALIK



-BÖLÜNME ile/ve/<>/değil/yerine AYRIŞMA

( Belirleyici olan, bölünme ya da birleşme değil ayrışmadır. )


-BÖLÜNME ile/ve/<>/değil/yerine AYRIŞMA

( Hücreler, bölündükleri gibi, ayrılarak ve ayrışarak çoğalmaktadır. Daha sonra biraraya gelen bütünlük görüntüsü ise ayrışmışların biraradalığıdır.[Sperm de yumurtaya ulaşarak önce birleşir ve daha sonra ikiye bölünerek ayrılan ve ayrılan her bir hücrenin de ikiye bölünerek ayrışmasıyla ve daha sonra yanyanalığıyla/biraradalığıyla "organ/hayvan/insan" dediğimiz bir bütün oluştururlar. Parmakların arasında da deri/et vardır fakat zamanı gelince hücreler bütünden ayrılarak, parmaklara parmak olma özelliklerini kazandırmış olur.] )


-BÖLÜNME ile DAĞILMA



-BÖLÜNME ile KATLANMA



-BOMBE değil/yerine/= ŞİŞKİNLİK/KABARIKLIK



-BORCUNU ÖDE(YE)MEMEYE:
"BAHANE" değil/yerine/>< ÇARE

( Onursuz kişinin "davranışı". DEĞİL/YERİNE/>< Onurlu kişinin tutumu. )


-BORCUNU/"VERGİNİ":
"ÖDEMEME" ile/değil/yerine ÖDEYEMEME



-BORDERLINE ile BIPOLAR

( )


-BOREAN değil/yerine ÖN-TÜRKÇE



-BORULAR, ODUN BORULARI = EV'İYE = VAISSEAUX



-BORUMSU UZANTI, STİLUS = İSTİTÂLE-İ ÜNBÛBÎYE = PROLONGEMENT TUBULAIRE, STYLE



-BOŞ DÜŞÜNCE ile/ve/<> KÖR TUTUM/DAVRANIŞ



-BOŞ SANDALYE ile/ve/||/<> ÇİFT SANDALYE



-BOŞLUK ile/ve/<> KÜTLE



-BOŞLUK ile/ve/değil/||/<> MESAFE



-BOT ile ÇİZME



-BOTERO'NUN RESİMLERİNDE:
ŞİŞMAN/LIK ile/değil OYLUM/HACİM VERME

( ... İLE/DEĞİL Abartır, büyütür, genişletir. Sanatçının abartılı bakışına/tutumuna işaret eder. )


-BOYKOT ile/ve/<> ZARAR ETTİREREK KARŞILIK VERME



-BÖYLE ve/||/<>/> BU DA VAR
ve/||/<>/>
GİBİ ve/||/<>/> OLABİLİR ve/||/<>/> DEĞİL ve/||/<>/> BİLE DEĞİL

( VARLIK - YOKLUK
[ l - O ]


Herhangi bir şeyden bahsedebilmemizin olanaklılığı ve/ya da tüm koşulları, ancak, varoluşla ve varolanların bilgisi ile başlar/başlatılabilir. Herhangi bir verinin de bir değer ya da nitelikli bilgi olabilmesi için varoluş kaynağına ve ilkesine yönelmiş olma zorunluluğu söz konusudur. Varoluştan bağımsız bir bilgi de söz konusu değildir.

Varolan/bilimi[ontoloji] olmadan, bilgi/bilim[epistemoloji] olmaz!

Varolanların değerinin bilinmesi ve anımsanması ise ancak o durumun, olanağın, nesnenin ya da kişinin kaybında ve/ya da yokluğunda söz konusudur. Fakat yaşamımızdaki, gövdemizdeki ve zihnimizdeki varolanların değerini bilmek içinse sahip olduklarımızın ya da ötelediğimiz ilişkilerin kaybını beklememiz gerekmemektedir.
"El duası olmadan, dil duası olmayacağını" anlayarak ve anımsayarak, bir şeylerin yaşanmasında ya da sahip olunmasında, kaygı duymanın anlamsızlığını da fark etmemizi, zamanında, araç ve olanaklarımız yerindeyken harekete geçmemiz sağlar.
İnsanın, kendini tanıma, gelişme ve gerçekleştirme sürecinde, aile, çevre, okul aracılığıyla edindiği eğitim ve öğrenim aşamaları bulunmaktadır. Bu süreçteki tüm bilgi, kayıt ve deneyimlerimizi, ekmek/sandöviç arası malzemesine benzetip, tüm bu süreç boyunca, bu malzemenin, yani bilgi ve deneyimlerimizin etrafında olmazsa olmazlarımız bulunmaktadır.
Bu olmazsa olmazlarımızın, kullanılagelenleri olarak en değerli ve öncelikli olanı, Sağlık ve Özgürlük'tür. İkinci sırada, Zaman ve Enerji'mizdir. Üçüncü sırada da, Bilgi ve Farkındalık'tır.
Uygulanagelenleri olarak, en değerli ve öncelikli olanı, Doğa ve Doğallık, ikinci sırada, Uyum ve Bütünlük'tür. Üçüncü sırada da, Gelişim ve Değişim'dir.

Bunların hepsinin temelinde, kaynağında, kökeninde ise
KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ
bulunmaktadır.

Büyük çoğunluk için yaşamın tamamı, bu dönemle sınırlı kalmış, bilgi ve (b)ilim süreci olarak, az ya da çok bilgi, kayıt, yorum ve deneyimle tamamlanmış ya da tamamlanacak olmasının yanı sıra, bu süreci aşmak isteyenler için bir sonraki ve üst aşaması/dönemi olan, (d)olgun insan olma ve kendini gerçekleştirmek üzere, bilgelik(irfan/hikmet) ile sürdürme bilincine ve dönemine girilir.

Bilgi ve bilim bilinci ve dönemi, dört şeyi bilme süreci içinde devam eder. Bir şeyin, içini ve dışını, öncesini ve sonrasını [zâhir, bâtın, evvel, âhir] bilmekle tanımlanır. Bilgelik dönemi ise bu dörde ek olarak, iki şeyi daha bilmekle, bilinen her bir şeyin, zaman ve zeminini bilmekle ve İlm-i Siyâset ile gerçekleşir.
[ İlim ile İrfan arasındaki FaRkLaR için...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/7688 ]


Bu, dönemsel deneyimlerin ve donanımların temelinde, içinde ve/ya da dışında, paralelinde, ötesinde düşünülmeye ve yaşanmaya çalışıldığında ise ortada, ancak tek bir bilgi ve bilinç söz konusudur. VAR(OLAN) Bilinci ve Deneyimi.

Varolan[mevcud] bilinci, iki ve dört kavramdan oluşan düşünce, bakış, algılama, yorumlama, değerlendirme sürecinde bulunarak, bilinç ve yoğunlaşma isteğine göre değişmek üzere belirlenen ilk iki [Böyle ve Bu da var] ve sonraki dört sözcük/kavram [... gibi. | ... olabilir. | ... değil. | ... bile değil.] aracılığıyla, yaklaşık 3 ilâ 6'şar aylık sürede ve süreçte gerçekleşebileşecek işler kadar, ayrı ayrı çalışılarak gerçekleşebilir.

Zihnin, bu bilince alışması ve yeniden yapılandırılması için 3 ilâ 6 boyunca, gördüğümüz tüm nesnelere ve kişilere, tüm olaylara; duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz tüm olgu ve kavramlara, sadece, "Böyle" gözlüğü takılarak, Böyle'nin yanına, önüne, ardına, başka hiçbir düşünce, bilgi, sözcük yanaştırılmadan düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir. Çalışılan "Böyle" sözcüğü ve döneminden sonra, yine herşeye, sadece, "Bu da var" gözlüğü takılarak bakılması, düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir.

Bu çalışmalar sonrasında ise dört kavrama daha geçilebilecektir. Öncelikle, gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz her bir şey, kişi, durum, süreç, imge, simge, kavram ya da ad/etiketin yanına, sadece, "... gibi." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Sonrasında ise yine aynı koşullar ve süreyle, "... olabilir." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Bu iki sözcükten sonra yine aynı koşullar ve süreyle fakat daha farklı bir zihin oluşturabilecek olan değilleme sürecinde, herşeyin yanına/sonuna "... değil." gözlüğü takılarak bakılacaktır. Bu sürecin dengelenmesi içinse dördüncü kavram olan "... bile değil." gözlüğü takılarak çalışılacaktır.

Varoluş bilincinin kapsayıcılığının yanı sıra, yetersizliği ya da sınırlılığı da söz konusudur. İşleyişi, "ya, ya da" "0 l" "mantığı/algısı" ya da "Newton Fiziği" ile düşünülebilen varoluş bilinci, doğa, fizik, matematik ve laboratuvarda geçerlidir.

OLuş bilincinde ise bir şeyin, ne ve ne kadar olduğundan çok ve ötesinde, şu/bu/o koşulda/biçimde olabilmesinin yanı sıra, hem belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmakla birlikte, hem de belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmayarak, ne belirli, ne de belirsiz bir koşul, zaman ve zeminde de bulunmadığı bilgisi ile "hem, hem de | ne, ne de" "mantığı/algısı" ya da "Kuvantum Mekaniği" ile tanımlanmaktadır. Bu bilinçte, sadece, "OLmak, OLan ya da OLuş" söz konusudur.

Tüm varoluşun, insanın, bilincin, süreçlerin ve sonuçların, herşeyin karşısında, Yokluk [O] alanı ve durumu söz konusudur. Dolayısıyla, herşeyin başında ve sonunda, yokluğu düşünmek, yok olmayı, bulun(a)mamayı, göz önünde tutmak durumundayızdır. Fakat bu bilgi ve bilinçle de bunu bilmenin ötesine geçmek zorunda olduğumuzdan dolayı, yokluğu da hem bilip, hem gözardı edebilecek kadarıyla "yok etmek", ne tek bilgi, ne de tüm bilgi ya da gerçeklik olarak kabul etmek isabetli olmayacağından dolayı, yok'un, yokluk ile ilişkisini, kendiyle sağlayamayacağımızdan dolayı da burada, elimizde kalan ve kullanılabilecek tek bilgi, "bile değil" kavramı ve sözcüğüdür. "Bile değil" bile olsa, onu kullanıyor olmak da bir varoluş alanı ve durumu oluşturacağından dolayı, "bile değil"i de "bile değil" ile devam ettirmek, bunları da yine ancak tekrar "bile değil" ile devam ettirmek ve sonsuza kadar, azalarak ve küçülerek, yok olarak gidebilecek tek kavram olan "bile değil", devam ettirilerek ve doğada, durabilerek; insanda ise susabilerek, tüm "süreç ve sonuç", "algı", "yorum", "kavramsallık", "ilkesellik", "evrensellik", "birlik" ve "bütünlük" deneyimlenir.
[Durmayabilmek ve susmayabilmek ise hâlâ insana özgülüğüyle ve ayrıcalığıyla, düşündüğünü düşünebilen, kuvantumsal ve sabit olmayan bir bilinç olmasından dolayı, insanın, zihninde, dilinde ve elinde olmaya, kısır döngü ya da nereye doğru ilerlediği bilinemeyecek eliptik bir döngü şeklinde devam eder durur.]


YOK(LUK)
[ xOx ] [ bile değil ]>[ bile değil ]>[ bile değil ] >[ bile değil ] >[ bile değil ]>[ bile değil ] ~ ]
^
|
|
OL(UŞ)[ hem O[yok] l[var] , hem de l[var] O[yok] ve ne O[yok] , ne de l[var] "mantığı/algısı" ]
( Şu/bu/o, şöyle/böyle/öyle, şu/bu/o kadar, şu/bu/o zamanda, zeminde, koşulda/biçimde, sınırlan(dır)madan ve çerçevelen(dir)meden,
herhangi bir şey(le) olmadan ve olmayan!
Sadece OLMAK, OLAN ya da OLUŞ! )
^
|
|
VAR(OLAN)
[ ya O ya da l "mantığı/algısı"]
[- BÖYLE | BU DA VAR ]
||/>
[ ... GİBİ >
... OLABİLİR >
... DEĞİL >
... BİLE DEĞİL ]

------------------------------------------------
(D)OLGUN/KÂMİL İNSAN
S~ KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ~S
[OLGUNLUK/KEMÂL]

--------------------------------------
^
|
|

İNSAN
| KENDİNİ TANIMA SÜRECİ |
(GELİŞİM)


-------------------------------------
[OLMAZSA OLMAZLAR]

[Kullanılagelenler]

1.) SAĞLIKÖZGÜRLÜK

2.) ZAMAN ve ENERJİ

3.) BİLGİ ve FARKINDALIK

----------------------------------
| TÜM BİLGİ ve DENEYİMLER |
----------------------------------
[Uygulanagelenler]

1.) DOĞA ve DOĞALLIK

2.) UYUM ve BÜTÜNLÜK

3.) GELİŞİM ve DEĞİŞİM
-------------------------------------------------
|KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ|
-------------------------------------------------
)


-BÖYLE ve/||/<>/> BU DA VAR
ve/||/<>/>
GİBİ ve/||/<>/> OLABİLİR ve/||/<>/> DEĞİL ve/||/<>/> BİLE DEĞİL

( Sigorta Sözcükler/Kavramlar İLE/VE/||/<>/> Varoluşsal Sözcükler/Kavramlar )


-BÖYLECE ile BÖYLELİKLE

( Tam böyle, bu biçimde. | Sonunda, böylelikle. İLE Bu yolda yürüyerek, sonunda. )


-BOYUNCUK, STİLUS = İBRE = STYLE



-BOYUNDURUK ile/ve/||/<> CENDERE



-BOZMA değil/yerine/>< DÜZELTME



-BOZULMA/TAGAYYÜR[Ar. < GAYR] ile/ve/değil ÇÜRÜME



-BOZULMA ile/ve/||/<>/> ÇÜRÜME ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME ile/ve/||/<>/> PARÇALANMA ile/ve/||/<>/> DAĞILMA



-BP/BLOOD PRESSURE değil/yerine/= KAN BASINCI



-BPM/BEAT PER MINUTE değil/yerine/= DAKİKA VURU SAYISI (KALP)



-BRAND vs. MAKE



-BRANŞ/ŞUBE değil/yerine/= DAL/KOL/DALKOL



-BREAK vs. BRAKE

( Ara (vermek). İLE Fren (yapmak). )


-BREATH vs. BREATHE



-BRÖVE değil/yerine/= UZBELGE



-BU ile/ve BÖYLE



-BUĞDAY ile GÖCE

( ... İLE Dövülmüş, kabuksuz buğday. Tarhana, bulgur yapmak için kullanılan, kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday. )


-BUHARÎ'DE:
YUNUNİYE ile



-BUHARLAŞMA ile LÂTİFLEŞME



-BUHTE ile HECÎN

( Çift hörgüçlü deve. İLE Çift hörgüçlü ve çok hızlı koşan cins deve. | Tek hörgüçlü deve. )


-BUHTE ile HECÎN

( Develer hörgüçlerinde su değil, yağ depolar. Suyun depolandığı yer gövdeleridir, özellikle de kan dolaşım sistemleridir. )


-BUHTE ile HECÎN

( Develer, gövde ağırlıklarının %40'ını kaybedene kadar su kaybından zarar görmezler ve su içmeden 7 gün boyunca yaşayabilirler. İçtiklerinde bir kerede 225 litre kadar içerler. )


-BUHTE ile HECÎN

( Develer kızdıklarında, deve bakıcısı deveyi sakinleştirmek için ceketini deveye verir. Deve, elbisenin üzerinde tepinir, ısırır, parçalara ayırır. Kızgınlığı geçtiğinde bakıcısı ile tekrar uyum içinde yaşayabilirler. )


-BUHTE ile HECÎN

( Gebelik süreleri 345-375 gündür. İLE ... )


-BUHTE ile HECÎN

( Deve, kini simgeler. )


-BUHTE ile HECÎN

( Develerin gözlerini kuma karşı koruyan tam üç katlı bir göz kapakları vardır. )


-BUHTE ile HECÎN

( Çok hızlı giden atı, deve geçer. )


-BUHTE ile HECÎN

( VESÎC[Ar.]: Hızlı yürüyen deve. )


-BUHTE ile HECÎN

( MENHÛS[Ar.]: Kuyruğunun yanları uyuz olan deve. )


-BUHTE ile HECÎN

( BAHBAHA[Ar.]: Develerin çıkardığı ses, kükreme. )


-BUHTE ile HECÎN

( NEHEM[Ar.]: Deve homurtusu. )


-BUHTE ile HECÎN

( BEVÂNÎ[Ar.]: Deve ayakları. )


-BUHTE ile HECÎN

( İBLÂN[Ar.]: İki sürü deve. )


-BUHTE ile HECÎN

( EBÛ EYYÛB: Deve. )


-BUHTE ile HECÎN

( KUSVÂ/KASVÂ: Hz. Muhammed'i taşıyan deve. )


-BUHTE ile HECÎN

( ŞİKÂL[Ar.]: Devenin ayağının bağlandığı ip, bukağı, köstek; el ve ayak zinciri. | Devenin palanını bağlayan ip. )


-BUHTE ile HECÎN

( Deve ile Hecin )


-BÜK(ÜL)ME ile BURK(UL)MA



-BUKLE değil KUPLE[İng. < COUPLE] [bunların yerine ÇİFT/BEYİT]



-BULUNÇ/VİCDAN[Ar.]:
DIŞARIDA ile/değil/yerine/>< İÇERİDE

( İlâh. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ölçü. )


-BULUNDURMA ile BİRİKTİRME



-BULUŞMAK:
NESNE(SİN)DE ile NESİNDE/NEDENİNDE



-BÜNYE değil/yerine/= İÇYAPI



-BURÇ değil GENELLEME

( Kişileri, burçlarına göre ayırmak ve tanımlamak, ciddi bir karşılığı bulunmayan, gerçekliklerden, yaşamın ayrıntılarından ve/ya da kendinden kaçışlara hizmet eden genellemelerdir. )


-BURÇAK ile HÜRLE

( ... İLE Bir cins burçak. )


-BÜREYDE

( SERİNLİK )


-BURUN/ZİRVE ile KEREMPE

( ... İLE Denize doğru uzanan taşlık burun. | Dağın en yüksek yeri. )


-BÜRÜNME ve/<>/> GÖRÜNME



-BÜRÜNME ile/ve/değil/yerine ÖRTÜNME



-BÜRÜNME ile/ve/||/<> SARINMA



-BÛSE ile ÖPÜCÜK



-BÛSE değil/yerine/= ÖPÜCÜK/ÖPÜŞ



-BUSINESS LIFE vs. PRIVATE LIFE



-BÜŞRÂ, MÜJDE değil/yerine/= SEVİNÇLİ HABER



-BÜST ve/<> ANIT-KİTÂBE

( Şili'nin başkenti Santiago'da da,
bir ATATÜRK anıt-kitabesi vardır.

ATA'mızın anıtı, Las Condes Belediyesi tarafından dikilmiş ve
Apaquindo Caddesi'nde yer alıyor.
Anıt, 3 - 3.5 m. yüksekliğindeki bir duvar üzerinde bulunan
ATATÜRK büstü ve yanındaki ay-yıldızdan oluşuyor.

Anıt üzerindeki kitabenin çevirisi...

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu,
Vatanının fedâkâr ve sadık hizmetkârı,
Benzeri olmayan kahraman,
İnsanlık idealinin canlı timsali.

Tüm hayatını, Türk milletine vakfetmiş,
Milletine, kendi ruhunun ateşini vermiştir.

Anısı, milletinin ruhunu ateşli tutan,
Sönmez bir meşale olarak yaşamaktadır. )


-BÜST ile HERME



-BUSTIR DOZ/BOOSTER DOSE değil/yerine/= PEKİŞTİRME DOZU



-BÜTÇE ile/ve BÜTÇELENDİRME



-BUTOMANCEAE = KÜLÂNÎYE



-BUTON değil/yerine/= DÜĞME



-BÜTÜNLENME ile/ve/||/<> TAMAMLANMA



-BÜTÜNLENME ile/ve/||/<> TAMLANMA



-BÜTÜNLEŞME ile BÜTÜNLENME



-BÜTÜNLEŞME ile/ve FARKLILAŞMA



-BÜTÜNLÜK ile ESRİME

( ... İLE Esrime, duyulur olanlardan, bir başka deyişle tikel şeylerden başlayıp derece derece iç algıya ve iç algıdan da geçip bir an için bile olsa yokluğa dalmak, aslına kavuşmak demektir. )


-BÜTÜNSELLEŞTİRME ile İNDİRGEME



-BÜVELEK/EĞRİLCE ile CIZSİNEĞİ

( ... İLE Bir tür büvelek. )


-BUY vs. PURCHASE



-BÜYÜK PATLAMA ve/||/<>/> SİMETRİ KIRILMASI ve/||/<>/> KÜTLE



-BÜYÜK SELÇUKLU YÖNETİMİ'NDE

( * VEZİR(SAHİB) / BAŞBAKAN
(ULEM KÖKENLİ, BÜROKRAT GİBİ VE GENELLİKLE İRAN'LI, BÜTÇENİN %10'UNU ALIRDI)

* DİVÂN-I A'LÂ / BAKANLAR KURULU

* DİVÂN-I İSTÎFÂ / MÂLİYE BAKANLIĞI
MÜSTEVFÎ / MÂLİYE BAKANI

* DİVÂN-I İŞRÂF - SAYIŞTAY
MÜŞRİF

* DİVÂN-I ÂRZ - SAVUNMA BAKANLIĞI
ÂRIZ - SAVUNMA BAKANI

DİVÂN-I İNŞÂ VE TUĞRA / DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
MÜNŞÎ/TUĞRÂÎ - KÂTİPLER/DEBÎR

İNŞÂ: YAZIŞMA/DİPLOMASİ
----------
ATABEG - LALA/LIK (DAR ANLAMDA) (DİVAN'A KATILIRDI)
NÂİBU'S-SALTANA / SULTAN VEKİLİ
( TÜRKİYE SELÇUKLULARI'NDA )


-BÜYÜLTME

( AUGMENTATIVE )


-BÜYÜME ile/ve/değil ÇOĞALMA



-BÜYÜME ile ÇOĞALMA



-BÜYÜME ile/ve/<> GELİŞME



-BÜYÜME ile/ve/değil/||/<> GENLEŞME



-BÜZ(ÜL)ME ile/ve/||/<> BURK(UL)MA



-BUZ ile/ve/||/<> KÖREŞE

( ... İLE/VE/||/<> Yerdeki karın yüzünde buz tutmuş olan tabaka. )


-BUZAĞI ile/<>/> DANA ile/<>/> TOSUN ile/<>/> BOĞA/KELE

( Yeni doğmuş, ana sütüyle beslenen sığır yavrusu. İLE/<>/> İneğin, sütten kesildikten sonra 15 aylığa kadar olan yavrusu. İLE/<>/> Danalıktan yeni çıkmış 15 - 24 ay arasındaki genç boğa. | [mecaz] Sağlıklı, tıknaz delikanlı. İLE/<>/> 2 yaş ve üzeri erkek boğa/sığır. )


-c.[Lat. < CUM] değil/yerine/= İLE



-CADDE değil/yerine/= ANAYOL



-ÇAĞRIŞTIRMA ile/ve/<> DÜŞÜNDÜRME



-CAHİLLİKTE ile/değil/yerine/></> BİLGELİKTE

( Bilgisizlik/deneyimsizlik, bir yerlere düşürür ya da "çıkarır/taşır". İLE/DEĞİL/YERİNE/> Varolmak, tek başına ve sürekli olarak yeterlidir. )


-CAHİLLİKTE ile/değil/yerine/></> BİLGELİKTE

( [Gösterge] Kavrayamadığın şeyin "doğruluğuna inanmak". İLE/DEĞİL/YERİNE/> Kavrayamadığı şeyin cahili olduğunu bilmek. )


-CAHİLLİKTE ile/değil/yerine/></> BİLGELİKTE

( Kin çoğalır. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Sevgi çoğalır. )


-CAİZE

( Lâyık olana vermek. )


-CAJOLE vs. CANVASS vs. COAX vs. CONVINCE vs. PERSUADE vs. WHEEDLE



-ÇAKIŞ(TIR)MA ile/ve/değil/||/<>/< ÖRTÜŞ(TÜR)ME



-ÇALIŞMALARI:
YOĞUNLAŞTIRMA ile/ve DERİNLEŞTİRME



-ÇALKANTI ile GULGULE



-ÇALMA ile/değil ÖYKÜNME



-CAMİ ile/ve/değil/||/<>/= KÜLLİYE



-CAMİA/ZÜMRE değil/yerine/= KESİM/TOPLULUK



-ÇAN BİÇİMİNDE/ÇANSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CERESÎ = COROLLE CAMPANULÉE



-ÇANAK, KALİKS = KE'S = CALICE



-CANCEL/DELAY vs. POSTPONE



-CANLILAR SINIFLANDIRMASI'NDA:
EUBACTERIA ve ARCHAEBACTERIA ve ARCHAEZOA ve PROTISTA ve CHROMISTA ve FUNGI ve PLANTAE ve ANIMALIA



-ÇANSI KALİKS, ÇAN BİÇİMİNDE KALİKS = KE'S-İ CERESÎ = CALICE CAMPANULÉ



-ÇAP ile/ve ÇEVRE



-caps. amyl.[Lat. < CAPSULA AMYLACEA] değil/yerine/= KAŞE



-ÇAR ile ÇARİÇE ile ÇAREVİÇ[< Rusça < Lat.]

( Rus imparatorlarına ve Bulgar krallarına verilen san. İLE Çarın karısına ya da kadın Çar'a verilen san. İLE Çar'ın oğlu. )


-ÇARDAK ile KAMERİYE

( ... İLE Bahçelerde yazın oturulmak için yapılan, kafes biçiminde, kubbeli, üstü yeşilliklerle sarılan süslü çardak. )


-ÇARE değil/yerine/= ÇÖZGE



-ÇARE değil/yerine/= UMAR



-CARİ[Ar.] değil/yerine/= GEÇERLİ/YÜRÜRLÜKTE



-CAROTENE

( Karotin, A vitaminin ana maddesi. )


-ÇARŞAF ile YELDİRME

( ... İLE Kadınların, çarşaf yerine kullandığı, başörtüsü ile birlikte giyilen hafif üstlük. )


-CÂRÛ/CÂRUB[Fars.] değil/yerine/= SÜPÜRGE



-CARYOPHYLLACEAE = KARANFİLÎYE



-ÇATAL ÇEŞME

( Bâbıâli'dedir. )


-ÇATAL ÇEŞME ile/ve ÇATAL ÇEŞME

( Bâbıâli'de, Molla Çelebi Sokağı'nda, cami karşısında. [1881] İLE/VE Bağdat Caddesi'nde. [1767][1947'de yeri kaydırılmıştır] )


-ÇATIŞMA ile/değil ÇEKİŞTİRME



-ÇATIŞMA ile/ve/<> DİDİŞME



-ÇATIŞMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KESİŞME



-çatışma ile/ve/||/<>/> çekişme



-CAYAMBE ile/ve SARA URCU ile/ve ANTISANA ile/ve COTUPAXI ile/ve CHIMBARAZI ile/ve TUNGURAHU ile/ve EL ATAR ile/ve SANGAY

( Yanardağlar ülkesi Ekvador'da bulunan etkin yanardağlar. )


-ÇAYIR MANTARI ile HOROZ MANTARI ile KAV MANTARI ile KEÇİ MANTARI/AK MANTAR ile KUZU MANTARI ile YER MANTARI/KEME/KARAKEME/DOMALAN[Lat. TUBER MELANOSPORUM] KARA KEME

( KAV MANTARI: Bazitli mantarlardan, ağaçların gövdesinde ya da dallarında yetişen ve kurusu kav olarak kullanılan bitki.[Lat. FOMES FOMENTARIUS] )


-CAZİBE değil/yerine/= ÇEKİCİLİK/ALIM/ALIMLILIK/ALBENİ



-CÂZİBE ile NÂMİYE ile HASSÂSE ile MÜDRİKE



-CEB(İ)R[Ar.] değil/yerine/= ZOR, ZORLAMA | DÜZELTME, TAMİR ETME



-CEBR-ÜL es-SÂM:
MATEMATİKTE ile/ve/<> MANTIKTA ile/ve/<> ŞİİRDE

( İrrasyonel [sonu olmayan, aşkın] sayı. İLE/VE/<> Açmaz/çıkmaz[paradoks]. İLE/VE/<> Aşk. )


-CEBR-ÜL es-SÂM:
MATEMATİKTE ile/ve/<> MANTIKTA ile/ve/<> ŞİİRDE

( CEBR: Kök/köken. | SÂM: Duymak/işitmek. )


-CEBREN değil/yerine/= GÜCERLE



-CEBRÎ İCRA değil/yerine/= GÜCERLE TÜZRE



-CEBRİYE ile KADERİYE



-ÇEKİM / ÇEKİM KUVVETİ ile/||/<> ÇEKİM KÜTLESİ / KÜTLE

( Nesnelerin çekim(gravitasyon), elektrik, manyetik ve nükleer nitelikli güçlerle birbirini çekmesi. )


-ÇEKİNCE ile SAKINCA



-ÇEKİNCE ile/değil/yerine SAYGI



-ÇEKİNCE ile SIKINTI



-ÇEKİNME ile EMPATİ



-ÇEKİRGE ile BASIK ÇEKİRGE

( ... İLE Düzkanatlılar (Orthoptera) takımının cüce çekirgeler (Tetrigidae) ailesinde yer alan, erginleri 15-16 mm boyunda, kahverengi, ergin ve nimfleri çeşitli bitki türlerinde beslenen böcek türü. )


-ÇEKİRGE ile BOZKIR KARAÇEKİRGESİ

( ... İLE Düzkanatlılar (Orthoptera) takımının karaçekirgeler (Gryllidae) ailesinde yer alan, erginleri 12-20 mm boyunda, siyah renkli, ergin ve nimfleri sebzeler, mısır, şekerpancarı gibi bitkilerle beslenerek zarara yol açan böcek türü. )


-ÇEKİRGE ile BÜRKAN/BİRKAN[Ar.]



-ÇEKİRGE ile CADI ÇEKİRGESİ

( ... İLE Dünyanın, en uzun böceğidir. [25 cm.] )


-ÇEKİRGE ile CIRCIR BÖCEĞİ / CIRLAK

( Çekirgenin kulakları, dizlerinde bulunmaktadır. )


-ÇEKİRGE ile JAPON YAPRAK ÇEKİRGESİ

( Ayrıntılarını okuyabilmeniz için burayı tıklayınız... )


-ÇEKİRGE ile KIR ÇEKİRGESİ



-ÇEKİŞME ile ÇELİŞME



-ÇEKİŞME değil/yerine/>< UYUM



-ÇEKME ile/||/<> ÇEKME DEĞERİ ile/||/<> ÇEKME DİRENCİ / ÇEKME SINIRI

( Bir elektronik sinyal üreteci, bağımsız sinyal üreten başka bir devreyle çiftlenim yaptığında ilk üreteç frekansının bağımsız üreteç frekansına doğru değişme eğilimi göstermesi. İki frekans arasındaki fark küçükse bu eğilim çok güçlüdür. İLE/||/<> Yük empedansı yansıma kat sayısının fazı 360 derece değişliğinde bir sinyal üretecinin frekansının uc değerleri arasında ısıl etkiler dışında oluşan fark. [Bu yansıma kat sayısının mutlak değeri 0.20'dir.] İLE/||/<> Bir nesnenin kopuncaya kadar dayanabildiği, birim kesiti başına düşen çekme gücüyle ölçülen zorlanma. )


-ÇEKMECE ile PEŞTAHTA[Fars.]

( ... İLE İş masası gibi kullanılan çekmece. | Sarrafların, üzerinde para saydıkları tahta. )


-ÇEKTİRİ ile/= ÇEKTİRME

( Yelkenleri olmakla birlikte, kürekle de yol alan, eskiden kullanılmış olan gemi. İLE/= Çekme eylemini yaptırmak. | Büyük, yelken kayığı. )


-ÇELME ile ÇELGİ

( Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek. | Düşürme. | Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma. | Örtünüp iki ucunu bağlamak. Arkadan, hafifçe bağlanan başörtüsü. | Bir şeyin kenarını, verev ya da çapraz kesmek, çalmak. | Düşüncenin/sözün, birbirini tutmaması, birbirine ters düşmesi. İLE Çene altından bağlanan başörtüsü. )


-ÇEMBER/ÇENBER[Fars.] değil/yerine/= DÖNGE



-ÇEMBER ile DAİRE

( ... İLE Bir noktaya eşit uzaklıktaki noktaların toplamı. )


-ÇENE ile ÇÂH-I ZENAHDÂN[Fars.]

( Çene çukuru. )


-ÇENE ile GABGAB/SAKAK

( Çene altı, gıdı. )


-CENK/NÂME ile/değil ÇENG/NÂME



-CENNET'TEN:
"KOVULMA" değil İNDİRİLME



-CENTER/CENTRE vs. MIDDLE



-ÇEPEÇEVRE



-CEPHE ile/ve/||/<> MANZARA



-CERBEZE ile/ve/||/<>/> CEZBE

( Güzel konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. İLE Bir duygu ya da bir inanışın etkisiyle ölçüsüzce coşup kendinden geçme. | Çekilme, çekim. )


-ÇERÇEVE ile DÖNGÜ



-ÇERÇEVE ile/ve EREK



-ÇERÇEVE ile GERGEF[Fars.]

( ... İLE Üzerine kumaş gerilerek, nakış işlemeye yarayan, çoğunlukla dikdörtgen biçiminde olan çerçeve. )


-ÇERÇEVE ile KASNAK



-ÇERÇEVE ile SÖVE/SÖĞE ile SÖVE[Fr. SEUIL]

( ... İLE Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. | Eşik. | Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar. İLE Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları. )


-ÇERÇEVE ile/ve/değil/||/<> ÜST SINIR



-ÇERÇEVE ile/ve/<> YÖRÜNGE



-ÇERÇEVELENDİRME ve/||/<>/> TANITILABİLİRLİK



-ÇERGE = ÇADIR HAMAM



-CESET/CESED ile/ve/değil/||/<>/> CENÂZE

( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İnsan için. )


-CESET/NAAŞ[Ar.] değil/yerine/= ÖLÜYİN/GÖVRE



-ÇEŞİTLENME/DEĞİŞKE ile/ve/||/<> ÇEVİRİ



-ÇEŞİTLENME ve/<> VAHDET



-ÇEŞME ile MUSLUK/BURMA

( )


-ÇEŞME ile/değil/< ŞADIRVAN/ŞÂDURVÂN[< Fars. ŞÂDÂB-I REVÂN: Akıcı, çok su. (REVÂN: Akıcı.)]

( ... İLE/DEĞİL Daha çok cami avlularında bulunan, etrafı çok musluklu duvarla çevrili su haznesi. )


-ÇEŞME ile/ve SEBİL



-ÇETERE değil ÇETELE

( Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. | Esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı. )


-CETVEL/LİSTE değil/yerine/= DİZELGE



-CETVEL değil/yerine/= ÇİZELGE



-ÇEVİRİ AMAÇLI METİNDE:
ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> YORUMLAMA



-ÇEVİRİ:
SPONTANE değil SİMULTANE



-ÇEVİRİ ile/değil ÇEVİRME



-ÇEVİRİ ile/ve/yerine TÜRKÇELEŞTİRME



-CEVİZ/BADEM ve/<> ÇİĞE

( ... VE/<> Ceviz ya da badem içi. )


-CEVİZ ile ÇİĞE

( Ceviziçi. )


-ÇEVRE ile/ve/<> ÇEPER



-ÇEVRE ile/ve ÇERÇEVE



-ÇEVRE ile ETRAF



-ÇEVRE = MUHİT[Ar. < HAVT] = ENVIRONMENT[İng.] = MILIEU[Fr.] = MITTEL, MILIEU[Alm.] = MEDIO AMBIENTE[İsp.]



-ÇEVREL ÇİÇEK DURUMU, VERTİSİLASTER = EZHÂR-I HALKAVÎYE = VERTICILLE



-ÇEVRİNME ile ÇEVRİNTİ

( ... İLE Bir şeyin, kendi ekseni çevresinde, sürekli dönmesi. | Su ve hava çevrisi. | Çeşitli tahıl karışımı. )


-CEZ' ile CEZ/CEZÎRE

( Ağaç kökü. İLE Ada. )


-CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve İCRÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA ile/ve CEZÂ USÛLÜNDE ile/ve DÜŞMAN CEZÂ TÜZESİNDE/HUKUKUNDA

( Güneşin batmasından bir saat sonra başlar ve güneşin doğmasından bir saat öncesine kadar devam eder. [TCK 502] İLE/VE Güneşin batmasından doğmasına kadar süren zaman. [İc. İf. K. 51] İLE/VE Nisan ayı başından 30 Eylül'e kadar saat 21.00'den sabahın 04.00'üne; 01 Ekim'den 31 Mart'a kadar saat 21.00'den sabahın 06.00'sına kadar devam eden süre. [CMUK 96] )


-CEZA değil ERİŞEMEME



-CEZBE/CAZİBE ile/ve TAHRİK



-CEZBE ve/<> HİZMET



-CHANCE vs./and HOPE



-CHANGE ve/||/<>/> CHANCE

( Değişim. VE/||/<>/> Kazanma olanakları/olasılıkları. )


-CHARLES DARWIN ve/<>/> ALFRED RUSSELL WALLACE

( 12 Şubat 1809 - 19 Nisan 1882 ve/<> 08 Ocak 1823 - 07 Kasım 1913 )


-CHECK and BALANCE



-CHECKING vs. COMPARE



-CHOKE vs. DROWN vs. STRANGLE vs. SUFFOCATE



-ÇİÇEĞİN ESAS ÖRGENLERİ, ERKEK VE DİŞİ ÖRGENLER = ÂLÂT-I ASLÎYE-İ ZEHRÎYE = ORGANES ESSENTIELS DE LA FLEUR



-ÇİÇEĞİN ORTASI = MERKEZ-İ ZEHRE = CENTRE DE LA FLEUR



-ÇİÇEK DURUMU = EVZA'-İ EZHÂR = INFLORESCENCE



-ÇİÇEK DURUMU = KEYFİYET-İ VAZ-I EZHÂR = INFLORESCENCE



-ÇİÇEK ÖRTÜSÜ, PERİANT = GILÂF-I ZEHRE = PERIANTHE



-ÇİÇEK SAPI = ZENEB-İ ZEHRE = PÉDONCULE, PÉDICELLE



-ÇİÇEK TABLASI (BİLEŞİKGİLLERDE) = HÂMİL-İ ÂMM = RÉCEPTACLE



-ÇİÇEK TABLASI, RESEPTAKULUM = HÂMİL-İ ZEHRE = RÉCEPTACLE



-ÇİÇEK = ZEHRE = FLEUR



-ÇİÇEKLENME = TEZEHHÜR = FLORAISON



-ÇİÇEKLENME = TEZEHHÜR = FLORAISON



-CİDDİYET:
SURATSIZLIKLA ile/değil İLKELERLE



-CİDDİYET ve/<> NEŞE

( Riyasız neşe. VE/<> ... )


-CIED/CARDIOVASCULAR IMPLANTABLE ELECTRONIC DEVICE değil/yerine/= KALP-DAMAR İÇİ ELEKTRONİK AYGIT



-ÇİFTLEŞ(TİR)ME/AŞIM ile/ve/değil BİRLEŞME

( Hayvanlarda. İLE/VE/DEĞİL İnsanda. )


-ÇİFTLEŞ(TİR)ME/AŞIM ile/ve/değil BİRLEŞME

( DENİZ YILDIZI: Etkin olmayan eşlere verilen ad. )


-ÇİFTLEŞ(TİR)ME/AŞIM ile/ve/değil BİRLEŞME

( MİKSOSKOPİ: Birleşmeyi seyretmekten hoşlanma/hoşlanan. )


-ÇİFTLEŞ(TİR)ME/AŞIM ile/ve/değil BİRLEŞME

( PORNO/GRAFİ: Açık, apaçık olan. [Eşeyselliğin tekelinde bir terim/sözcük değildir. (Güneşin görünürlüğü/varoluşu kadar açık/kesin/net olanlara da "pornografik" denilebileceği gibi)] )


-ÇİFTLEŞ(TİR)ME/AŞIM ile/ve/değil BİRLEŞME

( MEVSİM-İ SİFÂD[Ar.]: Hayvanların çiftleşme mevsimi/dönemi/zamanı. )


-ÇİFTLEŞ(TİR)ME/AŞIM ile/ve/değil BİRLEŞME

( VENERYEN/VENEREAL[İng.]: Eşeysel ilişkiyle ilgili, zührevî. )


-ÇIKAR ile/değil/yerine İLKE



-ÇIKARIM ile/değil/yerine (SADECE) DÜŞÜNME



-ÇIKIŞTA ile İNİŞTE

( Estağfirullah. İLE Elhamdülillah. )


-ÇIKIŞTA ile İNİŞTE

( Elhamdülillah. İLE Estağfirullah. )


-ÇIKMAZ/AÇMAZ = GAYR-İ KABİL-İ HAL MESELE = APORIA[İng.] = APORIE[Fr.] = APORIE[Alm.] = APOROS[Yun.]



-ÇİLE ile ÇİLE

( Dervişlerin, kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları perhizli dönem. | Zahmet, sıkıntı. İLE Pamuk gibi her türlü iplik kangalı. | Yay kirişi. )


-ÇİLE ile KELEP

( Pamuk gibi her türlü iplik kangalı. İLE Büyük iplik çilesi. | Bağlam, demet. )


-ÇİLE ile PEYGAMBER ÇİLESİ



-ÇİLE değil/yerine/= SIKINTI/KIRKÇA



-ÇİLECİLİK = ZÜHDİYE = ASCETISM[İng.] = ASCÉTISME[Fr.] = ASKESE, ASKETIK[Alm.] = ASKEIN[Yun.]



-CILIZ/ENEZE/İNEZE ile SISKA



-CİLTTE:
YEK-ŞAH ile/ve/||/<> YAZMA ile/ve/||/<> GÖMME(ŞEMSE)[SOĞUK ve MÜLEMMÂ] ile/ve/||/<> CİHAR ile/ve/||/<> EBRU ile/ve/||/<> ZER-DUA ile/ve/||/<> SİM-DÜZ ile/ve/||/<> LAKE ile/ve/||/<> ZİLBAHAR[BAKLAVA] ile/ve/||/<> MEMLÛK(KAHVERENGİ) ile/ve/||/<> SELÇUK



-CİLVE ile FİNGİRDEMEK



-ÇİMLENME, ŞEKİLLENME = İFRÂH = GERMINATION



-ÇİN'DE değil İÇİNDE!



-CİNÂS/TECNİS ile/ve KALB ile/ve İŞTİKAK[< ŞAKK] ile/ve AKİS ile/ve İADE ile/ve TARSÎ'/TERSÎ'

( Söylenişleri ve yazılışları aynı, anlamları farklı iki sözcüğü birarada kullanmaya bağlı bir sanat. İLE/VE Bir sözcükte harflerin yerleri değiştirilerek yapılan cinas. [anlamlı olma koşuluyla] İLE/VE Aynı kökten türemiş sözcükleri aynı mısra ya da beyitin içinde kullanma sanatı. [teslîm, selâmet, selâm] İLE/VE Bir mısranın söz sırasını anlamlı bir biçimde değiştirerek yineleme sanatı. İLE/VE Bir şiirde her beyitin son sözcüğünü (ya da sözcük öbeğini), ondan sonraki beyitin ilk sözcüğü olarak kullanmak. [her beyitin ilk sözcüğü aynı beyitin son sözcüğü olarak yinelenirse ve şiirin uyağını oluşturursa mukaddem ü muahhar[< te'hîr] adını alır.] İLE/VE Bir şiirin mısralarındaki sözcükleri sayı, uyak ve ölçü bakımından birbirine denkleştirme sanatı. [bu sanatın kullanıldığı şiirlere murassa' denilir] )


-ÇİNCE ile JAPONCA

( SİNOLOG: Çince bilen/öğreten. )


-ÇİNGENE ile DENİZ ÇİNGENESİ(BAJAU/BADJAU)



-ÇINGIRAK BİÇİMİNDE/ÇINGIRAKSI KOROLLA = TÜVEYC-İ CÜLCÜLÎ = COROLLE URCÉOLÉE



-ÇINGIRAKSI KALİKS, ÇINGIRAK BİÇİMİNDE KALİKS = KE'S-İ CÜLCÜLÎ = CALICE URCÉOLÉ



-CİNS = CİNS = GENRE



-ÇİNTE/BOZ KİRAZ KUŞU ile ALACA ÇİNTE/KAR KİRAZ KUŞU ile MAHMUZLU ÇİNTE ile AK KAŞLI ÇİNTE ile BATAKLIK ÇİNTESİ ile KÜÇÜK ÇİNTE

( image )


-ÇİNTE/BOZ KİRAZ KUŞU ile ALACA ÇİNTE/KAR KİRAZ KUŞU ile MAHMUZLU ÇİNTE ile AK KAŞLI ÇİNTE ile BATAKLIK ÇİNTESİ ile KÜÇÜK ÇİNTE

( Arktik Okyanusu kıyıları yaşam alanıdır. Bazı kışlar, soğuklardan kaçmak için Türkiye'ye kadar güneye iner. 2016 kışında İstanbul Karaburun sahilinde tek bir birey olarak görülmüştür.[Fot. Alper Tüydeş] )


-CIRCULATION vs. CYCLONE



-CİSİM ile/ve/<>/< MEKÂN ile/ve/<>/< HEY'ET ile/ve/<>/< SÛRET-İ VEHMİYE(CİSM-İ MEVHUM) ile/ve/<>/< TEŞEKKÜL/TAHAYYÜL/TAŞAHHUS ile/ve/<>/< SÛRET-İ NEV'İYE(İSTİDAD/TAAYYÜN İSTİDADI) ile/ve/<>/< SÛRET-İ CİSMİYE ile/ve/<>/< UNSUR(TAHAYYÜL) ile/ve/<>/< HEYULA



-CIVA ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI LAMBA ile/||/<> CIVA HAZNELİ KATOT ile/||/<> CIVA LAMBASI ile/||/<> CIVALI ALAŞIM ile/||/<> CIVALI ARK ile/||/<> CIVALI BAROMETRE ile/||/<> CIVALI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVALI MANOMETRE ile/||/<> CIVALI PİL ile/||/<> CIVALI SICAKLIKÖLÇER ile/||/<> CIVALI TERMOMETRE



-CİVCİV/CÜLLE ile PİLİÇ



-ÇİVİ ile/ve/||/<> RAPTİYE



-ÇİZME ile SOKMAN

( ... İLE Bir çeşit, uzun konçlu çizme. )


-CİZYE ile HUMUS ile FEY



-CLASH vs. COINCIDE



-CLUSTER/ING değil/yerine/= KÜME/LEME



-CMR/CARDIAC MAGNETIC RESONANCE değil/yerine/= KARDİYAK MANYETİK REZONANS



-COARSE vs. COURSE



-ÇOBANÇEŞME ile/ve ÇOBAN ÇEŞMESİ

( Havaalanı sapağı öncesinde bulunan çeşme ve semt. İLE/VE Alibeyköy Deresi ve Kemerburgaz yolunda. [Silâhtar Yusuf Ağa - 1595] )


-ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE

( bkz. MAHLER )


-ÇOĞALMA ile/ve/değil/||/<>/< EŞLEME



-ÇOĞALTMA ile/ve ZENGİNLEŞTİRME



-ÇOĞUNLUK/AZINLIK değil/yerine HEP BİRLİKTE



-ÇOK DALLANMIŞ PANİKULA, TİRSUS = ANKÛD-I HERAMÎ = THYRSE



-ÇOK DÜŞÜNME" ile/ve/değil/yerine İYİ/DOĞRU/YETERLİ/NİTELİKLİ DÜŞÜNME

( Çok düşün(ül)memeli, iyi/doğru/yeterli/nitelikli düşün(ül)meli! )


-ÇOK KİŞİYLE ile/ve/||/<> AZ KİŞİYLE ile/ve/||/<> TEK BAŞINA

( Konuş. İLE/VE/||/<> Düşün. İLE/VE/||/<> Karar al. )


-ÇÖKEK ile ÇÖKELGE

( Çukur yer. | Bataklık, sazlık. İLE Bataklık, su kenarı, balçık. )


-ÇÖKELGE ile ÇÖNGÜL

( Bataklık, su kenarı, balçık. İLE Ufak bataklık, çamurlu küçük göl. )


-ÇÖKME ile DAĞILMA



-ÇÖKME ile/ve GÖÇME



-ÇÖLYAK ile/değil TROPİKAL SPRUE

( ... İLE/DEĞİL Bu hastalık, çölyak hastalığını taklit ederek bazen doktorları yanıltsa da tropik bölgelerde yaşayan ya da geziye çıkan kişilerin kaptığı bir bulaşımdan kaynaklanır. Belirtiler arasında, şiddetli ishal, kuvvet kaybı, ateş, gece körlüğü ve besin emilimi yetersizliği görülür. Hastalığa neden olan bakteri, kesin olarak bilinmemekle beraber antibiyotik ve vitaminlerle tedavi edilebilmektedir. İyi haber şu ki, dünya çapında artan hijyen ve sağlık koşulları ile antibiyotik sağlanabilirliği sayesinde, bu hastalık giderek azalmakta. )


-ÇÖMÇE ile/ve MABLAK/MİL'AKA

( Tahta kepçe. İLE/VE Hamur, merhem, boya gibi şeyleri ezip karıştırarak yoğurmak için kullanılan ve bir ucu ele alınacak biçimde saplı, öbür ucu yassı olan araç. | Aşure kazanlarını karıştırmada kullanılan, uzun saplı ve yayvan uclu tahta kepçe. )


-COMMENT vs. CRITIQUE



-COMMISION vs. BRIBE



-COMMODORE ile AMIGA



-COMMON POINT vs. COMMON SENSE



-COMO GÖLÜ:
İSVİÇRE ve/||/<> İTALYA ALPLERİ(NİN BULUŞTUĞU NOKTADA)



-COMPARATIVE vs. COMPARABLE



-COMPARISON vs. SIMILE



-COMPLETE vs. IN A SINGLE PIECE



-COMPOSITAE = FASÎLE-İ EZHÂR-I MÜREKKEBE



-COMPOSITION vs. COMPOSITE



-COMPREHENSIBLE vs. COMPREHENSIVE



-COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs. TOLERANCE



-COMPREHENSION/UNDERSTANDING vs./and PLEASURE



-COMPUTATİONAL NEUROSCİENCE değil/yerine/= BERİMSEL SİNİRBİLİM



-CONCENTRATED vs. TO CONCENTRATE



-CONCEPT vs./and LIFE



-CONGENITAL vs. INBORN vs. INBRED vs. INHERENT vs. INNATE



-CONIFÈRES = SANEVBERÎYE



-CONTEMPLATION vs. CONTEMPLATION IN WHICH TURNS TO THE BASE



-CONTRAST vs. OPPOSITE vs. ANTONYMOUS vs. REVERSE vs. INVERSE



-CONVERSION vs. CONVERTIBLE



-ÇÖPE değil/yerine GERİ DÖNÜŞÜME



-ÇÖREK ile KETE

( ... İLE Yağlı, mayalı ya da mayasız hamurdan yapılan çörek. )


-COŞKU ile DİDİŞME



-COŞKU ve ŞİMDİ/LEŞTİRME



-COŞKUNLUK ile CEZBE



-COST-EFFECTIVE değil/yerine/= MALİYET-ETKIN



-COULOMB / KULOMB ile/||/<> COULOMB ALANI ile/||/<> COULOMB ÇEKİMİ ile/||/<> COULOMB ENGELİ ile/||/<> COULOMB ETKİLEŞMESİ ile/||/<> COULOMB İTMESİ ile/||/<> COULOMB KURAMI ile/||/<> COULOMB KUVVETİ ile/||/<> COULOMBMETRE ile/||/<> KULOMBMETRE ile/||/<> COULOMB POTANSİYELİ ile/||/<> COULOMB SAÇILMASI ile/||/<> COULOMB SÜRTÜNMESİ ile/||/<> COULOMB UYARILMASI ile/||/<> COULOMB YASASI



-COVER vs. ESSENCE



-ÇÖZME ile ÇÖZÜNME ile ÇÖZÜNÜRLÜK ile ÇÖZÜNME ENTALPİSİ ile ÇÖZÜNMEYEN NESNE

( Bir katının, çözeltiye geçirilmesi. İLE Katı, sıvı ya da gaz durumundaki maddelerin, molekül ya da atomlarını birarada tutan güçleri yenerek bir başka madde içinde tek faz oluşturacak biçimde dağılmaları olayı. İLE Bir maddenin çözünmesine eşlik eden entalpi değişimi. İLE Bir maddenin, belirli bir sıcaklıktaki doygun çözeltisindeki derişimi. İLE Belirli bir çözücüde çözünmeyen madde. [Aksi belirtilmemişse çözücünün su olduğu anlaşılır.] )


-ÇÖZÜLME ile/değil ÇÖZÜM/LEME



-ÇÖZÜLME ile/ve/||/<> DAĞILMA/DAĞILIM ile/ve/||/<> ERİME

( İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Bir gaz, sıvı ya da katının, başka bir gaz, sıvı ya da katı içinde kimyasal bir değişikliğe uğramadan bağdaşık olarak dağılması. | İki ya da daha fazla nesnenin bağdaşık moleküler karışımı. )


-ÇÖZÜM ile ÇARE

( Genel ya da kavramsal bir olguya işaret eder. İLE Belirli bir olgu ya da soruna işaret eder. )


-ÇÖZÜM ile ÇARE

( Çare/ler...
Bbiledegil.blogspot.com.tr/2015/02/careler.html )


-ÇÖZÜM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇÖZÜMLEME

( Çözümleme/sorgulama(analiz), her durum/konu/ayrıntı için söz konusuyken; ("kökten/toptan") "çözüm", her durum için olanaklı değildir.

Sorumluluğumuz ve önceliğimiz de çözmek değil çözümlemektir.

Çözümleme varsa çözüm ya da ara çözüm de yakınında bir yerde bulunacaktır. )


-ÇÖZÜM ile/ve/||/<> DÜZENLEME



-ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<> AÇIKLAMA



-ÇÖZÜMLEME ile ETKİLE(N)ME



-ÇÖZÜMLEME ve/> GELİŞTİRME



-ÇÖZÜMLEME ile/ve ÖZGÜRLEŞTİRME



-ÇÖZÜMLEME ile/ve RAHATLATMA



-ÇÖZÜMLEME ile/ve SERİMLEME



-ÇÖZÜMLEME = TAHLİL[Ar.] = ANALYSIS[İng.] = ANALYSE[Fr.] = ANALYSE[Alm.] = ANALYSIS < ANALYEIN[Yun.] = ANALIZAR[İsp.]



-ÇÖZÜMLEME ile/ve/||/<>/> TRANSAKSİYONEL ÇÖZÜMLEME



-CREDO UT INTELLIGAM ile/ve/||/<> NOVETIM TE, NOVETIM ME ile/ve/||/<> TE INVOCO, DEUS VERITAS ile/ve/||/<> DEUS SAPIENTIA ile/ve/||/<> DEUS BEATITUDO



-CRIME vs. MISTAKE



-CRISIS vs. SYNDROME



-CRUCIFÈRES = SALÎBÎYE



-CRUSH SYNDROME değil/yerine/= EZİLME BELİRGESİ



-CÜBBE ile CÜBBE

( [Tasavvuf'ta] Siyahtır. Nefs ile ilişkisizliği simgeler. İLE/VE/||/<> [Hukuk'ta...] Yakanın yeşil bölümü, hukuk davalarını, kırmızı bölümü ise ceza davalarını simgeler. Kamu hizmeti olduğundan cepleri, bağımsız olduğundan düğmeleri yoktur. Siyah rengi yasaların yetkesini, sarı rengi ise adâlete hizmet eden bu mesleğin ağırlığını simgeler. )


-CUICUILCO ile/ve STONEHENGE ile/ve AVEBURY ile/ve CASTLERIGG ile/ve NEWGRANGE

( Meksika. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İngiltere'de. İLE/VE İrlanda'da. )


-CUL DE SAC değil/yerine/= KÖR KESE



-CUMHUR MÜEZZİNLİĞİ'NDE:
HAYYE ALE'S-SALÂH'A KADAR ile/ve HAYYE ALE'S-SALÂH'LA BİRLİKTE

( Bir müezzin. İLE/VE Tüm müezzinler ayakta olmak üzere, cemaatle birlikte. )


-CUMHUR MÜEZZİNLİĞİ'NDE:
HAYYE ALE'S-SALÂH'A KADAR ile/ve HAYYE ALE'S-SALÂH'LA BİRLİKTE

( Genellikle, Hüseynî makamında okunur. )


-CÜMLE/TÜMCE ile KAZİYE

( Dilbilimde. İLE Mantıkta. )


-CÜMLE yerine TÜMCE/SÖZEY



-CÜMLETEN yerine HERKESE



-CURCUNA ile DEBDEBE

( Musikîde hızlı bir usûl. İLE ... )


-CURRENT vs. DISCIPLINE



-ÇÜRÜME ile/ve/||/<> ARDAK

( ... İLE/VE/||/<> Ağaçlarda, mantarların oluşturduğu bir tür çürüme başlangıcı. )


-ÇÜRÜME ile/ve/<>/değil PÖRSÜME



-CUT-OFF VALUE değil/yerine/= KESİM DEĞERİ



-ÇÜTRE ile BAYAĞI ÇÜTRE

( image )


-CV/CARDIOVASCULAR | CURRICULUM VITAE değil/yerine/= KARDİYOVASKÜLER, KALP-DAMAR | ÖZGEÇMİŞ



-CYBERKNIFE değil/yerine/= IŞIN BIÇAĞI



-DABNE ile/ve/<> MERAK

( Büyükayının sonundaki iki parlak yıldız. )


-DAĞ ile TEPE

( ŞİMRÂH: Dağ tepesi. )


-DAĞ ile TEPE

( BÎSÜTÛN: Âşık Ferhad'ın, sevgilisi Şîrîn'in emriyle Kermanşah civarında deldiği dağ. | Gökyüzü. )


-DAĞ ile TEPE

( Sevgili Ersin Alok'un çektiği dağ fotoğraflarını görmek için burayı tıklayınız... )


-DAĞ ile TEPE

( )


-DAĞ ile TEPE

( En yüksek dağlar:
Mauna Kea (Hawaii) 10.200 m.
Everest (Nepal) 8848 m.
K2 (Kaşmir) 8611 m.
Kangchenjunga (Nepal) 8600 m.
Makalu (Nepal) 8481 m.
Dhaulagiri (Nepal) 8172 m.
Nanga Parbat (Kaşmir) 8126 m.
Annapurna (Nepal) 8078 m.
Gasherbrum (Kaşmir) 8068 m.
Gosainthan (Tibet) 8013 m. )


-DAĞILMA ile/ve/> İNCELME



-DAĞILMA ile/ve/> SEYRELME



-DAHA "İYİ"/"KÖTÜ" değil/yerine NEŞE



-DAHA ÇOK İNANAN:
CAMİLERDE ve/değil/||/<> HASTAHANELERDE



-DAHA ÇOK SARILMA:
DÜĞÜNLERDE ve/değil/||/<> OTOGARLARDA



-DAHA ÖTE ile/ve/değil/yerine DAHA FARKLI



-DAHA ile/yerine KERE



-DAHİL değil/yerine/= İÇİNDE/İLE BİRLİKTE



-DAHİLİYE değil/yerine/= İÇSAYRILIK



-DAHİYÂNE değil/yerine/= ÖKECE



-DAİRE[Ar. çoğ. EDVÂR] değil/yerine/= DEĞRE/YÜRÜTKE



-DAİRE ile/ve OLANAK/KAPASİTE



-DAİRE ile/ve ÜÇGEN ile/ve KARE

( Hareketli. İLE/VE Etkin. İLE/VE Durağan. )


-DAİRESEL YÖRÜNGE ile/ve/||/<>/> ELİPTİK YÖRÜNGE

( Aristoteles. İLE/VE/||/<>/> Kepler. )


-DAKİKA değil/yerine/= ÖYCE



-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( Klavyede, harflerin bulunduğu sol üst köşeye göre ad alırlar. )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( Hiyeroglif klavyesi... http://discoveringegypt.com/egyptian-hieroglyphic-writing/hieroglyphic-typewriter )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( Marcin Wichary'nin, "Sadece Türkçe bir daktiloya bakarak diller hakkında öğrendiklerim" yazısı için burayı tıklayınız... )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

(

ile

)


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( What I learned about languages just by looking at a Turkish typewriter )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( İHSAN SITKI YENER KİMDİR?

Liseyi, 1942 yılında, İzmir Ticaret Lisesi'nde bitirdi. Ortaokul yıllarında, daktiloda on parmak yazı yazmaya başlayan İhsan Sıtkı Yener, 1940'lı yıllardan itibaren standart klavye konusunda çalışmaya başladı.

Yüksek öğrenimini, 1946 yılında, İstanbul'da Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde tamamladı. Aynı yıl, Sultanahmet Lisesi'nde daktilografi öğretmenliği yaptı. Yüksek Lisans için ABD'ye giderek New York Üniversitesi'nde “Ölçme ve Değerlendirme” konusunda yüksek lisans yaptı ve aynı yıl doktorasını tamamladı.

Yener, 1946 yılında öğretmenliğe başladığı sırada, Türk dilinin özelliklerine göre yapılmış bir daktilo icat etme çalışmalarına başladı. "On parmak için ideal Türk Klavyesi"ni, 1955 yılında kabul ettirdi ve 1974 yılında tüm daktiloların F klavye olmasını sağladı. )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( Ümit Kıvanç'ın, "F klavye, Türkiye'de yapılmış tek düzgün iştir" yazısı için burayı tıklayınız... )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( Bilgisayarınızda klavyeler tanımlanmışsa "Alt + Shift" komutu ile direkt olarak geçiş yapabilirsiniz. Aynı klavyeyi ister F, ister Q olsun, hem F, hem Q olarak kullanabilirsiniz. )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( F klavyenin mucidi İhsan Sıtkı Yener, yaşamını kaybetti - 02 Eylül 2016 )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( Q klavyeyi oluşturan: Christopher Latham Sholes (1867) )


-DAKTİLODA/KLAVYEDE:
A KLAVYE/DVORAK ile F KLAVYE ile E KLAVYE ile Q KLAVYE

( "Neden Q (QWERTY) Klavye Kullanmaktan Vazgeçemiyoruz?" yazısı için burayı tıklayınız... )


-DALEVERE değil DALAVERE

( OROSTOPOLLUK[argo]: Kurnazca iş, dalavere, dolap. )


-DALGALAR:
DÜZLEMSEL ile/ve/||/<> AKIŞKAN ile/ve/||/<> RAYLEIGH YÜZEY ile/ve/||/<> ENİNE

( )


-DALLANMIŞ BAŞAK, PANİKULA = SÜNBÜLE-İ MÜTEFERRİ'A = PANICULE



-DALLI KÖK = CEZR-İ MÜTEŞA'İB = RACINE RAMEUSE



-DAMAR AĞLARININ GELİŞİMİ:
BİTKİDE ve/=/||/<> HAYVANDA

( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )


-DARALTMA ile İNDİRGEME



-DARB ile/ve PEKİŞTİRME



-DARPHANE değil/yerine/= DAMGAEVİ



-DARRÂ ile DARRE

( Mihnet, keder. Şiddet. Belâ. İLE Kuma. )


-DARÜLACEZE değil/yerine/= DÜŞKÜNLEREVİ/BAKIM YURDU



-DÂRÜSSAÂDE ile/ve DÂRÜSSAÂDE

( İstanbul'un "Mutluluk Evi" anlamına gelen eski bir adı. İLE/VE Topkapı Sarayı'nda, Dârüssaâde ağalarının [Padişahların özel işlerine bakan] oturduğu daire. "Saadet Yeri ve Saray" anlamına gelmektedir. )


-DARÜŞŞİFA:
FATİH ile/ve/||/<> HASEKİ ile/ve/||/<> SÜLEYMANİYE ile/ve/||/<> ATİK VÂLİDE SULTAN ile/ve/||/<> SULTAN AHMED ile/ve/||/<> TOPKAPI SARAYI ENDERUN



-DATA TAG[İng.] değil/yerine/= VERİ ETİKETLEME



-DAVAR ile DAVAR/SELLE

( ... İLE Keçi/koyun sürüsü. )


-DAVET:
SÖZ İLE ile/ve/değil/||/<>/< HÂL İLE



-DAVET/İYE değil/yerine/= ÇAĞRI KÂĞIDI, OKUNTU



-DAVUL ile CEMBE

( ... İLE Mali'de kullanılan bir davul. )


-DAYANÇ/SABIR:
SÜREYE ile/ve/değil SÜRECE



-DAYATMA değil/yerine ESİNLENME



-DAYATMA ile/ve/değil/||/<>/< YÖNLENDİRME



-DBSCAN/DENSITY-BASED SPATIAL CLUSTERING OF APPLICATIONS WİTH NOİSE[İng.] değil/yerine/= YOĞUNLUĞA DAYALI UZAMSAL KÜMELEME



-DDİ/NATUREL LANGUAGE PROCESS[İng.] değil/yerine/= DOĞAL DİL İŞLEME



-de d. in di.[Lat. < DE DIE IN DIEM] değil/yerine/= GÜNDEN GÜNE



-DE JURE ile DE FACTO

( Yöntem ve kurallara dayanır. İLE Ötekilerinin inancına dayanır. )


-DECISION and DIRECTIVE and OPINION and RECOMMENDATION and REGULATION and RESOLUTION

( Karar. VE Yönerge. VE Görüş. VE Tavsiye kararı. VE Tüzük. VE İlke kararı. )


-DECLINE vs. OBJECT vs. REFUSE vs. REJECT vs. RESIST vs. REPUDIATE



-DEDEKTİF/HAFİYE değil/yerine/= İZSÜREN



-DEDİKODU/GIYBET:
SÖZLE ile/ve HAREKETLE ile/ve DİNLEYEREK



-DEF ile/ve TEF/DAİRE ile/ve MAZHAR/MIZHER/BENDER/BENDİR

( ... İLE/VE Etrafında ziller olan. İLE/VE Tekkelerde zikir esnasında kullanılan ve bazılarının kenarlarında halkalar bulunan, kasnağı çifte kirişli, zilsiz, kasnak çapı 50-60 cm. civarında, def biçimindeki ritim sazı. )


-DEFAATLE değil/yerine/= KEZLERCE



-DEFICIENT vs. DEFECTIVE



-DEFİNE değil/yerine/= GÖMÜ



-DEFINITION vs. DOMINANT FEATURE



-DEFINITION vs./and CONSISTENCE



-DEFINITIVE vs. DEFINITE



-DEFORMASYON/DEFORMATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMSİZLEŞME



-DEGAS ile CEZANNE



-DEĞER/İNİ BİLMEK:
SAHİP OLMADAN ÖNCE ile SAHİP İKEN ile KAYBETTİKTEN SONRA

( )


-DEĞER/İNİ BİLMEK:
SAHİP OLMADAN ÖNCE ile SAHİP İKEN ile KAYBETTİKTEN SONRA

( )


-DEĞER/İNİ BİLMEK:
SAHİP OLMADAN ÖNCE ile SAHİP İKEN ile KAYBETTİKTEN SONRA

( )


-DEĞER/İNİ BİLMEK:
SAHİP OLMADAN ÖNCE ile SAHİP İKEN ile KAYBETTİKTEN SONRA

( )


-DEĞER ile/ve/<> SİMGE



-DEĞERLENDİRME ile/ve/> ANLAMLANDIRMA



-DEĞERLENDİRME ile DEĞER-LENDİRME



-DEĞERLENDİRME ile HESAPLAMA



-DEĞERLENDİRME ile NİTELENDİRME



-DEĞİL ile/ve/değil/yerine YERİNE



-DEĞİLLEME ve/> AŞKINLIK



-DEĞİLLEME ve BÜTÜNLÜK



-DEĞİLLEME ve DEĞİLLEYEREK



-DEĞİLLEME = NEFİY, İNKÂR, SELB = NEGATION[İng., Fr., Alm.] = NEGATIO[Lat.] = APOPHASIS[Yun.]



-DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM:
ZORLUKTA VE ZORLANDIĞIMIZDA ile/ve/||/<> YETERİNCE GÖRDÜĞÜMÜZDE ile/ve/||/<> İSTEYECEK KADAR ÖĞRENDİĞİMİZDE ile/ve/||/<> YAPABİLECEK KADAR ALDIĞIMIZDA



-DEĞİŞİM ve GELİŞİM:
DOĞADA ile/ve/||/<>/> EKİNDE ile/ve/||/<>/> DEVLETTE ile/ve/||/<>/> ALTYAPIDA ile/ve/||/<>/> TİCARETTE ile/ve/||/<>/> MODADA ile/ve/||/<>/> TEKNOLOJİDE

( Milyonlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Binlerce yılda. İLE/VE/||/<>/> Yüzyıllarda. İLE/VE/||/<>/> Onlarca yılda. İLE/VE/||/<>/> Yıllarda. İLE/VE/||/<>/> Aylarda. İLE/VE/||/<>/> Günlerde. )


-DEĞİŞİM:
KARARDA ile/ve/||/<> YAŞAMDA ile/ve/||/<> KİŞİDE

( Bir sözcükle. İLE/VE/||/<> Bir duyguyla. İLE/VE/||/<> Bir kişiyle[seninle/onunla]. )


-DEĞİŞİM:
KIRILINCA ile/ve/||/<> KANDIRILINCA ile/ve/||/<> ÇOK FAZLA ŞEY ÖĞRENİNCE ile/ve/||/<> ÂŞIK OLUNCA



-DEĞİŞKEN/LİK ile/ve/||/<> NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> UZAKLIK/MESAFE



-DEĞİŞME ile/ve/değil BİR BAŞKA OLMA

( Sizi, eskisi gibi kullanamadıklarında, değiştiğinizi "söylerler". )


-DEĞME ile/değil GERİ TEPME



-DEĞNEK ile ÇÖTELE

( Tehlikeyi belirtmek için dikilen değnek. )


-DEGRADE ile GRADYEN



-DEJENERE ile DEFORME



-DEJENERE değil/yerine/= YOZ

( Doğada olduğu gibi kalarak işlenmemiş olan. | Kaba, adi, bayağı. | Yozlaşmış. | Kısır. )


-DELÂLET-İ LAFZİYE ile DELÂLET-İ GAYR-I LAFZİYE

( Sesli/Sözlü delâlet. İLE Sessiz/Sözlü delâlet. )


-DELÂLET-İ LAFZİYE ile DELÂLET-İ GAYR-I LAFZİYE

( Tabii | Vazî | Aklî İLE/VE Tabii | Vazî | Aklî )


-DELÂLET-İ LAFZİYE ile DELÂLET-İ GAYR-I LAFZİYE

( İkisi de; Tabiiye, Akliye, Vaz'iye olarak 3'e ayrılır. )


-DELÂLET-İ LAFZİYE ile DELÂLET-İ GAYR-I LAFZİYE

( Delâlet-i Gayr-ı Lafziye'ye örnekler; * Tabiiye(Aşık, maşuku rüyet zamanında(gördüğünde), vech-i aşıkta zuhur eden kırmızılık) * Akliye[Kardaki (ayak/dal vs.) iz(i)] * Vaz'iye[ (-Duman işaretleri, -Trafik lambaları) (uylaşım(sal)) (muvadaa/karşılıklı konmak) (dil) (mantık)] )


-DELÂLET-İ LAFZİYE ile DELÂLET-İ GAYR-I LAFZİYE

( Delâleti(rehberi) olmayan, dalâlete düşer. )


-DELAY vs. LATE



-DELİ ile DÎVÂNE

( Dîvan'dan, bir söz çıkar, âleme sığmaz. Dîvâne'den bir söz çıkar, Dîvân'a sığmaz. )


-DELİ ile DÎVÂNE

( "Ârifim ben!" diye hiçbir kimseye ta'n etme sen,
Defter-ü-divâna sığmaz söz gelir, dîvâneden!
[ Bâyezîd-i Bistâmî, bir tımarhanenin önünden talebeleriyle birlikte geçiyormuş.

Onlara ders vermek üzere hekime sorar:
"Sen akıl hastalıklarına çare buluyorsun, günah derdine de bir çâre var mı?"

Hekim, başını kaşıya dursun,
bir deli yanıt verir:
"İstiğfar kökünü tövbe yaprağıyla karıştırmalı,
gönül havanına koyup tevhid tokmağıyla dövmeli,
insaf eleğinden eleyip gözyaşıyla hamur etmeli,
aşk ateşinde pişirip muhabbet balıyla karıştırmalı
ve kanaat kaşığıyla da gece gündüz yemeli!"

Delinin bu sözü bittikten sonra, Bâyezid-i Bistâmi şöyle der:

"Ârifim ben!" diye hiçbir kimseye ta'n etme sen,
Defter-ü-divâna sığmaz söz gelir, dîvâneden!] )


-DELİ ile DÎVÂNE

( Harabât ehlini hor görme şâkir
Defîneye mâlik vîrâneler var )


-DELİ ile DÎVÂNE

( Defter-i irfâna sığmaz söz gelir divâneden - İsmail Güleç )


-DELİCE

( Buğdaygillerden, genellikle buğday tarlalarında yetişen, tohumu zehirli, yabani bir bitki. [Lat. LOLIUM TEMULENTUM] )


-DELİL ile/ve GEREKÇE



-DELIVERANCE vs. TO BECOME FREE



-DEMİR KİLİSE:
İSTANBUL'DA ile/ve/<> ARJANTİN'DE ile/ve/<> AVUSTURYA'DA



-DEMLENME ile "TATLANMA"



-DENDİĞİNDE ile DENİLDİĞİNDE



-DENEME ile DENETLEME



-DENEME ile/değil DENEYİM



-DENEME ile/ve/değil SAĞLAMA



-DENETİM/KONTROL ile/ve DENEME

( En önemli sözcük "Denemek"tir. )


-DENETİM/KONTROL ile/ve DENEME

( Başarıncaya kadar denemeye devam edin! )


-DENETLEME

( CONTROL )


-DENETLEME ile/ve TEKRAR



-DENEY ile/ve/değil DENEME



-DENEY = TECRÜBE = EXPERIENCE, EXPERIMENT[İng.] = EXPÉRIENCE[Fr.] = ERFAHRUNG[Alm.] = EXPERIENTIA[Lat.] = EMPEIRIA[Yun.] = EXPERIENCIA[İsp.]



-DENEYCİLİK = İHTİBARİYE = EMPIRICISM[İng.] = EMPIRISME[Fr.] = EMPIRISMUS[Alm.]



-DENEYİMLEME ile İÇSELLEŞTİRME



-DENGE ve ADÂLET



-DENGE ile/ve/||/<> DENETİM



-DENGE ile/ve/<> DİNGİNLİK



-DENGE ve/=/< DÖNGÜ



-DENGE ile EŞİTLİK



-DENGE ve/<> HUZUR



-DENGE ve/||/<>/> KONFOR[=> ÇÜRÜME] ve/||/<>/> SORUN ve/||/<>/> KARMAŞA ve/||/<>/> ÇÖZÜMLER/ÇARELER

( En "dengeli" ya da eşit durum, ölümdür. VE/||/<>/> En konforlu durum, çürümedir ve mezarlıktadır. VE/||/<>/> En büyük/ciddi "sorunlar" ile harekete geçilir. VE/||/<>/> En hareketli ortamlarda karmaşa ve kargaşa oluşur. VE/||/<>/> Daha iyi/nitelikli/isabetli çözümler oluş(tur)maya başlarız. )


-DENGE ve/||/<> SÜKÛNET



-DENİZ KAPLUMBAĞALARI ALT SINIFLARINDA:
SİNİ ile D.KAPLUMBAĞASIGİLLER ile ZEYTİN RENKLİ ile ARCHELON ile PROTOSTEGA ile TOXOCHELYIDAE ile THALASSEMYDIDAE ile PROTOSTEGIDAE

( İki yılda bir çiftleşirler.[Altı yuvaya kadar, her yuvaya yüzden fazla yumurta bırakabilir.][Yavrular, yaklaşık altmış günde yumurtalarından çıkar.] İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )


-DENİZ TAŞITLARINDA:
SANCAK ile/ve İSKELE



-DENİZLİ ile/ve VAN ile/ve MALATYA ile/ve NİĞDE ile/ve UŞAK ile/ve ISPARTA



-DENKÖBEKLER/SONSAL SINIFLAMALAR/KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/<>/> FARABÎ'DE ile/ve/<>/> KANT'TA

( * TÖZ/CEVHER
* NİCELİK/KEMMİYET
* NİTELİK/KEYFİYET
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* MEKÂN
* ZAMAN
* KONUM
* MÜLKİYET
* FİİL
* İNFİAL

ile/ve/<>/>

* TÖZ/CEVHER [ALİ]
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* NİCELİK/KEMMİYET [KISA]
* NİTELİK/KEYFİYET [SARIŞIN]
* ZAMAN/METÂ [BUGÜN]
* YER/EYN [ÇARŞIDA]
* DURUM/KONUM(VAZ'I) [AYAKTA DURUYOR]
* SAHİP/MÂLİK OLMA(LE) [AHMET'İN KALEMİ]
* ETKİNLİK(EN YEF'AL) [BÜKÜYOR]
* EDİLGİNLİK(EN YENFA'AL) [BÜKÜLÜYOR]

ile/ve/<>/>

* NİCELİK: BİRLİK | ÇOKLUK | TÜMEL
* NİTELİK: GERÇEKLİK | YOKSUNLUK | SINIRLILIK
* BAĞINTI: NESNE VE ÖZELLİĞİ | NEDEN VE ETKİ | TOPLULUK
* MODALİTE: OLASILIK | VARLIK | ZORUNLULUK )


-DEPLASMAN/DISPLACEMENT[İng.] değil/yerine/= YER DEĞİŞTİRME



-DEPLESYON/DEPLETION[İng.] değil/yerine/= TÜKENME | SİLINME



-DER-UHDE[Fars.] değil/yerine/= ÜSTÜNE ALMA, YÜKLENME



-DERDEME = YEDİ GEZEGEN



-DERE ile/ve/<> ÇATAK

( Genellikle, yazın kuruyan küçük akarsu ve bunların yatağı. | İki dağ arasındaki uzun çukur. | Damlarda, yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko ya da kiremit yol. İLE/VE/<> İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı. | Yapışık, ikiz meyve. | Kavgacı. )


-DERE ile ÇAY ile IRMAK



-DERE ile/ve/<> IĞIL

( ... İLE/VE/<> Belirli olmayacak kadar yavaş akan su. )


-DERE ile KÜÇÜK DERE



-DERECE/TERMOMETRE değil/yerine/= DİZİLGE/SICAKLIKÖLÇER



-DERECE ile/ve DEĞER/LENDİRME



-DERECE ile/ve DEREKE



-DERECE ile/ve/değil EŞİK



-DERECE ile GRADO[İt.]

( ... İLE Bir sıvının içindeki alkol derecesi. )


-DERECE ile KERE/KEZ



-DERECE ile KERTE/KERTİ/RADDE[Ar.]



-DERECE ile SEVİYE



-DERİN DÜŞÜNME ve/<> TAHAMMÜL



-DERİNLEŞME ile/ve/||/<> KALICILAŞMA



-DERİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> DUYARLILAŞTIRMA



-DERİNLİK ile/ve/değil EVRE



-DERİVASYON/DERIVATION[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİK GERILIM FARKI | TÜRETME



-DERLEME ile KOLAJ



-DERT ile/ve/yerine NEŞE

( Paylaştıkça, azalır. İLE/VE Paylaştıkça, artar. )


-DERTLEŞME ile/ve "DERS" (ÇIKARMAK)



-DERZLEME ile/ve/değil/||/<> İNCE DERZLEME



-DESCARTES ile/ve/||/<>/< VIETE

( ... İLE/VE/||/<>/< Descartes'in hocası. )


-DESEN ile/ve DAİRE/GEOMETRİ/NESNE

( NOKTA-ÇİZGİ ile/ve NOKTA-ALAN )


-DEŞİFRE değil/yerine/= GİZİ ÇÖZÜLMÜŞ



-DESTAN/EPOPE değil/yerine/= OZYIR



-DESTE ile DÜZİNE

( 10 ile 12 )


-DESTEKLEME ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLEŞTİRME



-DESTEKLEME ile/ve/||/<> DENGELEME



-DESTEKLEME ile/ve/||/<> KOLLAMA



-DESTEKLEME ile ÖNCELLEME



-DESTEKLEME ile/ve/||/<> PEKİŞTİRME



-DESTINY vs./and COINCIDENCE



-DETAIL vs. NUANCE



-DETERIORATE vs. DEGENERATE



-DETERMİNASYON/DETERMINATION[İng.] değil/yerine/= BELİRLEME



-DETERMINATION vs. INSISTENCE



-DETONE ile/ve/değil SURTONE

( Eşik altına düşürmek. İLE/VE/DEĞİL Eşik üstüne çıkarmak. )


-DEVALÜASYON/DEVALUATION[İng.] değil/yerine/= DEĞERSİZLEŞTİRME



-DEVAM ETMELİ!
YAŞAMAYA ve/||/<>/> SEVMEYE ve/||/<>/> GÜLMEYE :)



-DEVAM ETTİRME ile SÜREKLİLİK



-DEVAMEN değil/yerine/= SÜREYİNDE



-DEVE ile ÂNİS[Ar.]

( ... İLE Büyük ve şişman deve. [Yaşlı kız. | Yaşlı bekâr.] )


-DEVE ve AT



-DEVE ile BERCÎS[Ar./Fars.]/BİRCÎS[Ar.]

( ... İLE Sütü çok olan deve. | Müşterî[Sakıt, Erendiz, Jüpiter, Mars] denilen yıldız. )


-DEVE ile DEHN

( ... İLE Az süt veren deve. )


-DEVE ile ENBÜRE

( ... İLE Tüyü dökülmüş deve. )


-DEVE ile GUNAKO

( ... İLE Patagonya devesi. )


-DEVE ile/ve/değil HALAT



-DEVE ile KAYGIN

( ... İLE Gebe deve. )


-DEVE ile LÛK[Fars.]

( ... İLE Kısa tüylü, yük devesi. )


-DEVE ile/ve MUT

( 20 Teneke. İLE/VE 20 Kile. 50 şiniklik[8 kilo] tahıl ölçeği. )


-DEVE ile/ve MUT

( ... İLE/VE MÜDD: Mut, kara mut, batman türünden bir ölçek. )


-DEVE ile NÂB[Ar.]

( ... İLE Yaşlı deve. )


-DEVE ile SÂİBE[Ar.]

( ... İLE Başıboş bırakılmış hayvan, dişil deve. )


-DEVE ile SAMBURU DEVESİ



-DEVE ile TÜLÜ

( ... İLE Güreşçi eril deve. )


-DEVE ile TÜLÜ

( Afrika ve Arap çöllerinin simgeleri olsa da deve, Amerika kökenlidir. Atlar ve köpekler gibi, develer de 20 milyon yıl önce Amerika'nın otlaklarında evrildi. Bu hayvanlar, o zamanlar, bildiğimiz haliyle hörgüçlü yük hayvanları olmaktan çok zürafaya ya da ceylana benziyordu. Bering kara köprüsünden Asya'ya 4 milyon yıl önce geçtiler. )


-DEVICE vs. DEVISE



-DEVİR/DEVRE değil/yerine/= ÇEVRİM

( ... DEĞİL/YERİNE/= Sürekli ve düzenli değişme, devir. | Bir elektrik akımının, iletken üzerinde aldığı yol, devre. )


-DEVİR/PERİYOT değil/yerine/= GEÇİSÜRE



-DEVİR değil/yerine/= GEÇİRİLME



-DEVİR ile SİLSİLE



-DEVİRLER:
GELİŞME ve OLGUNLUK ve ORTA YAŞLILIK ve YAŞLILIK

( Yaklaşık 30 yaşa kadar olan devir. VE Yaklaşık 35'lerden 40'a kadar olan devir. VE Yaklaşık 60 yaşlarına kadar uzanan devir. VE Hayat merkezlerinin tedricen zayıflamaya başladığı ölüme kadarki devir. )


-DEVLET-İ OSMÂNİYE ile/ve/||/<> KAVÂİD-İ OSMÂNİYE

( Osmanlı Devleti. İLE/VE/||/<> Osmanlı Türkçesi dilbilgisi. )


-DEVLET ile/ve/<> BAHÇE



-DEVLET ile/ve/||/<> YÖNETİM/İDARE



-DEVRE-İ ARŞİYE ile DEVRE-İ FERŞİYE



-DEVRE-İ FERŞİYE ile DEVRE-İ ARŞİYE

( Topraktan toprağa. İLE Manâdan manâya. )


-DEVRE değil/yerine/= DÖNEM



-DEVRETME ile/ve/||/<> EL DEĞİŞTİRME



-DEVRİK TÜMCE/CÜMLE ile/ve/yerine (DÜZGÜN/DOĞRU) TÜMCE/CÜMLE



-DEVRİLE DEVRİLE ile/değil/yerine/||/<>/> EVRİLE EVRİLE



-DEVRİM ile/ve/değil DARBE



-DEVRİYE değil/yerine/= GEZENKOL



-DEVRİYE değil/yerine GEZGE



-DEVŞİRME ile/değil/yerine ÖZÜMSEME



-DG/DİRECT RADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= DİREKT GRAFİ, DOĞRUDAN X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME



-DİADELF, İKİ DEMET HALİNDE BİRLEŞİK = SÜNÂİYÜ'L-IHVE = DIADELPHE



-DİCLE ile FIRAT



-DÎDÂR ile YÜZ, ÇEHRE

( YÜZ, ÇEHRE )


-DİDİNME ile/ne yazık ki DİDİŞME

( Kendi içinde. İLE/NE YAZIK Kİ Kişilerle, olanlarla, geçmişle. )


-DİDİŞME ile DİDİŞİM

( El ya da sözle birbirini hırpalamak. | Geçimini sağlamak amacıyla güç koşullarda çalışmak, uğraşmak. İLE Konuşma ve tartışmayı, bir araç değil bir amaç sayan felsefe yöntemi. )


-DİDİŞME ile/değil/yerine/>< TARTIŞMA



-DIE vs. DICE

( Zar. VS. Zarlar. )


-DIFFERENCY vs. PRIVILEGE



-DIFFERENT vs. ASSERTIVE



-DIFFICULT vs. IMPOSSIBLE



-DİFÜZYON/DIFFUSION[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞME



-DİK GÖVDE = SÂK-I MÜSTAKÎM = TIGE DROITE



-DİK ÜÇGEN ile/ve/||/<>/> CEBİRSEL DÜŞÜNME



-DİKENLİ FARE ile/ve ANADOLU DİKENLİ FARESİ



-DİKİŞ:
EL İLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MAKİNE İLE



-DİKKAT ÇEKME ile/ve/||/<> SORUMLULUK



-DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN:
HAVADA ile/ve/||/<> KİŞİDE

( Sislisine. İLE/VE/||/<> Sinsisine. )


-DİKKAT:
KENDİMİZE ile/ve/||/<> SÖZÜMÜZE

( Yalnızken. İLE/VE/||/<> Yalnız değilken. )


-DİL ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> YABANCI DİL KONUŞMA

( )


-DİL'DE:
BİÇİMCE ile/ve SOYCA



-DİL/TÜRKÇE ile GÜNLÜK DİL



-DİL ile/ve/<> BİLİNÇLENME



-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Düşünceyi sınırlandırarak gelişir ve kişiyi geliştirir. VE/<>/= Dili geliştirerek gelişir ve kişiyi geliştirir. )


-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Birlikte tutmak/birleştirmek gerekiyor. )


-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Zihin - Dil, Beyin - El ilişkisi! )


-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Dilin tıkandığı yerde düşünce, dili, düşüncenin tıkandığı yerde dil, düşünceyi geliştirir. )


-DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE

( Dil, düşünceyi, geliştirir de, ketler de. )


-DİL ve/<> DÜŞÜNCE ve/<> KÜLTÜR

( Birbirinden ayrılamaz bir bütündür. )


-DİL ile/ve/<>/= DÜŞÜNME



-DİL ile/ve/<> FELSEFE

( Aklın dilbilgisi. İLE/VE/<> Dilin dilbilgisi. )


-DİL ile/ve/<> FELSEFE

( STOACILIK/REVÂKİYE )


-DİL ile/ve GÖSTERGE



-DİL ve ÖZNE



-DİL ile/ve/<>/= SİMGE



-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Sözcükler, anlamları taşıyan at gibidir. )


-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Küçücük bir sözü/kelâmı bile küçümsemeyeceksin! )


-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Sözün/Kelâmın değerini bilmek, duymakla olur. )


-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Sözcükler, işaret eder ama açıklayamaz. )


-DİL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME

( Words indicate, but do not explain. )


-DİL ve/< US/AKIL ve/< DENEYİM/TECRÜBE

( Dil, akıl ve deneyimde temellenir. )


-DİLATASYON/DİLATATION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME



-DİLBİLİM ve/>/ve/> DİL ve/>/ve/> TÜMELLER ve/>/ve/> TANIM ve/>/ve/>
ÖNERME ve/>/ve/> YARGI ve/>/ve/> ÇIKARIM ve/>/ve/> TASIM/KIYAS



-DİLİM/PARÇA ile LOKMA/TİKE



-DİLLENME ile/değil DİLLENDİRME



-DİLSİ KOROLLA, DİL BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ LİSÂNÎ = COROLLE RUBANÉE, COROLLE LIGULÉE



-DİLÜSYON/DİLUTION[İng.] değil/yerine/= SEYRELTME



-DIMINISH vs. MINIMIZE



-DİN:
[<> Lat.] LIGARE ile/ve/> RE-LIGARE :
RELIGION

( İlk bağ.[göbek bağı][içeriden] İLE/VE/> İkinci bağ.[süt][dışarıdan] > )


-DİN:
[<> Lat.] LIGARE ile/ve/> RE-LIGARE :
RELIGION

( Anneden. İLE/VE/> Babadan/senden. > )


-DİN:
[<> Lat.] LIGARE ile/ve/> RE-LIGARE :
RELIGION

( Nur bağı. İLE/VE/> Ruh bağı. > )


-DİN:
[<> Lat.] LIGARE ile/ve/> RE-LIGARE :
RELIGION

( Ancak, kendiyle ve tüm çevresindekilerle bağ kuran/kurabilen, din sahibi olur. )


-DİN:
TAKVÂ ve/||/<> TÖVBE

( Koruma. VE/||/<> Dönüşme. )


-DİN/RELİGİON değil/yerine/= KÖNE



-DİN ile/ve ASKERİYE



-DİN ile/ve EFSANE



-DİNAMOMETRE değil/yerine/= KUVVETÖLÇER

( Güçleri/kuvvetleri ölçmeye yarayan araç. )


-DİNGİNLİK ve DENGE



-DİNÎ TERBİYE ile/ve TASAVVUFÎ TERBİYE



-DİNLENME:
GÖVDEDE ile/ve/||/<> BEYİNDE ile/ve/||/<> GÖNÜLDE

( Uzanarak. İLE/VE/||/<> Uyuyarak. İLE/VE/||/<> Paylaşarak![Aynı zaman ve mekânda, aynı durumları paylaşarak!] [Söyleşerek DEĞİL susuşabilerek!] )


-DİPLOPİ/DİPLOPIA[İng.] değil/yerine/= ÇİFT GÖRME



-DIRÂSE

( Bir konu hakkında, birincil ve ikincil kaynaklara başvurarak yapılan bilimsel araştırma. )


-DİREKTİF/TALİMAT değil/yerine/= YÖNERGE



-DİRENME ile/ve/değil/||/<>/< EN AZ EYLEM



-DİRETME ile/ne yazık ki DAYATMA



-DİRİĞ/ESİRGEME ile KAYIRMA

( Anneler/babalar, tüm çocukları esirger ve fakat kendi çocuklarını (çoğunlukla/bazen) kayırır. )


-DİRİĞ/ESİRGEME ile KAYIRMA

( Herkesi esirger ve fakat bazı kişileri, bazı durum ve koşullarda kayırır.[o kişiyi korumak ve o durumun/koşulun genelleşmemesini sağlamış olmak, sürdürmek üzere/için!] )


-DIŞ DÜNYADAKİ KÜRE ile/ve KUSURSUZ KÜRE



-DIŞAVURUM = İFADE = EXPRESSION[İng., Fr.] = AUSDRUCK[Alm.] = EXPRESIÓN[İsp.]



-DISCUSS vs. ARGUE



-DİSEKİLİBRIUM/DYSEQUİLİBRIUM[İng.] değil/yerine/= DENGESİZLEŞME



-DİŞİ ÇİÇEK = ZEHRE-İ MÜENNES = FLEUR FEMELLE



-DİSİPLİN:
GÖVDEDE ve/||/<> AKILDA ve/||/<> DUYGUDA

( Spor. VE/||/<> Felsefe. VE/||/<> Sanat. )


-DİSİPLİN ile DİZGE

( Ana ilke altındaki ayrımlar. )


-DİSİPLİN değil/yerine/= DÜZENCE



-DİSK, DAİREMSİ TABLA, ÇİÇEK TABLASI = KURS = DISQUE



-DIŞKI(FEÇEZ/GAİTA/KAZÛRÂT/ÇÖMÜK/BOK) ile GÜBRE[Yun.]/KEMRE

( )


-DIŞLAMAK ile ÖTEKİLEŞTİRME



-DİSOSİYASYON/DISSOCIATION[İng.] değil/yerine/= AYRIŞMA | RUHSAL ÇÖZÜLME



-DISTRUSTFULNESS/LACK OF CONFIDENCE vs. LACK OF SURE



-DISUSE vs. MISUSE



-DİVAN DÜZYAZILARINDA:
TEZKİRE ile/ve TARİH ile/ve SEFARETNAME ile/ve SEYAHATNAME ile/ve SİYASETNAME ile/ve MÜNAZARA ile/ve MÜNŞEAT ile/ve EVLİYÂ TEZKİRESİ ile/ve KISAS-I ENBİYÂ



-DİVÂN EDEBİYATI DÖNEMLERİ'NDE:
KURULUŞ ile/ve/> GEÇİŞ ile/ve/> KLASİK ile/ve/> SEBK-İ HİNDÎ ile/ve/> YERLİLEŞME

( [Yaklaşık olarak] 1250 - 1451 ile/ve/> 1451 - 1512 ile/ve/> 1512 - 1603 ile/ve/> I. Ahmed - IV. Mehmet [dönemi] ile/ve/> III. Ahmet - Tanzimat )


-DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL OLMAYAN/LAR]:
BAHÂRİYE ile/ve/<> CEMREVİYE ile/ve/<> FAHRİYE ile/ve/<> IYDİYE ile/ve/<> MEDHİYE ile/ve/<> MERSİYE ile/ve/<> HİCVİYE ile/ve/<> GAZAVATNÂME ile/ve/<> SAKİNÂME ile/ve/<> HAMAMNÂME ile/ve/<> SAHİLNÂME ile/ve/<> KIYÂFETNÂME ile/ve/<> SURNÂME ile/ve/<> LÛGAZ ile/ve/<> MUAMMÂ ile/ve/<> HEZLİYÂT ile/ve/<> TARİH DÜŞÜRME ile/ve/<> ŞEHR-ENGİZ ile/ve/<> DÂRİYE

( XIII. yy.'dan, XIX. yy.'a kadar, 3182 Dîvân Şairi vardır. )


-DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL OLMAYAN/LAR]:
BAHÂRİYE ile/ve/<> CEMREVİYE ile/ve/<> FAHRİYE ile/ve/<> IYDİYE ile/ve/<> MEDHİYE ile/ve/<> MERSİYE ile/ve/<> HİCVİYE ile/ve/<> GAZAVATNÂME ile/ve/<> SAKİNÂME ile/ve/<> HAMAMNÂME ile/ve/<> SAHİLNÂME ile/ve/<> KIYÂFETNÂME ile/ve/<> SURNÂME ile/ve/<> LÛGAZ ile/ve/<> MUAMMÂ ile/ve/<> HEZLİYÂT ile/ve/<> TARİH DÜŞÜRME ile/ve/<> ŞEHR-ENGİZ ile/ve/<> DÂRİYE

( Bahar nitelemeleriyle başlanarak birini övmek için yazılan kasîde. | Baharın gelişiyle doğanın uyanışını, değişimini, güzelleşmesini konu edinen kasîdeler. İLE/VE/<>
Bayramlar, baharlar gibi cemre vesilesiyle, dönemlerindeki önemli kişiler için yazılan şiirler. İLE/VE/<>
Bir kişinin[devletli, bir başka şair ya da şairin kendinin] övüldüğü şiirler. İLE/VE/<>
Dönem büyüklerinden birini bayramın gelişi dolayısıyla öven kasîde türü. İLE/VE/<>
Bir kişiyi [devlet ya da tasavvuf ileri gelenlerini] övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir ölenin/vefâtın ardından duyulan acıyı anlatmak, öleni övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir kişiyi, kurumu, toplumsal olayı, geleneği yeren/taşlayan manzum türü. [Siham-ı Kaza - Nef'î] İLE/VE/<>
Savaşları, kahramanlıkları, zaferleri anlatan manzum ya da mensur yapıtlar. [İlk gazavatnameler XV. yy.'da yazılmaya başlanmıştır] İLE/VE/<>
İçki ve içki âlemlerinin övülerek anlatıldığı manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hamamları, hamam eğlencelerini ve hamamdaki güzelleri betimlemek üzere yazılan manzum yapıtlar. [ilki: Deli Birader - Gazalî] İLE/VE/<>
İstanbul kıyıları ile buralardaki yerlerinin anlatıldığı şiirlerin genel adı. [Fennî] İLE/VE/<>
Kişilerin karakterlerini, fiziksel görünümlerini [göz rengi, boy uzunluğu/kısalığı vb.] temel alarak açıklamaya çalışan yapıtlar. İLE/VE/<>
Sarayın mutlu günlerini [evlenme, doğum şenlikleri vb.] anlatann manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hece vezniyle yazılmış manzum bilmece. İLE/VE/<>
Belirli kurallara göre düzenlenip çözülebilen manzum bilmece. İLE/VE/<>
Alaylı bir dille yazılmış manzum türü. [zarif bir nükte ya da güzel bir mazmun kadar kaba şakalara, taşlamalara ve sövgülere de yer verilir] İLE/VE/<>
Önem verilen bir olayın ya da bir yapının kuruluş yılını bildiren bir tümce, bir mısra ya da beyit yazmak. İLE/VE/<>
[Fars.: "Şehir karıştıran"] Bir kenti, o kentin güzelliklerini, doğal ve sosyal özelliklerini anlatan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Yeni yaptırılmış saray, köşk, yalı benzeri binalar için yazılmış kasîdeler. )


-DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL]:
TEVHÎD ile/ve/<> MÜNÂCÂT[< NECV] ile/ve/<> NAAT ile/ve/<> MİRÂCİYE ile/ve/<> MAKTEL-İ HÜSEYİN ile/ve/<> HİLYE ile/ve/<> MEVLİD ile/ve/<> KIRK HADİS ile/ve/<> MENÂKIBNÂME ile/ve/<> KISSA ile/ve/<> SİYER

( Tanrı'nın birliğini ve ululuğunu anlatan şiir/ler. İLE/VE/<>
Allah'a dua etme, yalvarma. | Allah'a dua konulu şiirler/manzûme. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'i övmek, ona yakarma, şefaat dileme amacıyla yazılmış şiir/ler. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in mirâcını anlatan şiirler. İLE/VE/<>
Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilişini konu alan ve acıklı bir üslûpta yazılan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in fiziksel ve kişisel özelliklerini, örnek davranışlarını konu alan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in doğumunu ve kısaca yaşamını övgüyle anlatan yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in kırk sözünden oluşan yapıtlar. İLE/VE/<>
Din büyüklerinin, tarikat kurucularının, ermişlerin olağanüstü yaşamlarını anlatan yapıtlardır. İLE/VE/<>
Öğüt verici ve öğretici öykü, fıkra, masal, menkıbe türü yapıtlar. İLE/VE/<>
Hz. Muhammed'in yaşamını anlatan yapıtlar. )


-DIVINE vs./and ABSOLUTE



-DİYAFRAM ile ENSTANTANE



-DİYAGRAM/DİAGRAM[İng.] değil/yerine/= ÇİZGE



-DİZEK/PORTE ile FORTE

( Notaların, üzerinde ya da arasında yazıldığı, beş koşut çizgi. İLE Parçanın, güçlü çalınacağını gösterir. )


-DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜK

( Aslında her biri öbürüdür. )


-DİZGE ile/ve/<> BÜTÜNLÜKLÜ DİZGE



-DİZGE ile/ve ÇIKARSAMA



-DİZGE ile DİSİPLİN



-DİZGE ile DİZİLİM



-DİZGE ile/yerine/değil DÜZEN

( Küçük zihinliler, kişileri; orta zihinliler, olayları; ileri zihinliler; düzenleri/sistemleri konuşurlar/tartışırlar. )


-DİZGE ile/yerine/değil DÜZEN

( Olgun kişi, kurulu düzene karşı çıkmaz. )


-DİZGE ile/yerine/değil DÜZEN

( Başkalarıyla iyi ilişkileri koruyup, düzensizliğin içinde düzen arayın. )


-DİZGE ile KURGU



-DİZGE ile SIRA



-DİZGE = SİSTEM, MANZUME, MESLEK = SYSTEM[İng., Alm.] = SYSTÈME[Fr.] = SYSTEMA[Yun.] = SISTEMA[İsp.]



-DİZGE ile/ve SÜREÇ



-DİZGE ile SÜREKLİLİK



-DİZGEYE SIĞMAMA ile/ve/||/<> DENKLEME GELMEME



-DİZGİ ile DİZGE



-DİZİ ile/ve DİZGE



-DİZİ ile/ve/||/<>/> DİZİN ile/ve/||/<>/> DİZGE ile/ve/||/<>/> TİN

( Dışındalık. İLE/VE/||/<>/> Betimlemeli. İLE/VE/||/<>/> Zorunluluk. İLE/VE/||/<>/> (Ancak) Kişide. )


-DL/DEEP LEARNING[İng.] değil/yerine/= DERİN ÖĞRENME



-DOĞA ve/<> DENGE



-DOĞA ve/<> İLKE ve/<> İNSAN



-DOĞA ve/>/ve/<> İMGE ve/>/ve/<> SİMGE



-DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR

( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )


-DOĞAL KÜRESELLEŞME ile/ve/||/<> YÖNLENDİRİLEN KÜRESELLEŞME



-DOĞAL NESNE ile/ve YAPAY NESNE



-DOĞAL SEMERE ile MEDENÎ SEMERE

( Doğal. İLE Antlaşma ya da yasalar ile belirlenmiş. )


-DOĞAL SEMERE ile MEDENÎ SEMERE

( SEMERE: Meyve. | Yarar, verim. | Sonuç. | Bir şeyden elde edilen gelir. )


-DOĞAL/TABİÎ SİSTEM = KAİDE-İ TABÎÎYE = SYSTÈME NATUREL



-DOĞRU DÜŞÜNME ile/ve/<> DOĞRU İSTEME

( Kazandığın zaman pişman olacağın, kaybettiğin zaman üzüleceğin şeyleri isterken dikkatli olmak gerek. )


-DOĞRU DÜŞÜNME ile/ve/<> DOĞRU İSTEME

( Bir şey iyi olduğu için istenmez, istendiği için iyidir. )


-DOĞRU/UYGUN BESLENME ve/<> BİSİKLET KULLANIMI



-DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE

( Genelde kötü ve iyi, bir âdet ve gelenek meselesidir ve sözcüklerin nasıl kullanıldığına göre, ya sakınılır ya da hoş karşılanır. )


-DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE

( Mükemmel olmayanı, mükemmel olan uğruna seve seve fedâ edersek, iyi ve kötü "tartışmaları" artık olmayacaktır. )


-DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE

( Kötülük, hiçbir zaman hem iyiliği, hem de kendini tanıyamaz; iyilikse eğitildikçe zamanla hem kendine, hem de kötülüğe ilişkin bilgilerle donanır. )


-DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE

( YÜCE: Fizik ya da metafizik güçlerden koruyan. )


-DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE

( Usually the bad and the good are a matter of convention and custom and are shunned or welcomed, according to how the words are used. )


-DOĞRU/YANLIŞ ile İYİ/KÖTÜ ile GÜZEL/ÇİRKİN/YÜCE



-DOĞU ile/ve KIBLE

( Kiliselerin yönü. İLE/VE Camilerin yönü. [GÜNEY GÜNEYDOĞU] )


-DOĞUM VE ÖLÜM:
1'ER KERE ile/ve/değil/<>/> 2'ŞER KERE

( [doğum] Anadan. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Babadan. )


-DOĞUM VE ÖLÜM:
1'ER KERE ile/ve/değil/<>/> 2'ŞER KERE

( [ölüm] Ölünce. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Ölmeden önce. )


-DOĞUM VE ÖLÜM:
1'ER KERE ile/ve/değil/<>/> 2'ŞER KERE

( Beşer. İLE/VE/DEĞİL/<>/> İnsan. )


-DOĞUM ve/> BÜYÜME ve/> GELİŞİM

( Aşk ile. VE/> Şevkât ile. VE/> Muhabbet ile. )


-DOĞUM ve/> BÜYÜME ve/> GELİŞİM

( İSTİHLÂL[Ar. < HİLÂL]: Çocuğun doğar doğmaz ağlamaya başlaması. )


-DOĞUM ve/> BÜYÜME ve/> GELİŞİM

( TELAHHUM[Ar. < LAHM]: Semirme, etlenme. )


-DOĞUM ve/> BÜYÜME ve/> GELİŞİM

( TERBİYE[Ar.< RÜBÜV]: Besleyip büyütme, beslenip büyütülme. | Eğitim. | Görgü. | Alıştırma. | Hafif cezalandırma. | Bazı yemeklere konulan limon, sirke, salça gibi şeyler. | Alıştırma.[hayvan] | Tavsiye, kayırma, koruma. )


-DOĞUM ile TÜREME



-DOKTOR değil/yerine/= ÖKE



-DOKÜMAN[Fr., İng. < DOCUMENT]["DÖKÜMAN" da değil!] değil/yerine/= BELGE



-DOKUNMA!:
ÖZELİNE ve/||/<> ÖZÜRÜNE ve/||/<> KUTSALINA



-DOLAPDERE

( Akağalar Kavşağı - Ergenekon Caddesi arasındaki semt. )


-DOLAYISIYLA ile/ve/değil/yerine ARACILIĞIYLA/VESİLESİYLE



-DOLAYISIYLA ile BU/O NEDENLE



-DOLAYISIYLA ile ÖYLE İSE



-DÖLLENME ile ÇİÇEKLERDE DÖLLENME



-DÖLLENME = İLKÂH = FÉCONDATION



-DÖLLENME ile MAYALANMA



-DOM/DOME[İng.] değil/yerine/= KUBBE



-DOMING[İng.] değil/yerine/= KUBBELEŞME



-DÖNDÜRME ile YUVARLAMA



-DÖNEK ile DÖNME



-DÖNGÜ ile DÜZEN/DİZGE



-DÖNME ile "DÖNME"



-DÖNME ile MÜHTEDÎ



-DÖNÜŞ ile/değil DÖNÜŞTÜRME



-DÖNÜŞTÜRME ile DEVŞİRME



-DÖNÜŞTÜRME ve/||/<>/< DÜŞÜNME



-DÖNÜŞTÜRME ile/ve/değil/yerine/||/<> UYARLAMA



-DÖRT İSTEK:
AÇGÖZLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME ile/ve/||/<>/> GÖSTERİŞ ile/ve/||/<>/> GÜÇ TUTKUSU



-DÖRT YETİ:
CÂZİBE ve/> MÂSIKA ve/> HÂZIMA ve/> LÂMİA



-DORUK/ZİRVE[Ar.] ile TEPE

( Dorukta, tüm yollar, aşağı doğru götürür. )


-DORUK/ZİRVE[Ar.] ile TEPE

( From the summit all roads lead downwards. )


-DOYURMAK ÜZERE ile/ve/değil/yerine HAREKETE GEÇİRMEK



-DOZ[İng. DOSE] ile SEVİYE



-DRAWBACK vs. INCONVENIENCE



-DRINKABLE vs. POTABLE



-DROP vs. LEAVE



-DRUPA, TEK ÇEKİRDEKLİ ETLİ MEYVE = SİMÂR-I TUFFÂHÎYE-İ MÜLTEZİKATÜ'N-NEVÂT = MÉLONIDE À NUCULES, DRUPE



-DUA TEPE değil/< KEKİK TEPE



-DUA ve/||/<> YÖNELME



-DUALİTE değil/yerine/= EŞLEKLİK/İKİLİK/İKİLLİK/İKİLEM



-DUALİTE ile HİYERARŞİ



-DUDAK, DUDAKSI PETAL = ŞEFE = LÈVRE



-DUDAKLI KOROLLA = TÜVEYC-İ ŞEFEVÎ = COROLLE LABIÉE



-DÜĞME ile/ve BENDENE[Fars.]



-DÜĞME ile/ve ÇITÇIT



-DÜĞME ile KANCA/KOPÇA[Bulgarca]/AGRAF[Fr. < AGRAFE]



-DÜĞÜN ÇİÇEĞİ/TURNAAYAĞI/SÜTLÜCE ile AVCI OTU

( Düğün çiçeğigillerin örnek bitkisi. İLE Düğün çiçeğigillerden, kokusuz, parlak zehirli bir bitki. )


-DÜĞÜN ÇİÇEĞİ/TURNAAYAĞI/SÜTLÜCE ile AVCI OTU

( DÜĞÜNÇİÇEĞİGİLLER: İki çeneklilerden, bazı türleri süs bitkisi olarak kullanılan bir aile. )


-DÜMDÜZ ile/ve/||/<> TEKDÜZE



-DÜNYA ve/ TÜRKİYE ve/ İSTANBUL ve/ FATİH

( Gövde. VE Yüz. VE Göz. VE Gönül. )


-DÜNYANIN DÖNÜŞ HIZI:
KENDİ ÇEVRESİNDE ile/ve/||/<>/> GÜNEŞİN ÇEVRESİNDE

( [saatte] 1670 km. İLE/VE/||/<>/> 107.627 km. hızla [yılda 2.6 milyon km.] )


-DUPLİKASYON/DUPLICATION[İng.] değil/yerine/= İKİLEŞME



-DURAK ile/değil İSKELE



-DURDURMA ile/ve/||/<> BERTARAF ETME



-DÜRTME ile/ve/değil/||/<> SÜRTME



-DURUM ile BADİRE

( ... İLE Birdenbire ortaya çıkan tehlikeli durum. )


-DURUŞMA ile/ve/||/<> TENSİB DURUŞMASI/İSTİNÂBE

( ... İLE/VE/||/<> Davanın görülmekte olduğu mahkemeye gönderilmek için başka bir yerde bulunan bir tanığın, oradaki mahkemece ifadesinin alınması. )


-DÜRÜSTLÜKTE:
KOLAY İNCİNME ile/ve/||/<> KOLAY İNCİTME



-DÜŞ(ÜR)ME ile/değil DEVİRME/DEVRİLME



-DUŞAMBE

( Pazartesi. )


-DÜŞKÜNLÜK:
GÜZELLİĞE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜRÜSTLÜĞE



-DUST vs. SMOKE



-DÜŞÜNCE ile/ve/<> DUYGU



-DÜŞÜNCE

( 10¯³¹ jul )


-DÜŞÜNCE/DÜŞÜNME ve/<> İMGELEM YETİSİ



-DÜŞÜNCE ve/||/<> BİLGİ ve/||/<> BELLEK



-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Düşünceler dedikleriniz, zihnin yüzeyindeki dalgacıklardır ancak. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Yaşamınızdaki en önemli şeye -kendinize-, bölünmez dikkatinizi verin. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Zorlamasız, kendi benliği ile kısıtlanmamış bir dikkat ve ilgi gerekir. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Olgun kişi, dikkatini içine yönelterek, meziyetlerini geliştirir. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Dikkat, Şimdi'ye geri getirir. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Dikkat, özgürleştirir. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Dikkatsizlik, tutsaklaştırır. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Dikkatsizlik, köreltir; dikkat, berraklaştırır. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Öteye ulaşmak için uyanık bir sükûnete ve sessiz dikkate gereksinimimiz vardır. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Dikkatsizliğiniz yüzünden kendi çevrenizde inşâ etmiş olduğunuz hapishaneyi inceleyin. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Başparmağınız işaret parmağınıza dokunuyor. İkisi de dokunuyor ve dokunuluyor. Dikkatinizi başparmağınızda topladığınız zaman başparmak hissedendir ve işaret parmağı da nesne. Dikkat odağını değiştirin, ilişki de tersine döner. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Attention liberates. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Inattention obscures, attention clarifies. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( It needs effortless, un-self-conscious attention.
To go beyond, you need alert immobility, quiet attention.
Attention brings you back to the present.
Study the prison you have built around yourself by inadvertence.
Your thumb touches your forefinger. Both touch and are touched. When your attention; is on the thumb, the thumb is the feeler and the forefinger - the self. Shift the focus of attention and the relationship is reversed. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/=/||/<>/> DÜŞÜNCENİN DÜŞÜNCESİ



-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL

( Akıl[doğru bağ/lar] ve ilim ile yapılandırılır. İLE/VE/||/<> Çeşitli fizyolojik ve psikolojik isteklerle ve eğlencelerle doyurulur. İLE/VE/||/<> Çalışarak, iş yaparak, kazanarak ve kazandırarak dengelenir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL

( Düşünceler, duygulardan önce gelir. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL

( %80 İLE/VE/||/<> %20 İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL

( Duygu yok fakat [çeşitli oranlarda/yoğunluklarda] etkisi olabilir. İLE/VE/||/<> Düşünce var. İLE/VE/||/<> Düşünce ve duygu var. İLE/VE/||/<> Öncenin, kendimizin ve başkalarının düşünceleri var. İLE/VE/||/<> Tümü var. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL

( Saniyelerde. İLE/VE/||/<> Milisaniyelerde. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL

( Zihnimizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> Gövdemizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )


-DÜŞÜNCE ile/ve DÜZEN



-DÜŞUNCE ile EDİM



-DÜŞÜNCE ile/değil/yerine FARKLARI BİRLİĞE GETİREN DÜŞÜNCE

( En ufak bir fark gördüğün müddetçe sen gerçeğe yabancısın demektir. )


-DÜŞÜNCE ile/değil/yerine FARKLARI BİRLİĞE GETİREN DÜŞÜNCE

( Kederin nedeni, farklılıklar ve ayrımlar değildir. )


-DÜŞÜNCE ile FARKLILIKLARI BİRLİĞE GETİREN DÜŞÜNCE



-DÜŞÜNCE ile/ve/<> FELSEFE

( ... İLE/VE/<> Düşüncenin hesabını verebilmek. )


-DÜŞÜNCE = FİKİR, MİSAL = IDEA[İng.] = IDÉE[Fr.] = IDEE[Alm.] = IDEA < IDEIN[Yun.]



-DÜŞÜNCE = FİKİR = THOUGHT[İng.] = PENSÉE[Fr.] = GEDANKE[Alm.] = PENSAMIENTO[İsp.]



-DÜŞÜNCE ile/ve/değil/yerine HESABINI VEREBİLECEĞİN DÜŞÜNCE

( Her düşündüğünü seslendirmemeli/söylememelisin! )


-DÜŞÜNCE ile/ve/> İNANÇ

( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/> İNANÇ

( İNANÇ: Değişimi engelleme. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/+/<> İNANÇ ile/ve/+/<> İMAN

( Bilgi ve/+ yorum. [D] İLE/VE/+/<> Düşüncenin karesi. [D²] İLE/VE/+/<> Düşüncenin küpü. [D³] )


-DÜŞÜNCE ile/ve/+/<> İNANÇ ile/ve/+/<> İMAN

( [Kanıt gereksinimi] Vardır. İLE/VE/+/<> Daha çoktur. İLE/VE/+/<> Hem vardır, hem yoktur; ne vardır, ne de yoktur. )


-DÜŞÜNCE ve/||/<> IŞIK ve/||/<> KİŞİ ve/||/<> İLİŞKİ

( Her zaman, zemin ve koşulda, her yöne ilerleyebilirler. )


-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/> İZLENİM

( David Hume )


-DÜŞÜNCE ile/ve/değil/yerine KENDİNİ OLUŞTURAN DÜŞÜNCE



-DÜŞÜNCE ve/||/<>/> KİP



-DÜŞÜNCE ile MİSAFİR-İ GAYBÎ

( ZAMAN ZAMAN İNSANIN AKLINA GELEN KÖTÜ DÜŞÜNCELER [GELİP GEÇİCİDİR!] )


-DÜŞÜNCE ile/ve TANRI



-DÜŞÜNCE ile TEKLİF



-DÜŞÜNCE ile/değil/yerine TÜREYEBİLİR/TÜRETİLEBİLİR DÜŞÜNCE

( İyi düşünceler, hormonların dengeli salgılanmasını sağlar. )


-DÜŞÜNCE ile/değil/yerine TÜREYEBİLİR/TÜRETİLEBİLİR DÜŞÜNCE

( Yüksek düşünceler örnek kullanılmadan, hoşnut edici bir biçimde anlatılamazlar. )


-DÜŞÜNCE ile/değil/yerine TÜREYEBİLİR/TÜRETİLEBİLİR DÜŞÜNCE

( Kötü düşünce, döner-dolaşır, ne yapar-eder size ulaşır! )


-DÜŞÜNCE ile/ve TUTKU



-DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> VARLIK

( ... İLE/VE/||/<> En temel düşünce. )


-DÜŞÜNCE ile/ve VARSAYIM



-DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<>/>/< EĞİTİMDE ile/ve/||/<>/>/< BİLİMDE

( Özgürlüğü. İLE/VE||/<>/>/< Çağdaşlığı. İLE/VE||/<>/>/< Evrenselliği. [yeğleyelim!] )


-DÜŞÜNCENİN, GELİŞİGÜZEL "KULLANILIŞI" ile/değil/yerine/>/>< FELSEFE



-DÜŞÜNME ile/ve AYIK DÜŞÜNME



-DÜŞÜNME ve/||/<>/= AYIRMA



-DÜŞÜNME ile/ve BÖLÜMLEME



-DÜŞÜNME ile/ve/<> DENETLEME



-DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL

( Düşünme, sözcüklerle gerçekleşmez. İLE/VE/<> Düşünme, sözcükleri kullanır! )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL

( Beyin-el ilişkisi ve zihin-dil ilişkisi sürekli akılda tutulmalı! )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL

( Bir şey ki, söylemesen de olur! SÖYLEME! )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL

( Düşünme/düşünce, dil kullanımıdır. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL

( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL

( İNTÂK[< NUTK]: Dile getirme, söyletme. | Akledilen şeyleri idrak etmek. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL

( Türk dilinin kökenlerini araştırmanın birinci koşulu sağlıklı bir dil felsefesi bilgisi edinmek, bu felsefenin ışığında yürümeyi bilmek, araştırılan sorunlara bu felsefenin yöntemiyle yaklaşmaktır.

Bir topluluğun dilinde, o topluluğun yaşama anlayışını, yaşama biçimini, olaylara, doğaya bakışını yansıtmayan sözcüklerin hepsi yabancı kökenlidir.

Kavramlarının üretirken somuttan soyuta yönelmeyi başaramayan bir toplumun dilinde soyut var olanları içeren sözcüklerin bulunması bir olasılıktan öteye geçemez.

Bir toplumun düşünce ortamında bulunmayan şeyin kavramı da yoktur.

Kavramlar düşünsel içeriklerin taşıyıcısıdır.

Dilcinin bilge olması kaçınılmazdır.

Dilin gerçeğini ancak bilge dilci kavrayabilir.

Bir aydın başka dillerden aldığı kavramlarla düşünemez, üretemez, ancak aktarır, bellekten belleğe gönderir.

Doğal yapısı ağacın yetişmesine elverişli olmayan bir ülkede orman ürünleriyle ilgili kavramlar üretilebilir mi? Kişi bilmediği bir nesneye bildiği bir adı verebilir mi?

Düşünsel alanda yeri olmayan bir kavram içeriğinin sözcüğe girmesi sözkonusu değildir.

Soyut var olanlar üretemeyen bir topluluğun dilinde soyutu yansıtan kavramın yeri yoktur.

Anlamsal içerik, o sözcüğü konuşan topluluğun düşünsel çevresiyle bağlantılıdır.

Bir dille konuşup yazmak o dili bilmek değildir, önemli olan o dille düşünmek, üretmek, düşünsel bir alan yaratmaktır.

Dilin yüzeysel özellklerine bakarak kökenine inmeye çalışmak yanıltıcıdır, saptırıcıdır. Kökte bulunmayan anlamı sözcükte aramak da dil bilincinden yoksunluk demektir.

Dilin ayakta durmasını, yaşamasını, yayılmasını sağlayan yazıdır.

Dil insanla, insan dille vardır.

Dili yaşatan, geçmişten geleceğe taşıyan yazıdır. )


-DÜŞÜNME ile/ve/değil DOĞRU DÜŞÜNME

( Aklın bilinmeyenden bilinene doğru yaptığı hareket. İLE/VE/DEĞİL Aklın bilinenden bilinmeyene doğru yaptığı hareket. )


-DÜŞÜNME ile/ve/değil DOĞRU DÜŞÜNME

( Aklın bilinenle bilinmeyen arasındaki hareketi. İLE/VE/DEĞİL ... )


-DÜŞÜNME ile/ve/değil DOĞRU DÜŞÜNME

( Düşündüğün şeye bürünürsün/bulaşırsın. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Yaşam. İLE/VE/<> Yaşam(/a/k). )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşünce damlacıklarıyla doldurulan havuzda yüzmek. İLE/VE/<> Kişinin[düşünenin/düşünmesi gerekenin], suyun üstünde (yaşamda) kalmasını sağlayan kaldırma gücünü sağlayan yasa/zorunluluk/gereklilik. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Bilinenleri, bilinmeyenlere götürebilecek biçimde düzenlemek. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Sonsuz olanaklılıklar. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Her şey düşünce ile başlar. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşün-ce: Yukarıdan düşünce/inince sende ortaya çıkan. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Bir yerini/dizini incitmeyen düşünmeye başlamaz kolay kolay. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşünme ifade edilerek düşünce haline getirilmiş olur. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Aklın bilinen ile bilinmeyen arasındaki hareketidir. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşünme süreci tamamlandığında, yani anlamlı bir bütünlük oluşturulduğunda, soruya yanıt verilir. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşünmeyi kesmek zorunda değilsiniz, sadece ilgilenmeyi kesin. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşüncelerinizi gözleyin, düşüncelerinizi gözlemekte olan kendinizi gözleyin. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşüncelerinizi sokak trafiğini seyreder gibi seyredin. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Rüyanızda bir çölde susuzluktan ölmekte olduğunuzu görürken, başucunuzda duran bir bardak suyun size yararı olmadığı gibi. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşüncelere sarılmayın yeter. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Zihin fukara olunca, fikir ukala olur! )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Tefekkür, müşâhede ile olur. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Kendi düşünce berraklığınıza, amaçtaki safiyetinize ve eylemdeki dürüstlüğünüze güvenin. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşünmenin hakkını verirsen, düşünme de senin hakkını sana teslim eder. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Düşünmek için sükûnete gereksinim vardır. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( el-NAZAR: Düşünmek, aklın, bilinmeyenden bilinmeyene doğru yaptığı harekettir. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> DÜŞÜNCE

( Watch your thoughts and watch yourself watching the thoughts.
You need not stop thinking. Just cease being interested.
Watch your thoughts as you watch the street traffic.
Just like the glass of water near your bed if of no use to you, when you dream that you are dying of thirst in a desert.
Don't hold on, that is all.
Rely entirely on your clarity of thought, purity of motive and integrity of action. )


-DÜŞÜNME ile DÜŞÜNCE

( Hayat. İLE Yaşam. )


-DÜŞÜNME ile DÜŞÜNCE

( Düşüncenin nesnesi düşüncenin içindedir. )


-DÜŞÜNME ile DÜŞÜNMEYİ DÜŞÜNMEK



-DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/>/< DUYUMSAMA



-DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> EYLEM



-DÜŞÜNME ile/ve/<> HESAPLAMA

( Düşünmeyi, yeteri kadar ve ancak gerektiği/gerektirdiği kadar sürdürmek gerek. )


-DÜŞÜNME ile/ve/<> HESAPLAMA

( Ya hesap bilmiyorsun, ya da dayak yememişsin! )


-DÜŞÜNME =/<> İÇ KONUŞMA

( İKİ BEN: İç konuşma, düşünme.
KONUŞMA: RUBÛBİYET )


-DÜŞÜNME ile/ve/değil İÇGÜDÜ

( Dolayımlı. İLE/VE/DEĞİL Dolayımsız, doğrudan. )


-DÜŞÜNME ile/ve/değil İÇGÜDÜ

( Düşünmekten daha fazla olan neye sahibiz/sahip olabiliriz? )


-DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> İLERLEME



-DÜŞÜNME ile/ve/||/<> İNANMA



-DÜŞÜNME ile/ve/<> SİMGESEL DÜŞÜNME

( ... İLE/VE/<> Sayın Metin Bobaroğlu'nun, Simgesel Düşünme adlı kitabını okumanızı salık veririz. )


-DÜŞÜNME ile/ve TEFEKKÜR

( ... İLE/VE Gördüğü şey üzerinden fikrini derinleştirmek. )


-DÜŞÜNME = TEFEKKÜR = THINK[İng.] = PENSÉE[Fr.] = DENKEN[Alm.] = COGITARE, COGITATIO[Lat.] = NOEIN, DIANOIA[Yun.] = PENSAR[İsp.]



-DÜŞÜNME ile/ve/<> YANSIMALI DÜŞÜNME



-DÜŞÜNME ile YOĞUNLAŞMA/KONSANTRASYON



-DÜŞÜNÜLEBİLİR ile/ve/||/<> BİLGİNİN KONUSU OL(A)MAMA ile/ve/||/<> DİLE GETİRİLEMEME



-DÜVE ile GEVSÂLE[Fars.]

( Bir yaşını geçmiş, doğurmamış dana[dişi inek yavrusu]. İLE Bir yaşını geçmiş dana. )


-DUYARLILIK ile/ve/<> İÇSELLEŞTİRME



-DUYARLILIK ile/ve/||/<> İRKİLME ile/ve/||/<> ÜREME



-DUYGU ODAKLI TERAPİDE:
DUYGU ŞEMALARI ile/ve/||/<> DUYGU DEĞERLENDİRME ile/ve/||/<> DUYGU DEĞİŞİM İLKELERİ



-DUYGU ile/ve/=/||/<> BULANIK DÜŞÜNCE



-DUYGULARI:
ANLAMA BÜRÜME ile/ve/||/<>/> ANLAMLANDIRMA ile/ve/||/<>/> HUZUR



-DUYGUYU DÜZENLEME ile/ve/||/<>/> KİŞİYİ/DANIŞANI, DUYGUYA GETİRME



-DUYU ve/||/<>/> ALGI ve/||/<>/> BETİMLEME ve/||/<>/> TASARIM



-DUYU = HASSE = SENSE[İng.] = SENS[Fr.] = SINN/E[Alm.] = SENSUS[Lat.] = SENTIDO[İsp.]



-DUYURU ile/ve ÜSTLENME



-DÜZ (DOKUNMUŞ) ile/ve SUMAK ile/ve CECİM/CİCİM ile/ve ZİLİ ile/ve HEYBE

( ... İLE/VE ... İLE/VE Nakışlı ve ince. Sivas/Divriği bölgesinde. İLE/VE Ağrı/Patnos, Çanakkale bölgelerinde. İLE/VE Urfa bölgesinde. )


-DÜZ ÇİZME ile/ve/yerine KÖRÜKLÜ ÇİZME



-DÜZELTME ile (")ÜTÜLEME(")



-DÜZELTME ile (YENİDEN) DÜZENLEME



-DÜZELTME ile/ve/değil BİLGİLENDİRME



-DÜZELTME ile/ve/değil/<>/> GELİŞTİRME



-DÜZEN ile/ve DENGE ile/ve UYUM

( Düzenli bir hayat yaşayın ama onu kendi içinde bir amaç haline getirmeyin. )


-DÜZEN ile DİZGE



-DÜZEN ile/ve/<> İLERLEME

( BREZİLYA ve TÜRKİYE )


-DÜZEN ile/ve İLKE

( Olgun kişiler, ilkesiz davranmaktan vazgeçerek kendilerine olan güveni ve meziyetlerini sağlamlaştırırlar. )


-DÜZEN ile İRÂDE



-DÜZENLEME ve/+/||/<>/> ANLAMA ve/+/||/<>/> DÖNÜŞTÜRME



-DÜZENLEME ile TOPARLAMA



-DÜZEY ile DERECE



-DÜZGÜ = KAİDE, NUMUNE = NORME[İng., Fr.] = NORM[Alm.] = NORMA[Lat.]



-DÜZİNE ve GROSA

( Oniki. İLE Oniki düzine. )


-DÜZLÜK ENGEBE



-DÜZÜŞME ile/ve/=/<> (ENERJETİK) SPOR



-DÜZÜŞME ile GİDİP GELME



-DYNAMO vs. LOCOMOTIVE



-E-REÇETE/E-PRESCRIBING[İng.] değil/yerine/= ELEKTRONİK REÇETELEME



-E = mc²

( Enerji = Kütle[m] - Işık hızı[c]'nın karesi [3 x 1010 cm s-1] )


-EBAD-I SELÂSE değil/yerine/= ÜÇ BOYUT



-EBÜLYOSKOP[Yun. EBULLIRE

( Kaynamak. | SKOPEIN ile ABCDEF ( Gözetlemek.] ile ABCDEF ( Cisimlerin kaynama sıcaklığını saptamaya yarayan aygıt. )


-ECE

( Kraliçe, melike. | Güzel kadın. )


-ECİRGAT ile AMELE



-ECLIPTIC PLANE and TILT

( %23,5 and % 22 - 24,5 )


-ECOLOGİCAL LİFE TİME değil/yerine/= ÇEVRESEL YAŞAM SÜRESİ



-ECZANE ile/değil APOTHEKE[Yun.]

( ... İLE/DEĞİL Eski Yunan ve Roma evlerinde, yiyecek ambarı ve özellikle şarap mahzeni. )


-ECZANE değil/yerine/= EMKEPİT



-ED'İYE[< DUÂ] ile/ve/<>/> HEDİYE

( Yalvarmalar, yakarmalar. İLE/VE/<>/> Armağan. )


-EDB ve/||/<>/> İAE

( Elinde, diline ve beline sahip olmak. VE/||/<>/> İşine, aşına ve eşine sahip çıkmak. )


-EDEP/TERBİYE değil/yerine/= GÖRGÜ/İNCELİK/İYİ KILINÇ



-EDGE ile/ve/||/<> FRINGE

( Eşik. İLE/VE/||/<> [Kuantum] Işık/parçacık yansımalarının arasındaki [0 | arasındaki] eşik. )


-EDİMSELLİK:
DOĞADA ve/||/<>/> TİNDE

( İkisinde de kuvvettir. )


-EDİN(İL)ME ile/ve/<> ERİŞ(İL)ME



-EDİSYON/EDİT yerine DÜZENLEME



-EDMUND HALLEY ile/ve/||/<> ROBERT HOOKE ile/ve/||/<> CRISTOPHER WREN



-EFEMİNE ile METROSEKSÜEL



-EFFECTIVE vs. IMPRESSIVE



-EFRÂD-I ZİHNİYE ile EFRÂD-I HARİCİYE



-EFSANE[Ar.] değil/yerine/= GÜZELLEME



-EFSÂNE ile ESÂTİR

( Güzelliğin ileri derece etkileyici niteliği. İLE ... )


-EFSANE ile MASAL

( Türkiye/Türkçe Masal Haritası'nı görmek için burayı tıklayınız... )


-EFSANE değil/yerine/= SÖYLENCE



-EĞE

( Göğüs kafesini oluşturan kemiklerden her biri. )


-EĞE ile EĞE

( Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen, uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga. İLE Madenleri, tahtayı vb. yontmak, düzeltmek, perdahlamak için kullanılan, sert, ensiz, çelik araç. )


-EGEMENLİK ile/ve/değil/yerine ÇEKİM/CAZİBE/CEZBE



-EĞİP BÜKME



-EĞİTİM ve/> ÇİLE

( Şekillenmesi üzerine. VE/> Kalıcılığı/pişmesi üzerine. )


-EĞİTİM ve/> ÇİLE

( Topraktan/kilden yapılan ürünlerin oluşumu gibi. )


-EĞİTİM = TERBİYE = EDUCATION[İng., Fr.] = ERZIEHUNG[Alm.] = EDUCAIÓN[İsp.]



-EĞİTİM ile/ve/<> YÖNLENDİRME



-EĞLENCE ile/ve/değil/yerine EYLEMCE



-EĞLENCE ile/ve/<> HEYECAN



-EĞLENCE ile TOY

( ... İLE Yemekli eğlence. )


-EHLİLEŞTİRME ile EVCİLLEŞTİRME

( Seçici çiftleştirme. İLE İnsanla birlikte hareket ettirebilme/yaşatma ve insana zarar vermeyecek biçimde eğitmek. )


-EHLİLEŞTİRME ile EVCİLLEŞTİRME

( [her biri, yaklaşık olarak]

* REN GEYİĞİ: M.Ö. 12.000
* KÖPEK [Avrasya ve Kuzey Amerika'da]: 12.000
* KOYUN [Güneybatı Asya'da]: 8.000
* AT [Türkistan'da]: M.Ö. 6000 - 8000
* SIĞIR [Güneybatı Asya, Hindistan, Kuzey Afrika'da]: M.Ö. 6000 )


-EK/İLÂVE ile/ve AÇILIM



-EKİDNE ile KISA GAGALI EKİDNE

( ... İLE Avustralya'da en yaygın dağılım gösteren memelidir. )


-EKİDNE ile KISA GAGALI EKİDNE

( ... İLE Tüm memeliler arasında kan sıcaklığı en düşük olan hayvandır. [Gövde sıcaklıklarını 4°C'ye düşürerek ve sadece 3 dakikada bir soluk alıp vererek enerji tasarrufu yapabilirler.] )


-EKİDNE ile KISA GAGALI EKİDNE

( ... İLE 50 yıl yaşayabilirler. )


-EKİDNE ile UZUN GAGALI EKİDNE

( ... İLE Yeni Gine'de yaşarlar. )


-EKİDNE ile UZUN GAGALI EKİDNE

( ... İLE Gövdesinin ve burunlarının büyüklüğü akrabalarının iki katıdır. )


-EKİDNE ile UZUN GAGALI EKİDNE

( ... İLE Dillerindeki özel dikenleri saplayarak öldürdükleri yersolucanlarıyla beslenirler. [Geceleri avlanırlar.] )


-EKİDNE ile UZUN GAGALI EKİDNE

( ... İLE 50 yıl yaşayabilirler. )


-EKİLİBRİYUM/EQUİLİBRIUM[İng.] değil/yerine/= EŞİTLENME



-EKİN/KÜLTÜR ve/> TÖRE

( Temeli/altyapıyı sunar. VE/> Sürekliliği sunar/sağlar. )


-EKİZ ÇEKİMİNDE:
DİYAFRAM ile/ve/||/<> ENSTANTANE ile/ve/||/<> ISO

( )


-EKLEMLİ/MAFSALLI GÖVDE = SÂK-I MAFSALÎ = TIGE ARTICULÉE



-EKLEŞTİRME



-EKMO/ECMO EKSTRAKORPORAL MEMBRAN OKSİJENLENME/EXTRACORPOREAL MEMBRANE OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDE DIŞI OKSİJENLENME



-EKONOMİ/İKTİSAT değil/yerine/= GEÇİMGE



-EKONOMİDE:
ÜRETMEDEN, BÜYÜME değil ŞİŞ(İR)ME

( Üretimin ve sürekliliğin olmadığı hiçbir ekonomide, büyümeden bahsedilemez. Olsa olsa, ancak bir iğne ucu kadarlık bir etki ile patlayacak, şişmiş bir balon söz konusudur. )


-EKOSİSTEM değil/yerine/= ÇEVREDİZGE



-EKSHALASYON/EXHALATION[İng.] değil/yerine/= SOLUK VERME



-EKSİK ÇİÇEK = ZEHRE-İ NÂKISA = FLEUR INCOMPLÈTE



-EKSPANSİYON/EXPANSION[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME



-EKSPOZİSYON/EXPOSITION[İng.] değil/yerine/= SERGILEME



-EKSTANSİYON/EXTENSION[İng.] değil/yerine/= GERİLME | UZAMA | DOĞRULMA | GENİŞLEME



-EKSTAZİ/ECSTASY[İng.] değil/yerine/= ESRİME



-EKSTRAKSİYON/EXTRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKÇIKAR | ÖZÜTLEME



-EKSTRE değil/yerine/= HESAP ÖZETİ



-EKSTRE değil/yerine/= ÖZÜT



-EKTAZİ/ECTASIA[İng.] değil/yerine/= GENİŞLEME



-EL ELE, GÖZ GÖZE



-EL-ENSE



-ELBETTE ile/ve/||/<> GÖRÜNDÜĞÜ/BİLİNDİĞİ GİBİ



-ELDE EDİL(E)MEZ < ELİNDEKİLERE ŞÜKRETMEDİKÇE



-ELDEN-AYAKTAN DÜŞME ile ELİNİ-AYAĞINI ÇEKMEK



-ELE ile/değil ELLE



-ELEKTRİFİKASYON/ELEKTRİKLENME değil/yerine/= ÇINGILANMA



-ELEKTRİK[: TUTMAK] değil/yerine/= ÇINGI/ÇAKILGAN/YALDIRIK/SEYYÂRE-İ KEHRİBÂRİYE



-ELEKTROVERSİYON/ELECTROVERSION[İng.] değil/yerine/= ELEKTRİKLE DÜZELTME



-ELEMENT vs. ABSOLUTE



-ELEMENT vs. BASE



-ELEŞTİRİ ile/ve/değil/yerine DEĞERLENDİRME

( Eleştiri, bulunduğun durumu tespit ile başlamalıdır. )


-ELEŞTİRİ ile/ve ELEME



-ELEŞTİRİ ile REDDETME



-ELEVASYON/ELEVATION[İng.] değil/yerine/= KALDIRMA | YÜKSELME



-ELİF:
GÖVDE değil AKIL



-ELİNE ile/ve DİLİNE ile/ve BELİNE SAHİP ÇIKMAK



-ELİPTİK YAPRAK = VARAK-I YÜBSÎ = FEUILLE ELLIPTIQUE



-ELKAB-I RESMİYYE

( Resmî unvanlar. )


-ELLERİ YIKAMADA:
YEMEKTEN ÖNCE ve UYUMADAN ÖNCE

( ... VE Uyku/rüya sırasında -düşük de olsa- parmağınızı gözünüze değdirme olasılığından dolayı gözün mikrop kapmaması için uyumadan önce elleri temiz tutmakta yarar vardır! )


-ELMA değil HABBE



-ELUSIVE vs. ILLUSIVE



-EMÂRE ile EMMÂRE



-EMÂRE ile REMZ



-EMBED vs. INTEGRATE



-EMBEDDING PRINCIPLE değil/yerine/= İÇEYERLEŞTİRME İLKESİ



-EMEKLEME ve/||/<>/>/< MEMEYE EMEKLEME

( İlgili yazı için burayı tıklayınız... )


-EMEKLEME ve/||/<>/>/< MEMEYE EMEKLEME

( )


-EMEL/GAYE değil/yerine/= İSTEK/ÜMİT/UMUT/ÜLKÜ



-EMERGE SUBMERGE



-EMÎHE

( Koyunlarda meydana gelen uyuzluk. )


-EMİNA ile/ve İZE

( Tahıllar için eski bir ağırlık ölçüsü. İLE/VE Bir tahıl ölçüsü. )


-EMPATİ ile/ve/||/<> DÖNÜŞTÜREREK İÇSELLEŞTİRME



-EMPATİK:
ANLAYIŞ ile/ve/||/<> DOĞRULAMA ile/ve/||/<> İRDELEME ile/ve/||/<> KATILIM ile/ve/||/<> YORUMLAMA



-EMRE

( DERVİŞ, İSTEYEN/TALEB EDEN )


-EMSÂL ile NUMUNE

( BENZER ile ÖRNEK )


-EMZİRME:
ERİLDE ile/ve DİŞİLDE

( 24 aydır. İLE/VE 18 aydır. )


-EMZİRME:
ERİLDE ile/ve DİŞİLDE

( NİFÂS[Ar.]: Lohusalık. )


-EN BÜYÜK HAZİNE

( MEMNUN OLMAYI BİLMEK )


-EN ÇOK ÖZKIYIM/İNTİHAR EDİLEN ÜLKE

( LİTVANYA [2003'te Yüz binde 42][Dünya ortalamasının 3 katıdır.] )


-EN DORUK/ZİRVE değil DORUK/ZİRVE



-EN GÖZDE ÇEŞME

( KÜÇÜKSU ÇEŞMESİ [ 1806, III. Selim tarafından yaptırılmıştır. ] )


-EN İYİ TEKNE ve/||/<> EN İYİ ARKADAŞ

( Arkadaşın teknesi. İLE/VE/||/<> Teknesi olan. )


-EN KISA GECE ile EN UZUN GECE

( 21 - 22 Haziran İLE 21 - 22 Aralık )


-EN KISA GECE ile EN UZUN GECE

( Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilür
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat

Sâbit

En uzun geceyi, gökyüzüyle, yıldızlarla uğraşan, ne bilsin
Sen aşk derdine bağımlı olmuş kavuşamayan âşığa sor ki geceler, kim bilir kaç saat


)


-EN KISA GECE ile EN UZUN GECE

( Şeb-i yeldâda uzar fecre kadar kıssa-i aşk
Ta ki Mecnûn bitirir nutkunu Leylâ söyler

Yahya Kemal Beyatlı )


-EN ÖNEMLİ MÜZE

( ARKEOLOJİ MÜZESİ )


-EN ÜNLÜ VE GÖRKEMLİ HASTAHANE

( BASILIAS [Kapadokya'da][369 yılında] )


-EN UZAK MESAFE

( İKİ KİŞİ ARASINDA )


-EN YAKIN MESAFE

( İKİ KİŞİ ARASINDA )


-EN YÜKSEK İBÂDET:
İNSAN(A)/KİŞİYE ve/=/<> HİZMET

( Bir çiçeği bile yetiştirsen, İNSAN'a hizmet etmiş olursun. )


-EN'LER:
DÜNYADA ve/||/<>/>/< EVRENDE

( İçerik için burayı tıklayınız... )


-ENBERİ ile ENÖTE

( Çiftyıldızlarda, bileşenlerin kütle merkezine göre çizdikleri elips yörüngede, kütle merkezinin bulunduğu odağa en yakın nokta. İLE Çiftyıldızlarda, yoldaşın, başyıldıza göre çizdiği bağıl yörüngenin, başyıldıza en yakın noktası ya da her bir üyenin kendi yörüngelerinin kütle merkezine en yakın noktası. )


-ENDÂZE

( TAHMİN, TAKDİR | ÖLÇEK | MERTEBE, DERECE | 60/65/68 cm.lik, eski bir uzunluk ölçüsü. )


-ENDİŞE ile/ve/<> TELÂŞ



-ENDODERM ile/ve/<> EDEME

( İç deri. İLE/VE/<> Alt deri. )


-ENDOKARP = GILÂF-I DAHİLÎ-İ SEMERÎ = ENDOCARPE



-ENDOSKOPİ/ENDOSCOPY[İng.] değil/yerine/= İÇ GÖREÇLEME



-ENE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> İNNÂ



-ENE ile/yerine NAHNÜ

( Ben. İLE/YERİNE Biz. )


-ENERJİ MADDE



-ENERJİ ile/ve/ya da/<> KAPASİTE

( Çabalamanın yararı olmadığında, enerjinizi harcamamaya bakın. )


-ENFORMASYON[İng. < INFORMATION] değil/yerine/= BİLGİLENDİRME



-ENGEL ile BESLENME



-ENGEL ile PERDE

( Engeller yaratmayabilirsiniz. )


-ENGEL ile PERDE

( Engeller aşılabilir. )


-ENGEL ile PERDE

( Engellerin en yıldırıcısı kişinin kendidir. )


-ENGEL ile PERDE

( Engeller bir ölçüde kalktığında, O, bir anda içinize doğar. )


-ENGEL ile PERDE

( Onu tümüyle alın! Buradadır, istemeniz yeter. Fakat istemezsiniz. İsteseniz bile almazsınız. Almanızı engelleyen nedir, onu bulun. )


-ENGEL ile PERDE

( Obstacles can be overcome. )


-ENGEL ile PERDE

( You can avoid creating obstacles.
It will dawn on you suddenly, when the obstacles are removed to some extent.
Take the whole of it! It is here for the asking. But you do not ask. Even when you ask, you do not take. Find out what prevents you from taking. )


-ENGELLEME/ENGELLENME ile/ve/||/<> DAĞITMA/DAĞILMA



-ENGELLEME ile/değil ÖTELEME



-ENGELLİLER:
GÖVDESEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> DUYUSAL ile/ve/ne yazık ki/||/<> İŞİTME ile/ve/ne yazık ki/||/<> KONUŞMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>
ZİHİNSEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> GEÇİCİ ile/ve/ne yazık ki/||/<> YAŞLILAR



-ENÎSE ile ENÎSE[Fars.] ile ENÎŞE[Fars.]

( Ateş, od. İLE Donmuş, pekişmiş nesne. İLE Hafiye. | Câsus. | Dalkavuk. )


-ENJOYMENT vs. LIKE



-ENJOYMENT vs. PLEASURE



-ENS A SE



-ENSTALASYON[Fr., İng. < INSTALLATION] değil/yerine/= YERLEŞTİRME



-ENSTANTANE değil/yerine/= KIPILIK



-ENTARİ ile/ve/||/<> KEFİYE

( [Arap ülkelerinde] Erkeklerin ya da kadınların giydiği uzun ve düz üstlük/giysi. İLE/VE/||/<> Omuzları da örten, kenarları püsküllü bir erkek başörtüsü. )


-ENTEGRASYON[Fr./İng.] değil/yerine/= BÜTÜNLEŞME



-ENTEGRASYON/İNTEGRATION[İng.] değil/yerine/= BÜTÜNLEŞME



-ENTEGRE DEVRE değil/yerine/= YONGA



-ENTELLEKTÜALİZASYON/İNTELLECTUALIZATION[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNSELLEŞTİRME



-ENTOKSİKASYON/İNTOXICATION[İng.] değil/yerine/= ZEHİRLENME



-ENTÜBASYON/İNTUBATION[İng.] değil/yerine/= BORU YERLEŞTİRME



-EPİKARP = HARİCEN KIŞR-I SEMERE = ÉPICARPE



-EPİLOG/HATİME değil/yerine/= SONDEYİŞ/SONSÖZ



-EPİSTEME ile SOPHIA



-EQUIVALENT OF INTENTION vs. EQUIVALENT OF IGNORANCE



-ERDEM:
EĞİTİMLE ile/ve/||/<>/< ALIŞKANLIKLARLA ile/ve/||/<>/< DOĞAL



-ERDEM < SEKÎNE



-EREK = GAYE = PURPOSE, END[İng.] = FIN[Fr.] = ZWECK[Alm.] = FINIS[Lat.] = TELOS[Yun. < TELEUTE]



-EREKSİYON[İng. ERECTION] değil/yerine/= SERTLEŞME



-ERGEN/YENİYETME ile/ve/<>/> YETİŞKİN ile/ve/<>/> BİLGE

( Yetişkinlerin, mükemmel olmadığını anladığımız gün. İLE/VE/<>/> Yetişkinleri affettiğimiz gün. İLE/VE/<>/> Kendini affettiğimiz gün. )


-ERGİME ile AŞIRI ERGİME

( Sıcaklığı artırılmak yoluyla bir nesnenin katı durumdan sıvı duruma geçmesi, zeveban etmesi. İLE Erime noktasından daha aşağı bir sıcaklık derecesine düşmesine karşın birtakım koşullar altında bir sıvının katılaşmaması durumu. )


-ERİK ile TÜRBE



-ERİME ile ÇÖZÜNME ile YAYILMA



-ERİME ile/ve/değil/<> DAĞILMA



-ERİME ile/ve/değil/||/<> ERGİME

( Katı/sıvı yağda. İLE Buzda. )


-ERİNME ile UTANMA



-ERK ile ERKE



-ERKE = KUDRET = ENERGY[İng.] = ÉNERGIE[Fr.] = ENERGIE[Alm.] = ACTUS[Lat.] = ENERGEIA[Yun.] = ENERGÍA[İsp.]



-ERKEK ÇİÇEK = ZEHRE-İ MÜZEKKER = FLEUR MÂLE



-ERKEK ÖRGEN, STAMEN = UZV-I TEZKÎR = ÉTAMINE



-ERKİNCİLİK = SERBESTİYE = LIBERALISM[İng.] = LIBÉRALISME[Fr.] = LIBERALISMUS[Alm.] = LIBERALIS[Lat.] = LIBERACIÓN[İsp.]



-ERMENİCE ile/ve/değil/<> KRAPAR ERMENİCESİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Kilise mensuplarının ya da "Aristokrat"ların bildiği/kullandığı Ermenice. )


-ERTELEME ile/ve/||/<>/< ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK



-ERTELEME ile BASKILAMA ile PLÂNLAMA ile İZLEM/STRATEJİ



-ERTELEME ile/ve GECİKTİRME



-ERTELEME değil/yerine/>< ONUR



-ERTELEME ile/ve/değil ÖTELEME



-ERZE

( Çam ağacı. )


-ESASEN değil/yerine/= GERÇEKTE



-EŞE ve/<> NEŞE



-EŞEK ve/<> DEVE

( İkisi de birbirini takip eder/miş. :) )


-ESEME = MANTIK = LOGIC[İng.] = LOGIQUE[Fr.] = LOGIK[Alm.] = LOGIKE[Yun.] = LÓGICA[İsp.]



-ESENTEPE ile ESENTEPE

( Mecidiyeköy - Zincirlikuyu arasında bir semt. İLE Silâhtar - Yıldız Tabya arasında bir semt. )


-EŞEYSEL ENGELLENME ile/ve/değil VAROLUŞSAL ENGELLENME



-ESHÂB-I YEMİN ile MEYMENE



-ESİNLENME ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞIM



-ESİNLENME ile/ve/||/<> ÖYKÜNME



-EŞİT OLAMAMA ile/ve/||/<> TAYİN EDİLEMEME



-ESKİ EŞYA ve/||/< ESKİ DÜŞÜNCE

( At! VE/||/<> At! )


-ESKİ TÜRKÇE ile/ve GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ

( Yakut/Saka Türkçe'si, eski ile günümüz Türkçe'si arasında bir köprüdür. )


-ESKİME ile YIPRANMA



-EŞLEME ile/ve/||/<> EŞLEŞTİRME ile/ve/||/<> EŞİTLEME



-EŞLEME ile/ve/||/<>/> ROL DEĞİŞTİRME ile/ve/||/<>/> AYNA ile/ve/||/<>/> YARDIMCI TEKNİKLER



-EŞLEŞTİRME ile/değil/yerine İLİŞKİLENDİRME



-EŞLEŞTİRME ile/değil/yerine KIYASLAMA



-ESNÂN-I HİLM ile ESNÂN-I KATIA ile ESNÂN-I NÂBİYE

( Akıl dişi, yirmi yaş dişi. İLE Kesici dişler. İLE Küçük azıdişleri. )


-ESNEME ile/ve/||/<> ESNEME

( Ağızla olan. İLE/VE/||/<> Gövdemizle olan. )


-ESRİME = VECİT[Ar.] = ECSTASY[İng.] = EXTASE[Fr.] = EKSTASE[Alm.] = EKSTASIS[Yun.] = ÉXTASIS[İsp.]



-ESSAY[İng.] değil/yerine/= DENEME



-ESSENCE vs./and NATURE



-ESTETİK NESNE ile/ve ESTETİK ÖZNE



-ESTETİK ÖZNE ile/ve/> ESTETİK NESNE ile/ve/> ESTETİK TAVIR ile/ve/> ESTETİK HAZ ile/ve/> ESTETİK YARGI ile/ve/> DEĞER



-ESTETİK ile ESTETİZE



-ESTETİK ile ESTETİZE



-et[Lat.] değil/yerine/= VE



-ETEK GİYMEK:
İSKOÇYA'DA ve YEMEN'DE



-ETİKET değil/yerine/= EDERCE



-ETKEN ile VESİLE



-ETKİ/LEME ile ENGEL/LEME

( Engeller bir ölçüde kalktığında, O, bir anda içinize doğar. )


-ETKİ/LEME ile ENGEL/LEME

( Sana engel olmaya çalışanlar, başaracağına, en çok inananlardır. )


-ETKİ/LEME ile ENGEL/LEME

( It will dawn on you suddenly, when the obstacles are removed to some extent. )


-ETKİLEŞME ile/ve KAYNAŞMA



-ETKİNLİK/PERFORMANS =/ve İLETİŞİM =/ve GÜDÜLENME =/ve YETKİNLİK/LER

( NE? ve NEDEN? ve NASIL? )


-EULER ve LAGRANGE ve KANT

( Klâsik mekaniğin matematiğini üretmiştir. VE Klâsik mekaniğe en mükemmel biçimini vermiştir. VE Klâsik mekaniğin felsefesini yapmıştır. )


-EULER ve LAGRANGE ve KANT

( Euler sayısı, topolojik değişmezdir. )


-EULER ve LAGRANGE ve KANT

( )


-EUNICH ile/değil UNIQUE

( Hadım.[YU:NİK | U'yu uzatarak] İLE/DEĞİL Tek.[YUNİ:K | İ'yi uzatarak] )


-EUPNE ile APNE

( Solunumun normal hali. İLE Solunumun durması. )


-EV ve/||/<>/> EVRE



-EV ile/ve HÂNE



-EVALÜASYON/EVALUATION[İng.] değil/yerine/= DEĞERLEME



-EVALUATE vs. ASSESS vs. APPRAISE

( Değerlendirmek, takdir etmek. İLE Değerlendirmek, takdir etmek. İLE Değerlendirmek, değer biçmek. )


-EVAZE

( Etek ucuna doğru genişleyen giysi. )


-EVCİLLEŞME ile/ve/||/<>/>< YABANİLİK



-EVERSİYON/EVERSION[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNDÜRME



-EVERYBODY vs. PEOPLE



-EVET ile HE



-EVHAM ile VESVESE



-EVİRME = AKİS = CONVERSION[İng., Fr.] = KONVERSION[Alm.] = CONVERSIO[Lat.]



-EVLİLİK:
GELECEĞİN TAAHHÜDÜ değil İLİŞKİ SÜRESİNCE SÖZLEŞME

( Birlikteliğin toplumsallığı, kurumsallığı ve kuramsallığı olan "evlilik", [dişil ya da eril fark etmeksizin] İNSAN için, koşullara/olanaklara bağlı, itibarî olan ve [doğal koşullarda olmayanlar için ve özellikle kentlerde yaşayanlarda] zorunlu olmayan bir süreç ya da kabul olarak değerlendirilmektedir.

Eşeysel birlikteliğin, kentlerde, eskisi gibi belirleyici/bağlayıcı olması ise pek fazla devrede olmayabilmektedir. )


-EVRAK[Ar. < VARAK] değil/yerine/= DEĞERLİ BELGE / İŞBELGE



-EVRENSEL FELSEFE ile EGEMEN FELSEFE

( Evren simgelerden, simgeler de noktalardan oluşur. )


-EVRENSEL FELSEFE ile EGEMEN FELSEFE

( Tanrısal görü evrensellerle olanak bulur. )


-EVRENSELLEŞTİRME ile/ve SONSUZLAŞTIRMA



-EVRENSELLEŞTİRME ile/ve SONSUZLAŞTIRMA



-EVRİLME ile/ve/değil ÇEVRİLME



-EVRİM ile/ve/<> ESKİME



-EVRİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İLERLEME



-EVVELA değil/yerine/= ÖNCE/İLKİN/ÖNCELİKLE/İLK ÖNCE



-EXCEPTIONAL vs. EXCEPTIONABLE



-EXCITEMENT vs./and HASTE



-EXISTENCE vs. PRESENCE



-EXISTENCE vs. QUANTITY OF EXISTENCE



-EXPENDITURE and PUBLIC EXPENDITURE and TAX EXPENDITURE

( Gider, harcama, masraf. VE Kamu giderleri. VE Vergi gideri. )


-EXPERIMENT vs. EXPERIENCE



-EXPORT PROMOTION and EXPORT RESTRICTIONS and EXPORT SUBSIDY and EXPORT VOLUME and TEMPORARY EXPORT

( İhracatın teşviki. VE İhracat sınırlamaları. VE İhracat sübvansiyonu. VE İhracat hacmi. VE Geçici ihracat. )


-EXTERNALIZE vs. TO CONCRETIZE



-EXTREME DEVOTION vs. SELF-SACRIFICE



-EYE vs. FACE



-EYLEM ile/ve/değil/||/=/<>/< DİRENME



-EYLEM ve/<>/>< DÜŞÜNME



-EYLEME = ACT, OPERATE[İng.] = AGIR[Fr.] = HANDELN[Alm.] = AGERE[Lat.] = OBRAR[İsp.]



-EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE

( El duası olmadan, dil duası olmaz. )


-EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE

( Yaparak başarırsınız, tartışıp çekişerek değil. )


-EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE

( Kalbi değiştiren eylemdir. )


-EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE

( Herşey yapıldığında zihin sessiz kalır. )


-EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE

( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )


-EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE

( İnandığınızı yapın ve yaptığınıza inanın. Başka her şey enerji ve zaman savurganlığıdır. )


-EYLEMSİZ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE ile/değil/yerine EYLEMLİ DÜŞÜNME/DÜŞÜNCE

( Evinizin eşiğini temizlemeden, komşunuzun damındaki kardan şikâyet etmeyiniz. )


-EYLENCE değil EĞLENCE



-EZBER değil/yerine/= BELLEME



-EZELDE ve/||/<>/> GÜZELDE

( Nokta. VE/||/<>/> Saklı. )


-EZGİ/NAĞME[Ar.]/MELODİ[Fr. < MÉLODIE] ile ARA NAĞME

( Güzel, uyumlu ses. | Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz. İLE Şarkı, türkü, köçekçe vb. küçük güfteli bestelerde, güftenin iki kıtası arasına ya da başına, sonuna da gelebilen, sözsüz çalınan parça. | Sık sık söylenilen söz ya da açılan sorun. )


-F. NIETZSCHE ve/||/<> S. FREUD ve/||/<> K. MARX



-FABL değil/yerine/= ÖYKÜNCE



-FACEBOOK ile TWITTER ile YOUTUBE ile LINKEDIN ile INSTAGRAM ile PINTEREST ile BLOG ile FOUR SQUARE

( Kurabiye yemeyi seviyorum. İLE Kurabiye yiyorum. İLE Bakın nasıl da yiyorum kurabiyeyi. İLE Nasıl kurabiye canavarı oldum? İLE Buyurun, kurabiye yerkenki fotoğrafım. İLE Kurabiye tarifimi de paylaşayım. İLE Kurabiye yapma/yeme anılarım. İLE Şurada, kurabiye yiyorum. )


-FACEBOOK ile TWITTER ile YOUTUBE ile LINKEDIN ile INSTAGRAM ile PINTEREST ile BLOG ile FOUR SQUARE

( I like eating cookie. VS. I'm eating cookie. VS. This is how I eat my cookie. VS. My skills include eating cookie. VS. Here's a photo of the cookie I eat. VS. Here's my recipe for the cookie. WITH Here's my cookie eating experience. VS. This is where I am eating the cookie. )


-FÂCİR ile FÂCİRE

( Kadınlara düşkün eril kişi. İLE Baylara düşkün, çapkın dişil kişi. )


-FÂCİRE ile NEMFOMANİK

( HÜYÂM-İ RAHM[Ar.], NYMPHOMANIA[İng.], NYMPHOMANIE[Fr.] )


-FAGOSİT değil/yerine/= YUTARGÖZE

( Organik ya da inorganik cisimcikleri içine alıp sindirebilen kan gözesi. )


-FAHİŞE ile GEYŞA



-FAKİRHANE değil/yerine/= YOKSULEVİ



-FAKÜLTE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTE

( Bilim dalları. ile/ve/||/<>/> Felsefe. )


-FALL IN LOVE vs. LOVE



-FAMİLYA = FASÎLE = FAMILLE



-FANATİKLEŞ(TİR)ME ile/ve/||/<> TARAFTARLAŞ(TIR)MA



-FANİLA ile/ve VELENSE



-FARE ile AMERİKAN FARESİ



-FARE ile ANADOLU FARESİ



-FARE ile/ve BANDİKUT FARESİ



-FARE ile/ve BEYAZ ÇÖL FARESİ



-FARE ile/ve BİŞ-MÛŞ[Fars.]

( ... İLE/VE Bıldırcın otu ile beslenen bir fare. | Bıldırcın otu ile birlikte yetişen safran kökü.[bıldırcın otunun panzehiri] )


-FARE ile BÜYÜK KAFALI KÖSTEBEK FARESİ



-FARE ile ÇEKİRGE FARESİ



-FARE ile ÇIPLAK, KÖR FARE

( ... İLE Kansere en dirençli/dayanıklı hayvan. )


-FARE ile CÜCE FARE



-FARE ile/ve EV FARESİ



-FARE ile FİLFARESİ

( ... İLE Burun bölümü hortum gibi uzun olan, uzun kuyruklu, kanguru gibi sıçrayabilen bir fare. )


-FARE ile FİLFARESİ

( ... İLE Afrika'da yaşarlar. )


-FARE ile FİLFARESİ

( image )


-FARE ile FINDIK FARESİ



-FARE ile GELENİ/TARLA FARESİ



-FARE ile/ve GERBİL



-FARE ile GÜMÜŞ, PİRİNÇ FARESİ



-FARE ile HAMSTER



-FARE ile/ve HUŞFARESİ



-FARE ile JERBOA



-FARE ile KALEMİS

( ... İLE Bir tür misk faresi. )


-FARE ile/ve KESEĞEN



-FARE ile KIR FARESİ/SİVRİ FARE/SOREKS

( ... İLE Uzun burunlu, hortum gibi burnu olan bir fare. Bir numaralı ölüm makinası. Her dakika bir canlı yemek zorundadır. )


-FARE ile/ve KUŞFARESİ



-FARE ile LAĞIM FARESİ



-FARE ile/ve LEMMING



-FARE ile MEEKAP/FİRAVUN FARESİ

( ... İLE Afrika'da, özellikle Mısır'da yaygın, kedi büyüklüğünde bir hayvan. )


-FARE ile MİSK FARESİ/KALEMİS



-FARE ile/ve ORMANFARESİ



-FARE ile/ve PAMUKFARESİ



-FARE ile PLANTIGALE



-FARE ile SIÇAN

( Fareler, tüm kıtalarda yaşar. [5200 metreye kadar] )


-FARE ile SIÇAN

( Gebelik süreleri 22-24 gündür. [Doğumdan 24 saat sonra gebeliğe uygun duruma gelir.][Yılda 60 kadar yavru doğurabilmektelerdir.] İLE ... )


-FARE ile SIÇAN

( [Sans.] MUSH[< MUSHKA: Küçük fare. | Haya/testis. > MUSK (Misk geyiğinin erbezi benzeri salgı bezinden) > MUSCLE(< derinin altında fare/sperm gibi hareket etmekten)]: Fare. | Çalmak. [Fare için 40 ayrı sözcük kullanılır.] )


-FARE ile SIÇAN

( Fare ile ... )


-FARE ile/ve SIÇRAYAN



-FARE ile SİVRİFARE

( ... İLE Kurt, fare gibi hayvanları yiyen ve bu bakımdan, tarıma yararlı sayılan, küçük bir memeli. )


-FARE ile/ve/||/<> TAVŞAN



-FARE ile/değil UZUN KULAKLI ARAP TAVŞANI

( ... İLE Moğolistan'da, Gobi Çölü'nde yaşarlar. [İlk 6 haftalarını, yerin altında, ailesinin korumasında geçirerek büyür ve yaşarlar.] )


-FARE ile/değil UZUN KULAKLI ARAP TAVŞANI

( NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[41:00 - 44:20 arası] )


-FARE ile YABAN FARESİ

( [Fars.]
MÛŞEK: Fare yavrusu.
MÛŞ-İ DESTÎ / MÛŞ-İ DESTÎ-İ SAHRÂ: Tarla faresi, köstebek.
MÛŞ-İ DÜ-PÂ[Fars.]: Kuzey Afrika'da yaşayan ve uzun iki arka ayağı üstünde sıçrayan bir kır faresi.
MÛŞ-İ HURMÂ[Fars.]: Hurma sıçanı.[kediden biraz daha küçüktür]
MÛŞ-İ KÛR[Fars.]: Körsıçan, köstebek.
MÛŞ-İ PERENDE[Fars.]: Yarasa. | Sincap. | Avustralya'da bulunan, keseli bir hayvan.
MÛŞ-İ SULTÂNİYE[Fars.]: Sincaba benzeyen, küçük bir fare.
MÛŞ-GÎR[Fars.]: Sıçan tutan çaylak kuş.
MÛŞ-HÂR[Fars.]: Sıçan yiyen çaylak kuş. )


-FARE ile YELELİ FARE



-FARK'TA KALMA ile ÖZDEŞLEŞME

( Eminliğin oluşmamasına düşürür. İLE Aklın, askıya alınmasına neden olur. )


-FARK/LAR:
NESNEDE ile/ve/değil/||/<> GÖZLEMDE/KEŞİFTE



-FARK ile/ve MESAFE



-FARKINDALIK ve/||/<>/>/< DENEYİMLEME



-FARZ-I AYN ile/ve/<> FARZ-I KİFÂYE

( Herkes için geçerli olan durumların/konuların bilinmesi gerekli/zorunlu bilgiler/ilimler. İLE/VE Bazı kişilerin bilmesi yeterli olan bilgiler/ilimler. )


-FARZ ile FARZ-I KİFÂYE



-FARZ ile NÂFİLE



-FASİKÜLASYON/FASCICULATION[İng.] değil/yerine/= SEYİRME



-FASULYE/BEZELYE ile HİNTBEZELYESİ

( ... İLE Baklagillerden, sıcak ülkelerde yetişen, tohumları fasulyeye benzeyen bir bitki. )


-FASULYE ile SOYA[Mançu dilinden]

( ... İLE Yağ çıkarılan, bir cins fasulye. )


-FATE FAITH DESTINY



-FAVOUR vs. SPECIAL PRIVILEGE



-FAZ değil/yerine/= EVRE



-FAZLA ile ÖTE



-FAZLA ile/ve/yerine/değil YETERİNCE



-FEASIBLE vs. POSSIBLE



-FEATURE vs. FUTURE



-FEELING LIKE vs. BEING THAT



-FELÇ/C[Ar.] değil/yerine/= İNME



-FELSEFE:
BETİMLEME > KAVRAM

( Felsefe, betimlemeden, kavrama geçiştir. )


-FELSEFE:
EĞİTİM ile/ve/değil/||/<>/> YETKİNLEŞTİRME



-FELSEFE ile "FELSEFE"

( Kavramsal matematik. | Anlamanın, anlaşılmasının çabası. | Biçimselleştirilmiş mantığın doruğu. İLE ... )


-FELSEFE ile "FELSEFELER"



-FELSEFE ile/ve TASAVVUF

( Akla, biçim verir. İLE/VE Nefse, biçim verir.["Akıl kârı" değildir.] )


-FELSEFE ile/ve/<> TARİH



-FELSEFE ile/ve İSTATİSTİK



-FELSEFE ile/ve MÜZİK ile/ve FİZİK



-FELSEFE ile/ve ZEN

( Zen is not about eliminating thoughts but illuminating them. )


-FELSEFE ile/ve ZEN

( ZEN KİTAPLARI

ZEN BUDİZMİ
( İLHAN GÜNGÖREN - YOL )

ZEN
( ARMAĞAN BİRGİL - OKYANUS )

ZEN YOLU / TASAVVUF YOLU
( OSHO - BHAGWAN SHREE RAJNEESH
ÇEVİRİ:SERTAÇ KARTAL - OKYANUS )

ZEN ETİ, ZEN KEMİĞİ
( PAUL REPS - ÇEV: NEVZAT ERKMEN - YOL )

LİDERLİK SANATI ZEN DERSLERİ
( THOMAS CLEARY - ÇEV: ŞEN SÜER KAYA - ANAHTAR )

ZEN YOLU VE ZEN BUDİZM'İN İLKELERİ
( ALAN WATTS - ÇEV: SENA UĞUR - )

TAOCULUK, ZEN VE BATI KÜLTÜRÜ
( ALAN WATTS - ÇEV: İLHAN GÜNGÖREN - YOL )

GÜNDELİK YAŞAMDA ZEN
( ADELHEID MEUTES, JUDITH BASSERT - ÇEV: SEDA TOKSOY - OKYANUS )

ZEN BUDİZMİ YOLU
( PROF. EUGENE HERRIGEL - BİLYAY VAKFI )

ZEN VE NEY-ZEN
( ÖMER TULGAN - YOL )

ZEN ZİHNİ BAŞLANGIÇ ZİHNİDİR
( SHUNRYU SUZUKI - ÇEV: CEM ŞEN - DHARMA )

ZEN VE OKÇULUK
( EUGEN HERRIGEL - ÇEV: O. CEMAL GÜNGÖREN - YOL )

ZEN KAÇIKLARI
( JACK KEROUAC ÇEV: NEVZAT ERKMEN - SÖZ )

ZEN VE ÇİÇEK YOLU
( GUSTIE L. HERRIGEL - ÇEV: O. CEMAL GÜNGÖREN - YOL )

ZEN VE MOTOSİKLET BAKIM SANATI
( ROBERT M. PIRSIG - ÇEV: SÜHA SERTABİBOĞLU - AYRINTI )

DOLMUŞA BİNME VE DOLMUŞTAN İNME SANATINDA ZEN
( CEM ŞEN - DHARMA )

ZEN VE YARATICI YÖNETİCİLİK
( ALBERT COW - ÇEV: AHMET FETHİ - ETİ )

ZEN VE SAVAŞ SANATLARI
( JOE HYAMS - ÇEV: CEM ŞEN - YOL )

ZEN BAHÇESİ
( MUSTAFA YILAMAZER - DOST )

İKEBANA ZEN VE ÇİÇEK YOLU
( GUSTIE L. HERRIGEL - ÇEV: CEMAL GÜNGÖREN - YOL )

KARETEDE ZEN
( C.W. NICOL - ÇEV: CEMAL GÜNGÖREN - YOL )

TAOCULUK, ZEN VE BATI KÜLTÜRÜ
( İLHAN GÜNGÖREN - YOL )

KEDİLER İÇİN ZEN
( ALFRED BIRNBAUM, RIKU KANMEI - DHARMA )

BÜYÜK ZEN DÜĞÜNÜ
( CHARLES BUKOWSKI - ÇEV: AVİ PARDO - METİS )

ZEN WISDOM
( WIZARD & GENIUS, CHEERFUL JOYS )

)


-FELSEFE ile/ve/< AMAÇ

( Amacı bilinmeyen şey, felsefeye konu olamaz. )


-FELSEFE ve/||/<> ANAHTAR KAVRAMLAR



-FELSEFE ile/ve ANLAMBİLİM(SEMANTİK)



-FELSEFE ve ANTROPOLOJİ

( Felsefe, insanı tanıma çabasıdır. )


-FELSEFE ve/||/<> AŞK ve/||/<> SANAT

( "Evet!" diyememektir. VE/||/<> "Hayır!" diyememektir. VE/||/<> Soruyu anımsayamamaktır. )


-FELSEFE ve AYRIM



-FELSEFE ile/ve BELAĞAT



-FELSEFE ile BENGİ BİLGELİK

( ... İLE HİKMET-İ HÂLİDA, CÂVİDÂN-I HIRED, PHILOSOPHIA PERENNIS )


-FELSEFE ve BİLDİRİŞİM



-FELSEFE ve/||/<> BİLGE

( Gölgelerin, renkleri olduğunu öğretir. VE/||/<> Gölgelerin renklerini görebilir. )


-FELSEFE ile/ve BİLGELİK



-FELSEFE ve/=/||/<>/>/< BÜTÜN/LÜK



-FELSEFE ile DEMAGOJİ



-FELSEFE ve/||/<> DEVLET

( Aklın/düşüncenin, gelişmişlikteki son seviyesi. VE/||/<> Kurumların/toplumun, gelişmişlikteki son seviyesi. )


-FELSEFE ile/ve/<> DİL

( Dilin dilbilgisi. İLE/VE/<> Aklın dilbilgisi. )


-FELSEFE ve DİLİN EVRENSELLEŞTİRİLMESİ



-FELSEFE ve DİN

( Kişinin [ve evrenin] sorularına aklın sınırları içinde kalarak yanıt vermeye çalışmak. VE Anlama ilişkin soruların akıl ile değil kurguyla yapılacağına yönelik yaklaşımı felsefenin soruları içinde kalarak yanıtlamaya çalışmak. )


-FELSEFE ve DİN

( GAZALİ ve KANT )


-FELSEFE ile DİSKUR



-FELSEFE ile DOKTRİN

( Her bir kişinin sürekli düşünme ve eylemde olmasını destekler. İLE Her doktrin kabul bekler. )


-FELSEFE ile/ve DURUŞ



-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Düşünce, düşünce başlar. [yere/aşağı düşünce!] )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Bir yerini/dizini incitmeyen, düşünmeye başlamaz kolay kolay. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Dilin dilbilgisi. İLE/VE/<> Aklın dilbilgisi. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Yunan ökesi/dehası. VE Roma ökesi/dehası. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Aristoteles. İLE/VE Büyük İskender. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Tekillerden, tümeli görmeye çalışmak. İLE/VE Tekilde, tümeli görmek esastır. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Felsefe, matematiğin çalışma odasını, röntgen ışığıyla yansıtmaya çalışır. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hayranlık. VE Hayret. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Zanaat. VE Teknokrasi, işçilik. VE İdeoloji. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( İdeoloji. İLE/DEĞİL/YERİNE Felsefe. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hayret. VE/<> Hayranlık. VE/<> Aşk. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet, teolojik; illet, metafizik; sebep, fizik nedenleri aramaktır. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet: Nasıl ise onu o biçimde bilmek. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet: Varolanları, nasılsa o biçimde ve tâkatı kadar bilmek. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet: Olgunlaşmayı istemek. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet: Doğada ve zamanda illetlendirmek. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet: Gizil durumda, tüm erdemleri içerir. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet Tanrısı: ENKİ )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet: İstikmal el-Nefs. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet: "En Yüksek Hikmet". Onu kazanmış olmaya(onun iktinâ'ına) "'İlm", o ilme meleke kazanmış olmaya "Felsefe". )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Hikmet'in, 36 tür tarifi! )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( FELSEFE: KAVLÎ HİKMET )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( PHIL0-SOPHOS ile/ve SOPHOS )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( el-Hikmet: ilmun bi-a'yan'il-mevcudât alâ ma hiye fi'nefs'il emr bi-kaderi takat'il-beşeriyye )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Fikir üretir. İLE/VE Tedbir üretir. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Nazarî hikmet. VE Amelî hikmet. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( ... İLE HİKMET-İ HÂLİDA, CÂVİDÂN-I HIRED, PHILOSOPHIA PERENNIS )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Genel felsefe eserlerinin adı olarak bu ad kullanılır. İLE/VE İlm-i mantık'ın başka bir adıdır. Pek çok mantık kitabı bu adı taşır. İLE/VE Abdurrahman Hazinî'nin eserinin adıdır. Eser, çekim ve cisimlerin özgül ağırlıklarından bahseder. Modern döneme kadar konuyla ilgili en önemli çalışmadır. İngilizce çevirisi de vardır. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Kişinin [ve evrenin] sorularına aklın sınırları içinde kalarak yanıt vermeye çalışmak. VE Anlama ilişkin soruların akıl ile değil kurguyla yapılacağına yönelik yaklaşımı felsefenin soruları içinde kalarak yanıtlamaya çalışmak. )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( GAZALİ ve KANT )


-FELSEFE ile/ve DÜŞÜNCE

( Kişinin, kendine soru sormaya başlamasıyla devreye girer. )


-FELSEFE ile/ve EDEBİYAT

( Zihne/akla hitap/etki eder. İLE/VE Kalbe hitap/etki eder. )


-FELSEFE ile/ve EDEBİYAT

( Edebî olmayanı, kalbe hitap/etki etmez. İLE/VE Felsefî olmayanı, zihne/akla hitap/etki etmez. )


-FELSEFE ile/ve/değil/<> EROSEFE



-FELSEFE ile FANTAZİ



-FELSEFE ile/ve FELSEFE ÜZERİNE FELSEFE



-FELSEFE ile/ve/değil FELSEFE-BİLİM



-FELSEFE ile FELSEFENİN BİLGİSİ



-FELSEFE ile FELSEFÎ ÖYKÜ



-FELSEFE ile/ve/<> FİLOZOF

( Felsefe, filozofla konuşmaktır. )


-FELSEFE ile/ve GELENEK



-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet teolojik, illet metafizik, sebep fizik nedenleri aramaktır. )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet: Nasıl ise onu o biçimde bilmek. )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet: Varolanların kendini nasılsa o biçimde tâkatı kadar bilmek. )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet: Olgunlaşmayı istemek. )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet: Doğada ve zamanda illetlendirmek. )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet: Gizil halde, tüM erdemlerin hepsini içerir. )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet Tanrısı: ENKİ )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet: İstikmal el-Nefs. )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet: "En Yüksek Hikmet". Onu kazanmış olmaya(onun iktinâ'ına) "'İlm", o ilme meleke kazanmış olmaya "Felsefe". )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( Hikmet'in, 36 tür tarifi! )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( FELSEFE: KAVLÎ HİKMET )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( PHIL0-SOPHOS ile/ve SOPHOS )


-FELSEFE ile/ve/= HİKMET

( el-Hikmet: ilmun bi-a'yan'il-mevcudât alâ ma hiye fi'nefs'il emr bi-kaderi takat'il-beşeriyye )


-FELSEFE ve/||/<>/> İDEOLOJİ ve/||/<>/> TÜZE

( Başlar. VE/||/<>/> Deneyimlenir. VE/||/<>/> Düzenlenir. )


-FELSEFE ile/ve/||/<> İNSAN



-FELSEFE ve/<> İNSAN-İNSAN İLİŞKİSİ



-FELSEFE ile İZLEM/STRATEJİ



-FELSEFE ve KİŞİSEL YÖNETİM



-FELSEFE ile/ve KÜLTÜR



-FELSEFE ile/ve KURAMSAL/TEORİK AKIL



-FELSEFE ile/değil/>< KUŞKU

( Felsefe, kuşkuyu yok eder/edendir. )


-FELSEFE ile/ve MACERA



-FELSEFE ile/ve MATEMATİK

( Tekillerden tümeli görmeye çalışmak. İLE/VE Tekilde tümeli görmek esastır. )


-FELSEFE ile/ve MATEMATİK

( Felsefe, matematiğin çalışma odasını röntgen ışığıyla yansıtmaya çalışır. )


-FELSEFE ile/ve MATEMATİK

( Kavramlarla ilgili etkinlik. İLE/VE Kavram inşâ etmek. )


-FELSEFE ile/ve METAFİZİK ile/ve MİSTİSİZM

( ... İLE/VE Metafizik sözü ilk defa Peripatos'culardan Rodos'lu Andronikos (M.Ö. I. yy.) tarafından kullanıldığı öne sürülür. İLE/VE ... )


-FELSEFE ile/ve METAFİZİK ile/ve MİSTİSİZM

( METAFİZİK: BİLGİ - VARLIK - AHLÂK )


-FELSEFE ile ÖĞRETİ



-FELSEFE ile ÖLÜ FELSEFE



-FELSEFE ve/||/<>/> ÖZBİLİNÇ



-FELSEFE = PHILOSOPHY[İng.] = PHILOSOPHIE[Fr., Alm.] = PHILOSOPHIA(PHILIA:SEVGİ, SOPHIA:BİLGELİK)[Yun.] = FILOSOFIA[İsp.]



-FELSEFE ve PSİKOLOJİ



-FELSEFE ve SANAT ve GÖRELİLİK



-FELSEFE ve/||/<> SANAT ve/||/<> KEŞİF

( Soyutlayarak[tenzih ederek]. VE/||/<> Benzeterek[teşbih ederek]. VE/||/<> Bireştirerek[tevhîd ederek]. )


-FELSEFE ve/||/<> SANAT ve/||/<> KEŞİF

( Akıl ile. VE/||/<> Hayal ile. VE/||/<> Kalp ile. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/< ŞAŞMA/HAYRET

( Felsefenin başlangıcı, şaşmadır/hayrettir. )


-FELSEFE ile/ve/||/<>/< ŞAŞMA/HAYRET

( )


-FELSEFE ile/ve SAVAŞ TARİHİ

( Aristoteles. İLE/VE Büyük İskender. )


-FELSEFE ve SEVGİ



-FELSEFE ile/ve ŞİİR



-FELSEFE ile/ve SOHBET



-FELSEFE ile SPEKÜLASYON



-FELSEFE ile/ve/<> SÜREÇLİ FELSEFE



-FELSEFE ve/<> TASAVVUF

( Aklın hikmetli dilidir. VE/<> Ahlâkın hikmetli dilidir. )


-FELSEFE ile TEFELSÜF



-FELSEFE ve/<> TIP ve/<> TARİH

( Tabakât Literatürü Üzerine Bir İnceleme
[ www.klasikyayinlari.com/ebooks/default.aspx?kitapid=123 ] )


-FELSEFE ile/ve/||/<> TÜMEL/LİK

( FELSEFE: Tümel anlama ve açıklama. )


-FELSEFE ve/<> TUTKU

( Kişi, felsefeyi, ancak tutkuyla yaşama katar. )


-FELSEFE ve TÜZE(HUKUK)

( Yunan ökesi/dehası. VE Roma ökesi/dehası. )


-FELSEFE ile VARLIK



-FELSEFE ile/ve/||/<> YORUMBİLİM

( Toplumu yapılandırır. İLE/VE/||/<> Bireyi yapılandırır. )


-FELSEFENİN GEÇMİŞİ ile GEÇMİŞTEKİ FELSEFE



-FELSEFESİZ SANAT ve FELSEFESİZ BİLİM ve FELSEFESİZ FELSEFE

( Zanaat. VE Teknokrasi, işçilik. VE İdeoloji. )


-FELSEFÎ SORU/SORGULAMA ile/ve/= DEĞERLENDİRME



-FENESTRASYON/FENESTRATION[İng.] değil/yerine/= PENCERELEME



-FEODALİTE değil/yerine/= DEREBEYLİK



-FERÂCE ile TENNÛRE

( =KİSÂ=HIRKA=ABÂ=HULLE=BÜRDE=FERACÂ ile =KAMÎS=GÖMLEK=ENTÂRİ )


-FERÂCE ile TENNÛRE

( ... İLE Mevlevî dervişlerinin, semâ âyini sırasında giydikleri geniş eteklik. )


-FERÂSE ile FERÂŞE/PERVÂNE[Fars.]/USKUR[< İng.]

( Kısrak. İLE Geceleri, ışığın etrafında dönen küçük kelebek. Fırıldak. | Çark. | Haberci, kılavuz. | Şems-i Tebrizi. )


-FERDA[Fars.] ile FERDE

( Gelecek zaman, yarın. İLE Küçük denk, top. )


-FERDINAND DE SAUSSURE



-FERDİYET-İ SELÂSE:
ZÂT ve/||/<>/> İHTİYÂR/İRÂDE ve/||/<>/> SÖZ/EYLEM



-FERZÂNE ile FERZÂNE

( Hâkim, bilgili, filozof kişi. İLE Nefsânî bağlantılardan sıyrılmış olan derviş. )


-FETHA ile/ve KESRE



-FEVER vs. TEMPERATURE



-FEVKÂLÂDE ile/ve HARİKULÂDE

( FEVK' el-ÂDE(T) ile/ve HARİK'UL ÂDE(T) )


-FEVKÂLÂDE ile/ve HARİKULÂDE

( Doğanın ötesi. İLE/VE Doğanın dışı. )


-FEZLEKE değil/yerine/= ÖZETÇE



-FFP2 MASKE/FFP2 MASK[İng.] değil/yerine/= N95 MASKE



-FİDANLIK ile/ve KERDE

( ... İLE Sebze fideliği. )


-FİDE ile FİLİZ

( Yastıklarda tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek üzere hazırlanan sebze ya da körpe çiçek. İLE Yeni sürmüş körpe ve küçük dal ya da yaprak. )


-FİĞ ile BEZELYE

( Hayvanlara yedirilir. İLE Kişiler yer. )


-FİĞ ile BEZELYE

( Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki. İLE ... )


-FİGAN[Fars.] değil/yerine/= ÇIĞLIK/HAYKIRIŞ; İNLEME



-FIGHT vs. ARGUE



-FİİLEN/BİLFİİL değil/yerine/= EYLEMLİ OLARAK/EDİMLİCE



-FİKİR/İDE/İDEA/MÜTALAA değil/yerine/= DÜŞÜNCE



-FİKİR değil/yerine/= DÜŞÜNCE



-FIKRA değil/yerine/= BÖLÜMCE



-FIKRA değil/yerine/= GÜLDÜRMECE



-FİLİZLEMEK ile FİLİZLENME ile FİLİZLENMEK ile TOMURMAK

( Bitkilerin, gereğinden çok olan filizlerini kırmak. İLE Yumruların üzerinde, ince uzun filizlerin belirmesi biçiminde görülen patates hastalığı. İLE Filiz vermek. | Gelişmeye, büyümeye başlamak. İLE Ağacı dibinden kesmek. | Ağaç ve asmalarda filiz vermek üzere gözler kabarmak, tomurcuklanmak. | Şişip kabarmak. )


-FİLOZOF ile BİLGE



-FİLTRASYON/FİLTRATION[İng.] değil/yerine/= SÜZME | SÜZÜLME



-FİLTRE ile/ve/değil EŞİK



-FİNCAN ile PİYALE

( ... İLE Kulpsuz, büyük fincan. )


-FİRE değil/yerine/= EKSİNTİ



-FIRKA-İ NÂCİYE ve/<> NECÂT



-FIRSAT VERMEK:
KENDİNE ve/||/<>/> ÖTEKİLERE ve/||/<>/> YAŞAMA ve/||/<>/> GELECEĞE



-FIRSAT ile/ve/||/<> BAHANE



-FIRSAT ile/ve VESİLE



-FIRTINA DERE ve İKİZDERE

( Sal Yaylası - Çamlıhemşin - Rize )


-FIRTINA DERE ve İKİZDERE

( Rafting yapılabilir. VE ... )


-FIRTINA DERE ve İKİZDERE

( 6 km.lik güzergâh [herkese yönelik] VE 12 km.lik güzergâh [uzmanlara yönelik] )


-FISH/FLUORESCEİN İN SITU HYBRİDIZATION[İng.] değil/yerine/= FLORESAN İN SITU HİBRİDİZASYON, FLORESANLA YERİNDE MELEZLEME



-FIŞKIR(T)MA/ATTIRMA ile/ve/değil PÜSKÜR(T)ME



-FİSKİYE değil FISKIYE



-FİŞLENME ile/değil/yerine/||/<>/< İŞLENME



-FİTNE ile/ve CEHALET



-FİTNE ve KİBİR



-FİTNE ile/ve TEŞVİŞ



-FİTRE ile/ve/||/<> FİDYE



-FİTRE ile/ve SADAKA

( Ramazan ayı boyunca. [Bayram namazına kadar] İLE/VE Ramazan ayı dışında. )


-FİTRE ile/ve SADAKA

( ... İLE/VE Tüm nesne/bitki/hayvan ve hizmetler. )


-FİZİBİLİTE değil/yerine/= UYGULANIRLIK



-FİZİBİLİTE değil/yerine/= YAPILABİLİRLİK/UYGULANABİLİRLİK



-FİZİK YASALARI:
BİRİNCİ DERECE ile/ve/||/<>/> İKİNCİ DERECE

( "İleri-geri gitmenin" yanıtı yoktur. )


-FİZİK ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE ve/||/<>/>/< FİZİK



-FİZİKÖTESİ = MABAD-ET-TABİİYE = METAPHYSICS[İng.] = MÉTAPHYSIQUE[Fr.] = METAPHYSIK[Alm.] = META TA PHYSIKA[Yun.]



-FİZYON/FİSSION[İng.] değil/yerine/= BÖLÜNME



-FLAIR vs. FLARE



-FLAME vs. FIRE



-FLEKSİYON/FLEXION[İng.] değil/yerine/= ESNEME



-FMRI/FUNCTIONAL MAGNETIC RESONANCE IMAGING[İng.] değil/yerine/= İŞLEVSEL MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME



-FOG vs. SMOKE



-FOLE

( Kum saati. )


-FOLİKÜL = SİMÂR-I CERÂBÎYE = FOLLICULE



-FOREWORD vs. PREFACE



-FORGET vs. LEAVE



-FORMÜLASYON/FORMULATION[İng.] değil/yerine/= BİÇİMLENDİRME | BİLEŞİMLEME



-FORTE ile FORTEPİYANO

( Parçanın, güçlü çalınacağını gösterir. İLE F.P. harfleriyle gösterilen, parçanın, önce güçlü çalınıp söylenileceğini, hemen sonrasında, hafifletileceğini belirten terim. )


-FORTE ile FORTİSSİMO

( Parçanın, güçlü çalınacağını gösterir. İLE Bir müzik yapıtında, bazı bölümlerin çok güçlü çalınması gerektiğini belirtir. )


-FORWARD GRUPLAMA/FORWARD TYPING[İng.] değil/yerine/= DOĞRUDAN ÖBEKLENDİRME



-FOSİLLEŞME değil/yerine/= TAŞILLAŞMA



-FRAME[İng.] değil/yerine/= ÇERÇEVE, KARE KARE



-FRC/FRK/FUNCTIONAL RESIDUAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= FONKSİYONEL İŞLEVSEL ARTAKALAN SIĞA, REZİDÜEL KAPASITE



-FREE(DOM) vs./and FREE



-FREKANS ile DERECE



-FREUD ile/ve NIETSZCHE ile/ve MARX

( Bilinçdışı. İLE/VE İçgüdü. İLE/VE Yabancılaşma. )


-FRIEDRICH WILHELM NIETZSCHE



-FRIEDRICH WILHELM NIETZSCHE ve/||/<> ARTHUR SCHOPENHAUER

( 15 Ekim 1844 - 25 Ağustos 1900 VE/||/<> 22 Şubat 1788 - 21 Eylül 1860 )


-FRIEDRICH WILHELM NIETZSCHE ve/||/<> RICHARD WAGNER

( 15 Ekim 1844 - 25 Ağustos 1900 VE/||/<> 22 Mayıs 1813 - 13 Şubat 1883 )


-FRİKSİYON/FRICTION[İng.] değil/yerine/= SÜRTÜNME



-FROM OUT vs. FROM THERE



-FROZEN SECTION[İng.] değil/yerine/= DONUKKESIT INCELEME



-FRUSTRASYON/FRUSTRATION[İng.] değil/yerine/= ENGELLENME



-FUAYE değil/yerine/= DİNLENMELİK



-FULGURASYON/FULGURATION[İng.] değil/yerine/= ŞİMŞEKLEME



-FULL vs. COMPLETE



-FULL vs. DENSE



-FULL vs. DENSE



-FULL-TİME değil/yerine/= İŞGÜN



-FULTAYM değil/yerine/= TÜM GÜN/TÜM SÜRE



-Fuzûlî'ye



-FUZÛLÎ ve/<> İSMAİL EMRE



-FÜZYOMETRE

( Ergime ısısını ölçmeye yarayan aygıt. )


-FVK/FORCED VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= ZORLU YAŞAMSAL SIĞA, ZORLU VİTAL KAPASİTE



-G-SYNC ile G-SYNC COMPATIBLE



-GAİP | GAİBE ve MUHATAP | MUHATABA ve MÜTEKELLİM

( Serçe Parmak | Yüzük Parmağı VE Orta Parmak | İşaret Parmağı VE Baş Parmak )


-GAİP | GAİBE ve MUHATAP | MUHATABA ve MÜTEKELLİM

( Müzekker | Müennes VE Müzekker | Müennes VE Ben. )


-GAİP | GAİBE ve MUHATAP | MUHATABA ve MÜTEKELLİM

( Sağ elin avuç içine bakar biçimde )


-GALEBE

( GALİP GELME, YENME, ÜSTÜNLÜK | ÇOKLUK, KALABALIK | ZAPTOLUNMAYACAK DERECEDE AZGIN )


-GALETE değil GALETA



-GALİBA değil/yerine/= SANIRIM/ANLAŞILAN/GÖRÜNÜŞE BAKILIRSA/GÖRÜNÜŞE GÖRE



-GALILEO GALILE



-GALOP/GALOPPADE

( 2/4'lük bir ölçüde, dönülerek sıçranılan, çok hızlı tempodaki bir dans. [1820 sonlarında, Duchesse de Berry tarafından] )


-GALVANOMETRE değil/yerine AKIMÖLÇER



-GAMZE ile/ve/değil GAMZE

( Yanaktaki çukur. İLE/VE [Divan edb.] Sevgilinin süzgün bakışı. | Birkaç anlama gelebilen bakış. )


-GASTE değil GAZETE



-GAVAJ/GAVAGE[İng.] değil/yerine/= BORUCUKLA BESLEME



-GAYE değil/yerine/= AMAÇ/EREK



-GAZEL/KASİDE ile MÜŞATTAR

( ... İLE Dizeleri arasına ek olarak ayrıca dizeler getirilmiş gazel ya da kasîde, teştîr edilmiş. )


-GAZETE değil/yerine/= ÇAĞIM



-GAZETE değil/yerine/= ÇAVBET



-GAZETE ile/ve/||/<> RESMÎ GAZETE



-Gd ile Ge

( Gadolinyum'un simgesi. İLE Germanyum'un simgesi. )


-GEBE ile AKUK[Ar.]

( Gebe hayvan. )


-GEBREOTU ile/ve/<>/> GEBRE/KEBERE

( Gebreotugiller ailesinin, çalıya benzer örnek bitkisi. İLE/VE/<>/> Gebreotunun yemişi. )


-GECE ve DİNGİNLİK ve DİNLENMEK



-GEÇE ile GEÇE ile GECE

( Herhangi bir saat başını geçerek/geçerken. İLE Karşılıklı iki yandan/yakadan her biri. İLE Güneşin batmasıyla oluşan karanlık. [>< GÜNDÜZ] )


-GECE ve/<> İÇ ÂLEM



-GECE ile/ve KARANLIK GECE



-GECE ile/ve MUHAK



-GECİKME ile/ve/<> "FİJİ ZAMANI"

( ... İLE/VE/<> Fiji'lilerin randevuya geç kaldıklarındaki mazeretleri ve sözleri. )


-GECİKME ile "SÜRÜNCEME"

( ... İLE Bir işin, sonuçlanıncaya kadar boş yere uğradığı gecikmelerin tümü. )


-GECİKME ile HİSTEREZİS[Fr. < Yun.]

( ... İLE Doğa olaylarının gelişmesindeki gecikme. )


-GECİKTİRME ile/ve/değil/yerine/<> ÖTELEME



-GEL-GİT/MED-CEZİR:
DÜNYADA ile/ve/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ'NDE

( ... İLE/VE/<> Her 6 saatte bir gerçekleşmektedir. Borneo Adası'ndaki, Malezya'nın Sarawak eyaletindeki Sarawak Irmağı'nın akış yönünün bile değişmesine neden olmaktadır. )


-GELENEK ile/ve DİZGE



-GELENEK ile/ve/<> MODERNİTE



-GELİRİNİ KULLANMA/TÜKETME:
YAŞAMAK ÜZERE ve/||/<>/> HAYIR İŞLEMEK ÜZERE ve/||/<>/> "HAYIR!" DİYEBİLMEK ÜZERE



-GELİŞ(TİR)ME ile/ve/değil/yerine/||/<> İYİLEŞ(TİR)ME



-GELİŞİGÜZEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< KENDİNCE



-GELİŞİM ile/ve/<> DERİNLEŞME



-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( Yaptığı işi iyi yapan kişi ilerleyecektir. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( İlerleme ancak hazırlık aşamasında olur. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( Kişinin daha da ilerlemesi için olanca cesârete gereksinimi vardır. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( Sessizlik ve Sükûnet içinde, gelişirsiniz. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( Nasıl ilerlemeli? İki kâse pirinç feda edilerek. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( Doğru yönde ilerlediğimi nereden bileceğim? Göreviniz hakkında gösterdiğiniz azim, kararlılık, berraklık ve sadakatte ilerleyişinizle. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( Olgun kişi, atalarının bilgelik ve deyişlerini inceleyerek kişiliğini geliştirir. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( İlerlemenin işaretleri nelerdir? Tüm endişelerden kurtulmuşluk, bir rahatlık ve sevinç hali, içte derin bir huzur, dışta bol enerji. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( Yükselen güneş, ilerlemeyi simgeler. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( Senden ileride olanlara gelişmek için, geride olanlara da rahatlamak için bak. )


-GELİŞİM ile/ve/> İLERLEME

( One needs all the courage to go further.
In Silence and Peace, you grow.
How shall I know that I am moving in the right direction? By your progress in intentness, in clarity and devotion to the task.
What are the signs of progress? Freedom from anxiety; a sense of ease and joy; deep peace within and abundant energy without. )


-GELİŞİP BÜYÜME = NEŞV Ü NEMÂ = DÉVELOPPEMENT



-GELİŞME ile/ve/<> DÖNÜŞME



-GELİŞME ile/ve GENLEŞME

( Hi, You probably get a ton of emails about "getting on the first page of Google." Too bad most of them are SCAMS. If you REALLY want to rank higher, you absolutely need to get this one part right: https://moreseotraffic.top/wal/?=farklar.net It's backed by data from thousands of SEO campaigns, across all industries. Just imagine what it could do for your business. Crystal DeMatio 964-2055 E. Badillo St Covina, CA 91724 If you prefer not to receive commercial messages regarding seo for your business, please remove yourself here: https://www.moreseotraffic.top/out.php/?site=farklar.net )


-GELİŞME ile/ve/değil/yerine/||/<> OLGUNLAŞMA



-GELİŞME ile/ve/<>/> YAYGINLAŞMA



-GELİŞMİŞ ÜLKE:
FAKİRLERİN BİLE ARABAYA BİNDİĞİ ÜLKE
değil/yerine/><
ZENGİNLERİN BİLE OTOBÜSE BİNDİĞİ ÜLKE



-GELİŞTİRME ile/ve/<> GÜÇLENDİRME

( Güç ve hayırlar herkes içindir ve isteyen herkese hazırdır. )


-GELİŞTİRME ile/ve/<> GÜÇLENDİRME

( Power and grace are for all and for the asking. )


-GELİŞTİRME ile/ve/<> ÖNÜNÜ/ÖTESİNİ AÇIK TUTMAK



-GELİŞTİRME ile/ve/<> PEKİŞTİRME



-GEMİ ile KALİTE

( ... İLE Osmanlılar'da bir tür gemi. )


-GENÇ GÖVDE, GÖVDECİK = RÎŞ = TIGELLE



-GENE-LİKLE değil/< GENELLİKLE

( Vurgu ve harfi tam/doğru seslendirerek! [Dudak ve bilgi tembelliği yapmadan!] [Harfleri biraraya getirerek değil kulak dolgunluğuyla, doğrusu nasıl söyleniyorsa o biçimde söyleyerek!] )


-GENE değil/yerine/= YİNE



-GENEL İDARE değil/yerine/= GENEL YÖNETİM



-GENEL VEKÂLETNÂME değil/yerine/= GENEL YETKİDEŞLİK BELGESİ



-GENEL ile GENELDE



-GENELDE ile/ve/değil TEMELDE



-GENELGE ile/ve/||/<>/> YÖNERGE

( Bağlayıcılığı vardır. İLE/VE/||/<>/> Bağlayıcılığı yoktur. )


-GENELLEME ile/ve "BÜYÜLTMEK"



-GENELLEME ile/ve/değil "SIÇRAMA"



-GENELLEME ile/ve/değil ABARTMA



-GENELLEME ile/ve/> AYRIMCILIK



-GENELLEME ile/değil BENZETME/TEŞBİH



-GENELLEME ile ÇIKARIM



-GENELLEME ile/ve/değil/yerine DEĞİLLEME



-GENELLEME ile/ve EKSİK TÜMEVARIM

( Her şeyi genelleştirmeyi seven kişi, çoğunlukla yalan söyler. )


-GENELLEME ile/değil/yerine/>< EMİN OLARAK



-GENELLEME ile/ve/<> EZBERİNİ SÖYLEMEK



-GENELLEME ve/||/< GENELLEMENİN FARKINDALIĞI



-GENELLEME ile/ve/||/<>/> HATA



-GENELLEME ile/ve/<>/|| KABUL



-GENELLEME ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME



-GENELLEME ile/ve/değil SINIRLAMA



-GENELLEME ile TOPTANCI TUTUM



-GENELLEME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YORUM



-GENELLEME ile/ve/değil YUVARLAMA



-GENELLEŞTİRME ile/ve MUTLAKLAŞTIRMA



-GENELLEŞTİRME ile/yerine OLASILIK OLARAK (DEĞERLENDİRME)



-GENELLEŞTİRME ile/değil ÖRNEKLENDİRME



-GENELLEŞTİRME ile/ve SOYUTLAŞTIRMA



-GENELLEŞTİRME ile/ve SOYUTLAYARAK GENELLEŞTİRME



-GENELLEŞTİRME = TAMİM = GENERALIZATION[İng.] = GÉNÉRALISATION[Fr.] = GENERALISATION[Alm.] = GENERALIS[Lat.]



-GENELLİKLE ile/ve/değil/||/<>/< BÜYÜK/YÜKSEK OLASILIKLA



-GENELLİKLE ile ÇOĞUNLUKLA



-GENELLİKLE ile GENEL-GEÇER



-GENELME ile GENELEME ile GENELLEME

( Genişleme. İLE Bir düşüncenin, farklı sözlerle, yeniden/tekrar anlatılması. İLE Bir ya da birkaç özel/tekil veriyi/durumu, herşeyi/herkesi katarak ve tek bir şeye indirgeyerek açıklamaya çalışma "iddiası"/zayıflığı.[Tüm genellemeler, yanlıştır! Bu bile!] )


-GENERAL vs. EXTENSIVE



-GENERAL vs. WHOLE



-GENERALIZATION vs. INFERENCE



-GENERALIZATION vs. WHOLENESS ATTITUDE



-GENEROSITY vs. EXTRAVAGANCE



-GENİŞ ZAMAN ile/ve/<> GENELLEŞTİRME



-GENİŞLEME ile/ve FERAHLAMA



-GENİŞLEME ile/değil GENLEŞME



-GENİŞLEME ile/ve/<> SEYRELME



-GENİŞLEME ile/ve YAYILMA



-GENİŞLETME ile GENLEŞTİRME



-GENİŞLETME ile/ve SAĞLAMLAŞTIRMA



-GENİTAL:
SİVİLCE ile/ve/||/<> UÇUK



-GENLEŞME ile YOĞUNLAŞMA



-GENOM SEQUENCING[İng.] değil/yerine/= GENOM DİZİLEME



-GEOMETRİ/HENDESE ile/ve/||/<> MÜSELLESAT[Ar.]/TRİGONOMETRİ[Fr./İng.]

( Trigonometri, bağımsız bir bilim olarak, Meraga'da kurulmuştur. )


-GEOMETRİ/HENDESE ile/ve/||/<> MÜSELLESAT[Ar.]/TRİGONOMETRİ[Fr./İng.]

( Nokta, çizgi, açı, yüzey ve nesnelerin birbirleriyle ilişkilerini, ölçümlerini, özelliklerini inceleyen matematik dalı. | Bu konu ile ilgili olan kitap ya da ders. İLE/VE/||/<> Üçgenleri hesaplamayı konu edinen matematik dalı. )


-GERÇEK DOST:
İYİ GÜNDE ve/||/<> KÖTÜ GÜNDE

( Davetle gelir. VE/||/<> Kendiliğinden gelir. )


-GERÇEK ile/>< SAHTE

( İlk/en başta küçük/düşük. İLE İlk/en başta büyük/yüksek. )


-GERÇEK ile/>< SAHTE

( İlerledikçe/derinleştikçe yüce/ulaşılmaz. İLE İlerledikçe/derinleştikçe değersiz. )


-GERÇEK ile/>< SAHTE

( ZAVALLILAR ile/değil/yerine/>< KİŞİLER:
Sadece, güc(ün)e/olanaklar(ın)a "saygı gösterir". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese saygı gösterir.
Çoğunlukla dedikodu yapar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşüncelerini açıkça paylaşır.
Sadece, çıkarları olduğunda yardımseverdir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kibar ve her zaman yardımseverdir.
Gösterişin hastasıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gösterişi sevmez.
Kolay söz verir, nadiren tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Verdikleri sözü tutmak için çabalar.
İlgi manyağıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alçakgönüllüdür. )


-GERÇEKLEŞ(TİR)ME ile/ve/<> KAZANIM



-GERÇEKLEŞME ile/ve/||/<> EKSİKSİZLEŞME



-GERDAN ile GERDANLIK ile GERDANİYE

( Gövdenin, omuzlarla, baş arasında kalan bölümü. | Şişmanlarda, çenenin altındaki tombulluk. İLE Çoğu değerli taş ve madenlerden ya da altın paradan yapılmış, boyna takılan takı. İLE Türk müziğinde, ince sol notasını andıran perde ve bir makam adı. )


-GEREĞİNDE ile/ve YERİNDE



-GEREKÇE ile/ve DAYANAK/ÇA



-GEREKÇE ile/ve MEŞRÛİYET ZEMİNİ



-GEREKÇE ile ZORLAYICI GEREKÇE



-GEREKİRSE yerine YERİ/ZAMANI GELDİĞİNDE



-GEREKLİ DURUMDA LÜZUMU HALİNDE/ACİL LÜZUM HALİNDE değil/yerine/= GEREKLİ DURUMDA/İVEDİ



-GEREKSİNİM ile/ve İLERLEME



-GERGİNLİĞİN BÖLGELERİNDE:
BOYUN ile/ve/||/<> OMUZ ile/ve/||/<> ÜST SIRT ile/ve/||/<> ORTA SIRT ile/ve/||/<> ALT SIRT ile/ve/||/<> MİDE

( [psikolojik nedenleri] "Kendini tanımlamada korku ve bastırılmışlık." İLE/VE/||/<> "Zorunluluk ve sorumluluk." İLE/VE/||/<> "Üzüntü, keder." İLE/VE/||/<> "Güvensizlik ve güçsüzlük." İLE/VE/||/<> "Utanç, suçluluk, değersizlik." İLE/VE/||/<> "Duyguları yönetmede yetersizlik." )


-GERİ ÇEKİLMEME ve/||/<> AÇIKLAMA GETİRMEME



-GERİ DÖNÜŞ ile/değil/yerine GERİDEN BESLENME



-GERİ TEPME ile/ve/||/<> TERS TEPME



-GERİLİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGE



-GERİLİMDE:
GERİLEME ile/değil/yerine İLERLEME



-GERİLME ile GERİNME



-GERİNME ile KASILMA



-GEVŞEME ile/ve/<> MAYIŞMA

( ... İLE/VE/<> Çok yemekten, sıcaktan ya da zevkten gevşemek. )


-GEZEGENLER:
BEYAZ CÜCE ile KARA CÜCE

( ... İLE Henüz görülememiştir. [Sönebilmesi için yeterli sürenin geçmemiş olduğundan görülememektedir.] )


-GİBOZİTE/GIBBOSITY[İng.] değil/yerine/= HÖRGÜÇLENME



-GİDE GİDE

( Bir olay ya da olgunun artması ya da eksilmesinde. )


-GİDERME ile/ve/değil/||/<>/< HAFİFLETME



-GİRİŞ ile/ve/||/<>/> GELİŞME ile/ve/||/<>/> SONUÇ



-GİRME ile YANSIMA



-GIŞÂ-İ HÜCREVÎ ile GIŞÂ-İ KİLYE ile GIŞÂ-İ MUHÂTÎ ile GIŞÂ-İ MÜSTEBTIN-ÜL-BATN

( Mukoza zarı. İLE Böbrek zarı. İLE Gövdenin tüm iç boşluklarını kaplayan/örten ince deri. İLE Karın zarı, periton. )


-GİTAR ile/değil UKULELE/UKE



-GİTGİDE



-GİZLİ ile/değil İÇTE



-GLANCE vs. GLIMPSE



-GLOBAL/LEŞ(TİR)ME değil/yerine/= KÜRESEL/LEŞ(TİR)ME



-GLOBE değil/yerine/= YUVAR



-GÖBEK:
TANE ile KAFES ile RULMAN



-GÖBEKLİTEPE ve/||/<> ANU ve/||/<> MARDUK



-GÖBEKLİTEPE ile/ve EŞİK



-GÖBEKLİTEPE ve/||/<>/>/< JERF AL AHMAR

( Tapınak. VE/||/<>/>/< Yerleşim alanı/merkezi. )


-GÖÇEBE ile GÖÇMEN



-GÖÇEBE ile HORDA

( ... İLE Göçebe ve ilkel olarak yaşayan, yağmacı ve sataşkan topluluk. )


-GÖÇME ile (")GÖÇME(")

( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )


-GÖÇME ile GÖÇÜRME



-GOCUNMA ile GÜCENME



-GOETHE ve/||/<> HERDER



-GOETHE ve/||/<> SCHILLER



-GÖK CİSİMLERİNİ TANIMLAMA BİLİMİ ile/ve GÖK HARİTASI, YILDIZ UZAKLIKLARINI ÖLÇME



-GÖK TERİKE

( Henüz biçilmemiş ekin. )


-GÖKADALAR/GALAKSİLER'DE:
SIRIUS ile/ve/< POLLUX ile/ve/< ARCTURUS ile/ve/< RIGEL ile/ve/< ALDEBARAN ile/ve/< BETELGEUSE ile/ve/< ANTARES



-GÖLGE ile EĞLEK

( ... İLE Öğle sıcağında, sürünün dinlendiği gölgelik. | Yolcuların, geceyi geçirdikleri yer, han, konak. )


-GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeyi takip edersen güneşi de bulursun! )


-GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( Gölgeni göremiyorsan, gölgeye kaç! )


-GÖLGE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< GÖVDE

( "Bilgi/episteme(loji)". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/=/||/<>/< Varolan/onto(loji). )


-GÖLGE ile/ve/||/<> İKİNCİL/LİK



-GÖLGE ile İZDÜŞÜM



-GÖLGE ile KÖŞİGE

( ... İLE Zayıf gölge. )


-GÖLGE ile/ve KUZ

( ... İLE/VE Gölgede kalan yan. )


-GÖLGE ile TAM GÖLGE

( Gölge, varolanı gösterir. )


-GÖLGE ile/ve/||/<> TÜREV



-GÖLGE ile/değil YANSIMA



-GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( ... İLE Bir ışık kaynağı önüne konulan, saydam olmayan bir cismin gerisindeki ekran üzerine vuran gölgesinin çevresinde görülen, çok koyu karanlık olmayan bölümü. )


-GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( Güneş tutulması, ancak Ay'ın yeni ay evresinde gerçekleşir. Ay, Dünya ile Güneş arasından geçerken ve üçü düz bir çizgide olduklarında, Ay, Dünya'ya iki tür gölge düşürür. Daha küçük, daha koyu gölgeye Umbra; daha açık, daha büyük gölgeye ise Penumbra denilir. )


-GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( )


-GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( "Güneş Tutulmaları" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


-GÖLGE ile/ve/||/<> YARI GÖLGE

( )


-GÖMLEĞİN KOL DÜĞMELERİNDE

( BİLEK İLE DİRSEK ARASINDA KALAN DÜĞMEYİ KAPALI TUTMAK )


-GÖNDERGE ile GÖSTEREN ile GÖSTERİLEN

( ... İLE Biçim. İLE Anlam. )


-GÖNDERGE ile GÖSTEREN ile GÖSTERİLEN

( Görüntü/simge. ile Harflerle. [E.V] ile Sözcük olarak[EV] )


-GÖNDERME ile/ve/değil/yerine/<> KATKI



-GÖNDERME ile ORTADAN KALDIRMA



-GÖNDERME ile/yerine UĞURLAMA



-GÖNÜLLÜLÜK ile/ve/||/<> NEŞE



-GOOD vs. EFFECTIVE



-GOOGLE ile/ve/<>/yerine 6D



-GÖRELİ ile/ve/||/<> DURUMA GÖRE



-GÖREV = VAZİFE, ÜFULE = FUNCTION[İng.] = FONCTION[Fr.] = FUNKTION[Alm.] = FUNCTIO[Lat.] = FUNCIÓN[İsp.]



-GÖRME ile/ve/<> NÜFÛZ ETME



-GÖRME >< ŞİZOFRENİ

( Doğuştan görme engelli olan kişiler, şizofreni hastalığına yakalanmıyor. )


-GÖRÜMCE ile BALDIZ



-GÖRÜNGÜ = HADİSE = PHENOMENON, APPEARANCE[İng.] = PHÉNOMÈNE[Fr.] = ERSCHEINUNG[Alm.] = PHAINOMENON[Yun.] = FENOMENO[İsp.]



-GÖRÜNME ile/ve YAKIŞMA



-GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE



-GÖSTERGE ile/ve BELİRTİ



-GÖSTERGE ile/ve GARANTİ



-GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]



-GÖSTERGE ile/değil/||/<>/> KANA[İt. < CANNA]

( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler. )


-GOSTERGE ile/ve/değil/||/<> ÖLÇÜT



-GÖSTERGE ile/ve/||/<> PARAKETE[İt.]

( ... İLE/VE/||/<> Geminin saatteki [deniz mili] hızını anlamak için kullanılan araç. )


-GÖSTERGE ile/ve/değil UZANTI



-GÖSTERME ile/ve/değil/yerine İMLEMEK/İŞARET (ETME)



-GÖVDE

( STEM )


-GÖVDE GELİŞTİRME ile/değil/yerine FITNESS

( )


-GÖVDE ile/ve ben



-GÖVDE ve/||/<> ANLIK(ZİHİN) ve/||/<> TİN

( Çap/çeper. VE/||/<> Yarıçap. VE/||/<> Merkez. )


-GÖVDE ve/||/<>/> ANLIK ve/||/<>/> BİR/LİK



-GÖVDE = BEDEN = BODY[İng.] = CORPS[Fr.] = DAS LEIB, DER KÖRPER[Alm.] = IL CORPO[İt.] = EL CUERPO[İsp.] = CORPUS[Lat.] = TO SOMA, HO KHROS[Yun.] = CİSM, CESED, CURM[Ar.] = BEDEN[Fars.] = HET LICHAAM[Felm.] = DEHA[Sansk.]



-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve gövdeyle özdeşlik duygusu var oldukça, düş kırıklıkları kaçınılmazdır. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde olmadığında siz gövdeden ayrılmış değilsiniz - sadece Siz'siniz. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde, üzerinde aşırı konsantrasyon kendi amacına ters düşer ve aksi sonuç verir. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz. Çünkü, bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Benlik, öylesine kendinden emindir ki, cesâreti tümüyle kırılmadıkça vazgeçmez. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Bir gövdede odaklanmış sonsuz olansınız. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( "Ben Gövde'yim" düşüncesini yok edin, o zaman iç ve dış bir olacak. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçin. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve zihin içinde olmadığınızı, fakat her birinin de farkında olduğunuzu bilmek, kendini-biliştir. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Her kim, varoluşu hakkında bir yanıt arayarak düşünürse ve kendi kaynağını bulmayı içtenlikle isterse, her zaman mevcut olan "Ben-im" duygusunu kavrayabilir ve zihni karartan bulutlar dağılıp, varlığın özü tüm ihtişamıyla görününceye dek onun üzerinde büyük dikkatle ve sabırla durabilir. )


-GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( As long as there is the body and the sense of identity vs. the body, frustration is inevitable.
Without the body you are not disembodied - you Just are.
The self is so self confident, that unless it is totally discouraged, it will not give up.
Go beyond the I-am-the-body idea.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Whoever is puzzled by his very existence as a conscious being and earnestly wants to find his own source, can grasp the ever-present sense of I am and dwell on it assiduously and patiently, till the clouds obscuring the mind dissolve and the heart of being is seen in all its glory. )


-GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( Zuhur/tezahür. İLE/VE/||/<> Tecelli. )


-GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( Kişi, önce gövdesine bakmalıdır. )


-GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( İnsan gövdesi, doktoru, eczanesi kendinde olan bir yapıya sahiptir. )


-GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( MENZİL-İ CÂN: İnsan gövdesi. | Ulvî âlem. )


-GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( TENÂVÜR[Ar.]: İri gövdeli kişi. )


-GÖVDE ile/ve/<> BÜNYE[Ar.]



-GÖVDE ve/||/<> EV ve/||/<> EVREN

( Bilinç. VE/||/<> Kişi. VE/||/<> Yaşam. )


-GÖVDE ve/||/<> EV ve/||/<> EVREN

( Tohum. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )


-GÖVDE ile KONGÖVDE

( ... İLE Palmiyelerde olduğu gibi, üzerinde yaprak kalıntıları, izleri bulunan dalsız, budaksız gövde. )


-GÖVDE ve/<> MÂBED

( Mâbedine[gövdesine] bakmayan, mâbâdına[kıçına] bakmak zorunda kalır. )


-GÖVDE ve/<> MÂBED

( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )


-GÖVDE = SÂK = TIGE



-GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövde ile gövdede barınan bilinç arasında zihin yer alır. )


-GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövde, ölçüsünü bilir, ama zihin bilmez. )


-GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )


-GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövde, dış varlığı, bilinç iç varlığı tanımlar, saf farkındalık halinde ise En Yüce Olan'la temas kurulur. )


-GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövdenin ötesine geçmek için sağlıklı olmalısınız; zihnin ötesine geçmek için ise zihniniz kusursuz bir düzen içinde olmalı. )


-GÖVDE ve/||/<> ZİHİN ve/||/<> KALP ve/||/<> HİÇ

( Deneyim aradığımızda. VE/||/<> Bilgiyi aradığımızda. VE/||/<> Tanrı'yı aradığımızda. VE/||/<> Hakikati aradığımızda. )


-GÖVDEMİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )


-GÖVDENİN ANATOMİK YAPISI = SÂKIN İNTİSÂC-I TEŞRÎHÎSİ = STRUCTURE ANATOMIQUE DE LA TIGE



-GÖZ HÜCRESİ ile/ve/<> ÇUBUK HÜCRE

( ... İLE/VE/<> Retina tabakasında bulunan, ışığa duyarlı iki hücreden biri. )


-GÖZDEN DÜŞME ile/ve/<>/>< YÜCELME

( İkisi de, kişiyi eşit şaşırtır. )


-GÖZDEN GEÇİRME ile KOLAÇAN ETME

( ... İLE Herhangi bir amaçla çevreyi dolaşıp pek belirli etmeksizin gözden geçirme. )


-GÖZE/HÜCRE ile TURGOR

( ... İLE Gözenin çok su çekerek şişmesi, özsuyunun kıvamının azalması. )


-GÖZE ile LENFOSİT[Fr.]

( ... İLE Kanda, kemik iliğinde, lenfte bulunan, tek ve çok iri çekirdekli, küçük, renksiz bir kan gözesi. )


-GÖZE ile ZOOSPOR[Fr. < Yun. ZOON: Hayvan. | SPOROS: Tohum.]

( ... İLE Suda yaşayan mantarlarda ve suyosunlarında bulunan, selüloz zardan yoksun, üzerindeki iki ya da daha çok titrek tüyle devinen üreme gözesi. )


-GÖZLEM = MÜŞAHEDE = OBSERVATION[İng., Fr.] = BEOBACHTUNG[Alm.] = OBSERVAR, MIRAR[İsp.]



-GÖZLEME ile BAZLAMA/Ç

( ... İLE Sacda pişirilmiş, yuvarlak pide. | Tatlısı bol, kalın gözleme. )


-GÖZTEPE ile/ve GÖZ TEPE

( Kadıköy, Çifte Havuzlar'dan sonraki semt. İLE/VE Kanlıca'nın 4 km. doğusunda bulunan bir tepe ve su. )


-GÖZYAŞI:
KEDERDE ile BOZULMADA ile SOĞANDA ile GÜLÜŞTE

( )


-GRADE[İng.] değil/yerine/= DERECE



-GRAFİK/GRAPHICS[İng.] değil/yerine/= ÇİZGE



-GRAFİK değil/yerine/= ÇİZGE



-GRAFİK değil/yerine/= ÇİZGE



-GRAIN vs. PIECE



-GRAMINEAE = NECÎLÎYE



-GRANT ile/ve/||/<>/>< REVOKE



-GRANÜLASYON/GRANULATION[İng.] değil/yerine/= TANECİKLENME



-GRAVE ile LARGO ile LARGETTO ile LENTO ile ADAGIO ile ALLEGRO ile ALLEGRETTO ile ANDANTE ile ANDANTINO ile ANIMATO ile APPASIONATO ile VIVACE ile PRESTO ile PRESTESSIMO

( ...
İLE
Bir parçanın, ağır ve görkemli çalınacağını/söylenileceğini anlatır. | Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, largodan daha yavaş çalınacağını belirtir.
İLE
Bir parçanın, largodan çabuk ve hafif çalınacağını anlatır. | Bu biçimde çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça.
İLE
Yavaş, ağır olarak. | Bu biçimde çalınan beste.
İLE
Bir parçanın, canlı, neşeli ve hızlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, allegrodan biraz daha ağır çalınacağını anlatır. Yarı yavaş, adagio ile andantino arası.
İLE
Andanteden daha canlı, daha hızlı.
İLE
Bir parçanın, canlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, coşkunca çalınacağını anlatır.
İLE
Canlı ve hızlı.
İLE
Çabuk, çok çabuk bir tempo ile. | Bu tempo ile çalınan müzik parçası.
İLE
Çok çabuk, aşırı hızlı. )


-GREED vs. APPETITE



-GREED vs. INSATIABLE



-GRİ MADDE ile/ve/<> BEYAZ MADDE

( Nöronun göze gövdesi. İLE/VE/<> Akson. )


-GRİ MADDE ile/ve/<> BEYAZ MADDE

( Yaşayan bir beynin yaklaşık %40'ı gri madde, %60'ı beyaz maddeden oluşur. )


-GRİ MADDE ile/ve/<> BEYAZ MADDE

( Gerçek bilgi işlemesinin yapıldığı gözeleri içerir. Beyinde kullanılan oksijenin yaklaşık %94'ünü kullanır. İLE/VE Akson ve aksonu saran yağlı bir protein olan myelin'dir.Hücrelerin dışına doğru uzayan dendrit ve aksonları sararak birbirinden ayırmaya yarar. Farklı gri maddeleri birbirine ve gri maddeyi gövdenin öteki taraflarına da bağlayarak beynin iletişim ağını oluşturur. )


-GRİ MADDE ile/ve/<> BEYAZ MADDE

( [Bilgisayar benzetmesiyle] İşlemci (CPU). İLE/VE Kablo bağlantısı.[Zekâ, hem birlikte, hem de hızlı çalışmayı gerektirir.] )


-GROUND vs. SUBSTRUCTURE



-GRUP/GRUBU yerine ÖBEK/ÖBEĞİ, KÜME



-GÜBRE[Yun.]/KEMRE ile/ve FIŞKI

( Tarımda kullanılılabilen hayvan dışkısı. | Verimini artırmak için toprağa dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal ya da bitkisel nesne. İLE/VE Taze gübre. )


-GÜBRE ile/ve ŞERBET



-GÜÇ/KUVVET ile/ve/<> İVME

( ... İLE/VE/<> Birim zamandaki hız değişimi. )


-GÜÇ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> TEKELLEŞME



-GÜÇLEN(DİR)ME ile/ve/||/<>/< MERKEZİLEŞ(TİR)ME



-GÜÇLENDİRME ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAĞLAMLAŞTIRMA/BERKİTME



-GÜÇLEŞTİRME ile/değil GÜÇLENDİRME



-GÜDÜ ile CEZBE

( İtim. İLE Çekim. | Tarikat ehlinin kendinden geçme durumu. )


-GÜDÜLENME ve/>/< DAYANÇ/SABIR ( ve/>/< GÜDÜLENME)

( Yaşam, Güdülenme ve Sabır üzerine işlemektedir. )


-GÜDÜLENME ve/>/< DAYANÇ/SABIR ( ve/>/< GÜDÜLENME)

( Herhangi bir işe başlarken çeşitli nedenlerle zihinsel hareketlilik başlatılır fakat uzun süren/sürecek işlerde ancak bir yere kadar yeterli olur. Güdünün tükenmeye başladığı noktada sabır devreye girer/girmelidir. İşin süresine, zorluğuna göre sabrın da yetmeyeceği noktaya gelinir. Sabrın tükendiği noktada da işin tamamlanması noktasına yaklaşılmıştır ve sona yaklaşmış olmanın güdülemesiyle de süreç/iş tamamlanır. )


-GÜDÜLENME ve/> KATILIM



-GÜDÜLENME ve/> VERİMLİLİK



-GÜDÜLENME ile/ve/> YÖNELME/YÖNLENME



-GÜDÜLENMEDE:
ALGI ve/||/<>/> SEÇME ve/||/<>/> ÖZERKLİK ve/||/<>/> ÖZYETKİNLİK



-GÜFTE değil/yerine/= YAZAN, YAZIM



-GÜĞÜM ile DEBBE



-GÜHERÇİLE ile/ve/<> ŞİLİ GÜHERÇİLESİ

( ... İLE/VE/<> Şili'nin kuzeyinde, zengin, güherçile yatakları bulunmaktadır. )


-GÜHERÇİLE ile/ve/<> ŞİLİ GÜHERÇİLESİ

( GÜHERÇİLE: İlaç olarak kullanılan, barut gibi patlayıcı maddeler yapımına yarayan, beyaz renkte ve ince billurlar durumunda, bileşik bir madde. Potasyum nitrat[KNO3] )


-GÜLME:
ŞAŞIRMA ve/||/<>/< DÜŞÜNME



-GÜLSÜ KOROLLA, GÜL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ VERDÎ = COROLLE ROSACÉE



-GÜNAH ile/değil GÜBRE



-GÜNAH ile ZELLE

( Cüzzî irade ile. İLE Küllî irade ile. )


-GÜNEK/TARİH/DATE değil/yerine/= ESKİNÇ/TARİH/HISTORY



-GÜNEŞ İLE OLAN MESAFE

( 149 milyon.[Işığın, Güneş'ten, Dünya'ya ulaşması, yaklaşık 8 dakika 20 saniye sürüyor.] )


-GÜNEY KORE ve/<> SEUL

( ... VE/<> Güney Kore'nin başkenti. )


-GÜNEY KORE ve/<> SEUL

( Türk Şehitliği, Birleşmiş Milletler bölgesinde, güneydeki liman kenti Pusan'dadır. )


-GÜNEY KORE ve/<> SEUL

( ... VE/<> Han Irmağı, kenti, ikiye bölmektedir. )


-GÜNEY KORE ve/<> SEUL

( Budist tapınaklarında, her sabah saat 06:00'da, 10:00'da ve 18:00'de, 4 ayrı davul çalınır. Bunlardan ilk 3'ü, sırası ile hava, su ve karadaki canlılar içindir ve sonuncu vuruş ise tüm evren içindir. )


-GÜNEY KORE ve/<> SEUL

( Tekvando'nun anavatanıdır. )


-GÜNEY YARIM KÜREDE ile/ve KUZEY YARIM KÜREDE

( [Dünyanın, ekseni çevresindeki hareketinden dolayı:] Sağa doğru saparak. İLE/VE Sola doğru saparak. )


-GÜVE ile ATLAS GÜVESİ/KELEBEĞİ

( ... İLE Böceklerin en büyüğüdür. )


-GÜVE ile ATLAS GÜVESİ/KELEBEĞİ

( ... İLE Ancak, bir haftadan biraz fazla yaşarlar. )


-GÜVE ile ATLAS GÜVESİ/KELEBEĞİ

( ... İLE Büyürlerken, dört kez deri değiştirirler. )


-GÜVE ile ATLAS GÜVESİ/KELEBEĞİ

( ... İLE Kanat uzunlukları, 30 cm.'yi bulabilir. )


-GÜVE ile ATLAS GÜVESİ/KELEBEĞİ

( ... İLE Kanat ucları, kobranın başına benzer. )


-GÜVE ile ATLAS GÜVESİ/KELEBEĞİ

( ... İLE Ağızları olmadığından dolayı, tüm enerjilerini, eş bulmak için kullanırlar. )


-GÜVE ile AY GÜVESİ

( Kurtçuğu, yapağı, kumaş ve dokuma yiyen, pulkanatlılardan bir böcek. İLE ... )


-GÜVE ile/ve/<> TEMBEL HAYVAN/BRADIPUS GÜVESİ



-GÜVE ile VENEZUELLA KANİŞ GÜVESİ

( ... İLE 2009 yılında, Venezuella'nın Gran Sabana bölgesinde, Arthur Anker[Dr.] tarafından keşfedilmiş, "yeni" sayılabilecek bir güve türüdür.

En dikkat çeken özellikleri; bol tüylü, 6 ayaklı ve tüylerine nazaran renkli bir anteni olmasıdır.

Bulunuş öyküsü:

Arthur Anker, her zaman yaptığı gezilerden birini yapar. Gran Sabana bölgesinde yaptığı gezide de çok sayıda fotoğraf çekip sosyal medyadaki hesabına ekler. O fotoğraflar arasında en çok ilgi çeken bu güvenin fotoğrafı olur.

Güve, sosyal medyada fenomen olur ve bilim insanları arasında tartışmalara yol açar. Hem Anker, hem de bazı bilim insanları, bu güveyi sınıflandırmak için uğraşmaya başlar.

"Diaphora mendica" ve Muslin güveleriyle benzer özelliklere sahip olsa da tahmin edilen Lepidopteran ailesinden olan Artace cinsindendir.

Ancak henüz hangi taksonomik öbeğe ait olduğuna karar verilemediğinden resmi bir adı dahi yoktur. )


-GÜVE ile VENEZUELLA KANİŞ GÜVESİ

( )


-GÜVEN!:
GÜLÜŞÜN ARDINDAKİ KEDERE ve/||/<> ÖFKENİN ARDINDAKİ SEVGİYE ve/||/<> SESSİZLİĞİN ARDINDAKİ NEDENE



-GÜVENCE ile/ve DAYANAKÇA



-GÜVENCE ile GARANTİ



-GÜVENEN/E ve/||/<> YALAN SÖYLEYEN/E

( Yalan söyleme! VE/||/<> Güvenme! )


-GÜVENLİK / GÜVENCE

( Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman. | Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil. | Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil. )


-GÜVERTE ile PALAVRA[İsp. < PALABRA]

( ... İLE [eskiden] Genellikle posta vapurlarında, üst güvertenin altındaki güverte. | [argo] Herhangi bir konuda, gerçeğe aykırı, uydurma söz ya da haber. Uzun ve boş konuşma. )


-GÜZELLİK:
MANTIK'TA ile ESTETİK'TE

( Doğruluk. İLE Güzellik. )


-GÜZELLİK:
MANTIK'TA ile ESTETİK'TE

( GÜZEL: Amacı olmayan amaçlılık. )


-GÜZELLİK ile/ve/değil/yerine CÂZİBE



-H.S./HORA SOMNİ[İng.] değil/yerine/= YATMADAN ÖNCE



-HABB/E

( TÂNE/LER, TOHUM )


-HABBE

( DERVİŞLERİN GİYDİĞİ HAYDÂRİYE'NİN YAKASINA TAKILAN İKİ YUVARLAK TAŞ. BU TAŞLAR NECEF YA DA AKİK OLUR. [HASENEYN'İN MUHABBETİNE NİŞÂNE] )


-HABBE ile/ve/||/<>/> HUBUT [>< SUUT]

( Tohum. İLE/VE/||/<>/> Atılma. )


-HABER ile NEBE

( ... İLE Önemli haber. )


-HABERLEŞME ile İLETİŞİM



-HACC:
NİYET ve/<> TERBİYE



-HACC'TA:
ARARAT ile/ve/||/<>/> MEŞAR ile/ve/||/<>/> MÜZDERİFE ile/ve/||/<>/> MİNA



-HACC ile/ve UMRE



-HACI ile/ve/değil HÂCE

( HACE BEKTÂŞÎ VELÎ )


-HACKING[İng.] değil/yerine/= ÇÖKERTME



-HAÇSI KOROLLA, HAÇ BİÇİMİNDE KOROLLA = TÜVEYC-İ SALÎBÎ = COROLLE CRUCIFORME



-HAD SAFHA değil/yerine/= İLERİ EVRE



-HADDE/HANE değil/yerine/= EĞREÇEVİ



-HADDE değil/yerine/= SÜZGEÇ, İMBİK



-HADDİNİ BİLMEK ve/||/<> VAROLMA/VAROLABİLME



-HADEME ile AVADANCI

( ... İLE Osmanlı sarayında, bir sınıf hademe. )


-HADEME ile/ve GÜLLABİ/Cİ

( ... İLE/VE Akıl hastahanelerinde. )


-HÂDİNE

( Çocuğu besleyip büyütme hakkına sahip kadın. )


-HÂDİSE ile/ve GÖSTERGE



-HÂDİSE değil/yerine/= OLAY | DURUM



-HÂFIZLIK:
3/5/10 SAYFA(DA/SI) OLMAK/KALMAK ve/<> HER CÜZ'DE

( Mushafın, tamamının baştan hıfz edilmiş olduğundan hareket edilir. )


-HAİNLEŞTİRME ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME



-HAK GÖZETME ile VİCDAN



-HAK ile/ve/<> GÜVENCE



-HAKİKAT >< HURÂFE ile/ve/<> TARİHÇİ

( Hakikat gibi, hurâfelerin de, tarihçinin işine geleni vardır, gelmeyeni de. )


-HAKİKAT-İ KÂBE ve HAKİKAT-İ KIBLE



-HAKİKAT/REALİTE değil/yerine/= GERÇEKLİK



-HAKİKAT ve DİZGE



-HAKİKAT ile MECÂZ ile KİNÂYE

( Kök.(Mutabakat). İLE İkinci anlam yüklemek.(Tazammun/Akıl). İLE Hakikat ile mecâz arasında bırakmak.(İltizam). )


-HAKKIYLA değil/yerine/= GEREĞİYLE



-HAKLI OLARAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALİYLE



-HAL ile/ve MELEKE

( Geçici. İLE/VE Kalıcı. )


-HALA ile/ve TEYZE

( Babayla kardeşlik bağlantısı olan dişil gövdeli kişi. İLE/VE Anneyle kardeşlik bağlantısı olan dişil gövdeli kişi. )


-HALAT'LARDA:
BRAGA/MARSPET/PATRISA ile/ve GOMANA ile/ve KANDİLİSA ile/ve İSTRUMAÇA ile/ve VARAGELE ile/ve YOMA

( Gemilerde kullanılan halat. İLE/VE Gemi demirinin bağlı olduğu halat. İLE/VE Gemideki serenleri kaldırmaya yarayan halat. İLE/VE Birbirine takılmış halat. İLE/VE Bir şeyi bir yerden başka bir yere çekmek için kullanılan halat. İLE/VE 3-4 kat kol bükülmüş halat. )


-HALAT ile VARAGELE

( ... İLE Bir şeyi bir yerden başka bir yere çekmek için kullanılan halat. )


-HALİ SABIKA İRCA değil/yerine/= ESKİSİNE DÖNDÜRME



-HALİFE ve/<> HANİFE



-HALİFE ile/ve KUL



-HALİSÂNE değil/yerine/= İÇTENLİKLE



-HALK MECLİSİ ile/ve BULE



-HALK YÖNETİMİ ile/ve/||/<> ÜNİVERSİTE ile/ve/||/<> TİYATRO ile/ve/||/<> SPOR

( İyonya'lıların, insanlığın gelişimindeki önemli katkı eşikleri. )


-HALKALI ODUN BORULARI = EV'İYE-İ HALKAVÎYE = VAISSEAUX ANNULAIRES, VAISSEAUX ANNELÉS



-HALKERKİ = HÜKÜMET-İ AMME = DEMOCRACY[İng.] = DÉMOCRATIE[Fr.] = DEMOKRATIE[Alm.] = DEMOKRATIA, DEMOS:HALK, KRATOS:ERK, EGEMENLİK[Yun.] = DEMOCRACIA[İsp.]



-HALTER'DE:
SİLKME ile/ve KOPARMA



-HAM ile/ve/||/<> KEKRE

( ... İLE/VE/||/<> Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan. )


-HAMİLE değil/yerine/= GEBE



-HAMLE değil/yerine/= SÜRME



-HAMLİYYE ile ŞARTIYYE

( Yüklemli[sözcük, ya edat, ya isim, ya fiil.].(Basîta). İLE Koşullu[şartlı]. )


-HAMMADDE değil/yerine/= ÇİĞÖZDEK



-HAMMADDE ile SERMAYE



-HAMMADDE ile ÜRÜN



-HAMSİ ile/ve/değil/||/<>/< HAMSE



-HANÇER ile CENBİYE/CEMBİYE

( ... İLE Yemenli'lerin, genç yaşlarından ölünceye kadar bellerinde taşıdıkları bir hançer. )


-HANDSOME/BEAUTIFUL vs. LIKABLE



-HAPİSHANE değil/yerine/= KISINGIDAM



-HAPPYNESS vs./and PEACE



-HAPTİK DISKRİMINASYON/HAPTIC DISCRIMINATION[İng.] değil/yerine/= DOKUNSAL AYIRT ETME



-HARABE/VİRÂNE değil/yerine/= YIKI/YIKINTI



-HARABE değil/yerine/= ÖREN/YIKI

( Eski yapı ya da kent kalıntısı. )


-HARARET-İ GARÎZİYYE değil/yerine/= DOĞAL ISI



-HAREKAT değil/yerine/= EYLEMGE



-HAREKET-İ MÜSTAKÎME ile HAREKET-İ UFKİYE ile HAREKET-İ MENKÛSE



-HAREKET:
CEVHER'DE ile NİCELİK'TE ile NİTELİK'TE ile MEKÂN'DA



-HAREKET:
SABİT HIZLA DÜZ ÇİZGİDE ile DAİRESEL



-HAREKET'TE:
İŞÂRÂT-I HİSSİYE ile/ve MAKSADÜ'L HAREKET



-HAREKET ve/||/<> DUYGULANIM ve/||/<> BENZETME

( İki kişi arasındaki tüm ilişkilerde ve temelinde, anne ile çocuğun ilişkisinde, yerli yerinde ve yeterince bulunması gerekenler... )


-HAREKET ve MADDE



-HAREKET ile/ve SÜRÜKLENME



-HAREKET ve/> TİN/PSİŞE ve/> ZEKÂ

( Değiştirir. VE/> Birleştirir. VE/> Dönüştürür. )


-HAREKET ve/> TİN/PSİŞE ve/> ZEKÂ

( Alterates. AND/> Combines. AND/> Tranforms. )


-HAREKETİ-İ İRÂDİYE ile İRÂDE-İ AKLİYE

( Hayvan/da. İLE İnsan'da. )


-HAREKETSİZLİK ve/||/<>/> ÇÜRÜME



-HAREM ile MAKSÛRE

( Herkesin girmesine izin verilmeyen, saygıdeğer ve kutsal yer. | Hac zamanında ihrâma girilen yerden itibaren Kâbe'ye doğru olan bölüm. | Önceleri, saraylarda ve büyük konaklarda bulunan hanımlar dairesi. | Nikâhlı hanım, zevce. İLE Camilerde, parmaklıklarla çevrilmiş yer. | Bir evin, yabancıların girmesine izin verilmeyen bölümü. )


-HARF[Ar.] yerine KIMSA/YAZAÇ/İMCE



-HARF ile/ve/<>/> HECE ile/ve/<>/> CÜZ ile/ve/<>/> TEFİLE ile/ve/<>/> VEZİN ile/ve/<>/> BAHRİ



-HARF değil/yerine/= İMCE



-HARF ile/ve/<>/> SESLEM/HECE



-HARİKULÂDE ve/<> MÛCİZE



-HARMONY vs./and RESONANCE



-HASAR[Ar.]/DAMAGE[İng.] değil/yerine/= ZEDELENME



-HASBEL MEMURİYE değil/yerine/= İŞYARLIK GEREĞİ



-HASEBİYLE/SEBEBİYLE/HAYSİYETİYLE değil/yerine/= NEDENİYLE/-DEN ÖTÜRÜ/DOLAYI, DOLAYISIYLA



-HAŞERE değil/yerine/= BÖCEK



-HÂŞİYE ile/ve HÂŞİYETÜ'L-HÂŞİYE ile/ve HÂŞİYETÜ'L-HÂŞİYETÜ'L-HÂŞİYE



-HASLET ile HASLET-İ CEMÎLE

( Huy. İLE İyi huy. )


-HASSATEN[Ar.] değil/yerine AYRICA, ÖZELLİKLE



-HASTAHANE ve OKUL



-HASTAHANE değil/yerine ŞİFÂHANE



-HASTALIK GECİKTİRME ile/ve HASTALIK ÖNLEME



-HASTALIKLARI TEDAVİDE:
DURDURMA ile/ve/||/<>/>/< GERİLETME



-HASTANE değil/yerine/= SAĞALTAY



-HATA ve/||/<>/< DENEME

( Hata yapmış olman, denediğin anlamına gelir. Denemeden, vazgeçme! )


-HAVAİ değil/yerine/= YELEME

( Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, ciddi işler yapmayan. )


-HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST

( Hesaplararası para/fon aktarımı. İLE/<> Bankalararası, elektronik para/fon aktarımı[Electronic Funds Transfer]. İLE/<> Uluslararası Bankaların Finansal Haberleşme Kurumu[İng. Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication] )


-HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST

( Banka içinde. İLE/<> Bankalar arasında. İLE/<> Uluslararası bankalar arasında. )


-HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST

( [ne yazık ki] Pahalı. İLE/<> Daha pahalı. İLE/<> Çok (daha) pahalı. )


-HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST

( Hiçbirindeki ücretlendirme, uygun oranda ve âdil değil! Devletler, vatandaşlarının hakkına sahip çıkmadığı ve bireyler, sustuğu, bilinçlenip ortak tepki göstermediği sürece de bu fırsatçılar, sömürülerine ve gasplarına devam edeceklerdir ne yazık ki. Bu konuda, en sesi çıkmayıp rahatı, kârı/primleri ve çıkarları yerinde olanlar ise bilinçli ya da bilinçsiz, bankaların yönetici ve çalışanlarıdır. Bu tıkanık ve yanlış düzenin, elbet ve umarız yakın bir gelecekte düzeleceğini ümit ediyoruz ve ilgilileri, "yetkilileri" uyarıyoruz. Her birimizin tepkisiyle, katılımı ve desteğiyle tabii! )


-HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST

( [onaylanma süresi] Çok kısa sürededir. İLE/<> Daha uzun sürer. İLE/<> Daha uzun sürer. )


-HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST

( [kişisel bilgi] Daha çok. İLE/<> Daha az. İLE/<> ... )


-HAVALE ile/<> EFT ile/<> SWIFT ile/<> FAST

( 7/24 gerçekleştirilebilir. İLE/<> Sadece hata içi ve mesai saatleri içinde yapılabilir. İLE/<> ... )


-HAVALE ile İHÂLE



-HAVALE ile SARA

( Gövdenin kas yapısında kontrol edilemeyen kasılmalarıdır. Sinir merkezindeki bir tahriş yüzünden beyinde gerçekleşen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. İLE Herhangi bir hastalık sonucu gövde sıcaklığının 38 °C'nin üzerine çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay ve 6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır. )


-HAVALE ile SARA

( Beyinde yaralanma/enfeksiyon, yüksek ateş nedeniyle oluşan ve sara[epilepsi] olmak üzere ikiye ayrılır. )


-HAVALE ile SARA

( [Ateş nedeniyle oluşan havalelerde İlk Yardım]
- Öncelikle hasta ıslak havlu yada çarşafa sarılır.
- Ateş, bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur.
- Tıbbî yardım istenir[112].

[Sara krizinde İlk Yardım]
- Öncelikle, olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır.
[Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir].
- Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır.
- Hasta bağlanmaz, kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz.
- Yabancı madde koklatılmaz, ağızdan yiyecek içecek verilmez.
- Başın altına, yumuşak bir malzeme konulur.
- Etrafın güvenliği sağlanır.
- Sıkan giysiler gevşetilir, kusmaya karşı tedbirli olunur.
- Yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-HAVZA-İ FAHMİYE değil/yerine/= KÖMÜR BÖLGESİ



-HAWAII ADALARI'NIN OLUŞUMU:
5 MİLYON YIL ÖNCE ile/ve/<>/> 60.000 YIL ÖNCE

( İlk oluşan ada. İLE/VE/||/<>/> Son oluşan ada. )


-HAY-HÛ:
İSTESEN DE ve/<> İSTEMESEN DE



-HAYAL KIRIKLIĞI ile ENGELLENME



-HAYAL değil/yerine/= İMGE



-HAYALHÂNE ile/ve/||/<> HÂFIZA/BELLEK

( Tekil biçim deposu. İLE/VE/||/<> Tekil anlam deposu. )


-HAYAT ve/>/ve/> İLİM ve/>/ve/> SEMİ ve/>/ve/> BASAR ve/>/ve/>
KUDRET ve/>/ve/> İRÂDE ve/>/ve/> KELÂM ve/>/ve/> TEKVİN



-HAYATÎ GÖREV = Fİ'L-İ HAYÂTÎ = FONCTION VITALE



-HAYME ile/ve MİŞKAN

( Çadır. İLE/VE Mâbed. )


-HAYME ile/ve MİŞKAN

( Çadır. İLE/VE Mâbed. )


-HAYRANLIK ile CEZBE



-HAYRANLIK ile/ve/||/<>/> İÇSELLEŞTİRME



-HAYRANLIK ile/ve/<> ÖYKÜNME



-HAYRANLIK ile/ve ÜRKME



-HAYRET ile/ve/||/<>/> DİKKAT ile/ve/||/<>/> MERAK ile/ve/||/<>/> BİLME



-HAYVAN ile BEHÂİM/BEHÎME

( Canlı. İLE İnsan dışındaki tüm hareket edebilen canlılar. | Dört ayaklı hayvan. )


-HAYVAN ile KÜKRE

( ... İLE Öfke ya da eşeysel istek yüzünden saldırıcı bir durum alan hayvan. )


-HAYVANLAR:
"BİZİM İÇİN" değil BİZİMLE BİRLİKTE



-HAZIM değil/yerine/= SİNDİRİM/SİNDİRME



-HAZÎNE

( MUHABBET İLE DOLU OLAN GÖNÜL )


-HAZİNE ile DEFİNE

( Divan şiirinde birçok güzellik unsuru hazineye benzetilmiştir. )


-HAZİNE ile MÎRÎ[Ar.]

( ... İLE Hükümetin, hazinenin malı olan, beylik. | Devlet hazinesi. )


-HAZİNE ile/ve/<> SUAL

( Sandık. İLE/VE/<> Anahtar. )


-HAZİNE ile/ve/<> SUAL

( Dışarıda. İLE/VE/<> Sende. )


-HAZIR CEVAP ile BAHÂNE



-HAZÎRE ile/ve/değil HÂMÛŞÂN

( ... İLE/VE/DEĞİL Sessizler, susmuşlar. [Mevlevî mezarlıkları] )


-HECE ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OCAK



-HECE ve/||/=/<> SADÂ



-HECELEME ile BÖLME



-HECELEME ile İMÂLE

( ... İLE Heceyi uzun okuma. | Meylettirme, bir tarafa doğru eğme. )


-HEDİYE ile RÜŞVET



-HEDİYE ile/ve/||/<> SEVGİ

( Kendinden çok, onun gereksinimi olan önceliği[nesneyi/olanağı], ona veriyorsan. İLE/VE/||/<> Ondan çok, kendi gereksinimin olan önceliği[nesneyi/olanağı], ona veriyorsan. )


-HELEZONLU ODUN BORULARI = EV'İYE-İ HELEZONÎYE = VAISSEAUX SPIRAUX, VAISSEAUX SPIRALÉES



-HELKE ile/değil/yerine BAKRAÇ

( Bakraç, kova. İLE/DEĞİL/YERİNE Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova. | Bir bakracın alabildiği miktar. )


-HELVA ile SABUNİYE

( ... İLE Bir tür nişasta helvası. )


-HEM, HEM DE ve NE, NE DE:
[İkisi birlikte kullanılır!/kullanılmalıdır!]



-HEMISFER/HEMISPHERE[İng.] değil/yerine/= YARI KÜRE



-HEP ile/ve/<> SADECE



-HER BİÇİMDEN/GÖRÜNÜŞTEN ÇÖZÜLME/UZAKLAŞMA ve/||/<>/> YENİ VE YENİDEN BİÇİMLENME



-HER HAFTA ile AYDA DÖRT KERE



-HER KOŞUL ALTINDA GEÇERLİLER ile/ve/||/<>/> MÜKEMMELLEŞME



-HER SEFERİNDE değil/yerine/= DEĞME KEZ



-HER YERDE ile/ve/<> DİLDE, GÖNÜLDE



-HER YERDE ve/<> HER KOŞULDA



-HERCAİ MENEKŞE ile YABANİ HERCAİ MENEKŞE



-HERDER ve/||/<>/> GOETHE ve/||/<>/> SCHILLER

( 25 Ağustos 1744 - 18 Aralık 1803 VE/||/<>/> 28 Ağustos 1749 - 22 Mart 1832 VE/||/<>/> 10 Kasım 1759 - 09 Mayıs 1805 )


-HEREKE ile/ve KAYSERİ ile/ve BÜNYAN ile/ve YAHYALI ile/ve TAŞPINAR ile/ve SİVAS ile/ve KARS ile/ve BERGAMA ile/ve LADİK ile/ve MİLAS ile/ve ISPARTA



-HEREKE ile/ve SİVAS



-HERHALDE değil/yerine BÜYÜK OLASILIKLA



-HERITAGE and LEGACY



-HERMES = İDRİS(Terzi) = ERMİŞ(Anadolu Türkçe'si) = HİRAMUS = HERMESE = HERMESÜ'L-HİRAMİSE(Araplarca) = THOT(Mısır'da) = HERMİS

( )


-HERŞEY ilefakat HERKES/TE

( Olabilir. İLE/FAKAT Olamaz. )


-HERŞEYİN DÜZELECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİ DÜZELTEBİLECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİN BİTECEĞİNE

( İnanarak dileyelim! VE/||/<> İnanarak çabalayalım! VE/||/<> İnanarak sabredelim! )


-HEVES değil/yerine/= KÖSEME



-HEVESKÂR ile TALEBE

( İsteme(/eğilimli). İLE Gayret eden, İsteyen(talep eden). )


-HEY'ET:
HEYULA ve/ SÛRET-İ CİSMİYE ve/ SÛRET-İ NEV'İYE ve/ ŞEKİL/BİÇİM ve/ SÛRET-İ VEHMİYE



-HEYBE ile HURÇ

( ... İLE Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. )


-HEYBE değil/yerine/= MANÇUK



-HEYECAN ile/ve ACELE



-HİBE değil/yerine/= BAĞIŞ



-HÎBE değil HİBE



-HİBRİDİZASYON/HYBRIDIZATION[İng.] değil/yerine/= MELEZLEME



-HİÇBİRİMİZ ile HİÇKİMSE



-HİÇKİMSE ile/ve/<>/> HERHANGİ BİRİ ile/ve/<>/> BELİRLİ BİR KİŞİ

( Çırak. İLE/VE/<>/> Kalfa. İLE/VE/<>/> Usta. )


-HİÇKİMSE ile/ve/<>/> HERHANGİ BİRİ ile/ve/<>/> BELİRLİ BİR KİŞİ

( Bebek. İLE/VE/<>/> Çocuk/genç. İLE/VE/<>/> Yetişkin. )


-HİÇKİMSE ile/ve/<>/> HERHANGİ BİRİ ile/ve/<>/> BELİRLİ BİR KİŞİ

( 0-1 İLE/VE/<>/>1-18 İLE/VE/<>/> 18 - ~ )


-HİÇKİMSE ile/ve/<>/> HERHANGİ BİRİ ile/ve/<>/> BELİRLİ BİR KİŞİ

( Konuşmaya başlayana kadar. İLE/VE/<>/> Yetkinleşene[rüşte] kadar. İLE/VE/<>/> Olgunlaşana[kemâline] kadar ve sonrası. )


-HİÇKİMSE ile/ve HERKES

( Kimse beni sevmek zorunda değil fakat ben herkesi sevmek durumundayım. )


-HİÇKİMSE ile/ve HERKES

( Herkes, er ya da geç, bazı düşünce ve tutumlarından dönüş yapar. )


-HİDEMAT-I AMME değil/yerine/= KAMU İŞGÖRÜSÜ



-HİDROMETRE değil/yerine/= SU ÖLÇER



-HİKÂYE değil/yerine/= ÖYKÜ



-HİKMET-İ AMELİYE ile/ve HİKMET-İ ÂLİYE



-HİLÂFET-İ KÂMİLE ile HİLÂFET-İ NÂKISA



-HİLE[Ar.]/DESİSE[Ar.]/DEK[Fars.]/ENTRİKA[Fr. < INTRIGUE] değil/yerine/= DOLAN/AYAK OYUNU/DALAVERE



-HİLE ile/ve HESAP



-HİLE ile MEKR

( ... İLE Hakikate götürmek için yapılan "hile". )


-HİLYE ile HZ. MUHAMMED

( Hz. Muhammed'in vasıflarını öven yapıt. )


-HİMALAYA TUZUNDA:
BEYAZ ile/ve/<> PEMBE

( Yemeklerde kullanılır. İLE/VE/<> Banyo ve tuz lambalarında kullanılır. )


-HİMALAYA TUZUNDA:
BEYAZ ile/ve/<> PEMBE

( Hem beyaz, hem pembede, 83 nitelikli mineral bulunmaktadır. İLE/VE/<> Demiroksit ve bakır oranı daha yüksektir. )


-HİMALAYA TUZUNDA:
BEYAZ ile/ve/<> PEMBE

( 70 - 80 m. derinlik ve kayalık bölgelerden çıkarılır. İLE/VE/<> Yüzeye yakın yerlerden ve bataklık altından çıkarılır. )


-HİMÂYE ile/değil/yerine İDÂRE



-HİMÂYE değil/yerine/= KORUMA/GÖZETME/ESİRGEME/KORUYUCULUK/GÖZETİM



-HİNTERLANT değil/yerine/= İÇBÖLGE/ARTBÖLGE



-HİPERALIMENTASYON/HYPERALIMENTATION[İng.] değil/yerine/= YOĞUN BESLEME



-HIPOPNE ile/>< HIPERPNE

( Solunum derinliğinin azalması[yüzeysel solunum]. İLE/>< Solunum derinliğinin artması. )


-HIRABE[Ar. harbe/savaşa giderken] değil/yerine/= YOL KESME



-HIRKA/BÜRDE[Fars.] ile/ve LİBÂDE

( ... İLE/VE Kısa hırka. )


-HIRLAMA ile HAVLAMA/ÜRÜME



-HİS ile/ve/değil KUVVE



-HİSBE ve NİSBE



-HİSSE ile MAHFÛZ HİSSE

( ... İLE Miras bırakanın isteğiyle bile ortadan kaldırılamayan pay/hisse. )


-HISTORY vs. TIME



-HISTORY vs. TIME



-HISTORY vs./and HISTORY OF CULTURE



-HIYAR ile HİNTHIYARI/HIYARŞEMBE

( ... İLE Baklagillerden, siyah renkte olan meyvelerinin içinde çekirdeklerden başka, hekimlikte kullanılan bir öz bulunan bitki. )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( Temsil. İLE/VE Çözümleme. )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( Abece hiyerogliften daha üst bir aşamayı temsil eder. Temsil etmekten çok çözümler. )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( Abece, seyahat etmek ve değişik diller zorunda olan tüccar halklar tarafından bulunmuştur. )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( ŞAMPOLYON: 1822 yılında, hiyeroglifleri başarılı bir biçimde çözen kişi. [1790-1832] )


-HİYEROGLİF ile/ve ABECE

( Hiyeroglif abecesi... http://discoveringegypt.com/egyptian-hieroglyphic-writing/hieroglyphic-typewriter )


-HIZLI ÖRGÜTLEN(EBİL)ME ile/ve/değil/<> NİTELİKLİ ÖRGÜTLENME



-HİZMET:
AŞK İLE değil SEVGİ/MUHABBET İLE



-HİZMET ile/ve/<> KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

( Hizmet ederek kendini gerçekleştirir, kendini gerçekleştirirken/gerçekleştirmek için de hizmet edebilirsin/etmelisin. )


-HİZMET ile/ve/<> KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME



-HİZMETÇİ ile BESLEK/BESLEME



-HO CHI MINH VILLE ve/değil/<> NGUYEN THAT THANH

( Vietnam'da, Saygon ırmağının sağ kıyısında bulunan Ho Chi Minh Ville kenti, adını, Birleşik Vietnam kurulduğunda, 1975 yılında almıştır.
[MINH: Aydınlatan., adını, 1945'te Viet-Minh kurulduğunda almıştır.] )


-HOR GÖRME ve/<> KISKANMA

( Fakirsen. VE/<> Zenginsen. )


-hor. intermed.[Lat. < HORIS INTERMEDIIS] değil/yerine/= ARA SAATLERDE



-HOUSE vs. HOME



-HÜCRE[Ar.]/CELL[İng.] değil/yerine/= GÖZE



-HÜCRE[Ar.] değil/yerine/= YUVAR, GÖZE



-HÜCRE/BEYİN/ZİHİN ile/ve/||/<>/> GÖVDE



-HÜCRE = HÜCRE = CELLULE



-HÜCRELERİ SIKICA BİTİŞİK BİR KÜTLE = HACM-I MÜTELÂSIKA = MASSE COHÉRENTE



-HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF



-HÜKÜMET/KABİNE değil/yerine/= YÖNETKE



-HÜLLE ile HÜLLE[Ar.]

( Haller, durumlar. İLE/DEĞİL Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )


-HUMHÂNE

( Meyhane. | Şarap fıçısı. )


-HUNİ BİÇİMİNDE/HUNİMSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ KAM'Î = COROLLE INFUNDIBULÉE, COROLLE INFUNDIBULIFORME



-HÜNSÂ/AMPHOTERIC/HERMAPHRODITE[İng.]/MİZVÂCE

( HEM DİŞİLİK, HEM ERİLLİK ALÂMETİ BULUNAN (HÜNSÂ-Yİ RECÛLÎ/HÜNSÂ-Yİ NİSÂÎ) )


-HUSÛSEN değil/yerine/= ÖZELLİKLE



-HUTBE ile HUTBE İRÂD ETME



-HÜVE

( ALLAH | ÜÇÜNCÜ TEKİL(MÜFRET) ŞAHIS ZAMÎRİ [bkz. HÛ] )


-HÜVE ile HÜVE

( O İLE ...dır. )


-HÜZÜN ve/<> HAZİNE



-HUZUR/BARIŞ/BİRLİK/DİRLİK SAĞLA(T)MAK:
SÖZLERLE ile/ve/<>/> YAPILANLARLA ile/ve/<>/> VAROLUŞLA

( Ne söylemeyeceğini bilerek. İLE/VE/<>/> Ne yapmayacağını bilerek. İLE/VE/<>/> (hiçbir şey söylemesen ve yapmasan bile) Varoluşun, yeterlidir![ve de bunu sürekli anımsayarak!] )


-HYPERICACEAE = HUFÂFİKÛNÎYE



-HZ. MUHAMMED ile/ve HAKİKAT-İ MUHAMMEDİYE

( MUHAMMED: ÖVGÜYE LAYIK [HİÇKİMSEYİ/ŞEYİ DIŞARIDA BIRAKMAYAN ÖVGÜ] )


-HZ. MUHAMMED ile/ve HAKİKAT-İ MUHAMMEDİYE

( ALİ KAPISINDAN GİRMEDEN, HAYÂ KAPISINA UĞRAMADAN, ADÂLETİ BİLMEDEN, SIDDIKİYET SÜTUNUNA MÜRACAAT ETMEDEN KUBBE-İ MUHAMMEDİYE OLMAZ )


-I HAVEN'T vs. I DON'T HAVE



-I vs. ME



-I vs. ME/TOOL/VEHICLE



-I. el-AKAİDU'N-NESEFİYYE



-İADE değil/yerine/= GERİVERİ



-İADE ve/> İKÂME



-İADE ile/değil SINIRDIŞI ETME

( GERİ GÖNDERMEME İLKESİ[NON REFAULEMENT] )


-İÂNE ile İÂRE ile İÂŞE ile İBÂTE

( Yardım. | Yardım amacıyla toplanan para. İLE Eğreti verme, ödünç verme. İLE Yedirip içirme, besleme, bakma. İLE Barındırma. )


-İBÂDET YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( İslâm'da. İLE/VE Alevilik'te. İLE/VE Hristiyanlık'ta. İLE/VE Yahudilik'te/Kabala'da. İLE/VE Burkancılık'ta/Budizm'de. İLE/VE Şintoculuk'ta. [Buda heykeli bulunmaz] Mezopotamya'da, Sümerler'de ilk tapınaklardır. İLE/VE Hind mâbedi. İLE/VE Şamanlık'ta. İLE/VE Şamanlık'ta.[Çinlilerin verdiği addır.] İLE/VE Dünyadaki 7 güneş mâbedinden 4'ü Türkiye'de, Fırat'tadır. )


-İBÂDET YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( HOCA/DRUİT/MAKA[Tatarca] ile/ve DEDE/DEDE-BABA ile/ve PAPAZ ile/ve HAHAM ile/ve GURU, LAMA ile/ve ... ile/ve ... ile/ve "BÜYÜCÜ/ARRÂFE" ile/ve ... ile/ve KAM ile/ve ... )


-İBÂDET YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( SANAL CAMİLER )


-İBÂDET YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( GELENEKTEN GELECEĞE CAMİLER - SÜLEYMAN FARUK GÖNCÜOĞLU, ZELİHA KUMBASAR )


-İBÂDET YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( Hünkâr(Padişah) Mahvil'lerinin girişi Kıble'dedir. )


-İBÂDET YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( Yüreğinde bir tapınağı olmayan, hiçbir tapınakta bulamaz yüreğini! )


-İBÂDET YERLERİ'NDE:
CAMİ/MESCİD ile/ve CEMEVİ ile/ve KİLİSE(< EKLESIA | BÎA[Ar. çoğ. BİYÂ'], DEYR[Fars.] ) ile/ve HAVRA[İbr.]/SİNAGOG[Yun.]/TABERNACLE ile/ve BURKAN EVİ/PAGODA[< OHATAGORBA/DATUGARBA (< GORBA/GARBA[< RAHİM/UTERUS])], VİHARA ile/ve ŞRAYN/SHRINE ile/ve PRASADA ile/ve ZİGURAT ile/ve (DOĞA) ile/ve FU YUN-SE ile/ve GÜNEŞ MÂBEDİ

( CAMİLERİN İLGİNÇ ÖYKÜLERİ... )


-İBÂDET:
GÖZ İLE ve/||/<>/< DİL/LİSAN İLE ve/||/<>/< KONUŞMA/KÂL İLE

( Belleyerek, hıfz ile. VE/||/<>/< Sadakat/sıdk ile. VE/||/<>/< Düşünce/fikir ile. )


-İBÂRE değil/yerine/= SÖZCE



-İBN HALDUN ile/ve AUGUST COMTE



-İBRE değil/yerine/= GÖSTERGE/İĞNE



-İBRE ile/ve İBRE

( Ölçü aletlerinde sayı ya da im göstermeye yarayan devingen iğne. İLE/VE Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )


-İBRE değil/yerine/= İMGİ



-İBTİDÂ'[< BED] değil/yerine/= BAŞLAMA | BAŞLANGIÇ | BAŞTA, EN ÖNCE



-İÇ İÇE ile ARKA ARKAYA



-İCÂBEN ile ALÇAKGÖNÜLLÜLÜKLE



-İCÂZE ile/ve TEKBİRLEME



-İCÂZE ile/ve/||/<> TEVKÎ



-İCBÂR/CEBRETME değil/yerine/= ZORLAMA/ZORLANMA



-İÇERLEME = INDIGNATION[İng., Fr.] = ENTRÜSTUNG[Alm.] = INDIGNATIO[Lat.]



-İÇERME ile/ve/<> KAPSAMA

( Ayrıştırıcı/ayrıştırılmış. İLE/VE/<> Birleştirici/birleşik. )


-İÇERME ile/ve/<> KAPSAMA

( İçine almak, içinde bulundurmak. | Bir şeyin, başka bir şeyin varoluşunu gerektirmesi, birinin ötekini ister istemez düşündürmesi. İLE/VE/<> Sınırları içine başka konuları ya da anlamları alma durumu. )


-İÇERME ile/ve/<> KAPSAMA

( Bir kümenin/öbeğin/başlığın altında, belirli olan bir parçayı/üyeyi işaret etmek. İLE/VE/<> Bir kümenin/öbeğin/başlığın altında, olası dışarıda kalmış/kalabilecek parçalarına/üyelerine işaret etmek. )


-İÇERME ile/ve/<> KAPSAMA

( İçtekileri işaret eder. İLE/VE/<> Dıştaki çerçeveleyenin sınırlarını işaret eder. )


-İÇERME = TAZAMMUN = IMPLICATION[İng., Fr.] = IMPLIKATION[Alm.] = IMPLICATIO[Lat.]



-İÇİN ile ÜZERİNE



-İÇİNDE ile/ve/değil/||/<>/>/< İÇİNDEKİ İÇİNDE(FİH-İ MA FİH)



-İÇİNE GİRİLEMEZLİK / NÜFÛZ EDİLEMEZLİK[İng. IMPENETRABILITY]:
ÂN'A ve/||/<> NESNEYE



-İCMÂ'[< CEM]:
TOPLAMA, BİRARAYA GETİRME



-İCRÂ[Ar.] değil/yerine/= YÜRÜTME



-İÇSELLEŞTİRME ile/ve/||/<> "İYİ-KÖTÜ" BİRLEŞTİRMESİ



-İÇSELLEŞTİRME ve/||/<> COŞKU



-İÇSELLEŞTİRME ve/+/||/<>/> İŞSELLEŞTİRME



-İÇSELLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> KAVRAMA/KAVRAMSALLAŞTIRMA



-İÇSELLEŞTİRME ile/ve/||/<>/>/< KAYNAĞINA YÖNELME/KAYNAĞINDAN YARARLANMA



-İÇSELLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> NORMALLEŞTİRME



-İÇSELLEŞTİRME ile ÖZÜMSEME



-İÇSELLEŞTİRME ile/ve SAHİP ÇIKMAK



-İÇSELLEŞTİRME ile/> SÜREKLİLİK/SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK



-İÇSELLEŞTİRME ile/ve YAŞAMA YANSITMA



-İDARE değil/yerine/= YÖNETİM



-İDÂRE değil/yerine/= YÖNETİM/YÖNETME



-İDAREİ HUSUSİYYE değil/yerine/= İL ÖZEL YÖNETİMİ



-İDDİA ile/ve/||/<>/> GEREKÇE



-İDDİA değil/yerine NEŞE



-İDDİANÂME değil/yerine/= SAVBELGE/SAVCA/SAVLIK/SAVYAZI



-İDE ile IDEEFIXE



-İDEALİZASYON/IDEALIZATION[İng.] değil/yerine/= ÜLKÜLEŞTİRME



-İDEALİZM = MEFKÛRECİLİK, İFTİKÂRİYE = IDEALISM[İng.] = IDÉALISME[Fr.] = IDEALISMUS[Alm.]



-IDENTIFIKASYON/IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= TANIMLAMA | ÖZDEŞLEŞTİRME



-İDEOLOJİDE ile/ve/değil/yerine TİNDE

( Destek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Zevk ediş. )


-İDRAK:
DERK ile/ve/<> EDREKE

( Kovayı, suya atıp su almak. İLE/VE/<> Koşarak ulaşıp elde etmek. )


-İFÂ[< VEFÂ] değil/yerine/= YERİNE GETİRME | BİR İŞİ YAPMA | İŞ GÖRME



-İFADE değil/yerine/= DIŞAVURUM



-İFADE ile/ve/||/<>/> EDEBİ İFADE



-İFÂDE ile/ve/<> İBÂRE



-İFADE ve/<> İÇGÖRÜ



-İFADE ile/ve/değil İDDİA



-İFÂDE ile İFŞÂ



-İFÂDE ile/ve/||/<>/> İSTİFÂDE



-İFRAĞ/AKİS değil/yerine/= EVİRME



-İFTARA YAKINKEN ile/ve SON RÜKÛ VE SECDE ile/ve İHRAM

( Allah'a en yakın olunan anlar/zamanlar. )


-İĞAĞACI ile İĞDE

( Anayurdu, Asya'nın dağlık bölgeleri olan, bazı türlerinde yaprakları kışın dökülen, odunu, tornacılık ve kaplamacılıkta kullanılan, kömürü ile karakalem resim yapılan küçük bir ağaç. İLE İğdegillerin örnek bitkisi olan bir ağaç. | Bu ağacın, zeytin biçiminde, kabuğu kırmızıya çalan, sarı renkte, beyaz unlu, tadı mayhoş yemişi. )


-İĞBİRAR[Ar.] değil/yerine/= GÜCENME



-İĞDE

( SÜZEN )


-İĞDE ile/ve ÇİLA

( ... İLE/VE Büyük, kurutulmuş iğde. [Urumçi] )


-İĞNE ile/ve/||/<>/> AKUPUNKTUR[Fr./İng. < ACUPONCTURE/ACUPUNCTURE]

( ... İLE/VE/||/<>/> Gövdenin belirli noktalarına genellikle altın iğne batırılarak yapılan sağaltım. )


-İĞNE ile BİZ

( ... İLE Meşin gibi şeyler dikilirken iğneye yol açmak için kullanılan, bir sapa çakılmış ince çivi gibi, kalın iğne. )


-İĞNE ile/değil/< ÇUVALDIZ[< Fars. CÜVÂL-DÛZ, BENDERZ]

( Dikim sağlayan alet. İLE/DEĞİL Çuval gibi şeyleri dikmekte kullanılan büyük iğne. )


-İĞNE ile/değil/< ÇUVALDIZ[< Fars. CÜVÂL-DÛZ, BENDERZ]

( İğneyi, başkasına; çuvaldızı, kendimize batırmalıyız! )


-İĞNE ile/ve/değil/yerine/||/<> İBRE

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ölçü aygıtlarında, sayı ya da im göstermeye yarayan, devingen iğne. | Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )


-İĞNE ile KIYIK

( ... İLE Kalın yorgan iğnesi. )


-İĞNE ile KLİPS[Fr. < CLIPS]

( ... İLE Yaylı bir pensle tutturulmuş küpe, iğne vb. )


-İĞNE ile RAFİT[Fr. < Yun.]

( ... İLE Bazı hayvan ve bitki gözelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde. )


-İĞNE ile TOPLU İĞNE



-IGNORANCE vs./and HATRED/SPITE/GRUDGE



-IGNORANCE vs./and TRADE/COMMERCE



-İĞSİ KÖK = CEZR-İ MİĞZELÎ = RACINE FUSIFORME



-İHBÂRÎ ÖNERME ile İNŞÂÎ ÖNERME



-İHLÂS ve/||/<> SEKÎNE



-İHTİLÂC[Ar.] değil/yerine/= ÇARPINTI | ÇIRPINMA | SEĞİRME



-İHTİMAL DAHİLİNDE değil/yerine/= OLASILIK İÇİNDE



-İHTİSÂR değil/yerine/= SADELEŞTİRME



-İHTİYAÇ HALİNDE değil/yerine/= GEREK OLDUĞUNDA



-İHTİYAÇ HASIL OLUNCA değil/yerine/= GEREKTİĞİNDE



-İHTİYÂR-LAMA ve/> GENÇLEŞME

( İhtiyarlayan, yani ne yapmayacaklarını bilen kişi, gençleşmeye de başlar. )


-İHTİYÂR ve/||/<> EDEBİ KORUMA/MUHAFAZA, SÜRDÜRME



-İHTİYAT KAYDI İLE değil/yerine/= SAKINARAK/SAKINILARAK



-İKÂME ETME değil/yerine/= ORNATMA

( Bir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi. | [kimya] Molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan, bir atom ya da bir kök yerine bir başka atom ya da kökün geçmesi. | [mat.] Bir cebirsel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi. )


-İKÂME ile/ve/<> İDÂME



-İKİ/LEME ile TEKRAR/LAMA



-İKİCİLİK = SÜNAİYE = DUALISM[İng.] = DUALISME[Fr.] = DUALISMUS[Alm.] = DUALIS[Lat.]



-İKİDEN FAZLA DEMET HALİNDE BİRLEŞİK, ÇOK DEMETLİ = KESÎRÜ'L-IHVE = POLYADELPHE



-İKİLEM/DUALİTE ile/ve PARADOKS



-İKİLEM ile İKİLEME ile İKİLİ ile İKİRCİK



-İKİNCİL KAYNAKLARLA:
ÇÖZÜMLEME değil/yerine BETİMLEME

( İkincil kaynaklarla, belki betimleyici(tasvirî) çalışmalar yapılabilir fakat çözümleyici(tahlilî) çalışmalar yapılamaz! )


-İKİNCİL/ESAS OLMAYAN ÖRGENLER = A'ZÂ-İ REDÎFE = ORGANES ACCESSOIRES



-İKİNCİLLEŞTİRME ile/ve/<> TARİHSELLENDİRME



-İKİRCİK ile ÇEKİNCE



-İKİSİ DE ile/ve/değil/yerine İKİSİ BİRLİKTE



-İKİYE YARIK YAPRAK = VARAK-I SÜNÂÎYÜ'Ş-ŞUKÛK = FEUILLE BIFIDE



-İKİYE YARIK YAPRAK = VARAK-I ZÛŞIKKAYN = FEUILLE BIFIDE



-İKRAMİYE değil/yerine/= SUNUNÇLUK



-İKSÂ'[< KİSVET]:
GİYDİRME, GİYDİRİLME



-İKTİFA'[Ar. < KİFÂYET] değil/yerine/= YETİNME



-İKTİSÂB[< KESB] değil/yerine/= KAZANMA, EDİNME



-İLÂHİ ile NEVBE

( ... İLE Bayramlarda ve kandillerde, dergâhlarda, halîle, kudüm, mazhar çalınarak ilâhî okuhması. )


-İLE ile/ve/yerine ÜZERİNE



-İLE yerine/değil VE



-İLERİ SÜRME = İDDİA = ASSERTION[İng., Fr.] = BEHAUPTUNG[Alm.] = ASSERTIO < ASSERERE[Lat.]



-İLERİ SÜRME ile KABUL ETME



-İLERİDE/GERİDE ile İYİ/KÖTÜ



-İLERİDE ile ARADA



-İLERİDE ile SONRA



-İLERLEME ile ÇOĞALMA



-İLERLEME ile DERİNLEŞME



-İLERLEME ile/ve/<> DEVAMLILIK

( Devam etmek, fırsatlar doğurur. )


-İLERLEME ile/ve/<> DEVAMLILIK

( Gökgürültüsü ve rüzgâr, devamlılığı simgeler. )


-İLERLEME ile/ve/<> DEVAMLILIK

( Genellikle, gerçek devamlılık, görünüşten anlaşılır. )


-İLERLEME ile/ve/<> DEVAMLILIK

( Yalnızca dikkatli, hassas ve becerikli çabalar, devamlılık gösterecek sonuçlara ulaşır. )


-İLERLEME ile/ve/<> DEVAMLILIK

( Kişi, yolunda devam ederse iyiye doğru belirtiler oluşur. )


-İLERLEME ile GELİŞME ile DEĞİŞME

( İlerlemenin yolu sakin bir ısrarlılıkta yatar. )


-İLERLEME = TERAKKİ = PROGRESS[İng.] = PROGRÈS[Fr.] = FORTSCHRITT[Alm.] = PROGRESSUS < GRESSUS:YÜRÜME, ADIM. PRO:ÖNDE, İLERİYE[Lat.] = PROGRESO[İsp.]



-İLERLEME ile/ve/değil YOL ALIŞ



-İLGİLENME ile/ve/||/<> İLİŞKİLENME



-İLHÂM/AT ile VESVESE



-İLİM-İRFAN ve FİKİR-FELSEFE ve GÜZEL SANATLAR



-İLİM ve İRÂDE ve KUDRET



-İLİŞKİ-ÇELİŞKİ-İLERLEME



-İLİŞKİ ile/ve VE



-İLİŞKİLENDİRME ile/ve/<> ESİNLENDİRME



-İLİŞKİLENDİRME ile/ve ORANLAMA



-İLİŞKİLİ ile/ve/<> BÜTÜNLÜKTE



-İLK DÜĞME ile/ve/||/<>/> SONRAKİ DÜĞMELER

( İlk ilikleme yanlışsa gerisi de yanlış olacaktır. )


-İLK ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> İKİNCİ ERGİNLEŞME ile/ve/||/<>/> ERGENLİK ile/ve/||/<>/> ERİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİK ile/ve/||/<>/> OLGUNLUK

( 4 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 9 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 13-15 yaşında. İLE/VE/||/<>/> 18-21 arasında. İLE/VE/||/<>/> 21-24 sonrasında. İLE/VE/||/<>/> 40 yaşından sonra. )


-İLK FELSEFE ile/ve İKİNCİ FELSEFE

( Metafizik. İLE Fizik. )


-İLK HAMAMNÂME



-İLK İLKE ile/ve/||/<>/< EVREN ile/ve/||/<>/< İNSAN

( Kişi, evrenin kilit taşıdır. )


-İLK KONULU TÜRK FİLMİ:
PENÇE ve/||/<>/> CASUS

( Sedat Simavi[1917] )


-İLK KORKU[PRIMAL FEAR] ile/ve/||/<>/> UNBREAKABLE ile/ve/||/<>/> SPLIT ile/ve/||/<>/> GLASS

( Dört filmi de sırasıyla izlemenizi salık veririz... )


-İLK KORKU[PRIMAL FEAR] ile/ve/||/<>/> UNBREAKABLE ile/ve/||/<>/> SPLIT ile/ve/||/<>/> GLASS

( | )


-İLK MÜZE



-İLK ÖĞE



-İLK ÖNEMSENMEME



-İLK SEVİŞME



-İLK SÛRE



-İLK TELEVİZYON İZLEYEMEME



-İLK YARDIMDA ARAÇ ÖNLEM ARALIĞI:
KENT İÇİNDE ile/ve/||/<> TEM'DE

( 50 m. İLE/VE/||/<> 100 m. )


-İLK YARDIMDA ÖNCELİKLİLER:
YETİŞKİNDE ile ÇOCUKTA/BEBEKTE

( Kalbin çalışmasını sağlamak.[Yetişkinde: Çift el ile. | Çocukta: Tek el ile.] İLE Solunumunu sağlamak. )


-İLK YARDIMDA, AĞIZ/BOĞAZ DENETİMİ/KONTROLÜ:
ÇOCUKTA ile/ve/||/<> BEBEKTE

( İşaret parmağıyla. İLE/VE/||/<> Serçe parmağıyla. )


-İLK YARDIMDA:
SOLUK VERME ve/||/<>/> KALP MASAJI

( İki kere. VE/||/<>/> Otuz kere.[Kalp çalışıncaya kadar, tıbbî yardım gelene kadar ve yalnızsak, yoruluncaya kadar] )


-İLK YARDIMIN TEMELİ(KBK):
KORUMA ile/ve/||/<>/> BİLDİRME ile/ve/||/<>/> KURTARMA



-İLKE ile/ve/||/<>/>/< ARKE ile/ve/||/<>/>/< ERKE



-İLKE ile/ve BELİT/AKSİYOM

( Fizik'te. İLE/VE Matematik'te. )


-İLKE ile/ve BELİT/AKSİYOM

( ... İLE/VE Geriye götürülemeyen ilke. )


-İLKE ile/ve BELİT/AKSİYOM

( On physics. WITH/AND On mathematics. )


-İLKE ile/ve/<> BÜTÜNSELLİK/BÜTÜNLÜK



-İLKE ile/ve/||/<> DAYANAK



-İLKE ile/ve/değil DOĞRU



-İLKE ile/ve/<> DÖNÜŞÜM



-İLKE ile/ve/<> DÜZEN

( İlkelerimizin ışığında dünyaya katılamazsak, ilkelerimize karşın dünyaya katılmak zorunda kalırız. )


-İLKE ile/ve/||/<> ERDEM



-İLKE ve/=/<>/> HAKİKAT



-İLKE ile/ve KIBLE



-İLKE = MEBDE, UMDE = PRINCIPLE[İng.] = PRINCIPE[Fr.] = PRINZIP, GRUNDSATZ[Alm.] = PRINCIPIUM[Lat.] = ARKHE[Yun.] = PRINCIPIO[İsp.]



-İLKE ile/ve/<> ÖNKABUL



-İLKE ile/ve REFERANS



-İLKE ve/<> SİMGE

( İp. VE/<> Uçurtma.
İlke[ip] yoksa simge[uçurtma] da olmaz. )


-İLKE ile/ve/<> SIRADÜZEN



-İLKE ile/ve/||/<> TROPLAR

( ... İLE Antik Çağ kuşkucularının varolanlar hakkında nesnel bilgi edinebilmenin olanaksızlığını kanıtlamak için kullandıkları ilkeler. )


-İLKE ve/||/<>/= ÜST SOYUTLAMA



-İLKE ile/ve VARSAYIM



-İLKE ile/ve/||/<> ZEMİN



-İLKELER:
BİLGİDE ile/ve/=/||/<> OLGUSALLIKTA



-İLKOKUL FİŞLERİ:
ALMANYA'DA ile İNGİLTERE'DE ile JAPONYA'DA ile [ne yazık ki]
TÜRKİYE'DE

( Üretim ve yaşam, disiplinle başlar. İLE Geçmişini bilmeyen, geleceğini belirleyemez. İLE Yaşamak için üreteceksin. İLE Ali, ata bak! )


-ILLEGIBLE vs. ELIGIBLE



-İLLET-İ MADDİYE ile/ve İLLET-İ SÛRİYE ile/ve İLLET-İ FAİLE ile/ve İLLET-İ GAİYE

( Ne'den/Hangi şeyden? İLE/VE Nasıl?/Ne surette? İLE/VE Kim? İLE/VE Ne için/Niçin? )


-İLLET'TEN MALÛL'A ile MALÛL'DAN İLLET'E

( Delil. İLE Burhan-ı İnnî. )


-İLLET ile İLKE



-ILLUSTRE ile/ve CARDINALE ile/ve REGALE ile/ve CURIALE

( Işık saçan dil. İLE/VE Kılavuz ve kural işlevi gören dil. İLE/VE Ulusal bir hükümdarlığın sarayında yer almaya lâyık dil. İLE/VE Hükümetin, yargının, bilgeliğin dili. )


-İLMİ EĞİTİM ve/<> İRFÂNÎ TERBİYE



-İLTİFAT ile/ve KİNÂYE



-İLÜSTRASYON[İng. < ILLUSTRATION] ile GÖRSELLEŞTİRME

( Resimlerle süsleme. )


-IMAGINARY vs. IMAGINATIVE



-İMAJ/IMAGE[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜ | İMGE



-İMÂLATHANE değil/yerine/= İŞLEYİMEVİ



-İMALE ile İMALE

( Bir tarafa yatırma, eğme. İLE Kısa okunması gerekirken, ölçüye uydurmak için heceyi uzun okuma. )


-İMÂLE ve ZİHÂF

( ... VE İbarede uzun okunması gereken bir sesli harfin vezin zorunluluğuyla kısa okunması. )


-İMAME ile İMAMET

( Tespihlerin baş tarafına geçirilen uzunca parça. İLE İmamlık. )


-İMAN ve/<> MÜŞÂHEDE

( Bağlanırsın. VE/<> Nefsinle, iman edilir ve kemâl olunur. )


-İMAN ile/ve/<> SALİH AMEL ile/ve/<> HAKKI TAVSİYE ile/ve/<> SABRI TAVSİYE



-İMECE ile FASON(/FERLAKS SİSTEMİ-FRANSIZ/PUTTING-OUT SİSTEMİ)



-İMECE ile KERMES



-İMECE ve/||/<> KUBAŞMAK

( Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi. | Çok sayıda kişinin toplanıp el birliğiyle birinin ya da bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi. VE/||/<> İmece ile iş yapmak, yardımlaşmak. )


-İMGE = HAYAL = IMAGE[İng., Fr.] = BILD, VORSTELLUNG[Alm.] = IMAGEN[İsp.]



-İMGE ile İÇGÖRÜ



-İMGE ile/>< İLKE

( Çoğaltır. İLE Azaltır. )


-İMGE ile/ve/<> İMGE



-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Zihinde ve zihnin tanımlanamaz ayrıntılarındaki/derinliklerindeki karşılığı/varlığı. İLE/VE/<> Zihindeki ayrıntıların ve kombinasyonların işaret, çizim, resim ve fotoğraflandırılmış, kabalaştırılmış[kesifleştirilmiş] hali. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( [eski dönemlerde][> İMGE] IMAGO: Ölen (önemli) kişinin/kralın, -ölmeden önce- balmumundan yapılmış sûreti. | Çifte varoluş, ölümle yaşam arasında varolan. [Ölüme de gönderme yapan!] İLE/VE/<> ... )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( [M.S. I. yüzyıldaki kayıtlardan] Uzaklara giden sevdiği kişinin gölgesinin hatlarını/konturunu çıkarma. İLE/VE/<> ... )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( [modern dönemde] Anlamı, kendine sabitleyen, öznesine göndermeyen. [TEMSİL | İng. REPRESENTATION] İLE/VE/<> ... )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Buluşturan/buluşturur. İLE Ayrıştıran/ayrıştırır ve buluşturan/buluşturur. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Kavramayı sağlatan. İLE Birliği sağlatan. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Aklın bilgiye ve hikmete kavuşması, neredeyse tüm uygarlıklarda ortak olarak Güneş, Işık, Nur simgeleri ile belirtilmektedir. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( İmgeleme ve arzunun son bulmasıyla birlikte varlık da sona erer ve şu ya da bu oluş saf varoluşla kaynaşıp birleşir, ki onu tarif olanaklı değildir, o ancak yaşanabilir. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( İşitilen ve okunan sözler ancak zihnimizde imgeler yaratır fakat biz zihinsel bir imge değiliz. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Gerçek olmayanı yaratan imgelemedir, onu devam ettiren ise arzudur. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Simgeler, tek bir anlama indirgenemez. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Simgenin imgesi olmaz ama imgenin simgesi olur. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Zihnimizin aynasında imgeler görünür ve kaybolur. Ayna kalır. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( RÂBITA: İmge ile simgenin buluşturulması. )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Sürekli dolaşımda olan/kalan/bırakılan. [JACQUES DERIDA (ö. 1930)] )


-İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( The innards created by imagination and perpetuated by desire.
Words, heard or read, will only create images in your mind, but you are not a mental image.
You are the power of perception and action behind and beyond the image.
In the mirror of your mind images appear and disappear. The mirror remains. )


-İMGE ile/ve SİMGE

( Zihinde ve zihnin tanımlanamaz ayrıntılarındaki/derinliklerindeki karşılığı/varlığı. İLE/VE Zihindeki ayrıntıların ve kombinasyonların işaret, çizim, resim ve fotoğraflandırılmış, kesifleştirilmiş(kabalaştırılmış) hali. )


-İMGE ile/ve SİMGE

( ... İLE/VE Çoklu yorum. )


-İMGE ile/ve SİMGE

( Eylem'e yöneliktir. İmgelediğine yönelir. İLE/VE Düşünme'ye yöneliktir. )


-İMGE ile/ve SİMGE

( ... İLE/VE İnsan için en temel simge, cogito kaynaklı "ben" simgesidir. )


-İMGE ile/ve SİMGE

( ... İLE/VE * Yansıtıcıdır.
* Gösterirken gizleyen bir özelliğe sahiptir.
* İzleyiciyi düşünsel etkinliğe çağırır.
* Temsil ettiği soyut ve aşkın değerlerin anımsanmasını, anlaşılmasını ve paylaşılmasını sağlayan bir anahtardır.
* Bilenler arasında tanıma, tanışma ve anlaşma aracı olarak işlev görür.
* Belirli bilgi ve anlayışı, âşina olmayanların zihninden gizler ve âşina olanlara açar.
* Sezginin ve keşfin anahtarıdır.
* Arketipleri(ilk örnekleri) gösterdiği gibi onları yeniden üretir. )


-İMGE ile/ve SİMGE

( ... İLE/VE Zamandan ve mekândan bağımsız bir hakikati gösterirler.[Zaman-mekânı aşkın bir ide/ilke'yi gösterebilmek sadece simge ile olanaklıdır.] )


-İMGE ile/ve SİMGE

( ... İLE/VE Farklı zaman ve mekânda ortak doğası olan nesneleri gösterebilmesidir. )


-İMGE ile/ve SİMGE

( ... İLE/VE 3 temel özelliği...
* Bir ilkeyi gösteriyor olması.
* Farklılıkları birliğe getirmesi.
* Çok anlamlılığa açık olması. )


-İMGE ile/ve SİMGE

( ... İLE/VE "Zamanda olan"ı, "zamana aşkın olan" ilişkilendirmede önemli bir rol oynar. )


-İMGELEM = MUHAYYİLE = IMAGINATION[İng., Fr.] = EINBILDUNGSKRAFT[Alm.] = IMAGINATIO[Lat.] = PHANTASIA[Yun.] = IMAGINACIÓN[İsp.]



-IMMIGRATE vs. EMIGRATE



-IMMOBİLİZASYON/IMMOBILIZATION[İng.] değil/yerine/= SABİTLEME



-İMPARATORİÇE değil/yerine/= İLHATUN



-IMPORT and DISCOUNTED IMPORTS and IMPORT LEVY and IMPORT REGIME and IMPORT SUBSTITUTION and SAFETY CONTROLS ON IMPORTS and SUBSIDISED IMPORTS

( İthalat. VE Dampingli ithalat. VE İthalat prelevmanı. VE İthalat rejimi. VE İthalat ikâmesi. VE İthalattaki güvenlik kontrolleri. VE Sübvansyonlu ithalat. )


-IMPORTANT vs. SPECIAL/PRIVATE



-İMRENME ile/ve TELAHHUZ[Ar.]

( ... İLE/VE İmrenerek ağzın sulanması. )


-İMTİZÂC[< MEZC] ile KARIŞABİLME | BİRBİRİNİ TUTMA, UYGUNLUK | UYUM SAĞLAMAK, İYİ GEÇİNME



-IN FUTURE vs. IN THE FUTURE



-IN SITU[İng.] değil/yerine/= YERİNDE



-IN THE BALANCE vs. ON BALANCE



-IN THE TERM OF CHANGE vs./and NOT IN THE TERM OF CHANGE



-IN TIME vs. ON TIME



-IN VIVO EKSPOJUR[İng.] değil/yerine/= ORGANİZMADA KARŞI KARŞIYA GELME



-İNÂBET ile/ve EVBE



-İNAKTIVASYON/INACTIVATION[İng.] değil/yerine/= ETKINSİZLEŞME



-İNANÇ(İTİKAT) ile/ve/değil/yerine/<>/>< MÜŞÂHEDE



-İNANÇ/SIZLIK ile/ve/||/<> KUŞKU/ŞÜPHE

( Ne çıplaklık, ne dağınık saçlar, ne pislik, ne günlerce oruç tutmak, ne yerde yatmak, ne de bağdaş kurarak saatlerce bir yerde oturmak, kuşku ve isteklerden arınmamış bir kişiyi kurtarmaz. )


-İNANÇ ile/değil/yerine İLKE



-İNANMA +/+/+ BİLME +/+/+ DÜŞÜNME +/+/+ GÜZELLİK

( Din. + Bilim. + Felsefe. + Estetik. )


-İNANMAK ile/ve KUŞKU/ŞÜPHE



-İNAT yerine İRÂDE



-İNATLA değil/yerine/= DİRETİYLE



-INCAPABLE vs. UNABLE



-İNCE DERİ, ZAR = ZAR = MEMBRANE



-İNCE ile/ve/<> SEYREK



-İNCE ile/ve ÜST



-İNCE ile/ve/<> ZAYIF



-İNCELİK:
DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<> DUYGUDA ile/ve/||/<> DİLDE

( Derinlik yansıtır. İLE/VE/||/<> Sevgi oluşturur. İLE/VE/||/<> Güven yansıtır. )


-İNCELİK ve/||/<>/> İNCİNME



-İNCELME ile BİLLURLAŞMA



-İNCELME ile/ve SEYRELME



-İNCELME ile/ve/<> SİLİKLEŞME



-İNCİR ile İNCİRSİ MEYVE

( ... İLE Gerçek bir meyve olmayan, yumurtalardan değil çiçeklikten oluşan, incire benzer meyve. )


-INCITEMENT vs. PROVOKE



-INCOME vs. INCREMENT vs. PROFIT vs. REVENUE



-INCREDIBLE vs. IMPLAUSIBLE vs. UNBELIEVABLE



-İNDEKS/LEME / ENDEKS/LEME / INDEX[İng.] değil/yerine/= DİZİNLEME | LİSTE | İŞARET | GÖSTERGE



-İNDİFA[Ar.] değil/yerine/= PÜSKÜRME

( Yanardağlardaki püskürme. | Kızamık, kızıl vb. sayrılıklarda, gövdede kırmızı lekeler görülmesi. )


-İNDİRGEME ile/değil/yerine ATIF



-İNDİRGEME ile/değil/yerine AZALTMA



-İNDİRGEME ile BASİTLEŞTİRME



-İNDİRGEME ile/değil/yerine BİLME/BİLEREK



-İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine/>< DAYANDIRMA



-İNDİRGEME ile/değil/yerine DÖNÜŞ/KAYITIM/RÜCÛ/İRCÂ



-İNDİRGEME ile EŞDEĞER TUTMA/"GÖRME"



-İNDİRGEME ile/ve/||/<>/>/= HADDİNİ AŞMAK



-İNDİRGEME ile/ve/> İHMAL



-İNDİRGEME ile/ve İHMAL



-İNDİRGEME = İRCA = REDUCTION[İng.] = RÉDUCTION[Fr.] = REDUKTION[Alm.] = REDUCTIO[Lat.] = REDUCCION[İsp.]



-İNDİRGEME ile İZ DÜŞÜRME



-İNDİRGEME ile/ve/<>/> KALIPLAŞ(TIR)MA



-İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine MODELLEME



-İNDİRGEME ile/ve/> ORTADAN KALDIRMA



-İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< ÖRTÜŞTÜRME



-İNDİRGEME ile/ve YAPAY/KABA "BAĞLANTI/LANDIRMA"



-İNDİRGEME ile/değil/yerine YORUM/LAMA



-İNFİAL değil/yerine/= ETKİLENME



-İNFİAL değil/yerine/= KIZGINLIK/ÖFKE



-INFIXATION değil/yerine/= İÇEKLEME



-İNGİLİZCE ile/ve/değil/<> BİSLAMA

( ... İLE/VE/<> Vanuatu'da, 115 ayrı kültür ve dil oluşmuş. İki komşu köy bile birbirleriyle anlaşamıyormuş. Daha sonra, dil olarak bozuk bir İngilizce olan "Bislama" kabul edilmiş. )


-İNGİLTERE ile/ve/||/<> BÜYÜK BRİTANYA ile/ve/||/<> BİRLEŞİK KRALLIK

( image )


-İNHA[Ar.] ile YÖNERGE

( Resmi bir göreve atama ya da bir üst aşama için yazılan yazı. İLE ... )


-İNHALAN/INHALANT[İng.] değil/yerine/= UÇUCU MADDE



-İNHİBİSYON/INHIBITION değil/yerine/= ENGELLEME



-İNKÂR:
DİLDE ile/ve/değil/||/<>/< GÖZDE

( "İnkâr edilen". İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilin, inkâr ettiği inkâr edilen. )


-İNKÂR ile KABUL ETMEME



-İNKİŞAF/TEKÂMÜL[Ar.] değil/yerine/= GELİŞİM/GELİŞME



-İNKITÂ[Ar.] ile KESİLME, ARASI KESİLME, TÜKENME, BİTME

( KESİLME; ARASI KESİLME )


-İNLEME ile/değil/yerine/>< DİNLEME

( Bilgisizlikten, geç kalmış olmaktan dolayı inlemek istemiyorsan, (daha çok) dinlemelisin! )


-İNME ile SÖNÜMLENME



-İNME ile YARIMCA

( ... İLE Gövdenin yarısına gelen inme. )


-INNER EXISTENCE vs. EXTERIOR EXISTENCE



-İNSAF ile/ve/<> YETİNME



-İNSAN:
İNCİL'DE ve/||/<> KUR'AN'DA

( İmanı, ümidi ve şefkati olandır. VE/||/<> İman, ihlâs ve doğru/düzgün eylem/etkinlik peşinde koşandır. )


-İNSAN:
EŞREF-İ MAHLÛK ve/||/<> AHSEN-İ TAKVİM ÜZERE ve/||/<> KEREMNÂ



-İNSANBİÇİMCİLİK = MÜŞEBBİHE = ANTHROPOMORPHISM[İng.] = ANTHROPOMORPHISME[Fr.] = ANTHROPOMORPHISMUS[Alm.] = ANTHROPOS:İNSAN. MORPHE:BİÇİM[Yun.]



-İNSANBİLİM'DE:
FARKLILAŞMA ile BİREYLEŞME



-İNSANİÇİNCİLİK = Lİ-L-BEŞERİYE = ANTHROPOCENTRISM[İng.] = ANTHROPOCENTRISME[Fr.] = ANTHROPOZENTRISMUS[Alm.] = ANTHROPOS-KHENTRON[Yun.]



-İNSANLAŞMA:
KARADA ile/ve/değil/||/<>/>/< DENİZDE



-İNSANLIK:
"KURUŞ" İLE ile/değil/yerine DURUŞ İLE



-İNSANSIZLAŞTIRMA ile/ve/<> DİLSİZLEŞTİRME



-INSIDE vs. OUTSIDE



-İNSİYÂK[Ar.] değil/yerine/= İÇGÜDÜ | ARDI SIRA GİTME | BİR GÜCÜN ETKİSİYLE ÇEKİLİP GİTME



-INSPEKSİYON/INSPECTION[İng.] değil/yerine/= GÖZLE İZLEME



-INSURANCE vs. REINSURANCE



-INTEGRATED vs. SAME



-INTELLIGENCE vs. EXPERIENCE



-INTELLIGENCE vs./and NATURE



-INTENTION vs. PURPOSE



-İNTERAKTİVİTE değil/yerine/= ETKİLEŞİMLİLİK



-INTEREST vs./and INTELLIGENCE



-INTERNAL STRUCTURE değil/yerine/= İÇYAPI



-INTERNALİZASYON/INTERNALIZATION[İng.] değil/yerine/= İÇSELLES¸TİRME



-İNTİKAM ile/ve/değil/yerine/<> DENGE



-İNTİŞÂR[Ar. < NEŞR] değil/yerine/= YAYILMA, DAĞILMA | ÜREME



-INTUITION vs. DIVINE



-İNVAJİNASYON/INVAGINATION[İng.] değil/yerine/= İÇ İÇE GEÇME



-INVALUABLE vs. UNVALUABLE



-INVALUABLE vs. VALUABLE



-İNVERSİYON/INVERSION[İng.] değil/yerine/= TERSINE DÖNME



-İNVOLÜSYON/İNVOLUTION[İng.] değil/yerine/= İÇE ÇEKİLME



-IONOSPHERE değil/yerine/= YÜKÜNYUVAR



-İP ile PERESE

( ... İLE Duvarcıların, doğrultu bulmakta kullandıkları çekül ipi. | Durum, derece, kerte. )


-İPİNCE



-İPLİK ile/ve/<> ELEMGE

( ... İLE/VE/<> Çile durumundaki ipliği yumak yapmak ya da masuraya sarmak için kullanılan ve bir eksen üzerinde dönen araç. )


-İPLİKSİ YAPRAKLAR = EVRÂK-I HAYTÎYE = FEUILLES FILIFORMES



-İRADE ile BİLİNÇ



-İRÂDE ile/ve/değil/<> İKTİDAR



-İRÂDE ile MEŞİYET



-İRÂDE ile/ve/değil/||/<>/< RIZÂ



-İRÂDE ile/ve/||/<>/> SAVAŞ

( Bireyde. İLE/VE/||/<>/> Topluluklar/toplumlar arasında. )


-İRÂDE ile/ve/<> ŞEHVET ile/ve/<> TAMAH

( Varoluş ve sürdürme isteği. İLE/VE/<> Dürtü ve/ya da "güdü"ler aracılığıyla isteme. İLE/VE/<> İstemenin aşırılıkları. Açgözlülük, hırs. )


-İRCÂ[Ar.]/REDÜKSİYON/REDUCTION[İng.] değil/yerine/= İNDİRGEME | YERINE YERLEŞTİRME



-İRDELEME ile/ve/<> ÇÖZÜMLEME



-İRDELEME ile/ve İNCELEME



-IRIAN JAYA ADASI'NDA:
PAPUA YENİ GİNE ile/ve/<> ENDONEZYA

( Sınırları 820 km. fakat herhangi bir sınır kapıları yok.
[Endonezya bölümünün başkenti, Jaiya-Pura] )


-IRIDACEAE = SÛSENÎYE



-IRKÎ ŞUUBİYE ile/değil LİSÂNÎ ŞUUBİYE



-İRKİLME ile/ve ÜRPERME

( Gövdede. İLE/VE Zihinde. )


-İRKİLME ile/ve ÜRPERME

( Gövdeyi korur. İLE/VE Zihni korur. )


-IRREVOCABLE ile/ve/||/<> NON-RETROACTIVITY OF LAW

( Geri dönülemez. İLE/VE/||/<> Geriye/geçmişe yürümemezlik. )


-İRSALİYE ile FATURA



-İRSALİYE ile/ve/değil/yerine İRSALİYELİ FATURA



-İRTİCALEN/EMPROVİZE değil/yerine/= DOĞAÇTAN/DOĞAÇLAMA/DOĞUNÇTAN



-İRTİDÂD[< REDD] ile DİNİNİ BIRAKARAK BAŞKA BİR DİNİ KABUL ETME

( DİNİNİ BIRAKARAK BAŞKA BİR DİNİ KABUL ETME )


-İRTİHÂL[< RIHLET]:
GÖÇME, GÖÇETME | ÖLME



-İRTİZÂ'[< RIZÂ]:
SÜT EMME



-İŞ VERMEK:
KİFÂYETSİZE ile/ve/||/<> MUHTERİSE ile/ve/||/<> KİFÂYETSİZ MUHTERİSE

( Başarısızlığa davettir. İLE/VE/||/<> Kavgaya davettir. İLE/VE/||/<> Fitneye davettir. )


-İŞ VERMEK:
YETERSİZE ile/ve/<> HIRSLIYA ile/ve/<> YETERSİZ HIRSLIYA

( Başarısızlığa neden olur. İLE/VE/<> Kavgaya neden olur. İLE/VE/<> Fitneye neden olur. )


-İŞ:
[ne yazık ki]
ÖYLESİNE ve/||/<> ŞİŞİRME



-ÎSÂR değil/yerine/= SEÇME



-İŞEME ile KAŞAN

( ... İLE Hayvanların durup işemesi. )


-İŞEME ile/değil SİYME

( ... İLE/DEĞİL Kedi, köpeğin işemesi. )


-İSFENCİYYE-İ KARNİYYE ile İSFENCİYYE-İ KİLSİYYE

( Yumuşak susüngerleri. İLE Kireçli süngerler. )


-İŞGAL ile/ve/<> DEĞERSİZLEŞTİRME



-İŞGAL ile/değil/yerine ETKİLEME



-ISI(SICAKLIK) ve/||/<> SÜRTME



-IŞIK ile/ve/<> ANTİ MADDE

( ... İLE/VE/<> Işık hızından daha hızlıdır. )


-IŞILKÜFLER ile IŞILKÜFLÜCE

( Çeşitli türleri, insan ve hayvanlarda, asalak yaşayan tatlıbitkiler takımı. İLE Evcil hayvanlarda, özellikle sığırlarda, ışılküflerden ileri gelen ve insana da bulaşabilen ilkel mantar sayrılığı. )


-İŞİMİZ/UĞRAŞIMIZ/HİZMETİMİZ:
| "YIKMAK" ve/ya da "YAKMAK" İLE | değil YAPMAK İLE



-IŞINSAL ÇİÇEKLER = KAPİTULUMDAKİ DİLSİ KENAR ÇİÇEKLER = EZHÂR-I ŞUÂ'ÎYE = RAYONS, FLEURS RAYONNÉES, RUBANÉES, FLEURS LIGULÉES



-İŞKAL değil/yerine/= GÜÇLEŞTİRME



-İSKELE ile BENDER[Fars. çoğ. BENÂDİR]

( ... İLE Ticaret yeri, işlek ticaret iskelesi. )


-İŞKEMBE[Fars. < ŞIKENBE] ile/ve/> BÖRKENEK ile/ve/> KIRKBAYIR ile/ve/> ŞİRDEN/ŞÎRDÂN[Fars.]/KUTNE

( Geviş getirenlerin, ilk ve en büyük mide bölümü. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda ikinci mide. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda üçüncü mide. İLE/VE/> Geviş getiren hayvanlarda dördüncü mide. )


-İSKEMLE/TABURE değil/yerine/= OTURAK



-İSKETE ile/<> BAĞRIKARA

( Serçegillerden, gagaları dişli, zararlı böcek ve kurtlarla beslenen, hoş sesli bir kuş. İLE/<> İskete kuşunun bir türü. )


-İSKETE ile ÇUHAKUŞU

( ... İLE Bir iskete türü. )


-İSKETE ile UZUNKUYRUK



-ISLÂH[Ar.] değil/yerine/= DÜZELTME/İYİLEŞTİRME



-ISLAHHANE değil/yerine/= İYİLTKE



-İSLÂM COĞRAFYASINDA YAYGIN TARİKATLAR:
NAKŞİBENDİYE ve KÂDİRİYE ve HALVETİYE



-İŞLEM SIRASINDA:
ÜSLÜ ile/ve/<>/> PARANTEZ ile/ve/<>/> ÇARPMA-BÖLME ile/ve/<>/> TOPLAMA-ÇIKARMA

( 1. ile/ve/<>/> 2. ile/ve/<>/> 3. ile/ve/<>/> 4. )


-İŞLEM:
BİLİNÇTE ile/ve/||/<>/< BİLİNÇALTINDA

( [saniyede] 5-9 ile/ve/||/<>/< 1300 )


-İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN ve/||/<> NE VERİRSEN ELİNLE, O DA GELİR SENİNLE ve/||/<> SADECE İŞİNİ YAP, BIRAK ULUSUNLAR



-İŞLETME ile KOLHOZ[Rusça]

( ... İLE Rusya'da, köylülerin ortak olarak çalıştıkları tarım işletmesi. )


-İSNÂ-AŞER/İYYE

( CA'FERÎ MEZHEBİNİN ONİKİ İMAM TELÂKKİSİNE DAYANAN KOLU )


-İSPANYOLCA ile/ve/<>/< LATİNCE



-ISRÂR değil/yerine/= DİRENME | ÜSTELEME



-İŞTAH[Ar.]/APETİT[Fr./İng.] ile/ve BESLENME



-İSTANBUL:
GÜNDÜZ ve/||/<> GECE

( Bektaş Musa )


-İSTANBUL:
GÜNDÜZ ve/||/<> GECE

(

Galata Kulesi
Beyazıt Kulesi


Çemberlitaş


Bozdoğan Kemeri


Sultanahmet Camii


Yeni Cami


Taksim Cumhuriyet Anıtı
)


-İSTANBUL/ROMA ve/||/<> FİLİBE

( Filibe de, İstanbul ve Roma gibi, 7 tepe üzerine kurulmuştur. )


-İSTANBUL/ROMA ve/||/<> FİLİBE

( ... VE/||/<> Nöbettepe, Canbaztepe, Taksimtepe, Çanlıtepe, Boztepe, Saraytepe, Pınarcıtepe. )


-İSTANBUL ve/yerine EDİRNE

( ... VE/YERİNE Padişahların tercihi. )


-İSTANBUL ve/yerine EDİRNE

( ... VE/YERİNE Padişahların tercihi. )


-İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ



-İSTEK ile/ve/<> DÜŞÜNME



-İSTENÇ/İRÂDE ile/ve AŞKINLIK

( ... ile/ve GULÜV )


-İSTENÇ/İRÂDE ve/<> İDÂRE



-İSTENÇ/İRÂDE ile/ve İSTEK

( Tümdengelimli doğada. İLE/VE Tümevarımlı doğada. )


-İSTENÇ/İRÂDE ile/ve İSTİKRAR



-İSTENÇ/İRÂDE ile/ve NİYET



-İSTENÇ/İRÂDE ve/||/<>/> SİYÂSET

( Bireydeki yapma isteği. VE/||/<>/> Toplumdaki yapma isteği. )


-İSTENÇ = İRADE-İ CÜZİYE = FREE WILL[İng.] = LIBRE ARBITRE[Fr.] = WILLENSFREIHEIT[Alm.] = LIBERUM ARBITRIUM[Lat.] = LIBRE VOLUNTAD[İsp.]



-İSTENÇ = İRÂDE = WILL[İng.] = VOLONTÉ[Fr.] = WILLE[Alm.] = VOLUNTAS < VELLE:İSTEMEK. VOLO:İSTİYORUM[Lat.] = VOLUNTAD[İsp.]



-İSTİARE değil/yerine EĞRETİLEME



-İSTİÂRE ile/ve/değil MECÂZ[< CEVAZ | çoğ. MECÂZÂT]

( Bir sözcüğü kendi anlamı dışında kullanarak, bir şeyi benzediği başka şeylerin adıyla anma sanatı. İLE/VE Sözcükleri gerçek anlamları dışında kullanma sanatı. )


-İSTİFÂ[Ar.] ile/ve/değil ÇEKİLME

( Görevden. İLE/VE/DEĞİL Önderlikten. )


-İSTİFÂ[Ar.] ile/ve/değil ÇEKİLME

( Siyasette. İLE/VE/DEĞİL Dinde. )


-İSTİFÂDE ile/ve/<>/< İSTİFÂ

( İstifâ etmediğimizden, istifâde edemeyiz. )


-İSTİFÂNÂME değil/yerine/= İŞBIRAKIYAZI



-İSTİFÂZA[< FEYZ] ile İSTİFÂDE



-İSTİĞRAK ile MURAKEBE



-İSTİHÂB değil/yerine/= SAKLAMA, GİZLEME | DOSTLUK KURMA | KONUŞMA, MUSÂHEB ETME



-İSTİHÂSE

( ORGANİK NESNELERİN, BİÇİMLERİNİ KORUYARAK ZAMANLA TAŞ DURUMUNA GEÇMESİ )


-İSTİHDAM değil/yerine/= İŞLENDİRME



-İSTİKRAR/STABİLİZASYON değil/yerine/= SÜRDENGE



-İSTİKŞÂF[< KEŞF | çoğ. İSTİKŞÂFÂT][İSTİŞKÂF değil!] ile/ve/<>/> İSTİŞÂRE

( Keşfetmeye çalışma, ne olup bittiğini öğrenmek için araştırmada bulunma. | [coğr.] Açınsama. İLE Fikir sorma, danışma. )


-İSTİMDÂT[Ar. < MEDED] değil/yerine/= YARDIM İSTEME



-İSTİNCÂ' değil/yerine/= PİSLİKTEN/NECASETTEN TEMİZLENME



-İSTİRÂHAT[Ar.] değil/yerine/= DİNLENME



-ISTIRAP ile/ve/> ÇİLE

( ... İLE/VE/> Kemalâta erdiren ıstırap. )


-İSTİRİDYE ile/ve/||/<>/> İNCİ İSTİRİDYESİ/KABUĞU



-İSTİŞÂRE ile/ve/<> İSTİFÂDE



-İSTİŞÂRE ile/ve İSTİHÂRE

( Sohbet ederek sual etmek. İLE/VE Allah'a sual etmek. [Uyku hali şart değildir.] )


-İSTİŞMAM[< ŞEMM]:
KOKLAMA, KOKU ALMA | KARÎNE İLE ANLAMA, HİSSETME



-İSTİSNA ile KAİDE

( İstisnalar kaideyi bozmaz, kuvvetlendirir! )


-İSTİSNA ile KAİDE

( İstisnalar bilinmedikçe, kaide bilinmiyor demektir. )


-İSTİZAN[Ar.] değil/yerine/= YETKİ/İZİN İSTEME



-İSVEÇ/ŞİVED ile İSVİÇRE



-İSVİÇRE-BELLINZONA'DA, ÜÇ KALE:
CASTELGRANDE ile/ve/||/<> MONTEBELLO ile/ve/||/<> SASSO CORBARO



-İTALYANCA ile/ve/<>/< LATİNCE



-İTFA[Ar.] ile/değil/yerine BORÇ ÖDEME

( ... İLE Söndürme. | Sönüm. | Bir borcu, azar azar ödeyerek kapatma, sönüm. )


-İTFAİYE değil/yerine/= SÖNDÜRE



-İTHAM ile/ve/<> GENELLEME



-İTHAMNÂME değil/yerine/= SUÇLAMALIK



-İTİBARIYLA değil/yerine/= İLE BİRLİKTE



-İTİRAF ve/> PİŞMANLIK ve/> HESAPLAŞMA ve/> TÖVBE



-İTİRAF ile/ve/||/<> TÖVBE

( Hristiyanlık'ta. İLE/VE/||/<> İslâm'da. )


-İTME ile/ve/||/<> DÜRTME ile/ve/||/<> TETİKLEME



-İTME ile YÖNLENDİRME



-İTMİNAN değil/yerine/= İNANMA, GÜVENME



-İTTİBÂ değil/yerine/= TÂBÎ OLMA, UYMA, ARDISIRA GİTME



-İTTİKAN değil/yerine/= İYİ VE SAĞLAM BİLME



-İTTİZAL[Ar.] değil/yerine/= BİTİŞME, DOKUNMA/DEĞME



-İVECEN/İVEĞEN/EVECEN/ACUL ile İVEDÎ/MÜSTACEL ile İVİNTİ ile İVME

( Çabuk davranma alışkanlığında olan. İLE Çabuk davranma zorunluluğu. | Çabuk yapılan, acil. İLE Çabukluk, hız/sürat. İLE Devinen bir nesnenin, küçük bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin, bu zamana oranı. )


-IYDİYE ile/ve KASÎDE



-İYİ AHLÂK ve DOĞRU DÜŞÜNME



-İYİLEŞME ve/||/<>/< EMEK



-İYİLEŞME ile/ve/değil/||/<>/< İLERLEME



-İYİLEŞTİRİCİLER/DENGELEYİCİLER:
GÜNEŞ ile/ve/||/<> DİNLENME ile/ve/||/<> HAREKET/SPOR ile/ve/||/<> BESLENME ile/ve/||/<> ÖZGÜVEN ile/ve/||/<> ARKADAŞLAR



-İYİLİK:
SÖZ İLE ve/||/<> VERMEK İLE ve/||/<> DÜŞÜNCE İLE

( Güven oluşturur. VE/||/<> Sevgi oluşturur. VE/||/<> Derinlik oluşturur. )


-İYONİZASYON/IONIZATION[İng.] değil/yerine/= YÜKÜNLEŞME



-İZABE[Ar.] değil/yerine/= ERGİTME

( Madenleri ergitme, sıvı duruma getirme. )


-İZABE değil/yerine/= ERİTME



-İZALE [< ZEVAL] değil/yerine/= GİDERME, GİDERİLME; YOK ETME



-İZDİVAÇ[Ar.] değil/yerine/= EVLENME



-İZİN ile/ve İCÂZE



-İZLEME ile/ve/||/<> TARAMA



-İZLENİLESİ:
GÜLDÜRÜ ve/||/<> EĞLENCE

( TÜM ŞENER ŞEN, KEMAL SUNAL, CHARLIE CHAPLIN, JIM CARREY, EDDIE MURPHY FİLMLERİ

BAY EVET (YES MAN) (2008)

TERMINAL (2004)

BENDEN BU KADAR (AS GOOD AS IT GETS) (1997)

OYUN (THE GAME) (1997)

JUMANJİ (1995)

FORREST GUMP (1994)

BUGÜN, DÜNDÜ (GROUNDHOG DAY) (1993)

SALAK İLE AVANAK (DUMB AND DUMBER) (1994) EVDE TEK BAŞINA (HOME ALONE) I, II (1990)

MR. BEAN (1990)

DİKKAT KÖPEK VAR (TURNER&HOOCH) (1989)

ÇIPLAK SİLAH (THE NAKED GUN) | 2.5 | 3.3 (1988, 1991, 1994)

BANA GÖZ KULAK OL (SEE NO EVIL, HEAR NO EVIL) (1989)

SOSYETE POLİSİ (BEVERLY HILLS COP) I, II, III, IV (1984, 1987, 1994, 2016)

POLİS AKADEMİSİ I, II, III (1984, 1985, 1986, 1987, 1988)

ÇOK GİZLİ (TOP SECRET) (1984) )


-JAMES JOULE

( 1818 )


-JAPONE

( [Uzun kollu kadın giysisi için] Omuz kesimi olmayan, bol ve geniş. | [Kadın giysisi için] Kolsuz. )


-JOHANN GOTTLIEB FICHTE ve/||/<> WILHELM von HUMBOLDT

( İlk üniversitenin kurulması için baskın, etkin ve üstün çaba gösterenler.[1809 - Berlin] )


-JOHANN GOTTLIEB FICHTE ve/||/<> WILHELM von HUMBOLDT

( 19 Mayıs 1762 - 27 Ocak 1814 ve/||/<> 22 Haziran 1767 - 08 Nisan 1835 )


-JOHN LOCKE ile/ve/||/<>/> ALEXANDER VON HUMBOLDT ile/ve/||/<>/> MARTIN HEIDEGGER ile/ve/||/<>/> FERDINAND DE SAUSSURE ile/ve/||/<>/> LUDWIG WITTGENSTEIN ile/ve/||/<>/> JACQUES DERRIDA

( 29 Ağustos 1632 - 28 Ekim 1704 İLE/VE/||/<>/> 14 Eylül 1769 - 06 Mayıs 1859 İLE/VE/||/<>/> 26 Eylül 1889 - 26 Mayıs 1976 İLE/VE/||/<>/> 26 Kasım 1857 - 22 Şubat 1913 İLE/VE/||/<>/> 26 Nisan 1889 - 29 Nisan 1951 İLE/VE/||/<>/> 15 Temmuz 1930 - 09 Ekim 2004 )


-JOHN LOCKE ile/ve/||/<>/> GEORGE BERKELEY

( 29 Ağustos 1632 - 28 Ekim 1704 İLE/VE/||/<>/> 12 Mart 1685 - 14 Ocak 1753 )


-JOSEPH-LOUIS LAGRANGE ve/||/<> PIERRE SIMON LAPLACE

( İtalyan Aydınlanma Dönemi matematikçisi ve astronomudur. Analiz, sayı kuramı ve klasik ve gök mekaniği alanlarında önemli katkıları olmuştur. VE/||/<> Fransız matematikçi ve gökbilimci. )


-JOSEPH-LOUIS LAGRANGE ve/||/<> PIERRE SIMON LAPLACE

( 25 Ocak 1736 - 10 Nisan 1813 VE/||/<> 23 Mart 1749 - 05 Mart 1827 )


-JÜL ile JÜLÎDE

( Büklüm, kıvrım. İLE Karmakarışık, dağınık saç. )


-JÜPİTER/GALILEO UYDULARI:
IO ile/ve/||/<> EUROPA ile/ve/||/<> GANYMEDE ile/ve/||/<> CALLISTO



-JURISPRUDENCE = FIKIH

( FIKIH )


-JUS INTER GENTES and JUS CIVILE and JUS COGENS and JUS GENTIUM and JUS NATURALE and JUS SANGUINES and JUS SOLI



-JUSTICE and LOVE



-K ile K ile KA/KE ile KU

( Türk abecesinin on dördüncü harfi. İLE Potasyumun simgesi. İLE Türk abecesinin on dördüncü harfinin okunuşu. İLE Kurçatovyumun simgesi. )


-KÂ'BE

( MÜSLÜMANLARIN HACI OLMAK ÜZERE BELİRLİ ZAMANDA GİDİP ZİYÂRET ETTİKLERİ YER | MÜSLÜMANLARIN NAMAZA BAŞLARKEN YÖNELDİKLERİ TARAF | KÜP TAŞ )


-KABACA ile/değil/yerine ÖZETLE



-KABAHAT, ...:
SENDE ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< SENİ SEVENDE



-KÂBE ile/ve/= ANITKABİR



-KÂBE ve/<> KALP



-KÂBE ve/||/<> KIBLE

( ... VE/||/<> Etrafında tavaf eden/ler varsa. )


-KABÎL[< KABL]:
SOY, NEVİ, SINIF | TÜRLÜ, GİBİ | AZ ÖNCE



-KABİLE ile/ve/değil/||/<>/> KÖY



-KÂBİLİYET-İ TAKSİM değil/yerine/= BÖLÜNEBİLME



-KABLELMİLAT değil/yerine/= MİLÂTTAN ÖNCE



-KABOTAJ[Fr. < CABOTAGE] değil/yerine/= GEMİ İŞLETME

( Bir ülkenin iskele ya da limanları arasında gemi işletme işi. )


-KABUK = KIŞR = ÉCORCE



-KABUL GÖRME ile/ve/değil/||/<> ÖNDE YER ALMA



-KABUL ile/ve/değil/<> İÇSELLEŞTİRME



-KAÇ TANESİYLE değil KAÇIYLA



-KADAVRA/CADAVER[İng.] değil/yerine/= ÖLÜ GÖVDE



-KADAYIF[Ar. < KATAİF] ile TEL KADAYIF ile KÜNEFE

( Undan yapılan, tatlı olarak tüketilen türlü biçimlerde yiyecek. )


-KADERİYE ile/değil CEBRİYE



-KADÎM MATEMATİK'TE, ÜÇ SORUNSAL:
TESLÎS-İ ZÂVİYE ile/ve TADÎF-İ MEZBAH ile/ve TERBİ'-İ DÂİRE

( * Dar açının çizimle/geometrik olarak üç eşit parçaya bölünmesi. İLE/VE * Küpün iki katının alınması. İLE/VE * Dairenin kareleştirilmesi. )


-KADÎM MATEMATİK'TE, ÜÇ SORUNSAL:
TESLÎS-İ ZÂVİYE ile/ve TADÎF-İ MEZBAH ile/ve TERBİ'-İ DÂİRE

( Daha geniş bilgi için burayı tıklayınız... )


-KADINLARIN SEÇME VE SEÇİLME HAKKI:
BELEDİYE SEÇİMLERİ/NDE ile/ve/||/<>/> MILLETVEKİLLİĞİ/NDE

( 03 Nisan 1930 İLE/VE/||/<>/> 05 Aralık 1934 )


-KADİR GECESİ ile/ve/değil/<> KADİR-KIYMET BİLDİĞİN GECE



-KAFATASI/OMURGA YARALANMALARINDA:
SAÇLI DERİDE ile/ve/||/<> KAFATASI/BEYİN ile/ve/||/<> YÜZ ile/ve/||/<> OMURGA

( Saç derisi kafatası yüzeyi üzerinde kolaylıkla yer değiştirebilir ve herhangi bir darbe sonucu kolayca ayrılabilir. Bu durumda çok fazla miktarda kanama olur, bu nedenle öncelikle kanamanın durdurulması gereklidir. İLE/VE/||/<> Kafatası kırıklarında beyin zedelenmesi, kemiğin kırılmasından daha önemlidir. Bu nedenle, beyin hasarı bulguları değerlendirilmelidir. İLE/VE/||/<> Ağız ve burun yaralanmalarında solunum ciddi biçimde etkilenebilir ve duyu organları zarar görebilir. Bir yüz yaralanması sonucunda burun, çene kemiği kemiklerinde yaralanma görülebilir. İLE/VE/||/<> En çok zarar gören bölge bel ve boyun bölgesidir ve çok ağrılıdır. Kazalarda en çok boyun etkilenir. )


-KAFATASI/OMURGA YARALANMALARINDA:
SAÇLI DERİDE ile/ve/||/<> KAFATASI/BEYİN ile/ve/||/<> YÜZ ile/ve/||/<> OMURGA

( [Kafatası ve omurga yaralanmalarının nedenlerinde]
- Yüksek bir yerden düşmek.
- Baş ve gövde yaralanması.
- Otomobil ya da motosiklet kazaları.
- Spor ve iş kazaları.
- Yıkıntı altında kalmak. )


-KAFATASI/OMURGA YARALANMALARINDA:
SAÇLI DERİDE ile/ve/||/<> KAFATASI/BEYİN ile/ve/||/<> YÜZ ile/ve/||/<> OMURGA

( [Kafatası ve omurga yaralanmalarında belirtiler]
- Bilinç düzeyinde değişmeler, bellek değişiklikleri ya da bellek kaybı.
- Başta, boyunda ve sırtta ağrı.
- Elde ve parmaklarda karıncalanma ya da duyu kaybı.
- Gövdenin herhangi bir yerinde, tam ya da kısmî hareket kaybı.
- Baş ya da bel kemiğinde biçim bozukluğu.
- Burun ve kulaktan, beyin omurilik sıvısı ve kan gelmesi.
- Baş, boyun ve sırtta dış kanama.
- Sarsıntı.
- Denge kaybı.
- Kulak ve göz çevresinde morluk. )


-KAFATASI/OMURGA YARALANMALARINDA:
SAÇLI DERİDE ile/ve/||/<> KAFATASI/BEYİN ile/ve/||/<> YÜZ ile/ve/||/<> OMURGA

( [Kafatası ve omurga yaralanmalarında ilkyardım]
- Bilinç kontrolü yapılır,yaşam bulguları değerlendirilir.
- Hemen tıbbî yardım istenir[112].
- Bilinci açıksa hareket etmemesi sağlanır.
- Tehlike söz konusu ise düz pozisyonda sürüklenir.
- Baş-boyun-gövde ekseni bozulmamalıdır.
- Sarsıntıya maruz kalmaması gerekir.
- Bilgiler kaydedilmeli ve gelen ekibe bildirilmelidir.
- Asla yalnız bırakılmamalıdır. )


-KAFİLE değil/yerine/= YOLCUBİRLİK



-KÂFİYE değil/yerine/= UYAK



-KAĞIT PARAYLA ÖDEME ile/ve MADENÎ PARAYLA ÖDEME



-KÂĞIT ve/||/<>/> GAZETE ve/||/<>/> ROMAN

( [olmasaydı, ...] Kapitalizm olmazdı. VE/||/<>/> Ulus olmazdı. VE/||/<>/> Birey olmazdı. )


-KÂĞIT ve/||/<>/> GAZETE ve/||/<>/> ROMAN

( "Kitap, Kütüphane, Yazı, Okuma Kültürü, Yayıncılık" Konulu Kitaplar )


-KAHİRE ile KAHİRE

( Mars gezegeninin Arapça'sı. İLE Mısır'ın başkenti. )


-KAHVE değil/yerine ELMA

( Elma, kahveden daha fazla uyku açıcıdır. )


-KAHVE ile/ve/||/<>/> KAHPE/KAHBE



-KAİDE değil/yerine/= DURAÇ/TABAN/AYAKLIK



-KAİDE değil/yerine/= KURAL



-KAKAFONİ[Fr.]/TENÂFÜR[Ar.] değil/yerine/= KAKIŞMA, DÜRTÜŞME, İTİŞME



-KALB ve/<> LÂTİF/E



-KALDIRMA:
KORUMA ile/ve/||/<> YOK ETME



-KALDIRMAK ile/değil/yerine İYİLEŞTİRME



-KALE ile/ve/||/<> AHMEDEK

( ... İLE/VE/||/<> Bir kalede, dıştaki sur duvarına bitişik, iç kale. )


-KALE ile/değil KÂLE (ALMAK/ALMAMAK)



-KALE değil/yerine/= KORGAN



-KALİKS DİŞLERİ = ESNÂN-I KE'S = DENTS DU CALICE



-KALİKS TÜBÜ = ÜNBÛBE-İ KE'S = TUBE DU CALICE



-KALİKS'İN KENARI, KALİKS AĞZI = HÂFFE-İ KE'S = BORDURE DU CALICE



-KALIP ile/ve KİSVE



-KALIPLAŞMA ile DÜZLEŞME



-KALPSİ YAPRAK = VARAK-I KALBÎ = FEUILLE CORDIFORME



-KALSIFIKASYON/CALCIFICATION[İng.] değil/yerine/= KİREÇLENME



-KAM' değil/yerine/= EZME, KIRMA; ZAPTETME



-KAMANÇO[İt. < CANGIA] değil/yerine/= YÜKLEME, AKTARMA, ELDEN ELE GEÇİRME



-KAMBURLAŞMA değil/yerine/>< DİK/DÜZGÜN DURMA/OTURMA/YÜRÜME



-KAMİ ve/||/<> KAZE

( Tanrı. VE/||/<> Yel/rüzgâr. )


-KAMPÜS[Fr./İng. < CAMPUS] değil/yerine/= YERLEŞKE



-KAMUFLAJ[Fr./İng. < CAMOUFLAGE] değil/yerine/= GİZLEME/ÖRTME



-KANALİZASYON ve/||/<> HAMAM ve/||/<> KÜTÜPHANE

( Kentin kirini alır götürür. VE/||/<> Gövdenin kiri temizlenir. VE/||/<> Aklın boşlukları/"tozları" alınır. )


-KANALİZASYON ve/||/<> HAMAM ve/||/<> KÜTÜPHANE

( Pis ve atık suların özel kanallar aracılığıyla belirli merkezlerde toplanıp atılmasını sağlayan düzen, lağım döşemi. VE/||/<> Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam. | Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer. VE/||/<> Betiklik/kitaplık. | Betik satılan dükkân, betikevi. )


-KANAMA:
YERLEŞME ile/ve/||/<> ÂDET

( Gebe kaldıktan yaklaşık 10 - 14 gün sonra oluşan az miktarda hafif lekelenme ya da kanama olarak tanımlanır. [Bu durum, gebelikte rahim duvarına yumurtanın yerleşmesi sırasında ortaya çıkar ve genellikle uzmanlar tarafından normal karşılanır.][Döllenmiş yumurtanın rahmin iç tabakasına yapışmasıyla oluştuğu düşünülen hafif bir kanama türüdür.][Genellikle kendi kendine durur ve özel bir tedavi gerektirmez.] İLE/VE/||/<> ... )


-KANATLI MEYVE, SAMARA = SİMÂR-I MÜCENNEHA = SAMARE



-KANCALI İĞNE değil/yerine ÇENGELLİ İĞNE



-KANEPE değil/yerine/= ÇEKYAT



-KANFESE

( Tespih böceği. )


-KANIKSAMA ile/ve SAHİPLENME



-KANLI ÇEŞME

( Alibeyköy'dedir. )


-KANON = KANUN, KAİDE = CANON[İng., Fr., İsp.] = KANON[Alm., Yun.]

( Herhangi bir konuda yetkelerin belirlediği seçimler bütünü. | Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki ya da daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün. )


-KANT ile/ve/||/<>/> SCHILLER ile/ve/||/<>/> FICHTE ile/ve/||/<>/> SCHLEIERMACHER ile/ve/||/<>/> SCHLEGEL ile/ve/||/<>/> HEGEL ile/ve/||/<>/> SCHELLING ile/ve/||/<>/> SCHOPENHAUER ile/ve/||/<>/> FUERBACH ile/ve/||/<>/> DARWIN ile/ve/||/<>/> SPENCER

( [Doğum Tarihi] 1724 ile/ve/||/<>/> 1759 ile/ve/||/<>/> 1762 ile/ve/||/<>/> 1768 ile/ve/||/<>/> 1770 ile/ve/||/<>/> 1772 ile/ve/||/<>/> 1772 ile/ve/||/<>/> 1775 ile/ve/||/<>/> 1788 ile/ve/||/<>/> 1804 ile/ve/||/<>/> 1809 ile/ve/||/<>/> 1820 )


-KANT ile/ve/||/<>/> SCHILLER ile/ve/||/<>/> FICHTE ile/ve/||/<>/> SCHLEIERMACHER ile/ve/||/<>/> SCHLEGEL ile/ve/||/<>/> HEGEL ile/ve/||/<>/> SCHELLING ile/ve/||/<>/> SCHOPENHAUER ile/ve/||/<>/> FUERBACH ile/ve/||/<>/> DARWIN ile/ve/||/<>/> SPENCER

( Wilhelm Schlegel, 22 Ocak 1798'de Jena'dan, Berlin'de kardeşi Friedrich Schlegel ile küçük bir evi paylaşan Schleiermacher'a, kardeşinin yarattığı skandallardan dolayı sitem dolu bir mektup yazar ve yakın zamanda taşınmış olduğu Berlin'den Jena'ya, kendinin yanına dönmesi için Friedrich'i ikna etmesini ister; zira kardeşi, Schiller ile girdiği tartışma sonrasında yayımladığı son metniyle tümden tozu dumana katmıştır. Öyle ki, aynı soyadını taşımasıyla Wilhelm dahi gözden çıkarılmanın eşiğine gelmiştir. Sonunda, Goethe, tartışmaya dahil olur ve Friedrich ile babacan bir konuşma yaparak, ondan kibarca, bundan sonra başka bir alan üzerine, başka bir yerde çalışmasını ister. Oysa Friedrich, bu tavsiye üzerine gittiği Berlin’de, çoktan kendi çevresini kurarak yeni bir edebi akımın öncülüğü görevini üstlenmiştir. Henüz 25 yaşındaki bir genç tarafından yazılıp böylesi büyük bir etki yaratan, yepyeni ve tümüyle özgün bir düşünsel hareketin öncüsü olan bu metin, Eleştirel Fragmanlar'dı ve yalnızca 37 sayfalık 127 aforizmadan oluşuyordu. Aradan geçen neredeyse iki yüz yıl boyunca Eleştirel Fragmanlar üzerine yüzlerce kitap yazılacaktı. Schlegel kimilerine göre yaygaracı, kimilerine göre dâhi olarak adlandırılacak ama her halükârda Romantik hareketin düşünsel temellendiricisi olarak tarih sahnesindeki yerini alacaktı... )


-KANTON[Fr. < CANTON] değil/yerine/= BÖLGE

( İsviçre Konfederasyonu'nu oluşturan devletlerden her biri. )


-KANUN ile NÜZHE

( ... İLE Kanuna benzer bir saz. )


-KAPAKLI KAPSULA = SİMÂR-I SAVNÎYE = PYXIDE



-KAPASİTE ile "DURUM"



-KAPASİTE ile POTANSİYEL

( SIĞA/YETENEK ile İÇKİN )


-KAPASİTE değil/yerine/= SIĞA/SIĞARLIK



-KAPI ile DERVAZE

( ... İLE Şehir ve kale kapısı. )


-KAPI ile/ve SÖVE

( ... İLE/VE Kapının yerleştiği kasa, çerçeve. | Eşik. )


-KAPIKULE ile KAPIKULE

( Eski kale ve saraylarda iki yanında korunma kuleleri bulunan anıtsal kapı. İLE Edirne'deki sınır kapımızın bulunduğu ilçe. )


-KAPİTALİZM:
ÜRÜN ÜRETME değil/ne yazık ki/>< MÜŞTERİ ÜRETME



-KAPİTULUM = EZHÂR-I KIMMÎYE = CAPITULE



-KAPSAYAN ANNE ile/ve/||/<> NESNEL ANNE



-KAPUZ ile/ve AKABE ile/ve MUHAK

( Dar ve derin geçit. İLE/VE Tehlikeli geçit. İLE/VE Dağ geçidi. )


-KARA ENERJİ ile/ve KARA MADDE



-KARA KARA DÜŞÜNME(NSH) ile/değil/yerine DÜŞÜNME



-KARA TOPRAK ile/=/||/<> BİLGE



-KARAGÖZ OYUNUNDA:
MUHÂVERE ile/ve/<> FASIL



-KARANFİLSİ KOROLLA, KARANFİL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ KARANFİLÎ = COROLLE CARYOPHYLLÉE



-KARANLIK ile/değil GÖLGE

( ... İLE/DEĞİL Göreli karanlık. )


-KARAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜŞÜNCE



-KARBONLAMA ile KARBONLAMAK/KARBÜRLEME

( Çeliğe karbon verme işlemi. İLE Bir maden ya da alaşımı karbon bakımından zenginleştirmek. )


-KARE değil/yerine/= DÖRDÜL



-KARE ve HALK



-KARE ile/ve/||/<> KAREKÖK

( Kenarları ve açıları birbirine eşit olan dörtgen, dördül, murabba. | Bu biçimde olan. | İskambil oyunlarında aynı türden dört kâğıdın biraraya gelmesi. İLE Karesi verilen bir sayıya eşit olan sayı. )


-KARE ile/ve/||/<> KAREKÖK

( "Hesap Makinesi Olmadan Karekök Almak İçin İki Basit Yöntem" yazısını da okumak için burayı tıklayınız... )


-KARE değil PARABOL



-KARELEME ile KARELEMEK

( Karelemek. | Bir resmin, büyülterek ya da küçülterek benzerini çıkarma yöntemi. | Herhangi bir çokgenle eş değerli bir kare çizme. | Eş değer bir kare ile hesaplama. İLE Karelere ayırmak. | Bir resmi büyültme ya da küçültme işleminden sonra asıl örneğin oranlarını kopyasında da elde etmek için bir resmi eşit sayıda karelere ayırmak. )


-KARİDES ile ÇEKİRGE

( Denizde. İLE Karada. )


-KARINCA ile KARAİĞNE

( ... İLE Bir tür iğneli karınca. )


-KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( ... İLE Kuşlar gibi gagası, kirpiler gibi dikenleri, kertenkele gibi yumurtaları, keseli hayvanlarınki gibi torbası bulunan ve dört başlı bir penise sahip bir hayvandır. )


-KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( ... İLE Avustralya ve çevresindeki adalarda yaşarlar. )


-KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( ... İLE Dikenlerinden başka bir yanları görünmeyecek biçimde toprağı kazarak gizlenebilirler ya da top gibi bir görüntüye bürünerek kapanabilirler. )


-KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( ... İLE Dişil ekidnenin meme başı olmadığından dolayı yavru, annesinin meme bezlerinden sızan sütü yalayarak beslenir. )


-KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( ... İLE Boşaltım ve üremeleri aynı tek delikten(kloak) gerçekleşir. [MONOTREM: Tek delikli] )


-KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( Karıncayiyenlerde olduğu gibi ekidnelerde de uzun yapışkan bir dil ve güçlü ön bacaklar bulunur. )


-KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( Ornitorenglerle birlikte dört ekidne türünün 180 milyon yıl önce süperkıta Pangae'nin parçalanıp kuzeydeki muadillerinden ayrılan güney memelilerinden geriye kalan tek torunları olduğu düşünülmektedir. [Yaşayan en eski, memeli grubudur.] )


-KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( Karıncayiyen ile Ekidne | Dişil Ekidne'nin alttan görünümü )


-KARINCAYİYEN/KİRPİ/ORNİTORENG ile EKİDNE

( Ornitorengler, su altında, 10 dk. kadar havasız kalabilirler. )


-KARÎNE ile DELİL



-KARİYE[< HORA]:
MAHALLE



-KARMAŞIK SÖZCÜK ile KARMAŞIK TÜMCE



-KARNE[Fr. < CARNET] değil/yerine/= BELGE

( Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge. | Kişilerin bir haktan yararlanmaları için bir kuruluş tarafından verilen belge. )


-KARPUZ ile CİMCİME



-KARŞILAŞTIRMA ile/ve BENZETME



-KARŞILAŞTIRMA ve BÖLME ve BİRLEŞTİRME



-KARSİNOGENEZ(İS)/CARCINOGENESIS[İng.] değil/yerine/= KANSERLEŞME



-KARYE ile/ve YESRİB



-KARYOSIT/KARYOCYTE[İng.] değil/yerine/= ÇEKİRDEKLİ GÖZE



-KAŞ ile/ve/||/<> BELCE

( ... İLE/VE/||/<> İki kaş arası. )


-KASA ile/ve/değil/yerine/<>/< KESE



-KASABA değil/yerine/= İLÇE



-KAŞE[Fr. < CACHET] ile KAŞE

( Damga, mühür. | Belirlenmiş sürelerde çalışanlara ödenen ücret. | Toz ilaçların içine konulduğu, yutulmaya uygun, güllaçtan küçük kap. İLE Kalın, kışlık bir tür kumaş. )


-KÂSE ile TABAK



-KASÎDE ile/ve BAAT

( ... İLE/VE Bir tür kasîde. )


-KASÎDE ile BEYT-ÜL-KASÎD

( ... İLE Kasîdenin en iyi beyti. )


-KASÎDE ile ŞİTÂİYYE

( ... İLE Giriş bölümü kıştan bahseden ya da kış betimlemeleriyle başlayan kasîde. )


-KAŞINMA:
RAHİMDE değil VAJİNADA

( İç yüzeyde. [olmaz!] DEĞİL Dış bölgede/yüzeyde. )


-KAŞINMA:
RAHİMDE değil VAJİNADA

( "Rahmim kaşınıyor" diye bir söz olmaz. DEĞİL "Vajina(m)da kaşıntı var/oluyor" olabilir. )


-KATASTROFİZASYON/CATASTROPHİZING[İng.] değil/yerine/= FELAKETLEŞTİRME



-KATEDRAL değil/yerine/= BAŞKİLİSE



-KATEGORİ = DEME



-KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> KANT'TA ile/ve/||/<>/> HEGEL'DE

( [ 2/3/4. dersler...] )


-KATILIM ile/ve/> BÜTÜNLEŞME



-KATILIM ve/||/<> ÜSTLENME



-KATÎYETLE ile MUHAKKAK



-KATKI ile/ve/<>/değil/yerine/|| DEVAM ETTİRME



-KATKI ile/ve/<> GELİŞME



-KATKI ile/ve/<> GENİŞLETME



-KATMANLAŞTIRMA ile/ve DERİNLEŞTİRME



-KAVAL ile NÂREKE

( ... İLE Karagöz oyununda kullanılan, kamıştan yapılmış, kavala benzer bir müzik aleti. )


-KAVALYE ile KAVALYE[Fr.]

( Eski evlerin çatılarında kullanılan kayrak taşlarını tutmaya, kaymamasına yarayan kama.[kullanılan ağaç, suyu emerek ve şişerek tutan ve su sızdırmayan özellikte] İLE Dansta ve toplantılarda bayanlara eşlik eden bay. )


-KAVİM ile/ve/||/<>/< AŞÎRET/BOY ile/ve/||/<>/< KABÎLE ile/ve/||/<>/< AKRABA ile/ve/||/<>/< AİLE



-KAVRAM ile/ve/<> BETİMLEME



-KAVRAM ile/ve/<> İMGE

( )


-KAVRAM ile İMGE

( İlke. İLE Eylem. )


-KAVRAM ile KARÎNE



-KAVRAM ve ÖNERME ve ÇIKARIM



-KAVRAM ve SABİTE



-KAVRAM ve/||/<>/= SAF DÜŞÜNCE/DÜŞÜNME



-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( İndirgeme. İLE/VE/<> Çoğaltma. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( ... İLE/VE/<> Bireşim/tevhid. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Aralarında belirli özellikleri paylaşan bir öbek nesne ya da olaya verilen simgedir. İLE/VE/<> İçinde bulunduğumuz anın ve çevrenin esiri olmaktan bizi kurtarır ve daha önceden görmüş olduğumuz dış çevreyi ve o çevre içinde yer alan deneyimlerimizi istediğimiz zaman yeniden yaratma olanağını bize verir. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Simgeler bizi geçmişe, geleceğe ve dışarıda gözlenmesi olanaksız olan yaratıcılığa götürür. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Simge, zâtı/sizi gösterir/işaret eder. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Olanı gösterir. İLE/VE/<> Olanaklılığı gösterir. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Reduction. VS./AND/<> Increase. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( İndirgeme. İLE/VE Çoğaltma. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Aralarında belirli özellikleri paylaşan bir grup nesne ya da olaya verilen simgedir. İLE/VE İçinde bulunduğumuz anın ve çevrenin esiri olmaktan bizi kurtarır ve daha önceden görmüş olduğumuz dış çevreyi ve o çevre içinde yer alan deneyimlerimizi istediğimiz zaman yeniden yaratma olanağını bize verir. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Simgeler bizi geçmişe, geleceğe ve dışarıda gözlenmesi olanaksız olan yaratıcılığa götürür. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Olan'ı gösterir. İLE/VE/<> Olanaklı olan'ı gösterir. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Olguyu açıklar. İLE/VE "Kişisel deneyimler"i ansıtan ve her bireyde farklı yansımaları işaret eden bir özellik gösterir. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Kavramsal düşünme, öğrenmeye ve belirlemeye yardım eder. İLE/VE Simgesel düşünme, yorumlamaya olanak tanır. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( "Küptaş", geometrinin taşta gösterimi olarak "bilimsel us"u simgeler. )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Mâbedi, herhangi bir yapıdan ayıran en temel özellik, onun baştan sona simgesel bir donanımda olmasıdır. | Mâbedin yapımında kullanılan hemen her nesne ya da öğe, kendi nesnel ve özdeksel yapısından başka bir değeri göstermekle birer simgedir. [Bilge Süleyman, mâbedi, Tanrı'ya değil Tanrı'nın adına yaptırmıştır.] )


-KAVRAM ile/ve/<> SİMGE

( Adlar, bir nesneyi/kişiyi değil de, bir değeri/erdemi ya da ilkeyi gösteriyorsa simgesellerdir. )


-KAVRAM ve/||/<> SİMGE ve/||/<> İÇ DENEYİM



-KAVRAYABİLME ve/||/<>/> ESNEKLİK ve/||/<>/> YARATICILIK



-KAVUNİÇİ/PEMBE ile/değil YAVRUAĞZI

( ... İLE/DEĞİL Kavuniçi ile pembe arası bir renk. | Bu renkte olan. )


-KAYD-I MÜSTAHSEN ile KAYD-I MEVHUME/MÜSTEKREHE

( Güzel kayıtlar. İLE İkrah veren kayıtlar. )


-KAYGI BOZUKLUĞU ve/||/<> İMGE



-KAYGI/ANKSİYETE ile BUNALIM/DEPRESYON ile TAKINTI/OBSESYON ile KUŞKUCULUK/PARANOYA

( "Ya yanlış yaparsam?" İLE "Hep yanlış yaptım" İLE "Hiç yanlış yapmamalıyım!" İLE "Bana yanlış yapacaklar!" )


-KAYGI/ENDİŞE[Fars.] ile ÇEKİNME/ÇEKİNCE



-KAYGI/ENDİŞE ile/ve HAYRET



-KAYGI/ENDİŞE ile/ve/<> KARAMSARLIK



-KAYGI/ENDİŞE ile/ve/> SIKINTI

( Geçmiş ıstırabın anısı ve onun yinelenmesi korkusu, kişiyi, gelecek hakkında kaygılandırır. )


-KAYGI/ENDİŞE ile SIKINTI



-KAYGI/ENDİŞE ve/||/<>/> ÜZÜNTÜ/KEDER



-KAYGI ile/ve/değil/||/<>/< DERT ETME



-KAYGIDA:
İNCELEME ile/ve/||/<>/> AŞILAMAMA



-KAYGIDA:
MEME ve/||/<> DIŞKI



-KAYIK ile PELEME

( ... İLE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. )


-KAYIKÇIK, KARİNA, ALT KAYIK = SÜFLÎ ZEVRAK = NACELLE, CARÈNE



-KAYIP ile/||/<> TEHLİKE

( Öğrenip düşünmeyen kişiler. İLE/||/<> Düşünüp öğrenmeyen kişiler. )


-KAYIŞ ile KEFNE

( ... İLE Çuvaldız ya da kalın iğne ile iş işleyen kişinin, eline geçirdiği demirli kayış. )


-KAYITSIZLIK değil/yerine/>< DERT EDİNME



-KAYITSIZLIK ile/değil İZLEME / SEYRETME



-KAYITSIZLIK ile/ve/||/<> KARŞILIK VERMEME



-KAYNAMA ile/ve/||/<>/> PİŞME



-KAYNAŞMA ile/ve BENZEŞME



-KAZ ile LÖKEŞE

( ... İLE Yaban kazı. Kazların en büyük türü. )


-KAZ ile LÖKEŞE

( Kazın yediği otlar insan için şifalıdır. )


-KAZ ile LÖKEŞE

( Hırsı simgeler. )


-KAZA değil/yerine/= İLÇE



-KAZAN ile TENCERE



-KAZIK KÖK = CEZR-İ AMÛDÎ = RACINE PIVOTANTE



-KAZİYYE-İ MUHKEME/MUHKEM KAZİYE değil/yerine/= KESİN YARGI



-KAZLIÇEŞME ile/ve KAZLI ÇEŞME

( Yedikule'de bulunan bir semt. İLE/VE Yedikule dışında, Demirhane Caddesi'nde bulunan, ön yüzü kaz kabartmalı bir çeşme. [1537] [Su aranırken kazların konduğu yerde su bulunmasından dolayı] )


-KEÇE ile ÇİLİK



-KEDİ ile CHAUSIE



-KEFÂLET/NÂME değil/yerine/= YÜKÜMLÜK/BELGE



-KEFÂRET/PENANCE değil/yerine/= SUÇ ÖRTER



-KEFE[Ar. < KEFFE] ile KEFE

( Terazi gözlerinden her biri. İLE ... )


-KEFİLE KEFALET/SECONDARY GUARANTEE değil/yerine/= YÜKÜMCÜYE YÜKÜMLÜK/İKİNCİL GÜVENCE



-KEKELEME ile/ve/değil/||/<>/< GEVELEME



-KEL ile/ve/değil/||/<> KÖSE



-KELÂM ile/ve/||/<> AKAİD/AKÎDE

( Amacı dinî olmakla birlikte temellendirmesi akılsal olan bilim dalı. İLE/VE İnanca ilişkin ve sem'î[ilgili dinin kutsal metninden alınma] kanıtlara dayalı bilim dalı. )


-KELÂM ile/ve/||/<> AKAİD/AKÎDE

( Matematik mutlak, fizik mukayyettir. Akaid mutlaktır. )


-KELÂM ile/ve/||/<> AKAİD/AKÎDE

( NESEF-İ AKAİD'ini okumanızı salık veririz. [TAFTAZÂNİ'nin şerhinden yararlanılabilir.] )


-KELÂMÂT-I DİNNİYE ile/ve/değil/yerine/<>/> KELÂMÂT-I FENNİYE



-KELEBEK BİÇİMİNDE/KELEBEKSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ FERÂŞÎ = COROLLE PAPILIONACÉE



-KELEBEK/FERAŞE ile FELFELEK



-KELEBEK ile FERÂŞE/PERVÂNE

( ... İLE Gece kelebeği. )


-KELEBEK ile/ve GECE KELEBEĞİ/PERVÂNE

( Tad alma duyusu ayağında olan hayvan. İLE/VE Geceleri ışığın etrafında dönen küçük kelebek. )


-KELEBEK ile/ve GECE KELEBEĞİ/PERVÂNE

( Işık pervaneleri çekmez, onlara yönlerini şaşırtır. )


-KELEBEK ile/ve GECE KELEBEĞİ/PERVÂNE

( Pervaneler giysileri yemezler. Giysileri yiyen onların tırtıllarıdır. )


-KELÎME değil KELİME



-KELİME ile/yerine/= SÖZCÜK



-KEMÂL'İ TAHSİL ve GÜZEL'İ MÜŞÂHEDE

( Kemâlât, geçtiğimiz yolu unutmayıp, oraya kişileri götürmek üzere geri dönmektir. )


-KEMANCI YENGECİNİN:
ERİLİNDE ile DİŞİSİNDE

( [Beslenme kıskaçları] Tektir. İLE Çifttir. )


-KEMÂNE ile KEMÂNE ile KEMÂNE ile KEMÂNE

( Keman ve kemençe yayı. İLE Bir tür halk çalgısı. İLE Delgi ya da küçük torna çevirmek için kullanılan ok yayı biçimindeki araç. İLE Ahşap gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım.[TALİMAR[İt. < TAGLIAMARE]: Baş bodoslamasından omurgaya kadar uzanan, cıvadra donanımına desteklik etmek amacıyla konulan ekleme.] )


-KEMENÇE ile/ve KEMANÇE



-KEMENÇE ile SARANGİ

( ... İLE Kuzey Hindistan klâsik müziğinde kullanılır. )


-KEMER-BEND ile KEMER-BESTE

( Derviş. İLE Bekâşî dervişi. | Eline, beline ve diline sahip olan. )


-KEMER değil/yerine/= EĞME



-KEMER ile/ve/değil KAMBERİYE



-KEMİNE ile ...

( Pek küçük. )


-KEMRE ile KEMRE

( Gübre, tezek. İLE Deride kalınlaşmış kir tabakası. | Başta olan kepek. )


-KENAR, KIYI = HÂFFE = BORDURE



-KENARI DİŞLİ YAPRAK = VARAK-I MÜSENNİNÎ = FEUILLE DENTÉE



-KENARI FİSTOLU YAPRAK = VARAK-I MÜNFERİCÎ = FEUILLE FESTONNÉE



-KENARI OYMALI YAPRAK = VARAK-I MUZARRASÎ = FEUILLE CRÉNELÉE



-KENARI TESTERE DİŞLİ YAPRAK = VARAK-I MİNŞÂRÎ = FEUILLE SERRÉE



-KENARI YAYIK GİRİNTİLİ OLAN YAPRAK = VARAK-I CÜYÛBÎ = FEUILLE ÉCHANCRÉE



-KENDİ İÇİN KILMA ile/değil/yerine BELİRLEME



-KENDİ KENDİNE ile/ve/değil KENDİ YAPISI GEREĞİ



-KENDİ KENDİNE ile/ve KENDİNDEN KENDİNE



-KENDİ KENDİNİ değil KENDİ KENDİNE



-KENDİ/NDE ile/ve İÇİ/NDE

( İç gerçeğinizin çabası süresiz olarak sizinledir. )


-KENDİ/NDE ile/ve İÇİ/NDE

( İçe yönelin ve öteye geçin. )


-KENDİ/NDE ile/ve İÇİ/NDE

( İçsel serüveni bir yaşam biçimi olarak kabul etmedikçe, sizin için keşif olanaklı değildir. )


-KENDİ/NDE ile/ve İÇİ/NDE

( Kurtuluş için gereksiniminiz olan, hemen ulaşacağınız yerdedir. )


-KENDİ ile/ve/||/<>/> KENDİNE



-KENDİLİK:
SAHTE ile/değil/yerine/>< GERÇEK



-KENDİLİK ile/ve KENDİNİ SÜRDÜRME



-KENDİNDE DÜŞÜNCE ile/ve KENDİ İÇİN DÜŞÜNCE ile/ve KENDİNDE KENDİ İÇİN DÜŞÜNCE



-KENDİNDE = BİZATİHİ = IN-ITSELF[İng.] = EN SOI[Fr.] = AN SICH[Alm.] = IN SE[Lat.] = KATH'HAUTO[Yun.]



-KENDİNDE ile GİYDİRİLMİŞ



-KENDİNDE ile/ve/||/<> İÇİNDE



-KENDİNDE ile/ve/>/değil KENDİNDEN



-KENDİNE GÖRE ile ÖZGÜN



-KENDİNE MAL ETME/TEMELLÜK[Ar.] ile/ve/||/<>/< BENZEŞME

( Özdeşlik. İLE/VE/||/<>/< Farklılık. )


-KENDİNE MAL ETME/TEMELLÜK[Ar.] ile/ve/||/<>/< BENZEŞME

( Akılsallık. İLE/VE/||/<>/< Mimesis. )


-KENDİNİ "KÜÇÜMSEME" ile/ve/=/||/<>/< ÖVÜNME



-KENDİNİ BEĞENME ile KENDİNE YETERLİK

( EGOISM/EGOIST vs. NARSISISM/NARSISIST )


-KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> DİNGİNLİK



-KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ile/ve/||/<> KENDİNE YETERLİK



-KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ile/ve/> KENDİNİ, BAŞKASINDA GERÇEKLEŞTİRME



-KENDİNİ KORUMA ile/ve/<>/değil VAROLUŞUNU SÜRDÜRME



-KENDİNİ YETİŞTİRME ile/ve/||/<> KENDİNİ GELİŞTİRME



-KENDİNİ:
GERÇEKLEŞTİRME ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLAMAMA/AZIMSAMAMA



-KENDİNİ:
KÖTÜ HİSSETTİĞİNDE ile/ve/<> İYİ HİSSETTİĞİNDE

( Daha özel algıla/yorumla! İLE/VE/<> Daha genel düşün! )


-KENDİNİ/BİRİNİ "DEĞERLENDİRİRKEN":
SAHİP OLMADIKLARI(N) İLE ile/ve/değil/yerine/||/<> SAHİP OLDUKLARI/N İLE NELER YAPTIĞI(N)/YAPABİLDİĞİ(N)



-KENE ile YAVSI

( ... İLE Bir tür kene. )


-KEPÇE[Fars. < KEFÇE] ile ÇEMÇE/ÇÖMÇE

( ... İLE Tahta kepçe. )


-KEPÇE ile/ya da CEZVE



-KEPÇE ile KAVRAÇ

( Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık. | Bu kaşığın alabildiği miktarda olan. | Erimiş madeni, kalıba dökmek için kullanılan büyük kaşık. | Tahıl, kömür, kum vb.nin yüklenip boşaltılmasında kullanılan, tek ya da iki çeneden oluşmuş motorlu araç. | Bu aracın alabildiği miktarda olan. | Gemilerde, ortasında dümen evi bulunan yuvarlak kıç çıkıntısı. | Güreşte hasmın arkasından bacakları arasına el sokma oyunu. İLE Ağır taşları tutup kaldırmaya yarayan, iki tutaklı demir araç. )


-KEPLER-62E ile/ve/||/<>/< LYRA (TAKIMYILDIZI)

( Bizden yaklaşık olarak 1.200 ışık yılı uzaklıkta bulunan Kepler-62e adlı ötegezegen, Lyra takımyıldızında bulunmaktadır. Kepler Uzay Teleskobu tarafından keşfedilen bu ötegezegen, dünya kütlesinin yaklaşık 4,5 katı kütleye sahiptir. Yarı çapı ise yaklaşık 1,6 katı kadardır. Güneşten biraz daha soğuk, yıldızının etrafında dönen 5 gezegenden biri olan Kepler-62e'nin yüzey sıcaklığı, yaklaşık olarak 29°C'dir. Yıldızı etrafındaki bir turu ise 122,4 gün sürmektedir. )


-KERDE ile ...

( Sebze fideliği. )


-KERE ile "POSTA"



-KERE ile/ve KARE



-KERESTE ile PELESENK[Ar.]

( ... İLE Türlü bitkilerden çıkarılan, kokulu bir reçine. | Pelesenkağacından elde edilen değerli kereste. )


-KERHEN değil/yerine/= İSTEMEYEREK/GÖNÜLSÜZCE



-KERTENKELE/YILAN ile/değil OLUKLU KERTENKELE

( ... İLE Ayakları olmayan bir kertenkeledir. Hızlı hareket edemez. Derisinin içinde kemik pullar bulunur. Akciğeri genişlesin ve soluk alabilsin diye bu kemik pulların olmadığı oluklar vardır. Adını da bu oluklardan alır. Isırmazlar. Karınca, termit ve küçük böceklerle beslenirler. Tarım zararlılarını tüketirler. Zehirli değillerdir. Lütfen yılan korkusu ya da başka nedenlerle öldürmeyiniz! )


-KERTENKELE/YILAN ile/değil OLUKLU KERTENKELE

( )


-KERTENKELE ile AĞAÇ KERTENKELESİ

( ... İLE )


-KERTENKELE ile BABAKÖŞ

( ... İLE Ayaksız olmasından dolayı yılan sanılan, solucanla beslenen bir tür kertenkele. )


-KERTENKELE ile BOZUMCA

( ... İLE Kurşun renginde bir kertenkele. )


-KERTENKELE ile ÇAKIL SIRTLI KERTENKELE



-KERTENKELE ile DEMİR ZIRHLI DİKENLİ KERTENKELE



-KERTENKELE ile DENİZ KERTENKELESİ / MAVİ EJDERHA / MAVİ DENİZ TAVŞANI



-KERTENKELE ile/ve DİKENLİ ŞEYTAN



-KERTENKELE ile/ve GEKO



-KERTENKELE ile GİLA KERTENKELESİ/"CANAVARI"

( ... İLE Amerika'nın, tek zehirli kertenkelesidir. )


-KERTENKELE ile HALKA KUYRUKLU KERTENKELE

( ... İLE Papua Yeni Gine'nin Louisiade Takımadaları'nda yaşayan, endemik bir kertenkele türüdür. )


-KERTENKELE ile HIZLI KERTENKELE



-KERTENKELE ile KAPLAN KERTENKELE(ALTIN TEGU)



-KERTENKELE ile MADAGASKAR KERTENKELELERİ



-KERTENKELE ile MADELLA KERTENKELESİ



-KERTENKELE ile MAVİ DİLLİ KERTENKELE



-KERTENKELE ile/ve MAVİ KAMÇI KUYRUK KERTENKELE

( ... İLE/VE ABC Adaları'nda yaşamaktalardır. )


-KERTENKELE ile/ve MAVİ KAMÇI KUYRUK KERTENKELE

( Eril kertenkeleler, (dişil) eşlerini de avlayarak yiyebilirler. )


-KERTENKELE ile/ve MONİTÖR KERTENKELE/KAYA MONİTÖRÜ



-KERTENKELE ile/değil OLM/İNSAN BALIĞI

( )


-KERTENKELE ile/değil OLM/İNSAN BALIĞI

( Toprak altında kalmış su kanallarında yaşar ve tamamen kördür. [Ortalama olarak 20-30 santimetre boyundadır.] )


-KERTENKELE ile PEYGAMBER/PİGME KERTENKELESİ

( ... İLE Su üzerinde yürüyebilir. )


-KERTENKELE ile PEYGAMBER/PİGME KERTENKELESİ

( ... İLE Çok küçük ve çok hafiftir. [Suyun zarını delmeyecek kadar hafiftir.] )


-KERTENKELE ile PEYGAMBER/PİGME KERTENKELESİ

( ... İLE Brezilya'da yaşar. )


-KERTENKELE ile SAKANGUR



-KERTENKELE ile SU ANÖLÜ

( ... İLE Kosta Rika ve Orta Amerika'da görülmektedir.[Burnundan çıkardığı hava baloncuğu sayesinde su altında bulunduğu sırada tıpkı bir dalgıç gibi soluk alabiliyor.][18 dakikaya kadar su altında durabiliyor.] )


-KERTENKELE ile SU KERTENKELESİ

( ... İLE Karınaltı ölümcül bakterileri [tetradotoksin] ile kendini yutan hayvanların ölümüne neden olarak kurtulur. )


-KERTENKELE ile TUXTLA GECE KERTENKELESİ



-KERTENKELE ile/değil UÇAN KERTENKELE

( ... İLE/DEĞİL Güneydoğu Asya'ya özgü bir kertenkele türüdür. Draco cinsinin öteki üyeleri gibi bu tür de "patagia" adı verilen cildin kanat gibi yan uzantılarını kullanarak kayma yeteneğine sahiptir.

Kuyruk da katılarak 22 cm.'e kadar uzayan bu tür, koyu ten üzerine, koyu renk beneklere sahiptir. Erilin patagium'u, koyu renkli çizgiler ile açık turuncu renktedir. Dişilin patagium'u ise çizgiler yerine düzensiz işaretlere sahiptir. Draco volans türlerinin kanatları, kanatlarının iskeletini oluşturan kaburgalarıyla desteklenir. Fakat uzun kaburga kemikleri, kanatları oluşturmaya yardımcı olmasına karşın solunum yardımcı olmaz.

Tür, gündüzleri etkindir ve genel olarak ağaçlarda yaşar. )


-KERTENKELE ile/değil UÇAN KERTENKELE

( ... İLE/DEĞİL )


-KERTENKELE ile/değil UÇAN KERTENKELE

( ... İLE/DEĞİL )


-KERTENKELE ile UYKULU KERTENKELE



-KERTENKELE ile VARAN



-KERTENKELE ile VASİLİS KERTENKELESİ

( ... İLE Doğadaki en hızlı hayvandır. )


-KERTENKELE ile VERDÂNE[Ar.]

( ... İLE Koca başlı kertenkele. )


-KERTENKELE ile/değil YUSUFÇUK



-KERTENKELE ile ZÜMRÜT KERTENKELE



-KERTMEK = ÇENTME/SÜRTÜNME

( Bir şeyin kenarında kertik açmak. | Sertçe sürtünmek. )


-KESE[Fars. < KÎSE] ile KESE ile HAVA KESESİ

( Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan ya da örgüden küçük torba. | Bu küçük torba miktarında olan. | Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap. | Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, gövdeyi ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez. | Birinin mal varlığı. | Organizmanın bazı boşlukları. | Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik. | Beş yüz kuruşluk para birimi. İLE Kısa, kestirme yol. İLE ... )


-KESE/BEDRE ile ...

( 500 kuruş. )


-KESE ile HARTUÇ[Fr. < İt.]

( ... İLE Merminin arkasından namluya sürülen bezden ya da kartondan, barut kesesi. )


-KESE ile KESECİK

( Organizmanın bazı boşlukları. İLE Kulağın dolambacında bulunan ve lenf ile dolu olan küçük zarsı örgen. )


-KESİMDE:
BIÇAK İLE ile/değil/yerine İP İLE



-KESİN İFADE ile MÜMKÜNSE



-KESİN OLAN ÜZERİNE ile/ve/değil/yerine OLASILIK ÜZERİNE



-KESİNKES/KESİN KEZ = KESİNLİKLE



-KESİNLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< BULANIKLAŞTIRMA



-KESİŞME ile/ve BİRLEŞME



-KESİŞME ile/ve/değil ÇAKIŞMA



-KEŞKE ile EN AZINDAN/BARİ[Fars.]



-KEŞKE ile İNŞAALLAH



-KEŞKE ile/değil UMARIM



-KESTANE ile/ve/||/<> BARBUNYA

( İkisinin de tadı ve nişastası apayrı birer lezzet durağı ve haz kaynağı. )


-KESTANE ile CASSAVA

( ... İLE Kestaneye benzeyen, büyükçe bir kök.[Uganda] )


-KESTANE ile GÖLKESTANESİ

( ... İLE Meyvesi kestane gibi yenilen ve suda yetişen bir bitki. )


-KESTERE = KİTRE

( Gevenden çıkarılan bir zamk türü. )


-KETEBE ile/ve SEVVEDE ile/ve NESEHA ile/ve HARRERE ile/ve NEMEKA ile/ve RAKAME ile/ve NAKALE ile/ve ZEBERE ile/ve SATARE ile/ve İSTİRAHE



-KETOZİS ile KETOJENİK BESLENME

( Aralıklı Oruç, Otofaji ve Ketojenik Beslenme Hakkında Bilinmesi Gerekenler ve FaRkLaR'ını, Suat Erus(Dr.)'tan, burayı tıklayarak dinleyebilirsiniz... )


-KEZÂ/KEZÂLİK[Ar.] ile NİTEKİM/AYNI BİÇİMDE



-KIBLE ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/> AMAÇ

( Güney ile güneybatı [Güneybatı ile güney arası]. [Türkiye'ye göre!] [Güney anlamına da kullanılır.] | Mekke'de Kâbe'nin batı köşesi ile altınok (Mizp) arasının doğrultusu. | Kabul etmek. | Güneyden esen rüzgâr. | Darlıkta başvurulan kapı. )


-KIBLE ile/ve/değil EŞİK



-KIBLE ve/<> KABUL ve/<> KABİLE



-KIBLE ||/<>/= ÖZBİLİNÇ



-KIDVE ile ...

( KENDİNE UYUP ARDINDAN GİDİLECEK KİŞİ | BİR SINIFIN YA DA TOPLULUĞUN BAŞINDA OLAN KİŞİ )


-KILIÇOYUNUNDA/ESKRİMDE:
FLÖRE ile EPE



-KILIF ile PERDE



-KİLİSE ile BAZİLİKA[< Lat. < Yun.]

( ... İLE Kral sarayı. | Dikdörtgen biçimindek, uc kısmında, yarım çembere benzeyen bir çıkıntısı olan Roma mahkemesi. | Ortadaki yüksek, yanlardakiler daha alçak olmak üzere içi, iki sıra sütunla, üç salona ayrılmış, dikdörtgen biçimindeki kilise. )


-KİLİSE =/<> CEMAAT



-KİLİSE ile/ve/||/<>/> KATEDRAL[Fr. < CATHÉDRALE]

( ... İLE/VE/||/<>/> Baş kilise. Bir kentin büyük kilisesi. )


-KİLOGRAMAĞIRLIK/KİLOGRAMKUVVET ile KİLOGRAMMETRE

( Bir kilogramlık bir kütlenin yer tarafından çekilmesini sağlayan güce[9,81 Newton] eşit olan güç birimi. İLE Bir kilogram ağırlığındaki bir gücün, uygulandığı maddi bir noktayı güç doğrultusunda bir metre yer değiştirmesiyle yapılan işe eşit iş birimi. )


-KİMİ YERLERDE değil BAZI YERDE



-KİMİ:
GİTTİKÇE ile KALDIKÇA

( Kalır. İLE Gider. )


-KİMYANIN İNCELEDİĞİ:
MADDE değil DEĞİŞİM



-KİNÂYE ÇEŞİTLERİNDE [YAZINDA/EDEBİYATTA]:
MUGÂLATA-İ MANEVİYE ile TEVRİYE ile İSTİHDÂM ile TEVCÎH ile TA'RÎZ ile REMZ

( ... İLE Örtmek, merâmı gizlemek. | [edebiyatta] Nükte yapmak amacıyla birkaç anlamı olan bir sözcüğün, en uzak anlamını kastederek kullanma sanatı.[Anlam sanatlarındandır ve telvîn'in bir bölümüdür.] İLE Hizmet ettirme. | Birden fazla anlamı olan bir sözcüğün, her anlamını, anlama uygun düşecek biçimde kullanma sanatı. [Sözcüğün, mecâz ve gerçek anlamı, başka sözcüklerin etkisiyle kullanım alanına çıkar. Çoğu zaman, aynı sözcüğün yerine özne biçimi kullanılır. Sözcüğün iki anlamı da kendileriyle ilgili yönde ele alınır.] İLE ... İLE "Taş atma." Birini, küçük düşürmek ve onunla alay etmek amacıyla, söylenecek sözü, tam tersi olan bir söz ile nükte yaparak anlatma sanatı. | Zarif bir biçimde, ifadenin yönünü değiştirerek sitemde bulunmak. ["Ne kadar da cömert davranıyorsunuz..."] [Bu sanatta, söz söylenilen kişi, karşılık vermekten yoksun bırakılır.][Kinâye sözcüğe, ta'rîz ise anlama dayandırılır.] İLE ... )


-KİNÂYE-İ BAÎDE ile KİNÂYE-İ HAFÎFE ile KİNÂYE-İ KARÎBE ile KİNÂYE-İ VÂZIHA

( Uzak bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Dokundurmalı söz, şiir. İLE Yakın bir ipucuna dayanan dokundurma/kinâye. İLE Başka bir anlama gelme olasılığı bulunmayan apaçık dokundurma/kinâye. )


-KİNÂYE'LERDE:
KİNÂYE-İ KARÎBE ile/ve/<> KİNÂYE-İ BAÎDE ile/ve/<> KİNÂYE-İ MÜFREDE ile/ve/<> KİNÂYE-İ MÜREKKEBE

( Sözün başka bir anlama gelme olasılığı yoksa. [uzak bir karîneye/ipucuna dayanan] İLE/VE/<>
Sözün anlamı gizleniyorsa. [uzak bir karîneye/ipucuna dayanan] İLE/VE/<>
Bir özelliği belirtiyorsa. İLE/VE/<>
Birkaç özelliği birden belirtiyorsa. )


-KİNÂYE ile/yerine "DOKUNDURMA"



-KİNÂYE ile "GÖNDERME"



-KİNAYE değil/yerine/= İMLEME



-KİNÂYE ile/ve/değil/yerine/<>/>/< İNCELİK



-KİNÂYE ile İSTİNBÂT

( ... İLE Bir söz ya da işten, gizli bir anlam çıkarma. Açık olmayarak, dolaylı anlama. )


-KİNÂYE ile TELVÎH

( ... İLE Gerekli şeylerden bahsederek yapılan kinâye. )


-KİNÂYE ile TENKİT



-KİNÂYE ile TENKİT



-KİNÂYE ile TEŞBİH



-KIND vs. TYPE



-KİPLİK:
SORUN BELİRTEN ÖNERME ve/||/<> İDDİA EDİLEN ve/||/<> İTİRAZ GÖTÜRMEZ OLAN/APAÇIK



-KIR(IL)MA ile/değil/yerine/>< EĞ(İL)ME

( Komik değildir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Komiktir. )


-KİRAZ ile DEFNE ile MEŞE ile AKÇAAĞACI ile KAYISI

( image )


-KİRAZ ile DEFNE ile MEŞE ile AKÇAAĞACI ile KAYISI

( Kendinizi tanımlamak isteseydiniz ne olmak isterdiniz?

Kiraz kadar lezzetli, defne gibi yeşil, meşe gibi toprağın sigortası, akçaağaç kadar estetik ve kayısı kadar yararlı olmak isterdim. )


-KİRAZ ile/ve SİDRE

( ... İLE/VE Arabistan kirazı. )


-KIRGINLIK ve/||/<> MESAFE

( Kırıldığında, o kişiyle aranda mesafe oluşturmak ve birbirine zaman tanımak gerekir. Anlıyorsa/n yanına gelecektir/gideceksindir. Gelmiyorsa/gitmiyorsan, o kişiyle doğru mesafeyi buldun demektir. )


-KIRILMA ile/ve/değil BÜKÜLME



-KIRILMADA:
BURKULMA ile BASINÇ ile KESME

( )


-KİRİŞLEME ile KİRİŞLEMEK

( Kirişlemek işi. | Ahşap döşemelerde yaklaşık 50 santimetre ara ile kirişler koyma. | Çapraz olarak, kılıçlama. İLE Kirişi çekip germek. | Kiriş olarak kullanılan keresteyi döşemek. )


-KIRK HANE ile/ve/||/<>/>/< BİR ÂRİF



-KİRLENME ile KARARMA



-KİRPİ ile EKİDNE



-KISA ile/ve/değil KESTİRME



-KISACA ile ÖZETLE



-KİŞİ/İNSAN:
GENÇLİK/TE ile YAŞLILIK/TA

( "Uçan bir kuş". İLE "Virân bir baykuş". )


-KİŞİ/İNSAN:
GENÇLİK/TE ile YAŞLILIK/TA

( Günler "kısa", yıllar "uzun." İLE Günler "uzun", yıllar "kısa." )


-KİŞİ/İNSAN:
GENÇLİK/TE ile YAŞLILIK/TA

( Güzelliğimizle varız... İLE Sağlık ve paramızla varız... )


-KİŞİ ile/ve/<>/değil EVRENSEL İLKE



-KİŞİLERİ, ZİHNİMİZDEN/YAŞAMIMIZDAN ÇIKARMA:
HATA YAPTIKLARINDAN DOLAYI değil ÜMİDİMİZ KESİLİRSE



-KİŞİLERLE MÜCADELE ile/değil/yerine/< KEYFİYETLE MÜCADELE



-KİŞİLEŞME ile/ve/> TOPLUMSALLAŞMA



-KİŞİLEŞTİRME ile KİŞİSELLEŞTİRME



-KISIM, PARÇA, BÖLÜM = KIT'A = PARTIE



-KISIR DÖNGÜ = DEVR-İ BATIL, FASİT DAİRE = CERCLE VICIEUX[Fr.] = ZIRKELBEWEIS[Alm.] = CIRCULUS VITIOSUS[Lat.]



-KISKANÇLIK ile/ve BEĞENMEME



-KISKANÇLIK ile/ve/değil İĞRENME



-KIŞKIRTMA ile/ve/</değil/yerine TETİKLEME



-KISSA ile/ve/||/<>/> HİSSE

( Fıkra, öykü/hikâye, rivâyet. | Vak'a. İLE/VE/||/<>/> ... )


-KIST/CYST[İng.] değil/yerine/= KESE



-KİSVE ile LİBÂS ile ESVÂB

( bkz. KİSVET | GİYSİ | ÖZEL GİYSİ | KİSBET, YAĞLI GÜREŞ YAPAN PEHLİVANLARIN GİYDİKLERİ DAR PAÇALI MEŞİN PANTALON | BİR KİMSENİN YA DA BİR ŞEYİN DIŞ GÖRÜNÜŞÜ )


-KITA ile/ve ÜLKE



-KİTAP HEDİYE ETMEK ve EHLİNE ve İSTEKLİSİNE



-KİTAP HEDİYE ETMEK:
EHLİNE ve İSTEKLİSİNE



-KİTAP OKUMAK:
"UYUMAK İÇİN" değil UYANIK KALMAK/OLMAK ÜZERE



-KİTAP:
ÂFAK'TA ile/ve/<> ENFÜS'TE

( İspat, ayet, delil. İLE/VE/<> Nefs. )


-KİTAP/YAZMA ile/ve/değil RİSÂLE

( ... İLE/VE/DEĞİL Kısa yazılmış küçük kitap. )


-KİTAP ile/ve/<>/< KİTÂBE

( BOOK and INSCRIPTION )


-KİTLE ile/ve/değil/yerine HALK



-KİTLE ile KÜTLE[Ar.]

( Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın. | [fizik] Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı ya da nesne niceliği. )


-KİTLE değil/yerine/= TOPLULUK



-KİTLELEŞME ile "KURUMSALLAŞMA"



-KIVAM ile SEVİYE



-KIYAM ve/<> RÜKÛ ve/<> SECDE

( Duruş. VE/<> Saygı. VE/<> Sevgi. )


-KIYAS:
MESAİL-İ ÜMMÜHATİYE ile/ve/||/<> MESAİL-İ NEVÂZİİLİYE



-KIYAS/MUKAYESE değil/yerine/= KARŞILAŞTIRI/KARŞILAŞTIRMA



-KIYASIYA = ŞİDDETLİ/YOĞUN BİR BİÇİMDE

( Çok şiddetli, korkunç, müthiş. | Şiddetli bir biçimde. )


-KIYASLAMA HATALARI:
GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME



-KIYMET-İ HARBİYE değil/yerine/= ETKİSİ DEĞERİ



-KIZ ve SÂNİYE ve SÂLİSE ve RABİA



-KIZILCIK ile ÇİĞDE

( ... İLE Kızılcığa benzer, kabuğu sert bir meyve. )


-KIZILCIK ile VİŞNE

( Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç. | Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtırak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın genellikle reçel ve şerbet yapılan, kırmızı renkte ekşimtırak meyvesi, ekşi kiraz. )


-KLASİK GELENEKTE ve MODERN GELENEKTE

( Mantık + Dil Felsefesi. VE Mantık + Matematik. )


-KLASİK GELENEKTE ve MODERN GELENEKTE

( ... VE 1860 sonrası. )


-KLASİK ile/değil KLİŞE



-KLAVYE ile/ve/||/<>/> MEKANİK KLAVYE



-KLİŞE ile TEK TİP



-KLON değil/yerine/= EŞÇE



-KOÇAKLAMA = YİĞİTLEME



-KOD ile SİMGE



-KOHEZYON/COHESION[İng.] değil/yerine/= YAPIŞMA, KAYNAŞMA, BÜTÜNLEŞME



-KÖK HÜCRE:
FARKLILAŞMA ÖZELLİKLERİNE GÖRE ile/ve/||/<> ELDE EDİLDİKLERİ YERE GÖRE

( )


-KÖK = CEZR = RACINE



-KOKART[Fr. < COCARDE] değil/yerine/= SİMGE

( Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen simge/işaret. | Belirli bir topluluğa özgü olan simge/işaret. )


-KÖKÇÜK = CÜZEYR = RADICULE

( Ana kökün dallanmasıyla oluşan ikincil kök. )


-KÖKSAP, RİZOM = SÂK-I ZÂHİF = RHIZOME

( Süsende olduğu gibi her yıl kök süren ve yer üstüne sap çıkaran, çok yıllık yer altı gövdesi. )


-KÖKTENCİLİK = CEZRİYE = RADICALISM[İng.] = RADICALISME[Fr.] = RADIKALISMUS[Alm.] = RADICALMENTE[İsp.]



-KOL ile YEKE

( ... İLE Kayıkta, dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol. )


-KOLAPS/COLLAPSE[İng.] değil/yerine/= GÖÇME | ÇÖKME | SÖNME



-KÖLE ile/değil CERAHOR



-KÖLE ile/>< EFENDİ

( Köleler, efendilerine olan sadakati, efendilerini köleleştirmek için yapar. )


-KÖLE ile/değil/yerine GÖNÜLLÜ "KÖLE"



-KOLIMASYON/COLLIMATION[İng.] değil/yerine/= IŞIN YÖNLENDİRME



-KOLONİ/COLONY[İng.] değil/yerine/= ÖZDEŞ KÜME



-KOLONİZASYON/COLONIZATION[İng.] değil/yerine/= ÖZDEŞ KÜMELENME



-KOLTUK ile/değil SANDALYE



-KOMBİNE ile/ve/||/<> ENTEGRE



-KOMBİNEZON[Fr. COMBINAISON]/KOMBİNASYON[İng. COMBINATION] ile/değil/yerine/= DÜZENLEME | BİRLEŞTİRME

( Kadınların giydikleri kısa ve kolsuz iç çamaşırı. İLE/DEĞİL/YERİNE/= Bir işi başarıya ulaştırmak için alınan önlemler, düzenleme. | Birleştirme. )


-KOMİSYON[Fr., İng.]/SİMSARİYE[Ar.] değil/yerine/= YÜZDE



-KOMİTE değil/yerine/= KURUL



-KOMPANSASYON/COMPENSATION[İng.] değil/yerine/= ÖDÜNLEME | DENGELEME



-KOMPARTIMAN ile FAKÜLTE



-KOMPLE değil/yerine TAMAMEN



-KOMPLEKS ile/ve MÜCADELE



-KOMPLEKS ile RAFİNE



-KÖMÜR ile/ve CEMRE

( ... İLE/VE Ateş halinde kömür. | Kor halinde ateş. )


-KÖMÜR ile/ve CEMRE

( KÖMÜR (ORHAN KURAL) kitabından yararlanabilirsiniz. )


-KÖMÜR ile/ve/değil/< TÜRBİYE

( ... İLE/VE/DEĞİL/< Kömür oluşumunun başlangıcı. )


-KÖMÜR ile/ve/değil/< TÜRBİYE

( ... İLE/VE/DEĞİL/< Su oranı yüksek ve ısı değeri çok düşüktür. )


-KÖMÜR ile/ve/değil/< TÜRBİYE

( ... İLE/VE/DEĞİL/< İrlanda arazilerinin %17'si türbiyelerle kaplıdır. )


-KÖMÜR ile/ve/değil/< TÜRBİYE

( ... İLE/VE/DEĞİL/< İrlanda halkı, zamanında, türbiyelerden, buzdolabı olarak bile yararlanmış. )


-KONAK ile/ve KÂŞÂNE



-KONDANSATÖR/MEKSEFE değil/yerine/= YOĞUNLAÇ



-KONFOR[İng. < COMFORT] değil/yerine/= GÖNENCE



-KONFRONTASYON/CONFRONTATION[İng.] değil/yerine/= YÜZLES¸TİRME



-KONJESTİYON/CONGESTION[İng.] değil/yerine/= GÖLLENME



-KONJONKTİVİTE değil/yerine/= GÖZ YANGISI



-KONJÜGASYON/CONJUGATION[İng.] değil/yerine/= BİRLEŞME



-KONSANTRE ile KONSANTRASYON



-KONSOLİDASYON[İng. < CONSOLIDATION] değil/yerine/= SAĞLAMLAŞTIRMA | BÜTÜNLEŞME

( Borçlanmaların uzun süreli(vadeli) borç durumuna getirilmesi. )


-KONSOLIDASYON/CONSOLIDATION[İng.] değil/yerine/= PEKİŞME | KATILAŞMA | BÜTÜNLEŞTİRME



-KONSOLİDE değil/yerine/= DESTEKLİ



-KONSTANT/CONSTANT[İng.] değil/yerine/= SABİTE



-KONSTRİKSİYON/CONSTRICTION[İng.] değil/yerine/= BÜZÜLME



-KONTRAST MADDE/CONTRAST MEDIA[İng.] değil/yerine/= GÖRÜNTÜVERİR NESNE



-KONTRAT[Fr. < CONTRAT] değil/yerine/= SÖZLEŞME



-KONTROL ile DENETLEME



-KONTROL ile/ve DENETLEME

( Bir kez kendimi ve neyi temsil ettiğimi bilince artık durmadan kendimi denetleme gerekesiniminde olmam. )


-KONTÜZYON/CONTUSION[İng.] değil/yerine/= FİZİKSEL ÖRSELENME



-KONU ve/> İDRAK ve/> MELEKE



-KONU ile ÖZNE

( Felsefe'de. İLE Dil'de. )


-KONUKLUKTA ve/||/<> YEMEKTE ve/||/<> TOPLUMDA

( Gözümüze sahip çıkalım. VE/||/<> Elimize sahip çıkalım. VE/||/<> Dilimize sahip çıkalım. )


-KONUM ve/||/<>/> KARŞI KONUM ve/||/<>/> BİLEŞTİRME



-KONUŞMA:
"BİRBİRİMİZE" ile/değil BİRBİRİMİZLE



-KONUŞMA ile HUTBE



-KONUYU:
YÜKSELTME ile/ve/||/<> DERİNLEŞTİRME



-KONVÜLZİYON/CONVULSION[İng.] değil/yerine/= HAVALE



-KOORDİNE değil/yerine/= EŞGÜDÜMLÜ



-KÖPRÜCÜK KEMİĞİ ile KÜREK KEMİĞİ/KEBZE



-KOPUZ ile ŞEŞHANE

( Ozanların çaldığı, telli, Türk sazı. İLE ... )


-KOPYA değil/yerine/= EŞLEME



-KOPYALAMA ile MODELLEME



-KOPYALAMA ile/değil ÖYKÜNME



-KÖREŞE ile KIRÇ

( Yerdeki karın yüzeyindeki buzlu tabaka. İLE Kışın, sisli havalarda, ağaç dallarını, toprak çıkıntılarını vb. yerleri kaplayan buz tabakası. )


-KORKMAK ile/ve/değil ŞÜPHE



-KORKU ile/ve ÇEKİNME



-KORKU ile/ve ÇEKİNME

( Korkunun bir bölümü, Allah'ın mahluklarına bir zarar düşünmediğimiz zaman gider. )


-KORKU ile/ve/||/<>/> ÖFKE



-KORSE değil/yerine/= SARGAÇ



-KORU ile AYKE

( Bakımlı küçük orman. İLE Sık koruluk. )


-KORUMA ile/ve/||/<> SÜRDÜRME



-KÖŞE ile "BAŞ KÖŞE"



-KÖSTEBEK ile KÖR FARE

( )


-KOŞU:
TOPUKLAR ÜZERİNDE değil AYAK UCU (/PARMAKLAR) ÜZERİNDE



-KOŞUK ile GÜZELLEME

( ... İLE Halk yazınında, konusu sevi olan, lirik bir koşuk türü. | Şen, sevinçli duyguları anlatan türkülerde özel bir ezgi. )


-KOŞULLARDA:
HAKİKÎ ile/ve/||/<> CALÎ ile/ve/||/<> İLLET HÜKMÜNDE ile/ve/||/<> SEBEP HÜKMÜNDE



-KÖTÜLEME ile/ve/değil/yerine TESPİT ETME



-KOV(UL)MA ile/değil/yerine SÜR(ÜL)ME

( Eskiden bazı meclisten uzaklaştırılan/sürülen kişiler 7 yıl aynı meclise dönemezlermiş. )


-KOVULMA ile/ve TERK EDİLME



-KÖY/KARYE ile/ve/<> MAHALLE ile/ve/<> ÇİFTLİK



-KOY ile ÇEKMECE

( Denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu bölümü. İLE Masa, dolap gibi şeylerin dışarı çekilen gözü, çekme. | İçinde mücevherler ya da değerli şeyler saklanan, küçük süslü sandık. | Gemilerin barınabilecekleri koy. )


-KOYUN ile/ve SHROPSHIRE



-KOYUN ile/ve TARGEE



-KOZALAK = MAHRÛTÎYÜ'L-ESMÂR = CÔNE



-KOZMİK MADDE değil/yerine/= EVRENÖZDEK



-KOZMOS:
NESNE ile/ve/<>/> US/AKIL(LOGOS)



-KREDİBİLİTE değil/yerine/= GÜVENİLİRLİK



-KREDİBİLİTE değil/yerine/= İNANILIRLIK



-KREM:
GÜNDÜZ ile GECE



-KRİSTALLEŞME ile/ve SERTLEŞME



-KRONİK/VAKAYİNÂME değil/yerine/= OLAYLIK/SIRADİZİMLİK



-KÜÇÜKÇEKMECE ile/ve KÜÇÜKÇEKMECE GÖLÜ

( Büyükçekmece - Florya arasında bir semt. [1987] [Adını "Çekdiri" adlı gemilerin çekildiği yer olmasından dolayı almıştır.] İLE/VE Küçükçekmece'de, Marmara Denizi kıyısında bulunan kıyı ve baraj gölüdür. [Suyu tuzludur.] [Yüzölçümü 16 km2, derinliği 20 m., denizden yüksekliği 3 m.] [28 Ocak 1969'da donmuştur.] )


-KÜÇÜKKEN/KÜÇÜKLÜĞÜNDE değil HÂL-İ SABÂBETLERİNDE



-KÜÇÜLME ile/ve/||/<> BÜZÜŞME/SIKIŞMA



-KÜÇÜMSEME = DISDAIN, CONTEMPT[İng.] = MÉSESTIME[Fr.] = UNTERSCHÄTZUNG[Alm.] = DESPECTUS[Lat.]



-KUDRET ve İRÂDE



-KÜFR:
[ne yazık ki]
SİYASETTE değil/yerine/>< GECE ve TOPRAK ve DENİZ ve DOST

( KÜFR: Bir şeyin üzerini örtmek. )


-KÜFR:
[ne yazık ki]
SİYASETTE değil/yerine/>< GECE ve TOPRAK ve DENİZ ve DOST

( Hakikati örter. DEĞİL/YERİNE/>< Dünyayı örter. VE Tohumu örter. VE Dibini örter. VE Dostun, ayıbını örter. )


-KÜL ve/<> KURŞUN ve/<> SİRKE

( Herhangi bir nesnenin, bir sonraki aşaması bulunmayan, fiziksel ve/ya da kimyasal sonları/eşikleri. )


-KULE/KALE ile BELEM KULESİ

( ... İLE Lizbon-Portekiz. )


-KULE ile MENAR

( ... İLE Fener kulesi. )


-KULE değil/yerine/= SUYRAN



-KULLANICI ADI ile ŞİFRE



-KULLANMA ile/ve/değil/yerine İŞLEME



-KÜLLİYE ile CÜZZİYE(İSNAD'A BAĞLI)(NİCELİĞE/KEMMİYET'E GÖRE)

( Tüm bireyler ölümlüdür. İLE Bazı bireyler hekimdir. )


-KÜLLİYEN[Ar.] değil/yerine/= TAMAMEN, TÜMÜYLE



-KÜLTE ile KÜLTE ile KÜLTE ile KÜTLE[Ar. < KUTLE]

( Külçe. İLE Kayaç. İLE Demet, bağlam. İLE Katı nesnelerin büyük parçası. | Kitle. | Bir nesneye uygulanan güçle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı ya da nesne niceliği. )


-KÜLTÜR:
BİLİNÇDIŞINI ile/ve BİLİNÇALTINI ile/ve BİLİNÇLE

( Örgütler. İLE/VE Besler. İLE/VE Gelişir. )


-KÜLTÜR:
İÇGÜDÜ ve/>/+ İÇTEPİ ve/>/+ DÜŞÜNCE ve/>/+ İNANÇ



-KÜLTÜR:
KÂĞIT ÜZERİNE ile/ve/||/<>/< KÂĞIT DIŞINDAKİ NESNELERLE



-KÜLTÜR ile/ve TERBİYE



-KULÜBE ile KÜMÜLTÜ

( ... İLE Kırlarda, ormanlarda eğreti olarak yapılmış bekçi ya da kulübesi. )


-KUMAŞ ÖRME BİÇİMLERİNDE:
SÜPREM ile KAŞKORSE ile RİBANA ile İNTERLOK



-KUMAŞ ile BEŞME

( ... İLE Her çubuğu ayrı ayrı beş renkte olan, bir çeşit yollu kumaş. | Çıkrıkçı tezgâhının kütüğü. )


-KUMAŞ ile HASSE

( ... İLE Bir çeşit pamuklu kumaş. )


-KUMAŞ ile HASSE

( ... İLE Bir çeşit pamuklu kumaş. )


-KUMAŞ ile JARSE

( ... İLE Esnek dokunmuş bir kumaş. | Bu kumaştan yapılmış ya da esnek örülmüş giyecek. )


-KUMAŞ ile KÂLE

( ... İLE Desenli kumaş. )


-KUMAŞ ile/ve/||/<> KAPİTONE

( ... İLE/VE/||/<> İçi pamuk ya da vatka ile doldurularak dikilmiş, döşemelik ya da giyim eşyası yapımında kullanılan kumaş. | Bu kumaştan yapılmış ya da bu biçimde dikilmiş olan. )


-KUMAŞ ile PENYE

( ... İLE Dokumacılıkta, özel aygıtla apresi yapılmış olan kumaş. )


-KÜMBET ile TÜRBE

( Silindir ya da çokgen gövdeli, konik ya da piramit çatılı olanlar. İLE Dört duvarının üzeri kubbe ile örtülenler. )


-KÜME ile/ve/||/<> ALT KÜME



-KÜME ile/ve/||/<>/> GÜÇ KÜMESİ



-KÜME ile KÜLÇE[Fars. < KÜLİÇE]

( Birbirine benzer ya da aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün. | Tümsek biçimindeki yığın. | Tomar. | | Bir sınıfta öğrencilerin, belirli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım ya da öbek. | Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belirli sayıdaki takımdan oluşturulan alt öbek. | Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı öbeklerinden her biri. İLE Eritilerek kalıba dökülmüş maden ya da alaşım, külte. | Yığın durumundaki nesnelerin oluşturduğu küme. )


-KUMRULU ÇEŞME ile ...

( Fatih'tedir. )


-KUMUL LODGE ile ...

( Papua Yeni Gine'nin tropikal ve endemik kuşlarının görülebileceği bölge. )


-KÜNEFE ile KÜNEFİ

( Tatlı. İLE Bir tür üzüm. )


-KÜNYE değil/yerine/= SANLIK



-KÜPE ile HIZMA

( Küpe kulak memesine takılan. İLE Hızma kulak memesinde ikinci ve/ya da kulak memesi dışında kulağın herhangi bir yerine takılan. Yüzün ve gövdenin her yerine takan görülmektedir. )


-KÜPE ile/ve/değil MENGUŞ



-KUPLE değil/yerine BEYİT



-KUR'ÂN-I KERÎM:
"MEKKE'de ve İSTANBUL'da ve MISIR'da"

( "Nâzil oldu." VE "Yazıldı." VE "Okundu." )


-KUR'ÂN-I KERÎM:
FELSEFE değil BİLİM



-KURAL ile/ve İZLENCE



-KURAL = KAİDE = RULE[İng.] = RÈGLE[Fr.] = REGEL[Alm.] = REGULA < REGERE[Lat.] = MANDO, REGLA[İsp.]



-KURAM = NAZARİYE = FUAD = THEORY[İng.] = THEÉORIE[Fr.] = THEORIE[Alm.] = THEORIA, THEOREIN[Yun.] = TEORIA[İsp.]



-KURAMSAL(TEORİK) FELSEFE ile UYGULAYIMSAL(PRATİK) FELSEFE



-KURD ile BİDRE

( ... İLE Ağaç kurdu. )


-KURDELA değil KURDELE



-KURDELEBALIĞI/FLANDRA ile FLANDRE

( Kurdelebalığıgillerden, uzun, yassı gövdeli, pulları çok küçük, kuyruk yüzgeci ipliğe benzeyen, kemikli bir Akdeniz balığı. İLE Bir tür çoban köpeği. )


-KÜRE ile/ve/<> DAİRE

( Daire, bir küre kesitidir. )


-KÜRE ile/değil ELİPS



-KÜRE ile/ve KARE

( Tanrıyı simgeler. İLE/VE Halkı ve doğayı simgeler. )


-KÜRE ile/ve KARE

( Zorunluluk aranır/aranabilir. İLE/VE Zorunluluk aranamaz. )


-KÜRE ile/ve KARE

( Bir düzlemin içinde, aynı anda iki noktaya birden temas edemez. İLE/VE ... )


-KÜRE ile/ve KARE

( Hacim. İLE/VE Alan. )


-KÜRE ile/ve KARE

( 2³ İLE/VE 2² )


-KÜRE ile/ve KÜME



-KÜRE ile KÜRE ile Küre

( Tüm noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı nesne. | Yeryüzü, dünya. İLE Madenci ocağı, maden fırını. İLE Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri. )


-KÜRE ile SAHTE KÜRE



-KÜRE ile YARIKÜRE

( ... İLE Yer ya da gökküresinin, ekvatorla bölünmüş iki yarısından her biri. )


-KÜRE ve YÖNETİM

( Bir ülke iyi yönetiliyorsa, yoksulluk ve düşkünlüğün varlığı utanç verici bir şeydir. Bir ülke kötü yönetiliyorsa, zenginlik ve onur gibi şeylerin varlığından utanç duyulmalıdır. )


-KÜRE değil/yerine/= YUVAR



-KÜRE ile/ve ZORUNLULUK



-KÜRESELLEŞ(TİR)ME ile/ve/değil/yerine EVRENSELLEŞ(TİR)ME

( )


-KÜRESELLEŞME ve/||/<> YOKSULLUK



-KÜREYVE değil/yerine/= YUVAR

( Organizmadaki çeşitli sıvılarda[kan, lenf, süt] bulunan, genellikle yuvarlak ya da oval küçük cisim.[Alyuvar, akyuvar.] | Yeryuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim. )


-KURFORSE ile ...

( Bir paraya, hükümetçe verilen (belirtilen) değer. )


-KURGU ile/ve DİLE GETİRME

( Madem ki o olaylara/durumlara elimiz bulaşmadı, öyleyse dilimizi de bulaştırmayalım. )


-KURGUDA:
KESME ile/ve/||/<>/> YONTMA ile/ve/||/<>/> EKLEME



-KURMACA ile DÜZMECE



-KURNAZ/LIK ile/değil CERBEZE

( ... İLE/DEĞİL İyi konuşma. | Beceriklilik, girginlik. | Kurnazlık, hilekârlık. )


-KÜRTÇE değil [Doğu Anadolu] OSMANLI TÜRKÇESİ



-KURU FASULYE ile/< ŞİŞERKA

( ... İLE/< Yaşken toplanıp, yaş olarak saklanan fasulye. )


-KURU MEYVE ile/ve TAZE MEYVE

( KAK: Meyve kurusu, dilimlenmeden kurutulmuş meyve. )


-KURUÇEŞME ile KURUÇEŞME ile KURUÇEŞME

( Ortaköy - Arnavutköy arasında. İLE Üsküdar, Fıstıkağacı - Bağlarbaşı arasında. İLE Acıbadem'de, Küftüncü Sokağı başında. )


-KURUMSALLAŞMA YÖNETİMİNDE/ÖNDERLİĞİNDE, ÖNDER VE ÇALIŞANLAR:
BAŞLANGIÇTA ve/||/<>/> GEÇİŞTE ve/||/<>/> DENEYİMLİ ve/||/<>/> YETİŞMİŞ

( )


-KURUTULMUŞ MEYVE ile ÇEMİÇ

( ... İLE Dut/üzüm kurusu. )


-KUŞANMA ile/ve/değil/yerine BÜRÜNME



-KUŞKU:
NİYETTE ile/ve/||/<> AMAÇTA

( Yola çıkarmaz. İLE/VE/||/<> Yol aldırtmaz. )


-KUŞKU/ŞÜPHE ile ŞEKK[çoğ. ŞUKÛK]

( Olumsuz emin olmama. İLE %50 - %50 | Ne o, Ne o. )


-KUŞKU/ŞÜPHE ile ŞEKK[çoğ. ŞUKÛK]

( LA REYB: Şüpheyi kaldıran ne ise. )


-KUŞKU/ŞÜPHE ile ŞEKK[çoğ. ŞUKÛK]

( Haram ya da helâl olduğu hakkında kesin yargı verilemeyen durum. | Doğru ya da yanlış olduğu tespit edilemeyen durum. [Cezada şüphe, sanık lehine yorumlanır.] İLE ... )


-KUŞKU/ŞÜPHE ile/ve/değil/yerine TERK



-KUŞKU ile/değil/yerine ÇÖZÜMLEME



-KUŞKUCULUK = HİSBANİYE, REYBİYE = SCEPTICISM[İng.] = SCEPTICISME[Fr.] = SKEPTIZISMUS[Alm.] = SKEPTESTHAI[Yun.]



-KUŞLUK ile/ve/> ÖĞLE



-KÜŞNE = KARABURÇAK

( Baklagillerden, hayvan yemi ve gübre olarak kullanılan bir tür. )


-KUŞTÜYÜMSÜ YAPRAK, PİNNAT YAPRAK = VARAK-I RÎŞÎ = FEUILLE PENNÉE



-KÜTLE ile/ve AĞIRLIK

( Kavramdır. İLE/VE Yerçekimi vardır. )


-KÜTLE ile/ve AĞIRLIK

( )


-KÜTLE ile/ve/||/<> ELEKTRİK YÜKÜ ile/ve/||/<> AKIM/SPIN

( p = 0
ile/ve/||/<>
J = 0 )


-KÜTLE ve/||/<> ERİM/ETKİ ALANI



-KÜTLE ile SPIN



-KÜTLE ile/ve/||/<> UZAY-ZAMAN ile/ve/||/<> EĞİM



-KÜTLE değil/yerine/= YIĞIN



-KUTSAL NESNELERİ TUTMADA:
ELLE ile/ve/değil/yerine KUMAŞLA



-KÜTTEDEK = BİRDEN BİRE

( "küt" diye ses çıkararak. )


-KÜTÜPHANE ile/ve/değil/||/<> EŞEKLİ KÜTÜPHANE

( Mustafa Güzelgöz - Videoyu izlemek için burayı tıklayınız... )


-KUTUPLAŞMA ile/ve/||/<>/> ÇOKLU BÖLÜNME



-KUVÂ[çoğ. KUVVET]:
KUVÂ-YI TABİİYE ile/ve KUVÂ-YI HAYVÂNİYE ile/ve KUVÂ-YI NEFSÂNİYE



-KUVANTUM MEKANİĞİ ile/ve/||/<> KUVANTUM TÜNELLEME



-KUVANTUMDA:
KUVANTUMLANMA ile DALGA-PARÇACIK İKİLİĞİ ile TÜNELLEME ile SÜPERPOZİSYON ile KUVANTUM GİRİŞİMİ ile DOLAŞIKLIK



-KUVVE-İ ÂKILE ile KUVVE-İ ÂMİLE



-KUVVE-İ GAZABİYYE ile/ve KUVVE-İ ŞEHVİYE



-KUVVE-İ HÂFIZA ile/ve/<> KUVVE-İ ZÂKİRE



-KUVVE ile/ve/||/<> FİİL



-KUZU ile EKDİ/İKTE

( ... İLE Öksüz kuzu. | Anası ölüp de başka bir koyuna alıştırılan ya da elde beslenilen kuzu. )


-LÂ İLÂHE:
REDDETMEK değil YÜKSELT(GEN)ME



-LÂ İLÂHE ve İLLÂ ALLAH

( Tüm peygamberler. VE Hz. Muhammed. )


-LÂ İLÂHE ve İLLÂ ALLAH

( Ayağını kaldır! VE Ayağını koy! )


-LÂ İLÂHE ile/ve LÂ MEVCÛDE ile/ve LÂ MAKSÛDÎ ile/ve LÂ FAİLE



-LABIÉES = ŞEFEVÎYE



-LÂF ile/ve/değil/yerine ÖNERME



-LÂFIZ ile/ve KELİME

( Anlamsız. İLE/VE Anlamlı. )


-LÂFIZ ile LÂF ile SÖZCÜK/KELİME ile KAVL ile TERİM/ISTILAH ile KELÂM

( Anlam taşıyıp taşımadığı dikkate alınmaksızın ağızdan çıkan sesler. İLE Hiçbir anlam taşımıyorsa. İLE Bir anlam taşıyorsa. İLE Tamlamaları kapsıyorsa. İLE Belirli bir öbek/grup/kesim tarafından özel olarak kullanılan sözcükler. İLE Tümceyi/cümleyi kapsıyorsa. )


-LÂFIZ değil/yerine/= SÖZGE



-LÂHZE ile ...

( AN | GÖZ UCU İLE BAKIŞ [daha çok LAHZA diye geçer fakat doğrusu LAHZE'dir] )


-LÂLE ile ACEMLÂLESİ[Ar., Fars.]/GÜNEŞTOPU

( ... İLE Taşkırangillerden, turuncu ve sarı renkte çiçekli, yıllık ve çok yıllık türleri olan, tohumla saksıda ve tarlada üretilebilen bir süs bitkisi. )


-LÂLE ile ÂLİ-ŞÂN

( ... İLE Ünlü bir çeşit lâle. )


-LÂLE ve/<> ALLAH ve/<> HİLÂL

( Yerde. VE/<> Kalpte. VE/<> Gökte. )


-LÂLE ve/<> ALLAH ve/<> HİLÂL

( [ebced] 66 VE/<> 66 VE/<> 66 )


-LÂLE ile ANTEDON

( ... İLE Deniz lâlesi. )


-LÂLE ile DAĞ LÂLESİ/MANİSA LÂLESİ/ANEMON[Yun.]



-LÂLE ile/ve/<> FÜRÛG-İ ASEFÎ



-LÂLE ile KATMER LÂLE

( Tüm lâleler 6 yapraklıdır. İLE Yaprak sayısı 6'dan fazla olan lâleler. [sonradan üretilip güle benzetilmişlerdir] )


-LÂLE ile LÂLEAĞACI

( Zambakgillerden, yaprakları uzun ve mızraksı, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte, bir süs bitkisi. | Meyve koparmak için ucuna üçlü ya da dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık. | [tarih] Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka. İLE Manolyagillerden, anayurdu Güney Amerika olan, çiçekleri laleye benzeyen bir süs ağacı. )


-LÂLE ile MUATTAR[Ar. < ITR]

( ... İLE Hoş kokulu, ıtırlı. | Ünlü bir lâle. )


-LÂLE ile/ve SAHİBKIRAN



-LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN

( ... İLE/VE Dünyada yalnızca Hakkari Cilo Dağı'nda yetişen bu nadide çiceğe, Asur'lular, her sabah göbeğinden su damlattığı için "Ağlayan Lâle" adını verdiler ve kutsal saydılar. )


-LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN

( ... İLE/VE Her dalında altı adet lâlenin ters büyüdüğü, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınan Ters Lâle'nin; sarı, turuncu ve kırmızı renkleri bulunmaktadır. )


-LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN

( ... İLE/VE Selimiye Camii'ndeki. )


-LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN

( LÂLEZAR: Lâle bahçesi. )


-LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN

( BAHÂ-PÎRÂ-Yİ İSMÂİL: Ünlü bir çeşit lâle. )


-LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN

( Lâlezar Sergisi )


-LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN

( Lâle, İstanbul'dan, Hollanda'ya, 1554'te gönderilmiştir. )


-LÂLELİ ÇEŞME ile LÂLELİ ÇEŞMESİ ile LÂLELİ SEBİLİ ile LÂLİ ÇEŞMESİ

( Galata'da, Okçu Musa Camisi arkalarındadır. [İtalyan mimar Rayomonda D'Aranco] İLE Lâleli'de, Çukur Çeşme Sokağı'ndadır. [Lâleli Camii külliyesine aittir.] [Çukur Çeşme adıyla da bilinir.] İLE Lâleli'de, Lâleli Türbesi yanında bulunan, Sultan III. Mustafa tarafından, Rokoko üslûbunda yaptırdığı bir sebil. [1763] İLE Eski Edirnekapı Mezarlığı'nın başında. )


-LANSE ETME değil/yerine/= TANITMA



-LANSET/LANCET[İng.] değil/yerine/= DERİ DELICİ İĞNE



-LASIK/LASER ASSISTED İN SITU KERATOMILEUSIS[İng.] değil/yerine/= LAZER YARDIMLI YERİNDE KORNEA BİÇİMLENDİRME



-LÂTİF/E ile/ve/||/<> RİKKAT



-LÂTİFE ile ...

( GÜLDÜRECEK GÜZEL SÖZ VE ÖYKÜ )


-LAVOLTA/LEVALTO/LAVATOE ile ...

( İtalyan kökenli bir dans. )


-LAW vs. ABSOLUTE



-LAW vs. JUSTICE



-LAY vs. LIE



-LAYİHA değil/yerine/= GÖRÜŞÇE



-LDA/LATENT DİRICHLET ALLOCATION[İng.] değil/yerine/= OLASILIK DAĞILIMLARI TEMELLİ KÜMELEME



-LEAVE vs. SEPERATE



-LECCE ile KOTOR

( İtalya'da. İLE Karadağ'da. )


-LEGIBLE vs. READABLE



-Lehçe ile LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.]

( Polonya dili. İLE Bir dilin, tarihsel, bölgesel, siyasal nedenlerden dolayı, ses, yapı ve sözdizimi özellikleriyle ayrılan kolu. )


-LEKE ile İZ



-LEKENDE ile/ve OYULGA

( Kaba dikiş. İLE/VE El ile yapılan gelişigüzel/eğreti dikiş. )


-LESEPASE ile/ve PRATİKA

( Sınırı geçmek için verilen yazılı izin. İLE/VE Gemilere verilen giriş ve çıkış izni. )


-LESLIE GREENBERG ile/ve/||/<> JUAN PASCUAL-LEONE



-LEYLA VE MECNUN değil/yerine NACİ VE/<> NACİYE



-LEYTE LAALLE ile ...

( "BAKALIM, BUGÜN, YARIN" GİBİ SÖZLERLE ZAMAN GEÇİRME, İŞİ SÜRÜNCEMEDE BIRAKMA, SAVSAKLAMA )


-LEYTE ile ...

( OLSAYDI, KEŞKE, NE OLURDU )


-LEZÂYİZ-İ/LEZZET-İ CİSMÂNİYE ile/ve SIFÂT-I KEMÂLİYE



-LEZZÂT-I CİSMANİYE ile/ve SIFAT-I KEMÂLİYE



-LİBRE ile ...

( Fransa'da 500 gr., İngiltere'de 454 gr. gelen ağırlık ölçüsü. )


-LIE vs. CAMOUFLAGE



-LIFE vs. FORSIGHTABLE LIFE



-LİG[Fr.,] değil/yerine/= KÜME



-LIGARE ile/> RELIGARE



-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( All-trans izomeri(all E-izomeri)[%90'a yakın oranda]. İLE/VE/||/<>/> Cis-izomeri(Z-izomeri). )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( Çiğ domateste bulunan likopen molekülü, "çizgi" biçimindedir. [Likopenin bağırsaklardan emilmesi ve kana geçmesi için uygun değildir.] İLE/VE/||/<>/> Kanda dolaşan likopen molekülü, "bükük" biçimdedir. )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( [Likopenin ...] Çizgisel biçimi, kümelenme ve kristalleşme eğilimi gösterir.[Emilmesini azaltır.] İLE/VE/||/<>/> Bükük biçimi, bağırsaklarda oluşan misellere kolayca geçer.[Emilimi daha fazla olur.] )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( [Miseller, yağların bağırsaklarda daha kolay emilmelerini sağlayan küçük damlacıklar biçimindeki oluşumlardır. Bağırsak gözeleri tarafından kolaylıkla alınır, şilomikron biçiminde paketlenir ve böylece kan dolaşımına geçerler.] )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( Domatesin pişirilmesi ve özellikle de bu işlem sırasında yağın da bulunması, çizgi biçimindeki moleküllerin bükük biçime dönüşmelerini kolaylaştırır.

Yapılan bir araştırmada, domatesin yağla beraber işlenmesiyle elde edilen domates sosu (cis-izomeri) yiyenlerin kanlarında, çiğ domates yiyenlere (all E-izomeri) göre daha fazla likopen bulunduğu tespit edilmiştir.

Z-izomerlerinin antioksidan etkileşimi de laboratuvar koşullarında all E-izomer biçimine göre çok daha yüksektir yani sağlığa daha yararlıdır. )


-LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( Daha fazla likopen alabilmek için domatesin çiğ değil yağ ile birlikte pişirilmesi gerekiyor.
[Pişirme işlemi, başta C vitamini olmak üzere çoğu besin öğesinin de etkisinin azalmasına neden olur.]

Domatesin çiğ yenilmesi, hem de yemeklerle birlikte pişirilerek tüketilmesinde yarar vardır.
[Endüstri ürünü markalı sos, ketçap ya da salça kullanmamalıyız.] )


-LILIACEAE = ZANBAKÎYE



-LIMITED EXISTENCE vs. EXCEPTION OF LIMITED EXISTENCE



-LIMITED vs. ELECTIVE/MULTIPLE-CHOICE



-LIMITING vs./and TO TIE



-LIMOUSINE ile/değil HUMVEE

( Uzun, konforlu araç. İLE/DEĞİL Çok uzun, konforlu araç. )


-LİTOSFER değil/yerine/= TAŞYUVARI/TAŞKÜRE



-LİTRE ile KİLO



-LİTRE ile RATL

( ... İLE Litreye yakın bir sıvı ölçeği. )


-LOGIC vs. INFERENCE



-LONE vs. ALONE



-LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE



-LOOK/GLANCE vs./and ANGLE



-LOOK vs./||/<> STARE vs./||/<> GLANCE vs./||/<> GLIMPSE vs./||/<> GAZE

( Bakma. İLE/||/<> Dik dik bakma. İLE/||/<> Göz atma. İLE/||/<> Gözüne çarpma. İLE/||/<> [Bir şeye] Dikkatle bakma, gözünü ayırmama. )


-LOSE vs. LOOSE



-LOVE vs. UNCONDITIONAL LOVE



-LOVE vs./and COURAGE



-LOVE vs./and TO APPRECIATE



-LUKIANOS ile/ve/||/<> JULES VERNE

( )


-LÜTÛFKÂR/ÂNE değil/yerine/= KAYRALI/CA



-LUZÛMİYYE ile İTTİFÂKIYYE

( Gereklilik bildiren.(Eğer Güneş doğarsa gündüz olur). İLE Rastlantı bildiren.(Eğer insan düşünense, eşek de anırandır). )


-M-N-O:
MISIR ile/ve/||/<>/> PROTOSINAİTİK ile/ve/||/<>/> FENİKE ile/ve/||/<>/> ERKEN YUNAN ile/ve/||/<>/> KLASİK YUNAN ile/ve/||/<>/> LATİN

( image )


-MÂBED ile/ve BELDE



-MAÇ[İng. MATCH] değil/yerine/= KARŞILAŞMA/EŞLEŞME



-MADDE ve/<> BİLİNÇ

( Yayılan/a. VE/<> Kavranılan/a. )


-MADDE ile/ve/||/<>/> CİSİM ile/ve/||/<>/> SÛRET

( Yayılan. İLE/VE/||/<>/> Maddenin biçim almış durumu. İLE/VE/||/<>/> ... )


-MADDE ile EVRENSEL ZİHİN

( "İdrak edilenlerin bütünlüğü/toplamı" denilen. İLE "İdrak edenlerin bütünlüğü" denilen. )


-MADDE ile EVRENSEL ZİHİN

( MADDE: KÜTLE ve HACİM ve EYLEMSİZLİK )


-MADDE ile EVRENSEL ZİHİN

( Her düzeyde berrak bir zihne gereksinim vardır. )


-MADDE ile EVRENSEL ZİHİN

( Zihin ve dünya ayrı değildir! )


-MADDE ile EVRENSEL ZİHİN

( Dünyanın ne olduğunu düşünüyorsanız, o, sizin kendi zihninizdir. )


-MADDE ile EVRENSEL ZİHİN

( Tüm uzay ve zaman, zihindedir. )


-MADDE ile EVRENSEL ZİHİN

( Gerçeğin zihinde yansıması için zihnin berraklığı ve sessizliği gereklidir. )


-MADDE ile EVRENSEL ZİHİN

( Ortak etmeni bulmak için tüm ayrımları terk etmek zorundasınız. Ancak evrensel olan ortaktır. )


-MADDE değil/yerine/= EY/ÖZDEK/NESNE



-MADDE ve/> FİKİR ve/> DEĞER



-MADDE ve IŞIĞIN BÜKÜLMESİ/IŞIĞI BÜKTÜRMESİ



-MADDE ile/ve KARANLIK MADDE



-MADDE ile/ve MADDETÜ'N-MUAYYENE MADDE



-MADDE ile/değil MADDÎ

( Görünmez. İLE/DEĞİL Görünür. )


-MADDE ile/ve MÂNÂ

( Mânânın kesifleşmiş hali. İLE/VE Seni senden soyan. )


-MADDE ile/ve MÂNÂ

( Verdikçe "azalan". İLE/VE Verdikçe artan/artar. )


-MADDE ile/ve MÂNÂ

( Mânânın hakimiyeti madde sayesinde olur. )


-MADDE > MEVCUD > VUCUD



-MADDE ile/ve SÛRET

( Cins. İLE/VE Fasıl. )


-MADDE ile/ve SÛRET

( MADDE: Olma ve olmama olanağı. )


-MADDE ile/ve/||/<>/> SÛRET ile/ve/||/<>/> CİSİM ile/ve/||/<>/> NEFS ile/ve/||/<>/> AKIL



-MADDE ile/ve/<> YOĞUNLUK



-MADDE ile/ve/<> ZİHİN

( Madde, şekildir; zihin, isimdir. )


-MADDETEN değil/yerine/= EYCE



-MADEN ile/ve/<> ERGENE

( ... İLE/VE/<> Maden yeri. )


-MAGNETOSPHERE değil/yerine/= KAPARYUVAR



-MAGNİFİKASYON/MAGNİFICATION[İng.] değil/yerine/= BÜYÜLTME



-MAHAL/MEVZİ[Ar.] değil/yerine/= YER/YÖRE



-MAHKEME ile/||/<> AREOPAJ[Fr.]

( ... İLE/||/<> Eski Atina'da mahkeme. )


-MAHKEME ile/ve/<> İSTİNAF (MAHKEMESİ)

( ... İLE/VE/<> Mahkemenin verdiği kararı kabul etmeyerek, bir kararı, istinaf mahkemesine götürme. | [eskiden] [MAHKEMESİ]: İlk derecedeki mahkemelerle Yargıtay arasında yer alan mahkeme. )


-MAHKEME ile/ve/||/<>/> UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ



-MAHMUZ BİÇİMİNDE PETAL = MİHMÂZ = PÉTALE CALCARIFORME



-MAHMUZ BİÇİMİNDE PETAL = VARAK-İ TÜVEYC-Î MİHMÂZÎ = PÉTALE CALCARIFORME



-MAHREK[Ar.] değil/yerine/= YÖRÜNGE

( Yürüyen bir noktanın izlediği ya da çizdiği yol. | Bir gökcisminin, devinme süresince aldığı yol. )


-MAHSUS[Ar.] değil/yerine/= ÖZELLİKLE



-MAHSÛSA ile KÜLLİYYE MÜSEVVERE ile CÜZ'İYYE MÜSEVVERE ile MÜHMELE



-MAKALE ile DENEME



-MAKALE değil/yerine/= YAZI



-MAKAM ile/ve MERTEBE



-MAKARNA ile ERİŞTE



-MAKİNE değil/yerine/= İŞLERGE



-MAKSÛRE ile MAHFİL

( Camilerde etrafı parmaklıklı yüksek yer. İLE Biraz daha yüksek ise mahfil denilir. )


-MAKSÛRE ile/ve ZÜ'VÂR(ZİYARETÇİ) MAKSÛRESİ



-MALI SEVME ile/değil/yerine KENDİNİ SEVME

( Kendini sevemeyenin sevdiği. İLE ... )


-MALİ'DE:
CENNE ile/ve/<> TİMBUKTU ile/ve/<> BANDIAGARA FALEZİ ile/ve/<> ASKİA MEZARI

( Mali'nin, UNESCO Dünya Mirası dizininde bulunan, görülmeye değer dört önemli mekânı. )


-MALICE ile/ve/||/<> SIDE EFFECTS

( Alec Baldwin, Nicole Kidman, Bill Pullman İLE/VE/||/<> Jude Law, Rooney Mara, Catherine Zeta-Jones )


-MALICE ile/ve/||/<> SIDE EFFECTS

( ile/ve/||/<> )


-MALNÜTRİSYON/MALNUTRITION[İng.] değil/yerine/= KÖTÜ BESLENME



-MALTEPE ile MALTEPE

( Küçükyalı - Kartal arasında bulunan bir ilçe. İLE Zeytinburnu'nda, Merkez Efendi mezarlığının kuzeyinde bir semt. )


-MALVACEAE = HUBBÂZÎYE



-MALZEME ile/ve/değil/||/<> BAHARAT



-MALZEME ile/ve/||/<> MAL

( Ara ürün ve kullanım. İLE/VE/||/<> Sonsal ürün ve kullanım. )


-MALZEME ile/ve POTANSİYEL



-MALZEME ile/ve VERİ



-MÂNÂ ile/ve MADDE

( Seni senden soyan. İLE/VE ... )


-MANAGE(MENT) vs. MÉNAGE



-MANASTIR[Yun.] ile/ve/değil/>< KİLİSE

( Bazı kesin kurallara bağlı rahip ya da rahibelerin, dünya ile ilgilerini keserek yaşadıkları yapı. İLE ... )


-MANCINIK[Ar. < MANCANIK] ile SCORPIONE

( Top yapımının bilinmediği çağlarda, kale kuşatmalarında, ağır taş gülle fırlatmakta kullanılan basit bir savaş aracı. | Çıkrık. İLE ... )


-MANDA ile/ve EVERE

( ... İLE/VE Dört yaşına kadar dişil manda. )


-MANEN değil/yerine/= ÖZCE



-MANEVİ TAZMİNAT değil/yerine/= ÖZCÜL ÖDENCE



-MANEVİYÂT:
KABALIKTAN > ZARÂFET'E



-MANİPÜLATÖR/MANİPLE değil/yerine/= YÖNLENDİREÇ/YÖNLENDİRİMCİ/YÖNLENDİREÇÇİ



-MANTAR ile YERMANTARI/KEME



-MANTIK SİLSİLESİ ile/ve/<> DİZGE



-MANTIK ile/ve/||/<>/> FELSEFE

( )


-MANTIK ile/ve/||/<> İNDİRGEME



-MANTIKEN değil/yerine/= ESTEMCE



-MANY/MUCH vs. VERY/QUITE



-MARIE CURIE ile/ve/||/<> PIERRE CURIE



-MÂRİFE(T) >< NEKRE



-MARİFETİYLE değil/yerine/= ELİYLE/ARACILIĞIYLA



-MARIN MERSENNE ve/||/<> THOMAS HOBBES ve/||/<> PIERRE GASSENDI

( 1588 - 1648 ile 1588 - 1679 ile 1592 - 1655 )


-MAS[Ar.] değil/yerine/= SOĞURMA/EMME



-MASADA ile/ve/değil/yerine YERDE

( Daha çok yenilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yeterince, gerektiği kadarı yenilir. )


-MASAL ile TANDIRNÂME

( ... İLE Tandır başında oturulurken söylenen ya da okunan masal. | Bilgisiz kişilerin inandığı saçma düşünceler ve bu düşüncelerin yazıldığı sanılan kitap. )


-MASALLAR:
ÇOCUKKEN ile/değil/yerine BÜYÜYÜNCE

( Uyuyana kadar. İLE/DEĞİL/YERİNE Uyanana kadar. )


-MASALLAR:
ÇOCUKLARA ile/ve/||/<> YETİŞKİNLERE

( Uyutmak için. İLE/VE/||/<> Uyandırmak için. )


-MASKE ile/ve/||/<> SAHTE KİŞİLİK



-MASKE değil/yerine/= YAPAY YÜZ

( Boyalı karton, kumaş, plastikten yapılmış olan, tanınmamak için kullanılan yapma yüz. | Korunmak için özel olarak yapılmış, yüze geçirilen şey. | Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb. | Gerçek duyguları ya da bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen, aldatıcı görünüş, davranış. | Kişinin oynadığı rol ya da hem kendine, hem de çevresine yönelik takındığı davranış. )


-MASTÜRBASYON:
EL/PARMAK İLE ile ARAÇ İLE ile [tazyikli] SU İLE



-MASTÜRBASYON ile DÜZÜŞME

( ["argo/kaba"] 31 ÇEKMEK[Ar. İSTİMNÂ Bİ-L-YED] ile SİKİŞME )


-MASUMİYET KARİNESİ/PRESUMPTION OF İNNOCENCE değil/yerine/= SUÇSUZLUK İLKESİ



-MASÛNİYET-İ ŞAHSİYE ile MASÛNİYET-İ TEŞRÎİYE

( Kişi dokunulmazlığı. İLE Yasama dokunulmazlığı. [Milletvekili dokunulmazlığı değil!] [Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sadece meclisteki sözleri üzerine sınırlandırılmasını bekliyoruz en kısa sürede!] )


-MASÛNİYET-İ ŞAHSİYE ile MASÛNİYET-İ TEŞRÎİYE

( MASÛNİYET: Eminlik, sağlamlık, mahfuzluk. | Korunma. | Dokunulmazlık. )


-MATEMATİK YÜCE ile/ve/||/<> DAĞ YÜCE

( Dağ. İLE/VE/||/<> Kasırga. )


-MATEMATİK:
İLKOKULDA ile/ve/||/<>/> ORTAOKULDA ile/ve/||/<>/> LİSEDE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTEDE

( )


-MATEMATİKTE:
EŞLEŞME ve/||/<> ÖLÇME ve/||/<> SAYMA ve/||/<> STANDARDİZASYON ve/||/<> KÜME ve/||/<> BAĞINTI ve/||/<> İŞLEV(FONKSİYON)



-MATERYAL/MATERIAL[İng.] değil/yerine/= GEREÇ | MADDE



-MATHARE ile MATARA

( GUSÜLHÂNE, İÇİNDE YIKANILIP TEMİZLENİLECEK YER | SU KABI, MATARA )


-MÂVERÂ[Ar.] değil/yerine/= ÖTE

( Ard, geri, bir şeyin ötesinde, arkasında bulunan. | Türk müziğinin eski bir mürekkep makamı.[Biri, devr-i kebir, öteki, fahte usûlünde, iki tane müellifi belirli olmayan peşrev ile bir tane, yine müellifi bilinmeyen saz semaisi, bu makama örnektir.] )


-MAVİ[Ar.] değil/yerine/= GÖK, GÖKÇE



-MAVİ değil/yerine/= GÖKÇE



-MAYDANOZ/MAKEDONYA OTU/MAKEDONİSİ[Yun.]/BAHDENİZ ile/ve TERE

( MAYDANOZ[< MÎDE-NÜVÂZ:okşayan (mide rahatlatıcı)]'dan geldiği söylenilmekte fakat sözlükte Yunanca'dan geldiği belirtilmiştir. )


-MAYDANOZ/MAKEDONYA OTU/MAKEDONİSİ[Yun.]/BAHDENİZ ile/ve TERE

( [LAT.] PETROSELINUM SATIVUM/CRISPUM cum LEPIDIUM SATIVUM )


-MÂYE ile ...

( MAYA, ASIL VE GEREKLİ MADDE | ASIL, ESAS | PARA, MAL | İKTİDAR, GÜÇ | BİLGİ | DİŞİ DEVE )


-MAYMUN ile ŞEMPANZE

( ... İLE Kuyruksuz maymun. | Primatlardan, ayakları beş parmaklı, tek yavru doğuran, iyi tırmanıcı olan, ormanlarda yaşayan bir tür maymun. İnsan becerilerine en yakın olan. )


-MAYMUN ile ŞEMPANZE

( ... İLE 8 yaşına kadar çok önemli/öncelikli bazı yeteneklerini/donanımlarını kazanamazlarsa daha sonra hiçbir zaman kazanamıyorlar. )


-MEAN INTEGRITY vs. HANDLE IN PIECE BY PIECE



-MEANS & ENDS/PURPOSE



-MECAZ değil/yerine/= DEĞİŞMECE



-MECBUREN değil/yerine/= GÜCÜNLÜCE



-MECBURİYET/LE ile/ve/değil/yerine/||/></< MUHABBET/LE



-MECELLE ile ...

( Osmanlılar'da, medenî yasa. )


-MECÎDİYE ile MECÎDİYE ALTINI ile MECÎDİYE ÇEYREĞİ ile ...

( Sultan Abdülmecit'in tahta çıkışının altıncı yılında [1844] onun adına kesilmiş olan altın ve gümüş sikkeler.[daha çok 20 kuruşluk gümüş sikkelere verilen bir addır] İLE Sultan Abdülmecit zamanında çıkarılmış altın Lira. İLE Beş kuruşluk gümüş para. )


-MEÇLEŞME/MATCHLEŞME değil/yerine/= EŞLEŞME/"ÖRTÜŞME"



-MEDİNE ile/ve/<> MEDİNTA

( Mahkemenin olduğu yer. İLE/VE/<> Kaleyle korunmuş yer. )


-MEDİNE ve TİLLO

( Aydınlar Şehri. VE Siirt'te bulunan bu ilçe için de "Aydınlar Şehri" tnaımı geçmektedir. )


-MEDİNE ile/ve/< YESRİB

( TAYBE ile/ve/< ... )


-MEDRESE ile/ve/değil KÜLLİYE

( İlk medrese: NİZÂMİYE MEDRESESİ [1066] )


-MEDRESE ile/ve/değil KÜLLİYE

( OSMANLI MEDRESELERİ - CAHİT BALTACI kitabını okumanızı salık veririz. )


-MEDRESE ile/ve/<> MAHDARA

( ... İLE/VE/<> Moritanya'da, medreselere verilen ad.[Ülkenin milli kültür ve dilinin korunmasında önemli bir rol oynamaktadır.] )


-MEDRESE ile/ve MİDRAŞ ile/ve VİHARA

( İslâm'da. İLE/VE Yahudilik'te. İLE/VE Budizm'de. )


-MEDRESE ile/ve MİDRAŞ ile/ve VİHARA

( Medreselerin kurulmasında ve Selçuklular zamanında Vihara'ların etkisi olmuştur. )


-MEDRESE ile/ve MİDRAŞ ile/ve VİHARA

( ANADOLU MEDRESELERİ (2 CİLT) - METİN SÖZEN'in kitabından yararlanabilirsiniz. )


-MEDRESE ile MÜLÂZIMİYE MEDRESELERİ



-MEDRESE ile/ve SAHN-I SEMAN MEDRESELERİ



-MEDRESE ile/ve/<> TEKKE

( Senin dışındakiler. İLE/VE/<> Sendekiler. )


-MEDRESE ve/ TEKKE(TAKİYE) ve/ ZÂVİYE ve/ DERGÂH

( İlim. VE Simgesel anlatım. VE Açı. VE Sohbet, insan sevgisi. )


-MEDRESE ile/ve TETİMME(TAMAMLAMA/HAZIRLIK) MEDRESELERİ



-MEFRUŞAT[Ar.] değil/yerine/= DÖŞEME

( Ev döşemek için gerekli eşya. )


-MEHÂBET[Ar. < HEYBET] ile ULULUK, KORKUNÇLUK, AZÂMET; BÜYÜK GÖRÜNME



-MEKANİK DİZGE ile/ve ORGANİK DİZGE

( Bütün için. İLE/VE/||/<> Hem kendi, hem de düzen için. )


-MEKANİKTE:
NEWTON ile/ve/||/<>/> LAGRANGE

( )


-MEKANİZMA/SİSTEM/TERTİBAT/MAKİNE değil/yerine/= DÜZENEK



-MEKKÂRE ile ...

( Osmanlı ordusundaki at vb. )


-MEKKE ile ...

( Hicaz'da, Hz. Muhammed'in doğduğu ve Kâbe'nin bulunduğu kent. )


-MEKKE ile/ve MEDÎNE

( BESSÂSE: Mekke-i Mükereme. )


-MEKKE ile/ve MEDÎNE

( ... İLE Mahkemenin olduğu yer. )


-MEKKE ile/ve/<> MEDİNE ile/ve/<> KUDÜS

( Allah'ın mahremi. İLE/VE/<> Hz. Muhammed'in mahremi. İLE/VE/<> İnsanlık'ın mahremi. )


-MEKTUP/NÂME değil/yerine/= İLETE



-MEKÛLÂT = ECNÂS-I ÂLİYE



-MELÂMETİYE ile ...

( ZİKİR, FİKİR, ÖZEL GİYİNİŞ, TEKKE GİBİ ÂDETLERİ, TÖRENLERİ KABUL ETMEYEN BİR TARÎKAT )


-MELEK ile/ve/||/<>/> MELEKE

( Doğa/da, canlı/da[bitki/de, hayvan/da]. İLE/VE/||/<>/> İnsan/da. )


-MELEK ile/ve/||/<>/> MELEKE

( Kavram. İLE/VE/||/<>/> Yeti. )


-MELODİ/NAĞME değil/yerine/= EZGİ



-MELVE ile/ve/<> CAHİRE

( [Yemen'de] Buğday ve darı unundan yapılan pide. İLE/VE/<> Arpadan yapılan pide. )


-MEME ile KULAK MEMESİ

( CİCİK: İnsan ya da hayvan memesi. )


-MEMELİ TAKIMLARI:
MONOTREMATA ve/||/<> MARSUPIALIA ve/||/<> PROBOSCIDAE ve/||/<> SIRENIA ve/||/<> EDENTATA ve/||/<> RODENTIA ve/||/<> LAGOMORPHA ve/||/<> PRIMATA ve/||/<> CARNIVORA ve/||/<> CETARTIODACTYLA [ARTIODACTYLA | CETACEA] ve/||/<> PERISSODACYLA ve/||/<> CHIROPTERA ve/||/<> INSECTIVORA

( Platypus, ekidna. VE/||/<> Kangurular, opossumlar, kolalar. VE/||/<> Filler. VE/||/<> Deniz inekleri[manatlar]. VE/||/<> Tembel hayvanlar, karıncayiyenler, armadilolar. VE/||/<> Sincaplar, kunduzlar, oklu kirpiler, fareler. VE/||/<> Tavşanlar, Amerikan tavşanları, pikalar. VE/||/<> Lemurlar, maymunlar, insan benzeri maymunlar, kişiler. VE/||/<> Köpekler, kurtlar, ayılar, kediler, sansarlar, susamurları, ayıbalıkları, morslar. VE/||/<>
[ARTIODACTYLA]
* Koyunlar, domuzlar.
* Sığırlar, geyikler.
* Zürafalar.
||
[CETACEA]
Balinalar, yunuslar, domuz balinaları. VE/||/<> Atlar, zebralar, tapirler, gergedanlar. VE/||/<> Yarasalar. VE/||/<> "Gerçek böcekçiller", bazı köstebekler, bazı cüce fareler. )


-MEMELİ TAKIMLARI:
MONOTREMATA ve/||/<> MARSUPIALIA ve/||/<> PROBOSCIDAE ve/||/<> SIRENIA ve/||/<> EDENTATA ve/||/<> RODENTIA ve/||/<> LAGOMORPHA ve/||/<> PRIMATA ve/||/<> CARNIVORA ve/||/<> CETARTIODACTYLA [ARTIODACTYLA | CETACEA] ve/||/<> PERISSODACYLA ve/||/<> CHIROPTERA ve/||/<> INSECTIVORA

( Yumurta bırakırlar. Meme ucları yoktur.[Sütü annenin kürkündenn emerler.] VE/||/<> Embriyonik gelişimlerini marsupial kese içinde tamamlarlar. VE/||/<> Uzun kaslı bir hortuma, kalın gevşek deriye, üst azı dişlerinin uzamasıyla oluşmuş iki uzun fildişine sahiplerdir. VE/||/<> Sucul otoburlardır. Yüzme özelliğine sahip yüzgeç benzeri ön üyeleri vardır fakat arka üyeleri yoktur. VE/||/<> Dişilleri yok ya da indirgenmiştir. VE/||/<> Törpüleme özelliğine sahip törpü şeklinde sürekli büyüyen kesici dişlere sahiptirler. VE/||/<> Törpü benzeri kesici dişleri vardır. Ön üyelerinden daha uzun olan arka üyeleri zıplamak ve koşmak üzere uyum sağlamıştır. VE/||/<> Hepçillerdir[Omnivor]. Başparmaklarını öteki parmaklarının karşısına getirebilirler. Yüzün önüne yönelmiş gözler, çok iyi gelişmiş beyin kabukları vardır. VE/||/<> Etçillerdir. Kesici özellikte, kesip koparmak üzere sivri uclu kesici dişlere sahiplerdir. VE/||/<> Her bir ayakta çift tırnaklı toynağa sahiplerdir. Otoburlardır. || Balık benzeri gövdeye sahip deniz hayvanlarıdır. Ön üyeleri kürek biçiminde ve arka üyeleri yoktur. Yalıtım için kalın bir yağ tabakaları vardır. VE/||/<> Otoburlardır. Her bir ayakta tek tırnaklı bir toynağa sahiplerdir. VE/||/<> Uçmaya uyum sağlamışlardır. Uzun olan parmaklarında gövde ve bacaklara kadar uzanan, geniş, katlanabilen deriye sahiplerdir. Böcek yiyen memelilerdir. )


-MEMLEKET ile/ve YÖRE



-MEMURLUKTA:
DERECE ile/ve/||/<> KADEME

( Memurlar ilk olarak sınava tâbi tutularak geçerli olan puanı aldıktan sonra ilk olarak devlet bünyesinde çalışma üzere atanmaktadır. Bu atama işlemi ile ilk olarak derece sahibi olarak görevlerine başlamaktadır. İLE/VE/||/<> memurun çalışma süresine ve daha sonrasındaki puanlarına göre ilerleyişine bağlıdır. )


-MEMURLUKTA:
DERECE ile/ve/||/<> KADEME

( Devlet memurluğu puanlama düzeni, ilk olarak 9 rakamı ile devlet memuru olarak derecelenerek göreve başlamaktadır. Derece sözcüğü, memurluk durumu içinde genel olarak yükselme olarak tanımlanmaktadır. Buna ek olarak dereceden sonra kademe olarak yükselerek çalışmaya devam edilmektedir. Kademe ise genel olarak memurluk durumu için ilerleme sözcüğü ile tanımlanmaktadır.

Derece ile başlanılan memurluk görevi, puanlama düzeni ile yükselerek kademe olarak devam etmektedir. Memurluk içinde kademe sahibi olan yani derecesi yükselen memurlar, sadece durum olarak değişmemektedir. Buna bağlı olarak maaşları da belirli bir oranda artmaya devam etmektedir.

Memurluk için derecenin ilerlemesi yani kademe sahibi olmak maşın da yükselmesi demektir.

En düşük memurluk derecesi 15 sayısı ile başlamaktadır. Bu sayıdan başlayarak ilerleyen dönemlerde elde edilen derece ilerlemesine bağlı olarak en yüksek kademe rakamı olan 1 rakamına kadar çıkabilmektedir. Derece olarak en yüksek 1 rakamı kabul edilirken kademe söz konusu olduğunda bu rakam değişkenlik gösterebilmektedir. Kademe puanlama düzeni ise en düşük 1 rakamından başlayarak en yüksek 3 rakamına kadar devam edebilmektedir.

Memurların derecesinin ve kademesinin belirlenmesi ise örneğin 6/2 biçiminde bir tanımlama yapılmaktadır. Bu biçimde tanımlanan memurluk durumunun açılımı ise 6. derece ile 2. kademe biçimindedir. )


-MENAFİ-İ UMUMİYE değil/yerine/= KAMU YARARI



-MENÂKIBNÂME ve/||/<> MAKÂMÂT



-MENEKŞE(< BENEFŞE[Fars.], BENEFSEC[Ar.]):
AFRİKA MENEKŞESİ ile CEZAYİR MENEKŞESİ ile DENİZ MENEKŞESİ/ÇAN ÇİÇEĞİ ile HERCAİ MENEKŞE/ALACAMENEKŞE ile MISIR/FRENK MENEKŞESİ

( Cezayir Menekşesi'nde, kanser hücrelerinin çoğalmasını durduran alkaloitler bulunur. )


-MENEKŞE(< BENEFŞE[Fars.], BENEFSEC[Ar.]):
AFRİKA MENEKŞESİ ile CEZAYİR MENEKŞESİ ile DENİZ MENEKŞESİ/ÇAN ÇİÇEĞİ ile HERCAİ MENEKŞE/ALACAMENEKŞE ile MISIR/FRENK MENEKŞESİ

( [Menekşegillerden, bir ya da çok yıllık otsu bitki. | Bu bitkinin, mor renkli, güzel kokulu çiçeği.]: ... İLE Zakkumgillerden, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, kendine özgü, mavi, açık mor renkli çiçekleri ve ortası çukur taçyaprakları olan bir bitki. İLE ... İLE Menekşegillerden, mor, sarı, beyaz renkte, menekşeye benzer çiçekleri olan bir bitki. | Bu bitkinin çiçeği. İLE Turpgillerden, çiçekleri hoş kokulu bir süs bitkisi türü. )


-MENEKŞE(< BENEFŞE[Fars.], BENEFSEC[Ar.]):
AFRİKA MENEKŞESİ ile CEZAYİR MENEKŞESİ ile DENİZ MENEKŞESİ/ÇAN ÇİÇEĞİ ile HERCAİ MENEKŞE/ALACAMENEKŞE ile MISIR/FRENK MENEKŞESİ

( )


-MENSUP[Ar.] değil/yerine/= ÜYE



-MENTEŞE ile EKLEM



-MENTEŞE değil/yerine/= EKLEMEÇ



-MENTEŞE ile REZE[Ar.]

( ... İLE Menteşe. | Kapıyı, içeriden ve dışarıdan açıp kapamaya yarayan ve başparmakla basılarak işletilen düzen. )


-MERCANKÖŞK[Fars.]/MERZENGÜŞ[Fars.]/ŞİLE ile YABANİ MERCANKÖŞK/FAREKULAĞI

( Ballıbabagillerden, küçük yapraklı, güzel kokulu bir saksı bitkisi. İLE ... )


-MERDÂNE[Fars.] değil/yerine/= DÖNDÜRE



-MERE/SHEER vs. PURE



-MERHALE ile/ve MERÂSİM



-MERHALE ile MERTEBE



-MERIT PTAH ve/||/<> ENHEDUANNA ve/||/<> AGANICE ve/||/<> TAPPUTI-BELATIKALLIM ve/||/<> SONDUK ve/||/<> THEANO ve/||/<> AGLAONIKE ve/||/<> ASPASIA ve/||/<> HIPPARCHIA ve/||/<> PAN CHAO ve/||/<> HYPATIA

( Merit Ptah bilindiği kadarıyla, tarihte kayıtlı en eski kadın hekim ve bilim tarihinde adı geçen ilk kadındır. Krallar Vadisi'ndeki bir Mısır mezarına resmi çizilidir. Burada Merit Ptah, oğlu olan yüksek bir rahip tarafından "başhekim" olarak tasvir edilmiştir.

VE/||/<>

Astronom, matematikçi ve şair. Ay Tanrısı Nanna'nın Ur Kenti'ndeki ana tapınağının başrahibesi Enheduanna, yıldızlar ve ayın döngülerini kaydetmek için gözlemciler görevlendiren ilk rahibedir. Döneminde, gökcisimlerinin hareketlerini gösteren haritalar yapılmıştır. Enheduanna,ilk dinsel takvimlerden biri olan ay takviminin oluşturulmasına katkıda bulunur. Bu takvim, günümüzde hâlâ Paskalya Yortusu, Hamursuz Bayramı gibi dinsel uygulamaları tarihlendirmek için kullanılır. Çalışmalarının ve ilahilerinin yanında, Enheduenna'nın 42 epik şiiri de tabletler üzerinde günümüze ulaşmıştır. Kayıtlı edebiyat tarihinde birinci tekil şahıs kullanarak yazan ilk kişidir. Enheduanna'ya ait taştan bir disk ve iki mühür günümüze kadar ulaşmıştır. Disk üzerinde üç yardımcısıyla birlikte görülen Enheduenna'nın kabartması profildendir. Bu kabartmanın arkasında, Enheduanna, "Nanna'nın (Ay Tanrısı) karısı ve Sargon'un kızı" olarak tanımlanır.

VE/||/<>

Doğa filozofu. Aganice, gezegenlerin hareketlerini tahmin edebilmek için bir sistem geliştirmiştir.

VE/||/<>

Mezopotamyalı kimyager. Tapputi-Belatikallim, çeşitli kimyasallarla çalışmalar yaparak parfüm ve kozmetik malzemeler elde etmiştir. Tapputi Belatikallim'in adı, günümüze bir tablet üzerinde gelmiştir. Parfüm üretimi Mezopotamya'da çok önemliydi. Çünkü aromatik maddeler, kozmetik dışında ilaç ve dinsel amaçlarla da kullanılırdı. Parfümcülük araçları ve tarifleri, aşçılıkta kullanılanlara benzerdi. Parfüm üretiminde kullanabilmek için, bitkilerin özütlerini çıkaracak farklı kimyasal teknikler geliştirilmişti.

VE/||/<>

Silla Krallığı'nın kraliçesi ve astronom. Sonduk, Uzakdoğu'da bilinen ilk gözlemevini inşa ettirmiştir. Hanedanındaki tüm erkeklerin ölmüş olması nedeniyle MÖ 634'de tahta oturan Kraliçe Sonduk, MÖ 647'ye kadar Silla Krallığı'nı (bugünkü Kore) yönetir. Bu krallığa yöneticilik yapacak üç kadından ilkidir. Savaşlarla geçen hükümranlığı sırasında, krallığını bir arada tutabilmeyi başarır ve Çin'le ilişkilerini geliştirir. Sonduk'un yaptırdığı, ay ve yıldızların kulesi (Ch'omsong-dae) adıyla anılan gözlemevi, eski Silla Başşehri Kyongju'da, günümüze kadar ulaşmıştır.

VE/||/<>

Pisagorcu, Antik Ege'li filozof. Pisagor'un yandaşı ve karısı olan Theano, Pisagor'dan sonra Pisagorcu topluluğu yönetmiştir. Onun döneminde Pisagor öğretisi, Antik Ege'nin tümüne ve Mısır'a dek yayılır. Theano, yaşadığı zamanda hastalık sağaltıcı özelliğiyle de tanınmaktadır. Theano başlangıçta, Pisagor'un dinleyicisidir. Ciddi ve sert ahlaklı filozofu, erdemleri ve bilgiye susamışlığıyla etkiler, böylece evlenirler. Yerel yönetim üzerindeki etkileriyle tepki çeken Pisagor'cu topluluk, en sonunda düşmanlarının saldırısına uğrar. Pisagor'un bu saldırıdan sağ çıkıp çıkmadığı bilinmemektedir. Ama bu olaylardan sonra dağılan Pisagor'cu topluluğu tekrar toparlayan Theano olmuştur. Kızları Damo, Mya, Arignote birlikte topluluğu manevi olarak bir arada tutmaya çalışmıştır. Theano'dan bize anlamlı, kısa sözler ve ahlak öğütlerinden oluşan toplu anlatılar kalmıştır. Bir yandan kendi düşüncelerini, ama öbür yandan Pisagor'un düşüncelerini yazmıştır.

VE/||/<>

Antik Egeli, astronom. Aglaonike, ay tutulmalarının zaman ve konumunu tahmin etme konusunda uzmanlaşmıştır. Teselya'da yaşadı. Zamanın insanları Aglaonike'nin istediğinde ayı kaybedebildiğini sanmış; bu niteliğini cinsiyetinden ötürü, bilimsel birikiminden çok güçlü bir büyücü olmasına bağlamışlardır. Tarihin ilk kadın astronomlarından olan Aglaonike'nin adını Venüs gezegeninde bir krater yaşatıyor.

VE/||/<>

Antik Ege'de yaşamış, Milet'li filozof. Aspasia Antik Ege düşüncesinde, özellikle Sokrates üzerinde etkili olmuştur. Sokrates'in Aspasia ile felsefi konuşmalar yaptığı ve bu düşünce alışverişinden çok şeyler öğrendiği bilinir. Hatta Sokratik yöntem olarak bilinen yöntemin, gerçekte Aspasia'nın yöntemi olduğunu ve öğrencisi Sokrates'in bunu gençlik yıllarında ondan öğrendiği tahmin edilmektedir. Aspasia, 20'li yaşlarında Atina'ya gider ve kendinden 30 yaş büyük devlet adamı Perikles'le evlenir. Aspaisa'nın Perikles'in politikaları üzerinde çok etkili olduğu bilinir. Hatta, Perikles'in bazı konuşmalarını Aspasia'nın yazdığına ilişkin kanıtlar vardır. Aspasia Atina'da Anaxagoras, Archimedes, Sophokles ve Sokrates gibi birçok filozofun müdavimleri arasında olduğu, devlet adamları, sanatçılar ve iyi eğitim almış kadınların geldiği, tartışmaların yapıldığı bir salon açar. Böylelikle bir kadın, Atina düşünce yaşamını derinden etkileyen bir oluşumu gerçekleştirmiş olur. Aspasia'nın salonu uzun yıllar açık kalır ve Aspasia "üst düzeyde diyalektik ve retorik hocası" olarak aranan bir kişi olmayı sürdürür. Bugün Aspasia'nın bir büstü, İzmir Arkeoloji Müzesi'nde de yer almaktadır.

VE/||/<>

Kinik okulundan, Antik Ege'li filozof. Hipparchia felsefesiyle, Sokrates'in öğrencisi Antisthenes'in kurduğu Kinik okulundan sayılır. Kadınların geleneksel rollerinden kurtulmaları için de mücadele etmiştir. Ailesi, soylu ve zengindir. Hipparchia erkek kardeşi aracılığıyla, Kinik filozoflardan Krates ile tanışır. Kinizm, gereksinimsizlik öğretisini temsil etmektedir. Bu öğreti, gereksinimlerin insanı toplumun kurallarına ve zorlamalarına bağladığını söylerdi. Hipparchia, Krates'in öğretisinden o kadar etkilenir ki ailesinin karşı çıkmasına rağmen onunla evlenir ve devamında onun yoksul, göçebe hayatına katılır.

VE/||/<>

Çin'li tarihçi ve yazar. Pan Chao, Çin İmparatorluğu'nun tarihini anlatan ve birkaç kuşak tarihçinin üzerinde çalıştığı Han'ın Kitabı'nı tamamlamıştır. Ayrıca 8 adet kronolojik tablo hazırlamış ve astronomi üzerine bir de tez yazmıştır. En ünlü yapıtı ise, Kadınlar İçin Dersler'dir (Nu Jie). Ahlaki öğütler içeren bu kitapta Chao, kadınların erkeklere "mutlak itaatini" önerir. Pan Chao, edebiyatçıların ürünleri üzerine yorumlar ve şiirler de yazmıştır.

VE/||/<>

İskenderiye'li filozof ve matematikçi. Hypatia, Antikçağ'ın son dönemlerinin en etkili ve önemli bilgini, Yeni Platoncu felsefenin temsilcisidir. Üniversitede felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermiştir. Hypatia, İskenderiye Üniversitesi'nde matematik dersleri veren ve bu okulun yöneticiliğini de yapan babası Theon tarafından, "yetkin bir insan olması" amacıyla yetiştirilir. Hypatia daha genç yaşlarda, soru sormayı, araştırmayı ve kuşku duymayı öğrenir. Babası onun, el sanatları, şiir, felsefe, din, astronomi, astroloji ve matematik konularında eksiksiz bilgilenmesi için elinden geleni yapar. Hypatia hitabet sanatında da gelişir; güzel ve etkili konuşmasını öğrenir. Hypatia biraz büyüdüğünde, dünyayı dolaşmaya çıkar. Roma'ya ve Atina'ya gider. Yeni Platoncu düşünür Plutarkhos'dan dersler alır. Kimi kaynağa göre 1 yıl, kimine göre 10 yıl sonra İskenderiye'ye döner. Aranan ve sevilen bir öğretmen olur. Avrupa, Asya ve Afrika'nın çeşitli bölgelerinden gelen öğrenciler, sınıfını ve evini doldurur. Hypatia, güzelliği, bilgisi ve zekâsıyla, saygı ve hayran lık uyandırmaktadır. Hypatia matematik üzerine birçok yapıt yazmıştır. Ne yazık ki, çoğu ünlü İskenderiye yangınında zarar gören bu yapıtlardan günümüze parçalar ulaşmıştır. En önemli yapıtı, cebirin babası sayılan Diophantos'un Aritmetica'sına yaptığı 13 ciltlik yorumdur. Hypatia, Diophantos'un eşitliklerine alternatif çözümler üzerinde çalışmıştır. Bunlar sonradan, Diophantos'un yapıtları içine alınmıştır. Hypatia'nın Diophantos'un astronomi üzerine çalışmalarına katkıda bulunan bir yapıtı daha vardır. Yine, Pergeli Apollonius'un konikleri hakkında 8 ciltlik bir çalışma kaleme aldığı bilinmektedir. Bu yapıtında, Apollonius'un teorisini anlaşılır bir biçimde açıklamaya çalışmıştır. Bundan başka babasıyla birlikte, Öklit üzerine en az bir kitap yazdığı sanılmaktadır. MS 4. yüzyılda İskenderiye yeni yeni gelişen Hıristiyanlık ve pagan dinlerin çatışmasına sahne olmaya başlamıştır. İskenderiye Patrikhanesi'nin başına, Kiril adında sofu bir Hıristiyan atanır. Hypatia da pagan olduğu için, Kiril tarafından kışkırtılmış insanların saldırısına uğrar. Saldırganlar üniversitenin önünde, arabasında yakaladıkları Hypatia'yı, önce soyar; sonra bedenini parçalara ayırıp, yakarlar. Hypatia'nın ölümü, Roma'nın Hıristiyanlaştığını ve aynı zamanda antik bilimlerin gerilediğini de gösterir. Hypatia, bugün Antikçağ'ın en çok tanınan bilim kadınlarındandır. )


-MERIT PTAH ve/||/<> ENHEDUANNA ve/||/<> AGANICE ve/||/<> TAPPUTI-BELATIKALLIM ve/||/<> SONDUK ve/||/<> THEANO ve/||/<> AGLAONIKE ve/||/<> ASPASIA ve/||/<> HIPPARCHIA ve/||/<> PAN CHAO ve/||/<> HYPATIA

( M.Ö. 2700

VE/||/<>

M.Ö. 22354

VE/||/<>

M.Ö. 1878

VE/||/<>

M.Ö. 1200

VE/||/<>

M.Ö. 600'ler

VE/||/<>

M.Ö. 500'ler

VE/||/<>

M.Ö. 500'ler

VE/||/<>

M.Ö. 460-401

VE/||/<>

M.Ö. 360-280

VE/||/<>

M.Ö. 50-112

VE/||/<>

M.Ö. 370-415 )


-MERTEBE ile/ve HAZRET



-MESÂBE[Ar.] değil/yerine/= DERECE

( Derece, rütbe. | Kadar. | Konum, durum. )


-MESÂFE[Ar. çoğ. MESÂFÂT, MÜSÂF] ile KAT'-I MESAFE

( Ara, uzaklık. İLE Yol alma. | [jeod.] Bir tür arazi ölçme ve hesaplama yöntemi. )


-MESAFE ile GENİŞLİK



-MESAFE ile YÖN



-MESÂHA-İ MUHÎTİYYE ile/ve MESÂHA-İ SATHİYYE

( Taban çevresi. İLE Bir yerin, toprağın yüzünün ölçümü, yüzölçümü. )


-MESAJ ile/ve YÖNLENDİRME



-MEŞALE ile KÜÇÜK MEŞALE



-MEŞE ile MANTARMEŞESİ/SEZÜ

( ... İLE Mantar katmanı çok gelişen, bir tür meşe. )


-MEŞE ile MEŞE[Fars.]

( Misket. İLE Kayıngillerden, üçyüz kadar türü arasında, yaz-kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan, kerstesi dayanıklı bir orman ağacı. | Bu ağaçtan yapılmış olan. )


-MEŞE ile MEŞE[Fars.]

( Türkiye'de, 18 meşe türü vardır. )


-MEŞE ile VIRGINIA MEŞESİ[QUERCUS VIRGINIANA]

( Filmlerde görülen yosundan halkalarla süslenmiş olan ağaç. )


-MESELE ile/ve/değil/||/<>/< MEVZÛ



-MESELE değil/yerine/= SORUN



-MESİRE değil/yerine/= GEZİYER



-MESLEK YÜKSEK OKULU(MYO) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> FAKÜLTE



-MESLEK değil/yerine/= İŞGE



-MESLEK ile/ve MEŞGALE



-MESSAGE vs. TO INVITE



-MESSAGE vs./ ve TO GUIDE

( MESAJ ile/ve YÖNLENDİRME )


-META:
ÖTE ile/ve/değil ÜST



-META ile/ve/||/<> PARA ile/ve/||/<> SERMAYE



-METAANALİZ/META-ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= TOPLU ÇÖZÜMLEME



-METAFİZİK:
PLATON'DA ile/ve/||/<>/> ARISTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> YENİ PLATONCULUK'TA ile/ve/||/<>/> LEIBNIZ'DE ile/ve/||/<>/> MODERN DÖNEMDE



-METAFİZİKSEL GÖNDERME ile/ve/||/<> TEMELLENDİRİLEBİLME



-METAFOR/METAPHOR[İng.] değil/yerine/= EĞRETILEME



-METİL/LENME ve/>< ASETİLASYON

( DNA bozulumu. VE/>< Soğan, sarımsak, tarçın ve baharat kullanımı. )


-MEVÂD-ÜL AKLÎSE değil/yerine/= TASIMIN/KIYASIN NESNELERİ[MADDET-ÜL KIYAS]



-MEVÂLÎD-İ SELÂSE ile ...

( Maden, bitki, hayvan olmak üzere doğanın üç âlemi (ve bilimi). )


-MEVLİD ile MİRÂCİYE

( VESİLETÜN NECÂD ile ... )


-MEVZİLENME değil/yerine/= KONUŞLANMA



-MEVZÛ + GÂYE



-MEYDAN ile/ve CAMİ/KÜLLİYE

( Batıda/Avrupa'da. İLE/VE Anadolu'da/Osmanlı'da/İslâm'da. )


-MEYDAN = TEVHİDHÂNE



-MEYHANE değil/yerine/= ÇAKIREVİ



-MEYHÂNE ile KABARE

( ... İLE Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri. | Meyhane. )


-MEYHÂNE ile/ve/değil KOLTUKALTI MEYHÂNESİ



-MEYVE KILIFI/KABUĞU, PERİKARP = GILÂF-I SEMERÎ = PÉRICARPE



-MEYVE VERME = NAZC-İ SEMERE = FRUCTIFICATION, MATURATION



-MEYVE değil ÇİÇEK

( İncir, ağacın meyvesi değil çiçeğidir. )


-MEYVE ile HIŞIR

( ... İLE Olmamış meyve.[Daha çok, kavun, karpuz için kullanılır.] | Coşkunluk gösteren, yaramaz kişi. | Aptal, sersem. )


-MEYVE = SEMERE = FRUIT



-MEYVENİN OLGUNLAŞMA DEVRESİ = MEVSİM-İ NAZC-İ SEMERE = PÉRIODE DE MATURATION



-MEZARLIK/TÜRBE ve/||/<>/< MÂBED

( İşlerinizden sıkıldığınızda kabirleri/mezarlıkları, türbeleri ziyaret edebilirsiniz. )


-MEZARLIK/TÜRBE ve/||/<>/< MÂBED

( Ölü varsa. VE/||/<>/< Yaşayan biri varsa. [Kendimizle buluşmak üzere.] )


-MEZARLIK/TÜRBE ve/<> MÂBED



-MEZARLIK ile/ve/değil HAZÎRE

( ... İLE/VE/DEĞİL Devlet erkânının ve/ya da âlimlerin/hocaların ve yakınlarının sınırlı sayıda bulunduğu özel mezarlık. [Mekânların/ın etrafında bulunur] )


-MEZE ile TARATOR[Yun.]

( ... İLE Ceviz içi, sarımsak, tuz, ekmek içi ve tahinin, limon suyu ile çırpılmasından sonra kıyılmış maydanozla hazırlanan salça ya da sos. )


-MEZOKARP = ŞAHM-I SEMERE = MÉSOCARPE



-MF/MULTIORGAN FAILURE değil/yerine/= ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ(ÇOY)



-MİDE ile BÖRKENEK(İKİNCİ MİDE)(GEVİŞ GETİRENLERDE)



-MİDE ile/ve/değil EŞİK



-MİDE ve/<> KALP

( Kalbin, [sağlıklı/uygun] duruş açısı, 52°'dir. )


-MİDE ve/> MEDRESE



-MİDE ve/<> TÜM ÖRGENLER



-MİDYE ile AKDENİZ MİDYESİ



-MİDYE ile AYVADA MİDYESİ

( ... İLE "Ayvalık" adı, ayvadan değil bu bölgeye özel ve bolluğu bulunan bu midyenin adından gelmektedir. )


-MİDYE ile İSTİRİDYE

( Kendi boyutlarına göre en büyük penisli hayvan kaya midyeleridir. [Gövdelerinin 7 katı kadardır] )


-MİDYE ile KUM MİDYESİ/AKİVADES



-MİĞFER BİÇİMİNDE PETAL = VARAK-İ TÜVEYC-Î MİĞFERÎ = PÉTALE GALÉIFORME, PÉTALE CUCULLIFORME



-MIGRATE vs. EMIGRATE



-MİHRÂBİYE ile ...

( Mihrabta Aşr sûresini okuma. | Ucu ince tığlarla biten mihrap şeklinde kitap başlığı. )


-MİNARE ile "EĞİK MİNARE"

( )


-MİNÂRE ile/ve ŞEREFE/EZÂNGÂH

( Minarenin 7 bölümü vardır. [Aşağıdan yukarıya doğru, sırasıyla] 7. Alem 6. Külâh 5. Petek 4. Şerefe 3. Gövde[Farisî] 2. Pabuç 1. Kürsü[Kaide] )


-MİNÂRE ile/ve ŞEREFE/EZÂNGÂH

( Bir minarenin gövdesinin üstü de tekrar kendi içinde 15 bölümdür. [Aşağıdan yukarıya doğru, sırasıyla] 15. Alem 14. Bayrak 13. Seren 12. Çiğdene kaplama 11. Göndel 10. Gergi 9. Payanda 8. Tabla 7. İskaça 6. Kara çivi 5. Petek silmesi 4. Petek 3. Farisî 2. Şebeke 1. Stalaktit )


-MİNÂRE ile/ve ŞEREFE/EZÂNGÂH

( Alem 8, bazı unsurlarının tekrarıyla da 10 bölüme ayrılır. [Aşağıdan yukarıya doğru, sırasıyla] 10. Hilâl[Boynuz] 9. Boyun[üst bilezik] 8. Küp 7. Armudî 6. Boyun[orta bilezik] 5. Küp 4. Boyun[alt bilezik] 3. Kaide 2. Küp[simit, karpuz] 1. Kaide )


-MİNÂRE ile/ve ŞEREFE/EZÂNGÂH

( Minare külâhı nasıl tamir edilir? Minareyi tamir edecek usta, önce seren'in üzerine kendine basamak teşkil edecek ahşap parçaları çakarak, külâh'ın içinden çıkabildiği yere kadar tırmanır. Belirli bir yerde, külâh'ın darlığı yüzünden, çalışamaz hâle gelir. Bu noktada kaplama tahtalarını kırarak dışarı çıkabileceği büyüklükte bir delik açar. Dışarıya çıktığı nokta, genellikle alem'den birkaç metre aşağıdadır. Ustanın, minarenin en tepesine ulaşabilmesi için alem'in tam altına bir kement geçirmesi gerekir. Bunu gerçekleştirebilmesi için, bulunduğu noktada minarenin etrafında bir ip dolaştırır ve bu ipin iki ucunu şerefe'de bekleyen çırağına sarkıtır. Çırak ipi iki ucundan tutarak burmaya başlar. Burulan ip minarenin çevresinde bulunan kısmının çapı daraldığından yavaş yavaş minarenin tepesine doğru 'tırmanır'. Usta bu ipe tutunarak tepeye kadar tırmanır ve alem'in hemen altına bir kement bağlar. Bu kementin üzerine iki adet makara yerleştirir. Bunlardan biri, kendi beşiğini asacağı makara, diğeri ise şerefeden malzeme çekmesini sağlayacak olan makaradır. Usta, yukarıda 360Ş dönerek ve makaraya bağlı beşik sayesinde yukarı-aşağı hareket ederek minare külâhını tamir eder, değişecek kurşun levhalarını değiştirir. İşi bittiğinde, minarenin etrafında tekrar bir ip dolaştırır ve ipin iki ucunu şerefe'ye sarkıtır. Çırak bu ipi yine burarak ustasının minareden inmek üzere kullanabileceği tek bir halat hâline getirir. Usta bu halata tutunarak daha önce bağlamış olduğu tüm ipleri söküp şerefeye iner. En sonunda da burgulu ipin burgusunu açar ve şerefe'ye düşmesini sağlar. )


-MİNÂRE ile/ve ŞEREFE/EZÂNGÂH

( Ecelbeşiği - Dücâne Cündioğlu )


-MİNÂRE ile/ve ŞEREFE/EZÂNGÂH

( image

image

image )


-MİNÂRE ile/ve ŞEREFE/EZÂNGÂH

( İstanbul Minareleri )


-MİNAREDE ile ...

( 99 BASAMAK (ESMA'ÜL HÜSNÂ) )


-MINTIKA[Ar.] değil/yerine/= BÖLGE



-MİR'ÂT ile MİR'AT-I HAKÎKÎYE

( Ayna. | Ünlü bir çeşit lâle. İLE Hakikat aynası. )


-MİRAS/TEREKE ile/değil İNAM/EMÂNET

( EMÂNET VE İLTİZAM USULLERİ )


-MİRAS/TEREKE ile/değil İNAM/EMÂNET

( STUART MILL [1806-1873]: Kişinin malı üzerindeki tasarruf hakkının sınırsız ve kayıtsız olarak tanınmasını fakat miras yoluyla servet edinme hakkının sıkı biçimde sınırlanması gerektiğini belirtir. [Mirasın yarattığı eşitsizlikle yaşam mücadelesinin doğal şartlarının bozulduğunu, en beceriklinin değil, servetçe ayrıcalıklıların üstünlük sağladıklarına işaret eder.] )


-MISIR ve/||/<> FASÜLYE ve/||/<> KABAK



-MISIR ile/değil SÜPÜRGE



-MİSKE = GAZOZ



-MISRA değil/yerine/= DİZE



-MISRA değil/yerine/= DİZE



-MISTAKE vs. ATTITUDE



-MİSTİFİKASYON değil/yerine/= GİZEMLEŞTİRME



-MİSTİFİYE değil/yerine MİSTİKLEŞTİRME



-MİTOLOJİ ile/ve EFSANE ile/ve DESTAN

( İnsan ile insanüstü arasındaki ilişkileri konu alan anlatı. İLE/VE İnsanüstü varolanların yapıp-etmelerini konu alan anlatı. İLE/VE Bir kişinin olağanüstü kahramanlıklarını konu kılan anlatı. )


-MİTOLOJİ ile/ve EFSANE ile/ve DESTAN

( Efsaneler varlık üzerine soru sorarak aşılır. )


-MİTOZ BÖLÜNME:
HAYVAN GÖZESİNDE/HÜCRESİNDE ile/ve/||/<> BİTKİ GÖZESİNDE/HÜCRESİNDE

( image )


-MİTOZ/MİTOSIS[İng.] değil/yerine/= EŞEYSİZ BÖLÜNME



-MIX vs. CONFUSE



-MİZÂC ile/ve/<>/> BÜNYE ile/ve/<>/> DİMAĞ



-MİZAN el-HİKME ile/ve MİZAN el-HİKME ile/ve MİZAN el-HİKME

( Genel felsefe kitaplarının adı olarak bu ad kullanılır. İLE/VE İlm-i mantık'ın başka bir adıdır. Pek çok mantık kitabı bu adı taşır. İLE/VE Abdurrahman Hazinî'nin eserinin adıdır. Eser, çekim ve cisimlerin özgül ağırlıklarından bahseder. Modern döneme kadar konuyla ilgili en önemli çalışmadır. İngilizce çevirisi de vardır. )


-MIZRAKSI YAPRAK = VARAK-I RUMHÎ = FEUILLE LANCÉOLÉE



-MİZVÂCE ile HÜNSÂ

( Küçük küçük çiçeklerden oluşan ve kendinde hem dişillik, hem de erillik örgeni bulunan çiçek.[Nerkis çiçeği gibi.] )


-ML/MACHINE LEARNING[İng.] değil/yerine/= MAKINE ÖĞRENME



-MOBİLYA/MÖBLE değil/yerine/= DÖŞENGİ



-MOD:
NESNE ile/ve/||/<> ÜST BİLİŞ



-MODELLEME ile/değil ÖYKÜNME



-MODEM[İng.] değil/yerine/= ÇEVİRGE



-MODEM[İng.] değil/yerine/= ÇEVİRGE



-MODERATION vs./and BALANCE



-MODERNİZM ile/ve/değil MODERNİTE

( Modernitedeki çelişkilerin billurlaştırılması. İLE/VE/DEĞİL Modernizmi forma sokmak. )


-MODERNİZM ile/ve/değil MODERNİTE

( Kayıp. İLE/VE/DEĞİL Kazanç/kazanım. )


-MODERNİZM ile/ve/değil MODERNİTE

( Fransız protestanlığını anlamadan Modernizm'i anlamak olanaksızdır. )


-MODERNİZM ile/ve/değil MODERNİTE

( "Konuşmaları". İLE/VE/DEĞİL Kazanımları. )


-MODERNLEŞME ile/ve/||/<> "BATILILAŞMA" ile/ve/||/<> AYDINLANMA



-MODERNLİK ile/ve/< MODERNLEŞME



-MODİFİKASYON[Fr.] değil/yerine/= DEĞİŞKE



-MOĞOLİSTAN'IN:
KUZEYİ/NDE ile/ve GÜNEYİ/NDE ile/ve ORTA BÖLÜMLERİ/NDE

( Ormanlar. İLE/VE Çöl. İLE/VE Bozkır. )


-MOHER ile LEN ile KEÇE

( %15 ile %50 ile %100 )


-MOLEKÜLLERDE:
TİTREŞİM ile/ve/||/<> ÖTELEME ile/ve/||/<> DÖNME



-MONADELF, TEK DEMET HALİNDE BİRLEŞİK = VÂHİDÜ'L-AH = MONADELPHE



-MONDANİTE ile ...

( Sosyete insanı karakteri. | Sosyete ile ilgili şeylere düşkünlük. )


-MONİTÖRİZASYON/MONİTORING[İng.] değil/yerine/= İZLEME



-MONİZM > DUALİTE > TESLİS > TEVHİD



-MONTEVIDEO ve/<> PUNTA DEL ESTE

( ... VE/<> Uruguay'ın başkenti Montevideo'ya, 139 km. uzaklıkta, dünya çapında üne sahip bir kumsal/plaj. )


-MONTEVIDEO ve/<> PUNTA DEL ESTE

( ... VE/<> Plata Irmağı'nın okyanus ile birleştiği uc. [Bir tarafında Atlantik Okyanusu, öteki tarafında ise Plata Irmağı'nın ağzı görülmektedir.] )


-MONTEVIDEO ve/<> PUNTA DEL ESTE

( ... VE/<> Irmağın debisi, saniyede 22.000 m³'tür. Okyanus ile buluşan ağzının genişliği 240 km.'dir. )


-MONUMENT vs. STATUE



-mor. dict.[Lat. < MORE DICTO] değil/yerine/= ÖNERİLEN BİÇİMDE



-MORAL ÖNERME ile FELSEFİ ÖNERME



-MORALMAN değil/yerine/= ÖZCÜL GÜÇÇE



-MORALS vs./and WORD/PROMISE



-MORATORYUM[Fr. < Lat.] değil/yerine/= BORÇ ERTELEME



-MORFOGENEZ/MORPHOGENESIS[İng.] değil/yerine/= BİÇİMLENME



-MOSTLY vs. EVERY TIME



-MOTİF[Fr.] değil/yerine/= ÖRGE

( Yanyana gelerek bir bezeme işini oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan öğelerden her biri. )


-MOTİF değil/yerine/= ÖRGE



-MOTİVASYON[İng.] değil/yerine/= GÜDÜLE(N)ME



-MOTIVATION vs. PERFORMANCE



-MOUSE vs. MICE

( Fare. VS. Fareler. )


-MOVE/MENT ile/ve/<> MOBILE ile/ve/<> MOTION

( Saf harekettir, öz olarak bir yörünge, bir doğrultu/güzergâh/rota(route) üzerinde izlenen harekettir. İLE/VE/<> Hareketin devinimidir, biçimsel harekettir, merkeze bağımlı yapısı vardır. İLE/VE/<> Kütlesel devinimdir. )


-MOZAİK ile/ve/değil/yerine/||/<> AŞURE



-MRG/MAGNETIC RESONANCE İMAGING[İng.] değil/yerine/= MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME



-MRI/MAGNETIC RESONANCE İMAGING[İng.] değil/yerine/= MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLEME



-MUADİL ile İKÂME

( Denk, eşit, eşdeğer/li. İLE Yerine koyma, yerine kullanma. )


-MUAMELE değil/yerine/= DAVRANIŞ/İŞLEM



-MUAMELE ve/<> MUHASEBE



-MUAMELE ve MUKABELE



-MUAMELE ile/ve/<> MÜKÂŞEFE

( Günlük yaşamın gerekleri/davranışları hakkındaki bilgilerin bilinmesi. İLE/VE/<> Manevi bilgilerin derinliğine ulaşma bilgisi. | Hakikat ehline, Allah sırlarının görünmesi, tevhîd delilleriyle halkta Hakk'ı görmek. | Meydana çıkarma. )


-MUAMMA ile/ve TA'MİYE

( Kişi adı üzerine bilmece. İLE/VE Muamma yapmak. )


-MUÂYEDE ile ...

( BAYRAMLAŞMA )


-MÜBÂGAME değil/yerine/= TATLI DİLLİLİK



-MÜBÂHESE ile/ve/değil/yerine/||/<> MÜNÂZARA

( Bir konu üzerine konuşma. | Toprağı kazmak. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Kurallara uygun olarak karşılıklı konuşma. | Bilimsel tartışma. )


-MÜBÂYÂ-I EŞYÂ ile NEFY-İ MÜLK ile HİBE



-MÜCADELE değil MÜCÂDELE



-MÜCADELE ve/||/<>/> MÜŞAHEDE



-MÜCADELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MÜZAKERE



-MÜCÂDELE değil/yerine/= SAVAŞIM/GÜREŞ



-MÜCAHEDE ile/ve/değil/> MÜCADELE



-MÜCÂHEDE ile/ve/> MÜŞÂHEDE

( Önce mücâhede, sonra müşâhede! )


-MÜCÂHEDE ile/ve/> MÜŞÂHEDE

( Uğraş/emek/çaba olmadan gözlem olmaz. )


-MÜCÂHEDE ile/ve/> MÜŞÂHEDE

( Mücâhede olmadan müşâhede olmaz. )


-MÜCAZAT[Ar.] değil/yerine/= CEZA VERME

( İşlenen bir suçtan dolayı ceza verme. )


-MÜCEHHEZ-İ MÂİYE ile ...

( Kurbağazehirigiller. [Fr. HYDROCHARIDÉES] )


-MÜCEVHER[Ar.] değil/yerine/= DEĞERLİ NESNE



-MUCİBİNCE değil/yerine/= GEREĞİNCE



-MUCİP SEBEP değil/yerine/= GEREKÇE



-MUCİZE değil/yerine KALB-İ SELÎM



-MUCİZE ile KERÂMET ile MAÛNET(Allah'ın yardımı/inâyeti.) ile İSTİDRÂC

( Peygamberlerde/n. İLE Velilerde/n. İLE Mü'minlerde/n. İLE Kâfirlerde/n. )


-MÜCTERR/E ile ...

( Geviş getiren, ictirâr eden. [İng./Fr. RUMINANT] )


-MÜDAHALE ile "DARBE"



-MÜDAHALE değil/yerine/= ELATIM



-MÜDAHALE ile/ve/<> SINIRLAMA



-MÜDDET-İ İDDET:
BOŞANMIŞ ile DUL ile GEBE

( 3 ay[üç âdet dönemi] İLE 4 ay, 10 gün. İLE Doğum ile kayıtlıdır. )


-MÜDDET-İ İDDET:
BOŞANMIŞ ile DUL ile GEBE

( Boşanmış bir kadının tekrar evlenebilmesi için beklemek zorunda olduğu süre. )


-MÜDDET değil/yerine/= SÜRE



-MÜDRİKE değil/yerine/= ALIMLAMA



-MÜFEKKİRE ile/ve AKIL

( Düşünme yetisi/gücü. İLE ... )


-MÜFRED ile/ve TESNİYE ile/ve CEM'İ

( Tekil. İLE/VE İkili. İLE/VE Çoğul. )


-MÜFREDAT[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRETKE



-MUHAKEME/MAHKEME değil/yerine/= YARGILAMA



-MUHÂKEME ile/ve/||/<>/> MÜZÂKERE



-MUHALEFET ŞERHİ değil/yerine/= KARŞIT GEREKÇE



-MUHAMMES[< HUMS] ile TARDİYE ile TAHMÎS[< HUMS] ile TAŞTÎR[< ŞATR]

( Aynı vezinde beşer mısralık bendlerden oluşan nazım biçimi. İLE Beş mısralık bendlerden oluşan ve az kullanılan musammat türü. İLE Bir gazelin her beyitinin başına aynı ölçüde üç mısra ekleyerek oluşturulan muhammes. | Beşinci mısrası birinci bendin dört mısrasıyla uyaklı olmayan muhammes. [Hüsn-ü Aşk - Şeyh Galip] İLE Gazelin her beyitinin arasına üç mısra eklenerek düzenlenen biçim. [bir gazeli taştir eden şair, mahlasını son beyitte söyler] )


-MUHASEBE ile/ve/||/<> MALİ İŞLER



-MUHASSALA[Ar.] değil/yerine/= BİLEŞKE

( Elde edilen sonuç. | Bileşke. )


-MUHÂVELE ile MUHAVERE[çoğ. MUHÂVERÂT]

( İsteme/taleb. İLE İki kişinin karşılıklı konuşması. )


-MUHAYYER ya da SÜMBÜLE ile MUHAYYERSÜMBÜLE

( Türk müziğinin makamları. )


-MUHAYYİLE ile MÜTEHAYYİLE



-MUHAYYİLE ile/ve MÜVEHHİME

( Hayal yetisi. İLE/VE Vehim yetisi. )


-MUHAYYİLE ile/ve MÜVEHHİME

( Yanyana koyar. İLE/VE Sıraya koyar. )


-MÜHENDİSLİKLERDE:
İŞLETME ile EKONOMİ ile ENDÜSTRİ

( )


-MÜHİMME ile CÜZZÎ



-MUHİT-İ DAİRE değil/yerine/= ÇEMBER



-MÜHLET/VÂDE değil/yerine/= SÜRE/SÜREV



-MÜHMELE ile MAHSURA



-MÜHÜR/KAŞE değil/yerine/= DAMGA



-MÜJDE ile/ve/||/<> İKAZ/UYARI



-MÜJDE ile/ve/<> ÜMİT



-MUKABELE ile/ve/||/<> KIRAAT

( HOCA <> TALEBE <> HOCA )


-MUKABELE ile/ve MÜTÂLAA



-MÜKADDİME ve 3 MAKALE ve SONUÇ

( Mâhiyeti ve Amacı. VE Müfredât | Kaziyeler ve Hükümleri | Kıyas. VE Kıyasın maddeleri | Eczay-ı Ulûm )


-MÜKADDİME ve 3 MAKALE ve SONUÇ

( Mukaddime olmaksızın bir ilme başlanamaz. )


-MÜKADDİME ve 3 MAKALE ve SONUÇ

( Ebherî Metin-Çeviri-İnceleme: Hüseyin Sarıoğlu - İz Yayıncılık )


-MÜKADDİME ve 3 MAKALE ve SONUÇ

( Kindî(ö. 866), Ahmed ibn Tayyib es-Serahsî(ö. 896), Ebû Bekr Muhammed ibn Zekeriyyâ er-Râzî(ö. 925)'nin ihtisarları, Ebu'l-Ferec ibnü't-Tayyib(ö. 1020), Mettâ ibn Yûnus(ö. 940), İbnü'l-Hammâr(ö. 942), Fârâbî(ö. 950)'nin şerhleri; Fârâbî, İhvân-ı Safâ, İbn Sînâ(ö. 1037) ve Ebherî(ö. 1265). )


-MÜKADDİME ve 3 MAKALE ve SONUÇ

( MUHTASAR VE MÜFİT )


-MÜKADDİME ve 3 MAKALE ve SONUÇ

( KISA VE ANLAMLI )


-MUKADDİME ile/değil MUKADDEME

( Önsöz. İLE/DEĞİL Öncül. )


-MUKÂVELE[Ar.] değil/yerine/= SÖZLEŞME



-MUKÂVELE ile/ve MUKÂBELE



-MUKÂVEMET[Ar.] değil/yerine/= DİRENME

( Dayanma, karşı durma, karşı koyma, direnme, direniş. | Direnç. )


-MÜKERRER[< KERR | çoğ. MÜKERRERÂT]/RECURSION/RECURSIVE değil/yerine/= TEKRARLI / YİNELEMELİ



-MÜLÂHAZA[< LÂHZ] değil/yerine/= DİKKATLE BAKMA | İYİCE DÜŞÜNME | DÜŞÜNCE



-MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] değil/yerine/= SÖYLEŞİ/GÖRÜŞME



-MÜLÂZEME ile/ve NAKARAT

( ... İLE/VE Bir şarkıda, her kıtadan sonra yinelenen ve bestesi değişmeyen parça. | Çok sık yinelenen ve bundan dolayı usanç vererek önemini yitiren söz. | Bir koşuğun içinde iki ya da daha çok kez yinelenen bölüm. )


-MÜLHAK BÜTÇE ile/ve ÖZEL BÜTÇE



-MÜLTECİ:
ÜLKESİNDE ile/ve/||/<> YERİNDEN EDİLMİŞ ile/ve/||/<> YERİNDE/MAHALİNDE [IDPs]



-MÜMKÜN MERTEBE değil/yerine/= OLABİLDİĞİNCE



-MÜNÂKÂŞA ile/değil/yerine/||/> MÜNÂZARA/MÜKÂLEME ile/değil/yerine/||/> İSTİŞÂRE ile/değil/yerine/||/> MÜZÂKERE



-MÜNASEBETSİZCE değil/yerine/= DENSİZCE



-MÜNÂVEBE[Ar. < NEVBET] değil/yerine/= NÖBETLEŞME/KEŞİKLEME/ALMAŞ | NÖBETLE İŞ GÖRME



-MÜNFERİCE ile/ve HADDE



-MÜNKEBİSSE ile ...

( BAŞ KESMEK )


-MUNSİFÂNE değil/yerine/= DUYUŞLUCA



-MÜNTAHAP[Ar.] değil/yerine/= SEÇİLMİŞ, SEÇME



-MURÂBATA ile/ve MUKÂBELE



-MURAD IV ÇEŞMESİ / TAVUSLU ÇEŞME ile ...

( Gülhane Parkı'nda, Çinili Köşk'ün yanındadır. 1635'te, Sultan IV. Murad tarafından yaptırılmıştır. [Adını üzerindeki Tavuskuşu kabartmasından almıştır.] )


-MURAHHAS[Ar. < RUHSAT] değil/yerine/= RUHSATLI, İZİNLİ | DELEGE

( RUHSATLI, İZİNLİ | DELEGE )


-MURÂKEBE ile/ve MUHÂSEBE



-MÜRİD ile HALÎFE



-MUSAHABE[Ar.] değil/yerine/= KONUŞMA, GÖRÜŞME



-MÜŞAHEDE ve MUAHEDE



-MÜŞÂHEDE ve/<> MÜKÂŞEFE

( Görmek. VE/<> Perdeyi açmak. )


-MÜŞÂHEDE ile/<> TEMÂŞÂ



-MÜSLİ değil/yerine AŞÛRE



-MÜSVEDDE değil/yerine/= KARALAMA/TASLAK YAZI



-MÜSVEDDE ile/ve SEVAD ile/ve RİSÂLE ile/ve FEVAİD ile/ve ŞUKKA ile/ve TAİRE ile/ve KÜLLİYET ile/ve MECMUA ile/ve SEFİNE ile/ve KEŞKÜL ile/ve CÖNK ile/ve DİVÂN ile/ve MURAKKA



-MÜSVEDDE ile TEBYİZ(BEYAZA ÇEKME)



-MÜŞVİKE ile ...

( Dikenli ağaç. )


-MUTA NİKÂHI ile/değil NİKÂH-I MUVAKKAT ile/değil HÜLLE

( Hz. Muhammed, savaş zamanı için geçerli kılmıştır. [Hz. Ömer, tamamen kaldırmıştır.] DEĞİL Belirli bir süre için yapılan nikâh. [Caiz değildir.] İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )


-MUTA NİKÂHI ile/değil NİKÂH-I MUVAKKAT ile/değil HÜLLE

( "MİSYAR: Seyahat süresince geçerli olan nikah.

MİSFAR: İş gezisi(sefer) süresince geçerli olan nikah.

MİSYAF: Tatil süresince geçerli olan nikah." )


-MÜTÂCERE ile ...

( Birbiriyle ticaret yapma. )


-MUTÂVAAT[Ar. < TAV] değil/yerine/= BOYUN EĞME

( Baş/boyun eğme, itâat etme. | [dilb.] Dönüşlü. )


-MUTÇULUK = İSTİSADİYE = EUDAEMONISM[İng.] = EUDÉMONISME[Fr.] = EUDÄMONISMUS[Alm.] = EUDAIMONISMOS[Yun.]



-MÜTEÂL[Ar. < ULÜVV] değil/yerine/= YÜKSEK, YÜCE

( Allah'ın sıfatlarından. )


-MÜTEFEKKİRE ve/<> TERTİB



-MÜTEGAMMİDE ile ...

( Kınkanadlılar. [MÜTEGAMMİDET-ÜL-CENÂH ile ABCDEF ( Kınkanadlı böcekler.] )


-MÜTEHAYYİLE ile/ve/<> MÜTEFEKKİRE

( Yaşam. ILE/VE/<> İlim. )


-MÜTEMADİYEN ile BİTEVİYE ile NAMÜTENAHİ



-MÜTEŞEBBİH:
"BENZER" ile/ve/değil/||/<>/< ŞÜPHE



-MÜTESELSİLEN[Ar.] ile SIRA İLE, BİRBİRİ PEŞİ SIRA, ZİNCİRLEME

( SIRA İLE, BİRBİRİ PEŞİ SIRA, ZİNCİRLEME )


-MÜTEVELLİ değil/yerine/= TURGUEGE



-MUTLAK EŞİK DEĞERLERİNDE:
GÖRME ile/ve İŞİTME ile/ve TAT ALMA ile/ve KOKU ALMA(ŞAMME[Ar.], ODORAT[Fr.], SMELL[İng.]) ile/ve DOKUNMA

( Karanlık bir gecede 50 km.'den bir mum ışığı. İLE/VE Sessiz bir ortamda 5 metreden bir kol saatinin işleyişi. İLE/VE Sekiz litrelik bir suda bir çay kaşığı şeker. İLE/VE Altı odalı büyük bir evde bir damla esans. İLE/VE Bir santimetre yükseklikten yüzüne düşen bir sineğin kanadı. )


-MUTLAK ile/ve İLKE

( Göreliliği, birliğe getiren ilke. İLE/VE ... )


-MUTLAK ile/ve İLKE

( MUTLAK: ZAMAN VE MEKÂN ÜSTÜ )


-MUTLAK ile/ve İLKE

( MUTLAK: Değişenlerin, ilkeleri. )


-MUTLAKA ile BİR ŞEKİLDE



-MUTLULUK:
"EN"/DAHA FAZLA ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< EN/DAHA AZDAN ZEVK ALMA/ALABİLME



-MUTLULUK ile AŞK ile EFSANE

( İki kişi, birbirini sever ve birlikte olurlarsa MUTLULUK olur. İki kişiden, biri sever de öbürü kaçarsa AŞK olur. İki kişi, birbirini sever de kavuşamazlarsa EFSANE olur. )


-MUTLULUK >< KİBİR/BÖBÜRLENME



-MUTMAİN/NE ve HİDÂYET



-MUTTASIL[< VASL]:
ULAŞAN, KAVUŞAN, BİTİŞEN, İTTİSÂL EDEN | ARALIKSIZ, HİÇ DURMADAN, BİTEVİYE



-MUVÂFIK[< VEFK]:
UYGUN, YERİNDE



-MUVAZENE[Ar.] değil/yerine/= DENGE



-MUVÂZENE/BALANS değil/yerine/= DENGE



-MÜVECCİBE değil/yerine/= TALKIM

( Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi. )


-MUZ ile EBEKE

( ... İLE Filipinler'de yetişen bir muz. )


-MUZ ile EBEKE

( Muz bitkisinin yaşamı 5 yıldır. )


-MUZ ile EBEKE

( Muzgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, birçenekli, çok yıllık bir bitki.[ağaç değildir!] | Bu bitkinin, kendine özgü, hoş kokulu, tatlı, besleyici, kalın kabuklu, uzun meyvesi. İLE ... )


-MUZ ile MATOKE

( ... İLE Uganda'da, sadece pişirilerek yenilebilen yeşil bir muz. )


-MUZALLEFE ile ...

( Toynaklılar. [İng./Fr. ONGULÉS] )


-MÜZE değil/yerine/= SERGİLİK



-MY PERSONAL IDEA vs. THAT IS THE WAY SHOULD/SHOULDN'T BE



-NABIZ:
ERİL YOĞUN GÖVDEDE ile DİŞİL YOĞUN GÖVDEDE

( Sağ. İLE Sol. )


-NADİREN ile YERİ GELDİĞİNDE



-NAĞME ile/ve NAKARAT



-NÂHİRE ile ...

( Ayın sonu, son gecesi. | Ayın birinci günü. )


-NÂHİYE[Ar.] değil/yerine/= BUCAK/BÖLGE



-NAKLÎ İLİMLER(ULÛM-U NAKLİYE):
ULÛM-U ŞER'İYE ve/||/<> ULÛM-U LİSÂNİYE VE ÂLİYE[< ÂLET]



-NÂLE[Fars.], MOAN[İng.] değil/yerine/= İNLEME



-NÂLE ile ...

( İNLEMEK, İNİLTİ )


-NAMAZ:
DÜŞÜNCE ve EYLEM BİRLİĞİ/BULUŞMASI



-NAMAZDA OKUNAN BESMELE ile NAMAZ DIŞINDA OKUNAN BESMELE

( Sessiz. İLE Sesli/sessiz. )


-NÂMİYE ile ĞAZİYE ile MÜVELLİDE

( Büyüme. İLE Beslenme. İLE Üreme. )


-NÂMİYE ile HASSÂSE ile MÜDRİKE

( Gövdesel yaşamsallığın, bitkilerdeki görünüşü. İLE Gövdesel yaşamsallığın, hayvanlardaki biçimi. İLE Gövdesel yaşamsallığın, insandaki dışlaşması. [akıl] )


-NANE ile/değil BUHRİYE



-NANE ile/ve/<> KEKİK



-NANE ile NARPIZ

( ... İLE Yaban nanesi. )


-NANE ile SU/YABAN NANESİ/YARPUZ

( .. İLE Ballıbaklagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, güzel kokulu bir bitki. )


-NARBÜLBÜLÜ/ARDIÇKUŞU(TURDUS PILARIS[Lat.], ROBIN[İng.], Avrupa ve Asya ormanlarında yaşar.) ile/ve BAYIR KUŞU ile/ve ÇALI KUŞU ile/ve ÇAMURCUN ile/ve DALGIÇ KUŞU ile/ve DEVEKUŞU ile/ve FIRTINA KUŞU ile/ve GELİNKUŞU[Lat. OTOCORIS PENCILLATUS] ile/ve İNCİRKUŞU[Lat. ANTHUS TRIVIALIS] ile/ve İSHAK KUŞU/BATAKLIKBAYKUŞU[Fars. ŞEB-ÂVÎZ][ayağından asılarak başaşağı sarkar ve öter] ile/ve KARDİNALKUŞU ile/ve KARİYAMA(Güney Amerika'da) ile/ve KAŞIK GAGA ile/ve KAŞIKCI KUŞU ile/ve KEDİKUŞU ile/ve KELAYNAK[Sadece bu üç yerde: BİRECİK-URFA, FAS, PALMİRA ÇÖLLERİ-SURİYE][Lat. GERONTICUS EREMITA]17 Şubat, Birecik'te, Kelaynak Günü'dür! ile/ve KUYRUKKAKAN[Afrika ile/ve Asya'da][Lat. SAXICOLA] ile/ve MALURUS[Avustralya'da] ile/ve MAMO[Hawaii'de] ile/ve MANAKİN[Amerika'da] ile/ve MİNO[Asya'da] ile/ve MOA ile/ve MOHO ile/ve MUHABBET KUŞU ile/ve ÖRÜMCEK KUŞU[Lat. LANIUS] ile/ve TARLA KUŞU ile/ve YAĞMUR KUŞU ile/ve ALICI KUŞ ile/ve BOĞMAKLI KUŞ ile/ve MAKARALI KUŞ ile/ve SAKSAĞAN(AK'AK[Ar.], PÎSE[Fars.], PICA PICA[Lat.]) ile/ve SAKARMEKE ile/ve SIĞIRCIK(MÜRG-İ ZÎREK/ZÎREK-SÂR, LÂLESAR[Fars.], STURNUS VULGARIS[Lat.]) ile/ve İBİBİK, ÇAVUŞ KUŞU, HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHİD][HÛC-I HÜDHÜD:
İbibik ibiği.](EBÜRREBÎ', UPUPA EPOPS[Lat.]) ile/ve ÖZKUŞU ile/ve PAPUÇGAGA[Afrika'da] ile/ve POTU(Güney Amerika'da) ile/ve POYRAZKUŞU ile/ve SUBAKALI ile/ve TORGU ile/ve TURAKO/MUZCUL(Afrika'da yaşar.) ile/ve UZUNBACAK ile/ve ÜVEYİK(TURTLE DOVE[İng.], STREPTOPELIA TURTUR[Lat.]) ile/ve YEŞİLBAŞ

( Kolombiya'da, dünyadaki tüm ülkelerdeki kuş türlerinden daha fazla kuş türü bulunur. )


-NASIL BİLİRDİNİZ?:
ALLAH'A OLAN MUHABBETİYLE ve/<> İNSANA/KİŞİLERE OLAN HİZMETİYLE



-NATARE ile ÜMMET



-NATURAL PHILOSOPHY ile/ve/değil NATURAL SCIENCE



-NATURE vs. NORTURE



-NAZ ile CİLVE

( Fazla naz, âşık usandırır. )


-NAZAR BERKADEM ile BAKIŞLAR, AYAK ÜZERİNE

( BAKIŞLAR AYAK ÜZERİNE )


-NAZAR[Ar.] değil/yerine/= BAKMA, GÖZ ATMA | DÜŞÜNME | GÖZ DEĞME



-NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( 7-10 beyit. İLE 7-10 beyit. İLE Gazel + 2 beyit. | Dördün. | Dörtleme. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 3 beyit. İLE Gazel + 4 beyit. İLE 5 dizelik. İLE 5 dizelik.[Muhammes'in, özel bir biçimi.] İLE 6 dizelik.İLE Beğendiğine benzer. İLE Alay etmek üzere yazılan nazire. )


-NAZIM BİÇİMLERİNDE:
TERKİB-İ BENT ile/<> TERCİ-İ BENT ile/<> TERBİ ile/<> TAHMİS ile/<> TAŞTIR ile/<> TESDİS ile/<> MUHAMMES ile/<> TARDİYE ile/<> MÜSEDDES ile/<> NAZİRE ile/<> TEHZİL

( )


-NAZİRE değil/yerine/= BENZETİLEME



-NAZÎRE ile KİNÂYE



-NAZİRE ile TEHZİL

( Karşılık olarak, benzetilerek yapılan davranış, söz. | Başka bir manzume örnek alınarak aynı ölçü ve aynı uyakla yazılan şiir. İLE Alaya alma. | Ciddi bir yapıtı alay tarzında nazire yazma, şakalı bir anlatıma çevirme. )


-NAZÎRE ile/ve TEKZİR

( Benzer şiir yazmak. İLE/VE ... )


-NECESSITY TO BE vs./and SELF-SACRIFICE



-NEDEN/AÇIKLAMA:
ŞU ile/ve/<> ŞÖYLE



-NEDEN/SEBEP/MÜSEBBİB ile VESİLE



-NEDEN ile/ve/değil/||/<> NEYE GÖRE



-NEFRET ile/ve/değil/yerine/<> ÖFKE

( Nefretiniz, elektriğe dönüştürülebilseydi, dünyanın tamamını aydınlatırdı. )


-NEFS ile NEFS-İ CEBÂBİRE

( BİR ŞEYİN ZÂTI, KENDİ. RUH, CAN, HAYAT, KALB, HEVES | İNSANIN YEME-İÇME GİBİ BİYOLOJİK GEREKSİNİMLERİ | ASIL, MAYA, CEVHER | DÖLSUYU | İÇ, İÇ TARAF | RUHUN MADDEYLE BİRLEŞMESİ )


-NEGATIVE LOOKING vs. LOOK IN DESPISE



-NEGATIVENESS vs. DISTRUSTFULNESS/LACK OF CONFIDENCE



-NEGLIGENT vs. NEGLIBLE



-NEKÂHET değil/yerine/= İYİLEŞME



-NEKTARYUMLAR, NEKTAR[Fr. < NECTAR](BALÖZÜ) SALGILAYAN YAPILAR = A'ZÂ-İ NEKTÂRÎYE = NECTAIRES



-NEMES:
YELE ile/ve KOBRA BAŞI ile/ve RADAR



-NEŞE ve/||/<> COŞKU



-NEŞE ve/<>/< GÜVEN



-NEŞE >< HASTALIK ya da KURUNTU

( Neşeli olmayan kişiden, iki türlü kuşkulanılır. Ya hastadır ya da o kişinin, başkalarına bildirmek istemediği bir kuruntusu vardır. [ATATÜRK] )


-NEŞE = MERRIMENT, CHEERFULNESS[İng.] = GAIETÉ[Fr.] = HEITERKEIT[Alm.] = HILARITAS[Lat.]



-NEŞE ile MUTLULUK

( İçten neşe, şans getirir. )


-NEŞE ile MUTLULUK

( Hesaplanmış neşe barış getirmez! )


-NEŞE ve SAMİMİYET

( Samimiyet, başlıca bir gereksinimdir. )


-NEŞE ve SAMİMİYET

( Intimacy is essential need. )


-NEŞE değil/yerine/= SEVİNÇ



-NESİB ile/ve RAMAZANİYE

( Ramazan konulu şiirler, genellikle kasidelerin nesib bölümünde işlenmiştir. VE Dîvânlarda, Ramazaniye başlığıyla müstakil şiirler de kaleme alınmıştır. )


-NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ

( %4 İLE/VE/<> %27 İLE/VE/<> %69 )


-NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ

( )


-NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ

( VERA RUBIN [23 Temmuz 1928 - 25 Aralık 2016]: Galaksilerin dönüş hızlarıyla ilgili çalışmaların öncüsü sayılan Amerika'lı astronom. [Galaksilerin dönüş eğrileri üzerine çalışarak, galaksilerin açısal hareketinin tahmin edilen biçimiyle gözlemlenen biçimi arasındaki tutarsızlığı ortaya çıkardı.] )


-NESNE - KARANLIK NESNE - ANTİ NESNE ile/ve/<> KARANLIK ENERJİ

( Paul Dirac - Anti Madde[08 Ağustos 1902 - 20 Ekim 1984] )


-NESNE:
BİLİMDE ile/ve/<> SANATTA

( Dışarıdan, içeri yönelik. İLE/VE/<> İçeriden, dışarı yönelik. )


-NESNE:NE İSE NE = ŞEY = OBJECT[İng.] = OBJET[Fr.] = OBJEKT, GEGENSTAND[Alm.] = OBJECTUM[Lat.] = OBJETO[İsp.]



-NESNE ile/ve ESTETİK NESNE



-NESNE ile/ve/<> HAREKET



-NESNE ile/ve/<> İNSAN

( Nesneyi bilmek, nesnenin aynasında kendini bilmektir. )


-NESNE ile/ve/<> İNSAN

( Ne ki, bilince nesnedir; insan değildir. Ne ki, bilince nesnedir; kişinin çevresidir. )


-NESNE ile/ve/<> İNSAN

( Adlarıyla bilinir. İLE/VE/<> Dertleriyle tanınır.
[ Adını bilmediğin, nesnen; derdini bilmediğin, dostun olamaz. ] )


-NESNE ile/ve/değil/yerine/<>/>< KAVRAM

( Yıkılabilen ve yıkanabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Yıkılamayan ve yıkanamayan. )


-NESNE ile/ve/> KÜL

( [katı nesnenin] Kullanım, süreç, çeşitlilik ve değerleri. İLE/VE/> Daha sonrası olmayan, sonrasında başka hiçbir biçime/noktaya evrilemez olan son nokta/eşik. )


-NESNE ile/ve NESNE

( İki ne-ise-ne arasındaki fark, en özel niteliklerine [ehassu’s-sıfat] göre yapılır. )


-NESNE ile/ve/değil NİMET



-NESNE ile/ve/değil SİMGE



-NESNE ile/ve/||/<>/< SÜPERNOVA



-NESNE ile/ve TANIM ile/ve KAVRAM



-NESNE ile/ve VERİ/MA'LÛMÂT



-NESNE ile/ve/<> YÜZEY



-NESNEDE ile/ve BİTKİDE ile/ve HAYVANDA ile/ve İNSANDA/KİŞİLERDE

( Etkileşim. İLE/VE Etkileşim ve yönelim. İLE/VE Etkileşim ve iletişim. İLE/VE Etkileşim ve iletişim ve bildirişim. )


-NESNEL İLKE ile/ve TİNSEL İLKE



-NESNELERİN RENKLERİNDE:
EMME ile/ve YANSITMA



-NESNELEŞTİRME ile/yerine NE İSE NE'LEŞTİRME(O'LAŞTIRMA)



-NESNELEŞTİRME ile NESNELLEŞTİRME



-NESNENİN DURUMLARINDA:
KATI ile/ve AMORF KATI ile/ve SIVI ile/ve GAZ ile/ve PLAZMA ile/ve SÜPER AKIŞKAN ile/ve SÜPER KATI ile/ve DEJENERE KATI ile/ve NÖTRONYUM ile/ve GÜÇLÜ SİMETRİK NESNE ile/ve ZAYIF SİMETRİK NESNE ile/ve KUARK-GLUON PLAZMA ile/ve FERMİYONİK YOĞUNLAŞTIRMA ile/ve BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞTIRMASI ile/ve ACAYİP MADDE

( ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE Bir gaz boşalma tüpünde, elektron ve artı iyonları, yaklaşık olarak eşit sayıda içeren, iyonlaşmış gaz ortamı. | Güneşteki ısıl nükleer tepkimelerin oluştuğu, çok yüksek sıcaklıkta oldukça yüksek derecede iyonlanmış, maddenin dördüncü durumu olarak da tanımlanan akışkan ortam. İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... )


-NESNENİN DURUMLARINDA:
KATI ile/ve AMORF KATI ile/ve SIVI ile/ve GAZ ile/ve PLAZMA ile/ve SÜPER AKIŞKAN ile/ve SÜPER KATI ile/ve DEJENERE KATI ile/ve NÖTRONYUM ile/ve GÜÇLÜ SİMETRİK NESNE ile/ve ZAYIF SİMETRİK NESNE ile/ve KUARK-GLUON PLAZMA ile/ve FERMİYONİK YOĞUNLAŞTIRMA ile/ve BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞTIRMASI ile/ve ACAYİP MADDE

( )


-NESNENİN, DURUM DEĞİŞİMİNDE:
ERİME ile/ve/||/<>/> DONMA ile/ve/||/<>/> BUHARLAŞMA ile/ve/||/<>/> YOĞUŞMA ile/ve/||/<>/> İNCELME/SÜBLİMLEŞME ile/ve/||/<>/> KIRAĞILAŞMA

( )


-NESNENİN, DURUM DEĞİŞİMİNDE:
ERİME ile/ve/||/<>/> DONMA ile/ve/||/<>/> BUHARLAŞMA ile/ve/||/<>/> YOĞUŞMA ile/ve/||/<>/> İNCELME/SÜBLİMLEŞME ile/ve/||/<>/> KIRAĞILAŞMA

( ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> Gaz hâlindeki bir nesnenin, ısı kaybederek sıvı durumuna gelmesi. İLE/VE/||/<>/> Bir nesnein, katı durumdan sıvı durumuna geçmeden doğrudan doğruya gaz durumuna dönüşmesi. İLE/VE/||/<>/> Su buğusunun, soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince tabaka. )


-NEŞVE ile/ve TEMÂYÜL



-NETLEŞTİRME ile/ve/değil/||/<>/< AYRIŞTIRMA



-NETLEŞTİRME ile/ve/<> YÜZLEŞ(TİR)ME ile/ve/<> YORUMLAMA

( Psikoterapi yöntem ve süreçleri. )


-NEW vs./and STRANGE



-NEWS vs. MESSAGE



-NEWTON ve LOCKE



-NEWTON ve/||/<>/> VOLTAIRE

( Isaac Newton - The Last Magician [BBC Documentary] )


-NEY/NÂY/MİZMÂR[Ar.] [akordlarına göre]:
BOLÂHENK/NISF/NISFİYE ile/ve SÜPÜRDE ile/ve MÜSTAHSEN ile/ve KIZ NEYİ ile/ve MANSUR ile/ve ŞAH ile/ve DÂVUT

( Ney'in kendi sesi yoktur. )


-NEY/NÂY/MİZMÂR[Ar.] [akordlarına göre]:
BOLÂHENK/NISF/NISFİYE ile/ve SÜPÜRDE ile/ve MÜSTAHSEN ile/ve KIZ NEYİ ile/ve MANSUR ile/ve ŞAH ile/ve DÂVUT

( Ney'in sesi HÛ'dur. )


-NEY/NÂY/MİZMÂR[Ar.] [akordlarına göre]:
BOLÂHENK/NISF/NISFİYE ile/ve SÜPÜRDE ile/ve MÜSTAHSEN ile/ve KIZ NEYİ ile/ve MANSUR ile/ve ŞAH ile/ve DÂVUT

( Ney, ahadiyetin sesidir. )


-NEY/NÂY/MİZMÂR[Ar.] [akordlarına göre]:
BOLÂHENK/NISF/NISFİYE ile/ve SÜPÜRDE ile/ve MÜSTAHSEN ile/ve KIZ NEYİ ile/ve MANSUR ile/ve ŞAH ile/ve DÂVUT

( Ney Forum [ http://neyforum.net ] )


-NEY/NÂY/MİZMÂR[Ar.] [akordlarına göre]:
BOLÂHENK/NISF/NISFİYE ile/ve SÜPÜRDE ile/ve MÜSTAHSEN ile/ve KIZ NEYİ ile/ve MANSUR ile/ve ŞAH ile/ve DÂVUT

( Ney Derneği [ http://neyforum.biz ] )


-NEY/NÂY/MİZMÂR[Ar.] [akordlarına göre]:
BOLÂHENK/NISF/NISFİYE ile/ve SÜPÜRDE ile/ve MÜSTAHSEN ile/ve KIZ NEYİ ile/ve MANSUR ile/ve ŞAH ile/ve DÂVUT

( REED FLUTE )


-NEY değil NE



-NEY ile/değil NEYÇE

( ... İLE/DEĞİL Küçük ney. | Dokumacıların kullandığı küçük kamış. )


-NEZÂRETHANE/NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI YERİ/GÖZETKE



-NEZLİNDE/NEZLİMDE değil NEZDİNDE/NEZDİMDE

( Yanında, huzurunda, gözetiminde. )


-NİKAH değil/yerine/= EVERME



-NIM/NONİNVAZİV MONİTORİZASYON NONİNVASIVE MONİTORING[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN İZLEÇLEME



-NİNE/EBE ile ANNEANNE/BABAANNE

( Nine, (daha çok) hem babanın, hem annenin annesi, hatta anneannenin annesi için seslenme nitelikli bir söz. İLE Annenin ya da babanın annesi olduğunu belirten sözler. )


-NİNE ile HAMİNNE[< HANIM NİNE]

( ... İLE Ailedeki yaşlı ve saygın kadınlara verilen san. )


-NIRS/NEAR INFRARED SPECTROSCOPY[İng.] değil/yerine/= YAKIN KIZILÖTESİ İZGESEL GÖRÜNTÜLEME



-NİRVANA[Sansk.](NİBBAHA[Pali])(SATORİ[ZEN, Jap.]) ile NİRVANE ile NİRVANİ ile ...

( Aydınlanma. (ZEN'de, Satori) Yaşam ışığının nihai eriyişi ve sönüşü. Maddeden kurtuluş, En Yüce Ruh (Brahman) ve yeniden birleşme. Budist summum bonumilkesi. En son Gerçeklik. Saltık Hakikat. Aydınlandıkları zaman, yanıltıcı egolarının bilinciyle sınırlı olmayan bir duruma giren kişilerin son durumu. Bağımlılıklardan, tutkulardan, yanılsamalardan kurtulup, uyanıp aydınlanma sonucu ulaşılan iç suskunluk, iç barış. (Tasavvuf'ta ile ABCDEF ( İşrak) İLE Bağımsızlığa, iç özgürlüğe ulaşmış kişi. İLE Nirvana'yı arayan. )


-NİŞASTA ile/ve/<>/> HELME

( ... İLE/VE/<>/> Fasulye, pirinç, buğday gibi taneler, kaynatıldığında, nişastanın çökelmesiyle oluşan koyu sıvı. | Bazı bitkilerin, kök, çiçek ve tohumlarında bulunan koyu kıvamlı madde. )


-NİSPET ile GÖRE



-NİSPET ile/ve İZÂFE



-NİTELEME ile/ve KAYITLANDIRMA



-NİTELİK ile/ve DENGE



-NİTELİK ve/<>/> FELSEFE



-NİTELİK ile KAPASİTE



-NİYE? ile/ve/||/<>/> ... DİYE



-NİYET ile/ve İRÂDE



-NİYET ile/ve İRÂDE

( Kişi, Ahsen-i Takvim'dir, iradesi elindedir. İsterse yakasını bu âlemden kurtarır, isterse içine düşer. )


-NİYET ile/ve KIBLE



-NİYET ile/ve KIBLE



-NLP/NATUREL LANGUAGE PROCESS[İng.] değil/yerine/= DOĞAL DİL İŞLEME



-NO vs. LEAVE



-NOESIS ile EPISTEME



-NOEZİS/NOESIS[İng.] değil/yerine/= DÜŞÜNME



-NOHUT ile/değil/||/<>/> KUDAMA/ZILK/SARMASIN/ŞIHIL/MAHŞİDE

( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> İkiye ayrılmış nohut. )


-NOHUT ile KURU FASULYE



-NOKTA ile/ve/||/<> KÜRE

( Uzaktan bakarsak. İLE/VE/||/<> Yakından bakarsak. )


-NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( Latin abecesinde. İLE/VE/||/<> Arap abecesinde. )


-NOKTALAMA ile/ve/||/<> HAREKE

( İnsanlık, bir gün...

(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.

(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.

(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.

(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.

(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.

Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...

“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."

Alex Kanevsky )


-NOME ile ...

( Alaska'da Nome diye bir yer yoktur! [NOME NOME )


-NOMENKLATÜR/NOMENCLATURE[İng.] değil/yerine/= TERİMLENDİRME



-NONEXISTENT/THERE IS NOT vs. NONEXISTENCE



-NONİNVAZİV MONİTÖRİZASYON /GİRİŞİMSEL OLMAYAN MONİTÖRİZASYON/NONİNVASIVE MONİTORING[İng.] değil/yerine/= GİRİŞİMSEL OLMAYAN İZLEME



-NORMOAKTİF/NORMOACTIVE[İng.] değil/yerine/= OLAĞAN ETKINLİKTE



-NÖRON HÜCRE



-NOT ABLE TO TEACH vs./and NOT ABLE TO ADVICE vs./and NOT ABLE TO ADVISE



-NOT TO BE IN APPROPRIATE vs. NOT ENOUGH AS MUCH AS TO BE IN APPROPRIATE



-NOT TRUE vs. LIE



-NOTA değil/yerine/= KÜYGE, KÜĞGE, YÜĞGE



-NÖTRALİZASYON/NEUTRALIZATION[İng.] değil/yerine/= YÜKSÜZLEŞTİRME | ETKİSİZLEŞTİRME



-NOUVELLE ile/ve NOVELETTE ile/ve NOVELLA



-NUKABÂ ile NÜCEBÂ ile HALÎFE ile MÜRŞİD

( Reis ya da vekil. İLE Pak olan kimse, erenler. İLE Temsil etmeye, talebe yetiştirmeye yetkisi olan. İLE Hak yolunun kılavuzu. )


-NUKABÂ ile NÜCEBÂ ile HALÎFE ile MÜRŞİD

( Yaşam sizi bilinçlendirir, fakat Mürşit sizi farkında kılar. )


-NUKABÂ ile NÜCEBÂ ile HALÎFE ile MÜRŞİD

( Mürşit'in her sözü dinlenir, bir tek sözü dinlenmez: "Mukabeleye gelinmeye" )


-NÜKS/RECURRENCE[İng.] değil/yerine/= YINELENME



-NÜKTE ile ...

( HERKESİN ANLAYAMADIĞI İNCE ANLAM, İNCELİK, İNCE ANLAMLI, ZARİF VE ŞAKALI SÖZ )


-NÜMİSMATİKTE[Fr. NUMISMATIQUE < Lat. < NUMISMA / Yun. < NOMISMA]:
KAVRAMLAR ile TERİMLER ile TARİHÇE

( Metal paraları inceleyen bilim dalı. )


-NÜMİSMATİKTE[Fr. NUMISMATIQUE < Lat. < NUMISMA / Yun. < NOMISMA]:
KAVRAMLAR ile TERİMLER ile TARİHÇE

( )


-NÜMİSMATİKTE[Fr. NUMISMATIQUE < Lat. < NUMISMA / Yun. < NOMISMA]:
KAVRAMLAR ile TERİMLER ile TARİHÇE

( )


-NÜMÜLER/NUMMULAR[İng.] değil/yerine/= PARA BÜYÜKLÜĞÜNDE VE BİÇİMINDE



-NÜMÛNE ile ÖRNEK



-NUN vs. NONE



-NUTFE ile/ve/<>/> ALAKA ile/ve/<>/> MUDĞA



-NÜTRİSYON/NUTRITION[İng.] değil/yerine/= BESLENME



-NUTUK/HİTÂBE/DİSKUR değil/yerine/= SÖYLEV/SÖYLERGE



-NÜVE değil/yerine/= ÇEKİRDEK



-NÜVE değil/yerine/= NENÖZ



-NÜVE ile ÖZ | ÇEKİRDEK, GÖZE HÜCRE

( ÖZ | ÇEKİRDEK, HÜCRE )


-NÜZÛL ile İNME



-O HALDE ile DOLAYISIYLA



-O SEBEPTEN yerine O NEDENLE



-O.D./OCULUS DEXTER[İng.] değil/yerine/= SAĞ GÖZE



-o.n/omn. noct.[Lat. < OMNI NOCTE] değil/yerine/= HER GECE



-O.S./OCULUS SİNISTER[İng.] değil/yerine/= SOL GÖZE



-OBJE[Fr./İng. < OBJECT] değil/yerine/= NESNE



-OBSERVATION vs. OBSERVANCE



-OBSTRUSIVE vs. OBSTRUCTIVE



-ODAK NOKTASI/NESNE ile/ve/değil/||/<>/< ZİHİNDEKİ(BELLEKTEKİ) ULAŞILMAZLIĞI



-ODAKLANMA ile/ve/<> KÜMELEME



-ÖDEM[Fr. < Yun.] ile BEZE

( Bazı hastalıklarda yüzde, ellerde ve ayaklarda görülen yangısız şiş. İLE Yara ya da çıban nedeniyle gövdenin herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik. )


-ÖDEME ile/||/<> APEL[FR. < APPEL]

( ... İLE//||/<> Bankacılıkta, şirket sermayesinin ödenmeyen bölümü için yapılan ödeme çağrısı. | Briçte, oyuncunun ortağından oynamasını istediği kâğıt. )


-ÖDEME ve/||/<>/> AVİSTO[İt. < A VISTA]

( ... VE/||/<>/> Ödenmesi gereken poliçelere yazılan ve "görüldüğünde" anlamına gelen bir terim. )


-ÖDEME ile CEREME/CERİME

( ... İLE Başkası tarafından yapılan ya da kaza sonucu ortaya çıkan zararı ödeme. )


-ÖDENTİ ile/<> ÖDENEK ile/<> ÖDEME



-ÖDEV = VAZİFE = DUTY[İng.] = DEVOIR[Fr.] = PFLICHT[Alm.] = DEON, KATHETON[Yun.] = OFFICIUM[Lat.] = DEBER[İsp.]



-ODUN HALKALARI = HALAKÂT-I HAŞEBÎYE = ANNEAUX LIGNEUX



-ODUN TABAKASI, KSİLEM = TABAKA-İ HAŞEBÎYE = BOIS



-ÖDÜNÇLEME ile ...



-OFFEROR ile OFFEREE

( İcapçı. İLE Kabulcü. )


-OFİS değil/yerine/= İŞLİK, İŞ YERİ, YAZIHANE



-ÖFKE/GADAP ile CELÂLLENME

( Hiçbir şeyi gözü görmeyecek biçimde kızmak. İLE Haksızlığa karşı haklı olarak gösterilen tepki. )


-ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< "BEKLENTİ"



-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< "TEPKİ"



-ÖFKE = ANGER[İng.] = COLËRE[Fr.] = ZORN[Alm.] = ira[Lat.]



-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/>< ANLAMA

( Öfkenin olduğu yerde anlama, anlamanın olduğu yerde öfke barın(a)maz. )


-ÖFKE ile/değil BATKI/HÜSRAN



-ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ÇARESİZLİK



-ÖFKE ile/ve/değil/||/<>/< ENGELLENME



-ÖFKE ile/ve/||/<>/> GERGİNLİK



-ÖFKE ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEME :)

( Öfkenin uzaklaştırdığını, gülücükler geri getiremez. )


-ÖFKE ile/ve/||/<> HIRS

( [gelirse/yönetilemezse ...]
Akıl gider. İLE/VE/||/<> Edep gider. )


-ÖFKE ile HIŞIM/HIŞM[Fars.]

( Öfkeyi sükûnetle, kötülüğü iyilikle, cimriliği cömertlikle ve yalanı gerçekle yenin. )


-ÖFKE ile HIŞIM/HIŞM[Fars.]

( Öfkeyi/gadabı tatmin etmek, hayvanlıktır. )


-ÖFKE ile HIŞIM/HIŞM[Fars.]

( Ancak öfkesini/hışmını yenen, yiğittir. )


-ÖFKE yerine HÜZÜN



-ÖFKE ile/ve/||/<> KEDER ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜ ile/ve/||/<> STRES ile/ve/||/<> KORKU

( Karaciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Akciğeri yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Mideyi yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Kalbi ve beyni yorar ve hasta eder. İLE/VE/||/<> Böbrekleri yorar ve hasta eder. )


-ÖFKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SAĞLIKLI ÖFKE



-ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞECÂAT

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Haksızlığa karşı olan öfke. | Yiğitlik, yüreklilik. )


-ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞECÂAT

( Öfkeyi, şecaate çeviren, merhamettir. )


-ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞECÂAT

( Merd-i kıptî, şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. )


-ÖFKE ile/değil/yerine/>< ŞEFKÂT

( Uzaklaştırır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yakınlaştırır. )


-ÖFKE ile/ve/||/<>/> SIKINTI



-ÖFKE ile/ve/||/<>/> SUÇLULUK DÜŞÜNCESİ/DUYGUSU



-ÖFKE ile/<> SUSMA/SÜKÛT

( Kızmış olduğunun göstergesidir. İLE/<> Kırılmış olduğunun göstergesidir. )


-ÖFKE ile/ve/||/<> TİKSİNME



-ÖFKE ile/ve/> UTANMA

( Öfke gelir, göz kararır; öfke gider, yüz kızarır. )


-ÖFKE ile/ve/||/<>/>< ZARAR

( Öfkeyle kalkan, zararla oturur. )


-ÖĞE ile ...



-ÖĞE ile/ve/||/<>/> BİLEŞİK ile/ve/||/<>/> TEK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> CANLI ile/ve/||/<>/> ÇOK GÖZELİ/HÜCRELİ ile/ve/||/<>/> İNSAN



-ÖĞE ile PARÇA



-ÖĞE = UNSUR = ELEMENT[İng., Alm.] = ÉLÉMENT[Fr.] = ELEMENTUM[Lat.] = ELEMENTO[İsp.]



-ÖĞELER, UNSURLAR, ELEMENTLER = CEVÂHİR-İ BASÎTE = ORGANES ÉLÉMENTAIRES



-ÖĞLE VAKTİ ile/ve ÖĞLEDEN ÖNCE ile/ve ÖĞLEDEN SONRA



-ÖĞLE ile/ve/||/<> İKİNDİ

( Gölgesizlik. İLE/VE/||/<> Gün geçişi. )


-ÖĞLE ile ÖYLE



-ÖĞRENME'DE:
KLASİK ile/ve EDİMSEL ile/ve PEKİŞTİRME ile/ve BİLİŞSEL ile/ve BİLGİSAYAR YARDIMIYLA



-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Yapmak, onu bildiğini göstermektir. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Bir şeyi iyi anlayın, ulaşmışsınız demektir. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Öğrenmek, bildiğini fark etmektir. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Tekrarın etkili olabilmesi için anlamlı bir biçimde ve istekle yapılması gerekir. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Okuyarak ve/ya da gözlemleyerek ve/ya da deneyimleyerek. İLE/VE/<>/YERİNE Severek. )


-ÖĞRENME ile/ve/<>/yerine ANLAMA

( Understand one thing well, and you have arrived. )


-ÖĞRENME ile/ve/değil/<> DEĞER KAZANMA



-ÖĞRENME ile/ve/> DÖNÜŞME



-ÖĞRENME ve/<> EKSİKLİK

( Öğrenebilmek için eksiklik -ve de eksikliğinin farkındalığı- gerekir. )


-ÖĞRENME ile/ve/değil/yerine KOŞULLANMA



-ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> PAYLAŞMA



-ÖĞRENME ile/ve/değil/<> SÜZME



-ÖĞÜT ile/ve/||/<>/> ESİNLENME



-OK vs. DONE



-ÖKE = DÂHİ = GENIUS[İng.] = GÉNIE[Fr.] = GENIE[Alm.] = GENIUS < GIGNO:YARATIYORUM[Lat.] = GENIO[İsp.]



-ÖKSE ile ÖKSEOTU

( Ökseotu saplarından ya da çobanpüskülü kabuklarından çıkardan yapışkan macun. | Erkekleri kendine bağlamasını bilen çok alımlı kadın. İLE Ökseotugillerden, elma, armut, ıhlamur, kiraz, erik gibi ağaçların dalları üzerinde asalak olarak yaşayan, üzüme benzer yemiş veren, saplarından ökse çıkarılan zararlı bir bitki. )


-OKSİDASYON/OKSİTLENME değil/yerine/= YÜKSELTGENME



-OKSIDASYON/OXIDATION[İng.] değil/yerine/= OKSITLENME | YÜKSELTGENME



-OKSİJENİZASYON/OXYGENATION[İng.] değil/yerine/= OKSİJENLENME



-OKSİTANYA ile/ve/> TOULOUSE

( XII. yüzyılda, Paris'teki kralın yasalarına uymayan baronlarının egemenliğinde yaşamış olan coğrafya. İLE/VE/> Oksitanya'nın merkezi ve Fransa'nın dördüncü büyük şehri olan Toulouse'nin bir başka adı da, "Pembe Kent"tir.[Bu kent, gün doğumunda pembe, öğlen kırmızı, gün batımında ise leylak rengi alırmış.]
[Oksitanya'da yaşayan halk, OC diye adlandırılıyor.] [Kendilerine özgü, yine OC dili adına bir dil konuşuyorlar. Toulouse'da, tüm sokak adları hem Fransızca, hem de OC dilinde yazılıyor.]

Toulouse'a, 1460-1500 yılları arasında altın çağını yaşatan ve tekstil sanayisinde kullanılan mavi rengi sağlayan bitkinin adı "Pastel"dir.[Güney Amerika'dan gelen İndigo bitkisi, pastelin ününü sona erdirmiş.] )


-OKSİTLEME değil/yerine/= YÜKSELTGEME



-OKSU YAPRAK = VARAK-I SEHMÎ = FEUILLE SAGITTÉE



-OKUL = BOŞ ZAMAN ([Yun.] SCHOLé = [eski İng.] SCOL = OKUL = ...



-OKUMA:
DOĞRUSU ile/ve/||/<>/> GÜZELLEŞTİRME



-OKUMA ile/ve/||/<>/></< DİNLEME

( Kişileri ayrıştırır. İLE/VE/||/<>/< Kişileri/toplulukları/toplumu birleştirir. )


-OKUMA ile/ve/değil HECELEME



-ÖKÜZGÖZÜ ile BOĞAZKERE



-OKYANUS/FELEK/MUHÎT[< HAVT] değil/yerine/= ÇEVRE

( Herşeyi kuşatan. )


-OL!:
İÇİNDE ve/||/<> KIÇINDA ve/||/<> BAŞINDA ve/||/<> YANINDA

( Tarlan varsa. VE/||/<> Teknen varsa. VE/||/<> İşin varsa. VE/||/<> Eşin varsa. )


-OLABİLDİĞİNCE ile/ve "ALABİLDİĞİNCE"



-OLABİLDİĞİNCE ile/ve ALABİLDİĞİNE



-OLANAK ile/ve/değil/<>/> ÇÖZÜLME



-OLANAKSIZLIK ile/değil İZİN VERMEME



-OLAP/ON-LINE ANALYTICAL PROCESSING[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ ÇÖZÜMLEYİCİ İŞLEME



-OLASILIK ile/ve KUVVE



-ÖLÇEYİĞLE değil ÖLÇEĞİYLE(< ÖLÇEĞİ İLE)



-ÖLÇME ile/ve/||/<> ÖLÇÜMLEME



-ÖLÇÜ EKSİKLİKLERİNDE:
İMÂLE ile/ve/<> ZİHAF ile/ve/<> MED ile/ve/<> VASL(ULAMA) ile/ve/<> KASR ile/ve/<> SEKT-İ MELİH

( Kısa olan hecenin, uzun okunması. İLE/VE/<> Uzun hecenin, kısa okunması. İLE/VE/<> Bir tam sesi, birbuçuk sese yükseltmek. İLE/VE/<> Sessizle biten sözcüğün, sesliyle başlayan sözcüğe bağlanması. İLE/VE/<> Sessizle biten sözcüğün, sesliyle başlayan sözcüğe bağlanması. İLE/VE/<> Uzun heceyi, inceltmek. İLE/VE/<> Kısa hecelerin, birleşerek, uzun hece oluşturması. )


-ÖLÇÜ EKSİKLİKLERİNDE:
İMÂLE ile/ve/<> ZİHAF ile/ve/<> MED ile/ve/<> VASL(ULAMA) ile/ve/<> KASR ile/ve/<> SEKT-İ MELİH

( )


-ÖLÇÜ/T ile/ve/değil/<> ÇERÇEVE



-ÖLÇÜ ile/ve/||/<> DERECE



-ÖLÇÜDE:
HECE ile/ve/<> SERBEST ile/ve/<> ARUZ

( )


-ÖLÇÜLÜ ile/ve/||/<> ÖLÇÜ İLE



-ÖLÇÜLÜLÜK ile/ve/<> DENGE



-ÖLÇÜT ile/ve/||/<> GEREKÇE



-ÖLDÜRME ile/ve/||/<> YOK ETME



-ÖLE değil ÖYLE



-OLGU ile OLGU HAKKINDAKİ DÜŞÜNCE



-OLGUN/LUK:
BİLGİ İTİBARİYLE
ve/||/<>
BİLGELİK İTİBARİYLE
ve/||/<>
DURUM/KOŞULLAR İTİBARİYLE
ve/||/<>
AYDINLATMA İTİBARİYLE



-OLİMPİYAT SONUÇLARI[2016]:
ÜLKELER ve/ne yazık ki/>< TÜRKİYE

( )


-OLİMPİYAT SONUÇLARI[2016]:
ÜLKELER ve/ne yazık ki/>< TÜRKİYE

( Türkiye, 1 altın, 3 gümüş, 4 bronz olmak üzere toplam 8 madalyanın sahibi oldu. )


-OLMADAN ÖNCE OLSUN DİYE ve/||/<> ÖLMEDEN ÖNCE ÖLSÜN DİYE



-OLMAYANA ERGİME ile/ve/||/<> SAÇMA OLANA İNDİRGEME



-OLTP/ON-LINE TRANSACTION PROCESSING[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ KAYIT İŞLEME



-ÖLÜMCÜL HASTALIKLARIN ÖĞRENİLMESİNDE:
REDDETME ile/ve/<>/> ÖFKE ile/ve/<>/> PAZARLIK ile/ve/<>/> DEPRESYON ile/ve/<>/> KABUL



-OLUMLAMA ile DESTEKLEME



-OLUMSUZLAMA, DEĞİLLEME = NEGATION, DENIAL[İng.] = NÉGATION[Fr.] = NEGATION[Alm.] = NEGATIO[Lat.]



-OLUMSUZLAMA ve/> BELİRLEME

( LÂ İLÂHE ve/> İLLALLAH )


-OLUMSUZLAMA ile DEĞİLLEME



-OLUMSUZLAMA ve/> ÖZNE

( Olumsuzlama, öznedir. )


-OLUMSUZLAMA ile/ve ÖZNE



-OLUMSUZLUKTA/HASTALIKTA:
"İLERLEME" ile/değil/yerine İYİLEŞME



-OLUŞ(TUR)MA ile/ve/||/<>/> ÖRGÜTLE(N)ME



-OLUŞMA ile/ve/değil BELİRME



-OMBELLIFÈRES = SAYVÂNÎYE



-ÖN ÖDEME ile TAKSİT



-ONA AİT ile/ve/değil/yerine ONUN ÜZERİNE



-ONARARIEAE = HULFAÎYE



-ÖNCE ile/değil İLK



-ÖNCELİKLE ile/ve/||/<> BAŞTA



-ÖNEKLEME ile ...



-ÖNEMSİZ/LİK ile GÖZDEN DÜŞ(ÜR)ME



-ÖNERGE ile/değil ÖNERME



-ÖNERİ ile ÖNERME



-ÖNERİ ile ÖNERME



-ÖNERME ile DENKLEM



-ÖNERME ile/değil DİYALEL[Fr. < Yun.]

( ... İLE/DEĞL Bir önermeyi, başka bir önerme ile tanıtlamak yoluyla sürdürülmeye çalışılan, zorlama felsefe, üstü örtülü bir tür kısırdöngü. )


-ÖNERME ile İDDİA



-ÖNERME ile İNANCA



-ÖNERME = KAZİYE = PROPOSITION[İng., Fr.] = LEHRSATZ[Alm.] = PROPOSITIO[Lat.] = PROPOSICION[İsp.]



-ÖNERME ile/ve ÖNCÜL



-ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/< ÖRNEK



-ÖNERME ile/ve/||/<>/>< TERS EVİRME

( ... İLE/VE/||/<>/>< Olumlu ya da olumsuz olan bir önermenin konusunun tersini, yüklem ve yüklemin tersini konu yapma. )


-ÖNERME ile/ve VARSAYIM



-ÖNGÖRME/ÖNGÖREBİLME ile KESTİRME/KESTİREBİLME



-ÖNGÖRÜ ile/ve/||/<>/> ÖNERME



-ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE

( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )


-ONİKOFAJİ değil/yerine/= TIRNAK KEMİRME



-ÖNLEME ile BASTIRMA



-ONS[Fr.]:
FRANSA'DA ile İNGİLTERE'DE

( 30,59 gr. İLE 28,349 gr. )


-ÖNÜMÜZDE ile/ve/||/<> ELİMİZDE



-ONUN NEZDİNDE ile/yerine ONA GÖRE

( NEZD[Fars.]: Yan, kat. | Göre, nazarında, fikrince. )


-ÖNYARGI ile/ve GENELLEME

( Ne kadar genelleme yapılıyorsa düşünce de o derece yoktur. )


-ORAN ile/ve/||/<> YERLEŞTİRME



-ORANTISIZ ÖFKE ile/değil/yerine ÖFKE



-ORBİT/ORBİTAL ile/ve/değil/yerine/= YÖRÜNGE

( Bir elektronun yerini belirleme olasılığı en yüksek olan belirsiz bir alanı. İLE/VE/||/<> Uzaydaki bir nesnenin kütle çekimi nedeniyle başka bir nesnenin etrafından geçtiği eğrili yol. | Bir gök cisminin hareketi süresince izlediği yol. | Hareketli bir noktanın izlediği veya çizdiği yol. )


-ORCHIDÉES = SALEBÎYE



-ÖREK ile ÖREKE

( Başıboş gezen hayvan sürüsü. İLE Eğrilmekte olan keten gibi şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek. | [mecaz, argo] Dişil eşeysel örgeni benzetmesi. ["Ananın örekesi."] )


-ÖREKE ile ...

( Yün eğirirken kullanılan ucu çatal değnek. )


-ORGAN HARVESTING[İng.] değil/yerine/= AKTARIM İÇİN ÖRGEN ELDE ETME



-ORGANİK DÜŞÜNCE ile KATEGORİK DÜŞÜNCE



-ORGANİK DÜŞÜNCE ile SINIFSAL DÜŞÜNCE



-ÖRGEN NAKLİNDE, ÖRGENİN CANLI OLDUĞU SÜRE ile ...

( EN ÇOK 6 SAAT )


-ÖRGEN/ORGAN, UZUV = ÂLET = ORGANE



-ÖRGÜTLENME ile/ve SIÇRAMA



-ÖRGÜTLENME ile/değil/yerine SOHBET/MUHABBET



-ÖRGÜTLENME ve/||/<> YAPILANMA



-ORIGINAL/AUTHENTIC vs./ ve FREE

( ÖZGÜN ile/ve ÖZGÜR )


-ORİJİNALİTE değil/yerine/= ÖZGÜNLÜK



-ORKİDE ile KOVA ORKİDE



-ORKİDE ile/||/<> LİKYA ORKİDESİ



-ORKİDE ile MAYMUN ORKİDESİ

( )


-ORKİDE ile/ve VANDA



-OROBANCHEAE = BÎKÎYE



-OROSPU/LUK / KAHPE[Ar. < KAHBE] ile FÂHİŞE/LİK | KEVÂŞE

( Kısaca: Orospuluk Zihinde; Fahişelik Gövdede
Orospuluk, spekülatif düşüncelerle, çıkara yönelik, işine geldiği gibi hareket etme eğilimi(eşeysel göstergesi olmaksızın). İLE Fahişelik ise, içinde bulunduğu/bulunmuş oldukları koşullardan/olumsuzluklardan/"acziyetten" kaynaklanabilen, çok geniş/özel nedenlere dayanabilen ya da kişisel seçim/karar ile gövdenin eşeysel yönde, nesnel karşılığı için kullandırılması. )


-ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ'NDE:
HASTALIK ve/<> HASTAHANE

( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, hastahane ve sağlık hizmetleri çok kötü olduğundan, hasta olmamak için -umarız bir gün düzelene kadar- hastahaneye gitmemek bile gerekebilir. )


-ORTALAMA (OLARAK) ile/ve GENELLEME



-ORTAYA ÇIKARMA ile/ve/||/<> TEMELLENDİRME



-ÖRTÜK BİLME ile/ve/||/<> EKİNSEL/KÜLTÜREL BİLME



-ÖRTÜNME ile/değil SIRLANMA

( Kalbini örten kişi/kadın, çırılçıplak gezse, çıplak değildir. )


-ÖRTÜŞME ile/ve/||/<> BAĞDAŞMA



-ÖRTÜŞME ile BİRLEŞME



-ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> DOĞRULAMA



-ÖRTÜŞME ile/ve/||/<>/> TAMAMLAMA



-ÖRTÜŞME = TETABUK = COINCIDENCE[İng.] = COÏNCIDENCE[Fr.] = KOINZIDENZ[Alm.] = COINCIDENTIA[Lat.] = COINCIDIR[İsp.]



-ÖRTÜŞME ile/ve/değil/||/<>/< TUTARLILIK



-ÖRTÜŞME ile/ve/<> UYUMLULUK



-ÖRÜMCE ile ÖRÜMCEK

( Yeşil renkli tırtılları, incirde yaprak ve ham meyve kemiren kelebek. İLE Örümcekler takımından, eklemli hayvan. | Örümceğin ördüğü. | Yürüteç. )


-OSA/OBSTRUCTIVE SLEEP APNEA OBSTRÜKTİF[İng.] değil/yerine/= UYKU APNE



-OSIFIKASYON/OSSIFICATION[İng.] değil/yerine/= KEMIKLEŞME



-OSKÜLTASYON/AUSCULTATION[İng.] değil/yerine/= DİNLEME



-OSMANELİ(BİLECİK) < LEFKE



-OSNABRUCKER ve/||/<> ÇANAKKALE

( Çanakkale Anıtı bulunmaktadır. VE/||/<> Almanya'nın, Osnabrucker kenti adına bir park bulunmaktadır. )


-OT = HAŞÎŞE = HERBE



-OTAMA ile İLAÇLA TEDAVİ ETME

( İlâçla tedavi etme. )


-ÖTE ile BULAŞICI/SİRET



-ÖTE ile/ve İLERİ



-ÖTEKİLERE (")MUHTAÇ OLMA(") ile/ve/değil/||/<>/> ÖTEKİLER İÇİN SÜRDÜRME



-ÖTEKİLEŞTİRME ile "ETİKETLEME" ile "DAMGALAMA"



-ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< HAK/LAR



-ÖTEKİLEŞTİRME ile/değil TANIYAMAMA



-ÖTESİNDE ile DIŞINDA



-OTİZM ile/değil LYME



-ÖTME ile/ve ÇİLEME/ŞAKIMA

( ... İLE/VE Bülbüllerin ötmesi. )


-ÖTME ile KUĞURMA

( ... İLE Güvercinin ötmesi. )


-ÖTME ile/ve/<> SAYRAMA

( ... İLE/VE/<> Bazı kuşların, peşpeşe, gittikçe yükselen bir sesle ötüşü. )


-ÖTME ile/değil ÜVEYME

( ... İLE/DEĞİL Göğsünden ötmek. [güvercin, kumru gibi kuşlarda] )


-OTOMASYON/AUTOMATION[İng.] değil/yerine/= ÖZ İŞLEME



-OTORİZASYON[İng. < AUTHORISATION] değil/yerine/= YETKİLENDİRME



-OTOTROF/İ[Fr.] değil/yerine/= ÖZBESLENEN/ÖZBESLENME



-OTSU = HAŞÎŞÎ = HERBACÉ



-OVAL[Fr. < OVALE]/BEYZİ[Ar.] değil/yerine/= SÖBE

( Yumurta biçiminde olan, yumurtamsı. | Özellikle elips gibi iki bakışım ekseni olan kapalı eğrinin oluşturduğu biçim. )


-OVAT YAPRAK, YUMURTANIN BOYUNA KESİTİ BİÇİMİNDE OLAN YAPRAK = VARAK-I BEYZÎ = FEUILLE OVALE



-ÖVGÜYE LÂYIK OLAN ile/ve/<> İLK İLKE



-ÖVME ile KÖTÜLEME

( Memnun ettiğin zaman, sende olmayan şeylerle seni öven kişi, kızdırdığın zaman da seni, sende olmayan şeylerle kötüler. )


-ÖVME ile/ve NAAT[Ar.]

( ... İLE/VE Bir şeyin, niteliklerini övme. )


-ÖVME ile/ve YÜCELTME



-OVÜL, TOHUM TASLAĞI, YUMURTACIK = MÜVEYZENE = OVULE



-ÖVÜNME ile/ve/değil "KORKUTMA" (ÇABASI/ZANNI)



-ÖVÜNMEK İÇİN ile/değil/yerine (BİR) (DAMLA) (DAHA) İYİLİK/GÜZELLİK OLSUN DİYE

( İyiliğimizi yaptık, Good4Trust.org denizine attık...

Tüm ekibi, iyilikleri ve emekleri için tebrik ediyoruz...

Biz de böylesi hoş bir düşünce ve girişim için tüm ekibe teşekkürlerimizle sarılıyor ve yansımalı/dönüştürücü iyiliklerimizi paylaşmaya devam ediyoruz...

İyiliksever arkadaşlar! Siz de bu birlikteliğe katılabilirsiniz...
www.Good4Trust.org )


-OXYMORON ile REDUNDANCE

( Abartılı pekiştirme. İLE Gereksiz tekrar. | Ağdalı ifade. )


-OXYMORON ile REDUNDANCE

( Yukarıdakilerin hiçbiri zorlama, uydurma sözcükler değil, bir biçimde, bir yerlerde kullanılmış, görülmüş/duyulmuş "tamlama"lardır. )


-OXYMORON ile REDUNDANCE

( "OXYMORON"LAR
* NEDENSİZ NEDEN
* FARKINDALIĞIN DUYARLILIĞI
* YOĞUNLUĞUNDAN ALGILANAMAMA
* "KORKUNÇ GÜZEL"
* "KORKUNÇ KOMİK"
* "KORKUNÇ TİTİZ"
* "DEHŞET GÜZEL"
* "DEHŞET ÖRNEK"
* "DEHŞET ÖNEMLİ"
* "MÜTHİŞ KÖTÜ"
* "MANYAK İYİ"
* "MANYAK BİŞEY"
* "AŞIRI SAĞLIKLI"
* "AŞIRI SEVGİ/SEVMEK"
* "ACAYİP BEĞENMEK"
* "ACAYİP ZEVKLİ"
* "ACAYİP MUHTEŞEM"
* "ACAYİP ÇOK"
* "AŞIRI UYGUN"
* "MUHTEŞEM ŞAİBE"
* "ŞİDDETLE İSTEMEK"
* "ŞİDDETLE ÖNERMEK"
* "ŞİDDETLİ SEVGİ"
* "ŞİDDETLİ DİKKAT"
* "SIKI YAĞMAK"
* "FELÂKET GÜZEL"
* FELÂKET DİNLENDİRİCİ
* "FENA ALBÜM"
* "KÖTÜ OLMAK"
* "KÖTÜ DEZAVANTAJ"
* "PİS ÇARPMAK/BAKMAK"
* "PİS YAKALADIN"
* "PİS (BİR) DURUM"
* "AKILLARA ZARAR ..."
* "DELİ PARA"
* "KÖPEK PARA"
* "TATLI BELA"
* "TATLI ACI"
* "ÇOK AZ"
* "PİS AĞRI"
* "PİS ATLAMAK/BAKMAK/ÇARPMAK"
* "HİÇ YOK"
* "BİRAZ FAZLA"
* "GEVEZE SUSUŞ"
* "DOLU BOŞLUK"
* "ZERREDEKİ OKYANUS"
* "NOKTANIN SONSUZLUĞU"
* "MUHTEŞEM HATA"
* "MÜTHİŞ FELÂKET"
* "FELÂKET MUHTEŞEM"
* "FEVKALÂDE RAHATSIZ EDİCİ"
* "VALLAHİ ÖYLE GALİBA"
* (GÜZEL İÇİN:) "ÂFET"
* "FUCK'N UNBELIEVABLE"
* "DEAFENING SILENCE"
* "MOURNFUL OPTIMIST" )


-OYA ile/ve/<> MİNE



-ÖYKÜLEME ile BETİMLEME

( Olaylara daha çok sık yer verilir ve nesnel bir dil kullanılır. İLE Olaylardan çok kişisel düşüncelere, gözlemlere ve izlenimlere dayanır. )


-ÖYKÜLEME ile BETİMLEME

( Yaşanılan olayları, "giriş - gelişme - sonuç" bölümlerine ayırarak anlatmak için başvurulur. İLE Bir karakterin fizikî ya da karakteristik özellikleri anlatılır. )


-ÖYKÜNME ile/ve/değil/<> ETKİLENME



-ÖYKÜNME = TAKLİT = IMITATION[İng., Fr.] = NACHAHMUNG[Alm.] = IMITATIO[Lat.] = MIMESIS[Yun.] = IMITACIÓN[İsp.]



-ÖYKÜNME ile YAPMACIK

( TETABBU' ile TEKELLÜF )


-ÖYLESİNE ile SIRADAN



-ÖYLESİNE ile ŞÖYLESİNE



-OYLUM/HACİM DEĞİŞTİRME ile/ve YER DEĞİŞTİRME



-OYLUM/HACİM[Ar.] ile/ve KAPASİTE



-OYUN HAVASI ile KÖÇEKÇE

( ... İLE Çoğu karcığar ya da ağırlama makamında, kıvrak ve şen oyun havası. )


-ÖZ NE



-ÖZ IŞINLARI = EŞİ'A-İ NUHÂÎYE = PROLONGEMENTS MÉDULLAIRES, RAYONS MÉDULLAIRES



-ÖZ ve/||/<>/= DÜŞÜNCE



-ÖZ = MUH, LİFÂFE-İ MUHHÎYE = ÉTUI MÉDULLAIRE



-ÖZBEKÇE ile TÜRKÇE

( İÇKİ İŞLERİ BAKANLIĞI = İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
DÖNEK = BARDAK
AHMAK = DURAK
KERHANE = İŞYERİ
YAMAN = KÖTÜ, YARAMAZ )


-ÖZDEK = MADDE = MATTER[İng.] = MATIÈRE[Fr.] = MATERIE[Alm.] = MATERIA, MATERIES[Lat.] = HYLE[Yun.] = MATERIA[İsp.]



-ÖZDEŞLEŞ(TİR)ME ile İNDİRGEME



-ÖZDEŞLEŞME ile/değil/yerine SOYUNMA



-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( Ne olmadığımızı bilmek yeterlidir. Ne olduğumuzu bilmemiz gerekmez. Ne olduğumuzu bilmek için ne olmadığımızı bulmamız gerekir. Ne olduğumuzu tarif, tümüyle red dışında olanaklı değildir. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( Ancak kendi farkındalığınız ve kendi çabanızla keşfettikleriniz sizin işinize her zaman yarayacak olanlardır. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( Kendinize saygıyla ve sevgiyle yaklaşınız. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( Kişi, kendinin ışığıdır. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( Kendi hakkınızdaki yanlış düşünceleri terk edin. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( Algılanabilir ya da akıl-alabilir bir şey olmadığınızı ve bilinç alanında beliren hiçbir şeyin öz varlığınız olamayacağını bir kez anladıktan sonra, daha derin bir kendini-biliş'e götürecek tek yol olan, herhangi bir şeyle özdeşleşme alışkanlığını kökünden kazıma işine girişeceksiniz. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( Aranacak ve bulunacak hiçbir şey yoktur, çünkü kaybedilmiş bir şey yoktur. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( Sakin kalın, sessiz kalın; o ortaya çıkacak, daha doğrusu, sizi içine alacak. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( Herşey ya kendinde ya da başkasındadır. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( To know what you are, find what you are not!
Only what you discover through your own awareness, your own effort, will be of permanent use to you.
Approach your self vs. reverence and love.
Remove and abandon your wrong ideas about yourself.
Once you have understood that you are nothing perceivable or conceivable, that whatever appears in the field of consciousness cannot be your self, you will apply yourself to the eradication of all self-identification, as the only way that can take you to a deeper realisation of your self.
There is nothing to seek and find, for there is nothing lost.
Keep quiet, keep silent; it will emerge, or rather, it will take you in. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile KENDİNDE BULMAK/GÖRMEK

( It is enough to know what we are not. We need not know what we are. To know what we are, we must find what we are not. What we are cannot be described, except as total negation. )


-ÖZDEŞLEŞTİRME ile/ve/||/<> KÖRLÜK



-ÖZDEŞLEŞTİRME ile YÜCELTME



-ÖZE-LİKLE değil/< ÖZELLİKLE

( Vurgu ve harfi tam/doğru seslendirerek! [Dudak ve bilgi tembelliği yapmadan!] [Harfleri biraraya getirerek değil kulak dolgunluğuyla, doğrusu nasıl söyleniyorsa o biçimde söyleyerek!] )


-ÖZEL KÜME ile/ve/değil/||/<> ALT KÜME



-ÖZELDE ile/ve "DAR ANLAMDA"



-ÖZELLİKLE ile EKSTRADAN



-ÖZEN/ÖZENME ile/ve/||/<> TERESSÜL[< RESEL]

( ... İLE/VE/||/<> Yavaş yavaş, dikkatle görme. | Harflerin mahreçlerine ve kısaltılıp uzatılmalarına uyma. )


-ÖZEN ve/<> ÖZÜMSEME



-ÖZENDİRME ile/ve/değil/yerine (SADECE) ANLATIM



-ÖZGE ile BAŞKA

( Başka. )


-ÖZGÜRLÜK ile/ve/<> YAPABİLME/EDEBİLME



-ÖZLEŞME ile/ve/değil/||/<> ÖZDEŞLEŞME



-ÖZLEŞTİRME ile/değil ÖZDEŞLEŞTİRME



-OZMOS[Fr.] değil/yerine/= GEÇİŞME



-ÖZNE NESNE



-ÖZNE ile/ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ



-ÖZNE ile BİREY

( Kişi, sürekli; nesne, tanık ise öznedir ve onların karşılıklı bağımlılık biçimindeki ilişkileri, onların mutlak kimliklerinin yansımasıdır. )


-ÖZNE ile BİREY

( The person is always the object, the witness is the subject and their relation of mutual dependence is the reflection of their absolute identity. )


-ÖZNE ile ESTETİK ÖZNE



-ÖZNE ile/ve/değil/yerine ETKİN ÖZNE



-ÖZNE = FAİL, MEVZU = SUBJECT[İng.] = SUJET[Fr.] = SUBJEKT[Alm.] = SUBJECTUM[Lat.] = HYPOKEIMENON[Yun.] = SUJETO[İsp.]



-ÖZNE ve/<> NESNE

( Özne, nesnesiyle birliktedir. )


-ÖZNE ile/ve/<> ÖZNE



-ÖZNE ile/ve SALTIK ÖZNE



-ÖZNELLİK'TE ile/ve NESNELLİK'TE

( VARLIKBİLİMİ/ONTOLOJİ - BİLGİ BİLİMİ/EPİSTEMELOJİ ile VARLIKBİLİMİ/ONTOLOJİ - BİLGİ BİLİMİ/EPİSTEMELOJİ )


-ÖZÜMLEME ve/<> ÖZÜMLEMEDOKUSU

( ... VE/<> Bitkilerde, havadaki karbondioksidi, karbonhidrata çeviren, daha çok, yapraklarda bulunan doku. )


-ÖZÜMSEME ile/ve/değil ÖZÜMLEME



-ÖZÜNDE ile ARKASINDA ile ALTINDA



-ÖZYİNELEME ile YİNELEMELİ



-PACT vs. TO COMPROMISE



-PAGODA ile STUPA ile TEMPLE

( Mutlaka su kıyısında olan Manastır-Okul-Dinlenme alanları ve vaaz verilen yer içeren tapınak biçimi. İLE Sivri ucu yukarıda, çan şeklinde, su kıyısı olmayan küçük ibadet yerleri. İLE İçinde büyük Buda heykelinin olduğu en büyük eğitim ve tapınma yapısı. )


-PAIN vs. ACHE



-PAIN vs. ACHE



-PALMIERS = NAHLÎYE



-PALMİYE ile/ve AREKA

( ... İLE/VE Bir tür palmiye. )


-PALMİYE ile DARDAĞAN

( ... İLE Palmiye cinsinden bir ağaç. | Bu ağacın, çitlembik büyüklüğünde, sert çekirdekli, tatlı yemişi. )


-PALMİYE ile/ve LATANYA[Karayip dilinden]

( ... İLE/VE Kimi türleri, evlerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, kimi türlerinin de dokumalık iplik elde edilen bir tür palmiye. )


-PALMİYE ile/ve PANAMA ŞAPKASI PALMİYESİ

( ... İLE/VE Panama şapkası, bu palmiyenin liflerinin dokunmasıyla yapılır. )


-PALMİYE ile/ve PANAMA ŞAPKASI PALMİYESİ

( En iyi nitelikte olan SUPERFINO şapkasının yapımı 5 ay sürebilir. )


-PALMİYE ile/ve RAFİT

( ... İLE/VE Bir tür palmiye. )


-PALMİYE ile RAFYA[Fr. < RAPHIA][Madagaskar yerlilerinin dilinden]

( ... İLE Afrika ve Amerika'da yetişen, iri gövdeli, uzun yapraklı palmiye. | Bu palmiyenin, dokuma işlerinde kullanılan lifleri. | Palmiye liflerinden yapılmış olan. )


-PALMİYE ile SIKALAR

( ... İLE Açıktohumlulardan, parklarda süs bitkisi olarak yetiştirilen, yurdu Güney Asya olan, palmiyelere benzer ağaç ve ağaççıkları içine alan bir aile. )


-PALMİYE ile SU PALMİYESİ



-PALMİYE ile YERLİ PALMİYE/DATÇA HURMASI



-PALMİYE ile/<> YÜRÜYEN PALMİYE



-PAMFİLYA ve/||/<>/> PERGE

( Perge, M.ö. 1200 yıllarında, Pamfilya'nın kültür merkeziydi. )


-PAMUK:
NESNE ile/ve/değil/||/<>/< BİTKİ



-PANGRAM:
İNGİLİZCE'DE ile TÜRKÇE'DE

( Bir dildeki tüm harfleri içeren, kısa, gerçekçi olmayan tümcelerdir. )


-PANGRAM:
İNGİLİZCE'DE ile TÜRKÇE'DE

( The quick brown fox jumps over the lazy dog. İLE Pijamalı hasta, yağız şoföre çabucak güvendi. )


-PAPA'NIN:
SOYUNMASINDA ile GİYDİRİLMESİNDE

( Bir rahip yardımcı olur. İLE İki rahibe yardımcı olur. )


-PAPATYA ile/değil GÜMÜŞDÜĞME



-PAPILIONACÉES = FERÂŞÎYE



-PAPUA YENİ GİNE'DE:
İNGİLİZCE ile/ve/<> PİDGİN

( Resmi dil. İLE/VE/<> Halkın kullandığı bozuk İngilizce.[Zaman kipi yoktur.]
[EM WANEY: Bu nedir? | YU ONAIT: Nasılsın?] )


-PAPUS = KANZA'A = AIGRETTE



-PARA HARCAMAK:
"SAHİP OLMAK" İÇİN ile/değil/yerine DENEYİM KAZANMAK ÜZERE

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Daha mutlu kılar. )


-PARA:
AKÇE ile/ve/||/<> SULTANÎ ile/ve/||/<> DUCAT ile/ve/||/<> FLORINS ile/ve/||/<> GURUS ile/ve/||/<> ŞÂHÎ

( Osmanlı'da. İLE/VE/||/<> Osmanlı'da. İLE/VE/||/<> İLE/VE/||/<> Venedik'te. İLE/VE/||/<> Macaristan'da. İLE/VE/||/<> Avrupa'da. İLE/VE/||/<> İran'da. )


-PARA:
GEREKSİNİM değil MASKELEME



-PARA ile MAHMUDİYE

( ... İLE Bugün süs altını gibi kullanılan, Sultan II. Mahmut zamanında basılmış, ince altın sikke. )


-PARALEL ile/ve VE



-PARALOJİ/PARALOGIA[İng.] değil/yerine/= YANLIŞ AKIL YÜRÜTME



-PARAMETER vs. VARIABLE



-PARAMETRE ile AÇI



-PARAMETRE ile KOMPARTIMAN



-PARAVAN[Fr.] değil/yerine/= PERDE

( Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda, bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır, çerçeveli perde. | Adından, yetkisinden, gücünden, kendine belirli etmeden yararlanılan kişi/kuruluş. )


-PARÇALI YAPRAK = VARAK-I MÜNKASİM = FEUILLE DIVISÉE



-PARÇALI YAPRAK = VARAK-I MÜREKKEBE = FEUILLE COMPOSÉE



-PAREKENDE değil PERAKENDE



-PARENKİMA = NESC-İ HÜCREVÎ = TISSU CELLULAIRE



-PARENTERAL NÜTRİSYON/PARENTERAL NUTRITION[İng.] değil/yerine/= SINDIRİM YOLU DIŞI BESLENME



-PARİPİNNAT YAPRAK = VARAK-I RÎŞÎ-İ TEV'EMÎ = FEUILLE CONJUGUÉE, FEUILLE PARIPENNÉE



-PARKE ile MARLEY[bir marka adından]

( Küçük, biçimli tahta parçalarının, belirli bir düzene göre yerleştirilmesiyle yapılan döşeme. | Düzgün bir biçimde yontulmuş, köşeli taşlarla yapılmış kaldırım. İLE Yapılarda, düşeme gereci olarak kullanılan plastik madde. )


-PARLAMA ile ÇÖKME



-PARMAKLARDA:
BAŞ ile/ve/||/<> İŞARET ile/ve/||/<> ORTA ile/ve/||/<> YÜZÜK/ADSIZ ile/ve/||/<> SERÇE



-PARMAKSI PARÇALI YAPRAK = VARAK-I ISBI'Î = FEUILLE DIGITÉE



-PARSE[İng.] ile/değil/yerine İNCELEME

( Bir tümce ya da sözcüğü, dilbilgisi açısından incelemek. )


-PART TAYM/PART TIME değil/yerine/= YARIM GÜN



-PART vs. SIDE



-PART vs. WHOLE



-PARTICIPATION vs./and TO SHARE



-PARTNER ile KAVALYE



-PASAPORT ile/ve LESEPASE

( ... İLE/VE Sınırı geçmek için verilen yazılı izin. )


-PASİFİKASYON değil/yerine/= ETKİSİZLEŞTİRME



-PASSION vs./and ATTITUDE



-PATE ile ...

( Ahşap evlerin üzerinde bulunduğu direklerin üzerinden farelerin çıkamaması için kullanılan ara taş. )


-PATEN ile ROLLERBLADE



-PATERN ANALİZ/PATTERN ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ ÇÖZÜMLEME



-PATH vs. LANE



-PATRON ile AİLE ile SEVGİLİ/EŞ

( [ne yazık ki]
Köle gibi olmamızı/çalışmamızı ister/bekler. İLE/VE/||/<> Kendi istedikleri gibi olmamızı ister/bekler. İLE/VE/||/<> Sürekli değişmemizi ister/bekler. )


-PAVANE ile ...

( Avrupa kökenli bir dans. )


-PAZARLAMA ile HİLE



-PEÇE ile/değil PERDE



-PEKİŞ(TİR)ME ile/ve/<> OLGUNLAŞ(TIR)MA



-PEKİŞTİRME ile/ve/<> PERÇİNLEME

( ... İLE/VE/<> Bir bağıntıyı, perçinle tutturmak. | İki ya da daha çok parçayı, karşılıklı bölümlerini birbiri üzerinde ezerek birleştirmek. | Berkitmek, sağlamlaştırmak, güçlendirmek. )


-PEKİŞTİRME ile/ve/<> PERÇİNLEME

( PERÇİN[Fars.]: İki ya da daha çok levhayı birbirine bağlamak için geçirilen çivinin, ezilerek baş durumuna getirilen ucu. )


-PEKİŞTİRME ile/ve/||/<> VURGU/ÜNLEM

( Bazı sözler, argolar ve küfürler, sözcüğün birebir anlamı/karşılığı için kullanılmaz. Daha çok pekiştirme sıfatı ya da vurgu, ünlem olarak kullanılır. )


-PELTE ile/değil PIHTI



-PELTEK ile PEPE

( Dilini, dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden, s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen. | Tutuk, titrek bir biçimde. İLE Dudak sesleriyle başlayan sözcüklerin ilk seslerini güçlükle söyleyen ve birkaç kez yineledikten sonra arkasını getirebilen, tutuk dilli. )


-PELTEKLİKTE:
Z'LEŞTİRME ile/||/<> S'LEŞTİRME ile/||/<> C'LEŞTİRME ile/||/<> L'LEŞTİRME ile/||/<>

( Jale > Zale | Jilet > Zilet
İLE/||/<>
Paşa > Pasa | Kışlık > Kıslık | Şapka > Sapka
İLE/||/<>
Jandarma > Candarma | Jilet > Cilet
İLE/||/<>
Birader > Bilader | Berber > Belber | Merhem > Melhem | Terlik > Tellik )


-PENBE değil PEMBE



-PENÇE ve PARMAKLAR

( ŞEHÂDET - ORTA - YÜZÜK - SERÇE
BAŞ )


-PENÇE ve PARMAKLAR

( HASANEYN[ÇİFTE GÜZELLİK] )


-PENCERE ile ARNAVUTBACASI

( ... İLE Tavan arasına ışık sağlayan, çatı penceresi. )


-PENCERE ile AYPENCERE

( ... İLE Yarım daire biçiminde pencere. )


-PENCERE ile/ve/değil EŞİK



-PENCERE ile LOMBOZ[İt./Yun.]

( ... İLE Kamaralarla alt güverteleri aydınlatmak için bordalardan ve güvertelerden açılan yuvarlak pencere. )


-PENCERE değil/yerine/= ODAGÖZ



-PENCERE ile TEMEK

( ... İLE Ahırdaki pisliği dışarı atmak için kullanılan kapaklı ya da kapaksız delik/pencere. )


-PENCERE ile/ve/||/<> TEPE CAMI

( ... İLE/VE/||/<> Tavanda ya da tavana yakın yerde, tepeye yakın bulunan pencere. )


-PENETRANS/PENETRANCE[İng.] değil/yerine/= İÇE GEÇİŞ, İÇE İŞLEME



-PENETRASYON/PENETRATION[İng.] değil/yerine/= DELME | İÇE GEÇME



-PENSE ile KERPETEN



-PENUMBRA[İng.] değil/yerine/= YARI GÖLGELEME



-PERCEPTION OF SERIAL TIME vs. PERCEPTION OF CONTINUAL TIME



-PERDE ile BRİZBİZ

( ... İLE Pencerelerin çerçevesine, içeriden tutturulan ince perde. )


-PERDE ile EFRİZ/FRİZ[Fr.]

( ... İLE Tavandan inerek sahnenin üst bölümünü, sahne boyunca kaplayan, kısa, dar perde. | Eski Yunan ve Roma yapılarında, taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm. )


-PERDE ile GERGİ

( ... İLE Perde. | İp, kayış, tel vb. gerginleştirme işinde kullanılan araç. )


-PERDE değil/yerine/= GERGİ/GERELTİ



-PERDE ile İNCE PERDE/BÜRGÜ



-PERDE ile KATMAN



-PERDE ile/ve TARABA

( ... İLE/VE Tahta perde. )


-PERDE ile TÛL

( ... İLE Uzunluk. [Tûl perde] | Zaman çokluğu, uzun süre. | Boylam. [TÛL DAİRESİ] )


-PERDE ile/ve/<> YANILSAMA



-PERESE ile ...

( Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları çekül ipi. )


-PERFORASYON/PERFORATION[İng.] değil/yerine/= DELINME



-PERGENDE ile/> FİRKATA ile/> KALİATA ile/> KADIRGA



-PERIGEE değil/yerine/= YERBERİ



-PERİYOT/PERIOD[İng.] değil/yerine/= DÖNEM, DEVRE



-PERMEÇE ile/ve FİLADUR

( Yedek olarak kullanılan ince halat. İLE/VE İnce ve katranlı halat. )


-PERMISSION vs./and APPROVE



-PERSECUTE vs. PROSECUTE



-PERSPEKTİF/PERSPECTIVE değil/yerine/= BAKIŞ AÇISI



-PERVAZE ile PERVÂZE[Fars.]

( Uçan. İLE Kır gezisi için hazırlanan yemek | Altın ve gümüş yaprakların kırıntısı. )


-PEŞ PEŞE



-PEŞİN FİYATINA TAKSİTLE değil/yerine/= ÖN EDERİNE BÖLÜŞLE



-PEŞİNAT değil/yerine/= ÖN ÖDEME



-PEŞİNDE ile ARDINDA



-PESPEMBE



-PEYGAMBERDE:
HATA/GÜNAH değil ZELLE

( ... DEĞİL İyilerden en iyiyi seçememe. )


-PEYGAMBERDE:
HATA/GÜNAH değil ZELLE

( Peygamberin hatası olmaz! Sadece iyilerden en iyiyi seçememe olabilir belki. )


-PHASE vs. LAP/STAGE



-PHI PHI DON ile/ve/<> PHI PHI LEE

( Büyük olan ve konaklama olanaklarının bulunduğu ada. İLE/VE/<> Maya Beach'in bulunduğu ada. [Leonardo DiCaprio'nun oynadığı The Beach filminin çekildiği yer.] )


-PHI PHI DON ile/ve/<> PHI PHI LEE

( Tayland'ın ünlü iki adası. [Phuket ve Krabi'den turlarla da gidilebilmektedir.] )


-PHYE ile/ve/<> PHYA

( Gövdesel ve fiziksel. İLE/VE/<> Ahlâksal ve siyasal. )


-PİDE ile FODLA[Ar.]

( ... İLE Çoğunlukla imaretlerde, yoksullara verilen, kepekli undan yapılmış, pideye benzer bir tür ekmek. )


-PİDE ile GÖMBE

( ... İLE Mayalı ya da mayasız, yağlı ya da yağsız olarak yapılan bir tür kül pidesi. )


-PİDE değil/yerine/= PÜŞKEL



-PIECE vs. ENTIRE/WHOLE



-PIERRE PAUL BROCA ile/ve/||/<> CARL VERNICKE



-PİGME ile ABORJİN ile AINU ile İNUİT

( Afrika yerlisi. İLE Yeni Zelanda yerlisi. [Lat.: Roma'lıların ilk ataları. | Yerliler. | İlk oturanlar.] İLE Japonya yerlisi. İLE Kuzey Amerika yerlisi. )


-PİGME ile/ve EFE

( Afrika yerlisi. İLE/VE Kongo'daki Pigme'ler. )


-PİLONİDAL SİNÜS ile/ve/||/<> PİLONİDAL APSE

( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )


-PİNOSİTOZ değil/yerine/= ETME



-PİRE ile BİT

( Bit yiğitte, pire itte bulunur. [Rüstem Paşa'nın, Cüzzam'lı olmamasına bağlı olarak söylendiği varsayılmaktadır.] )


-PİRE ile BİT

( [argo] ... ile MACAR )


-PİRE ile BİT

( YAVŞAK: Bit yavrusu. )


-PİRE ile BİTKİ PİRESİ

( )


-PİRE yerine KALKAĞAN



-PİRE ile KÖPEK PİRESİ

( ... İLE Siphonaptera takımının gerçek pireler(Pulicidae) ailesinde yer alan, erginleri 2-3 mm boyunda, kırmızımsı esmer renkte, köpek, kedi, tavşan, sıçan ve insanları sokup emerek beslenen, kaşıntı ve gelişme geriliğine neden olan, veba hastalığının taşıyıcılığını yapan böcek türü. )


-PİRE ile SU PİRESİ/BİTİ

( ... İLE Kabuklulardan, durgun sularda yaşayan bir hayvan. )


-PİŞİRMEDE:
ALEV ile/ve/||/<> ISI ile/ve/||/<> SÜRE

( Pişirilme amaç ve hedefine göre değişir ve iyi ayarlanması gerekir. )


-PİŞMANLIK:
MERTEBE değil TEKALLÜB/DEVİNİM VE TÖVBE



-PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE



-PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( Pişmanlık tövbedir. )


-PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( Tövbede niyet, pişmanlıktır. )


-PİŞMANLIK ile/ve TÖVBE

( PİŞMAN < PEŞÎMÂN )


-PİYADE = PAYTAK

( ... = Çarpık, eğri bacaklı. | Satrançta, piyade taşı. )


-PLACE vs. PALACE



-PLAN ile/ve/<>/> SAHNE ile/ve/<>/> SEKANS ile/ve/<>/> FİLM



-PLASENTA/MEŞİME değil/yerine/= DÖLEŞİ/ETENE



-PLAZİ/PLASIA[İng.] değil/yerine/= GELİŞME



-PLEASURE vs. INDOLENCE



-PLEASURE vs./and RENUNCIATION

( ZEVK ile/ve FERAGAT )


-PLSI/PROBABILISTIC LATENT SEMANTIC İNDEXING[İng.] değil/yerine/= OLASILIKLI GİZLİ ANLAMSAL İNDEKSLEME



-PLÜVİYOMETRE değil/yerine/= YAĞIŞÖLÇER

( Belirli bir zamanda. belirli bir yerde düşen yağış miktarını ölçmeye yarayan aygıt. )


-POLE değil/yerine/= UÇ, UCAY



-POLİÇE[< İt. < Yun.] ile BOLİÇE

( Belirli bir sürenin sonunda, belirli bir parayı, kendi adına ya da bir başkasının buyruğuna ödemesi için alacaklının, borçluya yazdığı bildiri. | Sigorta senedi. İLE Yahudi kadını. )


-POLİÇE değil/yerine/= ÖDEKÇE



-POLİMER[Fr. < POLYMERE] ile/ve/||/<>/> KOPOLİMERLEŞME ile/ve/||/<>/> KOPOLİMER[Fr. < COPOLYMERE]

( Tekrarlanan yapısal kümelerin oluşturduğu yüksek molekül ağırlıklı birleşikler. İLE/VE/||/<>/> Doymamış birleşikler karışımının büyük moleküller vererek polimerleşmesi. İLE/VE/||/<>/> Kopolimerleşme ile elde edilen nesne. )


-POLİMER ile POLİMERİ[Fr. < Yun. POLUS: Çok. | MEROS. Yan.] ile POLİMERLEŞME ile POLİMERLİK

( Yinelenen yapısal kümelerin oluşturduğu yüksek molekül ağırlıklı bileşikler. İLE Polimerlik. İLE Benzer ya da farklı birçok küçük molekülün, "polimer" denilen büyük moleküller biçiminde birleşmesi. İLE Biri, ötekinin polimeri olan iki molekül arasındaki bağıntı. )


-POLİNOM DENKLEMLERDE:
I. DERECE ve/<> II. DERECE

( x + b = 0 ise x = - b

VE/<>

x² + bx + c = 0 ise
1. [ -b + √¯(b² - 4c)] / 2
2. [ -b - √¯(b² - 4c)] / 2
[eğer b² - 4c = 0 ise iki formül de aynı sorucu verir.] )


-POLINÜKLEER/POLYNUCLEAR[İng.] değil/yerine/= ÇOK ÇEKİRDEKLİ GÖZE



-POLITENESS vs./and CULTURE



-POLİTİK DÜŞÜNCE ile/ve POLİTİK FELSEFE



-POMACEAE = TUFFÂHÎYE



-POMPA/LAMA ile/ve/||/<> KÖRÜK/LEME



-PONKSİYON/PUNCTION[İng.] değil/yerine/= DELME



-PÖRSÜME ile KOFLUK



-PORTE değil/yerine/= DİZEK



-PORTRE ile PORTE

( Bir kişinin yağlıboya, fotoğraf vb. bir yolla yapılmış betimi. | Bir kişinin, bir şeyin özlü ya da yazılı betimi. İLE Notaların, üzerinde ya da arasında yazıldığı, beş koşut çizgi. )


-POSSIBILITY vs. CHANCE



-POSSITIVE RESPOND vs. RESPONSE



-POSTAHANE ile/değil SU ALTI POSTAHANESİ

( Dünyanın tek sualtı postahanesi, Vanuatu'nun Port Vila yakınlarındaki Hideaway Adası'nda bulunmaktadır. )


-POSTURE/POSITION vs./and ATTITUDE



-POWER vs./and RESISTANCE



-POWER vs./and TO RULE/DOMINATE



-PRACTICAL vs. PRACTICABLE



-PRAGMATİK ANALİZ/PRAGMATICS[İng.] değil/yerine/= EDİMBİLİMSEL ÇÖZÜMLEME



-PRAY vs. INVOKE



-PRECAUTION vs. COMPOSURE



-PRECISE(NESS) vs. DEFINITE vs. ABSOLUTE



-PREFER vs. CHOOSE



-PREMATÜRE değil/yerine/= ERKEN DOĞAN



-PRENSİP/PRINCIPLE[İng.] değil/yerine/= İLKE



-PRENSİP/UMDE[Ar.] değil/yerine/= İLKE



-PRENSİP/UMDE değil/yerine/= İLKE



-PRESENT vs. BRIBE



-PRESENT vs. FUTURE



-PRESENTATION vs. TO TELL/TO EXPLAIN/TO DESCRIBE



-PRIMUM NIHIL NOCERE[İng.] değil/yerine/= ÖNCELİKLE ZARAR VERME



-PRIMUM[İng.] değil/yerine/= İLK | ÖNCE



-PRINCIPLE vs. PREACCEPTANCE



-PRN/PRO RE NATA[İng.] değil/yerine/= GEREKSİNIM DURUMUNDA, İHTİYAÇ HALİNDE



-pro rat. aet.[Lat. < PRO RATİONE AETATİS] değil/yerine/= YAŞA GÖRE



-PROBABILITY vs. CHANCE



-PROBABLE vs. LIKE



-PROCEDURE vs./and/<> PROCESS

( İşlem. İLE Süreç. )


-PROCESS vs. DURABLE



-PROCESS vs. PHASE



-PROCESS vs./ <> OUTCOME

( proses vit autkam )


-PROCESS vs./ <> OUTCOME

( SÜREÇ ile SONUÇ )


-PROCESS vs./and STRUCTURE



-PROFESÖR ile SLADE



-PROFİLAKSİ/PROPHYLAXIS[İng.] değil/yerine/= ÖNLEME



-PROFIT vs. BENEFIT/ADVANTAGE



-PROGRAM vs. PROGRAMME



-PROJE ile FORMÜL

( VADE-MECUM: Cepte taşınabilecek boyda formül kitabı. )


-PROJE ile iDEA



-PROJE ile MODEL



-PROKOPE ile/ve/||/<>/> PROFECTUS ile/ve/||/<>/> PROGRESS

( Antik çağda. İLE/VE/||/<>/> Orta çağda. İLE/VE/||/<>/> Modern çağda. )


-PROMISSORY NOTE and BILL OF EXCHANGE

( Bono. VE Poliçe. )


-PROSPEKTİF EVALÜASYON/RETROSPECTIVE EVALUATION[İng.] değil/yerine/= İLERLEYİK DEĞERLEME



-PROTOKOL ile FORMALİTE



-PSİKOLOJİ'DE

( * YAKLAŞIM TÜRLERİ'NDE:
NÖROBİYOLOJİK ile/ve DAVRANIŞSAL ile/ve BİLİŞSEL ile/ve PSİKOANALİTİK ile/ve FENOMENOLOJİK
* PSİKOLOJİ ALANLARI'NDA:
DENEYSEL ile/ve FİZYOLOJİK ile/ve GELİŞİMSEL ile/ve KİŞİLİK ile/ve SOSYAL ile/ve BİLİŞSEL ile/ve KLİNİK VE DANIŞMANLIK ile/ve OKUL VE EĞİTİM ile/ve ENDÜSTRİ
* ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ'NDE:
DENEYSEL ile/ve GÖZLEM ile/ve TARAMA ile/ve TEST ile/ve VAK'A TARİHÇESİ )


-PSİKOLOJİ ile/ve BİLİM ile/ve FELSEFE

( Bilinçle. İLE/VE Nesnelerle. İLE/VE Bilincin bilinci. )


-PSİKOSOMATİK/PSYCHOSOMATIC[İng.] değil/yerine/= ZİHINE DAYALI GÖVDE



-PUAN MUN JON:
KUZEY KORE ve/<> GÜNEY KORE

( Kore'yi ikiye bölen, 38. paralelde bulunan bir köy. )


-PUAN MUN JON:
KUZEY KORE ve/<> GÜNEY KORE

( [o dönemde] Sovyetler Birliği'nin egemenliğindeydi. VE/<> ABD'nin egemenliğindeydi. )


-PUNGENT vs. DENSE



-PURE vs. SIMPLE



-PURITY and WISDOM and LOVE



-PURITY vs. TOLERENCE



-Q.N/QUAQUE NOCTE, EVERY NİGHT[İng.] değil/yerine/= HER GECE



-QUALIFIERS ile/ve/||/<> SYMBOLS ile/ve/||/<> ATTRIBUTE ile/ve/||/<> OPERATORS ile/ve/||/<> VARIABLE ile/ve/||/<> VALIDATION



-QUALITY vs. DOSE



-quot. op. si.[Lat. < QUOTIES OPUS SIT] değil/yerine/= GEREKLİ ÖLÇÜDE



-RÂBITA ile/ve/<> MUKÂREBE

( İki kişi arasında. İLE/VE/<> Kişiler arasında, meclislerde. )


-RÂBITA ile/ve/<> MUKÂREBE

( Bir râbıta, bin zâbıtaya yeter. )


-RADYOGRAFİ/RADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME



-RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> DENGELE(N)ME



-RAISE vs. RISE



-RANDOM vs. COINCIDENCE



-RANDOM[İng.] değil/yerine/= RASTGELE



-RANDOMİZASYON/RANDOMIZATION[İng.] değil/yerine/= RASTGELELEŞTİRME



-RANUNCULACEAE = ŞAKÎKÎYE



-RASATHANE ile/ve MUVAKKITHANE

( Gökyüzünün/uzayın izlendiği gözlem evi. İLE/VE Takvim hazırlamak ve vakit tayin etmek için kullanılan küçük rasathane. )


-RASTGELE ve TEVEKKÜL



-RASTGELME ile KAZA SONUCUNDA



-RASTLANTI değil/yerine TÜZE



-RATIO vs. TO COMPARE



-RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE

( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )


-re ile Re

( Gam dizisinde, do ile mi arasındaki ses. | Bu sesi gösteren nota simgesi. İLE Renyum'un simgesi. )


-REACTION vs./and RESPONSE



-REAKSİYON/REACTION[İng.] değil/yerine/= TEPKİ | TEPKİME



-REAKTIVASYON/REACTIVATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN ETKINLEŞTİRME



-REAL vs. LIKE



-REALIZATION vs./and PRINCIPLE



-REASON vs. INTELLIGENCE



-REASON vs. REASON IN FORCE



-REASON vs./and NATURE



-RECEIPT vs. INVOICE



-REÇİNE ile BAKALİT

( ... İLE Formaldehit ile bir fenolün yoğunlaşması sonucu elde edilen yapay reçine. )


-REDAKSİYON değil/yerine/= DÜZELTME



-REDDÂDE ile/ve/||/<> ÇOBAN ile/ve/||/<> MÜŞHİR

( VI. yy.'dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. )


-REDDEDİLME ile/ve/||/<> ISTIRAB/ACI

( Reddedilmek, beyin tarafından, fiziksel bir acı olarak algılanıyor. )


-REDDETME ile/değil/yerine ERTELEME



-REDDETME ile/ve/<> KÜÇÜMSEME



-REDDETME ile/ve/değil/yerine/<>/> YADSIMA



-REDDETMEK ile/değil/yerine DEĞİLLEME



-REDDİYE ile/ve/değil/||/<>/< GÖNDERME



-REDUCE vs. DECREASE



-REFÂKAT değil/yerine/= EŞLİK ETME



-REFLEKS/REFLEX[İng.] değil/yerine/= TEPKE



-REFLEKS değil/yerine/= TEPKE

( Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı. | Dıştan ya da içten gelen bir uyarım sonucunda organizmada tepkilere yol açan istemsiz sinir etkinliği. )


-REFLEKSİYON/REFLECTION[İng.] değil/yerine/= YANSIMA | DERİN DÜŞÜNME



-REGRESYON/REGRESSION[İng.] değil/yerine/= GERİLEME



-REGÜLASYON değil/yerine/= YÖNERGE | AYARLAMA, DÜZENLEME



-REINFORCEMENT[İng.] değil/yerine/= PEKİS¸TİRME



-REJECT vs. REFUSE/TURN DOWN vs. REVERSE vs. REVOKE vs. RESCIND vs. REPEAL vs. ANNUL vs. VOID vs. RECONSIDER

( Reddetmek.[konuşma dilinde] İLE Reddetmek. İLE Kararı feshetmek, iptal etmek. İLE Geri almak.[özel hukukta kullanılır][REVOCABLE >< IRREVOCABLE] İLE Yürürlükten kaldırma, iptal etmek, feshetmek. İLE Yürürlükten kaldırma.[Anayasa ve İdare Hukuku'nda] İLE Bozmak, iptal etmek, feshetmek. İLE Geçersiz. İLE Tekrar gözden geçirme, tekrar düşünme. )


-REJİM/REGIMEN[İng.] değil/yerine/= DİYET | UYGULAMA BİÇİMİ, YÖNETME



-REKOLTE değil/yerine/= TÜMÜRÜN



-REKOMBİNASYON/RECOMBINATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN BİRLEŞTİRME | GENETİK ÇEŞİTLENDİRME



-REKOMPRESYON/RECOMPRESSION[İng.] değil/yerine/= BASI YINELEME



-REKÜRENS/RECURRENCE[İng.] değil/yerine/= YINELENME



-RELAKS[İng. < RELAX] değil/yerine SAKİN/LİK, RAHAT/LAMA, GEVŞE/ME



-RELÖVE ile ...

( Ölçülü plan ya da resim. )


-REMAKE vs. REMASTERED

( Bir şarkının tamamen yenilenmesi ya da başka müzik aletleriyle tekrar çalınması. [cover'ı yapılmış tüm şarkılar] İLE Bir şarkıdaki küçük düzenlemeler. )


-REMITAN/REMITTENT[İng.] değil/yerine/= ARALIKLI | ALEVLENME-SAKINLEŞME



-REMODELING[İng.] değil/yerine/= YENIDEN BİÇİMLENDİRME



-REMZ[Ar.] değil/yerine/= SİMGE



-RENDE ile KÜŞTERE[Fars.]

( ... İLE Uzun marangoz rendesi. )


-REORGANİZASYON/REORGANIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DÜZENLEME



-REPLİKASYON/REPLICATION[İng.] değil/yerine/= EŞLENME



-REPREZANTE değil/yerine/= SUNMA, TANIŞTIRMA



-REPRODUCTION vs. INCREASE



-REPRODÜKSİYON/REPRODUCTION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ÇOĞALTIM, ÜREME



-RESİM değil/yerine/= İZCE



-RESMÎ DİNİ BUDİZM OLAN TEK ÜLKE ile ...

( KALMUKYA )


-RESULT vs. JUDGE



-RETARDASYON/RETARDATION[İng.] değil/yerine/= GERİLİK, | GECİKME



-RETRAKSİYON/RETRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKİLME



-REVERS GRUPLAMA/REVERSE TYPING[İng.] değil/yerine/= TERS ÖBEKLEME



-REVİZE değil/yerine/= DÜZELTME/GÖZDEN GEÇİRMEK



-REVİZYON/REVISION[İng.] değil/yerine/= GÖZDEN GEÇİRME



-REVZEN ile PENCERE

( PENCERE )


-REZERVE değil/yerine/= AYRILMIŞ, TUTULMUŞ



-REZERVE yerine AYRILMIŞTIR



-RFE/RECURSIVE FEATURE ELEMINATION[İng.] değil/yerine/= YINELEMELİ ÖZNİTELİK ELEME



-RIA/RADIOIMMUNASSAY ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= RADYOIMMÜN ÇÖZÜMLEME



-RIGHT vs. APPROPRIATE



-RIGHT vs. PRIVILIGE



-RIGHT-WRONG vs. TRUE-FALSE



-RIGHT/TRUE vs./and WRONG/FALSE



-RIGHT/TRUE(HONESTY) vs. WRONG/FALSE



-RİSÂLE ile FAİDE



-RİYÂZÂT[< RİYÂZET] ile RİYÂZİYÂT ile RİYÂZİYE

( NEFSİ KIRMALAR, DÜNYA LEZZETLERİNDEN SAKINMALAR, PERHİZLE, KANAATLA YAŞAMALAR | NEFSİN ARZU ETTİĞİ ŞEYLERİ VERMEMEK | NEFSİN DOĞASINDAN ÇIKMAK ile Oluş ve bozuluşlara konu olmayanların incelenmesi. (Matematik Bilimler) ile HESAPLA, MATEMATİKLE İLGİLİ | BİR YAZI ŞEKLİ )


-RİZOM:
KÖK değil GÖVDE



-RL/REINFORCEMENT LEARNING[İng.] değil/yerine/= PEKİŞTİRMELİ ÖĞRENME



-ROBERT HOOKE ile/ve/<> ROBERT BOYLE

( 1635 - 1703 ile/ve/<> 1627 - 1691 )


-RÖFLE ile MEÇ ile GÖLGE ile BALYAJ ile BOYA ile DİP BOYA



-ROGER PENROSE ve/||/<> STEPHEN HAWKING

( 08 Ağustos 1931 - ... ve/||/<> 08 Ocak 1942 - 14 Mart 2018 )


-ROKA ile TERE



-ROL ile/ve MASKE

( Bir maske taktığını fark ettiğin anda, o maske, düşmeye başlamıştır. )


-RÖLAKSASYON/RELAXATION[İng.] değil/yerine/= GEVŞEME



-RÖLAPS/RELAPSE[İng.] değil/yerine/= DEPREŞME



-ROOT vs. DERIVE



-ROSACEAE = VERDÎYE



-RÖTAR[Fr.] değil/yerine/= GECİKME



-RÖTAR/RETARD[İng.] değil/yerine/= GECİKME



-ROTASYON/ROTATION[İng.] değil/yerine/= DÖNME



-RÖTUŞ[Fr.] değil/yerine/= DÜZELTME/DEĞİŞTİRME

( Fotoğrafları basmadan önce cam üzerinde düzeltme işi. | Düzeltme amacıyla yapılan değiştirme. )


-RÖTUŞ değil/yerine/= DÜZELTME



-ROZET[Fr.] değil/yerine/= İĞNE

( Yakaya vs. takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun simgesi sayılacak ufak kâğıt ya da metal nesne. | Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerine çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel ya da krom kaplanmış çember biçimli sac parça. )


-RPM/REMOTE PATIENT MONİTORING[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAYRI İZLEME



-RUBLE[Rusça] ile RUBLE

( Beyaz Rusya ve Rusya Federasyonu'nda kullanılan para birimi. İLE Bisiklette, arka tekerleğin üzerinde bulunan küçük vites çark(lar)ı. )


-RÜKÛ ve/<> KIYAM/SECDE

( İlim. VE/<> İrfan. )


-RÜKÜŞ[Ar. < RUKŞE] ile ŞILLIK[Erm.] ile ŞIRFINTI ile ŞUH[Fars.] ile ÂŞÜFTE/ÂŞİFTE[< Fars.]/KOKOT[Fr. < COCOTTE] ile ÇİRKEF[Fars. < ÇİRK-ÂB: Pis/bulanık su.] ile FETTÂN[Ar. < FİTNE] ile KALTAK[Yun.] ile ÖKSE ile SÜRTÜK

( Gülünç bir biçimde giyinip süslenen kadın. İLE Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın. İLE Seviyesi düşük, bayağı kadın. İLE Hareketlerinde serbest. | Neşeli, şen ve oynak. | Açık saçık, utanması olmayan. İLE Çıldırırcasına seven, bu yüzden perîşan bir halde, azgın ve baştan çıkmış deli gibi olan, iffetsiz kadın. İLE İğrenç ve bulaşkan. İLE Fitne ve fesâda teşvik eden, fenâlık yapan, ayartan. | Oynak kadın. | Câzibeli, gönül alıcı. İLE İffetsiz, namussuz kadın. İLE Erkekleri kendine bağlamasını bilen çok alımlı kadın. İLE Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın. | Aynı anda birden fazla kişiyle gönül eğlendiren kadın. | Hayat kadını, fahişe. )


-RUKYE ile ...

( HASTALIK İÇİN KUR'AN OKUMAK, DUA ETMEK )


-RUNSİNAT YAPRAK = VARAK-I KÜLLÂBÎ = FEUILLE RONCINÉE



-RÜTBE



-RÜYA ve/<> MUHAYYİLE



-RÜZGÂR YÖNLERİNDE:
YILDIZ ile KIBLE ile GÜNDOĞUSU ile GÜNBATISI

( Kuzey. İLE Güney. İLE Doğu. İLE Batı. )


-RÜZGÂR YÖNLERİNDE:
POYRAZ ile AKYEL/AKÇAYEL/KEŞİŞLEME ile KABAYEL/BOZYEL/KUMKARASI/LODOS ile KARAYEL

( Kuzeydoğu. İLE Güneydoğu. | 135°'lik yön. İLE Güneybatı. İLE Kuzeybatı. )


-RÜZGÂR YÖNLERİNDE:
POYRAZ ile AKYEL/AKÇAYEL/KEŞİŞLEME ile KABAYEL/BOZYEL/KUMKARASI/LODOS ile KARAYEL

( Kışın, kar ve soğuk getirir. İLE Uludağ'ın eski adı olan Keşiş Dağı'nın yönüne göre adlandırılmıştır. İLE Güneybatı yönlerden esen sıcak rüzgar. İLE 2-3 gün boyunca devamlı olarak kuzeybatıdan esen rüzgar. )


-RÜZGÂR YÖNLERİNDE:
POYRAZ ile AKYEL/AKÇAYEL/KEŞİŞLEME ile KABAYEL/BOZYEL/KUMKARASI/LODOS ile KARAYEL

( |

)


-RUZNAME[Fars.] değil/yerine/= GÜNLÜK/GÜNCE

( Günlük olayların yazıldığı defter. | Gündem. | Olayların zaman sırasına göre yazılmış bulunduğu defter. )


-S HARFİ:
"ES" değil SE



-s. op. s.[Lat. < SO OPUS SIT] değil/yerine/= GEREKTİĞİNDE, GEREK GÖRÜLÜRSE



-s.a.[Lat. < SECUNDUM ARTEM] değil/yerine/= SANATIN GEREKTİRDİĞİ BİÇİMDE, SANATINIZA GÖRE



-SABIR:
"BEKLEME BECERİSİ" değil BEKLERKEN, DOĞRU DAVRANIŞ SERGİLEME



-SABİTLEME ile İNDİRGEME



-SABİTLEME ile/ve/<> İSTİKRAR



-SAÇ EKİMİNDE:
FUT ile/değil/yerine/> FUE



-SAÇ RENGİ AÇMADA:
SOMBRE ile/değil/||/<> OMBRE

( En fazla 4 ton açık renk yeğlenebilir. İLE Saçın doğal tonundan 7 ton daha açık renkler yeğlenebilir.[Saçların doğal rengi fark etmeksizin çok farklı tonda uygulanabilmektedir.] )


-SACHER-MASOCH ile/ve/||/<>/> RICHARD FREIER von KRAFT-EBING ile/ve/||/<>/> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> THEODOR REIK ile/ve/||/<>/> JACQUES LACAN ile/ve/||/<>/> GILLES DELUZE

( [Mazoşizm Üzerine Kitaplar/ı...]
1870'te. İLE/VE/||/<>/> 1886[Eşeyselliğin Psikopatolojisi] İLE/VE/||/<>/> 1905[Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme], 1920[Haz İlkesinin Ötesinde], 1924[Mazoşizmin Ekonomik Sorunu] İLE/VE/||/<>/> 1957[konuşması], 1973[Aşk ve Şehvet Üzerine] İLE/VE/||/<>/> 1964[XI. Seminer] İLE/VE/||/<>/> 1967[Sacher-Masoch'un Sunumu] )


-SADE ile/ve/değil/yerine/||/<> SADECE



-SADECE ile ANCAK VE ANCAK

( MAHZÂ: Ancak, yalnız, tek, sade. | Hâlis, katkısız, tam. )


-SADECE ile/ve/değil BAŞLI BAŞINA



-SADECE ve/<> HER ZAMAN



-SADECE ile/ve/değil ÖZELLİKLE



-SADELEŞTİRME ile ÇEVİRİ



-SAFİYE ve/||/<>/> TASFİYE



-SAFLAŞMA ile/ve/> İNCELME



-SAFSATA ile HURÂFE



-SAĞ SALİM değil/yerine/= SAĞ SAĞLAM/SAĞ ESEN/ESENLİKLE



-SAĞDUYU ve/<> DENGE



-SAĞDUYU = HASSE-İ SELİME = GOOD SENSE[İng.] = BON SENS[Fr.] = GESUNDER VERSTAND[Alm.]



-SAĞLAM ZİHİN ve/||/<>/>/< SAĞLAM GÖVDE

( Sağlam anlık[zihin], sağlam gövdede bulunur. VE/||/<>/>/< Sağlam gövde, sağlam anlıkta[zihinde] bulunur. )


-SAĞLAMLAŞTIRMA ile/ve/||/<> PEKİŞTİRME



-SAGU = AĞIT = MERSİYE

( İslâm'dan önce. = Halk yazınında. = Divan yazınında. )


-SAHÂBE ile SELEF-İ SÂLİHİN



-SAHAN[Ar.] değil/yerine/= TENCERE



-ŞÂHÂNE ile ...

( Padişah'ın kullandığı herşey bu adla birlikte kullanılırdı. [Padişah'ın "Minder-i Şâhânesi" gibi.] )


-ŞAHANE değil/yerine/= ÇOK GÜZEL, EŞSİZ, GÖRKEMLİ



-SAHİFE ile/ve TOMAR[Yun.] ile/ve KİTAP

( ... İLE/VE Dürülerek, boru biçimi verilmiş kâğıt. İLE/VE ... )


-SAHİFE değil/yerine/= YAPRAK



-SAHİP/MÂLİK[Ar.] değil/yerine/= İYE



-SAHİP değil/yerine/= İYE



-SAHİPLENME ile/ve/||/<> SÜREKLİ KILMA ile/ve/||/<> BİRİKTİRME



-SÂHİRE ile ...

( YERYÜZÜ, UYANIK GÖZ VE GÖZLERE SERAP GÖRÜNEN YERYÜZÜ )


-SAHNE ile/değil/yerine ESAS



-SAHNE ile KONDÜVİT/KONDÜİT[Fr. < CONDUITE]

( ... VE/||/<> Tiyatroda sahneye çıkma sırası gelen kişileri uyarmakla görevli kişi. )


-SAHNE ve/||/<>/>/< KULİS[fFr. < COULISSE]

( İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belirli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer, oyunluk. | Görüntü. | Tanık olunan, gözlenen olay. | Bir konu ya da çalışma çevresi, çalışma dalı. | Bir oyun ya da filmin başlıca bölümlerinden her biri. VE/||/<>/>/< Sahnenin gerisinde ve yanlarında bulunan bölüm. | Borsa dışında alışveriş yeri. | Bir amaca ulaşabilmek için ilgili kişiler arasında özel çalışma yapılan yer. | Bir işin, bir hareketin gizli hazırlık konuşması. )


-SAHNE ile RAMP[Fr.]

( Tiyatro sahnesinde izleyiciye en yakın yer. )


-SAHNE ile ŞANO[İt. SCENA]

( ... İLE Tiyatro sahnesi. )


-SAHNELEME ve/||/<>/> YAZMA



-ŞAHSİYYE ile TABİYYE



-SAHTE ile/ve/<> "YARIM"



-SAHTE değil/yerine/= DÜZME/DÜZMECE



-SAHTE ile/değil/yerine GEÇİCİ



-SAHTE ile KURGU



-SAHTE ile/değil SANKİ



-SAHTE ile/ve/||/<> TAKLİT



-SAHTE ile/ve YANILSAMA



-SAİKLER/LE değil SAİK/LE

( "Saik", sevk sözcüğünün çoğulu olduğundan, çoğul olana bir "-ler" eki daha olmaz/kullanılamaz. )


-SAİY:
SAFA ve/<> MERVE

( Safa'dan başlayarak, Safa ile Merve arasında, 4 gidiş ve 3 gelişten oluşan Saiy görevi, Hacc'ın başka bir bölümünü oluşturmaktadır. )


-SAK/SAC[İng.] değil/yerine/= KESE



-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Bilgi ile. VE/||/<> Sevgi ile. )


-SAKİNLEŞME:
AKILDA ve/||/<> GÖNÜLDE

( Elinde getiren, karnında götürür; aklında getiren, gönlünde götürür. )


-SAKINMA ile MASKE



-SALÂHİYETNÂME değil/yerine/= YETKİBELGE



-SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME



-SALICINÉES = SAFSÂFÎYE



-SALKIM, RASEMUS, RASEM = ANKÛD = GRAPPE



-SALSA ile BACHATA ile MAMBO ile MERENGUE ile SAMBA ile RUMBA ile CHA CHA CHA ile PASO DOBLE ile JIVE

( Dünyanın her yerinde bilinen Salsa, Avrupa'da, Karayipler'de, özellikle Küba ve Porto Riko'da, Orta Amerika'da, Panama, Guatemala ve New York'un Latin kolonilerinde çok gelişir. Elektrikli çalgıların da kullanıldığı Salsa danslarında, Afrika kökenli vurmalı çalgılar ve bakır üflemeli sazlar büyük rol oynar. Salsa'da, şarkılar her zaman İspanyolca olup şarkıların başlıca işlevi, dans figürlerine eşlik etmektir. Dünyanın belirli bölgelerinde, belirgin olarak ötekilerden ayrılan Salsa stilleri vardır. Birbirlerinden farklı figürlere sahip olan Salsa'nın tarzları, aynı dansın farklı yaklaşımları ve felsefeleri olarak kabul edilebilir.

İLE

1980'lerde, Dominik Cumhuriyeti'nde, turizmin gelişmesi ve ülkenin dünyaya açılması sonucu popülerliği artan Bachata, içinde aşk, tutku gibi duyguları yansıtan romantik şarkılarla yapılan bir dans türüdür. Bachata, ayrıca, ülkemizde Salsa'dan sonra en çok yeğlenen, yakın eşli bir danstır.

İLE

Küba'da ortaya çıkan Mambo, Kuzey Amerika'daki, Swing ve Rock gibi türlerden etkilenerek günümüzde yapılan biçimini alır. Erkek dansçının sol ayakla başladığı ve ağırlık merkezini ise kalça olarak belirlediği bu dans türü, en yaygın biçimde Küba'da karşımıza çıkar. 1950'li yıllarda, Avrupa tarafından da tanınan Mambo, kıtaları aşan bir dans olarak tüm dünyaya yayılır.

İLE

Dominik Cumhuriyeti'nin yerel dansı olan Merengue, özellikle küçük ve kalabalık dans salonlarına karşı oynanan bir dans türüdür. Oldukça hareketli figürler içeren Merengue, öğrenilmesi kolay, doğaçlamaya açık bir "eğlence" dansı olarak da bilinir. Çiftlerle değil, bir çember şeklinde uygulanan Merengue, hızlı ayak hareketleri, omuzların silkilmesi ve kıvrak kalça hareketleri, bu dansın ana yapısını oluşturur.

İLE

Samba, Brezilya'nın Rio kentinde düzenlenen karnavallarda, kutlama ve eğlenceyi temsil eden dans olarak bilinir. Brezilya müziğine ait kuvvetli bir davulun da yer aldığı, özgün bir müziğe sahip olan Samba, Rio Karnavalı'ndaki dansçıların, gösterişli giysileriyle gösteriye dönüşür. Karnavallarda yapılan bu tip Samba, daha gelişmiş bir biçim olan Uluslararası Samba'dan farklıdır. Samba, Rio Karnavalı'nda, kişisel olarak uygulansa da uluslararası gösterilerde eşli olarak uygulanır.

İLE

Yavaş tempolu, zor bir Latin Amerikan dansı olan Rumba, dans eden çiftler arasındaki tutkuyu hareketlere yansıtır. Aşkın dansı olarak da nitelendirilen rumbada, dansın tutkusunun ve etkisinin büyük bölümü, müzikteki ezgilerde yaşam bulur. Rumba'yı, kusursuz olarak uygulamak için müziğe ve teknik ayrıntılara bağlılık gerekir. Bu ayrıntılar da dansçılardaki güçlü bir denge ve bilek, diz ve kalça koordinasyonu sonucunda ortaya çıkar.

İLE

Amerika'da, 1950'li yıllarda, Mambo ve Rumba'nın birleşiminden doğarak ortaya çıkan Cha Cha Cha, neşeli ritmleri ve müzikleriyle zamanla tüm dünyaya yayılan bir dans türü olur ve Uluslararası Latin Amerikan Dansları'nın vazgeçilmezlerinden sayılır. Canlı, dinamik, hızlı hareketler içeren Cha Cha Cha; neşeli, sevinçli, yerinde duramayanların dansı olarak adlandırılır.

İLE

Kökleri İspanya'ya uzanan "Paso Doble", "iki adım" anlamına gelir. Temiz ve canlı hareketler gerektiren Paso Doble'nin ruhunu seyirciye aktarabilmek için yavaş ve sakin hareketlerden kaçınmak gerekir. Latin dansları arasında en son öğrenilen Paso Doble'de, doğaçlama figürler yoktur, önceden belirlenmiş bir koreografiyi gerektirir.

İLE

Temelinde akrobatik hareketler barındıran bu dans türü, İkinci Dünya Savaşı süresince, Amerika'dan İngiltere'ye yayılır ve ilk olarak 1944 yılında, Londra'lı bir dans öğretmeni olan Victor Silvester tarafından "Jive" olarak adlandırılır. Canlı ve enerjik olmanın yanısıra, zarif bir görünüm de gerektiren bir Latin Amerikan dansı olan Jive, oldukça hareketli figürler içerir. )


-SALTIK TİN:
SANAT ile/ve/||/<> DİN ile/ve/||/<> FELSEFE



-SALTIK ile SABİTE



-SALUTATION/GREETING vs./and LOVE



-ŞAMPİYON[Fr., İng. < CHAMPION] değil/yerine/= BÖKE



-SAMPLING[İng.] değil/yerine/= ÖRNEKLEME



-SAMSUN[Yun.] ile SAMSUNHANE

( Savaşta kullanılan köpeklere verilen ad. İLE Ayaspaşa'da, XVI. yüzyılda padişahın köpeklerinin yetiştirilip beslendiği yer. )


-SANA GÖRE ile BANA GÖRE



-SANAT ...:
GEÇMİŞ/TEN ile/ve BUGÜN/E ile/ve GELECEK/E

( Kopuk olmamalı. İLE/VE Hitap etmeli. İLE/VE Dönük olmalı. )


-SANAT NESNESİNE BİÇİM VERME ile/ve/||/<> KİŞİNİN, KENDİNE BİÇİM VERMESİ



-SANAT, GELENEKSEL UYGULAMANIN(RİTÜEL):
İÇİNDE değil DIŞINDA



-SANAT:
İÇTEN DIŞA ile/ve/değil/||/<>/< DIŞTAN İÇE



-SANAT ile/ve/||/<>/> DAHA/EN SANAT/SİMGE



-SANAT ile/ve EĞLENCE



-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Hayranlık. VE/||/<> Hayret. )


-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Doyumsuzluk sunar. VE/||/<> Doyum sunar. )


-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Keşf. VE/||/<> Kurma. )


-SANAT ve/||/<> FELSEFE

( Sanat olmasaydı, felsefe, edimselliğini yitirirdi. )


-SANAT ve/||/<> SEVGİ ve/||/<> FELSEFE

( Kişileri sevmekten daha sanatsal ve bilgece bir şey yoktur. )


-SANAT ile/ve/değil/<> SÜSLEME



-SANATÇI:
SAHTE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> GERÇEK

( Taklit eder. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Alır/"çalar". )


-SANATTA:
[ne] BENZEŞME ne de FARKLILIK



-SANCAK ile/ve İSKELE

( Sağ taraf. İLE/VE Sol taraf. )


-SANDAL ile TAHLİSİYE

( ... İLE Kurtarma, can kurtarma. | Kazaya uğrayan gemilerin, yolcularını ve gemi adamlarını kurtarma işi. | Kaza sırasında, kurtarma için kullanılan sandal. )


-SANDALYE ile İSKEMLE[Lat.]

( ... İLE Arkalıksız sandalye. | Üzerine, vazo vb. şeyler konulan küçük masa. | Sandalye. )


-SANDALYE değil/yerine/= OTURGA



-SANDALYE ile SEKMEN

( ... İLE Arkalıksız sandalye. | Basamak. )


-SANİYE değil/yerine/= İKİNÖY



-SANİYE ile SALİSE



-ŞANS ile/değil DENKLİK/DENK GELME



-SANSKRİT değil/yerine HİNTÇE



-SANSKRİTÇE değil SANSKRİT



-SAO TOME ve/<> PRINCIPE

( Afrika'nın en küçük ülkesi. )


-ŞAPKA ile/değil BONE



-ŞAPKA ile RELÖVE

( ... İLE Kenarı yüksek şapka. )


-SARAÇHANE = VEZNECİLER



-ŞARAP ile/<> SİRKE

( Bulunduğu yerdeki sirkeye etki edemez. İLE/<> Bulunduğu yerdeki şarabı sirkeleştirir/bozar. )


-SARAY DANSLARINDA:
MENUETTO ile/<> GIGUE ile/<> SARABANDE ile/<> ALLAMANDE



-SARF-I NAZAR[Ar.] değil/yerine/= SAYILMASA DA, VAZGEÇİLSE DE



-SARHOŞ ile DÎVÂNE



-ŞARJ[Fr., İng. CHARGE] değil/yerine/= YÜKLEME



-ŞARKI ile/değil MEHTÂBİYE



-SARKMA ile/ve GECİKME

( [buluşma dakikasından önce] Haber verilmişse/verilirse. İLE/VE Haber verilmemişse. )


-ŞARTLI TAHLİYE/SALIVERME ile/ve/<> DENETİMLİ SERBESTLİK



-ŞARTLI TAHLİYE değil/yerine/= KOŞULLU SALIVERİ



-ŞARTNAME değil/yerine/= KOŞULLUK



-ŞAŞKINLIK ile BELİNLEME

( .. İLE Birden uyanarak, çevresine korku ile şaşkın şaşkın bakmak. )


-ŞATHİYAT ile ŞATHİYE

( Ciddi bir düşünceyi, konuyu, şaka ve alay yollu anlatmak için yazılmış deyişler. İLE Yergiye, alaya, şakaya yer veren manzum yapıt. | Tasavvuf konularını mizahlı bir biçimde işleyen, coşku hâlinde söylenen bir şiir türü. )


-SAVA/HABER ile MÜJDE



-SAVAŞ yerine MÜCADELE



-SAVAŞI KAYBETMEK:
ÖLÜNCE değil DÜŞMANA BENZEYİNCE



-SAVE vs. CARE



-SAVUNMA MEKANİZMALARINDA:
BASTIRMA ile/ve/değil/||/<> BÖLME



-SAVUNMA ile DESTEKLEME



-SAVUNMA ve/||/<> GÜDÜLENME ve/||/<> KAYGI



-SAVUNMA ile ÖNCELLEME



-SAVUNMA ile/değil/yerine SERİMLEME



-SAYENDE ile/değil YÜZÜNDEN

( Olumlular için. İLE/DEĞİL Olumsuzlar için. )


-SAYENDE ile/değil YÜZÜNDEN

( Olumsuz bir şey için "Senin sayende" değil "Senin yüzünden" denilir. )


-SAYENDE ile/değil YÜZÜNDEN

( SÂYE[Fars.]: Gölge. | Koruma, sahip çıkma. )


-SAYESİNDE ile DESTEĞİYLE



-SAYFİYE değil/yerine/= KIRYÖRE



-SAYGI DUYMAK/GÖSTERMEK | DUYAN/GÖSTEREN:
ÖĞRENCİ(N)DEN değil ÖĞRENCİ(N/Y)E



-SAYGI/İHTİRAM[Ar.] ile OTORİTE

( Özsaygı ile. İLE Bilgi ile. )


-SAYGI/İLGİ/YAKINLIK:
BİRBİRİMİZE ile/ve/değil Bİ(RBİRİMİ)ZDEKİ HAKK'A



-SAYGI ile/ve/<> MESAFE



-ŞÂYİ HİSSE değil/yerine/= ORTAK PAYI



-SÂZENDE ile/ve HÂNENDE[Fars.] ile/ve RAKKÂSE

( Enstrüman çalan. İLE/VE Musikî icra eden. İLE/VE Semâ eden. )


-Sb ile Sc ile Se

( Antimon'un simgesi. İLE Skandiyum'un simgesi. İLE Selenyum'un simgesi. )


-SCALENE MUSCLE ile ...

( SKALEN KAS, KABURGALARI KALDIRAN KAS )


-SCENERY vs. SCENE



-SCIENCE ile PSEUDO SCIENCE



-SEBBÂHE ile ...

( Yüzücü kuşlar sınıfı. )


-ŞEBEKE değil/yerine/= ÖRÜKE



-SEBEP ile MENŞE



-SEBEPLER:
HAKİKATEN ile/ve/||/<> İLLET HÜKMÜNDE ile/ve/||/<> MAHİYETİNDE İLLET OLMA ŞÜPHESİ BULUNAN ile/ve/||/<> MECÂZEN



-SEBZE ile/ve MEYVE

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-SEBZE ile BİTKİ



-SECDE ve/<> MİRAC

( İnsan olmak, miractadır! )


-SECDE ve/<> MİRAC

( NÜZÛL/İNZAL ve/<> URÛC )


-SECDE ve/||/<>/> TEVHÎD

( Kulluk/abdiyet makamındaki zirve hali. VE/||/<>/> Birliğe gelme. )


-ŞECERE değil/yerine/= SOYAĞACI/SOYKÜTÜĞÜ



-SECÎ ile/değil KÂFİYE ile/değil FÂSILA

( Düzyazıda. İLE Şiirde. DEĞİL Kur'an'da. )


-SECÎ ile/değil KÂFİYE ile/değil FÂSILA

( SECÎ: Düzyazı[nesir] içinde uyak{kâfiye]. Düzyazıda tümce ve tümceciklerin sonunu, kulakta aynı sesi bırakan sözcüklerle uyaklayarak süsleme sanatı. ( TESCİ': Secî yapmak. )


-SECÎ ile/değil KÂFİYE ile/değil FÂSILA

( MÜSECCA: Secî yapılarak yazılmış kitaplar. )


-SEÇİLMİŞ DİKKAT ile/ve/||/<> BÖLÜNMÜŞ DİKKAT ile/ve/||/<> DİKKAT DEĞİŞTİRME



-SECİYE ile ...

( HUY, TABİAT, KARAKTER )


-SEÇME ile/ve GÖZARDI ETME



-SEÇMECİLİK, EKLEKTİZM = İNTİHÂBİYE, İSTİFÂÎYE = ECLECTICISM[İng.] = AUSERWÄHLUNGSLEHRE, EKLEKTIZISMUS[Alm.] = ECLECTISME[Fr.] = ELIGENTIA[Lat.] = EKLEKTISMOS[Yun.] = ECLECTISMO[İt.]



-SEDASYON/SEDATION[İng.] değil/yerine/= SAKINLEŞTİRME



-SEFİNE ile/ve KEŞKÜL(ÇUVAL)

( Muhtelif eserler, notlar, kayıtlar. İLE/VE Muhtelif bilgiler. )


-SEGÂH TEKBİR ve SALAT-I ÜMMİYE

( BUHÛRÎ-ZÂDE MUSTAFA ITRÎ )


-SEĞİRDİM ile SEĞİRME

( Yaya koşusu. | Top atıldığında, kundağın geri tepmesi. | Değirmene su veren oluğun eğimi. İLE Hafif kımıldama ve daha çok, gövdenin bir yerinde, deri ile birlikte derinin hemen altındaki kasların hafifçe oynaması. )


-SEĞİRME ile TİTREME

( İRTİKÂZ[< REKZ]: Nabzın atması, seğirme. )


-SEĞİRME ile TİTREME

( İHTİLÂC-I AYN: Göz seğirmesi. )


-SEĞİRME ile TİTREME

( * Başın üst kısmının seğrimesi iyi bir makam ve mevkiden haber verir.
* Başın yan tarafının seğrimesi sağı ve solu hayırlı eyler.
* Alnın seğrimesi sağda ise eğlence, solda ise habere işarettir.
* Kaşın seğrimesi sağ-sol her yer dostlukla dolar.
* Kaşın ortası seğrirse sağı zevk ve solu kederdir.
* Dil seğrirse sağı hüzün, solu coşkunluktur.
* Gözün dışı seğrirse sağda kötüleme, solda ziynettir.
* Gözbebeğinin seğrimesi sağ gözde olursa sıkıntı, solda sevinçtir.
* Göz kuyruğunun seğrimesinde sağ göz için sevinç, solda maldır.
* Gözün altı seğrirse, sağdaki iyiliğe, soldaki mevkiye alâmettir.
* Yanağın seğrimesi sağda olursa hayır, solda olursa mala işarettir.
* Burundaki seğrime sağ tarafta kahır, sol taraftaki mevkiye işarettir.
* Dudağın üst kısmındaki seğrime sağda olursa rızk, solda şenliktir.
* Dudağın uç kısmının seğrimesi sağda zarar, solda esenliktir.
* Dudak altının seğrimesi sağda ve solda sürekli güzellik alâmetidir.
* Seğriyen çene sağda eğlence, solda güzellik işaretidir.
* Kulağın seğrimesi sağda ve solda güzel habere işarettir.
* Boğazın seğrimesi sağda mala, solda üzüntüye delildir.
* Arka omuzların seğrimesi sağda olursa hüzün, solda olursa keder alâmetidir.
* Kol pazularının seğrimesi sağda olursa rızık, solda olursa mala çıkar.
* Bilek seğrirse sağda ve solda iyi habere işarettir.
* Kolların seğrimesi sağda kötüleme, solda ayıptır.
* Elin bilekleri seğrirse sağda mala, solda meşakkate delildir.
* Elin sırtı seğrirse sağdaki üzüntüye soldaki şerefe alâmettir.
* Avucun seğrimesi ikisinde de rızık ve mala işarettir.
* Başparmak seğrimesi sağda yük, solda üzüntüdür.
* Şehadet parmağı titreyip seğrirse sağ ve solda yeni sebeplere çıkar.
* Orta parmak seğrimesi sağda olursa üzüntü, solda olursa neşedir.
* Serçe parmak seğrimesi sağda makam ve solda gam işaretidir.
* Yüzük parmağının seğrimesi solda hayır, sağda mal işaretidir.
* Göğüs seğrimesi sağda hüzün, solda sevinç olur.
* Meme seğrimesi sağda makam, solda sevinç alâmetidir.
* Karnın seğrimesi sağda kavuşma, solda neşedir.
* Göbek seğrimesi sağda üzüntü, solda esenliktir.
* Böğür seğrimesi sağda mevki, solda rızık alâmetidir.
* Oyluğun seğrimesi sağda güzellik, solda oğul işaretidir.
* Kasık seğrimesi sağda olursa cima'(çiftleşme), solda yolculuktur.
* Husyelerin(testis) seğrimesi sağda çocuk doğumuna, solda kedere işarettir.
* Makatın seğrimesi solda yol, sağda mal işaretidir.
* Baldır seğrimesi sağda olursa eğlence, solda yolculuk işaretidir.
* Diz seğrimesi sağda üzüntü, solda sevinç alâmetidir.
* Bacak seğrimesinden sağda mal, solda mevki görünür.
* Sırtın ortasının seğrimesi sağda yol, solda erzak işaretidir.
* Karın arkasının seğrimesi sağda mal, solda ayrılık alâmetidir.
* Topuğun seğrimesi sağda mal ve solda yolculuk alâmetidir.
* Ayak arkasının seğrimesi sağda hüzün, solda esenliğe çıkar.
* Elin kemiğinin seğrimesi sağda yolculuk, solda mal demektir.
* Avuç seğrirse sağda yola, solda şeref kazanmaya delildir.
* Başparmak seğrimesi sağda mal, solda murada çıkar.
* İkinci parmak seğrimesi sağda ve solda iyi haberdir.
* Orta parmaklar seğrirse sağda ve solda çekişmeye sebep olur.
* Yüzük parmağı seğrirse sağda çekişme, solda sevinç vardır.
* Küçük parmak seğrirse sağda ve solda rızık ve mal demektir. )


-SEGMENTASYON/SEGMENTATION[İng.] değil/yerine/= BÖLÜMLEME



-SEHER ile SEHER-İ ÂMME



-ŞEİME/ŞEYİME değil ŞEHÎME



-ŞEKİL VERME ile YARATMA



-ŞEKİL ile/ve SÛRET-İ NEVİYE ile/ve SÛRET-İ CİSMİYE ile/ve HEYÛLÂ



-ŞEKİLLENDİRME ile/ve BELİRLEME



-ŞEKİLLENME ile YAPILANMA



-ŞEKK ile ŞÜPHE ile RAYB



-SEKME ile SAPMA



-SEKME ile YANKI



-SELÂMET/LE değil/yerine/= ESENLİK/LE



-SELÂMİÇEŞME ile SELÂMİ ÇEŞME

( Kadıköy'de, Kızıltoprak - Çiftehavuzlar arasında bulunan bir semt. İLE Selâmiçeşme'de bulunan küçük bir çeşme. )


-SELÂMİÇEŞME ile SELÂMİ ÇEŞME

( Adını, eskiden kervan yolunun ilk durağına selâmetle geliş nedeniyle "Saadet" sözcüğünden almıştır. İLE 1800'de, Kethüdâ (Kâhya) Şuhi Kadın tarafından. [1966 yılında onarılmıştır.] )


-SELÂMLAŞMA değil/yerine/= ESENLEŞME



-SELE ile SELE[Lat.] ile SELE/SERE

( Yayvan sepet. İLE Çifttekerin, oturulacak yeri. İLE Açık duran başparmağın ucundan, göstermeparmağının ucuna kadar olan uzaklık. )


-SELECTION vs./and TO IGNORE



-SELEKSİYON/SELECTION[İng.] değil/yerine/= SEÇME | AYIKLA(N)MA | SEÇELE



-SELF DETERMİNASYON değil/yerine/= ÖZ BELİRLEME/KENDİ SEÇME



-ŞEMA değil/yerine/= ÇİZEM/DİZELGE



-SEMÂ ile/ve/değil MUKABELE-İ ŞERÎFE



-SEMANTİK ANALİZ/SEMANTIC ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= ANLAMSAL ÇÖZÜMLEME



-SEMEN-İ HÂL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MİSL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MÜSEMMÂ ile/ve/||/<> SEMEN-İ RÂİYE

( Peşin olan değer. İLE/VE/||/<> Bilirkişi tarafından, gerçek değerini belirleme. İLE/VE/||/<> İki tarafın isteğiyle verilen değer. İLE/VE/||/<> Geçer değer, sürümü olan değer. )


-SEMERE değil/yerine/= VERİM



-SEMİRME ile/ve/<>/< SÖMÜRME



-SEMISİRKÜLER/SEMICIRCULAR[İng.] değil/yerine/= YARIM DAIRE



-ŞEMPANZE ile/ve/||/<> BONOBO



-ŞEMSİYE, UMBELLE = EZHÂR-I SAYVÂNÎYE = OMBELLE



-ŞEMSİYE ve/<> KELÂM

( ... VE/<> İlimleri koruyan. )


-ŞEMSİYE ile TİMKAT

( ... İLE Kudüs'te kullanılan rengârenk şemsiyelere verilen ad. )


-ŞEMSİYE ile/ve/||/<> YELPAZE



-SEMT ile/ve MAHALLE

( Coğrafyası/topografisi belirler. İLE/VE Mescid belirler. )


-SEMT değil/yerine/= YÖNCE



-SEN/SANA ile SİZ/SİZE



-SEN ve/=/<> NEŞE



-SENCE ile ...

( Cam ağırlıklardır ve paraya ölçü oluştururlardı. Değerli madenden basılan sikkeye ölçü oluşturmak amacıyla yapılmış ağırlık ölçüleridir. [Bizans sencelerin Bizans dinarı solidus ile aynı ağırlıkta olduğu ve 68 habbeye[4,406 gram], Araplar'daki Dirhem'in ise 66 Habbe'ye[4,276 grama] karşılık geldiğini göstermektedir.][İslâmî Sence'ler, zamanla gelişerek klasik biçimlerine kavuşmuştur. Kimilerinin üstünde halife, vali, imam ya da şurta adlarıyla Aslahü Allah, Ekremehü Allah, Emta' Allah Lehü gibi Arapça yazılar ve Kur'an'dan ibareler yer alır. Genelde sadece tek yüzüne damga vurulan Senceler'in iki yüzünün de damgalanmasına Abbasiler döneminde başlanılmıştır. Bu dönemde sikkenin bir yüzüne Kelime-i Tevhid, öteki yüzüne halife, vali, imam, şurta, vb. adları basılırdı. Sencelerdeki renkler, üretim sırasında katılan hammaddeye göre değişiklik göstermiş, mavi renkteki senceler krom oksitten, kehribar rengi kükürt ve karbondan, koyu mavi senceler ise manganezden elde edilmiştir.] )


-SENDELEME ile YALPALAMA

( ... İLE Dengesi bozularak, bir sağa, bir sola eğilmek. [YALPA: Rüzgâr ya da dalgaların etkisiyle, geminin, bir sancağa(sağa), bir iskeleye(sola) yatıp kalkması.] )


-SENDROM/SYNDROME[İng.] değil/yerine/= BELİRGE



-SENE-İ DEVRİYE değil/yerine/= YILDÖNÜMÜ



-SENEYE ile/değil SONRAKİ SENE



-SENKRONİZASYON[İng. < SYCHRONIZATION] değil/yerine/= EŞLEME



-SENKRONİZASYON değil/yerine/= EŞLEME



-SENSITIVE vs. SENSIBLE



-SENTAKS ANALİZ/SYNTAX ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= SÖZDİZİMSEL ÇÖZÜMLEME



-SENTIMENT ANALİZ/SENTIMENT ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= DUYGU ÇÖZÜMLEME



-SEPARATE vs. QUITE SEPARATE



-SEPTASYON/SEPTATION[İng.] değil/yerine/= BÖLMELENME



-SEPTUM[İng.] değil/yerine/= ARA BÖLME



-ŞERBET ve/gibi/kadar ŞELÂLE



-SERÇE/HUMMER ile ÇİMÇEK, DAĞIRCAN, LOKRE

( ... İLE Serçenin küçük bir türü. )


-SERÇE ile/değil BECET

( ... İLE/DEĞİL Serçegillerden, küçük bir kuş. )


-SERÇE ile/değil ÇÜTRE



-SERÇE ile KARKUŞU

( ... İLE Serçegillerden, karlı dağların doruklarında yaşayan, bacakları ve parmakları tüylü bir kuş. )


-SERÇE ile KÜÇÜK SERÇE ile AĞAÇ SERÇESİ ile SÖĞÜT SERÇESİ ile KAYA SERÇESİ ile KAR SERÇESİ ile BOZ SERÇE ile SARIBOĞAZLI SERÇE

( )


-SERÇE ile ÖKÜZBURNU

( ... İLE Serçegillerden, gagası uzun ve çok kalın bir kuş. )


-SERÇE ile SÖĞÜT SERÇESİ



-SERE/SELE ile ...

( Açık duran başparmağın ucundan, gösterme(işaret) parmağının ucuna kadar olan uzaklık. )


-ŞERH ile HÂŞİYE



-SERIAL TIME vs./and POINTAL TIME



-SERMAYE ile BİDA'A

( ... İLE Birinin, kârı, tamamen kendine ait olmak üzere başkasına verdiği sermaye. )


-SERMAYE ile/ve/||/<> SERVET



-SERPİLME ile/ve/||/<> GELİŞME



-SERTİFİKA ile BRÖVE



-SERTİFİKA değil/yerine/= ÖĞRENİBELGE



-SERTIFIKASYON/CERTIFICATION[İng.] değil/yerine/= BELGELENDİRME



-SES'TE/SELEN'DE:
YÜKSEKLİK/PERDE ile/ve ŞİDDET ile/ve TON



-SES ile/ve/||/<>/> BESTE

( Hakikat. İLE/VE/||/<>/> Mârifet. )


-SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Herhangi bir noktayı vurgulamak amacıyla kullanılır. İLE/VE/||/<> Daha çok bazı sayısal durumları anlatmak amaçlı değerlendirilir. )


-SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Ayrı ayrı yazılır. İLE/VE/||/<> Yan yana ve aynı sözcüklerin yazılmasıyla. )


-SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Farklı sözcüklerin birbirine uyumu kapsamında öne çıkar. İLE/VE/||/<> Aynı sözcüğün tekrar etmesi üzerinden değerlendirilir. )


-SESSION/UNION vs. TO UNITE



-SESSİZ/CE ile/ve/||/<>/> SİNSİ/CE



-SETİR[Ar.] değil/yerine/= ÖRTME, GİZLEME



-SETTING/ORDER/REGULARITY vs. BALANCE



-SEVDİKÇE > GÜLER YÜZ/LER :)



-SEVENE ile/ve/||/<> SEVMEYENE

( Hay hay. İLE/VE/||/<> Bay bay[İng. < bye bye] )


-SEVGİ GÜLÜCÜĞÜ ile GÜLÜMSEME



-SEVGİ:/=/<
"ANTLAŞMAK" değil/yerine NEDENSİZ DE

( Sevgi, antlaşmak değildir,
Nedensiz de sevilir.
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir. )


-SEVGİ:
İYİLİK ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> NEŞE ve/||/<> SAKİNLİK



-SEVGİ ve/<> BENZETME

( Kişi, sevdiğine benzer (ve/ya da benzetir). )


-SEVGİ ve/<> DÜZEN ve/<> İLERLEME

( İlkemiz. VE/<> Temelimiz. VE/<> Amacımız. )


-SEVGİ ve/> NEŞE



-SEVGİDE:
[Yun.] EROS ile/ve/||/<>/> PHILOS ile/ve/||/<>/> STORGE ile/ve/||/<>/> LUGUS ile/ve/||/<>/> MANIA ile/ve/||/<>/> PRAGMA ile/ve/||/<>/> PHILAUTIA ile/ve/||/<>/> AGAPE

( Eşeysellikteki sevgi. İLE/VE/||/<>/> Etkileyici sevgi, dostluk sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Aile/akraba sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Oyun sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Takıntılı sevgi. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı sevgi. İLE/VE/||/<>/> ["]Benlik["] sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Tanrısal/Aşkın sevgi. )


-SEVGİDE:
GECE ile/ve/<>/> SABAH

( Senin olsun. İLE/VE/<>/> Benim olsun. )


-SEVGİLİ ve/değil GÖLGE



-SEVGİLİYİ GÖRMEK İÇİN:
SAATTE ile/ve/||/<> YOLDA

( Gidişine/geçişine bakılır. İLE/VE/||/<> Gelişine bakılır. )


-SEVİNCE ile/ve/||/<>/> SEVİNCE[< SEVİNÇ'E]

( Sevdiğimizde. İLE/VE/||/<>/> Sevinçli olmaya/olma durumuna. )


-SEVİNME >< YERİNME



-SEVİŞME/DÜZÜŞME ile/ve TARTIŞMA/"KAVGA" SONRASI SEVİŞME/DÜZÜŞME



-SEVİŞME ile/ve/||/<> DÜZÜŞME

( Sevişme, sevgi/ilgi/istek/dürtü[fiziksel gereksinim] ile iki gövde arasındaki eş zamanlı ve eş eylemli, el, ayak, dudak, göz ve söz aracılığı ile uyarılması ve bunun sürekliliği. İLE Düzüşme ise, sevişmenin bir parçası olan, eşeysel örgenlerin(sadece vajina ve penisin) birbirlerine kenetlenmesinin, giriş-çıkışının devinimi ve sürekliliği. )


-SEVİYE ile/ve/||/<> DERİNLİK



-SEVİYE değil/yerine/= DÜZEY



-SEVİYE ile/değil/yerine FREKANS



-ŞEY ile/ve NESNE

( ... İLE/VE Bükülmüş zaman ve mekân, uzayın yoğunlaşması. )


-ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE

( )


-ŞEY ile/değil/yerine VESİLE



-SEYAHATNÂME ile/ve SEFÂRETNÂME



-ŞEYİN FELSEFESİ ile/ve/değil/yerine FELSEFE



-ŞEYLEŞME ile/ve/<> YİTİM



-SEYR Ü SÜLÛK:
ZİHİN İLE değil KALP İLE



-SEYREKLEŞME ile/değil SEYRELME

( Özellikle saçlar için... )


-SEYYANEN değil/yerine/= EŞİTÇE



-SEZGİ ile/ve/değil SEZİNLEME



-SHIVE vs. SHAKE



-SIÇAN ile KEME

( ... İLE Büyük sıçan. )


-SIÇAN ile KEME

( ... İLE Büyük sıçan. | Domalan. )


-SIÇAN ile KÖSÜRGE



-SİCİL ile SİLSİLE



-SIFÂT-I ZÂTİYE ile SIFÂT-I SÜBÛTİYE

( Sadece Allah'a mahsustur. İLE *Asli, *Selbî. )


-ŞİFRE ile/ve/değil EŞİK



-ŞİFRE değil/yerine/= GİZGE



-ŞİFRE ile/ve/değil KAPI



-ŞİFRE ile/ve/değil KAPI



-ŞİİR:
HAKİKATTEN DEĞİLSE ile/değil/yerine HAKİKATTEN İSE

( "Baykuşun sesi". İLE/DEĞİL/YERİNE "Bülbülün sesi". )


-ŞİİR:
SANATTA ile/ve FELSEFEDE

( En üstte. İLE/VE En altta. )


-ŞİİR ile/ve/<> BESTE

( Bir şarkının, makam ile uyumu. | Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş, bağlanmış. | Donmuş. )


-ŞİİR ile/ve DEME

( ... İLE/VE Halk edebiyatında şiir. )


-ŞİİR ile/ve/değil/<> NEŞÎDE

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Bir toplulukta, okunmaya değer şiir. | Atasözü derecesinde kullanılan ünlü beyit ya da mısra. | [müzik] Eski Arap müziğinde usullü olmak koşuluyla, kendiliğinden ya da hazırlanarak söylenilen güfteli müzik yapıtı. )


-SİKÂYE ile ...

( SU İÇİLEN KAB | İÇİLECEK SUYUN TOPLANMASI İÇİN YAPILAN YER, BÜĞET )


-ŞİKÂYET ile SÖYLENME



-SIKIŞMA ile/ve BÜZÜŞME



-SİKKE[Ar.] ile SİKKE

( Madeni para. | Madeni paralara vurulan damga. | Ağırlık, yük. İLE Mevlevi dervişlerinin giydikleri, yüksek ve tepesi düz, keçe külah. )


-SİLİKULA = SİMÂR-I HUREYBÎYE = SILICULE



-SİLİKVA = SİMÂR-I HARNÛBÎYE = SILIQUE



-SİLİNDİR:
YARIM KÜRE ve/+/||/<> KONİ

( Silindir )


-SİLME ile KAZIMA



-SİLSİLE:
EZOTERİZM'DE ile MİSTİSİZM'DE

( Vardır. İLE Yoktur. )


-SİLSİLE ile MATRİS



-SİLSİLE ile ŞECERE



-SİLSİLE ile/ve SÜREKLİLİK



-ŞİLTE = DÖŞEK

( Üstünde oturulan, yatılan, içi yünle, pamukla doldurulmuş döşek. )


-SÎM MECÎDİYYE ile ...

( Yirmi kuruş değerinde gümüş para. )


-SİMGE:
BULUŞMA ve/+/||/<> BİRLEŞME



-SİMGE ile/ve DUYU

( Tini gösterir. İLE/VE Nesnenin görünüşünü gösterir. )


-SİMGE ile/ve/değil EŞİK



-SİMGE ile/ve/<> İŞARET



-SİMGE ile/ve/<> KAVRAM



-SİMGE ile KAVRAM



-SİMGE ile/ve/||/<>/> MAZMUN



-SİMGE = REMZ[çoğ. RÜMÛZ(ÂT)] = SYMBOL[İng., Alm.] = SYMBOLE[Fr.] = SYMBOLON[Yun.] = SIMBOLO[İsp.]



-SİMGE ile/ve SİMGE



-SİMGELEŞTİRME ile/ve BENZETME



-SİMGELEŞTİRME ile/ve/<> DIŞLAŞTIRMA



-SİMGESEL DÜŞÜNME ile/ve/> DÜŞÜNCENİN, KENDİNİ ÖRMESİ



-SINAY/PROFESÖR ile AGREJE

( ... İLE Bazı ülkelerde, Profesör olmak için sınav veren kişi. )


-SİNDİRİM:
AĞIZDA ile/ve/> MİDEDE ile/ve/> İNCE BAĞIRSAKLARDA



-SİNDİRİM ile/ve/<>/> ÖZÜMSEME



-SINERJİZM/SYNERGISM[İng.] değil/yerine/= YÖNDEŞ ETKİLEME | ARTI ETKİLEME



-SİNGAPUR'DA RESMÎ DİL:
ÇİNCE ile/ve/<> MALAYCA ile/ve/<> TAMİLCE



-SINIF/DERSHANE değil/yerine/= ÖĞREŞLİK/ÖĞRETEY



-SINIF ile/ve ŞUBE



-SINIFLANDIRMA HATALARI:
BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME



-SİNİR ile AK MADDE

( ... İLE Demet durumundaki sinir liflerinden oluşan beynin iç, omuriliğin dış tabakası. )


-SINIR ile/ve/değil/yerine/<> ÇARE

( Çare/ler... [için burayı tıklayınız] )


-SINIR ile/ve/<>/değil/yerine ÇERÇEVE



-SİNİRCE ile/değil/yerine KORUYUCULUK



-SINIRLAMA ile/ve/<> BÖLÜMLEME



-SINIRLAMA ile/ve/<> ÇERÇEVELEME



-SINIRLAMA ile/ve/< İNDİRGEME



-SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME



-SINIRLANDIRMA ile/ve (ÖZEL) YÖNLENDİRME



-SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME



-SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME



-SINIRLAR:
GÖVDEDE ile/ve/||/<>/> DUYUDA ile/ve/||/<>/> BEYİNDE

( - İnsan gövdesinde 100 trilyon göze(hücre) vardır. [Bu gözelerden 50 milyonu her saniye yenilenir. Her gözede ise 15 milyar atom vardır.]
- Kalp, kanı 30 metre yüksekliğe fışkırtabilecek kadar güçlüdür.
- Kalp, bir dakikada gövdemizdeki kanın tamamını dolaştırır.
- Kan, bir günde gövdemizde tam 96 bin 540 km. yol alır.
- Kalp, yaşam boyunca iki buçuk milyar kereden daha fazla atar. 200 milyon litreye yakın kan pompalar.
- Toplam alyuvar sayısı [eritrosit] 25 trilyondur.
- Toplam akyuvar sayısı [lökosit] 25-100 milyar arasıdır.
- Çenemiz, bir şey çiğnerken 100 kiloya kadar basınç uygular.
- Gövdemizde 650 kas vardır, en güçlü kasımız da dilimizdir.
- Beynimizde 100 milyar sinir gözesi vardır ve bu gözelerin gönderdiği iletiler, saatte 274 km hızla yayılır.
- Bağırsaklarımızın toplam uzunluğu 200 metredir.
- Gövdemiz, Yaşam boyunca 20 kilo deri atar.
- Derideki sinirlerin uzunluğu 72 km.'yi bulur.
- Kişi, bir günde yirmidört bin kez soluk alıp verir.
- İnsan gövdesindeki damarlar, uc uca getirilse oluşan uzunluk, dünyayı iki kez dolaşır. [40.000 km. x 2 = 80.000 km.] )


-SIRADANLAŞMA ile/ve/||/<> NORMALLEŞME



-ŞIRINGA/ENJEKTÖR değil/yerine/= İĞNE



-SİRKE ile/ve/||/<> ASETİK[Fr. < ACÉTIQUE]

( ... İLE Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan. )


-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )


-ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


-SİRKÜLER/TAMİM değil/yerine/= GENELGE



-ŞİŞE ile POTKAL[İt.]

( ... İLE Kaza ya da başka bir olayı karadakilere bildirmek için gemilerden denize salınan, içinde mektup olan şişe. )


-ŞİŞE ile/ve/değil/yerine/<> SAĞRAK/KADEH



-ŞİŞE ile ŞİŞE

( İçerisine sıvı konulan, cam ya da plastikten yapılmış, dar ağızlı uzun kap. | Bu kabın aldığı miktarda olan. | Gaz lambasında fitil çevresine konulan cam koruyucu. İLE Tavan tahtaları arasındaki açıklığı kapatmak için uzunluğuna çakılan çıta. )


-ŞİŞE ile SÜBEK

( ... İLE Bazı yerlerde, beşikteki çocukların bacakları arasına yerleştirilen sidik şişesi ya da sidiği bir kaba akıtacak boru. )


-ŞİŞİRME ile "ŞİŞİRME"/ŞİŞİRMECE

( Şişirme işi. İLE Baştan savma, kötü iş. )


-SİSTEM/MANZUME değil/yerine/= DİZGE



-SİSTEM = KAİDE, KÂ'İDE = SYSTÈME, MÉTHODE



-SİSTEM = MANZÛME = SYSTEM[İng.] = GLIEDERUNG, LEHRBAU, SYSTEM[Alm.] = SYSTÈME[Fr.] = SÜSTEMA[Yun.] = SİSTEMA[İt.]



-SİSTEMATİZASYON değil/yerine/= DİZGELEŞTİRME



-SİTEM ile KİNÂYE



-SITOLOJİK TETKİK/CYTOLOGIC EXAMINATION[İng.] değil/yerine/= GÖZE BİLİMSEL INCELEME



-SİTTİN SENE

( 60 yıl. | Sonu gelmeyecek kadar uzun zaman. )


-SİVİLCE ile ERGENLİK SİVİLCESİ/AKNE[Yun.]



-SİVİLCE değil "GAMZE"

( Âşık için! )


-SİVİLCE ile/değil İSİLİK/ISIRGIN



-SİVİLCE ile ŞÎR-PENÇE[Fars. < ARSLAN-ELİ]

( İçinde irin bulunan, küçük, deri kabarcığı, en küçük çıban. İLE En çok ensede ve sırtta çıkan, çabuk genişleyen ve tehlikeli bir durumda olabilen, çoğu istafilokok mikrobundan ileri gelen bir kan çıbanı. )


-SIVIRYA[Yun.] değil/yerine/= ALABİLDİĞİNE

( [ticarette] Alabildiğine. | Sürekli olarak. | Birbiri ardı sıra. )


-SİVRİSİNEK ile KARAİĞNE



-SİYASAL FELSEFE ile/ve/||/<> SİYASET BİLİMİ



-SİYASETNAME ile/ve/değil/||/<> GENELGE



-SİYASETNÂME ile ISLAHATNÂME



-SİYÂSETNAME ile/ve/değil/||/<>/< NASİHATNAME



-SKI ile/ve BLADE



-SKOLASTİK ile SKOLASTİK FELSEEFE

( Devrini tamamlamış düşünce düzeni. İLE İnanç ve bilgiyi kiliseyle, özellikle Aristoteles'in bilimsel sistemini uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan, ortaçağ felsefesi. | Bu felsefeyle ilgili olan. | [mecaz] Ortaçağ yöntemlerine uygun, eski. )


-SKOPİ/SCOPY[İng.] değil/yerine/= GÖREÇLEME



-SKYPE ile/ve/||/<> WHATSAPP ile/ve/||/<> TELEGRAM



-SLASH vs. VIRGULE



-SLOGAN[Fr./İng.]/KLİŞE[Fr. < CLICHÉ]/MOTTO[İt.] değil/yerine/>< DÜŞÜNME

( Kısa ve çarpıcı, propaganda sözü. DEĞİL/YERİNE/>< Düşünülmüş söz. )


-SNOP[İng.]/KÜSTAH[Fars. < GUSTÂH] değil/yerine/= ZÜPPE

( Seçkin görünmek için bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen kişi. )


-SNUGGLE ile/ve/||/<>/> CUDDLE



-SOFA/SEQUENTIAL ORGAN FAILURE ASSESSMENT[İng.] değil/yerine/= ARDIŞIK ÖRGEN YETMEZLİĞİ DEĞERLENDİRME



-SOĞAN = BASAL = BULBE



-SOĞURMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> SÖMÜRME



-SOHBET:
VAROLUŞ ve/<> İNSAN ÜZERİNE



-SOKRATES ve/||/<>/> DESCARTES ve/||/<>/> FICHTE

( FICHTE: Çam ağacı. )


-SOLANACEAE = BAZINCÂNÎYE



-SOLOMON ADALARI'NDA:
İNGİLİZCE ve/<> PİSİN

( ... VE/<> Yerel dil. )


-SOLOMON ADALARI'NDA:
ORKİDE ve/<> ÇOK ÇEŞİTLİ BİTKİLER

( 230 çeşit. VE/<> 4500 çeşit. )


-SOLOMON ADALARI'NDA:
YEREL DİLLER ile/ve/<> AĞIZ/ŞİVE

( 63 yerel dilde. İLE/VE/<> Çok çeşitli ağızlarda konuşuluyor. )


-SOLSTICE değil/yerine/= GÜN DÖNÜMÜ



-SOLUCAN ile CHIKILIDAE

( ... İLE Hem karada, hem de suda yaşar. Dinazor çağından kalan bu canlının, Afrika ve Amerika'da, 186 türü bulunur. İlk kez Hindistan'da bulunmuştur.[Hindistan'a nasıl gelmiş olabileceği bilinemiyor.][Hindistan'lı SD Biju(Prof.) tarafından bulunmuştur.] )


-SOLUK ALMA ile/ve/değil/< SOLUK VERME

( TEBEHHÜR: Kısa ve sık soluk alma. )


-SOLUK SOLUĞA NEFES NEFESE



-SOLUK ve/||/<> BESLENME ve/||/<> PSİKOLOJİ ve/||/<>
FİZYOLOJİ ve/||/<> EŞEYSELLİK ve/||/<> İLETİŞİM

( www.KendiniTANI.com )


-SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( [Solunum ve/ya da kan dolaşımı durduğunda]
Kalp duyarlılığı. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı azdır. İLE/VE/||/<>/> 4 ilâ 6 dakikada hücreler ölmeye başlar. Beyinde hasar olasılığı artar. İLE/VE/||/<>/> Beyinde hasar olasılığı yüksektir. İLE/VE/||/<>/> 10 dakika ve üzerinde (beyin) ölümü gerçekleşir.[Soğuk ortamda bu süre uzar.] )


-SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( )


-SOLUNUM/KALP DURMASINDA:
0 - 1 dk. ile/ve/||/<>/> 0 - 4 dk. ile/ve/||/<>/> 4 - 6 dk. ile/ve/||/<>/> 6 - 10 dk. ile/ve/||/<>/> 10 dk. ve üzerinde

( Solunum durması: Solunum hareketinin durması nedeniyle gövdenin yaşamak için gereksinimi olan oksijenden yoksun kalmasıdır.
[Hemen yapay solunuma başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması oluşur.] İLE/VE/||/<>/> Kalp Durması: Bilinci kapalı kişide, büyük arterlerden nabız alınamaması durumudur. Kalp durmasına en kısa sürede müdahale edilmezse dokuların oksijenlenmesi bozulacağından dolayı beyin hasarı oluşur. Kişide solunum olmaması, bilincin kapalı olması, hiç hareket etmemesi ve uyaranlara yanıt vermemesi, kalp durmasının belirtisidir. )


-SOLUTION vs. RESULT/CONSEQUENCE



-SOLUTION vs./and GAME



-SOMATİZASYON/BEDENSELLEŞTİRME/SOMATIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖVDESELLEŞTİRME



-SOME OF vs. SOME



-SÖMÜRGE ile/değil SÖMÜRÜLGE

( ... İLE/DEĞİL Diline, değerlerine, gelişimine ve üretime katılmayan toplumların geldiği/geleceği nokta. )


-SÖMÜRME ile/ve/<> "SÖĞÜŞLEME"



-SON GÖRÜŞME



-SON MALZEME



-SONA ERDİRME ile KURTULMA/KURTARMA

( Ancak Yaşamımızın muazzam kederini tamamen idrak ederek ona karşı isyan ettiğimiz zaman, bir çıkış yolu bulunabilir. )


-SONEK ile SONEKLEME



-SONLANDIRMA ile/değil BÜTÜNE ERME



-SONSUZLUK:
NİCELİKTE ile/değil NİTELİKTE

( Yoktur. İLE/DEĞİL Vardır. )


-SONSUZLUK ile/ve/||/<>/> AN ile/ve/||/<>/> TERSİNEMEZLİK(ENTROPİ) ile/ve/||/<>/> HEM, HEM DE | NE, NE DE ile/ve/||/<>/> BİLE DEĞİL (<> / > / < BİLE DEĞİL) (<> / > / < BİLE DEĞİL) ... ∞



-SONUÇ ile/ve/<>/değil/yerine BİLEŞKE



-SONUÇ ile/ve/değil GÖSTERGE



-SONUÇ = NETİCE = CONCLUSION[İng., Fr.] = SCHLUSS, SCHLUSSATZ, KONKLUSION[Alm.] = CONCLUSIO[Lat.] = CONCLUSIÓN[İsp.]



-SONUNCUL ÖĞE ile ...



-SOOTHSAYING/PREDICTION/PROPHECY/AUGURY vs. FORESIGHT/PRUDENCE



-SORGU/İFADE TUTANAĞI:
ŞÜPHELİDE ile/ve/değil/||/<>/> OLAYDA TARAF VARSA

( [Kayıt/evrak/zabıt] Şüpheli sıfatıyla düzenlenir.[Suç isnâd edilen kişinin verdiği açıklamadır/ifadedir.] İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Bilgi alma" sıfatıyla düzenlenir. )


-SORGU/İFADE TUTANAĞI:
ŞÜPHELİDE ile/ve/değil/||/<>/> OLAYDA TARAF VARSA

( Kolluk kuvvetleri tarafından. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Soruşturma savcısı tarafından alınır. )


-SORGULAMA ile/ve/> ÇÖZÜMLEME



-SORGULAMA ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME



-SORU ile/ve/||/<>/> İLKE



-SORULMAMIŞ/İSTENİLMEMİŞ ÖNERİ/TAVSİYE ile/ve/ne yazık ki/||/<>/< MASKELİ AŞAĞILAMA



-SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)

( Sorumluluk verilmez, sorumluluk alınır. Sorumluluk alınması için koşullar, uygun yapıya büründürülür. )


-SORUMLULUK VERME ile/değil/yerine SORUMLULUK ALMA(YI SAĞLAMA)

( It's not right to "giving responsibility". Better to arrange conditions "to taking responsibility". )


-SORUMLULUK ile/ve ÜSTLENME

( Sorumluluklarımızdan kaçınırsak, sorumluluklardan kaçınmamızın olumsuz/ağır sonuçlarından kaçınamayız. )


-SORUN ile/ve/değil DEĞERLENDİRME



-SORUN = MESELE = PROBLEM[İng., Alm.] = PROBLEME[Fr.] = PROBLEMA < PRO:ÖNE. BALLEIN:ATMAK[Yun.] = PROBLEMA[İsp.]



-SOUND vs. SILENCE



-ŞÖYLE ile BÖYLE ile ŞÖYLE YA DA BÖYLE ile ŞÖYLE VE BÖYLE



-SÖYLEME ile ANLATMA

( ... İLE Düşüncenin/konunun/olgunun/durumun aktarımı/paylaşımı. )


-SÖYLENCE ile SÖYLENTİ



-SÖYLENCE = ÜSTURE = MYTHE[İng., Fr.] = MYTHOS[Alm., Yun.] = MITO[İsp.]



-SÖYLEYİŞ/BİÇEM/ÜSLÛP:
YALIN/SADE ile YÜKSEK ile KARIŞIK



-SOYUTLAMA ile DEĞİLLEME



-SOYUTLAMA ile DEĞİLLEME



-SOYUTLAMA ile/ve EVRENSELLEŞTİRME



-SOYUTLAMA ile/ve EVRENSELLEŞTİRME



-SOYUTLAMA ile GENELLEME



-SOYUTLAMA ile ÖTELEME



-SOYUTLAŞTIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YAŞAMA GEÇİRME



-SÖZ:
BELLEKTE ile/ve SOHBETTE

( Girdiği gibi çıkar. İLE/VE Dönüşerek ve kişiyi[konuşanı ve dinleyeni] dönüştürerek çıkar. )


-SÖZ:
BELLEKTE ile/ve SOHBETTE

( Girdiği gibi çıkar. İLE/VE Dönüşerek çıkar. )


-SÖZ:
DİLLERDE ile/ve/||/<> GÖNÜLLERDE

( Destan olur. İLE/VE/||/<> Şiir olur. )


-SÖZ:
ÖRTÜK ile KİNÂYE



-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Çıkarımsal. İLE/VE/||/<>/> Hayal/Muhayyile. İLE/VE/||/<>/> Sezgi/Hads. İLE/VE/||/<>/> Apaçık. )


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Soğan. İLE/VE/||/<>/> Sarımsak. İLE/VE/||/<>/> Koku. İLE/VE/||/<>/> Yaygın koku. )


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( )


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( Söz(cük)leri/ni değiştir... Dünya/n değişsin...
)


-SÖZ(CÜK):
GERÇEK ile/ve/||/<>/> DEĞİŞMECE/MECAZ[Ar.] ile/ve/||/<>/>
DOKUNDURMA/KİNÂYE ile/ve/||/<>/> AÇIK/SARİH

( )


-SÖZ/LE ile/ve/değil/yerine HAL İLE



-SÖZCÜK/LER:
FELSEFEDE ile/ve/||/<> BİLİMDE ile/ve/||/<> YAZINDA/EDEBİYATTA

( Kavram. İLE/VE/||/<> Terim. İLE/VE/||/<> Deyim. )


-SÖZCÜKLERDE/TERİMLERDE:
KAYNAK ve/||/<>/> OLUŞ ve/||/<>/> SINIRLAMA ve/||/<>/> YAYILMA ve/||/<>/> YERLEŞME



-SÖZDİZİMİNDE:
ÖZNE > EYLEM > NESNE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÖZNE > NESNE > EYLEM

(
)


-SÖZLEŞME = MUKÂVELE[Ar.] = CONTRACT[İng.] = CONTRAT[Fr.] = VERTRAG[Alm.] = CONTRAER[İsp.]



-SÖZLÜK:
ANLAM'DA ile/ve FELSEFE'DE



-SÖZLÜK:
TARAMA ile/ve/||/<> DERLEME



-SÖZLÜK ile SÖZLÜK KÜTÜĞÜ ile SÖZLÜKBİRİM ile SÖZLÜKÇE ile SÖZLÜKSEL ile SÖZLÜKSEL BİÇİMBİLİM ile SÖZLÜKSEL KÜTÜK ile SÖZLÜKSEL BİÇİMBİRİM



-SÖZÜ:
SÖYLEMEDEN ÖNCE ile/ve/||/<> SÖYLEDİKTEN SONRA

( Önünde dur! İLE/VE/||/<> Ardında dur! )


-SPACE and TIME



-SPADİKS = YILAN YASTIĞI ŞİŞİ = SPADICE



-SPATÜLSÜ YAPRAK = VARAK-I MİSVATÎ = FEUILLE SPATULÉE



-SPEKTROSKOPİ/SPECTROSCOPY[İng.] değil/yerine/= İZGESEL GÖRÜNTÜLEME



-SPEYS/SPACE değil/yerine/= UZAY



-SPHERE değil/yerine/= YUVAR



-SPONTAN(İT)/E değil/yerine/= KENDİLİĞİNDEN/LİK



-SRİ LANKA'NIN BAŞKENTİ:
KOLOMBO ile/ve/<> SRI JAYAWARDENAPURA KOTTE

( [Sri Lanka'nın] Ticari başkenti. İLE/VE/<> Başkenti. )


-STABİLİZASYON/STABILIZATION[İng.] değil/yerine/= DENGELEME



-STAGE[İng.] değil/yerine/= EVRE



-STAMEN = Vİ'Â-İ TAL'Î = VAISSEAU POLLINIQUE, ÉTAMINE



-STANDARDİZASYON/STANDARDIZATION[İng.] değil/yerine/= ÖLÇÜNLEME



-STANDART ile KLİŞE



-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( Hem işinde, hem de magazinde "iyi olan." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşinde iyi olan fakat magazinde "kötü olan." )


-STAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> EFSANE

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaşar... | Şair Sanatçımız, Yaşar... | Radyo Programı - Nisan 2016 )


-STARBOARD vs. PORT SIDE



-STELLATAE(RUBIACEAE) = FUVVEHÎYE



-STEM/CELL[İng.] değil/yerine/= KÖK GÖZE



-STEPNE[Fr.]/İSTEPNE değil/yerine/= YEDEK TEKER



-STOACILIK = REVÂKİYE

( Aklın egemenliğini, doğaya uygun yaşamayı, ruhun duyumsamazlığı ve dünya yurttaşlığı ülküsünü amaç edinen, Kıbrıs'lı Zenon'un kurduğu, öğretiye ilişkin derslerin stoa denilen direkli galeride verildiği öğreti. )


-STORM vs. HURRICANE



-STORY vs. ARTICLE



-STRETCHING[İng.] değil/yerine/= GERME/GERİNME



-STRICT LIABILITY vs. MATERIAL MISTAKE vs. TORT

( Kusursuz sorumluluk. İLE Esaslı hata. İLE Haksız fiil. )


-STRUCTURED INTERVIEW[İng.] değil/yerine/= YAPILANDIRILMIS¸ GÖRÜS¸ME



-STYLE vs. TYPE



-SU AYGIRLARI'NDA:
BAYAĞI ile/ve CÜCE

( Afrika ve Asya fillerinden sonra en büyük üçüncü memelidir. İLE/VE ... )


-SU AYGIRLARI'NDA:
BAYAĞI ile/ve CÜCE

( Aslanları suyun içine batırıp boğarak, timsahları ısırıp ikiye bölerek, köpekbalıklarını suyun dışına sürükleyip ayaklarıyla ezerek öldürürler. )


-SU AYGIRLARI'NDA:
BAYAĞI ile/ve CÜCE

( Sadece derilerinin ağırlığı 1 ton gelir. Derileri 4 cm. kalınlığındadır ve kurşun geçirmezdir. )


-SU AYGIRLARI'NDA:
BAYAĞI ile/ve CÜCE

( Bir insandan çok daha hızlı koşabilirler. )


-SU AYGIRLARI'NDA:
BAYAĞI ile/ve CÜCE

( Balina ve yunusların dışında suyun altında çiftleşip doğuran tek memelidir. )


-SU AYGIRLARI'NDA:
BAYAĞI ile/ve CÜCE

( Suyun altında 5 dakika boyunca kalabilirler. )


-SU AYGIRLARI'NDA:
BAYAĞI ile/ve CÜCE

( Azı dişleri 30 cm.'e kadar varmaktadır. )


-SU AYGIRLARI'NDA:
BAYAĞI ile/ve CÜCE

( Esniyor gibi göründüklerinde aslında, etraflarındakilerin kendilerinden uzak durması için onlara kötü kokan soluklarını salarlar. )


-SU EKSİKLİĞİ:
KANDA ile/ve/<> OMURLARDA ile/ve/<> KEMİKLERDE ile/ve/<>
AKCİĞERDE ile/ve/<> PANKREASTA ile/ve/<>
MİDEDE ile/ve/<> BAĞIRSAKLARDA ile/ve/<> HÜCREDE

( Yüksek tansiyona neden olur. İLE/VE/<> Bel/boyun fıtığına neden olur. İLE/VE/<> Gut/artrit gibi romatizmal hastalıklara neden olur. İLE/VE/<> Astıma neden olur. İLE/VE/<> Şeker hastalığına neden olur. İLE/VE/<> Ülsere neden olur. İLE/VE/<> Kabızlığa ve kolon kanserine yakalanma olasılığına neden olur. İLE/VE/<> Su eksikliği nedeniyle, beynimiz, hücreye oksijen göndermeyi keserse, oksijen kesilmesi sonucunda da hücre, kanserleşme sürecine girer! )


-SU ÜZERİNE ile/ve/<> BUZ ÜZERİNE

( Yazı yazılmaz! İLE/VE/<> Mühür kazınmaz! )


-SU:
YERÜSTÜ/NDE ile/ve/<> YERALTI/NDA

( Yukarıdan aşağı akar. İLE/VE/<> Aşağıdan yukarı doğru çıkar. )


-ŞU'LE ile ...

( ALEV, ATEŞ ALEVİ | IŞIK | ATLARDA BEYAZ TÜYLERDEN OLUŞAN BENEKLER )


-ŞU'ÛBİYYE ile ...

( MİLLİYETÇİLİK )


-ŞUBE = ŞU'BE = BRANCHE

( Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri. | Okullarda aynı düzeydeki sınıflardan her biri. | [dirimb.] Dal. )


-SUBJEKTİVİST/SÜBJEKTİVİZM/SÜBJEKTİVİTE değil/yerine/= ÖZNELCİ/ÖZNELCİLİK/ÖZNELLİK



-SÜBLIMASYON/SUBLIMATION[İng.] değil/yerine/= YÜCELTME



-SÜBVANSİYON[Fr., İng. SUBVENTION] değil/yerine/= DESTEKLEME



-SÜBVANSİYON değil/yerine/= DESTEKLEME



-SUÇLAMA ile/ve/değil/yerine NİTELEME



-SUCTION[İng.] değil/yerine/= EMME



-SUE vs. CASE



-SUFFOLK ile COOPWORTH ile PORSET HORN ile HAMPSHIRE



-SUHTE ile ...

( Medreseli. )


-ŞÜHÛR-İ KAMERİYYE ile ŞÜHÛR-İ SELÂSE

( Kamer ayları, arabî aylar. İLE Üç aylar.[Recep, Şaban, Ramazan] )


-SUJE[Fr.] değil/yerine/= KOBAY | KONU | ÖZNE



-ŞUKKA ile/ve TAİRE

( Küçük kağıt parçalarına yazılan kitaba ilişkin notlar. İLE/VE Küçük kağıt parçalarına yazılan notlar. )


-ŞÜKÜR:
DİL İLE ile/ve KALP İLE ile/ve EYLEM İLE



-SÜLFİTLEME

( Şarapçılıkta, üzüm, elma ya da armut şırasını kükürtdioksitle temizleme yöntemi. )


-SULTA[Ar.]/OTORİTE/AUTORITE[Fr.]/AUTHORITY[İng.] ile BASKI | YETKE

( Baskı. | Yetke. [Fr. AUTORITE] )


-SUMASYON/SUMMATION[İng.] değil/yerine/= EKLENME



-SÜNE

( Yarım kanatlılardan, yumurtalarını ekin yapraklarına bırakan, esmer renkli, zararlı bir böcek. )


-SÜNE ile ...

( Ekinlere zarar veren bir böcek. )


-SÜNE ile YEŞİLBAŞ

( Bir tür yaban ördeği. İLE Eril yaban ördeği. )


-SÜNEPE ile DALKAVUK/YALAKA

( BASBASA: Köpeğin, kuyruğunu sallayarak sokulması. | Dalkavukların hali. )


-SUNUCU(SERVER):
TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE



-ŞÜPHE ile KÖTÜ/LÜK



-ŞÜPHE ve/< TASAVVUR

( Tasavvur olmadan şüphe oluşmaz/edilmez. )


-ŞÜPHE ve/< TASAVVUR

( Kuşku söz konusu olduğunda sanığın lehine kullanılır. )


-ŞÜPHE ve/< TASAVVUR

( Tasavvur olmadan şüphe oluşmaz/edilmez. )


-ŞÜPHE ile/ve/değil/yerine TERK



-SUPINASYON/SUPINATION[İng.] değil/yerine/= DIŞA DÖNME



-SÛR-U İSRÂFİL ile/ve RÂDİFE

( "Başlangıç"ta. İLE/VE "Başlangıç"ta[kıyâmette]. )


-SÛR-U İSRÂFİL ile/ve RÂDİFE

( Sadâ. İLE İsfehan makamında olacak/mış.[Yassı namazının kameti de, İsfehan makamında okunur.] )


-SUR ile/ve İÇ KALE



-SURAT/ÇEHRE değil/yerine/= YÜZ



-SÛRE ile/ve ÂYET



-SÛRE ile MİZMÂR[Ar.]

( ... İLE Zebûr'un her bir sûresi. )


-SÜRE = MÜDDET, SAYRURE = DURATION[İng.] = DURÉE[Fr.] = DAUER[Alm.] = DURATIO[Lat.] = DURACIÓN[İsp.]



-SÜRE ile SÛRE

( Belirli bir zaman aralığı. İLE Kur'ân-ı Kerîm'in, 114 bölümünden her biri. )


-SÜRE ile SÜREÇ

( Sınırı/Dışı. İLE Hacmi/İçi. )


-SÜREÇ ile/ve/<> MÜCADELE



-SÜREÇ ile/ve/||/<> SİLSİLE



-SÜREÇ = VETİRE = PROCESS[İng.] = PROCESSUS[Fr.] = PROZESS[Alm.] = PROCESSUS[Lat.] = PROCESO[İsp.]



-SÜREK:
NEŞE ve/<> MİZAC ve/<> MEŞREB



-SÜREKLİ ile/ve/değil/||/<> ÜST ÜSTE



-SÜREKLİLİK ile/ve/değil/||/<> İLERLEME



-SÜRESİNCE ile/ve/||/<>/> SÜRECİNCE



-SÛRET-İ MÜMTAZE değil/yerine/= ÖNCELİKLİ



-SÛRET ile/ve/<>/= SÛRE



-SÜRME ile SÜRME

( Araç kullanmak. | Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen düzenek, sürgü. | Masa ve dolapta küçük çekmece. | Sürülerek kullanılan. İLE Kirpik diplerine sürülen, siyah boya, sürme, is. )


-SURMISE vs./and ACCEPTANCE



-SURNÂME ve SURİYYE



-SÜRTME ile/<> SÜRTÜNME ile/<> SÜRTÜNÜŞ



-SÜRTÜNME ve/||/<>/> ISI



-SÜRTÜŞ SÜRTÜŞME



-SÜRTÜŞME ile/ve/değil ÇEKİŞME



-SÜRTÜŞME ile/değil/yerine SÜRTÜNME



-SÜRÜ ile KİTLE



-SÜRÜNME ile SÜRTÜNME



-SÜRÜNME ile SÜRÜNME

( Yerde. İLE Koku. )


-SÜRVEYANS/SURVEİLLANCE[İng.] değil/yerine/= GÖZET-İZLE



-SURVIVAL vs. CHALLENGE



-SUSABİLMEK/SÜKÛT ve/||/<> PERHİZ/REJİM ve/||/<> NEŞE ve/||/<> COŞKU



-SÜSLEME ile BEZEME

( HULLİYAT[Ar.]: Kadın süs eşyası, asım takım, takı. )


-SÜSLEME ve/||/<>/> İÇ KAPAK SÜSLEMESİ

( ... VE/||/<>/> XVI. ve XVII. yy.'da, sanatların zirvesiydi. )


-SUSPICION vs. INTERROGATE



-SÜT VERMEDE, BEBEK VE ANNE İÇİN:
EMME ile/ve/||/<>/> DUYGU İLİŞKİSİ/AKTARIMI/PAYLAŞIMI

( İlk 3 dakika. İLE/VE/||/<>/> 3 dakikadan sonrası. )


-SÜT-LİMAN ile TOZ-PEMBE



-SÜTLÜCE (< GALATAT[Yun.]) ile SÜTLÜCE

( Haliç'te, Hasköy'de, Halıcıoğlu'nun kuzeyindedir. İLE Beykoz'da, Yalıköy'de bulunan eski bir piknik yeri. )


-SÜTLÜCE = DÜĞÜNÇİÇEĞİ



-SÜTUN/KOLON değil/yerine/= DİKME



-ŞÜUNAT-I GAYBİYE ile ŞÜUNAT-I MEVCUDİYE



-SÜVE/SÖVE ile SÖVE[Fr. SEUIL]

( Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve. | Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar. İLE Pencere ve kapı kenarlarındaki süs kalıpları. )


-SÜZÜLME ile/<> SÜZÜLME

( Bir kuşun, kanat vurmadan yaptığı uçuş. İLE Bir uçağın, motorunu boşa alarak ya da durdurarak yaptığı uçuş. )


-SWITCH ile BRIDGE



-SYMPATHIZE vs. LIKE



-TA'BÎR CAİZSE değil/yerine/= DEYİM YERİNDEYSE/DEYİŞ UYGUNSA



-TA'ZİYE[Ar. < AZV] değil/yerine/= YARA(BAŞ) SAĞILIĞI/İYİLEŞMESİ DİLEME

( Caferî mezhebinde olanların Muharrem ayında yaptığı matem töreni. )


-TAAHHÜT değil/yerine/= ÜSTENME



-TAAMMÜM]Ar.} değil/yerine/= YAYILMA, GENELLEŞME



-TAAYYÜN-Ü SÂNİ ile ANASIR-I ERBAA ile MEVALİD-İ SELÂSE



-TAAYYÜŞ[Ar.] değil/yerine/= YAŞAMA, GEÇİNME



-TAAZZUM[< AZÂMET] ile BÜYÜKLÜK SATMA, KİBİRLENME | KEMİKLEŞME



-TABİR-İ CAİZSE değil/yerine/= DEYİM YERİNDEYSE



-TABİR/İTİBAR ile İBÂRE



-TABLET[Fr. TABLETTE] değil/yerine/= BELGE

( Düz ve yassı biçimli, çiğnenecek ya da yutulacak madde. | Eski uygarlıklardan kalma, pişmiş ya da güneşte kurutulmuş kilden yapılmış, üzerinde çivi yazısı ile metin yazılı belge. )


-TABLO[Fr. TABLEAU] değil/yerine/= DİZELGE

( Bez, tahta, kâğıt vb. maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel ya da kara kalem resim. | Birbiriyle olan ilgilerine göre düzenlenerek yazılmış şeylerin hepsi. | Yaşanan, var olan olay ve olguların hepsinin genel görünüşü, manzara. | [tiyatro] Bir perdenin, dekor değişikliğiyle belirlenen alt bölümü. )


-TABURE[Fr. TABOURET] değil/yerine/= OTURAK/İSKEMLE

( Sırt ve kol dayayacak yeri olmayan iskemle. )


-TAÇ YAPRAKLAR, PETALLER = EVRÂK-I TÜVEYCÎYE = PÉTALES



-TAÇ, KOROLLA = TÜVEYC = COROLLE



-TADİL TEKLİFİ değil/yerine/= DEĞİŞTİRGE



-TADPOLE değil/yerine/= İRİBAŞ

( Kurbağanın yumurtadan yeni çıkmış kurtçuğu. )


-TAFZİH[Ar.] değil/yerine/= REZİL ETME

( Birinin kötü yanlarını ortaya çıkarma. )


-TAHAKKUK[< HAKK] ile GERÇEKLEŞME, YERİNE GELME

( HAKÎKAT OLARAK MEYDANA ÇIKMA, GERÇEKLİĞİ ANLAŞILMA )


-TAHAKKUK ile/ve İLKE



-TAHALLÜF[< HİLÂF] değil/yerine/= GERİDE KALMA, ARKADA BIRAKILMA | UYGUN GELMEME



-TAHAMMUZ[Ar.] değil/yerine/= EKŞİME



-TAHDİT[Ar.] değil/yerine/= SINIRLAMA, ÇEVRELEME



-TAHLİYE ile/ve/||/<> BERAAT



-TAHLİYE ile SERBEST BIRAKMA



-TAHMİNEN değil/yerine/= ÖNDEYİCE



-TAHRÎME ile ...

( NAMAZA BAŞLARKEN "ALLAHÜ EKBER" SÖZÜYLE İKİ ELİN BAŞ PARMAKLARINI KULAK MEMELERİNE DOĞRU KALDIRARAK TEKBİR ALMA )


-TAHTA ile ŞENDERE

( Kaplamacılıkta kullanılan ince tahta. | Fıçı kaburgası. | Tekir cinsinden bir balık. )


-TAHTE ile TAHTE[Fars.] ile TAHTE[Fars.]

( Alt, altta, altında. İLE Tahta. İLE Yağmalanmış, talanlanmış. )


-TAKARRÜR[Ar.] değil/yerine/= KARAR VERME

( Bir yerde karar kılma, yerleşme. | Karar verilme. )


-TAKDİM-TEHİR[Ar.]/METATEZ[Fr. < Yun.] değil/yerine/= GÖÇÜŞME

( Bir sözcük ya da rakamlar içinde, birbirini izleyen iki sesbirimin/rakamın yer değiştirmesi. [Türkçe'de, daha çok, r ya da l ünsüzünün bulunduğu sözcüklerde, birinci hecenin başındaki ses, birbirinin yerine geçer. Kibrit > kirbit, çömlek > çölmek] )


-TAKDİR ile/ve DEĞERLENDİRME



-TAKEOMETRE ile ...

( Harita alma işinde kullanılan ölçü aleti. )


-TAKIM, ORDO = FIRKA = ORDRE



-TAKIPNE ile BRADIPNE

( Solunum sayısının artması. İLE Solunum sayısının azalması. )


-TAKİYYE ile/değil RİYÂ



-TAKKE ile KİPPA

( İslâm'da. İLE Yahudi takkesi. )


-TAKLİP[Ar.] değil/yerine/= DÖNDÜRME, ÇEVİRME

( Döndürme, çevirme. | Bir şeyin biçim ve kalıbını değiştirme. )


-TAKLİT ile ÖZDEŞLEŞME



-TAKRİR değil/yerine/= ÖNERGE



-TAKSİM değil/yerine/= BÖLME



-TAKSİMETRE değil/yerine/= YOLSAYAÇ



-TAKVÂ ile HURÂFE



-TAKVİYE (ETMEK) değil/yerine/= PEKİŞTİRİ/SAĞLAMLAŞTIRMA/GÜÇLENDİRME/DESTEKLEME/BERKİTME



-TAKVİYE[< KUVVET]:
KUVVETLENDİRME, KUVVETLENDİRİLME



-TALAŞ ile/ve REZE

( Testere ile biçilen ya da rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen odun kırıntıları. İLE/VE İnce talaş. )


-TALEBE ile/ve/||/<> FUKAHA



-TALEBE ile MÜRİD



-TALEBE ile SÂLİK



-TALEBE ile TAKİPÇİ



-TALENT/CAPACITY vs. STATE



-TALEPNÂME değil/yerine/= İSTEMBELGE



-TÂLİM VE TERBİYE değil/yerine/= ÖĞRETİM VE EĞİTİM



-TALİMATNAME değil/yerine/= YÖNETMELİK



-TÂLİMGÂH ile/ve/<> TÂLİMHÂNE

( Çeşitli uzmanlık dallarına gerekli olan uzman, öğretici vb.ni yetiştirmek amacıyla uygulamalı olarak eğitim ve öğretim vermek için oluşturulmuş askerî kuruluş. İLE/VE/<> Eğitim/alıştırma alanı. )


-TALKING vs. ARGUE



-TALTİF[Ar. < LÛTF çoğ. TALTÎFÂT] değil/yerine/= ÖDÜLLENDİRME

( LÛTUFLAR, İHSANLAR)] ile ABCDEF ( GÖNÜL OKŞAMA, GÖNLÜ HOŞ ETME ] YUMUŞATMA,YUMUŞATACAK BİR İLÂÇ KULLANMA ] RÜTBE, NİŞAN, MAAŞ ARTIRIMI GİBİ ŞEYLERLE SEVİNDİRME )


-TAM ÇİÇEK, EKSİKSİZ ÇİÇEK = ZEHRE-İ KÂMİLE = FLEUR COMPLÈTE



-TAM ÇİÇEK = ZEHRE-İ TÂMME = FLEUR COMPLÈTE



-TAM GÖLGE ile/ve ALA GÖLGE



-TAM İKİLEME ile YARI İKİLEME



-TAM NİSBET / NİSPET-İ TÂMME ile NİSPET-İ NÂKISA / GAYR-I TAM NİSBET

( İnşâî | Haberî[İsim | Fiil] İLE/VE Takyidî | İzâfî )


-TAM NİSBET / NİSPET-İ TÂMME ile NİSPET-İ NÂKISA / GAYR-I TAM NİSBET

( Nispet-i Tâmme= Tümce(cümle) * HABERİYE(-İsim(dır/dir) ve -Fiil(saklı dır/dir) * İNŞÂİYE(Emir, Soru, Nehiy, Temenni). İLE Nispet-i Nakısa(Eksik nispet)= Tamlama )


-TAMAMEN ile SADECE



-TÂMÎK[Ar.] değil/yerine/= DERİNLEŞ(TİRİL)ME



-TAMİM[Ar.]/SİRKÜLER[Fr.] değil/yerine/= GENELGE



-TAMİM[Ar.] değil/yerine/= GENELEME/GENELLEŞTİRME



-TÂMİRHANE değil/yerine/= ONARIM YERİ



-TAMLAMA ile/ve/değil/||/<>/< ÖNERME



-TAMLAMA ile TÜMCE/CÜMLE



-TAMPARE ile KOMA

( Tam ses iki eşit parçaya ayrılır. İLE Yarım ses, dokuz eşit olmayan parçaya ayrılır. )


-TANE ile/değil DANE



-TANE ile/= DÂNE[Fars.]

( Herhangi bir sayıda olan şey, adet. | Bazı bitkilerin tohumu. | Çekirdekli küçük meyve. )


-TANE ile/değil KİŞİ



-TANE ile PARÇA



-TANIM ile/ve/||/<> GÖSTERGE



-TANIM ile/ve/=/||/<>/< ÜÇLEME



-TANIMA:
YETKİN BİLME ile/ve/||/<> YETERİNCE BİLME



-TANIMLAMA ile DEĞERLENDİRME



-TANIŞIKLIK ve/||/> İLİŞKİ:
YÜZ YÜZE ve/<> YAN YANA ve/<> SIRT SIRTA

( İlişkiler, yüz yüze başlar, yan yana gelerek pekiştirilir, sırt sırta vererek devam ettirilir. )


-TANIŞIKLIK ile/ve/> GÖRÜŞME



-TANITLAMA ile/ve/||/<> TEMELLENDİRME



-TANRI'YI İDRAK ile/ve TANRI'YA İMAN ile/ve TANRI'YI FARK ETME

( Taabbüd/ibâdet ile. İLE/VE Düşünme/tefekkür ile. İLE/VE Dilde/zihinde tekrar, zikr ile. )


-TANRI ile İLKE

( TANRI: Dünyanın estetik tutarlılığının ölçüsü.[WHITEHEAD] )


-TAPINAKLARDA:
GÖBEKLİTEPE ve/||/<> NEVALİ-ÇORİ ve/||/<> JERF EL AHMAR ve/||/<> ARKAİM ve/||/<> GİLGAL ve/||/<> MALTA ADASI ve/||/<> CUICUILCO ve/||/<> KURGANLAR ve/||/<> SOLOVETSY ADALARI ve/||/<> STONEHENGE ve/||/<> AVEBURRY ve/||/<> CASTLERIGG ve/||/<> NEWGRANGE

( Urfa'da. VE/||/<> Urfa'da. VE/||/<> Suriye'de. VE/||/<> Rusya'da[Kazakistan'ın kuzeyinde]. VE/||/<> Golan tepelerinde.[İsrail'in doğusu] VE/||/<> Malta'da. VE/||/<> Meksika'da. VE/||/<> Altay Dağları'nda. VE/||/<> Rusya'da. VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İngiltere'de VE/||/<> İrlanda'da. )


-TAPINMA ile/ve/<> ÖZDEŞLEŞME



-TAPMAK:
GENELLEME ve/ya da/<> İNDİRGEME ve/ya da/<> ÖZDEŞLEŞTİRME



-TAPU:
MAVİ ile/ve/||/<> PEMBE

( Ortada bir arsa olduğunu fakat üzerinde bir yapının bulunmadığını tanımlar. Ayrıca, yapının inşaatına yeni başlandığını da simgeler. Kat mülkiyetine geçilmediğini tanımlar. İLE/VE/||/<> Mülke ait inşaat işlerinin bitmesinden sonra projede onaylı olan bağımsız alanların yer aldığını, mülkün kullanım alanlarını ve aynı zamanda belirli payların olduğunu gösterir. Kat mülkiyeti alınmış yapılar için verilir. )


-TARAMA ile SÜPÜRME



-TARASSUD[Ar. < RASAD] değil/yerine/= GÖZETME, BEKLEME, DİKKATLE BAKMA, GÖZLEME



-TARİH:
MERKEZİ, HER YERDE ve/||/<> ÇEPERİ, HİÇBİR YERDE



-TARİH ile EFSANE



-TARİHLEME ile/ve/||/<> RADYOMETRİK TARİHLEME

( ... İLE/VE/||/<> Bazı izotoplar [kimyasal bir öğenin, belirli kütleye sahip atom çekirdekleri], kimyasal yapılarını değiştiren ve kendiliğinden oluşan radyoaktif bozunmaya uğrar. Bu bozunmanın hızı, izotopun bir özelliği olup sıcaklık, basınç ya da izotopun içinde yer aldığı kimyasal bileşikler gibi dış etmenlerden etkilenmez. Bozunma hızı, belirli bir örnekteki atom çekirdeklerinin yarısının bozunması için gereken "yarı-ömür" olarak tanımlanır. Kayaç örneklerini tarihlendirmede kullanılan radyometrik yöntem, radyoaktif izotopun ve bozunmaya uğrarken üretilen öğe mikdarının ölçülmesi esasına dayanır. Radyoaktif öğe ve izotopların görece mikdarı, bir kayacın oluşmasından itibaren kaç yarı-ömrün geçmiş olduğunu gösterir. Örneğin, çoğu mineralin kimyasal bileşeni olan ve doğal olarak ortamda bulunan potasyum, az miktarda radyoaktif potasyum-40 içerir. Bu izotop, kalsiyum-40 ya da argon-40 oluşturmak için 1 milyon 300 yıllık bir yarı-ömür ile bozunur. Bozunmaların %11'inde, argon-40 oluşur. Argon, bir gaz olduğundan, mineral ısıtıldığında ya da eritildiğinde, mineralden dışarı atılır. Bu nedenle, yeni katılaşmış bir magma kayacı, argon-40 içermez. Zaman içinde potasyum-40'ın bozunmasıyla kayaçta argon-40 birikir. Böylece, bir magma kayacındaki potasyum-40 ve argon-40 mikdarı, bu kayacın ne kadar süre önce katılaştığını gösterir.

Potasyum-argon ile tarihlemenin özü budur. Kavramsal olarak benzer öteki yöntemler, uranyum-kurşun, rubidyum-stronsiyum ve neodimiyum-samaryum yöntemleridir. Her yöntemin farklı üstünlük ya da sakıncaları, potansiyel hata kaynakları bulunmaktadır. Sonuçların daha güvenli alınması bakımından önemli kayaçlarda bu yöntemlerin birkaçı birden kullanılabilir. )


-TARİHTE KALAN DÜŞÜNCE ile/ve/değil/yerine/<> DÜŞÜNCENİN TARİHİ



-TARÎK el-TAKVÎM ile/ve/<> TARÎK el-LUZÛM ile/ve/<> TARÎK el-KIYÂM ile/ve/<> TARÎK el-NİSBE

( Osmanlı dönemi Türk filozofu Taşköprülüzâde'ye (ö. 1561) göre ayıklama/soyutlama eylemi açısından bir önermede, konu ile yüklem ilişkisinin türleri:

"X, Y'dir." denildiğinde, bir yüklem olarak Y,

1. Ya bizâtihi yüklendiği X'ten
2. Ya da X'in dışındaki başka bir nesneden ayıklanır/soyutlanır.

Birinci durumda Y
i. ya X'in kurucu unsurlarından;
ii. ya da X ile Y arasındaki zâtî gereklilikten/zorunluluktan ayıklanır/soyutlanır.

İkinci durumda ise Y
i. ya dış-dünyada, X ile var olan
ii. ya da dış-dünyada, X'e nispet edilen bir durumdan ayıklanır/soyutlanır.

1. i.'ye "Kurucu unsurlarına ayırma yöntemi"[Tarîk el-takvîm];
1. ii.'ye "Gereklilik(zorunluluk) yöntemi"[Tarîk el-luzûm]

2. i.'ye "Kâim olma yöntemi"[Tarîk el-kıyâm]
2. ii.'ye ise "Nispet yöntemi"[Tarîk el-nisbe] adı verilir. )


-TARİKAT ile TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME

( Tarikat olsa Tâc ile Hırka, biz de alırdık 30'a 40'a. )


-TARİKAT ile TOPLUMSAL ÖRGÜTLENME

( Tarik ehli olmak, dışı halkla, içi hakla olmaktır. )


-TARİKATTE ÇİLE ile/ve HAYATTA ÇİLE



-TARLA ile/ve KELE/KELEME

( ... İLE/VE Sürülmemiş, bırakılmış tarla. | Bakımsız ve bırakılmış bağ ya da bahçe. )


-TART[Fr. < TARTE] ile/||/<> TARTÖLET ile/||/<> TURTA[İt. < TORTE] ile/||/<> PAY[İng. < PIE] ile/||/<> KİŞ[< QUICHE] ile/||/<> GALETTE

( Tatlı ya da tuzlu olabilir. [Modern tartlar, genellikle meyve tabanlıdır, bazen de koyu krema ile olabilir.] İLE/||/<> Üzeri açık ve içinde dolgu kreması olan tartın küçük çeşididir. Genellikle tek kişilik minik kalıplarda pişirilir. İLE/||/<> Altı hamur, arası dolgu[meyve/sebze] üzeri ise hamurla kapatılarak yapılan ve genellikle tuzlu olabilen bir hamur çeşididir. İLE/||/<> Altı hamur, arası meyve dolgulu, üzeri rende hamur ya da kafes şeklinde hamur parçalarıyla kapatılan bir pasta çeşididir. İLE/||/<> Tart gibi altı hamur üzeri ise tamamen tuzlu olarak hazırlanan sebze dolgulu bir hamur çeşididir. İLE/||/<> Tarta benzeyen bir tatlı türüdür.[Hamurundaki farklılıklar nedeniyle tart ile birbirinden ayrılmaktadır. Galetta hamuru, pizza hamuru gibi açılır ve tart kalıbı yerine bir yuvarlak fırın kabının içine, dışarı taşacak biçimde fırın kağıdı serilip üzerine açılan hamur yerleştirilir. İçine meyveleri dizildikten sonra hamurun fazla kalan kenarları meyvelerin üzerine doğru kapatılır.] )


-TARTIŞMA ile/ve/değil/yerine MÜZÂKERE



-TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER



-TAŞ ile ÇİNKE

( ... İLE Sağlam, sert taş. | En ufak parça. | Benek. )


-TAŞ ile KAME

( ... İLE Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş. )


-TAŞ ile KAYA ile TEPE ile DAĞ

( Kimyasal ya da fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. | Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş. | Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için bu maddeden özel olarak hazırlanmış malzeme. | Yapı işlerinde kullanılmak için bu maddeden hazırlanmış malzeme. | Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. | Dama, domino vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik ya da tahta parçalardan her biri. | Bazı örgenlerin içinde, özellikle idrar kesesi vb. oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı nesne. | Bazı kütlelerden kopan ya da koparılan parça. | Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz. İLE Büyük ve sert taş kütlesi. | Kayaç. )


-TASA ile KAYGI/ENDİŞE



-TASARIMLAMA ile/ve/değil/yerine DÜZENLEME



-TASAVVUF ve ŞİİRSEL FELSEFE



-TASAVVUF < TASFİYE



-TASAVVURLU DÜŞÜNME ile TASAVVURSUZ DÜŞÜNME



-TASDİ[Ar.] değil/yerine/= CAN SIKMA, BAŞ AĞRITMA, TEDİRGİN ETME



-TASDİKNÂME ile/>< TAKDİRNÂME

( Verilen onayı gösteren belge. | Okulunu bitirmeden ayrılan öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. | Başka bir öğrenim kurumuna geçen öğrenciye okul yönetimi tarafından verilen, son öğrenim düzeyini gösteren belge. İLE/>< Yapılan bir işin beğenildiğini belirtmek amacıyla verilen yazılı belge, takdir. | Okullarda belirli bir başarı düzeyinin üzerine çıkan öğrenciye karnesiyle birlikte verilen belge, takdir. )


-TASFİYE değil/yerine/= SİLİĞLEM



-TASFİYE ile/ve/||/<> TAKDİS ile/ve/||/<> TEZKİYE

( Nefsi. İLE/VE/||/<> Kalbi. İLE/VE/||/<> Aklı. )


-TASFİYE ile/ve/||/<>/> TESFİYE ile/ve/||/<>/> TEZKİYE

( ( Nefsi. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Aklı. ) )


-TASGİR[Ar.] değil/yerine/= KÜÇÜLTME



-TASHİH ile DÜZELTME



-TASIMIN/KIYASIN OLANAKLILIĞI:
İKİLİLERDE ile/ve/değil/||/<>/>/< ÜÇLÜLERDE



-TASIMLAMA/KIYASLAMA ile/ve SÜREÇ-SONUÇ İLİŞKİSİ ile/ve EREĞE GÖRE

( Enine zaman. İLE/VE Boyuna zaman. İLE/VE Felsefe. )


-TASIMLAMA/KIYASLAMA ile/ve SÜREÇ-SONUÇ İLİŞKİSİ ile/ve EREĞE GÖRE

( ARISTO ile/ve DESCARTES ile/ve ... )


-TAŞRA ile SAYFİYE



-TAŞRADA ve/||/<> EVDE

( Adâlet. VE/||/<> Muhabbet. )


-TASRİH[Ar.] değil/yerine/= BELİRTME



-TATBİKAT-I HUKUKİYE:
MUHTELİF MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE ile/ve/||/<> HUSÛSÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE ile/ve/||/<> DİNÎ VE İCTİMÂÎ MAHİYET ARZEDEN, EF'AL-İ BEŞERİYE



-TATLI MADDE, BALÖZÜ, NEKTAR[Fr. < NECTAR] = MADDE-İ HULVÎYE = NECTAR



-TATMİN ile/ve/değil/yerine ETKİLE(N)ME



-TAVADA:
KAVURMAK ile/değil ÇEVİRME



-TAVAF değil/yerine/= ÇEVRİNME



-TAVAN ile/ve/değil/||/<> KUBBE



-TAVASSUT[Ar.] değil/yerine/= ARACILIK, ARA BULMA, ARACILIK ETME



-TAVATTUN[Ar.] değil/yerine/= YURT EDİNME



-TAVİ/TRANSKATETER AORTİK VALF İMPLANTASYONU/TRANSCATHETER AORTIC VALVE İMPLANTATION[İng.] değil/yerine/= KATETERLE AORT KAPAK YERLEŞTİRME



-TAVŞAN ile/değil ÇİŞİK/ÇİSİK/GÖCEN/GÜCE

( ... İLE/DEĞİL Tavşan yavrusu. )


-TAVSİYE ve/> İSTİŞÂRE



-TAVSİYE ile/ve NASİHAT

( NASİHAT: SAMİMİYET )


-TAVSİYE değil/yerine/= SALIK VERME



-TAVSİYE ve/||/<> VASİYET



-TAVZİF[Ar.] değil/yerine/= GÖREVLENDİRME



-TAY ile GÜRE

( Üç yaşına kadar olan at yavrusu. İLE Çiftleşmek isteyen kısrak ya da dişi eşek. | Bir yaşından, üç yaşına kadar olan tay. | Güçlü, dinç. | Çekingen, korkak, ürkek. )


-TAYF[Ar.]/SPEKTRUM[İng. < SPECTRUM] ile ÇEŞİTLİLİK | YELPAZE

( Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü. )


-TAZE FASULYE[Yun.] ile KURU FASULYE

( Porto Riko'da bulunan Adjuntas da, kuru fasulye ve pilavıyla ünlü bir dağ kasabasıdır. )


-TAZE ve/<> DENGELİ



-TAZİP[Ar. TAZİB] değil/yerine/= SIKINTIYA SOKMA, ÜZME



-TAZMİN[Ar.] değil/yerine/= ZARARI ÖDEME



-TAZMİNAT[Ar.] değil/yerine/= ÖDENCE



-TE'HÎR ile İHALETÜKE

( Zorunlu(/luklar) olarak(/içinde). İLE Keyfî. )


-TE'KHNÉ ile/ve ALÊTHEIA

( Zanaat, Sanat. İLE/VE Bir şeyin içinde olanın âşikâr olması. )


-TEÂKUP[Ar.] değil/yerine/= ART ARDA GELME



-TEÂSÜR[Ar.] değil/yerine/= GÜZEL GEÇİNME, DİRLİK ETME



-TEBAHHUR[< BUHÂR]:
BUĞULANMA, BUĞU HALİNE GİRME | TÜTSÜLENME



-TEBCÎL[Ar. < BECL/BÜCÜL] değil/yerine/= ULULAMA, AĞARLAMA | ÖVME



-TEBDÎL[< BEDEL] ile DEĞİŞTİRME

( DEĞİŞTİRME, DEĞİŞTİRİLME, BAŞKA BİR HÂLE GETİRME )


-TEBEDDÜL[Ar.] değil/yerine/= BİR DURUMDAN, BAŞKA BİR DURUMA GEÇME, DEĞİŞME



-TEBELLÜR[Ar.] ETME değil/yerine/= BELİRGİNLEŞME



-TEBERLER:
MÜTTEKÂ/NACAK ile NÎZE, HARBE ile BAYRAK/LİVÂ/SANCAK



-TEBERRÜKEN ile ÜVEYSÎLİKLE



-TEBESSÜM değil/yerine/= GÜLÜMSEME



-TEBŞÎR[< BEŞR] değil/yerine/= MÜJDE VERME, MÜJDELEME, MÜJDELENME



-TECÂHÜL[Ar.] değil/yerine/= BİLMEZ GİBİ GÖRÜNME, BİLMEZLİKTEN GELME



-TECDİT/TECDİD[Ar.] değil/yerine/= TAZELEME



-TEÇHİL[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİN BİLGİSİZLİĞİNİ SÖYLEME

( Birinin bir konuda bilgisizliğini söyleme, bilmezleme. )


-TECİL[Ar.] değil/yerine/= ERTELEME



-TECRÎD[< CERED] ile/değil TEDRÎC[< DURÛC]/KERTELEME

( Soyma, soyulma. | Ayırma, bir tarafta tutma. | Soyutlama. | Yalıtma. | Önce gönlünü gafletten, nefsini hevâdan, dilini boş sözden arındırıp dünyayı zihninden/kalbinden çıkararak Hakk'a yönelme. İLE/DEĞİL Derece derece, basamak basamak ilerle(t)me. )


-TECRİD ile/değil/yerine TEZKİYE



-TECRÜBE değil/yerine/= DENEYİM



-TECVİZ[Ar.] değil/yerine/= İZİN VERME

( Yapılmasını uygun bulma. )


-TEDBİR ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME



-TEDFİN[Ar.] değil/yerine/= GÖMME



-TEDİP/TEDİB[Ar.] değil/yerine/= USLANDIRMA, YOLA GETİRME, TERBİYE ETME



-TEDİYE[Ar.] değil/yerine/= ÖDEME

( Para vb. bir şey verme, ödeme. | Gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme. )


-TEDİYE değil/yerine/= ÖDEME



-TEDVÎN[Ar. < DÎVÂN] değil/yerine/= DERLEME

( Dîvân şekline sokma. | Kitaplaştırma. | Yasalaştırma. [yazılı ve bütünlüklü duruma getirilen kurallar][İng. CODIFICATION] )


-TEDVİR[Ar.] değil/yerine/= ÇEVİRME | YÖNETME, ÇEKİP ÇEVİRME



-TEESSÜF[Ar.] değil/yerine/= YERİNME

( Acınmak. | Pişman olmak. )


-TEESSÜS[Ar.] değil/yerine/= KURULMA, ORTAYA ÇIKMA | YERLEŞME, TEMELLEŞME, KÖKLEŞME



-TEEYYÜT[Ar.] değil/yerine/= DOĞRU ÇIKMA, GERÇEKLENME



-TEFE ile TEFELİ ile TEFECİ

( Dokuma tezgâhında tarağı tutan ahşap ya da metal parça. İLE Sık dokunmuş bez. İLE El altından yüksek faizle ödünç para veren kişi, faizci, murabahacı. )


-TEFEVVUK[Ar.] değil/yerine/= ÜSTÜNLÜK, ÜSTÜN GELME



-TEFEYYÜZ[Ar.] değil/yerine/= YÜKSELME, İLERLEME



-TEFRÎŞ, TEFRÎŞÂT[Ar. < FERŞ] değil/yerine/= DÖŞEME, DÖŞENME, YAYMA | EV EŞYASINI DÜZENLEME



-TEFSİR ile/ve MUHTASAR ile/ve TELHİS ile/ve TAHRİR ile/ve TEHZİB, TECRİD, TENKİH, MUNTAHAB ile/ve ZEYL ile/ve TERCÜME



-TEFTİŞ[Ar.] değil/yerine/= DENETLEME



-TEFVÎZ[Ar.]/İHÂLE değil/yerine/= UYGUN KOŞULLARLA VERME

( Sipariş etme. | Allah'tan bekleme. | Dağıtım. | Bir Taşınmaz malı, bilinen değeri karşılığı birine verme. )


-TEGAFÜL[Ar.] değil/yerine/= ANLAMAMAZLIKTAN GELME



-TEGANNİ[Ar.] değil/yerine/= YIRLAMAK, ŞARKI SÖYLEME



-TEGU/LAGARTO[İsp.] ile KIRMIZI TEGU ile ALTIN/SİYAH TEGU/KAPLAN KERTENKELE

( Teiidae ailesindeki bir kertenkele türüdür. İLE Batı Arjantin, Bolivya ve Paraguay'a özgü bir kertenkele. İLE Bir tegu türüdür. )


-TEHEVVÜR[Ar. < HEVR] değil/yerine/= İLERİ ÖFKE/GAZAP, ÖFKELENME, KÖPÜRME



-TEHİR değil/yerine/= ÖTELEME/ERTELEME



-TEHLİKE ve/|| ÇÖZÜM



-TEHLİKE ve/> KURTULUŞ

( Kişi, düştüğü çukurdan, ancak, kendi çıkabilir. )


-TEHLİKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OLASILIK



-TEHLİKELİ:
AÇLIK ve TEHDİTTE ile/ve/<>/>< TOKLUK ve GÜÇLÜLÜKTE

( (")Hayvanlar("). İLE/VE/<>/>< [bazı/"bilinçsiz"] "Kişiler". )


-TEK BOYUTLULUK ile/değil/yerine/> DERİNLEŞME



-TEK DÜZE ile/ve/değil/||/<> TEK TİP



-TEK HÖRGÜÇLÜ DEVE ile/ve ÇİFT HÖRGÜÇLÜ DEVE

( BÎSERÂK/BÎSEREK[Fars.]: İki hörgüçlü eril deve ile tek hörgüçlü dişil devenin yavrusu. | KÜRÜK[Fars.]: Deve yavrusu. )


-TEK HÖRGÜÇLÜ DEVE ile/ve ÇİFT HÖRGÜÇLÜ DEVE

( SENÂM[Ar. çoğ. ESNÂM]: Deve hörgücü. [SENÂM-ÜN-NAKA: Devenin hörgücü.] )


-TEK HÖRGÜÇLÜ DEVE ile/ve ÇİFT HÖRGÜÇLÜ DEVE

( KÛHÂN[Fars.]: Deve ya da sığır hörgücü. )


-TEK HÖRGÜÇLÜ DEVE ile/ve ÇİFT HÖRGÜÇLÜ DEVE

( HUMP[İng.]: Hörgüç. )


-TEK HÖRGÜÇLÜ DEVE ile/ve ÇİFT HÖRGÜÇLÜ DEVE

( Develer, hörgüçlerinde su değil yağ depolar. Bu yağ da enerji stoku olarak kullanılır. Suyun depolandığı yer gövdeleridir. Özellikle de kan dolaşım sistemleridir. Bu da onları su kaybından etkin bir biçimde korur. )


-TEK SİMGE



-TEK TÜRKİYE



-TEK ile/ve/değil/||/<>/< TEPEDE



-TEKBENCİLİK = ENEİYE = SOLIPSISM[İng.] = SOLIPSISME[Fr.] = SOLIPSISMUS[Alm.] = SOLUS:YALNIZ, TEK, IPSE:BEN[Lat.]



-TEKBİRLEME ve KEMER KUŞATMA/FATİHA'SINI OKUMA



-TEKÇİLİK = VAHDETİYE = MONISM[İng.] = MONISME[Fr.] = MONISMUS[Alm.] = MONOS[Yun.]



-TEKDÜZE ile/ve/değil SIRADAN



-TEKE ile TEKE ile TEKE

( Bir karides türü. İLE Eril keçi. İLE Tüylü devenin erkeği ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen bir tür deve. )


-TEKEFFÜL[Ar.] değil/yerine/= YÜKÜMLENME

( Bir şeyin sorumluluğunu üzerine alma. | Kefil olma. )


-TEKEMMÜL[Ar. < KEMÂL] değil/yerine/= YETKİNLEŞME

( KEMÂLE GELME, KEMÂL BULMA, OLGUNLAŞMA )


-TEKERLEKLİ SANDALYE değil/yerine BİSİKLET



-TEKERLEME ile/ve/||/<> DÖNGÜ

( Tekerlemek. | Çoğunlukla basmakalıp söz. | Birbiriyle uyumlu hazır söz kalıbı. | Çoğunlukla, masalların genellikle başında bulunan "Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde." gibi uyaklı giriş ya da ara sözler. | Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışı. | Orta oyununda, özellikle Kavuklu'nun kullandığı sözler. İLE/VE/||/<> ... )


-TEKERLEME ile/ve/||/<> DÖNGÜ

( Bu tarlaya bir şinik[ölçek] kekere mekere[kuş yemi] ekmişler.
Bu tarlaya da bir şinik kekere mekere ekmişler.
Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış.
Bu tarlaya da ekilen bir şinik kekere mekereye de boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış.
O tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuk, diğer tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğa demiş ki:
"Sen ne zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksun?"
O da ona yanıt olarak, "Sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksan ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğum." demiş. )


-TEKERLEME ile İNDİRGEME



-TEKFİN[Ar.] değil/yerine/= KEFENLEME



-TEKÎD[< EKD | çoğ. TE'KÎDÂT] değil/yerine/= PEKİTME

( Sağlamlaştırma, güçlendirmek, güç vermek. | Üsteleme, bir iş için önceden yazılan bir yazıyı tekrarlama. | Pekiştirme. )


-TEKİRDAĞ'DA:
MERKEZ İSKELE ile/ve RÜSTEM PAŞA İSKELESİ



-TEKİT[Ar.] değil/yerine/= GÜÇLENDİRME, SAĞLAMLAŞTIRMA | ÜSTELEME

( Bir düşünce ya da istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek. | Sayrılık, hastalığın yeniden ortaya çıkması, nüks etmesi, depreşmesi. )


-TEKKE'DE ile/ve/<> DERGÂH'TA

( Keşf. İLE/VE/<> Muhabbet. )


-TEKKE ile/ve ÂS(İ)TÂNE



-TEKKE ve ÇORBA

( Tekkeyi bekleyen çorbayı (da) içer! )


-TEKKE ile/ve HÂN-KAH[Ar.]/HÂNGÂH[Fars.]

( ... İLE/VE Tekkenin büyüğü. )


-TEKKE ile/ve/||/<> KELÂMÎ TEKKESİ

( KELÂMÎ TEKKESİ

Fatih, Şehremini Odabaşı'nda, İbrahim Çavuş Mah. Yayla Cad. Kelâmi Tekkesi Sokağı'ndadır. Nakşî, Halvetî, Rıfâî (Kâdirî) tekkesidir. Mukâbele günü Salı'dır. Kuruluş tarihi ve bânisi(bina eden, kuran) hakkında bilgi bulunamamıştır.

Tekke binası vakıflar tarafından kiraya verilmişse de sonradan yıkılarak yerine Kelâmî Dergâhı apartmanı yapılmıştır. Apartmanların önünde bir mezar kalmıştır.

 

Şeyhleri:

1) Kelâmî Mustafa Halvetî (i. 1151/1738) Hasan Burhâneddîn-i Cihângîrî'nin halîfelerinden, Fethullâh Efendi (i. 1115/1703)'nin halîfesidir.

2) Ahmed Halvetî (i. 1168/1754) Kelâmî Mustafa Efendi'nin kardeşinin oğludur.

3) Feyzullâh Halvetî (i. 1183/1769) Kelâmî Mustafa Efendi'nin oğludur.

4) Kolancı İbrâhîm Sabri (i. 1221/1806) Sa'diyeden Karabacak Ali Hulûsî Efendi'nin halîfesi olup, Remli ve Abdüsselâm Tekkesi şeyhliğinde de bulunmuştur.

5) Kemaleddîn Baba Rıfâî (i. 1200/1785).

6) İbrâhîm Edhem Vehbî Sâdî (i. 1267/1850).

7) Öküz Ahmed Efendi Rıfâî (i. 1270/1854) Helvâî Tekkesi şeyhidir.

8) Çadırcı M. Râşid Kâdirî (i. 1295/1878).

9) M. Ali Alemi Rıfâî (i. 1304/1886).

10) Seyyid el-Hâc Ali Efendi Cerrâhî (i. 1322/1904) Âsitâne postnişîni Yahyâ Gâlib Efendi halîfesidir. Birâderinin irtihâliyle(ölümüyle), Halil Nizâmî Tekkesi şeyhliğine geçmiştir. Oniki sene şeyhlikten sonra, irtihâlinde tekkesinde defnedilmiştir.

11) Muhammed Esad Erbîlî (i. 1349/1931) Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî'nin halîfesi Hidâyetullâh Efendi, dedesidir. Musul'da doğmuştur. Tâhâ el-Harîrî'nin halîfesidir. Münhal bulunan Kelâmi Tekkesi'nin şeyhliğine tâyini için Kâdirî icâzeti şart olduğundan Abdülhamid Rifkânî'den Kâdirî icâzeti almıştır. 1883-1900 tarihleri arasındaki ilk şeyhliğinden sonra Sultan II. Abdülhamid Hân tarafından memleketine nefyedilmiştir(sürgün edilmiştir). 1908'de II. Meşrutiyetle İstanbul'a dönerek, tekkelerin seddi tarihi olan 1925'e kadar bu tekkenin meşîhatini(şeyhliğini) sürdürmüştür.

 

Tekkelerin seddinden bir süre önce iki hafta kadar burada misâfir olan Danimarka'lı psikolog Carl Vett'in hatıraları Dervish Diary adıyla 1953'te Los Angeles'te, Kelâmi Dergâhı'ndan Hatıralar (trc. Ethem Cebecioğlu) adıyla 1993'te Ankara'da yayımlanmıştır. )


-TEKKE ile/ve MERKEZ TEKKE

( ... İLE/VE Kocamustafapaşa'daki Sümbül Efendi Tekkesi, İstanbul tekkeleri hakkında alınacak kararların da görüşüldüğü ve kararlaştırıldığı merkez tekkeydi. )


-TEKLEME ile/ve/||/<> TAKILMA

( Sık fideleri seyrekleştirmek. | Motorda pistonun birinin çalışmaması. | Nesnenin bozulup tutukluk yapması. | Kalbi düzenli çalışmama. | Kekelemek. İLE/VE/||/<> ... )


-TEKLEŞME ile TEKELLEŞME

( Tek duruma gelme. | Ünsüz tekleşmesi. İLE Tek başına sahip olma. )


-TEKLEŞTİRME ile/değil/yerine/>< BİREŞTİRME/TEVHİD



-TEKME ile/değil ÇİFTE

( İnsanda. İLE/DEĞİL Hayvanda. )


-TEKME ile/değil ÇİFTE

( Öne/ileri doğru. İLE/DEĞİL Geriye doğru. )


-TEKNE ile DİNGİ

( Hindistan'a özgü tekne. )


-TEKNE ile LİMBO[İt.]

( ... İLE Irmaklarda, sığ sularda yük taşıyan bir tür tekne. | Bir ticaret gemisinin içindeki yükü, bordasına yanaşan başka bir gemiye aktarma işlemi. )


-TEKNE ile PİNAS

( ... İLE Mali'de, Nijer ve Bani ırmaklarının kesişim noktasında bulunan Mopti'de kullanılan bir tekne. )


-TEKNE ile TEKNE ile TEKNE

( Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan ya da taştan yapılan, uzun ve geniş kap. | Sızdırabilir ya da sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir ya da iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü. | Ut, tambur vb. çalgılarının sesi yükselten oyuk ve şişkin parçası. İLE Bir tür küçük deniz taşıtı. Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü. İLE Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı. | Bölge, havza. )


-TEKNE ile TİRHANDİL[Yun.]

( ... İLE Yelken ve kürekle yürütülen, genellikle Bodrum'a özgü dayanıklı ve zarif bir tekne türü. )


-TEKNOLOJİ ve/<> FELSEFE ve/<> İDEOLOJİ ve/<> SANAT

( [Nesneleri ve olanakları] [Daha da] Yararlı kılar. VE/<> Açıklar. VE/<> Değiştirir. VE/<> Yeniden yaratır. )


-TEKRAR/TEKRÎR (ETMEK) değil/yerine/= YİNELEME

( "Yineleme, istismar edilmiş çocuğun, dilsiz dilidir." - Judith L. HERMAN )


-TEKRAR ile/ve PEKİŞTİRME



-TEKRAR ile/ve PEKİŞTİRME



-TEKRAREN değil/yerine/= YİNELENEREK/YİNELEYEREK/KEZLERCE



-TEKTANRICILIK = VAHDANİYE = MONOTHEISM[İng.] = MONOTHÉISME[Fr.] = MONOTHEISMUS[Alm.] = MONOS:TEK, THEOS:TANRI[Yun.]



-TEKVİNÎ ÖNERME ile/ve TEKLİFÎ ÖNERME ile/ve İHBARÎ ÖNERME ile/ve TEVİLÎ ÖNERME ile/ve İNŞAÎ ÖNERME



-TEL KÜF ile/ve/||/<> TEL KÜFLÜCE

( Gövdede, hemen hemen tüm dokularda yerleşebilen asalak bir tür mantar. İLE/VE/||/<> Tel küften ileri gelen ilkel mantar hastalığı. )


-TELA'SÜM[Ar.] değil/yerine/= KEKELEME

( Yanıt verilecek yerde veremeyip kekeleme. | Saçmasapan yanıt verme, kemküm etme. | Dil dolaşma. )


-TELÂFÎ[Ar.] değil/yerine/= GİDERME



-TELEFONUN KAYBI ile CÜZDANIN KAYBI ile KENDİNİ KAYBETME

( 15 dakikada fark ediliyor. İLE 4 saatte fark ediliyor. İLE Farkında bile olunmuyor. )


-TELEK ile/ve/||/<> TELEKE

( Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy. İLE/VE/||/<> Uzun ve sert kanat telekleri. )


-TELEKINESIS vs. LEVITATE



-TELEPATHY vs. CLAIRVOYANCE



-TELERADYOGRAFİ/TELERADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME



-TELEZZÜZ[< LEZZET]:
LEZZET, TAD ALMA, HOŞLANMA, HOŞA GİTME



-TELKİN ile TAVSİYE



-TELVİS[Ar.] değil/yerine/= KİRLETME



-TEMÂRUZ[Ar. < MARAZ] değil/yerine/= SAYRIMSAMA, KENDİNİ HASTA GİBİ GÖSTERME



-TEMAS değil/yerine/= GÖRÜŞME



-TEMÂYÜL değil/yerine/= YÖNSEME



-TEMBELLİK ile/ve/değil/<> "KENDİNE"(KEYFİNE/RAHATINA) GÖRE DÜŞÜNME



-TEMEDDÜH[< MEDH] değil/yerine/= BÖBÜRLENME, KENDİNİ ÖVME



-TEMEDDÜN[Ar. < MEDENİYET] değil/yerine/= UYGARLAŞMA | KENTLEŞME



-TEMEKKÜR[< MEKR]:
HİLE



-TEMEL BÜYÜKLÜKLER:
KÜTLE ile/ve/||/<> IŞIK ile/ve/||/<> SICAKLIK ile/ve/||/<> AKIM ile/ve/||/<>
MOL ile/ve/||/<> UZUNLUK ile/ve/||/<> ZAMAN



-TEMEL ve ÇÖZÜM/LEME



-TEMELLENDİRME ile/ve/<> DAYANDIRMA



-TEMELLENDİRME ile GEREKÇELENDİRME



-TEMESSÜL[Ar. < MİSL] ile/değil/yerine/= BENZEŞME | ÖZÜMLEME

( Bir şekil ve sûrete girme. | İnsan biçiminde görünme. | Benzeşme. İLE/DEĞİL/YERİNE/= [biyoloji] Özümleme. )


-TEMİN/TEDARİK[Ar.] değil/yerine/= SAĞLAMA/ELDE ETME

( Araştırıp bulma, sağlama, elde etme. | Hazırlık. )


-TEMÎNÂT[Ar.] değil/yerine/= GÜVENCE



-TEMİZLEME ile SOYUTLAMA



-TEMİZLENME ile/ve EVRİM



-TEMSİL ETME ile/ve BİLDİRME



-TEMSİL ile İFADE



-TENÂSÜL-İ BİKRÎ[Ar.], PARTENOJENEZ/PARTHÉNOGÉNÈSHE[Fr.] ile URANISME ile ...

( Eşeysel ilişki olmaksızın gerçekleşen doğum. İLE Eşeysel ilişkiye varmayacak biçimde eril ile erilin sevişmesi. )


-TENCERE ile HARANA

( ... İLE Büyük tencere. )


-TENCERE ile HELVAHANE[Ar. Fars.]

( ... İLE Genellikle helva pişirmekte kullanılmış olan, geniş ve az derin tencere. )


-TENEKE ile/ve KİLE

( Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac. | Bu sacdan yapılmış olan. | Bu sacdan yapılan, yaklaşık yirmi litre hacmindeki kap. | Bu kabın aldığı miktarda olan.[13-14 kilo alır.]
İLE/VE
Tahıl ölçümlerinde kullanılır. Tenekeden 5 cm. daha kısadır. [10-12 kilo alır.] )


-TENEKE ile/ve KİLE

( KEYL[çoğ. EKYÂL]: Ölçme. | Kile ile ölçmek. | Tahıl, hubûbat ölçüsü, ölçek. | KEYLÎ: Kile ile ölçülen. | TEKYÎL[Ar. < KİLE]: Kile ile ölçme. )


-TENEZZÜL değil/yerine/= ÖZİNDİRME



-TENKİT ile SAPTAMA/BELİRTME



-TENKİYE[Ar.]/LAVMAN[Fr.] değil/yerine/= KALIN BAĞIRSAĞI TEMİZLEME



-TENVİR[Ar.] değil/yerine/= AYDINLATMA | BİLGİ VERME



-TEPE ile ARAFAT

( ... İLE Hacıların, Yakınlık/Yakınlaşma[Kurbiyet] Bayramı'nın arife günü toplandıkları, Mekke'nin doğusundaki tepe. )


-TEPE ile BECRÂ'[Ar.]

( ... İLE Yüksek yer. )


-TEPE ile BUZLUĞAN

( ... İLE Üzerinde buz eksik olmayan, yüksek dağ tepesi. )


-TEPE ile DİKMEN

( ... İLE Koni biçiminde tepe. )


-TEPE ile DORUK/ZİRVE



-TEPE ile GERİŞ

( ... İLE Dağların üst bölümü. )


-TEPE ile HÖYÜK

( ... İLE Tarih boyunca türlü nedenlerle, yıkılan yerleşim bölgelerinde, yıkıntıların üst üste birikmesiyle oluşan ve çoğu kez içinde yapıt kalıntılarının gömülü bulunduğu yayvan tepe. | Yayvan toprak tepe. )


-TEPE ile KAÛR/KUMUL/ERG/EKSİBE

( ... İLE Çölde, rüzgârın yığdığı kum tepeleri. )


-TEPE ile KURGAN

( ... İLE İlk Çağ'da, mezar üzerine toprak yığılarak yapılan küçük tepe. | Tepe biçiminde mezar. )


-TEPE ile TEPELİK

( Bir şeyin en üstteki bölümü. | Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası. | Birinin yanı başı, baş ucu. | Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü. | Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi. | Çokgende ya da çok yüzlüde köşelerden her biri. | İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası. | Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin ya da yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri. İLE Tepesi çok olan (yer). | Bir yapının ya da bir mobilyanın en yukarısına süs olarak yapılan bölüm. | Anadolu'da köylü kadınların kullandıkları, altın ve gümüş paralarla, bazı değerli taşlarla süslü başlık. | Sorguç. )


-TEPE ile/ve YAMAÇ

( ... İLE Dağ ya da tepenin herhangi bir yanı. )


-TEPECİK, STIGMA = İSTİGMA = STIGMATE



-TEPELEMEK ile TEPELEME

( Ayakları altında ezmek. | Bozguna uğratmak, hırpalamak, yakalamak, basmak, enselemek. | Kıyasıya dövmek. | Öldürmek. İLE Tepe biçimi verecek ya da kenarlarından taşacak kadar olan, taşacak kadar yığmak/dizmek. )


-TEPİK = !TEKME



-TEPKİ ile/ve/değil DEĞERLENDİRME



-TEPKİ ile TEPKİME



-TEPKİ ile TETİKLENME



-TER-Ü-TAZE[Fars.] değil/yerine/= ÇOK TAZE, KÖRPE | DİNÇ BİR BİÇİMDE



-TER/LEME ile SICAK/ATEŞ



-TERAS/LAMA[Fr.] değil/yerine/= SEKİ/LEME



-TERBİYE[< RÜBÜV] ile TELBİYE

( Besleyip büyütme, beslenip büyütülme. | Eğitim. | Görgü. | Alıştırma. | Hafif cezalandırma. | Bazı yemeklere konulan limon, sirke, salça gibi şeyler. | Alıştırma.[hayvan] | Tavsiye, kayırma, koruma. İLE Hac sırasında hacıların "lebbeyk Allahümme lebbeyk" demesi. )


-TERBİYE ile/ve/||/<> TASFİYE ile/ve/||/<> TEZKİYE



-TERBİYE ile TERBİYE

( Besleyip büyütme. | Beslenip büyütülme. | Eğitim. | Görgü. | Alıştırma. | Hafif cezalandırma. | Tavsiye. | Kayırma, koruma. İLE Bazı yiyecekleri pişirmeden önce limon, salça gibi soslarda bekletme. )


-TERBİYE ve/<> TEZKİYE

( Aklı. VE/<> Kalbi. )


-TERBİYE ile YOK ETMEK



-TERCİH değil/yerine/= YEĞLEME



-TERCÜME değil/yerine/= ÇEVİRİ



-TERCÜME ile/ve/<>/değil/yerine TE'LİF



-TEREDDÜT/ŞÜPHE değil/yerine/= İKİRCİK/DURAKSAMA/VARGISIZLIK



-TEREKKÜP[Ar.] değil/yerine/= BİLEŞME

( Birkaç şeyin bileşmesinden oluşma. )


-TERETTÜB[< RÜTÛB] değil/yerine/= SIRALANMA, SIRASINDA OLMA, SIRASI GELME | ÂİT OLMA, GEREKME | (BİR İŞİN ÜZERİNE) DÜŞME



-TERİMLERİN/KAVRAMLARIN KULLANIMINDA:
FARKLILIK ile/ve/değil/yerine YEĞLEME



-TERK ile/ve TÖVBE



-TERK ile/ve/<> TÖVBE

( TERKİN EN FAZİLETLİSİ VARLIK İÇİNDE YAPILANDIR | TERK-İ DÜNYA, TERK-İ UKBÂ, TERK-İ HESTÎ, TERK-İ TERK ile/ve/<> ... )


-TERKİB[Ar. < RÜKÛB] değil/yerine/= BİRLEŞTİRME

( BİRKAÇ ŞEYİ BİRLEŞTİRİP KARIŞIK BİR ŞEY MEYDANA GETİRME | BİRKAÇ ŞEYDEN MEYDANA GETİRİLMİŞ ŞEY | (dil bilg.)BİRLEŞTİRME | TAKIM | (kimya)SENTEZ )


-TERM vs. TIME



-TERME ile Terme

( Bir tür yaban turpu. İLE Samsun iline bağlı ilçelerden biri. )


-TERMINAL DÖNEM/TERMINAL PHASE[İng.] değil/yerine/= ÖLÜMCÜL EVRE



-TERMODİLÜSYON/THERMODİLUTION[İng.] değil/yerine/= SICAKLIK SEYRELTME



-TERMOMETRE



-TERS ile/ve/<> KESİŞME



-TERS ile/değil TERSİNE



-TERSİNE ÇEVİRME ile YER DEĞİŞTİRME



-TERSİNEMEZLİK ve/||/<> KARANLIK ENERJİ ve/||/<> KARANLIK MADDE



-TERTİP/ORGANİZASYON değil/yerine/= DÜZENLEME



-TERVİÇ[Ar.] değil/yerine/= BİR DÜŞÜNCEYİ TUTMA, DESTEKLEME



-TERVİYE ile/ve/<>/> AREFE ile/ve/<>/> NEHÂR

( [Zilhicce'nin] 8. günü. İLE/VE/<>/> 9. günü. İLE/VE/<>/> 10. günü.[Bayram] )


-TERZÎK[Ar. < RIZK] ile BESLE(N)ME

( Besleme, rızık verme. )


-TESADÜFEN değil/yerine/= DENKGELİYLE



-TESAHUP[Ar.] değil/yerine/= BENİMSEME, SAHİP ÇIKMA | ARKADAŞLIK ETME



-TESALÜP[Ar.] değil/yerine/= ÇAPRAZ GELME

( İki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi. | Sinir ve damarların birbirinin üzerinden çapraz olarak geçmesi. )


-TEŞBÎH[< ŞİBH](/BENZETME) ile/ve/< İSTİÂRE ile/ve/< MECÂZ[< CEVÂZ] ile/ve/< MECÂZ-I MÜRSEL(/DÜZ DEĞİŞMECE) ile/ve/< TÂ'RÎZ[< ARZ] ile/ve/< TEŞHÎS[< ŞAHS] VE İNTÂK[< NUTK]

( Ortak nitelikleri bulunan nesne ya da kavramlar arasında benzerlik kurma sanatı. İLE/VE Bir sözcüğü kendi anlamı dışında kullanarak, bir şeyi benzediği başka şeylerin adıyla anma sanatı. İLE/VE Sözcükleri gerçek anlamları dışında kullanma sanatı. İLE/VE Bir sözcüğü, benzetme amacı gütmeden, başka bir sözcük yerine kullanma sanatı. [iki nesne/kavram arasında çok çeşitli ilişkiler kurulmasıyla] İLE/VE Bir sözü, hem gerçek, hem de mecâzî anlamıyla kullanma sanatı. [Söylenilen sözün gerçek anlamından bir sonuç çıksa da geçerli olan mecâzî anlamıdır][alay, sitem, şaka gibi kullanımlarda] İLE/VE Birini eleştirme, küçük düşürme ya da alay etmek amacıyla söylenilmek istenileni tam tersi bir anlamda bir sözle, incelikle ve lâtîfeyle[espriyle] anlatma sanatı. İLE/VE Teşhis, cansız varolanları ya da hayvanları kişileştirme sanatı. [FABL] | İntak, nesneleri konuşturma sanatı. )


-TEŞEBBÜH[Ar. < ŞİBH] değil/yerine/= BENZEME

( Benzeme, andırma, kendini benzetmeye özenme, zorlayarak benzemeye çalışma. )


-TEŞEBBÜS[Ar.] değil/yerine/= GİRİŞİM | GİRİŞME



-TEŞEKKÜR değil/yerine/= ÖVGE



-TEŞEKKÜRNÂME değil/yerine/= ÖVGEBELGE



-TESİS ETME değil/yerine/= KURMAK/OLUŞTURMAK



-TESİS ETME ile/değil/yerine OLUŞTURMA



-TEŞKİL[Ar.] değil/yerine/= OLUŞTURMA | OLUŞUM | ÖRGÜTLEME



-TESLİMİYET:
"KİŞİ"YE ile/ve/değil/||/<>/< YOL'A



-TESLİMİYET/KABUL EDİLME/AFFEDİLME:
TÖVBE ve/||/<> DOĞRU/DÜZGÜN İŞ YAPMAK / SÂLİH AMEL



-TESLİMİYET ve/||/<>/< UTANMA/UTANABİLME



-TEŞNE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< MÜSAİT (OLMA)



-TESPİT ile GENELLEME



-TESPİT ile İLERİ SÜRME



-TEŞRÎF[< ŞEREF] değil/yerine/= ONURLANDIRMA | GELMESİYLE BİR YERE ONUR VERME | GELME | GİTME



-TESTERE ile ALÇI TESTERESİ

( )


-TESTERE ile KATRAK

( ... İLE Marangozlukta tomrukları biçmeye yarayan ve birden çok testeresi olan biçme makinesi. )


-TESTİ ile/ve CERE/CERRE

( ... İLE/VE Toprak testi. )


-TEŞVİK değil/yerine/= ÖZENDİRME



-TESVİYE[< SEVÎ]:
TEK ŞEY ÜZERİNDE ile İKİ ŞEY ARASINDA ile ÇOK ŞEY ÜZERİNDE

( Doğrultma, kusursuz yapma, düzleme. İLE Hilâfa çözüm, iki ortağın rızâlaşması, dengeleme. İLE Düzenleme, dengeleme. )


-TESVİYE değil/yerine/= DENKBELGE



-TETİKLE(N)ME ile/ve DÖNÜŞÜM



-TETİKLEME ile DÜRTÜKLEME

( MÜRŞİD: Tetikleyici. )


-TETİKLEME ile KIŞKIRTMA



-TETİKLEME ile/ve KIŞKIRTMA



-TETİKLEME ile/değil YANKILANDIRMA



-TETKİK değil/yerine/= İNCELEME



-TETRALOJİ/TETRALOGY[İng.] değil/yerine/= DÖRTLÜK | DÖRTLEME



-TEVAKKİ[Ar.] değil/yerine/= SAKINMA, KORUNMA, ÇEKİNME



-TEVÂRÜS[< VERÂSET] ile/ve/> TEMELLÜK[< MELK/MÜLK] ile/ve/> TEMESSÜL[< MİSL] ile/ve/> TERCÜME

( Birinden miras kalması, mirasa konma. | Kalıtım yoluyla birinden ötekine geçme. İLE/VE/> Kendine mâl etme. İLE/VE/> Benzeşme. | Özümleme. İLE/VE/> Çeviri. )


-TEVBE ile İ'TİZÂR

( Tövbe, işlenmiş bir günah ya da suçun bir daha işlenmeyeceğine dair verilen söz. | Kulun, sahf bir kalple Hakk'a yönelmesi, tekrar günah işlememeye ahd etmesi. İLE Özür dileme, bir şeyin, kendinden uzaklaştırılması. )


-TEVCÎH[< VECH] değil/yerine/= ÇEVİRME, YÖNELTME, DÖNDÜRME | SÖZ ATMA, BAKMA | ANLAM VERME, YORUMLAMA | RÜTBE, MEVKİ VERME



-TEVFİKAN[Ar.] değil/yerine/= UYARAK, UYGUN OLARAK, ...'E GÖRE



-TEVHİD:
EYLEMDE ve ÖLÜMDE



-TEVHİD ve/<> İLİM ve/<> TERBİYE ve/<> EDEB



-TEVHîD ve/||/<> TAKVÂ ve/||/<> TEZKİYE



-TEVSİK[Ar.] değil/yerine/= BELGELEME



-TEYİT MEKTUBU değil/yerine/= GEÇERLETKE



-TEYZE ile/ve/||/<> ANNE

( [Biyolojik açıdan] Anneyle kardeşlik bağlantısı olan dişil gövdeli kişi/ye verilen ad. İLE/VE/||/<> Yaşama, karnında(uterus'ta/rahim'de) gelişerek başlanılan kişi. )


-TEYZE ile/ve YENGE/BULA

( ... İLE/VE Amca ya da dayının eşi. )


-TEZHİB'DE:
ZÂHRİYE ile/ve/||/<> BAŞLIK ile/ve/||/<> SER LEVHA ile/ve/||/<> HÂTİME ile/ve/||/<> CETVEL ile/ve/||/<> HARİTA ile/ve/||/<> MİNYATÜR



-TEZKERE değil/yerine/= TÜMERLİK



-THE MOST vs. UNIQUE



-THE PERSON DOES NOT TO TALK BY/IN THE WISDOM vs. THE PERSON DOES NOT TO TALK IN IGNORANCE



-THEORY vs. PRACTICE



-THEREFOR vs. THEREFORE



-THOMAS PAINE ile/ve/||/<>/>< EDMUND BURKE



-TIBBİ İLÜSTRASYON/MEDICAL ILLUSTRATION[İng.] değil/yerine/= TIBBİ GÖRSELLEME



-TİCARET, BİLİM VS. ile SANAT ve FELSEFE

( Ortalama akıl, yeterlidir. İLE Ortalama akıl, yetmez. )


-TİCARET:
T ile/ve/||/<> İ ile/ve/||/<> C ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> R ile/ve/||/<> E ile/ve/||/<> T

( Tecrübe/deneyim. İLE/VE/||/<> İtibar/saygınlık. İLE/VE/||/<> Cesaret. İLE/VE/||/<> Risk. İLE/VE/||/<> Emek. İLE/VE/||/<> Tedbir. )


-TİCARETGÂH/TİCARETHANE değil/yerine/= TECİMEVİ



-TIDAL VOLUME ile ...

( Bir hayvanın her soluk alış-verişinde aldığı havanın hacmi. )


-TİK[Fr.] değil/yerine/= SEĞİRCE



-TIKANMA ile/ve/||/<> ENGELLENME



-TİMBRE değil/yerine/= TINI, SOLUK



-TİMSAL[Ar.] değil/yerine/= SİMGE



-TİN:
DUYARLILIK ile/ve/||/<> HAYAL GÜCÜ ile/ve/||/<> İRÂDE



-TIP TIP = KÜÇÜK VE HAFİF BİÇİMDE



-TIP vs. SIDE



-TİP[Fr./İng. < TYPE] ile TİPLEME

( Öykü, roman, tiyatro gibi uzun anlatıma dayalı edebî yapıtlarda kişi kadrosu içinde yer alan ve belirli bir düşüncenin, topluluğun zihniyetini ve ideolojinin temsilciliğini yüklenen kişi. | Kendine özgü kişiliği olmayan, genellikle bilinen kalıplardaki insanları gösteren oyun kişisi. İLE Belirli bir tipin tüm çapraşık özelliklerini, bunu en iyi, en rahat, en inandırıcı biçimde temsil edebilecek kişiyle canlandırmak. )


-TİPOLOJİK TASNİF değil/yerine/= KİŞİTÜRLEMSEL ÖBEKLEME



-TIRAŞ değil/yerine/= YÜLME



-TİŞE ile ...

( Kazma, keser. )


-TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE

( Titanic, Atlas Okyanusu'nun 3657 m. derinliğine kadar battıktan sonra pasla beslenen Halomonas Titanicae adı verilen bir tür bakterinin, geminin yapımında kullanılan 50 bin ton demiri yavaş yavaş tükettiği ortaya çıkmıştır. )


-TITANIC ve/||/<>/> HALOMONAS TITANICAE

( )


-TITLE vs. NOUN/PROPOSITIONAL PHRASE



-TİTRASYON/TİTRATION[İng.] değil/yerine/= EŞ DEĞERLEME



-TİTREME ile ISPAZMOZ[Yun.]

( ... İLE Aşırı titreme, kasılma. )


-TİTREME ile TİTREŞİM

( İHTİZÂZ ile ... )


-TO (GET) COMPLETE vs. TO BE



-TO (GET) DEVOTE vs./and TO DONATE



-TO ASCRIBE vs. TO RECONCILE



-TO ASK/REQUIRE vs./and TO BELIEVE



-TO ASSIMILATE vs. TO SIMULATE



-TO ASSUME vs. TO PRESUME



-TO ASSURE vs. TO ENSURE vs. TO INSURE



-TO BE DEVIDED vs. TO DISPERSE



-TO BEGIN-TO FINISH vs. TO BEGIN-TO COMPLETE



-TO BELIEVE vs. TO AGREE



-TO BELIEVE vs. TO GET BASE



-TO BELIEVE vs. WANT TO BELIEVE



-TO BLAME vs. TO DETERMINE



-TO CALL/TO SEEK/TO SEARCH vs./and TO SHARE



-TO CENSOR vs. TO CENSURE



-TO CHANGE vs. TO GET (NOT) (ABLE TO) CHANGE



-TO COLLAPSE vs. TO DISPERSE



-TO COME ACROSS vs. BEING ON THE SAME PLANE



-TO COMPOSE vs. TO COMPRISE



-TO CONFUSE vs. TO COMPARE



-TO CONFUSE vs. TO DELVE



-TO CONFUSE vs. TO LOSE



-TO CONFUSE vs. TO NOT CONFUSE



-TO CONFUSE vs. TO RECONCILE



-TO CONFUSE vs. TO REPLACE



-TO CONFUSE vs. TO UNITE



-TO CONFUSE vs. TO SMUDGE



-TO CONSTITUTE to(with) TO SHAPE



-TO CONTINUE vs. TO LIVE



-TO DELUDE vs. TO DECEIVE



-TO DISCLOSE vs. TO EXPOSE/TO REVEAL vs. TO DIVULGE



-TO DIVIDE vs. TO SEPARATE



-TO END/FINISH vs. TO COMPLETE



-TO EVALUATE vs. TO CHARACTERIZE/TO DESCRIBE



-TO EXAGGERATE vs./and TO GENERALIZE



-TO EXCITE vs. TO INCITE



-TO EXCLUDE vs. TO PRETEND NOT TO SEE/TO TURN A BLIND EYE



-TO FINISH vs. TO CONSUME



-TO FINISH vs. TO SOLVE



-TO FIT WELL vs. HARMONIZE



-TO FOLLOW vs. TO CONTINUE



-TO FORGET vs. NEGLIGENCE



-TO GET ANGRY vs. TO GRUMBLE



-TO GET FINISH vs. TO RELEASE



-TO GET IMPRESS vs. TO TAKE



-TO GIVE vs. TO TAKE



-TO HIDE vs. TO SAVE



-TO INTERFERE/MEDDLE vs. TO INTERVENE



-TO KNOW vs. TO BE



-TO KNOW vs./and TO BELIEVE



-TO KNOW vs./and TO KNOW THE HISTORY OF YOU KNOW/KNOWLEDGE



-TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE



-TO LIVE THE PERSONAL LIFE vs. TO LIVE IN THE PERSONAL LIFE



-TO MEET vs. TO HARMONIZE



-TO MIX vs. GET INSIDE



-TO ORGANIZE vs. SUMMARIZE



-TO OVERDO vs. TO EXAGGERATE



-TO PERISH vs. TO DEGENERATE



-TO PRODUCE vs. TO CREATE



-TO PROGRESS vs. TO CONSOLIDATE



-TO PROJECT vs. TO ARRANGE



-TO PUT vs. TO LEAVE



-TO QUIT vs. ABANDONMENT/FORSAKE/RENOUNCE/LEAVE



-TO REDUCE vs./and NEGLIGENCE



-TO SALUTE vs./and LOVE



-TO SAY vs. TO DETERMINE



-TO SEARCH vs./and TO SHARE



-TO SEE vs./and TO PERCEIVE



-TO SEPARATE vs. CATEGORIZE



-TO SIMILE vs. TO COMPROMISE



-TO SMOOTH; TO CORRECT vs. TO PACK/TIDY UP; SUMMARIZE



-TO SPEND vs. TO CONSUME



-TO STATE vs. TO EXPOSE



-TO SUPPORT vs. TO ADVERTISE



-TO THANK vs. TO APPRECIATE



-TO THINK vs. TO APPRECIATE/EVALUATE



-TO THINK vs. TO CALCULATE



-TO THINK vs. TO IMAGINE



-TO TRANSFORM vs. TO CHANGE



-TO TRUST vs./and TO CONSOLIDATE



-TO TURN INSIDE OUT vs. TO REPLACE



-TO UNDERSTAND vs./and TO APPRECIATE



-TO UNITE vs. TO COMPLETE



-TO UNITE vs. TO INTEGRATE



-TO VISUALIZE LIKE HOW/WHAT YOU ARE vs. TO BE LIKE HOW/WHAT YOU ARE



-TO WASTE vs. EXTRAVAGANCE



-TO WORK vs. TO PRODUCE



-TOHUM YAPRAKLARI, KOTİLEDONLAR, ÇENEKLER = EVRÂK-I BEZRÎYE = FEUILLES SÉMINALES, COTYLÉDONS



-TOHUM, BEZİR = BEZR = GRAINE



-TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE



-TOKLUK (DUYUSU):
MİDE DUVARINDA ve BEYİNDE

( Önce mide duvarında ve şişkinlikle yaşanır. 20 dakika sonra da beyinde. )


-TONALİTE ile ATONALİTE



-TOOL/DEVICE/INSTRUMENT vs. SCIENCE



-TOP ile/ve/||/<>/< GÜLLE



-TOPARLAK HÜCRE = HÜCRE-İ MÜDEVVERE = CELLULE RONDE



-TOPARLAMA ile/ve BÜTÜNLEŞTİRME



-TOPHANE ile Tophane

( Top yapılan, top dökülen yer. | Topçu askerinin eğitildiği yer. İLE İstanbul'da, Karaköy'den sonra gelen semtin adı. )


-TOPKAPI SARAYI'NDA:
BÂB-I HÜMÂYÜN ile/ve/<> BÂB-I SELÂM ile/ve/<> BÂB-I SAADE



-TOPLAMA ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> ÇARPMA ve/||/<> BÖLME



-TOPLANMA ÇADIRI:
HAYME ile TABERNACLE

( ... İLE Gönül. )


-TOPLANMA ile/ve/||/<> MERKEZLEŞME



-TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME



-TOPLUM'DA ile/ve DEVLET'TE

( Birey. İLE/VE Vatandaş. )


-TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK



-TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( %45 ve/||/<> %5 ve/||/<> %25 ve/||/<> %25 )


-TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( "Toprak ve Ekoloji" yazısı için burayı tıklayınız... )


-TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK

( Normal sıcaklıkta, doğada, katı durumda birtakım maddelerle karışık ya da bileşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen, inorganik madde. | İçinde inorganik maddeler bulunan. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> ... )


-TOPTAN ile PERAKENDE



-TÖRE ile/ve/<> AK TÖRE

( Toplumsal. İLE/VE/<> Bireysel. )


-TÖRE ile/değil GELENEK

( Tarihsel deneyim. İLE/DEĞİL Toplumsal deneyim. )


-TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM



-TÖRE ile/ve KİMLİK



-TÖRE ve/<>/> ÖKE



-TÖRE = ÖRF/ADÂT = CUSTOMS[İng.] = MOEURS[Fr.] = SITTE[Alm.] = MOS-MORES[Lat.] = ADUANA[İsp.]



-TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA



-TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]



-TORNİSTAN[İt. < TORNO STANTE] ile VİYA ile VİYA BÖYLE

( İleri ya da geri gidilmesi için verilen dümen komutu. İLE Teknenin dönüşünü, en hızlı biçimde durdurmak üzere dümen komutu. İLE Teknenin, istenilen rotaya gelince, orda durdurulması için verilen dümen komutudur. )


-TÖRPÜLE(N)ME ile/ve/||/<> ÖRSELE(N)ME



-TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE



-TOTOLOJİ(HULF) ile DEVRİK TÜMCE



-TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME



-TÖVBE ile/ve/<> BAĞIŞ



-TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK



-TÖVBE = GÖZYAŞI



-TÖVBE ile/ve İNÂBET

( Dışlaşmış olan pisliklerden temizlenmek. İLE/VE Bâtınî, kimsenin hissetmediği günahlardan temizlenmek. )


-TÖVBE ile/ve İNÂBET

( Şeriatte. İLE/VE Tarikatte. )


-TÖVBE ile/ve İSTİĞFAR



-TÖVBE ve/<> KALP



-TÖVBE ile/ve/değil/=/||/<>/< ÖZELEŞTİRİ

( Değişmek. İLE/VE/DEĞİL/=/||/<>/< Değişmeye çalışmak. )


-TÖVBE ile/ve RÜCÛ

( Tövbe bir kere olur, iki kere olan tövbe, tövbe değildir. )


-TÖVBE ile/ve RÜCÛ

( Tövbeyle büyük günahlar küçülür, ihmal ile küçük günahlar büyür. )


-TÖVBE ile/ve SIĞINMA



-TÖVBE ile/ve/değil/yerine TÖVBEDEN, TÖVBE



-TÖVBE ile/ve/<> VEFÂ

( İkisi de süreklidir/sürekli olmalıdır. )


-TÖVBE ile/ve/<> VEFÂT



-TÖZ:
EN SAĞLAM DÜŞÜNCE ve/||/<> EN AZ DÜŞÜNÜLEN

( Kategoriler arasında geçiş yoktur/olmaz! )


-TOZ = GUBÂR = POUDRE



-TOZPEMBE

( Gerçekleri görmeyecek kadar herşeyi yerinde saymada. )


-TPN/TOTAL PARENTERAL NÜTRİSYON TOTAL PARENTERAL NUTRITION[İng.] değil/yerine/= TÜMÜYLE DAMARDAN BESLENME



-TRANS/TRANCE[İng.] değil/yerine/= KENDİNDEN GEÇME



-TRANSİZYON/TRANSITION[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞ, DEĞİŞME



-TRANSPOZE ile ŞET

( ... İLE Türk musikîsinde bir makamı kendi perdelerinden daha tiz ya da pes perdelerde çalma. )


-TRANSVERSE[İng.] değil/yerine/= ENINE



-TRAVMA/TRAUMA[İng.] değil/yerine/= ÖRSELENME



-TRAVMALAR:
ANNE KARNINDA ile/ve/||/<> BEBEKLİKTE ile/ve/||/<> ÇOCUKLUKTA ile/ve/||/<> GENÇLİKTE ile/ve/||/<> YETİŞKİNLİKTE



-TREMOR[İng.] değil/yerine/= TİTREME



-TRİKO[Fr. < TRICOT] değil/yerine/= ÖRME



-TRİYAJ/TRIAGE[İng.] değil/yerine/= ÖNCELİKLEME



-TROPİKA değil/yerine/= DÖNENCE



-TROUBLE vs. SUBJECT/ISSUE



-TRUNCATE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DROP



-TRUNKUS/TRUNCUS[İng.] değil/yerine/= GÖVDE



-TU'M ile TU'ME[çoğ. TUAM] ile TUHME

( Yiyinti, azık. | Tad, çeşni. İLE Yiyinti, azık. | Tad, çeşni. | Lokma. İLE Mide dolgunluğu, hazımsızlık.[İMTİLÂ-İ MİDE] )


-TÜKENME ile/ve/<>/> ÇÖZÜNME



-TÜKENMEZ = HARDALİYE



-TÜMCE ile/ve İBÂRE

( ... İLE/VE Birkaç tümceden oluşan söz. )


-TÜMCE ile İÇTÜMCE

( ... İLE Bir tümce içinde, tümleç gibi kullanılan iç tümce.[Örnek: Bakan, "Aylıklar, yılbaşından önce verilecektir." dedi.] )


-TÜMCE ile KESİK TÜMCE



-TÜMCE ile ÖNERME(KAZİYYE)

( Doğru ya da yanlış yansıtan tümceye "kaziyye"(Önerme/Hükm/Kada) denir.
Kaziyye, felsefecilere göre 3, mantıkçılara göre 4 unsurdan meydana gelir.
Fârâbî'ye göre iki çeşit kaziyye vardır;
* Yüklemli önerme(el kazıyyetü'l-hamliyye) [-Konu(mevzû), -Yüklem(mahmûl)]
* Şartlı önerme(el-kazıyyetü'ş-şartıyye) (iki yüklemli önermenin bir "şart edatı" ile bağlanması )


-TÜMCE ile TÜMCECİK



-TÜMCE ile YALIN TÜMCE



-TÜMCE ile/ve/||/<> YAN TÜMCE

( ... İLE/VE/||/<> Çekimli bir eylemden sonra kullanılan, ki bağlacı, dilek kipi ya da koşul birleşik eylemiyle kurularak, temel tümceye bağlanan tümce. )


-TÜMEVARIM ile/değil/ne yazık ki GENELLEME



-TÜMLÜK:
"TÜREV" değil İLKE



-TÜMTANRICILIK = VÜCUDİYE = PANTHEISM[İng.] = PANTHÉISME[Fr.] = PANTHEISMUS[Alm.] = PAN:HERŞEY, HEP, TÜM. THEOS:TANRI[Yun.]



-TÜP BİÇİMİNDE/TÜPSÜ KOROLLA = TÜVEYC-İ ÜNBÛBÎ = COROLLE TUBULÉE, COROLLE TUBULEUSE



-TUPAMAROS ve/<> SOL DÜŞÜNCE

( 60'lı yıllarda, güç koşullarda yaşayan Uruguay'lı köylülerin, sendikalaşma hareketi olarak başlayıp, kentlerdeki sol düşünce ile birleşen örgüt. VE/<> ... )


-TÜPSÜ ÇİÇEKLER, KAPİTULUMUN ORTASINDAKİ TÜPSÜ ÇİÇEKLER = EZHÂR-I ÜNBÛBÎYE = FLEURS TUBULÉES, FLEURS TUBULEUSES



-TUR ATMA ile/ve/değil/||/<>/> DÖNME

( Etraf(ın)da. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Merkezde. )


-TUR ATMA ile/ve/değil/||/<>/> DÖNME

( Dışarıda. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> İçeride. )


-TUR ATMA ile/ve/değil/||/<>/> DÖNME

( Kendinden. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Kendin(d)e. )


-TÜR, NEVİ = NEV' = ESPÈCE



-TÜRBE ile MURGHANE



-TÜRE(T)ME ile YARATMA



-TÜRETME ile ...

( DERIVATION )


-TÜRKÇE/İNGİLİZCE ... ile TÜRKÇE/İNGİLİZCE ...'DE



-TÜRKÇE ve/||/<> HALAÇÇA

( ... VE/||/<> İran'ın güneyinde, toplu olarak yaşayan bir Türk toplumun konuştuğu dil. )


-TÜRKÇE ile/ve/||/<> MOĞOLCA'DA ORTAK BAZI ADLAR VE SÖZCÜKLER

( Su İLE/VE/=/||/<> Us
Ot İLE/VE/=/||/<> Od
Arı İLE/VE/=/||/<> Arig
Elma İLE/VE/=/||/<> Alim
İncir İLE/VE/=/||/<> İnjir
İnci İLE/VE/=/||/<> Jinci
Üzüm İLE/VE/=/||/<> Usem
Çiçek İLE/VE/=/||/<> Çeçek
Nar İLE/VE/=/||/<> Anar
Erik İLE/VE/=/||/<> Erüg
Kayısı İLE/VE/=/||/<> Küilesun
Sarı İLE/VE/=/||/<> Shar
Kara İLE/VE/=/||/<> Khar
Gök İLE/VE/=/||/<> Khök
Alaca İLE/VE/=/||/<> Alak
Sürü İLE/VE/=/||/<> Sürüg
Boğa İLE/VE/=/||/<> Buga
Teke İLE/VE/=/||/<> Teke
Koç İLE/VE/=/||/<> Kuçe
Koyun İLE/VE/=/||/<> Gogin
İnek İLE/VE/=/||/<> Ünee
Deve İLE/VE/=/||/<> Teme
Öküz İLE/VE/=/||/<> Ökher
Buzağı İLE/VE/=/||/<> Biragu
Aygır İLE/VE/=/||/<> Ajirga
Aslan İLE/VE/=/||/<> Arslan
Sansar İLE/VE/=/||/<> Susar
Tavuk İLE/VE/=/||/<> Tagavut
Tosbağa İLE/VE/=/||/<> Tosbuga
Güvercin İLE/VE/=/||/<> Kegürcigen
Saksağan İLE/VE/=/||/<> Şagacagay
Karga İLE/VE/=/||/<> Karuga
Yüce İLE/VE/=/||/<> Yeke
Yüksek İLE/VE/=/||/<> Ügsügü
Yumruk İLE/VE/=/||/<> Yudruk
Yıl İLE/VE/=/||/<> Cıl
Yol İLE/VE/=/||/<> Col
Yolcu İLE/VE/=/||/<> Coçi
Çağ İLE/VE/=/||/<> Cag
Çöl İLE/VE/=/||/<> Çöl
Toz İLE/VE/=/||/<> Toos
Tuz İLE/VE/=/||/<> Duvus
Kum İLE/VE/=/||/<> Kumaq
Dağ İLE/VE/=/||/<> Tag
Bağ İLE/VE/=/||/<> Bag
Tarla İLE/VE/=/||/<> Talbar
Toprak İLE/VE/=/||/<> Tobarag
Tomruk İLE/VE/=/||/<> Tomura
Tırmık İLE/VE/=/||/<> Tarmugur
Tekerlek İLE/VE/=/||/<> Tögürig
Değirmen İLE/VE/=/||/<> Tegerme
Buğday İLE/VE/=/||/<> Buudai
Saman İLE/VE/=/||/<> Saban
Arpa İLE/VE/=/||/<> Arva
Sarımsak İLE/VE/=/||/<> Sarmis
Soğan İLE/VE/=/||/<> Songin
Arık İLE/VE/=/||/<> Arug
Bayır İLE/VE/=/||/<> Baguri
Katı İLE/VE/=/||/<> Khatu
Kuru İLE/VE/=/||/<> Khurai
Kurut İLE/VE/=/||/<> Kuurud
Kuduz İLE/VE/=/||/<> Kutuq
Kaburga İLE/VE/=/||/<> Taburga
Karanlık İLE/VE/=/||/<> Kharankhui
Kargaşa İLE/VE/=/||/<> Karguça
Karman çorman İLE/VE/=/||/<> Harman çirman
Boğmak İLE/VE/=/||/<> Bogu
Bütün İLE/VE/=/||/<> Büten
Bulanık İLE/VE/=/||/<> Bulangir
Bayram İLE/VE/=/||/<> Bayar
Büyücü İLE/VE/=/||/<> Bögeçi
Tümen İLE/VE/=/||/<> Tumen
Boz İLE/VE/=/||/<> Börte
Er İLE/VE/=/||/<> Ere
Döl İLE/VE/=/||/<> Töl
Genç İLE/VE/=/||/<> Kence
Türemek İLE/VE/=/||/<> Törük
Ant İLE/VE/=/||/<> Andagay
Çizik İLE/VE/=/||/<> Cirüg
Çeri İLE/VE/=/||/<> Çereg
Subay İLE/VE/=/||/<> Subay
Kurşun İLE/VE/=/||/<> Gurquljin
Noyan İLE/VE/=/||/<> Noyan
Nöker İLE/VE/=/||/<> Nöger
Nokoy İLE/VE/=/||/<> Nokoi
Tuğ İLE/VE/=/||/<> Tuğ
Ece İLE/VE/=/||/<> Ece
Elçi İLE/VE/=/||/<> Elchin
Erken İLE/VE/=/||/<> Erten
Ercilasun İLE/VE/=/||/<> Ercilasun
Bıyık İLE/VE/=/||/<> Budigi
Beden İLE/VE/=/||/<> Beyen
Yıldız İLE/VE/=/||/<> Ultuz
Bohça İLE/VE/=/||/<> Bagça
Erk İLE/VE/=/||/<> Erka
Kir İLE/VE/=/||/<>Hokir
İkiz İLE/VE/=/||/<> İkere
Yaka İLE/VE/=/||/<> Caga
Cep İLE/VE/=/||/<> Cebe
Açık İLE/VE/=/||/<> Açug
Adım İLE/VE/=/||/<> Adam
Narin İLE/VE/=/||/<> Narin
Ürkek İLE/VE/=/||/<> Ürqeh
Yürek İLE/VE/=/||/<> Cirüge
Yarlık İLE/VE/=/||/<> Carlıq
Böğür İLE/VE/=/||/<> Jigüür
Öğle İLE/VE/=/||/<> Üüde
Kan İLE/VE/=/||/<>Kanu
Kalkan İLE/VE/=/||/<> Kalka
Belge İLE/VE/=/||/<> Belge
Balta İLE/VE/=/||/<> Balta
Şölen İLE/VE/=/||/<> Şilün
İnanç İLE/VE/=/||/<> Ünençi
Gökyüzü İLE/VE/=/||/<> Kök Yoli
Bahadır İLE/VE/=/||/<> Bagaatır
Sadak İLE/VE/=/||/<> Sağadak
Sağır İLE/VE/=/||/<> Sagara
Serin İLE/VE/=/||/<> Serüün
Sakal İLE/VE/=/||/<> Sahal
Karakol İLE/VE/=/||/<> Karagul
Tümen İLE/VE/=/||/<> Tumen
Tasma İLE/VE/=/||/<> Tasama
Güç İLE/VE/=/||/<> Khüch
Ordu İLE/VE/=/||/<> Orda
Çerçi İLE/VE/=/||/<> Carci
Çomak İLE/VE/=/||/<> Çokumaq
Gömlek İLE/VE/=/||/<> Gümliq
Çolpan İLE/VE/=/||/<> Tsolban
Çağan İLE/VE/=/||/<> Chaggan
Celayir İLE/VE/=/||/<> Jalair
Oymak İLE/VE/=/||/<> Amag
Otağ İLE/VE/=/||/<> Utaga
Oba İLE/VE/=/||/<> Obuğ
Cebe İLE/VE/=/||/<> Cebe
Yurt İLE/VE/=/||/<> Yurd
Ulus İLE/VE/=/||/<> Uls
Ülke İLE/VE/=/||/<> Ülige
Yasa İLE/VE/=/||/<> Yassa
Yasak İLE/VE/=/||/<> Yasaq
Yargı İLE/VE/=/||/<> Yargu
Yargıç İLE/VE/=/||/<> Yarguci
Altın İLE/VE/=/||/<> Altan
Altay İLE/VE/=/||/<> Altai
Deniz İLE/VE/=/||/<> Tengis
Dalga İLE/VE/=/||/<> Dabalga
Erdem İLE/VE/=/||/<> Erdem
Ceren İLE/VE/=/||/<> Ceren
Bayan İLE/VE/=/||/<> Bayan
Hatun İLE/VE/=/||/<> Khatun
Sayın İLE/VE/=/||/<> Sayin
Yeğen İLE/VE/=/||/<> Cige
Ağa İLE/VE/=/||/<> Aka
Ana İLE/VE/=/||/<> Eke
Amca İLE/VE/=/||/<> Amaga
Bacı İLE/VE/=/||/<> Bacuka
Baldız İLE/VE/=/||/<> Balçir
Bacanak İLE/VE/=/||/<> Baca
Bürümcük İLE/VE/=/||/<> Bürüncek
Sakağı İLE/VE/=/||/<> Sakagu
Sarışın İLE/VE/=/||/<> Sıragçın
Seyrek İLE/VE/=/||/<> Seyreq
Sırık İLE/VE/=/||/<> Sirug
Pısırık İLE/VE/=/||/<> Besereg
Soru İLE/VE/=/||/<> Surag
Sürmek İLE/VE/=/||/<> Sürçi
Kuyu İLE/VE/=/||/<> Kudug
Solak İLE/VE/=/||/<> Solugay
Dağarcık İLE/VE/=/||/<> Tagarçuq
Damga İLE/VE/=/||/<> Tamaga
Damar İLE/VE/=/||/<> Tamır
Demir İLE/VE/=/||/<> Temir
Bilgi İLE/VE/=/||/<> Bilig
Bitik İLE/VE/=/||/<> Bitig
Barak İLE/VE/=/||/<> Barak
Büyük İLE/VE/=/||/<> Bedük
Küçük İLE/VE/=/||/<> Çüçig
Bayat İLE/VE/=/||/<> Bayaud
Bayındır İLE/VE/=/||/<> Bayandur
Kepenek İLE/VE/=/||/<> Kebenek
Tulum İLE/VE/=/||/<> Tulum
Kalkan İLE/VE/=/||/<> Kalgan
Tolga İLE/VE/=/||/<> Duulga
Tayga İLE/VE/=/||/<> Taiga
Tuğrul İLE/VE/=/||/<> Touril
Tarkan İLE/VE/=/||/<> Darkhan
Kağan İLE/VE/=/||/<> Kagaan
Kurultay İLE/VE/=/||/<> Krultai
Teñgri İLE/VE/=/||/<> Tenger
Tanrıdağı İLE/VE/=/||/<> Tengritahkt
Timuçin İLE/VE/=/||/<> Temujhi
Cengiz İLE/VE/=/||/<> Chingis
Hülagü İLE/VE/=/||/<> Uulagui
Kubilay İLE/VE/=/||/<> Khublaai
Subutay İLE/VE/=/||/<> Subedai
Tolunay İLE/VE/=/||/<> Tulanai
Ogeday İLE/VE/=/||/<> Oggedai
Çağatay İLE/VE/=/||/<> Jaggatai
Cerkutay İLE/VE/=/||/<> Jargutai
Bengütay İLE/VE/=/||/<> Möngeudai
Urankay İLE/VE/=/||/<> Uurankai
Olcay İLE/VE/=/||/<> Uulcay
Bori Tigin İLE/VE/=/||/<> Börjigid
Börteçine İLE/VE/=/||/<> Börtechino
Ergenekon İLE/VE/=/||/<> Eregene'khun )


-TURNE değil/yerine/= GEZMECE



-TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( Yoğun kanamalarda. İLE/VE/||/<> Kırık/çıkıklarda, yaralanmalarda/vurmalarda[travmalarda]. )


-TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( Kan akışını kesmek üzere. İLE/VE/||/<> Hareket ettir(t)memek üzere. )


-TURNİKE ile/ve/||/<> ATEL

( - Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği, en az 8-10 cm. olmalıdır.
- Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
- Turnike uygulamasının yapıldığı saat, bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.
- Turnike, her 15-20 dk. gevşetilip sıkılmalıdır. )


-TURP ile/ve TERME

( ... İLE/VE Yabani turp. )


-TURŞUDA[Fars.]:
SİRKE değil LİMON

( Tuzlu suda ve limon suyu içinde bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş sebze ya da meyve. )


-TURUK-U ÂLİYE = YÜCE YOL



-TURUNCÎ ŞEYH ile/ve TURUNCÎ UŞŞÂKÎ ZÂDE

( Ünlü bir çeşit lâle. İLE/VE Ünlü bir çeşit lâle. )


-TUTKU ile/ve ÇİLE



-TUTMA ile/ve/> GENİŞLETME



-TUTUCU ile APTAL ile KÖLE

( Düşünmeyen. İLE Düşünemeyen. İLE Düşünmüyor olmasına aldırmayan. )


-TUTYA[Ar. < TUTİYA] değil/yerine/= SÜRME

( Sürme. Göz ağrılarına iyi gelen, sürme gibi göze çekilen bir em. | Çinko. | Mor renkli, kokulu bir kır çiçeği. )


-TÜY ile/değil ZELFE

( ... İLE/DEĞİL Yeni çıkmaya başlayan kanat tüyü. )


-TÜYLENME ile/ve/||/<>/> KARINSA

( ... İLE/VE/||/<>/> Kuşların tüy değiştirmesi. )


-TÜYLENME ile TÜYLENME

( Tüy çıkma, üzerinde tüyler oluşması. İLE Para sahibi olmak. )


-TÜZE(HUKUK) ile/ve/||/<> ÇOKLU TÜZE



-TÜZE/HUKUK:
BAŞLANGIÇTA ile/ve/değil/||/<>/> GÜNÜMÜZDE



-TÜZE ve/||/<>/= AKIL



-TÜZE ve/||/<> DEVLET



-TÜZE = JUSTICE[İng.] = DROIT[Fr.] = RECHT[Alm.] = DIRITTO[İt.] = DERECHO[İsp.]



-TÜZE ile/ve MATEMATİK



-TÜZE ile/ve TOPLUMBİLİM

( "Toplumbilim Sözlükleri" tarihçesini okumak için burayı tıklayınız... )


-TÜZE ve/||/<>/>/< USSALLIK



-TÜZEL/HUKUKÎ ERDEMLER'DE:
GENELLİK ve/||/<> İLÂN ETME ve/||/<> GERİYE YÜRÜ(TÜLE)MEME ve/||/<> AÇIKLIK ve/||/<> ÇELİŞKİSİZLİK ve/||/<> UYMA OLANAĞI ve/||/<> KALICILIK ve/||/<> İLÂN EDİLEN KURAL İLE RESMÎ EYLEM ARASINDAKİ UYGUNLUK



-TWO vs. EVERYTHING/EVERYBODY/EVERYTIME



-ÜÇ KÜRE ve/||/<>/> YEDİ KÜRE ve/||/<>/> ONBİR KÜRE



-ÜÇ LOPLU YAPRAK = VARAK-I SÜLÂSÎYÜ'L-FÜSÛS = FEUILLE TRILOBÉE



-ÜÇGEN:
İMGELEM'DE ile/ve/||/<> US'TA

( Bölünebilir. İLE/VE/||/<> Bölünemez.[Töz'dür!] )


-ÜÇKÂĞIT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HİLE



-ÜÇLÜ YAPRAK, TERNAT YAPRAK = VARAK-I RÎŞÎ-İ MÜSELLES = FEUILLE TERNÉE



-ÜÇLÜLÜK:
ANA BÖLÜMLERDE ile/ve/||/<> ARA BÖLÜMLERDE



-UÇUŞMA ile ÜŞÜŞME



-UCUZLAŞMA ile/değil/yerine/>< BASİTLEŞME

( Yıkım vardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yaşam vardır. )


-UDE ile/ve SELENGA

( Buryat ülkesine ve başkenti Ulan-Ude'ye akan iki önemli ırmak. Selenga, Baykal Gölü'ne dökülür.[200 km2'lik geniş bir delta oluşturur.][Aynı zamanda, önemli bir kuş cennetidir.] )


-UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE

( Boş kişinin uğraşı. İLE/DEĞİL/YERİNE Hoş (nitelikli) kişinin uğraşı.
[ Hoş (nitelikli) kişi, işiyle uğraşır; boş kişi, kişiyle uğraşır. ] )


-UĞRAŞ:
KİŞİYLE ile/değil/yerine İŞİYLE

( Ayinesi iştir kişinin, lâfına bakılmaz! )


-UHDE[< AHD] ile/değil UKDE

( Söz verme, bir işi üzerine alma. | Görev, birinin üzerinde bulunan iş. | Yapma, becerme. | Sorumluluk. İLE/DEĞİL Düğüm. | Zor, karışık iş. | İstenip de ulaşılamadığından dolayı içe dert olan şey. )


-UHREVÎ BELDE = EYÜP SULTAN



-ULAŞMA ile/ve/değil ERİŞME



-ÜLGER/HÂV[Ar.] ile/ve/||/<>/> HÂVI DÖKÜLME/TİRFİLLENME



-ÜLKE ile/ve/||/<> DEVLET



-ÜLKE ile/değil EYALET



-ÜLKE ile/ve/||/<>/> UZAY ÜLKESİ(ASGARDIA)

( ... İLE/VE/||/<>/> Önümüzdeki 25 yıl içinde kurulması planlanan ilk uzay ülkesidir. 200.000 nüfuslu olacak bu uzay ülkesi, Dünya'nın yörüngesinde bulunacaktır. Bağımsız bir ülke olacak olan Asgardia'nın temel amacı, Uzay'da barış ve Dünya'nın çatışmalarının uzaya aktarılmasını engellemek. Asgardia'nın ana hedefinin başında Dünya'yı, uzay tehditlerinden korumak ve Dünya yörüngesinde yaşanılabilir ortamlar yaratmaya çalışmaktır. Asgardia'nın ideal hedefi ise vatandaşların, doğduğu ülkenin kişisel refahı ne olursa olsun, tüm insanlığa hizmet etmeyi amaçlaması. )


-ULTRAFİLTRASYON/ULTRAFILTRATION[İng.] değil/yerine/= INCE SÜZME



-ULTRASON/ULTRASOUND[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ | SES ÖTESİ GÖREÇLEME



-ULTRASONOGRAFİ/ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ GÖREÇLEME



-ULÛM-U HUKUKİYE:
USÛL-Ü FIKIH/NAZARİYAT-I HUKUKİYE ile/ve/||/<> FÜRU-U FIKIH/TATBİKAT-I HUKUKİYE



-ULÛM-U MÜSTENBATA:
ULÛM-U HUKUKİYE ve/||/<> ULÛM-U İTİKADİYE



-ULÛM-U ŞER'İYE:
ULÛM-U MÜSTENBATA ve/||/<> ULÛM-U ASLİYE



-ULVÎ değil/yerine/= YÜCE



-UMUMİYETLE değil/yerine/= GENELLİKLE



-UNDERESTIMATE vs. DESPISE



-UNDERWATER vs. ATMOSPHERE



-UNIVERSALIZATION vs./and TO GET INFINITE



-ÜNİVERSİTE FAKÜLTE



-ÜNİVERSİTE ile AKADEMİ



-ÜNİVERSİTE ile/ve/değil/||/<>/>/< UÇAN ÜNİVERSİTE

( "Uçan Üniversite" kitabının özetini okumak için burayı tıklayınız... )


-UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )


-UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]

( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )


-UNSUR[Ar.] değil/yerine/= ÖĞE



-UNUTABİLMEK ile/değil BİLGELEŞME



-UNUTULMA HAKKI'NDA:
ANALOG ile/ve/<> ÇEVRİMİÇİ ile/ve/<> SİLDİRME ile/ve/<> DİZİNDEN ÇIKARMA(DELISTING)

( Basılı. İLE/VE/<> Dijital. İLE/VE/<> Kişisel veriler. İLE/VE/<> ... )


-UPPERCASE vs. LOWERCASE



-ÜRE ile ...

( Gövdede, azotlu maddelerden oluşan sidikle dışarı atılan madde. )


-ÜREME ÖRGENLERİ = ÂLÂT-I TENASÜLÎYE = ORGANES DE LA REPRODUCTION



-ÜREME ÖRGENLERİ = TENÂSÜL ÂLETLERİ/ÂLÂT-I TENASÜLÎYE = ORGANES DE REPRODUCTION



-ÜREME ile ÇOĞALMA



-ÜREME ile/ve DOĞURMA



-ÜREME ile DÖLLENMESİZ ÜREME



-ÜREME ve/||/<>/> KORUMA



-ÜREME ile/ve/||/<>/> TEKRARLAMA



-ÜREME = TENASÜL, TENÂSÜL = REPRODUCTION



-ÜREME ile/ve/değil/||/<>/>/< VAR OLUŞ/OLMA (DÜZENEĞİ)



-URGE değil/yerine/= DÜRTÜ



-ÜRKME ile TIRSMA



-ÜRPERME ile KORKU

( Şecaat'ten gelir. İLE Öfke'den gelir. )


-ÜRPERME ile TİTREME



-URTICACÉES = ENCÜRÎYE



-ÜRÜN ile/ve/<> YAPIT ile/ve/<> MEYVE



-US/AKIL/LOGOS:
KİŞİDE ve AİLEDE ve TOPLUMDA

( KINALIZÂDE - AHLÂK-I ALÂİ kitabını okumanızı salık veririz. )


-US ile/ve DENEYİM/TECRÜBE



-USÇULUK = AKLİYE = RATIONALISM[İng.] = RATIONALISME[Fr.] = RATIONALISMUS[Alm.] = RATIO[Lat.]



-ÜŞENME ile/ve/||/<> "GÖZÜNDE BÜYÜLTME"



-ÜST DUDAK = ŞEFE-İ ULYÂ = LÈVRE SUPÉRIEURE



-USTALIKLA ile/ve/<> USÛLÜNCE



-ÜSTLENME ile/ve/||/<> KABULLENME



-ÜSTÜN ile/ve/değil ÖTE



-ÜSTÜNE ile ÜZERİNE



-ÜSTÜSTE ile PEŞPEŞE[Fars. PEŞT Â PEŞT]



-USÛL:
İLKE ve/||/<> YÖNTEM



-ÜŞÜTME ve ÜZÜNTÜ



-ut dict.[Lat. < UT DICTUM] değil/yerine/= ÖNERİLEN BİÇİMDE



-UTANMA ile ÇEKİNME



-UYAK/KÂFİYE ile/ve AYAK SUNMAK

( Şiirde. İLE/VE Halk şiirinde uyak. )


-UYANDIRMA" ile TETİKLEME



-UYARI/DÜZELTME ile/ve/değil SUBHANALLAH



-UYGARLIKTA:
SAYGI ile/ve/||/<>/> TÜZE



-UYGUNLUK ile/ve/||/<> ÖRTÜŞME



-UYGURLAR ile/ve/||/<>/> KARAHANLILAR ile/ve/||/<>/> SELÇUKLULAR ile/ve/||/<>/> OSMANLILAR ile/ve/||/<>/> TÜRKİYE

( 742 - 840 ile/ve/||/<>/> 840 - 1212 ile/ve/||/<>/> 1212 - 1299 ile/ve/||/<>/> 1299 - 1923 ile/ve/||/<>/> 1923 - ~ )


-UYUKLAMA ile/ve/<> PİNEKLEME

( ... İLE Uyuklama, uyuklar gibi hareketsiz oturmak. | Bir yerde, hiçbir iş yapmadan oturmak. )


-UYUM ile/ve/||/<>/> ÇATIŞMA ile/ve/||/<>/> ÇÖZÜLME



-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Her varolan, öteki bir varolan ile uyum içindedir. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Uyumun içinde, korkuya yer yoktur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Şehvet gibi ateş, nefret gibi kötülük, uyumsuzluk gibi acı ve aydınlanma gibi de sevinç yoktur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( En büyük hastalık, doyumsuz istekler; en büyük acı da uyumsuzluktur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Sarı, öğle güneşinin rengi yani orta noktanın ve dengenin simgesidir. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Gerçek, Sattva'dan ötededir. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( İFRÂT[< FART] - İTİDAL - TEFRİT )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Tamas donuklaştırır, rajas çarpıtır, sattva uyumlu kılar. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( İnsan-altı olanlar, Tamas'ın ve Rajas'ın egemenliği altındalardır; kişiler ise Sattva'nın. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Berraklık ve yardımseverlik, zihni ve eylemi etkilemesinden dolayı Sattva'dır. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Sattva'nın olgunlaşmasıyla tüm arzu ve korkular son bulur. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Tamas obscures, rajas distorts, sattva harmonises. )


-UYUM ile/ve/<> DENGE

( Every being is compatible vs. every other being.
In harmony there is no place for fear.
The sub-human - the 'humanoids' - are dominated by tamas and rajas and the humans by sattva.
Clarity and charity is sattva as it affects mind and action.
With the maturing of the sattva all desires and fears come to an end.
The real is beyond sattva. )


-UYUŞMA ile/ve/||/<> ELEKTRİKLENME



-UZADUYUM GÖSTERGE



-UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB

( Görünür ve ultraviyole dalga boylarında gözlemler yapmaktadır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Orta ve yakın kızılötesi olarak görmektedir. Çok daha büyük ışık toplama aynası vardır. Hubble teleskobundan yaklaşık 100 kat daha duyarlıdır.[10 milyar dolarlık bir bütçe ile elde edilmiştir.] )


-UZAKGÖRÜR/TELESKOP:
HUBBLE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> JAMES WEBB

( )


-UZAKLIK/MESAFE ile UZAY UZAKLIĞI



-UZAY <-> ZAMAN <-> ÖZDEK <-> DEVİM <-> İVME <-> KUVVET



-ÜZERİNE ALMA ile/ve/değil/yerine ÜSTLENME



-ÜZÜLME ve/||/<>/> BÜZÜLME



-ÜZÜLME ile/ve/değil/||/<>/< ŞAŞIRMA



-ÜZÜM ile MÜŞKÜLE

( ... İLE Bağbozumuna yakın bir zamanda yetişen, kalınca kabuklu, iri ve uzun taneli bir üzüm. )


-ÜZÜM ile/> ŞIRA/ŞÎRE[Fars.] ile/> ŞARAP ile/> SİRKE

( CEM ŞÎT: Şarabı bulan. )


-ÜZÜM ile/> ŞIRA/ŞÎRE[Fars.] ile/> ŞARAP ile/> SİRKE

( ... İLE Henüz mayalanmamış üzüm suyu. | Bazı meyve ve sebzelerin özü. İLE ... İLE ... )


-UZUN SÜRE ile/ve "ÇOĞUNLUKLA"



-UZUN SÜREÇ değil UZUN SÜRE



-UZUN SÜRME = SÜRERLİK



-ÜZÜNTÜ ve SIKINTI ve KAYGI/ENDİŞE

( Geçmişe ait. VE Şimdide. VE Gelecek için. )


-V ve/||/<> P ve/||/<> T ve/||/<> E

( Hız. VE/||/<> Basınç. VE/||/<> Zaman. VE/||/<> Enerji. )


-VAAD/VÂDE ile/ve BORÇ

( Vâde, söz demektir. )


-VAAD/VÂDE ile/ve BORÇ

( Sakın para için evlenmeyin! Çok daha uygun koşullarda borç bulabilirsiniz. )


-VAAZ ile/ve HUTBE



-VAHA değil/yerine/= SUVLA/YEŞERGE



-VÂHİDE ile/ve MEAL GAYR

( Ben. İLE/VE Biz. )


-VÂHİME ile ...

( Gerçekliği olmayan değerler üretmek. )


-VAKFE ile ...

( DURAK, DURULACAK YER | HACILARIN ARAFAT'TA DURMALARI (ÖĞLEDEN ERTESİ GÜN ŞAFAK SÖKENE KADAR) | DURAKLAMA ÂNI )


-VAKFİYE/VAKIFNÂME ile/ve/||/<> VELÂYET/TEVLİYET ile/ve/||/<> MÜTEVELLİ/NÂZIR



-VAKFİYE değil/yerine/= TURGULUK



-VÂLİD ile/ve/<> VÂLİDE



-VALIDASYON/VALIDATION[İng.] değil/yerine/= GEÇERLEME



-VALİDASYON değil/yerine/= GEÇERLEME



-VAN KEDİSİ ile KHAO MANEE



-VANTRİLOK[Fr. VENTRE ile ...



-VAR OLAN ve/<> GÖLGE



-VARGI = NETİCE = CONSEQUENCE[İng.] = CONSÉQUENCE[Fr.] = KONSEQUENZ, FOLGERUNG[Alm.] = COMSEQUENTIA[Lat.] = CONSECUENCIA[İsp.]



-VARLIK-YOKLUK ile/değil VERİP-VERMEME



-VARLIK ile GÖLGE

( Gölge, silindirle ezilemez. )


-VARLIK ile/ve İRÂDE



-VARLIK ile/ve İRÂDE



-VARLIK ve KÜRE

( Küre, varlığı simgeler. )


-VARLIK ve KÜRE

( ... VE Bir düzlemin üzerinde, aynı anda iki noktaya birden değemez. )


-VARLIKLAŞTIRMA ile/değil BİÇİMLENDİRME



-VAROLAN BİLİMİNDE:
ALAN ile/ve/||/<> ÜST SEVİYE



-VAROLAN:
SÜREKSİZ OLAN ile/ve/||/<> TANE ÜZERİNDEN DÜŞÜNME



-VAROLANLARIN, VAROLMASI...:
GÖZLEMLEYEBİLSEK DE ve/||/<> GÖZLEMLEYEMESEK DE



-VAROLUŞ ve/||/<> KARAR ALABİLME



-VAROLUŞ ve/||/<> ÖLÇÜ ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> TÜZE ve/||/<> SANAT ve/||/<> SPOR ve/||/<> BÜTÜNLÜK ve/||/<> SUSABİLMEK ve/||/<> YOK/LUK

( Saygı gerek önce
Sonra ölçü
Sonra anlayış gerek
Sonra hak gözetmek
Özen ve duyarlılık gerek
Sürekli hareket gerek
Her an bütünlük
Çoğunlukla susabilmek
Herşeyin ölçütü yok(luk)

[En sonunda, Yaşam ve İnsan/Kişilik] )


-VAROLUŞ ve/||/<> ÖLÇÜ ve/||/<> FELSEFE ve/||/<> TÜZE ve/||/<> SANAT ve/||/<> SPOR ve/||/<> BÜTÜNLÜK ve/||/<> SUSABİLMEK ve/||/<> YOK/LUK

( Üzerine düşünülebilecek ve konuşulabilecekler, düşünülmesi ve konuşulması gerekenler/öncelikliler... )


-VARSAYIM = FARAZİYE = HYPOTHESIS[İng.] = HYPOTHÉSE[Fr.] = HYPOTHESE[Alm.] = SUPPOSITIO[Lat.] = HYPOTHESIS[Yun.]



-VARYASYON yerine ÇEŞİTLE(N)ME



-VAS(I)F değil/yerine/= ÖZELLİK, NİTELİK | ÖVME



-VASSALE ile ...

( Eski kitapların onarılması. )


-VATAN:
MEZAR ve/<> İNSAN ve/<> DİL ve/<> DÜZEN/NİZAM ve/<> TARİH ve/<> DESTAN/LAR ve/<> GAZÂVATNÂME ve/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/<> NİNE VE NİNNİ ve/<> ROMAN ve/<> HATIRAT



-VATAN =/ya da SİLİSTRE

( Namık Kemal'in, 1872'de kaleme aldığı dört perdelik ilk tiyatro yapıtıdır. "Silistre" adlı oyununun, "Vatan" olarak da kullanılmasıyla "Vatan yahut Silistre" adıyla yaygınlaşmıştır. )


-VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Temiz ve özverili bir hayat yaşayın, bu yeter. )


-VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME

( Live a clean, selfless life, that is all. )


-VAZİFE değil/yerine/= GÖREV



-VE ile HEM DE



-VE ile/ve/||/<> İLE

( )


-VECD ile/ve CEZBE ile/ve İSTİĞRAK



-VECHE yerine AÇI



-VECHE ile CEPHE/CEBHE

( ... İLE Alın (yüz). | Savaş bölgesi. | Taraf, yön. )


-VECHE ile CİHET



-VECHE ile/ve/değil İTİBAR



-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( Pahalıya mal olur. VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Ucuza mal olur. )


-VEGAN BESLEN("ME")MEK/OL("MA")MAK:
HAYVANLARA ve/değil/yerine/||/<>/> BİZE

( APUKURYA[Yun.]: Et yenilmeyen dönem. )


-VEGAN YAŞAMDA/BİLİNÇTE:
| "AZALTMACILIK" ya da "AŞAMACILIK" | değil/yerine/>< 6 İLKE

( )


-VEHM ile/ve VEHİM/VÂHİME

( Kuruntu. İLE/VE Tekil/tikel anlamları tespit eden güç. )


-VEKÂLETEN değil/yerine/= YETKİDEŞÇE



-VEKÂLETNÂME değil/yerine/= YETKİDEŞLİK BELGESİ



-VELÂYET-İ ÂMME ile VELÂYET-İ HASSA



-VELENSE[İsp.] değil/yerine/= BATTANİYE

( Bir yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye. )


-VELİ değil/yerine/= EGE



-VERE ile VERDİ

( Bir kalenin ya da berkitilmiş bir yerin teslimi. İLE Bir borudan, bir saniyede geçen suyun ya da bir iletken telden bir saniyede geçen elektriğin miktarı. )


-VERESİYE değil/yerine KONSİNYE



-VERGİ ile ŞEREFİYE

( Belediyenin, yol yapmak/genişletmek gibi hizmetleri nedeniyle değeri artan mülk sahibinden, artan değerin üçte biri miktarı üzerinden alınan vergi. )


-VERİ BİLİMİNDE:
YAPAY ZEKÂ ile/ve/||/<>/> MAKİNE ÖĞRENMESİ ile/ve/||/<>/> DERİN ÖĞRENME

( image )


-VERİ BİLİMİNDE:
YAPAY ZEKÂ ile/ve/||/<>/> MAKİNE ÖĞRENMESİ ile/ve/||/<>/> DERİN ÖĞRENME

( image
image
image
)


-VERİ/BİLGİ/HABER:
"HEVESİMİZİ KAÇIRMAK İÇİN" değil SÜRECİMİZİ KOLAYLAŞTIRSIN VE YOĞUNLAŞALIM DİYE



-VERİP VERİŞTİRME



-VERİVERME ile VERİ VERMEK



-VERY TIGHT vs. FULL OF LIFE



-VESAİRE ile/ve/> VE ŞAİRE



-VESÂYET[Ar.] değil/yerine/= GÖZETME



-VESİLE[Ar.] değil/yerine/= NEDENCE



-VESÎLE ile BAHÂNE

( İyi niyetle. İLE Kötü niyetle. )


-VESVESE ile "KUR(MAK)"



-VİCÂHÎ değil/yerine/= YÜZ YÜZE



-VİCDÂN-I MUNSİFÂNE değil/yerine/= DUYUŞLU BULUNÇ



-VİSKOZ[Fr.] ile/ve/<> VİSKOZİTE

( Selülöz türevlerinin üretiminde kullanılan, koloidal selülöz çözeltisi. İLE/VE/<> Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, ağdalık. )


-VITRIOL / V.I.T.R.I.O.L.:
VISITA ile/ve/||/<> INTERIORE ile/ve/||/<> TERRAE ile/ve/||/<> RECTIFICANDO ile/ve/||/<> INVENIES ile/ve/||/<> OCCULT ile/ve/||/<> LAPIDEM



-VIVACITY vs. ALIVE



-VİZE ile FİNAL



-VİZÜELİZASYON/VISUALIZATION[İng.] değil/yerine/= GÖRSELLEŞTİRME



-VOLUME vs. CRIME



-VÜCÛB ile İSTİHÂRE ile MÜMKÜN

( ... -dır. İLE/VE ... değildir. İLE/VE hem, hem de - ne, ne de )


-VÜCÛD-U MEVHÛBE ile/ve VÜCÛD-U MÜKTESEBE

( Kişinin hiçbir katılımı olmaksızın, Allah tarafından kişiye bahşedilmiş olan kesif gövde. İLE/VE Kişinin yaşantısı boyunca kendi çabalarıyla meydana getirdiği latif bir ahiret varlığı. )


-VÜCÛD-U MEVHÛBE ile/ve VÜCÛD-U MÜKTESEBE

( Dağların, taşların dayanamadığı zatî tecelliye dayanabilen tek yapı gövdedir. )


-VÜCUT değil/yerine/= GÖVDE



-VÜRUT[Ar.] değil/yerine/= GELİŞ/GELME



-WABP:
WERNICKE ve/||/<> ANGULER GIRUS ve/||/<> BROCHA ve/||/<> PREFRONTAL KORTEKS



-WASTE vs. GARBAGE



-WEST CULTURE vs. EAST CULTURE



-WHOLE vs. HOLE



-Wi-Fi 6 ile Wi-Fi 6E



-WIDE vs. WHITE



-WILLIAM STERN ile/ve/||/<> ALLAN SCHORE ile/ve/||/<> DONALD WINNICOTT



-WINDOWS 10:
PRO ile HOME

( İlgili FaRkLaR'ı okumak için burayı tıklayınız... )


-WISDOM vs. KNOWLEDGE



-WISH vs. DESIRE



-WIT and JOKE



-WOODS vs. FOREST vs. JUNGLE



-WORD/ACTION vs. RIGHT PLACE



-WORD/ACTION vs. RIGHT TIME



-WORKING vs. STRUGGLE



-WRITTEN vs. PRONOUNCE



-XANTHOUS vs. YELLOW vs. BLONDE



-YA DA ile VE



-YA ÖYLE, YA ÖYLE ile YA ÖYLE, YA BÖYLE



-YA, YA DA ile HEM, HEM DE ile HEM, HEM DE | NE, NE DE

( Kul - Tanrı İLE İnsan. İLE İnsan <> Tanrı. )


-YA, YA DA ile HEM, HEM DE ile HEM, HEM DE | NE, NE DE

( Şeriat. İLE Tarikat. İLE Hakikat ve Marifet. )


-YABANCILAŞ(TIR)MA ile/ve/<> ÖTEKİLEŞ(TİR)ME



-YADIRGAMA ile/değil/yerine/<> BENİMSE(YE)MEME



-YADSIMA ile/ve/||/<> GÖZARDI ETME



-YADSIMA ile/ve/<> ÖNEMSEMEME



-YAĞLIK ile/değil ÇEVRE

( Sırma işlemeli mendil. İLE/DEĞİL Büyük mendil. )


-YAK(IN)LAŞMAK ve/< TÖVBE



-YAKALAMA ile/ve/||/<> BELİRLEME



-YAKARIŞ ve/||/<>/> TÖVBE



-YAKINLAŞMA ile/ve/||/<>/> BEKLENTİ > HÜSRAN ile/ve/||/<>/> ÖFKE



-YAKLAŞIM ile/ve/değil/<> İRDELEME



-YAKLAŞMA!:
BOĞAYA ile/ve/||/<> EŞEĞE ile/ve/||/<> BİLGİSİZE/CAHİLE

( Önünden. VE/||/<> Arkasından. VE/||/<> Hiçbir yerinden. )


-YALAN:
DÜNYADA ve/||/<> SİYÂSETTE ve/||/<> TİCARETTE ve/||/<> FELSEFEDE ve/||/<> EDEBİYATTA ve/||/<> GAZETECİLİKTE ve/||/<> GENÇLİKTE

( Vefâ. VE/||/<> Vaad. VE/||/<> Reklam. VE/||/<> Safsata. VE/||/<> Mecaz. VE/||/<> Haber. VE/||/<> Aşk. )


-YALAN ile BAHÂNE



-YALAN ile/ve/değil/yerine FELSEFE



-YALAN ile/değil ÜSTLENME



-YALANCI ŞEMSİYE, KORİMBUS = EZHÂR-I HUZMÎYE = CORYMBE



-YALANCI yerine SAHTE



-YALANLAR:
AYAKKABICIDA ile/ve/||/<> EMLÂKÇIDA ile/ve/||/<> ÖĞRETMENLERDE ile/ve/||/<> ESNAFTA ile/ve/||/<> GALERİCİDE ile/ve/||/<> MEMURDA

( "Giydikçe açılır." İLE/VE/||/<> "Merkeze 10 dk." İLE/VE/||/<> "Zeki ama çalışmıyor." İLE/VE/||/<> "Bana gelişi bu." İLE/VE/||/<> "Dosta gider." İLE/VE/||/<> "Sistem gitti." )


-YALI ile/değil SAHİLHANE



-YALIN (ÖNERME) = VAKİİYE = ASSERTORIC[İng.] = ASSERTORIQUE[Fr.] = ASSERTORISCH[Alm.] = ASSERERE[Lat.]



-YALIN DÜŞÜNCE ve/||/<>/> SEZGİ ve/||/<>/> TASARIM ve/||/<>/> KAVRAM



-YALIN NESNE ile/ve BİLEŞİK NESNE



-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Bireysellik, yalnızlığı (da) yönetebilmektir. İLE/VE/<> Aşk, birlikte ve/ya da ayrı ayrı olmak üzere yalnızlığı (da) kabul edebilmektir. )


-YALNIZLIK:
BİREYSELLİKTE ile/ve/<> AŞKTA

( Tek kişilik yalnızlık. İLE/VE/<> İki kişilik yalnızlık. )


-YALNIZLIK:
ZEKİLERDE ile ÇIKARSIZLARDA ile SAĞDUYULULARDA



-YANAŞMA / FOSİLLEŞME değil/yerine/>< BİLMEK / ÇÖZÜMLEMEK / YÜZLEŞMEK



-YANİ ile NEYSE



-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( Yanık, derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak örgen ve düzende işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hastanın/yaralının kendi gövdesinde bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Isı ile oluşan yanıklarda ilk yardım]
- Kişi hâlâ yanıyorsa paniğe engel olunur, koşması engellenir.
- Hastanın/yaralının üzeri battaniye ya da bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır.
- Yaşam belirtileri değerlendirilir.
- Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir.
- Yanık bölge, en az 20 dakika soğuk su altında tutulur.[yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok olacağından dolayı önerilmez]
- Ödeme karşı, yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır.
- Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır.
- Takılan yerler varsa kesilir, temizliğe dikkat edilir.
- Su toplamış yerler patlatılmaz.
- Yanık üzerine ilaç ya da yanık merhemi gibi maddeler de sürülmemelidir.
- Yanık üzeri temiz bir bezle örtülür.
- Hasta/yaralı, battaniye ile örtülür.
- Yanık bölgeler birlikte bandaj yapılmamalıdır.
- Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzaksa hastanın/yaralının kusması yoksa bilinçliyse ağızdan sıvı[1 litre su - 1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı] verilerek sıvı kaybı önlenir.
- Tıbbî yardım istenir[112]. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Kimyasal yanıklarda ilk yardım]
- Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir.
- Bölge, tazyiksiz ve bol suyla, en az 15-20 dakika yumuşak bir biçimde yıkanmalıdır.
- Giysiler çıkarılmalıdır.
- Hasta/yaralı, örtülmelidir.
- Tıbbî yardım istenmelidir[112]. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Elektrik yanıklarında ilk yardım]
- Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır.
- Hemen elektrik akımı kesilmelidir.
- Hastanın/yaralının, hava yolunun açık olup olmadığı, solunumu ve kan dolaşımı değerlendirilmelidir.
- Hastaya/yaralıya, kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir.
- Hasta/yaralı, hareket ettirilmemelidir.
- Hasar gören bölgenin üzeri temiz bir bezle örtülmelidir.
- Tıbbî yardım istenmelidir[112]. )


-YANIKLARDA:
ISI ile/ve/||/<> ELEKTRİK ile/ve/||/<> IŞIN ile/ve/||/<> SÜRTÜNME ile/ve/||/<> KİMYASAL ile/ve/||/<> DONMA

( [Sıcak Çarpması Belirtileri]
Yüksek derece ısı ve nem sonucu gövde ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya bazı bozukluklar çıkar.
- Kas krampları.
- Güçsüzlük, yorgunluk.
- Baş dönmesi.
- Davranış bozukluğu, sinirlilik.
- Solgun ve sıcak deri.
- Bol terleme.
- Mide krampları, kusma, bulantı.
- Bilinç kaybı, hayal görme.
- Hızlı nabız. )


-YANIT:
AHLÂKSIZA ve/||/<> BİLGİSİZE

( [ya(kı)nından] Uzaklaşmak. VE/||/<> [imâsızca] Susmak. )


-YANITLAMA ile/değil YENİLEME



-YANLIŞ/DOĞRU ile/değil KENDİNCE



-YANLIŞ ile/değil/yerine BEYHÛDE



-YANMA ile/ve/||/<>/> TÜTME

( Birleşiminde karbon bulunan nesnelerin, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olması. İLE/VE/||/<>/> Duman ya da buhar çıkarma. | Dumanı geri verme. | Yaşamak, var oluşunu sürdürme. | İyi ya da kötü kokma. )


-YANSIMA ile/ve GÖSTERGE



-YANSITMA ile/ve/||/<> TEMSİL ETME



-YAPAY/SUN-Î SİSTEM = CÜMLE-İ SINÂ'ÎYE = SYSTÈME ARTIFICIEL



-YAPBOZ:
LEGO ile PUZZLE



-YAPILANDIRMA ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRME



-YAPILANDIRMA ile BİÇİMLENDİRME/ŞEKİLLENDİRME



-YAPILANDIRMA ile/ve/<>/değil/yerine İLİŞKİLENDİRME



-YAPIŞTIRICI/TUTKAL SÜRME ile/ve/||/<> KEDİBASTI

( ... İLE/VE/||/<> Tüm yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak yapıştırıcı/tutkal sürme biçimi. )


-YAPRAK DAMARLARI = EVRÂK-I ASABÎYE = NERVURES DES FEUILLES



-YAPRAK ile/ve İBRE

( ... İLE/VE Çam, ardıç, sedir gibi ağaçların yaprağı. )


-YAPRAK = VARAK = FEUILLE



-YARA ile YENİRCE

( ... İLE Gittikçe genişleyen yara. | Kemik ve diş dokusunun harap olması durumu. | Frengi. )


-YARALANMA/TRAVMA SAĞALTIMI/TERAPİSİ BASAMAKLARI/NDA:
İŞLEYİŞ ile/ve/||/<> KAPSAMA ile/ve/||/<> GÜÇLENDİRME ile/ve/||/<> BİLİŞSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞİŞİM ile/ve/||/<> İÇGÖRÜSEL VE DİNAMİK DEĞİŞİM

( )


-YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( Hasta/yaralı taşınmasında ilk yardımcı, kendi sağlığını riske sokmamalıdır.
Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır:
- Hastaya/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır.
- Daha uzun ve güçlü kas öbekleri kullanılmalıdır.
- Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir.[Omurilik yaralanmaları riskini azaltır].
- Yerden destek alacak biçimde iki ayağı da kullanarak, biri ötekinden biraz öne yerleştirilmelidir.
- Kalkarken, ağırlığı, kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır.
- Baş, her zaman düz tutulmalı, eşit ve düzgün bir biçimde hareket ettirilmelidir. - Yavaş ve düzgün adımlarla yürünmeli ve adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır.
- Ağırlık kaldırırken, karın, düzgün tutulup kalça kasılmalıdır.
- Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin sırasında tutulmalıdır.
- Yön değiştirirken, ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır.
- Hasta/yaralı, olabildiğince az hareket ettirilmelidir.
- Hasta/yaralı, baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak, en az 6 destek noktasından kavranmalıdır.
- Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalıdır. Bu kişi, hareketler için gereken yönergeleri["Dikkat! Kaldırıyoruz!" gibi] vermelidir. Bu kişi, genellikle, ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun bölümünü tutan kişi olmalıdır.
- Hasta/yaralı taşınırken mükemmel bir takım çalışması gerekmektedir. )


-YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( [Acil taşıma teknikleri]
- Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske karşın acil taşıma zorunludur.
- En kısa sürede, yaralılar, güvenli bir yere taşınmalıdır.
)


-YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( OMUZDAN DESTEK OLARAK


ile/ve/||/<>

KUCAKTA


ile/ve/||/<>

SIRTTA


ile/ve/||/<>

OMUZDA


ile/ve/||/<>

ALTIN BEŞİK TEKNİĞİ


ile/ve/||/<>

KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK


ile/ve/||/<>

SANDALYE İLE


ile/ve/||/<>

SEDYE İLE


ile/ve/||/<>

BATTANİYE İLE



ile/ve/||/<>

KAŞIK TEKNİĞİ

- Bu teknik, hastaya/yaralıya, sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İlk yardımcılar, hastanın/yaralının tek bir yanında, bir dizleri yerde olacak biçimde diz çökerler.
- Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir.
- Birinci ilk yardımcı, baş ve omzundan, ikinci ilk yardımcı, sırtının alt bölümü ve uyluğundan, üçüncü ilk yardımcı, dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hastanın/yaralının gövdesinin altından geçirerek kavrar.
- Başını ve omzunu tutan birinci ilk yardımcının yönergesi ile tüm ilk yardımcılar aynı anda hastayı/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyar.
- Aynı anda tek bir hareketle hastayı/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler. Sonra uyumlu bir biçimde ayağa kalkar ve aynı anda düzgün bir biçimde sedyeye koyarlar.

ile/ve/||/<>

KÖPRÜ TEKNİĞİ

- Hastaya/yaralıya, iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilk yardımcı tarafından yapılır.
- İlk yardımcılar, bacaklarını açıp hastanın/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler.
- Birinci ilk yardımcı, başı koruyacak biçimde, omuz ve ensesinden, ikinci ilk yardımcı, kalçalarından, üçüncü ilk yardımcı da dizlerinin altından tutar.
- Birinci ilk yardımcının yönergesi ile üç ilk yardımcı hastayı kaldırır.
- Dördüncü ilk yardımcı, sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve hasta/yaralı, sedyenin üzerine konulur.

ile/ve/||/<>

KARŞILIKLI DURARAK

- Omurga yaralanmalarında ve kuşkusunda kullanılır. Üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İki ilk yardımcı, hastanın/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çöker. Üçüncü ilk yardımcı, hastanın/yaralının dizleri hizasında diz çöker. - Hastanın/yaralının kolları, göğsünün üzerinde birleştirilerek, düz yatması sağlanır.
- Baş bölümündeki ilk yardımcılar, kollarını baş-boyun eksenini koruyacak biçimde hastanın/yaralının sırtına yerleştirirler.
- Hastanın/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilk yardımcı, kollarını açarak hastanın/yaralının bacaklarını düz olacak biçimde kavrar. Verilen yönergeyle tüm ilk yardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirir.

ile/ve/||/<>

RENTEK TEKNİĞİ/MANEVRASI

- Kaza ortamı değerlendirilir; patlama, yangın tehlikesi belirlenir, çevre ve ilk yardımcının kendi güvenliği sağlanır.
- Hastanın/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve "iyi misiniz?" diye sorarak bilinci kontrol edilir, çevrede birileri varsa 112'yi araması istenir.
- Hastanın/yaralının solunum yapıp yapmadığı gözlemlenir[göğüs hareketleri izlenir].
- Eğer solunum yok ise, hastanın/yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olunur; emniyet kemeri açılır.
- Hastaya/yaralıya yan tarafından yaklaşılır ve bir elle kolu, öteki elle de çenesi kavranarak kafamızın da desteğiyle boynu sabitlenir.[Hafif hareketle]
- Baş-boyun-gövde hizasını bozmadan, araçtan dışarı çekilir.
- Hasta/yaralı, yavaşça yere ya da sedyeye yerleştirilir.
[Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omurgaya zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi, patlama gibi tehlikeli durumlarda uygulanır.] )


-YARARCILIKTA/PRAGMATİZMDE:
JOHN STUART MILL ve/||/<>/> CHARLES SANDERS PEIRCE ve/||/<>/> WILLIAM JAMES ve/||/<>/> JOHN DEWEY

( 20 Mayıs 1806 - 08 Mayıs 1873 ve/||/<>/> 10 Eylül 1839 - 19 Nisan 1914 ve/||/<>/> 11 Ocak 1842 - 26 Ağustos 1910 ve/||/<>/> 20 Ekim 1859 - 01 Haziran 1952 )


-YARATICILIK ile YENİLİK/TİCARİLEŞTİRME



-YARATMA/YAPMA/ÜRETME ile/>< YAŞAMA

( Yaşayanlar, [pek] yaratamaz/yapamaz/üretemez; yaratanlar/yapanlar/üretenler, [pek] yaşayamaz. )


-YARDIMCI ÖNERME = LEMMA[İng., Lat.] = LEMME[Fr.] = HILFSATZ[Alm.]



-YARGITAY/TEMYİZ SÜRESİ BAŞLANGICI:
TEFHİM İLE değil TEBLİĞ İLE

( Haberi okumak için burayı tıklayınız... )


-YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE

( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )


-YAŞ/TARİH TESPİTİ:
KETEBE ve/||/<> ZAHRİYE ve/||/<> FİLİGRAN ve/||/<> MÜREKKEP

( Zahriye, XIII. yy.'a kadar bulunmaktadır. | Ser levha, XVI. yy.'dan sonra kullanılmaya başlanmıştır. | Eski yapıtlarda, cetvel yoktur. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( Mış gibi yapmadan. VE/||/<> Dayanmadan. VE/||/<> Savunmadan. VE/||/<> İncitmeden. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( [Without] Pretending. AND/||/<> Depending. AND/||/<> Defending. AND/||/<> Offending. )


-YAŞA ve/||/<> SEV ve/||/<> DİNLE ve/||/<> KONUŞ

( DİNLE ve/||/<> KONUŞ )


-YASA ile YÖNERGE



-YASAKLAMA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİRME



-YAŞAM DERSİ ALMA:
AÇ BİR MİDEDE ile/ve/||/<> BOŞ BİR CEPTE ile/ve/||/<> KIRIK BİR KALPTE



-YAŞAM ÖYKÜNÜ:
İYİ YAZ ve/||/<> SIKLIKLA DÜZENLE



-YAŞAM ÖYKÜSÜNDE:
İLK ADIMLAR ve/||/<>/> BÜYÜME ve/||/<>/> EV ve/||/<>/> GÜÇ ve/||/<>/> EŞİNİ BULMA ve/||/<>/> EBEVEYNLİK

( "NTV - Yaşam Öyküsü" bölümlerini izlemek için burayı tıklayınız... )


-YAŞAM:
"YANLIŞ(LAR)A KATLANMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YANLIŞ(LAR)I DÜZELTMEK ÜZERE



-YAŞAM:
"YAŞIN İÇİNDE" değil YAŞANILANLARIN İÇİNDE



-YAŞAM:
ÇÖL İKLİMİNDE ile MUSON İKLİMİNDE ile AMAZON'DA ile KUTUPLARDA



-YAŞAM:
SINANDIĞIMIZ YERDE ve/||/<> HESAP VERECEĞİMİZ YERDE

( Başlar. VE/||/<> Biter. )


-YAŞAM ile/||/<> KISA BATTANİYE

( Yukarı çekersek, ayak açıkta kalır. Aşağı çekersek, omuz. Neşeli kişiler, çözüm üreterek[dizlerini karnına çekerek] rahat uyur. )


-YAŞAM ile/||/<> KISA BATTANİYE

( "Çözüm." İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Ara çözüm. )


-YAŞAMA GÜCÜ = KUVVE-İ HAYATİYE = FORCE VITALE[Fr.] = LEBENSKRAFT[Alm.]



-YASAMA ve/||/<>/> YÜRÜTME ve/||/<>/> YARGI



-YAŞAMAK:
ÖTEKİLERE/DİĞERLERİNE GÖRE ile/değil/yerine DEĞERLERİNE GÖRE

( Kaç kuruşunun olduğu önemlidir. İLE/DEĞİL/YERİNE Nasıl bir duruşunun olduğu önemlidir. )


-YAŞAMDA:
GÖZESEL(HÜCRESEL) ORGANİZASYON ve/||/<> ÜREME ve/||/<> METABOLİZMA ve/||/<> HOMEOSTAZ ve/||/<> KALITIM ve/||/<> UYARANLARA TEPKİ ve/||/<> BÜYÜME VE GELİŞME ve/||/<> EVRİLEREK UYUMLANMA



-YAŞAMIN MATEMATİĞİNDE:
ÇARPMA ve/||/<> BÖLME ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> TOPLAMA

( Gerçeklerle. VE/||/<> Ayrılıklara. VE/||/<> İnsanlık ölçeğinden. VE/||/<> Kendini ve/ya da kendinle. )


-YAŞAMIN YALINLIĞINDA:
BİLİM ile/ve/||/<> FELSEFE ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> DİN

( Sınırlar. İLE/VE/||/<> Yorumlar. İLE/VE/||/<> Betimler. İLE/VE/||/<> Kutsar. )


-YAŞANTI ve İMGE ve/||/<>/> TASARIM ve SİMGE



-YATIK GÖVDE = SÂK-I ZÂHİF = TIGE COUCHÉE



-YAVRULAMA ile KÖŞEKLEME

( ... İLE Devenin yavrulaması. )


-YAY ile KEPAZE

( ... İLE Gevşek ok yayı. )


-YAYGINLAŞMA ile/ve/değil/||/<>/< İTİBAR GÖRME



-YAYIK HÜCRELER = HÜCERÂT-I MÜNBASİTE = CELLULES LAMINIFORMES



-YAYMA ile/ve/değil ALAN/INI GELİŞTİRME



-YAZAR ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGE

( Bir şeylerin üzerine yazar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> İnsana yazar. )


-YAZGI" ile/değil/yerine SALT, ÖZGÜR İSTENÇ/İRÂDE



-YAZGICILIK = CEBRİYE = FATALISM[İng.] = FATALISME[Fr.] = FATALISMUS[Alm.]



-YAZMALARIN KORUNMASINDA:
SEDİRAĞACI YAĞI / NARENCİYE / SERVİ / ZERDEÇAL

( Bir şey çekmeye yarar, ucu çengelli demir çubuk. )


-YEDİKULE ile/ve YEDİKULE

( Zeytinburnu. İLE/VE Selânik.[adı geçen Yedikule Zindanları, Selânik'tekidir!] )


-YEDİTEPE ile/ve ÖTEKİ İSTANBUL TEPELERİ



-YEGÂNE değil/yerine/= BİRİCİK/TEK



-YEĞLEME ile/ve/||/<> KİMLİK

( Ergenin, kimliği mi var ki, yeğlediği olsun. )


-YEKPARE ile HOMOJEN



-YEL ile ÜSTALİZE/ÜSALİZE

( ... İLE Alizelere karşıt olarak, iki yarıkürede de ekvator bölgelerinden, kutuplara doğru, 3-10 km. yükseklerde esen yel. )


-YELDİRME ile YELDİRMEK

( Kadınların, çarşaf yerine kullandıkları, başörtüsü ile birlikte giyilen hafif üstlük. İLE Aceleyle koşturmak, koşuşturmak. )


-YELE ile SAÇ



-YELE ile YELE[Fars.]

( At, aslan gibi bazı hayvanların ensesinde ya da boynunda bulunan uzun kıllar. İLE Otlağa salınmış hayvan sürüsü. )


-YELEK ile HAYDARİYE

( ... İLE Hırka altına giyilen, kolsuz, kısa giysi.[Hz. ALİ'nin giydiği] )


-YELEK ile JİLE

( ... İLE Daha çok, kadınların, bluz üzerine giydikleri yelek. )


-YELEME ile ...

( Ciddi işlerle uğraşmayan. )


-YELKENLİDE:
ORSA ALABANDA ve/||/<> EĞLENME



-YELPÂZE ile KÖRÜK

( Sallandığında, küçük bir hava akımı yapan ve özellikle yüzü serinletmeye yarayan, küçük, katlanabilir, taşınabilir araç. İLE Köpeklerin burnuna hava tutulur -ya da bir biçimde üflenirse- kaçarlar. )


-YEME-İÇME ve/||/<> SOLUK ve/||/<> YÜRÜME ve/||/<> HAREKET ve/||/<> UYKU ve/||/<> DÜŞÜNCE ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> GÜNEŞLENME

( Hayvanlar gibi olsun... VE/||/<> Kaplumbağalar gibi olsun... VE/||/<> Güvercinler gibi olsun... VE/||/<> Maymunlar gibi olsun... VE/||/<> Köpekler gibi olsun... VE/||/<> Fil gibi olsun... VE/||/<> Dişi Aslan gibi olsun... VE/||/<> Ayı gibi olsun... )


-YEMEK YEME "YARIŞI":
ÇOCUKLUKTA ile/ve/değil/yerine YETİŞKİNLİKTE

( Oyalanmadan, "hızlıca" yemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olabildiğince yavaş ve lokmaları çok çiğneyerek. )


-YEMEK ile ME'DEBE ile ...

( ... İLE Düğün yemeği. )


-YEMEME ile ORUÇ/RİYÂZAT



-YEMİNLEN değil YEMİNLE



-YENİ MAHALLE ile YENİ MAHALLE ile YENİ MAHALLE ile YENİ MAHALLE ile YENİ MAHALLE

( Bakırköy - Veliefendi arasında bulunan bir semt. İLE Sarıyer - Rumeli Kavağı arasında bulunan bir semt. İLE Küçüksu'da, Göksu deresi güneyinde bulunan bir semt. İLE Çengelköy'ün doğusunda bulunan bir semt. İLE Rami'de, Rami Kışlası yerinde bulunan bir semt. )


-YENİ SARAY / SARAY-I HÜMÂYÛN / CEDİDE-İ ÂMİRE ile/ve ESKİ SARAY / SARAY-I ATİK

( Topkapı Sarayı. İLE/VE İlk saray. )


-YENİ SARAY / SARAY-I HÜMÂYÛN / CEDİDE-İ ÂMİRE ile/ve ESKİ SARAY / SARAY-I ATİK

( Şu anda müze olarak ziyaret edilebilen, Gülhane Parkı üstündedir. [700 dönümlük bir alanda kurulmuştur.][Yeni Saray adını Fatih Sultan Mehmet vermiştir.] İLE/VE Bayezıd'ta, İstanbul Üniversitesi'nin bulunduğu yerde, Fatih Sultan Mehmet'in, 1457'de İstanbul'u fethinden sonra yaptırdığı saray. )


-YENİDEN PAZARLAMA ile/ve/||/<> YENİDEN HEDEFLEME

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


-YENİDEN/TEKRAR "BEDENLENME"(RE-ENKARNASYON):
GÖVDEYLE/BEDENLE değil SÖZ/KELÂM İLE(KULAKTAN KULAĞA, ZİHİNDEN ZİHİNE)



-YENİLEME ile ANASTİLOSİS[Yun.]

( ... İLE Yıkılmış arkeolojik yapıların, özgün parçaları bir araya getirilerek yeniden kurulması. )


-YENİLEME ile/ve DEĞİŞTİRME



-YENİLEME ile GÜNCELLEME



-YENİLİK ile/ve/||/<>/> İLERLEME



-YENİLME ile/ve/<> YANILMA



-YER DEĞİŞTİRME ile/ve/<> BİÇİM DEĞİŞTİRME



-YER DEĞİŞTİRME ile/ve/||/<> YANLIŞ (YERE) YERLEŞTİRME



-YERİNE KOYMA ile/ve/değil/yerine/<>/> DÖNÜŞTÜRME



-YERİNE KOYMA ile YER DEĞİŞTİRME



-YERİNE ile DEĞİL



-YERKABUĞU ile/ve/<> YERKÜRE

( Yeryuvarlağının dışını çepeçevre kaplayan, üzerinde karalar ve denizlerin bulunduğu bölüm, yeryüzü. İLE/VE/<> Yeryuvarlağı. )


-YERLERDE SÜRÜNME ile/ve/||/<> AYAKLAR ALTINA AL(IN)MA



-YERLEŞME ve/<>/> KAPLAMA



-YERLEŞME ile/ve/> YAYGINLAŞMA



-YERLİ YERİNCE ile/ve/||/<> YETERİNCE



-YERYÜZÜ/ARZ[Ar.] ile/ve YERKÜRE

( )


-YEŞİL ALAN ile/ve/||/<>/> BAHÇE



-YEŞİL ZEYTİN ile ÇEKİŞTE

( ... İLE Tuzla terbiye edilmiş yeşil zeytin. )


-YEŞİL/MAVİ ile/<> TİRŞE

( ... İLE/<> Yeşil ile mavi arası bir renk. )


-YEŞİLLENME ile YEŞERME



-YESRİB ile/ve/<>/değil/yerine MEDİNE-İ MÜNEVVERE



-YETERİNCE ile/değil/yerine BELİRLİ BİR ÖLÇÜ/MİKTAR



-YETİ = MELEKE = FACULTY[İng.] = FACULTÉ[Fr.] = VERMÖGEN, FÄHIGKEIT[Alm.] = FACULTAS[Lat.] = FACULTAD[İsp.]



-YETİ ile/ve YETENEK/KAPASİTE

( KUVVE ile/ve İSTÎDAD )


-YETİ ile/ve YETENEK/KAPASİTE

( ... ile/ve PUISSANCE )


-YETİM ve SAGİR/SAGİRE



-YETİŞKİN ile/ve/<>/değil YENİYETME



-YETKE ile/değil/yerine/>/>< ÖZERKLİK

( )


-YETKE ile YETKİ

( Yaptırma ya da yasak etme hakkı ya da gücü, sulta, otorite. | Yeterliğine herkesi inandırarak, bir kişinin kendine sağladığı itaat ve güven. İLE Bir görevi/işi, yasaların verdiği olanaklara göre, belirli koşullarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet. )


-YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> "GENETİK"



-YEVM-İ / YEVM-ÜT TERVİYE ile ...

( Zilhicce'nin 8. günü, arefeden önceki gün.[Hacıların, o gün, suyu olmayan Minâ'ya gittikleri gün olup, gitmeden önce nefisleriyle binek hayvanlarını suya kandırdıkları ya da Hz. İbrahim'in kesilme rüyasını o gece görüp, gündüz gereği gibi derin derin düşündükleri için bu ad verilmiştir.] )


-YEVMİYE değil/yerine/= GÜNDE/LİK



-YEVMİYE ile KIST el-YEVM

( Günlük yapılan iş ödenen ücret. İLE Görev başına gelinmediği günlerde kesilen ücret. )


-YIELD vs. ABUNDANCE



-YIĞIN = KÜTLE = MASS[İng.] = MASSE[Fr., Alm.] = MASSA[Lat.] = MASA[İsp.]



-YIKIM ile/ve/||/<> ÇÜRÜME



-YILAN ile ASALE

( ... İLE Çok zehirli bir yılan. )


-YILDIRMA ile/ve/<> BEZDİRME



-YILDIRMA ile/ve/<> SİNDİRME



-YILKI(OTLAK) ATI(/ÖZGÜR/YABAN AT) değil/= HERGELE

( Tek tırnaklı hayvan sürüsü. )


-YILKI(OTLAK) ATI(/ÖZGÜR/YABAN AT) değil/= HERGELE

( ... ile Yılkı )


-YILKI(OTLAK) ATI(/ÖZGÜR/YABAN AT) değil/= HERGELE

( Sahipleri tarafından, kışın kendi haline bırakılıp yazın yaşarlarsa kullanılan atlar. [soğuktan ve açlıktan çoğu ölür]

[Dünya üzerinde yaşayan yaban atı yoktur. Sonuncusu, 1909 yılında, Rusya'da, hayvanat hapishanesinde ölmüştür.] )


-YİNE DE ile/ve/||/<> BU SAYEDE ile/ve/||/<> DEMEK Kİ



-YİNE DE ile KARŞIN/RAĞMEN[RAĞM: İnadına davranma.]



-YİNEKE

( Bizans kiliselerinde, kadınlara ayrılan bölüm. )


-YİYECEK:
BESİN ve/||/<>/> SÜPÜRGE



-YOĞUNLAŞMA ile DERİNLEŞME



-YOĞUNLAŞMA ile DERİNLEŞME



-YOĞUNLAŞMA ve/||/<> FARKLILAŞMA ve/||/<> BELİRLEME



-YOĞUNLAŞMA ile/ve/<>/>< SEYRELME



-YOK OLMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEME



-YOK yerine HAK VERE



-YOKLUĞU/N İLE:
TEHDİT ile/değil/yerine TERBİYE



-YOKLUK:
MERTEBEDE ile SALTIK OLARAK

( Vardır. İLE Yoktur. )


-YOKSULLUK:
YİYECEK BİTİNCE ile/ve/değil/||/<>/> ADÂLET BİTİNCE



-YOL:
İNCE ve/||/<> KILIÇTAN KESKİNCE



-YOL ile/ve ALE

( ... İLE/VE Ağaçlıklı yol. )


-YOLA ÇIKMAK:
"YAŞAMDAN KAÇMAK İÇİN" ile/değil/yerine/>< YAŞAMI KAÇIRMAMAK ÜZERE



-YÖNE ile/değil YÖNDE

( Mesafe. İLE/DEĞİL Her bir yön. )


-YÖNE ile/değil YÖNDE

( İLÂ CİHED ile/değil Fİ CİHED )


-YÖNETME ile/ve/değil/||/<>/>/< YÖNLENDİRME



-YÖNETME ile/ve/değil/+/||/<>/> YÜRÜTME



-YÖNLENDİRME ile YERLEŞTİRME



-YÖNTEM, METOD, SİSTEM = TARÎK = MÉTHODE, SYSTÈME



-YÖRE ile/ve İRMİK

( İri un. İLE/VE İri taneli un. )


-YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Uyku kaçar. İLE/VE/||/<> Uyku gelir. )


-YORULMA:
ZİHİNDE ile/ve/||/<> GÖVDEDE

( Yeterince düşünmekten kaçmak ve/ya da uykunuzun gelmesini istiyorsanız, fiziksel işler yapınız, (daha çok) hizmet ediniz. )


-YORUM ile/ve DEĞERLENDİRME



-YORUMLAMA ile/ve/||/<>/> DİRİLTME



-YÖRÜNGE ile/ve/değil EŞİK



-YOSUN ile TEMRİYE

( ... İLE Kara yosunu. | Deride yer yer küme durumundaki birtakım kabartılarla kendini gösteren hastalık. )


-YÜCE = ULVİ = SUBLIME[İng., Fr., İsp.] = ERHABEN[Alm.] = SUBLIMIS[Lat.]



-YÜCE ile YÛCE[Fars.]

( Yüksek, büyük, ulu, ulvî. İLE Damla. )


-YÜCELTME ile KUTSAMA



-YÜCELTME ile/ve/değil/yerine SAYGI DUYMA



-YÜKLEME ile/ve/değil/yerine "AKTARMA"



-YÜKLEME ile YÜKLENME



-YÜKLEMLEME ile/ve/||/<> ÇELİŞMEZLİK



-YÜKLEMLEME ile/ve/||/<> TERİMLERİN SINIFLANDIRILMASI



-YÜKLENME ile/değil/yerine DÜŞÜNME



-YÜKLENME ile/değil/yerine ÜSTLENME



-YÜKSELEN GÖVDE = SÂK-I SÂ'İD = TIGE MONTANTE, TIGE ASCENDANTE



-YUMURTALIK = MEBÎZ = OVAIRE



-YUMUŞAK/NERM[Fars.] ile İNCE



-YUNANCA ile/ve LATİNCE

( ile/ve ... )


-YÜRÜME/"YOL ALMA"[GELİŞİM, DEĞİŞİM]:
AYAKKABI İLE değil AKIL İLE!



-YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE

( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )


-YÜRÜTME ile/ne yazık ki "YÜRÜTME"

( Sürdürme. İLE/NE YAZIK Kİ Çalma. )


-YÜRÜTME ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRME



-YÜRÜTME ile TUTTURMA



-YÜZ GÖVDE



-YÜZEYSEL ile/değil/yerine/>< YETERİNCE



-YÜZLEŞME ile KARŞILAŞMA



-YÜZLEŞME ile/ve/değil/yerine TANIŞMA



-YÜZME ile KRAVL[İng. < CRAWL]

( ... İLE Dizleri bükmeksizin bacakları hızla hareket ettirerek kulaçla yüzme. )


-YÜZYIL GEÇİŞİNDE ile/ve/||/<>/> BİNYIL GEÇİŞİNDE



-YÜZYILLARA GÖRE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÖNEMLERE GÖRE



-ZÂHİREN[Ar. + Fars.] değil/yerine/= GÖRÜNÜŞTE



-ZAHRİYE ile ...

( Fatih devrinde çift sahifedir. İlk sahifede Fatih'in mütalaası için kaydı. İkincisi normal... Bazıları madalyon biçimindedir. )


-ZÂLİMCE değil/yerine/= KIYINÇLA



-ZAMAN VE ZEMİNDE NESNE değil BİRLİKTE OLUŞMAYLA

( Özdek/nesne, zamanı gerçekleştiren devinimdir. )


-ZAMAN:
PLATON'DA ile/ve/||/<>/> ARISTOTELES'TE

( Gökyüzü hareketi. İLE/VE/||/<>/> Hareketin sayımı. )


-ZAMAN:
BEKLEYİNCE ile/ve/||/<> GECİKİNCE ile/ve/||/<> ÜZÜLÜNCE ile/ve/||/<> MUTLU OLUNCA ile/ve/||/<> ACI ÇEKİNCE ile/ve/||/<> SIKILINCA

( "Yavaşlar". İLE/VE/||/<> "Hızlanır". İLE/VE/||/<> "Can yakar". İLE/VE/||/<> "Kısallır". İLE/VE/||/<> "Bitmek bilmez". İLE/VE/||/<> "Uzar". )


-ZAMBAK ile AKÇÖPLEME

( ... İLE Zambakgillerden, yapraklarının uzun, geniş olması, çiçeklerinin güzelliği dolayısıyla bahçe çiçekleri arasına giren zehirli bir bitki cinsi. )


-ZANNETMEDEN ÖNCE ve/<> YARGILAMADAN ÖNCE ve/<> YARALAMADAN ÖNCE ve/<> KONUŞMADAN ÖNCE

( Öğren! VE/<> Anla! VE/<> Hisset! VE/<> Düşün! )


-ZAR ile PERDE



-ZÂTEN ile/ve/değil/yerine YİNE DE



-ZÂVİYE ile ...

( KÖŞE | AÇI | KÜÇÜK TEKKE )


-ZÂVİYE değil/yerine/= AÇI



-ZAYİÇE ile ...

( Yıldızların belirli zamanlardaki yerlerini gösteren cetvel. )


-ZEN ile/ve/||/<>/< BUDİZM/FELSEFE



-ZEBSE değil SEBZE



-ZEDELEME ile/ve/<> SARSMA



-ZEHİRLİ BİTKİLER = NEBÂTÂT-I SEMMÎYE = PLANTES VÉNIMEUSES, PLANTES VÉNÉNEUSES



-ZEKÂ ile/ve/<> KUVVET ile/ve/<> MADDE



-ZEKÎ[< ZEKÂ), ZEKİYYE değil/yerine/= TEMİZ, HÂLİS, HÂLİ TEMİZ OLAN KİMSE | AKLINI SAFLAŞTIRMIŞ, ARI, DURU HALE GETİRMİŞ KİŞİ



-ZEKİ ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLGE

( [Sorunu] Çözümleyen/çözen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/< Önleyen. )


-ZEKİ ile/ve/değil/yerine/<>/< BİLGE

( Nerede aptal olacağını biliyorsan, yeterince zekisin demektir. )


-ZELLE ile ZULÜM



-ZEN:
ANLAŞILABİLMESİ ANLAŞILAMAMASINDA ile/ve/||/<> ANLAŞILMAMASI DA ANLAŞILABİLMESİNDE



-ZENB - SEİYYE



-ZENCEFİL ve/||/<> KAKULE

( ... VE/||/<> Zencefilgillerden, sıcak iklimlerde yetişen güzel kokulu bir bitki. | Bu bitkinin bahar olarak kullanılan tohumu. )


-ZERDÜŞTLÜK'TE ile ...

( İYİ DÜŞÜN - İYİ KONUŞ - İYİ YAP )


-ZEREFŞAN[Fars.] değil/yerine/= BEZEME, SÜSLEME



-ZERRE ile/ve/||/<> KÜRRE[Ar. < KURE]

( Çok küçük parçacık. | 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi. İLE/VE/||/<> Tüm noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı nesne. | Yeryüzü, acun/dünya. )


-ZERRE ile MONAD



-ZERRE değil/yerine/= TOZAN



-ZEVCE değil/yerine/= EŞ/KARI



-ZEVEBAN[Ar.] değil/yerine/= ERGİME



-ZEVK ALMAK İÇİN/ÜZERE ile ZEVK VERMEK İÇİN/ÜZERE



-ZEYTİNLER'DE:
ÇOLUR ile/ve HAL ile/ve KALİ ile/ve KALAMATA ile/ve KALEMBEZİ ile/ve MEMECİK ile/ve MEMİLİK ile/ve SARIULAK ile/ve SELE ile/ve USLU ile/ve YOĞULIĞ



-ZEYTİNYAĞLI ile/ve/||/<> MEZE



-ZİBİDİ ile ZÜPPE

( Gülünç olacak derecede kısa ve dar giyinmiş olan. | Yersiz ve zamansız davranışları olan kişi. İLE Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte, toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan. )


-ZİHİNSEL FELSEFE ile/ve SAPTAMAK



-ZİHNİNDE ve/=/||/<>/>/< DİLİNDE

( Ne ki, var zihninde; aynı var dilinde!
Ne ki, var dilinde; aynı var zihninde! )


-ZİMBABWE < ZİMBA ZE MAHWE ya da ZİMBA WAYE

( [Şuna kabilesi dilinde/n] "Ulu Taş Evler" YA DA "Değerli Taş Evler" )


-ZİNCİR ile BOSA, MANTİLYE

( ... İLE Gemide kullanılan bir zincir. )


-ZİNDE değil/yerine/= DİNÇ/DİRİMLİ/DİRİ/SAĞLAM



-ZİRVE-İ HÎÇ ile ZİRVE-İ ASLÎYE



-ZİRVE ile SON SINIR



-ZİYÂDESİYLE değil/yerine/= OLAĞANDAN/GEREKENDEN ÇOK/AŞIRICA



-ZİYÂRET değil/yerine/= GÖRMEYE/GÖRÜŞMEYE GİTME



-ZİYÂRETGÂH = TÜRBE



-ZOR BELÂ değil/yerine/= GÜÇLÜKLE



-ZOR GELME değil/yerine/= GÜÇSÜNME



-ZORAKİ[Ar.] değil/yerine/= GÜCEMEYLE



-ZORLAMA(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNERİDE/TEKLİFTE CİDDİYETİ VURGULAMA/PEKİŞTİRME



-ZORLAMA/ZECİR değil/yerine/= GÜCEME



-ZÜBDE ile ...

( BİR ŞEYİN EN SEÇKİN PARÇASI | ÖZ )


-ZÜHD ve TAKVÂ ve MÜCÂHEDE



-ZÜMRE ile ...

( CEMÂAT, TOPLULUK, GRUP )


-ZÜMRE değil/yerine/= KESİM



 

 

Bu sayfa 01 Ocak 2020 itibariyle 278 kez incelenmiş/okunmuştur.  

 

 

FaRkLaR Kılavuzu Facebook Grubu             FaRkLaR Kılavuzu Twitter Sayfası
grubumuza da katılabilirsiniz...             'dan da takip edebilirsiniz...
 

6D Bilgi Hizmetleri vs. | www.6Dtr.com       FaRkLaR Kılavuzu       GösterGe Bilişim ve İnternet Hizmetleri

Yenilikler ve Duyurular | Desteğiniz Lüt(û)fen!!!